Sayı 44 - İlköğretim

Transkript

Sayı 44 - İlköğretim
Albina Nur Aksoy 8C
İ L K Ö Ğ R E T İ M
MERHABA
Sevgili Sezinliler
Sahibi
Özel Sezin Okulu Ltd. Şti. adına
Gülin Sezin Toroslu
Sorumlu Müdür
Can Vuran
Genel Yayın Yönetmeni
Pelin Sezin
Sanat Yönetmeni
Semra Bolat
Görsel Yönetmen
Ali Erdoğdu
Editör
Yüksel Altıntaş
Nigar Tokat
Özel Sezin Okulu
Ulubatlı Hasan Caddesi No:18
Çekmeköy/İstanbul
Telefon: 0216 642 00 10
Faks: 0216 642 00 20
E-Posta: [email protected]
www.sezin.k12.tr
Ofset Hazırlık
Özel Sezin Okulu
Baskı
Promat Basım Yayın San. Tic. A.Ş.
E-5 Karayolu üzeri, Haramidere mevkii, İstanbul
Telefon: 0212 690 63 63
[email protected]
YEREL SÜRELİ YAYIN
Yılda iki kez yayınlanır.
Eylül 2010 - Ocak 2011
Sayı: 44
KIŞ 2011
Okulların açıldığı sabahlar biz eğitimciler için ayrı bir heyecandır. Okulumuzun açıldığı
15 Eylül 2010 sabahı da bizim için böyle bir sabahtı. Eski öğrencilerimiz tatilden
büyümüş dönerken, aramıza yeni katılan öğrencilerimizle Sezin Ailesi’ni biraz daha
genişletiyorduk. Diğer yandan mezun öğrencilerimiz de SBS sonucunda hayallerine
kavuşmuşlar, istedikleri okulları kazanmışlar, liseli olmanın mutluluğunu bizimle
paylaşmışlardı.
Okulumuzun açılışıyla sınıflarımız öğrencilerimizle şenlendi, koridorlarda
öğretmenlerimizin bilgi veren sesleri yankılandı. Atölyelerde resimler çizilip boyanırken
laboratuvarlarda deneyler yapıldı. Havuzlarda kulaçlar rekorlar için atıldı. Basket
potalarına giren, fileleri havalandıran toplarla maçlar kazanıldı. Kısacası eğitimde,
sporda, sanatta dolu dolu bir dönem geçirildi.
Dönem içinde hazırladığımız eğitim projelerimiz alanlarında uzman öğretmenlerimizin
özverili çalışmalarıyla şekillendi, akademisyenlerin katkılarıyla bilimsel boyutlara
taşındı. 6.sınıflarımızın hazırladığı Hattuşa projesinde yine Anadolu uygarlıklarının
izindeydik.
5.sınıflarımızın fen ve teknoloji dersindeki “Değiştirilen Besinlerimiz, Genlerimiz ve
Biz” projesinde “Ata Tohumlarımızı” tanıyıp sağlıklı beslenmenin bizler için ne kadar
önemli olduğunu kavradık. Sağlıklı beslenmeyle ilgili çalışmalarımız projemizle sınırlı
değildi. Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının birlikte yürüttüğü proje kapsamında
“Beslenme Dostu Okul” seçilerek “Dengeli Beslenen Okul” bayrağını almaya hak
kazandık.
İngilizce öğretmenlerimizin 4.sınıflarımızla düzenlediği Show and Tell sunumu
velilerimizce çok beğenildi. 6.sınıflarımız İngilizce dersindeki projelerini kıtalar ötesine
taşıyarak Colombia Üniversitesinin bünyesindeki “The School” okulundaki yaşıtlarıyla iş
birliği yaptılar.
Sezin Okulunun “her şeyden önce duyarlı insan yetiştirmek’’ ilkesinden hareketle
önceki yıllarda olduğu gibi sosyal sorumluluk projelerimizi yürüttük. Haftada l lira
kapsamında sınıflarımız Evsiz Hayvanları Koruma Derneğine, Lösev’e, Tohum Otizim
Vakfına bağışlarda bulundular. Fen ve teknoloji dersi zümremizin Eko Okullar Projesi
kapsamında yürüttüğü plastik kapak toplama kampanyasında kısa zamanda rekor
düzeyde kapak toplayarak engelli bir yurttaşımızı ihtiyacı olan tekerlekli sandalyeye
kavuşturduk. Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulu için sürdürdüğümüz
kampanyamızda ışığını kaybetmiş gözlere birazcık ışık olmaya çabaladık. .
Dönem içinde öğretmenlerimiz de bilgilerini sadece öğrencileriyle paylaşmakla
yetinmedi. Matematik öğretmenlerimiz CİTO’nun ODTÜ’de düzenlediği konferansta
Türkiye’nin her yanından gelen öğretmenlerle bilgilerini paylaştılar; Türkçe,
matematik, fen ve teknoloji, görsel sanatlar ve sınıf öğretmenlerimiz de Sonbahar
Öğretmenler Sempozyumu’na katılarak hem bilgilerini paylaştılar hem de eğitimdeki
yeni uygulamalar konusunda bilgilendiler.
1.dönemde yaptıklarımız elbette ki bunlarla sınırlı değildi; törenlerimizle, gezilerimizle,
davet ettiğimiz konuklarla yapılan söyleşilerle öğrencilerimizin görerek yaşayarak,
tanıyarak, deneyerek öğrenmelerini sağlamaya çalıştık. Sezin Okulu olarak kitap
okuma alışkanlığını çok önemsiyoruz. Artık bütün sınıflarımızda güne kitap okuyarak
başlıyoruz. Bu çalışmamızın öğrencilerimizin okuma alışkanlığını geliştirmesinde ciddi
katkılar sağlayacağına inanıyoruz.
Okuyarak, gezerek, eğlenerek geçireceğiniz bir tatilden sonra sizleri dinlenmiş olarak
okulumuza bekliyoruz. Sevgilerimle.
Arzu Dizer
Özel Sezin İÖO Müdürü
1
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Biz Sezinli’yiz Atamızın İzindeyiz
Ana sınıfından 12. sınıfa tüm Sezinliler tek yürek olup Cumhuriyet coşkusunu sahneye taşıdılar.
İki yüzden fazla öğrencinin görev aldığı gösteride Turgut Özakman’ın Şu Çılgın Türkler oyunu
ile Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı’ndan bölümler canlandırıldı. Zaman zaman duygulu
zaman zaman coşkulu anların yaşandığı törenin sonunda velilerimiz beğenilerini mektup ve
iletileriyle dile getirdiler.
Cumhuriyetimizin 87. yılını
kutlama törenleri okulumuzda
kurucu temsilcimiz Nedim Güzel’in
günün anlam ve önemini belirten
konuşmasıyla başladı. Nedim Güzel,
konuşmasında Sezin Okulunun
Cumhuriyet konusundaki ödün
vermez tavrını dile getirip her
zaman Atatürk İlke ve İnkılaplarına
sahip çıkılacağını belirtti. 5. ve 9.
sınıflarımızın birlikte söyledikleri
Cumhuriyet Andı da Sezin Okulunun
bu konudaki duyarlılığını ortaya
koyuyordu.
8. sınıf öğrencilerimizin oluşturduğu
şiir korosu Nazım Hikmet’in dizelerini
seslendirirken 1. sınıftan 12. sınıfa
kadar Sezin Okulu öğrencilerinin
oluşturduğu söz korosu sahnedeki
yerini aldı.Turgut Özakman’ın Şu
Çılgın Türkler oyunundan ve Nazım
Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’ndan
seçilen bölümlerle Kurtuluş Savaşı
ve Cumhuriyete kavuşma mutluluğu
anlatıldı.Sunum içinde drama Kulübü
öğrencilerimiz mim gösterisiyle
Anadolu’nun uyanışını canlandırırken
öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz
okudukları şiirlerle Kurtuluş
Savaşı’nda ulusun yaşadığı duyguları
yansıttılar.
Zeybekten valse, şiirden dramaya
her bölümünde etkileyici sahnelerin
yer aldığı gösterimiz Cumhuriyet
çoşkusunu yansıtmasıyla izleyicileri
derinden etkiledi. Tören sonrasında
bir çok velimiz iletileriyle de
beğenilerini dile getirdiler.
Sunumdan bir bölüm:
Anlatıcı: Bize tertemiz bir vatan,
yepyeni bir devlet, apaydınlık bir
gelecek hediye etmiş olan o yürekli,
kararlı, yurtsever çılgın Türkleri, o
altın kuşağı, başta Atatürk olmak
üzere kadın erkek, köylü şehirli,
2
zengin fakir, sivil asker atalarımızı,
ninelerimizi, hepsini, tükenmez bir
minnetle anıyoruz.
Koro: Cumhuriyetçiyiz.
Öğrenci: Çünkü cumhuriyet,
demokrasi prensibinin en modern
ve mantıki uygulanmasını sağlayan
yönetim şeklidir.
Koro: Cumhuriyetçiyiz.
Öğretmen: Çünkü cumhuriyet,
yüksek ahlaki değer ve niteliklere
dayanan bir idaredir. Cumhuriyet
erdemliliktir. Cumhuriyet idaresi
erdemli ve namuslu insanlar
yetiştirir.
Koro: Cumhuriyetçiyiz.
Öğrenci: Çünkü Türk milletinin kesin
kararı, uygarlık yolunda durmadan,
yılmadan ilerlemektir.
Uygarlık, yolunda başarı, yenileşmeye
bağlıdır.
Devrim, Türk ulusunun son asırlarda
geri bırakılmış kurumlarını yıkarak
yerlerine, ulusun en yüksek uygarlık
düzeyine ilerlemesini sağlayacak yeni
kurumlar koymaktır.
Koro: Cumhuriyetçiyiz.
Öğretmen: Çünkü cumhuriyet,
fikri hür, vicdanı hür irfanı hür
nesiller ister. Yeni nesli, bu özellik
ve karakterde yetiştirmek biz
öğretmenlerin görevidir.
Koro: Cumhuriyetçiyiz.
Öğrenci: Çünkü Bugün hepimize
düşen ortak görev; ulusal değerlere,
bilince, Cumhuriyet’e sahip çıkmak,
Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı
kazanan ruhu korumak ve bu bilinci
gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk
Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın
kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele
güçlü biçimde yürüyecektir.
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Velimizden
Duygu Dolu Bir İzlenim
Arzu Hanım merhaba,
Ben 5-B sınıfından Selin
Sağmanlı’nın babasıyım.
29 Ekim sabahı kızımla törenleri
izlemeye okula geldim. Kendi
öğrencilik dönemimde ve sonrasında
son derece sıkıcı, statükocu ve
yaratıcılıktan uzak törenler izlemiş bir
kişi olarak törene gelirken pek istekli
olmadığımı söylemeliyim. Ancak,
tören sırasında çok duygulandım ve
gösteriyi çok beğendim.
Bu güzel, yaratıcı, duygu dolu ve
eğlendirici tören nedeniyle size
ve gösteride payı olan herkese
teşekkür ederim. Özellikle, İngiliz
subayına selam vermediği için
özür dilemesi istenen ama bunu
reddederek rütbesini kendi sökerek
istifa eden yüzbaşıyı oynayan öğrenci
çok başarılıydı. Vals gösterisi de
muhteşemdi. Atatürk’ün bize miras
bıraktığı Cumhuriyetimizin ne kadar
büyük zorluklardan geçerek elde
edildiğini bize çok güzel hatırlattılar.
Ülkemizin geçirdiği bu sıkıntılı
zamanlarda bize özümüzü hatırlatan
ve bize tekrar umut aşılayan bu güzel
gösteri için sizlere ve öğrencilerimize
çok teşekkürler. Bu tören sayesinde
kızım için ne kadar doğru bir okul
seçimi yaptığımızı da tekrar anladım.
Bu mesajı bu gösteride payı olan
herkese iletmenizi rica ederim.
Hepinizin eline, emeğine ve yüreğine
sağlık.
Saygılarım ve sevgilerimle,
Cem Sağmanlı
Ulu Önder Saygıyla Anıldı
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk
ölümünün 72 yılında Özel Sezin
Okulu’nda aynı anda farklı mekanlarda
düzenlenen programlarla anıldı.
Ulu Önder Mustafa Kemal
Atatürk ölümünün 72. yılında Özel
Sezin Okulu’nda aynı anda farklı
mekanlarda düzenlenen programlarla
anıldı. İlköğretim Okulu ve Lise
öğrencileri tarafından düzenlenen
törenlerde; Büyük Önder Atatürk’ün
10 Kasım 1938’de ebediyete
intikal edişinin Türk milletini derin
bir üzüntüye boğduğu belirtilerek
düşünce ve eylemleriyle Türk halkını
KIŞ 2011
derinden etkilediği anlatıldı.
Atatürk’ün yenilikçi ve ileriyi görebilen
özellikleri yanında büyük bir komutan
olarak Türk Kurtuluş Savaşı’na yön
vermesi, milleti ile birlikte “ya istiklal
ya ölüm” parolası ile hareket ederek,
zaferin kazanılmasında en büyük pay
sahibi olduğu yazılar ve şiirlerle dile
getirildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu
Büyük Önder Atatürk’ün, Kurtuluş
Savaşı ile elde edilen başarının
yanı sıra yaptığı devrimler
anlatıldı. Onun Türk milletine en
büyük armağanımdır diyerek
Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu ve
gerçekleştirdiği devrimler ile Türk
milletine çağ atlatarak Türkiye
Cumhuriyeti’nin dünya ülkeleri
arasında saygın bir hale getirdiği
örneklerle açıklandı.
10 Kasımların Atatürk’ün fikirlerinin
daha iyi anlaşılmasına aracı
olması gerektiği vurgulanarak
onu her zamankinden daha iyi
anlayarak, düşüncelerinden daha
iyi yararlanarak, bilimin ışığında
ilerlememiz gerektiği açıklandı.
