Sayı 44 - İlköğretim
Transkript
Sayı 44 - İlköğretim
Albina Nur Aksoy 8C İ L K Ö Ğ R E T İ M MERHABA Sevgili Sezinliler Sahibi Özel Sezin Okulu Ltd. Şti. adına Gülin Sezin Toroslu Sorumlu Müdür Can Vuran Genel Yayın Yönetmeni Pelin Sezin Sanat Yönetmeni Semra Bolat Görsel Yönetmen Ali Erdoğdu Editör Yüksel Altıntaş Nigar Tokat Özel Sezin Okulu Ulubatlı Hasan Caddesi No:18 Çekmeköy/İstanbul Telefon: 0216 642 00 10 Faks: 0216 642 00 20 E-Posta: [email protected] www.sezin.k12.tr Ofset Hazırlık Özel Sezin Okulu Baskı Promat Basım Yayın San. Tic. A.Ş. E-5 Karayolu üzeri, Haramidere mevkii, İstanbul Telefon: 0212 690 63 63 [email protected] YEREL SÜRELİ YAYIN Yılda iki kez yayınlanır. Eylül 2010 - Ocak 2011 Sayı: 44 KIŞ 2011 Okulların açıldığı sabahlar biz eğitimciler için ayrı bir heyecandır. Okulumuzun açıldığı 15 Eylül 2010 sabahı da bizim için böyle bir sabahtı. Eski öğrencilerimiz tatilden büyümüş dönerken, aramıza yeni katılan öğrencilerimizle Sezin Ailesi’ni biraz daha genişletiyorduk. Diğer yandan mezun öğrencilerimiz de SBS sonucunda hayallerine kavuşmuşlar, istedikleri okulları kazanmışlar, liseli olmanın mutluluğunu bizimle paylaşmışlardı. Okulumuzun açılışıyla sınıflarımız öğrencilerimizle şenlendi, koridorlarda öğretmenlerimizin bilgi veren sesleri yankılandı. Atölyelerde resimler çizilip boyanırken laboratuvarlarda deneyler yapıldı. Havuzlarda kulaçlar rekorlar için atıldı. Basket potalarına giren, fileleri havalandıran toplarla maçlar kazanıldı. Kısacası eğitimde, sporda, sanatta dolu dolu bir dönem geçirildi. Dönem içinde hazırladığımız eğitim projelerimiz alanlarında uzman öğretmenlerimizin özverili çalışmalarıyla şekillendi, akademisyenlerin katkılarıyla bilimsel boyutlara taşındı. 6.sınıflarımızın hazırladığı Hattuşa projesinde yine Anadolu uygarlıklarının izindeydik. 5.sınıflarımızın fen ve teknoloji dersindeki “Değiştirilen Besinlerimiz, Genlerimiz ve Biz” projesinde “Ata Tohumlarımızı” tanıyıp sağlıklı beslenmenin bizler için ne kadar önemli olduğunu kavradık. Sağlıklı beslenmeyle ilgili çalışmalarımız projemizle sınırlı değildi. Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının birlikte yürüttüğü proje kapsamında “Beslenme Dostu Okul” seçilerek “Dengeli Beslenen Okul” bayrağını almaya hak kazandık. İngilizce öğretmenlerimizin 4.sınıflarımızla düzenlediği Show and Tell sunumu velilerimizce çok beğenildi. 6.sınıflarımız İngilizce dersindeki projelerini kıtalar ötesine taşıyarak Colombia Üniversitesinin bünyesindeki “The School” okulundaki yaşıtlarıyla iş birliği yaptılar. Sezin Okulunun “her şeyden önce duyarlı insan yetiştirmek’’ ilkesinden hareketle önceki yıllarda olduğu gibi sosyal sorumluluk projelerimizi yürüttük. Haftada l lira kapsamında sınıflarımız Evsiz Hayvanları Koruma Derneğine, Lösev’e, Tohum Otizim Vakfına bağışlarda bulundular. Fen ve teknoloji dersi zümremizin Eko Okullar Projesi kapsamında yürüttüğü plastik kapak toplama kampanyasında kısa zamanda rekor düzeyde kapak toplayarak engelli bir yurttaşımızı ihtiyacı olan tekerlekli sandalyeye kavuşturduk. Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulu için sürdürdüğümüz kampanyamızda ışığını kaybetmiş gözlere birazcık ışık olmaya çabaladık. . Dönem içinde öğretmenlerimiz de bilgilerini sadece öğrencileriyle paylaşmakla yetinmedi. Matematik öğretmenlerimiz CİTO’nun ODTÜ’de düzenlediği konferansta Türkiye’nin her yanından gelen öğretmenlerle bilgilerini paylaştılar; Türkçe, matematik, fen ve teknoloji, görsel sanatlar ve sınıf öğretmenlerimiz de Sonbahar Öğretmenler Sempozyumu’na katılarak hem bilgilerini paylaştılar hem de eğitimdeki yeni uygulamalar konusunda bilgilendiler. 1.dönemde yaptıklarımız elbette ki bunlarla sınırlı değildi; törenlerimizle, gezilerimizle, davet ettiğimiz konuklarla yapılan söyleşilerle öğrencilerimizin görerek yaşayarak, tanıyarak, deneyerek öğrenmelerini sağlamaya çalıştık. Sezin Okulu olarak kitap okuma alışkanlığını çok önemsiyoruz. Artık bütün sınıflarımızda güne kitap okuyarak başlıyoruz. Bu çalışmamızın öğrencilerimizin okuma alışkanlığını geliştirmesinde ciddi katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Okuyarak, gezerek, eğlenerek geçireceğiniz bir tatilden sonra sizleri dinlenmiş olarak okulumuza bekliyoruz. Sevgilerimle. Arzu Dizer Özel Sezin İÖO Müdürü 1 İ L K Ö Ğ R E T İ M Biz Sezinli’yiz Atamızın İzindeyiz Ana sınıfından 12. sınıfa tüm Sezinliler tek yürek olup Cumhuriyet coşkusunu sahneye taşıdılar. İki yüzden fazla öğrencinin görev aldığı gösteride Turgut Özakman’ın Şu Çılgın Türkler oyunu ile Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı’ndan bölümler canlandırıldı. Zaman zaman duygulu zaman zaman coşkulu anların yaşandığı törenin sonunda velilerimiz beğenilerini mektup ve iletileriyle dile getirdiler. Cumhuriyetimizin 87. yılını kutlama törenleri okulumuzda kurucu temsilcimiz Nedim Güzel’in günün anlam ve önemini belirten konuşmasıyla başladı. Nedim Güzel, konuşmasında Sezin Okulunun Cumhuriyet konusundaki ödün vermez tavrını dile getirip her zaman Atatürk İlke ve İnkılaplarına sahip çıkılacağını belirtti. 5. ve 9. sınıflarımızın birlikte söyledikleri Cumhuriyet Andı da Sezin Okulunun bu konudaki duyarlılığını ortaya koyuyordu. 8. sınıf öğrencilerimizin oluşturduğu şiir korosu Nazım Hikmet’in dizelerini seslendirirken 1. sınıftan 12. sınıfa kadar Sezin Okulu öğrencilerinin oluşturduğu söz korosu sahnedeki yerini aldı.Turgut Özakman’ın Şu Çılgın Türkler oyunundan ve Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’ndan seçilen bölümlerle Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyete kavuşma mutluluğu anlatıldı.Sunum içinde drama Kulübü öğrencilerimiz mim gösterisiyle Anadolu’nun uyanışını canlandırırken öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz okudukları şiirlerle Kurtuluş Savaşı’nda ulusun yaşadığı duyguları yansıttılar. Zeybekten valse, şiirden dramaya her bölümünde etkileyici sahnelerin yer aldığı gösterimiz Cumhuriyet çoşkusunu yansıtmasıyla izleyicileri derinden etkiledi. Tören sonrasında bir çok velimiz iletileriyle de beğenilerini dile getirdiler. Sunumdan bir bölüm: Anlatıcı: Bize tertemiz bir vatan, yepyeni bir devlet, apaydınlık bir gelecek hediye etmiş olan o yürekli, kararlı, yurtsever çılgın Türkleri, o altın kuşağı, başta Atatürk olmak üzere kadın erkek, köylü şehirli, 2 zengin fakir, sivil asker atalarımızı, ninelerimizi, hepsini, tükenmez bir minnetle anıyoruz. Koro: Cumhuriyetçiyiz. Öğrenci: Çünkü cumhuriyet, demokrasi prensibinin en modern ve mantıki uygulanmasını sağlayan yönetim şeklidir. Koro: Cumhuriyetçiyiz. Öğretmen: Çünkü cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet erdemliliktir. Cumhuriyet idaresi erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir. Koro: Cumhuriyetçiyiz. Öğrenci: Çünkü Türk milletinin kesin kararı, uygarlık yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir. Uygarlık, yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır. Devrim, Türk ulusunun son asırlarda geri bırakılmış kurumlarını yıkarak yerlerine, ulusun en yüksek uygarlık düzeyine ilerlemesini sağlayacak yeni kurumlar koymaktır. Koro: Cumhuriyetçiyiz. Öğretmen: Çünkü cumhuriyet, fikri hür, vicdanı hür irfanı hür nesiller ister. Yeni nesli, bu özellik ve karakterde yetiştirmek biz öğretmenlerin görevidir. Koro: Cumhuriyetçiyiz. Öğrenci: Çünkü Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet’e sahip çıkmak, Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir. KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M Velimizden Duygu Dolu Bir İzlenim Arzu Hanım merhaba, Ben 5-B sınıfından Selin Sağmanlı’nın babasıyım. 29 Ekim sabahı kızımla törenleri izlemeye okula geldim. Kendi öğrencilik dönemimde ve sonrasında son derece sıkıcı, statükocu ve yaratıcılıktan uzak törenler izlemiş bir kişi olarak törene gelirken pek istekli olmadığımı söylemeliyim. Ancak, tören sırasında çok duygulandım ve gösteriyi çok beğendim. Bu güzel, yaratıcı, duygu dolu ve eğlendirici tören nedeniyle size ve gösteride payı olan herkese teşekkür ederim. Özellikle, İngiliz subayına selam vermediği için özür dilemesi istenen ama bunu reddederek rütbesini kendi sökerek istifa eden yüzbaşıyı oynayan öğrenci çok başarılıydı. Vals gösterisi de muhteşemdi. Atatürk’ün bize miras bıraktığı Cumhuriyetimizin ne kadar büyük zorluklardan geçerek elde edildiğini bize çok güzel hatırlattılar. Ülkemizin geçirdiği bu sıkıntılı zamanlarda bize özümüzü hatırlatan ve bize tekrar umut aşılayan bu güzel gösteri için sizlere ve öğrencilerimize çok teşekkürler. Bu tören sayesinde kızım için ne kadar doğru bir okul seçimi yaptığımızı da tekrar anladım. Bu mesajı bu gösteride payı olan herkese iletmenizi rica ederim. Hepinizin eline, emeğine ve yüreğine sağlık. Saygılarım ve sevgilerimle, Cem Sağmanlı Ulu Önder Saygıyla Anıldı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 72 yılında Özel Sezin Okulu’nda aynı anda farklı mekanlarda düzenlenen programlarla anıldı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 72. yılında Özel Sezin Okulu’nda aynı anda farklı mekanlarda düzenlenen programlarla anıldı. İlköğretim Okulu ve Lise öğrencileri tarafından düzenlenen törenlerde; Büyük Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebediyete intikal edişinin Türk milletini derin bir üzüntüye boğduğu belirtilerek düşünce ve eylemleriyle Türk halkını KIŞ 2011 derinden etkilediği anlatıldı. Atatürk’ün yenilikçi ve ileriyi görebilen özellikleri yanında büyük bir komutan olarak Türk Kurtuluş Savaşı’na yön vermesi, milleti ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” parolası ile hareket ederek, zaferin kazanılmasında en büyük pay sahibi olduğu yazılar ve şiirlerle dile getirildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı ile elde edilen başarının yanı sıra yaptığı devrimler anlatıldı. Onun Türk milletine en büyük armağanımdır diyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu ve gerçekleştirdiği devrimler ile Türk milletine çağ atlatarak Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya ülkeleri arasında saygın bir hale getirdiği örneklerle açıklandı. 10 Kasımların Atatürk’ün fikirlerinin daha iyi anlaşılmasına aracı olması gerektiği vurgulanarak onu her zamankinden daha iyi anlayarak, düşüncelerinden daha iyi yararlanarak, bilimin ışığında ilerlememiz gerektiği açıklandı. 