liderlik eğitim

Transkript

liderlik eğitim
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
PLANLAMA TEKNOLOJİ
YENİ EĞİLİMLER
SOSYAL SORUMLULUK
KURUM KÜLTÜRÜ
TEDARİK ZİNCİRİ
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
ÜRETİM SÜREÇLERİ
REKABET
MARKALAŞMA
KİŞİSEL GELİŞİM
TAKIM ÇALIŞMASI
TASARIM
LİDERLİK
İNOVASYON
ÇEVRE
ARAŞTIRMA
2023 VİZYONU
STRATEJİK YÖNETİM
BEYİN FIRTINASI
SÜREÇLER
PROBLEM
ÇÖZME
BİLGİ
TEŞVİK
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
VERİMLİLİK
PLANLAMA
İNSAN KAYNAKLARI
EĞİTİM
PAZARLAMA
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ
GÜÇLÜ SANAYİ GÜÇLÜ MARKA
MOTİVASYON
VİZYON
ÖĞRENME
YARATICILIK
ARAŞTIRMA GELİŞTİRME
ÇÖZÜM BAŞARI İLETİŞİM
OTOMOTİV
ANALİZ
YILYEAR: 17 SAYIISSUE: 80 KASIMNOVEMBER- ARALIKDECEMBER 2014
ÜRÜN
GELİŞTİRME
KALİTE
ÖNGÖRÜ
AJ
ÖZELRÖotiPv SOaRnaTyi Türkiye
Toyota Otom O'su Orhan Özer
ve CE
Genel Müdür Dergi'ye
TAYSAD
konuştu
Otomotiv Sanayi
Otomotiv Sanayi
Otomotiv Sektörü ve İnsanlar
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Fikri Işık: “Sektör için atılacak stratejik
Ekonomi Bakanı Nİhat Zeybekçi:
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Perihan İnci: “Aile anayasası aile,
adımlar büyük önem taşıyor”
“Otomotivdeki başarılar güçlü
bir tedarik sanayinin varlığına
işaret ediyor”
iş ve ortaklık alanlarını düzenleyen
kuvvetli bir araç”
TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Rekabette fark
yaratmanın yolu
kurumsallaşmadan
geçiyor
SEVGİ ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı
Corporate Communication Specialist
Institutionalization is the
answer to create a difference
in the competition
B
u sayımızda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ekonomi Bakanı Ni-
hat Zeybekçi, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su Orhan Özer ve
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Perihan İnci’yi sayfalarımıza konuk ettik.
Yeni bir yıla başlarken hepimizin gündeminde öncelikli konular var. Aslında gündemimizin ana konusunu her zaman sürdürülebilir
olmak oluşturuyor. TAYSAD olarak üyelerimizin önceliklerini dikkate alıp, onlara katkı
sunabilecek çalışmalar yapmaya gayret ediyoruz. Bu çerçevede 13 Şubat 2015 günü
“Aile Şirketlerinde İyi Yönetim Çalıştayı” düzenliyoruz. Tedarik sanayimizin temel taşlarını oluşturan şirketlerimizin büyük bir çoğunluğu aile şirketleridir.
Şirketlerimizin başarılı olması için en önemli unsur kurumsal yönetimdir. Kurumsal yönetim, aile içinde huzuru, şirketin profesyonel kişilerce yönetimini, en önemlisi şirketin büyüyerek kuşaktan kuşağa devamlılığını sağlamaktadır. Firmalarımız, giderek zorlaşan şartlarda rekabet edebilmek için kurumsal altyapısını iyileştirmek zorundadır. Özellikle aile ve patron şirketlerinde yeniden yapılanma ve kurumsallaşma, uluslararası rekabet ortamında ayakta kalabilmek ve yaşayabilmek için çok önemlidir. Aile şirketlerinin
temel amaçlarından birisi de devamlılıklarını
sağlayarak sonraki kuşaklara devretmektir.
Aile şirketlerini geleceğe taşıyabilmenin en
etkili yolu planlı bir şekilde oluşturulan kurumsallaşma sürecidir. Bu sürecin ayrıntılarını ve yol haritalarının belirlenmeye çalışılacağı çalıştayımıza tüm üyelerimizi davet ediyorum.
Keyifli okumalar dileğimizle...
4
Kasım November - Aralık December 2014
This issue of our magazine is enriched with
Minister of Science, Industry and Technology Mr. Fikri Işık, Minister of Economy Mr.
Nihat Zeybekçi, CEO and General Manager
of Toyota Automotive Industry Turkey Mr.
Orhan Özer and Chairwoman of İnci Group
Ms. Perihan İnci.
We all have priorities on our agendas as the
new year began. Nevertheless, sustainability is the only main topic of our agendas. Being as TAYSAD we try to consider our members’ priorities and to conduct activities that
can contribute to their work. In this context,
we are going to held a workshop on “Good
Governance in family-owned corporations”.
The most of the building blocks of our supply industry are family-owned businesses.
And corporate management is the most important factor to become any company successful. The corporate management practice ensures the peace within the family,
professional management of the company
and moreover the continuous development
of the company throughout generations.
Our companies have to improve their institutional infrastructure in order to compete
under conditions, which become more and
more difficult. Indeed, restructuring and institutionalization is the utmost importance
within the family-owned businesses in order to survive and sustain in international
competition environment. One of the main
purposes of the family-owned businesses is
to hand their continuity to next generations.
In that respect, the most effective way to
bring the family owned business to future
is to establish a planned institutionalization
process. I would like to invite all our members to the workshop, in which we will try to
identify details and roadmap of this process.
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
Sahibi Publisher:
TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı
For TAYSAD, Chairman of the Board of
Directors Dr. Mehmet Dudaroğlu
Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief:
Sevgi Özçelik
Yayın Kurulu Editorial Board:
Dr. Mehmet Dudaroğlu
Alper Kanca
Süheyl Baybalı
Sevgi Özçelik
Editörler Editorial:
Burçin Yeşiltepe
Burçin Orce Bekar
[email protected]
Yayın Yönetmeni Publishing:
Sevgi Özçelik
[email protected]
Görsel Yönetmen Art Director:
İlter Çıtak
[email protected]
Reklam Advertising:
Fırtına Arısoy
[email protected]
Yönetim Yeri Management Centre:
TOSB - TAYSAD
Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad.
No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480
Kocaeli - Türkiye
Tel: +90 262 658 98 18
Faks: +90 262 658 98 39
www.taysad.org.tr [email protected]
Yapım Production:
Mavi Tanıtım ve İletişim
Ayrılık Çeşme Sok. No: 122
Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbul
Tel: +90 216 418 59 31
Faks: +90 216 348 95 22
www.mavitanitim.com.tr
Baskı Printed by:
Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.
Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21
Otosanayi 4. Levent-İstanbul
Tel: +90 212 280 00 09
Yerel - Türkçe - İngilizce - İlmi
İki Ayda Bir Yayımlanır
Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak
gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm
reklamların sorumluluğu reklam veren
firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına
aittir. TAYSAD Dergi parayla satılmaz.
All publishing rights reserved by TAYSAD
and the content may be quoted by indicating
source. Advertisements are the liability of
advertising firms. Opinions are the liability of
writer. TAYSAD Magazine is distributed free
of charge.
CLEPA
Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği
TAYSAD CLEPA üyesidir
TAYSAD is a Member of CLEPA
www.taysad.org.tr
İÇİNDEKİLER CONTENT
AMERİKA'DAN
HABERLER
KURUMSAL SOSYAL
SORUMLULUK
NEWS FROM USA
64 2014: Geri
çağırmaların
unutulmayacak yılı
OTOMOTİV SANAYİ
2014: An unforgetable
year for recalls
AUTOMOTIVE INDUSTRY
28 “Sektör için
atılacak stratejik
adımlar büyük önem
taşıyor”
“Strategic steps
to be taken for the
industry are of great
importance”
Fikri IŞIK
TAYSAD DERGİ’DEN
FROM TAYSAD MAGAZINE
04 Rekabette fark
yaratmanın yolu
kurumsallaşmadan
geçiyor
Institutionalization is
the answer to create
a difference in the
competition
Sevgi ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal
İletişim Uzmanı
Corporate Communication
Specialist
Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
Minister of Science,
Industry and Technology
34 “Otomotivdeki
başarılar
güçlü bir tedarik
sanayinin
varlığına işaret
ediyor”
“The success in the
automotive industry
beckons the presence
of a strong supply
industry”
Ekonomi Bakanı
The successful
development of our
supply industry shows
that we're on the right
track
Dr. Mehmet
DUDAROĞLU
TAYSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
TAYSAD President
42 “Ana ve tedarik
sanayi
aynı ritmi
tutturabilmeli”
“The main and supply
industry should
maintain the same
rhythm”
Orhan ÖZER
Toyota Otomotiv Sanayi
Türkiye Genel Müdür ve
CEO’su
50 “Aile anayasası
aile, iş ve
ortaklık alanlarını
düzenleyen kuvvetli
bir araç”
“Family constitution
is a powerful tool
that regulates the
family, business and
partnership”
Perihan İNCİ
İnci Holding Yönetim
Kurulu Başkanı
TAYSAD'DAN
HABERLER
NEWS FROM TAYSAD
68 TAYSAD üyeleri,
3. Ar-Ge Merkezleri
Zirvesi’nde
ürünlerini sergiledi
TAYSAD members
exhibited their products
at the 3rd R&D Centers
Summit
70 Araç üreticileri ve
tedarikçiler bir araya
geldiler
Inci Holding President of
the Board
Enhancing
sustainability through
automaker – supplier
collaboration
TAYSAD ALMANYA
TEMSİLCİLİĞİ
72 TAYSAD-CAPAC
İşbirliği Anlaşması
Şangay’da İmzalandı
Automotive Expectations
in 2015
Ahmet YILMAZ
TAYSAD Almanya
Temsilcisi,
exTim GmbH Yönetim
Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany
Representative, Chairman
of the Board of exTim
GmbH
TAYSAD-CAPAC
Cooperation Agreement
signed in Shanghai
Volkswagen Russia
aims to improve
collaboration with the
Turkish Automotive
Supply Industry
82 TAYSAD’dan
‘Bakım çalışma
grubu’ geliyor
TAYSAD forms
“Maintenance Work
Group”
86 Otomotiv tedarik
sanayi İstanbul’da
buluştu
Automotive supply
industry meeting in
Istanbul
88 Bakan Işık yerli
otonun tarihini
Bursa'da açıkladı
Minister Işık
announced the date of
the new domestic car
in Bursa
PLASTİK SANAYİ
74 Continental
ve Schaeffler
Türkiye’deki
tedarikçi sayısını
artırmayı hedefliyor
Continental –
Schaeffler
Supplier Days
PLASTICS INDUSTRY
90 Otomotiv
plastikleri mercek
altına alındı
Automotive plastics
under the spotlight
92 Ford Otosan
“Arka Pencere”
ile ISO Çevre
Ödülü’nü kazandı
Ford Otosan receives
ISO Environment Award
with “Rear Window”
ÜYELERDEN
HABERLER
NEWS FROM MEMBERS
98 NSK Group
“Ekonomiye
Değer Katanlar”dan
oldu
NSK Group is now one
of the “Contributors of
Economy with Added
Value”
99 Kültürleri
kaynaştıran
ödüllü fotoğraflar
İstanbul’da
sergilenecek
Award-winning
photographs which
integrate the cultures
to be exhibited in
Istanbul
101 Şişecam,
Romanya'daki
en büyük Türk
yatırımına imza attı
Sisecam Group
launches automotive
glass work plant in
Romania with an
investment of 85
million dollars
Toyota Motor
Manufacturing Turkey
General Manager
and CEO
08
6
AUTOMOTIVE SECTOR
AND PEOPLE
60 2015 yılı
otomotiv beklentileri
Minister of Economy
MESSAGE FROM TAYSAD
08 Tedarik
sanayimizin başarılı
gelişimi doğru
yolda olduğumuzu
gösteriyor
OTOMOTİV SEKTÖRÜ
VE İNSANLAR
TAYSAD GERMANY
LIAISON OFFICE
Nihat ZEYBEKÇİ
TAYSAD'DAN MESAJ
Varol KARSLIOĞLU
78 Volkswagen
Rusya, Türk
otomotiv tedarik
sanayi ile işbirliğini
artırmayı hedefliyor
CORPORATE SOCIAL
RESPONSIBILITY
Kasım November - Aralık December 2014
28
34
42
50
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
Tedarik sanayimizin başarılı gelişimi
doğru yolda olduğumuzu gösteriyor
Sayın Üyelerimiz,
beklenenin ötesinde bir yıl olmadı. Üre-
O
tim rakamlarımız yatay bir seyir izlerken, iç
tomotiv sanayimiz açısından beklendiği gibi geçirdiğimiz 2014, küresel
ekonomi açısından zorlu bir yıl oldu.
ABD ve İngiltere ekonomileri toparlanma
sinyalleri verirken, Japonya ve en büyük
ihracat rotamız olan AB Bölgesi, resesyonla mücadelesini sürdürdü. Ortadoğu
başta olmak üzere, Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan siyasi gerilim, bu gerilime
karşılık ABD’nin Rusya’ya olan yaptırımları, 2014’te hepimizin yakından takip ettiği
başlıklar oldu.
Dünya’daki gelişmelere paralel olarak, Türkiye ekonomisi de sıkıntılı bir yıl geçirdi.
Geçtiğimiz aylarda, Dünya Bankası, Türkiye hakkında yayımladığı bilgi notunda,
2014 büyüme tahmini %3,5’tan %3,1’e
çekti. Ayrıca, Uluslararası Para Fonu (IMF),
Türkiye’de orta vadeli ekonomik performansın yakın geçmişten daha zayıf olacağı tahmininde bulundu. Ardından Bu gelişmelerden kısa bir süre sonra ise, Başbakan Yardımcımız Ali Babacan, 2015 -2017
dönemini kapsayan 3 yıllık (Orta Vadeli
Program) OVP’yi açıkladı ve 2015 yılı büyüme beklentisini % 4 olarak aktardı.
Makro düzeydeki bu açıklamaların, sektörümüz tarafından iyi okunması ve buna uygun pozisyon alınması gerekiyor.
Düşen büyüme oranları, artan enflasyon
ve işsizliğe karşılık, cari açığın düşmesi ve
bütçe açığının da düşük düzeyde kalmaya devam etmesi, 2014’de ekonomik açıdan yaşanan olumlu bir gelişme olarak görülebilir.
Bununla birlikte yılın, tüm dünya açısından
en önemli gelişmesi şüphesiz, petrol fiyatlarının son aylardaki düşüşü idi. Herkesin 2015 yılı için 100 USD/Varil ortalaması
üzerinden hesaplamalar yaptığı bir sırada
8
Kasım November - Aralık December 2014
pazarımız daralma yaşadı. İhracatımız ise
TİM verilerine göre yüzde 4,5’luk artış ile
22,3 milyar USD seviyesine ulaştı.
2015 yılında sektör tahminlerimiz ise şu
şekilde:
Üretim 1 milyon 100 - 1 milyon 200 bin
adet arası
Pazar775-825 bin adet arası
DR. MEHMET DUDAROĞLU
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD President
İhracat23 milyar USD
Bu yıl da önceliklerimiz arasında; insan
kaynağımızın daha da yetkinleştirilmesi,
üretkenliğimizi ve verimliliğimizi artıra-
petrol fiyatları, 60 USD/Varil düzeyine kadar geriledi.
2009 küresel krizinden bu yana en düşük
seviyesine gelen petrol fiyatlarının, yakın
bölgemizde en çok Rusya’yı etkileyeceği
biliniyor. Bu gelişmeden olumlu etkilenecek ekonomiler ise Avrupa bölgesi, Çin ve
Japonya gibi 2014’de ivme kaybeden ekonomiler olacaktır. Bu düşüşten biz de, cari
açığımızın azalmasının yanı sıra sektör olarak maliyetlerimizin düşmesi yönünde fayda bekliyoruz.
FED’in belirsiz bir süre içinde faiz artırımı
yapabileceğini de unutmamak gerekiyor.
Bu uygulama, dış finansman ihtiyacı olan
Türkiye gibi ekonomileri önemli oranda etkileyecek bir gelişme olacaktır. Dolayısıyla sektörümüzün, yabancı kaynak teminini daha pahalıya edinmesine yol açacaktır.
FED’in Aralık ortasında yaptığı toplantıda
faiz artırımı için “kayda değer süre sonra”
(considerable time) ifadesini kullanmamasını da dikkatle takip etmemiz gerekiyor.
Değerli Üyelerimiz,
2014 yılı otomotiv sanayimiz açısından ise
rak rekabetçiliğimizin yükseltilmesi, küresel projelerden aldığımız payın artırılması, iç pazarımızın güçlendirilmesi, tasarım,
Ar-Ge ve inovasyon alanındaki çalışmalarımızın geliştirilmesi ve ülkemizde üretimi
olmayan kritik teknolojilerin ülkemize kazandırılması, çevre – iş sağlığı ve iş güvenliği konuları yer alacak.
Küresel gelişmelerden en çok ve en hızlı
etkilenen sektör olmamıza rağmen, kendi
iç gelişimimizi ve elimizden gelenden fazlasını yapma gayretini, her zaman olduğu
gibi, sürdürmeye devam edeceğiz. Gerek
tedarik sanayimizin topyekûn gelişimi, gerekse tek tek firmalarımızda gözlediğimiz
gelişim, yolumuzun doğruluğunun kanıtlarını bize bugüne dek sundu. Çalışmalarımızı 2015 yılında da aynı felsefeyle sürdürmeye devam edeceğiz.
Yeni bir yıla başlarken “Güçlü Sanayi,
Güçlü Marka” sloganımız ve strateji haritamız, rotamızın belirleyicisi olacaktır.
Katma değeri yüksek, kazancı bol, iyi bir
yıl dileği ile...n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
The successful development of our supply
industry shows that we're on the right track
Distinguished Members,
From out automotive industry’s point,
2014 has not been a year beyond expectation. While our production figures have
a horizontal course our domestic market
had experienced a shrink. As for our importation – according to TIM data – has
reached to level of 22.3 billion USD with a
4.5 percent increase.
Our sectoral forecast for 2015 is as
follows:
Production Between 1 million 100
thousand - 1 million 200
thousand pcs
2
014, as we spend the way we expected in terms of our automotive industry, has been a challenging year from
the point of global economy.
As economies of USA and England indicate recovery, Japan and EU region which
is our biggest export destination had
continued to struggle with recession. Political tension in especially Middle East as
well as between Ukraine and Russia and
accordingly sanctions by USA towards
Russia had been the subjects that we all
closely followed.
In parallel with the developments around
the world Turkish economy also had a
rough year. In the annotation regarding
Turkey which World Bank issued during the past months, had lowered 2014
growth forecast from 3.5 % to 3.1 %.
Furthermore, International Money Fund
(IMF) has made a prediction as mid-term
economy performance in Turkey shall be
weaker than recent past. Subsequently, a
while later after those developments Deputy Prime Minister Ali Babacan has delivered 3 year - medium term plan which
includes 2015 – 2017 period and quoted
the growth forecast as 4 %.
Those macro level statements need to be
study properly and accordingly appropriate position must be taken.
Decline in current deficit and fiscal defi-
10
Kasım November - Aralık December 2014
cit maintaining on low level despite decreased growth levels, increased inflation
and unemployment can be considered as
a positive development in 2014 in terms
of economy.
In the meantime, the most significant development of the year was certainly the
shakeout in petrol prices during the last
months of the year. While everyone was
making calculation for 2015 on the basis of 100 USG/barrel, petrol prices have
dropped back 60 USD/barrel.
It is a known fact that petrol prices which
bottom out since 2009 global crisis shall
affecting mostly Russia. The economies
which shall be having positive effect of
this development are the economies
which are on decline in 2014 such as
Europe region, China and Japan. As an
outcome of this drop off, we too expect
a benefit in the direction of decrease in
our costs in addition diminution in current
deficit.
It must bear in mind that FED might increase the rates for an uncertain of time.
Such application shall be a development
with a significant effect on economies
which requires external financing such as
Turkey. Therefore, it would lead our sector to fund procurement in more expensive manner. We must carefully follow
FED’s not using “considerable time” expression for the interest rate hike.
Market
Between 775-825
thousand pcs
Exportation 23 billion USD
This year amongst our priorities; there
shall be maturation of human resources,
enhancing competitiveness by increasing
performance and productivity, increase
the share we get from global projects,
reinforcement of our domestic market,
improvement of studies in design, R&D
and innovation fields and bringing critical
technologies to our country which are not
in production in our country as well as environment – occupational health & safety
matters.
Even though being mostly and fastest affected sector from global developments,
we as usual shall maintain our core development and also display the effort for exerting our best to the upmost. Both total
improvement of our supply industry and
improvement that we observe in firms individually have presented us the accuracy
of our route. We shall continue to maintain our business in 2015 with the same
principle.
As we are approaching to a new year
our motto “Strong Industry, Strong
Brands” and strategic map shall decisive
of our route.
Wishing you good, prosperous year with
high added value...n
www.taysad.org.tr
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
2.633
A.I.O.S.
Ford Otosan
9.054
90
1
6.846
29
2.342
1
171.832
54
120
2
1.654
29.868
10.913
2
95
217.600
Hyundai Assan
182.322
28
3
0
16.990
71
15
0
Man Türkiye
307
287.189
10
326
0
43
1
3.383
57
970
16
379
6
1.014
17
1.449
5
77
2
970
11
0
1.827
38
1.298
27
53.847
8
119.634
18
662.959
2.850
287.189
143.506
100
2.312
45
197.353
119.634
Türk Traktör
Toplam
1.587
20.373
43
Temsa Global
Toyota
2.463
182.322
M. Benz Türk
Otokar
5
10.913
Karsan
Tofaş
6.749
2.463
Honda Türkiye
Toplam
Totals
34
Hattat Tarım
Oyak Renault
%
Traktör
F. Tractor
%
Midibüs
Midi-Bus
%
Minibüs
Mini-Bus
%
Otobüs
Bus
%
Kamyonet
Pick Up
%
B. Kamyon
M. Truck
%
K. Kamyon
L. Truck
%
Otomobil
Pass. Car
Firmalar
Companies
Otomotiv sanayi firmalarının 2014 yılı 11 aylık üretimleri
Production of Automotive Manufacturers 11 Months of 2014
2.940
100
23.839
100
318.021 100
5.909
100
31.328
100
4.856
100
42.613
95
42.613
45.076
100
1.094.928
Kaynak: OSD K. Kamyon: AYA 3.5-1.2 Ton, L. Truck: GVW: 3.5-12 Ton, B. Kamyon: AYA 12 Ton’dan Büyük, M. Truck: GVW 12 Ton And Up
Otomotivde toplam üretim 11 aylık dönemde yüzde 1 arttı
Otomotiv sektöründe 2014 Ocak-Kasım döneminde toplam üretim, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 artarak 1 milyon 49 bin 852
adede yükseldi.
O
SD tarafından hazırlanan
"2014 Kasım Ayı
Üretim, Satış, İthalat,
İhracat Değerlendirme
Raporu" yayımlandı. Rapora
göre, 2014 yılının 11 aylık
döneminde bir önceki yılın
aynı dönemine göre toplam
üretim yüzde 1 arttı. Aynı
dönemde otomobil üretimi
ise yüzde 14 yükseldi.
Bu dönemde, toplam üretim
1 milyon 49 bin 852 adet,
otomobil üretimi ise 662
bin 959 adet düzeyinde
gerçekleşti. 2014 yılı
Ocak-Kasım döneminde
üretim, küçük kamyonda
yüzde 27, otobüste yüzde
25, kamyonette yüzde 17,
minibüste yüzde 13 azalırken,
büyük kamyonda yüzde 3
arttı, midibüste ise değişiklik
olmadı. Bu dönemde, traktör
14
529 Bin 633
THOUSAND
Yılın ilk on bir ayında da 529 bin
633 otomobil ihraç edildi.
üretimi yüzde 20 yükselerek
45 bin adet oldu.
Otomobil pazarı yüzde 15
geriledi
Toplam otomotiv pazarı 2014
yılı 11 aylık döneminde, 2013
yılı aynı dönemine göre yüzde
14 azalarak 653 bin 490
adet düzeyinde gerçekleşti.
Aynı dönemde otomobil
pazarındaki düşüş yüzde 15
olurken pazar 477 bin 277
adede geriledi.
2014 yılı Ocak-Kasım
döneminde hafif ticari
araç pazarı bir önceki yılın
aynı dönemine göre yüzde
Kasım November - Aralık December 2014
10 azalarak 143 bin adet
düzeyine indi. Bu dönemde
bir önceki yıla göre ağır ticari
araç pazarı yüzde 3 azalarak
33 bin adet düzeyinde
gerçekleşti. Ancak, inşaat
sektöründeki gelişmelerin
etkisiyle 2014 yılında 2013 yılı
aynı dönemine göre kamyon
pazarı yüzde 9 yükselerek
29 bin adet düzeyine ulaştı.
Buna karşılık , otobüs pazarı
yüzde 68 gibi önemli oranda
azaldı ve bin 225 adette kaldı.
Bu azalışta yerel yönetimlerin
alımlarını sınırlandırması
doğrudan etkili oldu.
Toplam ihracat yüzde
5 arttı
Toplam otomotiv ihracatı,
2014 yılı ocak-kasım
döneminde bir önceki yılın 11
aylık dönemine göre yüzde
5, otomobil ihracatı ise yüzde
20 arttı. 2014 yılı ocak-kasım
döneminde toplam ihracat
802 bin 872 adet, otomobil
ihracatı ise 529 bin 633 adet
düzeyinde gerçekleşti.n
Total production in the automotive industry
increased by 1 % in the 11 month period
OSD's "2014 November
Production, Sales, Exports,
Imports Assessment
Report" has been published.
According to the report, in
the first 11 months of the
year, the total production
increased by 1 % compared
to the same period in the
previous year. In the same
period, automobile production
increased by 14 %. In this
period the total production
was 1.049.852 units while
the automobile production
was 662.959 units. In
January-November 2014 the
production decreased by 27
% for small trucks, 25 %
for buses, 17 % for pickup
trucks, 13 % for minibuses
while increased by 3 % for
heavy trucks and there was
no change for midibuses.
Tractor production increased
by 20 % andd reached 45.000
units.
www.taysad.org.tr
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
Otomotivde AB'ye ihracatın payı arttı
Otomotiv sektörü, Ocak-Kasım dönemindeki 20 milyar 486 milyon 258
bin dolarlık ihracatının, 15 milyar 444 milyon 104 bin dolarlık kısmını Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirdi.
G
eçen yılın 11 ayında,
ihracatının yüzde
69,52'sini AB pazarına
yapan otomotiv sektörü,
2014'ün aynı döneminde bu
oranı yüzde 75,39'a taşıdı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi
kayıtlarından derlenen
bilgilere göre, Türk otomotiv
sektörü, Ocak-Kasım
döneminde gelişmiş batı
ülkeleri başta olmak üzere
5 kıtada 180 ülke ve özerk
bölgeyle 14 serbest bölgeye
dış satım yaptı.
Söz konusu dönemde, 20
milyar 486 milyon 258 bin
dolarlık otomotiv ihracatının
15 milyar 444 milyon 104
bin dolarlık kısmı, Türkiye'nin
geleneksel olarak en büyük
ticari partnerleri konumundaki
AB ülkelerine gerçekleştirildi.
Bu rakam, toplam otomotiv
ihracatının yüzde 75,39'unu
karşıladı.
Sektörün, geçen yılın OcakKasım dönemindeki 19 milyar
538 milyon 857 bin dolarlık
ihracatında, AB'nin payı yüzde
69,52'de (13 milyar 583
milyon 616 bin dolar) kalmıştı.
Ayrıca, bu yılın 11 ayında
sadece yüzde 4,8 artan
%4,8
Bu yılın 11 ayında sadece
yüzde 4,8 artan sektör ihracatı,
AB pazarında yüzde 13,69'luk
büyüme oranını yakaladı.
sektör ihracatı, AB pazarında
yüzde 13,69'luk büyüme
oranını yakalarken, diğer
pazarlarla kıyaslandığında
çok daha iyi bir performans
sergiledi. 11 ayda, 15 milyar
444 milyon 104 bin dolar
ihracat yapılan AB üyesi
27 ülke, böylece 153 ülke
karşısındaki potansiyelini de
ortaya koydu.AB dışındaki bu
ülkelere sadece 5 milyar 42
milyon 154 bin dolar ihracat
kaydedildi. Güney Kıbrıs
Rum Kesimi'ne ise dış satım
yapılmadı.
İhracatın yarısından fazlası
AB üyesi 5 ülkeye
Yılın 11 ayında, geçen
senenin aynı dönemine göre,
AB ülkelerinden Almanya'ya
yüzde 21,85 artışla 3
2013
2014
14/13
2014
FOB USD
FOB USD
DEĞ. %
PAY %
Otomotiv Yan Sanayi
8.383.852.859
8.710.513.896
4
43
Binek Otomobiller
6.337.817.842
6.693.615.233
6
33
Eşya Taşımaya Mahsus
Motorlu Taşıtlar
3.516.239.221
3.782.806.069
8
18
Otobüs, Minibüs, Midibüs
962.544.885
997.270.911
4
5
Diğer
338.262.913
302.020.396
-11
1
5
100
Toplam
16
19.538.717.720 20.486.226.505
Kasım November - Aralık December 2014
İlk 5 sıradaki ülkelerden elde
edilen 10 milyar 396 milyon
354 bin dolarlık dış satım,
sektörün 11 aylık ihracatının
yarısından fazlasını karşıladı.
AB üyesi ülkelerin 19'unda
ihracat arttı, 8'inde düştü
Sektörün OcakKasım
döneminde geçen yılın
aynı dönemine göre ihracat
artışı kaydettiği ülkelerden
İspanya'ya 889 milyon 977
bin, Slovenya'ya 511 milyon
800 bin, Polonya'ya 439
milyon 410 bin, İsveç'e 341
milyon 118 bin, Avusturya'ya
285 milyon 828 bin,
Danimarka'ya 220 milyon 770
bin, Çek Cumhuriyeti'ne 201
milyon 802 bin, İrlanda'ya 156
milyon 684 bin, Macaristan'a
136 milyon 534 bin,
Portekiz'e 127 milyon 495
20 Milyar
486 Milyon
258 Bin Dolar
Ocak-Kasım 2014 döneminde
20 milyar 486 milyon 258 bin
dolarlık ihracat gerçekleştirildi.
bin, Yunanistan'a 127 milyon
383 bin, Finlandiya'ya 66
milyon 132 bin, Hırvatistan'a
33 milyon 277 bin, Letonya'ya
23 milyon 55 bin ve Malta'ya
7 milyon 179 bin dolar dış
satım yapıldı.
Otomotiv endüstrisi, bu
dönemde Fransa'nın da
aralarında bulunduğu 8
ülkede ise ihracat kaybı
yaşadı. Bu ülkelerden
Romanya'ya 503 milyon 835
bin, Hollanda'ya 430 milyon
615 bin, Bulgaristan'a 146
milyon 567 bin, Slovakya'ya
55 milyon 641 bin,
Litvanya'ya 19 milyon 872
bin, Lüksemburg'a 17 milyon
656 bin ve Estonya'ya 5
milyon 120 bin dolarlık ihracat
gerçekleştirildi..n
The share of
automotive exports to
the EU increased
Türkiye Otomotiv Sektörü Ocak- Kasım 2014
Kümülatif Mal Grubu İhracatı
Ürün Grubu
milyar 392 milyon 752 bin,
İngiltere'ye yüzde 15,21
artarak 2 milyar 273 milyon
557 bin, Fransa'ya yüzde 1,99
düşüşle 2 milyar 137 milyon
625 bin, İtalya'ya yüzde
3,3 yükselişle 1 milyar 629
milyon 769 bin ve Belçika'ya
yüzde 8,03 artışla 962
milyon 651 bin dolar ihracat
gerçekleştirildi.
OTOMOTİV SEKTÖRÜ
İHRACATI
The automotive industry
performed exports of 15
billion 444 million 104
thousand dollars to the EU
countries out of a total of
20 billion 486 million 258
thousand dollars in JanuaryNovember period. The
industry improved the ratio of
exports to the EU countries
in total exports from 69,52 %
to 75,39 % in the past year.
www.taysad.org.tr
ANALİZ ANALYSIS
Ekonomistler Türkiye'nin
2015 yılında %3,3 büyüyeceğini
tahmin ediyorlar
The economists
predict that
Turkey will grow
by 3,3 % in 2015
Dünya 2015'e yalpalayarak giriyor ve petrol yine küresel
büyüme motorundaki en belirleyici emtia olmaya devam
edecek. 2014 yılındaki küresel talep daralmasının, petrol
fiyatlarındaki gerilemeyle 2015'de bir miktar azalacağı
tahmin edilse de bu durum bölgeler arası büyüme
eşitsizliğinde bir iyileşme yaratmayacak. Bu durum pek
çok ülkede işsizlik, yüksek enflasyon ve cari açığın devamı
anlamına da geliyor.