10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni
ile Özel Sezin Okulu öğrencileri de
Atatürk’ün izinde yürüyen ve ulaştığı
çizgiyi daha ileriye götürebilecek bir
kuvvetin varlığı olduklarını bir kez
daha ifade edebilme olanağı buldular.
3
İ L K Ö Ğ R E T İ M
The School At Columbia University ve Özel Sezin Okulu Ortak Projesi
Dostluk Mesafe Tanımıyor
Özel Sezin İlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencileri 2010-2011 Öğretim yılında Columbia Üniversite’sinin
bünyesindeki “The School” İlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencileriyle birlikte ortak bir proje yürütmeye başladılar.
günün farklı saatini yaşarken
canlı olarak görmek ve konuşmak
onları çok heyecanlandırmıştır.
Konferansların ardından öğrenciler
hislerini kaleme almış ve duydukları
heyecanı ve zevki dile getirmişlerdir.
Proje skype yoluyla ilerlerken,
hazırlanan web sitesinde
de öğrenciler fotoğraflarını,
çalışmalarını ve duygularını
paylaşmaya başlamıştır.
(http://www.projectcafe.eu/
cafe/)
Öğrenciler, projeyle ilgili olarak
sınıf içinde de çalışmalar
yapmış, Amerikalı yaşıtlarına
kartlar hazırlamış ve adreslerine
göndermişlerdir. İlerleyen zamanda,
öğrenciler arasında öğretmenlerin
kontrolü altında e-posta yazışmaları
da yapılacaktır.
Projenin amacı, öğrencilerin
uluslararası ilişkiler kurmasının
yanı sıra, farklı kültürleri tanıyıp
anlamasıdır. Öğrenciler iki kültür
arasındaki benzerlik ve farklılıkları
da bu proje yardımıyla öğrenerek,
kültürlere farklı bir bakış açısı
kazanmakta ve “Dünya Vatandaşı”
olmanın ne anlama geldiğini
öğrenmektedir. Bütün bunların
yanında, projeyi öğrendikleri yabancı
dilde yürütmeleri, onların İngilizce’yi
hem yazılı hem de sözlü olarak
kullanmasına olanak sağlamaktadır.
Ağustos ayında iki okulun
öğretmenleri ve idarecileri
arasında geliştirilen proje, ekim
ayından itibaren öğrencilerin de
dahil edilmesiyle başlamıştır.
Projenin ana teması “Yaşadığım
Şehir” olarak belirlenmiştir. Önce
öğrenciler yaptıkları araştırmaları
kendi aralarında sergilemişlerdir.
4
Türkiye’deki farklı şehirler,
yemekler, yaşam tarzları hakkında
yaptıkları projeleri okul panosunda
sergilemişlerdir. Daha sonra on
kişilik gruplara ayrılarak Amerikalı
yaşıtlarına sormak üzere sorular
hazırlamışlardır. Bu sorular,
Amerikalı öğrencilerin yaşadığı
şehir, gittikleri okul içindeki ve
dışındaki hayatları, ilgi alanları,
yaptıkları sporlar, kısacası günlük
hayatları ve kültürleri ile ilgilidir.
Karşılıklı kararlaştırılan tarihlerde,
on kişilik gruplar canlı video
konferanslarıyla (skype) birbirlerine
merak ettikleri bu konuları
sormuşlardır. Başlangıçta,
anlayamamaktan, konuşamamaktan
korkup endişe duyan öğrenciler,
video konferansının başlamasından
çok kısa bir süre sonra rahatlamış
ve kendilerini çok güzel ifade
etmeye başlamışlardır. Birbirlerini
Bu projede, dil adına belirlenen
hedeflere ulaşmış olmak okul olarak
bizleri çok memnun etmektedir.
Öğrencilerimizin İngilizce’yi
kullanmalarına olanak sağlamaktan
mutluluk duyuyoruz.
Öğrencilerimizin
proje ile ilgili yorumları
6B İdil Kutlu
This Skype Project
was really great. I
am so happy to be
in this project. The
best part was when
they said ”Kendine
iyi bak!” in Turkish
at the end of the
session. It is so much fun to learn
about different culture. I want to
talk more. I really look forward to
meeting them again.
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
6C Ozan Önen
When I was waiting
for them on the
computer screen, I
was very nervous. I
became very excited
when I saw them.
It was wonderful
because I could
understand them. We asked questions
and I learned something about America.
It is very nice to meet new people.
6A İdil Eker
It was fantastic
to chat with new
American friends
in English. I was so
nervous at first.
Then I became
relaxed when I
thought,”They are
students just like us!” During the
Skype session, they asked us some
questions but we asked them a lot
of questions! I like them so much.
I hope they liked us, too. Thanks to
my English teachers because they
arranged this great project for us!
6B Erkut Yen
Talking to new friends
by Skype is very
exciting. The students
are different. Their
classes are different.
It was a great English
practice. It was
wonderful. I hope to
talk to them again.
KIŞ 2011
6C Melis Çalkıvik
I was very excited
when I saw them
on the screen. They
started asking us
questions. I was
happy because I
could understand
them and I
answered their questions well. I
want to talk to them again.
6A Ali Emir Kazgan
I was very excited.
Talking with other
people in America
was awesome.
I hope we will
be good friends.
I hope we can
visit them. It will
be very good to have American
friends.
5
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Tarihe Dokunmak
Hattuşa
Özel Sezin İlköğretim Okulu 6.sınıf
öğrencileri; okulumuz için artık
geleneksel hale gelen ve akademik
çevrelerde büyük beğeni kazanan
sosyal bilgiler eğitimi alanında çok
önemli bir projeye imza attılar:
Hattuşa:Tarihe Dokunmak
Disiplinler arası iş birliği
çerçevesinde gerçekleştirilen
projeyle Hitit uygarlığından yola
çıkılarak Anadolu’da kurulan ilk
uygarlıkların peşine düşüldü.
Birden fazla dersin hedef ve
amaçlarını aynı çalışma içinde
toplayan projede; öncelikle
Alacahöyük, Hattuşa, Yazılıkaya,
Çorum Müzesi ve Anadolu
Medeniyetleri Müzesini kapsayan bir
gezi gerçekleştirildi. Kültürel mirasa
duyarlılık ana temasıyla organize
edilen gezi kapsamında
• Tarihsel birikimi oluşturan temel
öğe ve süreçleri kavramak
• Kültürel ve tarihsel mirasın
korunması gerektiğini kavramak
• İnsanlar ile doğal çevre
arasındaki etkileşimi açıklamak
• Farklı dönem ve mekânlara ait
tarihsel kanıtları sorgulayarak
insanlar, nesneler, olaylar ve
olgular arasındaki benzerlik ve
farklılıkları belirlemek, değişim ve
sürekliliği algılamak
• Bilim ve teknolojinin gelişim
sürecini ve toplumsal yaşam
üzerindeki etkilerini kavrama
hedeflerine yönelik etkinlikler
gerçekleştirildi.
Etkinlik programı içerisinde;
Hattuşa Antik Kenti’nde Türkçe
öğretmenlerimizin yazdığı
“Puduhepa’nın Gözyaşları” adlı
drama çalışması yapıldı. Büyük
Tapınak, Aslanlı Kapı ve Yazılıkaya’da
“tarihsel empati” içeren etkinlikler
yapıldı. Çorum Müzesinde “Kanıt
Avcıları’ oyunu oynanarak sosyal
bilgiler ünite konularını içeren
kazanımlar pekiştirildi. Akşam Anitta
Otel’e vardığımızda ise öğrencilerimiz
Nesli Çölgeçen’in yönetmenliğini
yaptığı “Sonsuz Barış” isimli belgesel
filmi izlediler. Çorum gezisi boyunca
öğrencilerimiz tarihsel mekânlarda
hem eğlendiler hem de görerek,
dokunarak ve yaşayarak ünite
konularını öğrendiler.
Projenin ikinci günü Çorum’dan
Ankara’ya doğru yola çıkan
öğrencilerimiz seyahatleri süresince
Çiğdem Maner’in “Tarih Canavarı:
Hititler” adlı kitabını okudular.
Ankara Plaza Hotel Konferans
Salonu’nda ise iki gün boyunca
gerçekleştirilen etkinliklerin
değerlendirildiği bir “Tarih Meydanı”
düzenlendi. Tüm öğrencilerimizin
büyük bir coşku içerisinde yer aldığı
bu çalışmayla etkinlikler sonucu elde
edilen bilgilerin paylaşımı yapılarak
projeyle ilgili görüşler tartışıldı.
Ankara’da bir gece konaklayan minik
araştırmacılar proje çalışmaları
için ertesi sabah bu kez Anadolu
Medeniyetleri Müzesinin yolunu
tuttular. Burada uzman arkeolog
ve müze eğitimcisi Halil Demirdelen
yönetiminde Anadolu Uygarlıkları’na
ait eserleri gördüler. Yontma
Taş Çağı’ndan Maden Çağı’na,
Hititlerden Lidyalılara kadar
insanlığın ortak mirasına ait ürünleri
6
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Sanat Eğitiminde Aktif Öğrenme
incelediler. Proje konularıyla ilgili
hazırladıkları sorulara yanıtlar
aradılar.
Sergi salonlarındaki yorucu
çalışmanın ardından müze atölyesine
gelen öğrenciler burada da
kendilerinin hazırladıkları kil tabletlere
yazı yazma ve bakır madenine para
basma etkinlikleri yaptılar.
Sosyal bilgiler dersi program
hedeflerinden yola çıkılarak
Türkçe, görsel sanatlar ve bilişim
teknolojileri dersleri işbirliğiyle
gerçekleştirilen projenin ikinci bölüm
çalışmaları okul içerisinde devam
etti. Görsel sanatlar dersinde
Anadolu Uygarlıkları’nın yarattığı
eserlerle ilgili imitasyon çalışmaları
ve Türkçe dersinde dönemin
özelliklerini kapsayan gazeteler ve
bilgisayar dersinde elde ettikleri
bilgileri gösteriye dönüştüren
sunumlar hazırlandı.
Hattuşa: Tarihe Dokunmak Projesi
kapsamında okulumuzda bir de
“Paylaşım Günü” düzenlendi. Özel
Sezin İlköğretim Okulunun minik
araştırmacıları tarihsel mirasa
sahip çıkma bilinciyle; projeyle ilgili
hazırladıkları belgesel filmlerini,
bilimsel sunumlarını, drama
gösterilerini, Türkçe ve görsel
sanatlar derslerinde yaptıkları
ürünlerini sergilediler.
KIŞ 2011
Görsel sanatlar dersi diğer dersler ve kültürler arasında bağ kurarak
öğrencilerimize içinde yaşadığı dünyayı kendilerine göre ifade etme ve
yeteneklerini geliştirme olanağı sağlar. Sanat eğitimi temelde öğrencileri
görmeye, aramaya, sormaya, denemeye, sonuçlandırmaya alıştırmayı
hedeflemektedir. Bu da yaratıcı sanat eğitimi ile gerçekleştirilebilir.
6. sınıf öğrencilerimizle bu sene gerçekleştirdiğimiz disiplinler arası bir
proje olan Hattuşa- Tarihe Dokunmak temalı projeyle bu temelden hareket
ederek çeşitli çalışmaları farklı teknik ve yöntemlerle gerçekleştirdik. İki
boyutlu çalışmaların ağırlıklı olduğu bu projede kilden yapılmış rölyefler,
renklendirilmiş pamuklarla boyutlandırılan yüzey düzenlemelerinde ve
toprak kapların boyanmasında Hitit dönemine ait çeşitli kabartmalarda yer
alan figürlerden ve çivi yazılarından hareket edilmiştir.
Çalışmamız sonucunda öğrencilerimiz hem kültürel miraslarına
sahip çıkmanın önemini kavradılar hem de tarihi eserleri korumanın
ne kadar önemli olduğunu öğrendiler. Geçmişimiz hakkında bilgi
edinebilmenin bir yolunun da sanat eserlerini gözlemlemek ve incelemek
olduğunu kavradılar. Bu çalışmaları yaparken gördüğü eserlere kendi
yorumunu katarak özgün eserler
üretebilmeyi, farklı teknikleri bir
arada kullanabilmeyi, zamanı iyi
değerlendirmeyi öğrendiler, iş
disiplinini ve sorumluluk duygularını
geliştirdiler.
Anadolu Medeniyetleri’nin tarihi
eser ve uygarlıklarına ait izlerden
yola çıkarak sürdürdüğümüz
projemizde, öğrencilerimizin
çağdaş yorumlamalarından
oluşan çalışmalarını sunum günü
gerçekleştirdiğimiz bir sergi
ile veli ve öğretmenlerimizle
paylaştık.
7
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Değiştirilen Besinlerimiz Genlerimiz ve Biz
Okul bahçemizde “Ata tohumları”na yer açtık. Elma kurtları nereye gitti dersiniz? Pazara gittiğinizde
aldığınız sebzenin meyvenin hangi tohumlardan yetiştirildiği sizin için önemli mi? Bizim için önemliydi.
konuya olan ilgileri sebebiyle Neşe
Hanım okulumuza bu tohumlardan
getirebileceğini belirtti. Bunun
üzerine öğrencilerimiz nisan ayında
okulumuzda ayrılan özel bir alanda bu
tohumların ekimi için Neşe Hanım’la
sözleştiler.
Nanobiz Bilim Atölyesi
Öğrencilerimizin sağlıklı beslenme
alışkanlıklarını geliştirmek ve bilinçli
birer tüketici olmalarına destek
olabilmek amacıyla bu yılki 5.
sınıflar fen ve teknoloji projemizi
sağlıklı beslenme, obezite, besinler
içerisindeki katkı maddeleri ve
GDO’lu ürünleri konu alan bir sağlık
projesi haline getirdik. Projemizin
adını da“Değiştirilen Besinlerimiz
Genlerimiz ve Biz” olarak belirledik.
