ADO-CRP - WinWorld

Transkript

ADO-CRP - WinWorld
ADO-CRP
İÇİNDEK
KİLER
ROTO
VEKA
PİMAŞ CAM
ODA
ERSAŞ
ERSAŞ
14
BKS Katlanır Cam Sistemleri Şirket Müdürlerinden Murat Şahin
“Markalı Ürünlerin Değerinin Bilinmesi ve
Değerinin Verilmesi Gerekiyor”
B
KS Katlanır Cam Sistemleri şirket Müdürlerinden
Murat Şahin, sektörümüzdeki bayilik çalışmaları konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili
sorularımızı yanıtladı:
Firmanızın bayisi olmak isteyen kişilerde aradığınız şartlardan bahseder misiniz?
Bayi, temsilciliğini yapacak olduğu BKS markalı tüm cam balkon ürünlerin toptan ve perakende
bazında satışına önem vermek zorundadır. Kendi alt bayiliklerini
oluşturmak, piyasada saygın ve tercih edilen firma kimliği ve hürriyetini kazanmakla yükümlüdür.
Bayiniz olmak isteyen kişilerin firmanızdan beklentileri neler oluyor?
Bayilerimizin firmamızdan en
önemli beklentisi kaliteli hizmettir. Konuyu açmak gerekirse; “Kaliteli Hizmet” doğru ürün, doğru
marka, tüm yenilik ve gelişmelere
ayak uydurma, talebi karşılama
(reklam-tanıtım, eğitim, on-line
hizmetler, zamanında sevkiyat vs.)
konularında firmamızın bulunduğu yeri taşıyabilmesi, bayilerimizin bizden beklentilerinin en
önemli başlıklarıdır. Bu beklentileri firma olarak karşıladığımızı düşünüyoruz.
Neredeyse bir gelenek haline gelen, ilk bayilik sırasında
verilen bıçak, tabela ve bilgisayar programı gibi ilk yatırım
araçlarından hangileri tarafınız-
dan veriliyor? Bu konuya nasıl
bakıyorsunuz?
Sektörde hala bizi özel kılan birtek bizim hizmetimiz olan cam balkon profil ve aksesuarları konulu online satış sitemizin olmasıdır. Cam
balkon çizim programı tarafımızdan
bayilerimize verilmekte olup, cam
balkon sektöründe olan tüm firmalara da ücretsiz olarak hizmet vermekteyiz.
Bayilik konusunda yaşadığınız
sıkıntılardan ve çözüm yollarından
bahseder misiniz?
Maalesef cam balkon sektörü
örneğin PVC ve alüminyum sektörü
gibi kurumsal bir yapıda ilerlemiyor
ya da daha yavaş ilerliyor. Bu da tabi
ki beraberinde bir takım sıkıntıları
doğuruyor. Kurumsal kimliğiyle bilinen firmamızın yaşadığı sıkıntıların
analizini yaptığımızda karşımıza
çıkan sıkıntıların başında sektörün
kaliteli ürün ve kaliteli hizmet anlayışına bakışı var. Kaliteli ürün ve
hizmet, emeğe saygı duyarak, taklitçilikten uzak durarak, eğitimli
-vasıflı firmalar ve personellerle ancak olabilir. Tüketicilerin de bu noktada tercihini bu firmalardan yana
yapmaları büyük önem taşıyor.
Bu konunun çözüm yolu ise,
hizmet sektöründe olmamız sebebiyle nasıl daha iyi hizmet verebiliriz
kısmında düşünüp, hareket etmekten
geçiyor. Bunun yanında kurumsallık
adına çalışmalar yapmak ve eğitime önem vermek gerekmektedir.
Türkiye çapında kaç bayiniz var? Bu bayilerin denetim
ve eğitimleri konusunda ne tür
çalışmalarınız var? Bilgi verir
misiniz?
Türkiye çapında 53 üretici bayi,
12 satıcı bayi, 21 satıcı müşteri,
150’nin üzerinde müşteri ve sayısını bilmediğimiz kadar on-line
müşterimiz mevcuttur. Üretici bayilere eğitimi Ankara’da ya da bayinin bulunduğu şehre en yakın üretici
bayimizin olduğu ilde veriyoruz.
Bunun yanısıra eğitim föyleri, kitapçıkları ve teknik personellerimizin desteği ile sağlıyoruz.
Son olarak okuyucularımıza
ve bayi adaylarınıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Zirvesinde olduğumuzu düşündüğümüz cam balkon sektöründe
mesajımız; sektörün büyümesi ve
idamesi açısından, markalı ürünlerin değerinin bilinmesi ve değerinin
verilmesidir. Markasız, tamamıyla
taklit ve kopya ürünlü sistemlere ise,
hak etmediği değeri vermemelerini
önemle rica ederiz. Bu durum bizim
en çok yakındığımız ve üzerinde
durduğumuz konudur. Bu duyarlılık
aynı zamanda sektördeki kaliteyi de
beraberinde getirecektir. n
“The value of the branded products
must be known”
Murat Şahin who a manager with
BKS Balcony Folding Glass Systems
claimed that their brand is very strong
and this must be count on.
tüyap
16
Alüminyum Dünyası Bu Fuarda Buluşuyor!
4 milyar doları aşan iş hacmi ve
planlanan yatırımları ile parlak bir
geleceğe sahip olan aluminyum
sektörünün uluslararası boyutta bir
ihtisas fuarı ihtiyacını karşılamak
için tasarlandı.
A
lüminyum
sektörünün
Avrasya
Bölgesi’ndeki
en önemli fuarı olan
ALU-EXPO 2011 – 2. Alüminyum
Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı 13-16 Ekim
2011 tarihlerinde İstanbul Fuar
Merkezi’nin 9-10-11 nolu hollerinde gerçekleştirilecek.
2009 yılında yerli ve yabancı
sektörün büyük ilgisiyle karşılaşan,
21 ülkeden toplam 201 katılımcı
ve 51 ülkeden toplam 9.229 sektör ziyaretçisinin yer aldığı ALUEXPO Fuarının, global alüminyum
dünyasının tamamlayıcı bir platformu olma noktasına gelerek, hedeflenilen ziyaretçi profiline ve geniş bir
coğrafi alana ulaştığı görüldü.
Alüminyum sektörünün en önde
gelen derneği TALSAD-Türkiye
Alüminyum Sanayicileri Derneği
tarafından desteklenen ALUEXPO
2011, katılımcılarına yeni pazarlar, yeni müşteriler kazandırmak;
işlerini büyütmek ve uluslararası
ilişkilerini geliştirmek; ürünlerini
ülkemizin yanısıra komşu coğrafyadaki hedef kitleye tanıtmak;
mevcut satışlarını ve iş bağlantılarını koruyup güçlendirmek ve Türk
pazarına yatırım yapmak isteyen
uluslararası firmalara sektörü tanıtmak açısından yine çok önemli
bir platform hazırlayacak.
Uluslararası alüminyum sektörünün önde gelen firmalarının fuarda buluşması ile başta üreticiler,
ithalatçılar ve ihracatçılar ve karar
vericiler olmak üzere tüm sektör
paydaşları, gerçek bir uluslararası
iş platformundan faydalanmak
Alüminyum, teknik özellikleri- amacıyla İstanbul’da ALUEXPO
nin üstünlügü sayesinde gider- 2011’de bir araya gelecek.
ek daha çok kullanım alanında
ve
artan miktarda tüketilmekte
ALUEXPO 2011 Fuarı ile eş
olup demir-çelikten sonra en çok zaman ve mekanda TALSADkullanılan metal haline gelmiştir. Türkiye Alüminyum Sanayicileri
ALUEXPO, ülkemizde şimdiden
Derneği, TMMOB – Metalurji
Mühendisleri Odası ve TÜBİTAK
– Marmara Araştırma Merkezi işbirliği ile gerçekleştirilecek olan
5.Alüminyum Sempozyumunda yeniden bir araya gelecek olan sektör
profesyonelleri ve akademisyenler, alüminyum sektöründeki yenilikleri, teknolojik gelişmeleri her
boyutuyla değerlendirecekler ve
sektördeki darboğaz ve sorunlara
çözüm bulmaya çalışacaklar.
ALUEXPO 2011 alüminyum,
inşaat, otomotiv ve beyaz eşya,
elektronik, havacılık ve savunma, gıda ve ilaç ambalajı gibi çok
sayıda ilgili sektörden gelecek olan
ziyaretçilerine kapılarını açacak
ve akademik ve ticari toplantılarla
desteklediği alüminyum sektörüne
katkı sağlamaya devam edecek.
Bünyesinde sergilenen ürünleri yurtiçi ve yurtdışından gelecek
sektör ilgililerinin ve alıcılarının
beğenisine sunacak olan ALUEXPO 2011 fuarı, katılımcıları ve ziyaretçileri tarafından sabırsızlıkla
bekleniyor. Sektör tarafından son
derece başarılı bulunan ALUEXPO
2009 fuarı sonrası, büyük bir ilgi ve
taleple beklenen ALUEXPO 2011
fuarına; ülkemizde ve dünyada
alüminyum ile ilgilenen bütün sektör profesyonellerini ziyarete davet
ediyoruz n
özçelik
18
Türk Yapı Sektörü ve Bölgelerinin En Büyük
Buluşmaları:
YAPI FUARLARI - TURKEYBUILD
Ankara ve İzmir
Eylül ve Ekim’de Sektör Profesyonellerini
Bir Araya Getiriyor…
birlikte yapı dünyasına sunacak
ve sektöre ivme kazandırmaya devam edecek.
Y
apı-Endüstri
Merkezi
(YEM) tarafından düzenlenen Türk yapı sektörü ve
bölgelerinin en büyük fuarları olan
22 – 25 Eylül 2011 tarihleri arasında Altınpark Expo
Center’da düzenlenecek olan 24.
Yapı Fuarı – Turkeybuild Ankara
ve 13 – 16 Ekim 2011 tarihinde
İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda
düzenlenecek olan 17. Yapı Fuarı
– Turkeybuild İzmir, karar vericilere sektörün dev markalarındaki,
gelişme ve yenilikleri yakından
izleme olanağı sağlayacak, bölYapı Fuarları - Turkeybuild An- gelerindeki tüm yapı sektörü ilkara ve İzmir, sektördeki binlerce gililerini bir araya getirecek.
ürün çeşidini, yeni teknolojileri
Ayrıca bu yıl fuarlarda ilk kez
ve hizmetleri, yeni iş fırsatları ile
yer alacak olan “Dünyanın En
Yenilikçi Malzeme Sergisi; Material Connexion”, sektörün inovasyon ve tasarım alanlarındaki
çalışmalarına büyük katkı sağlayacak.
Yapı dünyasının bilgi merkezi
Yapı-Endüstri Merkezi tarafından
düzenlenen, Türk yapı malzemesi
sektörünün en köklü ve en büyük
buluşmaları olan Yapı Fuarları
- Turkeybuild, sektör profesyonelleri için 34 yıldır verimli iş
platformları yaratıyor, sektörün
gelişmesine katkıda bulunuyor.
Yapı sektöründe 2011 yılının ilk
KALE
20
24. Uluslararası Yapı Fuarı Turkeybuild Ankara
22 – 25 Eylül 2011, Altınpark
Expo Center
buluşması olan ve ziyaretçi rekoru kıran, Türk yapı dünyasının
uluslararası zirvesi Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul’un ardından,
Eylül ve Ekim aylarında sırasıyla
bölgelerinin en büyük fuarları
olan Yapı Fuarı - Turkeybuild Ankara ve Yapı Fuarı - Turkeybuild
İzmir düzenlenecek.
Yapı
malzemesi
alanında
en son yenilik ve teknolojilerin sergilendiği, katılımcı ve ziyaretçilerine yeni iş ve işbirliği
olanakları
yaratan,
yüzlerce
Yapı Fuarı - Turkeybuild Ankara, 30.000 kişi ziyaretçi potansiyeli ve 11.500 m2’lik sergileme
alanıyla Ankara’nın en büyük
fuarı olma özelliğini taşıyor. Başkent Ankara’da özellikle kamu
yatırımlarında karar vericilere
sektörün dev markalarındaki
gelişme ve yenilikleri görme
imkânı sağlayan fuar, bu yıl da
bölgedeki sektör profesyonellerini bir araya getirecek. Yaklaşık
katılımcı firma, binlerce ürü- 200 firmanın yer alacağı fuarda,
nün sektör profesyonellerine binlerce yeni ürün, hizmet ve
sunulduğu Yapı Fuarı - Tur- teknoloji sergilenecek.
keybuild sektörün ve yapı sektörüne yatırım yapmak isteyen iş
17. Uluslararası Yapı Fuarı dünyasının yakından takip ettiği Turkeybuild İzmir
etkinlikler. Her yıl büyüyen,
13 – 16 Ekim 2011, İzmir
katılımcı ve ziyaretçi sayısını Uluslararası Fuar Alanı
artırmayı başaran, Türk yapı
malzemesi sektörünün en köklü
Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir,
buluşmaları olan Yapı Fuarları 17 yıldır İzmir’de düzenlenen En
– Turkeybuild, Ankara’da bu Büyük Yapı Fuarı olma özelliğini
yıl 24. kez, İzmir’de ise 17. kez taşıyor. Yapı Fuarı - Turkeybuild
gerçekleştiriyor.
İzmir, bu yıl %30 büyüyen ve
eklenen yeni salonu ile 15.000
m²’lik sergileme alanında, Ege
ve Akdeniz Bölgesi’nin en büyük
sektörel buluşması olacak. Yapı
Fuarı – Turkeybuild İstanbul’dan
sonra sergileme alanı bazında,
2. büyük sektör buluşması olma
özelliğini taşıyan fuarda yaklaşık
350 firma, 33.000’e varan ziyaretçi ile bir araya gelecek.
Fuar Takvimi- 2011
24. Uluslararası Yapı Fuarı Turkeybuild Ankara 22 – 25 Eylül 2011
17. Uluslararası Yapı Fuarı Turkeybuild İzmir 13 – 16 Ekim
2011 n
esenpen
cnr mega build
vermak
kaban
kaban
26
Vorne’den TBM Satış Temsilcilerine Ödül…
V
dırıldığı bu organizasyon TBM
satış temsilcilerinin havaalanından alınması ile başladı. Detaylı bir
fabrika gezisinde sattıkları ürünlerin üretimlerinin her aşamasını
izleyen temsilciler, daha sonra
İleri Kalıpçılık Genel Müdürü
Ömer İleri ile tanıştı. Sıcak bir
sohbetin ardından TBM satış temsilcileri Ömer İleri tarafından ayrı
ayrı plaket ile onurlandırıldı.
orne’nin Rusya’daki distribütörlerinden TBM’nin satış temsilcileri İstanbul’da idi.
2010 yılı itibarı ile yapılan
satışlarda en yüksek sayıda Vorne
ürünü satan TBM satıcılarını
TBM Ürün Müdürü Emets
onurlandırmak için Vorne bir orAleksandr yaptığı teşekkür koganizasyon düzenledi.
nuşmasında Vorne ürünlerini
17 kişinin ödül ile onurlan- pazarlamaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, Vorne kali-
tesinin uluslararası standartlarda olduğunu ve bugün burada
üretimin her aşamasını görüp bir
kez daha buna tanık olduğunu belirtti.
Daha sonra İstanbul turuna
çıkartılan konuklar, Sultanahmet
teki tarihi ve popüler yerleri gezip
bol bol fotograf çektiler. Boğaz
turuyla devam eden gezi akşam
yemeği ile noktalandı.
TBM satış temsilcilerini heyecanlandıran büyük ödül ise,
Antalya Voyage Belek otelde
yapacakları 5 günlük tatil idi.
AKSU BIÇAK
28
Uçakla otele gönderilen temsilciler 5
gün boyunca denizin ve güneşin tadını
çıkardılar. n
TBM sales representatives got the sales
prize of 2010 from Vorne
Vorne established a prize ceremony for
their dealers which sold most Vorne
products in 2010. 17 Dealers got prizes
in the meeting.
PLASTHERM
30
Veka Türkiye Temsilcisi Ercan Beken
“Türkiye’deki Binaların Isı Geçirgenlik Kat Sayısı
Düşmeye Başladı”
Y
alıtımın
Sektörümüzdeki
Önemi ve Bilinirliği konusunda bilgiler veren Veka
Türkiye Temsilcisi Ercan Beken,
konuyla ilgili, Yalıtımla ilgili ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? şeklindeki ilk sorumuzu şöyle
yanıtladı:
“PVC pencere zaten yalıtım
amacıyla geliştirilmiş bir üründür.
Zaman içerisinde bu ürünlerin geçirgenlik katsayı değerleri de değişti.
İlk zamanlar 60 mm’lik profiller ve
4-12-4 camlar kullanılırken, ısı geçiş
kat sayıları 2k’lara kadar ulaşıyordu.
Şu anda Avrupa’da ısı yalıtım de-
ğerleri değiştiriliyor. Buna göre
2014 yılı itibariyle Almanya’da bir
binanın komple yalıtım değeri 1,1
olmak zorunda olacak. Bununla ilgili
tüketicilere gerekli tüm destekler
veriliyor.
Veka olarak sürekli yükselen
bir kalite grafiğiyle ürünlerimizi
sunuyoruz. Zaman içerisinde 70’lik
82’lik serimiz çıktı ve pencereler çift camdan 3 cama çıkarıldı.
Şuanda pencerelere 32-36 mm
arasında camlama yapılabiliyor.
Doğramanın yalıtım değerini daha
aşağılara çekmek için sürekli yenilikler yapıyoruz. 90’lık bir serimiz daha var. Onun da kasa kanadı
köpüklenebiliyor ve 46mm’e kadar cam koyup 0,6k ya kadar bu
değeri düşürebiliyoruz. Pencerenin
izolasyonunda camın öneminin
unutulmaması gerekiyor.”
Yalıtımın
sektörümüzdeki
önemi ve bilinirliği hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Türkiye’de de ısı yalıtımına
“Bizim ülkemizde de yalıtım
sektöründeki insanların
sektörü bilinçlendirmesiyle bazı konular belirginleşmeye başladı. Bizde de
o değerler düşürülmeye
çalışılsa da Almanya 1’den
bahsederken Türkiye’deki
2,7’lere kimsenin sesi
çıkmıyor. Bu fark az gibi
görülse de aslınca arada
çok ciddi bir fark var.”
emre kalıp
32
verilen önem artmaya başladı. Bir
binanın ısı geçirgenliğini 4 ana faktör belirliyor. Duvarlar, çatı, zemin
ve pencereler. Pencerenin de bitmiş
binanın yalıtımındaki katkısı %23.
Burada asıl etken sadece profil değil,
kullanılacak camın da önemi çok
büyük. %23 dediğimiz alanın %78’i
cam %22’si de profil. Dolayısıyla
kullanılacak camın değerleri çok
önemli.
Bunun ne kadar önemli olduğunu
göstermek için şu örneği verebilirim: Almanya’da bir binanın ısı
geçirgenlik katsayısı 1,3 tür. Bu iş
Wosvagen Sürme Zemin Detayı
ile uğraşanlar bütün Almanya’daki
binaları değerlendirerek, bu binaların
ısı geçirgenliği 1,3’ten 1’e düşerse,
yıllık doğalgaz harcaması yaklaşık
18 milyar Euro azaldığını hesap etmişler. Bizim ülkemizde henüz bu
kadar gelişmiş çalışmalar yapılmıyor.
Ayrıca bunu sağlamak demek, ülkenin gaz satan ülkelere bağımlılığını
azaltması anlamına da geliyor ki bu
da çok önemli bir konudur.
Yalıtım ürünleri konusunda
ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bizim ülkemizde de yalıtım sektöründeki insanların sektörü bilinçlendirmesiyle bazı konular belirginleşmeye başladı. Bizde de o
değerler düşürülmeye çalışılsa da
Almanya 1’den bahsederken Türkiye’deki 2,7’lere kimsenin sesi
çıkmıyor. Bu fark az gibi görülse de
aslınca arada çok ciddi bir fark var.
Biz bu konuda zaten yıllardan
beri farklı ürünler üreten ve takip
edilen bir firmayız. Türkiye’de 45lik
seriler varken biz 60’lık serilerle
çalışıyorduk. Biz hazırlıklarımızı
Almanya standartlarında yaptığımız
için ve pencere sektöründe lider
konumdayız.
Contaların yalıtımdaki rolüyle
ilgili bilgi verir misiniz?
Contanın ısı yalıtımıyla bir alakası
yoktur. Conta sadece rüzgâr ve su
sızdırmazlığı sağlar. Isı yalıtımı profil, cam ve destek sacıyla alakalıdır.
Avrupa’da destek sacı yerine değişik
kompozit malzemelerden alternatifler aranıyor. Almanya’da sadece yalıtım değil, ürünün direnci de çok
önemli. İçinde sac olmasından dolayı
profiller genişleyip köpüklendiriliyor. Sac iletken bir malzeme olduğu
için profilin içerisinde soğuyor.
Soğuduğu zaman da k değerlerinde
artış söz konusu oluyor. Sacın en
kötü özelliği çabuk soğuyarak ortamı
da soğutmasıdır. Şimdilerde bir takım
farklı ürünler denense de sacın mukavemeti de elde edilemiyor. Veka
olarak dayanım ve uzun ömürlülük
önemli faktör olduğu için köpüklü
sistemlere başladık.
Bu profillerin kullanım ömürleri nedir?
Bir PVC pencerenin işçiliği iyi
yapıldıysa, kullanım süresi ömür
boyudur. Bizim profillerimizin en
büyük özelliklerinden biri de alev
almamalarıdır.
Profillerimizdeki
kimyasal karışım, pencerenin alev almasını engellemektedir. Pencere alevi gördüğünde erir, ancak asla yanmaz. Bu da olası bir felaketi önler. n
“Thermal conductivity of the
buildings has been reduced in
Turkey”
Veka’s Turkey Representative Ercan
Beken interviewed with our
representatives about the importance
of the insulation in the window and
building industry.
emre kalıp
34
Çağdaş Açılım Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kireç
“Tüm Ürünlerde Kaliteyi Ön Planda Tutarak
İthalat Yapıyoruz”
İ
thalatçılarımız ve İthal Edilen
Ürünler konu başlıklı araştırma
dosyamızla ilgili sorularımızı
yanıtlayan Çağdaş Açılım Yönetim
Kurulu Üyesi İsmail Kireç, İthalat
yaptığınız ülkeler ve ürün grupları
hakkında bilgiler verir misiniz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Yurtdışından özellikle Uzakdoğu
ülkelerinden sineklik tülleri, matkap
uçlu vidalar ve kıl fitil ürünlerin
ithalatını yapmaktayız.
Matkap uçlu ve buldex vidaları
Çin’den ithal ediyoruz. Sürme
sistemlerde kullanılan kıl fitilleri
Tayvan’dan getiriyoruz. Sineklik
tüllerimizi yine Çin’den getiriyoruz.
Ürünlerimizi Uzakdoğu’dan getir-
memize rağmen, kaliteleri oldukça
yüksek ve müşterilerimizin yıllardır
sorunsuz şekilde kullandığı ürünlerdir. Çağdaş Açılım’ın çizgisini
yükselterek satışlarımızı artıyoruz.”
Ürünlerinizin satışını yaptığınız
bölgeler ve dağıtım kanallarınız
hakkında bilgi verir misiniz?
Marmara, Trakya, Batı Karadeniz
ve Ege Bölgesine satış yapıyoruz. Ege
Bölgede kendimize ait şubemizden
dağıtım gerçekleştiriyoruz. Bunun
haricinde Trakya ve Marmara’ya da
çalıştığımız bayilerimiz kanalıyla
ürünlerimizi ulaştırıyoruz.
Önümüzdeki dönemlerde ithal
etmeyi planladığınız ürünler hakkında bilgi verir misiniz?
Bu ürünlerle ağırlıklı olarak devam etmeyi düşünüyoruz. Zaman
içerisinde farklı ürünler de talep edildiği taktirde, onların da ithalatını
yaparız.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Pek çok firma yurtdışından ürün
getiriyor fakat bu firmaların bazılarının sürekliliği olmuyor. Biz
tüm ürünlerde kaliteyi ön planda tutarak ithalat yapıyoruz. Devamlılığı
sağlayabilmek için bunu yapmak
zorundayız. Bu kalitemizden dolayı
da satışlarımızda başarımızı devam
ettiriyoruz. n
“We count on the quality
while importing”
Board member of
Çağdaş Açılım A.Ş., İsmail Kireç
interviewed with our representatives
regarding imported materials
of the window industry.
DWT
36
Mikrosan’dan Yeni Ekstruder...
Satış ve Pazarlama Müdürü Rauf
Rustamov, profil boru üretimi ve
ekstruder makinelerinde üretimlerinin yüzde 74’ünü 50’ye yakın ülkeye
ihraç ettiklerini söyledi. “Bu sektörde dünya genelinde ilk 5 içinde
yer alıyoruz” diyen Rustamov, ArGe çalışması sonucu geliştirdikleri
çift vidalı ekstruderlerini de ürün
yelpazelerine eklediklerini kaydederek, “Bu makineyi geliştirmek
için yaklaşık 100 bin Euro’luk bir
yatırımla birlikte 4 aylık bir Ar-Ge
çalışması içinde bulunduk” şeklinde
konuştu.
T
ürkiye’deki profil ekstrüzyon pazarının büyük bir
kısmını elinde bulunduran
ve yaklaşık 50 ülkeye ihracat gerçekleştiren Mikrosan, 4 aylık Ar-Ge
çalışması neticesinde ürettiği yeni
ekstruder makinesini piyasaya sundu. Yıllık 300 hatlık olan ekstruder
makineleri üretim kapasitesini bu
yılın sonuna doğru 330’a çıkarmayı
hedeflediklerini belirten Mikrosan
Gebze ve Kocaeli’de toplam
26 bin metrekarelik kapalı alana sahip 3 tesiste faaliyetlerini
sürdürdüklerini hatırlatan Rauf
Rustamov, Amerika’dan Rusya’ya
kadar yaklaşık 50 ülkeye ihracat
gerçekleştirdiklerini söyledi.
Önümüzdeki dönemde Brezilya
ve Çin’e de ihracat yapacaklarını
vurgulayan Rustamov, “Sektörde
daha da ileri gidebilmek için ArGe departmanımıza sürekli yatırım
yapıyoruz. Bunun sonucunda boru
hatlarında 1000 mm. çap ile üretim
kapasitesinde de saatte 1500 kiloya
ulaşmayı başardık. Profil hatlarında
ise çift vidalı ekstruderlerimizi daha
da geliştirerek, kapı pencere profillerindeki üretim hızımızı dakikada 6
metreye çıkardık. Çift, dört, altı ve
sekiz çıkışlı profil üretim hatlarını
geliştirdik” açıklamasında bulundu. Dünya genelinde kurdukları
4000 üretim hattı ve kuruluşlarından itibaren 5.5 milyon Euro’luk
yatırımla meydana getirdikleri yedek parça stoklarıyla uluslararası
pazardaki önemli firmalardan biri
olduklarını belirten Rustamov, önümüzdeki yıllarda ürün gamlarını
geliştirmeye devam edeceklerini
sözlerine ekledi. n
New extruder from Mikrosan
Mikrosan exports their machinery
to 50 countries and they have more
than 50% of Turkish market.
They revealed a new extruder
forthe window profile
extrusion.
A2
38
İstenmeyen Müdahalelere Tam Direnç:
Kale Kilit’ten Yeni “Yüksek Güvenlikli Silindir”
H
uzurlu ve güvenli yaşam
alanları için günümüzde güvenlik sistemleri, teknolojinin
en ileri boyutunu sunuyor. Evler ve
ofisler başta olmak üzere her mekânda güvenlik bir numaralı öncelik
haline geldi. Güvenlik denildiğinde
akla gelen ilk marka olan Kale Kilit,
tüketicilerin her mekanda güvenlik ihtiyacını karşılayacak üst düzey
güvenlik ürünlerine bir yenisini daha
ekledi.
Kale Kilit’in en son piyasaya
çıkarttığı yenilikçi ürünü, Kale Yüksek Güvenlikli Silindir tüketicilerin güvenlik konusundaki yüksek
beklentisini başarıyla karşılıyor. Silindir üzerindeki her türlü kötü niyetli
müdahalelerde kapının açılmasına
karşı geliştirilen dirençli sistem artan
hırsızlık olaylarına karşı kullanıcısına
üst düzey güvenlik sağlıyor.
Her türlü kilide uyan, kuvvetli
darbelere karşı tam koruma...
Kale Kilit’in yenilikçi ürünü Kale
Yüksek Güvenlikli Silindir silindirin
alt zeminine yerleştirilen ve özel ortamlarda hazırlanan hassas döküm
çelik malzemeden oluşturulmuş yüksek dirençli “U” profil sayesinde kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma
sağlıyor. Özel plastik kafalı anahtarı
sayesinde diğer silindirlerden ayrılan
sistem, anahtar modeliyle birlikte
üretiliyor ve beş anahtarı bulunan
“Kale Yüksek Güvenlikli Silindir”
Euro profili kullanılan her türlü kilitte
kullanılabiliyor. n
Üçlü Fuar Konsepti Beklenen Başarıyı Yakaladı…
E
ş zamanlı olarak düzenlenen
İstanbul Pencere, İstanbul Cam
ve İstanbul Kapı 2011 Fuarları
büyük bir başarı göstererek katılımcı sayısı, sergi alanı büyüklüğü
ve ziyaretçi sayısı konularında rekor
kırdı...
Sektörden alınan ihtisaslaşma talepleri doğrultusunda oluşturulan
üçlü fuar konsepti büyük bir başarı
yakaladı. İstanbul Pencere, İstanbul
Cam ve İstanbul Kapı Fuarları, 98.000
m2 kapalı sergi alanında 22 farklı ülkeden 548 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile gerçekleşti. Fuarlar
pencere, cam ve kapı sanayilerindeki
en son yenilikleri profesyonel ziyaretçiler ile buluşturdu.
İnşaat sektörünün önemli kollarından olan pencere, kapı, cam sanayilerinin gelişimine büyük katkı sağlayan
fuarlar 4 gün boyunca 4.474’ü yurt-
dışından olmak üzere toplam 42.559
profesyonel tarafından ziyaret edilerek
önemli bir rekora imza attı.
Katılımcı firmalar yeni ürünlerinin lansmanını söz konusu fuarlarda
gerçekleştirirlerken, fuar ziyaretçileri
en güncel pazar bilgilerine ulaşarak
sektördeki gelişmeleri yakından takip etme şansını elde ettiler. Pencere,
cam, kapı sektörlerinin kalbinin attığı
fuarlarda ziyaretçiler yerli ve yabancı
katılımcı firmaların sergiledikleri son
teknolojilere, yeni ürün ve hizmetlere
ait detayları birebir inceleme, deneme
ve diğer ürünler ile karşılaştırma imkânını buldular.
Alüminyum Bölümü Sektörden
Tam Not Aldı…
Pencere, Cam, Kapı sektörlerinin
beklentilerini karşılayan 2011 fuarlarında, İstanbul Pencere fuarı bünyesinde yer alan “alüminyum pencere, profil, küpeşte, korkuluk üreticileri ürün
ve uygulamalarının” bir arada sergilendiği alüminyum özel ihtisas bölümü de gerek katılımcılarından, gerek
ziyaretçilerinden tam not aldı.
Özel ihtisas bölümünü çok verimli bulan ve yeni iş bağlantılarına imza
atan alüminyum sektörünün lider firmalarının 2012 fuarında da aynı yerlerini koruması ve fuarın başarısından
yararlanmak isteyen yeni firmaların da
özel bölümde yer almaları beklenmektedir.
2011 yılında yakaladıkları başarı ivmesini artırarak sürdürecek eş zamanlı
olarak düzenlenen İstanbul Pencere
“13. Uluslararası Pencere, Panjur, Cephe Sistemleri ve Aksesuarları, Profil,
Üretim Teknolojileri ve Makineleri,
Yalıtım Malzemeleri, Hammadde ve
Tamamlayıcı Ürünler Fuarı”, İstanbul
Cam “2. Cam Ürünleri ve Uygulamaları,
Üretim-İşleme Teknolojileri ve Makineleri, Tamamlayıcı Ürün ve Kimyasalları Fuarı” ile İstanbul Kapı “4.
Kapı, Kepenk, Kilit, Panel, Pano, Bölme Sistem ve Aksesuarları Fuarı” 1-4
Mart 2012 tarihleri arasında Tüyap
Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul’da
gerçekleşecektir. n
alberk qa
prokal
prokal
42
Katsan Kimya San. Genel Müdürü Oğuz Kayacan
“Katplast 580 Neden Güvenle Kullanılmaktadır?”
K
“Katsan Kimya tarafından
üretilmekte olan 3A
sentetik zeolit içeren
moleküler elek –nemalıcı
Katplast 580 “Isıcam” tescilli markalı yalıtımlı
camlarda kullanılır
çünkü bu yalıtımlı
camlar Avrupa normları
gereklerini sağlayan
yalıtımlı camlardır.
CE sertifikasına sahip
yalıtımlı cam üreticisi
firmalar üretimlerinde
Avrupa normlarına
uygunluğu tarafsız
laboratuvarlarca
belgelendirilmiş
ürünleri kullanmak
zorundadırlar.”
atsan Kimya San. Genel
Müdürü Kimya Mühendisi
Oğuz Kayacan, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde Katplast 580 Moleküler Elek
– Nem Alıcıların neden güvenle
kullanıldığını açıkladı:
Katplast 580 Moleküler Elek
– Nem Alıcı Trakya Cam’ın Bayileri tarafından “Isıcam” tescilli markası ile üretilen yalıtımlı
camlarda neden güvenle kullanılmaktadır?
Katsan Kimya tarafından üretilmekte olan 3A sentetik zeolit
içeren moleküler elek – nemalıcı
Katplast 580 “Isıcam” tescilli
markalı yalıtımlı camlarda kullanılır çünkü bu yalıtımlı camlar
Avrupa normları gereklerini sağlayan yalıtımlı camlardır.
CE sertifikasına sahip yalıtımlı
cam üreticisi firmalar üretimlerinde Avrupa normlarına uygunluğu tarafsız laboratuvarlarca
belgelendirilmiş ürünleri kullanmak zorundadırlar.
Yalıtımlı camların uzun servis
sürelerinin garanti edilebilmesi için
EN 1279 /2 Çizelge D1 de belirtilen
sınıflandırma kapsamındaki ürünleri içeren nem alıcıların yalıtımlı
camda kullanılması gereklidir.
EN 1279/2-3 belgesine sahip
her nemalıcı güvenilerek kullanılabilecek bir nemalıcı mıdır?
Bu belgeye sahip ürün ve ürünler ülkemizde bulunmaktadır ve
satılmaktadır. Piyasada bulunan
ürünlerin bu kalite kriterlerini halen
sağlamakta olup olmadığının tespiti
basit test yöntemleri ile olasıdır.
Yalıtımlı cam sektörümüzde
nem alıcılar için kalite kontrol kri-
teri olarak kullanılagelen tek bir
test yöntemi kullanılmaktadır.
Delta T testi olarak bilinen test
yöntemi!
Bu test yöntemi sentetik zeolitten üretilmiş kaliteli bir nemalıcı
ürününün test edildiği anda aktif
olup olmadığının bir ölçüsüdür ve
ürünün kalitesi hakkında net ve
doğru bir fikir vermez!.
Bu test yöntemi tamamıyla
testi yapan kişinin deneyimine,
kullanılan test aletlerinin malzemesine ve geometrisine, kullanılan
termometrenin cinsi ve hassasiyetine, testte kullanılan su ve nem
alıcı ile ortamın sıcaklığına bağlı
olarak farklı sıcaklık değerleri elde edilmesine neden olmaktadır.
Genellikle yüksek kaliteli nem
alıcılar 35 C – 45 c arasında Delta
T değeri göstermektedirler. (20 ml
su ve 20 ml nemalıcı kullanılarak
yapılan testlerde)
Yüksek oranda 3A Sentetik zeolit
içeren yüksek kaliteli bir nem alıcı
Delta T testinde 35-40 C arasında
değerler verirken 4A sentetik zeolit
içerenler 35 C -45 C arasında daha
yüksek değerler verirler.
Yüksek kaliteli bir nem alıcının
Delta T testinde oluşturduğu bu
sıcaklık artışı nemalıcının su ile
girdiği kimyasal reaksiyon sonunda ısı açığa çıkarmasından dolayı
oluşan sıcaklık artışı değildir.
Tamamıyla sistemin kararlılık
oluşturma eğilimi sonucu oluşan
sıcaklık artışı olarak bilinmelidir.
