Bölüm 2 PDF - The Future of Travel

Transkript

Bölüm 2 PDF - The Future of Travel
sunar
seyahatin
geleceği
2024
Yolculuk
Seyahatin Geleceği:
Yolculuk
1. G
eleceğin Havaalanı: Güvenlik Öncesi
ve Sorunsuz Kalkışlar
04
2. G
eleceğin Havaalanı: Güvenlik Sonrası
ve Havaalanı Şehirleri
14
2
seyahatin geleceği 2024
3. Geleceğin Uçuşları
24
Sonuç
32
Ek 1: 2020’den Bir Seyahat Manzarası 34
Ek 2: Metodoloji
36
3
1. Geleceğin
Havaalanı:
Güvenlik
Öncesi ve
Sorunsuz
Kalkışlar
Bir Google taksisi TOM’u (Milenyum Gezgini)
evinin önünde bekliyor. Ama taksi, 2014’teki
muadillerine pek benzemiyor.
İnternet erişimli, ses ve mimik kontrollü 3B ekranı sayesinde TOM hareket
halindeyken ailesi ve arkadaşlarıyla Skype üzerinden konuşabiliyor. Öğleden sonra
4’te havaalanına yapılan yolculuk hiç bu kadar sorunsuz olmamıştı.
Büyük teknolojik ilerlemeler sayesinde havaalanında check-in sıraları ortadan
kalkmış, hatta check-in kontuarları havalanında bulunmuyor. TOM bagajını
terminalin genelindeki otomatik yönetilen noktalara bırakabiliyor ve giyilebilir AI ‘sı
(Yapay Zeka) üzerinden sesli komutla check-in işlemini kolayca gerçekleştirebiliyor.
4
seyahatin geleceği 2024
5
Birçok önemli hava sektörü girişimcisi bu senaryoyu
tamamen olası olarak görüyor. Dragonair CEO’su
Patrick Yeung, , “2025 yılında akıllı telefonla yönetilen
otomatik self-servis teknolojiler, bir yolcunun
bagajını McDonald’s restoranına bırakmasına
veya Starbucks’tan kahve alırken check-in işlemini
gerçekleştirmesine olanak sağlayacak.” diyor.
Aslında bu teknolojinin öncüllerini günümüzdeki havaalanlarında da görebilirsiniz.
British Airways ve Microsoft, kağıt bavul etiketlerinin yerine geçecek, biletleri ve uçuş kartlarını
tamamen ortadan kaldıracak kişiselleştirilmiş, akıllı telefonla etkinleştirilebilen dijital bavul
etiketlerini test etmek için birlikte çalışıyorlar.
Bu dijital etiketlere uçuş ayrıntıları ve bagaj varış
noktası bilgileri yüklenebilecek ve etiketlerin
Near Field Communication teknolojisi sayesinde
bu bilgiler hızla taranabilecek ve sevk edilebilecek.
Aynı teknoloji ayrıca TOM’un bagajlarını kendisinin takip etmesine, bagaj bandında yerini
bulmasına olanak sağlayacak veya havaalanının bir noktasından diğerine kadar bagajının
yolcuğunu kuş bakışı izlemesine yardımcı olacak.
6
seyahatin geleceği 2024
7
Bununla birlikte akıllı etiketleme yolculuğun yalnızca
başlangıcı. Yolculara güvenlik kontrolünden çıkış kapısına
kadar kılavuzluk etmeden önce, saniyeler içinde check-in
işlemlerini yapmasına olanak sağlayan akıllı tabletler
All Nippon Airways’in Hızlı Seyahat girişimi tarafından
hali hazırda kullanılıyor.
The Future Laboratory’nin Kurucu Ortağı Martin Raymond Ancak bu heyecan verici teknoloji
buzdağının sadece görünen yüzü. Gelecek on yılda gittikçe artan sayıda ürünün (Cisco’ya göre 50 milyar
cihaz) internete ve birbirine bağlanacağı, Her Şeyin İnterneti olarak adlandırılan yeni bir olgunun
doğuşuna tanıklık edeceğiz. Bununla, giyecek, aksesuar, buzdolabı, bavul ve hatta diş fırçası gibi eşyaları
kastediyorum.”
