21Aralık2011yurticiyurtdisidestekfonlari - Se-Yap

Transkript

21Aralık2011yurticiyurtdisidestekfonlari - Se-Yap
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
SEYAP (Sinema Eseri Yapımeıları
Meslek
Birliği), 2011 yılının son "Çarşamba
Toplantıları" 21 Aralık 2011 tarihinde Sinema Güç Birliği Binası'nın sekizinci katında
bulunan toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Toplantı Konusu: Film Yapımları için gereken yurt içi ve yurt dışı fonlar hakkında genel
bilgiler
Konuşmacılar: Se-Yap Yönetim Kurulu Üyeleri
Zeynep Özbatur Atakan (Başkan)
Baran Seyhan (Başkan Yard.)
Serkan Çakarer (Üye)
Yamaç Okur (Üye)
Zeynep Özbatur Atakan: Bugün, Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği olarak Yönetim
Kurulu üyesi arkadaşlarım ile birlikte bir yılı kapatırken, Kültür Bakanlığından destek alan
veya destek için başvuracak olan, uluslararası fonlar konusunda bilgi almak isteyen
sizlerin sormak istedikleri üzerinden bir söyleşi yapmaya karar verdik. Meslek Birliğimiz
bünyesinde daha önce Destekleme Kurulu çalışmaları, Dağıtımcı firma temsilcileri ile film
dağıtım
süreçleri
ve Eurimages bilgilendirme
toplantıları
gerçekleştirdik.
Bugünkü
toplantımız bir etkileşim toplantısı olsun. Ben ve Yönetim Kurulu arkadaşlarım, Se-Yap'ta
ilk yılımızı Şubat ayında doldurmuş olacağız. 2011 Se-Yap için zorlu bir yıloldu.
yeniden oturtmak, yapımcılık kriterlerini
olacak çözümler
üretmek,
yaratmak
Sistemi
oluşturmak, yapımcı meslektaşlarımıza destek
ve yeni arayışlar
sorunlarımız ve gelecek yıl için beklentilerimiz
ile geçti.
Bugün, mesleki
üzerine konuşacağız. Bu noktada sözü
Başkan Yardımcısı arkadaşım Baran Seyhan'a bırakmak istiyorum.
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
Baran
Seyhan:
tanımladığımız
Hoşgeldiniz,
ayaklarınıza
sağlık. Zeynep
Hanımın
söylediği
üst başlığın dışında sizlerden gelebilecek dilek ve öneriler
gibi
etrafında
şekillendireceğiz bugünkü toplantırmzı. Bu itibarla konu başlığı dışında her türlü soruyu
cevaplamak, elimizden geldiğince fikir vermek niyetiyle buradayız.
Yamaç
Okur:
Ama yine de toplantının
bir amacı var. Toplantının
konusu "Fonlar".
Buradaki dört yapımcı da gerek yurt dışı fonlardan, gerekse yurt içindeki tek fonumuz
olan Kültür Bakanlığı desteğinden faydalanmış yapımcılardır. Dolayısıyla Türkiye ve farklı
ülkelerdeki uygulamalar ile ilgili tüm sorularınızı yanıtlayabiliriz.
Serkan Çakarer: Hoşgeldiniz, sorularınız üzerinden hareket etmek uygun olacaktır.
Yamaç Okur: Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleri için çok yakın zamanda başvurular
başlayacak. Aranızda projesi olup Bakanlığa başvurmayı düşünen var mı?
Zeynep Özbatur Atakan: Altı proje var. Daha önce başvurmuş ve destek alan proje var
mı?
Umut Kacargil (Biz Film): "Evdeki Yabancılar" isimli projemiz ile biz destek aldık.
Hatice Yakar (HY Film): Çekmiş olduğum filmim var.
Zeynep Özbatur Atakan: Bir de Aydın beyin var galiba.
Aydın Erel (S.Sanat Multimedya):
Zeynep Özbatur Atakan:
Sistemde sizleri zorlayan
Evet. Benim filmim belgesel.
Buradan başlayabiliriz. Kafanıza takılan soruları iletebilirsiniz.
noktalar
nelerdir?
Rahat gerçekleşen
Sistemin iyi ve kötü yönleri ile ilgili görüşlerinizi iletebilirsiniz.
noktalar
nelerdir?
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
Yamaç Okur: Şu an herhalde en zorlayıcı konu, destek başvuru tarihlerinin
belirsiz
olması. Başvuracak kişiler için Bakanlığın hala tarihi açıklamamış olması zor bir durum.
Tacım Açık (Saatleri Ayarlama
Enstitüsü):
Ben Tacım Açık. Kutluğ Ataman ile beraber
çalışıyoruz. Kültür Bakanlığı destekleri için başvuruların açıklanmasını bekliyoruz. Bu
konuyla alakalı olarak bilgi alabilir miyim? Belgelerin tamamlanması
süreci nasıldır?
Verilen destek bedelleri ne kadardır? Başvuru için gereken belgeler nelerdir?
Baran Seyhan: Başvuru tarihleri
ile ilgili bilgiyi resmi olarak almak istedik. Sizlerin de
bildiği gibi, daha önce Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü olarak faaliyet gösteren
birim bir Kanun Hükmünde Kararname ile Telif Hakları ve Sinema olmak üzere iki genel
müdürlüğe
ayrılmıştır.
uğraşmaktatar.
Bakanlık görevlileri
bu değişimden doğan pratik sıkıntılar ile
Aslında geçtiğimiz hafta başvuruların açılması gerekiyordu.
Sanıyorum
önümüzdeki hafta başında başvurular açılacaktır. Ama kendimizi en kötü ihtimalle Ocak
ayının ilk haftası belli olacakmış gibi hazırıayabiliriz.
tutmanızda
fayda olacaktır. Mümkünse
Bu sebeple projelerinizi
başvurular açılır açılmaz projelerinizi
hazır
hemen
gönderin. Çünkü Bakanlık sekretaryasında bir sıkışıklıkjyığılma yaşanacaktır. Bu yığılma
pek çok aksaklığa sebep oluyor.
oluşturuyor.
Başvuru yapan projeler
için negatif
bir etken
Sekretarya ne kadar geniş zamanda inceleme yaparsa o kadar rahat bazı
tahsislere gitme imkanı doğabilecektir.
Sizlere verebileceğimiz
naçizane ilk tavsiye bu
olacaktır. Atlanmaması gereken bir diğer konu ise; yeni şirket kurmuş ve "Aday Yapımcı
Belgesi"
olmayan
tamamlanmasıdır.
başvuruların
şirketler
Takvim
için
hemen
teknik
hemen
kapandığını düşünürsek,
sorunların
şöyle
sekretaryanın
çıkmaması
görünüyor.
için
eksikliklerin
Ocak ayı içerisinde
incelemesinden
sonra projeler
Destekleme Kurulu üyelerine ulaşacak - Mart ayında-o Destekleme Kuruluna da bir
inceleme süresi veriliyor.
Nisan ayı sonu Mayıs ayı başında kararların açıklanmasını
bekleyebiliriz.
Zeynep Özbatur Atakan: Başvuru yapacakların kaçı ilk film projesi?
Yamaç Okur: Beş proje var.
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
Zeynep Özbatur Atakan: Az önce Baran Seyhan'ın da söylediği gibi, "Aday Yapımcı
Belgesi" almak oldukça önemli. Şöyle bir yanlış anlama oluyor; Meslek Birliğinden
alacağınız "Nitelik Belgesi", üye olun veya olmayın sizin yapımcılık yapabileceğinizi
gösterir bir belgedir. Bu belge ile siz Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuru yaparak
"Yapımcı Belgenizi" alacaksınız. Bakanlığa başvurular internet üzerinden yapılıyor. ilk
fırsatta incelemenizi öneririm.
Her şey hazırlandıktan sonra son dakikada yapımcı
belgesinin olmadığı fark edilebiliyor. Kendi çevremden biliyorum ki; son gün bu belgenin
eksik olmasından dolayı başvuruların kabul edilmediği oldu. Bu yüzden yapımcı belgenizi
bir an önce alın.
Soru: Şirket olması gerekiyor mu? Yoksa bireyolarak başvuru yapabilir miyiz?
