Sinopale - beral madra

Transkript

Sinopale - beral madra
“Kar amacı gütmeyen Sinopale süresince
yayınlanan bir bienal gazetesidir.”
sayı: 2/2
SİNOPALE 4 BAĞLAMINDA SİYASAL VE
DÜNYANIN ÇOCUK GÖLGELERİ
EKONOMİK KRİZLER ÇAĞINDA KÜRESEL
Pınar Saatçi
KÜLTÜR VE SANATIN İŞLEVİ
Beral Madra
Küresel kültür sanat endüstrisinin küresel siyasal olaylar ve
ekonomideki konumunun giderek yükseldiği bir dönemde
yaşıyoruz. İnsanlara zihinsel açılım ve daha iyi yaşam biçimleri için
isteklendirme veren bir hizmet sektörü olarak kültür ve.. Syf. 3
Sinop Bianeli kapsamı içinde kendine kocaman bir yer edinmiş
‘Çocuk Günleri’nin hikayesinden bahsetmeye girişivermek üzereyim.
Bu hikayenin bizzat kahranlarından biri olarak anlatacağım. Aslında
‘Yaratıcı Drama’ uygulaması ile herbirimizin kahraman olmaktan
başka yolu yoktu. Atölyelerimizin ana başlığı ‘Tasarım ve Drama
Atölyesi’ iken bu eşsiz yöntemle yol almak kaçınılmazdı. Syf. 4
SİNOPALE SİNOPLULARI
ULUSLARARASI SANAT
ÇEVRE Sİ İLE BULUŞTURUYOR .
Büyük serginin açılışı 24 Ağustos cuma günü
saat 19.00’da Tarihi Sinop Cezaevi’nde
4. Uluslararası Sinop Bienali yoğun etkinlik programıyla kentin kültürel hayatını hareketlendirmeye devam ediyor. Her
yaştan Sinoplunun ilgiyle izlediği ve katıldığı atölye çalışmaları, performanslar, sunum, konuşma ve film gösterimleri 26
Ağustos’a kadar devam edecek. Bienal programı çeşitli ülkelerden gelen sanatçı ve küratörlerle çok boyutlu bir kültürel
İŞBİRLİĞİ VE BİR SERGİYİ HAYAL ETMEK
Aslı Çetinkaya
karşılaşma, etkileşim ve paylaşım mümkün kılarken, kentin farklı mekanlarının olağan işlevleri dışında deneyimlenmesini
sağlıyor. Ağustos başından bu yana farklı ülkelerden sanat insanları şehrin sosyal dokusu içine sızarak, hem üretecekleri
yapıtlar için araştırmalar yaptı hem de beklenmedik çeşitlilikte bir kültürel alış verişi yaşadılar.
Bu yazıyı yazdığım sırada Sinop Bienali için kente gelen sanatçılardan bir
kısmı henüz sergileyecekleri işlerini tamamlamamışlardı; Syf. 8
Sinopale’nin kentlileri parçası olmaya davet eden ilk etkinliği Amsterdam’dan Kuntsfaktor’un ‘Sanat Mikser’ performans
projesiydi. Yerel amatör tiyatro grubuyla yaptıkları atölye çalışmasının ardından, Kemalettin Sami Paşa Spor Salonu’ndaki
İŞLERE DAİR BAZI NOTLAR
gösterileri kalabalık izleyici ilgisiyle karşılandı.
Dimitrina Sevova
Bienalin bir parçası olan serginin berrak bir şekilde ifade edilmesi nasıl
Kente ilk gelen sanatçılardan Polonya’da yaşayan Monika Drozynska’nın farklı kentlerde sürdürdüğü projesi için eli iğne
olur ve değişik coğrafyalardan gelen sanatçıların ve küratöryel takımın
iplik tutabilen kadın ve erkekler sanatçının gezdirdiği kumaşı üzerine öfkelerini dile getiren kelimeler işlediler.
potansiyeli nasıl gelişir? Syf. 10
Quynh Dong ses ve performans projesi için Sinoplu beş genç müzisyenle çalışmaya başladı. Daha sonra tesadüfen
HARİTA SAHANIN KENDİSİ DEĞİLDİR
Elke Falat
inopale ekibine katılmam istendiğinde bundan oldukça memnun oldum
ve gururlandım. O güne kadar Sinopale’ye ilişkin duyduğum her şeyi
beğenmiştim. Syf. 12
SİNOPALE’DEN SİNOPSİS’E BİLDİRİYORUZ
Işın Önol
Sinopsis’in bu sayısı basıldığında sanatçılar Sinopale 4 kapsamında
ürettikleri islerini tamamlamış olacaklar. Syf. 14
seçtiği, karşılaştığı Sinoplularla projesini genişletti. İnsanlardan kendileri için özel bir anlam taşıyan şarkıları söylemelerini
istedi ve bunları kaydetti. Bu performansların bazıları için hazırladığı ‘video klipler’ ve canlı sahne performansları 25
Ağustos’ta Atatürk heykelinin karşısındaki Küçük Liman’da de izlenebilecek.
İtalyan kürator ve sanatçılar Francesco Bertele’nin projesi için Sinoplu genç gönüllüler Boyabat’tan 200kg toprak
getirdiler. Bir sonraki aşamada hep beraber ıslatıp, ezerek bir çamur kitlesi yaratacaklar. Bakalım ortaya ne çıkacak…
Zürih ve New York’ta yaşayan sanatçı Karen Geyer iskeledeki işi ‘Güneş Saati’ni üretirken, saat kollarının gölgeleri
doğrultusunda yürürken karşılaştığı kişilerle bir sözlü tarih çalışması başlattı. Sinopla ilgili bireysel anlatılardan,
hatırlananlardan oluşturduğu yapıtı da Sinopale sergisinde görülebilecek.
Küratörler Dimitrina Sevova ve Elke Falat’ın 19 ve 20 Ağustos’ta Pervane Medresesi’nde düzenledikleri, uluslararası
AÇIK VE PARLAK BİR GÜNDE FIRTINA
Sean Kelley
“Daha fazla Türk fıkraları dinlemeliyim.”diyor sanatçı Ashley Hunt içkiler
ve Sinop limanına nazır akşam yemekleriyle ilgili. Syf. 19
sanatçıların video işlerinden oluşan film gösterimleri Sinoplulardan yoğun ilgin gördü. Syf.2
sinopale.org
2
Gösterimlerden önce ve sonra izleyiciler küratörlere filmler ve seçkiyi oluştururken başvurdukları kavramsal çerçeve hakkında sorular
yönelttiler. Medrese geç saatlere kadar kültürel sohbetlerin mekanı oldu. Öte yandan hemen her gün Arkeoloji Müzesi bahçesinde
düzenlenen sanatçı ve küratörlerin birer saatlik sunum ve tartışmalardan oluşan ‘Sinopale Akademi’ de etkinliğin bilgi paylaşımı ve ortak fikir
üretimi egzersizlerine olanak sağlıyor.
Hafta içinde Sinopale ilk polisiye deneyimini yaşadı. Sinop sokaklarında ufak bir kutuyla dolaşıp isteyenlerin ellerini kutuya sokup,
pozlandırarak fotogramlar üreten Vietnam asıllı Zürih’te yaşayan sanatçı Cat Tuong Nguyen, para karşılığı oyun oynattığı şikayetiyle polis
nezaretine alındı. Daha sonra yaptığının izleyici katılımına dayalı bir sanat eseri olduğunu izah edilince tatsızlık uzamadan sona erdi. Emniyet
müdürlüğündeki polislerin de eserin oluşumda katkı sağladığını düşünebiliriz belki de!
21 Ağustos akşamı eski Hal Binası ilgi çekici bir performansa ev sahipliği yaptı. ABD’li sanatçı Ashley Hunt, 2005 yılında New Orleans’ı yerle
bir edern Katrina kasırgası sonrası ürettiği dökümanterde ve eşlik eden sunum performansında kentin, kentlilerin ve cezaevindekilerin
karşı karşıya kaldığı adaletsizlikleri ele alıyordu. Direnç Erşahin’in başarılı simultane tercüme desteğiyle oldukça kalabalık bir izleyici kitlesine
ulaşmayı başaran performansı hararetli bir soru cevap bölümü takip etti.
Şimdi tüm bu çalışmaların sonuçları sergilenecek. “Gölgenin Bilgeliği: Bozulmuş Bilgi Çağında Sanat” başlıklı büyük sergi 24 Ağustos 2012
Cuma günü Tarihi Sinop Cezaevi’nde açılacak. Açılış törenine tüm Sinoplular davetli.
Sanat Mikser gösterisinde Türk ve Hollandalı genç yetenekler.
Benim İçin Sinopale...
...Sinop’un hak ettigi degeri, kültür ortamını, belki geçmişlerdeki güzeliklerini kavuşturacak bir etkinlik. Hale Oğuz
....Birlik ve beraberliğin, sergilendiği, çok güzel bir etkinliktir. Payende Görgün
...Ev, Sinopale benim icin sanat, Sinopale benim için performans. Burçak Konukman
...Yazları değerli ve hareketli geçiren bir etkinlik. Derya Öznur Özdemir
...Çağdaş sanatı herkese tanıtmak demektir. Annica Bauer
...Çok güzel bir şey. Buraya geldim, acayip güzel şeyler yapıyoruz. Çok tatlı insanlarla tanıştık. Özelikle de yabancılar da cok tatlı
ofisin köpeği Gölge de cok tatlı! Aysenur Saatçi
...Çok eğlenceli bir yer. Yeni insanlarla tanışıyoruz çok güzel, herkese tavsiye ediyorum! Ömer Erol
...Yeni insanlarla tanışıp, şevk ile çalışmak. Barış Yavuz
...Bütün şehrin iletişim kurduğu hem güzel, hem yararlı bir etkinlik. Mahir Namur
sinopale.org
SİNOPALE 4 BAĞLAMINDA
SİYASAL VE EKONOMİK KRİZLER ÇAĞINDA
KÜRESEL KÜLTÜR VE SANATIN İŞLEVİ
BERAL MADRA
K
üresel kültür sanat endüstrisinin
ve müzelerinin açılması, depolardaki
işleyişiyle kendisini kanıtlamış bir etkinlik
küresel siyasal olaylar ve
koleksiyonların kitlenin önüne çıkarılması,
olarak öne çıkmaktadır.
ekonomideki konumunun
sanat üretimi ve tüketiminin özel sektör
giderek yükseldiği bir dönemde yaşıyoruz.
için bir saygınlık ve tanıtım aracı olması,
SİNOPALE, 2005’den bu yana şu işlevleri
İnsanlara zihinsel açılım ve daha iyi yaşam
yerel ve uluslar arası kültür/sanat hizmet
yerine getirmektedir:
biçimleri için isteklendirme veren bir hizmet
sektörünün yükselişi (küratörler) ve
-Sinop’u Karadeniz bölgesinin tarihsel ve
sektörü olarak kültür ve sanat endüstrisi
sanat piyasasının fuar ve müzayedeleri
güncel coğrafi stratejik bir kenti küresel
çok yönlü bir zihinsel üretim ve açılım,
kültür endüstrisinin yatırımcı lehine
sanat ve kültür haritasına yerleştirmiştir;
zengin bir görsel üretim ve kitlenin katılımını
güçlenmesinin göstergeleridir. 2000’ler
-Kavramsal çerçeveleri, demokratik işleyişi,
sağlayan bir algılama, tüketim ve istihdam
AB’nin genişleme ve kültürel bütünleşme
çoklu işbirlikleriyle ve yöntemleriyle büyük
alanı yaratarak öne çıkıyor. Ülkelerin
politikası çerçevesindeki siyasal ve
kentlerde gerçekleşen bienallerin karşısına
kültür politikaları, küresel rekabette etkin
ekonomik ilişkiler sanatın ve kültürün akışını
kitleyle yakın etkileşimli, yerel kaynakları
bir işlev taşıyor. Türkiye’de gerçekleştirilen
büyük ölçüde değiştirdi. Süreç 90’larda
ve sorunları irdeleyen, sanatçılarla kitleyi
Sinopale4 türünde uluslararası sanatçıları
tam anlamıyla bireysel bir etkileşim ağı
buluşturan bir model oluşturmuştur;
ve sanat uzmanlarını buluşturan etkinlikler
üzerinden başlayarak özellikle özel müzeler,
-Bienallere katılan yüzlerce uluslararası
bu bağlamda değerlendirilmesi gereken
güzel sanatlar fakülteleri, sanatçı girişimleri
sanatçı ve sanat uzmanı ve bu kişilerin
siyasal-ekonomik ve kültürel etkinliklerdir.
ve kültür sivil örgütler gibi çoğunlukla AB
ülkelerinin diplomatik temsilcileri Sinop’u,
Tarihsel, modern ve post-modern
tarafından mali destek sağlanan kurumlarla
kültür ve turizm açısından tanımış ve
süreçleriyle Türkiye’ye özgü bir
yakın ilişkide başladı. Etkileşim çoğunlukla
tanıtmıştır;
çağdaş kültür ve sanat yoğunlaşması
küresel ekonomi ve siyaset süreci ile
-Sinop halkı, Sinopale4 etkinlikleri dolayısıyla
gerçekleşirken bu yoğunlaşma 1990’lardan
doğru orantılı olarak sürdürülebilmekteydi;
uluslararası sanat üretimlerini görmek,
bu yana Türkiye’nin bulunduğu bölgeyi de
böylece kültür bağımsızlığına ve özerkliğine
izlemek, yorumlamak, bunları üretenlerle
etkilemektedir. Bu süreçte küresel kültür
aynı zamanda da özel sektörün ilgisine
buluşmak, konuşmak gibi Türkiye’de hiçbir
ve sanat sanayinin gerekleri olan Kültür
kavuşmuş oldu. Sinopale bu değişimleri ve
kentin sahip olmadığı bir ayrıcalığa ve
kurumları arasında yönetişim, sivil toplumun
bu olanakları zamanında değerlendiren bir
belleğe sahip olmaktadır;
kültür endüstrisi içindeki güçlü konumu,
etkinlik olarak öne çıkıyor.
