liderlik eğitim
Transkript
liderlik eğitim
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS PLANLAMA TEKNOLOJİ YENİ EĞİLİMLER SOSYAL SORUMLULUK KURUM KÜLTÜRÜ TEDARİK ZİNCİRİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÜRETİM SÜREÇLERİ REKABET MARKALAŞMA KİŞİSEL GELİŞİM TAKIM ÇALIŞMASI TASARIM LİDERLİK İNOVASYON ÇEVRE ARAŞTIRMA 2023 VİZYONU STRATEJİK YÖNETİM BEYİN FIRTINASI SÜREÇLER PROBLEM ÇÖZME BİLGİ TEŞVİK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VERİMLİLİK PLANLAMA İNSAN KAYNAKLARI EĞİTİM PAZARLAMA MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ GÜÇLÜ SANAYİ GÜÇLÜ MARKA MOTİVASYON VİZYON ÖĞRENME YARATICILIK ARAŞTIRMA GELİŞTİRME ÇÖZÜM BAŞARI İLETİŞİM OTOMOTİV ANALİZ YILYEAR: 17 SAYIISSUE: 80 KASIMNOVEMBER- ARALIKDECEMBER 2014 ÜRÜN GELİŞTİRME KALİTE ÖNGÖRÜ AJ ÖZELRÖotiPv SOaRnaTyi Türkiye Toyota Otom O'su Orhan Özer ve CE Genel Müdür Dergi'ye TAYSAD konuştu Otomotiv Sanayi Otomotiv Sanayi Otomotiv Sektörü ve İnsanlar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: “Sektör için atılacak stratejik Ekonomi Bakanı Nİhat Zeybekçi: İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Perihan İnci: “Aile anayasası aile, adımlar büyük önem taşıyor” “Otomotivdeki başarılar güçlü bir tedarik sanayinin varlığına işaret ediyor” iş ve ortaklık alanlarını düzenleyen kuvvetli bir araç” TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Rekabette fark yaratmanın yolu kurumsallaşmadan geçiyor SEVGİ ÖZÇELİK TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı Corporate Communication Specialist Institutionalization is the answer to create a difference in the competition B u sayımızda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ekonomi Bakanı Ni- hat Zeybekçi, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su Orhan Özer ve İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Perihan İnci’yi sayfalarımıza konuk ettik. Yeni bir yıla başlarken hepimizin gündeminde öncelikli konular var. Aslında gündemimizin ana konusunu her zaman sürdürülebilir olmak oluşturuyor. TAYSAD olarak üyelerimizin önceliklerini dikkate alıp, onlara katkı sunabilecek çalışmalar yapmaya gayret ediyoruz. Bu çerçevede 13 Şubat 2015 günü “Aile Şirketlerinde İyi Yönetim Çalıştayı” düzenliyoruz. Tedarik sanayimizin temel taşlarını oluşturan şirketlerimizin büyük bir çoğunluğu aile şirketleridir. Şirketlerimizin başarılı olması için en önemli unsur kurumsal yönetimdir. Kurumsal yönetim, aile içinde huzuru, şirketin profesyonel kişilerce yönetimini, en önemlisi şirketin büyüyerek kuşaktan kuşağa devamlılığını sağlamaktadır. Firmalarımız, giderek zorlaşan şartlarda rekabet edebilmek için kurumsal altyapısını iyileştirmek zorundadır. Özellikle aile ve patron şirketlerinde yeniden yapılanma ve kurumsallaşma, uluslararası rekabet ortamında ayakta kalabilmek ve yaşayabilmek için çok önemlidir. Aile şirketlerinin temel amaçlarından birisi de devamlılıklarını sağlayarak sonraki kuşaklara devretmektir. Aile şirketlerini geleceğe taşıyabilmenin en etkili yolu planlı bir şekilde oluşturulan kurumsallaşma sürecidir. Bu sürecin ayrıntılarını ve yol haritalarının belirlenmeye çalışılacağı çalıştayımıza tüm üyelerimizi davet ediyorum. Keyifli okumalar dileğimizle... 4 Kasım November - Aralık December 2014 This issue of our magazine is enriched with Minister of Science, Industry and Technology Mr. Fikri Işık, Minister of Economy Mr. Nihat Zeybekçi, CEO and General Manager of Toyota Automotive Industry Turkey Mr. Orhan Özer and Chairwoman of İnci Group Ms. Perihan İnci. We all have priorities on our agendas as the new year began. Nevertheless, sustainability is the only main topic of our agendas. Being as TAYSAD we try to consider our members’ priorities and to conduct activities that can contribute to their work. In this context, we are going to held a workshop on “Good Governance in family-owned corporations”. The most of the building blocks of our supply industry are family-owned businesses. And corporate management is the most important factor to become any company successful. The corporate management practice ensures the peace within the family, professional management of the company and moreover the continuous development of the company throughout generations. Our companies have to improve their institutional infrastructure in order to compete under conditions, which become more and more difficult. Indeed, restructuring and institutionalization is the utmost importance within the family-owned businesses in order to survive and sustain in international competition environment. One of the main purposes of the family-owned businesses is to hand their continuity to next generations. In that respect, the most effective way to bring the family owned business to future is to establish a planned institutionalization process. I would like to invite all our members to the workshop, in which we will try to identify details and roadmap of this process. ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS Sahibi Publisher: TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı For TAYSAD, Chairman of the Board of Directors Dr. Mehmet Dudaroğlu Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief: Sevgi Özçelik Yayın Kurulu Editorial Board: Dr. Mehmet Dudaroğlu Alper Kanca Süheyl Baybalı Sevgi Özçelik Editörler Editorial: Burçin Yeşiltepe Burçin Orce Bekar [email protected] Yayın Yönetmeni Publishing: Sevgi Özçelik [email protected] Görsel Yönetmen Art Director: İlter Çıtak [email protected] Reklam Advertising: Fırtına Arısoy [email protected] Yönetim Yeri Management Centre: TOSB - TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad. No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480 Kocaeli - Türkiye Tel: +90 262 658 98 18 Faks: +90 262 658 98 39 www.taysad.org.tr [email protected] Yapım Production: Mavi Tanıtım ve İletişim Ayrılık Çeşme Sok. No: 122 Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbul Tel: +90 216 418 59 31 Faks: +90 216 348 95 22 www.mavitanitim.com.tr Baskı Printed by: Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti. Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21 Otosanayi 4. Levent-İstanbul Tel: +90 212 280 00 09 Yerel - Türkçe - İngilizce - İlmi İki Ayda Bir Yayımlanır Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. TAYSAD Dergi parayla satılmaz. All publishing rights reserved by TAYSAD and the content may be quoted by indicating source. Advertisements are the liability of advertising firms. Opinions are the liability of writer. TAYSAD Magazine is distributed free of charge. CLEPA Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği TAYSAD CLEPA üyesidir TAYSAD is a Member of CLEPA www.taysad.org.tr İÇİNDEKİLER CONTENT AMERİKA'DAN HABERLER KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK NEWS FROM USA 64 2014: Geri çağırmaların unutulmayacak yılı OTOMOTİV SANAYİ 2014: An unforgetable year for recalls AUTOMOTIVE INDUSTRY 28 “Sektör için atılacak stratejik adımlar büyük önem taşıyor” “Strategic steps to be taken for the industry are of great importance” Fikri IŞIK TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE 04 Rekabette fark yaratmanın yolu kurumsallaşmadan geçiyor Institutionalization is the answer to create a difference in the competition Sevgi ÖZÇELİK TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı Corporate Communication Specialist Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Minister of Science, Industry and Technology 34 “Otomotivdeki başarılar güçlü bir tedarik sanayinin varlığına işaret ediyor” “The success in the automotive industry beckons the presence of a strong supply industry” Ekonomi Bakanı The successful development of our supply industry shows that we're on the right track Dr. Mehmet DUDAROĞLU TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı TAYSAD President 42 “Ana ve tedarik sanayi aynı ritmi tutturabilmeli” “The main and supply industry should maintain the same rhythm” Orhan ÖZER Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su 50 “Aile anayasası aile, iş ve ortaklık alanlarını düzenleyen kuvvetli bir araç” “Family constitution is a powerful tool that regulates the family, business and partnership” Perihan İNCİ İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı TAYSAD'DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD 68 TAYSAD üyeleri, 3. Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde ürünlerini sergiledi TAYSAD members exhibited their products at the 3rd R&D Centers Summit 70 Araç üreticileri ve tedarikçiler bir araya geldiler Inci Holding President of the Board Enhancing sustainability through automaker – supplier collaboration TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ 72 TAYSAD-CAPAC İşbirliği Anlaşması Şangay’da İmzalandı Automotive Expectations in 2015 Ahmet YILMAZ TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı TAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH TAYSAD-CAPAC Cooperation Agreement signed in Shanghai Volkswagen Russia aims to improve collaboration with the Turkish Automotive Supply Industry 82 TAYSAD’dan ‘Bakım çalışma grubu’ geliyor TAYSAD forms “Maintenance Work Group” 86 Otomotiv tedarik sanayi İstanbul’da buluştu Automotive supply industry meeting in Istanbul 88 Bakan Işık yerli otonun tarihini Bursa'da açıkladı Minister Işık announced the date of the new domestic car in Bursa PLASTİK SANAYİ 74 Continental ve Schaeffler Türkiye’deki tedarikçi sayısını artırmayı hedefliyor Continental – Schaeffler Supplier Days PLASTICS INDUSTRY 90 Otomotiv plastikleri mercek altına alındı Automotive plastics under the spotlight 92 Ford Otosan “Arka Pencere” ile ISO Çevre Ödülü’nü kazandı Ford Otosan receives ISO Environment Award with “Rear Window” ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS 98 NSK Group “Ekonomiye Değer Katanlar”dan oldu NSK Group is now one of the “Contributors of Economy with Added Value” 99 Kültürleri kaynaştıran ödüllü fotoğraflar İstanbul’da sergilenecek Award-winning photographs which integrate the cultures to be exhibited in Istanbul 101 Şişecam, Romanya'daki en büyük Türk yatırımına imza attı Sisecam Group launches automotive glass work plant in Romania with an investment of 85 million dollars Toyota Motor Manufacturing Turkey General Manager and CEO 08 6 AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE 60 2015 yılı otomotiv beklentileri Minister of Economy MESSAGE FROM TAYSAD 08 Tedarik sanayimizin başarılı gelişimi doğru yolda olduğumuzu gösteriyor OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE Nihat ZEYBEKÇİ TAYSAD'DAN MESAJ Varol KARSLIOĞLU 78 Volkswagen Rusya, Türk otomotiv tedarik sanayi ile işbirliğini artırmayı hedefliyor CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY Kasım November - Aralık December 2014 28 34 42 50 www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD Tedarik sanayimizin başarılı gelişimi doğru yolda olduğumuzu gösteriyor Sayın Üyelerimiz, beklenenin ötesinde bir yıl olmadı. Üre- O tim rakamlarımız yatay bir seyir izlerken, iç tomotiv sanayimiz açısından beklendiği gibi geçirdiğimiz 2014, küresel ekonomi açısından zorlu bir yıl oldu. ABD ve İngiltere ekonomileri toparlanma sinyalleri verirken, Japonya ve en büyük ihracat rotamız olan AB Bölgesi, resesyonla mücadelesini sürdürdü. Ortadoğu başta olmak üzere, Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan siyasi gerilim, bu gerilime karşılık ABD’nin Rusya’ya olan yaptırımları, 2014’te hepimizin yakından takip ettiği başlıklar oldu. Dünya’daki gelişmelere paralel olarak, Türkiye ekonomisi de sıkıntılı bir yıl geçirdi. Geçtiğimiz aylarda, Dünya Bankası, Türkiye hakkında yayımladığı bilgi notunda, 2014 büyüme tahmini %3,5’tan %3,1’e çekti. Ayrıca, Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’de orta vadeli ekonomik performansın yakın geçmişten daha zayıf olacağı tahmininde bulundu. Ardından Bu gelişmelerden kısa bir süre sonra ise, Başbakan Yardımcımız Ali Babacan, 2015 -2017 dönemini kapsayan 3 yıllık (Orta Vadeli Program) OVP’yi açıkladı ve 2015 yılı büyüme beklentisini % 4 olarak aktardı. Makro düzeydeki bu açıklamaların, sektörümüz tarafından iyi okunması ve buna uygun pozisyon alınması gerekiyor. Düşen büyüme oranları, artan enflasyon ve işsizliğe karşılık, cari açığın düşmesi ve bütçe açığının da düşük düzeyde kalmaya devam etmesi, 2014’de ekonomik açıdan yaşanan olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Bununla birlikte yılın, tüm dünya açısından en önemli gelişmesi şüphesiz, petrol fiyatlarının son aylardaki düşüşü idi. Herkesin 2015 yılı için 100 USD/Varil ortalaması üzerinden hesaplamalar yaptığı bir sırada 8 Kasım November - Aralık December 2014 pazarımız daralma yaşadı. İhracatımız ise TİM verilerine göre yüzde 4,5’luk artış ile 22,3 milyar USD seviyesine ulaştı. 2015 yılında sektör tahminlerimiz ise şu şekilde: Üretim 1 milyon 100 - 1 milyon 200 bin adet arası Pazar775-825 bin adet arası DR. MEHMET DUDAROĞLU TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı TAYSAD President İhracat23 milyar USD Bu yıl da önceliklerimiz arasında; insan kaynağımızın daha da yetkinleştirilmesi, üretkenliğimizi ve verimliliğimizi artıra- petrol fiyatları, 60 USD/Varil düzeyine kadar geriledi. 2009 küresel krizinden bu yana en düşük seviyesine gelen petrol fiyatlarının, yakın bölgemizde en çok Rusya’yı etkileyeceği biliniyor. Bu gelişmeden olumlu etkilenecek ekonomiler ise Avrupa bölgesi, Çin ve Japonya gibi 2014’de ivme kaybeden ekonomiler olacaktır. Bu düşüşten biz de, cari açığımızın azalmasının yanı sıra sektör olarak maliyetlerimizin düşmesi yönünde fayda bekliyoruz. FED’in belirsiz bir süre içinde faiz artırımı yapabileceğini de unutmamak gerekiyor. Bu uygulama, dış finansman ihtiyacı olan Türkiye gibi ekonomileri önemli oranda etkileyecek bir gelişme olacaktır. Dolayısıyla sektörümüzün, yabancı kaynak teminini daha pahalıya edinmesine yol açacaktır. FED’in Aralık ortasında yaptığı toplantıda faiz artırımı için “kayda değer süre sonra” (considerable time) ifadesini kullanmamasını da dikkatle takip etmemiz gerekiyor. Değerli Üyelerimiz, 2014 yılı otomotiv sanayimiz açısından ise rak rekabetçiliğimizin yükseltilmesi, küresel projelerden aldığımız payın artırılması, iç pazarımızın güçlendirilmesi, tasarım, Ar-Ge ve inovasyon alanındaki çalışmalarımızın geliştirilmesi ve ülkemizde üretimi olmayan kritik teknolojilerin ülkemize kazandırılması, çevre – iş sağlığı ve iş güvenliği konuları yer alacak. Küresel gelişmelerden en çok ve en hızlı etkilenen sektör olmamıza rağmen, kendi iç gelişimimizi ve elimizden gelenden fazlasını yapma gayretini, her zaman olduğu gibi, sürdürmeye devam edeceğiz. Gerek tedarik sanayimizin topyekûn gelişimi, gerekse tek tek firmalarımızda gözlediğimiz gelişim, yolumuzun doğruluğunun kanıtlarını bize bugüne dek sundu. Çalışmalarımızı 2015 yılında da aynı felsefeyle sürdürmeye devam edeceğiz. Yeni bir yıla başlarken “Güçlü Sanayi, Güçlü Marka” sloganımız ve strateji haritamız, rotamızın belirleyicisi olacaktır. Katma değeri yüksek, kazancı bol, iyi bir yıl dileği ile...n www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD The successful development of our supply industry shows that we're on the right track Distinguished Members, From out automotive industry’s point, 2014 has not been a year beyond expectation. While our production figures have a horizontal course our domestic market had experienced a shrink. As for our importation – according to TIM data – has reached to level of 22.3 billion USD with a 4.5 percent increase. Our sectoral forecast for 2015 is as follows: Production Between 1 million 100 thousand - 1 million 200 thousand pcs 2 014, as we spend the way we expected in terms of our automotive industry, has been a challenging year from the point of global economy. As economies of USA and England indicate recovery, Japan and EU region which is our biggest export destination had continued to struggle with recession. Political tension in especially Middle East as well as between Ukraine and Russia and accordingly sanctions by USA towards Russia had been the subjects that we all closely followed. In parallel with the developments around the world Turkish economy also had a rough year. In the annotation regarding Turkey which World Bank issued during the past months, had lowered 2014 growth forecast from 3.5 % to 3.1 %. Furthermore, International Money Fund (IMF) has made a prediction as mid-term economy performance in Turkey shall be weaker than recent past. Subsequently, a while later after those developments Deputy Prime Minister Ali Babacan has delivered 3 year - medium term plan which includes 2015 – 2017 period and quoted the growth forecast as 4 %. Those macro level statements need to be study properly and accordingly appropriate position must be taken. Decline in current deficit and fiscal defi- 10 Kasım November - Aralık December 2014 cit maintaining on low level despite decreased growth levels, increased inflation and unemployment can be considered as a positive development in 2014 in terms of economy. In the meantime, the most significant development of the year was certainly the shakeout in petrol prices during the last months of the year. While everyone was making calculation for 2015 on the basis of 100 USG/barrel, petrol prices have dropped back 60 USD/barrel. It is a known fact that petrol prices which bottom out since 2009 global crisis shall affecting mostly Russia. The economies which shall be having positive effect of this development are the economies which are on decline in 2014 such as Europe region, China and Japan. As an outcome of this drop off, we too expect a benefit in the direction of decrease in our costs in addition diminution in current deficit. It must bear in mind that FED might increase the rates for an uncertain of time. Such application shall be a development with a significant effect on economies which requires external financing such as Turkey. Therefore, it would lead our sector to fund procurement in more expensive manner. We must carefully follow FED’s not using “considerable time” expression for the interest rate hike. Market Between 775-825 thousand pcs Exportation 23 billion USD This year amongst our priorities; there shall be maturation of human resources, enhancing competitiveness by increasing performance and productivity, increase the share we get from global projects, reinforcement of our domestic market, improvement of studies in design, R&D and innovation fields and bringing critical technologies to our country which are not in production in our country as well as environment – occupational health & safety matters. Even though being mostly and fastest affected sector from global developments, we as usual shall maintain our core development and also display the effort for exerting our best to the upmost. Both total improvement of our supply industry and improvement that we observe in firms individually have presented us the accuracy of our route. We shall continue to maintain our business in 2015 with the same principle. As we are approaching to a new year our motto “Strong Industry, Strong Brands” and strategic map shall decisive of our route. Wishing you good, prosperous year with high added value...n www.taysad.org.tr SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS 2.633 A.I.O.S. Ford Otosan 9.054 90 1 6.846 29 2.342 1 171.832 54 120 2 1.654 29.868 10.913 2 95 217.600 Hyundai Assan 182.322 28 3 0 16.990 71 15 0 Man Türkiye 307 287.189 10 326 0 43 1 3.383 57 970 16 379 6 1.014 17 1.449 5 77 2 970 11 0 1.827 38 1.298 27 53.847 8 119.634 18 662.959 2.850 287.189 143.506 100 2.312 45 197.353 119.634 Türk Traktör Toplam 1.587 20.373 43 Temsa Global Toyota 2.463 182.322 M. Benz Türk Otokar 5 10.913 Karsan Tofaş 6.749 2.463 Honda Türkiye Toplam Totals 34 Hattat Tarım Oyak Renault % Traktör F. Tractor % Midibüs Midi-Bus % Minibüs Mini-Bus % Otobüs Bus % Kamyonet Pick Up % B. Kamyon M. Truck % K. Kamyon L. Truck % Otomobil Pass. Car Firmalar Companies Otomotiv sanayi firmalarının 2014 yılı 11 aylık üretimleri Production of Automotive Manufacturers 11 Months of 2014 2.940 100 23.839 100 318.021 100 5.909 100 31.328 100 4.856 100 42.613 95 42.613 45.076 100 1.094.928 Kaynak: OSD K. Kamyon: AYA 3.5-1.2 Ton, L. Truck: GVW: 3.5-12 Ton, B. Kamyon: AYA 12 Ton’dan Büyük, M. Truck: GVW 12 Ton And Up Otomotivde toplam üretim 11 aylık dönemde yüzde 1 arttı Otomotiv sektöründe 2014 Ocak-Kasım döneminde toplam üretim, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 artarak 1 milyon 49 bin 852 adede yükseldi. O SD tarafından hazırlanan "2014 Kasım Ayı Üretim, Satış, İthalat, İhracat Değerlendirme Raporu" yayımlandı. Rapora göre, 2014 yılının 11 aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 1 arttı. Aynı dönemde otomobil üretimi ise yüzde 14 yükseldi. Bu dönemde, toplam üretim 1 milyon 49 bin 852 adet, otomobil üretimi ise 662 bin 959 adet düzeyinde gerçekleşti. 2014 yılı Ocak-Kasım döneminde üretim, küçük kamyonda yüzde 27, otobüste yüzde 25, kamyonette yüzde 17, minibüste yüzde 13 azalırken, büyük kamyonda yüzde 3 arttı, midibüste ise değişiklik olmadı. Bu dönemde, traktör 14 529 Bin 633 THOUSAND Yılın ilk on bir ayında da 529 bin 633 otomobil ihraç edildi. üretimi yüzde 20 yükselerek 45 bin adet oldu. Otomobil pazarı yüzde 15 geriledi Toplam otomotiv pazarı 2014 yılı 11 aylık döneminde, 2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 14 azalarak 653 bin 490 adet düzeyinde gerçekleşti. Aynı dönemde otomobil pazarındaki düşüş yüzde 15 olurken pazar 477 bin 277 adede geriledi. 2014 yılı Ocak-Kasım döneminde hafif ticari araç pazarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde Kasım November - Aralık December 2014 10 azalarak 143 bin adet düzeyine indi. Bu dönemde bir önceki yıla göre ağır ticari araç pazarı yüzde 3 azalarak 33 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Ancak, inşaat sektöründeki gelişmelerin etkisiyle 2014 yılında 2013 yılı aynı dönemine göre kamyon pazarı yüzde 9 yükselerek 29 bin adet düzeyine ulaştı. Buna karşılık , otobüs pazarı yüzde 68 gibi önemli oranda azaldı ve bin 225 adette kaldı. Bu azalışta yerel yönetimlerin alımlarını sınırlandırması doğrudan etkili oldu. Toplam ihracat yüzde 5 arttı Toplam otomotiv ihracatı, 2014 yılı ocak-kasım döneminde bir önceki yılın 11 aylık dönemine göre yüzde 5, otomobil ihracatı ise yüzde 20 arttı. 2014 yılı ocak-kasım döneminde toplam ihracat 802 bin 872 adet, otomobil ihracatı ise 529 bin 633 adet düzeyinde gerçekleşti.n Total production in the automotive industry increased by 1 % in the 11 month period OSD's "2014 November Production, Sales, Exports, Imports Assessment Report" has been published. According to the report, in the first 11 months of the year, the total production increased by 1 % compared to the same period in the previous year. In the same period, automobile production increased by 14 %. In this period the total production was 1.049.852 units while the automobile production was 662.959 units. In January-November 2014 the production decreased by 27 % for small trucks, 25 % for buses, 17 % for pickup trucks, 13 % for minibuses while increased by 3 % for heavy trucks and there was no change for midibuses. Tractor production increased by 20 % andd reached 45.000 units. www.taysad.org.tr SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS Otomotivde AB'ye ihracatın payı arttı Otomotiv sektörü, Ocak-Kasım dönemindeki 20 milyar 486 milyon 258 bin dolarlık ihracatının, 15 milyar 444 milyon 104 bin dolarlık kısmını Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirdi. G eçen yılın 11 ayında, ihracatının yüzde 69,52'sini AB pazarına yapan otomotiv sektörü, 2014'ün aynı döneminde bu oranı yüzde 75,39'a taşıdı. Türkiye İhracatçılar Meclisi kayıtlarından derlenen bilgilere göre, Türk otomotiv sektörü, Ocak-Kasım döneminde gelişmiş batı ülkeleri başta olmak üzere 5 kıtada 180 ülke ve özerk bölgeyle 14 serbest bölgeye dış satım yaptı. Söz konusu dönemde, 20 milyar 486 milyon 258 bin dolarlık otomotiv ihracatının 15 milyar 444 milyon 104 bin dolarlık kısmı, Türkiye'nin geleneksel olarak en büyük ticari partnerleri konumundaki AB ülkelerine gerçekleştirildi. Bu rakam, toplam otomotiv ihracatının yüzde 75,39'unu karşıladı. Sektörün, geçen yılın OcakKasım dönemindeki 19 milyar 538 milyon 857 bin dolarlık ihracatında, AB'nin payı yüzde 69,52'de (13 milyar 583 milyon 616 bin dolar) kalmıştı. Ayrıca, bu yılın 11 ayında sadece yüzde 4,8 artan %4,8 Bu yılın 11 ayında sadece yüzde 4,8 artan sektör ihracatı, AB pazarında yüzde 13,69'luk büyüme oranını yakaladı. sektör ihracatı, AB pazarında yüzde 13,69'luk büyüme oranını yakalarken, diğer pazarlarla kıyaslandığında çok daha iyi bir performans sergiledi. 11 ayda, 15 milyar 444 milyon 104 bin dolar ihracat yapılan AB üyesi 27 ülke, böylece 153 ülke karşısındaki potansiyelini de ortaya koydu.AB dışındaki bu ülkelere sadece 5 milyar 42 milyon 154 bin dolar ihracat kaydedildi. Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne ise dış satım yapılmadı. İhracatın yarısından fazlası AB üyesi 5 ülkeye Yılın 11 ayında, geçen senenin aynı dönemine göre, AB ülkelerinden Almanya'ya yüzde 21,85 artışla 3 2013 2014 14/13 2014 FOB USD FOB USD DEĞ. % PAY % Otomotiv Yan Sanayi 8.383.852.859 8.710.513.896 4 43 Binek Otomobiller 6.337.817.842 6.693.615.233 6 33 Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar 3.516.239.221 3.782.806.069 8 18 Otobüs, Minibüs, Midibüs 962.544.885 997.270.911 4 5 Diğer 338.262.913 302.020.396 -11 1 5 100 Toplam 16 19.538.717.720 20.486.226.505 Kasım November - Aralık December 2014 İlk 5 sıradaki ülkelerden elde edilen 10 milyar 396 milyon 354 bin dolarlık dış satım, sektörün 11 aylık ihracatının yarısından fazlasını karşıladı. AB üyesi ülkelerin 19'unda ihracat arttı, 8'inde düştü Sektörün OcakKasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracat artışı kaydettiği ülkelerden İspanya'ya 889 milyon 977 bin, Slovenya'ya 511 milyon 800 bin, Polonya'ya 439 milyon 410 bin, İsveç'e 341 milyon 118 bin, Avusturya'ya 285 milyon 828 bin, Danimarka'ya 220 milyon 770 bin, Çek Cumhuriyeti'ne 201 milyon 802 bin, İrlanda'ya 156 milyon 684 bin, Macaristan'a 136 milyon 534 bin, Portekiz'e 127 milyon 495 20 Milyar 486 Milyon 258 Bin Dolar Ocak-Kasım 2014 döneminde 20 milyar 486 milyon 258 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. bin, Yunanistan'a 127 milyon 383 bin, Finlandiya'ya 66 milyon 132 bin, Hırvatistan'a 33 milyon 277 bin, Letonya'ya 23 milyon 55 bin ve Malta'ya 7 milyon 179 bin dolar dış satım yapıldı. Otomotiv endüstrisi, bu dönemde Fransa'nın da aralarında bulunduğu 8 ülkede ise ihracat kaybı yaşadı. Bu ülkelerden Romanya'ya 503 milyon 835 bin, Hollanda'ya 430 milyon 615 bin, Bulgaristan'a 146 milyon 567 bin, Slovakya'ya 55 milyon 641 bin, Litvanya'ya 19 milyon 872 bin, Lüksemburg'a 17 milyon 656 bin ve Estonya'ya 5 milyon 120 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi..n The share of automotive exports to the EU increased Türkiye Otomotiv Sektörü Ocak- Kasım 2014 Kümülatif Mal Grubu İhracatı Ürün Grubu milyar 392 milyon 752 bin, İngiltere'ye yüzde 15,21 artarak 2 milyar 273 milyon 557 bin, Fransa'ya yüzde 1,99 düşüşle 2 milyar 137 milyon 625 bin, İtalya'ya yüzde 3,3 yükselişle 1 milyar 629 milyon 769 bin ve Belçika'ya yüzde 8,03 artışla 962 milyon 651 bin dolar ihracat gerçekleştirildi. OTOMOTİV SEKTÖRÜ İHRACATI The automotive industry performed exports of 15 billion 444 million 104 thousand dollars to the EU countries out of a total of 20 billion 486 million 258 thousand dollars in JanuaryNovember period. The industry improved the ratio of exports to the EU countries in total exports from 69,52 % to 75,39 % in the past year. www.taysad.org.tr ANALİZ ANALYSIS Ekonomistler Türkiye'nin 2015 yılında %3,3 büyüyeceğini tahmin ediyorlar The economists predict that Turkey will grow by 3,3 % in 2015 Dünya 2015'e yalpalayarak giriyor ve petrol yine küresel büyüme motorundaki en belirleyici emtia olmaya devam edecek. 2014 yılındaki küresel talep daralmasının, petrol fiyatlarındaki gerilemeyle 2015'de bir miktar azalacağı tahmin edilse de bu durum bölgeler arası büyüme eşitsizliğinde bir iyileşme yaratmayacak. Bu durum pek çok ülkede işsizlik, yüksek enflasyon ve cari açığın devamı anlamına da geliyor. 2,40-2,43 Dolar Kuru Dollar Exchange Rate 3,3 8,80-8,90 BÜYÜME Growth Gösterge Bileşik Faiz Display Compound Interest 7,5-8,0 Enflasyon Inflation 2015 TÜRKİYE EKONOMİSİ ÖNGÖRÜLERİ 18 Kasım November - Aralık December 2014 www.taysad.org.tr SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR Yeni Doblo'nun Amerika yolculuğu başladı Yeni Doblo’nun Amerika yolculuğu Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı törenle başladı. 