Ocak - İş Bankası

Transkript

Ocak - İş Bankası
moda
dekorasyon
01 bakım
12 seyahat
Ocak 2013
07
16 teknoloji
23
Moda
MODANIN
YAKIN TARİHİ
60’lar, 70’ler, 80’ler ve 90’larda modadaki trendler
nasıldı? Dönemin ruhu kendini modada nasıl
gösterdi? Geçmişe kısa bir yolculuğa hazır mısınız?
İSYANKAR 60’LAR
60’lı yıllar hem muhafazakarlığın hem de buna bir tepki olarak
özgürleşmenin, zincirlerden kurtulmanın, geleneklere ve boğucu
kurallara karşı gelmenin çağıydı. Moda, bir yandan geleneksel bir
çizgide değişirken bir yandan da bu değişim rüzgarından etkileniyordu.
60’ların özellikle ilk yarısında etekler daraldı, elbiseler dizin iyice
üzerine çıktı, renkler çok cesur şekilde (sarı, turuncu, cam göbeği, yeşil)
her yerde kullanılmaya başlandı. Aksesuarlar 20’lerdeki eski gücüne
kavuştu ve kıyafetlerin önemli bir parçası haline geldi. Şapkalar, deri
eldivenler, iri küpeler, kolyeler, fularlar ve gözlükler, özellikle de iri güneş
gözlükleri, pied de poule ve puantiyeli kumaşlar, kıyafet detaylarında
ise iri düğmeler ve geometrik desenler ön plana çıktı. 60’ların ikinci
yarısında ise hippie stili modaya damgasını vurmaya başladı. Bigudiyle
kıvrılmış saçların yerini upuzun, dümdüz kesimler aldı. İspanyol paça
pantolonlar, batik desenli bluzlar, kısa elbiselerin altına giyilen motor
botları ve uzun elbiselerin altına giyilen deri sandaletler son derece
popüler oldu. Aksesuarlarda saç bantları, boncuklu kolyeler ve geniş
kemerler görülmeye başlandı ve özellikle kolye ve küpelerde barış
simgesi egemen oldu. Barış işaretli kolye uçları ve küpeler, örgü
bilezikler ve kolyeler canlı renklerde kullanıldı. Erkekler ise uzun saç,
boğazlı kazaklar, deri ceketler ve motor botlarını tercih ediyordu.
DİSKO 70’LERİ
70’lerin trendleri renk ve eğlence üzerine
kuruluydu. Eteklerde, elbiselerde ve bluzlarda
çılgın desenler, büyük çiçekler ve baskılar ön
plandaydı. Pantolon erkek hakimiyetinden
çıktı ve kadınlar tarafından da tercih edilmeye
başlandı. 60’ların sonunda kendisini göstermeye
başlayan İspanyol paça pantolonlar, paçaları
daha da genişleyecek şekilde tek pantolon stili
olarak egemenlik kurdu. Birkaç düğmesi açık
bırakılan geniş yakalı gömlekler, uzun saçlar ve
deri ceketler ise erkek modasının hakimi oldu.
Kadınlar kalçayı saran, düşük belli ve bol paçalı
pantolonları platform topuklu ayakkabılar ve
dolgu topuklu sandaletlerle kombine etti. Tek
parça tulumlar hem kadınlar hem erkekler
tarafından tercih ediliyordu. Zira bu kıyafet
içinde dönemin en önemli etkinliği sayılan dans
daha kolay hale geliyordu.
ÇILGIN 80’LER
Tişört ve blue jean hem kadınların hem erkeklerin üniforması haline
geldi. Muhafazakardan çılgın ve marjinale 80’lerde moda farklı
birçok eğilimin aynası oldu. İş hayatının ön plana çıkmasıyla hem
erkekler hem de kadınlar için takımlar önem kazandı. Erkeklerde
pantolon-ceketler; kadınlarda ise hem pantolon-ceket hem de etekceket takımlar popüler oldu. Bluzlar ve ceketlerde kadınlar vatkayı
bolca kullandı. Erkeklerde ince kravatlar, kadınlarda ipek bluzlar iş
kıyafetlerinin detaylarındandı. Tatil günlerinde kadınlar tarafından
tercih edilen dar blue jean’lerin bileklerini tozluklar sarıyor, ayaklarda
ise mutlaka bir çift spor ayakkabı oluyordu. Bu kombinasyon genellikle
bol ve uzun bir kazak ya da bluzla, bazen de bunlara eşlik eden bir
kemerle tamamlanıyordu. Erkekleri ise iş günleri dışında bir tişört
üzerine giyilmiş bol kesimli ve kolları dirseğe kadar kıvrılmış bir ceket
ve çorapsız giyilen ayakkabılarla görmek mümkündü. Madonna’nın
öncülük ettiği büstiyerler, giysilere ve şapkalara takılan zincir, rozet gibi
aksesuarlar ve hem giysilerde hem eldivenlerde bolca kullanılan dantel
80’lerin en belirgin trendlerindendi. Pantolondan aksesuara, bluzlardan
tişörtlere her yerde neon renkler görmek de mümkündü.