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni ile Özel Sezin Okulu öğrencileri de Atatürk’ün izinde yürüyen ve ulaştığı çizgiyi daha ileriye götürebilecek bir kuvvetin varlığı olduklarını bir kez daha ifade edebilme olanağı buldular. 3 İ L K Ö Ğ R E T İ M The School At Columbia University ve Özel Sezin Okulu Ortak Projesi Dostluk Mesafe Tanımıyor Özel Sezin İlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencileri 2010-2011 Öğretim yılında Columbia Üniversite’sinin bünyesindeki “The School” İlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencileriyle birlikte ortak bir proje yürütmeye başladılar. günün farklı saatini yaşarken canlı olarak görmek ve konuşmak onları çok heyecanlandırmıştır. Konferansların ardından öğrenciler hislerini kaleme almış ve duydukları heyecanı ve zevki dile getirmişlerdir. Proje skype yoluyla ilerlerken, hazırlanan web sitesinde de öğrenciler fotoğraflarını, çalışmalarını ve duygularını paylaşmaya başlamıştır. (http://www.projectcafe.eu/ cafe/) Öğrenciler, projeyle ilgili olarak sınıf içinde de çalışmalar yapmış, Amerikalı yaşıtlarına kartlar hazırlamış ve adreslerine göndermişlerdir. İlerleyen zamanda, öğrenciler arasında öğretmenlerin kontrolü altında e-posta yazışmaları da yapılacaktır. Projenin amacı, öğrencilerin uluslararası ilişkiler kurmasının yanı sıra, farklı kültürleri tanıyıp anlamasıdır. Öğrenciler iki kültür arasındaki benzerlik ve farklılıkları da bu proje yardımıyla öğrenerek, kültürlere farklı bir bakış açısı kazanmakta ve “Dünya Vatandaşı” olmanın ne anlama geldiğini öğrenmektedir. Bütün bunların yanında, projeyi öğrendikleri yabancı dilde yürütmeleri, onların İngilizce’yi hem yazılı hem de sözlü olarak kullanmasına olanak sağlamaktadır. Ağustos ayında iki okulun öğretmenleri ve idarecileri arasında geliştirilen proje, ekim ayından itibaren öğrencilerin de dahil edilmesiyle başlamıştır. Projenin ana teması “Yaşadığım Şehir” olarak belirlenmiştir. Önce öğrenciler yaptıkları araştırmaları kendi aralarında sergilemişlerdir. 4 Türkiye’deki farklı şehirler, yemekler, yaşam tarzları hakkında yaptıkları projeleri okul panosunda sergilemişlerdir. Daha sonra on kişilik gruplara ayrılarak Amerikalı yaşıtlarına sormak üzere sorular hazırlamışlardır. Bu sorular, Amerikalı öğrencilerin yaşadığı şehir, gittikleri okul içindeki ve dışındaki hayatları, ilgi alanları, yaptıkları sporlar, kısacası günlük hayatları ve kültürleri ile ilgilidir. Karşılıklı kararlaştırılan tarihlerde, on kişilik gruplar canlı video konferanslarıyla (skype) birbirlerine merak ettikleri bu konuları sormuşlardır. Başlangıçta, anlayamamaktan, konuşamamaktan korkup endişe duyan öğrenciler, video konferansının başlamasından çok kısa bir süre sonra rahatlamış ve kendilerini çok güzel ifade etmeye başlamışlardır. Birbirlerini Bu projede, dil adına belirlenen hedeflere ulaşmış olmak okul olarak bizleri çok memnun etmektedir. Öğrencilerimizin İngilizce’yi kullanmalarına olanak sağlamaktan mutluluk duyuyoruz. Öğrencilerimizin proje ile ilgili yorumları 6B İdil Kutlu This Skype Project was really great. I am so happy to be in this project. The best part was when they said ”Kendine iyi bak!” in Turkish at the end of the session. It is so much fun to learn about different culture. I want to talk more. I really look forward to meeting them again. KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M 6C Ozan Önen When I was waiting for them on the computer screen, I was very nervous. I became very excited when I saw them. It was wonderful because I could understand them. We asked questions and I learned something about America. It is very nice to meet new people. 6A İdil Eker It was fantastic to chat with new American friends in English. I was so nervous at first. Then I became relaxed when I thought,”They are students just like us!” During the Skype session, they asked us some questions but we asked them a lot of questions! I like them so much. I hope they liked us, too. Thanks to my English teachers because they arranged this great project for us! 6B Erkut Yen Talking to new friends by Skype is very exciting. The students are different. Their classes are different. It was a great English practice. It was wonderful. I hope to talk to them again. KIŞ 2011 6C Melis Çalkıvik I was very excited when I saw them on the screen. They started asking us questions. I was happy because I could understand them and I answered their questions well. I want to talk to them again. 6A Ali Emir Kazgan I was very excited. Talking with other people in America was awesome. I hope we will be good friends. I hope we can visit them. It will be very good to have American friends. 5 İ L K Ö Ğ R E T İ M Tarihe Dokunmak Hattuşa Özel Sezin İlköğretim Okulu 6.sınıf öğrencileri; okulumuz için artık geleneksel hale gelen ve akademik çevrelerde büyük beğeni kazanan sosyal bilgiler eğitimi alanında çok önemli bir projeye imza attılar: Hattuşa:Tarihe Dokunmak Disiplinler arası iş birliği çerçevesinde gerçekleştirilen projeyle Hitit uygarlığından yola çıkılarak Anadolu’da kurulan ilk uygarlıkların peşine düşüldü. Birden fazla dersin hedef ve amaçlarını aynı çalışma içinde toplayan projede; öncelikle Alacahöyük, Hattuşa, Yazılıkaya, Çorum Müzesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesini kapsayan bir gezi gerçekleştirildi. Kültürel mirasa duyarlılık ana temasıyla organize edilen gezi kapsamında • Tarihsel birikimi oluşturan temel öğe ve süreçleri kavramak • Kültürel ve tarihsel mirasın korunması gerektiğini kavramak • İnsanlar ile doğal çevre arasındaki etkileşimi açıklamak • Farklı dönem ve mekânlara ait tarihsel kanıtları sorgulayarak insanlar, nesneler, olaylar ve olgular arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirlemek, değişim ve sürekliliği algılamak • Bilim ve teknolojinin gelişim sürecini ve toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini kavrama hedeflerine yönelik etkinlikler gerçekleştirildi. Etkinlik programı içerisinde; Hattuşa Antik Kenti’nde Türkçe öğretmenlerimizin yazdığı “Puduhepa’nın Gözyaşları” adlı drama çalışması yapıldı. Büyük Tapınak, Aslanlı Kapı ve Yazılıkaya’da “tarihsel empati” içeren etkinlikler yapıldı. Çorum Müzesinde “Kanıt Avcıları’ oyunu oynanarak sosyal bilgiler ünite konularını içeren kazanımlar pekiştirildi. Akşam Anitta Otel’e vardığımızda ise öğrencilerimiz Nesli Çölgeçen’in yönetmenliğini yaptığı “Sonsuz Barış” isimli belgesel filmi izlediler. Çorum gezisi boyunca öğrencilerimiz tarihsel mekânlarda hem eğlendiler hem de görerek, dokunarak ve yaşayarak ünite konularını öğrendiler. Projenin ikinci günü Çorum’dan Ankara’ya doğru yola çıkan öğrencilerimiz seyahatleri süresince Çiğdem Maner’in “Tarih Canavarı: Hititler” adlı kitabını okudular. Ankara Plaza Hotel Konferans Salonu’nda ise iki gün boyunca gerçekleştirilen etkinliklerin değerlendirildiği bir “Tarih Meydanı” düzenlendi. Tüm öğrencilerimizin büyük bir coşku içerisinde yer aldığı bu çalışmayla etkinlikler sonucu elde edilen bilgilerin paylaşımı yapılarak projeyle ilgili görüşler tartışıldı. Ankara’da bir gece konaklayan minik araştırmacılar proje çalışmaları için ertesi sabah bu kez Anadolu Medeniyetleri Müzesinin yolunu tuttular. Burada uzman arkeolog ve müze eğitimcisi Halil Demirdelen yönetiminde Anadolu Uygarlıkları’na ait eserleri gördüler. Yontma Taş Çağı’ndan Maden Çağı’na, Hititlerden Lidyalılara kadar insanlığın ortak mirasına ait ürünleri 6 KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M Sanat Eğitiminde Aktif Öğrenme incelediler. Proje konularıyla ilgili hazırladıkları sorulara yanıtlar aradılar. Sergi salonlarındaki yorucu çalışmanın ardından müze atölyesine gelen öğrenciler burada da kendilerinin hazırladıkları kil tabletlere yazı yazma ve bakır madenine para basma etkinlikleri yaptılar. Sosyal bilgiler dersi program hedeflerinden yola çıkılarak Türkçe, görsel sanatlar ve bilişim teknolojileri dersleri işbirliğiyle gerçekleştirilen projenin ikinci bölüm çalışmaları okul içerisinde devam etti. Görsel sanatlar dersinde Anadolu Uygarlıkları’nın yarattığı eserlerle ilgili imitasyon çalışmaları ve Türkçe dersinde dönemin özelliklerini kapsayan gazeteler ve bilgisayar dersinde elde ettikleri bilgileri gösteriye dönüştüren sunumlar hazırlandı. Hattuşa: Tarihe Dokunmak Projesi kapsamında okulumuzda bir de “Paylaşım Günü” düzenlendi. Özel Sezin İlköğretim Okulunun minik araştırmacıları tarihsel mirasa sahip çıkma bilinciyle; projeyle ilgili hazırladıkları belgesel filmlerini, bilimsel sunumlarını, drama gösterilerini, Türkçe ve görsel sanatlar derslerinde yaptıkları ürünlerini sergilediler. KIŞ 2011 Görsel sanatlar dersi diğer dersler ve kültürler arasında bağ kurarak öğrencilerimize içinde yaşadığı dünyayı kendilerine göre ifade etme ve yeteneklerini geliştirme olanağı sağlar. Sanat eğitimi temelde öğrencileri görmeye, aramaya, sormaya, denemeye, sonuçlandırmaya alıştırmayı hedeflemektedir. Bu da yaratıcı sanat eğitimi ile gerçekleştirilebilir. 6. sınıf öğrencilerimizle bu sene gerçekleştirdiğimiz disiplinler arası bir proje olan Hattuşa- Tarihe Dokunmak temalı projeyle bu temelden hareket ederek çeşitli çalışmaları farklı teknik ve yöntemlerle gerçekleştirdik. İki boyutlu çalışmaların ağırlıklı olduğu bu projede kilden yapılmış rölyefler, renklendirilmiş pamuklarla boyutlandırılan yüzey düzenlemelerinde ve toprak kapların boyanmasında Hitit dönemine ait çeşitli kabartmalarda yer alan figürlerden ve çivi yazılarından hareket edilmiştir. Çalışmamız sonucunda öğrencilerimiz hem kültürel miraslarına sahip çıkmanın önemini kavradılar hem de tarihi eserleri korumanın ne kadar önemli olduğunu öğrendiler. Geçmişimiz hakkında bilgi edinebilmenin bir yolunun da sanat eserlerini gözlemlemek ve incelemek olduğunu kavradılar. Bu çalışmaları yaparken gördüğü eserlere kendi yorumunu katarak özgün eserler üretebilmeyi, farklı teknikleri bir arada kullanabilmeyi, zamanı iyi değerlendirmeyi öğrendiler, iş disiplinini ve sorumluluk duygularını geliştirdiler. Anadolu Medeniyetleri’nin tarihi eser ve uygarlıklarına ait izlerden yola çıkarak sürdürdüğümüz projemizde, öğrencilerimizin çağdaş yorumlamalarından oluşan çalışmalarını sunum günü gerçekleştirdiğimiz bir sergi ile veli ve öğretmenlerimizle paylaştık. 