Çin - TAYSAD
Transkript
Çin - TAYSAD
N L YI A YE 5 SAYIISSUE: 69 O R: 1 CA KJ A RY UA TFEBRUARY 2013 U BA Ş - TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS Ahmet BAYRAKTAR Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vice President of the Board of Directors Bayraktarlar Holding Şahap AKTAŞ Aktaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of Aktaş Holding Hakan BULAK Beijing Foton Daimler Automotive Kalite & Proses Direktörü VP QM & Processes at Daimler Trucks China Baran Tankut GÜMÜŞEL BMW Grup Asya Bölgesi Aks Parçaları Satınalma Kıdemli Müdürü BMW Group Senior Manager Purchasing and Supplier Network Asia Chassis & Safety Tedarik sanayinin hedefinde yeni pazarlar var Dünyaya açılan öteki kapı: Çin The other door that opens to the world: China Halil Murat ORHAN Orhan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of Orhan Holding Murat Salim ESENLİ Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi H.E. Ambassador of the Republic of Turkey in Beijing üyelerimize üye katıyoruz! 3 1 2 growth is going on TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE Uzağımızdaki Yakın: Çin TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS Sahibi Publisher: Sevgi ÖZÇELİK So Far Yet So Near: China TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı n This time we have a special issue on China. In this issue we tried to provide multi faceted information, primarily we listened to the words of TAYSAD members whom invested in China. We tried to learn their point of view, which shaped their decision on to invest in China, as well as their way of doing business, the challenges they have experienced and the opportunities they have met before their structuring. Ahmet Bayraktar, Bayraktarlar Holding Vice President of the Board and Odelo CEO, Şahap Aktaş, CEO of Aktaş Holding, Halil Murat Orhan, Chairman of the Board of Orhan Holding and Vedat Gora, Chairman of the Board of Murat Ticaret Kablo Sanayi A.Ş. shared their invaluable knowledge and experiences. On the other hand, we also had interviews with some executives who have been working in China, like Hakan Bulak, Beijing Foton Daimler Automotiv VP Director, Tenneco Automotiv International Sales and Global Program Manager Mehmet Bilgin, BMW BMW Chassis & Safety Group Senior Manager for Purchasing and Supplier Network Asia Baran Tankut GÜMÜŞEL and Ankeshu China General Manager Sertaç Demirtaş. They enriched this issue through sharing their kindest information from China and the Chinese, whom they work with. Corporate Communication Specialist n Bu sayımızda; "Çin Özel Dosyası" yer alıyor. Dergimizde çok yönlü olarak bilgilendirme yapmaya çalıştığımız bu bölümde; öncelikle Çin'e yatırım yapan TAYSAD üyelerinin söylediklerine kulak verdik. Çin'e yatırım yapma süreçlerinde kararlarını şekillendiren bakış açılarını, iş yapma biçimlerini, yaşadıkları zorlukları ve yapılanlanmalarının önüne açılan yeni fırsatları öğrendik. Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Odelo CEO'su Ahmet Bayraktar, Aktaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Aktaş, Orhan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Halil Murat Orhan ve Murat Ticaret Kablo Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Gora çok değerli bilgi ve birikimlerini aktardılar. Diğer yandan Çin'deki yatırımlarda yöneticilik görevlerini sürdüren Beijing Foton Daimler Automotive Kalite & Proses Direktörü Hakan Bulak, Ankeshu China Genel Müdürü Sertaç Demirtaş, Tenneco Automotiv Uluslararası Satış ve Global Program Yönetici Mehmet Bilgin, BMW Grup Asya Bölgesi Aks Parçaları Satınalma Kıdemli Müdürü Baran Tankut Gümüşel dergimizdeki sayfalarda yerini aldılar. Yaşadıkları Çin'den, birlikte çalıştıkları Çinlilerden sıcak bilgilerle Dosyamıza zenginlik kattılar. Çin'de yatırım yapmak isteyen TAYSAD üyeleri için bir başka açıdan değerli bilgi akışı sağlayan T.C. Pekin Büyükelçisi Murat Salim Esenli, TÜSİAD Pekin Ofisi Direktörü Iraz Turhan ve Prof.Dr. Savaş Tümiş'in anlattıklarının ise; Çin'de yatırım yapmayı düşünen üyelerimiz için değerli katkılar sağlayacağını umuyoruz. Algımızda bize çok uzak olan Çin'e yakınlaşmaya çalıştık. Ancak pek yakında, gerek TAYSAD üyelerinin gerekse Türk iş dünyasının Çin ile ilişkileri ve yapılan yatırımların hızı, uzak olan Çin'i yakın kılmaya aday gözüküyor. 4 Ocak January - Şubat February 2013 On the other hand we hope that recommendations of H.E. Ambassador Murat Salim Esenli, TUSIAD Beijing Director Iraz Turhan and Prof. Dr. Savaş Tümiş will provide invaluable insights for our members who have the intention to invest in China. Though being far from us by perception we tried to bring China nearer but it is clear that speed of the investments and relations between China and Turkish business world, in particular TAYSAD members’ will bring China much more near. Hope to see you in next edition…. TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı For TAYSAD, Chairman of the Board of Directors Dr. Mehmet Dudaroğlu Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief: Sevgi Özçelik Yayın Kurulu Editorial Board: Dr. Mehmet Dudaroğlu Alper Kanca Sevgi Özçelik Editörler Editorial: Ayşe Uyguner Burçin Yeşiltepe [email protected] Yayın Yönetmeni Publishing: Sevgi Özçelik [email protected] Görsel Yönetmen Art Director: İlter Çıtak [email protected] Reklam Advertising: Fırtına Arısoy [email protected] Murat Dilicioğlu [email protected] Yönetim Yeri Management Centre: TOSB - TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad. No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480 Kocaeli - Türkiye Tel: +90 262 658 98 18 Faks: +90 262 658 98 39 www.taysad.org.tr [email protected] Yapım Production: Mavi Tanıtım ve İletişim Ayrılık Çeşme Sok. No: 122 Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbul Tel: +90 216 418 59 31 Faks: +90 216 348 95 22 www.mavitanitim.com.tr Baskı Printed by: Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti. Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21 Otosanayi 4. Levent-İstanbul Tel: +90 212 280 00 09 Yerel - Türkçe - İngilizce - İlmi İki Ayda Bir Yayımlanır Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. TAYSAD Dergi parayla satılmaz. All publishing rights reserved by TAYSAD and the content may be quoted by indicating source. Advertisements are the liability of advertising firms. Opinions are the liability of writer. TAYSAD Magazine is distributed free of charge. CLEPA Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği TAYSAD CLEPA üyesidir TAYSAD is a Member of CLEPA www.taysad.org.tr İÇİNDEKİLER CONTEST İÇİNDEKİLER CONTEST 50 "Yatırım için doğru 64 "Çin'deki toplumsal CHINA INVESTMENTS zaman ve uygun ortam gerekiyor" kalkınma hamlesi iç pazarını geliştiriyor" FROM TAYSAD MAGAZINE 30 Dünyanın en zengin 4 Uzağımızdaki yakın: Çin ekonomisi Çin Halk Cumhuriyeti “Investment should be made at the right time and right environment” ÇİN’DE YATIRIM TAYSAD DERGİ’DEN So Far Yet So Near: China Sevgi ÖZÇELİK The world's richest economy, People's Republic of China TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı Corporate Communication Specialist Şahap AKTAŞ Aktaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of Aktaş Holding 34 “Prejudice against China TAYSAD'DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD 8 Dünyaya doğudan açılan kapı: Çin Eastern Door of the World: China should be abandoned” 54 "Çin, yatırım "Çin'e yönelik önyargılardan kurtulmak gerekiyor" ortaklıklarında ileri teknoloji üreten alanlara öncelik veriyor" Murat Salim ESENLİ Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi H.E. Ambassador of the Republic of Turkey in Beijing Dr. Mehmet DUDAROĞLU TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of TAYSAD SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS 12 Otomotiv üretimi yüzde 40 Çinli üreticiler uygun fiyatlı ürünler ile küreselleşmeyi hedefliyorlar Chinese manufacturers aim to be globalized through reasonable priced products 2,2 oranında azaldı Hakan BULAK Automotive production fall by 2,2 percent Beijing Foton Daimler Automotive Kalite & Proses Direktörü VP QM & Processes at Daimler Trucks China TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE 46 Bayraktarlar Aydınlatma 24 Çin: Alman otomotiv sanayinin ihracat ve yatırım ülkesi Bayraktarlar Lighting Group is on its way to become a world class manufacturer China: Country for export and investment of German Automotive Industry Ahmet YILMAZ TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı TAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH 6 Ocak January - Şubat February 2013 “China attaches priority to the fields that produce advanced technology in investment partnerships” "Public development movement in China develops domestic market” Sertaç DEMİRTAŞ Ankeshu China Genel Müdürü General Manager of Ankeshu 66 Marka ve kalite değeri pazarda başarıyı belirleyecek Success in the market will be defined by brand and quality value Prof. Dr. Savaş TÜMİŞ Tümiş Endüstri Danışmanlığı Managing Director of TUMIS Industrial Consulting (Shanghai) Co., Ltd. Iraz TURHAN TÜSİAD Pekin Ofisi Direktörü Director of TUSIAD Beijing Office 58 Orhan Holding'in Yerel Ortaklıklarla Küresel Açılımı Orhan Holding and China Investment Halil Murat ORHAN Orhan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of Orhan Holding 70 Otomotiv, Çin ekonomik stratejisinde önemli rol oynuyor Automotive is critical to China's economic strategies Mehmet BİLGİN Tenneco Automotiv Uluslararası Satış ve Global Program Yöneticisi OE Sales and Program Manager Tenneco China Co.,Ltd. Shanghai CHINA 62 "Müşterimiz ile beraber 74 Riskler ve potansiyelleri iyi değerlendirmek gerekiyor hareket ederek eşzamanlı yatırım yaptık" “Risks and potential should be well evaluated” Ahmet BAYRAKTAR “We made concurrent investments by acting together with our customers” Baran Tankut GÜMÜŞEL Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vedat GORA Grubu Dünya Klasmanında Bir İmalatçı Olma Yolunda Vice President of the Board of Directors Bayraktarlar Holding Murat Ticaret Kablo San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of Murat Ticaret Kablo San. A.Ş. BMW Grup Asya Bölgesi Aks Parçaları Satınalma Kıdemli Müdürü BMW Group Senior Manager Purchasing and Supplier Network Asia Chassis & Safety www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD Dr. MEHMET DUDAROĞLU TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of TAYSAD Dünyaya doğudan açılan kapı: Çin Sayın Üyelerimiz, D Önceki dönem yöneticilerimiz gibi biz de hükümetimiz, sektör derneklerimiz, ana sanayilerimiz, üyelerimiz, yurtiçi ve yurtdışındaki tüm paydaşlarımız ile ilişkilerimizi en üst düzeyde sürdürdük. Çin, 1990’lı yılların başında tekstil ve beyaz eşya gibi katma değeri düşük olan mallar ihraç eden bir ülke konumunda iken, 2000’li yıllarda elektronik ürünler, bilgisayar, telekomünikasyon, uzay teknolojileri gibi katma değeri yüksek ürünlere yönelerek, dünya ekonomisinde söz sahibi olan bir ülke haline geldi. Dolayısıyla Çin’in bu kadar kısa sürede bu denli büyümesinin en büyük etkeni, hiç kuşkusuz Ar-Ge harcamalarına verdiği önemdir. Bu konuyu yeterince kavrayamayan ve desteklemeyen ülkeler ise dünya ülkeleri arasındaki bu yarışta geride kalıyor. Dünya ve Türkiye otomotiv sanayinde yaşanan gelişmeleri takip ederek, sanayimizin uzun vadeli hedeflerini gerçekleştirebilmesi için neler yapılması gerektiğini her platformda kamuoyu ile paylaştık. Ülkeye, otomotiv sektörü gözünden baktığımızda da benzer bir tablo görüyoruz. Bundan on yıl önce ülkede üretilen toplam araç sayısı 3,3 milyon adet seviyesinde iken, 2012 yılı sonu itibariyle bu rakam 19,3 milyon adede ulaşmıştır. Yılın son günlerinde ise özellikle yurtdışına açılım faaliyetlerimize hız verdik. Bildiğiniz gibi Çin’i hedef ülke olarak belirledik, Aralık ve Şubat aylarında bu yöndeki faaliyet planımızı belirlemek üzere üyelerimizle birlikte iki Çalıştay gerçekleştirdik. Güçlü ve büyük bir iç pazara sahip Çin’e olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Otomotiv sanayinde ileri teknoloji ürünlerine ve üretim teknolojilerine duyulan ihtiyaç nedeniyle Çin’de önemli fırsatlar da mevcuttur. Dernek üyelerimizden de büyük ölçekli firmalarımız gerek doğrudan yatırım, gerek firma satınalma yoluyla, gerekse de mevcut müşterilerinin talepleriyle Çin’de yatırım yapmışlardır. ergimizin 69. sayısını yayınladığımız şu günlerde TAYSAD Yönetimi olarak göreve gelişimizin ilk yılını da tamamlamış olduk. Bir yıllık süreçte gerçekleştirilen çalışmalarımızı, Genel Kurul Faaliyet Raporumuzda detaylıca okuyabilirsiniz. Beş bin yıllık köklü bir geçmişi olan Çin’in, 2030 yılında ABD’den daha büyük bir ekonomiye sahip olacağı ve en önemli küresel ekonomik güç haline geleceği öngörülüyor. 1,33 milyarlık nüfusu ve özellikle son yıllardaki istikrarlı büyümesi ile önemli bir Pazar haline gelen Çin’in, 2013 yılında yüzde 8,5 büyümesi bekleniyor. 2011 rakamlarına göre Çin’de kişi başına düşen milli gelir 8 bin 600 doların üzerindedir. 2012 yılında 1 milyondan fazla patent başvurusu yapılan Çin’de, Ar-Ge çalışmaları ve yatırımları da her geçen gün artıyor. Sadece elektrikli araç konusunda 15 milyar dolar Ar-Ge bütçesi ayrılmıştır. 8 Ocak January - Şubat February 2013 Dergimizin bu sayısında Çin’de görev yapan Türk yöneticiler, bölgede yatırım yapan üyelerimiz ve Çin’deki resmi kurumlar ve danışmanlık firmaları ile yapılan röportajlara yer vererek, yaşanan tecrübeleri sizlere aktarmaya çalıştık. Çin Özel Sayımızın hazırlanmasına destek veren tüm kurumlarımıza teşekkür ederiz. Keyifle okumanız dileğiyle… Sevgi ve Saygılarımla www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD Eastern Door of the World: China Distinguished Members, I n these days that we publish 69th issue of our magazine, we -TAYSAD Management- have accomplished our first year accession. You can read in detail about operations that we performed in our Annual General Assembly Activity Report. As our predecessor executives, we also have resumed relationships at senior level with the government, sectoral associations, key industries, members, domestic and foreign stakeholders. By monitoring the developments within the Turkish and global automotive industry; we have shared our views on the actions to be taken in order to achieve long-term objectives of our industry, with the public on every platform. At the last days of the year, we have accelerated our activities for expanding abroad. As you know, we have identified China as destination country for our objectives and accordingly in order to establish our activitya schedule in that sense we have organised two workshops along with our members in December and February. It is estimated that China having a long-standing background of five thousand years, shall have an economy bigger than USA and become a major global economical potential. With its population of 1,33 billion and its stable growth in recent years becoming an important market, China is expected to have growth of 8,5 % in 2013. According to the figures of 2011, per capita income is over 8 thousand 600 hundred. In China only in 2012, where each year more than 1 million of patent applications had been made, R&D studies and investments are increasing every day. 15 billion of R&D budget has been allocated alone for the hybrid vehicles. China whereas was in a position of low value-added product exporting country such as textiles and white appliances, at the beginnings of 90’s, during 2000’s by heading towards to high value-added products such as electronics, telecommunication, space technology, has become a country having a voice in world economy. Therefore, the gre- 10 Ocak January - Şubat February 2013 atest factor of China’s such growth in such a short time is the importance given to R&D expenditures. Countries that cannot comprehend and do not support this issue are left behind at this race between world countries. We see a similar picture when we take a look to the country from the eyes of automotive sector. Ten years ago when the total number of vehicles manufactured here in country was at of 3,3 million levels, by the end of year 2012 this figure has reached to 19,3 million cnt. The interest in China that has a powerful and big domestic market is increasing every day. Due to the need for hightech products as well as advance production technologies in automotive sector, there are substantial opportunities are available in China. Most of our members of associations - large scaled companies had made investments in China by means of whether direct investment or acquisition or even through the requests of their current customers. As we welcome Turkish executives working in China as well as our members who made investments to the region and Chinese official bodies along with consultancy agencies to our magazine’s this issue through the interviews, we tried to narrate the gained experiences. We would like to take this opportunity to thank each and every establishment that put support behind this Chinese Special Edition. Wishing you a pleasant reading… Sincere Regards Dr. Mehmet Dudaroğlu President of TAYSAD www.taysad.org.tr SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS Otomotiv Sanayinin 2012-2013 Yılları Üretim Karşılaştırması Production Of Automotive Manufacturers Ocak Ayı Üretimi January Production 2012 Değişim Percent Change % 2013 2012 2013 Otomobil / Pass. Car 45.703 40.071 -12 -12 Ticari Araçlar / Com. Vehicle 38.663 42.438 10 10 B. Kamyon / M. Truck 1.746 1.478 -15 -15 K. Kamyon / L. Truck 258 379 47 47 Kamyonet / Pick Up 34.122 36.116 6 6 390 786 102 102 1.948 3.278 68 68 Otobüs / Bus Minibüs / Minibus 200 401 101 101 Taşıt Araçları Toplamı / MV Total Midibus / Midibus 84.366 82.509 -2 -2 Traktör / F. Tractor 3.767 3.010 -20 -20 Genel Toplam / Total 88.133 85.519 -3 -3 Kaynak: Otomotiv Sanayii Derneği Otomotiv üretimi yüzde 2,2 oranında azaldı artış yüzde 14 oranında gerçekleşti ve pazar 10 bin adet düzeyinde gerçekleşti. azaldı. Bu ayda, traktör üretimi yüzde 20 oranında azalarak 3.010 adet oldu. 2013 yılı Ocak ayında bir önceki yıla göre ağır ticari araç pazarı yüzde 3 oranında daraldı ve 1.616 adet düzeyine geriledi. 2013 yılında 2012 yılı Ocak ayına göre kamyon pazarı yüzde 21 oranında azalarak 1.077 adet düzeyine gerilerken, otobüs pazarı ise özellikle kent içi talebindeki olumlu gelişmeler nedeni ile yüzde 190 gibi önemli oranda arttı ve 349 adet oldu. Otomotiv Sanayi İhracatı Otomotiv Sanayi Üretimi Türkiye’de toplam otomotiv üretimi Ocak ayında 2012 yılının aynı ayına göre yüzde 2,2, otomobil üretimi ise yüzde 12,3 oranında geriledi. Otomotiv Pazarı 2 013 yılı Ocak ayında toplam pazar, 2012 yılı aynı ayına göre yüzde 19 oranında artarak 37 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Aynı ayda otomobil pazarındaki artış yüzde 23 düzeyinde gerçekleşti ve pazar 26 bin adede yükseldi. 2013 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre hafif ticari araç pazarındaki 12 Ocak January - Şubat February 2013 2013 Ocak ayında bir önceki yılın aynı aya göre toplam üretim yüzde 2 otomobil üretimi ise yüzde 12 oranında azaldı. Bu ayda, toplam üretim 83 bin adede, otomobil üretimi ise 40 bin adede geriledi. 2013 yılı Ocak ayında üretim otobüste yüzde 102, midibüste yüzde 101, minibüste yüzde 68, küçük kamyonda yüzde 47, kamyonette yüzde 6 oranında attı ve büyük kamyonda yüzde 15 2013 yılı Ocak ayında bir önceki yıla göre, toplam otomotiv sanayi yüzde 4, otomobil ihracatı yüzde 13 oranında azaldı. 2013 yılı Ocak ayında toplam ihracat 57 bin adet, otomobil ihracatı ise 28 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Bu ayda, ticari araç ihracatı ise yüzde 6 artış ile 29 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Traktör ihracatı ise yüzde 1 oranında azaldı ve 783 adet düzeyine geriledi. Batı Avrupa pazarında gerilemenin ihracat üzerinde olumsuz etkileri devam ediyor. 2013 yılı Ocak ayında bu bölgede otomobil satışları yüzde 9,5 geriledi. Yıllık olarak ise talepteki gerileme yüzde 10,3 düzeyine yükseldi. Ocak ayında Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya gibi ana pazarlarda talep gerilemesi devam ederken, İngiltere’de talep artışı gözleniyor.n Automotive production fall by 2,2 percent The overall automotive production in Turkey was down by 2,2 percent and automobile production was down by 12,3 percent year on year in January 2013. According to the figures of Automotive Industry Association’s (OSD) report on “Automotive Industry Monthly by Production, Sales, Imports and Exports” total market grew by 19 percent to 37.139 units year on year in January 2013. Automobile market, which increased by 22,6 percent, realized as 25.835 units. The overall automotive export dropped by 4,1 percent to 56.578 units and automobile export dropped by 12,7 percent to 27.961 units in January 2013. n www.taysad.org.tr SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS Otomotiv Ana ve Tedarik Sanayi İhracatı (000 Dolar) ÜRÜN GRUBU TOPLAM TEDARİK SANAYİ 2008 2009 6.818.010.471 5.036.315.783 2010 2011 Ocak 2012 2012 Değişim % 2013 6.585.662.583 8.307.826.870 8.223.513.061 1.740.619.821 702.596.733 -60 İÇ DIŞ LASTİK 943.930.286 813.344.978 988.990.821 1.373.250.546 1.200.828.712,32 99.964.272 91.483.247 -8 EMNİYET CAMI 129.693.764 90.975.616 107.203.983 120.041.467 120.710.173,79 9.560.571 11.496.789 20 MOTOR 105.583.288 182.857.086 305.490.804 273.896.369 272.085.582,31 29.194.365 24.827.471 -15 AKÜ 194.460.614 147.844.133 186.504.496 232.611.079 250.345.944,57 17.670.509 19.361.022 10 DİĞER AKSAM VE PARÇALAR TOPLAM ANA SANAYİ OTOBÜS MİDİBÜS-MİNİBÜS 5.441.342.519 3.801.293.970 5.007.472.478 6.308.072.409 6.379.542.648,43 1.584.230.104 555.428.205 -65 15.138.693.360 9.893.379.844 10.855.476.447 12.128.522.618 11.101.346,096 913.005.639 802.133.156 -12 1.257.990.095 934.530.219 744.935.284 929.372.870 856.072.334,58 42.896.022 39.286.590 -8 211.421.713 114.288.278 120.378.674 145.199.034 161.806.272,12 12.679.570 11.047.571 -13 OTOMOBİL 7.512.491.751 6.100.525.046 6.217.404.551 6.541.969.418 6.067.964.587,78 498.461.859 422.735.237 -15 KAMYON-KAMYONET 5.290.296.295 2.371.020.045 3.363.101.038 4.034.772.621 3.433.318.136,02 320.423.283 293.414.745 -8 ÇEKİCİ 266.050.422 128.201.130 145.710.283 116.912.332 195.260.385,19 14.387.918 17.957.398 25 RÖMORK VE YARI RÖMORK 376.862.369 67.706.067 72.145.150 147.247.613 71.336.634,88 5.850.724 2.204.025 -62 TARIM TRAKTÖRÜ 223.580.714 177.109.058 191.801.467 213.048.730 315.587.742,02 18.306.263 15.487.590 -15 21.953.703.831 14.929.695.627 17.451.139.030 20.436.349.488 19.324.859,157 2.653.625.460 1.504.729.889 -43 TOPLAM Kaynak: Uludağ İhracatçılar Birliği ve Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Otomotiv ihracatı gaza bastı Ocak-Şubat döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre ihracatını yüzde 1,9’luk artışla 3 milyar 278 milyon dolara çıkaran sektör, bu dönemde Türkiye’nin toplam ihracatından aldığı yüzde 14,4’lük pay ile ”lokomotif sektör” olarak liderliğini sürdürdü.. T ürkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) kayıtlarından derlenen bilgiye göre, Şubat 2012’de 1 milyar 637 milyon 567 bin dolar ihracat gerçekleştiren sektör, Şubat 2013’te ihracatını yüzde 9,2’lik artışla 1 milyar 787 milyon 499 bin dolara yükseltti. Yıla, ocak ayındaki yüzde 5,7’lik düşüşle başlayan sektör, şubat ayındaki bu başarısıyla ihracatta yeniden artış trendine girerken, Türkiye’nin şubat ayındaki 11 milyar 692 milyon 481 bin dolarlık toplam ihracatından da yüzde 15,3 pay aldı. Yılın ilk iki aylık döneminde ise sektörün ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,9’luk artışla 3 milyar 278 milyon 627 bin dolara ulaştı. Sektör, bu rakamla, ocak-şubat dönemi itibariyle Türkiye’nin 22 milyar 708 milyon 363 bin dolarlık toplam ihracatından aldığı yüzde 16 Ocak January - Şubat February 2013 14,4’lük pay ile ”lokomotif sektör” olarak liderliğini sürdürdü. yılındaki 3 milyar 749 milyon 280 bin İhracat lideri otomotiv sektörünün en yakın takipçisi, yüzde 12,4 ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörü olurken, bunu yüzde 12,2’lik pay ile kimyevi maddeler ve mamulleri, yüzde 10,6 ile de çelik izledi. da yaklaşıldı.n İki aylık ihracatı, 2000 yılı otomotiv ihracatından fazla- Bu arada, 2013 ocak-şubat dönemindeki 3 milyar 278 milyon 627 bin dolarlık otomotiv ihracatı, Türkiye’nin 2000 yılındaki 2 milyar 515 milyon 606 bin dolarlık toplam otomotiv ihracatını açık ara geride bıraktı. Hatta, sektörün tarihinde yüzde 49,04’lük rekor artışın gerçekleştirildiği, 2001 dolarlık toplam otomotiv ihracat rakamına Automotive is stil the leader in Turkey’s Export With 1 billion 491 million dollars, automotive industry still leads export despite 6 percent relapse in the first month of the year. According to the Automotive Exporters Union’s (OIB) January report, export shrinked in automotive industry. The reasons behind this shrinkage were explained as high relapses in export to France and Italy and the most of Middle East countries as well, which were distinguished as alternative markets. n www.taysad.org.tr TAYSAD Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projeleri TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS Küresel Rekabet Yolunda Kurumsal Dönüşüm – 12K Model Projesi TAYSAD tarafından yürütülen 12K Model Projesi, kurumların bütünsel kriterler doğrultusunda verimliliklerini sürekli arttırarak, üretim maliyetlerini düşürmesini ve karlılığını arttırmasını amaçlamaktadır. Dengeli Karne Projesi TAYSAD tarafından yürütülen bu projeye katılan şirketlerin, geleceğe dair stratejilerini oluşturarak; bu yolu somut ve ölçülebilir yöntemlerle yürüyebilecek yetkinliğe gelmeleri hedeflenmektedir. Detaylı Bilgi İçin: TAYSAD Kurumsal İletişim Sorumlusu Sevgi Özçelik, [email protected] Otomotiv Tedarik Sanayinde İş Mükemmelliği Projesi Bu programda, ilk aşamada, müşteri memnuniyeti için kaliteli, verimli ve sürekli akış sağlayacak bilgiler verilecektir. İkinci aşamada ise, Stratejik Planlama ve Hoshin Tarzı Hedeflerle Yönetim sistematiği aktarılacaktır. Otomotiv Sektöründe Ürün Geliştirme, Ar-Ge Ve Proje Yönetimi İyileştirme Projesi OİB ve TAYSAD işbirliğiyle yürütülen projede, Türk otomotiv endüstrisinde belirli bir seviyeye ve ölçeğe ulaşmış tedarik sanayi firmalarının Ar-Ge, ürün geliştirme ve proje yönetimi konularında yetkinliklerinin artırılarak ihraç pazarlarda katma değeri yüksek faaliyetler içine girmelerini sağlamak amaçlanmaktadır. SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR Yeni Teşvikler Işığında Otomotivde Yeni Hedefler E konomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Yeni Teşvikler Işığında Otomotivde Yeni Hedefler'' toplantısında, sektör temsilcileriyle biraraya gelerek, yeni teşvik düzenlemelerine ilişkin bilgilendirmede bulundu. Türkiye'de birçok sektörün dış ticaret açığı verdiğini, oysa bunların dış ticaret fazlası verecek bir yapıya çok rahat bir şekilde kavuşabileceğini ifade eden Çağlayan, dış ticaret açığı ve cari açığının Türkiye'nin bir kaderi olmadığını, bunun en önemli yolunun da yeni bir teşvik sisteminden geçtiğini gördüklerini söyledi. Bakan Çağlayan, yapılan düzenlemelerle Türkiye'nin ihtiyacı olan ve gelecekle ilgili, bir taraftan psikolojik olarak, moral ve motivasyon sağlayacak olan, diğer taraftan da 'Evet Türkler de bunu yapabilir' imajı verecek olan önemli bir çalışmayı sektör temsilcileriyle birlikte gerçekleştireceklerini ifade etti. Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalarda Türkiye'nin 2011 yılında gerçekleştirdiği 135 milyar dolarlık ihracatının kilogram fiyatının 1,46 dolar, 2012 yılındaki 152,6 milyar dolarlık ihracatın kilogram fiyatının ise 1,58 dolar olduğunun bilgisini veren Çağlayan, ''Gördük ki rakiplerimizde ihracat kilogram fiyatı 3 ila 4 dolar. Biz ancak bu fiyatı yükselterek 500 milyar dolarlık hedefe ulaşabiliriz. Önemli olan değer bazında artırmak. Onun yolu da yüksek teknoloji, katma değer, marka ve kaliteden geçer. Bundan dolayı Turquality ve marka desteklerini çok bonkör şekilde veriyoruz ama sonuçlarını da alıyoruz. Benim bakanlığımdan şu anda Turquality ve marka desteği alan firmalarımızın ortalama ihracat kilogram fiyatı, 1,58 dolar olan Türkiye ortalamasının üzerinde 2,25 dolardır'' ifadelerini kullandı. 18 Ocak January - Şubat February 2013 Ekonomi Bakanı Çağlayan, ‘Yeni Teşvikler Işığında Otomotivde Yeni Hedefler’ konulu toplantıda otomotiv sektörü temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantıya TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, OİB Başkanı Orhan Sabuncu ile OSD Başkanı Kudret Önen de katıldı. Geçen yıl 20 Haziranda açıklanan teşvik sistemini kapalı kapılar ardında değil, 800 ayrı görüşü toplayarak oluşturduklarını anlatan Çağlayan, şöyle devam etti: "Otomobil sektörü için 1960-70 arası dönem, tamamıyla montaj işlemlerinin yapıldığı bir dönemdi. 70 ve 80'lere baktığımızda yan sanayinin geliştirilmesine ve yerlileşmenin artırılmasına yönelik çabaları görüyoruz. 