MAVİ KAPAK KAMPANYASI

Transkript

MAVİ KAPAK KAMPANYASI
FATİH’İN FERMANI
- Bu ney’den başka dünyalığım yok. Bu niyâzımı bir hediye olarak
kabul buyurunuz efendim.
- Adın nedir senin?
- Derviş Mustafa kulunuzum. Itrî de derler.
- Bu ney senin mi?
- Eyvallah!
- Üfler misin?
- Eyvallah...!
Itrî ney'ini üflemeğe başlar. Birdenbire sesler susar, tüm
davetliler kulak kesilir neye... Bu bir ses, bir nefes değil, yürekten
dökülen âşk nağmeleri... Itrî üfledikçe coşar, coşturur, ney inledikçe
hıçkırıklar artar, gönüller düğüm düğüm çözülür, koca salonda çıt
çıkmaz. Neden sonra Itrî'nin artık nefesi tükenmiştir. Başı şeyhin
dizlerine düşer. Şeyh, onu alnından öperek, ayağa kaldırır.
- Biz postun bahtında, sen dostun gönül tahtında oturuyorsun. Allah
âşk derdini arttırsın.
- Aferin Itrî...
MAVİ KAPAK KAMPANYASI
ANADOLU’DAN OKULUMA
PROJEMİZ
K
endirli Fa h İlköğre m Kurumu
olarak bir proje başla k. Amacımız;
h e r b i r to p ra ğ ı d e ğe r l i o l a n
vatanımızın güzel illerini öğrencilerimizehalkımıza tanıtmak r. Bu işi sözel olarak,
anlatarak yapmayalım istedik; görelimtanıyalım-hissedelim-merak edelim.
Diğer illerimizden istediğimiz tanı cı
resim, dergi, broşür, afiş, hediyelik eşyalar,
elişi, turis k yerlerin bibloları, yöreye özgü
kıyafet örnekleri gibi materyalleri
okulumuzun “iller köşesinde”
öğrencilerimize ve halkımıza gösteriyoruz.
Projemize destek veren herkese teşekkür
ediyoruz.
SINIRINI ZORLA EN İYİSİNİ YAP
TUTUM, YATIRIM
ve
TÜRK MALLARI HAFTASI
Teknoloji Tasarım ve
Görsel Sanatlar
derslerinden başarılı olan
öğrencilerin resimleri,
okulumuzun koridoruna
çizdiğimiz ağaçtaki
elmaların içlerine
yerleştirilecektir.
Böylece hem bu
öğrencilerimiz
ödüllendirilmiş olacak
hem de diğer
öğrencilerimiz de güzel
çalışmalar yapmaları için
teşvik edilmiş olacaktır.
KENDİRLİ’DE
EĞİTİMDE KAYBETTİĞİMİZ YILLAR
Beldemizde okuyup görev alan
parmakla sayılacak kadar az insan
vardır. Onlarla onur duyuyoruz. Bu
kardeşlerimizden faydalanmalı ve
bunları örnek almalıyız. Eğitimin
önemini onlara sormalıyız.
Ailelerimiz diğer gençlerin
kaybettikleri yılları artık geri bırakıp
bundan ders alarak yeni gençler için
ellerinden geleni yapmalıdır.
MEHMET ALBAYRAK
Çiçekli Bahçe Anasını okulumuz genelinde mavi kapak toplama kampanyası
düzenlemiş ve bu sayede yüzlerce kapak toplamış r.
Kapaklar kargo ile kampanyayı düzenleyen üniversiteye gönderilmiş r.
Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftasını çeşitli etkinliklerle
kutladık.
“Bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez”
KENDİRLİ FATİH İLKÖĞRETİM KURUMU YAYIN ORGANIDIR.
- Mevlâna-
OCAK 2013
YIL:1 SAYI:1
Devamı sayfa 3'te
KENDİRLİ FATİH İLKÖĞRETİM KURUMU YAYIN ORGANIDIR.
FEDAKÂRLIK
ve
EĞİTİM
Fedakârlık; bir amaç
uğruna her türlü sıkıntı,
zorluk ve engellere göğüs
germek ve bu uğurda
m ü c a d e l e e t m e k t i r.
Fedakârlığın olmadığı her hangi bir konuda başarılı
olma şansımız yok denecek kadar azdır. İnsanın
hayatını incelediğimizde bilinçli veya bilinçsiz
birçok fedakârlıklara sahne olduğunu görmekteyiz.
İnsanı dünyaya getiren anne, onu dokuz ay on gün
boyunca birçok sıkıntı ve eziyetlere katlanarak,
büyük bir fedakârlık örneği sergilemektedir.
Dünyaya geldiği andan itibaren onun yemesiyle,
içmesiyle, uykusuyla kısaca her şeyiyle ilgilenmesi
büyük bir fedakârlık değil midir?
Ya baba evin her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için
gece gündüz demeden çalışarak, çocuğunun ve
ailesinin geçimini sağlamaya çalışması bir
fedakârlık değil midir? Anne ve baba çocuklarının
okul çağına gelinceye kadar ihtiyaçlarını
karşılamış ve elinden geldiğince onun en güzel
şekilde yetişmesine katkı sağlamıştır.
İnsan hayatının en önemli, belki de olmazsa olmaz
diyebileceğimiz süreçlerinden biri de eğitimdir.