Bu sıcaklık artışı nem alıcı
gözeneklerinin testin yapıldığı
anda boş ve nem emmeye hazır
olduğunun yani aktif halde bulunduğunun bir göstergesidir.
uniplast
44
Eğer Delta T testi sırasında
sıcaklığın ani olarak yükseldiği
ve sıcaklık farkının 45 C nin üzerine çıktığı, ardından sıcaklık
artışının durmasına karşın suda
hava kabarcıklarının çıkışının devam ettiği suyun beyaz peltemsi
yapıda bulandığı gözlemlenirse
çok büyük bir problemle karşı
karşıya bulunulduğu göz önünde
tutulmalıdır.
Sıcaklık artışının nem emicilik
özelliğinden değil kimyasal reaksiyon sonucu oluştuğunun tespiti görsel olarak kolaylıkla tespit
edilebilir. Delta T testi yapıldıktan
sonra kısa bir alüminyum profil
parçası test ortamına daldırılarak
bekletilir.
Kalitesiz ve zararlı nem alıcı
içerisinde kullanılan kalsiyum oksit
(sönmemiş kireç) suyla reaksiyona
girdiğinde oluşturduğu sıcaklık artışıyla (kirecin suyla söndürülmesi
= sıcaklık artısı; gözlem =sürekli hava kabarcıkları çıkışı, suda
peltemsi bulanıklık ) Delta T testi
sırasında yüksek Delta T değeri
elde edilmesine neden olur.
Genel olarak nemalıcılar nötral
ya da hafif baziktir. ( pH 7-9)
Delta T testi yaparken test
ortamında suyun PH sı hızla yükselecek ( kuvvetli bazik ortam
PH=11) ve çok korozif bir ortam
oluşturacaktır.
Bir sıvının pH sını ölçmek çok
basit yöntemlerle olasıdır. pH
kâğıdı ile görsel olarak ya da pH
metre ile sayısal olarak ölçüm
yapılabilir. pH kâğıdı laboratuvar
sarf malzemesi satanlardan çok
ucuza temin edilebilir. ( Bazik ortam için -pH 7 den büyük pH kâğıdı
kullanılmalıdır )
Delta T testi yapılırken sıvı ortamına daldırılan alüminyum profil hızla oksidasyona uğrayacaktır
yüzeyi kararacak ve korozyona
uğrayacaktır.
Bu karakterdeki nem alıcıların
son dönemlerde pazarda yaygın
olarak pazarlanmakta olduğu tespit
edilmiştir.
Bu tip kalitesiz ve hatta yalıtımlı cam ünitesi için zararlı
diyebileceğimiz nem alıcıların
yalıtımlı cam ünitesine vereceği
zarar çok kısa sürelerde ortaya
çıkmayacağından güncel bir problem değilmiş gibi görünse de, orta
kısa sürelerde ve üretim hatalarının
söz konusu olabileceği yalıtımlı
cam ünitelerinde hızla alüminyum
profillerde kararma (oksidasyon)
yaparak ya da ileri dönemlerde
camda lekelenmeler şeklinde kendini gösterecek, yalıtımlı cam ünitesinin servis süresi dolayısıyla garanti süresi kısalacaktır.
Problemin kaynağının nemalıcı
olup olmadığı alüminyum profili
okside olmuş yalıtımlı cam ünitelerinde kullanılan nemalıcıya
aynı testlerin tekrarlanmasıyla kolaylıkla tespit edilebilir.
Nem alıcılar inorganik ve sentetik hammaddeler kullanılarak
üretildiklerinden onlarca yıl sonra
bile rejenere edilmek suretiyle
ilk kullanıldıkları kalite düzeyine
yakın düzeylere taşınabilirler.
Böylelikle yalıtımlı cam ünitelerinde garanti ve servis süreleri
konusunda karşılaşılan problemlerin çözümü kolaylaşmaktadır.
Bilinmelidirki; yukarıda sözü
edilen kriter nem alıcı kalitesi açısından göz önünde tutulması gereken kriterlerden sadece bir tanesidir. Bundan sonraki yazılarımın
herbirinde farklı bir kriter üzerinde durarak basit test yöntemlerini,
yüksek kaliteli ve kalitesiz ürünler
arasındaki farklılıkları ve yalıtımlı
cam üzerindeki etkilerini fazla
teknik detaylara girmeksizin anlatmaya çalışacağım.
Bilgi çağında aydınlanma bilgiyi paylaşmak ile olasıdır. Aydınlık
gelecekler dileklerimle… n
egepen
46
Somfy Türkiye Pazarlama Koordinatörü Alev Yücel
“Panjur, Perde, Tente ve Kepenk Ürünlerine
Yönelik Motor ve Otomasyon Sistemleri
İthal Ediyoruz”
S
omfy Türkiye Pazarlama
Koordinatörü Alev Yücel,
İthalatçılarımız ve İthal Edilen
Ürünler konu başlıklı araştırma
dosyamızla ilgili sorularımızı
yanıtladı:
İthalat yaptığınız ülkeler ve
ürün grupları hakkında bilgiler
verir misiniz?
Somfy Ev Otomasyon Sistemleri olarak, merkezimiz Fransa’nın
Türkiye temsilcisiyiz. Ayrıca Türkiye Ofisi olarak Azerbaycan pazarına da hizmet veriyoruz.
Somfy SAS, dünya genelinde
54 ülkede ürünlerinin dağıtımını
gerçekleştirmektedir. Son verile-
“2004 yılından beri
İstanbul merkezli olarak
Altunizade’de bulunan
ofisimizde satış, lojistik,
pazarlama ve satış
sonrası hizmetlerde
faaliyetlerimizi
sürdürüyoruz. 2011 yılı
başında ise, Ege Bölgesi
potansiyeline daha
güçlü cevap verebilmek
için Gaziemir’de yeni
bir ofis daha açarak,
profesyonelliğimize güç
kattık. Tüm Türkiye’ye
dağıtımımızı yine
alanlarında güçlü ve bizi
tercih eden iş ortaklarımızla
gerçekleştiriyoruz.”
rimize göre, yine dünya genelinde
32.000 profesyonel müşterisi ve
270 milyon nihai tüketicisi bulunan Somfy’nin ürün grupları
panjur, perde, tente ve kepenk
ürünlerine yönelik motor ve otomasyon sistemleridir. Sistemlerimizin en büyük özelliği ise,
radyo teknolojisinin (Radio Technology Somfy) tüm avantajlarını
kullanıcılarına sunmaktır.
İthal ettiğiniz ürünler hakkında bilgi verir misiniz?
Bir önceki sorumuzda da bahsettiğimiz gibi panjur, perde, tente
ve kepenk ürünlerine yönelik motor ve otomasyon sistemlerinin
2004 yılından beri ithalatını gerçekleştiriyoruz.
Panjur sistemlerinde kablolu
ve kablosuz çözümlerimizin yanı
sıra, güneş enerjisi ile çalışan
motor ve otomasyon çözümlerimiz, perde sistemlerinde her tür
perde modeline uyarlanabilen ve
şu anda Türkiye piyasasında özellikle aksesuar olarak en geniş yelpazeye sahip motor ve otomasyon
çözümlerimiz, kepenk sistemlerinde box, santral ve tübüler motor ve otomasyon çözümlerimiz
ile tente piyasasında %100 RTS
sistemi (Radio Technology Somfy)
ile sattığımız motor ve otomasyon
sistemlerimizi sayabiliriz. Projelere yönelik çalışmalarda ise, ürünlerimizi pazarlamaya ek olarak
ücretsiz keşif ve teknik destek
paylaşımlarında da bulunmaktayız.
Ürünlerimiz daha detaylı olarak
winsa
48
www.somfy.com.tr adresinden incelenebilir veya firmamızla direkt
olarak irtibata geçilebilir.
Ürünlerinizi tanıtıp, kullanım
yerleri ve özellikleri hakkında
bilgi verir misiniz?
Ürünlerimiz, yukarıda saydığımız ürün grupları içerisinde çok
geniş bir çeşitliliğe sahip olduğu
için, daha spesifik ve Somfy’e özel
birkaç ürüne değinmek istiyorum:
TELIS 16 RTS Uzaktan Kumanda Sistemi: 16 gruba kadar aynı
odadaki farklı ürünler veya aynı
bina cephesindeki farklı uygulamalar tek üniteden çalıştırılır.
CENTREO Santral Motorlar:
Centreo, çabuk ve kolay montaj
imkânı sunmaktadır. Montaj sürecini daha kolay hale getirmek üzere özel olarak tasarlanmış yeni bir
bağlantı sistemi, tek açma ve kapamada limitleri ayarlamak için
yüzükler mevcuttur.
SUNIS SENSÖR RTS Güneş
Sensörü:
Bu sensörlerin en
büyük özelliği, bir evin iklim koşullarındaki değişikliklere tepki
vermesini sağlamaktır. Panjurları
korumasının yanısıra iç mekân
ısısını düzenler, enerji tasarrufu
sağlar ve açma-kapama rahatlığıyla
konforu da beraberinde getirir.
OXIMO RTS Tübüler Motorlar: Bu motor sistemi, bir engel ile
karşılaşıldığında panjuru korumak
için otomatik olarak durur. Panjurlar kapalıyken hırsızlığa karşı
güçlendirilmiş kilit sistemi devreye
girer; böylece panjurların dışarıdan
açılması imkânsız hale gelir.
CHRONIS RTS Uzaktan Kumanda Sistemi: Zaman ayarlı
uzaktan kumanda ünitesidir.
Programlanan kapama zamanları
mevsimlere göre değiştirilebilir.
Güvenlik modu, evde olmadığınızda
bile evdeymişsiniz hissi uyandırır.
Ürünlerinizin satışını yaptığınız bölgeler ve dağıtım kanallarınız hakkında bilgi verir
misiniz?
2004 yılından beri İstanbul
merkezli olarak Altunizade’de
bulunan ofisimizde satış, lojistik, pazarlama ve satış sonrası
hizmetlerde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 2011 yılı başında
ise, Ege Bölgesi potansiyeline
daha güçlü cevap verebilmek
için Gaziemir’de yeni bir ofis
daha açarak, profesyonelliğimize
güç kattık. Tüm Türkiye’ye dağıtımımızı yine alanlarında güçlü
ve bizi tercih eden iş ortaklarımızla
gerçekleştiriyoruz.
Şirketimizin
yatırımları, gerek ülkemizin yarattığı potansiyel güç gerekse ofis
olarak gösterdiğimiz başarıya
istinaden hızla devam etmektedir. Nitelikli insan gücü ve profesyonel çözüm ortakları hedefimize ulaşmamızda büyük katkı
sağlamaktadır.
Önümüzdeki dönemlerde ithal etmeyi planladığınız ürünler
hakkında bilgi verir misiniz?
İthal etmeyi düşündüğümüz,
belki de yeniliğinin yanısıra estetik açıdan en sempatik sayılabilecek “Smoove” adı verilen uzaktan kumanda sistemlerimiz var.
Bu ürün gamı da yine kablosuz
ve duvara monte olup; en büyük
farklılığı dokunmatik teknolojisi
ve her ev veya ofis ortamına uyabilecek farklı renk seçeneklerinde
çerçeve ve gövde alternatiflerinin
olmasıdır.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
2011 yılını Somfy olarak başarıyla sürdürüyoruz. Bu başarı
hiçbir zaman bireysel bir başarıyı
temsil etmiyor. Firmamızın çalışanlarına verdiği en önemli
motto belki bir klasik ama en gerçekçi yaklaşımlardan olan “takım
çalışması”. Bu takım çalışması
sadece şirket çalışanlarını değil;
müşterinizle olan işbirliğinizi ve
diyaloğunuzu da kapsıyor ve sektör aslında bu başarılı ortaklıklar
ile büyüyor. Umarım sektörümüz,
düzgün iş ortaklıkları sayesinde ve
teknolojinin tüm imkânlarını kullanarak “kalite”den ödün vermeden
gelişir ve büyür. n
nees
50
Kutsal Emanet Hırka-i Şerif
Kale Kilit Teknolojisiyle Korunuyor!
İ
stanbul
Fatih
semtindeki
Hırka-i Şerif Camii’nde ziyarete
açılan kutsal emanet Hırka-i
Şerif’in muhafaza odasının giriş
çıkış kapılarının güvenliği, mekanik ve elektronik kilit teknolojisinin
mükemmel uyumunu yansıtan Kale
Biometrik Güvenlik Kilitleri ile
sağlanıyor. Hz. Muhammed’in
(S.A.V), Veysel Karani Hazretlerine hediye ettiği ve Hırka-i Şerif
Camii’nde muhafaza edilen mübarek hırkası Ramazan ayının ilk
Cuma günü ziyarete açıldı.
Hırka-i Şerif Camii’nde gerçekleşen açılışa İstanbul Müftüsü
Mustafa Çağrıcı, Vakıflar İstanbul
1. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci,
Veysel Karani Hırka-i Şerif Camii
Hizmet Vakfı Başkanı Muhittin
Cesur ve Veysel Karani 59. Kuşak
torunu Barış Samir katıldı. Ziyarete
açılan bölümde Hırka-i Şerif’in
yanı sıra Hz Muhammed’in Sakal-ı
Şerif’i ile Veysel Karani Hazretlerine ait serpuş ve kemer yer
alıyor.
Her yıl Ramazan ayında yoğun
ziyaretçi akınına uğrayan Hırka-i
Şerif’in muhafaza odasının tüm giriş çıkış kapılarının parmak izli geçiş güvenliğini artık Kale Biometrik Güvenlik Kilitleri sağlıyor.
Türkiye’nin en köklü şirketleri
arasında yer alan Kale Endüstri
Holding bünyesindeki Kale Kilit
Dış Tic. A.Ş. tarafından piyasaya
sunulan parmak izi okumalı Kale
Biometrik Güvenlik Kilitleri, maksimum güvenlik ihtiyacı duyan
yapılarda kullanılıyor. Mekanik
ve elektronik kilit teknolojisinin
mükemmel uyumuna sahip Kale
Biometrik Güvenlik Kilitleri cihaz üzerindeki LCD ekran, parmak
izi okuyucu modül ve tuş takımı
vasıtası ile kullanıcıların ihtiyaç
duyduğu güvenlik senaryolarını
uygulayıp merkezi yazılım ile
yönetimini gerçekleştirebilecekleri,
yüksek KALE standartları ile
üretilmiş bir üründür.
Hırka-i Şerif muhafaza odasının
giriş ve çıkış kapılarında orijinal yapıyı bozmadan rahatlıkla
kullanılıyor. Giriş ve çıkış ziyaret saatleri dışında Hırka-i Şerif
odasına ulaşım için önceden kodlanmış parmak izini, hassas optik
tarayıcı ile okuyup tanımlı yetkilendirmeler çerçevesinde geçişe
olanak sağlıyor.
Kablosuz veri aktarımı özelliğine
sahip kilitler Hırka-i Şerif merkez
kontrol odasında bulunan bilgisayara tüm verileri on-line olarak
iletiyor. Merkezi bilgisayarda kullanılan Kale Elektronik Güvenlik
İşletim Programı vasıtası ile tüm
yetkilendirmeler kullanıcı bazlı ve
zaman tabloları ile oluşturulabildiği
gibi istenilen tarihe dönüp detaylı
raporlamanın alınabileceği özel
veri tabanı da kullanılıyor. Sistemler üzerindeki parmak izi okuyucu
ve tuş takımı vasıtası ile:
• Parmak İzli
• Şifreli giriş
• Parmak İzli ve Şifreli giriş
kullanıma olanak sağlıyor.
Kale Güvenlik Kilitleri ürün yelpazesindeki sistemler ileriye dönük
olarak diğer otomasyon sistemleri
ile entegre çalışabilecek altyapıya
sahip olup, yüksek güvenlik arzu
edilen tüm yaşam alanlarına hitap
eden çeşitliliğe sahiptir. n
KATSAN
52
Çağdaş Açılım Yapı Elemanları Yönetim Kurulu Başkanı
Yaşar Kaya
“Conta, Kapı ve Pencerelerin En Önemli
Unsurlarından Biridir”
2
“Hangi ürüne, ne tip conta
kullanılacağını mutlaka iyi
analiz etmek
gerekiyor. Türkiye’de
bir standart olmadığı
için standart bir conta da
yok. Conta deyip
geçilmemesi lazım.
Conta kapı - pencerelerin
vazgeçilmez ve en
önemli unsurlarından
biridir.”
009 yılı itibariyle çeşitli sektörlerde kullanılmak üzere
conta imalatına başlayan
Çağdaş Açılım’ın Yönetim Kurulu
Üyesi Yaşar Kaya, konuyla ilgili
sorularımızı yanıtladı:
Firmanız ve ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Çağdaş Açılım bünyesinde conta
imalatına 2009 yılında başladık. Bu
tarihten itibaren kendi bünyemizde
Eurotech markasıyla pencere, cephe, duşakabin, cam balkon, çocuk
arabaları, bariyerler, gibi farklı sektörlere yumuşak ve sert contaların
imalata başladık. Sektörümüzün ihtiyaçlarına cevap verebilmek için
elimizden geldiği kadar eksiksiz
çalışmalar yapmaya devam ediyoruz.
Ürünlerimiz kapı - pencere sektöründe sızdırmazlık contaları olarak geçiyor. Hem alüminyum, hem
plastik, hem ahşap olarak alanlarda
kullanılan ürünlerdir. Kaliteli, uygun fiyatlı ve doğayla barışık bir
ürün ürettiğimiz için de piyasada
tercih ediliyoruz.
Piyasada karşılaştığınız sorunlarla ilgili bilgiler verir misiniz?
Contaya dışarıdan bakarak bir
takım insanlar ürünü kalitesiyle ilgili fikirler sunuyorlar. Contanın kalitesi çatlarsa, boya atarsa deforme
olursa ancak anlaşılabilir. Teknik
olarak doğru şekilde uygulanmadığı
zaman, contanın malzeme kalitesi
ne olursa olsun sorunlu bir ürün
olur. Dolayısıyla uygulaması satın
aldığı ürünün uygulamasını çok iyi
yapmakla sorumludur.
Çalışma sisteminizden ve bayilerinizden bahseder misiniz?
Türkiye’nin farklı illerinde bayilerimiz bulunmakta. Rize, Kayseri, Antep, İzmir, Denizli gibi
illerin yanısıra, aktif olarak Çağdaş Açılım müşterisi olan firma-
vorne
54
lara ürünlerimizi tedarik ediyoruz.
Sektördeki tüm plastik, ahşap, alüminyum bayilerinin ihtiyaçlarını
karşılayabiliyoruz. Onun haricinde
cephe giydirme sistemlerinde ve
farklı sektörlerde ürünlerimiz kullanılıyor. Ürün çeşitlerimizi de
günden güne artırarak hizmetimizi
sürdürüyoruz.
Piyasadaki rekabet koşulları
hakkında neler söylemek istersiniz?
Bu işin tekniğini bilmeden bu
işte para var diyerek başlayan
atölyelerin var olduğunu biliyoruz. Ne teknikle, ne içerikle ne de
uzun vadede yaşlandırma testle-
riyle alakalı en ufak bilgi ve becerileri yok. Piyasada gelip geçici
oluyorlar ama piyasadaki fiyat
avantajlarından dolayı tercih ediliyorlar. Kullanıcıların bu anlamda
ürün tedarik ettikleri firmaları
iyi analiz etmeleri gerektiğini
düşünüyoruz. Biz kaliteli ürünlerimizi, uzun yıllar tüketicilerle
buluşturmak istiyoruz.
Ürünlerinize kendi bünyenizde
testler uyguluyor musunuz?
Önce ürün hammaddesiyle ilgili testlerimizi yapıyoruz. Ürünün
uzun vadede yaşlandırma testlerini
21 günlük olarak yapıyoruz. Onun
dışına ürünün pencerenin ya da
kapının üzerindeki şekliyle beraber bir test metodumuz var. Bu test
metodu Türkiye’de sadece bizde
var. Ürün sadece hammadde olarak
kalmadığı için, çalışma şekliyle test
etmek çok önemli. Avrupa’da da bu
şekilde yapılığı için bu testler bizde
makinelerinizi getirttik ve yapmaya
başladık.
Sahip olduğunuz belgeler hakkında bilgi verir misiniz?
İhracat yapan bir firma olduğumuz için farklı ülkelere ihracat
yapabilmek için gerekli belgeleri
aldık. CE belgemizle birlikte İSO
9001 belgemizin de çalışmaları tamamlandı. Yurt içinde ve dışında
gerekli olan tüm belgelere sahibiz.
İhracat yaptığınız ülkeler hangileri?
Rusya, Kazakistan, Suriye, Bulgaristan ve Romanya ağırlıklı olarak
çalıştığımız ülkelerin başında geliyor. İran’la ilgili de çalışmalarımız
da devam ediyor, yakın gelecekte
oraya da ürünlerimizi göndermeye
başlayacağız.
İhtiyaçlar doğrususunda özel
conta imalatınız var mı?
Müşterilerimizin talep etmesi
halinde, farklı ürünleri de kendilerine sunabiliyoruz.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Tüketimlerin bilinçli olarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Hangi ürüne, ne tip conta kullanılacağını mutlaka iyi analiz etmek
gerekiyor. Türkiye’de bir standart
olmadığı için standart bir conta
da yok. Conta deyip geçilmemesi
lazım. Conta kapı - pencerelerin
vazgeçilmez ve en önemli unsurlarından biridir. Diğer malzemeler
ne kadar iyi olursa olsun, contanın
iyi uygulanmaması o ürünün verimliliğini azaltacaktır. Piyasada herkes
hakkını vererek üretim yaparsa, bu
işten herkes kazançlı çıkar. Kaliteli
iş, kaliteli kazanç getirir. n
keçeci metal
56
Mustafa Özdemir Avrupa Ekonomik Sanayi ve Ticaret
Odası Afganistan Bölge Müdürüğü Görevine Getirildi…
A
vrupa Ekonomik Sanayi ve
Ticaret Odası tarafından Afganistan bölgesinde ekonomik entegrasyonu ve standardasyonu
sağlamak amacıyla kurulan merkezin
müdürlük görevine Mustafa Özdemir
getirildi. Konuyla ilgili görüşlerini almak için ziyaret ettiğimiz Özdemir,
görevi ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler
verdi:
“Avrupa Birliği’nin tüm dünyadaki
ekonomik entegrasyonunu standasyonunu sağlamaya yönelik kurduğu
bu oluşumun genel merkezi Belçika
Brüksel’dir. Dünyada 72 ülkede örgütlenmiş ve Türkiye’de de ofisleri
bulunmaktadır. Kurumun asıl amacı,
Avrupa Birliği standartlarına göre akredite olmuş faaliyet ve konularda ürün
ve hizmet standartlarını yükseltmek
ve uygulamaktır. Bu standartların oluşumunda Avrupa Birliği’nin hibe ve
destekleri büyük önem taşımaktadır.
Savaş sonrası Afganistan’daki yeni
düzenin kurulması adına, o ülkenin
kredi ve hibeler ile standartlara dönüştürülmesi konusundaki gaye üzerine görevlendirildim. Bu görevi üstlenen dünya üzerindeki 72 ülkede başka
bir Türk daha yok. Türkiye merkezinin başkanı da bir Azeri dostumuz.
Benim ve ülkem adına çok önemli bir
görev olduğunu söyleyebilirim. Daha
önce A.B.’nin İngiliz siyasi temsilcisi Afganistan’a atanmıştı. Şu anda
ilk defa ekonomik bir temsilci atandı.
Merkezimizi başkent Kabil’de kurduk.
Bahsettiğim gibi ben başkanlık görevine getirildim. Afgan ve Türk başkan
yardımcımızla birlikte çalışmalarımızı
sürdüreceğiz.”
Bu görev için ne zaman davet
edildiniz ve ne zaman göreve başladınız?
2011 Şubat ayında bu teklif geldi.
Mayıs ayında da onanmamız geldi. Bu
süre zarfında ülkeler arası diplomatik
yazışmalar ve bakanlıklar düzeyinde
çalışmalar gerçekleştirildi.
Oradaki çalışmalarınızdan ve
planlarınızdan bahseder misiniz?
Afganistan Bölgesi için faaliyetlerimizi 55-60 konu başlığı altında
topladık. Hizmet sektörü ve teknolojik
faaliyetlerde standartlar belirlendi. Tüm
sektörler için uygulanması gereken
standartları belirledik ve oluşturmaya
başladık. Tabi bunların oluşabilmesi için
nitelikli kaynakların da oluşturulması
gerekiyor. Afganistan’ın kendi yerel ve
insan gücü kaynaklarının da standart
hale gelmesi gerekiyor. Önceliğimiz
hem Türk, hem Afgan üniversiteleri
ile birtakım protokoller yaparak, ilk
eğitimleri vermek ve eğitilmiş insanları
yönlendirmektir. Bu noktada 3 temel
ele aldık. Ekolojik projeler, sosyal projeler ve teknolojik faaliyetler. Eğitim
konusundaki çalışmalarımız temelimizi oluşturacak. Birinci eylem planında
okuryazarlık kursları açmamız söz konusu. Bunun için nitelikli öğretmenlere,
mekânlara, alet edevata ihtiyacımız var.
İşte burada A.B’nin kaynaklarının hibe
olarak bölgeye intikal ettirilmesinde,
onanmasında ve sonuca gitmesindeki
süreci önemli rol oynayacağız. Önce
birey hakkını korumak adına, birliğin
kaynaklarını ve fonlarını bölgeyi bilen
biri olarak ben ve ekibim çalışacağız.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Böyle bir proje içinde olduğum için
hem mutluyum, hem heyecanlıyım,
hem de insanlık adına bir şeyler yapacak
olmanın sorumluluğu içerisindeyim. Görevimi en iyi şekilde yapacağımı hem
sektördeki değerli arkadaşlarıma, hem de
ülkedeki diğer vatandaşlarımıza iletmek
isterim. Bu arada bölgeyle ilgili faaliyet yapmak isteyen sektördeki değerli
arkadaşlarımızı bizzat bizimle irtibat
kurabilirler. Kendilerine vereceğimiz
stratejik bilgiler ve önlemler ile onlara
da destekler sağlayabileceğimizi ifade
etmek isterim. Değişen Afganistan’da
Türk sermayesinin nasıl nüfus edeceği
konusunda danışmanlarımız aracılığıyla
her türlü hizmeti verebiliriz. n
58
Egepen Deceuninck Mühendislik Birim Sorumlusu Didem Kale
“Yalıtımlı Bir Ürünü Müşteriye Sunmak
Fark Yaratır”
I
sı - ses- hava ve su yalıtımı
sağlayan malzemelerin önemini vurgulamak ve yalıtımın
sektörümüzdeki önemi konusunda
bilgiler vermek amacıyla bu sayımızda ele aldığımız araştırma
konumuzun sorularını yanıtlayan
Egepen Deceuninck Mühendislik
Birim Sorumlusu Didem Kale, konuyla ilgili detaylı bilgiler verdi:
Yalıtımla ilgili ürünleriniz
hakkında bilgi verir misiniz?
a) Bu soruda yalıtımla ilgili
ürünleriniz hakkında tek tek bilgi veriniz.
Bina içerisindeki enerji kayıplarına baktığınızda, yaklaşık %30
gibi bir oranı pencere ve kapılar üzerinden gerçekleşmektedir.
Bu nedenle Ege Profil Tic. Ve
San. A.Ş. olarak ürün ve sistem
tasarımlarımızda yalıtım faktörü
bizim için önemlidir. Doğramada
yalıtım denildiğinde akla ilk önce
“ısı yalıtımı” gelir. PVC pencere,
diğer malzemelere kıyasla ısı yalıtımı açısından en ideal çözümü
sunmaktadır.
Pencere veya kapılarda ısı yalıtımı, ısıl iletkenlik derecesini ifade eden U değeri(W/m2K) ile tanımlanmakta; bu değerin azalması,
daha iyi yalıtım sağladığı anlamına gelmektedir. Örneğin bizim ürün
grubumuzda yer alan Zendow ve
Everest Max Sistemleri’nde, profil kesitine ait (Uf) ısı iletkenlik
değeri 1.4 -1.5 W/m2K’dir. Bayimizin kullanacağı özellikli cam ile
doğramaya ait ısı iletkenlik değeri
(Uw), 1.1 W/m2K ‘ne kadar indirgenebilmektedir.
Doğramada yalıtımdan bahsederken, ısı ve ses izolasyonu
dışında hava geçirgenliği, su sızdırmazlığı gibi diğer yalıtım özelliklerinin de vurgulanması gerekir.
Ürün grubumuz içinde yer alan Hebeschiebe sürme kapı uygulamaları,
contalı sürme sistemi olmasından
dolayı çok geniş açıklıklarda uygulanabilmekte, hava geçirgenlik değerleri olumlu yönde yüksek çıkmakta ve sızdırmazlık
sağlamaktadır.
Doğrama ile birlikte kullanılan
panjur ve kepenk sistemleri de,
ısı yalıtımını olumlu ölçüde artırmaktadır. Panjur ürün grubumuzda, tercihe göre farklı ebatlarda
izolasyonlu panjur kutularımız da
mevcuttur.
b) Kullanım yerleri hakkında
bilgi veriniz.
PVC profil sistemleri ile, müşteri tercihine veya projeye göre farklı
açılım seçeneklerinde pencere veya
kapı uygulamaları yapılmaktadır.
İstenirse panjur, kepenk ve sineklik
sistemleri doğrama üzerine ilave
edilebilmektedir.
Ayrıca büyük şehirlerde veya
trafiğe yakın yerlerde yaşayan
insanlar için önemli bir sıkıntı
haline gelen gürültü problemi,
özellikle doğru sistem ve doğru
cam ile yapılan pencere ve kapı
uygulamaları ile iyi ses yalıtımı
sağlanarak giderilmektedir.
c) Kullanıcıya faydaları hakkında bilgi veriniz.
Kullanıcı açısından, ısı ve
ses yalıtımlı ürünler sağlıklı ve
konforlu mekânlara ulaştırmayı
hedeflemekte, aynı zamanda binanın kullanımı esnasında ısıtma
ve soğutma giderlerinde de büyük kazanım getirmektedir. Ses
yalıtımı, özellikle kalabalık şehirlerde, şehirdeki gürültü kirliliği bakımından direkt tercih
sebebi olmaktadır.
Şubat 2010’da başlayarak yasal
zorunluluk olan CE işaretlemesi
ile son kullanıcıya satın aldığı doğramanın tüm performans değerleri
iletilmektedir. Daha önce beyaz
eşyalar ile hayatımıza giren enerji
tüketimi, su tüketimi gibi kavramlar, bizim sektörümüzde pencere
performans değerleri olarak TS
EN 14351–1 standardındaki tanımlar ile sınıflandırılmaktadır.
Dolayısıyla herkes, evindeki PVC
doğramayı sadece estetik olarak
değerlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda ısı ve ses yalıtımı değerlerini hatta hava geçirgenliği,
su sızdırmazlığı, rüzgâr yüküne
bestkale
60
dayanım gibi bir takım diğer performans özelliklerini de öğrenebileceklerdir.
Kullanıcı açısından, unutulmaması gereken bir husus da, PVC
doğrama ile mekâna iyi bir yalıtım
kazandırılırken, evin içerisinde
oluşan fazla nemin, kısa ve etkin
havalandırma ile dışarıya atılması
ve içeriye temiz hava girişi sağlanmasıdır.
d) Uygulamacıya sağladığı kolaylıklar hakkında bilgi veriniz.
Yalıtımlı bir ürünü müşteriye
sunmak, üründe bir farklılık yaratmakta, tüketici tercihlerinde
de öncelikli olmaktadır. Bu da
devamında uygulamacıya, rekabet avantajı getirmektedir. Ayrıca
müşteri memnuniyetini de unutmamak gerekir. Müşteri satın aldığı
üründen memnun kalacaktır. Çünkü
o ürünün yalıtım avantajı ile kendisine uzun vadede kazanç olarak
döneceğini bilmektedir.
e) Isı geçirgenlik katsayısını
belirtiniz.
Doğramalarda ısı iletkenlik katsayısından bahsetmeden önce, ISO
EN 10077-2’ye göre hesaplanarak
U değeri ile ifade edilen iki farklı
kavramı tanımlamak gerekir;
• Uf: Profil kesiti (PVC+destek sacı) için geçerli olan ısı
iletkenlik katsayısı ve
• Uw: İçerisine cam takılı
bitmiş doğrama için geçerli olan ısı
iletkenlik katsayısıdır.
Biz sistemlerimizde profil kesitleri için geçerli olan ısı iletkenlik(Uf)
değerlerini vererek,
bayilerimizin kullanacakları cam
özelliğine göre, hazırladığımız tablolardan doğrama için geçerli ısı
iletkenlik (Uw) değerlerine ulaşmalarını sağlamaktayız.
PVC profil sistemlerimizde,
genel olarak ısı geçirgenlik değerimiz 1.4–1.5 W/m2K’dir. Bu
değer, kullanılan PVC profile veya içinde kullanılan destek sacının şekil ve kalınlığına göre değişmektedir. Örneğin, bizim firma
olarak tavsiye etmediğimiz kör
kasa uygulamalarında ısı iletkenlik
değerleri artmakta, dolayısı ile ısı
yalıtımını olumsuz yönde etkilemektedir.
Ama burada tekrar vurgulamak
isterim ki, bitmiş doğramanın ısı
iletkenlik (Uw) değeri, profil kesitine (Uf) ait değerden çok daha
önemlidir. Binalarda ısı yalıtım yönetmeliğine göre, pencere ısı geçirgenlik katsayısının (Uw) en fazla
2,1 W/m2K olması gerekmektedir.
Bu da, cam kalınlığından çok, camın özelliğini ön plana çıkararak,
daha iyi ısı yalıtımı değerine sahip
olan düşük yayınımlı ısı kontrollü
(Low E kaplamalı) cam kullanımı
ile sağlanabilmektedir. Bu uygulamaya örnek vermek gerekirse,
aynı doğrama sistemi kullanılarak
imal edilmiş aynı ölçülerde iki
doğrama düşünelim. Birincisinde,
standart 20 mm (4+12+4/hava)
cam (Ucam: 2.9), ikincisinde ise,
LowE kaplamalı 24 mm (6+12+6/
argon) cam (Ucam:1.3) kullanılsın.
Tamamlanmış doğrama üzerinde,
Low E kaplamalı cam standart çift
cama göre %50–55 daha iyi yalıtım
getirecektir (Bu oran, doğrama
ölçülerine, cam alanına, Uf’e göre
değişim göstermektedir)
Sonuç olarak, doğrama üretimi yapacak bayinin veya nihai
müşterinin, iyi bir doğrama yalıtımı
için, ısı iletkenlik değeri düşük bir
cam tercih etmesi gerekmektedir.
f) Hava Geçirgenlik katsayısı
belirtiniz.
Doğramanın hava geçirgenliği,
özellikle çok rüzgâr alan mekânlarda büyük önem taşımaktadır. Hava
geçirgenlik katsayısı, doğrama üzerine uygulanan farklı basınçlarda,
doğramanın gösterdiği hava kayıplarının ölçülmesi ile belirlenir.
Pencere performans kriterlerinden
biri olan hava geçirgenliği, TS EN
12207‘e göre tanımlanmakta, aynı zamanda CE etiketinde de yer
almaktadır. Akredite laboratuarlarda yaptırdığımız sonuçlara göre,
contalı sistemlerimiz için geçerli
olan hava geçirgenliği sınıfı 4 ‘tür.
g) Kullanım ömrü hakkında
bilgi veriniz.
PVC profillerde yapmış olduğumuz yaşlandırma test sonuçları standartları karşılamaktadır. Kullanım
ömrü ile ilgili değerlendirmenin
tam olarak yapılabilmesi için, kumaşın kalitesi kadar elbiseyi diken terzinin de becerisi ön plana
çıkmaktadır. Dolayısı ile doğramanın üretim standartlarına uygun
olarak imal edilmiş olması gerekiyor. Sonrası, müşterinin uzun yıllar içerisindeki beklentisine göre
gelişiyor. Şunu söyleyebilirim ki,
firmamıza ait 25 yıl önce yapılmış
olan doğramalar hala sorunsuz olarak kullanılmaktadır.
Yalıtım konusundaki yeniliklerden bahseder misiniz?
PVC doğrama, ısı yalıtımı konusunda diğer malzemelere göre
oldukça avantajlı konumda yer almaktadır. Isı iletkenliğinin daha da
azaltılması için, dünyada birçok
firma farklı yenilik çalışmalarını
sürdürüyor. Biz de bu teknolojileri Deceuninck Grubu olarak,
yakından takip ediyoruz. Bu konuda laboratuar çalışmalarımız da devam etmektedir. Teknolojiye paralel
olarak, düşük Uf değerlerine sahip,
ısı yalıtımı yüksek profil sistemleri
üzerinde çalışmalarımız sürmektedir.
sistem dan.
62
Yalıtımın
sektörümüzdeki
önemi ve bilinirliği hakkında
düşünceleriniz nelerdir?
Günümüzde yapılarda enerji
tasarrufu ve dolayısıyla çevre kirliliğine sebep olan karbondioksit
emisyonunun azaltılması artık hepimizin çok önemsediği konuların
başında geliyor.