80-90 arası dönemde sektör, üretim hatlarının modernizasyonunu sağlamış beraberinde de kapasite artışı oluşturmayı başardı. Esasında 1995'e kadar olan dönem Türk otomotiv sanayi açısından kapalı pazar dönemi iken 95'ten itibaren ihracat hamleleri ile birlikte serbest pazar anlayışına geçildi. Otomotiv sektörü uluslararası rekabeti piyasaların serbestleşmesiyle kazandı. Otomotiv sektöründeki yeni teşvikler Ana sanayi yatırımlarını büyük ölçekli yatırımlar kapsamına almak için gereken yatırım büyüklüğünü 250 milyon liradan 200 milyon liraya, yan sanayi yatırımları için 100 milyon liradan 50 milyon liraya indirdik. Tedarik sanayi yatırımlarını bölgesel teşvik kapsamına almak için gereken yatırım büyüklüğünü ise her bölge için birer milyon lira aşağı çektik. Sadece yan sanayinin bölgesel olarak desteklendiği illerde ana sanayinin de bölgesel olarak desteklenmesi imkanını getirdik. Böylece 1, 2 ve 3. bölgelerde birkaç ilimiz dışındaki tüm illerde ana sanayinin de desteklenmesini sağladık. Sektör için önem arz eden test merkezleri, rüzgâr tüneli ve benzeri nitelikteki yatırımları öncelikli yatırımlar kapsamına aldık. Nerede yapılırsa yapılsın 5. bölge desteklerinden faydalanmalarını sağladık." dedi. n Çağlayan, yeni teşvik sistemi kapsamında otomotiv sektöründe getirilen düzenlemelere ilişkin; "Öncelikle, teşvik belgesi düzenlenebilmesi için gereken asgari yatırım büyüklüklerini düşürdük. Yatırım teşvik sisteminde yapılan düzenlemeyle otomotiv sanayii yatırımları öncelikli yatırımlar kapsamına alırken, 300 milyon lira üzeri motorlu araç, 75 milyon lira üzeri motor ve20 milyon lira üzeri aksam ve parça yatırımları, vergi ve diğer teşviklerin en yüksek olduğu beşinci bölge imkanlarından yararlanacak. www.taysad.org.tr 2013 Yeni Yatırımların Başladığı Yıl Olacak OSD Başkanı Kudret Önen: "Ülkemiz otomotiv sanayi, taşıt araçları ve aksam-parça üreticileri ile birlikte bir bütün olarak Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörünü oluşturmaktadır. Teşvik paketinde yapılan değişiklikler sektörümüzün canlanması ve 2023 hedeflerine ulaşması için önemli bir araçtır." dedi. Sektörümüzün küresel rekabetçiliğini arttırarak sürdürebilmesi ve ülkemiz ekonomisine olan yüksek katma değerini devam ettirebilmesi için sürekli yatırımların stratejik bir önemi bulunuyor. Teşvikler de sanayimiz için etkin rekabette üstünlük avantajı sağlayan en önemli bir araçtır" dedi. OSD Başkanı Kudret Önen T eşvik paketinde yapılan son değişikliklere ilişkin görüşlerini dile getiren OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen "Teşviklerdeki yeni düzenleme ile sektörümüzde planlanan birçok yatırımın artacağına ve en kısa sürede hayata geçeceğine inanıyoruz. Uzun süredir beklediğiniz bu önemli haber otomotiv sanayicileri olarak bizleri çok heyecanlandırdı" dedi. Bu gelişmelerin ve düzenlemelerin hem otomotiv sanayi hem de Türkiye için gelecek vaat ettiğini ve umut verdiğini belirten Önen "Sanayimiz, geleceğimizi belirleyen 2023 vizyonunun temel hedeflerinde büyük rol oynayacak en önemli sektördür. Aynı zamanda küresel niteliği nedeni ile de yoğun bir rekabet içindedir. www.taysad.org.tr Küresel ekonomideki olumsuz koşullara rağmen Türkiye'nin hem ekonomik hem de siyasi istikrarı ile tüm dünyanın dikkatini çektiğinin altını çizen Kudret Önen, "Türkiye devam eden bu istikrar ortamında gerek yurtiçi gerekse yurtdışı yatırımcılara cazip bir yatırım ortamı sunuyor. Buna ek olarak otomotiv sanayine getirilen yeni teşvikler ile Türkiye'nin küresel bir cazibe merkezi olarak ortaya çıkmasında yeni teşviklerinde de büyük faydası olacağını düşünüyoruz." dedi.n 2013 will be the year of investments OSD Chairman Kudret Önen elaborated on the changes in incentive packages and said: Automotive industry, both as vehicle and supply manufacturers, is the locomotive to Turkish economy. The changes delivered in incentive package are important factors to boost the sector up and achieve 2023 objectives. n Ocak January - Şubat February 2013 19 SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR Elektrikli araç üretimine teşvik geldi TÜBİTAK, elektrikli araç üretimine yüzde 100 Ar-Ge desteği verecek. TÜBİTAK öncülüğünde üniversiteler, özel sektör ve kamu Ar-Ge kuruluşları güç birliği yapacak. B ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,TÜBİTAK'ın, elektrikli araç üretimine yüzde 100 Ar-Ge desteği vereceğini, TÜBİTAK öncülüğünde üniversitelerin, özel sektör ve kamu ArGe kuruluşlarının güç birliği yapacağını ifade etti. Elektrikli araç sektöründe söz sahibi ülkeler arasına girmeyi hedefleyen Türkiye'nin, yerli üretim için önemli bir adım attığına işaret eden Ergün, uzun süredir merakla beklenen çağrı duyurusu kapsamında ilk etapta üniversitelerin, özel sektörün ve kamu Ar-Ge kuruluşlarının işbirliğiyle elektrikli araç teknolojilerinin kritik bileşenlerinin yerli olarak geliştirileceğini ve ardından bu bileşenler kullanılarak yerli araç üretileceğini kaydetti. Proje kapsamında bakanlık olarak 5 yıl boyunca toplam 200 elektrik araç alımı yapacaklarını da vurgulayan Ergün, elektrikli araç teknolojilerinin kritik nitelikte olan bileşenlerinin yerli olarak geliştirilmesi ve bu bileşenlerin kullanılarak yerli elektrikli araç üretilmesi amacıyla TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı kapsamında Kamu Araştırmaları Destek Grubu (KAMAG) tarafından çağrıya çıkıldığını söyledi. Ergün, "Akademisyenler, otomotiv sektörü temsilcileri ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla hazırlanan çağrı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''TÜBİTAK desteğiyle kritik ve yeni teknolojilere sahip dünya ile rekabet edebilecek fiyat ve kaliteye sahip yerli elektrikli araçlar geliştireceğiz'' dedi. 20 Ocak January - Şubat February 2013 projelerin azami ölçüde yerli olarak geliştirilmesi gerekiyor" diye konuştu. Segmenti üreticiler belirleyecek Ergün, üretilecek elektrikli aracın hangi segmentte olacağının, yurtiçi ve yurt dışı pazar imkanlarının, rekabet şartlarına göre elektrikli araç üretici kuruluşları tarafından belirleneceğini kaydetti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün kapsamında yerli elektrikli araç projelerine yüzde 100 Ar-Ge desteği verilecek" dedi. Yerli Batarya Bakan Ergün, "Elektrikli Araç Teknolojilerinin Geliştirilmesi" başlıklı çağrı kapsamında üniversite, kamu ve özel sektör kuruluşlarının oluşturacağı Proje Yürütücüsü Kuruluşlarının tasarım, batarya, elektrikli motor ve araç kontrol sistemi gibi araç ekipmanlarını Ar-Ge çalışmaları ile yerli olarak geliştireceğini dile getirdi. Desteklenecek projelerin en fazla 4 yıl içinde tamamlanacağına işaret eden Ergün, "Elektrikli Araç Üretici Kuruluşları ise geliştirilen bileşenleri kullanarak elektrikli aracı üretecek. 24 Mayıs 2013'e kadar proje teklifleri TÜBİTAK'a sunulacak. TÜBİTAK'ın destekleyeceği Aracın segmentinin, şehir içi yaygın kullanıma ve toplu satışa uygun, elektrik tahrikli, en az dört lastik tekerlekli kara taşıt aracı olacağını belirten Ergün, "TÜBİTAK, sahip olduğu fikri haklarını, aracın Türkiye'de üretilmesi ve beş yıl süreyle üretim ve satış garantisi verilmesi durumunda üretici kuruluşa devredecek" dedi. n Incentive for electric vehicle production The Scientific and Technical Research Council of Turkey (TÜBİTAK) will grant 100 percent in research and development support for electric car producers, Turkish Science, Industry and Technology Minister Nihat Ergün said, adding that this endeavor was expected to result in a collaboration of universities, as well as private and public sector players. Ergün pointed out that Turkey, who want to have a say in the electric car sector, took an important step in local production, and stated that first the critical components of electric vehicle technologies and then the vehicle itself will be developed locally through the collaboration of universities, private and public R&D centers within the scope of this long awaited announcement. n www.taysad.org.tr 7 yıl sonra geri dönüyor Toyota Türkiye CEO'su Özer, 150 milyon Euro yatırımla 2013'ün ikinci yarısından itibaren Corolla'nın seri üretimini gerçekleştirmeye başlayacaklarını söyledi. Corolla, Türkiye'de en son 2006'da üretilmişti. yapabilen bir şirket durumuna gelmeyi hedefliyoruz'' ifadelerini kullandı. Toyota Türkiye CEO’su Orhan Özer T oyota Türkiye CEO'su Orhan Özer, 150 milyon Euro yatırımla 2013'ün ikinci yarısından itibaren yeni Corolla modelinin seri üretimini gerçekleştirmeye başlayacaklarını bildirdi. Özer, yaptığı yazılı açıklamada, İşkur Sakarya İl Müdürlüğü ile 870 kişilik yeni eleman alımı konusunda işbirliği yaptıklarını aktardı. Yeni alımlardan sonra çalışan sayısını 3 bine çıkaracaklarına işaret eden Özer, ''Corolla üretiminin başlamasıyla 2013 yılını tam kapasiteye yakın bir üretimle tamamlayacağız. 2014'ten itibaren tam kapasite üretime geçerek daha fazla model üretebilen, üretimini arttırmış, önemli sayıda istihdam sağlayan ve daha geniş pazarlara ihracat www.taysad.org.tr Özer, yeni işe alımların başladığına işaret ederek, yeni işçi sayısını Mart sonuna kadar 870'e ulaştırmayı planladıklarına dikkati çekerek, ''Sakarya'da kurulu bulunan fabrikada 150 milyon Euro yatırımla 2013'ün ikinci yarısından itibaren Corolla'nın seri üretimini gerçekleştirmeye başlayacağız. Kapasite kullanımı ve üretim hacmiyle yükselen ihracat geliri sayesinde Türkiye'nin ihracat hedefine olumlu katkıda bulunacağız'' diye belirtti. Toyota Corolla, 1994-2006 yılları arasında da Sakarya fabrikasında üretilmişti.n He is back after 7 years CEO of Toyota Turkey, Özer said that in the second half of 2013, with an invesment amounted 150 million euros, they will start line production of Corolla, which was produced last time in 2006. n Ocak January - Şubat February 2013 21 SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR Oyak Renault üretimi artıracak Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, fabrikanın 360 bin adetlik üretim kapasitesini doldurmayı hedeflediklerini açıkladı. O Otomotiv Test Merkezi, Bursa'da kurulacak TSE Başkanı Şentürk, "Türkiye'nin 30 yıllık bir hayali, inşallah Bursa'da Yenişehir bölgesinde Otomotiv Test Merkezi olarak hayata geçecek" dedi. T ürk Standartları Enstitüsü Başkanı Hulusi Şentürk, Otomotiv Test Merkezi'ne ilişkin, Türkiye'nin 30 yıllık hayalinin, Bursa'da Yenişehir bölgesinde Otomotiv Test Merkezi olarak hayata geçeceğini belirtti. Şentürk, TSE İnegöl Temsilciliği açılış töreni öncesi yaptığı açıklamada, test merkezi ile ilgili çalışmaların tamamlandığını söyledi. Automotive Test Center is going to be build in Bursa yak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu,"Oyak Renault fabrikasının 360,000 adetlik kapasitesini doldurmak öncelikli hedefimiz" diye konuştu.Tunalıoğlu, 2013 yılında üretimi üç vardiya olarak sürdürmeyi planladıklarını söyledi. Tunalıoğlu ayrıca mekanik yatırımlar için 2013'te 55 milyon Euro harcanacağını belirtti. Tunalıoğlu, Türkiye'de toplam otomotiv üretiminin 2012 yılında 1,13 milyon olduğunu tahmin ettiklerini ve Renault'nun geçen yıl toplam üretiminin yüzde 6 düşüşle 311 bin adet olduğunu kaydetti. 2012 yılında 75 bin adet Clio 4 üretimi gerçekleştirdiklerini söyleyen Tunalıoğlu, 2013 yılında Clio 4 üretiminin, Renault'nun toplam üretiminin yarıdan fazlasını oluşturacağını belirtti. Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu ise, Türkiye'de 2012 yılında toplam 778 bin adet araç satıldığını, sektörün hedefinin 2013 yılında bu satış rakamını 780 bine çıkarmak olduğunu belirtti. n Oyak Renault will increase its production Our primary objective is to fulfill Oyak Renault factory’s 360.000 unit capacity, said Oyak Renault General Manager Tarık Tunalıoğlu, adding that they plan to make 3 shifts in their production in 2013.n TSE President Şentürk said: A dream of 30 years will be realized in Bursa, Yenişehir. n Mercedes, başkan yardımcısını Türkiye’den seçti Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanlığı Wolf-Dieter Kurz, Daimler Grubu Başkan Yardımcılığına atandı. 2 009 yılı sonunda Türkiye’de geldiği görevinde büyük başarı yakalayan Kurz, üst yönetimden gelen teklifle Daimler Grubu CEO’su Dr. Dieter Zetche’nin yardımcılarından biri oldu. WolfDieter Kurz Türkiye'de satışları yüzde 40 oranında artırmasının yanı sıra, fiyatlarda Euro yerine Türk Lirası kullanmak gibi farklı stratejilerle pazarda başarıyı yakalaması Daimler yönetiminin de dikkatini çekti. Kurz döneminde Alman şirket Türkiye’ye yaptığı ihracata karşı ödeme olarak ilk kez Türk Lirası’nın para birimleri arasına soktu. Kurz, 2010 yılında yaptığı açıklamada, Aksaray’daki kamyon fabrikası ve Hoşdere’deki otobüs fabrikasına 2015 yılına kadar 200 milyon dolarlık yatırım yapılacağını da duyurmuştu.n Erkunt, Turquality ile hedef büyüttü Zeynep Erkunt Armağan, yüzde 3 olan ihracatın satışlardaki payını bu yıl yüzde 7'ye çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. E rkunt Traktör'ün ihracat pazarları için ürettiği markası Arma Trac'ın Turquality Programı'na kabul edildiğini bildiren Erkunt Traktör Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Zeynep Erkunt Armağan, yüzde 3 olan ihracatın satışlardaki payını bu yıl yüzde 7'ye çıkarmayı hedeflediklerini 22 Ocak January - Şubat February 2013 söyledi. Armağan, Turquality'in sağlayacağı destekle bu yıl ihracatta hedef büyüttüklerini belirterek, "ArmaTrac'ın, ihracat pazarlarındaki masraflarının yarısını Ekonomi Bakanlığı karşılayacak. Daha önce katılamadığımız birçok fuara katılacağız. Bu destekle yüzde 3 olan ihracatın payını yüzde 7'ye çıkarmayı hedefliyoruz" diye konuştu.n www.taysad.org.tr TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE Çin, Almanya’nın dış ticaretinde üçüncü büyük ülkedir ve ticaret hacmi 144 milyar Euro’nun üzerindedir. Almanya’nın en büyük ihracat kalemini (2/3) otomotiv ve makina sanayi oluşturmaktadır. 2011 yılında 500 bin üzerinde araç ihracatı gerçekleşmiştir. Çin: Alman otomotiv sanayinin ihracat ve yatırım ülkesi AHMET YILMAZ TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı TAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH A lman otomotiv ana ve tedarik sanayinin 190 fabrika ile üretim gerçekleştirdiği Çin’de toplamda 5 bine yakın Alman firması faaliyet göstermekte olup, toplam 18 milyar Euro yatırım gerçekleştirilmiştir. Çin otomotiv piyasasında Alman marka araçların oranı yüzde 20; bu oran lüks segment araçlarda yüzde 70 seviyesindedir. Dünyanın önde gelen araç üreticilerinden olan Volkswagen geçen yıl itibari Çin’de, Almanya’da ürettiğinden daha fazla otomobil üretmiştir. Ayrıca VW’nin son dönem küresel başarısının altında bu ülkede çok zaman önce pozisyon almış olması yatmaktadır. Alman otomotiv ana sanayilerinin Çin’de yatırımları tedarik sanayi firma yatırımlarını tetiklemiş ve hemen hemen önemli tüm Tier 1’ler Çin’de üretim üniteleri kurmuşlardır. Bu firmalar bir yandan ‘yerlilik oranlarına’ büyük katkı sağlarken diğer yandan da bir çok teknolojiyi, standardı bu ülkeye taşımışlardır. Alman Otomotiv Endüstri Birliğinin çatısı altında faaliyet gösteren VDA-QMC’nin (Quality Management Center) Almanya dışında tek faaliyet gösterdiği ülke Çin’dir. Çin, otomotiv ana ve tedarik sanayinin vazgeçemeyeceği, gözardı edemeyeceği bir ülke konumundadır. Devası iç pazarı, şehirleşme ve buna bağlı olarak artan 24 Ocak January - Şubat February 2013 Alman orta ölçek firmaların bu ülkedeki angajmanları azdır. Muhafazakar yapılarından dolayı çekimser davranmaktadırlar. İşte tam da bu nedenle tedarik sanayi piyasasındaki bu müthiş açık Türkiye’den firmalar tarafından kapatılabilir. mobilite ihtiyaçları sadece bir kaç gösterge. Bu ülke hakkındaki yerleşik ‘kopyacı’ algısı çok kısa zamanda değişicektir. Çünkü, Çin’in 2015 hedefleri arasında bir yandan yerli üreticileri desteklemek (400’e yakın üretici var), bunun için teknolojiye, inovasyona daha fazla yatırım yapmak ve işbirlikleri geliştirmek diğer yandan da tüm araçların yüzde 5’inin ‘yeşil teknoloji’ ile üretilmiş olmasını sağlamak gibi öne konulan kısa vadeli hedefler var. Bu hedeflerin gerçekleşme süreci ülkenin endüstri yapısının hızla değişeceğine işaret etmektedir. Alman-Çin Tecrübesi ve Fırsatlar Kültürel olarak birbirlerine çok farklı olan bu iki ülkede Almanların başarısının altında yatan en önemli konu; projeleri, ticareti ve de yatırımı kısa vadeli görmemeleridir. Alman otomotiv sanayinin bu ülkedeki tecrübesi geçmiş yıllara dayanmaktadır. İnişli-çıkışlı bu yolda kazanan Alman otomotivi olmuştur. Almanya’nın dev tedarik sanayi firmaları da bu ülkede pozisyon almışlardır ve oldukça iyi de kazanmaktadırlar. Yalnız Alman orta ölçek firmaların bu ülkedeki angajmanları azdır. Muhafazakar yapılarından dolayı çekimser davranmaktadırlar. İşte tam da bu nedenle tedarik sanayi piyasasındaki bu müthiş açık Türkiye’den firmalar tarafından kapatılabilir. www.taysad.org.tr TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE Bir diğer konu, bu ülkede yerli araç üreticilerinin gelecek dönemde daha fazla ‘korunacakları’ bir süreç başlayacaktır. Bu süreçte, kaliteli, deneyimli tedarik sanayi firmalarına olan ihtiyaç daha da artacaktır. Zira, mevcut tedarik sanayi coğrafyası kalite ve teknolojik seviye anlamında ihtiyaçlara yanıt verememektedir. Bu azımsanmayacak bir potansiyel içermektedir. Hibrid ve elektrikli araç konusunda Çin’den süprizler bekleyebiliriz. Bu alanda yapılan yatırımlar sonuçlarını çok kısa sürede verecektir. Örneğin, Tangjun Ouling firmasının elektrikli hafif ticari araç ve binek modellerle Almanya piyasasına girmeye hazırlandığını biliyoruz. Elektrikli araçlar için geliştirilmesi gereken komponentlerin ‘elektrize’ edilmesi konusunda Çin’de bilhassa elektrik/ elektronik alanda tecrübeler mevcut. Bu tecrübelerin araca yansımasında da Türkiye’den tedarik sanayi firmaları önemli rol oynayabilirler. Çünkü mevcut parçalardaki Türk tedarik sanayi deneyimi ile ülke elektrik tecrübesi harmanlandığında kısa vadede sonuç getirecek projelere imza atılabilir. Türk girişimci ruhuna, cesaretine Alman sistem displini ve sebatlığı da eklenebilir ise Çin’de çok güzel işlere imza atılabilir.n China: Country for export and investment of German Automotive Industry China is the 3rd largest country in German foreign trade and its trading volume is over 144 billion Euros. Germany’s ultimate export item is automotive (2/3) and machine industry. In 2011, country had carried out exportation of more than 500 thousand vehicles. I n total there are nearly 5000 German companies operate in China where German OEM and suppliers carry our production through 190 factories and in total 18 billion Euros worth of investment had been made. Within the Chinese automotive market the rate of German vehicles is 20%; this rate is at level of 70% when it comes to luxurious segment. One of world’s prominent automobile manufacturers - Volkswagen as of last year, had manufactured automobiles in China more than they manufactured in Germany. Also, global success of VW originates from the fact that they had their position in this country long ago. Investments of German OEM companies in China have initiated supplier investments and almost entire important Tier1s had built production units in China. Those firms while making significant contributions to “indigenousness rate” they also – on the other hand – carried over many technologies and standards to this country. China is the only country where VDS-QMC (Quality Management Centre) operating under the umbrella of 26 Ocak January - Şubat February 2013 Society of German Automotive Industry – operates other than Germany. China is in a position where OEM and suppliers shall not be able to abandon, ignore for the coming period. Enormous domestic market, urbanisation and correspondingly increasing need for mobility are only few of the indications. Established perception of “being imitator” about this country shall soon be changing. That is because amongst China’s 2015 targets there are; on one hand supporting domestic manufacturers (there are nearly 400 manufacturers) and therefore investing in technology and innovation furthermore, on the other hand as short-term targets - enabling 5% of the vehicles to be manufactured with “green technology”. Accruement time of those targets indicate that industrial structure of the country shall be changing dramatically. German-China Experience and Opportunities Those two countries that are culturally different from each other in great deal; the most significant matter that underlies under the Germans’ success is that Germans do not consider projects, trade and sales in short-term conception. German automotive industry’s experience in this country dates back to previous years. German automotive had been first passing the post after a bumpy ride. German suppliers had also taken position in this country and so they are doing well. However, engagements of medium-scaled companies in this country are not enough. Due to their conservative nature they act timidly. For this very reason, this immense vacancy can be filled by the companies from Turkey. Another topic is a period shall commence where domestic manufacturers in this country shall be “protected” more in the near future. During such period need for quality, experienced supplier companies shall increase. For as much as current supplier zone is not able to satisfy the needs in terms of quality and technological levels. This incorporates a considerable potential. We can expect surprises from China for hybrid and electric vehicles. Investment made in this area shall soon produce results. We know that Tangjun Ouling firm is getting ready to enter the German market with electric light commercial vehicle and passenger car model. For the matter of electrising components that are required to be developed for the electric vehicles, expertises and know-how, especially in electric/electronic areas, are available in China. For the reflection of those knowhow to the vehicles supplier companies from Turkey can play an essential role. This reason for that is when blending Turkish suppliers expertise in current parts with Chinese electric expertise, success can be achieved in the projects that may produce result in short-term. If German discipline and commitment can be included to the Turkish entrepreneurial spirit and courage remarkable works can be achieved in China.n www.taysad.org.tr TAYSAD’dan, küresel markalara Türkiye’de üretim çağrısı: ‘Otomotiv devleri Türkiye’yi artık yatırım üssü olarak görmeli’ Küresel markalara seslenen TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, “Türkiye pazarında yatırım yaparak daha fazla kazanın” çağrısında bulundu. Avrupa’da üretildiğine; bu oranın Türkiye’de ise yüzde 40’ın altında kaldığına dikkat çekti. Üretim hafif ticari araca yönelmeli Türk otomotiv endüstrisinin özellikle hafif ticari araçta üst seviyeyi yakaladığını, burada üretilen araçların her dönem yılın ara- İhracatta 2023 yılında 500 milyar dolara kilitlenen Türk ekonomisinin lokomotif sektörü otomotiv endüstrisi adına, Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği de yabancı yatırım için iş ortaklarına çağrıda bulundu. cı seçildiğini hatırlatan Dudaroğlu, Avrupalı küresel markaların bu segmentte üretime girmesinin doğru bir yatırım olabileceğini kaydetti. Kore’den, Japonya’dan üreticilerin Türkiye’de ciddi yatırım- TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, yaptığı açıklamada birçok markanın Türkiye’deki üreticilerden daha çok satış hacimleri yakaladığının altını çizerek şunları söyledi: lar yaptığını, bunların tedarik sanayilerinin de üretimini bura- “Türkiye’de yerleşik üreticilerden daha fazla otomobil satan Avrupalı şirketleri yıllardan beri izliyoruz. Bu kadar yüksek adette araç satıyorsanız, demek ki burası sizler için ciddi bir pazar. O zaman bu memleketten kazandıklarınızın bir miktarını da bu ülkeye yatırmalısınız. Bu yatırımla hem maliyetleriniz azalacak, hem de pazarınızı daha da geliştirme şansı bulacaksınız. Türkiye’de yatırım yaparak daha da fazla kazanmanız mümkün. Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan’ın da bu yöndeki çağrısını gönülden destekliyoruz.” Kamuoyu da yatırım bekliyor TAYSAD Başkanı Dudaroğlu açıklamasında, AB Komisyonu’nun verilerine göre bölgede satılan araçların yüzde 85’inin yine cı küresel markalara değil, aynı zamanda onlarla ülkemizde or- 28 Ocak January - Şubat February 2013 da tercih ettiklerini hatırlatan Dudaroğlu, “Avrupalı ana sanayinin yanı sıra tedarik sanayinin yatırımlarını da bekliyoruz” dedi. Kalifiye çalışandan, nitelikli ve kaliteli üretime, Ar-Ge merkezlerinden zamanında teslimata kadar birçok alanda rakip ülkelerden avantajlı bir durumda olduklarını kaydeden Dudaroğlu, “Ülkemizde büyük hacimli satış yapan markalar yine bizim tedarik sanayimizden parça alıyor. Bu markalarla offset mekanizması çalıştırılarak tedarik imkanları da artırılmalı. Türk kamuoyu da küresel markalardan yatırım bekliyor. Çağrımız, yalnızca yabantak olarak araç pazarlayan büyük şirketlerimizedir.” www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS TÜİK verilerine göre, geçtiğimiz yıl Ocak ve Kasım ayları arasında, Türkiye’nin Çin’e yaptığı ihracat 2.5 milyar dolar oldu. Türkiye’nin Çin’den yaptığı ithalat, 19.5 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin Çin’e verdiği ticaret açığı ise 17 milyar dolara ulaştı. Geçtiğimiz yılın Ocak-Aralık ayları arasında Çin’de toplam 24,925 yabancı işletme kuruldu. Bir önceki yıla göre yüzde 10.1 düşüş kaydedildi. Dünyanın en zengin ekonomisi Çin Halk Cumhuriyeti Ekonomi Politikaları Ç in son dönemde yabancı sermayeyi çekme konusunda çok başarılı olmuştur. 1990’ların başından itibaren gelişmekte olan ülkelere yapılan yatırımların başında Çin yer almıştır. Çin hükümeti yabancı yatırımlara ayrıcalıklı muamele yerine ülkenin bu anlamda bir doyuma ulaştığı düşüncesi ile yerli ve yabancı yatırımlara eşit muamele anlamına gelen uluslararası kabul görmüş, “Milli Muamele” ilkesini uygulamaya koymuştur. Bununla birlikte altyapının zayıf olduğu batı ve iç bölgelerde özellikle uzun vadeli projeler için bazı özel teşvikler düşünülmektedir. Dış Ticaret Kanunu 1995’te yürürlüğe girmiştir. Dış Ticaret, yabancı sermayeli kuruluşlar istisna tutulmak üzere, ticaret planlama mekanizması ilkeleri çerçevesinde Dış Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Bakanlığı ( MOFTEC) tarafından yürütülmektedir. Dış ticaret, ulusal ve bölgesel düzeyde örgütlenmiş Dış Ticaret Şirketleri (FTC) yoluyla gerçekleştirilmektedir. İhracata ilişkin zorunlu planlama kaldırılmakla birlikte bazı ürünler üzerindeki lisans uygulaması devam etmektedir. Ancak ithalatta “plan” yerli üretimi korumak ve döviz rezervini kontrol etmek amacı ile önemini sürdürmektedir. 30 Ocak January - Şubat February 2013 Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeliğinin 10. yıldönümünde konuşan Hu Jintao, yıllık ithalatın gelecek beş yıl içinde 8 trilyon doları aşacağını söylemiştir.Hu Jintao, dış ticarette denge politikası izlemekte kararlı olduklarını belirterek, bunun dünyanın geri kalanı için de önemli fırsatlar yaratacağını belirtmiştir. Çin'in 2005 yılında başlattığı döviz kuru sistemi reformu da hedef doğrultusunda ilerliyor. Son beş yılda efektif bazda yüzde 45 değerlenen Renminbi'nin, önümüdeki yıllarda yıllık ortalama yüzde 5 değer kazanması bekleniyor. Çin’in ekonomi politikasındaki başlıca hedefleri kredilerin genişletilmesi, RMB’nin yüksek tutulması ve 12. Beş Yıllık Kalkınma Planı’na devam edilmesidir. Ayrıca, kamu ihaleleri yoluyla gayrimenkul ve ihracat sektörlerindeki olası durgunluğu gidermek için kamu harcamalarının arttırabileceği düşünülmektedir. Çin hükümeti krizin yaralarını sarmak için kesenin ağzını açmaktan kaçınmamaktadır. Çin Maliye Bakanlığı, bütçe harcamalarını büyümeyi destekleme ve dış ticarette denge kurmaya yönelik hareketlendireceğini açıklamıştır. Bu kapsamda bakanlık teknoloji ekipmanları, hammadde ve üretimde kullanılan diğer maddelere yönelik 400 milyon dolar teşvik kredisi vereceğini açıklamıştır. Böylece bu destek kaleminde geçen seneye göre yüzde 25 artış görülecektir. Ağustos ayında Çin’in ithalatı yüzde 2,6 düşmüş ihracatı ise yüzde 2,7 artarak beklenenden kötü performans sergilemiştir. Ayrıca geçtiğimiz çeyrekte ticaret hacmi olarak son 7 çeyreğin en kötü performansı görülmüştür. Bu kötü performansların sebeplerinden birisinin de kredi sıkışıklığı olduğunu düşünen hükümet ithalatçıya kredi yoluyla destek vereceğini açıklamıştır. Çin Maliye Bakanlığı, bütçe harcamalarını büyümeyi destekleme ve dış ticarette denge kurmaya yönelik hareketlendireceğini açıklamıştır. www.taysad.org.tr Nüfus Yüzölçümü Başkent Kişi Başına Düşen Milli Gelir Büyüme Oranı Döviz Kuru Başlıca Şehirleri Ekonomik Performans Çin’in son 10 yıldaki yükselişi tarihte ilk kez gerçekleşmemektedir. Çin, 16 ve 17. yüzyıllarda Hindistan ile birlikte dünyanın en büyük iki ekonomisinden biriydi. Merkezi planlamadan ayrıldığı 1978 yılından bu yana Çin, yılda ortalama yüzde10 oranında büyümektedir. Özellikle ülkenin doğu kıyıları hissedilir ölçüde bir gelişme göstermektedir. Ancak ekonomik büyümenin hızı istikrarlı değildir. Tüketim eğilimi artmakta, fiyatlar yükselmekte, yabancı yatırımlar ve şehirde kişi başına düşen gelir artmaktadır. Bazı gözlemciler Çin’in resmi olarak açıklanandan çok daha hızlı büyüdüğünü öne sürmektedir. Reform döneminde ekonomik www.taysad.org.tr büyüme kıyı bölgelerinde çok daha hızlı gerçekleşmiştir. 1980’li yıllar ve 1990’ların başında Guangdong eyaleti genel olarak İnci Nehri Deltası, en hızlı büyüyen bölge olmuştur. Bu bölge sermaye, teknoloji ve müteşebbis becerilerini komşusu olan Hong Kong’dan almıştır. 1990’lı yıllarda yine Fujian ve Guangdong bölgesi Tayvan kaynaklı yatırımlara konu olmuştur. 1990 yılından bu yana Çin’deki Tayvan kaynaklı yatırımların 100 milyar doları geçtiği düşünülmektedir. Kuzey doğudaki Shandong eyaleti ise Japonya ve Güney Kore kaynaklı yatırımlara ev sahipliği etmiştir. Son olarak resmi otoritelerin dikkati 1,33 Milyar (2012) 9.561.000 km2 Pekin 8.625 Dolar (2011) Yüzde 9,2 (2011) 1 ABD Doları = 6,28 Yuan Şanghay (15,6 milyon), Pekin (13,1 milyon), Guangzhou (11 milyon), Shenzen (8,5 milyon), Dongguan (6,5 milyon), Tianjin (5,2 milyon “Ejderhanın Başı” sayılan Yangtzhe Deltası’nın geliştirilmesinde, yani Şanghay bölgesinde yoğunlaşmıştır. 2011 yılında Şanghay’da satın alma gücü paritesiyle hesaplandığında kişi başı milli gelir, Güney Kore’ye eşittir. Bu çabalar sırasında doğudaki gelişmelerin batı bölgelerine ve ülkenin iç kısımlarına sıçraması beklentileri gerçekleşmemiştir. IMF raporuna göre 1980 yılında Çin’in dünya ekonomisi içindeki ağırlığı yüzde 2 iken, bu oran 2010 yılında yüzde 13,6’ya çıktı. Dünya Bankası raporuna göre Çin'de 1980 yılından bu yana, 600 milyonu aşkın kişi yoksulluktan kurtulmuşur. Çin ekonomisi, 2011 yılınını ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde Ocak January - Şubat February 2013 31 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS 9.6 büyüme performansı göstermiştir. Çin'de bu yılın ilk yarısında kişi başına düşen milli gelir kentsel bölgelerde yüzde 7.6, kırsal bölgelerde ise yüzde 13.7 artmıştır. Büyüme rakamlarıyla herkesi kıskandıran bir performans gösteren Çin, dinamikliğiyle de durgunlaşan ekonomilerden sıyrılmaktadır. Çin'in bu performansı değerlendirilirken ülkenin hala gelişmekte olan ekonomiler arasında olduğu unutulmamalıdır. Çin, son 10 yıldaki ekonomik atılımıyla ABD'nin ardından dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmuştur. Büyüme rakamlarıyla herkesi kıskandıran bir performans gösteren Çin, dinamikliğiyle de durgunlaşan ekonomilerden sıyrılmaktadır. Batı ekonomileri krizle boğuşurken, Çin 2011 yılında yüzde 9 büyümüştür. 2012 yılı ilk çeyreğinde ise büyüme oranı yüzde 8,1 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ilk yarısında GSYİH'nin ise 7,8 trilyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2012 yılında ise yüzde 7,8 oranında büyüme gerçekleşmiştir. Diğer yandan Çin'in hızlı ekonomik büyüme gücüyle ABD'yi geçebileceğine yönelik tahminler sıkça yapılmaktadır. Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin'in 2016 itibariyle ABD ekonomisini geçerek, dünyanın bir numaralı ekonomisi olacağını öngörmektedir. IMF'ye göre 2016 yılında Çin, dünyanın bir numaralı ekonomisi olacak ve küresel ekonomideki ABD devri sona erecektir. IMF tahminlerine göre Çin ekonomisinin büyüklüğü 2011 yılında 11,2 trilyon dolardan, 2016 yılında 19 trilyon dolarlık bir büyüklüğe erişecektir. Buna karşın ABD ekonomisinin 2011 yılındaki 15,2 trilyon dolarlık büyüklükten, 2016'da 18,8 trilyon dolara çıksa da Çin'in altında kalacağı öngörülmektedir. IMF tahminlerine göre 2016'da ABD'nin dünya ekonomisindeki üretim payı yüzde 17,7 olurken Çin'in payı da bu üretimde yüzde18 olacaktır. ABD, açıklarını kapatmak için Çin'in atacağı adımları izlemekte, Avrupalılar, borç krizinden kurtulmak amacıyla Çin'in kapısını çalmaktadır. 2011 yılında küresel büyümenin yüzde 35’i Çin kaynaklı iken gelişmiş ülkelerin payı yüzde 20’de kalmıştır. Çin 2012 büyüme rakamı Çin İstatistik Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Çin 2012 yılında yüzde 7.8 büyüme kaydetti. GSMH 51,932.2 milyar yuan oldu. Çin ekonomisi geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde 8.1, ikinci çeyreğinde 7.6, üçüncü çeyreğinde 7.4, son çeyreğinde ise 7.9 oranında büyüme kaydetti Birincil sanayilerde katma değer bir önceki yıla kıyasla yüzde 4.5 arttı, 5,237.7 milyar yuan oldu İkincil sanayiler yüzde 8.1 büyüdü, 23,531.9 milyar yuan oldu. Üçüncül sanayi de ise yine yüzde 8.1’lik büyüme kaydedildi. Toplam katma değer 23,162.6 milyar yuan’e ulaştı. Geçtiğimiz yıl sanayi işletmelerindeki toplam katma değer bir önceki yıla göre yüzde 10 oranında arttı. Devlet şirketlerindeki katma değer yüzde 6.4, kolektif şirketlerde 7.1, Hong Kong, Makao ve Tayvanlı yatırımcıların işletmelerinde katma değer ise yüzde 6.3 arttı. Ağır sanayide yıllık yüzde 9.9, hafif sanayide ise yüzde 10.1 oranında büyüme kaydedildi. Geçtiğimiz yıl t oplam 41 sanayi dalında büyüme kaydedildi. Ülkenin batı bölgeleri yüzde 8.8, orta bölgeleri yüzde 11.3, doğu bölgeleri ise yüzde 12.6 oranında büyüdü. Geçtiğimiz Aralık ayında, sanayi işletmeleri katma değeri bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 10.3 büyüdü. Çin dünyanın en büyük imalatçısı olmaya devam etti “Deloitte Touche Tohmatsu Ltd” ve “United States Council on Competitiveness” tarafından uluslararası şirketlerin üst düzey yetkilileri ile gerçekleştirilen ankete göre, hızla artan işçi maliyetleri ve yaşlanan nüfusuna rağmen Çin dünyanın üretim üssü olmaya devam etti. Çin bu konumu önümüzdeki beş yılda da koruyacak. Ank et sonuçlarına göre, Almanya ve Amerika üretim gücünde Çin’i takip eden ülkeler. Ankette ayrıca, Brezilya ve Hindistan’ın beş yıl içerisinde Çin, Almanya ve Amerika’yı geçerek üretimde ilk sırayı alacağı belirtiliyor. Ankette Çin, şirketlerin üst düzey yetkilileri tarafından yalnızca üretim üssü olarak değil aynı zamanda dünyanın inovasyon merkezi olarak da görülüyor. Çin’e yapılan yabancı direk yatırımlar Geçtiğimiz yılın Ocak-Aralık ayları arasında Çin’de toplam 24,925 yabancı i şletme kuruldu. Bir önceki yıla göre yüzde 10.1 düşüş kaydedildi. Ülkeye giren yabancı direk yatırımları bir önceki yıla kıyasla yüzde 3.6 düştü, 111.72 dolar oldu. Geçtiğimiz Aralık ayında, kurulan yabancı sermayeli işletme sayısı yüzde 7.8 azaldı, 2422 oldu. Kullanınlan toplam sermaye yüzde 4.5 düştü, 11.7 milyar dolar olarak kaydedildi. Amerika ve Japonya’dan ülkeye giren yatırımlar ivme kazandı. 