RAHAT 90’LAR
Blue jean hakimiyetini sürdürmeye devam etti. Erkekler arasında
siyah deri motor ceketleri; kadınlar arasında ise tüp etekler, likralı
mini elbiseler, askılı bluzlar ve aksesuarlarda da halka küpeler popüler
oldu. Genel olarak bakıldığında 90’lar rahat ve gündelik kıyafetlerin
egemenliğindeydi. Kadın-erkek farkı ortadan kalkmaya başlamış ve
moda unisex bir hal almaya başlamıştı. Converse tipi ayakkabılar genç
kuşak arasında son derece popülerdi. Bir diğer popüler ayakkabı stili
ise kovboy çizmeleri oldu. Ancak bu çizmeler 2000’li yıllarda daha fazla
vurgulandı. 90’ların ortasında hippie stili kısa bir süre için de olsa geri
geldi. Çiçekli elbiseler, “gypsy” stilinde bluzlar, bol paçalı pantolonlar.
Hem erkekte hem de kadında uzun saç ön plana çıktı. Ünlü tasarımcılar
markalarını kıyafetlerinin üzerine, dışarıdan görülecek şekilde basmaya
başladı zira bu bir prestij ve statü göstergesiydi. Müzikteki hip hop
rüzgarı modaya da damgasını vurdu. Ters takılan kasketlerden
kapüşonlu sweat-shirt’lere, çok bol ve cepli pantolonlardan baskılı
tişörtlere ve eşofman altlarına hip hop trendi özellikle genç kuşak
arasında son derece popüler oldu.
Bakım
MEVSİMİN
SAĞLIK DOLU
LEZZETLERİ
Hangi yiyecekler hangi mevsimde
tüketilmeli? Yiyecekleri mevsimine göre
tüketerek sağlıklı kalın.
Artık sebze ve meyvede kış-yaz ayrımı kalmadı. Her
mevsim hemen her meyve ve sebzeyi bulmak mümkün.
Birkaç istisna hariç… Ne var ki sebze ve meyveleri
mevsiminde tüketmeye devam etmek sağlığımız için
son derece önemli. Avokado ve hindistancevizi gibi birkaç
istisna dışında meyve ve sebzeler kolesterol içermediği gibi
içlerinde bulunan steroller sayesinde başka yiyeceklerle
alınan kolesterolün emilimini de azaltıyor. Lahanada
bulunan sulforafan, domateste bulunan likopen ve
üzümde bulunan resveratrol gibi antioksidanlar kansere
karşı koruyucu etki sağlıyor. Ancak bu yararlı etkilerin
hepsi meyve ve sebzeler mevsiminde tüketildiğinde işe
yarıyor. Mevsiminde tüketilmeyen meyve ve sebzeler ise
yarardan çok zarar getiriyor zira bu besinlerin üretiminde
bol miktarda hormon ve sentetik madde kullanılıyor, bu da
bağışıklık sistemimizi olumsuz yönde etkiliyor.
Sebze ve meyvelerin mevsiminde tüketilmesi kadar
dengeli bir şekilde tüketilmesi de önemli. Her sebze ve
meyveden makul oranlarda almak, özellikle de sebze ve
meyve seçimi yaparken her renkteki meyve ve sebze
dengeli bir şekilde alınmalı.
Kabuk ve yaprakları koyu renkli sebze ve meyveler antioksidan
bakımından zengin; antioksidanlar da kansere karşı koruyucu
bir görev görüyor. Vücudumuzun bir diğer ihtiyacı olan folik asit
de daha çok yeşil sebze ve meyvelerde bulunuyor. Sarı, yeşil ve
kırmızı birçok meyve ve sebzenin C vitamini açısından zengin
olduğu da genel olarak söylenebilir. Özellikle kuşburnu, kivi,
maydanoz, kırmızıbiber, yeşilbiber ve roka C vitamini açısından
oldukça zengin.
