ATASÖZLERİ VE DEYİMLER A. 1.Aç aman bilmez, çocuk zaman

Transkript

ATASÖZLERİ VE DEYİMLER A. 1.Aç aman bilmez, çocuk zaman
ATASÖZLERİ VE DEYİMLER
A.
1.Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
Aç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister.
2.Aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
Yakınlık kurduğumuz kimsenin sağlama olanağı bulunmayan şeyi, ondan beklemeden
kendimiz elde etmeye çalışmalıyız.
3.Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış
1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir şeye
ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.
4.Açlık ile tokluğun arası yarım yufka
Yoksul olan buna üzülmemelidir, küçücük bir şey bile en büyük ihtiyacı gidermeye yeter.
5.Akarsu çukurunu kendi kazır
Bir şeyi yapma isteği ve gücü bulunan kimse, uygun bir çalışma yönü ve alanı bulur.
6.Akara kokara bakma çuvala girene bak
İyi, kötü deme; mal ve para biriktir.
7.Aklınla rezil olursun, aklınla vezir olursun
Aklını iyi kullanan saygı görür, kullanmayan kendini küçük düşürür.
8. Anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
İnsan en değerli malının karşılıksız olarak elinden gideceğini bilse onu yok denecek kadar az
bir paraya satar.
9. Amasya’nın bardağı, biri olmazsa biri daha
Ele geçirilmeyen veya kaçan bir şeye üzülmek boştur çünkü her zaman benzeri sağlanabilir.
B.
10.Büğersen göl olur, açarsan çöl olur
Birikim, ancak tutmayı bilirsen olur.
11.Baba ekmeği zindan ekmeği, koca ekmeği meydan ekmeği
Bir kadın için babasının veya çocuğunun evinde barınıp onların eline bakmak çok kötü bir
durumdur; onun gönül ferahlığı ile yaşayacağı yer, kocasının evi, serbestçe harcayacağı para
kocasının parasıdır.
12.Baktın kar havası, eve gel kör olası
Tehlikeli bir durum belirmeye başlayınca ondan uzaklaşmanın çaresine bakılmalıdır.
13.Balık demiş ki “etimi yiyen doymasın, avımı yapan gülmesin”
Balık çok lezzetlidir etine doyum olmaz ama balık avcıları hep geçim darlığı içindedir.
14.Baş yastığı baş derdini bilmez
İnsanın derdi içindedir, en yakını bile onu anlamaz.
15.Başına gelen başmakçıdır
Başından bir iş geçmiş olan kimse o işte deneyimli olur, uğradığı zarara bir daha uğramamak
için önlem alır.
16.Baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla
Bir kişi, kendine denk ve uygun olan kişiyle arkadaş olmalıdır.
17.Bazı dingil döner bazı teker
Karşılıklı ilişkilerde her iki tarafa da zaman zaman söz söyleme hakkı doğar.
C-Ç
18.Çanakta balın olsun, Yemen’den (Bağdat’tan) arı gelir
Malı güzel olan kimse için müşteri kaygısı yoktur, onun malına uzak yerlerden bile istekli
çıkar.
19.Çoban aldı bağa gitti, kurt aldı dağa gitti
Malını, varlığını başkaları kullandı, kendisine bir şey kalmadı.
20.Cins kedi ölüsünü göstermez
Asil yaradılışlı insan dertlerini dışa vurmaz Böyle bir kimse kötü, acınacak durumunu
kimseye göstermez ve söylemez
21.Ceviz gölgesi yavuz gölgesi, söğüt gölgesi yiğit gölgesi
Ağaçların gölgeleri bile doğal özelliklerini yansıtır, koz, yani ceviz ağacının altında insan,
herkesin peşinde koştuğu bir kızın yanındaymışçasına mutluluk duyar; söğüdün gölgesi,
boylu boslu bir yiğidin güvenini kazanır; dut ise altına meyvelerini döktüğü için gölgesi
çıkarcıların üşüştüğü bir yerdir.
22.Cins horoz yumurtada öter
Çocuğun soyluluğu ve değeri daha bebekken her hâlinden anlaşılır.
23.Çalı idi çırpı idi, evim idi ya, ayı idi uyu idi, kocam idi ya.
Her ne kadar evim derme çatma, kocam kaba saba idiyse de, bir düzen kurmuş, yaşayıp
gidiyordum
24.Caminin mumunu yiyen kedinin gözü kör olur
kendisini yetiştiren kimsenin malına hıyanet eden, el uzatan kimse cezasını bulur.
