PDF olarak indir

Transkript

PDF olarak indir
JAN-FEB ‘14
04
katkıda bulunanlar contributors
Hamit Hamutçu
[email protected]
KURUCU FOUNDER
Bengü Gün
[email protected]
DİREKTÖR DIRECTOR
Ali Gazi
[email protected]
SANATÇI İLİŞKİLERİ ARTISTS RELATIONS
Mehmet Kahraman
[email protected]
SANATÇI İLİŞKİLERİ ARTISTS RELATIONS
Su Başbuğu
[email protected]
MIXER EDITIONS KOORDİNATÖRÜ MIXER EDITIONS COORDINATOR
Serhat Cacekli
[email protected]
İLETİŞİM VE İÇERİK SORUMLUSU COMMUNICATIONS AND CONTENT MANAGER
Elvin Vural
[email protected]
GALERİ ASİSTANI GALLERY ASSISTANT
Zeynep Yavuzcezzar
Naz Cuguoğlu
Osman Karakülah
STAJYER INTERN
Seçil Ofset
100. yıl mahallesi massit matbaacılar sitesi
4. cadde no: 77 bağcılar, istanbul
BASKI PRINT
Giuseppe Lo Schiavo
ad vivum: the flemish girl a, 2013
KAPAK COVER
Merhaba!
Hello!
Hem sanat camiası hem de Mixer
açısından dolu dolu geçen 2013 yılını geride
bıraktık bile. 23 Kasım’da birinci yaşını
dolduran Mixer açıldığı günden itibaren 13
karma ve solo sergiye ev sahipliği yaptı.
Mekanımız sergilere paralel etkinlikler,
sanatçı konuşmaları, performanslar,
film gösterimleri, sanatçı ve tasarımcı
buluşmaları, atölye çalışmaları, yetişkin
ve çocuklara yönelik eğitim etkinlikleriyle
dolu canlı bir programla izleyicileriyle
buluştu. Contemporary İstanbul’a ilk defa
katılarak sanatçılarını çok daha geniş bir
kitleye tanıştırma şansına erişti. Mixer’de
işleri yer alan sanatçıların da bu dinamik
ortamda türdeşlerinden ayrılan projelere
imza atmalarına ve isimlerini hem İstanbul
hem de dünyada duyurma şansına
erişmelerine keyifle şahit olduk.
The year 2013 is over leaving behind many
exciting art events in İstanbul. Mixer,
celebrating its one year anniversary on
the 23rd of November, hosted 13 solo and
group exhibitions since its opening. We
prepared a colorful program with artist
talks, performances, film screenings,
artist and designer meetings, workshops,
education programs for children and
adults. Mixer also participated in
Contemporary İstanbul with the aim of
introducing its artists to a wider audience.
It was also pleasant to see that the artists
of Mixer have accomplished many great
projects in this dynamic environment,
introducing themselves locally and
worldwide.
2014’e girerken yine aynı enerji ile sizin için
yoğun ve doyurucu bir program oluşturduk.
Seneye Mixer ekibinden Mehmet
Kahraman’ın küratörlüğünü yaptığı karma
sergi Dilemma ile giriş yapıyoruz. 3 Ocak-9
Şubat arasında gerçekleşecek bu karma
serginin ardından senenin ilk solo sergisi
Kerem Ağralı’ya ait olacak.
Yarıyıl tatilinde Mixer’de çocukları her
gün yaratıcı bir eğitim programı bekliyor.
Sanatı küçük yaştan itibaren herkesin
hayatının bir parçası yapmaya çabalarken
yetişkinleri de atlamadık. Sanat dünyasının
bilinmezlerine ineceğimiz, yaratıcılığı
destekleyen ve sanat algısını açan eğitim
programlarımızı da dergimizin bu sayısında
bulabilirsiniz. Yerinizi ayırtmayı unutmayın.
We prepared an intense and satisfying
program for 2014 as well. We begin the
new year with a group exhibition, Dilemma
(January 3-Februay 9), curated by Mehmet
Kahraman, which will be followed by the
solo exhibition of Kerem Ağralı.
For the semester holiday, we scheduled
creative workshops for children everyday.
We also did not forget about the adults,
organizing education programs that will
delve into the art-world, and open up
the minds for creativity. You can find the
details in this edition. Reserve your seats
now.
We hope that 2014 will be full of art and
hope.
2014’ün herkes için sanat ve umut dolu
geçmesi dileğiyle...
Bengü Gün
sergi / exhibition
Dilemma
Küratör Curator: Mehmet Kahraman
03.01.2014 - 09.02.2014
Mehmet Kahraman’ın küratörlüğünü
yaptığı sergi, Kerem Ağralı’nın birbirinden
farklı olduğu kadar birbirine paralel
düzlemlere ait olma izlenimi veren
resimleri, Gülşah Bayraktar’ın farklı
hayatlar hakkındaki küçük resim
çalışmaları, Ozan Türkkan’ın karar verme
sürecini olasılıklarla birleştiren etkileşimli
video yerleştirmesi, Erdal İnci’nin mekan
ve zaman düzleminde kendini tekrar eden
video çalışması, Çınar Eslek’in değişim
sürecindeki ruh halini görselleştirdiği
fotoğrafları, Tuba Yalçınkaya’nın ruhsal
ve
duygusal değişimleri gösteren
desen
çalışmaları, Saniye Dönmez’in kişinin
içinde bulunduğu çevreye göre kendini
yeniden tanımlamasını merkeze alarak
yaptığı kolaj çalışması ve Burçak
Konukman’ın kendimizi tanımlarken
edindiğimiz kalıpları irdeleyen performansı
çerçevesinde, izleyicilerin kendi ikilemleri
ile yüzleşmelelerini ve sergiyi zihinlerinde
çoğaltarak devam ettirmelerini öngören bir
yapı kurmaya çalışıyor.
