Madımak Müze olsun

Transkript

Madımak Müze olsun
YIL:2 SAYI:424
35 YKR
4 TEMMUZ 2007 ÇARÞAMBA
Madýmak Müze olsun
Suavi Cesur’un haber yorum yazýsý sayfa 3 ‘de
Hacýbektaþlýlar
projesi
Radyo
internet üzerinden tüm
dünyaya sesleniyor
>2 DE
Ödemiþ: “Nevþehir’e özlemi duyulan hizmetleri getireceðim”
Solmaz Akalýn
Yürekler yanmasýn
2 Temmuz 1993, sabahý kahvaltý
masasýndayým,televizyonda sabah haberleri
veriliyor,bir anda Sivas’ta 37 canýn kör ateþlerde
diri, diri yandýklarýný söylüyor, nede kolay
söylüyor,bir deðil beþ deðil, on deðil tam 37
can, bir an donup kalýyorum çatal elimden
düþüyor, gözlerim boþ bakýyor, kulaklarým
uðulduyor, ama yüreðim kan aðlýyor?
Neden, nasýl, niçin sorular doðuyor kafamda,
beynimdeki düþünceler firarda,
isyanlarým gökyüzüne savruluyor.
>2 DE
'Eþini, vatandaþýmýzý korumak
Bekir Ödemiþ
CHP 1. sýra
Nevþehir Milletvekili
Adayý
istemedik, bile bile suç iþledik'desinler...
Haber
Kýzýlýrmak’ta sinekle
mücadele
Kýzýlýrmak nehri üzerinde
birçok noktadan eþ zamanlý
ilaçlama yapýlacaðý bildirildi.
Nevþehir Valisi M Asým
Hacýmustafaoðlu, Kýzýlýrmak nehri
üzerinde sinekle mücadele için 3,6
milyon YTL’lik proje hazýrladýkla
rýný söyledi.
>6DA
Filarmoni Orkestrasý
Zelve Açýk Hava
Müzesinde
>7 DE
CHP Nevþehir'de miting düzenledi
Geçtiðimiz Pazartesi günü
CHP Nevþehir Ýl Örgütü secim
çalýþmalarýna baðlý olarak
yýllardan sonra Nevþehir’de
mitinð düzenledi.
CHP Hacýbektaþ ve çevre
ilçe örgütlerinin katýlýmýyla
gerçekleþen mitingte ayrýca
Edip Akbayram sahne aldý.
>2 DE
>7 DE
ÝLAN
TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME ÇABALARI
(2)
Hacýbektaþ Mal
Müdürlüðü’nden aldýðým 50 HA
155 plakalý araçýn vergi levhasýný
kaybettim.
Hükümsüzdür.
Mustafa KARAKAYA
Giyim malzemelerini dernek
merkezlerimize býrakabilirsiniz.
Tekfen Filarmoni Orkestrasý,
peribacalarý ile ünlü Kapadokya Açýk
Hava Müzesi’nde “Kapadokya’da
Yýldýzlý Bir Gece” adlý konser verdi.
>6 DA
Mobilya ve beyaz eþyalar için
GÜNEÞ ECZANESÝ
henüz depomuz olmadýðý için
Ecz. Tel: 441 29 45
olanak sahibi ve ihtiyaç sahibini
buluþturuyoruz.
>4 DE
Ev Tel: 441 25 02
2
4 Temmuz 2007 Çarþamba
'Eþini, vatandaþýmýzý korumak istemedik, bile bile suç iþledik'desinler...
Solmaz Akalýn
Yürekler yanmasýn
2 Temmuz 1993, sabahý kahvaltý
masasýndayým,televizyonda sabah haberleri veriliyor,bir
anda Sivas’ta 37 canýn kör ateþlerde diri, diri yandýklarýný
söylüyor, nede kolay söylüyor,bir deðil beþ deðil, on
deðil tam 37 can, bir an donup kalýyorum çatal elimden
düþüyor, gözlerim boþ bakýyor, kulaklarým uðulduyor,
ama yüreðim kan aðlýyor?
Neden, nasýl, niçin sorular doðuyor kafamda,
beynimdeki düþünceler firarda, isyanlarým gökyüzüne
savruluyor.
37 canýn neydi suçlarý, baðlamasýný çalýp türküler
söylemedeki yoksa barýþa semahlar dönüp, þiirler okumak
mý, yada insanlýðý yol seçip insanca yaþamak mý?
Yoksa birileri gibi vatanýna hainlik yapmak mý, bir
takým emperyalist ülkelerle iþ birliði yaparak, kirli paralar
yiyerek ülkesini satmak mý, yoksa ordusunu,
Cumhurbaþkaný’ný yada halkýný önemsemeyip cephe
almak mý, yoksa aydýn, ve çaðdaþ insanlarýmýzý katledip
sonrada elini kolunu sallayarak aramýzda dolaþanlar
mýydý?.
Þimdi soruyorum sizlere (NEYDÝ 37 CANIN
SUÇU)?...
Nasýl unutulabilir bunlar nasýl unuturuz. Yaralar
yüreðimizde nasýl tutmuþ, Maraþ’ý bir yanda, Çorum’u
bir yanda, ya Gazi Mahallesi ve Sivas. Ey halkým ayný
acýlarý taþýyoruz yüreklerinizde, ayný dava yollarýnda
koþuyoruz. Hep ayný türküleri söylüyoruz hep bir aðýzdan,
özgürlük kokan, barýþ kokan? Tikenli tellerle, hayin
kurþunlarla ve idam sehpalarýyla doldurulmuþ mücadele
yollarýnda.
Artýk sen, ben ikiliði bitmeli diyorum, tek yumruk,tek
yürek olmalý karanlýklarý, aydýnlýklarý yarýnlara hep
birlikte taþýmalý geleceðin nesillerimize yetiþen
gençlerimize , umut dolu sevgiye barýþ dolu bir vatan
býrakalým.
Bundan sonra canlar yanmasýn, gözler aðlamasýn
güllerim solmasýn bir daha böylesi(ACILAR
YAÞANMASIN YÜREKLER YANMASIN)
UNUTMADIK UNUTULMAZKÝ
Susturuldu yürekler Maraþ Ýlinde
Biz onlarý unutmadýk unutulmaz ki
Kan damladý açan gonca gülüme
Biz onlarý unutmadýk, unutulmaz ki
Gazi Mahallesi hedef birde Çorum’da
Takýldý kelepçeler ipler boyunda
Ýdam sehpasýnda daraðacýnda
Biz bunlarý unutmadýk unutulmaz ki
Otuz yedi caným Sivas’ta yandý
Ýnsanlýk yokmudur sizde, onlarda candý
Nice uður mumcularsa kana bulandý
Biz bunlarý unutmadýk unutulmaz ki
Kahpe kurþunlara hedef oldular
Ýþkence altýnda bir bir soldular
Suçumuz neydi ki caným aldýlar
Biz bunlarý unutmadýk, unutulmaz ki
Gerici yobazlar kýydýlar bize
Gölge düþürmek isterler laikliðimize
Prangalar takýlamaz bu dilimize
Biz bunlarý unutmadýk, unutulmaz ki
Asildir soyumuz Ali’den geldik
Hacýbektaþ Veli’yi yolumuz birildik
Biz bunlarý unutmadýk, unutulmaz ki
Solmaz insanlýk yoluna koydu serini
Dönmem ben bu yoldan yüzsen derimi
Benden sonra gelen nesil alsýn yerimi
Biz bunlarý unutmadýk, unutulmaz ki
CHP Kadýn Kollarý Kurul Üyesi
Bugün Ýstanbul (Beþiktaþ) 14. Aðýr
Ceza Mahkemesi'nde ilki görülen 'Hrant
Dink cinayeti' davasýnda, Dink'in eþi Rakel
Dink'in mahkemede yaptýðý konuþmayý
'tarihsel bir belge' olarak aynen
yayýnlýyoruz.
Sayýn Baþkan, Sayýn Hakimler,
Benim hikayem 1915’in artýklarýndan olan
Ermeni Varto Aþireti’nde baþlar. 1959’da
Mardin’de, þimdi Þýrnak’a baðlý olan
Ermeni Varto Aþireti’nde doðdum. Þimdi
buraya Yolaðzý köyü denmekte. Varto
Babamýn Büyükbabasý’nýn adý Vartan’dan
geliyor. Aþiretten kalanlarýn tümü 1978’de
Ýstanbul’a geldiler. O güne kadar köy
yaþamlarý boyunca ve o günden sonra da
yan köylerin aðalarýnýn çýkardýklarý sahte
tapularla açýlan mahkemelere git gelle
uðraþtýlar. Yan köyler ki onlar da bizim
topraklarýn üzerinde kurulmuþtur.
Haklarýný aradýklarý için dayaklar,
yaralanmalar, bir iki de mucizevi bir
þekilde ölümden kurtulma olaylarý
yaþadýlar. Babam, aslýný ve dinini inkâr
etmeden onurlu bir yaþam sürdürdü, halen
davasý süren topraklarda yüreði ve aklý
kalarak, üç sene önce Brüksel’de,
çocuklarýndan “ilgileneceðiz” sözünü
alarak gözlerini bu hayata kapadý. Asla
korkak davranmadý, tembel olmadý,
kimsenin emeðine gözünü dikmedi ve
bizi asla kinle büyütmedi.