-Sinop’u 20.yy boyunca bir “cezaevi”
yaratıcı insanı destekleyen altyapılar,
kenti olarak belirleyen genel algıyı
kültürel mirasın geleceğe bozulmadan
Gerçekte 2000’lerin ilk on yılında bu
değerlendirerek ve bu geçmişin gelecek
taşınması ve kent dokusu ile insan yaşamı
jeopolitik bölgede yaşayan kişiler olarak
için yararlı bir bellek olarak kabullenilmesini
arasında uyumlu ilişkinin sağlanması gibi
dünyayı acımasızca iki farklı dinsel gruba
sağlamak için “cezaevi” ve bulunduğu alanın
bir dizi ilkenin özellikle sanatçılar ve sanat
ayıran ve ekonomiyi borsa adı altında
nasıl bir değişim geçirmesi konusunda
uzmanlarının gerçekleştirdiği Sinopale
açıkça formüle eden küresel politikayı
halkı ve yöneticileri bilinçlendirmek ve
gibi etkinlikler dolayısıyla yerleştiğini
edilgen bir biçimde izlemekteyiz. 20.yy
bilgilendirmek üzere sergiler, açık oturumlar,
izlemekteyiz.
boyunca Türkiye’nin içinde ve komşularında
seminerler düzenlemiştir.
farklı demokrasi dönemlerinde yaşayan
1980’lerde Türkiye’nin devlet odaklı
topluluklar kendi düşüncelerini, önerilerini
Sinopale4, Sinop’un bu bölgedeki ve küresel
kültür endüstrisi, liberal kapitalizme
yahut itirazlarını dile getiremediler, sessizce
kültür ve sanat sanayindeki konumu için
geçiş, uluslararası iletişim ve etkileşim
beklediler. Günümüzde bu halklar ucu
bir altyapı hazırlamıştır. Sinop halkının
ağlarının etkisi ve diğer toplumsal siyasal
iç savaşa kadar uzanan çeşitli muhalefet
bu altyapıyı benimsemek ve korumak,
etmenlerin etkisiyle gücünü yitirmeye
türleriyle kaderlerini değiştirmek istiyorlar.
yönetimlerin de bu altyapıyı, özenle
başladı; Türkiye’nin kültür kenti olma özelliği
Bu yeni sürecin başında en çok göze
oluşturulmuş ilke ve amaçları değiştirmeden
Ankara’dan İstanbul’a geçti. 1980’deki
çarpan eleştiri ve itiraz ise meydan okuyan
geliştirmek gibi bir sorumluluğu oluşmuştur.
askeri müdahaleye ve anti-demokratik
sanat yapıtlarıyla olayların düzenini
Sinop’un önünde bu bağlamda çok önemli
anayasaya karşın, sanat ve kültür üretiminin
irdeleyen, siyasal-toplumsal-ekonomik
bir olanak vardır: Tarihsel Sinop Cezaevi’nin
giderek özgürleşmesi, bağımsızlaşması
düzenleri sıkı bir elekten geçirip irdeleyen
boşaltıldığından bu yana gündemde olan
ve çeşitlenmesi ilginçtir. Özellikle çeşitli
yorumlayan sanatçılardan geldi. Bugün,
Karadeniz bölgesi için uluslararası kültür ve
yaratıcılık alanlarındaki (tasarım, grafik,
Güney Kafkasya, İran ve Orta Doğu’nun
sanat merkezine dönüştürülmesi projesi,
görsel sanatlar ve performans sanatları)
sanatçılarının söylemleri ve yapıt üretimleri
AB fonları dolayısıyla da daha gerçekçi bir
kutuplaştırıcı Modernist kalıntılardan ve
20.yy tarihine (kolonyalizm ve uluslaşma),
sürece girmiştir. Bu proje, halkın ve yerel
biçimcilikten kurtulma, Post-modernizmin
sosyolojik ve antropolojik gerçeklere, gizli
yönetimlerin iradesi ve desteğiyle en kısa
yeşermesi ve teknoloji ve bilimden
ve uç kültürlerin tezahürlerine, kültürel
zamanda gerçekleştirilmelidir. Sinopale4,
kaynaklanan yeni görsel estetiklerin
politikalara ve bu bölgelerdeki farklı
bu merkez kurulduktan sonra bu kentte
ortaya çıkışı bunun göstergeleridir. Bu
Modernizmler içindeki aydınlanmanın
nasıl bir uluslararası iletişim ve etkileşim
açıdan bakıldığında Sinopale, bu yapının
değişik düzlemlerine ayna tutmaktadır. AB
gerçekleşeceğinin bir modelidir. Bizler bu
İstanbul dışında da kurulmasına örnek
kültür odaklarının bu bölgelerdeki sanat
modeli bugüne dek uygulayarak görevimizi
oluşturmaktadır.
ve kültüre ilgisi yalnız pazarlama amaçlı
yaptık; şimdi bizler özverili çalışmamızın bu
değildir: Söz konusu aynada gördüklerine
cezaevinin uluslararası bir sanat ve kültür
90’lardaki küreselleşme rüzgârları
ilgiyle bakıyorlar, çünkü o aynada kendi
merkezine dönüşmesiyle karşılığını almış
Türkiye’ye de ulaştı. Özellikle Türkiyeli
söylemlerinin eleştirisini de görüyorlar
olacağız. Sanatçılar ve sanat uzmanları
göçmenlerin çoğunlukta olduğu AB
ve tabii isterlerse özeleştiri yapabiliyorlar.
olarak hiçbir zaman yitirmediğimiz
ülkeleriyle başlayan sanat ve kültür ilişkileri
Sinopale, ilk etkinlikten günümüze bu
umudumuz ve direncimizle bu sonucu
Avrupa aydınlarının ilgisini Türkiye’ye
gerçeklerin bilincinde olan sanatçıları
bekliyoruz.
çekti. Modernizmin yalıtılmışlığından ve
ve uzmanları davet ederek, gerçekleri,
içedönüklüğünden küreselliğin birlikteliğine
değişimleri ve gelişmeleri tartışmaya açtı.
ve dışadönüklüğüne geçiş yaşanmaya
başladı. Şirketlerin sanat ve kültür merkezleri
Beral Madra
2006’Dan Bu Yana Sinopale Ekibi Adına
SİNOPALE, söz konusu süreçte ilkeleri ve
3
sinopale.org
4
PINAR SAATÇİ
DÜNYANIN
ÇOCUK GÖLGELERİ
Merhaba! Sinop Bienali kapsamı içinde
Farklı kalıpların dışına çıkma, ana yoldan
deneyimli bir lider/eğitmen eşliğinde
kendine kocaman bir yer edinmiş ‘Çocuk
ayrılma, alışılmış düşünce zincirlerinden
yürütülürken kendiliğine (spontaniteye),
Günleri’nin hikayesinden bahsetmeye
kurtulma ve üretici düşünce zincirlerini
şimdi ve burada ilkesine, - mış gibi yapmaya
girişivermek üzereyim. Bu hikayenin bizzat
kullanma, boşlukları, rahatsız edici ya
dayalıdır. Ve yaratıcı drama, oyunun genel
kahramanlarından biri olarak anlatacağım..
da eksik öğeleri sezip, bunlar hakkında
özelliklerinden doğrudan yararlanır.’
Aslında ‘Yaratıcı Drama’ uygulaması ile
düşünceler geliştirme, varsayımlar kurma,
(Adıgüzel,2010. s. 56)
herbirimizin kahraman olmaktan başka yolu
bunları deneme, gerektiğinde değiştirme
yoktu. Atölyelerimizin ana başlığı ‘Tasarım ve
gibi özelliklere sahiptir. (Adıgüzel Ömer,
Kavramlara kuş bakışı baktıktan sonra, bu
Drama Atölyesi’ iken bu eşsiz yöntemle yol
Eğitimde Yaratıcı Drama, 2010 natural yay.
5 gün içinde nereden yola başlayıp nereye
almak kaçınılmazdı.
s. 24)
vardık şimdi bu hikayeyi anlatma vakti:
Sinop Bianeli ‘Sinopale’nin ana başlığı:
Nedir ‘Yaratıcı Drama’ ?
Yaratıcı Dramayı ise kafada bir karışıklığa
Dünyanın Bilgeliği. Çocuk atölyelerimizde
Önce yaratıcılığı irdeleyelim ; önceden
izin vermemek için ansiklopedik bir
de buradan yola çıkarak dünyanın
kurulmamış ilişkiler arasında ilişkileri
tanımlamayla ifade edelim: Yaratıcı
gölgesine oturmaya karar verdik, bir grup
kurabilme, böylece yeni düşünce şeması
Drama; bir grupla ve grup üyelerinin
çocuk! Bu hoş serinliğin derinliğinde
içinde, yeni yaşantılar, deneyimler, yeni
yaşantılarından yola çıkarak, bir amacın,
uzanıp, gölgesinden dünyayı seyreylemeye
düşünceler ve yeni ürünler ortaya
düşüncenin, doğaçlama, rol oynama (rol
başlamaktı hevesimiz. Dünyayı uzaktan
koyma yetisidir. (Landau’dan
akt. San, 1985, s.10)
alma) vd. tekniklerden yararlanarak
canlandırılmasıdır. Bu
canlandırma süreçleri
seyretmek çocuk aklıyla tam da aklı
selimlikti. Tersine çevrilivermiş gibiydi.
sinopale.org
5
Diyeceğim o ki; Sinopale Çocuk Atölyeleri
dünyanın gürültüsünden uzaklaşıp dünyayı
parmağının ucuyla küçük bir hareketle nasıl
fır döndürebilirdi aklında, bu düşünceyle
çıktı yola. Yeni baştan boyamaya, boncuklar
kurdelalar takmaya karar verdi dünyaya.
Bunun için Sinop Eski Tekel Binası şimdinin
Yaşlılar Evi’nde bir gölge bulup kendimize ,
çocuklarla buluştuk bir çemberde. Öncelikli
cümlemiz ‘kendine izin ver’ idi. İsimlerimize
bir devinim verdik ve bunu zincirleme
ritimlerle canlandırarak hafızalara kaydettik.
Buradan bedenimizin bize verdiği devinim
ve ritimleri gruplara ayrılarak ‘yaşayan
heykeller’e dönüştürerek bir form verdik.
Bu formları da isimlendirip Sinop’un hangi
yerlerine yerleştireceğimize karar verdik.
Dünya ve gölge oyunu oynayıp uzaya
doğru yolculuğa başladık ve bu yolculukta
dünyanın gölgesini bulup orada yeni bir
dünya nasıl kurabiliriz konusunda konuştuk,
tartıştık ve ayağa kalktık. Bu dünyada
insanlar konuşmayacaktı; renklerle ve
devinimleriyle anlaşacaklardı. O halde
devinimleri ve renkleri ne olmalıydı? Bu
sürece başlamamız ise daha önce yapmış
olduğumuz devinimlerden de yardım
alarak ellerimize rengarenk kumaşları,
tülleri, derileri, boyaları, iğne ve ipliği alıp işe
koyulmak oldu.
