GEBZE`NİN TARİHİ ESERLERİ CAMİLER 1. Sultan Orhan

Transkript

GEBZE`NİN TARİHİ ESERLERİ CAMİLER 1. Sultan Orhan
GEBZE’NİN TARİHİ ESERLERİ
CAMİLER
1. Sultan Orhan Camii : Gebze'nin batısında yer alan cami tahmini olarak 13231331 yılları arasında inşa edilmiştir. Osmanlı mimarisinin ilk örneklerinden olan
camiyi Gebze'nin kurucusu olan Sultan Orhan yaptırmıştır.
Sultan Orhan Camii erken Osmanlı döneminin en basit ve sade örneklerinden biri
olarak kabul edilir. Selçuklu etkisinde kalan fakat kendine özgü bir mimari yaratma
isteği yapıda göze çarpar.
2. İlyas Bey Camii: İlk defa İlyas Bey tarafından yaptırılan caminin inşa tarihi kesin
olarak bilinmemektedir. Ancak Gebze'nin ilk fethedildiği yıllarda 1326’da yapılmaya
başlandığı tahmin edilmektedir. İlyas Bey Camii Osmanlılardan kalma en eski cami
sayılmaktadır.
3. Çoban Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi: Camii, yapılar topluluğunun
merkezinde ve Gebze'ye hakim bir mevkide yer alır. 1510 yılında Çoban Mustafa
Paşa tarafından yaptırılmıştır. Külliyenin yapımının çok önceden planlandığı ve
anonim bir çalışmayla ortaya çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Mustafa Paşa Mısır'a vali olarak atandığında yapımının sürdüğü bilinmektedir. Paşa
Mısır bezemelerinden etkilenerek, camisi için taşınabilir parçaları Kahire'de
yaptırmıştır. Darıca iskelesinden Gebze'ye ulaştırılan süsleme öğeleri Mısırlı ustalar
tarafından yerlerine yerleştirilmiştir.
Kare planlı, üzeri dört sütunun taşıdığı 24 metre yüksekliğindeki geniş bir kubbe ile
örtülüdür. Duvarları taş zemin üzerine kesme taş ve muntazam tuğlalarla örülmüştür.
Ayrıca caminin çevresi 2.5 metre yüksekliğinde oldukça kalın duvarlarla çevrilidir. Her
cephesinde bir tane olmak üzere dört giriş kapısı vardır. Mihrap ve duvarları kufi
yazılarla süslenerek renk düzeni görkemli Türk çinileri ile sağlanmıştır.
Bazı araştırmacılar, bu görkemli caminin de bulunduğu külliyenin planının Mimar
Sinan'a çizdirildiğini, baş kalfası Hüseyin Ağa'ya da inşa ettirildiğini ileri sürmüştür.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde, Çoban Mustafa Paşa Camisi'ni Mimar Sinan'ın
baş halifesi Hüssam Kalfa'nın yaptığından bahsedilmektedir.
Çoban Mustafa Paşa Külliyesi; cami, medrese, bimarhane, kütüphane, han, hamam,
kervansaray, paşa odaları, tekke, arşiv, helâ, su kuyusu, şadırvan ve bir türbeden
oluşmaktadır.
4.Merdivenli Cami (Karabakal Mescidi): 15. yüzyıl başlarında inşa edilen cami üç
katlı olup, üzeri kiremitle kaplı bir çatı ile örtülüdür. Tek minareli ve tek şerefelidir.
5.Cuma Camii : Gebze'ye 20 km. mesafede bulunan Cumaköy' de 16. yüzyılda
yaptırılmıştır. Cami kare planlı olup tek katlı ve üzeri çatıyla örtülmüştür. Bir minaresi
bulunmaktadır. Tarihi değeri yüksek bu cami yakın geçmişte esaslı bir onarımdan
geçmiştir.