Ispanak, yeşil biber, brokoli, karnıbahar kırmızı lahana gibi
sebzelerin az pişirilerek, hatta çiğ olarak tüketilmelerinin
sağlığı olumlu etkilediği biliniyor. İçerdiği yüksek lif oranıyla
sebze ve meyveler bağırsaklarımızın daha verimli çalışmasını
sağlıyor. Besinler daha iyi emiliyor ve kilo da buna bağlı olarak
daha kolay şekilde korunmuş oluyor. İçinde bulunduğumuz kış
mevsiminde sebze ve meyve tüketimine daha da çok önem
vermek gerekli. Özellikle de C vitamini açısından zengin olan
besinlere yönelmek şart. Sebzeleri buharda ya da haşlayarak,
ağır ateşte, mümkün olduğunca az pişirmek çok daha sağlıklı
bir çözüm. Çoğumuzun yaptığı bir hata, daha doğrusu sahip
olduğumuz yanlış bir beslenme alışkanlığı meyveleri yemeğin
üzerine tüketmek. Oysa ki meyveleri ya aç karnına ya da
yemekten 2-3 saat sonra tüketmek en yüksek verimi almak için
daha doğru bir yol.
İçinde bulunduğumuz kış mevsiminde
limon, portakal, mandalina, greyfurt gibi
turunçgilleri; ayva, nar, balkabağı ve kestane
gibi meyveleri; pancar, turp, havuç, kereviz,
ıspanak, pazı, pırasa, karnıbahar, brokoli,
Brüksel lahanası, yer elması ve lahana gibi
sebzeleri; ebegümeci, Frenk soğanı, defne
yaprağı, hindiba ve ısırgan gibi yabani otları
güvenle tüketebilirsiniz. Kışın tezgâha çıkan
ancak yazın da görülen kivi, muz ve elma da
yazın değil daha çok kışın tercih edilmeli.
İlkbahar çileğin ve can eriğin mevsimi. Doğal
şartlar altında, Mart ayında elma, portakal,
mandalina ve greyfurt tezgâhlara yavaş
yavaş veda etmeli ve yerini başta bu iki
meyve olmak üzere ilkbahar meyvelerine
bırakmalı. Malta eriği, çağla, dut; madımak,
semizotu, papatya, ebegümeci; domates,
salatalık, marul da bu mevsimde tezgâhta
görmeyi beklediğimiz doğal ürünler.
Yazın güvenle tüketebileceğiniz sebzeler
arasında taze patates, marul, taze fasulye,
dolmalık biber, yeşilbiber, barbunya,
bezelye, kabak, semizotu, patlıcan, bakla,
bamya, börülce, kuşkonmaz, mısır ve iç
bakla; meyveler arasında vişne, şeftali,
kavun, karpuz, kiraz, üzüm, böğürtlen, dut,
incir, kayısı ve ahududu; otlar arasında ise
dereotu, fesleğen ve rezene bulunuyor.
Sonbahar meyvede mürdüm eriği, fındık,
kavun, karpuz, incir, üzüm, armut, muz,
greyfurt, mandalina, elma, portakal,
ceviz, kestane; sebzede patlıcan, pazı,
biberiye, barbunya, dolmalık biber,
kırmızı salçalık biber, ıspanak, yer elması,
pırasa, lahana, kıvırcık salata, kırmızı
turp, karnıbahar, balkabağı, kereviz ve
havucun tezgâhlara çıktığı mevsim ve
sebzelerin hemen hepsi kış aylarında da
güvenle tüketilebilir.
Uzman görüşü
Uzman Diyetisyen Fatma Turanlı Vardarer’e
konumuzla ilgili birkaç soru yönelttik:
Tüm sebze ve meyveleri hemen her mevsimde
bulmak mümkün ancak bunları mevsiminde yemek
neden önemli?
Mevsiminde yetişen sebze ve meyveler doğal ortamda,
uygun şartlarda yetişirler. Turfanda dediğimiz mevsim
dışı sebze ve meyveler ise ya seralarda hormon, ilaç veya
takviyelerle suni ortamda yetişir ya da raf ömrü uzun
olacak şekilde ilaçlanıp uzun süre saklanarak piyasaya
verilir. Bu yüzden vitamin içerikleri çok azalır. Zamanında,
mevsiminde yetişen sebze ve meyveler vitamin ve mineral
açısından daha zengin ve katkısız veya az katkılıdır.