2 SERGİ / EXHIBITION
Curated by Mehmet Kahraman, Dilemma
features Kerem Ağralı’s paintings
depicting dissimilar yet parallel worlds
of
the figurative and the surreal; Gülşah
Bayraktar’s pictorial stories revealing
scenes from different lives; Ozan
Türkkan’s interactive video installation
visualizing decision-making via numerous
probabilities, Erdal İnci’s GIF-like video
duplicating himself in space and time
continuum; Çınar Eslek’s photographs
visualizing his own soul in the course
of flows of change; Tuba Yalçınkaya’s
illustrations showing psychological and
emotional changes of an individual making
decisions; Saniye Dönmez’s collage
redefining the persona in an unfamiliar
environment; and Burçak Konukman’s
performance on self- questioning; allowing
viewers to face their own dilemmas, while
providing questions to echo in their minds.
çınar eslek
isimsiz untitled
c-print
110 cm x 76 cm
2013
SERGİ / EXHIBITION 3
sergi / exhibition
Homo Evolution
Kerem Ağralı
13.02.2014 - 23.03.2014
Kerem Ağralı, son dönem işlerinden
oluşan kişisel sergisiyle kendi sanatsal
değişiminin içinden Homo Sapiens’in
dönüşümüne tanıklık ediyor.
Bir varoluş türü olarak Homo Sapiens,
modern çağlarda görülen kültür ve
teknolojik ilerlemelerle birlikte halen
sürmekte olan bir evrim içinde dönüşmeye
devam etmekte. Farklı evrim süreçlerinin
zamansal olarak yarattığı
bu katmanlar, sanatçının doğal yaratım
refleksi ve hayalgücüyle gerçeküstü ve
fantastik eserler haline geliyor.
Aslen heykeltıraşlık öğrenimi almış olan
sanatçı bilim-kurgu ve animasyondan,
fizik bilimine uzanan geniş ilgi alanının
beslediği görsel birikimini, tuval ve
heykellerinde figüratif olanı aşarak temsil
etmeye çalışıyor. Bilimsel yaklaşımların
ortaya koyduğu gerçeklik ve insanın kendi
varlığı üzerine daha bütüncül ve sezgisel
içgörüsü eserlerindeki evrimsel katmanlar
olarak öne çıkıyor.
4 SERGİ / EXHIBITION
With his recent paintings, Kerem Ağralı is
witnessing the “homo evolution” through
his own artistic transformation.
As a form of being, Homo Sapiens
continues to evolve within an ongoing
process, triggered by the cultural and
technological developments of modern
times. These layers, created instantly by
various evolution processes, are turning
into surreal and fantastic canvases with
the help of the artist’s creative reflex and
imagination.
Aiming to overcome the figurative realm,
Kerem tries to represent his visual
repertoire –arising from his fondness of
science fiction, animation and physics– on
canvas and sculpture. A sense of reality
manifested by the scientific approach and
relatively more holistic and intuitive selfconsciousness of the human mind emerge
as the evolutionary layers in Kerem’s
works.
deliliğin son günü
the last day of madness
tuval üzerine akrilik
acrylic on canvas
100 cm x 100 cm
2013
SERGİ / EXHIBITION 5
açık depo / open space
Julie Upmeyer
Julie Upmeyer, İstanbul’da yaşayan bir
sanatçı. Amerika’nın Detroit kentinde
doğan Julie, annesinin kar amacı gütmeyen
organizasyonu Arts & Scraps’in geri
dönüştürülmüş endüstriyel malzemelerini
yaratıcı bir şekilde tekrar tekrar
kullanarak büyüdü. Grand Valley Eyalet
Üniversitesi’nde seramik ve heykel eğitimi
gördü. 3 yıllık göçebe bir yaşamın ardından
2006 yılında İstanbul’a yerleşti. Sanatsal
pratiğini İstanbul’da sürdüren sanatçı,
enstalasyonlar, heykeller, performanslar
ve obje-temelli işler yapmaya devam
ederek ilk kişisel sergisini geçtiğimiz
aylarda açtı.
1
6 AÇIK DEPO / OPEN SPACE
Julie Upmeyer is an artist and initiator
based in Istanbul, Turkey. Born in Detroit,
USA, she was raised creatively re-using
the recycled industrial materials of her
mother’s non-profit organization, Arts &
Scraps. She graduated from Grand Valley
State University with a BFA in ceramics
and sculpture. After a three-year nomadic
life, she moved to Istanbul in 2006. There
she continued her art practice, creating
installations, sculptures, performances
and object-based work, recently opening
her first solo show.
2
5 yıldır kurucu eş-direktörlüğünü yaptığı,
tamamen bağımsız bir üretim alanı,
buluşma noktası ve konuk sanatçı evi olan
Caravansarai, artık kendine ait fiziksel
bir mekana sahip olmasa da İstanbul ve
dünyada sanat üretimine destek olmaya,
performanslar gerçekleştirmeye ve konuk
sanatçı programları organize etmeye
devam ediyor.
For five years, she was the co-director and
initiator of Caravansarai, an absolutely
independent production space, collective,
meeting point, and artist residency in
Istanbul. Now without a permanent
physical location, the project continues
as the Caravansarai Collective, creating
artwork, performances, and residency
experiences in Istanbul and throughout the
world.
1
layered karaköy, fermeneciler caddesi stairway / 1
inkjet baskı ve oluklu mukavva
inkjet print and corrugated cardstock
30 x 42 x 15 cm
2013
2
layered karaköy, kardeşim sokak / 1
inkjet baskı ve oluklu mukavva
inkjet print and corrugated cardstock
30 x 42 x 14 cm
2013
AÇIK DEPO / OPEN SPACE 7
açık depo / open space
Murat Salcı
Murat Salcı’nın 7790 serisindeki işler,
dijital görüntülerin yapıtaşı pikselleri,
üç boyutlu dünyamıza taşıyor. Çektiği
fotoğrafı birbirine eşit ufak parçalara ayırıp
kontrplak levhalara vidalayan sanatçının
işleri bu parçaların üzerinde bulunan
yansıtıcı yüzeyler sayesinde ışığın altında
bir mücevheri andırıyor.