Yatýlý okulda tanýþtýðým birlikte
büyüdüðümüz, sevdiðim, Çutag diye
seslendiðim, eþim Hrant Dink’le evlendik.
Bu arada bu yatýlý okul kampýmýzý da
elimizden aldýlar. Ýsa Mesih’in yardýmý
ile her türlü zorluklarýn üstesinden geldik,
ülkemizin sorunlarýna, söylemlerine
birlikte üzüldük. Þimdi de acý acý
aðlýyorum.
Þimdiye kadarki yaþamýmýzda ya
horlandýk ya hakarete uðradýk, veya
Ermeni kelimesini küfür olarak duyduk.
Bunlarý gazetelerde, televizyonlarda, nüfus
dairelerinde memurlardan en yetkili
aðýzlara kadar her yerde iþittik, iþitiyoruz.
Bazen bu ülkenin vatandaþý deðilmiþiz
gibi, sanki baþka yerden göç etmiþiz gibi
davranýldý. Bunlarýn hepsi halen
yapýlmakta ve bu yapýlanma bu anlayýþ,
bu karanlýk, bebeklerden katil yaratmaya
devam etmekte.
Meseller 21:3’te der ki; "Rab kendisine
kurban sunulmasýndan çok, doðruluðun
ve adaletin yerine getirilmesini ister."
Bugün burada bu katil olmuþ bebekler
var, onlarý yaratan karanlýk nerede?
Karanlýk dediðim belirsiz birileri deðil.
Bu karanlýðýn parçalarýný Valilikte,
Jandarmada, Silahlý Kuvvetler’de, MÝT’te,
Emniyet’te, Hükümet’te, Muhalefet’te,
mecliste olmayan partilerde, hatta basýnda
ve sivil toplum kuruluþlarýnda
bulabilirsiniz. Bunlar adý saný belli
insanlar, görevleri belli insanlar.
Durmadan düþman yaratýp bebekleri katil
yetiþtiriyorlar ve bunu Türkiye’ye hizmet
diye yapýyorlar. Bunlarý Agos’un önünde
Sabiha Gökçen haberinden sonra ve
eþimin mahkemelerinin önünde de gördük.
Ama nedense adalet ya da hukuk onlara
ulaþmýyor, ulaþmak istemiyor. Çünkü biraz
ileri giderse kendisinin içinde de bunlardan
olduðunu görecek.
O halde eðer; siz bu karanlýktan deðilseniz
ve bu karanlýðý tasvip etmiyorsanýz, onlara
katýlmýyorsanýz, üzerine gitmeye cesaret
edin ve bu dosyalarda set çekilmiþ
noktalarýn setlerini yýkýn. Sizin aracýlýðýnýz
ile Tanrý’nýn adaleti yerine gelsin ki bu
davanýn sonunda biraz olsun Türkiye’nin
yüzü gülsün, aydýnlanmaya baþlama
noktasý olsun.
Sayýn Hakim, eþim yazdýðý, düþündüðü
ve konuþtuðu için yargýlandý. Hiç suçu
olmadýðý halde bu devlet anlayýþý
sayesinde suçlu bulundu. Bana göre
devletin çoðu söylemleri bölücülük,
hakaret, aþaðýlama içeren, bunlar gibi
katil bebekleri cesaretlendiren ve çoðaltan
nitelikte. Velhasýl bu karanlýk pýnarýn baþý
devlet aðzý ve anlayýþýdýr. Bu
söylemlerden ve söyleyen kiþilerden
þikayetçiyim.
Ben, bildiðim Nuh’tan beri bu topraklarda
yaþayan bir halkýn artýðý olarak, bugün
çocuklarýmla kendimi Türkiye’li birer
Ermeni ve eþit vatandaþ olarak görmek,
hissetmek istiyorum.
Atasözümüz der ki "aslýný inkâr eden
haramzadedir". Aslýný inkâr edenden ya
da saklayandan ne bekleyebilirsiniz?
Yalan bir temelde nasýl iyi bir bina, iyi
bir karakter kurabilirsiniz? Güvenilebilir
mi size sormak isterim. Yani aslýmýzý inkâr
etmediðimiz için düþman mýyýz?
Sevgili eþim de tembellik ekmeðini
yemedi, yalan solumadý, haksýzlýk
yapmadý, hiçbir zaman ne ülke içinde
ne ülke dýþýnda vatanýna karþý bir sözde
veya davranýþta bulunmadý, her zaman
gerçeðin yanýnda olduðu gibi, onun
gerçek evladý ve gerçek vatandaþýnýn
olmasý gerektiði gibi yaþadý, karþýlýðýnda
kalleþ kurþunlar hak görüldü.
Sonuç olarak adalet size göre ne olursa
olsun eþimi geri getirmeyecek, hiçbir
sonuç benim eþimi kaybetmemle
eþdeðer olmayacaktýr. Fakat hiç olmazsa
Türkiye’nin ve vatandaþlarýnýn kazancý
olsun. Adalet mülkün temeli ise; ben
bu temeli arýyorum. Türkiye’nin bu
temele oturmasýný istiyorum. Ezberde
deðil yaþamlarda, söylemlerde görmek
istiyorum. Dolayýsý ile görevli ve sorumlu
olanlarýn hepsinin “eþini, vatandaþýmýzý
koruyamadýk, korumak istemedik, bile
bile suç iþledik, özür diliyoruz” demelerini
talep ediyorum.
Devleti temsil etmekte olan sayýn
mahkemeden bütün bu suçlularýn hakettiði
cezalarý almalarýný talep ediyorum.
Hiçbirine yüreðimde kin beslemiyorum,
tam tersine hepsini zavallý görüyorum ve
acýyorum. Onlar için, her þeyi bilen,
herþeyi gören, gelmiþ ve gelecek olan Ýsa
Mesih’ten sevgisine ve adaletine göre
merhamet diliyorum. Bu merhamete
ihtiyaçlarý olduðunu, vicdanlarýnda
Tanrý’nýn Ruhu aracýlýðý ile hissetmelerini
diliyorum. Sizden de sorumluluðunuzun
gereðini talep ediyorum.
Saygýlarýmla,
Rakel Dink
(sesonline.net)
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
441 30 09
Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10
Sos. Yar. ve Day.
441 39 77
Özel Ýdare
441 31 01
Nüfus
441 31 02
Belediye Baþkanlýðý 441 37 44
Milli Eðitim Müd.
441 30 16
Halk Eðitim Müd.
441 30 48
Askerlik Þubesi
441 30 10
Kapalý Spor Salonu
441 35 20
Devlet Hastanesi
441 30 15
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32
Tapu Sicil
441 32 49
C.Savcýlýðý
441 30 18
Adliye
441 35 38
Adliye
441 30 18
Kütüphane
441 30 19
H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94
Müze
441 30 22
Turizm Danýþma
441 36 87
Emniyet Amirliði
441 26 97
Karakol Amirliði
441 36 66
Jandarma
441 30 52
Ýlçe Tarým
441 30 20
Lise
441 37 74
Kýz Meslek Lisesi
441 31 08
Mal Müdürlüðü
441 30 56
Kadastro
441 35 37
Karaburna Belediye 453 51 30
Kýzýlaðýl Belediye
455 61 29
PTT.
441 35 55
T.M.O.
441 30 11
Ziraat Bankasý
441 33 26
Þoförler Cemiyeti
441 30 74
Esnaf Odasý
441 37 42
Tarým Kredi Koop.
441 32 76
TEDAÞ
441 31 42
Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80
Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47
S.S 35 nolu Taþýyýcýlar koop 441 20 06
Nevþehir Seyahat
441 30 43
Þanal
Seyahat
441 33 59
Mermerler Seyehat
441 21 73
Dergah Taksi Duraðý
441 25 25
4 Temmuz 2007 Çarþamba
pankartýmýzý
30 Haziran Cumartesi günü 2 Temmuz
Sývas katliamý nedeniyle Hacýbektaþ Veli Kültür
Derneði’nin düzenlediði panelde, panelist
Muzaffer Ýlhan Erdost ABD Emperyalizminin,
ülkemiz üzerindeki tahhakkümünü devam
ettirebilmek adýna, yerli iþbirlikçilerini ve
tetikçilerini kullanarak, nasýl faili meçhul
cinayetler iþlettiðini, toplu katliamlarý
gerçekleþtirdiðini belgelere dayalý olarak anlattý.
