Çin - TAYSAD

Transkript

Çin - TAYSAD
N
L
YI
A
YE
5 SAYIISSUE: 69 O
R: 1
CA
KJ
A
RY
UA
TFEBRUARY 2013
U BA
Ş
-
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
Ahmet BAYRAKTAR
Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Vice President of the Board of Directors Bayraktarlar Holding
Şahap AKTAŞ
Aktaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of Aktaş Holding
Hakan BULAK
Beijing Foton Daimler Automotive Kalite & Proses Direktörü
VP QM & Processes at Daimler Trucks China
Baran Tankut GÜMÜŞEL
BMW Grup Asya Bölgesi
Aks Parçaları Satınalma Kıdemli Müdürü
BMW Group Senior Manager
Purchasing and Supplier Network Asia Chassis & Safety
Tedarik sanayinin hedefinde
yeni pazarlar var
Dünyaya açılan
öteki kapı: Çin
The other door that opens to
the world: China
Halil Murat ORHAN
Orhan Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of Orhan Holding
Murat Salim ESENLİ
Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi
H.E. Ambassador of the Republic of Turkey in Beijing
üyelerimize üye katıyoruz!
3 1 2
growth is going on
TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE
Uzağımızdaki Yakın: Çin
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
Sahibi Publisher:
Sevgi ÖZÇELİK
So Far Yet So Near: China
TAYSAD Kurumsal
İletişim Uzmanı
n This time we have a special issue on China.
In this issue we tried to provide multi faceted
information, primarily we listened to the words of
TAYSAD members whom invested in China. We
tried to learn their point of view, which shaped
their decision on to invest in China, as well as
their way of doing business, the challenges they
have experienced and the opportunities they have
met before their structuring. Ahmet Bayraktar,
Bayraktarlar Holding Vice President of the Board
and Odelo CEO, Şahap Aktaş, CEO of Aktaş
Holding, Halil Murat Orhan, Chairman of the Board
of Orhan Holding and Vedat Gora, Chairman of the
Board of Murat Ticaret Kablo Sanayi A.Ş. shared
their invaluable knowledge and experiences. On
the other hand, we also had interviews with some
executives who have been working in China, like
Hakan Bulak, Beijing Foton Daimler Automotiv VP
Director, Tenneco Automotiv International Sales
and Global Program Manager Mehmet Bilgin,
BMW BMW Chassis & Safety Group Senior
Manager for Purchasing and Supplier Network
Asia Baran Tankut GÜMÜŞEL and Ankeshu China
General Manager Sertaç Demirtaş. They enriched
this issue through sharing their kindest information
from China and the Chinese, whom they work
with.
Corporate Communication Specialist
n Bu sayımızda;
"Çin Özel Dosyası" yer alıyor.
Dergimizde çok yönlü olarak
bilgilendirme yapmaya çalıştığımız
bu bölümde; öncelikle Çin'e
yatırım yapan TAYSAD üyelerinin
söylediklerine kulak verdik. Çin'e
yatırım yapma süreçlerinde kararlarını
şekillendiren bakış açılarını, iş yapma
biçimlerini, yaşadıkları zorlukları ve
yapılanlanmalarının önüne açılan
yeni fırsatları öğrendik. Bayraktarlar
Holding Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı ve Odelo CEO'su Ahmet
Bayraktar, Aktaş Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Şahap Aktaş, Orhan
Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Halil Murat Orhan ve Murat Ticaret
Kablo Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu
Başkanı Vedat Gora çok değerli
bilgi ve birikimlerini aktardılar. Diğer
yandan Çin'deki yatırımlarda yöneticilik
görevlerini sürdüren Beijing Foton
Daimler Automotive Kalite & Proses
Direktörü Hakan Bulak, Ankeshu
China Genel Müdürü Sertaç Demirtaş,
Tenneco Automotiv Uluslararası Satış
ve Global Program Yönetici Mehmet
Bilgin, BMW Grup Asya Bölgesi Aks
Parçaları Satınalma Kıdemli Müdürü
Baran Tankut Gümüşel dergimizdeki
sayfalarda yerini aldılar. Yaşadıkları
Çin'den, birlikte çalıştıkları Çinlilerden
sıcak bilgilerle Dosyamıza zenginlik
kattılar.
Çin'de yatırım yapmak isteyen
TAYSAD üyeleri için bir başka açıdan
değerli bilgi akışı sağlayan T.C. Pekin
Büyükelçisi Murat Salim Esenli,
TÜSİAD Pekin Ofisi Direktörü Iraz
Turhan ve Prof.Dr. Savaş Tümiş'in
anlattıklarının ise; Çin'de yatırım
yapmayı düşünen üyelerimiz
için değerli katkılar sağlayacağını
umuyoruz.
Algımızda bize çok uzak olan Çin'e
yakınlaşmaya çalıştık. Ancak pek
yakında, gerek TAYSAD üyelerinin
gerekse Türk iş dünyasının Çin ile
ilişkileri ve yapılan yatırımların hızı,
uzak olan Çin'i yakın kılmaya aday
gözüküyor.
4
Ocak January - Şubat February 2013
On the other hand we hope that recommendations
of H.E. Ambassador Murat Salim Esenli, TUSIAD
Beijing Director Iraz Turhan and Prof. Dr. Savaş
Tümiş will provide invaluable insights for our
members who have the intention to invest in
China.
Though being far from us by perception we tried
to bring China nearer but it is clear that speed
of the investments and relations between China
and Turkish business world, in particular TAYSAD
members’ will bring China much more near.
Hope to see you in next edition….
TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı
For TAYSAD, Chairman of the Board of
Directors Dr. Mehmet Dudaroğlu
Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief:
Sevgi Özçelik
Yayın Kurulu Editorial Board:
Dr. Mehmet Dudaroğlu
Alper Kanca
Sevgi Özçelik
Editörler Editorial:
Ayşe Uyguner
Burçin Yeşiltepe
[email protected]
Yayın Yönetmeni Publishing:
Sevgi Özçelik
[email protected]
Görsel Yönetmen Art Director:
İlter Çıtak
[email protected]
Reklam Advertising:
Fırtına Arısoy
[email protected]
Murat Dilicioğlu
[email protected]
Yönetim Yeri Management Centre:
TOSB - TAYSAD
Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad.
No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480
Kocaeli - Türkiye
Tel: +90 262 658 98 18
Faks: +90 262 658 98 39
www.taysad.org.tr [email protected]
Yapım Production:
Mavi Tanıtım ve İletişim
Ayrılık Çeşme Sok. No: 122
Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbul
Tel: +90 216 418 59 31
Faks: +90 216 348 95 22
www.mavitanitim.com.tr
Baskı Printed by:
Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.
Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21
Otosanayi 4. Levent-İstanbul
Tel: +90 212 280 00 09
Yerel - Türkçe - İngilizce - İlmi
İki Ayda Bir Yayımlanır
Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak
gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm
reklamların sorumluluğu reklam veren
firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına
aittir. TAYSAD Dergi parayla satılmaz.
All publishing rights reserved by TAYSAD
and the content may be quoted by indicating
source. Advertisements are the liability of
advertising firms. Opinions are the liability of
writer. TAYSAD Magazine is distributed free
of charge.
CLEPA
Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği
TAYSAD CLEPA üyesidir
TAYSAD is a Member of CLEPA
www.taysad.org.tr
İÇİNDEKİLER CONTEST
İÇİNDEKİLER
CONTEST
50 "Yatırım için doğru
64 "Çin'deki toplumsal
CHINA INVESTMENTS
zaman ve uygun ortam
gerekiyor"
kalkınma hamlesi iç pazarını
geliştiriyor"
FROM TAYSAD MAGAZINE
30 Dünyanın en zengin
4 Uzağımızdaki yakın: Çin
ekonomisi Çin Halk
Cumhuriyeti
“Investment should be made at the
right time and right environment”
ÇİN’DE YATIRIM
TAYSAD DERGİ’DEN
So Far Yet So Near: China
Sevgi ÖZÇELİK
The world's richest economy,
People's Republic of China
TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı
Corporate Communication Specialist
Şahap AKTAŞ
Aktaş Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of Aktaş Holding
34 “Prejudice against China
TAYSAD'DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
8 Dünyaya doğudan
açılan kapı: Çin
Eastern Door of the
World: China
should be abandoned”
54 "Çin, yatırım
"Çin'e yönelik önyargılardan
kurtulmak gerekiyor"
ortaklıklarında ileri teknoloji
üreten alanlara öncelik
veriyor"
Murat Salim ESENLİ
Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi
H.E. Ambassador of the Republic
of Turkey in Beijing
Dr. Mehmet DUDAROĞLU
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of TAYSAD
SEKTÖR ANALİZİ
SECTOR ANALYSIS
12 Otomotiv üretimi yüzde
40 Çinli üreticiler
uygun fiyatlı ürünler ile
küreselleşmeyi hedefliyorlar
Chinese manufacturers aim to be
globalized through reasonable
priced products
2,2 oranında azaldı
Hakan BULAK
Automotive production
fall by 2,2 percent
Beijing Foton Daimler Automotive
Kalite & Proses Direktörü
VP QM & Processes at
Daimler Trucks China
TAYSAD ALMANYA
TEMSİLCİLİĞİ
TAYSAD GERMANY
LIAISON OFFICE
46 Bayraktarlar Aydınlatma
24 Çin: Alman otomotiv
sanayinin ihracat ve
yatırım ülkesi
Bayraktarlar Lighting Group is on
its way to become a world class
manufacturer
China: Country for export and
investment of German
Automotive Industry
Ahmet YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim
GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany Representative,
Chairman of the Board of exTim GmbH
6
Ocak January - Şubat February 2013
“China attaches priority to the
fields that produce advanced
technology in investment
partnerships”
"Public development movement in
China develops domestic market”
Sertaç DEMİRTAŞ
Ankeshu China Genel Müdürü
General Manager of Ankeshu
66 Marka ve kalite değeri
pazarda başarıyı belirleyecek
Success in the market will be
defined by brand and quality value
Prof. Dr. Savaş TÜMİŞ
Tümiş Endüstri Danışmanlığı
Managing Director of TUMIS Industrial
Consulting (Shanghai) Co., Ltd.
Iraz TURHAN
TÜSİAD Pekin Ofisi Direktörü
Director of TUSIAD Beijing Office
58 Orhan Holding'in
Yerel Ortaklıklarla
Küresel Açılımı
Orhan Holding and China
Investment
Halil Murat ORHAN
Orhan Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of Orhan Holding
70 Otomotiv, Çin ekonomik
stratejisinde önemli rol
oynuyor
Automotive is critical to China's
economic strategies
Mehmet BİLGİN
Tenneco Automotiv Uluslararası Satış
ve Global Program Yöneticisi
OE Sales and Program Manager
Tenneco China Co.,Ltd. Shanghai CHINA
62 "Müşterimiz ile beraber
74 Riskler ve potansiyelleri
iyi değerlendirmek gerekiyor
hareket ederek eşzamanlı
yatırım yaptık"
“Risks and potential should be well
evaluated”
Ahmet BAYRAKTAR
“We made concurrent investments
by acting together with our
customers”
Baran Tankut GÜMÜŞEL
Bayraktarlar Holding
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Vedat GORA
Grubu Dünya Klasmanında
Bir İmalatçı Olma Yolunda
Vice President of the Board of Directors
Bayraktarlar Holding
Murat Ticaret Kablo San. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of
Murat Ticaret Kablo San. A.Ş.
BMW Grup Asya Bölgesi Aks Parçaları
Satınalma Kıdemli Müdürü
BMW Group Senior Manager
Purchasing and Supplier Network Asia
Chassis & Safety
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
Dr. MEHMET DUDAROĞLU
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of TAYSAD
Dünyaya doğudan
açılan kapı: Çin
Sayın Üyelerimiz,
D
Önceki dönem yöneticilerimiz gibi biz de hükümetimiz,
sektör derneklerimiz, ana sanayilerimiz, üyelerimiz, yurtiçi
ve yurtdışındaki tüm paydaşlarımız ile ilişkilerimizi en üst
düzeyde sürdürdük.
Çin, 1990’lı yılların başında tekstil ve beyaz eşya gibi katma değeri düşük olan mallar ihraç eden bir ülke konumunda iken, 2000’li yıllarda elektronik ürünler, bilgisayar, telekomünikasyon, uzay teknolojileri gibi katma değeri yüksek
ürünlere yönelerek, dünya ekonomisinde söz sahibi olan bir
ülke haline geldi. Dolayısıyla Çin’in bu kadar kısa sürede
bu denli büyümesinin en büyük etkeni, hiç kuşkusuz Ar-Ge
harcamalarına verdiği önemdir. Bu konuyu yeterince kavrayamayan ve desteklemeyen ülkeler ise dünya ülkeleri arasındaki bu yarışta geride kalıyor.
Dünya ve Türkiye otomotiv sanayinde yaşanan gelişmeleri takip ederek, sanayimizin uzun vadeli hedeflerini gerçekleştirebilmesi için neler yapılması gerektiğini her platformda kamuoyu ile paylaştık.
Ülkeye, otomotiv sektörü gözünden baktığımızda da benzer bir tablo görüyoruz. Bundan on yıl önce ülkede üretilen
toplam araç sayısı 3,3 milyon adet seviyesinde iken, 2012
yılı sonu itibariyle bu rakam 19,3 milyon adede ulaşmıştır.
Yılın son günlerinde ise özellikle yurtdışına açılım faaliyetlerimize hız verdik. Bildiğiniz gibi Çin’i hedef ülke olarak belirledik, Aralık ve Şubat aylarında bu yöndeki faaliyet planımızı belirlemek üzere üyelerimizle birlikte iki Çalıştay gerçekleştirdik.
Güçlü ve büyük bir iç pazara sahip Çin’e olan ilgi her geçen
gün artmaktadır. Otomotiv sanayinde ileri teknoloji ürünlerine ve üretim teknolojilerine duyulan ihtiyaç nedeniyle
Çin’de önemli fırsatlar da mevcuttur. Dernek üyelerimizden
de büyük ölçekli firmalarımız gerek doğrudan yatırım, gerek
firma satınalma yoluyla, gerekse de mevcut müşterilerinin
talepleriyle Çin’de yatırım yapmışlardır.
ergimizin 69. sayısını yayınladığımız şu günlerde TAYSAD Yönetimi olarak göreve gelişimizin ilk yılını da tamamlamış olduk. Bir yıllık süreçte gerçekleştirilen çalışmalarımızı, Genel Kurul Faaliyet Raporumuzda detaylıca okuyabilirsiniz.
Beş bin yıllık köklü bir geçmişi olan Çin’in, 2030 yılında
ABD’den daha büyük bir ekonomiye sahip olacağı ve en
önemli küresel ekonomik güç haline geleceği öngörülüyor.
1,33 milyarlık nüfusu ve özellikle son yıllardaki istikrarlı büyümesi ile önemli bir Pazar haline gelen Çin’in, 2013 yılında yüzde 8,5 büyümesi bekleniyor. 2011 rakamlarına göre
Çin’de kişi başına düşen milli gelir 8 bin 600 doların üzerindedir. 2012 yılında 1 milyondan fazla patent başvurusu yapılan Çin’de, Ar-Ge çalışmaları ve yatırımları da her geçen
gün artıyor. Sadece elektrikli araç konusunda 15 milyar dolar Ar-Ge bütçesi ayrılmıştır.
8
Ocak January - Şubat February 2013
Dergimizin bu sayısında Çin’de görev yapan Türk yöneticiler, bölgede yatırım yapan üyelerimiz ve Çin’deki resmi kurumlar ve danışmanlık firmaları ile yapılan röportajlara yer
vererek, yaşanan tecrübeleri sizlere aktarmaya çalıştık. Çin
Özel Sayımızın hazırlanmasına destek veren tüm kurumlarımıza teşekkür ederiz.
Keyifle okumanız dileğiyle…
Sevgi ve Saygılarımla
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
Eastern Door
of the World:
China
Distinguished Members,
I
n these days that we publish 69th issue of our magazine, we -TAYSAD Management- have accomplished
our first year accession. You can read in detail about
operations that we performed in our Annual General Assembly Activity Report.
As our predecessor executives, we also have resumed relationships at senior level with the government, sectoral
associations, key industries, members, domestic and foreign stakeholders.
By monitoring the developments within the Turkish and
global automotive industry; we have shared our views on
the actions to be taken in order to achieve long-term objectives of our industry, with the public on every platform.
At the last days of the year, we have accelerated our activities for expanding abroad. As you know, we have identified China as destination country for our objectives and accordingly in order to establish our activitya schedule in that
sense we have organised two workshops along with our
members in December and February.
It is estimated that China having a long-standing background of five thousand years, shall have an economy bigger
than USA and become a major global economical potential. With its population of 1,33 billion and its stable growth
in recent years becoming an important market, China is
expected to have growth of 8,5 % in 2013. According to
the figures of 2011, per capita income is over 8 thousand
600 hundred. In China only in 2012, where each year more
than 1 million of patent applications had been made, R&D
studies and investments are increasing every day. 15 billion of R&D budget has been allocated alone for the hybrid
vehicles.
China whereas was in a position of low value-added product exporting country such as textiles and white appliances, at the beginnings of 90’s, during 2000’s by heading
towards to high value-added products such as electronics,
telecommunication, space technology, has become a country having a voice in world economy. Therefore, the gre-
10
Ocak January - Şubat February 2013
atest factor of China’s such growth in such a short time is
the importance given to R&D expenditures. Countries that
cannot comprehend and do not support this issue are left
behind at this race between world countries.
We see a similar picture when we take a look to the country from the eyes of automotive sector. Ten years ago
when the total number of vehicles manufactured here in
country was at of 3,3 million levels, by the end of year
2012 this figure has reached to 19,3 million cnt.
The interest in China that has a powerful and big domestic
market is increasing every day. Due to the need for hightech products as well as advance production technologies in automotive sector, there are substantial opportunities are available in China. Most of our members of associations - large scaled companies had made investments in
China by means of whether direct investment or acquisition or even through the requests of their current customers.
As we welcome Turkish executives working in China as
well as our members who made investments to the region
and Chinese official bodies along with consultancy agencies to our magazine’s this issue through the interviews,
we tried to narrate the gained experiences. We would like
to take this opportunity to thank each and every establishment that put support behind this Chinese Special Edition.
Wishing you a pleasant reading…
Sincere Regards
Dr. Mehmet Dudaroğlu
President of TAYSAD
www.taysad.org.tr
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
Otomotiv Sanayinin 2012-2013 Yılları Üretim Karşılaştırması Production Of Automotive Manufacturers
Ocak Ayı Üretimi
January Production
2012
Değişim
Percent Change %
2013
2012
2013
Otomobil / Pass. Car
45.703
40.071
-12
-12
Ticari Araçlar / Com. Vehicle
38.663
42.438
10
10
B. Kamyon / M. Truck
1.746
1.478
-15
-15
K. Kamyon / L. Truck
258
379
47
47
Kamyonet / Pick Up
34.122
36.116
6
6
390
786
102
102
1.948
3.278
68
68
Otobüs / Bus
Minibüs / Minibus
200
401
101
101
Taşıt Araçları Toplamı / MV Total
Midibus / Midibus
84.366
82.509
-2
-2
Traktör / F. Tractor
3.767
3.010
-20
-20
Genel Toplam / Total
88.133
85.519
-3
-3
Kaynak: Otomotiv Sanayii Derneği
Otomotiv üretimi yüzde 2,2 oranında azaldı
artış yüzde 14 oranında gerçekleşti ve
pazar 10 bin adet düzeyinde gerçekleşti.
azaldı. Bu ayda, traktör üretimi yüzde 20
oranında azalarak 3.010 adet oldu.
2013 yılı Ocak ayında bir önceki yıla göre
ağır ticari araç pazarı yüzde 3 oranında
daraldı ve 1.616 adet düzeyine geriledi.
2013 yılında 2012 yılı Ocak ayına göre
kamyon pazarı yüzde 21 oranında azalarak
1.077 adet düzeyine gerilerken, otobüs
pazarı ise özellikle kent içi talebindeki
olumlu gelişmeler nedeni ile yüzde 190
gibi önemli oranda arttı ve 349 adet oldu.
Otomotiv Sanayi İhracatı
Otomotiv Sanayi Üretimi
Türkiye’de toplam otomotiv
üretimi Ocak ayında 2012 yılının
aynı ayına göre yüzde 2,2,
otomobil üretimi ise yüzde 12,3
oranında geriledi.
Otomotiv Pazarı
2
013 yılı Ocak ayında toplam pazar,
2012 yılı aynı ayına göre yüzde 19
oranında artarak 37 bin adet düzeyinde
gerçekleşti. Aynı ayda otomobil
pazarındaki artış yüzde 23 düzeyinde
gerçekleşti ve pazar 26 bin adede
yükseldi.
2013 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı
ayına göre hafif ticari araç pazarındaki
12
Ocak January - Şubat February 2013
2013 Ocak ayında bir önceki yılın aynı
aya göre toplam üretim yüzde 2 otomobil
üretimi ise yüzde 12 oranında azaldı.
Bu ayda, toplam üretim 83 bin adede,
otomobil üretimi ise 40 bin adede
geriledi.
2013 yılı Ocak ayında üretim otobüste
yüzde 102, midibüste yüzde 101,
minibüste yüzde 68, küçük kamyonda
yüzde 47, kamyonette yüzde 6 oranında
attı ve büyük kamyonda yüzde 15
2013 yılı Ocak ayında bir önceki yıla
göre, toplam otomotiv sanayi yüzde
4, otomobil ihracatı yüzde 13 oranında
azaldı. 2013 yılı Ocak ayında toplam
ihracat 57 bin adet, otomobil ihracatı ise
28 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Bu
ayda, ticari araç ihracatı ise yüzde 6 artış
ile 29 bin adet düzeyinde gerçekleşti.
Traktör ihracatı ise yüzde 1 oranında
azaldı ve 783 adet düzeyine geriledi.
Batı Avrupa pazarında gerilemenin
ihracat üzerinde olumsuz etkileri devam
ediyor. 2013 yılı Ocak ayında bu bölgede
otomobil satışları yüzde 9,5 geriledi.
Yıllık olarak ise talepteki gerileme yüzde
10,3 düzeyine yükseldi. Ocak ayında
Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya
gibi ana pazarlarda talep gerilemesi
devam ederken, İngiltere’de talep artışı
gözleniyor.n
Automotive production fall by 2,2 percent
The overall automotive production in Turkey was down by 2,2 percent and automobile production was down by 12,3 percent year on year in January 2013. According to the figures of Automotive Industry Association’s (OSD) report on “Automotive
Industry Monthly by Production, Sales, Imports and Exports” total market grew by 19
percent to 37.139 units year on year in January 2013. Automobile market, which increased by 22,6 percent, realized as 25.835 units. The overall automotive export dropped by 4,1 percent to 56.578 units and automobile export dropped by 12,7 percent to
27.961 units in January 2013. n
www.taysad.org.tr
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
Otomotiv Ana ve Tedarik Sanayi İhracatı (000 Dolar)
ÜRÜN GRUBU
TOPLAM TEDARİK SANAYİ
2008
2009
6.818.010.471
5.036.315.783
2010
2011
Ocak
2012
2012
Değişim %
2013
6.585.662.583
8.307.826.870
8.223.513.061
1.740.619.821
702.596.733
-60
İÇ DIŞ LASTİK
943.930.286
813.344.978
988.990.821
1.373.250.546
1.200.828.712,32
99.964.272
91.483.247
-8
EMNİYET CAMI
129.693.764
90.975.616
107.203.983
120.041.467
120.710.173,79
9.560.571
11.496.789
20
MOTOR
105.583.288
182.857.086
305.490.804
273.896.369
272.085.582,31
29.194.365
24.827.471
-15
AKÜ
194.460.614
147.844.133
186.504.496
232.611.079
250.345.944,57
17.670.509
19.361.022
10
DİĞER AKSAM VE PARÇALAR
TOPLAM ANA SANAYİ
OTOBÜS
MİDİBÜS-MİNİBÜS
5.441.342.519
3.801.293.970
5.007.472.478
6.308.072.409
6.379.542.648,43
1.584.230.104
555.428.205
-65
15.138.693.360
9.893.379.844
10.855.476.447
12.128.522.618
11.101.346,096
913.005.639
802.133.156
-12
1.257.990.095
934.530.219
744.935.284
929.372.870
856.072.334,58
42.896.022
39.286.590
-8
211.421.713
114.288.278
120.378.674
145.199.034
161.806.272,12
12.679.570
11.047.571
-13
OTOMOBİL
7.512.491.751
6.100.525.046
6.217.404.551
6.541.969.418
6.067.964.587,78
498.461.859
422.735.237
-15
KAMYON-KAMYONET
5.290.296.295
2.371.020.045
3.363.101.038
4.034.772.621
3.433.318.136,02
320.423.283
293.414.745
-8
ÇEKİCİ
266.050.422
128.201.130
145.710.283
116.912.332
195.260.385,19
14.387.918
17.957.398
25
RÖMORK VE YARI RÖMORK
376.862.369
67.706.067
72.145.150
147.247.613
71.336.634,88
5.850.724
2.204.025
-62
TARIM TRAKTÖRÜ
223.580.714
177.109.058
191.801.467
213.048.730
315.587.742,02
18.306.263
15.487.590
-15
21.953.703.831
14.929.695.627
17.451.139.030
20.436.349.488
19.324.859,157
2.653.625.460
1.504.729.889
-43
TOPLAM
Kaynak: Uludağ İhracatçılar Birliği ve Orta Anadolu İhracatçılar Birliği
Otomotiv ihracatı gaza bastı
Ocak-Şubat döneminde ise
geçen yılın aynı dönemine göre
ihracatını yüzde 1,9’luk artışla 3
milyar 278 milyon dolara çıkaran
sektör, bu dönemde Türkiye’nin
toplam ihracatından aldığı
yüzde 14,4’lük pay ile ”lokomotif
sektör” olarak liderliğini
sürdürdü..
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM)
kayıtlarından derlenen bilgiye göre,
Şubat 2012’de 1 milyar 637 milyon 567
bin dolar ihracat gerçekleştiren sektör,
Şubat 2013’te ihracatını yüzde 9,2’lik
artışla 1 milyar 787 milyon 499 bin dolara
yükseltti.
Yıla, ocak ayındaki yüzde 5,7’lik düşüşle
başlayan sektör, şubat ayındaki bu
başarısıyla ihracatta yeniden artış trendine
girerken, Türkiye’nin şubat ayındaki 11
milyar 692 milyon 481 bin dolarlık toplam
ihracatından da yüzde 15,3 pay aldı.
Yılın ilk iki aylık döneminde ise sektörün
ihracatı, geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 1,9’luk artışla 3 milyar 278
milyon 627 bin dolara ulaştı. Sektör, bu
rakamla, ocak-şubat dönemi itibariyle
Türkiye’nin 22 milyar 708 milyon 363 bin
dolarlık toplam ihracatından aldığı yüzde
16
Ocak January - Şubat February 2013
14,4’lük pay ile ”lokomotif sektör” olarak
liderliğini sürdürdü.
yılındaki 3 milyar 749 milyon 280 bin
İhracat lideri otomotiv sektörünün en
yakın takipçisi, yüzde 12,4 ile hazır giyim
ve konfeksiyon sektörü olurken, bunu
yüzde 12,2’lik pay ile kimyevi maddeler
ve mamulleri, yüzde 10,6 ile de çelik
izledi.
da yaklaşıldı.n
İki aylık ihracatı, 2000 yılı otomotiv
ihracatından fazla- Bu arada, 2013
ocak-şubat dönemindeki 3 milyar 278
milyon 627 bin dolarlık otomotiv ihracatı,
Türkiye’nin 2000 yılındaki 2 milyar 515
milyon 606 bin dolarlık toplam otomotiv
ihracatını açık ara geride bıraktı.
Hatta, sektörün tarihinde yüzde 49,04’lük
rekor artışın gerçekleştirildiği, 2001
dolarlık toplam otomotiv ihracat rakamına
Automotive is stil the leader in
Turkey’s Export
With 1 billion 491 million dollars,
automotive industry still leads export
despite 6 percent relapse in the first
month of the year. According to the
Automotive Exporters Union’s (OIB)
January report, export shrinked in
automotive industry. The reasons behind
this shrinkage were explained as high
relapses in export to France and Italy
and the most of Middle East countries
as well, which were distinguished as
alternative markets. n
www.taysad.org.tr
TAYSAD
Uluslararası Rekabetçiliğin
Geliştirilmesi Projeleri
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
Küresel Rekabet
Yolunda Kurumsal
Dönüşüm – 12K Model
Projesi
TAYSAD tarafından yürütülen 12K
Model Projesi, kurumların bütünsel
kriterler doğrultusunda verimliliklerini sürekli arttırarak, üretim maliyetlerini düşürmesini ve karlılığını
arttırmasını amaçlamaktadır.
Dengeli Karne Projesi
TAYSAD tarafından yürütülen bu
projeye katılan şirketlerin, geleceğe dair stratejilerini oluşturarak; bu
yolu somut ve ölçülebilir yöntemlerle yürüyebilecek yetkinliğe gelmeleri hedeflenmektedir.
Detaylı Bilgi İçin: TAYSAD Kurumsal İletişim Sorumlusu Sevgi Özçelik, [email protected]
Otomotiv Tedarik
Sanayinde İş
Mükemmelliği Projesi
Bu programda, ilk aşamada, müşteri memnuniyeti için kaliteli, verimli ve sürekli akış sağlayacak bilgiler verilecektir. İkinci aşamada ise,
Stratejik Planlama ve Hoshin Tarzı
Hedeflerle Yönetim sistematiği aktarılacaktır.
Otomotiv Sektöründe
Ürün Geliştirme,
Ar-Ge Ve Proje Yönetimi
İyileştirme Projesi
OİB ve TAYSAD işbirliğiyle yürütülen
projede, Türk otomotiv endüstrisinde
belirli bir seviyeye ve ölçeğe ulaşmış
tedarik sanayi firmalarının Ar-Ge, ürün
geliştirme ve proje yönetimi konularında yetkinliklerinin artırılarak ihraç pazarlarda katma değeri yüksek faaliyetler içine girmelerini sağlamak amaçlanmaktadır.
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Yeni Teşvikler Işığında
Otomotivde Yeni Hedefler
E
konomi Bakanı Zafer Çağlayan,
''Yeni Teşvikler Işığında Otomotivde
Yeni Hedefler'' toplantısında, sektör
temsilcileriyle biraraya gelerek,
yeni teşvik düzenlemelerine ilişkin
bilgilendirmede bulundu.
Türkiye'de birçok sektörün dış ticaret
açığı verdiğini, oysa bunların dış ticaret
fazlası verecek bir yapıya çok rahat bir
şekilde kavuşabileceğini ifade eden
Çağlayan, dış ticaret açığı ve cari açığının
Türkiye'nin bir kaderi olmadığını, bunun
en önemli yolunun da yeni bir teşvik
sisteminden geçtiğini gördüklerini
söyledi.
Bakan Çağlayan, yapılan
düzenlemelerle Türkiye'nin
ihtiyacı olan ve gelecekle
ilgili, bir taraftan psikolojik
olarak, moral ve motivasyon
sağlayacak olan, diğer
taraftan da 'Evet Türkler de
bunu yapabilir' imajı verecek
olan önemli bir çalışmayı
sektör temsilcileriyle birlikte
gerçekleştireceklerini ifade etti.
Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalarda
Türkiye'nin 2011 yılında gerçekleştirdiği
135 milyar dolarlık ihracatının kilogram
fiyatının 1,46 dolar, 2012 yılındaki 152,6
milyar dolarlık ihracatın kilogram fiyatının
ise 1,58 dolar olduğunun bilgisini veren
Çağlayan, ''Gördük ki rakiplerimizde
ihracat kilogram fiyatı 3 ila 4 dolar. Biz
ancak bu fiyatı yükselterek 500 milyar
dolarlık hedefe ulaşabiliriz. Önemli olan
değer bazında artırmak. Onun yolu da
yüksek teknoloji, katma değer, marka ve
kaliteden geçer. Bundan dolayı Turquality
ve marka desteklerini çok bonkör şekilde
veriyoruz ama sonuçlarını da alıyoruz.
Benim bakanlığımdan şu anda Turquality
ve marka desteği alan firmalarımızın
ortalama ihracat kilogram fiyatı, 1,58 dolar
olan Türkiye ortalamasının üzerinde 2,25
dolardır'' ifadelerini kullandı.
18
Ocak January - Şubat February 2013
Ekonomi Bakanı Çağlayan, ‘Yeni Teşvikler Işığında Otomotivde
Yeni Hedefler’ konulu toplantıda otomotiv sektörü temsilcileri
ile bir araya geldi. Toplantıya TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet
Dudaroğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, OİB Başkanı Orhan
Sabuncu ile OSD Başkanı Kudret Önen de katıldı.
Geçen yıl 20 Haziranda açıklanan
teşvik sistemini kapalı kapılar ardında
değil, 800 ayrı görüşü toplayarak
oluşturduklarını anlatan Çağlayan, şöyle
devam etti: "Otomobil sektörü için
1960-70 arası dönem, tamamıyla montaj
işlemlerinin yapıldığı bir dönemdi. 70
ve 80'lere baktığımızda yan sanayinin
geliştirilmesine ve yerlileşmenin
artırılmasına yönelik çabaları görüyoruz.
80-90 arası dönemde sektör, üretim
hatlarının modernizasyonunu sağlamış
beraberinde de kapasite artışı oluşturmayı
başardı. Esasında 1995'e kadar olan
dönem Türk otomotiv sanayi açısından
kapalı pazar dönemi iken 95'ten itibaren
ihracat hamleleri ile birlikte serbest
pazar anlayışına geçildi. Otomotiv
sektörü uluslararası rekabeti piyasaların
serbestleşmesiyle kazandı.
Otomotiv sektöründeki yeni teşvikler
Ana sanayi yatırımlarını büyük ölçekli
yatırımlar kapsamına almak için gereken
yatırım büyüklüğünü 250 milyon liradan
200 milyon liraya, yan sanayi yatırımları
için 100 milyon liradan 50 milyon liraya
indirdik. Tedarik sanayi yatırımlarını
bölgesel teşvik kapsamına almak için
gereken yatırım büyüklüğünü ise her
bölge için birer milyon lira aşağı çektik.
Sadece yan sanayinin bölgesel olarak
desteklendiği illerde ana sanayinin
de bölgesel olarak desteklenmesi
imkanını getirdik. Böylece 1, 2 ve 3.
bölgelerde birkaç ilimiz dışındaki tüm
illerde ana sanayinin de desteklenmesini
sağladık. Sektör için önem arz eden
test merkezleri, rüzgâr tüneli ve benzeri
nitelikteki yatırımları öncelikli yatırımlar
kapsamına aldık. Nerede yapılırsa yapılsın
5. bölge desteklerinden faydalanmalarını
sağladık." dedi. n
Çağlayan, yeni teşvik sistemi kapsamında
otomotiv sektöründe getirilen
düzenlemelere ilişkin; "Öncelikle, teşvik
belgesi düzenlenebilmesi için gereken
asgari yatırım büyüklüklerini düşürdük.
Yatırım teşvik sisteminde yapılan
düzenlemeyle otomotiv sanayii
yatırımları öncelikli yatırımlar
kapsamına alırken, 300 milyon
lira üzeri motorlu araç, 75
milyon lira üzeri motor ve20
milyon lira üzeri aksam ve
parça yatırımları, vergi ve
diğer teşviklerin en yüksek
olduğu beşinci bölge
imkanlarından
yararlanacak.
www.taysad.org.tr
2013 Yeni Yatırımların
Başladığı Yıl Olacak
OSD Başkanı Kudret Önen: "Ülkemiz otomotiv
sanayi, taşıt araçları ve aksam-parça üreticileri
ile birlikte bir bütün olarak Türkiye ekonomisinin
lokomotif sektörünü oluşturmaktadır. Teşvik
paketinde yapılan değişiklikler sektörümüzün
canlanması ve 2023 hedeflerine ulaşması için
önemli bir araçtır." dedi.
Sektörümüzün küresel
rekabetçiliğini arttırarak
sürdürebilmesi ve ülkemiz
ekonomisine olan yüksek
katma değerini devam
ettirebilmesi için sürekli
yatırımların stratejik bir önemi
bulunuyor. Teşvikler de
sanayimiz için etkin rekabette
üstünlük avantajı sağlayan en
önemli bir araçtır" dedi.
OSD Başkanı Kudret Önen
T
eşvik paketinde yapılan
son değişikliklere ilişkin
görüşlerini dile getiren OSD
Yönetim Kurulu Başkanı
Kudret Önen "Teşviklerdeki
yeni düzenleme ile
sektörümüzde planlanan
birçok yatırımın artacağına
ve en kısa sürede hayata
geçeceğine inanıyoruz.
Uzun süredir beklediğiniz
bu önemli haber otomotiv
sanayicileri olarak bizleri çok
heyecanlandırdı" dedi.
Bu gelişmelerin ve
düzenlemelerin hem otomotiv
sanayi hem de Türkiye için
gelecek vaat ettiğini ve
umut verdiğini belirten Önen
"Sanayimiz, geleceğimizi
belirleyen 2023 vizyonunun
temel hedeflerinde büyük
rol oynayacak en önemli
sektördür. Aynı zamanda
küresel niteliği nedeni ile de
yoğun bir rekabet içindedir.
www.taysad.org.tr
Küresel ekonomideki olumsuz
koşullara rağmen Türkiye'nin
hem ekonomik hem de siyasi
istikrarı ile tüm dünyanın
dikkatini çektiğinin altını çizen
Kudret Önen, "Türkiye devam
eden bu istikrar ortamında
gerek yurtiçi gerekse yurtdışı
yatırımcılara cazip bir yatırım
ortamı sunuyor. Buna ek
olarak otomotiv sanayine
getirilen yeni teşvikler ile
Türkiye'nin küresel bir
cazibe merkezi olarak ortaya
çıkmasında yeni teşviklerinde
de büyük faydası olacağını
düşünüyoruz." dedi.n
2013 will be the year of
investments
OSD Chairman Kudret Önen
elaborated on the changes
in incentive packages and
said: Automotive industry,
both as vehicle and supply
manufacturers, is the
locomotive to Turkish
economy. The changes
delivered in incentive package
are important factors to boost
the sector up and achieve
2023 objectives. n
Ocak January - Şubat February 2013
19
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Elektrikli araç üretimine teşvik geldi
TÜBİTAK, elektrikli araç
üretimine yüzde 100 Ar-Ge
desteği verecek. TÜBİTAK
öncülüğünde üniversiteler,
özel sektör ve kamu Ar-Ge
kuruluşları güç birliği yapacak.
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat Ergün,TÜBİTAK'ın, elektrikli
araç üretimine yüzde 100 Ar-Ge desteği
vereceğini, TÜBİTAK öncülüğünde
üniversitelerin, özel sektör ve kamu ArGe kuruluşlarının güç birliği yapacağını
ifade etti.