Projemizin ilk aşamasında
öğrencilerimizden projemiz
kapsamında belirlediğimiz
konularda araştırma yapmalarını
istedik. Araştırma yapacakları
konu başlıkları: Sağlıklı ve Dengeli
Beslenmenin Önemi, Obezitenin
Nedenleri ve Korunma Yöntemleri,
Besin Kaynakları ve Besin İçerikleri,
Bilimsel ve Teknolojik Gelişmelerin
Besin Çeşitliliğine Etkileri, Ambalajlı
Gıdaların Sağlıklı Tüketimi ve Saklama
Yöntemleri, GDO’nun Tanımı ve
GDO’lu Besinlerin İçerikleri, GDO’lu
Ürünlerin Canlılar Üzerindeki Olumlu
ve Olumsuz etkileridir.
Günümüzde neredeyse tüm dünyanın
sorunu haline gelen sağlıksız
beslenme birçok sağlık sorunlarına
yol açmakta ve insan hayatını ciddi
boyutlarda tehdit etmektedir. Bu
nedenle birçok sağlık kuruluşu halkı
bilinçlendirmek için beslenme üzerine
8
programlar düzenlemekte ve basın
konuya her geçen gün daha fazla
yer vermektedir. Bizler de sağlıklı ve
dengeli beslenmenin insan hayatında
daha doğduğu günden itibaren ne
kadar önemli olduğunu ve yaşam
kalitesini büyük ölçüde olumlu ya da
olumsuz anlamda etkilediğini göz
önünde bulundurarak öğrencilerimizle
projenin ilk aşamasında ASM doktoru
Beslenme Uzmanı Çağatay Demir
ile bir söyleşi yaptık. Uzman doktor
öğrencilerimize beslenmenin amacını
ve sağlıklı beslenmenin önemini
anlattı. Sağlıklı beslenmeyen çocuk,
genç ve yetişkinlerin başlarına
gelebilecek sağlık sorunlarından
bahsetti ve öğrencilerimizin sorularını
yanıtladı.
GDO’lu Tohumlardan
Ata Tohumlarına
5 Kasım Cuma günü Boğaziçi
Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof.
Dr. Neşe Bilgin okulumuza misafir
oldu ve öğrencilerimize organik
gıdaların önemi ve GDO’lu ürünlerin
canlı yaşamına etkilerini içeren bir
konferans verdi. Neşe Hanım “Ata
Tohumu” adını verdikleri katkısız
tohumların izini sürdüklerini ve
bu tohumları biriktirip özel olarak
sakladıklarını anlattı. Öğrencilerimizin
6 Kasım Cumartesi günü
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
akademisyenleri ile öğrencilerimiz
“Nanobiz Bilim Atölyesi” çalışmasını
yaptılar. Sabah 9.30’da başlayan
çalışmamız kapsamlı bir söyleşinin
ardından öğrencilerimizin
okulumuz laboratuarlarında DNA
analizi deneyleri ile devam etti.
Öğrencilerimiz bu deney ile muzun
DNA’sını analiz ettiler ve yaptıkları
bu çalışma sonrası elde ettikleri
DNA’ları ailelerine göstermek amacı
ile evlerine götürdüler. DNA’nın
yapısını öğrendiler ve oyunlar ile
kendi DNA sarmallarını oluşturdular.
Kısa bir aranın ardından yine
“GDO” üzerine bir seminere katılan
öğrencilerimiz tekrar laboratuarlarına
dağılarak GDO’lu ürün tespiti yaptılar.
17.30’ da biten ve son derece
faydalı geçen bu çalışma sonunda
öğrencilerimiz proje süreci boyunca
akıllarında oluşan tüm sorulara
cevap bulmuş oldular. Akademik
çalışmalarını başarı ile tamamlayan
öğrencilerimiz vakit kaybetmeden
sunum çalışmalarına başladılar. Bu
çalışmalar devam ederken 1 Aralık
Çarşamba günü Selamiçeşme’de
kurulan organik pazarı ziyaret
edip burada bizzat üreticilerle
röportaj yaptılar. Satılan ürünlerin
sertifikalarını incelediler ve organik
tarımın öneminden bahsettiler.
Zümreler arası paylaşım ile yapılan
proje hazırlıklarına görsel sanatlar
dersi öğretmenlerimiz yaptıkları
birbirinden güzel broşürler ve
üç boyutlu maket çalışmaları ile,
bilgisayar dersi öğretmenlerimiz
sunuma verdiği destek ile, Türkçe
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
5. Sınıflar Fen Projesi Sunum Günü
dersi öğretmenlerimiz derslerinde
öğrencilerle hazırladıkları broşür ve
afişler ile destek oldular.
18 Aralık 2010 Cumartesi
günü öğrencilerimiz hazırladıkları
sunumları başarı ile sundular .
Yaptıkları görsel çalışmaları iç
bahçemizde sergilediler. Nanobiz
bilim atölyesinde yapmış oldukları
“DNA analizi” ve “GDO’lu gıdaları
keşfedelim” adlı deneyleri bir kez de
aileleri için yaptılar. Proje sonunda
öğrencilerimiz sağlıklı ve dengeli
beslenmenin insan hayatı için ne
kadar önemli olduğunu en iyi şekilde
kavradılar. Ambalajlı ve ambalajsız
gıdaları tüketirken nelere dikkat
etmeleri gerektiğini bilen bilinçli birer
tüketici olma yolunda büyük bir adım
attılar ve çevrelerine bu konuda
en iyi şekilde örnek oldular. Tüm
öğrencilerimizi yaptıkları çalışmalar
için tebrik ediyor ve başarılarının
devamını diliyoruz.
Aykut Gürdal 5A
Besinlerin Vücudumuzdaki Görevleri
Geçen hafta pazar günü babamın
işten tanıdığı Gökhan ağabeyler
bize yemeğe geldiler. Küçük oğulları
Hazar ile arkadaşız. Hazar, benden
bir yaş ufak. Bu sene 4. Sınıfa
gidiyor.
Sofraya oturduğumuzda Hazar’ın pek
de bir şey yemediği dikkatimi çekti.
Ona bu sene 5. Sınıfta “Besinler ve
Dengeli Beslenme” ile ilgili bir ünite
okuduğumuzu söyledim. Besinleri
vücuttaki görevlerine göre yapıcı onarıcı, enerji verici ve düzenleyici
besinler olarak üç ana gruba
ayrıldığını anlattım.
Et, süt, yumurta, peynir, balık gibi
proteince zengin besinler yemezsek
büyümemizin yavaşlayacağını
açıkladım. Makarna, pilav, patates,
mercimek gibi karbonhidratlı
besinlerden tüketmezsek günlük
KIŞ 2011
faaliyetlerimiz için gerekli enerjimizin
azalacağını belirttim. Meyve
ve sebzelerde bolca bulunan
vitaminlerle de vücut direncimizi
kuvvetlendirmemiz gerektiğini
söyledim. Bütün bu anlattıklarım
masadaki büyüklerin de ilgisini çekti.
Özellikle Hazar’ın anne ve babası
gelecek sene Hazar da bu konuları
okuyacak diye çok sevindiler.
Sim Sakaoğlu 5B
Gelecekten Bir Mektup
Yıl 2134… Annem ile bir pazarda
yürüyoruz. Adı: GDO pazarı! Kare
karpuzlar, renkli meyve ve sebzeler…
Herkes bunları güzel buluyor. Ama
bana zehirli gibi gözüküyorlar. Ne
güzel olur şimdi bir bahçede kendi
renginde ve şeklinde meyve ve
sebzeler yetiştirsek! Sağımdaki elma
mor, solumdaki ise mavi… Peki siz
elmanın gerçek rengini bilir misiniz?
İnsanlar bunları yerken ne zevk alır
ki? Hatta onun rengini, şeklini bilmez
bile. Siz zannediyorsunuz ki biliyorlar.
Şöyle güzel bir sebze bahçesi hiç
gördünüz mü? Ben görmedim.
Belki hiç görmeyeceğim. Peki
benim suçum ne? Herkes geleceğe
gitmek ister. Ama ben geçmişe
gitmek istiyorum. Annem her şeyin
her renginden her şeklinden de
alıyor. Çok az kişi biliyor meyvelerin,
sebzelerin gerçek rengini. Benim de
hayalimdir meyvelerin, sebzelerin
gerçek rengini, kokusunu, tadını
bilmek. Ama bilemem. Annem bilir
mi? O da bilemez. Peki bilmek ister
mi? Bence ister.
İdil Zorlu 5C
GDO’lu Mısırlar
Merhaba ben mutlu bir mısır
koçanıyım. Adım: “Tane.”
Dün bizim çiftçi tarlaya ilaçlama
yaptı. En kenarda olduğum içi beni
ilaçlamadı. Neyse, o zamandan
beri diğerlerinde bir değişiklik
var. Mısır taneleri büyüdü, irileşti
ve davranışları değişti. Şimdi
ise hepsi üstüme yürüyor. Ben
akıllı bir mısırım. İnsanların, biz
mısırları çok sevdiğini biliyorum.
Ama arkadaşlarımı yiyen insanların
zarar göreceğini düşünüyorum. Çok
duyarlıyım değil mi?
Dün, onlarla konuşup neden böyle
davrandıklarını sordum. En iyi
arkadaşım Tine bana sinirli bir sesle
şu cevabı verdi:
-Kendimizi çok sinirli hissediyoruz.
Sanki daha ilgi çekiciyiz ama çok
farklıyız.
Bunun üzerine şöyle bir cevap
verdim:
-Sizi yiyen insanlar hasta olacaktır.
Böyle giderse çok kötü olur.
O sırada gelen çiftçi mısırları teker
teker topladı. Tekerleklerinden biri
kırık olan at arabasına koyarak
satmak üzere pazara yöneldi. Bizi
pazardaki kasalara yerleştirdi ve
bağırmaya başladı:
-Yüzde yüz hormonsuz mısır. Gel
vatandaş gel!
O sırada tezgahın önü insan
kaynıyordu. Parayı veriyorlar, mısırı
alıyorlardı. Sonra bir bayan beni
alarak evine götürdü. Üzerime
değişik karışımlar döktü ve beni
inceledi.
Ertesi gün beni çiftçinin yanına
götürdü. Çiftçiye şunları söyledi:
-Aferin sana! Sen hormonsuz mısır
üretiyorsun. Bundan sonra mısırı hep
senden alacağım.
Çiftçi çok şaşırmıştı. O, tüm mısır
tohumlarını aşıladığını sanıyordu.
Bundan ders alan çiftçi mısırları
aşılamaktan vazgeçti. Artık mısırları
eskisi kadar güzel görünmüyordu
ve kimse de ondan mısır almıyordu.
Ama çiftçi mutluydu. En azından
insanları kandırıp sağlıklarını
bozmuyordu.
9
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Çocuklar Üretiyor
Bir Tişörtün Öyküsü
Genel kültür saatimizin konusu bir
ürünün hammaddesiydi. Biz de ürün
olarak tişörtü seçtik ve
öğrencilerimize pamuğun serüvenini
anlattık. Okul kurucularımızdan tekstil
mühendisi Muattar Saydam,
sunumunda pamuk bitkisinden
resimlere, resimlerden renkli birçok
tişörte kadar çeşitli görsel materyaller
kullanarak öğrencilerimize tişörtün
öyküsünü anlattı. Öğrencilerimiz,
pamuğun tarlalardan toplanışından
iplik haline gelmesini, sonra da tişört
oluşuna kadar birçok bilgiyi öğrendiler.
Daha sonra da öğrendikleri bu yeni
bilgileri kullanarak serbest metinler
yazdılar. Çalışma kâğıtlarını da
tarladan toplanmış pamuk kozaları ile
süslediler. Sunum sonrasında ise
resim atölyelerinde kendilerine hediye
edilen tişörtleri tasarladılar.
Rahşan Apay Konuğumuz Oldu
Mimar Sinan Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı
mezunu çellist Rahşan Apay, Müzikli Günler Haftası’nda
ana sınıfı, 1 ve 2. sınıf öğrencilerimize viyolonsel tanıtımı
yaptı. Öğrencilerimiz yaylı çalgılar arasında bulunan
viyolonsel (çello) enstrümanının özelliklerini konusunda
uzman bir sanatçıdan dinleme fırsatı buldular. Wolfgang
Amadeus Mozart’ın “Daha Dün Annemizin“ ve “Türk
Marşı“ eserlerini bir de viyolonsel eşliğinde dinlediler.
Rahşan Apay, ayrıca öğrencilerimize Johann Sebastian
Bach’tan, Prelüd’ü çaldı. Eğitici ve eğlenceli bir sunum
gerçekleştiren çellist Rahşan Apay’a katkılarından dolayı
teşekkür ederiz.
10
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
ç
ü
i
r
i
b ik
Rakamların Yazılışı
ve Okunuşu
Okuma-yazma serüvenimize önce
oyun hamuru ve çizgilerle başladık.
Yazmaya hazır hale geldiğimizde ise
teker teker harfleri öğrenmeye
başladık. Öğrendiğimiz her yeni
harfle yeni sözcükler, sözcüklerle
cümleler, cümlelerle de metinler
oluşturduk. Önceleri yazdığımız ve
okuduğumuz metinleri sınıfça ve
öğretmenimizle birlikte
oluşturuyorduk. Şimdi ise artık kendi
serbest metinlerimizi oluşturup
yazıyor ve okuyoruz.
Sesler ve Renkler
Müzik ve Görsel Sanatlar dersinde Ana sınıfı 1, 2 ve
3. sınıflarla gerçekleştirdiğimiz “Renkler ve Sesler”
projesinde, öğrencilerimizin evrensel bestecileri,
ressamları ve eserlerini tanımasının hedefledik.