Baran Seyhan: ilk film, ilk yönetmen kategorisinde başvurduğunuz takdirde, yönetmen
daha sonra şirket kurmak durumunda kalacaktır. Başvurunuz onaylandıktan sonra sizden
tüzel kişilik oluşturmanız istenecek.
Soru: Başvurduktan sonra başka bir şirket üzerinden işlemleri yürütmek mümkün mü?
Baran Seyhan: Maalesef bu konuda bir sıkıntı var. Bizim kanaatimize göre yasa buna
müsait ama uygulamada şöyle bir esas var. Başvuruyu yapan tüzel kişilik değilse şahsen
başvuru yapıyorsa kendisinin ana kurucu ortağı olduğu bir şirket veya şahıs firması
kurması isteniyor.
Yamaç Okur: Şirket değil, sadece şahısfirması.
Serkan Çakarer: Bu konuda bir örnek olay var, anlatayım. ilk film için destek alan bir
arkadaşımız şahıs şirketi kurmak zorunda kaldı. Ben de yapımcı şirket olarak olaya
müdahiloldum.
Prodüksiyonu yaptık. Önümüzdeki sene ilişik kesme yapacağız. ilk
yönetmen yapım desteği aldıktan sonra açtığımız bir şahıs şirketi var, bir de yapımcı
şirket var. Diyelim Bakanlıktan 200.000.- TL aldınız. Filminizin bütçesi 1 milyon TL.
Bakanlık desteği dışındaki kalan finansmanı yapımcı olarak ben bulduğum için, bütün
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
finans kontratları benim üzerime. Dolayısıyla filmin bütün gelirleri de bende oluşacak.
Fakat Kültür Bakanlığı muhatap olarak destek alan firmayı tanıdığı ve desteği o şirkete
verdiği için en nihayetinde bütün gelirler giderler oluştuktan sonra bu iki firma arasında
bir fatura alışverişinin olması gerekiyor. Bu operasyonu Kültür Bakanlığına kabul
ettirebilmeniz
için başta bir protokol yapmanız gerekiyor. Bu söylediğim mantıksal,
finansal ve hukuki olarak geçerli bir yol fakat nasıl sonuçlanacağını tam bilmiyorum.
Ancak her durumda filmi tamamladıysanız başınız belaya girmez. Bu durumu ben mevcut
ilk yönetmenlik film destekleri için bir örnek olay "case study" olarak görüyorum. Süreç
tamamlandığında, sonraki toplantılarda sonuçları ile anlatırım. Meslek Birliği olarak
Bakanlığa bazı önerilerimiz var. ilk yönetmene verilecek desteğin şirket kurdurulmadan
verilmesi bu önerilerden biridir. Bu öneriler üzerine çalışılıyor.
Baran
Seyhan:
Sizin sorunuz özelinde şunu söyleyebiliriz. Şahsi olarak başvuruda
bulunursanız, projenizin desteklenmesi halinde sizden bir tüzel kişilik oluşturmanız
istenecektir.
Serkan Çakarer: Ama adınız soyadınız olması gerekiyor değil mi şirketin?
Yamaç
Okur:
Şahıs şirketi olması gerekiyor. Bir de ilk film destekleri ıçın kural
değişiklikleri oldu. Mehmet Eryılmaz'ın katıldığı toplantıda bunlardan bahsetmiştik.
Başvuran proje sayısını düşünürsek
bu değişiklikler çok önemli. Yeni bir sisteme geçildi.
ilk film desteği için başvuran yönetmenlere Ankara'ya gidip projelerini sunma şansı
verilecek. Bir puanlamadan sonra ilk yirmiye giren projeler, yapımeısı varsa yapımeısı ile
beraber yoksa sadece yönetmeni ile Destekleme Kuruluna projelerini sunma şansına
sahip olacaklar. Bu olumlu bir gelişme. Daha önce de bahsettiğimiz gibi destek miktarları
çok düşük. Dolayısıyla kendinizi sadece bakanlıktan alınacak fona göre ayarlamamanızı
tavsiye ederiz. Mutlaka başka finansal kaynaklar aramalısınız.
Selin Vatansever (Terminal Film): Ben post -
prodüksiyon ile ilgili bir soru sormak
istiyorum. Bildiğim kadarıyla şöyle bir durum var, bilemiyorum değişiklik söz konusu mu?
Projenizle post - prodüksiyon desteğine başvuruyorsanız tHmin vizyona çıkmamış olması
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
gerekiyor. Ya da desteği alıyorsanız, desteği almadan filmin vizyona çıkmamış olması
gerekiyor gibi bir durum söz konusuydu sanıyorum. Fakat bu kuralın dışında kalan
projelerin
olduğunu
duymuştum.
Örneğin Mart ayında vizyona çıkıp Nisan ayında
belirlenen
kurul kararı ile destek alabilen projelerin
olduğu kulağımıza gelmişti ama
detayını bilemiyorum Bu konuda danışmak istiyorum. Son durum nedir?
Baran Seyhan:
Öyle bir örnek yok. Mevzuattaki
tabiri ile söylemek gerekirse yapım
sonrası desteği, filmin çekiminin tamamlanmış olması ve hatta izlenebilir bir kopyanın
oluşturulmuş olması gerekmektedir. Çoklukla bir dağıtım desteği olarak algılanmaktadır.
Böyle algılandığı
için asli koşul filmin
gösterime
girmemiş
olmasıdır.
Vizyon da
demeyelim, herhangi bir festivalde gösterilmesi dahi bu anlamda bir sıkıntı yaratabilir.
Bu arada önümüzdeki
tarihlerde
açıklanacak desteklerde yapım sonrası desteği yer
almayabilir. Önümüzdeki aylarda bu destek ayrıca açılabilir. Projenizin özel durumundan
bakarsak filminizin
önümüzdeki altı ay içinde vizyona girmesi konusunu destek alma
beklentiniz varsa ertelemeniz gerekebilir.
Yamaç Okur: istanbul Film Festivali "Köprüde Buluşmalar" bu yıl, henüz kesinleşmedi
ama %90 ihtimalle
tamamlanmış
yeni
bir ödül
ekliyor.
"Work
veya en az %50'si tamamlanmış
Kazanan projenin ödülü ise projenin
post'unun
in progress"
ödülü.
Çekimleri
projeler bu ödüle adayolabilecekler.
tamamının
karşılanması. Bu şartlara
uygun proje varsa şu sıralar çekilen veya yazın çekilmiş kurgusu belli ölçüde bitmiş, biten
projeler ideal adayolabilirler.
Projelerin teslim tarihi Mart ayıdır. Nisan ayında ise sonuç
açıklanacak. "Post" unun da Mayıs ayında yapılacağını düşünürseniz ona göre ayarlama
yapmanız gerekecektir.
Baran Seyhan: Özellikle ilk film başvuruları ile ilgili olarak aklıma gelen bir hususu daha
belirteyim. Başvurunuzu daha kuvvetli kılmak için az önce Yamaç beyin de bahsettiği bazı
uygulama değişikliklerine dikkat etmek lazım. Proje sunumu, Meslek Birliği olarak da çok
önem verdiğimiz bir konudur. Ek olarak; daha önce çekilmiş kısa filmleriniz varsa bunlar
projenizin değerlendirilmesinde
önem arz ediyor. Destekleme Kurulu üyeleri bu konuya
önem veriyor dikkat ediyorlar. Onun dışında projenin danışmanları, referanslar kısmı,
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK SiRLiGi
artık özellikle ilk yönetmenlik başvurularında önemli bir hal aldı. Bu sebeple projenizin
danışmanlarını size ait referansları daha dikkatlice oluşturmalısınız. Hatta yok ise
oluşturmanızda fayda var. Tavsiye ederim. Net imzalar ile kapsamlı referans mektupları
ile dosyanızı kuvvetlendirin. Değerlendirme esnasında sizin lehinize bir faktör olacaktır.
Sıkı bir incelemeye tabi tutuluyor. Belirtmiş olduğunuz referanslar ve danışman kişilerin,
kurumların uzman kişilerin dosyadaki konumlarının gerçekliği sıkı bir incelemeye tabi
tutulacaktır bilginiz olsun.