Eğitim bireyin davranışlarında olumlu
değişiklikler meydana getirme süreci olarak tarif
edilmekte, bu olumlu değişikliği meydana
getirebilmek içinde büyük bir fedakârlık örneği
sergilemek durumundayız. Çocuğun eğitiminde
başta çocuğun kendisi, anne babası, okulda
öğretmeni ve çocuğun çevresi, üzerine düşen
fedakârlıkları göstermesi gerekir.
Çocuk okula başladığı andan itibaren iş hayatına
atılıncaya kadar geçecek olan bu uzun süreçte
bıkmadan, usanmadan, yılgınlık göstermeden,
derslerine düzenli ve planlı bir şekilde çalışmalı ve
hayatını buna göre düzenlemelidir. Bazen
oyundan, bazen televizyondan ve internetten,
bazen gezmesinden ve arkadaşlarından, bazen de
uykusundan fedakârlık yapmalıdır. Bunlardan
fedakârlık yapmalı ki başarılı olsun. Bunları
yapmadığı takdirde başarılı olması hedefine
ulaşması mümkün olmayacaktır.
Anne ve baba da çocuğunun sadece maddi
imkânlarını karşılayarak görevini yaptığını
düşünmemelidir. Anne ve babanın görevi
çocuğunu okula göndermek ve maddi ihtiyaçlarını
karşılamak değildir. Bunun yanında çocuğunun
okuldaki durumunu takip etmeli, öğretmenleriyle
OCAK 2013
YIL:1
sürekli diyalog halinde olmalı, derslerine yardımcı
olabiliyorsa olmalı, olamadığı durumlarda çözüm
yolları bulmaya çalışmalı, düzenli ve planlı ders
çalışmasını sağlamalı, çocuğuyla iletişim kurmalı
onunla sohbet etmeli, onunda herhangi bir konuda
fikirlerini sormalıdır. Çocuğunun kitap okuma
alışkanlığı kazanması için neler yapması
gerektiğini düşünmelidir. Kısacası hayatını
çocuğuna göre yeniden düzenlemelidir. Çocuğuna
sen benim için çok ama çok değerlisin mesajını
vermelidir
Eğitimde üçüncü fedakârlık okula ve öğretmenlere
düşmektedir. Okulun görevi çocuğun sağlıklı ve
güvenli bir şekilde okula gelip gitmesini sağlamak,
çocuğun temiz ve sıcak bir ortamda eğitim
görmesini sağlamak, teknolojik imkânları
sağlayarak çocukların daha iyi eğitim görmelerini
sağlamaktır. Öğretmen ise öğrencilerine sanki
kendi çocuklarıymış gibi muamele etmeli,
öğrencilerini kendi çocuklarından ayrı
düşünmemelidir. Bir düşünürün dediği gibi “Eğer
okulda kazanılacak bir öğrenci varsa ben onu heba
edemem.” Düşüncesiyle hareket etmelidir. Ayrıca
Mevlana Hazretlerinin dediği gibi “Dün dünde
kaldı cancağazım, bugün yeni şeyler söylemek
lazım” düşüncesinden hareketle kendini
yenilemeli, yeni yöntem ve teknikleri, teknolojik
gelişmeleri de kullanarak kendini her geçen gün
geliştirmelidir.
SAYI:1
SAYFA:2
Eğitim de fedakârlığın son halkası da çocuğun
çevresidir. Çevre insanların eğitimin de önemli bir
etkendir. İnsanın yaşadığı çevre eğitim ve öğretime
önem veren bir topluluk ise çocukta o ortamdan
mutlaka etkilenecektir. Çevresinde okumuş
kültürlü insanların olması, üniversiteyi kazanan
veya üniversite mezunu insanların sayısının
fazlalığı gibi etkenler bireyi olumlu yönde
etkileyecektir. Atalarımızın da dediği gibi “Kır atın
yanında kalan ya huyundan ya suyundan” misali
mutlaka çevresinden etkilenecektir. Ayrıca çevre
de bulunan bütün insanlar gerek sözleriyle, gerek
hal ve davranışlarıyla çocukları okumaya, eğitim
ve öğretime
teşvik etmelidir.
Başta çocuk, anne ve baba, okul ve öğretmen ve
çevre üzerine düşen fedakârlığı sergilemelidir.
Bunlardan biri üzerine düşen görevi yerine
getirmezse istenilen sonuçlar elde edilemeyecektir.
Nasıl ki vücudumuzun bir yeri ağrıdığında bunu
bütün vücut hissediyorsa, eğitimde de fedakârlık
göstermesi gerekenler bu görevlerini yerine
getirmediğinde istenilen sonuçlar elde
edilemeyecektir. Gerçek başarı fedakârlık
gösterilerek elde edilen başarıdır.
Recep ÖZDEMİR (Müdür Yardımcısı)
KENDİRLİ FATİH İLKÖĞRETİM KURUMU
Serdar ailesi tarafından bağışlanan araziye 1988 yılında kültür bakanı Mesut YILMAZ’ın
katılımıyla okulumuzun ilk binası yapıldı. İlkokul olarak yapılan ilk bina zamanla yenilendi
OsmanTOK
Okul Müdürü
ve modernleştirildi. 2008–2009 eğitim öğretim yılına kadar okulumuzun ziki durumu iyi
değildi. Milli eğitim bakanlığının desteği ve yardımıyla bugünkü ziki durumunu aldı.