Ders içinde yapılan çalışmalarda Ana sınıfı Pierre
Auguste Renoir – Antonio Vivaldi, Dört Mevsim, 1.
sınıflar Vasiliy Kandinskiy - Johann Sebastian Bach,
2. sınıflar Vincent van Gogh - Wolfgang Amadeus
Mozart ve 3. sınıflar Pieter Brueghel ve Ludwig Van
Bethoven eserlerini yakından tanıdılar.
Geçmişten günümüze miras kalan sanat
yapıtlarından yola çıkarak öğrencinin kendini ifade
edebilme ve estetik değerlerinden yararlanabilme
yeteneğini ortaya çıkarmaya çalıştık. Sanat
eserlerine kendi yorumlarını katarak yeni resimler
üretmelerini sağladık.
Lara Özben 1B
Tunca Alpartun 1C
KIŞ 2011
Ege Uygur 1A
11
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Ana Sınıfında İngilizce Öğretimi
Dünya vatandaşı olma gereğinin her
geçen gün daha da önem kazanmaya
başladığı günümüz dünyasında ana
dilin yanında ikinci bir dilin etkin olarak
öğrenilmesi ve kullanılması kaçınılmazdır. Üstelik değişen dünyanın gerekleri
iki dilliliği normal kabul ederek üçüncü
hatta dördüncü dilin öğrenilmesini
zorlamaya başlamıştır. Bu gerçeklerin
ışığında eğitim kurumlarının da görevi
ikinci dil öğrenimini ciddiye almaları ve
öğrenilen ikinci dilin ileride öğrenilecek
ilave dillere olumlu bir temel hazırlamasını sağlamaktır.
İkici dil öğrenimi alanında yapılan
sayısız araştırma sonucunda herkesin
hemfikir olduğu gerçek ise dil öğrenimin olabildiğince erken yaşlarda
başlamasıdır. Erken yaşta ikinci dil
öğrenimi, öğrenene sayısız faydalar sağlamakta ve bir yetişkinin dil
öğrenme süreciyle karşılaştırıldığında
ise öğrenen için daha rahat bir süreç
yaşandığı bilinmektedir.
12
Çocuklar, yetişkin bireylere oranla dil
öğrenme sürecinde eşsiz becerilere
sahiptirler. Çocukların bu alanda en
büyük yardımcısı dilbilimciler tarafından “Kritik Dönem” olarak adlandırılan
dönemi geçmemiş olmalarıdır. Bu
dönem insan beyninin 12- 13 yaşlarında kaybetmeye başladığı elastikliğin
öncesini kapsar. Kritik Dönem sona
ermeden çocuklar bir dili edinme ve
kullanabilme konusunda inanılmaz
avantajlara sahiptirler. Bu avantajların
en önemlisi kuşkusuz telaffuz becerileridir.
Çocuk öğrenenlerin bir diğer şansı
ise duygusal avantajlarıdır. Yetişkin
bireyler kadar gelişmiş bir bilince sahip olmadıkları için çocuk öğrenenler
için hata yapma ya da komik duruma
düşme korkuları da yoktur.
Tüm bu bilimsel gerçeklerin ışığında
Özel Sezin Okulu olarak biz ikinci dil
öğretimini ana sınıfımızda haftada on
saat olarak gerçekleştiriyoruz. Ana dili
İngilizce olan bir öğretmenle iki dilli bir
diğer öğretmenin eşit olarak paylaştığı
derslerimizi yapılandırırken ise öğrenenin kendisine anlamlı gelen ve onu
mutlu eden şeyleri daha iyi öğrendiği
gerçeğiyle hareket ediyoruz.
İngilizce derslerimiz çocuklarımızın
yaşlarına uygun olarak seçilmiş temaların yine yaşlarına uygun olan materyallerle zenginleştirilmesiyle gerçekleştiriliyor. Çocuklarımız İngilizceyi bir
ders olarak değil doğal bir ortamda
günün bir parçasında kullandıkları bir
dil olarak kabul ederek öğreniyorlar.
Şarkılar, oyunlar, hikâyeler ve farklı
öğrenme şekillerine hitap eden değişik
etkinliklerle şekillenen İngilizce derslerimizin sonuçlarını da çok kısa sürede
almaya başlamış olmanın mutluluğunu
yaşıyoruz.
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
“Tavuk mu yumurtadan çıkar yoksa yumurta mı tavuktan”...
Kabuğuna Sığmayan Lezzet:
Her şey suda haşlanıp beslenme
çantamızda yerini almasıyla başladı.
O gün bugündür soframızdan hiç
eksik olmadı. Yumurta, kahvaltıdan
öğle ve akşam yemeklerine
sofraların baş tacı. Yumurta
denilince mutlaka herkesin aklında
bir yemek belirir. Birbirinden
lezzetli yumurta yemekleri, en
zengininden en fakirine sofraların
vazgeçilmezidir. İz TV Yemeğin
Yolculuğu adlı programı için
“Kabuğuna Sığmayan Lezzet:
Yumurta” konulu bir belgesel
hazırladı. Bu belgeselin bir kısmında
da ana sınıfı öğrencilerimiz yer aldı.
Sınıfta enfes bir kahvaltı sofrası
hazırlandı. Haşlanmış yumurta,
peynir, zeytin, domates, salatalık…
Kamera çalıştığında çocuklarımız
yumurtalarını arkadaşlarının
Yumurta
yumurtaları ile tokuşturup oyunlar
oynadılar. Sonrasında yumurtalarını
kendileri soydular ve afiyetle yediler.
Çekim sırasında hem çocuklarımız
hem de öğretmenlerimiz çok keyifli
dakikalar yaşadılar. Hazırlanan
program 09 Kasım 2010 tarihinde
İz TV’de yayınlandı.
Mitolojik Kahramanlar Canlandı
Ana sınıfı programımızda yer alan
“Mitoloji Kahramanları” konusu
tüm öğrencilerimiz tarafından
merak ve ilgiyle takip edildi. Her
bir mitolojik kahraman farklı bir
öğretmen tarafından değişik teknikler
kullanılarak ve o kahramanın
kostümü giyilerek öğrencilere
anlatıldı. Herakles, Prometheus,
Pandora, Akhilleus ve Narkissos gibi
Ana sınıfı öğrencilerimiz mitolojik kahraman Akhilleus sunumunda
KIŞ 2011
kahramanlar
ele alındı ve
kahramanların
belli başlı
özellikleri
hakkında
öğrencilerimize
bilgiler verildi.
Herakles’e verilen çok zor 12 görev,
Prometheus’un ateşi insanlara
vermesi, Pandora’nın gizemli kutusu,
Akhilleus’un Truva Savaşı’ndaki
başarısı ve Narkissos’un sadece
kendini sevmesi öğrencilerimizin
dikkatini çeken noktalardı.
Gerçekleştirilen sunumların ardından
çocuklarımız öğretmenleri ile
birlikte kahramanların resimlerini
atık materyallerle süslediler. Bu
çalışmadan sonra öğrencilerimizin
kahramanlar hakkındaki görüşleri
alındı.
13
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Birinci Dönemden Haberler
Aladdin’in Sihirli Lambası
Altınok Tiyatrosu
tarafından TİM Show
Center’da da sergilenmiş
olan Aladdin’in Sihirli
Lambası adlı müzikal
çocuk oyunu ana sınıfı,
1,2,3 ve 4. sınıf
öğrencilerimize
okulumuzun tiyatro
salonunda sergilendi.
Öğrencilerimiz oyunu
keyifle izlediler.”
Gezici Kütüphane
Pafin Okulumuzdaydı
29–30 Eylül ve 1 Ekim
tarihlerinde okulumuzu ziyaret
eden gezici kütüphane Pafin her
yıl olduğu gibi bu yıl da
öğrencilerimizin yoğun ilgisiyle
karşılaştı. Öğretmenleri ile
Pafin’i ziyaret eden
öğrencilerimiz hem kendileri için
yazılmış kitapları inceleme hem
de istedikleri kitapları satın alma
şansı elde ettiler.
Pelit Pastaneleri Fabrikası
2. ve 4. sınıf öğrencilerimiz ile Pelit Pastaneleri Fabrikası’na gidildi.
Burada çikolatanın, hammaddeden çikolataya dönüşümü ilgili kişiler
tarafından adım adım anlatıldı. Birbirinden farklı şekillerde ve
dekorlarda hazırlanan pastaların üretim aşaması gözlendi.
Yetkililerden bilgi alındı. Öğrencilerimiz için hazırlanan ikramlar ve
hediyeler öğrencilerimizi çok mutlu etti.”
Işık Soytürk Konuğumuzdu
Arkeolog yazar Işık Soytürk ana sınıfı, 1 ve 2. sınıf öğrencilerimizle Genel Kültür Dersleri kapsamında “Takvim, Yeni
Yıl ve Noel Baba” adlı seminer çalışmasını gerçekleştirdi. Öğrencilerimizin ilgiyle izledikleri sunum sonunda yazarımız
Noel Baba adlı kitabını öğrencilerimiz için imzaladı.”
Savaş Karakaş Yunusların Söyleyemediklerini Söyledi
TRT’nin düzenlediği belgesel yarışmasında yapımcılığını ve
sunuculuğunu Savaş Karakaş’ın üstlendiği “Flipper’ı
Kurtarmak” belgeseli 2010 yılında seçici kurul ödülünü aldı.
1.ve 2. sınıf öğrencilerimiz Savaş Karakaş ile bu belgeselin
bir bölümünü izlediler ve sohbet ettiler. İzledikleri belgesel
hakkında merak ettiklerini soran öğrencilerimiz aynı
zamanda fikirlerini de paylaştılar. Öğrencilerimiz dikkatle
izledikleri ve katılım gösterdikleri bu söyleşide yeni bilgiler
edinmenin heyecanını yaşadılar.
14
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Ana Sınıfı Öğrencilerimiz Öğretmenleri 1. Sınıf Öğrencilerimiz Öğretmenleri
ve Velileri ile Kahvaltı Keyfini Yaşadı
ve Velileri ile Kahvaltı Keyfini Yaşadı
Ana sınıfı öğrenci ve velilerimiz her yıl olduğu gibi bu yıl
da geleneksel sene başı kahvaltısında bir araya geldiler.
Arkadaşları ve öğretmenleri ile neşeli saatler geçirip
eğlenen öğrencilerimiz keyifli bir Pazar sabahını birlikte
yaşadılar.
Okulumuzda her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz sene
başı kahvaltı etkinliğini bu yıl da yoğun bir veli ve öğrenci
katılımıyla gerçekleştirdik. Öğrencilerimiz öğretmenleri,
velileri ve arkadaşları ile keyifli vakit geçirirken anne
babalar da birbirleriyle sohbet etme imkânı buldular.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir Okulumuza Konuk Oldu
Uzman Doktor Çağatay Demir 5. sınıf öğrencilerimizin sağlıklı beslenme konusunda sürdürdükleri proje çalışmasına
destek olmak amacıyla öğrencilerimizle bir söyleşi yaptı. Konuğumuz öğrencilerimize besin çeşitlerini, sağlıklı
beslenmenin koşullarını ve sağlıksız beslenmenin doğuracağı sonuçları anlattı. Öğrencilerimiz söyleşi sırasında merak
ettikleri konular hakkında sorular sordular ve projelerinde kullanmak üzere notlar aldılar. Bu faydalı söyleşi için Sn.
Çağatay Demir’e teşekkür ederiz.
Manga Çizeri Queenie Chan Okulumuzdaydı
İlköğretim ve lise öğrencilerimizin birlikte katıldığı atölye çalışmasında
konuk çizer önce Manga hakkında kısa bilgi verdi. Konuğumuz
öğrencilerin hayal gücünü kullanarak çizim yapmalarını istedi ve bu
çizimleri çalışma sırasında değerlendirilerek öğrencilere geri bildirimde
bulundu. Sahne üzerinde bir grup öğrenci ile ortak bir çizim çalışmasını
gerçekleştiren Queenie Chan, son olarak kitap alan öğrencilerimiz için
kitabını imzaladı.
İ.Ü. Botanik Bahçesi’nde Bir Gün
6. sınıf öğrencilerimiz
çiçekli bitkilerle ilgili
kazanımlarını pekiştirmek
amacıyla İstanbul
Üniversitesi Botanik
Bahçesinde bir etkinlik
gerçekleştirdiler.
Öğretmenlerimiz ve
rehber eşliğinde
performans çalışmalarını
gerçekleştiren öğrenciler
keyifli ve yararlı bir
çalışmayı tamamladılar.
KIŞ 2011
Ana Sınıfı
Öğrencilerimizle
Şişli Deneme Bilim
Merkezi’ndeydik
Burada farklı konularda
hazırlanmış deney
düzeneklerini gözlemleyip,
denemeler yaptık. Deprem
simülatörü ile deprem
sırasında yapmamız
gerekenleri ve önemini
öğrendik. Eğlenceli ve yararlı
bir gezi oldu.
15
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Birinci Dönemden Haberler
İstanbul’un Düşman İşgalinden Kurtuluşunun
87. Yıldönümü Kutlandı
Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin ortak çalışmasıyla hazırlanan tören
programında, işgal ve kurtuluş sürecinin anlatıldığı bir sunum ve film
kesitleri aktarıldı. Barış ve hoşgörü kenti İstanbul’un işgalden kurtuluşu
yalnız İstanbullular için değil, bütün Türk milleti ve insanlık için büyük bir
zaferdir. Bu duyguyu bizlere yaşatan Ulu Önderimiz Atatürk ve tüm silah
arkadaşlarını şükranla anıyoruz. Kendilerine armağan edilen Cumhuriyet
kazanımlarıyla daima geleceğe yürüyeceklerine inandığımız öğrencilerimizi
ve bu yolda onlara yol gösteren öğretmenlerimizi kutluyoruz.
8. Sınıf Öğrencileri Cervantes Enstitüsü’nü Ziyaret Etti
Öğrencilerimizin öğrendiği ikinci yabancı dili de iyi tanımaları amacıyla, 20 Aralık 2010 tarihinde sekizinci sınıf
öğrencilerimizle birlikte İspanyolca için önemli bir merkez olan İstanbul Cervantes Enstitüsü’nü ziyaret ettik.