7 İ L K Ö Ğ R E T İ M Değiştirilen Besinlerimiz Genlerimiz ve Biz Okul bahçemizde “Ata tohumları”na yer açtık. Elma kurtları nereye gitti dersiniz? Pazara gittiğinizde aldığınız sebzenin meyvenin hangi tohumlardan yetiştirildiği sizin için önemli mi? Bizim için önemliydi. konuya olan ilgileri sebebiyle Neşe Hanım okulumuza bu tohumlardan getirebileceğini belirtti. Bunun üzerine öğrencilerimiz nisan ayında okulumuzda ayrılan özel bir alanda bu tohumların ekimi için Neşe Hanım’la sözleştiler. Nanobiz Bilim Atölyesi Öğrencilerimizin sağlıklı beslenme alışkanlıklarını geliştirmek ve bilinçli birer tüketici olmalarına destek olabilmek amacıyla bu yılki 5. sınıflar fen ve teknoloji projemizi sağlıklı beslenme, obezite, besinler içerisindeki katkı maddeleri ve GDO’lu ürünleri konu alan bir sağlık projesi haline getirdik. Projemizin adını da“Değiştirilen Besinlerimiz Genlerimiz ve Biz” olarak belirledik. Projemizin ilk aşamasında öğrencilerimizden projemiz kapsamında belirlediğimiz konularda araştırma yapmalarını istedik. Araştırma yapacakları konu başlıkları: Sağlıklı ve Dengeli Beslenmenin Önemi, Obezitenin Nedenleri ve Korunma Yöntemleri, Besin Kaynakları ve Besin İçerikleri, Bilimsel ve Teknolojik Gelişmelerin Besin Çeşitliliğine Etkileri, Ambalajlı Gıdaların Sağlıklı Tüketimi ve Saklama Yöntemleri, GDO’nun Tanımı ve GDO’lu Besinlerin İçerikleri, GDO’lu Ürünlerin Canlılar Üzerindeki Olumlu ve Olumsuz etkileridir. Günümüzde neredeyse tüm dünyanın sorunu haline gelen sağlıksız beslenme birçok sağlık sorunlarına yol açmakta ve insan hayatını ciddi boyutlarda tehdit etmektedir. Bu nedenle birçok sağlık kuruluşu halkı bilinçlendirmek için beslenme üzerine 8 programlar düzenlemekte ve basın konuya her geçen gün daha fazla yer vermektedir. Bizler de sağlıklı ve dengeli beslenmenin insan hayatında daha doğduğu günden itibaren ne kadar önemli olduğunu ve yaşam kalitesini büyük ölçüde olumlu ya da olumsuz anlamda etkilediğini göz önünde bulundurarak öğrencilerimizle projenin ilk aşamasında ASM doktoru Beslenme Uzmanı Çağatay Demir ile bir söyleşi yaptık. Uzman doktor öğrencilerimize beslenmenin amacını ve sağlıklı beslenmenin önemini anlattı. Sağlıklı beslenmeyen çocuk, genç ve yetişkinlerin başlarına gelebilecek sağlık sorunlarından bahsetti ve öğrencilerimizin sorularını yanıtladı. GDO’lu Tohumlardan Ata Tohumlarına 5 Kasım Cuma günü Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Neşe Bilgin okulumuza misafir oldu ve öğrencilerimize organik gıdaların önemi ve GDO’lu ürünlerin canlı yaşamına etkilerini içeren bir konferans verdi. Neşe Hanım “Ata Tohumu” adını verdikleri katkısız tohumların izini sürdüklerini ve bu tohumları biriktirip özel olarak sakladıklarını anlattı. Öğrencilerimizin 6 Kasım Cumartesi günü Orta Doğu Teknik Üniversitesi akademisyenleri ile öğrencilerimiz “Nanobiz Bilim Atölyesi” çalışmasını yaptılar. Sabah 9.30’da başlayan çalışmamız kapsamlı bir söyleşinin ardından öğrencilerimizin okulumuz laboratuarlarında DNA analizi deneyleri ile devam etti. Öğrencilerimiz bu deney ile muzun DNA’sını analiz ettiler ve yaptıkları bu çalışma sonrası elde ettikleri DNA’ları ailelerine göstermek amacı ile evlerine götürdüler. DNA’nın yapısını öğrendiler ve oyunlar ile kendi DNA sarmallarını oluşturdular. Kısa bir aranın ardından yine “GDO” üzerine bir seminere katılan öğrencilerimiz tekrar laboratuarlarına dağılarak GDO’lu ürün tespiti yaptılar. 17.30’ da biten ve son derece faydalı geçen bu çalışma sonunda öğrencilerimiz proje süreci boyunca akıllarında oluşan tüm sorulara cevap bulmuş oldular. Akademik çalışmalarını başarı ile tamamlayan öğrencilerimiz vakit kaybetmeden sunum çalışmalarına başladılar. Bu çalışmalar devam ederken 1 Aralık Çarşamba günü Selamiçeşme’de kurulan organik pazarı ziyaret edip burada bizzat üreticilerle röportaj yaptılar. Satılan ürünlerin sertifikalarını incelediler ve organik tarımın öneminden bahsettiler. Zümreler arası paylaşım ile yapılan proje hazırlıklarına görsel sanatlar dersi öğretmenlerimiz yaptıkları birbirinden güzel broşürler ve üç boyutlu maket çalışmaları ile, bilgisayar dersi öğretmenlerimiz sunuma verdiği destek ile, Türkçe KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M 5. Sınıflar Fen Projesi Sunum Günü dersi öğretmenlerimiz derslerinde öğrencilerle hazırladıkları broşür ve afişler ile destek oldular. 18 Aralık 2010 Cumartesi günü öğrencilerimiz hazırladıkları sunumları başarı ile sundular . Yaptıkları görsel çalışmaları iç bahçemizde sergilediler. Nanobiz bilim atölyesinde yapmış oldukları “DNA analizi” ve “GDO’lu gıdaları keşfedelim” adlı deneyleri bir kez de aileleri için yaptılar. Proje sonunda öğrencilerimiz sağlıklı ve dengeli beslenmenin insan hayatı için ne kadar önemli olduğunu en iyi şekilde kavradılar. Ambalajlı ve ambalajsız gıdaları tüketirken nelere dikkat etmeleri gerektiğini bilen bilinçli birer tüketici olma yolunda büyük bir adım attılar ve çevrelerine bu konuda en iyi şekilde örnek oldular. Tüm öğrencilerimizi yaptıkları çalışmalar için tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. Aykut Gürdal 5A Besinlerin Vücudumuzdaki Görevleri Geçen hafta pazar günü babamın işten tanıdığı Gökhan ağabeyler bize yemeğe geldiler. Küçük oğulları Hazar ile arkadaşız. Hazar, benden bir yaş ufak. Bu sene 4. Sınıfa gidiyor. Sofraya oturduğumuzda Hazar’ın pek de bir şey yemediği dikkatimi çekti. Ona bu sene 5. Sınıfta “Besinler ve Dengeli Beslenme” ile ilgili bir ünite okuduğumuzu söyledim. Besinleri vücuttaki görevlerine göre yapıcı onarıcı, enerji verici ve düzenleyici besinler olarak üç ana gruba ayrıldığını anlattım. Et, süt, yumurta, peynir, balık gibi proteince zengin besinler yemezsek büyümemizin yavaşlayacağını açıkladım. Makarna, pilav, patates, mercimek gibi karbonhidratlı besinlerden tüketmezsek günlük KIŞ 2011 faaliyetlerimiz için gerekli enerjimizin azalacağını belirttim. Meyve ve sebzelerde bolca bulunan vitaminlerle de vücut direncimizi kuvvetlendirmemiz gerektiğini söyledim. Bütün bu anlattıklarım masadaki büyüklerin de ilgisini çekti. Özellikle Hazar’ın anne ve babası gelecek sene Hazar da bu konuları okuyacak diye çok sevindiler. Sim Sakaoğlu 5B Gelecekten Bir Mektup Yıl 2134… Annem ile bir pazarda yürüyoruz. Adı: GDO pazarı! Kare karpuzlar, renkli meyve ve sebzeler… Herkes bunları güzel buluyor. Ama bana zehirli gibi gözüküyorlar. Ne güzel olur şimdi bir bahçede kendi renginde ve şeklinde meyve ve sebzeler yetiştirsek! Sağımdaki elma mor, solumdaki ise mavi… Peki siz elmanın gerçek rengini bilir misiniz? İnsanlar bunları yerken ne zevk alır ki? Hatta onun rengini, şeklini bilmez bile. Siz zannediyorsunuz ki biliyorlar. Şöyle güzel bir sebze bahçesi hiç gördünüz mü? Ben görmedim. Belki hiç görmeyeceğim. Peki benim suçum ne? Herkes geleceğe gitmek ister. Ama ben geçmişe gitmek istiyorum. Annem her şeyin her renginden her şeklinden de alıyor. Çok az kişi biliyor meyvelerin, sebzelerin gerçek rengini. Benim de hayalimdir meyvelerin, sebzelerin gerçek rengini, kokusunu, tadını bilmek. Ama bilemem. Annem bilir mi? O da bilemez. Peki bilmek ister mi? Bence ister. İdil Zorlu 5C GDO’lu Mısırlar Merhaba ben mutlu bir mısır koçanıyım. Adım: “Tane.” Dün bizim çiftçi tarlaya ilaçlama yaptı. En kenarda olduğum içi beni ilaçlamadı. Neyse, o zamandan beri diğerlerinde bir değişiklik var. Mısır taneleri büyüdü, irileşti ve davranışları değişti. Şimdi ise hepsi üstüme yürüyor. Ben akıllı bir mısırım. İnsanların, biz mısırları çok sevdiğini biliyorum. Ama arkadaşlarımı yiyen insanların zarar göreceğini düşünüyorum. Çok duyarlıyım değil mi? Dün, onlarla konuşup neden böyle davrandıklarını sordum. En iyi arkadaşım Tine bana sinirli bir sesle şu cevabı verdi: -Kendimizi çok sinirli hissediyoruz. Sanki daha ilgi çekiciyiz ama çok farklıyız. Bunun üzerine şöyle bir cevap verdim: -Sizi yiyen insanlar hasta olacaktır. Böyle giderse çok kötü olur. O sırada gelen çiftçi mısırları teker teker topladı. Tekerleklerinden biri kırık olan at arabasına koyarak satmak üzere pazara yöneldi. Bizi pazardaki kasalara yerleştirdi ve bağırmaya başladı: -Yüzde yüz hormonsuz mısır. Gel vatandaş gel! O sırada tezgahın önü insan kaynıyordu. Parayı veriyorlar, mısırı alıyorlardı. Sonra bir bayan beni alarak evine götürdü. Üzerime değişik karışımlar döktü ve beni inceledi. Ertesi gün beni çiftçinin yanına götürdü. Çiftçiye şunları söyledi: -Aferin sana! Sen hormonsuz mısır üretiyorsun. Bundan sonra mısırı hep senden alacağım. Çiftçi çok şaşırmıştı. O, tüm mısır tohumlarını aşıladığını sanıyordu. Bundan ders alan çiftçi mısırları aşılamaktan vazgeçti. Artık mısırları eskisi kadar güzel görünmüyordu ve kimse de ondan mısır almıyordu. Ama çiftçi mutluydu. En azından insanları kandırıp sağlıklarını bozmuyordu. 9 İ L K Ö Ğ R E T İ M Çocuklar Üretiyor Bir Tişörtün Öyküsü Genel kültür saatimizin konusu bir ürünün hammaddesiydi. Biz de ürün olarak tişörtü seçtik ve öğrencilerimize pamuğun serüvenini anlattık. Okul kurucularımızdan tekstil mühendisi Muattar Saydam, sunumunda pamuk bitkisinden resimlere, resimlerden renkli birçok tişörte kadar çeşitli görsel materyaller kullanarak öğrencilerimize tişörtün öyküsünü anlattı. Öğrencilerimiz, pamuğun tarlalardan toplanışından iplik haline gelmesini, sonra da tişört oluşuna kadar birçok bilgiyi öğrendiler. Daha sonra da öğrendikleri bu yeni bilgileri kullanarak serbest metinler yazdılar. Çalışma kâğıtlarını da tarladan toplanmış pamuk kozaları ile süslediler. Sunum sonrasında ise resim atölyelerinde kendilerine hediye edilen tişörtleri tasarladılar. Rahşan Apay Konuğumuz Oldu Mimar Sinan Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı mezunu çellist Rahşan Apay, Müzikli Günler Haftası’nda ana sınıfı, 1 ve 2. sınıf öğrencilerimize viyolonsel tanıtımı yaptı. Öğrencilerimiz yaylı çalgılar arasında bulunan viyolonsel (çello) enstrümanının özelliklerini konusunda uzman bir sanatçıdan dinleme fırsatı buldular. Wolfgang Amadeus Mozart’ın “Daha Dün Annemizin“ ve “Türk Marşı“ eserlerini bir de viyolonsel eşliğinde dinlediler. Rahşan Apay, ayrıca öğrencilerimize Johann Sebastian Bach’tan, Prelüd’ü çaldı. Eğitici ve eğlenceli bir sunum gerçekleştiren çellist Rahşan Apay’a katkılarından dolayı teşekkür ederiz. 