Bütün öğrencilerimizin bireysel becerilerini dikkate alarak öğretmek ve eğitmek, bilgi ve öz
güvenlerini artırmak, öğrencilerimize çevresi ile iyi ve olumlu ilişkiler kuracak davranışlar
kazandırmak, öğrencilerimizin olaylara çok yönlü ve tarafsız bakmalarını sağlayarak çağın
Recep ÖZDEMİR
gelişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek becerileri kazandırmak, liderlik özelliklerinin yanı sıra
Okul Müdür Yard.
işbirliği ve ekip çalışmalarının gereğine inanan bireyler olarak yetiştirmek misyonuyla eğitim
öğretim verilmektedir.
KENDİRLİ FATİH İLKOKULU
KENDİRLİ FATİH ORTAOKULU
Asiye SAMAT
Reyhan ÇİÇEK
Lokman ERDEN
Mustafa YANBUL
Anasınıfı Öğretmeni
Anasınıfı Öğretmeni
Fen ve Tek. Öğrt.
Beden Eğ. Öğrt.
Ali KÜÇÜKALİ
Ayşe KALYON
Sevilay ALŞEN
Abdullah TÜREDİ
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
Görsel San. Öğrt.
Sosyal Bil. Öğrt.
Gönül ALTUN AK
Cevahir KAYA
Ünal SAMAT
İlhan YABANCI
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
Bilişim Tek. Öğrt.
Rehberlik ve Ps. Dan.
Ünal GÜLDAL
Yardımcı Personel
Muhammet ÖZÇELİK
Yardımcı Personel
Fatma KOÇ
Yardımcı Personel
Sedat GÜVELİ
Yardımcı Personel
FATİH’İN FERMANI
KENDİRLİ FATİH İLKÖĞRETİM KURUMU
OKUL GAZETESİ
Burcu ÖZTÜRK
Yunus Emra PORSUK
Melek YILDIRIMKAYA
Soner AKGÜL
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
İngilizce Öğrt.
Türkçe Öğrt.
Kendirli Fatih İlköğretim Kurumu adına
Sahibi
Osman TOK (Okul Müdürü)
Emine KARAKAŞ
Sümeyye UZUN
Osman KÖSE
Fatih Sultan KALENDER
Yayın Kurulu
Sınıf Öğretmeni
Sınıf Öğretmeni
Din Kül. A.B. Öğrt.
Matematik Öğrt.
Gönül ALTUN AK
Asiye SAMAT
Sevilay ALŞEN
Kübra KAVALCI
Lokman ERDEN
Zihinsel En. Sınıf Öğrt.
Tasarım
Ünal SAMAT
“Yaşamınızdaki her sorun, içinde bir armağan saklar.”
— Richard BACH –
KENDİRLİ FATİH İLKÖĞRETİM KURUMU YAYIN ORGANIDIR.
Nasıl Olmalıyız? Neler Yapabiliriz?
OCAK 2013
YIL:1
SAYI:1
SAYFA:3
-Gönül ALTUN AK-
İnsan eği lemez, ancak öğre lebilir…
Eği m, istenilen yönde davranış değişikliğidir. İnsan istemelidir. Olumlu
olan davranış kendisi istediği için çocuğa kazandırılmalıdır. O zaman birey
istekli hale gelmelidir. Nasıl?
Bebek – çocuk – genç – ye şkin ve ih yar… süreç budur. Bu süreç
içerisinde insanoğlu olumlu ve olumsuz veya yararlı ya da yararsız birçok
şey öğrenir. Biz anne – babalar bazen çocuğumuza katkıda bulunabiliriz
ve maalesef çoğu zaman da bulunamayız. Aile, arkadaş ortamı, çevre,
toplum etkisini gösterir birer birer o zaman… Hep isteriz ki çocuğumuz en
iyisi olsun. Bu isteğimiz tabi ki çok normaldir. Ancak, yap ğımız bir hata
vardır ki; en iyisini yapıyor muyuz da çocuğumuzdan en iyisini is yoruz?!
Ben anneysem eğer, elimden gelenin en iyisini yapmam gerek ki
çocuğum iyi olsun. Öğretmensem eğer en iyisini yapmalıyım ki,
öğrencimden beklen m iyi yönde olsun. Bunu bu şekilde
düşünemiyorsam beklen m OLAMAZ ya da şöyle diyelim OL-MA-MALI.
Evimize misafir gelir. Hazırlıklara başlarız; temizlik, yemek, yeni giysiler,
güzel süslemeler ve daha neler neler… Babalar maça gider veya gezmeye
giderler, mutluluk odur onlar için… Ama geleceğe hazırlık için
çocuklarımıza eği m – öğre m konusunda istenilen önemi vermeyiz.
Halbuki anne, anne olarak görevini yapsa 1. anne olsa; baba, baba olarak
görevini yapsa 1. baba olsa; öğretmen, öğretmenliğini yapsa 1.
öğretmen olsa toplum 1. olmaz mı sizce?
Çocuklarımız; onlar bizim canımız / canlarımız yani. Kim ister canı
yansın? İstemez – isteyemez. Elimizden gelenin en iyisi onların olsun.
Eği m – öğre mi hafife almayalım veli olarak, en iyisini yapalım.