Zeynep Özbatur Atakan:
Bu noktadan ben bir şeyler eklemek istiyorum. Danışman
mağduruyum diyebilirim. Burada pek çoğunuz benim öğrencim. Biliyorsunuz benden
referans istendiği zaman özellikle inanıyorsam destekliyorsam referans veriyorum. Hatta
eğer o anda hala gelişmesinin yeterliliğine inanmıyorsam "şu an değil ama bir sonraki
projeye" diyorum. Sektörde de yıllardır birbirimiz ile yardımlaşıyoruz, destekliyoruz. Son
toplantıda yirmi proje vardı ben bir projeye referans mektubu koydum. Neredeyse yirmi
projenin tamamında benim ismim vardı. Ama benim haberim olmadığından, projelerin
negatif puan almaları söz konusu oldu.
Uluslararası alanda da, geçtiğimiz yaz
Saraybosna'da Türkiye'den giden projelerden birine ayrıntılı bir referans mektubu
koymuştum ve desteklediği m, inandığım bir projeydi. Türkiye'den giden en az üç projede
ismim yer almıştır. Referanslar artık tek tek aranmakta ve teyit alınmaktadır. Bu
konularda dürüst hareket etmeli, projenize güvenmelisiniz. Projenizi sağlam bir şekilde
sunmalısınız.
Baran Seyhan: Referans vermek konusu dosyanız için olmazsa olmaz değildir. Ama eğer
dosyanızda referans var ise gerçekliği önemlidir.
Geçen toplantıda
bir projenin,
destekleme kurulunda ilgimi çekmiş olan bir projenin sırf bu sebeple geçemediğini
belirtmek isterim. Referans ve danışman kısmındaki kişilerin bu durumdan haberleri
yoktu. Bu konu tenkit edildi. Destekleme Kurulunda da konu paylaşıldı ve proje
geçemedi.
SiNEMA ESERi YAPIMCllARI MESLEK BiRıiGi
Zeynep Özbatur Atakan:
Ben destekleme kurulunda görevli iken pek çok ilk yönetmen
başvurusunda Nuri Bilge Ceylan'ın adını görüyordum. Arayarak sorduğumda ise haberi
olmadığı bilgisini alıyordum.
Yamaç
Okur:
Referans olunduğu zaman muhakkak referans mektubu olması lazım.
Telefon numarası veya e-mail adresi yazmak yerine örneğin Nuri Bilge Ceylan'ın o proje
hakkında yazdığı bir şeyolması lazım.
Ben proje dosyaları hakkında bir şey söyleyeyim. Bize de proje dosyası geliyor. iyi bir
proje dosyası hazırlamak oldukça önemli. Son bir iki yıldır, proje dosyalarının çok daha iyi
olduğunu görüyoruz. Burada da şöyle bir şey yapılıyor, iyi bir proje dosyası geliyor,
kopyalanmaya başlıyor. Aynı proje dosyasından görmeye başlıyorsunuz. Projenize özgü
dosya hazırlamak çok önemlidir. Sizin olduğunuzu belli eden, bütçesi, finans planı ile
projeyi yansıtan dosyaların hazırlanması önemlidir.
Zeynep Özbatur Atakan: Burada benim söylemek istediğim bir şey var. "Bütçe formları"
konusu. Geçen yıl bir sebeple temasa geçtiği m bir kişiden bütçe formu geldi. Form 2001
yılında Tayfun Pirselimoğlu'na
hazırladığım formun
kopyalanarak gelmiş haliydi.
Yapımeılık yapıyorsanız kendi formatınızı yaratmayı mutlaka öğrenmeniz gerekmektedir.
Ya da bir formatı kendinize özgü uygulamanız gerekmektedir. Aksi takdirde belli oluyor,
bütçede proje ile ilgili olmayan mantıksız kalemler görmeye başlıyorsunuz.
Yamaç Okur: Öyle şeyler oluyor ki; başka projenin karakterlerinin isimleri kalmış oluyor.
Serkan Çakarer: Şöyle durumlar oluyor. Soruyorum, "bu bütçenin bu filme ait olduğuna
emin misiniz?" Yok, o bütçe "falanca" filmin bütçesi deniyor.
Zeynep
Özbatur
Atakan:
Sektörde dolaşan bütçelerin çoğunluğu bu masada oturan
yapımeıların formatlarından kaynaklıdır.
Baran Seyhan: Benimkiler demode oldu. Benimkiler elinize geçerse kullanmayın. Özetle
şöyle bir hal var. Başvuru dosyalarının büyük kısmını gördüm. Süse,şekle, ambalaja ciddi
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
bir önem veriliyor.
Bu, işinize saygı duyduğunuzun
bir gösterisi ama ansiklopedi gibi
yapılmış işler var. Oraya harcanacak emeğin içeriğe yönlendirilmesi
daha gerekli. Bütçe
konusu özellikle bizim destekleme kurulu üyeleri ile yaptığımız birebir görüşmelerde
yapımcı meslek birliği olarak özellikle altını çizdiğimiz bir konudur.
Bütçelere dikkat
edilmelidir. Çünkü bir projenin belirleyicisi senaryodur ama tek önemli unsuru senaryo
değildir.
Diğer
noktaların
da
çok
önemli
olduğunu
birebir
görüşmelerimizde
arkadaşlarımıza naklettik. Bu konuda toplantılar da yaptık. Artık bütçelere daha dikkatli
bir şekilde bakılacaktır.
Projenin gerçekleşebilir
olduğunu yansıtan unsurlardan
biri
bütçedir. Uçmayalım, kaçmayalım, gerçekçi olalım. 600-700 bin TL ye gerçekleşecek bir
projenin bütçesini 1.800 bin TL olarak sunmayalım. Çünkü projenizin itibarı zedelenir. iki
açıdan zedelenir, siz yanlış bilgi vermiş konumuna
konumunda
düşersiniz veya bu işi bilmiyor
olursunuz. Her iki durum da sizin aleyhinizedir.
Destekleme kurulunda
çalışan arkadaşlar şu an oradalar. dün buradaydılar veya buradaki arkadaşlar yarın
destekleme
kurulunda
görevalacaklar.
Bu işi bilen insanlar, neyin ne kadara mal
olabileceğini biliyorlar. Gerçekçi, projenize uygun bütçe tanımlamaları lehinize olacaktır.
Yamaç Okur: Şunu da belirtelim ki; bütçeye göre destek alınmıyor. ilk film projelerine
bakıldığında hemen hemen herkes aynı tutarı alıyor. Daha büyük bütçe verdiğinizde
daha fazla para almıyorsunuz. Bu sebeple bütçeniz ne kadar gerçekçi olur ise o kadar iyi.
Baran Seyhan: ilk film projeleri ile ilgili bir konuya daha dikkatinizi çekmek isterim.
Elinizde doğru bir hikaye var, senaryo iyi yazılmış ise sizlerin destekleme kurulu üyelerini
ikna etmeniz gerekmektedir.
Söylediklerimden
ilk film projeleri büyük projeler olmasın
anlamı çıkmamalı. Projeniz büyük ise sizin kendinizi ona göre tanımlamış
olmanız
gerekiyor. Buna muktedir olduğunuzu ikna etmelisiniz.
Yamaç Okur: Açık söylemek gerekirse, 1.5 milyon TL bütçeli bir ilk projeniz olduğunu
düşünelim. Destek alacağınız maksimum tutar 250.000.- TL. Geriye kalan para nereden
bulunacak? Buna dair ipucu veremiyorsanız o zaman o proje ile başvurmak anlamsız
olacaktır.
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
Zeynep Özbatur Atakan:
Ekim ayında üyelerimizle, Mehmet Eryılmaz'ın katılmış olduğu
bir toplantı gerçekleştirmiştik. Destekleme Kurulu çalışmalarını içeren toplantıda Kültür
Bakanlığının verdiği desteğin bir destekleme olup olmadığını konuşmuştuk. Yüksek
bütçeli bir projede 250.000.- TL destek ile film çekimine başlanabiliyor. Geriye kalan
tutarın nereden nasıl bulunacağı bilinmediği için çocuk ölü doğuyor. Bugüne kadar kaç
filme ne kadar tutarlarda destek verilmiş incelemek gerekiyor. Bütçenin kalan kısmının
garantisini sağlamış olmalısınız ki çocuk ölü doğmasın. Kültür Bakanlığı desteğini aldıktan
sonra başka destekleri temin edip filmin çekimine başlanması gerekmektedir.