360 milyon dolarlık yatırımla, 4’üncü kez yenilenen Doblo, 2021 yılına kadar Kuzey Amerika’ya 175 bin adet gönderilecek. T ürk otomotiv sanayisinde önemli bir başarıya daha imza atan Tofaş, Türkiye’nin küresel ticari araç üretim üssü haline gelmesinde kilit rol üstlenen Doblo modelinin ABD ve Kanada’ya ihracatına başladı. Tofaş’ta geliştirilip üretilen Doblo Amerika modeli; Tofaş’ın Bursa Fabrikası’nda yapılan törenle uğurlandı. Koç Holding, Fiat-Chrysler Auotomobiles ve Tofaş üst düzey yöneticileri ile çok sayıda davetlinin hazır bulunduğu törenle Kuzey Amerika’ya yolcu edilen Fiat Doblo, Amerika’da “Ram” markası altında “ProMaster City” ismiyle satışa sunulacak. Tofaş, 360 milyon dolarlık yatırımla, 4’üncü kez yenilediği Doblo’yu Kuzey Amerika’ya 2021 yılına kadar 175 bin adet gönderecek. Yeni Doblo’nun yerlilik oranı motor ve şanzıman haricinde yüzde 76. Tofaş, bu dönemde yapacağı yaklaşıkm 2 milyar dolarlık yatırımla 7 yılda toplam 24 milyar dolarlık ihracatı da garantilemiş oluyor. 20 dikkati çeken Davutoğlu, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı tartışmaları yaşanırken, Türkiye olarak bu tartışmaların merkezinde olmamız gerekirken, bu ihracatın aslında birbirine uzak gibi görünen Türk ekonomisi ile Amerika ekonomisinin coğrafi uzaklık dışında ne kadar yakın olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı. Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nda Türkiye’nin bunun dışında bırakılmasının hem ekonomik hem de etik olarak yanlış olacağının altını çizen Davutoğlu, “Bunu AB ile ABD’de anlatıyoruz. Çabalarımız bundan sonraki dönemde de devam edecek. Türkiye bu yapıda yer almadan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı tamamlanmış sayılamaz. Bu çerçevede Doblo’nun ihracatı AB ve ABD’deki birçok siyasi lider ve ekonomik kuruluşlara güzel bir mesaj olur” diye konuştu. Yatırımlar 3 yeni modelle devam edecek Davutoğlu: Aslında Doblo’lar şu mesajla gidiyor; Türkiye’yi hiçbir sürecin dışında bırakamazsınız Doblo Amerika Üretime Başlangıç ve İhracat Töreni’nde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ekonomik ve siyasi istikrar ile güvenin önemine vurgu yaptı. “Bugün hem Tofaş hem de ülkemiz için gurur günüdür” ifadelerini kullanan Davutoğlu, “Türkiye’ye baktığımızda 2002 yılında toplam 357 bin araç üretiyorduk. Yani 2002’de üretilen araç sayısının neredeyse yarısı sadece Doblo Amerika olarak Amerika’ya ihraç edilecek. Toplam Doblo ihracatı 3.2 Kasım November - Aralık December 2014 milyar dolar. Otomotiv sektörünün 2002’deki toplam ihracatı ise 3.3 milyar dolardı. Yani 2002’de ihraç edilen tüm otomotiv sektörünün ihracatının neredeyse toplamı kadar Doblo ihraç edilmiş olacak. Bu Türk ekonomisinde ve otomotiv sektöründe ölçeğin ne kadar büyüdüğünü gösteren önemli bir rakamdır” dedi. Bu ihracatın Amerika’ya yapılıyor olmasının önemine Törende konuşan Koç Holding ve Tofaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, Tofaş’ın bugün uluslararası pazarlara sunduğu araçlarla, Türkiye’yi küresel ölçekte başarıyla temsil ettiğine vurgu yaptı. FCA EMEA Bölgesi İş Geliştirme Başkanı Silvia Vernetti de, Doblo’nun Amerika pazarı için üretilip ihracatının başlamasını, gerek Tofaş, gerekse Koç Grubu ve Fiat Chrysler Automobiles için önemli bir fırsat olarak değerlendirdi. n The new Doblo's journey to the US has begun TOFAS has achieved another important success and begun to export to the US and Canada their Doblo model which plays a key role in making Turkey a global production base for commercial vehicles. Doblo America is developed and manufactured in TOFAS and renewed four times with a cost of 360 million dollars. 175.000 units of Doblo will be sent to North America until 2021. www.taysad.org.tr SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR Mercedes-Benz Türk, Türkiye’de 200.000’inci kamyonunu üretti 2014 sonu itibari ile yaklaşık 320 milyon Euro’luk yatırımın tamamlanacağı MercedesBenz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üretilen 200.000’inci kamyon banttan indi. M ercedes-Benz Türk, 1986 yılında kurulan Aksaray Kamyon Fabrikası’nda 200.000’inci kamyonunu üretti. Bu önemli gelişme, MercedesBenz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nda kamyon ve otobüs bölümlerinden sorumlu Daimler Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Wolfgang Bernhard, Mercedes-Benz Kamyon Başkanı Stefan Buchner, Wörth Fabrikası ve Mercedes-Benz Kamyon Global Üretim Müdürü Gerald Jank, Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes, Teknik Direktör ve Fabrika Müdürü Klaus Pfeifer ve çalışanların katılımlarıyla kutlandı. Mercedes-Benz Türk’ün 2014 sonu itibari ile yaklaşık 320 milyon Euro yatırımı 22 tamamlayacağı Aksaray Kamyon Fabrikası, son 12 yıldır Türkiye kamyon sektöründe pazar lideri olarak üretime devam ediyor. Almanya ile aynı standart ve kalitede üretim yapan Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası, Türkiye pazarı dışında 70 ülkeye de kamyon ihraç ediyor. Yıllık üretim kapasitesi 17.500 adede yükseldi Kurulduğu günden bu yana toplam 200.000 adet kamyon üretilen Mercedes-Benz Türk’ün Aksaray Kamyon Fabrikası‘nda, 2013 yılında yeni bir üretim holü inşa edilerek, toplam araç montaj alanı 7.705 m2’den 17.250 m2’ye çıkarıldı. Bu yeni yatırımla birlikte MercedesBenz Türk, kamyon üretim Kasım November - Aralık December 2014 kapasitesini yılda 17.500 adede çıkararak, hem Türkiye için rekor bir üretim seviyesine ulaştı hem de ihracat pazarlarındaki gücünü artırdı. Brazilya ve Almanya’dan sonra Mercedes-Benz Kamyon Grubunun faaliyet gösterdiği en büyük üçüncü pazar konumunda olan Türkiye’de 2013 yılında yaklaşık 17.000 adetlik Mercedes-Benz kamyon satışı gerçekleşti. MercedesBenz Kamyon Başkanı Stefan Buchner: “Aksaray Fabrikası, Mercedes-Benz kamyon üretim ağının taşıyıcı sütunlarından biridir. Bugünkü birlikteliğimiz de bunun bir göstergesidir. 200.000 kamyon, 200.000 kere en üst düzeyde Mercedes-Benz kalitesini ve ekibimizin yüksek motivasyonunu yansıtıyor. Bu gayret ve destek ile Aksaray’ın başarı hikayesini sürdüreceğimizden eminim." Genes: “Aksaray Fabrikası, Daimler AG’nin üretim üslerinden biri” Mercedes-Benz Türk Aksaray Fabrikası’nın dünyanın en modern tesislerinden biri olduğunu ve Almanya’daki kamyon fabrikası ile aynı kalitede araç ürettiklerini belirten Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes, Türkiye’de 200.000’inci kamyonu üretmekten dolayı son derece mutlu olduklarını belirtti.n Mercedes-Benz Turk produces its 200.000th truck in Turkey Mercedes-Benz Turk has produced its 200.000th truck in its Aksaray Truck Factory where an investment of 320 million euros will be completed by the end of 2014. Mercedes-Benz Turk employs approximately 1.700 people and provides a significant added value to Turkey's economy by creating an ecosystem as well as production and exports. www.taysad.org.tr SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR Ford Otosan Rusya’nın “Krallar Şehri” Kaliningrad’da kamyon üretecek Ford Otosan, ağır ticaride global oyuncu olma vizyonunda yeni bir adım daha attı. Avtotor Holding ile üretim işbirliği mutabakat anlaşması imzalayan Ford Otosan, Rus Avtotor’un Kaliningrad’daki fabrikasında kamyon ve çekici üretecek. F ord’un global ağır ticari araç üretim ve mühendislik merkezi Ford Otosan; yüzde 100 Ford Otosan mühendisliği ile geliştirilen ve Eskişehir İnönü Fabrikası’nda üretilerek 30 ülkeye ihraç edilen Ford Trucks kamyon ve çekicilerin Rusya’da üretimi için Rusya’nın en büyük otomotiv üreticilerinden Avtotor Holding ile üretim işbirliği mutabakat anlaşması imzaladı. Anlaşma ile Ford Trucks kamyon ve çekici modelleri, Rusya’da da üretilecek. Üretime Aralık 2014’te başlanması planlanıyor. Ford Trucks çekici ve kamyon modelleri, Rusya’nın Kuzey-Batısı’nda yer alan ve “Krallar Şehri” olarak anılan Kaliningrad’daki Avtotor Fabrikası’nda üretilecek. Ford Trucks Rusya’da üretim ile pazardaki rekabetçi konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Avrupa’nın en büyük kamyon pazarı olan Rusya’nın 2020 yılında yıllık 80 bin adetlik bir pazar hacmine ulaşması öngörülüyor. Rusya’da Avtotor tarafından üretilen Ford Trucks modelleri, özelleşmiş bayilikler aracılığıyla tarafından pazara sunulmaya devam edecek. 24 Haydar Yenigün: “Bu anlaşma Ford Trucks markasını çok daha ileriye taşıyacak” Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün yaptığı açıklamada Rusya’ya 2007 yılından bu yana kamyon ihraç ettiklerini belirterek, “Bu anlaşma Ford Trucks markasını çok daha ileriye taşıyacak” dedi. Yenigün sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa’nın en büyük kamyon pazarı olan Rusya’daki rekabet gücümüzü artırmak için yatırım yaparak, kamyon üretim operasyonumuzu Rusya’ya kadar genişlettik. Avtotor işbirliğinde yerel üretimle Rusya’daki varlığımızı güçlendirmeyi, müşterilerimize daha yakın servis ve üretim desteği vermeyi hedefliyoruz. Rusya’da 1846T çekici, Yol Serisi 4x2 ve 6x2, Avtotor CEO’su Valeriy Gorbunov ve Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün İnşaat Serisi 6x4 ve 8x4 modellerimizi Rusya pazarının iklim ve yol koşullarına uygun, dayanıklı, performansı ve konforu yüksek araçlar olarak Avrupa standartlarını karşılayacak şekilde üreteceğiz. Rusya’da üretilen bu modeller Rusya’nın yanısıra Kazakistan ve Belarus’ta da satılarak iki yeni pazara daha girmemizi sağlayacak.” Ford Otosan to produce trucks in Kaliningrad, "The City of The Kings" of Russia Ford Otosan has taken another step in its vision of becoming a global player in heavy commercial industry by signing a cooperation agreement with Avtotor Holding to begin to manufacture trucks and tow trucks at the factory of Russian Avtotor in Kaliningrad. Regarding the cooperation agreement, Ford Otosan Genel Manager Haydar Yenigun said, "This agreement will strengthen our presence in Europe's largest heavy commercial vehicle market Russia and move the Ford Trucks brand much further." Kasım November - Aralık December 2014 Avtotor CEO’su Valeriy Gorbunov: “Ford Trucks’ın Rusya’daki gelişimi için çok önemli bir adım” Avtotor CEO’su Valeriy Gorbunov ise “Avtotor Holding olarak Rusya’nın otomotiv üretimi için lojistik, insan kaynağı ve iklim koşulları olarak en uygun bölgelerinden birisi olan Kaliningrad bölgesinde 20 yıl önce başlamış olduğumuz üretim yatırımlarımızı her yıl artırarak devam ediyoruz. Ford Trucks markasının 2015 yılı itibari ile üretim gamımıza katılacak olması hem bizim için hem de Ford Trucks markasının Rusya’daki gelişimi için çok önemli bir adım. Ağır kamyon segmentinde yıllık 15.000 adet kapasiteye sahip üretim tesislerimiz için önümüzdeki yıllarda kaynak ve boyahane yatırımlarımızı artıracağız” diye konuştu. Ford Trucks bayi ağı büyüyor Yenigün açıklamasına şu şekilde devam etti: “Mühendislik alanındaki başarımızı kanıtladığımız kamyon işimizi, Ford Trucks yapılanması altında her geçen gün daha da büyütüyoruz. Türkiye’de büyük bir hızla yürüttüğümüz bayi yapılanmamız ile 2014 yılı sonu itibariyle 25 Ford Trucks bayisine ulaşacağız.” dedi. n www.taysad.org.tr SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR Türkiye’nin elektrikle çalışan ilk otobüsü Otokar Doruk Electra üniversite kampüslerinde Otokar tarafından tasarlanıp üretilen Türkiye’nin ilk elektrikle çalışan otobüsü Doruk Electra; Aralık ayı boyunca İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi kampüslerinde öğrenciler tarafından denendi. O tokar, ülkemizin yakın geleceğine damgasını vuracak olan gençlere Türkiye’de geliştirilen elektrikli otobüsünü tanıtıyor; üniversitelileri otomotiv alanında erişilen çağdaş teknolojilerle tanıştırdı. Türkiye’nin ilk elektrikle çalışan otobüsü olan Otokar Doruk Electra, 2 - 17 Aralık tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin kullanımına sunuldu. Araç, kampüs içlerinde öğrencilere taşıma hizmeti verirken; kurulan Otokar standında Doruk Electra’nın teknolojisi tanıtıldı. Otokar olarak üniversitelerle yakın işbirliği içinde çalıştıklarını belirten Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, “Çok farklı alanlarda üniversitelerle işbirliklerimiz sürüyor, Ar-Ge çalışmalarından uzun dönemli staj çalışmalarına, teknik gezilere kadar farklı alanlarda gençlerle biraraya geliyoruz. “Electra Kampüste” etkinliği ile üniversite öğrencilerini Türkiye’de otomotiv sanayiinde ulaşılan teknolojilerle tanıştırmayı amaçladık. Alternatif yakıtla çalışan otobüslerimiz arasında olan, Türkiye’nin ilk elektrikli otobüsü Doruk Electra, bu kez üniversite öğrencileri tarafından denenecek” dedi. 26 elektrikli olmaları halinde ciddi avantajlar sağlayacaklar. Belli bir güzergahta ve tanımlanan saatlerde hareket etmeleri sayesinde elektrikli araçlarda dezavantaj sayılabilecek menzil sorununu yaşamıyorlar. Ayrıca ilk hareket noktasında rotaya yeniden başlamadan önce kısa dönemli şarj edilebilme imkanları olduğu için gün boyunca hizmet verebiliyorlar. Tüm bunlara ilave olarak otobüsler binek araçlara kıyasla daha fazla yolcu taşıdıkları için, kişi başına düşen çevresel etkiyi de minimize etmektedirler. Örnek olarak, Doruk Electra’nın 100km’de ortalama yakıt maliyeti 30 TL olmakla birlikte asıl kazanım çevresel olacak. Doruk Electra hakkında: Elektrikli otobüsün gelecekte çok daha önem kazanacağına değinen ve dünyada şehirleşme ve çevre sorunları göz önüne alındığında gelecek 15 yıl içinde şehir içindeki taşımacılığın boyut değiştirmesinin beklendiğini hatırlatan Akgül, sözlerine şöyle devam etti: “BM verilerine göre 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 70’i şehirleşmiş bölgelerde yaşıyor olacak. Şehiriçi ulaşımda alternatif çözüm arayışları ve toplu taşıma ihtiyacı artacak. Çevreci araçlar ve toplu taşıma önem kazanacak. Elektrikli otobüsler sıfır emisyona sahip oldukları için çevreye hiç bir şekilde zarar vermiyor olmaları en büyük avantajları. Dünyanın pek çok kalabalık şehrinde elektrikli otobüsler hizmet veriyor. Özellikle tarihi ve Kasım November - Aralık December 2014 çevre korumasına alınmış bölgelerde elektrikli araçlar tercih ediliyor. Gelecekte bu otobüslerin şehiriçi taşımacılığında aktif hizmet vereceğini öngörüyor, gençleri şimdiden bu teknoloji ile tanıştırıyoruz.” Toplu taşımada dünya çapında dönüşüm Toplu taşıma sistemlerinde otobüsler, çok fazla role sahip olması nedeniyle Sıfır emisyon sunan, çevreci Otokar Doruk Electra, 25 oturan ve 24 ayakta yolcu veya 25 oturan, 20 ayakta ve 1 engelli yolcu taşıma kapasitesine sahip. Özel bir şarj alt yapısına ihtiyaç duymayan araç, trifaze (yani sanayii tipi) elektrik kaynağı olan her yerde şarj edilebiliyor. 6 ile 8 saat arasında tam olarak şarj olan araç, kısa süreli ara şarjlara imkan veriyor, bu sayede menzilini %30-40 oranında artırabiliyor. Akü dolum maliyeti ise yaklaşık 60 TL düzeyinde. (1kWh=30Kuruş ve on-board şarj ünitesi verimi %90 alınmıştır)n Turkey's first electric powered bus, Otokar Doruk Electra is in university campuses Otokar has introduced its new electric buses to the youth who are going to leave their marks on the future of our country. Turkey's first electric powered bus, Otokar Doruk Electra has been presented in Istanbul University, Yildiz Technical University and Istanbul Technical University between 2-17 December, 2014. The vehicle has been in service of the students in the campuses while its technology has been presented at Otokar exhibition desk. www.taysad.org.tr OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık; "2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedefleyen ülkemiz sanayiinin kritik bir bölümü olan otomotiv sanayiimiz sahip olduğu yetkinlik ve devletin de destek ve teşviği ile 2020 yılından önce bir Türk markasını önce Anadolu yollarına, daha sonra dünya pazarına sunacaktır." Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: “Sektör için atılacak stratejik adımlar büyük önem taşıyor” O tomotiv sektörü sağladığı katma değer, yarattığı istihdam ve etkileşim içinde olduğu diğer sanayi kollarıyla ülkemizde ekonomiye yüksek katkısı olan lokomotif ve öncü sektörlerden birisidir. Sektör, aynı zamanda üretim ve ihracat gibi temel ekonomik göstergeler bakımından, gayri safi yurtiçi hâsıla, yatırımlar, dışa açıklılık ve rekabet edebilirlik gibi konularda ülkemiz için önemlidir. Bugün gelinen noktaya bakıldığında, sektörde firmalar arası rekabetin hızla arttığı ve buna bağlı olarak verimlilik, kaynakların etkin kullanımı, idari ve teknik organizasyon gibi unsurların büyük önem kazandığı görülmektedir. Bu çerçevede; Ar-Ge’ye yatırım, kalite yönetimi, ana ve yan sanayi arasında işbirliğine dayanan ilişkiler, nitelikli iş gücü istihdamı, esnek üretim yön- 28 Kasım November - Aralık December 2014 temlerinin uygulanması ve etkin pazarlama gibi özellikler rekabette öne çıkmayı belirleyen unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Ortaya çıkan bu ağır rekabet şartları altında, otomotiv sektörünün odaklandığı nokta, yüksek performans, sürüş keyfi ve sürüş kolaylığı sağlayan, dayanıklı ve ekonomik araçlar üretmektir. Bu durumun bir müddet daha devam edeceği öngörülse de, tüketicinin çevreye karşı duyarlılığının artması ile araçların çevreye verdiği zarar ve teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte akıllı araçlara olan ihtiyacın artması otomotiv sektörünün önümüzdeki yıllarda üzerinde durması gereken hususlar olacaktır. Bu kapsamda, zararlı gaz emisyonu nispeten az olan hibrit ve hiç olmayan elektrikli araçlar gibi yeni teknoloji- ler pazarda daha fazla yer alacaktır. Bu nedenle, ülkemiz otomotiv sanayi için büyük fırsatlar yaratacak olan bu pazara yatırım yapmanın ve işbirliğinin önemi büyüktür. Bu anlamda, Türk otomotiv sanayii incelendiğinde, yüksek kalitede ve verimlilikte üretim yapabilme bilgi ve kabiliyetine sahip olan bir yapının varlığı görülmekte olup, bunun bir sonucu olarak AB Ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş pazarlara yüksek miktarda ihracat gerçekleşmektedir. Diğer taraftan, motor ve aktarma organı üretimi konusunda mevcut olan yetersizlikler ile hammadde konusunda yeterli altyapının olmayışı, ülkemiz otomotiv sanayinin küresel çapta söz sahibi konuma gelmesindeki büyük engeller arasında görülmektedir. www.taysad.org.tr konularında uzmanlaşmaya gitmektedirler. Buradan gelecekte küresel rekabetin teknolojiden kaynaklanacağı anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak da, kendi teknolojisini üretemeyen firmalar şimdiden birleşerek veya ortak modeller üreterek küresel ölçeklerini korumaya çalışacağı öngörülmektedir. Otomotiv ana sanayiinde yaşanan bu gelişmeler, ülkemizde teknik ve ticari beceri düzeyi yüksek, güçlü ve rekabetçi bir tedarik sanayi oluşmasına da ön ayak olmuştur. Bu anlamda sadece ana sanayi değil otomotiv tedarik sanayi de önemli miktarda ihracat gerçekleştirerek küresel pazarlarda kabul gören, kaliteli bir üretim anlayışına sahip olduklarını göstermişlerdir. tilmesi, “Yerli Otomotiv Teknolojileri”nin geliştirilmesi ve “Tedarik Sanayinin Güçlendirilmesi” olacaktır. Bununla birlikte, üretilecek yerli marka araca yönelik fizibilite çalışması yapılarak küresel ihtiyaçları da karşılayacak araç tipinin belirlenmesi ve bu aracın seri olarak üretimi için yeni destek mekanizmalarının oluşturulması planlanmaktadır. Bilindiği üzere, ülkemizin “İklim Değişikliği” kapsamındaki ulusal vizyonu; kalkınma politikalarını, iklim değişikliği politikalarıyla entegre etmiş, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimi ve kullanımını öncelemek yoluyla uzun vadede düşük karbon ekonomisine geçmiş, uluslar arası iklim değişikliği politikalarına “özel şartları” FİKRİ IŞIK: Dünya otomotiv sanayii incelendiğinde, teknoloji sahipliğinin küresel rekabette önemli bir güç olduğunun anlaşılması ile Ar-Ge’ye yapılan yatırımların arttığı görülmektedir. Ekim ayı itibariyle ülkemizde faal olan 165 Ar-Ge merkezinden 50 tanesinin otomotiv sanayiine yönelik olması ülkemiz otomotiv sanayiinde de bu farkındalığın oldukça yüksek olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan, akıllı ulaşım sistemleri otomotiv sektörü ürünlerinde son yıllarda yaygınlaşmaya başlamış olup, önümüzdeki yıllarda bu sistemlerin kullanımı daha çok artacak ve tüketicilerin aktif güvenlik teknolojileri ile kendilerini güvende hissedebildikleri, ev ve iş yerleri ile iletişime geçebildikleri ve yol, trafik ve hava durumu ile ilgili hızlı ve güvenilir bilgi alabildikleri araçlar, pazarda rağbet gören modeller olacaktır. Dünya otomotiv sanayii incelendiğinde, teknoloji sahipliğinin küresel rekabette önemli bir güç olduğunun anlaşılması ile Ar-Ge’ye yapılan yatırımların arttığı görülmektedir. Ekim ayı itibariyle ülkemizde faal olan 165 Ar-Ge merkezinden 50 tanesinin otomotiv sanayiine yönelik olması ülkemiz otomotiv sanayiinde de bu farkındalığın oldukça yüksek olduğunu göstermektedir. Ar-Ge’nin bu kadar önem kazandığı bu dönemde, küresel otomotiv sanayi firmaları üretim tesislerini ucuz işgücünün bulunduğu ülkelere kaydırırken, kendi bünyelerinde teknoloji yönetimi, tasarım ve Ar-Ge www.taysad.org.tr Çoğu KOBİ niteliğindeki işletmeler olan otomotiv yan sanayisinin geldiği bu noktayı daha ileriye götürmeyi hedefleyen Bakanlığımız, gerek Ar-Ge merkezi, rekabet öncesi işbirliği ve SAN-TEZ gibi destekleri ile gerekse de TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından sunulan çeşitli teşvik imkânları ile sektörün gelişmesine destek olmaya devam etmektedir. Bunun yanı sıra, otomotiv sanayi bakımından ülkemizin gelecekteki konumunu daha ileri seviyede taşıyabilmek amacıyla günümüzde atılacak stratejik adımlar büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılı vizyonu kapsamında teknoloji üretebilen ve ihraç edebilen bir konuma gelebilmesi için mevcut durum üzerinde ciddi analizler yapılmakta ve hazırlıkları devam eden 2015-2018 yıllarını kapsayacak “Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı” kapsamında otomotiv sektörü özelinde geleceğe yönelik bir yol haritası çizilmektedir. Bahse konu Strateji Belgemizin temel odak noktası ise “Yerli Otomobil”in üre- çerçevesinde aktif katılım sağlayan ve yön veren bir ülke olmaktır. Bu bağlamda, ülkemiz açısından bakıldığında; taşımacılığın büyük oranda karayolu ile sağlandığı ve karayollarında kullanılan motorlu araç yakıtlarının büyük oranda dışa bağımlı olduğu göz önünde bulundurulursa, ülkemizde elektrikli araçların kullanımının yaygınlaşması önem arz etmektedir. Bu dönemde, küresel otomotiv firmaları da elektrikli araç geliştirme amacıyla dönüşüm geçirmekte olup, Türkiye’nin bu yeni konsept fırsatını kaçırmaması gerekmektedir. Bu anlamda, geliştirilecek yerli otomobilin içten yanmalı motor teknolojisinde değil, hibrit motorlu ya da sade elektrikli motorlu olması gerektiği değerlendirilmektedir. Sonuç itibariyle; 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedefleyen ülkemiz sanayiinin kritik bir bölümü olan otomotiv sanayiimiz sahip olduğu yetkinlik ve devletin de destek ve teşviği ile 2020 yılından önce bir Türk markasını önce Anadolu yollarına, daha sonra dünya pazarına sunacaktır. n Kasım November - Aralık December 2014 29 OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık: “Strategic steps to be taken for the industry are of great importance” and the advanced technology. Therefore, hybrid cars with relatively low gas emission and electric cars with no emission at all are going to take more place in the markets, so it’s essential for our country to invest and cooperate in this field of the market in order to create great opportunities. In this sense, when the Turkish automotive industry is analysed, we can observe the presence of a structure that has production in high quality and efficiency and as a result there’s large export to the developed markets, especially to the EU countries. On the other hand, our country has major handicaps such as deficiencies T he automotive industry is one of the leading and pioneer industries of the country with its added value it provides, the employment and interact it creates and its high contribution to the economy together with its other industrial branches. The industry is important also in terms of basic economic indicators such as production and exports and in areas such as gross domestic product, investments, outward orientation and competitiveness. At this point today, we notice that the competition between the companies rapidly increases in the industry and consequently factors such as productivity, efficient use of resources and administrative and technical organisation have gained great importance. In this context, factors 30 Kasım November - Aralık December 2014 such as R&D investments, quality management, relations based on cooperation between the main and supply industries, skilled labour employment, application of flexible production methods and effective marketing become prominent in competitiveness. Under these tough conditions of the competitiveness, the automotive industry focuses on manufacturing economical cars with high performance, driving pleasure and endurance. Even though this condition seems to be continued, the industry will be focusing on eco-friendly smart cars due to the increasing awareness of the customers to the environment and the damage of the vehicles to the nature Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık said, “Our automotive industry is an important part of the industry of our country which aims to be one of the ten largest industries of the world by the year 2023 and it's going to put on both domestic and foreign markets a Turkish brand before 2020 with its competence and the support and encouragement of the state.” on production of engine and drive train and lack of adequate infrastructure on raw materials. In other respects, intelligent transportation systems have become widespread in recent years and the use of these systems will be much more popular and people will feel more secure with these models that provide communication between their home and work locations, speed-related www.taysad.org.tr OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY traffic information and weather information reliably and efficiently. When the world automotive industry is analysed, we notice the increase in R&D investments due to the fact that technology ownership is a major power in global competitiveness. As of October, 50 out of 165 R&D centers in our country are of the automotive industry and it shows the presence of this awareness in the industry. In this period where R&D gains importance, the global automotive industrial companies have been moving their production facilities to countries where the labour is cheap and they specialise in technology management, design and R&D within their own corporate. Here is understood that the global competitiveness in the future will be related to technology. As a result of this fact, the companies that cannot produce their own technology will merge and produce common models in order to protect their global volume. These developments in the automotive industry triggered the formation of a strong and competitive supply industry with high level of technical and commercial skills. In this sense, not only the main industry but also the supply industry has proven a production concept of high quality, perform- country in terms of automotive industry. In this context, as a part of Vision 2023, we have analyses on the current situation in order to reach a point where we can produce our own technology and export it as well as the road map we’ve drawn for the future of our automotive industry in Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık: When the world automotive industry is analysed, we notice the increase in R&D investments due to the fact that technology ownership is a major power in global competitiveness. As of October, 50 out of 165 R&D centers in our country are of the automotive industry and it shows the presence of this awareness in the industry. ing significant amounts of exports and is recognised in the global markets. Our Ministry aims to to take forward the point reached by the supply industry which is formed mainly by SMEs and continues to contribute to the industry by supports such as R&D centers, precompetitive cooperation and SAN-TEZ as well as various incentives provided by TUBITAK and KOSGEB. Besides, strategic steps to be taken today for the industry are of great importance in order to improve the future position of our 32 Kasım November - Aralık December 2014 the framework of the ongoing “Automotive Industry Strategy Certificate and Action Plan” which is going to be performed in 2015-2018. The main focus of Strategy Certificate is the production of a domestic car, development of domestic automotive technologies and strengthening the supply industry. Also, we’ve been planning determine the type the car which can match the global needs by feasibility studies and form new support mechanisms in order to mass-produce this car. As known, the national vision of our country on climate change is to be a country which integrates its development policies with climate change policies by producing and using renewable and clean energy sources through low-carbon economy in long term and participate and lead the international climate change policies in the framework of special circumstances. In this context, in terms of our country, if we consider that transportation is provided mostly on land route and the vehicles use fuel which is largely dependent on foreign sources, the use of electric vehicles in our country becomes very necessary. In this period, Turkey shouldn’t miss the opportunity of this new concept while global automotive companies have been undergoing a transformation in order to develop electric cars. In this sense, we have to consider that our domestic car should either have hybrid or simply electric engine instead of an internal combustion engine. As a result, our automotive industry is an important part of the industry of our country which aims to be one of the ten largest industries of the world by the year 2023 and it’s going to put on both domestic and foreign markets a Turkish brand before 2020 with its competence and the support and encouragement of the state. n www.taysad.org.tr OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi: “Otomotivdeki başarılar güçlü bir tedarik sanayinin varlığına işaret ediyor” Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, taşıt araçları sektöründeki başarının bir tesadüf olmadığını dile getirerek, "Bu başarı ülkemizdeki çok güçlü bir otomotiv tedarik sanayinin varlığının en önemli kanıtı. Nitekim, taşıt araçları sektöründe gerçekleşen ihracatın %43’ünü yapan Türk otomotiv tedarik sanayi, teknoloji olarak çok ileri bir düzeye gelmiş ve uluslararası pazarlarda kabul gören kalite belgeleri ile gelişmiş batı ülkelerinde faaliyet gösteren OEM firmalarına yönelik üretim yapacak düzeye erişmiştir" dedi. 34 Kasım November - Aralık December 2014 www.taysad.org.tr B akanlık olarak, yaptığımız çalışmalar ile Türkiye otomotiv sanayisinin gelişimini desteklemek ve ülke ekonomisine daha fazla katma değer sağlamak üzere, sektörün rekabet gücünün geliştirilmesi, ihracat yoluyla erişim sağladığımız pazarlardaki payımızın korunması ve artırılması için ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla koordinasyon halinde faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bu noktada, en önemli paydaşlarımızdan birisi olan TAYSAD’ın desteği ve aracılığıyla yan sanayimizin ihtiyaç ve beklentilerini çok daha yakından takip edebiliyor, sektörün geleceğini çok daha sağlam temeller üzerinde şekillendirebiliyoruz. Otomotiv yan sanayi ile ana sanayi ve bizler arasında adeta köprü vazifesi gören TAYSAD’ın ülkemiz otomotiv sektörüne bundan sonra da çok önemli katkılar sağlayacağına olan inancımı öncelikle belirtmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi, otomotiv sektörü, tüm sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ekonominin lokomotif sektörü durumundadır. Sahip olduğu rekabetçi üretim yapısı, yeni teknolojilerle kali- ihraç eden, ana ve yan sanayisi ile birlikte sektörde bölgesel güç konumunda, özgün tasarımlı, katma değeri yüksek, ileri teknoloji ürünler geliştiren, dünya otomotiv liginde lider bir ülke olmasını hedefliyoruz. 