İGSAŞ Gübreler ve Gübreleme Rehberi

Transkript

İGSAŞ Gübreler ve Gübreleme Rehberi
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
İGSAŞ
GÜBRELER VE GÜBRELEME
ÇİFTÇİ REHBERİ
Doç. Dr. Mehmet ZENGİN
İGSAŞ Teknik Danışmanı
www.kutahyaazot.com
www.igsas.com
İGSAŞ’ın çiftçilerimize hediyesidir
Kocaeli-2014
1
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖNSÖZLER……………………………………………………………………………… IV
GİRİŞ……………………………………………………………………………………... 1
1. İGSAŞ HAKKINDA GENEL BİLGİLER…………………………………………….. 2
2. GÜBRELER VE GÜBRELEME……………………………………………………… 3
2.1. Genel Bilgiler
3
2.2. Gübre Çeşitleri
4
2.2.1. Çiftlik gübreleri
4
2.2.2. Kimyasal gübreler
5
2.2.2.1. Azotlu gübreler
5
2.2.2.2. Fosforlu gübreler
10
2.2.2.3. Potasyumlu gübreler
11
2.2.2.4. Kompoze gübreler
12
2.2.2.5. Mikro besin elementli gübreler
15
3. GÜBRELEME YÖNTEMLERİ
3.1. Serpme Gübreleme
3.2. Banda (Şeritsel) Gübreleme
3.3. Sıra Yanlarına Gübreleme
3.4. Yapraktan Gübreleme
3.5. Sulama Suyu ile Gübreleme (Fertigasyon)
17
17
17
17
18
18
4. GÜBRELEME ZAMANLARI
4.1. Azotlu Gübrelerin Verilme Zamanları
4.2. Fosforlu Gübrelerin Verilme Zamanları
4.3. Potasyumlu Gübrelerin Verilme Zamanları
19
19
20
20
5. EKONOMİK GÜBRE KULLANIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
21
6. BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNİN GÜBRELENMESİ
6.1. Buğdayın Gübrelenmesi
6.2. Arpanın Gübrelenmesi
6.3. Mısırın Gübrelenmesi
6.4. Ayçiçeğinin Gübrelenmesi
6.5. Şeker Pancarının Gübrelenmesi
6.6. Patatesin Gübrelenmesi
6.7. Fasulyenin Gübrelenmesi
6.8. Çeltiğin Gübrelenmesi
6.9. Pamuğun Gübrelenmesi
6.10. Kabağın Gübrelenmesi
6.11. Havucun Gübrelenmesi
6.12. Haşhaşın Gübrelenmesi
6.13. Yoncanın Gübrelenmesi
6.14. Domatesin Gübrelenmesi
6.15. Biberin Gübrelenmesi
6.16. Patlıcanın Gübrelenmesi
6.17. Kavun-Karpuzun Gübrelenmesi
6.18. Elmanın Gübrelenmesi
22
22
24
25
26
27
28
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
42
2
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
6.19. Kirazın Gübrelenmesi
6.20. Cevizin Gübrelenmesi
6.21. Fındığın Gübrelenmesi
6.22. Turunçgillerin Gübrelenmesi
6.23. Muzun Gübrelenmesi
6.24. Üzümün Gübrelenmesi
43
45
46
48
49
50
3
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
ÖNSÖZ 1
YILDIZLAR HOLDİNG Yönetim Kurulu Başkanı’ndan;
Kurumumuzun kuruluş hikayesi 1890'lı yılların başına dek uzanıyor. Trabzon’da başlayan
mütevazı ancak azimli bir maratonu, her geçen gün büyüterek ve güçlendirerek koşuyoruz.
Bugün, ülkemizin gurur duyduğu ürünlerimiz, Türk sanayisinin medar-ı iftiharı tesislerimiz,
yüz akı markalarımız ile Türk insanının ulaşabileceği noktanın yüksekliği açısından örnek bir
kuruluş olmanın gururunu yaşıyoruz.
Ayaklarını bu ülkenin topraklarına basan Yıldızlar Holding olarak, projeksiyonumuzu global
köy olan dünyaya çevirdik. Yakın-uzak demeden dünyanın her ülkesini hedef kitle olarak
görüyor, kalite-üretim değerlerimizi küresel normlara göre oluşturuyoruz.
Nüfusunun yarısının Tarımla uğraştığı tarımla yoğrulduğu bu ülkemizde kar unsurunun bir
tarafa bırakılarak bu topraklarımıza bu emektar ve vefalı çiftçimize hak ettiğinin en iyisini
vermek amacıyla bünyemize kattığımız Türk tarımının Devlerinden İGSAŞ-İstanbul Gübre
Sanayii AŞ ile Kütahya Azot Fabrikalarımızla emrinizdeyiz ve dersimizi hep çalışıyoruz.
Bir yandan ülkemize katma değer sağlamanın gayreti içinde olurken, öte yandan tüm
insanlığın yaşam kalitesini yükseltmek adına adımlar atıyoruz. Bu adımları atarken şu
unsurları hep göz önünde tutuyoruz:
Değerlerimiz, çalışanlarımız ve ufkumuz…
Bu unsurları oluşturan felsefemiz ise; “eğer bir yatırım yapacaksak ülke çapında en iyi,
dünya çapında ise en tepedeki birkaç markadan biri olmalıyız” dır…
Yatırımlarımızı olabildiğince akılcı ve rasyonel yaparken, ufkumuzu asla daraltmamaya
gayret gösteriyoruz. Geçmiş değerlerimiz bu yönde bize güç ve destek veriyor.
Faaliyet gösterdiğimiz her alanda bu felsefeye bağlı kalıyor ve mutlak başarıyı hedefliyoruz.
Köklü bir kuruluş olmanın sorumluluğuyla enerjik yapımızdan hiçbir şey kaybetmemek için
çabalıyor; gelişen teknolojiyi ve yenilikleri yakın takibe alıyoruz.
Büyük bir aileyiz…
2500 direkt, 6000’e yakın endirekt çalışanımızla kocaman bir aileyiz.
Bu ailenin fertleri olarak ortak bir gelecek için, Yıldızlar Holding’in her markasını dünya
arenasında bulunduğu noktadan daha da ileriye taşımak için çalışıyoruz.
Birliktelik, inanç ve gelişim...
Gücünü bu kavramlardan alan Yıldızlar Holding’in, her zaman ve her koşulda en iyiyi
sunmaya ve en iyi olmaya devam edeceğini biliyoruz.
Yüz küsür yıl önce bu maratona başlayanlara ve ülkemizin yüz akı olmak için gecesini
gündüzüne katarak bu önemli başarı öyküsünde bir kahraman olarak görev alanlara sonsuz
teşekkürlerimi sunuyorum.
Ocak, 2014
Sevgi ve saygılarımla…
Fehmi Yıldız
Yönetim Kurulu Başkanı
4
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
ÖNSÖZ 2
İnsanlar ve hayvanlar toprağın, tohumun, suyun ve ışığın etkileşiminde meydana gelen
bitkisel ürünler ile karnını doyurmaktadırlar. Sağlıklı insan sağlığını başta sağlıklı
beslenmesine borçludur. Bunda da sağlıklı bitkinin önemi büyüktür. Sağlıklı bitki ise kil, silt
(mil), kum, humus ve bunların yüzeyinde tutulan makro (karbon, hidrojen, oksijen, azot,
fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt) ve mikro besin elementleri (demir, çinko,
mangan, bor, bakır, molibden, klor) ile suyu bünyesine alarak yaşar ve insanoğluna gıda
maddesi üretir. İşte bitkilerin onlarsız gelişemedikleri bu mutlak besin elementlerinden birini
veya birkaçını bir arada içeren, organik veya inorganik, doğal veya fenni, katı veya sıvı
materyallere gübre denir. Bu gübrelerin toprağa veya bitkiye uygulanmasına ise gübreleme
adı verilir. Bitki besleme ise usulüne uygun olarak alınan toprak ve yaprak örneklerinin tam
teşekküllü laboratuarlardaki analiz sonuçlarına göre uygun zamanda, uygun miktarda, uygun
yere, uygun gübrelerin verilmesi ile yapılır. Gübreler toprağa klasik serpme, ocak vari, banda
uygulama vb. gibi yöntemlerle verilebildiği gibi, yaprağa/meyveye püskürtme şeklinde de
uygulanabilir. Buna yaprak gübrelemesi denir.
Türkiye’nin dev gübre sektöründen bir olan İGSAŞ uzan yıllardan beri ülkemizin
tarım topraklarındaki eksik bitki besin elementlerini çeşitli gübreler halinde üreterek Türk
tarımına hayırlı ve faydalı bir hizmet vermektedir. Bütün toprak ve iklim şartları sabit iken
uygun gübreleme bitkisel üretimde ortalama %30-50 civarında bir verim artışı sağlamaktadır.
Kimyasal (fenni, suni, yapay, ticari) gübreler nasıl ki gübre üretim yönetmeliklerine göre
üretildiğinde kaliteli olursa, bunların tarımda bilinçli olarak kullanılması ile de ürün verimi ve
gıda kalitesi arttığı gibi çevre kirliliği de önlenmiş olmaktadır. Dünyada veya ülkemizde
nüfus durmadan artarken tarım alanlarının aynı oranda genişleyememesi neticesinde birim
alandan daha bol ve kaliteli bitkisel ürün alınması genetik tohum ıslahı, tarımsal
mekanizasyon, sulama vb.nin yanında yeterli ve dengeli bir gübreleme ile mümkün
olmaktadır.
Meslek Yüksek Okullarındaki önlisans öğrencilerimiz, Fakültelerdeki lisans ve
lisansüstü öğrencilerimiz, teknik kurumlardaki Teknisyen, Tekniker ve Mühendis
meslektaşlarımız ile toprağına bağlı yaşayarak sofralarımıza çeşitli nimetlerin gelmesini
sağlayan değerli çiftçilerimizin soru ve istekleri üzerine kısa, basit ve anlaşılabilir bir dille
İGSAŞ sayesinde gübreler ve gübreleme ile 24 kültür bitkimizin beslenmesini içeren derlitoplu bir kaynağın hazırlanması ihtiyacı doğmuştur. Bu bağlamda bu eserin doğarak
kullanıcılara faydalı olmasına vesile olan değerli İGSAŞ yöneticilerine çok teşekkür ederim.
Rehber eserimizin öğrencilerimize, meslektaşlarımıza, kıymetli çiftçilerimize ve
konuya ilgi duyanlara faydalı olması en büyük dileğimizdir. Bu eserle ilgili uyarı ve eleştiriler
şükranla karşılanacak ve ilerideki çalışmalarımızda önemle dikkate alınacaktır. İGSAŞ’ın
klasik gübrelerine göre yapılan çeşitli bitkiler için gübreleme tavsiyeleri, yakında İGSAŞ’ın
üreteceği ürünlere özel gübrelere göre de yenilenerek bu eserimizin ikincisi basılarak İGSAŞ
Gübre Bayileri kanalı ile çiftçilerimize dağıtılacaktır.
Bu vesile ile bize bu güzel vatan topraklarını kazanıp ebediyete intikal eden
atalarımızı, şehitlerimizi, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ile
anıyor, şükranlarımı sunuyorum.
Ocak, 2014
Doç.Dr. Mehmet ZENGİN
İGSAŞ Teknik Danışmanı
5
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
GİRİŞ
Bitkiler tohumları veya gövde organları ile üretilen, bol ve kaliteli bir ürün
verebilmeleri için belli bir iklim ve toprak istekleri olan, sahip oldukları yeşil rengi veren
klorofilleri sayesinde fotosentez yaparak insanlar ve hayvanlara gıda maddesi üreten
canlılardır. Kültür bitkileri; tarla bitkileri, sebzeler, meyve ağaçları ve süs bitkileri şeklinde
sınıflandırılabilir. Bunların bazıları tek yıllık iken bazıları da çok yıllıktır.
Bitkiler topraktan ve sudan hidrojen, oksijen, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum,
magnezyum ve kükürt gibi makro besin elementleri ile demir, çinko, mangan, bor, bakır,
molibden ve klor gibi mikro besin elementlerini, havadan ise karbon ve oksijen makro besin
elementlerini alarak yaşarlar. Kökleri ile alınan su ve yaprakları ile alınan karbondioksit;
yapraklardaki klorofil hücrelerinde güneş ışığının kamçılayıcı etkisi ile birleştirilerek
karbonhidratlar üretilir. Ancak köklerden su yalnız su olarak girmez, suda erimiş olarak
yukarıda sayılan besin elementleri de girer ve girmek/alınmak zorundadır. Zira bitki sadece
su, karbondioksit ve ışıkla yaşamaz, kendine durak yeri olan ve besin elementlerini sağlayan
toprağa da muhtaçtır. İşte topraktaki besin elementlerinden eksik olanları, o elementleri
taşıyan organik veya inorganik, doğal veya kimyevi, katı veya sıvı gübrelerle
karşılanmaktadır. Dolayısıyla bu besin elementlerinden birini veya birkaçını içeren
materyallere gübre, bunların toprağa veya yaprağa uygulanmasına da gübreleme denmektedir.
Bitki besleme ise toprak ve yaprak analiz sonuçlarına göre noksan olan besin elementlerini
taşıyan gübrelerin uygun zaman ve miktarda toprak kök bölgesine veya yaprağa/meyveye
püskürtme şeklinde yapılabilmektedir.
Organik ve inorganik materyallerin parçalanmasıyla meydana gelen, içerisinde belirli
oranlarda su ve hava bulunduran, bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini içeren ve
bitkilere durak yeri olan yeryüzünün parçalanmış üst katmanına toprak denir. Toprak kil, silt
(mil) ve kum gibi inorganik maddelerle humus gibi organik maddelerin karışmasıyla
oluşmuştur.
Diğer taraftan iki molekül hidrojen ile bir molekül oksijenin (H2O) birleşmesiyle
meydana gelen, yoğunluğu 4 oC’de 1 g/cm3 olan, kendine özgü tadı, kokusu ve rengi bulunan,
doğduğu ve geçtiği yerlerdeki tuzları çözerek bünyesine alan, su canlıları için hayat ortamı,
insan, bitki ve hayvanlar için de vazgeçilmez bir yaşam kaynağı olan, dünya yüzölçümünün
3/4’ünü kaplayan ve 1 kalorilik özgül ısıya sahip sıvıya su denmektedir.
İşte bizim mayamız olan toprakta su ve besin elementleri sayesinde büyüyüp gelişen
bitkiler insanları ve hayvanları beslemektedirler. Kaliteli beslenmemiz bitkinin kaliteli
beslenmesine bağlı olduğundan bu rehber kitapta gübreler ve gübreleme konularının yanında
dengeli bitki besleme hususları kaleme alınmıştır.
6
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
1. İGSAŞ HAKKINDA GENEL BİLGİLER
İstanbul Gübre San. A.Ş. (İGSAŞ) 31.03.1971 tarihinde İPRAŞ-İstanbul Petrol
Rafinerisi’ nin ( Bugünkü adı TÜPRAŞ) ara ürünlerinden naftanın hammadde olarak
kullanılması ile amonyak ve üre gibi ana hammaddeleri üretmek üzere, TPAO-Türkiye
Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından kurulmuş bir anonim şirket olup, tesislerin montaj
çalışmaları 1977 Mart ayında tamamlanarak işletmeye alınmıştır. İGSAŞ TÜRKİYE’ NİN
TEK % 46 ÜRE ÜRETİCİSİDİR.
İGSAŞ; özelleştirme kapsamında, 18.03.2004 tarihinde Yıldızlar Yatırım Holding A.Ş.
tarafından satın alınmıştır.
Yıllık 118.000 ton kurulu üretim kapasitesi ve eski teknolojiye sahip eski kompoze
gübre tesisi sökülerek, yerine 2006 yılı sonunda başlanan ve modern ve teknolojik yeni
kompoze gübre tesisinin yatırımı tamamlanmıştır.
İGSAŞ, amonyak, üre, ve kompoze gübre üreten bir kuruluş olup, yıllık 396.000 ton
amonyak, 561.000 ton üre ve 220.000 ton kompoze gübre üretim kapasitesine sahiptir,
İGSAŞ, yaptığı teknolojik yenilikler ,ürün ve hizmet kalitesini yükseltmedeki başarısı
ile; 23 Nisan 2001 tarihinde Cenevre’de yapılan “Teknoloji Kalite ve Hizmet
Konvansiyonu”nda, 22. Uluslararası Teknoloji ve Kalite Ödülü’ne layık görülmüştür.
2. YILDIZ ENTEGRE AĞAÇ SANAYİ VE TİCARET AŞ KÜTAHYA AZOT
TESİSLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Kuruluşumuz Azot Sanayii T.A.Ş.' nin ilk işletmesi olup, 27.09.1961 tarihinde İLK
GÜBRE ÜRETİMİNE başlamıştır.
Şirket 18.Ekim.2004 tarihinde YILDIZ ENTEGRE AĞAÇ SANAYİİ ve TİCARET
A.Ş. Bünyesine katılmıştır.
Tesislerimizde üretilen Gübreler ve Kapasiteleri
* Amonyum Nitrat Gübresi ( % 26 N ) Pril - 338.000 Ton / Yıl
* Amonyum Nitrat Gübresi ( % 33 N ) Pril - 274.000 Ton / Yıl
7
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
2. GÜBRELER VE GÜBRELEME
2.1. Genel Bilgiler
Tarımda bitkisel üretimin artırılmasında toprak analiz sonuçlarına göre yapılan
bilinçli gübreleme en önemli işlerin başında gelmektedir. Doğaya zarar vermeden çevrecil
bir yaklaşımla en kârlı üretim ancak bu yolla olmaktadır. Kimyasal gübre hammaddelerinde
dışarıya bağımlı olduğumuzu unutmamalıyız. Toprak özellikleri de dikkate alınarak
yetiştirilecek bitkinin isteğine uygun gübre çeşidi uygun zamanda ve uygun miktarda
kullanıldığı takdirde diğer bakım işleri ve iklim de uygun olduğunda genellikle %30-50
oranlarında ürün artışı sağlanabilmektedir.
Bitkilerin gelişip ürün vermelerinde etkili olan başlıca besin maddeleri azot, fosfor ve
potasyum’dur. İkinci derecede ise kalsiyum, magnezyum ve kükürde ihtiyaç vardır. Demir,
çinko, mangan, bor, bakır, klor ve molibden gibi iz elementler de bitkinin normal gelişmesi
için mutlak surette gereklidir. Bitkilerin havadan ve sudan aldıkları karbon, hidrojen ve
oksijen de dikkate alındığında 9 adet makro besin elementi (C, H, O, N, P, K, Ca, Mg, S) ve 7
adet mikro besin elementi (Fe, Zn, Mn, B, Cu, Cl, Mo) olmak üzere toplam 16 besin elementi
bitkiyi beslemektedir. Bitki bunlarla dengeli beslenirse sonuçta hayvanlar ve insanlar iyi
beslenebilecek ve sağlıklı nesiller oluşacaktır.
Yetiştirilecek bitkilerin ihtiyacı olan besin maddelerinin topraktaki miktarlarının tespiti
veya gübreleme programının doğruluğunun belirlenmesi için toprak ve yaprak analizlerinin
önemi büyüktür.
Kârlı bir gübrelemenin şartları
Kârlı bir gübreleme ancak, bitkinin istediği besin elementlerinin topraktaki eksik
miktarlarının uygun gübrelerle uygun zamanda, uygun yere, uygun miktarda verilmesi ile
yapılabilir.
Kazançlı bir gübrelemenin dört şartı vardır.
•
•
•
•
Uygun gübre çeşidinin kullanılması,
Bitkinin ihtiyacı kadar gübrenin verilmesi,
Gübrenin usulüne uygun verilmesi ve
Gübrenin uygun zamanda verilmesidir.
Bu şartların gerçekleştirilmesi için uygun yerden, uygun zamanda alınan toprak
örneğinin tam teşekküllü toprak analiz laboratuarlarında mutlaka yaptırılması gerekir.
Verimlilik analizleri için toprak örneklerinin alınması
Toprak verimliliği veya diğer toprak araştırmalarıyla ilgili uygulamalara yön verecek
laboratuvar analizleri araziden alınan toprak örnekleri üzerinde yapılmaktadır. Ancak bir
toprak örneğine ait laboratuvar analizleri ne kadar hassas ve doğru olursa olsun bu değerlerin
geçerliliği, o örneğin alındığı araziyi temsil etme kabiliyetine bağlıdır. Verimlilik analizleri
için arazinin tesadüfen belirlenen yerlerinden bozulmuş toprak örneği, çeşitli bilimsel
araştırmalar için ise yüzey ve alt katmanlardan bozulmamış toprak örnekleri alınır.
Tesadüfi örnek almada esas araziyi oluşturan ünitelerden her birinin seçilme şansının
eşit olmasıdır. Bu da koordinat sisteminden yararlanarak veya daha az hassasiyetle arazinin
biçimine uygun şekilde arazide zikzaklar çizilerek elde edilir. Arazinin birkaç yerinden alınan
toprak örnekleri temiz bir yerde karıştırılarak 1 kg’lık bir paçal örnek hazırlanarak tercihen
bez veya naylon torba ile içerisinde kurşun kalemle yazılmış tanıtıcı kartla birlikte zaman
geçirmeden tam teşekküllü bir toprak analiz laboratuarına gönderilir.
8
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Bitkilerin çoğunluğu besin maddelerini genellikle üst toprak tabakasından aldıklarından,
toprağın verimlilik durumlarının tespiti amacıyla yapılan çalışmalarda 0-30 cm derinlikten
toprak örneği almak yeterlidir. Bağ-bahçe ve fidanlık tesisi gibi bazı özel durumlarda ve
toprakların fiziksel, kimyasal ve genetik araştırmalarında ise profil boyunca, tekstürel
katlardan veya horizonlardan (birkaç m derinlikten) toprak örneği alınması gerekir. Tarla
bitkileri için 0-30 cm’lik üst katmandan toprak örneklemesi yeterli iken, bağ-bahçe bitkileri
için 0-30 cm, 30-60 cm ve 60-90 cm’lik katmanlardan ayrı ayrı örnekleme yapılmalıdır.