Paneli; Konu hakkýnda bilgi sahibi olan
insanlarýn dýþýnda, hiçbir þey bilmeden oradan
oraya savrulan, kimin neyin niçin peþine
düþüldüðünü bilmeden, hareket halinde olan
insanlarýnda, bu somut gerçekleri görmek,
unuttuklarýný hatýrlamak için 500 kiþilik salonu
doldurmalarýný ve dinlemelerini isterdim.
unutulma-sýn, Almanya’da
Çünkü; Bu kültürden olan
Suavi
dazlaklar Türkiye’de yobazlar”
insanlarýn farklý düþüncesi
Cesur
Sývas semalarýnda yankýlanýyor.
farklý inanç biçimleri olsa da,
Çok sýký güvenlik önlemleri
ortak paydalarý 2 Temmuzdur.
var, buna raðmen yürüyüþ kolu
14 Yýldýr 2 Temmuz’da
Madýmak Oteli’ne
Sývas’ta bir araya gelerek
yöneldiðinde, 35 insaný diri diri
yürüyen, yurtiçi ve yurt
dýþýndaki Alevi Bektaþi örgütleri, ilerici ve
yakan zihniyetin tosuncuklarý korteje saldýrma
aydýnlar, madýmak otelinin et lokanta sý deðil,
ya kalkýþýyor. Bu gözü dönmüþ ve kana susamýþ
müze olmasý talep ediyorlar.
tosuncuklar güvenlik tarafýndan engellenmeseler,
2 Yýl önce kurulan Hacýbektaþ Veli Kültür
haklý taleplerini dile getiren barýþ ve kardeþlik
Derneði, geçen yýl olduðu gibi bu yýl da Sývas’ta
sloganlarý atan 5-6 bin kiþinin içerisine yalýn
idi. 2 Temmuz sabahý 14 kiþilik bir gurupla
kýlýç dalacaklar.
düþtük Sývas’ýn yollarýna. Þehrin giriþinde kimlik
Bu da gösteriyor ki; Bu zihniyet ( Irkçý
kontrolünden geçtikten sonra, yolu bilen
Milliyetçi Dayatmacý) asla deðiþmez.
arkadaþlarýn kýlavuzluðunda Alibaba
Saldýrý girýþimini alkýþlarla ýslýklarla
Mahallesi’ndeki Cem Evi’ne yöneliyoruz, zira
protesto ederek yolumuza devam ediyoruz.
gelen katýlýmcýlarýn toplanacaðý ve yürüyüþün
Bunlar için deðiþtiler, daha esnek daha
baþlayacaðý alan orasý.
hoþgörülüler gibi vs laf edenlerin, bay-raktarlýk
Yürüyüþ baþlamýþtý aracýmýzdan inerek
yapanlarýn, kiþisel çýkarlarý için takla atanlarýn,
“MADIMAK MÜZE OLSUN SÝVAS
aðababalarýna protokol ikram edenlerin kime,
UNUTULMASIN, HACIBEKTAÞ VELÝ
neye niçin hizmet ettiklerini, artýk bu toplumun
KÜLTÜR DERNEÐÝ” pankartýmýzý açýyoruz,
görmesi lazým
alkýþlarla karþýlanýyoruz.
Madýmak Oteli levhasýný gördüðümde
Yürüyüþ kortejinin hemen baþýnda yerimizi
yukarýdan aþaðýya süzüyorum, alttaki “Sebatibey
alýyoruz. 5-6 bin kiþilik yürüyüþ korteji 1 Km
Kebab” yazýsýný görüyorum. Ýçim acýyor,
den fazla yol güzergahýna yayýlýyor. Gündeme
tüylerim ayaða kalkýyor. Ýki gün önceki panelde,
uygun sloganlar “Yobazlar yaktý Devlet baktý,
olayýn canlý tanýðý Ali Balkýz”ýn anlattýklarý
Gün gelecek devran dönecek katiller halka
canlaný yor beynimde.” Saldýrýlar karþýsýnda üst
hesap verecek, Madýmak müze olsun Sývas
katlara çýkmak, savunma pozisyon larý, umutla
Madýmak Müze
olsun
TEKÝN TÝCARET & KURUYEMÝÞ
Düðün,Niþan,Sünnet,Mevlüt,Cenaze
Toplantýlarýnýzda Masa Sandalye Çadýr ve
Tüm Düðün Malzemeleri Kiraya Verilir.
Ayrýca Alkol kuruyemiþ Çeþitlerimizle Hizmetinizdeyiz.
Ramazan TEKÝN ve Oðullarý
Merkez:2.Pazar Yeri MUCUR/KIRÞEHÝR Tel:812 56 62
Gsm:0532 394 88 85-0544 425 40 95
Þube:Karaburna Yolu Üzeri Cafer Baðýþ Apt. Altý
Hacýbektaþ/NEVÞEHÝR
kurtarýlmayý beklemek, zaman geçtikçe
umutlarýn tükeniþi, bu umutsuzluk içerisinde
dýþarýda salyalarý-ný akýtarak heykeli yerinden
söken, kýran,tekmeleyen bununla da hýrsýný
alamayan ve heykeli týrmalayan güruh.”
Avrupa da Ortaçað karanlýðýnda yaþananlar,
21. yüzyýla 7 kala benim ülkemde yaþanýyor.
Valilik binasýnýn Emniyet Müdürlüðü’ nün
ve askeri garnizonun Madýmak Oteli’ne çok
yakýn olduðunu öðreniyoruz arkadaþlarla.
1993 de yakýlan canlarýn ( Yazar Þair
Sanatçý) nasýl tezgahlanarak, nasýl planlanarak
yakýldýðýný yok edildiðini daha iyi anlýyoruz.
80”e yakýn demokratik kitle ve sivil toplum
örgütü’nün, dernek ve vakýflarýn katýlýmýyla
gerçekleþtirilen yürüyüþün ortak talebi
Madýmak”ýn müze olmasý idi, ama hala öyle
deðil.
Almanya nýn Solingen kenti’nde Alman
faþistler tarafýndan yakýlan ev, devlet tarafýndan
müzeye dönüþtürüldü. Almanya Cumhurbaþkaný
yýldönümü nedeni ile müzeye yaptýðý ziyarette,
ölenlerin anýsýna müze önünde diz çöktü ve tüm
dünyadan, olanlar için Alman halký adýna özür
diledi.
Madýmak müze olana kadar her yýl 2
Temmuz da, duyarlýlýk gösterecek tüm insanlarla
Sývas ta buluþmak dileðiyle.
Baþsaðlýðý
Bala Mahallesi sakinlerinden
Bayram MERT
Hakka yürümüþtür.
Ailesine
ve
yakýnlarýna baþsaðlýðý dileriz.
4 Temmuz 2007 Çarþamba
Giyim malzemelerini dernek
merkezlerimize býrakabilirsiniz. Mobilya
ve beyaz eþyalar için henüz depomuz
olmadýðý için olanak sahibi ve ihtiyaç
sahibini buluþturuyoruz. > Temel gýda,
kömür konusunda toplu ve üretilen
yerden alýma dayalý çalýþmamýz sürüyor.
Zeytin, bal, zeytinyaðý, çay ve peynir
kalemlerinde bir tecrübeye sahip olduk.
Mantýðýmýz organik gýdalarý ucuza, gerek
üreticiden alýp aradaki tüccar karýný
ortadan kaldýrýp iþçi ve iþsizin saðlýk
beslenme koþullarýna birazcýk katkýda
bulunmak... Bu çalýþmaya katýlacak
olanlar o ay ya da haftadaki ürün
zincirine katýlýr, kendisinin ne kadar ya
da kaç kilo alacaðýný beyan eder. Sonra
da ürün tesliminde kendi payýna düþen
ücreti öder. Bazý ürünlerde ürünün daha
ucuz alýnabilmesinde ödemenin nakit
yapýlmasý gerekebiliyor. O zaman tüm
zincir üyelerinden kaporalar toplanýr,
kendi zincir temsilcilerince... Yine
yaptýðýmýz ve yaygýnlaþtýrdýðýmýz temel
bir çalýþma da þu: "Toplu Pazarlýk
Yoluyla Ýndirimli Alýþveriþ" Mesela bir
iþ yerinde 100 kiþi çalýþýyorsunuz. Her
biriniz aylýk mutfak masraflarýna belli
bir harcama yapýyorsunuz ve bu
harcamayý tek baþýnýza pahalý bir biçimde
yapýyorsunuz. Oysa üç beþ marketi
dolaþsanýz, "Biz 100 kiþi olarak sizden
alýþveriþ yapacaðýz, ne kadar indirim
yaparsýnýz?" diye sorsanýz, en
fazla indirimi yapandan alýþveriþinizi
yapsanýz bütçenize çoluðunuz
çocuðunuz için bir parça katký yapmýþ
olursunuz.
Hayat suyunu bulmak
Biz gelip geçici hevesler, tikleþmiþ
reflekslerden biri olmak için deðil, tarihi
ve bu lanet zengin yazgýsýný deðiþtirecek
hayat suyunu bulmak ve sahipsiz kýlmak
için uðraþýyoruz. Vicdan ve maneviyat
vurgularý iþte bu zeminden, iklimden
kendiliðinden türüyor...
Ýlçemizdeki yeni toplumsal
örgütlenme çabalan içinde önemli bir
örnek teþkil eden Bir-Umut (Bir-\J likte
Umut) Derneði üyeleri ile yaptýðýmýz
söyleþiye devam ediyoruz. Bir-Umut
Derneði üyeleri her tür ez-cjinlikmaðduriyet-yok sayýlma ve horlanma
halini bütün insanlýk alemine ait bir
trauma saydýklarýný ve dolayýsýyla
dertlerini ve meramlarýný ifade etmeye
çalýþtýklarý sözcüklerin her yerde ve
herkesçe, her tarihte yerini, anlamýný
bulmuþ olduðuna inandýklarýný
söylüyorlar. Söylemlerindeki vicdan ve
maneviyat vurgusu gibi:
Çaðrýlarýnýzda, yazýlarýnýzda vicdan
ve maneviyat vurgusu çokça geçiyor.
Bu vurgu bu çalýþma için neyi ifade
ediyor?