Meyve ve sebzeler bizi içerdikleri vitaminler ve mineraller
sayesinde hastalıklara karşı korur. Bu yüzden yiyeceğimiz
sebze meyveyi hem daha ucuz hem de daha sağlıklı
alabilmek için mevsiminde tüketmeliyiz.
Mevsiminde yenmediğinde sebze ve meyvelerin ne
gibi zararları var?
Mevsim dışı yetiştirilen sebze ve meyvelerde, hem
yetiştirilme hem de saklanma süreçlerinde zirai
ilaçlar veya hormonlar kullanılır. Meyve ve sebzeleri
mevsiminde tüketmediğimizde bu zararlı maddeler
vücudumuza girerek bağışıklık sistemimizi olumsuz
yönde etkiler ve kansere varacak kadar çok ciddi sağlık
sorunlarına neden olabilir.
İçinde bulunduğumuz kış mevsiminde hangi
sebze ve meyveleri tüketmeliyiz? Bunların ne gibi
faydaları var?
Kış mevsiminde bizi gripten koruyacak zengin
C vitamini kaynakları olan portakal, mandalina,
greyfurt ve limon bolca tüketilmeli. Bunların yanı sıra
antioksidan besin öğelerini bol miktarda barındıran
ıspanak, havuç, turp, kereviz, pırasa gibi sebzeler
de tüketilmeli. Bu besinler bağışıklık sistemimizin
güçlenmesinde, hastalıklara karşı korunmada ve de
sağlıklı bir cilde sahip olmada son derece önemli rol
oynar.
Dekorasyon
KIRMIZININ GÜCÜ
Tutkunun ve cazibenin rengi kırmızı evlere giriyor
Güçlü, cesur ve atak kırmızı ev dekorasyonuna yeni yeni girmeye başladı.
Belki rahatsız edici ve fazla cüretkar bulunduğu ve yoğun duyguları
harekete geçirdiği için “tehlikeli” görülen kırmızıya evlerimizde artık daha
fazla yer veriyoruz. İster evin her köşesinde yoğun olarak kullanıp güçlü bir
ifade yaratın ister detayları vurgulamak için az miktarda kullanın.
Kırmızı her şeyden önce tutkunun ve aşkın rengi. Dolayısıyla kırmızıyı en
rahat kullanabileceğiniz yer yatak odası. Kırmızıyı fazla etkili buluyorsanız
yatak odasında kullanırken de aşırıya kaçmadan sadece detaylarla
sınırlandırmanız mümkün. Daha cesur olanlar kırmızı duvar kağıdı ya da
kırmızı saten veya ipek mat boya düşünmeli; daha temkinli yaklaşanlar
ise kırmızıyı nevresim ve yatak örtüleri gibi detaylarla sınırlandırmalı.
Kırmızıyı kullanarak sadece tutkulu bir atmosfer değil aynı zamanda son
derece huzurlu ve sıcak bir ortam yaratmak da mümkün. Bu, kırmızının
hangi tonunu nerede ve ne miktarda kullanacağınıza bağlı. Kırmızıyı tüm
farklı tonlarıyla, ışıklandırmadan mumlara, yastıklardan duvara evin hemen
her yerinde kullanabilirsiniz. Dış kapıda kullanılacak kırmızının tonunda
istediğiniz kadar cesur davranabilirsiniz ancak bilmelisiniz ki bordoya kaçan
koyu renk bir kapı çok daha ağırbaşlı bir hava verirken parlak ve canlı bir
kırmızı çok daha neşeli ve sıcak bir eve girileceği izlenimi uyandırır. Aynı
etkiyi oturma odasında ya da salonda vermek için kırmızıyı aynı tonlarda
halıda ve koltuk yastıklarında kullanabilirsiniz.
Çağdaş dekorasyonda kırmızının hemen her tonuna izin varken daha klasik ve
geleneksel dekorasyonda kırmızıyı mümkün olduğu kadar bordoya ve şarap rengine
yaklaşan tonlarıyla kullanmak gerek. Mutfakta, özellikle de beyaz ya da krem tonlarının
ağırlıklı olduğu bir dekorda, kırmızının narçiçeği rengine yakın tonları ve elma kırmızısı
sandalyelerde, halıda ya da perdede kullanıldığında son derece sıcak ve huzurlu bir
ortam sağlayabilir. Yemek odasında ya da yine mutfakta, kulağa alışılmadık gelse de
kırmızı renkte sandalyeler ahşap rengi masanızla çok uyumlu olabilir. Beyaz bir masanın
üzerine inen kırmızı lambalar da aynı sıcak ve huzurlu etkiyi yaratacaktır.