Elektrikli araç sektöründe söz sahibi
ülkeler arasına girmeyi hedefleyen
Türkiye'nin, yerli üretim için önemli bir
adım attığına işaret eden Ergün, uzun
süredir merakla beklenen çağrı duyurusu
kapsamında ilk etapta üniversitelerin, özel
sektörün ve kamu Ar-Ge kuruluşlarının
işbirliğiyle elektrikli araç teknolojilerinin
kritik bileşenlerinin yerli olarak
geliştirileceğini ve ardından bu bileşenler
kullanılarak yerli araç üretileceğini
kaydetti.
Proje kapsamında bakanlık olarak 5
yıl boyunca toplam 200 elektrik araç
alımı yapacaklarını da vurgulayan
Ergün, elektrikli araç teknolojilerinin
kritik nitelikte olan bileşenlerinin yerli
olarak geliştirilmesi ve bu bileşenlerin
kullanılarak yerli elektrikli araç üretilmesi
amacıyla TÜBİTAK Kamu Kurumları
Araştırma ve Geliştirme Projelerini
Destekleme Programı kapsamında Kamu
Araştırmaları Destek Grubu (KAMAG)
tarafından çağrıya çıkıldığını söyledi.
Ergün, "Akademisyenler, otomotiv
sektörü temsilcileri ve ilgili sivil toplum
kuruluşlarının katılımıyla hazırlanan çağrı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Nihat Ergün,
''TÜBİTAK desteğiyle kritik ve
yeni teknolojilere sahip dünya
ile rekabet edebilecek fiyat ve
kaliteye sahip yerli elektrikli
araçlar geliştireceğiz'' dedi.
20
Ocak January - Şubat February 2013
projelerin azami ölçüde yerli olarak
geliştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Segmenti üreticiler belirleyecek
Ergün, üretilecek elektrikli aracın hangi
segmentte olacağının, yurtiçi ve yurt dışı
pazar imkanlarının, rekabet şartlarına göre
elektrikli araç üretici kuruluşları tarafından
belirleneceğini kaydetti.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat Ergün
kapsamında yerli elektrikli araç projelerine
yüzde 100 Ar-Ge desteği verilecek" dedi.
Yerli Batarya
Bakan Ergün, "Elektrikli Araç
Teknolojilerinin Geliştirilmesi" başlıklı
çağrı kapsamında üniversite, kamu ve
özel sektör kuruluşlarının oluşturacağı
Proje Yürütücüsü Kuruluşlarının tasarım,
batarya, elektrikli motor ve araç kontrol
sistemi gibi araç ekipmanlarını Ar-Ge
çalışmaları ile yerli olarak geliştireceğini
dile getirdi.
Desteklenecek projelerin en fazla 4 yıl
içinde tamamlanacağına işaret eden
Ergün, "Elektrikli Araç Üretici Kuruluşları
ise geliştirilen bileşenleri kullanarak
elektrikli aracı üretecek. 24 Mayıs
2013'e kadar proje teklifleri TÜBİTAK'a
sunulacak. TÜBİTAK'ın destekleyeceği
Aracın segmentinin, şehir içi yaygın
kullanıma ve toplu satışa uygun, elektrik
tahrikli, en az dört lastik tekerlekli kara
taşıt aracı olacağını belirten Ergün,
"TÜBİTAK, sahip olduğu fikri haklarını,
aracın Türkiye'de üretilmesi ve beş yıl
süreyle üretim ve satış garantisi verilmesi
durumunda üretici kuruluşa devredecek"
dedi. n
Incentive for electric vehicle
production
The Scientific and Technical Research
Council of Turkey (TÜBİTAK) will
grant 100 percent in research and
development support for electric car
producers, Turkish Science, Industry
and Technology Minister Nihat Ergün
said, adding that this endeavor was
expected to result in a collaboration of
universities, as well as private and public
sector players. Ergün pointed out that
Turkey, who want to have a say in the
electric car sector, took an important step
in local production, and stated that first
the critical components of electric vehicle
technologies and then the vehicle itself
will be developed locally through the
collaboration of universities, private and
public R&D centers within the scope of
this long awaited announcement. n
www.taysad.org.tr
7 yıl sonra geri dönüyor
Toyota Türkiye CEO'su Özer, 150 milyon Euro
yatırımla 2013'ün ikinci yarısından itibaren
Corolla'nın seri üretimini gerçekleştirmeye
başlayacaklarını söyledi. Corolla, Türkiye'de en
son 2006'da üretilmişti.
yapabilen bir şirket durumuna
gelmeyi hedefliyoruz''
ifadelerini kullandı.
Toyota Türkiye CEO’su
Orhan Özer
T
oyota Türkiye CEO'su
Orhan Özer, 150 milyon
Euro yatırımla 2013'ün
ikinci yarısından itibaren
yeni Corolla modelinin seri
üretimini gerçekleştirmeye
başlayacaklarını bildirdi.
Özer, yaptığı yazılı açıklamada,
İşkur Sakarya İl Müdürlüğü ile
870 kişilik yeni eleman alımı
konusunda işbirliği yaptıklarını
aktardı.
Yeni alımlardan sonra çalışan
sayısını 3 bine çıkaracaklarına
işaret eden Özer, ''Corolla
üretiminin başlamasıyla 2013
yılını tam kapasiteye yakın
bir üretimle tamamlayacağız.
2014'ten itibaren tam
kapasite üretime geçerek
daha fazla model üretebilen,
üretimini arttırmış, önemli
sayıda istihdam sağlayan ve
daha geniş pazarlara ihracat
www.taysad.org.tr
Özer, yeni işe alımların
başladığına işaret ederek,
yeni işçi sayısını Mart sonuna
kadar 870'e ulaştırmayı
planladıklarına dikkati
çekerek, ''Sakarya'da
kurulu bulunan fabrikada
150 milyon Euro yatırımla
2013'ün ikinci yarısından
itibaren Corolla'nın seri
üretimini gerçekleştirmeye
başlayacağız. Kapasite
kullanımı ve üretim hacmiyle
yükselen ihracat geliri
sayesinde Türkiye'nin ihracat
hedefine olumlu katkıda
bulunacağız'' diye belirtti.
Toyota Corolla, 1994-2006
yılları arasında da Sakarya
fabrikasında üretilmişti.n
He is back after 7 years
CEO of Toyota Turkey, Özer
said that in the second half
of 2013, with an invesment
amounted 150 million euros,
they will start line production
of Corolla, which was
produced last time in 2006. n
Ocak January - Şubat February 2013
21
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Oyak Renault
üretimi artıracak
Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu,
fabrikanın 360 bin adetlik üretim kapasitesini
doldurmayı hedeflediklerini açıkladı.
O
Otomotiv
Test Merkezi,
Bursa'da
kurulacak
TSE Başkanı Şentürk,
"Türkiye'nin 30 yıllık bir hayali,
inşallah Bursa'da Yenişehir
bölgesinde Otomotiv Test
Merkezi olarak hayata geçecek"
dedi.
T
ürk Standartları Enstitüsü
Başkanı Hulusi Şentürk,
Otomotiv Test Merkezi'ne ilişkin,
Türkiye'nin 30 yıllık hayalinin,
Bursa'da Yenişehir bölgesinde
Otomotiv Test Merkezi olarak
hayata geçeceğini belirtti. Şentürk,
TSE İnegöl Temsilciliği açılış
töreni öncesi yaptığı açıklamada,
test merkezi ile ilgili çalışmaların
tamamlandığını söyledi.
Automotive Test Center is
going to be build in Bursa
yak Renault
Genel Müdürü
Tarık Tunalıoğlu,"Oyak
Renault fabrikasının
360,000 adetlik
kapasitesini
doldurmak öncelikli
hedefimiz" diye
konuştu.Tunalıoğlu,
2013 yılında üretimi üç vardiya olarak sürdürmeyi
planladıklarını söyledi. Tunalıoğlu ayrıca mekanik
yatırımlar için 2013'te 55 milyon Euro harcanacağını
belirtti. Tunalıoğlu, Türkiye'de toplam otomotiv
üretiminin 2012 yılında 1,13 milyon olduğunu tahmin
ettiklerini ve Renault'nun geçen yıl toplam üretiminin
yüzde 6 düşüşle 311 bin adet olduğunu kaydetti.
2012 yılında 75 bin adet Clio 4 üretimi
gerçekleştirdiklerini söyleyen Tunalıoğlu, 2013 yılında
Clio 4 üretiminin, Renault'nun toplam üretiminin
yarıdan fazlasını oluşturacağını belirtti.
Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu ise,
Türkiye'de 2012 yılında toplam 778 bin adet araç
satıldığını, sektörün hedefinin 2013 yılında bu satış
rakamını 780 bine çıkarmak olduğunu belirtti. n
Oyak Renault will
increase its production
Our primary objective is to
fulfill Oyak Renault factory’s
360.000 unit capacity, said Oyak
Renault General Manager Tarık
Tunalıoğlu, adding that they
plan to make 3 shifts in their
production in 2013.n
TSE President Şentürk said: A
dream of 30 years will be realized
in Bursa, Yenişehir. n
Mercedes, başkan
yardımcısını
Türkiye’den seçti
Mercedes-Benz Türk Direktörler
Kurulu Başkanlığı Wolf-Dieter
Kurz, Daimler Grubu Başkan
Yardımcılığına atandı.
2
009 yılı sonunda Türkiye’de
geldiği görevinde büyük başarı
yakalayan Kurz, üst yönetimden
gelen teklifle Daimler Grubu
CEO’su Dr. Dieter Zetche’nin
yardımcılarından biri oldu. WolfDieter Kurz Türkiye'de satışları
yüzde 40 oranında artırmasının
yanı sıra, fiyatlarda Euro yerine
Türk Lirası kullanmak gibi farklı
stratejilerle pazarda başarıyı
yakalaması Daimler yönetiminin
de dikkatini çekti. Kurz döneminde
Alman şirket Türkiye’ye yaptığı
ihracata karşı ödeme olarak ilk kez
Türk Lirası’nın para birimleri arasına
soktu. Kurz, 2010 yılında yaptığı
açıklamada, Aksaray’daki kamyon
fabrikası ve Hoşdere’deki otobüs
fabrikasına 2015 yılına kadar 200
milyon dolarlık yatırım yapılacağını
da duyurmuştu.n
Erkunt, Turquality ile hedef büyüttü
Zeynep Erkunt Armağan, yüzde 3 olan ihracatın
satışlardaki payını bu yıl yüzde 7'ye çıkarmayı
hedeflediklerini söyledi.
E
rkunt Traktör'ün ihracat pazarları için ürettiği markası Arma
Trac'ın Turquality Programı'na kabul edildiğini bildiren
Erkunt Traktör Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve
Genel Müdürü Zeynep Erkunt Armağan, yüzde 3 olan ihracatın
satışlardaki payını bu yıl yüzde 7'ye çıkarmayı hedeflediklerini
22
Ocak January - Şubat February 2013
söyledi. Armağan, Turquality'in
sağlayacağı destekle bu yıl ihracatta hedef
büyüttüklerini belirterek, "ArmaTrac'ın,
ihracat pazarlarındaki masraflarının yarısını
Ekonomi Bakanlığı karşılayacak. Daha önce
katılamadığımız birçok fuara katılacağız.
Bu destekle yüzde 3 olan ihracatın payını
yüzde 7'ye çıkarmayı hedefliyoruz" diye
konuştu.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
Çin, Almanya’nın dış ticaretinde üçüncü büyük ülkedir
ve ticaret hacmi 144 milyar Euro’nun üzerindedir.
Almanya’nın en büyük ihracat kalemini (2/3) otomotiv
ve makina sanayi oluşturmaktadır. 2011 yılında 500 bin
üzerinde araç ihracatı gerçekleşmiştir.
Çin: Alman otomotiv
sanayinin ihracat ve
yatırım ülkesi
AHMET YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH
A
lman otomotiv ana ve tedarik
sanayinin 190 fabrika ile üretim
gerçekleştirdiği Çin’de toplamda
5 bine yakın Alman firması faaliyet
göstermekte olup, toplam 18 milyar Euro
yatırım gerçekleştirilmiştir. Çin otomotiv
piyasasında Alman marka araçların oranı
yüzde 20; bu oran lüks segment araçlarda
yüzde 70 seviyesindedir. Dünyanın
önde gelen araç üreticilerinden olan
Volkswagen geçen yıl itibari Çin’de,
Almanya’da ürettiğinden daha fazla
otomobil üretmiştir. Ayrıca VW’nin son
dönem küresel başarısının altında bu
ülkede çok zaman önce pozisyon almış
olması yatmaktadır.
Alman otomotiv ana sanayilerinin Çin’de
yatırımları tedarik sanayi firma yatırımlarını
tetiklemiş ve hemen hemen önemli
tüm Tier 1’ler Çin’de üretim üniteleri
kurmuşlardır. Bu firmalar bir yandan
‘yerlilik oranlarına’ büyük katkı sağlarken
diğer yandan da bir çok teknolojiyi,
standardı bu ülkeye taşımışlardır. Alman
Otomotiv Endüstri Birliğinin çatısı altında
faaliyet gösteren VDA-QMC’nin (Quality
Management Center) Almanya dışında
tek faaliyet gösterdiği ülke Çin’dir.
Çin, otomotiv ana ve tedarik sanayinin
vazgeçemeyeceği, gözardı edemeyeceği
bir ülke konumundadır. Devası iç pazarı,
şehirleşme ve buna bağlı olarak artan
24
Ocak January - Şubat February 2013
Alman orta ölçek firmaların
bu ülkedeki angajmanları
azdır. Muhafazakar
yapılarından dolayı çekimser
davranmaktadırlar. İşte tam
da bu nedenle tedarik sanayi
piyasasındaki bu müthiş
açık Türkiye’den firmalar
tarafından kapatılabilir.
mobilite ihtiyaçları sadece bir kaç
gösterge. Bu ülke hakkındaki yerleşik
‘kopyacı’ algısı çok kısa zamanda
değişicektir. Çünkü, Çin’in 2015 hedefleri
arasında bir yandan yerli üreticileri
desteklemek (400’e yakın üretici
var), bunun için teknolojiye,
inovasyona daha fazla
yatırım yapmak ve
işbirlikleri geliştirmek
diğer yandan da tüm
araçların yüzde 5’inin ‘yeşil
teknoloji’ ile üretilmiş
olmasını sağlamak gibi öne
konulan kısa vadeli hedefler var. Bu
hedeflerin gerçekleşme süreci ülkenin
endüstri yapısının hızla değişeceğine
işaret etmektedir.
Alman-Çin Tecrübesi ve Fırsatlar
Kültürel olarak birbirlerine çok
farklı olan bu iki ülkede Almanların
başarısının altında yatan en önemli
konu; projeleri, ticareti ve de yatırımı
kısa vadeli görmemeleridir. Alman
otomotiv sanayinin bu ülkedeki
tecrübesi geçmiş yıllara dayanmaktadır.
İnişli-çıkışlı bu yolda kazanan Alman
otomotivi olmuştur. Almanya’nın dev
tedarik sanayi firmaları da bu ülkede
pozisyon almışlardır ve oldukça iyi de
kazanmaktadırlar. Yalnız Alman orta
ölçek firmaların bu ülkedeki angajmanları
azdır. Muhafazakar yapılarından dolayı
çekimser davranmaktadırlar. İşte tam da
bu nedenle tedarik sanayi piyasasındaki
bu müthiş açık Türkiye’den firmalar
tarafından kapatılabilir.
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
Bir diğer konu, bu ülkede yerli araç
üreticilerinin gelecek dönemde daha fazla
‘korunacakları’ bir süreç başlayacaktır. Bu
süreçte, kaliteli, deneyimli tedarik sanayi
firmalarına olan ihtiyaç daha da artacaktır.
Zira, mevcut tedarik sanayi coğrafyası
kalite ve teknolojik seviye anlamında
ihtiyaçlara yanıt verememektedir.
Bu azımsanmayacak bir potansiyel
içermektedir.
Hibrid ve elektrikli araç konusunda
Çin’den süprizler bekleyebiliriz. Bu alanda
yapılan yatırımlar sonuçlarını çok kısa
sürede verecektir. Örneğin, Tangjun
Ouling firmasının elektrikli hafif ticari araç
ve binek modellerle Almanya piyasasına
girmeye hazırlandığını biliyoruz. Elektrikli
araçlar için geliştirilmesi gereken
komponentlerin ‘elektrize’ edilmesi
konusunda Çin’de bilhassa elektrik/
elektronik alanda tecrübeler mevcut.
Bu tecrübelerin araca yansımasında
da Türkiye’den tedarik sanayi firmaları
önemli rol oynayabilirler. Çünkü
mevcut parçalardaki Türk tedarik sanayi
deneyimi ile ülke elektrik tecrübesi
harmanlandığında kısa vadede sonuç
getirecek projelere imza atılabilir.
Türk girişimci ruhuna, cesaretine Alman
sistem displini ve sebatlığı da eklenebilir
ise Çin’de çok güzel işlere imza atılabilir.n
China: Country for export and investment of
German Automotive Industry
China is the 3rd largest country
in German foreign trade and its
trading volume is over 144 billion
Euros. Germany’s ultimate
export item is automotive
(2/3) and machine industry. In
2011, country had carried out
exportation of more than 500
thousand vehicles.
I
n total there are nearly 5000 German
companies operate in China where
German OEM and suppliers carry
our production through 190 factories
and in total 18 billion Euros worth of
investment had been made. Within
the Chinese automotive market the
rate of German vehicles is 20%; this
rate is at level of 70% when it comes
to luxurious segment. One of world’s
prominent automobile manufacturers
- Volkswagen as of last year, had
manufactured automobiles in China
more than they manufactured in
Germany. Also, global success of VW
originates from the fact that they had
their position in this country long ago.
Investments of German OEM
companies in China have initiated
supplier investments and almost entire
important Tier1s had built production
units in China. Those firms while
making significant contributions to
“indigenousness rate” they also – on
the other hand – carried over many
technologies and standards to this
country. China is the only country
where VDS-QMC (Quality Management
Centre) operating under the umbrella of
26
Ocak January - Şubat February 2013
Society of German Automotive Industry –
operates other than Germany.
China is in a position where OEM and
suppliers shall not be able to abandon,
ignore for the coming period. Enormous
domestic market, urbanisation and
correspondingly increasing need for
mobility are only few of the indications.
Established perception of “being
imitator” about this country shall soon
be changing. That is because amongst
China’s 2015 targets there are; on one
hand supporting domestic manufacturers
(there are nearly 400 manufacturers) and
therefore investing in technology and
innovation furthermore, on the other
hand as short-term targets - enabling 5%
of the vehicles to be manufactured with
“green technology”. Accruement time
of those targets indicate that industrial
structure of the country shall be changing
dramatically.
German-China Experience and
Opportunities
Those two countries that are culturally
different from each other in great deal;
the most significant matter that underlies
under the Germans’ success is that
Germans do not consider projects, trade
and sales in short-term conception.
German automotive industry’s
experience in this country dates back to
previous years. German automotive had
been first passing the post after a bumpy
ride. German suppliers had also taken
position in this country and so they are
doing well. However, engagements of
medium-scaled companies in this country
are not enough. Due to their conservative
nature they act timidly. For this very
reason, this immense vacancy can be
filled by the companies from Turkey.
Another topic is a period shall
commence where domestic
manufacturers in this country shall be
“protected” more in the near future.
During such period need for quality,
experienced supplier companies
shall increase. For as much as current
supplier zone is not able to satisfy
the needs in terms of quality and
technological levels. This incorporates a
considerable potential.
We can expect surprises from China for
hybrid and electric vehicles. Investment
made in this area shall soon produce
results. We know that Tangjun Ouling
firm is getting ready to enter the
German market with electric light
commercial vehicle and passenger car
model. For the matter of electrising
components that are required to be
developed for the electric vehicles,
expertises and know-how, especially in
electric/electronic areas, are available in
China. For the reflection of those knowhow to the vehicles supplier companies
from Turkey can play an essential role.
This reason for that is when blending
Turkish suppliers expertise in current
parts with Chinese electric expertise,
success can be achieved in the projects
that may produce result in short-term.
If German discipline and commitment
can be included to the Turkish
entrepreneurial spirit and courage
remarkable works can be achieved in
China.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’dan, küresel markalara Türkiye’de üretim çağrısı:
‘Otomotiv devleri Türkiye’yi artık
yatırım üssü olarak görmeli’
Küresel markalara seslenen TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, “Türkiye pazarında yatırım yaparak daha fazla kazanın” çağrısında bulundu.
Avrupa’da üretildiğine; bu oranın Türkiye’de ise yüzde 40’ın altında kaldığına dikkat çekti.
Üretim hafif ticari araca yönelmeli
Türk otomotiv endüstrisinin özellikle hafif ticari araçta üst seviyeyi yakaladığını, burada üretilen araçların her dönem yılın ara-
İhracatta 2023 yılında 500 milyar dolara kilitlenen Türk ekonomisinin lokomotif sektörü otomotiv endüstrisi adına, Taşıt
Araçları Yan Sanayicileri Derneği de yabancı yatırım için iş ortaklarına çağrıda bulundu.
cı seçildiğini hatırlatan Dudaroğlu, Avrupalı küresel markaların
bu segmentte üretime girmesinin doğru bir yatırım olabileceğini kaydetti.
Kore’den, Japonya’dan üreticilerin Türkiye’de ciddi yatırım-
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, yaptığı açıklamada
birçok markanın Türkiye’deki üreticilerden daha çok satış hacimleri yakaladığının altını çizerek şunları söyledi:
lar yaptığını, bunların tedarik sanayilerinin de üretimini bura-
“Türkiye’de yerleşik üreticilerden daha fazla otomobil satan Avrupalı şirketleri yıllardan beri izliyoruz. Bu kadar yüksek adette araç satıyorsanız, demek ki burası sizler için ciddi bir pazar.
O zaman bu memleketten kazandıklarınızın bir miktarını da bu
ülkeye yatırmalısınız. Bu yatırımla hem maliyetleriniz azalacak, hem de pazarınızı daha da geliştirme şansı bulacaksınız.
Türkiye’de yatırım yaparak daha da fazla kazanmanız mümkün.
Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan’ın da bu yöndeki çağrısını
gönülden destekliyoruz.”
Kamuoyu da yatırım bekliyor
TAYSAD Başkanı Dudaroğlu açıklamasında, AB Komisyonu’nun
verilerine göre bölgede satılan araçların yüzde 85’inin yine
cı küresel markalara değil, aynı zamanda onlarla ülkemizde or-
28
Ocak January - Şubat February 2013
da tercih ettiklerini hatırlatan Dudaroğlu, “Avrupalı ana sanayinin yanı sıra tedarik sanayinin yatırımlarını da bekliyoruz” dedi.
Kalifiye çalışandan, nitelikli ve kaliteli üretime, Ar-Ge merkezlerinden zamanında teslimata kadar birçok alanda rakip ülkelerden avantajlı bir durumda olduklarını kaydeden Dudaroğlu, “Ülkemizde büyük hacimli satış yapan markalar yine bizim tedarik
sanayimizden parça alıyor. Bu markalarla offset mekanizması
çalıştırılarak tedarik imkanları da artırılmalı. Türk kamuoyu da
küresel markalardan yatırım bekliyor. Çağrımız, yalnızca yabantak olarak araç pazarlayan büyük şirketlerimizedir.”
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
TÜİK verilerine göre,
geçtiğimiz yıl Ocak ve Kasım
ayları arasında, Türkiye’nin
Çin’e yaptığı ihracat
2.5 milyar dolar oldu.
Türkiye’nin Çin’den yaptığı
ithalat, 19.5 milyar dolara
ulaştı. Türkiye’nin Çin’e
verdiği ticaret açığı ise
17 milyar dolara ulaştı.
Geçtiğimiz yılın Ocak-Aralık
ayları arasında Çin’de toplam
24,925 yabancı işletme
kuruldu. Bir önceki yıla göre
yüzde 10.1 düşüş kaydedildi.
Dünyanın en zengin
ekonomisi
Çin Halk
Cumhuriyeti
Ekonomi Politikaları
Ç
in son dönemde yabancı
sermayeyi çekme konusunda
çok başarılı olmuştur. 1990’ların
başından itibaren gelişmekte olan
ülkelere yapılan yatırımların başında
Çin yer almıştır. Çin hükümeti yabancı
yatırımlara ayrıcalıklı muamele yerine
ülkenin bu anlamda bir doyuma ulaştığı
düşüncesi ile yerli ve yabancı yatırımlara
eşit muamele anlamına gelen uluslararası
kabul görmüş, “Milli Muamele” ilkesini
uygulamaya koymuştur. Bununla
birlikte altyapının zayıf olduğu batı ve iç
bölgelerde özellikle uzun vadeli projeler
için bazı özel teşvikler düşünülmektedir.
Dış Ticaret Kanunu 1995’te yürürlüğe
girmiştir. Dış Ticaret, yabancı sermayeli
kuruluşlar istisna tutulmak üzere,
ticaret planlama mekanizması ilkeleri
çerçevesinde Dış Ticaret ve Ekonomik
İşbirliği Bakanlığı ( MOFTEC) tarafından
yürütülmektedir. Dış ticaret, ulusal
ve bölgesel düzeyde örgütlenmiş
Dış Ticaret Şirketleri (FTC) yoluyla
gerçekleştirilmektedir. İhracata ilişkin
zorunlu planlama kaldırılmakla birlikte
bazı ürünler üzerindeki lisans uygulaması
devam etmektedir. Ancak ithalatta
“plan” yerli üretimi korumak ve döviz
rezervini kontrol etmek amacı ile önemini
sürdürmektedir.
30
Ocak January - Şubat February 2013
Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeliğinin
10. yıldönümünde konuşan Hu Jintao,
yıllık ithalatın gelecek beş yıl içinde 8
trilyon doları aşacağını söylemiştir.Hu
Jintao, dış ticarette denge politikası
izlemekte kararlı olduklarını belirterek,
bunun dünyanın geri kalanı için de önemli
fırsatlar yaratacağını belirtmiştir.
Çin'in 2005 yılında başlattığı döviz kuru
sistemi reformu da hedef doğrultusunda
ilerliyor. Son beş yılda efektif bazda yüzde
45 değerlenen Renminbi'nin, önümüdeki
yıllarda yıllık ortalama yüzde 5 değer
kazanması bekleniyor.
Çin’in ekonomi politikasındaki başlıca
hedefleri kredilerin genişletilmesi,
RMB’nin yüksek tutulması ve 12.
Beş Yıllık Kalkınma Planı’na devam
edilmesidir. Ayrıca, kamu ihaleleri yoluyla
gayrimenkul ve ihracat sektörlerindeki
olası durgunluğu gidermek için
kamu harcamalarının arttırabileceği
düşünülmektedir.
Çin hükümeti krizin yaralarını
sarmak için kesenin ağzını açmaktan
kaçınmamaktadır. Çin Maliye Bakanlığı,
bütçe harcamalarını büyümeyi
destekleme ve dış ticarette denge
kurmaya yönelik hareketlendireceğini
açıklamıştır. Bu kapsamda bakanlık
teknoloji ekipmanları, hammadde ve
üretimde kullanılan diğer maddelere
yönelik 400 milyon dolar teşvik kredisi
vereceğini açıklamıştır. Böylece bu
destek kaleminde geçen seneye
göre yüzde 25 artış görülecektir.
Ağustos ayında Çin’in ithalatı yüzde
2,6 düşmüş ihracatı ise yüzde 2,7
artarak beklenenden kötü performans
sergilemiştir. Ayrıca geçtiğimiz çeyrekte
ticaret hacmi olarak son 7 çeyreğin en
kötü performansı görülmüştür. Bu kötü
performansların sebeplerinden birisinin
de kredi sıkışıklığı olduğunu düşünen
hükümet ithalatçıya kredi yoluyla destek
vereceğini açıklamıştır. Çin Maliye
Bakanlığı, bütçe harcamalarını büyümeyi
destekleme ve dış ticarette denge
kurmaya yönelik hareketlendireceğini
açıklamıştır.
www.taysad.org.tr
Nüfus
Yüzölçümü
Başkent
Kişi Başına Düşen Milli Gelir
Büyüme Oranı
Döviz Kuru
Başlıca Şehirleri
Ekonomik Performans
Çin’in son 10 yıldaki yükselişi tarihte ilk
kez gerçekleşmemektedir. Çin, 16 ve 17.
yüzyıllarda Hindistan ile birlikte dünyanın
en büyük iki ekonomisinden biriydi.
Merkezi planlamadan ayrıldığı 1978
yılından bu yana Çin, yılda ortalama
yüzde10 oranında büyümektedir. Özellikle
ülkenin doğu kıyıları hissedilir ölçüde bir
gelişme göstermektedir. Ancak ekonomik
büyümenin hızı istikrarlı değildir. Tüketim
eğilimi artmakta, fiyatlar yükselmekte,
yabancı yatırımlar ve şehirde kişi başına
düşen gelir artmaktadır. Bazı gözlemciler
Çin’in resmi olarak açıklanandan çok
daha hızlı büyüdüğünü öne sürmektedir.
Reform döneminde ekonomik
www.taysad.org.tr
büyüme kıyı bölgelerinde çok daha
hızlı gerçekleşmiştir. 1980’li yıllar ve
1990’ların başında Guangdong eyaleti
genel olarak İnci Nehri Deltası, en hızlı
büyüyen bölge olmuştur.
Bu bölge sermaye, teknoloji ve
müteşebbis becerilerini komşusu olan
Hong Kong’dan almıştır. 1990’lı yıllarda
yine Fujian ve Guangdong bölgesi Tayvan
kaynaklı yatırımlara konu olmuştur. 1990
yılından bu yana Çin’deki Tayvan kaynaklı
yatırımların 100 milyar doları geçtiği
düşünülmektedir.
Kuzey doğudaki Shandong eyaleti
ise Japonya ve Güney Kore kaynaklı
yatırımlara ev sahipliği etmiştir.
Son olarak resmi otoritelerin dikkati
1,33 Milyar (2012)
9.561.000 km2
Pekin
8.625 Dolar (2011)
Yüzde 9,2 (2011)
1 ABD Doları = 6,28 Yuan
Şanghay (15,6 milyon), Pekin
(13,1 milyon), Guangzhou (11
milyon), Shenzen (8,5 milyon),
Dongguan (6,5 milyon), Tianjin
(5,2 milyon
“Ejderhanın Başı” sayılan Yangtzhe
Deltası’nın geliştirilmesinde, yani
Şanghay bölgesinde yoğunlaşmıştır.
2011 yılında Şanghay’da satın alma
gücü paritesiyle hesaplandığında kişi
başı milli gelir, Güney Kore’ye eşittir. Bu
çabalar sırasında doğudaki gelişmelerin
batı bölgelerine ve ülkenin iç kısımlarına
sıçraması beklentileri gerçekleşmemiştir.
IMF raporuna göre 1980 yılında Çin’in
dünya ekonomisi içindeki ağırlığı yüzde 2
iken, bu oran 2010 yılında yüzde 13,6’ya
çıktı. Dünya Bankası raporuna göre Çin'de
1980 yılından bu yana, 600 milyonu aşkın
kişi yoksulluktan kurtulmuşur.
Çin ekonomisi, 2011 yılınını ilk yarısında
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde
Ocak January - Şubat February 2013
31
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
9.6 büyüme performansı göstermiştir.
Çin'de bu yılın ilk yarısında kişi başına
düşen milli gelir kentsel bölgelerde yüzde
7.6, kırsal bölgelerde ise yüzde 13.7
artmıştır. Büyüme rakamlarıyla herkesi
kıskandıran bir performans gösteren
Çin, dinamikliğiyle de durgunlaşan
ekonomilerden sıyrılmaktadır. Çin'in bu
performansı değerlendirilirken ülkenin
hala gelişmekte olan ekonomiler arasında
olduğu unutulmamalıdır.
Çin, son 10 yıldaki ekonomik atılımıyla
ABD'nin ardından dünyanın en büyük
ikinci ekonomisi olmuştur. Büyüme
rakamlarıyla herkesi kıskandıran bir
performans gösteren Çin, dinamikliğiyle
de durgunlaşan ekonomilerden
sıyrılmaktadır. Batı ekonomileri krizle
boğuşurken, Çin 2011 yılında yüzde 9
büyümüştür. 2012 yılı ilk çeyreğinde
ise büyüme oranı yüzde 8,1 olarak
gerçekleşmiştir. 2012 yılının ilk yarısında
GSYİH'nin ise 7,8 trilyon dolar olarak
kaydedilmiştir. 2012 yılında ise yüzde
7,8 oranında büyüme gerçekleşmiştir.
Diğer yandan Çin'in hızlı ekonomik
büyüme gücüyle ABD'yi geçebileceğine
yönelik tahminler sıkça yapılmaktadır.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin'in 2016
itibariyle ABD ekonomisini geçerek,
dünyanın bir numaralı ekonomisi olacağını
öngörmektedir. IMF'ye göre 2016 yılında
Çin, dünyanın bir numaralı ekonomisi
olacak ve küresel ekonomideki ABD devri
sona erecektir. IMF tahminlerine göre
Çin ekonomisinin büyüklüğü 2011 yılında
11,2 trilyon dolardan, 2016 yılında 19
trilyon dolarlık bir büyüklüğe erişecektir.
Buna karşın ABD ekonomisinin 2011
yılındaki 15,2 trilyon dolarlık büyüklükten,
2016'da 18,8 trilyon dolara çıksa da
Çin'in altında kalacağı öngörülmektedir.
IMF tahminlerine göre 2016'da ABD'nin
dünya ekonomisindeki üretim payı
yüzde 17,7 olurken Çin'in payı da bu
üretimde yüzde18 olacaktır. ABD,
açıklarını kapatmak için Çin'in atacağı
adımları izlemekte, Avrupalılar, borç
krizinden kurtulmak amacıyla Çin'in
kapısını çalmaktadır. 2011 yılında küresel
büyümenin yüzde 35’i Çin kaynaklı iken
gelişmiş ülkelerin payı yüzde 20’de
kalmıştır.
Çin 2012 büyüme rakamı
Çin İstatistik Bürosu’ndan yapılan
açıklamaya göre, Çin 2012 yılında yüzde
7.8 büyüme kaydetti. GSMH 51,932.2
milyar yuan oldu. Çin ekonomisi
geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde 8.1, ikinci
çeyreğinde 7.6, üçüncü çeyreğinde 7.4,
son çeyreğinde ise 7.9 oranında büyüme
kaydetti
Birincil sanayilerde katma değer bir
önceki yıla kıyasla yüzde 4.5 arttı, 5,237.7
milyar yuan oldu İkincil sanayiler yüzde
8.1 büyüdü, 23,531.9 milyar yuan oldu.
Üçüncül sanayi de ise yine yüzde 8.1’lik
büyüme kaydedildi. Toplam katma değer
23,162.6 milyar yuan’e ulaştı.
Geçtiğimiz yıl sanayi işletmelerindeki
toplam katma değer bir önceki yıla
göre yüzde 10 oranında arttı. Devlet
şirketlerindeki katma değer yüzde
6.4, kolektif şirketlerde 7.1, Hong
Kong, Makao ve Tayvanlı yatırımcıların
işletmelerinde katma değer ise yüzde
6.3 arttı. Ağır sanayide yıllık yüzde 9.9,
hafif sanayide ise yüzde 10.1 oranında
büyüme kaydedildi. Geçtiğimiz yıl t oplam
41 sanayi dalında büyüme kaydedildi.
Ülkenin batı bölgeleri yüzde 8.8, orta
bölgeleri yüzde 11.3, doğu bölgeleri ise
yüzde 12.6 oranında büyüdü. Geçtiğimiz
Aralık ayında, sanayi işletmeleri katma
değeri bir önceki yılın aynı dönemine
kıyasla yüzde 10.3 büyüdü.
Çin dünyanın en büyük imalatçısı
olmaya devam etti
“Deloitte Touche Tohmatsu Ltd”
ve “United States Council on
Competitiveness” tarafından uluslararası
şirketlerin üst düzey yetkilileri ile
gerçekleştirilen ankete göre, hızla artan
işçi maliyetleri ve yaşlanan nüfusuna
rağmen Çin dünyanın üretim üssü
olmaya devam etti. Çin bu konumu
önümüzdeki beş yılda da koruyacak. Ank
et sonuçlarına göre, Almanya ve Amerika
üretim gücünde Çin’i takip eden ülkeler.
Ankette ayrıca, Brezilya ve Hindistan’ın
beş yıl içerisinde Çin, Almanya ve
Amerika’yı geçerek üretimde ilk sırayı
alacağı belirtiliyor. Ankette Çin, şirketlerin
üst düzey yetkilileri tarafından yalnızca
üretim üssü olarak değil aynı zamanda
dünyanın inovasyon merkezi olarak da
görülüyor.
Çin’e yapılan yabancı direk yatırımlar
Geçtiğimiz yılın Ocak-Aralık ayları arasında
Çin’de toplam 24,925 yabancı i şletme
kuruldu. Bir önceki yıla göre yüzde 10.1
düşüş kaydedildi.
Ülkeye giren yabancı direk yatırımları
bir önceki yıla kıyasla yüzde 3.6 düştü,
111.72 dolar oldu. Geçtiğimiz Aralık
ayında, kurulan yabancı sermayeli işletme
sayısı yüzde 7.8 azaldı, 2422 oldu.
Kullanınlan toplam sermaye yüzde 4.5
düştü, 11.7 milyar dolar olarak kaydedildi.
Amerika ve Japonya’dan ülkeye giren
yatırımlar ivme kazandı. 2012 yılında
Amerika’nın Çin’e gerçekleştirdiği
yatırımlar yüzde 4.5 oranında arttı, 3.13
milyar dolar oldu. Japonya’nın ülkeye
yaptığı yatırımlar, yüze 16.3 oranında
arttı 7.38 milyar dolar oldu. 27 Avrupa
ülkesinden yapılan yatırımlar yüzde 3.8
oranında düştü, 6.11 milyar dolar oldu.
Avrupa ülkelerinden gelen yatırımlara tek
tek bakldığında ise; Almanya’dan yapılan
direk yatırımlar yüzde 29.5 arttı, 1.47
milyar dolar oldu. Hollanda ve İsviçre
direk yatırımları da hızlı bir artış gösterdi.
Bu iki ülkeden yapılan yatırımlar sırasıyla
yüzde 49.1 ve 58.1 oranında arttı.n
32
Ocak January - Şubat February 2013
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
"Çin'e yönelik önyargılardan
kurtulmak gerekiyor"
T.C. Pekin Büyükelçisi
Murat Salim Esenli, Çin'e
yatırım yapmak isteyen
firmalara bu projelere
ilişkin kapsamlı ön
araştırma ve çalışma
yapmalarını tavsiye ediyor.
İş dünyasının Çin'i. 1,3
milyar nüfusu, iç tüketime
dayalı büyüme hedefleri
ve 300 milyonu aşan
gelir düzeyi ile bir ihracat
pazarı olarak görmeleri
gerektiğini belirtiyor.
ABD doları olmasını bekliyoruz. Esasen,
önümüzdeki dönemde, 2015 yılında, her
iki ülke Başbakanlarının koyduğu hedef
olan 50 milyar ABD dolarına ulaşılması,
Türk ve Çin ekonomilerinin sergiledikleri
performansa bakıldığında, kolayca
erişilebilir bir hedef olarak görülmektedir.