Sonuç; düşünme - hayal kurma - devinme
bitmeyecek ama biz yeni ülkemizin yeni
kostümleriyle ve yepyeni devinimlerimizle 5
günümüzün sonuna gelecektik.
Ece Denizci ile hazırladığımız iplerle
sahne konseptinde mini bir defile ve
performanslarımızla bu yeni dünyanın
sesini gözlerimizden duyurduk..
Carl Jung (İsviçreli psikanalist 1875 – 1961);
‘Yaratıcılık aklımızın değil, oyun oynama
becerimizin sonucudur.’ der. Bizler ise
oyunla aklımıza, bedenimize yaptığımız
yolculuğu şimdilik tamamladık. Bir daha ki
Sinopale günlerinde tüm çocuklarla oyun
oynayabilmek dileğiyle…
sinopale.org
6
Sizce tasarım ne demekmiş?
Rengarenk ve parıldıyor.
Sadece düzgün ve güzel olan değil. sadece
Kırmızı
kendimize ait fikirlerle, hayal gücümüzle
pembe –turuncu
yepyeni oluşturduğumuz şeyler.
yeşil –yumuşak ve tüylü
Hiçbir yerde olmayan şeydir.
pamuk gibi yumuşacık
Bazı şeyler karışık olmasına rağmen güzel
eğlence dolu jöle gibi yumuşacık
görünmeye başladı. Sanırım bu tasarımdı.
GİZEM GÜNDOĞDU
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var
Dünyanın gölgesinde oturup yeniden
mı?
dünya kurmaya karar verdik dediniz.
Öğretmenlerimiz çocuk psikolojisinden
Dünyanın gölgesinde oturup yeniden
anlıyorlar ve çok iyiler. Onlara çok teşekkür
dünya kurmaya karar verdik dediniz. Yeni
ederiz.
dünyadan bahseder misiniz?
Dünyamızda yeni ülkeler var. Bu ülkelerde
İyi ki böyle bir etkinlik var ; yine olacak mı?
yaşayanlar konuşarak değil hareket ederek
Yaz tatilimde çok güzel anılarım oldu. Çok
anlaşıyorlar.
teşekkür ederiz.
Dilsiz ülkeler.
Ben de yeni şeyler yaratabiliyormuşum,
Sinopale Çocuk Atölyeleri’nin
Mavi ağaçlar, pembe güneş var.
dans edebiliyormuşum. Çok teşekkür
çocuklarından Gizem Gündoğdu , bizim
Herkes birbirini seviyor ve barış içinde
ederim.
için atölye katılımcısı arkadaşlarıyla bir
yaşıyorlar.
Sinop’ta da böyle etkinlikler olunca çok
röportaj yaptı. Bakalım çocuklar bu 5
Herkes çevreyi seviyor ve koruyor.
mutlu oluyorum. Bizler de katılabiliyoruz.
günü nasıl değerlendirmişler.
Herşeye birlikte karar veriyorlar.
Defile ve gösteri yapacağımız için çok
Gizem : Sinopale çocuk Tasarım ve Drama
Sinopale Çocuk atölyelerine katılamayan
Atölyesinde neler yaptık, neler paylaştık
arkadaşlarınıza neler söylemek istersiniz?
anlatalım mı?
Eğer bize katılabilselerdi çok eğlenirlerdi.
İsimlerimizi eğlenceli hareketlerle söyledik
Yeni fikirler söylerlerdi.
ve bu hareketlerle küçük bir dans hazırladık.
Arkadaş ortamı çoğalırdı ve onlarda oyun
Bir sürü müzik dinledik ve müziklerle
oynayabilirler bizimle drama yapabilirlerdi.
hayaller kurup figürler bulduk bu figürlerle
Kendilerine izin vermeyi öğrenirlerdi,
dans hazırladık.
güvenleri artardı.
Uzaya gittik ve uzayda dünyanın gölgesini
Başarılı olacaklarını görürler, çünkü oyun
bulup oturduk. ve orada yeniden dünya
oynamak yeni kıyafetler yapmak çok
yaratmaya karar verdik. bu dünyada
eğlenceli.
heyecanlıyız.
yaşayan insanlara da kıyafetler yaptık.
Ellerimiz meşhur oldu.
Atölyede yaptıklarımızı düşündüğünüzde,
Yeni arkadaşlar edindik,.
bu çalışmanın hepsini hangi renkle ifade
Emek verdik, paylaşımı öğrendik ve
edersiniz ve dokusunu nasıl tanımlarsınız?
tasarımlar yaptık.
Sizi çok seviyoruz öğretmenlerimiz.
Herkese çok teşekkür ederim arkadaşlar...
sinopale.org
7
SİNOPALE AKADEMİ:
Sanat, Felsefe ve Yaşam
Üzerine Sohbetler
Sinopale Akademi, 1324 Agustos arası ,Üretici
Sanatçı Platformu olarak
gerçekleştirildi. Seminerler
ve söylevler, bütün
Sinopale etkinlikleri, Sinop
dışından gelen insanların
ve yerel insanların
gönüllü çalışmalarıyla
yapıldı. Açık hava eğitim
etkinlikleri, Arkeoloji
Müzesi’nin bahcesindeki
ağaçların gölgesinde,
hoş bir atmosferde
yapıldı. Sanatçıların ve
küratörlerin konuşmaları;
bireysel gelişim çalışmaları,
sanatçıların küratöryel
seçimleri ve felsefe
üzerineydi. Bu geniş konu
alanı, birçok dinleyiciye
zevk verdi.
sinopale.org
SERGİ ÜZERİNE
8
KÜRATÖRLERDEN
İŞBİRLİĞİ VE
BİR SERGİYİ HAYAL ETMEK
ASLI ÇETİNKAYA
B
u yazıyı yazdığım sırada
Bu sene Sinopale sergisinde gölge
ve aciliyet taşıyan sorunlara dikkat
Sinop Bienali için kente gelen
kavramını, barındırdığı kuvvetli referanslarla
çekeceklerini düşünerek bir araya gelmeye
sanatçılardan bir kısmı henüz
bir metafor olarak ele alan işler olduğu
davet ettiğim sanatçıların üretimlerini birkaç
sergileyecekleri işlerini tamamlamamışlardı;
gibi, sanatsal sunum esnasında
gün sonra Sinopale sergisinde görmeyi
üretim süreçleri devam eden işler söz
kurgulanabilecek, deneyimsel ve görsel
heyecanla bekliyorum.
konusu. Hatta yapıtları hazır olanlar da
bir bileşene dönüştüren yapıtlar da yer
belki bunların tam olarak nerede ve ne
alıyor. Kavramsal metinde de yer alan ve
nsel İnal’in ‘Özgürlüğü elinden alınan
şekilde yerleştirileceğini bilmiyorlardı.
aydınlık-karanlık, ışık-gölge ikili kavramlarının
vatan çocuklarının cezası bittiği zaman
Kalabalık bir grup küratörün belirli bir
oldukça doğrudan biçimde çağrıştırdığı,
topluma yararlı olacak kimseler halinde
kavramsal çerçeveyi yorumlayıp davet
bulunduğumuz coğrafyayı da devamlı
yetiştirilmesi lazımdır’ isimli yerleştirmesi
ettikleri sanatçı ve eserlerden oluşacak
bir aciliyetle ilgilendiren meseleler ise
300 civarında kendi ürettiği seramik
bir sergi hakkında kesinlikle konuşmak,
enerji ve kalkınma politikaları, ekolojik
tabancalardan oluşuyor. Bembeyaz
önceden hesap yapmak zaten olanaksız,
hassasiyetler ve sürdürülebilirlik. ‘Gölgenin
seramik tabancaların 50 tanesi geçtiğimiz
ama daha iyisini yapabiliyoruz; bir sergiyi
bilgeliği’ başlığı benim için bir anlamda,
hafta sanatçının Sinoplu çocuklarla yaptığı
hayal etmek. Böylesi bir belirsizlik, sergi
global ölçekte belirlenen politikaların etkileri
atölye çalışmasında, çocuklar tarafından
hakkındaki ‘karanlık noktalar’, uluslararası bir
sonucunda, gündelik yaşamımızı, dolaysız
boyandı. Atölye sırasında sanatçının verdiği
sanat etkinliği için çekinip, endişe edilecek
biçimde bizleri ilgilendirecek şekilde ortaya
yönlendirme, tabancaların belirli işlevsel
bir durum değil mi? Hayır değil, çünkü
çıkan problemler karşısında sadece felç
bölümleri gözetilerek ‘süslenmemesi’,
Sinop’taki etkinliğin ortaya çıkarılış şekli,
edici, bireysel bir endişe duymak yerine
bunların birer yüzey olarak düşünülüp
süreci ve ‘ruhu’ açısından bakıldığında belirli
sorumluluk almak, tüketim mantığının
üzerlerine çeşitli hayallerin, imgelerin
bir yöntem ve üretim tercihinin kaçınılmaz
egemenliğini, yaşadığımız hayat biçimini
‘resmedilmesi’ni içeriyordu. Gerçek
yansıması. Bu bienali diğerlerinden
cesaretle sorgulamak, kaybolan ya da
silahlardan kalıplar hazırlanarak üretilen ve
farklılaştıran özelliklerinden biri her
neo-liberal politikalarla uzun zamandır
ağırlıklarıyla da neredeyse gerçek nesneye
aşamasında işbirliğine, yerel bağlamla
yok edilmeye çalışılan toplumsallık fikrini
eş değer olan tabancalar, hem kullanılan
çalışmaya, sosyal bilgi ve araştırmaya dayalı
canlandırmaya çalışmak demek.
malzemedeki saptırmayla hem de çocuklar
üretimi desteklemesi. Bunlar da zaman,
tarafından müdahale edilerek algımıza
sabır ve merak gerektiren çabalar. Ayrı ayrı
Yukarıdaki paragraflarda andığım çalışma
yabancılaştırılıyor. Çocuk Islahevinin
her bir sanatçı ve yapıt böyle bir yükümlülük
önceliklerini benimseyeceklerini, kavramsal
küçük, kapalı mekanlarının birinde yerden
taşımasa da, Sinopale toplumsal olarak
çerçeveyi Sinop’a ait yerel bilgi eşliğinde
tavana kadar bütün duvarı kaplayacak
angaje bir sanat etkinliği.
yorumlayıp, bu coğrafyayı ilgilendiren
tabancalardan, renklendirilmiş olanları bir
sinopale.org
9
araya gelerek hayali bir geçiti çağrıştırıyorlar.
döngüsel bir etkinlik; halen oluşum süreci
Alanya L tipi cezaevinde mahkumlar
devam etmekte olan bir iş. Farklı kentlerde
tarafından yapıldığı bilgisi de eklenince
Daha önceki işlerinde de haritalarla
ve son olarak da Sinop’un çeşitli yerlerinde
yapıtın referans katmanları artıyor.
çalışan Sümer Sayın Sinop’un coğrafi
katılımcılar, çoğunlukla kamusal mekanlarda
konumu ve kendine has özellikleri üzerine
kumaşın üzerine öfke duydukları kişi
Ortaklaşa çalışıp üreten sanatçılar Volkan
düşünerek ve bir detayı, İnceburun’un
ve olaylarla ilgili kelimeleri teyelleyerek
Kaplan ve Erdem Şentürk de Sinop’ta
biraz açığındaki adacığı büyüteç altına
işlemeye davet edildiler. Bu üst üste biriken,
ürettikleri iki işi sergileyecekler. İlki,
alarak yola çıkıyor. Coğrafya, harita ve
farklı dillerdeki öfke sözcükleri okunamaz
etkinliğin gerçekleşeceği hapishane içinde
konum Sinop deyince zihinde ilk canlanan
hale geldiklerinde, neredeyse soyut bir
kurulacak kültürel bir hapishane. Sanatçılar
kavramlardan. Sanatçının kendisine ve bize
dokumaya, duvar halısına dönüştüğünde
misina ile oluşturulacak bir koza yapının
heyecan veren fikri bir ‘land art/arazi sanatı’
sona erecek. Sinopale’de büyük kumaşın bir
iç duvarlarını Sinop’tan topladıkları kentin
projesine dönüşmek üzereydi. Ne kadarının
görseli ve Sinop’ta 100’e yakın kişinin renkli
kimliğini temsil ettiği düşünülen nesne ve
gerçekleştiğini ancak sergi açıldığında
iplerle işleme oturumlarını içeren bir video
figürlerin fotoğrafları bu kozanın duvarlarını
anlayacağımız ‘Kaçış Adası’nı yarımadayı
yer alacak.
kaplayacak.
yaratmayı amaçlayan ve bunu kentin turizm
Hande Varsat’ın sergideki iki işinden
İkinci yapıtta sanatçılar kütüphanede
potansiyelini büyütecek heyecan verici bir
ilki ‘Tarafsız Geçit’ gelenek kavramına
rastladıkları, harf devrimi ardından Sinop’ta
proje olarak tanıtan girişim haberleriyle
odaklanıyor. Bu geçitin her iki tarafı,
yayımlanan bir gazete duyurusundan
ilişkilendirmeden izlemek olanaksız.
geleneksel dantel motiflerinlerinden
yola çıkıyorlar: “Harflarımızı 10 gün içinde
Genç sanatçı Alpin Arda Bağcık’ın, isimlerini
oluşan parçalı ayna yüzeylerden yapılmış.