2013 yılında dünyada toplam motorlu taşıt üretimi bir önceki yıla göre %2’lik artışla 86,7 milyon adet düzeyinde gerçekleşti. Türkiye ise 2013 yılında ürettiği 1,1 milyon adet araçla bu toplamdan %1,3 oranında bir pay alarak dünyanın 17’nci, Avrupa’nın ise 6’ncı en büyük üreticisi olarak kaydedildi. Bir önceki yıla göre %5 oranında kaydedilen üretim artışına paralel şekilde, ana ve yan sanayiinde toplam 21,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen sektör ihracatı da 2013 yılında %11,7 artış kaydederek, genel ihracatımızdan %15,1 oranında pay aldı. 2014 yılının ilk on aylık dönemine bakıldığında ise, ihracattaki artışın bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,4 düzeyinde gerçekleştiğini ve 10 aylık ihracatımızın 19 milyar dolara yaklaştığını görüyoruz. Bahse konu dönemde 10,8 milyar dolarlık otomotiv ana sanayi ihracatımızın yaklaşık gösteren OEM firmalarına yönelik üretim yapacak düzeye erişmiştir. Otomotiv yan sanayi ihracatının yaklaşık %70’inin Avrupa Birliği ülkelerine yönelik olarak gerçekleşiyor olması, ulaşılan teknoloji düzeyinin bir göstergesidir. AB pazarının ağırlığı dikkat çekse de, son dönemlerde Latin Amerika’nın gösterdiği önemli büyümeyle hem ana hem yan sanayi sektörümüz için cazip bir pazar haline gelmesi, ayrıca Afrika, Orta Doğu ve Doğu Avrupa’ya ihracatımızın artması 2014 yılı ve sonrasına pazar çeşitlendirmesi bağlamında çok daha olumlu bakmamızı sağlıyor. NİHAT ZEYBEKÇİ: Türkiye, otomotiv üretiminde yüksek performans ve kaliteli iş gücü ve araç tasarımında elde ettiği deneyim, bilgi birikimi ve kalifiye eleman avantajını yerli marka üretimi için kullanmak zorundadır. Bu süreçte, özel sektör ve kamu işbirliğinin yanısıra bundan daha önemlisi otomotiv ana ve yan sanayi arasındaki ilişkinin araç konsept ve tasarımından başlayıp artarak devam eden uzun soluklu, güçlü bir işbirliği niteliğine sahip olması kilit rol oynayacaktır. teli ve düzenli üretim yapabilme gücü ve sunduğu maliyet-fiyat avantajı gibi hususlar dikkate alındığında, Türkiye bugün dünya otomotiv sektörü açısından çok önemli bir üretim üssü konumundadır. Otomotiv sektörümüz, gerek ana sanayisi gerek yan sanayi fabrikaları ile Avrupa kalite ödüllerini, en iyi fabrika ödüllerini almış ve ülkemizin iftihar edilecek sanayi kollarından biri haline gelmiştir. Bugün yıllık 1,6 milyon adedi aşan üretim kapasitesine sahip olan sektörün mevcut başarıları ve potansiyeli dikkate alınarak, “2023 İhracat Stratejisi” kapsamında ihracatının 75 milyar dolar seviyesine ulaşması hedefini belirlemiş bulunuyoruz. Ülkemizin, 2023 yılına gelindiğinde; yılda 4 milyon araç üretebilen, bunun 3 milyonunu www.taysad.org.tr %78’i; 8,1 milyar dolar ihracat rakamı kaydedilen yan sanayi ihracatının ise yaklaşık %69’u AB ülkelerine yapıldı. 2013 yılında, ülkemiz, Avrupa Birliği’nin tedarikçileri arasında tüm motorlu taşıtlar genelinde ikinci, hafif ticari araç ve otobüste birinci, binek otomobilde ise dördüncü sırada yer aldı. Taşıt araçları sektöründeki bu başarı tesadüf değil, bu başarı ülkemizdeki çok güçlü bir otomotiv yan sanayiinin varlığının en önemli kanıtı. Nitekim, taşıt araçları sektöründe gerçekleşen ihracatın %43’ünü yapan Türk otomotiv yan sanayi, teknoloji olarak çok ileri bir düzeye gelmiş ve uluslararası pazarlarda kabul gören kalite belgeleri ile gelişmiş batı ülkelerinde faaliyet İhracatımızdaki bu başarılı performansın devam ettirilebilmesinde firmalarımıza önemli sorumluluk düşüyor. Nitekim, otomotiv sektöründe yaşanan ve her gün daha çok artan rekabet, sektördeki yeni trendleri ve teknolojik gelişmeleri izlemeyi ve daha fazla Ar-Ge yapmayı da gerekli kılıyor. Ne mutlu ki, bugün oto yan sanayiinde 41, ana sanayiinde 9 ve otomotiv tasarımı alanında 1 adet olmak üzere toplam 51 firma Ar-Ge Merkezi unvanı almış durumda. Ülkemizde, en fazla Ar-Ge Merkezi unvanını haiz firmanın otomotiv yan sanayinde olması sektörün Ar-Ge, tasarım ve teknoloji geliştirme konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğunu kanıtlar niteliktedir. Sektörde istikrarlı bir ihracat artışı sağlana- Kasım November - Aralık December 2014 35 OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY rak, 2023 ihracat hedefine ulaşılmasında Ar-Ge ve inovasyon bilincinin yaygınlaştırılmasının büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Yeni teşvik sistemimiz de bu anlayış paralelinde hazırlandı ve özellikle yüksek teknolojiyi, yüksek katma değeri, inovasyonu, Ar-Ge’yi, tasarımı, markayı öne alan ve bunlara destek veren bir yapıya kavuştu. Türkiye, otomotiv üretiminde yüksek performans ve kaliteli iş gücü ve araç tasarımında elde ettiği deneyim, bilgi birikimi ve kalifiye eleman avantajını yerli marka üretimi için kullanmak zorundadır. Bu süreçte, özel sektör ve kamu işbirliğinin yanısıra bundan daha önemlisi otomotiv ana ve yan sanayi arasındaki ilişkinin araç konsept ve tasarımından başlayıp artarak devam eden uzun soluklu, güçlü bir işbirliği niteliğine sahip olması kilit rol oynayacaktır. Buna ilaveten, Bakanlığımızca yürütülen Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) kapsamında, motor ve aktarma organlarında yurt içi üretim ve katma değerin arttırılması, yan sanayiinin yetkinliğinin yükseltilmesi, küresel tedarikçi konumundaki yan sanayi firma sayısının arttırılması, firmalarımızın küresel tedarik ağına girmesinin kolaylaştırılması, elektronik bileşenlerde yurt içi tedarik imkânının geliştirilmesi ve eksik test şında gerçekleştirilen tanıtım, marka tescil giderlerinin ve yurt dışında açılan birimleriyle ilgili giderlerinin desteklenmesi, yeni pazarlara yönelik pazar araştırmasına yönelik belirli harcamaları ile yurtdışı pazarlara yönelik düzenlenen ticaret heyetleri/ alım heyetleri organizasyonlarına ve sektörün önemli uluslararası fuarlarına katılımlarının desteklenmesi şeklinde çeşitli imkânlar sunuyoruz. Ayrıca, Turquality® programı kapsamında firmalarımızın markalaşma faaliyetlerini her aşamada destekliyor, beşeri ve kurumsal altyapısını güçlendiriyoruz. Ur-Ge® NİHAT ZEYBEKÇİ: yeni teşvik sistemimizin en önemli ayağını oluşturan stratejik yatırımları destekleme sisteminin otomotiv ana ve yan sanayimizin ihtiyaçlarını karşılaması amacıyla yeni bir düzenleme ile ana ve yan sanayi yatırımlarına belirli kriterler çerçevesinde “öncelikli yatırım konuları” içerisinde yer verdik. merkezi yatırımlarının tamamlanması otomotiv sektörümüz için ana hedefler olarak belirlendi ve bu hedeflerin hayata geçirilmesine yönelik ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. desteği çerçevesinde ise aynı değer zincirinde yer alan, birbiriyle coğrafi yakınlık içinde bulunan firmaların uluslararası rekabetçilik yönünde yol haritalarının hazırlanmasına yönelik proje giderlerini destekliyoruz. Bakanlığımız uhdesinde yürütülen ihracata dönük destekler ile otomotiv sektöründe yakalamış olduğumuz rekabet gücünün geliştirilmesi, ihracat yoluyla erişim sağladığımız pazarlardaki payımızın korunması ve artırılmasına da devam ediyoruz. Bu bağlamda, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren ve ihracat yapmak isteyen firmalarımıza; çevre, kalite ve ürün güvenliğine ilişkin belgelendirme masraflarının, yurt dı- İhracata dönük desteklere ilaveten yine Bakanlığımız uhdesinde yürütülen yatırımları destek sistemi ile de yatırımcılarımıza yardımcı olmaya, önlerini açmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda, sektör yatırımları halihazırda genel, bölgesel ve büyük ölçekli yatırımları teşvik sistemlerinden belirli kriterler çerçevesinde hemen hemen Türkiye’nin her yerinde yatırım desteklerinden faydalanabilmektedir. Buna ilave 36 Kasım November - Aralık December 2014 olarak, yeni teşvik sistemimizin en önemli ayağını oluşturan stratejik yatırımları destekleme sisteminin otomotiv ana ve yan sanayimizin ihtiyaçlarını karşılaması amacıyla yeni bir düzenleme ile ana ve yan sanayi yatırımlarına belirli kriterler çerçevesinde “öncelikli yatırım konuları” içerisinde yer verdik. Buna göre 300 milyon TL üzerindeki ana sanayi yatırımları ile 75 milyon TL üzerindeki motor yatırımları ve 20 milyon TL üzerindeki motor aksamları, aktarma organları ve aksamları, otomotiv elektroniği yatırımlarını özel bir statüye kavuşturarak öncelikli yatırım konuları arasına aldık. Bununla da yetinmeyip son dönemde yaptığımız bir değişiklik ile ölçek ekonomisini dikkate alarak daha rekabetçi bir yapıya kavuşmasını istediğimiz otomotiv ana sanayi yatırımlarının 1 milyar TL’nin üzerinde olması halinde bu yatırımlara 10 puanlık ilave katkı oranı sağladık. Bütün bu düzenlemeler ile otomotiv sektörümüzün ihtiyaçlarına cevap verebildiğimizi düşünüyorum. Zaten son dönemde açıklanan yeni yatırım kararları ile bu girişimlerimizin sonuçlarını almaya başladığımızı memnuniyet ile görüyoruz. Bahsettiğim yatırım-üretim-ihracat zincirini destekleyen politika araçlarının sektörümüz tarafından çok daha etkin kullanılmasını ve sektörümüzün ülke ekonomisi ve dış ticaretine olan katkısını daha da fazla arttırmasını diliyorum. Bu vesileyle, derginiz aracılığı ile otomotiv sektörümüzün ulaştığı seviyenin daha da üzerine çıkacağına olan inancımı ve temennimi yinelemek ister, ülkemiz otomotiv sektörüne bundan önce olduğu gibi bundan sonra da çok önemli katkılar sağlayacağını düşündüğüm çalışmalarınızda başarılar dilerim. n www.taysad.org.tr OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY Minister of Economy Nihat Zeybekci: “The success in the automotive industry beckons the presence of a strong supply industry” A s the Ministry of Economy, we continue to operate in cooperation with all the related institutions and organisations in order to support the development of the Turkish automotive industry, provide more added value to the economy of our country and maintain and improve our share in the markets where we’ve accessed through exports. At this point, we are able to monitor the needs and expectations of our supply industry with the support of one of our most important partners TAYSAD, so that we can shape the future of the industry on much stronger foundations. I’d like to emphasise my faith on TAYSAD for it’s a bridge between the main and supply industries and us and they’ll continue to contribute to the industry significantly. The Minister of Economy Nihat Zeybekci expressed that the success in the motor vehicles industry is not a coincidence and said, “This success is the most important proof of the presence of a strong supply industry in our country. As a matter of fact, the Turkish automotive supply industry has performed the 43 % of exports of the automotive industry and has reached a very advanced level in terms of technology with its quality certificates that are recognised by the international markets and is now able to supply the OEMs that operate in the developed countries of the west. 38 Kasım November - Aralık December 2014 As we all know, the automotive industry is the leading sector of our economy as in all developed countries. Nowadays, Turkey has been a very important production base for the global sector with its competitive production structure, manufacturing with high quality and new technology and the cost-price advantage that it provides. Our automotive industry has become a sector that we’re proud of with its main and supply industrial plants, European quality awards and the best factory awards. As of today, we set the target of exports as 75 billion dollars under the scope of 2023 Exports Strategy, considering the achievements and the potential of the industry which has a production capacity of 1,6 million units annually. We aim our country to become one of the leaders in the world’s automotive industry which can export 3 million units out of 4 million it produces annualy, develop products with unique design, high added value and technology by the year 2023. www.taysad.org.tr OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY Total motor vehicle production in the world increased by 2 % and reached 86,7 million units in 2013. Turkey was the world’s 17th and the 6th largest manufacturer in Europe by having a share of 1,3 % with the 1,1 million units it manufactured in 2013. In parallel to the production increase by 5 %, exports of the automotive industry was 21,4 billion dollars with a increase of 11,7 % and had a share of 15,1 % in general exports. In the first ten months of 2014, there was increase of 7,4 % in exports in comparison to the same period in the previous year and reached almost 19 billion dollars. In the mentioned period, 78 % of the 10,8 billion dollar main industry exports and 69 % of the 8,1 billion dollar supply industry exports were made to the EU countries. In 2013, our country was the second best in motor vehicle, the first in light commercial and bus and the fourth in passenger car among the suppliers of the European Union. This success in the motor vehicle industry is not a coincidence, this success is the most important proof of the presence of a strong supply industry in our country. As a matter of fact, the Turkish automotive supply industry has performed the 43 % of exports of the automotive industry and has reached a very advanced level in terms of technology with its quality certificates that are recognised by the international markets and is now able to supply the OEMs that operate in the developed countries of the west. The fact that 70 % of the supply industry exports are to the European Union countries is an indicator of the level of technology reached. Despite of the domination of the EU market, Latin America has become an attractive market both for our main and supply industry. In addition, our increasing exports to Africa, Middle East and Eastern Europe allows us to look positively to 2014 and beyond in terms of market diversity. The companies have great responsibility in sustaining this success of our exports. Thus, the increasing competitiveness in the automotive industry necessitates monitoring the new trends and technological developments and perform more R&D. Happily, today 41 in the automotive supply industry, 9 in the main industry 40 Kasım November - Aralık December 2014 and 1 in the automotive design field for a total of 51 companies have received the R&D Center title. In our country, the supply industry has the most companies with R&D Center title and it proves the potential the industry has in terms of R&D, design and technology development. I believe, extending R&D and innovation consciousness plays great role in achieving 2023 export target by providing a steady increase in the industry. Our new incentive system has been prepared in line with this approach and has become a structure which support and pay attention to high technology, high added value, innovation, R&D, design and brand. Turkey should use the advantage of having high performance, high quality labour, experience and knowledge for the production of a domestic brand. In this process, apart from the cooperation between the private and public sectors, more importantly a strong long-term relationship between the automotive main and supply industries starting from vehicle concept and design, will play key role. In addition, under the scope of GITES (Input Supply Strategy) carried out by our ministry, our main targets are increasing the domestic production and added value in engine and power train, increasing the competence of the supply industry, increasing the number of our global suppliers, facilitating our companies to enter the global supply network, improving the domestic supply of electronic components, completing the unfinished R&D center investments and we continue to work on these targets in coordination with all relevant institutions and organisations. We also continue to maintain and enlarge our share in the markets which we gained through exports while improving our competitiveness in the automotive industry that we reached through the incentives on exports carried out by our ministry. In this context, we provide the companies, which operate in the automotive industry and want to export, a variety of opportunities such as supporting environmental, quality and product safety certification costs, expenses on brand promotion, registration and their units that operate abroad, market research for new markets and their participation in international exhibitions and market trade delegations/ reception committee organisations. In addition, we support branding of the companies under Turquality® program at every level and strengthen their human and institutional structures. We also support the project expenses on international competitiveness under Ur-Ge® (International Competitiveness Improvement Project) of the companies which are in the same value chain and geographical region. In addition to our supports on exports, we also try to help our investors with investments support system. In this context, the industrial investments can benefit from these incentives in the framework of certain criteria. Also, we consider the strategical investments incentives system as priority in order to match the needs of the main and supply industry with new regulations. So, hereunder, main industry investments over 300 million TL, engine investments over 75 million TL and investments on engine parts, drive train and components over 20 million TL have gained special status and priority. On top of that, now we provide a 10 point additional contribution to the investments that are over 1 billion TL in automotive main industry which is expected to have a more competitive structure considering economies of scale. These regulations respond the needs of our automotive industry. We’ve already started to get the results of our efforts with the latest investments decisions recently revealed. I wish that the political tools that support the investment-production-exports chain that I’ve mentioned will be improved so that it can contribute the economy and foreign trade of our country more efficiently. On this occasion, I’d like to emphasise my faith and hope via your magazine that our automotive industry exceeds the level it’s reached and wish you success in your work that have great contribution to the industry as always.n www.taysad.org.tr OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su Orhan Özer: “Ana ve tedarik sanayi aynı ritmi tutturabilmeli” 20. kuruluş yıldönümünü geçtiğimiz ay kutlayan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye'nin Genel Müdürü ve CEO'su Orhan Özer, "Geçen 20 yıl süresince Toyota; bize, üretimimize, çalışanlarımızın yeteneklerine her zaman güvendi. Biz de bu güvene layık olmak için hep çok çalıştık, halen de çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu. 42 Kasım November - Aralık December 2014 AJ ÖZELRÖotiPv SOaRnaTyi Türkiye Toyota Otom O'su Orhan Özer ve CE Genel Müdür Dergi'ye TAYSAD konuştu www.taysad.org.tr Türk ve dünya otomotiv sektörünün bugünü B ugün otomotiv, iş dünyası içinde en fazla gelişim gösteren ve en hızlı ivme kateden sektörlerin başında geliyor. Hem dünyada, hem de ülkemizde ekonominin lokomotifi, otomotivdir. Otomotiv sektörünü sadece ana sanayi olarak düşünmek doğru bir yaklaşım olmaz. Başta demir-çelik olmak üzere, elektronik, yazılım, plastik, tekstil, kimya, yan sanayii ve finans, sigorta, pazarlama-satış gibi hizmet sektörlerini de kapsayacak kadar büyük bir yelpazeyi temsil ediyor. Dolayısıyla otomotiv sektörü ekonomi açısından da kritik bir öneme haiz. OICA verilerine göre geçen yıl dünya genelinde araç üretimi bir önceki yıla göre yüzde 3,7 artarak 87 milyonu aştı. Türkiye, geçen yıl üretilen 1 milyonun üzerinde araç ile dünya sıralamasında 17. durumda. Uluslararası otoritelerin tahminlerine göre otomotiv satışları 2014 sonunda 90.5 milyon adedin üzerinde gerçekleşmiş olacak. Otomotivde yeni yatırım haberleri dünyada ve ülkemizde gelmeye devam ediyor. Dolayısıyla sektörde yaşanan değişimler hem global ölçekte hem de ülkemizde ekonomiyi önemli derecede etkilemeye devam edecektir. Toyota ve otomotiv sektörünün geleceği Otomotiv sanayinde sürekli artan talep doğrultusunda, otomotiv üreticisi firmalar arasında çok sıkı bir rekabet yaşanmaktadır. Son birkaç yılda dünyada ekonomik dengelerde büyük değişimler yaşandı ve yansımaları da halen devam ediyor. Ekonomik değişimlerin yanı sıra; hızla gelişim gösteren alternatif enerji kaynakları teknolojileri, değişen müşteri beklentileri, şehirleşmenin artması gibi faktörlerle birlikte otomotiv sektöründe de dengeler değişti. Bu ortamda firmalar bir yandan maliyet düşürücü önlemler bulma çabası içerisine girerlerken, diğer yandan ürün çeşitlendirmeleri ve büyük yatırımlar yapılan Ar-Ge çalışmaları ile rekabette bir adım öne çıkmanın peşindeler. Türkiye’nin bir otomobil markasının olması kanımca gerçekçi bir hedeftir, iyi bir plan ile ülkemize ciddi katkılar getirir. Türkiye’de bu teknolojik altyapı ve birikim var. Otomotiv ana ve yan sanayii gerekli teknolojiye ve deneyimli insan gücüne sahiptir. Genç, dinamik, istekli ve bilgili işgücümüz, sadece otomotivde değil tüm alanlarda Türkiye’nin en büyük avantajıdır. Bazı şirketler, güçlerini bir araya getirerek, yeni ortak projeler üzerinde çalışmalara başladılar. Dünyadaki bu değişimi daha önce gören ve teknolojilerini bu yönde geliştiren şirketler bugün daha rekabetçi konuma geldiler. Uzun dönemde değişimin daha çok enerji ve çevre duyarlılığının artması yönünde yaşanacağını düşünüyorum. Daha az yakıt tüketen, alternatif yakıtlar kullanan, hibrid teknolojisini en üst seviyeye taşıyan bir trend bekliyorum. Toyota’nın bu yaklaşımların hepsini en üst seviyede benimsediğini düşünürsek, sektöre yön veren, ilham veren çalışmaları ile bugün olduğu gibi gelecekte de dünyanın lider otomotiv üreticilerinden olmaya devam edecektir. 1997 yılında piyasaya çıkan dünyanın seri üretimi yapılan ilk hibrid aracı Toyota Prius’un toplam satışları bugün 7 milyonu aşmıştır. Otomotive ilgi duyan insanların kullandığı hibrid sözcüğü Prius ile neredeyse özdeşleşmiştir. Toyota olarak hedef, hibrid teknolojisinin 2020 yılından itibaren tüm modellere uygulanmasıdır. Hibridin dışında, yeni alternatif enerji kaynağı, hidrojenli araç teknolojisi de Toyota’nın uzun süredir üzerinde çalıştığı bir çalışmadır. Geçtiğimiz ay Toyota’nın ilk hidrojen yakıt üniteli aracı Mirai’ın dünya lansmanı yapıldı. 2015 yılından itibaren bu araçların seri üretimi yapılıp, satışa sunulmuş olacak. Toyota Türkiye’nin proje ve yatırımları Biz üretime 1994 yılında başladık ve üretimde 20.yılımızı geçtiğimiz ay kutladık. Bu geçen 20 yıl süresince Toyota; bize, üretimimize, çalışanlarımızın yeteneklerine her zaman güvendi. Biz de bu güvene layık olmak için hep çok çalıştık, halen de çalışmaya devam ediyoruz. 20.yıl törenimizde de duyurduğumuz gibi, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye’nin çok yakın tarihte hem üretim ve ihracat adetlerinde, hem de yatırımında önemli ölçüde artış gerçekleşecektir. Ancak bu artışın ne şekilde gerçekleşeceğini, çalışmalar devam ettiğinden henüz açıklayamıyoruz. Yerli otomobil ve marka nasıl olunur? Yeni teknolojilerin gelişimi ve tedarik sanayi Otomotivde yeni teknolojilerin gelişimine tedarik sanayi de elbette ki aynı paralelde ayak uydurmalı. Yani ana sanayi ve yan sanayi aynı adımları atmalı, ritmi tutturabilmeli. Ben bu konuda özellikle yerli yan sanayimizin uzun vadede ve global pazarda geleceğini çok olumlu görüyorum. Tabi ki, tedarikçilerimizin parça tasarımını ve üretimini sistem tasarımcılığı çerçevesinde yapabilecek kapasiteye gelmeleri, teknoloji üretmeleri ve satar hale gelmeleri, nihai olarak marka olmaları paralelinde sektörün gelecekte ulaşacağı güç daha ileriye ulaşacaktır. Dünya çapında sürdürülebilir rekabetçiliğe erişilmesinin ancak bu şekilde başarılabileceği görüşündeyim. www.taysad.org.tr 2023 hedefi, cumhuriyetin 100.yılında ekonomide dünyada ilk 10 içinde yer almaktır. Ekonomide dünyada ilk 10’a giren bir ülkenin kendi otomobil markasını üretmesi ulaşılamaz bir hedef ve yanlış bir beklenti değildir. Bu konumdaki Türkiye’nin bir otomobil markasının olması da kanımca gerçekçi bir hedeftir, iyi bir plan ile ülkemize ciddi katkılar getirir. Türkiye’de bu teknolojik altyapı ve birikim var. Otomotiv ana ve yan sanayii gerekli teknolojiye ve deneyimli insan gücüne sahiptir. Genç, dinamik, istekli ve bilgili işgücümüz, sadece otomotivde değil tüm alanlarda Türkiye’nin en büyük avantajıdır. Bugün, küreselleşmenin de etkisiyle hiçbir otomotiv endüstrisinde yüzde 100 ora- Kasım November - Aralık December 2014 43 OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY nında yerli imalat söz konusu değildir, olmamalıdır da; önemli olan, üretilecek aracın ülkemizin markası olmasıdır ve bence bu mümkündür. Pazarlama alanına da en az teknik konulara olduğu kadar odaklanılması gereklidir. Bu konuda yatırım tabidir ki; çok yüksek seviyededir ve bu büyüklükte yatırımı karşılamak belki sadece kişilere ve şirketlere değil, daha geniş bir kapsama yayılmalıdır. Önemli fonlara sahip kuruluşlar, halka açık ortaklık gibi alternatifler böyle bir yatırımı imkanlar dahiline getirebilir. Bu türde oluşacak bir konsorsiyum, ortaklık yapısıyla bir proje hazırlanıp, devletimize sunulabilir. Eminim ki; devletimiz, hükümetimiz böyle bir projeye destek konusunda kayıtsız kalmayacaktır. Gerçekten yerli bir araç üretiyoruz diyebilmemiz için konunun makro ekonomik politikaların bir parçası olması gerekir. Özel sektör ve hükümet ortak bir strateji doğrultusunda birlikte hareket etmeli, sürdürülebilir bir üretim, Ar-Ge, pazarlama, satış ve satış sonrası faaliyetleri stratejisi yürütülmelidir. Başlangıç aşamasında daha mütevazi başlayıp, sonrasında büyüme stratejileri öngörülüp, ihracat potansiyeli de öncelikle bölge ülkeleri için planlanmalıdır. Yerli otomobilin olurları ve olmazları Teknik bilginin ülkemizde olduğunu düşünüyorum. Yan sanayimizin bunların üstünden rahatlıkla gelebileceğini, hatta bazı şeyleri delege edip, şunu sen geliştir bunu ben geliştireyim tarzında çözümlenebileceğine kesinlikle inanıyorum. Ama teknik tarafın parasal bir yanı da var. Bunun dizayn edilmesi, sıfırdan bir aracın oluşturulması, artı bunu üretecek zeminin oluşturulması ciddi bir yatırım. Sadece bu fabrikada bugüne kadar 2 milyar dolar yatırım var. İkincisi, araç yapıldıktan sonra aracın kaç tane modeli olacak? Nasıl olacak? Nitelikleri ne olacak? Tek bir modelle piyasaya çıkılacak bir dönem yok. Eskiden Anadol yapıldı devam etmedi ama başarısız bir proje de değildi. Bence gayet başarılı bir projeydi. Ama artık tek bir model- Uzun dönemde değişimin daha çok enerji ve çevre duyarlılığının artması yönünde yaşanacağını düşünüyorum. Daha az yakıt tüketen, alternatif yakıtlar kullanan, hibrid teknolojisini en üst seviyeye taşıyan bir trend bekliyorum. Toyota’nın bu yaklaşımların hepsini en üst seviyede benimsediğini düşünürsek, sektöre yön veren, ilham veren çalışmaları ile bugün olduğu gibi gelecekte de dünyanın lider otomotiv üreticilerinden olmaya devam edecektir” ORHAN ÖZER: Orta eğitimimi Galatasaray Lisesi’nde tamamladı, ardından ODTÜ’de İşletme okudu. 