Sonuç olarak şöyle diyelim o zaman: Herkes üzerine düşen görevi TAM
yapsın, sorun kimde diye sormayalım birbirimize…
Buhurizade Mustafa Itri Efendi, 17'nci yüzyılda yaşamış bir
besteci. UNESCO, 2012 yılını Itri yılı ilan e .
Peki Itri kimdir ?
Asıl adı Mustafa'yken çiçekçilik ve meyvecilikle uğraş ğı için
Itrî mahlasını aldığı söyleniyor. Buhûrizâde ise nereden
kaynaklandığı bilinmeyen aile lakabı. Sadece levh-i
mahfuz'da kayıtlı bilgilerden ilki, doğum tarihi. 1630 ya da
40'ta doğmuş olabilir. Anne babası kim? Evlenmiş mi,
çocukları olmuş mu? Bilmiyoruz. Şahsını tahayyül dahi
edemiyoruz. 100 TL'nin de üzerine basılan hayalî bir resim
var. Fakat ona dayanaklık eden hiçbir delil yok. Minyatürü
bile…
Eği m haya hakkında da malumata sahip değiliz.
Araş rmacı Yılmaz Öztuna'ya göre medrese mezunu
olmadığı kesin. Zira eğer diploma alsa kayıtlara geçmiş
olurdu. 24 Ağustos 1680 tarihli bir arşiv vesikasında
Buhûrîzâde Mustafa Çelebi'nin, Saray-ı Hümayûn cariyeleri
musiki hocası olduğu kayıtlı. 1682 tarihli bir başka belgede
ise yevmiyesinin 60 akçe olduğundan bahsediliyor.
Tahminen 7 padişah döneminde yaşıyor. Kırım Hanı Selim
Giray'ın Çatalca'daki çi liğinde musiki toplan larına da
ka lan Buhûrîzâde'nin 4. Mehmet döneminde sık sık saraya
davet edildiği, eserlerini bizzat icra e ği de rivayetler
arasında. Hâ z Post, Nasrullah Vakıf Halhali, Kasımpaşalı
Koca Osman Efendi, Derviş Ömer Efendi'ler ustaları
arasında sayılsa da biraz araş rınca bunun da
yakış rmadan ibaret olduğu çıkıyor ortaya. Kim, kimden ne
ölçüde etkilenmiş belli değil…
Talik ha nda söz sahibi bir ha at olan Mustafa Itrî
Efendi'nin şair olduğu, şuara tezkirelerine geçen
şiirlerinden anlaşılıyor. Naat, gazel, muamma, tahmis,
nazire, tarih ve kıtalarının yanı sıra hece vezniyle yazılmış
şiirleri de ulaşmış bugüne.
Kaynakların ih laf e ği bir diğer bilgi de esirciler
kethüdalığı vazifesi. Rüştü Şardağ, mûsıkîye yetenekli ve
güzel sesli gençleri seçebilmek, onları eğitmek ve
müziklerini tanımak için bu görevini ısrarla istediğini,
padişahın da bestekârımızın arzusunu kabul e ğini yazıyor.
Vefa na “Buhûrizade'yi bûya-yı bezm-i adn ide Allah (Allah
Buhûrizade'yi, cennet meclisinin en güzel kokusu yapsın)”
kıt'asıyla tarih düşülen Itrî'nin ahirete ir hal tarihi bazı
kaynaklarda 1711, bazılarında ise 1712 olarak geçiyor. Yani
2012'nin 300. vefat yıl dönümü olduğu da meçhul…
Itrî'yi tanımak için ait olduğu medeniye tanımaktan başka
çare görünmüyor.
KENDİRLİ’DE EĞİTİMDE
KAYBETTİĞİMİZ YILLAR
KENDİRLİ FATİH İLK ve ORTAOKULU OKUL ÖĞRENCİ MECLİSİ SEÇİMİNİ YAPTIK
- MEHMET ALBAYRAK-
Öğrencilerimiz önce kapalı paravan
arkasında seçimini işaretleyip
pusulayı zarfa koydu Ardından zarfı
seçim sandığına atıp kullandığına dair
isim listesindeki kendi alanına
imzasını attı. Tam bir demokrasi
eğitimi şeklinde geçen seçimin
sonucunda alınan oy sayıları
aşağıdadır.
AdıSoyadı
Sınıfı
Aldığı Oy
1. Kübra SERDAR
8-B
39 oy
2. Havva UZUN
8-A
32 oy
3. Şura GÖR
7-A
28 oy
4. Fevzican GÖR
7-B
25 oy
5. Ahmet Yasin TÜREDİ 2-A
21 oy
Kendirli beldesi genel nüfus olarak yedi bin olan bir
beldedir. Eği mde kaybe ği yılların sorumlusu,
bizim toplumun ileri gelen insanlarının yanlış
yönlendirmesi nedeniyle insanların okumasını
başka yöne çekmesidir. Kendi çocuklarının
eği mlerini en güzel okullara okutup topluma
engel olan insanların şimdi acaba vicdanları rahat
mıdır? Toplum, eği m ne kadar önemli olduğunu
şimdi anlamış r. Ama eskiden yaşlıların yap kları
gibi çocukların eği m için değil gayrimenkule
verdiği önemi çocuklara verseydiler bu gençler
şimdi kahvehane köşelerinde değildiler. İnsanların
kaybolan gençlik yılları sorumlusu acaba kimdir,
büyüklerim ve genç kardeşlerim…
Çocuklarımıza sahip çıkmak ve ya rımı,
çocuklarımız için yapmalıyız. Eği m için seferber
olmalıyız. Yapmamız gereken onlara destek
çıkmak. Yoksa çocuklarımızı her zaman birilerinin
esare al nda söyledikleriyle hareket eden bir p
insan olacak r. Gençler kendi iradelerini
kullanarak, özgürce düşüncelerini hayata
geçirerek kendi güvenlerini kazanmalıdır.