öğrendik. Bu günlük şunları sıraya koyup
antipsikotik ilaçlardan alan tuvalleri ve
Belli bir mesafeden bakıldığında ortaya
şöyle doya doya seyredelim”. Hapishanenin
kartpostallar halinde basılan kurgulanmış
çıkan motifler, yakınlaşıldığında boşluklara,
çeşitli duvarlarından, basitçe bir kalemi kağıt
fotoğrafları, hem psikiyatrik hastalıklara ait
yansımalara ve yeni optik bağıntılara
üzerine sürterek kopyaladıkları harflerden
bozulmuş bir gerçeklik algısını çağrıştırırken,
dönüşüyor. İkinci işte de perfore edilerek
bir alfabe oluşturuyorlar. Bu alfabeyi,
hem de o bozulmuş gerçekliğin çeşitli
ortaya çıkarılmış motifler ve sözcükler ve
çocuk ıslahevinin girişinde hemen solda,
nükleer, ekolojik, kimyasal felaketlerle ortaya
yine geleneksel olana kuvvetli göndermeler
Atatürk’e atfedilen - İnsel İnal’ın işinin de
çıkacak yaşam koşullarını yansıtacağı,
yer alıyor. Motifler nesli tükenmek üzere
ismini oluşturan – cümlenin hemen altına
distopik bir tahayyül olarak da okunabilir.
olan yerel floraya ait kum zambaklarından,
yerleştiriyorlar ; doya doya seyredilmek
Monika Drozynska’nın ‘Stich yourself/
kelimeler ise bir çoğu çoktan unutulan
üzere...
Kendin(i) dik’ izleyicinin katılımı ve el
Sinop halkına özgü söz dağarcığından
işiyle bir dokuma oluşturmayı amaçlayan
alınmış. Bu zanaatin kendisinin de örneğin
kanalla ana karadan kopararak, bir ada
sinopale.org
SERGİ ÜZERİNE
10
KÜRATÖRLERDEN
İŞLERE DAİR BAZI NOTLAR
DIMITRINA SEVOVA
B
ienalin bir parçası olan serginin
iletişim kurmaya yer yaratan spontane
Dong, Sinop’taki bir başka performansında,
berrak bir şekilde ifade edilmesi
karşılaşmayı vurgulayabileceğimiz daha
Osmanlılardan günümüze değişen farklı
nasıl olur ve değişik coğrafyalardan
fazla kamusal alana ihtiyacımız var. Bizim
kayıt ana müzisyen grubuyla beraber
gelen sanatçıların ve küratöryel takımın
asıl endişemiz kısa ömürlü ve süreç odaklı
söylüyor.
potansiyeli nasıl gelişir? Sergi, ilk bakışta
sanatsal biçimler ve sanatın üretken, yaratıcı
sanat dünyasının haritasında önemsiz
ve manevi doğasına yatırım yapan geçici
Karen Geyer, süreç ve bağlama yönelik işi
gibi gözüken bir yerde- başkentten
durum ve koşulları hakkında ve de bilginin
için Diyojen’e Saygı ismini seçti. Sanatçı
uzakta, bütün alçakgönüllülüğüyle sosyal
üretimindeki sanatın ve sanatın derhal
kamusal alana bir nesne yerleştirdi –
coğrafyasını sunan, halkla etkileşimli ve
oluşan estetik algısının nasıl görüneni ve
Sinop merkezinde sahilde, bulunmuş
ticari amaç gütmeyen karakterli bir Bienali
görünmeyeni tekrar dağıttığı ve ortak
malzemelerden üretilmiş, işleyen bir güneş
olan ve farklı dillerin birbirleriyle olan
deneyim ve duyuyu taşıdığı hakkındadır.
saati. Bu, zaman ve mekan ilişkisi ve güneş
etkileşimlerinden doğan çeviriyle ilgili
Akademinin ötesinde araştırma, direk sokak
saatinin kolları (gölge) tarafından çizilen
potansiyeli olan bu yer için oluşturuldu.
üzerinden, gerçekleştirici tarafları, ağaçların
zaman aksları üzerine çok katmanlı, rizom
Sanatın dili bizi birbirimize çeviren araçtır
altında herkes için bir akademi… Bunun gibi
yapı için bir başlangıç noktası oluşturuyor.
ve sergiyi de enerjilerin takımyıldızlarının
cümleler Sinopale 4’ teki bilgi üretiminin
Sinoplulardan kişisel hikayeler toplayarak
birbirleriyle çapraz bir şekilde değişim içinde
bir parçası ve de bienalin “birlikte çalışmak’
oluşturduğu ses yerleştirmesi için çok
olan çok sayılı bir vücut olarak görebiliriz.
sloganı toplu öğrenme sürecinin düzensiz
uygun bir kavramsal yapı sağlıyor. Her
Bienal biçimi tekrar edilebilirliliği ve geçiciliği
bir şekli olarak ortaya çıktı.” (Floarian
gün güneş saatinden başlayarak, gölgenin
ile sadece alıcılarına bir haberci olarak
Schneider) Bu bir yandan sanatın ayırıcı
doğrultusunda yürüyor ve sözlü tarih
değil, aynı zamanda deneyimlerini başka
bir çizgi değil de sosyal bir süreç olmasına
söyleşisi yapmak için Sinop’ta yaşayan
yerlere taşıyıp izleyicilerini güçlendiren,
dayanırken, diğer yandan da sanat ve
birini buluyor. Güneş saatindeki ‘en erken’
müşterek bilgi kurup, izleyicilerini serbest
yaşam arasında olan, profesyonel sanatçı ve
gölgeyle başlayıp, bir saat boyunca gölge
bırakan ve yeni bir halk yaratan format
seyircisi arasında yaşanan ikiye bölünmenin
doğrultusunda yürüyerek.
olarak da seyircilerine konuşur. Bienalin çift
üstesinden gelmeye dayanıyor. Bu sebeple
karakteri vardır: sanat ve sanat uygulamasını
şunlara dikkat edilerbilir ki sanat alanında;
Sanatçı, anlatı ve belgesel arasındaki
merkezden çevreye doğru bir şekilde teşvik
lokal bir görüntüyü küresel bir görüntüyle
pratiklerle deneyimden kaynaklanan
eder ve bu bir yandan yeniden dağıtmak,
karşı karşıya getirmenin geçerliliği anlamını
bilginin şiirsel biçimde altüst edici gücünü
sanat bilgisini dengeleyip sanattan keyif
kaybediyor; sanatın mutenalaştırmanın
açığa çıkarıyor. Halk kütüphanesinde bir
almak anlamına gelirken, diğer yandan
taşıyıcısı olarak aldığı eleştirilerin bir kısmı da
ses yerleştirmesi biçimindeki karmaşık
da kentsel bir yeri küresel bir bağlamda
bilgiye—sanatçıların yeni bilgi biçimleri icat
yapıtı, Sinop’un sözlü tarih haritası olarak
kıymetlendirmek demektir. Bizim amacımız
ettikleri bir güç alanı olarak— öncelik vermek
anlaşılabilir. Zaman ve mekanın arasındaki
usta bir öyküleme inşa etmek değil, daha
için meşruluğunu kaybediyor ve marjinalize
karmaşanın koreografisine işlenmiş
ziyade gezgin sanatçı maceraları ve yerel ve
edilmiş bilgiyi yeni değer ve takas şekline
kahramanların ve öykülerin coğrafi
turist seyirciler arasında yöreselden kültürler
getiriyor.
durumunun altını çizmek üzere, hafızanın
arası bir karışımın olacağı bir yer açmaktır.
ağıyla ve anlatısal düzenle gündelik
Amèlie Brisson-Darveau’nun “Git ama
olanın ritmini ve kentteki sosyal bağların
4. kez düzenlenen Sinopale için yapılan
geri döneceğinden emin ol” adlı eseri iki
çokluğunu yakalıyor.
serginin ana temasıyla birlikte, yer ve
yerleştirmeden oluşuyor. Sanatçının iki
misafirperverliliğin sığınak oluşturduğu,
yerleştirmesinin altında yatan asıl mesele ve
Petra Köhle ve Nicholas Vermot Petit-
kendini ve kamusal alanını güncel sanat
ilgi de vücudun ve hareketin haritasal dizilişi.
Quthenin projesi “Exercice d’Isolation
uygulamalarına açan halktan kaynaklanan,
Gölgenin akışkan ve soyut şeklillerinden
(Duyuru Sistemi/ Hoparlör)” uzun
konu ile coğrafik yerleştirilmişliğin
sanatçı asla kullanılamaz olan ve sonradan
zamandır üzerinde çalıştıkları arşiv ve
arasındaki iletişimin doğrudan ortaya
yere monte ettiği kıyafetler dikti ve böylece
teknolojinin, daha spesifik olursak fotoğrafın,
çıkarttığı çok sayıda soruyu gündeme
seyircilerin kendi yansıyan gölgelerinin kısa
arşivlemenin süreciyle nasıl bağlantılı
getirmemizi sağlıyor. Bu sorular arasında,
sureliğine kıyafetlerle üst üste gelmesinden
olduğunu ve arşivleme uygulamalarındaki
sanatın toplum içinde değer ve bilgeliği
oluşan kıyafet bedenlerini deneme
seçimleme mekanizmasına nasıl belirli
nedir, nasıl deneyimler taşır sorusu da
sürecine davet edildiği neşeli bir ortam
kuralları yüklediğini araştıran projenin
vardır. Sanat bir lüks olarak kalmaz,
yaratılmış oldu. Korkularımızı desteleyen
devamı niteliğindedir. Arşiv sisteminin
gelenekleri doğrulayıp ayrıcalıklı çevreleri
eski efsanelerden ve dünya edebiyatından
içindeki ve dışındaki mekansal ilişkiler
teselli etmez. Sanat günümüzde aynı
kayıp gölgeler üzerine dört hikayeden ilham
nasıl organize edilir? Bunların genel yapısı
ışımayan, yansıtmayan, kendine bakan
alarak oluşmuş bu sağlam yerleştirme
özellikle bir nesneyle nasıl bağlantılıdır?
gölgelerin bilgeliği gibi “aura’sız eşsizlik”
boşluğu akustik olarak kaplıyor ve yerdeki
[1] olarak görünebilirken, aynı zamanda
kıyafet-gölgelerle birleşiyor.
ufkunu ve coğrafi tarifini kaybeden görüş
Sanatçıların işleri kamusal alanda
araştırmaya dayalı, “objet petit a”- nesne
ve merceklerin teknolojilerinin ve özgün
Quynh Dong’un “Sesini Duyayım”
küçük a’yı (ulaşılmaz arzu nesnesi) bulmak
öznelliklerin üretimiyle iletilen, iletişimde
projesi topluma yönelik bir iş. Sanatçının
için yerel çevreyle oranın sosyal-politik
görülen duyuların yozlaşmasının aksine
performansında ortaya çıkan ve tekrar eden
koşullarını göz önünde bulunduran
yeni çoğalan oynak öznelliklere, etkinliklerin
modellerden bir tanesi de her birimizin
ıssızlaştırma çalışmalarıdır. Seçilen nesne,
sergilenebilen taraflarına, cemiyetlerin katkı
virtüöz gibi olduğu. Sanatçı değişik müzik
yerini değiştirmek için ağ iletişimsel
ve katılımlarına olanak sağlıyor.