2020 yılı için ise, ortak hedefimiz 100
milyar ABD dolarıdır.
Murat Salim ESENLİ
Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi
H.E. Ambassador of the Republic
of Turkey in Beijing
Çin ve Türk İş Dünyası arasındaki
ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
İ
ki ülke iş çevreleri arasındaki ilişkilere
değinmeden evvel, ülkemiz ile Çin
Halk Cumhuriyeti (ÇHC) arasındaki
ticari ve ekonomik ilişkilerin genel seyri
hakkında kısa bir bilgi vermekte fayda
görüyorum. Çin ile ilk kez 1 milyar ABD
34
Ocak January - Şubat February 2013
doları ticaret hacminin aşıldığı 2000
yılından bu yana, ticari ilişkilerimiz düzenli
bir gelişim göstermektedir. Nitekim,
2008 yılı sonunda 17 milyar ABD doları
olan ikili ticaret, 2011 yılı sonu itibariyle
24,2 milyar ABD dolarına yükselmiştir.
Bu dönemde yaşanan artış oranı yüzde
42 olarak gerçekleşmiştir. Bu sürecin
sonunda, ÇHC, Almanya ve Rusya ile
birlikte ülkemizin en önemli üçüncü
ticaret ortağı olmuştur. Kasım ve Aralık
ayları için ÇHC ihracat rakamlarının
netleşmesinden sonra, 2012 yılı sonu
itibarıyla, ticaret hacmimizin 24,5 milyar
Ticari ilişkilerin gelişim süreci
incelendiğinde, son dört yıllık dönemde
ihracatımızda yüzde 88 oranında
artış görülmekle birlikte, ikili ticaretin
ağırlıklı olarak ÇHC’den yapılan ithalat
ile yönlendirildiği görülmektedir. Bu
durum da, ticari ilişkilerin ülkemiz
aleyhine bir açık ile sonuçlanmasını
beraberinde getirmektedir. Öte yandan,
Çin’den gerçekleştirilen ithalatın yapısı
incelendiğinde, önemli bir bölümünün
yatırım malları ve ara mallardan (ortalama
yüzde 78) oluştuğu, geri kalan yüzde
22’lik bölümünün ise, tüketim mallarından
meydana geldiği görülmektedir.
Çin’in ekonomik büyüklüğü ve ihracat
odaklı üretim kapasitesi göz önünde
bulundurulduğunda, dış ticaret açığı
sadece Türkiye’nin değil, bir çok ülkenin
Çin ile ilişkilerinde halihazırda yaşadığı
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
bir durumdur. Ülkemiz ile Çin arasındaki,
ikili ilişkilerin sürdürülebilir bir yapıda
geliştirilmesini ve dış ticaret açığının
belirli ölçüde telafi edilmesini teminen,
ekonomik işbirliği ve karşılıklı yatırımlara
da büyük önem verilmektedir. Halihazırda,
Çin’den ülkemize gerçekleştirilmiş
doğrudan ve dolaylı yatırımlar yaklaşık
500 milyon ABD doları düzeyindedir. Bu
yatırım seviyesi beklentilerimizi henüz
karşılayamamış olsa da, son dönem
zarfında, Çin firmalarının, enerji, otomotiv,
madencilik, mühendislik, çeşitli makine,
ulaştırma, inşaat, çelik, bankacılık ve
finansman alanlarında yatırım yapmak
amacıyla çalışmalarını sürdürdüğü
bilinmektedir. Nitekim, ülkemiz yatırım
imkanları ve geçtiğimiz yıl uygulamaya
konan yeni teşvik uygulamalarımız
her platformda Çinli muhataplarımıza
anlatılmakta ve Çinli yatırımcılar
Türkiye’ye yatırıma davet edilmektedir.
Çinli liderler de ülkelerindeki şirketleri
Türkiye’ye yatırıma teşvik ettiklerini
tarafımıza çeşitli vesilelerle belirtmişlerdir.
yatırım çekilmesinde, ülkemiz iş dünyası
temsilcileri, gerek Türkiye’de mevcut
STK’ların Çin’deki temsilcilikleri gerek
Çin’e özel kurulmuş Türk işadamları
örgütlenmeleri aktif olarak çalışmalarını
sürdürmektedir.
Başta DEİK Türk-Çin İş Konseyi olmak
üzere, ülkemiz iş dünyası temsilcilerinin
Çin’deki muhataplarıyla aktif ilişkileri
bulunmaktadır. Karşılıklı ziyaretler, ortak
çalışma ve projeler ile Türk ve Çin iş
dünyası arasında köprü görevi gören
tüm bu STKlar, Büyükelçiliğimiz ve
ilgili kurumlarımız ile işbirliği içerisinde
anılan amaçlar doğrusunda faaliyetlerini
sürdürmekte, sektör bazlı fuarlara katılım
sayesinde de Türk mallarının Çin’de
tanıtılması mümkün olmaktadır.
ziyaretlerde bulundular. En son olarak,
2012 yılında Devlet Başkan Yardımcısı
Sayın Xi, ülkemizi ve Sayın Başbakanımız
Erdoğan da ÇHC’ni ziyaret ettiler. Tüm bu
ziyaretler, Büyükelçiliğimizin çalışmaları
neticesinde, iki ülke arasında mevcut
karşılıklı güven üzerine inşa edildi. Anılan
ziyaretler sırasında iki ülke işadamlarının
imzaladıkları protokollerin toplam değeri
10 milyar Dolara yaklaşmıştır. ÇHC’de
ekonomik ilişkilerin gelişmesinde siyasi
güven başat konumdadır.
Büyükelçiliğimiz, iki ülke arasında
sağlam siyasi ilişkilerin güçlendirilmesine
katkı sağlamanın yanı sıra, kültürel ve
beşeri ilişkilerin de, her geçen gün
geliştirilmesine gayret etmektedir.
2013 yılı Çin’de Türk Kültür Yılıdır. Bu
Son üç yıl içerisinde Cumhurbaşkanımız
Sayın Abdullah Gül ve Başbakanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın geniş
kapsamlı ticaret heyetleri ile Çin’i ziyaret
etmeleri, ayrıca Ekonomi Bakanımız Sayın
Mehmet Zafer Çağlayan’ın işadamları
heyetleriyle birlikte Çin’e düzenli
ziyaretler gerçekleştirmesi, ihracatımızın
ve yatırım ilişkilerinin gelişimine önemli
katkılar sağlamıştır.
Çin’e yönelik ihracatımızın
geliştirilmesinde ve Çin’den ülkemize
Coğrafi pozisyonu ve ağırlıklı
olarak Asya-Pasifik ülkeleri
ile akdettiği tercihli ticaret
anlaşmaları göz önünde
bulundurulduğunda, Çin’in
ülkemiz ihracatçıları ve
yatırımcıları için diğer ülkelere
açılan bir kapı olarak da
değerlendirilmesi yararlı
olacaktır. Nitekim, Çin’de
üretim yaparak Çin’e ve çevre
ülkelere başarıyla ihracat
gerçekleştiren firmalarımız
mevcuttur.
36
Ocak January - Şubat February 2013
Tüm bu yoğun faaliyetler, iki ülkenin
karşılıklı olarak barındırdıkları potansiyeli
keşfettiklerini ve doğru istikamette
hareket ettiklerini göstermek açısından
ümit vericidir.
Büyükelçiliğiniz, iki ülke arasındaki
ilişkilerin gelişmesi için neler yapıyor?
Ülkemizin Çin ile siyasi, ekonomi, kültür,
konsolosluk, askeri, tüm alanlardaki
ilişkilerinde, geçtiğimiz dört sene zarfında
önemli mesafeler kaydedildi. 2009 yılında
Sayın Cumhurbaşkanımız, Çin’i ziyaret
ettiler. 2010 yılında ÇHC Başbakanı
Sayın Wen Türkiye’yi ziyaret etti ve bu
ziyaret sırasında, Sayın Başbakanımızın
onayıyla, iki ülke arasında Stratejik
Ortaklık ilişkisi tesis olundu. İki ülke
Dışişleri Bakanları Sayın Davutoğlu ve
Sayın Yang da, aynı dönemde karşılıklı
kapsamda, ülkemizden çok sayıda
kültürel ve sanatsal etkinliğinin
Çin genelinde gerçekleştirilmesi
öngörülmektedir. Bu sayede, Çin halkının,
ülkemiz kültür ve insanını yakından
tanıması sağlanmış olacak, iki kültür
arasında, kökleri Orta Asya uygarlıkları ve
İpek Yolu’na kadar uzanan benzerliklere
dikkat çekilecektir. 40 yılda bir ele geçen,
böylesi eşsiz bir fırsatın en iyi şekilde
değerlendirilmesi önem taşımaktadır.
Ayrıca, işadamlarımızın ÇHC’ne rahat
şekilde gelebilmeleri, Çin’den ülkemize
daha fazla turist çekebilmek maksatlarıyla
da konsüler konularda çabalarımız yoğun
şekilde sürmektedir. 2012 yılı itibarıyla
Türkiye’de ağırladığımız Çinli misafir
sayısı 120 bini bulmuştur. Bu, 2009’dan
bu yana yüzde 100’lük bir artış demektir.
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
Öte yandan, iki ülke arasında dil engelinin
aşılması için de gayretlerimiz devam
etmektedir. 2012 yılı itibarıyla ÇHC’deki
Türk öğrenci sayısı 1.500’ü aşmıştır.
Büyükelçilik olarak, Türkiye ve
Çin arasındaki işbirliğini iki ülkenin
konumuna yaraşır düzeye çıkarmak
için, ben, Bakanlığım, Ekonomi, Kültür
ve Turizm, Enerji, Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanlıkları, ÇHC’nin
Ankara’daki Büyükelçisi Sayın Gong
Xiaosheng ve ilgili ÇHC birimleri, hep
birlikte yoğun şekilde çalışıyoruz. Bu
konuda sınır tanımıyoruz. Geçen dört yıla
yakın görev sürem boyunca, bu amaçla,
Çin’in üç bölgesi hariç tümünü ziyaret
ederek, çeşitli etkinliklere katıldım. Bu
etkinliklerde, Türk insanını ve ülkemizi
Çinlilere anlatıyorum. Temaslarımda
ÇHC’nin, ülkemizin bölgesel ve küresel
düzeydeki rolünü takdirle izlediğini ve
desteklediğini görüyorum.
Bu gibi halklar arası yakınlıkların, Çin’e
yönelik başta siyasi, ekonomik ve kültürel
açılımlarımızın üzerinde, son derece
müspet etkileri olduğunu görüyorum
“Prejudice against China
should be abandoned”
H.E. Ambassador Murat Salim Esenli
advises the companies that would
like to invest in China to conduct
comprehensive preliminary surveys and
examinations. H.E Ambassador recites
that China should be considered as an
export market by the business world
with its 1.3 billion of population, growth
objectives strengthened through domestic
consumption and an income level of more
than 300 million.
T
urkey-China trade volume exceeded
1 billion dollars in 2000 and since
then our trade relations constantly
expanded. Hence, bilateral trade
volume between Turkey and China,
which was 17 billion dollars as of
end of 2008, reached to 24.2 billion
dollars as of 2011. The increase in that
period realized as 42 percent. People’s
Republic of China has thereby become
Turkey’s third largest trading partner
with Germany and Russia. As soon as
November and December export rates
become apparent, Turkey- China trade
volume is expected to be realized as
24.5 billion dollars for 2012.
As a matter of fact, bilateral trading
goal of 50 billion dollars by 2015, which
was set by both Prime Ministers, are
now achievable when the economic
performance of Turkey and China
considered. Our mutual goal for 2020
was set as 100 billion dollars.
My primary suggestion to the
companies that would like to build
investment and trade relations with
China is to abandon their prejudices
against China and conduct preliminary
surveys and studies on trade/
investment projects. Due to its 1.3
billion of population, growth objectives
38
Ocak January - Şubat February 2013
strengthened by domestic consumption
and more than 300 billion dollars of
level of income, our business world
should see China as an export market
rather than an importer. Furthermore,
considering its geographical location
and the Preferential Trade Agreements
mostly signed with Asia-Pacific
countries, appraising China as a gate to
other countries would be useful. Hence
we have companies that manufactures
in China and successfully export to
China and its periphery countries.
My advice to companies that would
do business with China is to take
professional support from office of the
commercial counselor and commercial
office of the embassy in China -and
when needed from consultancy
companies that provide sector based
services - before they realize their
projects which are strengthened
through infrastructure studies.
Likewise physical existence of our
companies in China would also provide
them a remarkable advantage in their
long term trade and investment plans.
There are many options, representative
offices notably, available for foreign
companies to establish a business
presence in China. Moving on with
one of the legal ways in line with their
plans would provide our companies an
important advantage and this would
also significantly eliminate deficiencies
that would arise from geographical
distance, access to related country
legislations and practices, language
barriers.n
ve sonuçlarını yaşıyorum. Bir örnek
vermem gerekirse, 9 Şubat günü
CCTV’nin Çin Yeni Yılı gala programında,
Büyükelçiliğimizin altı aylık gayretleri
sonucu, ülkemizden bir dans grubu da
sahne almıştır. Sözkonusu program
ÇHC genelinde yaklaşık 800 milyon kişi
tarafından izlenmiştir.
Büyükelçiliğimizin bağlı birimleri, kendi
konularındaki fuar, festival, seminer ve
diğer etkinliklere aktif katılım sağlamakta,
Çinli muhataplarıyla sıcak ilişkiler
kurmaktadır.
Çin’de yatırım ve ticaret yapmak
isteyen Türk Şirketleri için neler
önerirsiniz?
Çin ile ticaret ve yatırım ilişkisi kurmak
isteyen firmalarımıza öncelikli tavsiyem,
Çin’e dair önyargılarından kurtulmaları ve
ticaret/yatırım projelerine ilişkin kapsamlı
ön araştırma ve çalışma yapmalarıdır. İş
dünyamız artık Çin’i ithalat yapılacak bir
ülkeden ziyade, 1,3 milyarlık nüfusu, iç
tüketime dayalı büyüme hedefleri ve 300
milyonu aşan gelir düzeyi yüksek bir orta
sınıfla, bir ihracat pazarı olarak görmelidir.
Bunun ötesinde, coğrafi pozisyonu
ve ağırlıklı olarak Asya-Pasifik ülkeleri
ile akdettiği tercihli ticaret anlaşmaları
göz önünde bulundurulduğunda, Çin’in
ülkemiz ihracatçıları ve yatırımcıları
için diğer ülkelere açılan bir kapı olarak
da değerlendirilmesi yararlı olacaktır.
Nitekim, Çin’de üretim yaparak Çin’e
ve çevre ülkelere başarıyla ihracat
gerçekleştiren firmalarımız mevcuttur.
Çin ile iş yapacak olan ülkemiz firmalarına
tavsiyem, altyapısını çalışmalarıyla
güçlendirdikleri projelerini hayata
geçirmeden evvel, başta Çin’de mevcut
Ticaret Müşavirliği ve Ataşeliklerimizden
ve gerekli olması halinde sektörel
hizmet veren danışmanlık firmalarından
profesyonel destek almalarıdır.
Ayrıca, uzun vadeli ticaret ve yatırım
planlarında, ülkemiz firmalarının fiziken
Çin’de varlık göstermeleri de kendilerine
büyük bir avantaj sağlayacaktır. Yabancı
firmalar için, Çin’de başta temsilcilik ofisi
olmak üzere, çeşitli şirket yapılanmaları
mevcuttur. Planlarına uygun olacak yasal
yapılanma şekline gitmeleri ülkemiz
firmalarına önemli bir avantaj sağlayacak
ve coğrafi uzaklık, ilgili ülke mevzuat
ve pratiklerine erişim, dil engeli gibi
sebeplerden kaynaklanacak zararların da
önemli ölçüde önüne geçilmiş olacaktır. n
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
Beijing Foton Daimler
Automotive Kalite
& Proses Direktörü
Hakan Bulak, Çin
ile iş yaparken
yeni bir dünyaya
girildiğini düşünmek
gerekiyor diyor.
Bulak, bir taraftan
hızlı tren teknolojisi
geliştirirken diğer
taraftan otomotivde
nasıl dünya markası
yaratırız arayışı içinde
olduklarını aktarıyor.
Çinli üreticiler uygun fiyatlı
ürünler ile küreselleşmeyi
hedefliyorlar
Çin'de yöneticilik yapmaya nasıl karar
verdiniz?
O
n yıl kadar Almanya'da Daimler
Otobüs Grubu Kalite birimini
yönettikten sonra aldığım teklif
son derece ilginç idi. Her ikisi de kendi
alanında lider olan Daimler Trucks ve
Foton Grubu'nun nikah şahidi olmak hem
son derece çetin hem de gurur verici bir
görev. Her ne kadar bürom Almanya'da
olsa da Avrupa'nın tüm ülkeleri yanında
Rusya, Brezilya, Meksika, ABD, Japonya,
Güneydoğu Asya, Hindistan, Güney
Afrika'yı kapsayan görev alanımda Çin
yoktu. Burayı da keşfetmek son derece
cazip geldi. Diğer taraftan profesyonel
yöneticilikte üst düzey yöneticilerin pek
fazla seçim hakkı da olmuyor. Bilgi ve
görgü itibarı ile uygun görüldüğünüz
pozisyonda şirketinizin başarısına katkıda
bulunmanız bekleniyor.
Çin'de yöneticilik yapmak konusunda
neler söyleyebilirsiniz?
Hakan BULAK
Beijing Foton Daimler
Automotive Kalite & Proses
Direktörü
VP QM & Processes at Daimler
Trucks China
40
Ocak January - Şubat February 2013
Çin binlerce yıla dayanan bir kültüre
sahip ve bu kültürün önemli öğelerinden
biri de yöneticilerin son derece sıkı
sınavlardan geçmesi. Göreve gelmeden
önce ve ilk dönemde attığınız adımlarda
güven ortamını oluşturmak son derece
önemli. Aynı zamanda da konunuza son
derece hakim olmanız ve beklenmedik
anlarda detaylı bilgi vermeye hazır
olmanız gerekiyor. Özellikle yabancılar
saygın kişi konumuna gelene kadar
kendini ispatlamak zorunda. Toplumun
her kesiminde, politik yaşamda olduğu
www.taysad.org.tr
gibi özellikle devlet ortaklı şirketlerde
hiyerarşik bir yapı söz konusu ve bu
nedenle üst düzey yönetici genelde sözü
dinlenen kişi konumunda bulunuyor.
Batılı bir şirkette yönetici olmak ile
Çin'de bir şirkette yönetici olmayı nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Bu soruyu Çin'de beraber çalıştığım
arkadaşlarım da sordu. Almanya'da
yönetici olarak elemanlarınızın her gün
sizin kararlarınızı tartışmasına ve öneriler
getirmesine alışık olmanız gerekiyor.
Çin'de ise mutlak hakim olarak çalışmak
mümkün. Her ne kadar modern çalışma
tarzını benimseyen özel sermaye
şirketleri artsa da devlet hissesinin olduğu
şirketlerde CEO ve yönetim kurulu
üyelerinin direktifleri sorgulanmadan
uygulanıyor. Bu nedenle yönetici olarak
sorumluluğunuz yüksek, zira kararınız
hemen uygulamaya konulacaktır ve sizi
kimse hata yaptığınızda uyarmayacaktır.
Diğer bir konu ise Çin genelinde
özellikle devlet etkisi altında şirketlerde
yöneticilerin genellikle masa başından
ve toplantılarla işlerini yönetmesi. Bu tür
yöneticileri imalata getirmek ve üretim
hattında görmek son derece zor.
Çin'de hangi tecrübeleri kazandınız?
Önce sabır kelimesi yeni bir boyut
kazandı. Hem iki hissedarın yeni şirketin
kuruluş aşamasında alması gereken
kararları alma sürecinde hem de günlük
hayatta feda etmeniz gereken bazı
alışkanlıklar sabırlı olmayı öğretiyor.
Yıllarca Facebook ve Youtube kullandıktan
sonra bu platformları aktif kullanamamak,
internet hizmetinin yavaşlamasını
kabullenmek çok kolay değil.
HAKAN BULAK
1959 yılında Eskişehir'de doğdum.
İstanbul Erkek Lisesi ve Boğaziçi
Üniversitesi Makina Mühendisliği
Bölümü'nü bitirdikten sonra Alman
Hükümeti'nin bursu ile RWTH
Aachen'dan master seviyesinde
mezun oldum. 1992 yılında MercedesBenz Türk Otobüs Fabrikası'nda
göreve başladım. İmalat ve Kalite
Yönetim'de müdür seviyesine kadar
terfi ettikten sonra 2002 yılında
Daimler Otobüs Grubu (Mercedes-
www.taysad.org.tr
Beni etkileyen konulardan biri de Çin
halkının genelinde gördüğüm hayata
olumlu bakış. İnsanlar ulaştıkları ile mutlu
olup her sabah gülümsemeyi başarıyorlar.
Sıkıntılı bir anda bile kendini mutlu
edecek bir şey bulabiliyorlar. Bir pazar
günü yıllık yönetici toplantımıza keyifsiz
geldiğimi gören sekreterim bana "neden
sıkılıyorsunuz ki, bütün dökümanlar
vaktinde verildi, 30 dakika konuşmanız
dışında başkanlık edeceğiniz toplantıyı
beş dakikalık konuşma ile açıp tüm gün
dinleneceksiniz" dedi. Çin'de hayata daha
pozitif bakmayı öğrendim diyebilirim.
Türk şirketlerine Çin'de üretim
yapmak konusunda neler önerirsiniz?
Sanırım en zor konu doğru ortağı bulmak.
Çin'de iş yapacak herkesin bilmesi
gereken en önemli konu batı kültüründe
alıştığınız kuralların geçerli olmaması. Çin
ve Güneydoğu Asya ticaretin en rekabetçi
ortamda yapıldığı bölge. Bu bölgede
kanunlar ön bildirimsiz değişebildiğinden
hızla adapte olmak gerekirse anlaşmaları
yeni koşullara uydurmak gerekiyor. Kar
etmediği bir işi hiç bir tüccar devam
ettirmiyor. Piyasayı iyi takip etmek
gerekirse bu konuda hizmet veren
danışmanları devreye sokmak gerekiyor.
Diğer taraftan ise pazarın büyüklüğü
nedeniyle az karla büyük kazanç elde
etmek mümkün.
Çin'de üretim yapmanın getirdiği
avantajlar neler?
Hammadde ve üretim masraflarındaki
avantajlar parça başı maliyeti,
lojistik masraflarına rağmen ilginç
kılıyor. Önümüzdeki yıllarda işçilik
maliyetlerindeki avantajın azalması
Benz ve Setra) Kalite Birimi'nin
dünya çapında kurulması görevi ile
Stuttgart'a atandım. Bu görevden
2011 yılında FotonDaimler Automotiv
kuruluş projesinde yer almak üzere
Pekin'e atandım ve kaliteden sorumlu
yönetim kurulu üyesi olarak 2012
Şubat ayından beri bu görevdeyim.
FotonDaimler Automotiv yıllık 160
bin kapasiteli iki fabrikada AUMAN
marka orta ve ağır sınıf kamyon
üreten Çin pazarının üçüncü büyük
üreticisidir. Evliyim ve oğlum şu anda
Berlin'de yüksek öğrenimini yapıyor.
Çin'de üretim yapmak
isteyenlere tavsiyeler
Öncelikle üretim hattındaki
iş adımlarının basit, kolay
anlaşılır tariflenmesi
gerekiyor. Genelde mavi
yakalı işçiler daha iyi ücret
gördüklerinde hemen iş
değiştirebiliyorlar. Bu nedenle
yeni işe gelen elemanları
süratle eğitecek sistemlerin
hazır olması gerekiyor.
Kalite denetimine son derece
önem verilmesi gerekiyor.
Bu konu sağlıklı bir temele
oturana kadar işin başında
bulunmakta yarar var.
beklenmeli zira her yıl ücretlerde yüzde
10 artış veren iş alanları var. Otomotiv
sektörünün son yıllardaki gelişmesine
bağlı olarak bu sektörde iyi kazanç
sağlayan yan sanayi firmaları rekabet
gücü yüksek kaliteli üretim yapabilecek
üretim hatları kuruyorlar.
Çin'de üretim yaparken hangi
pazarlara odaklanmalı?
En kolayı buradan Japonya ve Kore
kökenli Türkiye'de de iş yapmakta
olduğunuz firmalara hizmet vermek
sanırım. Çinli üreticiler onlara ihracat
olanağı açacak firmalara ilgi ile
yaklaşabilirler. Ayrıca Çin devleti
Afrika ülkelerini destekliyor. Buralarda
Çin otomotiv ürünleri zamanla
yaygınlaşacaktır. Güney Amerika, Rusya
ve Hindistan pazarına da girmek birçok
firmanın stratejik planında var. Çinli
üreticiler ilk aşamada uygun fiyatlı mallar
ile küreselleşmeyi hedeflemek istiyorlar.
Geçen yıl yayınlanan beş yıllık kalkınma
planı ile devlet küresel marka ve kaliteli
mal üretme konusunda firmalara direktif
verdi. Bu konuda yapılacak girişimler
destek görecektir. ABD ve Avrupalı
birinci sınıf mal üreten üreticilere rakip
olmayıp daha düşük maliyet aranan sınıfta
kendilerine yer edinmeyi hedefliyorlar.
Hangi sektörler öne çıkıyor?
Her gittiğim yörede makina sanayi,
otomotiv, tekstil, montaj sanayi ile ilgili
Ocak January - Şubat February 2013
41
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
boyutları tarif edilemeyecek büyüklükte
tesisler ile karşılaştım. Ben her konuda
iyi bir ortak bulunacağı kanısındayım. Çin
inanılmaz yol katetmiş durumda.
Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi
olarak, sizce Çin bunu nasıl başarıyor?
Çin, merkezden yönetilen planlı bir
ekonomi. Mülkiyet devletin elinde
olunca planlı ve hızlı bir şekilde projeleri
uygulamak mümkün. Pekin kentsel
dönüşümün uygulandığı bir şehir ve
karar verildiği anda binlerce metrekare
boşaltılıp, yıkılıp yeniden inşa edilebiliyor.
Böyle bir uygulamanın mülkiyetin
şahısların elinde olduğu ülkelerde
yapılması son derece zor. Ayrıca çeşitli
kanunlarla devlet kendine kaynak
yaratıp bunlarla atıl bölgelere yatırım
götürebiliyor. Ekonominin hacmi büyük
olduğundan alınan küçük harçlar bile
yeterli kaynak oluşturabiliyor. Bir de çevre
kirliliğine karşı yeterli önlem alınmadığı
dönemlerde hızlı ve ucuz yatırımlar
gerçekleşmiş. Buralarda üretilen
hammaddeler ile diğer üreticiler rekabet
gücü yüksek üretim yapabiliyorlar.
İç pazara mı yoksa küresel pazarlara
mı odaklılar?
Küresel pazara çıkabilen firmaların
devlet nezdinde değeri arttığı için bu
yönde gelişme gözleniyor. Yabancı ortak
ile çalışmak ya da batılı ülkelere ihraç
yapmak son derece önemli.
Devlet, ekonominin desteklenmesi için
neler yapıyor?
Yeni yatırımlar için uygun arazilerin tahsisi
önde gelen bir konu. Ayrıca finansman
Çinli tüccar sattığı mal ile
ilgili şikayet olduğunda
sorunsuz değiştiriyor. Bu
şekilde hatalı malını bir
şekilde iyisi ile değiştiriyor.
Bunu günlük alışverişinizde
her an yaşayabilirsiniz. Mal
hatalı dediğinizde mümkünse
hemen buyrun yenisini verelim
ya da paranızı iade edelim
anlayışı hakim.
konusunda bankaların desteğini
unutmamak lazım. Son yıllarda devlet
daha çok son derece yoğun yerleşim olan
Çin'in doğu kıyısı yerine iç bölgeler ve
özellikle az gelişmiş olan batıya yatırımı
destekliyor.
Çin'de gerçekten ucuz ve kalitesiz bir
üretim mi yapılıyor?
Çin'de her tür üretim yapılıyor. Aslında
müşteri isteğine göre üretim yapılıyor. Ne
kadar fiyat öderseniz, ne düzeyde kalite
isterseniz ona göre üretim yaptırmak
mümkün. Daha önce bahsettiğim gibi
işçiler üretim hatlarında genellikle hızlı
değiştiğinden kalite riski her zaman
mevcut ve aktif kontrol gerekiyor. İş
akışı doğru tariflenmiş, kritik iş adımları
otomatik olarak kontrol edilen üretim
hatlarında kalite üretilmesi doğal olarak
mümkün.
Çin'de üretilen ürünlere ilişkin
olumsuz algı neden oluştu, nasıl
yıkılabilir?
Çinli tüccar sattığı mal ile ilgili şikayet
olduğunda sorunsuz değiştiriyor. Bu
şekilde hatalı malını bir şekilde iyisi ile
değiştiriyor. Bunu günlük alışverinizde
her an yaşayabilirsiniz. Mal hatalı
dediğinizde mümkünse hemen buyrun
yenisini verelim ya da paranızı iade
edelim anlayışı hakim. Aynı uygulamayı
malı ithal eden ülkedeki sorumlu firma
yapmaz ise Çin malının eleştiri alması
kaçınılmaz olacaktır. Bir de tabii her yerde
olduğu gibi kalitesiz mal ürettirip kendi
ülkelerinde kısa yoldan zengin olmak
isteyenler var.Sonuçta siz ne kadar para
öderseniz o kalitede mal alıyorsunuz. Bir
kamyona üçte bir fiyat öderseniz diğerine
göre daha fazla tamir etmeniz gerektiğini
de kabul etmiş olursunuz.
Çin'deki üretim teknolojilerini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Benim ziyaret ettiğim firmalardan
gördüğüm kadarı ile Çin her üretim
teknolojisini kuracak ve bunu finanse
edecek güçte. Zaten teknoloji üreten
ülkeler de yeni pazarlar bulmak için
buralara gelmiş durumda. Dünyanın her
tarafından son teknoloji ürünü makinalar
fabrikalarda mevcut. Eğer yoksa da
bunları getirecek güçte firmalar Çin'de
bulunur.
Çin’de yürütülen Ar-Ge çalışmalarını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Genelde her sektörde ilk beş içinde yer
alan firmalar devletin desteğini alıyorlar.
Son yıllarda yurt dışından dönen bilim
adamları vasıtası ile Ar-Ge çalışmaları
ivmelenmiş durumda. Firmalar arasında
transfer edilen kapasiteli yöneticiler
bilginin yayılmasına katkıda bulunuyorlar.
Çin ile ilgili gözlemleriniz nelerdir?
Türkiye'de yetişmiş biri olarak Çin
kültürünü diğer batılılara göre kavramam
daha kolay oldu. Gençler üzerindeki
aile baskısı, hiyerarşik düşünce yapısı
bize çok benzer boyutlarda. Yeni nesil
gençler bu gelenekleri artık değiştirme
yönünde adımlar atıyorlar. Özellikle yurt
dışında okuyup gelenler eski kalıpların
dışına çıkmaya çalışıyorlar. Toplum, aile
ve arkadaş grubundan dışlanma korkusu
yine de hakim. Sağlıklı yaşam konusunda
Çin'den öğreneceğimiz çok şey var.
Önümüzdeki yıllarda sosyal konularda
42
Ocak January - Şubat February 2013
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
tek çocuk politikasının sonuçları ile karşı
karşıya kalacaklar. Son derece güçlü olan
komünist parti toplumdan gelen sesi
dinlemek zorunda olduğundan yolsuzluğa
savaş açmış durumda. Burada yolsuzluk
diye tarif edilen öncelikle devletin vergi
ile topladığı paranın gereksiz sarf edilmesi
veya parti üyelerinin pahalı davetler ya
da diğer aşırı masraflarla kendine yarar
sağlamasıdır.
Gelecekte dünya ekonomisinin
neresinde yer alacak?
Finans dünyasındaki kriz sürdükçe Çin
daha da güçlenecektir. Genç ve dinamik
Çin gittikçe artan etkisini hissettirecektir.
Görevine yeni atanan başkanın
konuşmasındaki kendine güven etkileyici
idi. Batılı ülkelere "biz aldığımız kararlarla
dünya ekonomisini sarsmıyoruz aksine
Gelecekte hangi alanlarda gelişecek
destek oluyoruz, iç işlerimize karışmayın"
diyerek yabancı devlet adamlarının
her ziyaretlerinde rejim muhalifleri ile
görüşmelerini açıkca eleştirdi. Diğer
taraftan özellikle Almanya'da teknoloji
geliştiren orta ölçekli firmalara ortak
olarak yeni teknolojilere daha hızlı
ulaşmayı hedefliyorlar.
Sizde en çok iz bırakan/bırakacak
şeyler neler?
Şirket içindeki hiyerarşi ve CEO'nun
gösterdiği yöne doğru kararlı gidiş
etkileyici. Şirketin en tepe noktasındaki
kişinin onayı olmadan karar alınması son
derece zor. Alınan kararın uygulanma hızı
ise bizleri kıskandıracak boyutta.
Çin o kadar büyük bir ülke ki her alanda
gelişmek zorunda. Çin ile iş yaparken
yeni bir dünyaya girdiğinizi düşünmeniz
gerekiyor. Bir taraftan hızlı tren teknolojisi
geliştirirken diğer taraftan otomotivde
nasıl dünya markası yaratırız arayışı
içindeler. Elektronik üretiminde bu kadar
başarılı olunca diğer konularda da gelişme
kendiliğinden gelecektir. Bir yandan da
batılı ülkeler Çin pazarında gelişerek
ayakta kalabildikleri için her alanda
ilerleme olacaktır.
Bir de kutlamalar var. Bu kadar kısa
sürede bu kadar süslü ve düzenli
açılış kutlaması ya da ödül töreni
düzenlenebilen bir ülke yaşamadım.
Şirket içinde çalışan her eleman bu
konuda ayrı bir yetenek n
Chinese manufacturers aim to be globalized
through reasonable priced products
Beijing Foton Daimler Automotive
VP Director Hakan Bulak says that
doing business with China should be
considered as entering a new world.
Bulak states that they pursue how to
create a global brand in automotive
while developing high speed train
technology on the other hand.
What are the advantages gained
through manufacturing in China?
D
espite the logistic costs, raw
material and production cost
advantages make unit costs appealing.
Low cost labor advantages should be
expected to decrease in the future
as a result of the fields which provide
10 percent of annual wage increase.
Supply companies, which earned well
in the sector due to the development of
the automotive sector in recent years,
establish production lines, which could
manufacture high quality competitive
products.
What is the reason behind the
prejudice against made in China
44
Ocak January - Şubat February 2013
products? How can this perception be
reversed?
In case of a complaint, Chinese traders
change any product with a better one.
You can witness this anytime in your
daily shopping. When you say the
product is flawed, they either present
a new one or return your money. This
is the common mindset. If the importer
company does not pursue a similar
approach then it is unavoidable to
criticize Chinese products. Afterall you
get the quality you paid for. If you pay for
a truck 1/3 of its price, this means you
accepted that you will need more repair
than the other.
Which fields will be more developed in
the future?
China is so big that she has to develop in
every field. When you do business with
China, you should think that you enter a
new world. They pursue how to create a
global brand while developing high speed
train technology on the other hand. Being
so succesfull in electronics production
will bring development accordingly. On
the other hand since western countries
can survive in Chinese market by
developing, it means development will
take place every field.
Where will China be in world
economy in the future?
China has already has an influential role
in the world economy. It is for sure
that as the financial crisis continues,
young and dynamic China will get
stronger and increasingly influential.
The self-confidence in the speech
of newly assigned Prime Minister
was impressive. He overtly criticized
foreign politicians due to their talks
with dissidents by saying “we do
not shake world economy with our
decisions, contrarily we support it, do
not interfere our domestic affairs”.
On the other hand they aim to have
more access to the new technologies
through partnering up with mid sized
enterprises in Germany that develops
technology.n
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
Bayraktarlar Aydınlatma Grubu:
Dünya Klasmanında Bir
İmalatçı Olma Yolunda
Bayraktarlar Holding
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı ve Odelo
CEO'su Ahmet Bayraktar,
Alman Odelo'yu satın
alma gerekçelerini, bu
satın almanın ardından
gelen küresel açılımı ve bu
bağlamda Çin'e yapılan
yatırımlarını anlattı.
Ahmet BAYRAKTAR
Bayraktarlar Holding
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Vice President of the Board of Directors
Bayraktarlar Holding
B
iz dünya klasmanında bir imalatçı
olma hedefiyle başladığımız
serüven için alt yapımızı buna
göre oluşturduk. Üretim yaparken kalite,
verimlilik, müşteri beklentilerini en iyi
şekilde dinlemek, yönetmek gibi her
konudaki yetkinliğimizi hep arttırdık. Yani,
global pazardaki bir imalatçının, tedarik
sanayinin gereklerine uymaya gayret
gösterdik.
Neden Odelo ya da Odelo'nun
Getirdiği Fırsatlar
Türkiye'de üretim yaptığımız için bağımlı
bir sektörde çalışıyoruz. Türkiye'de
bulunan yabancı araç üreticilerine yani,
müşterilere bağımlıyız. Onlarla biz çok
fazla bir yere gidememeye başladık.
Bazı lisanslarımız vardı, bir de kendi
üretimlerimiz vardı. Ancak Türkiye'deki
müşterilerimiz veya global pazarda
bulduğumuz otobüs veya kamyon
üreticileriyle dünya klasmanında bir
46
Ocak January - Şubat February 2013
www.taysad.org.tr
imalatçı olma yolundaki iddamızı bir
yere götürmekte zorlanmaya başladık.
İşte bunun için, bu işi nasıl daha
ileriye götürebiliriz şeklinde bir arayış
içerisindeydik. Almanya'da Odelo
şirketlerinin satılmakta olduğunu duyduk
ve işimizle birebir örtüşüyordu. Şirketi
inceledik ve bizim için uygun bir şirket
olduğuna karar verdik. Müşterileri
tamamen Alman araç üreticileri, otomobil
üreticileri ve araçların da en üst sınıflarına
üretim yapıyor. Yani Mercedes en büyük
müşteri, şu anda Mercedes'in yüzde 85
stop lambasını biz üretiyoruz. Audi'nin
A7, A8, TT modeli, Porsche'nin Panamera
911, Maybach, Bentley, BMW'nin
değişik modelleri, Volkswagen Passat
gibi üst sınıf araçların led teknolojilerinin
kullanıldığı bir şirketti. Dolayısıyla bizim
buradaki en önemli amacımız teknolojiye
ve müşteriye ulaşmaktı. Odelo bize bu
fırsatı verdi. Hem müşteriye hem de
teknolojiye ulaşma fırsatını veriyordu.
Bunun için şirketi almamız gerektiğine
inandık.
Satın Alma Süreci Nasıl İşledi?
15 ay gibi bir süre hukuki ve mali
görüşmeleri, müşteri görüşmelerini
sürdürdük. Her bir müşteri ile üç defa
görüştük. Bazı müşteriler Türkiye'ye
geldi, bizim tesislerimizi gördüler. Mesela
Mercedes bizi tanıyordu ama ticari vasıta
bölümü tanıyordu, otomobil bilmiyordu.
