2008 Ocak - türk eczacıları birliği

Transkript

2008 Ocak - türk eczacıları birliği
Yayın Türü: Süreli Yayın
İÇİNDEKİLER
SAHİBİ
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
Genel Başkan
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Ecz. Hilmi ŞENER
Genel Sekreter
MERKEZ HEYETİ
Ecz.Erdoğan ÇOLAK
Ecz.Şevket KAYA
Ecz.Hilmi ŞENER
Ecz.Özgür ÖZEL
Ecz.Mukaddes HARMANCI
Ecz.Deniz İÇER
Ecz.Sabih Tekin ÇAĞLAR
Ecz.M. Sait Yücel
Prof.Dr.Levent Üstünes
Ecz.Çağatay ÇAKAR
Ecz.Ali ASLAN
YAYIN SEKRETERİ
Ayşen YALMAN
REDAKSİYON
Ayşen YALMAN
Ecz. Güzide SÖNMEZ
BAKIŞ
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
DİYALOG
Ecz. Hilmi ŞENER
Planlama ve Koordinasyon Birimi
Tekin TEKİNER
BASKI
Fersa Ofset Tesisleri
Ostim 36. Sokak No: 5/C-D
Yenimahalle - ANKARA
Tel: 0312 386 17 00 (pbx)
www.fersaofset.com
Baskı Tarihi: 20 Şubat 2008
YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA
Willy Brandt Sokak No: 9
Çankaya / ANKARA
Tel: 0.312 409 81 00
Serkan MERCAN, Sahra DAŞDEMİR. Ayşen YALMAN
TEB Haberler Dergisi hakkındaki şikayetlerinizi,
memnuniyetinizi ve önerilerinizi iletebilmek için;
Türk Eczacıları Birliği
Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya / ANKARA adresine,
[email protected]
e-posta adresine yazabilir ya da
0312 409 81 09’a faks çekebilirsiniz.
17
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ECZACILIK
Ecz. Neşe KILINÇ
20
HERKESE SAĞLIK, GÜVENLİ GELECEK
Ayşen YALMAN
24
AKILLI ÇOCUK AKILCI İLAÇ KULLANIR
Ecz. Vildan ÖZCAN
26
ECZANE ÇALIŞANLARININ EĞİTİMİNDE YENİ DÖNEM
28
FARMAVİZYON ECZACILIK FUARI
31
ECZACILIK UYGULAMALARI ENSTİTÜSÜ
Ecz. Güzide SÖNMEZ
33
TÜRKİYE’DEKİ ECZACILIK TARİHİ MÜZELERİ
Prof. Dr. Afife MAT
34
TEB YAYINLARI
Özge ARIKAN
37
ÜREME SAĞLIĞI HİZMETLERİNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLLERİ KONGRESİ
Ali Serkan MERCAN, Sahra DAŞDEMİR
38
KISA KISA SAĞLIK HABERLERİ
40
YAYIN KOŞULLARI
Dergideki yazılar dengi adı gösterilerek yayımlanabilir.
yazılardaki görüşlerden yazarın kendisi sorumludur. Dergi
üyelere ücretsiz gönderilir. Yayınlanması istenilen yazıların,
bilgisayarda Word programı ile yazılması ve yazıların orijinal
çıktısı ile birlikte disketinde gönderilmesi teknik açıdan kolaylık
sağlayacaktır.
5
ECZACILAR EGE’DE BULUŞTU
Ayşen YALMAN
KAPAK VE SAYFA TASARIMI
4
1. BAŞKANLAR DANIŞMA KURULU TOPLANTISI
TEB AR-GE Birimi
REKLAM SORUMLUSU
3
BENAZİR BUTTO
Baerivan VARGÜN
42
GÜNCE
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
44
BASINDA TEB
Ayşen YALMAN
46
Bakış
Bu strateji işe yarıyor mu? İlaç şirketlerinin beşiği ve stratejinin ilk deneme tahtası olan ABD dünya nüfusunun
Peki, ilaç harcamalarından tasarruf etmek isteyen bir Hükümet ne yapmalı? OTC ve reklam bu sorunu çözebilir
mi? Eczane birleşmeleri veya dağıtımı ve satış arasındaki dolayımın kaldırılması ilaç pazarını küçültür mü? Evet,
bütün bunlar karı artırır ve maliyeti düşürür. Ama kamu
maliyesi açısından değil. Sadece ve sadece ilaç şirketleri
açısından.
Tüm sağlık çalışanlarının ilk önce sorması gereken
önemli bir soru var: Bu gelişmelerin hasta sağlığına etkisi ne olur? Hasta sağlığını korumak için ne yapmalıyız?
Eczacılar açısından bu sorunun yanıtı açık: Eczanelerin
yaygınlığı ve birincil danışma noktası olması, hasta sağlığını korumak bakımından temel etkenlerden bir tanesi.
Eczacının ilaç ve sağlık danışmanı olarak üstlendiği rolün geliştirilerek devamını sağlamak gerekiyor. Eczaneyi
küçültecek, sınırlarını daraltacak ve eczacının danışmanlık hizmetini dışarıda bırakacak herhangi bir düzenleme,
ilacın ticaret dünyasının acımasız kollarına atılması, ilaç
tüketiminin artması, insanların korkularını kullanarak ilaç
satışını artırma stratejisinin başarıya ulaşması demek. Bu
stratejiye karşı kendi stratejimizi yaratmalıyız. Her soruya
hasta-merkezli bir düşünce çerçevesinde biçimlenmiş bir
yanıtımız olmalı. OTC’lere karşı yanıt, “reçetesiz ilaç” ya
da “tezgah üstü” değil, “tezgah arkası” üründür. Eczacının denetiminde olmayan herhangi bir şekilde ilaç kullanımının sağlığı bozucu etkisini ortaya koymaktır. Eczacının
ve eczanelerin yaygınlığının sağlık sistemi açısından vazgeçilmezliğini öne çıkartmaktır.
Bu konuda hem meslek örgütümüze hem de eczacılarımıza büyük işler düşmektedir. İlgili politikaları meslek örgütümüz yakından takip ediyor. Eczacı meslektaşlarımız da
bu değişimi kavramalı ve gereğini yapmalıdır.
Saygılarımla,
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
TEB Genel Başkanı
TEB HABERLER
Pazarı büyütme stratejisinin diğer bir unsuru ise, pazardaki emek maliyetlerini ve diğer temel maliyetleri azaltmak olarak ortaya çıkıyor. Maliyetleri azaltmanın birden
çok yolu var. Herşeyden önce, üretim, dağıtım ve satış
arasındaki zinciri ne kadar kısaltırsanız, aracıları ne kadar
azaltırsanız maliyetiniz de o kadar azalıyor. Üreticiler bu
zincirle global piyasalar bakımından henüz çok fazla ilgilenmedilerse de, dağıtım ve satış arasındaki makasın gittikçe daraldığına tanık oluyoruz. Bu stratejinin bir parçası
olarak, ne kadar toptan alışveriş yapabilirseniz, aldığınız
malın maliyeti de sizin için o kadar ucuzlamış oluyor.
%5’den azına sahip olmasına rağmen tüm dünyadaki reçetelerin %50’si burada yazılıyor. Son 6 yılda sağlık harcamaları tarihte görülmemiş boyutlara ulaşarak yaklaşık
yüzde yüzlük bir artış kaydediyor ve bu devasa artış sadece ilaç fiyatlarının yükseltilmesinden kaynaklanmıyor, hekimlerin daha çok ilaç yazmalarının da bir sonucu olarak
ortaya çıkıyor.
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
G
eçtiğimiz günlerde Ray Moynihan ve Alan
Cassels’in “Daha Çok İlaç Satmak İçin Hastalıklar İcat Edelim” başlıklı makalelerini okudum.
Makale, bundan otuz yıl önce bir ilaç şirketinin Genel
Müdürü’nün “sadece hastalara ilaç satmak durumunu
aşmak gerektiği, sağlıklı insanlara da ilaç satmayı hayal
ettiği” sözleriyle açılıyor. Aradan otuz yıl geçtikten sonra
artık bu genel müdürün rüyası gerçek olmuş sayılır. Zira,
en büyük ilaç firmalarının pazarlama stratejileri de artık
sağlıklı insanları hedef alıyor. Sağlığından az da olsa kaygı duyan insanlar “hasta” kategorisinde değerlendiriliyor.
Eskiden “normal” sayılan bazı değerler, bugün hastalık
sınırının içine alınmış durumda. 500 milyar dolarlık ilaç
endüstrisinin borsadaki değerlerinin azalıp artması, hasta
sayısındaki değişimle birebir bağlantılı. Dünyadaki hızlı
ve yorucu değişimin insan psikolojisi üzerinde yarattığı
tüm etkiler, hastalık olarak sınıflandırılıyor ve insanlar da
“acaba hasta mıyım?”, “evet hastayım” hissi ile birlikte
yaşamak zorunda bırakılıyor. Böylece ilaç endüstrisi büyüyor, borsa değerleri artıyor ve insanlar hastalık psikolojisi içinde sürgit yaşamaya devam ediyorlar. Bu büyümeyi
tetikleyen en temel unsur ise, insanlara önce hasta olduğu yargısını edinmesini sağlayan, bu aşamadan sonra da
hangi ilacı kullanacağını söyleyen kitlesel reklamlar oluyor. Büyümeyi sağlamak için ilaç şirketleri, orta-üst ve üst
sınıflara hitap edecek şeklide geri ödeme listesinden çıkıp çıkmadığına bakmaksızın, ilaçlarını OTC’ye kaydırıyor,
daha sonra da önce hastalığın, sonra da bu ilaçların reklamını yaparak hasta olduğuna inandırdığı kişilerin bunları
almasını sağlıyor. “Pikniğe gittiğinizde hapşırdınız mı? O
zaman siz alerji hastasısınız ve mutlaka x ilacını kullanmalısınız” şeklindeki söylem, bu Pazar büyüme stratejisinin
temelini oluşturuyor.
3
Diyalog
gerekenleri olan demokrasi ve laiklik konusundaki
Değerli Meslektaşlarım
duyarlılıklardır. Türkiye siyasal yaşantısının bütün
Ülkemiz oldukça sancılı bir süreçten geçmektedir. Bu
vatandaşları kucaklayan, hangi kesimden gelirse
sıkıntılı süreç son aylarda bir siyasi krize dönüşmüş
gelsin
görünüyor. Ancak bu tehlikeli ve sıkıntılı durumdan
yurttaşların yalnızca görevleri değil aynı zamanda
daha önemli ve şiddetle sakınılması gereken bir
demokratik haklarını da göz önünde bulundurarak
durum var ki o da söz konusu olan siyasi krizin bir yargı
ona yaklaşan bir hal almasının aciliyeti ortadadır.
krizine dönüşme olasılığıdır. Bildiğiniz gibi ülkemiz
Bu amaçla toplumun bütün kesimlerinin iktidar ve
demokrasisi yasama, yürütme ve yargı organlarının
muhalefet ayrımı yapmaksızın bu ortak paydaları bir
bağımsız ve anayasal çerçevede birbirleriyle uyum
an önce saptaması şarttır. Son günlerde yaşanan
içerisinde çalışması sayesinde ayakta durmaktadır.
itidal çağrılarınaysa meclisteki sandalye sayılarına
Ve yine bilindiği gibi demokrasinin olmazsa olmaz
koşulu siyasi partilerin anayasanın temel ilkelerini
kendilerine yol gösterici benimseyerek demokratik
süreçlere sağlıklı bir şekilde katılabilmesidir. Bu
süreci tehlikeye atacak herhangi bir girişimin
ülkeyi bir açmaza sürükleyeceğine şüphe yok.
Ancak demokratik süreçlerin sağlıklı bir şekilde
işletilebilmesi ise hukuk devleti ilkesine gösterilecek
saygıyla mümkündür.
ve yargının siyasi işleyişe hizmet ediyormuş gibi
gösterilmesi büyük bir tehlikenin habercisidir.
Önce “Türban” üzerine yapılan ve üniversitelere
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
neredeyse “ihale” edilen tartışmalar ve sonrasında
TEB HABERLER
duyarlılıklara
önem
veren,
bakarak karar vermek demokratik değil ancak
duygusal bir yaklaşımdır. Çünkü bilinmelidir ki
demokratik süreçler hiç beklenmedik zamanlarda
iktidar ve muhalefetin yerlerini değiştirme erkine
sahiptir. Bu bağlamda toplumsal mutabakatın
sağlanması ve ülkenin gerçek gündemine dönülmesi
daha sağlıklı olacaktır.
Türkiye’nin önünde çok daha acil ve önemli sorunlar
Son dönemlerde yargı bağımsızlığının gölgelenmesi
4
toplumsal
durmaktadır. Yaklaşan küresel kriz ve ülkemiz
sosyo-ekonomik hayatındaki hızlı değişimler, doğru
hamleler yapılmadığı takdirde, bu krizin daha
şiddetli hissedilmesine neden olacaktır. Sosyal
Güvenlik Yasa Tasarısında varolan gedikler, sağlık
alanında bırakılmış olan eksiklikler hiç kuşkusuz
AKP’ye karşı açılan kapatma davası ve en nihayetinde
mesleğimiz ve ülkemiz açısından bir an önce
Ergenekon
kapsamında
çözüme kavuşturulmayı beklemektedir. Bu anlamda
yaşanılanlar toplumda oldukça fazla gerilime neden
itidal çağrılarına katılmakla birlikte gerçek gündem
olmuş görünmektedir. Elbette her demokratik
maddelerinin de çözüm için beklediğini ve bunların
ülkede yaşanabileceği gibi bizim ülkemizde de bu tür
takipçisi olduğumuzu belirtmek isterim.
Davası
soruşturması
siyasi anlaşmazlıklar yaşanmaktadır. Öncelikle bu
tür anlaşmazlık ve görüş ayrılıklarının doğal olduğu
Saygılarımla,
ve daha iyiye varabilmek için tartışmanın olmazsa
olmaz olduğu kabulünden yola çıkmak gerekiyor.
Ecz. Hilmi Şener
Ancak hiç kuşkusuz gözönünde tutulması gereken
TEB Genel Sekreteri
bir başka şey de bir arada yaşamanın mutlak
TEB Haberler Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
TOPLANTI
Planlama ve
Koordinasyon Birimi
1. BAŞKANLAR DANIŞMA
KURULU TOPLANTISI
36. Dönem TEB Merkez Heyeti’nin ilk Başkanlar
Çalışma program taslağı üç bölümden oluşuyor.
Danışma Kurulu Toplantısı 15-16 Şubat tarihle-
1. 36. Dönem Kongre kararları; ki bu kongre kararlarını Merkez Heyetinin ikinci toplantısında birlikte
değerlendirdik ve bunlarla ilgili neler yapabilirizi tartıştık ve bir yol haritası çıkardık.
rinde Ankara’da yapıldı. Merkez Heyeti’nin çalışma programını paylaştığı toplantıya yeni kurulan
eczacı odaları da katılım sağlarken, başkanlar
çalışma programı ile ilgili görüşlerini ilettiler.
ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK
2. Geçmiş Kongre kararları; Merkez Heyetince yapılamamış, eksik bırakılmış yada gündeme alınmamış
konular değerlendirildi ve bir yol haritası çıkarılmaya
çalışıldı.
TEB MERKEZ HEYETİ BAŞKANI
Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin
oluşturduğu çalışma programını birlikte tartışmak,
değerlendirmek, buna yönelik eleştirileri almak ve
bu programın ortaklaştırılmasını sağlamak.
Bu Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı’nın bizim
için ayrı bir önemi var. 36. Büyük Kongreden sonra
tüm delegelerimizin beklentisi ve bizim de ayırt edici noktamız, katılımcı, demokratik, şeffaf bir örgüt
yapısını oluşturmak. Bu toplantıyla bunun startını
bir anlamda vermiş oluyoruz.
Değerli arkadaşlar, 36. Dönem Merkez Heyeti
Çalışma Programını birlikte tartışmaya açacağım,
daha sonra sizler de değerli öneri ve katkılarınızı
bize ulaştırabilirsiniz.
Temel perspektifimiz:
• Eczacının sağlık sistemi içindeki vazgeçilmez konumunu vurgulamak ve güçlendirmek, eczacının
hak kayıplarını engellemek ve yeni kazanımlar
sağlamak noktasında hukuksal ve ekonomik düzeyde çalışmalar yapmak.
• Yatan hasta, günübirlik tedavi, kamu kurumu iskontoları gibi ekonomik kayıpların ortadan kalkması konusunda da çalışmak yapmak hem de
buna bir hukuksal zemin hazırlamakla ilgili çalışmaları artırmamız gerekiyor.
• Eczacılar arasında daha adil bir dağıtımın gerçekleştirilmesini sağlamak
• Eczacılık mesleğinin, serbest eczaneler dışındaki
kamu, hastane, akademi ve sanayi gibi tüm alanlarında, istihdamdan özlük haklarına kadar tüm
sorunlarına çözümler aramak
• Klinik eczacılık, farmasötik bakım kavramlarının
yerleşmesi için bilimsel ve teknik çalışmalar yapmak, eczacının bir tedarikçi değil, ilaç danışmanı
ve sağlık emekçisi olduğu gerçeğini vurgulamak
TEB HABERLER
Toplantımızın ana gündemi, Türk
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
Bu ilk Başkanlar Danışma Kurulu
3. Çalışma programı ve projeler; yani genel olarak
verilen görevlerin dışında biz ne yapacağız ve hangi
projeleri hayata geçireceğiz; bunları tartıştık.
5
TOPLANTI
• Ecza Kooperatiflerinin özgür eczacı sermayesiyle bireysel eczacılığın var olmasındaki yaşamsal öneminden
hareketle, kooperatiflerin gelişimi için gerekli şartları hazırlamak
• Eczanedeki bürokrasiyi azaltmak
• Geri ödemelerin düzenli yapılmasını sağlamak
• Teknolojik ilerlemeyi takip etmek
• Bilgi ve birikimi artırıcı çalışmalar yapmak (akademi, enstitüler, araştırmalar, yayınlar)
• Katılımcı bir örgüt yapısı oluşturmak
• Türkiye’deki sağlık politikalarının belirlenmesi noktasında diğer sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak
Önümüzdeki Dönem Temel Soru Alanları ve Oluşturulan Komisyonlar:
• Sağlıkta dönüşüm programı ile ilgili düzenlemeler
Aile Hekimliği uygulaması ve uygulamanın eczacılık mesleğine etkisi ile ilgili olarak çalışma yapmak üzere bir
komisyon kuruldu.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Genel Sağlık Sigortası uygulamaları hakkında çalışma
yapmak üzere bir komisyon kuruldu.
Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ile ilgili çalışma yapmak üzere, bir komisyon kuruldu.
İlaçta reklam ve reçetesiz ilaçlar hakkında Sağlık Bakanlığına sunulmak üzere 2 aylık süre içerisinde bir rapor
hazırlanması.
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Yasası ile ilgili taslak üzerinde çalışma yapmak üzere bir komisyon kuruldu. Bununla
ilgili bir çalışma yapmamız gerekiyor ve bu çalışmayı da hem eczacı kamuoyuyla hem de Sağlık Bakanlığıyla paylaşmamız gerekiyor.
• SGK Protokolü ve SUT
Sağlık Uygulama Tebliği ve Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği ile ilgili olarak çalışma yapacak bir komisyon
kuruldu. Bunu da önümüzdeki temel sorun alanları içinde gördüğümüz sorunlar içerisinde değerlendiriyoruz ve
bunların çalışmalarını başlattık.
Birinci bölüm, 36. Kongre kararları ve İkinci Merkez Heyeti Toplantısı kararları; burada neler yaptık, bunları
sizlerle paylaşalım.
• Birçok Avrupa Birliği üyesi ülkede olduğu gibi, meslek hakkı adı altında reçete başına danışmanlık hizmeti bedeli
ödenmesi konusunda çalışma yapılması. Yurt dışındaki sistemleri inceleyeceğiz, bunları örnek göstereceğiz,
konu hakkında Sağlık Bakanlığına sunulmak üzere bir rapor hazırlayacağız ve raporda da Türkiye’de yapılabilecek uygulama örneklerine yer verilmesini talep edeceğiz.
6
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
• İlaç takip sisteminin hayata geçirilmesi son derece önemli, çünkü böylece piyasada bulunan sahte ilacın ortadan kalkması temin edilecek. Bununla ilgili yapılan tüm toplantılara katıldık ve önemli mesafeler aldık. Örneğin
bir yönetmelik çalışması yapıldı. 2009 başında piyasaya bu barkodu oluşturulmuş ilaçlar verilecek, 2009 sonunda ise eczanelerde kalan ilaçlar değiştirilecek ve yenilenecek.
• Merkez Heyetinin, ilaç fiyatlarında indirim olduğunda zamanında indirim uygulamayan firmalar sebebiyle oluşacak zararların minimize edilmesi ve eczacılara telafisi amacıyla çalışma yapması. İlaç fiyat kararnamesi ile geçiş
süreci 45 gün olarak belirlendi, ama bu eczacılara bir ayrıcalık getirmedi. İlaç fiyatlarında yaşanan ilk düşüşte
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü firmalara tepki koydu, birlikte toplantılar yapıldı. Bir kısım
firmalar bu sürece uydu, özellikle yerli firmalar, ama yabancı ilaç firmaları buna çok uymadılar. Onun için bir
genelge çıkarabilir miyiz noktasında yoğunlaştık. Bunu çıkarabilirsek bu sorunu da ortadan kaldırmış oluruz.