D.
25.Deveci ile konuşan kapısını büyük açar
Yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze
almalıdırlar
26.Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
Aklı kıt olan kimse, bir kez hoşuna gitmiş olan şeye benzettiği nesneyi, gerçekten ona
benzemese de elde etmeye çalışır.
27.Dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir
Birçok kimse için felakete yol açan bir olay, bazı insanları ilgilendirmez.
28.Deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez.
Herkesin gözü önündeki bir olayı şöyle böyle yorumlarla gizlemeye çalışmak boşunadır.
29.Dokuz at bir kazığa bağlanmaz
Bir işin başına, tanınmış kişiliği bulunan birçok kimse birden getirilmemelidir, bunlar
anlaşamaz ve birbirlerine düşerler.
30.Deli deliden hoşlanır imam ölüden
Kişi, kendisine benzeyen veya yarar sağlayacağı kimseden hoşlanır.
31.Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
Aklı kıt olan kimse, bir kez hoşuna gitmiş olan şeye benzettiği nesneyi, gerçekten ona
benzemese de elde etmeye çalışır.
32.Dam dolusu tükenmiş, damlayan tükenmemiş
Az da olsa sürekli gelir, ne denli çok da olsa, giderek tükenen hazırı yemekten daha iyidir.
33.Damlaya damlaya göl olur
E-F
34.Eğreti ata binen tez iner
Ödünç alınmış araçlarla girişilen işler çok kez yürütülemez.
35.El için kuyu kazan evvela kendi düşer
Başkasına tuzak hazırlayan kimse, bu tuzağa ondan önce kendisi düşer.
36.Ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil
İyi nitelikli işler kullanılan araç elverişsiz de olsa kolaylıkla yürütülebilir ama her iş elverişsiz
araçla yürütülemez.
37. Eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz
Bir kimsenin işi bozulduğunda, durumunu düzeltmek için en büyük çabayı kendisinin
göstermesi gerekir.
38. Ekşi yüzlünün balı acı olur
İstemeden iyilik yapan kişi karşısındakini de hoşnut edemez.
G
39.Gön yufka yerinden delinir
Her iş en çürük yerinden patlak verir.
40.Gammaz olmasa tilki pazarda gezer
Yasal olmayan yollardan gizlice çıkar sağlayan kişi, yakayı ele vereceğinden korkmasa bütün
bu işleri açıktan yapar.
41.Gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme
Çağrıldığın yere gitmekten çekinme, gelme denilen yere de gitme, orada sana ilgi
göstermezler.
42.Geldik yüze, çıktık düze
Kasım ayından sonra gelen yüzüncü günde, 15 Şubatta kışın soğuk günleri geride kalır.
43.Gem almayan atın ölümü yakındır
Söz dinlemeyen hırçın kişi, davranışının büyük zararını görür.
44.Gürültü istemeyen kazancı dükkânına girmez
Kafasını dinlemek isteyen kimse, gürültülü patırtılı işlerde görev almaz.
45.Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni
Namerde karşı minnet altında kalmaktansa sıkıntıya katlan.
H
46.Hak söz ağıdan acıdır.
Eksikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ve eleştiren söz, bu işi
yapanlara acı gelir.
47.Harmanda dirgen yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz
uygunsuz davranışlarından dolayı cezalandırılanlar uzun süre aynı davranışı
göstermezler eksikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ve eleştiren
söz, bu işi yapanlara acı gelir.
48.Her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez
olaylar herkesin istediği biçimde meydana gelmez.
49.Hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat
hesabını bilmeyen kişi elinde, avucunda bulunan işe yarar şeyleri de ziyan eder.
50.Her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter
her şey zamanında yapılmalıdır.
I-İ
51.İki kişi dinden olursa bir kişi candan olur
iki kişi yalan yere yemin edip dinden çıkarak bir kimsenin cinayet işlediğine tanıklık
ederlerse o kimse asılır.
52.İki deliye bir uslu koymuşlar
birbirleriyle anlaşamayan, kavga eden iki kişinin arasını bulacak bir akıllının olması gerekir.
53.İki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
iki kardeş arasındaki anlaşmazlık geçicidir, bu durumu gerçek ve sürekli sanmak saflıktır.
54.İp kırıldığı yerden ulanır
1) iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilmesi için kırgınlık sebebinin giderilmesi gerekir; 2)
bozulan bir iş nerede kalmışsa düzeltilmesine oradan başlanır.