2,40-2,43
Dolar Kuru
Dollar Exchange Rate
3,3
8,80-8,90
BÜYÜME
Growth
Gösterge Bileşik Faiz
Display Compound Interest
7,5-8,0
Enflasyon
Inflation
2015 TÜRKİYE EKONOMİSİ ÖNGÖRÜLERİ
18
Kasım November - Aralık December 2014
www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Yeni Doblo'nun Amerika
yolculuğu başladı
Yeni Doblo’nun Amerika yolculuğu Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı törenle başladı. 360 milyon dolarlık yatırımla, 4’üncü kez yenilenen
Doblo, 2021 yılına kadar Kuzey Amerika’ya 175 bin adet gönderilecek.
T
ürk otomotiv sanayisinde
önemli bir başarıya daha
imza atan Tofaş, Türkiye’nin
küresel ticari araç üretim
üssü haline gelmesinde kilit
rol üstlenen Doblo modelinin
ABD ve Kanada’ya ihracatına
başladı. Tofaş’ta geliştirilip
üretilen Doblo Amerika
modeli; Tofaş’ın Bursa
Fabrikası’nda yapılan törenle
uğurlandı.
Koç Holding, Fiat-Chrysler
Auotomobiles ve Tofaş
üst düzey yöneticileri ile
çok sayıda davetlinin hazır
bulunduğu törenle Kuzey
Amerika’ya yolcu edilen Fiat
Doblo, Amerika’da “Ram”
markası altında “ProMaster
City” ismiyle satışa
sunulacak. Tofaş, 360 milyon
dolarlık yatırımla, 4’üncü kez
yenilediği Doblo’yu Kuzey
Amerika’ya 2021 yılına kadar
175 bin adet gönderecek.
Yeni Doblo’nun yerlilik oranı
motor ve şanzıman haricinde
yüzde 76. Tofaş, bu dönemde
yapacağı yaklaşıkm 2 milyar
dolarlık yatırımla 7 yılda
toplam 24 milyar dolarlık
ihracatı da garantilemiş
oluyor.
20
dikkati çeken Davutoğlu,
Transatlantik Ticaret ve
Yatırım Ortaklığı tartışmaları
yaşanırken, Türkiye olarak
bu tartışmaların merkezinde
olmamız gerekirken, bu
ihracatın aslında birbirine
uzak gibi görünen Türk
ekonomisi ile Amerika
ekonomisinin coğrafi uzaklık
dışında ne kadar yakın
olduğunu ortaya koyduğunu
vurguladı. Transatlantik
Ticaret ve Yatırım
Ortaklığı’nda Türkiye’nin
bunun dışında bırakılmasının
hem ekonomik hem de etik
olarak yanlış olacağının altını
çizen Davutoğlu, “Bunu
AB ile ABD’de anlatıyoruz.
Çabalarımız bundan sonraki
dönemde de devam
edecek. Türkiye bu yapıda
yer almadan Transatlantik
Ticaret ve Yatırım Ortaklığı
tamamlanmış sayılamaz. Bu
çerçevede Doblo’nun ihracatı
AB ve ABD’deki birçok siyasi
lider ve ekonomik kuruluşlara
güzel bir mesaj olur” diye
konuştu.
Yatırımlar 3 yeni modelle
devam edecek
Davutoğlu: Aslında
Doblo’lar şu mesajla
gidiyor; Türkiye’yi
hiçbir sürecin dışında
bırakamazsınız
Doblo Amerika Üretime
Başlangıç ve İhracat
Töreni’nde konuşan
Başbakan Ahmet Davutoğlu,
ekonomik ve siyasi istikrar ile
güvenin önemine vurgu yaptı.
“Bugün hem Tofaş hem de
ülkemiz için gurur günüdür”
ifadelerini kullanan Davutoğlu,
“Türkiye’ye baktığımızda
2002 yılında toplam 357
bin araç üretiyorduk. Yani
2002’de üretilen araç
sayısının neredeyse yarısı
sadece Doblo Amerika olarak
Amerika’ya ihraç edilecek.
Toplam Doblo ihracatı 3.2
Kasım November - Aralık December 2014
milyar dolar. Otomotiv
sektörünün 2002’deki toplam
ihracatı ise 3.3 milyar dolardı.
Yani 2002’de ihraç edilen
tüm otomotiv sektörünün
ihracatının neredeyse toplamı
kadar Doblo ihraç edilmiş
olacak. Bu Türk ekonomisinde
ve otomotiv sektöründe
ölçeğin ne kadar büyüdüğünü
gösteren önemli bir rakamdır”
dedi. Bu ihracatın Amerika’ya
yapılıyor olmasının önemine
Törende konuşan Koç Holding
ve Tofaş Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa V. Koç,
Tofaş’ın bugün uluslararası
pazarlara sunduğu araçlarla,
Türkiye’yi küresel ölçekte
başarıyla temsil ettiğine
vurgu yaptı. FCA EMEA
Bölgesi İş Geliştirme Başkanı
Silvia Vernetti de, Doblo’nun
Amerika pazarı için üretilip
ihracatının başlamasını, gerek
Tofaş, gerekse Koç Grubu
ve Fiat Chrysler Automobiles
için önemli bir fırsat olarak
değerlendirdi. n
The new Doblo's
journey to the US has begun
TOFAS has achieved another important success and begun to export
to the US and Canada their Doblo model which plays a key role in
making Turkey a global production base for commercial vehicles.
Doblo America is developed and manufactured in TOFAS and
renewed four times with a cost of 360 million dollars. 175.000 units of
Doblo will be sent to North America until 2021.
www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Mercedes-Benz Türk, Türkiye’de
200.000’inci kamyonunu üretti
2014 sonu itibari ile yaklaşık 320 milyon
Euro’luk yatırımın tamamlanacağı MercedesBenz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üretilen 200.000’inci kamyon banttan indi.
M
ercedes-Benz
Türk, 1986 yılında
kurulan Aksaray Kamyon
Fabrikası’nda 200.000’inci
kamyonunu üretti. Bu
önemli gelişme, MercedesBenz Türk Aksaray Kamyon
Fabrikası’nda kamyon ve
otobüs bölümlerinden
sorumlu Daimler Yönetim
Kurulu Üyesi Dr. Wolfgang
Bernhard, Mercedes-Benz
Kamyon Başkanı Stefan
Buchner, Wörth Fabrikası
ve Mercedes-Benz Kamyon
Global Üretim Müdürü Gerald
Jank, Mercedes-Benz Türk
Direktörler Kurulu Başkanı
Rainer Genes, Teknik
Direktör ve Fabrika Müdürü
Klaus Pfeifer ve çalışanların
katılımlarıyla kutlandı.
Mercedes-Benz Türk’ün
2014 sonu itibari ile yaklaşık
320 milyon Euro yatırımı
22
tamamlayacağı Aksaray
Kamyon Fabrikası, son
12 yıldır Türkiye kamyon
sektöründe pazar lideri olarak
üretime devam ediyor.
Almanya ile aynı standart
ve kalitede üretim yapan
Mercedes-Benz Türk Aksaray
Kamyon Fabrikası, Türkiye
pazarı dışında 70 ülkeye de
kamyon ihraç ediyor.
Yıllık üretim kapasitesi
17.500 adede yükseldi
Kurulduğu günden bu yana
toplam 200.000 adet kamyon
üretilen Mercedes-Benz
Türk’ün Aksaray Kamyon
Fabrikası‘nda, 2013 yılında
yeni bir üretim holü inşa
edilerek, toplam araç montaj
alanı 7.705 m2’den 17.250
m2’ye çıkarıldı. Bu yeni
yatırımla birlikte MercedesBenz Türk, kamyon üretim
Kasım November - Aralık December 2014
kapasitesini yılda 17.500
adede çıkararak, hem
Türkiye için rekor bir üretim
seviyesine ulaştı hem de
ihracat pazarlarındaki gücünü
artırdı.
Brazilya ve Almanya’dan
sonra Mercedes-Benz
Kamyon Grubunun faaliyet
gösterdiği en büyük üçüncü
pazar konumunda olan
Türkiye’de 2013 yılında
yaklaşık 17.000 adetlik
Mercedes-Benz kamyon
satışı gerçekleşti. MercedesBenz Kamyon Başkanı
Stefan Buchner: “Aksaray
Fabrikası, Mercedes-Benz
kamyon üretim ağının taşıyıcı
sütunlarından biridir. Bugünkü
birlikteliğimiz de bunun
bir göstergesidir. 200.000
kamyon, 200.000 kere en
üst düzeyde Mercedes-Benz
kalitesini ve ekibimizin yüksek
motivasyonunu yansıtıyor.
Bu gayret ve destek ile
Aksaray’ın başarı hikayesini
sürdüreceğimizden eminim."
Genes: “Aksaray Fabrikası,
Daimler AG’nin üretim
üslerinden biri”
Mercedes-Benz Türk Aksaray
Fabrikası’nın dünyanın en
modern tesislerinden biri
olduğunu ve Almanya’daki
kamyon fabrikası ile aynı
kalitede araç ürettiklerini
belirten Mercedes-Benz Türk
Direktörler Kurulu Başkanı
Rainer Genes, Türkiye’de
200.000’inci kamyonu
üretmekten dolayı son derece
mutlu olduklarını belirtti.n
Mercedes-Benz Turk produces its
200.000th truck in Turkey
Mercedes-Benz Turk has produced its 200.000th truck in its Aksaray
Truck Factory where an investment of 320 million euros will be
completed by the end of 2014. Mercedes-Benz Turk employs
approximately 1.700 people and provides a significant added value to
Turkey's economy by creating an ecosystem as well as production
and exports.
www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Ford Otosan
Rusya’nın “Krallar
Şehri” Kaliningrad’da
kamyon üretecek
Ford Otosan, ağır ticaride global oyuncu olma
vizyonunda yeni bir adım daha attı. Avtotor
Holding ile üretim işbirliği mutabakat anlaşması imzalayan Ford Otosan, Rus Avtotor’un
Kaliningrad’daki fabrikasında kamyon ve çekici üretecek.
F
ord’un global ağır
ticari araç üretim ve
mühendislik merkezi Ford
Otosan; yüzde 100 Ford
Otosan mühendisliği ile
geliştirilen ve Eskişehir İnönü
Fabrikası’nda üretilerek
30 ülkeye ihraç edilen
Ford Trucks kamyon ve
çekicilerin Rusya’da üretimi
için Rusya’nın en büyük
otomotiv üreticilerinden
Avtotor Holding ile üretim
işbirliği mutabakat anlaşması
imzaladı. Anlaşma ile
Ford Trucks kamyon ve
çekici modelleri, Rusya’da
da üretilecek. Üretime
Aralık 2014’te başlanması
planlanıyor.
Ford Trucks çekici ve
kamyon modelleri, Rusya’nın
Kuzey-Batısı’nda yer alan ve
“Krallar Şehri” olarak anılan
Kaliningrad’daki Avtotor
Fabrikası’nda üretilecek.
Ford Trucks Rusya’da üretim
ile pazardaki rekabetçi
konumunu güçlendirmeyi
hedefliyor. Avrupa’nın en
büyük kamyon pazarı olan
Rusya’nın 2020 yılında
yıllık 80 bin adetlik bir
pazar hacmine ulaşması
öngörülüyor. Rusya’da
Avtotor tarafından üretilen
Ford Trucks modelleri,
özelleşmiş bayilikler
aracılığıyla tarafından pazara
sunulmaya devam edecek.
24
Haydar Yenigün: “Bu
anlaşma Ford Trucks
markasını çok daha ileriye
taşıyacak”
Ford Otosan Genel Müdürü
Haydar Yenigün yaptığı
açıklamada Rusya’ya 2007
yılından bu yana kamyon
ihraç ettiklerini belirterek,
“Bu anlaşma Ford Trucks
markasını çok daha
ileriye taşıyacak” dedi.
Yenigün sözlerini şöyle
sürdürdü: “Avrupa’nın
en büyük kamyon pazarı
olan Rusya’daki rekabet
gücümüzü artırmak için
yatırım yaparak, kamyon
üretim operasyonumuzu
Rusya’ya kadar genişlettik.
Avtotor işbirliğinde yerel
üretimle Rusya’daki
varlığımızı güçlendirmeyi,
müşterilerimize daha yakın
servis ve üretim desteği
vermeyi hedefliyoruz.
Rusya’da 1846T çekici,
Yol Serisi 4x2 ve 6x2,
Avtotor CEO’su Valeriy Gorbunov
ve Ford Otosan Genel Müdürü
Haydar Yenigün
İnşaat Serisi 6x4 ve 8x4
modellerimizi Rusya pazarının
iklim ve yol koşullarına
uygun, dayanıklı, performansı
ve konforu yüksek araçlar
olarak Avrupa standartlarını
karşılayacak şekilde
üreteceğiz. Rusya’da üretilen
bu modeller Rusya’nın
yanısıra Kazakistan ve
Belarus’ta da satılarak iki
yeni pazara daha girmemizi
sağlayacak.”
Ford Otosan to produce trucks in Kaliningrad,
"The City of The Kings" of Russia
Ford Otosan has taken another step in its vision of becoming a
global player in heavy commercial industry by signing a cooperation
agreement with Avtotor Holding to begin to manufacture trucks and
tow trucks at the factory of Russian Avtotor in Kaliningrad. Regarding
the cooperation agreement, Ford Otosan Genel Manager Haydar
Yenigun said, "This agreement will strengthen our presence in
Europe's largest heavy commercial vehicle market Russia and move
the Ford Trucks brand much further."
Kasım November - Aralık December 2014
Avtotor CEO’su Valeriy
Gorbunov: “Ford Trucks’ın
Rusya’daki gelişimi için çok
önemli bir adım”
Avtotor CEO’su Valeriy
Gorbunov ise “Avtotor
Holding olarak Rusya’nın
otomotiv üretimi için lojistik,
insan kaynağı ve iklim
koşulları olarak en uygun
bölgelerinden birisi olan
Kaliningrad bölgesinde 20 yıl
önce başlamış olduğumuz
üretim yatırımlarımızı her yıl
artırarak devam ediyoruz.
Ford Trucks markasının
2015 yılı itibari ile üretim
gamımıza katılacak olması
hem bizim için hem de
Ford Trucks markasının
Rusya’daki gelişimi için çok
önemli bir adım. Ağır kamyon
segmentinde yıllık 15.000
adet kapasiteye sahip üretim
tesislerimiz için önümüzdeki
yıllarda kaynak ve boyahane
yatırımlarımızı artıracağız”
diye konuştu.
Ford Trucks bayi ağı
büyüyor
Yenigün açıklamasına
şu şekilde devam etti:
“Mühendislik alanındaki
başarımızı kanıtladığımız
kamyon işimizi, Ford Trucks
yapılanması altında her geçen
gün daha da büyütüyoruz.
Türkiye’de büyük bir
hızla yürüttüğümüz bayi
yapılanmamız ile 2014 yılı
sonu itibariyle 25 Ford Trucks
bayisine ulaşacağız.” dedi. n
www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Türkiye’nin elektrikle çalışan ilk otobüsü
Otokar Doruk Electra
üniversite kampüslerinde
Otokar tarafından tasarlanıp üretilen Türkiye’nin ilk elektrikle çalışan
otobüsü Doruk Electra; Aralık ayı boyunca İstanbul Üniversitesi, Yıldız
Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi kampüslerinde
öğrenciler tarafından denendi.
O
tokar, ülkemizin yakın
geleceğine damgasını
vuracak olan gençlere
Türkiye’de geliştirilen
elektrikli otobüsünü tanıtıyor;
üniversitelileri otomotiv
alanında erişilen çağdaş
teknolojilerle tanıştırdı.
Türkiye’nin ilk elektrikle
çalışan otobüsü olan Otokar
Doruk Electra, 2 - 17 Aralık
tarihleri arasında İstanbul
Üniversitesi, Yıldız Teknik
Üniversitesi ve İstanbul
Teknik Üniversitesi’nde
okuyan öğrencilerin
kullanımına sunuldu. Araç,
kampüs içlerinde öğrencilere
taşıma hizmeti verirken;
kurulan Otokar standında
Doruk Electra’nın teknolojisi
tanıtıldı.
Otokar olarak üniversitelerle
yakın işbirliği içinde
çalıştıklarını belirten Otokar
Genel Müdür Yardımcısı
Basri Akgül, “Çok farklı
alanlarda üniversitelerle
işbirliklerimiz sürüyor, Ar-Ge
çalışmalarından uzun dönemli
staj çalışmalarına, teknik
gezilere kadar farklı alanlarda
gençlerle biraraya geliyoruz.
“Electra Kampüste”
etkinliği ile üniversite
öğrencilerini Türkiye’de
otomotiv sanayiinde ulaşılan
teknolojilerle tanıştırmayı
amaçladık. Alternatif yakıtla
çalışan otobüslerimiz arasında
olan, Türkiye’nin ilk elektrikli
otobüsü Doruk Electra, bu
kez üniversite öğrencileri
tarafından denenecek” dedi.
26
elektrikli olmaları halinde
ciddi avantajlar sağlayacaklar.
Belli bir güzergahta ve
tanımlanan saatlerde
hareket etmeleri sayesinde
elektrikli araçlarda dezavantaj
sayılabilecek menzil sorununu
yaşamıyorlar. Ayrıca ilk
hareket noktasında rotaya
yeniden başlamadan önce
kısa dönemli şarj edilebilme
imkanları olduğu için gün
boyunca hizmet verebiliyorlar.
Tüm bunlara ilave olarak
otobüsler binek araçlara
kıyasla daha fazla yolcu
taşıdıkları için, kişi başına
düşen çevresel etkiyi de
minimize etmektedirler.
Örnek olarak, Doruk
Electra’nın 100km’de
ortalama yakıt maliyeti 30 TL
olmakla birlikte asıl kazanım
çevresel olacak.
Doruk Electra hakkında:
Elektrikli otobüsün gelecekte
çok daha önem kazanacağına
değinen ve dünyada
şehirleşme ve çevre sorunları
göz önüne alındığında
gelecek 15 yıl içinde şehir
içindeki taşımacılığın boyut
değiştirmesinin beklendiğini
hatırlatan Akgül, sözlerine
şöyle devam etti: “BM
verilerine göre 2050 yılına
kadar dünya nüfusunun yüzde
70’i şehirleşmiş bölgelerde
yaşıyor olacak. Şehiriçi
ulaşımda alternatif çözüm
arayışları ve toplu taşıma
ihtiyacı artacak. Çevreci
araçlar ve toplu taşıma önem
kazanacak. Elektrikli otobüsler
sıfır emisyona sahip oldukları
için çevreye hiç bir şekilde
zarar vermiyor olmaları en
büyük avantajları. Dünyanın
pek çok kalabalık şehrinde
elektrikli otobüsler hizmet
veriyor. Özellikle tarihi ve
Kasım November - Aralık December 2014
çevre korumasına alınmış
bölgelerde elektrikli araçlar
tercih ediliyor. Gelecekte
bu otobüslerin şehiriçi
taşımacılığında aktif hizmet
vereceğini öngörüyor,
gençleri şimdiden bu teknoloji
ile tanıştırıyoruz.”
Toplu taşımada dünya
çapında dönüşüm
Toplu taşıma sistemlerinde
otobüsler, çok fazla role
sahip olması nedeniyle
Sıfır emisyon sunan, çevreci
Otokar Doruk Electra, 25
oturan ve 24 ayakta yolcu
veya 25 oturan, 20 ayakta
ve 1 engelli yolcu taşıma
kapasitesine sahip. Özel
bir şarj alt yapısına ihtiyaç
duymayan araç, trifaze
(yani sanayii tipi) elektrik
kaynağı olan her yerde şarj
edilebiliyor. 6 ile 8 saat
arasında tam olarak şarj olan
araç, kısa süreli ara şarjlara
imkan veriyor, bu sayede
menzilini %30-40 oranında
artırabiliyor. Akü dolum
maliyeti ise yaklaşık 60 TL
düzeyinde. (1kWh=30Kuruş
ve on-board şarj ünitesi verimi
%90 alınmıştır)n
Turkey's first electric powered bus, Otokar Doruk
Electra is in university campuses
Otokar has introduced its new electric buses to the youth who are
going to leave their marks on the future of our country. Turkey's first
electric powered bus, Otokar Doruk Electra has been presented in
Istanbul University, Yildiz Technical University and Istanbul Technical
University between 2-17 December, 2014. The vehicle has been in
service of the students in the campuses while its technology has
been presented at Otokar exhibition desk.
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Fikri
Işık; "2023 yılında
dünyanın 10 büyük
ekonomisinden biri
olmayı hedefleyen
ülkemiz sanayiinin
kritik bir bölümü olan
otomotiv sanayiimiz
sahip olduğu yetkinlik
ve devletin de destek
ve teşviği ile 2020
yılından önce bir
Türk markasını önce
Anadolu yollarına,
daha sonra dünya
pazarına sunacaktır."
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık:
“Sektör için atılacak stratejik
adımlar büyük önem taşıyor”
O
tomotiv sektörü sağladığı katma değer, yarattığı istihdam ve etkileşim
içinde olduğu diğer sanayi kollarıyla ülkemizde ekonomiye yüksek katkısı olan lokomotif ve öncü sektörlerden birisidir.
Sektör, aynı zamanda üretim ve ihracat
gibi temel ekonomik göstergeler bakımından, gayri safi yurtiçi hâsıla, yatırımlar, dışa
açıklılık ve rekabet edebilirlik gibi konularda ülkemiz için önemlidir.
Bugün gelinen noktaya bakıldığında, sektörde firmalar arası rekabetin hızla arttığı
ve buna bağlı olarak verimlilik, kaynakların
etkin kullanımı, idari ve teknik organizasyon gibi unsurların büyük önem kazandığı görülmektedir. Bu çerçevede; Ar-Ge’ye
yatırım, kalite yönetimi, ana ve yan sanayi arasında işbirliğine dayanan ilişkiler, nitelikli iş gücü istihdamı, esnek üretim yön-
28
Kasım November - Aralık December 2014
temlerinin uygulanması ve etkin pazarlama gibi özellikler rekabette öne çıkmayı
belirleyen unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
Ortaya çıkan bu ağır rekabet şartları altında, otomotiv sektörünün odaklandığı nokta, yüksek performans, sürüş keyfi ve sürüş kolaylığı sağlayan, dayanıklı ve ekonomik araçlar üretmektir.
Bu durumun bir müddet daha devam edeceği öngörülse de, tüketicinin çevreye karşı duyarlılığının artması ile araçların çevreye verdiği zarar ve teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte akıllı araçlara olan ihtiyacın artması otomotiv sektörünün önümüzdeki yıllarda üzerinde durması gereken hususlar olacaktır. Bu kapsamda, zararlı gaz
emisyonu nispeten az olan hibrit ve hiç olmayan elektrikli araçlar gibi yeni teknoloji-
ler pazarda daha fazla yer alacaktır. Bu nedenle, ülkemiz otomotiv sanayi için büyük
fırsatlar yaratacak olan bu pazara yatırım
yapmanın ve işbirliğinin önemi büyüktür.
Bu anlamda, Türk otomotiv sanayii incelendiğinde, yüksek kalitede ve verimlilikte üretim yapabilme bilgi ve kabiliyetine sahip olan bir yapının varlığı görülmekte olup, bunun bir sonucu olarak AB Ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş pazarlara
yüksek miktarda ihracat gerçekleşmektedir. Diğer taraftan, motor ve aktarma organı üretimi konusunda mevcut olan yetersizlikler ile hammadde konusunda yeterli
altyapının olmayışı, ülkemiz otomotiv sanayinin küresel çapta söz sahibi konuma
gelmesindeki büyük engeller arasında görülmektedir.
www.taysad.org.tr
konularında uzmanlaşmaya gitmektedirler. Buradan gelecekte küresel rekabetin
teknolojiden kaynaklanacağı anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak da, kendi teknolojisini üretemeyen firmalar şimdiden birleşerek veya ortak modeller üreterek küresel ölçeklerini korumaya çalışacağı öngörülmektedir.
Otomotiv ana sanayiinde yaşanan bu gelişmeler, ülkemizde teknik ve ticari beceri düzeyi yüksek, güçlü ve rekabetçi bir tedarik sanayi oluşmasına da ön ayak olmuştur. Bu anlamda sadece ana sanayi değil
otomotiv tedarik sanayi de önemli miktarda ihracat gerçekleştirerek küresel pazarlarda kabul gören, kaliteli bir üretim anlayışına sahip olduklarını göstermişlerdir.
tilmesi, “Yerli Otomotiv Teknolojileri”nin
geliştirilmesi ve “Tedarik Sanayinin Güçlendirilmesi” olacaktır.
Bununla birlikte, üretilecek yerli marka araca yönelik fizibilite çalışması yapılarak küresel ihtiyaçları da karşılayacak araç tipinin
belirlenmesi ve bu aracın seri olarak üretimi için yeni destek mekanizmalarının oluşturulması planlanmaktadır.
Bilindiği üzere, ülkemizin “İklim Değişikliği” kapsamındaki ulusal vizyonu; kalkınma
politikalarını, iklim değişikliği politikalarıyla
entegre etmiş, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimi ve kullanımını öncelemek yoluyla uzun vadede düşük karbon ekonomisine geçmiş, uluslar arası iklim değişikliği politikalarına “özel şartları”
FİKRİ IŞIK: Dünya otomotiv sanayii incelendiğinde, teknoloji sahipliğinin küresel rekabette önemli bir güç olduğunun anlaşılması ile
Ar-Ge’ye yapılan yatırımların arttığı görülmektedir. Ekim ayı itibariyle
ülkemizde faal olan 165 Ar-Ge merkezinden 50 tanesinin otomotiv
sanayiine yönelik olması ülkemiz otomotiv sanayiinde de bu farkındalığın oldukça yüksek olduğunu göstermektedir.
Diğer taraftan, akıllı ulaşım sistemleri otomotiv sektörü ürünlerinde son yıllarda yaygınlaşmaya başlamış olup, önümüzdeki
yıllarda bu sistemlerin kullanımı daha çok
artacak ve tüketicilerin aktif güvenlik teknolojileri ile kendilerini güvende hissedebildikleri, ev ve iş yerleri ile iletişime geçebildikleri ve yol, trafik ve hava durumu ile
ilgili hızlı ve güvenilir bilgi alabildikleri araçlar, pazarda rağbet gören modeller olacaktır.
Dünya otomotiv sanayii incelendiğinde, teknoloji sahipliğinin küresel rekabette önemli bir güç olduğunun anlaşılması
ile Ar-Ge’ye yapılan yatırımların arttığı görülmektedir. Ekim ayı itibariyle ülkemizde
faal olan 165 Ar-Ge merkezinden 50 tanesinin otomotiv sanayiine yönelik olması ülkemiz otomotiv sanayiinde de bu farkındalığın oldukça yüksek olduğunu göstermektedir.
Ar-Ge’nin bu kadar önem kazandığı bu dönemde, küresel otomotiv sanayi firmaları
üretim tesislerini ucuz işgücünün bulunduğu ülkelere kaydırırken, kendi bünyelerinde teknoloji yönetimi, tasarım ve Ar-Ge
www.taysad.org.tr
Çoğu KOBİ niteliğindeki işletmeler olan
otomotiv yan sanayisinin geldiği bu noktayı daha ileriye götürmeyi hedefleyen Bakanlığımız, gerek Ar-Ge merkezi, rekabet
öncesi işbirliği ve SAN-TEZ gibi destekleri ile gerekse de TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından sunulan çeşitli teşvik imkânları ile
sektörün gelişmesine destek olmaya devam etmektedir.
Bunun yanı sıra, otomotiv sanayi bakımından ülkemizin gelecekteki konumunu daha ileri seviyede taşıyabilmek amacıyla günümüzde atılacak stratejik adımlar büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılı vizyonu kapsamında teknoloji üretebilen ve ihraç edebilen bir konuma gelebilmesi için mevcut durum üzerinde ciddi analizler yapılmakta ve hazırlıkları
devam eden 2015-2018 yıllarını kapsayacak “Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve
Eylem Planı” kapsamında otomotiv sektörü özelinde geleceğe yönelik bir yol haritası çizilmektedir.
Bahse konu Strateji Belgemizin temel
odak noktası ise “Yerli Otomobil”in üre-
çerçevesinde aktif katılım sağlayan ve yön
veren bir ülke olmaktır.
Bu bağlamda, ülkemiz açısından bakıldığında; taşımacılığın büyük oranda karayolu ile sağlandığı ve karayollarında kullanılan motorlu araç yakıtlarının büyük oranda
dışa bağımlı olduğu göz önünde bulundurulursa, ülkemizde elektrikli araçların kullanımının yaygınlaşması önem arz etmektedir.
Bu dönemde, küresel otomotiv firmaları
da elektrikli araç geliştirme amacıyla dönüşüm geçirmekte olup, Türkiye’nin bu yeni
konsept fırsatını kaçırmaması gerekmektedir. Bu anlamda, geliştirilecek yerli otomobilin içten yanmalı motor teknolojisinde değil, hibrit motorlu ya da sade elektrikli motorlu olması gerektiği değerlendirilmektedir.
Sonuç itibariyle; 2023 yılında dünyanın 10
büyük ekonomisinden biri olmayı hedefleyen ülkemiz sanayiinin kritik bir bölümü olan otomotiv sanayiimiz sahip olduğu yetkinlik ve devletin de destek ve teşviği ile 2020 yılından önce bir Türk markasını önce Anadolu yollarına, daha sonra dünya pazarına sunacaktır. n
Kasım November - Aralık December 2014
29
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık:
“Strategic steps to be taken for the
industry are of great importance”
and the advanced technology. Therefore,
hybrid cars with relatively low gas emission and electric cars with no emission
at all are going to take more place in the
markets, so it’s essential for our country
to invest and cooperate in this field of the
market in order to create great opportunities.
In this sense, when the Turkish automotive industry is analysed, we can observe
the presence of a structure that has production in high quality and efficiency and
as a result there’s large export to the
developed markets, especially to the EU
countries. On the other hand, our country
has major handicaps such as deficiencies
T
he automotive industry is one of the
leading and pioneer industries of the
country with its added value it provides,
the employment and interact it creates
and its high contribution to the economy
together with its other industrial branches. The industry is important also in terms
of basic economic indicators such as production and exports and in areas such as
gross domestic product, investments,
outward orientation and competitiveness.
At this point today, we notice that the
competition between the companies rapidly increases in the industry and consequently factors such as productivity, efficient use of resources and administrative
and technical organisation have gained
great importance. In this context, factors
30
Kasım November - Aralık December 2014
such as R&D investments, quality management, relations based on cooperation
between the main and supply industries,
skilled labour employment, application of
flexible production methods and effective
marketing become prominent in competitiveness.
Under these tough conditions of the competitiveness, the automotive industry focuses on manufacturing economical cars
with high performance, driving pleasure
and endurance. Even though this condition seems to be continued, the industry
will be focusing on eco-friendly smart
cars due to the increasing awareness of
the customers to the environment and
the damage of the vehicles to the nature
Minister of Science,
Industry and Technology
Fikri Işık said, “Our
automotive industry is an
important part of the industry
of our country which aims
to be one of the ten largest
industries of the world by the
year 2023 and it's going to
put on both domestic and
foreign markets a Turkish
brand before 2020 with its
competence and the support
and encouragement of the
state.”
on production of engine and drive train
and lack of adequate infrastructure on raw
materials.
In other respects, intelligent transportation systems have become widespread in
recent years and the use of these systems
will be much more popular and people will
feel more secure with these models that
provide communication between their
home and work locations, speed-related
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
traffic information and weather information reliably and efficiently.
When the world automotive industry is
analysed, we notice the increase in R&D
investments due to the fact that technology ownership is a major power in global
competitiveness. As of October, 50 out
of 165 R&D centers in our country are
of the automotive industry and it shows
the presence of this awareness in the
industry. In this period where R&D gains
importance, the global automotive industrial companies have been moving their
production facilities to countries where
the labour is cheap and they specialise
in technology management, design and
R&D within their own corporate. Here
is understood that the global competitiveness in the future will be related to
technology. As a result of this fact, the
companies that cannot produce their own
technology will merge and produce common models in order to protect their global volume.
These developments in the automotive industry triggered the formation of a strong
and competitive supply industry with high
level of technical and commercial skills. In
this sense, not only the main industry but
also the supply industry has proven a production concept of high quality, perform-
country in terms of automotive industry.
In this context, as a part of Vision 2023,
we have analyses on the current situation
in order to reach a point where we can
produce our own technology and export it
as well as the road map we’ve drawn for
the future of our automotive industry in
Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık: When
the world automotive industry is analysed, we notice the increase in R&D investments due to the fact that technology ownership is a major power in global competitiveness. As of October,
50 out of 165 R&D centers in our country are of the automotive industry and it shows the presence of this awareness in the
industry.
ing significant amounts of exports and is
recognised in the global markets.
Our Ministry aims to to take forward
the point reached by the supply industry
which is formed mainly by SMEs and
continues to contribute to the industry
by supports such as R&D centers, precompetitive cooperation and SAN-TEZ as
well as various incentives provided by TUBITAK and KOSGEB.
Besides, strategic steps to be taken today
for the industry are of great importance in
order to improve the future position of our
32
Kasım November - Aralık December 2014
the framework of the ongoing “Automotive Industry Strategy Certificate and Action Plan” which is going to be performed
in 2015-2018.