• Ek-2/D listesinde kamu iskontosu olup, eczanelere firma ve depolar tarafından ulaştırılmayan iskontoların Ek2/D’ye uygun olarak verilmesi için çalışma yapılması, sonuç elde edilmeyen ilaçların geri ödeme listesinden
TOPLANTI
çıkarılması için gerekli çalışmaların yapılması, ıskonto uygulamasını doğru biçimde yapmayarak eczacı mağduriyetine neden olan firmalar ve ilaçların yer aldığı bir liste oluşturularak bu liste üzerinden bir çalışma yapılması.
Konuyla ilgili bir çalışma takvimi de oluşturduk kendi içimizde.
Önümüzdeki dönemde toplantı ve organizasyonlar;
• FIP 2009 Kongresi hazırlıkları
• Farmavizyon Eczacılık Fuarı (11-13 Nisan 2008): Önerilen Ana Tema: ORGAN BAĞIŞI
• Ege Eczacılık Günleri (23-24 Şubat 2008)
• Gençlik Kurultayı (Mayıs 2008)
• Türkiye Eczacılık Kongresi (Ekim 2008)
• Kooperatifler Çalıştayı
Yeni Dönem, Yeni Görevler
- Eczanelerde biriken ilaç atıklarının çevreye zarar vermeyecek biçimde imhasını sağlamak
- Uzun süredir veritabanı oluşturulmaya çalışılan üye bilgi programındaki eksikliklerin giderilmesini sağlamak.
- Ecza kooplarla işbirliğini güçlendirmek
- Düşük cirolu eczanelerin durumunu tespit ederek, alınacak önlemleri tartışmak
- İlaç dışı ürünlerin eczane satışını düzenlemek; dermokozmetikler, fitoterapi ürünleri, nütrasötikler, medikal
malzemeler, ortopedi ürünleri, mamalar ve ıtriyat kalemlerinin de eczaneden ve belirli kurallar dahilinde
satılmasını sağlamak
- Yeni gelişen bilişim teknolojilerinden, özellikle internet üzerinden yayın yapan bir kanal ve uzaktan eğitim
modüllerinden yararlanmak, mesleğimiz açısından hem hızlı ve detaylı bilgi akışını sağlamak, hem de eğitim
ihtiyacını gidermek
- TEB bünyesinde bir sigorta acentesi kurmak; eczane sigortaları kapsamında oluşan hasarların eksik karşılanması ve poliçe tanziminde yer alan muafiyetler ile eksik poliçe tanzimleri nedeniyle eczacılar açısından
oluşan sorunu gidermek
- Kamu kurum ıskontolarını düzenlemek
- Provizyon sistemini iyileştirmek
- Yazılı ve görsel basında eczacılığın rolünü güçlendirmek üzere girişimlerde bulunmak
- Hayat ve sağlık sigortası yapmak; tehlikeli hastalıklar ve hayat sigortasını kapsayan bir grup anlaşması
yapmak
- Türkiye’de mal fazlası ile ilgili bir düzenleme getirmek ve alternatifler oluşturmak üzere konuyu tartışmaya
açmak
- Çağrı merkezi kurmak
- İlaç hakkında bilimsel bilgiyi takip etmek
TEB HABERLER
- Eczacıların eczane muhasebesi ile ilgili sorunlarını takip edip yanıtlayacak ve daha sonra raporlayacak ve
bunları diğer eczacılara yol gösterme amacı ile kılavuzlar halinde yayımlayacak bir mali müşavirlik sistemi
kurmak
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
- Toplum-eczacı ilişkisinde mesleki tarihimizi sergileyerek eczacının itibarını yükseltmek amacı ile Türkiye
eczacılık tarihinin çeşitli eserlerini bir araya toplayarak bir müzede sergilemek. Daha önce müze açmış veya
açmayı planlayan tüm kesimlerle bir araya gelerek, tüm müzeleri ve malzemeleri tek bir müze çatısı altında
toplamak üzere çalışma yapmak. Açılışını FIP 2009’a yetiştirmeye çalışmak.
7
TOPLANTI
PROF. DR. LEVENT ÜSTÜNES
TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ
Arkadaşlar, eğer vazgeçilmez olmazsanız ne faturanız olur ne başka bir şeyiniz olur. Eczacının yaptığı atılımı bu topluma anlatmamız lazım, eczacının
hizmetlerini, eczacının varlık nedenini bu topluma
hep birlikte sunmamız lazım. Yani bunu tek başına
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti yapamaz, bu,
sizlerle bizlerin hep birlikte yapacağı bir olay. Sizlerin yukarıdan aşağıya eczanelerinize ve odanızın
üyesi olan eczacılarınıza mutlaka her gün aşılamamız gereken bir şey, bir seferberlik başlatmak durumundayız. Eczacı olmazsa bu iş olmaz dememiz
lazım. Bunun için eczanenizde durmaktan tutun,
beyaz önlük giymeye kadar –bazılarına komik gelebilir- bu çok önemlidir arkadaşlar. Arkadaşlar, bu
temel sorunu çözemezseniz bunların hepsinde cephe kaybetmeye mahkumsunuz.
ECZ. SAİT YÜCEL
TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ
Her oda başkanımızla ve her oda
yöneticimizle hatta her eczacımızın bu taşın altına elini koyması
gerekiyor. Bunu eğer becerebilirsek, bunu Harun
Başkan da çok net söyledi, eğer beraber davranmayı, beraber tepki koymayı gösterebilirsek, bu dönem maalesef, inancım, tepki koyacağımız bir dönem gözüküyor, çok da umutlu gözükmüyor; ama,
hepimiz beraber bu işi becerebilirsek inanıyorum
ki, hep beraber birçok sonuca ulaşabiliriz diye düşünüyorum. Bu anlamda da bu dönem en azından
TEB yönetimi ve sizler açsından hep beraber bu işi
yapacağız diye düşünüyorum.
ECZ. SEMİH GÜNGÖR
8
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
İSTANBUL ECZACI ODASI BAŞKANI
Kamuya yaptığımız ıskontoların bu
dönem yüzde sıfır olarak belirlenmesini istiyoruz. Çünkü, bakıldığında, artık eczacının kademeli ıskontoyu verecek
hâli kalmadı. Özellikle bunu burada dile getiriyorum;
biliyorsunuz Türk Eczacıları Birliği birçok komisyon
oluşturuyor, bu komisyonlar içinde SUT, BUT ve resmî protokole yönelik oluşturulan komisyonda oda
başkanları da var. Burada birçok şeyi tartışıyoruz,
ama Başkanlar Kurulu olarak bir an önce temel sorunlar hakkında karar vermemiz gerekiyor ki komisyonda o düzlem üzerinden çalışmaları sürdürelim.
Nedir bunlardan biri; bunlardan biri günübirlik tedavi. Günübirlik tedaviyle ilgili buranın net, açık bir
kararı olmak zorunda. Yani, eğer günübirlik tedavi
diye bir kavram tebliğlerin içinde yer almaya devam
edecekse, biraz sonra açacağım yatan hasta reçetelerinin karşılanmasının ikinci aşaması olacaktır.
Onun için, bir an önce bununla ilgili olmazsa olmazı
ortaya koyması gerekli.
ECZ. OĞUZ EKİNCİOĞLU
ANKARA ECZACI ODASI BAŞKANI
Temelde yatan hasta reçetelerinin
hastane eczanelerinden karşılanmasına karşı değiliz. Ancak Türk
Eczacıları Birliği’nin içinde bulunduğu bir komisyon
marifetiyle bir liste oluşturulması, yeterli eczacı istihdamının gözetilmesi, mahsuplaşmanın kesinlikle
kaldırılması gerekir. Böyle bir dayatma yönteminin
ortadan kaldırılmasıyla yatan hasta reçetelerinin
hastane eczanelerinden karşılanması daha olası
hâle gelecektir. Bu, listede yer alan ilaçlar dışındaki
ilaçların da Türkiye geneline yaygınlaştırılacak yatan
hasta bürolarıyla hastalara ulaştırılması konusunda
projelendirilme yapılacağı zaten aktarıldı.
ECZ. TUNCAY SAYILKAN
İZMİR ECZACI ODASI BAŞKANI
Bu yatan hastayla ilgili süreçte geç
kaldık. Niye geç kaldık; 1 Ocak değildi bunun esas tarihi, 15 Ekimdi.
Biz, o dönem büyük kongre sürecinde onu atladık,
sonra 1 Ocaka ertelendi, sanki biz o 45 günlük yada
3,5 ay ertelenince sanki bu iş hallolmuş gibi gördük. Açık söyleyeyim, hepimizin bunda payı var. 1
Ocakta kriz ortaya çıktığında, devlet memurlarının
çalıştığı kamu görevlisi hastaneler değil, üniversite
hastaneleri çıkardı. Onlar medyada yer aldı ve biz o
süreci iyi kullanamadık.
TOPLANTI
Sağlık Uygulama Tebliğinde geçen
yıl çok büyük karmaşayla karşılaştık. Yatan hastaların alt bölümüne
günübirlik tedaviyi koydular ve günübirlik tedaviyle
ilgili hiçbir şey yapmadılar. Bu konuyla ilgili Merkez
Heyetimizin sağlam iradesi olması lazım.
Sahte ilaçlarla ilgili ivedi bir komisyon kurmamız
lazım. Depolar bu işin içerisinde yok, ilaç firmaları
da bu işin içerisinde yok. Niye yok; bunların hepsi zincirin halkalarıysa bunların hepsi müteselsilen
sorumlu olması lazım, ama eczacı devletle karşı
karşıya kaldığı için, sözleşme feshiyle karşı karşıya.
Eğer bir ürünle ilgili sahte bilgisi alıyorsanız, onu, bu
konuda çalışan bütün sektöre yayıp önlemini almak
zorundasınız.
Bundan sonra Başkanlar toplantılarında alınacak
kararlarımızın Merkez Heyetimiz tarafından mutlaka göz önüne alınacak konular hâline getirilmesi
gerekiyor.
ECZ. ARMAN ÜNEY
SAMSUN ECZACI ODASI BAŞKANI
Yatan hasta reçetelerinin eğer
yeniden tam anlamıyla dağıtımı
yapılacaksa kesinlikle ayrım yapılmaksızın tüm bölgelerde yapılması
gerekiyor. Bu dağıtımın da tek tip olması ve dağıtım
sisteminin de, programın da Türk Eczacıları Birliği
tarafından belirlenmesi gerekir diye düşünüyorum.
Hazırlanan çalışma programında da mesleğimizin
acil çözüm bekleyen sorunlarının çoğunluğuna değinildiğini gördüm. Çok sevindirici. Bu çalışmaya
emek veren tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.
UZM. ECZ. KIVANÇ ATMACA
BURSA ECZACI ODASI BAŞKANI
Örgüt olarak gerek emek platformunda bulunmak ve gerekse de
türban konusunda açıklamalar
yapmak, bence bunlar son derece
olumlu gelişmeler. Bu anlamda örgütümüzün tekrar
kendi bakış açısını oluşturup kamuoyuyla paylaşma
fırsatını sunduğunuz için hepinize teşekkürlerimi
iletiyorum.
Hepimizin gözleri parladı çalışma programını takip
ederken, çok yoğun emek verildiği her anlamda
gözlemleniyor. Olması gerektiği için değil, gerçekten yapılması için planlanmış bu çalışma programı.
Bu emeğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
ECZ. İRFAN DEMİRCİ
GAZİANTEP ECZACI ODASI BAŞKANI
Eczacımız eczanesinde çok sıkıntılı, kısa dönem öncesine kadar
eczacı, bankaların yatırım yapan
müşteri portföyündeyken şimdi
kredi alan müşteri portföyünde. Hükümeti ve Sağlık
Bakanını sürekli dinliyoruz, toplantılarımıza geliyor.
Bize hep şunu söylüyorlar: “Biz size SSK’yı açtık, yeşil kartı açtık, sağlıkta dönüşüm yaptık, eczacıların
ciroları arttı.” Şimdi, sağlığa akan toplam para yaklaşık olarak 2,5-3 kat artmış, ilaca harcanan para
8,5-9 katrilyon, bu da iki katı artmış. Temel sorunlarımız var. Hükümetin uyguladığı ekonomiden dolayı, ekonomik politikalardan dolayı sıkıntı altındayız. Türkiye’nin bağımsızlığı, ekonomik kazanımları,
cumhuriyetin kazanımları; hepsi birer tehlike altında
ama, bununla beraber bizim mesleğimiz de tehlike
altında.
ECZ. CİHAN DİNÇ
ANTALYA ECZACI ODASI BAŞKANI
Yatan hasta konusunda Sayın Saymanın okumuş olduğu deklarasyon tamamen akılcı, bir eczacının
yatan hasta reçetelerinin hastane eczanelerinden
verilmesine karşı çıkması düşünülemez, ama bunun için de belli düzenlemeler olmalı. Keşke bütün
hastanelerde eczacılar olsa, oradaki ilaçların hepsi tamam olsa. Bu şekilde bir düzenleme ile ilaçlar
hastane eczanesinden verilsin, hastane eczanesinde olmayanlar da serbest eczaneye çıksın, serbest
eczacı provizyonunu alsın, yatan hasta reçetelerini
karşılasın, hastayla eczacı arasında para alışverişi
de olmasın, sonra Sosyal Güvenlik Kurumundan da
parasını alsın. Bunlarda tamamen hemfikiriz.
TEB HABERLER
KONYA ECZACI ODASI BAŞKANI
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
UZM. ECZ. HARUN KIZILAY
9
TOPLANTI
ECZ. ÖZEN EKİZ
ECZ. NEVZAT AKMAN
DENİZLİ ECZACI ODASI BAŞKANI
TRABZON ECZACI ODASI BAŞKANI
İlaç takip sistemi gerçekten çok
çağdaş bir yöntem ve hızla hayata
geçirmemiz gerekiyor. Bizim işimizi çok kolaylaştıracak, ama başka sorunlara da yol
açacağını düşünüyorum, hatta bugün hiç gündem
etmediğimiz bazı sıkıntılara da sebep olabilir. Ne
gibi; ilaç takip sistemine geçilmesiyle birlikte önce
kupür kesmek, arkasından e-reçeteyle birlikte reçetenin de ortadan kalkmasıyla birlikte şu anda büyük
sorunumuzu oluşturan reçete kontrolü, kesintiler
vesaire; bu sorunların hepsi ortadan kalkacak, hatta eczanelerimizde çalıştırdığımız personelin bir kısmının işine son vereceğiz. Tam bu aşamada başka
bir sorunla karşı karşıyayız. İş bu kadar kolaylaştığı
zaman bu iş bizim elimizden gidebilir arkadaşlar.
Onun için, ilacın gerçek sahibinin eczacı olduğunu herkese kabul ettirmemiz lazım. Bunun için de
şimdiden ilaç danışmanlığını ön plana çıkarmak ve
meslek içi eğitimleri artırarak, sıkışmadan önce yavaş yavaş bunu ön plana çıkarmamız gerekiyor.
ECZ. SEMA KARAGÜLLE
10
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
ZONGULDAK ECZACI ODASI BAŞKANI
36. Dönemin bu ilk Başkanlar Toplantısı bence çok verimli bir toplantı ve on yıldır toplantılara geliyorum gidiyorum, ilk defa böyle bir
Başkanlar Toplantısı yapıyoruz. Merkez Heyetinin
çalışma programını tartışıyoruz, değerlendiriyoruz,
fikirlerimizi söylüyoruz ve bu toplantıların rutin, her
iki ayda bir tekrarlanacak olması da çok güzel bir
fikir, gerçekleşeceğine inanıyorum. Dün programı
dinledik, emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Eczacının gündeminde yer alan konuların Merkez Heyetinin çalışma programında yer almasını ve
bu programdaki konuların geçtiğimiz genel kurulda
odalarımız tarafından sunulan önergelerden oluşması da gerçekten çok memnuniyet verici. Bu bir
şeyi daha kanıtlıyor bence, bu Merkez Heyeti göreve başlarken katılımcı ve paylaşımcı olacağını söylemişti. Bence bu katılımcılık ve paylaşımcılık adına
gerçekten iyi, güzel bir adım.
Tasarruf dendiğinde birinci tasarruf kalemi sağlık; sağlık dendiğinde birinci tasarruf kalemi ilaç.
İnsan sağlığında ilaçtan tasarruf
yapılmaz, ama biz bunu anlatmakta belki eksik kalıyoruz örgüt olarak. İnsan sağlığını devletin sırtında
kambur gören bir zihniyet, onu piyasalaştırmaya
çalışan, özel sektöre açmaya çalışan bir zihniyetin
bu ülkenin yarınları için doğru politikalar üretmesi
mümkün değildir.
Dolayısıyla, Merkez Heyetinin gerekirse bu yapının
tümüyle birlikte oluşturacağı iradeyi SGK’ya anlamlı
bir şekilde iletmesi lazım. En azından bu yıl en kötü
sözleşmeyi yapmamak üzere bir tavır, bir karar, bir
irade ortaya koymamız gerekir diyorum. Yoksa, yok
olacağız arkadaşlar.
ECZ. BAHRİ ERKURT
AYDIN ECZACI ODASI BAŞKANI
Provizyon sistemimiz gerçekten
elden geçirilmeli, eczacının hata
yapmayacağı bir şekilde reçete
girişine imkân vermeli. Ayrıca bölgemizdeki eczacılar ben de dahil olmak üzere Kurumdan ne kadar alacağı olduğunu bilmiyor. Geçen
seneye kadar her şey çok iyi gidiyordu, ama artık
bitti.
Yatan hasta uygulaması da çağdaş bir uygulama,
Avrupa Birliğinde de böyle örnekler var. Ama bu sistemle değil. Çeksinler bizden 1000-1200 eczacıyı,
içeride 50 yatak başına 1 eczacı çalıştırsınlar biz de
destek olalım.
UZM. ECZ. BÜLENT KÖSE
MALATYA ECZACI ODASI BAŞKANI
Eczacıların sigortalardan düzgün
parasını alamamalarının en büyük
sebeplerinden bir tanesi envanter
problemi. Özellikle bu envanterle ilgili bir yeni çalışma yapılması gerektiğini ve Maliye Bakanlığıyla bunun bir esasa bağlanması gerektiğini düşünüyorum.
TOPLANTI
Eczanedeki ilacınızı 2003 yılı, 2004 yılı fiyatlarıyla
kutuları çarparsanız, envanteriniz aslında sağlam
çıkıyor, ama fiyat düşüşlerinden kaynaklanan ve yıllardır çeşitli sebeplerden biriken inanılmaz envanter
farklılıkları var. Bunun için fatura kesilmesi isteniyor.
İlacın fiyatı düşmüş; eczacı, ilaç fiyatı düştüğü için
bir zararla karşılaşmış, bir de dönecek, o ilaç için
envanter düzeltebilme adına fatura kesmek zorunda kalacak. Bu fiyat düşüşlerinden dolayı envanter
düzeltilmesiyle ilgili bir genelge yayınlatmaya çalışmakta çok büyük yarar olur diye düşünüyorum.
ECZ. MURAT YÜRÜR
ORDU ECZACI ODASI BAŞKANI
Değerli arkadaşlarım, katılım payı
benim yıllardır söylediğim bir şey,
şu anda da başımızın belası olmuş
durumda. Bunu kesin ve mutlak bir şekilde halletmemiz lazım.
SGK’nın muhasebesi şeffaf olmalı arkadaşlar. Böyle
ne yaptığımızı bilmeden yapılan bir ticaret şekli yok.
Bizlerden yapılan kesintilerin belgelenmesi gerekiyor. Ben de bu belgeyle beraber kendi muhasebemi
bilgilendirip bunu kâr-zarar hesabıma katmam gerekiyor.
ECZ. MEHMET GÖNENÇ
HATAY ECZACI ODASI BAŞKANI
Yıllardır vurgulamaya, altını çizmeye çalıştığımız birçok sorunumuzun
hepsi dün bize sunulan çalışma raporunda yer alıyor. Buradaki çözüm noktasında da
Hatay Eczacı Odası olarak her türlü katkıyı vermeye
hazır olduğumuzu da söylemek istiyorum.
Provizyon sistemindeki aksaklıklar eczacının eczanedeki hizmetinin değişmesine neden oldu. Eczacı,
artık, danışmanlık hizmeti yerine reçeteyi provizyona kabul ettirebilme, telaşı içinde. İlginçtir, hastalar
da bu telaşın içine düştüler. Bu anlamda provizyon
sisteminin mutlak çalışır hâle getirilmesi çok büyük
önem arz ediyor.
ECZ. MELİHA NALAN CAN
MANİSA ECZACI ODASI BAŞKANI
Yatan hasta konusunda oldukça
geç kalmış durumdayız. Bu konuda bir an önce karar alınıp uygulanması gerekiyor. Direndiğimiz taktirde, Manisa
Eczacı Odası olarak bu konuda başarılı olacağımızı
düşünüyoruz.
ECZ. HÜSEYİN ŞİMŞEK
Sorunlarımız ve savaştığımız cepheler hızla artıyor.
Kamu kurum iskontoları, Aile hekimliği, SSGSS Kanunuyla ilgili sıkıntılarımız, muvazaa ve katılım payı
sorunu, ama bunlar yıllardır var. Bunları yeniden
değerlendirmeli ve önümüze yeni çalışma metotları,
çözüm metotları koymalıyız.