2012 yılında Amerika’nın Çin’e gerçekleştirdiği yatırımlar yüzde 4.5 oranında arttı, 3.13 milyar dolar oldu. Japonya’nın ülkeye yaptığı yatırımlar, yüze 16.3 oranında arttı 7.38 milyar dolar oldu. 27 Avrupa ülkesinden yapılan yatırımlar yüzde 3.8 oranında düştü, 6.11 milyar dolar oldu. Avrupa ülkelerinden gelen yatırımlara tek tek bakldığında ise; Almanya’dan yapılan direk yatırımlar yüzde 29.5 arttı, 1.47 milyar dolar oldu. Hollanda ve İsviçre direk yatırımları da hızlı bir artış gösterdi. Bu iki ülkeden yapılan yatırımlar sırasıyla yüzde 49.1 ve 58.1 oranında arttı.n 32 Ocak January - Şubat February 2013 www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS "Çin'e yönelik önyargılardan kurtulmak gerekiyor" T.C. Pekin Büyükelçisi Murat Salim Esenli, Çin'e yatırım yapmak isteyen firmalara bu projelere ilişkin kapsamlı ön araştırma ve çalışma yapmalarını tavsiye ediyor. İş dünyasının Çin'i. 1,3 milyar nüfusu, iç tüketime dayalı büyüme hedefleri ve 300 milyonu aşan gelir düzeyi ile bir ihracat pazarı olarak görmeleri gerektiğini belirtiyor. ABD doları olmasını bekliyoruz. Esasen, önümüzdeki dönemde, 2015 yılında, her iki ülke Başbakanlarının koyduğu hedef olan 50 milyar ABD dolarına ulaşılması, Türk ve Çin ekonomilerinin sergiledikleri performansa bakıldığında, kolayca erişilebilir bir hedef olarak görülmektedir. 2020 yılı için ise, ortak hedefimiz 100 milyar ABD dolarıdır. Murat Salim ESENLİ Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi H.E. Ambassador of the Republic of Turkey in Beijing Çin ve Türk İş Dünyası arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? İ ki ülke iş çevreleri arasındaki ilişkilere değinmeden evvel, ülkemiz ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin genel seyri hakkında kısa bir bilgi vermekte fayda görüyorum. Çin ile ilk kez 1 milyar ABD 34 Ocak January - Şubat February 2013 doları ticaret hacminin aşıldığı 2000 yılından bu yana, ticari ilişkilerimiz düzenli bir gelişim göstermektedir. Nitekim, 2008 yılı sonunda 17 milyar ABD doları olan ikili ticaret, 2011 yılı sonu itibariyle 24,2 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Bu dönemde yaşanan artış oranı yüzde 42 olarak gerçekleşmiştir. Bu sürecin sonunda, ÇHC, Almanya ve Rusya ile birlikte ülkemizin en önemli üçüncü ticaret ortağı olmuştur. Kasım ve Aralık ayları için ÇHC ihracat rakamlarının netleşmesinden sonra, 2012 yılı sonu itibarıyla, ticaret hacmimizin 24,5 milyar Ticari ilişkilerin gelişim süreci incelendiğinde, son dört yıllık dönemde ihracatımızda yüzde 88 oranında artış görülmekle birlikte, ikili ticaretin ağırlıklı olarak ÇHC’den yapılan ithalat ile yönlendirildiği görülmektedir. Bu durum da, ticari ilişkilerin ülkemiz aleyhine bir açık ile sonuçlanmasını beraberinde getirmektedir. Öte yandan, Çin’den gerçekleştirilen ithalatın yapısı incelendiğinde, önemli bir bölümünün yatırım malları ve ara mallardan (ortalama yüzde 78) oluştuğu, geri kalan yüzde 22’lik bölümünün ise, tüketim mallarından meydana geldiği görülmektedir. Çin’in ekonomik büyüklüğü ve ihracat odaklı üretim kapasitesi göz önünde bulundurulduğunda, dış ticaret açığı sadece Türkiye’nin değil, bir çok ülkenin Çin ile ilişkilerinde halihazırda yaşadığı www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS bir durumdur. Ülkemiz ile Çin arasındaki, ikili ilişkilerin sürdürülebilir bir yapıda geliştirilmesini ve dış ticaret açığının belirli ölçüde telafi edilmesini teminen, ekonomik işbirliği ve karşılıklı yatırımlara da büyük önem verilmektedir. Halihazırda, Çin’den ülkemize gerçekleştirilmiş doğrudan ve dolaylı yatırımlar yaklaşık 500 milyon ABD doları düzeyindedir. Bu yatırım seviyesi beklentilerimizi henüz karşılayamamış olsa da, son dönem zarfında, Çin firmalarının, enerji, otomotiv, madencilik, mühendislik, çeşitli makine, ulaştırma, inşaat, çelik, bankacılık ve finansman alanlarında yatırım yapmak amacıyla çalışmalarını sürdürdüğü bilinmektedir. Nitekim, ülkemiz yatırım imkanları ve geçtiğimiz yıl uygulamaya konan yeni teşvik uygulamalarımız her platformda Çinli muhataplarımıza anlatılmakta ve Çinli yatırımcılar Türkiye’ye yatırıma davet edilmektedir. Çinli liderler de ülkelerindeki şirketleri Türkiye’ye yatırıma teşvik ettiklerini tarafımıza çeşitli vesilelerle belirtmişlerdir. yatırım çekilmesinde, ülkemiz iş dünyası temsilcileri, gerek Türkiye’de mevcut STK’ların Çin’deki temsilcilikleri gerek Çin’e özel kurulmuş Türk işadamları örgütlenmeleri aktif olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Başta DEİK Türk-Çin İş Konseyi olmak üzere, ülkemiz iş dünyası temsilcilerinin Çin’deki muhataplarıyla aktif ilişkileri bulunmaktadır. Karşılıklı ziyaretler, ortak çalışma ve projeler ile Türk ve Çin iş dünyası arasında köprü görevi gören tüm bu STKlar, Büyükelçiliğimiz ve ilgili kurumlarımız ile işbirliği içerisinde anılan amaçlar doğrusunda faaliyetlerini sürdürmekte, sektör bazlı fuarlara katılım sayesinde de Türk mallarının Çin’de tanıtılması mümkün olmaktadır. ziyaretlerde bulundular. En son olarak, 2012 yılında Devlet Başkan Yardımcısı Sayın Xi, ülkemizi ve Sayın Başbakanımız Erdoğan da ÇHC’ni ziyaret ettiler. Tüm bu ziyaretler, Büyükelçiliğimizin çalışmaları neticesinde, iki ülke arasında mevcut karşılıklı güven üzerine inşa edildi. Anılan ziyaretler sırasında iki ülke işadamlarının imzaladıkları protokollerin toplam değeri 10 milyar Dolara yaklaşmıştır. ÇHC’de ekonomik ilişkilerin gelişmesinde siyasi güven başat konumdadır. Büyükelçiliğimiz, iki ülke arasında sağlam siyasi ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlamanın yanı sıra, kültürel ve beşeri ilişkilerin de, her geçen gün geliştirilmesine gayret etmektedir. 2013 yılı Çin’de Türk Kültür Yılıdır. Bu Son üç yıl içerisinde Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ve Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın geniş kapsamlı ticaret heyetleri ile Çin’i ziyaret etmeleri, ayrıca Ekonomi Bakanımız Sayın Mehmet Zafer Çağlayan’ın işadamları heyetleriyle birlikte Çin’e düzenli ziyaretler gerçekleştirmesi, ihracatımızın ve yatırım ilişkilerinin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Çin’e yönelik ihracatımızın geliştirilmesinde ve Çin’den ülkemize Coğrafi pozisyonu ve ağırlıklı olarak Asya-Pasifik ülkeleri ile akdettiği tercihli ticaret anlaşmaları göz önünde bulundurulduğunda, Çin’in ülkemiz ihracatçıları ve yatırımcıları için diğer ülkelere açılan bir kapı olarak da değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Nitekim, Çin’de üretim yaparak Çin’e ve çevre ülkelere başarıyla ihracat gerçekleştiren firmalarımız mevcuttur. 36 Ocak January - Şubat February 2013 Tüm bu yoğun faaliyetler, iki ülkenin karşılıklı olarak barındırdıkları potansiyeli keşfettiklerini ve doğru istikamette hareket ettiklerini göstermek açısından ümit vericidir. Büyükelçiliğiniz, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi için neler yapıyor? Ülkemizin Çin ile siyasi, ekonomi, kültür, konsolosluk, askeri, tüm alanlardaki ilişkilerinde, geçtiğimiz dört sene zarfında önemli mesafeler kaydedildi. 2009 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız, Çin’i ziyaret ettiler. 2010 yılında ÇHC Başbakanı Sayın Wen Türkiye’yi ziyaret etti ve bu ziyaret sırasında, Sayın Başbakanımızın onayıyla, iki ülke arasında Stratejik Ortaklık ilişkisi tesis olundu. İki ülke Dışişleri Bakanları Sayın Davutoğlu ve Sayın Yang da, aynı dönemde karşılıklı kapsamda, ülkemizden çok sayıda kültürel ve sanatsal etkinliğinin Çin genelinde gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Bu sayede, Çin halkının, ülkemiz kültür ve insanını yakından tanıması sağlanmış olacak, iki kültür arasında, kökleri Orta Asya uygarlıkları ve İpek Yolu’na kadar uzanan benzerliklere dikkat çekilecektir. 40 yılda bir ele geçen, böylesi eşsiz bir fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Ayrıca, işadamlarımızın ÇHC’ne rahat şekilde gelebilmeleri, Çin’den ülkemize daha fazla turist çekebilmek maksatlarıyla da konsüler konularda çabalarımız yoğun şekilde sürmektedir. 2012 yılı itibarıyla Türkiye’de ağırladığımız Çinli misafir sayısı 120 bini bulmuştur. Bu, 2009’dan bu yana yüzde 100’lük bir artış demektir. www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS Öte yandan, iki ülke arasında dil engelinin aşılması için de gayretlerimiz devam etmektedir. 2012 yılı itibarıyla ÇHC’deki Türk öğrenci sayısı 1.500’ü aşmıştır. Büyükelçilik olarak, Türkiye ve Çin arasındaki işbirliğini iki ülkenin konumuna yaraşır düzeye çıkarmak için, ben, Bakanlığım, Ekonomi, Kültür ve Turizm, Enerji, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıkları, ÇHC’nin Ankara’daki Büyükelçisi Sayın Gong Xiaosheng ve ilgili ÇHC birimleri, hep birlikte yoğun şekilde çalışıyoruz. Bu konuda sınır tanımıyoruz. Geçen dört yıla yakın görev sürem boyunca, bu amaçla, Çin’in üç bölgesi hariç tümünü ziyaret ederek, çeşitli etkinliklere katıldım. Bu etkinliklerde, Türk insanını ve ülkemizi Çinlilere anlatıyorum. Temaslarımda ÇHC’nin, ülkemizin bölgesel ve küresel düzeydeki rolünü takdirle izlediğini ve desteklediğini görüyorum. Bu gibi halklar arası yakınlıkların, Çin’e yönelik başta siyasi, ekonomik ve kültürel açılımlarımızın üzerinde, son derece müspet etkileri olduğunu görüyorum “Prejudice against China should be abandoned” H.E. Ambassador Murat Salim Esenli advises the companies that would like to invest in China to conduct comprehensive preliminary surveys and examinations. H.E Ambassador recites that China should be considered as an export market by the business world with its 1.3 billion of population, growth objectives strengthened through domestic consumption and an income level of more than 300 million. T urkey-China trade volume exceeded 1 billion dollars in 2000 and since then our trade relations constantly expanded. Hence, bilateral trade volume between Turkey and China, which was 17 billion dollars as of end of 2008, reached to 24.2 billion dollars as of 2011. The increase in that period realized as 42 percent. People’s Republic of China has thereby become Turkey’s third largest trading partner with Germany and Russia. As soon as November and December export rates become apparent, Turkey- China trade volume is expected to be realized as 24.5 billion dollars for 2012. As a matter of fact, bilateral trading goal of 50 billion dollars by 2015, which was set by both Prime Ministers, are now achievable when the economic performance of Turkey and China considered. Our mutual goal for 2020 was set as 100 billion dollars. My primary suggestion to the companies that would like to build investment and trade relations with China is to abandon their prejudices against China and conduct preliminary surveys and studies on trade/ investment projects. Due to its 1.3 billion of population, growth objectives 38 Ocak January - Şubat February 2013 strengthened by domestic consumption and more than 300 billion dollars of level of income, our business world should see China as an export market rather than an importer. Furthermore, considering its geographical location and the Preferential Trade Agreements mostly signed with Asia-Pacific countries, appraising China as a gate to other countries would be useful. Hence we have companies that manufactures in China and successfully export to China and its periphery countries. My advice to companies that would do business with China is to take professional support from office of the commercial counselor and commercial office of the embassy in China -and when needed from consultancy companies that provide sector based services - before they realize their projects which are strengthened through infrastructure studies. Likewise physical existence of our companies in China would also provide them a remarkable advantage in their long term trade and investment plans. There are many options, representative offices notably, available for foreign companies to establish a business presence in China. Moving on with one of the legal ways in line with their plans would provide our companies an important advantage and this would also significantly eliminate deficiencies that would arise from geographical distance, access to related country legislations and practices, language barriers.n ve sonuçlarını yaşıyorum. Bir örnek vermem gerekirse, 9 Şubat günü CCTV’nin Çin Yeni Yılı gala programında, Büyükelçiliğimizin altı aylık gayretleri sonucu, ülkemizden bir dans grubu da sahne almıştır. Sözkonusu program ÇHC genelinde yaklaşık 800 milyon kişi tarafından izlenmiştir. Büyükelçiliğimizin bağlı birimleri, kendi konularındaki fuar, festival, seminer ve diğer etkinliklere aktif katılım sağlamakta, Çinli muhataplarıyla sıcak ilişkiler kurmaktadır. Çin’de yatırım ve ticaret yapmak isteyen Türk Şirketleri için neler önerirsiniz? Çin ile ticaret ve yatırım ilişkisi kurmak isteyen firmalarımıza öncelikli tavsiyem, Çin’e dair önyargılarından kurtulmaları ve ticaret/yatırım projelerine ilişkin kapsamlı ön araştırma ve çalışma yapmalarıdır. İş dünyamız artık Çin’i ithalat yapılacak bir ülkeden ziyade, 1,3 milyarlık nüfusu, iç tüketime dayalı büyüme hedefleri ve 300 milyonu aşan gelir düzeyi yüksek bir orta sınıfla, bir ihracat pazarı olarak görmelidir. Bunun ötesinde, coğrafi pozisyonu ve ağırlıklı olarak Asya-Pasifik ülkeleri ile akdettiği tercihli ticaret anlaşmaları göz önünde bulundurulduğunda, Çin’in ülkemiz ihracatçıları ve yatırımcıları için diğer ülkelere açılan bir kapı olarak da değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Nitekim, Çin’de üretim yaparak Çin’e ve çevre ülkelere başarıyla ihracat gerçekleştiren firmalarımız mevcuttur. Çin ile iş yapacak olan ülkemiz firmalarına tavsiyem, altyapısını çalışmalarıyla güçlendirdikleri projelerini hayata geçirmeden evvel, başta Çin’de mevcut Ticaret Müşavirliği ve Ataşeliklerimizden ve gerekli olması halinde sektörel hizmet veren danışmanlık firmalarından profesyonel destek almalarıdır. Ayrıca, uzun vadeli ticaret ve yatırım planlarında, ülkemiz firmalarının fiziken Çin’de varlık göstermeleri de kendilerine büyük bir avantaj sağlayacaktır. Yabancı firmalar için, Çin’de başta temsilcilik ofisi olmak üzere, çeşitli şirket yapılanmaları mevcuttur. Planlarına uygun olacak yasal yapılanma şekline gitmeleri ülkemiz firmalarına önemli bir avantaj sağlayacak ve coğrafi uzaklık, ilgili ülke mevzuat ve pratiklerine erişim, dil engeli gibi sebeplerden kaynaklanacak zararların da önemli ölçüde önüne geçilmiş olacaktır. n www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS Beijing Foton Daimler Automotive Kalite & Proses Direktörü Hakan Bulak, Çin ile iş yaparken yeni bir dünyaya girildiğini düşünmek gerekiyor diyor. Bulak, bir taraftan hızlı tren teknolojisi geliştirirken diğer taraftan otomotivde nasıl dünya markası yaratırız arayışı içinde olduklarını aktarıyor. Çinli üreticiler uygun fiyatlı ürünler ile küreselleşmeyi hedefliyorlar Çin'de yöneticilik yapmaya nasıl karar verdiniz? O n yıl kadar Almanya'da Daimler Otobüs Grubu Kalite birimini yönettikten sonra aldığım teklif son derece ilginç idi. Her ikisi de kendi alanında lider olan Daimler Trucks ve Foton Grubu'nun nikah şahidi olmak hem son derece çetin hem de gurur verici bir görev. Her ne kadar bürom Almanya'da olsa da Avrupa'nın tüm ülkeleri yanında Rusya, Brezilya, Meksika, ABD, Japonya, Güneydoğu Asya, Hindistan, Güney Afrika'yı kapsayan görev alanımda Çin yoktu. Burayı da keşfetmek son derece cazip geldi. Diğer taraftan profesyonel yöneticilikte üst düzey yöneticilerin pek fazla seçim hakkı da olmuyor. Bilgi ve görgü itibarı ile uygun görüldüğünüz pozisyonda şirketinizin başarısına katkıda bulunmanız bekleniyor. Çin'de yöneticilik yapmak konusunda neler söyleyebilirsiniz? Hakan BULAK Beijing Foton Daimler Automotive Kalite & Proses Direktörü VP QM & Processes at Daimler Trucks China 40 Ocak January - Şubat February 2013 Çin binlerce yıla dayanan bir kültüre sahip ve bu kültürün önemli öğelerinden biri de yöneticilerin son derece sıkı sınavlardan geçmesi. Göreve gelmeden önce ve ilk dönemde attığınız adımlarda güven ortamını oluşturmak son derece önemli. Aynı zamanda da konunuza son derece hakim olmanız ve beklenmedik anlarda detaylı bilgi vermeye hazır olmanız gerekiyor. Özellikle yabancılar saygın kişi konumuna gelene kadar kendini ispatlamak zorunda. Toplumun her kesiminde, politik yaşamda olduğu www.taysad.org.tr gibi özellikle devlet ortaklı şirketlerde hiyerarşik bir yapı söz konusu ve bu nedenle üst düzey yönetici genelde sözü dinlenen kişi konumunda bulunuyor. Batılı bir şirkette yönetici olmak ile Çin'de bir şirkette yönetici olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu soruyu Çin'de beraber çalıştığım arkadaşlarım da sordu. Almanya'da yönetici olarak elemanlarınızın her gün sizin kararlarınızı tartışmasına ve öneriler getirmesine alışık olmanız gerekiyor. Çin'de ise mutlak hakim olarak çalışmak mümkün. Her ne kadar modern çalışma tarzını benimseyen özel sermaye şirketleri artsa da devlet hissesinin olduğu şirketlerde CEO ve yönetim kurulu üyelerinin direktifleri sorgulanmadan uygulanıyor. Bu nedenle yönetici olarak sorumluluğunuz yüksek, zira kararınız hemen uygulamaya konulacaktır ve sizi kimse hata yaptığınızda uyarmayacaktır. Diğer bir konu ise Çin genelinde özellikle devlet etkisi altında şirketlerde yöneticilerin genellikle masa başından ve toplantılarla işlerini yönetmesi. Bu tür yöneticileri imalata getirmek ve üretim hattında görmek son derece zor. Çin'de hangi tecrübeleri kazandınız? Önce sabır kelimesi yeni bir boyut kazandı. Hem iki hissedarın yeni şirketin kuruluş aşamasında alması gereken kararları alma sürecinde hem de günlük hayatta feda etmeniz gereken bazı alışkanlıklar sabırlı olmayı öğretiyor. Yıllarca Facebook ve Youtube kullandıktan sonra bu platformları aktif kullanamamak, internet hizmetinin yavaşlamasını kabullenmek çok kolay değil. HAKAN BULAK 1959 yılında Eskişehir'de doğdum. İstanbul Erkek Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü'nü bitirdikten sonra Alman Hükümeti'nin bursu ile RWTH Aachen'dan master seviyesinde mezun oldum. 1992 yılında MercedesBenz Türk Otobüs Fabrikası'nda göreve başladım. İmalat ve Kalite Yönetim'de müdür seviyesine kadar terfi ettikten sonra 2002 yılında Daimler Otobüs Grubu (Mercedes- www.taysad.org.tr Beni etkileyen konulardan biri de Çin halkının genelinde gördüğüm hayata olumlu bakış. İnsanlar ulaştıkları ile mutlu olup her sabah gülümsemeyi başarıyorlar. Sıkıntılı bir anda bile kendini mutlu edecek bir şey bulabiliyorlar. Bir pazar günü yıllık yönetici toplantımıza keyifsiz geldiğimi gören sekreterim bana "neden sıkılıyorsunuz ki, bütün dökümanlar vaktinde verildi, 30 dakika konuşmanız dışında başkanlık edeceğiniz toplantıyı beş dakikalık konuşma ile açıp tüm gün dinleneceksiniz" dedi. Çin'de hayata daha pozitif bakmayı öğrendim diyebilirim. Türk şirketlerine Çin'de üretim yapmak konusunda neler önerirsiniz? Sanırım en zor konu doğru ortağı bulmak. Çin'de iş yapacak herkesin bilmesi gereken en önemli konu batı kültüründe alıştığınız kuralların geçerli olmaması. Çin ve Güneydoğu Asya ticaretin en rekabetçi ortamda yapıldığı bölge. Bu bölgede kanunlar ön bildirimsiz değişebildiğinden hızla adapte olmak gerekirse anlaşmaları yeni koşullara uydurmak gerekiyor. Kar etmediği bir işi hiç bir tüccar devam ettirmiyor. Piyasayı iyi takip etmek gerekirse bu konuda hizmet veren danışmanları devreye sokmak gerekiyor. Diğer taraftan ise pazarın büyüklüğü nedeniyle az karla büyük kazanç elde etmek mümkün. Çin'de üretim yapmanın getirdiği avantajlar neler? Hammadde ve üretim masraflarındaki avantajlar parça başı maliyeti, lojistik masraflarına rağmen ilginç kılıyor. Önümüzdeki yıllarda işçilik maliyetlerindeki avantajın azalması Benz ve Setra) Kalite Birimi'nin dünya çapında kurulması görevi ile Stuttgart'a atandım. Bu görevden 2011 yılında FotonDaimler Automotiv kuruluş projesinde yer almak üzere Pekin'e atandım ve kaliteden sorumlu yönetim kurulu üyesi olarak 2012 Şubat ayından beri bu görevdeyim. FotonDaimler Automotiv yıllık 160 bin kapasiteli iki fabrikada AUMAN marka orta ve ağır sınıf kamyon üreten Çin pazarının üçüncü büyük üreticisidir. Evliyim ve oğlum şu anda Berlin'de yüksek öğrenimini yapıyor. Çin'de üretim yapmak isteyenlere tavsiyeler Öncelikle üretim hattındaki iş adımlarının basit, kolay anlaşılır tariflenmesi gerekiyor. Genelde mavi yakalı işçiler daha iyi ücret gördüklerinde hemen iş değiştirebiliyorlar. Bu nedenle yeni işe gelen elemanları süratle eğitecek sistemlerin hazır olması gerekiyor. Kalite denetimine son derece önem verilmesi gerekiyor. Bu konu sağlıklı bir temele oturana kadar işin başında bulunmakta yarar var. beklenmeli zira her yıl ücretlerde yüzde 10 artış veren iş alanları var. Otomotiv sektörünün son yıllardaki gelişmesine bağlı olarak bu sektörde iyi kazanç sağlayan yan sanayi firmaları rekabet gücü yüksek kaliteli üretim yapabilecek üretim hatları kuruyorlar. Çin'de üretim yaparken hangi pazarlara odaklanmalı? En kolayı buradan Japonya ve Kore kökenli Türkiye'de de iş yapmakta olduğunuz firmalara hizmet vermek sanırım. Çinli üreticiler onlara ihracat olanağı açacak firmalara ilgi ile yaklaşabilirler. Ayrıca Çin devleti Afrika ülkelerini destekliyor. Buralarda Çin otomotiv ürünleri zamanla yaygınlaşacaktır. Güney Amerika, Rusya ve Hindistan pazarına da girmek birçok firmanın stratejik planında var. Çinli üreticiler ilk aşamada uygun fiyatlı mallar ile küreselleşmeyi hedeflemek istiyorlar. Geçen yıl yayınlanan beş yıllık kalkınma planı ile devlet küresel marka ve kaliteli mal üretme konusunda firmalara direktif verdi. Bu konuda yapılacak girişimler destek görecektir. ABD ve Avrupalı birinci sınıf mal üreten üreticilere rakip olmayıp daha düşük maliyet aranan sınıfta kendilerine yer edinmeyi hedefliyorlar. Hangi sektörler öne çıkıyor? Her gittiğim yörede makina sanayi, otomotiv, tekstil, montaj sanayi ile ilgili Ocak January - Şubat February 2013 41 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS boyutları tarif edilemeyecek büyüklükte tesisler ile karşılaştım. Ben her konuda iyi bir ortak bulunacağı kanısındayım. Çin inanılmaz yol katetmiş durumda. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olarak, sizce Çin bunu nasıl başarıyor? Çin, merkezden yönetilen planlı bir ekonomi. Mülkiyet devletin elinde olunca planlı ve hızlı bir şekilde projeleri uygulamak mümkün. Pekin kentsel dönüşümün uygulandığı bir şehir ve karar verildiği anda binlerce metrekare boşaltılıp, yıkılıp yeniden inşa edilebiliyor. Böyle bir uygulamanın mülkiyetin şahısların elinde olduğu ülkelerde yapılması son derece zor. Ayrıca çeşitli kanunlarla devlet kendine kaynak yaratıp bunlarla atıl bölgelere yatırım götürebiliyor. Ekonominin hacmi büyük olduğundan alınan küçük harçlar bile yeterli kaynak oluşturabiliyor. Bir de çevre kirliliğine karşı yeterli önlem alınmadığı dönemlerde hızlı ve ucuz yatırımlar gerçekleşmiş. Buralarda üretilen hammaddeler ile diğer üreticiler rekabet gücü yüksek üretim yapabiliyorlar. İç pazara mı yoksa küresel pazarlara mı odaklılar? Küresel pazara çıkabilen firmaların devlet nezdinde değeri arttığı için bu yönde gelişme gözleniyor. Yabancı ortak ile çalışmak ya da batılı ülkelere ihraç yapmak son derece önemli. Devlet, ekonominin desteklenmesi için neler yapıyor? Yeni yatırımlar için uygun arazilerin tahsisi önde gelen bir konu. Ayrıca finansman Çinli tüccar sattığı mal ile ilgili şikayet olduğunda sorunsuz değiştiriyor. Bu şekilde hatalı malını bir şekilde iyisi ile değiştiriyor. Bunu günlük alışverişinizde her an yaşayabilirsiniz. Mal hatalı dediğinizde mümkünse hemen buyrun yenisini verelim ya da paranızı iade edelim anlayışı hakim. konusunda bankaların desteğini unutmamak lazım. Son yıllarda devlet daha çok son derece yoğun yerleşim olan Çin'in doğu kıyısı yerine iç bölgeler ve özellikle az gelişmiş olan batıya yatırımı destekliyor. Çin'de gerçekten ucuz ve kalitesiz bir üretim mi yapılıyor? Çin'de her tür üretim yapılıyor. Aslında müşteri isteğine göre üretim yapılıyor. Ne kadar fiyat öderseniz, ne düzeyde kalite isterseniz ona göre üretim yaptırmak mümkün. Daha önce bahsettiğim gibi işçiler üretim hatlarında genellikle hızlı değiştiğinden kalite riski her zaman mevcut ve aktif kontrol gerekiyor. İş akışı doğru tariflenmiş, kritik iş adımları otomatik olarak kontrol edilen üretim hatlarında kalite üretilmesi doğal olarak mümkün. Çin'de üretilen ürünlere ilişkin olumsuz algı neden oluştu, nasıl yıkılabilir? Çinli tüccar sattığı mal ile ilgili şikayet olduğunda sorunsuz değiştiriyor. Bu şekilde hatalı malını bir şekilde iyisi ile değiştiriyor. Bunu günlük alışverinizde her an yaşayabilirsiniz. Mal hatalı dediğinizde mümkünse hemen buyrun yenisini verelim ya da paranızı iade edelim anlayışı hakim. Aynı uygulamayı malı ithal eden ülkedeki sorumlu firma yapmaz ise Çin malının eleştiri alması kaçınılmaz olacaktır. Bir de tabii her yerde olduğu gibi kalitesiz mal ürettirip kendi ülkelerinde kısa yoldan zengin olmak isteyenler var.Sonuçta siz ne kadar para öderseniz o kalitede mal alıyorsunuz. Bir kamyona üçte bir fiyat öderseniz diğerine göre daha fazla tamir etmeniz gerektiğini de kabul etmiş olursunuz. Çin'deki üretim teknolojilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Benim ziyaret ettiğim firmalardan gördüğüm kadarı ile Çin her üretim teknolojisini kuracak ve bunu finanse edecek güçte. Zaten teknoloji üreten ülkeler de yeni pazarlar bulmak için buralara gelmiş durumda. Dünyanın her tarafından son teknoloji ürünü makinalar fabrikalarda mevcut. Eğer yoksa da bunları getirecek güçte firmalar Çin'de bulunur. Çin’de yürütülen Ar-Ge çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Genelde her sektörde ilk beş içinde yer alan firmalar devletin desteğini alıyorlar. Son yıllarda yurt dışından dönen bilim adamları vasıtası ile Ar-Ge çalışmaları ivmelenmiş durumda. Firmalar arasında transfer edilen kapasiteli yöneticiler bilginin yayılmasına katkıda bulunuyorlar. Çin ile ilgili gözlemleriniz nelerdir? Türkiye'de yetişmiş biri olarak Çin kültürünü diğer batılılara göre kavramam daha kolay oldu. Gençler üzerindeki aile baskısı, hiyerarşik düşünce yapısı bize çok benzer boyutlarda. Yeni nesil gençler bu gelenekleri artık değiştirme yönünde adımlar atıyorlar. Özellikle yurt dışında okuyup gelenler eski kalıpların dışına çıkmaya çalışıyorlar. Toplum, aile ve arkadaş grubundan dışlanma korkusu yine de hakim. Sağlıklı yaşam konusunda Çin'den öğreneceğimiz çok şey var. Önümüzdeki yıllarda sosyal konularda 42 Ocak January - Şubat February 2013 www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS tek çocuk politikasının sonuçları ile karşı karşıya kalacaklar. Son derece güçlü olan komünist parti toplumdan gelen sesi dinlemek zorunda olduğundan yolsuzluğa savaş açmış durumda. Burada yolsuzluk diye tarif edilen öncelikle devletin vergi ile topladığı paranın gereksiz sarf edilmesi veya parti üyelerinin pahalı davetler ya da diğer aşırı masraflarla kendine yarar sağlamasıdır. Gelecekte dünya ekonomisinin neresinde yer alacak? Finans dünyasındaki kriz sürdükçe Çin daha da güçlenecektir. Genç ve dinamik Çin gittikçe artan etkisini hissettirecektir. Görevine yeni atanan başkanın konuşmasındaki kendine güven etkileyici idi. Batılı ülkelere "biz aldığımız kararlarla dünya ekonomisini sarsmıyoruz aksine Gelecekte hangi alanlarda gelişecek destek oluyoruz, iç işlerimize karışmayın" diyerek yabancı devlet adamlarının her ziyaretlerinde rejim muhalifleri ile görüşmelerini açıkca eleştirdi. Diğer taraftan özellikle Almanya'da teknoloji geliştiren orta ölçekli firmalara ortak olarak yeni teknolojilere daha hızlı ulaşmayı hedefliyorlar. Sizde en çok iz bırakan/bırakacak şeyler neler? Şirket içindeki hiyerarşi ve CEO'nun gösterdiği yöne doğru kararlı gidiş etkileyici. Şirketin en tepe noktasındaki kişinin onayı olmadan karar alınması son derece zor. Alınan kararın uygulanma hızı ise bizleri kıskandıracak boyutta. Çin o kadar büyük bir ülke ki her alanda gelişmek zorunda. Çin ile iş yaparken yeni bir dünyaya girdiğinizi düşünmeniz gerekiyor. Bir taraftan hızlı tren teknolojisi geliştirirken diğer taraftan otomotivde nasıl dünya markası yaratırız arayışı içindeler. Elektronik üretiminde bu kadar başarılı olunca diğer konularda da gelişme kendiliğinden gelecektir. Bir yandan da batılı ülkeler Çin pazarında gelişerek ayakta kalabildikleri için her alanda ilerleme olacaktır. Bir de kutlamalar var. Bu kadar kısa sürede bu kadar süslü ve düzenli açılış kutlaması ya da ödül töreni düzenlenebilen bir ülke yaşamadım. Şirket içinde çalışan her eleman bu konuda ayrı bir yetenek n Chinese manufacturers aim to be globalized through reasonable priced products Beijing Foton Daimler Automotive VP Director Hakan Bulak says that doing business with China should be considered as entering a new world. Bulak states that they pursue how to create a global brand in automotive while developing high speed train technology on the other hand. What are the advantages gained through manufacturing in China? D espite the logistic costs, raw material and production cost advantages make unit costs appealing. Low cost labor advantages should be expected to decrease in the future as a result of the fields which provide 10 percent of annual wage increase. Supply companies, which earned well in the sector due to the development of the automotive sector in recent years, establish production lines, which could manufacture high quality competitive products. What is the reason behind the prejudice against made in China 44 Ocak January - Şubat February 2013 products? How can this perception be reversed? In case of a complaint, Chinese traders change any product with a better one. You can witness this anytime in your daily shopping. When you say the product is flawed, they either present a new one or return your money. This is the common mindset. If the importer company does not pursue a similar approach then it is unavoidable to criticize Chinese products. Afterall you get the quality you paid for. If you pay for a truck 1/3 of its price, this means you accepted that you will need more repair than the other. Which fields will be more developed in the future? China is so big that she has to develop in every field. When you do business with China, you should think that you enter a new world. They pursue how to create a global brand while developing high speed train technology on the other hand. Being so succesfull in electronics production will bring development accordingly. On the other hand since western countries can survive in Chinese market by developing, it means development will take place every field. Where will China be in world economy in the future? China has already has an influential role in the world economy. It is for sure that as the financial crisis continues, young and dynamic China will get stronger and increasingly influential. The self-confidence in the speech of newly assigned Prime Minister was impressive. He overtly criticized foreign politicians due to their talks with dissidents by saying “we do not shake world economy with our decisions, contrarily we support it, do not interfere our domestic affairs”. On the other hand they aim to have more access to the new technologies through partnering up with mid sized enterprises in Germany that develops technology.n www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS Bayraktarlar Aydınlatma Grubu: Dünya Klasmanında Bir İmalatçı Olma Yolunda Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Odelo CEO'su Ahmet Bayraktar, Alman Odelo'yu satın alma gerekçelerini, bu satın almanın ardından gelen küresel açılımı ve bu bağlamda Çin'e yapılan yatırımlarını anlattı. Ahmet BAYRAKTAR Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vice President of the Board of Directors Bayraktarlar Holding B iz dünya klasmanında bir imalatçı olma hedefiyle başladığımız serüven için alt yapımızı buna göre oluşturduk. Üretim yaparken kalite, verimlilik, müşteri beklentilerini en iyi şekilde dinlemek, yönetmek gibi her konudaki yetkinliğimizi hep arttırdık. Yani, global pazardaki bir imalatçının, tedarik sanayinin gereklerine uymaya gayret gösterdik. Neden Odelo ya da Odelo'nun Getirdiği Fırsatlar Türkiye'de üretim yaptığımız için bağımlı bir sektörde çalışıyoruz. Türkiye'de bulunan yabancı araç üreticilerine yani, müşterilere bağımlıyız. Onlarla biz çok fazla bir yere gidememeye başladık. Bazı lisanslarımız vardı, bir de kendi üretimlerimiz vardı. Ancak Türkiye'deki müşterilerimiz veya global pazarda bulduğumuz otobüs veya kamyon üreticileriyle dünya klasmanında bir 46 Ocak January - Şubat February 2013 www.taysad.org.tr imalatçı olma yolundaki iddamızı bir yere götürmekte zorlanmaya başladık. İşte bunun için, bu işi nasıl daha ileriye götürebiliriz şeklinde bir arayış içerisindeydik. Almanya'da Odelo şirketlerinin satılmakta olduğunu duyduk ve işimizle birebir örtüşüyordu. Şirketi inceledik ve bizim için uygun bir şirket olduğuna karar verdik. Müşterileri tamamen Alman araç üreticileri, otomobil üreticileri ve araçların da en üst sınıflarına üretim yapıyor. Yani Mercedes en büyük müşteri, şu anda Mercedes'in yüzde 85 stop lambasını biz üretiyoruz. Audi'nin A7, A8, TT modeli, Porsche'nin Panamera 911, Maybach, Bentley, BMW'nin değişik modelleri, Volkswagen Passat gibi üst sınıf araçların led teknolojilerinin kullanıldığı bir şirketti. Dolayısıyla bizim buradaki en önemli amacımız teknolojiye ve müşteriye ulaşmaktı. Odelo bize bu fırsatı verdi. Hem müşteriye hem de teknolojiye ulaşma fırsatını veriyordu. Bunun için şirketi almamız gerektiğine inandık. Satın Alma Süreci Nasıl İşledi? 