1990 yılında İzmir’de doğan Murat, Dokuz
Eylül Üniversitesi Resim Bölümü’nden
mezun oldu. İşleri 2011 yılından beri çeşitli
karma sergilerde yer alan sanatçının, 2013
yılında İstanbul Rotary Sanat Yarışması’nda
birinci olan işi Proje 4L Elgiz Çağdaş Sanat
Müzesi’ndeki sergilendi. Aynı yıl Mamut
Art Project’teki işleriyle dikkat çeken genç
sanatçılardan biri oldu.
In his works entitled 7790, Murat Salcı
trasfers pixels, the building blocks of the
digital world, into our three-dimensional
analogue space. After printing the
photograph and cutting it into equallysized small bits, he pins them onto wooden
plates. Since the pins have a glass-like
varnish, they shine like gems under the
light.
Born in Izmir in 1990, Murat graduated
from the painting department of Dokuz
Eylül University, İzmir. His works exhibited
in various group exhibitions since 2011.
He got the first place in Rotary Art
Competition in 2013, exhibiting at Project
4L Elgiz Contemporary Art Museum. In the
same year, he participated in Mamut Art
Project.
1
1
8 AÇIK DEPO / OPEN SPACE
2
1
7790 (detay detail)
kontrplak üzerine karışık teknik
mixed media on plywood
69 x 80 cm
2013
2
7790
kontrplak üzerine karışık teknik
mixed media on plywood
69 x 80 cm
2013
AÇIK DEPO / OPEN SPACE 9
açık depo / open space
Maik Armstrong
1964 yılında Cape Town’da doğdu. Londra
Goldsmiths College, Sydney University
ve Mimarlık lisansı aldığı University of
Southern California dahil olmak üzere dört
kıtada eğitim gördü.
2003’te Face of Tomorrow (Yarının Yüzü)
projesine başladığı İstanbul’a bir ziyaretten
sonra, ertesi yıl bu şehre geri döndü ve
kalıcı olarak yerleşti.
İstanbul’da yaşayan sanatçı, fotoğrafları ve
tabloları yoluyla işinin ana temaları olan
yer, zaman ve kimlik konularını keşfediyor.
Maik was born in 1964 in Cape Town and
has been educated on four continents,
including Goldsmiths College, Sydney
University and the University of Southern
California where he graduated with a
Bachelor of Architecture degree.
After a visit to Istanbul in 2003 where he
began the Face of Tomorrow project, he
returned to the city the following year
and since then he has been based there
permanently.
He currently lives and works in Istanbul
exploring the major themes of his work
—place, time and identity— through his
photographs, paintings, sculptures and
installations.
1
1
10 AÇIK DEPO / OPEN SPACE
2
1
boğazın üzerinde fırtına, 2013 (detay)
storm over the bosphorus, 2013 (detail)
diasek üzerine c-print
c-print on diasec
24 x 32 cm
edisyon edition: 1/10+1
2
lodos hokusai sori, 2013
tuval üzerine yağlı boya
oil on canvas
90 x 90 cm
AÇIK DEPO / OPEN SPACE 11
açık depo / open space
Nalan Kilimci
1970 yılında doğan Nalan Kilimci, Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde
moda ve fotoğrafçılık okuduktan sonra,
2000-2010 yılları arasında hem basılı hem
görsel medyada çalıştı, sanat yönetmenliği
kariyerine dizi, film ve reklam projeleri ile
devam etti.
Born in 1970, Nalan Kilimci studied fashion
and photography at Mimar Sinan Fine Arts
University. She produced both printed and
visual media materials between 2000-2010,
pursued her career as an art director
with TV series, movies and advertisement
projects.
Siyah beyaz çalışmalarıyla öne çıkan
sanatçı, eserlerinde temel olarak
fotoğrafı kullanıyor. Doğadan yansımalara
eserlerinde büyük bir yer ayıran Kilimci’nin
işlerinde dingin olduğu kadar çarpıcı bir
hava da hissediliyor.
The artist is best known for her black and
white photographs, allocating reflections
from the nature, giving a very calming yet
salient feeling to its viewers.
1
12 AÇIK DEPO / OPEN SPACE
2
1
isimsiz untitled, 2012
fine art print
70 x 110 cm
edisyon edition: 1/3+1
2
isimsiz untitled, 2012
fine art print
90 x 70 cm
edisyon edition: 1/3+1
AÇIK DEPO / OPEN SPACE 13
mixer editions
Işıl Arısoy Kaya
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde
lisans, Exeter Üniversitesi’nde yüksek
lisans eğitimi alan Işıl, uluslararası
firmalarda çalışırken bir yandan kendini
sanat alanında geliştirdi. Çeşitli atölyelere
katıldı, serbest grafik tasarımcı olarak
çalıştı ve kendi giyim markası olan What’s
Normal?’ı yarattı.
After graduating from İstanbul University’s
Business Administration Department,
she got her master’s degree at Exeter
University. While continuing to work as
an international marketing manager, she
also practised photography. Işıl attended
various workshops to develop her skills
and worked as a freelance web designer
before creating her own clothing brand
What’s Normal?.