Kütüphane görevlisi Ana Roca bizi karşılayarak bize Cervantes Enstitüsünü, kütüphanesini ve İspanyol dilinin dünyadaki
önemini anlattı.
Biz de bu sayede hem enstitü, hem de İspanyolca konuşulan ülkeler hakkında zengin bilgiler edindik.
Kütüphaneyi ziyaret ederek İspanya ‘nın resmi dilleri olan İspanyolca, Katalanca, Galiçyaca ve Baskça kitaplar
bulunduğunu gördük.
Ziyaretimiz güzel bir şarkıyla son buldu. Cervantes’i seneye de ziyaret etmek üzere enstitüden ayrıldık.
El pasado 20 de Diciembre visitamos el İnstituto Cervantes de Estambul con los alumnos de octavo.
Ana Roca, encargada de la Biblioteca del Cervantes , nos recibió para poder explicarnos un poco sobre el İnstitito
Cervantes, su biblioteca y la importancia que tiene la lengua española en el mundo. Tuvimos la oportunidad de
ampliar nuestros concocimientos conforme al centro,asi como los paises donde se habla espanol.
Realizamos una visita a la biblioteca y pudimos ver que en ella hay libros en español catalan, gallego y vasco, las
cuatro lenguas oficiales en España.
Nuestra visita ha finalizado con una bonita canción todos a coro.......hasta la proxima vez Cervantes
20 Aralık 2010 2. Yabancı Dil Kültür Merkezleri Ziyareti
20 Aralık 2010 Pazartesi günü 8.Sınıflarımızla Alman, Fransız ve İspanyol Kültür Merkezlerini ziyaret ettik.
Amacımız öğrencilerimizin dilini öğrendikleri ülkelerin kültürlerini ve insanlarını daha yakından tanımalarını, bunu
yaparken de öğrendikleri dili soru sorarak kullanabilmelerini, verilen yanıtı anlayabilmelerini, yazıya dökebilmelerini ve
aynı zamanda eğlenerek öğrenmelerini sağlamaktı.
İkinci Yabancı Dil Zümresi olarak etkinliğin amacına ulaştığını ve gelecek yıllarda da devam ettirilmesi gerektiğini
düşünüyoruz.
16
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Yüzmede Türkiye Rekortmeni Sezin’den
Yüzme sporuna 3. sınıfta okulumuzda başladım. 4. sınıftan sonra
Fenerbahçe Spor Kulübü yüzme şubesinde yüzmeye başladım. 4. sınıftan
beri birçok yarışa katılmaktayım. Bu yarışlarda birçok madalya kazandım.
2009 yılında Olimpik Kulaçlar Projesi’ne katıldım. Okullar arası yarışlarda
okulum Özel Sezin Okulu adına yüzüyorum.
Yoğun bir antrenman programımız var. Normal zamanlarda bir günü çift
olmak üzere haftada altı gün antrenman yapıyorum. Kamp ya da yarış
dönemlerinde bu sayı artıyor.
Yüzme sporu gibi bireysel sporlarda sürekli kendinle yarışmak
zorundasın. Sürekli tekniğimi ve derecelerimi geliştirmem gerekiyor.
Bu yıl Türkiye Kış Yüzme Şampiyonası ön eleme yarışlarında ilk Türkiye
rekorumu kırdım (50m kelebek 29.55). Bu benim için çok heyecan vericiydi.
Aralık ayında ise ön elemeleri geçen sporcuların katıldığı Türkiye Kış Yüzme Şampiyonası yapıldı. 50m Kelebek
branşında sabah seçmelerinde rekor kırdım (29.51). Akşam yapılan final yarışında rekorumu geliştirerek (29.29)
Türkiye 1.si oldum. Şampiyonada 100 karışık ve 100 Kelebek branşlarında da Türkiye 3’üncüsü oldum. Ayrıca takım
olarak 4×50 karışık bayrak yarışlarında da Türkiye rekoru kırdık.
Bu derecelerin sonucunda Milli takım aday kadrosuna çağırıldım. Milli takım kamplarına katılacağım. Bu yıl Türkiye’de
yapılacak Avrupa Gençlik Olimpiyatlarında (EYOF) ülkem adına yarışmak istiyorum. Hedefim ise olimpiyatlarda yüzmek.
Özel Sezin Okulu Yüzme Müsabakası
11 Aralık Cumartesi günü okulumuz yüzme takımı 3. ve 4. sınıf
öğrencileri, Özel Şişli Terakki Vakfı Okulu öğrencileri ile yarıştılar.
Müsabakada öğrencilerimiz çok güzel sonuçlar elde ettiler.
Özellikle 2001 doğumlu bayan takımımız yarışmada tüm
kategorilerin (50 m serbest, sırtüstü, kelebek, kurbağalama ve
100 m karışık) birinciliklerini alarak göz doldurdu. Ayrıca, yapılan
üç bayrak yarışının (2001 bayan, 2002 erkek, 2002 bayan)
ikisini de (2001 bayan, 2002 erkek) okulumuz öğrencileri alarak
müsabakayı başarıyla tamamladılar. Katılımcı okulun idarecileri,
öğretmenleri ve velileri hem organizasyonun güzelliği, hem de
öğrencilerimizin performanslarından ötürü okulumuzu kutladılar.
Müsabakalar, katılan tüm öğrencilere sertifikaların verildiği
törenle son buldu. Organizasyonda ve yarışmalarda emeği
geçen tüm öğretmen ve çalışanlarımıza teşekkür eder,
başarılarımızın devamını dileriz.
Tenis Turnuvası
21-25 Aralık 2010 tarihleri arasında İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün düzenlediği tenis turnuvasına okul ve
kulüplerden iki yüz elli sporcu katılmıştır. Müsabakalar Pamukspor tesislerinde gerçekleşmiştir. 8-14 yaş aralığında
altı öğrencimizle ilk kez katıldığımız bu turnuvada öğrencilerimiz büyük başarılar elde etmiştir.
Ali Özkan (4B) 10 Yaş kategorisinde İstanbul 3’üncüsü olmuştur. Zeynep Sakarya (4A) 9 yaş kategorisinde İstanbul
4’ üncüsü olmuştur. Barkın Özarslan (6B)12 yaş kategorisinde İstanbul 4’ üncüsü olmuştur. Berke Karaöz (7C) 14
yaş kategorisinde İstanbul 4’ üncüsü olmuştur. Turnuvaya katılan ancak derece elde edemeyen Zeynep Kardeş (4C)
ve Ayşe Sena Özokur (8A) da okulumuzu başarı ile temsil etmişlerdir.
Junior Basketbol Ligi’ndeyiz
Küçük erkek basketbol takımımız bu yıl 3. kez Junior League ligine katıldı. Junior League, 12 yaş altı sporculardan
oluşan kulüp ya da okul takımlarının katıldığı bir basketbol ligi. Okul takım kadromuz: Ömer Ekin, Umur Gençoğlu,
Furkan Kalkan, Ahmet Aydın, Kerem Ersöz, Eray Kınıklı, Kerem Altınel, Alp Gürpınar, Efe Ertem, Ozan Yalçın, Cahit
Batu Akalın, Bora Kaan Güvenman, Ahmet Buğra Kocaağa, Mert Efe Uysal, Murathan Yazgıç, Can Bora Tanzer’den
kuruludur.
İlk maçımızda çekişmeli ve kıyasıya bir mücadele gösteren sporcularımız, 42-40 az farkla maçı kaybetti. Daha sonra
Çevre Spor Kulübü ile yaptığımız karşılaşmayı 45-24 büyük bir farkla bitirip maçı kazandık. Çocuklarımızı kutluyor,
başarılarının devamını diliyoruz.
KIŞ 2011
17
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Sezin İlköğretim Okulunda
Gün Okuyarak Başlıyor
Sezin İlköğretim Okulunda öğrenciler güne kitap okuyarak başlıyor. 1. ve 5. sınıflar 1. derse başlamadan
önce yirmi dakikayı okumaya ayırırken 6.7.8. sınıflarımız da 1.dersin başlamasından önce on dakika kitap
okuyorlar. Bu yıl da Kitap Haftası’nda okulumuzda birçok yazarı konuk ettiğimiz için çok mutluyuz.
Kitap Haftamızın Konukları
Necati Güngör
23 Kasım 2010 tarihinde okulumuza
davet ettiğimiz edebiyatımızın
ustalarından Necati Güngör, 4. Sınıf
öğrencilerimizle “Sessiz Yürek” isimli
kitabı üzerine kütüphanede güzel
paylaşımlarda bulundu. Yüreklerde
derin izler bırakan ve yedi öyküden
oluşan, insanı hayvanlarla yan
yana getirirken çocuklara yaşama
ilişkin yeni köprüler sunan bu kitap
öğrencilerimiz tarafından zevkle
okunmuştur. Yazarımıza kitapla ilgili
güzel sorular yönelten öğrencilerimiz
bu etkinlikten çok şey öğrendiklerini
dile getirdi.
Nur İçözü
Sevgi tüm duyguların en önemlisi...
Hangi yaşta olursak olalım,
çevremizde bizi sevenlerin bulunması
yaşama daha güvenli bakmamızı
sağlar. Bu öylesine büyülü bir enerjidir
ki, severek suladığımız bir çiçeğin
renklerinin çok daha parlak, çok daha
18
canlı olduğunu fark ederiz. Sevgiyle
büyüyen çocuk, çevresindekilerle daha
uyumlu, yaşamla barışık ve başarılı
bir insan olur. İnsanın sevildiğini
bilmesi gerçekten çok güzel. Sevmek
ise ondan da güzel. Sevmeyi bilen
kişi mutluluğun gizemini keşfetmiş
demektir. Yaşama sevgiyle bakmak,
gördüğümüz her şeyde sevilecek bir
şey bulmak mutlu ve başarılı olmanın
anahtarı. Çünkü sevmeyi bilen,
dünyaya sevgiyle bakmasını öğrenen
kişi, zorluklar karşısında daha güçlü
olur. “Sevginin Mırnavcası”, evcil
dostlarımızdan kedinin özelliklerini
biraz olsun anlamamıza yardımcı
olacak kitabını 2. Sınıf öğrencilerimizle
paylaşmak üzere 26 Kasım 2010
tarihinde okulumuza gelen Nur İçözü
kütüphanede öğrencilerimizin kitapla
ilgili sorularını yanıtladı.
Simla Sunay
Hiç çınar yürür mü demeyin. Köşk
yürürse elbette çınar da yürür.
Yalova’da Atatürk için yaptırılan
bir köşk yürüdü. Nasıl mı? Yazar
Simla Sunay ve kitabı resimleyen
Sadi Güran bu sorunun yanıtını tüm
çevreye duyarlı çocuklar ve büyüklerle
birlikte veriyor. 24 Kasım 2010
tarihinde okulumuza davet ettiğimiz
Simla Sunay 1. Sınıf öğrencilerimizle
olmaktan son derece mutlu olduğunu
ifade etti.
Osman Torun
Özel Sezin Okulunda her yıl geleneksel
olarak düzenlenen Kitap Haftası
kapsamında “ Düşünceler Sözleşince”
adlı derleme antolojisi olan kitabını
tanıtmak üzere 25 Kasım 2010
tarihinde Osman Torun’u davet ettik.
8. Sınıf öğrencilerimizle kütüphanede
keyifli saatler geçiren Osman Torun,
öğrencilerimizin sorduğu sorular
karşısında son derece mutlu olduğunu
ifade etti. “ Düşünceler Sözleşince”
adlı kitapta Türk edebiyatının ünlü
yazarlarından seçilmiş ve her yaş
okuyucunun dikkatini çekecek
denemelere yer verilmiştir.
Denemenin oluşturulmasının bir
başka amacı da gençlerimizin
sadece roman ve hikâye türündeki
kitaplarla değil deneme hakkında
da bilgi edinmeleri ve her konunun
denemenin konusu olabileceğinin
farkına varmalarıdır.
Mine Soysal
Çocukların kitap konusunda serbest
bırakılmalarını savunan Mine Soysal
23 Kasım 2010 tarihinde 7. Sınıf
öğrencilerimizle okuma üstüne keyifli
bir söyleşi yaptı. “ Eyvah Kitap” adlı
eserinde ilköğretim öğrencilerinin
kitaplar hakkındaki düşüncelerine yer
veren Mine Soysal öğrencilerimizle
söyleşisinde hem kitaplar hem de
yayınevlerinin sorunları üzerine
değindi. Bu söyleşiden sonra
öğrencilerimiz kitaplara farklı
açılardan bakmaya başlayıp onun
yaşayan bir canlı olduğunu kabul
ettiler. Okuduklarını değerlendirip
eleştirel bir tavırla okuma üstüne
bilgiler edindiler.
Fatih Erdoğan
Sezin Okulundan herkesin çok
sevdiği ünlü bir yazar geçti: Fatih
Erdoğan. 25 Kasım 2010 tarihinde
5. sınıflarımızın büyük bir zevkle
okuduğu “Korsan Kitap Çetesi”ni
tanıtmak amacıyla okulumuza gelen
Fatih Erdoğan öğrencilerimizle sorucevap şeklinde sohbet etti. Kitabında
soluk soluğa bir serüven anlatan
Fatih Erdoğan komik ve heyecanlı bir
tarzla kitabını okuyucularına sunmuş.
Öğrencilerimizin çok hoşlandığı bir
kitap olan Korsan Kitap Çetesi, Bulut
ve arkadaşlarının ilk macerasıdır.
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Çağla’nın
Zuzu’su
Çevre koruma bilinciyle
dergi çıkaran, arkadaşlarına
seslenen Çağla, dergi çıkarma
macerasını bizimle paylaştı.
Ben Çağla Enginer, Özel Sezin
İlköğretim Okulu 4-B sınıfı
öğrencilerindenim. Dergi maceram
gecen yıl şubat ayında başladı.
