aylik ai̇le, çocuk ve kültür dergi̇si̇ mayis 2008

Transkript

aylik ai̇le, çocuk ve kültür dergi̇si̇ mayis 2008
AY L I K A İ L E , Ç O C U K V E K Ü LT Ü R DE R G İ S İ
MAYIS 2008, YIL: 14, SAYI: 123, FİYATI: 1.50 LV. ISSN 1310-6422 1
Май
2008
İçindekiler
Mayıs 2008, Sayı: 123
Май 2008, брой: 123
4
6
8
10
12
14
18
21
24
28
34
36
38
40
44
Ümit
Издава: „A-PRESS“ OOD
2
Mayıs
2008
Unutmanın İlacı
Лек срещу забрава
Piramitlerin Gizemi
Мистерията на пирамидите
Çayır Papatyası
Лайката
Bir Kuş Bir Uçak
Една птица – един самолет
Annemizin Köşesi
За майките
Enerji Üretim Verimliliğine İlham Kaynağı: BALIKLAR
Извор на вдъхновение за производството на енергия: РИБИТЕ
Sayımızın Okulu
Училище на броя
Hayal Hırsızı
Крадец на мечти
Tilkinin Taksimi
Подялбата на лисицата
Bulgaristan’ın en genç satranç ustası
Най-младият майстор по шахмат в България
Sizden Gelenler
Вашите отзиви
Genç Ressamlar
Млади художници
Mizah
Хумор
Ne, Niçin, Nasıl?
Какво, защо, как?
Bulmaca
Кръстословица
GENEL YAYIN MÜDÜRÜ
Главен редактор
YAYIN KURULU
Издателски колектив
Samir HATİPOĞLU
[email protected]
Nuri EKEN
Niyazi KÜÇÜK
Şevki ŞEN
Seycan KARANİ
Menevsiye BİLAL
Emre ADEM
Ercan MÜMİN
YAYIN EDİTÖRÜ
GÖRSEL YÖNETMEN
Отговорен редактор и
Графично оформление
Nihat DAVUT
[email protected]
Editör’den
Adanız olsun veya siz ada olun
Tanınmış gezgin Thomas Cook, bir araştırma gezisi sırasında Atlas
Okyanusu’nun ıssız bir yerinde, çığlıklar atan milyonlarca kuşun havada daireler çizerek uçtuğunu gördü. Kulakları sağır edercesine yüksek
sesle çığlıklar atan kuşların kimileri yoruldukça, kendilerini okyanusun
dev dalgaları arasına atıyorlardı. Onlar bu son hareketleriyle yaşamlarına son veriyorlar, kendilerini okyanusun dalgalarına bırakırken, çaresizlikten ölüme teslim oluyorlardı.
Bu olaya yalnızca Thomas Cook değil, o bölgedeki balıkçılar da
yıllardır tanık oluyorlardı. Kuş bilimcileri ise, yaptıkları araştırmalarda
göçmen kuşların farklı yönlerden gelerek okyanusta bu noktada birleştiklerini keşfediyorlar, fakat onların, birbirleri peşisıra kendilerini ölümün kucağına atmalarının nedenini bir türlü çözemiyorlardı.
Gerçek, geçtiğimiz yüzyılın ortalarında anlaşıldı. Bu trajik olayın
yaşandığı yerde bir zamanlar bir ada vardı. Göçmen kuşların göç yolu
üzerinde bulunan bu ada, bir deprem sonunda, okyanusa gömülmüştü. İnsanların, yok olduğunun bile farkına varamadıkları ada, göç yollarının ortasında kuşlar için vazgeçilmez “dinlenme” durağıydı. Kuşlar
binlerce yıllık ve adeta genlerine işlemiş alışkanlıklarıyla adanın yerini
bilmekteydiler ve yıpratıcı, uzun yolculuklarının ortasında, biraz dinlenebilmek ve toparlanabilmek için, yine binlerce yıllık sevki ilahileriyle
(instingt), okyanusun ortasındaki adaya geliyorlardı ama... Olması gereken yerde adayı bulamayınca, yorgunluktan bitkin bedenlerini çığlık
çığlığa okyanusun sularına bırakmak zorunda kalıyorlardı.
Göç yollarının ara menzilleri olan adalar, bazen menzillerin kendileri kadar önemli demek. Şimdi de kendimize soralım. Sizin hiç
“kendinizi toparlayacağınız” bir adanız oldu mu? Yaşamın uzun “göç
yolları”nda acaba, sizin de bir yudum taze soluk alabileceğiniz, yolunuzun kalan bölümüne dinç olarak devam etmenizi sağlayabileceğiniz
bir adaya sahip olabildiniz mi? Birgün yerinde bulamadığınızda ise,
ona illede ulaşmak ve sığınmak için başınız dönercesine, dengeniz
bozulurcasına çırpınıp kanat çırptığınız bir ada edinebildiniz mi yaşamınızda kendinize?
Herşeyi paylaşabildiğiniz bir dost, yola birlikte çıkabilecek güven
duyduğunuz bir arkadaş, size her zaman huzur verecek bir eş, ulaşmak
için yıllardır uğraş verdiğiniz bir amaç edinebildiniz mi? Şöyle daha
bir iyi bakın çevrenize... Size gelen, size sığınan... Sizin gittiğiniz, sizin
sığındığınız... Sizin bulduğunuz dostlarınızı bir düşünüverin. Sonra da
bir gerçeği görüverin gözlerinizle:
Sizin durup , soluklandığınız ve kendinizi toparlayabildiğiniz kaç
adanız var çevrenizde ve...
Durup, sığınmak ve kendilerini toparlayabilmek gereksinimi duyan kaç dostunuz için siz bir adasınız?
BÜROLAR / ОФИСИ
Kırcali/Кърджали: 0361 / 814 53
Şumen/Шумен: 054 / 830 693
Varna/Варна: 052 / 612 634
Plovdiv/Пловдив: 032 / 63 11 58
Haskovo/Хасково: 038 / 66 21 67
Ruse/Русе: 082 / 87 55 32
Burgas/Бургас: 0896 / 870 155
Smolyan/Смолян: 0897 / 92 96 27
www.umitdergisi.com
e-mail: [email protected]
Имайте си остров или вие самите бъдете остров
Известният пътешественик Томас Кук наблюдавал по
време на една своя експедиция в Атлантическия океан милиони пищящи птици, летящи в кръг. Уморените
птици, чийто писък бил заглушителен, се спускали към
вълните на океана. Така те слагали край на живота си,
останали без сили и изход.
Свидетел на странното поведение на тези птици бил
не само Томас Кук, но и местните рибари. Орнитолозите
установили, че тези прелетни птици се събират специално на това място от различни краища на света, но не
разкрили тайната на тяхната саможертва.
Истината била научена едва в средата на миналия
век. На мястото на това необичайно събитие имало някога остров. Той се намирал на пътя на прелетните птици. Веднъж на острова имало земетресение и островът
потънал. Хората така и не разбрали какво се е случило
на острова, но той бил любима спирка за прелетните
птици. От хиляди години насам те си почивали на него,
сякаш в гените им бил закодиран този остров и по инстинкт го намирали и отморявали там... Когато не намирали потъналия от земетресение остров, останали без
сили от дългия полет, птиците се отпускали немощно в
дълбините на океана.
Островите, които са пристан за прелетните птици,
имат голямо значение. Нека сега се запитаме дали си
имаме остров, на който да се съвземем. Имате ли свой
остров, на който да отседнете, да си поемете дъх, да се
възстановите след дългия път на живота, за да продължите с пълни сили напред? Открихте ли своя остров,
така жадно и отчаяно търсен от вас?
Открихте ли доверен приятел; спътник, на когото
можете да разчитате; партньор, с когото да се чувствате спокоен; цел, на която да посветите живота си? Я се
огледайте около себе си... Представете си приятелите,
които намират опора във вас и в които вие намирате
утеха... А после прогледнете за истината: колко острова
имате, на които можете да намерите пристан...
И за колко ваши приятели вие сте остров, на който
те да спрат, да намерят подслон и да се възстановят?
ABONE / АБОНАМЕНТ
1 yıllık: 18,00 leva
6 aylık: 9,00 leva
3 aylık: 4,50 leva
12 месеца: 18,00 лв.
6 месеца: 9,00 лв.,
3 месеца: 4,50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
Dergiye gönderilen eserler iade edilmez. Yayınlanan yazı ve
şiirler kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Yazılarda gerekli
görülen düzeltmeler yapılır. Yazıların sorumluluğu yazara aittir.
Получени материали не се връщат. Всички материали
се публикуват с посочен източник. Материалите се
редактират по необходимост. Отговорност за
материала носи авторът.
Adres: Sofya 1202, ul. “Timok” No: 2, Tel/Faks: 02-832 31 11
Адрес: София 1202, ул. “Тимок” № 2, тел./факс: 02-832 31 11
NOT: Dergide yer alan tercümeler, harfiyyen olmayıp mana
Май
olarak verilmiştir.
2008
3
Hatice EROĞLU
Лек срещу забрава
Unutmanın İlacı
4 Mayıs
2008
Y
apılan araştırmalara göre öğrendiklerimizin büyük bir kısmını ilk gün içinde unutuyoruz. Unutmak da bize başarısızlık
getiriyor. Sorun fıkradaki hâle gelmeden çareler
bulmak lâzım. Fıkra şöyle:
Adamın birinde aşırı unutkanlık varmış. Bu
rahatsızlığı sebebiyle doktora gitmiş. Doktor,
adama nesi olduğunu sormuş.
Adam:
- Son günlerde çok unutkan oldum. Her şeyi
çok çabuk unutuyorum, demiş.
Doktor:
- Hımm, peki ne zamandan beri bu durum
var?
Adam:
- Ne durumu doktor bey?
…
Evet, fıkra bir tarafa, biz yapılacaklar üzerinde
duralım. Unutmamak için ne yapmalıyız? Özellikle derste öğrendiklerimizi unutmamak için:
• Aksatmadan derslere devam etmeliyiz. Bir
zincirin iş görebilmesi için bütün halkalarının
tam olması gerekir. Bir tanesi eksik olsa zincir işe
yaramaz. Bilgiler de zincirin halkaları gibi birbi-
С
поред изследванията голяма част
от наученото забравяме още в първия ден. А слабата памет се възприема за нещо лошо. Важното е да се
намери изход, преди да се е стигнало до
безнадеждната ситуация, описана в следния анекдот:
Един човек много забравял. Затова отишъл на лекар. Лекарят го попитал от какво се оплаква.
- Започнах много да забравям напоследък. – рекъл човекът. – Много бързо забравям всичко.
- Хм, откога е така? – попитал лекарят.
- Кое откога? – попитал учудено човекът.
...
Да, шегата на една страна, нека да видим какво може да се направи, за да не забравяме, особено уроците:
• Трябва постоянно да учим уроците
си. За да има верига, трябва да са налице
всички халки. Ако една липсва, веригата
rine bağlıdır. Eski bilgilerimizle yeni öğrendiklerimiz arasında ilişki kurarsak daha iyi öğreniriz.
• Anlamadığımız bir şey olduğunda parmak
kaldırarak mutlaka sormalıyız. Sınıftaki faaliyetlere mutlaka katılmalıyız. Öğrendiğimiz bilgileri
alıştırmalarla, deney ve incelemelerle pekiştirir,
uygularsak daha iyi öğreniriz.
• Gözler ve kulaklar anlatılanda olursa; eller
anlatılanı yazmada, beyin dinleneni süzgeçten
geçirmede kullanılırsa, etkili ve verimli bir şekilde öğreniriz.
• Derste anlatılanları not etmeliyiz. Not tutma, unutmayı önler. Anlamayı ve akılda tutmayı
kolaylaştırır.
• Not tutarken öğretmenin vurguladığı bölümleri işaretlemeliyiz. Bu bölümler sınavlarda
soru olarak gelebilir.
• Akşam evde notları gözden geçirmeli, aklımızda kalanları başka bir kâğıda yazmalıyız.
Yazdıklarımızı gerçek notlarla karşılaştırdığımızda eksiklerimizi görüp, gidermeye çalışmalıyız.
Anlamadığımız bölümler varsa öğretmenimize
veya bir arkadaşımıza sormak için işaretlemeliyiz.
• Unutmanın en az olduğu zamanlar uyku
zamanları olduğu için derslerimizi yatmadan
önce tekrar edelim. Çantamızı hazırlayarak,
ertesi gün zinde olabilmek için güzelce dinlenelim. Ertesi gün de hızlı bir bakışla hatırlama
arttırılabilir.
Sözün Özü;
Öğrenme, insanın öğrendiklerini unuttuktan sonra akılda kalandır.
Öyleyse etkili dinleme ve not tutma, daha
sonra da bu notları temize geçirme geriye
kalan’ı artırır. Öğrenilen bilgiler, sıcağı sıcağına tekrar edilirse, hafızaya alma ve uzun süreli öğrenme daha kolay gerçekleşir. Okunan
bilgilerin % 20’si, okunup sonra dinlenen bilgilerin % 40’ı, okunup dinlendikten sonra yazılan bilgilerin de % 60’ı akılda kalır.
няма да е цяла и няма да върши работа. И
знанията са свързани една за друга халки.
Ако правим връзка между стари и нови
знания, ще знаем повече.
• Когато нещо не разбирате, вдигайте ръка и питайте. Бъдете активни в час.
Овладените знания се затвърждават с повторение, опити, проучвания.
• Следете учителя с очи и уши. Записвайте си. Осмисляйте това, което чувате.
Така ще помните повече.
• Когато си записвате, подчертавайте
си това, на което учителят набляга. Въпросите му след това може да са свързани
именно с тези части от урока.
• Вечер си преговаряйте уроците. Записвайте си запомненото в отделна тетрадка. После сравнете написаното по
памет с написаното в клас и вижте какви
са пропуските ви, за да ги наваксате. Ако
нещо не разбирате, го отбележете, за да
попитате учителя или някой съученик.
• Най-малко се забравя преди сън. За-
това преговаряйте уроците си, преди да
си легнете. После си пригответе чантата,
наспете се и на другата сутрин бъдете бодри. Ще видите колко много помните.
Това, което знаем, е това, което е останало в паметта ни. Затова, паметта
ни става по-голяма, когато слушаме
внимателно, записваме си и после преписваме на чисто записките си. Ако се
повтарят новите знания веднага, те полесно се запомнят. 20 % от прочетеното,
40% от прочетеното и чутото и 60% от
прочетеното, чутото и записаното остава в паметта.
AFERİN PANOSU
• Yazmaktan yoruldum demeyenlere,
• Düzenli not tutanlara,
• Cebinde not defteri taşıyanlara,
AFERİN!..
ТАБЛО НА ПОХВАЛАТА
Браво на:
• Този, който не се изморява да
пише;
• Този, който редовно си води записки;
• Този, който е винаги с бележник за
записки в джоба!
Май
2008
5
PİRAMİTLERİN
GİZEMİ
МИСТЕРИЯТА НА ПИРАМИДИТЕ
Ercan Mümin
H
z. Yusuf’un hikâyesini bilmeyenimiz
yok gibidir. Hz. Yusuf haksız yere hapse atıldığı sırada firavun gördüğü rüyanın yorumlanmasını ister fakat kimse rüyayı
yorumlayamaz. Bu arada Hz. Yusuf’u hapisten
tanıyan sarayın aşçısı bu rüyayı sadece onun tabir edebileceğini söyleyince Hz. Yusuf hapisten
çıkarılarak rüyayı tabir etmesi istenir. Rüyanın
yorumunda Mısır’da yedi yıl bereket arkasından da yedi yıl kıtlık olacağını söyler. Bereket
yıllarında ürünün fazlalığı saklanır ve kıtlık yıllarında kullanılır ve Mısır böylece zor günlerini
fazla sıkıntıya düşmeden atlatır.
Fakat bu arada insanlar o günün şartlarıyla
yedi yıllık bereket yıllarının birikiminin, yedi
yıllık kıtlık yıllarında -Mısır halkına- yetecek