ECZ. ADİL TOSUNER
BALIKESİR ECZACI ODASI BAŞKANI
İtinayla hazırlamış olduğunuz çalışma raporunu dinledik, çok mutlu
olduk, daha önce böyle bir çalışma
görmemiştik. Bunların gerçekleşmesi için Balıkesir
Eczacı Odası olarak elimizden gelen katkıyı koymaya hazır olduğumu belirtmek istiyorum.
TEB HABERLER
Biraz daha aktif, hızlı, etkin, paylaşımcı bir Türk Eczacıları Birliği
oluşturmak zorundayız. Çok güzel
bir çalışma sunusu önümüze kondu, bu çalışma sunusunu burada beraberce değerlendirdik. Sonrasında bunu odalarımıza götüreceğiz, yönetim kurullarımızda tartışacağız ve TEB’e Acil Eylem Planıyla ilgili
öngörülerimizi yazılı olarak vereceğiz.
1 Ocaktan itibaren de Manisa’da pilot olarak aile
hekimliği uygulamasına başladık. Bu uygulamayla
birlikte biz bayağı problem yaşadık, bununla birlikte eczanelerde de dengeler bozuldu, birçok eczane
yer değiştirmek zorunda kaldı. Pilot uygulama esnasında oluşan bu sorunların toparlanıp Bakanlığa
iletilmesi gerektiği görüşündeyiz.
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
MERSİN ECZACI ODASI BAŞKANI
11
TOPLANTI
Meslek hakkı çok önemli, mutlaka hayata geçirmeliyiz. Muayene ücretleri tahsildarlığından vazgeçmeliyiz. Katılım paylarının acilen halledilmesi
gerekiyor. Provizyon sisteminin revize edilmesinin
yanı sıra adı ilaç olan her şeyin Sağlık Bakanlığından
ruhsatlandırılması ve sadece eczanelerde satılması
gerekiyor.
ECZ. M. ARİF YILMAZ
raşırken bu konuya ağırlık verebileceğini çok fazla
zannetmiyorum. O nedenle, öncelikle acil eylem
planında özellikle provizyon sisteminde yaşanan sorunların çözümlenmesi ve Tebliğlerin çok dikkatli ve
eczacıyı kollayacak biçimde yapılması gerektiğini
düşünüyorum.
ECZ. HASAN BASRİ KALE
KÜTAHYA ECZACI ODASI BAŞKANI
MUĞLA ECZACI ODASI BAŞKANI
SGK provizyon sisteminin aksadığı
yönleri var. Bu konuda provizyon
sisteminden kaynaklanan eczacı
kayıplarının önüne geçilmesini talep ediyorum.
Maalesef, Türkiye’deki eczacı meslektaşlarımızdan
8-10 bin tanesi iflas noktasında. Bu meslektaşlarımızı kurtarmak bizim görevimiz fakat bunları kurtarmak yetmiyor, arkadan 12 tane eczacılık fakültesinden gelen genç eczacı meslektaşımız var. Bu konuda çalışma yapılmasının gerektiğini düşünüyoruz.
ECZ. MÜJGAN AYDIN
AFYONKARAHİSAR ECZACI ODASI BAŞKANI
“Eczacının eczanesinde olmasına
pek gerek yok, kalfalar da idare
ediyor” gibi düşünceler hasıl olmuş
kamuoyunda. Bunun değiştirilmesi ve bu olayların
neticesinde ortaya çıkan muvazaa konusuyla da
gerçek anlamda ilgilenilmesi gerekiyor.
Ayrıca daha önceden SSK hastanelerindeki eczaneleri kapatıp, serbest eczanelerden ilaç alımını
sağlayanların, şimdi günübirlik tedaviyle bazı ilaçları
kendilerinin vermek istemesinin mantığını anlamakta güçlük çekiyorum.
ECZ. HASAN BUMİNHAN YAVUZ
12
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
AKSARAY ECZACI ODASI BAŞKANI
Konuşmalarda en çok dikkatimi
çeken konu eczacının vazgeçilmezliği konusuydu. Bu çok önemli
bir konu. Fakat, eczacılarımız, Tebliğler arasında
sıkışmışken, eczanesini ayakta tutabilmek için
çaba harcarken, SGK’nın çeşitli dayatmalarıyla uğ-
Dünden beri bütün konuşmaları ve
TEB’in sunumunu büyük bir dikkatle dinlemeye çalıştım ve Merkez
Heyetinin paylaşmak ve paylaşımı da yönetmek gibi
bir tavır içerisinde olduğunu gördüm. Konuşan bütün başkanların da Merkez Heyetinin meslek adına,
meslektaşlar adına yapacağı her olumlu hareketin,
her olumlu davranışın ve gayretin arkasında olacaklarını, burada yüksek sesle tekrarlamalarından
da gerçekten çok ciddi bir memnunluk duyduğumu
söylemek istiyorum. Bu, elbette özlenen bir tablo,
ama, hem Merkez Heyetinin dünden bugüne sergilemiş olduğu olumlu tavrının hem de odalarımızın
bu konudaki olumlu görünüşlerinin, samimiyetten
uzak olmamasını, gerçekten istenilen, beklenilen
ve özlenen tabloyu gerçekleştirme adına dürüstlükle ve içtenlikle yapılmış olmasını diliyorum. Elbette
bunun görüntülerini, yansımalarını önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz.
ECZ. SELİM BALCI
ÇANAKKALE ECZACI ODASI BAŞKANI
Çalışma programı için Merkez Heyetini kutluyorum, çok güzel bir
çalışma programı. İnşallah birçok
konusu en kısa zamanda hayata geçer.
Arkadaşlar, katılım payları bugün her bölgede en
büyük sıkıntımız, çünkü katılım paylarını SGK’dan
maalesef alamıyoruz. Biz katılım payını niye çıkardık; meslektaşlar arası rekabet olmasın, katılım payını her eczane alsın diye çıkarmadık mı; ama şu
anda biz katılım payını alamıyoruz ki zaten. Bu katılım payının maaştan kesilmesi olayı bize çok ciddi
sıkıntı yaratıyor.
TOPLANTI
ECZ. ŞEVKAT GÜLER
ÇORUM ECZACI ODASI BAŞKANI
Çalışma raporunu ben ve arkadaşlarım çok beğendik. Kurum
iskontoları gerçekten eczacıların
üstünden kaldırılması gerektiğine biz de inanıyoruz.
Çünkü 4 iskontoyla aldığınız bir ilacı takip etmek de
artık cidden zorlaştı, 11 iskontoyla sattığınız oluyor,
faturalarda göstermemiz ayrı bir sorun. Dolayısıyla,
bu cirolardan yapılan iskontoyu da biz sabit bir rakama gelmesini istiyoruz. Yeşil kartla ilgili de büyük
bir sorunumuz var. 150 gün geriden ilaç alıyoruz.
Hatta bazı ilçelerimiz yeşil kartta ilaç vermemeyi de
düşünüyorlar, böyle bir uygulamaya da geçecekler,
yeşil kartlı hastalara ilaç vermeme gibi. Ciddi bir sıkıntımız var.
ECZ. HALİME ÖZEN
UŞAK ECZACI ODASI BAŞKANI
Biz kamu iskontolarının eczacı üzerinden kaldırılmasından yanayız.
Artık bu karmaşık yapı içerisinde
onu bunu hesaplamak istemiyoruz. Bu çok önemli,
hâlâ daha ne kazandığımızın, ne aldığımızın, ne sattığımızın farkında olmayan pek çok meslektaşımız
var.
ECZ. BESİM GÖKALP
AMASYA ECZACI ODASI BAŞKANI
Çalışma programı üzerine birkaç
şey söyleyeceğim. Program çok
geniş, umarım hepimizle birlikte
bunu iki yıllık süreç içerisinde gerçekleştirmek nasip olur; önemli olan acil olanların sıralamasını birlikte yapmamız gerekir diye düşünüyorum.
Yeni dönemde Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin tüm çalışmalarına Amasya Eczacı Odası olarak
kayıtsız şartsız, bahanesiz, son gücümüzle destek
vereceğimizin bilinmesini istiyoruz.
ECZ. NEJAT ALTAY
KARAMAN ECZACI ODASI BAŞKANI
Eczacılık fakültelerindeki eczacı
öğretim üyesi sayısının artırılması
ve eczacılık fakültesindeki asistanların maaşlarının cazip hâle getirilmesi iyi olacak
diye düşünüyoruz. Bu, hem mesleğimizi eczacı öğretim üyelerinden öğrenmemiz hem eczacılık fakültelerinin eczacılar tarafından sahiplenilmesi hem de
eczacıların istihdamı anlamında önemlidir.
ECZ. HARUN LEKESİZ
YOZGAT ECZACI ODASI BAŞKANI
Burada iki gün boyunca tartıştığımız problemlerin neredeyse tamamının nedeni eczacının kamuoyundaki algılanışı. Türk Eczacıları Birliğinin profesyonel
anlamda kuruluşlardan destek alarak çalışma yapmasını olumlu karşılıyorum.
Muvazaadan bahsedildi, en başta ve özellikle ilgilenmemiz gereken hususlardan bir tanesi muvazaadır. Dolayısıyla, meslek örgütümüzün buna ilişkin de
bir çalışma yapması gerekmektedir.
TEB HABERLER
Yatan hasta reçetelerinin hastanelerden karşılanması başladıktan
sonra sorunlar çıktı: Hastaneler
tarafından ilaçlar hastalara dışarıdan aldırılmaya
çalışılıyor. Yaşanan hasta mağduriyetlerini biz kamuoyuyla paylaştık ve basında yer aldı. Bu sefer
üniversite hastanesi, bunların münferit olaylar olduğundan, ilaçları temin etmekten bahsettiler. Halbuki olay öyle değildi. Hastaneler ihaleye çıkmaya
çalışıyorlar, ihaleyle bunları temin edemiyorlar, kimse ihaleye teklif bile vermiyor. Bunlar ödeme sorunlarından dolayı ilaç alamıyorlar, ellerindeki ilaçlarla
tedavi yöntemine gidiyorlar ve teşhis ve tedavi tamamen aksıyor.
Provizyon sistemi; en çok sorun yaşadığımız konu.
Ayrıca ilaç formlarındaki değişiklikler yüzünden durmadan yeni form ruhsatları alınıyor. Bu durum ekonomik olarak bizleri zor duruma sokuyor ve hatalara
neden oluyor. Bu konularla ilgili ne yapabiliriz onu
da araştırmak zorundayız.
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
ECZ. UĞUR AKKUŞ
SİVAS ECZACI ODASI BAŞKANI
13
TOPLANTI
ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK
TEB MERKEZ HEYETİ BAŞKANI
Değerli meslektaşlarım, bu yapmış
olduğumuz çalışma programı Merkez Heyetinin birlikte hazırladığı
bir çalışma programıdır, taslaktır.
Bugün burada sizlerle bunları paylaştık, tabii ki sizlerin de katkılarınız olacak, kendi odalarınızda, kendi kurullarınızda bunu tartışacaksınız. Burada açılış
konuşmasında söylediğim gibi, çalışma takviminin
içerisindeki komisyonlarda yer almak isteyen odalarımıza da açık olduğumuzu belirtmiştim.
Değerli arkadaşlar, biz gerçekten Türk Eczacıları Birliği Merkez Yönetimi olarak birlikte çalışmayı, birlikte üretmeyi ve birlikte yol almayı tasarlıyoruz. Onun
için konuşmamda bahsettiğim gibi, Türk Eczacıları
Birliği’nin gerçekten ciddi birikimleri var, bunların
kendi örgütlerimizle paylaşılması ve yaygınlaştırılması ana temamız. Bu güne kadar sadece ekonomik boyutuyla eczacılığı tartışmaya çalıştığımız,
8200 eczane batıyor dediğimiz, Avrupa’nın en fazla
nüfusa sahip ülkelerinden birisi olan Fransa’dan bile
daha fazla eczaneye sahip olduğumuz ve onlar arasındaki ekonomik dağılımın dengesizliği konuşulurken; bugün burada herkes bugüne kadar atladığımız
bir şeyi dile getiriyor, üstüne basa basa “eczacının
vazgeçilmezliği mutlaka vurgulanmalı” diyor.
14
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
İşte, Değerli arkadaşlar, sorunları tespit ederken
yada bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini tartışırken kendimizi, içinde bulunduğumuz durumu,
yaşadığımız şartları, konjonktürel durumu, dünyanın gelişimini mutlaka çok iyi takip etmemiz lazım.
Sağlık alanında, ilaç alanında, eczacılık alanında ne
oluyor, bize nasıl yansıyor ve biz bunlara karşı hangi
duruşu sergilemeliyizi çok iyi tespit etmemiz lazım.
Ama bunun için bilgilenmemiz ve bilgilerimizi ortaklaştırmamız lazım.
Bakın, burada da yatan hasta konusunda hepimiz
ayrı ayrı şeyler söyledik. Bazı odalarımız “biz bunu
yapamayız, ekonomik değil, odaya yük getirir” dediler, başka şeyler de söyleyenler oldu, ama şöyle
bir noktadan bakmamız lazım bizim yatan hastaya:
Yatan hastadaki ekonomik parametre eczacının
cebinden alınmış bir parametre değil, yani biz eğer
evrensel bir mesleği yapıyorsak ve evrensel bir noktada durmamız gerekiyorsa, o zaman bunun kıstaslarını iyi koymamız lazım. Bu zaten hastanelerin
sunması gereken bir hizmettir. Bunu yapamadıkları
için biz bu görevi üstlenmek zorunda kaldık ve burada bütün arkadaşlarımız söyledi, ben de açılış konuşmasında söyledim, etik, deontolojik bozukluklar,
başka sebepler, bir sürü gerekçemiz ortaya çıktı ve
biz bunu düzenledik. Gerçekten yapan odalarımız
da başarıyla yaptı, ama bunu yeterince genişletemedik. Biz bunu yaygınlaştırma noktasında ve burada sıkıntı çıkmaması noktasında adım atabilseydik
hükümeti ikna edebilirdik.
Değerli arkadaşlar, bu toplantılarımız gerçekten bir
gaz alma toplantısı değil, onun için bu toplantıları
rutine bağladık. Olağanüstü sorunlar olabilir, ayda
bir de toplanabiliriz, ama iki ayda bir rutine bağladık, iki ayda bir bunları sizinle paylaşacağız. Sizlerin
önerilerini alacağız. Sonra bu önerileri, adı Başkanlar Danışma Kurulu bunun, bu Başkanlar Danışma
Kurulunu ortaklaştırabilirsek somut önerilerle, bu
başka bir şeye dönüşebilir, bir danışma arenası olmaktan çıkıp bir paydaşlaşma, bir ortaklaşma arenasına da dönüşebilir. Buna da kapalı değiliz. O yüzden, bu çalışma programını da önümüze getirdik.
Değerli arkadaşlar, şimdi somut önerilere gelince;
kooperatiflerle ilgili gerçekten geniş bir açılım ortaya çıkardık, yani bugüne kadar olmayan bir şeyi
onlarla tartışalım istiyoruz, Türkiye’nin ihtiyacı var,
eczacılığın ihtiyacı var. Onun için bir araya geleceğiz, masaya önce konuları yatıracağız, sonra o
konularla ilgili çalıştay yapacağız ve yol alacağız,
yol alırken de yine odalarımızı da içine katacağız.
Odalarımız olmadan kooperatif konusunda sadece
TEKB ve Türk Eczacıları Birliği yol alamaz. Sonuçta
bu yerel bir iştir, orada da yine odalarımızın desteğine ve inisiyatifine ve ilgisine ihtiyaç vardır.
Bu reçetesiz ilaçlar kısmını kısa geçtiğimizi ifade
etti arkadaşlar, kısa geçmemiz, bu konuları önemsemediğimiz anlamına gelmiyor. Burada tehlike nedir, biraz önce Hüseyin Başkanın da bahsettiği ken-
TOPLANTI
Arkadaşlar, aslında en önemli sorun şu: Şu anda
Sosyal Güvenlik Kurumu dediğimiz Kurumun başı
boş. Bakan yönetmek istemiyor, ama Bakanı da
aşan bir organizasyon orası, ekonomisiyle, oradaki
çalışanlarıyla, prosedürüyle, her şeyiyle çok daha
büyük bir organizasyon ve Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanı ile Bakan bu yüzden anlaşamadılar Ortada
bu kadar sorunun birikmesinin ana nedeni de oradaki kadronun büyük kısmının gideceğini düşünü-
Arkadaşlar, sonuçta bunları çözeceğiz, çözmemiz
gerekiyor. Yol alacağız ve iyi şeyler de olacak, yeter
ki buradaki enerjiyi, pozitif enerjiyi başka kurumlara
da yansıtmaya çalışalım.
Sıkıntılarımızın, sorunlarımızın konuşulup çözüleceği yer burası elbette, biz de öyle değerlendiriyoruz.
Ona kesinlikle katılıyorum. Sorunlarımızı burada
tartışacağız, konuşacağız ve çözüm yeri de burasıdır. Ortaklaşacağımız konular olabilir, farklı düşüncelerimiz de olabilir, ama burada gerçekten herkes
samimi olarak Merkez Heyetinin bu konudaki düşüncesinden emin olabilir.
Başkanlar Danışma Kurulu, birbirimizi yok edeceğimiz değil, var edeceğimiz ve varlığımızı daha da
geliştirebileceğimiz bir mecradır arkadaşlar, bunun
da böyle bilinmesini istiyorum. Ne kadar kötü günler geçirirsek geçirelim, burada bir araya gelebilmek
son derece anlamlı. Çünkü bu sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, bu sorunlarla ilgili örgütün genel
temayülünün ortaya çıkması, çözümle ilgili ufacık
da olsa bir umut ışığının ortaya çıkması bizler açısından, o karamsarlık rüzgarının dağıtılması açısından
son derece önemli diye düşünüyorum. Onun için,
tüm sorunlarımızı öncelikle buralarda konuşmalı,
TEB HABERLER
Yani, reçeteli ve reçetesiz ilaç ayrımı olacak, ama
burada bizim talep etmediğimiz ve arzu etmediğimiz
şey şudur: Birincisi, bunun eczane dışına çıkmasıdır, bu da eczacının danışmanlığı ve vazgeçilmezliği
noktasında kamuoyunun ve yetkililerin aydınlatılmasıyla geri adım attırılabilecek bir olgudur. Bir diğer
konu ise ilaçta reklamdır. Eczacıyı, hekimi devreden
çıkararak sadece hastanın üzerine inisiyatif kuran
bir anlayışı kabul etmemiz ve o danışmanlık noktasındaki rolümüzü inkâr etmemiz mümkün değildir.
yor olması. O yüzden bir sürü sıkıntı var. Bir yerde
bakıyorsunuz sorunu söylüyorsunuz, ama sorun bir
başka alana iletilmemiş, yani katılım payları sorunu, muhasebenin çözmesi gereken bir sorun; Genel
Sağlık Sigortası Genel Müdürüyle görüşmüşüz “bakalım” demiş, ama aşağıya iletmemiş.
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
di kendine tedavi, dünyada var, yani reçetesiz ilacın
içerisinde o bilgilendirme, kendi kendine tedavinin
içerisinde var. Biz, sadece karşı olma noktasında
durursak, bugünkü hükümet değil hangi hükümet
gelirse gelsin, bunları hayata geçirecek, çünkü bu
dayatılan bir şey. Onun için biz ne yapmalıyız; biz
onunla ilgili kendi ön hazırlıklarımızı yapmalıyız. İşte
arkadaşlarımızı görevlendiriyoruz, bu konuda Merkez Heyetimizde profesör bir arkadaşımız var, onu
görevlendiriyoruz, dünyaya baksın, bu işler nasıl
oluyor, nasıl yapılmış, eczacı örgütleri neler yapmış,
eczaneler hangi noktada kalmış..
15
TOPLANTI
buralarda tartışmalıyız. Bunun önemli olduğunu belirtmek istiyorum.
tirdi. Bu anlamda biz bu meselelerde, son meseleler
üzerinde bütünleşiriz ya da ayrışırız. Yapılar, yapısal,
örgütsel uzlaşmazlık diye bir hadisemiz yok. Uzlaş-
Arkadaşlar, birlik, beraberlik, dayanışma temennilerinizi ilettiniz, bunun için çok teşekkür ediyorum.
Bütün bunlar hareket halindeki maddenin özellikleridir zaten. Bizler ancak eylem içerisinde tanışır ve
yakınlaşırız. Ortada bir deklarasyon var, yanıtı da
var. Deklarasyonu yayınlayan arkadaşlarım mesajlarını ilettiler, diğer arkadaşlar da yanıt verdiler. Evet,
yanıtlar bazılarımızın hoşuna gider, bazılarımızın hoşuna gitmeyebilir, ama demokrasi çoğunluğun diktatörlüğü değildir, ama çoğunluğun haklarının yok
sayılması anlamına da gelmez.
malar fikirler üzerinde olur. Bu fikirler de hepinizin
burada sergilediği fikirlerdir. Sizlerden de böyle yapılaşmanızı bekliyoruz.
Bu örgütün tarihinde etnik, dinsel, siyasal hiçbir ayrım söz konusu olmadı, elli yıllık tarihi olan bir örgüttür bu, bugüne kadar hiç böyle bir şey olmadı. Bu
türlü anlamaların, anlaşmaların önüne geçmeliyiz.
Bunun oluşması noktasında çaba sarf eden arkadaşlarımızın, bu konuda daha dikkatli davranması da hepimizin görevi. Çünkü, biz, çağdaş, aydın
Biz o anlamda seçimi geride bıraktık arkadaşlar.