Dergim Zuzu’nun 3.sayısını
çıkarıyorum. Kahramanım Zuzu ile
ben, yaşlı dünyamız ve her geçen
gün biraz daha kirlenen çevremiz
için herkesin bir şeyler yapması
gerektiğine inanıyoruz. Yirmi iki
abonemiz var. Dergimizin içinde neler
olduğunu merak ediyor musunuz?
http://tinyurl.com/6br9jxo linkinden
bize ulaşabilirsiniz. Dünya için bir
şeyler yapmak mı istiyorsunuz.
Beklemenize gerek yok. Her yaşta
yapabileceğimiz güzel şeyler var. Ben
başladım sizi de bekliyorum.
arabaya bindim. Yolumuz çok uzun
değildi. Vardığımızda bizi bir öğretmen karşıladı. Bize yukarıda hazırlık
yaptıklarını ve benimle tanışmak için
sabırsızlandıklarını anlattı. Bulut’un ablası olduğumu biliyorlardı, bu sebeple
biraz rahatlamıştım.
Sonunda hazır oldukları haberini aldım. Heyecanla merdivenlerden yukarı
çıktım. Beni büyük bir odaya çağırdılar. İçeri girdiğimde herkes alkışladı ve
ben de sandalyeye oturdum. İlk önce
gülümsemeyi elden bırakmayarak kendimi tanıttım ve kitabımı nasıl yazmaya
başladığımı anlattım. Beni dikkatle
dinlediler. Konuşmam bittiğinde bana
sorular sordular. Hepsi konuşmaya
başlamadan önce bana yazar olmak
istediklerini ve çok kitap okuyacaklarını
söylediler. Soruları bittikten sonra da
onlara kitabımdan bir hikaye okudum.
Gitmeden önce tüm sınıflarla fotoğraf
çektirdik.
Günün sonunda aslında hiç de endişelenilecek bir şey olmadığını anlamıştım. Farklı yaşlara hitap eden bir
kitap yazdığım ve birçok kişiye örnek
olduğum için çok mutluyum.
Sezinli Yazarın
Miniklerle Söyleşisi
Beliz Koçyiğit
Dokuz yaşında iken yazdığım kitaptan
birçok kişi ilham almıştı. Arkadaşlarım
da beğenmişlerdi. Fakat bu olayın
miniklerin de ilgisini çektiğini hiç bilmiyordum.
Kardeşim Bulut, Çekmeköy’de bulunan Özel Sihirli Park Anaokulu’na
gidiyor. Bazen annemle birlikte okul
çıkışında onu almaya gidiyoruz. Her
gittiğimde de Bulut’un çok tatlı öğretmenini görüyorum ve sohbet ediyoruz.
Bir gün, okuldan eve geldiğimde
annem bana Bulut’un öğretmeninin
benim kitabımı duyduğunu ayrıca bu
olayın okullarındaki miniklerin de ilgisini
çekebileceğini düşünüp beni okullarına
davet ettiğini söyledi. Bu bana ilk önce
biraz garip geldi. Daha önce hiç anaokuluna söyleşiye gitmemiştim. Düşündüm; acaba beni ve kitabımı severler
mi? Annem de kaygılanmamamı, iyi
iletişim kurarsam beni çok iyi anlayacaklarını söyledi. Kardeşim anlıyorsa,
muhtemelen onlar da anlayacaklardı.
O gün geldiğinde biraz heyecan vardı
içimde. Biraz da endişe. Okuldan
sonra annemin anaokuluna götürmemiz için verdiği kitapları kucaklayıp
KIŞ 2011
19
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Show and Tell “Animals of the World”
Göster ve Anlat “Hayvanlar Alemi”
En vazgeçilmez dostlarımızla beraberiz. Onlarla dostluğumuzu her dilde anlatabiliriz.
4. sınıf öğrencilerimiz 10 Aralık
Cuma günü Özel Sezin Lisesi İç
Bahçesinde İngilizce Göster ve
Anlat etkinliğini gerçekleştirdiler.
Etkinliğimizin teması Hayvanlar
Âlemi’ydi. Öğrencilerimiz ilk olarak
kendilerine verilen hayvanlar
hakkında bilgi topladılar ve sınıfta
araştırmalarıyla ilgili bir rapor
yazdılar. Daha sonra posterlerini
hazırlayıp akrostiş şiirlerini yazdılar.
Sınıflarında yaptıkları bireysel
sunumların ardından Göster ve
Anlat günü hazırlıkları için gruplara
ayrıldılar. Görsel Sanatlar derslerinde
çalıştıkları hayvanların rozetlerini
yaparak bunları kendilerini dinlemeye
gelecek seyircilerine satma kararı
aldılar ve yaptıkları satışlarla Veysel
Vardal Görme Engelliler İlköğretim
Okuluna bağışlamak üzere 704 Lira
gelir elde ettiler.
JMUN 2010/HEV
6. 7.ve 8. sınıf öğrencilerimizden
Deniz Kızıldağ, İdil Toklucu, Efe
Vardarlı, Efe Vardal, Timothy Levent
Yurdum, Kaan Özbelli, Ela Çetin,
Eda Özbelli ve Selin Yüksel 8-910 Ekim 2010 tarihlerinde Hisar
Okullarında (HEV) düzenlenen JMUN
2010 (Junior Model United Nations
2010) adlı konferansa katıldılar.
Birleşmiş Milletler Organizasyon
toplantılarının bir benzeri olan Junior
MUN dünyada birçok ülkede çeşitli
okullarda düzenlenen, kullanılan
dilin İngilizce olduğu, 2-3 gün süren
toplantılardır. Bu toplantılarda
öğrenciler daha önceden kendilerine
bildirilen Birleşmiş Milletler üyesi bir
20
ülkeyi temsil ederler. Konferansta
temsil ettikleri ülkenin önemli
problemlerini araştırır ve çözüm
ararlar. Bu yıl düzenlenen JMUN
Konferansında öğrencilerimiz
Meksika’yı temsil ederek dünya
sorunlarına çözümler aradılar.
Bu etkinliğimizin öncelikli amacı
öğrencilerimizin İngilizce sunum
becerilerini geliştirmenin yanı sıra öz
güvenlerini anadil dışında yapılan bir
etkinlikte de sergilemelerine olanak
sağlamaktı. Bizler onların bu süreçte
pek çok kazanım elde ettiklerini ve
bunların dil öğrenimlerine çok katkısı
olduğunu düşünüyoruz.
Etkinlik sırasında velilerimizin
görüşleriyle bizlere geri bildirimde
bulunması için bir de anket formu
doldurmalarını istedik. Velilerimiz
etkinliğimizin olumlu yönlerini
belirtirken:
“Yabancı dil konuşurken kendilerine
öz güven kazanmaları,”
“Çocukları çok heyecanlandıran,
motive eden bir çalışma,”
“Telaffuzları çok güzeldi,”
“Beraber çalışmaları ve sunum
yapmaları,”
“Güzel bir sunumdu. İngilizce
konuşmalarını destekleme anlamında
olumlu,”
“Çok güzel hazırlanmışlar. Hem
bilgiler hem de görseller çok
başarılıydı,” gibi yorumlarda
bulunmuşlardı.
Tamamı İngilizce olarak yapılan
münazaralarda fikirlerini İngilizce
olarak anlatan öğrencilerimiz, hem
münazara becerilerini geliştirdiler
hem de yaşadıkları ülke dışında bir
başka ülkenin gözünden de dünya
sorunlarına bakabilmeyi öğrendiler.
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
İngiltere
Yaz Okulu
2010
Öğrendiğimiz her sözcük bize
yeni dünyaların kapısını açıyor.
Özel Sezin Okulu Lisesi ve İlköğretim öğrencilerinden oluşan 22 kişilik bir grup 2010 Temmuz’da İngiltere’deki Queens
School of Taunton’a öğretmenleri eşliğinde gitmiştir. Haftada yirmi saat İngilizce dersinin yanında şehir gezileri, grup
oyunları, tiyatro gösterileri, kültürel etkinlikler ve farklı sporlarla dolu üç hafta geçirmişlerdir. Öğrencilerimiz sosyal ve
akademik anlamda birçok olumlu kazanımlarla geri dönmüştür.
Özel Sezin Okulu
İngiltere Yaz
Okulları-2011
Okulumuz, 2011 yaz tatilinde
de İngiltere’deki yaz okullarına
öğrenci gönderme çalışmalarını
sürdürecektir. Bu programların
amacı öğrencilerimizin İngilizce
bilgisini geliştirmek, İngilizce
konuşulan ülkelerin kültürünü
daha yakından tanımalarına
ortam yaratmak, dil öğrenmeye
karşı duydukları ilgiyi arttırmak
ve öğrenmekte oldukları dil ile
ders dışında da karşılaşarak dili
doğal bir ortamda kullanmalarını
sağlamaktır. 2011 yaz tatili yurtdışı
yaz okullarımızı bu yıl Biltur Yurtdışı
Eğitim Danışmanlık şirketiyle
organize etme kararı aldık. İlköğretim
okulu öğrencilerimizin yaş ve dil
seviyelerine uygun olarak İngiltere’de
konusunda uzmanlaşmış iki okul
belirledik. Bunlardan ilki Shrewsbury
şehrinde yer alan ve Discovery
Summer tarafından programı
oluşturulan Shrewsbury School’dur.
Diğeri ise Surrey Bölgesi’nde yer alan
ve Londra’ya 45 dakika mesafedeki
Caterham School’dur. Özel Sezin
Okulu olarak dil öğreniminin uzun
soluklu bir süreç olduğunu ve yaz
tatilinin bir bölümünü böyle bir
etkinlikle geçirmenin öğrencilerimiz
için çok yararlı olacağına inanıyoruz.
KIŞ 2011
8. Sınıf Öğrencileri Macbeth’i İzledi
Yabancı dil öğrenirken sadece
dil bilgisi üzerinde durmak
yeterli değildir. Bunun yanında
öğrenilen dilin sözlü ve yazılı
olarak kullanılması ve duyulması
gereklidir.
Bu düşünceyle yola çıkarak,
9 Kasım 2010 tarihinde 8. sınıf
öğrencilerimizle birlikte, William
Shakespeare’in yazdığı, Paul
Stebbings’in yönettiği ve “The
American Drama Group Europe”
grubunun oynadığı Macbeth adlı
eseri Kenter Tiyatrosu’nda izledik.
Oyun, sadece okulların seyrine açık
ve eğitim amaçlı olup, öğrencilere
sergilenmek üzere hazırlanmıştı.
“Macbeth” oyununu sahnede
izlemek, öğrencilerimizin
İngilizce’yi farklı bir ortamda da
duymalarına ve aynı zamanda
bu sene “Othello” adlı eserini
okudukları Shakespeare’i başka
bir eseriyle de tanımalarına
yardımcı oldu. Oyunda hem eski
hem yeni İngilizce’yi bir arada
duyan öğrenciler, izledikleri dönem
hakkında da fikir sahibi oldular.
Dünya vatandaşları olmanın yolu dili öğrenmekten geçer.
Sosyal sorumluluğun sınırları çizilemez.
İnsanlığın Ortak Değerleri
Sezin Okulları Comenius Projesi
için hazırlıklara başladı. Hazırlık
toplantısı için Hollanda’nın
Emmeloord şehrine giden
öğretmenlerimiz proje ortağı ülke
temsilcileriyle toplantılara katıldı.
2011 yılının sosyal sorumluluk yılı
olması göz önünde bulundurularak
yeni konunun “Volunteering; Priority
of Life” olmasına karar verildi.
Sezin Okulları, bu projede Norveç,
Romanya, İspanya; İngiltere ve
Hollanda’dan katılacak okullarla
çalışacak. Proje başvurusu şubat
ayında yapılacak, sonuçları ağustos
ayında açıklanacaktır.
Comenius Projesi kapsamında
partner ülke okullarına ziyaret
toplantısına katılacak olan
öğrencilerimiz, farklı ülkelerden
gelecek olan öğrencilerle beraber
sosyal sorumluluk projelerinde yer
alacaklar ve diğer ülke kültürlerini
tanıma fırsatı yakalayacaklar.
21
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Eğitici Oyun Kartları
Özel Sezin Okulu öğretmenlerinin hazırladığı 4xsekiz Eğitici Oyun Kartları Serisi “Gizemli Antik Çağ, Çevrenin
Aritmetiği ve Uzayın Sırları” ndan oluşmaktadır. Oyun kartlarımız, küçük büyük herkesi gizemlerle dolu dünyaların
şaşırtıcı bilgilerini, soğuk bir cam ekran yerine sevdiklerinin sıcak gülüşleriyle paylaşmaya çağırıyor.
Özel Sezin Okulu, 48 yıllık eğitim
deneyimini, merak ve keşif odaklı
bir oyun aracılığıyla, çocuktan
aileye uzanan geniş bir halkayla
paylaşmayı hedefliyor. Oyun
hayatımızın en eğlenceli zamanıdır.
Her yaşta oyun oynanabilir. Oyun
güzel zaman geçirmek içindir.
Merak uyandıran bir oyuna
başlarken farkında olmadan
öğreten oyun, öğrendiğini fark
ettikçe özgüven duygusunu geliştir.
4xsekiz’i ailesi ve arkadaşlarıyla
oynayan çocukların, oyundan aldığı
hazla sıkılmadan ve bıkmadan
tekrar yaptığı için kazanımları
verimli ve kalıcı olacaktır
düşüncesindeyiz.
Oyna - keşfet - öğren 4xsekiz eğitici
oyun kartları çağdaş yaşamın
bilgi zenginliğini yüz yüze oynanan
eğlenceli bir oyuna
taşımayı amaçlar.