kadar besin maddesinin (buğday) nerede saklandığı konusunda hiçbir bilgimiz yok. Biriktirilen bu besin maddelerini bu günün şartlarında saklamak çok kolay gibi görünse de bundan
yaklaşık 2500 - 3000 yıl önce bu saklama işinin
olabilmesi için özel donanımlı tesisler gerekliydi. Bu ise o günün şartlarında imkânsızdı.
Yoksa peygamberlerin mucizeleri insanların teknoloji olarak varabilecekleri en
son nokta olarak kabullenirsek, Hz.
Yusuf’un mucizesi acaba çok büyük
soğuk hava tesisleri miydi? Acaba
piramitler, Hz. Yusuf’un döne-
6 Mayıs
2008
В
сеизвестна е притчата за св. Йосиф. Когато бил хвърлен в тъмница, фараонът
пожелал някой да му изтълкува съня,
но никой не могъл. Тогава готвачът на двореца, който лично познавал св. Йосиф от затвора, казал на фараона, че само той би могъл да
разтълкува съня му. Извели го от тъмницата
и му казали да разтълкува съня. Според тълкуванието му след седем години на благоденствие в Египет щели да настъпят седем години
на оскъдица. Ето защо трябвало да се заделят
провизии през годините на благоденствие, за
да се използват в годините на оскъдица. Така
Египет щял да се справи с нея.
Но за съжаление не знаем къде в ония времена египтяните са съхранявали толкова голямо количество провизии (жито), за да стигнат за седем години. Днес може да изглежда
лесно подобно запасяване, но преди 2500-3000
години е било наложително наличието на
специални съоръжения за съхраняване на
подобно количество храна. За ония времена това изглежда непосилна задача.
Ако приемем, че чудесата на пророците са най-висшата еманация,
на това, което човек може да постигне, дали пък чудото на св.
Йосиф не е било огромно
съоръжение? Дали пък
пирамидите не са променили предназначе-
minden sonra bazı değişikliklere uğrayarak mahiyet mi değiştirdiler?
Piramitler, inşasındaki ve
içlerinde barındırdıkları sırlarla bahsettiğimiz meseleyle sanki bir bağ varmış gibi özellikler
göstermekte:
- Piramitler, her biri 20 ton
olan taşlardan inşa edilmiştir.
Ve bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce
km. uzaktadır. Bu taşların nasıl
getirildiği bilinmemektedir.
- Piramitlerin içerisinde ultra
sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır.
- Kirletilmiş suyu, birkaç gün “piramit”in
içine bırakırsanız, suyu arıtılmış olarak bulursunuz.
- Piramitlerin içinde süt birkaç gün süreyle
taze kalır ve daha sonra hiç bozulmadan yoğurt
haline gelir.
- Bitkiler piramidin içinde daha çabuk büyür.
- Piramidin içine bırakılmış su beş hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak
kullanılır.
- Çöp bidonu içindeki yemek artıkları hiç
koku yaymadan piramitler içinde mumyalaşır.
- Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar bir piramidin içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir.
- Piramitlerin içi yazın soğuk, kışın sıcak
olur.
- Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur. Araştırmacıların çoğu ya içinde kayboldu ya da aynı
yerde birkaç tur attılar fakat içlerini göremediler.
- Piramit kimin adına yapıldıysa,
onun bulunduğu odaya, yılda iki
defa güneş girmektedir. (doğduğu ve tahta çıktığı günler.)
- Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan; mumyaları
ilk bulan 12 bilim
adamı kanserden
ölmüştür.
нието си след времето на св. Йосиф?
Със своята конструкция и мистерия пирамидите сякаш подсказват някаква връзка с
тази притча като например:
- построени са с каменни блокове, всеки от
който тежи 20 тона; а най-близката кариера е
отдалечена на стотици километри и не е известно как тези каменни блокове са докарани;
- вътре в тях не могат да работят ултразвукови, радарни и сонарни уреди;
- ако оставите замърсена вода в пирамида,
след няколко дни тя ще е пречистена;
- млякото може да престои в пирамидата
няколко дни, без да се развали, като се превръща в кисело мляко;
- растенията растат по-бързо в пирамидите;
- вода, която е престояла пет седмици в пирамида, може да се използва като лосион за
лице;
- хранителните отпадъци не миришат в
пирамидата и се мумифицират;
- раните от порязване и изгаряне зарастват
по-бързо в пирамидите;
- в пирамидите лятото е студено, а зимата
– топло;
- не е известно какво има в някои помещения на пирамидите; изследователите или се
загубват в тях или се оказват на едно и също
място, поради което остават недостъпни.
В помещението, където е погребан даден
фараон, прониква слънчева светлина два
пъти годишно – на рождения му ден и в дена
на възкачването му на трона.
В мумиите има радиоактивно вещество и
затова първите им 12 откриватели са починали от рак, предизвикан от радиация.
Май
2008
7
ÇAYIR PAPATYASI
ЛАЙКАТА
İsmail DENİZ
Ç
ayır papatyası henüz Orta Çağ’da yara
iyileştirici ve kan temizleyici olarak
bilinmekteydi. Günümüzde de rağbet
görmektedir.
Nerede yetişir?
Çayır papatyası (Bellis perennis) Avrupa,
Asya, Kuzey Amerika ve Yeni Zelanda’da oldukça yaygındır. Kazlar tarafından rağbet
gören bu bitki, ki Alman dilinde bu hayvanın
ismiyle birlikte, “Kaz Çiçeği” diye anılmaktadır. Balçıklı zemin, çayır, çimenlik yol ve yol
kenarlarında sıkça rastlanmaktadır. Yıl boyu
yeşil kalan oval biçimdeki yaprakları, bitkinin
toprağa yakın kısmında bir rozet şeklini andırır. Mart ayından kasım ayına kadar küçük çiçekleri görülebilir. Dil biçimindeki parlak yaprakları beyaz-kırmızı renkte, göbeği yumurta
sarısı renktedir.
Ne zaman iyi gelir?
Bugün tıp bilimi bitkinin şifa kaynağının
temelini oluşturan maddeleri keşfetmiştir. Saponin, tanen, organik asitler, müsilaj, uçucu
yağlar, şeker, inulin ve acı maddeler, bitkide
bulunan önemli bileşiklerdir. En etkili maddelerden biri saponindir. Bu sayede bitki, balgam
ve idrar söktürücü, iltihap giderici ve bez salgısını kolaylaştırıcı özelliğe sahiptir. Acı maddeler, mide üsaresi üretimini başlatır ve hazmı
kolaylaştırır. Tanen maddesi damarları daraltır ve iltihabı giderir. Bitki haşlanırken oluşan
müsilaj maddesi zar üzerini ince bir film gibi
kaplar ve iltihabı yavaş yavaş iyileştirir. Çayır papatyası özü, egzemayı da durdurabilir.
İlkbahar küründe, salata ve sebze olarak taze
yaprakları metabolizmayı uyarıcı tesir gösterir. Halk arasında bu küçük bitki aşağıdaki
hastalıklarda kullanılır:
- Solunum yolları yetmezliğinde.
- Mide-bağırsak inmesi spazmlarında.
- Bağırsak tembelliğinde.
8 Mayıs
2008
О
ще в Средновековието били известни
лечебните качества на лайката и способността й да пречиства кръвта.
Къде се среща?
Лайката (Bellis perennis) е
разпространена в Европа,
Азия, Северна Америка
и Нова Зеландия. Понеже е любима храна за
гъските, в Германия
е известна и с името
„Гъше цвете”. Среща
се в тинести, мочурливи и зелени места.
Листата на лайката
имат овална форма
и са зелени през цялата година, а частта,
която е в близост до
пръстта, има форма
на резета. Цъфти от
март до ноември. Цветовете й са с форма на езиче
и могат да са бели или червени, а сърцевината на цвета е
жълта като жълтък на яйце.
При какви случаи е полезна?
Днес медицината е наясно кои са лечебните съставки в лайката. Това са съединенията сапонин, танин, органични киселини,
мусилаж, разграждащи се мазнини, захар,
инулин, лютиви вещества. Едно от най-силните съставки е сапонинът. Благодарение на
него лайката улеснява отхрачването и уринирането, помага при възпаления, стимулира дейността на жлезите. Лютивите съставки стимулират отделянето на стомашни
сокове и така подпомагат храносмилането.
Танинът стеснява кръвоносните съдове и
помага при инфекции. При приготвяне на
- Gut ve romatizmada.
- Böbrek-mesane rahatsızlığında.
- Sivilce, egzama ve iltihaplı yaralarda.
Ancak ağır rahatsızlıklarda her zaman hekime
başvurmalısınız.
Nasıl toplanır?
Çayır papatyası, şubat ayından aralık ayına kadar toplanabilir. İster taze isterse kurutulmuş olarak bitkinin bütününü kullanabilirsiniz. Kurutmak
maksadıyla bitkinin kısımlarını bir ile üç hafta arasında havadar ve gölge bir yerde bırakınız. Bu esnada bitkinin küflenmemesine dikkat
ediniz; aksi taktirde bitki çürür.
Son olarak koyu renk bir
kaba koyup ışıktan koruyarak, serin yerde
muhafaza ediniz.
Çayır papatyası çayı
İki çay kaşığı çayır papatyası çiçek
ve yapraklarını; çeyrek
litre suyla
kaynatıp 10
dakika, uçucu yağların
buharlaşmaması için kapalı olarak bekletiniz, daha sonra
süzünüz. Günde iki
bardak içiniz. Her şifalı bitki çayında olduğu
gibi, çayır papatyası çayı da
art arda 14 günden fazla bir süre
kullanılmamalıdır. İki haftalık bir aradan sonra bu çay tedavisini tekrarlayabilirsiniz.
Harici kullanım: Haşlanmış çayır papatyası
harici olarak da kullanılabilir. Önce yüzen bitki
parçalarını kâğıt filtre ile süzünüz. Daha sonra temiz bir havluya bu haşlanmış bitkiyi koyup yaranın üzerine pansuman ediniz. Hastalıklı ciltlere bu
haşlanmış bitki sürülmeli ve cilt temizlenmelidir.
Çayır papatyası salatası
İlkbaharda taze yaprakları koparılıp, arzu edilirse taze ısırgan otu yaprakları ile karıştırılmak
suretiyle, salata hazırlanabilir.
отвара от лайка се отделя веществото
мусилаж, което образува тънка покривка по кожата и спомага за лечението на
кожни инфекции. Лайката е полезна и
за лечение на екземи. Листата й могат
да се добавят в пролетни салати, за да се
стимулира метаболизмът. В народната медицина лайката се използва при
следните случаи:
- задух
- спазми на стомаха и червата
- мързеливи черва
- подагра и ревматизъм
- бъбречна недостатъчност
- пъпки, екземи, възпалени рани
При по-тежки заболявания обаче е
необходимо лекарско предписание.
Как се събира?
Лайката се бере от февруари до декември. Може да се използва прясна или изсушена. Суши се от една до три седмици
на проветриво и сенчесто място, но междувременно трябва да се внимава да не
мухляса. Изсушената лайка се съхранява
в тъмен съд на хладно място.
Чай от лайка
Две чаени лъжички цвят и листа на
лайка се запарват в четвърт литър вряща вода, държи се 10 минути в съд с похлупак, за да не се изпарят леките мазнини, и после се прецежда. Пийте две
чаши на ден. Както при всички лечебни
билкови чайове, не бива да се пие повече от 14 последователни дни. Можете
да повторите процедурата след две седмици.
Външно приложение
Отварата от лайка може да се прилага и външно. Първо прецедете през
книжен филтър парчетата от лайка.
После навлажнете с отварата една хавлиена кърпа и я наложете върху раната. Действа много ефикасно на заздравяването на кожата.
Салата от лайка
Пролетта можете да наберете листа
от лайка, които по желание да се надробят заедно с листа от коприва. Така ще
се получи чудесна салата.
Май
2008
9
Bir Kuş
Bir Uçak
Една птица – един самолет
Ahmet Edip YILDIRIM
G
ünümüzde sahip olduğumuz bilgi ve teknolojiye, çoğu zaman kolay bir yoldan
gidilerek ulaşılmamıştır. Bilginin yolu hemen her zaman zor ve çetindir. İnsanlığa faydalı
olabilmek gayesiyle girişilen araştırmalar, bilim
adamlarını bazen çok ilerilere taşımış, bazen de
bütün çabalara rağmen başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Fakat yine de her bilimsel arayış, sonrakilere sağlam bir basamak olmuştur.
Sözgelimi bugün çok uzun mesafeleri kısa zamanda kat eden uçaklar… Uçakların macerası da
yukarıda bahsettiğimizden farklı olmadı. Pek çok
arayış, deneme… Başarısızlıklar, umutsuzluklar… Lâkin her deneme bir sonrakine fikir verdi.
HEY KUŞ BAK BEN DE UÇUYORUM
Uçuş serüveni, insanoğlunun kuşlar gibi uçma
arzusunu duymasıyla başlamıştı. ‘Uçan adam’
adaylarının öncüleri, çoğu kez kule atlayıcılarıydı. Uçabilecekleri düşüncesiyle kollarına kanat
benzeri malzemeler bağlayıp, yüksek kulelerden
atlıyorlardı. Yere düşerken de kollarını kuşlar
gibi çırpmaya uğraşıyorlardı. Çünkü kollarını,
kuşların kanatlarını kullandıkları gibi kullanabileceklerini sanıyorlardı. Fakat sonuç hep hüsranla neticeleniyordu: Pat! Güm! Of anam! Yüzlerce
denemeden sonra insanlar, kuşlar gibi uçamayacaklarına ikna oldular.
KANAT, AH KANAT
Ve zihinlerinde şu soru belirdi: ‘Bizde olmayıp
da kuşlarda olan ne?’ Bu soruyla muhatap olan
10 Mayıs
2008
В
повечето случаи знанията и технологиите
в днешно време са плод на много усилия.
Пътят към знанието е почти винаги труден и суров. Изследователите и учените, които
се стремят да бъдат полезни на хората, отбелязват понякога големи крачки напред, но търпят
и провали, въпреки положените усилия. Но
всяко научно дирене подготвя почвата за следващи научни открития.
Така е и със самолетите, които за кратко време преодоляват големи разстояния... Историята на тяхното конструиране също е резултат
от провали и успехи. Правени са много опити,
изпитания... Имало е неуспехи, отчаяние... Но
всеки неуспешен опит е бил важно стъпало към
последващи успехи.
ХЕЙ, ПТИЦО, ВИЖ – И АЗ ЛЕТЯ
Историята на полетите започва с желанието
на човека да полети като птица. Първите, които
се опитвали да бъдат „летящи мъже”, скачали
от кули. Мислейки си, че ще могат да полетят