1
1
metropole no.1
50 x 35 cm, edisyon edition of 100, 800 TL
100 x 70 cm, edisyon edition of 50, 1500 TL
2
metropole no.4
50 x 35 cm, edisyon edition of 100, 600 TL
100 x 70 cm, edisyon edition of 50, 1000 TL
*belirtilen fiyatlara kdv dahil değildir
prices listed above don’t include tax
14 MIXER EDITIONS
2
MIXER EDITIONS 15
mixer editions
Mario Rossi
1961’de Napoli’de doğan sanatçı,
Roma’da yaşıyor ve çalışıyor. Hayatının
her noktasına ayrı bir önem vermiş. 70’li
yıllardan beri fotoğraf çeken sanatçının
işlerindeki resimsel mekan algısı erken
90’ların sanatsal avangardının modern
geleneklerinden izler taşıyor. Sanatçının
Roma, Milano, New York, Amsterdam,
Venedik ve Paris gibi şehirlerde sergilenen
işlerinde kendinizden bir parça bulmanız
hiç de zor değil.
1
16 MIXER EDITIONS
Born in Naples in 1961, now living in
Rome, Mario values every single moment
of his life. He takes photographs since the
70s, and his point of view on photography
reflects a pictorial view of space derived
from the interest for the modern tradition
of the artistic avant-garde of the early 90s.
Exhibited in various galleries in Rome,
Milan, New York, Amsterdam, Venice
and Paris; his works have something for
everyone.
2
1
mart sequence
21 cm x 29,7 cm, edisyon edition of 100, 300 TL
29,7 cm x 42 cm, edisyon edition of 50, 500 TL
42 cm x 59,4 cm, edisyon edition of 20, 750 TL
59,4 cm x 84,1 cm, edisyon edition of 10, 1200 TL
84,1 cm x 118,9 cm, edisyon edition of 5, 1700 TL
2
terrazza con vista
25 cm x 25 cm, edisyon edition of 100, 300 TL
35 cm x 35 cm, edisyon edition of 50, 500 TL
50 cm x 50 cm, edisyon edition of 20, 750 TL
70 cm x 70 cm, edisyon edition of 10, 1200 TL
100 cm x 100 cm, edisyon edition of 5, 1700 TL
*belirtilen fiyatlara kdv dahil değildir
prices listed above don’t include tax
MIXER EDITIONS 17
röportaj / interview
Giuseppe Lo Schiavo
fotoğrafın resme kattığı özgürlük
freeing painting through photography
1
18 RÖPORTAJ / INTERVIEW
Fotoğraf ve resmi harmanlayarak yeni
bir sanatsal ifade yöntemi ortaya çıkaran
Giuseppe Lo Schiavo, Mixer ekibinden
Elvin’in merak ettiklerini yanıtladı.
Elvin Vural from our team, interviewed
Giuseppe Lo Schiavo, about his passion for
photography and painting as a new form of
artistic expression.
Elvin Vural: Ne zamandan beri kendini
sanatçı olarak tanımlıyorsun? Yoksa her
zaman bir sanatçı mıydın?
Elvin Vural: For how long have you been
introducing yourself as an artist? Or have
you always been one?
Giuseppe Lo Schiavo: Birileri sizi sanatçı
olarak gördüğü sürece sanatçısınızdır.
İşlerim hakkında olumlu tepkiler
aldığımdan ve mimarlık kariyerimi geride
bıraktığımdan beri sanatçıyım diyebilirim.
Küçükken bir şeyler yaratmaya eğilimim
vardı tabii. Büyüdükçe deneylerimi teknikle
birleştirmeyi başardım, fotoğraf projelerimi
bazı insanlar sanat olarak tanımladı. Ama
genelde bu tip tanımlardan ve ünvanlardan
pek hoşlanmam.
Giuseppe Lo Schiavo: The existence of
an artist is subject to the presence of
somebody that considers you one. I exist
as an artist since some years ago when I
started receiving recognition for my work,
as a result of leaving my architecture
career behind. Surely, when I was little
I had a tendency towards creating stuff.
Growing up, I managed to combine my
experimentations with the technique, by
implementing photographic projects that
some people defined as art later. Generally
I am not fond of definitions and titles.
E: Sanat dünyasında idol olarak gördüğün
veya sana ilham veren birileri var mı?
G: Sanat dünyasında bir idolüm var
diyemem fakat Magritte, Vermeer,
Friedrich, Guido Reni ve Francis Bacon ve
adını sayamadığım pek çok ressam, sanatçı
olma isteğimi güçlendirdi.
E: Sanatınla kimlere ulaşmayı
hedefliyorsun? Hitap ettiklerin kim? Kendin
için mi yoksa başkaları için mi sanat
yapıyorsun?
G: Sanata aşık olan, güzelliğin sanatçının
araştırmasında önemli bir yere sahip
olduğunda hemfikir olan açık fikirli
insanlara ulaşmak istiyorum. Etrafımda
yer alan şeyler çoğu zaman yaratıcılığımı
şekillendirir ama bu süreçte izleyicinin pek
bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Sıkça
değişirim ve tanımlamalardan kaçmaya
çalışırım. Belirli bir stili takip ettiğimi
düşünmüyorum; cevaplar için kendi içime
E: Do you have any idols from the
artworld? Who are your muses?
G: I don’t have any idols in the world of
art although certainly there are artists,
all painters, that have contributed to my
desire of becoming an artist, such as
Magritte, Vermeer, Friedrich, Guido Reni
and Francis Bacon, just to mention a few.
E: Who do you aim to reach with your art?
Who is your audience? Do you make your
art for yourself or for others?
G: With my art I would like to reach openminded people who love art and consider
beauty as a vital element for an artist’s
research. Everything I create is always
shaped by the things surrounded me but
never from my audience. I often change
and run away from definitions. I’m not after
a particular style; I just turn to myself for
RÖPORTAJ / INTERVIEW 19
röportaj / interview
bakmam yeterli oluyor.
E: Sanatsal aracın olarak neden fotoğrafı
seçtin?
G: Çünkü fotoğraf hâlâ deneyselliğe açık
bir araç ve hayalgücümü sınırlandırmıyor.