55.İki çıplak bir hamama yakışır
56.İki gönül bir olunca samanlık seyran olur
57.İnsan kıymetini insan bilir
58.İnsanoğlu çiğ süt emmiş
K-L
59.Kasavetsiz ağız anahtarsız açılır
Sıkıntısı, kaygısı olmayan kimse, her konuda rahat konuşur.
60.Karga mandayı babası hayrına bitlemez
Bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır.
61.Kuru gayret çarık eskitir
Bir iş rastgele bir çabayla değil amaca doğru planlı bir biçimde yürümekle başarılır.
62.Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye
insanların nasipleri arasındaki tutarsızlıkları belirten bir söz.
63.Kuş kanadına kira istemez
kişi, kendi işi için zaten harcayacağı çabadan dolayı başkasından karşılık beklemez.
64.Kalaylı bakır küflenmez
Temizliğini herkesin bildiği kişi ve iş lekelenemez.
65.Külhancının beyliği hamamcılık demişler
bayağı bir işle uğraşan kimse, yükselse bile ancak yaptığı işle anılır.
66.Kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın
bir şey satın almasını bileyen kimseler alışverişe çıkmamalıdır ancak esnaf da bu gibilerden
hoşlanır.
67.Kalendere “kış geliyor” demişler, “titremeye hazırım” diye cevap vermiş
yaşamın felsefesine eren kişi, en sevimsiz, hatta rahatsız durumları bile hoş karşılar.
68.Keçi kurttan kurtulsa gergedan olur
tehlikeler, zararlar olmasa her şey alabildiğine gelişir.
69.Köpeğe gem vurma, kendini at sanır
kendisine değeri varmış gibi davranılan değersiz kişi, gerçekten değeri bulunduğuna inanır.
70.Komşunu iki inekli iste ki kendin bir inekli olasın
başkasının daha iyi durumda olmasını iste ki Tanrı da seni ondursun.
71.Kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse gelinin başını yarar
kaynana ne kadar yumuşak huylu, ne kadar iyi davranışlı olursa olsun, her hâli gelini rahatsız
eder.
72.Kervan yolda düzelir
M-N
73.Mart dokuzunda çıra yak, bağ buda
Mart ayının dokuzunda bağların kesinlikle budanması gerekir, bu iş gündüz yetiştirilemezse
gece çıra ışığında yapılmaya değecek kadar önemlidir.
74.Martta tezek kuruya, nisanda seller yürüye
Herkes, ortam ve koşulların işine uygun olmasını bekler veya ister.
75.Mirî malı balık kılçığıdır, yutulmaz
Devlet malı haksız olarak kendine mal edildiğinde rahatça kullanılamaz ve günün birinde
hesabı sorulur.
76.Malı ongun olanın adı angın olur
malından çok ürün alan kişinin adı her yerde anılır.
77.Mektepten çıkan eşek Marsıvan’dan çıkmaz
öğrenim görmüş olsalar bile bazıları eğitilmemiş gibi davranabilirler.
78.Nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur
nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir, mayıs yağmuru ise başakların dolgunlaşmasını
sağlar.
79.Nasipsiz köpek kurban bayramında köy dışında bulunur
Nasibin yoksa hiçbir şeyden yararlanamazsın
O-Ö
80.Oduncunun gözü omçada, dilencinin gözü çömçede.
Kişiler iş, meslek ve durumlarına göre kendilerine gerekli olan şeylerin peşine düşerler; onları
elde etmeye çalışırlar.
81.Olsa ile bulsayı ekmişler, hiç bitmiş
İnsan başarılı sonuca boş söz ve hayalle değil, çalışarak ulaşır ancak. Bu sebeple “bu iş böyle,
şu iş şöyle olsa, şu şartlar yerine gelse” gibi sözler sarf etmekle insanın eline bir şey geçmez.
İnsan bir şey kazanmak istiyorsa hareket etmeli, çalışıp çabalamalıdır.
82.Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır.
Ağızdan çıkan söz, çok çabuk duyulur; başkalarının diline düşer ve bir anda her tarafa yayılır.
83.Oturduğu ahır sekisi, çağırdığı İstanbul türküsü.
Kimi kişiler bulundukları yer ve şarta uymayan, ters düşen davranışlarda bulunur; kendilerini
alay konusu ederler.