Beldemizde okuyup görev alan parmakla sayılacak
kadar az insan vardır. Onlarla onur duyuyoruz,
öğrenci kardeşlerim.
Bu kardeşlerimizden faydalanmalı ve bunları
örnek almalıyız. Eği min önemini onlara
sormalıyız. Ama diğer gençlerin kaybe kleri yılları
ar k geri bırakıp ailelerimiz yeni gençler için
ellerinden geleni yapmalıdır. Çocuklarımızın
ha ada bir gün okullarına gidip durumlarını
sormalıyız. Hangi derslerden başarısız olduğunu
öğrenmeli ve öğretmeniyle konuşup neler
yapabileceğimizi öğrenmeliyiz. Müdür ve
öğretmenleriyle el ele verip çocuklarımızın ve
okullarımızın başarısını ar rmada biz velilerde
katkıda bulunmalıyız. Yap ğımız desteklerle okul
başarısı artacak r. Beldemizin gücü yeten
i n s a n l a r ı n d a n o ku l u m u z u n i h ya ç l a r ı n ı
karşılamada yardımcı olmalarını rica ederim.
Çocuklara yapılan en güzel ya rım eği m için
yapılan ya rımdır. Müdür, Öğretmen, çalışanlar ve
öğrenci kardeşlerime başarılar dilerim.
“Doğruluk Musa'nın Âsâsı gibidir, eğrilik ise sihirbazın sihrine benzer. Doğruluk ortaya çıkınca onların hepsini yutar.”
- Mevlâna –
KENDİRLİ FATİH İLKÖĞRETİM KURUMU YAYIN ORGANIDIR.
ANADOLUDAN OKULUMA PROJESİ
OCAK 2013
YIL:1
SAYI:1
SAYFA:4
DEĞERLER EĞİTİMİ ve SOSYAL PROJELERİMİZ
4-A Öğrencileri ve öğretmeni olarak 2011-2012 eğitim öğretim yılında Beldemizde
bulunan kimsesiz yaşlıları ziyaret programı yaptık
Harçlıklarımızın bir kısmını
biriktirerek çeşitli hediyeler aldık
ve tespit ettiğimiz yaşlıları ziyaret
ederek hediyelerimizi verdik.
Proje kapsamında bize cevap
veren ve istenilen malzemeleri
gönderen BURSA ilimize
sonsuz teşekkürlerimizi
gönderiyoruz.
Ziyaret ettiğimiz yaşlılar bu davranıştan dolayı oldukça memnun oldular. Kimsesiz
olmadıklarını, unutulmadıklarını, hatırlandıklarını bilerek bizlere dualar ettiler.
Öğrencilerimizde ziyaretten dolayı oldukça mutlu oldular. Hatta bu davranışımızı duyan
bazı yaşlılar da bizi ne zaman ziyaret edeceksiniz diye haber gönderdiler.
KUTLU DOĞUM HAFTASI ETKİNLİĞİMİZ
Selamlar olsun gül kokulu Efendiler Efendisi
Sevgiliye;
Selam ve salâvatlar…
Doğruluk, güzellik, hoşgörü, temizlik, anlayış,
güleryüz, güvenilirlik, incelik, şefkat, sevgi, saygı,
merhamet, bir küçük tebessüm…
Evet, Can'ın / Resulullah'ın hayatını ne kadar iyi
öğrenirsek bizi yaratan Mevla'mızı da o kadar güzel
tanırız. Rabbimizi anlamak ve anlatmak isteyen bir
kimsenin ilk başta Resulullahı çok iyi tanıması,
bilmesi ve gönülden sevmesi gerekir. Bilelim,
öğrenelim, sevelim ki Can gibi olabilmeye çalışalım.
Toplumumuzun ilerleyebilmesi ancak toplumumuzun
sahip olduğu ahlaki değerleri esas alıp, bunları
yaymaya çalışmasıyla mümkündür. İşte bu değerler,
bu ilkeler, bu prensipler Peygamber Efendimizin
hayatında mevcuttur. En güzel, en değerli
rehberimizdir.
YARIŞMALARIMIZDAN
Yarışmanın Adı: TANIŞALIM ARKADAŞIM
Amaç: Öğrencilerin birbirleri ile
tanışması, birbirlerini tanımaları.
Öğrencilerin birbirlerini tanıyıp sosyal
ilişkiler geliş rilmesi. Okul
öğrencilerinin birbirleri ile arkadaş
olmaları. Ayrıca ha za geliş rme, isim
dağarcığını ar rma.
Süre: 5 Gün
Ödül: İlk 3'e girenlere çeşitli ödüller
verilecek r.
Gelin de öğrenelim o zaman, tekrar edelim, bildiklerimize yeni bilgiler ekleyelim.