çalışmaları, performanslar, ve dört adet
yöntemlerden yabancılaştırılmıştır, yani
Biz sanat yoluyla olan iletişimin artan
video klibinde beraber çalışmak için
bir nevi sergi alanına hapsedilmiş ya da
öznellik biçimlerine dayandığına inanıyoruz,
sokaktan müzisyenler ve performansçılar
görüntülenmeye konmuştur. Bu işlem
yani, çoğunluğun iyimser yansıması
tuttu. Kasabadaki insanların da en sevdikleri
nesnenin ve onun tasarımının sade
şeklinde karşılıklı ilişkili yaratıcı sosyal
şarkıları soylemelerinin istendiği bu
işlevselliginin altını çizer. Sanatçıların
üretimi- bireylerin çoğunluğu ve onların
videolarda, sanatçı performansçılarının
yöntemi dikkatlice gerçekleştirilmiş
eşitlik ve çoğunluğu kışkırtan üretken
hangi kamera açısıyla, hangi sahne
yersiz yurtsuzlaştırma sürecinin
sinerjiler halinde birlikte olması. Sanat için
donanımıyla ve nasıl çekilmekle ilgili
sistemini, özyargılayıcı ve özgöndergesel
yürümeyi ve yüz yüze temasla hemen
istediklerine dikkatlice uyuyor. Quynh
uygulamaların kendi yolunu bulduğu aynı
sinopale.org
11
zamanda sanat kurumunun ve sergi alanı
Sanatçının eseri resimler, şekiller ve yazılar
artık imkansız. Ne türlü, hangi teknolojilere
inşasının eleştirisel yansımasıdır. Sanatçılar
arasındaki cağrışımsal bağlantılar kurmak
dayalı ve kimin yararına bir ilerleme
için bu süreçlerin belirsiz karakterleri
için de yapılmış bir teşebbüs.
istediğimiz esas soru. Hassas küresel
olmazsa olmaz. Issızlaşmış nesneleri yakın
duruma ve karşılıklı bağımlılık koşullarına
görüşte gösterseler bile aralarına bir mesafe
Tüm bu yapıtlar izleyiciye gölgeyi
uygun tamamen yeni teknolojilere
koyarlar. Çocuk hapisanesindeki sergi için
deneyimlemeyi ve metaforik ve sembolik,
ihtiyacımız olduğunu anlamamız gerekiyor.
Köhle ve Vermot yerleştirdikleri hoparlörleri
temsili ve temsili olmayan olasılıklarını, gayri
Küresel ve yerel ölçekte önümüzde duran
genel sistemden kopuk bir şekilde
maddi üretimin araç ve yollarını, anlam ve
problemlerle başa çıkabilmek, insanların
olmasa da yakın görüşte sergiliyorlar.
değer sistemlerine nasıl girdiğini, görünür
ve bilginin ‘genel hareketliliği’, maddi
Sadece nesneyi ıssızlaştırmıyorlar, sesi de
olan ve olmayanın sistemini nasıl etkilediğini
kaynakların ve gayri maddi bilginin aklı
hapsediyorlar ve bu sessizliğin sesini sergi
tekrar düşünmeye davet ediyor. Bu sergi ile
selim yönetimle bütün insanlara daha eşit
alanında kendi heykellerini Sinop Duyuru
baskın değer tespit koşullarından kaçmaya
dağılımı için fırsatlar açacak, yeni enerji ve
Sistemine ekleyerek yayıyorlar.
ve bunun yerine paylaşma ve ortak olana,
yaratıcılık kavramları ve kaynaklarını alış
toplumsal işbirliğine güvenmeyi ve ayrıca
verişe açmak üzere…
İsimsiz 2012’nin anonimliği ve mütevaziliği
kaynaklar ve olanaklarımızın küresel
altında, Cat Tuong Nguyen’in eski
ekonomik krizler içinde belirginleşen
[1] Marco Scotini, “Exodus, Uniqueness and
hapishanenin sergi alanında gösterilip, çeşitli
sınırlarıyla hayatta kalabilme durumunu
Multitude,” interview with Paolo Virno, in id.,
boylardaki gümüş jelatin kağıdı üstünde
gözden geçirmek istiyoruz. Kafa yormak
Disobedience: an ongoing video archive.
olan fosil gibi fotogramlar biçiminde
istediğimiz soru, ilerleme taraftarı veya
<http://www.disobediencearchive.com/texts/
cisimlenen sosyal heykeli gözler önüne
karşıtı olup olmadığımız değil – geri dönmek
exodus.html> (accessed 2012-08-04).
seriliyor. Sanatçı eski bir karton ile eldeki
diğer materyallerden kendisinin yaptığı
siyah bir kutu, hareket ettirilen bir lamba, ve
fotoğraf kimyasalları kullanarak taşınabilir
bir laboratuvar inşa ediyor ve bu donanımla
sokağın ortasına dükkan kuruyor. Sanatçının
siyah kutusu, kendisinin, yabancıların, ve
cesaretlerini toplayıp kendi fotogramlarının
çekilme sürecini denemek isteyen sokaktan
geçen kişilerin ellerinin buluştuğu yer.
Antropolojik tanımlardan kaçan sanatçı,
fotogramları ile temsilin izleri yerine
vücudun doğrudan izlerini üretmiş oluyor.
Riikka Tauriainen’in “Gizli ekonominin
gözlemlenmemiş paradigması” isimli
yerleştirmesi artistik araştırmaya dayanıyor
ve kitaplardan, internetten ve gazete
makalelerinden derlenen resimler, yazılar
ve şekillerden oluşuyor. Eserin konusunun
çerçevesinde ekonomi, gölge ekonomisi,
saklı olan birşeyin nasıl ölçülebileceği,
sınırlar, işçilik ve sömürücülük üzerine
fikirler keşfediliyor. Bu yerleştirme gizli
ekonominin varolan izlenim ve tanımlarının
yapısını dile getiriyor; ekonomiyi ve
gizli ekonomiyi oznellikle ilgili olarak da
tartışırken sosyopolitik ve teorik konulara
değinen tartışmaları da içinde bulunduruyor.
sinopale.org
SERGİ ÜZERİNE
12
KÜRATÖRLERDEN
HARİTA SAHANIN KENDİSİ
DEĞİLDİR
ELKE FALAT
S
inopale ekibine katılmam
sürdürme çabasinda. Cansız endüstriyel
düştüğü dehşeti ve buna karşi desteği
istendiğinde bundan oldukça
harabe her hareketi, her sesi bir heyecana
konu ediliyor. 12 Eylül darbesi sırasında
memnun oldum ve gururlandım. O
dönüştürüyor: yakın bir mahalleden gelen
belirlenemeyen bir sebeple çikan yangında,
güne kadar Sinopale’ye ilişkin duyduğum
sesler, uçuşan boş sayfaların hışırtısı,
bugün Union Française’ye ait olan, Türkiye
her şeyi beğenmiştim. Fakat emin
yağmur, delinen bir duvardan gelen ritmik
Yazarlar Sendikası’nın arşivleri yok oluyor.
olamadığım bir husus vardı: farklı bir
çekiç sesleri. Bu senaryo, Fukushima
Özlem, yangın nedeniyle bugün elimizde
ülkeden gelen, farklı koşullara alışmış ve
Depremi’nden hemen sonra Tokyo’nun
olmayan telgrafı, Fransızca bilgisiyle yeniden
‘Evet evet’, ‘Tamam tamam’, ve ‘Balık ekmek’
merkezinde yapılan bir yürüyüş ve nükleer
gönderiyor.
haricinde hiçbir Türkçe söz bilmeyen birisi
felaketi haber veren bir son dakikanın
olarak, bir sanat etkinliği kapsamında
görüntüleriyle bir araya getiriliyor. Alternatif
Buna ek olarak Özlem ‘Saklı Kitaplar’ adlı
hapishane, nükleer enerji santrali ve füzeler
enerji kaynaklarının örneklerini göstermek
video çalismasini da bizlere sunacak.
gibi konuları nasıl ele alacağımdan tam
içinse Reinigungsgesellschaft sanatçı
Özlem’in ilkokul ögrencisi olduğu
olarak emin değildim.
kolektifinin eseri ‘Şehrin Enerjisi’ adlı kısa
zamanlarda her ögretim yılı başlangıcı aynı
belgeseli göstermeye karar verdim. Grup
adet tekrarlanırdı. Özlem okul kitaplarını
Sinop’a bir video seçki götürmeye karar
Berlin Kreuzberg’teki bir spor salonuyla
korumak için kaplarken babası da kendi
verdim. Filmlerin bir kısmı nükleer enerjiyle
ortak bir çalisma gerçekleştrerek salondaki
kitaplarını kaplardı. Fakat babasının amacı
ilişkiliyken diğer kısmı da mahpusluk hali
bisikletleri bir jeneratöre bağlıyor ve elektrik
kitaplarını değil kendisini korumaktı zira
üzerineydi. ‘Gölgenin Bilgeliği’ kavramı
üretiyorlar.
okuduğu kitaplar Türkiye Cumhuriyeti
çerçevesinde bu meselelerle ciddi bir
Sinopale’nin sergi alanı Tarihi Cezaevi
tarafından yasaklanmış eserlerdi.
biçimde ilgilenen sanatçıların eserlerini
olacağı için alıkonma meselesine dair
Almanya’da kaldığı sırada Özlem, Doğu
bir araya getirmeye çabaladim. Nükleer
eserler de seçkimin bir parçası oldular.
Almanya zamanından benzer bir baba-
enerjinin hali hazırda tarih olduğunu ve
Minna Hint’in belgeseli ‘Hapishane Kuşu’
kız kitap kaplama hikayesine tanıklık
geleceğin teknolojisi olarak sunulmasının
kafesteki bir kuşu ve hikayesi demir
etti. Ne gariptir ki, Doğu Almanya’da
büyük bir hata olacağını örnekler
parmaklıklar arkasında sonlanan bir kuş
yasaklanan kitaplarla Türkiye’de özgürce
üzerinden göstermek istedim. Eleonore de
avcısını konu alıyor.
okunabiliyorken, Türkiye’de yasaklanan
Montesquiou’nün Estonya’nın kuzeyinde
kitaplar da Doğu Almanya’da özgürce
küçük bir şehri konu alan deneysel
David Rychs’nin çalismasi, ‘Karşilaşma’, suç
çalismasi ‘Sillamäe’ seçkimin ilk parçası
işleyen çocuklarin yüksek güvenlikli bir
oldu. Sovyet Rejimi esnasında bu küçük
ıslahevinde ziyaretini içeren bir belgesel.
Sergide Francis Alÿs’in ‘Su Rengi’ adlı
şehir ziyaretçilere kapalı gizli bir yerleşimdi:
Filmde hapishane koşullarına ilişkin bir
eserini gösterecek olmaktan dolayı da
askeri endüstri açısından rolü ve nükleer
ön bilgi uzun yıllar mahkumiyet sonrası
çok memnunum. Trabzon kıyısından
araştırmalar nedeniyle haritalarda bile
eğitmen pozisyonuna geçen deneyimli
doldurduğu bir kova suyu Ürdün Akabe’de
yer almıyordu. Seçtiğim bir başka film
mahkumlar tarafından veriliyor. Çocuk
yeniden denize döken Francis Alÿs, iki farklı
Charles Oakley’in Birleşik Krallık nükleer
mahkumlar, karşilaşma esnasında kendi
renkteki denizin, Karadeniz ve Kızıldeniz,
endüstrisinin doğduğu yer Harwell’i ve
kişisel hikayelerini merkeze koysalar da
sularını birbirine karıştırıyor.
füzyon enerji teknolojisinin geliştirildiği
tecrübelerine dayanan deneyimlerini
Oxfordshire’daki Culham tesisini konu
ve gençliklerine dair hayal kırıklıklarını
Harita toprağı belirlemediğine göre tüm
edinen ‘Yarı-Ömür’ isimli eseri oldu. Her iki
dile getiriyorlar: bu yönüyle röportajlar
bu farklı fikirlerin bir arada nasıl bir bütün
bölgeden örgütlerin de katılımıyla çekilen
hayata dair dersler işlevini de görüyorlar.
oluşturacaklarını hep birlikte göreceğiz.
film, nükleer enerji araştırmalarını tarihsel
Bu deneysel çalisma ayrıca, yıllar boyu
ve kültürel bir filtreden geçirerek irdeliyor.