като птици, те връзвали на ръцете си изкуствени крила и скачали смело от кулите. А като кацали на земята, махали с ръцете си като птиците. Те смятали, че могат да използват ръцете си
така, както птиците използват крилата си. Но
резултатът не бил особено обнадеждаващ. Подобни полети завършвали обикновено с крах.
Така, след стотици опити, хората разбрали, че
не могат да летят като птиците.
insanoğlu, sonunda kuşları incelemeyi akıl etti.
Önce kuşların kanat yapısı incelendi. Öyle ya kuşlarda olup insanlarda olmayan en önemli farklılık
kanatlardı. Ama daha sonra yapılan araştırmalarla kuşların kanat çırpmanın ötesinde, başka birçok özelliğinin var olduğu ortaya çıktı: Kanatlar,
kuşların havalanmasını ve ileriye doğru hareket
de etmesini sağlıyordu.
BİTTİ Mİ? BİTMEDİ Mİ!
En önemlisi de kuşların kasları çok güçlüydü.
Hele göğüs kasları vücut ağırlıklarıyla kıyaslandığında fevkalade güçlü yaratılmıştı. Öyleyse insanların vücutlarını kullanarak kuşlar gibi uçmaları imkânsızdı. Çünkü onların kas yapısı kuşlar
kadar güçlü değildi. Uçuş denemeleri sırasında
düşüp, boyunlarını, sırtlarını, kafalarını kıran
uçuş meraklıları bunu çok kere göstermişti.
MADEM ÖYLE, İŞTE BÖYLE!
Görülen oydu ki, uçmak isteyen insanlar kendilerini yerden kaldıracak bir araç yapmak zorundaydılar. Bu aracın nasıl yapılacağının sırrı
ise yine kuşlarda saklıydı. Önceleri insanlar üst
kısımları kavisli, uzun ve düz uçaklar yaptılar.
Uçakları öne doğru itmek için de pervaneler kullandılar. Bu pervaneler dönerken, tıpkı kuşların
kanatları gibi rüzgârı yakalıyordu. İnsanlar bu
önemli adımdan sonra da hatalar yaptılar. Yaptılar ama bu hatalardan ders almayı hep sürdürdüler. Ve giderek daha iyi uçan makineler yaptılar.
ŞİMDİ…
Günümüzün uçağını düşündüğümüzde ilk
uçma meraklılarının kollarına bağladığı tüylerin,
şapkalarına taktıkları kanatların
artık çok gerilerde
kaldığını görüyoruz. Fakat gerek kulelerden atlayanların,
gerekse uçma makinesi yapan insanların ortak bir özelliği
vardır: Hepsi de kuşları taklit
etmişlerdir. Modern uçaklar dahi gövdesinden kanatlarına, kuyruğundan
tekerleklerine kadar kuşlar taklit edilerek yapılmıştır.
İnsanoğlu, yüzyıllar boyu araştırmış, yaratılanlardan ilham almış, bilimsel düşünceyi
takip etmiş ve teknoloji bugünlere gelmiştir.
Fakat bugün uçuş teknolojisinin geldiği nokta
bile, mini minnacık bir serçenin mükemmelliğinden çok uzaktır.
КРИЛОТО, АХ КРИЛОТО
Тогава възникнал следния въпрос: „Какво е
това нещо у птиците, което на нас, хората, ни
липсва?” Този въпрос подтикнал човека да изследва устройството на птиците. Първо било
проучено устройството на крилата им. Та нали
именно те са най-отличителната разлика между човека и птиците. Последващите изследвания показали обаче, че освен способността да се
маха с тях, крилата се отличават и с много други
особености: благодарение на тях птиците се издигат във въздуха и да се движат напред.
КРАЙ? НЕ, ИМА ОЩЕ...
Най-важното е, че птиците имат силна мускулатура. Особено гръдните им мускули, в сравнение с общата им телесна маса, са много силни.
Следователно, хората не биха били способни да
летят като птиците, защото мускулатурата им
не е толкова силна спрямо телесната им маса.
Многобройните авантюристи, които са се опитвали да летят, доказват това с получените контузии при злочестите си приземявания.
ЩОМ Е ТАКА, ТАКА СИ Е!
И така се видяло, че на хората им трябва някакво средство, за да могат да летят във въздуха.
А тайната за направата им е била скрита отново
в птиците. Хората изобретили първо самолети, чиято горна повърхност била дъгообразно
извита, с дълъг корпус и плоски. А за излитане
на самолетите използвали перки. Тези перки,
подобно на крилата на птиците, могат да използват въздушните течения. След тези важни
крачки хората са допуснали и грешки. Но, извлекли поуки от тях, те продължили да правят
по-добри самолети.
ДНЕС...
При вида на днешните летателни апарати
някогашните „летящи хора” със завързани пера
по ръцете им или с изкуствени крила, закачени на шапките им, изглеждат далечно минало.
Но между хората, скачащи от кули, и
изобретателите на модерни самолети има нещо общо, а именно, че
са подражавали на птиците. Съвременните самолети са конструирани изцяло по модела на устройството на птиците. Човекът
е издирвал в течение на векове,
вдъхновявал се е от създанията на
Всевишния, развивал е науката и е
създал съвременните технологии.
Но равнището на съвременните летателни технологии е още
много далеч от съвършенството
на едно дребно врабче...
Май
2008
11
Meyve Ve Sebzelerin İnanılmaz Faydaları!
Armut: Kalp - damar sağlığı, alçak
kan basıncı ve fiziksel performansa iyi gelen vitaminleri barındırır.
Brokoli: Mide ve yemek borusu kanser tehlikesini azaltır.
Çilek: Sigara dumanının etkilerini
azaltır. Sigara içilen bir odadayken gün
boyunca ağıza iki çilek atılması önerilir.
Elma: Böbreklerin temizlenmesine,
sindirim rahatsızlıklarının kontrol edilmesine yardım eder.
Greyfurt: Sindirimi uyarır. Diş etlerinin kanamasını azaltır, soğuk algınlığına iyi gelir. Lifleriyle yenirse, kolesterolü
düşürür.
Havuç: Enerji verir. Karaciğerin safra
salgılamasına ve kolesterolü dengelemesine yardım eder.
Ispanak: Karaciğeri, lenf bezlerini ve
kan dolaşımını uyarır.
İncir: Bağırsakları çalıştırır, enerji verir.
Karpuz: Kabuğundaki çinko iktidarsızlığa iyi gelir. Böbreği temizler.
Kiraz: Kolesterolü düşürür, özellikle
sapları idrar söktürücüdür.
Kayısı: Kan yapıcıdır. Güzel bir cilt
ve saça olumlu etkisi vardır. Kanserin önlenmesinde yardım eden iyi bir karotenoid
kaynağıdır.
Kavun: Endişe ve uykusuzluğa iyi gelir. Bağırsak ve cilt kanserine karşı Amerikan Kanser Topluluğu`nca tavsiye edilmiştir.
Lahana: Yaşlanmayı önleyici mineral
olarak kabul edilen selenyum sağlıklı bir
cilt verir.
Mandalina: Enfeksiyonlarla savaşmayı kolaylaştırır.
Muz: Kalbe ve kas sistemine yararlı-
dır. Yorgunluğa ve ishale birebirdir.
Portakal: Soğuk algınlığı, grip, incinme, kalp hastalığı ve felçten korunmaya
yardım eder.
Sivribiber: Şişkinliği azaltmada faydalıdır. Saçlara, tırnaklara ve cilde çok iyi
gelir.
Salatalık: Kasları gençleştirir. Deri
hücrelerine elastikiyet verir.
Sarmısak: Tansiyonu düşürür, kan
pıhtılaşmasını azaltır. Bazı mide kanserlerini önlediği ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır.
Üzüm: Böbreklerin çalışmasını uyarıp
kalp atışını düzenler. Karaciğeri temizler.
Siyah üzüm kabukları ve çekirdekleriyle
yenirse hücre yenileyicidir.
Vişne: Mineral ve vitamin deposudur.
Koyu renkli vişneler, açık renklilere oranla
daha fazla mineral içerir.
Плодовете и зеленчуците - елексири за здраве
Круша: Крие в себе си витамини, полезни за сърдечно-съдовата система, ниско
кръвно налягане и физическите функции на
човека.
Броколи: Намаля риска от заболяването
рак на храносмилателната тръба и стомаха.
Ягода: Може да се използва като анти отрова при лошото въздействие на цигарения
дим. Ако се налага да стоите в стая, в която
има цигарен дим, препоръчително е да се
ядат ягоди.
Ябълка: Спомага за прочистването на
бъбреците, действа добре и на храносмилателната система.
Грейпфрут: Контролира храносмилането. Намаля кървенето на зъбните венци, има
добро въздействие при простуда. Ако се яде
заедно с ципите, намаля стойността на холестерола.
Морков: Дава енергия. Полезен е за
черния дроб, регулира стойността на холестерола.
Спанак: Стабилизира състоянието на
черния дроб, лимфните възли и кръвообращението.
Смокиня: Регулира дейността на червата, дава енергия.
Диня: Прочиства бъбреците.
Череша: Намалява стойността на холес-
12 Mayıs
2008
терола. А дръжките им имат силно диуретично действие.
Кайсия: Подсилва кръвното налягане.
Има добро действие за кожата и косата. Източник е на витамини, които възпират раковите болести.
Пъпеш: Действа добре при безсъние и
неспокойство. Препоръчан от Американското раково дружество срещу рак на червата и
рак на кожата.
Зеле: Поради селена, който съдържа, забавя стареенето и подмладява кожата.
Мандарина: Улеснява борбата с инфекциите.
Банан: Полезен е за сърцето и мускулната система. Идеален е при умора и разстройство.
Портокал: Предпазва от
простудни заболявания, грип,
заболявания на сърцето.
Чушка: Намаля газовете
в стомаха. Много е полезна
за косата, ноктите и кожата.
Краставица:
Има
подмладяващо за мускулите действие.
Прави
кожата
по-еластична.
Чесън: Понижава кръвното налягане,
както и съсирването на кръвта. Доказано е,
че възпира някои ракови болести на стомаха,
също така подсилва и имунната система на
организма.
Грозде: Спомага функцията на бъбреците и регулира сърдечните удари. Има
почистващо за черния дроб действие. Червеното грозде, ако се консумира с ципите и
костилките, спомага за образуването на нови
клетки.
Вишна: Богат на витамини и минерали
плод. Вишните с по-тъмен цвят имат повече
витамини от останалите.
MERCİMEK KÖFTESİ
КЮФТЕТА С ЧЕРВЕНА ЛЕЩА
Malzemeler: 1 su bardağı ince bulgur, 1
su bardağı kırmızı mercimek, 1 çorba kaşığı
biber salçası, 1 soğan, 1 limon, 1 tutam maydonoz, 2 sap taze soğan, kıvırcık (marul),
zeytinyağı, tuz, karabiber, kimyon.
Необходими продукти: 1 чаша ситен
булгур, 1 чаша червена леща, 1 супена лъжица лютеница, 1 глава лук, 1 лимон, 1 връзка
магданоз, 2 връзки пресен лук, маруля, зехтин, сол, черен пипер, кимион.
Hazırlanışı:
mercimekler yıkandıktan sonra
3 su bardağı su
ile lapa oluncaya kadar pişirilir. Mercimekler
pişince ocaktan
alınarak içine 1
su bardağı ince
bulgur konulup
şişmeye bırakılır. Kıvamı istenen katılıkta
olmazsa bulgur
ilave edilebilir.
Bu sırada soğan ve maydanoz doğranır.
Salça ve soğan kavrulur. Şişen mercimekbulgur karışımına taze soğan, maydanoz
salça ilave edilerek karıştırılır. Tuzu ve baharatı ayarlanır. Köfte şeklinde yapılarak
bol kıvırcıkla servis edilir.
Начин
на
приготвяне:
Чистата леща се
слага да заври в
три чаши вода.
След като се свари, тенджерата
се снема от котлона и се добавя 1 чаша ситен
булгур. Изчаква
се докато булгурът набъбне.
Ако не се сгъсти
достатъчно може
да се добави още
булгур. През това
време се нарязва
лукът и магданозът. Запържва се 1 глава кромид лук заедно
с 1 лъжица лютеница. Към сместа от леща
и булгур се добавя запърженият кромид, лукът и магданозът. Разбърква се всичко. Овкусява се със сол и подправки, може да се добави и сок от лимона. Оформят се форми като
кюфтета, които се подреждат върху листа от
марули. Сервират се заедно с марулите.
Май
2008
13
Enerji Üretim Verimliliğine İlham Kaynağı:
BALIKLAR
Извор на вдъхновение за производството на енергия:
РИБИТЕ
Doç.Dr. M.Sami Polatöz
H
er canlının yaşadığı çevre, anatomik yapısı ve yapıya bağlı davranışları arasındaki uygunluk bilinen bir durumdur. Bu üçlü mekanizmanın
her canlıda nasıl çalıştığı ise, bilimlerin
araştırma konularını teşkil eder. Meselâ,
balıkların suda hareket tarzını anlamada,
dönen pervanelerin itme gücü ile hareket
eden gemiler temsil olarak kullanılır. Balıklar dönen pervanenin ürettiği itme gücünü, yüzgeç ve gövde hareketlerini kullanarak sağlarlar.
Akışkanlar mekaniğindeki ileri araştırmalar, balıkların suda hareketi ile ilgili
yeni mekanizmaların varlığını ortaya çıkarmıştır. Balıklar yapılarına yerleştirilen
sensörlerle, etraflarındaki sâbit cisimleri
veya oluşturulan girdapları algılayarak,
vücutlarını girdaba göre uygun pozisyonlara getirebilmekte, böylece çevrelerinde
oluşan girdaplardan ilâve hareket enerjisi
sağlamaktadır. Cornell Üniversitesinden
James Liao1 2003 yılında ilk defa sürü içerisindeki balıkların girdapları kullanarak
enerji tasarrufu yaptıklarını göstermiştir.
Bir başka araştırmacı John Dabiri2 de balıkların bu özelliğini mekanik sistemlere
uygulamak üzere matematikî bir model
geliştirmiştir.
14 Mayıs
2008
И
звестно е, че средата на обитаване,
анатомията и поведението на всяко
живо същество са взаимно обвързани. Този троен механизъм е обект на научни
изследвания. Например, за разбиране на начина на движение на рибите във водата може
да се вземе предвид плавателен съд, който се
задвижва с перка. Рибите използват за движение също своите перки и движението на
тялото си.
Изследванията върху механиката на флуидите установяват наличието у
рибите на нови механизми за
придвижване във
вода. Рибите имат
сенсори, с които установяват наличието в
близост на неподвижни
обекти или формирали
се водовъртежи. Благодарение
на това рибите заемат подходяща
позиция, за да използват енергията на
водовъртежа. Джеймз Лайъл от Корнуелския университет демонстрира
за първи път през 2003 г. как рибите,
Klâsik akışkanlar mekaniği bilgilerine
göre, bu tip girdaplı bir akışta, su ve rüzgâr türbinleri düzenli çalışamaz; türbinlerin çalışabilmesi, kararlı ve düzgün bir akış
ortamının varlığına bağlıdır. Mekanik bir
âletin girdaplardan enerji elde edebilmesi
için balığın değişik açılı hareketlerini taklit
edebilmesi gerekmektedir. Mekanik âlet,
balıkta olduğu gibi akışı ve girdapları anlık
algılayarak uygun pozisyonu alabilmelidir.