84.Ölecek tavşan çomağa karşı gelir.
Gözü dönmüş veya dünya halinden geçmiş insanlar karşısındaki tehlikenin farkına varmadan
hataların üstüne giderler. Bundan korku ya da tereddüt duymazlar.
85.Önce baldın, pekmez oldun; şimdi para etmez oldun
Davranışlarına dikkat etmeyen kişinin attığı her yanlış adım, saygınlığının biraz daha
azalmasına neden olur.
P-R
86.Padişahın bile arkasından kılıç sallarlar.
Kendisinden çekinilen kimselerin yüzüne karşı bir şey diyemeyenler onu arkasından
çekiştirirler, hakkında atıp tutarlar. Çünkü hasmı karşısında değildir, arkasından konuşmak da
kolaydır.
87.Parası ucuz olanın kendisi kıymetli olur
parasını esirgemeyen, cömert kimseyi herkes el üstünde tutar
S-Ş
88.Şeytanla kabak ekenin kabak başına patlar
Kurnaz ve hileci kimse ile ortaklık eden kişi hilenin en büyük kurbanı olur.
89.Soğanın acısını yiyen bilmez, doğrayan bilir
Bir iş yapılırken ne kadar güçlük çekildiğini, o işi başarmış olan bilir; başarılmış olan bu işten
yararlanan bilmez.
90.Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek
kazana
Hakkıyla yararlanılacak bir şeyin meydana gelmesi için birtakım öğelerin bir araya gelmesi
gerektir; kişi kendi emeği ile kazanç sağlayıp bunu baba malına katmıyorsa babasından kalan
mal tez tükenir.
T
91.Tamah olmasa, müflis acından ölmez
Elinde avucunda bir şey bulunmamakla birlikte küçük kazançları beğenmeyen kişi büyük
kazanç hayaliyle geçinir
92.Tıngır elek tıngır saç, elim hamur karnım aç
Çalışmalarımla başkalarına yarar sağlıyorum ancak bundan kendim yararlanmıyorum.
93.Terziye “dinlen” demişler, ayağa kalkmış
Rahat görünen öyle işler vardır ki onunla uğraşanların dinlenmesi, kimileri için yorucu olan
davranışlarla olur.
94.Tilkiye “tavuk kebabı yer misin?” demişler, “adamın güleceğini getiriyorsunuz”
demiş
Kimseye çok özlediği hâlde elde edemediği bir şeyi “ister misin?” diye sorulmaz.
95.Taşıma suyla değirmen dönmez
V-Y-Z
96.Varışına gelişim, tarhana aşına bulgur aşım
Sen bana ne kadar değer verir, yakınlık gösterirsen benden de o ölçüde karşılığını alırsın.
97.Yağmur yağsın da varsın kerpiççi ağlasın
Yağmurdan yararlanacakların sayısı zarar göreceklerden daha fazladır, yeter ki yağmur
yağsın.
98.Yengece “niçin yan yan gidersin?” demişler, “serde kabadayılık var” demiş
Bir işi, herkesten farklı bir yöntemle yapanların bu yöntemleri olumlu sonuç veriyorsa
onların kendilerine özgü olan davranışlarını iyi karşılamak gerekir.
99.Yetimi okşamışlar, vay sırtım demiş
Bir kimsenin haksızlığa uğramaması için arkası, koruyucusu bulunmalıdır.
100.Zeyrek kuş iki ayağından tutulur
İşini hile ile yürüten kimse sonunda yakayı ele verir.
DEYİMLER
1.Araya (aralarına) soğukluk girmek
arada kırgınlık oluşmak:
2.Armudun sapı var, üzümün (kirazın) çöpü var demek
her şeye kusur bulmak, hiçbir şeyi beğenmemek.
3.Arpa ektim, darı çıktı
ters sonuç veren işler için söylenen bir söz.
4.Aslı astarı olmamak
gerçekliği, doğruluğu bulunmamak.
5.Bayram haftasını mangal tahtası anlamak
şaka sözü, konu ile hiçbir ilgisi olmayacak biçimde ters anlamak.
6.Beşlik simit gibi kurulmak
kendini bir şey sanarak bir yere yayılıp oturmak.
7.Bundan iyisi can sağlığı
“bundan daha iyisi olamaz” anlamında kullanılan bir söz.