Araştırma
yapmanın
internete
girmekle,
dönem
ödevinin
“kopyala-yapıştır”la
anlamdaş olmaya
başladığı şu
günlerde hem
çocuklar hem
yetişkinler için
eğlenerek
öğrenmeyi
sıcak bir
sosyal ilişkiye
dönüştürmek
en önemli
22
amaçlarımızdan biridir.
İçeriği, Özel Sezin Okulu
öğretmenlerinin özgün
çalışmalarıyla hazırlanan 4xsekiz
eğitici oyun kartları oyunu
Türkiye’de bir ilk. Cep boyutlarında
olması hem taşıma hem oynama
kolaylığı sağlıyor.”Meğer ne çok şeyi
bilmiyormuşum,” dedirten 4xsekiz
eğitici oyun kartları, çocukları ve
çocuklar aracılığıyla yetişkinleri de
çağımızın zengin bilgi hazinelerini
keşfe çağırıyor.
Oyun kartları kurgusu basit, içeriği
zengin sorularla sıra dışı bilgiler
aktarırken, bilgiyi yeni meraklara
taşıyor. Oyun, yalnızca yalın bir
bilgi aktarımını değil; bilim, uzay,
doğa, tarih, çevre, sanat ve
edebiyat alanında bilinç oluşturma
ve duyarlılık yaratma amacını da
taşıyor.
Uzayın Sırları oyunu, evrenin gizemli
dünyasının kapılarını aralayarak,
Mayıs 2010 tarihine kadar
yayınlanmış bilimsel kaynaklar
doğrultusunda hazırlanmıştır.
Çocuklar 4xsekiz Uzayın Sırları
oyunu ile Astronotların yaşam
koşullarını, mekikleri, roketleri
ve uyduları, uzaydaki ilkleri,
gezegenleri, bilim adamlarını, en
büyük bilinmez olan kara deliği,
dünya ve ayla ilgili akılları zorlayan
gerçekleri öğrenmenin zevkini
yaşayacaklar.
Çocuklar 4xsekiz Gizemli Antik
Çağ oyunu ile, kültürler beşiği
Anadolu’nun gizemli dönemi
Antik Çağ’a eğlenceli bir yolculuk
yapacaklar. İlk insanlardan Tales ve
Pisagor’a, Kral Midas’tan
Hattuşili’ye
Hititler’den
Frigler’e bu
coğrafyanın
büyük tarihsel
zenginliğini eğlenerek
öğrenecekler.
Gizemli Antik Çağ
oyunuyla tarihin
ne kadar ilginç ve
keyifli olduğunu
görecekler.
“4xsekiz Çevrenin
Aritmetiği” kart
oyunundaki tüm
bilgiler ise, Nisan
2010 tarihine kadar
yapılmış bilimsel
araştırmaları ve
bu araştırmaların
istatistiki sonuçlarını
içermektedir. Bu nedenle genel
verilere dayanmaktadır. Günümüz
dünyasının hızla değişebilen
koşullarında bu bilgiler değişkenlik
gösterebilir; ancak bu durum
“4xsekiz Çevrenin Aritmetiği”
oyununun öznel kavramları
içerdiğini göstermemekte, yalnızca
bilim dünyasının çalışmalarının
ve sonuçlarının yansıması olarak
karşımıza çıkmaktadır. Çocuklar
“Bu güzel gezegende, sadece
tüketerek değil, bize sunduğu
kaynakları koruyarak nasıl
yaşayabiliriz” sorusunun yanıtını
bu oyunda bulabilirler. Çevrenin
Aritmetiğini değiştirmenin kendi
ellerinde olduğunu fark edebilirler.
Çok kısa bir süre sonra Sihirli
Kalemler-Çocuk Edebiyatı,
Doğadaki Dostlarımız-Hayvanlar,
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Resim ve Müzik-Sanat kartları
zengin içerikleri ile çocukları
bilgilendirmek için piyasaya
sunulacak. Seçkin kitapçılar ve
oyuncakçılarda bulabileceğiniz
4xsekiz Eğitici Oyun Kartları
serisinin dağıtım ve pazarlaması
velimiz Funda Genya’nın sahibi
olduğu BTR Reklam ve Promosyon
şirketi tarafından yapılmaktadır.
Doğadaki Dostlarımız-Hayvanlar
National Kids Dergisi’nin Ocak
2011 sayısında, Yeryüzü SerüveniCoğrafya Atlas Dergisi’nin Şubat
2011 sayısında dergilerle birlikte
dağıtılacaktır.
Tüm soru ve önerileriniz için:
BTR Reklam Pazarlama Ltd. Şti.
Tel: 0212 222 47 80
[email protected]
www.btr.com.tr
www.4xsekiz.com
4xsekiz Eğitici Kart Oyunları
satış noktaları:
Alkım Kitabevi
Beyaz Adam Kitabevi
Gergedan Kitabevi
İstiklal Kitabevi
Penguen Kitabevi
Remzi Kitabevi
İyi Cüceler Kitap - Oyuncak
Leonardini Oyuncak
Nokta Kırtasiye
Anadolu Medeniyetleri
Müzesi
İstanbul Arkeoloji Müzesi
İstanbul Oyuncak Müzesi
Idefix.com
Pegasus Hava Yolları
Belgesel Kulübü
Dünya’nın gizlerini çözmek, bilimsel gelişmelerden haberdar olmak için Belgesel Kulübü kurduk.
Bu yıl açılan “Belgesel Kulübü”müz öğrencilerimizin canlılar dünyasını daha yakından takip etmeleri ve bilim adına
meydana gelen gelişmelerden haberdar olmaları amacı ile kurulmuştur.
Kulübümüz öğrenci merkezli çalışmaları desteklemek amacı ile öğrencilerin bilimsel paylaşımlarına öncelik
vermektedir. Kulüp çalışmalarımızda öğrencilerimiz canlılar dünyası ile ilgili merak ettikleri konularda araştırmalar
yapıp, ilgilerini çeken alanlarda video ve fotoğraf çekimleri yapmakta ve kulüp saatleri içerisinde tüm araştırmalarını
kulüp arkadaşları ile paylaşmaktadırlar. Kulüp saatleri içerisinde kulüp öğretmeni rehberliğinde tüm bu çalışmalar
üzerine tartışma ortamı yaratılmakta ve fikir alışverişlerinde bulunulmaktadır.
Geleceğin keman sanatçıları
neden bizler olmayalım?
Keman, yaylı çalgı ailesinin en küçük üyesidir. Keman çalmayı
öğrenmek uzun bir zaman ve özveri gerektirir. Keman kulübünün
amacı, öğrencilerimize kemanı tanıtarak sevdirmek; doğru yay ve
tutuş tekniği ile 1.seviyede küçük parçalar çaldırabilmektir.
KIŞ 2011
23
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Veliler İçin Kişisel Gelişim Seminerleri
Kendimi Tanıdığımı Sanıyordum…
İçinize ayna tutmak, artılarınızın ve eksilerinizin farkına varmak için kişisel gelişim seminerlerimiz
kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor.
Oktay Şılar
Klinik Psikolog
İçinde bulunduğumuz eğitim yılının
ilk döneminde toplam yedi alanda
kişisel gelişim semineri düzenlenmiş,
bu eğitimlerden altı tanesi hafta içi
programı, bir tanesi de hafta sonu
programı olarak hayata geçirilmiştir.
Hafta içi programları: Gölge ve Ayna:
Psikoloji Okulu, Zen ve Ben: Felsefe
Okulu, Kelimeler ve Düşler: Edebiyat
Okulu, Psikodrama ve Farkındalık
Grubu, Büyülü Fener: Sinema Okulu
(Başlangıç ve İleri seviye olmak üzere
iki grup)
Hafta sonu grubu olarak, Gölge ve
Ayna: Psikoloji Okulu açılmıştır.
Uzun soluklu bu eğitim seminerlerine
gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür
ederim.
Seminerlere katılan bazı velilerimizin
görüşlerini, kısa alıntılarla paylaşmayı
anlamlı buluyorum.
Gaye Akçin
İlk seminere katılmamın aslında
hayatımı daha kaliteli hale getirmek
için değiştirmem gereken şey sadece
‘kendim’im diyerek adım attığım bir
döneme denk gelmesini tesadüf
olarak görmüyorum. Farkındalığımın
artmasının ve değişimle birlikte
çevremdekilerin de domino etkisiyle
değişim göstermesini izlemenin, bana
hem şaşkınlık hem de keyif verdiğini
itiraf etmeliyim.
Silva Untur
Öncelikle bir çocuk, bir genç kız, bir
kadın, bir eş, bir anne ve hepsinin
özü bir insan olarak geçirdiğim ve
yaşadığım tüm evreleri farklı bir bakış
açısıyla görmeye başladım. Eğitimlerin
kattığı farkındalık, kendi içime ışık
tutup, kendi aynamı görmeme olanak
sağladı.
Dilfiruz Emiral
Büyülü Fener eğitimine katılmaya
karar verdiğimde en azından film
24
izlemiş olurum diye düşünmüştüm.
Heyecanlı kısmın film izleme kısmı
olduğunu zannetmiştim, ama fena
yanılmışım. Esas keyif filmin ardından
Oktay Bey’in yaptığı yorumlar ve
çözümlemelerdi. Filmler de, birçok
mecazın olduğunu, örnekleriyle bize
gösteren seminerin isminin ‘Büyülü
Fener’ olması da bence bir mecaz.
Bu büyülü fener bize, izlediğimiz filmin
altında yatan ana düşünceyi karanlıklar
içinden aydınlatarak gözler önüne
seriyor.
Betül Koçyiğit
Büyülü Fener benim için gerçekten
de büyülü bir fener oldu. Bu ışık
sinemaya daha çok değer vermemin,
vakit ayırmanın, sinema konusunda
bilinçlenmemin yolunu açtı. Bu
eğitimden önce vakit kaybı olarak
düşünebileceğim araştırmalar şimdi
zevkli bir hal aldı. Kendimi daha iyi
tanımama ve anlamama yardımcı
olduğunuz için teşekkür ederim.
Canan Keskin
Sezin Okulu’nun aileleri eğitmekle çok
akıllıca davrandığını düşünüyorum.
Okul ve aile paralel olursa çok daha
verimli bir eğitim gerçekleştiğini
öğrendik. Ne oldu bu Gölge ve Ayna
saatlerinde? Bizi tekrar düşüncelere
yönlendirdiniz, en son lisedeyken
Psikoloji dersi görmüştüm ve
sonradan fen bilimlerine geçtiğim
için bu konulardan uzaklaştım. Ve
gördüğünüz gibi kafamızı bayağı
karıştırdınız ama sonradan yavaşça
aydınlanmaya başladı, yapmak
istediğim ciddi bir şeye karar verdim
ve ilk adımı attım. Teşekkürler.
Nihal Toksöz
Bu arada kendimle ilgili bazı keşiflerim
oldu. Hayatım boyunca tersini
gerçekleştirmek istediğim halde farklı
davrandığım bazı durumların cevabını
buldum galiba.
İhsan Akgül
İçimi görmek için taktığım gözlüğün
cam ayarlarının bozuk olduğunu, aynı
zamanda camların üzerindeki siyah
noktaların temizlenebileceğini fark
ettim.
Sare Elçin
Gerek ailemde gerekse çevremde
bazı insanların davranışlarının nedenini
anlayamıyordum. Fakat bu eğitimle
işlenen terimler yerini buldu ve kişilerin
(kendimde dahil) neden ‘öyle’ değil
de ‘böyle’ davrandıklarını anladım.
Anlamak, fark etmek yargılamalarımı
azalttı, ilişkileri daha anlaşılabilir hale
getirdi.
Meltem Tansık
Eve geldikten sonra o gün aldığım
notları açıp, bilgisayarın karşısına
geçip araştırmaya devam ediyorum.
Eğitime katılmadan önce böylesini
beklemediğimi itiraf etmeliyim.
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Öğle Tatilinde Neler Yapıyoruz?
Sezin’de zaman boşa geçirilmez. Oyun en önemli ihtiyaçlarımızdandır.
Müzikli Dakikalar
İki haftada bir cuma günleri öğle
tatilinde gerçekleştirdiğimiz “Müzikli
Dakikalar” dinletisinde öğrencilerimiz
müzikal performanslarını
sergiliyorlar.
Öğrencilerimiz gerek okulda gerekse
okul dışında yaptıkları enstrüman
çalışmalarını arkadaşlarına ve
öğretmenlerine sunuyorlar.
İç Bahçe Oyunları
İç bahçede 4. ve 5. Sınıflar arasında
yaptığımız “Yakan Top” ile 2 ve 3.
Sınıflar arasındaki “Mendil Kapmaca”
oyunlarına “Şampiyon olmak için
değil keyif almak için oyna” sloganıyla
başladık. Zorlamadan bütün sınıf
üyelerinin oyunlara katılmasını
istedik. Amacımız oyunlar sonunda
şampiyon çıkarmak değildi; dürüst
ve centilmence oyun oynamaları,
oynadıkları oyundan keyif almalarını
görmekti. Hedefimize ulaştığımızı
söyleyebiliriz. Oyunlar esnasında
rekabet, mücadele, heyecan…
Oyunlar sonunda yaşanan
mutluluklar, hüzünler… Görülmeye
değerdi.
Film Günleri
“Yağışlı günlerde öğle teneffüsünde
ilköğretim konferans salonunda film
gösterimi yapılmaktadır. Öğrencilerimiz
bahçede oyun oynayamadıkları
zamanlarda yemekten sonra salona
gidip görevli öğretmenlerinin eşliğinde
film izleyebilmektedirler.“
Satranç
“Öğrencilerimiz teneffüslerde
kütüphanede satranç oynayarak
ya da kendi seviyelerinde kitap ve
dergileri inceleyerek boş zamanlarını
geçirebilmektedirler.“
KIŞ 2011
Bilgisayar Dersliğinde
Yaptıklarımız
Öğrencilerimiz öğlen yemeklerini
yedikten sonra isterlerse dersleri
ile ilgili araştırma ödevlerini
yapmak veya proje sunumlarını
hazırlamak için bilgisayar dersliğini
kullanmaktalar. Bu çalışmaları
yaparken Bilişim Teknolojileri dersi
öğretmenleri de onlara destek
veriyorlar. Yine öğretmenlerinin
rehberliğinde müzik dinleyip oyun
da oynayabilen öğrencilerimiz,
okuldaki her anı verimli
geçirebiliyorlar.