Bundan sonraki yolumuz, eczacılık meselelerinin,
sorunlarının çözüldüğü ve bizi ortaklaştıran, ortaklaştırabilecek zeminlerin çoğaltılmasının yoludur.
Onun için fikirlerimizi, düşüncelerimizi, projelerimizi
bu noktada paylaşma alanlarına çoğaltmak noktasında bir kararlılığımız var. Bunları konuşmamız gerekiyor.
insanlar olarak eczacıya eczacı kimliği üzerinden
bakıyoruz, onun siyasal, dinsel, etnik, hiçbir kimliği
üzerinden bakmıyoruz.
Ne olduğu belli olmayan çatışma kültürü içerisinde
yapılan ve kimsenin kimseyi anlayamadığı politikalar düzleminde Türk Eczacıları Birliği, net, şeffaf ve
gerçekten bütünleştirici açıklamalar yapmak duru-
16
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
Merkez Heyetimiz, söylediğim gibi, ortaklaştırdığı,
anlaştığı, anlaşıp bir programı sizin huzurlarınıza ge-
mundadır.
EGE ECZACILIK GÜNLERİ
ECZACILAR
EGE’DE BULUŞTU
Serkan MERCAN
Sahra DAŞDEMİR, Ayşen YALMAN
T
ürk Eczacıları Birliği, Ege Bölgesi Eczacı Odaları, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi işbirliğiyle 23-24 Şubat
tarihleri arasında İzmir’de gerçekleş-
tirilen “3. Ege Eczacılık Günleri”, sektörün tüm
bileşenlerini bir araya getirdi.
Türkiye’de ve Ege Bölgesi’nde ilaç ve eczacılık
sektörüne yönelik tüm gelişmelerin eczacılar tarafından izlenebilmesi amacıyla düzenlenen “3. Ege
Eczacılık Günleri” açılış törenine TEB Başkanı Erdoğan Çolak, SSK Sağlık İşleri Bölge Müdürü Dr.
Murat Balanlı, İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay
Sayılkan, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Varol Pabuçcuoğlu, TEB Yönetim Kurulu üyeleri,
Ege Bölgesi Eczacı Odaları temsilcileri, öğretim üyeleri, çok sayıda eczacı ve öğrenci katıldı.
Organizasyonun açılış konuşmasını yapan Erdoğan
Çolak, Ege Eczacılık Günleri’ne Türk Eczacıları Birliği olarak katılmaktan büyük onur duyduklarını belirterek, “Umuyorum ki önümüzdeki süreçte bu tip
etkinlikler tüm bölgelerimize yayılır ve tüm eczacılarımız için ulaşılabilir hale gelir.
tıklarını da vurgulayan Çolak, “Aynaya baktığımızda
gördüğümüz suretten memnun olmak, hem o aynayı hem de bu surette kendini tanıtmayı gerektiriyor.
İnsanların kendimizin ve çocuklarımızın sağlıklı bir
toplumda ve sağlıklı bir çevrede yaşamaları için
çalışıyoruz. Sağlık dediğimizde sadece tedavi değil
Ege Eczacılık Günleri hem yerelleşme hem de üniversite ve sivil toplum işbirliği anlamında atılmış çok
olumlu bir adımdır” dedi.
insanların iyilik halinin korunması ve hastalanmaması olarak anlaşılmalıdır” şeklinde konuştu. EXPO
2015’in İzmir’de yapılması gerektiğinin altını çizen
Çolak, “Bizler Türk Eczacıları Birliği olarak Ege Eczacılık Günleri’ni; eczacılık sağlık hizmetinin ayrılmaz
Göreve geldikleri iki aylık süreç içerisinde “Nasıl
bir parçasıdır anlayışı doğrultusunda bir seferberlik
bir eczacı istiyoruz? ” ve “Nasıl bir eczacılık hizmeti
başlatmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Ayrıca
vermek istiyoruz? ” sorularına yanıt aramaya çalış-
EXPO 2015’in Türkiye’de ve İzmir’de gerçekleşmesi
TEB HABERLER
anlamına geldiği sürece, bizim için hedef olabilir.
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
Yerelleşme evrensel bilginin yerel düzeye taşınması
17
EGE ECZACILIK GÜNLERİ
için TEB olarak üzerimize düşen görevi yerine getir-
İki gün süren 3. Ege Eczacılık Günleri’nin Bilimsel
meye çalışıyoruz” dedi.
Programı kapsamında ilaç ve eczacılık sektöründen
İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan ise
yaptığı konuşmada organizasyon için tüm Ege Bölge
Odaları’nın çok büyük bir emek sarfettiğini ve en iyi
şekilde hazırlandığını ifade ederken, İzmir’in EXPO
2015’i almasının kentin gelişimi için çok önemli ol-
katılımcılar, sektördeki yenilik, gelişmeler ve sağlık politikalarına dair sunumlarını diğer katılımcılar
ile paylaşabilme ve bilgi alış-verişinde bulunabilme
şansını buldular.
SSGSS Paneli
duğunu söyledi.
SSK Sağlık İşleri İzmir İl Müdürü Murat Balanlı da
yaptığı konuşmada kısaca İzmir’de 3 yıldır eczacılarla uyumlu bir şekilde çalıştıklarını, ilerideki günlerde sosyal güvenlik alanında değişimlerin, topluma olumlu olarak yansıyacağını söyledi.
Oturum Başkanlığını TEB Saymanı Özgür Özel’in
yaptığı panelde bir sunum yapan TEB Başkanı Ecz.
Erdoğan Çolak, Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında gerçekleştirilmekte olan sosyal güvenlik
reformunun, Kasım 2002’de 58’inci Hükümet’in
açıkladığı “Acil Eylem Planı” çerçevesinde uygula-
Öteyandan, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi De-
maya konduğunu hatırlattı. 16.05.2006 tarihinde
kanı Prof. Dr. Varol Pabuçcuoğlu, öğrencilere bir
kabul edilen Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile
yandan çağdaş eczacılık hizmetleriyle ilgili bilgi ve
kurulan SGK’nın tüm reform sürecinin yürütücüsü
beceriyi kazandırırken bir yandan da gelişmiş ülke-
haline geldiğini belirtti.
lerdeki evrimi yakalamaya çalıştıklarını belirterek,
sağlık sisteminin eczacılardan daha etkin yararlan-
Bu kapsamlı reformun SSGSS, Aile Hekimliği ve
ması gerektiğini ifade etti.
Kamu Hastane Birlikleri olarak üç ayağı olduğunun
altını çizen Çolak, SSGSS Yasa Tasarısı ile ilgili de-
“Odeon Trio” grubunun müzik dinletisiyle başlayan
açılış töreninde ayrıca katılımcı firmalara plaket
takdim edildi. Fuara, yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı
belirtildi.
taylı bir sunum gerçekleştirdi. Çolak, SSGSS Yasa
Tasarısı ile sosyal güvenlik sisteminde amaçlanan
değişimlerin altını çizdi ve sürecin halk sağlığına yönelik içerdiği tehlikelere işaret etti.
Erdoğan Çolak, “kara delik” olarak algılanan sosyal
güvenlik kuruluşlarının bütçe açıklarının, mevcut
sosyal güvenlik kurumlarının işlevlerini yerine getirmedeki yetersizliğinin ve farklı uygulamaların mevcut olmasının ve sistem içinde aktif-pasif oranının
sürdürülebilir bir düzeyde olmamasının reformun
gerekçeleri arasında yer aldığını belirtti.
Sağlık Hizmeti üretiminin bu Yasa Tasarısı’nda oldu-
18
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
ğu gibi tedavi odaklı değil, önleme ve rehabilitasyon
süreçlerini de içermesi gerektiğine değinen Çolak
sağlık hizmetlerinin tek tek sayılarak bütünselliğinin
ortadan kaldırılmakta olduğunu ifade etti.
Erdoğan Çolak son olarak, yasa taslağının hazırlanma
sürecinden emek ve meslek örgütlerinin dışlanmasının katılımcı demokrasi anlayışı ile bağdaşmayan
EGE ECZACILIK GÜNLERİ
bir yaklaşım olduğunu belirterek Yasa Taslağı’nın bu
şehirlerden
örgüt temsilcileri ile yeniden hazırlanması gerektiği-
biri
oldu-
ni söyledi, ayrıca Yasa Tasarısı kanunlaştığı taktirde
ğuna
dair
çalışanların ve toplumun yoksul kesimlerinin birçok
söylem pa-
alanda ciddi hak kayıplarına uğrayacağını ve bunun
nelin ortak
kabul edilemeyeceğini ifade etti.
paydasını
oluşturdu.
Panelde ayrıca konuşma yapan GSS Genel Müdürü
Dr. Sami Türkoğlu, TTB Sağlık Politikaları Komisyon
Bir
Üyesi Dr. Osman Öztürk ve B.Ü. Sağlık Bilimleri Fa-
yaşayan
kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Kısa, tasarıy-
reyin beden ve zihin
la ilgili fikirlerini ve çekincelerini belirttiler.
toplumda
her
bi-
bütünlüğünü tehdit eden hastalık-
lar
karşısında tedavi edilmesi ve dahası bu hastalıkların
önlenmesi için koruyucu hizmetlerden faydalanması gereklidir. Bireyin yaşı, cinsiyeti, ırkı, dini yada
sınıfsal konumu bu halkanın dışına itilmesi için bir
Ege Eczacılık Günleri’nin bilimsel programında yer
neden teşkil edemez. Ancak hepimiz farkındayız ki
alan bir diğer panel ise “EXPO 2015” oldu. Panelin
herkes için sağlık hakkı söylemi pratikte oldukça
açılışını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Ko-
önemli gedikler barındırmaktadır, yalnızca ülkemiz-
caoğlu adına Gül Şener gerçekleştirdi. Oturum Baş-
de değil dünya genelinde hala binlerce hatta mil-
kanlığını Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan
yonlarca insan sağlık hizmetlerine, basit koruyucu
Çolak’ın yaptığı panele; gazeteci yazar Nedim Atilla,
sağlık hizmetlerine dahi, ulaşamadığı için yaşamını
EGEV (Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı) Yönetim Ku-
kaybetmekte yada bedensel yada zihinsel bütünlüğü bozulmaktadır…
sı Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan sunumları ile katkı
Umuyorum ki EXPO 2015 İzmir’de gerçekleştirile-
sundular. Katılımcılar kendi bulundukları alanlardan
cek ve bizler 2015 yılına kadar bu konuları daha
EXPO sürecini gerek yürütüm gerek medya gerekse
derinlemesine konuşmak birbirimizi anlamak ve ül-
sağlık çalışanları açısından değerlendirdiler. İzmir’in
kemizde yaşayan istisnasız her bireyin sağlık hakkı-
teknik kapasitesi, tarihsel ve kültürel birikimi ve
nı eksiksiz bir biçimde kullanabilmesi için daha çok
coğrafi konumu nedeni ile bu türden evrensel bir or-
mücadele edeceğiz, bunu hep birlikte yapacağız. Bu
ganizasyona ev sahipliği yapmayı en fazla hak eden
noktada sivil toplum kuruluşlarına oldukça fazla görev düştüğünün farkındayız. Önümüzdeki dönemde
böylesine önemli bir evrensel serginin ülkemizde ve
medeniyetler beşiği İzmir’de gerçekleştirilmesi için
elinden gelen her türlü çabayı gösterecektir ancak
diğer yandan bu ülkede yaşayan tüm bireyler Türkiye ve dahası dünya halklarının; kısacası herkesin
sağlık hakkı eksiksiz bir biçimde gerçekleştirilene
kadar üzerimize düşen sorumluluğun bitmeyeceğinin farkındayız.”
TEB HABERLER
rulu Başkanı Yılmaz Temizocak ve İzmir Eczacı Oda-
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
EXPO 2015 PANELİ
19
EGE ECZACILIK GÜNLERİ
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
ECZACILIK
Ecz. Neşe KILINÇ
T
ürk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi
Prof.Dr. Levent Üstünes, Ege Eczacılık
Günleri kapsamında eczacılık tarihini anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Üstünes’in
sunumundan alınan özet bilgiler şöyledir;
Tarih öncesi çağlar
Eski Mezopotamya’nın incisi: Babil
>
>
Hem din adamı, hem eczacı, hem doktor
(M.Ö. 2600)
Eczacılık sanatına ilişkin uygulamaların bilinen en eski kayıtları
Eski Çin’de Eczacılık
Eski Mısır’da Eczacılık: Eber
Papirus
>
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
20
Pontus kralı Mithridates VI (M.Ö.
100):Yaşamı boyunca
bir yandan Roma ile
savaşırken diğer yandan zehirleme sanatını yaratmayı başardı.
Kendini ve mahkumları
kobay olarak kullanarak zehir ve antidotları araştırdı. Ünlü antidotu Mithridatum.
>
>
Shen Nung (M.Ö.
2000): Deva için yüzlerce
bitkiyi araştırdı ve bir çoğunu
kendinde denedi.
>
Eski Pontus: Toksikolog kral
Eski Mısır: En iyi bilinen ve en önemli eczacılık kayıtları (M.Ö.
2900)
Eber Papirus (M.Ö. 1500): Bilinen en eski
tıbbi kayıttır. İçerisinde, 700 ilaç ve bunlardan hazırlanan 800 reçete bulunmakta,
toplayıcılar, ilaç hazırlayanlar ve baş eczacı
ifadeleri yer almaktadır.
Eski Yunan’da Eczacılık
Theophrastus (M.Ö. 300): Botanik biliminin babası filozof ve doğa bilimci, bitkilerin tıbbi özelliklerine
ilişkin doğru gözlemleri bugün için bile şaşırtıcı.
Mitridatizm: Gittikçe artan dozlarda zehir
kullanaranak vücudu zehire karşı dayanıklı
kılma
Eski Yunan: Limni adası
Terra sigillata (mühürlü toprak) (M.Ö. 500): En
eski “Ticari Marka Müstahzar”. Yılda bir kez yüksek
düzey yöneticiler ve dini liderler huzurunda hazırlanan ve iyileştirici etkisi olduğuna inanılan kil pastilleri. Özel mühürlü bu pastiller geniş bir coğrafyada
ticari olarak satılıyordu.
Eski Roma
Dioscorides (M.S. 100): İlaç araştırmacısı bilim
adamı.
Roma ordularına eşlik ederek dünyayı gezdi.
> Eskilerin tecrübelerini kullanarak eczacılıkta
önemli değişime imza attı.
> İlaçların toplanması, depolanması ve kullanımına ilişkin kuralları yazdı.
>
Hazırladığı metinler 16. yy’a kadar temel bilimsel kaynak olarak kullanıldı.
EGE ECZACILIK GÜNLERİ
>
>
>
biliminin kurucusu,
Roma’da tıp ve eczacılık eğitimi verdi.
İlaç hazırlamaya ilişkin prensipleri Batı
Dünyası’nda 1500 yıl kullanıldı.
Bugün halen kullanılmakta olan cold krem
formülasyonunun yaratıcısı.
Erken Hrıstiyanlık Dönemi
Cosmas ve Damian: Şifacı ikiz azizler; Klikya’da yaşamış hekimlik ve eczacılık mesleklerinin birlikteliğini simgeleyen, biri hekim diğeri eczacı ikiz
azizlerdir. Din yayma çabaları dışında
hiç para almadan hekimlik yaptıkları
için “para almaz hekimler” olarak anılmışlardır. Hekimliğe katkıları nedeniyle aziz sayılmışlar ve adlarına şapel, kilise inşa edilmiştir.
(M.S. 1240)
Arap etkisinde kalan Avrupa ülkelerinde 17. yy’da
ilk halk eczaneleri görülmeye başladı.
> Ancak eczacılık ve tıp birbirinden ayrılmamıştı.
> Doğu ve Batı arasında canlı bir bağ oluşturan Alman İmparatoru ve Sicilya Kralı
II. Frederick (Hohenstaufen hanedanı)
Palermo’daki sarayında, Avrupa’da eczacıların sorumluluklarını tıptan tümüyle ayıran ve
mesleki çalışma alanlarını tanımlayan ilk fermanı yayınladı. (M.S. 1240; Sicilya ve Güney
İtalya)
İlk Resmi Farmakope
>
>
Orta Çağ
>
>
>
Manastır Eczacılığı (5 – 12. yüzyıl): Hekimlik ve eczacılık manastırlarda sürdürüldü.
Dörtbir yandan derlenen kocakarı ilaçları ve
reçeteler manastır kütüphanelerinde toplandı.
Manastır bahçelerinde ilaç yapımı için tıbbı
bitkiler üretildi.
>
>
İlk Eczaneler
>
>
>
>
Araplar ilk kez doktorluk ve eczacılık sanatlarını birbirinden ayırdılar.
İlk serbest eczaneler Bağdat’ta açıldı. (geç
8. yüzyıl)
Greko-Romen kaynaklı bilgiye yeni katkılarda bulundular. (şurup, distile su ve alkolik
sıvılar)
Arapların Avrupa’daki fetihleri bu yeni eczane tarzının Avrupa’ya taşınmasını sağladı.
İbn-i Sina (Avicenna) Fars hekim (~M.S.
980-1037): Eczacılık ve tıp alanlarına önemli katkılarda bulunan eczacı, hekim, şair, filozof ve diplomat.
El-Kanun fi’t-Tıb (Tıpta Kanun) adlı eseri tıp ile ilgili zamanının bilgilerini içerir. Orta çağda Batı’da dört
yüz yıl ders kitabı olarak okutulmuştur. Latinceye
on çevirisi yapılmıştır.
>
>
>
Tüm eczacıların uymak zorunda oldukları ilk
resmi farmakope fikri Floransa’da doğdu.
Nuovo Receptario (1498): İtalyanca yayınlandı ve şehir devletinin kanuni standardı
oldu.
Eczacı Loncası ile Hekimler Topluluğu tarafından ortaklaşa hazırlandı. (iki meslek arasında ilk yapıcı işbirliği)
Anglosakson
dünyasındaki
ilk eczacı organizasyonu;
Londra Eczacılar Topluluğu
Ortaçağda ilaç ve
baharat ticareti
karlı bir işti ve Britanya Adalarında eczaneler
üzerinde yetkisi olan Bakkallar Loncası’nın
tekelindeydi.
Yıllarca verilen mücadeleden sonra eczacılar Kraliyet Hekimlerinden destek buldular.
Filozof-politikacı Francis Bacon, 1617’de
Kral I. James’i ikna ederek “Master, Wardens and Society of the Art and Mystery
of the Apothecaries of the City of London” adlı yapının kurulmasını sağladı.
Amerikan Eczacılığının Temelleri
>
İki önemli tehdit: Eczacılık mesleğinde görülen dejenerasyon ve Pensilvanya Tıp Fakültesinin eczacılara karşı yaptığı ayrımcılık.
TEB HABERLER
>Galenik
Eczacılık ve Tıbbın Ayrılması
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
Galen (M.S. 130-200):
Tıp ve eczacılık mesleklerinin onursal ismi.
21
EGE ECZACILIK GÜNLERİ
>
>
Filedelfiya’lı eczacılar 21 Şubat 1821’de
buna karşı şiddetli bir protesto toplantısı
yaptılar.
13 Mart 1821’deki toplantıda, daha sonra
Filedelfiya Eczacılık Fakültesi’ne dönüşen
bir eczacı birliği kurdular.
Amerikan Eczacılar Birliğinin Kuruluşu
>
Filedelfiya Eczacılık Koleji’nde 6-8 Ekim
1852’de kuruldu.
> Eczacılar arasında iletişimin güçlendirilmesi,
>
Eczacılık ve
çıraklığı eğitim standartlarının belirlenmesi,
>
İthal edilen
ilaçların kalite kontrolu Birliğin temel
görevleri arasında yer aldı.
İlaçta standart: Farmakope
>
>
Amerikan Farmakopesi: United States Pharmacopoeia (1820)
Üretici eczacı ve hekim Edward R. Squibb;
hastane eczacısı Charles Rice ve eczacı-öğretmen Joseph P. Remington
İlaç Preparatlarında Standart
>
>
>
Parke, Davis & Company ilk standart “Liquor Ergotae Purificatus“u üretti (1879)
Şef Kimyager Dr. Albert Brown Lyons, alkaloit tayin metotlarını geliştirdi.
Parke-Davis ilaçların farmakolojik ve farmasötik standartlarını geliştirdi.
Eczacılıkta yeni buluşlar
>
>
22
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
>
Stanislas Limousin (1831-1887) – Mucit
eczacı
Eczacılık ve tıp alanında önemli buluşlar
yaptı.
İlaçlar için damlalık, nişasta kaşe, mühürlü ve sterilize edilebilir cam ampul,
inhalasyon cihazı ve oksijen verme cihazı
buluşları arasında yer aldı.
Biyolojik ilaçların keşfi
>
Behring and Roux 1894’te difteri antitoksininin etkinliğini duyurdu.
>
>
Parke, Davis & Company ilk üretici firmalar
arasında yer aldı (1895) ve 1903’te ABD’de
ilk biyolojik lisansı alan firma oldu.
Yeni biyolojik ürünler 1955’te çocuk felci
aşısının bulunması ile doruk yaptı.
Kemoterapinin gelişmesi
>
>
>
>
Paris Pasteur Enstitüsü’nden Ernest Francois Auguste Fourneau (1872-1949), hastalık
yapan mikroorganizmalara karşı etkili yeni
kimyasalları araştırdı.
Frengi tedavisinde kullanılan bizmut ve arsenik bileşiklerini keşfetti.
Yaşam kurtaran sulfonamit bileşiklerini araştırdı.