Ezilme ve yok sayýlma halini idrak
ediþimizin, kalbimizde ve zihnimizdeki
etkisindendir. Bizi harekete geçiren
duyarlýlýklarýmýzýn-farkýndalýklarýmý-zýn
dayandýðý 'normatif bir düzeyi de
anlatmaktadýr. Neticede hayata ve beþeri
iliþkilere dair bir dünyanýn içinden
konuþuyoruz. Bu vurgularýn bizi böyle
TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME ÇABALARI
(2)
davranmaya-yaþamaya yönelten
'tinselliðimiz'! daha iyi ifade ettiðini
düþünüyoruz. Dinsel deðil tinsel vurgular
bunlar. Ýnsanýn kalbiyle rabýtasý olmadan
ifade edilmiþ akli belagatten ne kadar
korkarsak ve mesafeli olursak o kadar
iyi. Her tür ezginlik-maðduriyet-yok
sayýlma ve horlanma halini, aslýnda
bütün insanlýk alemine ait bir 'travma'
saymaktayýz, sadece yaþayanlara ve
farkýnda olanlara ait deðil. Dolayýsýyla
derdimizi, meramýmýzý ifade etmeye
çalýþtýðýmýz sözcüklerin her yerde ve
herkesçe, her tarihte yerini-anlamýný
bulmuþ, ayýrt etmiþ olduðuna
inandýðýmýz için. O yüzden; biz
Sultanbeyli'de yoksul olandan
kendini/çocuðunun sýnýfýný ayýran aileyi
ve bunu yapan yöneticiyi anlýyoruz...
Yine Tuzla'ya ya da diðer yoksul
hanelerinin içine zehirli pisliklerini
gizlice gömen zenginin düþüncesini de
biliyoruz. Ne aðlanýp sýzlanýyoruz,
þaþýrýyoruz ne de seviyoruz onlarý... "Her
þeyin bedeli var zenginliðinin de", zaten
biz bu idrak ediþler nedeniyle bencillikle
aramýzdaki mesafenin yakýn olmasýný
istemiyoruz, yakýnsa "insanlýðýmýz
problemlidir" diyoruz. Ýnsanlýðýmýz
problemli ise, yoksul evlerinde doðan
çocuklarýn el mahkûm karbonhidratla
beslenerek Boðaziçi Üniver-sitesi'nde
okuyabilme ihtimali olduðunu
düþünebiliriz. Ya da Ülker'in sahibi ile
ayný cennette olabileceðimize inanmaya
devam ederiz. Yoksulun aklýnda suni bir
sis olduðunu biliyoruz, gözündeki suni
pus gibi. Dünyada her þey zenginin
istediði gibi, yazgýyý ve kaderi onlar
belirliyorlar. Ölçüyü, kuralý, yasayý, adabý
zenginler be-lirliyor. Ezilenin, garibanýn
payý-naysa onaylamak, þaklabanlýk,
dilencilik, yavþaklýk, yalakalýk ya da
yapay olan her þeyi, her tür dengeyi
kýrmak kalýyor. Çocuðunun okul önlüðü
için ölümü, hapsi göze alýp hýrsýzlýk
yapmak zorunda kalan annelerin, eþinin
ve çocuklarýnýn bilgisinde fuhuþa
yönelen anne kadýnlarýn var olduðunu,
sayýlarýnýn oldukça yüksek olduðuEleþtirel bir muhabbet
nu ve sýrf bedenleri hazza düþkün olduðu
için bu "iþi" yapmadýklarýný biliyoruz.
Yasanýn maðdur, dinin mazlum,
hayýrseverin yardýma muhtaç, patronun
ucuz emek, güçlerini iþtah açýcý olarak
gördüðü insanlar aslýnda kendilerinin
varlýk olma hallerini fark ettikleri an
bambaþka bir güzellikte dünyanýn
kurulduðunu idrak ederler. Biz o anlarý
çoðaltýyoruz. Unutmayalým 20. asýrdan
sonra evrensel bir aþk hikayesi yoktur.
Çünkü henüz yoksullar ezilenler kendi
tarihlerini yazmadýlar, bu sefer yazýyý
bilmediklerinden deðil yazmamalarý,
çünkü onlar yazgý deðiþtirince yazar. Ve
yalnýz ezilene, yoksula aittir bu çaðda
aþk. O yüzden her kim aþýk olmak isterse;
bencillikten, paradan, mülkten,
kariyerden, iktidardan ve bilcümle
pislikten arýna, tez vakit yoksullarýn
yurduna vara.
Biz gelip geçici hevesler, tikleþmiþ
reflekslerden biri olmak için deðil, tarihi
ve bu lanet zengin yazgýsýný deðiþtirecek
hayat suyunu bulmak ve sahipsiz kýlmak
için uðraþýyoruz. Vicdan ve maneviyat
vurgularý iþte bu zeminden, iklimden
kendiliðinden türüyor.
» Simge olarak neden kargayý seçtiniz?
Sabahýn ilk ýþýklarýyla kentin sokaklarýna
çýktýðýnýzda, çokluk halinde iki tür canlý
görürsünüz. Biri iþlerine gitmeye çalýþan
ya da iþlerinde çalýþan iþçiler diðeri
kargalardýr. Çokluklarý ve halleri
birbirine pek benzer. Ýkisi de kendi
cinslerine ait toplam sayýmda yer
bulurlar. Bunun dýþýnda yok sayýlmak
'kaderleriymiþ' gibidir. Karga, en
dayanýþmacý canlýlardandýr. Kendisine
karþý bir saldýrý olduðu zaman, birlik
haliyle muhakkak cevabýný verir.
Karganýn sesinin çirkin olma nedeninin
hikâyesi; aslýnda gençken karganýn
sesinin güzel olduðu, sevgilisine yüksek
sesle þarkýlar söyleyerek, ses tellerini bu
sevda için harap ettiði þeklindedir.
Modern hayatta insanýn yaþadýðý her
yerde yaþarlar ve asla bir kafeste karga
düþünülemez. Kuþlar âleminde de bir
kuþ gibi itibar görmezler, yok sayýlýrlar.
Kargaya dair bilebildiðimiz bu halleri,
biraz da duygusal kalýplarla, iþsizlerin,
ezilenlerin haliyle örtüþtürdüðümüz için
simge olarak kullandýk.
» Ne tür insanlar çabalarýnýza ortak
oluyor?
Öncelikle belirtmekte yarar var ki, her
kesimden her görüþten insan bize
ihtiyaçlarý için baþvurmakta. Ýþ gücünün
niteliði, yaþ ve cinsiyet bakýmýndan ise:
Aðýrlýklý olarak vasýfsýz ve güvencesiz
çalýþanlarýn oluþturduðu iþçi
kesimlerinden insanlar, iþ bulmalarýna
yardýmcý olunabileceði kaygýsýyla BirUmut'a baþvuruyorlar. Son zamanlarda,
eðitimli-yüksekokul bitirmiþ insanlar da
(özellikle sözel bölümlerden mezun
olanlar daha aðýrlýklý) baþvuruyorlar.
Düþük ücretli iþler bile olsa çalýþmak
istediklerini beyan etmekteler. Vasýfsýz,
eðitimsiz ya da az eðitimli kesimler daha
çok iþ sorunu yaþýyorlar. Ev kadýnlarý
ve emekliler yoðun olarak iþ arýyorlar
ve genelde çok düþük iþlerde çok aðýr
koþullarda bile olsa çalýþmayý göze
alýyorlar. Bize baþvuranlar içinde aðýrlýklý
bir yerleri var. Lise mezunu olmak, þayet
meslek lisesi deðilse iþveren açýsýndan
bir vasfa tekabül etmiyor artýk.
Dolayýsýyla vasýfsýz kesimlere oldukça
kalabalýk "düz lise" mezunlarýný da
katmak gerekir.
» Kadýnlarýn ve gençlerin çalýþmalarýnýza
katýlým düzeyi nedir?
devam edecek
4 Temmuz Çarþamba
Barýþ AKARSU
Barýþ Akarsu 29 Haziran 1979 da bir
yaz çocuðu olarak Zonguldak’ta
dünyaya geldi. Annesi Hatice Hanim
ve Babasý Selahattin Bey’in ilk çocuðu
olan Barýþ’ýn birde 1982 doðumlu
Nesrin adýnda kýzkardesi vardýr. Barýþ’
için ailesinin yeri çok farklýdýr özellikle
Ali Dedesi nin yeri Barýþ için çok
özeldir. Onun sayesinde küçük
yaslarda denizciliði ve balýkçýlýðý
öðrenmiþ ve bu ikisi de Barýþ in
vazgeçilmezleri arasýna girmiþtir. Bu
yüzdendir ki Balýðý ve deniz ürünleri
çok sever hatta bu konuda da
“Denizden Babam Çýksa Yerim” der
ilk – Orta – Lise eðitimini küçük
yaslarda yerleþtikleri Amasra’da
tamamlayan Barýþ, çocukluðu ve ilk
gençliðini bu þirinmi þirin güzel mi
güzel Karadeniz Kasabasýnýn
kumsallarýnda deniz ile iç içe
geçirmiþtir. Lisedeyken Yelken
sporuna da gönül veren Barýþ bu sporu
Amasra Yelken Kulübünde
profesyonel olarak da yapmaya
baþlamýþtýr. iyi bir çizer de olan Barýþ
bu özelliðini de Yelken Klüpte
yelkenlilerin üzerine yaptýðý amblemler
ve çizimlerle de göstermiþtir.