Örnekler toprak tavlı iken ekim/dikimden ve gübrelemeden önce alınmalıdır. Sonda veya
burgu ile örnek alınıyorsa toprağa dik sokulmalı, bel aleti ile alınıyorsa toprak yüzeyindeki
taş, sap, saman, ot, çöp hafifçe sıyrıldıktan sonra V kesitli 30 cm’lik bir çukur açılmalı ve
yüzeyin bir tarafından 3 cm kalınlığındaki dilim örneklenmelidir.
Toprak örnekleri kağıt kese, bez torba ya da poşetlere kuru şekilde usulüne uygun olarak
arazinin büyüklüğüne göre bir veya birkaç tane alınıp torbaların içerisine örneği tanıtıcı
kartlar konularak kısa zamanda laboratuvara getirilirler. Tanıtıcı kart üzerinde örneği alanın
adı-soyadı, görevi, arazi sahibinin adı-soyadı, örneğin alındığı tarih ve yer, arazinin
büyüklüğü, araziye geçen yıl ne ekildiği, bu yıl ne ekileceği, bahçeler için ağaçların yaşı,
alınan ürünün durumu ve kalitesi, arazinin sulak veya kurak olduğu, sulak ise sulama yöntemi
vb. bilgiler yazılmalıdır.
Toprak örneklerinin alınmayacağı yerler
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Yol kenarları,
Ağaç dipleri,
Harman yerleri,
Hayvan yatmış yerler,
Su birikmiş, ırmak veya sel basmış yerler,
Önceden gübre yığılmış yerler ve
Sap, kök ve yabancı ot vb. yakılmış kısımlardan ekstrem değerler elde edileceğinden
örnek alınması tavsiye edilmez.
Analiz için ön işlemler
Tarladan usulüne uygun olarak alınmış toprak numuneleri laboratuvara getirilirler.
Gölge bir kısımda gazete kağıdı üzerine serilir, taş, çakıl, bitki kökü gibi kaba parçalar atılır,
sert kesekler tahta merdane ile ezilir, toprak iyice kuruduktan sonra delik çapı 2 mm olan
elekten elenip üstte kalan kaba kısımlar atılır, alta geçen 2 mm’den küçük kısım, torbasına
veya plastik kutuya konulur ve pH, EC, organik madde, kireç, tekstür, KDK, agregat
stabilitesi, tarla kapasitesi nem yüzdesi, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum,
kükürt, demir, çinko, mangan, bor ve bakır gibi çeşitli fiziksel ve kimyasal analizlere tabi
tutulur.
2.2. Gübre Çeşitleri
Çeşitli bitki besin maddelerini içeren organik ya da inorganik materyaller, yani gübreler;
çiftlik (doğal, organik) gübreleri ve kimyasal (yapay, suni, ticari) gübreler olmak üzere başlıca
iki kısımda incelenebilir.
2.2.1. Çiftlik gübreleri
Ahır gübresi de denilen çiftlik gübresi besin elementlerinin hepsini düşük miktarlarda
içermesine rağmen, fonksiyonu itibariyle toprağın fiziksel ve biyolojik özelliklerini düzeltmek
bakımından büyük önem taşır. Toprağın fiziksel yapısı denilince havalanması, su tutması, su
geçirgenliği, boşluklar oranı, toprak zerrelerinin büyüklüğü, kısaca iyi bir tohum yatağı ve
9
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
kök bölgesi özelliği taşıması anlaşılır. Biyolojik özellikler ise toprağın mikro ve makro
organizma popülasyonları, çeşitli enzim aktiviteleri, karbondioksit çıkışı vb. gibi özelliklerdir.
Bilindiği gibi toprak canlı bir varlık olup normal özelliklere sahip organik maddece yeterli 1 g
olgun tarım toprağında 1-10 milyar adet bakteri, 600 binden fazla fungus (tek hücreli mantar),
100 binden fazla aktinomiset ve 10 binden fazla alg yaşamaktadır. Bunlar taşlardan toprak
oluşumunu, organik materyallerin parçalanmasını, toprakta agregatlaşmayı, su ve besin
elementlerinin köklerce emilimini sağlarlar. Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik
özellikleri birbirlerinden ayırt edilemez. Biri diğerinden üstün değildir. Verimli bir toprak bu
üçünün de iyi taraflarına sahip olan topraktır. Ahır gübresi, kompost, yeşil gübre vb. gibi
organik gübreler toprağın fiziksel ve biyolojik, kısmen kimyasal özelliklerini düzelterek iyi
bir tarım toprağı olmasını sağlar ki, bu yolla elde edilecek gelir artışı çok büyüktür. Ve bu
gübrelerin topraktaki etkileri uzun yıllıdır. Kimyasal gübrelerin etkinliği de bu
gübreler/organik madde (humus) ile artmaktadır.
2.2.2. Kimyasal gübreler
Bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin elementlerinin zengin kaynakları ise şüphesiz kimyevi
gübrelerdir. Bu gübrelerin esas fonksiyonu, uzun yıllar kullanılması sonucu besin maddeleri
bakımından verimsizleşmiş topraklar için gerekli olan bitki besin maddelerini kısa zamanda
karşılamaktır. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan kimyasal gübreler bileşimlerindeki besin
maddelerine göre aşağıdaki gibi gruplandırılabilir.
2.2.2.1. Azotlu gübreler
Bünyesinde azot bulunduran gübrelerdir. Verilecek azotlu gübre miktarının tayininde
gübrelenecek toprağın azot ve organik madde kapsamı ile yetiştirilecek bitkinin azot ihtiyacı
dikkate alınır. Azotlu gübreler;
•
•
•
•
Kök teşekkülünü, bitkinin gelişmesini ve büyümesini sağlar,
Bitkilerin olgunlaşmasını çabuklaştırır,
Ürün kalitesini yükseltir,
Taneleri olgunlaştırır, dökülmelerini önler ve verimi artırır.
Azot eksikliğinde meydana gelen problemler
•
Protein ve enzimlerin sentezi yavaşlar. Bitkinin gelişmesi durur ve bitki bodurlaşır.
•
Bitki bazen kırmızımtırak bir renk alır. Kart yapraklar damarlar dahil önce açık
yeşil, sonra sarıya döner.
•
Azot noksanlığı hububatta sapa kalkma başlangıcında olursa yapraklar açık yeşil
bir renk alır. Saplar ince, zayıf, başaklar ise küçüktür. Taneler iyi olgunlaşmaz.
•
Meyveler erken olgunlaşır, dökülür, küçük kalır ve verim düşer.
•
Azot noksanlığını gidermek için toprağa bol miktarda ahır gübresi veya toprak
analiz sonuçlarına göre yeterli ve diğer elementlerle dengeli miktarlarda uygun kimyasal
azotlu gübre uygun zamanlarda verilmelidir. Normal vasıflı topraklara dekara 2-3 ton ahır
gübresi yeterlidir. Bitkilerde sarılık varsa nitrat formundaki azotlu gübreler yerine amonyum
formundaki azotlu gübreler tercih edilmelidir.
Azot fazlalığında meydana gelen problemler
•
•
•
•
Gübre fazla kullanıldığından maddi kaybımız olur,
Bitki süratle büyür, ekinler yatar. Tane veriminden ziyade sap verimi artar,
Dokular ve hücre zarları gevşekleşir,
Bitkinin kurağa, soğuğa, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı azalır ve
10
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
•
Meyveler kalitesiz, kalın kabuklu, sünger gibi ve dayanıksız olur.
ÜRE (%46 N)
Azotlu gübreler çeşitlidir. Bunlardan üre [(CO(NH2)2] %46 oranında azot içeren ve
Türkiye’de 600.000 ton/yıl kapasite ile sadece İGSAŞ tarafından üretilen yapay organik
azotlu bir gübredir. Üre gübresi amonyak (NH3) gazı ile karbondioksit (CO2) gazının
birleştirilmesi ile elde edilmektedir.
Üre gübresi pril yapısı nedeniyle daha kolay kullanılır. Güvenli bir şekilde muhafaza
edilir. Diğer azotlu gübrelere nazaran daha yüksek oranda (%46) azot ihtiva ettiğinden, az bir
hacimde daha fazla miktarda besin maddesi bulundurur. Bu konsantre olma özelliği taşıma,
depolama ve kullanımda da büyük kolaylıklar sağlar. Dolayısıyla ekonomik bir gübredir. Üre
bitkiler tarafından alınamayan bir azot formu olup toprağa verildikten bir müddet sonra üreaz
enzimi salgılayan mikroorganizmalarca bitkinin kolayca alabileceği amonyum ve nitrat haline
gelir. Bu müddet iklim ve toprak özelliklerine göre 1-3 hafta arasında değişir. Üre gübresi
toprak yüzeyinde uzun süre kalırsa içerdiği azotun yaklaşık üçte biri amonyak gazı halinde
havaya uçarak kaybolur.
Bünyesinde toprakta kalıcı dolgu maddesi ya da başka madde artıkları bulundurmaz. Az
miktardaki rutubette bile eriyerek bitkilere yarayışlı hale gelir. Üre toprakta amonyum ve
nitrat formlarına dönüştürülünce pozitif yüklü amonyum iyonları (NH4+) negatif (-) elektrik
yüklü humus ve kil kolloidlerince tutulur. Bu; ürenin çok önemli bir özelliğidir. Zira bu
sayede ülkemizdeki topraklarda yıkanma suretiyle meydana gelen azot kayıpları önlenmiş ve
azotun toprakta daha uzun süreli kalması mümkün olacaktır. Ayrıca yıkanma tehlikesi
olmadığından ekimden önce veya sonra ya da ihtiyaç olduğu anda toprağa verilebilmektir.
Üre, bitkilerin azot ihtiyacını karşılamak için
hemen hemen her çeşit kültür bitkisinin gübrelenmesinde
kullanılabilmektedir. Üre yetersiz verildiğinde bitkinin
gelişimi yavaşlar, bitki bodurlaşır, yapraklar sararır, ürün
verim ve kalitesi düşer. Üre, bitki gelişiminin olgunluk
öncesindeki bütün evrelerinde kullanılabilme özelliğine
sahiptir. Diğer azotlu gübrelere göre üstün bir tarafı da
yapraklara da uygulanabilmesidir. Yapraktan üre
alınabilirken, diğer azotlu gübreler alınamaz.
Üre gübresi ekimle beraber veya ekim öncesi
taban gübre (toprak altı) olarak uygulanabildiği gibi, üst
gübre olarak da kullanılabilir.
Her iki halde de toprak çok kumsal ve siltli (milli) bünyeye sahipse, aşırı yağışlarla veya
hatalı sulamayla üre azotunun bir kısmı toprağın derinliklerine doğru yıkanır. Bu nedenle bu
gibi topraklarda sulamaya dikkat edilmeli ve azotlu gübreleme bir seferde değil de parçalar
halinde yapılmalıdır.
Üre gübresi buğday ve arpa gibi bitkilerde üst gübre olarak toprak yüzeyine serpilerek
uygulandığında, özellikle kireçli ve yüksek pH’lı (alkalin, bazik, kalevi) topraklarda rutubet
11
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
ve sıcaklığa bağlı olarak hidrolize olur ve %30-40 oranında bir azot kaybı meydana gelebilir.
Toprağa karıştırılarak uygulanan üre gübresinde ise azot kaybı olmaz veya çok azdır.
İki besinli (20.20.0 gibi) ve üç besinli (15.15.15 gibi) kompoze gübrelerin yapısında
genellikle üre formunda azot bulunmaktadır.
Yaprak yüzeyinde emilimi çok daha hızlı olduğu, protein yapısına en yakın form olduğu
ve etkisini hemen gösterdiği için yaprak gübrelerindeki azotun üre formunda olması tercih
edilir.
Ayrıca söz konusu gübre damla sulama (fertigasyon) ile gayet uygun bir şekilde
kullanılabilmektedir.
ÜLKEMİZDE ÜRE ÜRETİCİSİ OLAN TEK FİRMANIN İGSAŞ OLDUĞUNU
BİLİYOR MUYDUNUZ?
AMONYUM NİTRAT (%33 N)
Amonyum nitrat gübresi; azotu iki ayrı formda ihtiva eden, granül yapıda, suda kolay
eriyebilen bir gübredir. Amonyak (NH3) ile nitrik asidin (HNO3) birleştirilmesi sonucunda
elde edilmektedir. İçerdiği %33 oranındaki azotun yarısı amonyum (NH4+), diğer yarısı da
nitrat (NO3-) formundadır. Amonyum nitrat gübresi toprağa verildiğinde toprak suyunda hızla
çözünerek (+) elektrik yüklü amonyum ve (–) yüklü nitrat iyonları haline gelir. Bitkiler her iki
formdaki azotu kılcal kökleri ile bünyelerine kolayca alırlar. Amonyum nitrat gübresi suda
eridiği zaman eşit (+) ve (–) yüke sahip olduğu için nötr reaksiyonlu bir gübredir. Bu nedenle
toprağın pH değerini artırmaz veya düşürmez.
Amonyum nitrat gübresi çeltik tarımı hariç tüm tarla bitkilerinde, sebzelerde, meyve
ağaçları ve süs bitkilerinde gelişme dönemlerine göre 2 ile 5 kez uygulanabilir. Ayrıca söz
konusu gübre damla sulama (fertigasyon) ile gayet uygun bir şekilde uygulanabilmektedir.
Amonyum nitrat gübresinde eşit miktarlarda bulunan her iki azot formu da bitki kökleri
ile hızla alınarak ürün miktarı ve kalitesinin artmasını sağlar. Dekara veya ağaç başına
verilecek amonyum nitrat miktarı bitki çeşidi, gelişme dönemi, yaşı dikkate alınarak toprak
analizi sonuçlarına göre veya bir uzmana danışılarak uygulanmalıdır.
Amonyum nitrat gübresinin iki tipi mevcuttur.
Bunların birincisi, tarla bitkilerine doğrudan üst gübre
olarak toprağa uygulanır. Buğday ve arpada sapa
kalkma başlangıcında serpme yoluyla, çapalanan ve
sulanan bitkilerde ise çapa ile toprağa karıştırılarak
sulama öncesinde verilir. Gübrenin bu tipi sistemde
tıkanmalar meydana getireceğinden kesinlikle damla
sulama ile kullanılmamalıdır. İkinci tip amonyum
nitrat gübresi ise damla sulama sistemi ile
uygulamaya (fertigasyon) uygundur. Her iki tipin de
etkili madde oranı ve kimyasal yapısı aynı olmakla
birlikte, rutubet almasını önlemek için kullanılan
katkı ve kaplama maddeleri farklıdır. Bu nedenle
damla sulamaya uygun tip isteniyorsa bayiye mutlaka
belirtilmelidir.
12
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Topraktan uygulamalarda özellikle buğday ve arpa gibi bitkilerde amonyum nitrat
gübresi toprağa karıştırılamadığı için toprak yüzeyinde kalır. Sabah çiği ve hafif yağış ile
kolay eriyerek azotun tamamı toprak içine geçer ve azot kaybı meydana gelmez. Çok kumsal
ve fazla su tutmayan hafif bünyeli topraklarda ise aşırı yağışlarla bu gübrenin nitrat azotu
yıkanabilir. Bu gibi durumlarda gübrelemeyi aşırı yağışlardan sonra veya sapa kalkma
döneminde yapmak gerekir. Buğdayda üst gübrelemenin 2-3 defada verilmesi kaliteyi artırır.
Çapalanan ve sulanan bitkilerde çapa ile sulama öncesinde toprağa karıştırılan amonyum
nitrat gübresinde bir kayıp meydana gelmez. Bu gübre istenirse eritilerek yağmurlama sistemi
ile de uygulanabilir.
İTHAL ETTİĞİMİZ AMONYUM NİTRAT (%33 N) YANINDA KÜTAHYA
AZOTLU GÜBRE FABRİKAMIZDA DOLOMİT KATKILI AMONYUM NİTRAT
(%33 N) ÜRETTİĞİMİZİ BİLİYOR MUSUNUZ?
KALSİYUM AMONYUM NİTRAT (CAN, %26 N)
CAN gübresi amonyum (NH4+) ve nitrat (NO3-) formlarında toplam %26 oranında azot
içermektedir. Çeltik hariç tüm bitkilerin gübrelenmesinde, bilhassa asidik pH’lı kireçsiz
topraklarda kullanılan bir üst gübresidir. CAN gübresi, bir taraftan bitkiye ihtiyaç duyduğu
nitratı hazır olarak temin ederken, diğer taraftan amonyum iyonlarının toprak kolloidleri
tarafından tutulması ile bitkinin bütün büyüme mevsimi boyunca ihtiyaç duyacağı azotu
karşılar. Dolayısıyla söz konusu gübrenin etkisi hem çabuk, hem de devamlı olmaktadır. Bu
bakımdan bitki gelişmesinin olgunluk dönemi hariç her devresinde rahatlıkla kullanılabilir.
Diğer taraftan sadece İGSAŞ’ın Kütahya Azot Tesisleri’nde üretilen dolomit
(CaCO3+MgCO3) dolgu maddeli CAN gübresi, kalsiyum ve magnezyum gibi ikincil makro
besin elementlerinin yanında demir, silisyum ve alüminyum gibi elementleri de içermektedir.
Kalsiyum bitkide hücre duvarının ana maddesi olup noksanlığında ürün verim ve kalitesi
düşer. Magnezyum bitkiye yeşil rengi veren ve fotosentez yapan klorofilin yapı taşıdır.
Magnezyum eksikliğinde bitkinin kart yapraklarında damar araları sararır, fotosentez
kapasitesi düşeceği için verim azalır ve ürün kalitesi bozulur.
CAN gübresi, başta buğday ve arpa gibi tahıllar olmak üzere diğer kültür bitkilerinde üst
gübre olarak çapa ve sulama öncesinde kullanılır. Yeteri kadar verilmemesi halinde bitkide
gelişme yavaşlar, yapraklar küçük kalır ve soluk ya da sarımtırak yeşil bir renge döner.
Gereğinden fazla verilmesi halinde ise gelişme fazla olur ve olgunlaşma gecikir. Nötr
reaksiyonlu bir gübre olduğundan her cins toprakta kullanılabilir. Özellikle Karadeniz
Bölgesi’nin asidik reaksiyonlu toprakları ile Nevşehir yöresinin kumlu asidik toprakları için
içerdiği azot, kalsiyum ve magnezyum besin elementleriyle ideal bir gübredir. CAN gübresi
damla sulama veya yağmurlama sulama ile kullanılmaz.
TÜRKİYE’DE CAN GÜBRESİNDE (%26 N) DOLOMİT KATKI MADDESİ
KULLANAN TEK FİRMA OLDUĞUMUZU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Dolomitin faydaları
• Asit topraklarda görülen kalsiyum ve magnezyum noksanlığını giderir, bitkilere
kalsiyum ve magnezyum sağlar,
• Toprağın yapısını düzelterek hava ve su iletkenliğini artırır, kabuk bağlamayı önler,
toprağın tava gelmesini ve bitki çıkışını kolaylaştırır,
13
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
• Toprak asitliğini giderir, böylece alüminyum, demir ve manganın zehir etkisi
giderilmiş olur,
• Toprakta yaşayan canlıların, mikroorganizmaların faaliyetlerini artırır ve bitki besin
elementlerinin bitkilerce alımını hızlandırır,
• Baklagillerde kök bölgesinde yapılan simbiyotik azot fiksasyonu ile azotun
mineralizasyonu artar,
• Su kullanma randımanı ile ürün verim ve kalitesini artırır ve
• İçeriğindeki 726 ppm çinko ile doğru miktar ve zamanda kullanıldığında bitkilerin
çinko ihtiyacının bir kısmı karşılanmış olur.
AMONYUM SÜLFAT (%21 N, %24.2 S)
Amonyum sülfat gübresi, %21 oranında amonyum azotu ile %24.2 oranında kükürt
içeren fizyolojik asit bir gübredir. Dış görünüşü ile kristal şekere benzediği için çiftçiler
arasında ‘Şeker Gübre’ olarak da bilinir. Hafif kirli beyaz renktedir. Bünyesindeki azot
amonyum formunda olduğundan topraktan yıkanarak kaybolmaz ve uzun süre etkilidir.
Bünyesinde bulunan sülfat formundaki kükürt, bitkilerin ihtiyacını tamamen karşılayacak
durumdadır. Toprakta eridiğinde ortamı asitleştireceğinden kireçli-yüksek pH’lı topraklarda
mikro besin elementlerinin alınımını artırır. Suda tamamen eriyebildiği için iyi bir fertigasyon
gübresidir. Damla sulama ile bitki gelişimi süresince uygulanabilir. Diğer taraftan
buğdaylarda başak doldurma döneminde protein artışı için yağmurlama ile verilebilecek tek
gübredir. Diğer azotlu gübreler bu dönemde buğdaya uygulanmazlar.
Nerelerde kullanılır?
Kireçli topraklarda kullanılması tavsiye edilen
ve halk arasında Şeker Gübre diye bilinen amonyum
sülfat gübresi, başta çeltik olmak üzere soğan, sarımsak,
brokoli, karnabahar, lahana, kanola, aspir, haşhaş, turp,
şalgam ve havuç gibi kükürdü seven bitkiler ile soya
fasulyesi, yerfıstığı ve ayçiçeği gibi yağ bitkilerinde
ekimde ve üst gübre olarak çapada ve sulama öncesinde
emniyetle kullanılabilir. Zeytin ve bağ dâhil tüm meyve
ağaçları ile sebzelerde üst gübre olarak uygulanabilir.
Çeltik tarımında kullanılan azotun tamamına yakını
amonyum sülfat gübresi ile karşılanır.
Amonyum sülfat gübresi uzun dönemde asit
karakterli bir gübredir. İçeriğindeki amonyum
parçalanarak nitrata çevrildiğinde meydana gelen
hidrojen iyonları toprakta zamanla pH’yı düşürerek
asidik özellik kazandırır.
Bu nedenle asidik topraklara sahip yerlerde amonyum sülfat kullanılmamalı, bunun
yerine CAN (%26 N) gübresi kullanılmalıdır.
Amonyum sülfat gübresi şeker kristali iriliğinde olduğundan granül gübrelerle
karıştırılarak gübreleme aleti ile verilemez. Magnezyum noksanlığı gösteren topraklarda, çok
asidik (pH < 6) topraklarda ve çay tarımında kullanılmamalıdır.