6. Pertev Paşa Camii: Yerli Cami olarak da tanınan bu cami 1785 tarihinde, Darıca'
da doğan Osmanlı devlet adamı Seyyit Mehmet Pertev Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Rumlar zamanında Darıca' nın Müslüman yerli halkı tarafından inşa edilmiştir.
7. Çarşı Camii: Tavşancıl'ın Merkez Camii niteliğindeki bu cami çarşı içinde
yeralmaktadır. Minberi bulunmadığı için sadece vakit namazlarının eda edilmesinde
kullanılmıştır.İnşa tarihi ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.Cami kare
planlı, kâgir olarak yapılmış olup üzeri çatı ile örtülmüştür. Caminin temel malzemesi
taştır. 1818 tarihindeki onarım sırasında binaya çeşitli ağaç işlemeler ve asma katı
destekleyen ağaç sütunlar ilave edilmiştir. Caminin minaresi sağ taraftadır ve tek
şerefelidir.
8. Sultan Hamid Camii: Halk arasında Aşağı Camii diye adlandırılan bu cami,
Tavşancıl beldesinin en eski camilerinden biridir. Yüzyıllardan beri cemaatin cuma ve
bayram namazlarını kıldığı caminin kuruluş tarihi bilinmemektedir.Sultan 2.
Abdülhamit' in mali katkılarıyla, eski ahşap cami, minaresi yerinde bırakılarak, yerine
bugün ibadet edilen Kagir Cami yaptırılmıştır. 1973 yılında büyük ölçüde bir onarım
gören camiye, beton kirişlerle desteklenen ve klasik Osmanlı motifleriyle süslenen bir
de kubbe ilave edilmiştir.
9. Yalı Camii: Tavşancıl'ın Yalı Mahallesi'nde inşa edilen bu caminin kim tarafından,
hangi tarihte yaptırıldığı bilinmemektedir. 20. yüzyılın başlarında bakımsızlıktan
yıkılmıştır.
ÇEŞMELER
1. Hünkâr Çeşmesi: Fatih Sultan Mehmet'in, 27 Nisan 1481 cuma günü İtalya
üzerine yapılacak bir sefer için üç yüz bin kişilik ordusuyla Üsküdar'dan İzmit'e doğru
yola çıktığında, ordusuna mola verdiği ve otağını kurdurduğu çayırlık alana Hünkâr
Çayırı denilmektedir. Günümüzde bu alan Çayırova adıyla anılmaktadır.
3 Mayıs 1481 tarihinde 52 yaşında otağında özel doktoru tarafından
zehirlenerek öldürülen Fatih Sultan Mehmet'in anısına kitabeli bir çeşme yapılmıştır.
Çeşme IV. Mehmet döneminde 1659 tarihinde Sadrazam İbrahim Paşa tarafından
yaptırılmış ve bazı onarımlarla günümüze kadar ayakta kalabilmiştir. Hünkâr
Çeşmesi'nin önüne Fatih'in anıtı dikilmiştir.
1995 yılında park, dinlenme ve şenlik alanı olarak yeniden düzenlenen Hünkâr
Çayırı'nda İstanbul'un fethi dolayısıyla her yıl geleneksel fetih şenlikleri yapılmaktadır.
2. İbrahim Paşa Çeşmesi (Çarşı Çeşmesi): Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa'nın,
kethüdası ve veziri İbrahim Paşa tarafından 1664 yılında yaptırılmış olup, eni boyu
yaklaşık 6 metredir. Kare planlıdır. Suyunun akışı terazi sistemi ile sağlanmıştır.
Kitabesinde İbrahim Paşa'nın ismi ve ebcet hesabıyla düşürülen tarihi okunmaktadır.
Çeşme 1933 yılında tamir edilmiştir. Kent merkezinin hemen ortasında Çoban
Mustafa Paşa Hamamı'nın yanı başındadır.