1982 yılında iş hayatına atılan Özer, askerlik sonrası Bursa Oyak-Renault fabrikasında çalışmaya başladı. İki yıllık bu tecrübe sonrasında beş yıl Sabancı Holding’te çalıştı. Ardından bir Alman sanayi şirketinde, 33 yaşında Genel Müdür Yardımcısı oldu. Bu süreç sırasında Toyota ile tanıştı. 1995 yılında Toyota Türkiye’de Mali ve İdari Grup Genel Müdürü olarak göreve başladı; 2002 yılına kadar çeşitli sorumluluklar üstlendi. 2002 yılında Brüksel’de bulunan Toyota’nın Avrupa Merkezine transfer olarak, 2008 Temmuz ayına kadar Mali ve Bilgi İşlem gruplarından sorumlu Toyota Avrupa Başkan Yardımcısı olarak çalıştı. 2008 Temmuz ayında Türkiye’ye döndü. 2010 yılı Temmuz ayından bu yana Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su görevini sürdürmektedir. 44 Kasım November - Aralık December 2014 le pazara çıkılacak dönem değil. O sebeple biraz daha model çeşitlenmesi olacak. Bu yatırım tarafını biraz daha zorlaştıracak. Diğer bir kısım pazarlama kısmı. Geçen sene otomobil pazarının yüzde 79’u ithal araçlardı. Bu da hoş bir durum değil. Sadece pazarı da suçlayamayız, demek ki bizler de pazara göre araç üretmemişiz. Aynaya da bakmamız lazım muhakkak. Ama pazarın eşit şartlarda, Türk malına sıcak bakması lazım. Tamam buranın adı Toyota, öbürünün adı Fiat, Ford, Renault gibi ama bu araçlar ülkemizde üretiliyor. Baktığınızda en az yüzde elli katma değer var. Yani yüzde yüz olmasa bile, en az yüzde elli Türk malı. Pazarda Türk mallarına karşı biraz daha pozitif ayrımcılık yapılması faydalı olur. Bence yeni gelen araçta ya da yapılması planlanan araçta bu ayrımcılığın çok ciddi bir şekilde halkımız tarafından yani pazar tarafından da konması lazım. Bu bizim arabamız diye artı bazı özel teşviklerin de olması lazım. Çünkü yeni doğmuş bir bebeği yürütmüyoruz, iki yaşına gelmiş bir bebeği koşturmuyoruz, biraz elinden tutuyoruz. Hemen sokağa bırakmıyoruz. Bu kapsamda bence elinden tutulması da gerekiyor. Bu noktada problem çıkacağını düşünmüyorum. Belki bunun Avrupa mevzuatı içinde nasıl yapılabileceği sorunu yaşanır ama ona da bir çözüm bulunur. Bu kadar istisnai bir olaya, istisnai bir uygulama düşünülebilir. Bir konsorsiyum kurulacağı haberini bugün gazetede okudum. Benim düşüncem de aynı bu yönde idi. Bu büyüklükte bir riski almak kolay bir iş değil. Ama konsorsiyumda özel şirketler olabilir, insanlar olabilir, halktan katılım olabilir artı bazı kurumlar olabilir. Biliyoruz ki bazı kurumlarda çok ciddi fonlar var. Bugün açıkcası bu haberi okuyunca çok memnun oldum. Aracı yaptıktan sonra bu araca teşvik verebiliriz. Yani bu Türk arabasıdır, ülkemizin bir markasıdır; teşvik uygulayacağız diyebiliriz, diyebilmeliyiz diye düşünüyorum. Ve bütün bunları değerlendirdiğimizde ben yerli arabanın yapılması gerektiğini düşünüyorum. “Vizyonum hep büyük düşünmek ve büyümek” Burada şirketin vizyonu, yapabilirliği, çalıştığı alandaki fırsatlar ve yöneticinin kişiliği önemli. Ben her zaman daha büyüğü hedefleyen bir kişiyim. Ulaştığımız belli bir hacim seviyesinde mutlu olmadığımız için arkadaşlarla aşırı derecede çalıştık ve güzel noktalara geldik. Daha da güzel noktalara geleceğiz. Başka bir şirkette de olsam benim vizyonum hep büyük düşünmek ve büyümek. Ama gözü kara bir biçimde değil. Her şeyi planlayarak, düşünerek, adım adım. Hiçbir şey bugünden yarına değişmiyor. Benim kızlarım da ticaret ile uğraşıyorlar, bekliyorlar ki şapkadan tavşan çıksın. Tabii öyle tavşan falan çıkmıyor. Şapkadan parça parça lego parçası gibi birşeyler çıkarıyorsun ve daha sonra onları tavşan yapabilirsin, ya da baş- www.taysad.org.tr OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY ka birşey yapabilirsin. Hiçbir zaman devrimsel değişiklik beklememek lazım. Sabırla ve iğne oyası gibi çalışmak lazım. Büyümek de öyledir. Nasıl bir yönetici? Bir defa ben kimsenin arkasından olumsuz şey düşünmem, ya da plan kurmam. Yani son derece yalın bir hayat, yalın bir ilişki düzeyi. Düşündüğünü gayet açık söyleyen, kırmamaya gayret eden ama bazen de kıran, kırmaktan kasıt keşke böyle yapsaydın anlamında. Detayın dahi çok düzgün olmasını istiyorum. Bir yerden sonra zaten arkadaşlarınız da mükemmelliyetçi oluyor. Prensipte insanın kafasının arkasında gizli ajanda olmayıp, içi dışı bir olunca kızdığınız kişi de size darılmıyor, bir nevi aile ilişkisi gibi. Herkes zeki, herkes çok güzel eğitimler almış ama yönetim olgunluğu da çok önemli. Şirket içinde düz olmak ve işini doğru yapmak yeterli. Ama şirket dışında çok başka ilişkiler içindeyiz. Her fabrika rekabeti kendi markası içinde yapıyor aslında. Türkiye’ye proje almak için ciddi rekabet içindeyiz. Yani iyi olduğumuzu göstermek, yanlış yönlendirmeler konusunda uyanık olmak ve bunu zamanı geldiğinde düzeltmek, doğruları söyleyebilmek; artı bu tür ilişkilerde de biraz kurnazca akıllı olmak gerekiyor. Dürüstlük herşeyin başıdır. Sadece dürüst olmayan haberler için uyanık olmak ve bunları doğrularını yansıtabilmek çok önemli. Özet olarak, yalın bir hayat ve yöneticilik tarzım var. Gerisi de kendiliğinden geliyor. Zaten siz iyiyseniz insanlar da anlıyor. Mükemmelliyetçilik Toyota kültüründen kaynaklanıyor olabilir mi? diye sordunuz. Benim karakterim zaten öyle. Eskiden de böyleydi ve Toyota ile uyuştu. Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su Orhan Özer, TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı Sevgi Özçelik'in sorularını yanıtladı. Otomobil Sürekli kendim kullanacaksam Toyota Camry kullanıyorum. Bazen resmi yerlere gidilecekse bir de Lexus’umuz var makam aracımız, biliyorsunuz o da Toyota markası. Asla hızlı kullanmam. Uzman Bir gün nasıl geçiyor? Normalde saat sekiz gibi işe geliyorum. Önce yoğun e-postalar karşıma çıkıyor ve yirmi dakika onları okuyorum. Sonra her sabah 8.30’da fabrika içerisinde toplantımız vardır, oraya gidiyoruz. Sonrasında dört kişilik icra komitemiz ile bir toplantımız olur. O toplantılar 10-15 dakikalık toplantılardır. Sonrasında başlayan günün içeriğinin hemen hemen hepsi toplantı diye geçiyor. Günde ortalama 11 tane toplantım oluyor. Bu toplantıların belki yarısı fabrikanın içinde oluyor. Genelde akşam 17.30’a kadar böyle gidiyor. Çıkış saatim eğer özel bir durum yoksa 19.00-19.30. Günüm böyle geçiyor ve hafta içi burada bir misafirhanemiz var orada kalıyorum. Cuma akşamı İstanbul’a evime gidiyorum. Bazen Pazar akşamı bazen Pazartesi sabahı İstanbul’dan Adapazarı fabrikamıza geliyorum. 46 Kasım November - Aralık December 2014 olmadığım alanda iddiam yoktur. Ben hızlı şoförüm diyenler çıksın Formula pistine yarışsın. Herkes kendi çapında, kendine göre hızlı. Önemli olan sağ salim bir şekilde gitmek. Benim için bir aracın birinci derecede önemi güvenilir olmasıdır. Kaza anında güvenilir olması, bozulmaması. Ondan sonra tabi ki yakıt açısından verimli olması. Satış sonrası servis hizmetlerinin daha makul fiyatlarla yapılıyor olması, parçalarının dayanıklı olması. Konfor dışında bunları beklerim. Ama hızlı gitmesi benim için bir parametre değil. İstanbul gibi bir trafikte zaten nereye hızlı gideceksiniz? Yanınızdaki 1.2 litre motorlu araç sizinle aynı hızda gidiyor. O otomobil 100 km’de beş litre harcarken, siz 3 litre motorla 100 km’de on beş litre harcıyorsunuz. Çok mantıklı gelmiyor. İş ve özel yaşam dengesi İş ve özel yaşam dengesini yüzde 90’a yüzde 10 diyebilirim. Bu durumda ne yapabilirsiniz ki? Davetler oluyor, davetlerden kastım katkı getirecek şeyler, kimisine gidip kimisine gidemiyorsunuz. O da biraz üzüyor açıkcası ama önceliklerimiz şirketimize ve ülkemize katkıda bulunmak. Hafta sonları iş düşünmem, düşünmemeye çalışırım. Bu, biraz sistemin kurulmuş olmasından ve onun iyi işliyor olmasından, biraz da karakterden kaynaklanıyor. Öyle insanlar vardır ki sistem işlese bile burnunu sokar, hiç öyle birisi değilimdir. Bana ihtiyaçları varsa arkadaşlarım gelir söylerler zaten, toplantılarda ortaya birşey çıkarsa zaten konuşuruz. Yorucu kısmı, toplantıda her seferinde ayrı bir konu ve sizden hep beklenti var. Bir fikir üretmeniz, birşey söylemeniz gibi bir beklenti var. O da biraz yoruyor insanı.n www.taysad.org.tr OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY Toyota Motor Manufacturing Turkey General Manager and CEO Orhan Ozer: “The main and supply industry should maintain the same rhythm” Celebrating its 20th anniversary last month, CEO of Toyota Motor Manufacturing Turkey Orhan Ozer said, “In these past 20 years, Toyota has always had faith in the ability of all employees and production. So, we continue to work hard to be worthy of this trust.” fore, the changes in the industry will continue to affect the economy significantly both in our country and in the world. The future of Toyota and the automotive industry Turkish and world automotive industry as of today T oday, the automotive industry is highest growing sector with the fastest acceleration in the business world. It’s the leader of economy both in Turkey and in the world. Considering the automotive just as a main industry wouldn’t be a right approach. It represents a large range of services that include iron & steel, electronics, software, plastics, textile, chemistry, supply industry, finance, insurance, and marketing & sales. Therefore, the automotive industry has a critical importance for the economy. According to OICA data, the total production of vehicles worldwide increased by 3,7 % and exceeded 87 million units. Turkey was ranked 17th with its production of more than 1 million units. According to the estimations of the international authorities, by the end of 2014 the automotive sales will exceed 90,5 million units. There are new investment news all around the world including Turkey, there- 48 Kasım November - Aralık December 2014 In accordance with the increasing demand in the automotive industry, there’s a tough competition among the manufacturers. In the past few years, there have been radical changes in the economic balance and their effects are still ongoing. In addition to these changes, factors such as alternative energy resources technologies that rapidly develop, change in the expectations of the customers and the increase of urbanisation have affected the balance in the automotive industry. In this environment, the companies try to take cost-cutting measures and on the other hand they pursuit opportunities by product diversity and R&D investments in order to take one step ahead in the competition. tomotive manufacturers in the world with its inspiring operations as always. Toyota’s first hybrid vehicle Toyota Prius was mass-produced for the world’s markets in 1997 and today has exceeded 7 million units in sales. The word “Hybrid” has become synonymous with Prius. The target of Toyota is to apply the hybrid technology in all models starting from the year 2020. Apart from hybrid technology, for a long time, Toyota has been working on new alternative energy resources and cars with hydrogen fuel. Last month, Toyota had a world premiere for its first vehicle with hydrogen fuel, Mirai. Beginning from 2015, this model will be massproduced and ready for sale.n Some companies unite their forces and started to work on new collective projects. The companies which foresaw this change earlier and developed their technologies in this direction, now have a more competitive position. I believe, the long-term change will be more in environmental awareness. I expect a trend which will take the hybrid technology to higher levels with less fuel consumption using alternative fuels. Considering that Toyota has adopted all these approaches at the highest level, it will continue to be one of the leading au- www.taysad.org.tr OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı PERİHAN İNCİ “Aile anayasası aile, iş ve ortaklık alanlarını düzenleyen kuvvetli bir araç” Narenciye bahçelerinden otomotiv sektörüne uzanan yol K urucumuz, sevgili babam Cevdet Bey, Aydın’ın Sultanhisar kazasından. Ailesinin portakal bahçeleri var. İlkokulu bitirince okuma yazma bildiğinden, portakalların hasat zamanında satışları takip etme işini, hesabı kitabı ona veriyor babası. II. Dünya Savaşı sırasında dört sene askerlik yapıyor. Askeri araç kullanmayı öğreniyor. Savaş bitip terhis olduğunda evine dönüyor ve askerliği boyunca nişanlı olduğu güzel yavuklusu, Karacasu’lu Memnune ile evleniyor. Zaman içinde İzmir’e pamuk, incir, narenciye götürüp satarak ticarete başlıyor. Arkadaşıyla bir lojistik düzen kuruyorlar. İzmir- Aydın yolunun orta noktasında buluşup birisinin İzmir’den getirdiği boş kamyonu, Aydın’dan gelen ticari ürün dolu kamyonla takas ederek hasat zamanları daha hızlı ve daha fazla ürünü limana ta- 50 Kasım November - Aralık December 2014 şıyorlar. Bu sıralarda araç sayısı çok az ve yedek parça problemi yaşanıyor.1952 yılında Nazilli’de yedek parça ticaretine başlıyor. Babamın gönlüne jant düşüyor. Kamyon jantları ithal tedarik etmek zor ve pahalı. Bunu üretmek gerek diyor. Uzun süren uğraşlar sonucu ilk presini alıyor, dizaynları oluşturuyor ve 1968 yılında İzmir’de tenekeli mahalledeki atölyede ağır vasıta jant üretimine başlıyor. 62 yıl önce Ege’nin şirin bir kasabasından narenciye ticareti ile başlayan yolculuk, bugün 15 şirket ve 2.400 çalışan ile İnci Holding çatısı altında devam ediyor. Jant üretme hayali bugün dünyanın sayılı otomobil markalarına üretim yapan, aynı çatı altında çelik ve alüminyum, ağır vasıta ve binek araç jantları olmak üzere ikinci ve hatta üçüncü nesil çalışanlarımızın emeği ile 11 milyon jant üretim kapasitesine ulaşmış bulunuyor. İnci Holding’i bir markaya dönüştürme serüveninin temel taşları size göre neler? Markamız ’İnci Akü’; ürettiğimiz akülerimizin markası. Sanırım ticari hayatta ve sanayide kurucumuzun başarıları İnci Holding’in hikayesi, 5 kadının babalarından işi devralması, pek çok zorluğu, krizi atlatması, Aile ve işte kurumsallaşmaya önem vermemiz, anayasamız, üçüncü kuşağa devir çalışmalarımız, iş modelimiz, büyüme stratejileri, ve tüm bunları yaparken lastiği patlatmadan yola devam etmemiz ilgi çekiyor. Bunların sonucu olarak İnci Holding bir marka olarak algılanıyor. “Birbirimizden öğreniyoruz” Tüm iştiraklerimizin Holding ile ve birbirleri ile olan paylaşımlarını artırmaya çalışıyoruz. En iyi öğrenme yollarından bir tanesi www.taysad.org.tr Türk otomotiv sanayinin, diğer gelişmekte olan ülkelerin aksine, tamamen rekabete açık bir konumda olmasına, iç pazar dinamiklerinden sürekli baskılanan talep nedeniyle yeterli desteği alamamasına rağmen, geldiği yer tam bir başarı öyküsüdür. “Otomotivin bugüne kadar gösterdiği başarı sektörün geleceğine yönelik umutları taze tutuyor.” de birbirimizden öğrenmek. Biz kendi bünyemizdeki güçlü yönleri örnekleme yolu ile aktarmaya, bu sinerji ile iç motivasyonumuzu sürekli yüksek tutmaya yönelmiş bir grubuz. Merkezi bir sistem ile bu yaklaşımı iştiraklerimizin hepsinde yaygınlaştırmak arzusundayız Bu arada Aile Anayasımızda zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda eklemeler ve revizyonlar yapmaya devam ediyoruz. Otomotiv sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu gelecekte İnci Holding nerede olacak? Türk otomotiv sanayinin, diğer gelişmekte olan ülkelerin aksine, tamamen rekabete açık bir konumda olmasına, iç pazar dinamiklerinden sürekli baskılanan talep nedeniyle yeterli desteği alamamasına rağmen, www.taysad.org.tr geldiği yer tam bir başarı öyküsüdür. Bu başarı, sektörün geleceğine yönelik umutları taze tutmaktadır. Ancak bugün gelinen boyut küresel ölçekte bir üretim merkezi olmaktan uzaktır. Bu sebeple, bence şu anda sektör bir yol ayrımındadır; önümüzdeki 10 yıl çok önemli, bu süreçte 3,5 - 4 milyon üretim kapasitesine ulaşarak küresel ölçekte önem ve anlam taşıyacak bir boyuta ulaşılabilir ya da marjinal lokal bir üretici olarak kalınabilir. Aynı nedenle, çok ciddi atılımlar, teşvikler ve politikaların süratle uygulamaya alınması gerekiyor. Otomotiv Strateji Belgesinde eksik yapılan ve hiç yapılamayan aksiyonların süratle gerçekleştirilmesi ve radikal, gerçekçi bir otomotiv gelişim politikasının uygulanması gerekiyor. “Sektör ticari araç segmentinde önemli fırsatlar yakaladı” Son yıllarda Türk otomotiv sanayisinde ticari ve ağır ticari araçlara yönelik yeni yatırımlarda artış izliyoruz. Türk otomotiv sanayi olarak, ticari araç segmentinde çok önemli bir fırsat yakaladık, özellikle hafif ticari araç konusunda küresel ölçekte bir üretim merkezi olduk. Sektörün bu segmentinde, mevcut oyuncuları desteklerken, yeni yatırımları mutlaka çekmemiz lazım. Bu konuda yine iç pazarı baskılamaktan vazgeçmeliyiz. Kendi iç pazar dinamiklerinden güç almadan otomotiv sanayinin gelişimi çok zor; dünyadaki otomotiv sektöründe iddia sahibi, gelişmekte olan ve gelişmiş ülke örneklerine bakmak gerekir. Şu anda maalesef otomotiv üzerindeki vergi yükü dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor. Asıl önemli avantajlarımızdan biri de; otomotiv tedarik sanayimizde çok güçlü ve yeterli destek ve kaynak temin edildiği takdirde çok sayıda yerli şirketimizde küresel tedarikçi olabilecek potansiyele sahip olmamızdır. Günlük iş ve ticari kaygılardan arınarak geleceğe yönelik stratejiler, yetkin insan kaynakları ihtiyacı, eğitim, lojistik alt yapı, Ar- Ge gibi konularda, sektörün sinerjisini ortaya koyan ve bu konudaki politikaların ve stratejilerin oluşmasında referans olabilecek çalışmalar yapmak üzere TAYSAD ve OSD’nin koordinasyonunda ortak çalışma grupları oluşturulmasının gereğine inanıyorum. Bu konudaki önderlik ve yaklaşım için daha çok ana sanayine görev düştüğünü düşünüyorum. “Vizyonumuzu geniş tutarak küresel pazara odaklandık” Ulaştığımız teknolojik düzey ve işletmelerimizde çok başarılı uyguladığımız mükemmel işletme sistemleri, yönetim sistemleri, hem kalite hem maliyet rekabetinde bize küresel boyutta bir avantaj getirdi. 1979 yılından beri ihracat yapıyoruz ve vizyonumuzu hep geniş tutarak küresel pazara odaklandık. İnci Holding olarak, 2023 hedeflerimizi beşer yıllık, iki dönem olarak irdeledik. İlk 5 yıllık dönemde mevcut işlerimizi ve altyapımızı geliştirerek otomotiv alanı başta olmak üzere inorganik büyüme fırsatlarını değerlendireceğiz. Bildiğiniz üzere, 22 yıl- 62 yıl önce Ege’nin şirin bir kasabasından narenciye ticareti ile başlayan yolculuk, bugün 15 şirket ve 2400 çalışan ile İnci Holding çatısı altında devam ediyor. Jant üretme hayali bugün dünyanın sayılı otomobil markalarına üretim yapan, aynı çatı altında çelik ve alüminyum, ağır vasıta ve binek araç jantları olmak üzere ikinci ve hatta üçüncü nesil çalışanlarımızın emeği ile 11 milyon jant üretim kapasitesine ulaşmış bulunuyor. dır devam eden jant grubu ortaklığımızın yanında, 2014 yılı Eylül ayında, İnci Lojistik olarak, Japon lojistik firması Yusen ile lojistik sektöründe önemli bir stratejik işbirliğine imza attık. Tokyo merkezli Yusen Logistics, İnci Holding iştiraki İnci Lojistik ile bir ortaklık gerçekleştirdi. Biz sektöründe uzman firmalarla ortaklar yaparak sinerji sağlamaya, kendi imkanlarımız ile ulaşabileceğimizden daha fazla pazara ulaşarak büyümeyi tercih ediyoruz. Geçmiş 10 yılda ortalama %15 seviyesinde büyüdük ve bu oranı arttırarak karlı bir Kasım November - Aralık December 2014 51 OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE şekilde büyümeye devam edecek bir grup olarak, Bilgi Teknolojileri ve İnsan Kaynakları alanlarındaki ihtiyaçlarımız da artacak. Bu ihtiyacı öngörerek yatırım projeleri için planlarımızı da oluşturduk. İkinci 5 yıllık dönemde ise Türkiye dışı uluslararası faaliyetlerimize ve işbirliklerimize yoğunlaşacağız. diğer önemli başlık. Kurumsallaşma sürecini tamamlamış işletmeler incelendiğinde, göze çarpan ilk nokta bu işletmelerde demokratik, katılımcı ve esnek bir yönetim anlayışının olmasıdır. “TAYSAD kurumsallaşma yolculuğuna destek oluyor” luluk dengesinin uzmanlık esasına göre belirlenmesi büyük önem taşıyor. Profesyonellerle çalışmayı öğrenerek işin devamını sağlayacak atılımları yapabiliyor olmak önemli. TAYSAD’ın, çok yakın bir zaman içinde hayata geçireceği Aile Şirketlerinin Kurumsallaşması Projesi üzerinde çalıştığını biliyorum. TAYSAD üyelerinin ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanacak ve yol haritalarının sunulacağı bir danışmanlık programı dahilinde, projede yer alan firmaların kurumsallaşma yolculuğuna destek olunacak. TAYSAD dışında, TAIDER ve TKYD gibi kurumsal derneklerin de çeşitli bilinçlendirme çalışmaları var. Aile şirketlerimizin, bu alanda faaliyetleri olan sivil toplum kuruluşlarımız ile irtibatta olmaları önemlidir. “Yetki devri ve yetkilendirme son derece önemli” Önce aile mi yoksa iş mi? Bu ayırımı nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirkette sistem ve ilkelerin belirlenmesi, yapılacak işlerin standart olması, bir işin kim tarafından hangi yetki ve sorumluluklarla yerine getirileceğinin açık bir biçimde ortaya konması önemli. Yetki devri ve yetkilendirme son derece önemli. İşletmeler kurumsallaşmanın bir gereği olarak, görev ve sorumluluk yükledikleri uzmanlara yetki devri yapmalılar. Bu durum aile bireyleri için de geçerli. Tıpkı profesyoneller gibi aile bireylerine de yetkilendirme yapılmalı. İş ve özel yaşam dengesini iyi bir zaman yönetimi ve planlamayla korumaya çalışıyorum. Özel yaşamıma ve özel ilgi alanlarıma yeterli zaman ayırmak iş yaşantımdaki verimimi olumlu etkiliyor. Çocuklarımın üniversitede olması bana fazla ihtiyaç duymamaları avantaj. Biriken stresi atmaya ve deşarj olmaya zaman ayırmanın kritik seviyede önemli olduğuna inanıyorum. Planlama olmadığı takdirde özel yaşam diye bir şey kalmıyor. Bu konuda geçmişe nazaran daha başarılıyım. Gelişen teknoloji ile 24 saat ulaşılabilir olmanın avantajları kadar dezavantajlarını da yaşıyoruz. Aile şirketlerinde kurumsallaşmayı başaran bir kuruluşun yöneticisi olarak aile şirketlerine neler öneriyorsunuz? İlk olarak aile anayasalarını tüm aile bireyleri birlikte çalışarak ve mutabık kalarak hazırlamalarını öneririm. Aile anayasası aile, iş ve ortaklık alanlarını düzenleyen ve bireyleri aynı zeminde buluşturan kuvvetli bir araç. Mutabakatla sağlanmış bir Anayasanın varlığı, kurumsallaşmanın başlangıç noktası. ‘Aile’nin kurallarını bu metinde buluyoruz. Bu zor süreç tamamlandığında kuşaklar birbirini daha iyi anlar hale geliyor ve aile içi iletişim başka bir boyuta taşınıyor. İkinci adım Hissedarlar sözleşmesi hazırlayarak bu anayasayı hukuki zemine taşımaları. Burada ‘Ortaklık’ kurallarını buluyoruz. Üçüncü adım tüm bunları şirket ana sözleşmesinde hizalamak ve gerekli değişiklikleri yapmak. Burada da ‘İş’ tanım ve kurallarını yasal zemine taşıyoruz. Zaman içinde belli aralıklarla bu döngü kontrol edilmeli, aile ve işin gereksinim duyabileceği güncellemeler yapılmalıdır. Bu arada iş alanında konusunda uzman kişiler ile çalışılması, görev, yetki ve sorum- Yönetim anlayışı ve yönetime katılma bir “Her konuda çok becerikli, iyi bir ekibim var” Herhangi bir işe veya aktiviteye konsantre olmuşsam, aynı anda e-posta ve mesajlarıma bakmamaya özen gösteriyorum, çünkü üzerinde çalıştığım işe olan verim ve konsantrasyonum düşüyor. Bu nedenle maillerimi mesai bitiminden sonra cevaplamayı tercih ediyorum, çünkü e-postaların cevaplanması, gelen raporların okunması da bir konsantrasyon gerektiriyor. Eğer özel yaşam tarafındaysam, mesela tatildeysem, iş ile ilgili acil durum mesajlarına günde 1 saatimi ayırarak yanıt veriyorum. Tatillerimin bütünlüğü için seyahate çıkmak en iyi formül oluyor. İşlere yakın olduğumda dengeyi korumakta zorlanabiliyorum. 52 Kasım November - Aralık December 2014 www.taysad.org.tr OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE kuya ayırmaya özen gösteriyorum. %20 aile ve eve ait. Hafta sonlarında iş ve ev oranı yer değiştiriyor. Bir sonraki haftanın işlerini planlama ve bazı okumaları yapma %20, ev-aile %50 oluyor. Arkadaşlarımla düzenli buluşmalarımız var, tabii bunları da önceden planlamaya çalışıyorum. İki haftada bir, büyük ailemizin rutin yemekli buluşmasına katılırım. Yılda iki kere yine büyük aile toplantımız rutindir. Çocuklarımla da her sene düzenli 10 günlük bir tatil planımız olmasına rağmen son iki senedir benim değil onların işleri nedeniyle aksamalar oluyor. Her konuda çok becerikli, iyi bir ekibim var. Çalışma arkadaşlarım, iki asistanım, evdeki yardımcımdan destek alıyorum. Ailem, bana gösterdikleri tolerans ve anlayışla en büyük desteği veriyor. Ajandamı önceden oluşturup, toplantı ve işle ilgili gündem tarihlerinin çok değişmemesine çalışıyorum. İş yerinde herkes birbirinin takvimini, dolayısıyla kişisel yoğunluklarını görebiliyor. Sadece benim için değil, tüm yönetim kurulu ve üst seviye yöneticilerimiz için zaman yönetimi önemli olduğundan, bu konuya hep birlikte özen gösteriyoruz. İş yerinde takvimlerimizi bir yıllık oluşturuyor, altışar aylık dönemlerde ince ayar yapıyoruz. Örneğin, şu anda gelecek bir yılın rutin toplantı ve aktivitelerimizin tarihleri belirlenmiştir. Hatta rutin gündemler bile oluşturulmuştur. Hepimizin özel yaşamlarının yanı sıra işle ilgili farklı ve çakışmaması gereken sorumlulukları var. İşim ile ilgili takvim bir kere ortaya çıkınca önce kişisel sorumluluklarımda olan işleri programlıyorum. Böylece geri kalan zamanları önceden saptama şansım oluyor. Geriye çok fazla zaman kalmasa da çocuklarıma kaliteli zaman ayırma veya özel ilgi alanlarımla ilgili aktiviteleri önceden planlama şansım oluyor. Yine de tüm planlamaya rağmen, her zaman esnekliği korumaya çalışıyorum, çünkü son anda acil durumlar için değişiklikler olabiliyor. Bunlara ilaveten sürekli dolu olan günlük yapılacak işler listemi güncel tutmaya ve düzgün not almaya özen gösteriyorum. Bilgisayarlarımıza yüklenen her tür zaman yönetimi programı son derece faydalı ve yardımcı. Hafta içinde 24 saatin, 12 saati yani %50’si kesinlikle iş. %30’unu mutlaka uy- 54 Kasım November - Aralık December 2014 Önem verdiğiniz yönetim ilkeleri nelerdir? Kurucumuz Cevdet İnci’den devraldığımız değerler ve kurumun ilkeleri doğrultusunda demokratik ve şeffaf bir yönetim anlayışını benimsedik. İnci Holding başkanlık görevi yönetim kurulunun kendi içinden seçtiği başkan tarafından yürütülüyor. İnci Holding Kurumsal Yönetim El Kitabımız gereği Holding Başkanlığı görevi 3 yılda bir seçimle belirleniyor ve kural gereği bir kişi en fazla iki dönem yani 6 yıl başkanlık yapabiliyor. Bu doğrultuda yapılacak seçimle mevcut başkanın görevinin ne zaman sona ereceği ve görevi devralacak yönetim kurulu üyesinin ismi devir teslimden bir yıl önce kesin olarak belirleniyor. Tüm şirketlerimizin yönetim kurullarında profesyonel kişiler yer alıyor. Holding Yönetim Kurulunda yer alan üyeler diğer şirket Yönetim Kurullarında yer alamıyor. 