İşte fırsat;
Okulumuzda Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri başlatılmıştır. Fatih OKUMUŞ'un “Hz.
Muhammed'in Yaşam Öyküsü” isimli kitabını okuyup, kitap içerisinden oluşturulacak 25 soruya
doğru cevap veren öğrenciler derecelendirilecektir. Yarışmaya katılmak isteyen öğrenciler 14 Aralık
Cuma gününe kadar isimlerini sınıf öğretmenlerine yazdıracaklar. Sınıf öğretmenleri isimleri
Abdullah TÜREDİ veya Osman KÖSE'ye teslim edecekler. Yarışmaya okulumuzun tüm öğrencileri
katılabilir. Yarışma Nisan ayında yapılacaktır.
Kitabı dikkatli okumak, okuduğunu anlamak, birbirinize anlatmak, tekrar etmek esastır.
Kitaplar okulumuzdan temin edilecektir.
Dereceye giren öğrenciler ödüllendirilecektir.
Uygulama: Yarışmaya ka lan öğrenciler isimlerini, duyurudan 1 gün sonrasına kadar
sınıf öğretmenine bildirecek r. Sınıf öğretmeni ka lan öğrencilerin isimlerini danışman
öğretmene bildirecek r. Yarışmaya ka lan öğrenciler tüm okul öğrencilerinin isimlerini
öğrenmeye çalışacak ve bunları aklında tutacak r. Çi isimli öğrencilerin tek isimlerini
öğrenmeleri de yeterli olacak r. İsim öğrenme-tanışma uğraşları teneffüslerde yada
okul çıkışında olmalıdır.
Kural: 5 saniyeyi geçmemek kaydıyla arkadaşının yüzüne bakarak ismini söylemek r.
2011-2012 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÜZEL ŞİİR OKUMA YARIŞMASINDA 2. OLDUK
BEY
........
Gelin çocuklara masal anlatmamı da yasakladı
Üstelik seninle konuşuyormuşum diye duvardaki resmini bir yerlere sakladı
Olsun, olsun koynumdaki resminden haberi bile yok.
Yine de beddua edemem bey, Oğlumun karısı, torunlarımın anası o.
Geçenlerde üst komşular geldi,
ne konuştuklarını duymayayım diye kapıyı üstüme kilitledi.
Duymadım, duymadım, lakin hissettim.
Düşkünler evine yatıracaklarmış önümüzdeki ay beni
Ne yalan söyleyeyim epey ağrıma gitti, epey,
Ha, sen ne diyorsun bey?
Hani görünsen oğluna, ne de olsa babasısın, Seni dinler.
Bu odada oturur, Vallahi hiç dışarı çıkmam, Akide şekeri de istemem.
Masal da anlatmam artık çocuklara.
Ne olur ayırmasınlar beni bu evden, Yaşayamam, nefes bile alamam.
Sana ait anılardan uzak ne yaparım ben, ne yaparım?
Şu camın pervazında hayalin duru, çekmecelerde el izin.
Bastonun hala duvarda asılı.
İstemiyorlar beni artık, istemiyorlar hasılı.
5. gün öğleden sonra bir düzen oluşturularak, görevli öğretmenlere yarışmacı öğrenciler
paylaş rılacak.
Örneğin; A öğretmen öğrencilerini alıp 1-A sını ndan başlayacak, B öğretmen
öğrencilerini alıp 1-B sını ndan başlayacak, C Öğretmen 2-A sını ndan başlayacak. Bu
şekilde öğrenciler tüm sınıflarda dolaş rılacaklar ve aynı anda aynı sını doldurmamış,
kargaşa yaşanmamış olacak r.
Yarışmacıların girdiği sınıflarda isimler söylenirken sını aki öğretmen veya sınıf başkanı
isimleri dikkatlice takip edip tekrara meyil verilmeyecek şekilde onaylar veya
onaylamaz. 5 sn'den fazla düşünmek veya yanlış isim söylemek yarışmacı öğrencinin
elenmesine neden olacak r.
( Düzenleyen: Gönül ALTUN AK :) )
“Çocuğun yetiştirilmesinden bütün köy sorumludur.”
- Kızılderili Atasözü –
KENDİRLİ FATİH İLKÖĞRETİM KURUMU YAYIN ORGANIDIR.
EĞİTİMİN
ÜÇ SAC AYAĞI
OCAK 2013
YIL:1
SAYI:1
SAYFA:5
OYUNLARIMIZ
Seksek, yere tebeşirle birbirini izleyen kareler ya da daireler çizilmesi ve numaralanmasıyla oynanan bir oyundur.
- ABDULLAH TÜREDİOsmanlıca “terbiye” kavramında karşılık bulan eğitim
çocuğun anne karnından başlayıp ölümüne kadar devam
eder.
Dokuz aylık dönemde annenin yediği, içtiği, davranışları
vb durumlar çocuğun ahlak ve zekâsında etkilidir.
Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) şöyle buyuruyor:
Çoluk çocuğunun geçimini helalinden temine çalışan,
Allah yolunda mücadele eden gibidir. Namusuyla
helalinden dünyalık peşinde olan, şehitler derecesindedir.
Kırk gün helal yiyenin kalbini Allah nurlandırır ve hikmet
gözlerini kalbinden lisanına aktarır.