15 ay gibi bir süre hukuki ve mali görüşmeleri, müşteri görüşmelerini sürdürdük. Her bir müşteri ile üç defa görüştük. Bazı müşteriler Türkiye'ye geldi, bizim tesislerimizi gördüler. Mesela Mercedes bizi tanıyordu ama ticari vasıta bölümü tanıyordu, otomobil bilmiyordu. Onlar buraya geldiği zaman 2006'da başladığımız çalışmaları gösterebilme, ikna edebilme fırsatını bulduk. Ve emeklerimizin boşa gitmediğini gördük. Bu şekilde onları da ikna ettik. Bu şirketin Dünya klasmanında bir imalatçı olma hedefiyle başladığımız serüven için alt yapımızı buna göre oluşturduk. Üretim yaparken kalite, verimlilik, müşteri beklentilerini en iyi şekilde dinlemek, yönetmek gibi her konudaki yetkinliğimizi hep arttırdık. Yani, global pazardaki bir imalatçının, tedarik sanayinin gereklerine uymaya gayret gösterdik. www.taysad.org.tr satılmasında müşterilerin onay vermesi gerekiyordu. Önce müşteriler, çünkü onlar karar merci. Yaptığımız ticari anlaşmaların en önemli maddesi de küreselleşmek, küresel pazarda onların gittiği veya Alman araç üreticilerinin, otomobil üreticilerinin yaygınlaşacağı yerde bizim de olmamızı istiyorlar. Çünkü artık onlarla stratejik bir partner olduk. Onların olduğu yerde olmamız gerekiyordu. Çin'e Gidiş Anlaşmamıza iki bölgeyi koydurdular. Biri NAFTA bölgesiydi, ikincisi ise Çin'di. Çin, Alman araç üretimlerinin en fazla talep gördüğü, en hızlı büyüdükleri bir bölge. Yine Amerika pazarı, Alman otomobilleri için çok önemli bir pazar ve orada da yeni yatırımlar ve yeni üretimler var. Bunlarla ilgili bir beklentileri vardı ve bu çerçevede biz Çin'deki çalışmalarımıza hemen daha ilk günden, şirketi aldıktan sonra süratle başladık. Çin'le ilgili çok yer dolaştık. Önce ne yapacağımızı bilemedik. Sonra dedik ki; bizim en büyük müşterimiz Mercedes, Mercedes'in olduğu bölgede olmamız lazım. Çin'le görüşmelerimize hızlı başlayalım ve orada onların hemen bir ürününü alarak süratle yatırımlara başlayalım kararını aldık. Biz orada Haziran 2013 yılında üretime başlamak üzere, Mercedes-E klasın siparişini aldık. Ne zaman aldınız derseniz, bir yıl üç ay önce aldık ve bir yıl üç ay sonra da biz bu aracın parçalarını üretmemiz gerekiyor. Çünkü, aynı parçalara biz şimdi Slovenya'da başlıyoruz. Aynı anda da oradaki araç üretimleri için Çin'de başlamış olacağız. İkinci bir üretimi de daha sonraki aşamalarda, 2013 yıl sonunda başlayacak olan Mercedes-C'lerin üretimi projesini de aldık. Dolayısıyla bizim şu anda alınmış iki projemiz var. Bu işlerimizle beraber biz 2014 yılında 21 milyon euroyla, yaklaşık 150 kişilik bir kadroyla üretime başlamış olacağız. Farba-Odelo Çin Fabrikası Kurulurken... Çin'e şu anda Türk sermayesi olarak gittik. Zira Almanya'daki şirketimiz yapılandırma sürecinde olduğu için oradan bir sermaye götürmemiz mümkün değil. Çin'deki fabrika, hem Odelo'nun ismi hem de Farba'nın ismiyle beraber ama Farba'nın sermayesi ile kurulmuş oldu. Dolayısıyla iki büyük proje ile Türkiye'den fabrika kurmadaki yetkin arkadaşlarımız, Almanya'dan bazı kalite, proje gruplarından istifade ederek şu anda bu fabrikayı hayata geçirmek üzereyiz. Fabrika, Pekin'e bir saat mesafedeki Tianjin bölgesinde kiraladığımız bir binada. Çok güzel bir fabrika binası bulduk. Bürokraside, şirket kurmada çok zorluklar var ama yerel hükümetlerin çok desteğini alıyoruz. Sonuç olarak, fabrika bütün hızıyla devam ediyor ve hatta bu hafta üretim parçaları, kalıplar ulaşmaya başladı. Denemeler başladı diyebilirim. Şu anda Çin'den getirttiğimiz işçilerimizi Türkiye'de, Slovenya'da eğitimden geçiriyoruz. Altyapının oluşturulması için bizim arkadaşlar oraya gidiyorlar. Yani Slovenya'daki E modeli üretimleriyle ilgili yoğun bir faaliyet içerisindeyiz. Küresel Ölçekte İş Yapmanın Tek Yolu Yabancı Şirket Satın Almak mı? Otomotive havalandırma borusu, iç giydirme veya plastik bir parça üretiyorsanız, tek kalıpta prosesi fazla yoktur, bunu yaparsınız. Ama bir aydınlatma yapmak için, hele böyle yüksek sınıftaki araçlara gitmek için, sizin muhakkak güvenilir teknolojiye sahip olmanız, kendinizi ispatlamış olmanız ve Ocak January - Şubat February 2013 47 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS o müşterilerin sizinle çalışmış olması şart. Sizinle çalışmamışsa hiç kimse bu riski almaz ve devam etmezler. Biz Türkiye'de olduğumuz zaman Volkswagen'e üretim yapıyorduk. Ama bunlar ufak ufak deneme yanılmalarla, daha az riski olan ürünlerle yapılabiliyor. Alman otomobillerinin yüksek sınıf araçları, ledli teknolojilerle ilgili bir riski kimse alamaz, mümkün değil. Çin'de belki bizim yarı fiyatımıza yapacak firma da çıkabilir ama mümkün değil. Bu orada olmadığı gibi, Avrupa'da da böyle. Belki dünyada da böyle. Yani marka, araç üreticileri tedarik sanayiyi rekabet ortamına sokuyor. O ürünü gerçekten temin edebileceği firmalarla rekabet ortamına sokuyor. Herkesi aynı sepete sokmuyor. Ama siz bunu bir plastik parça, filtre için veya bir başka iş için yapabilirsiniz. Ama aydınlatma dediğimiz şey aracın en önemli kozmetik parçası. Kozmetik parçası çünkü herşey şeffaflaştı. Led ile aslında sanatsal bir ışıklandırma yapıyorsunuz. Şimdi artık aydınlatma, aracın modelini, tipini tamamlayan bir parça oldu. Bunu sağlamak da ciddi bir mühendislik, ciddi bir görüntü farklılığı yaratan sanatsal bir olay aslında. Bu en önemli tarafı. Ikincisi optik özelliği var. Işığın doğru bir şekilde yansıtılması. Hem sanatsal bir farklılık yaratacaksınız hem de standartlara uyacaksınız. Yani kozmetik yanında, sanatsal yanında bir de optiksel olarak bunun iyi sağlanması gerekiyor. Çok kolay ürünler değil. Aslında çok zor bir sektörde çalışıyoruz. Bizim sektörümüzde de devler var. Dört tane büyük firma var, dünyadaki aydınlatma işinin yüzde 75-80'ini yapıyorlar. Yerli Marka Karar Mercii Aramaktır Başbakanımız, Bakanlarımız diyor ki; bir yerli araç yapmamız lazım. Bunun anlamı, bu araçla ilgili kullanılacak her parçaya, her türlü donanıma Türkiye'den karar verecek isim aranıyor olmasıdır. Buna karar verebiliyorsa Türk aracı derim demek istiyor. Aslında gerçek olan bu. Bizim işlerimizle ilgili imalatçı seçimi, parça üretimlerinin ne safhada hangi vasıfta olacağı konularında, Türkiye'deki araç üretimlerinde, maalesef Türkiye karar mercii değildir. Çünkü bu kararlar hepsinin ana şirketlerinde oluşturulur. Sonuçta burası teklif eder, tabii ki Türkiye'nin rolü vardır, yok demiyorum ama karar çıkmaz. Nihai karar, her bir araç üreticisinin ana merkezlerinde verilir. Karar verilemediği içindir ki; 48 Ocak January - Şubat February 2013 Küresel Ölçekte İş Alma Fırsatı: Müşteriye Ulaşmak Biz Odelo’yu almamış olsaydık ve o araçların üretimlerine talip olsaydık bize kimse iş vermezdi. Biz aynı aracın aynı modellerini, E modelini, Slovenya için aldık yapıyoruz. Aynı aracı biz geliştiriyoruz dolayısıyla benzer bir üretimini Çin için alabiliyoruz. Global bir iş alabilme fırsatı oluşuyor. C modellerini Türkiye için aldık ama Çin için de alabiliyoruz. Türkiye’ye nasıl aldık? Türkiye’de böyle yüksek adetli, böyle son model araçların, yüksek sınıftaki araçların işle- Türkiye'de tedarik sanayinin küresel pazara açılması, ana sanayi ile büyümesi mümkün değil. Tabii ki bazı parçalar için bunları yapabilirsiniz, bazı projelerden iş alabilirsiniz. Gider Almanya'dan Audi'den, BMW'den bir parça siparişi alabilirsiniz ama onunla sınırlı kalır. Biz ne yapıyoruz? Bir proje iş alıyoruz, bütün dünyadaki işi alma şansına sahip oluyoruz. Bir stratejik partnerlik var. Ürün geliştirmişsiniz, bir yere gelmişsiniz. Şimdi Türkiye'de tedarik sanayinin ileri gidebilmesinin, şirket almaktan başka bir yöntem olabilmesinin tek yolu; Türkiye'nin araç üretimleriyle başka gelişmekte olan pazarlara taşınmasıdır. Ve biz de o stratejik müşterilerimizle, karar veren müşterilerimizle beraber gidebilirdik. Bunun böyle olmadığını ve olamadığını gördük. Açılma nedenimiz; bizi global pazara taşıyacak, o belirlediğimiz vizyona taşıyacak bir müşterimizin, yerel bir müşterimizin olmayışındandır. Müşteriye ulaştık demek; bizim vizyonumuza destek verecek olan müşterimizle dünya pazarına yayılabilmek, onlarla beraber olabilmeyi sağlamaktır. Tabii ki teknoloji bunun yanında önemliydi, ikinci nedenimiz de teknolojiye ulaşmaktı. Doğru Pazarlarda Etkin Roller Almak Vizyonumuzdaki dünya klasmanında küresel bir imalatçı olma yönünde devam edeceğiz. Alman müşteriler bizim için çok büyük bir kıymettir, önemlidir. Bizim stratejik partnerlerimiz Alman müşterilerdir. Onları memnun ettiğimiz müddetçe -fiyat, kalite, hizmet, ürün geliştirme, teknoloji ayak uydurum gibi konularda- onlarla beraber küresel pazarda etkin olmaya gayret edeceğiz. Ama Farba'nın Toyota gibi, Renault gibi rini kimse gelip vermiyordu bize. Şimdi bize, Almanya’daki yapımıza, tasarım, mühendislik grubuna, oradaki firmaya güvenerek veriyorlar. Müşteriye ulaşmak dediğim bu aslında. Biz önce müşteriye ulaştık. Müşterinin kabulünü aldık, stratejik partneri olduk. Bir de kaliteye ve teknolojiye ulaştık. Ledli teknolojilere geçiliyordu ve biz bu konuda çok geri kalmıştık. Ampul bitiyor dolayısıyla led teknolojilerine orada sahip olduk. daha farklı müşterileri var. Onlarla da benzer stratejik işbirliklerine girmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken işbirliklerine de çok inanıyoruz. Bizim Koito gibi Toyota projelerinde ortak çalıştığımız, beraber iş yaptığımız lisans aldığımız firmalar var. Onlarla da şeffaflık, açıklık içerisinde işbirliğimize devam ediyoruz ve edeceğiz. Edemediğimiz bir başka Fransız firma vardı onunla da görüşmelerimiz var. Yeni bir işimiz yok ama yine biz onlarla rekabet öncesi işbirlikleri olabilir mi? Bazı projelerde nasıl beraber çalışabiliriz? Bunları da hep sürdürmeye çalışıyoruz. Eskiden iş alamıyorduk, şimdi iş alabiliyoruz ama almak istemiyoruz. Sağlıklı büyümek istiyoruz. Onun için üzerinde en çok durduğumuz global pazara doğru bir şekilde yayılmak. Öncelikle müşterilerimizin beklentilerini karşılamak ki; mesela bu çerçevede, Renault'un Mercedes'le Edison isimli bir projesi vardır, bu projeyi Türkiye'ye aldık. Direkt Türkiye'de tasarım yapılıyor. Yine Ford'la böyle bazı küresel projelerde konuşuyoruz. Ford Transit'in bir ürününü Türkiye'de geliştirdik, şu anda üretimine başladık. Şimdi aynı üretimi Çin'deki fabrikada yaptırtmak istiyorlar. Şimdi Ford'la da bu görüşmeleri sürdürüyoruz. Dolayısıyla küresel mevcudiyet sadece Almanlarla sınırlı kalmayacak. Biz bu çerçevede doğru -özellikle de gelişen, düşük maliyetli- pazarlarda etkin roller almayı arzu ediyoruz. Çünkü gelecek oralarda. Biliyorsunuz otomotiv Batı'dan Doğu'ya doğru gidiyor. Amerika'da, hem Güney Amerika'da hem Kuzey Amerika'da otomotiv işi gelecek vaad ediyor. Hedefimiz oralarda da daha etkin olarak yer almak.n www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS "Yatırım için doğru zaman ve uygun ortam gerekiyor" Şahap AKTAŞ Aktaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of Aktaş Holding Çinde yatırım yapmaya neden Dünyanın dört bir yanında üretim tesisleri bulunan, 80’den fazla ülkede ürünleri satılan Aktaş Holding, Brezilya, Bulgaristan, ABD, Almanya gibi ülkelerin yanı sıra Çin’de de büyümeye devam ediyor. yöneldik? B undan 10 yıl önce Aktaş Holding için vizyon toplantıları gerçekleştiriyorduk. Bu toplantılar büyüyen, gelişen pazarlarlar ve nüfuslar, dünyada otomotiv trendlerinin nereye gideceğine yönelik bir takım sonuçlar ortaya çıkardı. Çok hızlı büyüyen ve gelişmekte olan bir pazar olarak Çin'de yer almayı o günlerde planlarımız içerisine almıştık. Aktaş Holding 75 yıldır otomotiv tedarik sanayinde yer alıyor. Bu açıdan Aktaş'ın 50 Ocak January - Şubat February 2013 sürdürülebilir geleceği için hangi pazarlarda yer almamızın gerekliliklerini belirledik. Üretim yaptığımız sistemlerle ilgili sadece kendimizi geliştirmekle kalmayıp dünyadaki eğilimleri de belirlemeye çalıştık. Ürünlerimizin dünyadaki hangi pazarlara yönelmesi konusunda çalışmalar yürüttük. Dünya otomotiv sektöründe de ciddi gelişmeler ve değişimler yaşanıyor. Bu çerçevede üretilen araçların dinamik yapıları ve hacimlerinin büyüdüğünü gördük. Sektörde de eğilimin makas ve yay sistemlerini aşarak süspansiyon sistemlerine doğru yöneldiğini belirledik. Artık makas ve yay sistemleriyle üretilen yeni araçları kontrol edebilmenin mümkün olmadığını bunun yerini giderek hava ve hidrolik sistemlerle kontrol edilen araçlar ortaya çıktı. Bunun yanında Avrupa ve Amerika'dan gelişerek dünyayı saran konfor ve can güvenliği gibi unsurları da dikkate alarak bir gelecek vizyonu oluşturmaya çalıştık. Öte yandan otomotiv sektöründe yükselen yeni eğilimlerin nerelerde www.taysad.org.tr Tüm devlet kademelerinde bürokrasi hızla aşıldı ve yatırım yaptık. Bu nedenle bölgeye gitmek isteyen tüm iş adamı dostlarımıza elimizden geldiğince destek olmaya ve katkı sağlamaya çalışıyoruz. Doğru işbirlikleri ile yatırım süreci hızlı işliyor. Bugün Türkiye’ye gelecek tüm Çinli işadamlarına da yol göstermekten, ben ve tüm iş adamı arkadaşlarım memnun olacaklardır. Doğru işbirlikleri ile çok başarılı sonuçlar alınabileceğine inanıyorum. gelişeceğine yönelik öngürülerde bulunmaya çalıştık. Dünya otomotiv sektöründe yükselen bölge ve ülkeleri incelemeye aldık. Kuzey ve Güney Amerika'nın, Rusya'nın, Çin ve Hindistan'ın sektörde yeni pazarlar ve yeni açılımlar için uygun olacağını düşündük. Bu açıdan Aktaş Holding olarak büyüme stratejilerimizde Çin'de yer almayı hedeflemiştik. 10 yıl öncesinden de Çin ile ticaret yapmaya başlamıştık. Çin'in kendi iç dinamikleri bizi cezbetti. Gelişen ve bizim sistemlerimize ihtiyaç duyulan bir pazar olarak Çin'i değerlendirdik. Sonrasında yatırım yapmak konusunda değerlendirmelerde bulunmaya başlayınca, bir çok yerden davetler “Çin Halk Cumhuriyeti bizim için önemli bir iş ortağıdır. İyi dostluklar kurduğumuz, kaliteli üretim yaptığımız, en verimli iş ürettiğimiz lokasyon Changxing lokasyonudur. Çin Halk Cumhuriyeti bu anlamda bizim felsefemize çok uygun. Çünkü biz küresel güven ve yerel samimiyet diyoruz. Çin Halk Cumhuriyeti’nin dinamizmi ve iş yapış biçimleri bize katkı sağlıyor. Aktaş Holding olarak Brezilya, ABD, Almanya, Bulgaristan ve Türkiye’de yaptığımız yatırımların yanı sıra bir süredir Çin Halk Cumhuriyeti’nde yaptığımız üretim ile uluslararası bir şirket olarak hareket ediyoruz www.taysad.org.tr aldığımızı gördük. Yatırıma başlamadan önce Çin'e en az dört kez gidip geldiğimi hatırlıyorum. Bu ziyaretlerde çeşitli bölgelere giderek, araştırma ve gözlemlerde bulundum. Çin’de daha önce yatırım yapan Bursalı bir sanayici dostumuzun da desteği ile kiralık bir fabrikada üretim yapmaya başladık. Çin pazarının ürünlerimize olan talebini doğru hesapladığımızı gördüğümüz için bölgede kendi fabrikamızı kurmaya karar verdik. Bu yatırımla Çin'deki iç pazarı hedeflerken ABD pazarına da yakın durmayı belirledik. Bu sayede Kanada ve ABD pazarına Çin'den kolayca ulaşmış durumda olduk. Çin'de fabrikamızın bulunduğu bölgede, yatırımcıya son derece önemli imkanlar sağlıyorlar. Alt yapısı hazır fabrika arsalarını çok uygun fiyatlarla veriyorlar. Elektrik, su, gaz, buhar gibi enerji girdileri, yatırıma başladığınız anda kapınıza geliyor. Artık dünya sanayisinde Çin'de iş yapmamanın bir eksiklik olduğu algısının giderek yükseldiğini görüyorum. Aktaş Holding'in Çin iç pazarındaki gelişimi Çin'e yatırım kararı vermeden önce ticaretimizi geliştirmeye çalışıyorduk. Çin'de ürünlerimizi satın alan müşterilerimiz vardı. Bugün Çin pazarında bizim en büyük rakibimiz olan yerli firma birebir Aktaş Holding kopyası durumunda ve ayrıca da bizim eski müşterimizdir. Bunun yanı sıra Avrupa menşeli araçların yedek parçalarını Çin'e tedarik ediyorduk. Çin'liler Avrupa'lı araçlar gibi otomobiller yapmaya başladıklarında ve o standartlara sahip olduklarında bizim parçalarımıza ihtiyaç duymaya başladılar. Özellikle son üç yıldan bu yana, AB Müktesebatı'na ve Amerikan standatlarına uygun otobüs, kamyon, çekici, dorse üretimini zorunlu hale getirmeye başladılar. Bu süreç işlerken de biz Aktaş Holding olarak yatırımımızı bitirmiş olduk. Çin'de yatırım bölgeleri Çin'de yatırım yaparken belediyeler büyük destek veriyor. Yatırım bölgelerinin ve sektörel bazlı alanların belirlemiş olması otomotiv yatırımcılarına büyük kolaylık sağlıyor. Bizim yatırımımızın bulunduğu bölge beyaz eşya, otomotiv ve makina sektörüne üretim yapan firmalardan oluşuyor. Bu bölgede ikinci Türk yatırımı olarak yer almak bize kolaylıklar sağladı. Bunun yanı sıra hızlı tren hattının bölgemizden geçmesi, Shangay'a 160 km uzaklıkta olmamız yine bize avantajlar sağlıyor. Çin'de yatırımın getirdiği avantajlar Çin'de yatırım yapmanın avantajlı olduğunu düşünüyorum. Büyük yatırımlara önceden verilmiş teşvikler ve kolaylıklar giderek ortadan kaldırılıyor. Yatırım teşviklerinin artık büyük yatırımlara uygulanmaması yeni gelecek büyük yatırımcılar için dezavantaj oluşturuyor. Ama bunun yanı sıra Çin yönetiminin her yatırımcıya eşit davrandığını da gözlemleyebiliyorum. Örneğin vergilendirmede bir takım parametler göz önüne alınıyor. İleri teknolojik üretim yapanlara yüzde 15, bu teknolojileri kullanmayanlara yüzde 20 civarında vergi uygulanıyor. Bunun yanında ihracatcılar; üretim teknolojileri ve ihracat büyüklüklerine göre de sınıflamış durumda. Bu sınıflandırmaya göre ihracatçılar hammadde finans desteği uygulamasından yararlanıyorlar. Bu sadece ihracatçı firma ile sınırlı kalmayıp, tedarikçilerine de yansıyor. İç pazardaki tedarikçisi de bu uygulamalardan ihracat yapanın bir nevi şemsiyesi altında teşvikler alıyor. Bunun yanında işçilik, enerji avantajlarını da sıralamak mümkün. Öte yandan bu avantajlar her geçen gün maliyetlerin yukarı çıkmasıyla cazibesini kaybediyor. Artık beş yıl öncenin maliyetiyle, beş yıl sonrasının maliyeti aynı olamıyor. Belki bir süre sonra rekabetin getirdiği avantajlar da dezavantaja dönüşecek. Çin'in diğer gelişmiş ülkelerle karşılıklı eşit ticarete yönelmesi bu pazarı dünya nezdinde cazip kılıyor. Bu durum bizim Ocak January - Şubat February 2013 51 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS gibi yabancı yatırımcıları için de bir avantaj sağlıyor. Bu öyle bir avantaj ki, maliyetler artsa dahi iç pazarda yer almayı sağlamlaştırıyor. Bizim açımızdan baktığımızda ise maliyetler henüz Çin dışı ülkelerin daha da altında seyrediyor. Bu bize maliyeti kompanse etme olanağı sağlamış oluyor. İş yapma tekniğimiz açısından uluslararası firmalar gibi davranmayı artık öğrendik diye düşünüyorum. Çin'in büyüklüğü ve dinamikliği dünyanın her yerinden insanlarda merak ve cazibe uyandırıyor. Hala "Çin ucuzdur" ön yargısı var. Bizim öyle ürünlerimiz var ki, Çin'den daha uygun maliyetlerle Türkiye'de üretip ihraç ediyoruz. Buna rağmen bazı Afrika ve Arap ülkeleri, Türki Cumhuriyetlerin bazıları "Çin ucuzdur" diyerek, ucuz olmayan ürünü satın alıyorlar. Türk firmalarına öneriler Türk firmalarına Çin'in kendi iç pazarının ihtiyaçları için yatırım yapmalarını öneriyorum. Bir kümelenme modeli çerçevesinde bu yatırımı planlamaların daha uygun düşecektir. TAYSAD'ın bu “Investment should be made at the right time and right environment” Americas, Russia, China and India would be the new markets that would be available for new initiatives. In this context, we have aimed China back then for our growth strategies and started doing business ten years ago. China’s internal dynamics attracted us and we evaluate the country as a developing market where our systems were needed. Having production facilities all around the world, Aktaş Holding, products of which are being sold in more than 80 countries, continue its growth also in China, in addition to countries like Brazil, Bulgaria, USA and Germany. A decade ago we were having meetings to set Aktaş Holding’s vision. The outcomes of these meetings have been for us to identify emerging and growing markets and populations as well as the trends that will lead the automotive in the future. Therefore we had China included in our plans back then. Considering that Aktaş Holding has been a part of supply industry for 75 years, we have identified the markets that Aktaş Holding should enter for its future sustainability. In respect to production systems we have not just improved ourselves but also tried to identify global trends. We conducted studies to understand which of our products are appropriate for which markets. 52 Ocak January - Şubat February 2013 yıl Çin'de bir temsilcilik açma girişimi olduğunu bilerek bunun çok daha önem kazandığını söyleyebilirim. Çin'de yatırımı olan çok kıymetli firmalarımız var. Onların da koordinasyonuyla TAYSAD'ın Çin Temsilciliği, sektörde orada yatırım yapma konusunda çok fayda sağlayacaktır. TAYSAD'ın üyelerinin her birinin ürettikleri ürünler konusunda ciddi bir uzmanlıkları var. Çin'de yatırım yaparken birbirleriyle ürünlerinde uzmanlıklarıyla bir sinerji yaratabilirler. Bu sinerji ile TAYSAD üyeleri kümelenme modelini Çin'de hayata geçirebilirler.n There have been serious changes and developments going on in the world’s automotive sector. In that context we observe that dynamic structures and volumes of the produced vehicles have been growing. We identified that sectoral trend pass beyond the switch and spring systems and move toward suspension systems. Air and hydraulic systems are required to control the vehicles of today. And we also considered comfort and safety factors, which are emerged in Europe and expanded to all over the world, while setting our future vision. On the other hand, we identify foresights regarding that where would the automotive sector’s increasing new trends be. We have analyzed emerging regions and countries in the automotive sector and thought that North and South But then, when we started assessments on making investments, we received invitations from many companies. I remember that before starting the investment I had been to China at least four times. During these trips, I visited the regions to research and observe. With a support of an industrialist friend from Bursa we have started production in a rented facility. As soon as we realized that we calculate our demands accurately, we decided to build our own factory. Through this investment we have not just aimed China’s domestic market but also the US market. Thus, instead of China we have become easily accessible for US and Canada markets. Where we build our factory, there are important opportunities for the investors. They provide lands, infrastructures of which are ready, with reasonable prices. Electric, water, gas, steam kind energy inputs are ready for you at the moment you start investment. I believe doing business with China is a must for the world industry and this is an increasing perception from now on.n www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS "Çin, yatırım ortaklıklarında ileri teknoloji üreten alanlara öncelik veriyor" TÜSİAD Pekin Ofisi Direktörü Iraz Turhan, Çin ile yaptıkları çalışmalar sonucunda pek çok şirketin ve kurumun Çin'lilerle ortak iş yapma azminde olduğunu gördüklerini ve Türkiye’de Çin ürünlerine olan tepkinin ülkeye girecek kaliteli Çinli yatırımlarıyla aşılmasının mümkün olduğunu dile getiriyor. Derneğiniz, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi için neler yapıyor? Iraz TURHAN TÜSİAD Pekin Ofisi Direktörü Director of TUSIAD Beijing Office Çin ve Türk iş dünyası arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Ü nlü filozof Xunzi “Dağın en uç notktasına çıkmazsan gökyüzünün ne kadar da yüksek olduğunu göremezsin, nehrin en dip noktasına dalmazsan ne kadar derin olduğunu anlamayazsın” demiştir. Çin’de iyi bir Türkiye algısının oluşması için öncelikle Çin’de marka yaratmak gerekiyor. “Made in Turkey” imajı geliştirilmeli ve Türkiye’nin önde gelen markalarının Çin marketinde yer almaları sağlanmalı. Çin’de "ucuz mal peşinde fuarlarda dolaşan Türk esnafı" görüntüsünü de değiştirmek gerekiyor. Çin ile ilişkilerimiz için bir 54 Ocak January - Şubat February 2013 “Çin Yol Haritası” çizilmeli.... Aynı şekilde,Türkiye’de iyi bir Çin algısı için, Çin’in son yıllardaki ekonomik performansı göz ardı edilmemelidir. Son yıllarda, Çin’den gelen düşük kaliteli ve nisbeten daha ucuz Çin mallarının yarattığı ticaret açığı Türkiye’de Çin mallarına karşı bir tepkiye ve güvensizliğe neden olmaktadır. Çin’in artık dünyaya ucuz mal üreten bir fabrika olmaktan çıkarak, kaliteli ve ileri teknoloji üreten, inovasyona, Ar-Ge’ye son yıllarda büyük kaynaklar ayıran bir ülke olma hedefi bilinmelidir. Çin ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da pekçok şirketimizin ve pekçok kurumun Çinlilerle ortak iş yapma azminde olduğu görülmüştür. Bu güven giderek daha da artacaktır. Türkiye’de Çin ürünlerine olan tepkinin ülkeye girecek kaliteli Çinli yatırımlarıyla aşılacağını düşünüyorum. Çin ile çalışan üyelerimiz arasında öne çıkan sektörler; yenilenebilir enerji, elektrikli ev aletleri ve beyaz eşya üretimi, otomotiv yedek parçaları, tekstil, makina, turizm, finans, müteahhitlik sayılabilir. İkili yatırım ilişkilerimizde günümüzde öne çıkan sektörler arasında maden, enerji, telekom, demiryolları inşaası, altyapı çalışmaları, finans sektörü sayılabilir. Çin dünyanın en çok enerji tüketen ülkesi, bu nedenle Çin yurtdışı yatırımlarında enerji güvenliği sağlayacak yatırımlara büyük önem veriyor, öte yandan son zamanlarda Çin hükümetinin yüksek teknoloji edinme hedefi doğrultusunda yatırım ortaklıklarında ileri teknoloji üreten alanlara öncelik verdikleri görülüyor. Son yıllarda Türkiye hükümeti de yenilenebilir enerjilerin gelişimine önem vermekte ve bu alanda kaynaklar ayırmaktadır. Özellikle, rüzgar ve güneş enerjisi, nükleer enerji alanlarına önümüzdeki yıllarda önemli yatırımlar gerçekleştirilecektir. Bu da Çinli şirketlerin Türkiye’de enerji alanında yatırım gerçekleştirmeleri için fırsatlar www.taysad.org.tr Çin'de yatırım ve ticaret yapmak isteyenlere öneriler doğurmaktadır. Aynı zamanda, Çin hükümetinin enerji alanındaki çalışmalara önem arzetmesi ve “go out” politikası da iki ülke yatırım faaliyetlerinin gelişim göstermesine yardımcı olacaktır. Yakın gelecekte turizm, müteahhitlik, lojistik, eğitim, finans, otomotiv, makina ve yenilenebilir enerjiler, tarım ve gıda sektörlerde daha fazla işbirliklerinin kurulacağına inanıyoruz. Öte yandan, Çin 3 trilyon Amerikan Doları ile dünyanın en büyük yabancı rezervine sahiptir. Bu bağlamda, Çin güvenli yatırımlar gerçekleştirebileceği ülke ve bölge arayışı içerisindedir. Çin sermayesini Türkiye’ye çekmek amacıyla, TÜSİAD International bünyesinde faaliyet gösteren Bağımsız Varlık Fonları Çalışma Grubu Çin’in bağımsız devlet fonu olan “China Investment Corporation” ile ilişkileri geliştirmek için çalışmalar yapıyor. Derneğiniz bölgede hangi faaliyetleri yürütüyor, üyelerine hangi olanakları sunuyor? TÜSİAD Pekin Ofisi “The nearest European country to China, and not only geographically” temasından hareketle, Çinli muhattaplarına Türkiye’nin AB ile gümrük birliği ilişkisini ve AB üyelik www.taysad.org.tr Çin hükümeti son yıllarda Orta ve Batı Bölgelerini geliştirmeye yönelik ciddi çalışmalar başlatmıştır. Hükümet, kıyı kesimlerinin yanında, orta ve batı bölgelerindeki sanayileri kalkındırmakta, bu bölgelerin altyapı gelişimi için kaynaklar ayırnaktadır. Bu da üretimin zamanla kıyı kesimlerinden iç bölgelere kaymasını sağlayacaktır. Bu nedenle Çin’de üretim yapmak hızla artan işçi maliyetlerine rağmen altyapısı ve hızla gelişen iç tüketim pazarı ile halen yatırımcılar için avantajlıdır diyebiliriz. Çin’in hızla gelişen iç pazarı ve dinamikleri göz ardı edilmemelidir. ken bir konu. Kısaca değinmek gerekirse, son yıllarda Çin’de kalifiye eleman bulma ve en önemlisi elamanı uzun vadeli çalıştırabilme, elde tutabilme konusunda şirketlerin zorluklar yaşadıklarını biliyoruz. Özellikle de göçmen işçi konusunda problem yaşanıyor. Uzmanlar bu sorunun, tek çocuk politikası ile hızla yaşanan nüfusa ve bazı yapısal sorunlara dayandığını söylüyorlar. Bu durum da sanayi dallarında ve bölgelerde kalifiye eleman eksikliğine neden oluyor. İşçi maliyetlerinin hızla artması da kalifiye elamanı elde tutma zorluğuna neden oluyor. Bu bölgelere son yıllarda önemli yabancı yatırımları getirilmiştir. TÜSİAD olarak Çin’in sadece kıyı kesimlerine bakılmaması gerektiğine inanıyoruz., Çin’in orta böllgelerini ve bu bölgelerde öne çıkan sektörleri daha iyi anlayabilmek için orta ve batı bölgelerdeki farklı eyaletlere, şehirlere iş geliştime ziyaretler düzenliyoruz. Çin’in gelişim potansiyeli çok yüksek diğer önemli bölgeleri ile de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yatırım ve teşvikler Sektörlere bakıldığında ise Çin hükümetinin 12. Beş Yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde yeşil yatırımlar, ileri teknoloji yatırımları ve finans yatırımları teşvik edilmektedir. Kalifiye eleman konusu Çin’de kalifiye eleman konusu, gerçekten geniş olarak değinilmesi gere- sürecini hakkında bilgilendiri faaliyetlerde bulunmakta. Bu bağlamda Türkiye’nin; Avrupa ve yükselen Balkan, Karadeniz, Akdeniz ve Yakın Doğu marketlerine girmek isteyen Çinli şirketler için sahip olduğunu eşsiz avantajları anlatmakta ve Çinli yatırımcıları Türk firmalarıyla ortaklık ilişkileri kurmaları için teşvik etmek, Çin ve Türkiye arasındaki ticareti, yatırım ilişkilerini geliştirmek, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerdeki sorunları Türk ve Çin hükümetlerine