14
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
2.2.2.2. Fosforlu gübreler
Fosforlu gübreler bünyesinde fosfor bulunduran gübrelerdir. Bu gübreler;
•
•
•
•
•
•
Kök teşekkülünü ve büyümesini sağlar,
Bitkilerin olgunlaşmasını çabuklaştırır,
Ürün verim ve kalitesini yükseltir,
Tane dökümünü önler,
Bitkilerin kuraklığa ve hastalıklara karşı dayanıklılığını artırır ve
Taneler daha dolgun olur.
Fosfor eksikliğinde meydana gelen problemler
•
•
•
•
•
•
Fosfor noksanlığında bitkiler bodur kalır. Dal ve yapraklar tam gelişemez,
Saplar zayıflar, kök büyümesi ve hububatta sapa kalkma sınırlı olur,
Yapraklar kirli yeşil veya kırmızımtırak mor bir renk alır,
Meyve ağaçlarında sürgünlerin büyümesi, çiçek ve tomurcuk açması yavaşlar,
Verim düşer ve
Fosforlu gübrelerin fazlalığında ise bitkinin demir ile çinko alımı zayıflar.
TRİPLE SÜPERFOSFAT (%42-44 P2O5)
Kısaca TSP olarak adlandırılan triple süper fosfat gübresinin formülü Ca(H2PO4)2.H2O
olup %42-44 oranlarında P2O5 içermektedir. Suda eridiği zaman (-) değerli fosfat anyonları
meydana gelir. TSP gübresindeki fosforun tamamı amonyum sitratta çözünebilir, tamamına
yakın bir kısmı da suda eriyebilir. Formların her ikisi de bitkiler tarafından alınabilir.
TSP gübresi kuvvetli asit topraklarda kullanıldığı takdirde toprakta çok bulunan Fe ve
Al ile birleşerek bitkiler tarafından alınamaz forma dönüşebilir. Bu gibi durumlarda gübre
kullanımından 2-3 ay önce toprakta kireçleme yapılmalı ve toprak pH değeri 6.5 civarına
çıkarılmalıdır. TSP gübresinin kireçli topraklarda kullanılması durumunda etkisi azalır.
NORMAL SÜPERFOSFAT (%18-20 P2O5)
Kısaca NSP olarak adlandırılan normal süper fosfat gübresinin formülü 3Ca(H2PO4)
2.H2O + 7CaSO4 olup %18-20 oranlarında P2O5 içermektedir. NSP kısaltmasındaki N harfi
azotlu gübrelerde olduğu gibi ‘azotu’ değil, ‘Normal’ sözcüğünü ifade etmektedir. NSP
gübresinde azot bulunmamaktadır.
NSP gübresinin kimyasal etkileri ve bitki bünyesindeki fonksiyonları TSP gübresine
benzer. Ancak NSP gübresinin içindeki fosfor TSP’ye oranla yaklaşık 2.5 kat daha azdır. Bu
nedenle 10 kg TSP gübresi, 25 kg NSP gübresine eşdeğerdir. Diğer bir fark ise TSP
gübresinde jips (CaSO4.2H2O) bulunmazken NSP gübresinde jips katkı maddesi vardır. Bu
özelliği nedeniyle NSP gübresi kireçli topraklarda kullanılmamalıdır.
TSP ve NSP gübreleri çay ve fındık gibi düşük pH’lı topraklarda yetiştirilen tüm
bitkilerde ve kaliteli tütün yetiştiriciliği yapılan yerlerde taban gübresi olarak tercih edilir.
Fosfor bakımından zayıf ya da orta seviyedeki topraklarda yetişen tüm bitkilerde
kullanılabilir. İhtiyaçtan az verilmesi ya da toprak şartlarına bağlı olarak etkinliğinin az
görülmesi durumunda bitkinin kılcal kök oluşumu zayıflar, bitki bodur kalır ve verim düşer.
15
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Özellikle yaşlı yapraklarda (ilk çıkan yapraklar) kırmızımsı mor renk meydana gelir. Bitkinin
enerji metabolizmasında rol alan fosfor yetersizliğinde ürün verim ve kalitesi düşer. Her iki
gübrenin de yapısında kalsiyum bulunduğu için asidik pH’lı topraklarda kullanılmalıdır.
2.2.2.3. Potasyumlu gübreler
Potasyumlu gübreler bünyelerinde potasyum bulunduran gübrelerdir. Potasyum;
•
•
•
•
Bitkinin sıcağa, soğuğa, kuraklığa karşı dayanıklılığını artırır,
Ürün verimi ve kalitesini yükseltir,
Azot fazlalığından ileri gelebilecek zararları önler ve
Bitkinin olgunlaşmasını çabuklaştırır.
Yurdumuz toprakları genelde potasyum bakımından yeterli durumda olduğundan,
potasyumlu gübre kullanımı azotlu ve fosforlu gübrelere göre daha azdır. Potasyumlu
gübreler toprak analizi sonuçlarına göre ihtiyacı olan yerlerde, uygun miktarlarda
kullanılmalıdır. Potasyum toprakta yeterli olsa bile kireçli topraklardaki kalsiyumun fazlalığı
nedeniyle alınımı azalır. Çünkü kalsiyum ile potasyum arasında kuvvetli bir antagonistik ilişki
vardır. Bu yüzden şekerli-yağlı endüstri bitkilerinde potasyum azlığı nedeniyle verim ve kalite
düşer.
Potasyum eksikliğinde meydana gelen problemler
Potasyum noksanlığı özellikle genç bitkilerde kendini gösterir. Potasyum bitkilerin su ve
besin elementi alımında önemli rol oynar. Topraktan yeterli potasyumu alamayan bitkilerde
yeterli su alıp depolama (turgor) hadisesi görülmez. Bu nedenle de yapraklar pörsür, aşağı
doğru sarkar ve kenarları önce açık yeşil, daha sonra kahverengi bir renk alıp kuruyarak ölü
dokular meydana gelir. Bitki don ve mantari hastalıklara karşı hassas olur. Potasyum eksikliği
hat safhada ise bitkide yaprak kavrulması ve önce kart yaprakların kenar ve uçlarında
başlayan kahverengi lekeler, kurumalar meydana gelir. Meyve kalitesi düşer.
Potasyum fazlalığında meydana gelen problemler
Bitki hücreleri su alarak şişer. Terleme olayı ile su kaybı azalır. Sürgün verimi yavaşlar,
odunsu bitkilerde ise arazlar nadiren meydana gelir.
2.2.2.4. Kompoze gübreler
Esasen bir bitki besin elementi içermeyip, iki veya daha çok bitki besin maddesi
kapsayan gübrelere kompoze (karışım) gübreler denilmektedir. Kompoze gübre içerisindeki
bitki besin maddeleri N- P2O5 - K2O sırasına göre % olarak ifade edilmektedir. Kompoze
gübreler birkaç besin maddesini kapsadıklarından uygulamada kolaylık ve ekonomi sağlarlar.
Ancak gübre karışımındaki besin maddesi oranının yetiştirilecek bitkinin besin maddesi
isteğine, toprak ve iklim özelliklerine uygun olmaması durumunda kullanılmaları beklenen
faydayı sağlayamayabilir. Yine besin maddelerinin ayrı ayrı zamanlarda ve ayrı ayrı
yöntemlerle uygulanması gerektiğinde kompoze gübreler kullanılmaz.
DİAMONYUM FOSFAT (DAP; %18 N, %46 P2O5)
Diamonyum fosfat gübresi iki besinli bir gübredir. Bünyesinde %18 azot (N) ve %46
fosfor (P2O5) bulunur. İçeriğindeki azot, amonyum (NH4) formunda olduğu için özellikle
bitkilerin ilk gelişme dönemlerinde etkilidir. Yapısındaki azot miktarı taban (toprak altı)
16
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
gübresi olarak kullanıldığında bitkinin tüm ihtiyacını karşılayamaz. Bunun için taban gübresi
olarak DAP kullanıldığında üst gübrelemede bitkinin diğer azotlu gübrelerle desteklenmesi
gerekir. Birinci azotlu üst gübre üre, ikincisi ise amonyum nitrat veya amonyum sülfat
olmalıdır. DAP’taki azot amonyum formunda olduğu için toprakta tutulur. Aşırı yağış veya
aşırı sulama durumunda topraktan yıkanma ile azot kaybı olmaz.
DAP gübresi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de fosforlu gübre olarak
kullanılmaktadır. Bitki besini olarak fosfor, bitkinin ilk gelişme dönemlerinde kök gelişmesi
için elzemdir ve enerji metabolizmasında fosfora çok ihtiyaç vardır. Yeterli miktarda veya
uygun derinliğe uygulanmaması durumunda bitkide fosfor noksanlığı görülür; verimde ve
kalitede büyük düşüşler olur. Sonbahar veya ilkbahardaki soğuk toprak şartlarında da fosfor
alınımı zayıflar.
DAP gübresinin özellikle pH’sı 7.5’in üzerinde olan kireçli topraklardaki etkisi triple
süper fosfata oranla daha fazladır. Diğer fosforlu gübrelerde olduğu gibi DAP’taki fosforun
bir kısmı kireçli toprakta bol miktarda bulunan kalsiyum (Ca) ile birleşerek bitkiler tarafından
alınamaz forma dönüşmektedir. Ancak topraktaki bazı fizikokimyasal süreçler sonucu tekrar
yarayışlı forma dönüşebilir. Bu nedenle tüm fosforlu gübrelerin ve DAP gübresinin serpme
yöntemi yerine gübreleme ekipmanları kullanılarak bant (çizi) yöntemi ile uygulanması daha
faydalıdır.
DAP gübresi diğer kompoze gübreler gibi ekim
öncesi veya ekimle birlikte uygulanmalı ve bitkinin kılcal
kök derinliği dikkate alınarak toprağa karıştırılmalıdır.
Tohum çimlenip bitki çıktıktan sonra üste uygulanması
halinde etkisi görülmez. Bunun nedeni ise fosforun toprakta
tutulması ve toprağın derinliklerine doğru hareketinin zayıf
olmasıdır. Fosfor yağışlarla senede 5-6 cm kadar derinliğe
inebilir. Bu nedenle DAP uygulaması ekim derinliğinin 5-6
cm altına yapılmalıdır.
17
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
20.20.0 KOMPOZE GÜBRE
Bünyesinde etkili madde olarak %20 azot (N) ve %20 fosfor (P2O5) bulunur. Ülkemizde
ve dünyada iki besinli kompoze gübreler içinde en çok kullanılan bir gübredir. Bünyesinde
azot ve fosfor dengeli olduğu için, taban gübrelemesi yapıldığında her iki besin elementi de
toprak suyunda eridiğinde bitki tarafından kolaylıkla alınabilir. İçeriğindeki azot, amonyum
(NH4) ve üre [(CONH2)2] formunda olduğu için yağışla topraktan kolay yıkanmaz.
Yapısındaki fosforun tamamı bitkilerin alabileceği formdadır.
20.20.0 kompoze gübre, özellikle potasyum
bakımından zengin, ama azot ve fosfor bakımından
fakir topraklarda yetiştirilen her tür bitkinin taban
gübrelemesinde kullanılır. Tohum ekiminden önce veya
ekimle birlikte, fide dikiminden önce ve meyve
ağaçlarında sürgün faaliyetinden önce uygulanır. Tüm
kompoze gübreler gibi tohum ekim derinliğinin 5-6 cm
derinine inecek şekilde toprağa karıştırılmalıdır.
15.15.15 KOMPOZE GÜBRE
Azot, fosfor ve potasyum ihtiyacı olan topraklar için uygun bir kompoze gübredir. Bu
gübrenin 100 kg’ında 15 kg azot (N), l5 kg fosfor (P2O5) ve 15 kg potasyum (K2O) mevcuttur.
Bu gübre toprak analizi yaptırıldıktan sonra azot, fosfor ve potasyum ihtiyacı olan topraklarda
kullanılmalıdır. Potasyum yönünden zengin topraklarda l5.l5.l5 gübresi yerine diğer kompoze
gübreler kullanılmalıdır.
Potasyum bakımından zayıf topraklarda ve potasyuma
ihtiyacı olan bitkilerin yetiştirilmesinde yaygın olarak
kullanılır. Şeker pancarı, patates, ayçiçeği, mısır, sebze ve
meyveler başta olmak üzere değişik bitkiler için tercih edilen
bir gübredir. Granülleri suda eridiği zaman yapısındaki azot,
fosfor ve potasyum bitkinin kılcal kökleri ile temas eder ve
dengeli bir şekilde bitki bünyesine geçerek ürün verim ve
kalitesini artırır.
Tek yıllık bitkilerde ekimden hemen önce veya ekim
esnasında verilir. Meyve ağaçlarına sonbaharda veya erken
ilkbaharda ağaçlara su yürümeden hemen önce verilmelidir.
Ekim sırasında taban gübresi olarak kullanıldığında, serpme
olarak verilirken toprak altına getirilmesi gerekir. Gübre
uygulama derinliği, toprak yapısına ve yetiştirilen bitkinin
kılcal kök derinliğine göre 15-20 cm arasında değişebilir.
18
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
20.20.0 + Zn (ÇİNKO KATKILI İKİ YİRMİ KOMPOZE GÜBRE)
Ülkemiz topraklarının büyük bir kısmında önemli bir besin elementi olan çinkonun
yetersiz olması, insan sağlığı ve özellikle çocukların gelişmesi üzerinde olumsuz etkiler
meydana getirmektedir.
Çinko katkılı kompoze gübrenin, çinko bakımından
fakir topraklarda hemen hemen her üründe verimi en az
%25 oranında artırdığı bilimsel çalışmalarla
belirlenmiştir. Bitkilerin kök gelişmesini hızlandıran
çinko, bitki besini olarak buğday ve arpada kardeş
sayısını, dolayısıyla başak adedini artırarak verim ve
kaliteyi yükseltir. Buğdayda kaliteyi çok etkileyen
tanedeki ‘gluten’ miktarını artırarak üreticiye ekstra
gelir kazandırır. Bünyesindeki çinko, hemen hemen her
çeşit toprak için faydalı olan çinko sülfat formundadır.
15.15.15 + Zn (ÇİNKO KATKILI ÜÇ ON BEŞ KOMPOZE GÜBRE)
Ülkemiz topraklarının büyük bir kısmında önemli bir mikro besin elementi olan
çinkonun yetersiz olması, insan sağlığı ve özellikle çocukların gelişmesi üzerinde olumsuz
etkiler oluşturmaktadır.
Çinko katkılı kompoze gübre, başta turunçgiller
olmak üzere tüm meyve ağaçlarında, sebzelerde ve mısır,
patates, şeker pancarı gibi bazı tarla bitkilerinde sık
görülen çinko eksikliğini ortadan kaldırmak için kullanılır.
Söz konusu kompoze gübre ekim/dikimden önce toprağa,
kök bölgesine verilmelidir. Çinko bitkinin kök sistemi ile
vejetatif aksamı iyi geliştirerek ve hormonal-enzimsel
aktiviteleri düzenleyerek verim artışı ve kalite üzerine
olumlu etkiler yapar.
Çinko katkılı kompoze gübreler toprak analiz sonuçlarına
göre kullanılmalı ve dekara veya ağaç başına verilecek
miktar bu konuda bir uzmana danışılarak belirlenmelidir.
Bu gübredeki çinko, hemen hemen her çeşit toprak için
faydalı olan çinko sülfat formundadır.
19
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
ÇİNKO KATKILI KOMPOZE GÜBRELERDE ÇİNKO KAYNAĞI OLARAK
ÇİNKO SÜLFAT KULLANDIĞIMIZI BİLİYOR MUYDUNUZ?
Çinko sülfatın bitkiye faydaları
Birim alandan alınan ürün miktarını artırır,
Toprak pH’sını düzenler,
Yapraklardaki sararmaları, erken dökülmeyi ve küçülmeyi önler,
Bitkinin soğuğa karşı direncini artırır,
Meyve ağaçlarında meyve tutumunu yükseltir,
Meyvenin görünüşünü güzelleştirir, şekil bozukluğunu önler,
Sürgün sayısını artırır, bodurlaşmayı engeller,
Su tutma kapasitesini artırır ve bitkinin kuraklıktan daha geç etkilenmesini sağlar,
Hububatların boyunu ve sap kalınlığını artırır ve
Çayır ve meralarda otların sararmasını önler, hızlı büyütür ve bol ot oluşumunu sağlar.
2.2.2.5. Mikro besin elementli gübreler
Tarımda Kullanılan Kimyevi Gübreler Yönetmeliği’nde belirtildiği gibi, mikro bitki
besin maddelerinden (demir, çinko, mangan, bor, bakır, molibden ve klor) birini veya
birkaçını içeren katı veya sıvı, toprağa veya yaprağa uygulanan tuz veya şelatlı formdaki
gübrelerdir. Bu besin elementleri birincil (azot, fosfor, potasyum) ve ikincil (kalsiyum,
magnezyum, kükürt) bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde bitkilerce çok daha az
oranda kullanılan besin elementleridir. Örneğin demir sülfat %19 Fe, demir-şelat %6 Fe,
çinko sülfat %23 Zn, çinko-şelat %6 Zn, mangan sülfat %27 Mn, mangan-şelat %6 ve 12 Mn,
bakır sülfat %35 Cu, boraks %11 B ve borik asit %17 oranlarında suda eriyebilir/bitkilerce
alınabilir bor içeren katı formlu mikro elementli fenni gübrelerdir.
Yönetmelikte belirtilen en az oranların üstünde etken madde içerecek şekilde bunlardan
sıvı gübreler de üretilmektedir. Bu sıvı gübreler damla veya yağmurlama ile toprağa veya
pülverizatörle yaprağa uygulanabilirler.
20
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
3. GÜBRELEME YÖNTEMLERİ
Gübrelerden en iyi şekilde faydalanabilmek, yani gübre etkinliğini artırabilmek için,
gübrelerin toprağa ve bitkilere uygulama yöntemi ve zamanı son derece önemlidir.
Gübrelerin verilmesinde başlıca altı metot uygulanmaktadır. Bunlar;
1)
2)
3)
4)
5)
Serpme şeklinde gübreleme,
Banda (şeritsel) gübreleme,
Üstten ve sıra yanlarına gübreleme,
Yapraklara püskürtme ve
Sulama suları ile gübreleme (fertigasyon)’dir.
3.1. Serpme Gübreleme
Bu yöntemde gübreler, arazi sürülmeden veya ekimden/dikimden hemen önce elle veya
makine ile toprak yüzeyine serpilerek ya da saçılarak verilebileceği gibi, bitkiler biraz
geliştikten sonra da uygulanabilir. Daha sonra toprak işlenerek gübreler toprak altına getirilir.
Serpme şeklinde gübreleme şu durumlarda uygulanabilir;
•
•
•
•
•
•
Verimli topraklara gübre uygulanacaksa,
Fazla miktarda gübre verilecekse,
Gübreler muntazam olarak ve bitkiye zarar vermeden dağıtılacaksa,
Hafif yapılı topraklara potasyumlu gübreler verilecekse,
Azotlu gübre verilecekse ve sıraya ekim yapılmayan bitkiler yetiştirilecekse ve
İşçi ve zamandan tasarruf sağlanacaksa serpme gübreleme iyi bir yöntemdir.
3.2. Banda (Şeritsel) Gübreleme
Bu metotta, gübreler ekimden önce, tohum ya da fidenin 3-5 cm altına ve 5-8 cm yanına
şeritler açılarak verilebileceği gibi açılacak şeritlere toplu halde uygulandıktan sonra üzerleri
toprakla örtülerek de verilebilir.
Bu metot;
• Sıraya ekilen veya sıra araları çok geniş bırakılan bitkilere uygulanır.
• Bağlama (fiksasyon) kapasitesi yüksek topraklara, fosforlu ve potasyumlu gübreler
verileceği zaman uygulanır.
Böylece, verilen gübrenin toprakla temas yüzeyi azaltılacağından fiksasyon önlenmiş
olur. Yine bu metot, verimliliği düşük topraklarda ve kök sistemi zayıf bitkilerin
yetiştirildikleri bölgelerde, az miktarda gübre verileceğinde uygulanmaktadır.
Yapılan araştırmalar gübrelerin bant halinde verilmesinin daha yararlı olduğunu
göstermektedir. Gübre banda verildiği zaman genç bitkinin henüz fazla gelişmemiş kökleri
bitki yakınındaki bu gübreden kolaylıkla yararlanmakta ve daha çabuk büyümektedir. Diğer
taraftan banda verilen gübrenin içerisinde bitki besin maddesi (özellikle fosfor) bitkiye
yarayışlılığını uzun süre devam ettirmektedir.
3.3. Üstten ve Sıra Yanlarına Gübreleme
Daha önce ekilmiş bitkiler toprak yüzeyine çıktıktan sonra üstten veya sıra bitkilerine
ise yandan gübrelenir. Bu metot daha çok erken ilkbaharda azotlu gübrelemede
21
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
kullanılmaktadır. Üstten gübreleme elle veya gübre serpme makinesi ile toprak yüzeyine
serpilerek, yandan gübreleme ise sıra aralarına elle veya çapa makinesi ile verilerek
yapılmaktadır.
3.4. Yapraktan Gübreleme
Genel olarak meyve ağaçları ve diğer kültür bitkilerinde mikro besin elementi
noksanlığı görüldüğünde, ticaret gübreleri belli oranlardaki çözeltiler halinde sabah veya
akşamüstü serin ve rüzgarsız havalarda tercihen yayıcı-yapıştırıcılı olarak yapraklara
püskürtülür. Bu maddeler yaprakların kütikula tabakası veya gözeneklerinden girerek
kloroplast hücrelerine ulaşır. Soğuk ve sıcak iklim bölgelerinde, kumlu topraklarda, ıslakbataklık topraklarda ve fazla kireçli topraklardaki bitkilere uygulanır. Yapraktan gübrelemede
azot, fosfor ve potasyumun alınım hızı ile alınan miktarları düşük olduğundan yapraktan
gübrelemede N-P-K’lı gübreler kullanılmazlar. Ancak sadece üre çözeltisi uygulanabilir,
çünkü ürenin kütiküla tabakasını gevşeterek yaprak iç hücrelerine girmesinin yanında eğer üre
ile birlikte demir, çinko vb. verildiyse onların da alınımını da artırır. Gübre çözeltisi
püskürtülürken konsantrasyona ve yaprakların yaş olmamasına dikkat edilmelidir. Yaprak
gübreleri zirai mücadele ilaçları ile birlikte de verilebilir. Kalsiyumlu ve fosforlu gübreler
aynı pülverizatöre karıştırılmamalıdır. Diğer taraftan gübreler kalsiyum, kükürt ya da yalnız
kükürt kapsayan ilaçlarla birlikte verilmemelidir. Azot noksanlığı görüldüğünde yapraklara en
uygun üre gübresi çözeltisi püskürtülebilir. Gerek yapraktan mikro besin elementi
uygulamalarında, gerekse zirai mücadele ilaçlamalarında 100 L suya 500 g üre karıştırmak
oldukça faydalıdır.