ıslahevinde paralel bir toplumun parçası
Lina Selander’in filmi ‘Gerçeğin Bekleme
olmuş ve uzun süreli yalıtım sonucu öfke
Odası’ Çernobil Nükleer Faciası’nın etki alanı
ve farkındalık biriktirmiş bir çocugun
içerisinde kalan, çöllesmis şehir Pripyat’ı
sesine kulak veriyor: bu sayede, gençlere
konu ediyor. Bir çift el bir fotoğraf yığınını
hapishane hayatına dair yoğunlaştırılmış
karıştırıyor: 4. Reaktörün model çizimleri,
bir kurs vermeyi ve olası kötü senaryoların
Pripyat’ın yapıları, terk edilmiş ofislerdeki
gerçekleşmesine engel olmayı amaçlıyor.
kitaplar, boş odalar, çöplüge dönmüş iç
Harun Farocki’nin filmi, ‘Hapishane’,
mekanlar, Çernobil üzerine bir belgeseli
hapishanelerden görüntüler, kurgulanmış
yayınlayan bir ekranın fotoğrafları vb.
filmlerden ve belgesellerden alıntılar ve
Fotoğrafların ve hareketli görüntülerin
gözetim kameralarının çekimlerinden
tarihleri çakistikça film anlatı, zaman ve
oluşuyor. Yeni denetim teknolojilerine, kimlik
görüntüler üzerine sorularını dile getiriyor.
tespit aletlerine, elektronik kelepçelere ve
takip cihazlarına dikkatimizi çekmesinin
Doğu Almanya Cumhuriyeti zamanında
yanı sıra Farocki’nini eseri, her zaman
Stendal’da bir nükleer enerji santrali
mahkumlara özel bir ilgi duyan sinema
kurulması planlandı ve fakat asla aktif
sektörüne de bakmamızı sağlıyor.
kılınamadı. Son yirmi yılda, faaliyete
Sözünü ettiğim eserlerin yanında Özlem
hiç geçmeyen bu santral adım adım
Sulak’ı da Sinop’a davet ettim. Kendisi,
parçalarına ayrıldı ve Monika Rechsteiner
Türkiye Yazarlar Sendikası için, ‘Telgrafın
bu yapının mimarisini konu alan bir film
Jean Paul Sarte Tarafından Yeniden
çekti. Boş santral tam bir sahipsiz toprak:
Düzenlenimi’ adlı yeni bir eser üretti.
su tarafından yıpratılmış, pas izleriyle
Çalismada Sarte’ın 1977’de yolladığı ve
dolu, hava koşullarına karşi başkaldırısını
Türkiye’de yasaklanan kitaplar nedeniyle
okunabiliyordu.
sinopale.org
13
sinopale.org
SERGİ ÜZERİNE
14
KÜRATÖRLERDEN
SİNOPALE’DEN SİNOPSİS’E
BİLDİRİYORUZ
S
inopsis’in bu sayısı basıldığında
gelmeden önce yapmaya başladıkları
Gerçek adların neden kullanılmadığının
sanatçılar Sinopale 4 kapsamında
araştırmalar sonucu ulaştıkları bilgi ve
nedenlerine işaret eden Gupta, öncelikle
ürettikleri islerini tamamlamış
görseller üzerine ürettiler. Bu ve benzeri
kimliğe ve görünmeyen müelliflik konusuna
olacaklar. Sinoplular sekiz yıldır olagelen
çalışmaların uzun yıllar boyunca tutarlı bir
odaklanmıştır.
bu koşturmacaya alışık… Sinopale’nin en
şekilde sürdürülmesinin sonucu olarak yeni
önemli özelliklerinden biri sanatçıların islerini
ve gayri resmi bir tarih bilgisi ve kolektif bir
BERND OPPL’un sergideki dikkatin
doğrudan doğruya kentin bağlamında
bilinç oluştuğunu söylemek mümkün...
boşluğu adlı çalışması siyah bir küpten
IŞIN ÖNOL
üretiyor olmaları. Bu yüzden iki yılda bir
oluşuyor. Küpün dörtgen bir açıklık olan
Sinoplular, Sinopale‘ye davet edilen sanatçı
Liddy Scheffknecht , Untitled (Sinop Kale
üst bölümünde dönen bir mimari maket
ve araştırmacılar ile atölye çalışmaları,
Cezaevi), adlı çalışmasında, kendisi için
görüyoruz. Maket art arda bir evin içini ve
röportajlar, forumlar, sohbetler, ortak
Yusuf Emre Yalçın tarafından çekilen Tarihi
dış cephesini gösteriyor. Bu sonsuz iç ve
çalışmalar üzerinden sergi ve etkinliklerin
Sinop Cezaevi kapısı fotoğrafı üzerinde
dış devinimi bir kamerayla belgeleniyor ve
üretim süreci boyunca iletişime geçiyorlar.
hayali bir döneme ait gölgeleri yansıtıyor.
sonuç imgeleri sergide görülen videoya
Sergi hazırlıkları tamamlanıncaya dek
Fotoğraf ve video sanatçı tarafından
yansıtılıyor. dikkatin boşluğu film ve mimari
izleyiciler hali hazırda neredeyse tüm
birbiriyle çok hassas bir şekilde senkronize
arasındaki ilişkileri irdeler. Film bir montajla
islerin hazırlanış süreçlerindeki birçok ince
hale getirildiğinden, izleyici için fotoğraf ve
mimariyi değiştirir ve görüntü kesitlerini
ayrıntıya tanık oluyorlar ve sergiyi gezmeye
üzerindeki yansıtmayı birbirinden ayırmak
seçerek bu medyada yeni bir mimari
geldiklerinde bu bildik ayrıntılar sürpriz
oldukça güç. Böylece izleyici, sanatçı
oluşturur. dikkatin boşluğu süreci tersine
formlarda karşılarına çıkıyor.
tarafından dikkatlice manipüle edilmiş bir
çevirmeyi deniyor ve film montajını mimari
tarihle karşılaşır. Fotoğrafa yansıtılan gölge
bir model için bir şablon olarak kullanıyor.
Türkiye, karmaşık yapısıyla, hem yerli, hem
öyle yavaş ve belirsizce hareket etmektedir
yabancı sanatçılar için bitmek tükenmez
ki, izleyici yavaşça değişmekte olan durağan
Andreas (Muk) Haider. Skia adlı kapalı devre
bir malzeme kaynağı. Gerek politik, gerek
bir imaj karşısında, bir bilmece ile yüz
yerleştirmesinde ziyaretçilerin imgeleri
tarihsel, gerek görsel, açıdan bir sanatçının
yüzedir. Fotoğraf, cezaevinde bilinmeyen
yapay gölgeler olarak işliyor. Güneş ışığı
üzerinde odaklanabileceği, üzerine tüm
bir zamanda bulunmuş olan hayali bir kaç
kadar doğal olan ve temelde sürekli insana
sanatsal yaşamını adayabileceği çok fazla
kimsenin kalmış olan izlerini takip eder.
eşlik eden gölge çoğu kez dikkatimizden
unsur var. Bu unsurların bir kısmı hayati
Gölgeler, cezaevinden bir mahkuma mi aittir
kaçar. Fiziksel yapımızın silueti aslında
önem taşıyor, üzerinde ortak düşünülmesini
insanın kendi dış çizgilerinin düz ve
ve acil çözümler üretilmesini gerektiriyor.
Evelina Domnitch ve Dmitry Gelfand,
cisimsizleştirilmiş özetidir. Skia yerleştirmesi
Sinop’ta bu gibi unsurlara, Türkiye ve dünya
Kamera Lucida: Sonokimyasal Gözlemevi
gölgelerimizin kendi aralarındaki oyununu
üzerinde halkın iradesinden bağımsız
adlı performansında, suyla doldurulmuş
ve mekânda fiziksel yersizleşmemizi bilinçli
olarak uygulanagelen politikalara daha
transparan bir hazne içinde, ‘ses ışınımı’ adı
olarak algılamamızı inceler. Bir kişinin
küçük ancak kompakt bir ölçekte tanık
verilen olgu aracılığıyla ses dalgaları ışık
gölgesi birdenbire özgürleşirse ve yabancı
oluyoruz, ve bu sanatçılar için düşünmek,
yayılmaları yaratıyor. İzleyici yerleştirmeyi
bir özerklik oluşturursa ne olur? Post-
öğrenmek, sorgulamak, araştırmak için
çevreleyen mutlak karanlığa uyum
modern egonun çoğulcu kimlikleri ile bu tür
büyük bir kaynak oluşturuyor. Üretilen
sağladıktan sonra, ses alanlarının parlayan
bir yabancılaşma arasındaki benzerlik nedir?
islere bakıldığında bir çoğunun ulaşılabilen
kısa süreli şekillerini
yazılı kaynaklarla tatmin olmadığını, bu
algılamaya başlıyor. Işık
yüzden doğrudan sözlü tarih çalışmalarına
kaynağı, ses yoluyla
başvurduklarını ve kenti röportaj
patlayan, içleri Güneş
yağmuruna tuttuklarını görüyoruz... Bu
üzerindeki sıcaklık
yazıyı okuyan Sinoplular içinde kim bilir kaç
derecelerine yaklaşan
kişi Sinopale etkinliklerine katılan sanatçı
hava kabarcıkları
ve araştırmacılar tarafından gelen sorulara
içinde yükseliyor.
değerli yanıtlar vermiş, sözlü tarih yazımına
Kuantum tünelinden,
katkıda bulunmuşlardır.
plazma çekirdek
iyonizasyonuna
Gölgenin Bilgeliği: Bozulmuş Bilgi Çağında
ve hatta baloncuk
Sanat sergisinde de sanatçılar islerini
füzyonuna kadar bir
benzer bir bilgi araştırması üzerinden üretti.
dizi ses ışınım teorisiyle
Örneğin, sanatçılar arasından Berglind
ilgi kuruluyor.
Jóna Hlynsdottir, Quynh Dong, Monika
BRIGITTA BÖDENAUER , Kısmi Yakınlıklar
Drożyńska, Ashley Hunt, Volkan Kaplan & A.
SHILPA GUPTA Başka Biri – Takma adla
adlı yerleştirmede izleyiciyi Karanlık bir
Erdem Şentürk, Petra Elena Köhle & Nicolas
yazılmış 100 kitaplık bir kütüphane
odada bir masa önünde oturmaya davet
Vermot Petit-Outhenin, Sümer Sayın, Karen
çalışmasını Sinop Kütüphanesi için üretti.
ediyor. Önünüzde karton bir kutu; bunun
Geyer, Sinop’a ulaştıkları günden itibaren
Gupta, sokakta ve düşsel sınırlarda arzu,
arkasında arkadan yansıtılmış bir film var.
kendilerini sokaklara atıp yazılar üzerinden
din ve güvenlik konularını soruşturan ve
Masaya doğru ne kadar eğilirseniz, kutuya
ulaşamadıkları, ya da yazılı tarih tarafından
irdeleyen etkileşimli video, web sayfası,
yansıtılmış olan yanıp sönen imgeyi o kadar
manipülasyona uğramamış bilginin izlerini
nesneler, fotoğraflar, ses ve kamusal alan
rahatlıkla görebilirsiniz. Kısa film sürekli
sürmeye başladılar. Quynh Dong, Monika
performansları üreten bir sanatçıdır.
döner ve bunun sesi film projeksiyonundan
Drożyńska, Cat Tuong Nguyen, Hande
Başka Biri’nde edebiyatta gölge konusuna
yansıyan ışıkla aydınlatılmış devinim
Varsat çalışmalarını doğrudan doğruya
değinmektedir. Başka Biri 2011’de
halindeki nesnelerden çıkar. Bu nesnelerin
arayıp buldukları ya da tesadüfen tanıştıkları
British Library’de ve Bristol Library’de
etrafa yayılan gürültüsüne onların manyetik
Sinoplularla beraber ürettiler. Bernd
gerçekleştirilmiştir. Sinopale’deki yerleştirme
alanının yükseltişmiş sesi eşlik eder. İmge ve
Oppl, Liddy Scheffknecht, Özlem Sulak,
için Gupta, Tarihi Sinop Kütüphanesi’nden
ses kaynağı genellikle gizlidir. Gördüğünüz
Riikka Tauriainen ise çalışmalarını Sinop’a
takma ad ile yazılmış 100 kitap seçmiştir.
şey, tuval üstünde hareket eden gölge
sinopale.org
15
oyunu ve soyut desenlerdir. Sesin bir
bölümü sanki kutunun içinde yaratılıyormuş
gibi duyulurken, bir bölümü dirseklerinizi
masaya dayayıp kulaklarınızı kapattığınızda
algılanır. Masanın altındaki ses tetikleyiciler
masayı bir ses dağıtım yüzeyine dönüştürür.
Daha alt düzeydeki frekansları ancak fiziksel
olarak masaya yaklaştığınızda, gövdeniz
aracılığıyla duyabilirsiniz. İçeride ve dışarıda,
uzaklık ve yakınlık, ışık ve karanlık.
Aynı sanatçı, açılış gecesinde bir de 12 cm
ne kadar uzaktır? İsimli bir performans
gerçekleştiriyor. Bu ses performansında
film projeksiyonu ışık ve ses yaymak
için bir araçtır. Film malzemesi yokken,
motorla çalıştırılan nesneler (boş film
ruloları, naylon ipler) projektörler ve tual
arasına yerleştirilmiştir. Devinim halindeki
nesneler ve ışığın gücü sürekli değişirler.