Normalde rüzgâr türbinleri, yüksek ve
açık alanlarda kurulur. Binaların çevresinden ve çatılar üzerinden geçen rüzgâr
akışlarında meydana gelen girdaplar ise,
rüzgâr türbinlerinin buralarda verimli
kullanılabilmesini engeller. Bu problemi
çözmek için balığın birebir taklit edilmesi
yerine, balık hareketine ait dinamik prensiplerden faydalanarak bir türbin modeli
oluşturulması düşünülmektedir. Böylece
balıktan ilhamla tasarlanacak olan mekanik âletle, türbülânslı akışlarda da enerji
üretimi yapılabilecektir. Âletin hem havada hem de suda çalışacak farklı tipleri tasarlanmaktadır.
Kuvvetli rüzgârlarda, normal rüzgâr
türbinleri ile karşılaştırıldığında bu âletlerin enerji üretimi daha az olabilir. Ancak
klâsik türbinlerin enerji üretemediği 10 m/
s akışkan hızının altındaki hızlarda da bu
âletlerle enerji üretmek mümkün olabileceğinden, bir yıllık toplam üretimde en az bir
rüzgâr türbini kadar enerji üretilebilecektir. Eğer balıkların mükemmel yaratılışlarına yerleştirilmiş ileri mühendislik mekanizmaları tam olarak modellenebilirse,
bu âletlerin verimi çok daha fazla
artırılabilir.
Dipnotlar
1. J. C. Liao, D. N. Beal, G. V.
Lauder and M. S. Triantafyllou, Fish exploiting vortices
decrease muscle activity,
Science 302, 1566–1569,
2003.
2. J. O. Dabiri, Renewable fluid dynamic energy derived
from aquatic animal
location, Bioinspiration and Biomimetics
2, L1-L3, 2007.
плуващи в група, използват водовъртежите,
за да пестят от собствената си енергия. И друг
изследовател, Джон Дабири, извежда математически модел, чрез който тази особеност
на рибите може да се приложи в механичните системи.
Според класическите познания за механиката на флуидите подобни водовъртежи не
могат да функционират нормално при наличие на течение, на водни и въздушни турбини.
Турбините работят само при наличие на добре изразено и насочено течение. За да може
един механичен уред да използва енергия от
водовъртеж, той трябва да имитира различните движения на рибата. С други думи, механичният уред подобно на рибите трябва да
установи на минутата наличието на водовъртеж и да се позиционира съобразно него.
Въздушните турбини се инсталират по
принцип на високи и открити места. Завихрянето, което се формира при преминаването на въздушните течения покрай сградите
и над покривите им, не гарантира доброто
функциониране на тези турбини в застроена
среда. За да се реши този проблем, се обмисля не точното имитиране на рибите, а създаването на турбина въз основа на принципите
на динамиката, характерна за движенията на
рибите. По този начин, черпейки вдъхновение от рибите, създаденият механичен уред
ще може да произвежда енергия и от турбулентни течения. Ще се изработят два типа
уреди за работа съответно във въздушна и във
водна среда.
В сравнение с обикновените турбини, при
силни ветрове новият тип уреди може да
произвеждат и по-малко енергия. Но понеже
тези уреди ще могат да произвеждат енергия
и скорост на движение на флуидите по-ниска
от 10 м/с, което е невъзможно при класическите турбини, произведената от тях за година енергия ще е поне колкото тази, произведена от въздушна турбина. Ако може да се
възпроизведе модел, който напълно повтаря
напредничавите инженерни механизми, заложени в съвършеното устройство на рибите, ефективността на тези нови уреди би била
много по-голяма.
Бележки:
1. J. C. Liao, D. N. Beal, G. V. Lauder and M. S. Triantafillou,
Fish exploiting vortices decrease muscle activity, Science 302, 1566–
1569, 2003.
2. J. O. Dabiri, Renewable fluid dynamic energy derived from
aquatic animal location, Bioinspiration and Biomimetics 2, L1-L3,
2007.
Май
2008
15
Türkçe - Edebiyat
(EDEBİYAT AKIMLARI)
EDEBİ AKIMLAR
Hazırlayan: Emre Adem
Avrupa’da edebi akımlar başlamadan önce,
iki önemli düşünce ve sanat anlayışı vardı: Hümanizm ve Rönesansçılık
HÜMANİZM:
* İnsana değer vermek esastır.
* Tabiatı Tanrı yaratmıştır düşüncesi kabul
edilmiştir.
* İnsanı sevip onu yüceltme.
* Dante bu düşüncenin temsilcisidir.
RÖNESANSÇILAR:
* Hem hümanizmin getirdiklerini hem de
16.yy bilim ve akılcılığını benimsemişlerdir.
* Özgürlük düşüncesini geliştirirler.
* Petrarca, Montaigne, Bocan, Cervantes,
Shakspeare bu dönemde eser verirler.
KLASİSİZM
* 17.yy ortalarında Fransa’da ortaya çıkan
edebiyat akımıdır.
* Akla ve sağduyuya değer verirler.
* İnsandaki tabiata, insanların iç dünyasına
saygı göstermek esastır,
* Konularını eski Yunan ve Latin edebiyatından alırlar.
* Kahramanları seçkin kişilerdir. Sıradan insanlara eserlerinde yer vermezler.
* Önemli olan konu değil konunun işleniş
biçimidir
* Dil, üslup kusursuz bir şekilde işlenmiştir.
Dil açık, yalın ve soyludur.
* Sanat için sanat görüşünü savunurlar.
* Sanatçı eserde kendini gizler.
* Tiyatroda üç birlik kuralına uyulur.(olay,
zaman, mekân)
* Bu akımın en önemli temsilcileri: Moliere,
Corneille, Racine, La Fontaine, La Bruyere, Daniel Defoe
* Türk edebiyatında ise Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa’dır.
Mart
16 Mayıs
2008
ROMANTİZM
* Fransa’da 1830 yıllarında klasizme tepki
olarak doğmuştur.
* Klasik edebiyatın kural ve şekilleri bırakılır.
* Konular eski Yunan ve Latin edebiyatı yerine Hıristiyanlıktan tarihten ve günlük yaşamından alınır.
* Akıl yerine duygulara ve hayallere önem
verirler.
* Sanatçılar kendi eserlerinin kişiliklerini gizlemezler.
* Sanat toplum içindir görüşünü benimsemişlerdir.
* Tabiat önemlidir. Gözlem ve tasvire önem
verilir.
* Konular işlenirken iyi, kötü, doğru, yanlış
gibi karşıtlıklardan yararlanırlar.
* Üç birlik kuralı terk edilir.
* Temsilcileri: J. J. Rousseau, Voltaire, Victor
Hugo, Goethe, Schiller, Chateaubriand, George
Sand
* Türk edebiyatında ise Namık Kemal,
A.Hamit Tarhan, A.Mithat Efendi.
REALİZM
* 19.yy’ın ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak doğmuştur.
* Konu gerçekten alınır. Olay ve kişiler yaşanan ve yaşayan kişilerin benzerleridir
* Kişilerin ruhi davranışlarını etkileyen onların kişiliklerini çizen çevre ve ortamın tanıtılmasına önem verilir.
* Betimlemeler yazarın gözüyle yapılmaz
kahramanın gözüyle yapılır.
* His ve hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtır.
* Sanat için sanat görüşünü savunurlar.
* Hikâye ve Romanda uygulanır.
* Temsilcileri: Honero De Balzac, Stendhal,
Gustave Flubert, Tolstoy, Dostoyevski, Ernest
Hemingvay, Steinbeck
* Türk edebiyatında ise; Recaizade Mahmut,
Nabizade Nazım ,Yakup Kadri, R. Halit Karay
NATÜRALİZM
* Determinizm anlayışını romana getiren bu
akım 19. asrın ikinci yarısında Fransa’da ortaya
çıkmıştır.
* Determinizme göre tabiat olaylarında aynı
sebepler aynı sonucu doğurur. Natüralistler,
Determinizmi topluma ve insana uyguladılar.
* Toplum büyük bir laboratuar, insan deney
konusu, sanatçı da bilgin sayıldı.
* İnsan kişiliğini anlatabilmek için soya çekim yasalarından ve toplum biliminden yararlandılar.
* Romanlarda kahramanların portreleri ince
ayrıntılarına kadar verilir.
* Yazar eserde kişiliğini gizler.
* Gözlem ve tasvir önemlidir.
* Eserlerinde hayatı bütün yönüyle anlatırlar.
* Bedenden ayrı bir ruh yoktur.
* Dil her seviyedeki insanın anlayabileceği
bir düzeyde tutulmuştur
* Sanat toplum içindir anlayışı doğrultusunda eserler verilmiştir.
* Temsilcileri: Emile Zola, Goncoutr Kardeşler, Guy De Maupassent, Alphonse Daudet
* Türk edebiyatında ise; H. Rahmi Gürpınar,
Nabizade Nazım, Beşir Fuat
PARNASİZM
* Romantik şiir anlayışı ile Fransa da ortaya
çıkmıştır.
* Doğal güzelliğe ve dış görünüşe büyük
önem verir.
* Sanat sanat içindir ilkesini savunmuştur.
* Nesnelerin dış görünüşünü aktarmışlardır.
* Kelimeler seçilerek kullanılır. Kelimelerin
sıralanışı ve ahenk önemlidir.
* Kafiye ve Redife önem verilir.
* Romantizm de bırakılan eski Yunan ve Latin kültürüne dönüşmüştür.
* Temsilcileri: Th. Gauthier, Theodore Debanvaille, Francois Coppee
* Türk edebiyatında ise; Tevfik Fikret, Cenap
Şehabettin, Yahya Kemal
SEMBOLİZM
* 19.yy’ın son çeyreğinde ortaya çıkmıştır.
* Nesneleri olduğu gibi anlatmak mümkün
değildir. Nesneler değişerek anlatılabilir.
* Anlatımda sözlerin sözlük anlamından bıkan sembolistler yaşatmaya çalışırlar.
* Şiirde anlam açıklığından kaçındılar.
* Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir.
* Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün
doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar
görüntüleri yansıtırlar.
* Şiirde musiki her şeyden önce musiki ilkesini savundular.
* Sanat için sanat anlayışına bağlılardır.
* Dil herkesin anlayacağı seviyede değil oldukça ağırdır
* Temsilcileri: Baudelaire, P. Verlaine, A. Rimbaud
* Türk edebiyatında ise; Ahmet Haşim, A.
Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, biraz da
Cenap Şehabettin
SÜRREALİZM (GERÇEK ÜSTÜNCÜLÜK)
* Kelime anlamı “gerçek üstüncülük” demek
olan bu akım 1924’te Fransa’da çıkmıştır.
* Sürrealistler Sigmund Freud’un etkisinde
kalmışlardır.
* Bilinçaltı rüyada ortaya çıkar.
* Hipnotize edilmiş insanlara şiir söylettiler.
* Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren İçgüdü, bilinçaltıdır demişlerdir.
* Temsilcileri: Breton Aragon, Paul Eluard
* Türk edebiyatında ise; Orhan Veli ve arkadaşları, Cemal Süreyya, İlhan Berk (II. Yeniciler)
FÜTÜRİZM
* Geleceği makineleştiren sanattır.
* 20.yy. başında Marinetti tarafından kurulmuştur.
* Geçmişin sanat değerlerini bırakmalı ve
yeni anlatım biçimleri bulmalı.
* Makinalaşma çalışmaları kutsallığı savunmalıdır.
* Temsilcileri: Marinetti ve Mayatovski
* Türk edebiyatında ise: Nazım Hikmet
EGZİSTANSİYALİZM ( VAR OLUŞÇULUK)
* Var olmayı her şeyden önce görenlerdir. Bu
akıma var oluşçuluk da denir.
* İnsan kendi değerlerini kendi oluşturabileceğini bilmelidir.
* İnsan bütünüyle özgür olmalıdır.
* Temsilcileri: J. Paul Sartre, Simon de Beauvoir, A. Camus
DADAİZM
* Kelimeleri rasgele kullanmak suretiyle oluşan şiirlere denir.
* Dil ve estetik kurallarını yıkma.
* Şiir gelişimini güzel seçilmiş kâğıt üzerine
dizilmesiyle yazılır.
* Temsilcileri: Tristan Zara, L. Aragon, Paul
Elaud
Март
Май
2008
17
Reçitsa Köyü, Anton Simeonoviç
Makarenko İlköğretim Okulu
ОУ “АНТОН СИМЕОНОВИЧ МАКАРЕНКО” с. Речица
Nedret LÜTFİ - Burgas
K
ıymetli okuyucular, bu sayımızda sizlere
çok güzel bir köyde yer alan bir okulu tanıtacağız. Reçitsa Köyü, Burgas iline bağlı
Ruen belediyesinin sınırları içerisinde bulunuyor.
Okul ve öğrenciler hakkında okul müdürü Ereceb
Musa ile görüştük. Ereceb Bey, Reçitsa Köyünde
dünyaya gelir ve ilk öğrenimini burada tamamlar. Sonra Şumen Üniversitesi’nin Matematik ve
Enformasyon bölümünü bitirir. 1997 yılından beri
de Reçitsa Köyünde yer alan A. S. Makarenko İlköğretim Okulu’nun müdürü olarak görev yapmaktadır. Söz konusu tarihten bu yana okulda çok
değişiklikler olmuştur. Bir bilgisayar sınıfı açılan
okulun doğramaları yenilenmiş ve dış cephe
izolasyonu yapılmış durumda. Yakın
zamanda okulun bütün demirbaşı
da yenilenecek. Ereceb Musa Bey
evli olup iki çocuk babasıdır.
Oklunuzdaki öğretmen ve
öğrenci sayısı hakkında bilgi
verir misiniz?
18 Mayıs
2008
С
къпи читатели, в този брой ще ви
представим училище от едно прекрасно село. Село Речица се намира в община Руен, Бургаска област. За училището
и образователния процес в него говорихме
с г-н Ереджеб Муса Ереджеб. Той е роден в
село Речица, където завършва и основното си
образование. Завършил е ШУ “Константин
Преславски” гр. Шумен, специалност Математика и информатика. От 1997 г. е Директор
в ОУ “А. С. Макаренко” с. Речица. От тогава
до днес много неща се променят в училището:
един компютърен кабинет, смяна на дограмата, поставена е външна изолация и предстои
смяна на училищния инвентар. Той е
семеен с две деца.
Колко е педагогическият персонал на училището
и колко ученици учат в
него?
В училището в момента
учат 124 ученика от три на-
Okulumuzda şu an itibariyle Reçitsa, Zaimçevo ve Yasenovo köylerinden olmak üzere toplam 124 öğrenci eğitim alıyor. Öğrenciler farklı köylerden olmalarına rağmen kendi
aralarında çok iyi dostluklara sahip. Eğitim
kodromuz ise hepsi de yüksek tahsilli 13 öğretmenden oluşmaktadır.
Okulun tarihçesinden bahseder misiniz?
Rivayetlere göre 1872 yılında bugünkü okulun olduğu yere Hacı İsmail Efendi tarafından
ahşaptan yapılmış bir cami mektebi açılır. Buradaki ilk öğremenler olarak da Mehmet Hoca
ve Hamza Hoca’dan bahsedilir. Okul iki sınıftan ibarettir. Köye ilk kadrolu öğretmenler
1957-1958 eğitim yılı için atanır. 1963 yılında
temelleri atılan yeni okul binası 1964-1965 eğitim yılında hizmete açılır. O tarihlere kadar
Nazım Hikmet ismini taşıyan okul yeni binasıyla birlikte yeni bir isim de edinir. Nisan
1963 tarihli olağanüstü eğitim şurasında okula
meşhur Rus eğitimci A. S. Makarenko’nun adı
verilir. 1981-1982 eğitim yılında okulun yeni
ek binası hizmete açılır ve o güne kadar sınıf
odası azlığından sabahçı ve öğlenci olarak iki
grup haklinde eğitim alan öğrenciler aynı anda