3.5. Sulama Suyu ile Gübreleme (Fertigasyon)
Bu yöntemde, sulama suları ile, genellikle damla sulama ve yağmurlama sulama ile
gübre bir gübre tankı yardımı ile sisteme karıştırılarak toprağa verilir. Sulama suları ile
gübreleme daha ziyade sebzeler, meyveler, şeker pancarı, yonca, tahıl, mısır, ayçiçeği gibi
bitkilere uygulanır. Avantajlarının yanında dezavantajları da vardır. Örneğin, fosfor kapsayan
gübrelerin suda erirliğinin az olması nedeniyle serpmeye veya banda vermeye oranla etkisi
daha azdır. Bunu önlemek için MAP gübresi kullanılabilir. Potasyumlu gübreler sulama ile
verilebilir. Sulama suyunun çok kireçli olmamasına dikkat edilmelidir.
Orta Anadolu’da sulanan buğdaylara yağmurlama ile Nisan ayında AN-33 ve çinko
sülfat, Mayıs ayında ise amonyum sülfat gübreleri verilebilir. Damla sulamalı gübrelemelerde
ise bağ ve bahçelerde Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında partiler halinde çeşitli damla
sulama gübreleri sulama suyu ile uygulanabilir. Tarla bitkilerinde damla sulama ile gübreler
Haziran ve Temmuz aylarında kullanılabilir. Tarla ve bahçe koşullarında yaz ortasından sonra
ne klasik yöntemlerle, ne de fertigasyonla gübre verilmemelidir. Damla sulamalar sabah veya
akşamın serin saatlerinde yapılmalı, gübre ise sulamanın son 1-2 saatinde verilmelidir. Damla
sulama sistemlerindeki tıkanıklıkların açılması için bir kez yaz ortasında, bir kez de yaz
sonunda dekara 0.5 L fosforik asit, nitrik asit veya daha birçok çeşit asidin karışımı olan asit
kompleks verilebilir.
22
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
4. GÜBRELEME ZAMANLARI
Gübrelerin toprağa verilme zamanları, toprağa, iklime ve yetiştirilen bitkiye bağlı olarak
değişmektedir. Toprak sahip olduğu fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri ile gübrenin
uygulama zamanını önemli ölçüde etkiler. Esas olan tohumun çimlenmesi esnasında köklerin
hemen yakınında yeterli miktarlarda ve dengeli oranlarda bitki besin maddesi bulunmasıdır.
Gübreleme zamanının belirlenmesinde esas alınabilecek en önemli ölçü de budur.
Aksi takdirde gübrelemeden beklenen başarı çok yüksek olmayabilir. Bu bakımdan
gübre verme zamanı konusunda standart bir takvim tavsiye etmek mümkün değildir. Çünkü
toprak özellikleri değişmese bile iklim olayları her yıl değişebilmektedir. Ancak temel besin
elementlerinden azot, fosfor ve potasyumun uygulanma zamanı konusunda kaba hatları ile
bazı hususları belirtmek mümkündür.
4.1. Azotlu Gübrelerin Verilme Zamanları
Azotlu gübreler toprakta çok hareketli oldukları için fazla yağış ve sulama suyuyla nitrat
halinde yıkanarak veya amonyak gazı şeklinde uçarak kaybolabilir. Bu gibi kayıpları önlemek
ve bitkinin bu besin maddesine en fazla ihtiyacı olduğu zamanda onu toprakta hazır
bulundurmak için bazen gerekli azot miktarının hepsi bir defada ekim veya dikimde
verilmeyip farklı büyüme devrelerinde, birkaç kısma bölünerek verilmelidir.
Tahıllarda ekimle birlikte uygun miktarda verilen DAP’taki amonyum azotu
kaybolmadan bitkilerce alınabilir. Toprakta fosfor yüksekse DAP veya 20.20.0 + Zn kompoze
verilmeyeceğinden azotun karşılanması için amonyum sülfat ve üre gibi yıkanmak suretiyle
topraktaki kaybı daha az olan azotlu gübreler kullanılır. Kardeşlenme döneminde tahıllar için
ideal üst gübre üredir. Böyle erken dönemde amonyum ve nitratlı gübreler verilmez. Çünkü
onların hızlı erimesi ile kök bölgesinde amonyak zehirlemesi meydana gelir ve bitkiler henüz
küçük oldukları için bu kadar fazla azotu bu dönemde alamazlar ve azot kaybı söz konusu
olur. Sulanan koşullarda ise Marttaki üre gübrelemesine ilaveten Nisan başında, sapa kalkma
devresinde kireçli topraklarda amonyum nitrat (%33 N), az kireçli topraklarda ise CAN (%26
N) gübresi en ideal üst gübredir. Kıraç koşullarda sadece bir kez üst gübreleme uygun olup
Mart başındaki üre gübrelemesidir. Ancak yıl yağışlı geçiyorsa kıraç yerler için de Nisan
başında biraz amonyum nitrat daha verilebilir. İyi toprak ve iklim şartlarında yeterli ürün ve
yüksek protein kapsamı (kalite) için yeterli miktarda azotlu gübre kullanmak şarttır.
Bağ ve bahçelerde ilkbaharda yapraklanmanın ardından 2 hafta ara ile 2-3 kez ve
sonbaharda hasattan sonra 100 L suya 0.5 kg veya 1 kg üre karıştırılarak serin ve rüzgarsız
havalarda püskürtülmelidir. Klasik gübrelemede Mart ayında üre, Mayıs/Haziran ayında ise
amonyum nitrat_(%33 N) veya amonyum sülfat, az kireçli topraklara ise CAN (%26 N)
ağacın yaşı, meyve durumu ve toprağın organik madde kapsamına göre uygun miktarlarda
verilmelidir. Fertigasyonda (damla sulama ile veya mini spring sulama ile) ise Nisan-MayısHaziran-Temmuz aylarında amonyum nitrat (%33 N) verilebilir. Temmuz sonundan itibaren
tarlaya/bağa/bahçeye gübre verilmez. Çünkü bu dönemden itibaren bitkilerin kökleri ile besin
elementlerini almaları çok çok azalmıştır.
Sebzelerde ise vejetasyon dönemleri dikkate alınarak klasik gübrelemede 2-3 kez azotlu
gübre verilebilir. Gübrenin bir kısmı ekim/dikimden önce fosfor ve potasyumu da içeren
kompoze gübre ile tabana, bir kısmı ilk çapada, bir kısmı da ikinci çapada (boğaz
doldurmada) uygulanabilir. İlk üst gübre üre iken ikincisi amonyum nitrat (%33 N) veya
amonyum sülfat olabilir. Üst gübreler ya sulama ya da çapalama ile toprağa karıştırılmalıdır.
23
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
4.2. Fosforlu Gübrelerin Verilme Zamanları
Yurdumuz topraklarının bir kısmı asidik pH’lı, çoğunluğu ise kireçli olduklarından bu
topraklara verilen fosforlu gübreler zamanla bitkilerin kolayca yararlanamayacağı şekle
dönerler. Bu nedenle fosforlu gübreler ekimden/dikimden hemen önce veya ekim/dikim
esnasında verilmeli ve toprak kök bölgesine mutlaka gömülmelidir. Fosforlu gübreler
ekim/dikimden çok önce veya bitki gelişiminin ileri dönemlerinde verilecek olursa bu
gübrelerden beklenen fayda tam olarak sağlanamaz.
Fosforlu gübreler, toprakta çok az hareket ederler. Fosfor kök gelişmesi için çok
gereklidir. Verilen gübrenin büyük bir kısmı ilk 10 gün içinde l mm’lik mesafedeki bitki
kökleri tarafından alınabilir. Gelişmenin ileri devrelerinde ise bitki kökleri 5 mm’lik
mesafedeki fosfordan da yararlanabilir. Bu nedenle;
Fosforlu gübreler taban gübresi olup tahıllarda ekimden önce ya da ekimle birlikte
mibzerle banda verilmektedir.
Bağ ve bahçelerde klasik gübrelemede sonbaharda yaprak döküm zamanı veya erken
ilkbaharda izdüşümde açılacak hendek veya çukurlara bir defada verilerek üzeri toprakla
kapatılır. Fertigasyonda ise gübrenin 1/4’ü sonbahar veya ilkbaharda, kalan 3/4’ü ise MAP
veya MKP formlarında damla sulama ile Nisanda partiler halinde verilmelidir.
Sebzelerde ise klasik gübrelemede fosforlu gübrenin tamamı ekim/dikim sırasında kök
derinliğine uygulanmalıdır.
4.3. Potasyumlu Gübrelerin Verilme Zamanları
Potasyumlu gübrelerin kullanılma zamanlarının belirlenmesinde toprağın kil kapsamı ile
kullanılacak gübrenin miktarı dikkate alınır. Eğer toprak killi ise potasyumlu gübreler
ekimden önce verilir. Kil kapsamı düşük ise yıkanma tehlikesi olacağı için ekimden sonra
verilmelidir. Potasyum ihtiyacı fazla ise; gübrenin bir kısmı ekim/dikim zamanında, geriye
kalan kısmı ise gelişme döneminde uygulanır.
Başta muz olmak üzere tüm meyve çeşitlerinin (sert ve yumuşak çekirdekli, sert
kabuklu, üzüm ve üzümsüz meyveler, ılıman iklim meyveleri vb.) potasyum ihtiyacı
yüksektir. Bunun için bağ ve bahçelerde klasik gübrelemede toprak tekstürü de (bünye)
dikkate alınarak ya sonbaharda, ya da erken ilkbaharda izdüşüme verilip çapalanarak toprak
altına karıştırılmalıdır. Fertigasyonda ise Nisan-Mayıs-Haziran aylarında partiler halinde
uygulanabilir. Klora karşı hassas bitkilerde potasyum sülfat gübresi kullanılmalıdır.
Potasyumlu gübreler sebzelere yetişme süresi içinde birkaç defada verilir. Bu dönemler
ekim/dikimden önce, çiçeklenme ve meyveler olgunlaşmaya başladığı zamanlardır. Bazı
sebze çeşitlerinde ekim/dikimden 2-3 hafta kadar önce fosforlu gübrelerle birlikte toprağa
verilir. Fertigasyonda ise Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında partiler halinde uygulanabilir.
Sebzeler klora karşı hassas olduğundan potasyum klor yerine potasyum sülfat veya potasyum
nitrat gübreleri kullanılmalıdır.
24
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
5. EKONOMİK GÜBRE KULLANIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Dengeli ve ekonomik gübre kullanımı üzerine bitki, iklim ve toprak gibi çeşitli faktörler
etki yapar.
Bitkiler, farkı gelişme dönemlerinde topraktan değişik miktarlarda bitki besin maddesi
kaldırırlar. Aynı şartlarda çeşitli bitkilerin besin maddeleri ihtiyaçları da birbirinden farklı
olduğu gibi bunların kök özellikleri ile ilgili olarak toprak ve gübredeki besin elementlerinden
yararlanmaları da farklıdır. Bu nedenle kök etki alanına olabildiğince yakın verilen
gübrelerden bitkiler daha fazla faydalanmaktadırlar.
Diğer elementler uygun olsa bile sıcaklık ve yağışın dağılımı bitkilerin gübreden
yararlanmasını büyük ölçüde etkiler. Toprak sıcaklığı ve nemi, havanın sıcaklığı ve özellikle
yağış durumu gübrelemenin başarısı için çok önemlidir. Diğer taraftan toprak pH’sı da bu
konuda çok etkili olup hafif asidik-nötr pH’lı (6.5-7.0) topraklarda gübrelerin yarayışlılığı
daha yüksektir. Ayrıca organik maddece yeterli topraklar fakir olanlara oranla, tuzsuz
topraklar tuzlu topraklara oranla, kireçsiz topraklar kireçli topraklara oranla, tınlı topraklar
killi veya kumlu topraklara oranla kimyasal gübreleri daha yarayışlı kılmaktadırlar.
6. BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNİN GÜBRELENMESİ
Hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve
yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre
yapılabilmektedir. Aşağıda söz konusu bitkilerin yetiştirildiği bölgelerin toprak ve iklim
şartları ile bitkilerin beslenme istekleri göz önünde tutularak önerilen gübreleme proğramları
herhangi bir toprağın analiz sonucuna dayanmayan, toprağın organik madde ve besin
elementlerince fakir olduğu kabul edilerek yapılmış tahmini önerilerdir. Organik madde
kaynağı olarak piyasada bolca bulunan ticari hümik asitler kullanılabileceği gibi sonbaharda
dekara 1-3 ton iyi yanmış ahır gübresi veya 0.3-0.5 ton iyi yanmış tavuk gübresi verilip
hemen sürülerek toprak altına karıştırılmalıdır.
6.1. Buğdayın Gübrelenmesi
Buğday bitkisi kumlu ve organik topraklar hariç, ince tekstürlü topraklardan ağır killi
topraklara kadar her çeşit toprakta, özellikle kalsiyum ve organik maddece zengin topraklarda
iyi yetişir. Buğday için ideal toprak pH’sı 6 civarıdır. Tuzsuz, fazla kireçli olmayan, humusça
yeterli, tınlı, killi-tınlı topraklar arzulanır. Taban suyu seviyesinin yüksek olmadığı, makro
besin elementleri (azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt) ile mikro besin
elementlerinin (demir, çinko, mangan, bakır, bor, molibden, klor) yeterli ve dengeli oranlarda
bulunduğu topraklar buğday ve diğer tahıllar için en ideal topraklardır. Toprak analiz
sonuçlarına göre hangi besin elementi eksik ise onu taşıyan gübre uygun zamanda ve
miktarda toprağa veya bitkiye uygulanır.
Kıraçta buğday-nadas-arpa-nadas münavebesi uygun iken, sulanan arazilerde fasulyeşeker pancarı, buğday, ayçiçeği (veya mısır) münavebesi iyi bir rotasyon modelidir. Buğday
vejetasyon süresi boyunca dekardan (1000 m2) yaklaşık 500 ton su tüketmektedir. Orta
Anadolu için en uygun ekim tarihi 10 Ekim - 10 Kasım tarihleri arasıdır. Uygun ekim
derinliği ise 5-6 cm’dir.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor noksan çıkmışsa taban gübresi olarak mibzerle
DAP gübresi verilir. DAP’ta buğdayın ilk gelişim dönemi için gerekli azot bulunduğundan
ekimde DAP ile beraber başka azotlu bir gübre verilmez. Toprakta fosfor yeterli düzeye
25
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
yakınsa dekara 3 kg saf fosfor verileceğinden ilk gelişme dönemi için gerekli 3 kg azot/da için
uygun bir form olan 20.20.0 + Zn kompoze tercih edilebilir. Fosfor noksan ise kesinlikle DAP
kullanılmalıdır. Çünkü DAP’ın formülasyonu düşük azot (%18 N) ve yüksek fosfor (%46
P2O5) şeklindedir. Üzerinden kış geçecek bitkiler için fosforun tamamı ile kardeşlenme
dönemine kadar gerekli az miktardaki azot en uygun olarak DAP ile karşılanabilir. Toprakta
fosfor yeterli ve yüksek ise hiç fosforlu gübre verilmeyeceğinden tabana ilk gelişim dönemi
için gerekli azot mutlaka amonyum sülfat (şeker gübre) gübresi ile sunulmalıdır.
Buğday ekilen topraklarda potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt yeterli
olduğundan bunları içeren gübreler ne tabana, ne de üste verilmezler. Ekimde tabana verilen
kükürt; toprakta kükürt noksanlığı olduğu için değil, toprak pH’sını düşürmesi içindir. Yarı
kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir ve çinko noksandır.
Ancak buğday demir etkin bir bitki olduğu için buğday için toprağa veya yaprağa demirli
gübre uygulanmaz. Ama çinko kesinlikle verilmelidir. Ya çinko katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya da kıraçlar için ot ilacında suya çinko karıştırılacak, sulanan tarlalar içinse ilk
yağmurlama ile çinko verilecektir. Bitkinin havadan ve sudan aldığı 3 makro besin elementi
de (karbon, hidrojen, oksijen) dikkate alındığında sömürülen toplam 16 besin elementinden
herhangi biri eksik olsa verim ve kalite o ölçüde sınırlandırılır. Toprağın fiziksel, kimyasal ve
biyolojik özellikleri ile tohumun genetik verim kapasitesi, iklim ve diğer bakım şartları ne
kadar optimum ise verim ve kalite o derecede maksimum düzeyde gerçekleşir. Aksi halde
verim ve kalite belli düzeyde düşer. Nitekim günümüzdeki ıslah edilmiş kaliteli (elit,
sertifikalı) buğdayların dekardaki genetik verim kapasiteleri 1450 kg’dır. Halbuki dekardan
bu düzeyde bir buğday verimi alınmıyor. Dekardan sulanan tarlalarda 750 kg buğday
alınmışsa, 700 kg verim düşüklüğünün sebebi, toprak kalitesizliği, iklim koşullarının en
uygun şekilde olmaması, hastalık ve zararlıların kötü etkisi, yukarıda verilen düzgün
münavebeye uyulmaması gibi faktörlerdir.
Artık ağırlıktan ziyade protein oranına (kalite) göre fiyat belirlendiğinden sulu arazilerde
azotun parçalar halinde verilmesi gerekmektedir. Kıraç, taban ve sulu arazilerde Marttaki
kardeşlenme döneminde ilk üst gübreleme amonyak zehirlenmesi olmaması için üre, sulanan
tarlalarda Nisandaki sapa kalkma döneminde ikinci üst gübreleme kireçli topraklar için AN33, kireçsiz topraklar için CAN-26 ve başak döneminde yağmurlama ile amonyum sülfat en
doğru gübre formlarıdır. Genellikle sulanan arazilerde azotlu üst gübreler çiftçiler tarafından
yağmurlama ile verilmektedir. İlkbahar yağışları bol olursa yağmurlama sulama
yapılamayacağından, artık ileri dönemde fırfır (gübre serpme makinesi) ile araziye de
girilemeyeceğinden yüksek tane verimi alınsa bile protein oranı düşük kalmaktadır. Buna
besin seyrelmesi denmektedir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için sapa kalkma
başlangıcında ikinci üst gübreleme fırfırla yapılmalıdır. Ayrıca ilkbahar yağışlı geçiyorsa
kıraçta da sapa kalkma döneminde fırfırla bir miktar amonyum nitrat gübresi verilebilir. Ne
ilk üst gübrelemede, nede ikincisinde üre ile amonyum nitrat gübresi karıştırılarak verilmez.
İlk üst gübre üre, ikinci üst gübre amonyum nitrat ve suluda başak dönemi gübresi ise sadece
amonyum sülfattır. Bunların ters sıra ile verilmesinde gübre etkinliği düşer, çevre kirliliği
artar, verim ve kalitede beklenen artış meydana gelmez, sonuçta kâr azalır.
Buğday bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun %60’nı sapa kalkma
- başaklanma döneminde sömürmektedir. Bu dönemde bir günde 1 dekardan 250 g saf azot
emilmektedir. Bu yüzden sapa kalkma döneminden itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun
bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle
sağlanabilmektedir. Sulu koşullarda bir dekardan buğday 13-16 kg azot, 4-6 kg fosfor ve 50 g
çinko kaldırmaktadır.
26
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Kıraç Buğdayda Gübreleme
Dekara (1000 m2)
12 kg DAP
12 kg toz kükürt
12 kg katı hümik asit
Dönem
Ekimde tabana
Mart başında fırfırla
10 kg üre
Ot ilaçlamasında holderin 100 litresine
500 g üre
300 g çinko sülfat
Taban Tarla Buğdayında Gübreleme
Dekara (1000 m2)
14 kg DAP
14 kg toz kükürt
14 kg katı hümik asit
Dönem
Ekimde tabana
Mart başında fırfırla
12 kg üre
Ot ilaçlamasında holderin 100 litresine
500 g üre
300 g çinko sülfat
Dekara
Nisan başında fırfır ile
10 kg AN (%33 N)
Sulanan Buğdayda Gübreleme*
Dönem
Dekara (1000 m2)
Ekimde tabana
16 kg DAP
16 kg toz kükürt
16 kg katı hümik asit
Mart başında fırfırla
14 kg üre
500 g üre
Ot ilaçlamasında
holderin 100 litresine 300 g çinko sülfat
Dekara
Dekara
Mayısta yağmurlama ile
12 kg amonyum sülfat
Nisan başında fırfır ile
(%21 N)
14 kg AN (%33 N)
100 g çinko sülfat
1 L sıvı hümik asit
: Dekarda 1000 kg buğday ve %13’ün üstündeki protein oranı için gerekli besin tablosudur
*
6.2. Arpanın Gübrelenmesi
Arpa iyi drenajlı, çok ağır bünyeli olmayan, tınlı, siltli-tınlı ve 6-7 pH’lı topraklarda iyi
yetişmektedir. Zayıf kök sistemi sebebiyle killi topraklarda iyi gelişemez. Tuzsuz, fazla
kireçli olmayan, organik madde bakımından yeterli topraklar arzulanır. Taban suyu
seviyesinin yüksek olmadığı, makro ve mikro besin elementlerinin yeterli ve dengeli
oranlarda bulunduğu topraklar arpa için en ideal topraklardır. Toprak analiz sonuçlarına göre
hangi besin elementi eksik ise onu taşıyan gübre uygun zamanda ve miktarda toprağa veya
bitkiye uygulanır. Arpa vejetasyon süresi boyunca dekardan 450-500 ton su tüketmektedir.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor noksan çıkmışsa taban gübresi olarak mibzerle
DAP gübresi verilir. DAP’ta arpanın ilk gelişim dönemi için gerekli azot bulunduğundan
ekimde DAP ile beraber başka azotlu bir gübre verilmez. Toprakta fosfor yeterli düzeye
yakınsa dekara 2.5 kg saf fosfor verileceğinden ilk gelişim dönemi için gerekli 2.5 kg azot/da
için uygun bir form olan 20.20.0 + Zn kompoze tercih edilebilir. Fosfor noksan ise kesinlikle
DAP kullanılmalıdır. Çünkü DAP’ın formülasyonu düşük azot (%18 N) ve yüksek fosfor
27
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
(%46 P2O5) şeklindedir. Üzerinden kış geçecek bitkiler için fosforun tamamı ile kardeşlenme
dönemine kadar gerekli az miktardaki azot en uygun olarak DAP ile karşılanabilir. Toprakta
fosfor yeterli ve yüksek ise hiç fosforlu gübre verilmeyeceğinden tabana ilk gelişim dönemi
için gerekli 2.5 kg azot/da mutlaka amonyum sülfat (şeker gübre) gübresi ile verilmelidir.