The main focus of Strategy Certificate
is the production of a domestic car, development of domestic automotive technologies and strengthening the supply
industry. Also, we’ve been planning determine the type the car which can match
the global needs by feasibility studies and
form new support mechanisms in order to
mass-produce this car.
As known, the national vision of our country on climate change is to be a country
which integrates its development policies
with climate change policies by producing
and using renewable and clean energy
sources through low-carbon economy in
long term and participate and lead the international climate change policies in the
framework of special circumstances.
In this context, in terms of our country, if
we consider that transportation is provided mostly on land route and the vehicles
use fuel which is largely dependent on
foreign sources, the use of electric vehicles in our country becomes very necessary. In this period, Turkey shouldn’t miss
the opportunity of this new concept while
global automotive companies have been
undergoing a transformation in order to
develop electric cars. In this sense, we
have to consider that our domestic car
should either have hybrid or simply electric engine instead of an internal combustion engine.
As a result, our automotive industry is an
important part of the industry of our country which aims to be one of the ten largest
industries of the world by the year 2023
and it’s going to put on both domestic and
foreign markets a Turkish brand before
2020 with its competence and the support and encouragement of the state. n
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi:
“Otomotivdeki başarılar
güçlü bir tedarik sanayinin
varlığına işaret ediyor”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi,
taşıt araçları sektöründeki
başarının bir tesadüf olmadığını
dile getirerek, "Bu başarı
ülkemizdeki çok güçlü bir
otomotiv tedarik sanayinin
varlığının en önemli kanıtı.
Nitekim, taşıt araçları sektöründe
gerçekleşen ihracatın %43’ünü
yapan Türk otomotiv tedarik
sanayi, teknoloji olarak çok ileri
bir düzeye gelmiş ve uluslararası
pazarlarda kabul gören kalite
belgeleri ile gelişmiş batı
ülkelerinde faaliyet gösteren
OEM firmalarına yönelik üretim
yapacak düzeye erişmiştir" dedi.
34
Kasım November - Aralık December 2014
www.taysad.org.tr
B
akanlık olarak, yaptığımız çalışmalar
ile Türkiye otomotiv sanayisinin gelişimini desteklemek ve ülke ekonomisine daha fazla katma değer sağlamak üzere, sektörün rekabet gücünün geliştirilmesi, ihracat yoluyla erişim sağladığımız pazarlardaki payımızın korunması ve artırılması için ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla
koordinasyon halinde faaliyetlerimizi yürütüyoruz.
Bu noktada, en önemli paydaşlarımızdan
birisi olan TAYSAD’ın desteği ve aracılığıyla yan sanayimizin ihtiyaç ve beklentilerini
çok daha yakından takip edebiliyor, sektörün geleceğini çok daha sağlam temeller
üzerinde şekillendirebiliyoruz. Otomotiv
yan sanayi ile ana sanayi ve bizler arasında adeta köprü vazifesi gören TAYSAD’ın
ülkemiz otomotiv sektörüne bundan sonra
da çok önemli katkılar sağlayacağına olan
inancımı öncelikle belirtmek istiyorum.
Hepimizin bildiği gibi, otomotiv sektörü,
tüm sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ekonominin lokomotif sektörü durumundadır. Sahip olduğu rekabetçi üretim yapısı, yeni teknolojilerle kali-
ihraç eden, ana ve yan sanayisi ile birlikte
sektörde bölgesel güç konumunda, özgün
tasarımlı, katma değeri yüksek, ileri teknoloji ürünler geliştiren, dünya otomotiv liginde lider bir ülke olmasını hedefliyoruz.
2013 yılında dünyada toplam motorlu taşıt üretimi bir önceki yıla göre %2’lik artışla 86,7 milyon adet düzeyinde gerçekleşti.
Türkiye ise 2013 yılında ürettiği 1,1 milyon
adet araçla bu toplamdan %1,3 oranında
bir pay alarak dünyanın 17’nci, Avrupa’nın
ise 6’ncı en büyük üreticisi olarak kaydedildi.
Bir önceki yıla göre %5 oranında kaydedilen üretim artışına paralel şekilde, ana
ve yan sanayiinde toplam 21,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen sektör ihracatı
da 2013 yılında %11,7 artış kaydederek,
genel ihracatımızdan %15,1 oranında pay
aldı. 2014 yılının ilk on aylık dönemine bakıldığında ise, ihracattaki artışın bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,4 düzeyinde gerçekleştiğini ve 10 aylık ihracatımızın 19 milyar dolara yaklaştığını görüyoruz.
Bahse konu dönemde 10,8 milyar dolarlık
otomotiv ana sanayi ihracatımızın yaklaşık
gösteren OEM firmalarına yönelik üretim
yapacak düzeye erişmiştir.
Otomotiv yan sanayi ihracatının yaklaşık
%70’inin Avrupa Birliği ülkelerine yönelik
olarak gerçekleşiyor olması, ulaşılan teknoloji düzeyinin bir göstergesidir. AB pazarının ağırlığı dikkat çekse de, son dönemlerde Latin Amerika’nın gösterdiği
önemli büyümeyle hem ana hem yan sanayi sektörümüz için cazip bir pazar haline
gelmesi, ayrıca Afrika, Orta Doğu ve Doğu
Avrupa’ya ihracatımızın artması 2014 yılı
ve sonrasına pazar çeşitlendirmesi bağlamında çok daha olumlu bakmamızı sağlıyor.
NİHAT ZEYBEKÇİ: Türkiye, otomotiv üretiminde yüksek performans
ve kaliteli iş gücü ve araç tasarımında elde ettiği deneyim, bilgi birikimi ve kalifiye eleman avantajını yerli marka üretimi için kullanmak zorundadır. Bu süreçte, özel sektör ve kamu işbirliğinin yanısıra bundan daha önemlisi otomotiv ana ve yan sanayi arasındaki
ilişkinin araç konsept ve tasarımından başlayıp artarak devam eden
uzun soluklu, güçlü bir işbirliği niteliğine sahip olması kilit rol oynayacaktır.
teli ve düzenli üretim yapabilme gücü ve
sunduğu maliyet-fiyat avantajı gibi hususlar dikkate alındığında, Türkiye bugün dünya otomotiv sektörü açısından çok önemli bir üretim üssü konumundadır. Otomotiv
sektörümüz, gerek ana sanayisi gerek yan
sanayi fabrikaları ile Avrupa kalite ödüllerini, en iyi fabrika ödüllerini almış ve ülkemizin iftihar edilecek sanayi kollarından biri
haline gelmiştir.
Bugün yıllık 1,6 milyon adedi aşan üretim
kapasitesine sahip olan sektörün mevcut
başarıları ve potansiyeli dikkate alınarak,
“2023 İhracat Stratejisi” kapsamında ihracatının 75 milyar dolar seviyesine ulaşması hedefini belirlemiş bulunuyoruz. Ülkemizin, 2023 yılına gelindiğinde; yılda 4 milyon araç üretebilen, bunun 3 milyonunu
www.taysad.org.tr
%78’i; 8,1 milyar dolar ihracat rakamı kaydedilen yan sanayi ihracatının ise yaklaşık
%69’u AB ülkelerine yapıldı.
2013 yılında, ülkemiz, Avrupa Birliği’nin
tedarikçileri arasında tüm motorlu taşıtlar
genelinde ikinci, hafif ticari araç ve otobüste birinci, binek otomobilde ise dördüncü
sırada yer aldı.
Taşıt araçları sektöründeki bu başarı tesadüf değil, bu başarı ülkemizdeki çok güçlü bir otomotiv yan sanayiinin varlığının en
önemli kanıtı. Nitekim, taşıt araçları sektöründe gerçekleşen ihracatın %43’ünü yapan Türk otomotiv yan sanayi, teknoloji
olarak çok ileri bir düzeye gelmiş ve uluslararası pazarlarda kabul gören kalite belgeleri ile gelişmiş batı ülkelerinde faaliyet
İhracatımızdaki bu başarılı performansın devam ettirilebilmesinde firmalarımıza önemli sorumluluk düşüyor. Nitekim,
otomotiv sektöründe yaşanan ve her gün
daha çok artan rekabet, sektördeki yeni
trendleri ve teknolojik gelişmeleri izlemeyi ve daha fazla Ar-Ge yapmayı da gerekli
kılıyor. Ne mutlu ki, bugün oto yan sanayiinde 41, ana sanayiinde 9 ve otomotiv tasarımı alanında 1 adet olmak üzere toplam
51 firma Ar-Ge Merkezi unvanı almış durumda. Ülkemizde, en fazla Ar-Ge Merkezi unvanını haiz firmanın otomotiv yan sanayinde olması sektörün Ar-Ge, tasarım
ve teknoloji geliştirme konusunda önemli
bir potansiyele sahip olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Sektörde istikrarlı bir ihracat artışı sağlana-
Kasım November - Aralık December 2014
35
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
rak, 2023 ihracat hedefine ulaşılmasında
Ar-Ge ve inovasyon bilincinin yaygınlaştırılmasının büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Yeni teşvik sistemimiz de bu anlayış paralelinde hazırlandı ve özellikle yüksek teknolojiyi, yüksek katma değeri, inovasyonu, Ar-Ge’yi, tasarımı, markayı öne
alan ve bunlara destek veren bir yapıya kavuştu.
Türkiye, otomotiv üretiminde yüksek performans ve kaliteli iş gücü ve araç tasarımında elde ettiği deneyim, bilgi birikimi ve
kalifiye eleman avantajını yerli marka üretimi için kullanmak zorundadır. Bu süreçte, özel sektör ve kamu işbirliğinin yanısıra bundan daha önemlisi otomotiv ana ve
yan sanayi arasındaki ilişkinin araç konsept
ve tasarımından başlayıp artarak devam
eden uzun soluklu, güçlü bir işbirliği niteliğine sahip olması kilit rol oynayacaktır.
Buna ilaveten, Bakanlığımızca yürütülen
Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) kapsamında, motor ve aktarma organlarında yurt içi
üretim ve katma değerin arttırılması, yan
sanayiinin yetkinliğinin yükseltilmesi, küresel tedarikçi konumundaki yan sanayi
firma sayısının arttırılması, firmalarımızın
küresel tedarik ağına girmesinin kolaylaştırılması, elektronik bileşenlerde yurt içi tedarik imkânının geliştirilmesi ve eksik test
şında gerçekleştirilen tanıtım, marka tescil
giderlerinin ve yurt dışında açılan birimleriyle ilgili giderlerinin desteklenmesi, yeni
pazarlara yönelik pazar araştırmasına yönelik belirli harcamaları ile yurtdışı pazarlara yönelik düzenlenen ticaret heyetleri/
alım heyetleri organizasyonlarına ve sektörün önemli uluslararası fuarlarına katılımlarının desteklenmesi şeklinde çeşitli
imkânlar sunuyoruz.
Ayrıca, Turquality® programı kapsamında firmalarımızın markalaşma faaliyetlerini her aşamada destekliyor, beşeri ve kurumsal altyapısını güçlendiriyoruz. Ur-Ge®
NİHAT ZEYBEKÇİ: yeni teşvik sistemimizin en önemli ayağını
oluşturan stratejik yatırımları destekleme sisteminin otomotiv
ana ve yan sanayimizin ihtiyaçlarını karşılaması amacıyla yeni
bir düzenleme ile ana ve yan sanayi yatırımlarına belirli kriterler
çerçevesinde “öncelikli yatırım konuları” içerisinde yer verdik.
merkezi yatırımlarının tamamlanması otomotiv sektörümüz için ana hedefler olarak belirlendi ve bu hedeflerin hayata geçirilmesine yönelik ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak çalışmalarımızı
sürdürüyoruz.
desteği çerçevesinde ise aynı değer zincirinde yer alan, birbiriyle coğrafi yakınlık
içinde bulunan firmaların uluslararası rekabetçilik yönünde yol haritalarının hazırlanmasına yönelik proje giderlerini destekliyoruz.
Bakanlığımız uhdesinde yürütülen ihracata dönük destekler ile otomotiv sektöründe yakalamış olduğumuz rekabet gücünün
geliştirilmesi, ihracat yoluyla erişim sağladığımız pazarlardaki payımızın korunması ve artırılmasına da devam ediyoruz. Bu
bağlamda, otomotiv sektöründe faaliyet
gösteren ve ihracat yapmak isteyen firmalarımıza; çevre, kalite ve ürün güvenliğine
ilişkin belgelendirme masraflarının, yurt dı-
İhracata dönük desteklere ilaveten yine
Bakanlığımız uhdesinde yürütülen yatırımları destek sistemi ile de yatırımcılarımıza yardımcı olmaya, önlerini açmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda, sektör yatırımları halihazırda genel, bölgesel ve büyük ölçekli yatırımları teşvik sistemlerinden belirli kriterler çerçevesinde hemen hemen
Türkiye’nin her yerinde yatırım desteklerinden faydalanabilmektedir. Buna ilave
36
Kasım November - Aralık December 2014
olarak, yeni teşvik sistemimizin en önemli ayağını oluşturan stratejik yatırımları destekleme sisteminin otomotiv ana ve yan
sanayimizin ihtiyaçlarını karşılaması amacıyla yeni bir düzenleme ile ana ve yan sanayi yatırımlarına belirli kriterler çerçevesinde “öncelikli yatırım konuları” içerisinde yer verdik. Buna göre 300 milyon TL
üzerindeki ana sanayi yatırımları ile 75 milyon TL üzerindeki motor yatırımları ve 20
milyon TL üzerindeki motor aksamları, aktarma organları ve aksamları, otomotiv
elektroniği yatırımlarını özel bir statüye kavuşturarak öncelikli yatırım konuları arasına aldık. Bununla da yetinmeyip son dönemde yaptığımız bir değişiklik ile ölçek
ekonomisini dikkate alarak daha rekabetçi
bir yapıya kavuşmasını istediğimiz otomotiv ana sanayi yatırımlarının 1 milyar TL’nin
üzerinde olması halinde bu yatırımlara 10
puanlık ilave katkı oranı sağladık. Bütün bu
düzenlemeler ile otomotiv sektörümüzün
ihtiyaçlarına cevap verebildiğimizi düşünüyorum. Zaten son dönemde açıklanan yeni
yatırım kararları ile bu girişimlerimizin sonuçlarını almaya başladığımızı memnuniyet ile görüyoruz.
Bahsettiğim yatırım-üretim-ihracat zincirini destekleyen politika araçlarının sektörümüz tarafından çok daha etkin kullanılmasını ve sektörümüzün ülke ekonomisi ve
dış ticaretine olan katkısını daha da fazla
arttırmasını diliyorum.
Bu vesileyle, derginiz aracılığı ile otomotiv sektörümüzün ulaştığı seviyenin daha
da üzerine çıkacağına olan inancımı ve temennimi yinelemek ister, ülkemiz otomotiv sektörüne bundan önce olduğu gibi
bundan sonra da çok önemli katkılar sağlayacağını düşündüğüm çalışmalarınızda başarılar dilerim. n
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Minister of Economy Nihat Zeybekci:
“The success in the automotive
industry beckons the presence of
a strong supply industry”
A
s the Ministry of Economy, we continue to operate in cooperation with
all the related institutions and organisations in order to support the development
of the Turkish automotive industry, provide more added value to the economy
of our country and maintain and improve
our share in the markets where we’ve accessed through exports.
At this point, we are able to monitor the
needs and expectations of our supply
industry with the support of one of our
most important partners TAYSAD, so that
we can shape the future of the industry
on much stronger foundations. I’d like to
emphasise my faith on TAYSAD for it’s
a bridge between the main and supply
industries and us and they’ll continue to
contribute to the industry significantly.
The Minister of Economy Nihat Zeybekci expressed that the success in the motor vehicles industry is not a coincidence and
said, “This success is the most important proof of the presence
of a strong supply industry in our country. As a matter of fact,
the Turkish automotive supply industry has performed the 43
% of exports of the automotive industry and has reached a very
advanced level in terms of technology with its quality certificates
that are recognised by the international markets and is now able
to supply the OEMs that operate in the developed countries of
the west.
38
Kasım November - Aralık December 2014
As we all know, the automotive industry
is the leading sector of our economy as
in all developed countries. Nowadays,
Turkey has been a very important production base for the global sector with its
competitive production structure, manufacturing with high quality and new technology and the cost-price advantage that
it provides. Our automotive industry has
become a sector that we’re proud of with
its main and supply industrial plants, European quality awards and the best factory
awards.
As of today, we set the target of exports
as 75 billion dollars under the scope of
2023 Exports Strategy, considering the
achievements and the potential of the
industry which has a production capacity
of 1,6 million units annually. We aim our
country to become one of the leaders in
the world’s automotive industry which
can export 3 million units out of 4 million it
produces annualy, develop products with
unique design, high added value and technology by the year 2023.
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Total motor vehicle production in the
world increased by 2 % and reached
86,7 million units in 2013. Turkey was the
world’s 17th and the 6th largest manufacturer in Europe by having a share of 1,3 %
with the 1,1 million units it manufactured
in 2013.
In parallel to the production increase by
5 %, exports of the automotive industry
was 21,4 billion dollars with a increase
of 11,7 % and had a share of 15,1 % in
general exports. In the first ten months of
2014, there was increase of 7,4 % in exports in comparison to the same period in
the previous year and reached almost 19
billion dollars. In the mentioned period, 78
% of the 10,8 billion dollar main industry
exports and 69 % of the 8,1 billion dollar
supply industry exports were made to the
EU countries.
In 2013, our country was the second best
in motor vehicle, the first in light commercial and bus and the fourth in passenger
car among the suppliers of the European
Union.
This success in the motor vehicle industry
is not a coincidence, this success is the
most important proof of the presence of
a strong supply industry in our country.
As a matter of fact, the Turkish automotive supply industry has performed the 43
% of exports of the automotive industry
and has reached a very advanced level in
terms of technology with its quality certificates that are recognised by the international markets and is now able to supply
the OEMs that operate in the developed
countries of the west.
The fact that 70 % of the supply industry
exports are to the European Union countries is an indicator of the level of technology reached. Despite of the domination of the EU market, Latin America has
become an attractive market both for our
main and supply industry. In addition, our
increasing exports to Africa, Middle East
and Eastern Europe allows us to look
positively to 2014 and beyond in terms of
market diversity.
The companies have great responsibility
in sustaining this success of our exports.
Thus, the increasing competitiveness
in the automotive industry necessitates
monitoring the new trends and technological developments and perform more
R&D. Happily, today 41 in the automotive
supply industry, 9 in the main industry
40
Kasım November - Aralık December 2014
and 1 in the automotive design field for a
total of 51 companies have received the
R&D Center title. In our country, the supply industry has the most companies with
R&D Center title and it proves the potential the industry has in terms of R&D,
design and technology development. I believe, extending R&D and innovation consciousness plays great role in achieving
2023 export target by providing a steady
increase in the industry. Our new incentive system has been prepared in line with
this approach and has become a structure
which support and pay attention to high
technology, high added value, innovation,
R&D, design and brand. Turkey should
use the advantage of having high performance, high quality labour, experience
and knowledge for the production of a domestic brand. In this process, apart from
the cooperation between the private and
public sectors, more importantly a strong
long-term relationship between the automotive main and supply industries starting from vehicle concept and design, will
play key role.
In addition, under the scope of GITES
(Input Supply Strategy) carried out by our
ministry, our main targets are increasing
the domestic production and added value
in engine and power train, increasing the
competence of the supply industry, increasing the number of our global suppliers, facilitating our companies to enter the
global supply network, improving the domestic supply of electronic components,
completing the unfinished R&D center
investments and we continue to work on
these targets in coordination with all relevant institutions and organisations.
We also continue to maintain and enlarge
our share in the markets which we gained
through exports while improving our competitiveness in the automotive industry
that we reached through the incentives
on exports carried out by our ministry. In
this context, we provide the companies,
which operate in the automotive industry
and want to export, a variety of opportunities such as supporting environmental,
quality and product safety certification
costs, expenses on brand promotion,
registration and their units that operate
abroad, market research for new markets
and their participation in international exhibitions and market trade delegations/
reception committee organisations. In addition, we support branding of the companies under Turquality® program at every
level and strengthen their human and institutional structures. We also support the
project expenses on international competitiveness under Ur-Ge® (International
Competitiveness Improvement Project)
of the companies which are in the same
value chain and geographical region.
In addition to our supports on exports, we
also try to help our investors with investments support system. In this context,
the industrial investments can benefit
from these incentives in the framework of
certain criteria. Also, we consider the strategical investments incentives system as
priority in order to match the needs of
the main and supply industry with new
regulations. So, hereunder, main industry investments over 300 million TL, engine investments over 75 million TL and
investments on engine parts, drive train
and components over 20 million TL have
gained special status and priority. On top
of that, now we provide a 10 point additional contribution to the investments that
are over 1 billion TL in automotive main
industry which is expected to have a more
competitive structure considering economies of scale. These regulations respond
the needs of our automotive industry.
We’ve already started to get the results
of our efforts with the latest investments
decisions recently revealed.
I wish that the political tools that support
the investment-production-exports chain
that I’ve mentioned will be improved so
that it can contribute the economy and foreign trade of our country more efficiently.
On this occasion, I’d like to emphasise
my faith and hope via your magazine that
our automotive industry exceeds the level
it’s reached and wish you success in your
work that have great contribution to the
industry as always.n
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye
Genel Müdür ve CEO’su Orhan Özer:
“Ana ve tedarik sanayi
aynı ritmi tutturabilmeli”
20. kuruluş yıldönümünü
geçtiğimiz ay kutlayan
Toyota Otomotiv Sanayi
Türkiye'nin Genel Müdürü
ve CEO'su Orhan Özer,
"Geçen 20 yıl süresince
Toyota; bize, üretimimize,
çalışanlarımızın
yeteneklerine her zaman
güvendi. Biz de bu güvene
layık olmak için hep çok
çalıştık, halen de çalışmaya
devam ediyoruz" diye
konuştu.
42
Kasım November - Aralık December 2014
AJ
ÖZELRÖotiPv SOaRnaTyi Türkiye
Toyota Otom O'su Orhan Özer
ve CE
Genel Müdür Dergi'ye
TAYSAD
konuştu
www.taysad.org.tr
Türk ve dünya otomotiv sektörünün bugünü
B
ugün otomotiv, iş dünyası içinde en fazla
gelişim gösteren ve en hızlı ivme kateden
sektörlerin başında geliyor. Hem dünyada, hem
de ülkemizde ekonominin lokomotifi, otomotivdir. Otomotiv sektörünü sadece ana sanayi olarak düşünmek doğru bir yaklaşım olmaz. Başta
demir-çelik olmak üzere, elektronik, yazılım, plastik, tekstil, kimya, yan sanayii ve finans, sigorta,
pazarlama-satış gibi hizmet sektörlerini de kapsayacak kadar büyük bir yelpazeyi temsil ediyor. Dolayısıyla otomotiv sektörü ekonomi açısından da
kritik bir öneme haiz.
OICA verilerine göre geçen yıl dünya genelinde
araç üretimi bir önceki yıla göre yüzde 3,7 artarak
87 milyonu aştı. Türkiye, geçen yıl üretilen 1 milyonun üzerinde araç ile dünya sıralamasında 17.
durumda. Uluslararası otoritelerin tahminlerine
göre otomotiv satışları 2014 sonunda 90.5 milyon
adedin üzerinde gerçekleşmiş olacak. Otomotivde yeni yatırım haberleri dünyada ve ülkemizde
gelmeye devam ediyor. Dolayısıyla sektörde yaşanan değişimler hem global ölçekte hem de ülkemizde ekonomiyi önemli derecede etkilemeye
devam edecektir.
Toyota ve otomotiv sektörünün geleceği
Otomotiv sanayinde sürekli artan talep doğrultusunda, otomotiv üreticisi firmalar arasında çok sıkı
bir rekabet yaşanmaktadır. Son birkaç yılda dünyada ekonomik dengelerde büyük değişimler yaşandı ve yansımaları da halen devam ediyor. Ekonomik değişimlerin yanı sıra; hızla gelişim gösteren alternatif enerji kaynakları teknolojileri, değişen müşteri beklentileri, şehirleşmenin artması gibi faktörlerle birlikte otomotiv sektöründe de
dengeler değişti. Bu ortamda firmalar bir yandan
maliyet düşürücü önlemler bulma çabası içerisine girerlerken, diğer yandan ürün çeşitlendirmeleri ve büyük yatırımlar yapılan Ar-Ge çalışmaları ile rekabette bir adım öne çıkmanın peşindeler.
Türkiye’nin
bir otomobil
markasının olması
kanımca gerçekçi
bir hedeftir, iyi bir
plan ile ülkemize
ciddi katkılar getirir.
Türkiye’de bu
teknolojik altyapı
ve birikim var.
Otomotiv ana ve
yan sanayii gerekli
teknolojiye ve
deneyimli insan
gücüne sahiptir.
Genç, dinamik,
istekli ve bilgili
işgücümüz, sadece
otomotivde değil
tüm alanlarda
Türkiye’nin en
büyük avantajıdır.
Bazı şirketler, güçlerini bir araya getirerek, yeni ortak projeler üzerinde çalışmalara başladılar. Dünyadaki bu değişimi daha önce gören ve teknolojilerini bu yönde geliştiren şirketler bugün daha rekabetçi konuma geldiler. Uzun dönemde değişimin daha çok enerji ve çevre duyarlılığının artması
yönünde yaşanacağını düşünüyorum. Daha az yakıt tüketen, alternatif yakıtlar kullanan, hibrid teknolojisini en üst seviyeye taşıyan bir trend bekliyorum.
Toyota’nın bu yaklaşımların hepsini en üst seviyede benimsediğini düşünürsek, sektöre yön veren,
ilham veren çalışmaları ile bugün olduğu gibi gelecekte de dünyanın lider otomotiv üreticilerinden
olmaya devam edecektir.
1997 yılında piyasaya çıkan dünyanın seri üretimi yapılan ilk hibrid aracı Toyota Prius’un toplam
satışları bugün 7 milyonu aşmıştır. Otomotive ilgi
duyan insanların kullandığı hibrid sözcüğü Prius ile
neredeyse özdeşleşmiştir. Toyota olarak hedef,
hibrid teknolojisinin 2020 yılından itibaren tüm
modellere uygulanmasıdır. Hibridin dışında, yeni
alternatif enerji kaynağı, hidrojenli araç teknolojisi de Toyota’nın uzun süredir üzerinde çalıştığı bir
çalışmadır. Geçtiğimiz ay Toyota’nın ilk hidrojen
yakıt üniteli aracı Mirai’ın dünya lansmanı yapıldı.
2015 yılından itibaren bu araçların seri üretimi yapılıp, satışa sunulmuş olacak.
Toyota Türkiye’nin proje ve yatırımları
Biz üretime 1994 yılında başladık ve üretimde
20.yılımızı geçtiğimiz ay kutladık. Bu geçen 20
yıl süresince Toyota; bize, üretimimize, çalışanlarımızın yeteneklerine her zaman güvendi. Biz de
bu güvene layık olmak için hep çok çalıştık, halen
de çalışmaya devam ediyoruz. 20.yıl törenimizde
de duyurduğumuz gibi, Toyota Otomotiv Sanayi
Türkiye’nin çok yakın tarihte hem üretim ve ihracat adetlerinde, hem de yatırımında önemli ölçüde artış gerçekleşecektir. Ancak bu artışın ne şekilde gerçekleşeceğini, çalışmalar devam ettiğinden henüz açıklayamıyoruz.
Yerli otomobil ve marka nasıl olunur?
Yeni teknolojilerin gelişimi ve tedarik sanayi
Otomotivde yeni teknolojilerin gelişimine tedarik sanayi de elbette
ki aynı paralelde ayak uydurmalı. Yani ana sanayi ve yan sanayi aynı
adımları atmalı, ritmi tutturabilmeli. Ben bu konuda özellikle yerli
yan sanayimizin uzun vadede ve global pazarda geleceğini çok olumlu görüyorum. Tabi ki, tedarikçilerimizin parça tasarımını ve üretimini sistem tasarımcılığı çerçevesinde yapabilecek kapasiteye gelmeleri, teknoloji üretmeleri ve satar hale gelmeleri, nihai olarak marka
olmaları paralelinde sektörün gelecekte ulaşacağı güç daha ileriye
ulaşacaktır. Dünya çapında sürdürülebilir rekabetçiliğe erişilmesinin
ancak bu şekilde başarılabileceği görüşündeyim.
www.taysad.org.tr
2023 hedefi, cumhuriyetin 100.yılında ekonomide dünyada ilk 10 içinde yer almaktır. Ekonomide
dünyada ilk 10’a giren bir ülkenin kendi otomobil
markasını üretmesi ulaşılamaz bir hedef ve yanlış
bir beklenti değildir. Bu konumdaki Türkiye’nin bir
otomobil markasının olması da kanımca gerçekçi
bir hedeftir, iyi bir plan ile ülkemize ciddi katkılar
getirir. Türkiye’de bu teknolojik altyapı ve birikim
var. Otomotiv ana ve yan sanayii gerekli teknolojiye ve deneyimli insan gücüne sahiptir. Genç,
dinamik, istekli ve bilgili işgücümüz, sadece otomotivde değil tüm alanlarda Türkiye’nin en büyük
avantajıdır. Bugün, küreselleşmenin de etkisiyle hiçbir otomotiv endüstrisinde yüzde 100 ora-
Kasım November - Aralık December 2014
43
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
nında yerli imalat söz konusu değildir, olmamalıdır
da; önemli olan, üretilecek aracın ülkemizin markası olmasıdır ve bence bu mümkündür. Pazarlama alanına da en az teknik konulara olduğu kadar
odaklanılması gereklidir. Bu konuda yatırım tabidir
ki; çok yüksek seviyededir ve bu büyüklükte yatırımı karşılamak belki sadece kişilere ve şirketlere
değil, daha geniş bir kapsama yayılmalıdır. Önemli
fonlara sahip kuruluşlar, halka açık ortaklık gibi alternatifler böyle bir yatırımı imkanlar dahiline getirebilir. Bu türde oluşacak bir konsorsiyum, ortaklık
yapısıyla bir proje hazırlanıp, devletimize sunulabilir. Eminim ki; devletimiz, hükümetimiz böyle bir
projeye destek konusunda kayıtsız kalmayacaktır.
Gerçekten yerli bir araç üretiyoruz diyebilmemiz
için konunun makro ekonomik politikaların bir parçası olması gerekir. Özel sektör ve hükümet ortak bir strateji doğrultusunda birlikte hareket etmeli, sürdürülebilir bir üretim, Ar-Ge, pazarlama,
satış ve satış sonrası faaliyetleri stratejisi yürütülmelidir.
Başlangıç aşamasında daha mütevazi başlayıp,
sonrasında büyüme stratejileri öngörülüp, ihracat
potansiyeli de öncelikle bölge ülkeleri için planlanmalıdır.
Yerli otomobilin olurları ve olmazları
Teknik bilginin ülkemizde olduğunu düşünüyorum. Yan sanayimizin bunların üstünden rahatlıkla gelebileceğini, hatta bazı şeyleri delege edip,
şunu sen geliştir bunu ben geliştireyim tarzında
çözümlenebileceğine kesinlikle inanıyorum. Ama
teknik tarafın parasal bir yanı da var. Bunun dizayn edilmesi, sıfırdan bir aracın oluşturulması,
artı bunu üretecek zeminin oluşturulması ciddi bir
yatırım. Sadece bu fabrikada bugüne kadar 2 milyar dolar yatırım var. İkincisi, araç yapıldıktan sonra aracın kaç tane modeli olacak? Nasıl olacak? Nitelikleri ne olacak? Tek bir modelle piyasaya çıkılacak bir dönem yok. Eskiden Anadol yapıldı devam
etmedi ama başarısız bir proje de değildi. Bence
gayet başarılı bir projeydi. Ama artık tek bir model-
Uzun dönemde
değişimin daha
çok enerji ve
çevre duyarlılığının
artması yönünde
yaşanacağını
düşünüyorum. Daha
az yakıt tüketen,
alternatif yakıtlar
kullanan, hibrid
teknolojisini en üst
seviyeye taşıyan bir
trend bekliyorum.
Toyota’nın bu
yaklaşımların
hepsini en
üst seviyede
benimsediğini
düşünürsek,
sektöre yön veren,
ilham veren
çalışmaları ile
bugün olduğu
gibi gelecekte
de dünyanın
lider otomotiv
üreticilerinden
olmaya devam
edecektir”
ORHAN ÖZER: Orta eğitimimi Galatasaray Lisesi’nde tamamladı, ardından
ODTÜ’de İşletme okudu. 1982 yılında iş hayatına atılan Özer, askerlik sonrası Bursa Oyak-Renault fabrikasında çalışmaya başladı. İki yıllık bu tecrübe sonrasında beş yıl Sabancı Holding’te çalıştı. Ardından bir Alman sanayi şirketinde, 33 yaşında Genel Müdür Yardımcısı oldu. Bu süreç sırasında
Toyota ile tanıştı. 1995 yılında Toyota Türkiye’de Mali ve İdari Grup Genel
Müdürü olarak göreve başladı; 2002 yılına kadar çeşitli sorumluluklar üstlendi. 2002 yılında Brüksel’de bulunan Toyota’nın Avrupa Merkezine transfer olarak, 2008 Temmuz ayına kadar Mali ve Bilgi İşlem gruplarından sorumlu Toyota Avrupa Başkan Yardımcısı olarak çalıştı. 2008 Temmuz ayında
Türkiye’ye döndü. 2010 yılı Temmuz ayından bu yana Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su görevini sürdürmektedir.