Antihistaminik etkili ilk ilaçlar onun laboratuvarında bulundu.
Farmasötik Araştırmalar Çağı
>
>
>
>
>
>
Eczacılıkta çağlar boyu süren gelişme bilimdeki gelişmelerle ele ele gitti.
1883’te antipirinin kimyasal sentezi yeni
ilaçların sentezlenmesine ilişkin araştırmaları yoğunlaştırdı.
Almanlar 1.Dünya Savaşı’na kadar farmasötik araştırmalar alanında liderdi.
Savaştan sonra liderlik ABD’ye geçti.
1930’lardan 1940’ların başlarına kadar eczacılık araştırmaları kendi kendine ilerledi.
Bu tarihten sonra ilaç üreticileri, üniversiteler ve hükümetler tarafından desteklenerek
sürekli gelişti.
Farmasötik Üretim Çağı
>
>
>
Eczane dışı endüstriyel ilaç üretimi 1600’lerde filizlendi ve 1700’lerde hızlandı.
Önce Almanya, sonra İngiltere ve Fransa’da
gelişti.
ABD’de savaşların bir ürünüydü.
>
>
>
Amerikan Devrimi’nde doğdu.
İç savaşta ve sonrasında büyüdü.
1. Dünya Savaşı Sırasında Avrupa’dan
bağımsız hale geldi.
EGE ECZACILIK GÜNLERİ
>
Bilimin her dalındaki teknik ilerlemelerden
yararlanılarak en gelişmiş ilaçlar, ekonomik
olarak dev miktarlarda üretilebilir duruma
geldi.
Antibiyotikler Çağı
>
>
>
>
>
Antibiyotiklerin etkileri olasılıkla ilk kez Pasteur tarafından 1877’de gözlendi.
20. Yüzyılın ikinci çeyreğinde hastalıklarla
savaşta antibiyotik çağı başladı.
Fleming 1929’da penisilini keşfetti, fakat
geliştiremedi.
2. Dünya Savaşı’nın baskısıyla penisilinin
yüksek miktarlarda hızlı ve ekonomik üretimine olanak sağlayan metotlar geliştirildi.
1940’larda hızla yeni antibotikler keşfedildi.
Serbest Eczacılık
>
>
Yaklaşık 1950’lere kadar eczacı tarafından
eczanenin laboratuvarında hazırlanarak
hastaya sunulan ilaçların yerini, bu tarihten
sonra yavaş yavaş endüstrinin ürettiği ileri
teknoloji ürünü hazır farmasötik preparatlar
aldı.
Toplumda en iyi eğitim görmüş ve en güvenilen meslek mensuplarından biri olan eczacı
için sıkıntılı yıllar başladı.
Yeni Bir Fikrin Doğuşu; Klinik eczacıların hastanede verdikleri başarılı hizmetlerin serbest eczane
pratiğine uyarlanması bu sorunların aşılmasını sağlayabilir mi?
Günümüzde, eczacıların görev alanları şu şekilde
çeşitlendirilebilir;
Akademik Eczacılık, Serbest
Eczacılık, Galenik Eczacılık,
Acil Servis Eczacılığı, İnformasyon Eczacılığı, Evde Bakım Eczacılığı, Son Dönem
Bakım Eczacılığı, Hastane
Eczacılığı, Endüstri Eczacılığı, Enfeksiyon Hastalıkları
Eczacılığı, Uzun Erimli Bakım
Eczacılığı, Askeri Eczacılık,
Nükleer Eczacılık, Beslenme
Desteği Eczacılığı, Onkoloji
Eczacılığı, Ameliyathane Eczacılığı, Pediatri Eczacılığı, Zehir Danışma Eczacılığı, Birinci Basamak Eczacılığı, Halk Sağlığı Eczacılığı, Mevzuat Eczacılığı,
Veteriner Eczacılık
Klinik Eczacılık
>
1960’larda ABD’de, hastane eczacıları arasında başladı.
> Eczacı: terapötik danışman
> Sağlık bakımından sorumlu ekibin bir
üyesi
> Mesleki bilgi ve becerisinin hedefi, ilacın
optimal kullanımını sağlamak.
Araştırma sonuçları
> Hastalar ilaç tedavisinden tam fayda
sağlayamamaktadır.
> İlaçların yan etkileri ciddi sorunlara neden olmaktadır.
> İlaç etkileşmeleri hastanede bakım gerektiren ciddi durumlara ve ölüm olaylarına yol açmaktadır.
> İlaç tedavisinde ortaya çıkan bu sorunlara bağlı olarak tedavi maliyetleri artmaktadır.
TEB HABERLER
>
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
ABD’de 1990 Öncesi
23
MİTİNG
HERKESE SAĞLIK,
GÜVENLİ GELECEK
Ayşen YALMAN
S
osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Si-
dika üyeleri ve sivil halk, tasarıya karşı seslerini bir-
gortası Yasa Tasarısına karşı tep-
likte çıkardılar. Türk Eczacıları Birliği’nin ve organla-
kiler yükselmeye devam ediyor.
günü Haydarpaşa Garı’ndan başlattıkları yürüyüş 17
len sendika ve meslek örgütleri çeşitli iller-
Ocak’ta Ankara’da devam etti. “Herkese Sağlık ve
de “Herkese Sağlık Güvenli Gelecek” adıyla
Güvenli Gelecek İçin Yürüyoruz” sloganıyla yola çı-
ilkesine uymadığı, sağlık harcamalarını ve
Kolej Parkı önünde toplandı.
Milyonlarca emekçinin sağlık
liyor.
ve sosyal güvenlik hak-
Ankara’da buluşan meslek örgütü temsilcileri, sen-
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
kan meslek örgütü temsilcilerinin yer aldığı konvoy,
tedavi giderlerini daha da artıracağı belirti17 Ocak 2008’de Türkiye’nin dört bir yanından
TEB HABERLER
TTB, TDB, TEB, TÜRMOB ve BASK’ın 15 Ocak Salı
SSGSS yasasına karşı bir araya ge-
eylemler yapıyorlar. Tasarının sosyal devlet
24
rının da destek verdiği eylem, TMMOB, KESK, DİSK,
kının adeta gaspını getiren Sos-
MİTİNG
yal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Tasarısı’na
mez”, “yıpranıyoruz” kokartları taktılar. Metin Gök-
karşı, Ankara’ya gelen emek ve meslek örgütlerinin
tepe, Hrant Dink, Turan Dursun, Musa Anter, Uğur
Meclis’e yürümelerine önce izin verilmedi.
Mumcu gibi katledilen onlarca gazetecinin, üzerinde, “yıpranıyoruz” yazılı fotoğraflar da taşındı. Basın
Yaklaşık 4 saat süren eylem basın açıklamasının yapılmasıyla sona erdi.
Ortak bir açıklama yapan 8 meslek örgütü temsilci-
açıklamasının ardından eylem, “mücadelenin süreceği” mesajı ile sona erdi.
Tasarı Neleri Getiriyor?
leri, yasanın adeta bir yıkım yasası olduğunu vurgulayarak, tasarıya karşı bütün sendikaları, meslek ör-
Tasarı Mecliste kabul edilirse, dul ve yetimlerin ma-
gütlerini ve siyasi partileri “birlikte hareket etmeye”
aşları, işsizlerin sağlık harcamaları, mevcut çalışan-
çağırdı. Tasarı ile halkın emeklilik, sağlık ve sosyal
ların emeklilik hakları olumsuz etkilenecek. Örneğin,
güvence hakkının elinden alınacağı kaydedilirken,
mevcut yasayla, 90 gün prim ödeyen işçiler, işten
tasarının IMF, Dünya Bankası talimatlarıyla hayata
ayrıldıktan sonra 6 ay süreyle sağlık hizmetinden
geçirilmeye çalışıldığını belirtildi. Yasanın hayata
yararlanabiliyor. Böylece mevsimlik ya da geçici iş-
geçirilmesiyle sosyal devlet anlayışında açılan kara
çiler yıl boyunca sağlık hizmetlerinden yararlanabili-
Eylemde ayrıca, yasanın uygulamaya geçirilmesiyle
yıpranma hakları ellerinden alınacak olan Türkiye
Gazeteciler Sendikası (TGS) “Yıpranma hakkı gasp
yor. Oysa yeni yasayla, işsizler bu hizmetten sadece
10 gün faydalanabilecek. Kamu hastanelerinde yatarak tedavilerde herhangi bir ücret ödenmezken,
yeni düzenlemeyle, kamu hastanelerinde yatarak
tedavide otelcilik ve öğretim üyesi farkı, özel hasta-
edilemez” pankartı ile eyleme destek verdiler. Eyle-
nelerde ise yüzde 20 fark ödemesi getiriliyor. Yetim
mi izleyen onlarca gazeteci yakalarına, kamera ve
kız çocuğu için evlenme yardımı 12 maaşa düşüyor,
fotoğraf makinelerine, “yıpranma hakkı gasp edile-
ücretsiz diş tedavilerine sınırlama getiriliyor, dul aylıkları yüzde 75’ten 50’ye düşürülüyor.
TEB HABERLER
ifade edildi.
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
deliğin ve sağlık harcamalarının daha da artacağı
25
PROJELERİMİZ
Ecz. Vildan ÖZCAN
İ
AKILLI ÇOCUK
AKILCI İLAÇ KULLANIR
26
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
laçların akılcı kullanılmaması yalnız ülkemizde
değil tüm dünyada önemli sağlık sorunlarından
biridir. Varolan sınırlı kaynakların akılcı kullanılması tüketicilerin korunması bakımından da
oldukça önemli bir ihtiyaçtır. Kişiler sağlık alanında,
genelde olduğundan farklı bir tüketicilik pozisyonu üstlenirler. Çünkü sağlık alanı basitçe bir malın
edinilmesi ile sınırlı olmayıp aynı zamanda hayati
öneme sahip bir hizmetten de faydalanılması ile şekillenir. Bu alan içerisinde bireyler, hem hizmet hem
de bu hizmetin bir sonucu olarak belirlenen tedavi
edici ve koruyucu yöntemler itibariyle ilaç tüketicisi
konumundadırlar. Sağlık hizmeti
tüketicilerinin, sağlık hizmetinden faydalanma ve ilaç kullanımı
konularında “akılcı” bir tutum
takınmalarının desteklenmesi,
hem toplumsal hem de ülke ekonomisini güçlendirecek iktisadi
bir fayda yaratma potansiyeli de
taşımaktadır.
Avrupa Birliği politikaları açısından tüketiciye sadece bilgi
sağlanması yeterli değildir. Bu
bilginin tüketici tarafından anlaşılması ve kullanılması da son
derece önemlidir. Bu çerçevede
tüketicilerin eğitiminin ön plana
çıktığı görülmektedir. Bilinçli ilaç
kullanımı konusunda kişilerin çocukluk dönemlerinden başlayarak
eğitilmesi, çok daha etkin bir ilaç
kullanım davranışı gösterilmesine
neden olacaktır. Bu davranış de-
ğişikliği, hem genel toplum sağlığı açısından, hem
de kamunun ekonomik yararı açısından oldukça
etkili bir unsurdur. Ayrıca, en fazla risk taşıyan ilköğretim öğrencilerinin akılcı ve bilinçli ilaç kullanımı konusunda farkındalık yaratılarak bilgilenmesi
sağlamak, bu öğrencilerin sağlık alanındaki tüketici
pozisyonlarının sağlamlaştırılmasına ve bilinçli bir
tüketici olmalarına katkıda bulunacaktır.
Bu bilgiler ışığında, Türk Eczacıları Birliği “Akıllı Çocuk Akılcı İlaç Kullanır” adı altındaki projesini, Katılım Öncesi Süreçte Sivil Toplumun Güçlendirilmesi: Sivil Toplum Kuruluşları (STK)
Hibe Programı, Tüketici Haklarının Korunması Bileşeni çerçevesinde Avrupa Birliği finansmanı ile
1 Aralık 2007 tarihinden itibaren
uygulamaya başlamıştır. Proje
Ankara, Eskişehir, Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat, ve Çorum illerinde
yürütülmekte olup hedef kitlesi
4., 5., ve 6. sınıf ilköğretim öğrencileridir.
Proje ile, sağlık alanındaki önemli
bir tüketici grubunu oluşturan ancak aynı zamanda, özellikle ilaç
süistimali nedeniyle bilinçsiz ilaç
tüketiminden en fazla etkilenme
riski taşıyan ve fakat her türlü
öğrenme ve uygulama pratiklerine en fazla açık olan ilköğretim
öğrencilerinin; sağlık alanındaki
en önemli sorunlardan biri olan
akılcı ve bilinçli ilaç tüketimi ko-
PROJELERİMİZ
nusunda alternatif ve farklı bir teknikle eğitilmeleri
ve özümseyecekleri bilgilerle donatılmaları hedeflenmektedir.
Özellikle sağlık alanında aktif ve bilinçli tüketici oldukça gelişmemiş bir öznedir. Sağlık alanı döngüsünde (hasta-doktor-eczacı-hasta) hem hizmet hem
de ilaç tüketicisi pozisyonunda bulunan kişilerin,
aktif ve bilinçli bir tüketici olabilmeleri için, akılcı
ilaç tüketiminin sosyal öğrenme sürecinin bir parçası olması elzemdir.
Bu çerçevede, 13 Şubat 2008’de TEB Merkez binasında kamu ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin katılımı ile “Akılcı İlaç Kullanımı ve Tüketici
Grubu Olarak Çocuklar” konulu başlangıç semineri
düzenlenmiştir. Seminerde, akılcı ilaç kullanımı,
akılcı olmayan ilaç tüketiminin kişisel ve toplumsal
boyutları, çocuklarda rasyonel ilaç kullanımı ve bizlere bu konuda ne gibi sorumluluklar düştüğü gibi
konularda paylaşımlarda bulunmanın yanı sıra proje
faaliyetleri ve takvimi hakkında katılımcılara bilgi
verilmiştir. Bu seminerle kamu ve sivil toplum kuruluşları arasında bilinçli ilaç tüketiminin yaygınlaştırılması konularında işbirliği sağlanması ve kurumların
bu alanda farkındalıklarının arttırılması hedeflenmiş
olup, zorunlu tüketim maddesi olması dolayısıyla
bu güne kadar çok fazla tüketici örgütlerinin gündemine gelmemiş olan ilaç tüketimi konusunun bu
örgütlerin gündemine gelmesini sağlanmıştır.
Yozgat’ta 1, Kırıkkale’de 1, Çorum’da 1 defa olmak
üzere proje süresince en az 20 kere sahnelenecektir. Ankara dışındaki illerde oyun gösterimi merkezi
bir tiyatro salonunda yapılacaktır. 20 Mart 2008
tarihlerinde Ankara’da bir basın galası, 24 Mart
2008’de ise halka açık bir gösterim yapılması planlanmaktadır. Proje sonunda tiyatro oyunu ile toplam
3000 öğrenciye ulaşılması hedeflenmektedir.
Projenin ana faaliyetlerinden bir diğeri ise projenin
hedef kitlesini oluşturan ilköğretim öğrencilerini bilinçli ilaç tüketimi konusunda bilgilendirmek amacıyla, kolay ve anlaşılabilir bir rehber hazırlanmasıdır. “Akıllı Çocuk Akılcı İlaç Kullanır” isimli rehberin
hazırlık çalışmaları tamamlanmış olup ilerleyen süreçlerde bu rehberin 3000 adet basılarak hem oyun
gösterimleri sonucunda öğrencilere ücretsiz olarak
dağıtılması hem de Türkiye genelindeki İl Milli Eğitim Müdürlükleri’ne ücretsiz olarak ulaştırılması
planlanmıştır. Böylelikle proje kurumsal açılardan
ve tüm Türkiye genelinde özellikle politika yapıcı
ve uygulayıcılar düzeyinde bilinçli ilaç tüketimi konusunda farkındalık yaratıcı faaliyetlerin düzenlenmesi için itici güç olmayı sağlayacaktır. Akıllı çocuk
akıllı ilaç kullanır temalı broşür ve afişlerin yaygın
dağıtımı ile seçilecek okullarda akılcı ilaç kullanımı
konusunda sadece hedef gruplar üzerinde değil
tüm okul genelinde yaygın ve etkili bir farkındalık
düzeyi yaratmak hedeflenmiştir.
TEB HABERLER
Proje; bilinçli olmayan ilaç tüketiminin zararlarının
irdelendiği bir tiyatro oyununun sergilenmesi, ilaçların akılcı kullanımı konusunda kolay, anlaşılabilir
ve dikkat çekecek biçimde hazırlanmış olan rehber,
broşür ve afişlerin okullarda yaygın olarak dağıtılması ve ilgili kurum ve sivil toplum kuruluşlarının
konuya ilişkin farkındalıklarının arttırılması, proje
faaliyet ve çıktılarının paylaşılabilmesi için seminerlerin düzenlenmesi gibi üç ana temel üzerine oluşturmuştur.
Hazırlanan “Akıllı Çocuk Akılcı İlaç Kullanır” isimli
bir tiyatro oyununun Mart ve Nisan aylarında Milli Eğitim Müdürlükleri ile işbirliği içerisinde belirlenmiş olan okullarda gösterimine başlanmıştır.
Oyun, Ankara’da 14, Eskişehir’de 2, Kırşehir’de 1,
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
Bu nedenle proje ilköğretim öğrencilerinin akılcı ve
bilinçli ilaç tüketicisi olmalarını destekleyici faaliyetleri ile, tüketicilerin bilgi edinmelerini ve eğitimlerini
destekleyerek, tüketicilerin haklarının korunmasına
ve güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır.
27
PROTOKOL
TEB AR-GE Birimi
ECZANE ÇALIŞANLARININ
EĞİTİMİNDE YENİ DÖNEM
B
Eczane Çalışanlarının Eğitimi ile ilgili protokol im-
Eğitimlerinde yaklaşık 2000 kişiye sertifika verdi.
Eğitim Bakanlığı, Birliğimiz ve Eczacı Odalarımız
Bu eğitimlerin amacı, en az lise mezunu olan kişi-
tarafından yapılacaktır. Eğitim programı Protokol
lere 310 saatlik bir eğitim vererek, eczanelerdeki
tarafları ve eczane teknisyeni dernekleri temsilcile-
Giriş:
ugüne kadar Türk Eczacıları Birliği Ecza-
zaladı. Protokol’e göre bir yıl eczanede çalışmış
cılık Akademisi, 2004 yılında Avrupa Bir-
olduğunu sigorta kayıtları ile belgeleyen eczane ça-
liği Aktif İşgücü Programları çerçevesin-
lışanlarının bir kereye mahsus olmak üzere eğitim-
de başladığı Eczane Teknisyenliği Temel
lerinin sağlanması, T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C. Milli
kalifiye eleman ihtiyacını gidermek ve eczane hizmetlerinin kalitesini artırmaktı. Avrupa Birliği müktesebatı ile uyum ve 6197 sayılı yasa taslağının gerekleri düşünülerek planlanan eğitimler üç yıl sürdü.
Gelinen aşamada, eczanede kanunlar çerçevesinde
herhangi bir kategoriye girmeyen ve belirli bir eğitim standardı olmayan eczane çalışanlarının da bir
kereye mahsus olmak üzere eğitimden geçirilmesi
gerekliliği ortaya çıktı. Buna göre, eczanede çalışan
herkes, asgari bir temel eğitim almış olacak, bunun
üzerinde iki yıllık yüksekokullarda eğitim yapanlar
eczane teknisyeni sıfatı kazanacak ve 6197 sayılı
Yasa değişikliği gündeme gelirse de belirli koşullarda yardımcı eczacı çalıştırmak mümkün olacaktı.
TC Sağlık Bakanlığı ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile
imzalanan Eczane Çalışanlarının Eğitimi ile ilgili protokol, eczane çalışanlarına bir kereye mahsus bir
hak verilmesi yanında, bu dörtlü (eczane çalışanı,
28
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
eczane teknisyeni, yardımcı eczacı ve eczacıdan
ri ile birlikte oluşturulmuş ve Türk Eczacıları Birliği
Eczacılık Akademisi koordinasyonunda hazırlanan
Eczane Teknisyeni Eğitimi Modülü esas alınmıştır.
Program 256 saat teorik, 1200 saat pratik olmak
üzere toplam 1456 saattir. İki yıl sonunda tüm eczane çalışanlarının sertifikalandırılmış olması şartı
bakımından, programa katılım zorunludur. Ayrıca
serbest eczacılar tarafından işyerinde çalışan bu
kişilerin 1200 saat pratik eğitim aldığına dair belge
verilmesi beklenmektedir. Aksi durumda, eğitim tamamlanmış sayılmayacaktır.
Teorik eğitim dersleri şöyledir:
Birinci Düzey
Ortak Beceri
32 saat
Ekonomi
32 saat
Muhasebe
32 saat
İkinci Düzey
oluşan) eczane yapısının kurulması fikrinin bir baş-
Sağlıkta Temel Kavramlar
16 saat
langıç noktası sayılmalıdır.
Yasa, yönetmelikler ve meslek ahlakı 16 saat
Mesleki bilgisayar
32 saat
Eczane Çalışanları Protokolü:
İlaç dışı ürünler
32 saat
Türk Eczacıları Birliği, 10.12.2007 tarihinde T.C.