Arpa ekilen topraklarda potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt yeterli olduğundan
bunları içeren gübreler ne tabana, ne de üste verilmezler. Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek
kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda çinko noksandır. Bu yüzden çinkolu gübre kesinlikle
verilmelidir. Ya çinko katkılı taban gübresi kullanılacak, ya da kıraçlar için ot ilacında suya
çinko karıştırılacak, sulanan tarlalar içinse ilk yağmurlama ile çinko verilecektir. Bitkinin
havadan ve sudan aldığı 3 makro besin elementi de (karbon, hidrojen, oksijen) dikkate
alındığında sömürülen toplam 16 besin elementinden herhangi biri eksik olsa verim ve kalite
o ölçüde sınırlandırılır.
Proteinin maltlık arpalarda düşük, yemlik arpalarda ise yüksek olması istenir. Bu
nedenle yemlik arpalar için sulanan tarlalarda azotun parçalar halinde verilmesi
gerekmektedir. Kıraç ve sulanan arazilerde Marttaki kardeşlenme döneminde ilk üst
gübreleme amonyak zehirlenmesi olmaması için üre, sulanan tarlalarda Nisandaki sapa
kalkma döneminde ikinci üst gübreleme kireçli topraklar için AN-33, kireçsiz topraklar için
CAN-26 ve başak döneminde yağmurlama ile amonyum sülfat en doğru gübre formlarıdır.
Arpa yeterli bir tane ve saman verimi ile sulu koşullarda dekardan 10-13 kg azot ve 4-6 kg
fosfor sömürmektedir.
Kıraç Arpada Gübreleme
Dekara (1000 m2)
10 kg DAP
10 kg toz kükürt
10 kg katı hümik asit
Dönem
Ekimde tabana
Mart başında fırfırla
10 kg üre
Ot ilaçlamasında holderin 100 litresine
500 g üre
300 g çinko sülfat
Sulanan Arpada Gübreleme
Dönem
Dekara (1000 m2)
Ekimde tabana
14 kg DAP
10 kg toz kükürt
10 kg katı hümik asit
Mart başında fırfırla
10 kg üre
500 g üre
Ot ilaçlamasında
holderin 100 litresine 300 g çinko sülfat
Dekara
Dekara
Mayısta yağmurlama ile
10 kg amonyum sülfat
Nisan başında fırfır ile
(%21 N)
10 kg AN (%33 N)
100 g çinko sülfat
1 L sıvı hümik asit
6.3. Mısırın Gübrelenmesi
Hafif kumlu topraklar ile çok killi topraklar hariç diğer topraklar mısır tarımı için
uygundur. Mısır bitkisi iyi havalanan tınlı tekstüre sahip, bol organik maddeli, tuzsuz, taban
28
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
suyu seviyesinin yüksek olmadığı, fazla kireçli olmayan topraklarda iyi gelişmektedir. Toprak
asitliğine karşı hassas bir bitki olup pH’sı 6-7 arasında olan topraklarda iyi yetişir. Yüksek
pH’lı topraklarda yetişebilirse de mikro besin elementi noksanlığı görülmektedir. Zayıf
drenajlı, taban suyu seviyesi yüksek topraklar soğuk ve az havalanabildiklerinden kök
çürüklüğü hastalıklarından dolayı mısır tarımı için uygun değildir. Bu tür topraklarda drenaj
sağlanıp taban suyu belli bir seviyenin altına düşürülmedikçe mısır tarımı yapılmamalıdır.
Mısır tuzluluğa hassas bir bitki olduğundan tuz seviyesi yüksek topraklarda yetiştirilmemeli
ve sulama suyu kalitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Mısır tarımında fasulye – ş. pancarı –
buğday – mısır münavebesi uygun bir münavebedir. Tanelik mısır Orta Anadolu’da 20 Nisan15 Mayıs arasında mibzerle 70 cm sıra aralığı ile ekilmektedir.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da tercihen ekim esnasında
mibzerle 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana
sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek
çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst
gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde
uygulanacaktır.
Mısır ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç)
fazla ise mısır bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk
yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir ve çinko
noksandır. Bu durumda ya demir ve çinko katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk
yağmurlama ile verilecek veya bitkiler 20-30 cm boyda iken önce yaprak gübrelemesi
yapılacaktır.
Mısır bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu koçan
oluşumu döneminde sömürmektedir. Bu dönemde bir günde 1 dekardan 450 g saf azot
emilmektedir. Bu yüzden koçan oluşumu başlangıcından itibaren kök bölgesinde alınabilir
azotun bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle
sağlanabilmektedir. Mısır bir dekardan 20-25 kg azot ve 8-12 kg fosfor kaldırmaktadır. Bir
sezonda dekardan yaklaşık 600 ton su tüketmektedir.
Mısırda Klasik Gübreleme Proğramı
Dönem
Ekim öncesi toprak
hazırlığında veya ekimde
tabana
Dekara (1000 m2)
60 kg 15.15.15 + Zn kompoze
10 kg toz kükürt
10 kg katı hümik asit
Birinci çapada
15 kg üre
Üst gübreleme
İlk yağmurlama ile
5 kg magnezyum sülfat
1 L sıvı hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada (boğaz
doldurma)
18 kg AN (%33 N)
İkinci yağmurlama ile
1 L sıvı hümik asit (iz
elementli)
29
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
6.4. Ayçiçeğinin Gübrelenmesi
Yeterli miktarda nemli, humusça zengin toprakları seven bu bitki toprak asitliğine karşı
hassastır. Toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin
ve su tutma kapasitesi yüksek, fazla kireçli olmayan topraklarda iyi gelişir. Kumsal
topraklardan ağır bünyeli killi topraklara kadar her türlü iyi drene edilmiş topraklarda tarımı
yapılabilmektedir. Ayçiçeğinin tuzluluğa karşı toleransı az olup tuzlu topraklarda tohumların
yağ kapsamı düşmektedir. Ayçiçeği, pH’sı 6-7.2 arasında olan topraklarda iyi yetişmektedir.
Toprak istekleri yönünden seçici olmayan ayçiçeği bitkisi geçmişte hafif bünyeli ve derin
olmayan topraklarda yetiştirilmiştir. Ancak getirisi yüksek olduğundan günümüzde verimli
topraklarda yetiştirilmektedir. İdeal şartlarda ürün miktarı 550-600 kg/da kadardır. Ancak
çeşitli faktörlerin etkisi ile pratikte verim 350 kg/da, kuru şartlarda ise 150 kg/da civarındadır.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da tercihen ekim esnasında
mibzerle 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana
sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek
çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst
gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde
uygulanacaktır.
Ayçiçeği ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise ayçiçeği bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk
yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve
magnezyum ayçiçeği için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar ayçiçeğinde tohum
verimi, yağ verimi ve kalitesini artırmaktadır.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir ve çinko
noksandır. Bu durumda ya demir ve çinko katkılı taban gübresi kullanılacak, ya ilk
yağmurlama ile verilecek veya bitkiler 20-30 cm boyu geçmeden önce yaprak gübrelemesi
yapılacaktır.
Ayçiçeği bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu baş
oluşumu döneminde sömürmektedir. Bu yüzden baş oluşumu başlangıcından itibaren kök
bölgesinde alınabilir azotun bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda
verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Ayçiçeği bir dekardan 10-15 kg azot ve 7-9 kg fosfor
kaldırmaktadır. Bir sezonda dekardan ortalama 700 ton su tüketmektedir.
Ayçiçeğinde Klasik Gübreleme Proğramı
Dönem
Dekara (1000 m2)
50 kg 15.15.15 + Zn kompoze
Ekim öncesi toprak
hazırlığında veya ekimde 10 kg toz kükürt
10 kg katı hümik asit
tabana
Üst gübreleme
Birinci çapada
7 kg üre
İlk yağmurlama ile
5 kg magnezyum sülfat
1 L sıvı hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada
9 kg AN (%33 N)
İkinci yağmurlama ile
1 L sıvı hümik asit (iz
elementli)
30
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
6.5. Şeker Pancarının Gübrelenmesi
Organik maddece zengin, besin maddelerince yüksek, yeterli miktarda su tutabilen ve
iyi drenajlı, derin topraklarda gelişebilen bu bitki asidik pH’lı topraklara karşı çok hassastır.
Asidik topraklara karşı fasulye veya mısır kadar dayanıklılık gösteremez. Bazik topraklara
daha dayanıklıdır. Ş. pancarında en yüksek verim ile kalite pH 6-8 arasında alınmaktadır.
Kumlu-tın topraklar, tınlı topraklar özellikle organik maddece zengin olanları idealdir. Çünkü
organik madde toprakta suyu tutmakta ve doğal besin sağlamaktadır. Ağır killi topraklarda
verim düşerken yeterince nemli ve verimli topraklarda ürün maksimum seviyeye
ulaşabilmektedir. Az kireçli ve aşırı kireçli topraklar da iyi değildir. Tuzluluğa ve yüksek bor
düzeyine karşı diğer kültür bitkilerine göre daha dayanıklıdır.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında mibzerle
15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre
veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa
taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler
yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde
uygulanacaktır.
Şeker pancarı ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer
kalsiyum (kireç) fazla ise şeker pancarı bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından
tabana veya ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü
potasyum ve magnezyum şeker pancarı için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar şeker
pancarında verim ve kaliteyi (polar; şeker oranı) artırmaktadır.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 6-8 yapraklı iken
başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı
katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Şeker pancarı bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu kök
gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden kök gelişimi başlangıcından (ekimden 1.5 ay
sonra) itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur.
Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Şeker pancarı bir
dekardan yeterli bir verimle 18-20 kg azot, 9-11 kg fosfor ve 10-15 kg potasyum kaldırmakta
ve bir sezonda dekardan ortalama 800 ton su tüketmektedir.
Şeker Pancarında Klasik Gübreleme Proğramı
Dönem
Ekim öncesi toprak
hazırlığında veya ekimde
tabana
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
60 kg 15.15.15 + Zn kompoze
10 kg katı hümik asit
Birinci çapada
12 kg üre
İlk yağmurlama ile
5 kg magnezyum sülfat
100 g borik asit
1 L sıvı hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada
15 kg AN (%33 N)
İkinci yağmurlama ile
100 g borik asit
1 L sıvı hümik asit (iz
elementli)
31
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
6.6. Patatesin Gübrelenmesi
Patates her türlü toprakta yetişebilirse de ağır killi ve kireçli toprakları sevmez. Hafif
kabartılmış, havadar ve iyi ısınabilen kumlu-tınlı, tınlı-kumlu ve humusça zengin topraklarda
çok iyi gelişir. Killi topraklarda bozuk şekilli yumrular meydana geldiğinden ve hasat
zorlaştığından bu tip topraklar tercih edilmez. Asidik topraklara iyi uyum sağladığından
alkalin pH’lı topraklarda patates yumruları iyi gelişmez. Kültür bitkileri içerisinde asit
topraklara ihtiyaç duyan bitkilerden birisi olup toprak pH’sının 6 civarında olması arzulanır.
Yeterli yağış alan veya sulanabilen hafif asidik pH’lı, iyi havalanabilen kumlu-tınlı
topraklarda iyi gelişebileceği gibi organik topraklar da patates tarımı için elverişlidir. Taban
suyu yüksek olmayan, tuzsuz, humusça zengin, fazla kireçli olmayan, derin ve süzek
topraklar idealdir. Toprak pH’sı fazla asidik ise kireçleme, alkalin (bazik, kalevi) ise dikimden
1-2 ay önce kükürt uygulanarak pH düzeyi ayarlanmalıdır. Patates yetiştirilecek tarla erken
ilkbaharda derince sürülmeli, aynı tarlada arka arkaya yetiştirilmemeli, baklagillerden sonra
yetiştirilen patatesten daha kaliteli ve yüksek verim alındığı unutulmamalıdır.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya dikim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da dikim esnasında mibzerle
15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre
veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa
taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler
yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde
uygulanacaktır. Nevşehir İli’nin asidik pH’lı, kireç bakımından fakir kumlu topraklarında
azotlu gübre olarak kesinlikle CAN (%26 N) gübresi kullanılmalıdır.
Patates dikilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile kalsiyum (kireç)
çok fazla ise bitki tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk
yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve
magnezyum patates için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar patateste verim ve kaliteyi
(iri yumru ve nişasta oranı) artırmaktadır.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 15 cm boylanınca
başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı
katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Patates bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu yumru
oluşumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden yumru oluşumu başlangıcından
itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da
en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Patates bir dekardan yeterli
bir verimle 20-30 kg azot, 12-15 kg fosfor ve 20-30 kg potasyum kaldırmaktadır. Diğer
taraftan bir sezonda dekardan yaklaşık 700 ton su tüketmektedir.
Patateste Klasik Gübreleme Proğramı
Dönem
Dekara (1000 m2)
Dikim öncesi toprak
hazırlığında veya dikimde
tabana
80 kg 15.15.15 + Zn kompoze
20 kg toz kükürt
20 kg katı hümik asit
Üst gübreleme
Birinci çapada
15 kg üre
Dekara
Boğaz doldurmada
18 kg AN (%33 N)
32
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
İlk yağmurlama ile
5 kg magnezyum sülfat
1 L sıvı hümik asit (iz elementli)
İkinci yağmurlama ile
1 L sıvı hümik asit (iz
elementli)
Asidik pH’lı, Kireçsiz Kumlu Topraklar için Patateste Klasik Gübreleme Proğramı
Dönem
Dekara (1000 m2)
Dikim öncesi toprak
hazırlığında veya dikimde
tabana
80 kg 15.15.15 + Zn kompoze
40 kg CAN-26
20 kg katı hümik asit
Birinci çapada
40 kg CAN-26
Üst gübreleme
İlk yağmurlama ile
20 kg üre
7 kg magnezyum sülfat
1 L sıvı hümik asit (iz elementli)
Dekara
Boğaz doldurmada
40 kg CAN-26
İkinci yağmurlama ile
20 kg AN-33
7 kg potasyum sülfat
1 L sıvı hümik asit (iz
elementli)
6.7. Fasulyenin Gübrelenmesi
Fasulye toprak istekleri bakımından seçici bir bitki olmayıp çok kumlu topraklar hariç
hemen hemen her çeşit toprakta yetiştirilebilir. Ancak nötr pH’lı, tuzsuz, organik madde
bakımından zengin, çok az ve aşırı kireçli olmayan, tınlı, killi-tınlı bünyeli, makro ve mikro
besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda içeren, sıcak, derin, su tutma kapasitesi iyi ve
taban suyu seviyesi yüksek olmayan topraklar en ideal olanıdır. Potasyumca zengin
topraklarda yetiştirilen taze ve kuru fasulyeler çok kaliteli olur. Kaymak bağlayan topraklar,
özellikle tohumun çimlenme döneminde düşen yağışlar çıkış problemi doğurur. Fasulye
asidik topraklardan hoşlanmaz. pH’sı 6.8-7.5 arasında olan topraklarda iyi ürün alınmaktadır.
Fasulye sebzeler arasında tuza en hassas olanıdır. Hem toprağın, hem de sulama suyunun
tuzlu olmaması gerekir. Allüviyal kumlu vadiler fasulye yetiştiriciliği için ideal yerlerdir.
Killi-siltli topraklara ekilecekse bu tip toprakların sıkışık olmamasına dikkat edilmelidir.
Fazla kireçli topraklarda yetiştirilen fasulyeler geç pişerler. Çok killi ve kireçli topraklarda
yetiştirilen fasulyeler hem hastalıklı, hem de kalın kabuklu olurlar.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan ise taban gübresi olarak ya
ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında mibzerle 15.15.15 + Zn
kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum
sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi
olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki
çizelgede görüldüğü gibi Rhizobium phasoli bakterisi aşılanmadıysa çapa veya yağmurlama
ile verilmelidir.
Yarı kurak iklim bölgelerimizde, fasulye ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum
yeterli olsa bile eğer kalsiyum (kireç) fazla ise fasulye bitkilerince yeterli düzeylerde
alınamayacaklarından tabana veya ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler
verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum fasulye için vazgeçilmez besin elementleridir.
Bunlar fasulyede verim ve kaliteyi (protein) artırmaktadır.
33
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko ve
mangan noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 6-8 yapraklı iken
başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı
katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Fasulyede Klasik Gübreleme Proğramı
Dekara (1000 m2) (Tohuma bakteri aşılandıysa)
40 kg 15.15.15 + Zn kompoze
Ekim öncesi toprak
10 kg katı hümik asit
hazırlığında tabana
1 kg mangan sülfat
Tohuma bakteri aşılanmadıysa veya önceki yıllarda kök nodülleri zayıfsa
İlk yağmurlama ile dekara
İkinci yağmurlama ile dekara
12 kg üre
12 kg AS-21
Üst gübreleme
2 kg demir sülfat
1 L hümik asit (iz elementli)
1 L hümik asit (iz elementli)
Dönem
Fasulye bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu bakla
bağlama ve tane oluşumu döneminde sömürmektedir. Bu yüzden bu dönemin başlangıcından
itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da
en doğru bir şekilde burada verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Fasulye bir dekardan yeterli
bir verimle 17 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 10-15 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda
dekardan yaklaşık 600 ton su tüketmektedir.
6.8. Çeltiğin Gübrelenmesi
Çeltik ılıman bölgelerde düz alan ve vadilerde, yüksek yaylalarda ise tarlalarda teraslar
hazırlanarak yetiştirilebilir. Killi, organik maddece zengin ve kireç yönünden fakir toprakları
arzularsa da her türlü iklim ve toprak şartlarında yetişebilir. Çeltik bitkisi toprak istekleri
yönünden az seçici olmakla birlikte killi, killi-tınlı, siltli-killi-tınlı ve siltli-tınlı topraklarda iyi
yetişir. Kumlu toprakta tanenin tebeşirsilik oranı artarak kalite düşer. Killi topraklarda ise
tanelerin camsızlık oranı artar. Örneğin, Osmancık-97 çeşidi killi topraklarda %100’e yakın
oranda camsı tane verir. Ancak kumlu topraklarda tanelerin tamamına yakın kısmı
tebeşirsileşir. Su ihtiyacının yüksek olması nedeniyle çeltik toprağı süzek olmamalıdır. Geniş
pH sınırları arasında yetişebilmekle beraber genellikle 6-6.5 pH’lı topraklar çeltik için
idealdir. Çeltik birçok bitkinin yetişemeyeceği tuzlu ve sodik topraklarda yetişebilmekte ve bu
toprakların ıslahında kullanılmaktadır.
Çeltik bitkisi tarladan tane ve sap olarak fazla miktarda kuru madde kaldırdığı için besin
maddesi ihtiyacı da fazladır. Özellikle azotlu ve fosforlu gübreler çeltikte verimi artırır. En
çok azotlu gübreye ihtiyaç duyar. Toprakta uzun süre kalmasından dolayı üre ve amonyum
sülfat gübreleri tercih edilmelidir. Ekimde ihtiyaç varsa fosforlu ve potasyumlu gübrenin
tamamı ile azotlu gübrenin üçte biri verilmeli, diğer üçte biri kardeşlenmede, son üçte biri ise
salkım oluşumu devresinde verilmelidir. Çeltik çinko noksanlığına hassas bir bitki
olduğundan tabana çinko katkılı taban gübresi verilmelidir. Çeltiğin gübrelenmesinde fenni
gübrelerle birlikte organik gübrelerin kullanılması toprağın fiziksel özelliklerini düzelttiği için
çok faydalı olmaktadır. Düşük kireçli topraklara yapılan kireçleme de bu konuda etkilidir.
34
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında 15.15.15 + Zn
kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece amonyum sülfat
uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak
20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki
çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.
Azot ve potasyum çeltik kalitesini önemli ölçüde etkiler. Diğer besin elementleri de
çeltik kalitesini etkilese de azot ve potasyum kadar önemli ölçüde etkileyemezler. Uygun
miktar ve zamanda azot uygulaması, çeltik randımanı ile protein içeriğini artırır ve tebeşirsilik
oranı ile amiloz içeriğini azaltır. Azotun partiler halinde verilmesi çeltik verimi, çeltik
randımanı, tane camsızlığı ve protein içeriğini artırmaktadır. Salkım çıkarma döneminde
uygulanan azotun, tane dolgunluğu ile protein içeriğini artırdığını göstermiştir.
Çeltik ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) çok fazla ise çeltik bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana
potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum çeltik için
vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar çeltikte verim ve kaliteyi (protein) artırmaktadır.
Yarı kurak iklim bölgelerinde, yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko
ve mangan noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak ya da gelişim dönemi başlangıcında yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Çeltik bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu sapa kalkma
ve salkım oluşturma döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök
bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir
şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Çeltikte azotlu gübre olarak amonyum
sülfat (şeker gübre) kullanılır. Üre ve amonyum nitrat ıslak koşullar ve havasızlık nedeniyle
yarayışsızdırlar. Çeltik bir dekardan yeterli bir verimle 10-15 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 6-8 kg
potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 2000 ton su tüketmektedir.
