osb`leri kim yönetmeli?
Transkript
osb`leri kim yönetmeli?
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 SAYI: 16 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ GOSB kalitesini mükemmellikle taçlandırdı OSB'LERİ KİM YÖNETMELİ? Osman Erkan Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sanayi Bakanı Ergün GOSB'u ziyaret etti BAŞKAN D MESAJI Dünya standartlarında hizmete devam eğerli katılımcılarımız; Sanayicimiz bugün Türkiye’den dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştirmekte ve yatırımlarını sürdürmektedir. Türk sanayicisinin rekabet gücünün artırılması ve üretimin olumlu etkilenmesi için teşviklerin sürdürülmesi önem taşıyor. Ancak son teşvik paketi sorunlarımıza çözüm getirmedi. Küresel kriz nedeniyle birçok fabrikanın kapandığı gerçeği göz önüne alındığında, OSB’lerde yapılacak yatırımların desteklenmesi ve bir avantajın yaratılması gerekirdi. OSB’lerde yapılacak yatırımlara, kredi faiz desteği sağlanmalı, bölgesel ve sektörel hiçbir ayrım yapılmaksızın OSB’lerde yapılacak yatırımlar, bölgelerinde uygulanan desteklerden yararlandırılmalıdır. Teşvik paketinde, krizden olumsuz etkilenen fabrikaların sorunlarının ihmal edildiği görülüyor. Uzun süredir düşünülen KOBİ’lerin yararlanabileceği kredi garanti fonu dışında, kurulu tesisler/mevcut sanayi tesisleri için getirilen yeni teşvik tedbiri yok. Yeni teşvik paketi, krizin etkisi içinde olan mevcut sanayiciyi tatmin etmiş görünmüyor. Her şeye rağmen, bugün ülkemizde, dünyada örnek gösterilen sanayi kuruluşları ve OSB’ler mevcut. Yatırımcılarına sunduğu hizmette sınır tanımayan ve yüzde 100 doluluğa ulaşan Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB), Türkiye’deki hemen her başbakan ya da bakan düzeyindeki hükümet yetkililerinden, Dünya Bankası ve farklı kuruluşlardan övgüler almaktadır. Yerli ve yabancı kaynaklı 118 sanayi kuruluşunun yer aldığı GOSB’un katılımcılarına sunduğu hizmet dünya standartlarındadır. GOSB, dünya gündeminin ilk sırasında yer alan küresel ekonomik krizden katılımcılarının da olumsuz etkilenebileceğini dikkate alarak elektrik ve su fiyatlarında indirime gitmiş, altyapı ve üstyapı çalışmalarını da aralıksız sürdürmüştür. GOSB’da çalışanların sağlık sorunlarının kısa sürede çözümlendirilmesi hedefiyle inşa edilecek “GOSB Yüzyıl Ortak Sağlık ve Güvenlik Merkezi”nin temeli, 29 Haziran 2009 tarihinde atılmıştır. Trafik sorununun çözümü için çalışmalar yapılmış, kavşakların yapılandırılması ve otoyola bağlantısının sağlanması için ilk girişimlerimiz olumlu karşılanmıştır. Önümüzdeki günlerde proje çalışmalarının tamamlanarak, hayata geçirilmesi için daha yoğun çaba sarfedilecektir. Yücel Güngör Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Türk sanayicisinin başarı ivmesinin sürdürülebilir olması için GOSB olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sanayicimizin farklı açılımlarını sürdürmesi için gereken her türlü desteği sunmaya devam ediyoruz. Sanayicilerimizi ilgilendiren tüm haberleri ayrıntılarıyla sayfalarına taşıyan dergimizi, keyifle okumanızı dilerim.l GOSBSAD Geçtiğimiz aylarda ise, OSB’ler arası iletişimin güçlendirilmesi için yeni bir yapılanmaya giderek, Organize Sanayi Bölgeleri Platformu Derneği’ni (OSBDER) kurduk. OSBDER ile, OSB’ler arası iletişimin artırılması, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki OSB’lerin temsil edilmesi ve yatırım maliyetlerinin azaltılmasını hedefliyoruz. 3 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD G SB ® İÇİNDEKİLER Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yayın Organı GOSBSAD Adına İmtiyaz Sahibi: Selçuk Paksoy GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Tunçer Gömeçli GOSBSAD Genel Sekreteri 3 GOSBSAD 4 İdare Merkezi: Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Şahabettin Bilgisu Cad. No: 613 PK: 0072 Gebze 41480 Kocaeli Tel: 0 262 677 11 77 Faks: 0 262 677 11 78 16 Gebze'deki OSB'lerin ortak sıkıntıları 20 GOSB'dan sağlığa yatırım 21 "Mavi Yaka İstihdam Projesi" başladı Dünya standartlarında hizmete devam Yücel Güngör Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı 6 GOSBSAD Mesajı İsmail S. Turfanda Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi 8 Genel Sekreter Mesajı GOSBSAD 20. yaşında Tunçer Gömeçli Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Editör: Demet Sunar Yayın Kurulu: İsmail Turfanda Şahin Ürgün İbrahim Bayraktaroğlu Tunçer Gömeçli Başkan Mesajı 10 GOSB'dan Haberler Gebze'ye yönelik projelere GOSB desteği GOSB'a iş mükemmelliği ödülü Mükemmellikte yeni hedef: Büyük Ödül 14 23 Aromsa ve GOSB'un acı kaybı 24 Dosya: OSB'lerde Güç Birliği "OSBÜK'ün pasifliği, yeni bir dernek ihtiyacı doğurdu Sanayi Bakanı Ergün GOSB’u ziyaret etti Yücel Güngör Gebze Organize Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün: “Ar-Ge faaliyetlerinizi desteklemeye devam edeceğiz” NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 28 OSB'leri kim yönetmeli? İÇİNDEKİLER Çevre OSB'ler 58 GEPOSB, sorun değil çözüm üretiyor Osman Erkan Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı 38 Çevre Yönetimi KSO ''Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri'' töreni 60 Yaşamın Renkleri “Bana kimse inanmadı, ama ben yoluma devam ettim” GOSB'un Renkleri “Türkiye’nin Ar-Ge’de geri kalmasının nedeni yanlış eğitimdir” Başar Nuhoğlu Nuh Panel Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı 46 GOSB Teknopark 25 yıllık bir Ar-Ge öyküsü: Logo Business Solutions Birol İskender Cabadak Logo Business Solutions Genel Müdürü 52 Dilruba Saatçi 65 Baskı: Özgün Ofset Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21 4. Levent - İstanbul Tel: 0 212 280 00 09 Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayınlanan yazılardan kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. GOSBSAD Dergi Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği tarafından üç ayda bir yayınlanır. Ulusal-Türkçe-İlmi Üyelerden Haberler P&G'nin 165 yıllık yolu kitaba döküldü Ticaret ve Sanayi Ülker’e TÜHİD’ten iki Altın Pusula 66 Ekonomik büyümenin motoru olarak KOBİ’ler Yapım: Mavi Tanıtım ve İletişim Rasim Paşa Cad. Ayrılıkçeşme Sok. No: 122 Kadıköy 34500 İstanbul Tel: 0 216 418 59 31 Faks: 0 216 348 95 22 11. Siemens Opera Yarışması sonuçlandı Eczacıbaşı Tıp Ödülleri 50. yaşında GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD 34 5 GOSBSAD GOSB'un mükemmellik MESAJI kası olan bölgemiz evrensel ölçekte de bir model olarak alınmakta ve her yıl onlarca heyet, sanayici grubu ve organize bölge yönetimleri bizlerin başarılı çalışmalarını görmek ve uygulamak üzere bölgemizi ziyaret etmektedirler. Şu anda dağıtımı yapılmakta olan 2008-2009 GOSB faaliyet raporuna bakıldığında bu konuda pek çok örneği görmek mümkündür. Bu faaliyet raporunda sadece 1 yılda yapılan ve hepsi OSB’ler için bir ilk olan faaliyetler ancak 158 sayfaya sığdırılabilmiştir. Lütfen bu faaliyet raporunu dikkatlice inceleyiniz. Bölge katılımcısı olarak bu ilklerin gururunu, övüncünü ve mutluluğunu yaşayınız, paylaşınız. İsmail S. Turfanda GOSBSAD Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi 6 M aalesef 2008 yılında başlayan ve halen etkisini hissettiren dünya krizi hepimizi kötümserliğe sevketmektedir. Bugün bu kötümser tabloları bir köşeye atarak GOSB Sanayicileri olarak’’tüm ilklerin gerçekleştiği” örnek organize bölgemiz ile ilgili bence çok önemli olan belki de aramızda yeterince paylaşamadığımız ve onurunu yeterince yaşayamadığımız, OSB’ler de hepsi bir “ilk”olan bazı konuları sizlerle paylaşarak krizin olumsuz etkilerinden siz sanayicilerimizi biraz uzaklaştırmak istiyorum. 23 sene önce temelini attığımız Organize Bölgemiz hepimizin bildiği gibi bu döneme hemen hemen tamamı uluslararası ölçekte birçok başarıyı sığdırmıştır. Tartışılamayacak üst ve alt yapısı ile sadece yurtiçinde değil uluslar arası arenada da bir cazibe merkezi olmuştur. Dünya mar- NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GOSB profesyonel yönetimi bir yıldan kısa bir sürede çok yoğun bir çalışma sonunda çağdaş yönetim modeli ‘’Entegre Yönetim Sistemi’’ni kurmuş ve Türkiye’de bir ‘’ilk’’i gerçekleştirerek, ISO – 9001, ISO-14001 ve OHSAS 18001’i kapsayan Entegre Yönetim Sistemi belgesini TUV Reinland belgelendirme kuruluşundan almıştır. Böylece Kalite, Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri alanında uluslar arası standartlarda süreç ve yaklaşımlara sahip olduğunu belgelemiştir. Bildiğiniz gibi bir çoğumuz bu belgelere sahibiz. Bu bakımdan bu belgeye gerekli önemi verememiş olabiliriz. Fakat unutmayalım ki GOSB bu belgeyi 200 parselde 114 işletmenin üretim yaptığı 11 hektarlık bir alanın denetimi sonucunda ve 1 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak sahip olmuştur. Bu yıl aldığımız tekrar küçümsenmeyecek bir diğer ödül de Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer) düzenlediği EFQM Mükemmellik Modeli Çerçevesinde, Ulusal Kalite Ödülü kapsamında ‘’Mükemmellikte Yetkinlik’’ belgesidir. Bu belge de tüm OSB’ler içinde gene bir ilktir. Bir sonraki hedefimiz ise 2 yıl içinde büyük ödül olan Ulusal Kalite Ödülü’nü almaktır. yolculuğu Tabi ki bu çalışmalar sadece belge almak için değildir. Bu çalışmaların ve başarıların sonuçlarını tüm bölge sanayicileri olarak kısa zamanda hissedeceğiz. Mükemmelliğin ve EFQM Mükemmellik Modeli’nin temel kavramları olan sonuçlara yönlendirme, müşteri odaklılık, liderlik ve amacın tutarlılığı, süreçler ve verilerle yönetim, çalışanların geliştirilmesi ve katılımı, sürekli öğrenme, yenilikçilik ve iyileştirme, işbirliklerinin geliştirilmesi ve kurumsal sosyal sorumluluk konularında ki çalışmalarla mükemmeli yakalayarak, onlarca ilk’e yüzlercesini ilave edeceğiz. Bu kapsamda, GOSB’un; Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışmaları kapsamında ‘’Global Compact/Küresel İlkeler’’ sözleşmesini de imzalayarak hizmet alanlarında olduğu gibi toplumsal sorumluluk alanında da öncü rolünü sürdürdüğünü hatırlatmak isterim. Bu küresel ilkeler, insan haklarına saygı, güvenli iş ortamları, çevrenin korunması, kurumsal yönetimin sağlanması gibi politika ve uygulamalar tüm paydaşlarda güven ve itibar yaşatarak marka olma gereğinin yerine getirilmesinde önemli bir unsur olmaktadır. Bildiğiniz gibi bölgemiz bizlere sağladığı en üst seviyede hizmetler yanında çevre, sanat/kültür ve toplumsal alanda da birçok ilklere imza atmaktadır. GOSB Bölgemizdeki kültür-sanat etkinliklerinin önemli bir merkezi haline gelmiştir. GOSB iş çevreleriyle olduğu kadar kültür/sanat dünyası, bölge yöneticileri ve bölge halkı/ çocukları ile de yakın ilişkiler içindedir. GOSB kurumsal sosyal sorumluluğu kapsamında yaşadığı çevre için üzerine düşen görevleri sürdürürken, toplumun değişen beklentilerine ve günün şartlarına uygun projeler de üretmektedir. Bu kapsamda tüm bölge katılımcılarının desteğine, ilgisine ve katılımına daha çok ihtiyacımız vardır. Bu faaliyetlere daha çok katılarak biraz olsun içinde bulunduğumuz kriz ortamından uzaklaşabiliriz. GOSB bizim için bütün bu imkanları sağlamaktadır. GOSB’ta yapılan tüm çalışmalar bizler içindir. Tüm GOSB yönetimi ve çalışanları en iyi hizmet için tüm gayretlerini göstermektedirler. GOSB, Kalite ve Mükemmellik ödülleri ile en üst seviye katılımcıları ve sanayicileri ile sosyal imkanları ve projeleri ile daha iyiyi yakalayabilmek, 23 sene boyunca gerçekleştirdiği ilklere yenilerini ekleyerek, uluslar arası ölçekte ‘’örnek olarak ve iz bırakarak” emin ve sağlam adımlarla ilerlemeye devam etmektedir. Sizlerin daha fazla katılımı, katkısı, bir araya gelerek çıkartabileceği maddi ve manevi güç ve enerji bu ilerlemeyi daha da hızlandıracaktır. GOSB’un Mükemmellik yolculuğu artarak devam etmektedir. l Sevgi ve Saygılarımla... GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD Çok kısa sürede fakat çok yoğun çalışmalarla gerçekleştirilen bu başarılar için başta bölge müdürümüz Sn. Güher Türker olmak üzere tüm GOSB bölge çalışanlarını kutlar, tüm bölge katılımcıları ve Yönetim Kurulu adına kendilerine teşekkür ederim. 7 GOSBSAD MESAJI aramızda olmayanlara Allah’tan rahmet dileriz. Tunçer Gömeçli GOSBSAD Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri 8 GOSBSAD 20 yaşında GOSBSAD Mayıs ayında 20 yaşına girdi. 12 Mayıs 1989 tarihinde, Ulus gazetesinde yayınlanmış olan tüzükte, derneğin amacı; “GOSBSAD Gebze Organize Sanayi Bölgesi alt ve Üst yapı faaliyetlerine yardımcı olmak, bu konuda aktif görev üstlenebilmek için Gebze Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti ve Yönetim Kuruluna etkin sayıda üye ile katılmak, bu konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla ilişkiye geçerek Organize Sanayi Bölgesi’nin idealine uygun biçimde ve süratle kurulmasına katkıda bulunmak, inşaatın tamamlanmasından sonra da işletme ile ilgili konularda faaliyetini sürdürmek ve bu amaçla üyeleri arasında dayanışmayı geliştirmek” olarak belirlenmiş. Kurucu üyelerimiz; Faruk Eczacıbaşı, Rahmi Hacıalioğlu, Osman Aksoy, Y. Selim İshakoğlu, Erdoğan Ayata, Asım Hacıoğlu, Ergin Fırat, Yücel Güngör ve Yavuz Otar. Sanayi bölgemizin ve derneğimizin bu günkü örnek düzeyine gelmesine büyük emek harcamış ve önemli katkılarda bulunmuş olan bu değerli kurucularımıza şükranlarımızı sunar, artık NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Dergimizin bu sayısında Organize Sanayi Bölgelerini ve genel sorunlarını ele alıyoruz. Bu konuda, GOSB Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda OSBDER Başkanı olan Sn. Yücel Güngör’ün görüşlerine başvurduk. Sanayi ve Ticaret Bakanı Sn. Nihat Ergün’ün Gebze ve Bölgemizi ziyareti ile ilgili haberler ve Gebze’de yerleşik OSB’lerin başkanlarının, OSB’lerin genel sorunları ile ilgili görüşleri de sayfalarımızda yer alıyor. OSB’lerle ilgili bir başka yaklaşımımız daha var. Bu sayıdan itibaren, çevremizdeki OSB’lerin tanıtımına başlıyoruz. Yakın komşumuz Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi (GEPOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Osman ERKAN ilk konuğumuz. GOSB Bölge Müdürlüğü’nün “Mükemmellik Yolculuğu” başta olmak üzere, peş peşe sıraladığı yeni projeler ve başarılı çalışmalar da her zaman olduğu gibi dergimizde önemli bir yer tutuyor. Bu sayımızda ne yazık ki bir de üzücü haberimiz var. 27 Haziran tarihinde, bölgemiz duayenlerinden, herkes tarafından sevilen büyüğümüz Suat Yasa’yı kaybettik. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Bir önceki sayımızda duyurduğumuz “Eğitim Projemiz” ne yazık ki umduğumuz ilgiyi görmedi. Küresel kriz sıkıntılarının yaşandığı bu günlerin atlatılması sonrası ilgi ve talebin artacağını umuyoruz. “Ortak Akaryakıt Satınalma Projesi”ne ilk katılımlar sonrası yavaşlama son derece doğal. Bu konuda ilerleme zaman alacak. Üyelerimizin mevcut sözleşmelerinin tamamlanması sonrası, sunmuş olduğumuz avantajlı şartlara sıcak bakacaklarına inanıyor, bu konuda yayılımı arttırmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Temmuz ayı içinde yapılacak GOSB Genel Kurulu ve Müteşebbiş Heyet seçiminin bölgemiz için hayırlı olması ve bir sonraki sayımızda güzelliklerle tekrar karşınızda olmak dileklerimle…l GOSB’DAN HABERLER Mükemmellikte yeni hedef: Büyük ödül G OSB, 2007 yılında başladığı kalite yolculuğunda yakaladığı başarılara yeni bir başarı daha ekleyerek Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer) düzenlediği Ulusal Kalite Ödülü kapsamında, “Mükemmellikte Yetkinlik” belgesini aldı. GOSBSAD Türkiye başbakanları ve Dünya Bankası tarafından örnek OSB olarak gösterilen Gebze Organize Sanayi Bölgesi, KalDer’in düzenlediği Ulusal Kalite Ödülü kapsamında “Mükemmellikte Yetkinlik” belgesini almaya hak kazandı. Kalite yönetimi, çevre, iş sağlığı ve güvenliği alanında kalite belgelerine sahip Türkiye’nin tek OSB’si GOSB’un iş mükemmelliği, bir kez de Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı tarafından belgelendi. Kalite alanında Türkiye’nin en büyük ve itibarlı etkinliği olan Ulusal Kalite Ödülü’nün töreni, 25 Mayıs 2009’da Ankara’da gerçekleştirildi. Ayrıntılı bir denetleme sürecinin ardından solukların tutulduğu ödül töreninde kalitenin şampiyonları belirlendi. “Yetkinlik” belgesini KalDer Genel Sekreteri İrfan Onay’dan alan GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör, bu başarının altında, kaliteyi kurum kültürlerinin odağına almalarının yattığını belirtti. Güngör, “Aldığımız belge ‘mükemmel kuruluş’ olma yolunda büyük yol aldığımızı ortaya koydu. Şimdiki hedefimiz ise Büyük Ödül’ü almak” dedi. 10 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde bu yıl 17.’si düzenlenen Ulusal Kalite Ödül Töreni’ne GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör’ün yanı sıra, Yönetim Kurulu Üyesi Sait Turfanda ve Bölge Müdürü Güher Türker katıldı. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Türker, GOSB’un kalite yolculuğunun en önemli kilometre taşlarından biri olan Entegre Yönetim Sistemi belgelerini almaya hak kazanan Türkiye’deki ilk OSB olduklarını anımsatarak, bu yolda bir adım daha ileri gitmenin heyecanını duyduklarını kaydetti. Türker, “Kalite yolculuğunu ekibimizle birlikte kurum olarak sürdürüyoruz. Mükemmellikte Yetkinlik ödülünü tüm çalışanlarımız adına almak gurur verici. Kalite, tüm ayrıntılara gösterilen özenin sonucudur. Biz de gösterdiğimiz bu özen sayesinde kalitemizi koruyor ve geliştiriyoruz. Bunun için gereken cesareti, GOSB yönetiminin bizlere çizdiği vizyondan alarak hep ileriye bakıyoruz” dedi. l ‘’Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi’’, Avrupa Kalite Yönetim Vakfı tarafından mükemmel kuruluş olma yolunda başarılı bir biçimde yönetilen işletmelere veriliyor. Bu belge, ‘’Kalite Büyük Ödülü’’ sürecinin en önemli dönemeci olarak kabul ediliyor. Gebze Organize Sanayi Bölgesi, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) 2009 Mükemmellikte Yetkinlik Belgesini Aldı GOSBSAD KALİTESİNİ MÜKEMMELLİKLE TAÇLANDIRDI 11 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSB’DAN HABERLER Avrupa’daki kurum ve kuruluşlarda sürdürülebilir mükemmelliğin yaygınlaştırılmasını desteklemek üzere Avrupa’daki benzer ulusal kuruluşlarla işbirliği kavramını geliştirmiştir. Bu ulusal kuruluşlar, EFQM Mükemmellik Modeli’nin yaygınlaştırılması için EFQM ile birlikte çalışmaktadırlar. EFQM, EFQM Mükemmellik Modeli’nin sahibi olmasının ve Avrupa Kalite Ödülü’nü yönetmesinin yanı sıra üyelerine çeşitli hizmetler de sunmaktadır. EFQM Mükemmellik Modeli GOSB’un“İş Mükemmelliği” ödüllendirildi Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi Ödül Töreni’nde; KalDer Genel Sekreteri İrfan Onay, GOSB Yönetim Kurulu Üyesi İ. Sait Turfanda, GOSB Bölge Müdürü Güher Türker, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Kaylan, GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör bir aradalar. Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı hakkında Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM), 1988 yılında Avrupa’nın önde gelen 14 şirketi tarafından “Avrupa’da sürdürülebilir mükemmelliğin itici gücü olma” misyonu ve “Avrupalı kuruluşların mükemmelliğe eriştikleri bir dünya” vizyonu ile kurulmuş, üyelik sistemine dayanan ve kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. EFQM, Sektörü, büyüklüğü, yapısı ve olgunluk düzeyi ne olursa olsun bir kuruluş, başarılı olmak için düzgün bir yönetim sistemi kurmalıdır. EFQM Mükemmellik Modeli, kuruluşların mükemmellik yolunda ilerleyip ilerlemediklerini ölçerek yönetim sistemlerini geliştirmeleri konusunda onlara yardımcı olan pratik bir araç niteliği taşır; kuruluşların kuvvetli yönlerini ve iyileştirmeye açık alanlarını görmelerini sağlayarak onları çözümler üretmeleri konusunda teşvik eder. EFQM, Avrupa’da veya Avrupa dışında denenmiş en iyi uygulamalarla ilgili girdileri toplayarak modeli güncelleştirir. Böylelikle, modelin dinamik olması, yönetim konusundaki güncel görüşleri yansıtması sağlanmış olur. EFQM Mükemmellik Modeli, dokuz ana kriter üzerine kurulmuş ve zorunluluk içermeyen bir modeldir. Bu kriterlerden beşi “Girdi” kriterlerini, dördü ise “Sonuç” kriterlerini oluşturur. Girdi kriterleri, bir kuruluşun yaptığı faaliyetleri içerir. Sonuç kriterleri ise o kuruluşun neler gerçekleştirdiğini gösterir. Sonuçlar, girdilerden kaynaklanır. GOSBSAD Performansla ilgili tüm boyutlarda sürdürülebilir mükemmelliği gerçekleştirmek üzere pek çok yaklaşımın olabileceği gerçeği üzerine kurulmuş olan model, şu ifadeye dayanır: Performansa, müşterilere, çalışanlara ve topluma yansıyan mükemmel sonuçlar, politika ve stratejinin, çalışanların, kaynakların ve süreçlerin uygun bir liderlik anlayışıyla yönlendirilmesi ile sağlanabilir.l 12 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GOSB’DAN HABERLER Sanayi Bakanı Ergün GOSB’u ziyaret etti GOSBSAD Sanayi ve Ticaret Bakanı olduktan sonra ilk kez Gebze’ye gelen Nihat Ergün, GOSB ve GOSB Teknopark’a da konuk oldu. GOSB Teknopark’ta incelemelerde bulunan Ergün, daha sonra OSB başkanlarıyla bir araya gelmek için GOSB’a geçti. Yatırımcının önünü açacak çalışmalar içinde olduklarını ve sanayicilere verdikleri desteğin devam edeceğini vurgulayan Ergün, katılımcıların taleplerini ve sıkıntılarını da dinledi. 14 S anayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, sanayicilerle bir araya gelerek tespitlerde bulunmak üzere Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ndeydi. Kocaeli’de faaliyet gösteren tüm OSB’lerin Yönetim Kurulu Başkanları ile GOSB’da aynı masa etrafında buluşan Ergün, gerek OSB yönetimlerinin, gerekse sanayicilerin beklenti ve ihtiyaçlarını dinledi. Ergün’e Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ali Boğa, Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürü Ramazan Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürü Ziya Karabulut ile Kocaeli Milletvekilleri Sibel Gönül ve Eyüp Ayar eşlik ettiler. GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör, GOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nejat H. Karaağaçlı, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Belgin, Durmuş Özcan, İsmail Turfanda ile Bölge Müdürü Güher Türker’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen görüşmelere, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Kocaeli Vali Yardımcısı Ali Sözen, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili İlyas Şeker, Kocaeli AKP İl Başkanı Zeki Aygün, Gebze Kaymakamı Salih Karabulut, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Kocaeli Arslanbey OSB Yön. Kurulu Üyesi Fehmi Yıldız, Bölge Müdürü Murat Demir, Kocaeli Gebze Dilovası OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Türker, Kocaeli Gebze Güzeller OSB Yönetim Kurulu Başkanı Adem Ceylan, Kocaeli Gebze IV (İst. Makine İmalat San.) OSB Yönetim Kurulu Başkanı Necati Özsoy, Kocaeli Gebze Kömürcüler OSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Ayhan, Kocaeli Gebze Plastikçiler OSB Yönetim Kurulu Başkanı Osman Erkan, Kocaeli Gebze V (Kimya) OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili İbrahim Aracı, Gebze VI (İMES) OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili İrfan Küçükay, Ali Kahya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Yal- çın Sönmez, TOSB-TAYSAD OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bayraktar, Asım Kibar OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hayal Demirazık ile Gebze Mermerciler KSS Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Keleş katıldılar. l Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün: “Ar-Ge faaliyetlerinizi desteklemeye devam edeceğiz” T ürkiye’de son birkaç yıl içerisinde çıkan kanunlar ve destekler, hem Ar-Ge faaliyetlerinin, hem de Ar-Ge çalışanlarının sayısını artırdı. Önemli bazı açılımlar sağlandı ve çeşitli projeler geliştirildi. Artık bu sayıların daha da artması gerekiyor, çünkü henüz yeterli bir düzeyde değiliz. Hem Ar-Ge’de çalışan eleman sayısı, hem de Ar-Ge destekleri açısından daha da ileri bir düzeye ulaşmamız lazım. Bu yöndeki çalışmalarımız kesinlikle devam edecek. Aldığımız geri bildirimlerde, Ar-Ge yasasının uygulamalarından kaynaklanan bazı sorunlar olduğunu öğrendik. O sorunlarla ilgili çalışmalarımız da devam edecek. Kısacası sorunları ortadan kaldıran, Ar-Ge faaliyetlerini güçlendiren ve bu faaliyetlere daha çok ihtiyaç hisseden sektörleri dikkatle takip eden bir yaklaşımımız olacak. Bu sektörlerden bir tanesi de otomotiv sektörü. Bu amaçla hem otomobil üreticileriyle, hem de yan sanayiyle bir araya geldik ve kapsamlı toplantılar yaptık. Tabii sadece otomotiv sektörüyle değil, zaman içerisinde diğer sektörlerimizle de bir araya gelerek sektörün gelişimini, yaşanan aksaklıkları ve yeni gelişmeleri birlikte ele alacağız, dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeleri değerlendireceğiz. Sektör, Türkiye’den başka istikamete doğru kayma eğilimi gösteriyorsa, gidilen yönü ve nedenlerini birlikte ele alıp bir çözüme kavuşturacağız. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün Bizim işimiz, sanayi ve ticaret ile uğraşanlarla, hatta tüketiciyle iç içe ve yan yana olmak, rasyonel bir ekonomik sistemi birlikte işletmektir. Türkiye’nin iktisadi gelişmesini birlikte sağlayacağız. Devletin bu iktisadi gelişmedeki rolü, sadece düzenleyici ve denetleyici olmasıdır. Bu, yapıcı ve yardımcı bir roldür. Devletin kendisinin doğrudan doğruya bir ekonomik aktör GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD Türkiye’nin iktisadi gelişmesini birlikte sağlayacağız 15 GOSB’DAN HABERLER olması zaten beklenmiyor. Devletçi ekonomik düşünceler, eski moda olduğu için artık zamanını tamamladı. Piyasa ekonomisi modeliyle gelişilecek. Bunu da sizler yapacaksınız. Bizler de sizin Ar-Ge faaliyetlerinizi desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusu var. Yenilikleri, gelişmeleri, araştırmaları ve buluşları desteklemek bizim en önemli işimiz olacaktır. Bu genç nüfusu ancak bu şekilde geleceğe hazırlayabiliriz. Sizin bunda katkınız büyük. Biz de elimizden geldiğince destek olacağız. Gebze’deki organize sanayi bölgelerinin her birinin Türkiye ekonomisi içinde çok değerli bir yeri var. Sadece Kocaeli ekonomisini değil, Türkiye ekonomisini de çok ciddi boyutlarda etkileyen ve onlara katkı sağlayan yönleri var. Tabii bazı problemleri de var. Bu problemleri zaman içinde birlikte ele alacağız. Organize sanayi bölgelerinde üretim yapanların ve hizmet verenlerin çok ciddi emekler sarf ettiğini yakından biliyoruz. Çünkü defalarca birlikte olma imkanımız oldu. Önemli olan Gebze'deki OSB'lerin ortak sıkıntıları TEM Bağlantısı Gebzelilerin OSB’lere Bakışı: Bölgemizdeki OSB’lerin en temel sorunu otobana bağlantıdır. OSB’ler sayesinde; Bölgedeki OSB’lerin doluluk oranı, bazılarının henüz altyapı aşamasında olması, bazılarının ise yatırımlarını tamamlamamış olması nedeniyle düşüktür. OSB’lerdeki yatırımlar tamamlandığında, ulaşımda çok büyük sıkıntılar çekileceği aşikârdır. Şu anda da bu sıkıntıları çekmekteyiz. Bu nedenle; bugünden gerekli önlemlerin alınması konusunda Ulaştırma Bakanlığı nezdinde desteklerinize ihtiyaç duyulmaktadır. GOSBSAD OSB’lerde Ortak Yatırımların Teşviki 16 OSB’lerin yatırım maliyetlerini minimize edebilmesi, çevrenin daha yaşanır hale getirilmesi, sorunların ortak çözülebilmesi, özellikle yüksek maliyetli yatırımların birlikte karşılanması amacıyla, arıtma, itfaiye, gaz şirketi, ko-jenerasyon tesisi, haberleşme gibi ortak tesislerin, hem diğer bakanlıklar nezdinde yapılacak girişimlerde, hem de OSB Uygulama Yönetmeliğinde teşvik edilmesi ve desteklenmesi. NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ lGebze’ye ciddi boyutta iş gücü imkanı sağlandı. lGebze’nin ticari hacmi büyük ölçüde arttı. lOSB’lerin duyarlılığı sayesinde, Gebze’nin güvenliğine (MOBESE) katkı sağlandı. lGebze’nin sanayi ile markalaşmasında büyük katkı sağlandı. Ancak göç nedeniyle gelen nüfusun planlanmış alanlarda yerleşimi sağlanamadı, bu da OSB’lerden kaynaklanmamaktadır. Ambalaj Atıkları Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak, Ambalaj Atıkları Yönetim Planının OSB’ler tarafından hazırlanmasına, bu sayede ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve yönetimiyle ilgili tüm çalışmaların OSB’ler tarafından yapılmasına olanak sağlanması konusunun desteklenmesi.l GOSB’DAN Müteşebbis bir ülkenin en önemli gücü ve zenginliğidir Bizim, sanayiciye, iş adamına ya da ticaret erbabına güçlük çıkaran hiçbir uygulamamız olmamıştır. Her zaman onlara ko- laylık sağlayan ve onların önünü açan bir yaklaşım içinde olduk. Bundan sonra da böyle devam edeceğiz. Çünkü her zaman şuna inandık: İster sanayide, ister başka alanda olsun; müteşebbis bir ülkenin en önemli gücü ve zenginliğidir. Müteşebbis, yeraltı zenginliklerinden bile daha önemlidir, çünkü yeraltı zenginliğini yer üstüne çıkaran da müteşebbistir. Müteşebbis, sermayesini ve hayatını riske atan insandır. Müteşebbisin yanında olmak, gerçekten ülkenin gelişmesinin yanında olmak demektir. İstihdamın yanında olmak, üretimin ve ülkenin iktisadi gücünün yanında olmak demektir. Biz bu bakanlıkta her zaman sizin yanınızda olmayı, size destek olmayı ve imkanlar ölçüsünde önünüzü açan çalışmalar yapmayı bir görev olarak sayıyoruz.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2009 GOSBSAD üretimin ve ihracatın zorluklarını yaşayan sizlersiniz. O zorlukları aşmak için iyi bir işbirliğine ve diyaloğa ihtiyacımız var. HABERLER iyi bir işbirliği yapmak. Sanayiciler ve onların örgütlenmeleri yani odalar birliği, ticaret odaları, sanayi odaları ya da organize sanayi bölgelerinin yönetimleri, bizim en önemli partnerlerimiz. Bu çalışmaları birlikte sürdüreceğiz. Çünkü bizim bakanlığımız, sizin çalışmalarınıza altyapı ve mevzuat hazırlayan, gerektiğinde yönlendiren ya da eleştiren bir mekanizma. İşin özünü gerçekleştiren, üretimi yapan, Gebze’nin sanayisinde teknolojik büyümenin yüksek olduğunu belirten Bakan Ergün, ‘Gebze, Teknoparkı ve Ar–Ge çalışmalarıyla, sanayideki yüksek teknolojiye sahip bir bölgedir. Gebze’nin marka şehir olmasında çok sayıda nedenleri var. Fakat bu noktada markalaşmada yüksek sanayi teknolojisi, Teknopark ve Ar–Ge çalışmalarının Gebze’nin en önemli özelikleri olduğuna inanıyorum. Gebze’nin marka şehir olmasında bu özellikler etkili olacaktır’ dedi. 17 GOSB’DAN HABERLER > “Hükümet aniden frene basarsa ciddi risk oluşur” Ali Kibar Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Otomotiv sektörü, tüm yan sanayisiyle birlikte çok ciddi finansal zafiyetlerle karşı karşıya kaldı. Bir otomotiv üreticisinin yaklaşık 60 ya da 70 tane yan sanayi tedarikçi firması bulunuyor. Onların da alt tedarikçileri olduğunu düşünürsek, ne kadar ciddi ve yaygın bir ağın olduğunu algılayabiliriz. ÖTV indiriminden sonra sektör ağırlıklı olarak iç piyasaya çalışırken, bazı üreticiler de yeni yeni dış piyasalardan sipariş almaya başladı. Tüm bu gelişmeler, diğer sektörlere de moral ve motivasyon verdi. Ancak Haziran ortasından sonrası ile ilgili belirsizlik, yan sanayi ve tüm tedarik zincirinin üzerinde ciddi bir soru işareti olarak duruyor. Önce ÖTV indirimiyle gaza basıp sonrasında yeni bir uygulama ile devamlılığı sağlayamazsak, aniden frene basma durumu söz konusu olacaktır. Bu da, önümüzdeki aylarda karşı karşıya kalabileceğimiz ciddi bir risk olarak görünüyor. Yeni teşvik yasası ile yetkili olan sendikanın, toplu sözleşme karşıtı olmayan kurumların tamamına yani OSB’ler ve üretim yapan sektörler de dahil tüm üretim sahalarına, aynı sendika anlaşmalarını yansıtabileceği bir uygulama geldi. Bu da, önümüzdeki dönemde sektörler üzerinde sıkıntılı bir ortam yaratabilir. l > “Bizim en büyük sorunumuz yol” İrfan Küçükay GOSBSAD Kocaeli Gebze 6. IMES OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili 18 Dilovası’nın 4-5 kilometre mesafedeki sırtlarına kurulmakta olan üç OSB adına, ortak yaşadığımız iki sorunumuzdan bahsetmek istiyorum. Biz, Kocaeli Gebze 6. IMES, Makineciler ve Kimya olmak üzere 11 milyon metrekare alanda konumlanmış üç komşu OSB’yiz. Bizim en büyük sorunumuz yol. Bu konuda teşebbüslerimiz de oldu, fakat maalesef bazı sorunlar yüzünNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ den yolumuz ancak geçici olarak çözüme kavuştu. Ancak bu yeterli değil. Bizim bölgemiz için esas gerekli olan, Marshall kavşağı adıyla da anılan Tavşanlı bölgesindeki kavşağın yapılması. Kriz, bölgemizdeki fabrika inşaatlarının hızını yavaşlattı. Ancak gelen yatırımcıların ilk sorduğu konu, yol oluyor. Özellikle yabancı yatırımcıların yol yüzünden bölgeye yatırım yapmaktan vazgeçtiklerine şahit olduk. Bu yüzden, bu konu bizim için çok önemli. İkinci sorunumuz ise imar planlarının tam olarak bitirilmemiş olması. Bölgemizin etrafındaki konut bölgeleri için 1/1000’lik planlar bitirilmedi. Onların en kısa zamanda bitirilmesi gerekiyor, çünkü bölgede konut yapılamadığı için fabrikalar işçi bulamıyor. 1/1000’lik planların yapılarak konut bölgelerin bitirilmesi ve konut içlerinin de fabrikalarımızın yapımıyla beraber yapılabilmesi bizim için çok önemli. l > “İmar yapılanması sabitlenmeli” Mustafa Türker Dilovası Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Kocaeli, Türkiye’nin en büyük sanayi kenti olmasına rağmen bunun getirdiği avantajlardan yeterince yararlanamadığımızı düşünüyoruz. Sanayi bölgelerinde imar yapılanması, bölgelere göre değişiyor. Biz bunun sabitlenmesini istiyoruz. Bizler sanayiciyiz ve çevreye karşı duyarlı olmaya çalışıyoruz. Bölgemizdeki yeşil alanların da Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın kontrolünde olmasını istiyoruz. Bu alanları bizlere zimmetlerseniz, biz oraları yeşillendiririz. Bizim elimizi ayağımızı bağlayan 18. madde uygulamasının da Sanayi Bakanlığı kontrolünde olmasını talep ediyoruz. Sanayi Bakanlığı, yönetimlerin hata yapmasını engellesin, kimse mağdur edilmesin. l GOSB’DAN HABERLER GOSB'dan sağlığa yatırım Türkiye’nin en güçlü organize sanayi bölgesi konumunda bulunan Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde sağlık problemlerinin kısa sürede çözümlenmesi vizyonuyla inşa edilecek, “GOSB Yüzyıl Ortak Sağlık ve Güvenlik Merkezi”nin temeli atıldı. 2 GOSBSAD 9 Haziran 2009 tarihinde gerçekleştirilen temel atma törenine, Kocaeli Vali Yardımcısı ve GOSB Müteşebbis Heyet Başkanı Ali Sözen, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Gebze Emniyet Müdürü Ahmet Can, GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör, GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Paksoy, GOSB Yönetim Kurulu Üyeleri Durmuş Özcan, Ahmet Belgin, GOSB Bölge Müdürü Güher Türker, Yüzyıl Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Uz. Dr. Lütfi Çetinkaya ile yoğun bir davetli topluluğu katılım gösterdi. 