10 KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M ç ü i r i b ik Rakamların Yazılışı ve Okunuşu Okuma-yazma serüvenimize önce oyun hamuru ve çizgilerle başladık. Yazmaya hazır hale geldiğimizde ise teker teker harfleri öğrenmeye başladık. Öğrendiğimiz her yeni harfle yeni sözcükler, sözcüklerle cümleler, cümlelerle de metinler oluşturduk. Önceleri yazdığımız ve okuduğumuz metinleri sınıfça ve öğretmenimizle birlikte oluşturuyorduk. Şimdi ise artık kendi serbest metinlerimizi oluşturup yazıyor ve okuyoruz. Sesler ve Renkler Müzik ve Görsel Sanatlar dersinde Ana sınıfı 1, 2 ve 3. sınıflarla gerçekleştirdiğimiz “Renkler ve Sesler” projesinde, öğrencilerimizin evrensel bestecileri, ressamları ve eserlerini tanımasının hedefledik. Ders içinde yapılan çalışmalarda Ana sınıfı Pierre Auguste Renoir – Antonio Vivaldi, Dört Mevsim, 1. sınıflar Vasiliy Kandinskiy - Johann Sebastian Bach, 2. sınıflar Vincent van Gogh - Wolfgang Amadeus Mozart ve 3. sınıflar Pieter Brueghel ve Ludwig Van Bethoven eserlerini yakından tanıdılar. Geçmişten günümüze miras kalan sanat yapıtlarından yola çıkarak öğrencinin kendini ifade edebilme ve estetik değerlerinden yararlanabilme yeteneğini ortaya çıkarmaya çalıştık. Sanat eserlerine kendi yorumlarını katarak yeni resimler üretmelerini sağladık. Lara Özben 1B Tunca Alpartun 1C KIŞ 2011 Ege Uygur 1A 11 İ L K Ö Ğ R E T İ M Ana Sınıfında İngilizce Öğretimi Dünya vatandaşı olma gereğinin her geçen gün daha da önem kazanmaya başladığı günümüz dünyasında ana dilin yanında ikinci bir dilin etkin olarak öğrenilmesi ve kullanılması kaçınılmazdır. Üstelik değişen dünyanın gerekleri iki dilliliği normal kabul ederek üçüncü hatta dördüncü dilin öğrenilmesini zorlamaya başlamıştır. Bu gerçeklerin ışığında eğitim kurumlarının da görevi ikinci dil öğrenimini ciddiye almaları ve öğrenilen ikinci dilin ileride öğrenilecek ilave dillere olumlu bir temel hazırlamasını sağlamaktır. İkici dil öğrenimi alanında yapılan sayısız araştırma sonucunda herkesin hemfikir olduğu gerçek ise dil öğrenimin olabildiğince erken yaşlarda başlamasıdır. Erken yaşta ikinci dil öğrenimi, öğrenene sayısız faydalar sağlamakta ve bir yetişkinin dil öğrenme süreciyle karşılaştırıldığında ise öğrenen için daha rahat bir süreç yaşandığı bilinmektedir. 12 Çocuklar, yetişkin bireylere oranla dil öğrenme sürecinde eşsiz becerilere sahiptirler. Çocukların bu alanda en büyük yardımcısı dilbilimciler tarafından “Kritik Dönem” olarak adlandırılan dönemi geçmemiş olmalarıdır. Bu dönem insan beyninin 12- 13 yaşlarında kaybetmeye başladığı elastikliğin öncesini kapsar. Kritik Dönem sona ermeden çocuklar bir dili edinme ve kullanabilme konusunda inanılmaz avantajlara sahiptirler. Bu avantajların en önemlisi kuşkusuz telaffuz becerileridir. Çocuk öğrenenlerin bir diğer şansı ise duygusal avantajlarıdır. Yetişkin bireyler kadar gelişmiş bir bilince sahip olmadıkları için çocuk öğrenenler için hata yapma ya da komik duruma düşme korkuları da yoktur. Tüm bu bilimsel gerçeklerin ışığında Özel Sezin Okulu olarak biz ikinci dil öğretimini ana sınıfımızda haftada on saat olarak gerçekleştiriyoruz. Ana dili İngilizce olan bir öğretmenle iki dilli bir diğer öğretmenin eşit olarak paylaştığı derslerimizi yapılandırırken ise öğrenenin kendisine anlamlı gelen ve onu mutlu eden şeyleri daha iyi öğrendiği gerçeğiyle hareket ediyoruz. İngilizce derslerimiz çocuklarımızın yaşlarına uygun olarak seçilmiş temaların yine yaşlarına uygun olan materyallerle zenginleştirilmesiyle gerçekleştiriliyor. Çocuklarımız İngilizceyi bir ders olarak değil doğal bir ortamda günün bir parçasında kullandıkları bir dil olarak kabul ederek öğreniyorlar. Şarkılar, oyunlar, hikâyeler ve farklı öğrenme şekillerine hitap eden değişik etkinliklerle şekillenen İngilizce derslerimizin sonuçlarını da çok kısa sürede almaya başlamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M “Tavuk mu yumurtadan çıkar yoksa yumurta mı tavuktan”... Kabuğuna Sığmayan Lezzet: Her şey suda haşlanıp beslenme çantamızda yerini almasıyla başladı. O gün bugündür soframızdan hiç eksik olmadı. Yumurta, kahvaltıdan öğle ve akşam yemeklerine sofraların baş tacı. Yumurta denilince mutlaka herkesin aklında bir yemek belirir. Birbirinden lezzetli yumurta yemekleri, en zengininden en fakirine sofraların vazgeçilmezidir. İz TV Yemeğin Yolculuğu adlı programı için “Kabuğuna Sığmayan Lezzet: Yumurta” konulu bir belgesel hazırladı. Bu belgeselin bir kısmında da ana sınıfı öğrencilerimiz yer aldı. Sınıfta enfes bir kahvaltı sofrası hazırlandı. Haşlanmış yumurta, peynir, zeytin, domates, salatalık… Kamera çalıştığında çocuklarımız yumurtalarını arkadaşlarının Yumurta yumurtaları ile tokuşturup oyunlar oynadılar. Sonrasında yumurtalarını kendileri soydular ve afiyetle yediler. Çekim sırasında hem çocuklarımız hem de öğretmenlerimiz çok keyifli dakikalar yaşadılar. Hazırlanan program 09 Kasım 2010 tarihinde İz TV’de yayınlandı. Mitolojik Kahramanlar Canlandı Ana sınıfı programımızda yer alan “Mitoloji Kahramanları” konusu tüm öğrencilerimiz tarafından merak ve ilgiyle takip edildi. Her bir mitolojik kahraman farklı bir öğretmen tarafından değişik teknikler kullanılarak ve o kahramanın kostümü giyilerek öğrencilere anlatıldı. Herakles, Prometheus, Pandora, Akhilleus ve Narkissos gibi Ana sınıfı öğrencilerimiz mitolojik kahraman Akhilleus sunumunda KIŞ 2011 kahramanlar ele alındı ve kahramanların belli başlı özellikleri hakkında öğrencilerimize bilgiler verildi. Herakles’e verilen çok zor 12 görev, Prometheus’un ateşi insanlara vermesi, Pandora’nın gizemli kutusu, Akhilleus’un Truva Savaşı’ndaki başarısı ve Narkissos’un sadece kendini sevmesi öğrencilerimizin dikkatini çeken noktalardı. Gerçekleştirilen sunumların ardından çocuklarımız öğretmenleri ile birlikte kahramanların resimlerini atık materyallerle süslediler. Bu çalışmadan sonra öğrencilerimizin kahramanlar hakkındaki görüşleri alındı. 13 İ L K Ö Ğ R E T İ M Birinci Dönemden Haberler Aladdin’in Sihirli Lambası Altınok Tiyatrosu tarafından TİM Show Center’da da sergilenmiş olan Aladdin’in Sihirli Lambası adlı müzikal çocuk oyunu ana sınıfı, 1,2,3 ve 4. sınıf öğrencilerimize okulumuzun tiyatro salonunda sergilendi. Öğrencilerimiz oyunu keyifle izlediler.” Gezici Kütüphane Pafin Okulumuzdaydı 29–30 Eylül ve 1 Ekim tarihlerinde okulumuzu ziyaret eden gezici kütüphane Pafin her yıl olduğu gibi bu yıl da öğrencilerimizin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Öğretmenleri ile Pafin’i ziyaret eden öğrencilerimiz hem kendileri için yazılmış kitapları inceleme hem de istedikleri kitapları satın alma şansı elde ettiler. Pelit Pastaneleri Fabrikası 2. ve 4. sınıf öğrencilerimiz ile Pelit Pastaneleri Fabrikası’na gidildi. Burada çikolatanın, hammaddeden çikolataya dönüşümü ilgili kişiler tarafından adım adım anlatıldı. Birbirinden farklı şekillerde ve dekorlarda hazırlanan pastaların üretim aşaması gözlendi. Yetkililerden bilgi alındı. Öğrencilerimiz için hazırlanan ikramlar ve hediyeler öğrencilerimizi çok mutlu etti.” Işık Soytürk Konuğumuzdu Arkeolog yazar Işık Soytürk ana sınıfı, 1 ve 2. sınıf öğrencilerimizle Genel Kültür Dersleri kapsamında “Takvim, Yeni Yıl ve Noel Baba” adlı seminer çalışmasını gerçekleştirdi. Öğrencilerimizin ilgiyle izledikleri sunum sonunda yazarımız Noel Baba adlı kitabını öğrencilerimiz için imzaladı.” Savaş Karakaş Yunusların Söyleyemediklerini Söyledi TRT’nin düzenlediği belgesel yarışmasında yapımcılığını ve sunuculuğunu Savaş Karakaş’ın üstlendiği “Flipper’ı Kurtarmak” belgeseli 2010 yılında seçici kurul ödülünü aldı. 1.ve 2. sınıf öğrencilerimiz Savaş Karakaş ile bu belgeselin bir bölümünü izlediler ve sohbet ettiler. İzledikleri belgesel hakkında merak ettiklerini soran öğrencilerimiz aynı zamanda fikirlerini de paylaştılar. Öğrencilerimiz dikkatle izledikleri ve katılım gösterdikleri bu söyleşide yeni bilgiler edinmenin heyecanını yaşadılar. 14 KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M Ana Sınıfı Öğrencilerimiz Öğretmenleri 1. Sınıf Öğrencilerimiz Öğretmenleri ve Velileri ile Kahvaltı Keyfini Yaşadı ve Velileri ile Kahvaltı Keyfini Yaşadı Ana sınıfı öğrenci ve velilerimiz her yıl olduğu gibi bu yıl da geleneksel sene başı kahvaltısında bir araya geldiler. Arkadaşları ve öğretmenleri ile neşeli saatler geçirip eğlenen öğrencilerimiz keyifli bir Pazar sabahını birlikte yaşadılar. Okulumuzda her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz sene başı kahvaltı etkinliğini bu yıl da yoğun bir veli ve öğrenci katılımıyla gerçekleştirdik. Öğrencilerimiz öğretmenleri, velileri ve arkadaşları ile keyifli vakit geçirirken anne babalar da birbirleriyle sohbet etme imkânı buldular. Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir Okulumuza Konuk Oldu Uzman Doktor Çağatay Demir 5. sınıf öğrencilerimizin sağlıklı beslenme konusunda sürdürdükleri proje çalışmasına destek olmak amacıyla öğrencilerimizle bir söyleşi yaptı. Konuğumuz öğrencilerimize besin çeşitlerini, sağlıklı beslenmenin koşullarını ve sağlıksız beslenmenin doğuracağı sonuçları anlattı. Öğrencilerimiz söyleşi sırasında merak ettikleri konular hakkında sorular sordular ve projelerinde kullanmak üzere notlar aldılar. Bu faydalı söyleşi için Sn. Çağatay Demir’e teşekkür ederiz. Manga Çizeri Queenie Chan Okulumuzdaydı İlköğretim ve lise öğrencilerimizin birlikte katıldığı atölye çalışmasında konuk çizer önce Manga hakkında kısa bilgi verdi. Konuğumuz öğrencilerin hayal gücünü kullanarak çizim yapmalarını istedi ve bu çizimleri çalışma sırasında değerlendirilerek öğrencilere geri bildirimde bulundu. Sahne üzerinde bir grup öğrenci ile ortak bir çizim çalışmasını gerçekleştiren Queenie Chan, son olarak kitap alan öğrencilerimiz için kitabını imzaladı. İ.Ü. Botanik Bahçesi’nde Bir Gün 6. sınıf öğrencilerimiz çiçekli bitkilerle ilgili kazanımlarını pekiştirmek amacıyla İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesinde bir etkinlik gerçekleştirdiler. Öğretmenlerimiz ve rehber eşliğinde performans çalışmalarını gerçekleştiren öğrenciler keyifli ve yararlı bir çalışmayı tamamladılar. KIŞ 2011 Ana Sınıfı Öğrencilerimizle Şişli Deneme Bilim Merkezi’ndeydik Burada farklı konularda hazırlanmış deney düzeneklerini gözlemleyip, denemeler yaptık. Deprem simülatörü ile deprem sırasında yapmamız gerekenleri ve önemini öğrendik. Eğlenceli ve yararlı bir gezi oldu. 15 İ L K Ö Ğ R E T İ M Birinci Dönemden Haberler İstanbul’un Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 87. Yıldönümü Kutlandı Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin ortak çalışmasıyla hazırlanan tören programında, işgal ve kurtuluş sürecinin anlatıldığı bir sunum ve film kesitleri aktarıldı. Barış ve hoşgörü kenti İstanbul’un işgalden kurtuluşu yalnız İstanbullular için değil, bütün Türk milleti ve insanlık için büyük bir zaferdir. Bu duyguyu bizlere yaşatan Ulu Önderimiz Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını şükranla anıyoruz. Kendilerine armağan edilen Cumhuriyet kazanımlarıyla daima geleceğe yürüyeceklerine inandığımız öğrencilerimizi ve bu yolda onlara yol gösteren öğretmenlerimizi kutluyoruz. 