CO2 emisyonunun azaltılması,
fosil yakıt tüketiminin düşürülmesi
ile mümkün olmakta, bu da
mevcut enerjinin verimli kullanılması yani enerji tasarrufu ile
gerçekleşebilmektedir.
Dünyada tüketilen enerjinin önemli bir
bölümü yapıların ısıtılmasında
kullanılmakta, bu da ülkelerin enerji
tasarrufu politikalarında ısı yalıtımına giderek artan bir şekilde
önem vermelerine neden olmuştur.
Ülkemizde ise, kullanılan enerjinin
yaklaşık % 31’i binalarda tüketilmektedir. Bu enerjinin büyük bir bölümünün binaların ısıtılması amacıyla tüketilmesi, binalarda ısı yalıtımı
yapılarak sağlanacak enerji tasarrufunun önemini vurgulamaktadır.
Bir binadaki ısı kaybının %30’u,
iyi yalıtım yapmayan pencerelerden
kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle, tercih edilen
doğramanın ısı yalıtım değerleri
önemli ölçüde ısı kayıplarını etkilemektedir. İlk yatırımı biraz
fazla olmasına rağmen, yüksek
ısı yalıtımı özelliği ile kısa sürede
kendini geri ödeyen sistemler tercih edilmelidir.
Yalıtım ürünleri konusunda ülkemizin ve şirketinizin
dünyadaki yeri hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Ülkemizde Kyoto Protokolü’nün de imzalanması ile atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime
tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalması için biraz
daha çaba sarf edileceğini bilmek
güzel. Çünkü Kyoto Protokolü’ne
göre ülkeler 2008 ile 2012 yılları arasında sera gazı salımlarını,
1990 yılına göre %5.2 düşürmekle
yükümlüdürler.
Ayrıca iklimsel olarak, her mevsimin yaşandığı ülkemizde, hem
ısıtma hem de soğutma ihtiyacı
sürekli artıyor. Eskiden yalıtım
sadece soğuktan korunmak olarak
algılandığı halde, günümüzde küresel ısınmanın etkisi ile soğutma
daha ön plana çıkmaktadır. Çünkü soğutmak için harcanan enerji,
ısıtmak için harcanan enerjiden daha pahalıdır. Dolayısı ile yapılarda mutlaka ısı yalıtımı yapılarak,
enerji tüketiminin azaltılması gerekmektedir. Aynı zamanda, eski
binalarda, komple binaya yalıtım
yapmak hem zor hem de büyük
organizasyon gerektirdiği için, daha uzun sürede gerçekleşmektedir.
Hâlbuki yalıtımlı doğrama tercihi, çok daha basit ve hızlı çözüm
getiren bir uygulamadır. Yalıtımın
getirdiği avantajlar, sadece firmalarla değil, kamu yararına yapılan bilgilendirmeler, toplantılar ve
eğitimlerde de gündeme getirilmelidir.
Deceuninck Grubu olarak, birçok ülkede daha düşük ısı iletkenlik değerine sahip pencere elde
edilmesi yönünde çalışmalarımız
hızla devam etmektedir.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Yapılarda ısı yalıtımının sağlanması artık en önemli kavramlardan biridir. Hatta 1 Ocak
2011’den itibaren 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’na göre her
binanın ‘Enerji Kimlik Belgesi’ sahibi olması gerekmektedir. Bu konuda yayınlanmış olan “ Binalarda
Enerji Performansı Yönetmeliği”,
dış iklim şartlarını, iç mekân gereksinimlerini ve maliyet etkinliğini
de dikkate alarak, bir binanın
bütün enerji kullanımlarının değerlendirilmesini sağlayacak şekilde tanımlanmıştır. Böylelikle
yeni ve tadilat yapılacak mevcut
binalar için minimum enerji performans gereklerinin belirlenmesi ve
çevrenin korunması da hedeflenmektedir.
Nihai tüketiciler, yeni bir ev
satın aldığında veya doğrama değişimi esnasında binadaki ısı ve
ses yalıtımına dikkat etmeli, uzun
vadede kendilerine ciddi tasarruf
sağlayacak, doğrama sistemlerini
mutlaka sorgulamalı ve tercihlerini
hem ülkemizin geleceği, hem de
kendi ekonomileri için her zaman
yüksek izolasyona sahip doğrama
yönünde kullanmalıdırlar. Bu tür
doğramalarda, ilk yatırım maliyetlerinin hiç de düşünüldüğü kadar yüksek olmadığı görülecektir.
Son olarak, bu konuda showrooma sahip firmalara da büyük görev
düşmektedir. Konu hakkında bilgi
sahibi olmayan tüketicilere enerji tüketimi ve yalıtımlı ürünlerin
sağlayacağı tasarruflar anlatılmalı,
müşteriler bu yönde bilgilendirilmelidir. n
crocist
64
Almanya fuarı Stuttgart’a mı kayıyor?
T
ürkiye’nin yanısıra yurtdışında da düzenlenen fuarlar
anlamında ciddi bir rekabet
söz konusu. Özellikle bizim sektörümüzle alakalı düzenlenen fuarlara her geçen gün yenileri eklenmekte. Bunun olumlu olduğu kadar
olumsuz yanlarının da olduğunu
biliyoruz. Bu fuarlara son örnek
Almanya Stuttgart’ta düzenlenen
R&T Messe Fuarı’nı gösterebiliriz. Nürnberg’de düzenlenen
ve büyüklüğü tartışılmaz Fenster Bau Fuarı’na rakip olan R&T
Stuttgart Fuarı da ciddi bir ilgiyle
karşılandı.
Birçok katılımcının R&T Stuttgart Fuarı’nı tercih etmesindeki
en büyük etkenlerden birinin katılımcılara sağlanan kolaylıklar ol-
duğunu söyleyebiliriz.
Yurtiçinde olduğu gibi, yurtdışında da sektörümüzden bu fuarlara katılacak olan firmalar yine
kendi beklentilerinin en yüksek düzeyde karşılandığı fuarları tercih
etmeye devam edecektir. Biz de bu
fuarların hangisinin sürekli hangisinin geçici olduğunu takip edip, sizlere ulaştırmaya devam edeceğiz. n
Biraz Daha Dikkat!
İ
stanbul Büyük Şehir Belediyesi,
Kaçak Camii İnşaatını yıkarken,
Ataşehir Belediyesi’nden ecri
misil ile kiralanmış arsadaki spor
tesislerini de yıktı!
Flora Sitesine ait spor tesislerini yıkıntı haline getirip bölgeden
ayrılan iş makinelerinden sonra,
savaş yerine dönen çevreyi site
sakinleri temizlemek zorunda
kaldı.
Elbette ki kaçak yapılara göz
yumulmamalıdır ancak bunu yaparken farklı alanlara da zarar
verilmesini doğru bulmuyoruz.
Bu sadece bizim şahit olduğumuz
bir örnek. Bunun gibi birtakım
yanlışlıkların yapıldığını zaman
zaman duyuyoruz. Umut ederiz
yapılan bu uygulamalarla kurunun
yanında yaş da yanmaya devam etmez. n
çalıkpen
66
STORROL Panjur ve Kapı Otomasyonu Genel Müdürü /
Makine Mühendisi Harun Karabey
“İthal Ettiğimiz Ürünler Sektörde Fark Yaratacak”
lik katsayısı çok yüksek bir ürün.
Sessiz çalışan motorlu sisteme sahip. En önemli özelliğini güvenlik konusunda çok üstün bir ürün
olmasıdır. Şuanda bizimde birçok
meslektaşımızın da kullandığı kepenkleri hırsızların açma oranı oldukça yüksek. Ancak getirdiğimiz
ürün bu tür aksaklıkları kapamak için
özel olarak dizayn edilmiş. Bu ürünle ilgili çalışmalarımızı hızlandırdık,
yakın zamanda bu ürünü tüketiciyle
buluşturacağız.
Diğer ürünümüz ise, garaj kapısı
otomasyon sistemleridir. Yine Türkiye’de çok sayına buna benzer
ürünler olmasına rağmen bu ürün
hızıyla, torkuyla fark yaratıyor.
Sektörde büyük oranda İtalyan
thalatçılarımız ve ithal edilen
ürünler kullanılıyor ancak bizim
ürünler ile ilgili sorularımızı
ürünümüz Alman ürünüdür. Bizde
ya-nıtlayan STORROL Genel
İtalyan ürün kullanırken, bu Alman
Müdürü Harun Karabey, sohbetiürünü denedik birkaç uygulamadan
miz sırasında Almanya’dan ithal etsonra oldukça güvenli ve kullanışlı
tikleri yeni ürünlerle de ilgili bilgiler
olduğunu görerek tercih ettik. Her
verdi:
iki ürünü de eş zamanlı olarak ülİthalat yaptığınız ülkeler ve
kemize getireceğiz.
ürün grupları hakkında bilgiler
Ürünlerinizin satışını yaptığınız
verir misiniz?
bölgeler ve dağıtım kanallarınız
Firmamız Almanya’dan ithalat
hakkında bilgi verir misiniz?
yapmaktadır. Otomatik kapı sistemFirmamız kurulduğu yıldan beri
leri üzerine bir fabrikanın ürünlerini
ithalatın yanısıra ihracat da yapithal ediyoruz. Yine başka bir Alman
maktadır. Şuanda 10’dan fazla ülfirmasının garaj kapısı motorlarını
keye ürünlerimizi gönderiyoruz.
da ithal ediyoruz.
Fransa, Hollanda, Belçika, Bulgaİthal ettiğiniz ürünler hakkında
ristan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbilgi verir misiniz?
bekistan Azerbaycan, Yemen, KaÜrünümüz otomatik kepenk sistar, Irak, Libya gibi ülkelere satış
temleri üzerine çok özel bir ürün.
yapıyoruz.
Almanya’da üretilmiş patentli ürünü
Bayilerimiz ve son kullanıcılarla
Türkiye’ye getirip, Türk piyasasıyla
çalışıyoruz. Değişik illerde bulunan
tanıştırmak için çalışıyoruz. Şu an
bayilerimize ebatlanmış şekilde ürünön tanıtım aşamasındayız.
lerimizi gönderiyoruz. Türkiye’nin
Ürün renk alternatifi çok fazbirçok bölgesinde satış yapıyoruz.
la olan ve hırsızlığa karşı güvenTrakya ve Marmara bölgesinde
İ
“Kaliteli işlerin
ortaya çıkması için panjur ve
kapı sistemleri
üreticilerinin
dernekleşmesiyle olabilir.
Bu sayede sektöre
zarar veren insanların
ayıklanması sağlanabilir.
Ya da eğitimler verilerek
sektöre girecek insanların
kalitesi yükseltilebilir. Mimar
ya da mühendisleri
bilgilendirmek amacıyla
yapılan görüşmeler benim ya
da bir başkasının emeğiyle
değil de dernek altında
yapılması, sektörü
büyütecektir.”
afra
68
çok etkin olarak alışmalarımız var.
Bunun yanında ihaleler konusunda
çalışmalarımız var. Türkiye için oldukça prestijli işler tamamladık.
Bunlardan birine örnek verecek
olursak Türkiye genelindeki 81 adet
postaneye kepenk sistemi yaptık ve
teslim ettik.
Büyük oranda ticari işletmelerle
ve bu işi meslek haline getirmiş
kişilerle çalışıyoruz. Sadece Yemen
ve Kazakistan’daki partnerlerimiz
proje bazlı alım gerçekleştiriyorlar,
diğer ülkelerdeki partnerlerimiz bu
işi meslek edinmiş kişiler. Bazılarına
boy olarak bazılarına da ebatlanmış
olarak ürünlerimizi gönderiyoruz.
Daha çok otomatik panjur- kepenk,
fotoselli kapı, endüstriyel kapı ve
garaj kapısı talep ediyorlar.
Önümüzdeki dönemlerde ithal
etmeyi planladığınız ürünler hakkında bilgi verir misiniz?
Bizim şu anki çalışmalarımızla
ilgili ithalat planımız çok fazla yok.
Çalıştığımız ürünler zaten kaliteli
ürünler. Sadece az önce bahsettiğim
Almanya’dan getireceğimiz o iki
ürünün yoğunluğunu artırmak bizim
için yeterli olacaktır.
Bu mesleği icra edenlerin bilgi
eksikliği konusunda neler söylemek istersiniz? Bu konuda sizce
neler yapılabilir?
Bu uygulamaların son bulması
ve kaliteli işlerin ortaya çıkması için
panjur ve kapı sistemleri üreticilerinin dernekleşmesiyle olabilir.
Bu sayede sektöre zarar veren insanların ayıklanması sağlanabilir.
Ya da eğitimler verilerek sektöre
girecek insanların kalitesi yükseltilebilir. Mimar ya da mühendisleri bilgilendirmek amacıyla yapılan görüşmeler benim ya da bir
başkasının emeğiyle değil de dernek
altında yapılması, sektörü büyütecektir.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Firmamızın kuruluş amaçlarından
bir tanesi otomatik panjur sistemleri üzerine faaliyet sürdürmekti.
Geçmiş yıllarda kötü şekilde uygulanan ve PVC lamellerle uygulanan
sistemlerden dolayı PVC sektörüne
tüketicinin güveni oldukça sarsılmış
durumda. Yapılan o işler insanların
zihninde panjurun kötü bir ürün
olduğunu uyandırdı. Önce bu sektördeki meslektaşlarımızla birlikte
bu imajı temizlememiz gerekiyor.
Diğer bir konuda da panjur sektöründe bizlerin ve fabrikaların mimarlara ve müteahhitlik firmalarına
detay vermemiz gerekiyor. Birçok
firma projelerde panjur kullanmaktan çekiniyor. Bunun da en büyük
nedeni detayı çözememe ve kendisine sıkıntı olacağını düşünmesidir.
Bu da sektörümüzün büyümesini
engelliyor. Biz firma olarak birçok
firmayla, mimarla, mühendisle birebir görüşerek bu detaylar hakkında
kendilerini bilgilendiriyoruz. Panjur
sektörünün büyümesi için bunu yapmak gerekiyor.
Otomatik kepenk sistemindeyse
pazarın ciddi şekilde büyümesiyle
ciddi bir rekabet ortamı da oluştu.
PVC sektöründeki daralma otomatik kepenk sektörüne büyük
bir yoğunluk kazandırdı. Tabi bu
yoğunluk, bilgisiz ve tecrübesiz insanların fiyat, maliyet ve uygulama
anlamında hatalarla karşılaşmalarına
sebep oldu. Bunun hizmetini veremeyecek firmalar bu ürünlerin
satışını yapıyorlar. Bunun için gerekli altyapıya sahip olarak çalışan
firmalar çok çok az diyebilirim. Bu
tür uygulamalar insanların bu sektöre de küsmelerine neden olacaktır.
Ya bu arkadaşlarımız bunun için gerekli donanımı sağlamalılar, ya da
bu sektöre fazla yakınlaşmamalılar
diye düşünüyorum. n
“The products that we import will
make a difference”
General Manager of Denge Shutter,
Harun Karabey claimed that the
product that they import in the
industry will make a difference.
69
asc plast
70
Keçeci Metal Genel Müdürü Cemal Keçeci
“Geleceği Hedefleyen Firmalar Ayakta Kalacaktır”
K
eçeci Metal Genel Müdürü
Cemal Keçeci, kendisiyle
görüşmemizde firmaları, üretimleri ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler
verdi:
Firmanızı kısaca okurlarımıza
tanıtır mısınız?
Keçeci Metal olarak 2003 yılında
kurulup, metal sektöründe demir
doğrama, çelik kapı, ferforje çelik
çatı üzerinden yola çıktık. Zamanla
müşterilerinden gelen talep üzerine 2006 yılında PVC kapı pencere
üretici bayisi olarak yolumuza devam ettik. Daha sonra kardeşler
olarak bir araya gelip bölgemizin
PVC destek sacı üreticilerinden biri
olmaya karar verdik. 2010 yılından
itibaren de PVC destek sacı üretimi
gerçekleştirmekteyiz.
Piyasada kullanılan destek
sacları ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Piyasada maalesef ithal olarak
getirilen ikinci kalite galvaniz sac
satışı oldukça fazla yapılıyor. Müşterilerimizin ithal ikinci kalite galvaniz sac ile yerli birinci kalite sac
arasındaki farkı anlamaları gerekiyor.
Bu iki ürün arasında fiyat olarak da
oldukça fark var. Ancak kullanıcıların
bu konuya daha fazla önem verip,
pencerenin iskeleti konumundaki
sacların kalitesiyle biraz daha fazla ilgilenmeleri gerekiyor. Biz anlayış olarak birinci kalite malzeme üretmeyi
ilke edindik. Bu amaç doğrultusunda
da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bölgenizde ticaret yapıyor olmanın avantaj ve dezavantajları
neler?
Gaziantep gibi bir şehirde ticaret
yapmak bizim için oldukça büyük bir
avantaj sağlıyor. İlimiz gelişmiş sanayisi ve PVC sektöründeki ilerlemesiyle göz doldurmaktadır. Gaziantep
doğu ve Güneydoğu bölgesinin yanı
sıra komşu ülkelerin de ihtiyaçlarının
belli bir kısmını karşılamaktadır. Ayrıca ilimiz kaliteli üretimleriyle bölgenin önde gelen illerinden biridir.
Bizde firma olarak gerek tedarik konusunda gerek satış konusunda bu
imkânlarımızı elimizden geldiğince
iyi kullanmaya gayret ediyoruz. İlimize ve bölgemize yakışır bir ticaret
anlayışıyla müşterilerimize hizmet
vermek bizim için unsur.
Satış ve pazarlama konusunda
izlediğiniz yoldan bahseder misiniz?
Satış ve pazarlama konusunda
kendi imkânlarımızla çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Firma olarak marka olmaya dolayısıyla reklama büyük önem
veriyoruz. Birden bire bir büyüme yerine emin adımlarla, müşterilerimize
en iyi hizmeti vererek ilerlemeyi
tercih ediyoruz. Kalitemizden ve dürüstlüğümüzden taviz vermedikçe
müşteri portföyümüzün günden güne
genişlediğini görüyoruz. Zaman içerisinde çok daha geniş bir yelpaze ile
çalışacağımıza da inanıyoruz. Bunun
yanında yurt dışı ile ilgili de bir takım
çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle
Irak piyasasında inşaat sektöründe
büyük bir hareketlilik var. Biz de bu
bölgelerden payımızı alabilmek için
gerekli görüşmeleri yapıyoruz. Bu
konudaki çalışmalarımızın karşılığını
da alacağımıza inancımız sonsuz. Az
öncede belirttiğim gibi, biz işimizi
en iyi şekilde yapıyoruz ve bunun
karşılığını mutlaka alacağımızı da
biliyoruz.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız var
mı?
Ürünlerimizin kalitesini bilen, piyasada daha ucuz ürünler varken bizi
tercih eden müşterilerimize bu hassasiyetlerinden dolayı teşekkürü bir
borç biliriz. Biz şimdiye kadar olduğu
gibi bundan sonra da en kaliteli malzemeleri kendilerine ulaştırmaya devam
edeceğiz. n
zümrüt
72
Çakırpen Genel Müdürü Uğur Çakır
“Bayilerimizin Tüm Beklentilerini Karşılıyoruz”
Ç
akırpen Genel Müdürü Uğur
Çakır, bayilik konusuyla
ilgili olarak kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtladı. Bayilerin kendilerinden olan beklentilerini büyük oranda karşıladıklarını
ifade eden çakır, bayi olmak isteyen
firmalarda aradıkları özelliklerden
de bahsetti:
Bayiniz olmak isteyenlerin firmanızdan beklentileri nelerdir?
Bu beklentilerin ne kadarını karşılıyorsunuz?
Partnerlerimiz olarak gördüğümüz bayilerimiz üç ana gruba bölünmüş durumdalar. Üretici bayiler,
satıcı bayiler ve montajını bizim
yaptığımız bayilerimiz var.
Bayimiz olmak isteyen kişilerin
elbette ki birtakım talepleri oluyor.
Üretim yapmak isteyenler program,
numune, teknik destek katalog
desteği gibi taleplerde bulunuyorlar.
Tali bayilerimiz genelde katalog,
broşür tarzı isteklerde bulunuyorlar.
Gene ürünlerini teşhir etmek amaçlı
talepleri de oluyor.
Montajını bizim yaptığımız
müşterilerimizde görsel katalog ve
teşhir ürünleriyle ilgili destek bekliyorlar. Bu üç tip müşteri portföyümüzün de beklentilerini karşılıyoruz. Montajını yaptıklarımız bizim
garantimiz altındadır. Ya da demonte ya da ürün olarak verdiğimiz
bayilerimize de birtakım sıkıntılar
yaşamaları halinde kendilerine destek veriyoruz. Mesela üretici bayimiz farlı bir balkonla karşılaştığı
zaman ekibimizi oraya yönlendirip, kendilerine yardımcı olup, detayı çözmesini sağlıyoruz. Tabela
şimdilik vermesek de önümüzdeki
günler için böyle bir düşüncemiz
var.
Firmanızın
bayisi
olmak
istediğiz kişilerde aradığınız özellikler nelerdir?
Sektörde güvenilir olması bi-
73
ascam
74
zim için en önemli unsurdur. Biz
genellikle üretici ve tali bayilerle
çalışıyoruz. Sektördeki durumuna,
tecrübesine dikkat edip, ona göre
bir yol izliyoruz. Bayilik verirken
verdiğimiz kişinin iyi üretim yapması, güzel montaj yapması da çok
önemli. Farklı detaylar noktasında da
gerekli desteği vermeye çalışıyoruz
ki ürünün adı kötüye çıkmamış olsun.
Bayilik konusunda yaşadığınız
sıkıntılar ve çözüm yolları hakkında bilgi verir misiniz?
Bayilik konusu oldukça hassas
bir nokta. Baktığınızda sektörde
bir başı bozukluk var. Herkes herkesin bayisi olabiliyor ve herkes
her işi yapabiliyor. Birine ödemesini yapmıyor, dönüp başkasıyla çalışmaya başlıyor. Biz fabrikalar gibi
bir bayilik sözleşmesi yapmıyoruz.
Bunu bir prosedüre bağlamak ve
kurumsal bir yapı oluşturmak gerekiyor. En büyük hatayı bence burada yapıyoruz. Bu konuda bir takım
çalışmalara başladık. Bayilerimizi
bir yazıyla kendimize bağlamayı
düşünüyoruz. Yaşanan sıkıntılar
bu şekilde daha aza indirilecektir.
Sektörde de bayilik konusunda çalışan herkesin sıkıntıları bunlardır.
Bunları tecrübe etikçe yerine oturacak şeylerdir. Büyük üretici firmalarla çalışmak daha sorunsuz oluyor.
Ama farklı zihniyetteki bayilerde
zaman zaman sıkıntılar oluyor.
Bayilerin denetimi ve eğitimi
konusunda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
İlk bayilik alacakları zaman
kendilerine gerekli tüm eğitimi veriyoruz. Sonrasında teknik konularda bir sıkıntı olması halinde yine
kendilerine yardımcı oluyoruz. Zaten rutine girdikten sonra bayi kendi
içinde bu sıkıntıları çözebiliyor.
Bayilerin denetimini pazarlama
elemanlarımızla ve benim bireysel
çalışmalarımızla yapıyoruz. İleriki
günlerde sadece bu iş ile ilgilenen
bir personelimizi de bünyemize
katacağız.
Hangi ürünleriniz için bayilik
veriyorsunuz?
Katlanır cam balkon sistemi,
askılı vitrin sistemi ve Panodoor
için bayilik veriyoruz. Bildiğiniz
gibi cam kapılarımızı yeni ürün
olarak piyasaya sunduk. Bu seneki
fuarda da bu ürünümüzle ilgili oldukça olumlu görüşler aldık. Bu sene
bunu kapı pencere fuarında değil
de, daha çok nihai müşteriye yöne-
lik bir fuarda teşhir edip, tanıtımını
yapmak istiyoruz.
Bu kapılarınız hakkında biraz
bilgi verir misiniz?
Kapılarımız özelliği 8 mm temperli camdan ve fizyon teknolojisiyle üretiliyor olmasıdır. Fizyon teknolojisiyle üretilip, temperlenen başka
bir cam daha yok. Bunun tekniği
sadece bizde var. Kapılarımızda
kullandığımız çeşitli görsellerimiz
var. Cam kalıba yatırılıp, eritilerek
yapılıyor. Ve cam aşağı yukarı 3 sefer fırına girip çıkıyor. Bu anlamda
işçiliği de oldukça fazla bir ürün.
Sonuç olarak görsel olarak güzel
bir ürün ortaya çıkıyor. İnsanlar
bu ürünümüzü gördükçe talebin de
artacağını düşünüyoruz.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Tüketicilerimiz Panocam’ı tercih
ederlerse, kaliteli ürün ve iyi hizmeti tercih etmiş olurlar. Bayilerimiz
için de, Panocam’ın, sıcak bir aile
ortamı içinde faaliyet gösteren bir
firma olduğunu söyleyebiliriz. n
“We meet all the expectations
of our dealers “
General Manager of Çakırpen, Uğur
Çakır told our interviewer that they meet
all expectations of their dealers, and they
explained what they are
looking for new dealer nominees.
egebeta
76
Zümrütpen İşletme Müdürü Bünyamin Şimşek
“Bayilerimize İstedikleri Miktarda Malzemeyi En
Kısa Sürede Tedarik Ediyoruz”
yapmamızı beklemektedirler. Zümrütpen olarak işin üretim tarafını
da iyi bildiğimiz için zamanında
yapılacak sevkiyatın önemini çok
iyi bilmekteyiz. Distribütörlük görevini üstlendikten sonra herhangi bir
problemle karşılaşmamak için satışpazarlama ve sevkiyat bölümüne
yeni personel ve araç takviyesi yaparak güçlü bir yapıya kavuştuk. Bu
güne kadar herhangi bir problemle
de karşılaşmadık.
Neredeyse bir gelenek haline
gelen, ilk bayilik sırasında verilen
bıçak, tabela ve bilgisayar programı
gibi ilk yatırım araçlarından hangileri tarafınızdan veriliyor? Bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
Sözleşmesini imzalayarak bayiliği gerçekleşmiş olan bayilerimize
ayilik çalışmalarıyla ilgi- bıçak, kalıp ve tabela Zümrütpen
li sorularımızı yanıtlayan tarafından verilmektedir. Bunun yaZümrütpen İşletme Müdürü nında bilgisayar programı olarak
Bünyamin Şimşek, konuyla il- Demo ABT çizim programı vermekgili bilgiler vermesinin yanısıra teyiz. Program konusunda kendisektörde yaşanan gelişmeleri de lerini ihtiyaç duydukları ürünlere
değerlendirdi:
yönlendiriyoruz. Ayrıca üretici bayi
Firmanızın bayisi olmak iste- yetki belgesi de Fırat A.Ş tarafından
yen kişilerde aradığınız şartlardan verilmektedir.
bahseder misiniz?
Bayilik konusunda yaşadığınız
Öncelikle Fırat A.Ş ürünü olan sıkıntılardan ve çözüm yollarından
Gedizpen markasını en iyi şekilde bahseder misiniz?
temsil edecek bayilerle çalışmak
Bizimle bayilik sözleşmesi yaistiyoruz. Bunun yanında bayi pan firmalar daha önceden ya başka
olabilmek için gerekli olan resmi bir sistem üreticisinin bayisi ya da
evrakları tamamlamaları ve gerekli bu sektörde çalışıp, iş kurma fırsatı
taahhütleri yerine getirmeleri gere- yakalamış kişilerden oluşuyor. Dokiyor. Bu kriterlere uyan tüm kişi ve layısıyla işin uzmanı oldukları için
kurumlar bayimiz olabilir.
üretim ve montajda hiçbir problem
Bayiniz olmak isteyen kişilerin olmuyor. Ama işin idari ve resmi
firmanızdan beklentileri neler kısmında sıkıntılar olabiliyor. Biz
oluyor? Bu beklentilerin ne kadarı de karşılıklı şirket menfaatlerini kokarşılanabiliyorsunuz?
ruyarak, kazan kazan politikasıyla
Bayi olmak isteyen firmalarımız problemlerin üstesinden gelmek için
bizden iyi hizmet ve hızlı servis çabalıyoruz.
B
Türkiye çapında kaç bayiniz var? Bu bayilerin denetim
ve eğitimleri konusunda ne tür
çalışmalarınız var? Bilgi verir
misiniz?
Sorumlusu olduğumuz İstanbul’un Avrupa yakası ve Trakya
bölgesidir. İstanbul’da 67, Trakya
bölgesinde 3 bayimize hizmet vermekteyiz. Bayi dostlarımızın kaliteli
bir üretim ve montaj uygulaması
yapması için gerekli teknik desteği
de sağlamaktayız. Diga Mühendislik Denetim firmasıyla yapmış
olduğumuz sözleşme gereği bayilerimize ISO 9001-2008 kalite
yönetim sistemi ve CE işaretlemesi
konusunda destek sağlamaktayız.
Aynı zamanda danışmanlarımız
tarafından bayilerimize her türlü
mali, idari ve hukuki desteği de
sağlamaktayız. Ayrıca Fırat A.Ş
tarafından teknik denetleme de
bayilerimize yapılmaktadır.
Son olarak okuyucularımıza
ve bayi adaylarınıza iletmek
istediğiniz bir mesajınız var mı?
Değerli bayilerimiz şunu bilmeli
ki Fırat A.Ş gibi bir firmanın
bayisi oluyorlar. Avantajları çok,
sorumlulukları büyüktür.
Çoğu sistem üreticilerinin
bayileri kriz bahanesi üretmektedir, ama bizim bayi dostlarımız
pencere üretmektedir. Kriz bahanesinin arkasına sığınmadan kaliteli
imalat ve zamanında hizmet vererek pazar paylarının artıracaklarına
inanıyorum. Kısaca Zümrütpen’e
bayi olmak çok kolaydır ve herhangi bir kota ya da sınır söz konusu değildir. İster 1 paket alışveriş
yapsınlar, isterlerse 1 tır sipariş
geçsinler taleplerine anında karşılık
verilecektir. n
no fly
78
Winkap Firma Sahibi Hüdaverdi Çelebi
“En Çok Tercih Edilen Renkleri Stoklarımızda
Sürekli Bulunduruyoruz”
W
inkap Firma Sahibi Hüdaverdi Çelebi, kendisiyle
gerçekleştirdiğimiz
sohbetimizde firmalarını ve piyasaya
sundukları ürünler hakkında bilgiler
verdi:
Firmanızı kısaca tanıtır mısınız?
Firmamız daha önce farklı bir firma
adı altında faaliyet gösterirken, diğer
ortaklarımızdan ayrıldıktan sonra 2
yıl önce kurulmuştur. İşimiz plastik ve
alüminyum sektörüne yönelik lamine
kapmama uygulamaları üzerinedir.
Yaklaşık 250 metrekare kapalı alanda,
kalifiye personelimizde piyasaya ürünlerimizi sunmaya devam ediyoruz.
Ürün çeşitlerinizden bahseder
misiniz?
Lamine kaplama haricinde bir de
satışını yaptığımız ürünler var. Lambri, pervaz gibi yardımcı profil olarak
adlandırılan ürünleri, hazır kaplanmış
olarak, değişik renklerde stoklarımızda
bulunduruyoruz.
Yaptığınız uygulamalar hakkında
bilgi verir misiniz?
Türkiye standartlarına uygun olarak
sürekli stoklarımızda bulunan 15 rengimiz var. Türkiye’de her zaman istekler
acil olduğu için ve bir ürünün gelmesi
15-20 günü bulduğu için biz bu ürünleri stoklarımızda bulunduruyoruz.
Şehir dışından gelen müşterilerimize
ürünlerini hazırlıyoruz, aynı gün ürünleri alıp dönebiliyorlar. Türkiye’nin
her yerine ürünlerimizi gönderiyoruz.
Bize iletilen malzemeleri de işleyip
tekrar kendilerine gönderebiliyoruz.
Sizi piyasadaki rakiplerinizden
ayıran özellikler nelerdir?
Sektörde belki en eski kaplamacı biziz. Müşterilerimizle olan samimiyetimizin yanında uygun fiyat politikamız
da bizi rakiplerimizden ayıran özelliklerimizdendir. Yaptığımız her işi
kendimize yapar gibi yapıyoruz. Bu
ciddiyet de bizi tercih etmelerindeki
sebeplerden biri olabilir. Kaplama işi
son noktada olduğu için malzemeyi
acil teslim etmesi gerektiği zamanlarda da kendilerine yardımcı olmaya
çalışıyoruz. Müşterilerimizin işini
zamanında halletmek bizim için en
önemli unsur. Bunu yaptığımız içinde
müşterilerimizin bize bakış açısı farklı
oluyor.
Kullanılan yapıştırıcılar hakkında bilgi verir misiniz?
Yapıştırıcı konusunda Alman Klei-
berit markasını tercih ediyoruz. Biz bu
işe 97 yılında işçi olarak başladığımda
bu iş için yapılmış tek tutkal buydu.
Daha sonra farklı kimyasallar çıktı ama
ben o günden beri hiç değiştirmeden
bu ürünü kullanmaya devam ettim.
Bu ürünlerden dolayı da en ufak bir
şikâyet dahi almadık. O yüzden kimyasallarımızı değiştirmiyoruz. Folyo
markası konusunda tabi ki farklı markalar var. Onların hepsi de aşağı yukarı
standart ürünler. Her ürünün en iyisini
kullandığımız için ortaya çıkan ürünlerde de hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz.
Önümüzdeki dönemlere ait
planlarınızdan bahseder misiniz?
Sektördeki yenilikleri sürekli takip
ederek, işimizi sürdürmek istiyoruz.
Onun haricinde standart ürünlerimizi
de koruyarak yolumuza devam etmek
istiyoruz.
Sektörde karşılaştığınız problemler ve çözüm yollarına değinir
misiniz?
Sektörde ödeme konusunda birtakım sıkıntılar var. Bunu zaten herkes
biliyor fakat herhangi bir önlem
alınmıyor. Sektörde vadeler çok olduğu
için, bizim işimizde vade olmamasına
rağmen bizden de vadeler talep ediliyor. Piyasa bu konuda bizi çok zorluyor. Birde ödenmeyen evraklar olunca
sıkıntılar daha da artıyor.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var
mı?
İhtiyacı olan kişilerin bizi mutlaka
denemelerini ve düzgün bir anlayışla
bize katılmalarını bekliyoruz. Çünkü
bu işler basite alınacak işler değildir.
İşini ciddiye almadan çalışan firmalar sektöre de zarar verdi. Bu işten
uzun yıllar yararlanmak istiyorlarsa,
buna da önem vermeleri gerekmektedir. Sattıkları ürünle ilgili şikâyet
almak istemiyorlarsa mutlaka bizimle
çalışmalarını tavsiye ediyorum. n
egesembol
80
Çalıkpen Genel Müdürü Şentürk Çalık
“Montaj Bayi Olmak İsteyen Kişilerin Firmamıza
Uğrayıp Üretim, Sevkiyat ve İdari İşleyişi
Görmelerini Tavsiye Ederiz”
Ç
alıkpen Genel Müdürü
Şentürk Çalık, kendisiyle
gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde bayileriyle çalışma prensipleri hakkında bilgiler verdi. Montaj
bayilerine sağladıkları avantajlardan beklentilerin karşılanmasına,
yaşanan sıkıntılardan eğitim ve denetim çalışmalarına kadar birçok
konuda sorularımızı yanıtladı:
Firmanızın bayisi olmak isteyen kişilerde aradığınız şartlardan
bahseder misiniz?
Bayimiz olmak isteyen kişilerin
PVC kapı ve pencere sistemleri üretim ve montajı konusunda
bilgi sahibi olması gerektiğine
inanıyoruz. Müşterilerini doğru
yönlendirebilmesi, ekibinin yaptığı işleri takip edebilmesi ve
oluşabilecek aksaklıkları sağlıklı
bir şekilde giderebilmesi açısından
bu önemlidir. Aynı zamanda montajı sorunsuz şekilde tamamlayabilecek bilgi ve beceriye sahip bir
montaj ekibinin olması da gerekmektedir.
Bayiniz olmak isteyen kişilerin firmanızdan beklentileri
neler oluyor? Bu beklentilerin ne
kadarı karşılanabiliyor?
İlk olarak fiyatların uygun olması
konusunda bir beklenti mevcuttur. Firmamız ödeme koşullarına
bağlı olarak, tüm bayilere standart
fiyat uygulamaktadır ve bu şekilde
oluşabilecek haksız rekabeti engellemektedir. Firmaların çalışma
kapasiteleri, düzenli ödeme alışkanlıkları ve bölgeleri itibari
ile yaptıkları çalışmalar dönem
sonlarında tarafımızdan ayrıca
değerlendirilmektedir.