aktarmak, iş ve ticaret ve yatırım konularında görüş alışverişi yapmak amacıyla iş ve politika dünyasının yöneticileriyle ilişki kurulmasına yardımcı olmaktadır. Türk ekonomisindeki, Çinli Son yıllarda Çin hükümeti gerek orta ve batı bölgelerini geliştirmek, gerek yeşil ve ileri teknoloji yatırımlarını arttırmak için çeşitli yatırım teşvikleri uygulamaktadır. Bu teşvikler arasında vergi indirimleri öne çıkmaktadır. Çin hükümeti pekçok yatırım bölgesi kurmakta ve bu bölgelere yapılacak yatırımlara vergi teşvikleri uygulamakta. Örneğin, Devlet Konseyi tarafından belirlenmiş bazı ekonomik gelişim bölgelerinde kurulacak işletmelere yüzde15 oranında indirimli kurumlar vergisi uygulanmaktadır. Çin’de yatırım yapılacak alanların iyi belirlenmesi, yatırım yapılmadan önce Çin’in farklı bölgeleri ile sıkı temaslar kurulması, bölgenin ve sektör gelişiminin iyi anlaşılması avantajlı bir yatırım yapılabilmesi için şarttır.n yatırımcıları Türkiyede yatırım yapmaya çekebilecek dinamik alanlar hakkında Çinli muhattaplara aydınlatıcı bilgi aktarmakta, Türk kurum ve kuruluşlarından gelen taleplerler doğrultusunda, ticaret, yatırım ortamı, son ekonomik gelişmeler, Çin hükümetinin çıkardığı yeni yasa ve yönetmelikler gibi konulara raporlar ve bilgi notları ile cevap vermektedir. Yılda en az bir kez, Pekin ve Shanghai dışında Çin’in farklı bölge ve eyaletlerine iş geliştirme ziyaretleri düzenleyerek, Türk iş ortamını tanıtıcı toplantılar gerçekleştirmekte, aynı şekilde Çin iş dünyasını, Çin’in farklı sektörlerini Türk iş dünyasına tanıtmaktadır.n Ocak January - Şubat February 2013 55 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS “China attaches priority to the fields that produce advanced technology in investment partnerships” How do you see relations between Turkish and Chinese business worlds? C hinese ancient philosopher Xunzi said: Until you climb to the top of a mountain, you won’t know how high the sky is. Until you descend to the bottom of a valley, you won’t know how deep the earth is. Building a more positive Turkey perception requires to create a brand in China. Image of “Made in China” should be improved and prominent brands of Turkey should be enabled to have presence in China market. It is also a must to change the image of “Turkish tradesman wandering in fairs for cheaper products”. We need a roadmap to manage our relations with China. Likewise China’s economic performance in recent years should not be ignored in order to build a more positive perception of China in Turkey. Trade deficit caused by low quality and relatively cheaper products from China engender doubt and reaction against any Chinese product in Turkey. However it should be known that instead of being considered as a factory that manufactures cheaper goods, China aims to be an advanced technology producing country in the course of time, which allocates major resources to R&D. What became apparent following the missions we have conducted with China is that many organizations have the intention to work with China. I believe that this trust will increase gradually and reaction against Chinese products will be eliminated through high quality Chinese investments in Turkey. What kind of activities does your association implements in order to develop relations between two countries? Considering our members doing business with China the most prominent sectors are likely to be renewable energy, electrical household appliances and white good production, automotive supplies, textile, machinery, tourism, finance and construction. On the other hand, considering bilateral investment relations, 56 Ocak January - Şubat February 2013 recently prominent sectors include mining, energy, telecommunications, railroad construction, infrastructure works and finance. Being as the world’s biggest energy consumer, China attaches great importance to the investments that would provide energy security in its foreign investments. Likewise, in line with Chinese government’s objectives of developing advanced technology, it becomes apparent that they prioritize advanced technology producing areas in investment partnerships. Turkish government also attaches importance to development of renewable energies and allocates resources on that. There will be important investments particularly on wind and solar energy, and nuclear energy as well in following years. Thus, this would create opportunities for Chinese companies to make investments in energy sector in Turkey. Likewise, Chinese government attaching importance to energy related studies and its go out policy will support development of the investment activities between two countries. We believe, there will be more partnerships in various sectors like tourism, construction, logistics, education, finance, automotive, machinery and renewable energies, agriculture and food in near future. On the other hand, China has the largest stockpile of foreign exchange reserve of 3 billion dollars. In this context, China is in pursuit of regions and countries, where she can make safe investments. Independent wealth funds working group, which operates within the structure of TUSIAD International, works thoroughly on developing relations with “China Investment Corporation, which is a sovereign wealth fund, in order to attract investing in Turkey. Which activities do you implement in the region and what kind of opportunities do you offer to your members? With reference to the theme of “the nearest European country to China, and not only geographically”, TUSIAD Beijing Office implement informative activities for Chinese counterparts about Turkey’s relation with the EU in terms of customs union and membership process. In this context, the office recites unique advantages of Turkey for the Chinese companies, which would like to enter European and emerging Balkans, Blacksea, Mediterranean and Near East markets. The office also assists in building relations with executives of business and politics world in order to encourage Chinese investors investing in Turkey, develop trade and investment relations between China and Turkey, convey the problems regarding economical and commercial relations between two countries to Turkish and Chinese governments, and networking on business, commercial and investment related subjects. Our office also briefs the Chinese investors about dynamic areas of Turkish economy, which would attract Chinese investment to Turkey. In accordance with demands from Turkish organizations, we produce reports and concept notes on commercial and investment environment, recent economic developments, recent regulations and legislations by the Chinese government. n www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS Orhan Holding'in Yerel Ortaklıklarla Küresel Açılımı Halil Murat ORHAN Orhan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of Orhan Holding Orhan Holding A.Ş., Çin’in Fuzhou şehri merkez olmak üzere Liuzhou, Chongqing ve Haikou’da üretim faaliyetleri olan Fuzhou Rocket Enterprises Co. Ltd. adlı firmanın yüzde 51 hissesini satın alarak Çin'de yatırım yapmaya adım attı. Alımı yapılan bu operasyonlar ile Orhan Holding’in yüzde yüz sahip olduğu Nobel Automotive, 4 ayrı lokasyonda faaliyet gösteriyor. O rhan Holding kuruluşundan bu yana göstermiş olduğu başarılı girişimler ve yurtiçinde yaptığı satın almalar ve çeşitli ortaklıklar ile Türkiye'deki otomotiv yan sanayinde önemli bir konuma sahip oldu. 2000’li yıllarda esmeye başlayan globalleşme rüzgarını hissederek bu alanda neler yapılabileceğini araştırmaya başladı. Amaç; yurtiçi ve yurtdışında sağlam temeller üzerine oturttuğu kalite, fiyat ve teslimat performansı ile gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlarda da global müşterilerine hizmet vererek global bir oyuncu olmaktı. Bunun yanı sıra “concept to car” anlayışı içinde teknoloji, Ar-Ge ve Ür-Ge yönlerini de güçlendirmek ve bu sayede global 58 Ocak January - Şubat February 2013 pazarlarda müşterilerine komple bir servis vermek en önemli öncelikti. Hepimizin bildiği gibi, otomotiv ana sanayi bizlerin en önemli yönlendiricisi konumundadır. Bilhassa yeni pazarlar söz konusu olduğunda mutlak surette müşterilerimizi takip etmek bizim için önemli rollerden biridir. İşte bu dinamiklerin etkisiyle Orhan Holding; globalleşme yolunda ilk atağını “akışkan transferi” konusunda ortak olduğu Dana Corp.’dan bu iş kolundaki aktivitelerini satın alarak yaptı. Bu sayede artık yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da üretim ve tasarım tecrübesini geliştirme fırsatı bulacağı Nobel Automotive Grubu'nu kurdu. BRIC ülkeleri zaten Orhan Holding’in globalleşme sürecinde odaklandığı ülkeler arasında idi. Önce G.Kore, arkasından Rusya ve Çin’de operasyonlarını tamamlayarak Hindistan’da bir mühendislik merkezi kurdu, yine bu ülkede müşterilerinin talepleri doğrultusunda üretim imkanları üzerinde çalışmaktadır. Aslında Orhan Holding’in Çin operasyonlarından biraz bahsedersek niye bu ülkede bir yatırım yapıldığı daha net anlaşılacaktır. Orhan Holding 2012 yılı içinde Çinli Fuzhou Rocket firması ile bir ortaklık anlaşması imzalayarak yüzde 51’i Orhan Holding’e ait olacak şekilde Nobel Rocket Co. Ltd. firmasını kurdu. www.taysad.org.tr Buradaki en önemli amaç ana sanayi müşterilerimizin talepleri doğrultusunda onlara yerel hizmet verebilmek ve öngörü rakkamlarına göre 2020’li yıllarının sonlarında gayrisafi yurtiçi hasılası yaklaşık 30 trilyon USD olacak ve dünya otomotiv üretiminde yüzde 27‘lik payla yaklaşık 40 milyon araç üretecek olan Çin’de var olabilmektir. Bugün itibariyle Çin'de toplam 4 lokasyonda yine akışkan transferi konusunda çeşitli parçalar ile benzin doldurma borusu, pedal grubu gibi ana gruplarda sırasıyla; güç aktarımı düşük ve yüksek basınç hortumu, rezervuar yağ tankı (karter), soğutma hortumu, kaput destek çubuğu, yağ seviye göstergesi, su tahliye hortumu, yakıt hortumu, yakıt doldurma borusu, rulman merkezleme yatağı, diferansiyel mekanizması, egzoz gazı geri çevrim borusu, fren & gaz pedalı, esnek fren hortumu, fren hortumu vb. parçaların üretimi yapılmaktadır. Bahsettiğimiz gibi firma ağırlıklı olarak Çin iç otomotiv pazarına üretim yapmakta olup başlıca müşterileri arasında Ford China ve birçok yerel marka ve önemli 1. seviye yan sanayi firmaları bulunmaktadır. Ayrıca şu an itibariyle ABD ve Avustralya gibi deniz aşırı ülkelerede az da olsa ihracat yapmaktadır. Ancak esas amaç, daha önce de bahsettiğimiz gibi, 3. ülkelere ihracattan ziyade gelişmekte olan Çin iç piyasasına kendi konularımızda parça tedariği yapmak ve tedarik zincirimizi genişletmektir. İşe malzeme tedariği boyutundan bakacak olursak Orhan Holding’in diğer operasyonları İNGİLTERE FRANSA ABD İSPANYA MEKSİKA SLOVAKYA MACARİSTAN ROMANYA RUSYA G. KORE TÜRKİYE ÇİN NOBEL ROCKET HİNDİSTAN FABRİKA Mühendislik Merkezi ve Fabrika için de değişik hammadde ve yarı mamul gruplarında çeşitli sinerjilerin yaratılabileceği ve bu ülkeden çeşitli satın almaların yapılabileceği düşünülmektedir. Bununla beraber Orhan Holding’in diğer operasyonlarında rekabetçi olabildiğimiz müddetçe bu ülkeye ciddi bir ihracat potansiyelinin de olduğuna inanıyoruz. Çin’deki üretim bölgelerine göz attığımızda, şu ana kadar hem yerli hem yabancı şirketler, ağırlıklı olarak Çin’in doğusunda denize yakın yerlerde daha çok Kuzey Doğu'sunda yer almışlardır. Ancak şu an itibariyle istihdamı iç bölgelere kaydırmak için bu bölgelerde farklı yatırım teşvikleri uygulanmaktadır. Orhan Holding aşağıdaki haritadan da anlaşılacağı gibi farklı lokasyonlarda bulunmaktadır. Bunlardan biri de yaklaşık Küreselleşme sürecimizde Orhan Holding şu ana kadar yurtdışı operasyonlarında ağırlıklı olarak yerel bir partner bularak işe başlamayı tercih etmiştir. Bunun önemli sebeplerinden biri de zamanında Türkiye piyasasında yerel bir partner olarak birçok ortaklığa imza atmış olması ve bu konudaki tecrübesidir. Çin içinde aynısı uygulanmış ve daha önceden de tanışılan,karşılıklı olarak güven ortamının oluşturulduğu ve finansal açıdan da güçlü olan bir firma ile gelişim stratejilerimize uygun bir ortaklık kurulmuştur. 40 milyon nüfusu ile dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan Chongqing olup firma merkezi Fuzhou’da bulunmaktadır. Genel olarak işgücü piyasasına ve sosyal klimaya baktığımızda huzurlu bir ortam bulunmaktadır. Beyaz ve mavi yakalı işgücünü ülkemiz ile karşılaştırmak gerekir ise, bizde olduğu gibi disiplinli, eğitime açık ve çabuk öğrenen bir işgücü bulunmaktadır. Ancak önemli sorunlardan bir tanesi bilhassa idari kadrolarda yabancı dil, yani ağırlıklı olarak İngilizce konusundaki eksiklik olarak göze çarpmaktadır. Bu durum her ne kadar bölgesel olarak değişiklik gösterse de, çeşitli zorluklar yaşanmaktadır. www.taysad.org.tr Ocak January - Şubat February 2013 59 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS İK açısından baktığımızda şu an için herhangi bir çalışanımızı direkt olarak bu ülkeye göndermedik. Ülkemizdeki ve diğer ülkelerdeki çalışanlarımızın çeşitli konularda rutin ziyaretleri söz konusu olup iletişim ve entegrasyon hızlı bir şekilde sağlanmaya çalışılmaktadır. Globalleşme sürecimizde Orhan Holding şu ana kadar yurtdışı operasyonlarında ağırlıklı olarak yerel bir partner bularak işe başlamayı tercih etmiştir. Bunun önemli sebeplerinden biri de zamanında Türkiye piyasasında yerel bir partner olarak birçok ortaklığa imza atmış olması ve bu konudaki tecrübesidir. Çin için de aynısı uygulanmış ve daha önceden de tanışılan, karşılıklı olarak güven ortamının oluşturulduğu ve finansal açıdan güçlü olan bir firma ile gelişim stratejilerimize uygun bir ortaklık kurulmuştur. Bu yatırımın ve ortaklığın oluşturulmasında bizi zorlayan en önemli iki konu, otomotiv üretici pazarının biraz içe dönük ve toplamda yaklaşık 50 değişik marka ile çok geniş olması ve bunun yanısıra yine direkt iletişimde yabancı dilden kaynaklanan bazı problemlerin oluşabilmesidir. Ancak yerel yönetimler 6 Şubat 2012’de düzenlenen ortaklık seremonisi kültürel olarak bürokratik anlamda bazen çok detaycı olmalarına karşın, çok yapıcı ve yardımcı bir tutum sergilemektedirler. Bu da işlemlerin biraz uzun ama nispeten daha kolay halledilmesine neden olmaktadır. Yaklaşık bir yılını dolduran resmi ortaklığımız bugün itibariyle sorunsuz olarak devam etmektedir. Yeni ürünler ile Çin otomotiv piyasasında bizim global, ortağımızın ise yerel gücü ile tanınırlılığımızı arttırıp emin adımlar ile ilerlemekteyiz.n Orhan Holding and China Investment Orhan Holding started its China investments via buying 51 percent shares in Fuzhou Rocket Enterprises Co. Ltd., which is a Chinese parts maker with its branches in Liuzhou, Chongging and Haikou. With this acquisition Nobel Automotive, wholly owned subsidiary of Orhan Holding, has now operations in four different locations. O rhan Holding took its first step in globalization with purchasing Dana Corp’s, which was a partner in fluid transfer systems, operations in the same field. This purchase led to Nobel Automotive Group’s establishment, which enabled the group develop its international production and design experience. As BRIC countries were in the focus of the Holding, South Korea, Russia 60 Ocak January - Şubat February 2013 and China operations of the company started and followed by establishment of an engineering center in India, where the company works on its production capacity in the country due to customer demands. Nobel Rocket Fuzhou Fabrikası In fact, describing the China operations of the Holding would be helpful to clarify the reasons behind the investment. Orhan Holding established Nobel Rocket Co. Ltd., 51 percent owned by the Holding, after signing a partnership agreement with Fuzhou Rocket in 2012. The company manufactures mostly for domestic market, including Ford China and many local brands, as well as 1st tier supply companies. Likewise the company also exports to overseas like US and Australia. Our main objective is to provide supply to domestic market in China and expand our supply chain rather than export to third countries. It is thought that in terms of material supply, various synergies can be created in different raw material and semi product groups and purchases may be done from this country for other operations of the Holding. Additionally, we believe that there is a significant export potential to this country as long as we can be competitive also in other operations of the Holding. n www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS "Müşterimiz ile beraber hareket ederek eşzamanlı yatırım yaptık" Murat Ticaret Kablo San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Gora, yatırım öncesi öncelikle müşterileri iyi belirlemek gerektiğini belirterek ön anlaşma yaparak müşteri onaylı bir zaman planı dahilinde yatırımları devreye almanın önemine değiniyor. Vedat GORA Murat Ticaret Kablo San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Chairman of the Board of Murat Ticaret Kablo San. A.Ş. Çin'de yatırım yapmayı neden seçtiniz? D ünyanın en büyük üretim merkezi ve en büyük ekonomisi olacağını varsayarak, Çin’i üretim yapmamız gereken ülkeler arasında ilk sıraya koymuştuk. Önemli bir müşterimizin Avrupa’daki üretimini kapatıp Çin’e kaydırması bize vesile oldu. Dolayısıyla öncelikle işimizi kaybetmemek için Çin’e gitmiş olduk. Çin’de, bölgelere ve yapılacak yatırıma göre çeşitli teşvikler mevcut. Biz önemli ölçüde elektrik teşviğinden yararlanıyoruz. Çin, özellikle malzeme, makine, kalıp, ekipman ve işletme maliyetlerinde rekabetçi düzeydedir. Bu nedenle ürünler uygun fiyata üretilebilmektedir. İş gücünün bolluğu ve ekonomik olması da büyümeyi kolaylaştıran önemli bir avantaj. Çin iç pazarının hızlı büyümesi de bölgede yatırım yapılabilirliği teşvik etmektedir. kişilik direk kadro ile üretim yapıyoruz. Beyaz yaka çalışanlarımız 28 kişilik mühendislik ekibinden oluşmaktadır ve tüm kadromuz Çin’lidir. Bu tesisimizde otomotiv kablo tesisatları ve konnektör üretiyoruz. Üretim açısından Çin’de üretim yapmamızda bir fark yok, üretim sistemimiz tüm dünya üzerinde aynıdır. Üretim maliyetleri açısından ise Çin’in bir miktar avantajlı olduğunu söyleyebilirim. Tesisimizde üretilen ürünlerimizi sadece Çin iç pazarına sunuyoruz, şu an için Çin’den dış ülkelere ihracat yapmayı düşünmüyoruz. Çin’li firmalar ihracat belgesi almak suretiyle ihracat yapabilmektedir ve çoğu Çin’li üreticinin ihracat tecrübesi yoktur. Çin'li üreticinin ihracat tecrübesi yok Tesisimizde üretilen ürünlerimizi sadece Çin iç pazarına sunuyoruz, şu an için Çin’den dış ülkelere ihracat yapmayı düşünmüyoruz. Çin’li firmalar ihracat belgesi almak suretiyle ihracat yapabilmektedir ve çoğu Çin’li üreticinin ihracat tecrübesi yoktur. Çin’de ise üretim yapabilmek için Çin ve ülkemizde üretim yapmanın kolaylıkları ve zorluklarını nasıl değerlendiriyorsunuz? yerel lisanları konuşmak ve sabretmek Ülkemiz üretim konusunda dünyada önemli bir yer edinmiştir. Ülkemizdeki kalifiye iş gücü önemli bir avantajdır. Devlet uygulamaları zaman almakta, önemlidir. Çin’deki yöneticilerin çoğu yabancı dil konuşmakta zorlanmaktadır. şirket kurma süreci ve gümrüklerdeki prosedürler uzun sürmektedir. Ucuz Çin yatırımınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Fujian Province, Xiamen’de yerleşik 75 62 Ocak January - Şubat February 2013 Murat Ticaret’in Çin Fabrikası Genel Müdürü Mr. Zeng Sangtan www.taysad.org.tr nakliye, işletme maliyetleri, inşaat maliyetleri ile bol ve ekonomik iş gücü ise avantajlar arasında yer almaktadır. Kıyı bölgelerde istihdam zorlaşmak ve eleman bulmakta sorunlar yaşanabilmektedir. Bu bölgelerde işçilik ücretleri pahalıdır, buna rağmen iç bölgelerde eleman kolaylıkla bulunabilmekte ve işçilik maliyetleri yüzde 33’e kadar ucuzlayabilmektedir. Çin'de yatırım yapmak isteyenlere neler önerirsiniz? İlk iki sene zarar etmeyi göze almak gerekiyor. Eleman bolluğu ve ucuz işçilik olan bölgelere yatırım yapılması ileride yatırımları genişletmek için yararlı olacaktır. Büyük ve bilindik bölgelere nazaran yaşam standardı düşük bölgeler uzun vadede avantaj sağlayacaktır. Yatırım öncesi öncelikle müşterileri iyi belirlemek ve hatta ön anlaşma yapmak ve müşteri onaylı bir zaman planı dahilinde yatırımları devreye almak en doğrusudur. Zira yatırım yapıldıktan sonra müşteri aramak ve anlaşma yapmak yatırımın geri kazanım süresini uzatacaktır. Çin yatırımı konusunda karşılaştığınız kolaylıklar ve zorluklar neler oldu? Güvenilir eleman seçimi, lisan bilen kişiler bulmak en zor yönlerdi. Buna karşılık fabrikayı kurmakta, makine ve ekipman tedariğinde, hammadde ve malzeme temininde ise hiç zorlanmadığımızı söylemek isterim. Türkiye’den ithal ettiğimiz malzemelerin gümrük işlemleri sırasında çok zorluklar yaşadık ama firmamızın ve malzemelerin tanıtımından www.taysad.org.tr Fujian Province, Xiamen’de yerleşik 75 kişilik direk kadro ile üretim yapıyoruz. Beyaz yaka çalışanlarımız 28 kişilik mühendislik ekibinden oluşmaktadır ve tüm kadromuz Çin’lidir. Bu tesisimizde otomotiv kablo tesisatları ve konnektör üretiyoruz. Üretim açısından Çin’de üretim yapmamızda bir fark yok, üretim sistemimiz tüm dünya üzerinde aynıdır. Üretim maliyetleri açısından ise Çin’in bir miktar avantajlı olduğunu söyleyebilirim sonra bu zorluklar aşıldı. İşler dost edindikçe kolaylaştı. Hijyen ve temizlik konusunda Türkiye’den giden birisi mutlaka zor zamanlar geçirecektir, zira temizlik Çin’de büyük bir sorun. Sosyal anlamda Çin’de yaşam standardı Türkiye’ye nazaran oldukça düşük, yemek seçiyorsanız Çin’de aç kalabilirsiniz. Ben mümkün mertebe deniz ürünlerini tüketmeyi tercih ediyorum. İletişim konusunda da başlarda zorluk yaşadım, yabancı dil bilen kişilerin esasında çok fazla bir şey bilmediklerini gördüm. Bu yatırımlar ile neler kazandınız? Açıkçası ne kazanırız diye hiç düşünmedik. Bizim ana amacımız, uzun vadede müşterimizi kaybetmemekti, müşterimiz ile beraber hareket edip eşzamanlı olarak yatırım yaptık. Şu anda müşterimiz Avrupa’daki üretiminden daha fazla üretim yapıyor. Bizim en önemli kazancımız öncelikle bu oldu. Buna paralel Çin’li firmalar ile temas kurarak, yeni müşteriler edindik ve Çin’li firmalara da parça üretmeye başladık. Kapasitemizi şu an için doldurduk, yeni alınacak projeler için yeni bir fabrika daha kuruyoruz. Bu yeni yatırımımız ile kapasitemizi artırıp gelişen pazardan daha fazla pay almayı hedefliyoruz. Ayrıca firmamızın Çin gibi uzak ve büyük bir ülkede başarılı olması ve bir nevi yatırımda diğer şirketlere önderlik etmesi bizimle beraber ülkemizin de kazancıdır.n “We made concurrent investments by acting together with our customers” Assuming that it is going to be the biggest production center and economy of the world, China has already been on top of the list of countries that we should manufacture in. However, as one of our important customers halted its production in Europe and moved to China, we went to China in order to not lose our business. There are different incentives in China categorized according to regions and type of investments. We benefit mostly from electricity incentives. China is quite competitive in terms of material, machinery, mold, equipment and business costs. Therefore products can be manufactured with reasonable prices. Being a labor abundant and economic country also provides China advantages in easing growth. Fast growth of China’s domestic market also encourages investments in the region. We manufacture in Fujian Province of Xiamen with a staff of 75 people. Our engineering team is composed of 28 persons and they are all Chinese. In this facility we produce automotive cable systems and connectors. In terms of production, there is no difference to make production in China, as we use same production systems all locations. I can state that China is a bit more advantageous in terms of production costs. We put up our products to China’s domestic market and we don’t think to export to other countries. Chinese companies need an export certificate to export and most of the Chinese manufacturers do not have export experience.n Ocak January - Şubat February 2013 63 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS "Çin'deki toplumsal kalkınma hamlesi iç pazarını geliştiriyor" Aktaş Holding’in Çin’deki yatırımı olan Ankeshu China'nın Genel Müdürü Sertaç Demirtaş, Çin'de kopyacılıkla başlayan sürecin yerini, iyileştirme ve geliştirmeden sonra yeni teknolojilerin alacağını belirterek, Çin’de çoğu sektörün şu anda bu sürecin iyileştirme ve geliştirme ayağında olduğunu söylüyor. Sertaç DEMİRTAŞ Ankeshu China Genel Müdürü General Manager of Ankeshu H erşeyden önce Çin’i daha iyi tanıyabilmek için dünya ekonomisinde Çin’in yerini iyi tespit etmek gerektiğini düşünüyorum. Dünya üzerinde hızlı ekonomik büyüme gerçekleştiren ekonomiler hangileri? IMF raporuna göre bu ülkelerin tümü Asya ve Afrika’da bulunuyor. Hızlı ekonomik büyüme gelişmiş ülkelerde değil, gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşiyor. Gelişmekte olan ülkelerin bu yıl ortalama yüzde 5.6 oranında büyümeleri bekleniyor. Hızlı ekonomik büyüme kaydetmekte olan ülkeler içinde BRIC ülkeleri yer almaktadır. Çin, çok uzun zamandan beri güçlü ekonomik performans sergiliyor. 2013’te de hızla büyümeye devam edecek. IMF raporuna göre Çin ekonomisi bu yıl yüzde 8.2 oranında büyüyecek. IMF raporuna göre en hızlı büyüyen 20 ekonominin 10’u Afrika’da, 8’i Asya’da, 2’si Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da. Asya’da en hızlı büyüyen ve gelişen Çin herkesin bildiği gibi hem hızlı büyüyor hem de hızlı tüketiyor. Gelişmekte olan pek çok ülkenin zengin bakır, altın, kömür, uranyum, kalay madenleri uluslararası şirketler tarafından çıkarılıp pazarlanıyor. 64 Ocak January - Şubat February 2013 En büyük müşteri Çin. Bence bu ekonomilerden Çin’in çok önemli bir farkı var. Çin büyümenin getirdiği kazancı halkının gelişimi ve sanayinin büyümesi için kullanıyor. Çin’i büyük yapan da bence bu. Halkının daha uygar yaşaması, çalışanlarının sağlığı için uzun vadeli planlar yapıyor. Çok kalabalık nüfusun getirdiği zorluklar olmasına rağmen yılmadan korkusuzca kararlar alabiliyor ve uyguluyor. Toplumsal kalkınma adına önemli adımlar atabiliyor. Halkın sağlığına zararlı olacağına inandığı milyar dolarlık fabrikaları kapatıp; daha bakir, şehirlerden uzakta kurduğu sanayi bölgelerine nakletme kararı alabiliyor. Çin son yıllarda dünya sanayi ürünleri ihracatında oldukça emin bir şekilde öncülüğe çıkmış bulunmaktadır. Özellikle, son yıllarda ofis ve telekomünikasyon ürünlerinin dünya ihracatındaki payını artırmıştır. Dünya ihracatında tekstil ürünleri gibi olan seri sanayi ürünlerinde Çin lider konumunu sürdürmektedir. Çin aynı şekilde ucuz iş kaynağının da sahibi konumundadır. 2050 yıllarında Çin’in kişi başına düşen milli gelir oranının, G7 ülkelerinden bile fazla olacağı önemli ekonomistler tarafından bildirilmektedir. Ben, gelecek 50 yıl içinde sanayicilerin ayakta kalabilmesi için Çin ile bir şekilde ilişkileri olması, bir adımlarının Çin’in içinde olması gerektiğine inanıyorum. Şirketlerinin 50 yıl sonrasında olmasını planladıkları hayallerinin içinde Çin’in de yer alması gerekiyor. Çünkü reformlar ve dışa açılma politikası ile modernizasyon yapılandırılmasını son 20 yılda nasıl gerçekleştirdiğini tüm dünya izledi. Piyasa dışa açılıyor, hızla büyüyor ve yatırım çevresi gelişiyor finans sistemi reformu da istikrarlı bir yolda ilerliyor. Çin ekonomisi sürekli büyüyor. Çin Komunist Partisi 16. Ulusal Kongresi’nde 2020 yılına kadar orta halli refah toplumunun kapsamlı yapılanmasına ilişkin mücadele hedefi ortaya koydu. Ben bu hedefin daha önce gerçekleşeceğine inanıyorum. Güçlenen halk daha fazla tüketmeye başlayacak. Çin’in fırsatlar ülkesi olduğunu, önümüzdeki yıllarda, bilmeyenler de ögrenecek. Çin’in her yönde cok hızlı büyümesini gören pek çok ülke sanayicisi ve tüccarı akın akın buraya geliyor. Çünkü geleceği burada görüyor. Simdiden gelişmiş ülkeler yıllar öncesinden bunu görüp, Çin ticaretinde ve sanayisinde yerlerini almış durumda. Bence daha geç değil, bölgede çok fırsat var. Önce geleceği iyi görüp Çin’e gelmeye karar vermek ve bunu en kısa zamanda uygulamak için adım atmak gerekiyor. Çin’de fabrika kurma konusunda devletin desteğinin cok fazla olduğunu göreceksiniz. Ancak her şey beklendiği kadar da kolay değil. Ama Çin’e geldikten sonra, Çinlileri tanıyıp onların sıcaklığını, temiz kalpliliğini gördükten sonra çözülemeyecek problem olmadığını da anlayacaksınız. Türk şirketlerinin, Çin’de üretime başladıkları zaman Çin’in çalışma yapısına ve çalışanlarına uygun bir yönetim sistemi kurmaları gerekmektedir. Çinli çalışanların ve firmaların kendilerine özgü çalışma sistemleri var. Bu sistemleri iyi öğrenerek, kendi yönetim sisteminizi bu sisteme en yakın şekilde değiştirmelisiniz. Firmalar Çin’de üretim yapmaya karar verdikleri zaman asıl amaçlarının Çin www.taysad.org.tr SERTAÇ DEMİRTAŞ Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil mühendisliğinden mezun olduktan sonra Çince eğitimi için Çin'in Anshan şehrine yerleştim. Burada bir yıllık eğitim aldıktan sonra Shanghai'da Çince eğitimime devam ederken bir yandan da iş hayatına atıldım. 2009 yılında Changxing Ankeshu Rubber Technology Co.Ltd firmasında satın alma sorumlusu olarak göreve başladım. 2010 yılı itibariyle aynı firmada satış müdürü, 2010 Ağustos ayında da Genel Müdür olarak atandım. pazarı olması çok önemlidir. Çoğu firma Çin’in uygun işgücünden dolayı bu bölgede üretim tesisi kurmuş ve başarısız olmuştur. Çin’de üretim yapmanın en önemli ayağı Çin pazarına ürün verebilmektir. Çin’de yönetim sisteminde alt üst dengesi diğer ülkelerdekilere nazaran çok daha belirgindir ve bütün çalışanlar bu dengeyi çok iyi bilmektedir. Bu sistemi iyi öğrenen kişiler Çin’de başarılı olacaktır. En önemlisi de, Çin’de fabrika kurma aşamasında Türkiye’den gelen teknisyenler ve mühendisler, Çin'lilerin çalışma sistemlerini ve Çin kültürünü çok iyi öğrenmelidir. Çin şu anda bir gelişim sürecinden geçmektedir. Türkiye de zamanında bu süreçten geçmiştir. Şu anda Çin’li üreticiler Ar-Ge merkezlerini kurmaya, kalitelerini iyileştirmeye başladı. Kopyacılıkla başlayan sürecin yerini, iyileştirme ve geliştirmeden sonra yeni teknolojiler alacak. Çin’de çoğu sektör şu anda bu sürecin iyileştirme ve geliştirme ayağındadır. n "Public development movement in China develops domestic market” I n the 16th National Congress of the Communist Party of China a number of objectives set to build a well-off society. Strengthened public will consume more and the ones who are not aware of China as a land of opportunity will learn this in the future. Many industrialists and tradesman see China’s fast growth and come here as the future is here. Today’s developed countries realized that years ago and took their places in China’s trade and industry. When the companies decide to manufacture in China, it is important to aim China’s domestic market. Many companies have established production facilities here due to low cost labor and yet failed. The most important pillar of manufacturing in China is to sell the product to China’s domestic market. In China, hierarchy is stricter rather than other countries and every worker knows this balance. The ones who adopt this system quickly will gain success in China. Moreover, the technicians and engineers, who come from Turkey during facility building processes, should learn Chinese work systems and culture very well. Turkey has been here too. Now Chinese manufacturers start to build R&D centers and improve their quality. The mindset of copy will be eliminated by new technologies after development and improvement. Many sectors in China are now in the process of improvement and development. n www.taysad.org.tr Ocak January - Şubat February 2013 65 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS Marka ve kalite değeri pazarda başarıyı belirleyecek Prof. Dr. Savaş TÜMİŞ Tümiş Endüstri Danışmanlığı Managing Director of TUMIS Industrial Consulting (Shanghai) Co., Ltd. Prof. Dr. Savaş Tümiş, Çin’de iyi bir marka ve yüksek kalite stratejisi ile, düşük fiyat, ucuz ürün stratejisinden kaçarak, başarılı olmanın mümkün olduğunu dile getiriyor. Çin ve Türk iş dünyası arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? 