2013 yılı itibariyle profesyonel üyelerden oluşan İcra Kurulu oluşturduk. İç ve dış PERİHAN İNCİ: 1996’dan beri grup şirketlerinde Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Perihan İnci, Ocak 2013’te İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi. Aynı zamanda, HL Jantaş Jant Sanayi A.Ş.’de ve HL İnci Jant Sanayi A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesidir. 1987-2000 yılları arasında An- Bilinmeyen Yönleriyle Perihan İnci Güne Nasıl Başlar? Müzikle Hangi Sporları Yapar? Arada sırada yürür, vakit bulursa kayak yapar, sıkı yüzer Düzenli Takip Ettiği Yayınlar? Harvard Business Review, WSJ, China Daily,The Economist,BBC,CNN,TV5,TED TALKS, Günlük Türk Gazeteler, CAPİTAL, Artist Daily En Sevdiği Yemek? Kıymalı Enginar Dolması En Sevdiği Şehir? İzmir’de yaşadığı sürece İstanbul Sevdiği 3 Özelliği? Hızlı karar alma, aksiyona geçme, hiç pişmanlık duymama (en azından şimdiye kadar böyle) İş Hayatında En Çok Kızdığı Durum? Açık ve net iletişim kurmama, politik ve sinsi davranma. Hangi Tür Müzikleri Dinler? Rock, Jazz, Soul, klasik Son Okuduğu Kitap? Confidence-Rosbeth Kanter Son İzlediği Film? Intersteller Ailesiyle/Arkadaşlarıyla Yapmaktan Hoşlandığı Şeyler? Birlikte seyahat etme, sohbet, yemek, içmek… Tatillerini Nerede Geçirir? Sakin, uzak, sıcak, mümkünse ekzotik, denizin olduğu, yüzüp, tembellik yapabileceğim her yerde… Kullandığı Otomobil Mercedes En Sevdiği Söz Hayata karşı duruşun ne ise, hayat sana onu verir. O yüzden ezik değil, sağlam duracaksın. teks A.Ş.’de yönetici olarak çalışan Perihan İnci, 1999 – 2010 yılları arasında Belçika’nın Antalya Fahri Konsolosluğu’nu yaptı; 2010’da ise Belçika Krallığı tarafından “Chevalier de l’Ordre de la Couronne” nişanına layık görüldü. 1982’de Galatasaray Lisesi’nden, 1986’da İ.Ü. Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. 2007’de Harvard Business School AMP programını tamamladı. Biri kız, biri erkek iki çocuk annesi olan Perihan İnci; İngilizce ve Fransızca biliyor. www.taysad.org.tr OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE Üst düzey yöneticiyseniz ve olayların içine çok fazla girerseniz çok kısıtlı bir açıda kalırsınız ve bütünleyici çözümler üretemezsiniz. Oysa üst düzey yöneticilerin en önemli sorumluluğu işin bekası için objektif, tüm yönleri kapsayan, uzun vadeli, adil ve hızlı çözümler bulmak ve ilişkileri yönetmektir. denetim mekanizmalarının ve risk yönetiminin sağlıklı çalışması öncelikli konularımız. Geleceğin lider yöneticilerini yetiştirmek üzere insan kaynakları planlamasına önem veriyoruz. Kurumsal bir yönetim yapısının ve gelecek ihtiyaçlarını öngören bir organizasyon yapısının ve yönetim planının var olduğunun bilinmesi gerektiğine, bunun şirkete duyulan güveni arttırdığına inanıyoruz. Inci Holding President of the Board Perihan Inci: “Family constitution is a powerful tool that regulates the family, business and partnership” Could you tell us the story of Inci Family who once had citrus groves before entering the automotive industry? O ur founder, my dear father Cevdet Inci is from Aydin, Sultanhisar. His family has orange groves. After finishing the elementary school, knowing how to read and write, his father assigned him to do the accounting during the harvest. During World War II, he served in the army for four years and learned how to drive the military vehicles. After the war, he went back home and married his fiancee Memnune from Karacasu. In time, he began to trade cotton, figs and citrus in Izmir. He made a logistics deal with one of his friends and began to meet in the middle of Izmir-Aydin road and exchanged the trucks in order to carry more goods and in shorter time. Those times it was difficult to find spare parts since there were very 56 Kasım November - Aralık December 2014 few vehicles. So, he started to trade spare parts in 1952 in Nazilli. He thought of trading wheel rims for trucks even though it was very hard and expensive. Thus, he decided to manufacture them and bought his first pressing machine after dealing with great difficulties and began to design and produce truck rims in a workshop in Izmir in 1968. Starting with citrus groves in a quaint town of the Aegean 62 years ago, the journey continues under the roof of Inci Holding which has 15 companies and 2400 employees. The dream of producing rims has reached a point that we have a production capacity of 11 million units of both aluminum and steel rims for the leading automotive companies worldwide. What do you think about the future of the automotive industry? Where will Inci Holding be in the future? İnci Holding, başarı grafiğini her geçen gün üst seviyeye çıkartan ve kurumsal yönetimi benimsemiş dünya genelindeki sayılı aile şirketlerinden biri. Yönetim bilimciler aile şirketlerinin nesiller boyu yaşamasının zorluklarını vurgulayarak; bu başarıya en çok 10 aileden 1’inin ulaştığını belirtiyor. Şirketler 3. kuşaklara devredildiğinde, İnci Holding istatistiki olarak bunu başaran on aile şirketinden birisi olacak. Felsefe eğitimi aldınız. Bu eğitim size neler kattı? Aksine uzaktan tüm yönlerini kapsayacak farklı açılardan değerlendirerek olaylara bakıyor, değerlendirmelerimi o şekilde yapıyorum. Üst düzey yöneticiyseniz ve olayların içine çok fazla girerseniz çok kısıtlı bir açıda kalırsınız ve bütünleyici çözümler üretemezsiniz. Oysa üst düzey yöneticilerin en önemli sorumluluğu işin bekası için objektif, tüm yönleri kapsayan, uzun vadeli, adil ve hızlı çözümler bulmak ve ilişkileri yönetmektir. Felsefe bölümünü bilerek, isteyerek seçtim ve çok severek tamamladım. Felsefe eğitimim nedeniyle, bütüncül bir bakış açısı ile çok yönlü düşünüp değerlendirebildiğimi son yıllarda daha fazla farkeder oldum. İlk yıllarda iş arkadaşlarımın okulda öğrendiğini ben iş başında çok çalışarak öğrendim. Güncel olmak için sürekli işimle ilgili eğitimler aldım. 40’lı yaşlara gelindiğinde yaşıtlarım Batı, Hint ve Uzak Doğu filozoflarını ‘keşfedip’ bu konuda eğitimlere giderek, hayatın derin anlamlarına daldılar ve çoğu onu yeniden dizayn etme kaygısına kapıldı. Oysa ben bu işi 22 yaşında tamamlamıştım. Kariyerimin başında dezavantaj olarak düşündüğüm eğitimim giderek avantaj haline düşünüyor.n www.taysad.org.tr OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE What the Turkish automotive industry has achieved is a success story despite the fact that its position is open to competition and lacks of support due to the increasing demand in the domestic market. This success keeps the hope fresh for the future of the industry. Therefore, from my point of view the industry is at a crossroad; the forthcoming 10 years are very important, in this process it may reach a production capacity of 3,5-4 million units and maintain a good volume on a global scale or remain as a marginal local manufacturer. For the same reason, serious steps should to be taken and incentives and policies should to be applied very rapidly. The missing or incomplete actions in the Automotive Strategy Certificate should be executed and a radical and realistic automotive development plan should be applied. In recent years, we observe an increase in the investments towards commercial and heavy commercial vehicles in the Turkish automotive industry. As Turkish Automotive Industry, we have gained an opportunity in commercial vehicle segment and also became a production center of light commercial vehicles on a global scale. In this segment of the industry, we should attract more investments while supporting the current players and stop suppressing the domestic market. It’s very difficult for the automotive industry to develop without taking power from its domestic market dynamics as we see in the other developing or developed countries. Now, unfortunately, the tax burden over the automotive industry places the country among the top ranks in the global automotive industry. One of our major advantages is that we have great potential in our supply industry and our domestic companies can become global suppliers as long as they are supported. I believe, TAYSAD and OSD (Automotive Manufacturers’ Association) should form common working groups to do studies that can be reference in building policies and strategies on subjects such as strate- gies towards the future without any daily work stress or commercial concerns, need for efficient human resources, training, logistic infrastructure and R&D, presenting the synergy of the industry. The main industry has more responsibility in leadership and approach in this matter. The technological level we’ve reached and very successful business and management systems we’ve applied have brought us an advantage in the competitiveness of both quality and cost on a global scale. Since 1979, we’ve been exporting and we’ve focused on the global market having a wide vision. As Inci Holding, we examine our 2023 targets in two periods of 5 years. In the first 5 years, we will evaluate the opportunities in inorganic growth by improving our current works and infrastructure. As you know, as Inci Logistics we’ve signed a strategic cooperation with the Japanese logistics company Yusen in September 2014, apart from our rim group partnership that continues for the past 22 years. Tokyo-based Yusen Logistics signed a partnership with Inci Logistics which is Inci Holding subsidiary. We prefer to create synergy signing partnerships with specialised companies in order to reach more markets than we can on our own. In the past 10 years, we’ve grown by 15 % in average and our needs in resources will increase as we’ll continue to grow with profit. Considering these needs, we’ve set our plans fir investment projects. In the second 5 year period, we’ll focus on our international operations and partnerships. As an executive of a family business that achieved corporation, what do you suggest the other family companies? First of all, I suggest them to prepare their family constitution working together. Family constitution is a powerful tool that regulates the family, business and partnership and brings together all the family members on the same ground. The presence of a constitution which was prepared in agreement is the starting Inci Holding is one of the few family companies worldwide that have adopted a corporate management with a high level success. Management scientists highlight the challenges of family business and suggest that only one out of ten family companies can survive for generations. When the companies are passed on to the third generation, Inci Holding will be one of these companies that achieve this challenge. 58 Kasım November - Aralık December 2014 point of a corporation. We see the rules of the “family” in this text. After finishing with this difficult process the generations come to a better understanding and the intrafamilial communication is moved to another dimension. The second step is the Agreement of the Shareholders which takes this constitution to the legal ground and here we see the “Partnership” rules. The third step is to align all these under the company’s main agreement and make the necessary changes. Here, we move the rules and the definition of “work” on the legal ground. In time, these cycle should be reviewed and updated periodically depending on the needs of the family or business. Meanwhile, it’s essential to work with experts and determine the balance between tasks, authority and responsibility according to the principles of expertise. It’s important to be able to take steps to sustain the business by learning to work with professionals. Another important point is to determine the system and the policies, the standard of the works and who will fulfill the work with which authority and responsibility very clearly. Delegation of authority is extremely important. As a requirement of a corporation, the companies have to delegate their professionals with tasks and responsibilities. This situation also applies to the family members just like the professionals. Another important subject is the management approach and participation to management. When we analyse the companies which completed the process of a corporation, the salient point is the democratic, participatory and flexible management approach. I’m aware that TAYSAD has been working on The Corporation of Family Companies Project which will be released in very near future. The companies in the project are going to be supported with a mentoring program which is going to be designed according to the needs of TAYSAD members with road maps. Apart from TAYSAD, other corporate associations such as TAIDER (Turkey Family Business Association) and TKYD (Corporate Governance Association of Turkey) also have similar awareness projects and activities. It’s essential for our family companies to be in touch with our non-governmental organisations for such activities.n www.taysad.org.tr TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE 2015 yılı otomotiv beklentileri U Türkiye 2015 Yılı Artıları ve Eksileri suldendir, yeni bir yıla girilirken geçmişin değerlendirmesi ve gelecek yılın öngörüleri yazılır, çizilir. Oysa sektörlerin hareket tarzında bıçak gibi kesilmiş bir dönem, yeni yıl nedeni ile de farklı bir başlangıç olmaz. Süreç devam eder. Sektörde yeni sayılabilecek bazı teknolojik ve ticari değişiklikler uzun bir süredir tüm ilgili işletme ve kurumların gündeminde zaten. Dolayısı ile otomotiv ana ve yan sanayide 2015 yılında aşağı-yukarı ne olacağı bilinmekte. Sektör temsilcisi kurumların güncellenmiş ticari öngörülerini kısaca özetlemek gerekirse; •Dünya binek araç segmentinde %2’lik bir büyüme ile üretim 76.4 milyon adet araç seviyesine gelecek (2014’te bu rakam 74.7 milyon) •Çin piyasası %6’lık büyüme ile üretimi 19 milyon adet olacak, •ABD’de %2’lik büyüme ile 16.4 milyon adet araç olacak, •Ticari Araçlarda yaklaşık her iki coğrafyada 1.5 milyon adetlik artışlar olacak, •Batı Avrupa ülkelerinde %2’lik büyüme ile 12.2 milyon adet binek araç öngörülüyor. Bu iyimser tabloya neden olarak Birleşik Krallığın kriz öncesi döneme tekrar döndüğü, İtalya ve Fransa’nın çok az da olsa pozitif büyüyeceği beklentisi. Otomotivin önemli ülkesi Almanya’nın da önümüzdeki sene %1’lik büyüme ile Avrupa’daki bu pozitif duruma katkı sağlayacağı tahmin ediliyor. Almanya’nın 2015 öngörüsüne daha bir yakından bakmak gerekirse, ülke içi üretimin %2 artarak 5.65 milyon adet sayısına ulaşacağı ve Alman markaların yurtdışı üretimlerinin ise %5’lik bir artış göstereceği ve 9.6 milyon adet araç üreteceği yönünde. Alman markalarının toplamda dünyada 15.25 milyon adet araç üreteceği öngörülüyor. 2014 yılında sadece VW, 9.2 milyon adet araç üretti. Ana sanayinin bu performansında önemli katkısı olan Alman Otomotiv Yan Sanayi’sinin 2014 cirosunun 72,8 milyar Avro olacağı tahmin ediliyor. Bu cironun 60 Kasım November - Aralık December 2014 Yukarıda belirtilen öngörüler doğrultusunda yurtdışından bakıldığında Türkiye’nin içerde ve dışarda neler yapması gerektiği de az çok net görülmektedir. AHMET YILMAZ TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı TAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH üçte biri işletmelerin yurtdışı faaliyetlerinden oluşmaktadır. Avrupa’nın Gündemi 2015’te Avrupa’nın gündemi teknolojik, küresel rekabet ve ticari politikalar alanındaki beklentileri yerine getirmekle dolu olacaktır. Biraz daha açmak gerekirse, Avrupa’da 2015’in ana gündem maddeleri şu şekilde olacak: •Araçların dijitilasyonu ve elektrik mobilite (yani e-motor’dan, akü teknolojilerine, hafif/alternatif malzemelerden enformasyon teknoloji uygulamalarına (dijitalleşme) kadar geniş bir alana sahip), •Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak (inovasyon ve Ar-Ge’de öncülüğü pekiştirmek, emek/enerji verimliliğini yükseltmek, istihdam piyasasında esneklikler, maliyet ve finansman yönetimi) •ABD ile yapılacak olan Serbest Ticaret ve Yatırım Anlaşmasında Avrupa’nın çıkarlarını savunmak, geliştirmek ve bir an evvel yürürlüğe girmesi sağlamak. 1. Türkiye için Avrupa pazarı ve bilhassa Almanya’nın önemi devam edecektir. Hali hazırda tedarik sanayimizin Avrupa ve Almanya ithalatında önemli bir rol oynamadığını görüyoruz. Pazarda büyük oranda potansiyel var, bunları kullanma ve/veya bu pazar giriş stratejilerinde daha aktif olunmak zorundadır. Tedarikçilerimizin küreselleşme stratejilerinde bu pazarlara daha fazla önem vermeleri gerekiyor, zira Türkiye tarafından en bilindik pazar ama maalesef hala önemli bir rol oynayamıyoruz! 2. Verimlilik ve ölçek en büyük sorunumuz olmaya hala devam ediyor. Bunun üstüne bir de inovasyon ve Ar-Ge’deki yetersizlikler eklenince pozisyonumuz oldukça zayıflıyor. Bu alandaki zaaflar işletme bazında inorganik büyüme modelleri ile belli bir oranda aşılabilir. Yani, yurtdışından şirket satın almak, ortaklıklar, birleşmeler gündemde olmalı. Avrupa pazarındaki gelişmeler bu durum için oldukça müsait. 3. Tedarikçilere yönelik OEM pazarındaki ilgi artmaya devam ediyor. Bu avantaj kullanılmalı. Ayrıca yine merkez ülkeler üzerinden yedek parça piyasası da ihmal edilmemeli, gereken ilgiyi görmelidir. Sonuç olarak; konjonktürel gelişmeler ışığında Avrupa ve ABD pazarı 2015 için pozitif görünümde. Hala yeterince varlığımızı hissettiremediğimiz bu pazarlarda çoğalmalı ve hatırı sayılır bir pay almaya çalışmalıyız. Gelişen pazarlardan Rusya’nın son gelişmelerden sonra kısa bir sürede eski sağlığına kavuşamayacağı yönünde görüşler ifade edilmektedir. Bununla beraber Çin’in otomotiv piyasalarındaki önemi her geçen gün kuşkusuz artmaktadır. OEM’lerin tedarikçilerini bu pazara yönlendirmek istedikleri bilinmektedir. Ancak orta boy işletmelerin bu ülkeye yönelik küreselleşme strateji ve politikalarına dikkat etmeleri gerektiğinin de altını çizerek, bol kazançlı bir 2015 dileğimizi tekrar edelim.n www.taysad.org.tr TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE Automotive Expectations in 2015 I t is a custom; when greeting a New Year making evaluation of the past and putting pen to paper for prospective of the coming year. Whereas there is neither knife-edged period nor a distinct take-off within sectors’ course of actions. Process keeps going. In fact, for a long time some technological and commercial changes which can be considered as new are already on concerning establishments’ and foundations’ agenda. Therefore, more or less it is known what shall be happing within automotive key & sub-industry in 2015.To sum up the forecasts of sectoral representative corporations; •Through 2% growth within global passenger car segment the production shall be reach the level of 76.4 million vehicle (This figure is 74.7 million in 2015) •The production of China Market shall be 19 million by a growth of 6%, •In USA there will be 16.4 million vehicle by a 2% growth, •For the commercial vehicles within both regions there will be increases of 1.5 million in quantity, •In Western Europe countries 12.2 million of passenger car is being forecasted through 2% growth. The reason for such an optimistic picture is that United Kingdom’s return to its precrisis period and also expectation for Italy & France’s positive growth, even a minor one. It is also estimated that Germany shall be contributing to the positive attitude in Europe with a 1 % growth. To take a closer look into Germany’s 2015 62 Kasım November - Aralık December 2014 estimation; the forecast is for domestic production shall be reaching to 5.65 million in quantity with a 2% growth and German brands abroad productions shall be 9.6 million by a 5% growth. In total it is projected for German brands shall be manufacturing globally 15.25 million vehicles. In 2014 only VW, on its own has produced 9.2 million of vehicles. Having a great contribution to the performance of key industry, German Sub-Industry’s 2014 turnover is being expected to finalise as 72.8 billion Euros. One third of this turnover is composed of abroad operations of the corporations. Europe’s Agenda In 2015 the agenda of Europe shall be filled with satisfying the expectations within technological, global competition and commercial policy field. In order to clarify more, the main items on Europe’s agenda in 2015 shall be as follow: •Digitalisation and electrical mobility (has an extensive area varying from e-motor to accumulator technologies, as well as light/alternative materials to information technology applications [digitalisation]), •Improving Europe’s competitive capacity (solidifying pioneering in innovation and R&D, increasing work/energy productivity, flexibility in employment market, cost and finance management) •Defending and improving Europe’s interests within Free Trade and Investment Agreement which shall be concluded with USA and also accordingly enabling its validation erewhile. Plus - Minus for Turkey 2015 In accordance with abovementioned projections, when observed from abroad it is more or less clearly seen what Turkey should do domestically and internationally. 1. The importance of Europe market especially Germany shall remain as it is. Currently we observe that our supply industry has a great role in Europe’s and Germany’s importation. There is a potential within the market to large extent, therefore Turkey must employ those and/or be more active for entering this market. Our suppliers need to place more importance on globalisation strategies, for as much as it is the most known market to Turkey but unfortunately we are not able to have a role in it yet! 2. Productivity and scale remain to be our major problem. In addition to that when lack of innovation and R&D come to the scene; our position declines. Weaknesses within this field can be overcome at a certain extent through inorganic growth models on establishment base. i.e. buying company from abroad, joint ventures, merges should remain on the agenda. Developments in Europe are quite available. 3. Interest in OEM market intended for suppliers continues to rise. Such advantage must be benefit for. Also spare parts market via central countries must not be disregarded, necessary attention must be paid. Consequently, in consideration of countercyclical developments Europe and USA market has a positive outlook for 2015. We need to enlarge within those markets where we are yet to make our presence felt and also accordingly we should try to get a considerable share. Opinions are being reflected for Russia – one the developing markets, shall not be able restore its health. At the same time, day by day China’s importance in automotive market is surely increasing. It is known that OEMs want to divert their suppliers to this market. However, by highlighting that medium- size enterprises should pay attention to globalisation strategies and policies intended for this country, once more we repeat our wish for a prosperous 2015. n www.taysad.org.tr AMERİKA’DAN HABERLER NEWS FROM USA 2014: Geri çağırmaların unutulmayacak yılı diye dönüştü. 2014’ü tamamlamak üzere olduğumuz şu günlerde bu duyarsızlığın GM’e olan maliyeti 1,2 milyar dolara ulaştı. Açılacak yeni tazminat davaları ve cezalarla birlikte bu rakamın daha da yükselmesi neredeyse kesin. Kuzey Amerika otomotiv endüstrisi 2014’ü kapatmaya hazırlanırken satışlar açısından başarılı bu yıla gündemini vuran önemli bir gerçek var: Geri Çağırmalar. B u yıl üretim hataları nedeniyle dünyada geri çağırılan araçların sayısı 56 milyonu aştı. Sorunun yüzde doksanı Kuzey Amerika’dan kaynaklanıyor. Şimdiye kadarki rekor yılı olan 2004’te geri çağrılan araç sayısının 30 milyon olduğu hatırlanırsa, bu yılki durumun ciddiyetini daha iyi kavrayabiliriz. Bu müthiş rakamın ardında yatan en önemli neden ise General Motors (GM). Bir zamanlar bir numara olan, 2008’deki iflas ve ardından gelen yeniden yapılanma sonrası, çok kaliteli araçlar üretmeye başlayan bu dünya devi, 2000’li yıllardaki kötü yönetim-kötü kalite anlayışının bedelini ağır biçimde ödüyor. General Motors’un güvenlik ve imalat hataları nedeniyle 2014 yılında geri çağırdığı araç sayısı 30 milyonu buldu. Bu araçların takriben yüzde 90’u Kuzey Amerika’da satılan araçlar. Bu yılın başında, dünyanın bir numaralı kadın yöneticisi olarak GM’in başına geçen Marry Barra, kucağında bir bomba buldu. Asıl vahim olan, GM’in neredeyse on yıl önce bu problemden haberdar olmasına rağmen bu bilginin şirketin belli departmanlarının içinde gizlenmesi ve üst yönetiminin bundan haberdar olmaması idi. VAROL KARSLIOĞLU Büyük kısmı geçen on yılda üretilen, Chevrolet, Pontiac, Saturn, Cadillac, Buick marka araçlarda, yeterli torka sahip olmayan kontakt anahtarlarının kendiliğinden ya da anahtarlığın ucuna asılan küçük bir ağırlıkla dönerek kontağı kapatması sonucunda direksiyon kilitleniyor, frenler ve hava yastıkları devreden çıkıyordu. Bu nedenle meydana gelen 40’a yakın kazada en az 13 kişinin öldüğü kanıtlandı. Gerçeğin ortaya çıkması, Georgialı bir avukat olan Lance Cooper’ın, kızı kazada ölen müvekkili adına açtığı tazminat davasıyla başladı. Bu dava sayesinde GM’in kayıtlarındaki binlerce sayfalık belge kamuoyu ile paylaşıldı. Araç başına 60 sent bile tutmayan masraf ve parça değişimiyle halledilebilecek bir sorun, maddi ve manevi bir traje- Geri çağırma örnekleri, bize özellikle otomotiv sanayiinde kutsal bir kavram olan kalitenin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Tüm dünyada ve hiç kuşkusuz Türkiye’de de sanayinin tüm oyuncuları, üretim hatalarının kaynağında önlenmesi için bir kez daha iş süreçlerini, bölümler arasındaki iletişimi ve hataların, sorunların derhal paylaşılmasını teşvik eden bir iş kültürünü kurmak, yaşatmak, geliştirmek ve denetlemek zorundalar. 64 Kasım November - Aralık December 2014 GM CEO’su Mary Barra’nın ve bilgi sahibi olmasına rağmen duruma zamanında müdahale etmediği belirtilen Ulusal Yol ve Trafik Güvenliği İdaresi’nin (NHTSA), Amerikan Kongresi’nde verdiği ifadeler bile durumu tam bir açıklığa kavuşturamadı. Kolayca halledilebilecek bir problemin nasıl bu kadar uzun süre gizli kalabildiğine dair sorunun cevabını, 33 yıldır GM’de çalışan Barra da veremedi. Kongredeki ifadesinde, GM’deki çalışma süresi boyunca bu konuyu hiç duymadığını belirtti. GM’in yaşadıkları, tüm üreticiler açısından büyük bir ders oldu. Bu yılın ikinci büyük geri çağırma operasyonu olan Takata problemi de muhtemelen ana firmaların artan duyarlılığı sayesinde ortaya çıktı. Hava yastıkları (airbag) üreten Japon Takata firmasının, kökü 2004’e uzanan ve patladığında metal parçaları saçarak en az beş kişinin ölümüne neden olan imalat hatasını farketmesine rağmen sorunu önce gizli testlerle belirleyip çözmeye çalıştığı sonra da test verilerini sildiği ortaya çıktı. Aralık ortası itibariyle, Takata marka hava yastıklarını araçlarında kullanan 15 kadar firmanın geri çağırdığı araç sayısı 20 milyona yaklaştı. GM de, kendi kontakt sorunu yetmiyormuş gibi bu sorundan etkilenen firmalardan biri. Bu örnekler, bize özellikle otomotiv sanayiinde kutsal bir kavram olan kalitenin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Tüm dünyada ve hiç kuşkusuz Türkiye’de de sanayinin tüm oyuncuları, üretim hatalarının kaynağında önlenmesi için bir kez daha iş süreçlerini, bölümler arasındaki iletişimi ve hataların, sorunların derhal paylaşılmasını teşvik eden bir iş kültürünü kurmak, yaşatmak, geliştirmek ve denetlemek zorundalar. Tüm okuyucularıma ve TAYSAD Ailesi’ne sağlıklı, mutlu ve başarılarla dolu bir yıl diliyorum.n www.taysad.org.tr AMERİKA’DAN HABERLER NEWS FROM USA 2014: An unforgetable year for recalls As North America automotive industry is setting off for closing 2014, in terms of sales there is significant reality that came to the fore: Recalls T his year, due to manufacturing defects the number of recalled vehicles globally has exceeded to 56 million. 