BERGLIND JÓNA HLYNSDÓTTIR, Rehber
şunları söyletiyor: “Ben fiziksel ve işlevsel
Gölgeler ortaya çıkar, birbiriyle örtüşür ve
Işık adlı isinde hem sergi mekânında bir
bir aletim, ama aynı zamanda kavramsal
kaybolurlar. 12 cm ne kadar uzaktır? Yokluk
ses yerleştirmesi üretiyor, hem de izleyiciye
bir yapıyım; dahası benim fizikselliğim
ve görünmezlik ile ilgilidir. Ses makinalardan
elinde lamba ile kentte dolaşmayı öneriyor.
zaman içinde yolculuk yaparken, çeşitli
gelir ve yer yer yükseltilmiştir. Tıpkı
Bu yapıt Sinop kalesi ve tarihi cezaevi için
malzemelerin kullanımıyla farklı biçimler
oluşturulan gölgeler gibi, ses de ortaya çıkar,
yapılmış bir ses yerleştirmesidir. İzleyici
alan bir kurgudur. Benim ışığım farklı enerji
birbiriyle örtüşür ve kaybolur. Bütün ögeler
onlarla yol boyunca konuşacak olan bir
biçimleriyle yakılmıştır.”
yazılımla denetlenmektedir. 12 cm ne kadar
lambayı ödünç alır. Işık cezaevinin yollarında
uzaktır? önceden hazırlanmış bir programla
görülenleri, tarihi, yerel halktan toplanan
ve bir performansla bir yerleştirme olarak
öyküleri ve imge üreten mekanizmaları,
sunulabilir.
görme aletlerini ve diğer makinaları
Peter Kutin ile işbirliğiyle gerçekleştirilmiştir.
aydınlatır. Sanatçı lambaya dil veriyor ve ona
sinopale.org
SERGİ ÜZERİNE
16
KÜRATÖRLERDEN
İÇİMDEKİ DENİZ
Yazan: Bahanur Nasya, Maurice Bogaert ve Yılmaz Vurucu
Temmuz’un 15’inde İstanbul’a indik. Esenler
Otogarında buluşup, oradan uzun bir
yolculuk sonrası Türkiye’nin en kuzey
noktasında bulunan Sinop’a doğru yola
çikmaya karar vermiştik. Birbirimiz ile
daha önceden hiç buluşmamış olmamıza
rağmen, Otogar’da birbirimizi tanımamıza,
ne inanılmaz sıcak hava, ne etrafımızı
cevirmiş kalabalıklar, ne de motor sesleri
ile araçlarının güzergahlarını adeta vokal
bir senfoni sunarak bağıran şoförler
tarafından yaratılan gürültü engel olabildi.
Facebook sayesinde birbirimizi tanıyabildik,
ama aslında kalabalık arasından terli bir
Hollandalıyı bulmak çok da zor olmadı.
Sinop’a ulaşmak için çikacagimiz on iki
saatlik yolculuk öncesi bir çay içmeye fırsat
bulabildik.
Sinop’ a vardığımızda bizi Melih Görgün
karşıladı. Bize şehri gezdirdi ve hem Sinop
ile hem de Sinopale ekibiyle bizi tanıştırdı.
Üçümüz için de, yoğun, güzel ve ilham
kaynakları ile dolu bir çalisma/kalma
dönemi için mükemmel bir başlangıç olmuş
oldu.
İlk iki hafta boyunca, üçümüz de şehrin
her yanını karış karış dolaştık, şehri,
çevresini ve tabii ki insanlarını keşfettik.
İlk haftamız sonunda şehrin bir parçası
haline geldiğimizi anladık zira her yürüyüşe
çiktigimizda mutlaka birçok tanıdık ile
sokaklarda karşilaşiyor ve ayaküstü
muhabbet ediyorduk. Sinop insaninin
günlük yaşamını, şehrin güzelliklerinin yanı
sıra değişik ve tuhaf sayılabilecek yönlerini
de keşfettik. ‘Araştırma’ evresinden sonra
bir sonraki adıma geçtik: Çalismalarimizi
yapmak ve ayın 23’ünde düzenlenecek olan
gösterime hazırlanmak.
Ağustosun 1’inden beri Sinopale ofisi
tam randımanlı bir şekilde işlemekte ve
sanatsal süreç devam etmekte. Sanatçıların,
küratörlerin, organizatörlerin ve müthiş
gönüllülerin sayısı her gün büyümekte.
Sadece 10 gün daha kaldı!
çalisip tekne (kotra) yapımında vazife
almaya başladı. Ancak Maurice sıkı bir
pazarlık yaptı, ve çalismasina karşilık kendi
teknesini yapmak için yardım sözü aldı. Bu
proje sonrası Maurice, Hollandalı sanatçı
Bas Jan Ader’ in 1975 yılında içindeyken
kaybolduğu Ocean Wave isimli teknenin
yeniden modellemesini yapacak.
sinopale.org
17
Maurice’in Çalışmaları
mi? ‘Her şey Harika Olacak’, bize sözü
yaşadığımız süreç içerisinde önsezilerimizin
Sinop’ta misafir sanatçı olarak kaldığı sürece,
verilen daha güzel, daha iyi ve aydınlık bir
doğru olduğunu gördük.
Maurice Bogaert iki ayrı proje üzerinde
gelecek hakkında bir proje. ‘Her şey Harika
çalisiyor olacak. Bir projesini ‘sanatçı/misafir
Olacak’ cümlesini, bir dilek, bir sır, veya bir
Belgeselin çekim aşaması iki haftadan
işçi’ olarak adlandırdı, diğer projenin adı ise
zikir olarak, şehrin reklam panoları gibi
fazla sürdü. Hayatını idame ettirebilmek
‘Her şey Harika Olacak’.
farklı mecralarından insanlar ile paylaşacak.
için deniz’in ısınmasını bekleyip midye
Fakat aslında bizim ile konuşan kim? Bu bir
çikarmak için gün kollayan bir balıkçının
‘Konuk Sanatçı/Misafir İşçi’
şiir mi? Veya resmi bir duyuru mu? Veya
hayatını takip ettik, bize yöresel türküleri
Maurice, 10 gün önce, evinden ayrılıp hiç
bizim sakin olmamızı isteyen belediyenin bir
çalip söyleyen bir grup müzisyeni çektik,
bilmediği ve tanımadığı bir yere geldi. İlk
açıklaması mı?
Sinop’a yakın bir köyde yaşayan bir ailenin
hafta içerisinde ilk işini de bulmuş oldu.
hayatını takip ettik ve 40 yıldan fazla bir
Ülgen Tekne modelleme evinde çalisip
Yılmaz ve Bahanur’ un çalışması
süre önce denizde olan bir kaza neticesinde
tekne (kotra) yapımında vazife almaya
‘İçimdeki Deniz’
hayatları etkilenen bir ailenin hikayesini
başladı. Ancak Maurice sıkı bir pazarlık
Bölgenin tarihi, mimarisi ve kültürü
dinledik… Kısaca, onlar bize evlerini ve
yaptı, ve çalismasina karşılık kendi teknesini
hakkında yoğun bir araştırma döneminden
hayatlarını açtılar, biz de lenslerimizi ve
yapmak için yardım sözü aldı. Bu proje
sonra, Temmuz’un 15inde bir belgesel filmi
f-stoplarımızı açtık, ve düşüncelerini, günlük
sonrası Maurice, Hollandalı sanatçı Bas Jan
çekmek üzere Sinop’a vardık. Asil amacımız
yaşamlarını, umutlarını, düşlerini, hikayelerini
Ader’ in 1975 yılında içindeyken kaybolduğu
Karadeniz kıyılarındaki gelişmelerin bölge
ve dramlarını yakaladık. Amacımız, doğa
Ocean Wave isimli teknenin yeniden
insanı üzerindeki etkisini ortaya koymaktı.
ve deniz ile iç içe yaşamanın nasıl zengin
modellemesini yapacak.
İki haftalık ön araştırma dönemimiz
ve parlak bir kültür oluşturduğunu
sonrası bu konuların aslında Sinop halkının
göstermek, ve bu kültürün korunması
‘Her şey Harika Olacak’
hikayelerinin ve hayatlarının doğrudan
gerektiğini, ve küresel modernizm olarak
Sinop içerisinden yürürken veya bisiklet
içerisinde yer aldığını fark ettik. Dolayısıyla,
tabir edebileceğimiz normlara kurban
ile gezerken, Maurice’ in dikkatini çeken
Karadeniz’in kıyısında bulunan bir
edilmemesi gerektiğini anlatmak. Umuyoruz
şeylerden birisi, her yerde karşilaştığı inşaat
kasabadaki insanların hikayelerini anlatan
ki ‘İçimdeki Deniz’ insanlar ve deniz
şantiyeleriydi. Şehrin her tarafında yeni
bir belgesel çekmeye karar verdik. Onların
arasındaki ilişkiye yönelik değişik bir bakış
yollar veya binalar yapılıyordu. Bu alanlar,
hikayeleri vasıtasıyla hızla kentleşme,
sağlayacaktır.
sanki daha iyi, aydınlık bir geleceğin öncüleri
dengesiz gelişme, göç ve toplumsal değişim
gibi duruyorlardı. Ama gerçekten de öyleler
konularının zaten işleneceğini biliyorduk, ve
sinopale.org
SERGİ ÜZERİNE
18
KÜRATÖRLERDEN
CARONTE #1 - L’ İLE FLOTTANTE
BİR FRANCESCO BERTELÉ VE EDDİE SPANİER PROJESİ
Francesco Urbano Ragazzi
19 Ağustos Günü, saat 14.00’te bir grup
İtalyan sanatçı Sinop’a yeni bir heykel diktiler.
Hala Kurtuluş Caddesi’ndeki gezintinizde ya
da Uluslararasi bienalimiz Sinopale’nin sergi
binası Sinop Tarihi Cezaevi’ni ziyaretinizde
görmediniz mi? Meraklanmayın! Bu
sizin dikkatsizliğiniz değil. Bu muhteşem
çağdaş sanat eseri direk olarak açık denize
yerleştirildi. Aslında Francesco Bertelé,
Francesco Urbano, Francesco Ragazzi ve
Eddie Spanier antik Etrurian çamur pişirme
tekniğini kullanarak toprağı yüzebilecek hale
getirmeyi denediler.
I’lle Flottante’ (Yüzen Ada) olarak adlandırılan
ve antik-seramik uzmanı Massimiliano
Petrini’nin teknik desteği ile yaratılan
heykel, suyu emen ve mucizevi bir şekilde
batmayan antik bir kayayi temsil ediyor.
Bu “icat” denizin dibindeki çekime meydan
okuyarak kendisini dikey bir pozisyonda
tutuyor ve denizin üstünde yüzüyor.
Sinoplu denizcilerin yardımları ve tekneleri
ile I’lle Flottante denizin en beklenmedik
anda siddetli akıntılara maruz kalan yerine
yerleştirildi: ki orada yüzenler sıklıkla
cennette suya girdiklerini düşünürler. Fakat
gerçekte hayatları denizin akıntısı tarafindan
trajik bir sekilde riske atılmaktadır. Bir kez
konumlandırıldıktan sonra, çamur kütlesi
şimdi birçok heykelin ana işlevini yerine
getiriyor; anma, tehlike işaretlerinin salınımı
arasında kayıplara bağlılık gösterme ve
böyle beklenmedik bir durumda macera
kurbanı olanları hatırlama. Bu heykel çagdaş
mitolojinin yaşayan ve parıldayan sembolü
olarak kalacak. Ile Flottante kesinlikle yıllar
boyu yerlilerin ve yabancıların anılarını
yaşatacak.
Uçup gitmiş olabilirlerdi. Uçağa binmeden bile önce.
Rüzgar akıntısının içindeki herkes kocaman bir saç kurutma makinası tarafından dalgalandı.
Eğer sadece hava ile dolu olsalardı. Yumurta akı ya da krema gibi içinde çırpılırlardı.
Adadan adaya. Adalardan adalara.
Terketmenin arayışında.
Çırpınmak, sapmak, süzülmek, batmak.