20 Türkiye’nin tanınmış sanayi kuruluşlarını barındıran, binlerce kişinin çalıştığı ve yoğun ziyaretçisi olan GOSB’da, kurulacak bu merkez ile sağlık problemle- NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ rinin kısa sürede çözümlendirilmesi hedefleniyor. GOSB’un güney kısmında ilk olarak 5000 m2 alanda yer alacak, sonrasında 9000 m2 alanı kapsayacak merkez, 7 gün 24 saat hizmet verecek. “GOSB Yüzyıl Ortak Sağlık ve Güvenlik Merkezi”, viziteye çıkan personelin kısa zamanda iş başı yapabilmesi sonucu iş kaybının önüne geçilmesini sağlayarak, GOSB katılımcılarının işyeri hekimi bulundurma zorunluluğunu da ortadan kaldırmış olacak. Acil müdahale gerektirecek durumlar için 7 gün 24 saat tam donanımlı ücretsiz ambulans hizmetinin verileceği merkezde, laboratuar, radyoloji, teşhis ve tedavi hizmetleri ile koruyucu hekimlik uygulamalarının sunulması planlanıyor. Merkez, GOSB fabrikalarındaki personelin periyodik sağlık bakımlarının yapılmasıyla, çalıştıkları alana göre oluşabilecek risklerin tespit edilmesini mümkün kılacak ve işe giriş sağlık raporlarının alınmasını sağlayacak. İşveren ve çalışanların sağlık bilincinin artırılmasında rol oynayacak sağlık merkezinde, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili risk analiz ölçümleri, iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi, ilk yardım eğitimleri ile birlikte sertifikalandırılması, iş kazaları ve iş kayıplarının önlenmesi, meslek hastalıkları ile ilgili oluşabilecek risk eğitimleri de verilecek. 5000 m2’lik ilk etabının inşasına başlanacak merkezin, bu yılın sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.l GOSB’DAN HABERLER "Mavi Yaka İstihdam Projesi" başladı Mavi yaka çalışanlara yönelik istihdam projesi, Gebze Organize Sanayisi Bölge Müdürlüğü ve insan kaynakları sitesi “www.kariyer. net”, işbirliği ile başladı. G ebze Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü ile Kariyer.net işbirliğinde başlatılan ‘Mavi Yaka İstihdam Projesi” ile ilgili bölge müdürlüğünde bir toplantısı düzenlendi. GOSB Bölge Müdürü Güher Türker, toplantıda yaptığı konuşmada, projeyle krizde işini kaybeden mavi yakalılara iş olanağı sağlamanın hedeflendiğini, projenin Türkiye’de ilk kez GOSB’da başlatılmasından mutluluk duyduklarını söyledi. GOSB’un Türkiye’nin önde gelen organize sanayi bölgelerinden biri olduğunu ifade eden Türker, “Gerek altyapısı, gerek teknolojik imkanları ve projeleriyle ilkleri yaşatan bir organize sanayi bölgesiyiz. 118 işletmenin faaliyet gösterdiği GOSB’da 20 işletme de inşaat aşamasındadır. Ekonomik kriz dolayısıyla yüzde 15-20 oranında iş gücü kaybımız olsa da yeni açılan tesis- Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz ve GOSB Bölge Müdürü Güher Türker, Mavi Yaka projesi için el lerle bu iş gücü kaybını telafi etme sürecindeyiz. Bölgemizde 13 bin kişi istihdam edilmektedir. Yatırımlar tamamlandığında bu rakam 45 bine ulaşacak. Bu proje de bölgedeki istihdama büyük katkı sağlayacak” dedi. Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz da projeyle mavi yakalıların iş bulma sorununa çözüm üretmeyi hedeflediklerini belirtti.l Gebze'ye yönelik projelere GOSB desteği GOSB ve GOSBSAD (GOSB Sanayicileri Derneği) Yönetimi, Gebze Emniyet Müdürü Ahmet Can’ı makamında ziyaret etti. G GOSBSAD OSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör, GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Paksoy, GOSB Yönetim Kurulu Üyeleri Durmuş Özcan, Ahmet Belgin, GOSB Bölge Müdürü Güher Türker, Bölge Müdür Yrd. Bülent Şevle ile GOSBSAD Genel Sekreteri Tunçer Gömeçli’nin katıldığı ziyarette, Gebze Emniyet Müdürü Ahmet Can, GOSBSAD’ın da desteklediği MOBESE (Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu) projesinin işleyişine yönelik bilgi aktardı.l 21 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2009 GOSB’DAN HABERLER Tembelova alanı GOSB ile bütünleşiyor essmann İstanbul Bölge Müdürü Tuncay Yoldaş, Viessmann Endüstriyel Tesisler Proje Mühendisi Dinçer Durukafa ve Türkiye Kalkınma Bankası Kredi Değerlendirme Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Ender Dinçer ile devam edildi. GOSB Tembelova alanı sınırlarının oluşturulması amacıyla planlanan yaklaşık 5 km uzunluğundaki tel çitin inşaatına, 13 Haziran 2009 tarihinde başlandı. Standartları GOSB’un standardında oluşturulan tel çit tamamlandığında, katılımcıların güvenlik kaygıları ortadan kaldırılacak, aynı zamanda bölgenin çevre düzenlemesine fayda sağlanacaktır. Eş zamanlı iki ekibin çalışması ile yapımı planlanan tel çit inşaatı, güzergahın harita ekibince araziye aplikasyonunu müteakip, inşaat ekibi tarafından tel çit yapımı şeklinde ilerleyecek ve 2009 Eylül ayı içerisinde tamamlanacaktır. Projenin bitiminde güvenlik altına alınacak GOSB Tembelova alanının, güvenlik noktalarının da oluşturularak, desteklenmesi hedefleniyor.l Endüstride enerji verimliliği GOSBSAD GOSB, GTO ve Viessmann Isı Teknikleri Tic. A.Ş. işbirliği ile düzenlenen “Endüstride Enerji Verimliliği“ konulu panel gerçekleştirildi. 22 GOSB Bölge Müdürü Güher Türker ve GTO Başkanı Nail Çiler’in açılış konuşmasıyla başlayan panele, Elektrik İşleri Etüd Dairesi Başkanlığı Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu, M.M.O. Kocaeli Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Özmural, ViNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Panelin ilk oturumunda Erdal Çalıkoğlu, enerji verimliliği kanunu, Ünal Özmural ise endüstride enerji verimliliği uygulamaları hakkında katılımcılara bilgi aktarımında bulundular.l Tiyatronun duayenleri GOSB'da 16 yıldır dünya repertuarının önemli oyunlarını, Türk tiyatrosunun seçkin sanatçılarıyla sunmayı hedefleyen Tiyatrokare, ünlü Alman yazarları Sandberg ve Firner’in yazdıkları, “Bu da Benim Ailem” adlı komediyi 26 Mayıs’ta GOSB sahnesinde sergiledi. Hale Kuntay’ın çevirisini yaptığı ve Nedim Saban’ın sahneye koyduğu oyunda; Metin Serezli, Suna Keskin, Oya İnci, Hülya Karakaş, Soydan Soydaş, Sinemis Candemir gibi tiyatro ve televizyon dünyasının sevilen isimleri yer aldı. Yıpranmış, uzun bir evliliğin sürprizli bir biçimde dalgalanmasını anlatan ve izleyenlerden yoğun ilgi gören oyunun finali ise tam bir sürpriz ile noktalanıyor.l GOSB’DAN HABERLER Aromsa ve GOSB'un acı kaybı Bölgemiz bir duayenini kaybetti Katılımcılarımızdan, Aromsa Besin Aroma ve Katkı Maddeleri San. ve Tic. A.Ş. ’nin Yönetim Kurulu Başkanı, değerli insan Suat Yasa’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Değerli sanayici Suat Yasa, 1982 yılında İstanbul’da üretime başlayan, endüstriyel aroma ve sos üretiminin lideri Aromsa Besin Aroma ve Katkı Maddeleri San. ve Tic A.Ş.’yi, kurulduğu günden günümüze kadar, kendi öz kaynakları ve insan gücü ile, Türkiye’de ve dünyada sağlıklı bir biçimde büyütmeyi hedeflemiş ve kazançlarını yatırıma dönüştürerek ülkemize katkı sağlamıştır. 29 Haziran tarihinde son yolculuğuna uğurladığımız sanayici büyüğümüz Suat Yasa’ya Tanrı’dan rahmet ailesine ve sevenlerine sabır dileriz. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2009 GOSBSAD GOSB Dergisi olarak, merhumu ikinci sayımızda konuk etmiş ve 21 yaşında bir genç olarak, 18 Temmuz 1938 – 09 Ağustos 1938 tarihleri arasında Belçika Liege’den İstanbul’a bisikletle yapmış olduğu 2650 km’lik yolculuk süresince geçtiği yerlerden ailesine göndermiş olduğu posta kartlarına yer vermiştik. Yayınlanmış anılar “Çok sevgili anne ve babacığım (09.08.1938). Nihayet 23. günün akşamı Edirne’ye vardım. İki gün sonra İstanbul’dayım” diye son bulmaktaydı. 23 DOSYA OSBDER Başkanı Yücel Güngör, derneğin hayata geçirmeyi planladığı çalışmaları OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ anlattı. Güngör, OSB’lerin içindeki yetkin kadroların bilgi birikimi ile OSB sorunlarının en hızlı ve etkin biçimde çözüme kavuşturulması, OSB’ler arası diyalogun artırılması, ortak yatırımların ve iş birliklerinin geliştirilmesi ve OSB maliyetlerinin aşağıya çekilmesi için çalışmalar yapacaklarını vurguladı. GOSBSAD Gebze Organize Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Derneği Yönetim kurulu Başkanı Yücel Güngör: 24 “OSBÜK’ün pasifliği, yeni bir dernek ihtiyacı doğurdu” NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Biz bu platformu, başka bir üst kurul olarak hayata geçirmek istiyorduk. Ancak, Güneydoğu Anadolulular üst kurulu, Doğu Anadolulular üst kurulu gibi bazı teşebbüsleri görünce, arzu edilmeyen bir oluşuma sebebiyet vermemek ve OSBÜK’ü de parçalamamak için üst kurul kurmaktan vazgeçtik ve platformu derneğe çevirdik. OSBDER böyle doğdu. Bunu yaparken, OSBÜK’ü yönetenlerin biraz daha aklı selim hareket edeceklerini umuyorduk. Ama onların hala güdümlü çalıştıklarını ve OSBÜK’ü odaların yönettiği organize bölgelerden kurulu bir kurul halinde muhafaza etmek istediklerini gördük. 2 yıl önce yapılan seçim son derece şaibeliydi. Her türlü hile karıştırıldı. Biz de seçimden sonra onlarla kişisel ilişkiler kurduk. Değişirler diye umut ettik ama maalesef değişmediler. OSBÜK’ün çalışmaları da OSBDER’in kuruluşunu bir ihtiyaç haline getirdi. OSBÜK’ün, bizimle beraber yaptığı bir kanun çalışmasından başka hiçbir faaliyeti yok. Çok büyük ai- datlar toplamasına rağmen aklımda kalan tek bir faaliyeti bile bulunmuyor. OSBDER olarak misyon ve vizyonlarınız neler? OSB’ler arasında koordinasyon, yardımlaşma ve haberleşme yoktu. Mesela zaman zaman GOSB’a bazı illerden OSB’ler gelir, “Biz OSB kurduk, ama ne yapacağımızı tam olarak bilmiyoruz” diyerek bize danışırlar. Biz GOSB olarak yol gösterir, yardım ederiz. Aslında onların gitmesi gereken kapı OSBÜK’tür. Bütün OSB’lerde bir kurumlaşma ihtiyacı vardır, ama Anadolu’daki bir OSB bunu nasıl yapacağını bilemeyebilir. Ekibi yoktur. Oysa bu bir ekip işidir. Ağrı’da, Erzurum’da ya da Van’da kurumsal bir yapıya kavuşmak için kimlerle çalışacaksınız? Bu yönetmelikleri ve kanunları size kim anlatacak? Bütün bu yardımlaşmaları sağlamak için biz OSBDER’i çok yoğun bir faaliyet içine sokmak niyetindeyiz. Bunların yanında maddi yardımlaşmalar da olabilir. Örneğin, bazı OSB’ler ellerindeki ihtiyaç fazlası araç ve gereçleri, Şırnak’taki veya Batman’daki bir OSB’ye verebilmeli. Kanunlar müsait değil diyorlar, ama kanundaki yönetmelikte değişiklikler yapmak için çalışmalar yapılabilir. Arıtma, itfaiye, gaz alımı gibi konularda işbirliği yapılabilir. Böylece maliyetleri çok daha aşağı indirebiliriz. OSBÜK’ün başkanı Mahmut Yılmaz’a, şirketi beraber kurmak kaydıyla gaz alımı konusunda destek sözü vermiştim. Ama onlar gidip bizden gizli şirket kurdular. Doğalgaz daha ucuza mal edilsin, aradaki ithalatçı firmalar kazanacağına OSB’ler kazansın istiyoruz. Bir yakma tesisi yapmak istiyoruz. Bunlar hep dernek çatısı altında olabilir. OSBDER’in çatısı altında geniş amaçlı şirketleşme ve maddi manevi her türlü yardımlaşmayı sağlama faaliyetleri gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin önde gelen OSB’lerinin yer GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD O SBDER’in kurulma amacı neydi? OSBDER, OSB’lerin bir araya gelmesiyle oluşturulan bir platform. OSBÜK’ün, OSB’lerin ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarındaki yetersizliği, genel kurulunu yaparak rüştünü ispat etmiş OSB’lerin OSBÜK yönetiminde yer almaması, azınlıkta kalması nedenleriyle OSBDER’i kurduk. OSBDER oluşumunun öncüsü de aslında GOSB. İzmir Atatürk Organize Bölgesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş’ı başkan olarak seçtik. Bu çalışmalarımız sayesinde tamamen odalara bağlanmaya çalışılan Türkiye’deki 250 OSB’nin büyük bir kısmını kurtardık. Bakan Zafer Çağlayan döneminde OSBÜK ile birlikte yapılan kanun çalışmalarıyla platform ilk defa bakanlık tarafından kabul edildi. Müşterek platformun birlikte yaptığı bir çalışma kanunlaştırıldı. 25 DOSYA OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ alacağı, çözüm odaklı derneğimizdeki hedefimiz, OSB’lerin sorunlarının çözüme kavuşturulması, bölgesel olarak OSB’lerin bir araya getirilerek ortak yatırımların ve iş birliklerinin geliştirilmesi, bilgi paylaşımlarıyla yapılan çalışmaların desteklenmesi, eğitimlerine katkıda bulunulması, böylelikle Türkiye’nin her noktasında yer alan OSB’lerin, kuruluş aşamalarından başlayarak Genel Kurul’a geçiş süreci içinde desteklenmesi olacaktır. GOSBSAD OSB’lerin en büyük problemlerinden birisi enerji. Enerji sorununun çözümü için siz ne öneriyorsunuz? 26 Biz gazı kendimiz ithal etmek istiyoruz. Bunu yapabilmek için de şirket çalışmalarını başlattık. Elektriklerini kendileri üreten bir sürü OSB var. Ama Kocaeli bölgesinde buhar pek kullanılmadığı için biraz zor oluyor. Onun için buralarda kojenerasyon kurulmadı. Hepimizin bir araya gelerek bu işi halletmesi lazım. Rüzgar enerjisi ya da doğalgaza dayalı bir kojenerasyon kurmamız gerekiyor. Bunları yine OSBDER çatısı altında yapacağız. Bu bölgede çok fazla OSB’yi bir araya getirdiler. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olduğunu sanmıyorum. 13 tane OSB, ileride büyük sıkıntılar yaşayacak. NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GOSB ile örnek bir organize sanayi bölgesi yarattınız. Bu hale gelmeyi nasıl başardınız? Bu bir vizyon meselesi. Bunlar bir başkanın ya da bir bölge müdürünün yapacağı işler değil. Bu bir ekip çalışması. Burada, başkanlardan müteşebbis heyete, bölge müdüründen güvenlik görevlisine kadar herkesin el emeği, göz nuru var. GOSB, her şeyin ilkini yaptı. Akıllı bir bina ve akıllı bir bölge yaratıldı. Ayrıca, GOSB her şeyi kendi parasıyla yaptı. İşi, devlete bırakmadı. Hedefler, çok ileriki seneler düşünülerek kuruldu. Emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyorum. Bu bölge çok uzun seneler sıkıntısız çalışacak. Biz işimize bakıyoruz. GOSB’un en büyük eksiği kurumsallaşmaydı. İlk önce kurumsallaşmayı sağladık. Tır parkını yaptık, benzin istasyonunu yaptık. Çok mesafe kat ettik ama hala eksiklerimiz var. Önümüzdeki günlerde hastane temeli atılıyor. Arıtma ihalesi verilmek üzere. O sorunumuzu da bitireceğiz. Söz verdiklerimizin hepsini yaptık. Bir tek otel kaldı. Oteli de yapıp emaneti sahibine teslim ettikten sonra gideceğiz.l DOSYA OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ OSB’leri kim yönetmeli? GOSBSAD OSB Üst Kuruluşu (OSBÜK) seçimlerinde, temsil haklarının ellerinden alınmasından dolayı üyelikten istifa eden organize sanayi bölgeleri, Organize Sanayi Bölgeleri Platformu Derneği (OSBDER) çatısı altında bir araya geldi. Türkiye’nin sanayi gücünün önemli kısmını ellerinde bulunduran kurucu 12 OSB yönetiminin katıldığı 23 Mayıs 2009’daki Genel Kurul’da, OSBDER Başkanlığı’na Gebze OSB Başkanı Yücel Güngör seçildi. Güngör, sanayicinin küresel arenadaki rekabet gücünü artıracak projeler ile yönetime geldiklerini açıkladı. 28 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Sanayiciler de tıpkı odalar gibi kendi imkânlarıyla kurdukları bölgeleri “özerk” yönetmek istiyorlar. Odaların “vesayetinden” rahatsızlar. Ama odalar ve çatı örgütü TOBB durumdan şikâyetçi değil. Aksine, “vesayetin” devamından yanalar. Sanayici kökenli bölgelerde bu rahatsızlık ilk defa 4562 sayılı OSB Yasası’ndaki değişiklik öngören tasarı taslağıyla açığa çıkıyor. 35 bölge ile 13 dernek, taslakta öngörülen bazı düzenlemelerin OSB’leri tüm yönetim faaliyetlerinde odaların güdümüne sokacağını savunuyor. Ayrışma derinleşiyor Bu konuda yoğunlaşan tartışmalar tüm çabalara rağmen çözüme ulaşamıyor. Böylece ayrışmanın tohumları da atılıyor. Gerçi, değişiklik tasarısında odaların vesayetine ilişkin madde, tepkiler üzerine geri çekiliyor. Ama ayrışma bu kez OSBÜK (Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu) bünyesine sıçrıyor. OSBÜK’ün OSB yasasında belirtilen temel görevi, OSB’ler arasında yardımlaşmayı ve ortak sorunlarının çözülmesini sağlamak. Ancak 2002 yılından beri OSBÜK’te toplanan ve OSBÜK’ün çalışmalarını yetersiz bulan OSB’lerden bir bölümü, önce “Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Ortak Platformu”nu, ardından da OSBDER’i oluşturuyorlar. OSBDER, üst kurulun işlevini yerine getiremediği, odaların vesayetini güçlendirdiği ve özel OSB’leri dışladığı kanaatinde. Üstelik OSBÜK yönetiminde temsil yolları da sürekli kapatılıyor. Son birkaç yıldır hemen her genel kurul öncesi ve sonrasında, delege usulsüzlükleri ve yönetim kurullarında temsilin önlenmesi gibi iddialar kamuoyuna yansıyor. Tüm bu sorunlar, yardımlaşmanın değil ayrışmanın derinleşmesine neden oluyor. Nitekim 3 Mayıs 2009’da Ankara’da TOBB merkezinde toplanan OSBÜK 7’nci Olağan Genel Kurulu’nda ortaya çıkan yönetimdeki temsil sorunu, sanayici kökenli OSB’lerle oda kökenli OSB’ler arasındaki ayrışmanın nerelere vardığının en büyük kanıtı oldu. Uğurtaş: “Bizler koltuk sevdalısı değiliz” İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş ile Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör’ün 6 Mayıs 2009’da yaptıkları ortak açıklamada, OSBÜK Yönetim Kurulu’nda iki üye ile temsilinde sağlanan ön mutabakata rağmen OSBDER iki üyesinin son dakikada listeden çıkarılması büyük bir gerginliğe sebep oldu. Toplantıyı terk ederek tepkilerini gösteren OSBDER üyeleri, OSBÜK ile bağlarını büyük oranda koparmış oldu. 20 Ekim 2008’de kurulan Organize Sanayi Bölgeleri Platformu Derneği (OSBDER) ilk genel kurulunu 26 Mayıs 2009’da Kurucular Kurulu’nu oluşturan 12 OSB yönetiminin katılımıyla gerçekleştirdi. Derneğin Kurucular Kurulu; Ankara Anadolu, İzmir Atatürk, Ankara Başkent, Tekirdağ Çerkezköy, Bursa Demirtaş, İstanbul Dudullu, Kocaeli Gebze, Bursa Hasanağa, Hatay İskenderun, Manisa, Mersin Tarsus ve SaGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD S on birkaç yıldır OSB’ler arasında ciddi bir tartışma yaşanıyor. Tartışmanın ana teması ise OSB’leri kimin yöneteceği. Bu tartışmanın ne anlama geldiğini daha iyi anlayabilmek için yaşanan sorunun ne olduğunu da net olarak ortaya koymak gerekiyor. Türkiye’de iki tür OSB bulunuyor. Bunlardan biri, TOBB bünyesindeki odalar, il özel idareleri ve belediyelerin katılımıyla kurulanların yanı sıra dernek veya kooperatif şeklinde örgütlenen sanayicilerce kurulan bölgeler. İkinci türdeki OSB’ler ise tümüyle sanayicilerin özel girişimiyle kurulanlar. Yaşanan sorunun altında yatan sebeplerden birisi de bu farklılık. 