8. Sınıf Öğrencileri Cervantes Enstitüsü’nü Ziyaret Etti Öğrencilerimizin öğrendiği ikinci yabancı dili de iyi tanımaları amacıyla, 20 Aralık 2010 tarihinde sekizinci sınıf öğrencilerimizle birlikte İspanyolca için önemli bir merkez olan İstanbul Cervantes Enstitüsü’nü ziyaret ettik. Kütüphane görevlisi Ana Roca bizi karşılayarak bize Cervantes Enstitüsünü, kütüphanesini ve İspanyol dilinin dünyadaki önemini anlattı. Biz de bu sayede hem enstitü, hem de İspanyolca konuşulan ülkeler hakkında zengin bilgiler edindik. Kütüphaneyi ziyaret ederek İspanya ‘nın resmi dilleri olan İspanyolca, Katalanca, Galiçyaca ve Baskça kitaplar bulunduğunu gördük. Ziyaretimiz güzel bir şarkıyla son buldu. Cervantes’i seneye de ziyaret etmek üzere enstitüden ayrıldık. El pasado 20 de Diciembre visitamos el İnstituto Cervantes de Estambul con los alumnos de octavo. Ana Roca, encargada de la Biblioteca del Cervantes , nos recibió para poder explicarnos un poco sobre el İnstitito Cervantes, su biblioteca y la importancia que tiene la lengua española en el mundo. Tuvimos la oportunidad de ampliar nuestros concocimientos conforme al centro,asi como los paises donde se habla espanol. Realizamos una visita a la biblioteca y pudimos ver que en ella hay libros en español catalan, gallego y vasco, las cuatro lenguas oficiales en España. Nuestra visita ha finalizado con una bonita canción todos a coro.......hasta la proxima vez Cervantes 20 Aralık 2010 2. Yabancı Dil Kültür Merkezleri Ziyareti 20 Aralık 2010 Pazartesi günü 8.Sınıflarımızla Alman, Fransız ve İspanyol Kültür Merkezlerini ziyaret ettik. Amacımız öğrencilerimizin dilini öğrendikleri ülkelerin kültürlerini ve insanlarını daha yakından tanımalarını, bunu yaparken de öğrendikleri dili soru sorarak kullanabilmelerini, verilen yanıtı anlayabilmelerini, yazıya dökebilmelerini ve aynı zamanda eğlenerek öğrenmelerini sağlamaktı. İkinci Yabancı Dil Zümresi olarak etkinliğin amacına ulaştığını ve gelecek yıllarda da devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. 16 KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M Yüzmede Türkiye Rekortmeni Sezin’den Yüzme sporuna 3. sınıfta okulumuzda başladım. 4. sınıftan sonra Fenerbahçe Spor Kulübü yüzme şubesinde yüzmeye başladım. 4. sınıftan beri birçok yarışa katılmaktayım. Bu yarışlarda birçok madalya kazandım. 2009 yılında Olimpik Kulaçlar Projesi’ne katıldım. Okullar arası yarışlarda okulum Özel Sezin Okulu adına yüzüyorum. Yoğun bir antrenman programımız var. Normal zamanlarda bir günü çift olmak üzere haftada altı gün antrenman yapıyorum. Kamp ya da yarış dönemlerinde bu sayı artıyor. Yüzme sporu gibi bireysel sporlarda sürekli kendinle yarışmak zorundasın. Sürekli tekniğimi ve derecelerimi geliştirmem gerekiyor. Bu yıl Türkiye Kış Yüzme Şampiyonası ön eleme yarışlarında ilk Türkiye rekorumu kırdım (50m kelebek 29.55). Bu benim için çok heyecan vericiydi. Aralık ayında ise ön elemeleri geçen sporcuların katıldığı Türkiye Kış Yüzme Şampiyonası yapıldı. 50m Kelebek branşında sabah seçmelerinde rekor kırdım (29.51). Akşam yapılan final yarışında rekorumu geliştirerek (29.29) Türkiye 1.si oldum. Şampiyonada 100 karışık ve 100 Kelebek branşlarında da Türkiye 3’üncüsü oldum. Ayrıca takım olarak 4×50 karışık bayrak yarışlarında da Türkiye rekoru kırdık. Bu derecelerin sonucunda Milli takım aday kadrosuna çağırıldım. Milli takım kamplarına katılacağım. Bu yıl Türkiye’de yapılacak Avrupa Gençlik Olimpiyatlarında (EYOF) ülkem adına yarışmak istiyorum. Hedefim ise olimpiyatlarda yüzmek. Özel Sezin Okulu Yüzme Müsabakası 11 Aralık Cumartesi günü okulumuz yüzme takımı 3. ve 4. sınıf öğrencileri, Özel Şişli Terakki Vakfı Okulu öğrencileri ile yarıştılar. Müsabakada öğrencilerimiz çok güzel sonuçlar elde ettiler. Özellikle 2001 doğumlu bayan takımımız yarışmada tüm kategorilerin (50 m serbest, sırtüstü, kelebek, kurbağalama ve 100 m karışık) birinciliklerini alarak göz doldurdu. Ayrıca, yapılan üç bayrak yarışının (2001 bayan, 2002 erkek, 2002 bayan) ikisini de (2001 bayan, 2002 erkek) okulumuz öğrencileri alarak müsabakayı başarıyla tamamladılar. Katılımcı okulun idarecileri, öğretmenleri ve velileri hem organizasyonun güzelliği, hem de öğrencilerimizin performanslarından ötürü okulumuzu kutladılar. Müsabakalar, katılan tüm öğrencilere sertifikaların verildiği törenle son buldu. Organizasyonda ve yarışmalarda emeği geçen tüm öğretmen ve çalışanlarımıza teşekkür eder, başarılarımızın devamını dileriz. Tenis Turnuvası 21-25 Aralık 2010 tarihleri arasında İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün düzenlediği tenis turnuvasına okul ve kulüplerden iki yüz elli sporcu katılmıştır. Müsabakalar Pamukspor tesislerinde gerçekleşmiştir. 8-14 yaş aralığında altı öğrencimizle ilk kez katıldığımız bu turnuvada öğrencilerimiz büyük başarılar elde etmiştir. Ali Özkan (4B) 10 Yaş kategorisinde İstanbul 3’üncüsü olmuştur. Zeynep Sakarya (4A) 9 yaş kategorisinde İstanbul 4’ üncüsü olmuştur. Barkın Özarslan (6B)12 yaş kategorisinde İstanbul 4’ üncüsü olmuştur. Berke Karaöz (7C) 14 yaş kategorisinde İstanbul 4’ üncüsü olmuştur. Turnuvaya katılan ancak derece elde edemeyen Zeynep Kardeş (4C) ve Ayşe Sena Özokur (8A) da okulumuzu başarı ile temsil etmişlerdir. Junior Basketbol Ligi’ndeyiz Küçük erkek basketbol takımımız bu yıl 3. kez Junior League ligine katıldı. Junior League, 12 yaş altı sporculardan oluşan kulüp ya da okul takımlarının katıldığı bir basketbol ligi. Okul takım kadromuz: Ömer Ekin, Umur Gençoğlu, Furkan Kalkan, Ahmet Aydın, Kerem Ersöz, Eray Kınıklı, Kerem Altınel, Alp Gürpınar, Efe Ertem, Ozan Yalçın, Cahit Batu Akalın, Bora Kaan Güvenman, Ahmet Buğra Kocaağa, Mert Efe Uysal, Murathan Yazgıç, Can Bora Tanzer’den kuruludur. İlk maçımızda çekişmeli ve kıyasıya bir mücadele gösteren sporcularımız, 42-40 az farkla maçı kaybetti. Daha sonra Çevre Spor Kulübü ile yaptığımız karşılaşmayı 45-24 büyük bir farkla bitirip maçı kazandık. Çocuklarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. KIŞ 2011 17 İ L K Ö Ğ R E T İ M Sezin İlköğretim Okulunda Gün Okuyarak Başlıyor Sezin İlköğretim Okulunda öğrenciler güne kitap okuyarak başlıyor. 1. ve 5. sınıflar 1. derse başlamadan önce yirmi dakikayı okumaya ayırırken 6.7.8. sınıflarımız da 1.dersin başlamasından önce on dakika kitap okuyorlar. Bu yıl da Kitap Haftası’nda okulumuzda birçok yazarı konuk ettiğimiz için çok mutluyuz. Kitap Haftamızın Konukları Necati Güngör 23 Kasım 2010 tarihinde okulumuza davet ettiğimiz edebiyatımızın ustalarından Necati Güngör, 4. Sınıf öğrencilerimizle “Sessiz Yürek” isimli kitabı üzerine kütüphanede güzel paylaşımlarda bulundu. Yüreklerde derin izler bırakan ve yedi öyküden oluşan, insanı hayvanlarla yan yana getirirken çocuklara yaşama ilişkin yeni köprüler sunan bu kitap öğrencilerimiz tarafından zevkle okunmuştur. Yazarımıza kitapla ilgili güzel sorular yönelten öğrencilerimiz bu etkinlikten çok şey öğrendiklerini dile getirdi. Nur İçözü Sevgi tüm duyguların en önemlisi... Hangi yaşta olursak olalım, çevremizde bizi sevenlerin bulunması yaşama daha güvenli bakmamızı sağlar. Bu öylesine büyülü bir enerjidir ki, severek suladığımız bir çiçeğin renklerinin çok daha parlak, çok daha 18 canlı olduğunu fark ederiz. Sevgiyle büyüyen çocuk, çevresindekilerle daha uyumlu, yaşamla barışık ve başarılı bir insan olur. İnsanın sevildiğini bilmesi gerçekten çok güzel. Sevmek ise ondan da güzel. Sevmeyi bilen kişi mutluluğun gizemini keşfetmiş demektir. Yaşama sevgiyle bakmak, gördüğümüz her şeyde sevilecek bir şey bulmak mutlu ve başarılı olmanın anahtarı. Çünkü sevmeyi bilen, dünyaya sevgiyle bakmasını öğrenen kişi, zorluklar karşısında daha güçlü olur. “Sevginin Mırnavcası”, evcil dostlarımızdan kedinin özelliklerini biraz olsun anlamamıza yardımcı olacak kitabını 2. Sınıf öğrencilerimizle paylaşmak üzere 26 Kasım 2010 tarihinde okulumuza gelen Nur İçözü kütüphanede öğrencilerimizin kitapla ilgili sorularını yanıtladı. Simla Sunay Hiç çınar yürür mü demeyin. Köşk yürürse elbette çınar da yürür. Yalova’da Atatürk için yaptırılan bir köşk yürüdü. Nasıl mı? Yazar Simla Sunay ve kitabı resimleyen Sadi Güran bu sorunun yanıtını tüm çevreye duyarlı çocuklar ve büyüklerle birlikte veriyor. 24 Kasım 2010 tarihinde okulumuza davet ettiğimiz Simla Sunay 1. Sınıf öğrencilerimizle olmaktan son derece mutlu olduğunu ifade etti. Osman Torun Özel Sezin Okulunda her yıl geleneksel olarak düzenlenen Kitap Haftası kapsamında “ Düşünceler Sözleşince” adlı derleme antolojisi olan kitabını tanıtmak üzere 25 Kasım 2010 tarihinde Osman Torun’u davet ettik. 8. Sınıf öğrencilerimizle kütüphanede keyifli saatler geçiren Osman Torun, öğrencilerimizin sorduğu sorular karşısında son derece mutlu olduğunu ifade etti. “ Düşünceler Sözleşince” adlı kitapta Türk edebiyatının ünlü yazarlarından seçilmiş ve her yaş okuyucunun dikkatini çekecek denemelere yer verilmiştir. Denemenin oluşturulmasının bir başka amacı da gençlerimizin sadece roman ve hikâye türündeki kitaplarla değil deneme hakkında da bilgi edinmeleri ve her konunun denemenin konusu olabileceğinin farkına varmalarıdır. Mine Soysal Çocukların kitap konusunda serbest bırakılmalarını savunan Mine Soysal 23 Kasım 2010 tarihinde 7. Sınıf öğrencilerimizle okuma üstüne keyifli bir söyleşi yaptı. “ Eyvah Kitap” adlı eserinde ilköğretim öğrencilerinin kitaplar hakkındaki düşüncelerine yer veren Mine Soysal öğrencilerimizle söyleşisinde hem kitaplar hem de yayınevlerinin sorunları üzerine değindi. Bu söyleşiden sonra öğrencilerimiz kitaplara farklı açılardan bakmaya başlayıp onun yaşayan bir canlı olduğunu kabul ettiler. Okuduklarını değerlendirip eleştirel bir tavırla okuma üstüne bilgiler edindiler. Fatih Erdoğan Sezin Okulundan herkesin çok sevdiği ünlü bir yazar geçti: Fatih Erdoğan. 