Serkan Çakarer:
Ben de finans planı ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Genellikle
herkes "finans planı" safhasında sınıfta kalıyor. Finans planı hayatta çok fazla karşımıza
çıkan bir şey değiL. Herkes iyi kötü hayatında bir bütçe formatı görmüştür. Ev bütçesi
vardır, apartman yöneticiliği yapmıştır orada bütçe vardır. Yani bütçe bir nebze olsun
aşina olduğumuz bir şey. Ben komisyonda hiç görevalmadım. Görevalırsam bütçeden
önce finans planına bakarım. Çünkü varsayımı görmek isterim. Şöyle bir finans planı
varsa mesela ben bütçeyi incelemem;
Kültür Bakanlığı 1 milyon TL
X şirketi 1 milyon TL
Bu şekilde finans planı yapılmış bir projenin senaryosunu dahi okumaya gerek yoktur.
Çünkü yola çıkış tamamen yanlıştır. Kültür Bakanlığı destek miktarı zaten bellidir.
Bütçenin kalan kısmının da hangi kaynaklardan temin edileceğinin net bir şekilde kurula
anlatılabilmesi
gerekmektedir.
Finans
planı,
ilk
filmini
çekecek
arkadaşların
yapamayacakları bir konu. Onun için mutlaka projenizi göndermeden önce tecrübesine
güvendiğiniz, daha önce destek almış yapımcılar ile finans planınızı paylaşın, danışın.
Bütçeniz bana göre bu sebeple önemli değiL.
Prodüksiyon amirine 5.000.- TL ödeme
yapacağınızı belirtmiş olabilirsiniz ama akrabanızdır para almadan çalışır. Reelolarak ne
kadar para harcadığın önemli ama kritik nokta varsayımınızın ne olduğudur. Kültür
Bakanlığı dışında nerelerden para getirmeyi planlıyorsun, hedefliyorsun ve bunlar ne
kadar realist. Eurimages desteğine, bugüne kadar hiç
başvurmamiş
olmasına rağmen
500.000.- EURyazan var. Destek rakamları kurul üyeleri tarafından bilinmektedir. Finans
planı önlerine geldiğinde planın ne kadar realist olduğunu ölçebilirler. Yapılan anlamsız
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
başvurular birilerini gereksiz meşgul ediyor ve belki de olumlu sonuçlanabilme ihtimali
olan projelerin değerlendirilmesini zorlaştırıyor. Sınırlı bir para var ve destek alabilecek
proje sayısı belli. Şöyle örnekler var; destek veriliyor ancak para kullanılamıyor ve iade
oluyor. Bu sebeple en azından kendi kafanızda filmi bitirip ikna olup bir yapımcıya
danışıp görüş alın derim. Şunu da unutmayın, başvurunuza para çıkması ve sizin projeyi
yapamamanız durumunda
başka birinin yapılabilir
projesinin önüne set çekiliyor
duygusu önemli bir sorumluluk getirmektedir. Bir yapımcı olarak film çekme etiği ile ilgili
bu konunun mutlaka göz önünde bulundurulmasını gerekli görüyorum.
Yamaç Okur: Senin söylediklerine destek olarak, senaryo hazır olduğu anda yönetmen
veya yapımcı destek için başvurma eğilimine giriyor. Senaryonun hazır olması yeterli
değil aslında. Proje dosyasında rnekanlara gidilmiş olduğunun hissettirilmesi, oyuncular
ile görüşmelere başlandığının hissettirilmesi gerekiyor.
Baran Seyhan: Senaryo=Proje değildir bunu atlamayalım.
Zeynep
Özbatur
Atakan:
Projenin bileşenlerini doğru koymak gerekiyor. Projem red
oldu, senaryomu harcadılar diye düşünmemek gerekir. Eksiklikleri anlamak gerekir. Bizi
ilgilendiren en önemli noktalardan bir diğeri de Eurimages sisteminin de aynı olması. Bu
tip fonlar ve destekler yapımcılar ile çalışmaktadrrlar.
Çünkü ticari bütün sorumluluğu o
kişiye teslim ediyorlar, hesabını da o kişiden soruyorlar. Dolayısıyla yapımeının inandığı
senaryo kadar projeyi nasıl tamamlayacağı konusunda da ikna etmesi gerekiyor. Yapımın
mantığını nasıloluşturmuş, iskeletini nasıl kurmuş, stratejisini nasıl geliştirmiş, gerçekçi
mi? Bütün bunları derleyip topartamak
proje anlamına gelir. Bir eğitimci olarak
söyleyebilirim, bir projem var başka bir şey, bir senaryom var başka bir şey. ikisi
arasındaki farkı ayırmamız gerekiyor. Destekleme kurulunda çalışırken de, senaryo
tartışıldığı zamanlarda, senaryo gerçekleştirilebilir mi bunu sorardım.
Yamaç Okur: Sık düşülen hatalardan biridir. Senaryo belki çok iyi ama sinopsis kötü,
yönetmen görüşü kötü. Sinopsisi kötü olan projenin şansı azdır.
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
Zeynep Özbatur Atakan: Pratik olarak
tretmandan
aslında proje
değerlendirmesi
snopsis ve
başlıyor. Tahmin edileceği gibi çuvallarla başvuru geliyor. Şimdi elektronik
ortama geçildi. Ben de önce sinopsis ve yönetmen görüşünden tretmandan
başlayarak
buna uygun bütçe ve finans planına bakıyordum. Ondan sonra senaryoyu inceliyordum.
Öne çıkarak fark yaratacağınız nokta sinopsis, yönetmen görüşünüz
Baran Seyhan: Sinopsis, tretman
Değerlendiren
ve bütçeniz.
ve yönetmen görüşü için koyulmuş kurallara uyun.
kişilerin yorulacağını düşünerek, sayfa kısıtlamalarına puntolara önem
verin.
Nermin Aytekin (Yedi Film): Post - prodüksiyon ve ikinci film için desteğe başvurmayı
düşünüyorum
ama
yönetmeliğe
göre
mümkün
görünmüyor.
Nasıl
bir
çözüm
üretebilirim?
Baran Seyhan: Şimdi post - prodüksiyon
için başvurun, ikinci film için diğer turda
başvurun. Aynı şirket ve yönetmen de aynı olduğu için böyle yapmanızı tavsiye ederiz.
Yamaç Okur: Yönetmen henüz projesini tamamlamadan aynı yönetmene başka bir proje
için destek verilmesi bu kadar rekabetçi bir sektörde aynı kuruldan çıkamaz. Dünyanın
farklı ülkelerindeki uygulamalar da farklı değiL.
Aydın Erel (S.Sanat Multimedya): Müracaatlar red edildiğinde gerekçe belirtilmiyordu.
Bu durum ile ilgili bir değişiklik oldu mu?
Baran Seyhan: Kriterlere uygun değildir şeklinde gerekçe gösterilmektedir.
Yamaç Okur: Yönetmelikte açıkça red olan proje bir daha başvuramaz denilmektedir.
Baran Seyhan: ilk bakışta insan gerekçesini görmek istiyor. Ancak çok sayıda başvuru
var. Hepsine tatmin edici gerekçeler yazmak çok kolay değiL. Kaldı ki kurul pek çok
kişiden oluşuyor ve herkesin görüşü farklı. Her proje için bir iki kişi muhalefet şerhi
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
koysa, bütün o muhalefet şerhlerinin de yazılması gerekiyor. Uygulamada da aksilik
oluşturmasının yanında benim bildiğim böyle bir örnek model yok.
Serkan Çakarer: O model şundan dolayı yok. Eurimages veya diğer yurt dışı fonlarda,
başvurduğunuzda orada bir sekreterya var, Genel Sekreterlik var. Projeler komisyon
önüne gelmeden önce ciddi test ve filtrelemelerden
geçiyor. Orada komisyonun yüz
yüze kaldığı proje sayısısınırlı. Dolayısıyla insanların projeler üzerine uzun süre tartışacak
konuşacak red edilmesi ile ilgili herkesin gerekçe gösterebileceği zaman ve enerji kalıyor.