eğitim görmeye başlar.
Öğrencilerinizin katıldığı yarışmalar ve kazandıkları ödüller var mı?
Öğrencilerimiz il çapındaki yarışmalara katılıyorlar. Anne konulu
Bulgarca şiir okuma dalında ödüller alan öğrencilerimiz var. Ödüllerini bizzat milletvikilleri
Fatme İlyaz ve Marusya
селени места: с. Речица, с. Заимчево и с. Ясеново, но въпреки това учениците са в много
добри взаимоотношения помежду си. Педагогическия персонал се състои от тринадесет
учители. Учителите са с висше образование.
Каква е историята на училището?
Според преданията Джамийското училище се е открило към 1872 г. от Хаджи Смаил
ефенди през октомври в стара дъсчена сграда на джамията, която се е намирала на същото място, където се намира новата сграда
в момента. Първите местни учители са били
Мехмед Ходжа и Хамза Ходжа. Учениците се
обучавали в две стаи. През 1957 -1958 г. се назначават първите редовни учители. През лятото на 1963 г. се поставиха основите на новата учебна сграда, а през учебната 1964 - 1965 г.
е предадена за експлоатация. През м. Април
1963 г. на извънреден педагогически съвет се
взима решение за преименуване на училището от „Назъм Хикмет” на името на видния
руски педагог „Антон Симеонович Макаренко”. До 1981 г. учениците учат на две смени,
поради това че има четири класни стаи. През
учебната 1981 - 1982 година учениците влизат
за първи път в новата постройка и започват
да се обучават на една смяна.
Май
2008
19
Lyubçeva’nın elinden almışlardı. Aynı şekilde
Türkçe yarışmalarında da il ve belediye çapında derecelerimiz var.
Okulunuzda diğer okullardan farklı olarak
din kültürü dersi veriliyor, bu öğrencileri nasıl
etkilemektedir
Din Kültürü dersi iki yıldan bu yana Din
Kültür/İslam olarak okutulmakta ve 6 sınıfımız oluşmuş durumdadır. Bunlardan dördü zorunlu, diğer ikisi de serbest
seçmeli olarak bu dersi görüyorlar. (Bulgaristan eğitim sisteminde seçmeli
dersler zorunlu ve serbest seçmeli olarak iki
gruba ayrılmaktadır.
Ter. notu) Çocukların
değer yargılarının iyi bir
şekilde gelişiminin temelleri
ailelerle gerçekleşmektedir. Bu onların arkadaşları, öğretmenleri ve ailelerine karşı daha iyi davranmalarını da sağlar. Bu dersin
öğretilmesi her zaman öğrencinin yararına olacaktır. Bizler de eğitimci olarak bu dersin okutulmasını onaylıyor ve din farkı gözetmeksizin
tavsiye ediyoruz.
Türkçe dersi kaçıncı sınıflarda okutulmaktadır?
Türkçe dersi 2. sınıftan 8. sınıfa kadar okutulmakta olup yine zorunlu veya serbest seçmeli ders statüsüne sahipir.
Bu derste öğrencilerimiz büyük bir
ilgiyle dil becerilerini geliştimek için
Ümit Dergisini takip ediyorlar.
Meslektaşlarınıza ve dergi okuyucularına yönelik temennilerinizi
alabilir miyiz?
Dergi okuyucularına ve bütün
meslektaşlarıma her şeyden önce
sağlık ve uzun ömürler diliyor, her
zaman ileriye doğru gelişmelerini temenni ediyorum.
20 Mayıs
2008
В какви състезания участват учениците и какви награди са спечелили?
Учениците от нашето училище участват в конкурси на Областно ниво, където има наградени ученици по български език за
стихотворения посветени на майката. Те бяха наградени от народните представители Фатме Илияз и Маруся Любчева. По турски
език имаме наградени ученици на
общинско и областно ниво.
Във вашето училище се изучава предмета религия, какво е въздействието му
върху учениците?
Предмета религия се изучава от две години като Религия – Ислям. Има шест групи, от
които четири са ЗИП и две са СИП. Заедно
с родителите се полагат основите за доброто
развитие на ценностната система на децата
им, което спомага за по-доброто им
отношение към съученик, учител и родител. Изучаването
на предмета винаги ще
е в полза на учениците
и ние като учители го
одобряваме и препоръчваме неговото изучаване в училище независимо от религията.
В кои класове се изучава турски език?
Турски език се изучава от ІІ до
VІІІ клас като ЗИП и СИП. С голям интерес
учениците четат списание „Юмит”, което
им помага за по-доброто усвояване на турския език.
Вашите пожелания към колегите Ви от
страната и читателите на „Юмит”
Пожелавам на читателите на списание
„Юмит” да бъдат живи и здрави и да продължават да се развиват напред.
HAYAL HIRSIZI
КРАДЕЦ НА МЕЧТИ
Beynur SÜLEYMAN
Ç
ocuk daha henüz köyden yeni ayrılmış
ailesi ile birlikte şehire yerleşmişlerdi,
yıllar boyu soluk soluğa geçen bir köy
hayatını geride bırakmanın acısıyla Burak, şehre
çabuk ayak uydurmuştu. Eskiden babasının koyun çiftliğinde yardımcı olur, sürüyü birçok kez
kendisi geniş ovalara otlatmaya çıkarırdı. Küçücük kuzular ise onun için vazgeçilmez bir sevgi
kaynağı idi. Onları elinde tutuyor, okşuyor, kimseye vermek istemiyordu. Gel gör ki zaman değişmişti, daha doğrusu sistemdi değişen. Zaman
kollektifleşme, işçi ve tarım kooperatifleri olan
TKZS’lerin kurulma zamanıydı. Her aile kendine yetecek kadar birkaç hayvan dışında hepsini
bu uğurda vermek zorundaydı. Ben nasıl bundan sonra yaşarım diyerek canına kıyanlar bile
olmuştu. Burak’ın babası şehirde çalışma imkanı
bulduğu için o da buraya bir okula kaydolmuştu. Bir gün öğretmenleri tüm sınıfa büyüdükleri
zaman ne olmak ve ne ile uğraşmak istedikleri
konulu bir kompozisyon yazmalarını istedi. Şu
ana kadarki hayatının büyük kısmını köyde geçiren bir çocuk için hayaller kurmak hiç de zor
değildi. Okul arkadaşlarının çoğunluğu astronot, traktörcü, makinist, öğretmen, doktor vs.
gibi meslekler üzerinde yazı yazarken 11 yaşın-
Д
етето тъкмо се беше преместило със семейството си да живее в града. Бурак
тъжеше за спокойния живот на село,
но бързо свикна с градската динамика. Преди
помагаше на баща си във фермата, извеждаше на паша стадата. Обичаше много агънцата.
Вземаше ги на ръце, галеше ги, не искаше да
ги даде на никого. Но сега всичко се беше променило до неузнаваемост, по-точно системата.
Беше проведена колективизация, създадоха се
кооперативи. Семействата можеха да задържат
добитък, достатъчен за собственото им изхранване, а всичко останало трябваше да предадат в
кооператива. Някои бяха отчаяни, не виждаха
бъдеще пред себе си. Бащата на Бурак си намери работа в града. Затова и Бурак се записа да
учи в градско училище. Един ден учителят им
даде за домашна работа да напишат есе
на тема „Какъв искам да бъда, когато
порасна?” За едно дете, израснало
на село, никак не беше трудно да
мечтае. Повечето му съученици
искаха да станат космонавти,
трактористи, машинисти на
влак, учители, лекари и прочие. Единадесетгодишният
Бурак разказа подробно как
иска да бъде собственик на
Май
2008
21
daki Burak evdeki gece lambasını açmış,
gelecekte nasıl bir koyun çiftliğine sahip olabileceğini en ince ayrıntısına kadar anlattı.
10 sayfalık kompozisyona bir de kurşun kalemle
çiftliğin nerede ve ne şekilde olacağını gösteren
planını çizmişti. Ahır ve kuzulamak üzere olan
koyunların yerlerini belirtmiş, çiftliğin yanına ailesinin yaşayacağı bir evi de ihmal etmemişti. Kısacası kuzularla doyasıya oynayacağı ve kimsenin kendisine karışmadığı bir dünya kuruyordu
kafasında. O kadar dalmıştı ki hayallere yazarken ne zaman sabah olduğunu bile anlayamadı.
Hocasının isteğine göre hazırlanan kopmozisyon aslında sadece bir hayalin ürünü değildi, o
aynı zamanda kendisi için bir hedefti. Yazıyı öğretmenine gururla sunarken içinde bir ferahlık
ve vazifeyi yerine getirmenin sevinci vardı. Eve
döndüğünde babasına kompozisyon hakkında
bilgi verdi. Yoğun bir iş gününden sonra evine
yorgun dönen babası sadece başını okşayabildi.
Ertesi gün heyecanla derse giren Burak, öğretmenden geri aldığı ödevinin altına kocaman bir
“2” yazılı olduğunu gördü. Bir anda ayaklarının
bağı çözüldü. Nasıl olur? Bu kadar çalışmama
rağmen ve bu güzel hedefine karşı nasıl olur da
en kötü notu alabilirdi. Kafası karıştı, içine garip
duygular girdi. Bu duyguların adını koymaya çalışıyordu, çünkü onlar ne üzüntü, ne kızıgınlık,
ne de hüsrandı. Olsa olsa hayal kırıklığı olacaktı
hissettikleri. Sessizce yerine oturdu. Dersten sonra öğretmeni halini görerek yanına sokuldu ve
“Oğlum senin gibi birine bu hayaller yakışmaz.
Siz artık şehre geldiniz, yeni makina üretimi için
çalışıyor ailen. Biraz gerçekçi ol. Hem bundan
sonra kimsenin kendi hayvanları olmayacak.
Hepsi ortak olacak. Bizim olacak yani. Senin bir
de ne paran var ne pulun. Bu anlattıkların için
çok, ama çok para gerekiyor. Yine de bu üzüntülü halinden kurtulman için sana bir şans daha
vereceğim. Git, bu akşam daha gerçekçi bir yazı
yaz. Mesela ileride nasıl bir mühendis olacağını
anlat. Ben de ona göre notunu düzeltirim.” dedi.
Masum çocuk tamam dercesine kafasını salladı,
fakat onun derdi kırık not değildi. Yine de biraz
toparlanmaya çalıştı. Evde babasına durumu
anlattı ve nasıl bir kompozisyon yazması gerektiği hakkında kendisinden yardım istedi. Babası
22 Mayıs
2008
ферма. На цели
десет страници той описа къде и каква ферма иска да има, дори нарисува и план на
фермата. На него беше отбелязал оборите за
овцете и агнетата, както и къщата за стопаните.
С други думи, мечтата му беше да си има свят,
в който на воля да си играе с агънцата. Написа
есето нощем на запалена лампа и не усети как се
беше зазорило. Всъщност за Бурак това не беше
само мечта, както беше поискал учителят, а и
цел. Когато предаде на учителя домашната си
работа, Бурак усети задоволство и облекчение
от изпълнената задача. Когато се върна вкъщи,
разказа на баща си какво беше написал. Баща
му, изморен от работа, имаше сили само да
го погали. На следващия ден Бурак беше много развълнуван, но домашната му работа беше
оценена със „слаб 2”. Когато видя неочакваната
оценка, краката му се подкосиха. Как така? Как
може да получи двойка за съчинението, което
беше написал с такова голямо желание и вълнение. Беше объркан и се чувстваше странно. Това,
което чувстваше, не беше нито съжаление, нито
гняв, нито тъга. Това, което изпитваше, беше
разочарование. Седна безмълвен на чина си.
След края на часа учителят, забелязал състоянието му, се приближи до него и му каза: „Синко, такива мечти не ти подхождат. Вече живеете
в града, баща ти работи с машини. Бъди малко
реалист. А и оттук нататък никой няма да има
вече собствени животни. Всичко ще бъде общо.
Т.е. ще бъде наше. Ти нямаш никакви пари, а
за да реализираш мечтата си, ти трябват много пари. Но, за да те успокоя, ще ти дам втори
шанс. Напиши ново есе, по-реалистично. Например, че искаш да станеш инженер. Аз ще ти
поправя оценката.”
Момчето поклати одобрително глава, но не
слабата оценка го тревожеше. Помъчи се да се
съвземе, все пак. Вкъщи разказа на баща си за
случилото се и поиска помощта му за новото
съчинение, което трябва да напише. Баща му
много добре беше разбрал за какво иде реч, но
посъветва сина си: „Това е твоят живот. Напиши
какъв искаш да бъдеш и отстоявай мечтите си!”
Бурак много мисли върху тези думи на баща
му. Убеден, че дори и тъмата на нощта не може
да затъмни светлите му мечти, на другия ден
işin ne olduğunu çok
iyi kavramış olmasına rağmen oğluna
“Hayat senin hayatın, ne olmak istiyorsan onu
yaz ve bildiğinden vazgeçme!” diye tavsiyelerde
bulundu. Burak bu sözler üzerine çok düşündü,
taşındı. Gece karanlığının bile aydınlık geleceği hayal kurmak için karartamayacağı kanısına
varan Burak öğretmeninin yanına vararak aynı
kompozisyonu önüne sundu. Hocasına bu yaşta
bir çocuktan beklenmeyecek “Siz notunuzu değiştirmeyin, ben de hayallerimi!” sözlerini söyledi.
İşte o aynı çocuk bugün yaşlı bir adam. Çocuklarıyla birlikte Amerika’da 150 dönümlük
bir arazide koyun çiftliği kurmuş ve mutlu
bir şekilde torunlarını kuzuları severken seyrediyor. Çiftliğin yanındaki ofisinin duvarında
çerçeveletilmiş bir şekilde o okul hayatındaki
kompozisyonu duruyor. Bundan yaklaşık 15 yıl
önce Bulgaristan’da bir fuara katılmıştı. Orada
eski hocasıyla buluştu. Gerçekleştirdiği proje ve
hayatından bahsetti ona biraz. İlerlemiş yaşına
rağmen gayet düzgün giyimli ve kravatlı öğretmeni onu bir elinden tuttu ve yanına doğru
çekerek ”Biliyorum, belki bana kızgınsın. Ama
sana itiraf edeyim ki, senin öğrencilik zamanında bir öğretmen iken ben bir hayal hırsızıydım.
Çocukların hayallerini çalardım. Birçok çocuğun küçük yaşta istediklerini büyüdükten sonra gerçekleştirememelerini ben sağladım. Lakin
sen beni dinlemedin ve azminle bu yerlere geldin.“ dedi ona. Burak da elleri titreyen emekli
olmuş öğretmenine dönerek “ Evet, doğru
söylüyorsunuz hocam, siz birçok kişiyi
yoldan çevirdiniz. Ama o kırık not
hadisesinden sonra benim kararlılığımı gören sınıf arkadaşlarım,
sonuna kadar hayalleri uğruna
savaştılar. Evet, belki siz hayal
hırsızıydınız ama, ben de hayal avcısıydım. Kopmakta
olan tüm hayalleri yakalar
onların yeşermesi için, hayat bulabilmesi için çaba
gösterirdim.” dedi.
Бурак представи на
учителя същото есе с думи,
които никой не би очаквал от
дете на неговата възраст: „Не
променяйте оценката ми; аз пък
няма да променя мечтите си!”
Днес Бурак е вече възрастен