Çeltik için Gübreleme Proğramı
Dönem
Ekimde tabana
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
40 kg 15.15.15 + Zn kompoze
Dekara
Kardeşlenme başlangıcında
Salkım oluşumu başlangıcında
25 kg amonyum sülfat
25 kg amonyum sülfat
6.9. Pamuğun Gübrelenmesi
Değişik topraklarda yetişebilen pamuk humusça zengin, iyi havalanan, derin yapılı
topraklar ile allüviyal ve sulanabilir delta topraklarında, kumlu-tınlı, killi-tınlı topraklarda iyi
gelişir. Kumlu toprakları sevmez. pH’sı 6.5-7.5 arasında olan topraklarda iyi yetişir. Asidik
topraklara kireç uygulaması verim ve kaliteyi artırmaktadır. Fazla asidik topraklardaki yüksek
demir ve mangan konsantrasyonu pamuk bitkisinde kıvrılmış yaprak hastalığına yol açarak
bitki gelişemez. Pamuk bitkisi toprak asitliğine karşı hassastır. Yıllık yağış toplamı 500-700
mm olan, gelişme döneminde yeterli yağışın alınabildiği yöreler ile sulanabilen sıcak
yörelerde yetişmektedir.
35
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Kuru pamuk tarımı yapılan topraklarda gübrelemede dikkatli olunmalıdır. Sulu tarımda
yapılan pamuk yetiştiriciliğinde azotlu gübrelerin yarısı ekimde, diğer yarısı da çiçeklenme
döneminde sıra aralarına verilmelidir. Fosforlu gübreler ekimden 20-30 gün önce, potasyumlu
gübreler ise ekimde verilmelidir. Pamukta gübreleme ya serpme şeklinde tarlanın yüzüne elle
veya fırfır ile serpilerek, ya da mibzerle banda uygulanır. Taban gübrelerinin ekimde mibzerle
tohum yatağına tohumun 5-6 cm altına 7-8 cm Aralıklarla şerit şeklinde uygulanması iyi
sonuçlar verir.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında mibzerle
15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa ekimde tabana
sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek
çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst
gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde
uygulanacaktır.
Pamuk ekilen topraklarda eğer kalsiyum (kireç) çok fazla ise potasyum ve magnezyum
yeterli olsa bile pamuk bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum
ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum pamuk için
vazgeçilmez besin elementleridir. Diğer taban ve üst gübreleriyle dengeli bir şekilde verilen
bu gübreler pamukta verim ve kaliteyi (lif uzunluğu, bükülme, sağlamlık, renk, incelik,
elyafın parlak ve homojen olması) artırmaktadır. Uygun miktardaki azot kapsül ağırlığını
%10-20 oranlarında artırırken, fazla azot ise çırçır randımanını kötü etkiler.
Yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları
görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak veya bitkiler 1015 cm boylanınca başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen
yayıcı-yapıştırıcı karıştırılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Pamuk bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu koza
oluşumu döneminde sömürmektedir. Bu dönemde günde dekardan 250 g azot
kaldırılmaktadır. Bu yüzden söz konusu dönem öncesinden itibaren kök bölgesinde alınabilir
azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda
verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Azot ve fosforu noksan olan topraklara yeterli bir kütlü
verimi için dekara 13 kg azot, 8 kg fosfor ve 6 kg potasyum verilebilir. Pamuk yetiştirilen
topraklarda genellikle potasyum yeterli olduğundan uygulama düzeyi düşük tutulur. Pamuk
çok kükürt tüketen bir bitki olup pamuğun kükürt ihtiyacı fosfor ihtiyacından daha fazladır.
Ancak topraklarımızda kükürt noksanlığı yoktur ve gübrelerin çoğu kükürt (sülfat)
içermektedir. Diğer taraftan pamuk bir sezonda dekardan yaklaşık 600 ton su tüketmektedir.
Toprak yapısının düzeltilmesi ve özellikle kuru tarımda bitki beslenmesine yardımcı
olmak bakımından ahır gübresi olgunlaştırıldıktan sonra sonbaharda pamuk ekilecek tarlaya
verilip sürülerek toprak altına kapatılmalıdır. Kısa boylu pamuk çeşitleri uzunlara göre
topraktan daha fazla besin maddesi almaktadırlar. Topraktan en fazla kalsiyum kaldırılmakta,
bunu azot ve potasyum izlemektedir. Mikro elementlerden ise demir alımı diğerlerinden daha
fazladır.
36
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Pamuk için Klasik Gübreleme Proğramı
Dönem
Ekim öncesi toprak
hazırlığında veya ekimde
tabana
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
50 kg 15.15.15 + Zn kompoze
5 kg magnezyum sülfat
10 kg toz kükürt
Dekara
10 kg katı hümik asit
Başak oluşumunda ilk sulama
Çiçeklenme ve koza
önüne
oluşumu döneminde
8 kg üre
8 kg AN (%33 N)
İlk böcek ilaçlamasında 100 L suya
1 kg üre ve 300 g iz elementli gübre
6.10. Kabağın Gübrelenmesi
Çekirdeklik kabaklar ile bal kabakları toprak istekleri bakımından çok seçici olmamakla
beraber killi ve kumlu toprakları sevmez. Hemen hemen her çeşit toprakta yetiştirilebilirse de
hafif asidik pH’lı, tuzsuz, organik madde bakımından zengin, çok az ve aşırı kireçli olmayan,
tınlı, makro ve mikro besin elementleri yeterli ve dengeli oranlarda içeren, sıcak, derin, su
tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan topraklar en ideal olanıdır. Böyle
kaliteli topraklarda en iyi ürün ve tohum alınır. Fakir toprakların bu güçlü bitkilere besin
maddelerini sağlamaları imkansızdır. Bu yüzden kabaklar çok zengin temel gübrelemeye
ihtiyaç duyarlar. Kabak yetiştiriciliğinde yapılacak temel gübrelemede toprağın besin
kapasitesi yanında, bir önceki dönemde yetiştirilen bitki çeşidi de rol oynar.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında 15.15.15 + Zn
kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum
sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi
olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki
çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.
Kabak ekilen topraklarda eğer kalsiyum (kireç) çok fazla ise potasyum ve magnezyum
yeterli olsa bile kabak bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya üste
ilk yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve
magnezyum kabak için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar kabakta verim ve kaliteyi
artırmaktadırlar.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 6-8 yapraklı iken
başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı
katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Kabak bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve
oluşumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden meyve gelişimi başlangıcından
itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da
en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Kabak bir dekardan yeterli
bir verimle 10-12 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 10-12 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda
dekardan yaklaşık 700-800 ton su tüketmektedir.
37
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Kabakta Klasik Gübreleme
Dönem
Ekim öncesi toprak
hazırlığında tabana
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
40 kg 15.15.15 + Zn kompoze
10 kg toz kükürt
10 kg katı hümik asit
Birinci çapada
10 kg üre
İlk yağmurlama ile
2 kg magnezyum sülfat
1 L hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada
10 kg AN (%33 N)
İkinci yağmurlama ile
2 kg potasyum sülfat
1 L hümik asit (iz elementli)
6.11. Havucun Gübrelenmesi
Havuç için nötr pH’lı, tuzsuz, organik madde bakımından zengin, orta kireçli, tınlı,
makro ve mikro besin elementleri yeterli ve dengeli oranlarda içeren, derin, serin, su tutma
kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan iyi işlenmiş topraklar ideal topraklardır.
Hafif bünyeli topraklarda havuç üretimi uygun besleme, sulama ve bakım şartlarında çok iyi
sonuçlar verir. Böyle topraklarda kültürel işlemler ekonomik ve çok kolay olduğu gibi elde
edilen ürünün kalitesi de çok iyidir. Killi topraklarda hasat işleri ve hasat edilen havuçların
yıkanması zorlaşır. Bu nedenle böyle topraklarda yetiştirilen havuçlar konserve endüstrisinde
kullanılır. Sofralık olarak tüketilecek erkenci havuç üretimi için hafif karakterli topraklar
tercih edilmelidir. Taşlı topraklarda kökleri çatallaştığından uygun değildir. Havuç ekilecek
toprağın çok iyi işlenerek ekime hazırlanması gerekir. Havuç tohumlarının küçük oluşu, geç
çimlenmesi gibi özellikleri nedeniyle toprak iyice inceltilerek tohumun toprakla temasının
tam olması sağlanmalıdır. Kaymak tabakası bağlayan topraklar havuç için uygun değildir.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında mibzerle
15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre
veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa
taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler
yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde
uygulanacaktır.
Havuç ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise havuç bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk
yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve
magnezyum havuç için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar havuçta verim ve kaliteyi
artırmaktadır.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 10 cm boylanınca
başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı
katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Havuç bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu kök gelişimi
döneminde sömürmektedir. Bu yüzden kök gelişimi başlangıcından itibaren kök bölgesinde
alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde
aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Havuç bir dekardan yeterli bir verimle 16-18 kg
38
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
azot, 10-12 kg fosfor ve 15-20 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık
600 ton su tüketmektedir.
Havuçta Klasik Gübreleme
Dönem
Ekim öncesi toprak
hazırlığında veya
ekimde tabana
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
70 kg 15.15.15 + Zn kompoze
10 kg toz kükürt
20 kg katı hümik asit
Birinci çapada
10 kg üre
İlk yağmurlama ile
2 kg magnezyum sülfat
1 L hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada
10 kg AN (%33 N)
İkinci yağmurlama ile
1 L hümik asit (iz elementli)
6.12. Haşhaşın Gübrelenmesi
Haşhaş hafif asidik pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, orta kireçli, tınlı, killi-tınlı, makro ve
mikro besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda kapsayan, derin, sıcak, su tutma
kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan iyi işlenmiş toprakları tercih etmektedir.
Haşhaş ekilecek toprağın çok iyi işlenerek ekime hazırlanması gerekir. Haşhaş tohumlarının
küçük oluşu, geç çimlenmesi gibi özellikleri nedeniyle toprak iyice inceltilerek tohumun
toprakla teması iyi sağlanmalıdır. Kaymak tabakası bağlayan topraklar haşhaş için uygun
değildir.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında fırfırla, ya da ekim esnasında 15.15.15 + Zn
kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum
sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi
olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki
çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.
Haşhaş ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise haşhaş bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum
ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum haşhaş için
vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar haşhaşta verim ve kaliteyi (tohum yağ oranı ve
bileşimini) artırmaktadır.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya bitkiler 10-15 cm boylanınca başlanarak 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya
akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Haşhaş bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu kapsül
oluşumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden kapsül oluşumu başlangıcından
itibaren kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da
en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Haşhaş bir dekardan yeterli
bir verimle 10-12 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 6-8 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda
dekardan yaklaşık 500 ton su tüketmektedir.
39
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Haşhaşta Klasik Gübreleme
Dönem
Ekim öncesi toprak
hazırlığında veya
ekimde tabana
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
50 kg 15.15.15 + Zn kompoze
10 kg toz kükürt
10 kg katı hümik asit
Birinci çapada
5 kg üre
İlk yağmurlama ile
3 kg magnezyum sülfat
1 L hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada
6 kg AN (%33 N)
İkinci yağmurlama ile
1 L hümik asit (iz elementli)
6.13. Yoncanın Gübrelenmesi
Protein ve mineral maddelerce zengin bir yem bitkisi olan yonca derin bir kök sistemine
sahip olup değişik bünyeli topraklarda yetişebilmektedir. Kumlu-tınlı, kireçli, humuslu ve
havalanabilen topraklarda iyi gelişmektedir. Toprak asitliğine karşı hassas olduğundan pH’sı
6’dan düşük topraklarda yonca ekiminden önce kireçleme yapılarak pH’nın 6.5-7 civarına
yükseltilmesi gerekir. Yonca hafif asidik-nötr pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, orta kireçli,
tınlı, killi-tınlı, makro ve mikro besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda ihtiva eden,
derin, sıcak, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan toprakları tercih
etmektedir. Yonca, derin kökleri sayesinde toprağın alt katlarındaki sudan faydalanabilir.
Yine de üstün verim için her biçimden sonra sulanmalıdır. Tesviye edilmemiş yoncalıklarda
sulama düzgün olmayacağından bitki gelişimi dalgalı olur ve böyle yerlerde biçimde sorunlar
yaşanır.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında veya ekim esnasında 15.15.15 + Zn kompoze
gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat
uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak
20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki
çizelgede görüldüğü gibi hasat sonralarında partiler halinde uygulanacaktır.
Yonca ekilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise yonca bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana veya ilk
yağmurlama ile potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve
magnezyum yonca için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar yoncada verim ve kaliteyi
artırmaktadır.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya ilk yağmurlama ile bu iz elementler verilecek veya bitkiler 10-15 cm
boylanınca yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Yonca bir yılda 4-5 biçimle bir dekardan yeterli ot verimiyle 20-30 kg azot, 8-10 kg
fosfor ve 10-15 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 1200 ton su
tüketmektedir.
Aşağıdaki gübreleme proğramında toprakta yonca kökleri ile ortak yaşayarak yoncaya
azot sağlayan Rhizobium meliloti bakterilerinin olmadığı veya ekimde tohuma bu bakterilerin
aşılanmadığı göz önünde tutulmuştur. Aksi halde sadece taban gübresi verilecek, üste hiç
azotlu gübre verilmeyecektir.
40
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Yoncada Klasik Gübreleme
Dönem (İlk ekilecek
yoncaya)
Ekim öncesi toprak
hazırlığında tabana
Üst gübreleme
Dönem (Eski
yoncaya)
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
50 kg 15.15.15 + Zn kompoze
10 kg toz kükürt
10 kg katı hümik asit
İlk yağmurlama ile
8 kg üre
1 L hümik asit (iz elementli)
Dekara
Her biçimden sonra
yağmurlama ile dekara
10 kg amonyum sülfat
Dekara
İlk yağmurlama ile
Her biçimden sonra
Şubatta fırfır ile
8 kg üre
yağmurlama ile
5 kg MAP
1 L hümik asit (iz ele.) 10 kg amonyum sülfat
6.14. Domatesin Gübrelenmesi
Domates çok fazla toprak seçici bir bitki değildir. Ancak hafif asidik-nötr pH’lı, tuzsuz,
humusça zengin, orta kireçli, tınlı, killi-tınlı, makro ve mikro besin elementlerini yeterli ve
dengeli oranlarda içeren, derin, sıcak, su tutma kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek
olmayan topraklar daha idealdir. Kumlu topraklarda bitki erken gelişir, daha kısa ömürlü olur
ve verim azalır, ama pazar için erkencilik sağlanmış olur. Killi topraklarda ise, bitki gelişimi
başlangıçta yavaş olduğu halde bitki sürekli gelişip yeni sürgünler, yeni çiçekler ve meyveler
meydana getirir. Dolayısı ile verim daha fazladır. Killi topraklarda bitki, hastalık ve zararlılara
karşı daha dayanıklı olup domatesler daha güzel renk oluştururlar ve daha uzun süre
dayanırlar. Bitki kök bölgesindeki pulluk taban taşını sevmez. Kökleri bu sert tabakaya
işleyemez. Toprağın su tutma kapasitesinin yüksek oluşu bitki gelişmesi ve verimi olumlu
yönde etkilemektedir. Kuvvetli ova topraklarında domates iyi yetişir. Tuzluluğa orta derecede
dayanıklıdır. En uygun toprak pH’sı 6.5 civarındadır.
Tarla domatesçiliğinde toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan ise
taban gübresi olarak fide dikiminde sıra altına banda 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir.
Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır.
Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya
DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi
gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.
Domates yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer
kalsiyum (kireç) çok fazla ise domates bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından
tabana potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum
domates için çok gerekli besin elementleridir. Bunlar domateste verim ve kaliteyi (briks, C
vitamini) artırmaktadır.
Domateslerde kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana
geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi
meyveler fındık büyüklüğünde iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin
saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyve salkımlarına püskürtülmelidir.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda çinko, mangan ve
bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak,
41
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
ya da bitkilere çiçeklenme öncesinde ve meyve bağladıktan sonra sabah veya akşam serin
saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Domates bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve
bağlama ve gelişme döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemlerde kök
bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir
şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Domates bir dekardan yeterli bir
verimle 18-20 kg azot, 8-10 kg fosfor ve 25-30 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda
dekardan yaklaşık 600-700 ton su tüketmektedir.
Tarla Domatesçiliğinde Klasik Gübreleme
Dönem
Dikimde tabana
banda
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
60 kg 15.15.15 + Zn kompoze
5 kg magnezyum sülfat
10 kg toz kükürt
20 kg katı hümik asit
Birinci çapada
15 kg üre
İlk sulama ile
1 L hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada (boğaz doldurma)
10 kg AN (%33 N)
İkinci sulama ile
1 L hümik asit (iz elementli)
6.15. Biberin Gübrelenmesi
Biber fazla toprak seçici bir bitki değildir. Ancak bol ve kaliteli bir ürün için oldukça
derin, geçirgen, su tutma kapasitesi iyi, besinler ve organik maddece zengin tınlı ve tınlıkumlu toprakları sever. Kökleri narin olduğu için ağır killi, havasız ve su tutan toprakları
sevmez. Biber hafif asidik pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, orta kireçli, tınlı, makro ve mikro
besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda kapsayan, derin, sıcak, su tutma kapasitesi iyi
ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan toprakları tercih etmektedir. Toprak pH’sı 6.0-6.5
civarında olmalıdır. Erkencilik düşünüldüğünde kumlu veya kumlu-tınlı topraklar, bol verim
düşünüldüğünde ise geç ürün elde edilmekle beraber kumlu-killi topraklar tercih edilir. Biber
hava nemi yanında suyu çok seven bir bitkidir. Bölge şartlarına göre düzenli olarak su
verilmelidir. Sudan hoşlanan bir bitki olmasına karşılık kökleri fazla suya karşı hassastır.
Fazla su kökleri çürütür ve hastalandırır. Düzensiz ve yetersiz sulamalar bitkinin çiçek
dökmesine ve meyvelerin küçük kalmasına yol açar. Biberde boğaz bölgeleri su ile temas
etmemelidir. Aksi halde kök boğazı çürüklükleri meydana gelir. Bu nedenle biber fideleri
sırta dikilmelidir.
Tarla biberciliğinde toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa
taban gübresi olarak fide dikiminde banda 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta
fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta
fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP
gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi
gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.
Biber yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise biber bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum
ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum biber için
vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar biberde verim ve kaliteyi artırmaktadırlar.
42
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Biberlerde kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana
geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi
meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen
yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya da bitkilere çiçeklenme öncesinde ve meyve bağladıktan sonra sabah veya
akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Biber bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve
bağlama ve gelişme döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemlerde kök
bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir
şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Biber bir dekardan yeterli bir verimle
18-20 kg azot, 9-11 kg fosfor ve 20-25 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan
yaklaşık 600-900 ton su tüketmektedir.
Tarla Biberciliğince Klasik Gübreleme
Dönem
Dikimde tabana
banda
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
60 kg 15.15.15 + Zn kompoze
5 kg magnezyum sülfat
10 kg toz kükürt
20 kg katı hümik asit
Birinci çapada
15 kg üre
İlk sulama ile
1 L hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada
10 kg AN (%33 N)
İkinci sulama ile
1 L hümik asit (iz elementli)
6.16. Patlıcanın Gübrelenmesi
Kök sisteminin iyi gelişmesi için organik madde yönünden zengin, tınlı-killi bünyeli
topraklar gerekir. Patlıcan hafif asidik pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, az kireçli, tınlı, makro
ve mikro besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda kapsayan, derin, sıcak, su tutma
kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan toprakları tercih eder. Toprak pH’sı 6.06.5 civarında olmalıdır. Çok ağır killi ve çok hafif bünyeli topraklardan hoşlanmaz. Erken
üretim için kumlu topraklar tercih edilmelidir.
Patlıcan bitkisi suyu çok sever. Toprağı ne çok kuru, ne de çok nemli olmamalıdır. Yani
topraktaki nem dalgalanmalarından çok etkilenir. Genel olarak dikim sonrası sulama
yaptıktan sonra bitkide küçük meyveler görülünceye kadar sulama yapılmaz.
Tarlada patlıcan yetiştiriciliğinde toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum
noksan çıkmışsa taban gübresi olarak fide dikiminde banda 15.15.15 + Zn kompoze gübresi
verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana sadece üre veya amonyum sülfat
uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak
20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki
çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.
Patlıcan yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise patlıcan bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana
43
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum patlıcan
için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar patlıcanda verim ve kaliteyi artırmaktadır.
Patlıcanlarda kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana
geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi
meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen
yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya da bitkilere çiçeklenme öncesinde ve meyve bağladıktan sonra sabah veya
akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Patlıcan bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve
bağlama ve gelişme döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemlerde kök
bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir
şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Patlıcan bir dekardan yeterli bir verimle
14-16 kg azot, 9-11 kg fosfor ve 15-20 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan
yaklaşık 600 ton su tüketmektedir.
Tarla Patlıcan Yetiştiriciliğinde Klasik Gübreleme
Dönem
Dikimde tabana
banda
Üst gübreleme
Dekara (1000 m2)
60 kg 15.15.15 + Zn kompoze
5 kg magnezyum sülfat
10 kg toz kükürt
20 kg katı hümik asit
Birinci çapada
8 kg üre
İlk sulama ile
1 L hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada
8 kg AN (%33 N)
İkinci sulama ile
1 L hümik asit (iz elementli)
6.17. Kavun-Karpuzun Gübrelenmesi
Kavunlar derin, geçirgen, su tutma kabiliyeti çok iyi, drene edilmiş, organik madde ve
besin elementlerince zengin tınlı topraklarda iyi gelişir. Ağır bünyeli ve çok rutubetli
topraklarda kök hastalıkları artar. Bitkilerin vejetatif gelişmeleri hızlanır, meyve verimi azalır
ve meyvelerin olgunluk süresi uzar. Kumlu topraklarda erkencilik yapılabilir. Ancak kumlu
topraklardaki yetiştiriciliklerde kesinlikle düzenli sulama yapılmalıdır. Kavunlar nötr pH’lı
toprakları severler. En elverişli toprak pH’sı 6.0 ile 6.7 arasıdır.