Diğer bir beklenti ise, siparişlerin
teslimatının en kısa zamanda
yapılmasıdır. Sahip olduğumuz
makine parkurumuz, kullandığımız
teknoloji, robot makinelerimiz ve
kalifiye personelimiz ile bayilerimize olabildiğince hızlı ve sistemli
teslimat yapabilmekteyiz. Bayilerimiz siparişleri ile ilgili onayı
verdikten sonra ürünlerinin teslim
zamanını aynı anda öğrenmekte ve
montaj ekibini buna göre ayarlayıp,
müşterisine rahatlıkla montaj tarihi
verebilmektedir.
Neredeyse bir gelenek haline gelen, ilk bayilik sırasında
verilen bıçak, tabela ve bilgisayar programı gibi ilk yatırım
araçlarından hangileri tarafınızdan veriliyor? Bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
Belirli bir kapasitede çalışan
tüm bayilerimize tabela ve bilgisayar programı firmamız tarafından
ücretsiz olarak tedarik edilir. İhtiyaç
duyanlara program konusunda
gerekli bilgi verilir ve gerektiği
takdirde firmamız bünyesinde programla ilgili eğitim verilir.
kementaş
82
Bayilik konusunda yaşadığınız
sıkıntılardan ve çözüm yollarından bahseder misiniz?
Bayilerimiz
yaptıkları
her
işte firmamızı ve dolayısıyla Fıratpen’i
temsil
etmektedirler.
Dolayısıyla müşteri memnuniyeti
açısından oluşabilecek problemlerin olabildiğince hızlı çözüme
kavuşturulması ve bu sorunların en
asgari düzeye indirilmesi firmamız
açısından çok önemlidir. Bu konu
ile ilgili sıkıntı yaşanmaması için
ilk bayilik sırasında montaj ekibinin yeterli olup olmadığı konusuna
dikkat etmekteyiz. Buna rağmen
montajda oluşabilecek problemleri
bayimiz gideremez ise, biz gerekli
müdahaleyi yaparak kendi bünyemizdeki ekibimizi yönlendirmekteyiz.
Türkiye çapında kaç bayiiniz var? Bu bayilerin denetim
ve eğitimleri konusunda ne tür
çalışmalarınız var? Bilgi verir
misiniz?
Yaklaşık 150 kadar bayiimiz
bulunmaktadır. Genel olarak Adana
ve çevre illerde bulunan bayilerimiz, her bölgede mevcut satış sorumlumuz tarafından düzenli ziyaret
edilmektedir. Bu şekilde mevcut so-
runlar daha çabuk tespit edilmekte
ve daha rahat müdahale edilebilmektedir. İlk bayilik sırasında işleyiş
ve ihtiyaç duyulduğu takdirde teknik hususlarda firmamız bünyesinde gerekli bilgiler verilmektedir.
Program kullanmaya başlayan bayilerimiz yine bu konuda firmamız
bünyesinde eğitim alabilmekte ve
müşterilerine daha hızlı cevap verebilmektedir. Oluşabilecek sorunlar konusunda müşterinin mağdur
olmaması için, direk personelimiz
konuyu takip ederek, bayiinin yeterli olmadığı durumda müdahale edip
sorunu gidermektedir. Aynı zamanda Fırat Plastik ile beraber hareket
edilerek bölgede ihtiyaç var ise ürün
ve ürünün montajı konusunda bayi
ve ustalara seminer düzenlenip kişilerin hem kullandıkları malzeme
hem de en doğru şekli ile montajla
ilgili bilgi edinmesi sağlanmaya
çalışılmaktadır.
Son olarak bayi adaylarınıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Her zaman en iyi mal ve hizmeti
üretme konusunda kendisiyle yarışan
firmamız, yurt içinde oluşturduğu bayi
ağını ve çalıştığı bölgeyi olabildiğince
genişletme hedefindedir. Montaj bayi
olmak isteyen kişilerin firmamıza uğrayıp üretim, sevkiyat ve idari işleyişi
görmelerini tavsiye ediyoruz. n
“We invite installer nominees
to our facility”
Şentürk Çalık, Çalıkpen General
Manager, invited all installer nominees
to see their facility and benefits of being
dealer of Çalıkpen. They provide their
dealers with training, tests and other
benefits.
1
2
3
TARİH
10-13 ŞUBAT
17-20 ŞUBAT
3-6 MART
4
3-6 MART
5
6
7
8
10-13 MART
10-13 MART
10-13 MART
23-27 MART
9
11
12
13
14
15
16
7-10 NİSAN
27 NİSAN 1
MAYIS
8-11 EYLÜL
22-25 EYLÜL
13-16 EKİM
13-16 EKİM
27-30 EKİM
27-30 EKİM
17
12-15 EKİM
18
13-16 EKİM
10
SEKTÖR
DEMOS KAPI FUARI
İNŞAAT FUARI
YAPIDA YENİ ÜRÜNLER
ERBİL ULUSLAR ARASI YAPI
FUARI
TÜYAP PENCERE 2011
TÜYAP KAPI 2011
TÜYAP CAM 2011
BURSA YAPI YAŞAM FUARI
KONYA YAPI MALZEMELERİ
FUARI
YEM YAPI FUARI
DÜZENLEYEN
DEMOS
TÜYAP
KÜRE
NEREDE
ISTANBUL
ADANA
ISTANBUL
PİRAMİT
ERBİL
TÜYAP
TÜYAP
TÜYAP
TÜYAP
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
BURSA
TÜYAP
KONYA
YEM
İSTANBUL
CNR MEGA BUİLD
YEM ANKARA YAPI FUARI
ORTADOĞU İNŞAAT FUARI
YEM İZMİR YAPI FUARI
PLAST EURASIA
YAPEX ANTALYA YAPI FUARI
YAPI YENİLEME VE YAPI
MALZEMELERİ FUARI
2.ALÜMİNYUM TEKNOLOJİLERİ,
MAKİNA VE ÜRÜNLERİ İHTİSAS
FUARI
CNR
YEM
TÜYAP
YEM
TÜYAP
YAPEX
İSTANBUL
ANKARA
D.BAKIR
İZMİR
İSTANBUL
ANTALYA
MUĞLA
BODRUM
İST FUAR
MERKEZİ
TUNA AJANS
ANKİROS
FUARCILIK
Katıldığımız ve dergi dağıtımı yaptığımız fuarlar
sarı işaretli olarak aşağıda
yer almaktadır.
Diğer
fuarlarda
ve
yurtdışındaki
fuarlarda
muhabirlerimiz
görev
yapmaktadır.
84
Kubatoğlu Genel Müdürü Kubat Öztürk
“Farklı Üretimlerimizle Tüm Beklentileri Karşılıyoruz”
K
endisini ziyaretimizde firması ve çalışmalarıyla ilgili
bilgiler veren Kubatoğlu
Genel Müdürü Kubat Öztürk, sohbetimiz sırasında araştırma konumuz
olan sineklik sistemleriyle ilgili sorularımızı da yanıtladı:
Firmanızı kısaca tanıtır mısınız?
Şirketimiz 1994 senesinde alüminyum konusunda faaliyet vermek üzere kuruldu. 1997 senesinde Fıratpen
ile beraber plastik sektörüne girdik.
Bu tarihten beri de Fıratpen ve Kubatoğlu kalitesini müşterilerimize
ulaştırıyoruz.
Üretim ve çalışma alanınızdan
bahseder misiniz?
Şuanda 6500 m²si kapalı 1000m2si
de açık olmak üzere, 7500m²lik bir
alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fabrikamız bünyesinde ısıcam
tesisimiz, alüminyum ve PVC bölümümüz var. PVC konusunda Fırat’ın
bayisi olarak hem iç hem dış piyasaya
ürünlerimizi gönderiyoruz. Perakende ve toplu olarak müşterilerimize
ulaşıyoruz.
Alüminyumda da aynı şekilde
panjur, küpeşte, giydirme cephe, ısı
yalıtım sistemleri gibi alanlarda hizmet vermek üzere yatırımlarımızı
yaptık.
Isıcamda Şişecam bayi olarak aylık 10bin m² üretim yapıyoruz. Bunun
yanında duşakabin gibi ürünleri hazır
alıp bayilerimize ulaştırıyoruz. Bayilerimizin tüm ihtiyaçlarını tek elden
karşılamak amacıyla bu sistemleri bulunduruyoruz.
Makine parkurunuz hakkında
bilgi verir misiniz?
Üretim konusunda gerekli olan tüm
CNC ve otomatik makinelere sahibiz.
Tam kapasite ile çalıştığımız zaman
150bin metretül ürün işleyebiliyoruz.
Şuanda ortalama 110bin metreyle çalışıyoruz bunu da artırmak istiyoruz.
Sineklik sistemleri ile ilgili çalışmalarınız var mı?
Sineklik bizim için alternatif işlerden biri. Bu ürünü de kendimiz
üretip satıyoruz. Alüminyum bölümümüzde bunun gibi farklı alanlarda da
üretimlerimiz mevcuttur. Menteşe,
akordiyon, stor, sürme gibi sineklik
türlerini üretiyoruz.
Sineklik sistemlerinde müşteri
kitlenizi kimler oluşturuyor?
Perakende olarak müşterilerimize
sunduğumuz gibi, bayilerimizin üzerinden de satış yapabiliyoruz. Kubatoğlu’nun sektördeki diğer firmalara
göre farkı, bayilerimizin isteklerinin
tamamını karşılayabilmemizdir. Alüminyumla ilgili her şeyi kendilerine
sunabiliyoruz. İster uygulama, ister
ürün desteği verebiliyoruz. Hayal
ettikleri tüm ürünleri kendilerine
sunabiliyoruz. Bir bayinin ihtiyaç
duyacağı tüm ürünleri kendilerine sunabiliyoruz.
Sineklik sistemlerinin geleceğini
nasıl görüyorsunuz?
Sineklik sistemleri bizler için
yardımcı ve tamamlayıcı bir üründür.
Bu üründen çok fazla kar ettiğimizi
de söyleyemem. Ancak olmazsa olmazların içerisindedir.
Firmanızı piyasadaki rakiplerinizden ayrılan özellikler nelerdir?
Biz teknolojiyi seviyoruz ve
yakından takip ediyoruz. Makine parkuru olarak, kullandığımız yazılımlar
olarak, şirket vizyonu olarak bunu
benimsedik. Hizmet olarak da farklıyız. Hem bayilerimizin, hem de müş-
özerpan
86
terilerimizin her zaman arkasında dururuz. Rakiplerimiz tek sektörde var
olamaya çalışırken, biz farklı alanlarda da hizmet veriyoruz. Hem bayilerimize, hem perakende müşterimize,
hem toplu işlere karşılık verebiliyoruz.
Önümüzdeki dönemlere ait plan
ve projeleriniz neler?
Önümüzdeki 1-2 sene içerisinde
farklı bir yere geçmek istiyoruz. Hem
alanımızı büyütüp, hem de teknolojik olarak kendimizi daha da geliştirebileceğimiz yere geçmek istiyoruz. Rakiplerimizden bir adım önde
olduğumuzu biliyoruz ve bunu biraz
daha artırarak farkı daha da açmak istiyoruz.
Sektörde karşılaştığınız problemlerden bahseder misiniz?
Eskiden sektör bize yön veriyordu, şimdi biz sektöre yön veriyoruz.
Akıllı olan firmalar büyüyüp ilerliyor,
kendini yenilemeyen firmalar da ufalıp piyasadan kayboluyor. Pazarı okumak ve iyi değerlendirmek gerekiyor.
Biz bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.
Okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Hayattan ve işten şikâyet etmemek
lazım. İşini seversen, anın planını değil de ayın, yılın planını yaparsan başarısız olacak hiçbir firma görmüyorum. Sürekli şikâyet ederek, problem
yaratarak yaşamaya çalışmak hayatı
zorlaştırır. Herkes işini sevsin ve işine sahip çıksın. O zaman birtakım
problemler kendiliğinden ortadan
kalkacaktır. n
trioka
yasis
yasis
90
Asya Duş & Dekorasyon Satış Sorumlusu Seyfullah Delikanlı
“Yerli Üretimlerin Desteklenmesi Gerekiyor”
2
007 yılından beri duşakabin
sektöründe hizmet veren Asya
Duş & Dekorasyon’un Satış
Sorumlusu Seyfullah Delikanlı,
araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladı. Ülkemize giren
kalitesiz ürünlerden dolayı sektörün olumsuz yönde etkilendiğini
ifade eden Delikanlı, yerli üretimin
desteklenmesi gerektiği mesajını
iletti:
Üretimini yaptığınız duşakabin
sistemleri hakkında bilgi verir
misiniz?
Dıuşakabinlerde yerli üretim
olarak ekonomik, ekstra ve lüx seri
olarak 3 bölümde üretimlerimizi
gerçekleştiriyoruz. Bu ürünler de
kendi aralarında farklılıklar gösterebiliyor. Tüketicilerin de bilinçlen-
mesiyle kaliteli ürünlere olan yönelim arttı. Kalitesiyle var olamayan
firmaların büyük sıkıntılar içerisinde
olduğunu görüyoruz.
Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz?
Şu anda birkaç firma kendi profillerini üretmeye ve sunmaya başladılar. Bunun neticesinde profillerin
mukavemetin de bir takım bozukluklar meydana gelmeye başladı. Bu
tarz çalışmayan firmalar imalat ve
kalite bakımından daha güzele doğru
gidiliyor. Çin malları çıktığından beri piyasadaki ürünlerin kalitesi de
düşmeye başladı. Fiyatlardan dolayı
bu sistemler tercih edilmeye başlandı.
Fakat bu durum genel olarak sektöre
zarar vermekte.
Duşakabin sistemleri üreti-
minde ülkemizin ve şirketinizin
dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin dünya pazarındaki
payının arttığını düşünüyorum. Çin
gibi ülkelerin kalitesiz üretimleri
artık yerini kaliteli Türk mallarına
bırakıyor. Büyük ölçekli çalışan firmaların yurtdışına ciddi satışları olduğunu görüyoruz. Biz de firma olarak
çok büyük çaplı olmasa da yurtdışına
zaman zaman ürünlerimizi gönderiyoruz. Bu anlamda yurtiçi pazarda
da yerli üretimlerin desteklenmesi
gerektiğini düşünüyorum.
Duşakabin sistemleri seçiminde
kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz?
İlke olarak kendim kullanmayacağım bir ürünü başkasına kesinlikle tavsiye etmem. O yüzden
de müşterilerimizi sürekli olarak
kaliteli ürünlere yönlendiriyoruz.
Tüketicilerin de ürün hakkında detaylı bilgi aldıktan sonra ürünleri
satın almalarını tavsiye ederim.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Kullanıcılara bildikleri markalara
ve satıcılara yönelmelerini tavsiye
ederim. Herkes ürünün kalitesinden
ya da kullanılan malzemeden anlamayabilir. Ama güvendikleri kişilerle
çalışırlarsa kendileri için daha iyi
olacaktır. n
storrol
makrowin
makrowin
94
İzmit Plastik Genel Müdürü Aytaç Uygun
“Bizden Daha Ucuzu Var
Ama Daha Kalitelisi Yok...”
K
endisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde firmaları
hakkında bilgiler veren ve
sineklik sistemlerindeki gelişmelerle
ilgili sorularımızı yanıtlayan İzmit
Plastik Genel Müdürü Aytaç Uygun,
İzmit Plastik’i şu sözleriyle tanıttı:
“Firmamız 2008 Nisan ayında
üretici firma konumunda olan dört
şirket tarafından kuruldu. İlk zamanlarda farklı bir markayla çalışırken
2009 Nisan ayında yedi ortağa ulaşan
şirketimiz Egepen ile çalışmaya başladı. Daha sonra Yalova’daki Egepen
bayisinin de bize dahil olmasından
sonra 8 ortaklı bir firma olarak ça-
lışmalarımızı devam ettirdik. Zaman içerisinde ortaklardan birinin
ayrılmasıyla tekrar yedi ortak olarak
yolumuza devam ettik.
Bu birleşmenin ardından, firmalar
kendi içlerinde farklı işlere ağırlık
verdiler. Panjur, cephe sistemleri,
toplu işler, duşakabin çelik kapı gibi
alanlara yönelerek iş potansiyellerini
artırma imkânı buldular.
Firmaların bu şekilde ortaklık
yapması çok güzel olmasına rağmen,
Türk insanının ortaklığa bakışı pek
olumlu değil. Oysa bu birlikteliğin iyi
yanlarını ele alıp, kendi alanlarında
uzmanlaşma imkânı bulmaları çok
daha olumlu bir gelişmedir. PVC
artık çok düşük karlarla çalışıldığı
için yan ürün haline geldi. Küpeşte,
çelik kapı, mutfak dolabı gibi ürünlerden daha iyi para kazanılır oldu.
Piyasada iş alabilmek için de bu
kalemlerin hepsini bünyenizde bulunduruyor olmanız gerekiyor. İzmit
Plastik olarak, 4. senemizde profesyonelce işlerimizi yönetiyoruz.
Müdürlerimiz ve ortaklardan oluşan
denetim kurulumuz var.”
Üretim alanınızdan ve ürün
çeşitlerinizden bahseder misiniz?
PVC ile ilgili olarak sadece
Egepen markalı profilleri işliyoruz.
İki
atölyemizde
üretimlerimizi
gerçekleştiriyoruz. Birinde PVC diğerin de ise, alüminyum doğrama
işliyoruz. İki fabrikamızın toplam
alanı 2000m²dir. İki ay önce Kaban
Makina’dan 4 köşe CNC kaynak ve
köşe temizleme makinemizi aldık.
Diğer makinelerimiz genellikle Murat Makine markalıdır. Ana işimiz
doğrama üretimidir. Bunun yanında
mermer ve kapı - pencere sineklik
sistemleri de yapıyoruz
Çalışma sistemimiz %70 oranında
ortaklarımız vasıtasıyla işlemektedir.
Kalan %30’luk payı tali bayilerimiz aracılığıyla son kullanıcılara
ulaştırıyoruz. Ortaklarımızın da sahip olduklarıyla birlikte toplam 40
bayimiz bulunmaktadır.
çağdaş
açılım
96
Firmanızı piyasadaki rakiplerinizden ayıran özellikler nelerdir?
Firmamızın %70 üretimi kendi
ortaklarımıza olduğu için kalite bizim için daha ön planda. Destek
sacından aksesuarına kadar en iyi
ürünleri kullanıyoruz. Çoğu firmada
olmayan menteşe sacı kullanırız. Çift
açılımda da bunu kullanıyoruz. Birçok üründe de Egepen aksesuarlarını
kullanıyoruz. Çift açılımda G-U
markalı ürünleri tercih ediyoruz. Rakiplerimizden de pahalı olmamıza
rağmen, piyasadan iş alabilmemizin
tek sebebi var o da kalitemizle ön
planda olmamızdır.
Günlük üretim kapasitemiz bu zamana kadar 1200 metreydi. Şimdi
CNC hatlarımızla birlikte çift vardiyaya da geçmemizle 1500-2000 metretül aralığındadır.
Önümüzdeki dönemlere ait plan
ve projeleriniz neler?
Bir sonraki makine parkuru hedefimiz profil işleme merkezi olarak
düşünüyoruz. Onun içinde yeni bir
fabrika yapma planımız var. Bir de
burada şöyle bir detay var. Üretim
kapasitenizi artırmakla, geliriniz
artmıyor. Bizin kendi yaptığımız
çalışma sonucunda 2000 metrenin
karşılığını alıyoruz. Ama bu alan
artıkça riskte doğru orantılı olarak
artıyor. Batan firmalara baktığımızda
görüyoruz ki, tüm firmalar önce
fabrika alanlarını, sonrada üretim
hatlarını artırmış, fakat kârlarını
artıramamışlar. Bu bağlamda üretim
kapasitesini artırmanın çok doğru
olduğunu düşünmüyorum. Kendi
bölgemiz için kapasitemizin yeterli
olduğunu bunun üzerine çıkmanın
şu an için riskli olduğunu düşünüyorum.
Sineklik sistemlerinin geleceğini
nasıl görüyorsunuz?
Sineklik sistemleri özellikle son
yıllarda çok gelişti. Profil üreten firmalar kendilerini oldukça geliştirdiler. Fiyat olarak da rekabet olduğu
için çok uygun diyebilirim. Bu konuda PVC firmaları nasıl bu pastadan pay alabileceklerini nedense
düşünmüyorlar.
Sektörde karşılaştığınız problemler ve çözüm yollarından bahseder misiniz?
En büyük problem, rekabetin haksız rekabet ortamında yapılmasıdır.
2010 yılında CE işareti ile ilgili bir
yaptırım çıktı. Ama devletimiz bu
konuda biraz eksik davrandı. Biz
CE belgemizle ilgili hiçbir sıkıntı
yaşamadık. Zaten yaptığımız işler
aynıydı. Ancak buradaki rekabeti
birçok firma uygulamayınca, haksız
rekabet oranları %20’lere kadar çıktı.
Diğer bir sıkıntı ödeme koşullarındaki düzensizliktir. Kime ürünlerimizi vereceğimiz eski firmalar
olarak biliyoruz. Biz kapasitemizi
artırırsak, bunu da satarız ama bunun
ne kadarını tahsil edebiliriz önemli
olan bu. Bu durum sektördeki herkese
bir şekilde zarar veriyor. Bunun için
sektör olarak hepimizin bir şeyler
yapması gerekiyor.
Son olarak iletmek istediğiniz
bir mesajınız var mı?
Bazı firmaların çok düşük fiyatlarla piyasaya girmeleri dönem dönem
işlerde sıkıntılar yarattı. Fakat zaman
içerisinde ucuz ürünleri tercih eden
müteahhitler bize dönmeye başladı.
Birileri ucuz veriyor diye biz de vermek zorunda değiliz. Biz kaliteli iş
yapmayı ilke edindik. Tüketicilerin
de bu konularda bilinçlenmesi neticesinde, kalite aranır hale gelmeye
başladı. Bu da bizim gibi çalışan firmalar için bir avantaj haline geldi.
İnşaat firmaları da bu konuda bilinçli davranıyorlar. Kullanılan ürünlerin tamamına dikkat ediyorlar.
İnşaat firmaları sözleşmelerine kullanılacak ürünleri mutlaka yazıyorlar.
Eskiden bu ürünlere bu kadar dikkat
edilmemesine rağmen şuanda herkes
sattığını da aldığını da bilir hale geldi. Dolayısıyla kaliteli işler artmaya
başladı. n
97
D
Doğru Cam Seçiminin Yalıtım ve
Enerji Tasarrufuna Katkısı
ünya enerji tüketimi, nüfus
artışına ve sanayileşmeye paralel olarak hızla artmaktadır.
Gelişmekte olan ülkemizde de “enerji” önemli bir gündem konusudur.
Mevcut enerji kaynaklarının verimli
kullanılmasıyla, enerji tasarrufu sağlamak ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak mümkün olabilmektedir.
Enerji tüketiminin dağılımına bakıldığında; %30’unun binaların ısıtılması
ve soğutulmasında kullanıldığı, binalardaki ısı kayıplarının da % 30’unun
yalıtımsız pencerelerden kaynaklandığı
görülmektedir.
Pencerelerde ise yalıtımın en önemli
unsuru camdır. Cam ile ısı yalıtımında ilk
çözüm olan Isıcam ile tek cama göre %50
daha iyi ısı yalıtımı sağlanmaktadır.
Isıcam genel kanının aksine yalıtım
camı ünitelerinin diğer adı değil, Trakya
Cam’ın standart yalıtım camının tescilli
markasıdır.
“Her çift cam Isıcam değildir!”
Isıcam, Trakya Cam tarafından sürekli denetlenen Isıcam Yetkili Üreticileri
tarafından üretilmekte ve 10 yıl süreli Garanti Belgesi ile pazara sunulmaktadır.
Cam sanayinde gerçekleştirilen teknolojik gelişmeler sonucunda yalıtım
camlarının performansı artırılmıştır.
Günümüzde camla en iyi şekilde yalıtım
Trakya Cam tarafından üretilen Low-E
ve Solar Low-E kaplamalı camlarla
yapılan;
-Isıcam Sinerji ve
-Isıcam Konfor ile sağlanmaktadır.
Isıcam Sinerji, ısı kontrol özelliği
sayesinde ısı kayıplarını standart çift
cama göre %50 azaltmaktadır. Böylece ısınmak için harcanan enerji azaltılarak yakıt masraflarından tasarruf
sağlanmaktadır.
Dört mevsimi bir arada yaşayan Türkiye’de, kışın soğuktan korunmak kadar,
yazın sıcaktan da korunmak önemlidir. Isıcam Konfor, ısı kaybını standart
çift cama göre %50, güneş ısısını %40
azaltarak kışın yakıt, yazın da klima
masraflarından tasarruf sağlamaktadır.
Standart çift cam yerine Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor kullanılması durumunda, yapılan ilave harcama, yatırım
maliyetinden ve enerji harcamasından
sağlanacak tasarruf ile 1-2 yılda geri
döner.
Isıcam Klasik, Isıcam Sinerji ve
Isıcam Konfor alındığından emin olmak
için;
* Isıcam Yetkili Üreticisinin 10 yıllık
garanti belgesi istenmeli,
* Ara boşluk çıtasındaki “Isıcam” yazısı ve Isıcam Yetkili Üretici ismi kontrol edilmeli,
* Camın üzerindeki Isıcam etiketine
bakılmalı,
* Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor’da
ise, bunlara ek olarak ara boşluk çıtasında
hologramlı etiket aranmalıdır.
Tüm gelişmiş ülkelerde kanun ve
yönetmeliklerle yalıtım camlarının kullanımı zorunlu tutulmakta, hükümetler
bu tür camların kullanımının artmasına
yönelik yönlendirme yapmakta, yasalar
ve yönetmelikleri denetlemektedir.
Bu doğrultuda, ülkemizde Enerji
Verimliliği Kanunu kapsamında hazırlanan “Binalarda Enerji Performans
Yönetmeliği”, yapı malzemelerinin yalıtım değerleri ve hesap yöntemleri için
TS 825 Isı Yalıtım Kuralları Standardını
referans olarak almaktadır.
TS 825 Isı Yalıtım Kuralları Standardı’nda, pencereler için istenen ısı
geçirgenlik katsayısının (Upencere) sağlanabilmesi İçin Low-E kaplamalı çift
camların (Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor) kullanılması gereklidir.
Bu yönetmelikle birlikte; yeni binalarda 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren,
mevcut binalarda ise 2017 yılına kadar
Enerji Kimlik Belgesi alınmasını zorunlu kılınmaktadır. Bu belge binanın ısıtma, soğutma ve aydınlatma için gerekli
toplam enerji ihtiyacını ve enerji tüketim
sınıflandırmasını içermektedir.
Enerji Kimlik Belgesi ile yeni binaların yalıtımsız olması engellenirken,
mevcut binalarda en kısa sürede yalıtım
tedbirleri alınması gerektiği mesajı verilmektedir.
2011 yılında bir başka yenilik ise;
19 ilde uygulanmakta olan yapı denetim
mekanizmasının yurt geneline yayılmasıdır. Buna göre yeni binaların yalıtımı tüm
illerde denetlenecek ve yalıtımı olmayan
binaların inşasına izin verilmeyecektir.
Trakya Cam’ın bu amaca yönelik
Low-E kaplamalı yalıtım camı üniteleri Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor
kullanımını ile hem enerji tasarrufu sağlanmakta hem de yönetmeliklere uygun
binalar inşa edilmektedir.
Türkiye’deki tüm konutlarda Isıcam
Sinerji veya Isıcam Konfor kullanılması
durumunda, oluşacak bireysel tasarruflarla, ülke genelinde her yıl 2,5 milyar
$’lık enerji tasarrufu sağlama imkanı bulunmakta, bireysel kazançlar, toplumsal
kazanca dönüşebilmektedir. n
98
Özlempen Firma Sahibi Rasim Demircan
“Portföyümüzde Olan Herhangi Bir İş Kolu,
Diğer İş Kolları İçin Fayda Oluşturuyor”
S
ineklik sistemlerinin pencere sektöründeki önemiyle ilgili sorularımızı yönelttiğimiz Özlempen Firma Sahibi
Rasim Demircan, Firmanızı tanıtır
mısınız, ne kadar zamandır sineklik sistemleri konusunda çalışmalar
yapmaktasınız? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Özlempen 1993 yılından beri
faaliyetlerini
sürdürmektedir.
Adopen markalı profillerin üretici
bayiliğinin yanısıra ısıcam, panjur,
sineklik, mutfak dolabı ve kapı gibi
üretimler de yapmaktayız.“
Sineklik sistemlerinde müşteri
kitlenizi kimler oluşturmaktadır
ve hangi bölgelere satış yapmaktasınız?
Müşteri kitlemizi genellikle perakende müşteriler oluşturuyor.
Bunun yanında toplu işlere de
girip, ürünlerimizi sunuyoruz. Türkiye’nin hemen her bölgesine de
satış yapabiliyoruz.
Sineklik sistemlerinde portatif
ve menteşeli olmak üzere iki sistemimiz var. Stor sineklik fazla tercih edilen bir sistem olmadığından,
bu iki sistem ağırlıklı olarak tercih
ediliyor.
Sineklik sistemlerinin satışını
yapıyor olmanız genel olarak
işlerinizi hangi yönde etkilemektedir?
Müşterilerin beklentileri karşılandığı sürece müşteri memnun
oluyor. Bir de o beklentiler kaliteli
şekilde karşılandığında her şey çok
daha iyi oluyor. Portföyümüzde
olan herhangi bir iş kolu, diğer iş
kolları için fayda oluşturuyor.
Sineklik sistemlerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Sektörün her geçen gün büyüdüğünü görüyoruz. Sistemlerde
uygulanan yenilikler ve seçenekler
de oldukça fazla. Dolayısıyla bu
sistemlerin kullanımı daha da artacaktır. Tüketiciler ne kadar memnun
kalırsa, ürünlerin piyasa değerleri
de doğru oranda artacaktır. n
yem fuar
100
Nazarduş Satın Alma Sorumlusu Kubilay Uzun
“Üretimlerimizin Her Aşamasında Kaliteli
Malzemeler Kullanıyor ve Müşterilerimize
2 Yıl Garanti Sunuyoruz”
D
uşakabin sistemlerindeki son
gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtlayan Nazarduş
Satın Alma Sorumlusu Kubilay
Uzun, üretimini gerçekleştirdikleri
sistemlerle ilgili şu bilgileri verdi:
“Firma olarak birçok farklı
tarzda üretim gerçekleştirebiliyoruz.
Müşterilerimizin beklentilerine göre
üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz.
Normal, Ekstra ve Lüx dediğimiz
çeşitlerimiz var. Bu ürünlerimiz de
kendi arasında değişkenlik gösterebiliyor. Pleksi üründen yapılan normal serilerimizin fiyatları diğer ürünlerimize göre daha uygundur. Bella
seri dediğimiz ürünümüze hem cam,
hem de pleksi uygulanabilmektedir.
Lüx seri dediğimiz ürünlerimizde 6 7 mm temperli cam kullanılmaktadır.
Bu ürünlerimizin yanında duş teknesi, küvet ve kompakt sistemlerimiz de mevcuttur. Aynı zamanda
imalatını yapmadan müşterilerimize
sunduğumuz, banyo dolabı sistemlerimiz de bulunmaktadır. Ürünlerimizde genellikle yerli ürünleri tercih
ediyoruz. Kalitesini bildiğimiz belli
markaları tercih ediyoruz.”
Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz?
Duşakabin sistemlerinden çok
kullanılan aksesuarlarda yenilikler
oluyor. Daha önceden yaşanan
aksaklıklardan dolayı geliştirilen
aksesuarlar, bu sorunların ortadan
kalkmasını sağladı. Eskiden kullanılan aksesuarlar, şimdikilere gö-
re kalitesi daha düşük ürünlerdi.
Firma olarak üretimlerimizin her
aşamasında kaliteli malzemeler
kullanıyor ve müşterilerimize 2 yıl
garanti sunuyoruz.
Duşakabin sistemleri üretiminde ülkemizin ve şirketinizin
dünyadaki yeri hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin bu konuda günden
güne artan bir grafiğe sahip olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple
önümüzdeki gülerde daha da iyi yerlere geleceğimizden kuşkumuz yok.
Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz?
Sistemlerde uygulanan camların
darbelere karşı kırılgan olmasından
dolayı, özellikle çocuklu ailelere
pleksi serileri öneriyoruz. Bir de
tüketiciler, satın alacakları ürünlerin
kalite belgelerinin tam olmasına mutlaka dikkat etmeliler. Biz üretimde
ihtiyacımız olan tüm belgelere sahip bir firma olarak, üretimlerimizi
bundan sonra da sürdürmeye devam
edeceğiz. n
rt stuttgart
102
Bekdemir Grup Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Bekdemir
D
“Koşulsuz Müşteri Memnuniyeti için En İyi
Malzemelerden Üretim Yapıyoruz”
uşakabin sistemlerindeki
son gelişmelerle ilgili
sorularımızı
yanıtlayan
Bekdemir Grup Yönetim Kurulu
Üyesi Veysel Bekdemir, firmalarını kısaca şöyle tanıttı:
“Bekdemir Grup olarak Akra,
Beste, Müjde, Mevsim duşakabin
markalarının üreticisiyiz. Sürekli
olarak da yeni markalarımızı oluşturmaya devam ediyoruz. İleriye
dönük tüm bu markalarımız kendi
kendine ayakta kalıp piyasada var
olmaya devam edecektir. Bu amaç
doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.”
Üretimini yaptığınız duşakabin
sistemleri hakkında bilgi verir
misiniz?
Ekonomik olarak adlandırılan
serilerin hiçbirini üretimimize almadık. Cam kabinlerin her türlüsünü üretiyoruz. Ekonomik olarak
adlandırılan seriler zaman içerisinde sorun çıkardığı için tercih etmiyor ve önermiyoruz. Bu ürünleri
tercih eden müşterilerimizi de olabilecek aksaklıklar konusunda bilgilendiriyoruz.
Prensip olarak müşterinin memnun kalacağı, şikâyet etmeyeceği
ürünleri tercih ediyoruz. Kabin ve
tekne kalitesi konunda birinci kaliteden şaşmıyoruz. Kullanılan alüminyumu mutlaka birinci kalite tercih ediyoruz. Genele baktığınızda
ürünün maliyetler yükseliyor ama
zaman içerisinde bir şikâyet almamak için en iyi malzemeyi kullanıyoruz. Koşulsuz müşteri memnuniyeti için en iyi malzemelerden
üretim yapıyoruz.
Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz?
Şu anda uygulanan sistemlerin
çok sağlam ve kullanılabilir olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda
müşterilerin beklentisi de çok
önemli. Uzun süre kullanılacak bir
ürün mü yoksa görsel olarak daha
gösterişli bir ürün mü tercih ediyor-
lar iyi analiz etmek ve bu isteğe göre
bir çözüm üretmek gerekiyor. Talep
edilen ürünün artı ve eksilerini de
mutlaka anlatmak gerekiyor.
Duşakabin sistemleri üretiminde ülkemizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ülke olarak bu sistemlerde geri
olduğumuzu ancak yükselen bir
grafiğe sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Zaman zaman yurtdışına da
atışları olan bir firmayız. En son
Kazakistan’a ürünlerimizi gönderdik. Oralarda da uzak doğudan
gelen malzemeler olmasına rağmen,
Türk malları tercih ediliyor. Bu tercih edilen pazarlardaki payımızı
sürdürmek için kaliteden vazgeçmemek gerekiyor.
Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz?
Satıcının da kullanıcının da başı
ağrımaması için ürünün kalitesine
mutlaka dikkat etmeleri gerekiyor.
En önemli unsurlardan bir tanesi
alüminyum kalitesi. Bunu tüketicinin anlaması çok zor olduğu için
alüminyumun temin edildiği yeri
sormaları kendileri için avantaj
olacaktır. Satıcılar istikrar istiyorlarsa, lekelenmek istemiyorlarsa,
mutlaka kaliteye dikkat etmeleri
gerekiyor.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Sistemlerin geneline garanti verilebilmelidir. Bu açıdan tüketiciler
sistemlerin garantisini mutlaka
satıcılardan öğrenmeliler. Satılan
ürünün arkasında durulması, müşteri memnuniyeti açısından çok
önemlidir. n
çağplas
104
İssan Banyo İşletme Sorumlusu Abdullah Akıncı
“Zaman İçerisinde Kullanıcılar Kaliteli Duşakabin
Sistemlerini Tercih Edeceklerdir”
lanan ürünlerdir. Polistren malzemeler 1,2 mm kalınlığındadır.
Camlarımız ise, Şişecam patentli
temperli camlardır. Bu camlarda 4
-5 veya 6 mm camları tercih ediyoruz. Her cama göre uyguladığımız
profil sistemlerimiz farklıdır. 6 mm
camlarımızda 4 farklı renk kullanım
seçeneklerimiz vardır. Kumlama desenleri için müşterilerimizin taleplerine göre 500 farklı modelden
tercih yapmalarını sağlamaktayız.