3. Çoban Mustafa Paşa Şadırvanı: Çoban Mustafa Paşa Külliyesi'nin hemen tam
merkezi yerinde bulunan şadırvan, onikigen planlıdır. On iki köşesinde de musluklar
mevcut olan bu şadırvanın üzeri piramit biçiminde bir çatıyla örtülmüştür.
4. Eskihisar Çeşmesi: 1772 tarihinde yaptırılan bu tarihi çeşme adını Eskihisar
köyünden almıştır. Üzeri piramit şeklinde bir çatı ile örtülü olan çeşme kare planlıdır.
Ön ve arka yüzleri 270 cm yan kısımları ise 315 cm dir. Yüksekliği de 2 metreye
yakındır. Tarihi değeri büyük bu çeşme 1850 yılında esaslı bir onarım görmüştür.
Yukarıdaki dört çeşmenin yanısıra Gebze ve Tavşancıl Beldesi'nde bulunan Bizans
ve Osmanlı dönemine ait tarihi değere sahip diğer çeşmeler ise şunlardır:
Arapçeşme, Papaz Çeşmesi, Namazgâh Çeşmesi, Banara Çeşmesi, Meydan
Çeşmesi
Tavşancıl'da bulunan çeşmeler: Çatalçeşme, Kurşuncubaşı Çeşmesi, Çarşı
Çeşmesi, Hamam Çeşmesi, Hallaç dere Çeşmesi, Sümbüllü Çeşme, Şakir Çeşmesi.
TÜRBELER
Gebze'de bulunan belli başlı türbeler şunlardır: İlyas Bey Türbesi, Kadı Feyzullah Bey
Türbesi, Malkoçoğlu Mehmet Bey Türbesi, Çoban Mustafa Paşa Türbesi, Kutbeddin
Çelebi Türbesi, Akçet dede Türbesi.
MEZARLAR
Anibal Anıt-Mezarı: Kartaca’lı ünlü komutan Anibal'ın Anıt-Mezarı, Gebze'nin
güneydoğusunda, çevresi daire şeklinde selvilerle çevrili sahanın ortasında yer alan
24 ton ağırlığındaki bir taş lahit ile şekillendirilen, taşın üzerinde Kartaca’lı komutana
ait aplike edilen bir masktan, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca ve İtalyanca
dillerinde birer mermer kitabeden oluşmaktadır. Bu kitabede ayrıca ünlü komutanın
özgeçmişi yer almaktadır. Anıt-Mezar 24 Temmuz 1981'de düzenlenen görkemli bir
törenle açılmıştır.
Ressam Osman Hamdi Bey Mezarı, Osmanlı Edebiyatının büyük nesir üstadlarından
Mehmet Nergisi'nin Mezarı ve Bulgar asıllı bir kişiye ait olduğu söylenen Zincirkıran
Mezarı Gebze'de bulunan diğer tarihi mezarlardır.
KALELER
1. Eskihisar Kalesi: Deniz kıyısında yer alan Eskihisar köyünün kuzeydoğu
kesiminde dik yamaçlı bir tepe üzerinde, Eskihisar' daki limanı ve İzmit Körfezi'nin
kıyı şeridini savunmak amacıyla, Bizanslıların Komnenoslar (Komneus) döneminde
yaklaşık 800 yıl önce Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos tarafından inşa
ettirildiği çeşitli kaynaklarda ifade edilmektedir. Orijinal şeklini koruyarak bugüne
kadar ayakta kalan bu ender kale; dikdörtgen planlı olup, toplam 10 burcu, kaleye
giriş çıkış sağlayan 4 kapısı bulunmaktadır. Duvarları bir sıra taş, bir sıra tuğla
örgülüdür. Denize bakan surlarında ciddi çatlamalar oluşan bu tarihi kale yakın bir
zamanda Belediye tarafından onarılarak yıkılmaktan kurtarılmıştır.
2. Darıca Kalesi: En eski adı Tararion Kalesi olan ve Bizanslılar döneminde Daritzion
Kalesi adı verilen kale, 1329 yılında yapılan Pelakanon Savaşı'ndan sonra