1 989 yılından beri tüm Asya’da ve 2005 yılı başından beri ise tamamen Çin’de yaşayan ve muhtelif konularda faaliyet gösteren bir kişi olarak, Türkiyemizin maalesef Çin’de yeterince tanınmadığını yaşıyorum. Bilhassa Avrupa’da ve dünya çapında otomotiv ve otomotiv yan sanayi konularında Türkiyemizin ne denli güçlü olduğunu Çin’de her fırsatta anlatmaya ve tanıtmaya çalışıyorum. Türkiye'deki Çin algısı nasıldır? Sanayicilerimiz genelde Çin’e yatırım ve açılım konularında çekingenler. Bunun iki önemli nedeni var: Çin’e olan uzaklık ve Çin Kültürü’nü tanımamak. Ben bunu doğru bulmuyorum, global Dünya’mızda mesafe artık hiç sorun değil. Çin kültürü, yüzlerce senedir yüzümüzü hep Avrupa’ya ve Batı’ya çevirdiğimiz için, Türk kültürümüze kıyasla değişik gelebilir, fakat tarihimize ve geleneklerimize baktığımızda ise, Asya kültürünün bizlere daha yakın olduğunu, 1989 yılından beri Asya’da edinmiş olduğum tecrübelerime dayanarak burada bilhassa belirtmek isterim. Tabii ki her kültürde farklılıklar vardır, fakat başarılı olabilmek 66 Ocak January - Şubat February 2013 için burada önemli olan, bu farklılıkların kabullenilmesinin ve bunlara saygı gösterilmesinin gerektiğidir. Kurumunuz, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi için neler yapıyor? 2005 yılı başından beri Çin’de yaşamaktayım ve Şangay’da TÜMİŞ Endüstri Danışmanlık şirketim ile Türk sanayi şirketleri’ne, Çin’de başarılı olarak yapılanmaları için, anahtar teslimi hizmet vermekteyim. Bunun yanında Çin’de yaşan yegane Türk, Avrupa Patent Vekili ve Marka Vekili, olarak Çin’de önde gelen konulardan biri olan Marka ve Patent tescili konusunda şirketlere yardımcı olmaktayım. Bölgede hangi sektörler öne çıkıyor? Otomotiv Tedarik Sanayi, Makine, İnşaat, Madencilik ve Gıda sektörleri kanaatimce en çok önem taşıyan konuları içermektedir. Kanaatimce Çin’de iyi bir marka ve yüksek kalite stratejisi ile, fakat düşük fiyat – ucuz ürün – stratejisinden kaçarak, başarılı olmak mümkün. İki ülke arasında işbirliğine açık alanları nasıl değerlendiriyorsunuz? Yukarıda bahsetmiş olduğum konularda Çin’de başarılı olmak mümkün, bunun tabiiki iyi planlanması gerekmektedir, fakat zaman kaybetmememiz gerekir, çünkü Çin’de her geçen gün yatırımlar www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS SAVAŞ TÜMİŞ zorlaşmaktadır, bu hem sürekli çıkan yeni kanunlar ile ilgilidir hemde rekabetin, yabancı yatırımlar ve Çin yerel şirketler tarafından, gün geçtikçe daha zorlu bir hale gelmesinden kaynaklanmaktadır. Bölgede hangi faaliyetler yürütülüyor, hangi olanaklar sunuluyor? Türk otomotiv sanayimiz genelde diğer sektörlere kıyasla daha faal ve Çin’de yatırımlara yönelmiş durumda. Çin’deki yabancı yatırımları kolaylaştırmak için, Çin Merkezi Hükümeti, Eyalet Hükümetleri ve yerel resmi makamlar bütün kolaylıkları göstermektedirler, bundan emin olabilirsiniz. Çin'de yatırım ve ticaret yapmak isteyen şirketler için neler önerirsiniz? Her bölgenin kendine has olanakları var. Burada dikkatimizi çekmesi gereken konu, bütün Çin’de sadece tek bir strateji ile başarılı olmak mümkün değil, çünkü Çin çok büyük ve bu sebepten her bölge için değişik stratejiler gerekmektedir. Sektörler konusuna ise daha önce değinmiştim, Türk otomotiv tedarik sanayisinin Çin’de başarılı olacağının altını çizmek isterim, burada önemli olan oyunu kurallarına göre oynamak. Herşeyden önce Çin’de başarılı olabilmek için Çin kültürünü tanımak ve buna saygı göstermek lazım, fakat bu başarı faktörü dünyanın heryerinde zaten aynı. Çin’de başarı için en önemli konu, hem resmi makamlar, hem tedarikçiler ve hemde müşteriler ile olan yakın ilişkilerin geliştirilmesidir. Çin'de üretim yapmak hangi avantajları sağlıyor? Dünya’nın en büyük pazarının, yani Çin’in, ihmal edilmesi, sadece otomotivde 68 Ocak January - Şubat February 2013 1973 yılında İstanbul Avusturya Lisesi’ni bitirdikten sonra, Almanya’da Berlin Teknik Üniversitesi’nden Yüksek Makine Mühendisi olarak mezun oldum. Almanya’da Siemens’te bir kaç sene çalıştıktan sonra Berlin Teknik Üniversitesi’ne dönüp Takım Tezgahları ve Üretim Teknolojileri Kürsüsü’nde ‘Otomotiv Sanayi Kalıplarının Bilgisayar Ortamında Maliyet Muhasebesi’ konusunda Endüstri Mühendisliği Doktorası yaptım. Daha sonra Almanya’da Rexroth Hidrolik Firması’nda Üretim ve Planlama Direktörü olarak çalıştım. Almanya’daki Gizli Şampiyonlar’dan biri olan bir ağır sanayi komünikasyon şirketinde Genel Müdür oldum, batmakta olan şirketi kurtardıktan sonra kendi ağır sanayi telsiz iletişim sistemleri üretim ve pazarlama şirketimi kurdum ve daha sonra bu şirketi sattıktan sonra Türkiye’ye döndüm ve Interconsult Sanayi Danışmalığı şirketimi kurarak Türk sanayi şirketlerine Pazar Liderliği ve Başarılı Büyüme Stratejileri konularında hizmet verdim. Bunun yanında Marmara Üniversitesi Almanca İşletme ve İşletme Enformatiği Bölümleri’nde üst yönetici olarak çalıştım. 2005 yılı başında tek başıma Çin’e geldim ve Şangay’a yerleştim. Tongji Üniversitesi’nde Gildemeister/DMG Takım Tezgahları ve Üretim Teknolojileri Kürsüsü’nü kurdum ve üniversitenin 100 yılık tarihinde ilk Çinli olmayan Profesör kürsü başkanı ve Doktor Süpervizörü olarak görev aldım. Bu görevim sırasında Almanya’dan almış olduğum çeşitli sanayi projelerini Çin’de gerçekleştirdim. 2007 yılında Berlin Teknik Üniversitesi’nde Yenilik Pazarlama ve Yenilik Yönetimi konusunda Onursal İşletme Profesörlüğüne atandım ve bu değil hemen hemen her konuda, çok kısa bir zaman sonra Türk şirketlerimize affedilemeyecek bir hata olarak geri döneceği muhakkak. Bunun yanında Çin’de sadece üretim yapmak değil burada Ar-Ge konularınında göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ar-Ge yatırımları ve çalışmaları Çin kanunları tarafından bilhassa destek görmektedir. Üretimde gerekli olan yan sanayileri bulmak, iyi değerlendirmek ve bunların gelişimini sağlamak lazım. görevimede devam etmekteyim. 30’dan fazla Almanca, Çince, İngilizce ve Türkçe makale ve Almanca ve Türkçe 3 kitap yayınım var. Şangay’da TÜMİŞ Endüstri Danışmalığı Şirketi’ni kurdum ve sanayi şirketlerine, Çin’de anahtar teslim, pazarlama ve üretim fabrikası yapılanması konularında hizmet vermekteyim (www.tumisconsulting.com). 2009 yılı başında Aktaş Holding Çin CEO’su olarak Sayın Şahap Aktaş Bey’in Çin’de Zhejiang Eyaleti’ndeki yatırımını gerçekleştirdim, görevimi başarılı bir genç arkadaşımıza devrettikten sonra Aktaş Holding’in danışmanlığına halen devam etmekteyim. 2011 yılında Çin’deki Avrupa Birliği Sanayi ve Ticaret Odası Otomotiv Yan Sanayi Çalışma Grubu’nun Başkan Yardımcılığına getirildim. 2012 yılı başında Teklas Kauçuk’un Çin’deki Genel Müdürü ve Hukuki Temsilcisi olarak Çin’deki yatırımının sorumluluğunu aldım ve bu görevime devam etmekteyim, bu sorumluluğuda 2013 senesi içinde genç bir arkadaşımıza devredeceğim. Buna paralel olarak 2012 yılı ortalarından itibaren Kırpart Otomotiv’in (Kıraça Holding) Çin’deki Genel Müdürü ve Hukuki Temsilcisi olarak Çin’deki yatırımının sorumluluğunu aldım ve bu görevimede devam etmekteyim. 1999 yılında ilkini Türkiye’mizde yayınlamış olduğum Dünya Pazar Liderlerinin Stratejileri konusundaki Gizli Şampiyonlar kitabındaki bu terminolojiyi ilk olarak Dünya Ekonomi ve Sanayi Literatürü’ne sokan Profesör Dr. Hermann Simon ile beraber, ikinci yazar olarak benimde katkıda bulunduğum, ’21. Yüzyılın Gizli Şampiyonları’ kitabı 2013 yılının ilk yarısında Türkiye’mizde yayınlanacak. Çin’de Alman, Amerikan ve Avrupa Sanayi Odaları’na üyeyim. Kalifiye eleman konusu çok önemli. Gerçi mühendislik, yani teknik eğitimli, genç kabiliyetler Çin’de yeterince mevcut, fakat bunların şirkete kazanılması, motive edilmesi ve şirkete bağlanması etkin yönetim uzmanlığını beraberinde getirmektedir. Çin kanunları ve makamları yabancı yatırımcıları mükemmel derecede desteklemektedirler. Yatırım Bölgeleri’nde (Çin’deki yaklaşık 200 Investment Zone) yatırım yapılmasını daha başarılı olduğu için bilhassa tavsiye ederim.n www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS Çin ekonomik stratejisinde otomotiv önemli rol oynuyor Mehmet BİLGİN Tenneco Automotiv Uluslararası Satış ve Global Program Yöneticisi OE Sales and Program Manager Tenneco China Co.,Ltd. Shanghai CHINA Mehmet Bilgin, alım gücü hızla yükselen yerli pazarın Çin'in yakın gelecekteki en önemli dinamosu olacağını söylüyor. Çin'e yatırım yapmak isteyen firmalara gelişen yerli pazarı hedef almalarını tavsiye ediyor. Bilgin ayrıca "Asya merkezli iş merkezlerini" gündeme taşıyor. Çin'de yöneticilik yapmaya nasıl karar verdiniz? Ö ncelikle çalıştığım şirketten kısaca bahsetmek isterim. Tenneco Inc., Amerika' da hisselerinin tamamı New York borsasında işlem gören, OEM firmalarına amortisör, egzoz sistemleri ve kauçuk komponentler üreten, dünya genelinde 26 bin çalışanı ile yıllık cirosu 2012 yılı itibarıyle 7.5 milyar dolara ulaşan küresel bir oyuncudur. Şirketimizin Türkiye'deki üretim biriminde görevliyken, 2002 yılında alınan kararla Türkiye'deki üretim Doğu Avrupa'ya kaydırıldı. Bu gelişme üzerine ben, aldığım teklifi değerlendirerek, Türkiye'den Belçika'daki teknik merkeze transfer olarak, beş yıl boyunca Avrupa'da görev yaptım. Bu sırada, Çin'de devam eden projeleri desteklemek ve OEM müşteri ilişkilerini yönetmeye yönelik bir pozisyon açılınca, bunu hayatımda yeni bir sayfa açılması olarak değerlendirmek istedim. 70 Ocak January - Şubat February 2013 Profesyonel yöneticilik, gün geçtikçe küresel bir niteliğe bürünüyor. Otomotiv sektöründe görev yapan bir yöneticinin ya da bu başka sektörler için de geçerlidir, artık yerel davranması mümkün değildir. Dünya küçük bir köye dönüşürken, şirketinizin satınalma birimi, küresel tedarik zincinin (GSCM= Global Supply Chain Management) bir parçası olmak durumunda. Üretim biriminiz evrensel standartlara göre düzenlenmeli. Kalitenizi uluslararası sertifikalarla belgelendirmelisiniz, müşterileriniz de Çin'de dahi olsa bulup hizmet götürmek durumundasınız. Çin'de yöneticilik yapmak konusunda neler söyleyebilirsiniz? Çin'de yöneticilik yapmayı, Avrupa veya Amerika'ya göre çok daha farklı buluyorum. Çin'de ilk dört yılımı Pekin'de, şirket yöneticilerinin tamamı Çinli; Çinli büyük bir grupla ortaklığı olan bir organizasyonun yönetiminde yer alarak geçirdim. Kültürel farklılık elbette önemli bir faktör. Fakat bundan daha önemli ve öncelikli olan bir yönetici olarak burada çalışanlara güven vermemiz ve sizi onlardan biri olarak görmelerini sağlamanız gerekiyor. Böylece uygulamayı planladığınız sistem ve prosedürlerin kalıcı olarak benimsemesi ve sahiplenilmesini sağlar. Ayrıca doğru bilgi akışının sürekliliğini de garanti etmiş olursunuz. Kültürel farklılığın farkında olmak da önemlidir. Burada, bir örnekle karşılaştırma yapmak yerinde olacak. Avrupa'da şirket içerisinde yaptığınız bir toplantıda görüşlerinizi açıklıkla dile getirmeniz beklenir. Ve bu zamana dayalı görev paylaşımı yapılması da toplantının doğal bir parçası olarak görülür. Çin'de yaptığınız yönetim toplantılarında, katılımcılar genelde görüşlerini açık bir şekilde ifade etmezler. Hele "hayır" demeyi hiç tercih etmezler. Karşısındakine karşı yüzünün kalmayacağını düşünürler. Dışarıdan bir Batılı gözüyle şirket içi iletişime bakıldığında, biraz kaotik, karmaşık ve www.taysad.org.tr www.taysad.org.tr Ocak January - Şubat February 2013 71 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS MEHMET BİLGİN toplantı konusunda uzak algılanabilir. Ancak bütün bunlar zengin Çin kültürü ile beslenen bir arka plana dayanır. Lidere dayalı yönetim sisteminin getirdiği, son kararların liderler tarafından alındığı bir yapıda, liderle ve onu destekleyen yönetim unsunları ile ilişkideki başarınız, işte elde etmek istediğiniz sonuçlarla doğrudan ilişkilidir. Biz Türkler için, daha Batılı ülke yöneticilerine göre kültürel benzerliklerimiz bir avantaj olarak ortaya çıkıyor. Çinliler, dünya üzerinde iki temel ırkı benimserler. Sarı ırk olan kendilerinin de yer aldığı Asyalılar ve diğerleri. Türkleri her ne kadar diğerleri grubuna kategorize etseler de bizleri özellikle, Avrupalılardan farklı görürler. Türkler onların gözünde daha esnek düşünebilen, daha sıcak karlı ve iletişim kurması daha kolay insanlar olarak algılanırlar. Çin'de hangi tecrübeleri kazandınız? Çin'de yöneticilik yapmak, başlangıçta çok farklı bir kültürde, farklı zorluklara başedebilmeyi gerektiriyor. Bunu başarırken, çok büyük kazanımlar elde ediyorsunuz; esnek düşünebilmeyi, yıllar boyu Batıda öğrendiğiniz ve tecrübe ettiğiniz yönetim modellerinin dışına çıkıp, sıklıkla kendi modellerinizi sınama fırsatı buluyor; ayrıca sinirlerinize de çelik bir zırh geçirmek konusunda da uzman oluyorsunuz! Aksi takdirde başarılı olmanız mümkün olmuyor. Bunu çevremizde sıklıkla görüyoruz. Batı ülkelerinden atama yoluyla çalışmaya gelerek kısa sürede dönen yöneticilerin sayısı hiç de az değil. Türk şirketlerine Çin'de üretim yapmak konusunda neler önerirsiniz? Çin, her ne kadar çift haneli büyüme rakamlarını, dönemsel yavaşlamanın etkisiyle tek haneye revize etse de, önümüzdeki on yıl içerisinde dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda hızla ilerliyor. Ekonominin önünde en büyük zorluk olarak da dengesiz ekonomik gelişmeyi, uluslararası pazarlara aşırı bağımlılığı, yerli pazarın hala yeterince güçlü olmadığını sıralayabiliriz. Son zamanlarda, özellikle dünyanın önde gelen moda markalarının Çin'deki üretim hatlarını, Pakistan, Vietnam, Bangladeş ve Filipinler gibi ülkelere kaydırıldığın altını çizelim. Bunun en önemli sebebi de işgücü ve hammadde maliyetlerinin 72 Ocak January - Şubat February 2013 İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Endüstri Yüksek Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Borusan Holding de profesyonel iş hayatıma başladım. Türkiye'de on yıllık otomotiv sektörü tecrübem boyunca kalite, ürün geliştirme, proje yönetimi ve OEM müşteri ilişkileri üzerine sorumluluklar aldım. Ardından, halen çalışmakta olduğum şirketim Tenneco Automotiv, Avrupa teknik merkezinde iş geliştirme ve progam yönetimi üzerine beş yıl boyunca sürekli yükseliş göstermesi. Özetle, Çin "dünyanın üretim fabrikası" olma rolünü bölgedeki diğer ülkelere bırakıyor. Bu durum, Çin'in en büyük ekonomi olmasını yine de engelleyemeyecek; çünkü alım gücü hızla yükselen yerli pazar, Çin'in yakın gelecekteki en önemli dinamosu olacak gibi görünüyor. Dolayısıyla Çin'e üretim yapmak amaçlı gelen firmaların, yerel pazarı hedef almasında fayda var. Bu ortamda Çin ile ticaret yapmak isteyen veya üretim birimi oluşturmak isteyen Türklerin dikkat etmesi gereken en önemli konu, Çin hükümetinin kontrolundeki yerel prosedür ve uygulamaların çok hızlı değişmesi, ticaret ve yatırım için Türkiye'den gelen girişimciler için sıklıkla sürprizle karşılanıyor. Bu ve buna benzer problemleri aşmak için en kestirme yol, Çinli büyük firmalarla ortaklık yoluna gitmek. Danışmanlık benzeri aracılar, bu süreçlerin aşılmasında pek de faydalı olmuyor. 1970'li yıllardan bu yana Çin sanayisinde önemli rol oynayan Almanlar örneğin; Ar-Ge sırlarını Çinli ortakları ile paylaşmadan, Çin üretim gücünü çok iyi kullanmayı beceriyorlar. Halen Almanya'nın Siemens, VW, Bosch gibi bir görev yaptım. Bu süre zarfında Batı ve Doğu Avrupa, Rusya pazarlarında ana OEM firmalarıyla müşteri ilişkilerini yönettim. Son olarak, Çin'de dört yıl Pekin'de yer alan üretim biriminde, son bir yıldır da Şirketin Asya Pasifik Genel merkezinin yer aldığı Shanghai ofisinde çalışıyorum. Ağırlıklı, Asya Pasifik bölgesi olmak üzere, Uluslararası satış ve global program yönetiminden sorumluyum. Eşim ve üç çoçuğumuzla birlikte , Shanghai da yaşıyoruz. çok köklü firması, büyük Çinli ortakları ile ciddi başarılara imza atıyorlar. Çin ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olarak, Çin'in bunu nasıl başardığı yıllardır merak konusu oldu. Sayısız makale ve kitap, bu konuyu derinlemesine irdeledi. Kanımca, bu başarının temelinde, Çin Politbüro ve Komünist Parti yoneticilerinin yıllar öncesindeki ekonomik reformları ile Çin'in nevi şahsına münhasır, devlet kontrolünde kapitalist dışa açık piyasa modelinin büyük payı var, bu temel ekonomik büyümenin zeminini oluşturdu. diğer taraftan Çinliler her yıl yüzde 10'un üzerinde reel büyüme gösteremedikleri takdirde, arkadan gelen devasa genç nüfusa iş sahaları yaratmakta zorlanacaklarını; bunun da beraberinde sosyal patlamaları getireceğinin bilincinde hareket ederek, ucuz işgücüne dayalı üretim modelini geliştirdiler. Tüm sektörler içerisinde otomotiv sektörü, Çin ekonomik stratejisinde önemli rol oynuyor. Bu rolü, Asya Pasifik özelinde ele almak yerinde olur diye düşünüyorum. 2015 yılında, Asya Pasifik binek otomobil üretimi 30 milyona ulaşacak. Hindistan ikinci en büyük pazar olmakla birlikte, Çin ile arasında hala ciddi bir açık olacak. Bölgedeki en büyük otomotiv üreticisi olarak Asya Pasifik otomotiv endüstrisinde 21. yüzyılın baskın pazarı olacak. Bölgede uzun yıllar çalışmış ve halen bölgesel iş ilişkileri olan bir Türk yöneticisi olarak, Türk otomotıv sanayicileri liderlerine "Asya merkezli iş modelleri " üzerinde durmalarını, rekabetin boyutlarını da gözünüzde bulundurarak tavsiye ederim. n www.taysad.org.tr www.taysad.org.tr Ocak January - Şubat February 2013 73 ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS Riskler ve potansiyelleri iyi değerlendirmek gerekiyor Baran Tankut Gümüşel, tedarikçi olarak çalışan firmaların, hem müşterilerine yakın olabilmek, hem de hızla artan talebi karşılayabilmek için Çin'de yer almanın uzun vadede kalıcılığı sağlayacağına değiniyor. Çin'de yöneticilik yapmak konusunda neler söyleyebilirsiniz? Baran Tankut GÜMÜŞEL BMW Grup Asya Bölgesi Aks Parçaları Satınalma Kıdemli Müdürü BMW Group Senior Manager Purchasing and Supplier Network Asia Chassis & Safety Çin'de yöneticilik yapmaya nasıl karar verdiniz? A lmanya’da Uluslararası İşletme eğitimimden sonra, Avrupa’dan, Amerikan’dan gelen teklifleri değerlendirdim. Asya’nın, özellikle Çin’in dünya ekonomisi üzerindeki etkisini ve de Çin’in sunduğu imkanları göz önüne alarak, 2006 senesinde Volkswagen’den gelen teklifli değerlendirip, Nisan 2006’da Pekin, Çin’de çalışmaya başladım. İlk başlarda kalma sürem iki sene idi. Fakat, Volkswagen içinde aks parçaları satınalma bölümünde proje sorumlusu olarak motor parçaları satın alımına terfi edildim, böylece Çin’deki sürem biraz daha uzatıldı. 4,5 sene kadar Volkswagen Group China Satın alma bünyesinde, farklı projelerle Çin’de bir çok tedarikçi tanıdım ve Çin tedarikçi pazarını çok iyi tanıma şansı buldum. 2010 senesinde BMW’den gelen teklifi değerlendirip, 2010’nun Eylül ayında BMW’ye transfer oldum. 74 Ocak January - Şubat February 2013 Her kültürün kendine özgü örf ve adetleri var. Çinli bir firmada, şef ve çalışan arasında çok büyük bir hiyerarşi farkı var. Genelde şef ne derse, o olmak zorundadır. Şefin verdiği direktifleri bir Çinli çalışan sorgulayamıyor ya da Çinli çalışan kendi fikrini belirtmekten çekiniyor. Uzun süre Çinli bir şirkette çalışmış olanlar, Batılı şirkette işe başlayınca kültür şokuyla karşılaşıyorlar. Çünkü batılı firmaların iş yaşamında karşılılıklı fikir alış-verişi çok önemli. Hem problemleri çözmede, hem de çalışanların birbirini tanımasında önemli rol alıyor. Batılı şirketlerde yöneticiler, çalışanların kendi fikirlerini ortaya atıp sadece şefin dediğini yapmalarını istemiyorlar. Fakat, Çinli çalışan genelde anlaşmazlık ya da çatışma çıkmaması için, şefin dediklerine 'evet' diyor. Batıda, özellikle Almanya'da 'evet' sözlü anlaşma anlamına gelir. Ama Çin'de 'evet' farklı anlamlara gelebiliyor. Örneğin, 'olabilir' ya da 'seni duydum' gibi bir anlam çıkartılabiliniyor. Batı iş dünyasından gelen yöneticiler, ilk zamanlarda bu yüzden bazı sorunlar yaşıyorlar. Önemli olan farklı kültürlerin farklı adetleri olduğunu kabul etmek ve bunların ne anlama geldiğini öğrenerek ona uygun davranmak gerekiyor. Günümüzde özellikle çok uluslu çalışan şirketlerde en çok aranan özellik, bir çalışanın diğer çalışanlarla iletişim kabiliyeti ve farklı kültürlere ayak uydurabilme özelliği. Benim uzun seneler yurt dışında yaşamam ve eğitim görmem, kültür şokundan fazla etkilenmememe olanak verdi. Uzun süre farklı kültürlerle ve milliyetlerle beraber yaşayınca, farklı milliyetten insanların farkı düşünebildiğini ve olaylara nasıl farklı tepki verebileceğini anlıyorsunuz. Batılı bir şirkette yönetici olmak ile Çin'de bir şirkette yönetici olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Batılı şirketlerde kendi fikirlerinizi belirtebiliyorsunuz. Çinli şirketlerde ise şefin dedigini yapmak zorunda olduğunuz için, kendinizi fazla geliştiremiyorsunuz. Çin'de hangi tecrübeleri kazandınız? En büyük tecrübem, Çinli şirketlerle ve Çinlilerle nasıl çalışması gerektiğini ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğrenmem. "Lose Face" denilen saygınlığı yitirmemek Çinliler için çok önemli. Genel 'evet yanıtı bu yüzden geliyor. Kültürel tecrübelerimin yanında, Çinlilerle nasıl iş yapılır, nelere dikkat etmek gerekir, Çin'de hangi tedarikçiler hangi kalitede ürünler üretiyor gibi tecrübelerim de oldu. Türk şirketlerine Çin'de üretim yapmak konusunda neler önerirsiniz? Çin pazarı çok büyük ve gelişen bir pazar. Özellikle, tüketim ürünleri üreten firmalar için, Çin nüfusunu göz önüne alırsak, mühiş bir potansiyel var. Fakat bunun yanında riskler de bulunuyor. En çok bilinen risklerden birisi, ürünlerinizin kopyalanması. Çin hükümetinin getirdiği bazı endüstrilere yönelik kurallar var. Özellikle otomobil sektöründe bir ortakla beraber çalışmak zorundasınız. Çin hükümetinin belirlediği kurallara göre, bazı önemli teknolojileri Çin'de üretmeniz gerekiyor. www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS Tabi bu da, bizim tabirimizle ‘Kara Kutuyu” açmak anlamına geliyor. Ortakların getirdiği en büyük avantaj, Çin yerel ve de genel yönetimiyle olan "gunaxi" denilen bağları. Bu yönden, Çin Türkiye'ye benziyor. Eğer doğru kişilerle ve yüksek makamlarla iyi bağlantılarınız yoksa, Çin'de iş yapmanız çok zor oluyor. Bu yüzden, rüşvet bir biçimde iş dünyasının parçası haline gelmiş bulunuyor. Çin'in yeni hükümeti, rüşveti önlemek için daha sıkı önlemler alıyor. Çin'de üretim yapmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz? Çin hükümetinin bazı endüstrilere getirdiği kurallardan dolayı, batılı bir firma Çinli firma ile ortaklık kurmak zorunda. Bu açıdan ortak seçimi çok önemli. Özellikle ortak olduğunuz Çinli şirketin finansal durumu, Çin içinde satış ağı ve ayrıca yerel yönetimle olan bağlantılarını da göz önüne almak gerekiyor. Diğer taraftan, WOFE (Wholly Owned Foreign Enterprises) denilen şirket şeklinin avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. WOFE olarak bir Çinli şirketle ortaklık kurmanıza gerek yok. Yani, kendi kararlarınızı kendiniz alabiliyorsunuz. İleri düzeyde teknoloji üreten şirketler için en cazip şirket şekillerinden birisi Çin'de WOFE olarak şirket kurmak. Çünkü teknolojinizi başka bir şirketle paylaşmak zorunda kalmıyorsunuz. Sadece bürokratik engellere takıldığınızda size yardım edebilecek yerel hükümetle iyi bağları olan bir ortağınızın olmayışı da bir dezavantaj oluyor. Eğer tüketici ürünleri Çin hükümetinin bazı endüstrilere getirdiği kurallardan dolayı, batılı bir firma Çin'li firma ile ortaklık kurmak zorunda. Bu açıdan ortak seçimi çok önemli. Özellikle ortak olduğunuz Çin'li şirketin finansal durumu, Çin içinde satış ağı ve ayrıca yerel yönetimle olan bağlantılarını da göz önüne almak gerekiyor. Diger taraftan, WOFE (Wholly Owned Foreign Enterprises) denilen şirket şeklinin avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. 76 Ocak January - Şubat February 2013 Çin'de üretim yapmanın getirdiği avantajlar Çin’de üretim yapmanın en büyük avantajlarından birisi bütün dünyanın da bildiği gibi, ucuz işçi ücretleri. Fakat Çin’de bölgelere göre ve de sektörlere göre artık eskisi gibi işçi ücretleri o kadar da ucuz değil. Özellikle Shanghai bölgesi, diğer bölgelere göre işçi ücretleri açısından daha pahalı. İyi eğitim almış üniversite öğrencileri, Pekin ve Shanghai gibi şehirlerde çalışıp yaşamak istiyorlar. Bu yüzden bu yerlerde işçi ücretleri son dönemde yüzde 30-50 arasında yükselmeler görüldü. Bu yüzden batılı tekstil firmaları üretimlerini hala ucuz işçilik ücretleri olan Bangladeş ve Tayland gibi ülkelere kaydırdılar. Bunun yanında, Çin’de üretim yapmanın diğer avantajlarından birisi üretiyorsanız, pazarlama bölümünde de zorluklar çıkabilir. Özellikle Çin'li tüketicinin isteklerini, ilgi alanlarını, çok çabuk değişen zevklerini anlayabilmek ve bunlara çabuk müdahale edebilmek için çok iyi yerel çalışanlara ihtiyacınız olacak. Genellikle, Çinli genç jenerasyon Almanca, Fransızca ve İngilizce öğrendiği için bu dillerin konuşulduğu ülkelerden gelen şirketlerin Çin'de çalışan bulması zor olmuyor. Çin'de üretim yapmak isteyenler, uzun vadede kendi ülkelerinden gönderdikleri çalışan ve yöneticilerle hem yüksek maliyet açısından hem de dil açısından fazla avantaj getirmiyor. Bu yüzden, Çin'de üretim yapmak isteyen firmalar, yönetici bölümünde de iyi eğitim almış, bir kaç dil konuşan, Çinli yöneticiler ve çalışanları bünyelerinde bulundurmaları gerekiyor. Çin ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Çin ekonomisinin büyümesinin en büyük nedenlerinden birisi, ülkenin küresel pazara odaklanmasıydı. Yıllardır ihracata dayalı bir büyüme içerisine girmişti. Ucuz üretilen ürünler, dünya pazarına yine ucuz fiyatlarla dağıtılıyordu. Bunun yanında Çin hükümetinin yerel üreticilere verdiği destek de göz ardı edilemez. Bazı ürünlerin ihracatında, Çin hükümeti, yerel üreticilere sübvansiyon sağlıyor, bu destek ihracat odaklı Çin ürünlerinin ise, Çin hükümetinin bazı ithal ürünlere uyguladığı yüksek ÖTV vergilerinden maruz kalmak. Yurtdışından ithal edilen ürünlerin fiyatları, denizler üzeri navlun ve ithal mallara uygulanan vergilerden dolayı fiyat olarak cazibesini yitiriyor. Eğer ürününüz lüks bir marka değilse, Çin’li tüketici fiyat dolayısıyla ülkesinde üretilen ürünü tercih ediyor. Eğer endüstriyel ürünlerden söz ediyorsak, belirli sektörlerde tedarikçi olarak çalışan firmalar, hem müşterilerine yakın olabilmek, hem de hızla artan talebi çabuk karşılayabilmek için Çin’de bizim lokal olarak tabir ettiğimiz üretime geçmeleri; uzun vadede başarılı olabilmeleri için çok önemli rol oynuyor. fiyatlarının sabit kalmasını destekliyordu. Özellikle, arz-talep teorisindeki gibi, talebin hızla yükseldiği yerde, Çin'in bu politikasından dolayı arz edilen ürünlerin fiyatları ve ham maddeleri sabit kalıyor, hala ucuzluğunu koruyordu. Fakat, birçok endüstriyel ürünlerde Çin'in WTO (World Trade Organization) geçmesinden sonra, haksız rekabeti kaldırmak için WTO getirdiği kurallara dayalı bu sübvansiyonlar kaldırıldı ya da en aza indirildi. Son zamanlarda Çin para birimi olan Renminbi'nin çok değer kazanması da, ihracata bir nebze de olsa darbe vurdu. 2006-2007 yılları arasında 1 Euro, 11 Rmb'ne karşılık gelirken şu anda 1 Euro, 8,2 Rmb'ne aralığında dalgalanıyor. Bu da Çin ihracat ürünlerinin döviz paritesinin getirdiği dezavantajlardan dolayı aşağı yukarı yüzde 25 oranında 6 yıl önceye göre daha pahalılanmasına yol açtı. Batılı ülkelerdeki finansal krizlerin de sonucunda Çin hükümeti şimdiye kadar süren ekonomik büyümenin uzun vadede sadece ihracata dayalı olarak sürmeyeceğinin farkında. Bu yüzden yeni yönetimin önümüzdeki 5 yıllık kalkınma planında iç pazarı canlandırma maddesi var. Devlet, ekonominin desteklenmesi için neler yapıyor? Çin'de işçilik ücretlerindeki artış hem ihracatı hem de yurtdışından gelen www.taysad.org.tr ÇİN’DE YATIRIM CHINA INVESTMENTS B. TARAN GÜMÜŞEL doğrudan yatırımı etkiliyor. Bu fiyat artışının nedenlerinden birisi olarak Çin'in uyguladığı tek çocuk politikası gösteriliyor. Kırsaldan büyük şehire göç, ucuz işçi arzının en büyük kaynaklarından birisi. Uzmanların araştırmalarına göre, Çin, 15-20 yıl içinde “Lewis Turning Point” denilen noktaya ulaşacak. Yani gelişen ülkelerde görülen ucuz işçi maliyetlerinden gelişmiş ülkelerdeki gibi yüksek işçi maliyetlerine geçecek. Bu da Çin'in daha fazla düşük maliyetle ürün üretip ihracat yapmasına etki edecek. Tek çocuk politikası da, çalışabilen kişi nüfusunu aşağı çekerek bu noktaya daha hızlı gelmesini tetikliyor. Bu yüzden Çin hükümeti, uzun vadede ekonomiyi tetiklemek için tek çocuk politikasını biraz gevşetmek adına çalışmalar yapıyor. Kısa vadede Çin devleti, ekonomiyi desteklemek için şirketlere sübvansiyonlar veriyor. Batılı şirketleri daha fazla yatırıma teşvik ediyor, iç pazarı canlandırmak için ithal ürünlere bazı serbestlikler getiriyor. "Ucuz mal alınan veya ucuza mal üreten ülke" imajının yıkılması konusunda neler söyleyebilirsiniz? 1983’te Keşan, Edirne'de doğdum. İlkokul ve orta okulu Türkiye'de bitirdim. Babamın görevi dolayısıyla 1997 yılında Bulgaristan'a taşındık. Lise eğitimimi Plovdiv' de aldım. 2001 yılında üniversite eğitimim için Almanya'ya gittim. Reutlingen Üniversitesinde Uluslararası İsletme okudum. Üniversite süresince Bosch, Knorr-Bremse ve Osram’da stajer olarak çalıştım. Belçika'dan Vlerick Leuven Gent Management School’dan MBA (Master of Business 1970'lerin sonunda Çin hükümeti ekonomiyi canlandırmak için ekonomik reformlar uygulamaya başladı. Bunlardan en önemlisi özel sektörün önünün açılması ve Batılı şirketlerin Çin'de yatırıma başlayabilmesi oldu. Elbette bu işin başlarında ucuz ürün üreterek ihracat üzerinden ülkeye sıcak para akışının önünün açılması önemliydi. Uzun yıllardır ihracattan gelen kazanç, üretimi genişletmek için yatırım olarak kullanıldı. Hepimizin bildiği gibi, ucuz ürünün ömrü uzun olmadı. Bir ürünün fiyatı Administration) yüksek lisansımı aldım. 2006 yılında Volkswagen’den gelen teklif üzerine Pekin'e geldim. 2006'dan 2010’a kadar Volkswagen Group China da satın alma bölümünde çalıştım. Bu süre içinde aks ve motor parçalarının tedariğinden sorumluydum. 