Barýþ in müzik yolculuðu ise çok küçük
yaslara kadar dayanýr. ilkokuldayken
elinde blok flüt sokakta öyle dolaþtýðýný
söyler. Ama esas müzikle tanýþmasý
Amasra’ya gelen müzisyen
aðabeylerinden etkilenerek çalmayý
öðrendiði klavye gitar ve mýzýkasý ile
baslar. Barýþlarýn evinde ise Ruhi Su
Cem Karaca sürekli dinlenen
sanatçýlardýr ki Cem Karaca nýn Barýþ
üzerindeki etkisi yadsýnamaz bir
gerçektir. Barýþ, o dönemlerde
dinlemeye baþladýðý 70 lerin 80 lerin
rock, hard rock ve heavy metal grup
ve sanatçýlarýný hala dinlemeye devam
eder ve onlarýn yerinin bir baþka
olduðunu her zaman dile getirir.
Amasra kumsallarýnda çok sevdiði
denizle ve müzikle iç içe geçen bir
gençlikten sonra hayat kavgasýnýn içine
girerek çeþitli isler yapan Barýþ
Antalya’da Animatörlük ve
müzisyenlikten sonra Karadeniz
Ereðlisine gelerek burada 4 yýl
boyunca çeþitli Barlarda, Yerel
televizyon ve radyolarda programlar
yapar. Ve Karadeniz Ereðlisindeyken
de pek çok insanin dikkatini çektiði o
dönemlerde de Ýstanbul a gelmek ve
müzik yaþantýsýný burada devam
ettirmek ve müzik adýna eðitim alarak
kendini geliþtirme isteði gün geçtikse
artarken ve bir þekilde Ýstanbul a
gelmeyi düþünürken televizyonda
gördüðü Akademi Türkiye
yarýþmasýnýn tanýtým reklamlarý
dikkatini çeker, son dönemde tüm
televizyon kanallarýnda sýkça
yayýnlanmakta olan yarýþmalara genel
olarak karþý olan Barýþ önceleri bu
yarýþmayla da ilgilenmez daha sonra
Akademide verilecek olan eðitim
fýrsatlarý dikkatini çeker ve 1. olmak
ya da gündemde kalmak için deðil bu
eðitimi alabilmek için Akademiye
baþvurur ama Türk Halký 7 den 77 ye
deðil 3 ten 99 a daha ekranlarda
1776. Amerikan Baðýmsýzlýk günü; Amerikan
Kongresi Britanya'dan baðýmsýzlýðýný ilan
etti.
1848. Karl Marx ve Friedrich Engels'in
yazdýðý Komünist Manifesto
yayýmlandý.
1932. Ýçiþleri Bakaný Þükrü Kaya otomobiliyle
Ankara'dan Ýstanbul'a giden ilk kiþi oldu.
1946. Amerika Birleþik Devletleri Filipinler'in
baðýmsýzlýðýný tanýdý.
1948. Türkiye- Amerika Birleþik Devletleri Ýktisadi
Ýþbirliði Anlaþmasý imzalandý.
1954. Ýstanbul Dolmabahçe Stadý'nda kadýnlar arasý
futbol maçý yapýldý.
1968. Ýþçiler Ýstanbul Kazlýçeþme'deki Derby Lastik
Fabrikasýný iþgal etti. Ýþgal 5 gün sürdü.
1976. Ýsrail komandolarý, Filistinlilerin kaçýrdýðý
uçaktaki 100 rehineyi Uganda'nýn Entebbe
göründüðü ilk gün Barýþ’ý çok sever.
Barýþ’ýn bu kadar sevilmesinin nedeni
sesi ve karizmasý kadar insancýllýðý,
duygusallýðý, yapýcý tavýrlarý
arkadaþlýðý ve paylaþýmcý olmasý ve
içten tavýrlarýdýr.
Hayat felsefesi olarak tam bir rocker
olan ve bu þekilde yasayan Barýþ müzik
tarzýný da buna göre þekillendirmiþtir.
Yarýþmaya girmesinden itibaren herkes
Barýþ’a Barýþ Mançu ve Cem
Karaca’nýn veliahdý dese ve öyle görse
de Barýþ konuyla ilgili her seferinde
her iki ustayý da çok sevdiðini ve
onlarýn yerlerinin asla
doldurulamayacaðýný ama bu
söylenenlerden onur duysa da yine de
kendi çizgisini ve tarzýný oluþturmak
istediðini ve büyük üstadlarýn da
yasasalar kendisine ayni öðüdü
vereceklerini hep dile getirmiþtir.
Barýþ 2004 Temmuzda Akademi
Türkiye Yarýþmasýný 1. olarak
tamamlamasýna raðmen maalesef
kazandýðý hiç bir ödülü yarýþmayý
düzenleyen kuruluþlarýn aralarýndaki
bir takým anlaþmazlýklardan dolayý
alamamýþ ve bundan ötürüde bir ilke
imza atmýþtýr. Yarýþma boyunca sürekli
1. olan Barýþ’a Amasra ve Karadeniz
Ereðli halkýnýnda desteði yadsýnamaz.
Onlarýn kalbindeki yerinin her zaman
bir baþka olduðunu söyleyen Barýþ
Final gecesi canlý yayýnla Karadeniz
Ereðlisine baðlanýldýðýnda kendisi için
toplanan kalabalýðý görünce göz
yaslarýný tutamamýþtýr. Yarýþma
boyunca her hafta böyle güzel ve
unutulmaz anlar yasamýþlardýr Barýþ
ve sevenleri.
Yarýþmadan sonra uzun süredir
gelmeyi ve yasamayý düþündüðü
Ýstanbul’a yerleþmiþ ve müzik
çalýþmalarýna burada devam etmiþtir.
Akademiden hemen sonra yurdun dört
bir yanýnda sayýsý 100 ü geçen çeþitli
konserler vermiþtir. Her konserinde
bir öncekinden daha da devleþtiði
sahnede canlý performansýnýn
muhteþemliði ile kendisini dinlemeye
gelen herkesi büyülemiþtir. Herkesin
ortak bir görüþüde günden güne
konserden konsere muhteþem bir
performansa sahip olduðudur. Ayrýca
katýldýðý hiç bir TV programýnda
playback yapmamýþ her zaman canlý
söylemeyi tercih etmiþtir. Bu konudaki
hassasiyetini 1 Eylül Dünya Barýþ
gününde Bodrum Kalesinde göstermiþ
olup sahneye çýkan herkesin playback
yaptýðý bir organizasyon olmasýna
raðmen çýplak sesle enstrüman
olmadan “GEL GÖR BENI AÞK
NEYLEDÝ” yi söylemiþ ve kaleyi
inletmiþtir.
Barýþ 14 Ocak 2005 te Seyhan Müzik
ten Serdar Öztop un prodüktörlüðü ile
yaptýðý ilk albümü Islak Islak’ý
piyasaya çýkarmýþtýr.Bu albümden ayni
yýl içerisinde Islak Islak, Kimdir O ve
Amasra parçalarýna klip çekmiþ ve
bunlar televizyonlarda müzik
kanallarýnda yayýnlanmýþtýr. içinde
bulunduðumuz su sýralarda yani Ocak
2006 da Mavi parçasýnýn klibi TV
kanallarýnda gösterilmeye
baþlanacaktýr. Herkesin kliplenmesini
en çok istediði parçalardan “Gel Gör
Beni Aþk Neyledi” parçasýna 2.
albümünü çýkardýktan sonra bile olsa
mutlaka klip çekmek istediðini
söyleyen Barýþ ‘in yarýþmanýn ilk
günlerinden beri oluþmuþ olan bir
fanclupi vardýr. Bu fanclup’in adi
B.A.G olup açýlýmý Akademi
günlerinden kalmadýr Barýþ i
Anlayanlar Grubu dur.
içinde bulunduðumuz su günlerde 2.
albümün hazýrlýklarýna baþlayan Barýþ
albüm için yoðun bir çalýþma
dönemine girmiþtir. Bu albüme söz ve
müziði kendisine ait eserlerde koymayý
düþünen Barýþ bu konuda da
çalýþmalarýný devam ettirmektedir.
Biz B.A.G. olarak ona sonuna kadar
inanýyoruz. Her geçen gün artan hayran
kitlesi ve sevenleriyle 2006 yýlý Barýþ
Akarsu yýlý olacaktýr.
2006 yýlýn da Vurdum en dibine
adlý albümünü çýkarmýþtýr.
havaalanýnda bir operasyonla kurtardý.
1981. Uluslararasý 9. Ýstanbul Film Festivali'ne
katýlan Sovyet Bolþoy Bale Topluluðu'ndan
balerin Galina Çursina Amerikan
Konsolosluðu'ndan sýðýnma isteðinde
bulundu.
1994. Türkiye'nin Atina Büyükelçiliði Müsteþarý
Ömer Haluk Sipahioðlu Atina'da uðradýðý
silahlý saldýrý sonucu öldü. Suikastý 17 Kasým
örgütü üstlendi.
1995. Türk Silahlý Kuvvetleri PKK'ya karþý sýnýr
ötesi "Ejder Operasyonu"nu baþlattý.