29 DOSYA OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün OSBDER'e tam destek veriyor karya 1 OSB’lerinden oluşuyor. Ankara`da gerçekleştirilen OSBDER Genel Kurul Toplantısı, demokratik bir seçime sahne olurken, Kurucular Kurulu Başkanlığını geçen yıl boyunca yürüten Hilmi Uğurtaş`tan görevi devralan GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör, başkanlığa seçildi. Derneğin 2,5 yıldan bu yana başkanlığını yürüten İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, “Görevi bırakmamak için üyelerimiz yoğun baskı yaptı. Ancak bizler koltuk sevdalısı değiliz. Yönetim Kurulu üyeliğim devam edecek” dedi. GOSBSAD OSBDER’in yeni başkanı Yücel Güngör ise derneğin amacını; OSB’lerin temsil edilmesi, ortak faydalarının korunması, OSB’ler arasında etkin iletişimin oluşturulması ve OSB’lerdeki yatırım maliyetlerinin azaltılması yönünde projeler üretilmesi olarak tanımladı. Güngör, OSB’lerin sorunlarının OSBDER ile çözüme kavuşturulacağı yeni projelerle yönetime geldiklerini açıkladı. 30 Bakan Ergün’den OSBDER’e destek OSBDER Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör dernek ile ilgili şunları söyledi: “Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu deNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ğişiklik çalışmaları sürecinde ilk olarak Organize Sanayi Bölgeleri Platformu çatısında bir araya geldik. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TOBB ve OSBÜK nezdinde sürdürdüğümüz yoğun girişimler sonucunda, yeni yasada, OSB’lerin kendi kendilerini yönetme haklarının korunmasını sağladık. Oysa hiç platform kurulmasına gerek kalmadan OSBÜK’ün bu mücadeleyi vermesini beklerdik. Yeni yasanın çıkmasıyla platformumuz görevini tamamlamıştı. Ancak platform üyesi OSB’ler arasında sağladığımız samimi birliktelik ve dayanışmayı sürdürmek istedik. Çağdaş toplumlarda örgütlenmek esastır. Biz derneği OSBÜK’ün alternatifi olarak kurmamıştık. Hiçbir zaman OSB’lerin kuruluşuna öncülük eden odalarımıza ve TOBB’a karşı bir tutum içinde de olmadık. OSBÜK’ün OSB’ler arasında gerçek bir birliktelik sağlayamayacağını gösteren çok önemli gelişmeler yaşadık. Türkiye’nin sanayi gücünün önemli bölümünü ellerinde bulunduran, OSBDER üyesi 12 OSB’nin temsilcileri olarak Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ü ziyaret ederek çalışmalarımız hakkında bilgi verdik. Bakan Ergün, girişimimizi destekleyerek çalışmalarımıza devam etmemizin sanayimizin gelişimi için çok doğru ve yararlı olacağını belirtti.” OSBÜK’ün, OSB’lerin ihtiyaçlarına yö- nelik çalışmalarında yetersiz kaldığını ve genel kurulunu yaparak rüştünü ispat etmiş OSB’lerin OSBÜK yönetiminde yer alamadığını vurgulayan Güngör, “Türkiye’nin önde gelen OSB’lerinin yer alacağı, çözüm odaklı derneğimizdeki hedefimiz, OSB’lerin sorunlarının çözüme kavuşturulması, bölgesel olarak OSB’lerin bir araya getirilerek ortak yatırımların ve iş birliklerinin geliştirilmesi, bilgi paylaşımlarıyla yapılan çalışmaların desteklenmesi, eğitimlerine katkıda bulunulması, böylelikle Türkiye’nin her noktasında yer alan OSB’lerin, kuruluş aşamalarından başlayarak Genel Kurul’a geçiş süreci içinde desteklenmesi olacaktır” dedi. Dernek, OSB’lerin ortak faydalarının korunması, aralarında etkin iletişim oluşturulması ve bölgelerde yatırım maliyetlerinin azaltılması yönünde projeler üretmeyi amaçlıyor. OSB temsilcileri, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) yerine OSBDER çatısı altında toplanmaya karar verdi. OSBDER’e katılımların daha da artmasını beklediklerini dile getiren Yücel Güngör sözlerine şöyle devam etti: “Biz, bu ayrılığın olmaması için çok çabaladık. OSBÜK`teki yönetim ve onlara komuta edenler hala odalardan gelen OSB`lerle yürütmek istiyorlar. En son bana yönetim kurulu üyeliği teklif ettiklerinde ben işlerimin yoğunluğundan ötürü kabul Koltuklarını korumaya çalışan statükocu zihniyete karşı gelerek OSBDER şemsiyesi altında örgütlenen OSB`lerin sayısının önümüzdeki günlerde hızla artması bekleniyor. Nitekim EBSO Sanayiciler Lokali’nde bir araya gelen Bergama, Ödemiş, Kınık, Kemalpaşa, Tire, Torbalı, Manisa ve Çiğli Hilmi Uğurtaş İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı etmedim. Ancak daha sonra ayrılık olmaması için yönetime girdim. Fakat baktık ki o da bir oyunmuş. Genel kurulunu yapmış OSB`leri bir türlü sindiremediler. Türkiye`nin en büyük OSB`leri bizde olacak. Kendi sorunlarımızı kendimiz çözeceğiz. Yakında bir gaz şirketi de kuruyoruz. Gazımızı kendimiz ithal edeceğiz. Ben bu öneriyi OSBÜK Başkanı`na ilettim. O gitti bizden gizli şirket kurdu. Sonra bizim de ortak olmamızı istedi. Bürokrasi ile olan sorunlarımızı kendimiz çözeceğiz. Hiç kimse OSBÜK`ün bir tek icraatını hatırlayamaz. Çünkü yaptıkları bir şey yok. Aidat alıyorlar o kadar. Şu anda 15`e yakın OSB bizde. OSB`ler genel kurullarını yaptıkça bize geliyorlar. Geçen hafta plastikçiler geldi. Bu ayın sonunda Refik Baydur`un başında bulunduğu kimyacılar bize katılacaklar. Sayımız 40`ı bulacak. Yapacağımız faaliyetler tüm sanayicilerin yararına olacak.” l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD Güngör: “Katılımlar sürüyor, sayımız 40`ı bulacak” 31 DOSYA OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ OSBÜK Başkanı Mahmut Yılmaz: “OSBDER`in bize karşı kurulduğunu düşünmüyoruz” malıydılar. Bunun demokratik yöntemi bu. Sanki bir güçleri varmış gibi ortalığı ayağa kaldırmalarının anlamı yok. Bu doğru değil. Yaygara kopararak bir şey elde edemezler. Şık değil, doğru bulmuyoruz. B GOSBSAD u arkadaşlar çok önceden organize olmuş, seçimden önce dernek kurmuşlar. Zaten seçime de katılmadılar. OSBÜK yönetimi içinde bulunmak için talepleri oldu ama değerlendirilmedi. Yapılan yönetim bu şekilde teşekkül etti. Bu sonuç, 30-40 değil 234 delegenin tercihi. Kendilerine karşı bir tavrımız söz konusu olamaz. Yönetime giremediler ama biz onları toplantılarımızda görmek istiyoruz. Daha önce yaptığımız gibi tüm arkadaşların fikirlerinden yararlanacağız. Dolayısıyla “Yönetimde olmazsam dernek kurarım” mantığı, benim tasvip edip onayladığım bir davranış değil. Kendileri zaten seçime aday olarak iştirak etmediler. Bunu önceden de beyan ettiler. 32 Yeni yönetimin bütün OSB’leri temsil edebileceğine inanıyorum. Onların da buna anlayış göstermesini istiyorum. Hemen saldırgan tavra geçmelerini doğru bulmuyorum. Bizim istifa etmemiz isteniyor. Niye istifa edelim? Yönetim kurulu, onların 5 misli çoğunluğu ile seçildi. Bence, genel kurula gelip kendileri bir liste çıkarNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ OSBÜK’ü TOBB’un yönettiğini iddia ediyorlar. Genel Kurul, TOBB binasında olduğu için böyle bir yakıştırma yapıyorlar. Onların iki arkadaşı yönetimde olsaydı, yine OSBÜK’ü TOBB mu yönetiyor olacaktı? Bu işe, OSB’lerin içinde bir organizasyon gibi bakıp ona göre değerlendirmekte fayda var. Hemen feveran edip OSB’lere zarar verecek davranışlara girmeleri doğru değil. Biraz zaman geçerse bundan vazgeçeceklerdir. Herkes dernek kurabilir ama kanunla kurulan OSBÜK var. OSB’ler orada temsil edilmelidir. Bizim dışımızda kurulan OSBDER nihayetinde bize karşı kurulmadı. OSBDER de OSB`ler için kuruldu. Onlar da dernekler yasasına göre kuruldular. OSB`lerin beraber olmalarını isteriz. Bizim açımızda yürümeyen bir şey yoktu. Ancak bilmiyorum tabi hangi gaye ile dernek kurma yoluna gittiler. Dernek yapısı içinde olmak isteyenler gidebilir. OSBÜK kanunla kurulmuş bir kurum. Kimin güçlü olduğu, ekonomik büyüklük ve rakamların yanı sıra icraatla ortaya çıkar. Türkiye`de 257 tane OSB var. Biz herkesi üye yapmak istiyoruz. Seçim meselelerini ortaya koyarak, “Seçilmezsem giderim” yaklaşımı doğru değil. Yönetim Kurulu’nda 9 kişiden fazlası olmuyor. 250 delegenin 241`ini dışarıda bırakıyorsunuz. Bunların hepsi de yönetim kurulunda olabilecek, yönetimi temsil edebilecek insanlar. Kişilere olan kırgınlık kurumsal bir hal almamalı. Ahmet`e, Mehmet`e karşı olabilirsiniz. Sonuçta hepimiz sanayiciyiz. Biz diyoruz ki, burada yapılacak işleri gelin hep beraber yapalım. Fikriniz varsa söyleyin, onu da uygulayalım. Bu fikir, on- lardan geldi de deriz. Biz OSBDER`i rakip olarak görmüyoruz. OSBDER`in faaliyeti de bize karşı değil. Belki bizim yapamadıklarımızı yapacaklar. Bizim de faydamıza olan şeyler yapacaklar. En nihayetinde ortaya konan fayda tüm sanayicilerimiz için iyi olacaktır. l OSB’ler ne diyor? > “OSBÜK başkanı istifa etmeli” Hilmi Uğurtaş İzmir Atatürk OSB Yönetim Kurulu Başkanı Biz OSBÜK’e birlik ve beraberlik içinde hareket edelim diye girdik. OSB’lerin sorunlarını birlikte çözüme kavuşturalım istedik. Onların aradığı birlik değil, ayrımcılıkmış. OSBÜK Başkanı Mahmut Yılmaz, Genel Kurul öncesi ısrarla telefonla arayarak benim ve Gebze OSB Başkanı Yücel Güngör’ün yönetimde yer alması gerektiğini ve birlikte çalışmak istediğini belirtti. Ancak isimlerimiz son anda listeden silindi. Genel Kurul’a seçim listesi nereden geldi? Hiç etik bir davranış değil. OSBÜK Başkanı hemen istifa etmeli.l listeyi görünce yüzü kızardı ama gereğini de yapmadı. Bunlar 9 kişilik yönetimde iki kişiye dahi tahammül edemiyorlar. Anlaşılıyor ki, OSBÜK’ün üstünde başkaları var. OSBÜK’ü OSB’ler yönetmeli.l “OSBÜK’ün üstünde TOBB bulunuyor” Cemal Sait Türek Manisa OSB Başkanı > “OSBÜK sanayicileri düşünmüyor” Refik Baydur Kimya OSB Yönetim Kurulu Başkanı OSBÜK seçimlerine katılmadım. Ama Yücel Güngör ve Hilmi Uğurtaş’a büyük ayıp yapıldı. Bunu derhal düzeltmeliler. Aksi takdirde istifalarını sunmalılar. OSBÜK, OSB’ler tarafından sanayicilerin çıkarları göz önüne alınarak yönetilmeli. Görülüyor ki, OSBÜK sanayicileri düşünmüyor.l Son genel kurul, 2007 genel kurulundan öteye gidemedi. Bu seçimlerde belli oldu ki, OSBÜK’ün üstünde TOBB bulunuyor. Oysa adı üstünde OSBÜK, yani OSB’ler üst kuruluşu. Bu kuruluşun OSB’leri temsil etmesi gerekiyor. > “OSBÜK Başkanı’nın önüne son anda bir liste kondu” Ömer Sarıoğlu OSBÜK seçimlerinde bizler muhalefet yapmadık. Ayrı bir liste çıkarmadık. OSBÜK Başkanı, Genel Kurul’dan 10 gün önce bizleri tek tek arayıp düşüncelerimizi sordu. Biz de, “Birlikte hareket edeceğiz, ayrı liste yok” diye düşüncelerimizi ilettik. Mahmut Yılmaz; Hilmi Uğurtaş ve Yücel Güngör’ü yönetimde görmek istediğini ifade etti. Genel kurulda ise tam tersi oldu. OSBÜK Başkanı’nın önüne son anda bir liste kondu. Başkan Mahmut Yılmaz, önüne konan > “OSB’ler, odalar tarafından yönetilmek isteniyor” Hüseyin Kudsi Tuncay Anadolu Başkent OSB Yönetim Kurulu Başkanı Benim değerlendirdiğim kadarıyla OSB’ler, odalar tarafından yönetilmek isteniyor. Bu sorunun asıl nedeni budur. OSBÜK, odaların etkisinde değil, gerçek sahipleri olan OSB’ler tarafından yönetilmelidir.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD Çerkezköy OSB Yönetim Kurulu Başkanı 33 ÇEVRE OSB’LER GEPOSB, sorun değil çözüm üretiyor GEPOSB « GOSBSAD İstanbul’un değişik semtlerinde dağınık bir şekilde faaliyet göstermekte olan plastik üreticilerini aynı çatı altında toplamak amacıyla kurulan GEPOSB, 2001 yılında “karma OSB” tüzel kişiliği kazandı. GEPOSB’un Gebze’de 5 firma ile başlayan ve bugün 115 faal firmaya ulaşan yolculuğunu, GEBOSB Yönetim Kurulu Başkanı Osman Erkan ile konuştuk. 34 Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Erkan G ebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi nasıl kuruldu? Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi, Gebze’de 120 hektar arazi üzerinde sanayicilerin güç birliği sayesinde doğdu. Sanayicilerimiz o dönemlerde, İstanbul’un değişik semtlerinde dağınık bir şekilde faaliyet göstermekteydi. Ayrıca bireysel düzeyde kalarak enerji darboğazı, yangın tehlikesi, sosyal örgütlenme, kaliteli iş gücü, teknolojik gelişme gibi somut sorunlara çözüm üretmekte güçlük çekiyorlardı. Bu sıkıntıların giderilmesi amacıyla 1990 yılının Ocak ayında Plastik Sanayicileri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi kuruldu. Plastik Sanayicileri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi, 1992 yılında Gebze’deki 120 hektarlık arazinin tamamını satın alıp öncelikle imar planı çalışmalarını tamamladı. 1994 yılında da yatırımlara başlandı. Gelişme süreci içerisinde organize sanayi bölgesi statüsüne dönüşmenin çok yönlü NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ yararları benimsenerek 14.03.1998 tarihli Genel Kurul’da alınan kararla gerekli girişimler başlatıldı. Bu talebimiz, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 1998 yılı Yatırım Programı’na alınarak aynı yıl Resmi Gazete’de yayınlanıp kesinleşti. Böylece, Ocak 2001’de, 44 sicil numarasıyla “karma OSB” tüzel kişiliği kazandık. Bölge ve firmalar hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz? GEPOSB 120 hektarlık bir arazi parçasıyken, bugün planları ile sanayinin ihtiyaç duyduğu bütün vasıflara kavuştu. 174 dönüm genişleme sahasının dahil edilmesi ile birlikte 1374 dönümlük bir büyüklüğe ulaştı. Genişleme sahaları ile birlikte GEPOSB’un büyüklüğü 170 hektara ulaşıyor. GEPOSB’da bulunan sanayi parsellerinin tamamı üyelere tahsis edilmiştir. Parsel sayısı 166 ve yapılaşma oranı yüzde 70’ler civarındadır. GEPOSB’da ilk sanayi yatırımları 1997 yılında başladı. İlk etapta Gebze’de 5 firma ile başlayan yolculuğumuzda, bugün itibariyle faaliyette olan firma sayısı 115’e, inşaat halinde olan firma sayısı 6’ ya ulaştı. Proje aşamasında olan firma sayısı ise 10. Türkiye’nin örnek organize sanayi bölgelerinden biri olan Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde kriz öncesi çalışan sayısında 9000 - 9500 rakamlarına ulaşıldı. Fakat yaşanan krizin etkileri nedeniyle bu sayı, 8000 - 8500 kişi sayılarına kadar düştü. GEPOSB, ulaştığı çalışan sayısıyla ülke ekonomisi için önemli bir istihdam merkezi olma özelliğini gerçekleştirdi. GEPOSB karma bir OSB. Bölgenin genel sanayici profiline baktığımızda, ağırlıklı olarak plastik ve metal sanayi faaliyet göstermesine rağmen tüm sektörlerde faaliyet gösteren katılımcılar da mevcut. Bölgemizde yerli firmalar olduğu gibi yabancı sermaye yatırımları da bulunuyor. GEPOSB’da faaliyette olan firma sayısının yaklaşık yüzde 10’u yabancı sermayeli firmalardan oluşuyor. Bunların arasında Cambro Özay Plastik, Roma Plastik, Numarine Denizcilik, Parker İklim Kontrol Sistemleri, Sandoz İlaç Hammaddeleri, Copreci TR, Avon Otomotiv ve Wooritec Teknoloji bulunuyor. Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirilen yatırımlarla faal firmaların (kesin olmamakla birlikte) 2008 yılı içerisinde 700 milyon dolar üzerinde ekonomik katkı gerçekleştirdikleri söylenebilir. İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl açıklanan Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Firması içerisinde GEPOSB’ da faaliyette olan 6 firma yer alıyor. Ayrıca SEKTÖRLER 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Gıda Sanayi 1 2 2 2 2 2 Tekstil sektörü 3 4 4 3 1 1 Plastik Sanayi 14 17 23 24 29 29 Kimya Sanayi 4 4 4 3 5 5 Petrokimya Sanayi 1 1 2 3 2 2 Madeni Eşya Sanayi 1 1 1 1 1 1 Makine İmalat Sanayi 8 11 12 12 12 13 Diğer 33 42 43 51 61 62 Toplam 65 82 91 99 113 115 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD GEPOSB’da Faal Firmaların Sektörel Dağılımı 35 ÇEVRE OSB’LER GEPOSB, Türkiye'nin en çevreci ikinci OSB'si ödülünü kazandı. Çevre ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayım Daire Başkanlığı ve OSBÜK' ün işbirliği ile ikincisi yapılan" En Çevreci OSB" yarışması sonuçları belirlendi ve 2009 yılı En Çevreci OSB'leri seçildi. Dereceye giren OSB'ler, ödülerini İstanbul' da Sütlüce Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 5 Haziran 2009 Dünya Çevre Günü kutlamaları sırasında aldılar. GEPOSB’da faaliyette olan 7 firma, Kocaeli kurumlar vergisi sıralamasında ilk 100 içerisinde yer alıyor. GOSBSAD OSB’nizin temel sorunları neler? 36 GEPOSB’un bugün itibariyle en temel sorunu, tüm dünyayı etkileyen global ekonomik kriz sebebiyle firmalarımızın yaşadığı sıkıntılar. Ayrıca GEPOSB’ un mevcut arazilerinin bir kısmındaki sıkıntı nedeniyle sanayicilerimiz zorluklar yaşıyor. Yaşanan sıkıntı sebebiyle çalışan işçiler, işveren ve dolaylı olarak da devletimizin zararı söz konusu. Bu konunun çözüme kavuşturulması konusundaki çalışmalarımız Sanayi Bakanlığı düzeyinde sürüyor. NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ En kısa süre içinde çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz. Yaşanan kriz ortamına rağmen bölgemizdeki firmalar en son noktaya kadar direndiler ve çalışan personelini düşünerek hareket ettiler. Fakat krizin başlangıçta 2009 yılı sonlarına doğru sona ermesi tahmin edilirken, bu sürenin 2010 yılının ilk yarısına kadar uzayacak gibi görünmesi, gerçek anlamda birer KOBİ olan firmaların morallerini etkiledi. Devletten neler bekliyorsunuz? Devlet, sanayicimizin sorunlarına çözüm bulmaya çalıştığı bir hizmet kapısı. Samimi bir ortamda, “Sanayicinin sorunu bizim sorunumuzdur” sloganı ile hizmet sunulduğunu düşünüyorum. İtfaiyesinden sağlık ocağına, elektriğinden suyuna, alt yapı yatırımlarından üst yapı yatırımlarına kadar tüm proje hedeflerini gerçekleştiren bir OSB olan GEPOSB, bugüne kadar yaptığı yatırımlar ile bölgesinde ilklere imza atması nedeniyle bir marka OSB olmuştur. Bugüne kadar gerçekleştirdiği yatırımların hepsini, devletten bir kuruş kredi kullanmadan tamamen kendi imkânları ile gerçekleştiren bir OSB olması en önemli farklılıklarından bir tanesidir. GEPOSB’un rekortmenleri 2008 Yılı Vergilendirme Dönemi Kurumlar Vergisi Kocaeli Rekortmenleri 21. Roma Plastik Sanayi ve Tic. A.