2010 yılında ise BMW'den gelen teklifle BMW bünyesine katıldım. Şu anda BMW’de Asya bölgesinde aks parçalarının satın alımından sorumlu Senior Manager olarak çalışmaktayım. Türkçe, Bulgarca, İngilizce, Almanca, Çin'ce ve İspanyolca konuşmaktayım. aşağı yukarı da kalitesinin göstergesidir. Şimdiye kadar ucuz ürünlerle ekonomik büyüme sağlandı. Fakat, Çin hükümeti Ar-Ge'ye önem veriyor. Özellikle teknolojik alanlarda büyük yatırımlar var. Bu da ileride Çin ürünlerinde bir geçişe neden olacak. Orta vadede Çin ucuz ve kalitesiz ürün üreten imajından arınarak, kendi kaliteli markalarını pazarlayan bir ekonomi haline gelecek. Elbette bunların da fiyat üzerindeki etkilerini unutmamak gerekiyor.n “Risks and potential should be well evaluated” Baran Tankut Gümüşel says that suppliers’ existence in China, both to be close to customers and to meet rapidly increasing demand, would provide long term permanence. Advantages of Production in China A s globally known one of the biggest advantage of manufacturing in China has been lower labor costs. However, times have been changing and now these costs also change according to the regions and sector. Wages are higher, specifically in Shanghai, as the well educated university graduates want to live in Beijing and Peking. Therefore wages have increased by 30-50 percent in recent years. This is why textile industry has been moving its production to Bangladesh and Thailand. Another big advantage has been to be exempted from higher private 78 Ocak January - Şubat February 2013 consumption taxes on some imported goods. Here in China, goods that are imported can lose their appeal due to high freight charges and taxes. Thus, Chinese consumer prefers domestic produced goods unless they are luxury brands. In terms of industrial goods, the critical factor for long term success is to have a presence in China, which means to manufacture locally. This is needed for both to be close to customers and meet rapidly increasing demand. What do you suggest to our readers that would like to manufacture in China? Due to a number of regulations, any western company should partner up with a Chinese company. Therefore choosing the right partner becomes very important. You should consider the financial situation, domestic sales network and connections with local governments of your partner. On the other this company type, which is called Wholly Owned Foreign Enterprise, also has some disadvantages. Bringing staff and executives from your own country does not provide any advantages due to its high costs and language barriers. Therefore, the companies should have well educated, bilingual Chinese executives and employees in China.n www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD TAYSAD, üyelerini Çin pazarına yatırım konusunda bilgilendiriyor Otomotiv tedarik sanayicileri, Çin seddini aşmaya kararlı TAYSAD, Çin pazarında yatırım ve ortaklıklar konusunda bilgilendirmek için üyelerini Çin Çalıştayı’nda bir araya getirdi. G üçlü Sanayi Güçlü Marka sloganıyla otomotiv endüstrisinde global markalar yaratma heyecanıyla çalışmalarını yürüten Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD), üyelerine dünyanın yeni merkezi Çin’i hedef gösterdi. TAYSAD, dünyanın en fazla araç üreten ülkelerinden biri haline gelen Çin’de işbirliği, ortaklık ve satın alma operasyonlarında, neler yapılması ve nelere dikkat edilmesi gerektiği konusundaki bilgileri ‘2. Çin Çalıştayı’nda üyeleri ile paylaştı. ‘Show time’ başlıyor Eylül ayında Çin’de gerçekleşecek ‘Çin Uluslararası Otomotiv Yedek Parça Fuarı’na (CIAPE) katılmanın önemine değinen TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, otomotiv tedarik sanayinin mutlaka bu ülkede yerini alması gerektiğini vurguladı. Bunun için üyelerini bilgilendirdiklerini ve söz konusu fuar ile de Çin’de yer alabilmek için önemli bir adım atacaklarına inandıklarını aktaran Baybalı, “Show time başlıyor. Fuar öncesinde ülkemize Çinli heyet getireceğiz, ilk temaslar burada yapılacak. Daha sonra TAYSAD’ın Çin ofisi için gerekli adımları atacağız. Aktivite planı hazırlayacağız. Çin’e çay içmeye değil yatırım için, işbirliği için gideceğiz” diye konuştu. TAYSAD’ın düzenlediği ‘2. Çin Çalıştayı’na katılan Şangay eski Ticaret Ataşesi Serdar Afşar, Magna Steyr Araç Geliştirme Müdürü ve Chery ile Qoros danışmanı Toros Akgün ile Beijing Foton Daimler Automotive Kalite & Proses Direktörü Hakan Bulak, otomotiv tedarik sanayicilerine deneyimlerini aktardılar ve Çin otomotiv sanayi hakkında bilgi verdiler.n 80 Ocak January - Şubat February 2013 www.taysad.org.tr Çin'de iş yapmak isteyenlere altın öğütler Çin’de oyuna getirilmeden iş yapabilmek için çeşitli bilgiler veren konuk konuşmacılar, bu ülkede ilk önce sabırlı olunması gerektiğinin altını çizdiler. Çalıştay’da gündeme gelen öneriler ve dile getirilen görüşler şunlar oldu: lÇin’deki ticaret ataşeliklerinden yardım isteyin. l Tüm işbirliği veya ortaklık kontratlarında avukat bulundurun. l 2012’de 19 milyon adet üzerinde araç satılmış, üretim de yaklaşık bu kadar. Dolayısıyla otomotiv endüstrisi adına bu ülkede mutlaka olmak gerekiyor. l İş yapacağınız partnerinizi iyi tanıyın. İhracat veya ithalat lisansını sorun ve görün. Lisansları yoksa aldatılabilirsiniz. l Bir markanız var ise bu ülkede işe başlamadan önce mutlaka TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, “Çin ofisi için gerekli adımları atacağız. Çin’e çay içmeye değil, yatırım için gidiyoruz” dedi. tescil ettirin. l Her türlü ticarette mutlaka profesyonel destek alın. l İşbirliği veya ortaklık yapacağınız firmanın mutlaka en üst düzeyiyle tanışın. l 370 milyonluk potansiyel otomobil alım gücü olan bir pazar var. Avrupa’ya gitmektense zorlukları sineye çekilip Çin’e gidin. Automotive suppliers are determined to overcome the Great Wall TAYSAD pointed out China, the new center of the world, as a target to its members while conducting its activities with the excitement of creating global brands in automotive industry under the motto of “Strong Industry, Strong Brands” TAYSAD elaborated its members on remarks and to dos in collaboration, partnership and purchase operations in China, which became one of the most automotive producing countries of the world, at 2nd China Workshop. n www.taysad.org.tr l Bugünlerde Çin pazarında olmazsanız, gelecekte bu büyük pazardan pay alamazsınız. l Yasalar gereği hiçbir zaman ortaklıklarda yüzde 50 payı geçemiyorsunuz. Bu da ortaklıkta iş yapış süreçlerinizden, üretiminize, eleman alımınıza kadar istediğiniz gibi hareket etmenizi engelliyor. l Devlet eliyle otomotiv endüstrisinde kalite ve global marka hedefi konmuş durumda. Hiçbir ülkede devlet böyle hedefler koymadı. Kaliteyi de yakalayacaklar. Ocak January - Şubat February 2013 81 TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD TAYSAD İSTANBUL ÜYE TOPLANTISI TAYSAD, üyelerini alternatif finansman yöntemlerini kullanmaya davet etti ‘Güçlü Sanayi, Güçlü Marka’ sloganıyla otomotiv tedarik sanayini küresel bir güce dönüştürmek isteyen TAYSAD, üyelerini küresel markalaşma yolunda sermaye yapılarını güçlendirmeye ve şeffaflaşmaya çağırırken, farklı finansal enstrümanlara da dikkat çekti. T AYSAD, 2013 yılının ilk üye toplantısında tedarik firmalarıyla İstanbul'da bir araya geldi. TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, 2012’de üyelerinin 17,5 milyar dolarlık ciro, 6 milyar dolarlık doğrudan ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatarak otomotiv endüstrisinin en dinamik ayağı olduklarına işaret etti. Göreve başladığından bugüne ‘Güçlü Sanayi, Güçlü Marka’ sloganıyla ilerlediklerini aktaran Dudaroğlu, her platformda üyeleri arasından küresel markalar çıkarmak hedefiyle çalıştıklarını vurguladı. ulaşacağız. Ar-Ge yetkinliklerimiz geliştikçe, yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünlerimiz arttıkça marka değerimiz de artacaktır. Türk markası böyle yaratılacaktır” diye konuştu. Avrupa’daki üretimin bu bölgeden yükselen pazarlara doğru kaçtığını da hatırlatan Dudaroğlu, Türkiye’nin bunu çok iyi kullanması gerektiğinin altını çizdi. Avrupa’ya kalitesi, verimliliği, yetişmiş insan kaynağı, dizayn ve ArGe yatırımları ile hizmet verebilecek en yakın ve rekabetçi ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan TAYSAD Başkanı, 2023 hedeflerine dikkat çekerek, “Hükümetimizin gelecek vizyonu çerçevesinde firmalarımızın ihracatla büyüyebilmesi için, adet ve katma Katma değer artacak, Türk markası çıkacak Dudaroğlu, “Markalaştıkça yerellikten küreselliğe, düşük marjdan yüksek katma değerlere 82 Ocak January - Şubat February 2013 www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Gen & Temizer - Özer Hukuk Bürosu Ortağı Avukat Baran Gen İMKB Kotasyon Müdürü Sertaç Karaağaoğlu Üye toplantısının konukları arasında yer alan İMKB Kotasyon Müdürü Sertaç Karaağaoğlu da tedarikçilere halka arz süreçlerini ve firmalara sağlayacağı avantajları anlattı. Karaağaoğlu’nun yanı sıra Avukat Baran Gen ise girişim sermayesi fonlarıyla ilgili TAYSAD üyelerini bilgilendirerek, finansal açıdan güçlenebilmek için farklı enstrümanların önemine değindi.n TAYSAD invited its members to use alternative finance methods Dr. Mehmet Dudaroğlu: “Markalaştıkça yerellikten küreselliğe, düşük marjdan yüksek katma değerlere ulaşacağız. Ar-Ge yetkinliklerimiz geliştikçe, yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünlerimiz arttıkça marka değerimiz de artacaktır. Türk markası böyle yaratılacaktır” değer artışı sağlaması gerekiyor. Bunun için motor aktarma organları, elektrik elektronik parçalar, gömülü yazılım sistem tedarikçiliği ve yeni nesil malzeme konularında yatırım yaparak katma değerli ürün yapısına yönelmeliyiz” şeklinde konuştu. TAYSAD gathered with supply companies at its first member meeting of 2013. TAYSAD President Dr. Mehmet Dudaroglu reminded that TAYSAD members has a 17.5 Billion dollars revenue and 6 billlion dollars amounted export in 2012 and pointed out that they are the most dynamic pillar of automotive industry. He emphasized that they have been working to emerge global brands from its members under the motto of strong industry, strong brands.n Halka Arz ve Girişim Sermayesi Fonları'nın önemi anlatıldı Yatırım için de sermaye yapısının güçlü olması gerektiğine işaret eden Dudaroğlu, üyelerine alternatif finans kaynaklarına erişebilmeleri için halka arzla birlikte İMKB ve girişim sermayesi fonlarını gösterdi. 84 Ocak January - Şubat February 2013 www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD TAYSAD EGE BULUŞMALARI TAYSAD Başkan Vekili Mustafa Zaim TAYSAD Başkan Vekili Mustafa Zaim, açılış konuşmasında sektör verilerini değerlendirdi Tedarik sanayicileri Ege'de bir araya geldi Yerelden küresele markalaşmanın gücü T TAYSAD, 2013 yılının ikinci üye toplantısında Egeli üyeleriyle bir araya geldi. TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, “Güçlü Sanayi Güçlü Marka” sloganı altında yapılan çalışmalar ile yerellikten küreselliğe, düşük marjlardan yüksek katma değerlere ulaşmayı hedeflediklerini söyleyerek, üyeleri arasından küresel markalar çıkarmak arzusuyla çalıştıklarını vurguladı. 86 Ocak January - Şubat February 2013 ürkiye’nin 32 yılda 11 kat büyüdüğünü ve 10 bin 500 dolarlık kişi başı milli gelir seviyesi ile artık Inovasyon Odaklı Ekonomi olma yolunda adımlar attığına dikkat çeken Dudaroğlu, son dönemlerde hız kazanan Ar-Ge çalışmalarının artarak devam etmesi gerektiğine dikkat çekti. Şubat ayında Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren teşvik sisteminde otomotiv sektörünün, “Öncelikli Yatırımlar” kapsamına alınarak beşinci bölge desteklerine dahil edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını da ifade eden Dudaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümetimizden, 20 milyon TL alt sınırının, kümelenme mantığı ile tedarik sanayi içinde geçerli olacak şeklide revize edilmesini ve aksam parçalar için farklı alt sınırın oluşmasını talep ediyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız önerilerimiz, Ekonomi Bakanlığımıza iletildi. Umuyoruz ki yakın zaman içinde bu yolda ilerleme kaydeder ve tedarik sanayi yatırımlarının da artmasını sağlarız. Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) kapsamında motor, aktarma organları ve otomotiv elektroniğinin teşvik edilmesi, yerlilik oranlarının artmasına imkan sağlayacaktır. Mevcut yerlilik oranımız yaklaşık yüzde 56’dır. Beş milyar dolar seviyesindeki motor ve aktarma organları ithalatının yerlileştirilmesi ile yerlilik oranı yüzde 80’lere ulaşacaktır.” Ege Buluşmaları toplantısına misafir konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Kerem Alkin ise küresel ekonomik değerlendirmelerde bulunarak, şunları söyledi: “Petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki düşüş ve borsadaki www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD hareketlenmeler tüm küresel piyasaları etkiliyor. Dolayısıyla bu küresel gelişmelerin ülkemiz üzerindeki etkilerini dikkatle takip etmeliyiz. Özellikle, küresel parasal genişlemenin beklenenden daha erken sona erebileceği yönündeki endişeler artmaya başlarsa, Türkiye cari açığın finansmanı için uzun vadeli ve kalıcı döviz girişine konu olmakta zorlanabilir. Eğer cari açıktaki hareketlenme artar ve finansmanda kısa vadeye odaklanılırsa 2013 ve daha uzun süreye yönelik büyüme hedeflerinin tutturulması da zorlaşacaktır.” Hizmetler sektöründe bir sürpriz yaşanmazsa Türkiye 2012 büyümesinin 2,1 - 2,3 seviyesinde Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin Türkiye’nin ‘ekonomide devler ligindeyim’ diyebilmesi için katetmesi gereken uzun bir mesafe olduğunu söyledi. “Sanayi stratejimizi ve birçok alanda başlattığımız yapısal dönüşümü tamamlamamız gerekiyor ki, dünyada iddialı bir ekonomi olabilelim. Yüksek teknoloji üreten bir ekonomi olmaya yönelik eksikliklerimizi tamamlamalıyız” dedi. açıklanacağını beklediğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Alkin, eldeki sanayi üretim verilerine göre en iyimser büyüme tahmininin ise yüzde 2,6 olacağını ifade etti. Alkin ayrıca, hizmetler sektörünün olumlu bir sürprizi olmazsa, Orta Vadeli Plan’da açıklanan 2012 büyüme tahmini olan 3,2’nin bir puan sapmasının da tartışmalara sebep olacağını dile getirdi.n Supply industry gathered in Aegean Region Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin ve TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu 88 Ocak January - Şubat February 2013 TAYSAD’s second member meeting of 2013 gathered its Aegean region members. TAYSAD President Dr. Mehmet Dudaroglu said that acting in line with “Strong Industry, Strong Brands” motto, they aim to go global from local and reach higher added values from low margins. He emphasized that TAYSAD wants to help its members to be global brands. www.taysad.org.tr TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD Otomotiv tedarik sanayinde atama TAYSAD’da Genel Koordinatörlük koltuğu Süheyl Baybalı’nın TAYSAD Genel Koordinatörlük görevine dernekte 2010 yılından bu yana Denetleme Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Süheyl Baybalı atandı. Y eni görevine 1 Şubat 2013 tarihinden itibaren başlayan Baybalı, 2006 yılında aktif olarak görev aldığı TAYSAD’a, bundan böyle sektörel deneyimi ile katkı sunmaya devam edecek. Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra aynı dalda yüksek lisans yapan Baybalı, iş hayatına TOFAŞ’ta başladı. Ardından, 1989 – 2007 yılları arasında Nursan Otomotiv Grubu’nda Genel Müdür Yardımcılığı, Genel Müdür ve İcra Kurulu Üyeliği görevlerini yürüttü. 2007-2009 yılları arasında Dentaş Ambalaj’da Genel Müdür, 2010 yılında ise CEO ve hissedar olarak Komsan A.Ş.’de görev yapan Baybalı, otomotiv tedarik sanayine TAYSAD’da hizmet etmeye devam edecek. Son yıllarda otomotiv sanayi içindeki ihracat payını yüzde 50 seviyelerine yaklaştıran otomotiv tedarik sanayinin 90 Ocak January - Şubat February 2013 hızlı yükleşini kaliteye, zamanında teslimata, Ar-Ge yatırımlarına ve ana sanayiyle güvene dayalı işbirliğine bağlayan Baybalı, önümüzdeki dönemde ihracatın yanı sıra TAYSAD’ın küresel bilinirliğini artırmak için yurtdışı faaliyetlerini artıracaklarını söyledi. Otomotiv sektöründeki tüm paydaşların işbirliği ve güç birliği içinde çalışması gerektiğine dikkat çeken Baybalı, “Güçlü Sanayi Güçlü Marka sloganımız çerçevesinde paydaşlarımız ile olan işbirliğini daha da güçlendirilmeyi hedefliyoruz. Özellikle markalaşma çalışmalarına, üniversite-sanayi işbirliğine, yetkin insan kaynağının yetiştirilmesine ve Ar-Ge faaliyetlerine odaklanarak, bu doğrultudaki çalışmalarımızı ve önerilerimizi hükümetimiz ile paylaşacağız. Ekonomi Bakanlığı’nın destekleri ile hayata geçirdiğimiz Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi projelerimize 2013 yılında da devam edeceğiz. Tedarik sanayi firmalarımızın stratejik kararlarına kılavuzluk edecek Kıyaslama Çalışmalarımızı ise yeni bir yapılanma ile sürdüreceğiz.” dedi.n www.taysad.org.tr ARAŞTIRMA RESEARCH KPMG Türkiye 2013 Otomotiv Yöneticileri Araştırması açıklandı "Türkiye Otomotiv Sektörünün Geleceğe Yolculuğu" KPMG Türkiye yönetiminde, TAYSAD, OSD, ODD ve OYDER ile bu derneklerin üyelerinin destekleriyle gerçekleştirilen "KPMG Türkiye 2013 Otomotiv Yöneticileri Araştırması"nın sonuçları açıklandı. K PMG Türkiye 2013 Otomotiv Yöneticileri Araştırması"nın sonuçlarının açıklandığı toplantıda konuşan Ergün Kış, KPMG'nin küresel ölçekte 14 yıldır düzenlediği otomotiv yöneticileri araştırmasının bir uzantısı olarak farklı dinamiklere sahip Türkiye otomotiv pazarına özel bir araştırma yaptıklarını, sektöre yönelik ülke bazlı böyle bir araştırmayı Çin'den sonra Türkiye için hazırladıklarını ifade etti. KPMG Türkiye olarak bu yıl ilkini hazırladıkları bu araştırmayı gelecek yıllarda da her sene tekrarlamayı düşündüklerini belirten Ergün, İngilizce olarak da hazırlanacak araştırmanın, yurt dışındaki yatırımcılar için önemli bir kaynak niteliği taşımasının hedeflendiğini kaydetti. Türkiye otomotiv pazarında 5 yılda yüzde 20'nin üzerinde büyüme bekleniyor Geçen 10 yılda Türkiye otomotiv sektörünün dikkat çekici bir büyüme sergilediğini vurgulayan Kış, 2003 yılında Türkiye'de 1.000 kişiye düşen araç sayısı 95 iken, son 10 yılda bu rakamın 151'e ulaştığı bilgisini verdi. Kış, araştırmaya göre Türkiye'deki otomotiv sektöründe 5 yıl içinde yüzde 20'nin üzerinde büyüme beklendiğini, 2011 yılında 910 bin olan pazar büyüklüğünün ise 1 milyon 100 binin üzerine çıkmasının tahmin edildiğini söyledi. 92 Ocak January - Şubat February 2013 Otomotiv satış vergilerinin yeniden düzenlenmesi gündemde olacak Kış, KPMG Türkiye olarak Türkiye'de Otomotiv sektörünün hem Türkiye'de hem küresel ölçekte önemli belirsizlikler ile karşı karşıya olduğunu dile getiren Kış, araştırmada gelecek 5 yıllık dönemdeki öncelikli konular arasında otomotiv satış vergilerinin yeniden düzenlenmesinin başı çektiğini, Avrupa krizinin etkilerinin ve aşırı fiyat rekabetinin ise diğer öne çıkan konular olduğunu belirtti. Avrupa ve iç pazara yönelik olacağını BRIC ülkeleri üreticileri 6 yıl içinde Avrupa pazarında yapabileceğini ifade etti. Ergün Kış, araştırma sonuçlarına göre, Türkiye'deki otomotiv yöneticilerinin, BRIC ülkeleri üreticilerinin Avrupa pazarına 6 yıl gibi kısa bir süre içinde gireceğini öngördüğünü ve Türkiye'nin kendisini bu sürece göre konumlandırması gerektiğini ifade etti. beklenen kapasite artışının daha çok ama uzun vadede Kuzey Afrika ve Ortadoğu'nun da potansiyel olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Araştırmaya katılanların bugüne kadar teşvik yasasının otomotiv sektörü için yetersiz olduğunu düşündüğünü anlatan Kış, yeni teşvik kanunu ile birlikte yatırımların yönünün Türkiye'ye dönüş Son 5 yılda otomotiv yan sanayisinde 15 tane satın alma yaşandığına, bunun 8 tanesinin 2012'de gerçekleştiğine dikkat çeken Kış, Türkiye'de iç pazarın canlandırılması için vergi yüklerinin hafifletilebileceğini dile getirdi. Türkiye'nin otomotiv yan sanayisi Yöneticilerin BRIC ülkelerinin Avrupa pazarına girerken üretim üssü olarak öncelikli olarak Doğu Avrupa ve yeni AB ülkelerini tercih edeceğini düşündüğünü aktaran Kış, KPMG'nin 2012 Küresel Otomotiv Yönetici Araştırması'nda Türkiye'nin BRIC ülkelerinin Avrupa'ya giriş kapısı olabileceği beklentisi ortaya çıkarken, Türkiye'deki otomotiv yöneticilerinin ise bu konuda Türkiye'yi ikinci sıraya yerleştirdiğini söyledi. Rusya'ya odaklanıyor Yeni teşvik kanunu, otomotiv sektörüne yapılacak yatırımları destekleyecek ülkenin en hızlı gelişen sektörlerinden Araştırmaya göre Türkiye otomotiv sektörünün 5 yıl içinde yeni bir üreticinin Türkiye'ye yatırım yapmasını beklediğini aktaran Kış, bu yatırımın yüzde 42 oranında Avrupa'dan, yüzde 33 oranında Asya'dan beklendiğini açıkladı. Avrupa'nın en büyük pazarı olan Türkiye'deki otomotiv yöneticilerinin yan sanayi için işbirliğinde en önemli bölgenin Rusya olacağını öngördüğüne işaret eden Kış, yöneticiler için Doğu Avrupa ülkelerinin ikinci sırada gelmesinin de Türkiye'nin bölgedeki rolünü ve önemini artırma hedefinin bir göstergesi olduğunu dile getirdi Ergün Kış, "Rusya'da otomotiv sektörü biri konumunda. Araç satışları açısından önümüzdeki birkaç yıl içinde Rusya'nın Almanya'yı da geride bırakarak en büyük otomotiv pazarı haline gelmesi bekleniyor. Rusya otomotiv pazarı, Türkiye otomotiv yan sanayisi için zengin bir fırsat çeşitliliği sunuyor" dedi.n www.taysad.org.tr CIAPE Pekin 13-15 EYLÜL 2013 Katılımcı İstatistikleri (2012) ÜLKELER BAZINDA KATILIMCI (YABANCI ÜLKELER) 1. HİNDİSTAN : 65 ŞİRKET 2. GÜNEY KORE : 32 ŞİRKET 3. TAYVAN : 26 ŞİRKET 4. ALMANYA : 22 ŞİRKET 5. ABD : 19 ŞİRKET 6. JAPONYA : 16 ŞİRKET 7. FRANSA : 15 ŞİRKET 8 KANADA : 12 ŞİRKET 9. HONG KONG : 9 ŞİRKET 10. POLONYA : 3 ŞİRKET Milli Katılım Standı ile Katılan Ülkeler: Hindistan, Güney Kore, Fransa, Japonya, ABD, Almanya vb. Hindistan CIAPE 2012 Fuarı'na "Partner Country" olarak katılım sağlamıştır. KATILIM BEDELİ 550 $/m 2 51.830 TOPLAM ZİYARETÇİ 48.512 YEREL, 3.318 YABANCI 1483 TOPLAM KATILIMCI 1264 YEREL, 219 YABANCI 70.000 m 2 NET FUAR ALANI % 70 DEVLET DESTEĞİ KATILIM ÜCRETLERİNE DAHİL HİZMETLER Yer kirası, Stand inşatı ve standın stand malzemeleriyle genel dekorasyonu, Sergi ürünlerinin gümrüklemesi ve gidiş/dönüş nakliyesi, Elektrik bağlantısı, Fuar kataloğuna giriş, Genel tanıtım giderleri, Türk katılımcılar için katalogda yer alma, İçecek ikramları, Genel güvenlik ve temizlik ULUDAĞ OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ Fuarlar ve Tanıtım Şubesi Alpay ÖZTÜRK Tel: 0 224 219 10 00 Dahili: 1902 Faks: 0 224 219 10 99 E-posta: [email protected] OTOMOTİV TEDARİK ZİNCİRİ AUTOMOTIVE SUPPLY CHAIN Türk Otomotiv Endüstrisi Tedarik Şebekesinin Yönetişimi: Ana Sanayi - Tedarik Sanayi İlişki Profili Türk Otomotiv Endüstrisi Tedarik Şebekesinin Yönetişimi: Ana Sanayi-Tedarik Sanayi İlişki Profili” adlı çalışma, Türk otomotiv endüstrisinde ana sanayi-yan sanayi arasındaki ilişkilerin daha yüksek bir ilişkisel performans ile sonuçlanma olasılığını artıran etkili yönetişiminin nasıl başarılabileceğine ilişkin düşünceler geliştirme amacını taşıyor. Dr. Tuğba Gürçaylılar Yenidoğan'ın tez çalışmasına konu olan bu araştırma TAYSAD üyelerinin katıldığı bir anket çalışmasıyla gerçekleştirildi. Dr. Gürçaylılar Yenidoğan yaptığı araştırmayla ilgili sorularımızı yanıtladı. Dr. Tuğba Gürçaylılar Yenidoğan "Türk Otomotiv Endüstrisi Tedarik Şebekesinin Yönetişimi: Ana SanayiTedarik Sanayi İlişki Profili" isimli çalışmanızın amacından söz edebilir misiniz? T ürk Otomotiv Endüstrisi Tedarik Şebekesinin Yönetişimi: Ana Sanayi-Tedarik Sanayi İlişki Profili adlı çalışmam, Türk otomotiv endüstrisinde ana sanayi-tedarik sanayi arasındaki ilişkilerin daha yüksek bir ilişkisel performans ile sonuçlanma olasılığını arttıran etkili yönetişiminin nasıl başarılabileceğine ilişkin düşünceler geliştirme amacını taşımaktadır. Bu amaçla birinci kademe tedarik sanayi firmalarının yöneticilerinden toplanan veriyle elde edilen bulgular, teorik olarak operasyon yönetimi ve stratejik yönetim alanlarıyla, yönetsel olarak da örgütler arası şebekelerin yönetişimiyle ilgili bazı önemli bilgilerin üretimine olanak tanımıştır. Ek olarak, bu çalışmada, 94 Ocak January - Şubat February 2013 parça tipolojisiyle uyumlu bir ilişki sınıflandırması yapılmıştır. Böylece tedarik sanayi firmalarının bilgi birikim depolarında (tasarım ve süreç FMEA gibi) kodlanan stratejik bilginin paylaşımı/ transferine odaklanılarak, ilişki sürecinin yönetişimini etkileyen bilgi paylaşımının kritik faktörleri (üründeki teknolojik değişim hızı ve ana sanayi firmalarının fırsatçı eylemleri) ana sanayi-tedarik sanayi arasındaki her bir ilişki biçimine göre değerlendirilebilmiştir. Ayrıca bu sonuçların ortaya çıkardığı tabloyu özetlemenizi, yorumlamanızı rica edersek neler söylersiniz? sayısı çeşitlenirken, ana sanayi ve tedarik sanayi firmaları arasındaki güç dengeleri değişmektedir. İleri teknoloji gerektiren ve az sayıdaki tedarik sanayi firmasının tedarikte bulunabildiği parça gruplarında, bilgi paylaşımı düşük, tedarik sanayi değiştirme maliyetleri yüksek ve dolayısıyla ana sanayinin tedarik sanayi üzerindeki kontrolü düşüktür. Bir başka deyişle, tedarik sanayinin ürünleri patentli ve alternatif teknoloji sahibi tedarikçilerin sayısı oldukça azsa (ör, Bosch firmasının dizel motorlu araçlar için geliştirdiği yüksek basınçlı enjeksiyon sistemi), tasarım Genel olarak, Türk otomotiv endüstrisinde yüksek teknolojik değişim hızına sahip ürün gruplarında faaliyet gösteren tedarik sanayi firmalarının yüzde 47’sinin ana sanayi firmalarıyla işbirliği temelli ilişkiler geliştirdikleri sonucuna ulaşılmıştır. İlişkilerin yüzde 26’sında ana sanayi firmalarının hakimiyeti gözlemlenirken, yüzde 27’sinde ise tedarik sanayinin hakim olduğu bir profilden söz edilebilir. Bu bulguyu, tedarik sanayinin ürün geliştirme faaliyetlerine katılımını dikkate alan bir parça tipolojisiyle birlikte değerlendirmek mümkündür. Çizim onaylama sisteminde yer alan parçalar için gereksinim duyulan ileri teknoloji düzeyi ve parçayı üretecek alternatif tedarikçilerin www.taysad.org.tr Tedarik sanayi Kara kutu parçaları: Çizim onaylama sistemi Mülkiyet hakkı Koltuk Fren Sistemleri (+) Standart parçalar: lastik akü Bilgi paylaşım Dizel enjeksiyon sistemleri (-) Ana sanayi İşbirlikçi ilişki Tedarik sanayi hakimiyeti Detayına hakim olunan parçalar Kara kutu parçaları: Çizim yaptırma sistemi Arka tampon yakıt deposu Fonksiyon Kritik Estetik Kritik Egzoz Ön far Buton ve Anahtarlar Ana sanayi Tasarım sorumluluğu Tedarik sanayi Sipariş edilen parçalarda yan sanayinin ürün ve süreç tasarımına katılımı ve tasarım çizimlerinin sahipliğine göre parçaların sınıflandırılması / Ana sanayi-yan sanayi ilişki profili detayları sadece tedarik sanayi firması tarafından bilinir, sürece hakim olan tedarik sanayi firmasıdır ve hiçbir detayı ana sanayi firmasıyla paylaşmamaktadır. Hatta tedarik sanayi firmalarının ürüne sağladıkları garantilerin ötesinde bu garantilerin temin edildiği testleri de kendi ekipmanlarıyla gerçekleştirdikleri gözlemlenmektedir. Yani ürünü kendileri akredite etmektedirler. Çünkü ana sanayi konuya hakim değildir ve bu nedenle ürünü doğrulayacak testleri gerçekleştirememektedir. Bağlantılı olarak, bu tip parçaların tedarikinde tedarik sanayinin hakim olduğu bir ilişki ağı söz konusu olmaktadır. Buna karşın Türkiye’de küresel tedarik sanayi firmaları dışında çok az firma kendine has teknoloji kullanmaktadır. Kendine has teknolojiye sahip tedarik sanayi firmaları ise daha fazla alternatif tedarik sanayi işletmesinin tedarikte bulunduğu ürünleri geliştirmektedirler. Buna karşın, ana sanayi firmaları, ileri teknoloji gerektiren parçaların yerel üreticilerinden sağlanan lojistik avantajlardan yararlanmak için bu firmalarla karşılıklı bağımlı ilişki bağları kurabilmektedirler. Diğer taraftan, çizim yaptırma sisteminde parçaların detaylı tasarımları tedarik sanayi firmalarına yaptırılmasına rağmen parça çizimlerinin mülkiyet hakkı bir anlaşma ile ana sanayi firmasına devredilmektedir. Burada amaç istenildiğinde tedarik sanayi firmasını değiştirebilme kolaylığına sahip olabilmektir ki bu ana sanayinin hakim olduğu bir ilişkinin en olası sonucudur. Ayrıca bu çalışmadan elde edilen bulgular, ana sanayi-tedarik sanayi arasında yapılan sözleşmelerin kapsamına ilişkin bazı çarpıcı sonuçlara ulaşılmasını sağlamıştır. Türk otomotiv endüstrisinde ana sanayi ile tedarik sanayi arasında yapılan sözleşmelerin genellikle en kötü durum karşısında izlenecek aşamaları içerdiği, bunun dışında yürüyen işlerin iş akışı içerisinde, dönemlik tahmini bilgilere göre şekillendiği saptanmıştır. Tedarik sanayi firması ana sanayi firmasının niyet mektubuna yanıt olarak vermiş olduğu teklif formunda, tedarik miktarını, proje süresini (en az 5 yıllık) dikkate alarak belirlemekte ve bu miktar üzerinden fiyat teklifinde bulunmaktadır. Teklif üzerinde mutabakat sağlanan ana sanayi firması, ilgili süre boyunca satın alımda bulunacağını resmi olarak taahhüt etmemekte ve daha kısa bir sürede tedarik sanayi firmasıyla olan ekonomik ilişkisini sonlandırabilmektedir. Sadece sipariş formunda belirtilen garantili satış miktarının ödenmesi garanti altına alınabilmektedir. Bu miktar genellikle üretim hattında aksamaya yol açmayacak stok ihtiyatı kadardır. İmzalanan sözleşmelerin fiyat ve özellikle üretim miktarı konusunda açık ve uzun vadeli taahhütler içermemesi ve sadece tedarik sanayi firmalarına ilişkin yaptırımlara yer vermesi nedeniyle tek taraflı olduğu Dr. Tuğba Gürçaylılar Yenidoğan 2011 yılında Akdeniz Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme Bölümü Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalı’ndan doktorasını alan bir akademisyenim. Türk otomotiv endüstrisi üzerine çalışmalarım “Tedarik şebekelerinde biçimsel ve ilişkisel yönetişim: Türk otomotiv endüstrisinde bir araştırma” başlığını taşıyan doktora tezime dayanmaktadır. Doktora sürecimde TÜBİTAK’tan aldığım burs, çalışmalarımın bir bölümünü Viyana Üniversitesi’nde sürdürmeme olanak tanımıştır. www.taysad.org.tr Otomotiv endüstrisi ana sanayi-yan sanayi ilişkilerinin yönetişimi, ana sanayi firmalarının dış kaynak kullanım stratejileri ve otomotiv şebekelerinin merkezileşme düzeyi üzerine ulusal ve uluslararası akademik dergilerde yayınlarım bulunmaktadır. “Governance Mechanisms in Supplier Networks: The Turkish Automotive Industry” adlı bir çalışmam 2010 yılında Madrid’de yapılan Uluslararası Yönetim ve İşletme Akademisi (IAMB) konferansında en iyi öğrenci bildirisi ödülüne (Best Student Paper Award) layık görülmüştür. Ocak January - Şubat February 2013 95 OTOMOTİV TEDARİK ZİNCİRİ AUTOMOTIVE SUPPLY CHAIN düşülmekte ve tek taraflı, eksik bilgi ve taahhüt içeren bir anlaşmanın hukuki bağlayıcılığı tartışılmaktadır. Ek olarak, sözleşme kapsamının ilişki tipine göre büyük farklılıklar göstermediği, fakat tedarik sanayinin güçlü olduğu ilişkilerde ana sanayinin bazı ek hükümleri kabul edebildiği gözlemlenmektedir. Dolayısıyla, ana sanayi ve tedarik sanayi arasındaki ekonomik ilişkiden her iki tarafın da fayda sağlayabilmesinin sözleşmeye dayalı yaptırımların ötesinde işbirliği inancına olan güven ile tesis edilebileceğini vurgulamak yerinde olacaktır. Çalışmanızın TAYSAD üyelerine ne gibi mesajlar taşımasını istersiniz? Otomotiv tedarik şebekelerinde ana sanayi ve tedarik sanayi firmaları arasındaki faaliyetlerin tasarım, dağıtım ve kalite bağlantıları bilginin paylaşımına yönelik kurumsallaşmış süreç ve rutinler gerektirmektedir. Böylece örgütler şebeke düzeyi öğrenme veya örgütler arası öğrenmenin yarattığı ortaklaşa rekabetçilikten faydalanabilmekte ve bilginin yapısal boşlukları arasında köprü kurararak, örgütsel sınırların ötesinde daha büyük bir etki alanına sahip olabilmektedirler. Dolayısıyla bu çalışma, tedarik sanayinin ana sanayiyle birlikte biçimsel (sözleşmeye dayalı teminatlar gibi) ve ilişkisel (işbirliğine dayalı güven gibi) yönetişim araçlarının uygun bir bileşimine ulaşmaya katkı sağlamaları gerektiğine işaret etmekte, Türk otomotiv endüstrisinde performans hedeflerine ortaklaşa rekabetçiliğin başarılmasıyla ulaşılabileceğine vurgu getirmektedir. Otomotiv sanayiine ilişkin yaptığınız başka araştırmalar var mı? Kısaca bahseder misiniz Türk ana sanayi firmalarının dış kaynak kullanım stratejileri üzerine bir çalışmam var. Bu çalışmamda parça tipine göre tedarikte bulunulan tedarik sanayi firmalarının sayısıyla ana sanayinin kaynak kullanım politikalarını inceledim. Çalışmanın sonucu, ana sanayinin tedarikçi havuzundaki firma sayısının 40 Turkish Automotive Industry’s Supply Network’s Governance: Profile of Automotive Industry and Supply Industry Relations Report on “Turkish Automotive Industry’s Supply Network’s Governance: Profile of Automotive Industry and Supply Industry Relations” provides findings on the profile of relations in the industry’s supply network. Empirical data driven from the findings is gathered from the first stage supply companies that operate in the field of passenger and light commercial vehicle categories via feedbacks educed from electronic surveys. TAYSAD member lists are used to identify the supply companies, which create the main population of the research. The reason behind the research’s evaluation beyond its 96 Ocak January - Şubat February 2013 target group is that supply companies, which operate in the Turkish automotive industry’s tractor and heavy commercial vehicle categories, establish quite different networks due to their lower production amounts. As the supply companies, which operate in tractor and heavy commercial vehicle categories of Turkish automotive industry, establish quite different networks due to their lower production amounts, this led the research to be evaluated out of its target group. For further information on the report, please contact Dr. Tuğba Gürçaylılar Yenidoğan at t.yenidogan@ hotmail.com ile 260 arasında değiştiğini göstermiştir. Her bir ana sanayi firmasının parça tipine göre izlediği kaynak kullanım politikası, tek kaynaktan, çift kaynaktan ve çoklu kaynaklardan tedarik olmak üzere farklılık arz etmektedir. Ayrıca ana sanayi firmalarının kaynak kullanım şekli OEM’in orijinal ülkesinden veya üçüncü ülkelerden ithal edilen parçalar ve Türkiye’de faaliyet gösteren yerli ve yabancı sermayeli tedarik sanayi firmalarından tedarik edilen parçalar olmak üzere kategorize edilmiştir. Türk otomotiv endüstrisindeki araştırmalarıma ek olarak Avusturya otomotiv endüstrisi tedarik şebekesi üzerine de çalışmalarım bulunmaktadır. Avusturya tedarik sanayi firmalarından toplanan ampirik verinin kullanımıyla gerçekleştirdiğim son çalışmamda, otomotiv tedarik şebekelerinde ürün geliştirme süreciyle ilgili alınan kararların merkezileşme derecesini etkileyen faktörleri açıklamayı amaçladım. Bu çalışmada ortaya çıkan sonuçlar şu şekilde oldu: Yan sanayi firmalarının ürün geliştirme süreçlerine ait bilgi birikim düzeyi artarken şebekenin merkezileşme derecesi azalmaktadır. Teknolojik yeniliklere bağlı olarak artan üründeki değişimler daha merkezi şebeke yapılanmalarına yol açmakta ve ilişkiye has yatırım düzeyi artarken merkezileşme derecesi azalmaktadır. Bundan sonraki çalışmamda ise Avusturya ve Türk otomotiv endüstrileri tedarik şebekelerinin yönetişim dinamiklerini karşılıklı bir analiz ile raporlamayı planlamaktayım.n www.taysad.org.tr SOSYAL SORUMLULUK SOCIAL RESPONSIBILITY Otomotiv sektörü özgün ve yaratıcı fikirleri arıyor Türkiye otomotiv sektöründe bu yıl ikincisi gerçekleştirilen "Türkiye Otomotiv Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı Yarışması ve Otomotiv Tasarım Yarışması" için başvurular devam ediyor. O İB tarafından T.C. Ekonomi Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçıları Meclisi koordinatörlüğünde 17-18 Nisan tarihleri arasında Bursa Merinos Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenecek 2. Ar-Ge Proje Pazarı ve 2.OtomotivTasarım Yarışması için başvurular devam ediyor. "Türkiye Otomotiv Sektöründe Ar-Ge Proje -Pazarı ve Tasarım Yarışması" sektörde çalışan profesyoneller, araştırmacılar, akademisyenler ilgili dallarda eğitim alan öğrenciler ve otomobil tutkunlarını içine alan geniş bir kitlenin yaratıcı fikirlerini ortaya koyabileceği, "Ar-Ge Proje Pazarı" ve " Otomotiv Tasarım Yarışması" olmak üzere iki farklı projeyi kapsıyor. 