1996. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, Halkýn
Demokrasi Partisi, HADEP Genel Baþkaný
Murat Bozlak ve 39 parti yöneticisini
tutukladý.
Bugün Doðanlar:
1546. Osmanlý Sultaný III. Murad, 1574-95 arasýnda
hüküm sürdü.
1807. Ýtalyan birliðini saðlamak için
mücadele veren Giuseppe Garibaldi.
1927. Ýtalyan sinema oyuncusu Gina
Lollobrigida.
1848.Fransýz romancý ve politikacý François
Rene de Chateaubriand.
1934. Radyum elementini keþfeden, 2 kez
Nobel fizik ödülü sahibi Polonya kökenli
Fransýz fizikçi Marie Curie. Curie Paris'te
Pantheon'a gömülen tek kadýn oldu.
6 Bölge Haberleri
4 Temmuz 2007 Çarþamba
Kýzýlýrmak’ta sinekle mücadele
Ünlü, Avanos Belediye Baþkaný
Mustafa Körükçü, DSÝ Kayseri Bölge
Müdürü Sedat Özpýnar, Saðlýk Müdürü
Salim Aytekin, Tarým Müdürü Muhlis
Atay, Çevre ve Orman Müdürü Eren
Bircan katýldý.
NEVÞEHÝR
Sulucakarahöyük
Kýzýlýrmak nehri üzerinde birçok
noktadan eþ zamanlý ilaçlama yapýlacaðý
bildirildi. Nevþehir Valisi M Asým
Hacýmustafaoðlu, Kýzýlýrmak nehri
üzerinde sinekle mücadele için 3,6
milyon YTL’lik proje hazýrladýklarýný
söyledi.
Toplantýda konuþan Vali
Hacýmustafaoðlu, sinekle mücadele için
Kayseri ve Nevþehir bölgesini içine
alacak 3,6 milyon YTL’lik bir proje
hazýrlandýðýný bildirdi. Proje
kapsamýnda ilaçlama çalýþmalarýnýn
yapýlacaðýný belirten Vali
Hacýmustafaoðlu, özellikle Kýzýlýrmak
nehri üzerinde ayný anda birçok
noktadan eþ zamanlý ilaçlama
yapýlmasýnýn programlandýðý söyledi.
Nevþehir’de sinekle mücadele
çalýþmalarýný deðerlendirmek amacýyla
Valilik Toplantý salonunda Vali M. Asým
Hacýmustafaoðlu baþkanlýðýnda yapýlan
toplantýya Vali Yardýmcýsý Ömer Faruk
Ateþ, Avanos Kaymakamý Mehmet
Filarmoni Orkestrasý Zelve Açýk Hava Müzesinde
Burcu Ceren ALTUÐ-NEVÞEHÝRTekfen Filarmoni Orkestrasý,
peribacalarý ile ünlü Kapadokya Açýk
Hava Müzesi’nde “Kapadokya’da
Yýldýzlý Bir Gece” adlý konser verdi.
Ýlginin oldukça fazla olduðu konserde
orkestra rüzgar nedeniyle Tchaikovsky’
nin eserlerini seslendiremedi.
Nevþehir’in Avanos ilçesi
sýnýrlarýndaki Zelve Açýk Hava Müzesi’
nde gerçekleþtirilen konsere yurdun
dört bir yanýndan klasik müzik tutkun
larý katýldý. Açýk Hava Müzesi içinde
oluþturulan platformda konser veren
Filarmni Orkestrasý, Sarasate, Kodalli
ve Karayev'in ünlü eserlerini ve yerel
Kickboks Federasyonu Baþkanýnýn ziyareti
NEVÞEHÝR
Sulucakarahöyük
Türkiye Kickboks Federasyonu Baþkaný
Salim Kayýcý, beraberindeki heyetle Nevþehir
Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu’nu ziyaret
etti.
Federasyon As Baþkaný ve Avanos
Kaymakamý Mehmet Ünlü, Gençlik ve Spor Ýl
Müdürü Mehmet Budak’ýn da bulunduðu ziyarette konuþan Vali Hacýmustafaoðlu, Kickboks
Türkiye Büyükler ve Yýldýzlar Þampiyonasýna
Nevþehir olarak ev sahipliði yapmaktan mutluluk duyduklarýný ifade etti.
Nevþehir’in her türlü spor müsabakalarý
için gerekli alt yapýya sahip olduðunu belirten
Vali Hacýmustafaoðlu, iklimi nedeniyle son
zamanlarda bir spor dalýndan takýmlarýn kamp
için Nevþehir’i tercih ettiklerini söyledi.
Türkiye Kickboks Federasyonu Baþkaný
Salim Kayýcý da Kickboks sporu hakkýnda
bilgiler vererek, Türkiye’de 50 bini linaslý
sporcu olmak üzere yaklaþýk 130 bin sporcunun
olduðunu söyledi. Kickboks sporuna 6 yaþýnda
baþlanýp, 45 yaþýna kadar sürdürülebileceðini
de kaydeden Kayýcý, bu spora bayanlarýn da
ilgili duyduðunu, bayanlarýn takým halinde daha
baþarýlý olduklarýný ifade etti.
çalgýlar eþliðinde yerel eserleri de seslen
dirdi.
Tekfen Filarmoni, dünyaca ünlü klasik
bestecilerin eserlerinin yaný sýra, utta
Yurdal Tokcan, neyde Ercan Irmak,
kanunda Göksel Baktagir ve zarb ve
defte Yinon Muallem eþliðinde 19. yy.
bestekarlarýndan Kemani Sebuh ve
Azeri kompozitörler Kara Karayev ile
Adel Gerai’nin eserlerini otantik bir
yorumla seslendirdi.
1992 yýlýnda Karadeniz Oda Orkestra
sý adý ile kurulan ve Karadeniz Ekono
mik Ýþbirliði’ne üye ülkelerin sanatçý
larýndan oluþmasý nedeniyle “Üç De
nizin Sesi” olarak bilinen Tekfen
Filarmoni Orkestrasý repertuvarý ve
içlerinde Bulgaristan’ýn ‘Kaval’ý,
Rusya’nýn ‘Domra’sý, Kazakistan’ýn
‘Kýlkobuz’u, Azerbaycan’ýn ‘Kemança’
sý, Ukrayna’nýn ‘Bandura’sý, Gürcistan’
ýn ‘Salamuri’si, Yunanistan’ýn ‘Buzuki’
si ve Türkiye’nin ‘Ut, Ney, Baðlama
ve Kanun’larý gibi yerel enstrümanlarla
klasik müzik severlere unutulmaz bir
gece yaþattý.
Yerel enstrümanlarý klasik müzikle
birleþtirerek büyüleyici bir müzikal
zenginlik yakalayan Tekfen Filarmoni
Orkestrasýný þef Saim Akçýl yönetti.
Nevþehir Valisi M. Asým
Hacýmustafaoðlu ve eþi Nebahat
Hacýmustafaoðlu da konseri ilgiyle
izleyenler arasýndaydý. Vali Hacýmustafaoðlu, konser sonunda orkestrayý
yöneten Þef Saim Akçýl'ý tebrik ederek,
çeþitli hediyeler verdi.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ihaleye çýkýyor
NEVÞEHÝR/Kozaklý
Nevþehir’in Kozaklý
Ýlçesindeki Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Hastanesi’nin
20 Temmuz 2007 tarihinde
ihaleye çýkarýlacaðý bildirildi.
Nevþehir Valiliðinden
yapýlan açýklamaya göre,
Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan
ihale edilecek olan Kozaklý
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Nevþehir
Devlet Hastanesi’ne baðlý
olarak vatandaþlara hizmet verecek.
Hidrotermal Saðlýk
Tesisinin, 7 – 8
milyon YTL’ye mal olacaðý ve yýl içinde
hizmete sunulmasý bekleniyor.
4 Temmuz 2007 Çarþamba
CHP Nevþehir'de miting düzenledi
Baykal, "Seçim meydanýný býrakýp sizin
yapmadýðýnýz görevi yapýyorum.
Býrakýn teþekkürü, susun bari. Sanki
suç iþlemiþim gibi bana kýzýyor, beni
suçluyorlar. Barzani'ye, Talabani'ye
boyun eðiyor, Türkiye'nin hakkýna sahip
çýkan Deniz Baykal'la çatýþmaya
kalkýyor" dedi.
Aydýn Þimþek
HACIBEKTAÞ
CHPNevþehir Ýl Örgütü secim
çalýþmalarýna baðlý olarak yýllardan
sonra Nevþehir’de mitinð düzenledi.
CHP Hacýbektaþ ve çevre ilçe
örgütlerinin katýlýmýyla gerçekleþen
mitingte ayrýca Edip Akbayram sahne
aldý.
Nevþehir'de Telekom Meydaný' nda
düzenlenen mitinginde CHP Genel
Baþkaný Deniz Baykal katýlýmcýlara
hitaben bir konuþma yaptý. Sivas'ta
Katliamý’nýn 14 yýl önce yaþanan acý
olaylarýn yýl dönümü olduðunu
hatýrlattý.