Anti bakteriyel silikonlarla birlikte,
bilyeli rulmanlar kullanmaktayız.
Sistemlerin tamamında yerli ürünleri özellikle tercih ediyoruz.
Duşakabinlerde standart küvet
ssan Banyo İşletme Sorumlusu
Abdullah Akıncı, duşakabin ve kabin sistemlerinin haricinde
sistemlerinde son gelişmelerle il- müşterilerin istediği ölçü ve şegili araştırma konumuzun sorularını killerde uygulamalar da yapabiliyoruz.
yanıtladı:
Duşakabin sistemlerindeki yeÜretimini yaptığınız duşakabin
niliklerden
bahseder misiniz?
sistemleri hakkında bilgi verir
Giriş kapak sistemlerinde sabit
misiniz?
ve
hareketli sistemlerin haricinde,
Ürünlerimiz piyasada bilindiği
üzere polistren ya da cam ile uygu- menteşeli sistemler daha çok rağbet
görmeye başladı. Menteşeli sistemler kapı gibi kullanılabildiği için tercih ediliyor. Bunun haricinde kompakt sistemler var. Bu sistemlerin
fiyatları daha yüksek olduğu için
şuan için çok fazla tercih edilmiyor
diyebilirim.
Duşakabin sistemleri üretiminde ülkemizin ve şirketinizin
dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de 20 senedir faaliyet
gösteren yurtiçi ve yurtdışı satışları
olan bir firmayız. Duşakabin sistemleri konusunda iyi bir konumda olduğumuzu düşünüyoruz.
Ülke olarak üretimde biraz geri
olmamıza rağmen, avrupa standartlarında üretim yaptığımızı söyleye-
İ
bilirim.
Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat
etmelerini önerirsiniz?
Türkiye’de insanlar kaliteyi
ucuza almak gibi bir yaklaşımları
vardır. Ancak kaliteyi ucuza satın
almak imkânsızdır. Ben kendim
buna inandığım için çeşitli üründe
yapılan reklamlara da inanmıyorum.
Kaliteli bir ürüne sahip olmak istiyorsanız, bunun bedelini ödemek
zorundasınız. Piyasada her türlü
ürünün muadilleri mevcut. 150 liraya da bir kabin alabilirken, 450
liraya da alabiliyorsunuz. Burada en
büyük eksiğimiz de özellikle uzak
doğudan gelen ürünlerin büyük yapı
marketlerde satılıyor olmasıdır. Bu
sistemleri satın alıp, daha sonra birçok problemlerle bize dönüş yapıldı.
Zaman içerisinde kullanıcılar da
buna dikkat edecek ve kaliteli ürünleri tercih edeceklerdir. Verdikleri
fiyat farkı kendilerine zaman içerisinde kâr olarak dönecektir. Bizim
ürünlerimizin tamamı garantili ürünlerdir. Kullandığımız alüminyumlar
ve camlar aynı oranda kendini ispat
etmiş kaliteli malzemelerdir.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Günümüzde çok fazla alternatif
olduğu için insanlar istediği ürünü
seçmekte serbestler. Ancak dediğim
gibi alımlarda minimum maliyet hesap ettikleri ve gidip en ucuz ürünleri tercih ettikleri için bu sektöre
zarar vermiş oluyorlar. Özellikle bu
tip anlayış içerisinde olan kişilere
yerli ürünleri tercih etmelerini tavsiye ederim. n
pyramids
106
Duşatech Duş ve Küvet Kabin Sistemleri Firma Sahibi
Ekrem Eroğlu
“Uzakdoğu’dan Gelen Ürünler Sebebiyle Yerli
Üretim Beklenen İlgiyi Göremiyor”
D
uşatech Duş ve Küvet
Kabin Sistemleri Firma
Sahibi Ekrem Eroğlu,
kendisiyle gerçekleştirdiğimiz röportajımızda duşakabin sistemlerindeki gelişmeler ile ilgili bilgiler
verdi:
Üretimini yaptığınız duşakabin sistemleri hakkında bilgi verir misiniz?
Üretimlerimizde kalitemizi ön
plana alarak, işçiliğimizi en iyi şekilde ürünlerimize yansıtıyoruz.
Müşteri portföyümüz de yüksek
kalitede temin etmek isteyen kişi
ve firmalardan oluşuyor. Kalitemizden asla taviz vermediğimiz
için de müşterilerimiz bizden çok
memnunlar.
Cam serilerimizde 40’a yakın
desenimiz mevcuttur. Bunun yanında reflekte cam ve swarovski taş
uygulayabildiğimiz ürünlerimize 5
yıl garanti veriyoruz.
Bayilik sistemiyle çalışan ve
Anadolu yakasında 180 bayisi olan
bir firmayız. Avrupa yakasında da
bayilerimiz var ancak vakit bizim
için daha önemli olduğu için ağırlığı
Anadolu yakasına veriyoruz.
Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz?
Şu anda kullanılan sistemler,
geçmişe göre oldukça gelişti diyebilirim. Cam konusunda bundan
beş yıl önce bu kadar deneyimli değildik ve cam kullanımı bu kadar
yaygın değildi. Geldiğimiz noktada
dörtdörtlük ve farklı tarzlarda ürünler üretebiliyoruz. Bu da bize ve
bizim gibi çalışan firmalara büyük
avantajlar sağlıyor.
Duşakabin sistemleri üretiminde ülkemizin ve şirketinizin
dünyadaki yeri hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Yurtiçinde faaliyet gösteren
firmaların Çin malı ürünlere fiyatından dolayı talep göstermeleri,
yurtiçindeki üreticileri sıkıntıya
sokuyor. Yapı marketlerde satılan
ürünlerin tamamına yakını Uzakdoğu’dan geldiği için iç piyasadaki kaliteli üretimler beklenen ilgiyi göremiyor. Bu sebeple de ülke
olarak geride kalıyoruz.
Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz?
Özellikle hurda malzemeden
yapılmış ürünlere dikkat edilmesini öneririz. Müşteri bu ürünleri
kullandığı taktirde birkaç ay sonra
oksitlenmeler başlıyor ve müşteri
mağdur oluyor. Kalitesiz malzemelerle üretilen ürünler hem kendilerine, hem de sektörümüze zarar
verdiğini unutmamalılar.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Biz kaliteyi seçtik ve bu konuda taviz vermeden yolumuza
devam edeceğiz. Ucuz ürün satarak müşteri edinmek isteyen firmalardan değiliz, olmayacağız da.
Bizi tanımak isteyen herkes gelip
showroommumuzu ve imalatımızı
görüp, inceleyebilirler. Bayilerimiz
de bizim kalitemize uygun ticaret
yapan firmalar olduğu için hiçbir
sıkıntı çekmiyoruz. n
pyramids
108
Teknik Yapı’nın Deluxia Ayrıcalığı Dragos’ta
Hayat Buluyor
Ü
ç
cephesinden
deniz
manzarasına sahip olan
Deluxia Dragos projesi,
göletler ile çevrili çağdaş mimarinin en özgün eserlerinden biri olarak
Maltepe’de yükselmeye başlıyor.
Sorunsuz yaşam arzu edenler için
cazip fiyat ve ödeme koşulları sunan
Deluxia Dragos, bulunduğu bölge
itibariyle geleceğin yatırım aracı
olarak iddiasını ortaya koyuyor.
Zemin artı 24 katlı monoblok
şeklinde inşa edilecek Deluxia Dragos’ta ağırlıkta 1+1 olmak üzere
stüdyo’dan 3+1 tipi daireye kadar
farklı seçenekler yer alıyor. Yaklaşık
150 milyon liralık satış büyüklüğü
olan projedeki daireler homeoffice
konseptinde inşa ediliyor. Projedeki
daireler, Kasım 2013’de teslim edilmeye başlanacak. Yüzde 1 peşinat,
sıfır faiz imkanı gibi uygun ödeme
koşulları ve prim potansiyeline sahip
lansman fiyatlarıyla satışa çıkan Deluxia Dragos projesindeki rakamlar
ise 134.700 liradan başlıyor.
25 günlük ön talepte % 25,9
imza:
Teknik Yapı markasıyla gerçekleştirilen her projenin elde ettiği
başarının altını çizen Teknik Yapı
Holding Başkanı Nazmi Durbakayım,
seçim dönemi olmasına rağmen
Deluxia Dragos projesine yoğun
ilgi gösterildiğini belirtti. Haziran
ayının ilk haftasında sadece Teknik
Yapı dostları olarak tanımlanan ve
Teknik Yapı’dan daha önce daire
sahibi olanlar için ön talep toplama
çağrısı yapıldığını hatırlatan Başkan
Durbakayım “Yaklaşık 25 günlük
talep toplama sürecinde Deluxia
Dragos projesi hakkında 1.050 kişi
bilgi aldı ve ilk etapta satışa sunulan 269 dairenin yüzde 25 için ön
anlaşma imzalandı. Gelen ziyaretçi
sayısına göre gerçekleşen satışların
oranının böylesine yüksek çıkması,
hedef kitlesini isabetli seçtiğimizin
bir göstergesidir” bilgisini verdi.
“Kira geliri daha fazla artacak”
Başbakan’ın İstanbul’un iki
merkezi olarak işaret ettiği bölgelerden birinin içinde yer alan Deluxia Dragos’un gelecek vaat eden
projeler arasında olduğunu vurgulayan Nazmi Durbakayım “Anadolu
Yakası’ndaki Maltepe, Kartal ve
Tuzla üçgeni içinde yer alan bölge,
geleceğin Ataşehir’i olacak. Bu
bölge içinde yer alan üretim tesisleri
yerini hizmet veren ticari birimlere
bıraktıkça home ofis tarzı projelerin
değeri daha da artacak. Hastaneler,
hukuk büroları, lojistik merkezleri bu
bölgedeki yaşam tarzını daha üst seviyeye çıkaracaktır. Buna bağlı olarak,
homeoffice tarzı projelendirilmiş
dairelerin kira gelirlerindeki artış,
gayrimenkul değerindeki artıştan çok
daha fazla olacağına inanıyorum”
yorumunda bulundu..
Dünyanın en büyük adliye sarayı
unvanını alan Kartal Adliye Sarayı’na yakınlığı da Deluxia Dragos’un
prim potansiyelini artıran bir diğer etken olarak dikkat çekiyor. Sahil yolu,
minibüs yolu (Bağdat Caddesi) ve E5
ulaşım ağının ortasında yer alan eşsiz
konumuyla birçok alternatif ulaşım
imkanı sunan Deluxia Dragos, aynı
zamanda yapımı tamamlanan ve
2011 sonunda faaliyete geçecek olan
109
Kartal-Kadıköy metro hattı Cevizli
istasyonuna da oldukça yakın.
Yeterli sosyal donatı olacak:
Deluxia Dragos projesi, gerek
işletim maliyeti açısından gerekse
mevcut alanların daha etkin kullanılabilmesi açısından sosyal tesislerinde fazla abartıya kaçmıyor.
Fitness Center, Step, aerobic, plates merkezi, Türk hamamı, sauna,
steamroom, masaj odaları, çocuk
kulübü, TV odası, kütüphane, toplantı
odası, dinlenme odaları, site lokalinin bina içinde projelendirilirken,
bina dışında ise açık yüzme havuzu,
yarım saha basketbol sahası, çocuk
parkı, yürüyüş ve koşu parkuru yer
alacak.
Doktor odası, TV-oyun odası,
çocuk oyun ve okuma odası gibi mekanlara ek olarak sitenin ihtiyacına
yönelik sportif faaliyetlerin yapılabileceği sosyal tesisler birinci bodrum
katında; toplantı odaları, çamaşırlık,
temizlik ve mekanik servis odaları
ikinci bodrum katında yer alacak.
Dairelerin yüzde 68’i 1+1 tipi
rezidans:
Rezidans kullanım amaçlı olarak
planlanan bina, 4 bodrum kat, zemin
ve 24 normal kattan oluşuyor. Sosyal
birimler ve rezidans hizmetleri sayesinde her hizmeti daire sahiplerine
sunarak konforlu ve rahat bir yaşamın
kapılarına açan Deluxia Dragos
projesi, toplam 500 adet bağımsız
bölümden oluşuyor. Projenin zemin
katında danışma ve sekreterlik yer
alırken, 500 adet rezidans daire Dragos sahillerini kucaklayacak şekilde
yer alıyor. Bağımsız bölümlerinin 86
adedi stüdyo, 340 adedi 1+1, 53 adedi 2+1 ve 21 adedi 3+1 tipi rezidanstan oluşuyor.
Konfor ve lüks kadar ekonomiye de önem verecek:
Deluxia Dragos’ta mutfak cihazlarından armatürle, seramiklerden
kapılara kadar her parçada dünyaca
ünlü markalar ve malzemeler kul-
lanılacak. Daire sahiplerini ekonomik olarak rahat ettirmek için elektrik ve ısınma giderlerini minimum
seviyede tutan akıllı sistemlerin kurulacağı projede, hizmetler Teknik
Yapı Holding bünyesinde yer alan
Aktif Yaşam ve Teknik Güvenlik
tarafından sağlanacak.
Teknik Yapı Holding’in rezidans
yönetim şirketi Aktif Yaşam daire
sahiplerinin her türlü bakım-onarım
işlerinizle ilgilenecek. Günlük rutin
market ihtiyaçlarından çamaşırhane
ve resepsiyon servisine kadar hizmet
verecek olan Aktif Yaşam, 5 yıldızlı
otellerde bulunan her türlü hizmeti
sunarak hayatı daha aktif hale getirecek. Deneyimli yönetim kadrosu,
profesyonel birimleri ve son teknoloji
ekipmanlarıyla Türkiye’nin önde gelen güvenlik şirketlerinden olan Teknik Güvenlik de, Deluxia’da eksiksiz
bir güvenlik sistemi oluşturacak.
Cazip ödeme planı:
Yüzde 1 peşinat seçeneği ile sunulan Deluxia Dragos’ta değişen peşinat
tutarına ve farklı vadelere göre yüzde
0.17 ile 0.76 arasında faiz uygulaması
olacak. % 1, 25, 35 ve 50 şeklinde alternatif ödeme planları ile satışa çıkan
dairelerde; % 1 peşinatı tercih edenler, dairenin toplam fiyatının yüzde
24’ünü 3 ayrı ara ödeme ile 6 ayda
bir tamamlayabilecek ve taksitlerini
yüzde 0.17 ile yüzde 0.76 faiz arasında
değişen oranlardan 120 ay vadeye
yayabilme seçeneğine sahip olacak.
Yüzde 1 peşinat ödeyip 12 ay vadeyi
seçenler ise sıfır faiz oranından yararanabilecek.
Diğer taraftan yüzde 25 peşinat
ödeyenler 24 aya varan vadelerde,
%35 peşinat ödeyenler 36 aya varan
vadelerde, yüzde 50 peşinat ödeyenler ise, 48 aya varan vadelerde SIFIR
faiz fırsatından yararlanabilecek. n
110
Duşaduş Firma Sahibi Ali kurtoğlu
“Duşakabin Sektörü Bir Araya Gelmelidir”
D
uşakabin sistemlerindeki yeniliklerle ilgili araştırma konumuzun sorularını yanıtlayan
Duşaduş Firma Sahibi Ali kurtoğlu,
Üretimini yaptığınız Duşakabin Sistemleri hakkında bilgi verir misiniz?
Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı:
“6 seri ve hemen hemen 100’e yakın
ürün çeşidi ile tüm duşakabin sistemlerini üretiyoruz. Kendimize ait piyasa
dışında 3 özel serimiz var. Kumlama,
imalat, paketleme montaj ve servis
hizmeti veriyoruz. Duşakabinlerle birlikte kabin ve küvet sistemlerinin de
üretimini gerçekleştiriyoruz.
İnşaat firmalarıyla ve büyük firmaların ihalelerine giriyoruz. Bunun dışında bayilik sistemiyle çalışan
bir firmayız. İstanbul merkezli bir
firma olarak 16 ilde tali bayimiz
bulunmaktadır.”
Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz?
Bizim
sektörümüz
yenilikleri
pek sevmeyen bir sektör. Birkaç firma dışında Ar-Ge çalışmaları ya-
pan firma yok diyebilirim. Biz firma
olarak 40’a yakın özel kalıbımız var.
Kabin üretimimizi kendi bilgisayar
programımızı yazarak, standart hale
getirdik. Şuanda bunu gerçekleştiren
tek firmayız. Ar-Ge çalışmalarımız
neticesinde ortaya çıkardığımız yeni
ürünlerimizden biri de küvezdir. Küvez, hem küvet hem tekne olarak kullanılan bir ürün. Bu ürünün patentini de
almış bulunmaktayız. Bu ürün şuanda
Türkiye’de ve dünyada tek ürün olarak
kabul ediliyor.
Bunun yanında kompakt sistemler,
akülü sistemler, banyo menfezleri, stor
sineklikler ve duşakabin ürünleri üretiyoruz.
Ürünlerimizde ağırlıklı olarak
alüminyum kullanıyoruz. Kullanılan
camlar konusunda pleksi glass ve
polistren malzemelerden üretim yapabiliyoruz. Onun dışında 4-5-6 mm
temperli camlardan üretim yapıyoruz.
Ürünlerimizin tamımı Türk malıdır.
Özellikle Uzakdoğu dan gelen malzemeleri kesinlikle kullanmıyoruz. Bu
ürünlerin sektöre zarar verdiğini düşünüyoruz. Bunun dışında yaşanan bir
diğer problem de sektörümüzde kayıt
dışının çok fazla olmasıdır. Haksız rekabet konusunda bir takım sıkıntılar
yaşanıyor.
Sektörün geleceği, ufak firmaların
gereken önemi vermemesi ve Çin istilası sebebiyle kötüye gitmektedir.
Dolayısıyla piyasadaki büyük firmalar
emeğinin karşılığını alamamaktadır.
Bunun dışında çok istememize rağmen,
bu işi yapan arkadaşlarımızla bir araya
gelip dernekleşemedik ve bir emniyet
mekanizması oluşturamadık. Önümüzdeki günlerde bu arkadaşlarımızla
birleşerek, bazı problemleri ortadan
kaldırma konusunda çalışmalar yapacağız.
Duşakabin sistemleri üretiminde
ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki
yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Duşaduş 20 senedir bu piyasanın
içinde olan bir firma. Duşakabin sisteminde aylık 1500 adet gibi bir üretimimiz var. Onun dışında Türkiye’de zaten ciddi üretim yapan birkaç firmadan
biriyiz. Türkiye’de daha da iyi yerlere
geleceğimizi düşünüyoruz.
Dünyadaki yer açısından da duşakabin sektörü yan ürün haline geldi
diyebilirim. Kar marjlarının düşmesiyle
sıkıntılar arttı ve bu işi yapan firmaların
büyümesi engellenmiş oldu.
Duşakabin sistemleri seçiminde
kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz?
Kullanıcılar öncelikle ürünün markalı ve kayıtlı bir marka olmasına dikkat etmeliler. Daha sonra servisinin
olup olmadığına dikkat etmeliler. Ayrıca kullanılan malzemelerin garantili
olmasına da dikkat ederlerse, o ürünlerden zarar görmezler.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön
plana çıkarmak istediğiniz bir konu
var mı?
Son kullanıcıların ürünleri nereden
aldıklarına ve servis hizmetine dikkat
etmelerini tekrar hatırlatmak isterim. n
alüexpo
112
Irak’ın En Güçlü Fuar Şirketi Olan Pyramids Grup Fuarcılık
A.Ş. Bağdat Valiliği ve İskan-İmar Bakanlığı İle Birlikte,
İMSAD Derneğinin de Desteğiyle 12 – 15 Aralık 2011’de
2. Bağdat Uluslararası Yapı-İnşaat-İskan ve İmar Fuarını
Yapmaya Hazırlanıyor…
I
rak pazarının güneyken kuzeye
her bölgesinde Yapı İnşaat fuarları
düzenleyen Pyramids Fuarcılık
yapmış olduğu yeni projeler ile Türk
firmalarının önünü açmaya devam ediyor. Irak da kendi fuar alanına sahip tek
Türk firması olan Pyramids Fuarcılık,
hem güney de, hem de kuzeyde açtığı
Pyramids ofisleri ile Irak da ki yapısını
daha da güçlendirdi.
Pyramids Fuarcılık Yön. Krl. Bşk.
Muhammed HASHEM Irak da ki yapılanmasının faydalarını şu şekilde özetledi; ofislerimiz sayesinde daha güçlü
ve sorunsuz fuar organizasyonları yapabiliyoruz. Özellikle reklam konusunda çok güçlüyüz, çok daha yoğun
bir reklam çalışması yapabiliyoruz.
Irak da ki tüm firmalara, alıcıların bil-
gilerine vs. rahatlıkla ulaşabiliyor ve
bu kişileri fuarla ilgili gerek telefon
gerek mail, gerekse ziyaret yoluyla ayrıntılı bilgilendirerek. VİP davetiyeler
ulaştırarak alıcıların fuarlara gelmesini sağlayabiliyoruz. Ayrıca yapmış olduğumuz fuarlara diğer şehirlerden de
alım heyetlerini grup olarak getirebiliyoruz. Tabii ki bunlar Irak da yerleşik
olmamızın ve yapılanmamızın bize
sağlamış olduğu artı sonuçlardır.
Yine bir diğer artısı ise Belediyeler,
Valilikler ve Bakanlıklarla ortak çalışmalar yapabiliyoruz. Bir örnek verecek olur isem ; Bağdat Valisi Dr. Slah
Abdel-Razaq başta olmak üzere Irak
dan getirdiğimiz heyete, 8 Kasım 2010
da Ankara Hilton otelde ve 26 Temmuz
2011 tarihinde İstanbul The Marmara
Otelde Pyramids Fuarcılık’ın davetlisi
olarak Türk İş adamlarına konferans
vermesini sağladık. Bu konferanslarda
sayın vali; Türk İş adamlarını Bağdat’a yatırım yapmaya davet etti ve yatırıcıların sorularını cevapladı.
Bağdat Ticaret Müşaviri Metin
KİRKİN, Bağdat Valisi Dr. Slah AbdelRazaq, Dış. Tic. Müs. Anlaşmalar Daire
Başkanı Emre Orhan ÖZTELLİ, DTM
Anlaşmalar Dairesi Ortadoğu Başkanı
Orhan ÇAKIROĞLU, Pyramids Group
İnternational Yön.Krl.Bşk. Muhammed
HASHEM.
Ayrıca Bağdat Valisi Dr. Slah AbdelRazaq ; 30 yıldır Bağdat’ta hiçbir konut
projesinin yapılmadığını, bu nedenle
şu anda 1 milyon konuta ihtiyaçları olduğunu şu ana kadar 220 bin civarında
konutun projelendirmesinin yapıldığı
ve Bağdat’ta hala 800 bin konutluk projenin yatırımcılarını beklediğini söyledi. Bağdat’a yapılacak konut projelerinin mali değerinin ise 40 milyar dolar
civarında olduğunu söyleyen Vali, 12
- 15 Aralık 2011 tarihleri arasında organize edilecek 2. Bağdat Uluslararası
Yapı & İnşaat, İskan ve İmar Fuarına
özel önem verdiklerini de şu notla
dile getirdi;. Irak merkezi hükümeti
fuar içinde ihale ön hazırlıkları ve uygulamaları yapmayı planlıyor. İlk kez
Aralık 2010 ‘da uygulanan bu model
de, Irak merkezi yönetimi hem güncel
hem de yakın gelecekteki ihalelerin ön
hazırlığını bu fuarda başlatmıştır. Türk
firmalarının bu fuara katılımını bekliyoruz diye sözlerini tamamladı.
Bağdat; 7 Milyona yaklaşan nüfusu
ile Irak’ın en büyük ve Ortadoğu’nun
da 3. büyük şehridir. Bağdat, gerek
kültürel ve tarihi geçmişi, gerekse başkent olması dolayısı ile stratejik bir
önem taşımaktadır. Nüfusu itibarıyla
de (Bağdat ve çevresinde ki şehirlerin
toplam nüfusu 16 Milyon civarındadır)
Devlet bütçesinden en büyük payı
Bağdat almaktadır ve Irak’a yapılan
ihracatın büyük bölümünün Bağdat
ve çevresinde ki şehirlere direkt veya
dolaylı olarak girdiği bilinmektedir. Bağdat 18 milyar varillik petrol
rezervine sahiptir. n
karpen
114
Y
“Yapex Yapı Fuarı Buluşturuyor”
27-30 Ekim 2011, Antalya-TÜRKİYE
apı
Sektörünün
Tüm
Unsurları Yapex Yapı Fuarı
Haftasında Antalya’ da…
Bu yıl 19 uncusu gerçekleştirilecek
olan YAPEX YAPI FUARI, 27-30
Ekim 2011 tarihlerinde ziyaretçileri
ile buluşacak. Antalya Expo Center
salonlarında 300’ün üzerindeki katılımcısı ve 30.000 ziyaretçi hedefi
ile hazırlanmakta olan fuar, ulusal ve
uluslararası düzeyde sektör profesyonelini Antalya’ da bir araya getiriyor.
Turizm mimarisi teması ile ülkemiz
yapı sektöründe farklı bir yeri olan
YAPEX YAPI FUARI ülke sınırlarını
aşan niteliği ile de yepyeni pazar
olanakları sunuyor.
Yapex’ de Sektörel Buluşmalar…
Mimarlar, Mühendisler, Müteahhitler, Ticaret Heyetleri…
Yapex Yapı Fuarı ile eş zamanlı
yapılmakta olan mesleki ve ticari etkinlikler 27-30 Ekim 2011 tarihlerinde Antalya’yı uluslararası bir çekim
merkezi yapacak.
* IABA’ 2011 Antalya Uluslararası
Mimarlık Bienali (26-29 Ekim 2011)
Ülkemizde ilk kez düzenlenmekte
olan Uluslararası Mimarlık Bienali, Mimarlar Odası Antalya
Şubesi’nin
önderliğinde Türkiye’nin tüm illeri ve komşu ülkelerden mimarların
katılımıyla gerçekleştirilecek. Proje
Yarışmaları, Proje Sergileri, Karikatür
Yarışması, Workshop’lar, Panel ve
Konferanslar, Konserler gibi birçok
etkinliğe sahne olacak Bienal 5 istasyonda gerçekleştirilecek. Kaleiçi,
Antalya Cumhuriyet Meydanı, Mimarlar Odası Binası, Cam Piramit
ve Yapex Yapı Fuarı salonlarının ev
sahipliğinde yapılacak etkinlikler ulusal ve uluslararası düzeyde şimdiden
tanıtılmaya başlandı. Yerli ve yabancı mimarların ilgiyle izleyeceği Bienal
süresince Antalya’da projeler konuşulacak.
* WCCE Dünya İnşaat Mühendisleri Konseyi Konferansı (27
Ekim-1 Kasım 2011)
Dünya İnşaat Mühendisleri Kon-
115
seyi ve İnşaat Mühendisleri Genel
Merkezi’nin ortak organizasyonu ile
gerçekleşecek olan konferans için
inşaat mühendisleri Antalya’ya g e l i yorlar.
* ECCE Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi Genel Kurulu ( 27-29
Ekim 2011)
40 ülkeden 300’ü aşkın delegenin katılımıyla Antalya’da gerçekleştirilecek olan genel kurula
katılımın üst düzeyde olması bekleniyor. WCCE ve ECCE delegasyonlarının
Yapı Sektörü ile buluşmalarına
Yapex ev sahipliği yapacak.
* Uluslararası İnşaat Sektör
Heyetleri Buluşması: 27-29 Ekim
2011
Çevre ülkelerden gelen satın alma
heyetleri, B2B iş görüşmeleri ile
zenginleştirilen Yapex Yapı Fuarı,
Antalya’ dan ülke sınırlarımızın dışına
taşmayı hedefliyor.
YAPEX Yurtdışı Temsilcilik
Ağını Yaygınlaştırıyor…
YAPEX Fuarlarının yurtdışı acenteler toplantısının ilk ayağı Katar’da
gerçekleştirildi. Uluslararası fuarların
tanıtım çalışmaları ve ikili iş geliştirme
temalarının işlendiği toplantıya Almanya, Mısır, İtalya ve Magrib ülkelerinin
Yapex Acenteleri katıldı. YAPEX’in
Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu
ve Uzakdoğu ülkelerinde bulunan
uluslararası temsilci/acenteler ağı da
seçkin yurtdışı temsilci kuruluşların
katılımları ile genişletiliyor. Bu
çalışmalarla Antalya’nın YAPEX
organizasyonları ile uluslararası bir
“buluşma noktası” kenti konumuna
getirilmesi hedefleniyor.
Ortadoğu ve Uzakdoğu fuarlarında YAPEX konuşuldu...
YAPEX 2011’in yurtdışı tanıtım
ve uluslararası ziyaretçi çalışmaları
genişletilerek sürüyor. Nisan ayında
Interbuild China fuarında YAPEX
2011’in
kurumsal
tanıtımları
uluslararası kurumlar ile ikili görüşmeleri yapıldı. Mayıs ayı ile de
bu çalışmalara hız verildi. Katar’daki
Project Qatar Fuarı’nda, uluslararası
katılımlar ve ziyaretçi programları
için yoğun tanıtım çalışmaları
gerçekleştirildi, ayrıca Tunus’taki
Medibat fuarlarında da YAPEX’ in
yoğun tanıtım çalışmalarına devam
edilecek. YAPEX’in 27-30 Ekim tarihlerine kadar uluslararası tanıtım ve
organizasyon çalışmaları benzer faaliyetlerle sürdürülecek.
Yakın coğrafyalarda inşaat sek-
törü % 80 büyüyecek…
Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde 2020 yılına kadar inşaat
projelerine yüzde 80’lik büyüme
ile 4,3 milyar dolar harcanmasının
beklendiği bildirildi. Pricewaterhouse
Coopers sponsorluğunda Küresel İnşaat
Perspektifleri ve Oxford Economics
tarafından yayınlanan Küresel İnşaat
2020 başlıklı rapora göre, küresel
inşaat sektörü yüzde 67 büyüyerek,
7,2 trilyon dolardan 12 trilyon dolara
ulaşacak.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde artan nüfus, ekonomik büyüme,
ekonomiyi çeşitlendirme çabaları ve
Katar’ın 2022 Dünya Kupası’na ev
sahipliği hakkı kazanması gibi nedenlerden dolayı inşaattaki büyüme oranı
küresel oranı geçecek.
Doğalgaz zengini Katar’ın en
hızlı büyüyen inşaat piyasasına sahip
olduğunu vurgulayan raporda, son zamanlarda bölgede yaşanan karışıklıklar
hatırlatıldı ve bazı bölgelerde inşaat
projelerinde gecikme olabileceği ifade
edildi.
Hedef potansiyel olarak kendisine
bu bölgeleri seçen Yapex Yapı Fuarı,
söz konusu ülkelerde tanıtım ve reklam çalışmalarına hız verdi. Bölgede
huzur ve sükûnete sahip Antalya’yı
üs olarak pazarda tanıtan Yapex Yapı
Fuarı, Ortadoğu ülkelerinden gelen
profesyonellerin hem yerli hem de
yabancı Yapex katılımcıları ile ticaretini geliştirmeyi hedefliyor. n
116
GEZE, Yangında Hayat Kurtaran RWA - DUMAN
ve Isı Tahliye Sistemleriyle
Projelerde Farklılık Yaratır!
G
ünümüzde
yapılmakta
olan tüm prestijli projelerin taşıyıcı sistemlerinde kullanılan yapı elemanları
sağlam inşaat malzemelerinden
yapılmış olduğundan, yanan bir binada, nadiren çok az insan çökme
veya direkt yangın nedeniyle zarar
görüyor. Ölüm ve yaralanmaların
esas nedeni, yangından yayılan son
derece zehirli gazlardır.
İstatistiki çalışmalarda; yangın
nedeniyle ölümlerin %90’ından
fazlasına dumanın neden olduğu
görülmüştür. İçeriğindeki zehirli maddeler ve uyuşturucu gazlar doğrudan hayatı tehdit eder,
bünyesindeki diğer katı ve sıvı tanecikler de solunum yolları, göz
gibi organlara doğrudan zarar verir.
Dumana maruz kalan bir insan sadece birkaç dakika içerisinde yön
duygusunu tamamen kaybeder, 8
dakika içerisinde de ciddi beyin ha-
sarı kaçınılmaz olur.
İşte tüm bu ölümcül nedenlerden dolayı binalarda EN 12101-2
standartlarına uygun GEZE - RWA
- Duman ve Isı Tahliye Sistemleri
tercih edilmektedir. Bu sistemler, duman tabakası belirli kritik
bir yüksekliğin altına inmeden insanların güvenli bir şekilde tahliye
edilmesine yardımcı olur ve can
güvenliğini sağlar. Bunların yanında
duman kontrol sistemleri, görüş
mesafesi düşük olmayan alt bölgeler oluşturarak yangına müdahale
edecek olan itfaiye elemanlarının
da işlerini kolaylaştırır çünkü yoğun dumanlı bölgede yangının kaynağının tespiti çok zordur. Isının
bina içinde daha fazla artmasını
engelleyerek yapının taşıyıcı sistemlerinin zarar görmesini de engellemiş oluruz böylece binanın
olası bir çökme, yıkılma veya enkaz haline gelmesi önlenmiş olur
(yapısal fayda). Aynı şekilde ısının
artması ile bina içinde dumanın zehirleyici etkisi kat kat artacak ve
çevreye son derece zararlı gazların
salınmasına neden olacaktır (çevreye fayda). Tam olarak yanmamış
gazlar tavanda gruplaşarak yeterli
ısıya ulaştıklarında tekrar alev alırlar ve tavanda adeta yürüyerek yangını komşu mahallere iletirler. Duman tahliye sistemleri yanmamış
gazları bina dışına atarak tekrar
parlamayı önler ve yangın hasarını
önemli ölçüde düşürür. Tüm bu nedenlerden dolayı duman kontrol
sistemi insanların tahliyesi için gerek duyulan süreden daha uzun süre
fonksiyonunu devam ettirmelidir.
Başta Schüco olmak üzere
Akotherm ve Wicona gibi uluslar
arası ve yerli sistem firmalarının
farklı profil serileriyle test edilip
sertifikalandırılan GEZE - Duman ve Tahliye Sistemleri sayesinde, ölüm oranlarının en aza indirilmesi planlanır. Bu sistemlerin
kullanıldığı tüm binalarda patlama
tehlikesi azalmakta, duman ve yangın gazlarından kaynaklı riskler
minimuma inmektedir.
Duman ve Isı Tahliye sistemlerinde genellikle göz ardı edilen ama
işin olmazsa olmazı olan temiz hava
girişlerinin planlanması çok önemlidir. İnsanların kaçış yollarında
minimum 2,5 m yüksekliğinde dumansız bir alan yaratmak için temiz
hava girişlerine mutlaka ihtiyacımız
vardır ve bu girişler mutlaka acil
durum kontrol ünitesi aracılığı
ile aktive edilmelidir. Örneğin bir
alışveriş merkezinin girişindeki
otomatik yana kayar kapı, alarm
verildiğinde aynı çatıdaki pencereler gibi açılıp açık kalmalıdır. Yangın
sırasında oksijenin binaya girmesi
yangının körüklenmesine neden
olur gibi bir düşünce akla gelebilir
ama burada bahsedilen temiz hava
girişi duman tahliyesinin sadece
1,5 katı kadar bir alandır. Ayrıca
burada üzerinde durduğumuz asıl
konu insanların yangın başladıktan
sonra ilk dakikalarda en az zararla,
sağlıklı bir şekilde tahliye edilmesidir.
RWA - Duman ve Isı Tahliye
Sistemi, temel olarak aşağıdaki
sistem tablosundan da görüleceği
üzere asgari olarak kullanılması
zorunlu ve opsiyonel bir takım bileşenlerden oluşur.
117
• Pencere açma sistemleri
(pistonlu veya zincirli 24 V motor)
• Acil durum güç kaynağı
kontrol merkezi
• Acil durumlarda manüel
olarak da kullanılabilen RWA butonu
• Otomatik devreye giren
bileşenler, örneğin duman dedektörü
• Havalandırma amaçlı kullanılan ventilasyon butonu
GEZE - RWA & Duman ve Isı
Tahliye Sistemleri, ortamların günlük olarak havalandırılmasında veya
olası bir yangın durumunda ısının,
dumanın ve zehirli gazların tahliye
edilmesinde kullanılır. E 260 N tipi
acil durum güç kaynağı kontrol
merkezi de bu sırada duman ve ısı
tahliye sistemini oluşturan birçok
fonksiyonun kontrolünü üstlenir.
Alarm durumunda, dedektörler güç
kaynağı kontrol merkezine sinyal
gönderir. Kontrol merkezi de ulaşan
bu sinyali duman ve ısı tahliye sistemine aktarır, böylece pencereler,
ışıklıklar ve ışıklık kubbeleri elektrikli pencere açma motorları sayesinde maksimum geometrik açıklığa
ulaşır. Havalandırma butonları ve
yağmur / rüzgâr sensörleri alarm
durumunda devre dışı kalır. Kapatma işlemi, duman ve ısı tahliye
düğmesi aracılığıyla veya kontrol
merkezinden alarm geri alınarak
gerçekleşir.