Pratik ilaç bilgisi
Halk sağlığı
32 saat
32 saat
Sağlık Bakanlığı ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile
PROTOKOL
Bu kurslara katılım için aranan şartlar ise şunlardır:
2.4. Karşılaşılan güçlüklerin giderilmesi yönünde ÇYEGM ile işbirliği yapmak ve ortak alı-
a) En az ilkokul veya ilköğretim okulu mezunu olmak,
b) Sağlık durumu mesleği icra etmesine uygun olmak,
c) Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte eczanelerde eczacıya destek personeli olarak asgari 1
yıl çalıştığını (kesintili olabilir, toplamda 1 yılın
tamamlanması gerekir.) sigorta primleri ile belgelendirmek.
nacak kararlara göre iş ve işlemlerin yürütülmesini sağlamak,
2.5. Kursların sağlıklı yürütülebilmesi için İSM,
TEB ve Konfederasyona gerekli emirleri
göndermek ve takibini yapmak,
2.6. Kursların yürütülmesinde ihtiyaç halinde
eğitim ortamı, doküman ve teknik donanımın sağlanması konusunda gerekli çalışmaları yapmak ve tedbirleri almak,
Bu Protokol kapsamındaki iş ve işlemlerin yürütülmesinde birimlerin yükümlülükleri aşağıdaki şekilde
belirlenmiştir:
1.Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel
Müdürlüğü’nün Yükümlülükleri
1.1. Protokol çerçevesinde iş ve işlemlerin düzenli yürütülmesi yönünde gerekli önlemleri almak,
1.2. Kursların düzenlenmesi ve yürütülmesiyle
ilgili olarak gerekli emir, onay vb. işlemleri
hazırlamak, ilgili birim ve yetkililere ulaştırılmasını sağlamak,
1.3. Gerektiğinde faaliyetleri yerinde izlemek
ve denetlemek,
1.4. Değerlendirme toplantısı kararlarının illere
gönderilmesini ve kararların uygulanmasını
sağlamak,
1.5. Kurslara katılımın yüksek düzeyde olması
yönünde gerekli önlemleri almak.
Gerektiğinde faaliyetleri yerinde izlemek
ve denetlemek.
3.İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin Yükümlülükleri
3.1. Düzenlenecek kursların düzenli olarak gerçekleştirilmesi hususunda gerekli tüm önlemleri almak,
3.2. Kurslarla ilgili gerekli onay, izin, yazışma
vb. iş ve işlemleri yürütmek,
3.3. Kurslara katılımın yüksek düzeyde olması
yönünde gerekli bilgilendirmeyi yapmak,
3.4. Protokol gereği eğitim yapılacak eğitim
ortamı ile teknik donanımın sağlanması
konusunda gerekli çalışmaları yapmak, görev yapacak eğiticilerin görevlendirilmesini
sağlamak,
3.5. Kursları yerinde denetlemek ve varsa aksaklıkların giderilmesini sağlamak,
3.6. Kursları başarı ile bitirenlere verilecek bel-
2.İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün Yükümlülükleri
geleri imzalamak,
3.7. İmzalanan belgelerin belge numarası ve
2.3. Kurslara katılımın yüksek düzeyde olması
yönünde gerekli önlemleri almak,
3.8. Değerlendirme komisyonu kararlarının uygulanmasını sağlamak,
3.9. HEM’lerde eğitim ortamının yeterli olmaması durumunda MEM’lerden veya diğer
eğitim ortamlarından yararlanılmasını sağlamak.
TEB HABERLER
2.2. Kurslarda görev yapacak İSM elemanlarının belirlenmesini ve ilgili onayların alınmasını sağlamak,
isim listesini saklamak,
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
2.1. Kurs düzenlenecek merkezleri; bölge ve
illeri ÇYEGM işbirliği ile belirlemek,
29
PROTOKOL
4.İl Sağlık Müdürlükleri’nin Yükümlükleri
4.1. Düzenlenecek kurslarda görev yapacak
öğreticileri temin etmek ve kursların düzenli olarak gerçekleştirilmesi hususunda
gerekli tüm önlemleri almak,
4.2. İhtiyaç halinde eğitim ortamı, doküman ve
teknik donanımın temini konusunda destekleyici çalışmalar yapmak,
4.3. TEB, Konfederasyon ve Müdürlükler arasında gerekli koordinasyonu sağlamak.
4.4. Kursları başarı ile bitirenlere verilecek belgeleri imzalamak.
5.Halk Eğitim Müdürlüklerinin Yükümlülükleri
5.1. Eğitime katılacak olan kişilerin kayıt-kabul
6.TEB’in Yükümlülükleri
6.1. Müdürlük, İSM ve HEM işbirliğinde kurslarla ile ilgili gerekli bilgilendirmeyi (tanıtım,
duyuru, afiş vb.) yapmak,
6.2. İhtiyaç duyulan öğreticilerin teminini sağlamak ve Müdürlüğe bildirmek,
6.3. Kurslar için gerekli olan yayın, materyal,
araç-gereç vb. ilgililere ulaştırmak ve bunların amacına uygun olarak kullanımını
sağlamak,
6.4. Kursların yürütülmesinde ihtiyaç halinde
eğitim ortamı, doküman ve teknik donanımın sağlanması konusunda gerekli çalışmaları yapmak.
7.Eczane Teknisyenleri Dernekleri Federasyonlarının Oluşturduğu Konfederasyonun Yükümlülükleri
işlemlerini düzenli olarak yürütmek,
5.2. Kurslara katılacakların gerekli onaylarını
zamanında almak,
5.3. Kurslarla ilgili tüm iş ve işlemlerin sağlıklı
yürütülmesi için Müdürlük ile işbirliği yapmak,
5.4. Öğretim elemanı görevlendirilmesinde Müdürlük ile devamlı işbirliği yapmak,
5.5. Kurslar ile ilgili gerekli bilgilendirmeyi (duyuru, afiş vb.) yapmak,
5.6. Bakanlıklardan gönderilecek yayın, materyal, araç-gereç vb. ilgililere ulaştırmak ve
bunların amacına uygun olarak kullanımını
sağlamak,
5.7. Kursları başarı ile bitirenlere verilecek bel-
30
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
geleri imzalamak,
7.1. Müdürlük, İSM ve HEM işbirliğinde gerekli
bilgilendirmeyi (tanıtım, duyuru, afiş vb.)
yapmak,
7.2. Müdürlük, İSM ve HEM’ler ile işbirliği yaparak işlemlerin düzenli yürütülmesine katkıda bulunmak,
7.3. Eğitime katılımın yüksek düzeyde olması
yönünde gerekli bilgilendirmeyi yapmak,
eğitime katılmak üzere konfederasyona
başvuruda bulunan üyelerinin isimlerini ve
diğer belgelerini kurs başvuru merkezine
bildirmek.
Sonuç:
Yaklaşık 80.000 eczane çalışanını ilgilendiren bu
eğitim, eczanelerde çalışan kişilerin mesleki eğitim
ihtiyaçlarını karşılamak ve eczane hizmet kalitesini
5.8. Uygulanacak öğretim programındaki ders-
yükseltmek konusunda büyük bir hamledir. Bu ko-
lerin haftalık ders dağılım çizelgeleri ile
nuda hem eczacı odalarımıza hem de eczacılarımı-
eğitimin başlaması ve tamamlanması hu-
za önemli bir görev düşmektedir.
susundaki iş ve işlemleri Müdürlük ve İSM
ile koordineli olarak planlamak ve uygulamak.
FUAR
FARMAVİZYON
ECZACILIK FUARI
T
Farmavizyon Eczacılık Fuarı 11-13 Nisan 2008’de
TEKB-TEB İşbirliği ile CNR Expo’da düzenlenecek
ürk Eczacıları Birliği, insan sağlığını her
Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği’nin de bizimle aynı
şeyin üzerinde tutan, bunu yaparken de
misyonu sahiplendiğini, sektörün gelişmesi için
meslektaşlarının her türlü hak ve sorum-
önemli adımlar attığını biliyoruz. İşte bu neden-
luluklarını koruyan ve kollayan bir meslek
örgütü olarak, daima ilaç ve eczacılık alanının sağlıklı oluşumuna, eczacıların sektörle ilgili kararlarda
katılımcı bir politika geliştirmelerine ve sektörün
lerden ötürü, TEKB ile geçtiğimiz yıl Farmavizyon
Fuarı’nın 2007 yılı Nisan ayında yapılması ve takip
eden yıllar içinde yine birlikte yapılması konusunda
bir işbirliği anlaşması yapmıştık. Gerçekleştirdiğimiz
işbirliği anlaşması gereği, ilaç ve eczacılık alanının
disipline olmasına katkıda bulunmaya çalışan bir
en büyük buluşma noktası olma özelliği taşıyan
örgüt olmaya çalışmıştır. Türk Eczacıları Birliği, fu-
“Farmavizyon Eczacılık Fuarı”nı 2008 yılında da
arlar, konferanslar, sergiler, eğitimler ve diğer top-
yine TEKB ortaklığıyla gerçekleştireceğiz.
lantıların eczacıların deneyimlerini ortaklaştırmak,
tamlar olduğunun farkındadır. Bu bakımdan Farmavizyon gibi sektörün tüm bileşenlerini bir araya geti-
Expo Center’da gerçekleştirilecek olan fuarın,
dünyada ve Türkiye’de eczacılık sektörüne yönelik
tüm hareket ve gelişmelerin takip edildiği; ilaç ve
eczacılık konularındaki yeni ürün, proje ve etkin-
ren bu tür sektörel fuarların çoğalması, uluslar arası
likleri sektörün tüm bileşenleri ile buluşturan; üye
platformlara taşınmasını bir meslek örgütü olarak
eczacılarımızın mesleki gelişimine katkıda bulunan
çok önemsemektedir.
bir görevi üstleneceği açıktır.
TEB HABERLER
geçirmek için çok önemli fırsatlar sunan sosyal or-
11-13 Nisan 2008 tarihlerinde İstanbul CNR
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
bilgilerini tazelemek ve yeni yaklaşımları gözden
31
FUAR
Farmavizyon 2008’de neler bulacaksınız?
CNR Ekspo Center’ın geniş ve ferah alanlarında,
otopark ve ulaşım sorunu yaşamadan ziyaret edebileceğiniz, Avrupa standartlarında bir fuar alanı,
• Farmavizyon Bilgi Platformu,
• Farmavizyon Öğrenci Platformu,
• Farmavizyon Mezunlar Buluşması
• Fuar ziyaretçilerine özel organizasyonlar
• Kooperatif üyeleri için özel etkinlikler
FARMAKOVİJİLANS VE ÖĞRENCİ PLATFORMU
Fuarın en dikkat çekici noktalarından biri de Öğrenci Platformu çalışmaları. Türkiye’deki tüm eczacılık
fakültelerini temsil eden eczacılık öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen Öğrenci Platformu 2008’in ilk
büyük toplantısını yaparak, Farmavizyon ve Öğrenci
Platformu ile ilgili genel bilgilendirmelerin yapıldığı
sunumlar gerçekleştirdi. Öğrenciler Fuar için Farmakovijilans konusuna karar verdi.
Öğrenci Platformu Temsilcileri bu sene belirledikleri “Farmakovijilans” ana başlığının alt kategorilerini
de şöyle tanımladılar;
32
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
•
•
•
•
•
Farmakovijilans Tanımı
Türkiye’de ne durumda?
Dünyada ne durumda?
Nasıl Olmalı?
Geliştirilmesi için neler yapılmalı?
• Hasta bilgilendirme açısından farmakovijilans
Amaçlarını ise “Farmakovijilansı tanımlamak,
Türkiye’de farmakovijilans çalışmalarını araştırmak,
dünyadaki farmakovijilans çalışmalarıyla karşılaştırmak, Türkiye’ye farmakovijilansın gelmesi için
gereken gelişmeleri belirlemek ve bu gelişmeler
yolunda yapılacak çalışmaları tartışmak” şeklinde
özetlediler.
Konunun belirlenmesi sürecini tamamlayan temsilciler bundan sonraki süreçte internet ortamında çalışmalarına başlayarak 1 aylık çalışma sonrasında,
13 Nisan’da Farmavizyon Eczacılık Fuarı kapsamında sonuç bildirgelerini kamuoyuna sunacaklar.
Fuarın Bilimsel Programı çerçevesinde de, gerek
yurt dışından gerek yurt içinden çok sayıda konuk,
ilaç ve eczacılık alanında Türkiye ve dünya gündeminde yer alan konulara değinecekler. Eczacılık
nereye gidiyor, İlaç takip sistemi, ilaç endüstrisi,
eczane işletmeciliği, sigara bıraktırmada doktor-eczacı işbirliği, eczacı-hasta iletişimi, genetik ve sağlık, reçetesiz ilaç gibi çok önemli konular konunun
uzmanları tarafından tartışılacak.
Fuara katılmak için www.farmavizyon.com adresinden online kayıt yaptırabilir yada aşağıdaki
formu doldurup CNR EXPO adresine gönderebilirsiniz.
TEB ENSTİTÜLERİ
kongre, konferans gibi etkinlikler düzenlemek ve varolan etkinliklere katılım sağlanması, alana ilişkin ulusal
ve uluslar arası düzeyde bilgi-belge hazırlanması ve diğer kuruluşlarla ortaklık kurulması görevleri de yerine
getirilmektedir.
Bu sayımızda ilk olarak, Eczacılık Uygulamaları Entitüsünü, çalışma alanlarını ve kuruluş amaçlarını anlatacağız.
Enstitü Yönetim Kurulu gerektiğinde Türk Eczacıları
Birliği Merkez Heyeti’nin kabulü ile Komisyon kurabilir.
Ayrıca, Enstitü, 6 ayda bir Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ne rapor sunar. Enstitü, tüm faaliyetlerine
etkinlik ve verimlilik kazandırmak amacıyla kendi web
sitesini kurar.
Kuruluş Amacı; geniş bir alana yayılan eczacılık mesleğinin farklı uygulamaları konusunda araştırmalar
yapmak, (yurt içi ve yurtdışı) eğitim olanakları sunmak,
dünya örneklerini değerlendirerek farklı eczacılık uygulamaları arasında tasnif yapmayı amaçlamak ve bu
uygulamalar arasında eşgüdümün sağlanmasına destek olarak, ulusal ve uluslar arası düzeyde toplum sağlığına ve sağlık politikalarına katkıda bulunmaktır.
Yönetmeliği
Eczacılık uygulamaları kavramından, sağlık sektörünün
farklı alanlarına yayılmış eczacılık mesleği pratikleri
kastedilir. Serbest eczacılık, hastane eczacılığı, sanayi eczacılığı, akademik eczacılık ve benzeri alanlarda
faaliyet gösteren eczacıların farklı deneyimleri mevcuttur. Bu deneyimlerin paylaşılması ve eczacılık uygulamaları enstitüsünün kuracağı veri tabanında tasnif
edilerek deneyimlerin eczacılar arasında paylaşılması
hedeflenmektedir.
Eczacılık Uygulamaları Enstitüsü’nün Görevleri
Serbest eczacılık, hastane eczacılığı, sanayi eczacılığı,
akademik eczacılık ve benzeri alanlarının net olarak
tanımlanması, alandaki kapasitenin ve alanın geleceğine dönük ihtiyaçların belirlenmesi, varolan ihtiyaçların saptanması, ihtiyaçların giderilmesi için araştırma
ve eğitim programlarının hazırlanması gibi görevler
yürütülecektir. Aynı zamanda, ilgili konularda araştırma ve eğitim yapacak uzmanların (yurtiçi ve yurtdışı
eğitim olanakları ile) yetiştirilmesi, kendi uzmanlık
alanını kapsayan konularda toplantı, atölye, seminer,
Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Uygulamaları Enstitüsü Yönetim Kurulu, Başkan Prf.Dr.Meral Keyer Uysal,
Üye Ecz.Feyza Tevruz, Üye Ecz.Şerif Boyacı, Üye Ecz.
Şevket Kaya, Genel Sekreter Ecz.Güzide Sönmez’den
oluşmaktadır.
Eczacılık Uygulamaları Enstitüsü, ilk toplantısını
22.05.2007 tarihinde, ikinci toplantısını 23.10.2007
tarihinde yapmıştır. Toplantılar sonucunda öncelikli
olarak; eczacılığın uygulama alanlarının tespit edilmesi, bu alanlarda çalışan eczacıların nicelik taramasının
yapılması, Dünya genelinde eczacılığın uygulama alanlarının araştırılması ve bu verilere göre yapılacak çalışmalara bir yön verilmesi kararlaştırılmıştır. Eczacılık
Uygulamaları Enstitüsü oluşumu konusunda eczacılık
fakülteleri dekanlarının bilgilendirilmesi, AİFD, İEİS,
TİSD ve ilaç sanayinde etkin konumda olan kurum ve
kuruluşlara Enstitü hakkında bilgi verilmesi, akademisyen olmak isteyen eczacılara destek olmak amacıyla, üniversitelerin asistan kadrosu açmasını temin
etmek için gerekli girişimlerde bulunulması, Avrupa
ve Amerika’daki eczacı birlikleriyle, birlikte çalışmalar
yapmak ve deneyimlerinden yararlanmak amacıyla iletişim kurulması, Enstitünün veri kaynaklarını desteklemek üzere, Eczacılık Fakültelerinin eğitim programlarının temin edilmesi, endüstride ve klinikte çalışan
eczacıların alanlarında ihtiyaç duydukları eğitimler
hakkında mesleğin gelişimini teminen ilgili mercilerle
işbirliği yapılmasına karar verilmiştir.
TEB HABERLER
T
ürk Eczacıları Birliği 35. Dönem Merkez Heyetinin 11.01.2007 tarihli toplantısında; Eczacılık
Uygulamaları Enstitüsü, Eczacılık Bilişim Enstitüsü, Farmakoekonomi, Farmakoepidemiyoloji
ve Farmakovijilans Araştırma Merkezi, İlaç Geri Ödeme
Enstitüsü Kurulmasına karar verildi.
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
Ecz. Güzide SÖNMEZ
ECZACILIK UYGULAMALARI
ENSTİTÜSÜ
33
ECZACILIK AKADEM‹S‹
TÜRKİYE’DEKİ
ECZACILIK TARİHİ MÜZELERİ
Prof. Dr. Afife MAT
İ.Ü. Eczacılık Fakültesi
İ
stanbul’da ilk eczanenin 1757 yılında açılan “İki Kapılı Eczahane”
olduğu Turhan Baytop ve Mert
Sandalcı’nın araştırmalarıyla ortaya
konmuştur. Avrupa benzeri eczanelerin
sayısı özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra artmaya başlamış ve yüzyılın
sonunda 300’ü bulmuştur. O dönemde
İstanbul’un ünlü eczacıları arasında Pierre Apéry, Adolphe Matcovich, Francesco ve Giorgio Della Sudda, Antoine
Calleya, Noel ve François Canzuch,
Jean César Reboul, Hamdi Bey, Ethem
Pertev Bey, Beşir Kemal Bey’ görüyoruz.
Osmanlı döneminin eczanelerinden 15
kadarı günümüzde de hala çalışmaktadır. Eczane dolapları, kavanozlar,
şişeler, havanlar, mantar sıkıcılar gibi
bir çok tarihi eşya çeşitli müzelerde yaşamaktadır.
Türkiye’de ilk Eczacılık Tarihi Müzesi Prof.Dr. Turhan Baytop tarafından 1960 yılında İ.Ü. Eczacılık
Fakültesinde açılmıştır. 1980’den sonra diğer Eczacılık Fakültelerinde ve İlaç Endüstrisinde müzeler
açılmaya başlamıştır.
(Eylül 2007 de İspanya – Sevilla’da yapılan 38. Uluslararası
Eczacılık Tarihi Kongresinde bildiri olarak sunulmuştur)
bulunan 3000 civarındaki eşya arasında Topkapı
Sarayı Enderun Eczanesi “toxique” ve “a separer”
dolapları ile porselen kavanozları, Ethem Pertev Eczanesinin kavanozları, İmrahor, İstikamet ve Pastör
eczanelerinin dolaplarını ve Pertev Müstahzar İmalathanesinin çeşitli makinelerini sayabiliriz. 1999
depreminden sonra muhafaza altına alınarak arşiv-
34
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
de saklanmakta olan müze Eczacılık Fakültesi tarihi
İşte bugün Türkiye’de bulunan Eczacılık Tarihi
Müzeleri’ne kısa bir bakış.
Türk Eczacılık Tarihi Müzesi – İstanbul
1960 yılında İ.Ü. Eczacılık Fakültesinde kurulan bu
ilk müzenin çekirdeğini Prof.Dr. Turhan Baytop’un
şahsi koleksiyonu oluşturmuştur. Bugün müzede
binasının restorasyonu bitince bu binada yeniden
kurulacak ve ziyarete açılacaktır.
Eski Türk Eczanesi Müzesi – Hacettepe Üniversitesi-Ankara
1894 yılında Sivil Tıp Mektebinden mezun olan
Konstantin Sava’nın İstanbul’da açtığı Şehremini
ECZACILIK AKADEM‹S‹
yapmıştır. 1920 yılında Üsküdar’da mesul müdürü
olduğu eczanenin laboratuarında enjektabl ampul
yapmaya başlamıştır. 1923 yılında Üsküdar’da konut olarak kiraladığı konağın giriş katını ilaç üretim
laboratuarı olarak kullanmıştır. Mustafa Nevzat
İlaç Sanayi bu konağı satın alarak tamir ettirmiş ve
1989 yılında Mustafa Nevzat Eczacılık, Tıp ve Kültür Evi olarak açmıştır. Bu konakta eski bir Osmanlı
eczanesi ve Mustafa Nevzat’ın kişisel eşyaları sergilenmektedir.