Ş. 32. Coster Aerosol Valf Sanayi A.Ş. 46. Mikrosan Mak. ve Kalıp San. A.Ş. 53. Teknik Bombe Sanayi Makine A.Ş. 72. Tekso Teknik Soğ. San. ve Tic. A.Ş. 80. Teknokon Makine İmalat ve Montaj A.Ş. 91. Alaybeyoğlu Metal İma. San. A.Ş. 2008 Vergilendirme Dönemi Yıllık Gelir Vergisi (G.M.S.İ.) Rekortmenleri 3. Levent ÖGEL İSO 2007 Yılı İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşları 141. Nova Reklamcılık Dekorasyon San. Tic.A.Ş. 146. Roma Plastik Sanayi ve Ticaret A.Ş. 380. Denizatı Petrokimya Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. 391. Obasan Gıda Tekstil İnş. San. ve Tic. A.Ş. 400. Galsan Plastik ve kalıp San. A.Ş. 428. Plaş Plastik Amb. San. ve Tic. A.Ş. OSB’ler birlikte hareket ederek nasıl bir ortak çalışma yürütebilir? GEPOSB, sorun değil, çözüm üreten bir OSB. Çünkü çözüm üretmenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. OSB’lerin birlikte hareket etmeleri durumunda; ortak sorunlarının tespit edilmesi, çözüm önerilerinin değerlendirilmesi, yapılmış ve yapılacak olan çalışmalar hakkında bilgi edinilmesi ve güç birliği sağlanması açısından son derece önemli bir eksikliğin giderilmesi sağlanacaktır. Zaten, fiziki olarak çok yakın olmamıza rağmen iletişim ve bağlantıları olmayan OSB’lerin birbirlerini tanımalarının ve ikili ilişkileri arttırmalarının çok yararlı olduğu, geçmiş dönemlerde yapılan çalışmalarla ortaya çıkmıştı. OSB’lerimiz sosyal sorumluluk projeleri kapsamında okullar, sosyal tesisler, ortak ağaçlandırma çalışmaları, eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına ağırlık verebilirler. OSB’lere ulaşımın sağlanmasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle ortak çalışmaların arttırılarak kavşak düzenlemeleri ve üst geçitler gibi yatırımların yapılması konusunda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile çok daha sıkı ilişkiler içerisine girerek sorunların çözümünün hızlandırılması gereklidir. Çevre konusunda yapılan bireysel yatırımlar yerine OSB’lerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan güç birliği sayesinde daha büyük yaptırıma sahip uygulamalar yapılması konularında işbirliğinin araştırılması gerekmektedir. OSB’lerin Gebze ve Türkiye ekonomisine yapmış olduğu katkılar konusunda ortak bir basın platformu oluşturularak çok daha güçlü bir basın iletişimi sağlanmalıdır.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD Ülkemizin içinde bulunduğu bu kriz günlerinde yaşanan belirsizlikler aşıldığında, sanayiye uygun, atıl durumdaki arazilerin bir an önce kullanılmasıyla, sanayicinin rekabet gücünün artırılması, çeşitli teşviklerle sanayiciye destek sağlanması, hammadde ve ekipman temininde karşılaşılan zorlukların giderilmesi, maliyetleri çok büyük oranda etkileyen enerji konusunda tedbirler alınması ve milli sanayicinin en büyük problemi olan Çin–Uzakdoğu orijinli ucuz malzemeler konusunda gerekli tedbirlerin alınması, yatırım konusunda önünün açılması, OSB’lerin önünün açılması ve en önemlisi çözümün OSB’lerin yetkilerinin artırılarak “tek hizmet kapısı” sistemi şeklinde hizmet verilmesiyle sorunların çok daha hızlı çözümü mümkün olacaktır. 37 GOSB’UN RENKLERİ “Türkiye’nin Ar-Ge’de geri kalmasının nedeni yanlış eğitimdir” Nuhpanel Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Başar Nuhoğlu 30 yıllık inşaat sektörü tecrübesini sanayicilik kültürü ile birleştiren NUHPANEL, son teknolojiye uygun üretim yapabilme kabiliyetindeki fabrikalarında Türk sanayicisi ve inşaat sektörünün talep ettiği yüksek kaliteli poliüretan ve taşyünü dolgulu izolasyon panelleri üretiyor. NUHPANEL’in ilklerle dolu başarılarını ve yüzlerce fikirle bir fabrika gibi çalışan Ar-ge bölümünü, firmanın kurucusu Başar Nuhoğlu'na sorduk. N UHPANEL’i nasıl kurdunuz? 20 yıl uluslararası taşımacılık, 25 yıl da inşaat işiyle uğraştım. 1996’da panel üretmeye karar verdim ve 1998’de de panel fabrikasını faaliyete geçirdim. İnşaatı bırakıp sanayici olmayı seçtim, çünkü inşaat bana daha yorucu geldi. Panel zaten inşaatların da kullandığı, tanıdığım bir malzemeydi. GOSBSAD Fabrikayı ilk olarak GOSB’da kurdum. Yatırım amaçlı bir arsa almıştım. Sonra o arsa, panel fabrikasına kısmet oldu. Panel konusu Türkiye’de çok yeni. Poliüretan ve taş yünü panelin Türkiye’de 15 yıllık bir geçmişi var. İlk 10 yıl, çok basit fonksiyon- 38 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Nasıl bir vizyonla panel işine girdiniz? İnşaatçı olduğum için panelin inşaattaki öneminin farkındaydım. Ondan önce tek katlı eternet ve trapez vardı. Başka bir ürün yoktu. Gelişen ekonomi ile birlikte ısı izolasyon değerinin mutlaka önem kazanacağını düşündüm. Türkiye’de de o dönemde bir kapasite problemi vardı. İnşaattan gelen piyasayı ve ürünü de tanıdığım için bu işe girmeye karar verdim. Çok bilinçli bir seçimdi, tesadüfen girmedim. Türkiye’nin 30 yıl önce izolasyon problemi yoktu. Isı izolasyonu gündemde bile değildi. İnsanlar soğukta çalışırlardı. Hava sıcaksa da, sıcakta çalışırlardı. Ama şimdi öyle değil. Şimdi öyle yasalar var ki, herkes çok daha fazla önemsiyor. Örneğin Avrupa sıfır enerji kaybına odaklanmış durumda. Enerji üretmek başka bir şey, onu hor kullanmak başka bir şey. Şimdi dünya sıfır enerjiyi elde etmenin, kayıpları sıfıra indirmenin yollarının peşinde. Çünkü üretmek zaten maliyetli. Onu korumak, sarf etmekten daha cazip. Bu düşünceler, ben bu işe girdiğim dönemde yazılıp çiziliyordu. Geleceğin böyle olacağı söyleniyordu. Türkiye konuya henüz çok uzaktı. Ama ben olayın önemini hissettim. İşe girdikten sonra büyük bir boşluk gördük tabii. Çatı paneli ve cephe paneli vardı sadece. Şimdi daha farklı paneller mi var? Çok. Biz Ar-Ge’ye de çok önem verdik. Mesela, biz taş yünü panel üretimine başladığımız zaman tek bir firma çok az miktarda yapıyordu. Deneme safhasındaydı ve çok pahalıydı. Şimdi bizim üretimimizin yüzde 30’u taş yünü panel. Piyasa büyük bir değişim geçirdi. Mesela havalandırma kanalları hep tek kat sac üzeri izolasyonluydu. Artık yoğun bir şekilde izolasyonlu panelden havalandırma kanalları yapılmaya başladı. Panel, gemilerde kullanılmıyordu Şu anda gemi güvertelerinde ve yaşam alanlarında kullanılıyor. Seksiyonel kapılar eskiden trapezdi, şimdi panel olmaya başladı. Bunun gibi birçok farklı alanda panel kullanılmaya başlandı. Daha da çoğalacak. Poliüretan kalitesi çok yükseldi. Eskiden poliüretan çıra gibi yanardı. Artık poliüretanlar yanmıyor. Bu da çok önemli bir katkı. Ayrıca bu paneller, su, rüzgar ve ısı izolasyonu yapıyor. Ayrıca finish malzeme. Yani paneli koyduktan sonra üzerine ne boya, ne de başka ek bir işlem yapıyorsunuz. İşiniz o anda bitiyor. Bu kadar çok fonksiyonlu başka bir ürün daha yok. Duvar öreyim, sıva yapayım, boya yapayım, izolasyonunu yapayım gibi detayların hiçbiri yok artık. Bütün her şeyi aynı anda yaptığı için de çok kullanılan ve tutulan bir ürün. Ürün çeşitlerinin daha da çoğalacağını düşünüyorum. Yeni teknolojiler çıkacak. Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Bizim şu an Ar-Ge’si üzerinde çalıştığımız bir ürünümüz var. Plastikten poliüretanlı panel yapıyoruz. Aside dayanıklı, anti bakteriyel ve ısı izolasyonlu. Bunu yapıp hayata geçirmek çok önemli. Gelişmeler, stratejik olarak kararımızın doğru olduğunu gösteriyor. Çünkü çok genişleyecek ve büyüyecek bir konu. Birçok finish aksesuarlarını Ar-Ge’mizle beraber standart hale getirdik. Artık biz panelle birlikte doğramayı da müşteriye veriyoruz. Yeni bir kar merkezi yok, yeni bir muhatabı yok. Panelleri takan kişi, doğramayı da takıp işi bitiriyor. Problemi aynı kişi göğüslediği ve çözdüğü için binayı problemsiz bina haline getirmiş oluyoruz. Bunun gibi aksesuar ve geçiş malzemeleri konusunda birçok yeniliklerimiz oldu. Bir başka özel çalışmamız daha var. Bir tıra, 3x7 ölçülerinde 18 tane konteynır yüklemeye başladık. Bu dünyada ilktir. 5 dakikada toplanan ve 5 dakikada kurulan bir konteynır düşünün. 2.80 yüksekliğinde ve bir tıra 18 tane yüklüyorsunuz bundan. Şu anda konteynır imalatında yüzde 95 ihracat yapıyoruz. Çünkü uzun yolda, bir konteynırdan 18 tane yüklemenin müthiş nakliye avantajı var. Bir de sökülüp takıl- "Türkiye’nin Ar-Ge’de geri kalmasının nedeni yanlış eğitimdir. Devlet bile ArGe’yi yıllarca teşvik etmemiştir. Amerika’da gayri safi milli hasılanın yüzde 3 buçuğu, Japonya’da 2,2’si, Avrupa’da 1,4’ü Ar-Ge’ye gider. Avrupa’nın hedefi 10 yıl içinde bunu 1,8’e çıkarmaktır. Son 3 yılda Türkiye’deki devlet de desteğe başladı. " GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD lu kullanıldı. Sadece çatı ve cepheyi örten bir malzemeydi. Birçok sorunları vardı. Bunlar yavaş yavaş aşıldı ve bugün iyi bir noktaya gelindi. Panel üretimi, tek çeşitten 8-10 çeşide çıktı. Böyle olunca da inşaatlardaki payı arttı. Dolayısıyla yeni firmalar kuruldu ve kapasite büyüdü. 39 GOSB’UN RENKLERİ masının çok büyük avantajı var. Bu nedenle uzak taşımalarda, biraz pahalı olmasına rağmen taşıma avantajından dolayı çok tercih ediliyoruz. GOSBSAD Ar-Ge’ye verdiğiniz bu emek taklit edilmiyor mu? 40 Genelde tam tersi düşünülür ama ben maalesef taklit edilmiyor diyeceğim. İnsanlar alışkanlıklarından kolay vazgeçmiyorlar. İlginçtir, sabit kalmak istiyorlar. Ar-Ge’yi algılamaları çok uzun süre gerektiriyor. Biz bazı Ar-Ge çalışmalarımız için herhangi bir know-how bile almadık. 2,5 yıllık bir Ar-Ge çalışmamız var. TÜBİTAK ve ODTÜ ile birlikte çalıştık. Devletten çok ciddi yardımlar aldık. 2,5 yılın sonunda ortaya yeni bir ürün çıkardık. Şu anda onu kullanıyoruz. Bizim ürettiğimiz poliüretan, dünya kalitesinde bir poliüretan. Yurt dışına testlerini yolladık. Çok başarılı buldular. En güzel yanı, yüzde 30 geri dönüşümlü malzeme kullanmamız. Kazanım açısından olağanüstü bir şey bu. Türkiye’de ilk defa PVC membranı biz ürettik. Çatı yalıtımlarında, bina zeminlerinin yalıtımlarında, göletlerde, tünellerde NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ kullanılabilecek PVC membranı üretiyoruz. Bizden sonra birkaç firma daha yaptı. Bu sene Türkiye’de yüzde 100’ü ithal edilen seksiyonel kapı panellerini ürettik. Türkiye’de kapı paneli hiç üretilmezdi. Bu da Ar-Ge çalışmalarımızın ürünü olan bir GOSB’u neden seçtiniz? GOSB’un daha temeli atılmadan yatırım amaçlı bir arsa almıştık. GOSB’un ilk ortaklarındanım yani. Bu yüzden GOSB’un bütün serüvenini yaşadım. Burası gerek altyapısıyla, gerek imajıyla örnek ve öncü bir organize sanayi bölgesi. Organize Sanayi Bölgeleri Yasası’nın bile ana mutfağı Gebze Organize Sanayi Bölgesi olmuştur. Şu anki konumu ve saygınlığı da fevkalade önemlidir. Yurt dışından gelen yabancılar, burayı çok iyi bir sanayi bölgesi olarak görmektedirler. Havası bile farklıdır. Ağaçlarıyla, yollarıyla, içindeki yaşamıyla farkını görürsünüz. Bu, sanayicilerin yönetim anlayışının bir sonucudur. Çünkü buralarda hep büyük sanayiciler yerleşmiştir. Bu nedenle GOSB iyi bir Başka ithalatını ürünleriniz var mı? durdurabileceğiniz Evet, var. Gemilerin yaşam alanlarının ihtiyacı olan panelleri ürettik. Yüzde 80’i ithal edilen, yüzde 20’si Türkiye’de üretilen ve çok talep edilen bir ürün bu. Bu yüzde 80’e rakip olacağız. Ürünün sertifika müracaatını yaptık, 1 ay içinde İtalya’dan gelecek. Türkiye’de olmadığı için yabancılar çok pahalıya satıyor bu ürünü. Tahmin ediyorum orada da bir ilk olacağız ve ithalatı büyük ölçüde durduracağız. Bu sene yeni bir ürünümüz daha var. Olağanüstü bir Ar-Ge çalışması. Panel fiyatını yüzde 20-30 ucuzlatan, panelden daha hafif, daha fonksiyonel, anti bakteriyel, aside dayanıklı bir panel. PVC değil, başka bir malzemeden yapılıyor. Özellikle bu paneli kullanmak zorunda olan sektörler var. Mesela mandıralar. Aside dayanıklı olduyere geldi. İyi bir şekilde de yoluna devam ediyor. Altyapı problemleri bu kadar iyi çözülen başka bir sanayi bölgesi olamaz. Onun için GOSB’da olmaktan mutluyum. Daha da iyi olacağını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemlerde, sanayicilerin talepleri doğrultusunda, maliyet düşürücü konulara da adım atacağımızı tahmin ediyorum. Ben GOSB’da olmaktan mutlu olmayan tek bir sanayiciye de rastlamadım bugüne kadar. GOSB’un yarını çok önemli. GOSB’un atacağı her adım, sadece kendisi ve sanayicisi için değil, Türkiye için de önemli. Çünkü bugüne kadar hep önde olmuş, bundan sonra da önde olmaya, iyi örnekler sunmaya devam etmeli. Bence enerji, doğalgaz, atıkların temizlenmesi, çevre ve sosyal ğu için balıkçılar, balık üretim tesisleri, balık işleme tesisleri, boya tesisleri ve tekstil bu paneli kullanmak zorunda. Çünkü anti bakteriyel yapıdalar. Bütün asidik ortamlar bu ürünü istiyor. Gelecek planlarınız neler? Kapasitemizi yükseltmek için iki tane makine satın aldık. Bu makinelerin birisini GOSB’daki binamızda kuracağız. Diğer makineyi de yurt dışında kuracağımız tesise götüreceğiz. Ürün çeşitleri artınca mutlaka kapasite problemi yaşıyorsunuz. Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Dünyada örneği var, ama Türkiye’de ilk defa bizim yaptığımız su bazlı bir sac boyama tesisi bulunuyor. Su bazlı boyalarla çalışıyoruz. Çevreye de zarar vermemiş oluyoruz. PVC laminasyon yapacağımız bir tesisimiz olacak. Ahşap desenli veya istenilen desende bu kaplama işlemini yapacağız. Türkiye’de bunu bir firma üretiyor, ama o da çok yeterli değil. Çoğunlukla malzeme yurt dışından geliyor. PVC kaplı, desenli metal malzeme dünyada çok kullanılıyor. Türkiye’de ise pazara henüz girmemiş. sorumluluk konularında GOSB’un ülkeye karşı sorumlulukları var. Bugünkü yönetim kadroları, bugünkü sanayiciler, ikinci nesil sanayiciler bu işe çok yatkın. GOSB’u bütün olarak nereye taşıyabiliriz, ülkeye ne gibi örnekler sunabiliriz diye kafa yoruyorlar, bunu ciddi bir gündem maddesi yapıyorlar. Bu, GOSB’u daha saygın yapıyor. GOSB’un hemen atacağı ilk adım, yakın bölgelerde yeni bir GOSB yaratmak. Bu, GOSB’un sanayicilerinin şu anda yaşadığı en büyük problem. Bildiğim kadarıyla yönetim de bu konuda çalışıyor. Eğer bu başarılırsa, GOSB önemli bir adım daha atmış olur. Zaten diğer sorunları nerdeyse çözülmüş vaziyette.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD ilktir. Herhangi bir teknoloji satın almadık. Önümüzdeki bir yıl içinde bu ürünün ithalatını çok büyük ölçüde durduracağımızı tahmin ediyoruz. Çünkü ithal ürünün fiyatıyla, bizim fiyatımız arasında çok büyük fark var. Bunu duyan bir İtalyan firma bizden panel almayı bile düşünüyor. Ayrıca havalandırma kanallarını üretiyoruz biz. Bu da dünyada sadece 4 yerde üretiliyor. Bir tanesi de biziz. 41 GOSB’UN RENKLERİ Dış cephelerde ve dekorasyonda kullanılıyor. Arada müthiş bir fiyat avantajı olacak. İran ve ve Irak’tan ciddi konteynır talebi var. Biz konteynırı, yaşam konteynırı haline çevireceğiz. Panel havasından çıkarıp ev havasına sokacağız. Şu anda 80’e yakın konuda Ar-Ge çalışmamız var. Ar-Ge çalışanlarımıza çok güveniyoruz. Üretimde çalışan en alt kademedeki arkadaşımıza bile düşünme imkânı verildiğinde ortaya müthiş şeyler çıktığını gördük. Zaten Ar-Ge’de birinci kural, çalıştığınız insanlara düşünme imkanı ve hata yapma imkanı vermektir. Bazen panik halinde bana gelip, “1000 metrekare mal gitti” diyorlar. Ar-Ge’de gidebilir. GOSBSAD Can ve Başar Nuhoğlu 42 Onun bedeli neyse ödeyeceksiniz. Eğer böyle düşünürseniz, olayı çözersiniz. Ama eğer onlara, “Doğru üretmediğiniz için 1000 metre mal gitti” derseniz, bir daha size hiçbir önerilerini getirmezler. Çünkü korkarlar. Halbuki o hatanın bir Ar-Ge hatası olabileceğini, bunun çözümünün ne olduğu konusunda düşünmeleri gerektiğini söylediğiniz zaman problemin çözümünde de sorumluluk almalarını sağlarsınız. Biz Ar-Ge’yi iyi yönettiğimizi düşünüyoruz. Çoğu kez patent başvuruNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ su dahi yapmıyoruz. Mesela poliüretanla patent başvurumuz yok, çünkü sırrımızın öğrenilmesinden korkuyoruz. Türkiye’deki Ar-Ge’nin durumunu nasıl görüyorsunuz? Geçenlerde bir toplantıda eski bir sanayici, “2004’ten beri Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz. Düşünme yeteneği ve yaratıcılık yeteneği olmayan kişiyi işe almamaya gayret gösteriyoruz” dedi. Türkiye’deki büyük bir sanayici bunu 2004 yılında fark edebildi. Avrupa bunu neredeyse 300 yıl önce fark etmiş. Sanırım sorun bizim eğitim sistemimize hatta aile içi eğitime kadar dayanıyor. Yaratıcılığa önem verilmiyor eğitimde. Daha aileden başlayan yanlış eğitimle çocuğa hep, “Aman fazla bir şeye karışma, seni ilgilendirmeyen konulara girme, çok konuşma, sana öğretilenle yaşa” diyoruz. Bu baskılar sonucunda çocuklara okulda, büyüklere askeriyede hep stabil olmayı öğrettiler. Dolayısıyla Türkiye’de maalesef yaratıcılık çok az. Bunun altyapısının mutlaka olması gerekiyor. Avrupa bunu sanatla çözmeye çalışıyor. Türkiye’de resimle uğraşanların sayısı 2000’i geçmediği bir gerçek. Avrupa’da nüfusu 100 bin olan bir kasabada en az 15-20 bin kişi resim yapar. Resim yaratmaktır. Çocuklar aslında resim yaparken yaratmayı öğreniyor. Bence yaratıcılığı teşvik eden en önemli şey sanattır. Aileden başlayarak tüm eğitim hayatı boyunca çocukları bir kalıba sokmamayı öğrenmemiz gerekir. Çocuğun hata yapmasına müsaade etmeyi öğrenmeliyiz. Türkiye’nin Ar-Ge’de geri kalmasının nedeni yanlış eğitimdir. Devlet bile Ar-Ge’yi yıllarca teşvik etmemiştir. Amerika’da gayri safi milli hasılanın yüzde 3 buçuğu, Japonya’da 2,2’si, Avrupa’da 1,4’ü Ar-Ge’ye gider. Avrupa’nın hedefi 10 yıl içinde bunu 1,8’e çıkarmaktır. Son 3 yılda Türkiye’deki devlet de desteğe başladı. Sonuçta çalışanınızın düşüncede özgür olmasını sağlayacaksınız. Düşüncesinde özgür olduğu ve kendini herhangi bir baskı altında hissetmediği zaman çok rahatlıkla düşünebilir ve size çok büyük şeyler kazandırır.l GOSB TEKNOPARK 25 yıllık bir Ar-Ge öyküsü: Logo Business Solutions Logo Business Solutions Genel Müdürü Birol İskender Cabadak Türkiye’nin en büyük bağımsız yazılım kuruluşu Logo, 1984 yılında kişisel bilgisayarlar için mühendislik yazılımları geliştirmek üzere kuruldu. Logo, 25 yıl içinde hepsi bilişim teknolojilerine odaklı, şirketlerden oluşan bir yüksek teknoloji grubu haline geldi. Kurulduğu günden bu yana sektöründe ürünlere, hizmetlere, iş süreçlerine getirdiği inovasyonlarla Türk yazılım sektörünün sürükleyici ve yenilikçi lideri olan Logo, 2000 yılında halka açılarak Türkiye’nin halka açılan ilk bilişim şirketi olma unvanını kazandı. Logo Yazılım’ın başarıyla geçen 25 yılını, Genel Müdür Birol İskender Cabadak ile konuştuk. L ogo Yazılım’ın hikayesini anlatır mısınız? GOSBSAD Logo Yazılım, üç kurucu ortak tarafından 1984 yılında kurulmuş bir şirket. 