Osmanlıların eline geçince Darıca Kalesi ismini almıştır.
Sahilden yaklaşık 200 metre yukarıda ve sahilin tamamına hakim bir sırt üzerinde
inşa edilmiştir. Kalenin iç bölümünü o zaman sahilde bulunan bir limana bağlayan
gizli bir yeraltı geçidi bulunmaktadır. Kalenin büyük bir kısmı bugün yıkılmıştır.
Kalenin sadece küçük bir parçasıyla, bu sur’un batı ucunda ayakta kalan bir burç
günümüze kadar ulaşabilmiştir.
HAMAMLAR
1. Menzilhane Hamamı: Sultan Orhan Camii'nin hemen yanında bulunan hamamın
yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Cami ile hamamın yapı üslubu arasında
önemli benzerlikler mevcuttur. Sultan Orhan'ın hamamı cami ile birlikte yaptırmış
olabileceği sanılmaktadır. Küçük bir yapı olan hamamın planı dikdörtgen şeklinde
9.40 /24 m bir alanı kaplar. Hamamda erken Osmanlı mimarisinin özellikleri
görülmektedir.
2. Çoban Mustafa Paşa Hamamı: Çoban Mustafa Paşa tarafından 1523 yılında inşa
ettirilen hamam, halk arasında Çarşı Hamamı ve Çifte Hamamlar olarak da
adlandırılmaktadır. Hamamın iki kubbesi yanında ise geniş bir sarnıcı bulunmaktadır.
Yapıda muntazam kalker taşları kullanılmıştır. Pencerelerinin kemer ayaklarına kadar
üçer sıra tuğla ve bir hatıl geçirilmiş olup bütün pencerelerinin kemerleri tuğladan
örülmüştür.
Gebze'nin bu en büyük hamamında, kadınlar-erkekler tarafı olmak üzere iki bölüm
bulunmaktadır. Halen kullanılan hamam zaman zaman onarım görmüştür.
YALILAR VE KÖŞKLER
Osman Hamdi Bey Yalısı: Ünlü Ressam Osman Hamdi Bey'in 1877 tarihinde çok
sevdiği ve değer verdiği Eskihisar Köyü'nde, deniz kıyısında 28 dönümlük bir koruluk
arazi üzerine inşa ettirilmiştir. Ressam Osman Hamdi Bey, resimlerini özenerek inşa
ettirdiği bu yalısında yapıyordu.
İki katlı ahşap bir yapı olan ve sekiz odadan oluşan yalıda ayrıca, mutfak,
çamaşırhane, kiler, hizmetçi odası, banyo ve tuvalet bulunmakta idi.
1982 yılına kadar hiç onarım görmeden ayakta kalabilen yalının kapıları resimlerle
süslenmiş durumdadır. Kapılardaki süslemeler Osmanlı süsleme sanatının
günümüze yansıyan en güzel, en canlı örneklerini teşkil etmektedir
Gebze'de ayrıca günümüze ulaşamayan merkezi bir mevkide Gebze Kadısı'nın
köşkü mevcut idi. Daha sonraki devirlerde bu mevkinin adına Kadıköşkü Mevkii
denmiştir. Aynı mevkide bugün Belediye tarafında onarılan bir çeşme mevcuttur. Bu
çeşme daha sonra Köşklü çeşme adını almıştır. Köşklü çeşme Mahallesi de ismini
buradan almaktadır.
KÖPRÜLER
1. Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü: 16. yüzyılda Gebze yakınlarındaki Diliskelesi
mevkiindeki Dilderesi üzerinde, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Koca Mimar
Sinan'a yaptırılmıştır. Köprünün mimarının Mimar Sinan olması dolayısıyla halk
arasında köprüye Mimar Sinan Köprüsü de denmektedir. Uzunluğu yaklaşık 20