Baykal yapmýþ olduðu konuþmada
konuyla ilgili olarak "Acý olaylarý hep
birlikte yaþadýk,yaþanan acýlardan
düþmanlýk çýkarmak istemiyoruz ama
yaþadýðýmýz acýlarý da unutmamamýz,
böyle acý olaylarý bir daha
yaþamamamýz lazým. Bizim
tarihimizde Madýmaklar bir daha
olmasýn, Yunus Emreler, Hacý
Bektaþlar, Mevlanalar olsun" diye
konuþtu.
Baykal, yolsuzluklara son vermek
gerektiðini ifade etti.
Yoksullukla mücadelenin
yolsuzlukla mücadele edilerek ortadan
kaldýrýlabilecegini belirten Baykal
mitinge katýlan kalabalýða hitaben
"Türkiye'de yolsuzluk var mý?" diye
sordu. Alanda bulunana kalabalýktan
"Var" yanýtýný alan Baykal, "Yani
diyorsunuz ki kazanýn dibi delik, içine
ne kadar su koysan kazan su tutmuyor...
Lehimleyelim mi bu kazaný? Ýktidara
Baykal, Baþbakan Recep Tayyip
Erdoðan ile MHP Genel Baþkaný Devlet
Bahçeli arasýnda Öcalan'ýn idamý ile
ilgili olarak yaþanan tartýþmalar ve "ip"
polemiðine deðinrek, terör konusunun
idam tartýþmasýna indirgenmesinin çok
yanlýþ olduðunu ifade etti.
Baykal terörle mücadelede etkin
bir politikaya olan ihtiyacý dile
getirerek,
geldiðimizde ilk iþ, kazaný lehimlemek"
diye konuþtu.
Baykal, Sosyalist Enternasyonalin
Cenevre'de yapýlan toplantýsýndan da
söz etti. iktidar partisinden bu nedenle
kendisine eleþtiri yöneltildiðini belirten
Türkiye'nin terörle mücadelesinde
tutarlý, etkin bir politika
uygulamamasýnýn terörün devam
etmesine neden olduðunu belirtti.
Konuyla ilgili olarak Baykal “Terör
örgütü elebaþýsý yakalanmýþtýr. Þimdi
gereken, terörle kararlý bir mücadele
yapýlmasýdýr, olmayan budur. Buna son
vermenin bir yolunu bulmak
zorundayýz. Bu yanlýþ bir tartýþma.
Önemli olan her gün yeni þehitler
vermemiz. Terörün geçmiþiyle deðil,
bugünkü hali ve geleceðiyle meþgulüz.
Terör konusunda yapacak þeyleri yok.
Baþtan aþaðý gevþekler. Terörle
mücadelenin ilk koþulu bu Hükümet'ten
kurtulmak." þeklinde konuþtu.
Ödemiþ: “Nevþehir’e özlemi duyulan hizmetleri getireceðim”
Bekir Ödemiþ
CHP 1. sýra
Nevþehir Milletvekili
Adayý
Aydýn Þimþek
HACIBEKTAÞ
Edinilen bilgilere göre Nevþehir CHP
Ýl Örgütü bir süreden beri devam eden
seçim çalýþmalarýna hýz verdi. 22 Temmuz
2007 tarihinde gerçekleþtirilecek olan
seçimlerde partisinin bir oy patlamasý
yaþayacaðýný öne süren Nevþehir CHP Ýl
Baþkaný Çetin, "Bu seçimlerde Nevþehir
tarihinde görülmemiþ bir oy alacaðýz. Buna
inanýyoruz ve bunun için tüm
teþkilatlarýmýzla iþbirliði içerisinde
çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz" þeklinde
açýklamalarda bulundu.
CHP Nevþehir 1. sýra milletvekili adayý
ise Ürgüp ilçesinde 8 yýlý aþkýn bir süredir
belediye baþkanlýðý yaptýðýný, Nevþehir'in
sorunlarýný ve vatandaþlarýn isteklerini çok
iyi bildiðini kaydetti. Milletvekili seçilmesi
durumunda Nevþehir'e özlemi duyulan
hizmetleri getirebilmek için gayret
göstereceðini belirten Ödemiþ, "Bu
seçimlere sosyal demokratlarýn yýllardýr
özlemini çektiði bir ittifak ile giriyoruz.
Bunun avantajýný kullanarak partimizin oy
oranýný artýrmayý hedefliyoruz.
Bilindiði üzere ülkemiz hem siyasi
anlamda hem de ekonomik anlamda
gerçekten zor günler geçiriyor. Cumhuriyet
tarihinde ilk defa manevi deðerlerimiz bu
kadar tartýþýlýr hale geldi. Son 5 yýl içinde
durumu iyi olan hiç kimseyi görmüyorum.
Bunlarýn çözümü için biz bu çalýþmanýn
içerisine girdik. Hepimizin ortak hedefi
yaþayanýn daha iyi þartlarda yaþadýðý bir
Nevþehir'i oluþturmak" diye konuþtu.
Partinin 2. sýra milletvekili adayý Kani
Atasever de, geçmiþ yýllarda 'nýn çeþitli
kademelerinde görev yaptýðýný ve eðitim
alanýnda Nevþehir'in ve Türkiye'nin
sorunlarýný çok iyi bildiðini vurguladý.
Atasever, ülkenin en büyük sorunlarýndan
birinin eðitim sorunu olduðunu
kaydederek, "Eðitim, kalkýnmanýn temelini
oluþturur. Bir ülke ekonomik, sosyal ve
kültürel açýdan kalkýndý ise temelinde
eðitim vardýr. Bu bakýmdan kendi alaným
olan eðitimle ilgili hizmet verebilmek için
CHP'den aday oldum" dedi.
Parçalý Bulutlu
En Yüksek 0C 27
En Düþük 0C 10
Belediyeler susuzluk korkusuyla tehlikeli yollara mý sapýyor?
Musluklardan týs sesi gelmesinden
korkan Ýstanbul'da büyükþehir park ve
bahçelerde kuyuyla su arýyor.
Ankara'daysa 'Kýzýlýrmak'ýn suyu'
tartýþma baþlattý
Haber bültenlerinde, gazeelerde tekrar
tekrar yer alan 'dibi görünmüþ' barajlar,
büyük kentleri tedirgin ediyor. Bunlardan
sonuncusu Alibeyköy Barajý'ydý. Ýstanbul
Büyükþehir Belediye Baþkaný Kadir
Topbaþ'sa Alibeyköy Barajý'nýn dibinin
görünmesinin o derece büyük bir alarm
konusu olmadýðýný söyledi.
Dün bir açýklama yapan Topbaþ, iki
gündür su veremediði iddia edilen
Alibeyköy Barajý'nýn, Ýstanbul'un toplam
tüketiminde zaten çok cüzi bir orana
denk geldiðini söyledi. Ýstanbul yazlarý
günde 2.5 milyon metreküp su tüketiyor.
Ýstanbul'da halen 317 milyon metreküp
su rezervi olduðunu belirten Topbaþ,
"Oradaki eksilme, düþüþ tabii ki
Alibeyköy Barajý açýsýndan önemli ama
Ýstanbul'un totali açýsýndan çok önemli
deðil, o kadar büyük deðil. Suyumuzu
dikkatli kullanýrsak yaðýþ sezonuna
girinceye kadar bu bizi götürecek" dedi.
ÝSKÝ yetkililerinin verdiði bilgiye göre
de Alibeyköy'den perþembe günü 57 bin,
çarþamba günü 92 bin metreküp su
çekildi.
Yeraltýna dönüþ
Topbaþ, önceki gün de su sýkýntýsýný
aþmak için sondaj baþlattýklarýný
söylemiþti. Topbaþ, "Þu anda 12 noktada
sondoajla park ve bahçelerde kuyu açma
çalýþmalarýna baþladýk. 100'e yakýn
noktayý tespit ettik. Yeraltý sularýndan
istifade etmek istiyoruz. Deniz suyuyla
ilgili çalýþmalar var, uzun soluklu. Melen
çayýnýn ilk etabýný 20 Ekim 2007 için
programladýk" demiþti.
Ýstanbul Ziraat Mühendisleri Odasý
Baþkaný Ahmet Atalýk'sa bunu çok
tehlikeli buluyor: "Kuraklýk yaþanan
bölgelerde yeraltý sularý stratejik sulardýr.
Sadece kurak olmayan dönemlerde
kullanýlýrlar. Aþýrý kullaným sularýn
kirlenmesine neden olur ve temizlenmesi
de mümkün olmaz."
Barajlarýn yüzde 36.73'ü dolu
Ýstanbul'da dün itibarýyla 317 milyon
metreküp su kaldý (toplam rezervin yüzde
36.73'ü). Kente dokuz barajdan su
veriliyor. 36 milyon metreküplük
Alibeyköy bunun küçük bir kýsmýný
saðlýyor.
'Kýzýlýrmak'ýn tadý kötü ama, zararsýz'
RADÝKAL - ANKARA - Kýzýlýrmak
suyunun Ankaralýlarý kanser yapacaðýna
yönelik iddialara yanýt veren Ankara
Büyükþehir Belediyesi Basýn Müþaviri
Avni Kavlak, "Birinci sýnýf su olduðunu
kimse iddia etmiyor, sülfat oraný yüksek,
tadý kötü ama saðlýða da hiçbir zararý
yok. Kýrýkkale 20 yýldýr bu suyu
kullanýyor, onlar insan deðil mi?" dedi.