Birçok çeşidi bulunan bu oyunun bir türünde oyuncular, çizili alanların içine sırayla yassı bir taşı ya da kiremit parçası atarlar. Eğer taş
çizili alanların dışına düşer ya da çizgiye denk gelirse, taş atma sırası öbür oyuncuya geçer. Atış başarılıysa oyuncu tek ayağı üzerinde
sekerken, taşı bu ayağıyla iterek bütün boşluklardan geçirmesi gerekir. Eğer öbür ayağı yere değer ya da boşlukların arasındaki
çizgilere basarsa yanar ve sırasını kaybeder.
Oyun aslında iki tur halinde oynanır başlarken 1-8 doğru atarak ilerleyip ikinci turda ise 8-1 doğru geri gidilir.
Başka bir seksek türünde ise taş veya kiremit atıldıktan sonra karelere isabet ederse,oyuncu taşın bulunduğu karenin üstünden atlar,
dönüşte çizgilere değmeden de taşı geri alır.4. 5.ve 7.8.kareler yan yana oldukları için bu karelere taş gelince, yandaki kareye tek
ayakla basılır.
Öğrencilerimizin seksek oyununu oynayabilmeleri için okul bahçemize çizgiler çizilerek oyun alanı oluşturulmuştur.
İbrahim b. Edhem Hazretleri, Ashabı kemal ancak
midelerine gireni kontrol etmekle kemale erebilmişlerdir,
derdi. Hz Mevlana da, İlimde hikmet de helal lokmadan
doğar; Temiz nesiller yetiştirmek için bakım ve
büyümelerinden sorumlu olduğumuz gibi ailemizin
helal, hoş ve temiz gıdalar yedirerek neslimizi
koruyabiliriz.
Çocuğun eğitiminde arkadaşta önemlidir. Herkes
arkadaşına uyar ve ondan etkilenir. Arkadaşını söyle bana
senin kim olduğunu söylemeyeyim sana, atalarımız ne
güzel söylemişler. Sözlerin en güzelini Efendimiz Hz.
Muhammed (SAV) şöyle buyuruyor:` Kişi arkadaşının
dini üzeredir. O halde sizden birisi kiminle arkadaşlık
yaptığına dikkat etsin. Kişi sevdiği ile
beraber(hasrolunacaktır)dir.` Anlaşılıyor ki biz veliler
evlatlarımızın kiminle arkadaşlık ettiğini çok iyi
bilmeliyiz.
Çocuğun eğitimde önemli olan üçüncü temel unsur
öğretmenlerdir. Çocuklar öğretmenlerini taklit ederler.
Çocuk ailesinden sonra ikinci olarak öğretmenini taklit
eder. Usta bir eğitimci her gün öğrencilerine bir şeyler
verme arzusundadır. Öğrencilerine bir şeyler vermek
istemeyen öğretmen soğuk demiri döven bir demirci
gibidir. Biz öğretmenler öğrencilerimizden sevgi ve
şefkati esirgemeden geleceğimizin teminatı olan nesilleri
geleceğe hazırlamalıyız. Bizler azim ve gayretle
çalışırken velilerimiz ve öğrencilerimiz öğretmenlerine
değer vermelidir. Bunun en güzel örneği Fatih Sultan
Mehmet İstanbul'u fethedip İstanbul a girdiği zaman
Bizans halkı Ak Şemsendin e çiçekler sunarken O geriye
bakarak Padişahı gösteriri çiçekleri O na veriniz der.
Fakat edep timsali Fatih Sultan Mehmet dogru ben
Sultanım ama O da benim hocamdır diyerek hocasına
hürmet etmiştir.
Fazla kilosu olan kişilerin zayıflamak için, sporcularında kendilerini geliştirmek için yaptıkları ip atlamayı çocukluk çağlarında
sadece oyun olsun diye yapardık.
İp atlamanın kişi sağlığına olan katkısı büyüktür. Bu nedenle öğrencilerimizin ip atlama oyunu oynamaları desteklenmeli ve teşvik
edilmelidir.
Çocuğun eğitim ve terbiyesini üç maddede ele aldık Bu
maddeleri daha artırabiliriz. Önemli olan bu maddeler
arasında denge kurarak geleceğimizin teminatı nesiller
yetiştirerek geleceğimizi teminat altına almalıyız.
Konumuzu Necip Fazıl Kısakürek in bir sözü ile
bitiriyorum.
`Kim demiş, çocuk küçük bir şey
Bir çocuk belki en büyük şey`
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Abdullah TÜREDİ
OKUL YILLARI
İyi insanlar tanıdık okul yıllarında
Çok kavgalar oldu en başlarında
Herkes birbirini tanıdı zamanla
Arkadaşsız kalmadı sınıfta
OKUL ANILARI
Okul bitecekti zincir kopacaktı
Bir zil ayıracaktı bizi
Yakacaktı yüreğimizi
Geldi şimdi ayrılık vakti
Okul denince hepimizin aklına dersler, öğretmenler, karatahta, tebeşir, silgi gibi okulu hatırlatan nesneler gelir. Oysa okul hayatımızın en güzel, en tatlı, en
mutlu yıllarını geçirdiğimiz bir ortamdır. Çocukluğumuzdur okul.