Bizde ise durum dilekçe yazmak gibi. Siz başvurudaki fiziki şartları yerine getiriyorsanız
tüm projeler komisyona geliyor. Dolayısıyla komisyon boğuluyor. 400-500 tane proje ile
sizin beklentilerinizin karşılanması zor. Ancak bizim de üzerinde çalıştığımız konu; ilk
başvuru sırasında, değerlendirme sırasında bir takım kriterlerle projeleri sınırlandırıp
kurula daha nitelikli projelerin gitmesinin sağlanması.Az önce Yamaç beyin söylediği gibi
20 tane projenin sunum yapması. Gerekli filtrelemeler
yapılmazsa yüzlerce insanla
konuşmak gerekecektir. Bizde fiziki bir kontrol listesi var. Eğer o listeye uygunsa direkt
komisyona havale ediliyor. Bu sebeple kurul boğuluyor.
Baran Seyhan: Biz bu filtreleme
sistemlerini geliştirmek ıçın kapsamlı bir çalışma
yapıyoruz. Belli bir noktaya getirdik ama tam bitmedi. Bittikten sonra sunmadan önce
sizlerle paylaşacağız.Filtrelemenin iyi çalışmasıgerektiğini savunuyoruz.
Zeynep Özbatur Atakan: Fonlar yapımcılar ile çalışır demiştim. Eurimages örneğinde,
senaryonuz dünyanın farklı yerlerinde bağımsız senaryo doktorlarına okutulur. Aynı
zamanda çalışma grubu olur. Filtrelemeden sonra senaryo için bir puanlama yapılır.
Ayrıca yapımcı olarak verdiğimiz dosyanın puanı var. Sistem sizi her aşamada uvanr.
Eksiklikleri veya hataları söyler. Finans planı önemlidir. Kanıtlar istenir. Finansınızın%80
garantili olması gerekir. Eurimages'a son noktada başvurmuş olmanız gerekir. Yani %1520 Eurimages desteği ile proje tamamlanacak diyebilmek gerekir.Bunun içinden de
%Sl'ini başvururken teyit etmiş olmanız gerekmektedir. Eksiklikleriniz sizin filtrelemeye
takılmanıza sebep olur.
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI
Ahmet Hızarcı (Atlas Multimedya):
MESLEK BiRLiGi
Eurimages ve Kültür Bakanığı uygulamaları ters
yönlü. Sanıyorum sıkıntı buradan çıkıyor. Bizde Kültür Bakanlığı destekleme fonu bir
başlangıç fonu. Herkes önce Kültür Bakanlığı desteğini alıp sonra diğer fonlara yöneliyor.
Bu
durum
ciddi
sorunlar
doğuruyor.
Eurimages
modelinde
ise
önce
diğer
finansmanlarınızı buluyorsunuz. Eksik kalan kısmı için Eurimages'a başvuruyorsunuz. O
noktaya geldiğimizde ise hazırladığımız proje dosyası doğru ve ciddi bir dosya olmuş
oluyor. Proje neredeyse bitme noktasına geldiği için çok gelişmiş ve doygun bir şey
oluyor.
Kültür Bakanlığı başlangıç noktası olduğundan
filtreleme
problemleri
çok ham oluyor. O nedenle
çıkıyor. Fonları biraz daha yatay başlıklar halinde tartışabilirsek,
Kültür Bakanlığının son nokta olabilmesi için neler yapılabilir diye tartışırsak daha iyi
olacak.
Serkan Çakarer: Olmaması gerekiyor ama. Tam tersi ilk yer olması için uğraşıyoruz.
işlerimizin kolaylaşması için ilk başvuru noktası olması önemlidir.
Zeynep Özbatur Atakan: Kamu desteği yurt dışında da birincidir. Kamu desteği almış
olmak bir kriterdir,
Bunun
da
bir filtrelemedir.
başlangıcı
bulunmasını
noktası
kolaylaştıracaktır.
bulabilmenizi
Kendi ülkesinde bir finansman yaratabilmiş
Kültür
Bakanlığıdır.
Kültür
Bakanlığı desteği
Örneğin, TV satışlarını destekler,
sağlar. Bu sebeple tarihler
mi?
para
iyi niyet mektubu
konusunda da hassasız. istiyoruz ki bütün
fonlardan önce Kültür Bakanlığı destekleri belli olsun.
Yamaç Okur: Temel sıkıntı ilk son meselesinden öte sistemin nasıl işlediği ile bağlantılı.
Türkiye'de
sistem vapımcı üzerinden yürümüyor.
yürüyor. Yapımcı üzerinden yürümediği
proje sahibine zorla şirket kurduruluyor,
istemiyor
olabilir
kuwetlendiren
veya yapımcı olmak
Eurimages fonu yapımcı üzerinden
şuradan belli, ilk film için destek alındığında
yapımcı ol deniyor. Halbuki yapımcı olmak
için gereken
bilgiye sahip değil. Yapımeıyı
bir sistem olmadığı için, fon ile de desteklenmediği için tam tersine riski
yaydığı için ortaya bir sürü yapımcı şirket, birbirleri
doğmasına sebep oluyor.
ile rekabet eden birçok şirketin
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiCii
Ahmet Hızarcı (Atlas Multimedya):
söyledim.
Problem
Kültür
Ben sadece birinin baş diğerinin son olduğunu
Bakanlığından sonraki aşamada çıkıyor. Problem;
yaptığınız finans planı içinde bile kalan kısmı tamamlayamamanızdır.
doğru
Türkiye'deki birçok
filmin temel problemi budur. Bu nasıl formüle edilmeli, bu açık kısımlar nasıl kapatılmalı
noktasında yeni başlıklar neler olmalı. Aslında bu konuları da biraz konuşabilirsek iyi
olur. Yurt dışını da dahil edelim, önemli olan eksik kalan bölümü nasıl tamamlayacağız.
Baran Seyhan: Burada projesi desteklenmiş ama finansmanı tamamlayamadığı için proje
gerçekleşme safhasına gelmemiş örnekler var galiba, var mı? Destek almış, çekime
başlanmamış bir proje, sizin?
Umut Kacargil (Biz Film): "Evdeki Yabancılar" yönetmeni
Ulaş Güneş Kacargil ve Dilek
Gürtaş. Bu proje ile 2009 senesinde senaryo desteği 2011 yılında da yapım desteği aldık.
Kültür Bakanlığından destek almak çok güzel. Ancak miktar tabii ki çok yeterli değil.
Mutlaka
başka kaynaklar
bulmak
gerekiyor.
Ama diğer taraftan
size katılıyorum.
Projemiz bir filtreden geçmiş ve önemli bir kamu kurum desteği almış. Ama sonrasında
finans eksiğimizi nasıl kapatacağımız konusunda zorlanıyoruz.
Serkan Çakarer: Bütçeniz ve finans planınızdan detaylı bahseder misiniz? Ne kadar bütçe
vermiştiniz.
Kültür
Bakanlığından
ne kadar destek aldınız? Finans planınıza göre
nerelerden ne kadar para bulacağınızı düşünmüştünüz.
Umut Kacargil (Biz Film): Kültür Bakanlığına verdiğimiz
bütçe yaklaşık
civanndavdı. Bunun içinde post prodüksiyon, piar v.s. de bulunuyordu.
desteği bizi cesaretlendirdi. Görüştüğümüz
bağımsız projemiz olsun istedik.
ı
milyon TL
Kültür Bakanlığı
başka kişiler de oldu. Biz, bu proje bizim
Zeynep Özbatur Atakan: Bağımsız proje yapımcıdan
bağımsız çalışmak anlamına
gelmiyor. Seyireiye çok odaklanmamış bir özgürlükten bahsetmek doğru olur.
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
Serkan Çakarer: Kültür Bakanlığı desteğiniz ne kadardı? Örneğin 200.000 TL ise kalan
800.000 TL nin temini için nasıl bir plan verdiniz?
Umut Kacargil (Biz Film): Yanlış bir bilgi vermek istemiyorum.