Onlar buraya geldiği zaman 2006'da
başladığımız çalışmaları gösterebilme,
ikna edebilme fırsatını bulduk. Ve
emeklerimizin boşa gitmediğini gördük.
Bu şekilde onları da ikna ettik. Bu şirketin
Dünya klasmanında bir
imalatçı olma hedefiyle
başladığımız serüven için
alt yapımızı buna göre
oluşturduk. Üretim yaparken
kalite, verimlilik, müşteri
beklentilerini en iyi şekilde
dinlemek, yönetmek gibi
her konudaki yetkinliğimizi
hep arttırdık. Yani, global
pazardaki bir imalatçının,
tedarik sanayinin gereklerine
uymaya gayret gösterdik.
www.taysad.org.tr
satılmasında müşterilerin onay vermesi
gerekiyordu. Önce müşteriler, çünkü
onlar karar merci. Yaptığımız ticari
anlaşmaların en önemli maddesi de
küreselleşmek, küresel pazarda onların
gittiği veya Alman araç üreticilerinin,
otomobil üreticilerinin yaygınlaşacağı
yerde bizim de olmamızı istiyorlar.
Çünkü artık onlarla stratejik bir partner
olduk. Onların olduğu yerde olmamız
gerekiyordu.
Çin'e Gidiş
Anlaşmamıza iki bölgeyi koydurdular. Biri
NAFTA bölgesiydi, ikincisi ise Çin'di. Çin,
Alman araç üretimlerinin en fazla talep
gördüğü, en hızlı büyüdükleri bir bölge.
Yine Amerika pazarı, Alman otomobilleri
için çok önemli bir pazar ve orada da yeni
yatırımlar ve yeni üretimler var. Bunlarla
ilgili bir beklentileri vardı ve bu çerçevede
biz Çin'deki çalışmalarımıza hemen daha
ilk günden, şirketi aldıktan sonra süratle
başladık. Çin'le ilgili çok yer dolaştık.
Önce ne yapacağımızı bilemedik. Sonra
dedik ki; bizim en büyük müşterimiz
Mercedes, Mercedes'in olduğu bölgede
olmamız lazım. Çin'le görüşmelerimize
hızlı başlayalım ve orada onların hemen
bir ürününü alarak süratle yatırımlara
başlayalım kararını aldık. Biz orada Haziran
2013 yılında üretime başlamak üzere,
Mercedes-E klasın siparişini aldık. Ne
zaman aldınız derseniz, bir yıl üç ay önce
aldık ve bir yıl üç ay sonra da biz bu aracın
parçalarını üretmemiz gerekiyor. Çünkü,
aynı parçalara biz şimdi Slovenya'da
başlıyoruz. Aynı anda da oradaki araç
üretimleri için Çin'de başlamış olacağız.
İkinci bir üretimi de daha sonraki
aşamalarda, 2013 yıl sonunda başlayacak
olan Mercedes-C'lerin üretimi projesini
de aldık. Dolayısıyla bizim şu anda alınmış
iki projemiz var. Bu işlerimizle beraber biz
2014 yılında 21 milyon euroyla, yaklaşık
150 kişilik bir kadroyla üretime başlamış
olacağız.
Farba-Odelo Çin Fabrikası
Kurulurken...
Çin'e şu anda Türk sermayesi olarak
gittik. Zira Almanya'daki şirketimiz
yapılandırma sürecinde olduğu için
oradan bir sermaye götürmemiz mümkün
değil. Çin'deki fabrika, hem Odelo'nun
ismi hem de Farba'nın ismiyle beraber
ama Farba'nın sermayesi ile kurulmuş
oldu. Dolayısıyla iki büyük proje ile
Türkiye'den fabrika kurmadaki yetkin
arkadaşlarımız, Almanya'dan bazı kalite,
proje gruplarından istifade ederek şu anda
bu fabrikayı hayata geçirmek üzereyiz.
Fabrika, Pekin'e bir saat mesafedeki
Tianjin bölgesinde kiraladığımız bir
binada. Çok güzel bir fabrika binası
bulduk. Bürokraside, şirket kurmada çok
zorluklar var ama yerel hükümetlerin çok
desteğini alıyoruz. Sonuç olarak, fabrika
bütün hızıyla devam ediyor ve hatta bu
hafta üretim parçaları, kalıplar ulaşmaya
başladı. Denemeler başladı diyebilirim.
Şu anda Çin'den getirttiğimiz işçilerimizi
Türkiye'de, Slovenya'da eğitimden
geçiriyoruz. Altyapının oluşturulması için
bizim arkadaşlar oraya gidiyorlar. Yani
Slovenya'daki E modeli üretimleriyle ilgili
yoğun bir faaliyet içerisindeyiz.
Küresel Ölçekte İş Yapmanın Tek Yolu
Yabancı Şirket Satın Almak mı?
Otomotive havalandırma borusu,
iç giydirme veya plastik bir parça
üretiyorsanız, tek kalıpta prosesi fazla
yoktur, bunu yaparsınız. Ama bir
aydınlatma yapmak için, hele böyle
yüksek sınıftaki araçlara gitmek için, sizin
muhakkak güvenilir teknolojiye sahip
olmanız, kendinizi ispatlamış olmanız ve
Ocak January - Şubat February 2013
47
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
o müşterilerin sizinle çalışmış olması şart.
Sizinle çalışmamışsa hiç kimse bu riski
almaz ve devam etmezler. Biz Türkiye'de
olduğumuz zaman Volkswagen'e
üretim yapıyorduk. Ama bunlar ufak
ufak deneme yanılmalarla, daha az
riski olan ürünlerle yapılabiliyor. Alman
otomobillerinin yüksek sınıf araçları, ledli
teknolojilerle ilgili bir riski kimse alamaz,
mümkün değil. Çin'de belki bizim yarı
fiyatımıza yapacak firma da çıkabilir ama
mümkün değil. Bu orada olmadığı gibi,
Avrupa'da da böyle. Belki dünyada da
böyle. Yani marka, araç üreticileri tedarik
sanayiyi rekabet ortamına sokuyor. O
ürünü gerçekten temin edebileceği
firmalarla rekabet ortamına sokuyor.
Herkesi aynı sepete sokmuyor. Ama
siz bunu bir plastik parça, filtre için
veya bir başka iş için yapabilirsiniz.
Ama aydınlatma dediğimiz şey aracın
en önemli kozmetik parçası. Kozmetik
parçası çünkü herşey şeffaflaştı. Led
ile aslında sanatsal bir ışıklandırma
yapıyorsunuz. Şimdi artık aydınlatma,
aracın modelini, tipini tamamlayan bir
parça oldu. Bunu sağlamak da ciddi bir
mühendislik, ciddi bir görüntü farklılığı
yaratan sanatsal bir olay aslında. Bu en
önemli tarafı. Ikincisi optik özelliği var.
Işığın doğru bir şekilde yansıtılması. Hem
sanatsal bir farklılık yaratacaksınız hem de
standartlara uyacaksınız. Yani kozmetik
yanında, sanatsal yanında bir de optiksel
olarak bunun iyi sağlanması gerekiyor.
Çok kolay ürünler değil. Aslında çok
zor bir sektörde çalışıyoruz. Bizim
sektörümüzde de devler var. Dört tane
büyük firma var, dünyadaki aydınlatma
işinin yüzde 75-80'ini yapıyorlar.
Yerli Marka Karar Mercii Aramaktır
Başbakanımız, Bakanlarımız diyor ki;
bir yerli araç yapmamız lazım. Bunun
anlamı, bu araçla ilgili kullanılacak her
parçaya, her türlü donanıma Türkiye'den
karar verecek isim aranıyor olmasıdır.
Buna karar verebiliyorsa Türk aracı derim
demek istiyor. Aslında gerçek olan bu.
Bizim işlerimizle ilgili imalatçı seçimi,
parça üretimlerinin ne safhada hangi
vasıfta olacağı konularında, Türkiye'deki
araç üretimlerinde, maalesef Türkiye
karar mercii değildir. Çünkü bu kararlar
hepsinin ana şirketlerinde oluşturulur.
Sonuçta burası teklif eder, tabii ki
Türkiye'nin rolü vardır, yok demiyorum
ama karar çıkmaz. Nihai karar, her bir
araç üreticisinin ana merkezlerinde
verilir. Karar verilemediği içindir ki;
48
Ocak January - Şubat February 2013
Küresel Ölçekte İş Alma Fırsatı:
Müşteriye Ulaşmak
Biz Odelo’yu almamış olsaydık ve o
araçların üretimlerine talip olsaydık
bize kimse iş vermezdi. Biz aynı aracın
aynı modellerini, E modelini, Slovenya
için aldık yapıyoruz. Aynı aracı biz geliştiriyoruz dolayısıyla benzer bir üretimini
Çin için alabiliyoruz. Global bir iş alabilme fırsatı oluşuyor. C modellerini Türkiye için aldık ama Çin için de alabiliyoruz. Türkiye’ye nasıl aldık? Türkiye’de
böyle yüksek adetli, böyle son model
araçların, yüksek sınıftaki araçların işle-
Türkiye'de tedarik sanayinin küresel
pazara açılması, ana sanayi ile büyümesi
mümkün değil. Tabii ki bazı parçalar için
bunları yapabilirsiniz, bazı projelerden iş
alabilirsiniz. Gider Almanya'dan Audi'den,
BMW'den bir parça siparişi alabilirsiniz
ama onunla sınırlı kalır. Biz ne yapıyoruz?
Bir proje iş alıyoruz, bütün dünyadaki işi
alma şansına sahip oluyoruz. Bir stratejik
partnerlik var. Ürün geliştirmişsiniz,
bir yere gelmişsiniz. Şimdi Türkiye'de
tedarik sanayinin ileri gidebilmesinin,
şirket almaktan başka bir yöntem
olabilmesinin tek yolu; Türkiye'nin
araç üretimleriyle başka gelişmekte
olan pazarlara taşınmasıdır. Ve biz de
o stratejik müşterilerimizle, karar veren
müşterilerimizle beraber gidebilirdik.
Bunun böyle olmadığını ve olamadığını
gördük. Açılma nedenimiz; bizi global
pazara taşıyacak, o belirlediğimiz vizyona
taşıyacak bir müşterimizin, yerel bir
müşterimizin olmayışındandır. Müşteriye
ulaştık demek; bizim vizyonumuza destek
verecek olan müşterimizle dünya pazarına
yayılabilmek, onlarla beraber olabilmeyi
sağlamaktır. Tabii ki teknoloji bunun
yanında önemliydi, ikinci nedenimiz de
teknolojiye ulaşmaktı.
Doğru Pazarlarda Etkin Roller Almak
Vizyonumuzdaki dünya klasmanında
küresel bir imalatçı olma yönünde devam
edeceğiz. Alman müşteriler bizim için
çok büyük bir kıymettir, önemlidir.
Bizim stratejik partnerlerimiz Alman
müşterilerdir. Onları memnun ettiğimiz
müddetçe -fiyat, kalite, hizmet, ürün
geliştirme, teknoloji ayak uydurum
gibi konularda- onlarla beraber küresel
pazarda etkin olmaya gayret edeceğiz.
Ama Farba'nın Toyota gibi, Renault gibi
rini kimse gelip vermiyordu bize. Şimdi bize, Almanya’daki yapımıza, tasarım,
mühendislik grubuna, oradaki firmaya
güvenerek veriyorlar. Müşteriye ulaşmak dediğim bu aslında. Biz önce müşteriye ulaştık. Müşterinin kabulünü aldık, stratejik partneri olduk. Bir de kaliteye ve teknolojiye ulaştık. Ledli teknolojilere geçiliyordu ve biz bu konuda çok
geri kalmıştık. Ampul bitiyor dolayısıyla led teknolojilerine orada sahip olduk.
daha farklı müşterileri var. Onlarla da
benzer stratejik işbirliklerine girmeye
çalışıyoruz. Bunu yaparken işbirliklerine
de çok inanıyoruz. Bizim Koito gibi
Toyota projelerinde ortak çalıştığımız,
beraber iş yaptığımız lisans aldığımız
firmalar var. Onlarla da şeffaflık, açıklık
içerisinde işbirliğimize devam ediyoruz ve
edeceğiz. Edemediğimiz bir başka Fransız
firma vardı onunla da görüşmelerimiz
var. Yeni bir işimiz yok ama yine biz
onlarla rekabet öncesi işbirlikleri olabilir
mi? Bazı projelerde nasıl beraber
çalışabiliriz? Bunları da hep sürdürmeye
çalışıyoruz. Eskiden iş alamıyorduk, şimdi
iş alabiliyoruz ama almak istemiyoruz.
Sağlıklı büyümek istiyoruz. Onun için
üzerinde en çok durduğumuz global
pazara doğru bir şekilde yayılmak.
Öncelikle müşterilerimizin beklentilerini
karşılamak ki; mesela bu çerçevede,
Renault'un Mercedes'le Edison isimli
bir projesi vardır, bu projeyi Türkiye'ye
aldık. Direkt Türkiye'de tasarım yapılıyor.
Yine Ford'la böyle bazı küresel projelerde
konuşuyoruz. Ford Transit'in bir ürününü
Türkiye'de geliştirdik, şu anda üretimine
başladık. Şimdi aynı üretimi Çin'deki
fabrikada yaptırtmak istiyorlar. Şimdi
Ford'la da bu görüşmeleri sürdürüyoruz.
Dolayısıyla küresel mevcudiyet sadece
Almanlarla sınırlı kalmayacak. Biz bu
çerçevede doğru -özellikle de gelişen,
düşük maliyetli- pazarlarda etkin roller
almayı arzu ediyoruz. Çünkü gelecek
oralarda. Biliyorsunuz otomotiv Batı'dan
Doğu'ya doğru gidiyor. Amerika'da,
hem Güney Amerika'da hem Kuzey
Amerika'da otomotiv işi gelecek vaad
ediyor. Hedefimiz oralarda da daha etkin
olarak yer almak.n
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
"Yatırım için doğru zaman
ve uygun ortam gerekiyor"
Şahap AKTAŞ
Aktaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of Aktaş Holding
Çinde yatırım yapmaya neden
Dünyanın dört bir yanında üretim tesisleri bulunan,
80’den fazla ülkede ürünleri satılan Aktaş Holding,
Brezilya, Bulgaristan, ABD, Almanya gibi ülkelerin yanı
sıra Çin’de de büyümeye devam ediyor.
yöneldik?
B
undan 10 yıl önce Aktaş
Holding için vizyon toplantıları
gerçekleştiriyorduk. Bu toplantılar
büyüyen, gelişen pazarlarlar ve nüfuslar,
dünyada otomotiv trendlerinin nereye
gideceğine yönelik bir takım sonuçlar
ortaya çıkardı. Çok hızlı büyüyen ve
gelişmekte olan bir pazar olarak Çin'de
yer almayı o günlerde planlarımız içerisine
almıştık.
Aktaş Holding 75 yıldır otomotiv tedarik
sanayinde yer alıyor. Bu açıdan Aktaş'ın
50
Ocak January - Şubat February 2013
sürdürülebilir geleceği için hangi
pazarlarda yer almamızın gerekliliklerini
belirledik. Üretim yaptığımız sistemlerle
ilgili sadece kendimizi geliştirmekle
kalmayıp dünyadaki eğilimleri de
belirlemeye çalıştık. Ürünlerimizin
dünyadaki hangi pazarlara yönelmesi
konusunda çalışmalar yürüttük.
Dünya otomotiv sektöründe de ciddi
gelişmeler ve değişimler yaşanıyor. Bu
çerçevede üretilen araçların dinamik
yapıları ve hacimlerinin büyüdüğünü
gördük. Sektörde de eğilimin makas
ve yay sistemlerini aşarak süspansiyon
sistemlerine doğru yöneldiğini belirledik.
Artık makas ve yay sistemleriyle üretilen
yeni araçları kontrol edebilmenin
mümkün olmadığını bunun yerini giderek
hava ve hidrolik sistemlerle kontrol edilen
araçlar ortaya çıktı. Bunun yanında Avrupa
ve Amerika'dan gelişerek dünyayı saran
konfor ve can güvenliği gibi unsurları
da dikkate alarak bir gelecek vizyonu
oluşturmaya çalıştık.
Öte yandan otomotiv sektöründe
yükselen yeni eğilimlerin nerelerde
www.taysad.org.tr
Tüm devlet kademelerinde bürokrasi hızla aşıldı ve
yatırım yaptık. Bu nedenle bölgeye gitmek isteyen tüm iş
adamı dostlarımıza elimizden geldiğince destek olmaya
ve katkı sağlamaya çalışıyoruz. Doğru işbirlikleri ile
yatırım süreci hızlı işliyor. Bugün Türkiye’ye gelecek
tüm Çinli işadamlarına da yol göstermekten, ben ve
tüm iş adamı arkadaşlarım memnun olacaklardır.
Doğru işbirlikleri ile çok başarılı sonuçlar alınabileceğine
inanıyorum.
gelişeceğine yönelik öngürülerde
bulunmaya çalıştık. Dünya otomotiv
sektöründe yükselen bölge ve ülkeleri
incelemeye aldık. Kuzey ve Güney
Amerika'nın, Rusya'nın, Çin ve
Hindistan'ın sektörde yeni pazarlar
ve yeni açılımlar için uygun olacağını
düşündük. Bu açıdan Aktaş Holding
olarak büyüme stratejilerimizde
Çin'de yer almayı hedeflemiştik. 10 yıl
öncesinden de Çin ile ticaret yapmaya
başlamıştık. Çin'in kendi iç dinamikleri bizi
cezbetti. Gelişen ve bizim sistemlerimize
ihtiyaç duyulan bir pazar olarak Çin'i
değerlendirdik.
Sonrasında yatırım yapmak konusunda
değerlendirmelerde bulunmaya
başlayınca, bir çok yerden davetler
“Çin Halk Cumhuriyeti bizim
için önemli bir iş ortağıdır. İyi
dostluklar kurduğumuz, kaliteli
üretim yaptığımız, en verimli iş
ürettiğimiz lokasyon Changxing
lokasyonudur. Çin Halk
Cumhuriyeti bu anlamda bizim
felsefemize çok uygun. Çünkü biz
küresel güven ve yerel samimiyet
diyoruz. Çin Halk Cumhuriyeti’nin
dinamizmi ve iş yapış biçimleri
bize katkı sağlıyor. Aktaş Holding
olarak Brezilya, ABD, Almanya,
Bulgaristan ve Türkiye’de
yaptığımız yatırımların yanı
sıra bir süredir Çin Halk
Cumhuriyeti’nde yaptığımız
üretim ile uluslararası bir şirket
olarak hareket ediyoruz
www.taysad.org.tr
aldığımızı gördük. Yatırıma başlamadan
önce Çin'e en az dört kez gidip
geldiğimi hatırlıyorum. Bu ziyaretlerde
çeşitli bölgelere giderek, araştırma ve
gözlemlerde bulundum. Çin’de daha
önce yatırım yapan Bursalı bir sanayici
dostumuzun da desteği ile kiralık bir
fabrikada üretim yapmaya başladık. Çin
pazarının ürünlerimize olan talebini doğru
hesapladığımızı gördüğümüz için bölgede
kendi fabrikamızı kurmaya karar verdik.
Bu yatırımla Çin'deki iç pazarı hedeflerken
ABD pazarına da yakın durmayı belirledik.
Bu sayede Kanada ve ABD pazarına
Çin'den kolayca ulaşmış durumda olduk.
Çin'de fabrikamızın bulunduğu bölgede,
yatırımcıya son derece önemli imkanlar
sağlıyorlar. Alt yapısı hazır fabrika
arsalarını çok uygun fiyatlarla veriyorlar.
Elektrik, su, gaz, buhar gibi enerji girdileri,
yatırıma başladığınız anda kapınıza
geliyor.
Artık dünya sanayisinde Çin'de iş
yapmamanın bir eksiklik olduğu algısının
giderek yükseldiğini görüyorum.
Aktaş Holding'in Çin iç pazarındaki
gelişimi
Çin'e yatırım kararı vermeden önce
ticaretimizi geliştirmeye çalışıyorduk.
Çin'de ürünlerimizi satın alan
müşterilerimiz vardı. Bugün Çin pazarında
bizim en büyük rakibimiz olan yerli firma
birebir Aktaş Holding kopyası durumunda
ve ayrıca da bizim eski müşterimizdir.
Bunun yanı sıra Avrupa menşeli araçların
yedek parçalarını Çin'e tedarik ediyorduk.
Çin'liler Avrupa'lı araçlar gibi otomobiller
yapmaya başladıklarında ve o standartlara
sahip olduklarında bizim parçalarımıza
ihtiyaç duymaya başladılar.
Özellikle son üç yıldan bu yana,
AB Müktesebatı'na ve Amerikan
standatlarına uygun otobüs, kamyon,
çekici, dorse üretimini zorunlu hale
getirmeye başladılar. Bu süreç işlerken
de biz Aktaş Holding olarak yatırımımızı
bitirmiş olduk.
Çin'de yatırım bölgeleri
Çin'de yatırım yaparken belediyeler büyük
destek veriyor. Yatırım bölgelerinin ve
sektörel bazlı alanların belirlemiş olması
otomotiv yatırımcılarına büyük kolaylık
sağlıyor. Bizim yatırımımızın bulunduğu
bölge beyaz eşya, otomotiv ve makina
sektörüne üretim yapan firmalardan
oluşuyor. Bu bölgede ikinci Türk yatırımı
olarak yer almak bize kolaylıklar sağladı.
Bunun yanı sıra hızlı tren hattının
bölgemizden geçmesi, Shangay'a 160
km uzaklıkta olmamız yine bize avantajlar
sağlıyor.
Çin'de yatırımın getirdiği avantajlar
Çin'de yatırım yapmanın avantajlı
olduğunu düşünüyorum. Büyük
yatırımlara önceden verilmiş teşvikler
ve kolaylıklar giderek ortadan kaldırılıyor.
Yatırım teşviklerinin artık büyük
yatırımlara uygulanmaması yeni gelecek
büyük yatırımcılar için dezavantaj
oluşturuyor. Ama bunun yanı sıra
Çin yönetiminin her yatırımcıya eşit
davrandığını da gözlemleyebiliyorum.
Örneğin vergilendirmede bir takım
parametler göz önüne alınıyor. İleri
teknolojik üretim yapanlara yüzde 15, bu
teknolojileri kullanmayanlara yüzde 20
civarında vergi uygulanıyor.
Bunun yanında ihracatcılar; üretim
teknolojileri ve ihracat büyüklüklerine
göre de sınıflamış durumda. Bu
sınıflandırmaya göre ihracatçılar
hammadde finans desteği
uygulamasından yararlanıyorlar. Bu
sadece ihracatçı firma ile sınırlı kalmayıp,
tedarikçilerine de yansıyor. İç pazardaki
tedarikçisi de bu uygulamalardan ihracat
yapanın bir nevi şemsiyesi altında
teşvikler alıyor.
Bunun yanında işçilik, enerji avantajlarını
da sıralamak mümkün. Öte yandan bu
avantajlar her geçen gün maliyetlerin
yukarı çıkmasıyla cazibesini kaybediyor.
Artık beş yıl öncenin maliyetiyle, beş yıl
sonrasının maliyeti aynı olamıyor. Belki bir
süre sonra rekabetin getirdiği avantajlar
da dezavantaja dönüşecek.
Çin'in diğer gelişmiş ülkelerle karşılıklı
eşit ticarete yönelmesi bu pazarı dünya
nezdinde cazip kılıyor. Bu durum bizim
Ocak January - Şubat February 2013
51
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
gibi yabancı yatırımcıları için de bir
avantaj sağlıyor. Bu öyle bir avantaj
ki, maliyetler artsa dahi iç pazarda yer
almayı sağlamlaştırıyor. Bizim açımızdan
baktığımızda ise maliyetler henüz Çin
dışı ülkelerin daha da altında seyrediyor.
Bu bize maliyeti kompanse etme olanağı
sağlamış oluyor.
İş yapma tekniğimiz açısından uluslararası
firmalar gibi davranmayı artık öğrendik
diye düşünüyorum.
Çin'in büyüklüğü ve dinamikliği dünyanın
her yerinden insanlarda merak ve cazibe
uyandırıyor. Hala "Çin ucuzdur" ön yargısı
var. Bizim öyle ürünlerimiz var ki, Çin'den
daha uygun maliyetlerle Türkiye'de üretip
ihraç ediyoruz. Buna rağmen bazı Afrika
ve Arap ülkeleri, Türki Cumhuriyetlerin
bazıları "Çin ucuzdur" diyerek, ucuz
olmayan ürünü satın alıyorlar.
Türk firmalarına öneriler
Türk firmalarına Çin'in kendi iç pazarının
ihtiyaçları için yatırım yapmalarını
öneriyorum. Bir kümelenme modeli
çerçevesinde bu yatırımı planlamaların
daha uygun düşecektir. TAYSAD'ın bu
“Investment
should be made
at the right
time and right
environment”
Americas, Russia, China and India
would be the new markets that would
be available for new initiatives. In this
context, we have aimed China back
then for our growth strategies and
started doing business ten years ago.
China’s internal dynamics attracted
us and we evaluate the country as a
developing market where our systems
were needed.
Having production facilities all
around the world, Aktaş Holding,
products of which are being
sold in more than 80 countries,
continue its growth also in
China, in addition to countries
like Brazil, Bulgaria, USA and
Germany.
A
decade ago we were having
meetings to set Aktaş Holding’s
vision. The outcomes of these
meetings have been for us to identify
emerging and growing markets and
populations as well as the trends that
will lead the automotive in the future.
Therefore we had China included in our
plans back then.
Considering that Aktaş Holding has
been a part of supply industry for 75
years, we have identified the markets
that Aktaş Holding should enter for
its future sustainability. In respect to
production systems we have not just
improved ourselves but also tried to
identify global trends. We conducted
studies to understand which of our
products are appropriate for which
markets.
52
Ocak January - Şubat February 2013
yıl Çin'de bir temsilcilik açma girişimi
olduğunu bilerek bunun çok daha
önem kazandığını söyleyebilirim. Çin'de
yatırımı olan çok kıymetli firmalarımız
var. Onların da koordinasyonuyla
TAYSAD'ın Çin Temsilciliği, sektörde
orada yatırım yapma konusunda çok
fayda sağlayacaktır. TAYSAD'ın üyelerinin
her birinin ürettikleri ürünler konusunda
ciddi bir uzmanlıkları var. Çin'de yatırım
yaparken birbirleriyle ürünlerinde
uzmanlıklarıyla bir sinerji yaratabilirler. Bu
sinerji ile TAYSAD üyeleri kümelenme
modelini Çin'de hayata geçirebilirler.n
There have been serious changes and
developments going on in the world’s
automotive sector. In that context we
observe that dynamic structures and
volumes of the produced vehicles have
been growing. We identified that sectoral
trend pass beyond the switch and spring
systems and move toward suspension
systems. Air and hydraulic systems
are required to control the vehicles of
today. And we also considered comfort
and safety factors, which are emerged
in Europe and expanded to all over the
world, while setting our future vision.
On the other hand, we identify
foresights regarding that where would
the automotive sector’s increasing new
trends be. We have analyzed emerging
regions and countries in the automotive
sector and thought that North and South
But then, when we started
assessments on making investments,
we received invitations from many
companies. I remember that before
starting the investment I had been
to China at least four times. During
these trips, I visited the regions to
research and observe. With a support
of an industrialist friend from Bursa
we have started production in a rented
facility. As soon as we realized that
we calculate our demands accurately,
we decided to build our own factory.
Through this investment we have not
just aimed China’s domestic market
but also the US market. Thus, instead
of China we have become easily
accessible for US and Canada markets.
Where we build our factory, there
are important opportunities for
the investors. They provide lands,
infrastructures of which are ready,
with reasonable prices. Electric, water,
gas, steam kind energy inputs are
ready for you at the moment you start
investment.
I believe doing business with China is
a must for the world industry and this
is an increasing perception from now
on.n
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
"Çin, yatırım ortaklıklarında ileri
teknoloji üreten alanlara öncelik veriyor"
TÜSİAD Pekin Ofisi
Direktörü Iraz Turhan, Çin
ile yaptıkları çalışmalar
sonucunda pek çok
şirketin ve kurumun
Çin'lilerle ortak iş yapma
azminde olduğunu
gördüklerini ve Türkiye’de
Çin ürünlerine olan
tepkinin ülkeye girecek
kaliteli Çinli yatırımlarıyla
aşılmasının mümkün
olduğunu dile getiriyor.
Derneğiniz, iki ülke arasındaki
ilişkilerin gelişmesi için neler yapıyor?
Iraz TURHAN
TÜSİAD Pekin Ofisi Direktörü
Director of TUSIAD Beijing Office
Çin ve Türk iş dünyası arasındaki
ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ü
nlü filozof Xunzi “Dağın en
uç notktasına çıkmazsan
gökyüzünün ne kadar da yüksek
olduğunu göremezsin, nehrin en dip
noktasına dalmazsan ne kadar derin
olduğunu anlamayazsın” demiştir.
Çin’de iyi bir Türkiye algısının oluşması
için öncelikle Çin’de marka yaratmak
gerekiyor. “Made in Turkey” imajı
geliştirilmeli ve Türkiye’nin önde
gelen markalarının Çin marketinde
yer almaları sağlanmalı. Çin’de "ucuz
mal peşinde fuarlarda dolaşan Türk
esnafı" görüntüsünü de değiştirmek
gerekiyor. Çin ile ilişkilerimiz için bir
54
Ocak January - Şubat February 2013
“Çin Yol Haritası” çizilmeli.... Aynı
şekilde,Türkiye’de iyi bir Çin algısı
için, Çin’in son yıllardaki ekonomik
performansı göz ardı edilmemelidir. Son
yıllarda, Çin’den gelen düşük kaliteli
ve nisbeten daha ucuz Çin mallarının
yarattığı ticaret açığı Türkiye’de Çin
mallarına karşı bir tepkiye ve güvensizliğe
neden olmaktadır. Çin’in artık dünyaya
ucuz mal üreten bir fabrika olmaktan
çıkarak, kaliteli ve ileri teknoloji üreten,
inovasyona, Ar-Ge’ye son yıllarda büyük
kaynaklar ayıran bir ülke olma hedefi
bilinmelidir.
Çin ile yaptığımız çalışmalar sonucunda
da pekçok şirketimizin ve pekçok
kurumun Çinlilerle ortak iş yapma
azminde olduğu görülmüştür. Bu güven
giderek daha da artacaktır. Türkiye’de Çin
ürünlerine olan tepkinin ülkeye girecek
kaliteli Çinli yatırımlarıyla aşılacağını
düşünüyorum.
Çin ile çalışan üyelerimiz arasında öne
çıkan sektörler; yenilenebilir enerji,
elektrikli ev aletleri ve beyaz eşya üretimi,
otomotiv yedek parçaları, tekstil, makina,
turizm, finans, müteahhitlik sayılabilir.
İkili yatırım ilişkilerimizde günümüzde öne
çıkan sektörler arasında maden, enerji,
telekom, demiryolları inşaası, altyapı
çalışmaları, finans sektörü sayılabilir.
Çin dünyanın en çok enerji tüketen ülkesi,
bu nedenle Çin yurtdışı yatırımlarında
enerji güvenliği sağlayacak yatırımlara
büyük önem veriyor, öte yandan son
zamanlarda Çin hükümetinin yüksek
teknoloji edinme hedefi doğrultusunda
yatırım ortaklıklarında ileri teknoloji üreten
alanlara öncelik verdikleri görülüyor.
Son yıllarda Türkiye hükümeti de
yenilenebilir enerjilerin gelişimine
önem vermekte ve bu alanda kaynaklar
ayırmaktadır. Özellikle, rüzgar ve
güneş enerjisi, nükleer enerji alanlarına
önümüzdeki yıllarda önemli yatırımlar
gerçekleştirilecektir. Bu da Çinli
şirketlerin Türkiye’de enerji alanında
yatırım gerçekleştirmeleri için fırsatlar
www.taysad.org.tr
Çin'de yatırım ve ticaret
yapmak isteyenlere öneriler
doğurmaktadır. Aynı zamanda, Çin
hükümetinin enerji alanındaki çalışmalara
önem arzetmesi ve “go out” politikası
da iki ülke yatırım faaliyetlerinin gelişim
göstermesine yardımcı olacaktır.
Yakın gelecekte turizm, müteahhitlik,
lojistik, eğitim, finans, otomotiv, makina
ve yenilenebilir enerjiler, tarım ve gıda
sektörlerde daha fazla işbirliklerinin
kurulacağına inanıyoruz.
Öte yandan, Çin 3 trilyon Amerikan
Doları ile dünyanın en büyük yabancı
rezervine sahiptir. Bu bağlamda, Çin
güvenli yatırımlar gerçekleştirebileceği
ülke ve bölge arayışı içerisindedir. Çin
sermayesini Türkiye’ye çekmek amacıyla,
TÜSİAD International bünyesinde faaliyet
gösteren Bağımsız Varlık Fonları Çalışma
Grubu Çin’in bağımsız devlet fonu
olan “China Investment Corporation”
ile ilişkileri geliştirmek için çalışmalar
yapıyor.
Derneğiniz bölgede hangi faaliyetleri
yürütüyor, üyelerine hangi olanakları
sunuyor?
TÜSİAD Pekin Ofisi “The nearest
European country to China, and not only
geographically” temasından hareketle,
Çinli muhattaplarına Türkiye’nin AB
ile gümrük birliği ilişkisini ve AB üyelik
www.taysad.org.tr
Çin hükümeti son yıllarda Orta ve Batı
Bölgelerini geliştirmeye yönelik ciddi
çalışmalar başlatmıştır. Hükümet, kıyı
kesimlerinin yanında, orta ve batı bölgelerindeki sanayileri kalkındırmakta,
bu bölgelerin altyapı gelişimi için kaynaklar ayırnaktadır. Bu da üretimin zamanla kıyı kesimlerinden iç bölgelere kaymasını sağlayacaktır. Bu nedenle Çin’de üretim yapmak hızla artan
işçi maliyetlerine rağmen altyapısı ve
hızla gelişen iç tüketim pazarı ile halen yatırımcılar için avantajlıdır diyebiliriz. Çin’in hızla gelişen iç pazarı ve dinamikleri göz ardı edilmemelidir.
ken bir konu. Kısaca değinmek gerekirse, son yıllarda Çin’de kalifiye eleman
bulma ve en önemlisi elamanı uzun vadeli çalıştırabilme, elde tutabilme konusunda şirketlerin zorluklar yaşadıklarını
biliyoruz. Özellikle de göçmen işçi konusunda problem yaşanıyor. Uzmanlar
bu sorunun, tek çocuk politikası ile hızla yaşanan nüfusa ve bazı yapısal sorunlara dayandığını söylüyorlar. Bu durum
da sanayi dallarında ve bölgelerde kalifiye eleman eksikliğine neden oluyor.
İşçi maliyetlerinin hızla artması da kalifiye elamanı elde tutma zorluğuna neden oluyor.
Bu bölgelere son yıllarda önemli yabancı yatırımları getirilmiştir. TÜSİAD olarak Çin’in sadece kıyı kesimlerine bakılmaması gerektiğine inanıyoruz., Çin’in
orta böllgelerini ve bu bölgelerde öne
çıkan sektörleri daha iyi anlayabilmek
için orta ve batı bölgelerdeki farklı eyaletlere, şehirlere iş geliştime ziyaretler
düzenliyoruz. Çin’in gelişim potansiyeli çok yüksek diğer önemli bölgeleri ile
de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Yatırım ve teşvikler
Sektörlere bakıldığında ise Çin hükümetinin 12. Beş Yıllık Kalkınma Planı
çerçevesinde yeşil yatırımlar, ileri teknoloji yatırımları ve finans yatırımları
teşvik edilmektedir.
Kalifiye eleman konusu
Çin’de kalifiye eleman konusu, gerçekten geniş olarak değinilmesi gere-
sürecini hakkında bilgilendiri faaliyetlerde
bulunmakta. Bu bağlamda Türkiye’nin;
Avrupa ve yükselen Balkan, Karadeniz,
Akdeniz ve Yakın Doğu marketlerine
girmek isteyen Çinli şirketler için sahip
olduğunu eşsiz avantajları anlatmakta
ve Çinli yatırımcıları Türk firmalarıyla
ortaklık ilişkileri kurmaları için teşvik
etmek, Çin ve Türkiye arasındaki
ticareti, yatırım ilişkilerini geliştirmek,
iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari
ilişkilerdeki sorunları Türk ve Çin
hükümetlerine aktarmak, iş ve ticaret
ve yatırım konularında görüş alışverişi
yapmak amacıyla iş ve politika dünyasının
yöneticileriyle ilişki kurulmasına yardımcı
olmaktadır. Türk ekonomisindeki, Çinli
Son yıllarda Çin hükümeti gerek orta ve
batı bölgelerini geliştirmek, gerek yeşil ve ileri teknoloji yatırımlarını arttırmak için çeşitli yatırım teşvikleri uygulamaktadır. Bu teşvikler arasında vergi indirimleri öne çıkmaktadır. Çin hükümeti pekçok yatırım bölgesi kurmakta ve
bu bölgelere yapılacak yatırımlara vergi
teşvikleri uygulamakta. Örneğin, Devlet Konseyi tarafından belirlenmiş bazı
ekonomik gelişim bölgelerinde kurulacak işletmelere yüzde15 oranında indirimli kurumlar vergisi uygulanmaktadır.
Çin’de yatırım yapılacak alanların iyi belirlenmesi, yatırım yapılmadan önce
Çin’in farklı bölgeleri ile sıkı temaslar kurulması, bölgenin ve sektör gelişiminin
iyi anlaşılması avantajlı bir yatırım yapılabilmesi için şarttır.n
yatırımcıları Türkiyede yatırım yapmaya
çekebilecek dinamik alanlar hakkında Çinli
muhattaplara aydınlatıcı bilgi aktarmakta,
Türk kurum ve kuruluşlarından gelen
taleplerler doğrultusunda, ticaret, yatırım
ortamı, son ekonomik gelişmeler, Çin
hükümetinin çıkardığı yeni yasa ve
yönetmelikler gibi konulara raporlar ve
bilgi notları ile cevap vermektedir.
Yılda en az bir kez, Pekin ve Shanghai
dışında Çin’in farklı bölge ve eyaletlerine
iş geliştirme ziyaretleri düzenleyerek,
Türk iş ortamını tanıtıcı toplantılar
gerçekleştirmekte, aynı şekilde Çin iş
dünyasını, Çin’in farklı sektörlerini Türk iş
dünyasına tanıtmaktadır.n
Ocak January - Şubat February 2013
55
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
“China attaches priority to the fields that produce
advanced technology in investment partnerships”
How do you see relations between
Turkish and Chinese business worlds?
C
hinese ancient philosopher Xunzi
said: Until you climb to the top
of a mountain, you won’t know
how high the sky is. Until you descend to
the bottom of a valley, you won’t know
how deep the earth is. Building a more
positive Turkey perception requires to
create a brand in China.