мъж. Заедно с децата си в Америка
е основал голяма ферма и с умиление
наблюдава как внуците му се радват на
агънцата. А на една от стените в кабинета му е поставено в рамка есето за мечтите. Преди 15 години беше участвал в едно
изложение в България. Там се видя с някогашния си учител. Разказа му за фермата и
за реализираните му мечти. Старият учител
го хвана за ръката и го придърпа към себе си:
„Знам, вероятно си ми ядосан, но искам да
ти призная, че когато аз бях твой учител, бях
всъщност крадец на мечти. Крадях мечтите на
децата. Благодарение на мен много деца не постигнаха това, за което мечтаеха. Ти обаче не ме
послуша и така постигна своите мечти.” Бурак
се обърна към пенсионирания учител, чиито
ръце трепереха: „Да, вярно е това, което казвате, учителю. Вие отклонихте мнозина от техните мечти. Но моите съученици се вдъхновиха от
моята решителност след слабата оценка да защитавам мечтите си, и също преследваха своите мечти. Да, вероятно сте крадец на мечти,
но аз съм ловец на мечти. Положих всички усилия да ги постигна и да осмисля
живота си.”
Май
2008
23
Mevlana’nın
Mesnevi’sinden
TİLKİNİN TAKSİMİ
Aslan, kurt ve tilki arkadaş olmuş, avlanmaya
çıkmışlardı. Bütün gün hayvanların peşinde koşturduktan sonra akşama doğru bir öküz, bir dağ
keçisi, bir de besili bir tavşan yakaladılar. Avlarını
güzel bir ağacın altına sürüklediler.
Sıra, bunları paylaşmaya gelmişti. Aslan, kurda:
- Bunları aramızda taksim et, ama adaletli bir
şekilde, diye emir verdi.
Kurt:
- Padişahım, dedi. Yaban öküzü içlerinde en büyüğü. O size Iayıktır.
Keçi, orta boyda ve irilikte. O
da benim olsun. Tavşanı da
tilkiye verelim.
Aslan, bu paylaşıma
karşı çıktı:
- Sen kim oluyorsun
ki, dedi. Benim olduğum yerde kendine pay
istiyorsun. Bu cesareti
nereden aldın sen. Sana
büyüklerin yanında nasıl
davranman gerektiğini öğretmediler mi?
24 Mayıs
2008
Sonra da öfkeyle kurda saldırıp onu parçaladı.
Sıra tilkiye gelmişti.
Aslan tilkiye dönüp:
- Haydi dedi. Avlarımızı sen bölüştür.
Tilki, kurdun başına gelenleri gördüğü için
korku içindeydi. Ama bunu belli etmemeye çalışıyordu.
- Aman efendimiz, dedi. Payetmek de neymiş?
Siz ki padişahsınız. Her şeye layıksınız. Madem
emrediyorsunuz söyleyeyim: Bu besili öküz sizin
sabah yemeğiniz. Keçiyi gün ortasında yersiniz.
Akşama doğru da tavşanı yersiniz.
Aslan, tilkinin bu taksimini çok beğenmişti.
Yüzü gülmeye başladı:
- İşte adaletli paylaşım böyle olur. Ama merak
ediyorum, böyle paylaştırmayı sen kimden öğrendin?
Tilki, başını çevirip yerde yatan kurdu gösterdi:
- Padişahım, dedi tabii ki kurdun halinden.
Aslan, bu cevaba da çok memnun oldu.
- Aferin sana, dedi. Alçak kurttan ibret aldığın
için avların üçünü de sana veriyorum.
Mevlana’nın notu:
AkıIIı kişi, tilkinin yaptığı gibi dostlarının başına
gelen felaketlerden ibret alır. Böylece nerede nasıl
davranması gerektiğini bilir. Tilki, aklını kullanarak
hem canını kurtardı hem de avların hepsine sahip
oldu. Aklın önemi işin sonucunu düşünmektir. Nefis ise sonu düşünmez.
ПОДЯЛБАТА НА ЛИСИЦАТА
Лъвът, вълкът и лисицата станали другари.
След като преследвали цял ден плячка, към
вечерта заловили един вол, една планинска
коза и един добре охранен заек. Те завлекли
плячката си под едно дърво.
Дошъл ред да си поделят плячката. Лъвът
заповядал на вълка:
- Разпредели плячката между нас, но справедливо!
- Кралю. – отвърнал вълкът. – Волът е найедрият и Вие го заслужавате. Козата е средна
по размер. Нека да е за мен. А заекът да е за
лисицата.
Лъвът обаче не се съгласил:
- Кой си ти, че искаш дял и за себе си в мое
присъствие! Как смееш? Не са ли те научили
как да се държиш пред по-високопоставените?
След това лъвът се нахвърлил с гняв срещу вълка и го разкъсал на парчета.
Дошъл ред на лисицата. Лъвът й заповядал:
- Хайде, ти разпредели плячката!
Видялата случилото се на вълка, лисица
била много уплашена. Но се постарала да не
покаже страха си:
- Господарю, та каква подялба? Вие сте
крал и заслужавате всичко. Но щом заповядвате, нека кажа: волът ще е закуската Ви, козата за обяд, а заекът за вечеря.
Лъвът много харесал подялбата на лисицата. Усмихнал се и казал:
От книгата
Месневи
на Руми
- Ето, това е справедлива подялба. Но искам
да знам откъде си научила тази подялба.
- Кралю, - рекла лисицата. – Разбира се, че от това, което се случи на вълка.
Лъвът останал доволен от този отговор:
- Браво на теб! За това, че си взела поука от
дребнавия вълк ти давам цялата плячка.
Поуката на Мевляна:
Умният човек, подобно на лисицата, си
взема поука от бедствията, които сполетяват другарите му. Така той научава
къде как да се държи. Лисицата използвала
ума си и така спасила живота си, а и спечелила цялата плячка. Умът винаги мисли за
това как ще приключи едно събитие, а самолюбието – не.
Май
2008
25
26 Mayıs
2008
Май
2008
27
Bulgaristan’ın en genç satranç ustası
Най-младият майстор по шахмат в България
Ali AHMED - Kırcali
Ç
ocuklar klasmanında yapılan Bulgaristan
Satranç Turnuvası’nda birinciliği kazanan Tamer İsmail oldu. Henüz yedi yaşında olan Tamer, Momçilgrad Belediyesine bağlı Zvezdel Köyünde oturuyor ve oradaki okulda
birinci sınıfa gidiyor. Geçen yıldan itibaren satranç oynamaya başlayan Tamer, 4-5 aydan beri
daha büyük bir azimle şatranç oynuyor. İlk
olarak evde annesi Müzeyyen Hanımla
başlıyor oynamaya, babasıyla, ablasıyla
ve böylece kısa bir zamanda kendisini
çok iyi geliştiriyor. Annesi, okulda öğretmen olmakla birlikte
okuldaki satranç kolunu da organize ediyor.
Zvezdel
satranç
grubu
Momçilgrad
Belediyesinde okullar
arası turnuvada birinci olup, Kırcali’de il bazındaki yarışmada da
birinciliği kazanırlar.
Tamer ilk olarak bu yıl
şubat ayında yapılan
Kırcali’deki turnuvada
oynadı. Bu turnuvada 3
parti oynayıp -rakipleri 5. sınıftan olmalarına rağmen- hepsini kazandı.
Kırcali’deki
turnuvada
Tamer’i gören ünlü satranç ustası ve hakem Zlati Zlatev onun
bu başarısına hayran kalır ve bu
çocuğun gelecekte daha büyük
başarılara imza atacağını söyler. Bu yarışmadan sonra daha
büyük yarışmalara katılmak
için bir satranç grubuna üye
olmak gerekiyor. Böyle bir çoçuk satranç grubunu Kırcali’de,
Haskovo’da ve Asenovgrad’da
bile bulamayan aile ancak Svilengrad grubuna üye yapıyorlar
Tameri. Bu yıl Smolyan’da ya-
28 Mayıs
2008
В
турнира по шахмат, организиран в България, при децата, на първо място се
класира Тамер Исмаил. Тамер е все още
на седем години и живее и село Звездел, община Момчилград и учи в първи клас в местното училище. Започнал да се занимава с шах
преди една година, като през последните 4-5
месеца полага по-големи усилия да подобри играта си. За пръв път започва
да играе шах с майка си, след това с
баща си, сестра си и за кратко време се развива в тази насока. Майка
му освен че е учителка в Звездел,
организира и турнирите по шах в
училището.
Групата от Звездел печели първо
място на турнира между училищата в Община Момчилград,
а след това и първо място на областно ниво в
град Кърджали.
Тамер за пръв
път играе на
турнира в Кърджали тази година, през месец февруари.
В турнира изиграва три партии и въпреки че
противниците му
са пети клас, ги побеждава.
Известният шахматист и
съдия Злати Златев остава очарован от уменията на Тамер и
му предрича бляскаво бъдеще.
След това състезание, за да може
да участва в по-големи турнири е
нужно да се запише в някой клуб.
Родителите му не успяват да намерят такъв клуб дори в Кърджали,
Хасково и Асеновград, и го записват в клуб Свиленград. С този клуб
малкият Тамер участва в Индиви-
pılan Bulgaristan Ferdi Satraç Turnuvasına da
bu grupla birlikte katılır minik satranç ustası.
Turnuva 29.03 – 04.04.2008 tarihlerinde yapıldı.
Smolyan’daki bu turnuvaya Bulgaristan genelinde anılmış büyük takımların grupları katıldı. ÇSKA,
LOKOMOTİV – Mezdra,
LOKOMOTİV-Plovdiv ve LOKOMOTİV-Varna. Toplam
22 kişi ile yarışan
Tamer rakiplerini
yenerek 8 yaş grubuna kadar Bulgaristan satranç
şampiyonasını kazanarak altın madalya aldı. Bu başarıyla Ekim ayında
Vietnam’da yapılacak
çoçuklar için dünya
satranç şampiyonasında
Bulgaristan’ı temsil etme
hakkını kazandı.
Tamer, bu turnuvanın hemen akibinde 13
Nisan’da Veliko Tırnovo’da düzenlenen “Tırnovskata Tsaritsa” turnuvasında ikinciliği kazanıyor, fakat birinciyle eşit puanda. Böylelikle
iki turnuvada iki madalya sahibi oluyor. Ümidimiz, Tamer’in başarılarının devam etmesi ve
bu bölgede bu tür faliyetlerin çoğalıp onlara sahip çıkılması.
дуален турнир по шахмат проведен
в Смолян, в който участват шахматисти от цялата страна. Турнирът се
преведе на 29.03 – 04.04.2008 година. В
този шахматен турнир участваха известни от цялата страна клубове като
ЦСКА, Локомотив – Мездра, Локомотив – Пловдив, Локомотив – Варна.
Тамер изигра общо 22 срещи и победи във всички партии, като спечели
златен медал до 8 годишна възрастова
група. С този успех той спечели право да
участва на Световното шахматно първенство
по шах за деца, който ще се проведе във Виетнам през октомври.
След турнира в Смолян, Тамер участва и в
турнира „Търновска царица” във Велико Търново и печели второто място като е с равни
точки с първенеца. По този начин печели два
медала от турнирите.
Надяваме се, че успехите на Тамер ще продължат и по този начин повече деца да се насочат към този спорт.
Май
2008
29
30 Mayıs
2008
Май
2008
31
leri
Haber
m
i
t
i
Eğ
Çiflik Köyünde Okul Bayramı
Çiflik Köyü Maksim Gorki ilköğretim okulu öğrencileri Maksim Gorki’nin doğumunun 140. yılını bu yıl da çeşitli etkinliklerle kutladı. Bu vesileyle okul öğrencileri tarafından
skeçler, dans ve halkoyunları gösterileri, şarkılar vb. gösteriler icra edildi. Okul bünyesinde
yapılan gösteriler, Türkçe öğretmeni Habibe Halibryam tarafından organize edildi. Maksim Gorki İlköğretim Okulu’nda şu an 87 öğrenci okumakta ve bu öğrenciler
başta Çiflik Köyü olmak üzere çevre köylerden gelmektedir.
Ömer Alkaç, Kırcali
32 Mayıs
2008
Zvınarka’da Ana Dili Şenlikleri
Krumovgrad Belediyesi’ne bağlı olan ve Zvınarka Köyünde bulunan Vasil
Levski İlköğretim Okulu ilginç bir özelliğe sahip. Okul, bulunduğu köyün ismiyle değil,
komşu köy olan Luluçka’nın ismiyle anılıyor. Sebebi çok basit; öğrenci azlığından kapanan
okullar. Okullardan biri binasını, diğeri de ismini korumuş oluyor. Şu an okulda 7 çevre köyden
gelen öğrencilerle birlikte 120 öğrenci bulunmakta. Yeni adıyla Luliçka Köyü, Vasil Levski İlköğretim Okulunda ana dili günü dolayısıyla etkinlikler düzenlendi. Şiirler okundu, şarkılar söylendi,
folkor ve dans gösterileri yapıldı, Nasrettin Hoca fıkraları canlandırıldı, ayrıca Hacivat ve Karagöz oyunları sahnelendi. Etkinliklerin yapıldığı günde aynı zamanda veliler toplantısı
olduğu için çok geniş bir katılım oldu. Etkinlikler Türkçe öğretmenleri Zülfüye
Mollaosman ve Mergül Hayri tarafından organize ve idare edildi.
Ömer Alkaç, Kırcali
Май
2008
33
ÖĞRETMENİM
Ertan Efraimov
Koşarna/Ruse
Öğretmenim, öğretmenim
Bilgi veriyorsun gönlüme
Sen Benim.
Sevgi ve saygıda
Sen kusursuzsun
İnsanlar arasında
Sen mutlusun
Bu duyguyu gel de
Bana sor
İnan ki anlamak
Hiç de değil zor
Öğretmen olmak
Kolay değil
Bir ömür adamaksa
Hiç de değil
HASAN OSMAN, ENES ALİ ve
MİREM KADİR - PLOVDİV
Başararılar dilerim
Ömür boyunca
Ben sana
Şu dediklerime
En içten, inansana
ZEYNEB RECEB - RUEN/BURGAS
MİREM KADİR - PLOVDİV
Mart
34 Mayıs
2008
POSTA
ПОЩА
Bize yazı, şiir ve resim gönderme zahmetinde
bulunan; yarışmalara katılan fakat sayfa sayımızın sınırlı olması sebebi ile çalışmalarının tamamını yayınlayamadığımız, aşağıdaki isimleri
yazılı okuyucularımıza dergimize olan sevgilerinden dolayı çok teşekkür ederiz.
EMRE HASANOV - ŞUMEN
Alaydin Selaytinov-Opaka, Enes Fikretova-G. Kozarevo/Tırgovişte, Fatme
Çauşeva-Vrani Kon/Tırgovişte, Cemile
Ahmed-Fotinovo/Kırcali, Naime Şevaetin-Svobodinovo/Kırcali, Nazmie
Özcan-Fotinovo/Kırcali, Vildan Mehmet-Beli Plast/Kırcali, Mylin MecnunBeli Plast/Kırcali, Anife Mertunay-Beli
Plast/Kırcali, Ayşegül Ahmed-Sokolyane/Kırcali, Mirem Kadir-Plovdiv,
Hasan Osman-Plovdiv, Enes FikretPlovdiv, Aylân Mustafova-Stefan
Karaca/Şumen, Bora Niyazi-Şumen,
Ayhan Ahmed-Kriva Reka/Şumen, Receb Selaytin-Dobra Polyana/Burgas,
Egdanie Bedri-Prosenik/Burgas, Aylin
İlyas-Prosenik/Burgas, Ünzile HasanReçitsa/Burgas, Hatice Receb-Ruen/
Burgas, Aylin Receb-Ruen/Burgas,
Zeyneb Receb-Ruen/Burgas, Renel
Fevzi-Poroyno/Silistra, Ertan Efraimov-Koşarna/Ruse
AYLİN RECEB - RUEN/BURGAS
NOT: Geçen ayki ödüllü bulmacaların doğru cevaplarını zamanında
göndererek Sunay Çalıkov’un imzalı albümünü kazanan okuyucularımız: Enes Fikretova-Omurtag, Alaydin Selaytinov-Opaka, Ayhan
Ahmed-Kriva Reka/Şumen, Ünzile Hasan-Reçitsa/Burgas
Okuyucularımıza Sunay Çalıkov’un imzalı albümleri bölge irtibat
bürolarındaki meslektaşlarımız aracılığıyla iletilecektir.
Март
Май
2008
35
AYŞEGÜL AHMET - SOKOLYANE/KIRCALİ
BORA NİYAZİ - ŞUMEN
AYLAN MUSTAFA - STEFAN KARACA/ŞUMEN
VİLDAN MEHMET - BELİ PLAST/KIRCALİ