Ben o dönemde ekipte
değildim. Kültür Bakanlığı sonucu açıklanmadan kısa süre önce Türkiye'ye döndüm. Şu
anda finans arıyoruz, bir takım görüşmeler yapıyoruz.
Baran Seyhan: Ortak yapımcı mı arıyorsunuz, ön satış olanağı mı?
Umut Kacargil (Biz Film): Ulaş beyin adına bir yapım şirketi kuruldu zorunlu olarak.
Aslında yapımcı olma hayal ve isteğimiz yoktu. Şu günlerde başka bir yapım şirketiyle
beraber çalışıyoruz. Aynı zamanda o şirket uygulayıcı yapımcı olacak. Filmi Ege'de
çekmeyi planlıyoruz. O bölgeden yerel destek temin etmeye çalışıyoruz. Ama şöyle bir
sıkıntımız var. Atmosfer bakımından filmin bir kış filmi olması lazım. Bu sebeple çok vakit
kaybetmeden,
Ege'ye bahar gelmeden çekimlere başlamak gerekiyor. Bu arada diğer
konularda da yol kat ediyoruz. Oyuncu görüşmeleri yapılıyor. Teknik ekip belli. Finans
açığını kapatma noktasında ciddi sorunumuz var. Özellikle sponsorluklar
noktasında
ciddi sıkıntımız var.
Baran Seyhan: Umut var değil mi?
Umut Kacargil (Biz Film): Evet.
Zeynep Özbatur Atakan: Ben şöyle yorumluyorum.
çekimlere
başlayacaksınız.
Kültür
bulamazsanız çözebilecekmisiniz?
Bakanlığı
Anladığım kadarıyla yaz gelmeden
dışında
finansal
katkı
ve
sponsor
Biliyorsunuz bir filmin gelişme süreçleri var yani siz
desteği alalı 4-5 ay oldu sanıyorum. Eylülde aldınız üç ay oldu. Altı ay daha zaman verip
çekime öyle başlayalım yerine bir an önce çekime girmek istiyorsunuz.
finansman planı sorununu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?
O zaman
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
Umut
Kacargil (Biz Film): Bu konuda çok ciddi planımız açıkçası yok. Keşke olsaydı
bugüne kadar beklernezdik. Çünkü yönetmenlerimizin
istekleri daha erken çekebilmekti.
Kültür Bakanlığının verdiği destek ile sete girmek çok mantıklı değiL.
Zeynep Özbatur Atakan:
olarak görmenizi
Bu konuda bir hassasiyetimiz var. Bir fikri yapmak işini bütün
istiyorum.
Acaba çekimlere
altı ay sonra başlasak ama o esnada
finansman planımızı ivlleştirsek düşüncesini kişiselolarak
öneririm. Tecrübelerimizden
hareketle, bu heyecanla sete girildiğinde istenmeyen sonuçlar doğabiliyor.
Umut Kacargil (Biz Film): Keşke Kültür Bakanlığının verdiği destek yeterli olsaydı?
Zeynep Özbatur Atakan: Tek bir fon ile film yapılamaz. Bu yanlış düşünce Eurimages için
de geçerlidir. Eurimages tek başına film çekmek için yeterli değildir.
Umut Kacargil (Biz Film): Kısa bir şey daha sormak istiyorum. Senaryo ve yapım desteği
almış bir projenin Kültür Bakanlığı post desteği alamadığını biliyoruz. Bu doğru mu?
Doğru ise neden?
Baran Seyhan:
Bunun sebebi mevzuattır.
Dosyanın kapanmamış olmasıdır. Senaryo
desteği almış olan post prodüksiyon desteği alamaz diye bir şey yok. Senaryo desteği
alan post prodüksiyon desteği alabilir ancak yapım desteği alan yapım sonrası desteği
alamıyor. Çünkü dosya kapanmamış oluyor.
Serkan Çakarer:
Konuyu Bakanlıktan başka bir alana doğru taşıyalım. Finans planı ve
Bakanlık desteği dendiğinde, finans planı açısından bakıldığında bana göre iki tip film
vardır. Bir tanesi biraz daha lokal bir film. Burada bir takım finansal kaynaklar, partnerler
v.s. ile varsa sponsorluklar, anne, baba, gayrimenkul ile yapılacak filmler yer alır. Diğeri,
uluslararası finansman ile ortak yapımcılar bulmak suretiyle film yapma modeli. ikinci
film modelinin şöyle bir sıkıntısı var, yani Edirne ötesi finansmanın, tecrübeli bir yapımcı
olmadan kotarılabilmesi,
bu şekilde film yapılması mümkün değildir. Bürokrasi Kültür
Bakanlığından çok daha farklıdır. Örneğin, Eurimages'a başvurmak demek sadece o iş
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
ıçın bir tane adam istihdam etmek anlamına gelebilir. Bazı harcama standartları var,
konuştuğunuz dil farklı. Görüş1tüğünüzortak yapımcı adayları yerine getiremeyecekleri
bir şey vaad edebilirleri projenizin olmasını tamamen bloke edebilirler. Tecrübesiz de
olsa bir yapımcınız var diyelim, ancak yine de bambaşka problemlere sürüklenirsiniz.
ikinci tür film çekebilmek için gereken iki şey,
Bu işleri bilen, tecrübesi olan bir yapımcı ile çalışmak,
Yönetmen konusu, yani uluslararası fon kaynaklarını alabilecek bir yönetmeninizin
olması konusu.
Basından, internetten takip edersiniz, dünya çapında bu kaynakları alabilecek insan
sayısının çok fazla olmadığı görülür. Arkadaşlarımın da belirttiği gibi Türkiye'de sistem
yapımcı üzerine kurulmuş olmadığından, yurt dışında gerekenleri yapabilecek insan
sayısı çok değiL. Görüşmeleri yapacak, kağıt üzerinde anlaşmaları imzalayacak,
yükümlülükleri bilecek, takvimi bilecek, teknik sorulara yanıt verebilecek v.s. Az önce,
bütçenize eklemiş olduğunuzu söylediğiniz bir kalem, kesinlikle kabul edilemeyecek bir
hatadır. Size orada sadece bütçe ve finans planı sorulmayacak, nakit akışı da
sorulacaktır. Örneğin, Rotterdam'a gittiniz. Projeniz iyi, Kültür Bakanlığı destek vermiş
biz de verelim. "Çekimlere ne zaman başlayacağınız" sorulur. Mart ayı dediğinizde
adamlar kalp krizi geçirir. Dolayısıyla birinci tip film çekmenin finansmanı da kolay değil,
ama Türkiye'deki sektörel yapıya uygun. Uluslararası platformda olunca işi gerçekten iyi
bilmek gerekir. Yurt dışında insanları tanıma imkanınız da yok. Burada en azından bir
tanışıklık kurmak, kişiler hakkında bilgi almak mümkün. Uluslararası camia biraz mason
kulübü gibidir, genelde herkes birbirini tanır. Ancak dışarıdan oraya girmek çok da kolay
değildir. Gözünüzü korkutmak için değil kendinize ve projenize zarar vermeyin diye
söylüyorum. Bilgi olmadan uluslararası pazarda film finansmanı yapmak mümkün
değildir.
Baran Seyhan: Serkan beyin söylediklerinin üzerine bir parantez açmak istiyorum.
Söylediklerimizin ukalalık olarak algılanmaması gerekir. Samimi bir şekilde sektörde
olabilecekler üzerine bilgi paylaşmak istiyoruz.
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
Yamaç Okur: Yapımcılık da bir kariyer aslında. Örneğin ben beş yıldır bu işi yapıyorum.
Hemen hemen her sene ortak yapım marketlerinin olduğu platformlara katılmaya
çalışıyorum. Cannes'a gidiyorum.
Her gittiğimiz
yerde yeni bir şey öğreniyoruz.