25 Kasım 2010 tarihinde 5. sınıflarımızın büyük bir zevkle okuduğu “Korsan Kitap Çetesi”ni tanıtmak amacıyla okulumuza gelen Fatih Erdoğan öğrencilerimizle sorucevap şeklinde sohbet etti. Kitabında soluk soluğa bir serüven anlatan Fatih Erdoğan komik ve heyecanlı bir tarzla kitabını okuyucularına sunmuş. Öğrencilerimizin çok hoşlandığı bir kitap olan Korsan Kitap Çetesi, Bulut ve arkadaşlarının ilk macerasıdır. KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M Çağla’nın Zuzu’su Çevre koruma bilinciyle dergi çıkaran, arkadaşlarına seslenen Çağla, dergi çıkarma macerasını bizimle paylaştı. Ben Çağla Enginer, Özel Sezin İlköğretim Okulu 4-B sınıfı öğrencilerindenim. Dergi maceram gecen yıl şubat ayında başladı. Dergim Zuzu’nun 3.sayısını çıkarıyorum. Kahramanım Zuzu ile ben, yaşlı dünyamız ve her geçen gün biraz daha kirlenen çevremiz için herkesin bir şeyler yapması gerektiğine inanıyoruz. Yirmi iki abonemiz var. Dergimizin içinde neler olduğunu merak ediyor musunuz? http://tinyurl.com/6br9jxo linkinden bize ulaşabilirsiniz. Dünya için bir şeyler yapmak mı istiyorsunuz. Beklemenize gerek yok. Her yaşta yapabileceğimiz güzel şeyler var. Ben başladım sizi de bekliyorum. arabaya bindim. Yolumuz çok uzun değildi. Vardığımızda bizi bir öğretmen karşıladı. Bize yukarıda hazırlık yaptıklarını ve benimle tanışmak için sabırsızlandıklarını anlattı. Bulut’un ablası olduğumu biliyorlardı, bu sebeple biraz rahatlamıştım. Sonunda hazır oldukları haberini aldım. Heyecanla merdivenlerden yukarı çıktım. Beni büyük bir odaya çağırdılar. İçeri girdiğimde herkes alkışladı ve ben de sandalyeye oturdum. İlk önce gülümsemeyi elden bırakmayarak kendimi tanıttım ve kitabımı nasıl yazmaya başladığımı anlattım. Beni dikkatle dinlediler. Konuşmam bittiğinde bana sorular sordular. Hepsi konuşmaya başlamadan önce bana yazar olmak istediklerini ve çok kitap okuyacaklarını söylediler. Soruları bittikten sonra da onlara kitabımdan bir hikaye okudum. Gitmeden önce tüm sınıflarla fotoğraf çektirdik. Günün sonunda aslında hiç de endişelenilecek bir şey olmadığını anlamıştım. Farklı yaşlara hitap eden bir kitap yazdığım ve birçok kişiye örnek olduğum için çok mutluyum. Sezinli Yazarın Miniklerle Söyleşisi Beliz Koçyiğit Dokuz yaşında iken yazdığım kitaptan birçok kişi ilham almıştı. Arkadaşlarım da beğenmişlerdi. Fakat bu olayın miniklerin de ilgisini çektiğini hiç bilmiyordum. Kardeşim Bulut, Çekmeköy’de bulunan Özel Sihirli Park Anaokulu’na gidiyor. Bazen annemle birlikte okul çıkışında onu almaya gidiyoruz. Her gittiğimde de Bulut’un çok tatlı öğretmenini görüyorum ve sohbet ediyoruz. Bir gün, okuldan eve geldiğimde annem bana Bulut’un öğretmeninin benim kitabımı duyduğunu ayrıca bu olayın okullarındaki miniklerin de ilgisini çekebileceğini düşünüp beni okullarına davet ettiğini söyledi. Bu bana ilk önce biraz garip geldi. Daha önce hiç anaokuluna söyleşiye gitmemiştim. Düşündüm; acaba beni ve kitabımı severler mi? Annem de kaygılanmamamı, iyi iletişim kurarsam beni çok iyi anlayacaklarını söyledi. Kardeşim anlıyorsa, muhtemelen onlar da anlayacaklardı. O gün geldiğinde biraz heyecan vardı içimde. Biraz da endişe. Okuldan sonra annemin anaokuluna götürmemiz için verdiği kitapları kucaklayıp KIŞ 2011 19 İ L K Ö Ğ R E T İ M Show and Tell “Animals of the World” Göster ve Anlat “Hayvanlar Alemi” En vazgeçilmez dostlarımızla beraberiz. Onlarla dostluğumuzu her dilde anlatabiliriz. 4. sınıf öğrencilerimiz 10 Aralık Cuma günü Özel Sezin Lisesi İç Bahçesinde İngilizce Göster ve Anlat etkinliğini gerçekleştirdiler. Etkinliğimizin teması Hayvanlar Âlemi’ydi. Öğrencilerimiz ilk olarak kendilerine verilen hayvanlar hakkında bilgi topladılar ve sınıfta araştırmalarıyla ilgili bir rapor yazdılar. Daha sonra posterlerini hazırlayıp akrostiş şiirlerini yazdılar. Sınıflarında yaptıkları bireysel sunumların ardından Göster ve Anlat günü hazırlıkları için gruplara ayrıldılar. Görsel Sanatlar derslerinde çalıştıkları hayvanların rozetlerini yaparak bunları kendilerini dinlemeye gelecek seyircilerine satma kararı aldılar ve yaptıkları satışlarla Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okuluna bağışlamak üzere 704 Lira gelir elde ettiler. JMUN 2010/HEV 6. 7.ve 8. sınıf öğrencilerimizden Deniz Kızıldağ, İdil Toklucu, Efe Vardarlı, Efe Vardal, Timothy Levent Yurdum, Kaan Özbelli, Ela Çetin, Eda Özbelli ve Selin Yüksel 8-910 Ekim 2010 tarihlerinde Hisar Okullarında (HEV) düzenlenen JMUN 2010 (Junior Model United Nations 2010) adlı konferansa katıldılar. Birleşmiş Milletler Organizasyon toplantılarının bir benzeri olan Junior MUN dünyada birçok ülkede çeşitli okullarda düzenlenen, kullanılan dilin İngilizce olduğu, 2-3 gün süren toplantılardır. Bu toplantılarda öğrenciler daha önceden kendilerine bildirilen Birleşmiş Milletler üyesi bir 20 ülkeyi temsil ederler. Konferansta temsil ettikleri ülkenin önemli problemlerini araştırır ve çözüm ararlar. Bu yıl düzenlenen JMUN Konferansında öğrencilerimiz Meksika’yı temsil ederek dünya sorunlarına çözümler aradılar. Bu etkinliğimizin öncelikli amacı öğrencilerimizin İngilizce sunum becerilerini geliştirmenin yanı sıra öz güvenlerini anadil dışında yapılan bir etkinlikte de sergilemelerine olanak sağlamaktı. Bizler onların bu süreçte pek çok kazanım elde ettiklerini ve bunların dil öğrenimlerine çok katkısı olduğunu düşünüyoruz. Etkinlik sırasında velilerimizin görüşleriyle bizlere geri bildirimde bulunması için bir de anket formu doldurmalarını istedik. Velilerimiz etkinliğimizin olumlu yönlerini belirtirken: “Yabancı dil konuşurken kendilerine öz güven kazanmaları,” “Çocukları çok heyecanlandıran, motive eden bir çalışma,” “Telaffuzları çok güzeldi,” “Beraber çalışmaları ve sunum yapmaları,” “Güzel bir sunumdu. İngilizce konuşmalarını destekleme anlamında olumlu,” “Çok güzel hazırlanmışlar. Hem bilgiler hem de görseller çok başarılıydı,” gibi yorumlarda bulunmuşlardı. Tamamı İngilizce olarak yapılan münazaralarda fikirlerini İngilizce olarak anlatan öğrencilerimiz, hem münazara becerilerini geliştirdiler hem de yaşadıkları ülke dışında bir başka ülkenin gözünden de dünya sorunlarına bakabilmeyi öğrendiler. KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M İngiltere Yaz Okulu 2010 Öğrendiğimiz her sözcük bize yeni dünyaların kapısını açıyor. Özel Sezin Okulu Lisesi ve İlköğretim öğrencilerinden oluşan 22 kişilik bir grup 2010 Temmuz’da İngiltere’deki Queens School of Taunton’a öğretmenleri eşliğinde gitmiştir. Haftada yirmi saat İngilizce dersinin yanında şehir gezileri, grup oyunları, tiyatro gösterileri, kültürel etkinlikler ve farklı sporlarla dolu üç hafta geçirmişlerdir. Öğrencilerimiz sosyal ve akademik anlamda birçok olumlu kazanımlarla geri dönmüştür. Özel Sezin Okulu İngiltere Yaz Okulları-2011 Okulumuz, 2011 yaz tatilinde de İngiltere’deki yaz okullarına öğrenci gönderme çalışmalarını sürdürecektir. Bu programların amacı öğrencilerimizin İngilizce bilgisini geliştirmek, İngilizce konuşulan ülkelerin kültürünü daha yakından tanımalarına ortam yaratmak, dil öğrenmeye karşı duydukları ilgiyi arttırmak ve öğrenmekte oldukları dil ile ders dışında da karşılaşarak dili doğal bir ortamda kullanmalarını sağlamaktır. 2011 yaz tatili yurtdışı yaz okullarımızı bu yıl Biltur Yurtdışı Eğitim Danışmanlık şirketiyle organize etme kararı aldık. İlköğretim okulu öğrencilerimizin yaş ve dil seviyelerine uygun olarak İngiltere’de konusunda uzmanlaşmış iki okul belirledik. Bunlardan ilki Shrewsbury şehrinde yer alan ve Discovery Summer tarafından programı oluşturulan Shrewsbury School’dur. Diğeri ise Surrey Bölgesi’nde yer alan ve Londra’ya 45 dakika mesafedeki Caterham School’dur. Özel Sezin Okulu olarak dil öğreniminin uzun soluklu bir süreç olduğunu ve yaz tatilinin bir bölümünü böyle bir etkinlikle geçirmenin öğrencilerimiz için çok yararlı olacağına inanıyoruz. KIŞ 2011 8. Sınıf Öğrencileri Macbeth’i İzledi Yabancı dil öğrenirken sadece dil bilgisi üzerinde durmak yeterli değildir. Bunun yanında öğrenilen dilin sözlü ve yazılı olarak kullanılması ve duyulması gereklidir. Bu düşünceyle yola çıkarak, 9 Kasım 2010 tarihinde 8. sınıf öğrencilerimizle birlikte, William Shakespeare’in yazdığı, Paul Stebbings’in yönettiği ve “The American Drama Group Europe” grubunun oynadığı Macbeth adlı eseri Kenter Tiyatrosu’nda izledik. Oyun, sadece okulların seyrine açık ve eğitim amaçlı olup, öğrencilere sergilenmek üzere hazırlanmıştı. “Macbeth” oyununu sahnede izlemek, öğrencilerimizin İngilizce’yi farklı bir ortamda da duymalarına ve aynı zamanda bu sene “Othello” adlı eserini okudukları Shakespeare’i başka bir eseriyle de tanımalarına yardımcı oldu. Oyunda hem eski hem yeni İngilizce’yi bir arada duyan öğrenciler, izledikleri dönem hakkında da fikir sahibi oldular. Dünya vatandaşları olmanın yolu dili öğrenmekten geçer. Sosyal sorumluluğun sınırları çizilemez. İnsanlığın Ortak Değerleri Sezin Okulları Comenius Projesi için hazırlıklara başladı. Hazırlık toplantısı için Hollanda’nın Emmeloord şehrine giden öğretmenlerimiz proje ortağı ülke temsilcileriyle toplantılara katıldı. 2011 yılının sosyal sorumluluk yılı olması göz önünde bulundurularak yeni konunun “Volunteering; Priority of Life” olmasına karar verildi. Sezin Okulları, bu projede Norveç, Romanya, İspanya; İngiltere ve Hollanda’dan katılacak okullarla çalışacak. Proje başvurusu şubat ayında yapılacak, sonuçları ağustos ayında açıklanacaktır. Comenius Projesi kapsamında partner ülke okullarına ziyaret toplantısına katılacak olan öğrencilerimiz, farklı ülkelerden gelecek olan öğrencilerle beraber sosyal sorumluluk projelerinde yer alacaklar ve diğer ülke kültürlerini tanıma fırsatı yakalayacaklar. 21 İ L K Ö Ğ R E T İ M Eğitici Oyun Kartları Özel Sezin Okulu öğretmenlerinin hazırladığı 4xsekiz Eğitici Oyun Kartları Serisi “Gizemli Antik Çağ, Çevrenin Aritmetiği ve Uzayın Sırları” ndan oluşmaktadır. Oyun kartlarımız, küçük büyük herkesi gizemlerle dolu dünyaların şaşırtıcı bilgilerini, soğuk bir cam ekran yerine sevdiklerinin sıcak gülüşleriyle paylaşmaya çağırıyor. Özel Sezin Okulu, 48 yıllık eğitim deneyimini, merak ve keşif odaklı bir oyun aracılığıyla, çocuktan aileye uzanan geniş bir halkayla paylaşmayı hedefliyor. Oyun hayatımızın en eğlenceli zamanıdır. Her yaşta oyun oynanabilir. Oyun güzel zaman geçirmek içindir. Merak uyandıran bir oyuna başlarken farkında olmadan öğreten oyun, öğrendiğini fark ettikçe özgüven duygusunu geliştir. 