Merkez Eczanesi son sahibi Ecz. İlhan Gezgin tarafından 1981 yılında, Prof. Dr. Ekrem Sezik’in girişimiyle müze yapılmak kaydıyla Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesine hibe edilmiştir. Prof. Dr.
Ekrem Sezik tarafından Ankara’ya taşıtılan eczane
23 Aralık 1983 tarihinde “Eski Türk Eczanesi Müzesi” olarak açılmıştır.
Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Müzesi – İstanbul
Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi içinde
1998 yılında kurulmuş olan bu müzede çeşitli eczacılık malzemesi sergilenmektedir.
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Müzesi – İstanbul
Mustafa Nevzat Pısak (1879-1968) Askeri Tıp Mektebi Eczacı Sınıfından 1903 yılında asker eczacı
olarak mezun olmuştur. Bir süre orduda çalıştıktan
sonra 1911-1933 yılları arasında Eczacı Mektebinde Fenni İspençiyari (Galenik Farmasi) hocalığı
Selanik’te doğan Ecz. Abdi Nadir (1888-1926) 1908
yılında Sivil Tıp Mektebinin Eczacı Sınıfından diploma almıştır. 1912 yılında Küçük Mustafa Paşa’da
bir eczane açmış ve 1916 yılından itibaren eczanesinin laboratuarında tıbbi müstahzar yapmaya başlamıştır. 1919 yılında da eczanesini kapatarak Abdi
İbrahim laboratuarını açmıştır. Bugün torunu, Ecz.
Nezih Barut yönetiminde Türk İlaç endüstrisinde
önemli bir yere sahip olan Abdi İbrahim İlaç Firmasının Hadımköy’deki tesislerinde eski bir Osmanlı eczanesi sergilenmektedir. Diğer taraftan Ecz. Nezih
TEB HABERLER
Mustafa Nevzat Eczacılık, Tıp ve Kültür Eviİstanbul
Abdi İbrahim Müzesi-İstanbul
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
Safranbolu’da bulunan “Karabük Eczanesi” sahibi
Ecz. Hikmet Şeyhoğlu tarafından müze olmak üzere
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne verilmiştir. İstanbul’a taşınan eczane 2006 yılında müze
olarak açılmıştır.
35
ECZACILIK AKADEM‹S‹
Barut tarafından toplanmış olan Türk eczacılık tarihi
belgelerinden oluşan bir arşiv bilim adamlarının ve
araştırmacılarının hizmetine sunulmuş olup büyük
bir eczacılık tarihi müzesi kurmak için de Mert San-
başı İlaç Sanayiinin Lüleburgaz tesislerinde Şifa Eczahanesi yeniden kurulmuş olup 2002 yılında müze
olarak açılmıştır.
Koç Endüstri Müzesi-İstanbul
Rahmi Koç tarafından Haliç kıyısında kurulmuş olan
Sanayi Müzesinde çeşitli eczacılık malzemesinin
sergilendiği bir eczane bulunmaktadır.
Eski Eczacılık Evi-Eskişehir
dalcı danışmanlığında çalışmalar sürdürülmektedir.
Eczacıbaşı Müzesi-Lüleburgaz
Süleyman Ferit Eczacıbaşı (1885-1973) Sivil Tıp
Mektebi Eczacı Sınıfından 1903 yılında diploma almıştır. Bir süre İzmir Gureba-i Müslimin Hastanesinde çalışmış ve 1909 yılında Tilkilik semtindeki “Eczahane-i Umumi”yi satın alarak adını “Kanaat Eczanesi” olarak değiştirmiştir. Müstahzar ilaç üretimine
burada başlamıştır. 1911 yılında ise Kemeraltı’nda
“Şifa Eczahanesi”ni almış ve kısa zamanda İzmir’in
en ünlü eczanesi haline getirmiştir. Bugün Eczacı-
Eskişehir’in tarihi Odun Pazarı semtinde 360 yıllık
bir Osmanlı evinin bir odasında küçük bir eczacılık
müzesi bulunuyor. Bu üç katlı bina Niyazi Çapa tarafından restore edilerek “Beylerbeyi Konağı” ismiyle müze haline getirilmiş. Yıllarca eski ilaçlar, ilaç
yapımında kullanılan bitkisel ve kimyasal maddeler,
eski tıbbi aletler toplayan Niyazi Çapa bu konağın
bir odasında bir eczacılık müzesi oluşturmuştur.
Ege Eczacılık Tarihi Müzesi-İzmir
İzmirli eczacıların toplamış olduğu eczacılık koleksiyonu ile 8 Eylül 2007 tarihinde Ege Eczacılık Tarihi
Müzesi açılmıştır.
Kaynaklar:
1. Baytop T., Türk Eczacılık Tarihi, 2. baskı (Ed.
A.Mat), İstanbul 2001.
2. Baytop T., Eczahane’den
Eczane’ye, İstanbul 1995.
3. Baytop T., Laboratuvar’dan
Fabrika’ya, İstanbul 1997.
4. Mat A., Bir Kurumun Öyküsü,
36
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
Ankara 2007.
5. Mat A., Sarıyar G., Çubukçu
B., Cumhuriyet’in Onuncu Yılında İstanbul’da Eczaneler, VII.
Türk Eczacılık Tarihi Toplantısı,
Ankara 2005 (baskıda).
Yay›na Haz›rlayan: Özge Ar›kan
TEB YAYINLARI
Özge ARIKAN
Türkiye’de eczacılık mesleğinin eğitimi eczacılık fakültelerinde yapılmaktadır. Üniversite eğitimi, özellikle
“sosyal hareketliliği” ve “iyileşmeyi” sağlamak adına
yeni fırsatlar sunması açısından önem taşımaktadır.
Böylece üniversiteler başta olmak üzere eğitim ve öğretim kurumlarının sosyal ve kültürel alanda toplumla bütünleşme ve toplumu etkileme gücü öne çıkmış
bulunmaktadır. Bunun yanında üniversitelerin, araştırma ve geliştirme yönü de önem taşımaktadır. Bilim
dünyasının en önemli amaç
ve görevleri arasında bilimsel
araştırmalar yapmak, yapılan
araştırmalar sonucunda elde
edilen bilgi ve bulguları yayınlamak suretiyle paylaşmak ve
böylece bilimin gelişmesine
katkıda bulunmak yer almaktadır. Bir üniversite kurulabilmesi
için bölgenin stratejik konumu,
öğrenci potansiyeli ve yörenin
ihtiyaçları temel kriterlerdir.
Kurulacak üniversitenin mevcut ve açılacak birimleriyle ülkenin ve yörenin eğitim, öğretim, bilim ve kültürüne önemli
katkılarda bulunması istenir.
Ülkemizdeki eczacılık fakültele-
rinin ana amacı, lisans ve lisansüstü düzeyde eczacılık
sektörünün gereksinim duyduğu nitelikli insan gücünü
yetiştirmektir. Bu amaca yönelik olarak eğitim sırasında öğrenciler ilaç kaynakları (doğal, yarı-sentetik
ve sentetik), ilaç üretimi, müstahzar yapımı, ilaçların
tedavi edici ve toksik etkilerine ait temel ve mesleki
bilgileri edinmektedirler. Farmasötik ilimlerdeki hızlı
gelişmelere paralel olarak kendilerine verilen bilgiler
sürekli güncellenmekte ve öğrencilere internet aracılığı ile yeni bilgilere ulaşma yolları öğretilmektedir. Bilindiği gibi hastaların yaşamlarını koruyan terapötik araç
olarak ilaçlar, sağlık bilimlerinin hemen her alanında
önemlidir. Öte yandan, ilaç endüstrisindeki teknolojik
gelişmelere bağlı olarak bir eczacının rolü değişmekte ve hastaların bilgilendirilmesini kapsayan yeni bir
görev giderek önem kazanmaktadır. Türkiye’de 2006
yılı itibarıyla bulunan 12 eczacılık fakültesinden yılda
ortalama 850 öğrenci mezun olmaktadır. Eczacıların
%82’si eczane açmakta, ancak eczanelerin de %37’si,
nüfusun %27’sinin yaşadığı üç büyük ilde toplanmış bulunmaktadır. Devlet Planlama Teşkilatı raporlarına göre
mevcut eczacı sayısının 2010 yılına kadar yeterli olduğu belirtilmektedir. Buna bağlı olarak eczane sayılarına kısıtlama getirecek düzenlemeler planlanmaktadır.
Ancak bu arada yeni eczacılık fakülteleri de açılmaktadır. Bu çalışma, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci
bölümde Türkiye’de eczacılık alanında iş gücü yetiştiren eczacılık fakültelerine her yıl kaç öğrenci alındığı,
kaç öğrenci mezun olduğu ve yeterli fiziksel koşullara,
öğretim elemanına sahip olup olmadığı araştırılmıştır.
İkinci bölümde ise Türk Eczacıları Birliği kayıtlarına
göre eczacıların hangi alanlarda istihdam oldukları ve
eczane açmayı tercih eden büyük orandaki eczacıların
bölgelere, illere göre dağılımı verilmiştir. Bu çalışmanın sonunda Türkiye de eczacı enflasyonu yada eczacı
işsizliği konusunda tehdit var mıdır?, Türkiye’de yeni
eczacılık fakülteleri açılmaya devam edilmeli midir?
sorularına yanıt bulunmaya çalışılmıştır.
TEB HABERLER
B
u sayımızda Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi yayınlarından biri olan
“Türkiye’de Eczacılık İnsan Gücünün Değerlendirilmesi ve Eczane Dağılımlarına Yönelik Bir Çalışma” adlı kitabı tanıtmak istiyoruz. 2007
yılının Mayıs ayında basılan kitap, Ankara Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Eczacılık İşletmeciliği Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülbin ÖZÇELİKAY ve Uzm.
Ecz. Halil TEKİNER tarafından hazırlanmış ve TEB Eczacılık Akademisi yayınları arasında yerini almıştır.
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TÜRKİYE’DE ECZACILIK
İNSAN GÜCÜNÜN DEĞERLENDİRİLMESİ
VE ECZANE DAĞILIMLARI
37
ÜREME SAĞLIĞI
ÜREME SAĞLIĞI
HİZMETLERİNDE SİVİL TOPLUM
KURULUŞLARININ ROLLERİ
KONGRESİ
Ali Serkan MERCAN
Sahra DAŞDEMİR
Y
ükseliş Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (YİSAV) ve Sağlık Bakanlığı
Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması
Genel Müdürlüğü’nün birlikte düzenledikleri Üreme Sağlığı Hizmetlerinde Sivil Toplum
Kuruluşları’nın Rolleri Kongresi 28-30 Ocak 2008
tarihinde Antalya’da gerçekleştirildi.
38
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
Kongre’de Türkiye Üreme Sağlığı Programı (TÜSP)
kapsamında STK’lar tarafında yürütlmüş projelerde
edinilen bilgi ve deneyimlerin paylaşılması amaçlanmış ve STK’ların önümüzdeki süreçte Üreme Sağlığı
konusunda daha fazla aktif rol almasını sağlayacak açılımlar için karşılıklı görüş alış verişinde bulunulmuştur. Bu amaçla STK’ların projelerini diğer
STK’lar ile paylaşabilmesi için sunumlar gerçekleştirilmiştir.
YİSAV Başkanı, AB Türkiye Delegasyonu Temsilcisi
ve Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürü’nün TÜSP
hakkındaki sunumlardan sonra, TÜSP Kapsamında Hibe Desteği ve STK-Kamu İşbirliği isimli panel gerçekleştirilmiştir. Bu panelde, hibe sürecine
AB’nin nasıl bir yaklaşım sergilediği anlatılmış ve
bu bağlamda sürdürülebilirlik konusuna gösterilen
hassasiyetin önemi vurgulanmıştır. Ayrıca TÜSP sürecinin bitmesi ile bağımsız değerlendirme kuruluşlarının her STK ile yapmış oldukları değerlendirme
çalışmalarının sonuçları değerlendirilmiş ve programın ne kadar başarı ile yürütüldüğünün bilimsel
kanıtları sergilenmiştir.
STK’ların yürütmüş oldukları projeler 6 farklı başlık
altında sınıflandırılmış ve üç gün boyunca benzer
alanlarda projeler yürüten STK’ların verimli bir bilgi alış-verişinde bulunmasına imkan tanınmıştır. Bu
başlıklar ve proje yürütücüleri şu şekildedir:
 Müdahale Alanı CYBE/HIV/AIDS Olan Proje-
ler
>
İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı (İKGV)
> AIDS Savaşım Derneği
> Uluslar arası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı (Mavi Hilal Vakfı)
> AIDS’le Mücadele Derneği
> Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklarla Savaşım
Derneği
> Aydın Efeler Lions Derneği
> Mudanya Lozan Mübadilleri Derneği
 Müdahale Alanı Erkeğin Üreme Sağlığına Katı-
lımı Olan Projeler
> Yükseliş Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar
Vakfı (YİSAV)
> Pamukkale Sağlık Eğitim Vakfı (PASVAK)
 Müdahale Alanı Meme ve Serviks Kanserleri
Olan Projeler
> Kayseri Kızılay Şube Başkanlığı
> Onkoloji Hemşireleri Derneği
> Türkiye Aile Planlaması Derneği (TAPD)
> İKGV
> Ankara Ortadoğu Lions Klübü Derneği
> Sağlıkta Umut Vakfı
 Müdahale Alanı Kesişen Konular ve Toplumsal
Cinsiyet Olan Konular
> Yaşam Boyu Kadın ve Üreme Sağlığı Derneği
> Anne-Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV)
> TAPD
> Sokak Çocukları Rehabiltasyon Derneği
> Türkiye Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması
Vakfı (TAÇSAV)
> İnsanlığa Hizmet Vakfı
> Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi
> Adnan Menderes Üni. Vakfı (ADVAK)
> İKGV
> Marmara Sağlık ve Eğitim Vakfı (MARSEV)
ÜREME SAĞLIĞI
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>

Türk Eczacıları Birliği (TEB)
Dokuz Eylül Rotary Klubü Derneği
Uşak Kalkınma Vakfı
Mavi Hilal Vakfı
Afyon Tabip Odası
Türk Demokrasi Vakfı
Dokuz Eylül Spor Klubü Derneği
ADVAK
Denizli Sağlık Hizmetleri Derneği
Başak Kültür ve Sanat Vakfı
Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı
Gönülbirliği Kültür ve Dayanışma Derneği
Çevre Sağlık, Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı
(ÇESAV)
Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı
>
>
>
>
>
>
>
>
>

TAPD
Ankara Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim
Vakfı
Cinsel Eğitim, Tedavi ve araştırma Derneği
(CETAD)
İzmir Sağlık Kuruluşları Derneği
Tüm Özel Eğitim Kurumları İşverenleri Derneği
Spina Bifida Derneği
Mudanya Lozan Mübadilleri Derneği
Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonu
Kadın ve Gençlik Platformu Derneği
Müdahale Alanı Aile Planlaması Olan Projeler
> Türk
> Mavi
> Siirt
Eczacıları Birliği (TEB)
Hilal Vakfı
İli Aile ve Çocuklara Yardım ve Eğitim
Derneği
> İstanbul
> Kadıköy
> Uşak
SMMMO
Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı
Tabip Odası
> Adana
> Sosyal
H. Sabancı Org. Sanayi Böl.
Hizmetler Uzm. Derneği İzmir Şb.
> MARSEV
> Kılıçkaya
Kültür ve Yardımlaşma ve Dayanışma
Vakfı
> ÖZEV
TEB tarafından 2004-2007 yılları arasında yürütül-
Müdahale Alanı Güvenli Annelik Olan Projeler
> Kemalpaşa Sanayici ve İşadamları Derneği
> Tıp Araştırmaları Derneği
> Bayburt Verem ve Savaş Derneği
> Kızılay Derneği Kelkit Şubesi
> TAPSV
> AÇEV
> Türk Kadınlar Birliği Erzurum Şubesi
müş olan ve toplam 1.200.000 € bütçeye sahip 3
Türk Eczacıları Birliği (TEB)
> ADVAK
> Çankaya Soroptimist Derneği
> Anadolu Folklör Eğitim Merkezi Gençlik ve
Spor Klubü Derneği
> Kamu Araştırmaları Vakfı
> MARSEV
> Bedensel Engelliler Derneği Muş Şubesi
> Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı
(ÖZEV)
lendirici sunumlar, TEB Ar-Ge Uzmanlarınca gerçek-
>
projesi [Savunuculuk, Eğitim ve Hizmetlere Ulaştırma Yolu ile Anne Sağlığının İyileştirilmesi Projesi,
Eczacılar Tarafından Sosyal Pazarlama Yaklaşımı
Yoluyla Üreme Sağlığı Hizmetlerinin Güçlendirilmesi
Projesi, Üniversite Öğrencilerinin CSÜS Konusunda
Farkındalığının Artırılması Projesi] hakkındaki bilgileştirilmiş olup, proje süresince elde edilen bilgi ve
deneyimlerimiz diğer STK’lar ile paylaşılmıştır.
Projelerin taahhüt edildiği gibi hedeflerine ulaştığı
ve hatta hedeflerin aşıldığı yapılan sunumlarda vurgulanmış ve Türk Eczacıları Birliği’nin üreme sağlığı
konusunda bu süreçten sonra gerçekleştirilecek
projelere bir model teşkil ettiği ifade edilmiştir.
TEB HABERLER
Müdahale Alanı Gençlik Olan Projeler
> Yeniden Sağlık Eğitim Derneği
> Türkiye Aile Planlaması ve Sağlığı Vakfı
(TAPSV)
> MARSEV
> Semiha Şakir Sarıgöl Sağlık, Eğitim ve Sosyal
Yardım Vakfı
> TAPD
> Ege Çağdaş Eğitim Vakfı
> Çağdaş Eğitim Vakfı
> Fethiye Sağlık Vakfı
> Adıyaman Tabip Odası
> Mesleki Eğitim ve Sağlık eğitimi Vakfı (MESEV)
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1

39
SAĞLIK HABERLERİ
KISA KISA SAĞLIK HABERLERİ
KAN TAHLİLİYLE DEPRESYON TEŞHİSİ
ABD’de araştırmacılar
Depresif
hastaların
beyinlerinin lipid (yağ)
hücrelerinde “Gs Alfa”
adını verdikleri proteini tespit etti. Yağ
hücrelerinin arasında
“sıkışıp kalan” proteinin sinir hücreleri arasındaki iletişimi canlandırma
yeteneği azalıyor. Depresyon ilaçları, proteinin serbest
kalarak sinir hücrelerinin iletişimini kolaylaştırmasına
yardımcı oluyor.
KURBAĞA SALGISINDAN DİYABET İLACI
Birleşik Arap Emirlikleri ve Ulster Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, kurbağa derisinden alınan sıvı salgının ile çayın diyabet hastalığının tedavisinde faydalı
olduğu ortaya çıktı. Kurbağa derisinden alınan salgının
vücutta insülin ürettiği belirlendi. Kurbağa derisinden
yapay olarak üretilecek maddeyle yapılan ilaç, 2’nci
dereceden diyabet hastalıklarının tedavisinde kullanılacak. ‘Paradoksal kurbağa adlı bu türün salgıladığı
“pseudin-2” maddesinin ensülin üretimini harekete
geçirdiği belirtildi.
BÖBREK KANSERİ İLACI KAN KANSERİNE DE YARIYOR!
Amerika’da yapılan bir araştırmada, böbrek kanserinde kullanılan Nexavar adıyla satılan ilacın içinde bulanan “Sorafenib” molekülünün yetişkinlerde görülen
ve kan kanserinin en kötüsü olarak bilinen AML tedavisinde de etkili olduğu ortaya çıktı. İlacın hiçbir yan
etkisinin görülmediğine dikkat çeken araştırmacılar,
klinik çalışmaları henüz tamamlanmamış araştırmanın
sonucunda ileriki dönemlerde AML tedavisinde büyük
bir umut olduğunu söylüyorlar.
ŞEKER HASTALARI İÇİN İRAN’DAN YENİ İLAÇ
İran Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, şeker
hastalarının ayaklarında çıkan yaraların tedavisinde
kullanılmak üzere bitkisel bir ilaç geliştirildiği belirtildi.
İranlı yetkililer, 7 yıllık bir çalışma sonunda “Anjipars”
ismiyle geliştirdikleri bitkisel ilacın başka yaraların tedavisinde de kullanılabileceğini belirtiyorlar.
TANSİYON İLAÇLARI PARKİNSONA ŞİFA OLACAK
İsviçreli bilim insanlarının yaptığı
araştırmada, damar büzülmesini
azaltan ilaçlarla uzun süre tedavi
olan yüksek tansiyon hastalarının, ellerde titreme, hareketlerde
yavaşlamayla beliren sinir sistemi hastalığı Parkinson’a yakalanma riskinin, bu tür ilaçları kullanmayanlara göre yüzde 28 düşük
olduğunu ortaya koydu.
HAZIMSIZLIK İLACI GERİ ÇEKİLİYOR
40
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
UYUŞTURUCU BAĞIMLILARINA AŞI
Amerikalı bilim adamları, uyuşturucu bağımlılığını ortadan kaldırabilecek bir aşı geliştirdiler. 1995 yılından
bu yana üzerinde çalışılan aşının, bağışıklık sisteminin
uyuşturucuyu yabancı madde olarak kabul etmesini
ve buna saldırmaya zorunlu kılmasını sağladığı belirtiliyor.