Ölmek gibi, düşmemek için.
sinopale.org
19
AÇIK VE PARLAK BİR GÜNDE
FIRTINA
Yazan: Sean Kelley
“Daha fazla Türk fıkraları dinlemeliyim.”diyor
cinsiyetçilik, homofobi,
sanatçı Ashley Hunt içkiler ve Sinop
cinsel taciz vs- ama
limanına nazır akşam yemekleriyle
demokrasiyi onarmak
ilgili. “Sanırım daha fazla Sinop fıkraları
yerine bu belirtileri
dinlemeliyim.”
depolar. Amerikada,
cezaevi tarihimizi kölelik
Hunt, Amerikalı küratörleri Janet Kaplan ve
tarihinden, ırk ayrımcılığı
Sean Kelley, Türk küratörü Beral Madra ile
ve iş gücü istismarından
çalışmasını tartışıyor, her fırsatta gülüyor.
ayıramazsınız. Yani,
Mizahta, yanlış anlaşmalarda ve özellikle son
hem sanatçı hem de bir
aylarda yanlış çevirilerde anlam bulduğunu
eğitimci olarak başka
söylüyor.
iletişim boyutlarına
kolaylık getirmeye ilgi
“Çevirilebilen ve çevirilemeyen anlamlarda
duyuyorum. Bu, tüm
esneklikler yakalamayı seviyorum.
stereotiplerin ve politik
Kastedilenin ötesinde ne anlam buluyoruz?
gündemin ötesinde bir
Yanlış anlaşılmalar, bize normal akış içinde
boyut.”
öngörülmeyen şeyleri vererek, çok üretken
olabilirler. Yeni imkanlar yaratırlar ve bu da
“Türkiyede, neredeyse
bence sanatın ilgili olduğunu düşündüğüm
konuştuğum herkesin
şeyin bir bölümü.”
hapishanelerle son derece
kişisel bir bağlantısı
Mizah ve yanlış anlaşılmalarla yakından
var (politik eylem veya
ilgilenen bir sanatçı için siyasal haklardan
inançlarından dolayı
mahrum edilme, ırkçı politika , değişmez
hapse girmiş bir amca,
kontrol ve baskı sistemleri dolaylarında
bir kuzen, ebeveyn veya
kamusal söyleme işaret etmesi şaşırtıcı
çocuk) konuşma daha
olabilir. Hunt’ın geçen oniki yıl boyunca
özel olarak şu şekilde
yaptığı çoğu çalışma Amerikalıların
ilerliyor”. Oturduğu
hapishane düzenleri hakkında ne
sessiz restoranı işaret
düşündüklerini araştırdı. Dünyanın en
ederek: “Hapsedilmeyi
yüksek mahkum edilme oranına sahiptir ve
tartışabileceğim halka açık
mahkumların çoğu fakir kesimlerden ya da
ve daha organize bir yer
azınlıklardandır.
henüz bulamadım. Belki
de sanat mekanı bunun
“Biz hapishane sistemini sembolik terimlerle,
için bir başlangıç noktası
gerçek hayatları etkileyen gerçek yerler
olabilir.”
yerine metafor olarak incelemeyi öğreniriz;
çünkü bilgilerimizin çoğunu televizyon ya
Sanat çalışmalarında
da filmden ediniriz. Politik olarak, insanlar
Hunt, belgesel,
hapishanelerin onları güvende kıldığını
performans, aktivizm ve
sanır, fakat kanıtlar bu iddiayı nadiren
günlük konuşmadan faydalanılan stratejiler
çekiyorlar. Mekanı bu utançla tarif etmenin
doğrular. İnsanların hapishanelerle olan
kullanmakta. Sanatçı Sinopale 4 için,
ve kadınlar için iletişim ve destek alanı
ilişkisi daha çok ideolojiktir ve biz çok
kendilerini şiddet uygulayan kocalarından
yaratarak buna karşı organize olmanın bir
nadiren “Hapishaneler aslında neye hizmet
veya diğer aile fertlerinden korumak için
yolu var mı acaba diye merak ediyorum.”
ederler?” diye sorarız. “İşe yararlar mı?”,
suç işleyen ve tutuklanan Türk kadınlarının
“Çözmek istediğimiz sorunlara yine aynı
meselelerini araştırmaya başladı. Bu süreç
Hunt, Kaliforniya Sanat Enstitütüsünde
yıkıcı sonuçlara mâl olmadan yaklaşmanın
onu eski mahkumlarla ve bölgesel olarak bu
Fotoğraf ve Medya bölümünde
bir yolu var mı?”
meseleye işaret etmeye çalışan kadınlarla
yönetmenlik yaptığı Los Angelesta
görüşmeye yöneltti çünkü hapishane,
yaşamaktadır. Son çalışmaları; Par Course:
Hunt, hapsedilme konularıyla ilgili
zincirin şiddet halkalarından birini
Labor Questions ( Taisha Paggett’in
konuşmaların Amerikan karakterindeki bir
oluşturmaktadır.
işbirliğiyle, Hyde Park Art Center) 9 Scripts
bozukluğu yansıtmadığını, ama tartışmanın
From a nation (Museum of Modern
kendi doğasının bozukluğunu yansıttığını
“Birbirlerine derin bir sadakat geliştiren
Art). Notes on the Emptying of A City
düşünüyor.“Hapishaneler, bizim bugün
tam anlamıyla yaşamlarını, birbirlerini
performansı Sinopale 4’ten önce Los
bildiğimiz haliyle, demokrasiye uyumlu mu?
daha fazla şiddete karşı savunmak için
Angeles Bienali’nde gösterilmişti.
Hapishaneler genel olarak demokrasinin
riske atan kadınlarla ilgili hikayeler buldum.
çok az olduğuna dair belirtileri tedavi
Fakat serbest bırakıldıkları zaman, utanç ve
etmek için kullanılırlar-yoksulluk, cehalet,
travma çok büyük oluyor, dünyadan ellerini
OFİSTE
BİR GÜN
Fotoğraflar: Çağatay Şimşek
Bugün de güzel bir
çalışmanın sonuna geldik.
sinopale.org
21
SOVYET GÜRCİSTAN’IN
DERİNLİKLERİNDE:
‘‘Pasaport Fotoğrafları’’
G
ülme! Düğmeni ilikle! Gürcistan nüfusunun en az yarısı Sovyet fotoğrafçıları tarafından verilen bu talimatları hatırlıyor. Shalva
Alkhanaidze’nin Pasaport Fotoğrafları serisine bakarken bu talimatların izlendiğini anlamak güç. Ciddi bir amaçla çekilen bu
resimlerin arka planları da buna ters düşmekte. Yine de fotoğraf çekimlerinin en son hali uygun ve kusursuz gri arka planlı vesikalık
pasaport resimleriydi. Bu fotoğraflardaki insanlar muhtemelen çekilen resimlerin ilk hallerini hiç görmediler. Model olarak poz verdiklerinden
ve bir gün fotoğraf tarihinin parçası olacaklarından habersizdiler.
Fotoğrafçının bilerek mi bütün vücut portrelerini çektigi yoksa o zamanın ekipmanlarının ¾ boyutlarında fotoğraf çekimine izin verip
vermediği hala bilinmiyor. En ilginç tarafı bunların son akıbeti: vesikalıklar, sosyal durumları, tarzları, modellerin kişilik ve karakterlerini ve
bunun yanı sıra 1955 ve 1956 arasında bu insanlara ait daha başka detayları da ortaya çikartiyor.
İlk sergi Gürcistan Open Gallery’de açıldı. Daha sonra fotoğraflar Tiblis’teki Gürcistan Ulusal Müzesinde ve New York’taki Newman Popiashvili
Galerisinde sergilendi.
unun
omşus
k
ı
m
a
eder.
ad
nu fark
ir bilim
u
b
ğ
,
u
ü
t
ld
s
o
am ü
daha
akımlı
Bir akş
erakını
kadar b
m
e
ı
n
s
a
in
m
in
ikçe
bakma
na naz
bahçes
iç
o
h
lk
a
a
n
b
i
a
es
otur
ahçeyi
e, gölg
Orada
alkıp b
dırır. V
k
n
l
a
a
y
h
r
u
e bana
de
da fazla
rlı ol, v
cı ona
a
n
r
a
a
b
Y
a
i!
y
lme
d
en,
İçeri ge
Gel, şim
“
.”
yayılırk
.
n
r
a
e
t
t
ık
is
c
esini
nra
di şaka
incelem
?” ve so
lun.” de
n
u
u
b
s
e
u
t
t
e
iyor m
başını
bir hizm
de ona
ster. Gid
e
ö
g
lg
i
ö
in
g
t
!“
nezake
lladı, ve
durma
aşını sa
a uzak
b
m
e
A
y
.
e
it
g
gölg
aman,
“İyi o z
ı.
d
a
anladı.
ll
a
s
ttiğini
e
k
r
e
t
in onu
ölgesin
endim.
g
n
ü
g
ok etkil
i
ç
s
n
e
e
t
d
r
in
anır.
E
için kull
hikayes
Günlü
k
Sean kuratör to
plantıs
Kelle
y
ı. Meli
h’in a
n
nesi e
v yap
ımı no
kul ve
r
iyor. L
ezzet
li!
1
ek
lge“
kleştirm
’nin „Gö
e gerçe
dersen
v
n
k
A
e
n
a
tm
sil e
hristi
eyi tem
Hans C
dili gölg
r,
a
z
a
y
u
rvea
Çünkü
son-Da
e Bres
li
é
m
A
Burg Giebichenstein Öğrencileri
Hapishanedeki kadın ve erkek mahkumların yaptığı hediyelerin satılması
beni çok etkiledi. Objelere dokunmak, onlara özgürlüğü olmayan insanlar
tarafından dokunulduğunu bilmek aydınlatıcıydı benim için. Umarım
ürettiklerinin karşılığı onlara adil bir şekilde ödenmiştir.
Sean Kelley
Ashle
y Hu n
rmot
Ko e h le Ve
Buradaki fotoğraf meclis yolu üzerindeki şantiyede.
Rikka Tauriainen
Yoldan geçen insanların fotogramlarını yapıyorum.
Cat Tuong Nguyen
t
Bu Ülgen Ekibinden bir fotoğraf, ben atölyede Bas Jan Aders’ın teknesinin
tasarımını yapıyorum: Okyanus Dalgası
Maurice Bogaert
Sümer Sayın
Volkan Kaplan & A. Erdem Şentürk
İsimsiz fotomontaj, çamaşır, halılar ve diğer ev tekstilinden oluşan eğlenceli bir kolaj. Bu
montajdaki resimler son günlerde otel ve Sinopale ofisi arasında yürürken çekildi.
İsimsiz, 2012, fotomontaj
Liddy Scheffknecht
www.sinopale.org
takip etmek için
www.facebook.com/sinopale
SİNOPSİS YAYIN EKİBİ
Koordinatör: Mahir Namur
Editör: Annica Bauer
Son Okuma: Hale Oğuz
Çevirmen: Günizi Tarar, Aslı Çetinkaya, Cemil Hamzaoğlu, İpek Hamzaoğlu
Direnç Erşahin, Çiğdem Calap, Nilay Berfu Kaya, Beral Madra
Tasarım Konsepti: Umut Südüak
Grafik Tasarım ve Uygulama: Ceyda Kalyoncu, Emel Karadeniz, Gülşah Edis
Fotoğraflar: İpek Hamzaoğlu, Çağatay Şimşek, Yusuf Emre Yalçın, Güngör
Erdem, Sinopale sanatçıları ve gönüllüleri
İllüstrasyon: Nihal Senan
Tasarım ve Proje Yönetimi: Chameleon Tasarım ve Proje Yönetimi
Avrupa Kültür Derneği
Sinopale Organizasyon
Fenerli Ahmet Sk. Fener Ap. N: 12/1
Feneryolu Kadıköy 34724 Istanbul
T: + 90 216 338 33 26 - 338 26 50
F: + 90 216 338 37 06
www.europist.net
www.sinopale.org
[email protected]
Basım Yeri: Şimal Ajans
Informal Gorgun Network
İncedayi Mh. Görgün Ap. N: 11/1
57000 Sinop
T: + 90 368 261 83 75
Matbaacılık, Sinop
T: + 90 368 260 59 59
Sinopale Ofisi
Meydankapı Mh. İskele Cd.
N: 2 Sinop
T: + 90 368 210 01 01
MINISTRY OF CULTURE AND
MONUMENT PROTECTION
OF GEORGIA
ANKARA
MINISTRY OF EDUCATION,
CULTURE AND SPORTS
OF AJARA
SİNOP DR. RIZA NUR
İL HALK KÜTÜPHANESİ
a.
SEÇKİN TİCARET
ⅰ rfan
onur

Benzer belgeler

2012

2012 of our shadows and our conscious awareness of our physical displacement of space. In this closed-circuit installation, visitors´ images are manipulated and projected as artificial

Detaylı

C - Sinopale Forum

C - Sinopale Forum isteklendirme veren bir hizmet sektörü olarak kültür ve.. Syf. 3

Detaylı