metredir. Köprü hiçbir onarım görmeksizin günümüze kadar ayakta kalabilmiştir.
Gebze ilçe merkezinden 12 km. uzaklıkta bulunan köprü, İstanbul-Ankara D-100
Karayolu'nun güneybatısında ve tarihi Bağdat yolunun tam üzerinde yeralmaktadır.
2. Taşköprü: Gebze-İzmit sınırında olan bu köprü 16. yüzyılda Kanuni Sultan
Süleyman döneminde, Mimar Sinan'a inşa ettirilmiştir. Taşköprü bir dere üzerine inşa
edilmiştir. Dere adını bu köprüden almaktadır. Köprü onarıma muhtaç değildir.
KERVANSARAYLAR
1. Çoban Mustafa Paşa Külliyesi Kervansarayı: Külliyenin, Çoban Mustafa Paşa
Camisi'nin hemen karşısında yer alan kervansaray, dikdörtgen planlı ve kubbelidir.
Duvarları tuğla hatıllı, moloz taşlardan moloz taşlardan örülmüştür. Giriş bölümü
kesme taşlardan, basık kemerlidir.
2. Tarihi Gebze Kervansarayı: 1520 yılında planını Mimar Sinan'ın çizdiği ve Baş
Halifesi Hüssam Kalfa'nın yapımını tamamladığı bu tarihi Kervansaray, Eskiçarşı'nın
büyük bir bölümünü kaplamaktadır. 1200 metrekarelik geniş bir alanı kaplayan tarihi
Kervansaray, toplam 2 bin beygir ile 3 bin insan alabilecek kapasitededir.
Sanayi şehri olan Gebze'de Darıca ve Bayramoğlu sahilleri ülkenin önde gelen
sahil güzelliğine sahiptir. Özellikle Tavşanlı Köyü civarında ki Ballıkaya görülmeye
değer bir mekanıdır.Gizemli yeşili, gürleyen çağlayanı, muhteşem kayaları ile güzellik
harikasıdır. Şelale ve kanyonlardan oluşan ve büyük kayalarla kaplı olan ve içinde irili
ufaklı onlarca gölcük bulunan vadi yaklaşık 1.5-2 km.uzunluğundadır. Yeraltı
sularının kireçtaşını eritmesi sonucu vadi de çok sayıda mağara vardır. 70-100 metre
derinliğinde, 40-80 metre genişliğinde, oldukça dik yamaçlı boğaz ve kanyonlardan
oluşması nedeniyle İstanbul ve İzmit’ten gelen dağcılar için elverişli bir ortam
sunmaktadır. Bölgede ender görülen doğal güzelliklere sahip olan Ballıkayalar Vadisi
günübirlik piknikçiler içinde oldukça elverişli bir yerdir.
Dünyanın sayılı kuş cennetlerinden biride Gebze'de bulunmaktadır. Bayramoğlu Kuş
Cenneti ve Botanik Parkı görülmeye değer bir hayvanat bahçesidir. Tanınmış
işadamlarından Faruk Yalçın tarafından 1993 yılında kurulan Kuş Cenneti Türkiye'de
tek dünyada ise ender yerlerden biridir. İçerisinde 350 civarında kuş çeşidi, 60 çeşit
hayvan ve 400 civarında ise bitki bulunmaktadır.

Benzer belgeler

buraya - İstanbul Gezginleri

buraya - İstanbul Gezginleri 2. Darıca Kalesi: En eski adı Tararion Kalesi olan ve Bizanslılar döneminde Daritzion Kalesi adı verilen kale, 1329 yılında yapılan Pelakanon Savaşı'ndan sonra Osmanlıların eline geçince Darıca Ka...

Detaylı

harita - Büyük Usta Mimar Sinan

harita - Büyük Usta Mimar Sinan Sahilden yaklaşık 200 metre yukarıda ve sahilin tamamına hakim bir sırt üzerinde inşa edilmiştir. Kalenin iç bölümünü o zaman sahilde bulunan bir limana bağlayan gizli bir yeraltı geçidi bulunmakta...

Detaylı