ASKERİ CEZA KANUNU

Transkript

ASKERİ CEZA KANUNU
ASKERİ CEZA KANUNU:
Askerî cürümlerde dâva ve cezanın nasıl düşeceği1
Madde 49 - (Değişik: 11.12.1935 - 2862 S.Kn)
Aşağıdaki fıkralarda yazılı hükümler mahfuz olmak üzere askerî
suçlarda, dâva ve cezanın düşmesi hususlarında Türk Ceza Kanununun birinci
kitabının dokuzuncu babı hükümleri tatbik olunur.
A) Yoklama kaçağı, (…)2 , saklı ve firar fiilleri hakkında dâva müruru
zamanı, bütün askerî mükellefiyetlerin veya bizzat girmiş oldukları taahhüdün
bitmesinden itibaren işlemeye başlar.
B) Hıyanet cürümleriyle maznun ve mahkûm olanlar hakkında müruru
zaman yoktur.
C) (Ek: 14.6.1989 - 3574 S.Kn) Sırf askerî suçlarda Türk Ceza Kanununun
119 uncu maddesi hükümleri uygulanmaz.
AÇIKLAMA:
Madde ile; 49 uncu maddede yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla T.C.K.da
"Dava ve cezanın düşürülmesi" ile ilgili hükümlerin askeri suçlar hakkında da tatbik
olunacağı öngörülmüştür.
1
Bu bölümde yer alan açıklamalardan alıntı yapmak için, alıntı yapılan yazıya şu ibare
eklenmelidir : “En son içtihatlı, notlu, açıklamalı, ek ve örnekli Türk Silahlı Kuvvetleri İç
Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği, Askeri Ceza Kanunu, Disiplin Mahkemeleri Kanunu,
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 645 s., Ankara 2010, 1. Baskı" isimli Kitaptan
alıntı yapılan ve askerihukuk.net isimli web sitesine konulan bu dosya ve
açıklamaların tüm hakları anılan kitabın yazarı (E.) Hak.Alb. Orhan ÇELEN'e aittir." Bu
ibare eklenmek şartıyla, buradaki dosyalardan Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa
alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın açıklama ve dosyanın tamamı başka bir
mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
2
22.5.1930 günlü, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun, 11.12.1935 günlü,
2862 sayılı Kanun’un 4.
maddesiyle değiştirilen 49. maddesinin (A) fıkrasının “… fiilleri hakkında dava müruru zamanı,
bütün askeri mükellefiyetlerin … bitmesinden itibaren işlemeğe başlar” bölümünün, “bakaya suçu”
yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline dair Anayasa Mah.Kararı için bkz: 30.03.2011, Esas
No: 2007/95 Karar No: 2011/61
5237 sayılı TCK.nun genel hükümlerinin As.C.K.da yer verilen suçlar
hakkında da uygulanacağı, ancak As.C.K.nun zamanaşımına ilişkin 49/A maddesi
hükmünün saklı olduğu hususunda bkz: As.C.K.na 31.3.2005 tarih ve 5329 sayılı K. ile
Ek Madde 8/1.
“Zamanaşımı”, kanunda yazılı müddetlerin geçmesiyle dava ve cezanın
düşmesidir. Bu itibarla zamanaşımı iki türlüdür. Dava zamanaşımı, ceza
zamanaşımı.3
Dava zamanaşımı; İşlenen suçun gerektiği cezanın şiddetine göre kanunda
tayin edilmiş olan (T.C.K. 66) müddetin geçmesi ile kamu davasının düşmesi halidir.4
Ceza zamanaşımı; Mahkumiyetin gerektirdiği cezaların, şiddetlerine göre,
kanunda tayin edilmiş olan (T.C.K. 68) müddetin geçmesi ile, infaz edilememeleri
halidir.5
Madde de, yoklama kaçağı, bakaya ve saklıdan sonra sadece "firar fiilleri"
zikredilmiş, ilk metinde yer alan "izinsizlik fiilleri" 2862 sayılı Kanunla madde
metninden çıkarılmıştır.
İzin tecavüzü suçları hakkında T.C.K.nun genel hükümlerinde yazılı dava
zamanaşımına ilişkin süreler geçerlidir.
Maddeye, 3574 sayılı Kanunla eklenen (C) fıkrasına göre de; sırf askeri
suçlarda
6
T.C.K.nun 75 inci maddesinde yazılı "ön ödeme" hükümlerinin
uygulanmayacağı öngörülmüştür. Böylece, As.C.K.da yer alan yukarı haddi 3 ayı
geçmeyen sırf askeri suçların, T.C.K.nun 75 inci maddesi kapsamı dışında
bırakılması amaçlanmıştır.