Yapımcılık da öğrenilecek bir meslek. Para harcamak. emek vermek gerekiyor. Sürekli
değişen, yenilenen bir sektör. Zamanla birebir görüşmeler önemli hale geliyor. Örneğin,
Almanya'da bir yapımcı tanıyorsunuz mail üzerinden haberleşiyorsunuz. Dünyada da
ülkemizde de olduğu gibi çok sayıda proje var. Sektörde insanlarla tanışmak dahi
yetmiyor bu sebeple. Sizler çok önemlisiniz. Bu açıdan network oluşturma yöntemlerine
göre hareket etmelisiniz. EAVE-ACEAvrupa'nın
iki önemli yapımcı ağlarıdır. Co-
Production platformları var. Zamanla deneyim kazanmak önemlidir.
Baran Seyhan: Hem oturmuş, marka olmuş ortak yapım platformları var hem de her
sene yeni yeni platformlar devreye giriyor. Bunları araştırabilirsiniz. Bilgi edinmek ve
katılmak faydalı olacaktır. Bu projenizde olmasa da sonraki projenizde illaki işinize
yarayacaktır. Bunu kendinize dönük bir yatırım olarak algılayın.
Zeynep Özbatur Atakan: Yapımcılığın bir kariyer olması gerektiğine inanıyorum. Önemli
bir meslek olduğunu düşünüyorum. Yapımcı, yatırımcı değildir. 1998 yılından bu yana
yeniden okula gidiyor gibi her şeyi öğreniyorum. Reklam sektöründen geçtim. Yakın gibi
görünür ama çok uzaktır. Bütün kariyerimi uluslararası networkleri takip etmeme
borçluyum. Öğrencilerime, mesleğimizin doktorluğa
benzediğini söylerim. Her an
yeniliklere, farklılıklara açık olmalısınız. Sözleşmede kullanılacak yeni bir kelime bile bana
heyecan veriyor. Böyle bakarsanızoldukça zevkli bir iş.
Soru:
Yabancı fonlardan
para istemek değil de hizmet almak mümkün
mü?
Macaristan'da bir ortaklığa girmek istiyorum ama oradan para almak istemiyorum. Postprodüksiyonu orada yapmak istiyorum. Finans planının içinde yer alacak ama para
almayacağım. Böyle ortaklıklar kurulabiliyor mu?
Baran Seyhan: Yakın zamanda bir değişiklik olmadı ise Macaristan'da kısa süre öncesine
kadar buna imkanınız vardı. Oradaki bir yapım şirketi ile ortaklık kurup bazı iş kalemlerini
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI
MESLEK BiRLiGi
oraya yükleyebiliyordunuz. Onların ne çıkarı oluyordu? Bir takım teşvikler var mesela
Macaristan örneğinde. Bazı harcamalar için teşvikler vardı, o teşviklerden faydalanıyor
aynı zamanda da bir projenin ortağı olmak adına böyle bir şey mümkündü. Bildiğim
kadarıyla önemli bir değişiklik olmadı. Bir diğer örnek de Yunanistan. Bu ülkede port
prodüksiyonun önemli bir kısmını üstlenen şirketler vardı. Ancak ülkenin ekonomik
sıkıntıları bu duruma engelolmuş olabilir.
Serkan Çakarer: Zaten yurt dışından alacağınız parayı nakit olarak almıyorsunuz. Siz
prodüksiyon içindeki bazı elementleri oraya "yıkıyorsunuz". Mesela Fransa'dan para
almak prodüksiyonda çalışacak kişileri getirmek anlamına geliyor. O çalışanların parasını
Fransaödüyor. Bu durumunda başka sakıncaları var. Örneğin, Fransa'dan gelen operatör
2.500.- TL alırken, Türk operatör 1.200.- TL'ye çalışabillvor.
Zeynep Özbatur Atakan: Ortak yapım minimum iki ayrı ülkenin bir araya gelerek teknik
ve artistik işbirliği oluşturmalarıdır.
Finansalortak
yapım "Üç Maymun" filminde
gerçekleştirdim. Genellikle teknik ve artistik ortak yapım kullanılıyor. "iklimier" filminin
post prodüksiyonu Fransa'da yapıldı. Ortak yapımcı Fransızdı.
Baran Seyhan: Yurt dışı fonlara gelmişken, yurt dışında iş yapaeaksanız Türkiye'deki
sektörel iş yapma koşullarını unutun. Bizim film yapma kültürümüz çok hızlı. Bugün
hiçbir şey yokken yarın film çekmeye başlayabilirsiniz. Bu kimi zaman iyi kimi zaman kötü
bir durum. Örneğin Yunanistan'da ortak yapımcı bulup üç ay sonra film çekeceğim
demek mümkün değildir.
Ben bir şey sorayım şimdi. Acaba Kültür Bakanlığı destek fonlarına başvurmadan önce
hazırlıklarımızı yürütürken projemize uygun olduğunu düşündüğümüz yurt dışı fonlara
için hazırlık yapmalı mıyız?
Zeynep Özbatur Atakan: Ben bu sistemle çalışıyorum. Ben olabilecek bir proje ile ilgili
fikir
alışverişi
yapıyorum
değerlendiriyorum.
kendi
yapımcı
networkümle.
Kimlerle nasıl iş yapabilirim
belirliyorum.
Koşul
ve
olasılıkları
Üç Maymun filmine
başlayacağımızzaman bir yıl önceden bir ortak yapım gerçekleştireceği mi belirlemiştim.
SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi
Senaryo çıktıktan sonra birkaç ortakla bu senaryoda mutabık kaldım. Senaryo çıktığında
iki taraflı çalışmaya başladım.
Temmuz 2007 kültür Bakanlığınadestek için başvurdum
Ekim 2007 de eurimages'a başvurumu yaptım.
Aradaki finansman planımı da Türkiye'deki şartlara göre oluşturdum.
Yamaç Okur: ilk filmler üzerinden konuşmak gerekirse, ilk filmin ortak yapımcı bulma
ihtimali çok düşük. Yönetmenin yurt dışı önemli festivalierde yer almış bir kısa filmi
yoksa, yapımcı şirket çok bilinen bir şirket değilse niye ortak yapımcı o projeye dahil
olsun. Proje öyledir ki; içinde yabancı oyuncu vardır, o ülkede çekiliyordur. Ortak yapım
olacaksa ortak yapıma özgü şartların oluşması lazım. ilk filmlerde mümkün olduğunca
daha küçük, yapımeının elinde tutabileceği
daha lokal finansmanla çözülebilecek
modelleri yeğlemenizi öneririm. Kendi adıma son 1,5 yılda üzerimize üç tane ilk film
projesi aldık. Bayağı cesaretli bir durum. Hepsinde Bakanlık destekleri var ama
Türkiye'den başka destek bulma imkanları çok zayıf. Ortam gereği bunun farkındayız.
Kendi namıma şunu yapıyorum lokal finansman tarafında. En azından yapımın sonuna
kadar elimde para olmasına gayret ediyorum. iyi bir filmse başka bir yapımeıyı projeye
çekme şansım oluyor. Gerçekçi olmam da lazım. Projeye güvenirsem işe başlıyorum,
güvenmiyorsam çekmiyorum, bakanlık desteğini almıyorum. Geçtiğimiz sene Türkiye'e
ortak yapım olan 3-4 proje var. Ben şu ana kadar üç ortak yapım gerçekleştirdim.
Dördüncü projeme ortak bulmakta zorlanıyorum. Üç kere Eurimages desteği almış
olmama rağmen. Çünkü oldukça zor. Projenizin içinde ortak yapım elementi varsa
örneğin Almanya'da ortak arıyorsanız Almanya'da çekim yapacaksınızdır veya filminizde
Alman oyuncu yer alıyordur veya Almanca konuşuluyordur. Alman ortak bulabilirsiniz.
Ama Türkiye'de Ege'de çekilecek bir projeye Almanya'dan bir şirket neden ortak olsun.
Umut Kacargil (Biz Film): Yunanistan'dan ortak aramak istedik ancak ekonomik kriz
engeloldu.
SiNEMA ESERi YAPIMCllARI MESLEK BiRıiGi
Yamaç Okur: Post aşamasında Yunanistan destek olabilir. Proje iyiyse, her proje kendi
yolunu bulacaktır. Türkiye'de post sistemi büyüyor. Ama çekim sonuna kadar insanlara
ödediğiniz paranın net olması gerekiyor.