25
İ L K Ö Ğ R E T İ M
Bir Sosyal Sorumluluk Projesi
Parmaklarıyla Okuyanlar...
8. sınıf öğrencilerimiz, Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulundaki arkadaşları için geçmiş
üç yıla ait SBS sorularını CD’lere okudular. 4. sınıf öğrencilerimiz ise, bilişim teknolojileri derslerinde
İngilizce hikaye kitaplarını bilgisayarda yazdılar.
İngilizce hikayeleri, Merve Solmaz
öğretmenimizin temin ettiği kabartma
Türkiye haritalarını, okulun bünyesinde
oluşturmayı planladığımız dinlence
köşesi için bir adet 106 ekran TV’yi
okul müdürlüğüne teslim ettik. Görme
engelli çocuklarımızın kendileri için
yapılan akademik çalışmaları ve
ziyaretimizi mutlulukla karşıladıklarını
gözlemledik. Öğrencilerimiz ise bu
ziyareti şöyle yorumladılar:
Okulumuzda 2007-2008 Öğretim
yılında başlattığımız, öğrencilerimize
“Yaşama Hakkı”nı anlatmayı,
sosyal sorumluluklarını öğretmeyi
ve hatırlatmayı, bedensel, zihinsel
farklılık ya da ekonomik nedenlerle
engelli olarak sürdürülen yaşamları
öğrenmelerini, desteklemelerini ve
yardımları somut olarak görmelerini
sağlamayı hedefleyen “Haftada 1
Lira” Sosyal Sorumluluk Projemiz
kapsamında her sınıf düzeyinde farklı
bir STK ya da bir okul ile bağlantı
kurulmakta, kurum temsilcileri okula
davet edilerek ya da desteklenen
vakıf, dernek ve okullara ziyaretler
yapılarak öğrencilerimizin proje ve
ilgili kurum hakkında bilgilenmeleri,
destekledikleri kurumlarla ilgili
izlenim ve düşüncelerini yazılı olarak
aktarmaları sağlanmakta ve toplanan
1 liralar bağış makbuzu karşılığında
öğrencilerimiz tarafından kurumlara
teslim edilmektedir.
2010-2011 Öğretim yılında bu proje
kapsamında 4.sınıflarımız Veysel
Vardal Görme Engelliler İlköğretim
Okulunu destekliyor. Başlangıçta
4.sınıflarımızın başlattığı, coşku ve
özenle yürüttüğü bu proje, süreç
içerisinde tüm okulumuzun Sosyal
Sorumluluk Projesi oldu.
20.10.2010 tarihinde SSPK
öğretmenleri olarak “Veysel Vardal
Görme Engelliler İlköğretim Okulunu
tanımak için ziyaret ettik.
26
Veysel Vardal Görme Engelliler Okulu
Kilyos’da, 1/3 hiç görmeyen, 2/3 az
görebilen, 95 Öğrencisi (karma), 17
Öğretmeni olan beyaz bayraklı yatılı bir
okul.
Okul müdürü Ömer Bey ve
okulun öğretmenleriyle yaptığımız
görüşmede, projemizde yürütülecek
çalışmalara yön verecek adımları,
okulun Akademik ,Teknolojik ve
Sosyal ihtiyaçları doğrultusunda
somutlaştırılarak çalışmalara
başladık. 8. Sınıf öğrencilerimiz
geçmiş üç yıla ait SBS sorularını CD
lere okudular. 4. Sınıf öğrencilerimiz
bilişim teknolojileri derslerinde İngilizce
hikayeler yazdılar. 09 Aralık 2010
tarihinde okulumuzda bir kampanya
başlatarak tüm veli, öğrenci,
öğretmen, yönetim ve kurucularımızın
gönülden katılımlarıyla çalışmalarımıza
maddi destek sağladık.
Veysel Vardal Görme Engelliler
İlköğretim Okulu Ziyaretimiz
29 Aralık 2010 günü, görme
engelli çocuklarımızın yeni yıla daha
mutlu girmeleri ve tamamladığımız
çalışmaları teslim etmek amacı ile
destekleme çalışmalarında görev
alan 8.ve 4.sınıflarımızı temsil eden
bir grup öğrencimizle Veysel Vardal
Görme Engelliler İlköğretim Okulunu
ziyaret ettik.
Öğrencilerimizin hazırladığı SBS
sorularının okunduğu CD leri ve
4.Sınıf öğrencilerimizin yazdığı
Sinem Şenkaya 4B
Veysel Vardal Görme Engelliler
İlköğretim Okulunda onlara iyi
bakılıyor, ama yine de desteğimize
ihtiyaçları var. İçlerinde az görenler
de hiç görmeyenler de var. Sınıfları
küçük. Bazılarıyla sohbet ettik.
Durumlarından hoşnutlar. Parmakları
ile okuyorlar. Kabartma yazı ile
yazıyorlar. İçlerinden biri yazar olmak
istiyor. Kütüphaneleri o kadar ufak
ki! Onların tek bir istekleri var onlara
acımamamız. Onları farklı görmemizi
istemiyorlar. Ne olur onlara acımayın
ama destekleyin! Biz gördük onlar da
bizim gibi.
Yudum Günhan 4B
İlk gittiğimizde herkes oradaki
görmeyenlere çok acıdı. Okul müdürü
ise dedi ki: Eğer onlara acırsanız
üzülürler. Küçük sınıflardan başlayıp
8. sınıfa kadar tüm sınıfları dolaştık.
Orada tam göremeyen, az gören
ve uzaktan görebilmesine rağmen
yakından bazı şeyleri göremeyen
öğrenciler vardı. İlgimi çok çeken bir
olay oldu. İki çocuk karşılıklı satranç
oynuyorlardı. Hiç göremeyen öğrenci
pes etmiyor, gayret ediyordu. Oyunda
kazanamasa bile gayretli olması
hoşuma gitti. Onlarla dalga geçenler
utanmalılar. Bence herkes gözüne
gözü gibi baksın.
Ceyda Güzelsevdi 4A
Okula girdiğimizde biraz çocuklardan
korkmuş, biraz heyecanlı, meraklı ve
KIŞ 2011
İ L K Ö Ğ R E T İ M
“...kendi kendime bir söz
verdim. Bu güne kadar
gördüğümden daha fazlasını
görmeye çalışıp bundan
sevinç duyacağım.”
mutluydum. Onların yazısı bizimkinden
çok farklı. Onların alfabesi hem
tersten başlıyor hem de noktalar
şeklinde. Matematik öğretmenleri
Ulaş Bey bize okulu gezdirdi.1. sınıflar
çok tatlı ve cana yakındılar. Onlarla
olmak çok keyifliydi. Tekrar gitmek
isterim.
Damla Ortaç 4C
Merhaba, ben 4 C sınıfından
Damla Ortaç. 29.12.2010
Çarşamba günü ziyaret ettiğimiz
Veysel Vardal Görme Engelliler
İlköğretim Okulundan bahsetmek
istiyorum size. Okula gitmeden
önce pek bir şey yapamayacaklarını
düşünüyordum. Örneğin bizi fark
etmek. Hiç umduğum gibi olmadı.
Yürürken bile bize yol veriyorlardı.
Yemekhanelerimiz çok benziyordu,
ama daha küçüktü ve fark onların
sınıflara ayrılarak oturmamalarıydı.
Sınıflara girdik. 6. Sınıflar hariç
her seviyede bir şube vardı. 4 A ya
girdiğimizde aynı konuyu öğrendiğimizi
fark ettim ve sordum. Evet, onlar da
biz de aynı konuları öğreniyormuşuz.
Onları hiç küçümsemeyin, aklınıza hiç
gelmeyecek şeyleri bile yapabilirler!
Örnek mi? Bu okuldan mezun olan
“Metin Şentürk”
İdil Toklucu 8C
Bazı şeyleri aynı görebilsek…
Günlük hayatta gözden kaçırdığımız
paha biçilmez birçok güzelliğin
farkına varabilsek. Ve onları örnek
alabilsek…Kim mi onlar? Görme
engelli arkadaşlarımız. Aslında bizden
hiç de farklı olmadıklarını onlar
görebiliyorlar. Ya diğerleri gözlerini
nasıl kullanacağını biliyor mu?
Evet, 29 Aralıkta Veysel Vardal
Görme Engelliler İlköğretim
Okulu’ndaki görme engelli
arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Beni en
çok etkileyen özgüvenleri, kendilerine
inanmaları ve cesaretleriydi.
Birçoğumuzun göremediği ya
KIŞ 2011
da unuttuğu değerlere onların
tutunduğunu gördüm. Bizi orada
gördüklerinden ne kadar mutlu
oldukları her hallerinden belli oluyordu.
Kendilerini tanıttılar, sohbet ettik.
Heyecanlıydılar. Onların bu sevincini
görünce bizim ufacık şeylere
üzülmemiz öylesine anlamsız göründü
ki bana! O gün orada tanıştığımız
herkes gülümsüyordu. Gülümseten
de aramızda oluşan sevgi bağıydı.
Bir buluşma daha düzenleme sözüyle
-vedalaşmayı hiç istemesek de- ayrıldık
oradan. Ve kendi kendime bir söz
verdim Bu güne kadar gördüğümden
daha fazlasını görmeye çalışıp bundan
sevinç duyacağım. Çünkü görmek
için gözlerden daha çok iyi bir yüreğe
ve umuda gereksinim olduğunu
öğrendim…
bir okula gittik. Bizimle yaşıt, bazıları
küçük ve bazıları da büyük olan bir
sürü arkadaşla tanıştık. Tanıdığımda
aslında onların benden pek de bir
farkı olmadığını gördüm. Evet, onlar
bizi görmüyordu, ama bu onların
istedikleri ya da seçtikleri bir şey
değildi. Onlar da bizler gibi olmak,
hayaller kurmak, çalışmak, büyümek,
gülmek ve mutlu olmak istiyorlardı.
Onların görmemesi hissetmemesi
anlamına gelmiyor. Bizim gibiler
ve bizim gibi hissediyorlar. Onlara
acıyarak, korkarak veya üzülerek
yardım edemeyiz. Elimizi uzatmalı,
onları sevmeli ve farklı değil
özel görmeliyiz. Ancak o zaman
onların aslında bir istiridyenin
içinde saklanmış bir inci olduğunu
anlayabiliriz.
Sefa Ekin Yılmaz 8C
Veysel Vardar Görme Engelliler
Okuluna yaptığımız geziden çok
etkilendim. Ziyaret ettiğimiz okuldaki
çocukların bizden hiçbir farkları yoktu.
Kullandıkları araç gereçler bir hayli
dikkatimi çekti. Fakat onları öyle
görünce onlar için yaptıklarımızın
devede kulak kaldığını fark ettim.
Bizlere ihtiyacı olan insanlara
elimizden geldiğince yardım etmeliyiz.
Hatta mümkünse sadece okul
aracılığıyla yapılan projelere değil
dışarıda yapılanlarda da yer almaya
özen göstermeliyiz.
Bundan sonraki çalışmalarımızın
hedefi Veysel Vardal Görme Engelliler
İlköğretim Okulunun çok önemli
bir ihtiyacı olan, metin dosyalarını
kabartma ortamda basmanın
yanında, her türden şekil ve grafiksel
materyali de görme engelliler için
dokunarak faydalanabilecekleri
formatta basan kabartma yazıcı ve
baskı makinesi sağlayabilmek için
ikinci dönem bir kampanya daha
düzenlemek ve CD ‘ye soru okuma
sürecini tamamlamayıp birbirleriyle
paylaşımda bulunmak isteyen iki
okulumuzun öğrencilerini ortak
aktivitelerde buluşturmaktır.
Projemize destek veren, mezun
öğrencilerimizin velileri de dahil olmak
üzere tüm Sezin Ailesine sonsuz
teşekkürler.
Serra Olcay 8B
Ben ve birkaç arkadaşımla birlikte
sosyal sorumluluk Projesi kapsamında
görme engelli öğrencilerin okuduğu
27
İ L K Ö Ğ R E T İ M
2011 Hepimize Mutluluk Getirsin
Yeni Yıl Konseri
Geleneksel hale gelen “Yeni Yıl
Öğrenci Konseri” 27 Aralık Pazartesi
günü yapıldı. Kalabalık bir davetli
topluluğuna yapılan konserde
öğrencilerimiz tüm sınıf düzeylerinde
ve farklı seviyelerde hazırladıkları
eserleri izleyicilere sundular. İki
bölümden oluşan konserin 1.
bölümünde 1, 2, 3, 4 ve 5. sınıf
öğrencilerimiz solo eserler çaldılar.
2. bölümün açılışında okul koromuz
sahne aldı. Söyledikleri şarkılarla
izleyicilerin beğenisini toplayan
koromuzdan sonra 6, 7 ve 8. sınıf
öğrencilerimiz solo performanslarını
sergilediler. Konsere çıkan tüm
öğrencilerimizi kutluyoruz.
Yeni Yıl Partisi
Okul Meclisi ve gönüllü öğrenciler
tarafından düzenlenen’’ Yeni Yıl
Partisi’’ 31 Aralık 2010 Cuma günü
tüm öğrencilerin katılımıyla coşkulu
bir şekilde gerçekleşti. 6, 7 ve 8.
sınıfların lise iç bahçede; ana sınıfının
ve 1–5. sınıfların dersliklerinde yaptığı
kutlamalarda müzik, dans ve eğlence
vardı. Tüm Sezin Ailesi’nin yeni yılını
bir kez daha kutluyoruz.
28
KIŞ 2011