Fotoğraf gerçekliği temsil etmek, olmuş
bir şeyi göstermek için ortaya çıktığından
bu gerçeklik algısını hayalgücümle
birleştirmek bana ilginç geliyor. Benim
yaklaşımım bir ressamınkine daha çok
benziyor; kendimi gerçekliğe temsil etmek
yerine yenisini yaratıyorum.
E: Levitation (Yükseliş) serisinin senin için
özel bir anlamı var mı?
G: Levitation serisi özgür bir seri ve bu
da beni fotoğraflarıma belirli bir anlam
yüklemekten alıkoyuyor. Fotoğraflara
herkes kendi bakış açısıyla yaklaşıyor ve
anlamı kendilerine yansıtıyorlar birileri yol
göstermeden. Kesinlikle söyleyebilirim ki,
serinin temel temalarından biri esaretten
kurtuluş. Benim için sanat kimseye ait
değil, bunun için sanat kurtarılmış bir alan
ve dünyanın tümüne ait.
E: Ad Vivum adlı projende zamansız sanat
olarak tanımlanabilecek işler yer alıyor.
‘Zamansız’ derken neyi kastediyorsun?
Seni bu projeyi yaratmaya iten etkenler
nelerdi?
G: Ad Vivum’da güncel bir araç olan
fotoğrafla Flemenk resimlerinin
atmosferini birleştirerek bu iki uzak,
fakat birbirine benzeyen dünya arasında
bir köprü kurmak istedim. Erken dönem
Flemenk ressamlar portre konseptinde
devrim yarattıkları için sanat tarihinin
ilk ‘fotoğrafçıları’ sayılabilirler. Örneğin
Vermeer resimlerinde camera obscura
sayesinde perspektif efektlerine yer
20 RÖPORTAJ / INTERVIEW
2
the answers.
E: Why do you use photography as a
medium in your art?
G: I use photography because it is
a medium that still can offer many
opportunities for experimentation and it
allows me not to put any barriers to my
imagination. Photography was born as a
way of representing reality, of representing
something that has happened, so it is
interesting for me to connect the reality of
photography with the power of imagination.
My approach is more similar to a painter’s
because I do not surrender myself to
reality but I create a new one.
E: What does the Levitation series
specifically mean to you?
G: There is a great sense of liberty in the
Levitation series and that virtue makes
me disinclined to give an unambiguous
significance behind my photos. I would
like that everyone reflects and confronts
the photo with his point of view, without
being guided. The only thing I can certainly
say is that one of the principal themes
of Levitation is redemption, intense in
a broader meaning. For me art doesn’t
belong to anybody; in a sense art is
‘levitated’ and belongs to the world.
E: In your Ad Vivum project, you create
pieces that could be defined as ‘timeless’
art. What do you mean by ‘timeless’ and
what is your motivation for creating it?
3
vermiştir. Ad Vivum serisinde yer alan
kızların adı konulamayan bir yüz ifadesine
sahip ve belirsiz bir yaşta olmalarını
amaçladım. İletişime geçen yüz ifadeleri
aradığım için bu özneleri bulmam çok
kolay olmadı. Kızlardan birisi gerçek bir
Flemenk, diğeri ise Afrikalı bir albino. Son
dokunuşun provakatif bir biçimde yansıtıcı
olması gerektiğini düşündüm: basılı bir
fotoğraf, kağıt üzerinde mürekkep demek;
yani yüzeydeki pigmentler. Sence de bu
açıdan resmi andırmıyor mu?
E: Peki günümüzdeki çağdaş sanat
akımlarını nasıl değerlendiriyorsun?
G: Aklı karışmış ve anlaşılması güç. Gerçi
bu çağdaş sanatın en ilginç tarafı olabilir,
bütün tanımlamalardan uzaklaşmış olma
isteği.
G: In Ad Vivum I wanted to unite
a contemporary medium such as
photography with a pictorial atmosphere
inspired by the Flemish painting, building
a bridge between two distant worlds that
have many things in common. The Flemish
has been the first ‘photographers’ in
the history of art and has revolutionized
and modernized the concept of portrait.
Vermeer, for example, used perspective
effects in his paintings thanks to camera
obscura. I wanted the girls in my series
to have elusive expressions and to
be ambiguous in age. Choosing the
subjects was not easy because I wanted
extremely communicative faces. One of
them is a Flemish girl and the other is
an albino African girl. I want to finish
with a reflective provocation: a printed
photography is ink on paper, so pigment
on a surface, therefore in a sense isn’t it a
painting as well?
E: How do you see the contemporary art
flows?
G: Confused and difficult to grasp, although
RÖPORTAJ / INTERVIEW 21
röportaj / interview
4
E: Kendine yakın hissettiğin güncel
sanatçılar var mı?
G: Saygı duyduğum pek çok sanatçı var
ama aralarında bağ kurduğum birisi yok.
E: Mixer’le çalışmaya nasıl başladın?
G: Londra’daki Saatchi Gallery sayesinde
Levitation serisiyle İtalya dışında da bilinir
22 RÖPORTAJ / INTERVIEW
that might be the most interesting side of
contemporary art, always wanting to be
free from any kind of definition.
E: Are there any contemporary artists that
you feel a connection with?
G: There are many artists that I respect but
I don’t feel any connection with anyone in
particular.
oldum ve sonucunda Mehmet Kahraman
benimle iletişime geçti. Çalışmalarımı
beğendi ve Mixer’le çalışma fırsatını sundu.
Ekim ayında Mixer’i ziyaret ettim ve şunu
söylemem gerekir ki mekanın çok güzel bir
enerjisi var. Roma’nın Mixer gibi modern
mekanlara ihtiyacı var.
E: Mixer’in ‘ulaşılabilir sanat’ kavramı
hakkındaki düşüncelerin neler?