Karpuz bitkisi için uygun topraklar akarsu kenarlarındaki siltli (milli) topraklar ile iyi su
tutabilen kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu topraklardır. Vejetasyon süresi kısa olan yerlerde
özellikle erkencilik düşünüldüğünde hafif kumlu topraklarda yetiştirilebilir. Kökleri narin
olduğu için ağır topraklar tercih edilmez. Bu nedenle toprak derinliğinin fazla olması ve taban
suyunun 1 m civarında bulunması karpuz için idealdir. Nötr pH’lı toprakları sevmekle birlikte
uygun toprak pH’sı 6.0-6.5 civarındadır. Karpuz organik maddece zengin, orta bünyeli nehir
kenarı topraklarını çok sever. Diğer kabakgillere göre toprak asitliğine karşı daha
dayanıklıdır. Toprak bazikleştikçe karpuz verim ve kalitesi düşer.
44
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Tarlada kavun-karpuz yetiştiriciliğinde toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve
potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi olarak ya ekim öncesi toprak hazırlığı sırasında veya
ekim esnasında 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa
tabana sadece üre veya amonyum sülfat uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum
yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak 20.20.0 + Zn veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu
üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi gelişme dönemlerinde partiler
halinde uygulanacaktır.
Kavun-karpuz yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer
kalsiyum (kireç) fazla ise kavun-karpuz bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından
tabana potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum
kavun-karpuz için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar kavun-karpuzda verim ve kaliteyi
(aroma, renk, şeker) artırmaktadır.
Kavun-karpuzlarda kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana
geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi
meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde
tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak, ya da bitkilere çiçeklenme öncesinde ve meyve bağladıktan sonra sabah veya
akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Kavun-karpuz bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu
çiçeklenme-meyve bağlama ve gelişme döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu
dönemlerde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur.
Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Kavun-karpuz bir
dekardan yeterli bir verimle 8-10 kg azot, 6-8 kg fosfor ve 10-15 kg potasyum kaldırmakta ve
bir sezonda dekardan yaklaşık 400-600 ton su tüketmektedir.
Kavun-Karpuzda Klasik Gübreleme
Dönem
Ekim öncesi toprak
hazırlığında veya
ekimde tabana
Üst gübreleme
Dekara
40 kg 15-15-15 + Zn kompoze
10 kg toz kükürt
30 kg katı hümik asit
Birinci çapada
7 kg üre
İlk yağmurlama ile
3 kg magnezyum sülfat
1 L sıvı hümik asit (iz elementli)
Dekara
İkinci çapada
7 kg AN (%33 N)
İkinci yağmurlama ile
4 kg potasyum sülfat
1 L sıvı hümik asit (iz elementli)
6.18. Elmanın Gübrelenmesi
Elma hafif asidik-nötr pH’lı, tuzsuz, humusça zengin, az kireçli, tınlı, makro ve mikro
besin elementlerini yeterli ve dengeli oranlarda kapsayan, derin, serin, koyu renkli, su tutma
kapasitesi iyi ve taban suyu seviyesi yüksek olmayan toprakları tercih eder. Elma için alt
toprağın yapısı, üst toprağın çeşit ve kalitesinden daha önemlidir. Alt toprak drene
edilmelidir. Sert ve suyu tutan alt toprak gelişmeyi engeller ve ağaç ömrünü kısaltır. Çok
yumuşak ve çok geçirgen alt toprak ise hiç su tutamayacağı için istenmez. Elma yetiştiriciliği
45
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
için en iyi topraklar; içerisinde yeteri kadar humus ve nem bulunan, tınlı, kumlu-tınlı, tınlıkumlu, geçirgen ve derin topraklardır. Elma killi, kireçli, soğuk toprakları sevmez. Çünkü bu
topraklarda kökler mantar ve bakteri hastalıklarına daha kolay yakalanmakta ve ayrıca kloroz
(sarılık) oluşmaktadır. Elma bahçesi kurulmadan önce 0-30, 30-60 ve 60-90 cm’lik
katmanlardan alınan toprak örneklerinin analizleri yapılmalı, kireç ve tuz problemi olan
yerlere, taban suyu yüksek ve sığ topraklı arazilere bahçe tesis edilmemelidir. Tuzluluğa
hassas olduğundan sulama suyu tuzluluğu da düşük olmalıdır. Sert ve geçirgen olmayan bir
kil katmanına sahip alt toprak elmanın büyüyüp gelişmesi için uygun değildir. Klasik elma
ağaçları için az çakıllı, tınlı ve 2 m derinliğe sahip alt toprak ideal bir topraktır.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya sonbaharda (Ekim-Kasım) veya erken ilkbaharda (Mart-Nisan) 15.15.15 + Zn
kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi
erken ilkbaharda üre, Mayıs sonunda ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21
N) uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak
sonbaharda DAP veya erken ilkbaharda 20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir.
Elma bahçesi topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise elma ağaçları tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana
tercihen erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum
ve magnezyum elma için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar elmada verim ve kaliteyi
artırmaktadır.
Elmalarda kalsiyum noksanlığından ileri gelen çiçek burnu çürüklüğü meydana
geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi
meyveler fındık büyüklüğünde iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin
saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak veya meyve bağlamadan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin
saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır. Yüksek kireç,
ıslaklık, kuraklık gibi problemler varsa toprağa uygulanan iz elementli gübreler yarayışlı
olamayacaklarından yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır. Çinko noksanlığına karşı
yapraklı dönemdeki yaprak gübrelemesine ilaveten yapraklar açılmadan önce kamçılara da
%0.25’lik çinko sülfat çözeltisi püskürtülmelidir.
Elma ağaçları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde topraktan
kaldırdığı azotun çoğunu meyve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu
dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu
da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. 6 m x 6 m mesafelerle
dikilmiş 10 yaşlı, verim çağındaki klasik bahçelerde 1 dekardan yılda 10-12 kg azot, 8-9 kg
fosfor ve 13-15 kg potasyum kaldırılmakta ve yaklaşık 600-800 ton su tüketilmektedir.
Modern, fertigasyonlu bodur elma bahçelerindeki gübreleme proğramı bir sonraki
Gübreleme Rehberi’nde verilecektir.
Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki ağaç
sayısına (yaklaşık 27 ağaç) bölünerek, her bir ağaca eşit olacak şekilde izdüşüme tavlı bir
zamanda verilip çapa ile toprağa karıştırılmalıdır. Verim öncesindeki genç bahçelere taban ve
üst gübre miktarlarının 1/3’ü verilebilir. Yaprak gübresi dozları aynıdır.
46
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Verim Çağındaki Klasik Elma Bahçesinde Gübreleme
Dekara (1000 m2)
55 kg 15-15-15 + Zn kompoze
Sonbaharda veya erken
15 kg toz kükürt
ilkbaharda tabana
20 kg katı hümik asit*
Erken ilkbaharda
7 kg üre
Üst gübreleme
Dönem
Yaprak gübrelemesi
Sonbaharda hasattan sonra
100 L suda 2 kg üre, 100 g
demir-şelat, 250 g çinko sülfat,
250 g mangan sülfat ve 100 g
boraks çözeltisi rüzgarsız
havalarda yayıcı-yapıştırıcılı
olarak yapraklara
püskürtülmelidir.
Dekara
Mayıs sonunda
7 kg AN (%33 N)
7 kg potasyum sülfat
İlkbaharda meyve bağladıktan
sonra
100 L suda 500 g üre, 100 g
demir-şelat, 200 g çinko sülfat,
200 g mangan sülfat ve 100 g
boraks çözeltisi rüzgarsız ve
serin havalarda 2 hafta ara ile 2
kez yapraklara püskürtülmelidir.
*: Hümik asit yerine ağaç başına 50 kg iyi yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip çapa ile toprağa karıştırılabilir.
6.19. Kirazın Gübrelenmesi
Toprak özelliklerine karşı kiraz; vişneye göre daha seçicidir. Kiraz yetiştiriciliği için
hafif, iyi, derin ve tınlı topraklar daha idealdir. Akarsu kenarındaki allüviyal topraklarla, dağ
ve tepe yamaçlarının eteklerindeki yumuşak, derin topraklar kiraz için uygundur. Çok nemli,
soğuk ve ağır topraklar uygun değildir. Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde kökler yüzlek
kalır. Çok kuru, kumlu ve çakıllı topraklarla fazla kireçli topraklar kiraz için elverişli değildir.
Kiraz için uygun olan topraklar hiç şüphesiz vişne için de uygundur. Ancak vişne kuru ve
kumlu topraklarla, killi-tın veya killi-kireçli topraklarda da yetişebilir. Özellikle idris anacına
aşılı vişneler kuraklığa daha da dayanıklıdır. Ayrıca vişne nemli ve kireçli topraklara kirazdan
daha toleranslıdır. Kiraz ağaçları taban arazi olmayan, az kireçli, derin, organik maddece
zengin, tınlı, 6.5-7.5 pH’lı, geçirgen ve iyi drenajlı toprakları sever. Güneye bakan kesimler
ve kışın -20 oC’den daha soğuk olmayan yöreler daha uygundur. Toprak iyi drenajlı olmalıdır.
Çünkü kiraz ile vişne toprak ıslaklığına karşı elma ve armuda göre daha hassastır.
Geçirgenliği iyi olmayan topraklarda ağaçların ömrü kısalır. İyi geçirgen topraklarda kökler
120 cm’lik katmanda iyi bir şekilde gelişme göstermektedirler. Kiraz ve vişne bahçesi
kurmadan önce bahçe toprağının fiziksel analizleri yapılmalı ve bu analiz sonuçlarına göre
uygun anaca aşılı fidanlar tercih edilmelidir. Ülkemizde kiraz ve vişneye anaç olarak kuş
kirazı, idris ve kısmen de vişne kullanılmaktadır. Bu üç anacın toprak istekleri birbirinden
farklıdır. Killi topraklarda idris anacı yaşayamaz. Bu yüzden Honaz (Denizli), Dereçine
(Afyon-Sultandağı) ve Karadeniz Bölgesi’nin önemli bir kısmında idris anacı kullanılmaz.
Kumlu, çakıllı, kuru, sıcak, süzek veya kumlu-tınlı topraklarda idris; tınlı, hafif nemli
topraklarda kuş kirazı; tınlı ve kuş kirazı için ağır sayılabilecek topraklarda da vişne anacına
aşılı fidanlar dikilmelidir. Tınlı topraklarda her üç anaç ta iyi sonuçlar verebilir.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya sonbaharda (Ekim-Kasım) veya erken ilkbaharda (Mart) 15.15.15 + Zn kompoze
gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi erken
ilkbaharda üre, Mayıs sonunda ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21 N)
uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak
sonbaharda DAP veya erken ilkbaharda 20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir.
47
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Kiraz bahçesi topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise kiraz ağaçları tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana
tercihen erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü kiraz
potasyum ve bilhassa magnezyum obur bir bitki olup bu besin elementleri kiraz için
vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar kirazda verim ve kaliteyi artırmaktadır.
Kirazlarda kalsiyum noksanlığından ileri gelen meyve çatlaması meydana geliyorsa 100
L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler
küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcıyapıştırıcı katılarak meyvelere püskürtülmelidir.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak veya meyve bağlayıp yapraklar oluştuktan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah
veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi
yapılacaktır. Yüksek kireç, ıslaklık, kuraklık gibi problemler varsa toprağa uygulanan iz
elementli gübreler yarayışlı olamayacaklarından yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır.
Çinko noksanlığına karşı yapraklı dönemdeki yaprak gübrelemesine ilaveten yapraklar
açılmadan önce de kamçılara %0.25’lik çinko sülfat çözeltisi püskürtülmelidir.
Kiraz ağaçları çiçeklenmeden yapraklarının dökülmesine kadar geçen dönemde
topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden
söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması
zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. 6 m x 6
m mesafelerle dikilmiş 10 yaşlı, verim çağındaki klasik bahçelerde 1 dekardan yılda 8-10 kg
azot, 6-8 kg fosfor ve 10-12 kg potasyum kaldırılmakta ve yaklaşık 500 ton su
tüketilmektedir.
Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki ağaç
sayısına (yaklaşık 27 ağaç) bölünerek, her bir ağaca eşit olacak şekilde izdüşüme tavlı bir
zamanda verilip çapa ile toprağa karıştırılmalıdır.
Verim Çağındaki Klasik Kiraz Bahçesinde Gübreleme
Dekara (1000 m2)
40 kg 15-15-15 + Zn kompoze
Sonbaharda veya erken
15 kg toz kükürt
ilkbaharda tabana
20 kg katı hümik asit*
Erken ilkbaharda
7 kg üre
Üst gübreleme
Dönem
Yaprak gübrelemesi
Sonbaharda hasattan sonra
100 L suda 2 kg üre, 100 g
demir-şelat, 250 g çinko sülfat,
250 g mangan sülfat ve 100 g
boraks çözeltisi rüzgarsız
havalarda yayıcı-yapıştırıcılı
olarak yapraklara
püskürtülmelidir.
Dekara
Mayıs sonunda
7 kg AN (%33 N)
7 kg potasyum sülfat
İlkbaharda yapraklandıktan
sonra
100 L suda 500 g üre, 100 g
demir-şelat, 200 g çinko sülfat,
200 g mangan sülfat ve 100 g
boraks çözeltisi rüzgarsız ve
serin havalarda 2 hafta ara ile 2
kez yapraklara püskürtülmelidir.
*: Hümik asit yerine ağaç başına 50 kg iyi yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip çapa ile toprağa karıştırılabilir.
48
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
6.20. Cevizin Gübrelenmesi
Ceviz kazık köklü bir bitki olup kökleri derine giden bir tür olduğu için derin, geçirgen,
humuslu ve kireçli topraklarda iyi gelişir. Ceviz çoğu defa diğer ağaçların yetişmediği taşlı,
kum ve kaba taşlarla örtülü topraklarda rahatlıkla yetişebilir. Bu yüzden fakir toprakların
zengin bitkisi olarak bilinir. Yüksek taban suyunun olduğu yerlerden kaçınılmalıdır. Taban
suyu yüksek olan yerlerde ağacın gelişmesi durur ve birkaç yıl içerisinde tamamen kurur.
Ceviz toprak tuzluluğuna dayanıklılık bakımından da orta derecedeki meyve grubundadır.
Köklerinin 2.5-3 m’ye kadar rahatça gelişebileceği topraklarda en iyi şekilde yetişir. Bu
nedenle bahçe tesisinden önce toprağın 3 m kadar altı toprak burgusu ile kontrol edilmelidir.
Ceviz ağaçları toprak bakımından pek seçici olmamakla beraber fazla su tutmayan, gevşek,
süzek, çakıllı, allüviyal topraklardan hoşlanırlar. Dağ yamaçlarının eteklerinde biriken ve azçok toprakla kaplı taş yığınlarını tercih etmektedir. Kirece karşı dayanıklı olup alkalin pH’lı
toprakları sever. Verimli topraklar veya gübreleme, sulama gibi kültürel işlemlerle verimliliği
artırılan topraklarda daha iyi gelişir.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya sonbaharda (Ekim-Kasım) veya erken ilkbaharda (Mart-Nisan) 15.15.15 + Zn
kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi
erken ilkbaharda üre, Haziranda ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21 N)
uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak
sonbaharda DAP veya erken ilkbaharda 20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir. Taban gübreleri
ağaç izdüşümüne açılan çukur veya hendeklere verilip üzeri toprakla kapatılır.
Ceviz bahçesi topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise ceviz ağaçları tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana
tercihen erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü ceviz
potasyum ve magnezyum obur bir bitki olup bu besin elementleri ceviz için vazgeçilmez
besin elementleridir. Bunlar cevizde verim ve kaliteyi (iç oranı, yağ düzeyi ve kalitesi)
artırmaktadır. Ceviz muzdan sonra en fazla potasyum tüketen bir bitkidir.
Cevizlerde kalsiyum noksanlığı meydana geliyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat
eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara
ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak meyve
salkımlarına püskürtülmelidir.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak veya meyve bağladıktan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin
saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır. Yüksek kireç,
ıslaklık, kuraklık gibi problemler varsa toprağa uygulanan iz elementli gübreler yarayışlı
olamayacaklarından
veya
cevizin
derin
kök
sistemine
besin
elementleri
ulaştırılamayacağından yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır. Çinko noksanlığına karşı
yapraklı dönemdeki yaprak gübrelemesine ilaveten yapraklar açılmadan önce de kamçılara
%0.25’lik çinko sülfat çözeltisi püskürtülmelidir.
Ceviz ağaçları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde topraktan
kaldırdığı azotun çoğunu meyve bağlama ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Azot
noksanlığında ağaçlarda bodurlaşma ve meyvelerde iç büzüşmesi meydana gelir. Bu yüzden
söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması
gerekmektedir. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. 10 m
x 10 m mesafelerle dikilmiş 10 yaşlı, verim çağındaki klasik bahçelerde 1 dekardan yılda 1215 kg azot, 10-12 kg fosfor ve 15-20 kg potasyum kaldırılmakta ve yaklaşık 1300 ton su
tüketilmektedir.
49
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki ağaç
sayısına (10 m x 10 m mesafeli dikimlerde dekarda 10 ağaç bulunur) bölünerek, her bir ağaca
eşit olacak şekilde izdüşüme tavlı bir zamanda verilip toprak altına karıştırılmalıdır.
Verim Çağındaki Klasik Ceviz Bahçesinde Gübreleme
Dönem
Sonbaharda veya erken
ilkbaharda tabana, kök
bölgesine
Üst gübreleme
Yaprak gübrelemesi
Dekara (1000 m2)
70 kg 15-15-15 + Zn kompoze
10 kg toz kükürt
30 kg katı hümik asit*
Erken ilkbaharda
6 kg üre
Sonbaharda hasattan sonra
100 L suda 2 kg üre, 100 g
demir-şelat, 250 g çinko sülfat,
250 g mangan sülfat ve 100 g
boraks çözeltisi rüzgarsız
havalarda yayıcı-yapıştırıcılı
olarak yapraklara
püskürtülmelidir.
Dekara
Haziranda
6 kg AN (%33 N)
6 kg potasyum sülfat
İlkbaharda yapraklandıktan
sonra
100 L suda 500 g üre, 100 g
demir-şelat, 200 g çinko sülfat,
200 g mangan sülfat ve 100 g
boraks çözeltisi rüzgarsız ve
serin havalarda 2 hafta ara ile 2
kez yapraklara püskürtülmelidir.
*: Hümik asit yerine ağaç başına 50-100 kg yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip toprak altına karıştırılabilir.
6.21. Fındığın Gübrelenmesi
Fındık besin maddesince zengin, tınlı ve humuslu topraklarda iyi gelişir. Zengin
allüviyal topraklar da fındık için elverişlidir. Sıkı, ağır topraklarla, kuru ve kireçli topraklar
uygun değildir. Su tutan ağır topraklarda veya taban suyunun toprak yüzüne yaklaştığı
yerlerde fındık ağaçları uzun süre yaşasa da az meyve verirler. Toprağın 2.5-3 m kadar derin
olması fındığın ömrünü uzatır ve verimi artırır. Sığ topraklarda fındık, kuraklık ve besin
maddesi noksanlığından daha çabuk zarar görür. pH’sı 6 olan nispeten asidik topraklarda daha
iyi yetişir. Fındık ağacı saçak köklü olduğundan kökleri fazla derine gitmeyip yanlara doğru
gelişmekte derin, düz ve taban arazilerde 100-150 cm kadar derinliğe ulaşmaktadır.
Ekonomik ömrü oldukça uzun olan fındığın dikiminden önce arazi ve toprak hazırlığının
dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bahçe toprağı analiz ettirilerek kireç ihtiyacı
varsa kireçli gübreleme yapılmalıdır. Fındığın su ihtiyacının fazla (700 mm/yıl) olmasına
rağmen genelde ülkemizde yağışı ve nemi fazla olan bölgelerde yetiştirildiğinden sulama
yapılmaz. Karadeniz kıyı Bölgesi’nde genel olarak fındık sulanmaz.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak Kasım-Şubat ayları arasında 15.15.15 kompoze gübresi verilir. Çinko noksanlığı varsa
bu gübrenin çinko katkılısı kullanılmalıdır. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki
çizelgede görüldüğü gibi Mart başında üre, Haziran başında ise CAN-26 uygulanmalıdır.
Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak Kasım-Şubat ayları
arasında DAP veya 20.20.0 gübresi kullanılabilir. Taban gübreleri ocaklarda izdüşüme açılan
çukur veya hendeklere verilip üzeri toprakla kapatılmalıdır.
Fındıklarda kalsiyum noksanlığının meydana gelmemesi için Kasım-Şubat arasında
tabana ince öğütülmüş kireç (CaCO3) tozu veya tarım kireci (dolomit; CaCO3 + MgCO3)
50
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
verilmelidir. Kalsiyumca yeterli topraklarda kökler daha gelişkindir. Kalsiyum asidik
toprakların sadece pH’sını artırmakla kalmaz, toprakta yapıyı düzelterek diğer besin
elementlerinin alınmasını da kolaylaştırır. Kireçleme materyalleri: kireç taşı (CaCO3),
söndürülmemiş kireç (CaO), söndürülmüş kireç [(Ca(OH)2] ve dolomit (CaCO3+MgCO3)’dir.
Toprak asitliğinin azaltılması ve toprak pH’sının fındığın istediği seviye olan 5.0-6.5 arasına
yükseltilmesi ancak kireçleme ile mümkün olabilmektedir. Çabuk ve uzun etki için kireçleme
materyali ince öğütülmelidir. Kireçleme işlemiyle toprağın yapısı düzelmekte, toprakta eksik
olan kalsiyum ve magnezyum elementlerinin miktarı artmakta ve fosfor ve molibden gibi
önemli elementlerin alınımları yükselmektedir. Ayrıca demir ve alüminyumun zehir etkisi
azaltılmakta ve topraktaki mikrobiyal aktivite artarak organik materyalin parçalanması
hızlanmakta dolayısıyla humuslaşma ve faydalı mineral besin elementleri açığa çıkmaktadır.