Raymond’a göre tüm bunların anlamı, etiketleme sistemleri sayesinde cep telefonu, otel, ev veya bavul
aynı cihaza bağlanabilecek ve böylece oteliniz daha fazla banyo malzemesine ihtiyacınız olup olmadığını,
buzdolabınız temel yiyecek maddelerini sipariş vermeniz gerekip gerekmediğini bilirken, çamaşır
makineniz eve getirdiğinizde güneş kremi bulaşmış çok sayıdaki giyecek için ekolojik yıkama ayarlarını
kendi kendine yapabilecek.
8
seyahatin geleceği 2024
Heathrow ve Frankfurt havaalanlarında Bluetooth tabanlı bir ürün olan iQueue, yolcunun
davranışını anlamak ve sıkışıklıkları gidermek için yerleştirildi. Böylece sıralar, bekleme süreleri,
erişim kontrolleri ve ilgili hizmetler izlenebiliyor.
Uzmanlarımız, gelecekte bunun gibi sistemler test edildiğinde yolcuların bir uygulama üzerinden
depolanan verilere erişebileceğini ve kendi seyahatlerini hızlandırmak için toplanan bilgileri
kullanabileceklerini belirtiyor.
9
Güney Kore Seul’deki Incheon Havaalanı’nda 8 büyük havayolu için hizmet veren
bir kontuar, check-in işleminin üç dakikada yapılmasına olanak sağlıyor.
Çok yakında kalkışlarda yüz tanıyabilen
biyometrik sistem kullanılacak ve biniş
kartları makinelerin okuyabildiği pasaportlar
sayesinde ortadan kalkacak.
Birçok sektör uzmanına göre bu gelişmeler 2024 gezginimizin keyfini süreceği sorunsuz
sürecin sadece ilk adımları.
Airbiz Müdürü Greg Fordham’ın belirttiği gibi: “Beş yıllık süreçte terminalde bir tane bile insan
aracıya gerek kalmayacak. “
“Çok dilli ve birden fazla yeteneğe sahip havaalanı çalışanları ihtiyacı olanlara yardım etmeye
odaklanırken, tümüyle otomatikleştirilmiş havaalanlarında yolcunun tüm kontrolü ele aldığını
görülecektir.”
“Otomatikleştirilmiş self-servis süreçler sanal
olarak kuyrukları da ortadan kaldıracak ve
her yolcunun ortak alanda kendi işini kendi
yapmasıyla yolculuğun havaalanı süreci daha
az zaman alacaktır.”
TOM artık değerli zamanını güvenlik kapılarında harcamayacak.2014’ün uzun
kuyrukları ve güvenlik dedektörleri, tarihin tozlu sayfalarında yerlerini alacaklar.
Bu teknolojilerin birçoğu 2017 yılında açılacak olan Singapur Changi
Havaalanı’nın 4. terminalinde kullanılmak üzere şu anda planlanıyor. Biyometrik
tarama, self servis check-in ve cep telefonuyla dijital uçağa biniş süreci, planlanan
standart yeniliklerden sadece birkaçı; ayrıca sanal kapı görevlilerinin yanı sıra satın
almak istediğiniz ürünü tarayarak uçakta taşımak yerine ürünün doğrudan evinize
teslim edildiği vitrinlere sahip mağazalar da bu havaalanında bulunacak.
10
seyahatin geleceği 2024
11
“Gezginleri bona fide düşük güvenlik riskine sahip olarak tanımlayan ve
güvenlikten daha hızlı geçmelerine ve transit ve uçağa biniş zamanlarından
büyük tasarruf sağlayan biyometrik veri kartları pasaportların yerini alacaktır.”
diye belirtiyor Dr Ian Yeoman.
Benzer biçimde yüz tanıma yazılımları, aşırı stres altındaki çocuklu yolcuları
(hızlı geçiş için), kaçak eşya taşıma ihtimali olan yolcuları (sorgulama için)
veya havaalanı ya da uçakta güvenlik riski oluşturabilecek kişileri ayırt
etmek için kullanılacak.
Bagaj artık yorucu bir biçimde X ışınlarından
geçirilmeyecek. Bunun yerine yeni nesil
lazer moleküler tarayıcılar hem yolcuları
hem de bagajlarını, engel içermeyen güvenlik
alanından geçerken saniyeler içinde
kontrol edecekler.
ABD Ulusal Güvenlik Departmanı’na sunulan Genia Photonics şirketinin lazer
moleküler vücut tarayıcıları, geleneksel tarayıcılardan 10 milyon kez daha
hızlılar ve 50 metre mesafeden çalışabiliyorlar.