Hazımsızlık tedavisinde kullanılan “İntestinol Draje” adlı ilacın bazı serileri geri çekilecek. Sağlık
Bakanlığı İlaç eczacılık Genel Müdürlüğü ilacın, yapılan analiz sonucu uygun bulunmaması nedeniyle
2401660, 240170 ve 2401704 seri numaralarının
eczane, ecza deposu ve hastanelerden 2. sınıf B seviyesinde geri çekilmesini istedi.
Her zaman daha fazlası…
Aylık yaşam kültürü derginiz
2006 yılının Aralık ayında yayın hayatına başlayan more», okuyucularına kaliteli bir yaşam
tarzı sunuyor. Marmara Bölgesi’nde görülmeye değer mekânlardan damak tadına, özel ilgi
alanlarından kültür-sanat etkinliklerine, magazinden modaya kadar pek çok konunun kapılarını
farklı ve iddialı bir bakış açısıyla okuyucularımız için aralamayı amaçlıyoruz. more», özgün
içeriği, özel boyutu ve tasarımıyla seçkin ruhlara bir dergiden ‘daha fazlası’nı sunuyor.
more», aylık periyotla yayımlanıyor. Dergimiz, Marmara Bölgesi’ndeki bütün Yay-sat bayilerinde
satışa sunuluyor, aynı zamanda 2000 VIP isme ve kuruma ücretsiz dağıtım yoluyla ulaştırılıyor.
Ayrıca more», en kaliteli restoranlardan kafelere, otellerden kentin önemli merkez bayilerine
kadar hemen herkesin kolaylıkla erişebileceği noktalarda yer alıyor.
Dergimiz 25 yaş ve üstü B, B+ ve A grubu okuyucu kitlesine son trendler, kültür sanat, moda,
yeme-içme kültürü, ünlü ve kaliteli isimlerle yapılan röportajları ve dosyalarıyla; life style bir kentli yaşam kültürü dergisi niteliğindedir.
Ayrıca more», yazarları; Üstün Akmen; tiyatro eleştirileri, Aydın Boysan; mizah, Güler Kazmacı;
ilişkiler, Deniz Kavukçuoğlu; öyküleri, Aliye Özlü; astroloji yazılarıyla her ay okuyucularımızla
buluşuyorlar.
more»
Her zaman daha fazlasını isteyenler için…
www.hurriyet.com.tr
GÜNCEL
Berivan VARGÜN
Müslüman Bir Ülkenin İlk Başbakanı,
Kendi Vatanında Bir Ömür Yaşayamamış,
Dönem Dönem Sürgün Edilmiş Bir Kadın,
42
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
BENAZİR BUTTO
İki kez Pakistan’da başbakanlık
yapan Benazir Butto, 1997-2007
yılları arasında sürgünde yaşamak zorunda bırakıldı. 18 Ekim
2007 tarihinde seçimlere katılmak üzere ülkesine geri döndü,
yandaşlarının sevgi gösterileri
sürerken aynı gün bombalı bir
suikast girişimine hedef oldu,
138 kişinin yaşamını yitirdiği bu saldırıdan yara almadan
kurtuldu. Başkanlığını yaptığı
Pakistan Halk Partisi’nin seçim
mitinglerine katılmaya başladı.
Ancak 27 Aralık 2007’de Butto, babasıyla aynı kaderi paylaşarak Ravalphindi’de katıldığı
bir seçim mitinginde tekrar suikaste uğrayarak yaşamını yitirdi. Butto’nun babası Zülfikar Ali
Butto darbeci askerler tarafından Ravalphindi’de idam edilmişti…..
GÜNCEL
1953 yılında Sindth Eyaleti’nde toprak sahibi zengin
ülkesini terk eder ve Birleşik Arap Emirliklerinin Dubai
bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Benezir Butto, Pa-
Şehrine yerleşir.
kistan Halk Partisi’nin kurucusu, Eski Pakistan Devlet
Başkanı ve Başbakanı Zülfikar Ali Butto’nun kızıdır.
2006 yılında Navaz Şerif ile birlikte ülkesinde Demok-
Harvard Üniversitesi’nde lisans eğitimini tamamlar
rasinin Yeniden Tesisi İttifakına katılan Butto, Devlet
(1973), Oxford Üniversitesi’nde ise Uluslararası Hukuk
Başkanı Pervez Müşerref’e karşı oluşturulacak strate-
ve Diplomasi dallarında yüksek lisans yapar. Oxford
Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Pakistan’a geri döner,
babasının tutuklanıp idam edilmesinden sonra ev hapsinde tutulur. 1984 yılında yurt dışına çıkmasına izin
verilir ve O, Büyük Britanya’ya taşınarak babasının partisinin liderliğini sürgünde yürütür. 1987 yılında Çimento
Fabrikatörü Asif Ali Zardari ile evlenir. Bilavel, Bahtiyar
ve Asife adlarında 3 çocukları olur.
jide Şerif’le anlaşamaz, çünkü O, Müşerref ile diyaloğa
girmenin ülkesi için daha iyi olduğuna karar verirken
Şerif tam tersi bir şekilde Müşerref’le teması reddeder.
Seçim çalışmalarına katılmak üzere Pakistan’a dönüş
kararı alan Butto’ya karşı El Kaide Örgütünün saldırı
tehdidinde bulunması Müşerref’in, Butto’nun dönüşünü
ertelemesini istemesine sebep olur ancak Butto bu isteğe uymaz.
Butto, Askeri Cuntanın şefi Ziya ül Hak’ın ölümünden
sonra yapılan ilk serbest seçimleri kazanır ve 1988 yı-
18 Ekim 2007 gecesi Pakistan’a geri dönen Butto’nun
lında ilk kez Müslüman bir ülkenin kadın başbakanı olur
Ocak 2008’de yapılacak olan başbakanlık seçimlerine
ancak hükümeti yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya
muhalefet lideri olarak katılması olağan hale gelir. Yan-
kalır. Seçimden 20 ay kadar sonra askeri güçlerin des-
daşlarının sevgi gösterileri ile karşılanan Butto, Karaçi’ye
teğindeki Devlet Başkanı Gulam İshak Han tarafından,
giderken bir bombalı suikast girişimine hedef olur ve bu
yeni seçimlere gidileceği söylenerek hükümeti devrilir,
intihar saldırısından kurtulur, ancak saldırıda 139 kişi
Butto, görevinden alınır. Yeni hükümeti Navaz Şerif ku-
yaşamını yitirir ve tarih ülkesine geri döndüğü günün ta-
rar. Yolsuzluk iddialarının dışında Butto’ya yöneltilen
rihidir, henüz üzerinden bir gün bile geçmemiştir….. Bu
eleştirilerin kaynağında; Onun feodal yapıya karşı mü-
saldırıya rağmen Butto yılmaz, seçim mitinglerine ka-
cadele etmesi ve bu yapıyı Pakistan’ın stabilizasyonu
tılmaya devam eder. Uğradığı saldırının üzerinden çok
hipleri politik güçlerini de yitirmeye başlamışlardır.
1993 yılında Butto yeniden seçilir ancak 3 yıl
sonra hükümet yolsuzluk
suçlamalarıyla karşı karşıya kalır ve Devlet Başkanı
mitinginde yine silahlı ve bombalı saldırıya uğrar….
Mitingin ardından aracının açılır tavanından çıkıp halkını selamlayan Butto’ya üç el ateş edilir, üç atışta da
başarısız olan saldırgan, üzerindeki bombaları patlatır,
patlamanın etkisiyle başının sol tarafını aracına çarpan
Butto, Ravalpindi Hastanesine ağır yaralı olarak kaldırılır
Faruk Leghari tarafından
ancak kurtarılamaz. Saldırıdan sonra suikastın sorum-
hükümet düşürülür, Butto
luluğu El Kaide tarafından üstlenilir ancak sonrasında
ve eşi 1999 yılında 5’er
Pakistan İçişleri Bakanlığı’nın iddiasının tersine örgütün
yıl hapis ve para cezasına
liderlerinden Beytullah Mahsud suikastle ilgisi olmadı-
çarptırılır ancak yüksek
ğını söyler. Saldırıyı kim üstlenirse üstlensin sonuçta
mahkeme
haklarındaki
Benazir Butto’nun öldüğü Pakistan İçişleri Bakanlığı
mahkumiyeti yanlı bularak
sözcüsü tarafından resmen doğrulanmıştır. Butto yerel
reddeder. Hakkındaki yol-
saatle 18:16’da yaşama veda etmiştir. Pakistan Halk
suzluk suçlamalarının doğ-
Partisi’nden Yol Arkadaşı Rahman Melik bu durumu
ruluğu kesinleşmese de
Butto “Şehit oldu” sözleriyle ifade ederken, Pervez Mü-
Butto, 1999 yılında Pervez
şerref ülkede 3 gün yas ilan eder. Tüm bu yaşananlar
Müşerref’in liderliğindeki
askeri darbe sonucunda
www.hurriyet.com.tr
geçmeden 27 Aralık 2007’de Ravalpindi’deki bir seçim
Pakistan’da demokrasinin geleceği açısından tehlike
çanlarının çaldığını göstermektedir…….
TEB HABERLER
ları sonucunda Pencab Bölgesindeki zengin toprak sa-
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
önündeki engel olarak görmesi gelir, Butto’nun reform-
43
GÜNCE
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
18 Ocak 2008
8 Ocak 2008
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Fevzi Gümrükçoğlu ile bir görüşme gerçekleştirerek, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yer alan ve eczacının
fiyat düşüşlerinden kaynaklı zararının önüne geçen 45
günlük geçiş süresinin uygulanmasında yaşanan sıkıntıları
dile getirdi.
-
Bursa Eczacı Odası Eski Başkanı ve Bursa Ecza Koop.’un
kurucu üyelerinden Ecz.Naci DOĞAN adına kurulan Kültür
Merkezi’nin açılışını yapan TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, aynı gün Eczane Teknisyenleri sertifika törenine de
katıldı.
-
TEB 36. Büyük Kongresi kararınca kurulan 48. Bölge
Osmaniye Eczacı Odası ve 51. Bölge Adıyaman Eczacı
Odası’nın geçici yönetim kurullarını atamak ve kendilerine
başarılar dilemek üzere TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK,
Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.Ali ASLAN, Ecz.Sait YÜCEL ve
Ecz.Çağatay ÇAKAR, Osmaniye ve Adıyaman’a ziyaret gerçekleştirdiler.
22 Ocak 2008
9 Ocak 2008
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sayman Ecz.Özgür ÖZEL,
Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN ve Denetleme Kurulu
Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yer
alan 45 günlük geçiş süresinin uygulanmasının gerektiği
konusunda Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ’ı ziyaret ettiler.
23 Ocak 2008
-
10 Ocak 2008
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri AKTAN ile Konsolide Bütçe ve Yeşil Kart
ödemelerinde yaşanan gecikmelerin önüne geçilmesini ve
ödemelerin bir an evvel eczacıların hesaplarına çıkartılmasını talep etti.
15 Ocak 2008
-
TEB 36. Büyük Kongresi kararınca kurulan 49. Bölge Yozgat Eczacı Odası’nın geçici yönetim kurulunu atamak ve
kendilerine başarılar dilemek üzere TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER ve Merkez
Heyeti Üyesi Ecz.Mukaddes HARMANCI, Yozgat’a ziyaret
gerçekleştirdiler.
24 Ocak 2008
> TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz.
Hilmi ŞENER, Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi’nde
düzenlenen “Farmakoekonomi Çalıştayı: Temel Prensipler
ve Referans Sağlık Sistemlerindeki Uygulamalar” konulu
çalıştaya katıldılar.
> TEB Merkez Heyeti, Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep AKDAĞ’ı
makamında ziyaret ederek, 6197 sayılı yasaya ilişkin çekince ve talepleri dile getirdiler. Ayrıca günübirlik tedavi,
yatan hasta reçetelerinin hastane eczanelerinden karşılanmasında oluşan sorunların giderilmesi konusundaki
öneriler ve İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yer alan 45 günlük
geçiş süresinin uygulanmamasından doğan kayıplar da
Bakan’a aktarıldı. Bakan da 6197 sayılı yasa ile ilgili olarak
nüfusa göre sınırlama talebini uygun bulduğunu belirtti.
Ayrıca sorunların SGK nezdinde takipçisi olacağını, geçiş
süreci konusunda yaşanan sıkıntıların da sanayi, TEB ve
Bakanlık arasında çözülebileceğini sözlerine ekledi.
16 Ocak 2008
-
TEB 36. Büyük Kongresi kararınca kurulan 50. Bölge Karaman Eczacı Odası’nın geçici yönetim kurulunu atamak
ve kendilerine başarılar dilemek üzere TEB Başkanı Ecz.
Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Sayman Ecz.Özgür ÖZEL ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, Karaman’a ziyaret gerçekleştirdiler.
TEB bünyesinde kurulan Farmakoekonomi, Farmakoepidemiyoloji ve Farmakovijilans Araştırma Merkezi’nin
toplantısı Prof.Dr.Osman ÖZDEMİR başkanlığı’nda TEB
Merkez Binasında gerçekleştirildi.
28 Ocak 2008
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, daha önceleri bir çok
kez görüşülmüş olan Kamu Kurum alacakları, Protokol,
SUT, Katılım Payları ve Provizyon Sistemi’nde yaşanan
sorunları bir kez daha dile getirmek üzere Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Sami
TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirdi.
-
TEB bünyesinde kurulan SUT ve Protokoller Komisyonunun ilk toplantısı TEB Saymanı Ecz.Özgür ÖZEL’in
başkanlığı’nda İstanbul, Ankara, Adana, Konya, Samsun,
Bursa, Eskişehir, Diyarbakır, Denizli, Zonguldak, Hatay,
Manisa, Kütahya ve Isparta Eczacı Odalarından temsilcilerin katılımı ile TEB Merkez Binasında gerçekleştirildi.
Toplantıda SUT Taslağı üzerinde çalışmalar yapıldı.
44
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
TEB HABERLER
17 Ocak 2008
-
SSGSS Yasa Tasarısı’na yönelik eylemlilik sürecinin yürütücülerinden olan Birliğimiz ile DİSK, KESK, TMMOB, TDB,
TTB ve TÜRMOB tarafından gerçekleştirilen mitinge TEB
Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi
ŞENER, Sayman Ecz.Özgür ÖZEL ve Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.Sabih Tekin ÇAĞLAR, Ecz.Sait YÜCEL, Ecz.Levent
ÜSTÜNES’in yanı sıra Ankara ve İstanbul’dan gelen eczacılar katıldılar.
30 Ocak 2008
GÜNCE
19 Şubat 2008
1 Şubat 2008
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2.Başkan Ecz.Şevket
KAYA, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Sayman Ecz.
Özgür ÖZEL ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, SGK
Başkan Vekili Tahsin GÜNEY’i ziyaret ederek, Provizyon
Sistemi, Katılım Payları ve Kamu Kurum İskontolarında
yaşanan sıkıntıları bir kez daha aktardılar.
6-7 Şubat 2008
-
Yeni seçilen 36. Dönem Merkez Heyetinin iki yıllık hedeflerinin yer alacağı Çalışma Programı’nın hazırlanması için
düzenlenen çalıştay, TEB Merkez Heyeti ve Denetleme
Kurulunun katılımları ile Kızılcahamam’da gerçekleştirildi.
8 Şubat 2008
-
> TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Şevket
KAYA, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti
Üyeleri Ecz.Ali ASLAN ve Ecz.Sait YÜCEL, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI ve Denetleme Kurulu Üyesi
Ecz.Ahmet Cemal TOPLU, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk ÇELİK’i makamında ziyaret ettiler. Ziyaret
sırasında Kamu Kurum İskontoları, Provizyon Sisteminde
yaşanan aksaklıklar, Hasta Katılım Payları ve 2007 yılı SGK
Protokolünün 6.3.22, 6.3.23 maddeleri konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri bir dosya halinde Bakan’a
sunuldu.
> TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI ve Denetleme Kurulu
Üyesi Ecz.Ahmet Cemal TOPLU, Maliye Bakanlığı Gelirler
İdaresi Başkanı M.Akif ULUSOY ile bir görüşme gerçekleştirdiler.
23-24 Şubat 2008
TEB bünyesinde kurulan İlaç Geri Ödeme Enstitüsü’nün
toplantısı Prof.Dr.Mehtap TATAR başkanlığı’nda TEB
Merkez Binasında gerçekleştirildi.
-
TEB Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu, Ege Bölgesi
Eczacı Odaları tarafından İzmir’de gerçekleştirilen 3. Ege
Eczacılık Günlerine katılım gerçekleştirdiler. Organizasyonun ilk gününde TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, İzmir’in
aday gösterildiği Expo 2015 ile ilgili olarak düzenlenen panelin oturum başkanlığı’nı yaptı. Aynı organizasyonun ikinci gününde TEB Saymanı Ecz.Özgür ÖZEL’in başkanlığı’nda
düzenlenen SSGSS Paneline, panelist olarak TEB Başkanı
Ecz.Erdoğan ÇOLAK’ın yanı sıra SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü de katıldı.
-
Akademi Yönetim Kurulu’nun 2008 yılı ilk toplantısı,
Prof.Dr.Hüsnü Can BAŞER başkanlığı’nda TEB Merkez
Binasında gerçekleştirildi.
12 Şubat 2008
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, üyesi olduğu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması Genel
Müdürlüğü’nde düzenlenen Reklam Kurulu toplantısına
katıldı.
25 Şubat 2008
13 Şubat 2008
14 Şubat 2008
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Provizyon
sistemi, katılım payları, kamu kurum ıskontoları, sahte
kupürler, SUT’un durumu ve sözleşme süreci ile ilgili görüş
ve sıkıntılar ifade edildi.
28 Şubat 2008
> TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.
Şevket KAYA, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Sayman Ecz.Özgür ÖZEL, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.Ali
ASLAN ve Ecz.Sait YÜCEL, Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.Hüseyin OLAN, SGK Başkanı Birol Aydemir’i
makamında ziyaret ettiler. Ziyaret sırasında Kamu
Kurum İskontoları, Provizyon Sisteminde yaşanan
aksaklıklar, Hasta Katılım Payları ve 2007 yılı SGK
Protokolünün 6.3.22, 6.3.23 maddeleri konusunda
yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri bir dosya halinde Başkan’a sunuldu.
> TEB bünyesinde kurulan SUT ve Protokoller Komisyonunun 2. toplantısı TEB Saymanı Ecz.Özgür
ÖZEL’in başkanlığı’nda İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Konya, Samsun, Bursa, Eskişehir, Diyarbakır,
Denizli, Zonguldak, Hatay, Manisa, Kütahya ve Isparta Eczacı Odalarından temsilcilerin katılımı ile TEB
Merkez Binasında gerçekleştirildi. Toplantıda SUT
Taslağı üzerinde çalışmalar yapıldı.
15-16 Şubat 2008
-
36. Dönem Merkez Heyeti Çalışma Programı’nın ve bu
program çerçevesinde Merkez Heyeti tarafından önerilen
çözümlerin tartışıldığı 1. Başkanlar Danışma Kurulu toplantısı Eczacı Odası Başkanlarının katılımı ile TEB Merkez
Binasında gerçekleştirildi.
29 Şubat 2008
-
TEB bünyesinde kurulan Farmakoekonomi, Farmakoepidemiyoloji ve Farmakovijilans Araştırma Merkezi’nin
toplantısı Prof.Dr.Osman ÖZDEMİR başkanlığı’nda TEB
Merkez Binasında gerçekleştirildi.
TEB HABERLER
Avrupa Birliği finansmanı ile, Katılım Öncesi Süreçte Sivil
Toplumun Güçlendirilmesi: Sivil Toplum Kuruluşları (STK)
Hibe Programı, Tüketici Haklarının Korunması Bileşeni
programı çerçevesince Ankara, Eskişehir, Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat, ve Çorum illerinde “Akıllı Çocuk Akılcı İlaç
Kullanır” adı altında Birliğimiz Ar-Ge Birimi tarafından yürütülen proje kapsamında TEB Merkez Binasında bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma hem tüketici örgütleri,
hem de sağlık sektörü temsilcileri tarafından katılım gerçekleştirildi.
Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1
-
45
46
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
BASINDA TEB
Ayşen YALMAN
BASINDA TEB
TEB HABERLER
TEB Başkanı Ecz. Erdoğan
Çolak, 16 Ocak 2008 tarihinde
yatan
hasta
reçetelerinin
hastanelerden karşılanmasına
ilişkin düzenlemeyle ilgili olarak
bir basın açıklaması yaptı.
Çolak, yeni uygulamanın, alt yapı
çalışmaları
tamamlanmadan
başlamasının bir kaos ortamı
yarattığını ifade etti.
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
Türk Eczacıları Birliği Merkez
Heyeti adına 20 Şubat 2008’de
bir basın açıklaması yapan TEB
Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak,
TEB’in EXPO 2015’e tam destek verdiğini açıkladı ve fuarın
İzmir’de yapılması için bir dizi
lobi çalışması başlattıklarını vurguladı.
47

Benzer belgeler

2012 Ekim - türk eczacıları birliği

2012 Ekim - türk eczacıları birliği Dünya Barış Günü.......................................................................................... 26 1 Eylül Dünya Barış Günü Berivan VARGÜN

Detaylı

DOSYA Türk Eczacıları Birliği`nin İki Aylık Yayın Organı Mart

DOSYA Türk Eczacıları Birliği`nin İki Aylık Yayın Organı Mart Huzur Mahallesi 1112 Caddesi Öveçler / Ankara Tel: (0312) 284 04 15 Fax (0312) 286 74 31 www.egas.com.tr

Detaylı