Proje bazlı çalışmalarda, yangın
danışmanı ve mekanik sorumlusunun birlikte çalışarak hesap ettikleri duman tahliye alanı GEZE
proje danışmanlarına iletildiğinde,
bilgisayar tabanlı WIN CALC
programına tüm değişkenler (kar
ve rüzgar yükü dahil) girilerek kullanabilecek motor seçenekleri çok
kısa bir süre içerisinde belirlenir. Bu
bilgilerin ışığında projeye özel motor seçimi ve tüm sistem bileşenleri
GEZE tarafından proje yetkililerine
çok kısa bir süre zarfında ulaştırılır.
Bütün kamuya açık yapılar, iş
ve alışveriş merkezleri, bankalar,
hastaneler, oteller ve havalimanları
gibi büyük ölçekli bir çok projede kullanılan bu çok önemli
ürün serisi ile proje yöneticilerinin ve mimarların tasarımlarına ve
yangın danışmanlarının hesaplarına
yardımcı olan GEZE, siparişe dayalı
özel taleplerin gerçekleşmesini de
sağlar.
Sonuç olarak, can güvenliğinin
sağlanması için duman ve ısı tahliye sistemleri bir gerekliliktir. Binalarda bu sistemin kullanılması
ile duman ve zehirli yangın gazlarından gelen risk azaltılabilir.
Yapısal yangın koruma, bina düzenlemeleri bakımından önemli
gelişmeler kaydetmiştir, fakat
kullanım zorluğundan ve estetik
kaygılardan kaynaklanan sıkıntılar
olduğundan istenilen yangın / duman zonları oluşturulamaz. Tüm
bunlara karşın GEZE, sizlere RWA Duman ve Isı Tahliye ürün serisi ile
teknolojik çözümler, daha fazla yenilik ve alternatifler sunar. Atriumlarda ve geniş açıklıkların üzerindeki ışıklıklarda zaten doğal olarak
kullanılması gerekli olan günlük
havalandırma sistemlerinin GEZE
nin üstün teknolojik donanımları
sayesinde duman ve ısı tahliye
sistemi olarak da kullanılması en
önemli ayrıcalıktır.
Teknolojinin gelişmesiyle beraber duman kontrolü ile ilgili öncelikler ve tasarım şekilleri muhakkak ki değişecek fakat duman ve
ısı tahliye sistemleri her geçen gün
daha fazla önem kazanacaktır. n
118
Fırat Profil Bu Kez Bayilerine İstanbul’u Gezdirdi...
P
rofesyonel Rehber Eşliğinde
Birer Hafta Arayla Üç Ayrı
Program Düzenleyerek Başta
Sultanahmet, Harem ve Ayasofya,
Panorama 1453 ve Miniatürk olmak
üzere İstanbul’un Tarihi Ve Turistik
Mekânlarını Ziyaret Eden Fırat Profil Bayileri İstanbul’a Bir Kez Daha
Hayran Kaldılar.
Fırat Profil; 2011 yılı bayi
toplantılarının ilk üçünü Temmuz
ayı içinde birer hafta ara ile gerçekleştirdi.
İlk toplantısını; Doğu - Güneydoğu
ve Gedizpen İç Anadolu ve Karadeniz, bayileri ile gerçekleştiren
Fıratprofil, ikinci hafta Fıratpen ve
Winhouse Karadeniz bayileri, üçüncü hafta ise Fıratpen Winhouse ve
Gedizpen’in Ege ve Akdeniz bayileri ile bir araya gelerek öncelik-
le İstanbul’un tarihi ve Turistik
mekânları gezildi.
Fırat Profil, daha önce yaptığı
seminer anlayışının dışına çıkılarak eğitim, kültür, eğlence ve kaynaşmanın müthiş uyumunun sergilendiği program; her hafta üçer gün
boyunca İstanbul’un Sultanahmet ve
Ayasofya olmak üzere Miniatürk ve
Panorama 1453’ü de içine alan tarihi ve turistik mekânlar bir rehber
eşliğinde bayilere tanıtıldı.
Programın ilk gününde, Fırat’ın
kendi tesislerindeki 750 kişi kapasiteli ve son derece modern donanıma
sahip “Yusuf Ziya Demir Konferans
Salonu”nda, bayilere sektörü, sektör
içindeki gelişmeleri de içeren seminer yapıldı.
Her üç ayrı seminerde de sektörle
ilgili önemli detayları bayileriyle
paylaşan Fırat Profil Paz. Müdürü M.
Erdal Karakaş ilk kez bu kadar geniş
kapsamlı bir sektör değerlendirmesi
yaptı.
Karakaş, Sektörün daha uzun
yıllar varlığını sürdüreceğinden hiç
kuşku duymadığının hatırlatmasını
yaparken, dayanak olarak da ülkenin
genç nüfusuna atıfta bulundu.
Karakaş, “Halen Türkiye de;
orta öğretim de 17.000.000 öğrenci bulunmaktadır. Buna 0-7 yaş
grubunu ve üniversitede okuyan ve
yeni mezun olmuş gençleri katarsak 25.000.000’luk genç bir potansiyelle karşı karşıya olduğumuz unutulmamalıdır. Bu durumda da gelecek
5–10 yıllık süre içerisinde ‘bir işe,
bir eşe ve dolayısıyla da iyi bir eve’
sahip olma zorunluluğu gerçeğini
göz önünde bulundurduğumuzda,
119
sektörümüzün ve geleceğinin ne
kadar parlak olduğu da ortaya çıkmaktadır.” diyerek kendisinin sektörün geleceğinden umutlu olduğu
öngörüsün taşıdığı gibi bayilerinin
de yaptığı tespitleri iyi, doğru ve
sağlıklı okumaları gerektiğine dikkat çekti. 2011 yılı inşaat sektörünün geleceğini de değerlendiren
Karakaş; “2010 yılı rakamlarına
göre inşaat sektörü GSYİH nın %6’sını oluşturmaktadır. Ancak yan
sektörleri de içine aldığımızda ki, bu
200 ayrı iş kolu demektir bu oran
%35’ler seviyesine çıkmaktadır.”
diyerek sektörün önemine dikkat
çekti.
Amacının bayilerini motive ederek onları, işlerine daha bilinçli sarılmaları ve daha sağlıklı öngörülerle işlerinde yürümelerini istediğini
söyleyen Karakaş, bayilerinin yapacakları yatırımlar konusunda da
“Yatırımlarınızı mutlaka ana işinize
yapınız” diyerek bu konuda bayile-
rin dikkatini çekti.
Fırat Profil Pazarlama Müdürü
M. Erdal Karakaş’ın konuşmasının
ardından Winkhause Pazarlama Müdürü İnanç Ergene; ilk kez piyasaya
sunulacak olan yeni aksesuarlarının
kullanış şekline ve bayilere katabileceği kazancına vurgu yaptı. Ergene konuşmasında, “Bugüne kadar
olduğu gibi bundan sonra da bayilere her türlü teknik destek verilecektir,” dedi.
Kalite Mühendisi Ahmet Koltuk,
“Pencerenin bilinmeyen özellikleri
ve çevreye olan etkisi”ne dikkat çekerken, bayilerin konuyla ilgili daha
hassas olmaları gerektiğini belirtti.
Fırat Profil Teknik Koordinatörü
İsmail Kandemir, “Bugüne kadar toplantılarda en fazla sorulan
bayi soruları ve uygulamalardaki
hassasiyet”e yönelik bir sunum
gerçekleştirdi.
Seminer programının bitmesiyle birlikte bayiler Boğaz gezisi ve
sonrasında da Beyoğlu’nda yenilen
muhteşem bir akşam yemeğiyle birlikte ilk güne noktayı koydular.
Programın ikinci günü olan cumartesi günü; profesyonel rehber eşliğinde başta Topkapı Sarayı olmak
Sultanahmet ve çevresinde bulunan
tarihi ve turistik mekânlar ziyaret
edildi ve ziyaretle ilgili bayilerce
rehbere yöneltilen sorular rehber tarafından yanıtlanırken, bayilerin de
merakları giderilmiş oldu.
Akşam yemeğini yine boğazda bir
balık restoranda boğazın muhteşem
güzelliğinin seyrine dalarak canlı
müzik eşliğinde balıklarını yiyen
ve geceyi muhteşem bir şekilde tamamlayan bayiler, pazar günü sabah
tekrar memleketlerine gittiler.
Yapılan üç ayrı seminerle ilgili
memnuniyetini belirten bayiler, dönüş yolculuğuna hareketlerinden
önce şimdiden gelecek yıl yapılacak
olan organizasyonu iple çekmeye
başladıklarını söylediler. n
120
‘’Pyramids Group
Öncülüğünde Türkiye Irak Ticaret Zirvesi’’
P
yramids Group tarafından
Irak ve Türkiye arasındaki ticari ilişkileri değerlendirmek
amacıyla 26 Temmuz 2011 tarihinde The Marmara Otel’de bir basın
toplantısı düzenlenmiştir.
Türkiye ve Irak hükümet Yetkilileri bu konferansta güncel ithalat ve ihracat rakamları, iki ülke
arasındaki ekonomik ilişkilerin ar-
tırılması, iki ülke arasındaki ticarette razaq,
Basra Parlemento Başkanı Jabyaşan sorunlar ve çözüm önerileri,
Irak’ın pazar potansiyeli ve yeni bar Amen Jabar,
Basra Elektrik Müdürü Hussain
yatırımcılar için pazarın avantajları
konuları detaylandırıldı.
Mohemmed Hasa,
Basra Petrol Müdürü Dhyaa JaaModeratör Aslı Mavitan yöneti- far Hyjam,
minde düzenlenen toplantıya;
Erbil Ticaret Bakanı Vekili Aziz
Pyramids Group Yön. Kur. Bşk. İbrahim Azeez,
Erbil Fuar Alanı Yön. Kur. Bşk.
Mohammed Sherif Hashem,
Bağdat Valisi Dr. Salah Abdel- Abdullah Ahmed Abdulrahim,
121
Musul Ticaret Odası Başkanı Mukbil Aldabaagh ve çok sayıda davetli
katıldı.
Irak hükümet yetkilileri 24 Temmuz 2011 tarihinde gelip, 27 Tem-
muz 2011 tarihinde Türkiye’den
ayrılmışlardır. The Marmara Otel’de konaklayan yetkililer, basın
toplantısının akşamı boğazda bir
gemide düzenlenen akşam yemeğine
katıldılar.
Bütün ulaşım, VIP araçların temini, konaklama, akşam yemeği
organizasyonu Pyramids Grup tarafından yapılmıştır. n
iftar
iftar
iftar
iftar
iftar
iftar
iftar
iftar
iftar
fuar
fuar
fuar
134
fuar
fuar
fuar
139
fuar
fuar
fuar
fuar
141
fuar
142
fuar
fuar
fuar
fuar
fuar
winworld
148
İhracatı İlk Yarıda Yüzde 30 Artan Plastik Sektörü
Yüzde 16 Büyüme Hedefliyor…
T
ürk
Plastik
Sanayicileri
Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektörünün yılın ilk yarısında
ihracatını yüzde 30’luk artışla 2,4
milyar dolara taşıdığını açıkladı.
Sektörün direkt ihracatının yıl sonunda 4,6 milyar dolara yükselmesi
ve sektörde yüzde 16’lık bir büyüme
gerçekleşmesi bekleniyor.
Plastik sektörü 2011 yılının ilk 6
ayında 2 milyar 353 milyon dolarlık
ihracat yaptı. Ekonomik krizin etkisini kaybettiği 2010 yılının aynı
dönemine göre plastik sektörü ihracatı yüzde 30 oranında arttı. Aynı
dönemde kimya sektörünün ihracatı
da yüzde 41 oranında rekor bir artış
göstererek, 8 milyar 278 milyon dolara yükseldi. Otomotiv, ambalaj,
elektrik-elektronik, inşaat gibi pek
çok sektörde kullanım oranlarını
artıran plastik sektörü, Türkiye’nin
toplam kimya ihracatı içinde yüzde
28’lik payla ikinci sırada yer alıyor.
Ülkemizin ihracatına büyük katkı
sağlayan plastik sektörünün, Ocak Haziran döneminde en fazla ihracat
yaptığı ilk 10 ülke sırasıyla; Irak,
Almanya, Rusya Federasyonu, Romanya, Azerbaycan, Fransa, İtalya,
Birleşik Krallık, Ukrayna ve Bulgaristan oldu.
PAGEV ilk yarı değerlendirme
raporunda, plastik sektörünün bu
dönemdeki hammadde ve mamul
ithalatının 2,5 milyon ton ve 5,5 milyar dolar olarak gerçekleştiği belirtildi. Hızla büyüyen plastik sektörünün,
hammaddede ithalata bağımlılığının
devam ettiği görüldü. 2011 yılı sonunda, plastik hammadde ithalatının
5,6 milyon ton ve 10,6 milyar dolara;
plastik mamul ithalatının ise 490 bin
ton ve 2,7 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor.
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Uysal, geçtiğimiz yılın
aynı dönemine kıyasla yüzde 30
oranındaki ihracat artışını, iyi bir
performans olarak değerlendirdi.
Uysal, kimya ihracatında ikinci sırada yer alan plastik sektörünün,
yılsonunda 4,6 milyar doları direkt,
geri kalanı ise ihracatçı sektörler kanalı ile yapılan dolaylı ihracat olmak
üzere toplam 10 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunu söyledi. PAGEV Başkanı, 2011 yılında sektörün
yüzde 16 büyümesini ve üretimini
7 milyon tonun üzerine çıkarmasını
beklediklerini kaydetti. n
Plastik Örgütleri Federasyonlaşıyor...
A
vrupa’nın dördüncü büyüğü
olan Türk plastik sektörü,
gücünü federasyon çatısı
altında birleştirme kararı aldı. Federasyonda; Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), Kayseri Plastik
İşletmeciler Derneği (KAYPİDER),
Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma
Derneği (EGEPLASDER), Bursa
Plastik Sanayicileri Derneği ve An-
kara Plastik Sanayicileri Derneği
yer alacak.
Büyüme ve ihracatta iyi bir tablo
sergileyen ve mevcut başarısını daha
yükseğe taşımak isteyen sektörün bu
hedefe ulaşması için hammaddede
dışa bağımlılık, enerji maliyetlerinin yüksekliği, kâr oranlarının az
oluşu, nitelikli ara eleman bulamama, plastiklerle ilgili olumsuz
algı gibi pek çok sorununu çözmesi
gerekiyor. Çözüm ise, sektörü temsil eden tüm kurum ve kuruluşların
Plastik Federasyonu çatısı altında
güç birliği yapmalarından geçiyor.
Plastik sektörünün birçok sorununun yapısal ve ülke sorunu olduğunu
vurgulayan sektör temsilcileri,
Plastik Federasyonu’nun sektörün
yaralarını saracağını belirterek, federasyon kurma kararı alınmasının
çok olumlu bir gelişme olduğunu,
sağlanacak güç birliği ile sorunların
çözümü konusunda önemli bir adım
atıldığını açıkladılar. 2010 yılında
yüzde 18 büyüyerek yaklaşık 9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren,
2011 yılsonunda yüzde 16 büyüme
ve 10 milyar dolarlık ihracat hedefleyen plastik sektörünün, hızlı
büyümesini sürdürürken Plastik
Federasyonu’ndan alacağı destekle
çok daha iyi bir noktaya geleceğini
de dile getirdiler. n
149
ParkSil Markası Tremco illbruck Markası ile
Birleştirildi
ödünvermeden hizmet sunan ParkSil ürün gamını “Kurumsal Marka
Birleştirme” politikası gereği en güçlü
markası Tremco illbruck ile birleştirerek
ürün içeriğinde ve formülizasyonunda herhangi bir değişiklik yapmadan
inşaat profes-yonellerinin kullanımına
sunuyor..
Tremco illbruck 55 yılı aşkın bir
süredir yapılarda temelden çatıya bina
elementlerinin tamamı için sızdırmazlık,
yapıştırma, su yalıtımı ve pasif yangın
koruma sistemleri konularında aktif
olarak faaliyet göstermektedir. Merkezi
Köln, Almanya’da bulunan firma Avrupa, Afrika ve Orta Doğu genelinde
20 ülkede iskan ederek yaklaşık 1000
çalışanı ile birlikte tüm dünyaya hizmet
vermektedir.
En yeni Avrupa standartları ile
test edilip onaylanmış ve Avrupa
Birliği 2002/91/EC No’lu Isı Yalıtım
Genelgesi’ne uygun olarak üretilen
ürünleri ile Tremco illbruck üst düzey
sertifika taleplerini karşılamaktadır.
Tremco illbruck; sürdürülebilir yapı
teknolojisine ve binalarda enerji
performansı verimliliğine verdiği önemi, çevreye duyarlı ürünleri ve sistem
odaklı çözümleri ile kanıtlamaktadır.
Avrupa’daki üretim tesislerinde
üretilen ve Ar-Ge merkezlerinde test
edilen üstün kaliteli ürünleri ile inşaat
profesyonellerinin bina detaylarına
kalıcı çözümler sunan firma, kapsamlı
destek ve mühendislik hizmetleri ile
her zaman bir adım önde olma avantajı
sağlıyor. n
konutlardan
değerleme ve
geliştirmeye
kadar
birçok
konunun “Sürdürülebilir Büyüme” teması
ile
masaya
yatırılacağı “Konut Konferansı 2011”,
20 Ekim 2011 Perşembe günü, YapıEndüstri Merkezi Etkinlik Salonu’nda
gerçekleştirilecek.
Konut üretimi ve geliştirmede hedeflenen büyümenin ekonomik ve
sosyal boyutlarıyla nasıl sürdürülebilir kılınacağının tartışılacağı konferansta, dünyadaki farklı konut geliştirme
modelleri de vaka etüdü olarak değerlendirilecek. Konferansa Türkiye ve
dünyadan önemli konuşmacılar katılacak
Konut Konferansı 2011’de gündem
oluşturacak pek çok önemli konu ele
alınacak: “Yalnızca bir Sosyal Tüketim
değil, Yatırım Aracı da olarak Konut’un
Değerlendirilmesi” konu başlığı da
bunlardan biri… Şili Gaz (COPEC) ve
Şili Üniversitesi işbirliği ile kurulan,
kar amaçlı ancak soysal odaklı konut
ve altyapı projeleri üreten Elemantal
Grubu’nun kurucusu Alejandro Aravena,
sermaye ve kamu yararı ilişkisi üzerinden konut kavramına yeni bir yaklaşım
getirecek.
“Konut Konferansı 2011”, Siemens
Ev Aletleri ana sponsorluğu ve Autodesk
sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.
Konut Konferansı’nın resmi yayını:
“Konut Gazetesi 2011”
Konuta özel bu uzun soluklu projeye
eşlik edecek Konut Gazetesi 2011’de,
konut yatırımından finansmanına, tasarımdan planlamaya, mortgage’dan
değerlemeye kadar çeşitli konular geniş
bir yelpazede ele alınırken, Türkiye’nin
güncel panoraması ortaya konacak.
Konuyla
ilgili
söyleşilerin,
araştırmaların ve verilere dayalı değerlendirmelerin yer alacağı Konut Gazetesi 2011, gayrimenkul ve yapı sektörlerinin üst düzey profesyonellerine, önde
gelen tasarımcılar ve mimarlara, yerel
yönetim yetkililerine ulaşmak isteyen
markalar için önemli bir mecra sunacak.
Gazete, hem konferans katılımcılarına
hem de sektörün önde gelenlerine
ulaştırılacak. n
T
“Konut Konferansı 2011” 20 Ekim’de YEM’de
“
remco illbruck Dış Ticaret A.Ş.
firması, 10 yılı aşkın süredir
ParkSil markası ile kaliteden
Konut Konferansı 2011” dünyaca
ünlü konuşmacılar ve birbirinden güncel konu başlıklarıyla 20
Ekim’de Yapı-Endüstri Merkezi’nde.
Sektörün bu büyük buluşmasında,
Türkiye’de “konut”un bugünü ve geleceği tüm gün boyunca her yönüyle ele
alınacak.
Konut sektörünün vizyonu, YapıEndüstri Merkezi (YEM) tarafından
bu yıl ikincisi düzenlenen “Konut
Konferansı”nda çizilmeye devam ediyor. “Sürdürülebilir Büyüme” teması ile
gerçekleşecek olan “Konut Konferansı
2011”, konut sektöründe alternatif
çözümler, kentsel dönüşüm, konut
geliştirme, karlı ve toplum odaklı konutlara odaklanacak.
Dünyadaki çeşitli ülkelerin sosyal konut çözümlerinin de örneklerle tartışmaya açılacağı konferans, geçtiğimiz yıl
olduğu gibi bu yıl da sektörün tüm
bileşenlerini bir araya getirecek.
Her zaman ülke gündeminin ilk
sıralarında yer alan “konut”, Türkiye’nin
bu alana özel ilk ve tek konferansında
tüm ayrıntılarıyla incelenecek. Kentsel dönüşümden sosyal konuta, lüks
150
‘’KOBİ’lerimize Sahip Çıkmamız, Küçük
İşletmelerimizin Arkasında Durmamız Lazım’’
TOBB Yön. Kur. Başk. Yard. ve
(İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş
T
OBB Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, ‘’Eğer biz Türkiye
olarak gelişmiş ülkelerle rekabet
edeceksek, koyduğumuz hedeflerle
onları geçeceksek, bizim de kendi
KOBİ’lerimize sahip çıkmamız,
küçük işletmelerimizin arkasında
durmamız lazım’’dedi.
“2011-2013 KOBİ Stratejisi ve
Eylem Planı’nın (KSEP)’’ basın toplantısında Yalçıntaş, KSEP’in Türk
özel sektörü açısından son derece
önemli bir belge olduğunu kaydetti.
Yalçıntaş, bu belge ile KOBİ’lerin
temel stratejilerinin belirlendiğini,
öncelikli faaliyetlerin sıralandığını
dile getirerek, KOSGEB’in bu eylem
planını bütün paydaşlarıyla birlikte
hazırladığını söyledi.
Dünyanın her tarafında olduğu gibi
Türkiye’de de kalkınmanın ve ekonominin temelinde KOBİ’lerin olduğunu ifade eden Yalçıntaş, KOBİ’lerin
Türkiye açısından en dikkat çekici
noktasının KOBİ’lerin sadece ekonomik kalkınmayı sağlamadığını, bunun
yanında da son derece önemli sosyal
görevler yerine getirdiklerini belirtti.
Yalçıntaş, sermayenin tabana yayılmasında, işletmelerin rekabetçi
olmasında, yeniliklere hızlı ayak
uydurabilmesinde ve rekabetçiliğin
oluşturulmasında KOBİ’lerin etkisinin çok büyük olduğunu ifade etti.
Bugünün büyük şirketlerinin dün
KOBİ olduğuna işaret eden Yalçıntaş,
şunları söyledi:
“Bugün övündüğümüz bir çok
marka dün ufak birer KOBİ’ydi.
Dünyadaki bütün ekonomiler özellikle gelişmiş ekonomiler, kendi
KOBİ’lerine önem veriyorlar. Kendi
küçük şirketlerinin yaşaması onların
gelişmesi, büyük şirketlerle büyük
markalar haline dönüşmesi için ellerinden gelen tüm destekleri sağlıyorlar.
Eğer biz Türkiye olarak gelişmiş ülkelerle rekabet edeceksek aynı ligde
mücadele edeceksek, koyduğumuz
hedeflerle onları geçeceksek, bizim de
kendi KOBİ’lerimize sahip çıkmamız
lazım, küçük işletmelerimizin arkasında durmamız lazım. Bu küçük işletmeleri büyütecek, onları yarının
dev markaları haline getirecek
planları oluşturmamız ve de hayata
geçirmemiz lazım.’’
MÜSİAD Genel Başkanı Vardan:
Müstakil Sanayici ve İşadamları
Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı
Ömer Cihad Vardan da belgede bahsedilen beş stratejik alan ve bunlara
ilişkin belirlenen 16 hedefin ihtiyaca
yönelik doğru tespitler olduğunu, yapılacakların 83 adet eylem planıyla
beraber somut bir takvime bağlanmış
olmasını da yerinde bulduklarını dile
getirdi.
Girişimcilik konusunun, kendilerine göre de iş yapabilirliğin ilk
adımı ve KOBİ’lerin oluşması ile
gelişmesi için bir temel olduğunu
belirten Vardan, KOBİ dinamizmini
yaygınlaştırmak için öncelikle Türkiye’de zaten kökleri mevcut bulunan
girişimcilik kültürünü güçlendirmek
gerektiğine işaret etti.
Vardan, belgede, KOBİ’lerin
yetkinliklerinin ve becerilerinin geliştirilmesi konusunun stratejilerde
ikinci sırada yer almasının oldukça
önemli olduğunu söyleyerek, şunları
kaydetti:
“Bu kapsamda özellikle, 2023 hedeflerimize ulaşmak açısından çok
önemli bir husus olarak gördüğümüz
uluslararası pazarlara açılma konusunda daha aktif stratejiler uygulamak gerekmektedir. Sürekli değişen
ve gittikçe ağırlaşan küresel rekabet
koşulları altında, Turquality gibi,
şirket birleşmeleri gibi, şirketlerin
verimliliklerini, rekabet gücü ile pazar paylarını artırmalarını ve güçlü
markalar oluşturmalarını hedefleyen
destek programları oldukça önemlidir.
Gerek ulusal, gerekse uluslararası
kuruluşların verdikleri destekleri artırmaları için standart uygulamalar
haricinde stratejiler geliştirmek zaruridir. Her ne kadar eylem planında detaylı bir şekilde yer verilmiş olsa da,
uygulamada bugüne kadar hep sorun
teşkil etmiş olan, ülkemizdeki kredi
mantalitesinin topyekûn değişmesine
ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.’’
“Biz sabırsızlıkla bunu bekliyorduk”
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı
Bendevi Palandöken de KOBİ deyince akla ilk esnaf ve zanaatkarın geldiğini, daha önce KOSGEB’in sadece
imalatçı sektörüne kredi vermek suretiyle işlevini yerine getirdiğini, ancak iki yıl önce hizmet sektörünü de
içine aldığını belirtti.
KSEP’in esnaf ve zanaatkarlar için
çok önemli olduğuna işaret eden Palandöken, “Biz sabırsızlıkla bunu bekliyorduk, bunun gerçekleşmesiyle birlikte Türkiye’deki istikrar unsurunun
devamıyla, yeni girişimcilerin bu sektöre girmesiyle büyük ölçüde işsizliğin giderileceği ve sermaye birikimlerinin ekonomiye direkt akabileceği
bir sistemin gerçekleşebileceğinin
planı bu...’’ dedi. n
GEZE, Ürün Gamına Eklediği 6 Yeni Ürününü
Sektörle Buluşturdu...
O
tomatik kayar ve döner kapı sistemleri konusunda Almanya’da
pazar liderleri arasında yer alan
GEZE GmbH, ilk olarak Ocak ayında
Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen
BAU 2011 fuarında sektöre tanıttığı 6 yeni
ürünü, 27 Nisan - 01 Mayıs 2011 tarihleri
arasında düzenlenen Yapı 2011 İstanbul
Fuarı’ndaki standında tanıttı.
Hava şartlarına uygunluk sağlayan termostatlı ‘GEZE® TS 5000® T’, yaşlı ve
engellilerin kullanımına uygun ‘TS 5000®
ECLINE®’ kapı kapatıcılar, geliştirilmiş
özellikleriyle kanat veya kasa içerisine
entegre edilen gizli otomatik kapı kapatıcı
‘GEZE® EC turn Inside®’, motorlu sürme
kapı sistemi ‘Perlan 140 Aut-NT’ ve camın
doğrama profillerinin üzerine monte edilmesi ile GEZE ürün yelpazesinde benzersiz bir yere sahip olan IGG kanatlarla
birleştirilmiş yine benzersiz Slimdrive
(7cm) teknolojisi ‘Slimdrive SL-NT IGG’
otomatik kayar cam kapı sistemi, emniyet makaslı, pencere kanadına gizli monte
edilebilen zincirli açma sistemi ‘GEZE®
E990®’ büyük ilgi çeken bu yeni ürünlerden bazıları...
GEZE® TS 5000® T, Termostatlı
kapı kapatıcı:
GEZE yeni kapı kapatıcı modeli ile
iklim değişikliklerinden kaynaklanan sorunların çözümüne katkı sağlıyor. Yeni TS
5000® T, yenilikçi termostat valfi sayesinde hidrolik yağ akışkanlığını kendisi ayarlayarak zaman ve maddi açıdan tasarruf
sağlıyor. Bununla birlikte kapının değişik
iklim şartlarında mükemmel bir biçimde
çalışmasını sağlıyor.
TS 5000® ECLINE®: Engelli yapılarda sistem çözümü:
TS 5000® ECLINE ® kapanırken
harcadığı kuvvetin yüzde 80’ini kullanarak
kalan gücü kapının açılmasına yardımcı olmak için harcıyor, böylece kapıyı açmak
için kullanılan kuvvet ihtiyacı azalıyor.
Böylece daha ağır ve geniş kapılarda yaşlı
ve engellilerin kullanımı için çok büyük kolaylık sağlıyor.
GEZE® EC turn Inside® kanat içine
veya kasaya entegre edilebilen gizli otomatik kapı kapatıcı:
GEZE® EC turn Inside® salınırlı kapı
mekanizması ile iç mekan kapılarda kapı
kanadının veya kasasının içine monte edilerek çok açık bir dizayn avantajı sağlıyor.
Bu avantajı yaşlı ve engellilerin kullanımı
için birleştiren EC turn Inside®, engelliler için yapılmış kapıların otomatik olarak
açılıp kapanmasını görüntü konusunda hiçbir tavize yer bırakmadan mümkün kılıyor.
Uygulama fonksiyonlarının çeşitliliği
sayesinde EC turn Inside® kullanıcıların
özel ihtiyaçları için biçilmiş kaftan... Güvenlik sensörleri hızlı ve basit bir şekilde
monte edilebilen söz konusu üründe gerekli
arabirimler mekanizmanın standart özelliklerinde halihazırda mevcut.
1100 mm’ye kadar kapı genişliği ve 125
kiloya kadar kanat ağırlığı seçeneği bulunan EC turn Inside® modeli, opsiyonel
olarak akü seçeneği ile elektrik kesilmesinde kullanım imkanı, elektrik kesildiğinde
manüel olarak kullanım imkanı sunuyor.
GEZE® PERLAN AUT-NT düşük
enerjili kayar kapı mekanizması:
Kayar kapıların akıllı otomasyonu PERLAN AUT-NT ‘elle’ kumanda edilen kayar
kapılara bir alternatif sunuyor. Özellikle iç
mekanda hafif ağırlıktaki (80 kg tek kanat,
2x40 kg çift kanat) kayar kapıların otomatik hareket gereksinimlerine çözüm üreten
ürün, kapı kanadının hafifçe ittirilmesi ile
otomatik olarak hareketlenen mekanizması
‘Push & Go’ sayesinde kolay kullanım
sağlar. Saniyede 0,3 m maksimum açılma
hızıyla güvenlik sensörü montajına ihtiyaç duymadan konforlu kullanım imkanı
sunan PERLAN AUT-NT modeli, elektrik
kesintisi halinde manüel olarak açılabiliyor
ve bu sayede acil durumlarda bile güvenle
kullanılabiliyor.
PERLAN 140® manüel kayar kapı,
standart aksesuarlarıyla tüm montaj ve kapı
kanadı seçeneklerine uyumlu özelliklere sahip. Ayrıca ürün, 450 ile 3000 mm arasında
değişen tüm kapı genişliklerine uyum gösteriyor; buton, radar, alıcı verici veya sensör ile kontrol imkanı veriyor ve bir engelle
karşılaştığında tersine hareket ve güç kesintisi ile arttırılmış güvenlik sağlıyor.
GEZE® Slimdrive® SL-NT® IGG
otomatik kayar cam kapı sistemi:
Slimdrive SL-NT IGG, tasarım ve
malzeme olarak en yüksek standartların
uygulandığı bina girişleri için geliştirildi.
Enerji verimliliği ile estetiğin birleşimine
yönelik talepler arttıkça hem kamu binalarında hem de özel binalarda enerjide verimlilik sağlayan teknolojiler kullanılıyor.
GEZE, ürünlerinden beklenen yüksek estetik talebi ve bu talebin teknolojiyle birleşimini GEZE® Slimdrive ® SL-NT®
151
IGG kayar kapı sistemiyle başarıyor.
Plastik ile sağlamlaştırılan, fiberglastan
yapılan gizli bir doğrama üstüne iki adet
hem yüz cam panelin monte edilmesiyle
IGG elemanları termal bölme vazifesi de
görüyor. Sadece 7 cm ile en düşük mekanizma yüksekliğine sahip olan Slimdrive
® SL-NT® cephe doğramasının üstüne
görünmeyecek bir şekilde hem de tek kanatta 125 kg taşıma kapasitesini muhafaza
ederek monte edilebiliyor.
Kapanma kenarından aşağıya doğru indirilebilen zemin fitili, kapalıyken bile enerji tasarrufu sağlar. Optimize edilmiş fitiller
sayesinde geliştirilmiş bir yalıtım imkanı
sunan ürün, minimal cephe boşlukları
(kesintisiz bağlantı) ile bütünüyle cam
görüntüsü veriyor.
GEZE® E990® makas emniyetli,
kanat içine gizli zincirli pencere açma
mekanizması:
Motor ve tüm bağlantı elemanları
doğramanın içinde kalacak şekilde üretilen GEZE® E990®, kapalı olduğunda
dışarıdan en ufak bir parçası bile görünmeyecek şekilde tasarlandı. Bu sayede pencere
tasarımlarını optimize eden ürün kir birikimini engellediği için kullanım ömrünü
arttırıyor. Maksimum 900 mm açılma mesafesi sayesinde havalandırma ve duman
tahliyesi amacına çok büyük katkı sağlayan
ürün, yangın anında, acil durum konumunda
maksimum açıklık mesafesine 60 sn içinde
ulaşacak şekilde tasarlanarak bu özelliğe
göre test edilip, EN 12101-2 normuna göre
sertifikalandırıldı.
Hemen hemen tüm profil sistemlerine
modifikasyona gerek duymadan entegre
edilebilen ürünün, kendisine özel sabitleme
elemanları sayesinde, montajı çok hızlı ve
kolay yapılabiliyor. Ürünün en önemli özelliklerinden biri yüksek çekme ve itme kuvveti ile bükülebilir zincir teknolojisi sayesinde geniş ve ağır kanatları bile hareket
ettirebilmesi. n
152
3. Adım İhraç Ürününün Geliştirilmesi…
Ü
rününüzü yıllar süren geliştirme çalışmaları ve
müşteri ihtiyaçlarına göre
adaptasyon süreçlerinden geçirdiniz. Onu üretmenin en etkin yolunu
buldunuz. Pazarınızda en iyi olmaya
yönelik “adaptasyon ve geliştirme”
süreciniz sürekli devam etmekte.
Peki, ürününüz hedef pazarınız
için de uygun mu?
Ürün nedir?
Ürün “müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını tatmin eden herhangi bir
şey”dir. Müşteri ya da tüketici bu
tatmin için bedel ödemeye hazırdır.
Müşteri, ödediği fiyatın karşılığında
belirli bir tatmin elde edecek ve bu
tatmin de ödediği bedele değecektir.
Pazarlama ile uğraşanların sürekli
“müşteri tatmini/ memnuniyeti”
kavramları ile ilgili olmasının sebebi de budur. Bu tatmin gerçekleşirse
müşteriniz sizin ürününüzü almaya
devam eder. Bu da elbette şirketiniz
için çok önemlidir.
Müşteri ürününüzü iki açıdan
değerlendirir.
1. Fonksiyonel boyut: Ürün
kendinden bekleneni yerine getirecek mi?
2. Duygusal boyut: Ürün bana
iyi hissettirecek mi?
Son Kullanıcı:
Foksiyonelliği bu ve benzeri sorularla değerlendirir: Bu alışveriş
sorunumu çözecek mi? Hayatımı
kolaylaştıracak mı? Bu nedenle,
ürününüz bunu nasıl sağlayacağını
kendi üzerinde, paketinin üzerinde, kullanma talimatlarında ve tanıtımında kullanılan araçlarda açıkça
göstermelidir.
Duygusal nedenleri tespit etmek ise daha zordur. Güzellik veren
(kozmetik, moda, mücevher?) ya
da iyilik duygusu uyandıran ürünler (gıda, ısıtma, klima, mobilya, ev
dekorasyonu?) doğası gereği duygusal katma değer içerir. Tüketiciler
bu duygusal çekiciliğe tepki verir.