31.3.2005 tarih ve 5329 sayılı Kanunun 1. maddesiyle As.C.K.na eklenen Ek 8
inci maddeye göre; “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümleri bu
Kanunda yer verilen suçlar hakkında da uygulanır. Ancak, bu Kanunun fer'î askerî
3
Bkz. Gözübüyük, A.P: A.g.e., C.1, s. 421
4
Türk Huk.Lüg: A.g.e., s.258
5
Türk Huk.Lüg: A.g.e., s.258
6
Sırf askeri suç kavramı için bkz: As.C.K., 1. Maddenin açıklaması.
cezalara ve cezaların ertelenmesine ilişkin hükümleri ile zamanaşımına ilişkin 49
uncu maddesinin (A) bendi hükümleri saklıdır.” Keza; “Sırf askerî suçlar ile
As.C.K.nun Üçüncü Babının Dördüncü Faslında yazılı suçlar hakkında, kısa süreli
hapis cezasına seçenek yaptırımlar ile ön ödeme hükümleri uygulanmaz.”
Bu hüküm, 49. maddeye 14.6.1989 tarih ve 3574 S.K. ile eklenen (C)
fıkrasında yazılı hükmün tekrarı mahiyetindedir. As.C.K.nun üçüncü bab, dördüncü
faslındaki suçlar, As.C.K.nun 79, 80 ve 81 inci maddelerdir.
22.5.1930
günlü,
günlü,
1632
sayılı
Askeri
Ceza
Kanunu’nun,
11.12.1935
2862 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle değiştirilen 49. maddesinin (A)
fıkrasının “… fiilleri hakkında dava müruru zamanı, bütün askeri mükellefiyetlerin
… bitmesinden itibaren işlemeğe başlar” bölümünün, “bakaya suçu” yönünden
Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline dair Anayasa Mah.Kararı için bkz:
30.03.2011, Esas No: 2007/95 Karar No: 2011/61
AS. YARGITAY KARARLARI:
5237 sayılı T.C.K.nın zamanaşımına ilişkin olarak daha aleyhe hükümler
içerdiği nazara alınarak, zamanaşımına ilişkin inceleme suç tarihinde yürürlükte olan
765 sayılı T.C.K.nın hükümlerine göre yapılmalıdır. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe
giren “5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında
Kanunun” 5349 sayılı Kanunla değişik 6 ıncı maddesine göre kanunlarda öngörülen
‘ağır hapis’ cezaları, ‘hapis’ cezasına dönüştürülmüştür. As.C.K.ya 5329 sayılı
Kanunla eklenen Ek-9 ’uncu madde hükmü de nazara alındığında, sanığa isnat
olunan askerlikten kurtulmak için hile yapmak eyleminin unsur ve cezasının
gösterildiği As.C.K.nın 81/1 inci maddesinde eylem için öngörülen “on seneye kadar
ağır hapis” cezası “bir seneden on seneye kadar hapis” cezası hâline dönüşmüştür.
Belirtilen düzenleme öncesinde 10 yıllık zamanaşımına tâbi olan yüklenen suç, yeni
düzenlemeye göre anılan maddede öngörülen cezanın üst sınırı olan 10 yıl hapis
cezası nazara alındığında da yine 765 sayılı T.C.K.nın 102/3 üncü maddesi uyarınca
10 yıllık zamanaşımına tâbi olup, 765 sayılı T.C.K.nın 104 üncü maddesi uyarınca
01.03.2001 ve 29.12.2005 tarihli mahkûmiyet hükümleri nedeniyle kesilen zamanaşımı
süresi hüküm tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığından, sanık müdafiinin
zamanaşımının dolduğuna ilişkin temyizinin reddine karar verilmiştir.(As.Yrg.1.D.,
17.5.2006, E. 2006/891, K. 2006/875)
As.C.K.nın 49 uncu maddesi uyarınca, firar suçundan dolayı dava
zamanaşımı
süresinin
bütün
askerî
mükellefiyetlerin
bitmesinden
sonra
başlayacağı dikkate alındığında; savaşta ve barışta askerliğe elverişli olmadığına
karar verilmiş olan sanığın işlediği suçla ilgili dava zamanaşımı süresinin de,
askerliğe elverişsiz olduğu tarihten itibaren başlayacağında kuşku bulunmaktadır.
Suçun temadisinin sona erdiği 20.8.2000 tarihinden itibaren, azami dava
zamanaşımı süresi olan yedi buçuk yıldan daha fazla zaman geçmiş olması
karşısında, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının anlaşılması bakımından,
sanığın askerliğe elverişsiz hâle geldiği tarihin belirlenmesi gerekmektedir. Bu
sebeple mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.(As.Yrg.4.D.,
2.6.2009, E.2009/1177, K.2007/ 1168).