Yatak odasında ya da oturma odasında vişneçürüğü renkte duvarlar son zamanlarda
oldukça popüler. Size çok boğucu geliyorsa duvarlardan birbirine bakan iki tanesini bu
renkte diğer iki duvarı ise daha açık, krem ya da beyaz tonlarında tasarlayabilirsiniz.
Yatak odasında ya da mutfakta vintage bir etki yaratmak için kırmızıyı kareli desen
olarak beyazla birlikte masa ve yatak örtülerinde, perdelerde, yastık ya da minderlerde
kullanabilirsiniz. Yine yatak odasında kırmızı mumlar ve sürekli tazelenen kırmızı güllerin
bulunduğu vazolar romantik bir etki yaratacaktır. Bahçeniz varsa hamaklarınızı yahut
salıncak minderlerinizi yine kırmızı ya da kırmızı-beyaz çizgili kumaşlar kullanarak
tasarlayabilirsiniz. Bahçe için bir diğer kırmızı alternatifi de Çin kağıt fenerleri. Bu fenerler
bahçenize romantik ve yumuşak bir hava kazandıracak.
Çocuk odaları için de kırmızı son derece iyi bir seçenek zira çocuklar bu renge bayılıyor. Hem
erkek hem de kız odalarında kırmızıyı bolca, cesurca ve çok yaratıcı şekillerde ranzadan
yatağa, pencere çerçevesinden perdeye, halıdan sandalyelere, koltuktan kapıya her yerde
kullanabilirsiniz. Son olarak banyo… Banyolar kırmızının kullanılması için ideal mekanlar. Beyaz
ağırlıklı bir banyoyu kırmızı fayanslar ya da bordürlerle süsleyebilir ya da kırmızıyı banyo
halısında, çiçeklerde, mumlarda ve banyo malzemelerinde kullanabilirsiniz.
Seyahat
KAYAK SEZONU
BAŞLADI
Kışın gelişini dört gözle bekleyen kayak tutkunları için birçok kayak merkezi alternatifi var.
Bu kış yola çıkmadan önce mini kayak rehberimiz seçiminizde size yardımcı olabilir.
Uludağ
Fatintepe ve Kuşaklıkaya tepeleri
üzerine kurulu Uludağ, Bursa’ya 36
kilometre mesafede son derece
kolay ulaşılan bir destinasyon.
Zirvenin 2543 metre olduğu
Uludağ’da oteller 2000 metre
seviyesine konumlanmış durumda.
Otel alternatifi açısından oldukça
zengin olan Uludağ’da alışveriş
merkezleri ve gece kulüpleri de
olmak üzere bir sürü après-ski
seçeneği var. Sporu ve eğlenceyi
birleştirmek isteyenler genellikle
Uludağ’ı tercih ediyor. 11 kayak
pistine sahip Uludağ, Alpin usulü,
snowboard, cross country, heli-skiing
(helikopterle kayak) da dahil olmak
üzere birçok stilde kayışa müsait.
Uludağ lift, telesiyej, teleski açısından
da oldukça zengin. Kar kalınlığı ise
3 metreye kadar çıkabiliyor.
Kartepe
Zirvesi 1699 metre olan Kartepe, İzmit’in doğusunda, Samanlı dağları
arasında bulunuyor. Merkeze ulaşmak için Maşukiye’den başlayıp
kıvrılarak ilerleyen orman yolunu 17 kilometre boyunca takip ederek
bir yolculuk yapıyorsunuz. Sapanca Gölü manzaralı Kartepe hem
profesyoneller hem de kayağa yeni başlayanlar için uygun eğimlere
sahip. Kolay-orta arası zorlukta pistleri tercih edenler için Geyikalanı,
orta zorlukta pist için Karlıktepe ve yeni başlayanlar için çok kolay
sayılabilecek Kadıkonağı pisti sayılabilir. Kar kalınlığının 80-250 cm.
arasında değiştiği Kartepe, İstanbul ve civarında yaşayanlar için
günübirlik de gidilebilecek bir destinasyon.