Image of “Made in China” should
be improved and prominent brands
of Turkey should be enabled to have
presence in China market. It is also a
must to change the image of “Turkish
tradesman wandering in fairs for
cheaper products”. We need a roadmap
to manage our relations with China.
Likewise China’s economic performance
in recent years should not be ignored in
order to build a more positive perception
of China in Turkey. Trade deficit caused
by low quality and relatively cheaper
products from China engender doubt and
reaction against any Chinese product in
Turkey. However it should be known that
instead of being considered as a factory
that manufactures cheaper goods, China
aims to be an advanced technology
producing country in the course of time,
which allocates major resources to
R&D. What became apparent following
the missions we have conducted with
China is that many organizations have the
intention to work with China. I believe
that this trust will increase gradually and
reaction against Chinese products will be
eliminated through high quality Chinese
investments in Turkey.
What kind of activities does your
association implements in order
to develop relations between two
countries?
Considering our members doing business
with China the most prominent sectors
are likely to be renewable energy,
electrical household appliances and white
good production, automotive supplies,
textile, machinery, tourism, finance
and construction. On the other hand,
considering bilateral investment relations,
56
Ocak January - Şubat February 2013
recently prominent sectors include
mining, energy, telecommunications,
railroad construction, infrastructure
works and finance.
Being as the world’s biggest energy
consumer, China attaches great
importance to the investments that
would provide energy security in its
foreign investments. Likewise, in line
with Chinese government’s objectives
of developing advanced technology, it
becomes apparent that they prioritize
advanced technology producing areas
in investment partnerships. Turkish
government also attaches importance
to development of renewable energies
and allocates resources on that.
There will be important investments
particularly on wind and solar energy,
and nuclear energy as well in following
years. Thus, this would create
opportunities for Chinese companies to
make investments in energy sector in
Turkey. Likewise, Chinese government
attaching importance to energy related
studies and its go out policy will support
development of the investment activities
between two countries. We believe,
there will be more partnerships in various
sectors like tourism, construction,
logistics, education, finance, automotive,
machinery and renewable energies,
agriculture and food in near future.
On the other hand, China has the largest
stockpile of foreign exchange reserve
of 3 billion dollars. In this context, China
is in pursuit of regions and countries,
where she can make safe investments.
Independent wealth funds working
group, which operates within the
structure of TUSIAD International, works
thoroughly on developing relations with
“China Investment Corporation, which
is a sovereign wealth fund, in order to
attract investing in Turkey.
Which activities do you implement
in the region and what kind of
opportunities do you offer to your
members?
With reference to the theme of “the
nearest European country to China,
and not only geographically”, TUSIAD
Beijing Office implement informative
activities for Chinese counterparts about
Turkey’s relation with the EU in terms
of customs union and membership
process. In this context, the office
recites unique advantages of Turkey for
the Chinese companies, which would
like to enter European and emerging
Balkans, Blacksea, Mediterranean
and Near East markets. The office
also assists in building relations with
executives of business and politics world
in order to encourage Chinese investors
investing in Turkey, develop trade and
investment relations between China and
Turkey, convey the problems regarding
economical and commercial relations
between two countries to Turkish and
Chinese governments, and networking
on business, commercial and investment
related subjects. Our office also briefs
the Chinese investors about dynamic
areas of Turkish economy, which would
attract Chinese investment to Turkey. In
accordance with demands from Turkish
organizations, we produce reports
and concept notes on commercial
and investment environment, recent
economic developments, recent
regulations and legislations by the
Chinese government. n
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
Orhan Holding'in Yerel
Ortaklıklarla Küresel Açılımı
Halil Murat ORHAN
Orhan Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of Orhan Holding
Orhan Holding A.Ş., Çin’in
Fuzhou şehri merkez
olmak üzere Liuzhou,
Chongqing ve Haikou’da
üretim faaliyetleri olan
Fuzhou Rocket Enterprises
Co. Ltd. adlı firmanın
yüzde 51 hissesini satın
alarak Çin'de yatırım
yapmaya adım attı. Alımı
yapılan bu operasyonlar
ile Orhan Holding’in
yüzde yüz sahip olduğu
Nobel Automotive, 4
ayrı lokasyonda faaliyet
gösteriyor.
O
rhan Holding kuruluşundan bu
yana göstermiş olduğu başarılı
girişimler ve yurtiçinde yaptığı
satın almalar ve çeşitli ortaklıklar ile
Türkiye'deki otomotiv yan sanayinde
önemli bir konuma sahip oldu. 2000’li
yıllarda esmeye başlayan globalleşme
rüzgarını hissederek bu alanda neler
yapılabileceğini araştırmaya başladı.
Amaç; yurtiçi ve yurtdışında sağlam
temeller üzerine oturttuğu kalite, fiyat
ve teslimat performansı ile gelişmiş ve
gelişmekte olan pazarlarda da global
müşterilerine hizmet vererek global bir
oyuncu olmaktı.
Bunun yanı sıra “concept to car” anlayışı
içinde teknoloji, Ar-Ge ve Ür-Ge yönlerini
de güçlendirmek ve bu sayede global
58
Ocak January - Şubat February 2013
pazarlarda müşterilerine komple bir servis
vermek en önemli öncelikti.
Hepimizin bildiği gibi, otomotiv ana
sanayi bizlerin en önemli yönlendiricisi
konumundadır. Bilhassa yeni pazarlar
söz konusu olduğunda mutlak surette
müşterilerimizi takip etmek bizim için
önemli rollerden biridir.
İşte bu dinamiklerin etkisiyle Orhan
Holding; globalleşme yolunda ilk atağını
“akışkan transferi” konusunda ortak
olduğu Dana Corp.’dan bu iş kolundaki
aktivitelerini satın alarak yaptı. Bu sayede
artık yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da
üretim ve tasarım tecrübesini geliştirme
fırsatı bulacağı Nobel Automotive
Grubu'nu kurdu.
BRIC ülkeleri zaten Orhan Holding’in
globalleşme sürecinde odaklandığı ülkeler
arasında idi. Önce G.Kore, arkasından
Rusya ve Çin’de operasyonlarını
tamamlayarak Hindistan’da bir
mühendislik merkezi kurdu, yine
bu ülkede müşterilerinin talepleri
doğrultusunda üretim imkanları üzerinde
çalışmaktadır.
Aslında Orhan Holding’in Çin
operasyonlarından biraz bahsedersek
niye bu ülkede bir yatırım yapıldığı daha
net anlaşılacaktır. Orhan Holding 2012
yılı içinde Çinli Fuzhou Rocket firması ile
bir ortaklık anlaşması imzalayarak yüzde
51’i Orhan Holding’e ait olacak şekilde
Nobel Rocket Co. Ltd. firmasını kurdu.
www.taysad.org.tr
Buradaki en önemli amaç ana sanayi
müşterilerimizin talepleri doğrultusunda
onlara yerel hizmet verebilmek ve
öngörü rakkamlarına göre 2020’li yıllarının
sonlarında gayrisafi yurtiçi hasılası
yaklaşık 30 trilyon USD olacak ve dünya
otomotiv üretiminde yüzde 27‘lik payla
yaklaşık 40 milyon araç üretecek olan
Çin’de var olabilmektir.
Bugün itibariyle Çin'de toplam 4
lokasyonda yine akışkan transferi
konusunda çeşitli parçalar ile benzin
doldurma borusu, pedal grubu gibi ana
gruplarda sırasıyla; güç aktarımı düşük ve
yüksek basınç hortumu, rezervuar yağ
tankı (karter), soğutma hortumu, kaput
destek çubuğu, yağ seviye göstergesi,
su tahliye hortumu, yakıt hortumu, yakıt
doldurma borusu, rulman merkezleme
yatağı, diferansiyel mekanizması, egzoz
gazı geri çevrim borusu, fren & gaz
pedalı, esnek fren hortumu, fren hortumu
vb. parçaların üretimi yapılmaktadır.
Bahsettiğimiz gibi firma ağırlıklı olarak Çin
iç otomotiv pazarına üretim yapmakta
olup başlıca müşterileri arasında Ford
China ve birçok yerel marka ve önemli 1.
seviye yan sanayi firmaları bulunmaktadır.
Ayrıca şu an itibariyle ABD ve Avustralya
gibi deniz aşırı ülkelerede az da olsa
ihracat yapmaktadır. Ancak esas amaç,
daha önce de bahsettiğimiz gibi, 3.
ülkelere ihracattan ziyade gelişmekte
olan Çin iç piyasasına kendi konularımızda
parça tedariği yapmak ve tedarik
zincirimizi genişletmektir. İşe malzeme
tedariği boyutundan bakacak olursak
Orhan Holding’in diğer operasyonları
İNGİLTERE
FRANSA
ABD
İSPANYA
MEKSİKA
SLOVAKYA
MACARİSTAN
ROMANYA RUSYA
G. KORE
TÜRKİYE
ÇİN
NOBEL ROCKET
HİNDİSTAN
FABRİKA
Mühendislik Merkezi ve Fabrika
için de değişik hammadde ve yarı
mamul gruplarında çeşitli sinerjilerin
yaratılabileceği ve bu ülkeden çeşitli satın
almaların yapılabileceği düşünülmektedir.
Bununla beraber Orhan Holding’in diğer
operasyonlarında rekabetçi olabildiğimiz
müddetçe bu ülkeye ciddi bir ihracat
potansiyelinin de olduğuna inanıyoruz.
Çin’deki üretim bölgelerine göz
attığımızda, şu ana kadar hem yerli hem
yabancı şirketler, ağırlıklı olarak Çin’in
doğusunda denize yakın yerlerde daha
çok Kuzey Doğu'sunda yer almışlardır.
Ancak şu an itibariyle istihdamı iç
bölgelere kaydırmak için bu bölgelerde
farklı yatırım teşvikleri uygulanmaktadır.
Orhan Holding aşağıdaki haritadan da
anlaşılacağı gibi farklı lokasyonlarda
bulunmaktadır. Bunlardan biri de yaklaşık
Küreselleşme sürecimizde Orhan
Holding şu ana kadar yurtdışı
operasyonlarında ağırlıklı olarak
yerel bir partner bularak işe
başlamayı tercih etmiştir. Bunun
önemli sebeplerinden biri de
zamanında Türkiye piyasasında
yerel bir partner olarak birçok
ortaklığa imza atmış olması ve
bu konudaki tecrübesidir. Çin
içinde aynısı uygulanmış ve daha
önceden de tanışılan,karşılıklı
olarak güven ortamının
oluşturulduğu ve finansal açıdan
da güçlü olan bir firma ile
gelişim stratejilerimize uygun bir
ortaklık kurulmuştur.
40 milyon nüfusu ile dünyanın en büyük
şehirlerinden biri olan Chongqing olup
firma merkezi Fuzhou’da bulunmaktadır.
Genel olarak işgücü piyasasına ve sosyal
klimaya baktığımızda huzurlu bir ortam
bulunmaktadır. Beyaz ve mavi yakalı
işgücünü ülkemiz ile karşılaştırmak
gerekir ise, bizde olduğu gibi disiplinli,
eğitime açık ve çabuk öğrenen bir
işgücü bulunmaktadır. Ancak önemli
sorunlardan bir tanesi bilhassa idari
kadrolarda yabancı dil, yani ağırlıklı olarak
İngilizce konusundaki eksiklik olarak
göze çarpmaktadır. Bu durum her ne
kadar bölgesel olarak değişiklik gösterse
de, çeşitli zorluklar yaşanmaktadır.
www.taysad.org.tr
Ocak January - Şubat February 2013
59
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
İK açısından baktığımızda şu an için
herhangi bir çalışanımızı direkt olarak bu
ülkeye göndermedik. Ülkemizdeki ve
diğer ülkelerdeki çalışanlarımızın çeşitli
konularda rutin ziyaretleri söz konusu
olup iletişim ve entegrasyon hızlı bir
şekilde sağlanmaya çalışılmaktadır.
Globalleşme sürecimizde Orhan Holding
şu ana kadar yurtdışı operasyonlarında
ağırlıklı olarak yerel bir partner bularak
işe başlamayı tercih etmiştir. Bunun
önemli sebeplerinden biri de zamanında
Türkiye piyasasında yerel bir partner
olarak birçok ortaklığa imza atmış olması
ve bu konudaki tecrübesidir. Çin için de
aynısı uygulanmış ve daha önceden de
tanışılan, karşılıklı olarak güven ortamının
oluşturulduğu ve finansal açıdan güçlü
olan bir firma ile gelişim stratejilerimize
uygun bir ortaklık kurulmuştur. Bu
yatırımın ve ortaklığın oluşturulmasında
bizi zorlayan en önemli iki konu,
otomotiv üretici pazarının biraz içe
dönük ve toplamda yaklaşık 50 değişik
marka ile çok geniş olması ve bunun
yanısıra yine direkt iletişimde yabancı
dilden kaynaklanan bazı problemlerin
oluşabilmesidir. Ancak yerel yönetimler
6 Şubat 2012’de düzenlenen ortaklık seremonisi
kültürel olarak bürokratik anlamda bazen
çok detaycı olmalarına karşın, çok yapıcı
ve yardımcı bir tutum sergilemektedirler.
Bu da işlemlerin biraz uzun ama nispeten
daha kolay halledilmesine neden
olmaktadır.
Yaklaşık bir yılını dolduran resmi
ortaklığımız bugün itibariyle sorunsuz
olarak devam etmektedir. Yeni ürünler
ile Çin otomotiv piyasasında bizim
global, ortağımızın ise yerel gücü ile
tanınırlılığımızı arttırıp emin adımlar ile
ilerlemekteyiz.n
Orhan Holding and China Investment
Orhan Holding started its China
investments via buying 51 percent
shares in Fuzhou Rocket Enterprises
Co. Ltd., which is a Chinese parts
maker with its branches in Liuzhou,
Chongging and Haikou. With this
acquisition Nobel Automotive,
wholly owned subsidiary of Orhan
Holding, has now operations in four
different locations.
O
rhan Holding took its first step
in globalization with purchasing
Dana Corp’s, which was a partner in
fluid transfer systems, operations in the
same field. This purchase led to Nobel
Automotive Group’s establishment,
which enabled the group develop its
international production and design
experience.
As BRIC countries were in the focus
of the Holding, South Korea, Russia
60
Ocak January - Şubat February 2013
and China operations of the company
started and followed by establishment
of an engineering center in India, where
the company works on its production
capacity in the country due to customer
demands.
Nobel Rocket Fuzhou Fabrikası
In fact, describing the China operations
of the Holding would be helpful to clarify
the reasons behind the investment.
Orhan Holding established Nobel
Rocket Co. Ltd., 51 percent owned by
the Holding, after signing a partnership
agreement with Fuzhou Rocket in 2012.
The company manufactures mostly for
domestic market, including Ford China
and many local brands, as well as 1st
tier supply companies. Likewise the
company also exports to overseas like
US and Australia. Our main objective is
to provide supply to domestic market
in China and expand our supply chain
rather than export to third countries.
It is thought that in terms of material
supply, various synergies can be
created in different raw material and
semi product groups and purchases
may be done from this country for other
operations of the Holding. Additionally,
we believe that there is a significant
export potential to this country as long
as we can be competitive also in other
operations of the Holding. n
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
"Müşterimiz ile beraber hareket
ederek eşzamanlı yatırım yaptık"
Murat Ticaret Kablo San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Vedat Gora, yatırım öncesi öncelikle müşterileri iyi
belirlemek gerektiğini belirterek ön anlaşma yaparak
müşteri onaylı bir zaman planı dahilinde yatırımları
devreye almanın önemine değiniyor.
Vedat GORA
Murat Ticaret Kablo San. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of Murat Ticaret
Kablo San. A.Ş.
Çin'de yatırım yapmayı neden
seçtiniz?
D
ünyanın en büyük üretim
merkezi ve en büyük ekonomisi
olacağını varsayarak, Çin’i
üretim yapmamız gereken ülkeler
arasında ilk sıraya koymuştuk. Önemli
bir müşterimizin Avrupa’daki üretimini
kapatıp Çin’e kaydırması bize vesile oldu.
Dolayısıyla öncelikle işimizi kaybetmemek
için Çin’e gitmiş olduk. Çin’de, bölgelere
ve yapılacak yatırıma göre çeşitli teşvikler
mevcut. Biz önemli ölçüde elektrik
teşviğinden yararlanıyoruz. Çin, özellikle
malzeme, makine, kalıp, ekipman
ve işletme maliyetlerinde rekabetçi
düzeydedir. Bu nedenle ürünler uygun
fiyata üretilebilmektedir. İş gücünün
bolluğu ve ekonomik olması da büyümeyi
kolaylaştıran önemli bir avantaj. Çin iç
pazarının hızlı büyümesi de bölgede
yatırım yapılabilirliği teşvik etmektedir.
kişilik direk kadro ile üretim yapıyoruz.
Beyaz yaka çalışanlarımız 28 kişilik
mühendislik ekibinden oluşmaktadır ve
tüm kadromuz Çin’lidir. Bu tesisimizde
otomotiv kablo tesisatları ve konnektör
üretiyoruz. Üretim açısından Çin’de
üretim yapmamızda bir fark yok, üretim
sistemimiz tüm dünya üzerinde aynıdır.
Üretim maliyetleri açısından ise Çin’in bir
miktar avantajlı olduğunu söyleyebilirim.
Tesisimizde üretilen ürünlerimizi
sadece Çin iç pazarına sunuyoruz, şu
an için Çin’den dış ülkelere ihracat
yapmayı düşünmüyoruz. Çin’li firmalar
ihracat belgesi almak suretiyle ihracat
yapabilmektedir ve çoğu Çin’li üreticinin
ihracat tecrübesi yoktur.
Çin'li üreticinin ihracat
tecrübesi yok
Tesisimizde üretilen ürünlerimizi
sadece Çin iç pazarına
sunuyoruz, şu an için Çin’den
dış ülkelere ihracat yapmayı
düşünmüyoruz. Çin’li firmalar
ihracat belgesi almak suretiyle
ihracat yapabilmektedir ve çoğu
Çin’li üreticinin ihracat tecrübesi
yoktur.
Çin’de ise üretim yapabilmek için
Çin ve ülkemizde üretim yapmanın
kolaylıkları ve zorluklarını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
yerel lisanları konuşmak ve sabretmek
Ülkemiz üretim konusunda dünyada
önemli bir yer edinmiştir. Ülkemizdeki
kalifiye iş gücü önemli bir avantajdır.
Devlet uygulamaları zaman almakta,
önemlidir. Çin’deki yöneticilerin çoğu
yabancı dil konuşmakta zorlanmaktadır.
şirket kurma süreci ve gümrüklerdeki
prosedürler uzun sürmektedir. Ucuz
Çin yatırımınız hakkında bilgi verebilir
misiniz?
Fujian Province, Xiamen’de yerleşik 75
62
Ocak January - Şubat February 2013
Murat Ticaret’in Çin Fabrikası Genel Müdürü Mr. Zeng Sangtan
www.taysad.org.tr
nakliye, işletme maliyetleri, inşaat
maliyetleri ile bol ve ekonomik iş gücü
ise avantajlar arasında yer almaktadır. Kıyı
bölgelerde istihdam zorlaşmak ve eleman
bulmakta sorunlar yaşanabilmektedir. Bu
bölgelerde işçilik ücretleri pahalıdır, buna
rağmen iç bölgelerde eleman kolaylıkla
bulunabilmekte ve işçilik maliyetleri
yüzde 33’e kadar ucuzlayabilmektedir.
Çin'de yatırım yapmak isteyenlere
neler önerirsiniz?
İlk iki sene zarar etmeyi göze almak
gerekiyor. Eleman bolluğu ve ucuz
işçilik olan bölgelere yatırım yapılması
ileride yatırımları genişletmek için yararlı
olacaktır. Büyük ve bilindik bölgelere
nazaran yaşam standardı düşük bölgeler
uzun vadede avantaj sağlayacaktır.
Yatırım öncesi öncelikle müşterileri
iyi belirlemek ve hatta ön anlaşma
yapmak ve müşteri onaylı bir zaman
planı dahilinde yatırımları devreye almak
en doğrusudur. Zira yatırım yapıldıktan
sonra müşteri aramak ve anlaşma
yapmak yatırımın geri kazanım süresini
uzatacaktır.
Çin yatırımı konusunda karşılaştığınız
kolaylıklar ve zorluklar neler oldu?
Güvenilir eleman seçimi, lisan bilen kişiler
bulmak en zor yönlerdi. Buna karşılık
fabrikayı kurmakta, makine ve ekipman
tedariğinde, hammadde ve malzeme
temininde ise hiç zorlanmadığımızı
söylemek isterim. Türkiye’den ithal
ettiğimiz malzemelerin gümrük işlemleri
sırasında çok zorluklar yaşadık ama
firmamızın ve malzemelerin tanıtımından
www.taysad.org.tr
Fujian Province, Xiamen’de
yerleşik 75 kişilik direk kadro
ile üretim yapıyoruz. Beyaz
yaka çalışanlarımız 28 kişilik
mühendislik ekibinden
oluşmaktadır ve tüm kadromuz
Çin’lidir. Bu tesisimizde otomotiv
kablo tesisatları ve konnektör
üretiyoruz. Üretim açısından
Çin’de üretim yapmamızda bir
fark yok, üretim sistemimiz tüm
dünya üzerinde aynıdır. Üretim
maliyetleri açısından ise Çin’in
bir miktar avantajlı olduğunu
söyleyebilirim
sonra bu zorluklar aşıldı. İşler dost
edindikçe kolaylaştı.
Hijyen ve temizlik konusunda Türkiye’den
giden birisi mutlaka zor zamanlar
geçirecektir, zira temizlik Çin’de büyük
bir sorun. Sosyal anlamda Çin’de yaşam
standardı Türkiye’ye nazaran oldukça
düşük, yemek seçiyorsanız Çin’de aç
kalabilirsiniz. Ben mümkün mertebe deniz
ürünlerini tüketmeyi tercih ediyorum.
İletişim konusunda da başlarda zorluk
yaşadım, yabancı dil bilen kişilerin
esasında çok fazla bir şey bilmediklerini
gördüm.
Bu yatırımlar ile neler kazandınız?
Açıkçası ne kazanırız diye hiç
düşünmedik. Bizim ana amacımız, uzun
vadede müşterimizi kaybetmemekti,
müşterimiz ile beraber hareket edip
eşzamanlı olarak yatırım yaptık. Şu anda
müşterimiz Avrupa’daki üretiminden
daha fazla üretim yapıyor. Bizim en
önemli kazancımız öncelikle bu oldu.
Buna paralel Çin’li firmalar ile temas
kurarak, yeni müşteriler edindik ve Çin’li
firmalara da parça üretmeye başladık.
Kapasitemizi şu an için doldurduk, yeni
alınacak projeler için yeni bir fabrika
daha kuruyoruz. Bu yeni yatırımımız ile
kapasitemizi artırıp gelişen pazardan
daha fazla pay almayı hedefliyoruz.
Ayrıca firmamızın Çin gibi uzak ve büyük
bir ülkede başarılı olması ve bir nevi
yatırımda diğer şirketlere önderlik etmesi
bizimle beraber ülkemizin de kazancıdır.n
“We made concurrent investments
by acting together with our customers”
Assuming that it is going to be the
biggest production center and economy
of the world, China has already been
on top of the list of countries that
we should manufacture in. However,
as one of our important customers
halted its production in Europe and
moved to China, we went to China
in order to not lose our business.
There are different incentives in China
categorized according to regions and
type of investments. We benefit mostly
from electricity incentives. China is
quite competitive in terms of material,
machinery, mold, equipment and
business costs. Therefore products
can be manufactured with reasonable
prices. Being a labor abundant and
economic country also provides China
advantages in easing growth. Fast
growth of China’s domestic market also
encourages investments in the region.
We manufacture in Fujian Province of
Xiamen with a staff of 75 people. Our
engineering team is composed of 28
persons and they are all Chinese. In this
facility we produce automotive cable
systems and connectors. In terms of
production, there is no difference to
make production in China, as we use
same production systems all locations.
I can state that China is a bit more
advantageous in terms of production
costs. We put up our products to
China’s domestic market and we don’t
think to export to other countries.
Chinese companies need an export
certificate to export and most of the
Chinese manufacturers do not have
export experience.n
Ocak January - Şubat February 2013
63
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
"Çin'deki toplumsal kalkınma
hamlesi iç pazarını geliştiriyor"
Aktaş Holding’in Çin’deki yatırımı olan Ankeshu China'nın
Genel Müdürü Sertaç Demirtaş, Çin'de kopyacılıkla başlayan
sürecin yerini, iyileştirme ve geliştirmeden sonra yeni
teknolojilerin alacağını belirterek, Çin’de çoğu sektörün şu
anda bu sürecin iyileştirme ve geliştirme ayağında olduğunu
söylüyor.
Sertaç DEMİRTAŞ
Ankeshu China Genel Müdürü
General Manager of Ankeshu
H
erşeyden önce Çin’i daha
iyi tanıyabilmek için dünya
ekonomisinde Çin’in yerini iyi
tespit etmek gerektiğini düşünüyorum.
Dünya üzerinde hızlı ekonomik büyüme
gerçekleştiren ekonomiler hangileri?
IMF raporuna göre bu ülkelerin tümü
Asya ve Afrika’da bulunuyor. Hızlı
ekonomik büyüme gelişmiş ülkelerde
değil, gelişmekte olan ülkelerde
gerçekleşiyor. Gelişmekte olan ülkelerin
bu yıl ortalama yüzde 5.6 oranında
büyümeleri bekleniyor. Hızlı ekonomik
büyüme kaydetmekte olan ülkeler içinde
BRIC ülkeleri yer almaktadır. Çin, çok
uzun zamandan beri güçlü ekonomik
performans sergiliyor. 2013’te de hızla
büyümeye devam edecek. IMF raporuna
göre Çin ekonomisi bu yıl yüzde 8.2
oranında büyüyecek.
IMF raporuna göre en hızlı büyüyen 20
ekonominin 10’u Afrika’da, 8’i Asya’da,
2’si Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da. Asya’da
en hızlı büyüyen ve gelişen Çin herkesin
bildiği gibi hem hızlı büyüyor hem de
hızlı tüketiyor. Gelişmekte olan pek
çok ülkenin zengin bakır, altın, kömür,
uranyum, kalay madenleri uluslararası
şirketler tarafından çıkarılıp pazarlanıyor.
64
Ocak January - Şubat February 2013
En büyük müşteri Çin. Bence bu
ekonomilerden Çin’in çok önemli bir
farkı var. Çin büyümenin getirdiği kazancı
halkının gelişimi ve sanayinin büyümesi
için kullanıyor. Çin’i büyük yapan da
bence bu. Halkının daha uygar yaşaması,
çalışanlarının sağlığı için uzun vadeli
planlar yapıyor. Çok kalabalık nüfusun
getirdiği zorluklar olmasına rağmen
yılmadan korkusuzca kararlar alabiliyor
ve uyguluyor. Toplumsal kalkınma adına
önemli adımlar atabiliyor.
Halkın sağlığına zararlı olacağına inandığı
milyar dolarlık fabrikaları kapatıp; daha
bakir, şehirlerden uzakta kurduğu sanayi
bölgelerine nakletme kararı alabiliyor.
Çin son yıllarda dünya sanayi ürünleri
ihracatında oldukça emin bir şekilde
öncülüğe çıkmış bulunmaktadır. Özellikle,
son yıllarda ofis ve telekomünikasyon
ürünlerinin dünya ihracatındaki payını
artırmıştır. Dünya ihracatında tekstil
ürünleri gibi olan seri sanayi ürünlerinde
Çin lider konumunu sürdürmektedir. Çin
aynı şekilde ucuz iş kaynağının da sahibi
konumundadır.
2050 yıllarında Çin’in kişi başına düşen
milli gelir oranının, G7 ülkelerinden
bile fazla olacağı önemli ekonomistler
tarafından bildirilmektedir. Ben, gelecek
50 yıl içinde sanayicilerin ayakta
kalabilmesi için Çin ile bir şekilde ilişkileri
olması, bir adımlarının Çin’in içinde olması
gerektiğine inanıyorum. Şirketlerinin
50 yıl sonrasında olmasını planladıkları
hayallerinin içinde Çin’in de yer alması
gerekiyor. Çünkü reformlar ve dışa
açılma politikası ile modernizasyon
yapılandırılmasını son 20 yılda nasıl
gerçekleştirdiğini tüm dünya izledi.
Piyasa dışa açılıyor, hızla büyüyor ve
yatırım çevresi gelişiyor finans sistemi
reformu da istikrarlı bir yolda ilerliyor. Çin
ekonomisi sürekli büyüyor.
Çin Komunist Partisi 16. Ulusal
Kongresi’nde 2020 yılına kadar orta
halli refah toplumunun kapsamlı
yapılanmasına ilişkin mücadele hedefi
ortaya koydu. Ben bu hedefin daha önce
gerçekleşeceğine inanıyorum. Güçlenen
halk daha fazla tüketmeye başlayacak.
Çin’in fırsatlar ülkesi olduğunu,
önümüzdeki yıllarda, bilmeyenler de
ögrenecek. Çin’in her yönde cok hızlı
büyümesini gören pek çok ülke sanayicisi
ve tüccarı akın akın buraya geliyor. Çünkü
geleceği burada görüyor. Simdiden
gelişmiş ülkeler yıllar öncesinden bunu
görüp, Çin ticaretinde ve sanayisinde
yerlerini almış durumda. Bence daha geç
değil, bölgede çok fırsat var.
Önce geleceği iyi görüp Çin’e gelmeye
karar vermek ve bunu en kısa zamanda
uygulamak için adım atmak gerekiyor.
Çin’de fabrika kurma konusunda
devletin desteğinin cok fazla olduğunu
göreceksiniz. Ancak her şey beklendiği
kadar da kolay değil. Ama Çin’e geldikten
sonra, Çinlileri tanıyıp onların sıcaklığını,
temiz kalpliliğini gördükten sonra
çözülemeyecek problem olmadığını da
anlayacaksınız.
Türk şirketlerinin, Çin’de üretime
başladıkları zaman Çin’in çalışma yapısına
ve çalışanlarına uygun bir yönetim
sistemi kurmaları gerekmektedir. Çinli
çalışanların ve firmaların kendilerine
özgü çalışma sistemleri var. Bu
sistemleri iyi öğrenerek, kendi yönetim
sisteminizi bu sisteme en yakın şekilde
değiştirmelisiniz.
Firmalar Çin’de üretim yapmaya karar
verdikleri zaman asıl amaçlarının Çin
www.taysad.org.tr
SERTAÇ DEMİRTAŞ
Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil mühendisliğinden
mezun olduktan sonra Çince eğitimi için Çin'in Anshan
şehrine yerleştim. Burada bir yıllık eğitim aldıktan sonra
Shanghai'da Çince eğitimime devam ederken bir yandan
da iş hayatına atıldım. 2009 yılında Changxing Ankeshu
Rubber Technology Co.Ltd firmasında satın alma
sorumlusu olarak göreve başladım. 2010 yılı itibariyle
aynı firmada satış müdürü, 2010 Ağustos ayında da
Genel Müdür olarak atandım.
pazarı olması çok önemlidir. Çoğu firma Çin’in uygun
işgücünden dolayı bu bölgede üretim tesisi kurmuş ve
başarısız olmuştur. Çin’de üretim yapmanın en önemli
ayağı Çin pazarına ürün verebilmektir.
Çin’de yönetim sisteminde alt üst dengesi diğer
ülkelerdekilere nazaran çok daha belirgindir ve bütün
çalışanlar bu dengeyi çok iyi bilmektedir. Bu sistemi
iyi öğrenen kişiler Çin’de başarılı olacaktır. En önemlisi
de, Çin’de fabrika kurma aşamasında Türkiye’den
gelen teknisyenler ve mühendisler, Çin'lilerin çalışma
sistemlerini ve Çin kültürünü çok iyi öğrenmelidir.
Çin şu anda bir gelişim sürecinden geçmektedir.
Türkiye de zamanında bu süreçten geçmiştir. Şu
anda Çin’li üreticiler Ar-Ge merkezlerini kurmaya,
kalitelerini iyileştirmeye başladı. Kopyacılıkla başlayan
sürecin yerini, iyileştirme ve geliştirmeden sonra yeni
teknolojiler alacak. Çin’de çoğu sektör şu anda bu
sürecin iyileştirme ve geliştirme ayağındadır. n
"Public development movement in
China develops domestic market”
I
n the 16th National Congress of the Communist
Party of China a number of objectives set to build
a well-off society. Strengthened public will consume
more and the ones who are not aware of China as a
land of opportunity will learn this in the future. Many
industrialists and tradesman see China’s fast growth
and come here as the future is here. Today’s developed
countries realized that years ago and took their places in
China’s trade and industry.
When the companies decide to manufacture in China,
it is important to aim China’s domestic market. Many
companies have established production facilities here
due to low cost labor and yet failed. The most important
pillar of manufacturing in China is to sell the product to
China’s domestic market.
In China, hierarchy is stricter rather than other countries
and every worker knows this balance. The ones who
adopt this system quickly will gain success in China.
Moreover, the technicians and engineers, who come
from Turkey during facility building processes, should
learn Chinese work systems and culture very well.
Turkey has been here too. Now Chinese manufacturers
start to build R&D centers and improve their quality.
The mindset of copy will be eliminated by new
technologies after development and improvement.
Many sectors in China are now in the process of
improvement and development. n
www.taysad.org.tr
Ocak January - Şubat February 2013
65
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
Marka ve kalite değeri
pazarda başarıyı belirleyecek
Prof. Dr. Savaş TÜMİŞ
Tümiş Endüstri Danışmanlığı
Managing Director of TUMIS Industrial
Consulting (Shanghai) Co., Ltd.
Prof. Dr. Savaş Tümiş,
Çin’de iyi bir marka ve
yüksek kalite stratejisi
ile, düşük fiyat, ucuz ürün
stratejisinden kaçarak,
başarılı olmanın mümkün
olduğunu dile getiriyor.
Çin ve Türk iş dünyası arasındaki
ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
1
989 yılından beri tüm Asya’da
ve 2005 yılı başından beri ise
tamamen Çin’de yaşayan ve
muhtelif konularda faaliyet gösteren bir
kişi olarak, Türkiyemizin maalesef Çin’de
yeterince tanınmadığını yaşıyorum.
Bilhassa Avrupa’da ve dünya çapında
otomotiv ve otomotiv yan sanayi
konularında Türkiyemizin ne denli güçlü
olduğunu Çin’de her fırsatta anlatmaya ve
tanıtmaya çalışıyorum.
Türkiye'deki Çin algısı nasıldır?
Sanayicilerimiz genelde Çin’e yatırım ve
açılım konularında çekingenler. Bunun
iki önemli nedeni var: Çin’e olan uzaklık
ve Çin Kültürü’nü tanımamak. Ben bunu
doğru bulmuyorum, global Dünya’mızda
mesafe artık hiç sorun değil. Çin
kültürü, yüzlerce senedir yüzümüzü hep
Avrupa’ya ve Batı’ya çevirdiğimiz için,
Türk kültürümüze kıyasla değişik gelebilir,
fakat tarihimize ve geleneklerimize
baktığımızda ise, Asya kültürünün
bizlere daha yakın olduğunu, 1989
yılından beri Asya’da edinmiş olduğum
tecrübelerime dayanarak burada bilhassa
belirtmek isterim. Tabii ki her kültürde
farklılıklar vardır, fakat başarılı olabilmek
66
Ocak January - Şubat February 2013
için burada önemli olan, bu farklılıkların
kabullenilmesinin ve bunlara saygı
gösterilmesinin gerektiğidir.
Kurumunuz, iki ülke arasındaki
ilişkilerin gelişmesi için neler yapıyor?
2005 yılı başından beri Çin’de
yaşamaktayım ve Şangay’da TÜMİŞ
Endüstri Danışmanlık şirketim ile Türk
sanayi şirketleri’ne, Çin’de başarılı olarak
yapılanmaları için, anahtar teslimi hizmet
vermekteyim. Bunun yanında Çin’de
yaşan yegane Türk, Avrupa Patent Vekili
ve Marka Vekili, olarak Çin’de önde gelen
konulardan biri olan Marka ve Patent
tescili konusunda şirketlere yardımcı
olmaktayım.
Bölgede hangi sektörler öne çıkıyor?
Otomotiv Tedarik Sanayi, Makine,
İnşaat, Madencilik ve Gıda sektörleri
kanaatimce en çok önem taşıyan konuları
içermektedir.
Kanaatimce Çin’de iyi bir marka ve
yüksek kalite stratejisi ile, fakat düşük
fiyat – ucuz ürün – stratejisinden kaçarak,
başarılı olmak mümkün.
İki ülke arasında işbirliğine açık
alanları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yukarıda bahsetmiş olduğum konularda
Çin’de başarılı olmak mümkün, bunun
tabiiki iyi planlanması gerekmektedir,
fakat zaman kaybetmememiz gerekir,
çünkü Çin’de her geçen gün yatırımlar
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
SAVAŞ TÜMİŞ
zorlaşmaktadır, bu hem sürekli çıkan yeni
kanunlar ile ilgilidir hemde rekabetin,
yabancı yatırımlar ve Çin yerel şirketler
tarafından, gün geçtikçe daha zorlu bir
hale gelmesinden kaynaklanmaktadır.
Bölgede hangi faaliyetler yürütülüyor,
hangi olanaklar sunuluyor?
Türk otomotiv sanayimiz genelde diğer
sektörlere kıyasla daha faal ve Çin’de
yatırımlara yönelmiş durumda.
Çin’deki yabancı yatırımları kolaylaştırmak
için, Çin Merkezi Hükümeti, Eyalet
Hükümetleri ve yerel resmi makamlar
bütün kolaylıkları göstermektedirler,
bundan emin olabilirsiniz.
Çin'de yatırım ve ticaret yapmak
isteyen şirketler için neler önerirsiniz?
Her bölgenin kendine has olanakları var.
Burada dikkatimizi çekmesi gereken
konu, bütün Çin’de sadece tek bir strateji
ile başarılı olmak mümkün değil, çünkü
Çin çok büyük ve bu sebepten her bölge
için değişik stratejiler gerekmektedir.
Sektörler konusuna ise daha önce
değinmiştim, Türk otomotiv tedarik
sanayisinin Çin’de başarılı olacağının altını
çizmek isterim, burada önemli olan oyunu
kurallarına göre oynamak.
Herşeyden önce Çin’de başarılı olabilmek
için Çin kültürünü tanımak ve buna saygı
göstermek lazım, fakat bu başarı faktörü
dünyanın heryerinde zaten aynı.
Çin’de başarı için en önemli konu, hem
resmi makamlar, hem tedarikçiler ve
hemde müşteriler ile olan yakın ilişkilerin
geliştirilmesidir.
Çin'de üretim yapmak hangi
avantajları sağlıyor?
Dünya’nın en büyük pazarının, yani Çin’in,
ihmal edilmesi, sadece otomotivde
68
Ocak January - Şubat February 2013
1973 yılında İstanbul Avusturya Lisesi’ni
bitirdikten sonra, Almanya’da Berlin
Teknik Üniversitesi’nden Yüksek
Makine Mühendisi olarak mezun
oldum. Almanya’da Siemens’te bir kaç
sene çalıştıktan sonra Berlin Teknik
Üniversitesi’ne dönüp Takım Tezgahları
ve Üretim Teknolojileri Kürsüsü’nde
‘Otomotiv Sanayi Kalıplarının Bilgisayar
Ortamında Maliyet Muhasebesi’
konusunda Endüstri Mühendisliği
Doktorası yaptım.