12
seyahatin geleceği 2024
13
2. Geleceğin
Havaalanı:
Güvenlik
Sonrası ve
Havaalanı
Şehirleri
Check-in ve güvenlik işlemlerinin stressiz 2024 versiyonunu
geçtikten sonra TOM, tatil deneyiminin ana ve zevkli kısmını
oluşturmak üzere akıllı tasarıma sahip yolcu salonundaki
lüksün tadını çıkarabilir.
14
seyahatin geleceği 2024
Los Angeles Havaalanı’nın uluslararası
terminalini yenileyen multimedya çevre
tasarım stüdyosu Moment Factory’nin Yardımcı
Multimedya Yöneticisi Melissa Weigel’in belirttiği
gibi: “Şu anda havaalanları, seyahat etmek için
katlanmak zorunda olduğumuz, tıkılı kaldığımız
ve kaçmak için uğraştığımız yerler gibi.”
Ancak yakın gelecekte havaalanları, zaman
geçirmekten hoşlandığımız, tatil deneyimizin
gerçek bir parçası haline gelecek. Havaalanları
insanlara seyahat sırasında kendini daha iyi
hissettirecek yerlere dönüşecek.
Mekanın havasını etkileyen akıllı mimariye
sahip, yolcuların kendilerini iyi hissetmelerini
sağlayacak güzel yerler olacaklar.”
Madonna’nın 2012 Dünya Turu ve Super Bowl
için video görüntüleri ile tanınan Moment
Factory, terminalin genelindeki stratejik
konumlara kurulmuş yedi muazzam LED ekran
için multimedya ve etkileşimli içerik sağladı.
Ana ekran özelliği, terminalin ana asansörlerinin
birini çevreleyen 22 metrelik dört yönlü
Time Tower’dır. Trompe l’oeil özelliğiyle eski
Hollywood filmleri ve benzerlerinden ilham
alan videolar arasında yavaşça geçiş yapabilen
slaytlar bulunuyor. Wiegel bu özellik hakkında “
Los Angeles’ın hikayesini anlatan bir şey olarak
kurguladık “ diyor.
15
Bu panolarda reklam bulunmamaktadır ve panolar müşterileri heyecanlandırmak
yerine özellikle yatıştırıcı ve huzur verici olarak planlanmıştır.
Uzun bir süredir sıradan bir geçiş alanı olarak görülen havaalanları, dünyada birer
sanat merkezi haline de dönüşmeye başladı. Singapur’un Changi Havaalanı,
dünyanın en büyük hareket eden heykeli olan Kinetic Rain’e ev sahipliği yapmakta.
Kopenhag Havaalanları Ticari İlişkilerden SorumluBaşkanı Marion Witthøfft için
birçok havaalanındaki sanata yönelim, yolcuların artan beklentilerinin bir sonucu.
“Beklentileri havaalanındaki hizmetin etkin olması yönünde ancak yolcular aslında
bundan da fazlasını istiyorlar. “ diye belirtiyor.
Witthøfft, havaalanının yolcuların beklemedikleri şeyler gördüğü ve heyecan
duyduğu “büyülü anlar” sunmasını istiyor. Moment Factory’nin Los Angeles
Havaalanındaki başarısından heyecanla bahsediyor. “Bu, bizim büyülü an
dediğimiz şeydir.”
Amsterdam Schiphol Havaalanı’nda,
Rijksmuseum’ından Hollandalı sanatçıların
başyapıtları bulunmaktadır.
16
seyahatin geleceği 2024
17
Geniş ve açık binalar için duyulan istek,
2024 yılında tüm dünyadaki havaalanı
deneyiminin temelini oluşturacak yeni
Aeroville’lerin tasarımına ilham veriyor.
Singapur’un Changi Havaalanı’nda, kelebek çatı, beş katlı dikey bahçe, şelaleler,
dört sinema salonu ve çatı katında yüzme havuzu bulunuyor. Araştırmaların da
gösterdiği gibi, uluslararası yolcuların ana endişelerinden biri olan açık hava ihtiyacına
yönelik olarak gittikçe daha fazla sayıda havaalanı açık hava terasları ve havalandırma
sistemleri kurmaya başladı. Skyscanner’ın gerçekleştirdiği yeni bir araştırmaya göre
yolcuların %43’ü havaalanı deneyimlerinin bir bölümü olarak açık hava parkı veya bir
sahil görmekten memnun olacaklarını belirtiyorlar.