90% of the problem originates in North America. If remembered that recalled vehicle number in 2004 which was record breaking year so far – was 30 million, therefore we can apprehend the seriousness of the condition for this year. As for the reason that lies behind such vastly figure is General Motors (GM). This world’s giant, once ranking number one and started to manufacture quality vehicles after a bankruptcy in 2008 which followed by reorganisation, is extensively facing the music for poor management – poor quality concept prevailing in 2000s. In 2014 the number of recalled vehicles by General Motor due to safety and manufacturing process has reached to 30 million. Almost 90% of those vehicles are the ones sold in North America. At the beginning of this year, Marry Barra as world’s number one female executive who took the office for heading GM has woke up with a bomb in her lap. More desperate matter was GM has been aware of such problem nearly for ten years but concealing such information within certain departments and leaving executive management in the dark in relation thereof. On the vehicles branded Chevrolet, Pontiac, Saturn, Cadillac, Buick which had been produced during last decade, steering wheels gets locked as a result of ignition keys which do not have enough torque, were getting turned off by its own or by a little weight hanging on the key ring and breaks & airbags were disengaging. It has been proved that 13 people were died in nearly 40 accidents due to such cause. Revealing the truth has started with the claim for damage filed by a lawyer from Georgia on behalf of his client whose daughter died in accident. Thanks to this claim thousands of pages of document within GM records had been declared to the public. A problem which could have been eliminated with a part replacement and a cost which is not even 60 cents had turned into an intangible tragedy. During these days which we are about to finalise, the cost of this non-susceptibility to GM has reached to 1.2 billion dollars. It is most likely that such figure shall increase even more along with the new claims yet to be filed as well as penalties. Even the testimonies given before American Congress by GM CEO Mary Barra and National Highway Traffic Safety Administration (NHTSA) which is being stated that although had the knowledge but did not respond in due time, has not clearly shed light on the matter. Even Barra who has been working in GM for 33 years, could not give the answer for the question of how such problem which could have been solved easily had been under wraps for such a long time. She stated that she never heard this matter during her employment at GM. In terms of manufacturers, what GM experienced had taught a great lesson. Takata problem - this year’s second major recall operation probably came out thanks to the sensitivity by major companies. It is revealed that although Japanese Takata company – manufacturer of airbags had noticed manufacturing defect going back to 2004 and causing death of 5 people as a result of scattering metal pieced due to bursting, had first tried to determine and solve the problem with under cover tests, then erased the test results. As of mid-December the total number of vehicles by nearly 15 companies which used Takata brand airbags on their vehicles has reached to 20 million. GM, on top of its own ignition problem, is also one of the firms that got affected by this problem. Such examples, once more remind us how important to take quality seriously whereas quality is such divine concept within automotive industry. In order to prevent manufacturing defects on the source, all the players in the sector globally and undoubtedly in Turkey must form, survive, improve and control a business culture which encourages work processes, communication between departments and instant sharing of defects and problems. I wish all my readers and TAYSAD family a new year filled health, happiness and success.n 66 Kasım November - Aralık December 2014 www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD TAYSAD üyeleri, 3. Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde ürünlerini sergiledi Mevcut yolu takip edersek orta gelirli bir ülke olarak yolumuza devam ederiz. Ancak üretim yapımızda katma değeri arttıracak etkinlikler yaparak yeni bir yola yönelirsek 2023 yılı hedeflerimize kolaylıkla ulaşabileceğiz ve gelişmiş ülkeler arasında yer alacağız. Şu anda Türkiye’nin kilogram ihracat fiyatı 1,66 dolar. 1,66 dolar kilogram ihracat fiyatıyla Türkiye’nin 500 milyar doları yakalaması mümkün değil. O zaman kilogram ihracat fiyatımızı arttıracak yeni hamleler yapmak durumundayız. Bunun da yolu artık sürümden kazanarak bir şeyler elde etmek değil. Bunun yolu artık daha katma değeri yüksek ürün üretmek. Kilogram fiyatını 3 dolara çıkardığımız anda 500 10-11 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen 3. Özel Sektör Ar-Ge Zirvesi’ne katılan 25 TAYSAD üyesi, ürünlerini ve yeni teknolojilerini sergiledi. milyar doları rahatlıkla yakalama imkânımız var. Özellikle bunu sağlamak için de adımları atıyoruz.” dedi. Bakan Işık konuşmasının ardından Ar-Ge merkezlerinde üretilen ve dereceye giren Z irvenin açılış konuşmasını yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye’nin geleceğinin belirlenmesinde bilim ve teknolojinin önemine dikkat çekerek, “Gelişmiş ülkelere bakıldığında bu ülkelerin mutlaka bilim ve teknolojide önemli adımlar attıklarını ve özellikle bilimsel gelişmeyi sürdürülebilirliğin ve kalkınmanın temel itici gücü haline getirdikleri bir gerçek. Bu demektir ki ekonomi de güçlü olmak istiyorsak önce teknolojide güçlü olmalıyız. Teknolojide güçlü olmak istiyorsak bilimde öncü olmalıyız. Son yıllarda bilim ve teknolojiye daha fazla önem veren bir ülke olarak bu alandaki etkin ve ısrarlı gelişimimizi sürdürmek için teşviklerimizi arttırmış, üniversite ve araştırma merkezi sayımızı yükseltmiş bulunuyoruz. 2023 yılı hedeflerimize ulaşmak için bu adımları daha radikal bir şekilde ve ısrarla atmamız gerektiğini düşünüyor, bu sayede bilim ve teknoloji alanında ülkemizde sıçrama yaptırmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı. Hükümet olarak 2023 yılı için gerek ekonomik, gerekse Ar-Ge, inovasyon ve ArGe personeli adına iddialı hedefler ortaya koyduklarını kaydeden Işık, “Bu hedeflere 68 Kasım November - Aralık December 2014 ulaşma yolunda hızla ilerliyoruz. 2023 yılın- firma temsilcilerine plaket ve sertifika ver- da Ar-Ge harcamalarımızın gayri safi yurtiçi di. En başarılı Ar-Ge Merkezleri genel sı- hasıladaki oranını yüzde 3’e çıkarmayı, bu- ralamasında ilk üçe sırasıyla Aselsan, Ro- nunda 3’te 2’sinin özel sektör tarafından ketsan ve Zentiva Sağlık Ürünleri girerken; yapılmasını hedefliyoruz. Ülkemiz artık otomotiv tedarik sanayi sektöründe Teklas yeni bir yol ayrımına gelmiş bulunmakta. ödüle layık görüldü.n TAYSAD members exhibited their products at the 3rd R&D Centers Summit 25 TAYSAD members exhibited their products and new technologies during the 3rd Private Sector R&D Summit held on 10-11 December 2014. www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD EUROPEAN AUTOMOTIVE WORKING GROUP ON SUPPLY CHAIN SUSTAINABILITY Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Avrupa Otomotiv Çalışma Grubu Çalışma grubu birlikte çalışan bir çok otomotiv üreticisini kapsamaktadır. Amacı tedarik zincirlerinde devamlılığı arttırmaktır. Mart 2014 itibari ile aşağıdaki 10 şirket grubun üyesidir: BMW Group, Daimler AG, Ford Motor Company, Jaguar Land Rover, PSA Peugeot Citroen, Scania, Toyota Motor Europe, Volkswagen Aktiengesellschaft, Volvo Group, Volvo Cars. http://www.csreurope.org/europeanautomotive-working-group-supply-chainsustainability Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumu düzenlendi Araç üreticileri ve tedarikçiler bir araya geldiler On otomotiv üreticisinden oluşan ve CSR Europe tarafından koordine edilen Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Avrupa Otomotiv Çalışma Grubu 13 Kasım 2014 tarihinde İstanbul’da Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumunu düzenledi. O n otomotiv üreticisinden oluşan ve CSR Europe tarafından koordine edilen Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Avrupa Otomotiv Çalışma Grubu 13 Kasım 2014 tarihinde İstanbul’da Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumu’nu düzenledi. Grubun çalışma kapsamında, Otomotiv Çalışma Grubundan bazı şirketler, tedarik zinciri aracılığıyla sürdürülebilirlik performansının geliştirilmesine yönelik karşılık anlayış ve ortak çözüme yönelik ortak bakış açısı kazanmak için tedarikçileri ile de- 70 Kasım November - Aralık December 2014 rin diyaloga girdiler. Otomobil üreticilerinin temsilcileri, tedarikçiler, yerel kurumlar dahil 120’ye yakın katılımcı forumda yer aldı. Etkinlik, TAYSAD’ın da ortak organizasyonuyla düzenlendi. Katılımcıların iş etiği, çevresel sürdürülebilirlik, insan hakları ve çalışma şartları gibi konuları görüştüğü gün içerisinde aynı zamanda yerel içerikler de dikkate alındı. Münazaralarda Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Performansının Arttırılmasına Yönelik Otomotiv Endüstrisinin Rehber İlkeleri temel alındı. Konuş- macılar ve katılımcılar karşılaştıkları zorluklar ve olası çözümleri üzerine yorum yaptılar. Konuşmacılar BMW Grup, Daimler, Toyota Motor Avrupa, Volkswagen, Volvo Cars ve diğer otomotiv sektörünün temsilcilerini içermekteydi. CRS Europe Genel Direktörü Stefan Crets “Sürdürülebilir otomotiv değer zinciri ortak hedefine ulaşmak için ileriye doğru atılan adımda, Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumu araç üreticileri ile tedarikçileri bir araya getiren eşsiz bir fırsat. Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Avrupa Çalışma Grubu bu günden elde edilen sonuçları ve bu ivmeyi tedarikçilerle CSR Europe CSR Europe Kurumsal Sosyal Sorumluluk alanında Avrupa’nın önde gelen iş iletişim ağıdır. 65 kurumsal üye ve 39 Milli Partner Organizasyonuyla, topluma pozitif bir katkı sağlamak amacı ile farklı endüstriyel sektörlerden şirketleri destekleyen bir platformdur. CSR Europe Otomotiv Çalışma Gurubunun çalışmalarına yardımcı olmaktadır. www.csreurope.org www.taysad.org.tr Enhancing sustainability through automaker – supplier collaboration The European Automotive Working Group on Supply Chain Sustainability, consisting of ten automotive manufacturers and facilitated by CSR Europe, organised the Sustainability Automotive Supply Chain Forum in Istanbul, Turkey, on 13 November 2014. In the framework of the Group, some companies from the Automotive Working Group engaged in an in-depth dialogue with their suppliers to gain a mutual understanding and look for common solutions to improve sustainability performance throughout the supply chain. About 120 participants joined the forum, including representatives from automakers, suppliers, local associations. The event was co-organised by TAYSAD, the Turkish Association of Automotive Parts and Components Manufacturers. During the day the attendees discussed issues like business ethics, environmental sustainability, human rights and working conditions, while also taking the local context into consideration. The discussion was based on the Automotive Industry Guiding Principles to Enhance Sustainability Performance in the Supply Chain. Speakers and participants commented on the challenges they each encounter and what possible solutions could be. Speakers included representatives of BMW Group, Daimler, Toyota Motor Europe, Volkswagen, Volvo Cars and others from the automotive trade. TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, "Sektörümüz, bir tarafta sağlamakta olduğu toplumsal faydayı sürdürülebilir kılmaktan, diğer tarafta ise ürünlerinin, hizmetlerinin ve üretim tesislerinin çevresel ve toplumsal ayak izlerine de dikkat ederek etkilerini azaltmaktan sorumludur” dedi. olan diyaloğun güçlendirilmesi için kullanacaktır” dedi. TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı “Derin ve kompleks yapıdaki zincirde sürdürülebilirliğin artırılması otomotiv sektörünün oyuncuları için asıl iştigal alanıdır. Sürdürülebilirlik ve düzenleyicisi trendler otomotiv sanayiinde belli başlı zorlukları ortaya çıkarmaktadır ama sektör rolünün farkındadır. Sektörümüz, bir tarafta sağlamakta olduğu toplumsal faydayı sürdürülebilir kılmaktan, diğer tarafta ise www.taysad.org.tr ürünlerinin, hizmetlerinin ve üretim tesislerinin çevresel ve toplumsal ayak izlerine de dikkat ederek etkilerini azaltmaktan sorumludur. Önümüzde, bir tarafta tırmanmamız gereken zorlu bir yokuş varken, diğer tarafta Türk tedarik sanayinin markalaşma ve rekabetçilikte küresel olarak kendilerini iyi pozisyonlamaları gereği bulunmaktadır. Bu nedenle otomotiv tedarik sanayimizin inovasyonu ve kurumsal sosyal sorumluluk konularını iyi çalışmaları ve bu konuları stratejilerinin merkezine almaları gerekmektedir. Geliştirilmiş sosyal sorumluluk sadece ortak çalışma yaklaşımı ile tam olarak gerçekleştirilebilir. Sistemdeki her bir zincir kendi üzerine düşeni yerine getirmeli, adil olmalı ve iş etiğini, şeffaflığı, çalışma şartlarını ve de otomotiv tedarik zincirinin çevresel etkisini geliştirecek taahhütlerini belirtmeli, altını çizmelidir. Ortak çaba ve karşılıklı işbirliği ana sanayi ve tedarikçiler arasında arzu edilen sürdürülebilir ilişkiyi tesis edecektir” dedi. n Kasım November - Aralık December 2014 71 TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Türk tedarik sanayinden Çin'de bir hamle daha TAYSAD-CAPAC İşbirliği Anlaşması Şangay’da İmzalandı TAYSAD ve Çin Otomotiv Parça & Aksesuarları Kurumu (CAPAC ) karşılıklı işbirliği anlaşmasına imza attı. Şangay’da 9 Aralık 2014 tarihinde gerçekleşen anlaşma TAYSAD ile CAPAC arasında yatırım ve ticaret konularında işbirliği çalışmalarını kapsıyor. T AYSAD’ın 2014 Nisan ayında Şangay’da gerçekleşen Uluslararası Yatırım Konferansı’na katılması ve üyeleri için yaptığı yatırım bölgesi araştırma çalışması ile başlayan temaslar, 2014 Nisan ve Temmuz aylarında CAPAC Genel Merkezi ziyaretleri ile detaylandırıldı ve yapılan görüşmeler işbirliği anlaşmasının imzalanması ile sonuçlandı. TAYSAD, CAPAC ile yapılan bu anlaşma ile, 2014 yılı içerisinde Çin’de BMW, GM, Brilliance Jinbei ve Brilliance Zhonghua gibi markaların otomotiv üretimi yaptığı Shenyang Eyaleti ve Endüstri Bölgesi ayrıca Qoros ve Jaguar Land Rover firmalarının üretimleri bulunan CEDZ Endüstri Bölgesi ile imzalanan işbirliği anlaşmalarına bir yenisini daha ekleyerek üçüncü stratejik işbirliği anlaşmasına imza atmış oldu. jik bağlamda görüşmeler yapmak üzere TAYSAD’ı Pekin’e davet ettiğini belirterek, yapılacak proje bazlı çalışmalarla Türkiye ile ticari ilişkileri daha ileri seviyeye götürmek istediklerini kaydetti. Kangren, Çin’in otomotiv sanayinde her yıl ek olarak %5 oranında büyümeyi öngördüğünü ve bu miktarında yaklaşık Türkiye’nin toplam üretimine denk geldiğini belirtirken Çin’deki fırsatların üzerini önemle çizdi. İlişkilerin güçlendirilmesi ile iki ülke arasındaki ticaret hacminin de önemli oranda yükseleceğini belirtti. Yapılan toplantıların ardından TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, CAPAC ile görüşmelerini tam bir başarı olarak niteleyerek, ikili stratejik işbirliğinin artırılması yönünde birçok konuda uzlaşma oluş- tuğunu belirtti. Çin’de otomotiv alanında özellikle devlet kurumları ile güçlü ilişkilerin önemine dikkat çeken Baybalı, CAPAC ile anlaşma düzeyinde kurulan bu ilişkinin Türk otomotiv tedarik sanayinin Çin pazarındaki mevcudiyetine önemli bir katkı sağlayacağını vurguladı. Tarafların yüksek teknoloji ve inovasyon alanlarındaki işbirliğini güçlendirmeye karar verdiklerini belirten Baybalı sözlerine şu şekilde devam etti. “Karşılıklı yatırımı artırarak, işbirliğini çok daha güçlendireceğiz. CAPAC ile adımı atılan işbirliği, Türk Tedarik Sanayi’nin “Global Marka” olma hedefi açısından önemli bir adım olacak, pazara girişte önemli bir basamak oluşturacak. Ayrıca Çin’de yatırım yapmak isteyecek firmalarımız içinse CAPAC’ın 20’den fazla OSB’yi temsil ediyor oluşu, çalışma ortamının hazırlanmasında da katkı sağlayacak.” Anlaşma ile amaçlananlar arasında; 20’den fazla OSB’nin bilgi kaynaklarına erişim, Çin’e yatırım yapmak isteyen Türk tedarik sanayi firmalarının yer bulma, bina İmza töreninde konuşan TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, iki ülke arasındaki ilişkileri stratejik işbirliği seviyesine yükseltmeyi arzuladıklarını, bütün ilişkilerin kazan kazan perspektifiyle yürütülmesi konusunda da mutabakata vardıklarını söyledi. Türk otomotiv tedarik sanayi olarak, Çin’deki pazar payını artırmak istediklerini belirten Dudaroğlu, “CAPAC bu konuda önemli bir destek, Türk tedarik sanayi için önemli bir kazanç olacaktır” dedi. Çin pazarındaki çalışmalar ve kaydedilen mevcut gelişmeleri değerlendiren TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, konu ile ilgili olarak; “Çin konusunda TAYSAD olarak önemli adımlar atmaktayız. Bu ülkede, TAYSAD ve dolayısıyla Türk yatırımcıların, üyelerimizin etkinliğinin daha çok artması dileğimizdir” dedi. CAPAC Başkanı Chen Kangren karşılıklı olarak stratejik işbirliği kurulmasına karar verildiğini söyledi. Kangren, strate- 72 Kasım November - Aralık December 2014 Automechanika Şangay kapsamında gerçekleşen imza törenine TAYSAD Başkanı Mehmet Dudaroğlu, Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Gözde Ağırbaş, CAPAC Başkanı Chen Kangren, Başkan Yardımcıları Yin Xiaoping katıldı. www.taysad.org.tr Çin Otomotiv Parça & Aksesuarları Kurumu (CAPAC) 1983 yılında kurulan Pekin merkezli Çin Otomobil Parçaları & Aksesuar Kurumu (CAPAC), Çin Ulusal Makine Sanayi A.Ş. iştirakidir. CAPAC otomotiv parça sektöründe uzun bir geçmişe sahip, otomotiv sanayine kapsamlı hizmetler sunan ulusal bir kurumdur. İlgili hizmetleri yenilikçi iş modelleri kullanarak Çin ve global otomotiv sektöründeki işletmelere sağlar. Kurum, sanayi ve teknoloji alanındaki deneyimi ile ticaret, imalat, test, araştırma ve geliştirme, sanayi hizmeti, sanayi üssü ve yatırım olmak üzere otomotiv tedarik sanayine hizmet veren yedi iş platformundan oluşmaktadır. Bu platformlar aracılığıyla, kaynak paylaşımı ve karşılıklı destek ile otomotiv tedarik sanayi için fark edilebilir kapsamlı hizmet sistemi oluşturmaktadır. Çin Otomotiv Sanayi Derneği (CAAM) ile beraber çalışmakta olan CAPAC, CAAM işbirliğinde ve beraberindeki Çin’in en büyük 10 otomotiv sanayi firması ile birlikte “Çin Otomotiv Sanayi Geliştirme Stratejisi” konulu çalışmayı yürütmektedir. Sanayi parkı işletmecisi ve aynı zamanda parça dağıtıcısı olarak da hizmet vermekte olan CAPAC, yatırımcı işletmeler için Çin’de otomotiv alanındaki 20 nin üzerinde OSB’de tercihli servis ve politikalar sağlamakta, ‘Finansal Çözüm’ kapsamında, stratejik ortaklık ve yatırım finansmanı gibi hizmetler sunmaktadır. http://www.chinacapac.com/en/ yapma ya da kiralama gibi hizmetler için desteklenmesi, Çin Otomotiv Sanayi istatistiklerine periyodik olarak erişim konuları yer alıyor. CAPAC, aynı zamanda Türk yatırımcı firmalara ‘Finansal Çözüm’ kapsamında, stratejik ortaklık ve yatırım finansmanı gibi hizmetler de sunuyor. Anlaşma gereği; mevcutta Avrupa’dan yapılan parça ithalatının Türkiye’den sağlanması yönünde çalışmalar, Türk firmalarının Çin pazarına girişinde destek gibi konularda projeler yürütülecek. Çin çalışmalarını ağırlıklı olarak otomotiv firmalarının yerleşik bulunduğu Sanayi Bölgeleri ile gerçekleştirmeyi hedef edinen TAYSAD, bu şekilde, bölgede gelişmekte olan potansiyeli değerlendirmek isteyen üyeleri için OSB’lerdeki olanakları direk olarak aktarmayı hedefliyor.. Yatırım ile ilgili olarak güçlü sanayi bölgelerini belirli program çerçevesinde ziyaret eden TAYSAD, çalışmalarını eş zamanlı olarak ilgili OSB’lerde yerleşik ana sa- www.taysad.org.tr nayilerle üst seviyede temas içerisinde üyelerini temsil ederek gerçekleştiriyor. TAYSAD Çin’e yönelik son 5 yıldır yürüttüğü çalışmalarını, zaman içerisinde kurduğu işbirlikleri ile güçlendirerek sürdürüyor. Ofis çalışmalarını ise kurumlar ile yaptığı resmi anlaşmalar ile pekiştiriyor. Önemli sanayi bölgelerindeki maliyet bilgilerine ulaşabilme ve başka bölgelerle de karşılaştırma olanağını sağlamayı hedefleyen TAYSAD Çin Ofisi’nin üçüncü resmi işbirliği olan bu anlaşmaya, diğer bölgelerde yapılacak incelemelerden sonra yenilerini de eklemeyi hedeflemekte.n TAYSAD-CAPAC Cooperation Agreement signed in Shanghai TAYSAD and CAPAC (China Automotive Parts & Accessories Corporation) signed a mutual corporation agreement in Shanghai on 9 December 2014. The agreement includes collaboration between TAYSAD and CAPAC on investments and trade. Kasım November - Aralık December 2014 73 TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Continental ve Schaeffler Türkiye’deki tedarikçi sayısını artırmayı hedefliyor Continental ve Schaeffler birlikte gerçekleştirdikleri “ContinentalSchaeffler Tedarikçi Günleri” etkinliğinde Türkiye’deki tedarikçilerle bir araya geldi. B eş yıl önce satın alma ortaklığı kuran Continental ve Schaeffler, Batı Avrupa’daki fabrikaları için Türkiye’deki tedarikçilerin deneyiminden yararlanmak istiyor. Beş yıl önce satın alma ortaklığı kuran Continental’in otomotiv bölümü ve Schaeffler, İstanbul Ticaret Odası (İTO) şemsiyesi altında ve TAYSAD desteği ile düzenlenen “Continental-Schaeffler Tedarikçi Günleri”nde Türkiye’deki tedarikçilerle İstanbul’da bir araya geldi. İki gün süren organizasyonda, Continental ve Schaeffler organizasyona katılan 83 tedarikçi firma yetkilisi ile potansiyel işbirliği fırsatlarını değerlendirdi. hizmet veren tedarikçilerin katıldığı organizasyon hakkında Schaeffler Otomotiv Satın Alma Departmanı Yöneticisi Dr. Florian Schupp, Batı Avrupa’daki fabrikalarında üretim kapasitelerinin arttığını, buna bağlı olarak da Türkiye ile yeni işbirliği fırsatlarının oluştuğunu belirtti. Continental Satın Schaeffler Hakkında Schaeffler, INA, LuK ve FAG ürün markaları ile rulmanlı yatak ve lineer sistem ürünleri üreticisi ve aynı zamanda otomotiv sanayi için yüksek hassasiyete sahip motor, şanzıman ve şasi uygulamaları ve ürünleri temin eden dünyaca tanınmış bir tedarikçidir. Küresel olarak faaliyet gösteren grup, 2013 yılında 11.2 milyar Euro tutarında bir satış hacmi gerçekleştirmiştir. Dünya genelinde 80,000 den fazla çalışana sahip olan Schaeffler, Almanya ve Avrupadaki en büyük aile şirketlerinden biridir. 49 ülkede bulunan 170 konumu ile Schaeffler; üretim tesislerinden, Ar-Ge merkezlerinden, satış şirketlerinden, mühendislik ofislerinden ve eğitim merkezlerinden oluşan dünya çapında bir ağa sahiptir. Alma Departmanı Yöneticisi Günter Fella ise konuyla ilgili olarak “Türk tedarikçiler, otomotiv sektöründe oldukça fazla deneyime ve teknik uzmanlığa sahip. Rekabetçi çalışma ortamı ise kendi içerisinde fırsatları barındırıyor. Batı Avrupa’daki bağlantıların sayısının artması, kara ve deniz Ağırlıklı olarak son dönemde elektromekanik bileşenlerin odak noktası haline gelmesi nedeniyle metal işleme sektöründe Beş yıl önce satın alma ortaklığı kuran Continental ve Schaeffler, Batı Avrupadaki fabrikaları için Türkiyedeki tedarikçilerin deneyiminden yararlanmak istiyor. 74 Kasım November - Aralık December 2014 TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Continental Satın Alma Departmanı Yöneticisi Günter Fella yolu mal taşımacılığında lojistik imkanlarının da artmasını sağlıyor. Dolayısıyla Türkiye, Batı Avrupa’daki fabrikalarımız için temel tedarik pazarlarından biri ve bu nedenle tedarik ağımızı bu pazar içerisinde daha da genişletmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde de, her departmanımız için ‘kalite’ temel önceliğimiz olduğu için, satın almaları seçilen birinci sınıf tedarikçiler üzerinden gerçekleştirmeye odaklanacağız” dedi. Etkinliğin ilk gününde konuşma ve sunumlarla temel işbirliği prensipleri ve fırsatlar misafirlerle paylaşıldı. İkinci günde ise katılımcıların birbirlerini daha yakından tanımasına olanak sağlandı. Continental ve Schaeffler’in temsilcileri ile tedarikçi fir- Continental Hakkında Continental, 2013 yılında 33.3 milyar Euroluk bir ciro ile dünyanın önde gelen otomotiv tedarikçilerindendir. Fren sistemleri, motor ve şasi sistemleri ve elemanları, aletle donatım, infotainment bilgilendirmeli eğlence çözümleri, araç elektroniği, lastik ve teknik elastomer ürünleri sunucusu olarak Continental; daha fazla sürüş emniyeti sağlamaya ve küresel iklimi korumaya önemli katkılarda bulunmaktadır. Bunun ötesinde, Continental otomotiv iletişiminde yetkin bir iş ortağıdır. Continental 49 ülkede yaklaşık 186.000 çalışanıyla faaliyet göstermektedir. 76 Kasım November - Aralık December 2014 Schaeffler Otomotiv Satın Alma Departmanı Yöneticisi Dr. Florian Schupp ma temsilcileri arasında gerçekleştirilen bire bir görüşmelerde taraflar, olası işbirliği fırsatlarının değerlendirilmesi kapsamında kendi stratejilerini paylaştılar.n Continental – Schaeffler Supplier Days Continental – Schaeffler Supplier Days” organized in 25-26 November 2014, under the roof of Istanbul Chamber of Commerce (ITO) with supports from TAYSAD, drew great interest. In the aforesaid event held in Istanbul Chamber of Commerce, potential collaboration opportunities were discussed in B2B meetings between both companies’ purchasing representatives and ITO members. Mostly suppliers who serve in metal processing sector attended to the event and Manager of Schaeffler Automotive Purchasing Department, Dr. Florian Schupp, remarked that new collaboration opportunities develop depending upon increasing production capacity. Emphasizing the importance of purchasing partnership established between Schaeffler and Continental in 2008, Dr. Schupp mentioned purchasing principles of his company and underlined in his speech that being among the leading technology companies of the world, Schaeffler and Continental seek for suppliers who can meet their expectations against increasing technological requirements. Indicating that Turkish suppliers in automotive sector have pretty much experience Continental Lastik Bölümü 44.000den fazla çalışanıyla dünyanın önde gelen lastik üreticilerinden Continentalin lastik bölümünün satışları, 2013’te 9.6 milyar Euroya ulaşmıştır. Dünya çapında 24 üretim ve ürün geliştirme noktasına sahip olan Continental Lastik Bölümü, geniş çaplı üretim ve ArGe yatırımları ile uygun fiyatlı ve çevreye duyarlı ürünlerin oluşturulmasına büyük katkı sağlamaktadır. and technical expertise, Günter Fella, Manager of Continental Purchasing Department, stated that they target to expand their network of suppliers in Turkish Market. Representatives replied attendees’ of 83 supplier companies questions and remarked that geographical location of our country is also a great advantage. On the first day of two-day event, speeches, presentations and information, main collaboration principles and opportunities regarding Schaeffler and Continental companies were shared. On the second day, face-toface conversations took part between purchasing representatives of Schaeffler and Continental and attendees. During these conversations, attendees took the opportunity of providing detailed information about their companies and shared strategies for possible collaboration opportunities. n www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Volkswagen Rusya, Türk otomotiv tedarik sanayi ile işbirliğini artırmayı hedefliyor T.C. Ekonomi Bakanlığı desteğinde Sektörel Ticaret Heyeti olarak Rusya’da yerleşik Volkswagen’ı ziyaret eden 12 TAYSAD üyesi firma, 2 gün süren temaslarını başarıyla tamamladı. T AYSAD tarafından Volkswagen Türkiye Satın alma ofisi ile yürütülen görüşmeler ve Volkswagen Kaluga tarafından yapılan ön çalışma neticesinde, Volkswagen Grup Rus firması, 1-3 Aralık 2014 tarihinde merkezi Kaluga’da bulunan yerleşkesinde ziyaret edildi. 2 gün süren ziyarete katılan 12 TAYSAD üyesi firmadan 23 kişi VW Rusya’yı tanımanın yanı sıra, satın alma grubuyla yaptıkları görüşmelerde firmanın satın alma ağına dâhil olacak adımları attılar. Volkswagen Grup Rus Satın Alma Bölümü Yeni Ürünler Departmanı Başkanı Ksenia Komyagina TAYSAD’ı tüm süreçlerde destek alabilecekleri ciddi bir paydaş olarak gördüklerini belirtti. 