44
Kasım November - Aralık December 2014
le pazara çıkılacak dönem değil. O sebeple biraz
daha model çeşitlenmesi olacak. Bu yatırım tarafını biraz daha zorlaştıracak. Diğer bir kısım pazarlama kısmı. Geçen sene otomobil pazarının yüzde 79’u ithal araçlardı. Bu da hoş bir durum değil.
Sadece pazarı da suçlayamayız, demek ki bizler
de pazara göre araç üretmemişiz. Aynaya da bakmamız lazım muhakkak. Ama pazarın eşit şartlarda, Türk malına sıcak bakması lazım. Tamam buranın adı Toyota, öbürünün adı Fiat, Ford, Renault
gibi ama bu araçlar ülkemizde üretiliyor. Baktığınızda en az yüzde elli katma değer var. Yani yüzde yüz olmasa bile, en az yüzde elli Türk malı. Pazarda Türk mallarına karşı biraz daha pozitif ayrımcılık yapılması faydalı olur. Bence yeni gelen araçta ya da yapılması planlanan araçta bu ayrımcılığın
çok ciddi bir şekilde halkımız tarafından yani pazar
tarafından da konması lazım. Bu bizim arabamız
diye artı bazı özel teşviklerin de olması lazım. Çünkü yeni doğmuş bir bebeği yürütmüyoruz, iki yaşına gelmiş bir bebeği koşturmuyoruz, biraz elinden tutuyoruz. Hemen sokağa bırakmıyoruz. Bu
kapsamda bence elinden tutulması da gerekiyor.
Bu noktada problem çıkacağını düşünmüyorum.
Belki bunun Avrupa mevzuatı içinde nasıl yapılabileceği sorunu yaşanır ama ona da bir çözüm bulunur. Bu kadar istisnai bir olaya, istisnai bir uygulama düşünülebilir.
Bir konsorsiyum kurulacağı haberini bugün gazetede okudum. Benim düşüncem de aynı bu yönde idi. Bu büyüklükte bir riski almak kolay bir iş
değil. Ama konsorsiyumda özel şirketler olabilir,
insanlar olabilir, halktan katılım olabilir artı bazı kurumlar olabilir. Biliyoruz ki bazı kurumlarda çok
ciddi fonlar var. Bugün açıkcası bu haberi okuyunca çok memnun oldum. Aracı yaptıktan sonra bu
araca teşvik verebiliriz. Yani bu Türk arabasıdır, ülkemizin bir markasıdır; teşvik uygulayacağız diyebiliriz, diyebilmeliyiz diye düşünüyorum. Ve bütün bunları değerlendirdiğimizde ben yerli arabanın yapılması gerektiğini düşünüyorum.
“Vizyonum hep büyük düşünmek ve
büyümek”
Burada şirketin vizyonu, yapabilirliği, çalıştığı alandaki fırsatlar ve yöneticinin kişiliği önemli. Ben her
zaman daha büyüğü hedefleyen bir kişiyim. Ulaştığımız belli bir hacim seviyesinde mutlu olmadığımız için arkadaşlarla aşırı derecede çalıştık ve güzel noktalara geldik. Daha da güzel noktalara geleceğiz. Başka bir şirkette de olsam benim vizyonum hep büyük düşünmek ve büyümek. Ama
gözü kara bir biçimde değil. Her şeyi planlayarak,
düşünerek, adım adım. Hiçbir şey bugünden yarına değişmiyor. Benim kızlarım da ticaret ile uğraşıyorlar, bekliyorlar ki şapkadan tavşan çıksın.
Tabii öyle tavşan falan çıkmıyor. Şapkadan parça
parça lego parçası gibi birşeyler çıkarıyorsun ve
daha sonra onları tavşan yapabilirsin, ya da baş-
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
ka birşey yapabilirsin. Hiçbir zaman devrimsel değişiklik beklememek lazım. Sabırla ve iğne oyası
gibi çalışmak lazım. Büyümek de öyledir.
Nasıl bir yönetici?
Bir defa ben kimsenin arkasından olumsuz şey
düşünmem, ya da plan kurmam. Yani son derece
yalın bir hayat, yalın bir ilişki düzeyi. Düşündüğünü gayet açık söyleyen, kırmamaya gayret eden
ama bazen de kıran, kırmaktan kasıt keşke böyle yapsaydın anlamında. Detayın dahi çok düzgün olmasını istiyorum. Bir yerden sonra zaten arkadaşlarınız da mükemmelliyetçi oluyor. Prensipte insanın kafasının arkasında gizli ajanda olmayıp, içi dışı bir olunca kızdığınız kişi de size darılmıyor, bir nevi aile ilişkisi gibi. Herkes zeki, herkes
çok güzel eğitimler almış ama yönetim olgunluğu da çok önemli. Şirket içinde düz olmak ve işini doğru yapmak yeterli. Ama şirket dışında çok
başka ilişkiler içindeyiz. Her fabrika rekabeti kendi markası içinde yapıyor aslında. Türkiye’ye proje almak için ciddi rekabet içindeyiz. Yani iyi olduğumuzu göstermek, yanlış yönlendirmeler konusunda uyanık olmak ve bunu zamanı geldiğinde düzeltmek, doğruları söyleyebilmek; artı bu tür
ilişkilerde de biraz kurnazca akıllı olmak gerekiyor.
Dürüstlük herşeyin başıdır. Sadece dürüst olmayan haberler için uyanık olmak ve bunları doğrularını yansıtabilmek çok önemli. Özet olarak, yalın
bir hayat ve yöneticilik tarzım var. Gerisi de kendiliğinden geliyor. Zaten siz iyiyseniz insanlar da anlıyor. Mükemmelliyetçilik Toyota kültüründen kaynaklanıyor olabilir mi? diye sordunuz. Benim karakterim zaten öyle. Eskiden de böyleydi ve Toyota ile uyuştu.
Toyota Otomotiv Sanayi
Türkiye Genel Müdür ve
CEO’su Orhan Özer, TAYSAD
Kurumsal İletişim Uzmanı
Sevgi Özçelik'in sorularını
yanıtladı.
Otomobil
Sürekli kendim kullanacaksam Toyota Camry kullanıyorum. Bazen resmi yerlere gidilecekse bir de
Lexus’umuz var makam aracımız, biliyorsunuz o
da Toyota markası. Asla hızlı kullanmam. Uzman
Bir gün nasıl geçiyor?
Normalde saat sekiz gibi işe geliyorum. Önce yoğun e-postalar
karşıma çıkıyor ve yirmi dakika onları okuyorum. Sonra her sabah
8.30’da fabrika içerisinde toplantımız vardır, oraya gidiyoruz. Sonrasında dört kişilik icra komitemiz ile bir toplantımız olur. O toplantılar 10-15 dakikalık toplantılardır. Sonrasında başlayan günün içeriğinin hemen hemen hepsi toplantı diye geçiyor. Günde ortalama
11 tane toplantım oluyor. Bu toplantıların belki yarısı fabrikanın içinde oluyor. Genelde akşam 17.30’a kadar böyle gidiyor. Çıkış saatim eğer özel bir durum yoksa 19.00-19.30. Günüm böyle geçiyor ve
hafta içi burada bir misafirhanemiz var orada kalıyorum. Cuma akşamı İstanbul’a evime gidiyorum. Bazen Pazar akşamı bazen Pazartesi
sabahı İstanbul’dan Adapazarı fabrikamıza geliyorum.
46
Kasım November - Aralık December 2014
olmadığım alanda iddiam yoktur. Ben hızlı şoförüm diyenler çıksın Formula pistine yarışsın. Herkes kendi çapında, kendine göre hızlı. Önemli olan
sağ salim bir şekilde gitmek.
Benim için bir aracın birinci derecede önemi güvenilir olmasıdır. Kaza anında güvenilir olması, bozulmaması. Ondan sonra tabi ki yakıt açısından
verimli olması. Satış sonrası servis hizmetlerinin
daha makul fiyatlarla yapılıyor olması, parçalarının dayanıklı olması. Konfor dışında bunları beklerim. Ama hızlı gitmesi benim için bir parametre değil. İstanbul gibi bir trafikte zaten nereye hızlı gideceksiniz? Yanınızdaki 1.2 litre motorlu araç
sizinle aynı hızda gidiyor. O otomobil 100 km’de
beş litre harcarken, siz 3 litre motorla 100 km’de
on beş litre harcıyorsunuz. Çok mantıklı gelmiyor.
İş ve özel yaşam dengesi
İş ve özel yaşam dengesini yüzde 90’a yüzde 10
diyebilirim. Bu durumda ne yapabilirsiniz ki? Davetler oluyor, davetlerden kastım katkı getirecek
şeyler, kimisine gidip kimisine gidemiyorsunuz. O
da biraz üzüyor açıkcası ama önceliklerimiz şirketimize ve ülkemize katkıda bulunmak. Hafta sonları iş düşünmem, düşünmemeye çalışırım. Bu,
biraz sistemin kurulmuş olmasından ve onun iyi
işliyor olmasından, biraz da karakterden kaynaklanıyor. Öyle insanlar vardır ki sistem işlese bile
burnunu sokar, hiç öyle birisi değilimdir. Bana ihtiyaçları varsa arkadaşlarım gelir söylerler zaten,
toplantılarda ortaya birşey çıkarsa zaten konuşuruz. Yorucu kısmı, toplantıda her seferinde ayrı bir
konu ve sizden hep beklenti var. Bir fikir üretmeniz, birşey söylemeniz gibi bir beklenti var. O da
biraz yoruyor insanı.n
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Toyota Motor Manufacturing Turkey
General Manager and CEO Orhan Ozer:
“The main and supply industry
should maintain the same rhythm”
Celebrating its 20th anniversary last month, CEO of Toyota Motor
Manufacturing Turkey Orhan Ozer said, “In these past 20 years,
Toyota has always had faith in the ability of all employees and
production. So, we continue to work hard to be worthy of this
trust.”
fore, the changes in the industry will continue to affect the economy significantly
both in our country and in the world.
The future of Toyota and the automotive industry
Turkish and world automotive industry
as of today
T
oday, the automotive industry is highest growing sector with the fastest
acceleration in the business world. It’s
the leader of economy both in Turkey and
in the world. Considering the automotive
just as a main industry wouldn’t be a right
approach. It represents a large range of
services that include iron & steel, electronics, software, plastics, textile, chemistry, supply industry, finance, insurance,
and marketing & sales. Therefore, the
automotive industry has a critical importance for the economy.
According to OICA data, the total production of vehicles worldwide increased
by 3,7 % and exceeded 87 million units.
Turkey was ranked 17th with its production of more than 1 million units. According to the estimations of the international
authorities, by the end of 2014 the automotive sales will exceed 90,5 million
units. There are new investment news all
around the world including Turkey, there-
48
Kasım November - Aralık December 2014
In accordance with the increasing demand in the automotive industry, there’s
a tough competition among the manufacturers. In the past few years, there have
been radical changes in the economic balance and their effects are still ongoing. In
addition to these changes, factors such as
alternative energy resources technologies
that rapidly develop, change in the expectations of the customers and the increase
of urbanisation have affected the balance
in the automotive industry. In this environment, the companies try to take cost-cutting measures and on the other hand they
pursuit opportunities by product diversity
and R&D investments in order to take one
step ahead in the competition.
tomotive manufacturers in the world with
its inspiring operations as always.
Toyota’s first hybrid vehicle Toyota Prius
was mass-produced for the world’s markets in 1997 and today has exceeded 7
million units in sales. The word “Hybrid”
has become synonymous with Prius. The
target of Toyota is to apply the hybrid
technology in all models starting from the
year 2020. Apart from hybrid technology,
for a long time, Toyota has been working on new alternative energy resources
and cars with hydrogen fuel. Last month,
Toyota had a world premiere for its first
vehicle with hydrogen fuel, Mirai. Beginning from 2015, this model will be massproduced and ready for sale.n
Some companies unite their forces
and started to work on new collective
projects. The companies which foresaw
this change earlier and developed their
technologies in this direction, now have a
more competitive position. I believe, the
long-term change will be more in environmental awareness. I expect a trend which
will take the hybrid technology to higher
levels with less fuel consumption using
alternative fuels.
Considering that Toyota has adopted all
these approaches at the highest level, it
will continue to be one of the leading au-
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
İnci Holding Yönetim
Kurulu Başkanı
PERİHAN İNCİ
“Aile anayasası
aile, iş ve
ortaklık
alanlarını
düzenleyen
kuvvetli bir araç”
Narenciye bahçelerinden otomotiv
sektörüne uzanan yol
K
urucumuz, sevgili babam Cevdet
Bey, Aydın’ın Sultanhisar kazasından. Ailesinin portakal bahçeleri var. İlkokulu bitirince okuma yazma bildiğinden,
portakalların hasat zamanında satışları takip etme işini, hesabı kitabı ona veriyor babası. II. Dünya Savaşı sırasında dört sene
askerlik yapıyor. Askeri araç kullanmayı
öğreniyor. Savaş bitip terhis olduğunda
evine dönüyor ve askerliği boyunca nişanlı olduğu güzel yavuklusu, Karacasu’lu
Memnune ile evleniyor.
Zaman içinde İzmir’e pamuk, incir, narenciye götürüp satarak ticarete başlıyor. Arkadaşıyla bir lojistik düzen kuruyorlar. İzmir- Aydın yolunun orta noktasında buluşup birisinin İzmir’den getirdiği boş kamyonu, Aydın’dan gelen ticari ürün dolu
kamyonla takas ederek hasat zamanları
daha hızlı ve daha fazla ürünü limana ta-
50
Kasım November - Aralık December 2014
şıyorlar. Bu sıralarda araç sayısı çok az ve
yedek parça problemi yaşanıyor.1952 yılında Nazilli’de yedek parça ticaretine başlıyor. Babamın gönlüne jant düşüyor. Kamyon jantları ithal tedarik etmek zor ve pahalı. Bunu üretmek gerek diyor. Uzun süren
uğraşlar sonucu ilk presini alıyor, dizaynları
oluşturuyor ve 1968 yılında İzmir’de tenekeli mahalledeki atölyede ağır vasıta jant
üretimine başlıyor.
62 yıl önce Ege’nin şirin bir kasabasından narenciye ticareti ile başlayan yolculuk, bugün 15 şirket ve 2.400 çalışan ile
İnci Holding çatısı altında devam ediyor.
Jant üretme hayali bugün dünyanın sayılı otomobil markalarına üretim yapan, aynı
çatı altında çelik ve alüminyum, ağır vasıta
ve binek araç jantları olmak üzere ikinci ve
hatta üçüncü nesil çalışanlarımızın emeği
ile 11 milyon jant üretim kapasitesine ulaşmış bulunuyor.
İnci Holding’i bir markaya dönüştürme
serüveninin temel taşları size göre neler?
Markamız ’İnci Akü’; ürettiğimiz akülerimizin markası. Sanırım ticari hayatta ve sanayide kurucumuzun başarıları İnci Holding’in
hikayesi, 5 kadının babalarından işi devralması, pek çok zorluğu, krizi atlatması, Aile
ve işte kurumsallaşmaya önem vermemiz,
anayasamız, üçüncü kuşağa devir çalışmalarımız, iş modelimiz, büyüme stratejileri,
ve tüm bunları yaparken lastiği patlatmadan yola devam etmemiz ilgi çekiyor. Bunların sonucu olarak İnci Holding bir marka
olarak algılanıyor.
“Birbirimizden öğreniyoruz”
Tüm iştiraklerimizin Holding ile ve birbirleri ile olan paylaşımlarını artırmaya çalışıyoruz. En iyi öğrenme yollarından bir tanesi
www.taysad.org.tr
Türk otomotiv
sanayinin, diğer
gelişmekte olan
ülkelerin aksine,
tamamen rekabete
açık bir konumda
olmasına, iç pazar
dinamiklerinden
sürekli baskılanan
talep nedeniyle
yeterli desteği
alamamasına
rağmen, geldiği
yer tam bir başarı
öyküsüdür.
“Otomotivin
bugüne kadar
gösterdiği başarı
sektörün geleceğine
yönelik umutları taze
tutuyor.”
de birbirimizden öğrenmek. Biz kendi bünyemizdeki güçlü yönleri örnekleme yolu
ile aktarmaya, bu sinerji ile iç motivasyonumuzu sürekli yüksek tutmaya yönelmiş
bir grubuz. Merkezi bir sistem ile bu yaklaşımı iştiraklerimizin hepsinde yaygınlaştırmak arzusundayız
Bu arada Aile Anayasımızda zaman içinde
ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda eklemeler ve revizyonlar yapmaya devam ediyoruz.
Otomotiv sektörünün geleceğini nasıl
görüyorsunuz? Bu gelecekte İnci Holding nerede olacak?
Türk otomotiv sanayinin, diğer gelişmekte
olan ülkelerin aksine, tamamen rekabete
açık bir konumda olmasına, iç pazar dinamiklerinden sürekli baskılanan talep nedeniyle yeterli desteği alamamasına rağmen,
www.taysad.org.tr
geldiği yer tam bir başarı öyküsüdür. Bu
başarı, sektörün geleceğine yönelik umutları taze tutmaktadır. Ancak bugün gelinen
boyut küresel ölçekte bir üretim merkezi
olmaktan uzaktır. Bu sebeple, bence şu
anda sektör bir yol ayrımındadır; önümüzdeki 10 yıl çok önemli, bu süreçte 3,5 - 4
milyon üretim kapasitesine ulaşarak küresel ölçekte önem ve anlam taşıyacak bir
boyuta ulaşılabilir ya da marjinal lokal bir
üretici olarak kalınabilir. Aynı nedenle, çok
ciddi atılımlar, teşvikler ve politikaların süratle uygulamaya alınması gerekiyor. Otomotiv Strateji Belgesinde eksik yapılan ve
hiç yapılamayan aksiyonların süratle gerçekleştirilmesi ve radikal, gerçekçi bir otomotiv gelişim politikasının uygulanması
gerekiyor.
“Sektör ticari araç segmentinde önemli fırsatlar yakaladı”
Son yıllarda Türk otomotiv sanayisinde ticari ve ağır ticari araçlara yönelik yeni yatırımlarda artış izliyoruz. Türk otomotiv sanayi olarak, ticari araç segmentinde çok
önemli bir fırsat yakaladık, özellikle hafif
ticari araç konusunda küresel ölçekte bir
üretim merkezi olduk. Sektörün bu segmentinde, mevcut oyuncuları desteklerken, yeni yatırımları mutlaka çekmemiz lazım. Bu konuda yine iç pazarı baskılamaktan vazgeçmeliyiz. Kendi iç pazar dinamiklerinden güç almadan otomotiv sanayinin
gelişimi çok zor; dünyadaki otomotiv sektöründe iddia sahibi, gelişmekte olan ve
gelişmiş ülke örneklerine bakmak gerekir. Şu anda maalesef otomotiv üzerindeki vergi yükü dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor.
Asıl önemli avantajlarımızdan biri de; otomotiv tedarik sanayimizde çok güçlü ve
yeterli destek ve kaynak temin edildiği
takdirde çok sayıda yerli şirketimizde küresel tedarikçi olabilecek potansiyele sahip olmamızdır.
Günlük iş ve ticari kaygılardan arınarak geleceğe yönelik stratejiler, yetkin insan kaynakları ihtiyacı, eğitim, lojistik alt yapı, Ar-
Ge gibi konularda, sektörün sinerjisini ortaya koyan ve bu konudaki politikaların ve
stratejilerin oluşmasında referans olabilecek çalışmalar yapmak üzere TAYSAD ve
OSD’nin koordinasyonunda ortak çalışma
grupları oluşturulmasının gereğine inanıyorum. Bu konudaki önderlik ve yaklaşım
için daha çok ana sanayine görev düştüğünü düşünüyorum.
“Vizyonumuzu geniş tutarak küresel
pazara odaklandık”
Ulaştığımız teknolojik düzey ve işletmelerimizde çok başarılı uyguladığımız mükemmel işletme sistemleri, yönetim sistemleri, hem kalite hem maliyet rekabetinde bize küresel boyutta bir avantaj getirdi. 1979 yılından beri ihracat yapıyoruz
ve vizyonumuzu hep geniş tutarak küresel
pazara odaklandık.
İnci Holding olarak, 2023 hedeflerimizi beşer yıllık, iki dönem olarak irdeledik. İlk 5
yıllık dönemde mevcut işlerimizi ve altyapımızı geliştirerek otomotiv alanı başta olmak üzere inorganik büyüme fırsatlarını
değerlendireceğiz. Bildiğiniz üzere, 22 yıl-
62 yıl önce Ege’nin şirin bir kasabasından narenciye ticareti ile
başlayan yolculuk, bugün 15 şirket ve 2400 çalışan ile İnci Holding çatısı altında devam ediyor.
Jant üretme hayali bugün dünyanın sayılı otomobil markalarına
üretim yapan, aynı çatı altında çelik ve alüminyum, ağır vasıta ve binek araç jantları olmak üzere ikinci ve hatta üçüncü nesil çalışanlarımızın emeği ile 11 milyon jant
üretim kapasitesine ulaşmış bulunuyor.
dır devam eden jant grubu ortaklığımızın
yanında, 2014 yılı Eylül ayında, İnci Lojistik olarak, Japon lojistik firması Yusen ile
lojistik sektöründe önemli bir stratejik işbirliğine imza attık. Tokyo merkezli Yusen
Logistics, İnci Holding iştiraki İnci Lojistik
ile bir ortaklık gerçekleştirdi. Biz sektöründe uzman firmalarla ortaklar yaparak sinerji sağlamaya, kendi imkanlarımız ile ulaşabileceğimizden daha fazla pazara ulaşarak
büyümeyi tercih ediyoruz.
Geçmiş 10 yılda ortalama %15 seviyesinde büyüdük ve bu oranı arttırarak karlı bir
Kasım November - Aralık December 2014
51
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
şekilde büyümeye devam edecek bir
grup olarak, Bilgi Teknolojileri ve İnsan Kaynakları alanlarındaki ihtiyaçlarımız da artacak. Bu ihtiyacı öngörerek yatırım projeleri için planlarımızı da oluşturduk. İkinci 5 yıllık dönemde ise Türkiye dışı uluslararası faaliyetlerimize ve işbirliklerimize yoğunlaşacağız.
diğer önemli başlık. Kurumsallaşma sürecini tamamlamış işletmeler incelendiğinde, göze çarpan ilk nokta bu işletmelerde demokratik, katılımcı ve
esnek bir yönetim anlayışının olmasıdır.
“TAYSAD kurumsallaşma yolculuğuna destek oluyor”
luluk dengesinin uzmanlık esasına göre
belirlenmesi büyük önem taşıyor. Profesyonellerle çalışmayı öğrenerek işin devamını sağlayacak atılımları yapabiliyor olmak önemli.
TAYSAD’ın, çok yakın bir zaman
içinde hayata geçireceği Aile Şirketlerinin Kurumsallaşması Projesi üzerinde çalıştığını biliyorum. TAYSAD üyelerinin ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanacak ve yol haritalarının sunulacağı bir danışmanlık programı dahilinde,
projede yer alan firmaların kurumsallaşma
yolculuğuna destek olunacak. TAYSAD dışında, TAIDER ve TKYD gibi kurumsal derneklerin de çeşitli bilinçlendirme çalışmaları var. Aile şirketlerimizin, bu alanda faaliyetleri olan sivil toplum kuruluşlarımız ile
irtibatta olmaları önemlidir.
“Yetki devri ve yetkilendirme son derece önemli”
Önce aile mi yoksa iş mi? Bu ayırımı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şirkette sistem ve ilkelerin belirlenmesi,
yapılacak işlerin standart olması, bir işin
kim tarafından hangi yetki ve sorumluluklarla yerine getirileceğinin açık bir biçimde
ortaya konması önemli. Yetki devri ve yetkilendirme son derece önemli. İşletmeler
kurumsallaşmanın bir gereği olarak, görev
ve sorumluluk yükledikleri uzmanlara yetki devri yapmalılar. Bu durum aile bireyleri için de geçerli. Tıpkı profesyoneller gibi
aile bireylerine de yetkilendirme yapılmalı.
İş ve özel yaşam dengesini iyi bir zaman
yönetimi ve planlamayla korumaya çalışıyorum. Özel yaşamıma ve özel ilgi alanlarıma yeterli zaman ayırmak iş yaşantımdaki verimimi olumlu etkiliyor. Çocuklarımın
üniversitede olması bana fazla ihtiyaç duymamaları avantaj. Biriken stresi atmaya ve
deşarj olmaya zaman ayırmanın kritik seviyede önemli olduğuna inanıyorum. Planlama olmadığı takdirde özel yaşam diye bir
şey kalmıyor. Bu konuda geçmişe nazaran daha başarılıyım. Gelişen teknoloji ile
24 saat ulaşılabilir olmanın avantajları kadar dezavantajlarını da yaşıyoruz.
Aile şirketlerinde kurumsallaşmayı başaran bir kuruluşun yöneticisi olarak aile şirketlerine neler öneriyorsunuz?
İlk olarak aile anayasalarını tüm aile bireyleri birlikte çalışarak ve mutabık kalarak hazırlamalarını öneririm. Aile anayasası aile,
iş ve ortaklık alanlarını düzenleyen ve bireyleri aynı zeminde buluşturan kuvvetli
bir araç. Mutabakatla sağlanmış bir Anayasanın varlığı, kurumsallaşmanın başlangıç
noktası. ‘Aile’nin kurallarını bu metinde buluyoruz. Bu zor süreç tamamlandığında kuşaklar birbirini daha iyi anlar hale geliyor ve
aile içi iletişim başka bir boyuta taşınıyor.
İkinci adım Hissedarlar sözleşmesi hazırlayarak bu anayasayı hukuki zemine taşımaları. Burada ‘Ortaklık’ kurallarını buluyoruz.
Üçüncü adım tüm bunları şirket ana sözleşmesinde hizalamak ve gerekli değişiklikleri yapmak. Burada da ‘İş’ tanım ve kurallarını yasal zemine taşıyoruz.
Zaman içinde belli aralıklarla bu döngü
kontrol edilmeli, aile ve işin gereksinim duyabileceği güncellemeler yapılmalıdır.
Bu arada iş alanında konusunda uzman kişiler ile çalışılması, görev, yetki ve sorum-
Yönetim anlayışı ve yönetime katılma bir
“Her konuda çok becerikli, iyi bir ekibim var”
Herhangi bir işe veya aktiviteye konsantre
olmuşsam, aynı anda e-posta ve mesajlarıma bakmamaya özen gösteriyorum, çünkü üzerinde çalıştığım işe olan verim ve
konsantrasyonum düşüyor. Bu nedenle
maillerimi mesai bitiminden sonra cevaplamayı tercih ediyorum, çünkü e-postaların
cevaplanması, gelen raporların okunması da bir konsantrasyon gerektiriyor. Eğer
özel yaşam tarafındaysam, mesela tatildeysem, iş ile ilgili acil durum mesajlarına günde 1 saatimi ayırarak yanıt veriyorum. Tatillerimin bütünlüğü için seyahate çıkmak en iyi formül oluyor. İşlere yakın olduğumda dengeyi korumakta zorlanabiliyorum.
52
Kasım November - Aralık December 2014
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
kuya ayırmaya özen gösteriyorum. %20
aile ve eve ait. Hafta sonlarında iş ve ev
oranı yer değiştiriyor. Bir sonraki haftanın işlerini planlama ve bazı okumaları
yapma %20, ev-aile %50 oluyor.
Arkadaşlarımla düzenli buluşmalarımız var, tabii bunları da önceden
planlamaya çalışıyorum. İki haftada
bir, büyük ailemizin rutin yemekli buluşmasına katılırım. Yılda iki kere yine
büyük aile toplantımız rutindir. Çocuklarımla da her sene düzenli 10 günlük
bir tatil planımız olmasına rağmen son iki
senedir benim değil onların işleri nedeniyle aksamalar oluyor.
Her konuda çok becerikli, iyi bir ekibim
var. Çalışma arkadaşlarım, iki asistanım,
evdeki yardımcımdan destek alıyorum. Ailem, bana gösterdikleri tolerans ve anlayışla en büyük desteği veriyor.
Ajandamı önceden oluşturup, toplantı ve
işle ilgili gündem tarihlerinin çok değişmemesine çalışıyorum. İş yerinde herkes birbirinin takvimini, dolayısıyla kişisel yoğunluklarını görebiliyor. Sadece benim için değil, tüm yönetim kurulu ve üst seviye yöneticilerimiz için zaman yönetimi önemli
olduğundan, bu konuya hep birlikte özen
gösteriyoruz. İş yerinde takvimlerimizi bir
yıllık oluşturuyor, altışar aylık dönemlerde ince ayar yapıyoruz. Örneğin, şu anda
gelecek bir yılın rutin toplantı ve aktivitelerimizin tarihleri belirlenmiştir. Hatta rutin
gündemler bile oluşturulmuştur.
Hepimizin özel yaşamlarının yanı sıra işle
ilgili farklı ve çakışmaması gereken sorumlulukları var. İşim ile ilgili takvim bir kere
ortaya çıkınca önce kişisel sorumluluklarımda olan işleri programlıyorum. Böylece geri kalan zamanları önceden saptama
şansım oluyor. Geriye çok fazla zaman kalmasa da çocuklarıma kaliteli zaman ayırma veya özel ilgi alanlarımla ilgili aktiviteleri önceden planlama şansım oluyor.
Yine de tüm planlamaya rağmen, her zaman esnekliği korumaya çalışıyorum, çünkü son anda acil durumlar için değişiklikler olabiliyor. Bunlara ilaveten sürekli dolu
olan günlük yapılacak işler listemi güncel
tutmaya ve düzgün not almaya özen gösteriyorum. Bilgisayarlarımıza yüklenen her
tür zaman yönetimi programı son derece
faydalı ve yardımcı.
Hafta içinde 24 saatin, 12 saati yani
%50’si kesinlikle iş. %30’unu mutlaka uy-
54
Kasım November - Aralık December 2014
Önem verdiğiniz yönetim ilkeleri
nelerdir?
Kurucumuz Cevdet İnci’den devraldığımız
değerler ve kurumun ilkeleri doğrultusunda demokratik ve şeffaf bir yönetim anlayışını benimsedik. İnci Holding başkanlık görevi yönetim kurulunun kendi içinden seçtiği başkan tarafından yürütülüyor.
İnci Holding Kurumsal Yönetim El Kitabımız gereği Holding Başkanlığı görevi 3 yılda bir seçimle belirleniyor ve kural gereği bir kişi en fazla iki dönem yani 6 yıl başkanlık yapabiliyor. Bu doğrultuda yapılacak
seçimle mevcut başkanın görevinin ne zaman sona ereceği ve görevi devralacak yönetim kurulu üyesinin ismi devir teslimden
bir yıl önce kesin olarak belirleniyor.
Tüm şirketlerimizin yönetim kurullarında profesyonel kişiler yer alıyor. Holding
Yönetim Kurulunda yer alan üyeler diğer
şirket Yönetim Kurullarında yer alamıyor.
2013 yılı itibariyle profesyonel üyelerden
oluşan İcra Kurulu oluşturduk. İç ve dış
PERİHAN İNCİ: 1996’dan beri grup şirketlerinde Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Perihan İnci, Ocak 2013’te İnci
Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi. Aynı zamanda, HL Jantaş Jant Sanayi A.Ş.’de ve HL İnci Jant
Sanayi A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesidir. 1987-2000 yılları arasında An-
Bilinmeyen Yönleriyle Perihan İnci
Güne Nasıl Başlar?
Müzikle
Hangi Sporları Yapar?
Arada sırada yürür, vakit bulursa kayak
yapar, sıkı yüzer
Düzenli Takip Ettiği Yayınlar?
Harvard Business Review, WSJ, China
Daily,The Economist,BBC,CNN,TV5,TED
TALKS, Günlük Türk Gazeteler,
CAPİTAL, Artist Daily
En Sevdiği Yemek?
Kıymalı Enginar Dolması
En Sevdiği Şehir?
İzmir’de yaşadığı sürece İstanbul
Sevdiği 3 Özelliği?
Hızlı karar alma, aksiyona geçme,
hiç pişmanlık duymama (en azından
şimdiye kadar böyle)
İş Hayatında En Çok Kızdığı Durum?
Açık ve net iletişim kurmama, politik ve
sinsi davranma.
Hangi Tür Müzikleri Dinler?
Rock, Jazz, Soul, klasik
Son Okuduğu Kitap?
Confidence-Rosbeth Kanter
Son İzlediği Film?
Intersteller
Ailesiyle/Arkadaşlarıyla Yapmaktan
Hoşlandığı Şeyler?
Birlikte seyahat etme, sohbet, yemek,
içmek…
Tatillerini Nerede Geçirir?