18
seyahatin geleceği 2024
2016 yılında açılacak olan yeni Kuveyt
Uluslararası Havaalanı, serinletici şelaleler
ve dünyanın ilk vaha stili manzaralı bahçelerle
çevrelenen, dünyanın ilk Leadership in Energy
and Environmental Design (LEED) altın sertifikalı
yolcu terminali olacak.
The Future Laboratory’den Martin Raymond
“Gelecekteki havaalanımızda etkileşimli ekranlar,
üç boyutlu ortamlar, yol gösterici projeksiyon
kullanımı veya havaalanı terminalinde yolcunun
rotasını biçimlendirmesine olanak sağlayan sanal
gerçeklik katmanları, uzmanların “experium”
olarak adlandırdıkları alanların bir parçası
olacaktır. Experium’lar şu an sıradan seyahatleri
veya geçiş alanlarını ilham verici, etkileşimli
hikayelere dönüştürmek için infografiklerin,
yol gösterici teknolojinin ve coğrafi etiketlemenin
birlikte kullanıldığı dinlenme parkları, ortak
alanlar, alışveriş merkezilerini içermektedir.”
19
Transit Retail’in (Transit Satış) yeni bir biçimi olan
Transtailing ve fiziksel ve dijital perakende tekniklerinin
bir karşımı olan Phygital’in ortaya çıkmasıyla2024 yılında
alışveriş ve yemek deneyimleri dönüşüm geçirecektir.
Adidas ve ABD’li mağaza zinciri Forever
21’de bulunan, müşterilerin ürünleri akıllı
telefonlarıyla tarayarak satın almalarını
mümkün kılan yeni vitrinleri, havaalanı yiyecek
ve perakende satışlarının nasıl olacağını
göstermektedir. Bu nesneleri sanal olarak
görüntülediğinizi, veya araştırmacıların oyun
dünyasında şu anda kullandıklarına benzer
ekranlarla dokunsal arayüzler veya dokunsal
eldivenler eklendiğini hayal edin. Üstüne bir
de ayakkabının veya el çantasının deri kokusu
gibi ürünlerden alabileceğiniz kokuları salan
teknolojiyi ekleyin. İşte şimdi neden Tokyo
Tarım ve Teknoloji Üniversitesi’ndeki mütevazi
sanal koku deneyimlerinin, geleceğin sanal
alışveriş deneyimini daha heyecanlı yapmak için
araştırmacıların ilgisini çektiğini anlayacaksınız.
Ekibin Orlanda Florida’daki IEEE Sanal Gerçeklik 2013
konferansında sunulan Kokulu Ekranı, ekranın belirli bir
alanından yayılan kokular üretebiliyor. Ancak araştırmacılara
göre gelecekte bu, mağaza vitrininden veya dijital alışveriş
duvarından da gerçekleştirilebilir.
Güney Kore metro istasyonlarında ve otobüs duraklarında test edildikten sonra Gatwick Havaalanı’nda
kullanılmaya başlanan İngiliz süpermarket zinciri Tesco’nun sanal manav duvarları, Hindistan Yeni
Delhi havaalanındaki perakendecileri de cesaretlendirdi. Burada müşteriler, parfüm, mücevher, kamera,
akıllı telefon gibi lüks malları satın almak için akıllı telefonlarındaki QR kodları tarayabiliyor. Benzer
girişimler Frankfurt’ta ve Çin’in birçok ikinci derece şehir havaalanları ve terminallerindeki yurtiçi gidiş
salonlarında test edildi.
Think Big Factory gibi çok yönlü stüdyolar, yakın gelecekte havaalanlarının gidiş salonunun duvar ve
yerleri gibi tüm geniş alanlarının tamamen etkileşimli olabileceğini belirtiyorlar.
20
seyahatin geleceği 2024
21
TOM, basit bir el hareketi veya sözlü komutla yiyecek veya eşya
siparişi verebileceği, terminalde nerede olursa olsun kendisine hızlıca
teslim edileceğinden emin olacağı etkileşimli yazılım içinde hareket edecek.
“Havaalanındaki her saniye değerli olacak. Yolcular zamanlarını kuyruklarda
geçirmediklerinden, ilgi çekici yiyecek-içecek ve eşya alışverişine daha fazla
zaman ayırabilecekler. “ diye belirtiyor Airbiz’den Greg Fordham.