2. Otomotiv Tasarım Yarışması İlki 2012 yılında düzenlenen Otomotiv Tasarım Yarışması tasarım tutkunlarına kendi hayallerindeki tasarımları hayata geçirme keyfini yaşatıyor. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından otomotiv sektöründe ürünlerin geliştirilmesi ve tasarım etkinliklerinin yaygınlaştırılması amacıyla düzenlenen bu yarışmayla otomotiv sektörü ve otomotiv kullanıcıları için yenilikçi tasarımların desteklenmesi amaçlanıyor. Ergonomi, Yenilenebilir Enerji - Çevre, Emniyet, Mekanik Fonksiyonellik olmak üzere 4 kategoride katılıma imkanı sunuyor. "Ar-Ge Proje Pazarı", Profesyoneller ile Sanayicileri Bir Araya Getiriyor Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen yarışmanın diğer bir ayağı olan "Ar-Ge Proje Pazarı" profesyonelleri ve sanayicileri bir araya getiriyor. Akademik ve bilimsel araştırma faaliyeti yürüten üniversite, araştırma merkezi ve firmalar, sanayiciler, profesyonel olarak bu işle ilgilenen herkesin projelerinin sanayiye kazandırılması amacıyla düzenlenen yarışmada sektörün ihtiyaçları doğrultusunda belirlenerek yapılması istenen Ar-ge projeleri, kategori ayrımı olmaksızın ele alınıyor. Yarışma sonunda, projeleri seçilen araştırmacı ve akademisyenlerin tasarımlarını sunabileceği ve sanayicilerle bir araya gelerek bire birgörüşme olanağına sahip olacakları bir sergide düzenleniyor. 2023 İhracat Stratejisi kapsamında ülkemizde Ar-Ge ve tasarım kültürünün yerleşmesi ve teknoloji ile bütünleşmesi, Ar-Ge ve Tasarım konularında yeterli birikimin oluşturulması, ihracatta katma değerin artırılması, yeni teknolojiler ile üretim yapılması, komponent bazlı yenilikçi ürünler tasarlanması, yeni tasarımcılar yetiştirilmesinin teşvik edilmesi, üniversite-sanayi işbirliğinin güçlendirilmesi ve ülkemiz ihracatçıları tarafından özgün ürünlerin üretilip, dünya pazarlarına sunulması amaçıyla düzenlenen yarışmanın başvurları; proje pazarı için 15 Mart 2013, tasarım yarışması için 1 Nisan 2013'e kadar devam ediyor.n "Otomotiv Tasarım Yarışması", üniversite öğrencilerinin yanı sıra, profesyonel çevreler ile değerli bir fikri olan ve katılım kriterlerini karşılayan herkese açık bir yarışma olarak düzenleniyor. Katılımcılardan özgün ve yenilikçi projeler geliştirilmesinin beklendiği son başvuru tarihi 1 Nisan olan "Otomotiv Tasarım Yarışması", komponent bazında; 98 Ocak January - Şubat February 2013 www.taysad.org.tr YENİ TEKNOLOJİLER NEW TECHNOLOGIES Türkiye'de bir ilki Tekiş Kalıp gerçekleştirdi: 3’ü Bir Arada "CNC Derin Delme-FrezelemeDiş Açma Tezgahı" CNC Derin Delme-Frezeleme-Diş Açma Tezgahı Ü lkemiz gelişmiş bir kalıpçılık sektörüne sahip olmasına karşın maliyet konusunda rekabet sıkıntısı yaşamaktadır. Enjeksiyon kalıplarının tasarımından başlayarak, çözülmesi gereken önemli konulardan biri kalıbın sabit sıcaklıkta sürekli ve verimli çalışmasının sağlanmasıdır. Bunu sağlayacak en önemli unsur da soğutma delikleridir. Bu delikler, ülkemizde genellikle, bohrwerk tezgahları ve radyal matkaplar kullanılarak ve ucuna mil kaynatılarak uzatılmış helis matkaplar ile açılmaktadır. Ancak, delme süresinin uzunluğu teslim sürelerinin uzamasına neden olmaktadır. Talaşın dışarı atılmasındaki güçlük, matkap ucunun eğri gitme ve kırılma olasılığına bağlı hassas kalıp yüzeyine yakın delik açamama gibi olumsuzluklar, derin delikler delinememesine ve haliyle soğutma verimliliğinde düşüşe yol açmaktadır. ve diş açma işlemlerinin aynı tezgah üzerinde yapılabiliyor olmasıdır. neredeyse tamamı ne yazık ki yurt Toplam işleme süresinin kısalmasıyla işçilik maliyetleri düşmektedir. İş parçası tezgahtan tezgaha aktarılırken yapılabilecek hatalı referanslandırma riski ortadan kalkmakta, sonuç olarak rekabet gücümüz artmaktadır. ediliyor. Bu ülkede nelerin tasarlanıp Portekiz’de her iki kalıpçıdan birine bir derin delme tezgahı düşmektedir. Türkiye‘de ise yalnızca kalıpçılık sektörünün lider birkaç firmasında ithal, kapasitesi sınırlı (kalıp ağırlığı 3-5 ton ve delme boyu 1.200 mm) ve frezeleme özelliği olmayan derin delme tezgahı bulunmaktadır. Kalıplara yüksek hızlarda soğutma delikleri delme, aynı zamanda frezeleme ve diş açma yeteneğine sahip bu tezgahla, katma değeri daha yüksek büyük ebatlı ve ağır tonajlı kalıp plakalarını işleme olanağı yaratılmıştır. bugün Türkiye’de üretme gayretine Verimlilik ve rekabet gücü artışı, bu yüksek nitelikli, etkin soğutulabilen, çevrim süresi kısa ve verimli çalışan kalıpları kullanacak ulusal firmalar için de geçerlidir. Zaten bu tip tezgah üretiminde çok Bu gereksinimden harekete geçilerek, 20 tona kadar parça bağlanabilecek ve 2.000 mm boy, 40 mm çapında deliği tek seferde delebilecek, aynı zamanda kalıp plakalarının yan yüzeylerindeki freze işlemlerini de yapabilecek, diş açabilecek DERİN DELİK DELME tezgahı geliştirilmesi öngörülmüştür. Geliştirmiş olduğumuz ``CNC Derin Delme-Frezeleme-Diş Açma Tezgahı`` ülkemizde bugüne dek yapılmamış tipte bir tezgahtır. Bu proje Avrupalı ve Uzakdoğulu tezgah imalatçılarına bir meydan okuma olarak değerlendirilebilir. Tezgahın esas üstünlüğü, üç farklı operasyon olan derin delme, frezeleme 100 Ocak January - Şubat February 2013 dışından çok yüksek maliyetlerle ithal üretildiğini çok iyi bildiğimiz için tezgah tedariki konusunda yurt dışına olan bağımlılığımız TEKİŞ olarak bizi hep üzmüştür. Standart özelliklerde, yüksek adetlerle üretilen CNC tezgahlarını girmenin ülkemize çok fazla fayda sağlayacağını düşünmüyoruz. Zira bu tip tezgahları yüksek adetlerde ve düşük maliyetle üretmek için gerekli yan sanayi Türkiye’de mevcut değil. yoğun bir rekabet ortamı olduğu için katma değeri de oldukça düşük. Kalıp sektöründe faaliyet gösteren bir Prototip imalatının başarıyla tamamlanmasından sonra ülkemizde faaliyet gösteren iki otomotiv yan sanayi firmasından sipariş alınmıştır. Bunlardan biri, performans testleri tamamlanarak müşterimize teslim edilmiştir. Diğeri de imalat aşamasında olup önümüzdeki ay içerisinde teslimatı gerçekleştirilecektir. ``CNC Derin Delme-Freze-Diş Açma`` tezgahını çok farklı ebatlarda ve özelliklerde ortalama 2 ay gibi bir sürede teslim edebiliyoruz. Sipariş miktarı arttıkça bu süreyi daha da kısaltacağız. firma olarak kalıpçıların ihtiyaçlarını Kalıp üretiminde kullanılan tezgahların markalarının yarısı kadar.n karşılayacak tezgahların ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini çok iyi biliyoruz. TEKİŞ olarak ürettiğimiz bu tezgah ile Türk kalıpçılarının ilk yatırım ve işletme maliyetlerini düşürerek rekabet güçlerinin yükselmesine katkıda bulunmak bizim için çok önemli. Avrupa’da üretilen tezgahlara nazaran hiçbir teknik eksiğimiz yok. Bunun yanı sıra fiyatı da neredeyse Avrupa www.taysad.org.tr YENİ TEKNOLOJİLER NEW TECHNOLOGIES tedrive akıllı döner bilyeli direksiyon T edrive Steering Systems GmbH tarafından geliştirilen iHSA® teknolojisi ilk defa ağır ticari araçların hidrolik direksiyon sistemleri segmentinde aktif şerit koruma desteğinin entegre edilmesini sağlıyor. Direksiyon sistemleri uzmanı bu amaçla iHSA® teknolojisini (akıllı Hidrolik Direksiyon Desteğini) daha da geliştirdi. Hidrolik kremayer direksiyon çerçevesindeki kullanımının yanı sıra iHSA® modülü artık tedrive döner bilyeli direksiyonlarıyla da uyumlu ve dolaysıyla ağır kamyon ve otobüslerdeki kullanıma uyarlanmıştır. Almanya, Chemnitz'deki RBL Bremsund Lenksysteme GmbH şirketinin 1 Ocak 2013'te devralınmasıyla tedrive ürün portföyünü döner bilyeli direksiyonlar ile genişletti ve bu sayede kesin olarak direksiyon teknolojileri alanında kapsamlı bir tedarikçi konumuna yükseldi. Sistemin geleneksel döner bilyeli direksiyon kutularına entegre edilmesi, bilinen şerit koruma sistemlerini aşan ve aktif bir şerit koruma desteğini gerçekleştiren yeni ve ikna edici çözüm yolları sunuyor. Direksiyona tork uygulaması sürücüden bağımsız olarak devreye girebiliyor ve binek araç alanında bilinen tüm güvenlik özelliklerini gösterilebiliyor. Şimdiye kadar sürücüye sadece sesli, görsel veya dokunsal uyarı sinyalleri aktarılırken iHSA® teknolojisinin entegre edilmesiyle artık aktif sürücü yardımcı sistemlerinin kullanılması mümkündür. 102 Ocak January - Şubat February 2013 Kamyonlar ve otobüsler tork örtüşmesi aracılığıyla sürücüden bağımsız şekilde şeritte kalıyor. Kaza riski azalıyor. tedrive’nin yeniliği ile yoldaki tekerlek kanallarının ve yan rüzgârların etkileri de dengeleniyor. Direksiyon desteği kendini ilgili sürüş durumuna göre uyarlıyor. Sonucu: Manevralar için de destekleyici, belirgin derecede daha kolay ve kesin direksiyon kullanımı. Türkiye’deki yeni tedrive fabrikasının operasyonel genel müdürü Hüseyin Erdem "Otomotiv sektörünün geliştirme ortağı olarak böylelikle yeni teknoloji uygulamalarını tüm araç sınıflarının ötesine geçirme vizyonumuzu takip ediyoruz", diye vurguluyor. Temel olarak geleneksel döner bilyeli direksiyon Erdem "Sağlam tasarım, denenmiş teknoloji ve uzun yıllara dayanan tecrübe tedrive döner bilyeli direksiyonların özellikleridir", diye açıklıyor. Değişken direksiyon dişli takımının kullanımı sürücüye optimize edilmiş bir direksiyon hissi sunuyor. Döner bilyeli direksiyon ek olarak kompakt montaj ölçülerinde çok yüksek hidrolik güç yoğunluğuna olanak tanıyor. Modüler yapı tarzı araçta, özellikle de giriş mili tarafında açılı dişli kutuları ile kombinasyonda, direksiyonun çeşitli konumlarda yerleşimine imkân tanıyor. Çift devreli direksiyon kutuları da opsiyon olarak mevcuttur. Böylelikle ek hidrolik silindirler direksiyon destek görevleri için kumanda edilebilmektedir. Erdem "iHSA® modülün bilinen sisteme entegre edilmesi ile hidrolik direksiyon Hüseyin Erdem, Türkiye Fabrikası'nın Operasyonel Genel Müdürü desteği alanını daha güvenli ve konforlu bir sürüş hissine yönelik geliştirmeyi başardık",diye açıklıyor. Bu sırada araçta gerekli montaj alanı geleneksel bir çözüme karşılık neredeyse aynı kalıyor. tedrive’nin döner bilyeli direksiyonunun ölçeklenebilir modül opsiyonu ticari araç üreticilerine yüksek ölçüde esneklik sunuyor. Buna, olağanüstü güç yoğunluğu ve çevre dostu oluşuyla eşleşen belirleyici güvenlik ve konfor artısı da ekleniyor. www.taysad.org.tr YENİ TEKNOLOJİLER NEW TECHNOLOGIES tedrive patentli iHSA® teknolojisini geliştirdi ve ağır kamyonlarda ve otobüslerde kullanılacak döner bilyeli direksiyonlara uyarladı. Döner bilyeli direksiyonlar için patentli tedrive iHSA® modülü. tedrive geleneksel döner bilyeli direksiyon. iHSA® modülü kullanmak mümkündür. Sürüş hissi de ilgili sürüş durumuna göre uyarlanabiliyor. Bu amaçla sürüş durumu (sürüş hızı, manevra hızı, yan ivme vs.) mevcut araç sistemleri üzerinden algılanıp iHSA® sistemi için uygun sinyallere dönüştürülüyor. değil, kremayer dişli çubuklu direksiyonlarda da kullanılabilir. tedrive akıllı hidrolik direksiyonu iHSA®, araç direksiyonları pazarını kalıcı olarak etkilemiştir. Bu teknoloji değişken, ön aks yükünden bağımsız ve çevre dostudur. Daha iyi direksiyon işlevselliğinin yanı sıra, optimize edilmiş montaj ölçüleri, platform stratejileri için maliyet ve tasarım avantajları ile pompanın ve direksiyon kutusunun CO2 tasarruf potansiyeli, tedrive’nin akıllı hidrolik direksiyon sistemi iHSA'nın avantajları arasında yer alıyor. iHSA® komple aktif şerit koruma desteği sisteminin bir parçasıdır. Ayarlayıcı olarak direksiyon emirlerini yerine getirir. Araç bu amaç doğrultusunda şerit tanıma için ilgili sensör teknolojisi ile donatılmış olmalıdır. Sensörler ilgili algoritmalarla bağlantılı olarak aracın önceden belirlenen şeritten çıkışını algılar ve aynı anda iHSA’ya® karşı manevra sinyalini verir. "tedrive patentli sistem mevcut hidrolik valfi sürücüden bağımsız olarak kontrol edebilir ve bu sayede bir tork örtüşmesi sağlanır. Bu etki sayesinde aktif şerit koruma ve yan rüzgâr dengelemesi gibi tüm güvenlik ve konfor işlevleri gösterilebilir", diye açıklıyor Erdem. "Sadece mevcut hidrolik valf dışarıdan kontrol edildiği için, bunu tüm araç sınıflarında 104 Ocak January - Şubat February 2013 Hidrolik direksiyonun kalbi döner valftir. Bu bileşen ilave bileşenler ile tamamlanıyor. iHSA® modülü böylece tüm segmentlerde, sadece farklı boyutlarda döner bilyeli direksiyonlarda Erdem "Güvenlik özelliklerinin arasında ilk başta şerit koruma, yan rüzgâr dengelemesi, µ-split fren ve römork dengelemesi bulunuyor", diye özetliyor. "Ancak aracı hedef odaklı direksiyon müdahalesi ile daha güvenli hale getiren gelecekteki tüm sistemler de iHSA® modülün kullanımı ile gerçekleştiriliyor.“n Intelligent recirculating ball steering tedrive Steering Systems GmbH has introduced a world first in the form of recirculating ball steering with the iHSA® module. tedrive has developed a technology that enables the integration of active lane-keeping assistance for the first time into hydraulic steering systems for heavy commercial vehicles. This landmark achievement comes from the further development of the company’s patented iHSA® technology (intelligent Hydraulic Steering Assist). Alongside its application in hydraulic rack & pinion steering, tedrive has now adapted the iHSA® module for tedrive recirculating ball steering systems, thus making it suitable for use in HCVs and buses. The iHSA® is a CO2optimised hydraulic steering system that encompasses all functions of electromechanical power steering (EPS) and now also makes modern driver assistance functions available for the commercial vehicle sector. As a result, all safety and comfort features can now be implemented into the heavy vehicle classes, too. n www.taysad.org.tr ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS Sarıgözoğlu, ABD'ye kalıp ihracatına da başladı Bursa ve Aksaray dahil 4 bölgede faaliyeti bulunan Sarıgözoğlu, 2012 yılında BMW’nin ABD fabrikasına kalıp ihracatı yaptı. B ursa ve Aksaray dahil 4 bölgede faaliyeti bulunan Sarıgözoğlu, 2012 yılında BMW'nin ABD fabrikasına kalıp ihracatı yaptı. Şimdi de Ford'un fabrikasına, otomotiv sanayinin en önemli parçalarından sayılan dış kaporta kalıplarını ihracatına başladı. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sarıgözoğlu, pres metal parça üretiminde Türkiye'nin ilk 5 firması arasında yer aldıklarını söyledi. Sarıgözoğlu, "Uzun yıllardır Ford, Daimler, PSA, Fiat, Porsche gibi prestijli markaların kalıplarını ürettik. Manisa'dan Amerika'ya kalıp gönderiyoruz. Audi'nin Çin fabrikasına da kalıp sevk ederek bu alanda bir ilke imza attık" dedi. 2013'ü her alan atak yılı olarak planladıklarını vurgulayan Sarıgözoğlu, "Manisa, Aksaray ve Bursa fabrikalarında eş zamanlı olarak geçen yıl başlatılan yalın dönüşüm programının meyvelerini almaya başladık. Kapasite artırma amaçlı 14 yeni pres yatırımının bu yılın ilk yarısında devreye alacağız. 12 yeni punta robotu siparişi verdik. Ek yatırım olarak planlanan 2 bin tonluk transfer presinin siparişini de İtalya'ya verdik. DTM'nin hedef ülke seçtiği Brezilya ve Rusya üzerinde çalışıyoruz. Manisa OSB'si ile Avrupa'nın en verimli yatırım kenti oldu" dedi.n Sarıgözoğlu started to export mould to USA Sarıgözoğlu, which has operations in four regions including Bursa and Aksaray, exported mould to BMW's US factory in 2012. Now, the company started to export exernal body shell, which is considered as one of the most important parts of automotive industry, to Ford's factory.n Elektrikli araç aküsü gün sayıyor Elektrikli araçlar için ilk Türk aküsü Şubat ayında deneme üretimine başlıyor. Yiğit Akü tarafından üretilecek akünün seri üretimi ise, 2014 yılında başlayacak. Y şarj etmeyi unutup yolda kalsa bile “şarj yenileme uygulaması” ile aracını 10 dakika içerisinde hazır hale getirebilecek. Kapıya kadar şarj hizmeti de elektrikli araç kullanıcılarını rahatlatacak bir hizmet. Şarj istasyonlarında ödenecek küçük dolum ücretinden başka bir maliyet iğit Akü tarafından geliştirilen kalemi olmaması da tüketicinin cebini ve Şubat ayında deneme, 2014 ilgilendiren bir başka önemli ayrıntı. yılında seri üretime geçecek olan Konuya ilişkin yazılı bir açıklama ilk Türk Elektrikli Araç Aküsü, uzun yapan Yiğit Akü Genel Müdürü şarj sorunu gibi tüketiciyi tedirgin eden sorunları çözmüş olarak dünya pazarında yerini alacak. Yiğit Akü’nün geliştirdiği modele göre elektrikli otomobil kullanıcıları 106 Ocak January - Şubat February 2013 Dr.Hulki Büyükkalender, elektrikli şarj istasyonlarında korkulduğu gibi 6 saat değil dolum için sadece 10 dakika kalacak, korkulduğu gibi saatlerce beklenmeyecek. Tüketici bataryayı araçlar için Lityum İyon akülerin laboratuvar denemelerini 3 yıldan beri sürdürdüklerini ve projeye 20 milyon dolar yatırım yaptıklarını hatırlattı.n www.taysad.org.tr ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS Tezmaksan Makine, Samsung ile anlaştı 1 988 yılında Samsung Heavy Ind LTD olarak ağır sanayiye hizmet vermeye başlayan, 1999 yılında da SMEC (Samsung Machine Tool Engineering Company) olarak Samsung’dan ayrılan firma, takım tezgahları ve endüstriyel robotlar konusunda üretim yaparak faaliyet hayatına başladı. Bugün 15 bin metre karelik çalışma alanı, 7 milyon dolarlık sermayesi ve 250 üzerinde çalışanı ile makina sanayi sektörüne 20 yi aşkın yıldır hizmet vermeye devam etmektedir. CNC Tornalama Merkezleri kategorisinde PL modeliyle LM tipi High speed PL6Gi/ PL8Gi, PLGBi/PL8GBi, PL160i/PL210i, PL160Mi/PL201Mi, Ağır tip (Heavy-duty) ve kutu kızaklı PL-35/PL45/PL60, PL15/ PL20/PL240B, PL25/PL30, C eksenli ve karşı aynalı PL2000MS/2500MS, PL20MC/PL25MC/PL35MC/PL45MC/ PL60MC, motor ve Medikal parçaların işlenmesi için uygun C,Y eksenli ve karşı aynalı PL2000Y/PL2000SY, PL2500Y/ PL2500SY ve özel amaçlı Gang tipi dikey PL6VG-RH/LH tornalama merkezleri bulunmaktadır. İşleme merkezleri kategorisin de yüksek verimlilikte küçük parçaların için yüksek hızda 5 eksenli tezgahlar; büyük motor parçaları ve kalıplar için 5 Yüzey İşleme kapasiteli tezgahlar, 4 kat daha hızlı CNC torna tezgahlar, robot yüklemeli CNC tornalar, büyük motor parçaları ve kalıplar için yüksek hızda M/Center (30,000 rpm) ve küçük motor parçaları, elektrikli arabalar için iki kat hızlı delik delme ve kılavuz çekme tezgahları üretimlerini tamamlamayı hedeflemektedir. işlenmesi, gerektiren işler için LCV30A/ LCV30B/LCV30E modelleri; LCV550C/ LCV55S/LCV650S Kutu kızaklı Yüksek hassasiyetteki İşleme Merkezleri ;güçlü talaşli işlemeler ve yüksek hassasiyetteki kalıp işleri için LCV66/LCV80/LCV850 işleme merkezleri; özellikle LCD tv kasaları için en geniş işleme çeşitliliğine sahip LCV30LB/LCV50LB model işleme merkezleri bulunmaktadır. İngiltere, Polonya, Çin, Türkiye, Kore, Japonya, Güney Afrika, Amerika, Şili, Almanya, İtalya başta olmak üzere dünya genelinde 16 merkez satış ofisine, yurt içinde ise 4 merkez ofis ve 16 satış bayisi ile hizmet vermeye devam etmektedir. 60’ ın üzerinde ülkeye ihracatı olan SMEC, Amerika da en büyük pazara sahiptir.n Robotlar kategorisinde de LCD panel taşıyan Clean Robot, 15 kg taşıma kapasiteli, 7eksenli Multi-Joint Robot; 6 eksenli endüstriyel robot; Cover Lay Kesici UV Laser Sistemi bulunmaktadır. 2013 yılında ise Yapay mafsal , medical parçalar ve türbün kanadı işlenebilmesi Bosch Rexroth'un yeni Genel Müdürü Servet Akkaynak Tahrik ve kontrol teknolojileri alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan Bosch Rexroth Türkiye'de genel müdürlük görevine, 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle Servet Akkaynak atandı. B osch Rexroth Genel Müdür Vekili olarak 2011 Kasım ayından bu yana görev yapan Servet Akkaynak, 1 Ocak 2013 tarihi itibarıyla genel müdürlük koltuğuna oturdu. 1963 doğumlu Servet Akkaynak, Alman Lisesi'ni bitirdikten sonra Ortadoğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 108 Ocak January - Şubat February 2013 bölümünden 1988 yılında mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi'nde üst düzey stratejik yönetim ve finans programlarını tamamladı. Servet Akkaynak, Anadolu Endüstriyel Motor'da Pazarlama ve Satış Müdürlüğü ve ZF Trading A.Ş. (Mannesmann Sachs Handel) Genel Müdürlüğü görevlerinin ardından, 2005 yılında Bosch ailesine katıldı. 2011 yılına kadar Robert Bosch İran Ülke Direktörlüğü görevini yürüten Akkaynak, 15 Kasım 2011 tarihinde Bosch Rexroth Genel Müdür Vekilliği ve Yönetim Kurulu Üyeliği'ne atandı. Bosch Rexroth Genel Müdürlüğü görevini Steven Young'dan devralacak olan Akkaynak, aynı zamanda şirketin Murahhas Azalığını da yürütecek. Türkiye'deki faaliyetlerine 1976 yılında başlayan Bosch Rexroth, 'The Drive and Control Company' sloganı ve Rexroth markasıyla sadece hidrolik pnömatik sektörüne değil fabrika otomasyonu dahil tüm tahrik ve kontrol pazarına hitap ediyor. Bosch Rexroth'un sanayinin ihtiyacı olan her türlü ürün ve hizmeti tek bir çatı altında sunan dünyadaki ender firmalardan biri olduğunu vurgulayan Genel Müdür Servet Akkaynak, vizyonunu, "Türk sanayisinin en büyük ortaklarından Bosch Rexroth'u daha hızlı ve daha esnek bir hale getirmek, teknoloji lideri bir firma olarak sektörün kalkınması için Türk sanayicileriyle önemli projelere adım atmak ve hep birlikte daha ileriye gitmek" şeklinde dile getiriyor.n www.taysad.org.tr ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS Safkar her ihtiyaca farklı çözümler üretiyor Safkar, klimasız otobüs, tramvay, metro gibi toplu taşıma araçlarının klimalandırılması konusunda yurtiçi ve yurtdışında atağa kalkıyor. S afkar Genel Müdürü Nuri Ünver, toplu taşıma araçlarının klimalı hale getirilmesine yönelik taleplerinin arttığına dikkat çekerek, “Yeni araçların tamamına yakını klimalı. Ancak şehiriçinde kullanılan eski araçların büyük bölümü klimadan yoksun. 2014’teki yerel seçimler öncesinde konforlu taşıma hizmeti için klima talebi artacak. Bizim, rakiplerimize göre en önemli avantajımız araca özel, butik çözümler üretebilmemiz. Her türlü araç için bu hizmeti sunuyoruz” dedi. Kliması olmayıp da klimalandırılması gereken çok sayıda otobüs, tramvay gibi aracın bulunduğunu vurgulayan Ünver, “Safkar, 2013’te raylı sistemlerde atağa kalkacak. Yerel seçimler yaklaşırken pek çok belediye metro çalışmalarını hızlandırdı. Konya’nın tramvaylarını klimalandırıyoruz. Biz rakiplerimizden farklı olarak araca her türlü araç için özel çözümler üretiyoruz, dolayısıyla da mühendislik hizmetleri bölümümüz hep çok yoğun çalışıyor. Bu konuda Ar-Ge Merkezi olmamız da bize avantaj sağlıyor” dedi. Mısır’da Safkar klimalı trenler Mısır’da tren klimaları işlerinin sürdüğünü belirten Ünver, “Bu ülkede çok sayıda eski tren var. Bazılarının kliması yok, bazıları günümüz standartlarına yanıt vermiyor; yerlerine özel tasarlanmış ürünler koyuyoruz. 118 vagonda çalışmaları tamamladık, 185 vagon için görüşüyoruz, ama daha yüzlerce klima takılacak vagon var. Türk hükümeti, Mısır’a altyapı yatırımları için kredi verdi, bunun karşılığında Türkiye’den otobüs ve 110 Ocak January - Şubat February 2013 vagon alacak. Bunların da klimalarının yapımına talip olacağız” diye konuştu. Uluslararası fuarlarda 2012 yılında çok sayıda fuara katıldıklarını belirten Ünver, “Bunlardan birisi Berlin’de gerçekleştirilen, raylı sistemler konusunda dünyanın en büyük fuarı olan Innotrans, ticari araçlar için Solutrans, otobüs klimaları için Busworld. Innotrans’ta Ankara metrosu için özel tasarlanmış klimalar ile hafif raylı sistem klimalarını ziyaretçilerin beğenisine sunduk. Raylı sistem klimalarının diğer mobil iklimlendirme sistemlerinden temel farkı, en az 30 sene için tasarlanmaları. Diğerlerinde bu süre 8-10 yıl. Bunlar ayrıca yanmaz, alev almaz, maliyeti yüksek ürünler” dedi. Yeni ürünler Ünver, IAA’da (Uluslararası Otomotiv ve Yan Sanayi Fuarı) iki ürünün lansmanını gerçekleştirdiklerini dile getirdi: “Dizel soğutucumuzun dünya lansmanını yaptık. Çeşitli yerlerde kullanılan elektrikli kabin kliması bir diğer yeniliğimizdi. Kamyon kabinlerinin soğutması, aküden aldığı enerji ile 6-7 saat idare edebiliyor. Avrupa’da bu tür araçlara sıfırdan klima yapmak büyük bir maliyet. Bizimkisi çok ucuz ve çok basit olduğu için tercih ediliyor. Dünyada bu sistemi üreten 3-4 firmadan biriyiz. Bizim farkımız ürünlerimizin kapasitesinin rakiplerimizden daha yüksek olması.” Tramvay klimaları ucuzlayacak Üzerinde çalışmayı sürdürdükleri yeni ürünler hakkında da bilgi veren Ünver, “Ankara metrosu için ürettiğimiz klimaları geliştiriyoruz, biraz daha hafifletip ucuzlatacağız. Soğutucu segmentinde, çift bölmeli, çok bölmeli ürünler geliştireceğiz. Aynı kamyon içinde farklı derecede soğukluklarla taşınması gereken ürünler bulunabiliyor, bunu sağlayacak portföyümüzde bulunmayan nadir ürünlerden biri olan ürünümüzü Nisan-Mayıs aylarında pazara sunabiliriz” dedi. Yerli katma değer Ünver, devletin satın alma politikasında ciddi bir yerlileştirme atılımı olduğunu hatırlatarak, “Yeni ihalelerde yüzde 51 yerlilik şartı aranıyor. Bu yerli tedarikçi için çok büyük bir avantaj. Fakat ne yazık ki Türkiye’de yerli tedarikçi olmak çok kolay. Örneğin Çinli bir firma Türkiye’de ofis açıyor, basit bir atölye kuruyor. Her şeyini yurtdışından getiriyor. Bu atölyede 2 cıvata sıkıp ürüne yerli malı etiketini koyuyor. Oysa tedarik edilen üründeki yerli katma değer önemli olmalı. Yerlileştirme düşüncesi çok güzel ama istenen sonuç alınmıyor. Yerlilik tanımı daha net yapılmalı. İhale şartnameleri hazırlanırken yerli katma değer oranı şartı konabilir. Aksi halde yerli değil yerlileşmiş ürünler desteklenmiş oluyor” görüşünü savundu.n www.taysad.org.tr ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS Olgun Çelik bayileriyle 2013 öngörülerini paylaştı Olgun Çelik A.Ş. Türkiye'nin dört bir tarafından gelen bayilerinin katılımıyla 18 Ocak 2013 günü bayi toplantısı gerçekleştirdi. M anisa Organize Sanayi Bölgesi toplantı salonunda gerçekleşen bayi toplantısı 2012 yılının değerlendirildiği ve 2013 yılına ilişkin ticari öngörülerin yapıldığı ve ayrıca Olgun Çelik A.Ş kurumsal kültürünün yeni katılan bayilerle paylaşıldığı verimli bir atmosferde gerçekleştirildi. Toplantıda ayrıca 2012 yılında en yüksek satış rakamlarına ulaşan ilk üç bayiye plaketleri Olgun Çelik A.Ş Genel Müdürü Ahmet Kanbolat tarafından takdim edildi. Toplantıda konuşma yapan Ahmet Kanbolat, Olgun Çelik A.Ş’nin sektöründe sadece Türkiye’nin değil aynı zamanında Avrupa’nın da en güvenilir firmalarından bir konumda olduğuna önemle değinerek Olgun Çelik A.Ş’nin sahip olduğu tüm kalite ve teknoloji anlayışının Olgun Çelik A.Ş’nin stratejik partnerleri olan bayilerine birebir yansıdığını belirtmiş ve Olgun Çelik A.Ş ailesinin yeni bayilerin katılımıyla günden güne genişlediğini ifade etti. Satış Direktörü Fikret Çamaşırcıoğlu ise Olgun Çelik A.Ş’nin yılda 1 milyon adetten fazla parça üreterek dünya yaprak yay teknolojisini yönlendiren önemli oyunculardan biri olduğunu belirterek, 2012 yılının Olgun Çelik A.Ş açısından başarılarla dolu bir yıl olduğunu ifade etti. Manisa Organize Sanayi Bölgesi toplantı salonunda gerçekleşen toplantı sonrası ise bayilere Olgun Çelik A.Ş’nin Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki yüksek teknolojiyle donanımlı fabrikaları gezdirilmiş, üretim ve Ar-Ge süreçleri hakkında detaylı bilgi verildi.n OlgunCelik, one of most reliable brands of automotive sub-industry with its deeprooted past of 67 years, organized a dealers meeting on January 18, 2013 with the participation of its dealers that came from all over Turkey. Taking place in the meeting hall of Manisa Organized Industrial Zone, the meeting was carried out in a very effective atmosphere where the year of 2012 was reviewed and commercial expectations concerning the year of 2013 as well as the corporate culture of OlgunCelik were shared together with OlgunCelik’s new dealers. Yenmak Otomotiv A.Ş. 2013 Bayi Toplantısı 16 Şubat 2013 Cumartesi günü Konya Rixos otelde gerçekleşen “2013 Bayiler Toplantısı” na Yenmak Otomotiv A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeleri ve Teknik Personeli ile Türkiye’de faaliyet gösteren 26 Yenmak Otomotiv A.Ş. Bayisi katıldı. 2 013 Bayi Toplantısı”na katılan bayi yetkilileri, Yenmak Otomotiv A.Ş. Genel Müdürü Erdogan Kahvecioğlu ve Yenmak Otomotiv A.Ş. Satış ve Pazarlama Müdürü Erhan Kahvecioğlu Tarafından 2013 hedefleri, mevcut yapılanma ve müşteri beklentileri ile ilgili konularda bilgilendirildiler. Yenmak Otomotiv A.Ş. Genel müdürü Erdogan Kahvecioğlu toplantıda "2012 yılında 112 Ocak January - Şubat February 2013 şirketimiz yurt içinde yüzde 25 oranda cirosal büyüme yakalamıştır. 2013 yılında bu oranı daha yüksek bir rakama taşımayı hedefliyoruz. Yeni yapılanma içerisinde satış sonrası ekibimizi “Yerleşik Elaman Uygulaması” ile; İzmir, Antalya, Ankara, Adana illerinde pozisyonlandırıyoruz. Yeni bayiliklerimizle Türkiye pazarındaki payımızı güçlendirerek artırmayı hedefliyoruz. Bayiliğini verdiğimiz gruplara bir yenisini daha ekleyerek; Japon –Kore araç guruplarını da üretim programımıza almış bulunuyoruz." dedi. Toplantının ardından; Yenmak Otomotiv A.Ş. nin Konya 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Gömlek Fabrikası, 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Piston ve Pin Fabrikası, 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Genel Merkez ve Lojistik Merkezini ziyaretin ardından şehir kültür turuyla birlikte bir sonraki Bayiler Toplantısı’nda buluşmak üzere program noktalandı.n www.taysad.org.tr