Daha sonra Almanya’da Rexroth
Hidrolik Firması’nda Üretim ve Planlama
Direktörü olarak çalıştım. Almanya’daki
Gizli Şampiyonlar’dan biri olan bir
ağır sanayi komünikasyon şirketinde
Genel Müdür oldum, batmakta olan
şirketi kurtardıktan sonra kendi ağır
sanayi telsiz iletişim sistemleri üretim
ve pazarlama şirketimi kurdum ve
daha sonra bu şirketi sattıktan sonra
Türkiye’ye döndüm ve Interconsult
Sanayi Danışmalığı şirketimi kurarak
Türk sanayi şirketlerine Pazar Liderliği ve
Başarılı Büyüme Stratejileri konularında
hizmet verdim. Bunun yanında Marmara
Üniversitesi Almanca İşletme ve
İşletme Enformatiği Bölümleri’nde üst
yönetici olarak çalıştım.
2005 yılı başında tek başıma Çin’e
geldim ve Şangay’a yerleştim. Tongji
Üniversitesi’nde Gildemeister/DMG
Takım Tezgahları ve Üretim Teknolojileri
Kürsüsü’nü kurdum ve üniversitenin
100 yılık tarihinde ilk Çinli olmayan
Profesör kürsü başkanı ve Doktor
Süpervizörü olarak görev aldım. Bu
görevim sırasında Almanya’dan almış
olduğum çeşitli sanayi projelerini Çin’de
gerçekleştirdim.
2007 yılında Berlin Teknik
Üniversitesi’nde Yenilik Pazarlama ve
Yenilik Yönetimi konusunda Onursal
İşletme Profesörlüğüne atandım ve bu
değil hemen hemen her konuda, çok
kısa bir zaman sonra Türk şirketlerimize
affedilemeyecek bir hata olarak geri
döneceği muhakkak.
Bunun yanında Çin’de sadece
üretim yapmak değil burada Ar-Ge
konularınında göz önünde bulundurulması
gerekmektedir. Ar-Ge yatırımları ve
çalışmaları Çin kanunları tarafından
bilhassa destek görmektedir. Üretimde
gerekli olan yan sanayileri bulmak, iyi
değerlendirmek ve bunların gelişimini
sağlamak lazım.
görevimede devam etmekteyim. 30’dan
fazla Almanca, Çince, İngilizce ve Türkçe
makale ve Almanca ve Türkçe 3 kitap
yayınım var.
Şangay’da TÜMİŞ Endüstri Danışmalığı
Şirketi’ni kurdum ve sanayi şirketlerine,
Çin’de anahtar teslim, pazarlama ve üretim
fabrikası yapılanması konularında hizmet
vermekteyim (www.tumisconsulting.com).
2009 yılı başında Aktaş Holding Çin
CEO’su olarak Sayın Şahap Aktaş Bey’in
Çin’de Zhejiang Eyaleti’ndeki yatırımını
gerçekleştirdim, görevimi başarılı bir genç
arkadaşımıza devrettikten sonra Aktaş
Holding’in danışmanlığına halen devam
etmekteyim.
2011 yılında Çin’deki Avrupa Birliği Sanayi
ve Ticaret Odası Otomotiv Yan Sanayi
Çalışma Grubu’nun Başkan Yardımcılığına
getirildim.
2012 yılı başında Teklas Kauçuk’un Çin’deki
Genel Müdürü ve Hukuki Temsilcisi olarak
Çin’deki yatırımının sorumluluğunu aldım
ve bu görevime devam etmekteyim, bu
sorumluluğuda 2013 senesi içinde genç bir
arkadaşımıza devredeceğim.
Buna paralel olarak 2012 yılı ortalarından
itibaren Kırpart Otomotiv’in (Kıraça Holding)
Çin’deki Genel Müdürü ve Hukuki Temsilcisi
olarak Çin’deki yatırımının sorumluluğunu
aldım ve bu görevimede devam
etmekteyim.
1999 yılında ilkini Türkiye’mizde yayınlamış
olduğum Dünya Pazar Liderlerinin Stratejileri
konusundaki Gizli Şampiyonlar kitabındaki
bu terminolojiyi ilk olarak Dünya Ekonomi
ve Sanayi Literatürü’ne sokan Profesör Dr.
Hermann Simon ile beraber, ikinci yazar
olarak benimde katkıda bulunduğum, ’21.
Yüzyılın Gizli Şampiyonları’ kitabı 2013 yılının
ilk yarısında Türkiye’mizde yayınlanacak.
Çin’de Alman, Amerikan ve Avrupa Sanayi
Odaları’na üyeyim.
Kalifiye eleman konusu çok önemli. Gerçi
mühendislik, yani teknik eğitimli, genç
kabiliyetler Çin’de yeterince mevcut,
fakat bunların şirkete kazanılması,
motive edilmesi ve şirkete bağlanması
etkin yönetim uzmanlığını beraberinde
getirmektedir.
Çin kanunları ve makamları yabancı
yatırımcıları mükemmel derecede
desteklemektedirler. Yatırım
Bölgeleri’nde (Çin’deki yaklaşık 200
Investment Zone) yatırım yapılmasını
daha başarılı olduğu için bilhassa tavsiye
ederim.n
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
Çin ekonomik stratejisinde
otomotiv önemli rol oynuyor
Mehmet BİLGİN
Tenneco Automotiv Uluslararası Satış
ve Global Program Yöneticisi
OE Sales and Program Manager
Tenneco China Co.,Ltd. Shanghai CHINA
Mehmet Bilgin, alım gücü
hızla yükselen yerli pazarın
Çin'in yakın gelecekteki en
önemli dinamosu olacağını
söylüyor. Çin'e yatırım
yapmak isteyen firmalara
gelişen yerli pazarı hedef
almalarını tavsiye ediyor.
Bilgin ayrıca "Asya merkezli
iş merkezlerini" gündeme
taşıyor.
Çin'de yöneticilik yapmaya nasıl karar
verdiniz?
Ö
ncelikle çalıştığım şirketten
kısaca bahsetmek isterim.
Tenneco Inc., Amerika' da
hisselerinin tamamı New York borsasında
işlem gören, OEM firmalarına amortisör,
egzoz sistemleri ve kauçuk komponentler
üreten, dünya genelinde 26 bin çalışanı ile
yıllık cirosu 2012 yılı itibarıyle 7.5 milyar
dolara ulaşan küresel bir oyuncudur.
Şirketimizin Türkiye'deki üretim
biriminde görevliyken, 2002 yılında
alınan kararla Türkiye'deki üretim Doğu
Avrupa'ya kaydırıldı. Bu gelişme üzerine
ben, aldığım teklifi değerlendirerek,
Türkiye'den Belçika'daki teknik merkeze
transfer olarak, beş yıl boyunca Avrupa'da
görev yaptım. Bu sırada, Çin'de devam
eden projeleri desteklemek ve OEM
müşteri ilişkilerini yönetmeye yönelik bir
pozisyon açılınca, bunu hayatımda yeni
bir sayfa açılması olarak değerlendirmek
istedim.
70
Ocak January - Şubat February 2013
Profesyonel yöneticilik, gün geçtikçe
küresel bir niteliğe bürünüyor. Otomotiv
sektöründe görev yapan bir yöneticinin ya
da bu başka sektörler için de geçerlidir,
artık yerel davranması mümkün değildir.
Dünya küçük bir köye dönüşürken,
şirketinizin satınalma birimi, küresel
tedarik zincinin (GSCM= Global Supply
Chain Management) bir parçası olmak
durumunda. Üretim biriminiz evrensel
standartlara göre düzenlenmeli.
Kalitenizi uluslararası sertifikalarla
belgelendirmelisiniz, müşterileriniz de
Çin'de dahi olsa bulup hizmet götürmek
durumundasınız.
Çin'de yöneticilik yapmak konusunda
neler söyleyebilirsiniz?
Çin'de yöneticilik yapmayı, Avrupa
veya Amerika'ya göre çok daha farklı
buluyorum. Çin'de ilk dört yılımı Pekin'de,
şirket yöneticilerinin tamamı Çinli;
Çinli büyük bir grupla ortaklığı olan bir
organizasyonun yönetiminde yer alarak
geçirdim. Kültürel farklılık elbette önemli
bir faktör. Fakat bundan daha önemli
ve öncelikli olan bir yönetici olarak
burada çalışanlara güven vermemiz
ve sizi onlardan biri olarak görmelerini
sağlamanız gerekiyor. Böylece
uygulamayı planladığınız sistem ve
prosedürlerin kalıcı olarak benimsemesi
ve sahiplenilmesini sağlar. Ayrıca doğru
bilgi akışının sürekliliğini de garanti etmiş
olursunuz.
Kültürel farklılığın farkında olmak
da önemlidir. Burada, bir örnekle
karşılaştırma yapmak yerinde olacak.
Avrupa'da şirket içerisinde yaptığınız
bir toplantıda görüşlerinizi açıklıkla dile
getirmeniz beklenir. Ve bu zamana
dayalı görev paylaşımı yapılması da
toplantının doğal bir parçası olarak
görülür. Çin'de yaptığınız yönetim
toplantılarında, katılımcılar genelde
görüşlerini açık bir şekilde ifade
etmezler. Hele "hayır" demeyi hiç tercih
etmezler. Karşısındakine karşı yüzünün
kalmayacağını düşünürler. Dışarıdan
bir Batılı gözüyle şirket içi iletişime
bakıldığında, biraz kaotik, karmaşık ve
www.taysad.org.tr
www.taysad.org.tr
Ocak January - Şubat February 2013
71
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
MEHMET BİLGİN
toplantı konusunda uzak algılanabilir.
Ancak bütün bunlar zengin Çin kültürü ile
beslenen bir arka plana dayanır. Lidere
dayalı yönetim sisteminin getirdiği,
son kararların liderler tarafından alındığı
bir yapıda, liderle ve onu destekleyen
yönetim unsunları ile ilişkideki başarınız,
işte elde etmek istediğiniz sonuçlarla
doğrudan ilişkilidir.
Biz Türkler için, daha Batılı ülke
yöneticilerine göre kültürel
benzerliklerimiz bir avantaj olarak ortaya
çıkıyor. Çinliler, dünya üzerinde iki temel
ırkı benimserler. Sarı ırk olan kendilerinin
de yer aldığı Asyalılar ve diğerleri. Türkleri
her ne kadar diğerleri grubuna kategorize
etseler de bizleri özellikle, Avrupalılardan
farklı görürler. Türkler onların gözünde
daha esnek düşünebilen, daha sıcak karlı
ve iletişim kurması daha kolay insanlar
olarak algılanırlar.
Çin'de hangi tecrübeleri kazandınız?
Çin'de yöneticilik yapmak, başlangıçta
çok farklı bir kültürde, farklı zorluklara
başedebilmeyi gerektiriyor. Bunu
başarırken, çok büyük kazanımlar elde
ediyorsunuz; esnek düşünebilmeyi, yıllar
boyu Batıda öğrendiğiniz ve tecrübe
ettiğiniz yönetim modellerinin dışına
çıkıp, sıklıkla kendi modellerinizi sınama
fırsatı buluyor; ayrıca sinirlerinize de
çelik bir zırh geçirmek konusunda da
uzman oluyorsunuz! Aksi takdirde
başarılı olmanız mümkün olmuyor. Bunu
çevremizde sıklıkla görüyoruz. Batı
ülkelerinden atama yoluyla çalışmaya
gelerek kısa sürede dönen yöneticilerin
sayısı hiç de az değil.
Türk şirketlerine Çin'de üretim
yapmak konusunda neler önerirsiniz?
Çin, her ne kadar çift haneli büyüme
rakamlarını, dönemsel yavaşlamanın
etkisiyle tek haneye revize etse de,
önümüzdeki on yıl içerisinde dünyanın
en büyük ekonomisi olma yolunda hızla
ilerliyor. Ekonominin önünde en büyük
zorluk olarak da dengesiz ekonomik
gelişmeyi, uluslararası pazarlara aşırı
bağımlılığı, yerli pazarın hala yeterince
güçlü olmadığını sıralayabiliriz.
Son zamanlarda, özellikle dünyanın önde
gelen moda markalarının Çin'deki üretim
hatlarını, Pakistan, Vietnam, Bangladeş
ve Filipinler gibi ülkelere kaydırıldığın
altını çizelim. Bunun en önemli sebebi
de işgücü ve hammadde maliyetlerinin
72
Ocak January - Şubat February 2013
İstanbul Teknik Üniversitesi'nden
Endüstri Yüksek Mühendisi olarak
mezun olduktan sonra Borusan
Holding de profesyonel iş hayatıma
başladım. Türkiye'de on yıllık
otomotiv sektörü tecrübem boyunca
kalite, ürün geliştirme, proje yönetimi
ve OEM müşteri ilişkileri üzerine
sorumluluklar aldım. Ardından,
halen çalışmakta olduğum şirketim
Tenneco Automotiv, Avrupa teknik
merkezinde iş geliştirme ve progam
yönetimi üzerine beş yıl boyunca
sürekli yükseliş göstermesi. Özetle, Çin
"dünyanın üretim fabrikası" olma rolünü
bölgedeki diğer ülkelere bırakıyor. Bu
durum, Çin'in en büyük ekonomi olmasını
yine de engelleyemeyecek; çünkü alım
gücü hızla yükselen yerli pazar, Çin'in
yakın gelecekteki en önemli dinamosu
olacak gibi görünüyor. Dolayısıyla Çin'e
üretim yapmak amaçlı gelen firmaların,
yerel pazarı hedef almasında fayda var.
Bu ortamda Çin ile ticaret yapmak
isteyen veya üretim birimi oluşturmak
isteyen Türklerin dikkat etmesi gereken
en önemli konu, Çin hükümetinin
kontrolundeki yerel prosedür ve
uygulamaların çok hızlı değişmesi,
ticaret ve yatırım için Türkiye'den
gelen girişimciler için sıklıkla sürprizle
karşılanıyor. Bu ve buna benzer
problemleri aşmak için en kestirme yol,
Çinli büyük firmalarla ortaklık yoluna
gitmek. Danışmanlık benzeri aracılar, bu
süreçlerin aşılmasında pek de faydalı
olmuyor. 1970'li yıllardan bu yana Çin
sanayisinde önemli rol oynayan Almanlar
örneğin; Ar-Ge sırlarını Çinli ortakları
ile paylaşmadan, Çin üretim gücünü
çok iyi kullanmayı beceriyorlar. Halen
Almanya'nın Siemens, VW, Bosch gibi bir
görev yaptım. Bu süre zarfında Batı ve
Doğu Avrupa, Rusya pazarlarında ana
OEM firmalarıyla müşteri ilişkilerini
yönettim. Son olarak, Çin'de dört yıl
Pekin'de yer alan üretim biriminde,
son bir yıldır da Şirketin Asya Pasifik
Genel merkezinin yer aldığı Shanghai
ofisinde çalışıyorum. Ağırlıklı, Asya
Pasifik bölgesi olmak üzere, Uluslararası
satış ve global program yönetiminden
sorumluyum. Eşim ve üç çoçuğumuzla
birlikte , Shanghai da yaşıyoruz.
çok köklü firması, büyük Çinli ortakları ile
ciddi başarılara imza atıyorlar.
Çin ekonomisini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi
olarak, Çin'in bunu nasıl başardığı yıllardır
merak konusu oldu. Sayısız makale ve
kitap, bu konuyu derinlemesine irdeledi.
Kanımca, bu başarının temelinde, Çin
Politbüro ve Komünist Parti yoneticilerinin
yıllar öncesindeki ekonomik reformları
ile Çin'in nevi şahsına münhasır, devlet
kontrolünde kapitalist dışa açık piyasa
modelinin büyük payı var, bu temel
ekonomik büyümenin zeminini oluşturdu.
diğer taraftan Çinliler her yıl yüzde 10'un
üzerinde reel büyüme gösteremedikleri
takdirde, arkadan gelen devasa
genç nüfusa iş sahaları yaratmakta
zorlanacaklarını; bunun da beraberinde
sosyal patlamaları getireceğinin bilincinde
hareket ederek, ucuz işgücüne dayalı
üretim modelini geliştirdiler.
Tüm sektörler içerisinde otomotiv
sektörü, Çin ekonomik stratejisinde
önemli rol oynuyor. Bu rolü, Asya Pasifik
özelinde ele almak yerinde olur diye
düşünüyorum. 2015 yılında, Asya Pasifik
binek otomobil üretimi 30 milyona
ulaşacak. Hindistan ikinci en büyük pazar
olmakla birlikte, Çin ile arasında hala
ciddi bir açık olacak. Bölgedeki en büyük
otomotiv üreticisi olarak Asya Pasifik
otomotiv endüstrisinde 21. yüzyılın
baskın pazarı olacak. Bölgede uzun yıllar
çalışmış ve halen bölgesel iş ilişkileri olan
bir Türk yöneticisi olarak, Türk otomotıv
sanayicileri liderlerine "Asya merkezli
iş modelleri " üzerinde durmalarını,
rekabetin boyutlarını da gözünüzde
bulundurarak tavsiye ederim. n
www.taysad.org.tr
www.taysad.org.tr
Ocak January - Şubat February 2013
73
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
Riskler ve potansiyelleri iyi
değerlendirmek gerekiyor
Baran Tankut Gümüşel, tedarikçi olarak çalışan
firmaların, hem müşterilerine yakın olabilmek, hem de
hızla artan talebi karşılayabilmek için Çin'de yer almanın
uzun vadede kalıcılığı sağlayacağına değiniyor.
Çin'de yöneticilik yapmak konusunda
neler söyleyebilirsiniz?
Baran Tankut GÜMÜŞEL
BMW Grup Asya Bölgesi Aks Parçaları
Satınalma Kıdemli Müdürü
BMW Group Senior Manager
Purchasing and Supplier Network Asia
Chassis & Safety
Çin'de yöneticilik yapmaya nasıl karar
verdiniz?
A
lmanya’da Uluslararası İşletme
eğitimimden sonra, Avrupa’dan,
Amerikan’dan gelen teklifleri
değerlendirdim. Asya’nın, özellikle Çin’in
dünya ekonomisi üzerindeki etkisini ve
de Çin’in sunduğu imkanları göz önüne
alarak, 2006 senesinde Volkswagen’den
gelen teklifli değerlendirip, Nisan 2006’da
Pekin, Çin’de çalışmaya başladım.
İlk başlarda kalma sürem iki sene idi.
Fakat, Volkswagen içinde aks parçaları
satınalma bölümünde proje sorumlusu
olarak motor parçaları satın alımına terfi
edildim, böylece Çin’deki sürem biraz
daha uzatıldı. 4,5 sene kadar Volkswagen
Group China Satın alma bünyesinde, farklı
projelerle Çin’de bir çok tedarikçi tanıdım
ve Çin tedarikçi pazarını çok iyi tanıma
şansı buldum. 2010 senesinde BMW’den
gelen teklifi değerlendirip, 2010’nun Eylül
ayında BMW’ye transfer oldum.
74
Ocak January - Şubat February 2013
Her kültürün kendine özgü örf ve adetleri
var. Çinli bir firmada, şef ve çalışan
arasında çok büyük bir hiyerarşi farkı
var. Genelde şef ne derse, o olmak
zorundadır. Şefin verdiği direktifleri
bir Çinli çalışan sorgulayamıyor ya da
Çinli çalışan kendi fikrini belirtmekten
çekiniyor. Uzun süre Çinli bir şirkette
çalışmış olanlar, Batılı şirkette işe
başlayınca kültür şokuyla karşılaşıyorlar.
Çünkü batılı firmaların iş yaşamında
karşılılıklı fikir alış-verişi çok önemli. Hem
problemleri çözmede, hem de çalışanların
birbirini tanımasında önemli rol alıyor.
Batılı şirketlerde yöneticiler, çalışanların
kendi fikirlerini ortaya atıp sadece şefin
dediğini yapmalarını istemiyorlar. Fakat,
Çinli çalışan genelde anlaşmazlık ya da
çatışma çıkmaması için, şefin dediklerine
'evet' diyor. Batıda, özellikle Almanya'da
'evet' sözlü anlaşma anlamına gelir. Ama
Çin'de 'evet' farklı anlamlara gelebiliyor.
Örneğin, 'olabilir' ya da 'seni duydum'
gibi bir anlam çıkartılabiliniyor.
Batı iş dünyasından gelen yöneticiler,
ilk zamanlarda bu yüzden bazı sorunlar
yaşıyorlar. Önemli olan farklı kültürlerin
farklı adetleri olduğunu kabul etmek ve
bunların ne anlama geldiğini öğrenerek
ona uygun davranmak gerekiyor.
Günümüzde özellikle çok uluslu çalışan
şirketlerde en çok aranan özellik, bir
çalışanın diğer çalışanlarla iletişim
kabiliyeti ve farklı kültürlere ayak
uydurabilme özelliği. Benim uzun seneler
yurt dışında yaşamam ve eğitim görmem,
kültür şokundan fazla etkilenmememe
olanak verdi. Uzun süre farklı kültürlerle
ve milliyetlerle beraber yaşayınca, farklı
milliyetten insanların farkı düşünebildiğini
ve olaylara nasıl farklı tepki verebileceğini
anlıyorsunuz.
Batılı bir şirkette yönetici olmak ile
Çin'de bir şirkette yönetici olmayı
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Batılı şirketlerde kendi fikirlerinizi
belirtebiliyorsunuz. Çinli şirketlerde ise
şefin dedigini yapmak zorunda olduğunuz
için, kendinizi fazla geliştiremiyorsunuz.
Çin'de hangi tecrübeleri kazandınız?
En büyük tecrübem, Çinli şirketlerle
ve Çinlilerle nasıl çalışması gerektiğini
ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini
öğrenmem. "Lose Face" denilen saygınlığı
yitirmemek Çinliler için çok önemli. Genel
'evet yanıtı bu yüzden geliyor.
Kültürel tecrübelerimin yanında, Çinlilerle
nasıl iş yapılır, nelere dikkat etmek
gerekir, Çin'de hangi tedarikçiler hangi
kalitede ürünler üretiyor gibi tecrübelerim
de oldu.
Türk şirketlerine Çin'de üretim
yapmak konusunda neler önerirsiniz?
Çin pazarı çok büyük ve gelişen bir
pazar. Özellikle, tüketim ürünleri üreten
firmalar için, Çin nüfusunu göz önüne
alırsak, mühiş bir potansiyel var. Fakat
bunun yanında riskler de bulunuyor. En
çok bilinen risklerden birisi, ürünlerinizin
kopyalanması. Çin hükümetinin getirdiği
bazı endüstrilere yönelik kurallar var.
Özellikle otomobil sektöründe bir ortakla
beraber çalışmak zorundasınız. Çin
hükümetinin belirlediği kurallara göre,
bazı önemli teknolojileri Çin'de üretmeniz
gerekiyor.
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
Tabi bu da, bizim tabirimizle ‘Kara
Kutuyu” açmak anlamına geliyor.
Ortakların getirdiği en büyük avantaj,
Çin yerel ve de genel yönetimiyle olan
"gunaxi" denilen bağları. Bu yönden, Çin
Türkiye'ye benziyor. Eğer doğru kişilerle
ve yüksek makamlarla iyi bağlantılarınız
yoksa, Çin'de iş yapmanız çok zor
oluyor. Bu yüzden, rüşvet bir biçimde
iş dünyasının parçası haline gelmiş
bulunuyor. Çin'in yeni hükümeti, rüşveti
önlemek için daha sıkı önlemler alıyor.
Çin'de üretim yapmak isteyenlere
neler tavsiye edersiniz?
Çin hükümetinin bazı endüstrilere
getirdiği kurallardan dolayı, batılı bir firma
Çinli firma ile ortaklık kurmak zorunda.
Bu açıdan ortak seçimi çok önemli.
Özellikle ortak olduğunuz Çinli şirketin
finansal durumu, Çin içinde satış ağı ve
ayrıca yerel yönetimle olan bağlantılarını
da göz önüne almak gerekiyor. Diğer
taraftan, WOFE (Wholly Owned Foreign
Enterprises) denilen şirket şeklinin
avantajları olduğu gibi dezavantajları da
var.
WOFE olarak bir Çinli şirketle ortaklık
kurmanıza gerek yok. Yani, kendi
kararlarınızı kendiniz alabiliyorsunuz. İleri
düzeyde teknoloji üreten şirketler için
en cazip şirket şekillerinden birisi Çin'de
WOFE olarak şirket kurmak. Çünkü
teknolojinizi başka bir şirketle paylaşmak
zorunda kalmıyorsunuz. Sadece
bürokratik engellere takıldığınızda size
yardım edebilecek yerel hükümetle iyi
bağları olan bir ortağınızın olmayışı da bir
dezavantaj oluyor. Eğer tüketici ürünleri
Çin hükümetinin bazı
endüstrilere getirdiği kurallardan
dolayı, batılı bir firma Çin'li firma
ile ortaklık kurmak zorunda. Bu
açıdan ortak seçimi çok önemli.
Özellikle ortak olduğunuz Çin'li
şirketin finansal durumu, Çin
içinde satış ağı ve ayrıca yerel
yönetimle olan bağlantılarını da
göz önüne almak gerekiyor. Diger
taraftan, WOFE (Wholly Owned
Foreign Enterprises) denilen
şirket şeklinin avantajları olduğu
gibi dezavantajları da var.
76
Ocak January - Şubat February 2013
Çin'de üretim yapmanın getirdiği avantajlar
Çin’de üretim yapmanın en büyük
avantajlarından birisi bütün dünyanın
da bildiği gibi, ucuz işçi ücretleri. Fakat
Çin’de bölgelere göre ve de sektörlere göre artık eskisi gibi işçi ücretleri o
kadar da ucuz değil. Özellikle Shanghai bölgesi, diğer bölgelere göre işçi
ücretleri açısından daha pahalı. İyi eğitim almış üniversite öğrencileri, Pekin
ve Shanghai gibi şehirlerde çalışıp yaşamak istiyorlar. Bu yüzden bu yerlerde işçi ücretleri son dönemde yüzde
30-50 arasında yükselmeler görüldü.
Bu yüzden batılı tekstil firmaları üretimlerini hala ucuz işçilik ücretleri olan
Bangladeş ve Tayland gibi ülkelere kaydırdılar. Bunun yanında, Çin’de üretim
yapmanın diğer avantajlarından birisi
üretiyorsanız, pazarlama bölümünde
de zorluklar çıkabilir. Özellikle Çin'li
tüketicinin isteklerini, ilgi alanlarını, çok
çabuk değişen zevklerini anlayabilmek
ve bunlara çabuk müdahale edebilmek
için çok iyi yerel çalışanlara ihtiyacınız
olacak. Genellikle, Çinli genç jenerasyon
Almanca, Fransızca ve İngilizce öğrendiği
için bu dillerin konuşulduğu ülkelerden
gelen şirketlerin Çin'de çalışan bulması
zor olmuyor.
Çin'de üretim yapmak isteyenler, uzun
vadede kendi ülkelerinden gönderdikleri
çalışan ve yöneticilerle hem yüksek
maliyet açısından hem de dil açısından
fazla avantaj getirmiyor. Bu yüzden,
Çin'de üretim yapmak isteyen firmalar,
yönetici bölümünde de iyi eğitim almış,
bir kaç dil konuşan, Çinli yöneticiler ve
çalışanları bünyelerinde bulundurmaları
gerekiyor.
Çin ekonomisini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Çin ekonomisinin büyümesinin en büyük
nedenlerinden birisi, ülkenin küresel
pazara odaklanmasıydı. Yıllardır ihracata
dayalı bir büyüme içerisine girmişti.
Ucuz üretilen ürünler, dünya pazarına
yine ucuz fiyatlarla dağıtılıyordu. Bunun
yanında Çin hükümetinin yerel üreticilere
verdiği destek de göz ardı edilemez.
Bazı ürünlerin ihracatında, Çin hükümeti,
yerel üreticilere sübvansiyon sağlıyor,
bu destek ihracat odaklı Çin ürünlerinin
ise, Çin hükümetinin bazı ithal ürünlere uyguladığı yüksek ÖTV vergilerinden
maruz kalmak. Yurtdışından ithal edilen
ürünlerin fiyatları, denizler üzeri navlun
ve ithal mallara uygulanan vergilerden
dolayı fiyat olarak cazibesini yitiriyor.
Eğer ürününüz lüks bir marka değilse,
Çin’li tüketici fiyat dolayısıyla ülkesinde
üretilen ürünü tercih ediyor.
Eğer endüstriyel ürünlerden söz ediyorsak, belirli sektörlerde tedarikçi olarak
çalışan firmalar, hem müşterilerine yakın olabilmek, hem de hızla artan talebi
çabuk karşılayabilmek için Çin’de bizim
lokal olarak tabir ettiğimiz üretime geçmeleri; uzun vadede başarılı olabilmeleri için çok önemli rol oynuyor.
fiyatlarının sabit kalmasını destekliyordu.
Özellikle, arz-talep teorisindeki gibi,
talebin hızla yükseldiği yerde, Çin'in bu
politikasından dolayı arz edilen ürünlerin
fiyatları ve ham maddeleri sabit kalıyor,
hala ucuzluğunu koruyordu. Fakat,
birçok endüstriyel ürünlerde Çin'in WTO
(World Trade Organization) geçmesinden
sonra, haksız rekabeti kaldırmak için
WTO getirdiği kurallara dayalı bu
sübvansiyonlar kaldırıldı ya da en aza
indirildi.
Son zamanlarda Çin para birimi olan
Renminbi'nin çok değer kazanması da,
ihracata bir nebze de olsa darbe vurdu.
2006-2007 yılları arasında 1 Euro, 11
Rmb'ne karşılık gelirken şu anda 1 Euro,
8,2 Rmb'ne aralığında dalgalanıyor. Bu da
Çin ihracat ürünlerinin döviz paritesinin
getirdiği dezavantajlardan dolayı aşağı
yukarı yüzde 25 oranında 6 yıl önceye
göre daha pahalılanmasına yol açtı.
Batılı ülkelerdeki finansal krizlerin de
sonucunda Çin hükümeti şimdiye kadar
süren ekonomik büyümenin uzun
vadede sadece ihracata dayalı olarak
sürmeyeceğinin farkında. Bu yüzden yeni
yönetimin önümüzdeki 5 yıllık kalkınma
planında iç pazarı canlandırma maddesi
var.
Devlet, ekonominin desteklenmesi için
neler yapıyor?
Çin'de işçilik ücretlerindeki artış hem
ihracatı hem de yurtdışından gelen
www.taysad.org.tr
ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS
B. TARAN GÜMÜŞEL
doğrudan yatırımı etkiliyor. Bu fiyat
artışının nedenlerinden birisi olarak
Çin'in uyguladığı tek çocuk politikası
gösteriliyor. Kırsaldan büyük şehire göç,
ucuz işçi arzının en büyük kaynaklarından
birisi. Uzmanların araştırmalarına göre,
Çin, 15-20 yıl içinde “Lewis Turning
Point” denilen noktaya ulaşacak. Yani
gelişen ülkelerde görülen ucuz işçi
maliyetlerinden gelişmiş ülkelerdeki gibi
yüksek işçi maliyetlerine geçecek. Bu da
Çin'in daha fazla düşük maliyetle ürün
üretip ihracat yapmasına etki edecek.
Tek çocuk politikası da, çalışabilen kişi
nüfusunu aşağı çekerek bu noktaya
daha hızlı gelmesini tetikliyor. Bu yüzden
Çin hükümeti, uzun vadede ekonomiyi
tetiklemek için tek çocuk politikasını biraz
gevşetmek adına çalışmalar yapıyor.
Kısa vadede Çin devleti, ekonomiyi
desteklemek için şirketlere
sübvansiyonlar veriyor. Batılı şirketleri
daha fazla yatırıma teşvik ediyor, iç pazarı
canlandırmak için ithal ürünlere bazı
serbestlikler getiriyor.
"Ucuz mal alınan veya ucuza mal
üreten ülke" imajının yıkılması
konusunda neler söyleyebilirsiniz?
1983’te Keşan, Edirne'de doğdum.
İlkokul ve orta okulu Türkiye'de
bitirdim. Babamın görevi dolayısıyla
1997 yılında Bulgaristan'a taşındık.
Lise eğitimimi Plovdiv' de aldım.
2001 yılında üniversite eğitimim
için Almanya'ya gittim. Reutlingen
Üniversitesinde Uluslararası İsletme
okudum. Üniversite süresince
Bosch, Knorr-Bremse ve Osram’da
stajer olarak çalıştım. Belçika'dan
Vlerick Leuven Gent Management
School’dan MBA (Master of Business
1970'lerin sonunda Çin hükümeti
ekonomiyi canlandırmak için ekonomik
reformlar uygulamaya başladı. Bunlardan
en önemlisi özel sektörün önünün
açılması ve Batılı şirketlerin Çin'de
yatırıma başlayabilmesi oldu. Elbette
bu işin başlarında ucuz ürün üreterek
ihracat üzerinden ülkeye sıcak para
akışının önünün açılması önemliydi. Uzun
yıllardır ihracattan gelen kazanç, üretimi
genişletmek için yatırım olarak kullanıldı.
Hepimizin bildiği gibi, ucuz ürünün
ömrü uzun olmadı. Bir ürünün fiyatı
Administration) yüksek lisansımı aldım.
2006 yılında Volkswagen’den gelen teklif
üzerine Pekin'e geldim. 2006'dan 2010’a
kadar Volkswagen Group China da satın
alma bölümünde çalıştım. Bu süre içinde
aks ve motor parçalarının tedariğinden
sorumluydum. 2010 yılında ise BMW'den
gelen teklifle BMW bünyesine katıldım.
Şu anda BMW’de Asya bölgesinde aks
parçalarının satın alımından sorumlu
Senior Manager olarak çalışmaktayım.
Türkçe, Bulgarca, İngilizce, Almanca,
Çin'ce ve İspanyolca konuşmaktayım.
aşağı yukarı da kalitesinin göstergesidir.
Şimdiye kadar ucuz ürünlerle ekonomik
büyüme sağlandı. Fakat, Çin hükümeti
Ar-Ge'ye önem veriyor. Özellikle
teknolojik alanlarda büyük yatırımlar var.
Bu da ileride Çin ürünlerinde bir geçişe
neden olacak. Orta vadede Çin ucuz ve
kalitesiz ürün üreten imajından arınarak,
kendi kaliteli markalarını pazarlayan bir
ekonomi haline gelecek. Elbette bunların
da fiyat üzerindeki etkilerini unutmamak
gerekiyor.n
“Risks and potential should be well evaluated”
Baran Tankut Gümüşel says that
suppliers’ existence in China, both
to be close to customers and to meet
rapidly increasing demand, would
provide long term permanence.
Advantages of Production in China
A
s globally known one of
the biggest advantage of
manufacturing in China has been
lower labor costs. However, times
have been changing and now these
costs also change according to the
regions and sector. Wages are higher,
specifically in Shanghai, as the well
educated university graduates want to
live in Beijing and Peking. Therefore
wages have increased by 30-50
percent in recent years. This is why
textile industry has been moving its
production to Bangladesh and Thailand.
Another big advantage has been to
be exempted from higher private
78
Ocak January - Şubat February 2013
consumption taxes on some imported
goods. Here in China, goods that are
imported can lose their appeal due to
high freight charges and taxes. Thus,
Chinese consumer prefers domestic
produced goods unless they are luxury
brands. In terms of industrial goods, the
critical factor for long term success is to
have a presence in China, which means
to manufacture locally. This is needed for
both to be close to customers and meet
rapidly increasing demand.
What do you suggest to our readers
that would like to manufacture in
China?
Due to a number of regulations, any
western company should partner up
with a Chinese company. Therefore
choosing the right partner becomes
very important. You should consider
the financial situation, domestic sales
network and connections with local
governments of your partner. On the
other this company type, which is called
Wholly Owned Foreign Enterprise, also
has some disadvantages. Bringing staff
and executives from your own country
does not provide any advantages due
to its high costs and language barriers.
Therefore, the companies should
have well educated, bilingual Chinese
executives and employees in China.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
TAYSAD, üyelerini Çin pazarına yatırım konusunda bilgilendiriyor
Otomotiv tedarik sanayicileri,
Çin seddini aşmaya kararlı
TAYSAD, Çin pazarında
yatırım ve ortaklıklar
konusunda bilgilendirmek
için üyelerini Çin
Çalıştayı’nda bir araya
getirdi.
G
üçlü Sanayi Güçlü Marka
sloganıyla otomotiv
endüstrisinde global markalar
yaratma heyecanıyla çalışmalarını yürüten
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği
(TAYSAD), üyelerine dünyanın yeni
merkezi Çin’i hedef gösterdi.
TAYSAD, dünyanın en fazla araç
üreten ülkelerinden biri haline gelen
Çin’de işbirliği, ortaklık ve satın alma
operasyonlarında, neler yapılması
ve nelere dikkat edilmesi gerektiği
konusundaki bilgileri ‘2. Çin Çalıştayı’nda
üyeleri ile paylaştı.
‘Show time’ başlıyor
Eylül ayında Çin’de gerçekleşecek ‘Çin
Uluslararası Otomotiv Yedek Parça
Fuarı’na (CIAPE) katılmanın önemine
değinen TAYSAD Genel Koordinatörü
Süheyl Baybalı, otomotiv tedarik
sanayinin mutlaka bu ülkede yerini alması
gerektiğini vurguladı.
Bunun için üyelerini bilgilendirdiklerini
ve söz konusu fuar ile de Çin’de yer
alabilmek için önemli bir adım atacaklarına
inandıklarını aktaran Baybalı, “Show time
başlıyor. Fuar öncesinde ülkemize Çinli
heyet getireceğiz, ilk temaslar burada
yapılacak. Daha sonra TAYSAD’ın Çin
ofisi için gerekli adımları atacağız. Aktivite
planı hazırlayacağız. Çin’e çay içmeye
değil yatırım için, işbirliği için gideceğiz”
diye konuştu.
TAYSAD’ın düzenlediği ‘2. Çin
Çalıştayı’na katılan Şangay eski Ticaret
Ataşesi Serdar Afşar, Magna Steyr Araç
Geliştirme Müdürü ve Chery ile Qoros
danışmanı Toros Akgün ile Beijing Foton
Daimler Automotive Kalite & Proses
Direktörü Hakan Bulak, otomotiv tedarik
sanayicilerine deneyimlerini aktardılar
ve Çin otomotiv sanayi hakkında bilgi
verdiler.n
80
Ocak January - Şubat February 2013
www.taysad.org.tr
Çin'de iş yapmak isteyenlere altın öğütler
Çin’de oyuna getirilmeden iş yapabilmek için çeşitli
bilgiler veren konuk konuşmacılar, bu ülkede ilk önce
sabırlı olunması gerektiğinin altını çizdiler.