Asit toprakların kireçlenmesi ile toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri
düzeltilmektedir. Analiz sonucunda önerilen miktar ve çeşitteki kireçleme materyali 3-5 yılda
bir Kasım-Aralık aylarında izdüşümdeki 40-50 cm genişliğindeki banda düzgünce serilip 5-10
cm toprak derinliğine mutlaka karıştırılmalıdır.
Karadeniz Bölgesi’nin asit karakterli fındık bahçesi topraklarında magnezyum
noksanlığı da söz konusudur. Dolayısıyla magnezyum kaynağı olarak tarım kireci (dolomit;
CaCO3+MgCO3) verilecekse Kasım-Şubat arasında tabana, magnezyum sülfat gübresi
verilecekse Mart başında tabana verilmelidir. Çünkü potasyum ile magnezyum fındık için
vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar fındıkta verim ve kaliteyi (iç oranı, yağ düzeyi ve
kalitesi) artırmaktadır.
Karadeniz Bölgesi’nin asit karakterli fındık bahçesi topraklarında demir, çinko, mangan
ve bor noksanlıkları genellikle görülmez. Ama lokal olarak yağışlı kıyı bölgesinden uzaktaki
iç kesimlerde, kireçli topraklarda mikro element noksanlığı bulunabilir. Bu durumda ya iz
element katkılı taban gübresi kullanılacak veya meyve tutumundan sonra 2’şer hafta ara ile 23 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak
gübrelemesi yapılacaktır.
Fındık ağaçları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde topraktan
kaldırdığı azotun çoğunu meyve bağlama ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden
söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması
gerekmektedir. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Azot
meyve iriliğini artırmakta ve boş fındık oluşumunu azaltmaktadır. Ancak aşırı azot
uygulamaları fındığın kabuk kalınlığını artırmakta, iç dolgunluğu ve yağ oranını azaltmakta,
dolayısıyla randıman düşmektedir. Azotun 2-3 seferde uygulanması verimi artırmaktadır.
Azotlu gübrelerin ilk yarısı fındıklar uyanmadan hemen önceki dönem olan Şubat sonu - Mart
başında, ikinci yarısı ise çiçek oluşum devresinde yani Mayıs sonu - Haziran başında
verilmelidir. Genellikle Karadeniz Bölgesi topraklarının büyük bir çoğunluğunun asit
karakterde olduğu dikkate alınırsa azotlu gübreler içerisinde kalsiyum amonyum nitrat (CAN;
%26 N) gübresi kullanımı daha doğru olacaktır. Lokal olarak kireçli bölgelerde bahçe
kurulmuşsa böyle bazik topraklar için de amonyum sülfat (%21 N) gübresi kullanmak daha
uygundur. Genellikle verim çağındaki bahçelere 1 dekara 15 kg azot (N), 9 kg fosfor (P2O5)
ve 9 kg potasyum (K2O) uygulaması iyi sonuçlar vermektedir. Fındık Karadeniz Bölgesi
koşullarında yılda 1 dekardan yaklaşık 700 ton su tüketmektedir.
Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki ocak
sayısına (2 m x 4 m mesafeli dikimlerde dekarda 125 ocak bulunur) bölünerek, her bir ocağa
eşit olacak şekilde izdüşüme tavlı bir zamanda verilip toprak altına karıştırılmalıdır.
51
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Verim Çağındaki Klasik Fındık Bahçesinde Gübreleme
Dekara (1000 m2)
60 kg 15-15-15 + Zn kompoze
Kasım-Şubat arasında
30 kg katı hümik asit*
Mart başında (Fındıklar
Üst gübreleme
uyanmadan önce)
7 kg üre
Sonbaharda hasattan sonra
100 L suda 2 kg üre, 100 g
demir-şelat, 250 g çinko sülfat,
Yaprak gübrelemesi
(Mikro besin elementleri 250 g mangan sülfat ve 100 g
noksan ise)
boraks çözeltisi rüzgarsız
havalarda yayıcı-yapıştırıcılı
olarak yapraklara püskürtülmeli.
Dönem
Dekara
Haziran başında (Çiçek
oluşum devresinde)
12 kg CAN (%26 N)
İlkbaharda yapraklandıktan
sonra
100 L suda 500 g üre, 100 g
demir-şelat, 200 g çinko sülfat,
200 g mangan sülfat ve 100 g
boraks çözeltisi yapraklara
püskürtülmelidir.
*: Hümik asit yerine ocak başına 20 kg yanmış ahır gübresi veya 10 kg fındık zurufu izdüşüme verilip toprak
altına karıştırılabilir.
6.22. Turunçgillerin Gübrelenmesi
Turunçgil (portakal, mandalina, limon, greyfurt) ağaçları kumludan killiye kadar değişik
toprak şartlarına adapte olabilir. Bununla birlikte iyi drenajlı, tuzsuz, geçirgen, derin, sıcak,
humusça yeterli allüviyal topraklar en ideal olanıdır. Yüzeye yakın geçirimsiz bir tabaka
bulunmamalı ve taban suyu da mevsimlere göre oynak olmamalıdır. Kumlu-tınlı, kumlu-killi,
hafif, orta bünyeli ve 6-7 pH’lı topraklar uygundur. Ağır topraklarda derin işleme yapılmalı
ve kullanılacak anaca dikkat edilmelidir. Turunç anacı topraktaki fazla kirece karşı daha
dayanıklıdır. Bahçe toprağının derinliği en az 1.5-2 m olmalıdır. Ağır bünyeli (killi) ve fazla
kireçli topraklar turunçgiller için tercih edilmez. Turunçgillerin kökleri fazla oksijene ihtiyaç
duyduklarından topraklar havalanabilir özelliklerde olmalıdır. Turunçgiller yüzey köklü
olduklarından 50 cm’lik üst toprak katında devamlı bir su birikmesi çok zararlıdır. Topraktaki
kirecin miktarı da önemli olup %5’den fazla CaCO3 varsa çoğu kez fosfor, potasyum ve
demir noksanlıklarına rastlanabilir. Tuzluluğa hassas olduklarından drenaj önlemleri alınmalı
ve birinci sınıf sulama suyu ile sulanmalıdır. Sulama suyunda bor, sodyum ve klor gibi
elementler fazla olmamalıdır. Türlerin su ihtiyacı da farklıdır. Limon diğerlerinden daha fazla
(yılda 1100 ton/da) su tüketir. Daha sonra portakal, ondan sonra da mandalina gelir.
Turunçgiller yılda yaklaşık 1000 ton/da su tüketirler.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak Şubat-Mart aylarında 15.15.15 + Zn kompoze gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek
çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi erken ilkbaharda üre, Mayıs-Haziran aylarında
ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21 N) uygulanmalıdır. Toprakta fosfor
noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak Şubat-Mart aylarında DAP veya
20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir.
Turunçgil bahçesi topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer
kalsiyum (kireç) fazla ise turunçgil ağaçlarınca yeterli düzeylerde alınamayacaklarından
tabana tercihen erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü
potasyum ve magnezyum turunçgil için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar
turunçgillerde meyve verim ve kalitesini artırmaktadırlar.
Turunçgillerde kalsiyum noksanlığı görülürse 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat eritilerek
hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi meyveler küçük iken başlanıp 10 gün ara ile 2-3
52
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak filizlere ve
meyvelere püskürtülmelidir.
Yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları
görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak veya meyve
bağlamadan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcıyapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır. Yüksek kireç, ıslaklık, kuraklık gibi
problemler varsa toprağa uygulanan iz elementli gübreler yarayışlı olamayacaklarından
yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır.
Turunçgil ağaçları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde
topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve tutumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu
yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde
bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle
sağlanabilmektedir. Genel olarak verim çağındaki turunçgil bahçelerinde noksanlıkları
halinde ağaç başına 750 g azot (N), 600 g fosfor (P2O5) ve 750 g potasyum (K2O)
verilmektedir.
Taban ve üst gübreler ağaç izdüşümlerine aşağıda belirtilen dönemlerde tavlı bir
zamanda verilip çapa ile toprağa karıştırılmalıdır.
Verim Çağındaki Klasik Turunçgil Bahçelerinde Gübreleme
Ağaç başına izdüşüme
4 kg 15-15-15 + Zn kompoze
0.5 kg toz kükürt
Şubat-Martta tabana
1 kg katı hümik asit*
100 g demir-şelat
Ağaç başına izdüşüme
Mayıs-Haziranda üste 450 g AN-33
300 g potasyum sülfat
Hasattan sonra
100 L suda 2 kg üre, 100 g
demir-şelat, 250 g çinko sülfat,
Yaprak gübrelemesi
(Mikro besin elementleri 250 g mangan sülfat ve 100 g
noksan ise)
boraks çözeltisi rüzgarsız
havalarda yayıcı-yapıştırıcılı
olarak yapraklara püskürtülmeli.
Dönem
Meyve bağladıktan sonra
100 L suda 500 g üre, 100 g
demir-şelat, 200 g çinko sülfat,
200 g mangan sülfat ve 100 g
boraks çözeltisi rüzgarsız ve
serin havalarda 2 hafta ara ile 2
kez yapraklara püskürtülmelidir.
*: Hümik asit yerine ağaç başına 30 kg iyi yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip çapa ile toprağa karıştırılabilir.
6.23. Muzun Gübrelenmesi
Muz yetiştiriciliği için en iyi topraklar hafif alkalin pH’lı, organik maddece çok zengin,
derin, geçirgen, hafif tekstürlü (kumlu-tınlı) topraklardır. Ülkemizde muz yetiştiriciliğini
sınırlandıran en önemli faktör iklim olduğundan toprak seçimi ikinci derecede kalmaktadır.
Bunun için uygun iklim özellikleri gösteren yerlerde gerekirse kayalıklar teras haline getirilip
toprak ve yanmış ahır gübresi taşınarak muz dikimi yapılabilir. Muz geniş yaprakları
sebebiyle çok fazla su tüketen, bu nedenle de sürekli su isteyen bir bitkidir. Hızlı gelişimi
dolayısıyla bol miktarda besin maddesi alımı için de sürekli olarak toprak neminin sağlanması
gerekir.
53
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak fosforun tamamı ile potasyumun yarısı budama zamanında (Mart) DAP ve potasyum
sülfat ile, potasyumun diğer yarısı ise hasat öncesinde (Kasım) potasyum sülfat ile
verilmelidir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa tabana Mart ayında sadece üre uygulanmalıdır.
Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak Martta 20.20.0 + Zn
veya DAP gübresi kullanılabilir. Azotlu üst gübrelemeler yine aşağıdaki çizelgede görüldüğü
gibi gelişme dönemlerinde partiler halinde uygulanacaktır.
Muz yetiştirilen topraklarda potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise muz bitkilerince yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana potasyum ve
magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve magnezyum muz için vazgeçilmez
besin elementleridir. Bunlar muzda verim ve kaliteyi artırmaktadır. Ayrıca muz kültür
bitkileri için en potasyum obur bir bitkidir.
Yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko, mangan ve bor noksanlıkları
görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi kullanılacak, ya da çiçeklenme
öncesinde (Haziran öncesi) kaliteli yaprak gübreleri ile sabah veya akşam serin saatlerde
tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır.
Muz bitkisi hasada kadarki dönemde topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve tutumu
ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde
alınabilir azotun yeterli düzeylerde bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde
aşağıda verilen önerilerle sağlanabilmektedir. Muz bir dekardan yeterli bir verimle 20 kg azot,
30 kg fosfor ve 45 kg potasyum kaldırmakta ve bir sezonda dekardan yaklaşık 1500 ton su
tüketmektedir.
Muz Bahçelerinde Klasik Gübreleme
Budama zamanında (Mart)
ocak başına
20 kg iyi yanmış ahır gübresi
450 g DAP (30 kg P2O5/da)
250 g üre
(20 kg N/da)
(40 kg K2O/da)
50 g magnezyum sülfat
1 kg demir-şelat/da
3 kg çinko sülfat/da
2 kg mangan sülfat/da
0.5 kg boraks/da
Çiçeklenme öncesinde (Haziran öncesi)
ocak başına
20 kg iyi yanmış ahır gübresi
200 g AS-21
300 g potasyum sülfat
-
Hasat öncesinde (Kasım)
ocak başına
20 kg iyi yanmış ahır gübresi
200 g AS-21
300 g potasyum sülfat
100 L suda 500 g üre, 100 g demirşelat, 200 g çinko sülfat, 200 g mangan sülfat ve 100 g boraks çözeltisi
yapraklara püskürtülmeli.
6.24. Üzümün Gübrelenmesi
Yerli asmalar toprak bakımından fazla seçici olmadığı için her tip toprakta yetişirler.
Ancak asmanın sürme kuvveti, verim kabiliyeti ve üzümün olgunlaşması toprağın fiziksel,
kimyasal ve biyolojik özelliklerinden etkilenmektedir. Amerikan asma anaçlarının toprak
istekleri yerli asmalara göre daha fazladır. En seçici anaç Riparia anacıdır. Bu asmanın süzek
olmayan kireçli topraklarda ömrü azalır. Yerli anaçlar Floksera zararlısından dolayı pek fazla
tercih edilmez. Asma elverişsiz toprak şartlarına uyum yeteneği olan bir bitkidir. Değişik
yöreler ve çok farklı yapılardaki topraklarda bağcılık yapılmakla birlikte tınlı, tınlı-kumlu ve
hafif çakıllı topraklar bağcılık için en ideal topraklardır. Kumlu-tınlı topraklarda kökler 4-8 m
derine inerken, ağır killi ve sığ topraklarda 1 m’den aşağıya inemezler. Bağ kurulurken toprak
ve sulama durumuna göre anaç seçilmelidir. Üzüm asmaları havasız, tuzlu ve çok kireçli
54
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
toprakları sevmezler. Güneye bakan sırt ve yamaçlar soğuk iklime sahip bağ bölgelerinde en
sıcak yerler olduğundan bağlar bu alanlarda kurulmalıdır. Güney yöreler erken ısındığından
asmanın erken uyanarak sürmesini sağlarlar. İlkbahar donlarının zararlı olduğu yerlerde erken
sürmeyi geciktirmek için kuzey yöneyler tercih edilmelidir. Bağcılık için en elverişli araziler
daha önce asmanın yetiştirilmediği, tarıma yeni açılmış araziler, tarla tarımı yapılan araziler
veya eskiden bağ olup uzun yıllar başka kültür bitkilerinin yetiştirildiği alanlardır.
Asma olgun, humuslu, kalsiyumca zengin ve iyi havalanabilen taşlı-çakıllı topraklarda
iyi yetişir. Alt tabakaları su geçiren killi topraklar da uygundur. Tınlı topraklar orta kaliteli,
fakat verimli bağcılık için elverişli topraklardır. Asma değişik verimliliğe sahip topraklarda
yetiştirilebilir. Diğer bahçe bitkileriyle kıyaslandığında asma çoğu besin elementlerini daha az
tüketmektedir. Eğer toprağın derinliği, bünyesi ve su içeriği uygunsa çoğu bahçe bitkilerinden
daha iyi yetişir. Tınlı, kumlu-tınlı ve biraz çakıllı, orta düzeyde kireçli ve 6-8 pH’lı topraklar
üzüm bağları için ideal topraklardır.
Asma da diğer meyve türleri gibi sağlıklı topraklarda daha başarılı bir şekilde
yetiştirilmektedir. Kolay drene olan ve baharda çabuk ısınan, kabuk bağlamayan, şiddetli
yağışları kolay emebilen ve fazla yüzey akışına imkan vermeyen, kurak mevsimlerde
bünyesinde iyi su tutabilen, çok az kesek içeren ve sert tabaka içermeyen, erozyon ve besin
maddesi kayıplarına dirençli, yüksek oranda toprak organizmalarını destekleyen, yüksek
verim için fazla gübrelemeye ihtiyaç göstermeyen, iyi bir toprak kokusuna sahip, sağlıklı ve
yüksek kalitede ürün alınabilen topraklar sağlıklı toprak olarak tanımlanmaktadır.
Toprak analiz sonuçlarına göre fosfor ve potasyum noksan çıkmışsa taban gübresi
olarak ya sonbaharda (Ekim-Kasım) veya erken ilkbaharda (Mart) 15.15.15 + Zn kompoze
gübresi verilir. Toprakta fosfor yüksek çıkmışsa aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi erken
ilkbaharda üre, Mayıs sonunda ise amonyum nitrat (%33 N) veya amonyum sülfat (%21 N)
uygulanmalıdır. Toprakta fosfor noksan, potasyum yüksek çıkmışsa taban gübresi olarak
sonbaharda DAP veya erken ilkbaharda 20.20.0 + Zn gübresi kullanılabilir.
Üzüm bağı topraklarında potasyum ve magnezyum yeterli olsa bile eğer kalsiyum
(kireç) fazla ise asmalar tarafından yeterli düzeylerde alınamayacaklarından tabana tercihen
erken ilkbaharda potasyum ve magnezyumlu gübreler verilmelidir. Çünkü potasyum ve
magnezyum üzüm gibi şekerli bitkiler için vazgeçilmez besin elementleridir. Bunlar üzümde
meyve verimi ve kalitesini artırmaktadır.
Üzümlerde kalsiyum noksanlığı arazları görülüyorsa 100 L suda 1 kg kalsiyum nitrat
eritilerek hazırlanan %1’lik kalsiyum nitrat çözeltisi salkımlar-meyveler küçük iken başlanıp
10 gün ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak
salkımlara püskürtülmelidir.
Yarı kurak iklim nedeniyle yüksek kireçli ve alkalin pH’lı topraklarda demir, çinko,
mangan ve bor noksanlıkları görülmektedir. Bu durumda ya iz element katkılı taban gübresi
kullanılacak veya meyve bağlamadan sonra 2’şer hafta ara ile 2-3 kez sabah veya akşam serin
saatlerde tercihen yayıcı-yapıştırıcı katılarak yaprak gübrelemesi yapılacaktır. Yüksek kireç,
ıslaklık, kuraklık gibi problemler varsa toprağa uygulanan iz elementli gübreler yarayışlı
olamayacaklarından yaprak gübrelemesi ile destek olunmalıdır. Çinko noksanlığına karşı
yapraklı dönemdeki yaprak gübrelemesine ilaveten yapraklar açılmadan önce de kamçılara
%0.25’lik çinko sülfat çözeltisi püskürtülmelidir.
Üzüm asmaları yapraklarının açılmasından dökülmesine kadar geçen dönemde
topraktan kaldırdığı azotun çoğunu meyve tutumu ve gelişimi döneminde sömürmektedir. Bu
yüzden söz konusu dönemde kök bölgesinde alınabilir azotun yeterli düzeylerde
bulundurulması zorunludur. Bu da en doğru bir şekilde aşağıda verilen önerilerle
55
GÜBRELER ve GÜBRELEME – ÇİFTÇİ REHBERİ
_____________________________________________________________________________________________
sağlanabilmektedir. 2 m x 4 m mesafelerle dikilmiş 10 yaşlı, verim çağındaki klasik bağlarda
1 dekardan yılda 13 kg azot, 9 kg fosfor ve 13 kg potasyum kaldırılmakta ve yaklaşık 600 ton
su tüketilmektedir.
Aşağıdaki klasik gübreleme proğramında dekara verilen gübre miktarları dekardaki
omca sayısına (yaklaşık 125 omca) bölünerek, her bir omcaya eşit olacak şekilde izdüşüme
tavlı bir zamanda verilip çapa ile toprağa karıştırılmalıdır.
Verim Çağındaki Klasik Üzüm Bağlarında Gübreleme
Dekara (1000 m2)
60 kg 15-15-15 + Zn kompoze
Sonbaharda veya erken
15 kg toz kükürt
ilkbaharda tabana
20 kg katı hümik asit*
Erken ilkbaharda
6 kg üre
Üst gübreleme
Dönem
Yaprak gübrelemesi
Dekara
Mayıs sonunda
6 kg AN (%33 N)
6 kg potasyum sülfat
Sonbaharda hasattan sonra
Çiçeklenme öncesinde
100 L suda 2 kg üre, 100 g
100 L suda 500 g üre, 100 g
demir-şelat, 250 g çinko sülfat, demir-şelat, 200 g çinko sülfat,
250 g mangan sülfat ve 100 g
200 g mangan sülfat ve 100 g
boraks çözeltisi rüzgarsız
boraks çözeltisi rüzgarsız ve
havalarda yayıcı-yapıştırıcılı
serin havalarda 2 hafta ara ile 2
olarak yapraklara püskürtülmeli. kez yapraklara püskürtülmelidir.
*: Hümik asit yerine ağaç başına 50 kg iyi yanmış ahır gübresi izdüşüme verilip çapa ile toprağa karıştırılabilir.
Modern, fertigasyonlu üzüm bağlarındaki gübreleme proğramı bir sonraki Gübreleme
Rehberi’nde verilecektir.
TOPRAĞA KUVVET,
ÜRÜNE BEREKET,
ÇEVREYE SAYGI İÇİN İGSAŞ GÜBRELERİNİ SEÇİN!
İGSAŞ :
KÜTAHYA AZOT :
Güney Mah. Petrol Cad. No:27
41780 - KÖRFEZ / KOCAELİ / TÜRKİYE
Eskişehir Karayolu 7. Km
43080 - KÜTAHYA
TELEFON :
+90 262 316 2200 (Pbx)
TELEFON :
(0 274) 280 73 00 – 02 – 03 - 04
FAKS:
+90 262 316 22 95 – 96 – 97 - 98
FAKS :
( 274 ) 280 73 06 - 07
E-posta
: [email protected]
Web Sitesi : www.igsas.com.tr
Wap Sitesi : http://wap.igsas.com
E-posta
: [email protected]
Web Sitesi : www.kutahyaazot.com
56

Benzer belgeler

Gübreleme - Sorhocam.com

Gübreleme - Sorhocam.com Bitkilerin gelişip ürün vermelerinde etkili olan başlıca besin maddeleri azot, fosfor ve potasyum’dur. İkinci derecede ise kalsiyum, magnezyum ve kükürde ihtiyaç vardır. Demir, çinko, mangan, bor, ...

Detaylı