“Yolcu harcamaları artacak ve havaalanındaki ticari alanları dönüşüm
geçirerek benzersiz deneyimler sunacak.”
Sanal çardaktaki kısa yoga çalışmasının
ve seçmiş olduğu ada görünümüyle çevrelenen
sonsuzluk havuzundaki yüzmenin ardından
rahatlayan TOM, giyilebilir AI’sine yakındaki
sanal alışveriş duvarındaki manavından
her zamanki meyve sebze siparişini vermesini
söylüyor. Siparişi eve döndüğünde
kendisini bekleyecek.
Sanal Seyahat Arkadaşı’na biraz susamış olduğunu söylüyor. Akıllı cihaz, TOM
gövdesinin şekline göre şekil alan bir koltukta uzanırken teslim edilecek favori
içeceğini sipariş ediyor. TOM şelalenin sesiyle ve terminalin avlu ormanındaki
kuş sesleriyle rahatlıyor.
Havaalanı yazılımı, uçağının yolcu almaya hazır olduğunu söyleyene kadar
artık biraz dinlenme zamanı.
22
seyahatin geleceği 2024
23
3.Geleceğin
Uçuşları
TOM uykusundan uyandığında terminalin yazılımı tarafından
yansıtılan havaalanı çalışanının 3B hologramı yanında
belirerek uçağının kendisini beklediğini söylüyor.
Giyilebilir cihazı ile seyahat planlarına kişisel olarak eklenen diğer hologramlar, ormandaki
koltuğundan biniş kapısına kadar terminal boyunca kendisine eşlik ediyor.
Bu, günümüzde ortaya çıkmaya başlayan havaalanı teknolojilerine tamamen entegre olabilen
2024’teki seyahatin senaryosudur. Holografik güvenlik uzmanları, kuyruklardan ve sık gerçekleşen
durdurma ve aramalardan kaynaklanan gecikmeleri önlemek için gerçek zamanlı güvenlik
kısıtlamalarında insanlara kılavuzluk etmek için yüklenmiştir.
Kişisel rehberlik sistemleri zaten kullanılmaya başlandı. Kopenhag Havaalanı’nda yol gösterici akıllı
telefon uygulaması, kullanıcıların en hızlı ve en kolay yoldan, havaalanındaki herhangi bir yerden
çıkış kapılarına kadar ulaşmaları için rehberlik ediyor.
24
seyahatin geleceği 2024
25
Havaalanının dijital ve biyometrik check-in yazılımı tarafından biniş kartı ve pasaport kontrolü
ihtiyacının ortadan kaldırılmasıyla, TOM uçağına doğru ilerlemektedir.
Kendisini bekleyen kabin ve koltuk, geçen on yılda inanılmaz bir şekilde değişmiştir. Koltuğu, vücuduna
göre şekil alabilen viskoelastik köpük stilindedir ve kabinin akıllı ışıklandırması, en son Withings Aura
başucu cihazının şu anda yaptığı gibi uyku hormonu melatonin üreten ışıkları kullanarak, jetlag’i
ortadan kaldırmak için tasarlanmıştır.
Koltuğuna yerleşik olan sıcaklık kontrol sistemi, holografik
iletişim ve eğlence merkezi TOM’un evdeki aile ve
arkadaşlarıyla 3B iletişim kurmasına, film seyretmesine
ve istediği müziği dinlemesine olanak sağlamaktadır.
Koltuk başlığına gömülü ses engelleyicileri diğer yolcuların konuşmasını duymasını engelleyecek, aynı anda
dokunsal eldivenleri (öncelikle Business Class’ta kullanılabilecek) dokunuşun baskısını veya gerçekleştiği
esnada kavrayışı hissederek çocuğunu okşamasına, karısına sarılmasına veya iş arkadaşının elini sıkmasına
olanak sağlayacaktır.
Martin Raymond “Benzeri teknoloji zaten mevcut; Las Vegas’taki Consumer Electronics Show 2014 gibi
etkinliklerde bu cihazların ikinci veya üçüncü nesillerini görmektesiniz, şu anda bu cihazlar çok pahalılar
ancak toplu üretime geçildiğinde fiyatlarının düşmesi beklenmektedir” diye belirtiyor.