Sakin, uzak, sıcak, mümkünse ekzotik,
denizin olduğu, yüzüp, tembellik
yapabileceğim her yerde…
Kullandığı Otomobil
Mercedes
En Sevdiği Söz
Hayata karşı duruşun ne ise, hayat sana
onu verir. O yüzden ezik değil, sağlam
duracaksın.
teks A.Ş.’de yönetici olarak çalışan Perihan İnci, 1999 – 2010 yılları arasında
Belçika’nın Antalya Fahri Konsolosluğu’nu yaptı; 2010’da ise Belçika Krallığı tarafından “Chevalier de l’Ordre de la Couronne” nişanına layık görüldü. 1982’de Galatasaray Lisesi’nden, 1986’da İ.Ü. Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. 2007’de Harvard Business School AMP programını tamamladı. Biri kız, biri erkek iki çocuk annesi olan Perihan İnci; İngilizce ve Fransızca biliyor.
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
Üst düzey yöneticiyseniz ve olayların içine çok fazla girerseniz çok kısıtlı bir açıda kalırsınız ve bütünleyici çözümler üretemezsiniz. Oysa
üst düzey yöneticilerin en önemli sorumluluğu işin bekası için objektif, tüm yönleri kapsayan, uzun
vadeli, adil ve hızlı çözümler bulmak ve ilişkileri yönetmektir.
denetim mekanizmalarının ve risk yönetiminin sağlıklı çalışması öncelikli konularımız. Geleceğin lider yöneticilerini yetiştirmek üzere insan kaynakları planlamasına önem veriyoruz. Kurumsal bir yönetim
yapısının ve gelecek ihtiyaçlarını öngören
bir organizasyon yapısının ve yönetim planının var olduğunun bilinmesi gerektiğine,
bunun şirkete duyulan güveni arttırdığına
inanıyoruz.
Inci Holding President of the Board
Perihan Inci:
“Family constitution is a
powerful tool that regulates
the family, business and
partnership”
Could you tell us the story of Inci Family who once had citrus groves before
entering the automotive industry?
O
ur founder, my dear father Cevdet
Inci is from Aydin, Sultanhisar. His
family has orange groves. After finishing
the elementary school, knowing how to
read and write, his father assigned him to
do the accounting during the harvest. During World War II, he served in the army for
four years and learned how to drive the
military vehicles. After the war, he went
back home and married his fiancee Memnune from Karacasu. In time, he began
to trade cotton, figs and citrus in Izmir.
He made a logistics deal with one of his
friends and began to meet in the middle
of Izmir-Aydin road and exchanged the
trucks in order to carry more goods and in
shorter time. Those times it was difficult
to find spare parts since there were very
56
Kasım November - Aralık December 2014
few vehicles. So, he started to trade spare
parts in 1952 in Nazilli. He thought of trading wheel rims for trucks even though it
was very hard and expensive. Thus, he
decided to manufacture them and bought
his first pressing machine after dealing
with great difficulties and began to design
and produce truck rims in a workshop in
Izmir in 1968.
Starting with citrus groves in a quaint
town of the Aegean 62 years ago, the
journey continues under the roof of Inci
Holding which has 15 companies and
2400 employees. The dream of producing
rims has reached a point that we have a
production capacity of 11 million units of
both aluminum and steel rims for the leading automotive companies worldwide.
What do you think about the future of
the automotive industry? Where will
Inci Holding be in the future?
İnci Holding, başarı grafiğini her geçen
gün üst seviyeye çıkartan ve kurumsal yönetimi benimsemiş dünya genelindeki sayılı aile şirketlerinden biri. Yönetim bilimciler aile şirketlerinin nesiller boyu yaşamasının zorluklarını vurgulayarak; bu başarıya
en çok 10 aileden 1’inin ulaştığını belirtiyor. Şirketler 3. kuşaklara devredildiğinde,
İnci Holding istatistiki olarak bunu başaran
on aile şirketinden birisi olacak.
Felsefe eğitimi aldınız. Bu eğitim size
neler kattı?
Aksine uzaktan tüm yönlerini kapsayacak
farklı açılardan değerlendirerek olaylara
bakıyor, değerlendirmelerimi o şekilde yapıyorum.
Üst düzey yöneticiyseniz ve olayların içine çok fazla girerseniz çok kısıtlı bir açıda
kalırsınız ve bütünleyici çözümler üretemezsiniz. Oysa üst düzey yöneticilerin en
önemli sorumluluğu işin bekası için objektif, tüm yönleri kapsayan, uzun vadeli, adil
ve hızlı çözümler bulmak ve ilişkileri yönetmektir.
Felsefe bölümünü bilerek, isteyerek seçtim ve çok severek tamamladım. Felsefe
eğitimim nedeniyle, bütüncül bir bakış açısı ile çok yönlü düşünüp değerlendirebildiğimi son yıllarda daha fazla farkeder oldum. İlk yıllarda iş arkadaşlarımın okulda
öğrendiğini ben iş başında çok çalışarak
öğrendim. Güncel olmak için sürekli işimle ilgili eğitimler aldım. 40’lı yaşlara gelindiğinde yaşıtlarım Batı, Hint ve Uzak Doğu
filozoflarını ‘keşfedip’ bu konuda eğitimlere giderek, hayatın derin anlamlarına daldılar ve çoğu onu yeniden dizayn etme kaygısına kapıldı. Oysa ben bu işi 22 yaşında
tamamlamıştım. Kariyerimin başında dezavantaj olarak düşündüğüm eğitimim giderek avantaj haline düşünüyor.n
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
What the Turkish automotive industry has
achieved is a success story despite the
fact that its position is open to competition and lacks of support due to the increasing demand in the domestic market.
This success keeps the hope fresh for the
future of the industry. Therefore, from my
point of view the industry is at a crossroad; the forthcoming 10 years are very
important, in this process it may reach a
production capacity of 3,5-4 million units
and maintain a good volume on a global
scale or remain as a marginal local manufacturer. For the same reason, serious
steps should to be taken and incentives
and policies should to be applied very rapidly. The missing or incomplete actions
in the Automotive Strategy Certificate
should be executed and a radical and realistic automotive development plan should
be applied.
In recent years, we observe an increase in
the investments towards commercial and
heavy commercial vehicles in the Turkish
automotive industry. As Turkish Automotive Industry, we have gained an opportunity in commercial vehicle segment and
also became a production center of light
commercial vehicles on a global scale. In
this segment of the industry, we should
attract more investments while supporting the current players and stop suppressing the domestic market. It’s very difficult
for the automotive industry to develop
without taking power from its domestic
market dynamics as we see in the other
developing or developed countries. Now,
unfortunately, the tax burden over the
automotive industry places the country
among the top ranks in the global automotive industry.
One of our major advantages is that we
have great potential in our supply industry
and our domestic companies can become
global suppliers as long as they are supported.
I believe, TAYSAD and OSD (Automotive
Manufacturers’ Association) should form
common working groups to do studies
that can be reference in building policies
and strategies on subjects such as strate-
gies towards the future without any daily
work stress or commercial concerns,
need for efficient human resources, training, logistic infrastructure and R&D, presenting the synergy of the industry. The
main industry has more responsibility in
leadership and approach in this matter.
The technological level we’ve reached
and very successful business and management systems we’ve applied have
brought us an advantage in the competitiveness of both quality and cost on
a global scale. Since 1979, we’ve been
exporting and we’ve focused on the global market having a wide vision. As Inci
Holding, we examine our 2023 targets in
two periods of 5 years. In the first 5 years,
we will evaluate the opportunities in inorganic growth by improving our current
works and infrastructure. As you know,
as Inci Logistics we’ve signed a strategic
cooperation with the Japanese logistics
company Yusen in September 2014, apart
from our rim group partnership that continues for the past 22 years. Tokyo-based
Yusen Logistics signed a partnership with
Inci Logistics which is Inci Holding subsidiary. We prefer to create synergy signing
partnerships with specialised companies
in order to reach more markets than we
can on our own.
In the past 10 years, we’ve grown by 15 %
in average and our needs in resources will
increase as we’ll continue to grow with
profit. Considering these needs, we’ve
set our plans fir investment projects. In
the second 5 year period, we’ll focus on
our international operations and partnerships.
As an executive of a family business
that achieved corporation, what do
you suggest the other family companies?
First of all, I suggest them to prepare
their family constitution working together.
Family constitution is a powerful tool that
regulates the family, business and partnership and brings together all the family members on the same ground. The
presence of a constitution which was
prepared in agreement is the starting
Inci Holding is one of the few family companies worldwide that have
adopted a corporate management with a high level success. Management scientists highlight the challenges of family business and suggest
that only one out of ten family companies can survive for generations.
When the companies are passed on to the third generation, Inci Holding
will be one of these companies that achieve this challenge.
58
Kasım November - Aralık December 2014
point of a corporation. We see the rules
of the “family” in this text. After finishing
with this difficult process the generations
come to a better understanding and the
intrafamilial communication is moved to
another dimension. The second step is
the Agreement of the Shareholders which
takes this constitution to the legal ground
and here we see the “Partnership” rules.
The third step is to align all these under
the company’s main agreement and make
the necessary changes. Here, we move
the rules and the definition of “work”
on the legal ground. In time, these cycle
should be reviewed and updated periodically depending on the needs of the family
or business.
Meanwhile, it’s essential to work with
experts and determine the balance between tasks, authority and responsibility
according to the principles of expertise.
It’s important to be able to take steps to
sustain the business by learning to work
with professionals.
Another important point is to determine
the system and the policies, the standard of the works and who will fulfill the
work with which authority and responsibility very clearly. Delegation of authority
is extremely important. As a requirement
of a corporation, the companies have to
delegate their professionals with tasks
and responsibilities. This situation also applies to the family members just like the
professionals.
Another important subject is the management approach and participation to
management. When we analyse the
companies which completed the process of a corporation, the salient point is
the democratic, participatory and flexible
management approach. I’m aware that
TAYSAD has been working on The Corporation of Family Companies Project which
will be released in very near future. The
companies in the project are going to
be supported with a mentoring program
which is going to be designed according
to the needs of TAYSAD members with
road maps. Apart from TAYSAD, other
corporate associations such as TAIDER
(Turkey Family Business Association) and
TKYD (Corporate Governance Association
of Turkey) also have similar awareness
projects and activities. It’s essential for
our family companies to be in touch with
our non-governmental organisations for
such activities.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
2015 yılı otomotiv beklentileri
U
Türkiye 2015 Yılı Artıları ve Eksileri
suldendir, yeni bir yıla girilirken geçmişin değerlendirmesi ve gelecek yılın öngörüleri yazılır, çizilir. Oysa sektörlerin hareket tarzında bıçak gibi kesilmiş bir
dönem, yeni yıl nedeni ile de farklı bir başlangıç olmaz. Süreç devam eder. Sektörde yeni sayılabilecek bazı teknolojik ve ticari değişiklikler uzun bir süredir tüm ilgili
işletme ve kurumların gündeminde zaten.
Dolayısı ile otomotiv ana ve yan sanayide
2015 yılında aşağı-yukarı ne olacağı bilinmekte. Sektör temsilcisi kurumların güncellenmiş ticari öngörülerini kısaca özetlemek gerekirse;
•Dünya binek araç segmentinde %2’lik
bir büyüme ile üretim 76.4 milyon adet
araç seviyesine gelecek (2014’te bu rakam 74.7 milyon)
•Çin piyasası %6’lık büyüme ile üretimi
19 milyon adet olacak,
•ABD’de %2’lik büyüme ile 16.4 milyon
adet araç olacak,
•Ticari Araçlarda yaklaşık her iki coğrafyada 1.5 milyon adetlik artışlar olacak,
•Batı Avrupa ülkelerinde %2’lik büyüme
ile 12.2 milyon adet binek araç öngörülüyor. Bu iyimser tabloya neden olarak
Birleşik Krallığın kriz öncesi döneme tekrar döndüğü, İtalya ve Fransa’nın çok
az da olsa pozitif büyüyeceği beklentisi.
Otomotivin önemli ülkesi Almanya’nın
da önümüzdeki sene %1’lik büyüme ile
Avrupa’daki bu pozitif duruma katkı sağlayacağı tahmin ediliyor.
Almanya’nın 2015 öngörüsüne daha bir
yakından bakmak gerekirse, ülke içi üretimin %2 artarak 5.65 milyon adet sayısına ulaşacağı ve Alman markaların yurtdışı üretimlerinin ise %5’lik bir artış göstereceği ve 9.6 milyon adet araç üreteceği
yönünde. Alman markalarının toplamda
dünyada 15.25 milyon adet araç üreteceği
öngörülüyor. 2014 yılında sadece VW, 9.2
milyon adet araç üretti.
Ana sanayinin bu performansında önemli katkısı olan Alman Otomotiv Yan
Sanayi’sinin 2014 cirosunun 72,8 milyar
Avro olacağı tahmin ediliyor. Bu cironun
60
Kasım November - Aralık December 2014
Yukarıda belirtilen öngörüler doğrultusunda yurtdışından bakıldığında Türkiye’nin
içerde ve dışarda neler yapması gerektiği
de az çok net görülmektedir.
AHMET YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi,
exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany Representative,
Chairman of the Board of exTim GmbH
üçte biri işletmelerin yurtdışı faaliyetlerinden oluşmaktadır.
Avrupa’nın Gündemi
2015’te Avrupa’nın gündemi teknolojik,
küresel rekabet ve ticari politikalar alanındaki beklentileri yerine getirmekle dolu
olacaktır. Biraz daha açmak gerekirse,
Avrupa’da 2015’in ana gündem maddeleri
şu şekilde olacak:
•Araçların dijitilasyonu ve elektrik mobilite (yani e-motor’dan, akü teknolojilerine, hafif/alternatif malzemelerden enformasyon teknoloji uygulamalarına (dijitalleşme) kadar geniş bir alana sahip),
•Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak (inovasyon ve Ar-Ge’de öncülüğü pekiştirmek, emek/enerji verimliliğini yükseltmek, istihdam piyasasında esneklikler,
maliyet ve finansman yönetimi)
•ABD ile yapılacak olan Serbest Ticaret ve
Yatırım Anlaşmasında Avrupa’nın çıkarlarını savunmak, geliştirmek ve bir an evvel yürürlüğe girmesi sağlamak.
1. Türkiye için Avrupa pazarı ve bilhassa
Almanya’nın önemi devam edecektir. Hali
hazırda tedarik sanayimizin Avrupa ve Almanya ithalatında önemli bir rol oynamadığını görüyoruz. Pazarda büyük oranda potansiyel var, bunları kullanma ve/veya bu
pazar giriş stratejilerinde daha aktif olunmak zorundadır. Tedarikçilerimizin küreselleşme stratejilerinde bu pazarlara daha
fazla önem vermeleri gerekiyor, zira Türkiye tarafından en bilindik pazar ama maalesef hala önemli bir rol oynayamıyoruz!
2. Verimlilik ve ölçek en büyük sorunumuz
olmaya hala devam ediyor. Bunun üstüne
bir de inovasyon ve Ar-Ge’deki yetersizlikler eklenince pozisyonumuz oldukça zayıflıyor. Bu alandaki zaaflar işletme bazında inorganik büyüme modelleri ile belli bir
oranda aşılabilir. Yani, yurtdışından şirket
satın almak, ortaklıklar, birleşmeler gündemde olmalı. Avrupa pazarındaki gelişmeler bu durum için oldukça müsait.
3. Tedarikçilere yönelik OEM pazarındaki
ilgi artmaya devam ediyor. Bu avantaj kullanılmalı. Ayrıca yine merkez ülkeler üzerinden yedek parça piyasası da ihmal edilmemeli, gereken ilgiyi görmelidir.
Sonuç olarak; konjonktürel gelişmeler ışığında Avrupa ve ABD pazarı 2015 için pozitif görünümde. Hala yeterince varlığımızı hissettiremediğimiz bu pazarlarda çoğalmalı ve hatırı sayılır bir pay almaya çalışmalıyız. Gelişen pazarlardan Rusya’nın
son gelişmelerden sonra kısa bir sürede
eski sağlığına kavuşamayacağı yönünde
görüşler ifade edilmektedir. Bununla beraber Çin’in otomotiv piyasalarındaki önemi her geçen gün kuşkusuz artmaktadır.
OEM’lerin tedarikçilerini bu pazara yönlendirmek istedikleri bilinmektedir. Ancak orta boy işletmelerin bu ülkeye yönelik küreselleşme strateji ve politikalarına dikkat etmeleri gerektiğinin de altını çizerek, bol kazançlı bir 2015 dileğimizi tekrar edelim.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
Automotive
Expectations in
2015
I
t is a custom; when greeting a New
Year making evaluation of the past and
putting pen to paper for prospective of
the coming year. Whereas there is neither
knife-edged period nor a distinct take-off
within sectors’ course of actions. Process
keeps going. In fact, for a long time some
technological and commercial changes
which can be considered as new are already on concerning establishments’ and
foundations’ agenda. Therefore, more or
less it is known what shall be happing
within automotive key & sub-industry in
2015.To sum up the forecasts of sectoral
representative corporations;
•Through 2% growth within global passenger car segment the production shall
be reach the level of 76.4 million vehicle
(This figure is 74.7 million in 2015)
•The production of China Market shall be
19 million by a growth of 6%,
•In USA there will be 16.4 million vehicle
by a 2% growth,
•For the commercial vehicles within both
regions there will be increases of 1.5
million in quantity,
•In Western Europe countries 12.2 million of passenger car is being forecasted
through 2% growth.
The reason for such an optimistic picture
is that United Kingdom’s return to its precrisis period and also expectation for Italy
& France’s positive growth, even a minor
one. It is also estimated that Germany
shall be contributing to the positive attitude in Europe with a 1 % growth.
To take a closer look into Germany’s 2015
62
Kasım November - Aralık December 2014
estimation; the forecast is for domestic
production shall be reaching to 5.65 million in quantity with a 2% growth and
German brands abroad productions shall
be 9.6 million by a 5% growth. In total it
is projected for German brands shall be
manufacturing globally 15.25 million vehicles. In 2014 only VW, on its own has
produced 9.2 million of vehicles.
Having a great contribution to the performance of key industry, German Sub-Industry’s 2014 turnover is being expected
to finalise as 72.8 billion Euros. One third
of this turnover is composed of abroad operations of the corporations.
Europe’s Agenda
In 2015 the agenda of Europe shall be
filled with satisfying the expectations
within technological, global competition
and commercial policy field. In order to
clarify more, the main items on Europe’s
agenda in 2015 shall be as follow:
•Digitalisation and electrical mobility (has
an extensive area varying from e-motor
to accumulator technologies, as well as
light/alternative materials to information
technology applications [digitalisation]),
•Improving Europe’s competitive capacity (solidifying pioneering in innovation
and R&D, increasing work/energy productivity, flexibility in employment market, cost and finance management)
•Defending and improving Europe’s interests within Free Trade and Investment
Agreement which shall be concluded
with USA and also accordingly enabling
its validation erewhile.
Plus - Minus for Turkey 2015
In accordance with abovementioned projections, when observed from abroad it
is more or less clearly seen what Turkey
should do domestically and internationally.
1. The importance of Europe market especially Germany shall remain as it is. Currently we observe that our supply industry
has a great role in Europe’s and Germany’s importation. There is a potential
within the market to large extent, therefore Turkey must employ those and/or be
more active for entering this market. Our
suppliers need to place more importance
on globalisation strategies, for as much as
it is the most known market to Turkey but
unfortunately we are not able to have a
role in it yet!
2. Productivity and scale remain to be our
major problem. In addition to that when
lack of innovation and R&D come to the
scene; our position declines. Weaknesses within this field can be overcome at a
certain extent through inorganic growth
models on establishment base. i.e. buying company from abroad, joint ventures,
merges should remain on the agenda. Developments in Europe are quite available.
3. Interest in OEM market intended for
suppliers continues to rise. Such advantage must be benefit for. Also spare parts
market via central countries must not be
disregarded, necessary attention must be
paid.
Consequently, in consideration of countercyclical developments Europe and USA
market has a positive outlook for 2015.
We need to enlarge within those markets
where we are yet to make our presence
felt and also accordingly we should try to
get a considerable share.
Opinions are being reflected for Russia
– one the developing markets, shall not
be able restore its health. At the same
time, day by day China’s importance in
automotive market is surely increasing. It
is known that OEMs want to divert their
suppliers to this market. However, by
highlighting that medium- size enterprises
should pay attention to globalisation strategies and policies intended for this country, once more we repeat our wish for a
prosperous 2015. n
www.taysad.org.tr
AMERİKA’DAN HABERLER NEWS FROM USA
2014: Geri çağırmaların unutulmayacak yılı
diye dönüştü. 2014’ü tamamlamak üzere
olduğumuz şu günlerde bu duyarsızlığın
GM’e olan maliyeti 1,2 milyar dolara ulaştı. Açılacak yeni tazminat davaları ve cezalarla birlikte bu rakamın daha da yükselmesi neredeyse kesin.
Kuzey Amerika otomotiv endüstrisi
2014’ü kapatmaya hazırlanırken
satışlar açısından başarılı bu yıla
gündemini vuran önemli bir gerçek
var: Geri Çağırmalar.
B
u yıl üretim hataları nedeniyle dünyada geri çağırılan araçların sayısı 56
milyonu aştı. Sorunun yüzde doksanı Kuzey Amerika’dan kaynaklanıyor. Şimdiye
kadarki rekor yılı olan 2004’te geri çağrılan araç sayısının 30 milyon olduğu hatırlanırsa, bu yılki durumun ciddiyetini daha iyi
kavrayabiliriz.
Bu müthiş rakamın ardında yatan en
önemli neden ise General Motors (GM).
Bir zamanlar bir numara olan, 2008’deki iflas ve ardından gelen yeniden yapılanma
sonrası, çok kaliteli araçlar üretmeye başlayan bu dünya devi, 2000’li yıllardaki kötü
yönetim-kötü kalite anlayışının bedelini
ağır biçimde ödüyor. General Motors’un
güvenlik ve imalat hataları nedeniyle 2014
yılında geri çağırdığı araç sayısı 30 milyonu buldu. Bu araçların takriben yüzde 90’u
Kuzey Amerika’da satılan araçlar.
Bu yılın başında, dünyanın bir numaralı kadın yöneticisi olarak GM’in başına geçen
Marry Barra, kucağında bir bomba buldu.
Asıl vahim olan, GM’in neredeyse on yıl
önce bu problemden haberdar olmasına
rağmen bu bilginin şirketin belli departmanlarının içinde gizlenmesi ve üst yönetiminin bundan haberdar olmaması idi.
VAROL KARSLIOĞLU
Büyük kısmı geçen on yılda üretilen, Chevrolet, Pontiac, Saturn, Cadillac, Buick marka araçlarda, yeterli torka sahip olmayan
kontakt anahtarlarının kendiliğinden ya da
anahtarlığın ucuna asılan küçük bir ağırlıkla dönerek kontağı kapatması sonucunda direksiyon kilitleniyor, frenler ve hava
yastıkları devreden çıkıyordu. Bu nedenle meydana gelen 40’a yakın kazada en
az 13 kişinin öldüğü kanıtlandı. Gerçeğin
ortaya çıkması, Georgialı bir avukat olan
Lance Cooper’ın, kızı kazada ölen müvekkili adına açtığı tazminat davasıyla başladı. Bu dava sayesinde GM’in kayıtlarındaki binlerce sayfalık belge kamuoyu ile paylaşıldı. Araç başına 60 sent bile tutmayan
masraf ve parça değişimiyle halledilebilecek bir sorun, maddi ve manevi bir traje-
Geri çağırma örnekleri, bize özellikle otomotiv sanayiinde kutsal bir kavram olan kalitenin ne kadar
ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Tüm dünyada ve hiç kuşkusuz Türkiye’de de
sanayinin tüm oyuncuları, üretim hatalarının kaynağında önlenmesi için bir kez daha iş süreçlerini,
bölümler arasındaki iletişimi ve hataların, sorunların derhal paylaşılmasını teşvik eden bir iş kültürünü kurmak, yaşatmak, geliştirmek ve denetlemek
zorundalar.
64
Kasım November - Aralık December 2014
GM CEO’su Mary Barra’nın ve bilgi sahibi olmasına rağmen duruma zamanında
müdahale etmediği belirtilen Ulusal Yol
ve Trafik Güvenliği İdaresi’nin (NHTSA),
Amerikan Kongresi’nde verdiği ifadeler
bile durumu tam bir açıklığa kavuşturamadı. Kolayca halledilebilecek bir problemin
nasıl bu kadar uzun süre gizli kalabildiğine
dair sorunun cevabını, 33 yıldır GM’de çalışan Barra da veremedi. Kongredeki ifadesinde, GM’deki çalışma süresi boyunca bu
konuyu hiç duymadığını belirtti.
GM’in yaşadıkları, tüm üreticiler açısından büyük bir ders oldu. Bu yılın ikinci büyük geri çağırma operasyonu olan Takata problemi de muhtemelen ana firmaların artan duyarlılığı sayesinde ortaya çıktı.
Hava yastıkları (airbag) üreten Japon Takata firmasının, kökü 2004’e uzanan ve patladığında metal parçaları saçarak en az beş
kişinin ölümüne neden olan imalat hatasını farketmesine rağmen sorunu önce gizli testlerle belirleyip çözmeye çalıştığı sonra da test verilerini sildiği ortaya çıktı. Aralık ortası itibariyle, Takata marka hava yastıklarını araçlarında kullanan 15 kadar firmanın geri çağırdığı araç sayısı 20 milyona
yaklaştı. GM de, kendi kontakt sorunu yetmiyormuş gibi bu sorundan etkilenen firmalardan biri.
Bu örnekler, bize özellikle otomotiv sanayiinde kutsal bir kavram olan kalitenin ne
kadar ciddiye alınması gerektiğini bir kez
daha hatırlatıyor. Tüm dünyada ve hiç kuşkusuz Türkiye’de de sanayinin tüm oyuncuları, üretim hatalarının kaynağında önlenmesi için bir kez daha iş süreçlerini, bölümler arasındaki iletişimi ve hataların, sorunların derhal paylaşılmasını teşvik eden
bir iş kültürünü kurmak, yaşatmak, geliştirmek ve denetlemek zorundalar.
Tüm okuyucularıma ve TAYSAD Ailesi’ne
sağlıklı, mutlu ve başarılarla dolu bir yıl
diliyorum.n
www.taysad.org.tr
AMERİKA’DAN HABERLER NEWS FROM USA
2014: An unforgetable year for recalls
As North America automotive
industry is setting off for closing
2014, in terms of sales there is
significant reality that came to the
fore: Recalls
T
his year, due to manufacturing defects the number of recalled vehicles
globally has exceeded to 56 million. 90%
of the problem originates in North America. If remembered that recalled vehicle
number in 2004 which was record breaking year so far – was 30 million, therefore
we can apprehend the seriousness of the
condition for this year.
As for the reason that lies behind such
vastly figure is General Motors (GM).
This world’s giant, once ranking number
one and started to manufacture quality
vehicles after a bankruptcy in 2008 which
followed by reorganisation, is extensively
facing the music for poor management –
poor quality concept prevailing in 2000s.
In 2014 the number of recalled vehicles
by General Motor due to safety and manufacturing process has reached to 30 million. Almost 90% of those vehicles are
the ones sold in North America.
At the beginning of this year, Marry Barra
as world’s number one female executive
who took the office for heading GM has
woke up with a bomb in her lap.
More desperate matter was GM has
been aware of such problem nearly for
ten years but concealing such information
within certain departments and leaving
executive management in the dark in relation thereof.
On the vehicles branded Chevrolet, Pontiac, Saturn, Cadillac, Buick which had been
produced during last decade, steering
wheels gets locked as a result of ignition
keys which do not have enough torque,
were getting turned off by its own or by
a little weight hanging on the key ring and
breaks & airbags were disengaging. It has
been proved that 13 people were died in
nearly 40 accidents due to such cause.
Revealing the truth has started with the
claim for damage filed by a lawyer from
Georgia on behalf of his client whose
daughter died in accident. Thanks to this
claim thousands of pages of document
within GM records had been declared to
the public. A problem which could have
been eliminated with a part replacement
and a cost which is not even 60 cents had
turned into an intangible tragedy. During
these days which we are about to finalise, the cost of this non-susceptibility to
GM has reached to 1.2 billion dollars. It is
most likely that such figure shall increase
even more along with the new claims yet
to be filed as well as penalties.
Even the testimonies given before American Congress by GM CEO Mary Barra and
National Highway Traffic Safety Administration (NHTSA) which is being stated that
although had the knowledge but did not
respond in due time, has not clearly shed
light on the matter. Even Barra who has
been working in GM for 33 years, could
not give the answer for the question of
how such problem which could have
been solved easily had been under wraps
for such a long time. She stated that she
never heard this matter during her employment at GM.
In terms of manufacturers, what GM
experienced had taught a great lesson.
Takata problem - this year’s second major
recall operation probably came out thanks
to the sensitivity by major companies. It
is revealed that although Japanese Takata
company – manufacturer of airbags had
noticed manufacturing defect going back
to 2004 and causing death of 5 people as
a result of scattering metal pieced due
to bursting, had first tried to determine
and solve the problem with under cover
tests, then erased the test results. As of
mid-December the total number of vehicles by nearly 15 companies which used
Takata brand airbags on their vehicles has
reached to 20 million. GM, on top of its
own ignition problem, is also one of the
firms that got affected by this problem.
Such examples, once more remind us
how important to take quality seriously
whereas quality is such divine concept
within automotive industry. In order to
prevent manufacturing defects on the
source, all the players in the sector globally and undoubtedly in Turkey must form,
survive, improve and control a business
culture which encourages work processes, communication between departments and instant sharing of defects and
problems.
I wish all my readers and TAYSAD family a new year filled health, happiness and
success.n
66
Kasım November - Aralık December 2014
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
TAYSAD üyeleri, 3. Ar-Ge Merkezleri
Zirvesi’nde ürünlerini sergiledi
Mevcut yolu takip edersek orta gelirli bir
ülke olarak yolumuza devam ederiz. Ancak
üretim yapımızda katma değeri arttıracak
etkinlikler yaparak yeni bir yola yönelirsek
2023 yılı hedeflerimize kolaylıkla ulaşabileceğiz ve gelişmiş ülkeler arasında yer alacağız. Şu anda Türkiye’nin kilogram ihracat fiyatı 1,66 dolar. 1,66 dolar kilogram ihracat fiyatıyla Türkiye’nin 500 milyar doları
yakalaması mümkün değil. O zaman kilogram ihracat fiyatımızı arttıracak yeni hamleler yapmak durumundayız. Bunun da
yolu artık sürümden kazanarak bir şeyler
elde etmek değil. Bunun yolu artık daha
katma değeri yüksek ürün üretmek. Kilogram fiyatını 3 dolara çıkardığımız anda 500
10-11 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen 3. Özel Sektör
Ar-Ge Zirvesi’ne katılan 25 TAYSAD üyesi, ürünlerini ve yeni teknolojilerini sergiledi.
milyar doları rahatlıkla yakalama imkânımız
var. Özellikle bunu sağlamak için de adımları atıyoruz.” dedi.
Bakan Işık konuşmasının ardından Ar-Ge
merkezlerinde üretilen ve dereceye giren
Z
irvenin açılış konuşmasını yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye’nin geleceğinin belirlenmesinde bilim ve teknolojinin önemine dikkat çekerek, “Gelişmiş ülkelere bakıldığında bu ülkelerin mutlaka bilim ve teknolojide önemli adımlar attıklarını ve özellikle bilimsel gelişmeyi sürdürülebilirliğin ve kalkınmanın temel itici gücü haline getirdikleri bir gerçek. Bu demektir ki ekonomi de
güçlü olmak istiyorsak önce teknolojide
güçlü olmalıyız. Teknolojide güçlü olmak
istiyorsak bilimde öncü olmalıyız. Son yıllarda bilim ve teknolojiye daha fazla önem
veren bir ülke olarak bu alandaki etkin ve
ısrarlı gelişimimizi sürdürmek için teşviklerimizi arttırmış, üniversite ve araştırma
merkezi sayımızı yükseltmiş bulunuyoruz.
2023 yılı hedeflerimize ulaşmak için bu
adımları daha radikal bir şekilde ve ısrarla atmamız gerektiğini düşünüyor, bu sayede bilim ve teknoloji alanında ülkemizde sıçrama yaptırmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı.
Hükümet olarak 2023 yılı için gerek ekonomik, gerekse Ar-Ge, inovasyon ve ArGe personeli adına iddialı hedefler ortaya
koyduklarını kaydeden Işık, “Bu hedeflere
68
Kasım November - Aralık December 2014
ulaşma yolunda hızla ilerliyoruz. 2023 yılın-
firma temsilcilerine plaket ve sertifika ver-
da Ar-Ge harcamalarımızın gayri safi yurtiçi
di. En başarılı Ar-Ge Merkezleri genel sı-
hasıladaki oranını yüzde 3’e çıkarmayı, bu-
ralamasında ilk üçe sırasıyla Aselsan, Ro-
nunda 3’te 2’sinin özel sektör tarafından
ketsan ve Zentiva Sağlık Ürünleri girerken;
yapılmasını hedefliyoruz. Ülkemiz artık
otomotiv tedarik sanayi sektöründe Teklas
yeni bir yol ayrımına gelmiş bulunmakta.