Okulda öğrendik her şeyi
Çağdaşlığa ayak uydurduk okulda
Belki de arkadaşlarıma söyleyebileceğim son söz
“ELVEDA”
Bir zille başladı hepimizin okul hayatı. Bir zille de bitecek pekâlâ. Oysa “ne güzeldi o günler” deriz hepimiz iyisiyle, kötüsüyle, acısıyla, tatlısıyla okuldu işte.
Okul anılarımız, bizimle çocukluğumuz arasında tırnakla et gibidir bir anlamda. Belki herkes böyle düşünmez ama çocukluğumuzu anlatan tek anıdır okul.
Askerlik arkadaşı olur ya hani, sınıf arkadaşı da öyledir bence. Çocukluğunu geçirdiğin kişiler senden ne kadar uzak olabilirler ki? Okul anıları
çocukluğumuzu bizlere hatırlatan en iyi anılardır. Büyüyünce anlatıp anlatıp güleriz. “Ne güzeldi o yıllar”
Bu anılarla büyüdük. Çocukluğumuzu bu anılarla hatırladık hep. Biz zille tanışıp, bir zille ayrıldık. Elimizde olan tek şeyi, okul anılarımızı, anlattıkça
gülmek, güldükçe o günleri hatırlamak.
Kübra SERDAR 8/B
Sinem uzun 8/B
“Beklide en büyük yalan, yalancının yalandan şikâyetinde.”
- Necip Fazıl KISAKÜREK –
KENDİRLİ FATİH İLKÖĞRETİM KURUMU YAYIN ORGANIDIR.
OCAK 2013
YIL:1
SAYI:1
SAYFA:6
FATİH’TE SPORA BAKIŞ
Spor denilince akla ilk gelen, boş zamanlarımızı iyi
değerlendirmek için yapılan eğlenceli fiziksel
etkinliklerdir cümlesidir. Fakat bu düşüncenin yanlış
olduğunun, sporun sadece eğlence ve oyun amacı
taşımadığının, aynı zamanda kişisel gelişime ve
sağlığımıza fayda sağladığının farkına varmalıyız.
Çocuklarımızın
televizyon
ve
internet
bağımlılığından uzak kalmasını sağladığını, günümüz
sorunlarından olan obezitenin de önüne geçtiğini
unutmamalıyız. Özellikle bu doğrultuda
çocuklarımızı spora yönlendirmeli; kendilerine
güvenen, çevresiyle iyi geçinen, sosyal bütünlük
içerisinde ve sağlıklı bir birey olmalarına yardımcı
BADMİNTON NEDİR ?
Tüytop ya da badminton, raket ve bir tür tüylü topla oynanan tenis benzeri bir oyundur. Kaz tüyünden yapılma bir top ve
raketle oynanan bir oyun olan Badminton, topun file üzerinden rakip alana a lması ve geri dönmesini sağlamak amacına
dayanan bir spor dalıdır.
olmalıyız.
Kendirli beldesinde sportif etkinlik yapılabilecek bir
alanın olmaması ve beldede bulunan spor
kulüplerinin tümünün kapatılmasından dolayı
sosyal, kültürel ve spor tif alanda gençlerin
yapabileceği herhangi bir etkinlik kalmamış, bu
durum gençlerimizi farklı arayışlara yönlendirip,
M.Ö. 5. yüzyılda Çinliler, Badminton'un atası sayılan Ti Jian Zi adı verilen bir oyun oynarlarmış. Yine badmintona benzeyen
bir oyun, 19. yüzyıl ortalarında Hindistan'da poona adıyla oynanıyormuş. Birçok açıdan günümüz badmintonuna benzeyen
bu oyunu gören İngiliz subaylar, 1860 yıllarında bunu ülkelerine ge rmişler. Beauford Dükü'nün kızları bu oyunu ilk defa
Badminton Evi'nde oynamışlardır. Badminton ismi de bu salondan gelmektedir. Daha sonra, çeşitli ülkelere yayılan
badminton,1934'te Uluslararası Badminton Federasyonu'nun kurulması ile yeni bir ivme kazanmış r.1934'ten beri
özellikle Çin ve Endonezya bu oyunda hayli başarılı olmaktadırlar.
Yeni oluşturduğumuz Badminton sahası ile öğrencilerimizi Badminton oyunu ile tanış rdık. Ayrıca futbol alanımızda kale
direkleri oluşturarak öğrencilerimizin daha rahat futbol oynamalarına imkan sağladık.
kötü alışkanlıklara sevk etmiştir. Biz Kendirli Fatih
İlköğretim Kurumu olarak bu sorunun çözümü için
idari kadromuzun da desteğini alarak okulumuzun
kulübünü faaliyete geçirip, öğrencilerimizin bulunan
olanaklar doğrultusunda hem kulüpler hem de
okullar bazında yarışmalara katılmasına karar
verdik. Ekim ayı başında çalışmalarımıza başlamış
bulunmakta ve düzenli olarak halen devam
etmekteyiz.
Ben de buradan gazetemiz aracılığıyla siz
velilerimizden destek, beldemiz ileri gelenlerinden de
spor alanında girişimlerde bulunmalarını
beklemekteyim.
Okulumuzda ayrıca voleybol sahamız ve masa tenisi masalarımız bulunmakta, basketbol sahası
Mustafa YANBUL
oluşturma çalışmalarımız devam etmektedir
Beden Eğitimi Öğretmeni
“Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutandır çetin,” - Mevlâna –