4xsekiz’i ailesi ve arkadaşlarıyla oynayan çocukların, oyundan aldığı hazla sıkılmadan ve bıkmadan tekrar yaptığı için kazanımları verimli ve kalıcı olacaktır düşüncesindeyiz. Oyna - keşfet - öğren 4xsekiz eğitici oyun kartları çağdaş yaşamın bilgi zenginliğini yüz yüze oynanan eğlenceli bir oyuna taşımayı amaçlar. Araştırma yapmanın internete girmekle, dönem ödevinin “kopyala-yapıştır”la anlamdaş olmaya başladığı şu günlerde hem çocuklar hem yetişkinler için eğlenerek öğrenmeyi sıcak bir sosyal ilişkiye dönüştürmek en önemli 22 amaçlarımızdan biridir. İçeriği, Özel Sezin Okulu öğretmenlerinin özgün çalışmalarıyla hazırlanan 4xsekiz eğitici oyun kartları oyunu Türkiye’de bir ilk. Cep boyutlarında olması hem taşıma hem oynama kolaylığı sağlıyor.”Meğer ne çok şeyi bilmiyormuşum,” dedirten 4xsekiz eğitici oyun kartları, çocukları ve çocuklar aracılığıyla yetişkinleri de çağımızın zengin bilgi hazinelerini keşfe çağırıyor. Oyun kartları kurgusu basit, içeriği zengin sorularla sıra dışı bilgiler aktarırken, bilgiyi yeni meraklara taşıyor. Oyun, yalnızca yalın bir bilgi aktarımını değil; bilim, uzay, doğa, tarih, çevre, sanat ve edebiyat alanında bilinç oluşturma ve duyarlılık yaratma amacını da taşıyor. Uzayın Sırları oyunu, evrenin gizemli dünyasının kapılarını aralayarak, Mayıs 2010 tarihine kadar yayınlanmış bilimsel kaynaklar doğrultusunda hazırlanmıştır. Çocuklar 4xsekiz Uzayın Sırları oyunu ile Astronotların yaşam koşullarını, mekikleri, roketleri ve uyduları, uzaydaki ilkleri, gezegenleri, bilim adamlarını, en büyük bilinmez olan kara deliği, dünya ve ayla ilgili akılları zorlayan gerçekleri öğrenmenin zevkini yaşayacaklar. Çocuklar 4xsekiz Gizemli Antik Çağ oyunu ile, kültürler beşiği Anadolu’nun gizemli dönemi Antik Çağ’a eğlenceli bir yolculuk yapacaklar. İlk insanlardan Tales ve Pisagor’a, Kral Midas’tan Hattuşili’ye Hititler’den Frigler’e bu coğrafyanın büyük tarihsel zenginliğini eğlenerek öğrenecekler. Gizemli Antik Çağ oyunuyla tarihin ne kadar ilginç ve keyifli olduğunu görecekler. “4xsekiz Çevrenin Aritmetiği” kart oyunundaki tüm bilgiler ise, Nisan 2010 tarihine kadar yapılmış bilimsel araştırmaları ve bu araştırmaların istatistiki sonuçlarını içermektedir. Bu nedenle genel verilere dayanmaktadır. Günümüz dünyasının hızla değişebilen koşullarında bu bilgiler değişkenlik gösterebilir; ancak bu durum “4xsekiz Çevrenin Aritmetiği” oyununun öznel kavramları içerdiğini göstermemekte, yalnızca bilim dünyasının çalışmalarının ve sonuçlarının yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuklar “Bu güzel gezegende, sadece tüketerek değil, bize sunduğu kaynakları koruyarak nasıl yaşayabiliriz” sorusunun yanıtını bu oyunda bulabilirler. Çevrenin Aritmetiğini değiştirmenin kendi ellerinde olduğunu fark edebilirler. Çok kısa bir süre sonra Sihirli Kalemler-Çocuk Edebiyatı, Doğadaki Dostlarımız-Hayvanlar, KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M Resim ve Müzik-Sanat kartları zengin içerikleri ile çocukları bilgilendirmek için piyasaya sunulacak. Seçkin kitapçılar ve oyuncakçılarda bulabileceğiniz 4xsekiz Eğitici Oyun Kartları serisinin dağıtım ve pazarlaması velimiz Funda Genya’nın sahibi olduğu BTR Reklam ve Promosyon şirketi tarafından yapılmaktadır. Doğadaki Dostlarımız-Hayvanlar National Kids Dergisi’nin Ocak 2011 sayısında, Yeryüzü SerüveniCoğrafya Atlas Dergisi’nin Şubat 2011 sayısında dergilerle birlikte dağıtılacaktır. Tüm soru ve önerileriniz için: BTR Reklam Pazarlama Ltd. Şti. Tel: 0212 222 47 80 [email protected] www.btr.com.tr www.4xsekiz.com 4xsekiz Eğitici Kart Oyunları satış noktaları: Alkım Kitabevi Beyaz Adam Kitabevi Gergedan Kitabevi İstiklal Kitabevi Penguen Kitabevi Remzi Kitabevi İyi Cüceler Kitap - Oyuncak Leonardini Oyuncak Nokta Kırtasiye Anadolu Medeniyetleri Müzesi İstanbul Arkeoloji Müzesi İstanbul Oyuncak Müzesi Idefix.com Pegasus Hava Yolları Belgesel Kulübü Dünya’nın gizlerini çözmek, bilimsel gelişmelerden haberdar olmak için Belgesel Kulübü kurduk. Bu yıl açılan “Belgesel Kulübü”müz öğrencilerimizin canlılar dünyasını daha yakından takip etmeleri ve bilim adına meydana gelen gelişmelerden haberdar olmaları amacı ile kurulmuştur. Kulübümüz öğrenci merkezli çalışmaları desteklemek amacı ile öğrencilerin bilimsel paylaşımlarına öncelik vermektedir. Kulüp çalışmalarımızda öğrencilerimiz canlılar dünyası ile ilgili merak ettikleri konularda araştırmalar yapıp, ilgilerini çeken alanlarda video ve fotoğraf çekimleri yapmakta ve kulüp saatleri içerisinde tüm araştırmalarını kulüp arkadaşları ile paylaşmaktadırlar. Kulüp saatleri içerisinde kulüp öğretmeni rehberliğinde tüm bu çalışmalar üzerine tartışma ortamı yaratılmakta ve fikir alışverişlerinde bulunulmaktadır. Geleceğin keman sanatçıları neden bizler olmayalım? Keman, yaylı çalgı ailesinin en küçük üyesidir. Keman çalmayı öğrenmek uzun bir zaman ve özveri gerektirir. Keman kulübünün amacı, öğrencilerimize kemanı tanıtarak sevdirmek; doğru yay ve tutuş tekniği ile 1.seviyede küçük parçalar çaldırabilmektir. KIŞ 2011 23 İ L K Ö Ğ R E T İ M Veliler İçin Kişisel Gelişim Seminerleri Kendimi Tanıdığımı Sanıyordum… İçinize ayna tutmak, artılarınızın ve eksilerinizin farkına varmak için kişisel gelişim seminerlerimiz kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor. Oktay Şılar Klinik Psikolog İçinde bulunduğumuz eğitim yılının ilk döneminde toplam yedi alanda kişisel gelişim semineri düzenlenmiş, bu eğitimlerden altı tanesi hafta içi programı, bir tanesi de hafta sonu programı olarak hayata geçirilmiştir. Hafta içi programları: Gölge ve Ayna: Psikoloji Okulu, Zen ve Ben: Felsefe Okulu, Kelimeler ve Düşler: Edebiyat Okulu, Psikodrama ve Farkındalık Grubu, Büyülü Fener: Sinema Okulu (Başlangıç ve İleri seviye olmak üzere iki grup) Hafta sonu grubu olarak, Gölge ve Ayna: Psikoloji Okulu açılmıştır. Uzun soluklu bu eğitim seminerlerine gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederim. Seminerlere katılan bazı velilerimizin görüşlerini, kısa alıntılarla paylaşmayı anlamlı buluyorum. Gaye Akçin İlk seminere katılmamın aslında hayatımı daha kaliteli hale getirmek için değiştirmem gereken şey sadece ‘kendim’im diyerek adım attığım bir döneme denk gelmesini tesadüf olarak görmüyorum. Farkındalığımın artmasının ve değişimle birlikte çevremdekilerin de domino etkisiyle değişim göstermesini izlemenin, bana hem şaşkınlık hem de keyif verdiğini itiraf etmeliyim. Silva Untur Öncelikle bir çocuk, bir genç kız, bir kadın, bir eş, bir anne ve hepsinin özü bir insan olarak geçirdiğim ve yaşadığım tüm evreleri farklı bir bakış açısıyla görmeye başladım. Eğitimlerin kattığı farkındalık, kendi içime ışık tutup, kendi aynamı görmeme olanak sağladı. Dilfiruz Emiral Büyülü Fener eğitimine katılmaya karar verdiğimde en azından film 24 izlemiş olurum diye düşünmüştüm. Heyecanlı kısmın film izleme kısmı olduğunu zannetmiştim, ama fena yanılmışım. Esas keyif filmin ardından Oktay Bey’in yaptığı yorumlar ve çözümlemelerdi. Filmler de, birçok mecazın olduğunu, örnekleriyle bize gösteren seminerin isminin ‘Büyülü Fener’ olması da bence bir mecaz. Bu büyülü fener bize, izlediğimiz filmin altında yatan ana düşünceyi karanlıklar içinden aydınlatarak gözler önüne seriyor. Betül Koçyiğit Büyülü Fener benim için gerçekten de büyülü bir fener oldu. Bu ışık sinemaya daha çok değer vermemin, vakit ayırmanın, sinema konusunda bilinçlenmemin yolunu açtı. Bu eğitimden önce vakit kaybı olarak düşünebileceğim araştırmalar şimdi zevkli bir hal aldı. Kendimi daha iyi tanımama ve anlamama yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. Canan Keskin Sezin Okulu’nun aileleri eğitmekle çok akıllıca davrandığını düşünüyorum. Okul ve aile paralel olursa çok daha verimli bir eğitim gerçekleştiğini öğrendik. Ne oldu bu Gölge ve Ayna saatlerinde? Bizi tekrar düşüncelere yönlendirdiniz, en son lisedeyken Psikoloji dersi görmüştüm ve sonradan fen bilimlerine geçtiğim için bu konulardan uzaklaştım. Ve gördüğünüz gibi kafamızı bayağı karıştırdınız ama sonradan yavaşça aydınlanmaya başladı, yapmak istediğim ciddi bir şeye karar verdim ve ilk adımı attım. Teşekkürler. Nihal Toksöz Bu arada kendimle ilgili bazı keşiflerim oldu. Hayatım boyunca tersini gerçekleştirmek istediğim halde farklı davrandığım bazı durumların cevabını buldum galiba. İhsan Akgül İçimi görmek için taktığım gözlüğün cam ayarlarının bozuk olduğunu, aynı zamanda camların üzerindeki siyah noktaların temizlenebileceğini fark ettim. Sare Elçin Gerek ailemde gerekse çevremde bazı insanların davranışlarının nedenini anlayamıyordum. Fakat bu eğitimle işlenen terimler yerini buldu ve kişilerin (kendimde dahil) neden ‘öyle’ değil de ‘böyle’ davrandıklarını anladım. Anlamak, fark etmek yargılamalarımı azalttı, ilişkileri daha anlaşılabilir hale getirdi. Meltem Tansık Eve geldikten sonra o gün aldığım notları açıp, bilgisayarın karşısına geçip araştırmaya devam ediyorum. Eğitime katılmadan önce böylesini beklemediğimi itiraf etmeliyim. KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M Öğle Tatilinde Neler Yapıyoruz? Sezin’de zaman boşa geçirilmez. Oyun en önemli ihtiyaçlarımızdandır. Müzikli Dakikalar İki haftada bir cuma günleri öğle tatilinde gerçekleştirdiğimiz “Müzikli Dakikalar” dinletisinde öğrencilerimiz müzikal performanslarını sergiliyorlar. Öğrencilerimiz gerek okulda gerekse okul dışında yaptıkları enstrüman çalışmalarını arkadaşlarına ve öğretmenlerine sunuyorlar. İç Bahçe Oyunları İç bahçede 4. ve 5. Sınıflar arasında yaptığımız “Yakan Top” ile 2 ve 3. Sınıflar arasındaki “Mendil Kapmaca” oyunlarına “Şampiyon olmak için değil keyif almak için oyna” sloganıyla başladık. Zorlamadan bütün sınıf üyelerinin oyunlara katılmasını istedik. Amacımız oyunlar sonunda şampiyon çıkarmak değildi; dürüst ve centilmence oyun oynamaları, oynadıkları oyundan keyif almalarını görmekti. Hedefimize ulaştığımızı söyleyebiliriz. Oyunlar esnasında rekabet, mücadele, heyecan… Oyunlar sonunda yaşanan mutluluklar, hüzünler… Görülmeye değerdi. Film Günleri “Yağışlı günlerde öğle teneffüsünde ilköğretim konferans salonunda film gösterimi yapılmaktadır. Öğrencilerimiz bahçede oyun oynayamadıkları zamanlarda yemekten sonra salona gidip görevli öğretmenlerinin eşliğinde film izleyebilmektedirler.“ Satranç “Öğrencilerimiz teneffüslerde kütüphanede satranç oynayarak ya da kendi seviyelerinde kitap ve dergileri inceleyerek boş zamanlarını geçirebilmektedirler.