MEYLİN MECNUN - BELİ PLAST/KIRCALİ
ÖZCAN NAZMİ - FOTİNOVO/KIRCALİ
36 Mayıs
2008
ANİFE MERTUNAY - BELİ PLAST/KIRCALİ
RECEB SELAYTİN - DOBRA POLYANA/RUEN
RENEL FEVZİ - POROYNO/DULOVO
AYLİN İLİYAZ - PROSENİK/BURGAS
BORA NİYAZİ - ZLATOKLAS/SİLİSTRA
EJDANİYE BEDRİ - PROSENİK/BURGAS
Май
2008
37
☺
ВИ
ЦОВЕ
Шеф към своята секретарка:
- Внимавайте как пишете! Старинно се
пише с две “н”.
- Знам, шефе, но на пишещата ми машина
има само едно “н”.
☺ ☺ ☺
Мъж влиза в бензиностанция и пита:
- Кой е шефът?
- Аз!
- Трябват ли ви работници?
- Не, целият щат е зает.
- Ами тогава нека някой да дойде най-накрая да ми напълни резервоара!!!
☺ ☺ ☺
Срещнали се двама животновъди, единият от които с посинено око. Другият го
пита:
- А бе, какво става, някой да не те е бил?
..................................
...................................................
..................................................
.............................
38 Mayıs
2008
☺
- То не е за разправяне. Имам една крава,
и като сядам да я доя тя все ме удря с опашката си по лицето...
- И от това ли е посиняло окото ти?
- Не, омръзна ми и й вързах една тухла
на опашката!
☺ ☺ ☺
Някакъв фермер всеки ден носел в мандрата по около двеста литра мляко от найвисоко качество. Хората не можели да спрат
да се чудят, как я прави тая работа, след
като имал само пет крави. Най-накрая един
от тях се престрашил и го попитал направо,
как става тоя номер.
- А, лесно. - отвърнал фермерът. - Просто всеки ден, като влизам сутринта в обора
подвиквам - “Е, момичета, какво ще продаваме днес - мляко или говеждо?”
Май
2008
39
Yasir Donduran
RADYONUN PİLİ SES AÇILINCA DAHA
ÇABUK MU BİTER?
G
ünümüzde teknolojinin gelişmesiyle
şarjlı dijital radyolar yaygınlaşsa da
hâlâ pilli radyo kullananlarla karşılamaktayız. Ve bu kişiler için radyolarını çalıştırırken kullandıkları pillerin ömrü önemlidir.
Pille çalışan taşınabilir radyolarda sesin yüksekliği ya da kısıklığı pilin ömrünü etkiler.
Radyonun sesinin sonuna kadar açık olması ile sesin kısık olması arasındaki
fark pillerin ömrünün kısalmasına
neden olur. Eğer radyonun sesi
sonuna kadar açılırsa pillerden
çekilen akım % 30 artmaktadır.
Bu durum, pille çalışan radyo,
teyp, volkmen vb. aletler için değişmemektedir.
BANYODAN SONRA ELLERİMİZ
NEDEN BURUŞUR?
B
ütün vücudumuz, kıllarla kaplanmıştır. Harika
bir şekilde vücuda yerleştirilen bu kılların dibinde yağ bezleri vardır. Bunların çıkardığı yağ, su
geçirmez keratin bir tabaka oluşturur. Böylece suyun
derimizden içeri girmesi önlenerek derimizin yumuşak
tutulması sağlanmıştır. Sadece parmak uçlarımız ve tabanlarımızda kıl yoktur. Dolayısıyla koruyucu keratin
tabaka da yoktur. Ayrıca bu kısımlar kalın bir deri tabakası ile kaplanmıştır. Bu kılsız yerler suyun altında
belli bir süre kalıp iyice ıslanırsa, osmos (denilen daha
sulu bir maddenin daha koyu bir maddenin içine girişi)
sonucunda derimizin altına su girer ve bu su burada
kendine yer bulmak ister. Ancak buradaki kalın derimizin genleşerek bu suya ayırabileceği fazla yeri olmadığı için, sıcak havalarda asfalt gibi eğilir, bükülür.
40 Mayıs
2008
ПО-БЪРЗО ЛИ СЕ ИЗТОЩАВА БАТЕРИЯТА,
АКО УВЕЛИЧИМ ЗВУКА НА РАДИОТО?
М
акар и с развитието на технологиите
все повече да навлизат радиоприемниците със зареждаща се батерия,
все още широко се използват и приемници
с обикновени батерии. Животът или продължителността на използване на
тези батерии е много важно за
собственика на приемника. Силата на звука на приемника влияе на живота на батерията. При
увеличаване силата на звука
до максимум изтощаването на
батерията се увеличава с 30 %.
Това се отнася не само за радиоприемниците, но и за други уреди
като уокмени, CD-плейъри и прочие,
които също работят с батерии.
ЗАЩО СЕ НАБРЪЧКВА КОЖАТА НА
РЪЦЕТЕ НИ СЛЕД БАНЯ?
Ц
ялото ни тяло е покрито с косми. В основата им има мастни жлези. Те отделят
веществото кератин, което оформя водонепромокаем слой върху кожата. Така водата не
може да проникне през кожата и тя остава мека.
Само по пръстите и ходилата ни няма косми. Затова и няма предпазващ слой от кератин. От друга страна кожата на тези места е по-дебела. Когато те останат повече време във вода, се получава
осмотично налягане (т.е. проникване на по-течно
вещество в по-твърдо), поради което под кожата
прониква вода, която си търси място. Понеже кожата е дебела, а мястото малко, тя се нагъва, точно като асфалт в горещо време, за да се осигури
място за водата под кожата.
SUYUN ALTINDA NEDEN BULANIK GÖRÜRÜZ?
G
özümüzün dışbükey şeklindeki dış yüzeyi bir mercek görevi görür. Bu mercek
olmadan gözümüz ışığı alıp, arka taraftaki retina tabakasına odaklayamaz. Işık, havadan suya veya bir prizmanın içinden geçerken
olduğu gibi, farklı yoğunluktaki cisimlerden geçerken kırıldığını biliyoruz. Gözümüzün yoğunluğu ve dışbükeyliği öyle ayarlanmıştır ki, gelen
ışık kırılma sonucunda gözümüzün arkasındaki
retinada odaklaşır. Işığın sudaki hızı, gözümüzü
geçerkenki hızı ile yaklaşık aynıdır. Ancak suyun
yoğunluğu farklı olduğundan buradan gelen
ışık, havadan gelecek ışığa göre gözümüzde tam
kırılamaz, görüntü retinada tam odaklaşamaz
ve suyun altında cisimleri net göremeyiz. Eğer su ile gözümüz
arasına bir cam koyar ve
arkasında havanın bulunduğu bir boşluk
bırakırsak, sudan
havaya geçen ışık
oradan gözümüze gelerek normal
olarak kırılır ve
görüntü de retina
da net olarak odaklaşır.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
- Kutup ayıları solaktır.
- Kediler ultrason seslerini duyarlar.
- Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir
köpeğinki kadar gelişmiştir.
- Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla
şeker vardır.
- Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir
topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.
ЗАЩО ВИЖДАМЕ НЕЯСНО ПОД ВОДАТА?
В
ъншната покривка на окото ни представлява леща. Чрез нея светлината се пречупва и концентрира върху ретината на
окото. Известно е, че светлината се пречупва
при преминаване през тела с различна плътност, както при преминаване от въздух към
вода или през призма. Плътността и формата
на горния слой на окото ни са такива, че светлината се пречупва под такъв ъгъл, че да се фокусира върху ретината. Светлината преминава през водата със скорост близка до тази при
преминаване на светлината през окото ни. Но
плътността на водата е различна и затова ъгълът на пречупване на светлината, идваща от
водата, е различен от ъгъла на пречупване на
светлината, идваща от въздуха. Затова
и тя не може да се фокусира добре
върху ретината и образът става
размазан. Ако сложим стъклена преграда между окото
ни и водата, пълна с въздух, тогава светлината от
водата ще премине през
въздуха и ще се пречупи
под правилния ъгъл. Така
фокусът върху ретината
ще е добър и образите, които виждаме, ясни.
ЗНАЕТЕ ЛИ, ЧЕ:
- Полярните мечки са леваци;
- Котките чувани ултрасонарни звуци;
- Обонянието на мравката е толкова развито, че може да се сравни с това при кучето;
- В един килограм лимони има повече захар, отколкото в един килограм ягоди;
- Потъването на гюле до най-дълбокото
място в океан трае повече от един час.
Май
2008
41
ORİGAMİ
KELEBEK / ПЕПЕРУДА
2
1
3
4
5
6
42 Mayıs
2008
7
Nasreddin Hoca
Настрадин ходжа
Evini Tarlaya Taşı Премести си къщата на нивата!
Nasreddin Hoca’ya bir adam gelir:
- Hocam biliyor musunuz? Benim evim hiç
güneş almıyor. Bundan dolayı hem soğuk oluyor hem de karanlık... Ne yapsam acaba?
Hoca da bunun üzerine:
- Peki sana ait olup da güneş gören başka
bir yerin var mı?
Adam:
- Evet karşı tarlam var.
Hoca da bunun üzerine adama şöyle demiş:
- O halde neden şikayet ediyorsun, evini
tarlaya taşısana!
Дошъл при Настрадин ходжа един човек:
- Ходжа, знаеш ли? Моята къща не я грее
слънце. Затова е студена и мрачна... Какво
да сторя?
Ходжата го попитал:
- А имаш ли друго твое място, което има
изложение на слънце?
- Да. – отвърнал човекът. – Имам отсреща една нива.
Тогава Настрадин ходжа го посъветвал:
- Ами щом се оплакваш, премести си къщата на нивата!
Май
2008
43
Alttaki resmin gölgesini bulabilir misiniz?
Открийте сянката на
долната рисунка!
Balıkçının oltasına takılan balık acaba hangisi? Bulabilir misiniz?
Открийте коя рибка се е хванала за въдицата на рибаря.
Aşağıdaki sayılar belli bir kurala göre yerleştirilmiştir. Soru işareti olan yere
hangi sayı yazılmalı? Bulabilir misiniz?
Долните цифри са подредени по определени правила. Открийте
липсващата цифра.
Alttaki karmaşık harfler içinde Hz. Mevlana’ya ait bir güzel söz var. Bulabilir misiniz? KURALLAR: “BAŞLA”dan girip “BİTİR”e ulaşmanız gerekir.
Yukarıya, aşağıya, sağa, ve sola hareket edebilirsiniz. Çapraz hareket
edemezsiniz. Sözü oluşturan kelimelerin ilk harfleri yuvarlak içinde gösteriliyor. İlk kelimeyi de örnek olarak çizgilerle işaretledik.
44 Mayıs
2008
İki resim arasındaki 7 farkı bulabilir misiniz?
Изпиши всички картинки в ребуса,
отговарящи на цифрите.
Открийте 7-те разлики.
Разместете
буквите, за да
получите спортни
уреди и различни
видове спортисти.
Aşağıdaki sayılar belli bir kurala göre yerleştirilmiştir. Soru
işareti olan yere hangi sayı yazılmalı? Bulabilir misiniz?
Долните цифри са подредени по определени правила.
Открийте липсващата цифра.
Май
2008
45
46 Mayıs
2008
КАК ЩЕ ГИ
ВИДИТЕ?
Тихата и спокойна среда ще
ви улесни. Поставете картината на стената
или я дръжте
с ръце, но без
да мърдате. Не
бива да се концентрирате върху преплетените
изображения
на картината. С
други думи, погледът ви трябва
да се съсредоточи не върху фигурите на самата
картина, а отвъд нея. Ако ви е
за първи път, бъдете по-търпеливи. Погрешно е да очаквате, че веднага ще видите триизмерни образи. Ако след две
минути гледане все още не сте
ги видели, не се измъчвайте.
Починете си малко и опитайте
пак с отпочинал поглед. Щом
веднъж “прогледнете” триизмерните образи, ще изпитате
истинско удоволствие. Освен
това, подобно взиране е добро
упражнение за очите, но не ги
претоварвайте.
Триизмерните картини, които се създават
с помощта на
компютър,
са
всъщност двуизмерни картини с
преплетени изображения, които
при внимателни заглеждане
изглеждат като
триизмерни.
ЩО Е
ТРИИЗМЕРНА
КАРТИНА?
МЕТОДИ НА ГЛЕДАНЕ
Метод на пресичане: Погледът се концентрира върху
точка между окото и обекта.
При този метод и двете очи
трябва да се фокусират върху една и съща точка. Дръжте картината много близо
пред очите си. Отпуснете очните си мускули. Представете си, че наблюдавате цялата
картина. Когато погледът ви
се успокои, започнете да отдалечавате картината от себе
си с два см на две-три секун-
ди. Продължете да наблюдавате цялата картина. Първоначално погледът ви ще се
премрежи, но след това ще
започнете да виждате триизмерните образи.
Метод на отражение: Изберете си някакъв образ, който
се отразява в картината. Например съсредоточете погледа си върху отражението
на носа или окото си. След
няколко секунди ще започнете да виждате триизмерните
образи.
В МИНАЛИЯ БРОЙ
GEÇEN AYKİ ÇÖZÜM
NASIL GÖRECEKSİNİZ?
Sessiz ve sakin bir ortam görmenizi kolaylaştıracaktır. Resmi hareket
etmeyecek şekilde sabit bir düzleme
yerleştirmeli ya da elinizle tutacaksanız kımıldatmamaya çalışmalısınız.
Hiçbir zaman resmin görünen şekli
Özel bilgisayar teknikleri ile elde
edilen bu resimler sayesinde, iki boyutlu ve karışık bir görüntü üzerinde,
üç boyutlu ve anlamlı şekilleri görmek
mümkün oluyor.
3 BOYUTLU
RESİM NEDİR?
GÖRME
METODLARI
Kesiştirme metodu: Bakış göz ile obje
arasında bir nokta
üzerinde odaklanır.
Bu metodda iki gözün de kaydırılmadan
aynı nokta üzerinde
odaklanması gerekir.
Resmi
burnunuza
değecek kadar yakından tutun. Gözlerinizi rahatlatın. Görüntüyü izliyor gibi
düşünün. Sakinleştikten sonra yavaş
yavaş resmi yüzünüzden uzaklaştırın.
2-3 saniyede 2 santim. Resmin tümüne
bakmaya devam edin. Okuma uzaklığında resmi uzaklaştırmayı durdurun
ve bakmaya devam edin. Önce görüntü bulanacak, ardından üçüncü boyuta
geçeceksiniz.
Yansıma metodu: Resmin üzerine
düşen bir yansımayı kendinize seçin.
Mesela görebiliyorsanız gözünüzü ya
da burnunuzu. Israrla bu yansımaya
bakmaya devam edin. Birkaç saniye sonra derinliği farkedecek, daha
sonra 3 boyutlu görüntüyle başbaşa
kalacaksınız.
olan karışık çizgi ve
renklere takılmamalısınız. Bakışlarınızı
resme değil de adeta resmin arkasına,
derinliğe yönlendirmelisiniz. Eğer ilk
kez böyle bir resme
bakıyorsanız biraz
sabırlı olmalısınız.
Hemen göreceğinizi
sanmak yanlış olur.
İki dakika baktıktan
sonra
görüntüyü
yakalayamazsanız,
kendinizi zorlamayın. Biraz ara verip,
sakin kafayla tekrar
deneyin. Bir kere
görmeye başladıktan
sonra büyük zevk
alacağınızı kesinlikle söyleyebiliriz. Bu
teknikler gözünüzün
sıhhati için iyidir,
ancak gözleri fazla
yormamaya dikkat
etmek gerekir.
Май
2008
47
МЕСЕЧНО СПИСАНИЕ ЗА СЕМЕЙСТВОТО, ДЕТЕТО И КУЛТУРАТА
МАЙ 2008, ГОДИНА: 14, БРОЙ: 123, ЦЕНА: 1.50 ЛВ.
48 Mayıs
2008