G: Sanat herkesindir ve herkes içindir.
Bir sanat eseri sanatsal değeri üzerinden
rağbet görmeli, ticari değerinden değil.
Mixer herkese ufak bütçelerle bile
olsa kaliteden ödün vermeden sanata
yaklaşma imkanı sunuyor. Ulaşılabilir
sanat demokratik bir oluşum çünkü her
sanatsevere eşit imkan tanıyor.
E: How did you start working with Mixer?
G: Thanks to Saatchi Gallery in London, I
had a very good recognition outside of Italy
with the Levitation series and as a result I
came into contact with Mehmet Kahraman
who believed in me and gave me the
opportunity to collaborate with Mixer. I
visited Mixer in October and I have to admit
that I found it transmitting an incredible
energy. Rome is in great need of modern
spaces such as Mixer.
E: What do you think about Mixer’s notion
of ‘accessible art’?
G: Art belongs to everybody and it is for
everybody. An artwork should be selected
for its artistic value, not for its commercial
value. Mixer gives the opportunity
to approach art even with smaller
investments while maintaining very good
quality. Accessible art is democratic
because it permits the “access” to art to
every artlover.
1
levitation: parthenon, 2012
fine art print
50 x 50 cm
edisyon edition: 6+1
2
ad vivum: the twins, 2013
fine art print
75 x 50 cm
edisyon edition: 5+1
3
ad vivum: the flemish girl a, 2013
fine art print
60 x 40 cm
edisyon edition: 5+1
4
levitation: taj mahal, 2012
fine art print
50 x 50 cm
edisyon edition: 6+1
RÖPORTAJ / INTERVIEW 23
mixer artlab
Victoria Moralee
üç ekran, bir performans
three screens, one performance
Mixer Artlab programına davet edilen
beşinci sanatçı Victoria Moralee, 3 Aralık
– 28 Aralık 2013 tarihleri arasında galeri
dahilinde bulunan ArtLab’de, İstanbul’daki
deneyimlerinin ve gerçekleştirdiği
performansların fotoğraf ve video
kayıtlarını galeri ziyaretçileriyle paylaştı.
19 Aralık günü saat 20:00’da, iki
performans sanatçısıyla birlikte, Emma
24 MIXER ARTLAB
Victoria was be resident at Mixer’s ArtLab
from 3rd - 28th December and on the 19th
of December between 20:00 and 21:00
Victoria and two other artists, Max Dovey
and Emma Dixon conducted an online
performance from Istanbul, London, and
Rotterdam respectively, connected via
live video streaming. Each artist followed
a pre-determined set of instructions
generated from their own geographical
Dixon ve Max Dovey, aynı anda Londra,
Rotterdam ve Victoria İstanbul’da, video
paylaşımı üzerinden eşzamanlı interaktif
bir performans gerçekleştirdi. Her
bir sanatçı Google Maps direktiflerini
izleyerek ‘hareket etti’. Londra’daki
Emma Rotterdam’a, Rotterdam’daki
Max İstanbul’a, İstanbul’daki Victoria
ise Londra’ya ‘yürüdü’. Performans
internet üzerinden de izlenilebilirken
aynı zamanda kayda da alındığı için sanal
ve gerçek görüntüler arasındaki zaman
farkı performansın kayıt yöntemlerinin
doğruluğunu sorgulayan bir araç oldu.
Victoria Moralee, 2012 yılında Wimbledon
College of Arts’tan mezun olduktan sonra
Londra’da bir dernekte zihinsel engelli
çocuklara yarı zamanlı olarak sanat
dersleri vermeye başladı. İzleyicilerin
tepkisini deneyimlemek amacıyla işlerinde
itici fakat aynı zamanda teatral görüntülere
yer veren sanatçı, 2012 yılında İstanbul’da
gerçekleşen IPA (Uluslararası Performans
Sanatı Platformu) yaz okulu dahilinde
kamusal alanda çeşitli performanslar
gerçekleştirdi.
Victoria Moralee ve arkadaşlarının
ileriki günlerde gerçekleştireceği online
performansları http://3screens.eu/
adresinden takip edebilirsiniz.
Bu proje Flatsinİstanbul’un desteği ile
gerçekleşmiştir.
location. And all movements were
choreographed by the directional changes
necessary to physically travel from one
performance space to another; Victoria’s
journey to London, Emma’s to Rotterdam
and Max’s to Istanbul, this also actuated
the length of their performance.
A live audience, online voyeurs and
recording intended simultaneously to
create a new space between the physical
and virtual imagery, thus opposing
views surrounding the emulation of
the immediacy of performance through
ineffective documentation.
As we continue to evolve with technological
capabilities the artists counter-question
the relationship of these two, often
opposing, mediums.
Upon graduating from London’s
Wimbledon College of Arts in 2012,
Moralee went on to work part time at a
foundation for mentally disabled children.
Later, in order to experiment with her
audience’s relations Victoria took part
in IPA’s (International Performance Art
Platform) summer school where she held
various performances in the public domain.
In order to maximise her experiments
with her audience’s reactions, her work
consisted of both repulsive aspects with a
nod to some theatrical components.
This project was supported by Flatsinİstanbul.
MIXER ARTLAB 25
Gerçekliğin Temsili: Dijital Sanat
The Representation of Reality: Digital Art
Dijital sanat kavramı 1970’lerin başından
beri, yani bilgisayar teknolojileri günlük
hayata entegre olmaya başladığından
beri gündemde. Sanatçılara yepyeni
ifade araçları sunan teknoloji, sanatçıya
birbirinden farklı medyumlarla çalışma
ve bunları farklı platformlarda sunma
fırsatı yarattı. Bu gelişmeler bir yandan
da sanata bakışı manevi ve maddi olarak
değiştirmiş, böylece yeni bir sanat üretim
ve tüketim anlayışı sunmuş oldu. Çoklu,
dijital üretimin sağladığı avantajlardan hem
sanatçı, hem de sanat izleyicisi yararlandı;
sanatçı, işlerini dünyanın her yerinde
gösterebilir hale gelirken, sanat izleyicisi
de, uluslararası sanatçıları daha fazla takip
etme imkanı buldu.