İşletmeler:
İşletmeler ve ticari ilişkilerde
ise, duygusal nedenler çok daha az
etkilidir. Ürününüzü (yeniden) tasarlarken bu nedenleri aklınızda tutmalısınız. Özellikle gelişmiş ülkelerde rekabetin çok yoğun olmasının
yanı sıra bu pazarlar “müşteri hakimiyetindeki pazarlar” dır. Yani neyi
satın alacağını müşteriler belirler;
satıcılar müşterilere herhangi bir şey
empoze edemez.
Bu özelliği iyi tanımlamalısınız!
* Tadı, aroması, tasarımı, rengi,
şekli daha mı iyi?
* Performansı daha mı fazla?
(daha mı iyi çalışıyor?)
* Fiyatı daha mı düşük?
* Dayanıklılığı daha mı fazla
ya da tamiri daha mı kolay?
* Kullanması daha kolay, daha
pratik ya da daha mı hızlı?
* Ambalajı daha mı güzel?
* Teslimatı daha mı hızlı?
* Stokları daha mı yeterli?
* Satış sonrası hizmetleri daha
mı iyi?
Kısacası ürününüz bu özellik ya
da özellikler sayesinde rakiplerin
ürünlerinden daha mı cazip?
Şimdi en iyi ürününüze bir daha
bakın: Ürününüz hiç bir rakibin taklit edemeyeceği bir “katma değere”
sahip mi? Eğer yanıtınız olumsuzsa
ihracat kolay olmayacaktır.
Ürününüzü katma değerli ya da
“Kalitenizin yanında müşterilerinizin gözünde ürününüzü
daha cazip kılacak bir özelliğe
ihtiyaç vardır. Bu özellik; ürününüzün hedef pazarınızda
potansiyel
müşterilerinizin
fonksiyonel ve/veya duygusal sorularını olumlu olarak
karşılayan özelliktir.”
153
özellikli bir ürün haline getirmek
için en iyi ürününüzü ele alın ve
onu daha iyi hale getirmek için neler
yapabileceğinizi düşünün.
Dış pazarların istek ve ihtiyaçları
yurtiçi müşterilerinizden farklıdır.
Dolayısıyla ürününüzü (ya da hizmetinizi) yabancı müşterilerin taleplerine
göre yeniden şekillendirmeniz/adapte
etmeniz gerekebilecektir. Buna pazarlama dilinde ürünün pazar ile
eşleştirilmesi ya da ürün-pazar uyumu denir.
Ürün adaptasyonu neden gereklidir?
*Ürününüzü en az rakiplerin ürünleri kadar iyi hale getirmek: Buna
“taklit” ya da “ben de” stratejisi denebilir. Bu durumda rekabetle baş edebilmek için elinizde tek araç vardır:
fiyat. Fiyatla rekabet etmek zor ve
uzun vadede size zararlı bir stratejidir.
Bu yüzden bu stratejiyi tercih etmemenizi öneriyoruz.
*Ürününüzü rakiplerin ürünlerine
göre daha iyi ya da daha özel hale getirmek: Böylelikle eşsiz / ideal bir satış
teklifi yaratırsınız. Bu, müşterinin
sizin ürününüzü rakiplerin ürünleriyle karşılaştırmasını zorlaştırır. Müşteri sizin ürününüzün çok daha iyi
olduğunu kabul ederek daha yüksek
bir fiyat ödemeye razı olur. Ayrıca ürününüze daha uzun süre sadık kalır.
*Yerel yasal düzenlemeler ve kurallara uyumlu hale gelmek: Gerek tüketici sağlık ve güvenliği gerekse boyut
ve ağırlıkların standartlaştırılması konularında böyle pek çok düzenleme
bulunmaktadır.
*Ürününüzün nakliyesini daha kolay ya da daha iyi gerçekleştirmek:
Ürününüzün etkili bir biçimde ambalajlanması nakliye ücretlerini azaltabilir ya da ürününüzün nakliye sırasında hasar görmesini engeller
Ürün adaptasyonu (ürününüzün
pazar ihtiyaçlarına yönelik olarak
adapte edilmesi) aynı ürün grubu
içinde yeni ürünler yaratılması bakımından da faydalıdır. Ancak zaman
içinde mutlaka tamamen yeni bir ürün
yaratmanız da gereklidir. Bu tür bir
buluş / yenilik kaçınılmazdır.
Pek çok ürünün sınırlı bir yaşam
süresi vardır. Ürünler eskir ve modası
geçer. Bunun altında yatan sebepler tüketici tercihlerinin sürekli değişmesi
ve gelişmesi, üretim maliyetlerini azaltan yeni üretim tekniklerinin ortaya
çıkması ve ürünlerin kalitesini artıran
yeni hammaddelerin geliştirilmesidir.
Ürününüzü dış pazarların taleplerine göre şekillendirmek konusunda daha detaylı bilgi için İGEME
web sitesindeki İş Yönetim Sistemi
yayınından faydalanabilirsiniz. n
154
“İhracatta Olduğu gibi Sanayi Üretiminde de
Aylık Bazda Rekorlar Kırılmaktadır”
D
evlet Bakanı Zafer Çağlayan, ihracatta olduğu gibi
sanayi üretiminde de rekorların kırıldığını belirterek, “Sanayi
üretiminin 2010 Mart ayına göre
yüzde 10.4, 2011 Şubat ayına göre
yüzde 12.7 olarak yükselmesi, 2011
yılında ihracatta rekor kıracağımızın
işaretidir’’ görüşünü bildirdi.
Çağlayan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) tarafından açıklanan Mart
2011 ayı sanayi üretim endeksine
ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TÜİK açıkladığı Mart 2011 Sanayi Üretim Endeksi verilerinin,
Türkiye ekonomisinin büyümeyi
sürdürdüğünü teyit ettiğini ifade
eden Çağlayan, Mart 2011 Sanayi
Üretim Endeksi’nin 2010 Mart ayına göre yüzde 10.4, 2011 yılının
Şubat ayına göre ise yüzde 12.7
oranında artmasının bu tespitlerini
doğruladığını belirtti.
Mart 2011 Sanayi Üretim Endeksi’nin, endeksin hesaplanmaya
başlandığı 2005 yılından bu yana
Mart ayında ulaştığı en yüksek değer
olduğunu vurgulayan Çağlayan,
şunları kaydetti:
“Keza Mart 2011 ihracat verileri
de Mart ayları itibariyle ulaşılan
en yüksek değerdir. Mart 2011’de
ihracatımız yüzde 19.7 oranında
artış göstermiş ve 11 milyar 836
milyon dolar olarak gerçekleşmişti.
Sanayi Üretim Endeksi ay bazında
Ekim 2010’dan itibaren rekorlar
kırmaktadır. Son 6 ayın 5’inde sanayi üretim endeksi aylık bazda rekor
kırmıştır. Bu rekorun en üst noktası
136.2 puanla Aralık 2010 dönemidir. Aralık ayı, hem sanayi üretiminde, hem de dış ticaretimizde yılın en
yüksek olduğu dönemdir.
Ekim 2010 ile Mart 2011 dönemi arasında ihracat artış oranımız
yüzde 17.4’dür. Bu veriler de sanayi üretiminin ihracatla doğrudan
bağlantılı olduğunu göstermektedir. Hedefimiz sanayi üretiminin bu performansını ihracatımıza
yansıtmaktır. Bu nedenle Merkez
Bankasının karşılık oranlarında yaptığı yükselişlerin Nisan 2011 itibariyle tüketimde ve buna bağlı olarak
sanayi üretim endeksinde kademeli
bir gerilemeye meydan vermemesi
için ihracatımızın artırılması, yeni
pazarların bulunması konusunda
çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.
Amacımız iç talepteki kademeli yavaşlamanın, Sanayi Üretim Endeksi
üzerindeki gerilemeyi, ihracat artışıyla dengelemektir. Böylece,
ılımlı yavaşlamanın, gayrısafi
yurtiçi hasıla ve büyüme hızı üzerindeki baskısını hafifletebiliriz. 1
Ocak-30 Nisan tarihleri itibariyle
ihracatımızın yüzde 22.2 oranında
artarak 43 milyar 264 milyon dolara
ulaşması, ihracatımızın sanayi üretiminin lokomotifi olduğunu göstermektedir.’’
Dünya ekonomisi ve özellikle Türkiye’nin ihracatındaki bir
numaralı pazar olan AB ekonomisi toparlandıkça, Türkiye’nin ihracatının aylık bazda yeni rekorlarına şahit olunacağını belirten
Çağlayan, ayrıca, yıl sonu itibarıyla
temponun bu şekilde devam etmesi durumunda ihracatın rekor olan
2008 yılı rakamlarını geçeceğini
kaydetti. Çağlayan, “Tahminim,
yıl sonu ihracatımızın, OVP hedefi
olan 127 milyar dolar ve 2008 ihracat rekoru olan 132 milyar doları
aşacağıdır’’ ifadesini kullandı.
“Sanayi üretimindeki tablo, yılın ilk üç ayında GSYİH
büyümesi açısından ümit vericidir, iki haneli büyüme olasılığı
yüksek görünmektedir”
İstanbul Sanayi Odası (İSO)
Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük ise, sanayi üretimindeki tablonun yılın ilk üç ayında GSYİH
büyümesi açısından ümit verici
olduğunu belirterek, ‘’İki haneli büyüme olasılığı yüksek görünmektedir’’ dedi.
Tanıl Küçük, Mart ayı Sanayi
Üretim rakamları ile ilgili yaptığı
açıklamada, ocak ayındaki yüzde
19, şubat ayındaki yüzde 13.9’luk
artışlardan sonra, sanayi üretiminin
Mart ayında da yüzde 10.4 oranında arttığına işaret etti.
Mart ayındaki artışın geçen yılın
aynı ayındaki yüzde 21.4’lük artışın üzerine gelmesinin de dikkat çekici olduğunu vurgulayan Küçük,
“Sanayi üretimindeki tablo, yılın
ilk üç ayında GSYİH büyümesi
açısından da ümit vericidir, iki haneli büyüme olasılığı yüksek görünmektedir. Yılın ilk üç ayında
ihracatımızın yüzde 21 oranında
artması, üretimdeki artışı, iç talebin
yanında ihracatın da desteklediğinin
işaretidir. Sanayimizde üretim
artışı, 16 aydır kesintisiz devam
ediyor. Genel seçimin ve ekonomiyi soğutmaya yönelik önlemlerin
üretim üzerinde nasıl bir etki yapacağını ise, önümüzdeki aylarda
göreceğiz” değerlendirmelerinde
bulundu. n
155
Dördüncü Gün Işığı Sempozyumu İnsanların
Binalardaki Günışığı İhtiyacı Hakkında Güncel
Bir Anlayış Ortaya Koydu…
D
ünyanın çeşitli ülkelerden
uzmanlar gün ışığı konusunu
insan perspektifinden ele almak için 3-5 Mayıs 2011 tarihlerinde
Lozan’da gerçekleştirilen dördüncü
VELUX Gün Işığı Sempozyumu’nda
bir araya geldiler. İnsan sağlığı ve konforu ile binalar arasında açık bir ilişki
olduğu ortaya konuldu. Şimdi önümüzdeki mesele bu bilgiyi binaların
tasarımı ile ilişkilendirmek.
Gün ışığı hakkında iki gün boyunca
yapılan yoğun görüşmelerle 300’den
fazla katılımcı ve dünyanın önde gelen gün ışığı uzmanları insan sağlığı
ile binalardaki gün ışığı arasındaki
ilişkiyi tartıştılar. Fakat asıl konu
bu bilgiyi gelecekte yapılacak bina
tasarımlarında kullanmaktı.
Sempozyum, gün ışığının insanlar
üzerindeki etkisi hakkında mimarlardan, mühendislerden ve aydınlatma
tasarımcılarından nörologlara, antropologlara ve biyologlara uzanan birçok farklı disipline ait görüşlerin ortaya konduğu bir platform oluşturdu.
VELUX Grubu’nun Gün ışığı, Enerji ve İç Mekân İklimi Bölüm Başkanı Per Arnold Andersen şöyle diyor, “Doğal aydınlatma araştırmaları
ve uygulamaları dünyasının ne kadar
ilginç olduğunu görmek inanılmaz.
İki gün boyunca gün ışığı ve gün
ışığının insanlar üzerindeki etkisi
üzerine yapılan 27 sunum ile daha
eksiksiz bir tablo ortaya koyma yolunda emin adımlarla yürüdüğümüze
inanıyorum”.
Kalite ve gün ışığı ile olan derin
ilişki üzerine odaklanmak...
Konuşmacıların değindiği ana konular; gün ışığı kalitesi, gün ışığının
değişkenliği, gün ışığı tayfı ve gün
ışığına maruz kalma gerekliliği gibi
hepsi sağlığımız üzerinde önemli rol
oynayan faktörler üzerine odaklandı.
Bazı uzmanlar gün ışığının insan-
lar üzerindeki sağlık etkileri hakkında
çarpıcı tablolar ortaya koydular ve
bunu yaparken bebeklikten yaşlılığa,
sağlıklı insanlardan engellilere ya da
mevsimsel rahatsızlığı olan insanlara kadar geniş bir yelpaze sundular. Varılan tüm sonuçlar şuna işaret
etmektedir; gün ışığı psikolojik ve
fiziksel sağlığı daha iyi hale getirmeye yardımcı olabilir ve çevremiz ile
dışarıdaki hava koşulları arasında bir
uyum sağlama hissi yaratabilir.
Diğer katılımcılar binalarda gün
ışığı kullanımı ile ilgili Romalılar’dan
günümüze kadar insanlık tarihi üzerine yoğunlaştılar ve gün ışığının binalardaki insanlar için yüzyıllar boyunca
nasıl önemli olduğuna dair örnekler ve
veriler sundular.
Başka katılımcılar da gün ışığı
ile sezgisel ve derin manevi insan
ilişkisinin binaları nasıl şekillendirdiği
ve insanların gün ışığını binalarda
nasıl kullandığı konuları üzerine
yoğunlaştılar. Varılan başka bir sonuç
da şu oldu; insanların sahip olduğu
bu içgüdüsel yaklaşımı binaların
tasarımına dâhil etmek için bu bilginin
gelecekteki araçlara aktarılması gereklidir.
Önemli bir gelişme de 2013 yılında
basılması planlanan ilk Avrupa gün ışığı
standardı oldu. Standardın kamu yorum safhası 2012 yılının sonbaharında
gerçekleşecek. Standardın amacı yetersiz gün ışığı alan binaların inşa
edilmesini önlemek olacak.
Son olarak bazı uzmanlar şu gerçeğe dikkat çekti; mevcut bina kütlesinin
yüzde 95’i gelecekte içinde yaşamak
ve çalışmak zorunda olduğumuz yerler olacak. İşte bu yüzden gün ışığının
mevcut binalardaki insanlar üzerindeki
etkilerini de göz önünde bulundurmak
önemlidir.
Per Arnold Andersen şöyle diyor,
“Bizler VELUX Grubu’nda çatı pence-
releri üreticisi olarak binaların tasarımı
ve inşası ile yakından alakalıyız. Altı
yıl önce bu sempozyumları başlattık
ve şimdi görüyoruz ki binalarda gün
ışığı dünyasında tahmin ettiğimizden
daha uzun bir yolculuğa çıkmışız. İlk
Sempozyumda farklı disiplinlerden
gelen katılımcılar arasında ortak bir dil
oluşturma hakkında görüşürken şu anda
uluslararası bir gün ışığı topluluğunun
serpilen gelişimine tanıklık ediyoruz”.
Bu yıl Gün Işığı Sempozyumu’nda
dokuz ülkeden gelen 30 doktora öğrencisinin katıldığı bir gün süren bir
Akademik Forum gerçekleştirildi.
Katılımcılar projeleri hakkında görüş
alışverişinde bulundular ve gün ışığı
ile ilgili doktora öğrencileri için ilk ağı
oluşturdular.
Gün ışığı Sempozyumu bilgi, görüş ve vizyon paylaşımına
yönelik uluslararası bir platform
oluşturma amacı ile iki yılda bir gerçekleştirilmektedir. Gün ışığı Sempozyumu VELUX’un binalardaki
gün ışığı kalitesi ile ilgili olarak profesyoneller arasında süregelen görüşmelerde etkin rol alma vizyonunun
bir parçasıdır. n
156
Çin, 2016’da Dünyanın En Büyük Ekonomisi Olacak...
U
luslararası
Para
Fonunun
(IMF) farklı para birimlerinin
satınalma gücünü eşitleyerek
uluslararası karşılaştırmaya imkan
sağlayan satınalma gücü paritesine
(SGP) göre Gayri Safi Yuriçi Hasıla
(SGP-GSYH) verilerini esas alarak
yaptığı projeksiyon, gelişmekte olan
ekonomilerin yükselişine dikkati çekiyor. Buna göre dünya ekonomisinde
değişen dengeler, 2016 yılında kendini
somut bir şekilde ortaya koyacak.
Çin’in dünya hasılasındaki payı
yüzde 2’den 18’e çıkıyor:
IMF’ye göre, SGP-GSYH bazında,
dünyada ekonomik liderlik unvanını
1890’da İngiltere’den alan ABD, 5 yıl
içinde yerini Çin’e kaptıracak. 1980’de
dünya hasılasının dörtte 1’ini elinde
bulunduran ABD’nin payı 2000’den
bu yana düşüş gösteriyor. 2000 yılında
ABD’nin dünya hasılasında sahip olduğu pay yüzde 23.6 düzeyindeydi. Daha
sonra sırasıyla bu oran 2001’de yüzde
23.3, 2002’de yüzde 23, 2004’te yüzde
22.5’e geriledi ve bu seyirle 2010’da
yüzde 19.7 oldu. IMF, ABD’nin payının
bu yıl yüzde 19.4 olmasını, 2016’da
da yüzde 17.7’ye kadar düşmesini öngörüyor.
Çin’in dünya hasılasından elde ettiği
pay ise, 1980’de yüzde 2.2 düzeyindeydi. 1990’da oran yüzde 3.9, 1995’te
yüzde 5.7, 2000’de yüzde 7.1, 2005’te
yüzde 9.5 oldu.
Hızla büyüme gösteren Çin’in payı
2010’da yüzde 13.6’ya ulaştı. Projeksiyonda, ülkenin payının yaklaşık 1’er
puan artışlarla 2016’da yüzde 18’i
bulması ve ABD’nin önüne geçmesi
öngörülüyor.
2016’da Çin’in SGP’ye göre
GSYH’si 18 trilyon 975 milyar dolar,
ABD’nin ise 18 trilyon 807 milyon
dolar olacak.
Hindistan, 3. büyük ekonomi:
Dönüm noktası sayılabilecek bu
yılda, listenin üçüncü sırasında Hindistan bulunacak. 2010’de 4. büyük ekonomi olan Hindistan, 2011 sonunda
Japonya’nın yerini alacak. Yazılım ve
hizmet sektöründeki gelişimi ile öne
çıkan Hindistan’ın, 2016’da 7,1 trilyon dolar SGP’ye göre GSYH’ye sahip olacak.
Listenin 4. sırasında Japonya, 5.
sırasında Almanya, 6. sırasında da Rusya yerlerini sabitleyecek. Brezilya, İngiltere’yi geçerek, 7. sıraya yerleşecek.
İngiltere 8., Fransa 9. olacak. Meksika,
2016’da İtalya’nın önünde, 10. sırayı
alacak. Çok uzun yıllardır ilk 10 büyük
ekonomi içinde yer alan İtalya, bu
unvanını Meksika’ya kaptırmış olacak.
Türkiye, 2016’da da 16. sırada
olacak:
Türkiye, 2010 yılında sahip olduğu
960.5 milyar dolar SGP’ye göre GSYH
ile 16. sırada bulunuyor. IMF projeksiyonuna göre Türkiye’nin sıralamadaki
yeri 2016’ya kadar değişmeyecek.
Ancak bu süreçte ilk 30 listesinde, Endonezya’nın İspanya’yı, Tayvan’ın Avustralya’yı, Tayland’ın da
Hollanda’yı geride bırakması dikkati
çekiyor. 2009 yılında dünyanın 34.
büyük ekonomisi olan Yunanistan’ın
2016’da 43, Avusturya’nın 36. sıradan
41. sıraya, İsviçre’nin 37. sıradan 42. sıraya, Belçika’nın 30. sıradan 32. sıraya,
Venezüela’nın 31. sıradan 39. sıraya düşeceği görülüyor.
Cari fiyatlarla GSYH’ye göre
ABD, ilk sırada:
Hesaplamalarda enflasyonun et-
kisi gözetilmeden, üretilen mal ve
hizmetlerin güncel değerleri üzerine
hesaplanan cari fiyatlarla GSYH esas
alındığında ise ABD, listedeki birinciliğini açık farkla koruyacak.
ABD’nin 2011’de cari fiyatlarla
GSYH’sinin 15.2 milyar dolar olması,
2016’da da 18.8 milyar dolara kadar
yükselmesi öngörülüyor. Çin’in cari fiyatlarla GSYH’sinin ise 2016’da 11.2
milyar dolar olması bekleniyor. Her
ne kadar Çin, aradaki farkı 9.2 trilyon
dolardan 7.6 trilyon dolara indirse de
yine de Çin’den Almanya, İngiltere ve
Güney Afrika ekonomilerinin toplamı
kadar daha büyük olacak.
Cari GSYH’de Çin 2., Japonya 3.,
Almanya 4., Brezilya 5., Rusya 6.,
İngiltere 7., Fransa 8., Hindistan 9.,
İtalya 10. sırada yer alacak.
Cari milli gelirde Türkiye, bu yıl
18. sıraya düşecek:
Bu kritere göre 2010’da 741.8 milyar dolar ile 17. büyük ekonomisi olan
Türkiye, 2011’de Endonezya’ya geçilerek 18. sıraya inecek. 2012’de ise,
Hollanda’yı geçip yeniden 17. sırayı
alacak, 2016’ya kadar da yeri değişmeyecek. Türkiye’nin 2016’da 1 trilyon 159.2 milyar dolar cari fiyatlarla
GSYH’ye ulaşacağı tahmin ediliyor. n
Ü
ASUS Eee Pad Transformer:
Takarsan Netbook, Takmazsan Tablet Olur
rettiği ürünlerin dizaynı
ve kullanım kolaylığıyla
tüketicilerin büyük beğenisini kazanan ASUS, tabletleri de
değişime uğratarak hem tablet, hem
de netbook olarak kullanabilen Eee
Pad Transformer’i Türkiye’de satışa
çıkarıyor. Tabletin satış fiyatı 549$
+ KDV, klavye ünitesi ile birlikte
649$ + KDV olarak raflardaki yerini
10 Haziran itibariyle almış olacak.
Opsiyonel kullanılan klavyesi,
klasik-spor arasında değişim gösteren Eee Pad Transformer farklı
tasarımının yanı sıra yüksek donanımı, kullanım kolaylığı ve 16
saate varan pil ömrü* ile büyük ilgi
çekiyor. ASUS Türkiye Tabletlerden
Sorumlu Ürün Müdürü Can Karaca
10 Haziran’da satışa çıkacak Eee Pad
Transformer hakkında “Türkiye’de
satışa sunulan Android 3.0 (Honeycomb) işletim sistemine sahip ilk
tablet olma özelliğini taşıyor” dedi.
Karaca: “Aynı Donanıma Sahip Bir Rakibimiz Yok”
Her ürün modelinde olduğu gibi
tablet pazarında da farklı kullanıcı
profillerini göz önüne alarak 4 farklı
tablet ürettiklerini belirten Karaca,
“İlk olarak Eee Pad Transformer
ile pazara giriyoruz ve pazarda değişimin başladığını ifade etmek
istiyoruz. Teknoloji marketlerde
Haziran’ın ikinci haftası itibariyle
yer alacak Eee Pad Transformer ile
gerçek gelişimi ve değişimi hissediyor olacaksınız. Diğer tabletlerimiz
de bu yıl içinde Türkiye’de olacak”
dedi.
Türkiye’deki tablet pazarını da
değerlendiren Can Karaca paza-
rın yeni gelişmekte olduğunu,
tabletlerin kullanıcılarca yeni tanınmaya başladığını ve rekabet düşünüldüğünde aynı donanıma sahip
rakiplerinin olmadığını belirtti.
Transformer’in Özellikleri Gücünü Yansıtıyor:
Android 3.0 işletim sistemi ve
NVIDIA Tegra 2 işlemci ile sunulan Eee Pad Transformer 178° geniş
görüş açısına sahip dayanıklı ve
çizilmeyen camdan yapılmış IPS
Panel’i, piyasadaki diğer tabletlerle karşılaştırıldığında %50’ye kadar daha canlı ve daha keskin renk
çeşitliğine sahip.
Yerleşik SRS Ses teknolojisi ile
3D stereo ses, sahip olduğu 2 kamera (ön 1.2 MP – arka 5.0) ile de
kullanıcılarına mükemmel görüntü
deneyimini yaşatan Eee Pad Transformer, mini HDMI çıkışı ile HD
TV’lerde 1080p video oynatma ve
kaydetme olanağı sunuyor.
Hem çalışırken hem de eğlenirken
kullanabileceğiniz Eee Pad Transformer, Adobe® Flash® 10.2** ve
sürekli gelişen Android Market ile
eğlenceyi parmağınızın ucuna getiriyor.
Ayrıca, kolay dosya paylaşımı
ve bellek artırma için de klavye kısmında bulunan yerleşik bir SD Card
okuyucu, iki USB portu, touchpad
ve 3.5mm audio jack girişi ile de
çok amaçlı bir medya merkezi haline geliyor.
*9.5 ve 16 saat pil ömrü genel
koşullar için tahmini süredir.
**Adobe® Flash® 10.2 desteği
online varolan yeni versiyon gerektiriyor. n
157
158
Dr. Müh. O. Muzaffer Tamer
Atom Santralleri İnsanlığı
Çıkmaz Sokaklara Sürüklüyor
B
ugün herkesin hem fikir olduğu şey, Atom santrallerin
çok pahalı ve çok dehşet verici tehlikeli olduğudur. Buradan hangi enerji kaynağının istikbalin enerjisi olduğunun tespiti gerekliği çıkar.
Şimdi atom enerjisi fiyatlarını hesaplarken, (Kuruluş ve İşletme) kaza
halinde ödenecek çevre temizleme,
insanlara ödenecek tazminatlar için,
tahmin dahi edilemeyecek büyüklükteki sigorta bedelini de hesaba katmak mecburiyetindeyiz. Böyle tehlikeli bir sistemi sigortasız düşünmek
bile mümkün değildir. Ayrıca işletme
esnasında meydana gelecek atıkları
çevreye zarar vermeden yok edilmesi de göz önüne alınmalıdır. Zira bu
hiç de küçümsenecek bir meblağ
değildir. Bu sistemden doğacak
zararları ayrıca gelecek nesillere
şimdiden ödetmiş olacağız. Şu ara
bir Almanya’ya bakalım. Alman
hükümeti 7 Atom santralini devre
dışı bırakmak için karar aldı ve hemen atom enerjisi lobisi devreye
girip, elektrik fiyatlarını ayyuka çıkacağını ilan etmeye başladı. Almanlar artık merkezi sistem elektrik
üretimini yavaş yavaş terk etmeye
başladılar. Elektriği kullanıldığı yerde üretmeyi hedeflediler ve bunda
da muvaffak olmaya başladılar. Şu
anda toplam enerjilerinin %12 bölümünü yenilenebilir enerjiden elde
etmeye başladılar. Buradaki ana fikir binalarda fotovoltaik ve sıcak
su pompalarıyla ülkede kullanılan
enerjinin büyük bir bölümünün
(Almanya’da kullanılan toplam enerjinin %40) elde edilmesiydi. Buna
ilaveten, binalarda pencere ağırlıklı
enerji tasarrufu kombine edilirse,
enerji ihtiyacı azalacağından iş daha
da kolaylaşacaktır. Kullanılmayan
enerji daima en iyi enerjidir.
Yeryüzündeki enerji kaynakları
düşünüldüğünde güneş açık ara ile
şampiyondur. Zira dünyaya gönderdiği enerji şu anda dünyada kullanılan toplam enerjini 10 bin katıdır.
Bize sadece uygun şartlar yaratıp
kullanmak kalıyor. Fotovoltaik de
başlangıçta % 7 olan verim bu gün
% 20’lere ulaşmıştır. 90’lı senelerde
1kw kurulum maliyeti 12000 € iken,
halen 3500 € altına düşmüştür. A.B.
ülkeleri 2030 kadar toplam enerjilerinin %30 yenilenebilir enerjilerden elde edecekler. Güneş enerjisi
kuruluş maliyeti her sene en az % 5
ucuzlamaktadır. Bu da planlamayı
çok kolaylaştırmaktadır. Her halükarda güneş enerjisi geleceğin enerjisidir. Amerika bu konuya büyük
yatırım yapmaktadır.
Florida’daki uzay işlemlerinden
sorumlu Kenedy Space Center Şirketinin Yöneticileri İstikbalin enerji
kaynağını kullanmaya teşebbüs ettiler. Bu sene NASA Amerika’nın
enerji temin işlerinden sorumlu şirketi Florida Power & Light Corporation ile enerji temini için bir muka-
vele imzaladı. NASA, FPL’ye iki
adet on megavat gücünde Fotovoltaik
elektrik santralı yapması için kendi
arazisinden 300 000 m²’lik bir arsayı
tahsis etti. NASA bu santrallerden
elde edilen enerjinin bir megavatlık
kısmını kendi kullanacak. Şu anda
bu kapasitesi ile Amerika’da kurulu fotovoltaik santrallerin ikinci
büyüklük gücüne sahip olacaktır.
Kıtanın diğer tarafındaki 11 votovoltaik parklı şirketi uzay sistemleri ile iş birliğine başladı. Pacific
Gas & Electric Conpany ( PG & E)
Kaliforniya’nın gaz ve elektrik şirketi sadece yeryüzünden değil, uzayda kurulu fotovaltaik peyk santralardan da elektrik elde etmek için Solar
şirketiyle 2016 senesinde üretime
geçecek bir tesis için anlaşma yaptı.
Teknik olarak çok zor görünse de
prensipte çok basittir. Yeryüzünden
36.000 km uzaklığa yerleştirilen bu
peykler dünya etrafında sabit hızla
dönenecekler ve 24 saatte bir defa
da kendi eksenlerinde dönecekler.
Bu suretle de her an direkt güneş
ışınlarını alacaklardır. Bu durumda
santraller kesintisiz olarak dünyaya
Mikro dalgalarla enerji gönderecektir. En kötü hava şartları dahi sistemi
zayıflatamayacaktır, zira bulutlar
mikro dalgaların dünyaya gelmesine
mani olamazlar. Bu durum insanı
ister istemez iyimser yapmaktadır.
Ayrıca insan kendine şu suali sorabilir. Neden hiç kimse şimdiye kadar bu konuyla uğraşmadı? Cevap
açık ve katidir. Hiçbir ülke şimdiye
kadar büyük gerekli parayı ortaya
koyamadı. Aslında 1970’li yıllarda
bu proje ortaya çıktı. Zamanın
Amerika Başkanı Jimmy Carter bu
projeyi 1979 yılında onayladı ve
159
senatoya sevk etti. Senato Petrol
kartellerinin tesiriyle tasarruf etmesi
gerektiğini beyan ederek projeyi ret
etti. Bundan sonra Carter de projeyi rafa kaldırdı ve bir daha gündeme getirmedi. Ayrıca o zaman bu
sistemin kömür ve atom santralleriyle maliyet yönünden rekabet etmesi
mümkün değildi ve hiç kimse CO2
nin dünyaya yapacağı kötü etkileri
hesaba katmadı. Ayrıca atom santrallerinin atıklarının nasıl yok edileceği
hiç düşünülmedi.
Bu düşünce ve davranışlar çok
geride kaldı. Şimdi güneş yelkenlerini bir an önce devreye sokulması
gereklidir. Ayrıca fotovoltaik paneller her geçen gün biraz daha
ucuzlamaktadır.
Ayrıca bilgisayar ve robot teknolojisi o kadar çok gelişti ki, bu
panellerin uzayda monte edilmesi için astronotlara ihtiyaç duyulmamaktadır.
Ekonomik ve ekolojik şartlar ile
teknik olanaklar son senelerde o kadar değişti ki, Space Solar Power
konusu yeniden ele alındı. Şu anda
yapılan modeller derhal uzaya gönderilecek şartları kapsamaktadır.
Bunları yapanlardan biri aydan geriye dönüş projesini yapan ve birçok
uzayla ilgili innovation a sahip Moon
Society isimli özel bir cemiyettir. Bu
cemiyetin başkanı Peter Kokh uzaya
yerleştirilecek çok büyük iki mercekle dünyadaki kolektörleri besleyebileceklerini ifade etti. Ayrıca Space
Solar Power sistem projesini Orlando da Mayıs’ta yapılan İnternational
Space Development Conference’da
açıkladı. Gösterilen kroki, resim ve
animasyonlardan sonra NASA ve
National Space Society sistemin çalışacağını kanıtladığını ifade ettiler.
Kokh bu fotovoltaik santral
ve nakil antenlerinin güneş ışınlarından elde edilen elektrik enerjisini Kısa Dalga vasıtasıyla yeryüzüne gönderileceğini açıkladı.
Burada kullanılan fotovoltaik pa-
neller konvensiyonel panellerdir
ve bir değişikliğe sahip değildirler.
Burada elde edilen elektrik modüllerde kısa dalgalı frekansa çevrilir ve antenler vasıtasıyla dünyaya
gönderilir. Modüllerin birkaçı bir
arada çalıştırılarak büyük bir şehrin
elektrik enerjisi temin edilebilir. Bu
fikir yukarda uzayda 24 saat kesintisiz güneş ışınlarının bulunmasından
kaynaklanmaktadır. Bu suretle
dünyadaki herkes istediği kadar
bu temiz ve çevreci enerjiye sahip
olacaktır. Bu teorinin pratikte netice verdiği, yapılan prototiple kanıtlanmıştır. Orijinal sistemde kısa
dalga önce dünya üzerindeki bir toplama istasyonuna gönderilecektir.
Dünyadaki istasyonda bir RECTENNA (Rectifying Antenna’nın kısaltılmışı) çevirici antene gelecektir.
Gelen kısa dalgalar hedeften şaşarlarsa akım otomatik olarak derhal
kesilir, kısacası çok emniyetli bir
sistemdir. 36 bin Km den gönderilen bu kısa dalga huzmesi silindirik
kalamaz aynen bir el feneri huzmesi
gibi konik bir demete dönüşür. Bu
yüzden 5.8 Gigahertz’le gönderilen
kısa dalgaları alabilmek için kenarı
5 Km olan bir alana ihtiyaç olur. Bu
enerji tarlalarında pek tabii fotovoltaik paneller yoktur, gelen kısa
dalga akımlarını doğru akıma veya
alternatif akıma çeviren çeviriciler
vardır. Rectennaların bulunduğu
alanlar solar panellerin kullanıldığı
enerji paktlarından çok farklıdırlar.
Zira rectenna’nın altında kalan alan
başka gayeler için mesela ziraat için
kullanılabilir, hiçbir tehlikesi yoktur.
Pacific Electric Company, Kalifoniya’nın güneyindeki 150000
evin enerjisini temin için 200 megavatlık bir solar santral kurması hususunda Amerikan Hükümetinden
bir talimat almıştır. 2012 senesine
kadar Kullanılan toplam enerjinin
%20’lik bölümünü yenilenebilir enerji
olması planlanmıştır.
Japon hükümeti de bu sistemle
çok ilgilenmektedir. İşin araştırması
için senelik 10 milyon$ tahsis etmiştir. Jaxa firması 2015te bir test
uydusu planlamıştır. Ayrıca Mitsubishi ve İHİ diğer 14 Japon firması
ile bir konsorsiyum yapıp, bu iş için
15 milyar € toplamışlardır.
Bu tip solar enerji ile sadece Amerika ve Japonya uğraşmamaktadır
diğer ülkelerde güçlerinin yettiği
kadar Fotovoltraik uzay santralleriyle meşgul oluyorlar. Bilhassa
İsviçre bunların başında geliyor.
Schaffhausen’deki Space Energy
şirketi uzaya daha alçak bir yörüngeye 40 uyduyu 3 sene içerisinde gönderecek. Başlangıçta bunlar sadece
yörüngelerinde dolaşacaklar. İsviçreliler de Boings Delta 4 raketlerini
kullanacaklar. 15 ton ağırlığındaki
uydular robotlarla birlikte 300 Km
mesafedeki yörüngeye gönderilecek
ve 2 sene sonra ünitelerden bir tanesi
bitmiş olacak ve üretime geçecek.