ödüle layık görüldü.n
TAYSAD members
exhibited their
products at the 3rd
R&D Centers Summit
25 TAYSAD members exhibited their
products and new technologies during the
3rd Private Sector R&D Summit held on
10-11 December 2014.
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
EUROPEAN AUTOMOTIVE WORKING GROUP ON SUPPLY CHAIN SUSTAINABILITY
Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği
Avrupa Otomotiv Çalışma Grubu
Çalışma grubu birlikte çalışan bir çok
otomotiv üreticisini kapsamaktadır.
Amacı tedarik zincirlerinde devamlılığı
arttırmaktır. Mart 2014 itibari ile aşağıdaki 10 şirket grubun üyesidir: BMW
Group, Daimler AG, Ford Motor Company, Jaguar Land Rover, PSA Peugeot
Citroen, Scania, Toyota Motor Europe,
Volkswagen Aktiengesellschaft, Volvo
Group, Volvo Cars.
http://www.csreurope.org/europeanautomotive-working-group-supply-chainsustainability
Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik
Forumu düzenlendi
Araç üreticileri ve tedarikçiler
bir araya geldiler
On otomotiv üreticisinden oluşan ve CSR Europe tarafından koordine edilen Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Avrupa Otomotiv
Çalışma Grubu 13 Kasım 2014 tarihinde İstanbul’da Otomotiv
Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumunu düzenledi.
O
n otomotiv üreticisinden oluşan ve
CSR Europe tarafından koordine edilen Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Avrupa Otomotiv Çalışma Grubu 13 Kasım 2014 tarihinde İstanbul’da Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik
Forumu’nu düzenledi.
Grubun çalışma kapsamında, Otomotiv
Çalışma Grubundan bazı şirketler, tedarik
zinciri aracılığıyla sürdürülebilirlik performansının geliştirilmesine yönelik karşılık
anlayış ve ortak çözüme yönelik ortak bakış açısı kazanmak için tedarikçileri ile de-
70
Kasım November - Aralık December 2014
rin diyaloga girdiler. Otomobil üreticilerinin
temsilcileri, tedarikçiler, yerel kurumlar dahil 120’ye yakın katılımcı forumda yer aldı.
Etkinlik, TAYSAD’ın da ortak organizasyonuyla düzenlendi.
Katılımcıların iş etiği, çevresel sürdürülebilirlik, insan hakları ve çalışma şartları gibi
konuları görüştüğü gün içerisinde aynı zamanda yerel içerikler de dikkate alındı.
Münazaralarda Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Performansının Arttırılmasına Yönelik Otomotiv Endüstrisinin Rehber İlkeleri temel alındı. Konuş-
macılar ve katılımcılar karşılaştıkları zorluklar ve olası çözümleri üzerine yorum yaptılar. Konuşmacılar BMW Grup, Daimler,
Toyota Motor Avrupa, Volkswagen, Volvo
Cars ve diğer otomotiv sektörünün temsilcilerini içermekteydi.
CRS Europe Genel Direktörü Stefan Crets
“Sürdürülebilir otomotiv değer zinciri ortak hedefine ulaşmak için ileriye doğru atılan adımda, Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumu araç üreticileri ile tedarikçileri bir araya getiren eşsiz bir fırsat. Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Avrupa Çalışma Grubu bu günden elde
edilen sonuçları ve bu ivmeyi tedarikçilerle
CSR Europe
CSR Europe Kurumsal Sosyal Sorumluluk alanında Avrupa’nın önde gelen iş
iletişim ağıdır. 65 kurumsal üye ve 39
Milli Partner Organizasyonuyla, topluma pozitif bir katkı sağlamak amacı ile
farklı endüstriyel sektörlerden şirketleri
destekleyen bir platformdur. CSR Europe Otomotiv Çalışma Gurubunun çalışmalarına yardımcı olmaktadır.
www.csreurope.org
www.taysad.org.tr
Enhancing sustainability through
automaker – supplier collaboration
The European Automotive Working Group on Supply Chain Sustainability, consisting of ten automotive manufacturers and facilitated by CSR Europe, organised the Sustainability Automotive
Supply Chain Forum in Istanbul, Turkey, on 13 November 2014.
In the framework of the Group, some companies from the Automotive Working Group engaged in an in-depth dialogue with their suppliers to gain a mutual understanding and look for common
solutions to improve sustainability performance throughout the
supply chain. About 120 participants joined the forum, including
representatives from automakers, suppliers, local associations.
The event was co-organised by TAYSAD, the Turkish Association
of Automotive Parts and Components Manufacturers.
During the day the attendees discussed issues like business ethics, environmental sustainability, human rights and working conditions, while also taking the local context into consideration. The
discussion was based on the Automotive Industry Guiding Principles to Enhance Sustainability Performance in the Supply Chain. Speakers and participants commented on the challenges they
each encounter and what possible solutions could be. Speakers
included representatives of BMW Group, Daimler, Toyota Motor
Europe, Volkswagen, Volvo Cars and others from the automotive trade.
TAYSAD Genel
Koordinatörü Süheyl
Baybalı, "Sektörümüz,
bir tarafta sağlamakta
olduğu toplumsal
faydayı sürdürülebilir
kılmaktan, diğer tarafta ise
ürünlerinin, hizmetlerinin
ve üretim tesislerinin
çevresel ve toplumsal ayak
izlerine de dikkat ederek
etkilerini azaltmaktan
sorumludur” dedi.
olan diyaloğun güçlendirilmesi
için kullanacaktır” dedi.
TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı “Derin ve
kompleks yapıdaki zincirde
sürdürülebilirliğin
artırılması
otomotiv sektörünün oyuncuları için asıl iştigal alanıdır. Sürdürülebilirlik ve düzenleyicisi
trendler otomotiv sanayiinde
belli başlı zorlukları ortaya çıkarmaktadır ama sektör rolünün farkındadır. Sektörümüz,
bir tarafta sağlamakta olduğu
toplumsal faydayı sürdürülebilir kılmaktan, diğer tarafta ise
www.taysad.org.tr
ürünlerinin, hizmetlerinin ve
üretim tesislerinin çevresel ve
toplumsal ayak izlerine de dikkat ederek etkilerini azaltmaktan sorumludur. Önümüzde,
bir tarafta tırmanmamız gereken zorlu bir yokuş varken, diğer tarafta Türk tedarik sanayinin markalaşma ve rekabetçilikte küresel olarak kendilerini
iyi pozisyonlamaları gereği bulunmaktadır. Bu nedenle otomotiv tedarik sanayimizin inovasyonu ve kurumsal sosyal
sorumluluk konularını iyi çalışmaları ve bu konuları stratejilerinin merkezine almaları gerekmektedir. Geliştirilmiş sosyal
sorumluluk sadece ortak çalışma yaklaşımı ile tam olarak
gerçekleştirilebilir. Sistemdeki her bir zincir kendi üzerine
düşeni yerine getirmeli, adil olmalı ve iş etiğini, şeffaflığı, çalışma şartlarını ve de otomotiv
tedarik zincirinin çevresel etkisini geliştirecek taahhütlerini belirtmeli, altını çizmelidir.
Ortak çaba ve karşılıklı işbirliği
ana sanayi ve tedarikçiler arasında arzu edilen sürdürülebilir
ilişkiyi tesis edecektir” dedi. n
Kasım November - Aralık December 2014
71
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Türk tedarik sanayinden Çin'de bir hamle daha
TAYSAD-CAPAC İşbirliği Anlaşması
Şangay’da İmzalandı
TAYSAD ve Çin Otomotiv Parça & Aksesuarları Kurumu (CAPAC )
karşılıklı işbirliği anlaşmasına imza attı. Şangay’da 9 Aralık 2014
tarihinde gerçekleşen anlaşma TAYSAD ile CAPAC arasında yatırım ve ticaret konularında işbirliği çalışmalarını kapsıyor.
T
AYSAD’ın
2014
Nisan
ayında
Şangay’da gerçekleşen Uluslararası
Yatırım Konferansı’na katılması ve üyeleri
için yaptığı yatırım bölgesi araştırma çalışması ile başlayan temaslar, 2014 Nisan ve
Temmuz aylarında CAPAC Genel Merkezi
ziyaretleri ile detaylandırıldı ve yapılan görüşmeler işbirliği anlaşmasının imzalanması ile sonuçlandı.
TAYSAD, CAPAC ile yapılan bu anlaşma ile, 2014 yılı içerisinde Çin’de BMW,
GM, Brilliance Jinbei ve Brilliance Zhonghua gibi markaların otomotiv üretimi yaptığı Shenyang Eyaleti ve Endüstri Bölgesi
ayrıca Qoros ve Jaguar Land Rover firmalarının üretimleri bulunan CEDZ Endüstri
Bölgesi ile imzalanan işbirliği anlaşmalarına bir yenisini daha ekleyerek üçüncü stratejik işbirliği anlaşmasına imza atmış oldu.
jik bağlamda görüşmeler yapmak üzere
TAYSAD’ı Pekin’e davet ettiğini belirterek,
yapılacak proje bazlı çalışmalarla Türkiye
ile ticari ilişkileri daha ileri seviyeye götürmek istediklerini kaydetti.
Kangren, Çin’in otomotiv sanayinde her yıl
ek olarak %5 oranında büyümeyi öngördüğünü ve bu miktarında yaklaşık Türkiye’nin
toplam üretimine denk geldiğini belirtirken Çin’deki fırsatların üzerini önemle çizdi. İlişkilerin güçlendirilmesi ile iki ülke arasındaki ticaret hacminin de önemli oranda
yükseleceğini belirtti.
Yapılan toplantıların ardından TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, CAPAC
ile görüşmelerini tam bir başarı olarak niteleyerek, ikili stratejik işbirliğinin artırılması yönünde birçok konuda uzlaşma oluş-
tuğunu belirtti. Çin’de otomotiv alanında özellikle devlet kurumları ile güçlü ilişkilerin önemine dikkat çeken Baybalı, CAPAC ile anlaşma düzeyinde kurulan bu ilişkinin Türk otomotiv tedarik sanayinin Çin
pazarındaki mevcudiyetine önemli bir katkı sağlayacağını vurguladı.
Tarafların yüksek teknoloji ve inovasyon
alanlarındaki işbirliğini güçlendirmeye karar verdiklerini belirten Baybalı sözlerine şu şekilde devam etti. “Karşılıklı yatırımı artırarak, işbirliğini çok daha güçlendireceğiz. CAPAC ile adımı atılan işbirliği, Türk Tedarik Sanayi’nin “Global Marka” olma hedefi açısından önemli bir adım
olacak, pazara girişte önemli bir basamak
oluşturacak. Ayrıca Çin’de yatırım yapmak
isteyecek firmalarımız içinse CAPAC’ın
20’den fazla OSB’yi temsil ediyor oluşu,
çalışma ortamının hazırlanmasında da katkı sağlayacak.”
Anlaşma ile amaçlananlar arasında;
20’den fazla OSB’nin bilgi kaynaklarına
erişim, Çin’e yatırım yapmak isteyen Türk
tedarik sanayi firmalarının yer bulma, bina
İmza töreninde konuşan TAYSAD Başkanı
Dr. Mehmet Dudaroğlu, iki ülke arasındaki ilişkileri stratejik işbirliği seviyesine yükseltmeyi arzuladıklarını, bütün ilişkilerin kazan kazan perspektifiyle yürütülmesi konusunda da mutabakata vardıklarını söyledi. Türk otomotiv tedarik sanayi olarak,
Çin’deki pazar payını artırmak istediklerini belirten Dudaroğlu, “CAPAC bu konuda
önemli bir destek, Türk tedarik sanayi için
önemli bir kazanç olacaktır” dedi.
Çin pazarındaki çalışmalar ve kaydedilen
mevcut gelişmeleri değerlendiren TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu,
konu ile ilgili olarak; “Çin konusunda TAYSAD olarak önemli adımlar atmaktayız. Bu
ülkede, TAYSAD ve dolayısıyla Türk yatırımcıların, üyelerimizin etkinliğinin daha
çok artması dileğimizdir” dedi.
CAPAC Başkanı Chen Kangren karşılıklı olarak stratejik işbirliği kurulmasına karar verildiğini söyledi. Kangren, strate-
72
Kasım November - Aralık December 2014
Automechanika Şangay kapsamında gerçekleşen imza törenine TAYSAD Başkanı Mehmet Dudaroğlu, Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Gözde
Ağırbaş, CAPAC Başkanı Chen Kangren, Başkan Yardımcıları Yin Xiaoping katıldı.
www.taysad.org.tr
Çin Otomotiv Parça & Aksesuarları Kurumu
(CAPAC)
1983 yılında kurulan Pekin merkezli Çin Otomobil Parçaları & Aksesuar Kurumu (CAPAC), Çin Ulusal Makine Sanayi A.Ş. iştirakidir.
CAPAC otomotiv parça sektöründe uzun bir geçmişe sahip, otomotiv sanayine kapsamlı hizmetler sunan ulusal bir kurumdur.
İlgili hizmetleri yenilikçi iş modelleri kullanarak Çin ve global otomotiv sektöründeki işletmelere sağlar. Kurum, sanayi ve teknoloji alanındaki deneyimi ile ticaret, imalat, test, araştırma ve geliştirme, sanayi hizmeti, sanayi üssü ve yatırım olmak üzere otomotiv tedarik sanayine hizmet veren yedi iş platformundan oluşmaktadır.
Bu platformlar aracılığıyla, kaynak paylaşımı ve karşılıklı destek ile
otomotiv tedarik sanayi için fark edilebilir kapsamlı hizmet sistemi oluşturmaktadır.
Çin Otomotiv Sanayi Derneği (CAAM) ile beraber çalışmakta olan
CAPAC, CAAM işbirliğinde ve beraberindeki Çin’in en büyük 10 otomotiv sanayi firması ile birlikte “Çin Otomotiv Sanayi Geliştirme
Stratejisi” konulu çalışmayı yürütmektedir.
Sanayi parkı işletmecisi ve aynı zamanda parça dağıtıcısı olarak
da hizmet vermekte olan CAPAC, yatırımcı işletmeler için Çin’de
otomotiv alanındaki 20 nin üzerinde OSB’de tercihli servis ve politikalar sağlamakta, ‘Finansal Çözüm’ kapsamında, stratejik ortaklık ve yatırım finansmanı gibi hizmetler sunmaktadır.
http://www.chinacapac.com/en/
yapma ya da kiralama gibi hizmetler için desteklenmesi, Çin
Otomotiv Sanayi istatistiklerine periyodik olarak erişim konuları yer alıyor. CAPAC, aynı
zamanda Türk yatırımcı firmalara ‘Finansal Çözüm’ kapsamında, stratejik ortaklık ve yatırım finansmanı gibi hizmetler
de sunuyor.
Anlaşma gereği; mevcutta
Avrupa’dan yapılan parça ithalatının Türkiye’den sağlanması yönünde çalışmalar, Türk firmalarının Çin pazarına girişinde destek gibi konularda projeler yürütülecek.
Çin çalışmalarını ağırlıklı olarak otomotiv firmalarının yerleşik bulunduğu Sanayi Bölgeleri
ile gerçekleştirmeyi hedef edinen TAYSAD, bu şekilde, bölgede gelişmekte olan potansiyeli değerlendirmek isteyen
üyeleri için OSB’lerdeki olanakları direk olarak aktarmayı hedefliyor.. Yatırım ile ilgili olarak güçlü sanayi bölgelerini belirli program çerçevesinde ziyaret eden TAYSAD, çalışmalarını eş zamanlı olarak ilgili OSB’lerde yerleşik ana sa-
www.taysad.org.tr
nayilerle üst seviyede temas
içerisinde üyelerini temsil ederek gerçekleştiriyor.
TAYSAD Çin’e yönelik son
5 yıldır yürüttüğü çalışmalarını, zaman içerisinde kurduğu işbirlikleri ile güçlendirerek sürdürüyor. Ofis çalışmalarını ise kurumlar ile yaptığı
resmi anlaşmalar ile pekiştiriyor. Önemli sanayi bölgelerindeki maliyet bilgilerine ulaşabilme ve başka bölgelerle de
karşılaştırma olanağını sağlamayı hedefleyen TAYSAD Çin
Ofisi’nin üçüncü resmi işbirliği
olan bu anlaşmaya, diğer bölgelerde yapılacak incelemelerden sonra yenilerini de eklemeyi hedeflemekte.n
TAYSAD-CAPAC
Cooperation Agreement
signed in Shanghai
TAYSAD and CAPAC
(China Automotive Parts &
Accessories Corporation)
signed a mutual corporation
agreement in Shanghai
on 9 December 2014.
The agreement includes
collaboration between
TAYSAD and CAPAC on
investments and trade.
Kasım November - Aralık December 2014
73
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Continental ve Schaeffler Türkiye’deki
tedarikçi sayısını artırmayı hedefliyor
Continental ve Schaeffler birlikte gerçekleştirdikleri “ContinentalSchaeffler Tedarikçi Günleri” etkinliğinde Türkiye’deki tedarikçilerle bir araya geldi.
B
eş yıl önce satın alma ortaklığı kuran Continental ve Schaeffler, Batı
Avrupa’daki fabrikaları için Türkiye’deki tedarikçilerin deneyiminden yararlanmak istiyor.
Beş yıl önce satın alma ortaklığı kuran
Continental’in otomotiv bölümü ve Schaeffler, İstanbul Ticaret Odası (İTO) şemsiyesi altında ve TAYSAD desteği ile düzenlenen “Continental-Schaeffler Tedarikçi Günleri”nde Türkiye’deki tedarikçilerle
İstanbul’da bir araya geldi. İki gün süren
organizasyonda, Continental ve Schaeffler organizasyona katılan 83 tedarikçi firma yetkilisi ile potansiyel işbirliği fırsatlarını değerlendirdi.
hizmet veren tedarikçilerin katıldığı organizasyon hakkında Schaeffler Otomotiv Satın Alma Departmanı Yöneticisi Dr. Florian Schupp, Batı Avrupa’daki fabrikalarında
üretim kapasitelerinin arttığını, buna bağlı olarak da Türkiye ile yeni işbirliği fırsatlarının oluştuğunu belirtti. Continental Satın
Schaeffler Hakkında
Schaeffler, INA, LuK ve FAG ürün markaları ile rulmanlı yatak ve lineer sistem ürünleri üreticisi ve aynı zamanda
otomotiv sanayi için yüksek hassasiyete sahip motor, şanzıman ve şasi uygulamaları ve ürünleri temin eden dünyaca tanınmış bir tedarikçidir. Küresel olarak faaliyet gösteren grup, 2013 yılında 11.2 milyar Euro tutarında bir satış
hacmi gerçekleştirmiştir. Dünya genelinde 80,000 den fazla çalışana sahip
olan Schaeffler, Almanya ve Avrupadaki
en büyük aile şirketlerinden biridir. 49
ülkede bulunan 170 konumu ile Schaeffler; üretim tesislerinden, Ar-Ge merkezlerinden, satış şirketlerinden, mühendislik ofislerinden ve eğitim merkezlerinden oluşan dünya çapında bir ağa
sahiptir.
Alma Departmanı Yöneticisi Günter Fella
ise konuyla ilgili olarak “Türk tedarikçiler,
otomotiv sektöründe oldukça fazla deneyime ve teknik uzmanlığa sahip. Rekabetçi çalışma ortamı ise kendi içerisinde fırsatları barındırıyor. Batı Avrupa’daki bağlantıların sayısının artması, kara ve deniz
Ağırlıklı olarak son dönemde elektromekanik bileşenlerin odak noktası haline gelmesi nedeniyle metal işleme sektöründe
Beş yıl önce satın alma ortaklığı
kuran Continental ve Schaeffler,
Batı Avrupadaki fabrikaları
için Türkiyedeki tedarikçilerin
deneyiminden yararlanmak istiyor.
74
Kasım November - Aralık December 2014
TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Continental Satın Alma Departmanı Yöneticisi
Günter Fella
yolu mal taşımacılığında lojistik imkanlarının da artmasını sağlıyor. Dolayısıyla Türkiye, Batı Avrupa’daki fabrikalarımız için
temel tedarik pazarlarından biri ve bu nedenle tedarik ağımızı bu pazar içerisinde
daha da genişletmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde de, her departmanımız
için ‘kalite’ temel önceliğimiz olduğu için,
satın almaları seçilen birinci sınıf tedarikçiler üzerinden gerçekleştirmeye odaklanacağız” dedi.
Etkinliğin ilk gününde konuşma ve sunumlarla temel işbirliği prensipleri ve fırsatlar
misafirlerle paylaşıldı. İkinci günde ise katılımcıların birbirlerini daha yakından tanımasına olanak sağlandı. Continental ve
Schaeffler’in temsilcileri ile tedarikçi fir-
Continental Hakkında
Continental, 2013 yılında 33.3 milyar
Euroluk bir ciro ile dünyanın önde gelen
otomotiv tedarikçilerindendir. Fren sistemleri, motor ve şasi sistemleri ve elemanları, aletle donatım, infotainment
bilgilendirmeli eğlence çözümleri, araç
elektroniği, lastik ve teknik elastomer
ürünleri sunucusu olarak Continental;
daha fazla sürüş emniyeti sağlamaya
ve küresel iklimi korumaya önemli katkılarda bulunmaktadır. Bunun ötesinde,
Continental otomotiv iletişiminde yetkin
bir iş ortağıdır. Continental 49 ülkede
yaklaşık 186.000 çalışanıyla faaliyet
göstermektedir.
76
Kasım November - Aralık December 2014
Schaeffler Otomotiv Satın Alma Departmanı Yöneticisi
Dr. Florian Schupp
ma temsilcileri arasında gerçekleştirilen
bire bir görüşmelerde taraflar, olası işbirliği fırsatlarının değerlendirilmesi kapsamında kendi stratejilerini paylaştılar.n
Continental – Schaeffler
Supplier Days
Continental – Schaeffler Supplier Days”
organized in 25-26 November 2014,
under the roof of Istanbul Chamber of
Commerce (ITO) with supports from
TAYSAD, drew great interest. In the
aforesaid event held in Istanbul Chamber
of Commerce, potential collaboration
opportunities were discussed in B2B
meetings between both companies’
purchasing representatives and ITO
members.
Mostly suppliers who serve in metal
processing sector attended to the
event and Manager of Schaeffler
Automotive Purchasing Department,
Dr. Florian Schupp, remarked that new
collaboration opportunities develop
depending upon increasing production
capacity. Emphasizing the importance
of purchasing partnership established
between Schaeffler and Continental in
2008, Dr. Schupp mentioned purchasing
principles of his company and underlined
in his speech that being among the
leading technology companies of the
world, Schaeffler and Continental
seek for suppliers who can meet
their expectations against increasing
technological requirements. Indicating
that Turkish suppliers in automotive
sector have pretty much experience
Continental Lastik Bölümü
44.000den fazla çalışanıyla dünyanın
önde gelen lastik üreticilerinden Continentalin lastik bölümünün satışları,
2013’te 9.6 milyar Euroya ulaşmıştır.
Dünya çapında 24 üretim ve ürün geliştirme noktasına sahip olan Continental
Lastik Bölümü, geniş çaplı üretim ve ArGe yatırımları ile uygun fiyatlı ve çevreye
duyarlı ürünlerin oluşturulmasına büyük
katkı sağlamaktadır.
and technical expertise, Günter Fella,
Manager of Continental Purchasing
Department, stated that they target
to expand their network of suppliers
in Turkish Market. Representatives
replied attendees’ of 83 supplier
companies questions and remarked that
geographical location of our country is
also a great advantage.
On the first day of two-day event,
speeches, presentations and information,
main collaboration principles and
opportunities regarding Schaeffler
and Continental companies were
shared. On the second day, face-toface conversations took part between
purchasing representatives of Schaeffler
and Continental and attendees. During
these conversations, attendees took
the opportunity of providing detailed
information about their companies
and shared strategies for possible
collaboration opportunities. n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Volkswagen Rusya, Türk otomotiv tedarik
sanayi ile işbirliğini artırmayı hedefliyor
T.C. Ekonomi Bakanlığı desteğinde Sektörel Ticaret Heyeti olarak Rusya’da yerleşik Volkswagen’ı ziyaret eden 12 TAYSAD üyesi firma, 2 gün süren temaslarını başarıyla tamamladı.
T
AYSAD tarafından Volkswagen Türkiye Satın alma ofisi ile yürütülen görüşmeler ve Volkswagen Kaluga tarafından yapılan ön çalışma neticesinde, Volkswagen Grup Rus firması, 1-3 Aralık 2014
tarihinde merkezi Kaluga’da bulunan yerleşkesinde ziyaret edildi. 2 gün süren ziyarete katılan 12 TAYSAD üyesi firmadan 23
kişi VW Rusya’yı tanımanın yanı sıra, satın
alma grubuyla yaptıkları görüşmelerde firmanın satın alma ağına dâhil olacak adımları attılar.
Volkswagen Grup Rus Satın Alma
Bölümü Yeni Ürünler Departmanı
Başkanı Ksenia Komyagina
TAYSAD’ı tüm süreçlerde destek
alabilecekleri ciddi bir paydaş
olarak gördüklerini belirtti.
78
Kasım November - Aralık December 2014
TAYSAD’ın üyeleri ile birlikte gerçekleştirdiği üst düzey ziyaret, aynı zamanda Ekonomi Bakanlığı’nın 2011/1 sayılı tebliği
uyarınca Sektörel Ticaret Heyeti Programı kapsamında da destek gördü.
Heyetin Volkswagen Kaluga’daki ilk günü,
Volkswagen Grup Rus Satın Alma Bölümü
Yeni Ürünler Departmanı Başkanı Ksenia
Komyagina’nın konuşmasıyla açıldı. Komyagina gerçekleştirdiği detaylı firma sunumunda, Volkswagen’in Rusya’daki konumu, sektörel verileri ve satın alma stratejisi hakkında bilgi aktarımında bulundu.
Ksenia Komyagina, firma olarak parça alımı pazarlarını geliştirmeyi hedeflediklerini ve TAYSAD üyesi Türk otomotiv tedarik sanayi kuruluşlarıyla gerçekleştirilen bu
organizasyonun, tarafların birbirlerini daha
iyi tanımaları ve geleceğe yönelik işbirliği
olanaklarını görüşmeleri için önemli bir fır-
Volkswagen Grup Rusya,
Kaluga Yatırımları
774
Mio Euro Proje
570
Mio Euro Fabrika Yatırımı
95
Mio Euro Sac Metal Fabrika
sat olduğunu söyledi. Türkiye pazarı ve tedarikçi analizi hakkındaki çalışmaların bu
sene başından itibaren yoğunlaştırıldığının altını çizen Volkswagen, ilgili aşamada TAYSAD’ı tüm süreçlerde destek alabilecekleri ciddi bir paydaş olarak gördüklerini belirtti.
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Volkswagen Grup Rusya, Kaluga
225.000
CKD: 225.000 araç/yıl
45.000
SKD: 45.000 araç/yıl
5.306
Çalışan (2014 Ağustos)
500
VW Rusya’nın lokalizasyon hedeflerinin
üzerini özellikle çizen Komyagina, bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde Rusya’ya
yatırım yapacak Türk otomotiv tedarik sanayi firmalarına ihtiyaç duyduklarını belirtti.
TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, sunumunda TAYSAD ve üyelerinin
yetenek ve gücü hakkında açıklamalarda
bulunurken sektör ile ilgili istatistiksel verileri aktardı. Türkiye’nin otomotiv sektöründeki yatırım ve teşvik olanakları hakkında
da bilgi aktarımında Baybalı, VW’nin firma
olarak Türkiye’nin yatırım ortamından yararlanması gerekliliğinin üzerini çizdi.
Genel Koordinatör Baybalı, VW Grup Rusya işbirliğinde gerçekleştirilen bu organizasyonun otomotiv tedarik sanayi firmaları
için Volkswagen firması ile oluşturulan iş-
Volkswagen Kaluga Motor Fabrikası
250
250 Milyon Euro Yatırım
600
Kapasite: 600 motor/gün
400
Personel: >400 Çalışan
80
Kasım November - Aralık December 2014
Volkswagen Group Rus N. Novgorod
Kapasite
CKD: 132.000 araç/yıl
Yatırım 355 Mio Euro / 85 Mio Euro
Üretim (GAZ)
Personel
>3,000 Çalışan GAZ (2014)
321 Çalışan Volkswagen Grup Rusya
Üretim 2 vardiya (2014)
500 araç/ 3 vardiya üretim
amaçlı akşam yemeğinde yeniden bir araya geldi. Yemeğe aynı zamanda Volkswagen Grup Rus Satın alma Başkanı Frank
Haase’de katılım gösterdi.
Ertesi gün heyet rehber eşliğinde Volkswagen fabrika ziyaretinde bulundu.
Toplamda 3 gün süren bu organizasyona Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Ar-Ge Daire Başkanı Üstün Alan
ve MAN Türkiye Satın alma Müdürü Eda
Özer de katılımlarıyla destek verdi.n
birliklerinin artırılmasında önemli bir adım
olacağına inandıklarını belirtti.
Volkswagen Türkiye Ofisi Başkanı Özlem
Kaymak ise gerçekleştirdiği sunumunda;
Türkiye ofisi olarak Türkiye’nin büyük bir
potansiyele sahip olduğuna inandıklarını
ve bu potansiyeli Türk tedarikçileri ile gerçekleştirilecek işbirliği ile ortaya çıkaracaklarını ifade etti. Volkswagen Türkiye Satın
alma ofisinden beş kişinin katıldığı organizasyonda Satın alma ofisi yetkilileri firmaların birebir görüşmelerinde bulunarak süreci takip etti.
Yapılan sunumların ardından tarafların birbirlerini daha iyi tanımaları ve yeni işbirliği
olanaklarını irdelemeleri amacıyla ikili görüşmelere geçildi. Görüşmeler ilgili ürün
gurubuna yönelik olarak belirlenen satınalma yetkililerinin katılımıyla gerçekleştiğinden sonuç odaklıydı ve verim sağladı.
İkili görüşmelerin ardından, heyet ve Volkswagen Kaluga üst yönetimi networking
Volkswagen Russia aims to
improve collaboration with
the Turkish Automotive
Supply Industry
12 TAYSAD member companies visited
Volkswagen in Russia for 2 days as
Sectoral Trade Delegation with the
support of The Ministry of Economy
of Turkey. The negotiations were held
by TAYSAD with Volkswagen Turkey
Purchasing Office and took place in the
campus of Volkswagen Group Russia in
Kaluga on 1-3 December 2014 after the
preliminary studies done by Volkswagen
Kaluga. Attending the meeting, a
delegation of 23 representatives from
12 TAYSAD members took steps to
be included in the purchasing network
of VW Russia. This high level visit was
supported by the Ministry of Economy of
Turkey under Sectoral Trade Delegation
Program in accordance with the
Communiqué No. 2011/1. n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Otomotiv tedarik sanayinde ‘durmadan’ çalışmanın formülü arandı
TAYSAD’dan ‘Bakım çalışma grubu’ geliyor
TAYSAD, sanayi tesislerinde teknik sorunlardan dolayı yaşanan
üretimin durdurulmasının büyük maddi kayıplar yaratması nedeniyle ‘Bakım çalışma grubu’ kurulması için düğmeye bastı.
S
anayi tesislerinde malzeme kalitesinden üretimde kullanılan yağ cinsine
ve aşırı yüklenmeye kadar birçok nedenle üretim durabiliyor. Bu gibi sorunlar ülke
ekonomilerine büyük maddi kayıplar verirken, firmaların üretim ve kalite problemi
yaşamalarına, dolayısıyla zamanında teslim edilemeyen ürünler nedeniyle güven
kaybına uğramalarına sebep olabiliyor. Sanayinin bu sorununu gören TAYSAD, üyeleri arasında ‘Bakım çalışma grubu’ kurulması için çalışmalara başladı.
‘Üretim Sürekliliğinin İhmal Edilen Faktörü: Bakım’ başlığı altında konferans düzenleyen TAYSAD, üyelerinin olası sorunları ve maliyetlerini minimuma indirmeleri
için düzenli ve profesyonel tesis bakımının
önemini masaya yatırdı.
Sürekli iyileştirme kültürü için ‘Sıfır kaza
– sıfır arıza – sıfır hata’ yaklaşımını benimseyen TAYSAD, tesis bakımlarının arıza
anında değil, planlı bir şekilde, profesyonel ekiplerce yapılmasını ve sorunları önlemeye yönelik çalışılması üzerinde durdu.
TAYSAD, bakım çalışmalarının önemli bir
katkısının, enerji verimliliği sağlanmasında
görülebileceğine de dikkat çekti.
yılıyor. Eskiden haftalar sonrasına sevkiyat
tarihi verilirken, şimdi gündelik hatta saatlik teslimatlar oluyor. Hız inanılmaz arttı.
Hızlı balıkların önem kazandığı bu dönemde olası bir arıza sebebi ile bir kaç saat duran bir makine büyük sıkıntılar yaratabilir.