8.Burnuna karıncalar dolmak
ölmek
9.Can borcunu ödemek
ölmek
10.Canciğer kuzu sarması
içli dışlı, candan, pek içten
11.Çıkmaz ayın son çarşambası
şaka işin hiçbir zaman yapılmayacağını anlatan bir söz.
12.Damarı kurusun
birinin huysuzluğuna öfkelenildiğinde söylenen bir ilenme sözü.
13.Denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapmak
gerçekte bulunmayan bir konu üzerinde varmış gibi savunuculuğunu yapmak, hayalî
konularda gereksiz söz söylemek:
14.Denizden geçip çayda boğulmak
bir işte büyük güçlükleri yendikten sonra önemsiz bir sebeple başarısızlığa uğramak.
15.Dışı kalaylı, içi alaylı
“dışı süslü, güzel görünüşlü ancak içi berbat” anlamında kullanılan bir söz.
16.El arı düşman gayreti
“dosta düşmana karşı küçük düşmemek için çaba gösterme” anlamında kullanılan bir söz.
17.Fesat karıştırmak
hile yapmak
18.Fırsatı ganimet bilmek
çıkan fırsattan en iyi biçimde yararlanmak
19.Fişek salıvermek
ara bozacak söz söylemek.
20.Gel zaman git zaman
aradan oldukça uzun bir zaman geçtikten sonra” anlamında kullanılan bir söz
21.Gelen ağam giden paşam
yönetim kimde olursa olsun benim için fark etmez.
22.Gözden ırak tutulmak
önem verilmemek, değersiz bulmak
23.Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz
birinin uygunsuz özellikleri sayılırken bunların öteden beri bilindiğini anlatmak için söylenen
bir söz.
24.Hacet kalmamak
gereği olmamak
25.Haşır neşir olmak
kaynaşmak, bir arada bulunup uğraşmak
26.Hoşafın yağı kesilmek
söyleyecek söz, verecek karşılık veya yapacak bir şey bulamayacak bir duruma düşmek
27.İki dirhem bir çekirdek
çok güzel ve özenli giyinmiş
28.Karabatak gibi
bir görünüp bir ortadan kaybolan (kimse).
29.Kabuksuz yumurtlatmak
bir işi ivedilikle yaptırıp eksik kalmasına yol açmak.
30.Kerameti kendinden menkul
sahip olduğu nitelikleri kendisi söyleyen
31.Kısmetini ayağıyla tepmek
kavuşacağı iyi bir durumu, değerini bilmeyerek istememek.
32.Köküne kibrit suyu dökmek (kökünü kurutmak)
bir daha ortaya çıkamayacak biçimde yok etmek.
33.Laf söyledi bal kabağı
gereksiz yere ve aptalca söz söyleyen kimse için kullanılan bir söz.
34.Laga luga etmek (veya yapmak)
boş konuşmak.
35.Mangalda kül bırakmamak
yapamayacağı işleri yapabilirmiş gibi söylemek.
36.Mantar gibi (yerden) bitmek
birdenbire veya kendiliğinden ortaya çıkmak.
37.Ne idiği belirsiz
ne olduğu, soyu sopu belirsiz
38.O taraflı olmamak
konuyla ilgisi yokmuş gibi davranmak.
39.Par par yanmak
yüksek ateşi olmak; bir yanıp bir sönmek; ışıl ışıl parlamak.
40.Parsayı başkası toplamak
bir emeğin karşılığını o emeği çeken değil, başka biri almak.
41. Rabbena hakkı için
ant içerken inandırmak için kullanılan bir söz.
42. Rayına oturtmak
bir işi yoluna, yöntemine koymak, düzgün işler duruma getirmek.
43.Suyu kesilmiş değirmene dönmek
işlemez, yararsız duruma gelmek.
44. Şaibe altında kalmak
Kusurlu, ayıplı, lekeli sayılmak
45. Şart şurt tanımamak
kendini hiçbir şarta bağlı saymamak.
46.Zehapta bulunmak
vesveseye kapılmak, kuruntu içinde olmak
47.Zebun kalmak
güçsüz, zavallı durumda bulunmak
48.Zembereği boşalmak (boşanmak)
1) zembereği kurulmaz duruma gelmek; 2) mec. kendini tutamayarak uzun uzun ve sesli
gülmek.
49.Zafiyet geçirmek
zayıflayıp iyice kuvvetten düşmek
50.Zayıf yerinden yakalamak
güçsüz, eksik ve yanlış bir tutum ve davranışı yüzünden zor durumda bırakmak:

Benzer belgeler