Kavlak, "Çaresiz bu su içilecek. Ýçimini
kolaylaþtýrmak için gerekirse
harmanlayacaðýz" diye konuþtu.
DSÝ ve ASKÝ'nin ortak açýklamasýnda
da "Kýzýlýrmak suyunun Saðlýk
Bakanlýðý'nýn ilgili yönetmeliðine uygun.
TAEK deneyleriyle de radyoaktivite
yönünden insan saðlýðýna zararlý
maddelerin olmadýðý tespit edilmiþtir"
denildi. Saðlýk Bakanlýðý yetkilileri de
tüm dünyada nehir sularýnýn arýtmadan
geçirilirse içme suyu olarak kullanýldýðýný
vurguladý. Yetkililer "Arýtma iþlemleri
yapýlmadan nehir suyunu tahlil
etmemizin hiç- bir anlamý yok" dedi.
"Ne tanrý ne global ýsýnma, sorumlu
Gökçek" diyen Tüketici Dernekleri
Federasyonu (TÜDEF), tarýmsal ve
kimyasal atýklarla kirlenen Kýzýlýrmak'ýn
suyunun Ankaralýlarý kanser edeceðini
savunuyordu.
(Radikal)
Elektrikte en sýcak rekor kýrýldý
Türkiye'de sýcaklarla artan klima kullanýmý,
elektrik tüketimini rekor düzeye 28.145
MW'ye çýkardý. Bu tüketim geçen yýl en
fazla 26.648 MW'ydi. TEÝAÞ Genel Müdürü,
'Turizm bölgelerindeki tüketim artýþý yüzde
20' dedi
ANKARA - Türkiye son 78 yýlýn en sýcak
günlerini yaþarken, klima ve soðutucularýn
sürekli çalýþmasýyla elektrik tüketimi de her
gün rekor üstüne rekor kýrýyor. Daha önce
en yüksek deðere 26 bin 648 megavat (MW)
ile geçen yýlýn aralýk ayýnda ulaþan
Türkiye'nin pik elektrik tüketimi (elektrik
kullanýmýnýn bir anda ulaþtýðý en yüksek
nokta), çarþamba günü rekor kýrarak 27 bin
469 MW'yi buldu. Çöl sýcaklarýnýn ertesi
gün de devam etmesi üzerine perþembe günü
elektrik tüketimi 28 bin 145 MW ile Türkiye
tarihinin bugüne kadarki en yüksek noktasýna
ulaþtý.
Ýki gün üst üste pik yaptý
Türkiye'nin pik elektrik tüketimi bu hafta
iki gün üst üste rekor kýrdý. 27 Haziran
Çarþamba günü saat 11:00'de anlýk elektrik
tüketimi 27 bin 469 MW'yi buldu. Çarþamba
günü saat 11:00-12:00 arasýndaki elektrik
talebi ise ortalama 27 bin 349 MW
seviyesindeki üretimle karþýlanabildi.
Çarþamba günü Türkiye'nin günlük toplam
elektrik üretimi 582.5 milyon kilovat saati
(kWh), tüketimi ise 577.3 milyon kilovat
saati buldu.
Üretimin 434.2 milyon kWh'ý kömür ve
doðalgazla çalýþan termik santrallardan, 148.2
milyon kWh'si ise hidroelektrik
santrallarýndan (HES) karþýlandý.
Türkiye'nin pik elektrik tüketimi daha önce
en yüksek noktaya 26 bin 648 MW'yle 27
Aralýk 2006 tarihinde ulaþmýþtý. O gün
üretimin tahminleri aþan tüketimi
karþýlamakta yetersiz kalmasý nedeniyle
elektrikte sistem marjinal fiyatý 14-15 kuruþ
seviyelerinden, bir anda sekiz kat artýþla 11
YTL seviyesine fýrlamýþtý.
Tüketim yüzde 15 arttý
Çarþamba günü Türkiye'de bir elektrik
sýkýntýsý yaþanýp yaþanmadýðýný öðrenmek
için aradýðýmýz Türkiye Elektrik Ýletim A.Þ.
(TEÝAÞ) Genel Müdürü Ýlhami Özþahin, bu
rekorun 28 Haziran Perþembe günü egale
olduðu bilgisini verdi. "Her gün bir önceki
günkü rekoru egale ediyoruz" diyen Özþahin,
perþembe günü saat 11:20'de 28 bin 145
MW ile yýlýn en yüksek tüketiminin
gerçekleþtiðini belirtti. Perþembe günü 587
milyon kWh'lik elektrik tüketildiðini
kaydeden Özþahin, "Bu tüketimler geçen
yýlýn ayný günlerine göre yüzde 15 oranýnda
bir artýþý gösteriyor. Bazý bölgelerde bu artýþ,
özellikle Antalya gibi turizm bölgelerinde
yüzde 20'lere yakýn" diye konuþtu.
iþe yaradý
Hava sýcaklýklarýnýn artacaðý haberleri
üzerine TEÝAÞ bir süredir alarma geçmiþti.
Olasý talep artýþýný karþýlamak amacýyla da
bazý termik santrallarda devam etmekte olan
bakým-onarým çalýþmalarý durdurulmuþ ve
gerektiðinde devreye sokulmak üzere emre
amade hale getirilmiþti. TEÝAÞ Genel
Müdürü Ýlhami Özþahin, tüketimin en yüksek
noktaya ulaþtýðý çarþamba ve perþembe
günleri ülke çapýnda genel bir sýkýntý
olmadýðýný, ancak lokal bazý sýkýntýlar
yaþandýðýný söyledi. Özþahin, bu sýkýntýlarýn
bazý bölgelerde iletim hatlarýný etkileyen
orman yangýnlarýndan, bazý bölgelerde ise
gerilim düþüklüðünden kaynaklandýðýný ifade
ederek, "Üretim yokluðundan kaynaklý bir
elektrik kesintisi olmadý" görüþünü dile
getirdi.
'Nazar deðmesin'
"Ülke genelinde bir elektrik sýkýntýsý yaþanýp
yaþanmadýðý" sorusuna Özþahin, "Saat þu
an 11:47, inþallah nazar deðmez, çok iyiyiz"
karþýlýðýný verdi. Özþahin, tüketimin neden
11:00-12:00 saatlerinde yoðunlaþtýðý sorusu
üzerine, o saatlerin klima kullanýmýnýn yaný
sýra sanayi tüketiminin ve büro çalýþmalarýnýn
yoðunlaþtýðý saat olduðunu, tüketimin bu
saatlerde maksimum seviyeye ulaþtýðýný ifade
etti.
Ýlhami Özþahin, önümüzdeki günlerde
elektrik tüketiminin ne olacaðý konusunda
tahmin yapmanýn zor olduðunu, bunu büyük
ölçüde hava sýcaklýklarýnýn belirleyeceðini
kaydederek, "Olaðanüstü haller oluþuyor.
Son 78 yýlýn en yüksek sýcaklarýný yaþýyoruz.
Her sýcaklýk derecesinde bizim tüketimimiz
biraz daha artýyor. Bu böyle sürüyor" dedi.
Elektrik tüketimindeki olasý bir artýþý
karþýlamak üzere ne kadarlýk üretim
kapasitesinin "emre amade" olduðu sorusuna
ise Özþahin, "Biz zaten bu kadarýný (28 bin
MW seviyelerini) tahmin ediyoruz. Bu
kadarýný karþýlarýz. Bundan fazla da olacaðýný
tahmin etmiyorum. Üzerine çýkarsa sýkýntý
olabilir" þeklinde konuþtu.
Fiyatlara sýnýrlý yansýdý
Elektrik tüketiminde yaþanan rekor artýþýn
serbest piyasada belirlenen elektrik fiyatlarýna
yansýmasý sýnýrlý oldu. Bu hafta salý günü
itibariyle geçen haftaya göre yaklaþýk yüzde
6,6 ile yüzde 14,9 arasýnda artan sistem
marjinal fiyatýndaki artýþ, tüketimin tepe
yaptýðý çarþamba ve perþembe günlerinde
salý gününe ilave olarak saat dilimleri
itibarýyla 3-4 kuruþ seviyesinde oldu.
Fiyat artýþýnýn sýnýrlý kalmasý, TEÝAÞ'ýn
isabetli tüketim tahmininde bulunup özellikle
kamuya ait elektrik üretim tesislerinin her
an devreye girmek üzere emre amade
tutulmasýyla saðlandý.
Þanlýurfa'da kuþlara da klima
Þanlýurfa'da sýcaktan bunalan güvercinler,
kuþçu kahvelerinde klimalarla serinletiliyor.
Kuþ meraklýlarýnýn, özellikle güvercin
besleyenlerin yoðunlukta olduðu kentte, her
biri binlerce YTL'den satýlan özel
güvercinleri sýcaktan korumak amacýyla bazý
önlemler alýndý. Kuþ meraklýlarýnýn buluþma
yeri olan Kuþçular Kahvesi'nin bir köþesine
içi su dolu bakýr leðen konuldu. Leðendeki
suda yýkanan güvercinler, meraklýlarýn da
ilgi odaðý oldu. Bunun yaný sýra, kuþlar
bulunduklarý bölümde hortumla su tutularak
serinletilmeye çalýþýldý. Bu da yetmeyince
güvercinler klimalarýn üzerine tünedi.