78 Kasım November - Aralık December 2014 TAYSAD’ın üyeleri ile birlikte gerçekleştirdiği üst düzey ziyaret, aynı zamanda Ekonomi Bakanlığı’nın 2011/1 sayılı tebliği uyarınca Sektörel Ticaret Heyeti Programı kapsamında da destek gördü. Heyetin Volkswagen Kaluga’daki ilk günü, Volkswagen Grup Rus Satın Alma Bölümü Yeni Ürünler Departmanı Başkanı Ksenia Komyagina’nın konuşmasıyla açıldı. Komyagina gerçekleştirdiği detaylı firma sunumunda, Volkswagen’in Rusya’daki konumu, sektörel verileri ve satın alma stratejisi hakkında bilgi aktarımında bulundu. Ksenia Komyagina, firma olarak parça alımı pazarlarını geliştirmeyi hedeflediklerini ve TAYSAD üyesi Türk otomotiv tedarik sanayi kuruluşlarıyla gerçekleştirilen bu organizasyonun, tarafların birbirlerini daha iyi tanımaları ve geleceğe yönelik işbirliği olanaklarını görüşmeleri için önemli bir fır- Volkswagen Grup Rusya, Kaluga Yatırımları 774 Mio Euro Proje 570 Mio Euro Fabrika Yatırımı 95 Mio Euro Sac Metal Fabrika sat olduğunu söyledi. Türkiye pazarı ve tedarikçi analizi hakkındaki çalışmaların bu sene başından itibaren yoğunlaştırıldığının altını çizen Volkswagen, ilgili aşamada TAYSAD’ı tüm süreçlerde destek alabilecekleri ciddi bir paydaş olarak gördüklerini belirtti. www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Volkswagen Grup Rusya, Kaluga 225.000 CKD: 225.000 araç/yıl 45.000 SKD: 45.000 araç/yıl 5.306 Çalışan (2014 Ağustos) 500 VW Rusya’nın lokalizasyon hedeflerinin üzerini özellikle çizen Komyagina, bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde Rusya’ya yatırım yapacak Türk otomotiv tedarik sanayi firmalarına ihtiyaç duyduklarını belirtti. TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, sunumunda TAYSAD ve üyelerinin yetenek ve gücü hakkında açıklamalarda bulunurken sektör ile ilgili istatistiksel verileri aktardı. Türkiye’nin otomotiv sektöründeki yatırım ve teşvik olanakları hakkında da bilgi aktarımında Baybalı, VW’nin firma olarak Türkiye’nin yatırım ortamından yararlanması gerekliliğinin üzerini çizdi. Genel Koordinatör Baybalı, VW Grup Rusya işbirliğinde gerçekleştirilen bu organizasyonun otomotiv tedarik sanayi firmaları için Volkswagen firması ile oluşturulan iş- Volkswagen Kaluga Motor Fabrikası 250 250 Milyon Euro Yatırım 600 Kapasite: 600 motor/gün 400 Personel: >400 Çalışan 80 Kasım November - Aralık December 2014 Volkswagen Group Rus N. Novgorod Kapasite CKD: 132.000 araç/yıl Yatırım 355 Mio Euro / 85 Mio Euro Üretim (GAZ) Personel >3,000 Çalışan GAZ (2014) 321 Çalışan Volkswagen Grup Rusya Üretim 2 vardiya (2014) 500 araç/ 3 vardiya üretim amaçlı akşam yemeğinde yeniden bir araya geldi. Yemeğe aynı zamanda Volkswagen Grup Rus Satın alma Başkanı Frank Haase’de katılım gösterdi. Ertesi gün heyet rehber eşliğinde Volkswagen fabrika ziyaretinde bulundu. Toplamda 3 gün süren bu organizasyona Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Ar-Ge Daire Başkanı Üstün Alan ve MAN Türkiye Satın alma Müdürü Eda Özer de katılımlarıyla destek verdi.n birliklerinin artırılmasında önemli bir adım olacağına inandıklarını belirtti. Volkswagen Türkiye Ofisi Başkanı Özlem Kaymak ise gerçekleştirdiği sunumunda; Türkiye ofisi olarak Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğuna inandıklarını ve bu potansiyeli Türk tedarikçileri ile gerçekleştirilecek işbirliği ile ortaya çıkaracaklarını ifade etti. Volkswagen Türkiye Satın alma ofisinden beş kişinin katıldığı organizasyonda Satın alma ofisi yetkilileri firmaların birebir görüşmelerinde bulunarak süreci takip etti. Yapılan sunumların ardından tarafların birbirlerini daha iyi tanımaları ve yeni işbirliği olanaklarını irdelemeleri amacıyla ikili görüşmelere geçildi. Görüşmeler ilgili ürün gurubuna yönelik olarak belirlenen satınalma yetkililerinin katılımıyla gerçekleştiğinden sonuç odaklıydı ve verim sağladı. İkili görüşmelerin ardından, heyet ve Volkswagen Kaluga üst yönetimi networking Volkswagen Russia aims to improve collaboration with the Turkish Automotive Supply Industry 12 TAYSAD member companies visited Volkswagen in Russia for 2 days as Sectoral Trade Delegation with the support of The Ministry of Economy of Turkey. The negotiations were held by TAYSAD with Volkswagen Turkey Purchasing Office and took place in the campus of Volkswagen Group Russia in Kaluga on 1-3 December 2014 after the preliminary studies done by Volkswagen Kaluga. Attending the meeting, a delegation of 23 representatives from 12 TAYSAD members took steps to be included in the purchasing network of VW Russia. This high level visit was supported by the Ministry of Economy of Turkey under Sectoral Trade Delegation Program in accordance with the Communiqué No. 2011/1. n www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Otomotiv tedarik sanayinde ‘durmadan’ çalışmanın formülü arandı TAYSAD’dan ‘Bakım çalışma grubu’ geliyor TAYSAD, sanayi tesislerinde teknik sorunlardan dolayı yaşanan üretimin durdurulmasının büyük maddi kayıplar yaratması nedeniyle ‘Bakım çalışma grubu’ kurulması için düğmeye bastı. S anayi tesislerinde malzeme kalitesinden üretimde kullanılan yağ cinsine ve aşırı yüklenmeye kadar birçok nedenle üretim durabiliyor. Bu gibi sorunlar ülke ekonomilerine büyük maddi kayıplar verirken, firmaların üretim ve kalite problemi yaşamalarına, dolayısıyla zamanında teslim edilemeyen ürünler nedeniyle güven kaybına uğramalarına sebep olabiliyor. Sanayinin bu sorununu gören TAYSAD, üyeleri arasında ‘Bakım çalışma grubu’ kurulması için çalışmalara başladı. ‘Üretim Sürekliliğinin İhmal Edilen Faktörü: Bakım’ başlığı altında konferans düzenleyen TAYSAD, üyelerinin olası sorunları ve maliyetlerini minimuma indirmeleri için düzenli ve profesyonel tesis bakımının önemini masaya yatırdı. Sürekli iyileştirme kültürü için ‘Sıfır kaza – sıfır arıza – sıfır hata’ yaklaşımını benimseyen TAYSAD, tesis bakımlarının arıza anında değil, planlı bir şekilde, profesyonel ekiplerce yapılmasını ve sorunları önlemeye yönelik çalışılması üzerinde durdu. TAYSAD, bakım çalışmalarının önemli bir katkısının, enerji verimliliği sağlanmasında görülebileceğine de dikkat çekti. yılıyor. Eskiden haftalar sonrasına sevkiyat tarihi verilirken, şimdi gündelik hatta saatlik teslimatlar oluyor. Hız inanılmaz arttı. Hızlı balıkların önem kazandığı bu dönemde olası bir arıza sebebi ile bir kaç saat duran bir makine büyük sıkıntılar yaratabilir. Hiç bir müşterinin beklemeye tahammülü yok. Bazı firmalar tezgâhlarında oluşacak arıza sebebiyle ikinci bir tezgâh yatırı- ‘Kendimize fazla güveniyoruz’ Konferansta, Türk firmalarının geçmiş yıllarda üretime, kaliteye, ihracata ciddi kaynaklar ayırdığını; şimdilerde ise Ar-Ge’ye yatırım yaptığını hatırlatan TAYSAD Başkanvekili Alper Kanca, “Tedarik zinciri dediğimiz sistem binlerce dişliden oluşuyor. Herkesin işini zamanında yapacağı varsa- TAYSAD Başkan Vekili Alper Kanca, "Eskiden haftalar sonrasına sevkiyat tarihi verilirken, şimdi gündelik hatta saatlik teslimatlar oluyor. Hız inanılmaz arttı. Hızlı balıkların önem kazandığı bu dönemde olası bir arıza sebebi ile bir kaç saat duran bir makine büyük sıkıntılar yaratabilir. Hiç bir müşterinin beklemeye tahammülü yok" diye konuştu. 82 Kasım November - Aralık December 2014 www.taysad.org.tr mı yapıyor ve yedekleme ile riskini azaltıyor. Başka bir ifade ile bakım konusundaki yanlışlarını ilave finansman ayırarak kapatmaya çalışıyorlar. Tabii ki bu da maliyetleri artırıyor. Makinelerimizi, tesislerimizi yeterince yüksek kapasite ile kullanamıyoruz. Milyarlarca Euro ya da Dolar ödeyerek ithal ettiğimiz makinelerden yeterince verim alamıyoruz. Başka bir önemli konu ise, enerji israfı. İşletmelerimizde hala enerji verimliliği düşük seviyede. Bunda bazen eski araç-gereç, makine kullanımı önemli oluyor; bazen ise kullanıcıların yeterince bilinçli olmaması. Bakım ve Yardımcı İşletmeler yöneticilerinin eski alışkanlıklarından kurtulmaları, gittikçe daha pahalı hala gelen “kaynakları” daha verim- li kullanmaya yönelik çalışmaları yapması gerekiyor. Tüm bu sorunları tartışmak, çözüm aramak için bakım çalışma grubu kuralım, üyeler arası fabrika ziyaretleri organize edelim, bakım kıyaslama çalışması yapalım, tedarikçi havuzu oluşturalım” diyerek olası sorunları sektör olarak birlikte giderme yollarının aranmasını istedi. Tesisin durmasının önüne geçilmeli TAYSAD üyelerine ‘Sıfır arızaya ulaşmak’ hedefinin altını çizen Solving Efeso Başkan Yardımcısı Virginio Peluzzi, “Sorun anında, tesis ne kadar üretimi durdurabilir. Bu planlanamıyor. Bu anda oluşacak maliyetler var. Duruşun süresine odaklanmak yerine, duruşun önüne geçmeye ve duruş Selami Güven Antal Grupas Gelişim TPM Akademi Konferansta gerçekleştirdiğimiz, bakım kayıplarının azaltılması konulu sunumumuzu hazırlarken vereceğimiz mesajları ve başlıkları dikkatlice seçtik. TAYSAD’ın evsahipliğinde gerçekleştirilen konferansa katılım bizleri oldukça memnun etmiş ve paylaşımların güzel olmasını sağlamıştır. İşletmelerde, üretim departmanlarının bakım konusundaki ilgisizliği, arıza analizi yapısının ve kök neden yaklaşımının eksikliği, zaman bazlı bakım sistematiğinin yetersizliği ve kestirimci bakım kültürünün eksikliğini sunum içeriğimizde katılımcılarla paylaştık. Diğer sunumların da ilgiyle takip edilmesi, kahve aralarında, yemekte yapılan görüşmeler ve paylaşımların çok faydalı olduğunu belirtmek isterim. Ülkemiz için bu birlikteliklerin sürekli olması dileğiyle... İsmail Kartal Assan Aluminyum Teknik Müdürü “Üretim Sürekliliğinin İhmal Edilen Faktörü: Bakım” konulu konferansa katılmış olmaktan ve katkı sunma fırsatı yakalamış olmaktan mutluluk duydum. Sanayisi hızla gelişmekte olan ülkemizde yapılan tesis yatırımlarının sürekliliği, kalite ve fiyat açısından gelişmiş ülkelerdeki rakipleriyle rekabet edebilecek seviyede üretim yapabilmesine bağlıdır. Bu da ancak işletmelerin yüksek verimlilikte çalıştırılması ile mümkündür. Uzun yıllar boyunca bakım alanında çalışan birisi olarak, bakım faliyetinin öneminin makina arızalanmadığı sürece hissedilmediğini gördüm. Ancak bu konferansın yapılması; artık bakışın değiştiği ve bakımın işletmelerin sürdürülebilirliği için çok önemli faktör olduğunun anlaşılmış olduğunu göstermektedir. Artık makinanın sadece çalışıyor olması yetmemekte, nasıl çalıştığı da sorgulanmaktadır. Bu noktada işletmelerde kullanımdan kaynaklanan bozulmaların veya dizayn problemlerinin verimsizliğe neden olmasını önle- www.taysad.org.tr menin yolu, hayata geçirilmiş iyi bir bakım yönetim sisteminin olmasıdır. Makina verimliliğinin devamı için makinanın ekonomik ömrü boyunca dizany değerlerinde çalıştırılabilmesi, işletme giderlerinin yaşlanmayla birlikte artmaması gerekir. İşletmelerin en önemli giderlerinden biri olan enerjinin verimli kullanılması, öncelikle yatırım aşamasında enerji verimliliği yüksek ekipmanların tercih edilmesi ile mümkündür. Ancak bundan daha da önemlisi işletme ömrü boyunca bu verimliliğin devam ettirilmesi ve hatta bunların birer verimsiz ekipman haline dönüşmemesi için koruyucu bakımların, periodik kontrol ve kalibrasyonlarının aksatılmadan yapılması ile mümkündür. Sonuç olarak; işletmelerde iyi bir bakım yönetim sistemi olmadan iyi bir enerji yönetim sisteminin varlığından söz edilemez. Kasım November - Aralık December 2014 83 TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Hakan Yaşar Demisaş A.Ş. Genel Müdürü Günümüz dünyasında, rekabet koşulları giderek keskinleşiyor; şirketler sürekli üretkenlik artışı ve sürdürülebilirlik adına yönetimsel arayışlara giriyorlar. Üretkenlik artışında en temel düşünce ve aynı zamanda endüstrinin en temel amacı ise kısıtlı olan kaynakların en etkili bir şekilde kullanılabilmesidir. Tüm stratejilerimizi, üretkenlik ve büyüme planlarımızı dayandırdığımız üretim araçlarımıza, tesislerimize gerekli ve zamanında özeni göstermemiz ilk önceliğimizdir. Bu kadar önem arz eden bakım yönetimi konusunda, TAYSAD’ın konferans düzeyinde ve bilgi paylaşımı adına en doğru etkinliği düzenlemiş olması çok önemlidir. Yıllardır fabrikalarda bakım yönetimini de içine alan Toplam Verimli Bakım/Yönetim konusunda oluşmuş tecrübelerimizi, JIPM mükemmellik ve mükemmellikte devamlılık ödülleri sürecimizi sizinle paylaşmak benim için de mutluluk vericidir. adedini minimuma indirmeye odaklanmalıyız. Bunu gerçekleştirdiğimizde başarılı oluruz. Sanayi tesislerinin durmasının önüne geçmek için de planlı bakım tercih edilmelidir” diye konuştu. Konferansta, tesislerde meydana gelen üretim durmalarında meydana gelen zararın yapılan bakım - onarımın işçilik ve enerji maliyetlerinin yüzde 35’i kadar olabileceğine dikkat çekildi. Oysa düzenli bakımların yapılması halinde bu maliyetin minimuma ineceği ve üretimde, kalitede, ürünü zamanında teslimde sıkıntılar yaşanmayacağı, dolayısıyla da firmaya güven unsurunun sarsılmayacağı üzerinde duruldu. 84 Kasım November - Aralık December 2014 Tayfun Özger Kanca A.Ş. Bakım Sorumlusu Kısa zaman aralıgı içinde firmaların yoğun katılımı,konuşmacıların başarılı performansı ve stand açan firmalara olan ilgi mümkünse sonraki senelerde de bu organizasyonların genişletilerek tekrarının faydalı olacagını gösteriyor. Bakım konusunda firmalar arasında tecrübe ve bilgi paylaşımı yapılacak çalışma grubu oluşturulması bence isabetli bir öneri, alınması gereken çok yolumuz var. Konferansta ayrıca Grupas Gelişim TPM Akademi’den Erol Özden ile Selami Güven Antal, Assan Alüminyum Teknik Müdürü İsmail Kartal, Demisaş Genel Müdürü Hakan Yaşar da TAYSAD üyelerine bakım ile ilgili çalışmalarını ve sağladıkları maliyet avantajlarını anlattı. n TAYSAD forms “Maintenance Work Group” TAYSAD has pushed the button to form a maintenance work group as a result of the huge financial loss caused by the technical problems that are encountered in the industrial facilities halting the production. There are several reasons that cause the production to halt such as the quality of the materials and type of the oil use or overload. These problems harm the country's economy and cause the companies to have problems in production, quality and naturally trust due to time loss. Noticing this problem, TAYSAD has begun to work on forming a maintenance work group. TAYSAD organised a conference under the title “The Neglected Factor of Erol Özden Grupas Gelişim TPM Akademi Günümüzün gerçeği; problemsiz makinelere sahip olmak, makinelerimizi en ekonomik yolla çalışır halde tutarak kusursuz ürünler üretmek ve müşteri memnuniyetini sağlamaktır. Bu nasıl başarılır? Seçkin konuşmacılar örnek uygulamaları ve deneyimlerini paylaşarak çözümlerin olduğunu bizlere gösterdiler. Ayrıca; konferansa katılım talebinin beklentilerimizden çok üzerinde olması, bakım alanında daha iyiyi yapma arayışlarının olduğunu ve Bakım Yönetim Modeline olan ihtiyacı göstermektedir. Grupas Gelişim ile yapıkları işbirliği ve bu güzel konferansın kusursuz bir şekilde organize edilmesinde gösterdikleri çabalar nedeniyle başta TAYSAD Yönetimi olmak üzere, deneyimlerini paylaşarak katkı veren Solving Efeso, Demisaş ve Assan Alüminyum şirketinden konuşmacılara teşekkür ediyorum. Production Continuity:Maintenance” and evaluated the problems of its members and laid on the table the importance of facility maintenance for potential disfunction and additional costs. Adopting the “zero accident-zero defectzero error” approach for a continuous improvement culture, TAYSAD emphasised the works to be done in order to prevent the problems not at the time of the accident, but as a precaution performed carefully and well planned by professional teams. TAYSAD also pointed out that a significant contribution of the maintenance works can be seen in the provision of energy efficiency. n www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Otomotiv tedarik sanayi İstanbul’da buluştu TAYSAD, ‘Babayiğit’i bulacak, yabancı yatırımı getirecek rapor hazırlıyor TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu ğını hatırlatan TAYSAD Başkanı Dudaroğlu, üye sayısının ise 345’e ulaştığını aktardı. Dudaroğlu, gündemlerinde her zaman iç pazarın, Ar-Ge ve inovasyon stratejilerinin, teşviklerin, nitelikli insan gücünün olduğuna dikkat çekti. 2015 yılında iç pazarın 750-800 bin dolayında öngörüldüğünü, üretimin 1.150 bin ile 1.200 bin arasında beklendiğini kaydeden Dudaroğlu, ihracatın ise 23 milyar dolar seviyesinde tahmin edildiğini söyledi. Dudaroğlu, “Türk otomotiv tedarik sanayiyi küresel otomotiv pazarında tasarım teknoloji ve tedarik gücü ile ilk 10’ a taşıma vizyonumuz var. Bunun için stratejik yol haritası hazırlıyoruz. Eylem planlarımız ve girişim projelerimizi hazırlıyoruz” dedi. Çin’de bugün olmazsa yarın mutlaka olmalıyız TAYSAD’ın İstanbul üye toplantısında konuşan Dudaroğlu, “Hazırladığımız rapor tamamlanınca ‘Babayiğit’in nasıl bulunacağından, stratejik üretim için yabancı yatırımın nasıl geleceğine kadar belgemiz olacak” dedi. T AYSAD, 2015 yılı ile ilgili öngörülerini üyeleriyle paylaştı. İstanbul üye toplantısında konuşan TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, 2023 yılında otomotiv endüstrisinin ihracat hedefi 75 milyar dolara ulaşabilmesi için sektörün her yıl kesintisiz yüzde 14.3 seviyesinde büyümesi gerektiğinin altını çizdi. Bu hedef için çalıştıklarını kaydeden Dudaroğlu, “Bunun için stratejik yol haritası hazırlıyoruz. Ayrıca kritik teknolojilerin Türk ekonomisine kazandırılabilmesi için de bir çalışma yapıyoruz. Bu tamamlanınca ‘babayiğitin’ nasıl bulunacağından, stratejik üretim için yabancı yatırımın nasıl geleceğine, tedarik sanayinin yüksek teknolojilerde kümelenme kabiliyetinin artırılmasına kadar elimizde bir rapor olacak” dedi. Toplantıda tedarik sanayinin 2014’de 22 milyar dolar ciroya ulaştığını, bunun 9.5 milyar dolar seviyesinin ihracat olduğunu, sektör istihdamının ise 130 bin kişiyi aştı- 86 Kasım November - Aralık December 2014 Çin’in 20 milyondan fazla araç ürettiğini ve hedefinin ise 40 milyon olduğuna vurgu yapan Dudaroğlu, “Çin’de bugün olmazsak yarın mutlaka olmalıyız. Bunun için Çin ile temaslarımızı geliştiriyoruz. Bu ülkede nerelerde nasıl yatırım yapılabilir, iş yapma zorlukları karşısında tıkanıklıkları nasıl aşabiliriz diye ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Bunun yanı sıra Avrupa ve ABD’de de temaslarımızı artırıyoruz. 2015’te AUDİ, BMW, Scania ziyaretlerini programa aldık. ABD’de ilk kez South Carolina’da temaslarımız olacak” diye konuştu. Ayrıca Piri Reis Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kaya Ardıç ile Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan da TAYSAD üyelerini Türkiye ekonomisi ve otomotiv endüstrisinin gelişimiyle ilgili bilgilendirdi.n Automotive supply industry meeting in Istanbul Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan TAYSAD has shared its predictions on 2015 with its members. Speaking at the members' meeting, TAYSAD President Dr. Mehmet Dudaroglu underlined the fact that there's a need to grow around 14.3 % each year in every sector in order to reach the exports target of 75 billion dollars until 2023. n www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD emisyonlu içten yanmalı motorların geliştirilmesine yönelik bilgi ve teknoloji üretimini bekliyoruz” dedi. Sektöre yaptıkları yatırım teşvikleri ile 2020 öncesinde yerli marka otomobili ülke ve dünya yollarında görmeyi hedeflediklerini belirten Işık, otomotiv yan sektörünü rekabetçi yapan en önemli etkenlerden birinin de sektörün tasarım gücü olduğunu belirtip, tasarımı da Ar-Ge merkezleri gibi destekleyeceklerini bu konuda önümüzdeki günlerde müjde vereceklerini sözlerine ekledi. Bakan Işık yerli otonun tarihini Bursa'da açıkladı Bursa’da konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TÜBİTAK’ın destekleri ve sektöre sağladıkları yatırım teşvikleriyle farklı yatırımcıları bir araya getirdiklerini belirterek, “2020 öncesinde yerli marka otomobilimizi ülkemiz ve dünya yollarında görmeyi hedefliyoruz” dedi. Bakanlık olarak paydaşlarla beraber otomotiv sektörünün sorunlarını tespit ettiklerini ve çözüm yollarını geliştirdiklerini ifade eden Işık, “2015 - 2018 yıllarını kapsayacak şekilde ‘Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ hazırlık çalışmalarına başladık. Bakanlığımız tarafından verilen aksam ve araç tip onay belgelerinin uluslararası geçerlilik kazanmasına yönelik gerekli mevzuat güncelleme ve teknik servis ile onay kuruluşunun altyapısını iyileştirme çalışmaları yine bu eylem planı kapsamında devam ediyor” diye konuştu. Otomotiv test merkezi B ursa Hilton Otel’de yapılan “Ulusal Otomotiv Tedarik Sanayi Buluşması”na Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın yanı sıra Bursa Valisi Münir Karaloğlu, TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve sektör temsilcileri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, dünya ekonomisinin bir yandan çok zor, bir yandan da fırsatlarla dolu bir süreçten geçtiğini ifade ederek, “Gelişmiş ülkeler dahil birçok ülke günü kurtarmaya çalışırken, Türkiye, açıkladığı ‘Yapısal Dönüşüm Programları’ ile yaşanan bu süreçleri orta ve uzun vadede lehine çevirecek adımlar attı” dedi. “Dünya otomotiv ihracatından yüzde 1,4 pay alıyoruz” Türkiye’nin AB ülkeleri içinde otobüs üretiminde 1’inci, hafif ticari araç ve ağır kamyon üretiminde 2’nci, otomobil üretiminde ise 7’nci sırada yer aldığını açıklayan Işık, “Ülkemiz otomotiv sanayinin, dünya oto- 88 Kasım November - Aralık December 2014 motiv ihracatından aldığı pay 2002 yılında binde 6 iken, 2013 yılında bu oran yüzde 1,4’e yükseldi. Bu oranlar, sektör ve ülkemiz açısından oldukça sevindiricidir” diye konuştu. “Yenilikçi girişimcilere 2,5 milyon lira destek” Otomotiv sektörünün geleceğinde elektrikli araçların büyük rol oynayacağının savunan Işık, sektörü gelişmesi için tüm yönleriyle destek verdiklerini açıkladı. Otomotiv sanayinde de araç hafifletme, çevre ve tüketici dostu araç, yeni malzemeler ve yeni teknolojiler konusunda çalışmaların arttığına dikkat çeken Işık, sektörde elektrikli araçların büyük rol oynayacağının öngörüldüğünü vurgulayıp, sektörü tüm yönleriyle desteklediklerini belirtip, “TÜBİTAK aracılığıyla içten yanmalı motorlu araçların performansını artıracak, elektrikli ve hibrit araçların pil teknolojilerini geliştirecek ve bu araçlarda emisyon azaltılmasını sağlayacak sistemleri üretecek yenilikçi girişimcilere 2,5 milyon liraya kadar destek veriyoruz. ‘Hibrit Elektrikli Araçlara Özel İçten Yanmalı Motor Tasarımı Çağrısı’ ile de hibrit elektrikli araçlarda kullanıma uygun, yüksek performanslı ve düşük Yenişehir’de yapılması planlanan Otomotiv Test Merkezi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Işık, “Türkiye Otomotiv Test Merkezi’ni mutlaka yapacak. Birinci önceliğimiz de bu test merkezinin, otomotivin kalbi durumunda olan Bursa’da yapılması. Araziyle ilgili bazı sorunlarımız var. Sorunların aşılması için ciddi bir gayret gösteriyoruz. Arzumuz bu test merkezinin Bursa’da hayata geçmesi yönünde. Bu test merkezini özellikle üretilecek yerli araçlar için önemli bir adım olacağını düşünüyoruz ve Türkiye’nin bu noktada yurt dışına ödediği bedellerin yurt içinde kalması açısından da bir an önce hayata geçmesi için gayretimizi gösteriyoruz” diye konuştu. n Minister Işık announced the date of the new domestic car in Bursa Speaking in Bursa, the Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık stated that they brought together different investors through their investment incentives and the support of TUBITAK and said, “We aim to see our domestic car on the roads before the year 2020.” n www.taysad.org.tr TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ “Aile Şirketlerinde İyi Yönetim Çalıştayı” ile aile şirketlerinin gücünü gelecek nesillere ve yıllara taşımalarına, sağlıklı büyümelerine, yönetimlerine farklı bir yaklaşım kazandırarak iyi yönetim ve sürdürülebilirlik çalışmalarına destek vermeyi amaçlıyoruz. ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS AİLE ŞİRKETLERİNDE İYİ YÖNETİM ÇALIŞTAYI 13 Şubat 2015, Green Park Pendik Hotel, İstanbul 13 Şubat 2015, Green Park Pendik Hotel, İstanbul 09:00-09:20 Kayıt 09:20-09:30 TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Tunçdöken 09:30-09:45 TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu 09:45-11:15 Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer & Kıdemli Müdür Hande Türkmen Aile/Ortak Şirketlerinde İyi Yönetim İyi Yönetimin Unsurları Kurumsal Yönetim Gereklilikleri 11:15-11:30 Ara 11:30-13:15 Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer & Kıdemli Müdür Hande Türkmen Gözetim Mekanizması - İç Kontrol, İç Denetim Nedir? - İç Kontrolün Önemi - İç Denetimin İşlevi - Risk Nedir, Şirketler İçin Risk Örnekleri - Risk Yönetimi Nedir? - Risk Yönetiminin Faydaları 13:15-14:30 Öğle Yemeği 14:30-16:15 Deloitte Chief Learning Officer, Fazıl Oral Yönetim Felsefesi Liderlik Planlaması Uzlaşma ve Çıkar Çatışması 16:15:16:30 Ara 16:30:17:00 Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer & Kıdemli Müdür Hande Türkmen Kurumsal Yönetim Olgunluk Seviyesi Anketinin Uygulanması 17:00-17:30 Soru-Cevap 17:30-18:30 Birebir Görüşmeler Talep Eden Şirketlerin, Deloitte Danışmanları İle 15 dk’lık Özel Görüşme Yapması Katılım Bedeli TAYSAD Üyeleri için kişi başı 500 TL + KDV Üye dışı firmalar için kişi başı 700 TL + KDV TAYSAD İktisadi İşletmesi İş Bankası Gebze Organize Sanayi Şubesi- 2429 43978 IBAN : TR22 0006 4000 0012 4290 043978 İlyasbey VD 833 0465513 Kayıt [email protected] PLASTİK SANAYİ PLASTICS INDUSTRY PAGEV, 9. Türk Plastik Endüstrisi Kongresi'ni düzenledi Otomotiv plastikleri mercek altına alındı Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ‘Türk Plastik Endüstrisi Kongresi’ bu yıl “otomotiv plastikleri” teması ile gerçekleştirildi. O tomotiv sektöründe plastik kullanımının avantajları ve sektördeki teknolojik gelişmelerin tüm boyutları ile tartışıldığı kongreye; Farplas, Bplas, Engel, Erema, Karel Kalıp, Eurotec, DuPont, Sabic Otomotiv, LyondellBasell, Polyone, DSM gibi otomotiv ve plastik sektöründe dünya çapında faaliyet gösteren şirketlerin temsilcileri ile Kompozit Sanayicileri Başkanı Şekib Avdagiç konuşmacı olarak katıldı. de yer aldı. Farplas CEO’su Ömer Burhanoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelin diğer panelistleri; TAYSAD’dan Dr. Mehmet Dudaroğlu (Yönetim Kurulu Başkanı), Tofaş’tan Semih Ertürk (Kimya Mühendisi-Polimer), Farba Odelo’dan Ahmet Bayraktar (Yönetim Kurulu Başkanı), Mercedes Benz Türk’ten Sami Doğru (Geliştirme Kısım Müdürü) ve Avitaş’tan Halid Avdagiç (Genel Koordinatör) olarak sıralandı. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu’nun açılış konuşmaları ile başlayan kongrede ayrıca ‘Plastiklerle Hafifletilmiş Araçlar’ konulu bir panel Kongrede plastik malzemelerin teknolojik gelişmeler ve kullanım avantajları ile bir otomobil için; konfor ve güvenlikten taviz vermeden yüksek 90 Kasım November - Aralık December 2014 performans, düşük üretim ve kullanım maliyetleri ile birlikte hafif bir malzeme olarak önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağladığı belirtildi. Ayrıca dünyada yeni otomobillerde karoseri ve hatta motoru dahil olmak üzere plastik uygulamaları ile ilgili inovatif yaklaşımlar üzerindeki çalışmaların tüm hızıyla sürdürüldüğü örnekler ile açıklandı. Türkiye’de de yerli otomobil üretimi için start verilmiş durumda. 2020 yılına kadar üretimine başlanması planlanan yerli otomobil ile ilgili teknolojik araştırmalar da devam ediyor. Ülkede petrol üretiminin olmaması ve dünyanın en pahalı benzininin kullanılması araştırmalarda yakıt tasarrufunu ön plana çıkarıyor. Yakıt tasarrufu otomobillerinin hafifletilmesini işaret ederken, hafiflik için otomotiv sektöründeki plastik yan sanayinin önemi de ortaya çıkıyor. Örneğin; modern bir otomobilde 100 kg’lık plastik 200-300 kg’lık diğer malzemelerin yerini aldığında, söz konusu otomobilin 150 bin kilometrelik ömründe yaklaşık 8 bin 500 litrelik yakıt tüketimi 750 litre gibi önemli bir oranda azalıyor. Bu doğrultuda yapılan hesaplar, Batı Avrupa’da petrol tüketiminin yılda 12 milyon ton, karbondioksit salınımının ise yılda 30 milyon ton azaldığını gösteriyor. Otomotiv sektörü çevreye zarar vermeyen ekonomik araçlar üretmek için; plastik ve kauçuk ürünleri ağırlıklı olarak aracın; iç giydirme, koltuk, tampon, kaput altı, döşeme, ön konsol, yakıt sistemleri gibi bölümlerinde kullanıyor. Son beş yıllık sektör verileri incelendiğinde Türkiye’de toplam plastik üretiminin yüzde 3-5’lik bölümünün otomotiv plastiklerine ait olduğu görülüyor. 