25. yılımızı yeni doldurduk. Bugüne kadar yaklaşık 165 bin işletme bizim ürünlerimizden ve hizmetlerimizden yararlanmış. Bu, bir milyona yakın kullanıcı demek oluyor. Bunun yanında tüm Türkiye’ye yayılmış 1000 civarında yetkin bayimiz var. Personelimiz dönemsel olarak projelere göre değişiyor. Şu anda yaklaşık 180 kişiyle çalışıyoruz. Ankara ve İzmir’de iki tane ofisimiz var. Yurt dışında da yaklaşık 40’a yakın ülkede ürün ve hizmetlerimiz yer alıyor. Bu ülkelerde, 46 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ KOBİ’lere özel çözümleriniz neler? Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelere yönelik 3 ana ürün kategorimiz mevcut. En alt seviyedeki ürün grubumuzda başlangıç seviyesi ürünümüz Logo Start ve Logo GO ürünleri yeralıyor. Orta segmentde Logo Tiger çözümümüz. Kurumsallaşmış orta ölçekli firmalar için geliştirilmiş bir ERP Çözümü. En üst segmentte ise, büyük ölçekli kurumsal firmalar için geliştirilen Unity çözümü. Her çözümümüz firmaların kendi ölçeklerine uygun iş süreçleri ve ihtiyaçlarını karşılayan ve Türkiye’de bir milyonun üstünde kullanıcıya ulaşmış çözümler. Bunun yanısıra sektörel ihtiyaçlara cevap veren Logo ya da Çözüm Ortakları tarafından geliştirilmiş dikey çözümler dediğimiz çözümlerimiz de mevcut. Bizim sektörümüzün özelliği, işimizin ürünleri sattığımız anda başlaması. Firmanın ihtiyaçlarına göre ürünün kullanılmasını sağlamak gerekiyor. Bu yüzden eğitim implementasyon işlemini, iş ortaklarımızla birlikte yapıyoruz. Yani kullanıcımıza ürünün götürülmesi, kurulması, eğitimi ve ondan sonraki destek hizmetleri iş ortağımız tarafından yapılıyor. Bunun da, hem bizim hem de müşterimizin isteğine göre yapılması için yetkin bir iş ortaklığı gerekiyor. Logo olarak iş ortaklarımız, ürün segmentlerimize göre kategorize edilmiş durumdalar. Hepsi özel sertifikasyonlara ve yetkinliklere sahipler. Dolayısıyla çok kurallı, yatırım yapanları koruyan, kullanıcımızın da belli standartlarda hizmet almasını sağlayan bir kanal yapısıyla çalışıyoruz. 25 yıllık sürede ürün geliştirme sürecinizi nasıl yönettiniz? İhtiyaçları nasıl belirlediniz? Burada iki önemli nokta var. Birincisi var olan ürününüzü nasıl geliştireceksiniz? İkincisi ihtiyaçlara göre farklı segmentlere hangi ürünler gidecek? Logo Yazılım’ın ilk ürünü 1986 yılında çıktı. İlk zamanlarda işletmelerde bilgisayar kullanımı çok azdı. Kullanım arttıkça yeni ihtiyaçlar ortaya çıktı. Bir mikro işletmeyle bir kurumsal işletmenin ihtiyaçları ve iş yapış biçimleri birbirlerinden çok farklı. Dolayısıyla ürünlerinizin hem küçük, hem de kurumsal firmalara göre tasarlama zorunluluğu söz konusu. Dolayısıyla aynı ürünü hem küçük, hem de kurumsal firmalara göre tasarlama zorunluluğu doğdu. Logo’nun en büyük avantajı, ürün geliştirme, pazarlama ve destek ekipleri ve satış ekiplerimizin ağırlıklı olarak bu kararların içinde olması. Biz şirket olarak bu segmentasyonun gerekliliğini erken gördüğümüz için diğer rakiplerimizden farklılaştık. Mesela, büyük şirketlere hitap eden ürünümüz olan Gold’un çıkışı 1992’dir. Çünkü biz bu segmente hitap edecek bir ürün açığını gördük. Ürünümüzü kullanan müşteriler Logo, Unity on Demand ürünü ile 8. Teknoloji Ödülleri'nde Orta Ölçekli firmalar arasında "Yenilikçi Teknoloji Ürünü" ödülünü aldı. TÜBİTAK, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından 8.’si düzenlenen Teknoloji Ödülleri ve Kongresi 25 Haziran 2009 tarihinde Sabancı Center’da düzenlendi. Bu yıl 41 projenin başvurduğu ve 26 şirketin finalist olduğu Teknoloji Ödülleri, “mikro”, “küçük”, “orta” ve “büyük ya da bağlı” olmak üzere 4 ana kategoride gerçekleşti. Her kategori için hem “ürün” hem de “yenilikçilik/teknoloji” başlıklarında değerlendirmeler yapıldı. Orta ölçekli firma kategorisinde Logo’nun Unity on Demand ürünü, “Yenilikçi Teknoloji Ürünü” ödülünü kazandı. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD hem Türkiye’den giden ve o bölgelerde iş yapan iş ortaklarımız, hem de oradaki iş ortaklarımız bulunuyor. Yurt dışında faaliyet gösterirken, o ülkenin dilinde ve o ülkenin mevzuatına uygun çalışan sürümlerle iş yapıyoruz. Bu ülkeler arasında Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Körfez Bölgesi ülkeleri, Doğu ve Batı Avrupa ülkeleri yer alıyor. İhracat ciromuz, yüzde 13 ila 20 arasında değişiyor. Hedefimiz bu oranı her yıl artırmak. Türkiye’deki 165 bin kullanıcımızın tamamına yakınını KOBİ’ler oluşturuyor. 47 GOSB TEKNOPARK o kadar farklı özellikler ve hizmet istediler ki, yeni bir konsepte sahip bir ürün gerekti. Büyük bir ürüne geçince onun hizmetini verecek farklı bir ekip kurma gereksinimi de doğdu. Bir mikro işletmeye giden destek elemanıyla kurumsal müşteriye giden proje elemanını ayırmanız lazım. Çabuk karar alabilen bir şirket olmamız en büyük avantajımızdır. Önemli olan o ihtiyacı görmek. Çok küçük bir şirket olarak bizim start ürünümüzle başlayıp, Tiger ve Unity ürünlerimize kadar geçmiş müşterilerimiz var. O şirketi sadece biz büyütmedik. Onlar da, istekleriyle hem ürünlerimize, hem de şirketimize katkıda bulundu. Biraz da GOSB Teknopark’taki Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Bizim ağırlıklı işimiz Ar-Ge. Çünkü teknoloji çok sık değiştiği için 4 yıl uğraşıp bir ürün geliştirirsiniz, ama o ürün çıktığı anda demode olabilir. Şirket elemanlarımızın büyük bir kısmı Ar-Ge’ye ait. Öyle de olmak zorunda. Çünkü ürünlerimiz Windows platformunda çalışıyor. Mesela Java’da çalışması gereken yeni bir şey çıktığında, Ar-Ge ekibinin onun bütün altyapısını hazırlaması lazım. Şimdi Java ürünümüz de var. Bunu Ar-Ge ekibiniz kuvvetliyse yapabilirsiniz. İki ürünü birden yaşatabilirsiniz. Logo, Ar-Ge’ye çok büyük bir önem veriyor. Çünkü işimizin çok büyük bir bölümü Ar-Ge. Personelimizin büyük bir kısmı ArGe ağrılıklı olarak çalıyor. Bu nedenle ArGe konusundaki araştırmalarda Türkiye genelinde ön sıralarda, sektörümüzde ise lider durumda yeralıyoruz. En son yayınlanan Türkiye İhracatçılar Birliği (TIM)’in her sene yaptığı Ar-Ge’ye en çok pay ayıran 100 şirket araştırmasını referans olarak verebiliriz. Logo bu araştırmada Türkiye genelinde, 11. sırada, sektöründe ise 1. Sırada yeraldı. Ar-Ge yatırımının ciroya oranında ise yine birinci sıradaydı. Bu Logo açısından çok gurur verici bir sonuç olmasına rağmen, Türkiye için düşündürücü bir sonuç. Firmaların Ar-Ge’ye ne kadar az önem verdiğinin bir göstergesi. GOSB Teknopark’ı neden seçtiniz? Sizin için avantajları neler? GOSBSAD Teknopark’ın, teknoloji ve Ar-Ge yapan şirketlere kanunen sağladığı örnek avantajları var. Önceden merkezimiz Kadıköy’de, yazılım ürün geliştirme bölümümüz de Tuzla serbest bölge içindeydi. Şirket sahipleri için karar verme aşamasında GOSB yönetiminin bu konudaki vizyonu çok etkili oldu. Eczacıbaşı ve biz burada ilktik. Biz buraya geldik, binamızı kurduk, Teknopark Yasası sonra çıktı. Teknopark binası ise çok daha sonra yapıldı. Buradaki teknoparkın vizyonunun farklı olması ve yönetimin buraya bakışı, Logo’nun burayı seçmesinde önemli bir etken oldu. Logo Yazılım’ın şehir değiştirmesi ciddi bir karardı. 48 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Önce, en çok nerede problem çıktığını anlatayım. Bizim sektörümüzde bazı dönemlerde belli kavramlar öne çıkar. Bu MRP’yle başlamıştır, MRP2 olmuştur. Sonra ERP, ERP2 ve CRM olmuştur. Bu kavramlar çok iyi pazarlanmıştır ve insanların kafasında, yeni çıkan ürünü alınca tüm sorunlarının çözüleceği gibi bir imaj yaratılmıştır. Geçtiğimiz dönemde gördüğümüz başarısız projelerin temelinde bu yanılgı yatmaktadır. Türkiye’de geliştirilmiş bir yazılımın her şeyinden dört dörtlük bir katma değer sağlamak istiyorsanız, öncelikle şirketinizin yaptığı işlerin bir kayıt altında olması, ne yaptığının bilinmesi ve onu daha iyi nasıl yapacağınızın tartışılması lazım. Yani kendi işinizi bileceksiniz ve o ürünün de ne yapabildiğini iyi sorgulayacaksınız. Seçtiğiniz ürün sizin dilinizi anlamalı. Hem ticari, hem de iletişim dilinden bahsediyorum. İhtiyaçlara ve ürünün kabiliyetlerine göre firmaya nasıl bir katma değer sağlayacağına bakacaksınız. Yoksa bu yatırımın hiçbir anlamı yok. “Herkeste bilgisayar var, bende de olsun” mantığı çok yanlış. Peki yazılımın sağladığı bu katma değer tam olarak nedir? Bunu ölçmek çok zor tabi. Bu tamamen bir disiplin işi. ERP, Kurumsal Kaynak Planlama demektir. MRP ise Üretim Kaynak Planlama anlamına geliyor. Yani, o kadar disiplinli olacaksınız ki, sezonluk üretiminizi planlayacaksınız. Bunu planlarken de her ayın satış rakamını da doğru tahmin edeceksiniz. Türkiye’de böyle çalışan kimse yok. Bunu bir dezavantaj olarak söylemiyorum. Tekstildeki en büyük avantajımız bu. Çünkü mesela Zara markası, sezon 15 gün uzadığında Avrupa’daki hiçbir üreticiye gidip “Ben biraz daha yazlık ürün istiyorum” diyemiyor. Çünkü herkes planlamasını yapmış. Bunu bir tek Türkiye’de yaptırabiliyor, çünkü bizde planlama yok. Çok esneğiz. Bunu iyi kullanırsak, bu bize avantaj sağlıyor. Avrupa’da prosedürler, genellikle sektörel olarak oturmuştur. Bizdeyse iki tane aynı gömleği üreten firmanın prosedürlerinin sadece yüzde 30’u aynıdır. Çünkü bizde herkes alaylı yetişip firmasını kendi becerileriyle, esnekliğiyle ve girişimleriyle bir yere getirmiştir. Dolayısıyla buna adapte olmanız gerek. Bu çok yorucu bir iş, ama bu sisteme doğru hizmet sağladığınızda, sizi de kullanıcınızı da büyütüp katma değer sağlayan bir iş. Sonuç olarak, ürünün, hizmet alacağınız yerin, bu işi kullanacak firmanın durum ve ihtiyaçlarının tespiti, bu ihtiyaçlara uygunluk ve çalışacağı şirketle dil birliği başarıyı sağlayabiliyor. Yoksa, dünyanın en iyi programına milyon dolarlar verip getirdiniz diye işleriniz düzelmiyor. Başarısız projelerin çoğu bu yanlış karardan dolayıdır. Kendi iş süreçlerinin doğru tespitini yapıp nereye doğru gideceğini bize yazılı ya da sözlü olarak iyi bir şekilde anlatıp, bizim yazılı olarak dökebilmemizi sağlayan müşteriye, hangi ürünümüzde olursa olsun biz de bir katma değer sağlıyoruz. Türkiye’deki bilişim sektörünün bugünkü durumunu ve geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bizim sektörümüzün en belirgin özelliği, bütün sektörlerin katma değerini artırması. Bütün sektörleri birebir etkileyen tek sektörüz. Ne iş yapıyorsa yapsın, tüm sektörlerin bizden destek alması gerekir. Ben Logo Yazılım’a 1991’de girdim. O günden beri de 5 büyük kriz atlattık. Her krizde ilk ertelenen yatırım, bilişim yatırımıdır. Eğer bu krizler olmasaydı, Logo’nun bugünkü konumunun birkaç katı belki daha da fazlası olacağını iddia ediyorum. Hatta yurt dışında da Logo gibi en az 4-5 tane daha Türk firması faaliyet gösterirdi. 1990 ve 95 yılları arasında, bizimle aşağı yukarı aynı seviyede olan yurt dışındaki yazılım firmalarının şu an geldiği noktaya bakarak söylüyorum bunu. Logo, teknoloji ve Ar-Ge'ye yaptığı yatırımlar ile sektörün lider firması konumunda. Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından her yıl yayınlanan Ar-Ge araştırmasında, 2007 yılında yine sektöründe 1. sırada yer alırken, Türkiye genelinde 11. sırada yer aldı. Cironun Ar-Ge'ye oranında ise lider durumda olan Logo, en son yayınlanan Capital 500 2007 araştırmasında da 19. sırada yer aldı. Bizim yazılım olarak sektörümüzün bir dezavantajı daha var. Kriz döneminde, özellikle ürün geliştirme ve destek bölümlerinden eleman çıkaramayız. Çünkü işler açıldığında yerine koyacağınız bir eleman, ancak en az bir sene sonra müşteriye gidebilir veya kod yazabilir hale gelir. Dolayısıyla böyle bir sermaye problemi de var. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD Bir firmanın sizin ürünlerinizi kullanması, o firmaya nasıl bir farklılık katıyor? 49 GOSB TEKNOPARK Bugün bilişim sektöründe başarılı olmuş Hindistan, İrlanda, İsrail gibi ülkelere baktığınızda, devletin de bu işe el koyduğunu ve müthiş destek verdiğini görürsünüz. Bugünkü hükümet bilişimden bahsediyor, desteği var ve kanunlar çıkarıyor. Ama biz bunu 15 sene önce konuşmaya başlasaydık, bugün durumumuz çok daha farklı olurdu. Hindistan’da yılda 15 bin tane bil- ğer ile 1 milyar dolarlık yazılım ihracatının katma değeri aynı. Çünkü yurt dışından gelen bir maliyet yok. Tamamen beyin gücüne dayanıyor. 17 milyara karşılık 1 milyar, çok ciddi bir avantaj farkıdır. Bence bu işe çok önceden soyunmamız gerekiyordu. Biraz geç kaldık. Böyle giderse birkaç firma, yazılımda yurt dışında başarılı işler yapar, o şirketler büyür ve bazıları yabancılara satılır. Çok planlı bir şey olmaz bu. Hindistan’da bir yazılım derneğini aradığınızda telefona direkt başbakan çıkıyor. Mısır’daki başbakan eski teknoparkın genel müdürü ve bilişim bakanı. O ülkeler bu yüzden bu kadar geliştiler. Bilişim sektöründeki 25 yıllık başarınızın sırları neler? Logo Yazılım kurulduğunda, bilişim sektörünün de kuralları yeni yeni oturuyordu. Piyasada yazılıma para verilmesinin lüks olduğu, “Bilgisayar aldık, bir de yazılım mı alacağız” mantığının hakim olduğu günlerden bahsediyoruz. Bu ortamda bilgisayar satmak için yazılımı ücretsiz verenler de vardı. Çok zor bir dönemdi. Yazılımın ne olduğu bilinmiyordu. Şirket unvanında, “yazılım” kelimesini ilk defa biz kullandık. Bütün şirketler “bilgisayar” kelimesini kullanıyordu. Yazılımın ayrı bir şey olduğunu anlatmak için bilerek yaptık bunu. GOSBSAD gisayar mühendisi yetişiyor. Bu, bizim en büyük eksiğimiz. 50 Türkiye’de, bilişimin çok avantajlı bir sektör olduğu da yeteri kadar bilinmiyor. Yatırım maliyetimiz çok ucuz. Genç nüfuslu bir ülke olarak girişimcilik, beyin gücü ve zeka avantajımız da var. Çok ilginç bir veri daha var: Otomotivde 17 milyar dolarlık ihracat yaptığınızda sağlanan katma deNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Bence bizim başarımızın temel sebebi, firma sahiplerinin doğru vizyonudur. Diğer bir önemli sebep, Logo’nun, içinde bulunduğu dönemi düşünen değil, geleceğe kafa yoran bir firma olmasıdır. İşin bir de çalışan kısmı var. Logo’da her departmanda, 10 yıldan fazla çalışan çok kişi var. Sektörü de, şirketi de, işi de çok iyi bilen bu kişilerin hepsi şu an yönetici seviyesindeler. Ayrıca Türkiye çapında Logo’yla yola çıkmış, bugüne kadar da her aşamasında yanımızda olmuş birçok iş ortağımız var. Onların bize kattığı işler ve bizim onlara katkılarımız çok değerlidir. İstikrar önemli. Logo Yazılım, 25 yıldır teknoloji ve pazarlama konularında ileriye dönük değerlendirmeler yapıp orada doğru işler yakalamış bir firmadır.l TİCARET VE SANAYİ Ekonomik büyümenin motoru olarak KOBİ’ler Büyüme gücüne ve isteğine sahip, yenilikçi, uluslararası alanda KOBİ'lerin Türkiye ve AB'deki durumu rekabetçi KOBİ’ler, bugün küresel A programları yürütürken, KOBİ’ler vrupa Birliği’nde, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) 250 kişinin altında insan çalıştıran, yıllık ciroları 50 milyon Euro’nun üzerinde olmayan (ve/veya yıllık toplam bilançoları 43 milyon Euro’nun üzerinde olmayan) firmalar olarak tanımlanıyor. Bu tanım doğrultusunda, AB genelindeki 23 milyon KOBİ tüm şirketlerin yüzde 99’unu temsil ediyor ve yaklaşık 75 milyon kişiye istihdam sağlıyor. GOSBSAD AB genelinde KOBİ’ler toplam istihdamın yüzde 67’sini oluşturuyor. Bunun yüzde 29’unu mikro işletmeler, yüzde 21’ni küçük işletmeler, yüzde 17’sini ise orta boy işletmeler gerçekleştiriyor. Yeni iş imkanı yaratmada KOBİ’lerin payı yüzde 80 civarında. Özellikle ekonomik kriz döneminde istihdam kaybının en az olduğu alan yine KOBİ’ler. 52 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ekonominin en önemli büyüme motorları olarak değerlendiriliyor. Ekonomik kriz sırasında, büyük şirketler ölçek küçültme istihdam yaratabilen az sayıda firma arasında yer almaya devam ediyor. KOBİ’ler AB’de olduğu gibi Türk ekonomisinin de temel taşlarını oluşturuyor. AB rekabetçilik yolunun KOBİ’lerden geçtiğini biliyor. Bunun için girişimciliğin teşvik edilmesi ve uygun iş ortamlarının sağlanması çok önemli. KOBİ’ler, Türkiye’deki ekonomik büyümeye yakıt sağlamaktan, esneklik yaratmaya; Türkiye ile Avrupa Birliği arasında köprü kurma hedefinden, istihdamın desteklenmesine kadar birçok alanda çok önemli bir rol üstleniyor. KOBİ’nin Türkiye’deki tanımı Avrupa Birliği’ne yakın. Güçlü bir girişimcilik kültürünün mevcut olduğu Türkiye’de, firmaların yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor. Sayıları 253 bine ulaşan KOBİ’ler toplam istihdamın yüzde 75’ini, toplam üretimin ise yüzde 65’ini oluşturuyor. Türkiye’deki ticaret ortamı, Dünya Bankası’nın 2009 İş Yapabilme Rahatlığı Endeksi’nde 178 ülke içerisinde 59. sırada yer alıyor. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye’deki iş ortamı İtalya, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan gibi ülkelerin önünde yer alıyor. yüzde 65 gibi büyük bir oranı Marmara bölgesi ve İzmir’de yer alırken, sadece yüzde 20’si Doğu bölgelerinde faaliyet gösteriyor. Gıda işleme, tekstil ve perakendecilik gibi sektörlerde Türk KOBİ’lerinin verimliliği, benzer gelir düzeyindeki ülkelerden daha düşük görünüyor, Türk KOBİ’lerin bir diğer sorunu da ihracat ve yatırım konusunda yeterince etkin olamamaları. Türkiye Cumhuriyeti 8. Kalkınma Planı kapsamında Türk KOBİ’lerinin büyümesine yönelik bir strateji oluşturuldu. Giri- KOBİ’lerin karşılaştıkları zorluklar Öncelikle büyük şirketlere hizmet verme eğiliminde olan ticari bankalar; yüksek sabit maliyet, KOBİ’lere ve pazara ilişkin bilgi eksikliği, yetersiz teminatlar, kredi riskinin klasik mali analiz yöntemleriyle değerlendirilmesine ilişkin zorluklar nedeniyle KOBİ’lere finansman sağlama konusunda çekince yaşayabiliyorlar. AB genelindeki KOBİ’lerin karşılaştıkları zorlukların başında altyapı eksikliği, mali kaynaklara ve yeniliklere kısıtlı erişim, vasıflı işgücü eksiği, pazar araştırmaya ilişkin maliyetler, pazarlık gücü, mevzuat engelleri (fikri mülkiyet haklarına, işgücüne, vergilendirmeye, vs. ilişkin ulusal mevzuat ve AB mevzuatı) geliyor. KOBİ’leri büyümenin ve bölgesel gelişmenin itici gücü olarak gören Avrupa Birliği, bu amaçla belirli programlar geliştirmiş durumda. Türkiye’de KOBİ’lerin dağılımı büyük bir coğrafi dengesizlik gösteriyor. KOBİ’lerin şimciliğin desteklenmesi; personel eğitimi; ekonomik ve hızlı iş kurma süreçlerinin geliştirilmesi; daha elverişli yasaların ve vergilendirme kanunlarının çıkarılması; KOBİ’lerin teknolojik ve yeniliğe yönelik kapasitelerinin artırılması; KOBİ’lerin yabancı pazarlarda daha fazla temsil edilmesi gibi konular, bu stratejinin öncelikleri arasında yer alıyor. Fakat iş ortamındaki birçok iyileştirmeye ve bu iyileştirmelerin ekonomik büyümeye olan katkısına rağmen, yeni iş kurmaya ilişkin resmi oranlar, özellikle şehir dışı alanlarda ve civarında çok düGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD KOBİ’ler, kendi ulusal bölgelerinde birçok yeni zorlukla karşılaşıyor. Uluslararası üretimin yayılması ve iç içe geçmiş çok taraflı ve bölgesel ticari anlaşmaların artan sayısı, küresel ekonomik coğrafyayı değiştiriyor. Piyasa kuralları hızlı bir biçimde değişirken, şirketler de rekabet güçlerini koruyabilmek için bu değişime uyum sağlamak zorunda kalıyorlar. 53 TİCARET VE SANAYİ şük seviyelerde kalmaya devam ediyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri de KOBİ’lerin kredi erişiminde yaşadıkları zorluklar. KOBİ’lerin kredi erişimi 2000’li yılların başlarından bu yana ciddi bir şekilde artmış olsa da, bu erişim daha çok ülkenin kalkınmış bölgeleri ile sınırlı kalıyor. Bazı bireysel bankaların şube ağını genişletmesine ve birtakım bağışçı destek programlarının uygulamaya koyulmasına rağmen, genel olarak krediler kısa veya orta vadeli oluyor. Türkiye’de faaliyet gösteren 253 bin KOBİ’nin ancak onda birinin bankaların kredi sistemime girdiği ifade ediliyor. Diğer yandan, Türkiye’de çoğu KOBİ ihtiyaç duyduğu rekabete sahip değil. KOBİ’lerin gelişmesi için başta sanayi envanteri olmak üzere birçok hazırlığa da ihtiyaç duyuluyor. Çünkü hala kaç tane firmanın hangi sektörde, hangi kapasite ile çalıştığı bilinmiyor. Böyle bir durumla gerçekçi bir sanayi stratejisinin oluşturulması da zor. Tüm olumsuzluklara rağmen, geçtiğimiz on yıl boyunca Türk KOBİ’leri için önemli fırsatlar dönemi oldu. Türk finans sektörünün KOBİ kredi portföyünü büyütmüş olması; uluslararası firmaların Türkiye’nin sanayi alanlarına girmiş olmaları ve Türk şirketlerinin Avrupa pazarlarına girmeleri ile uluslararası standartların yayılmasını teşvik etmiş olmaları bu fırsatlardan bazıları. Türkiye’deki KOBİ’lerin, mikro finans hizmetlerinden küme oluşumuna kadar farklı yenilikçi stratejiler ve çözümlere yönelmesi de bu alanda yaşanan bir diğer önemli gelişme. Avrupa Birliği Küçük İşletmeler Yasası’nı oluşturan on ilke 1. Girişimcilerin ve aile işletmelerinin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için uygun koşulların yaratılması ve girişimciliğin ödüllendirilmesi Yapılan anketler AB ülkelerinde kendi işini kurmak isteyenlerin oranının ABD’ye oranla düşük olduğunu ortaya koyuyor. Bu oran, AB’de yüzde 45 iken ABD’de yüzde 61 düzeyinde. Bununla birlikte önümüzdeki 10 yıl içerisinde 6 milyon küçük işletme sahibinin emekli olacağının belirlenmesi de, bu işletmelerin geleceği açısından olumsuz bir gelişme. GOSBSAD 2. İflas eden dürüst girişimcilere zaman kaybedilmeden ikinci bir şans verilmesi 54 İşletmelerin kapanmasında yüzde 15 ile önemli bir paya sahip olan iflasların, Avrupa’da her yıl 700 bin KOBİ’yi etkilemesi ve iflas işlemlerinin 4 ay ila 9 yıl arasında uzun bir sürede tamamlanması, Komisyon’un bu hususta da önlem alma ihtiyacı duymasına neden oldu. Komisyon bu kapsamda, devletler arasında en iyi örnek değişimlerini kolaylaştırarak ikinci şans politikasını destekliyor. İflas eden gi- NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ rişimcilerin taze bir başlangıç yapmaları için toplumda olumlu bir izlenimin oluşmasına katkı sağlanıyor. 3. “Önce Küçük Düşünün” ilkesi temelinde kurallar inşa edilmesi Yoğun bürokrasinin KOBİ’ler üzerinde yarattığı baskı ve büyük maliyetlerin azaltılmasını amaçlayan bu prensip, maliyetler ile işletmeler üzerindeki yüklerin minimize edilmesi amacıyla uygulanan politikaların üye devletler arasında paylaşılmasını, yeni yasal ve idari girişimlerin uygulamaya konulmadan önce bunların KOBİ’ler üzerindeki etkilerinin analiz edilmesi ve alınan sonuçlara göre tekliflerin hazırlanmasını, işletmeler üzerinde kayda değer etkiye sahip olabilecek bir yasal veya idari düzenleme teklifinden en az sekiz hafta önce KOBİ’lerin de yer aldığı paydaşlara danışılmasını ve mümkün olması halinde özellikle bilgilendirme ve raporlama gereksinimlerinde küçük ve makro ölçekli işletmelere özel istisnalar, geçiş dönemleri ve muafiyetler sağlanmasını içeriyor. 2012 yılına kadar işletmeler üzerindeki idari yüklerin yüzde 25 oranına düşürülmesi hedefine yönelik tasarıların Komisyon tarafından hazırlanması ve Türkiye, Gümrük Birliği anlaşmasını imzalamasının ardından, KOBİ’ler için Strateji ve Eylem Planı’nı kabul etti. Türkiye’nin Avrupa Girişim Ağı’na (European Enterprise Network) dahil olması da, girişimciler ve şirketler açısında oldukça önemli ve somut çözümler üretilmesinde etkili oldu. Ağ sayesinde şirketler, bölgesel hizmetlerden daha kolay faydalanabiliyorlar. Küçük İşletmeler Kanunu (Small Business Act) Küresel rekabetin yoğunlaştığı ve teknolojik değişimin hız kazandığı bir dönemde Avrupa Birliği, ABD ve Japonya ile aralarındaki yenilikçilik ve Ar-Ge açığını kapatmak, bilgi ekonomisine geçmek ve daha kaliteli istihdam yaratabilmek için Lizbon Stratejisi’ni uygulamaya koydu. Bu kapsamda uygulamaya konulan ‘Modern KOBİ Politikası’, KOBİ’lerin üzerindeki bürokratik ve finansal yüklerin kaldırılmasını amaçladı. AB, bunun ardından, KOBİ’lerin büyümesi için en uygun ortamı yaratmayı, AB tarafından oluşturulan tüm politikalarda KOBİ’lerin ihtiyaçlarını ön planda tutmayı ve AB devlet başkanları ile hükümetlerine KOBİ vizyonu kazandırmayı amaçlayan “AB için Küçük İşletmeler Yasası”nı yürürlüğe koydu. İşletmelerin ve girişimcilerin şirket kurmasını kolaylaştıran ve işletmeler üzerindeki mali ve bürokratik yükleri kaldırmayı hedefleyen Küçük İşletmeler Yasası, aynı zamanda KOBİ’lere, oluşturacakları gruplarla uluslararası pazarlarda birlikte hareket edebilme imkanı da sağlıyor.l mevzuatın basitleştirilmesi çalışmasının 2009 yılı itibarıyla tamamlanması öngörülüyor. 4. Kamu yöneticilerinin KOBİ ihtiyaçlarına duyarlı hale getirilmesi Kamu yöneticilerinin KOBİ ihtiyaçlarına duyarlı hale getirilmesi hedefine yönelik olarak, şirket kurma süresinin bir haftanın altına indirilmesi; işletme lisansları ve izinlerine dair işlemlerin azaltılması; KOBİ’lerin ticari faaliyete başlama sürecinin hızlandırılması; güncelleme amacıyla gerekmedikçe KOBİ’lerden bilgi talebinde bulunulmaması; işletmelerin bilgi alabilecekleri ve her türlü işlem ve formaliteyi elektronik ortamda yapabilecekleri bir tek başvuru noktasının kurulumunu içeren Hizmetler Direktifi’nin zamanında uygulanması hedefleniyor. Türkiye’de olduğu gibi AB ülkelerinde de KOBİ’lerin kamu alımlarına iştirakleri gerek bilgi eksikliği, gerekse kamu alımlarında uygulanan prosedürlerin karışıklığı nedeniyle büyük işletmelere göre çok daha zor oluyor. Bununla birlikte birçok kamu alımı ihalesinde güvenilir olmaları gerekçesiyle büyük şirketler daha fazla tercih ediliyor. Devlet yardımlarında da benzer şekilde bilgi eksikliği ve karmaşık işlemler nedeniyle, KOBİ’lerin erişimi sınırlı kalıyor. Bu sorun- ların çözümü için Komisyon tarafından ihale makamlarına yönelik bir gönüllü ‘en iyi uygulama kodu’ sunulması; ihale şartlarının şeffaflaştırılmasını sağlayacak bilgilerin verilmesi ve bu konudaki farkındalığı artırmayı amaçlayan KOBİ’lere yönelik Devlet Yardımları Envanteri yayınlanması hedefleniyor. 6. KOBİ’lerin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması ve ticari işlemlerde ödemelerin zamanında yapılmasını sağlayacak hukuki çerçevenin ve iş ortamının sağlanması Özellikle yeni başlayan ve ilk kurulum aşa- GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD 5. Kamu politika araçları ile KOBİ ihtiyaçları arasında uyum sağlanması 55 TİCARET VE SANAYİ masında bulunan KOBİ’ler, finansman imkanlarına erişimde ciddi güçlükler yaşıyorlar. Bu bağlamda Komisyon, bir yandan risk sermayesi piyasalarını güçlendirecek yabancı yatırımları teşvik ederken, üye ülkelere yatırım programları geliştirmeleri yönünde destek sağlıyor. 7. KOBİ’lerin Tek Pazar’ın sağladığı imkanlardan daha fazla yararlanmalarının sağlanması “AB için Küçük İşletmeler Yasası”nda, KOBİ’lerin Tek Pazar’ın sağladığı imkanlardan daha fazla yararlanmasını sağlayacak çok sayıda girişime yer veriliyor. yıda “KOBİ Yardım Masaları” oluşturmaları bunlardan bazıları. 8. KOBİ’lerin sahip olduğu becerilerin geliştirilmesinin ve her türlü yenilik faaliyetinin teşvik edilmesi KOBİ’lerin özellikle yeni teknolojiler konusunda eğitimli çalışanlara olan ihtiyacı her geçen gün artıyor. “AB için Küçük İşletmeler Yasası”nda bu ihtiyaca yönelik eylem planları da yer almaktadır. Komisyon tarafından bu kapsamda üstlenilen çalışmalar arasında 2010 yılı LeonardoDa Vinci Programı kapsamında stajyerlerin değişimi sisteminin yaygınlaştırılması; firmaların kendi e-beceri ihtiyaçlarını tespit ederek çalışanlarının kariyer ve niteliklerini geliştirmeleri; KOBİ’lerin e-ihtiyaçlarını kendi kendilerine karşılayabilmelerini sağlayacak online bir e-İşletme Rehberinin yayımlanması; KOBİ’lerin araştırma ve yenilik yapma kapasitelerinin desteklenmesi, bu planın önde gelen maddeleri arasında yer alıyor. 9. KOBİ’lerin çevresel sorunları fırsata dönüştürmesine imkan sağlanması Küresel ısınma, iklim değişikliği, enerji kaynaklarında yaşanan kıtlıklar gibi günümüze ait endişeler, her ne kadar KOBİ’lerin faaliyetlerini sürdürmelerini zorlaştırsa da, bu değişiklikler KOBİ’ler için yeni iş fırsatlarını da beraberinde getiriyor. KOBİ’lere özgü eko-verimli faaliyetler, potansiyel pazarlar ve finansman imkanları hakkında tavsiyelerde bulunan bir çevre ağı, enerji verimliliği uzmanlarının finanse edilmesi ve eko-yenilikçi ürünlerle pazara girişi hedefleyen KOBİ’lere yönelik yeni destek mekanizmaları öncelikler arasında. GOSBSAD 10. KOBİ’lerin dış pazarlarda büyümelerinin desteklenmesi 56 KOBİ’lerin yeni pazarlardaki faaliyetlerinin artması; elektronik imza ve kayıt doğrulama sistemlerinin teşvik edilmesi; KOBİ’lerin küresel tedarik zincirlerinde yer almaları; KOBİ’lerin Avrupa standartlarına uyumunu ve standartlar alanındaki haklarını korumalarını teşvik edecek finansal desteklerin artırılması; KOBİ birliklerinin temsilcileri ile koordinasyon halinde bir ya da daha fazla sa- NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Kaynaklara sınırlı ulaşımları ve risklere karşı aşırı duyarlılıkları nedeniyle, KOBİ’ler büyük işletmelere oranla ticari engellerden çok daha olumsuz etkileniyorlar. Bu kapsamda, Avrupa Girişimcilik Ağı aracılığıyla ve “Önce Küçük Düşünün” ilkesinin teşviki ile KOBİ’lerin aday ve komşu ülke pazarlarına girişinin kolaylaştırılması faaliyetlerine devam ediyor.l Kaynak: Euroactiv - Online AB Gazetesi ÇEVRE YÖNETİMİ KSO ''Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri'' töreni Kocaeli Sanayi Odası'nca (KSO) verilen ''Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri'' törenine katılan Bakan Ergün, Kocaeli'nin Türkiye'nin en önemli sanayi şehirlerinin başında geldiğini, eğitim düzeyi, ihracat cirosu, sanayileşme ve kalifiye eleman oranlarıyla ülkenin ilk 5 ili arasında bulunduğunu söyledi. K ocaeli Sanayi Odası (KSO) tarafından 1995 yılından itibaren verilen Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri sahiplerini buldu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün katılımı ile yapılan törende, çevre ödülünü Frito Lay aldı. Ergün, burada yaptığı açıklamada, Türkiye’nin ekonomik krizi atlatmaya başladığını ve fabrikaların çarklarının döndüğünü söyledi. KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ise Ergün’e teşvik ve kriz nedeni ile ortaya çıkan sorunlarla ilgili bir dosya verdi. Beklentimiz vergi indirimi Kent prtokolünün büyük ilgi gösterdiği ödül töreninin açılış konuşmasını yapan KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye’de çevre ödüllerinin sadece Kocaeli’nde verildiğini kaydetti. Geçtiğimiz yıl Haziran ayından bu yana tüm sanayicinin kriz ile yatıp, kalktığını söyleyen Zeytinoğlu, “Yavaş yavaş krizden çıktığımızı görüyoruz. Ocak ve Şubat aylarında bizi korkutan kapasite kullanımı bu ay itibariyle yüzde 61’e yükseldi. ÖTV ve KDV indirimleri sektörlere büyük canlılık getirirken, ikinci dönemde nasıl bir etki yaratacağını birlikte göreceğiz. Hükümetin aldığı önlemler arasında bizim en büyük beklentimiz vergi indirimiydi” dedi. GOSBSAD Temiz üretime geçilmesi önemli 58 Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kocaeli’nin kimya, otomotiv, metal ürünleri, elektrikli ev aletleri ve makine imalat sanayi sektöründe ülkenin en büyük kuruluşlarını bünyesinde barındırdığına işaret etti. Ergün, Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın dağılımının incelendiğinde sanayi sektörünün yüzde 50’sinin üzerinde bir pay ile birinci sırada yer aldığının görüldüğünü ifade etti. Bakan Nihat Ergün, Kocaeli’nin Türkiye’nin dış ticaret hacmindeki payının ise yüzde 9.1 oranında olduğunu dile getiNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ rerek, şöyle konuştu: “Ülkemizin Avrupa Birliği üyeliği süreci ve giderek küreselleşen dünya koşulları çerçevesinde, çevre öncelikli konulardan birisi haline gelmiştir. O açıdan üretim süreçleri, çevre ve verimlilik hususları dikkate alınarak temiz üretim teknolojileriyle gerçekleştirilmesi yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, düşük karbon ekonomisi süreçlerine geçilmesi bu açıdan son derece önemlidir.” Sanayimizin kalbi Kocaeli İlimizde 7’si aktif durumda, 12 Organize Sanayi Bölgesi, 2 Serbest Bölge ve 3 Teknopark bulunduğunu söyleyen Ergün, “Kocaeli’nin imalat sanayi üretimindeki payının, son 10 yıllık veriler incelendiğinde ortalama yüzde 13-14 oranları arasında olduğunu görürüz. Ancak daha da önemlisi ülkemizin öncelikle dış ticaret yapısında önemli bir açığa yol açan ara malları üretimindeki payı ise yüzde 22’nin üzerindedir. Böyle yüksek bir üretim potansiyeline sahip olan ilimizde, sektörlerin payı incelendiğinde ise sanayinin payı yüzde 73, hizmetlerin payı yüzde 14, ticaretin payı yüzde 9, tarımın payı ise yüzde 3 oranındadır” dedi. Çevre Ödülleri verildi Konuşmaların ardından, Bakan Ergün, çevreci yatırımı sayesinde sanayi kategorisinde Kocaeli Sanayi Odası Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülünü almaya hak kazanan Frito Lay Gıda San. ve Tic. AŞ Türkiye Genel Müdürü Ece Aksel’e, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer ise KOBİ Büyük Ödülü kategorisinde ödül almaya değer firma seçilmemesi nedeniyle KOBİ Teşvik Ödülünü Mustafa Nevzat İlaç San. AŞ Genel Müdürü Halit Gündüz’e verdi. Törende KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Bakan Ergün’e ipek Hereke halısı hediye etti.l ARS GRUP İNŞAAT ARS GRUP HAFRİYAT NAKLİYAT İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. Toprağa yön vermek bizim işimiz... YAŞAMIN RENKLERİ “Bana kimse inanmadı, ama ben yoluma devam ettim” GOSBSAD "Mustafa Kemal'in hayatını okudukça, Türkiye Cumhuriyeti için yaptıklarını öğrendikçe, ben ne yapabilirim diye düşündüm. “Fikriye ve Latife - Mustafa Kemal'i Sevdim'' O'na ve cumhuriyete armağanımdır. Kabul etmesi ise, benim en büyük ödülüm." 