“ KIŞ 2011 Bilgisayar Dersliğinde Yaptıklarımız Öğrencilerimiz öğlen yemeklerini yedikten sonra isterlerse dersleri ile ilgili araştırma ödevlerini yapmak veya proje sunumlarını hazırlamak için bilgisayar dersliğini kullanmaktalar. Bu çalışmaları yaparken Bilişim Teknolojileri dersi öğretmenleri de onlara destek veriyorlar. Yine öğretmenlerinin rehberliğinde müzik dinleyip oyun da oynayabilen öğrencilerimiz, okuldaki her anı verimli geçirebiliyorlar. 25 İ L K Ö Ğ R E T İ M Bir Sosyal Sorumluluk Projesi Parmaklarıyla Okuyanlar... 8. sınıf öğrencilerimiz, Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulundaki arkadaşları için geçmiş üç yıla ait SBS sorularını CD’lere okudular. 4. sınıf öğrencilerimiz ise, bilişim teknolojileri derslerinde İngilizce hikaye kitaplarını bilgisayarda yazdılar. İngilizce hikayeleri, Merve Solmaz öğretmenimizin temin ettiği kabartma Türkiye haritalarını, okulun bünyesinde oluşturmayı planladığımız dinlence köşesi için bir adet 106 ekran TV’yi okul müdürlüğüne teslim ettik. Görme engelli çocuklarımızın kendileri için yapılan akademik çalışmaları ve ziyaretimizi mutlulukla karşıladıklarını gözlemledik. Öğrencilerimiz ise bu ziyareti şöyle yorumladılar: Okulumuzda 2007-2008 Öğretim yılında başlattığımız, öğrencilerimize “Yaşama Hakkı”nı anlatmayı, sosyal sorumluluklarını öğretmeyi ve hatırlatmayı, bedensel, zihinsel farklılık ya da ekonomik nedenlerle engelli olarak sürdürülen yaşamları öğrenmelerini, desteklemelerini ve yardımları somut olarak görmelerini sağlamayı hedefleyen “Haftada 1 Lira” Sosyal Sorumluluk Projemiz kapsamında her sınıf düzeyinde farklı bir STK ya da bir okul ile bağlantı kurulmakta, kurum temsilcileri okula davet edilerek ya da desteklenen vakıf, dernek ve okullara ziyaretler yapılarak öğrencilerimizin proje ve ilgili kurum hakkında bilgilenmeleri, destekledikleri kurumlarla ilgili izlenim ve düşüncelerini yazılı olarak aktarmaları sağlanmakta ve toplanan 1 liralar bağış makbuzu karşılığında öğrencilerimiz tarafından kurumlara teslim edilmektedir. 2010-2011 Öğretim yılında bu proje kapsamında 4.sınıflarımız Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulunu destekliyor. Başlangıçta 4.sınıflarımızın başlattığı, coşku ve özenle yürüttüğü bu proje, süreç içerisinde tüm okulumuzun Sosyal Sorumluluk Projesi oldu. 20.10.2010 tarihinde SSPK öğretmenleri olarak “Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulunu tanımak için ziyaret ettik. 26 Veysel Vardal Görme Engelliler Okulu Kilyos’da, 1/3 hiç görmeyen, 2/3 az görebilen, 95 Öğrencisi (karma), 17 Öğretmeni olan beyaz bayraklı yatılı bir okul. Okul müdürü Ömer Bey ve okulun öğretmenleriyle yaptığımız görüşmede, projemizde yürütülecek çalışmalara yön verecek adımları, okulun Akademik ,Teknolojik ve Sosyal ihtiyaçları doğrultusunda somutlaştırılarak çalışmalara başladık. 8. Sınıf öğrencilerimiz geçmiş üç yıla ait SBS sorularını CD lere okudular. 4. Sınıf öğrencilerimiz bilişim teknolojileri derslerinde İngilizce hikayeler yazdılar. 09 Aralık 2010 tarihinde okulumuzda bir kampanya başlatarak tüm veli, öğrenci, öğretmen, yönetim ve kurucularımızın gönülden katılımlarıyla çalışmalarımıza maddi destek sağladık. Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulu Ziyaretimiz 29 Aralık 2010 günü, görme engelli çocuklarımızın yeni yıla daha mutlu girmeleri ve tamamladığımız çalışmaları teslim etmek amacı ile destekleme çalışmalarında görev alan 8.ve 4.sınıflarımızı temsil eden bir grup öğrencimizle Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulunu ziyaret ettik. Öğrencilerimizin hazırladığı SBS sorularının okunduğu CD leri ve 4.Sınıf öğrencilerimizin yazdığı Sinem Şenkaya 4B Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulunda onlara iyi bakılıyor, ama yine de desteğimize ihtiyaçları var. İçlerinde az görenler de hiç görmeyenler de var. Sınıfları küçük. Bazılarıyla sohbet ettik. Durumlarından hoşnutlar. Parmakları ile okuyorlar. Kabartma yazı ile yazıyorlar. İçlerinden biri yazar olmak istiyor. Kütüphaneleri o kadar ufak ki! Onların tek bir istekleri var onlara acımamamız. Onları farklı görmemizi istemiyorlar. Ne olur onlara acımayın ama destekleyin! Biz gördük onlar da bizim gibi. Yudum Günhan 4B İlk gittiğimizde herkes oradaki görmeyenlere çok acıdı. Okul müdürü ise dedi ki: Eğer onlara acırsanız üzülürler. Küçük sınıflardan başlayıp 8. sınıfa kadar tüm sınıfları dolaştık. Orada tam göremeyen, az gören ve uzaktan görebilmesine rağmen yakından bazı şeyleri göremeyen öğrenciler vardı. İlgimi çok çeken bir olay oldu. İki çocuk karşılıklı satranç oynuyorlardı. Hiç göremeyen öğrenci pes etmiyor, gayret ediyordu. Oyunda kazanamasa bile gayretli olması hoşuma gitti. Onlarla dalga geçenler utanmalılar. Bence herkes gözüne gözü gibi baksın. Ceyda Güzelsevdi 4A Okula girdiğimizde biraz çocuklardan korkmuş, biraz heyecanlı, meraklı ve KIŞ 2011 İ L K Ö Ğ R E T İ M “...kendi kendime bir söz verdim. Bu güne kadar gördüğümden daha fazlasını görmeye çalışıp bundan sevinç duyacağım.” mutluydum. Onların yazısı bizimkinden çok farklı. Onların alfabesi hem tersten başlıyor hem de noktalar şeklinde. Matematik öğretmenleri Ulaş Bey bize okulu gezdirdi.1. sınıflar çok tatlı ve cana yakındılar. Onlarla olmak çok keyifliydi. Tekrar gitmek isterim. Damla Ortaç 4C Merhaba, ben 4 C sınıfından Damla Ortaç. 29.12.2010 Çarşamba günü ziyaret ettiğimiz Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulundan bahsetmek istiyorum size. Okula gitmeden önce pek bir şey yapamayacaklarını düşünüyordum. Örneğin bizi fark etmek. Hiç umduğum gibi olmadı. Yürürken bile bize yol veriyorlardı. Yemekhanelerimiz çok benziyordu, ama daha küçüktü ve fark onların sınıflara ayrılarak oturmamalarıydı. Sınıflara girdik. 6. Sınıflar hariç her seviyede bir şube vardı. 4 A ya girdiğimizde aynı konuyu öğrendiğimizi fark ettim ve sordum. Evet, onlar da biz de aynı konuları öğreniyormuşuz. Onları hiç küçümsemeyin, aklınıza hiç gelmeyecek şeyleri bile yapabilirler! Örnek mi? Bu okuldan mezun olan “Metin Şentürk” İdil Toklucu 8C Bazı şeyleri aynı görebilsek… Günlük hayatta gözden kaçırdığımız paha biçilmez birçok güzelliğin farkına varabilsek. Ve onları örnek alabilsek…Kim mi onlar? Görme engelli arkadaşlarımız. Aslında bizden hiç de farklı olmadıklarını onlar görebiliyorlar. Ya diğerleri gözlerini nasıl kullanacağını biliyor mu? Evet, 29 Aralıkta Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulu’ndaki görme engelli arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Beni en çok etkileyen özgüvenleri, kendilerine inanmaları ve cesaretleriydi. Birçoğumuzun göremediği ya KIŞ 2011 da unuttuğu değerlere onların tutunduğunu gördüm. Bizi orada gördüklerinden ne kadar mutlu oldukları her hallerinden belli oluyordu. Kendilerini tanıttılar, sohbet ettik. Heyecanlıydılar. Onların bu sevincini görünce bizim ufacık şeylere üzülmemiz öylesine anlamsız göründü ki bana! O gün orada tanıştığımız herkes gülümsüyordu. Gülümseten de aramızda oluşan sevgi bağıydı. Bir buluşma daha düzenleme sözüyle -vedalaşmayı hiç istemesek de- ayrıldık oradan. Ve kendi kendime bir söz verdim Bu güne kadar gördüğümden daha fazlasını görmeye çalışıp bundan sevinç duyacağım. Çünkü görmek için gözlerden daha çok iyi bir yüreğe ve umuda gereksinim olduğunu öğrendim… bir okula gittik. Bizimle yaşıt, bazıları küçük ve bazıları da büyük olan bir sürü arkadaşla tanıştık. Tanıdığımda aslında onların benden pek de bir farkı olmadığını gördüm. Evet, onlar bizi görmüyordu, ama bu onların istedikleri ya da seçtikleri bir şey değildi. Onlar da bizler gibi olmak, hayaller kurmak, çalışmak, büyümek, gülmek ve mutlu olmak istiyorlardı. Onların görmemesi hissetmemesi anlamına gelmiyor. Bizim gibiler ve bizim gibi hissediyorlar. Onlara acıyarak, korkarak veya üzülerek yardım edemeyiz. Elimizi uzatmalı, onları sevmeli ve farklı değil özel görmeliyiz. Ancak o zaman onların aslında bir istiridyenin içinde saklanmış bir inci olduğunu anlayabiliriz. Sefa Ekin Yılmaz 8C Veysel Vardar Görme Engelliler Okuluna yaptığımız geziden çok etkilendim. Ziyaret ettiğimiz okuldaki çocukların bizden hiçbir farkları yoktu. Kullandıkları araç gereçler bir hayli dikkatimi çekti. Fakat onları öyle görünce onlar için yaptıklarımızın devede kulak kaldığını fark ettim. Bizlere ihtiyacı olan insanlara elimizden geldiğince yardım etmeliyiz. Hatta mümkünse sadece okul aracılığıyla yapılan projelere değil dışarıda yapılanlarda da yer almaya özen göstermeliyiz. Bundan sonraki çalışmalarımızın hedefi Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulunun çok önemli bir ihtiyacı olan, metin dosyalarını kabartma ortamda basmanın yanında, her türden şekil ve grafiksel materyali de görme engelliler için dokunarak faydalanabilecekleri formatta basan kabartma yazıcı ve baskı makinesi sağlayabilmek için ikinci dönem bir kampanya daha düzenlemek ve CD ‘ye soru okuma sürecini tamamlamayıp birbirleriyle paylaşımda bulunmak isteyen iki okulumuzun öğrencilerini ortak aktivitelerde buluşturmaktır. Projemize destek veren, mezun öğrencilerimizin velileri de dahil olmak üzere tüm Sezin Ailesine sonsuz teşekkürler. Serra Olcay 8B Ben ve birkaç arkadaşımla birlikte sosyal sorumluluk Projesi kapsamında görme engelli öğrencilerin okuduğu 27 İ L K Ö Ğ R E T İ M 2011 Hepimize Mutluluk Getirsin Yeni Yıl Konseri Geleneksel hale gelen “Yeni Yıl Öğrenci Konseri” 27 Aralık Pazartesi günü yapıldı. Kalabalık bir davetli topluluğuna yapılan konserde öğrencilerimiz tüm sınıf düzeylerinde ve farklı seviyelerde hazırladıkları eserleri izleyicilere sundular. İki bölümden oluşan konserin 1. bölümünde 1, 2, 3, 4 ve 5. sınıf öğrencilerimiz solo eserler çaldılar. 2. bölümün açılışında okul koromuz sahne aldı. Söyledikleri şarkılarla izleyicilerin beğenisini toplayan koromuzdan sonra 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerimiz solo performanslarını sergilediler. Konsere çıkan tüm öğrencilerimizi kutluyoruz. Yeni Yıl Partisi Okul Meclisi ve gönüllü öğrenciler tarafından düzenlenen’’ Yeni Yıl Partisi’’ 31 Aralık 2010 Cuma günü tüm öğrencilerin katılımıyla coşkulu bir şekilde gerçekleşti. 6, 7 ve 8. sınıfların lise iç bahçede; ana sınıfının ve 1–5. sınıfların dersliklerinde yaptığı kutlamalarda müzik, dans ve eğlence vardı. Tüm Sezin Ailesi’nin yeni yılını bir kez daha kutluyoruz. 28 KIŞ 2011