2013 yılında otomotiv sektörü üretiminde 281 bin ton plastik ve 156 bin ton kauçuk kullanırken; bir aracın toplam ağırlığının yüzde 11’ini plastikler, yüzde 6,1’ini ise kauçuk oluşturuyor.n 9th Turkish Plastics Industry Congress “Automotive plastics under the spotlight” Turkish Plastics Industry Foundation (PAGEV) hosted their traditional annual Turkish Plastics Industry Congress with the theme “automotive plastics”. During the congress, the advantages of plastics were specified for their low cost, low weight for significant fuel savings without compromising comfort and safety as industrial materials. www.taysad.org.tr KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY fotoğraflarından Osmanlı eserlerine, Koç Müzesi’nde sergilenen Klasik Otomobil koleksiyonundan Çanakkale Zaferi’nin en özel karelerine kadar birçok fotoğraf, üretim fazlası panellere bastırılarak birbirinden güzel tablolar elde edildi. Bu tablolar bağış usulüyle satıldı ve elde edilen gelir, Bursa’da bulunan OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin çevreci bina olması için gereken dönüşüme harcandı. “Yeşil Bina” sertifikası İngiltere’den geldi Ford Otosan “Arka Pencere” ile ISO Çevre Ödülü’nü kazandı Amerika’ya ihraç edilen Transit Connect’in geliştirme çalışmalarından arta kalan camlar tablo oldu, elde edilen gelirle, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi “Yeşil Bina”ya dönüştürüldü. T oplumsal sorunlara kalıcı çözüm sağlamak üzere çeşitli sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiren Ford Otosan, “Arka Pencere” projesiyle 14. İSO Çevre ve Enerji Ödülleri organizasyonu tarafından Çevre ve Sürdürülebilirlik Yönetimi kategorisinde ödüle layık bulundu. Düzenlenen törende, ödülü Ford Otosan Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Kabatepe, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre ve Enerji Kurulları Başkanı M. Ata Ceylan ve İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın elinden aldı. Törende bir konuşma yapan Kabatepe şunları söyledi: “Ford Otosan olarak ticari işlerimize olduğu kadar; 92 engellilik, eğitim, sağlık ve çevre konuları öncelikli olmak üzere toplumsal sorunlara da büyük önem ve öncelik veriyoruz. Bizim gibi büyük çaplı şirketlerin bunu yapması gerektiğine içtenlikle inanıyoruz.” Ford Otosan’ın bugüne kadar su bazlı boya arıtma tesisleri ve yüzde 85 oranında geri dönüşümlü araç üretimi ile çevreye duyarlılıkla hareket ettiğini hatırlatan Kabatepe, bu okuldan mezun olan öğrencilerin çevre bilinci ile eğitildiklerini dile getirerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye’nin gelişen endüstrisi ile enerji ihtiyacını gün geçtikçe artmaktadır. ‘Yeşil Bina’ gibi tasarruf sağlayıcı faaliyetler bu ihtiyacın dengelenmesinde önemli rol oynamaktır. Kasım November - Aralık December 2014 Ülkemizin diğer bir önemli sorunu nitelikli işgücü ihtiyacına hizmet eden okulumuzda enerji tasarrufu adına böyle önemli bir proje gerçekleştirerek çifte katkı sağladığımıza ve Türkiye’nin aydınlık geleceğine bir pencere açtığımıza inanıyoruz.” “Arka Pencere”ler tablo oldu, okulun çevreci dönüşümü için gelir sağladı Amerika’ya ihraç edilen Transit Connect modellerinin şoför koltuğu arkasındaki camı üretmek için yapılan parça geliştirme çalışmalarından arta kalanlar, ‘Arka Pencere’ projesi ile yeniden kazanıldı. Atatürk Okul yönetimi İngiltere’deki Bina Araştırma Kurumu (BREEAM) Breeam In Use sertifikasyonuna sahip olmak için değerlendirme süreçlerinden geçti. Bu süreçte, okulun ekolojik test raporu oluşturuldu ve çatıya güneş enerji sistemi kurularak okulun kendi enerjisini kendi üretebilir hale gelmesi sağlandı. Proje kapsamında okulda; yüzde 30 elektrik ihtiyacını karşılayacak solar sistem kuruldu, yüzde 30 su tasarrufu sağlamak amacıyla musluklara kartuş/ perlatör takıldı. Elektrik ve su tasarrufu için selonoidli vanalar ve sensörler takıldı. Çevre çalışmaları için, sivil savunma uzmanları eşliğinde acil durum raporları hazırlandı, yangın ve afet risk analizleri yapıldı. Okul bahçesine bisiklet parkı yapıldı, yangın ihbar santralına acil durumda telefonla çağrı gönderecek modül takıldı. n Ford Otosan receives ISO Environment Award with “Rear Window” The glass that remained after the development studies of Transit Connect, which is exported to the US, was collected and recycled into several products and with the profit made by these products, Automotive Industry Exporters' Association (AEU) Technical and Industrial Vocational School has become a self sufficient school and gained “Green Building” certificate. Thus, Ford Otosan received ISO Environment Award for this significant project in collaboration with OIB (AEU) as a great example of social awareness. www.taysad.org.tr BENİM YOLUM, BENİM KİTABIM MY WAY, MY BOOK Duygusal Zeka Z. Uran Zaman: Makaleleriyle iki kez Pulitzer Ödülü’nü kazanan Dr. Goleman çok değerli eserine Aristo’nun Çağrısıyla başlıyor “Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana ,doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir. Z. URAN ZAMAN YAZAKİ AVRUPA ÜRETİMDEN SORUMLU YÖNETİM KURULU ÜYESİ İ çinde bulunduğumuz yeni dünya düzenini tanımlayan en doğru kavram, ”değişim”. Bu ortamda fark yaratmak isteyen işletmelerin yol haritaları da, kurumsal zekanın duygu ile, empati ile, sosyal beceri ile birleştiği modeller üzerinde çiziliyor. Yeni dönemin liderlik tanımı, iş ve kar odaklı bir düşünce biçiminin yanında, sosyal duyarlılık, şeffaflık ve başarılı ilişki yönetimini gerekli kılıyor. Psikolog Dr. Goleman, çığır açan eserinde zeka kavramını yeniden tanımlıyor. Başarı ve zeka testlerinin temelindeki IQ ölçeğinin, örneğin bir çocuğun gelecekteki başarısını tahmin etmeye yetmediğini savunan Goleman, eski deyimle “olgunluk” anlamına gelen duygusal zeka (EQ) kavramını açıklıyor. IQ ile ölçülen zeka, insanların okul ve iş yaşamındaki başarısını belirleyen bir etken midir? Eğer öyleyse , yüksek IQ’lu kişiler neden ortalama IQ’ya sahip arkadaşlarına göre hayatta başarısız olabiliyor? Araştırma bulgularına gore, duygusal zeka yoksunluğu, kişinin aile yaşamından mesleki başarısına, toplumsal ilişkilerinden sağlık durumuna kadar birçok alanda çok kötü sonuçlar doğurabiliyor. Herkesin ufkunu açan bu baş yapıtın çok önemli bir toplumsal mesajı da var: demokrasinin topluma ne ölçüde mal olduğu, bireylerin duygusal zeka düzeyiyle doğrudan bağlantılı. Dr. Goleman’ın kaleme aldığı bu değerli yapıt, yeni dünyadaki risk ve fırsatları doğru okuyabilmek, geleceği öngörebilmek adına bizlere ışık tutacak önemli bir kavramı, “ duygusal zeka“yı mercek altına alıyor. Yaşamınızı değiştirebilecek harika bir kitap… Beraber çalıştığım gerek yabancı gerek Türk yönetici arkadaşlarıma okumalarını tavsiye ettiğim Dr. Goleman ve Dr. Covey eserlerinde, duygusal hayatımızı akıllıca yönetmeye çağırıyor bizi. Tutkularımız; düşüncelerimizi, değerlerimizi, yaşam mücadelemizi yönlendirir ve iyi kullanıldığında bir bilgelik içerirler. Ancak kolayca yoldan çıkabilirler, çoğu zaman olan da budur. Aristo’nun da gözlemlediği gibi, sorun duygusallıkta değil, duyguların ve ifadelerin uygunluğundadır. Sorulması gereken soru ise şudur: Duygularımızı akılla nasıl birleştirebiliriz? Sokaklarımıza nezaketi, toplumsal yaşamımıza şefkati nasıl taşıyabiliriz? Goleman’ın sözünü ettiği bu yolda, bu kitabın size ışık tutmasını diliyorum. Keyifli okumalar… Duygusal Zeka - Neden IQ'Dan Daha Önemlidir? Dr. Daniel Goleman Varlık Yayınları Barkod: 9789754341966 Ebatı: 14x20 Sayfa Sayısı: 420 Baskı Yılı: 2000 Dr. Daniel Goleman, psikoloji alanında çığır açan bu kitabında, 'EQ'nun 'IQ'dan daha önemli olduğunu kanıtlıyor. 'Duygusal zeka'yı, özbilinç, azim, dürtülerini frenleme, başkalarının duygularını paylaşabilme gibi özellikleri içeren bir zeka olarak tanımlıyor. Araştırma bulgularına göre, duygusal zeka yoksunluğu, kişinin aile yaşamından mesleki başarısına, toplumsal ilişkilerinden sağlık durumuna kadar birçok alanda çok kötü sonuçlar doğurabiliyor. Ancak, Dr. Goleman'a göre, duygusal zeka doğuştan gelen bir özellik değil. İnsan beyninin yapısı dolayısıyla, çocuklukta alınan duygusal dersler, yaşam boyunca davranış tarzını belirliyor. Başta eğitimciler ve ana-babalar olmak üzere, herkesin ufkunu açan bu kitabın çok önemli bir toplumsal mesajı da var: Demokrasinin topluma ne ölçüde mal olduğu, bireylerin duygusal zeka düzeyiyle doğrudan bağlantılı. Yıllardır çalıştığım otomotiv sektöründe olduğu gibi odağında “insan“ olan; kurum içinde herbir çalışanın, dışında ise toplumun tüm bireylerinin tek tek yaşantısına dokunan kurumlar için olmazsa olmaz olan değerdir “Duygusal Zeka”. Akıl ve duyguyu uyumla kullanmayı başarıp; birbirini tamamlayan, güçlendiren bir rehber olarak hayatımızda bütünleştirebilirsek, başarıya ulaşmak için hiçbir engelimiz kalmayacaktır. 94 Kasım November - Aralık December 2014 www.taysad.org.tr ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS standartlara uygunlukları incelendikten sonra verilen sertifikayı, Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ticari Genel Müdürü Gökhan Karagöl ve Teknik Genel Müdürü Marc Weller , KAGİDER Başkanı Gülden Türktan’ın elinden aldı. Bosch, KAGİDER’den Fırsat Eşitliği Modeli Sertifikası aldı Bosch Dizel ve Benzinli Sistemler Bursa Fabrikası, KAGİDER’in Dünya Bankası desteği ile hayata geçirdiği proje çerçevesinde “Fırsat Eşitliği Modeli Sertifikası”nı almaya hak kazandı. B osch Dizel ve Benzinli Sistemler Bursa Fabrikası, (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) KAGİDER’in Dünya Bankası işbirliği ile gerçekleştirdiği proje çerçevesinde, iş yaşamında kadın-erkek eşitliğine gösterdiği hassasiyet ve kadın çalışanlarına sunduğu imkanlarla “Fırsat Eşitliği Modeli Sertifikası” almaya hak kazandı. Cinsiyet eşitliğine duyarlı şirketlere, bu alanda belirlenmiş Bosch Dizel ve Benzinli Sistemler Bursa Fabrikası Ticari Genel Müdürü Gökhan Karagöl “Bosch global olarak işyerinde çeşitliliği; cinsiyet, kuşak, çok ulusluluk ve çalışma modelleri gibi boyutlarda ele alıyor ve fırsat eşitliği anlayışını benimsiyoruz. Bu anlamda, kadınların iş yaşamında var olmaları ve üst düzey pozisyonlara ulaşmaları için bir çok uygulama gerçekleştiriyoruz. Kadın çalışanlarımıza yönelik eğitim, seminer, mentorluk çalışmalarımızın yanı sıra, iş hayatında hamilelik gibi özel dönemlerini daha rahat geçirebilmeleri için hassasiyet gösteriyoruz. Tüm bunların yanı sıra, Bosch olarak bir diğer önemli amacımız teknik alanlarda çalışan kadın sayısını artırmak.” dedi. kadın çalışanların yeteneklerini geliştirmesi amacıyla, mentorluk programı, eğitimler, kadın liderlerle tecrübe paylaşım toplantıları düzenleniyor. Yuvarlak masa toplantılarında, üst yönetimle bir araya gelen kadın liderler, sayıları az olan kadın çalışanların önündeki engelleri ve çözüm yollarını tartışıyor. Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadın çalışanlar, fabrika içinde dinlenme odalarının yanı sıra, doğum sonrası yarı zamanlı veya evden çalışma imkanlarından da faydalanıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne yönelik düzenlenen organizasyonlarda tüm kadın çalışanlar, yönetim ekipleri ve dışarıdan konuşmacılarla bir araya geliyor. n Bosch Diesel and Gasoline Systems Bursa Plant receives Equal Opportunity Model Certificate from KAGIDER Bosch Bursa Fabrikaları’nda, Bosch Diesel and Gasoline Systems Bursa Plant has received the “Equal Opportunity Model Certificate” from KAGIDER with the support of World Bank. gurur kaynağıdır. Yıllardır dünyanın her yerinden firmamıza gerek ziyaret gerek denetleme amaçlı gelen misafirlerimizin de söylemiş olduğu en temiz dökümhane olduğumuz konusundaki görüşlerin, aldığımız ödüller ile taçlandırılması bizleri çok mutlu etmiş ve gelecek için daha da yüreklendirmiştir. 50 yılı aşkın geçmişe sahip firmamızda bu ödüllere layık olmak için var gücümüzle çalışmaya, yeni projeler geliştirmeye, çevreye ve insana duyarlı olmaya devam edeceğiz.” dedi.n EKU, bir yılda 2 çevre ödülü aldı EKU Fren Kampana ve Döküm Sanayi A.Ş., 2014 yılında iyileştirme projeleri ve temiz dökümhanesi ile Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği TÜDOKSAD’dan aldığı ödüle, bir yenisi daha ekledi. İ stanbul Sanayi Odası’nın 14.’sünü düzenlediği Çevre ve Enerji Ödülleri Yarışması’na dört proje ile başvuran EKU, jüri değerlendirmesinden başarı ile geçerek finale kalmayı başardı ve Büyük Ölçekli Firmalar kategorisinde 96 “Jüri Teşvik Ödülü”ne layık görüldü. Çevre Ödülü alan ilk dökümhane olmanın gururunu yaşadıklarını belirten EKU Çevre Yöneticisi Nazan Işık “2014 yılında aldığımız ödüller bizim için büyük bir Kasım November - Aralık December 2014 www.taysad.org.tr TAYSAD üyesi Heksagon Mühendislik ve İnci Akü, İnovasyon Şampiyonları arasında yerini aldılar Türkiye'nin en büyük bağımsız Ar-Ge Merkezi Hexagon Studio Türkiye’nin ‘İnovasyon lideri’ İnci Akü hedefe yürüyor Heksagon Mühendislik ve Tasarım A.Ş. (Hexagon Studio), TİM ve A.T. Kearney işbirliğiyle gerçekleştirdiği Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı İnovaLİG’de “İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü” kategorisinde ikincilik ödülü aldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), Türkiye’nin İnovasyon liderlerini belirlediği İnovaLİG yarışmasında 1’inci olan İnci Akü, şampiyonluğun yarattığı motivasyonla yola devam ediyor. Hedef, başarı grafiğini daha da yükseltmek. C T umhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 6 Aralık 2014 günü İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Ödül Töreni’nde Hexagon Studio Genel Müdürü Tolga Doğancıoğlu hazır bulundu. Doğancıoğlu aldıkları ödülle ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “İnovaLİG kullandığı metodoloji ve ilk kez böylesine geniş bir çapta, ulusal boyutta uygulanması bakımından diğer inovasyon programlarından farklılık arz ediyor. Bu kapsamda aldığımız bu ödül bizler için bir gurur kaynağı. İnovasyon organizasyonu ve kültürü alanında ödül almış olmak bizim açımızdan çok anlamlı. Ar-Ge ve www.taysad.org.tr yenilikçilik kültürünün çok kısa bir süre içinde şirketimizde yerleştiğinin en önemli göstergesi olarak değerlendiriyoruz. Bu anlayış ve tasarım iddiamız ürünlerimize de yansıyor ve başarı çıtamızı daha yükseğe taşıyor”. Bugün “Ürün Konsepti” adımından başlayarak tasarım ve geliştirme sürecinin tamamında çözüm ortağı olarak yer almayı hedefleyen Hexagon Studio, sahip olduğu deneyimli insan kaynağı ve Ar-Ge alt yapısıyla ülkemizin mühendislik alanında sahip olduğu potansiyeli daha da ileri düzeye taşımak üzere projelerini yürütüyor.n ürkiye’nin en inovatif şirketlerinin seçildiği yarışmada, sektöründe yeniliklerin ve ilklerin elçisi olarak öne çıkan İnci Akü ‘İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü’ kategorisinde birinci oldu. Şampiyonluk ödülünü İnci Akü adına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Perihan İnci, kazandıkları ödülün sevincini İnci ailesiyle paylaştı. İnovasyonun İnci Holding’in kurum kültürünün bir parçası haline geldiğini vurgulayan Perihan İnci, “Grubumuzun amiral gemisi olan İnci Akü, ‘İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü’ kategorisinde aldığı birincilikle bizleri gururlandırdı. İnovasyon geleceğe yön verecek.” dedi. İnci Akü Genel Müdürü Cihan Elbirlik ise: ‘‘Güçlü Ar-Ge ekibimiz ve yenilikçi bakış açımızla yaptığımız yatırımların karşılığı olarak aldığımız ödüller bizi çok motive ediyor. İnovasyon alanında aldığımız bu ödül, tüm ekip olarak bizlere büyük mutluluk ve gurur yaşattı. Günümüz ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılayan, kurulduğu günden bu yana yatırımlarını ileri teknolojiyi hedefleyerek, marka, inovasyon, teknoloji ve sürdürülebilir çevre politikalarına yönelik olarak gerçekleştiriyor." dedi.n Kasım November - Aralık December 2014 97 ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS NSK Group “Ekonomiye Değer Katanlar”dan oldu gün büyümesini sürdürürken, firmalarının Türkiye’yi ve Bursa’yı dünyada en iyi şekilde temsil etmeyi devam edeceğini sözlerine ekledi. ROTA markası ile direksiyon ve süspansiyon parçaları üreten NSK GROUP, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından verilen Ekonomiye Değer Katanlar Ödülleri’nin KOBİ ve Girişimcilik kategorisinde ödüle layık görüldü. M erinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen ödül töreni, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcıları Ali Babacan ve Bülent Arınç ve bakanlar ile 18 büyükşehir belediye başkanı, sivil toplum kuruluşları ve Bursa iş dünyası temsilcilerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. 8 farklı kategoride 74 ödülün dağıtıldığı törende, gelir ve kurumlar vergisi sıralamasında ilk 10 sırada yer alan kişi ve kurumlarla en fazla ihracat yapan 10 firma ve en başarılı KOBİ'ler kürsüye çıktı. kategorisindeki ödüller de sahiplerini buldu. BTSO tarafından bu yıl 40.sı düzenlenen Ekonomiye Değer Katanlar 2014 ödül töreninde; NSK GROUP adına ödülü İcra Kurulu Başkanı Ömer Kazangil, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın elinden aldı. Bugüne kadarki en anlamlı ödülü aldıklarını belirten NSK Bu yılki törende "Sektör Birincileri", "Dönüşümün Liderleri" ve "Bursa'nın Mucidi" kategorilerinde de ilk kez ödül dağıtıldı. BTSO'nun Bursa'da ilk kez gerçekleştirdiği ‘İnovasyon Ligi Araştırması" sonuçlarına göre "İnovasyon" 98 Kasım November - Aralık December 2014 GROUP İcra Kurulu Başkanı Ömer Kazangil, “Firmalarımız bugüne kadar birçok ödüle layık görüldü fakat geçtiğimiz günlerdeki töreninin bizim için yeri ayrıdır, bizler için gurur verici bir durum. Bu ödülü şirketimizin en özel yerinde sergileyeceğiz” diye konuştu. Ömer Kazangil yaptığı değerlendirmede, NSK GROUP’un her geçen Törene katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, salonda oturduğu masada bile sağına soluna baktığı zaman, her biriyle iftihar ettiği sanayicileri gördüğünü dile getirerek sözlerine şöyle devam etti: "Bunların markaları sadece Bursa'nın, Türkiye'nin değil, dünya markası. İsimlerini saymaya gerek yok. Siz onları tanıyorsunuz. Onlarla bütün Türkiye iftihar ediyor. Üretimimiz, ne kadar kaliteli olur, ihracatımız ne kadar bütün dünyaya yayılır, istihdama ne kadar çok katkıda bulunabilirsek bizler o kadar mutlu olacağız."n NSK Group is now one of the “Contributors of Economy with Added Value” NSK GROUP adına ödülü İcra Kurulu Başkanı Ömer Kazangil, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın elinden aldı. Manufacturing steering and suspension parts via ROTA brand, NSK Group was awarded the prize in the SME and Entrepreneurship category of “Contributors of Economy with Added Value Awards” issued by Bursa Chamber of Commerce and industry (BTSO). www.taysad.org.tr Orhan Holding, 10. uluslararası fotoğraf yarışması ödülleri sahiplerini buldu Kültürleri kaynaştıran ödüllü fotoğraflar İstanbul’da sergilendi Orhan Holding’in bu yıl 10. kez düzenlediği uluslararası fotoğraf yarışmasında ödüller sahibini buldu. Birincilikleri siyah beyaz kategoride Türkiye’den Mehmet Çakır, renkli kategoride Bahreyn’den Mamdooh Alsaleh, deneysel kategoride de Hindistan’dan Goutam Chatterjee kazandı. O rhan Holding’in fotoğraf sanatını desteklemek ve kültürleri kaynaştırmak amacıyla düzenlediği uluslararası 10. fotoğraf yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. 22 ülkeden 87 fotoğrafçının 778 fotoğrafla katıldığı yarışma ‘Kültürlerin Rengi’ konu başlığıyla üç kategoride gerçekleşti. Buna göre birincilikleri siyah beyaz kategoride Türkiye’den Mehmet Çakır ‘Keşkekler’, renkli kategoride Bahreyn’den Mamdooh Alsaleh ‘Grandson’, deneysel kategoride de Hindistan’dan Goutam Chatterjee ‘Broken Musics’ isimli fotoğraflarıyla kazandı. Otomotiv yan sanayi devlerinden Orhan Holding, fotoğraf sanatına verdiği destekle Bursa’dan dünyanın dört bir yanına köprü kuruyor. Fotoğraf sanatıyla farklı mekanlardan, farklı bakış açılarından kişilerin dünyaya nasıl baktığını görme şansı veren Orhan Holding, ödül alan 24 ve ayrıca başarılı bulunan 33 fotoğrafı sergiledi. İlk sergi de 8-13 Aralık 2014 tarihleri arası Bursa Tayyare Kültür Merkezi Sami Güler Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Fotoğraflar 15 Aralık gününden itibaren de İstanbul’da Fatih Kadırga’daki İstanbul Fotoğraf Müzesi’nde fotoğraf severlerle buluştu. 5 binden fazla sanatçı katıldı Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) ve FIAP (Uluslararası Fotoğraf Federasyonu) destekleriyle gerçekleştirilen yarışmaya başlangıcından bugüne dek 5 binin üzerinde sanatçı katıldı. FIAP tarafından bronz plaketle ödüllendirilen ve jüride Timurtaş Onan, Tayfun Talipoğlu, Ayşegül Orhan, Wilco Van Herpen, Necla Renkli kategoride birinci olan ‘Grandson’ isimli fotoğraf. Yarışmada ödül alan fotoğraf sanatçıları Orhan Holding yöneticileriyle bir arada Orhan, Cengiz Karlıova, Gültekin Çizgen ve Ayşen Küçüka’nın yer aydığı yarışma dünyadaki fotoğraf sanatçıları tarafından da yakından takip ediliyor. Yarışmanın öncüsü Necla Orhan ”Ülkemizi, kültürümüzü, fotoğraf sanatımızı tanıtmak, yurtdışından katılan fotoğrafçı arkadaşların sanatçı gözleriyle onların ülkelerini, kültür ve sanatlarını, yaşam biçimlerini tanımak, uzaklardakileri yakına getirmek ve güzel duyguları paylaşmak amacıyla düzenlediğimiz yarışmamıza katılan tüm sanatçı dostlarımıza ve seçimde destek olan jüri üyelerimize çok teşekkür ediyoruz” dedi. Orhan Holding, 13 ülkede faaliyette Merkezi Bursa’da bulunan www.taysad.org.tr Orhan Holding, Türkiye’nin büyük otomotiv yan sanayi gruplarından biri olarak 3 kıtada 13 ülkede faaliyet gösteriyor. Yenilik ve yükselişini sürdüren holding, Renault’tan Fiat’a, Ford’tan Mercedes Benz’e, Toyota’dan Hyundai’ye dünyanın önde gelen birçok ana sanayi firmasına ürün tedarik ediyor. Ortakları ve çalışanlarına olan sorumlulukları kadar toplumsal sorumluluklarına da her zaman önem veren Orhan Holding’in fotoğraf sanatı ile ilk buluşması, 1998 yılında çalışanları arasında düzenlediği fotoğraf yarışması ile gerçekleşti. Zaman içerisinde, fotoğraf sanatının en hızlı yayılan sanat dallarından biri olması nedeniyle de yarışma uluslar arası platforma taşındı. n Award-winning photographs which integrate the cultures to be exhibited in Istanbul The 10th International Photography Contest was held by Orhan Holding. The first prizes won by Mehmet Cakir from Turkey in monochrome category, Mamdooh Alsaleh from Bahrain in coloured category and Goutam Chatterjee from India in experimental category. Kasım November - Aralık December 2014 99 ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS Tezmaksan Makina Toyoda'dan "2014 yılının en iyi temsilcisi" ödülünü aldı D ünya çapında bir üne sahip olan, Toyota markasının da üreticisi olan JTEKT, Toyoda markasıyla imalatını yaptığı CNC Yatay işleme Merkezleri ve CNC Silindirik Taşlama Tezgâhları konusunda 2010 yılı Mart ayı itibarıyla temsilcisi olarak Tezmaksan Makinayı seçmişti. Böylelikle de Türk sanayisine dünyanın en büyük firmalarından biri olan JTEKT Grubu'nun en iyi işleme merkezi markası Toyoda’da kazandırılmıştı. Türkiye de 100'ün üzerinde referansı bulunan Toyoda, Ana Crowne Plaza otelinde düzenlenen, JTEKT Grup’un tüm üste düzey yöneticilerinin, Türkiye'deki Toyoda kullanıcılarının, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen diğer temsilci ve müşterilerin bizzat katıldığı organizasyonda Tezmaksan Makinaya "2014 Yılının En İyi Temsilcisi” ödülünü Tezmaksan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erol Mutlu'ya takdim etti. Tezmak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erol Mutlu, yaptığı konuşmada makina sanayine ve Tezmaksan Makina müşterilerine yüksek hassasiyet, hız, verimlilik gibi konularda ve birçok üretim süreçlerinde çözümler getirebilmelerinden dolayı, Toyoda gibi bir Tezmaksan Makinadan Mitsubishi ile otomotiv sanayisine yönelik farklı ve hassas çözümler D ünyada ilk defa Mitsubishi’nin üretmiş olduğu lineer motor sisteminin ardından, sonrasın da geliştirdiği daha verimli, ısınma yapmayan, hızlı ve hassas Tubular Motor sistemini, tel erozyon tezgahlarına uygulayarak vidalı mil, rulman gibi mekanik aksamlar olmadan çalışabilmesini avantajını kullanıcılarına sunmuştur. Kullanılan Absolute lineer cetveller ile makine her açıldığında aynı konumu hafızasında tutmakta, Incremental lineer cetvellerde ki gibi elektrik kesilmelerinde referans unutma gibi problemler oluşmamaktadır. Kullanılan yüksek çözünürlüklü cetveller sayesinde uzun yıllar aynı hassasiyetle ürünler elde edebilmekle birlikte, Tubular Motor – Servo Sürücü – Anakart 100 arasında kullanılan Fiber Optik Interface sayesinde 4 kat daha hızlı haberleşme sağlanmaktadır. Yeni geliştirilen Otomatik Tel Takma sisteminde su jeti sistemiyle destekli olarak yüksek başarı oranı sağlanmakta, tel kırpma ise standart olarak verilmektedir. Ve yine yeni geliştirilen V350-VII Jeneratör ile yüksek kesim hızı ve yüksek yüzey hassasiyeti elde edilmekte, elektrik, filtre, tel ve reçinede toplamda %46’ya varan yüksek sarfiyat sağlanmaktadır. Mitsubishi markasının bütün modellerinde M700 kontrolör ve 15” dokunmatik ekran kullanılmaktadır. 2 adet USB giriş kullanılarak DXF ve IGES formatlarında dosyalarınızı yükleyebilirsiniz. ODS / OPTICAL DRIVE SYSTEM: Bu sistem Kasım November - Aralık December 2014 sayesinde motorlar, servo sürücüler ve kontrol ünitesi arasındaki haberleşmeyi optik kablolar ile yapıyoruz. bu sayede veri kaybı yaşamadan hızlı bir iletişim kuruyoruz. bu bize daha yumuşak, kayıpsız ve hassas konumlanma sağlıyor. INTELLIGENT AT: Yeni nesil otomatik tel takma sistemi sayesinde tel takmada %95 üzeri bir başarı elde ettik. 10 saniye civarında bir sürede tel takma işlemi tamamlanabiliyor. jet suyu kullanarak veya kullanmayarak, havuz içinde veya dışında, her ortamda hatasız tel takma işlemini gerçekleştiriyoruz. havuz boşaltmadan tel takmamız sayesinde zaman kayıpları en aza iniyor. PFC/ PERFECT FINISH CIRCUIT: Çok gelişmiş, özel v jeneratör sayesinde dünya devi ile çalışmaktan duyduğu memnuniyeti; kullanıcılarından aldıkları tekrar eden siparişlerle de nedenli doğru bir iş yapıldığını kanıtladıklarını ifade etti.n kesme sayıları, hızları ve yüzey hassasiyetleri çok ileri seviyelere taşınmıştır. NUI/ NATURAL USER INTERFACE: Kullanıcı ara yüzü sadeleştirildi. Çok kısa zamanda program oluşturulabilir ve herkes tarafından kolayca anlaşılır bir ara yüz oluşturudu. LLS / LOG LIVE SYSTEM: Bu özelliği ile enerji tasarrufunda ve işletme giderlerinde büyük faydalar sağlandı. Elektrik, tel, filtre ve reçine harcamaları azaltılarak toplamda %69 a kadar varan tasarruf değerlerine ulaşılmaktadır. RİJİT DÖKÜM GÖVDE YAPISI: Bu yapısı sayesinde stabil ve uzun ömürlü bir yapı elde edildi.Kafa hareketleri için ağırlık merkezleri hesaplanarak, lineer motorlar dengeli noktalara yerleştirildi. Böylelikle, gereksiz zorlanmaların ve kasıntıların önüne geçildi; sabit tabla yapısı ile aşırı ağır malzemeler bile kolayca işlenebilir hale geldi.n www.taysad.org.tr C am sektörünün global oyuncuları arasında yer alan Şişecam Topluluğu, düzcam sektöründeki stratejik ve sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda 2012 yılında Romanya’da satın aldığı GlassCorp S.A. şirketi bünyesinde yaptığı 85 milyon dolarlık yatırımla yeni bir otomotiv camları tesisini üretime hazır hale getirdi. Türk sermayesinin Romanya’daki en büyük yatırımı olan GlassCorp tesislerinin açılış töreninde konuşan Romanya Başbakanı Victor Ponta, 85 milyon dolarlık yatırıma imza atan Şişecam Topluluğu’nun büyüklüğünden etkilendiğini belirterek, Romanya’nın gelişmesindeki en önemli faktörlerden birinin otomotiv ana ve yan sanayisi olduğunu söyledi. Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman ise törende yaptığı konuşmada, Topluluğun düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ile soda ve krom bileşiklerini kapsayan iş kollarında global bir oyuncu olduğuna dikkat çekerek, “Topluluğumuz, Rusya’dan Almanya’ya, Mısır’dan Hindistan’a kadar geniş bir coğrafyadaki 13 ülkede www.taysad.org.tr Şişecam, Romanya'daki en büyük Türk yatırımına imza attı Şişecam Topluluğu Romanya’daki otomotiv camları tesisini 85 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdi Global cam sektörünün önde gelen oyuncularından Şişecam Topluluğu, sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda Romanya’da hayata geçirdiği otomotiv camları yatırımının açılışını Başbakan Victor Ponta’nın katıldığı bir törenle gerçekleştirdi. üretim gerçekleştiriyor. 20 bini aşkın çalışanımız, 150 ülkeye ulaşan satışlarımız ve 3,1 milyar doları aşan satış gelirimizle uluslararası ölçekte bir Topluluğuz. 2020 vizyonumuz doğrultusunda dünyanın en büyük üç üreticisinden biri olma yolunda ilerliyoruz” dedi. Şişecam Topluluğu için stratejik bir yatırım Bugün düzcam sektöründe Avrupa’da 3’üncü, dünyada ise 6’ncı büyük üretici olduklarını belirten Prof. Dr. Ahmet Kırman, şöyle konuştu: “Ana faaliyet alanlarımızdan düzcamda; başta mimari camlar ve otomotiv camları olmak üzere dünya standartlarında katma değeri yüksek ürünler üretiyoruz. Organik ve Açılış, Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman ve Romanya Başbakanı Victor Ponta’nın katıldığı bir törenle gerçekleştirdi. inorganik büyüme planlarımız doğrultusunda özellikle son yıllarda hayata geçirdiğimiz yatırımlarla düzcamda satış gelirlerimiz 1 milyarı dolara ulaştı. Bugün de Şişecam için stratejik bir iş alanı olan otomotiv camlarında çok önemli bir yatırımı hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz.” ayak izimizi genişletmek amacıyla yaptığımız çalışmalar sonucunda 2012’de GlassCorp’u bünyemize kattık. Romanya, Avrupa’nın olgun ve gelişmekte olan pazarlarına yakınlığı, teknolojik altyapısının gücü, kaliteli insan kaynağı ve özellikle de yatırım teşviki imkanları ile öne çıktı.”n Otomotiv sektöründe Audi, BMW, Dacia, Daimler, Ford, GM, Hyundai, Porsche, Renault, Seat, Skoda, Toyota, Volkswagen gibi dünya devlerinin önemli tedarikçileri arasında yer alan Şişecam’ın 2012 yılında Romanya’ya yöneldiğini ifade eden Kırman, şöyle devam etti: “Hem teknolojik gelişme ve kapasite artışı ihtiyacımız, hem de global Sisecam Group launches automotive glass work plant in Romania with an investment of 85 million dollars Sisecam Group has purchased GlassCorp SA in Romania for 85 million dollars in 2012 and the plant is now ready for production in line with the target of strategical and sustainable growth in flat glass industry. Kasım November - Aralık December 2014 101