60 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Kendini oyunculuğa, dansa, müziğe kısacası sahne sanatlarına adamış, yetenekli ve genç bir sanatçı Dilruba Saatçi… Hırslı, meraklı, sürekli araştıran, kendini aşmaya çalışan, beğenmediği ne varsa ona karşı savaş açan ve lafını esirgemeyen ilginç bir insan aynı zamanda.. Türk izleyicisi onu ilk kez “Fikriye ve Latife” oyunu ile tanıdı ve çok sevdi. Çocukluğunu ve gençlik yıllarını Almanya’da geçirdikten sonra 3 sene önce Türkiye’ye yerleşen Dilruba Saatçi’nin Türkiye’de yapmak istediği daha çok şey var. Çok özel bir şey söyleyeyim; ben karar vermedim, evren karar verdi. Daha doğrusu, evrene bilinç altında bu isteği gönderdim sanırım. “Ne yapsam, acaba oyuncu mu olsam?” diye düşündüğümü hatırlamıyorum. Hiçbir zaman öyle bir dönüm noktam olmadı. Aksine çok klasik ve klişe şeyler oldu. Küçük bir çocukken ilgi çekmeye çalışırdım, masanın üstüne çıkıp dans ederdim. Küçüklüğümden beri sahnede olmanın hayalini kurardım. Rüyalarımda bile görürdüm. 80’li yıllarda kurduğum bu hayallerde Michael Jackson müziği eşliğinde sahnede tek başıma dans ederdim. Ben kendimi bildim bileli böyleydim. Benim derdim yaptığım şeyin içinde bedenimle var olmaktı. Kendimi gösterme isteğim vardı. Bu, bütün sahne sanatçılarında olması gereken bir özelliktir. Ben de hep vardı ve hiç sönmedi bugüne kadar. 10 yaşında ailenizle birlikte Almanya’ya gidince bu içinizdeki hayalleri gerçekleştirmek için neler yaptınız? Berlin’de çocukluk yıllarımda özel okul- larda dans ve tiyatro eğitimleri aldım. 16-18 yaşlarım arasında dans tiyatrosuyla tanıştım. İlk dans tiyatrosu deneyimimi, Doğu Berlin’de özel bir prodüksiyon da görev aldığım “ Beyaz Paltolu Adam / Der Mann mit dem Weissen Mantel” oyunuyla yaşadım. Sonra çeşitli tiyatro oyunlarında görev almaya başladım. 1991 yılında Berlin’de Technische Universitaet’de (Teknik Üniversite) felsefe ve psikoloji okumaya başladım. Ama baktım ki ben sahnede olmak ve şarkı söylemek istiyorum, okulu yarıda bırakıp Berlin’de bir müzik okuluna girdim. Türkiye’ye gelip konservatuarda okumak gelmedi mi hiç aklınıza? Ben hep geri dönmek istedim. Hatta bu yüzden Almancayı bile doğru dürüst öğrenmek istemedim. Ama ailem hep karşı çıktı. Sonunda kabullendim ve büyük bir hırsla Almanlardan bile daha iyi Almanca konuşmak için çabalamaya başladım. Zaten profesyonel tiyatro gruplarında oynuyordum ve çok ciddi anlamda eğitimler de alıyordum. Almanya’da duvar yıkıldıktan sonra Doğu Berlin’deki Rus ekolünü benimsemiş rejisörler ve oyuncular işsiz kaldı. Onlar çok ucuza workshop düzenlemeye başladılar. Bu sayede çok iyi eğitimlere katıldım. Workshoplar’dan sonra rejisörlere resmen kene gibi yapıştım. Oyunculuğu a’dan z’ye öğreten kurslarda asistan olarak çalıştım. Bir sene boyunca kahvelerini getirip götürdüm, tuvalet bile temizledim. Çok eğlenceli günlerdi. Çok seviliyordum. Hatta, hocalar bendeki çabayı görünce bana özel ders bile veriyorlardı. Eğitimini yurtdışında, Almanya ve Avusturya'da tamamlamış olan genç tiyatro sanatçısı Dilruba Saatçi'nin “Fikriye ve Latife - Mustafa Kemal'i Sevdim” isimli eseri, milli mücadelede en kritik dönemlerin yaşandığı günlerde, Mustafa Kemal'e aşık iki kadının hikayesini anlatır. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYİS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD O yuncu olmaya nasıl karar verdiniz? 61 YAŞAMIN Viyana maceranız nasıl başladı peki? RENKLERİ Almanya’dan uzaklaşmak istedim. Ama yeni bir dil öğrenmek istemediğim için Almanca konuşulan bir ülkeyi seçtim. 1995 yılında Viyana’da dans ve tiyatro workshop’larına devam ederken piyanistimle birlikte interaktif show’lar hazırlayıp sahneledim. 1996 yılında Scala Theater Basel turne tiyatrosuyla 3 ay süren bir projede Almanya’yı dolaştım. 1997 yılında Viyana Welt Theater’da Frank Wedekind’in “Lulu” isimli tiyatro eserinde Lulu rolünü oynadım. Aynı yıl Alman televizyonunda Saint Angela dizisinde Svenja rolünü oynadım. 1998 yılında Graz Arena’da “Gries Müzikali”nde başrol oynadım. Latife Hanım Bir gün Viyana’da radyodan Cirque du Soleil’e bedava bilet kazandım. Açıkçası onları pek tanımıyordum. Bir çadır kurmuşlardı. İçeri girdim, şov başladı ve ben hüngür hüngür ağlamaya başladım. “Bir gün ben bu şovda yer alacağım” dedim kendi kendime. Sonra Berlin’e geri döndüm. Ve Cirque du Soleil ile yolunuz tekrar kesişti… Evet. Cirque du Soleil elemelerine girebilmek için kendiniz hakkında bir CD hazırlamanız ve yaptığınız projeyi göstermeniz gerekiyor. Elimde hiç proje kaydı yoktu. Ben de geçtim kameranın karşısına, yarı Türkçe yarı İngilizce kendimi anlattım. İmkanlarım çok kısıtlıydı, CD bile yoktu. Ben de kayıt yaptığım VHS kasetin üzerini süsledim, resimler yaptım. Kutusuna da tüyler yapıştırdım, rengarenk ve parıltılı süsler koydum. Bir sene sonra sürpriz bir mektup geldi. Mektupta, “Bir hafta sonra Berlin’deyiz, sizi Avrupa elemesine çağırıyoruz” diyordu. İnanamadım tabii. Verdikleri adres de benim evimin hemen yanında antrenmana gittiğim dans okuluydu. Hemen elemeye gittim. İnanılmaz enteresan tipler vardı. Büyüğü, küçüğü, şişmanı, cücesi… Elemeyi kazandım. Üstelik, Cirque du Soleil’e kabul edilen en genç tek kadın performansçı oldum. Ama benimle iki senelik sözleşme yapmak istediler. Çok fazla turneden gözüm korktu. Artık daha sabit bir hayat istiyordum çünkü. Kabul etmedim o yüzden. Sonra Cirque du Soleil’in Berlin’de “Pomp Duck and Circumstance” diye bir koprodüksiyonu olduğunu öğrendim. Hemen elemelere katıldım. Herkes 5 dakikada odadan çıkarken, ben içeride tam 45 dakika kaldım. Canlandırdığım karakteri o kadar beğendiler ki, hem beni hem de o karakteri oyuna kattılar. şimdi aynı karakter, Türkiye’de benim yazdığım “Çizgi” isimli oyunla seyircisiyle buluşuyor. Türkiye’ye dönme kararını nasıl verdiniz peki? GOSBSAD Belli bir gücü Türkiye’den alabileceğimi, Türkiye’de olduğum zaman bazı şeyleri aşabileceğimi, içimdeki sıkıntıları yenebileceğimi düşünüyordum. Belli bir olgunluğa Türkiye’de ulaşabileceğimi hissettim. Öyle de oldu gerçekten. Bir hocamın da etkisiyle köklerime dönüş yapmaya karar verdim. 2,5 senedir kadrolu olarak çalıştığım Berlin Devlet Tiyatrosu’ndan çıkışımı istedim. Arkadaşlarım çok tepki verdi. Şımarıklıkla, ukalalıkla suçlandım. Her şeyi göze almıştım, ama bütün oyuncuların bana sırt çevireceğini göze almamıştım. 62 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Biraz sancılı bir dönem oldu benim için. Bugün bakınca yaptığım şeyin ne kadar büyük bir çılgınlık olduğunu anlıyorum. Sahneyle alakalı hırslarım da beni Türkiye’ye çekti sanırım. Hakkımda “iyi” demeleri beni tatmin etmiyordu, ben “en iyi” olmak istiyordum. Çok ilginçtir, esmer ve Türk tipli olmama rağmen hep Avrupalı kadın karakterini oynadım. Ama bizden bir hikayeyi anlatmanın nasıl olacağını merak ettim. Türk seyircinin karşısına çıkmayı, kendimi orada nasıl hissedeceğimi bilmek istedim. Bu merak, beni buraya attı. Daha derin duygular yaşamak ve yaşatmak istedim. Gelelim Fikriye ve Latife’ye… Oyunu da siz kaleme aldınız değil mi? Evet. Yazma süreci daha sancılıydı. Artık yazarlara müthiş bir saygı duyuyorum. Oyunculuk hiçbir şeymiş diyorum. Oyuncu sadece inandırıcı oynamaya çalışıyor ama esas yaratıcı yazar. Yazarken kendimle ya da annemle alakalı şeylerle yüzleştim. Yazmak, psikoterapi gibi bir şey. Kaldırması çok kolay değil. Oyunu 3 ayda yazdım, ama o 3 ayın altında 10 senelik bir birikim var. Bu yüzden oyunun her kelimesini birebir yaşıyorum. O yüzden haftada 2 kereden fazla oynayamıyorum. Az acı çekmedim o cümleleri yazarken… Her cümlenin yaşanması lazım. Yaşanmazsa ben kendime saygı duyamam. Oyunun en ufak detayına kadar her şeyi çok ince işledim. Seyirci de zaten bunun farkında. Fikriye Hanım Peki, Almanya’daki çevreniz nasıl karşıladı Atatürk ile ilgili bir oyun yazmanızı ve bunu Türkiye’de sahnelemek istemenizi? Orada yaşayan Türkler için resmen alay konusu oldum. “Sen hiç Türkiye’de yaşamadın ki, oradaki konuları bilmiyorsun, Türkçen bile doğru düzgün değil” dediler. Sadece üzerimdeki negatif etkisinden dolayı oyuna 3 hafta kala rejisörümü kovdum. Bence oradaki Türklerin garip bir kompleksi var. Orada yaşayanlar için Türkiye inanılmaz büyük, inanılmaz güzel ama inanılmaz tehlikeli bir yer. Her şey “inanılmaz”, her şeyin “en”i burası. O dönemde, Almanya’da yaşayan bir Türk GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYİS-HAZİRAN 2009 GOSBSAD Ben fazla okumasını sevmeyenlerdenim. Kitap kurdu değilimdir. Yaşayayım göreyim, düşeyim kalkayım ondan sonra konuşayım diyenlerdenim. Türk seyircisinin karşısında bir Türk kadınını canlandırmanın nasıl olacağı merakı beni kütüphaneye sürükledi. “Mustafa Kemal ile 1000 gün” diye bir kitap buldum. İsmi ilginç geldi. Kitapta Latife Hanım’ın resmini gördüm, aynı bana benziyordu. Almanya’dayken Atatürk’ün değerinin pek farkında değildim. Araştırırken bu sefer Fikriye Hanım’ın fotoğrafını buldum. O da bana benziyordu. Çok şaşırdım ve heyecanlandım. İçimden ikisini de oynama isteği çıktı. Bol bol okudum. Okudukça o günlerin içine girdim. 2004’ün başında daha fazla bilgi bulmak için İstanbul’a geldim. İstanbul’u birkaç semti dışında pek bilmiyordum. Geldiğimde her yerde Atatürk resimleri ve büstleri olduğunu gördüm. Çok etkilendim. Hayatını okudukça Mustafa Kemal’e aşık olmaya başladım. O kadınların duygu dünyasına girmeye başladım. Onunla ilgili her yeri, her müzeyi gezdim. Kitapların dünyasına o kadar girdim ki, Fikriye Hanım’ın ağzından kan geldiğini okudukça, provalarda benim burnumdan kan gelmeye başladı. 63 YAŞAMIN RENKLERİ oyuncunun Türkiye’de sahne alması ise asla mümkün değil. Kısacası annem haricinde bana kimse inanmadı. Benimle yola devam edenler de işsizlikten yanımdaydı. Ama ben hiç umursamadım, yoluma devam ettim. Sonunda oyun çıktı. Tepkiler o kadar acayipti ki, ailem bile inanamadı. Maddi manevi her şeyimi bu oyun için verdim. Ama bunu neden yaptığımın tam da farkında değildim. Açıkçası, Türkiye’de bir iki kere oynarım, sonra geri dönerim diyordum. Ama öyle olmadı. Fikriye ve Latife çok sevildi. Başka neler yapmak istiyorsunuz Türkiye’de? Bence burada işlenecek ve anlatılacak çok konu var. Burada hallolmamış o kadar çok mek istiyorum. Özgür düşünceli gençlerle birlikte çalışmak istiyorum. Bu yüzden Tiyatro Maan’ın sahnesini genç amatörlere açtık. Bazen öyle farklı oyunlar geliyor ki ben bile zorlanıyorum anlamakta. Ama olsun diyorum ve onları kabul ediyorum. Gençlerin kendilerini özgürce ifade etmelerini çok önemsiyorum. Türkiye’de de bu anlamda çok ciddi sorunlar olduğunu düşünüyorum. Aynılaşma, vasatlık, kahraman arayışı… Bunlar en çok gözlemlediğim sorunlar. Türkiye’de insanların genel olarak kendilerini özgürce ifade edememe sorunu var. Eğer Türkiye’de yaşayan bir sanatçıysam, bu anlamda büyük bir sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de yaşayan, özellikle entelektüel sanatçıların da bu sorumluluğu almamasına çok öfkeleniyorum. Sanki hiç bu tür sorunlar yok gibi davranıyorlar ve öyle yaşıyorlar. Almanya’da böyle bir sorumluluk hissetmezsiniz. Çünkü orada bu savaş yıllar önce verilmiş, pek çok şey hallolmuştur. Hazır kurulu bir zemin vardır. Ama burası öyle değil. Bu gerçeği kabullenmeli insanlar, “mış” gibi yaşamamalı. Şu anki projeleriniz neler? GOSBSAD şey var ki… Ama Türkiye’de yaratıcı insanlar desteklenmiyor. Sadece yöneticilerden bahsetmiyorum. İnsanları komşuları bile desteklemiyor. 64 Bir de eski nesil tiyatroculardan yana çok dertliyim. Bence yeni nesle yani bizlere felaket bir tiyatro ortamı bırakmışlar. Zaten sandalyelerine sıkı sıkıya yapışmışlar, bırakmıyorlar. Eğer onlara aşırı hürmet etmezsen, seni yok sayıyorlar. Eski jenerasyona çok kızgınım. İnsanları resmen tiyatroya küstürmüşler. Özgürlüğün çok negatif bir anlamı var Türkiye’de. Bu da bana çok ters geldi. İçimdeki bu öfkeyi harmanlayıp sanatsal bir platformun içerisinde yürütNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Şu anda 3 projem birden var. Bu projeleri Tiyatro Maan’da sergiliyoruz. Tiyatro Maan’ın projeleri, kendisini ispat etmiş ve bilinen oyunlar üzerine kurulu yürümüyor. Her şeyi biz kendimiz yapıyoruz. Kendi isteklerimizi, eğlencemizi ve mutluluğumuzu yansıtıyoruz. Mustafa Süzer’in bize Süzer Plaza’da yer vermesiyle, kendimizi en iyi şekilde ifade edebileceğimizi düşünerek tasarladığımız salonumuzda perdelerimizi 2008 yılının Eylül ayında açtık. Fikriye ve Latife’nin yanı sıra “Çizgi” adlı bir komedimiz var. Çizgi’nin hem yazarıyım, hem de oyuncularındanım. Çok keyifli bir komedi. Bir de benim göz bebeğim Grup Opal’in “Üç Kuruşluk Şarkılar” adlı oyunu var. Opal’i geçen sene kurdum. Bu projenin gelişme aşamasını anlatmak çok uzun. Kısaca söyleyebilirim ki, olması gereken oldu ve çok kuvvetli ve etkileyici bir oyun ortaya çıktı. Profesyonel oyuncuları kıskandıracak kadar. Önümüzdeki sezon yeni tiyatro projeleri geliyor.l D avis Dyer, Frederick Dalzell ve Roewena Olegario tarafından kaleme alınan ve İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlanan kitapta P&G’nin 1837 yılında iki kişi tarafından sabun ve mum imalatıyla başlayan 165 yıllık öyküsü anlatılıyor. Kitapta bugün 80 ülkede faaliyet gösteren ve 100 bin kişiye de istihdam olanağı sağlayan P&G’nin nasıl 40 milyar dolarlık bir küresel güce dönüştüğü dile getiriliyor. Yazarlar kitapta, P&G’nin gelişim tarihini ve yıllar içinde oluşturduğu marka prensiplerini açık bir şekilde okura iletiyor. Bir çok marka yarattı Amerika’nın Ohio Cincinnati Eyaleti’nde 165 yıl önce kurulan P&G, tüketim markalarını yaratmadaki başarısıyla küresel bir oyuncu haline geldi. Piyasaya yeni markalar sürmenin yanı sıra ölmeye yüz tutmuş markaları da canlandırmayı başaran şirket, 1944-80 arasında ürün çeşitliliği sağlarken, bazı markaları da satın aldı. Aynı dönemde Latin Amerika, Batı Avrupa ve Japon pazarlarına girmeyi başardı. HABERLER Dünyanın en önde gelen şirketlerinden biri olan Procter&Gamble (P&G) 165 yıllık tarihini kitaplaştırdı. ÜYELERİMİZDEN P&G'nin 165 yıllık yolu kitaba döküldü 80’lerden itibaren küresel yayılmasını artıran şirket, bu dönemde Pringles cipsleri ile Pantene şampuanları gibi markaları yarattı. Şirket 90’larda ise oluşan büyük rekabet ortamına göğüs germeyi başardı. Alo, Oral-B, Pantene, Orkid, Duracell, Gillette, Ariel, Prima, Max Factor ve İpana P&G’nin yarattığı ve sahip olduğu başlıca markalar arasında yer alıyor.l Ülker’e TÜHİD’ten iki Altın Pusula Türkiye Halkla İlişkiler Derneği tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen Altın Pusula Halkla İlişkiler Yarışması’nda Ülker, 23 Nisan Ücretsiz Film Gösterimi ve Milli Takım Euro 2008 projeleriyle iki Altın Pusula Ödülü kazandı. B GOSBSAD aşarılı halkla ilişkiler çalışmalarını ödüllendirmek ve teşvik etmek amacıyla, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) tarafından, 1999 yılından beri düzenlenen “Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri”nde 2008 yılının kazanan projeleri belli oldu. Ülker, “Etkinlik Yönetimi” kategorisinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Ücretsiz Film Gösterimi projesi ve “Sponsorluk” kategorisinde Ülker Milli Takım Euro 2008 iletişim projesiyle iki ayrı Altın Pusula Ödülü’ne layık görüldü.l 65 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 ÜYELERİMİZDEN 11. Siemens Opera Yarışması sonuçlandı HABERLER Siemens’in kesintisiz on bir yıldır düzenlediği, opera severler tarafından yakından takip edilen Siemens Opera Yarışması’nın sonuçları 6 Haziran’da düzenlenen ödül gecesinde açıklandı. gerçekleştirildi. Sonuçlar 6 Haziran akşamı dereceye giren sanatçıların Almanya Başkonsolosluğu’nda sahne aldığı ödül töreninde açıklandı. Yarışmanın galasına sanat ve iş dünyasından pek çok isim katıldı. 11. Siemens Opera yarışmasının jürisinde Devlet Opera Balesi Başrejisörü Doç. Yekta Kara, Devlet Sanatçısı Mete Uğur, Dresden Operası Genel Sanat Yönetmeni Prof. Gerd Uecker, Karlsruhe Operası Genel Sanat Yönetmeni Achim Thorwald ve Bremen Operası Genel Sanat Yönetmeni Hans-Joachim Frey yer aldı. T ürk opera sanatının gelişmesine büyük katkıda bulunan ve bugüne kadar pek çok opera sanatçısının profesyonelliğe uzanan kariyerinde önemli bir mihenk taşı olan Siemens Opera Yarışması, onbirinci yılında Türkiye’nin genç yeteneklerini desteklemeye devam ediyor. Ön elemeleri 3 Haziran’da yapılan yarışmanın yarı finali 4 Haziran, finali ise 5 Haziran’da Yarışmanın birincisi Esen Demirci, Karlsruhe Operası’nda bir yıllık burs ve Goethe Institut Inter Nationes İstanbul’da 4 aylık Almanca bursu; ikincisi Esra Çetiner ise Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi’nde 6 haftalık yaz bursu ve Goethe Institut Inter Nationes İstanbul’da 2 aylık Almanca bursu kazandı. Yarışmanın üçüncüsü Mert Eryüksel 2000 Euro, mansiyona layık görülen Ali Haydar Taş ise 1000 euro ile ödüllendirildi..l GOSBSAD Eczacıbaşı Tıp Ödülleri 50. yaşında 66 2 1959 yılında hayata geçirilen Eczacıbaşı Tıp Ödülleri ve Bilimsel Araştırma Destekleri’nin 50’nci yılında, Tıp Teşvik Ödülleri’nin sahipleri Doç. Dr. Şermin Genç ve Doç. Dr. Mahmut İlker Yılmaz oldu. 009 Eczacıbaşı Tıp Ödülleri, 26 Haziran Cuma günü Dokuz Eylül Üniversitesi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Bilimsel jürinin yaptığı değerlendirmeler sonucunda Tıp Teşvik Ödülleri dalında Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nden Doç. Dr. Şermin Genç ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi Nefroloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Mahmut NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ İlker Yılmaz ödül aldı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Tıp Bölümü öğrencilerinden Fehim Esen, Tıp Öğrencileri Bilimsel Araştırma Ödülü’ne değer bulunurken, yürüteceği araştırma projesi için gerekli finansman sağlanan Hacettepe Onkoloji Enstitüsü Temel Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Hande Canpınar da Bilimsel Araştırma Destek Ödülü’nün sahibi oldu. l