26 MIXER’DEN HABERLER / NEWS FROM MIXER
The concept of digital art can be traced
back to the 1970’s, since computer
technologies have taken up such a vital
role in our daily lives. Artists, by utilising
this technology, are able to express
themselves using various mediums –
furthermore they are able to make use
of presenting their work on several
platforms this new art form permits. These
developments have changed the way we
look at art both morally and economically.
And with the rise of worldwide internet
use, largely, the production of digital works
has brought with it many advantages, both
for the artists and the viewer. In the case
of the artists, this medium makes it easier
for their work to be shown in all parts of
Mixer’in Bird için hazırladığı bu seçkide,
dijital sanata dair farklı uygulama ve
üretim tarzları var. Işıl Arısoy Kaya, mimari
fotoğrafa yaptığı dijital müdahalelerle,
gündelik hayatta karşımıza çıkan yapıları,
sanki bilim kurgu setlerinden dekorlarmış
gibi sunarken, Egemen Tuncer, belirsiz
bir şehrin çeşitli noktalarından çektiği
fotoğraflarda yaptığı dijital manipülasyonla
görsel içerisindeki bazı noktalara vurgu
yapıyor. Fransız sanatçı Joachim Romain
ise dijital sanat adına iki farklı uygulamayla
seçkide yer alıyor; bir kaç farklı görselden
oluşmuş, tamamı fotomanipülasyon
eserler ve kendi geliştirdiği bir uygulama
ile yarattığı eserler. Bu son eserlerdeki
görseller önce şehirlerin çeşitli
sokaklarındaki posterlerden yırtılıp
ayrıştırılıyor, sonra bir yüzeye yapıştırılıp,
müdahale ediliyor ve bu müdahale edilmiş
görselin fotoğrafı çekilip, alüminyum
yüzeye sıvanıyor. Son olarak, alüminyum
yüzey farklı şekillere sokuluyor. Böylece bu
dijital eserin aslında tek bir kopyası olmuş
oluyor. Seçkinin son sanatçısı ise, İtalyan
Guiseppe Lo Schiavo. Sanatçı dünyaca
ünlü turistik anıtları fotomontaj ile denizin
üzerinde bir kaya parçasına yerleştiriyor,
böylece yılın her günü turist akınına
uğrayan bu anıtları gerçekliklerinden
soyutlamış ve ıssızlaştırmış oluyor.
the world. Similarly, for the viewer, it has
allowed further opportunities of following
international artists, quashing boundaries
that once made this difficult.
In its latest selection for Bird, Mixer has
put together a medley of digital works
showcasing a variety of artist’s techniques
and styles. From Işıl Arısoy Kaya’s
works depicting everyday architecture
manipulated as is it was taken from a
science-fiction movie set, to Egemen
Tuncer’s digitally manipulated works
taken of an unidentified cityscape where
the artist has highlighted certain focal
points in the image. French artist, Joachim
Romain displays a number of works
in the selection combining a variation
of application methods; employing a
combination of photo manipulation with a
technique he has fashioned and developed
himself. As part of his work, Joachim
peals posters from the walls of cities
and adopts his process of de-formation
creating interesting compositions that are
then photographed, attached to aluminum,
and finally reshaped allowing the work to
become a totally unique, original piece of
digital art. The latest artist of the selection
is Giuseppe Lo Schiavo, an artist that
moves the famous worldwide landmarks to
a solitary rock over the sea.
MIXER’DEN HABERLER / NEWS FROM MIXER 27
öğrenme programları / learning programs
Yarıyıl Sanat Atölyeleri
Winter Break Art Workshops
Mixer okulların yarıyıl tatilinde olduğu
24 0cak-10 Şubat tarihleri için 7-12 yaş
çocuklara yönelik bilgilendirici ve eğlenceli
çağdaş sanat atölyeleri planladı.
Eğitim programı 9 Şubat Pazar günü
bütün ailelerin davetli olacağı ve minik
sanatseverlerin eserlerinin sergileneceği
bir sergi ile son bulacak.
Benim Hikayem, Benim Kitabım
Çocuklar hayal dünyalarını farklı teknikler
ve malzemeler kullanarak karakterlerini
kendi belirledikleri resimli bir kitap haline
getirecekler.
27 Ocak Pazartesi, 11:00-13:00
3 Şubat Paazrtesi, 14:00-16:00
28 ÖĞRENME PROGRAMLARI / LEARNING PROGRAMS
Mixer planned educative yet entertaining
art workshops for children aged between 7
and 12, for the winter break.
The program will be concluded with an
exhibition on 9 February, Sunday, where all
parents and families will be invited to see
the junior art lovers’ pieces.
Creating My Own Book
Children will transform the story they wrote into
a picture book with the techniques they learn on
this two-hour workshop.
27 January, Monday, 11:00-13:00
3 February, Monday, 14:00-16:00
Renklerin ve Şekillerin Şarkısı
Song of Colours and Shapes
Sol anahtarı ve notalar yerine renkler ve
şekillerin kullanıldığı grafik notasyonla
çocuklar, getirdikleri veya Mixer’de bulunan
enstrümanlarla kendi doğaçlama şarkılarını
üretecekler.
Children will compose their own songs with
the musical instruments either they brought or
the ones in Mixer, with graphic notation where
colours and shapes are used instead of the clef
sign and notes.