2029 senesine kadar 15 ünite daha
bitmiş olacak. İlk ünite 12 ile 16 milyar dolar arasına mal olacaktır. Daha
sonrakiler ise, 7 – 8 milyar dolara
mal olacaktır. Zürich’deki ve diğer
birçok finans gurupları bu işe iştirak
edeceklerini beyan ettiler. Hindistan aynı metotla 15 sene içerisinde
120 Cigavat enerji elde etmek için
200 milyar dolar tahsis etti. Hindistan çok büyük bir ülke olduğu için
enerjinin naklinde büyük kayıplara
uğramaktadır. Hâlbuki bu sistemde
enerji nerede kullanılacaksa alıcı
160
orada olacaktır, dolayısıyla kayıp
çok azalacaktır.
Dünyamızı kirleten en büyük etken fosil yakıtların enerji üretiminde kullanılmasıdır. O zaman ilk yapacağımız iş enerji tasarrufu, fosil
yakıtlardan ve atom santrallerinden
vazgeçmektir. Enerji tasarrufu için
de ülkede kullanılan toplam enerjinin %40’lık bölümünü sarf ettiğimiz
konutlardan başlarsak, yanlış bir şey
yapmış olmayız. Alman trafik, inşaat
ve şehir geliştirme bakanı Wolgang
Tiefensee bu konuda şunları söylemektedir.
Eğer biz küresel ısınmaya karşı
bir şey yapmak istiyorsak, önce enerjiyi gerektiği yerde gerektiği kadar
kullanmamız ve konutlarda enerji
tasarrufunu ön safhaya çıkarmamız
gerektiğine inanmamız lazımdır.
Zira Almanya’da kullanılan toplam
enerjinin %40’lık bölümü konutlarda kullanılmaktadır. Ve biz biliyoruz
ki konutlarda büyük enerji tasarruf
potansiyeli yatmaktadır.
İlk iş olarak binalarda kullanılan
toplam enerjiyi 2012’ye kadar %30
aşağı çekmeye ve 2020’ye kadarda tekrar %30 tasarruf etmeyi
planladık. Bunun için konutlarda
enerji tasarrufu için yapılacak tadilatlara verdiğimiz düşük faizli kredileri artırdık ve kapsama alanını
çok genişlettik. Enerji ile ilgili bütün
aktörlerin bize yardımcı olmalarını
bekliyoruz. Enerji tasarrufu için yeni
fikirlere yeni buluşlara, yeni malzemelere kısacası yeni innovationlara
acilen ihtiyacımız var. Ayrıca yaz,
kış ve soğuk sıcak bölge diye ayırım
yapmadan enerji tasarruf kaidelerini sıkı bir şekilde uygulamalıyız.
Verilere göre Almanya’da 17 milyon konut bulunmaktadır, 2005 senesinde bu konutlardan ısınma ve
soğutma için 191 milyon ton CO2
havaya verilmiştir. Burada yapılacak
iş, binanın dış kabuğunu ısıyı geçirmesine müsaade etmeyecek şe-
kilde yapmak, bina tekniği ile ilgili her şeyin enerji tasarrufu baz
alınarak yapılmasını temin etmektir.
Eski binalar muhakkak ısı yalıtım
teknikleri göz önüne alınarak restore
edilmelidir.
Pencere bir bina için sadece konfor ve görünüş değildir. Maksada
uygun yapıldığında büyük bir enerji tasarruf kaynağıdır. Günümüzde
gelişmiş teknolojilerle üretilen kaliteli pencereler, az ısı kaybeder, emniyetlidir, her türlü hava şartlarına
uyar, performansını uzun seneler
korur. Isı tasarrufu açısından pencere bir binanın en önemli yapı elemanıdır. Zira bir ülkede kullanılan
toplam enerjinin %40’ı binalarda
kullanılmaktadır (Almaya’da %40)
ve bir binada kullanılan toplam enerjinin %75’i ısıtma ve soğutma için
kullanılır. Çok katlı bir binada bunun
%48’i pencereden kaçar.
Bunun manası, bir ülkede kullanılan toplam enerjinin ≈%12’si tedbir
alınmazsa pencereden kaçar demektir. Biz Türk milleti olarak pencereye gerekli önemi vermediğimiz için,
Avrupalılar bize siz ‘Pencereyi duvardaki bir deliği kapama olarak
görüyorsunuz’ diyorlar. Pencereyi
mini bir enerji santrali gibi görmek
lazımdır. Zira en ucuz enerji üretimi
tasarruf edilen enerjidir. Biz petrolün
50 $ olduğu zaman hesapladık, Eğer
Türkiye’de doğru pencere, doğru
izolasyon yapılsa, senede 5 milyar
$ ülke olarak cebimizde kalacaktı.
Demek ki biz Atom santrali yerine doğru pencere imal etmek için
yatırım yapsak, hem atom santralline ihtiyacımız kalmayacak ve her
sene hemen hemen bir atom santralli
parası cebimizde kalacak. Bu parayı
da güneş enerjisine yatırırsak, artan enerji ihtiyacımızı da karşılamış
olacağız. Dünyamızda en erken
10 sene en geç 40 sene sonra zaten
güneş enerjisinden başka bir enerji
kullanılmayacak ve bu teknolojiye
sahip ülkeler dünyanın da her yönden
hakimi olacaklardır. Almanya 10 sene
içerisinde toplam enerjisinin %40’nı
güneş enerjisinden elde edeceğini
planladı. Zaten bu yüzden ‘Eski
Kömür Ocağı’ diye adlandırdıkları
atom santrallerini sırayla devreden
çıkarmaya başladılar. Çok yakın bir
zamanda hepsi duracak. Elalem Gider Mersin’e biz gideriz tersine!
Bu ucuz enerji ile deniz suyundan
hidrojen elde edilecek ve patlamalı
motorlarda yakıt olarak kullanılacak.
Hidrojen motorda yandığında egzoz gazı olarak su açığa çıkacak
ve çevre de kirletilmemiş olacak.
Almanya büyük sahrada böyle
bir projeyi yaptı. Deniz suyundan
elde edilecek hidrojen, İtalya üzerinden, Almanya’ya sevk olacak ve
patlamalı motorlarda yakıt olarak
kullanılacak.
Biz maalesef ülke olarak problemlerimize anlık çözümler buluyor, asla uzun vadeli programlar
yapmıyoruz.
Enerjinin muhakkak uzun vadeli
planlanması gerekir, bütün gelişmiş
ülkeler böyle yapmaktadır. Ayrıca
fosil yakıtların 40-50 senelik ömrü
kalmıştır. Atom santrallerinin insanlık ve dünyamız için ne kadar tehlikeli olduğunu Çernobil ve Japonya
kanıtlamıştır. Atom santrallerinin
iyiliği – kötülüğü üzerinde hala münakaşa yapmak abesle iştigaldır.
Enerji için uzun vadeli plan yapmamak, geri kalmışlığın sembolüdür. n
tema
PVC KAPI ve PENCERE PROFİL FİRMALARI
PVC DOOR and WINDOW PROFILE COMPANIES
169
ADOPEN
Organize San. Böl. 2. Etap 0740 Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
www.adopen.com
[email protected]
PVC Pencere Kapı ve Panjur Sistemleri.
DWT
Adres: İstanbul Cd. No:29 Gebze/Kocaeli
T: +90 262 677 77 77 (pbx)
F: +90 262 677 77 00
Web: www.dwt.com.tr
Ürün Grubu: DWT PVC Pencere ve Kapı
Profil Sistemleri
AKAPEN
Ankara Kayseri Kara Yolu 27 Km.
Kayseri
T: +90 352 385 11 77 (pbx)
F: +90 352 385 11 80
www.akapen.com.tr
[email protected]
PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri
WIN-OPEN
Org. San. Böl. 2. Etap Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
www.win-open.com
PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri
PİMAŞ
İstanbul Cad. No:29 Gebze/Kocaeli
T: +90 262 677 77 77 (Pbx)
F: +90 262 677 77 00
www.pimapen.com.tr
PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri
VEKA
Zümrütevler Mah. Akşemsettin Cad.
Nurhan Sok. Söylemez İş Merkezi no: 10/3
Maltepe - İstanbul
T: +9 0216 399 27 F: +9 0216 399 27
www.veka.com.tr
PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri
ERPEN
2. Organize San. Böl. Muammer Güler
Bulvarı No: 17 Başpınar / Gaziantep
T: +90 342 337 2050
www.erpen.com.tr
PVC Pencere ve kapı sistemleri profil
imalatı, Sineklik Sistemleri
ESENPEN
A.O.S.B. 10006 Sok. No:71
Çiğli - İzmir
T: +90 232 376 70 11 (pbx)
F: +90 232 376 70 10
www.esenpen.com.tr
[email protected]
PVC Profil Sistemleri
İÇ ANADOLU BÖLGE DİSTRİBÜTÖRÜ
ERPLAST YAPI MALZEMELERİ
Yeni Marangozlar San. Hacı Yusuf Mescit
Mah. Cemiyet Sok. No: 32
Karatay - Konya
T: F: +90 332 342 35 18
PVC Kapı ve Pencere Profili, PVC
Aksesuarları, Sineklik Grubu
MAESTRO
Adres:İstanbul Cad. No: 29 Gebze /
Kocaeli
T: +90 262 677 77 77 (Pbx)
F: +90 262 677 77 00
Web: www.pimasmaestro.com
Ürün Grubu: Maestro PVC Pencere ve
Kapı Profil Sistemleri
UNIPLAST
Velibaba Mah. Ankara Cad.
No: 150 Pendik / İstanbul
T: +90 216 307 9639
F: +90 216 307 5647
www.uniplast.com.tr
[email protected]
PVC Profil Sistemleri
BESE METAL
Org. San Böl. 6. Cad. No: 19 Kayseri
T: +90 352 321 22 45 (pbx)
F: +90 352 321 24 69
www.mywin.com.tr
[email protected]
PVC Pencere ve Kapı Sistemleri,
Destek Sacı, Hazır Pencere
EGEPEN deceuninck
Atatürk Org. San. Böl. 10003 Sokak No.5
Çiğli - İzmir
T: +90 232 398 98 98
F: +90 232 376 71 63
www.egepen.com / [email protected]
PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri
Sincan Org. San. Böl. Altınordu Cad.
No:2 Sincan / Ankara
T: +90 312 267 1225 (pbx)
F: +90 312 267 2094
www.prokal.com.tr
[email protected]
PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri
PLASPEN
Adres: Org. San. Böl. 2. Etap Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
Web: www.plaspen.com.tr
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Panjur
Sistemleri
ZÜMRÜTPEN
Örnek Mah. Uğur Mumcu Cad. 1597 Sk. No:
4 (2. Evren Oto San. Sit. Yanı)
Esenyurt -İstanbul
T: +90 212 605 07 05 - F: +90 212 605 03 65
www.zumrutpen.com.tr
[email protected]
Gedizpen Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi
Distribütörü
AKPLAST
Tuzla Kimya Sanayicileri Org. San. Bölg.
Melek Aras Bulvarı No: 61 34956
Tuzla / İstanbul
T: +90 216 593 05 72
F: +90 216 593 17 55
www.aplas.com.tr - [email protected]
PVC Kapı ve Pencere Sistemleri
KARPEN
4. Org. San. Böl. 83404 Nolu Cad. No: 8
Şehitkamil Gaziantep / Türkiye
T: +90 (342) 357 02 70
F: +90 (342) 257 02 79
www.karpen.com.tr
[email protected]
PVC Kapı ve Pencere Sistemleri
PLASTHERM
Hadımköy Yolu Üzeri
Ömerli Köyü Girişi / İstanbul
T: +90 212 798 2828
F: +90 212 798 2829
[email protected]
www.plastherm.com.tr
PVC Profil Sistemleri
WİNSA
Halyolu Cad. No:5 Bay Plaza K:12 34752
Kozyatağı-Kadıköy-İstanbul
T+90 216 574 58 65
F: +90 216 469 55 70
www.winsa.com.tr
PVC Pencere Profil Sistemleri
PENTECH
Org. San. Böl. 2. Etap Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
www.pentech.com.tr
PVC Pencere Kapı Sistemleri
PLASWIN
Org. San. Böl. 2. Etap Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
www.plaswin.com
PVC Pencere ve Kapı Sistemleri
170
PROFİL KAPLAMA FİRMALARI /
Coating Profile Companies
ALÜMİNYUM FİRMALARI
Aluminum Companies
ERSAŞ ALÜMİNYUM
Ersaş İş Merkezi Topçular Mah. İncirlik Cad.
No:18Eyüp / İstanbul
T:+90 (212) 674 84 84 (Pbx)
F: +90 (212) 501 95 76
[email protected]
www.ersasaluminyum.com.tr
Alüminyum Doğrama, Cephe Giydirme,
Panjur&Kepenk Sistemleri, Cam Balkon,
Tente, Perde, Duşakabin, Doğrama ve Küpeşte
Aks. Kompozit Panel
WİNKAP
Üniversite Mah. Uran Cad. Zakkum Sk.
No:3 Parseller-Avcılar/İstanbul
T: +90 212 695 20 24
F: +90 212 695 30 33
[email protected]
PVC ve Alüminyum Profil Üzerine Lamine
Kaplama, Lamineli Pervaz ve Lambri Satışı
KAPI ve PENCERE AKSESUARLARI / Doors & Windows Accessories
ROTO FRANK LTD.ŞTİ.
Alemdağ cad.Site Yolu No: 20 Kınataş İş
Merk.Ümraniye / İst.
T:+90 216 634 09 01 - F: +90 216 634 15 78
www.roto.com.tr
Kapı ve Pencere Aks., Kepenk Aks., Kilit
Sis., Katlanır Kapı ve Sürme Sistemleri
DETAY AÇILIM
Nilüfer Tic. Merkezi 637. Sk. No: 7/K
Nilüfer / Bursa
T: +90 224 441 90 55 (Pbx)
F: +90 224 441 70 66
M: +90 532 614 15 05
[email protected]
PVC, Alüminyum, Ahşap
Kapı ve Pencere Sistemleri
KEMENTAŞ
Esentepe Mah. Yunus Emre Bulvarı
Gamas Sanayi Sitesi B Blok No:9/A
(34 265) Sultangazi - İstanbul
T: +90 212 475 10 92
F: +90 212 475 08 72
www.kementas.com - [email protected]
Alüminyum, Panjur, Plastik ve Ahşap
Bakım - Onarım Ürünleri
EMRE KALIP
Ömerli Mah. Adnan Kahveci Sok.
No:36 Koos. Koop. Arkası
Hadımköy / İstanbul
T: +90 212 798 3400 F: +90 212 798 3405
Web: www.emrekalip.com
Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere
Aksesuarları
A2 KAPI ve PENCERE AKS.
Akdağ Cad. No:24 Şerifali - Yukarı
Dudullu Ümraniye / İstanbul
T: +90 216 499 3031 F: +90 216 499 3033
www.a2aksesuar.com
[email protected]
Kapı ve Pencere Aksesuarları
ŞAHBAZ METAL
Eski Edirne Asfaltı Baltaş Kilimci San. Sit.
No: 1/98 Bereç-Bayrampaşa-İstanbul
T: +90 212 563 48 93- +90 212 418 17 66
F: +90 212 578 56 95
www.sahbazmetal.com.tr
[email protected]
Kapı ve Pencere Aksesuarları
Sürme Aksesuar Grubu
BEST KALE CIVATA
KALE KAPI PENCERE SİST.
Atatürk Cad. Başak Sok.
No: 39 34610 İstanbul
T: +90 212 677 4126 (pbx) F: +90 212 643 2666
www.kalepensistem.com
Çift Açılım Sistemi, Çift Kanat Sistemi,
Tek Açılım ve Sürme Sistemleri,
Kilitli kapı İspanyoletleri, Vasistas Makası,
Menteşe Grubu, Karşılıklar.
Yeni Baraj Yolu Çobançeşme Mevkii No: 12
Alibeyköy-istanbul
T: +90 212 625 62 62 (pbx)
F: +90 212 625 76 00
www.bestkalecivata.com.tr
[email protected]
Ağaç Vidaları, Sac ve Matkap Uçlu Vidalar,
Makine - Alçıpan Vidaları, Sunta Vidaları,
İmbus Cıvatalar, Rondelalar, Somunlar
BULGAN İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Hacı Sabancı Org. San. Böl. Çanakkale
Cad. No:5/A Sarıçam / Adana
T: +90 322 394 34 14 - F: +90 322 394 34 24
www.bulgangroup.com.tr
[email protected]
Sürme Kapı ve Pencere Kilit Sistemleri
STANDART CİVATA
Çiğli Organize A.O.S.E 10037
Sokak No: 8 İzmir
T: +90 232 376 77 87 F:+90 232 376 75 60
www.standartcivata.com
[email protected]
PVC Kapı ve Pencere Sistemleri, Bağlantı
Elemanları, ( Matkap Uçlu Vida, İspanyolet
Vidası, Buldex) Sineklik Tülü
İLERİ KALIPÇILIK
Adres :Atatürk San.Bölg.Ömerli Mah.
Hakkı İleri Cad.No: 31 34555 Hadımköy /
İSTANBUL
T: +90 212 771 15 32
F: +90 212 771 15 40
Web: www.vorne.com.tr
Ürün Grubu: Aksesuar Sistemleri
ÇAĞDAŞ AÇILIM
YAPI ELEMANLARI A.Ş.
Merkez: İçerenköy Mah. Şafak Cami Sok.
No: 9 Ataşehir / İstanbul
T: +90 216 573 20 00 F: +90 216 574 49 49
Ege Bölge Müdürlüğü: 5733/3 Sk. No:7
Karabağlar / İzmir
T: +90 232 253 34 53 F: +90 232 253 24 34
www.cagdasacilim.com.tr
Kapı ve Pencere Aksesuarları,
G-U BKS Ege Bölge Dağıtıcısı
G-U
Osmangazi Mah. Sevil Cad. No: 2
Sancaktepe-İstanbul
T: +90 216 311 79 39
F: +90 216 311 79 40
www.g-u.com.tr
[email protected]
Pencere Donanımları, Kapı Donanımları,
Otomatik Giriş Sistemleri
PVC PENCERE ÜRETİCİ BAYİLER
PVC Window Fabricator Dealer
ASC PLASTİK
Mersin Tarsus Org. San. Böl. Rüştü Kazım
Yücelen Cad. No: 7 Mersin
T: +90 324 676 45 40
F: +90 324 676 45 41
www.ascplastik.com.tr
[email protected]
Kapı-Pencere Sistemleri, Panjur Sistemleri,
Kepenk ve Sineklik Sistemleri
TAKAVÜTOĞLU
Loros Mah. Kutsal Cad. No: 16/F
Meram - Konya
T: +90 332 375 02 29
F: +90 332 375 02 29
[email protected]
PVC Pencere ve Kapı, Ahşap Doğrama,
Balkon Kapatma, Ahşap Kapı, Mobilya,
Mutfak, Vestiyer, Banyo Dolabı
DERYAPEN
Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok. No: 61
Zeytinburnu / İstanbul
T: +90 212 679 3720
F: +90 212 416 1656
www.deryapen.com
[email protected]
PVC Kapı Pencere Doğrama İmalatı
ELEMEK PVC
G.M.K. Bulvarı D.S.İ. Yanı No: 506
(Sultaşa Otel Karşısı) Mersin
T: +90 324 341 16 07
F: +90 324 341 52 03
[email protected]
PVC Pencere ve Kapı Sist. Üretimi
ÇALIKPEN
Özgür Mah. Kadife Cad.
No:20/A Yüreğir/Adana
T: +90 322 322 83 83
F: +90322 322 49 49
www.calikpen.com.tr
[email protected]
Kapı ve Pencere Sistemleri
171
ÖZERPAN
Sivas Cad. Ardıç Apt. Altı NO:9
Yıldırım Beyazıt Mah. Serhat Mobilya
YanıMelikgazi / KAYSERİ
T: +90 352 224 86 96
www.ozerpan.com.tr
[email protected]
PVC Kapı Pencere Doğrama İmalatı
ÇAĞPLAS
Çalık Halil Mah. Mustafa Kemal Paşa Cad.
No: 47 Bursa
T: +90 224 482 40 96 / F: +90 224 482 40 76
www.cagplas.com / [email protected]
EGEPEN / Deceuninck, INOUTIC,
TWINSON, NEES SYSTEM,
CAM BALKON
DANIŞMANLIK, BELGELENDİRME, BİLGİSAYAR, YAYINCILIK FİRMALARI
Consulting, Certification, Computer, Publishing, Companies
ABT BİLGİSAYAR
Dilek Sabancı cad. Tasarımkent Sit. D
Blok D:2 Ataşehir / İstanbul
T: 0216 469 10 01 - F:0216 469 10 05
www.abt.com.tr - [email protected]
PVC Kapı ve Pencere Üretim ProgramıCam Üretim Prog. Optimizasyon, Otomasyon, Sineklik ve Panjur, Cam balkon
Programları
ALBERK QA TEKNİK
Fevzipaşa Cad. Kandiş Plaza NO:59/4
K.Bakkalköy / İstanbul
T:+90 0216 572 49 10 / F: +90 0216 572 49 14
www.gatechnic.com
CE Belgelendirme Hizmetleri
SİSTEM DANIŞMANLIK
5. Etap 1. Kısım Blok D10 Daire 14
Başakşehir / İstanbul
T/F: +90 212 488 36 21
Gsm: +90 533 363 89 08
www.sistemdanisman.com
sistem-danismanlı[email protected]
Fabrika Kurulum Hizmetleri
172
ALÜMİNYUM AKSESUAR FİRMALARI
KESİCİ TAKIM FİRMALARI
Cutter Set Firms
Aluminum Accesory Companies
DOĞAN TİCARET
Yeşilova Mah. Londra Asfaltı No: 70/B E-5
Üzeri (Yan Yol) Küçükçekmece - İstanbul
T: +90 212 579 03 97 F: +90 212 579 03 96
www.dogan-ticaret.com
[email protected]
Küpeşte Aks. Cam Balkon, Alüminyum
Pergola, Alüminyum Doğrama Aksesuarları,
Paslanmaz, Kış Bahçesi, PVC Doğrama.
AKSU BIÇAK
İkitelli Org. San. Böl. Demirciler San. Sit.
G1 Blok No:471-472 İkitelli / İst.
T: +90 212 549 0102 / F: +90 212 671 3308
www.aksubicak.com.tr
[email protected]
PVC Doğrama Makineleri İçin
Bıçak İmalatı
ÇİFT CAM FİRMALARI
Double Glass Companies
ERDEMİR CAM
Kocasinan merkez Mah. Bağcılar Karayolu
No:16 / 1 Bahçelievler-İstanbul
T: +90 0212 474 03 17 - 18 / 0212 657 27 12
F: +90 0212 656 41 96
www.erdemircambalkon.com
www.erdemircam.com
[email protected]
Çift Cam, Cam İşleme, Toptan Cam Satışı,
Cephe Cam İmalatı,
Dekoratif ve Lamine Camlar
TOPRAK CAM
ASCAM
Mersin - Tarsus Org. San. Böl. Rüştü Kazım
Yücelen Cad. No: 7 Mersin
T: +90 324 676 46 10 - F: +90 324 676 45 41
www.ascamgrup.com.tr
[email protected]
Isıcam Klasik, Isıcam
Konfor, Isıcam Sinerji, Düzcam
TOPRAK CAM
Mustafa Kemal Paşa Mah. Aydın Sk.
No: 40 Avcılar - İstanbul
T: +90 (212) 423 04 68
F: +90 (212) 690 84 00
[email protected]
Çift Cam, Cam İşleme, Toptan Cam Satışı
PANJUR ve KEPENK FİRMALARI / Rolling Shutter Companies
DENGE YAPI LTD. ŞTİ.
Birlik San. Sit. 2. Cd. No: 11
Beylikdüzü / İstanbul
T: +90 212 876 48 00 / F: +90 212 876 48 88
www.storrol.com / [email protected]
Otomatik Panjur, Otomatik Kepenk, Garaj
Kapıları, Endüstriyel Seksiyonel Kapılar,
Fotosselli Kapılar
TARANTULA
Kayışdağı Mah. Akyazılı Cad. No:100
Ataşehir/ İstanbul
T: +90 216 527 33 26 / F: +90 216 527 33 27
www.tarantula.com.tr
[email protected]
Güvenlik Sistemleri
NEES İSTANBUL
Tavukçu Yolu Cd. No: 289
Yukarı Dudullu -İstanbul
T: +90 216 313 97 13 F: +90 216 313 94 63
www.nees.com.tr / [email protected]
Alü. Panjurlar, Stor-Dekoratif Garaj Kapıları
Bahçe Kapısı Motorları, Fotoselli Kapılar
Centronic Akıllı Panjurlar, Seksiyonel
Kapılar, PVC Hızlı Kapılar, Sineklik Sistemleri, Garaj Kapıları, Mağaza Kepenkleri
CROCIST
Çavuşbaşı Cumhuriyet Cad. No: 170
Kavacık / İstanbul
T: 0.216 479 90 81 (82-83) F: 0.216 479 90 84
www.crocist.com
Otomatik Kapı, Kepenk Sistemleri,
Panjur Sistemleri
EGEBETA
Fabrika: 10020 Sok. No: 9 İTOB /
Menderes / İzmir
T: +90 232 799 02 16 - F: +90 232 799 02 59
www.egebeta.com.tr
www.sundurmaci.com
Oto. Bariyer Sist. Endüstriyel Kapı Sist. İş
Yeri Güvenlik Kepenkleri, Açık Otopark
ve Sundurma Sist. Garaj Kapısı Sist. Bahçe
Kapısı Sist. Panik Barlı Yangın Kapıları
PROFİLİST
Atatürk Cad. Fatih Mah. Cerrah Sk. No:1
Sultanbeyli / İstanbul
T: +90 216 496 32 82 - F: +90 216 496 05 58
www.profilistkepenk.com.tr
[email protected]
Galvaniz Sarmal Çelik Kepenk, Garaj Kapıları,
Endüstriyel Fabrika Kapıları, Yana Kayar
Bahçe Kapı Otomasyonları, Kollu Bariyer Sist.
Fotoselli Kapı
KAPI ve PENCERE İŞLEME MAKİNELERİ
Door & Window Procesing Machines
173
“Alışılmışın Dışında”
KABAN MAKİNA
Atatürk Organize Sanayi Böl.
Ömerli Mah. Mimoza Sok. No: 8
Hadımköy / İstanbul
T: +90 212 866 25 00 (pbx)
F: +90 212 771 16 83
www.kaban.com.tr
[email protected]
PVC Alüminyum ve Profil İşleme
Makineleri
ÖZÇELİK MAKİNA
Anadolu Mah. Kuzey Yan Yol Cad.
No: 8 Orhanlı 34956 Tuzla İstanbul
T: +90 216 304 20 10
F: +90 212 216304 19 88
www.ozcelik.com / [email protected]
Alüminyum ve PVC Pencere ve Kapı
Üretim Makineleri
VERMAK MAKİNA
Mecidiye Mah. Fatih Bulvarı No: 449
Uzundere, Sultanbeyli/İstanbul
T: +90 216 419 40 65 - 419 47 80
F: +90 0216 419 70 95
www.vermak.com.tr
Alüminyum PVC Kapı Pencere
Makinaları
SETİNO MAKİNA
Yeni Doğan Mah. Rami Kışla Cad. Erka
Sokak Erciyes Emintaş No: 125/128
Bayrampaşa / İstanbul
T: +90 212 613 71 10 F: +90 212 613 71 11
www.setino.com.tr
[email protected]
Profesyonel Kapı&Pencere Üretim ve
Aksesuar Montaj Makineleri
CAM BALKON FİRMALARI
Glass Balcony Companies
BKS KATLANIR CAM SİSTEMLERİ
İvedik Organize Sanayi Öz Anadolu San. Sit.
682. Sk. No:9 Ostim Yenimahalle - Ankara
T: +90 312 395 0 495
F: +90 312 395 0 494
www.bkscam.com - [email protected]
Cam Balkon Sistemleri
PİMAŞ PLASTİK İNŞ.
MALZEMELERİ A.Ş.
İstanbul Cad. No:29 Gebze / Kocaeli
T: +90 262 677 77 77 (Pbx)
F: +90 262 677 77 00
www.pimascamoda.com
[email protected]
Pimaş Camoda Camlama Sistemleri
Profil Sistemleri
KAPI
FİRMALARI
Door Companies
PROKAL PANEL
Sincan Org. San. Böl. Altınordu Cad. No:2
Sincan / Ankara
T: +90 312 267 1222
F: +90 312 267 0886
www.prokal.com.tr
[email protected]
PVC Kapı Dolgu Panelleri
PANOCAM KATLANIR CAM SİSTEMLERİ
Cihangir Mah. Ulubaş Sk. No: 9
Avcilar/İstanbul
T: +90 212 422 67 67 / F: +90 212 422 87 72
www.panocamlama.com
[email protected]
Katlanır Camlama Sistemleri
MAKROWİN
Müminler Cad. Sandalcı SK. No: 7
Sancaktepe / İstanbul
T: +90 216 561 41 42
F: +90 216 311 81 33
www.makrowin.com
[email protected]
Cam Balkon ve Kış Bahçesi Sistemleri
DESTEK SACI
Reinforcement Steels
ADOKAPI
Adokapı Org. San.Böl. 2.Etap Antalya
T: +90 242.258 13 33
F: +90 242.258 15 64
www.adokapi.com.tr
Ahşap Kompozit Kapı Sistemleri
AFRA PROFİL
Merkez: Mimarsinan Org. San. Böl. 19.
Cad. No: 50 Mimarsinan/Kayseri
T: +90 352 294 35 35F: +90 352 294 35 36
Akdeniz Böl. Müd: Etiler Mah.
Evliya Çelebi Cad. No: 33/1 Antalya
T:+90 242 322 00 18 F: +90 242 322 02 47
www.afraprofil.com.tr
Destek Sacı
KEÇECİ METAL
25 Aralık San. Sit. 5.Ada 2. Tip No: 19
Şehitkamil-Gaziantep
T: +90 342 238 04 02
F: +90 342 238 04 02
www.kececimetal.com
[email protected]
PVC Destek Sacı İmalatı
174
EKSTRÜZYON KALIP ve MAKİNELERİ
Extrusion Tools & Machinery
SHANGHAI JARI
EXTRUSION TECHNOLOGY CO., LTD.
#567 Minqiu Rd, Shanghai, China
T: +86-21-68729716 or
+86-13764315930 F: +86-21-68728716
www.jaritooling.com
Extrusion Tools for PVC Window
Profiles, Downstream Lines
(Calibration table - Puller&Cutter),
Turn-key Solutions.
MASTİK, SİLİKON,
CONTA ve
YAPIŞTIRICILAR
Sealants, Silicone,
Gaskets and Adhiesives
EGESEMBOL
Atatürk Organize San. Böl. 10002 Sk.
No:41 35620 Çiğli / İzmir
T: +90 232.328 28 78-79 F: +90 232.328 28 80
www.egesembol.com / [email protected]
PVC Kapı-Pencere Contaları, Ahşap KapıPencere Contaları, Beyaz Eşya Contaları
CAM MAKİNE
ÜRETİCİLERİ
Glass Machinery
Manufacrurers
MARKA MAKİNE
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 5
No: 252 Okmeydanı İstanbul
T: 0212 320 55 46
F: 0212 222 54 12
www.markamakine.com.tr
[email protected]
Tek ve Çift Taraflı Temizleme Sistemleri
Temperleme Çıkışı, Baskı Öncesi, Yıkama
Öncesi ve Sonrası
LİDER MAKİNA
Topçular Ferhatpaşa Cad. Ozar Sanayi Sitesi A
Blok 12/1 Bayrampaşa / İstanbul
T: +90 (212) 544 50 60 (3 Hat)
F: +90 (212) 544 50 63
www.lidermakina.com.tr
[email protected]
PVC Pencere Profilleri, Lambri,
PVC Boru, Polietilen Boru,
PPRC Boru Üretim Makinaları
MUTFAK BANYO
FİRMALARI
Kitchen Bathroom
Companies
DERYAPEN
Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok. No: 61
Zeytinburnu / İstanbul
T: +90 212 679 3720
F: +90 212 416 1656
www.deryapen.com
[email protected]
Mutfak ve Banyo Dolapları İmalatı,
HAMMADDE
FİRMALARI
Raw Materials
ANSTAB
İkitelli Org. San. Böl. İpkas San Sit. 10/B
Blok No: 42 Başakşehir / İstanbul
T: +90 212 549 86 00 / F: +90 212 549 86 02
www.anstab.com / [email protected]
Kalay, Stabilizatör, Kurşun Stabilizan, Impoot,
Modifier (Darbe dayanım artırıcı) Procens Aid
(Proses Yardımcısı), PA, CPE, BSA (Klorlu
P.E.) P83, Nitril Kaucuk, Kaydırıcılar G10, G70,
G32, G15, G40, ESO (Epoki Soya Yağı), Siyah
Boyar Maddeler, Titan, Steerik Asit (Triple)
MİKROSAN
Gebze Plastikçiler Sanayi Bölgesi
6.Cadde 62. Sokak No:4 Gebze / Kocaeli
T: +90 262 751 06 05
F: +90 262 751 20 02
www.mikrosanmak.com
[email protected]
Ekstrüzyon Makine ve Kalıpları
DUŞAKABİN
FİRMALARI
Shower Cabin Companies
SIRDUŞ DUŞ ve KÜVET KABİNLERİ
Türkiye Genelinde ve
Yurtdışı Bayilikler Verilecektir...
Cebeci Cad. 2463 Sok. No: 5 Sultançiftliği
G.O.P - İstanbul
T: +90 212 476 99 54 - 212 619 46 51
F: +90 212 476 99 55
www.sirdus.com.tr
[email protected]
Duş ve Küvet Kabinleri
CAM MALZEME
FİRMALARI
Glass Material Firms
KATSAN KİMYA SAN.
Şaşmaz Sit. A. Blok.Cemal Bey İş Hanı
Kat.5 No.21 Kozyatağı / İST.
T: +90 216 380 09 89
F: +90 216 380 10 49
www.katsankimya.com
[email protected]
Yapıştırıcı ve Yapı Kimyasalları
SİNEKLİK FİRMALARI
Fly Screen Companies
TRIOKA
Sedir Mahallesi Gazi Bulvarı
Gökşen Apt. No :130/B Antalya
T: +9 0242 345 13 13
F: +9 0242 345 13 11
www.trioka.com.tr
[email protected]
Sineklik Sistemleri
NOFLY
Eski Acıpayam Yolu Vatan Bulvarı No: 84
Bağbaşı / Denizli
T: +90 258 - 266 11 55
F: +90 258 266 10 55
www.nofly.com.tr
[email protected]
Sineklik Sistemleri
175
İnşaat Metrekare Maliyeti, Bu Yılın İlk Yarısında Geçen
Yılın Aynı Dönemine Göre Yüzde 14,8 Oranında Arttı
T
ürkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK), ‘’Yapı İzinleri
İstatistikleri 2011 Yılı 2.
Dönem Sonuçları’’nı açıkladı. Buna
göre, inşaat metrekare maliyetleri,
bu yılın il yarısında (Ocak-Haziran)
geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 14,8 oranında artarak 630,6
liraya çıktı.
Belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların
“arsa payı hariç” inşaat metrekare
maliyetleri bu yılın ilk yarısında
630,6 lira oldu. Geçen yılın aynı
döneminde ise inşaat metrekare
maliyeti 549,17 lira olarak belirlenmişti.
2011 yılının ilk 6 ayında belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı veri-
len yapıların yüzölçümünde yüzde
17,2, bina sayısında yüzde 18,1, değerinde yüzde 7,8, daire sayısında
yüzde 15,7 oranında düşüş kaydedildi.
Geçen yılın aynı döneminde Yapı
Ruhsatına göre konut bina sayısı
49 bin 80 iken, bu yılın aynı döneminde 40 bin 186 olarak belirlendi.
Konut yüzölçümleri de söz konusu
dönemde 48 milyon 873 bin 358
metrekare oldu.
2011 yılının ilk yarısında geçen
yılın aynı dönemine göre belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin
Belgesi verilen yapıların yüzölçümünde yüzde 19,1, bina sayısında
yüzde 16,7, değerinde yüzde 33,7,
daire sayısında yüzde 23,3 oranında
artış oldu.
İlk 6 ayda Yapı Kullanma İzin
Belgesine göre yapıların yüzölçümü
44 milyon 997 bin 812 metrekare
iken, bunun 27 milyon 299 bin 867
metrekaresi (yüzde 60,7) konut, 11
milyon 734 bin 648 metrekaresi
(yüzde 26,1) konut dışı ve 5 milyon
963 bin 297 metre karesi (yüzde
13,2) ise, ortak kullanım alanı olarak
gerçekleşti. n
camcad
index
pencad

Benzer belgeler

ADO-CRP - WinWorld

ADO-CRP - WinWorld Cam işlemede biz Şişecam ürünlerini kullanırken, ithal ucuz camların kullanılıyor olması yine önümüzde bir sorun olabiliyor. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana ç...

Detaylı