Bu durumda on yıllık bir süreçte gittikçe daha fazla yolcu kendi uçak içi eğlencesini sağlayabilecekken,
havayolları daha fazla yeni ve etkileyici “eğlence” teknolojileriyle daha çekici olmak zorunda
kalacaklardır.
26
seyahatin geleceği 2024
27
Benzer biçimde kabinler; dinlenmek,
diğer yolcularla sohbet etmek ya da yemek yemek
isteyen, veya yolcu tercihlerinin farkında olan akıllı
mobil cihazlara sahip uçuş personeline sipariş
verilebilen farklı bölgelere ayrılacaktır.
Bu şaşırtıcı dönüşüm temellerini ilerlemekte olan uçak teknolojisinden ve bugün de
belirgin olan yolcu taleplerinden almaktadır. Skyscanner’ın uçak yolcuları hakkındaki
araştırması, yolcuların istek listesinde uçakta kapsül stili bölmelerin en üst sırada
olduğunu göstermiştir; bu da, standart paketin bir parçası olarak iyi bir gece uykusunun
sunulabildiği radikal uçak tasarımı fikri için önemli bir talep olduğunu göstermektedir.
Airbus’ın yolcuların rahatlaması, oyun oynaması, diğer yolcularla iletişim kurması,
evdeki arkadaşları, ailesi ve iş arkadaşlarıyla sohbet etmesine olanak sağlayacak biçimde
farklı bölgeler oluşturmak için First, Business ve Economy sınıfının ortadan kaldırıldığı
Concept Cabin’i tasarlamasına neden olan da bu ısrarlı talepti.
Tek bir koltuğun herkese uyacağı anlayışından uzaklaşarak, şekil değiştiren koltuklar farklı
düzeylerde rahatlık sunmakta ve artan obez nüfusa uyum sağlamaktadır, Benzer biçimde
Alman araştırma kurumu Fraunhofer, tek bir yolcunun kontrol edebileceği yerleşik sıcaklık
kontrolüne sahip bir uçuş koltuğu geliştirdi.
Havacılık tasarım danışmanı Catherine Barber kabin içi akıllı ışıklandırmanın 2020’lerde
jetlag’i geçmişte bırakacağını tahmin ederken, Airbus’a göre doğadan ilham alan
tasarımlar ve kir tutmayan kaplama ve kendini iyileştirebilen örtüler sayesinde mobilya
ve kumaşların kendi temizlik ve tamirlerini yapabilecekler.
28
seyahatin geleceği 2024
29
Uçakta iletişim, bu on yılın sonunda yolcular
açısından tamamen değişecektir. Yeni nesil
5G bağlanabilirlik, gelecekteki uçaklarda
kullanılabilecektir, bunun sonucunda da World
Economic Forum’un 2013 Connected World
Transforming Travel, Transportation and Supply
Chain raporuna göre standart paketin bir parçası
olarak gelişmiş uydu geniş bant üzerinden
100Mb/s yüklemeler mümkün olacaktır.
30
seyahatin geleceği 2024
Sonuç olarak, her koltuk kişiselleştirilmiş
multimedya film, müzik ve veri ile önceden
yüklenerek mobil oturma odası ve sanal ofisin bir
birleşimi olacaktır. Skype türü hologram sistemi,
yolcuların sevdikleri kişilerle gerçek zamanlı
sohbet etmesine olanak sağlayacaktır.
Hiper bağlantılı, sıcaklık kontrollü koltuğunda kıvrılan
veya uçak kabininin farklı bölgelerinde rahatça gezinen
TOM, 2024 yılında heyecan verici ve büyüleyici varış
noktalarından birine doğru uçarken geçen zamanın pek
de farkında olmayacaktır.
31
Sonuç
Önümüzdeki on yılın ortalarında, evden uçağın
koltuğuna kadar olan yolculuk, 2014’te genelde
zaman alan ve stresli deneyimden tamamen
farklı olacaktır.
Havaalanına olan yolculuk, yolcular sanal gerçeklik ve siber bağlı teknolojiyle
donatılmış takside web’de gezinerek veya aile ve iş arkadaşlarıyla sohbet ederek
zaman geçirirken keyif verici olacaktır.
Günümüzün transit geçiş yapılan bekleme salonundan, vücuda göre değişen
koltukları, alışveriş yapılabilen sanal duvarları, 3B sinemaları, çatı katındaki yüzme
havuzları ve avlu ormanlardaki yoga merkezleriyle lüks bir Aeroville’e dönüşen
havaalanına varışını heyecanla bekleyecektir.