28 Ocak Salı, 11:00-13:00
4 Şubat Salı, 14:00-16:00
28 January, Tuesday, 11:00-13:00
4 February, Tuesday, 14:00-16:00
Kendi Bez Çantamı Tasarlıyorum
Designing My Own Tote Bag
Sokak sanatının popüler örnekleri, stensil
ve graffiti teknikleri ile tanışan çocuklar,
kartondan hazırlayacakları kalıpları çeşitli
baskı yöntemleriyle Mixer’in bez çantalarına
uygulayacaklar.
Children will be familiarized with popular
examples of street art, graffiti and stencil
techniques. During the workshop, children will
apply their designs onto Mixer’s tote bags with
various printing techniques.
29 Ocak Çarşamba, 11:00-13:00
5 Şubat Çarşamba, 14:00-16:00
29 January, Wednesday, 11:00-13:00
5 February, Wednesday, 14:00-16:00
Hareketli Kareler: Stop Motion
Moving Frames: Stop Motion
Bu eğlenceli atölyede çocuklar stop motion
tekniği ile tanışacak ve yapılan eserler hakkında
bilgi sahibi olacaklar. Atölye çocukların kendi
yazdığı bir senaryoyu stop motion tekniğiyle bir
videoya dönüştürmesiyle son bulacak.
In this entertaining workshop, children will
discover the stop motion technique and know
more about the popular examples of this style.
During the workshop, children will transform a
self-written scenario to a stop motion video.
30 Ocak Perşembe, 11:00-13:00
6 Şubat Perşembe, 14:00-16:00
30 January, Thursday, 11:00-13:00
6 February, Thursday, 14:00-16:00
Ben Bir Sanat Eseriyim!
I Am an Artwork!
Bedenlerinin ve hareketlerinin çevreyle
olan ilişkilerini inceleyecek olan çocuklar,
performans sanatını yakından tanıyacak ve
üretecekleri eserler videoya alınıp sergilenecek.
Children will investigate the relationship
between their movements and surroundings.
They will get to know more about performance
art and will make their own performances.
31 Ocak Cuma, 11:00-13:00
7 Şubat Cuma, 14:00-16:00
31 January, Friday, 11:00-13:00
7 February, Friday, 14:00-16:00
ÖĞRENME PROGRAMLARI / LEARNING PROGRAMS 29
öğrenme programları / learning programs
Gençler için Video Sanatı
Video Art for Youngsters
Video sanatı nedir? Dijital video üretimi
nasıl bir sanat eserine dönüşür? iPhone ya
da basit tekniklerle çekilen videolar sanat
eseri olarak kabul edilebilir mi?
Sanatçı, akademisyen ve yazar Işıl
Eğrikavuk ile birlikte dijital video üretiminin
kavramsal, teknik ve estetik boyutlarını
analiz edecek olan 14-18 yaşındaki
gençler, video sanatının kuramsal ve pratik
incelemeleriyle tanışacak.
What is video art? How does a video
turn into an artwork? Can any video be
considered as an artwork?
Youngsters aged between 14-18 will
analyze conceptual, technical and aesthetic
means of digital video production and
investigate wide-spread examples of video
art with the artist, academic and author Işıl
Eğrikavuk.
Seminer 8 Şubat Cumartesi günü saat
12:00-16:00 arasında gerçekleşecektir.
The workshop will be held on the 8th of
February, Saturday, between 12:00-16:00.
The session will be held in Turkish.
Kayıt yaptırmak için: [email protected]
For registration: [email protected]
30 ÖĞRENME PROGRAMLARI / LEARNING PROGRAMS
Yetişkinler için: Güncel Sanattan Nasıl Sağ Çıkarım?
Survival Guide to Contemporary Art for Adults
Güncel sanatı anlamak neden bu kadar
zor? Günümüzün sanat okumalarını
oluşturan konular ve sanatçılar kimler?
Performans, video sanatı, kamusal alanda
sanat, ses enstalasyonu gibi alanlarda
üretilen işleri nasıl okuruz?
Sanatçı, akademisyen ve yazar Işıl
Eğrikavuk tarafından düzenlenecek
seminerde bu sorular eşliğinde güncel
sanat dünyasında kısa ve etkili bir
yolculuğa çıkılacak.
Seminer 18 Ocak Cumartesi günü saat
11:00-15:00 arasında gerçekleşecektir.
Why is it this difficult to understand
contemporary art? Which artists and topics
are currently shaping art writing? How
should one analyze performances, video
art, public art, and sound installations?
The participants will take an exciting walk
on the questioning paths of contemporary
art with the guidance of artist, academic
and author Işıl Eğrikavuk .
The workshop will be held on the 18th of
January, Saturday, between 11:00-15:00.
The session will be held in Turkish.
For registration: [email protected]
Kayıt yaptırmak için: [email protected]
ÖĞRENME PROGRAMLARI / LEARNING PROGRAMS 31
Sanıldığı Gibi
Değil
Not Quite As
Thought
15.11.2013
32
boğazkesen cad.
no: 45 bodrum kat
tophane beyoğlu istanbul
+90 212 243 54 43
|
www.mixerarts.com
|
[email protected]

Benzer belgeler

PDF olarak indir

PDF olarak indir 25 cm x 25 cm, edisyon edition of 100, 300 TL 35 cm x 35 cm, edisyon edition of 50, 500 TL 50 cm x 50 cm, edisyon edition of 20, 750 TL 70 cm x 70 cm, edisyon edition of 10, 1200 TL 100 cm x 100 cm...

Detaylı

june-october

june-october olarak ele alan, Mutlu Aksu, Rengin Altınalmaz, Irmak Canevi, Zehra Doğan, Harun Duran, Burak

Detaylı

PDF olarak indir

PDF olarak indir analogue space. After printing the photograph and cutting it into equallysized small bits, he pins them onto wooden plates. Since the pins have a glass-like varnish, they shine like gems under the ...

Detaylı