Serkan Çakarer: Sorunun cevabı eldeki projeye göre değişiyor. Benim son yaptığım iki
filmden biri Yeşim Ustaoğlu'nun. Bu film Zeynep'in söylediği modele daha yakın. Çünkü
bir takım varsayımlarınız oluyor. Gerek Kültür Bakanlığı gerekse Eurimages'da Yeşim
Usataoğlu'nun bilinirliği var. Varsayımlar üzerinden bir takım yerlere, sinopsis, tretman
v.s. göndermek
suretiyle
ön araştırmalar
yapabiliyorsunuz.
ilk yönetmen
için, belki
yapımcınız tecrübeli yönetmeniniz tecrübesiz veya ikiside tecrübesiz. iki yol var.
Kültür Bakanlığı desteğini beklemek ve diğer kaynaklara dönmek. Bu durumda yönetmen
sabırsızlığı devreye girer ve hemen çekime başlanmak istenir. Zaman vermeniz gerekir.
Projeniz iyi, Bakanlık desteği var. Yurt dışında kaynak arandı. 2010 yılında bu şekilde
"Kırık Midyeler"
filmini
yaptık. Burada problem
Bakanlık desteği çıkmayabilir
ise, bütün iletişim
ve projeniz çöpe gidebilir.
piştikten
sonra
( Yapımcı olarak gittiğiniz
kaynaklardan para alabilecekken bakanlık desteği almamış bir proje için uğraşıyorsunuz).
Dolayısıyla hareket tarzı projeye göre değişiyor.
Zeynep
Özbatur
Atakan:
Hepimiz sektöre farklı yerlerden geldik ve kendi kendimize
öğrendik. Projeye göre strateji belirlenmesi önemli bir söylemdir. Kendi projenize formül
bulmanız gerekir. ilk film projelerini gerçekleştirecek kişilerin iş deneyimi de yetersizdir.
Deneyim kazanmak için, fikir edinmek için izlediğiniz filmlerin ön ve arka jeneriklerine
bakın. Hangi isimler işlenmiş, neden o filmde yer almışlar. Nerelerden destek almışlar.
Bazı Avrupa filmlerinde jenerik sayfalar sürer. Birçok destekçi yer alır. Hangi modeli neye
uygulamışlar, üzerinde düşünmek gerekir. 1999 yılında Kutluğ Ataman'ın ortak vapımcısı
olarak Berlin'e gittiğimde kendimi geliştirdim. Ama Yamaç'ın söylediklerine katılıyorum,
ilk yönetmen için bu çok zor. On yıl önce Tayfun Pirselimoğlu ile denedi m ama Tayfun
Pirselimoğlu'nun
kariyeri vardı, senaryo deneyimi vardı, Venedik film festivaline giden
kısa filmi vardı, yazardı aynı zamanda. On yıl önceki şartlar bugün yok. Çünkü proje sayısı
çok fazla.
/
/
SiNEMA ESERi YAPIMCllARI MESLEK BiRıiGi
Serkan Çakarer: Türkiye, "yurt dışından" bakıldığında umutsuz görünmüyor. Senede 70-
80 film üretiliyor. Kültür Bakanlığı desteği var. Hatta bazı fonlardan bizi çıkarmayı bile
düşünüyorlardı, "aman!" dedik. Berlin Film Festivali bünyesinde World Cinema Fon var,
Türkiye bu fonun gediklisiydi. Proje başına 50.000.- EURgibi nakit para veriliyordu. Son
gittiğimde yetkilinin önünde üç beş dosya gördüm. Fransa- Madagaskar - Ruanda ortak
yapımı. Şimdi bu durumda ben biraz utandım. Uluslararası platformlarda
"Sizin en
azından Kültür Bakanlığınız var, mesela Uruguay'da sinemaya destek verecek kurum
yok" diyorlar. Bu sebeple Uruguay size göre öncelikli bir hale geliyor. Bu gelişmişlik
düzeyi ile ilgili değil. ingiltere'de devlet fonu yok ama adamlar bağımsız film yapıyorlar.
inanılmaz zor. Türkiye film yapılması çok çok zor bir ülke değil. Umutsuzluğa kapılmayın.
Avrupa'nın bazı ülkelerine göre de "göreceli" kolay film yapmak.
Soru: Büyük ustalar film yapmak için para bulamıyorlar. Yamaç beye bir sorum olacak.
Üç tane ilk film projesine imza attım dediniz.
Yamaç Okur: "Suyun Öbür Yanı" - Emin Aytaç, film kaba kurgu aşamasında. Diğerleri
çekilecek filmler.
Soru: ilk film projelerini seçerken kriterleriniz neydi?
Yamaç Okur: Ben otör sinema geleneğinden geliyorum, sinema yazınına da, yönetmen
sinemasına da inanırım. Her üç projede de yönetmen geçmişi var. Yönetmenlerin kısa
filmleri başarı kazandı. Boğaziçi Üniversitesi Film Merkezi var, bu merkezin kısa film
seçkisine girdiler. Üç projeye de proje olarak inandım. Belli bir yerlere geleceğini
düşündüm.
Finansalolarak üç projeye de para kazandıracağımı düşündüm.
Projelere
yatırım olarak bakıyorum. Seyfi Teornan'ın Tatil Kitabı bakanlık desteği almamış, şirketin
kendi kaynakları ile finanse edilmiş bir projedir. Birinci proje başarı kazandıktan sonra
ikinci projeye para bulmak, ortak yapımcı bulmak kolaylaştı. Bu film ile Berlin'de
yarışmadayım. Türkiye'de yapımcı olmanın zorlukları üzerine seminer vermek gerekiyor
belki. Bizler yönetmen değiliz ama her safhada varız fakat sistem yapımcı üzerinden
işlemediği için zorlanıyoruz.
SiNEMA ESERi YAPIMCIlARI
MESLEK BiRLiCii
Zeynep Özbatur Atakan: Dördümüzde işimizi seviyoruz. Amacımız film yapmak. Yeni
yapımcılara ihtiyaç var. Kendi formülünü bulmak, ilişkileri sürdürmek, yaratıcı olmak
önemli noktalar. Toplantımızı kapatmak üzere son sözü Baran Seyhan'a vermek
istiyorum.
Baran Seyhan: Zeynep hanımın özeti ile evet işimizi seviyoruz. Bilgilerimizi paylaşmak,
önemli noktaları iletmek
istiyoruz. Se-Yap, şahsım ve arkadaşlarım adına destek
istediğinizde zevkle karşılıksızdestek oluruz. Hayallerimizin gerçekleşmesi, güzel filmlerin
ortaya çıkması için çalışıyoruz.
Soru:
Yapımcı filmi yaptı başarıva
ulaştı, gişe geliri düşük ise bir yapımcı diğer işe
girmeden kaynak oluşturamıyor mu?
Baran Seyhan: Modele, projeye bağlıdır. Kendimden örnek vereyim, Cenneti Beklerken
filmi büyük bir prodüksiyondu ama gişe geliri kötüydü. Bir sonraki aşamada aynı
yönetmen ile Nokta filmini yaptık. Ancak başka bir yönetmen ile çalışsak bu şekilde
gerçekleşmeyebilirdi. idealolan bir önceki projeden kaynak ve referans yaratabilmektir.
Ahmet Hızarcı (Atlas Multimedya) : 34 yıldır sektördeyim. Şu an sadece işi yapımeılık
olan kadronun oluştuğunu görüyorum ve bu oldukça memnuniyet verici.
Zeynep Özbatur Atakan: Herkese iyi yıllar dileriz, sohbetimize dışarıda devam edebiliriz,
buyrun.

Benzer belgeler

2012 faaliyet raporu olağan genel kurul ve idari düzenlemele - Se-Yap

2012 faaliyet raporu olağan genel kurul ve idari düzenlemele - Se-Yap SiNEMA ESERi YAPIMCILARI MESLEK BiRLiGi Zeynep Özbatur Atakan: Az önce Baran Seyhan'ın da söylediği gibi, "Aday Yapımcı Belgesi" almak oldukça önemli. Şöyle bir yanlış anlama oluyor; Meslek Birliğ...

Detaylı