Moleküler tarayıcılar, dijital bagaj etiketleri ve yüz ve retina tanıma teknolojileri,
güvenlik ve check-in kuyruklarını ortadan kaldıracaktır. Holografik çalışanlar
gezginimize vücuduna göre şekil alan ve standart olarak 3B multimedya ve internet
bağlantısı içeren koltuğuna kadar sorunsuz biçimde eşlik edecektir.
32
seyahatin geleceği 2024
33
Ek 1:
2020’lerin Seyahat Manzarası
2020’lerin gezgininin seyahatini anlayabilmemiz için gelecek 10 yıl içinde global seyahat sektörünü
yeniden biçimlendirecek olan teknolojik, ekonomik ve sosyal etkenleri dikkate almalıyız.
Gelişmekte Olan Piyasaların finansal patlaması, çöküş sonrası borç ve tasarruf nedeniyle geçen beş
yıl içinde büyümesi duran Avrupa ve ABD ekonomilerindeki gezginlerin davranışlarını biçimlendirecek
süregelen ekonomik türbülansın zorunlu global anektodu olacaktır.
Belki de geçerli olan en uzak erişilebilir etken dijital olgunluğa doğru büyümedir. 2014’te siber uzay
ve ilgili teknolojiler artık kurgu veya şaşırtıcı değildir. Hepimizin hayatının zemini olmaya başlamıştır.
IPK’nın 2012/2013 yılı Global Seyahat Trendleri raporunun dediği gibi: “Artan sayıda ülke borçlarını
ödeyemiyor, borç krizi ve bunun sonucundaki “aşağı doğru hareketlilik” olarak adlandırılan Batı Avrupa,
ABD ve Japonya’nın da dahil olduğu ülkelerde seyahat davranışı üzerindeki negatif etkisi sona ermedi.
Çin Internet Ağ Bilgileri Merkezi’ne göre Çin’de 464 milyon insan veya toplam nüfusun %34,5’i Internete
akıllı telefonlar veya kablosuz mobil cihazlar üzerinden erişmektedir. Asya, 2020 yılında üç katına çıkarak
1,7 milyara ulaşması beklenen en büyük büyümeyi, harcama gücünü yeni global davranış ve yaklaşımları
dijital teknolojiye yönlendiren orta sınıfta görecektir.
2020’lerin global seyahat sektörünü tanımlamamıza yardımcı olacak son faktör ise sosyaldir. Dünya
nüfusu daha önce görülmemiş biçimde yaşlanırken Demografik Zaman Bombası hazırda beklemektedir.
2024 yılında Internet bağlantısı ve etkin olduğu mobil cihazlar, günümüzdeki elektrikle aydınlanma veya
merkezi ısıtma gibi sıradan olacaktır. Teknoloji, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerdeki
gezginlerin günlük dünyasını sorunsuz olarak ağ gibi saracaktır. Cisco Systems’e göre 2020 yılında
Internete bağlı 50 milyar cihaz olacaktır.
Aynı zamanda müşterilerin harcama gücü arttıkça, Asya, Afrika ve Güney Amerika’nın her bölgesinde
Gelişmekte Olan Ülkeler’den ziyaretçilerin çoğunlukta olacağı öngörülmektedir.
2030 yılında dünyanın en hızlı ve en çok büyüyen bölgesel ekonomisi olacak Asya, Boston Consulting
Group’a göre Avrupa ve Amerika’nın birleşik Kişi Başına Düşen Milli Gelir (GSMH) tahminlerini geride
bırakarak GSMH’yi ikiye katlayıp 67 trilyon ABD Doları’na ulaşacaktır.
BM’ye göre, geçen yüzyılda ortalama yaşam süresi 1950-1955 arasındaki 47 yıldan 2005-2010 yıllarında
69’a çıkarken, insanlık tarihinde hiç görülmemiş biçimde ölüm oranlarında düşüşe tanıklık etti.
1950’lerde 60 yaşındakilerin iki katı oranında 15 yaş altı çocuk vardı. 2050’de 60 üstü yaş grubu
çocukların sayısını ikiye katlayacak.