Çalıştay’da gündeme gelen öneriler ve dile getirilen görüşler şunlar oldu:
lÇin’deki ticaret ataşeliklerinden yardım isteyin.
l
Tüm işbirliği veya ortaklık kontratlarında avukat bulundurun.
l
2012’de 19 milyon adet üzerinde araç satılmış, üretim de yaklaşık bu kadar. Dolayısıyla otomotiv endüstrisi adına bu ülkede
mutlaka olmak gerekiyor.
l
İş yapacağınız partnerinizi iyi tanıyın. İhracat veya ithalat lisansını sorun ve görün. Lisansları yoksa aldatılabilirsiniz.
l
Bir markanız var ise bu ülkede işe başlamadan önce mutlaka
TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl
Baybalı, “Çin ofisi için gerekli
adımları atacağız. Çin’e çay içmeye
değil, yatırım için gidiyoruz” dedi.
tescil ettirin.
l
Her türlü ticarette mutlaka profesyonel destek alın.
l
İşbirliği veya ortaklık yapacağınız firmanın mutlaka en üst düzeyiyle tanışın.
l
370 milyonluk potansiyel otomobil alım gücü olan bir pazar var.
Avrupa’ya gitmektense zorlukları sineye çekilip Çin’e gidin.
Automotive suppliers are determined to
overcome the Great Wall
TAYSAD pointed out China, the new center of the
world, as a target to its members while conducting
its activities with the excitement of creating global
brands in automotive industry under the motto of
“Strong Industry, Strong Brands”
TAYSAD elaborated its members on remarks and
to dos in collaboration, partnership and purchase
operations in China, which became one of the most
automotive producing countries of the world, at 2nd
China Workshop. n
www.taysad.org.tr
l
Bugünlerde Çin pazarında olmazsanız, gelecekte bu büyük pazardan pay alamazsınız.
l
Yasalar gereği hiçbir zaman ortaklıklarda yüzde 50 payı geçemiyorsunuz. Bu da ortaklıkta iş yapış süreçlerinizden, üretiminize,
eleman alımınıza kadar istediğiniz gibi hareket etmenizi engelliyor.
l
Devlet eliyle otomotiv endüstrisinde kalite ve global marka hedefi konmuş durumda. Hiçbir ülkede devlet böyle hedefler koymadı. Kaliteyi de yakalayacaklar.
Ocak January - Şubat February 2013
81
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
TAYSAD
İSTANBUL
ÜYE TOPLANTISI
TAYSAD, üyelerini alternatif finansman
yöntemlerini kullanmaya davet etti
‘Güçlü Sanayi, Güçlü Marka’ sloganıyla otomotiv tedarik
sanayini küresel bir güce dönüştürmek isteyen TAYSAD,
üyelerini küresel markalaşma yolunda sermaye yapılarını
güçlendirmeye ve şeffaflaşmaya çağırırken, farklı finansal
enstrümanlara da dikkat çekti.
T
AYSAD, 2013 yılının ilk
üye toplantısında tedarik
firmalarıyla İstanbul'da
bir araya geldi. TAYSAD Başkanı
Dr. Mehmet Dudaroğlu, 2012’de
üyelerinin 17,5 milyar dolarlık ciro,
6 milyar dolarlık doğrudan ihracat
gerçekleştirdiğini hatırlatarak
otomotiv endüstrisinin en dinamik
ayağı olduklarına işaret etti. Göreve
başladığından bugüne ‘Güçlü Sanayi,
Güçlü Marka’ sloganıyla ilerlediklerini
aktaran Dudaroğlu, her platformda
üyeleri arasından küresel markalar
çıkarmak hedefiyle çalıştıklarını
vurguladı.
ulaşacağız. Ar-Ge yetkinliklerimiz
geliştikçe, yenilikçi ve katma değeri
yüksek ürünlerimiz arttıkça marka
değerimiz de artacaktır. Türk markası
böyle yaratılacaktır” diye konuştu.
Avrupa’daki üretimin bu bölgeden
yükselen pazarlara doğru kaçtığını da
hatırlatan Dudaroğlu, Türkiye’nin bunu
çok iyi kullanması gerektiğinin altını
çizdi. Avrupa’ya kalitesi, verimliliği,
yetişmiş insan kaynağı, dizayn ve ArGe yatırımları ile hizmet verebilecek
en yakın ve rekabetçi ülkenin Türkiye
olduğunu vurgulayan TAYSAD Başkanı,
2023 hedeflerine dikkat çekerek,
“Hükümetimizin gelecek vizyonu
çerçevesinde firmalarımızın ihracatla
büyüyebilmesi için, adet ve katma
Katma değer artacak, Türk
markası çıkacak
Dudaroğlu, “Markalaştıkça
yerellikten küreselliğe, düşük
marjdan yüksek katma değerlere
82
Ocak January - Şubat February 2013
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Gen & Temizer - Özer Hukuk Bürosu Ortağı Avukat Baran Gen
İMKB Kotasyon Müdürü Sertaç Karaağaoğlu
Üye toplantısının konukları arasında yer
alan İMKB Kotasyon Müdürü Sertaç
Karaağaoğlu da tedarikçilere halka arz
süreçlerini ve firmalara sağlayacağı
avantajları anlattı. Karaağaoğlu’nun
yanı sıra Avukat Baran Gen ise girişim
sermayesi fonlarıyla ilgili TAYSAD
üyelerini bilgilendirerek, finansal açıdan
güçlenebilmek için farklı enstrümanların
önemine değindi.n
TAYSAD invited its members
to use alternative finance
methods
Dr. Mehmet Dudaroğlu: “Markalaştıkça yerellikten küreselliğe,
düşük marjdan yüksek katma değerlere ulaşacağız. Ar-Ge
yetkinliklerimiz geliştikçe, yenilikçi ve katma değeri yüksek
ürünlerimiz arttıkça marka değerimiz de artacaktır. Türk
markası böyle yaratılacaktır”
değer artışı sağlaması gerekiyor.
Bunun için motor aktarma organları,
elektrik elektronik parçalar, gömülü
yazılım sistem tedarikçiliği ve yeni
nesil malzeme konularında yatırım
yaparak katma değerli ürün yapısına
yönelmeliyiz” şeklinde konuştu.
TAYSAD gathered with supply
companies at its first member
meeting of 2013. TAYSAD President
Dr. Mehmet Dudaroglu reminded
that TAYSAD members has a 17.5
Billion dollars revenue and 6 billlion
dollars amounted export in 2012 and
pointed out that they are the most
dynamic pillar of automotive industry.
He emphasized that they have been
working to emerge global brands from
its members under the motto of strong
industry, strong brands.n
Halka Arz ve Girişim Sermayesi
Fonları'nın önemi anlatıldı
Yatırım için de sermaye yapısının
güçlü olması gerektiğine işaret
eden Dudaroğlu, üyelerine alternatif
finans kaynaklarına erişebilmeleri
için halka arzla birlikte İMKB ve
girişim sermayesi fonlarını gösterdi.
84
Ocak January - Şubat February 2013
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
TAYSAD
EGE
BULUŞMALARI
TAYSAD Başkan Vekili Mustafa Zaim
TAYSAD Başkan Vekili Mustafa Zaim, açılış konuşmasında sektör
verilerini değerlendirdi
Tedarik sanayicileri Ege'de bir araya geldi
Yerelden küresele
markalaşmanın gücü
T
TAYSAD, 2013 yılının
ikinci üye toplantısında
Egeli üyeleriyle bir araya
geldi. TAYSAD Başkanı
Dr. Mehmet Dudaroğlu,
“Güçlü Sanayi Güçlü
Marka” sloganı altında
yapılan çalışmalar ile
yerellikten küreselliğe,
düşük marjlardan yüksek
katma değerlere ulaşmayı
hedeflediklerini söyleyerek,
üyeleri arasından küresel
markalar çıkarmak
arzusuyla çalıştıklarını
vurguladı.
86
Ocak January - Şubat February 2013
ürkiye’nin 32 yılda 11 kat
büyüdüğünü ve 10 bin 500
dolarlık kişi başı milli gelir seviyesi
ile artık Inovasyon Odaklı Ekonomi olma
yolunda adımlar attığına dikkat çeken
Dudaroğlu, son dönemlerde hız kazanan
Ar-Ge çalışmalarının artarak devam
etmesi gerektiğine dikkat çekti.
Şubat ayında Resmi Gazete’de
yayınlanarak yürürlüğe giren teşvik
sisteminde otomotiv sektörünün,
“Öncelikli Yatırımlar” kapsamına
alınarak beşinci bölge desteklerine dahil
edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını
da ifade eden Dudaroğlu sözlerini
şöyle sürdürdü: “Hükümetimizden,
20 milyon TL alt sınırının, kümelenme
mantığı ile tedarik sanayi içinde geçerli
olacak şeklide revize edilmesini ve
aksam parçalar için farklı alt sınırın
oluşmasını talep ediyoruz. Bu kapsamda
hazırladığımız önerilerimiz, Ekonomi
Bakanlığımıza iletildi. Umuyoruz ki yakın
zaman içinde bu yolda ilerleme kaydeder
ve tedarik sanayi yatırımlarının da
artmasını sağlarız. Girdi Tedarik Stratejisi
(GİTES) kapsamında motor, aktarma
organları ve otomotiv elektroniğinin teşvik
edilmesi, yerlilik oranlarının artmasına
imkan sağlayacaktır. Mevcut yerlilik
oranımız yaklaşık yüzde 56’dır. Beş milyar
dolar seviyesindeki motor ve aktarma
organları ithalatının yerlileştirilmesi ile
yerlilik oranı yüzde 80’lere ulaşacaktır.”
Ege Buluşmaları toplantısına misafir
konuşmacı olarak katılan Prof. Dr.
Kerem Alkin ise küresel ekonomik
değerlendirmelerde bulunarak, şunları
söyledi: “Petrol başta olmak üzere
emtia fiyatlarındaki düşüş ve borsadaki
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
hareketlenmeler tüm küresel
piyasaları etkiliyor. Dolayısıyla
bu küresel gelişmelerin ülkemiz
üzerindeki etkilerini dikkatle takip
etmeliyiz. Özellikle, küresel parasal
genişlemenin beklenenden daha
erken sona erebileceği yönündeki
endişeler artmaya başlarsa, Türkiye
cari açığın finansmanı için uzun
vadeli ve kalıcı döviz girişine konu
olmakta zorlanabilir. Eğer cari açıktaki
hareketlenme artar ve finansmanda
kısa vadeye odaklanılırsa 2013 ve
daha uzun süreye yönelik büyüme
hedeflerinin tutturulması da
zorlaşacaktır.” Hizmetler sektöründe
bir sürpriz yaşanmazsa Türkiye 2012
büyümesinin 2,1 - 2,3 seviyesinde
Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin
Ekonomist Prof. Dr. Kerem
Alkin Türkiye’nin ‘ekonomide
devler ligindeyim’ diyebilmesi
için katetmesi gereken uzun
bir mesafe olduğunu söyledi.
“Sanayi stratejimizi ve birçok
alanda başlattığımız yapısal
dönüşümü tamamlamamız
gerekiyor ki, dünyada iddialı
bir ekonomi olabilelim. Yüksek
teknoloji üreten bir ekonomi
olmaya yönelik eksikliklerimizi
tamamlamalıyız” dedi.
açıklanacağını beklediğini sözlerine
ekleyen Prof. Dr. Alkin, eldeki sanayi
üretim verilerine göre en iyimser büyüme
tahmininin ise yüzde 2,6 olacağını ifade
etti. Alkin ayrıca, hizmetler sektörünün
olumlu bir sürprizi olmazsa, Orta Vadeli
Plan’da açıklanan 2012 büyüme tahmini
olan 3,2’nin bir puan sapmasının da
tartışmalara sebep olacağını dile getirdi.n
Supply industry gathered in
Aegean Region
Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin ve TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu
88
Ocak January - Şubat February 2013
TAYSAD’s second member meeting
of 2013 gathered its Aegean region
members. TAYSAD President Dr.
Mehmet Dudaroglu said that acting
in line with “Strong Industry, Strong
Brands” motto, they aim to go
global from local and reach higher
added values from low margins. He
emphasized that TAYSAD wants to
help its members to be global brands.
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Otomotiv tedarik sanayinde atama
TAYSAD’da Genel Koordinatörlük
koltuğu Süheyl Baybalı’nın
TAYSAD Genel
Koordinatörlük
görevine dernekte
2010 yılından bu yana
Denetleme Kurulu
Başkanlığı görevini
yürüten Süheyl Baybalı
atandı.
Y
eni görevine 1 Şubat 2013
tarihinden itibaren başlayan
Baybalı, 2006 yılında aktif olarak
görev aldığı TAYSAD’a, bundan böyle
sektörel deneyimi ile katkı sunmaya
devam edecek.
Boğaziçi Üniversitesi Makine
Mühendisliği Fakültesi’nden mezun
olduktan sonra aynı dalda yüksek lisans
yapan Baybalı, iş hayatına TOFAŞ’ta
başladı. Ardından, 1989 – 2007 yılları
arasında Nursan Otomotiv Grubu’nda
Genel Müdür Yardımcılığı, Genel Müdür
ve İcra Kurulu Üyeliği görevlerini yürüttü.
2007-2009 yılları arasında Dentaş
Ambalaj’da Genel Müdür, 2010 yılında ise
CEO ve hissedar olarak Komsan A.Ş.’de
görev yapan Baybalı, otomotiv tedarik
sanayine TAYSAD’da hizmet etmeye
devam edecek.
Son yıllarda otomotiv sanayi içindeki
ihracat payını yüzde 50 seviyelerine
yaklaştıran otomotiv tedarik sanayinin
90
Ocak January - Şubat February 2013
hızlı yükleşini kaliteye, zamanında
teslimata, Ar-Ge yatırımlarına ve ana
sanayiyle güvene dayalı işbirliğine
bağlayan Baybalı, önümüzdeki
dönemde ihracatın yanı sıra
TAYSAD’ın küresel bilinirliğini
artırmak için yurtdışı faaliyetlerini
artıracaklarını söyledi.
Otomotiv sektöründeki tüm
paydaşların işbirliği ve güç birliği
içinde çalışması gerektiğine dikkat
çeken Baybalı, “Güçlü Sanayi Güçlü
Marka sloganımız çerçevesinde
paydaşlarımız ile olan işbirliğini daha
da güçlendirilmeyi hedefliyoruz.
Özellikle markalaşma çalışmalarına,
üniversite-sanayi işbirliğine, yetkin
insan kaynağının yetiştirilmesine
ve Ar-Ge faaliyetlerine odaklanarak,
bu doğrultudaki çalışmalarımızı
ve önerilerimizi hükümetimiz ile
paylaşacağız. Ekonomi Bakanlığı’nın
destekleri ile hayata geçirdiğimiz
Uluslararası Rekabetçiliğin
Geliştirilmesi projelerimize 2013
yılında da devam edeceğiz. Tedarik
sanayi firmalarımızın stratejik
kararlarına kılavuzluk edecek
Kıyaslama Çalışmalarımızı ise yeni bir
yapılanma ile sürdüreceğiz.” dedi.n
www.taysad.org.tr
ARAŞTIRMA RESEARCH
KPMG Türkiye 2013 Otomotiv Yöneticileri Araştırması açıklandı
"Türkiye Otomotiv Sektörünün
Geleceğe Yolculuğu"
KPMG Türkiye yönetiminde, TAYSAD, OSD, ODD ve
OYDER ile bu derneklerin üyelerinin destekleriyle
gerçekleştirilen "KPMG Türkiye 2013 Otomotiv
Yöneticileri Araştırması"nın sonuçları açıklandı.
K
PMG Türkiye 2013 Otomotiv
Yöneticileri Araştırması"nın
sonuçlarının açıklandığı
toplantıda konuşan Ergün Kış, KPMG'nin
küresel ölçekte 14 yıldır düzenlediği
otomotiv yöneticileri araştırmasının bir
uzantısı olarak farklı dinamiklere sahip
Türkiye otomotiv pazarına özel bir
araştırma yaptıklarını, sektöre yönelik ülke
bazlı böyle bir araştırmayı Çin'den sonra
Türkiye için hazırladıklarını ifade etti.
KPMG Türkiye olarak bu yıl ilkini
hazırladıkları bu araştırmayı gelecek
yıllarda da her sene tekrarlamayı
düşündüklerini belirten Ergün, İngilizce
olarak da hazırlanacak araştırmanın,
yurt dışındaki yatırımcılar için önemli bir
kaynak niteliği taşımasının hedeflendiğini
kaydetti.
Türkiye otomotiv pazarında 5 yılda
yüzde 20'nin üzerinde büyüme
bekleniyor
Geçen 10 yılda Türkiye otomotiv
sektörünün dikkat çekici bir büyüme
sergilediğini vurgulayan Kış, 2003 yılında
Türkiye'de 1.000 kişiye düşen araç sayısı
95 iken, son 10 yılda bu rakamın 151'e
ulaştığı bilgisini verdi. Kış, araştırmaya
göre Türkiye'deki otomotiv sektöründe 5
yıl içinde yüzde 20'nin üzerinde büyüme
beklendiğini, 2011 yılında 910 bin olan
pazar büyüklüğünün ise 1 milyon 100
binin üzerine çıkmasının tahmin edildiğini
söyledi.
92
Ocak January - Şubat February 2013
Otomotiv satış vergilerinin yeniden
düzenlenmesi gündemde olacak
Kış, KPMG Türkiye olarak Türkiye'de
Otomotiv sektörünün hem Türkiye'de
hem küresel ölçekte önemli belirsizlikler
ile karşı karşıya olduğunu dile getiren Kış,
araştırmada gelecek 5 yıllık dönemdeki
öncelikli konular arasında otomotiv satış
vergilerinin yeniden düzenlenmesinin başı
çektiğini, Avrupa krizinin etkilerinin ve
aşırı fiyat rekabetinin ise diğer öne çıkan
konular olduğunu belirtti.
Avrupa ve iç pazara yönelik olacağını
BRIC ülkeleri üreticileri 6 yıl içinde
Avrupa pazarında
yapabileceğini ifade etti.
Ergün Kış, araştırma sonuçlarına göre,
Türkiye'deki otomotiv yöneticilerinin,
BRIC ülkeleri üreticilerinin Avrupa
pazarına 6 yıl gibi kısa bir süre
içinde gireceğini öngördüğünü ve
Türkiye'nin kendisini bu sürece göre
konumlandırması gerektiğini ifade etti.
beklenen kapasite artışının daha çok
ama uzun vadede Kuzey Afrika ve
Ortadoğu'nun da potansiyel olarak
değerlendirilebileceğini belirtti.
Araştırmaya katılanların bugüne kadar
teşvik yasasının otomotiv sektörü için
yetersiz olduğunu düşündüğünü anlatan
Kış, yeni teşvik kanunu ile birlikte
yatırımların yönünün Türkiye'ye dönüş
Son 5 yılda otomotiv yan sanayisinde
15 tane satın alma yaşandığına, bunun
8 tanesinin 2012'de gerçekleştiğine
dikkat çeken Kış, Türkiye'de iç pazarın
canlandırılması için vergi yüklerinin
hafifletilebileceğini dile getirdi.
Türkiye'nin otomotiv yan sanayisi
Yöneticilerin BRIC ülkelerinin Avrupa
pazarına girerken üretim üssü olarak
öncelikli olarak Doğu Avrupa ve yeni AB
ülkelerini tercih edeceğini düşündüğünü
aktaran Kış, KPMG'nin 2012 Küresel
Otomotiv Yönetici Araştırması'nda
Türkiye'nin BRIC ülkelerinin Avrupa'ya
giriş kapısı olabileceği beklentisi
ortaya çıkarken, Türkiye'deki otomotiv
yöneticilerinin ise bu konuda Türkiye'yi
ikinci sıraya yerleştirdiğini söyledi.
Rusya'ya odaklanıyor
Yeni teşvik kanunu, otomotiv
sektörüne yapılacak yatırımları
destekleyecek
ülkenin en hızlı gelişen sektörlerinden
Araştırmaya göre Türkiye otomotiv
sektörünün 5 yıl içinde yeni bir üreticinin
Türkiye'ye yatırım yapmasını beklediğini
aktaran Kış, bu yatırımın yüzde 42
oranında Avrupa'dan, yüzde 33 oranında
Asya'dan beklendiğini açıkladı.
Avrupa'nın en büyük pazarı olan
Türkiye'deki otomotiv yöneticilerinin yan
sanayi için işbirliğinde en önemli bölgenin
Rusya olacağını öngördüğüne işaret
eden Kış, yöneticiler için Doğu Avrupa
ülkelerinin ikinci sırada gelmesinin de
Türkiye'nin bölgedeki rolünü ve önemini
artırma hedefinin bir göstergesi olduğunu
dile getirdi
Ergün Kış, "Rusya'da otomotiv sektörü
biri konumunda. Araç satışları açısından
önümüzdeki birkaç yıl içinde Rusya'nın
Almanya'yı da geride bırakarak en
büyük otomotiv pazarı haline gelmesi
bekleniyor. Rusya otomotiv pazarı,
Türkiye otomotiv yan sanayisi için zengin
bir fırsat çeşitliliği sunuyor" dedi.n
www.taysad.org.tr
CIAPE Pekin
13-15 EYLÜL 2013
Katılımcı İstatistikleri (2012)
ÜLKELER BAZINDA KATILIMCI (YABANCI ÜLKELER)
1. HİNDİSTAN : 65 ŞİRKET
2. GÜNEY KORE : 32 ŞİRKET
3. TAYVAN
: 26 ŞİRKET
4. ALMANYA : 22 ŞİRKET
5. ABD
: 19 ŞİRKET
6. JAPONYA : 16 ŞİRKET
7. FRANSA
: 15 ŞİRKET
8 KANADA
: 12 ŞİRKET
9. HONG KONG : 9 ŞİRKET
10. POLONYA : 3 ŞİRKET
Milli Katılım Standı ile Katılan Ülkeler: Hindistan, Güney Kore, Fransa,
Japonya, ABD, Almanya vb. Hindistan CIAPE 2012 Fuarı'na "Partner
Country" olarak katılım sağlamıştır.
KATILIM BEDELİ
550 $/m
2
51.830
TOPLAM ZİYARETÇİ
48.512 YEREL, 3.318 YABANCI
1483
TOPLAM KATILIMCI
1264 YEREL, 219 YABANCI
70.000 m
2
NET FUAR ALANI
% 70
DEVLET DESTEĞİ
KATILIM ÜCRETLERİNE DAHİL HİZMETLER
Yer kirası, Stand inşatı ve standın stand malzemeleriyle genel dekorasyonu, Sergi
ürünlerinin gümrüklemesi ve gidiş/dönüş nakliyesi, Elektrik bağlantısı, Fuar
kataloğuna giriş, Genel tanıtım giderleri, Türk katılımcılar için katalogda yer
alma, İçecek ikramları, Genel güvenlik ve temizlik
ULUDAĞ OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ
İHRACATÇILAR BİRLİĞİ
Fuarlar ve Tanıtım Şubesi
Alpay ÖZTÜRK
Tel: 0 224 219 10 00 Dahili: 1902
Faks: 0 224 219 10 99
E-posta: [email protected]
OTOMOTİV TEDARİK ZİNCİRİ AUTOMOTIVE SUPPLY CHAIN
Türk Otomotiv Endüstrisi Tedarik Şebekesinin Yönetişimi:
Ana Sanayi - Tedarik
Sanayi İlişki Profili
Türk Otomotiv Endüstrisi Tedarik Şebekesinin Yönetişimi: Ana
Sanayi-Tedarik Sanayi İlişki Profili” adlı çalışma, Türk otomotiv
endüstrisinde ana sanayi-yan sanayi arasındaki ilişkilerin daha
yüksek bir ilişkisel performans ile sonuçlanma olasılığını artıran
etkili yönetişiminin nasıl başarılabileceğine ilişkin düşünceler
geliştirme amacını taşıyor. Dr. Tuğba Gürçaylılar Yenidoğan'ın tez
çalışmasına konu olan bu araştırma TAYSAD üyelerinin katıldığı
bir anket çalışmasıyla gerçekleştirildi. Dr. Gürçaylılar Yenidoğan
yaptığı araştırmayla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Dr. Tuğba Gürçaylılar
Yenidoğan
"Türk Otomotiv Endüstrisi Tedarik
Şebekesinin Yönetişimi: Ana SanayiTedarik Sanayi İlişki Profili" isimli
çalışmanızın amacından söz edebilir
misiniz?
T
ürk Otomotiv Endüstrisi Tedarik
Şebekesinin Yönetişimi: Ana
Sanayi-Tedarik Sanayi İlişki
Profili adlı çalışmam, Türk otomotiv
endüstrisinde ana sanayi-tedarik sanayi
arasındaki ilişkilerin daha yüksek bir
ilişkisel performans ile sonuçlanma
olasılığını arttıran etkili yönetişiminin
nasıl başarılabileceğine ilişkin düşünceler
geliştirme amacını taşımaktadır. Bu
amaçla birinci kademe tedarik sanayi
firmalarının yöneticilerinden toplanan
veriyle elde edilen bulgular, teorik olarak
operasyon yönetimi ve stratejik yönetim
alanlarıyla, yönetsel olarak da örgütler
arası şebekelerin yönetişimiyle ilgili
bazı önemli bilgilerin üretimine olanak
tanımıştır. Ek olarak, bu çalışmada,
94
Ocak January - Şubat February 2013
parça tipolojisiyle uyumlu bir ilişki
sınıflandırması yapılmıştır. Böylece
tedarik sanayi firmalarının bilgi birikim
depolarında (tasarım ve süreç FMEA
gibi) kodlanan stratejik bilginin paylaşımı/
transferine odaklanılarak, ilişki sürecinin
yönetişimini etkileyen bilgi paylaşımının
kritik faktörleri (üründeki teknolojik
değişim hızı ve ana sanayi firmalarının
fırsatçı eylemleri) ana sanayi-tedarik
sanayi arasındaki her bir ilişki biçimine
göre değerlendirilebilmiştir.
Ayrıca bu sonuçların ortaya çıkardığı
tabloyu özetlemenizi, yorumlamanızı
rica edersek neler söylersiniz?
sayısı çeşitlenirken, ana sanayi ve
tedarik sanayi firmaları arasındaki güç
dengeleri değişmektedir. İleri teknoloji
gerektiren ve az sayıdaki tedarik sanayi
firmasının tedarikte bulunabildiği parça
gruplarında, bilgi paylaşımı düşük,
tedarik sanayi değiştirme maliyetleri
yüksek ve dolayısıyla ana sanayinin
tedarik sanayi üzerindeki kontrolü
düşüktür. Bir başka deyişle, tedarik
sanayinin ürünleri patentli ve alternatif
teknoloji sahibi tedarikçilerin sayısı
oldukça azsa (ör, Bosch firmasının dizel
motorlu araçlar için geliştirdiği yüksek
basınçlı enjeksiyon sistemi), tasarım
Genel olarak, Türk otomotiv
endüstrisinde yüksek teknolojik değişim
hızına sahip ürün gruplarında faaliyet
gösteren tedarik sanayi firmalarının yüzde
47’sinin ana sanayi firmalarıyla işbirliği
temelli ilişkiler geliştirdikleri sonucuna
ulaşılmıştır. İlişkilerin yüzde 26’sında
ana sanayi firmalarının hakimiyeti
gözlemlenirken, yüzde 27’sinde ise
tedarik sanayinin hakim olduğu bir
profilden söz edilebilir. Bu bulguyu,
tedarik sanayinin ürün geliştirme
faaliyetlerine katılımını dikkate alan bir
parça tipolojisiyle birlikte değerlendirmek
mümkündür. Çizim onaylama sisteminde
yer alan parçalar için gereksinim
duyulan ileri teknoloji düzeyi ve parçayı
üretecek alternatif tedarikçilerin
www.taysad.org.tr
Tedarik sanayi
Kara kutu parçaları:
Çizim onaylama sistemi
Mülkiyet hakkı
Koltuk
Fren
Sistemleri
(+)
Standart
parçalar:
lastik
akü
Bilgi paylaşım
Dizel
enjeksiyon
sistemleri
(-)
Ana sanayi
İşbirlikçi ilişki Tedarik sanayi hakimiyeti
Detayına hakim
olunan parçalar
Kara kutu parçaları:
Çizim yaptırma sistemi
Arka tampon
yakıt deposu
Fonksiyon
Kritik
Estetik
Kritik
Egzoz
Ön far
Buton ve
Anahtarlar
Ana sanayi
Tasarım sorumluluğu
Tedarik sanayi
Sipariş edilen parçalarda yan sanayinin ürün ve süreç tasarımına katılımı ve tasarım çizimlerinin
sahipliğine göre parçaların sınıflandırılması / Ana sanayi-yan sanayi ilişki profili
detayları sadece tedarik sanayi firması
tarafından bilinir, sürece hakim olan
tedarik sanayi firmasıdır ve hiçbir detayı
ana sanayi firmasıyla paylaşmamaktadır.
Hatta tedarik sanayi firmalarının ürüne
sağladıkları garantilerin ötesinde bu
garantilerin temin edildiği testleri de
kendi ekipmanlarıyla gerçekleştirdikleri
gözlemlenmektedir. Yani ürünü kendileri
akredite etmektedirler. Çünkü ana
sanayi konuya hakim değildir ve bu
nedenle ürünü doğrulayacak testleri
gerçekleştirememektedir. Bağlantılı
olarak, bu tip parçaların tedarikinde
tedarik sanayinin hakim olduğu bir
ilişki ağı söz konusu olmaktadır. Buna
karşın Türkiye’de küresel tedarik sanayi
firmaları dışında çok az firma kendine has
teknoloji kullanmaktadır. Kendine has
teknolojiye sahip tedarik sanayi firmaları
ise daha fazla alternatif tedarik sanayi
işletmesinin tedarikte bulunduğu ürünleri
geliştirmektedirler. Buna karşın, ana
sanayi firmaları, ileri teknoloji gerektiren
parçaların yerel üreticilerinden sağlanan
lojistik avantajlardan yararlanmak için bu
firmalarla karşılıklı bağımlı ilişki bağları
kurabilmektedirler. Diğer taraftan, çizim
yaptırma sisteminde parçaların detaylı
tasarımları tedarik sanayi firmalarına
yaptırılmasına rağmen parça çizimlerinin
mülkiyet hakkı bir anlaşma ile ana sanayi
firmasına devredilmektedir. Burada
amaç istenildiğinde tedarik sanayi
firmasını değiştirebilme kolaylığına sahip
olabilmektir ki bu ana sanayinin hakim
olduğu bir ilişkinin en olası sonucudur.
Ayrıca bu çalışmadan elde edilen
bulgular, ana sanayi-tedarik sanayi
arasında yapılan sözleşmelerin kapsamına
ilişkin bazı çarpıcı sonuçlara ulaşılmasını
sağlamıştır. Türk otomotiv endüstrisinde
ana sanayi ile tedarik sanayi arasında
yapılan sözleşmelerin genellikle en kötü
durum karşısında izlenecek aşamaları
içerdiği, bunun dışında yürüyen işlerin
iş akışı içerisinde, dönemlik tahmini
bilgilere göre şekillendiği saptanmıştır.
Tedarik sanayi firması ana sanayi
firmasının niyet mektubuna yanıt olarak
vermiş olduğu teklif formunda, tedarik
miktarını, proje süresini (en az 5 yıllık)
dikkate alarak belirlemekte ve bu miktar
üzerinden fiyat teklifinde bulunmaktadır.
Teklif üzerinde mutabakat sağlanan ana
sanayi firması, ilgili süre boyunca satın
alımda bulunacağını resmi olarak taahhüt
etmemekte ve daha kısa bir sürede
tedarik sanayi firmasıyla olan ekonomik
ilişkisini sonlandırabilmektedir. Sadece
sipariş formunda belirtilen garantili
satış miktarının ödenmesi garanti altına
alınabilmektedir. Bu miktar genellikle
üretim hattında aksamaya yol açmayacak
stok ihtiyatı kadardır. İmzalanan
sözleşmelerin fiyat ve özellikle üretim
miktarı konusunda açık ve uzun vadeli
taahhütler içermemesi ve sadece tedarik
sanayi firmalarına ilişkin yaptırımlara yer
vermesi nedeniyle tek taraflı olduğu
Dr. Tuğba Gürçaylılar Yenidoğan
2011 yılında Akdeniz Üniversitesi
İ.İ.B.F. İşletme Bölümü Yönetim ve
Organizasyon Anabilim Dalı’ndan
doktorasını alan bir akademisyenim.
Türk otomotiv endüstrisi üzerine
çalışmalarım “Tedarik şebekelerinde
biçimsel ve ilişkisel yönetişim:
Türk otomotiv endüstrisinde
bir araştırma” başlığını taşıyan
doktora tezime dayanmaktadır.
Doktora sürecimde TÜBİTAK’tan
aldığım burs, çalışmalarımın bir
bölümünü Viyana Üniversitesi’nde
sürdürmeme olanak tanımıştır.
www.taysad.org.tr
Otomotiv endüstrisi ana sanayi-yan
sanayi ilişkilerinin yönetişimi, ana
sanayi firmalarının dış kaynak kullanım
stratejileri ve otomotiv şebekelerinin
merkezileşme düzeyi üzerine ulusal
ve uluslararası akademik dergilerde
yayınlarım bulunmaktadır. “Governance
Mechanisms in Supplier Networks:
The Turkish Automotive Industry” adlı
bir çalışmam 2010 yılında Madrid’de
yapılan Uluslararası Yönetim ve İşletme
Akademisi (IAMB) konferansında en iyi
öğrenci bildirisi ödülüne (Best Student
Paper Award) layık görülmüştür.
Ocak January - Şubat February 2013
95
OTOMOTİV TEDARİK ZİNCİRİ AUTOMOTIVE SUPPLY CHAIN
düşülmekte ve tek taraflı, eksik bilgi ve
taahhüt içeren bir anlaşmanın hukuki
bağlayıcılığı tartışılmaktadır. Ek olarak,
sözleşme kapsamının ilişki tipine göre
büyük farklılıklar göstermediği, fakat
tedarik sanayinin güçlü olduğu ilişkilerde
ana sanayinin bazı ek hükümleri kabul
edebildiği gözlemlenmektedir. Dolayısıyla,
ana sanayi ve tedarik sanayi arasındaki
ekonomik ilişkiden her iki tarafın da fayda
sağlayabilmesinin sözleşmeye dayalı
yaptırımların ötesinde işbirliği inancına
olan güven ile tesis edilebileceğini
vurgulamak yerinde olacaktır.
Çalışmanızın TAYSAD üyelerine ne
gibi mesajlar taşımasını istersiniz?
Otomotiv tedarik şebekelerinde ana
sanayi ve tedarik sanayi firmaları
arasındaki faaliyetlerin tasarım, dağıtım
ve kalite bağlantıları bilginin paylaşımına
yönelik kurumsallaşmış süreç ve rutinler
gerektirmektedir. Böylece örgütler
şebeke düzeyi öğrenme veya örgütler
arası öğrenmenin yarattığı ortaklaşa
rekabetçilikten faydalanabilmekte ve
bilginin yapısal boşlukları arasında köprü
kurararak, örgütsel sınırların ötesinde
daha büyük bir etki alanına sahip
olabilmektedirler. Dolayısıyla bu çalışma,
tedarik sanayinin ana sanayiyle birlikte
biçimsel (sözleşmeye dayalı teminatlar
gibi) ve ilişkisel (işbirliğine dayalı güven
gibi) yönetişim araçlarının uygun bir
bileşimine ulaşmaya katkı sağlamaları
gerektiğine işaret etmekte, Türk otomotiv
endüstrisinde performans hedeflerine
ortaklaşa rekabetçiliğin başarılmasıyla
ulaşılabileceğine vurgu getirmektedir.
Otomotiv sanayiine ilişkin yaptığınız
başka araştırmalar var mı? Kısaca
bahseder misiniz
Türk ana sanayi firmalarının dış kaynak
kullanım stratejileri üzerine bir çalışmam
var. Bu çalışmamda parça tipine göre
tedarikte bulunulan tedarik sanayi
firmalarının sayısıyla ana sanayinin
kaynak kullanım politikalarını inceledim.
Çalışmanın sonucu, ana sanayinin
tedarikçi havuzundaki firma sayısının 40
Turkish Automotive Industry’s Supply Network’s
Governance: Profile of Automotive Industry and Supply
Industry Relations
Report on “Turkish Automotive
Industry’s Supply Network’s
Governance: Profile of Automotive
Industry and Supply Industry
Relations” provides findings
on the profile of relations in the
industry’s supply network. Empirical
data driven from the findings is
gathered from the first stage supply
companies that operate in the field
of passenger and light commercial
vehicle categories via feedbacks
educed from electronic surveys.
TAYSAD member lists are used
to identify the supply companies,
which create the main population
of the research. The reason behind
the research’s evaluation beyond its
96
Ocak January - Şubat February 2013
target group is that supply companies,
which operate in the Turkish
automotive industry’s tractor and
heavy commercial vehicle categories,
establish quite different networks due
to their lower production amounts.
As the supply companies, which
operate in tractor and heavy
commercial vehicle categories of
Turkish automotive industry, establish
quite different networks due to their
lower production amounts, this led
the research to be evaluated out of its
target group. For further information
on the report, please contact Dr. Tuğba
Gürçaylılar Yenidoğan at t.yenidogan@
hotmail.com
ile 260 arasında değiştiğini göstermiştir.
Her bir ana sanayi firmasının parça
tipine göre izlediği kaynak kullanım
politikası, tek kaynaktan, çift kaynaktan
ve çoklu kaynaklardan tedarik olmak
üzere farklılık arz etmektedir. Ayrıca
ana sanayi firmalarının kaynak kullanım
şekli OEM’in orijinal ülkesinden veya
üçüncü ülkelerden ithal edilen parçalar
ve Türkiye’de faaliyet gösteren yerli
ve yabancı sermayeli tedarik sanayi
firmalarından tedarik edilen parçalar
olmak üzere kategorize edilmiştir.
Türk otomotiv endüstrisindeki
araştırmalarıma ek olarak Avusturya
otomotiv endüstrisi tedarik şebekesi
üzerine de çalışmalarım bulunmaktadır.
Avusturya tedarik sanayi firmalarından
toplanan ampirik verinin kullanımıyla
gerçekleştirdiğim son çalışmamda,
otomotiv tedarik şebekelerinde ürün
geliştirme süreciyle ilgili alınan kararların
merkezileşme derecesini etkileyen
faktörleri açıklamayı amaçladım. Bu
çalışmada ortaya çıkan sonuçlar şu
şekilde oldu: Yan sanayi firmalarının
ürün geliştirme süreçlerine ait bilgi
birikim düzeyi artarken şebekenin
merkezileşme derecesi azalmaktadır.
Teknolojik yeniliklere bağlı olarak artan
üründeki değişimler daha merkezi şebeke
yapılanmalarına yol açmakta ve ilişkiye
has yatırım düzeyi artarken merkezileşme
derecesi azalmaktadır. Bundan
sonraki çalışmamda ise Avusturya
ve Türk otomotiv endüstrileri tedarik
şebekelerinin yönetişim dinamiklerini
karşılıklı bir analiz ile raporlamayı
planlamaktayım.n
www.taysad.org.tr
SOSYAL SORUMLULUK SOCIAL RESPONSIBILITY
Otomotiv sektörü özgün
ve yaratıcı fikirleri arıyor
Türkiye otomotiv sektöründe bu yıl ikincisi
gerçekleştirilen "Türkiye Otomotiv Sektöründe Ar-Ge
Proje Pazarı Yarışması ve Otomotiv Tasarım Yarışması"
için başvurular devam ediyor.