Hiç bir müşterinin beklemeye tahammülü yok. Bazı firmalar tezgâhlarında oluşacak arıza sebebiyle ikinci bir tezgâh yatırı-
‘Kendimize fazla güveniyoruz’
Konferansta, Türk firmalarının geçmiş yıllarda üretime, kaliteye, ihracata ciddi kaynaklar ayırdığını; şimdilerde ise Ar-Ge’ye
yatırım yaptığını hatırlatan TAYSAD Başkanvekili Alper Kanca, “Tedarik zinciri dediğimiz sistem binlerce dişliden oluşuyor.
Herkesin işini zamanında yapacağı varsa-
TAYSAD Başkan Vekili Alper Kanca, "Eskiden haftalar sonrasına sevkiyat
tarihi verilirken, şimdi gündelik hatta saatlik teslimatlar oluyor. Hız inanılmaz
arttı. Hızlı balıkların önem kazandığı bu dönemde olası bir arıza sebebi ile
bir kaç saat duran bir makine büyük sıkıntılar yaratabilir. Hiç bir müşterinin
beklemeye tahammülü yok" diye konuştu.
82
Kasım November - Aralık December 2014
www.taysad.org.tr
mı yapıyor ve yedekleme ile riskini azaltıyor. Başka bir ifade ile bakım konusundaki yanlışlarını ilave finansman ayırarak kapatmaya çalışıyorlar. Tabii ki bu da maliyetleri artırıyor. Makinelerimizi, tesislerimizi yeterince yüksek kapasite ile kullanamıyoruz. Milyarlarca Euro ya da Dolar ödeyerek ithal ettiğimiz makinelerden yeterince verim alamıyoruz. Başka bir önemli konu ise, enerji israfı. İşletmelerimizde
hala enerji verimliliği düşük seviyede. Bunda bazen eski araç-gereç, makine kullanımı önemli oluyor; bazen ise kullanıcıların
yeterince bilinçli olmaması. Bakım ve Yardımcı İşletmeler yöneticilerinin eski alışkanlıklarından kurtulmaları, gittikçe daha
pahalı hala gelen “kaynakları” daha verim-
li kullanmaya yönelik çalışmaları yapması
gerekiyor. Tüm bu sorunları tartışmak, çözüm aramak için bakım çalışma grubu kuralım, üyeler arası fabrika ziyaretleri organize edelim, bakım kıyaslama çalışması
yapalım, tedarikçi havuzu oluşturalım” diyerek olası sorunları sektör olarak birlikte
giderme yollarının aranmasını istedi.
Tesisin durmasının önüne geçilmeli
TAYSAD üyelerine ‘Sıfır arızaya ulaşmak’
hedefinin altını çizen Solving Efeso Başkan Yardımcısı Virginio Peluzzi, “Sorun
anında, tesis ne kadar üretimi durdurabilir.
Bu planlanamıyor. Bu anda oluşacak maliyetler var. Duruşun süresine odaklanmak
yerine, duruşun önüne geçmeye ve duruş
Selami Güven Antal
Grupas Gelişim TPM Akademi
Konferansta gerçekleştirdiğimiz, bakım kayıplarının azaltılması konulu sunumumuzu
hazırlarken vereceğimiz mesajları ve başlıkları dikkatlice seçtik. TAYSAD’ın evsahipliğinde gerçekleştirilen konferansa katılım bizleri oldukça memnun etmiş ve paylaşımların güzel olmasını sağlamıştır. İşletmelerde, üretim departmanlarının bakım
konusundaki ilgisizliği, arıza analizi yapısının ve kök neden yaklaşımının eksikliği, zaman bazlı bakım sistematiğinin yetersizliği ve kestirimci bakım kültürünün eksikliğini sunum içeriğimizde katılımcılarla paylaştık. Diğer sunumların da ilgiyle takip edilmesi, kahve aralarında, yemekte yapılan görüşmeler ve paylaşımların çok faydalı olduğunu
belirtmek isterim. Ülkemiz için bu birlikteliklerin sürekli olması dileğiyle...
İsmail Kartal Assan Aluminyum Teknik Müdürü
“Üretim Sürekliliğinin İhmal Edilen Faktörü:
Bakım” konulu konferansa katılmış olmaktan ve katkı sunma fırsatı yakalamış olmaktan mutluluk duydum. Sanayisi hızla gelişmekte olan ülkemizde yapılan tesis yatırımlarının sürekliliği, kalite ve fiyat açısından gelişmiş ülkelerdeki rakipleriyle rekabet edebilecek seviyede üretim yapabilmesine bağlıdır. Bu da ancak işletmelerin yüksek verimlilikte çalıştırılması ile mümkündür. Uzun
yıllar boyunca bakım alanında çalışan birisi olarak, bakım faliyetinin öneminin makina arızalanmadığı sürece hissedilmediğini
gördüm. Ancak bu konferansın yapılması;
artık bakışın değiştiği ve bakımın işletmelerin sürdürülebilirliği için çok önemli faktör olduğunun anlaşılmış olduğunu göstermektedir. Artık makinanın sadece çalışıyor olması
yetmemekte, nasıl çalıştığı da sorgulanmaktadır. Bu noktada işletmelerde kullanımdan
kaynaklanan bozulmaların veya dizayn problemlerinin verimsizliğe neden olmasını önle-
www.taysad.org.tr
menin yolu, hayata geçirilmiş iyi bir bakım
yönetim sisteminin olmasıdır. Makina verimliliğinin devamı için makinanın ekonomik ömrü boyunca dizany değerlerinde
çalıştırılabilmesi, işletme giderlerinin yaşlanmayla birlikte artmaması gerekir. İşletmelerin en önemli giderlerinden biri olan
enerjinin verimli kullanılması, öncelikle yatırım aşamasında enerji verimliliği yüksek
ekipmanların tercih edilmesi ile mümkündür. Ancak bundan daha da önemlisi işletme ömrü boyunca bu verimliliğin devam
ettirilmesi ve hatta bunların birer verimsiz ekipman haline dönüşmemesi için koruyucu bakımların, periodik kontrol ve kalibrasyonlarının aksatılmadan yapılması ile
mümkündür.
Sonuç olarak; işletmelerde iyi bir bakım
yönetim sistemi olmadan iyi bir enerji yönetim sisteminin varlığından söz edilemez.
Kasım November - Aralık December 2014
83
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Hakan Yaşar
Demisaş A.Ş. Genel Müdürü
Günümüz dünyasında, rekabet koşulları giderek keskinleşiyor; şirketler sürekli üretkenlik artışı ve sürdürülebilirlik adına yönetimsel arayışlara giriyorlar. Üretkenlik artışında en temel düşünce ve aynı zamanda
endüstrinin en temel amacı ise kısıtlı olan
kaynakların en etkili bir şekilde kullanılabilmesidir. Tüm stratejilerimizi, üretkenlik ve
büyüme planlarımızı dayandırdığımız üretim araçlarımıza, tesislerimize gerekli ve zamanında özeni göstermemiz ilk önceliğimizdir. Bu kadar önem arz eden bakım yönetimi
konusunda, TAYSAD’ın konferans düzeyinde ve bilgi paylaşımı adına en doğru etkinliği düzenlemiş olması çok önemlidir. Yıllardır
fabrikalarda bakım yönetimini de içine alan
Toplam Verimli Bakım/Yönetim konusunda oluşmuş tecrübelerimizi, JIPM mükemmellik ve mükemmellikte devamlılık ödülleri sürecimizi sizinle paylaşmak benim için de
mutluluk vericidir.
adedini minimuma indirmeye odaklanmalıyız. Bunu gerçekleştirdiğimizde başarılı
oluruz. Sanayi tesislerinin durmasının önüne geçmek için de planlı bakım tercih edilmelidir” diye konuştu.
Konferansta, tesislerde meydana gelen
üretim durmalarında meydana gelen zararın yapılan bakım - onarımın işçilik ve enerji maliyetlerinin yüzde 35’i kadar olabileceğine dikkat çekildi. Oysa düzenli bakımların yapılması halinde bu maliyetin minimuma ineceği ve üretimde, kalitede, ürünü
zamanında teslimde sıkıntılar yaşanmayacağı, dolayısıyla da firmaya güven unsurunun sarsılmayacağı üzerinde duruldu.
84
Kasım November - Aralık December 2014
Tayfun Özger
Kanca A.Ş. Bakım Sorumlusu
Kısa zaman aralıgı içinde firmaların yoğun
katılımı,konuşmacıların başarılı performansı
ve stand açan firmalara olan ilgi mümkünse sonraki senelerde de bu organizasyonların genişletilerek tekrarının faydalı olacagını
gösteriyor. Bakım konusunda firmalar arasında tecrübe ve bilgi paylaşımı yapılacak
çalışma grubu oluşturulması bence isabetli
bir öneri, alınması gereken çok yolumuz var.
Konferansta ayrıca Grupas Gelişim TPM
Akademi’den Erol Özden ile Selami Güven
Antal, Assan Alüminyum Teknik Müdürü
İsmail Kartal, Demisaş Genel Müdürü Hakan Yaşar da TAYSAD üyelerine bakım ile
ilgili çalışmalarını ve sağladıkları maliyet
avantajlarını anlattı. n
TAYSAD forms “Maintenance
Work Group”
TAYSAD has pushed the button to form
a maintenance work group as a result
of the huge financial loss caused by the
technical problems that are encountered
in the industrial facilities halting the
production. There are several reasons
that cause the production to halt such as
the quality of the materials and type of
the oil use or overload. These problems
harm the country's economy and cause
the companies to have problems in
production, quality and naturally trust
due to time loss. Noticing this problem,
TAYSAD has begun to work on forming a
maintenance work group.
TAYSAD organised a conference under
the title “The Neglected Factor of
Erol Özden
Grupas Gelişim TPM Akademi
Günümüzün gerçeği; problemsiz makinelere sahip olmak, makinelerimizi en ekonomik yolla çalışır halde tutarak kusursuz ürünler üretmek ve müşteri memnuniyetini sağlamaktır.
Bu nasıl başarılır?
Seçkin konuşmacılar örnek uygulamaları ve
deneyimlerini paylaşarak çözümlerin olduğunu bizlere gösterdiler.
Ayrıca; konferansa katılım talebinin beklentilerimizden çok üzerinde olması, bakım alanında daha iyiyi yapma arayışlarının olduğunu ve Bakım Yönetim Modeline olan ihtiyacı göstermektedir.
Grupas Gelişim ile yapıkları işbirliği ve bu
güzel konferansın kusursuz bir şekilde organize edilmesinde gösterdikleri çabalar nedeniyle başta TAYSAD Yönetimi olmak üzere, deneyimlerini paylaşarak katkı veren Solving Efeso, Demisaş ve Assan Alüminyum
şirketinden konuşmacılara teşekkür ediyorum.
Production Continuity:Maintenance”
and evaluated the problems of its
members and laid on the table the
importance of facility maintenance for
potential disfunction and additional costs.
Adopting the “zero accident-zero defectzero error” approach for a continuous
improvement culture, TAYSAD
emphasised the works to be done in
order to prevent the problems not at the
time of the accident, but as a precaution
performed carefully and well planned
by professional teams. TAYSAD also
pointed out that a significant contribution
of the maintenance works can be seen in
the provision of energy efficiency. n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Otomotiv tedarik sanayi İstanbul’da buluştu
TAYSAD, ‘Babayiğit’i bulacak, yabancı
yatırımı getirecek rapor hazırlıyor
TAYSAD Başkanı
Dr. Mehmet Dudaroğlu
ğını hatırlatan TAYSAD Başkanı Dudaroğlu, üye sayısının ise 345’e ulaştığını aktardı. Dudaroğlu, gündemlerinde her zaman
iç pazarın, Ar-Ge ve inovasyon stratejilerinin, teşviklerin, nitelikli insan gücünün olduğuna dikkat çekti. 2015 yılında iç pazarın 750-800 bin dolayında öngörüldüğünü,
üretimin 1.150 bin ile 1.200 bin arasında
beklendiğini kaydeden Dudaroğlu, ihracatın ise 23 milyar dolar seviyesinde tahmin
edildiğini söyledi.
Dudaroğlu, “Türk otomotiv tedarik sanayiyi küresel otomotiv pazarında tasarım teknoloji ve tedarik gücü ile ilk 10’ a taşıma
vizyonumuz var. Bunun için stratejik yol
haritası hazırlıyoruz. Eylem planlarımız ve
girişim projelerimizi hazırlıyoruz” dedi.
Çin’de bugün olmazsa yarın mutlaka
olmalıyız
TAYSAD’ın İstanbul üye toplantısında konuşan Dudaroğlu, “Hazırladığımız rapor tamamlanınca ‘Babayiğit’in nasıl bulunacağından, stratejik üretim için yabancı yatırımın nasıl geleceğine kadar belgemiz olacak” dedi.
T
AYSAD, 2015 yılı ile ilgili öngörülerini
üyeleriyle paylaştı. İstanbul üye toplantısında konuşan TAYSAD Başkanı Dr.
Mehmet Dudaroğlu, 2023 yılında otomotiv endüstrisinin ihracat hedefi 75 milyar
dolara ulaşabilmesi için sektörün her yıl
kesintisiz yüzde 14.3 seviyesinde büyümesi gerektiğinin altını çizdi. Bu hedef için
çalıştıklarını kaydeden Dudaroğlu, “Bunun
için stratejik yol haritası hazırlıyoruz. Ayrıca kritik teknolojilerin Türk ekonomisine
kazandırılabilmesi için de bir çalışma yapıyoruz. Bu tamamlanınca ‘babayiğitin’ nasıl
bulunacağından, stratejik üretim için yabancı yatırımın nasıl geleceğine, tedarik
sanayinin yüksek teknolojilerde kümelenme kabiliyetinin artırılmasına kadar elimizde bir rapor olacak” dedi.
Toplantıda tedarik sanayinin 2014’de 22
milyar dolar ciroya ulaştığını, bunun 9.5
milyar dolar seviyesinin ihracat olduğunu,
sektör istihdamının ise 130 bin kişiyi aştı-
86
Kasım November - Aralık December 2014
Çin’in 20 milyondan fazla araç ürettiğini ve
hedefinin ise 40 milyon olduğuna vurgu
yapan Dudaroğlu, “Çin’de bugün olmazsak yarın mutlaka olmalıyız. Bunun için
Çin ile temaslarımızı geliştiriyoruz. Bu ülkede nerelerde nasıl yatırım yapılabilir, iş
yapma zorlukları karşısında tıkanıklıkları
nasıl aşabiliriz diye ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Bunun yanı sıra Avrupa ve ABD’de de
temaslarımızı artırıyoruz. 2015’te AUDİ,
BMW, Scania ziyaretlerini programa aldık.
ABD’de ilk kez South Carolina’da temaslarımız olacak” diye konuştu.
Ayrıca Piri Reis Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Kaya Ardıç ile Anadolu Isuzu Genel
Müdürü Tuğrul Arıkan da TAYSAD üyelerini Türkiye ekonomisi ve otomotiv endüstrisinin gelişimiyle ilgili bilgilendirdi.n
Automotive supply industry
meeting in Istanbul
Isuzu Genel Müdürü
Tuğrul Arıkan
TAYSAD has shared its predictions on
2015 with its members. Speaking at the
members' meeting, TAYSAD President
Dr. Mehmet Dudaroglu underlined the
fact that there's a need to grow around
14.3 % each year in every sector in order
to reach the exports target of 75 billion
dollars until 2023. n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
emisyonlu içten yanmalı motorların geliştirilmesine yönelik bilgi ve teknoloji üretimini bekliyoruz” dedi.
Sektöre yaptıkları yatırım teşvikleri ile
2020 öncesinde yerli marka otomobili ülke
ve dünya yollarında görmeyi hedeflediklerini belirten Işık, otomotiv yan sektörünü
rekabetçi yapan en önemli etkenlerden birinin de sektörün tasarım gücü olduğunu
belirtip, tasarımı da Ar-Ge merkezleri gibi
destekleyeceklerini bu konuda önümüzdeki günlerde müjde vereceklerini sözlerine ekledi.
Bakan Işık yerli otonun
tarihini Bursa'da açıkladı
Bursa’da konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık,
TÜBİTAK’ın destekleri ve sektöre sağladıkları yatırım teşvikleriyle
farklı yatırımcıları bir araya getirdiklerini belirterek, “2020 öncesinde yerli marka otomobilimizi ülkemiz ve dünya yollarında görmeyi hedefliyoruz” dedi.
Bakanlık olarak paydaşlarla beraber otomotiv sektörünün sorunlarını tespit ettiklerini ve çözüm yollarını geliştirdiklerini ifade eden Işık, “2015 - 2018 yıllarını kapsayacak şekilde ‘Türkiye Otomotiv Sektörü
Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ hazırlık çalışmalarına başladık. Bakanlığımız tarafından verilen aksam ve araç tip onay belgelerinin uluslararası geçerlilik kazanmasına yönelik gerekli mevzuat güncelleme
ve teknik servis ile onay kuruluşunun altyapısını iyileştirme çalışmaları yine bu eylem planı kapsamında devam ediyor” diye
konuştu.
Otomotiv test merkezi
B
ursa Hilton Otel’de yapılan “Ulusal
Otomotiv
Tedarik
Sanayi
Buluşması”na Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın yanı sıra Bursa Valisi Münir Karaloğlu, TAYSAD Başkanı Dr.
Mehmet Dudaroğlu, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim
Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim
Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve sektör
temsilcileri katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, dünya ekonomisinin bir yandan çok zor, bir yandan
da fırsatlarla dolu bir süreçten geçtiğini ifade ederek, “Gelişmiş ülkeler dahil birçok
ülke günü kurtarmaya çalışırken, Türkiye,
açıkladığı ‘Yapısal Dönüşüm Programları’
ile yaşanan bu süreçleri orta ve uzun vadede lehine çevirecek adımlar attı” dedi.
“Dünya otomotiv ihracatından yüzde
1,4 pay alıyoruz”
Türkiye’nin AB ülkeleri içinde otobüs üretiminde 1’inci, hafif ticari araç ve ağır kamyon üretiminde 2’nci, otomobil üretiminde
ise 7’nci sırada yer aldığını açıklayan Işık,
“Ülkemiz otomotiv sanayinin, dünya oto-
88
Kasım November - Aralık December 2014
motiv ihracatından aldığı pay 2002 yılında
binde 6 iken, 2013 yılında bu oran yüzde
1,4’e yükseldi. Bu oranlar, sektör ve ülkemiz açısından oldukça sevindiricidir” diye
konuştu.
“Yenilikçi girişimcilere 2,5 milyon lira
destek”
Otomotiv sektörünün geleceğinde elektrikli araçların büyük rol oynayacağının savunan Işık, sektörü gelişmesi için tüm
yönleriyle destek verdiklerini açıkladı. Otomotiv sanayinde de araç hafifletme, çevre ve tüketici dostu araç, yeni malzemeler ve yeni teknolojiler konusunda çalışmaların arttığına dikkat çeken Işık, sektörde
elektrikli araçların büyük rol oynayacağının
öngörüldüğünü vurgulayıp, sektörü tüm
yönleriyle desteklediklerini belirtip, “TÜBİTAK aracılığıyla içten yanmalı motorlu
araçların performansını artıracak, elektrikli ve hibrit araçların pil teknolojilerini geliştirecek ve bu araçlarda emisyon azaltılmasını sağlayacak sistemleri üretecek yenilikçi girişimcilere 2,5 milyon liraya kadar
destek veriyoruz. ‘Hibrit Elektrikli Araçlara
Özel İçten Yanmalı Motor Tasarımı Çağrısı’ ile de hibrit elektrikli araçlarda kullanıma uygun, yüksek performanslı ve düşük
Yenişehir’de yapılması planlanan Otomotiv Test Merkezi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Işık, “Türkiye Otomotiv Test Merkezi’ni mutlaka yapacak. Birinci önceliğimiz de bu test merkezinin, otomotivin kalbi durumunda olan
Bursa’da yapılması. Araziyle ilgili bazı sorunlarımız var. Sorunların aşılması için ciddi bir gayret gösteriyoruz. Arzumuz bu test
merkezinin Bursa’da hayata geçmesi yönünde. Bu test merkezini özellikle üretilecek yerli araçlar için önemli bir adım olacağını düşünüyoruz ve Türkiye’nin bu noktada yurt dışına ödediği bedellerin yurt içinde kalması açısından da bir an önce hayata geçmesi için gayretimizi gösteriyoruz”
diye konuştu. n
Minister Işık announced the
date of the new domestic
car in Bursa
Speaking in Bursa, the Minister of
Science, Industry and Technology Fikri
Işık stated that they brought together
different investors through their
investment incentives and the support
of TUBITAK and said, “We aim to see
our domestic car on the roads before the
year 2020.” n
www.taysad.org.tr
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
“Aile Şirketlerinde İyi Yönetim Çalıştayı”
ile aile şirketlerinin gücünü gelecek
nesillere ve yıllara taşımalarına, sağlıklı
büyümelerine, yönetimlerine farklı bir
yaklaşım kazandırarak iyi yönetim ve
sürdürülebilirlik çalışmalarına destek
vermeyi amaçlıyoruz.
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
AİLE
ŞİRKETLERİNDE
İYİ YÖNETİM
ÇALIŞTAYI
13 Şubat 2015,
Green Park Pendik
Hotel, İstanbul
13 Şubat 2015,
Green Park Pendik Hotel, İstanbul
09:00-09:20 Kayıt
09:20-09:30 TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Tunçdöken
09:30-09:45 TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu
09:45-11:15 Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer & Kıdemli Müdür Hande Türkmen
Aile/Ortak Şirketlerinde İyi Yönetim
İyi Yönetimin Unsurları
Kurumsal Yönetim Gereklilikleri
11:15-11:30 Ara
11:30-13:15 Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer & Kıdemli Müdür Hande Türkmen
Gözetim Mekanizması
- İç Kontrol, İç Denetim Nedir?
- İç Kontrolün Önemi
- İç Denetimin İşlevi
- Risk Nedir, Şirketler İçin Risk Örnekleri
- Risk Yönetimi Nedir?
- Risk Yönetiminin Faydaları
13:15-14:30 Öğle Yemeği
14:30-16:15 Deloitte Chief Learning Officer, Fazıl Oral
Yönetim Felsefesi
Liderlik Planlaması
Uzlaşma ve Çıkar Çatışması
16:15:16:30 Ara
16:30:17:00 Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer & Kıdemli Müdür Hande Türkmen
Kurumsal Yönetim Olgunluk Seviyesi Anketinin Uygulanması
17:00-17:30 Soru-Cevap
17:30-18:30 Birebir Görüşmeler
Talep Eden Şirketlerin, Deloitte Danışmanları İle 15 dk’lık Özel Görüşme Yapması
Katılım Bedeli
TAYSAD Üyeleri için kişi başı 500 TL + KDV
Üye dışı firmalar için kişi başı 700 TL + KDV
TAYSAD İktisadi İşletmesi
İş Bankası
Gebze Organize Sanayi Şubesi- 2429 43978
IBAN : TR22 0006 4000 0012 4290 043978
İlyasbey VD 833 0465513
Kayıt
[email protected]
PLASTİK SANAYİ PLASTICS INDUSTRY
PAGEV, 9. Türk Plastik Endüstrisi Kongresi'ni düzenledi
Otomotiv plastikleri
mercek altına alındı
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme
ve Eğitim Vakfı (PAGEV) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ‘Türk Plastik Endüstrisi Kongresi’ bu yıl “otomotiv plastikleri” teması ile gerçekleştirildi.
O
tomotiv sektöründe
plastik kullanımının
avantajları ve sektördeki
teknolojik gelişmelerin
tüm boyutları ile tartışıldığı
kongreye; Farplas, Bplas,
Engel, Erema, Karel Kalıp,
Eurotec, DuPont, Sabic
Otomotiv, LyondellBasell,
Polyone, DSM gibi otomotiv
ve plastik sektöründe dünya
çapında faaliyet gösteren
şirketlerin temsilcileri ile
Kompozit Sanayicileri Başkanı
Şekib Avdagiç konuşmacı
olarak katıldı.
de yer aldı. Farplas CEO’su
Ömer Burhanoğlu’nun
moderatörlüğünde
gerçekleştirilen panelin diğer
panelistleri; TAYSAD’dan Dr.
Mehmet Dudaroğlu (Yönetim
Kurulu Başkanı), Tofaş’tan
Semih Ertürk (Kimya
Mühendisi-Polimer), Farba
Odelo’dan Ahmet Bayraktar
(Yönetim Kurulu Başkanı),
Mercedes Benz Türk’ten
Sami Doğru (Geliştirme Kısım
Müdürü) ve Avitaş’tan Halid
Avdagiç (Genel Koordinatör)
olarak sıralandı.
PAGEV Yönetim Kurulu
Başkanı Yavuz Eroğlu’nun
açılış konuşmaları ile
başlayan kongrede ayrıca
‘Plastiklerle Hafifletilmiş
Araçlar’ konulu bir panel
Kongrede plastik
malzemelerin teknolojik
gelişmeler ve kullanım
avantajları ile bir otomobil
için; konfor ve güvenlikten
taviz vermeden yüksek
90
Kasım November - Aralık December 2014
performans, düşük üretim
ve kullanım maliyetleri ile
birlikte hafif bir malzeme
olarak önemli ölçüde yakıt
tasarrufu sağladığı belirtildi.
Ayrıca dünyada yeni
otomobillerde karoseri ve
hatta motoru dahil olmak
üzere plastik uygulamaları
ile ilgili inovatif yaklaşımlar
üzerindeki çalışmaların tüm
hızıyla sürdürüldüğü örnekler
ile açıklandı.
Türkiye’de de yerli otomobil
üretimi için start verilmiş
durumda. 2020 yılına kadar
üretimine başlanması
planlanan yerli otomobil ile
ilgili teknolojik araştırmalar
da devam ediyor. Ülkede
petrol üretiminin olmaması ve
dünyanın en pahalı benzininin
kullanılması araştırmalarda
yakıt tasarrufunu ön plana
çıkarıyor. Yakıt tasarrufu
otomobillerinin hafifletilmesini
işaret ederken, hafiflik için
otomotiv sektöründeki
plastik yan sanayinin önemi
de ortaya çıkıyor. Örneğin;
modern bir otomobilde
100 kg’lık plastik 200-300
kg’lık diğer malzemelerin
yerini aldığında, söz
konusu otomobilin 150
bin kilometrelik ömründe
yaklaşık 8 bin 500 litrelik
yakıt tüketimi 750 litre gibi
önemli bir oranda azalıyor.
Bu doğrultuda yapılan
hesaplar, Batı Avrupa’da
petrol tüketiminin yılda 12
milyon ton, karbondioksit
salınımının ise yılda 30 milyon
ton azaldığını gösteriyor.
Otomotiv sektörü çevreye
zarar vermeyen ekonomik
araçlar üretmek için; plastik
ve kauçuk ürünleri ağırlıklı
olarak aracın; iç giydirme,
koltuk, tampon, kaput altı,
döşeme, ön konsol, yakıt
sistemleri gibi bölümlerinde
kullanıyor.
Son beş yıllık sektör verileri
incelendiğinde Türkiye’de
toplam plastik üretiminin
yüzde 3-5’lik bölümünün
otomotiv plastiklerine ait
olduğu görülüyor. 2013 yılında
otomotiv sektörü üretiminde
281 bin ton plastik ve 156 bin
ton kauçuk kullanırken; bir
aracın toplam ağırlığının yüzde
11’ini plastikler, yüzde 6,1’ini
ise kauçuk oluşturuyor.n
9th Turkish Plastics Industry Congress
“Automotive plastics under the spotlight”
Turkish Plastics Industry Foundation (PAGEV) hosted their
traditional annual Turkish Plastics Industry Congress with
the theme “automotive plastics”. During the congress, the
advantages of plastics were specified for their low cost, low
weight for significant fuel savings without compromising
comfort and safety as industrial materials.
www.taysad.org.tr
KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY
fotoğraflarından Osmanlı
eserlerine, Koç Müzesi’nde
sergilenen Klasik Otomobil
koleksiyonundan Çanakkale
Zaferi’nin en özel karelerine
kadar birçok fotoğraf, üretim
fazlası panellere bastırılarak
birbirinden güzel tablolar
elde edildi. Bu tablolar bağış
usulüyle satıldı ve elde edilen
gelir, Bursa’da bulunan OİB
Teknik ve Endüstri Meslek
Lisesi’nin çevreci bina olması
için gereken dönüşüme
harcandı.
“Yeşil Bina” sertifikası
İngiltere’den geldi
Ford Otosan “Arka Pencere”
ile ISO Çevre Ödülü’nü kazandı
Amerika’ya ihraç edilen Transit Connect’in geliştirme çalışmalarından arta kalan camlar tablo oldu, elde edilen gelirle, Otomotiv Endüstrisi
İhracatçıları Birliği Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi “Yeşil Bina”ya dönüştürüldü.
T
oplumsal sorunlara kalıcı
çözüm sağlamak üzere
çeşitli sosyal sorumluluk
projelerini hayata geçiren
Ford Otosan, “Arka
Pencere” projesiyle 14. İSO
Çevre ve Enerji Ödülleri
organizasyonu tarafından
Çevre ve Sürdürülebilirlik
Yönetimi kategorisinde ödüle
layık bulundu. Düzenlenen
törende, ödülü Ford Otosan
Satın Almadan Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı Cengiz
Kabatepe, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr.
Mustafa Öztürk, İSO Yönetim
Kurulu Üyesi ve Çevre ve
Enerji Kurulları Başkanı M.
Ata Ceylan ve İSO Başkanı
Erdal Bahçıvan’ın elinden aldı.
Törende bir konuşma yapan
Kabatepe şunları söyledi:
“Ford Otosan olarak ticari
işlerimize olduğu kadar;
92
engellilik, eğitim, sağlık
ve çevre konuları öncelikli
olmak üzere toplumsal
sorunlara da büyük önem ve
öncelik veriyoruz. Bizim gibi
büyük çaplı şirketlerin bunu
yapması gerektiğine içtenlikle
inanıyoruz.”
Ford Otosan’ın bugüne kadar
su bazlı boya arıtma tesisleri
ve yüzde 85 oranında geri
dönüşümlü araç üretimi ile
çevreye duyarlılıkla hareket
ettiğini hatırlatan Kabatepe,
bu okuldan mezun olan
öğrencilerin çevre bilinci ile
eğitildiklerini dile getirerek
sözlerine şu şekilde devam
etti: “Türkiye’nin gelişen
endüstrisi ile enerji ihtiyacını
gün geçtikçe artmaktadır.
‘Yeşil Bina’ gibi tasarruf
sağlayıcı faaliyetler bu
ihtiyacın dengelenmesinde
önemli rol oynamaktır.
Kasım November - Aralık December 2014
Ülkemizin diğer bir önemli
sorunu nitelikli işgücü
ihtiyacına hizmet eden
okulumuzda enerji tasarrufu
adına böyle önemli bir proje
gerçekleştirerek çifte katkı
sağladığımıza ve Türkiye’nin
aydınlık geleceğine
bir pencere açtığımıza
inanıyoruz.”
“Arka Pencere”ler tablo
oldu, okulun çevreci
dönüşümü için gelir sağladı
Amerika’ya ihraç edilen
Transit Connect modellerinin
şoför koltuğu arkasındaki
camı üretmek için
yapılan parça geliştirme
çalışmalarından arta kalanlar,
‘Arka Pencere’ projesi ile
yeniden kazanıldı. Atatürk
Okul yönetimi İngiltere’deki
Bina Araştırma Kurumu
(BREEAM) Breeam In Use
sertifikasyonuna sahip
olmak için değerlendirme
süreçlerinden geçti. Bu
süreçte, okulun ekolojik
test raporu oluşturuldu ve
çatıya güneş enerji sistemi
kurularak okulun kendi
enerjisini kendi üretebilir
hale gelmesi sağlandı. Proje
kapsamında okulda; yüzde 30
elektrik ihtiyacını karşılayacak
solar sistem kuruldu, yüzde
30 su tasarrufu sağlamak
amacıyla musluklara kartuş/
perlatör takıldı. Elektrik ve
su tasarrufu için selonoidli
vanalar ve sensörler takıldı.
Çevre çalışmaları için, sivil
savunma uzmanları eşliğinde
acil durum raporları hazırlandı,
yangın ve afet risk analizleri
yapıldı. Okul bahçesine
bisiklet parkı yapıldı, yangın
ihbar santralına acil durumda
telefonla çağrı gönderecek
modül takıldı. n
Ford Otosan receives ISO Environment
Award with “Rear Window”
The glass that remained after the development studies of Transit
Connect, which is exported to the US, was collected and recycled
into several products and with the profit made by these products,
Automotive Industry Exporters' Association (AEU) Technical and
Industrial Vocational School has become a self sufficient school and
gained “Green Building” certificate. Thus, Ford Otosan received ISO
Environment Award for this significant project in collaboration with
OIB (AEU) as a great example of social awareness.
www.taysad.org.tr
BENİM YOLUM, BENİM KİTABIM MY WAY, MY BOOK
Duygusal Zeka
Z. Uran Zaman: Makaleleriyle iki kez Pulitzer Ödülü’nü kazanan Dr.
Goleman çok değerli eserine Aristo’nun Çağrısıyla başlıyor “Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana ,doğru ölçüde, doğru zamanda,
doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir.