Benzer belgeler

Yıldızların Trafiğini Kim Ayarlıyor Kuşlar ve Kuş Evleri

Yıldızların Trafiğini Kim Ayarlıyor Kuşlar ve Kuş Evleri 12 месеца: 18,00 лв. 6 месеца: 9,00 лв., 3 месеца: 4,50 лв. ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

KASIM 2010 ñïèñàíèå

KASIM 2010 ñïèñàíèå те да спрат, да намерят подслон и да се възстановят?

Detaylı

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 12 месеца: 18,00 лв. 6 месеца: 9,00 лв., 3 месеца: 4,50 лв. ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

Altın Kalpli İnsan Bilgisayarlar Gökyüzü Çiçekleri

Altın Kalpli İnsan Bilgisayarlar Gökyüzü Çiçekleri 12 месеца: 18,00 лв. 6 месеца: 9,00 лв., 3 месеца: 4,50 лв. ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

1 - Списание Юмит

1 - Списание Юмит и му казали да разтълкува съня. Според тълкуванието му след седем години на благоденствие в Египет щели да настъпят седем години на оскъдица. Ето защо трябвало да се заделят провизии през годините ...

Detaylı

polenler - Списание Юмит

polenler - Списание Юмит 12 месеца: 18,00 лв. 6 месеца: 9,00 лв., 3 месеца: 4,50 лв. ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

всеки месец раздава надежди

всеки месец раздава надежди Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

ağustos 2010 - Списание Юмит

ağustos 2010 - Списание Юмит 12 месеца: 18,00 лв. 6 месеца: 9,00 лв., 3 месеца: 4,50 лв. ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

Beşinci Mevsim - Списание Юмит

Beşinci Mevsim - Списание Юмит 12 месеца: 18,00 лв. 6 месеца: 9,00 лв., 3 месеца: 4,50 лв. ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

Sesli Bir Yazı BOYACI KUŞ En Büyük Organımız

Sesli Bir Yazı BOYACI KUŞ En Büyük Organımız 12 месеца: 18,00 лв. 6 месеца: 9,00 лв., 3 месеца: 4,50 лв. ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

всеки месец раздава надежди

всеки месец раздава надежди 12 месеца: 18,00 лв. 6 месеца: 9,00 лв., 3 месеца: 4,50 лв. ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940

Detaylı

Tatil Planı Paylaştıkça Arttı Yarasalar Ümit Dergisi

Tatil Planı Paylaştıkça Arttı Yarasalar Ümit Dergisi винаги. Мислеше какво да направи по поставената му задача. Майка му беше много изненадана, но се зарадва, че синът й се занимава с учене. След малко Емре излезе от стаята си и се обърна към майка с...

Detaylı

1.50 lv. issn 1310-6422

1.50 lv. issn 1310-6422 те да спрат, да намерят подслон и да се възстановят?

Detaylı