O
İB tarafından T.C. Ekonomi
Bakanlığı desteği ve
Türkiye İhracatçıları Meclisi
koordinatörlüğünde 17-18 Nisan tarihleri
arasında Bursa Merinos Atatürk Kongre
Merkezi'nde düzenlenecek 2. Ar-Ge Proje
Pazarı ve 2.OtomotivTasarım Yarışması
için başvurular devam ediyor. "Türkiye
Otomotiv Sektöründe Ar-Ge Proje
-Pazarı ve Tasarım Yarışması" sektörde
çalışan profesyoneller, araştırmacılar,
akademisyenler ilgili dallarda eğitim alan
öğrenciler ve otomobil tutkunlarını içine
alan geniş bir kitlenin yaratıcı fikirlerini
ortaya koyabileceği, "Ar-Ge Proje Pazarı"
ve " Otomotiv Tasarım Yarışması" olmak
üzere iki farklı projeyi kapsıyor.
2. Otomotiv Tasarım Yarışması
İlki 2012 yılında düzenlenen Otomotiv
Tasarım Yarışması tasarım tutkunlarına
kendi hayallerindeki tasarımları hayata
geçirme keyfini yaşatıyor. Uludağ
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği
(OİB) tarafından otomotiv sektöründe
ürünlerin geliştirilmesi ve tasarım
etkinliklerinin yaygınlaştırılması amacıyla
düzenlenen bu yarışmayla otomotiv
sektörü ve otomotiv kullanıcıları için
yenilikçi tasarımların desteklenmesi
amaçlanıyor.
Ergonomi, Yenilenebilir Enerji - Çevre,
Emniyet, Mekanik Fonksiyonellik olmak
üzere 4 kategoride katılıma imkanı
sunuyor.
"Ar-Ge Proje Pazarı", Profesyoneller ile
Sanayicileri Bir Araya Getiriyor
Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen yarışmanın
diğer bir ayağı olan "Ar-Ge Proje
Pazarı" profesyonelleri ve sanayicileri
bir araya getiriyor. Akademik ve
bilimsel araştırma faaliyeti yürüten
üniversite, araştırma merkezi ve
firmalar, sanayiciler, profesyonel olarak
bu işle ilgilenen herkesin projelerinin
sanayiye kazandırılması amacıyla
düzenlenen yarışmada sektörün
ihtiyaçları doğrultusunda belirlenerek
yapılması istenen Ar-ge projeleri, kategori
ayrımı olmaksızın ele alınıyor. Yarışma
sonunda, projeleri seçilen araştırmacı
ve akademisyenlerin tasarımlarını
sunabileceği ve sanayicilerle bir araya
gelerek bire birgörüşme olanağına sahip
olacakları bir sergide düzenleniyor.
2023 İhracat Stratejisi kapsamında
ülkemizde Ar-Ge ve tasarım kültürünün
yerleşmesi ve teknoloji ile bütünleşmesi,
Ar-Ge ve Tasarım konularında yeterli
birikimin oluşturulması, ihracatta katma
değerin artırılması, yeni teknolojiler
ile üretim yapılması, komponent bazlı
yenilikçi ürünler tasarlanması, yeni
tasarımcılar yetiştirilmesinin teşvik
edilmesi, üniversite-sanayi işbirliğinin
güçlendirilmesi ve ülkemiz ihracatçıları
tarafından özgün ürünlerin üretilip,
dünya pazarlarına sunulması amaçıyla
düzenlenen yarışmanın başvurları;
proje pazarı için 15 Mart 2013, tasarım
yarışması için 1 Nisan 2013'e kadar
devam ediyor.n
"Otomotiv Tasarım Yarışması", üniversite
öğrencilerinin yanı sıra, profesyonel
çevreler ile değerli bir fikri olan ve
katılım kriterlerini karşılayan herkese
açık bir yarışma olarak düzenleniyor.
Katılımcılardan özgün ve yenilikçi
projeler geliştirilmesinin beklendiği son
başvuru tarihi 1 Nisan olan "Otomotiv
Tasarım Yarışması", komponent bazında;
98
Ocak January - Şubat February 2013
www.taysad.org.tr
YENİ TEKNOLOJİLER NEW TECHNOLOGIES
Türkiye'de bir ilki Tekiş Kalıp gerçekleştirdi:
3’ü Bir Arada "CNC Derin Delme-FrezelemeDiş Açma Tezgahı"
CNC Derin Delme-Frezeleme-Diş
Açma Tezgahı
Ü
lkemiz gelişmiş bir kalıpçılık
sektörüne sahip olmasına karşın
maliyet konusunda rekabet sıkıntısı
yaşamaktadır.
Enjeksiyon kalıplarının tasarımından
başlayarak, çözülmesi gereken
önemli konulardan biri kalıbın sabit
sıcaklıkta sürekli ve verimli çalışmasının
sağlanmasıdır. Bunu sağlayacak en
önemli unsur da soğutma delikleridir.
Bu delikler, ülkemizde genellikle,
bohrwerk tezgahları ve radyal
matkaplar kullanılarak ve ucuna mil
kaynatılarak uzatılmış helis matkaplar
ile açılmaktadır.
Ancak, delme süresinin uzunluğu
teslim sürelerinin uzamasına neden
olmaktadır. Talaşın dışarı atılmasındaki
güçlük, matkap ucunun eğri gitme
ve kırılma olasılığına bağlı hassas
kalıp yüzeyine yakın delik açamama
gibi olumsuzluklar, derin delikler
delinememesine ve haliyle soğutma
verimliliğinde düşüşe yol açmaktadır.
ve diş açma işlemlerinin aynı tezgah
üzerinde yapılabiliyor olmasıdır.
neredeyse tamamı ne yazık ki yurt
Toplam işleme süresinin kısalmasıyla
işçilik maliyetleri düşmektedir. İş
parçası tezgahtan tezgaha aktarılırken
yapılabilecek hatalı referanslandırma riski
ortadan kalkmakta, sonuç olarak rekabet
gücümüz artmaktadır.
ediliyor. Bu ülkede nelerin tasarlanıp
Portekiz’de her iki kalıpçıdan birine
bir derin delme tezgahı düşmektedir.
Türkiye‘de ise yalnızca kalıpçılık
sektörünün lider birkaç firmasında ithal,
kapasitesi sınırlı (kalıp ağırlığı 3-5 ton ve
delme boyu 1.200 mm) ve frezeleme
özelliği olmayan derin delme tezgahı
bulunmaktadır.
Kalıplara yüksek hızlarda soğutma
delikleri delme, aynı zamanda frezeleme
ve diş açma yeteneğine sahip bu
tezgahla, katma değeri daha yüksek
büyük ebatlı ve ağır tonajlı kalıp plakalarını
işleme olanağı yaratılmıştır.
bugün Türkiye’de üretme gayretine
Verimlilik ve rekabet gücü artışı, bu
yüksek nitelikli, etkin soğutulabilen,
çevrim süresi kısa ve verimli çalışan
kalıpları kullanacak ulusal firmalar için de
geçerlidir.
Zaten bu tip tezgah üretiminde çok
Bu gereksinimden harekete geçilerek,
20 tona kadar parça bağlanabilecek ve
2.000 mm boy, 40 mm çapında deliği
tek seferde delebilecek, aynı zamanda
kalıp plakalarının yan yüzeylerindeki
freze işlemlerini de yapabilecek, diş
açabilecek DERİN DELİK DELME
tezgahı geliştirilmesi öngörülmüştür.
Geliştirmiş olduğumuz ``CNC
Derin Delme-Frezeleme-Diş Açma
Tezgahı`` ülkemizde bugüne dek
yapılmamış tipte bir tezgahtır. Bu
proje Avrupalı ve Uzakdoğulu tezgah
imalatçılarına bir meydan okuma olarak
değerlendirilebilir.
Tezgahın esas üstünlüğü, üç farklı
operasyon olan derin delme, frezeleme
100
Ocak January - Şubat February 2013
dışından çok yüksek maliyetlerle ithal
üretildiğini çok iyi bildiğimiz için tezgah
tedariki konusunda yurt dışına olan
bağımlılığımız TEKİŞ olarak bizi hep
üzmüştür. Standart özelliklerde, yüksek
adetlerle üretilen CNC tezgahlarını
girmenin ülkemize çok fazla fayda
sağlayacağını düşünmüyoruz. Zira
bu tip tezgahları yüksek adetlerde ve
düşük maliyetle üretmek için gerekli
yan sanayi Türkiye’de mevcut değil.
yoğun bir rekabet ortamı olduğu için
katma değeri de oldukça düşük.
Kalıp sektöründe faaliyet gösteren bir
Prototip imalatının başarıyla
tamamlanmasından sonra ülkemizde
faaliyet gösteren iki otomotiv yan sanayi
firmasından sipariş alınmıştır. Bunlardan
biri, performans testleri tamamlanarak
müşterimize teslim edilmiştir. Diğeri de
imalat aşamasında olup önümüzdeki ay
içerisinde teslimatı gerçekleştirilecektir.
``CNC Derin Delme-Freze-Diş Açma``
tezgahını çok farklı ebatlarda ve
özelliklerde ortalama 2 ay gibi bir sürede
teslim edebiliyoruz. Sipariş miktarı
arttıkça bu süreyi daha da kısaltacağız.
firma olarak kalıpçıların ihtiyaçlarını
Kalıp üretiminde kullanılan tezgahların
markalarının yarısı kadar.n
karşılayacak tezgahların ne gibi
özelliklere sahip olması gerektiğini çok
iyi biliyoruz.
TEKİŞ olarak ürettiğimiz bu tezgah
ile Türk kalıpçılarının ilk yatırım ve
işletme maliyetlerini düşürerek rekabet
güçlerinin yükselmesine katkıda
bulunmak bizim için çok önemli.
Avrupa’da üretilen tezgahlara nazaran
hiçbir teknik eksiğimiz yok. Bunun
yanı sıra fiyatı da neredeyse Avrupa
www.taysad.org.tr
YENİ TEKNOLOJİLER NEW TECHNOLOGIES
tedrive
akıllı döner bilyeli
direksiyon
T
edrive Steering Systems
GmbH tarafından geliştirilen
iHSA® teknolojisi ilk defa
ağır ticari araçların hidrolik direksiyon
sistemleri segmentinde aktif şerit
koruma desteğinin entegre edilmesini
sağlıyor. Direksiyon sistemleri uzmanı
bu amaçla iHSA® teknolojisini (akıllı
Hidrolik Direksiyon Desteğini) daha
da geliştirdi. Hidrolik kremayer
direksiyon çerçevesindeki kullanımının
yanı sıra iHSA® modülü artık tedrive
döner bilyeli direksiyonlarıyla da
uyumlu ve dolaysıyla ağır kamyon ve
otobüslerdeki kullanıma uyarlanmıştır.
Almanya, Chemnitz'deki RBL Bremsund Lenksysteme GmbH şirketinin
1 Ocak 2013'te devralınmasıyla
tedrive ürün portföyünü döner
bilyeli direksiyonlar ile genişletti ve
bu sayede kesin olarak direksiyon
teknolojileri alanında kapsamlı bir
tedarikçi konumuna yükseldi. Sistemin
geleneksel döner bilyeli direksiyon
kutularına entegre edilmesi, bilinen
şerit koruma sistemlerini aşan ve
aktif bir şerit koruma desteğini
gerçekleştiren yeni ve ikna edici
çözüm yolları sunuyor. Direksiyona
tork uygulaması sürücüden bağımsız
olarak devreye girebiliyor ve binek
araç alanında bilinen tüm güvenlik
özelliklerini gösterilebiliyor. Şimdiye
kadar sürücüye sadece sesli, görsel
veya dokunsal uyarı sinyalleri
aktarılırken iHSA® teknolojisinin
entegre edilmesiyle artık aktif sürücü
yardımcı sistemlerinin kullanılması
mümkündür.
102
Ocak January - Şubat February 2013
Kamyonlar ve otobüsler tork örtüşmesi
aracılığıyla sürücüden bağımsız şekilde
şeritte kalıyor. Kaza riski azalıyor.
tedrive’nin yeniliği ile yoldaki tekerlek
kanallarının ve yan rüzgârların etkileri de
dengeleniyor. Direksiyon desteği kendini
ilgili sürüş durumuna göre uyarlıyor.
Sonucu: Manevralar için de destekleyici,
belirgin derecede daha kolay ve kesin
direksiyon kullanımı. Türkiye’deki yeni
tedrive fabrikasının operasyonel genel
müdürü Hüseyin Erdem "Otomotiv
sektörünün geliştirme ortağı olarak
böylelikle yeni teknoloji uygulamalarını
tüm araç sınıflarının ötesine geçirme
vizyonumuzu takip ediyoruz", diye
vurguluyor.
Temel olarak geleneksel döner bilyeli
direksiyon
Erdem "Sağlam tasarım, denenmiş
teknoloji ve uzun yıllara dayanan tecrübe
tedrive döner bilyeli direksiyonların
özellikleridir", diye açıklıyor. Değişken
direksiyon dişli takımının kullanımı
sürücüye optimize edilmiş bir direksiyon
hissi sunuyor. Döner bilyeli direksiyon
ek olarak kompakt montaj ölçülerinde
çok yüksek hidrolik güç yoğunluğuna
olanak tanıyor. Modüler yapı tarzı araçta,
özellikle de giriş mili tarafında açılı dişli
kutuları ile kombinasyonda, direksiyonun
çeşitli konumlarda yerleşimine imkân
tanıyor. Çift devreli direksiyon kutuları
da opsiyon olarak mevcuttur. Böylelikle
ek hidrolik silindirler direksiyon destek
görevleri için kumanda edilebilmektedir.
Erdem "iHSA® modülün bilinen sisteme
entegre edilmesi ile hidrolik direksiyon
Hüseyin Erdem, Türkiye Fabrikası'nın
Operasyonel Genel Müdürü
desteği alanını daha güvenli ve konforlu
bir sürüş hissine yönelik geliştirmeyi
başardık",diye açıklıyor. Bu sırada araçta
gerekli montaj alanı geleneksel bir
çözüme karşılık neredeyse aynı kalıyor.
tedrive’nin döner bilyeli direksiyonunun
ölçeklenebilir modül opsiyonu ticari
araç üreticilerine yüksek ölçüde
esneklik sunuyor. Buna, olağanüstü
güç yoğunluğu ve çevre dostu oluşuyla
eşleşen belirleyici güvenlik ve konfor
artısı da ekleniyor.
www.taysad.org.tr
YENİ TEKNOLOJİLER NEW TECHNOLOGIES
tedrive patentli iHSA® teknolojisini
geliştirdi ve ağır kamyonlarda ve
otobüslerde kullanılacak döner bilyeli
direksiyonlara uyarladı.
Döner bilyeli direksiyonlar için patentli
tedrive iHSA® modülü.
tedrive geleneksel döner bilyeli
direksiyon.
iHSA® modülü
kullanmak mümkündür. Sürüş hissi de
ilgili sürüş durumuna göre uyarlanabiliyor.
Bu amaçla sürüş durumu (sürüş hızı,
manevra hızı, yan ivme vs.) mevcut
araç sistemleri üzerinden algılanıp
iHSA® sistemi için uygun sinyallere
dönüştürülüyor.
değil, kremayer dişli çubuklu
direksiyonlarda da kullanılabilir.
tedrive akıllı hidrolik direksiyonu
iHSA®, araç direksiyonları pazarını
kalıcı olarak etkilemiştir. Bu teknoloji
değişken, ön aks yükünden bağımsız
ve çevre dostudur. Daha iyi direksiyon
işlevselliğinin yanı sıra, optimize
edilmiş montaj ölçüleri, platform
stratejileri için maliyet ve tasarım
avantajları ile pompanın ve direksiyon
kutusunun CO2 tasarruf potansiyeli,
tedrive’nin akıllı hidrolik direksiyon
sistemi iHSA'nın avantajları arasında
yer alıyor.
iHSA® komple aktif şerit koruma
desteği sisteminin bir parçasıdır.
Ayarlayıcı olarak direksiyon emirlerini
yerine getirir. Araç bu amaç
doğrultusunda şerit tanıma için ilgili
sensör teknolojisi ile donatılmış
olmalıdır. Sensörler ilgili algoritmalarla
bağlantılı olarak aracın önceden
belirlenen şeritten çıkışını algılar ve aynı
anda iHSA’ya® karşı manevra sinyalini
verir. "tedrive patentli sistem mevcut
hidrolik valfi sürücüden bağımsız
olarak kontrol edebilir ve bu sayede
bir tork örtüşmesi sağlanır. Bu etki
sayesinde aktif şerit koruma ve yan
rüzgâr dengelemesi gibi tüm güvenlik
ve konfor işlevleri gösterilebilir", diye
açıklıyor Erdem. "Sadece mevcut
hidrolik valf dışarıdan kontrol edildiği
için, bunu tüm araç sınıflarında
104
Ocak January - Şubat February 2013
Hidrolik direksiyonun kalbi döner
valftir. Bu bileşen ilave bileşenler ile
tamamlanıyor. iHSA® modülü böylece
tüm segmentlerde, sadece farklı
boyutlarda döner bilyeli direksiyonlarda
Erdem "Güvenlik özelliklerinin arasında
ilk başta şerit koruma, yan rüzgâr
dengelemesi, µ-split fren ve römork
dengelemesi bulunuyor", diye özetliyor.
"Ancak aracı hedef odaklı direksiyon
müdahalesi ile daha güvenli hale
getiren gelecekteki tüm sistemler
de iHSA® modülün kullanımı ile
gerçekleştiriliyor.“n
Intelligent recirculating ball steering
tedrive Steering Systems GmbH
has introduced a world first in the
form of recirculating ball steering
with the iHSA® module. tedrive
has developed a technology that
enables the integration of active
lane-keeping assistance for the first
time into hydraulic steering systems
for heavy commercial vehicles.
This landmark achievement comes
from the further development of
the company’s patented iHSA®
technology (intelligent Hydraulic
Steering Assist). Alongside its
application in hydraulic rack &
pinion steering, tedrive has now
adapted the iHSA® module for tedrive
recirculating ball steering systems,
thus making it suitable for use in HCVs
and buses. The iHSA® is a CO2optimised hydraulic steering system
that encompasses all functions of
electromechanical power steering
(EPS) and now also makes modern
driver assistance functions available
for the commercial vehicle sector. As a
result, all safety and comfort features
can now be implemented into the
heavy vehicle classes, too. n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Sarıgözoğlu, ABD'ye kalıp
ihracatına da başladı
Bursa ve Aksaray dahil
4 bölgede faaliyeti bulunan
Sarıgözoğlu, 2012 yılında
BMW’nin ABD fabrikasına
kalıp ihracatı yaptı.
B
ursa ve Aksaray dahil 4 bölgede
faaliyeti bulunan Sarıgözoğlu,
2012 yılında BMW'nin ABD
fabrikasına kalıp ihracatı yaptı. Şimdi
de Ford'un fabrikasına, otomotiv
sanayinin en önemli parçalarından
sayılan dış kaporta kalıplarını
ihracatına başladı. Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa Sarıgözoğlu, pres
metal parça üretiminde Türkiye'nin
ilk 5 firması arasında yer aldıklarını
söyledi. Sarıgözoğlu, "Uzun yıllardır
Ford, Daimler, PSA, Fiat, Porsche
gibi prestijli markaların kalıplarını
ürettik. Manisa'dan Amerika'ya kalıp
gönderiyoruz. Audi'nin Çin fabrikasına
da kalıp sevk ederek bu alanda bir ilke
imza attık" dedi.
2013'ü her alan atak yılı olarak
planladıklarını vurgulayan Sarıgözoğlu,
"Manisa, Aksaray ve Bursa
fabrikalarında eş zamanlı olarak geçen
yıl başlatılan yalın dönüşüm programının
meyvelerini almaya başladık. Kapasite
artırma amaçlı 14 yeni pres yatırımının bu
yılın ilk yarısında devreye alacağız. 12 yeni
punta robotu siparişi verdik. Ek yatırım
olarak planlanan 2 bin tonluk transfer
presinin siparişini de İtalya'ya verdik.
DTM'nin hedef ülke seçtiği Brezilya
ve Rusya üzerinde çalışıyoruz. Manisa
OSB'si ile Avrupa'nın en verimli yatırım
kenti oldu" dedi.n
Sarıgözoğlu started to export
mould to USA
Sarıgözoğlu, which has
operations in four regions
including Bursa and Aksaray,
exported mould to BMW's
US factory in 2012. Now, the
company started to export
exernal body shell, which is
considered as one of the most
important parts of automotive
industry, to Ford's factory.n
Elektrikli araç aküsü gün sayıyor
Elektrikli araçlar için ilk Türk
aküsü Şubat ayında deneme
üretimine başlıyor. Yiğit Akü
tarafından üretilecek akünün
seri üretimi ise, 2014 yılında
başlayacak.
Y
şarj etmeyi unutup yolda kalsa
bile “şarj yenileme uygulaması”
ile aracını 10 dakika içerisinde
hazır hale getirebilecek. Kapıya
kadar şarj hizmeti de elektrikli araç
kullanıcılarını rahatlatacak bir hizmet.
Şarj istasyonlarında ödenecek küçük
dolum ücretinden başka bir maliyet
iğit Akü tarafından geliştirilen
kalemi olmaması da tüketicinin cebini
ve Şubat ayında deneme, 2014
ilgilendiren bir başka önemli ayrıntı.
yılında seri üretime geçecek olan
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama
ilk Türk Elektrikli Araç Aküsü, uzun
yapan Yiğit Akü Genel Müdürü
şarj sorunu gibi tüketiciyi tedirgin
eden sorunları çözmüş olarak dünya
pazarında yerini alacak.
Yiğit Akü’nün geliştirdiği modele
göre elektrikli otomobil kullanıcıları
106
Ocak January - Şubat February 2013
Dr.Hulki Büyükkalender, elektrikli
şarj istasyonlarında korkulduğu gibi 6
saat değil dolum için sadece 10 dakika
kalacak, korkulduğu gibi saatlerce
beklenmeyecek. Tüketici bataryayı
araçlar için Lityum İyon akülerin
laboratuvar denemelerini 3 yıldan beri
sürdürdüklerini ve projeye 20 milyon
dolar yatırım yaptıklarını hatırlattı.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Tezmaksan Makine, Samsung ile anlaştı
1
988 yılında Samsung Heavy Ind
LTD olarak ağır sanayiye hizmet
vermeye başlayan, 1999 yılında da SMEC
(Samsung Machine Tool Engineering
Company) olarak Samsung’dan ayrılan
firma, takım tezgahları ve endüstriyel
robotlar konusunda üretim yaparak
faaliyet hayatına başladı. Bugün 15 bin
metre karelik çalışma alanı, 7 milyon
dolarlık sermayesi ve 250 üzerinde
çalışanı ile makina sanayi sektörüne 20
yi aşkın yıldır hizmet vermeye devam
etmektedir.
CNC Tornalama Merkezleri kategorisinde
PL modeliyle LM tipi High speed PL6Gi/
PL8Gi, PLGBi/PL8GBi, PL160i/PL210i,
PL160Mi/PL201Mi, Ağır tip (Heavy-duty)
ve kutu kızaklı PL-35/PL45/PL60, PL15/
PL20/PL240B, PL25/PL30, C eksenli
ve karşı aynalı PL2000MS/2500MS,
PL20MC/PL25MC/PL35MC/PL45MC/
PL60MC, motor ve Medikal parçaların
işlenmesi için uygun C,Y eksenli ve karşı
aynalı PL2000Y/PL2000SY, PL2500Y/
PL2500SY ve özel amaçlı Gang tipi dikey
PL6VG-RH/LH tornalama merkezleri
bulunmaktadır.
İşleme merkezleri kategorisin de
yüksek verimlilikte küçük parçaların
için yüksek hızda 5 eksenli tezgahlar;
büyük motor parçaları ve kalıplar için
5 Yüzey İşleme kapasiteli tezgahlar,
4 kat daha hızlı CNC torna tezgahlar,
robot yüklemeli CNC tornalar, büyük
motor parçaları ve kalıplar için yüksek
hızda M/Center (30,000 rpm) ve küçük
motor parçaları, elektrikli arabalar için iki
kat hızlı delik delme ve kılavuz çekme
tezgahları üretimlerini tamamlamayı
hedeflemektedir.
işlenmesi, gerektiren işler için LCV30A/
LCV30B/LCV30E modelleri; LCV550C/
LCV55S/LCV650S Kutu kızaklı Yüksek
hassasiyetteki İşleme Merkezleri ;güçlü
talaşli işlemeler ve yüksek hassasiyetteki
kalıp işleri için LCV66/LCV80/LCV850
işleme merkezleri; özellikle LCD tv
kasaları için en geniş işleme çeşitliliğine
sahip LCV30LB/LCV50LB model işleme
merkezleri bulunmaktadır.
İngiltere, Polonya, Çin, Türkiye, Kore,
Japonya, Güney Afrika, Amerika, Şili,
Almanya, İtalya başta olmak üzere dünya
genelinde 16 merkez satış ofisine, yurt
içinde ise 4 merkez ofis ve 16 satış bayisi
ile hizmet vermeye devam etmektedir.
60’ ın üzerinde ülkeye ihracatı olan
SMEC, Amerika da en büyük pazara
sahiptir.n
Robotlar kategorisinde de LCD panel
taşıyan Clean Robot, 15 kg taşıma
kapasiteli, 7eksenli Multi-Joint Robot;
6 eksenli endüstriyel robot; Cover Lay
Kesici UV Laser Sistemi bulunmaktadır.
2013 yılında ise Yapay mafsal , medical
parçalar ve türbün kanadı işlenebilmesi
Bosch Rexroth'un yeni Genel Müdürü Servet Akkaynak
Tahrik ve kontrol
teknolojileri alanında
dünyanın önde gelen
uzmanlarından biri olan
Bosch Rexroth Türkiye'de
genel müdürlük görevine, 1
Ocak 2013 tarihi itibariyle
Servet Akkaynak atandı.
B
osch Rexroth Genel Müdür Vekili
olarak 2011 Kasım ayından bu
yana görev yapan Servet Akkaynak,
1 Ocak 2013 tarihi itibarıyla genel
müdürlük koltuğuna oturdu.
1963 doğumlu Servet Akkaynak, Alman
Lisesi'ni bitirdikten sonra Ortadoğu
Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
108
Ocak January - Şubat February 2013
bölümünden 1988 yılında mezun oldu.
Boğaziçi Üniversitesi'nde üst düzey
stratejik yönetim ve finans programlarını
tamamladı.
Servet Akkaynak, Anadolu Endüstriyel
Motor'da Pazarlama ve Satış Müdürlüğü
ve ZF Trading A.Ş. (Mannesmann Sachs
Handel) Genel Müdürlüğü görevlerinin
ardından, 2005 yılında Bosch ailesine
katıldı. 2011 yılına kadar Robert Bosch
İran Ülke Direktörlüğü görevini yürüten
Akkaynak, 15 Kasım 2011 tarihinde
Bosch Rexroth Genel Müdür Vekilliği ve
Yönetim Kurulu Üyeliği'ne atandı.
Bosch Rexroth Genel Müdürlüğü
görevini Steven Young'dan devralacak
olan Akkaynak, aynı zamanda şirketin
Murahhas Azalığını da yürütecek.
Türkiye'deki faaliyetlerine 1976 yılında
başlayan Bosch Rexroth, 'The Drive
and Control Company' sloganı ve
Rexroth markasıyla sadece hidrolik
pnömatik sektörüne değil fabrika
otomasyonu dahil tüm tahrik ve kontrol
pazarına hitap ediyor.
Bosch Rexroth'un sanayinin ihtiyacı
olan her türlü ürün ve hizmeti tek bir
çatı altında sunan dünyadaki ender
firmalardan biri olduğunu vurgulayan
Genel Müdür Servet Akkaynak,
vizyonunu, "Türk sanayisinin en büyük
ortaklarından Bosch Rexroth'u daha
hızlı ve daha esnek bir hale getirmek,
teknoloji lideri bir firma olarak sektörün
kalkınması için Türk sanayicileriyle
önemli projelere adım atmak ve hep
birlikte daha ileriye gitmek" şeklinde
dile getiriyor.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Safkar her ihtiyaca farklı çözümler üretiyor
Safkar, klimasız otobüs,
tramvay, metro gibi
toplu taşıma araçlarının
klimalandırılması konusunda
yurtiçi ve yurtdışında atağa
kalkıyor.
S
afkar Genel Müdürü Nuri Ünver,
toplu taşıma araçlarının klimalı hale
getirilmesine yönelik taleplerinin arttığına
dikkat çekerek, “Yeni araçların tamamına
yakını klimalı. Ancak şehiriçinde kullanılan
eski araçların büyük bölümü klimadan
yoksun. 2014’teki yerel seçimler
öncesinde konforlu taşıma hizmeti için
klima talebi artacak. Bizim, rakiplerimize
göre en önemli avantajımız araca özel,
butik çözümler üretebilmemiz. Her türlü
araç için bu hizmeti sunuyoruz” dedi.
Kliması olmayıp da klimalandırılması
gereken çok sayıda otobüs, tramvay gibi
aracın bulunduğunu vurgulayan Ünver,
“Safkar, 2013’te raylı sistemlerde atağa
kalkacak. Yerel seçimler yaklaşırken
pek çok belediye metro çalışmalarını
hızlandırdı. Konya’nın tramvaylarını
klimalandırıyoruz. Biz rakiplerimizden
farklı olarak araca her türlü araç için
özel çözümler üretiyoruz, dolayısıyla
da mühendislik hizmetleri bölümümüz
hep çok yoğun çalışıyor. Bu konuda
Ar-Ge Merkezi olmamız da bize avantaj
sağlıyor” dedi.
Mısır’da Safkar klimalı trenler
Mısır’da tren klimaları işlerinin sürdüğünü
belirten Ünver, “Bu ülkede çok sayıda
eski tren var. Bazılarının kliması yok,
bazıları günümüz standartlarına yanıt
vermiyor; yerlerine özel tasarlanmış
ürünler koyuyoruz. 118 vagonda
çalışmaları tamamladık, 185 vagon için
görüşüyoruz, ama daha yüzlerce
klima takılacak vagon var. Türk
hükümeti, Mısır’a altyapı
yatırımları için kredi verdi,
bunun karşılığında
Türkiye’den otobüs ve
110
Ocak January - Şubat February 2013
vagon alacak. Bunların da klimalarının
yapımına talip olacağız” diye konuştu.
Uluslararası fuarlarda
2012 yılında çok sayıda fuara katıldıklarını
belirten Ünver, “Bunlardan birisi
Berlin’de gerçekleştirilen, raylı sistemler
konusunda dünyanın en büyük fuarı
olan Innotrans, ticari araçlar için
Solutrans, otobüs klimaları için Busworld.
Innotrans’ta Ankara metrosu için özel
tasarlanmış klimalar ile hafif raylı sistem
klimalarını ziyaretçilerin beğenisine
sunduk. Raylı sistem klimalarının diğer
mobil iklimlendirme sistemlerinden temel
farkı, en az 30 sene için tasarlanmaları.
Diğerlerinde bu süre 8-10 yıl. Bunlar
ayrıca yanmaz, alev almaz, maliyeti
yüksek ürünler” dedi.
Yeni ürünler
Ünver, IAA’da (Uluslararası Otomotiv
ve Yan Sanayi Fuarı) iki ürünün
lansmanını gerçekleştirdiklerini dile
getirdi: “Dizel soğutucumuzun dünya
lansmanını yaptık. Çeşitli yerlerde
kullanılan elektrikli kabin kliması bir
diğer yeniliğimizdi. Kamyon kabinlerinin
soğutması, aküden aldığı enerji ile 6-7
saat idare edebiliyor. Avrupa’da bu tür
araçlara sıfırdan klima yapmak büyük
bir maliyet. Bizimkisi çok ucuz ve çok
basit olduğu için tercih ediliyor. Dünyada
bu sistemi üreten 3-4 firmadan biriyiz.
Bizim farkımız ürünlerimizin kapasitesinin
rakiplerimizden daha yüksek olması.”
Tramvay klimaları ucuzlayacak
Üzerinde çalışmayı sürdürdükleri yeni
ürünler hakkında da bilgi veren Ünver,
“Ankara metrosu için ürettiğimiz
klimaları geliştiriyoruz, biraz daha
hafifletip ucuzlatacağız. Soğutucu
segmentinde, çift bölmeli, çok bölmeli
ürünler geliştireceğiz. Aynı kamyon içinde
farklı derecede soğukluklarla taşınması
gereken ürünler bulunabiliyor, bunu
sağlayacak portföyümüzde bulunmayan
nadir ürünlerden biri olan ürünümüzü
Nisan-Mayıs aylarında pazara sunabiliriz”
dedi.
Yerli katma değer
Ünver, devletin satın alma politikasında
ciddi bir yerlileştirme atılımı olduğunu
hatırlatarak, “Yeni ihalelerde yüzde 51
yerlilik şartı aranıyor.
Bu yerli tedarikçi için çok büyük bir
avantaj. Fakat ne yazık ki Türkiye’de yerli
tedarikçi olmak çok kolay. Örneğin Çinli
bir firma Türkiye’de ofis açıyor, basit bir
atölye kuruyor. Her şeyini yurtdışından
getiriyor. Bu atölyede 2 cıvata sıkıp
ürüne yerli malı etiketini koyuyor. Oysa
tedarik edilen üründeki yerli katma değer
önemli olmalı. Yerlileştirme düşüncesi
çok güzel ama istenen sonuç alınmıyor.
Yerlilik tanımı daha net yapılmalı.
İhale şartnameleri hazırlanırken yerli
katma değer oranı şartı konabilir. Aksi
halde yerli değil yerlileşmiş ürünler
desteklenmiş oluyor” görüşünü
savundu.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Olgun Çelik bayileriyle 2013 öngörülerini paylaştı
Olgun Çelik A.Ş. Türkiye'nin
dört bir tarafından gelen
bayilerinin katılımıyla 18 Ocak
2013 günü bayi toplantısı
gerçekleştirdi.
M
anisa Organize Sanayi
Bölgesi toplantı salonunda
gerçekleşen bayi toplantısı 2012 yılının
değerlendirildiği ve 2013 yılına ilişkin
ticari öngörülerin yapıldığı ve ayrıca Olgun
Çelik A.Ş kurumsal kültürünün yeni
katılan bayilerle paylaşıldığı verimli bir
atmosferde gerçekleştirildi. Toplantıda
ayrıca 2012 yılında en yüksek satış
rakamlarına ulaşan ilk üç bayiye plaketleri
Olgun Çelik A.Ş Genel Müdürü Ahmet
Kanbolat tarafından takdim edildi.
Toplantıda konuşma yapan Ahmet
Kanbolat, Olgun Çelik A.Ş’nin sektöründe
sadece Türkiye’nin değil aynı zamanında
Avrupa’nın da en güvenilir firmalarından
bir konumda olduğuna önemle değinerek
Olgun Çelik A.Ş’nin sahip olduğu tüm
kalite ve teknoloji anlayışının Olgun
Çelik A.Ş’nin stratejik partnerleri olan
bayilerine birebir yansıdığını belirtmiş ve
Olgun Çelik A.Ş ailesinin yeni bayilerin
katılımıyla günden güne genişlediğini
ifade etti.
Satış Direktörü Fikret Çamaşırcıoğlu
ise Olgun Çelik A.Ş’nin yılda 1 milyon
adetten fazla parça üreterek dünya yaprak
yay teknolojisini yönlendiren önemli
oyunculardan biri olduğunu belirterek,
2012 yılının Olgun Çelik A.Ş açısından
başarılarla dolu bir yıl olduğunu ifade
etti. Manisa Organize Sanayi Bölgesi
toplantı salonunda gerçekleşen toplantı
sonrası ise bayilere Olgun Çelik A.Ş’nin
Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki
yüksek teknolojiyle donanımlı fabrikaları
gezdirilmiş, üretim ve Ar-Ge süreçleri
hakkında detaylı bilgi verildi.n
OlgunCelik, one of most reliable brands of
automotive sub-industry with its deeprooted past of 67 years, organized a
dealers meeting on January 18, 2013 with
the participation of its dealers that came
from all over Turkey. Taking place in the
meeting hall of Manisa Organized Industrial
Zone, the meeting was carried out in a
very effective atmosphere where the year
of 2012 was reviewed and commercial
expectations concerning the year of
2013 as well as the corporate culture of
OlgunCelik were shared together with
OlgunCelik’s new dealers.
Yenmak Otomotiv A.Ş. 2013 Bayi Toplantısı
16 Şubat 2013 Cumartesi
günü Konya Rixos otelde
gerçekleşen “2013 Bayiler
Toplantısı” na Yenmak
Otomotiv A.Ş. Yönetim
Kurulu Üyeleri ve Teknik
Personeli ile Türkiye’de
faaliyet gösteren 26 Yenmak
Otomotiv A.Ş. Bayisi katıldı.
2
013 Bayi Toplantısı”na katılan bayi
yetkilileri, Yenmak Otomotiv A.Ş.
Genel Müdürü Erdogan Kahvecioğlu
ve Yenmak Otomotiv A.Ş. Satış ve
Pazarlama Müdürü Erhan Kahvecioğlu
Tarafından 2013 hedefleri, mevcut
yapılanma ve müşteri beklentileri ile
ilgili konularda bilgilendirildiler. Yenmak
Otomotiv A.Ş. Genel müdürü Erdogan
Kahvecioğlu toplantıda "2012 yılında
112
Ocak January - Şubat February 2013
şirketimiz yurt içinde yüzde 25 oranda
cirosal büyüme yakalamıştır. 2013 yılında
bu oranı daha yüksek bir rakama taşımayı
hedefliyoruz. Yeni yapılanma içerisinde
satış sonrası ekibimizi “Yerleşik Elaman
Uygulaması” ile; İzmir, Antalya, Ankara,
Adana illerinde pozisyonlandırıyoruz.
Yeni bayiliklerimizle Türkiye pazarındaki
payımızı güçlendirerek artırmayı
hedefliyoruz. Bayiliğini verdiğimiz gruplara
bir yenisini daha ekleyerek; Japon –Kore
araç guruplarını da üretim programımıza
almış bulunuyoruz." dedi. Toplantının
ardından; Yenmak Otomotiv A.Ş. nin
Konya 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde
bulunan Gömlek Fabrikası, 2. Organize
Sanayi Bölgesi’nde bulunan Piston
ve Pin Fabrikası, 3. Organize Sanayi
Bölgesi’nde bulunan Genel Merkez ve
Lojistik Merkezini ziyaretin ardından
şehir kültür turuyla birlikte bir sonraki
Bayiler Toplantısı’nda buluşmak üzere
program noktalandı.n
www.taysad.org.tr

Benzer belgeler