Z. URAN ZAMAN
YAZAKİ AVRUPA ÜRETİMDEN SORUMLU
YÖNETİM KURULU ÜYESİ
İ
çinde bulunduğumuz yeni dünya düzenini tanımlayan en doğru kavram, ”değişim”. Bu ortamda fark yaratmak isteyen işletmelerin yol haritaları da, kurumsal zekanın duygu ile, empati ile,
sosyal beceri ile birleştiği modeller üzerinde çiziliyor. Yeni dönemin liderlik tanımı,
iş ve kar odaklı bir düşünce biçiminin yanında, sosyal duyarlılık, şeffaflık ve başarılı
ilişki yönetimini gerekli kılıyor.
Psikolog Dr. Goleman, çığır açan eserinde
zeka kavramını yeniden tanımlıyor. Başarı ve zeka testlerinin temelindeki IQ ölçeğinin, örneğin bir çocuğun gelecekteki başarısını tahmin etmeye yetmediğini savunan Goleman, eski deyimle “olgunluk” anlamına gelen duygusal zeka (EQ) kavramını açıklıyor. IQ ile ölçülen zeka, insanların okul ve iş yaşamındaki başarısını belirleyen bir etken midir? Eğer öyleyse , yüksek
IQ’lu kişiler neden ortalama IQ’ya sahip arkadaşlarına göre hayatta başarısız olabiliyor? Araştırma bulgularına gore, duygusal
zeka yoksunluğu, kişinin aile yaşamından mesleki başarısına, toplumsal ilişkilerinden sağlık durumuna kadar birçok alanda çok kötü sonuçlar doğurabiliyor. Herkesin ufkunu açan bu baş yapıtın
çok önemli bir toplumsal mesajı da var: demokrasinin topluma ne ölçüde mal olduğu, bireylerin duygusal zeka düzeyiyle doğrudan bağlantılı.
Dr. Goleman’ın kaleme aldığı bu değerli yapıt, yeni dünyadaki risk ve fırsatları doğru
okuyabilmek, geleceği öngörebilmek adına bizlere ışık tutacak önemli bir kavramı, “
duygusal zeka“yı mercek altına alıyor. Yaşamınızı değiştirebilecek harika bir kitap…
Beraber çalıştığım gerek yabancı gerek
Türk yönetici arkadaşlarıma okumalarını tavsiye ettiğim Dr. Goleman ve Dr. Covey eserlerinde, duygusal hayatımızı akıllıca yönetmeye çağırıyor bizi. Tutkularımız;
düşüncelerimizi, değerlerimizi, yaşam mücadelemizi yönlendirir ve iyi kullanıldığında bir bilgelik içerirler. Ancak kolayca yoldan çıkabilirler, çoğu zaman olan da budur. Aristo’nun da gözlemlediği gibi, sorun
duygusallıkta değil, duyguların ve ifadelerin uygunluğundadır.
Sorulması gereken soru ise şudur: Duygularımızı akılla nasıl birleştirebiliriz?
Sokaklarımıza nezaketi, toplumsal yaşamımıza şefkati nasıl taşıyabiliriz?
Goleman’ın sözünü ettiği bu yolda, bu kitabın size ışık tutmasını diliyorum. Keyifli
okumalar…
Duygusal Zeka - Neden IQ'Dan
Daha Önemlidir?
Dr. Daniel Goleman
Varlık Yayınları
Barkod: 9789754341966
Ebatı: 14x20
Sayfa Sayısı: 420
Baskı Yılı: 2000
Dr. Daniel Goleman, psikoloji
alanında çığır açan bu kitabında,
'EQ'nun 'IQ'dan daha önemli
olduğunu kanıtlıyor. 'Duygusal
zeka'yı, özbilinç, azim, dürtülerini
frenleme, başkalarının duygularını
paylaşabilme gibi özellikleri içeren
bir zeka olarak tanımlıyor.
Araştırma bulgularına göre,
duygusal zeka yoksunluğu,
kişinin aile yaşamından mesleki
başarısına, toplumsal ilişkilerinden
sağlık durumuna kadar birçok
alanda çok kötü sonuçlar
doğurabiliyor. Ancak, Dr. Goleman'a
göre, duygusal zeka doğuştan gelen
bir özellik değil. İnsan beyninin
yapısı dolayısıyla, çocuklukta alınan
duygusal dersler, yaşam boyunca
davranış tarzını belirliyor.
Başta eğitimciler ve ana-babalar
olmak üzere, herkesin ufkunu açan
bu kitabın çok önemli bir toplumsal
mesajı da var: Demokrasinin
topluma ne ölçüde mal olduğu,
bireylerin duygusal zeka düzeyiyle
doğrudan bağlantılı.
Yıllardır çalıştığım otomotiv sektöründe olduğu gibi odağında “insan“ olan; kurum
içinde herbir çalışanın, dışında ise toplumun tüm bireylerinin tek tek yaşantısına
dokunan kurumlar için olmazsa olmaz olan
değerdir “Duygusal Zeka”. Akıl ve duyguyu uyumla kullanmayı başarıp; birbirini tamamlayan, güçlendiren bir rehber olarak
hayatımızda bütünleştirebilirsek, başarıya ulaşmak için hiçbir engelimiz kalmayacaktır.
94
Kasım November - Aralık December 2014
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
standartlara uygunlukları
incelendikten sonra verilen
sertifikayı, Bosch Sanayi
ve Ticaret A.Ş. Ticari Genel
Müdürü Gökhan Karagöl ve
Teknik Genel Müdürü Marc
Weller , KAGİDER Başkanı
Gülden Türktan’ın elinden
aldı.
Bosch, KAGİDER’den
Fırsat Eşitliği Modeli
Sertifikası aldı
Bosch Dizel ve Benzinli Sistemler Bursa Fabrikası, KAGİDER’in Dünya Bankası desteği ile hayata geçirdiği proje çerçevesinde “Fırsat Eşitliği
Modeli Sertifikası”nı almaya hak kazandı.
B
osch Dizel ve Benzinli
Sistemler Bursa
Fabrikası, (Türkiye Kadın
Girişimciler Derneği)
KAGİDER’in Dünya Bankası
işbirliği ile gerçekleştirdiği
proje çerçevesinde, iş
yaşamında kadın-erkek
eşitliğine gösterdiği
hassasiyet ve kadın
çalışanlarına sunduğu
imkanlarla “Fırsat Eşitliği
Modeli Sertifikası” almaya
hak kazandı. Cinsiyet
eşitliğine duyarlı şirketlere,
bu alanda belirlenmiş
Bosch Dizel ve Benzinli
Sistemler Bursa Fabrikası
Ticari Genel Müdürü
Gökhan Karagöl “Bosch
global olarak işyerinde
çeşitliliği; cinsiyet, kuşak,
çok ulusluluk ve çalışma
modelleri gibi boyutlarda
ele alıyor ve fırsat eşitliği
anlayışını benimsiyoruz.
Bu anlamda, kadınların iş
yaşamında var olmaları
ve üst düzey pozisyonlara
ulaşmaları için bir çok
uygulama gerçekleştiriyoruz.
Kadın çalışanlarımıza yönelik
eğitim, seminer, mentorluk
çalışmalarımızın yanı sıra,
iş hayatında hamilelik gibi
özel dönemlerini daha rahat
geçirebilmeleri için hassasiyet
gösteriyoruz. Tüm bunların
yanı sıra, Bosch olarak bir
diğer önemli amacımız teknik
alanlarda çalışan kadın sayısını
artırmak.” dedi.
kadın çalışanların
yeteneklerini geliştirmesi
amacıyla, mentorluk
programı, eğitimler, kadın
liderlerle tecrübe paylaşım
toplantıları düzenleniyor.
Yuvarlak masa toplantılarında,
üst yönetimle bir araya
gelen kadın liderler, sayıları
az olan kadın çalışanların
önündeki engelleri ve çözüm
yollarını tartışıyor. Hamilelik
ve emzirme dönemindeki
kadın çalışanlar, fabrika
içinde dinlenme odalarının
yanı sıra, doğum sonrası yarı
zamanlı veya evden çalışma
imkanlarından da faydalanıyor.
8 Mart Dünya Kadınlar
Günü’ne yönelik düzenlenen
organizasyonlarda tüm kadın
çalışanlar, yönetim ekipleri ve
dışarıdan konuşmacılarla bir
araya geliyor. n
Bosch Diesel and Gasoline
Systems Bursa Plant
receives Equal Opportunity
Model Certificate from
KAGIDER
Bosch Bursa Fabrikaları’nda,
Bosch Diesel and Gasoline
Systems Bursa Plant
has received the “Equal
Opportunity Model
Certificate” from KAGIDER
with the support of World
Bank.
gurur kaynağıdır. Yıllardır
dünyanın her yerinden
firmamıza gerek ziyaret gerek
denetleme amaçlı gelen
misafirlerimizin de söylemiş
olduğu en temiz dökümhane
olduğumuz konusundaki
görüşlerin, aldığımız ödüller
ile taçlandırılması bizleri çok
mutlu etmiş ve gelecek için
daha da yüreklendirmiştir.
50 yılı aşkın geçmişe sahip
firmamızda bu ödüllere layık
olmak için var gücümüzle
çalışmaya, yeni projeler
geliştirmeye, çevreye ve
insana duyarlı olmaya devam
edeceğiz.” dedi.n
EKU, bir yılda
2 çevre ödülü aldı
EKU Fren Kampana ve Döküm Sanayi A.Ş.,
2014 yılında iyileştirme projeleri ve temiz dökümhanesi ile Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği TÜDOKSAD’dan aldığı ödüle, bir yenisi
daha ekledi.
İ
stanbul Sanayi Odası’nın
14.’sünü düzenlediği
Çevre ve Enerji Ödülleri
Yarışması’na dört proje
ile başvuran EKU, jüri
değerlendirmesinden başarı
ile geçerek finale kalmayı
başardı ve Büyük Ölçekli
Firmalar kategorisinde
96
“Jüri Teşvik Ödülü”ne layık
görüldü.
Çevre Ödülü alan ilk
dökümhane olmanın
gururunu yaşadıklarını belirten
EKU Çevre Yöneticisi Nazan
Işık “2014 yılında aldığımız
ödüller bizim için büyük bir
Kasım November - Aralık December 2014
www.taysad.org.tr
TAYSAD üyesi Heksagon Mühendislik ve İnci Akü,
İnovasyon Şampiyonları arasında yerini aldılar
Türkiye'nin en büyük
bağımsız Ar-Ge Merkezi
Hexagon Studio
Türkiye’nin
‘İnovasyon lideri’
İnci Akü hedefe yürüyor
Heksagon Mühendislik ve Tasarım A.Ş. (Hexagon Studio), TİM ve A.T. Kearney işbirliğiyle gerçekleştirdiği Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme
programı İnovaLİG’de “İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü” kategorisinde ikincilik ödülü aldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), Türkiye’nin
İnovasyon liderlerini belirlediği İnovaLİG yarışmasında 1’inci olan İnci Akü, şampiyonluğun yarattığı motivasyonla yola devam ediyor. Hedef,
başarı grafiğini daha da yükseltmek.
C
T
umhurbaşkanı Sn.
Recep Tayyip Erdoğan’ın
katılımıyla 6 Aralık 2014
günü İstanbul Kongre
Merkezi’nde düzenlenen
Ödül Töreni’nde Hexagon
Studio Genel Müdürü Tolga
Doğancıoğlu hazır bulundu.
Doğancıoğlu aldıkları ödülle
ilgili yaptığı değerlendirmede
şunları söyledi; “İnovaLİG
kullandığı metodoloji ve ilk
kez böylesine geniş bir çapta,
ulusal boyutta uygulanması
bakımından diğer inovasyon
programlarından farklılık
arz ediyor. Bu kapsamda
aldığımız bu ödül bizler
için bir gurur kaynağı.
İnovasyon organizasyonu
ve kültürü alanında ödül
almış olmak bizim açımızdan
çok anlamlı. Ar-Ge ve
www.taysad.org.tr
yenilikçilik kültürünün
çok kısa bir süre içinde
şirketimizde yerleştiğinin
en önemli göstergesi olarak
değerlendiriyoruz. Bu
anlayış ve tasarım iddiamız
ürünlerimize de yansıyor ve
başarı çıtamızı daha yükseğe
taşıyor”.
Bugün “Ürün Konsepti”
adımından başlayarak tasarım
ve geliştirme sürecinin
tamamında çözüm ortağı
olarak yer almayı hedefleyen
Hexagon Studio, sahip olduğu
deneyimli insan kaynağı ve
Ar-Ge alt yapısıyla ülkemizin
mühendislik alanında sahip
olduğu potansiyeli daha da
ileri düzeye taşımak üzere
projelerini yürütüyor.n
ürkiye’nin en inovatif
şirketlerinin seçildiği
yarışmada, sektöründe
yeniliklerin ve ilklerin elçisi
olarak öne çıkan İnci Akü
‘İnovasyon Organizasyonu
ve Kültürü’ kategorisinde
birinci oldu. Şampiyonluk
ödülünü İnci Akü adına,
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın elinden
alan İnci Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Perihan İnci,
kazandıkları ödülün sevincini
İnci ailesiyle paylaştı.
İnovasyonun İnci Holding’in
kurum kültürünün bir parçası
haline geldiğini vurgulayan
Perihan İnci, “Grubumuzun
amiral gemisi olan İnci Akü,
‘İnovasyon Organizasyonu ve
Kültürü’ kategorisinde aldığı
birincilikle bizleri gururlandırdı.
İnovasyon geleceğe yön
verecek.” dedi.
İnci Akü Genel Müdürü
Cihan Elbirlik ise: ‘‘Güçlü
Ar-Ge ekibimiz ve yenilikçi
bakış açımızla yaptığımız
yatırımların karşılığı olarak
aldığımız ödüller bizi çok
motive ediyor. İnovasyon
alanında aldığımız bu ödül,
tüm ekip olarak bizlere büyük
mutluluk ve gurur yaşattı.
Günümüz ihtiyaçlarını en
üst seviyede karşılayan,
kurulduğu günden bu
yana yatırımlarını ileri
teknolojiyi hedefleyerek,
marka, inovasyon, teknoloji
ve sürdürülebilir çevre
politikalarına yönelik olarak
gerçekleştiriyor." dedi.n
Kasım November - Aralık December 2014
97
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
NSK Group “Ekonomiye
Değer Katanlar”dan oldu
gün büyümesini sürdürürken,
firmalarının Türkiye’yi ve
Bursa’yı dünyada en iyi
şekilde temsil etmeyi devam
edeceğini sözlerine ekledi.
ROTA markası ile direksiyon ve süspansiyon parçaları üreten NSK GROUP, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından verilen Ekonomiye
Değer Katanlar Ödülleri’nin KOBİ ve Girişimcilik kategorisinde ödüle layık
görüldü.
M
erinos Atatürk Kongre
ve Kültür Merkezi'nde
düzenlenen ödül töreni,
Başbakan Ahmet Davutoğlu,
Başbakan Yardımcıları Ali
Babacan ve Bülent Arınç ve
bakanlar ile 18 büyükşehir
belediye başkanı, sivil toplum
kuruluşları ve Bursa iş
dünyası temsilcilerinin yoğun
katılımıyla gerçekleştirildi.
8 farklı kategoride 74
ödülün dağıtıldığı törende,
gelir ve kurumlar vergisi
sıralamasında ilk 10 sırada
yer alan kişi ve kurumlarla
en fazla ihracat yapan 10
firma ve en başarılı KOBİ'ler
kürsüye çıktı.
kategorisindeki ödüller de
sahiplerini buldu.
BTSO tarafından bu yıl 40.sı
düzenlenen Ekonomiye
Değer Katanlar 2014 ödül
töreninde; NSK GROUP adına
ödülü İcra Kurulu Başkanı
Ömer Kazangil, İçişleri Bakanı
Efkan Ala’nın elinden aldı.
Bugüne kadarki en anlamlı
ödülü aldıklarını belirten NSK
Bu yılki törende "Sektör
Birincileri", "Dönüşümün
Liderleri" ve "Bursa'nın
Mucidi" kategorilerinde
de ilk kez ödül dağıtıldı.
BTSO'nun Bursa'da
ilk kez gerçekleştirdiği
‘İnovasyon Ligi Araştırması"
sonuçlarına göre "İnovasyon"
98
Kasım November - Aralık December 2014
GROUP İcra Kurulu Başkanı
Ömer Kazangil, “Firmalarımız
bugüne kadar birçok ödüle
layık görüldü fakat geçtiğimiz
günlerdeki töreninin bizim
için yeri ayrıdır, bizler için
gurur verici bir durum. Bu
ödülü şirketimizin en özel
yerinde sergileyeceğiz” diye
konuştu. Ömer Kazangil
yaptığı değerlendirmede,
NSK GROUP’un her geçen
Törene katılan Başbakan
Yardımcısı Bülent
Arınç, salonda oturduğu
masada bile sağına soluna
baktığı zaman, her biriyle
iftihar ettiği sanayicileri
gördüğünü dile getirerek
sözlerine şöyle devam etti:
"Bunların markaları sadece
Bursa'nın, Türkiye'nin değil,
dünya markası. İsimlerini
saymaya gerek yok. Siz
onları tanıyorsunuz. Onlarla
bütün Türkiye iftihar ediyor.
Üretimimiz, ne kadar kaliteli
olur, ihracatımız ne kadar
bütün dünyaya yayılır,
istihdama ne kadar çok
katkıda bulunabilirsek bizler o
kadar mutlu olacağız."n
NSK Group is now one
of the “Contributors of
Economy with Added
Value”
NSK GROUP adına ödülü İcra Kurulu Başkanı Ömer
Kazangil, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın elinden aldı.
Manufacturing steering and
suspension parts via ROTA
brand, NSK Group was
awarded the prize in the
SME and Entrepreneurship
category of “Contributors of
Economy with Added Value
Awards” issued by Bursa
Chamber of Commerce and
industry (BTSO).
www.taysad.org.tr
Orhan Holding, 10. uluslararası fotoğraf yarışması
ödülleri sahiplerini buldu
Kültürleri kaynaştıran ödüllü
fotoğraflar İstanbul’da sergilendi
Orhan Holding’in bu yıl 10. kez düzenlediği uluslararası fotoğraf yarışmasında ödüller sahibini buldu. Birincilikleri siyah beyaz kategoride Türkiye’den
Mehmet Çakır, renkli kategoride Bahreyn’den Mamdooh Alsaleh, deneysel kategoride de Hindistan’dan Goutam Chatterjee kazandı.
O
rhan Holding’in
fotoğraf sanatını
desteklemek ve kültürleri
kaynaştırmak amacıyla
düzenlediği uluslararası
10. fotoğraf yarışmasında
ödüller sahiplerini buldu. 22
ülkeden 87 fotoğrafçının
778 fotoğrafla katıldığı
yarışma ‘Kültürlerin
Rengi’ konu başlığıyla üç
kategoride gerçekleşti.
Buna göre birincilikleri
siyah beyaz kategoride
Türkiye’den Mehmet Çakır
‘Keşkekler’, renkli kategoride
Bahreyn’den Mamdooh
Alsaleh ‘Grandson’, deneysel
kategoride de Hindistan’dan
Goutam Chatterjee ‘Broken
Musics’ isimli fotoğraflarıyla
kazandı.
Otomotiv yan sanayi
devlerinden Orhan Holding,
fotoğraf sanatına verdiği
destekle Bursa’dan dünyanın
dört bir yanına köprü kuruyor.
Fotoğraf sanatıyla farklı
mekanlardan, farklı bakış
açılarından kişilerin dünyaya
nasıl baktığını görme şansı
veren Orhan Holding, ödül
alan 24 ve ayrıca başarılı
bulunan 33 fotoğrafı sergiledi.
İlk sergi de 8-13 Aralık
2014 tarihleri arası Bursa
Tayyare Kültür Merkezi Sami
Güler Sanat Galerisi’nde
gerçekleşti. Fotoğraflar 15
Aralık gününden itibaren de
İstanbul’da Fatih Kadırga’daki
İstanbul Fotoğraf Müzesi’nde
fotoğraf severlerle buluştu.
5 binden fazla sanatçı
katıldı
Türkiye Fotoğraf Sanatı
Federasyonu (TFSF) ve
FIAP (Uluslararası Fotoğraf
Federasyonu) destekleriyle
gerçekleştirilen yarışmaya
başlangıcından bugüne dek
5 binin üzerinde sanatçı
katıldı. FIAP tarafından bronz
plaketle ödüllendirilen ve
jüride Timurtaş Onan, Tayfun
Talipoğlu, Ayşegül Orhan,
Wilco Van Herpen, Necla
Renkli kategoride birinci olan
‘Grandson’ isimli fotoğraf.
Yarışmada ödül alan fotoğraf sanatçıları Orhan Holding
yöneticileriyle bir arada
Orhan, Cengiz Karlıova,
Gültekin Çizgen ve Ayşen
Küçüka’nın yer aydığı yarışma
dünyadaki fotoğraf sanatçıları
tarafından da yakından takip
ediliyor.
Yarışmanın öncüsü
Necla Orhan ӆlkemizi,
kültürümüzü, fotoğraf
sanatımızı tanıtmak,
yurtdışından katılan fotoğrafçı
arkadaşların sanatçı gözleriyle
onların ülkelerini, kültür ve
sanatlarını, yaşam biçimlerini
tanımak, uzaklardakileri
yakına getirmek ve güzel
duyguları paylaşmak amacıyla
düzenlediğimiz yarışmamıza
katılan tüm sanatçı
dostlarımıza ve seçimde
destek olan jüri üyelerimize
çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Orhan Holding, 13 ülkede
faaliyette
Merkezi Bursa’da bulunan
www.taysad.org.tr
Orhan Holding, Türkiye’nin
büyük otomotiv yan sanayi
gruplarından biri olarak 3
kıtada 13 ülkede faaliyet
gösteriyor. Yenilik ve
yükselişini sürdüren holding,
Renault’tan Fiat’a, Ford’tan
Mercedes Benz’e, Toyota’dan
Hyundai’ye dünyanın önde
gelen birçok ana sanayi
firmasına ürün tedarik ediyor.
Ortakları ve çalışanlarına
olan sorumlulukları kadar
toplumsal sorumluluklarına
da her zaman önem veren
Orhan Holding’in fotoğraf
sanatı ile ilk buluşması,
1998 yılında çalışanları
arasında düzenlediği fotoğraf
yarışması ile gerçekleşti.
Zaman içerisinde, fotoğraf
sanatının en hızlı yayılan
sanat dallarından biri olması
nedeniyle de yarışma uluslar
arası platforma taşındı. n
Award-winning
photographs which
integrate the cultures to
be exhibited in Istanbul
The 10th International
Photography Contest was
held by Orhan Holding.
The first prizes won by
Mehmet Cakir from Turkey
in monochrome category,
Mamdooh Alsaleh from
Bahrain in coloured category
and Goutam Chatterjee
from India in experimental
category.
Kasım November - Aralık December 2014
99
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Tezmaksan Makina
Toyoda'dan "2014 yılının
en iyi temsilcisi" ödülünü aldı
D
ünya çapında bir üne
sahip olan, Toyota
markasının da üreticisi olan
JTEKT, Toyoda markasıyla
imalatını yaptığı CNC Yatay
işleme Merkezleri ve CNC
Silindirik Taşlama Tezgâhları
konusunda 2010 yılı Mart
ayı itibarıyla temsilcisi
olarak Tezmaksan Makinayı
seçmişti. Böylelikle de Türk
sanayisine dünyanın en büyük
firmalarından biri olan JTEKT
Grubu'nun en iyi işleme
merkezi markası Toyoda’da
kazandırılmıştı.
Türkiye de 100'ün üzerinde
referansı bulunan Toyoda,
Ana Crowne Plaza otelinde
düzenlenen, JTEKT
Grup’un tüm üste düzey
yöneticilerinin, Türkiye'deki
Toyoda kullanıcılarının,
dünyanın çeşitli ülkelerinden
gelen diğer temsilci ve
müşterilerin bizzat katıldığı
organizasyonda Tezmaksan
Makinaya "2014 Yılının En
İyi Temsilcisi” ödülünü
Tezmaksan Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Erol
Mutlu'ya takdim etti.
Tezmak Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Erol Mutlu,
yaptığı konuşmada makina
sanayine ve Tezmaksan
Makina müşterilerine
yüksek hassasiyet, hız,
verimlilik gibi konularda ve
birçok üretim süreçlerinde
çözümler getirebilmelerinden
dolayı, Toyoda gibi bir
Tezmaksan Makinadan Mitsubishi ile otomotiv
sanayisine yönelik farklı ve hassas çözümler
D
ünyada ilk defa
Mitsubishi’nin
üretmiş olduğu lineer
motor sisteminin ardından,
sonrasın da geliştirdiği daha
verimli, ısınma yapmayan,
hızlı ve hassas Tubular
Motor sistemini, tel erozyon
tezgahlarına uygulayarak
vidalı mil, rulman gibi
mekanik aksamlar olmadan
çalışabilmesini avantajını
kullanıcılarına sunmuştur.
Kullanılan Absolute lineer
cetveller ile makine her
açıldığında aynı konumu
hafızasında tutmakta,
Incremental lineer
cetvellerde ki gibi elektrik
kesilmelerinde referans
unutma gibi problemler
oluşmamaktadır. Kullanılan
yüksek çözünürlüklü
cetveller sayesinde uzun
yıllar aynı hassasiyetle
ürünler elde edebilmekle
birlikte, Tubular Motor –
Servo Sürücü – Anakart
100
arasında kullanılan Fiber
Optik Interface sayesinde
4 kat daha hızlı haberleşme
sağlanmaktadır.
Yeni geliştirilen Otomatik
Tel Takma sisteminde su
jeti sistemiyle destekli
olarak yüksek başarı oranı
sağlanmakta, tel kırpma ise
standart olarak verilmektedir.
Ve yine yeni geliştirilen
V350-VII Jeneratör ile
yüksek kesim hızı ve yüksek
yüzey hassasiyeti elde
edilmekte, elektrik, filtre,
tel ve reçinede toplamda
%46’ya varan yüksek sarfiyat
sağlanmaktadır.
Mitsubishi markasının bütün
modellerinde M700 kontrolör
ve 15” dokunmatik ekran
kullanılmaktadır. 2 adet USB
giriş kullanılarak DXF ve IGES
formatlarında dosyalarınızı
yükleyebilirsiniz.
ODS / OPTICAL DRIVE
SYSTEM: Bu sistem
Kasım November - Aralık December 2014
sayesinde motorlar, servo
sürücüler ve kontrol ünitesi
arasındaki haberleşmeyi optik
kablolar ile yapıyoruz. bu
sayede veri kaybı yaşamadan
hızlı bir iletişim kuruyoruz. bu
bize daha yumuşak, kayıpsız
ve hassas konumlanma
sağlıyor.
INTELLIGENT AT: Yeni
nesil otomatik tel takma
sistemi sayesinde tel
takmada %95 üzeri bir
başarı elde ettik. 10 saniye
civarında bir sürede tel takma
işlemi tamamlanabiliyor.
jet suyu kullanarak veya
kullanmayarak, havuz içinde
veya dışında, her ortamda
hatasız tel takma işlemini
gerçekleştiriyoruz. havuz
boşaltmadan tel takmamız
sayesinde zaman kayıpları en
aza iniyor.
PFC/ PERFECT FINISH
CIRCUIT: Çok gelişmiş,
özel v jeneratör sayesinde
dünya devi ile çalışmaktan
duyduğu memnuniyeti;
kullanıcılarından aldıkları
tekrar eden siparişlerle de
nedenli doğru bir iş yapıldığını
kanıtladıklarını ifade etti.n
kesme sayıları, hızları ve
yüzey hassasiyetleri çok ileri
seviyelere taşınmıştır.
NUI/ NATURAL USER
INTERFACE: Kullanıcı ara
yüzü sadeleştirildi. Çok
kısa zamanda program
oluşturulabilir ve herkes
tarafından kolayca anlaşılır bir
ara yüz oluşturudu.
LLS / LOG LIVE SYSTEM:
Bu özelliği ile enerji
tasarrufunda ve işletme
giderlerinde büyük faydalar
sağlandı. Elektrik, tel, filtre ve
reçine harcamaları azaltılarak
toplamda %69 a kadar
varan tasarruf değerlerine
ulaşılmaktadır.
RİJİT DÖKÜM GÖVDE
YAPISI: Bu yapısı sayesinde
stabil ve uzun ömürlü bir yapı
elde edildi.Kafa hareketleri
için ağırlık merkezleri
hesaplanarak, lineer motorlar
dengeli noktalara yerleştirildi.
Böylelikle, gereksiz
zorlanmaların ve kasıntıların
önüne geçildi; sabit tabla
yapısı ile aşırı ağır malzemeler
bile kolayca işlenebilir hale
geldi.n
www.taysad.org.tr
C
am sektörünün global
oyuncuları arasında yer
alan Şişecam Topluluğu,
düzcam sektöründeki stratejik
ve sürdürülebilir büyüme
hedefleri doğrultusunda
2012 yılında Romanya’da
satın aldığı GlassCorp S.A.
şirketi bünyesinde yaptığı 85
milyon dolarlık yatırımla yeni
bir otomotiv camları tesisini
üretime hazır hale getirdi.
Türk sermayesinin
Romanya’daki en büyük
yatırımı olan GlassCorp
tesislerinin açılış töreninde
konuşan Romanya Başbakanı
Victor Ponta, 85 milyon
dolarlık yatırıma imza atan
Şişecam Topluluğu’nun
büyüklüğünden etkilendiğini
belirterek, Romanya’nın
gelişmesindeki en önemli
faktörlerden birinin otomotiv
ana ve yan sanayisi olduğunu
söyledi.
Şişecam Yönetim Kurulu
Başkan Vekili ve Genel
Müdürü Prof. Dr. Ahmet
Kırman ise törende yaptığı
konuşmada, Topluluğun
düzcam, cam ev eşyası, cam
ambalaj ile soda ve krom
bileşiklerini kapsayan iş
kollarında global bir oyuncu
olduğuna dikkat çekerek,
“Topluluğumuz, Rusya’dan
Almanya’ya, Mısır’dan
Hindistan’a kadar geniş
bir coğrafyadaki 13 ülkede
www.taysad.org.tr
Şişecam, Romanya'daki en büyük Türk yatırımına imza attı
Şişecam Topluluğu Romanya’daki
otomotiv camları tesisini 85 milyon
dolarlık yatırımla hayata geçirdi
Global cam sektörünün önde gelen oyuncularından Şişecam Topluluğu,
sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda Romanya’da hayata geçirdiği otomotiv camları yatırımının açılışını Başbakan Victor Ponta’nın katıldığı bir törenle gerçekleştirdi.
üretim gerçekleştiriyor. 20
bini aşkın çalışanımız, 150
ülkeye ulaşan satışlarımız
ve 3,1 milyar doları aşan
satış gelirimizle uluslararası
ölçekte bir Topluluğuz. 2020
vizyonumuz doğrultusunda
dünyanın en büyük üç
üreticisinden biri olma
yolunda ilerliyoruz” dedi.
Şişecam Topluluğu için
stratejik bir yatırım
Bugün düzcam sektöründe
Avrupa’da 3’üncü, dünyada
ise 6’ncı büyük üretici
olduklarını belirten Prof.
Dr. Ahmet Kırman, şöyle
konuştu: “Ana faaliyet
alanlarımızdan düzcamda;
başta mimari camlar ve
otomotiv camları olmak
üzere dünya standartlarında
katma değeri yüksek ürünler
üretiyoruz. Organik ve
Açılış, Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr.
Ahmet Kırman ve Romanya Başbakanı Victor Ponta’nın katıldığı bir törenle
gerçekleştirdi.
inorganik büyüme planlarımız
doğrultusunda özellikle son
yıllarda hayata geçirdiğimiz
yatırımlarla düzcamda satış
gelirlerimiz 1 milyarı dolara
ulaştı. Bugün de Şişecam
için stratejik bir iş alanı olan
otomotiv camlarında çok
önemli bir yatırımı hayata
geçirmenin gururunu
yaşıyoruz.”
ayak izimizi genişletmek
amacıyla yaptığımız çalışmalar
sonucunda 2012’de
GlassCorp’u bünyemize
kattık. Romanya, Avrupa’nın
olgun ve gelişmekte olan
pazarlarına yakınlığı, teknolojik
altyapısının gücü, kaliteli
insan kaynağı ve özellikle de
yatırım teşviki imkanları ile
öne çıktı.”n
Otomotiv sektöründe Audi,
BMW, Dacia, Daimler, Ford,
GM, Hyundai, Porsche,
Renault, Seat, Skoda,
Toyota, Volkswagen gibi
dünya devlerinin önemli
tedarikçileri arasında yer
alan Şişecam’ın 2012 yılında
Romanya’ya yöneldiğini
ifade eden Kırman, şöyle
devam etti: “Hem teknolojik
gelişme ve kapasite artışı
ihtiyacımız, hem de global
Sisecam Group launches
automotive glass work
plant in Romania with an
investment of 85 million
dollars
Sisecam Group has
purchased GlassCorp SA in
Romania for 85 million dollars
in 2012 and the plant is now
ready for production in line
with the target of strategical
and sustainable growth in flat
glass industry.
Kasım November - Aralık December 2014
101

Benzer belgeler