Bu nedenle 2024’te gezginimiz seyahatini Gelişmekte Olan Piyasalar yeni deneyimler talep ederken,
Avrupa ve Amerika’nın dengeyi sağladığı vbir dünyada gerçekleştirecektir.
Seyahati bulmadan rezervasyonuna, aktarmadan uçuşa kadar tüm aşamaları sorunsuz ve farkında
olmadan, her zaman gerçekleştirdiği biçimde en son dijital teknolojiyle işbirliği yapar biçimde olacaktır.
Gelişmekte Olan Piyasalarındaki milyonlarca seyahat eden kişi, global seyahat sektörüyle birlikte Global
Seyahat alanına girmektedir ve bu nedenle önümüzdeki on yılda seyahat fırsatları ve deneyimleri hızla
büyümektedir.
World Travel & Tourism Council’in tahminine göre 2013’te global seyahat sektöründeki büyüme %3,2
civarında olacaktır, bu da global GSMH’yi tahmini %2,4’lük büyümesini kolayca geçmektedir. Aradaki fark
2012 yılında büyümekte olan ekonomilerde daha fazla olarak belirtilmiştir, buna göre Çin
ve Güney Afrika’da %7’lik yıllık seyahat büyümesi belirtilirken, Endonezya’da %6’lık artık rapor edilmiştir.
34
seyahatin geleceği 2024
35
Ek 2:
Metodoloji
Bu Skyscanner raporu, 56 güçlü editörden, araştırmacıdan ve önemli uluslararası şehirlerdeki
geleceğin ağ kurucularından oluşan ekibin, 2020’lerde global seyahat sektörünü şekillendirecek
yenilikçi teknolojilerin ve heyecan verici yeni varış noktalarının gelecek 10 yıldaki ayrıntılı bir
resmini oluşturmak için yaptıkları çalışmanın sonucudur.
Uzmanlar
Gelecekteki seyahat teknolojilerini ve davranışlarını, Technotrends How to Use Technology
to Go Beyond Your Competition kitabının yazarı Fütürist Daniel Burrus ve Seyahat Fütürolojisti
Dr Ian Yeoman’ın dahil olduğu dünyaca ünlü uzmanlar grubunun bilgisine bağlanarak keşfettik.
Ayrıca dijital stratejist Daljit Singh; Microsoft İngiltere Baş Planlama Sorumlusu Dave Coplin;
Google Creative Lab İdari Yaratıcı Müdürü Steve Vranakis; Kevin Warwick, Reading Üniversitesi
Sibernetiks Profesörü ve The Future Laboratory Kurucu Ortağı ve CreATE, The Tomorrow People
ve The Trend Forecaster’s Handbook kitaplarının yazarı Martin Raymond gibi kişilerin sağladığı
geçmiş dersleri de gösterdik.
Skyscanner’dan, sezgileri, uzmanlıkları ve mümkün olduğunda raporda doğrudan alıntıları için
aşağıdaki uzmanlara başvurulmuştur: Margaret Rice-Jones, Başkan;Gareth Williams, CEO ve Kurucu
Ortak, Alistair Hann, CTO,Filip Filipov, B2B Başkanı; Nik Gupta, Oteller Yöneticisi ve Dug Campbell,
Ürün Pazarlama Yöneticisi.
Yukarıdakilere ek olarak, The Future Laboratory’inin seyahat, teknoloji, yiyecek ve ağırlama hakkındaki
Futures raporlarını yıllık serisinin yanı sıra araştırmaları tamamlamak amacıyla Future Laboratory’inin
çevrimiçi ağını (LS:N Global) da kullandık.
36
seyahatin geleceği 2024
İletişim
Raporla ilgili ayrıntılı bilgi için:
Barış Erdoğan - [email protected] / (+90) 533 922 98 37
Skyscanner’la ilgili ayrıntılı bilgi için
www.skyscanner.com.tr
Bizi takip edin:
www.facebook.com/SkyscannerTurkiye
www.twitter.com/SkyscannerTR
plus.google.com/+Skyscanner
www.skyscanner2024.com

Benzer belgeler

Bölüm 3 PDF - The Future of Travel

Bölüm 3 PDF - The Future of Travel Gelecek Bilimcisi Ian Pearson’ın tahminlerine göre; yakın gelecekte otel odaları bu teknolojiyi daha üst seviyelere taşıyacaklar. Gelecekte otel yatak odalarında; uyumaya yardımcı olması için baş ...

Detaylı