Erciyes
Kayseri il sınırları içinde bulunan Erciyes’te kayak sezonu genellikle
Kasım ayında başlıyor ve Mart ayında sona eriyor. Kar kalınlığının
iki metreye kadar çıktığı Erciyes’te özellikle sonwboard sevenler
tarafından tercih edilen toz karda kaymak da mümkün. İzmir ve
İstanbul’dan uçakla, Ankara ve Adana’dan ise karayoluyla rahatlıkla
ve kısa sürede ulaşılabilen Erciyes’te sayıları çok olmasa da pist alanı
düşünüldüğünde yeterli sayılabilecek miktarda telesiyej ve teleski
mevcut. Pistlerin eğimleri ise %10-30 arasında değişiyor. Jandarma
kontrolündeki bölgede, konaklayabileceğiniz çok sayıda otel, kayak
malzemesi satın alıp kiralayabileceğiniz ve özel ders alabileceğiniz
kayak noktaları da bulunuyor.
Kartalkaya
Bolu sınırları içinde, Köroğlu Dağları üzerinde bulunan Kartalkaya “Alp
disiplini”,“tur kayağı” ve “kayaklı koşu” açısından elverişli bir merkez.
Sezon Aralık ayında başlıyor ve Nisan ayında sona eriyor. Hem
İstanbul’dan hem de Ankara’dan ulaşmanın kolay olduğu (yaklaşık
3 saat) Kartalkaya çam ormanlarıyla pitoresk bir görünüme de sahip.
Romantik bir kayak tatili isteyenler için ideal olan Kartalkaya 11 pisti ve
çok sayıda telesiyej ve teleski olanağıyla da zengin bir alternatif sunuyor.
Türkiye’nin ilk profesyonel ‘snow park’ı da burada bulunuyor. Parkta
snowboard’cular için üçer ‘box’, ‘handrail’ ve ana rampayla birlikte bir de
‘corner’ mevcut.
Sarıkamış
Kars-Sarıkamış’ta, Çamurlu Dağ’da kurulmuş olan Sarıkamış Kayak Merkezi,
hem kar kalitesi hem de kayak pistleri açısından dünyanın en iyi kayak merkezleri
arasında gösteriliyor. Yılın 4-5 ayı en az bir metre karla kaplı olan merkezde en
çok tercih edilen pistler yüksekliği 2200-2900 metre arasında değişen platodaki
Cıbıltepe, Balıklıdağ ve Çamurludağ’da bulunuyor. 3500 metrelik pisti ile Türkiye’nin
en uzun pistlerinden birine sahip olan Sarıkamış, Alpler’de de bulunan toz kristal
karı ve muhteşem doğasıyla hem farklı deneyimler yaşamak isteyen kayak
severler hem de romantik bir tatil geçirmek isteyen çiftler tarafından tercih
ediliyor. Kayakçılar için büyük bir problem teşkil eden rüzgar, buradaki çam ağaçları
sayesinde çok etkili olamıyor. Kayağa yeni başlayanlar için Cıbıltepe’de düşük eğimli
ve sorunsuz bir etap yer alıyor.
Palandöken
Erzurum sınırları içinde yer alan ve zirvesi 3185 metre olan Palandöken kayak
merkezi yılın yaklaşık altı ayı karla kaplı kalıyor. Yaklaşık 5 ay boyunca toz kara sahip
olan Palandöken’de son derece dik ve zorlu pistler yer alıyor. Ancak pistler zengin
bir çeşitliliğe sahip olduğundan başlangıçtan ortaya, ileri seviyelerden profesyonele
birçok farklı düzeyde kayakçı için elverişli. Yoğun şekilde kar aldığı, dolayısıyla taze
toz kara sahip olduğu için snowboard sevenler tarafından da sıklıkla tercih ediliyor.
Yeterli miktarda telesiyeje ve teleskiye sahip olan merkezde kar kalınlığı kimi zaman
üç metreyi bulabiliyor.
Teknoloji
DÜNYA ARTIK
CEBİNİZDE
Mobil aplikasyonlarda yeni trendlere ve hayat kurtaran
uygulamalara sizin için yakından baktık.
İşCep / Finans
İş Bankası’nın online uygulaması İşCep’e müşteri numaranız ve online şifreniz ile bağlandıktan
sonra nerede olursanız olun internetiniz ve akıllı telefonunuz yanınızdaysa bankacılık işlemlerinizi
gerçekleştirebiliyor, en yakın İş Bankası şubesine ulaşabiliyor ve anında şifre edinebiliyorsunuz.
İçindeki Parakod uygulaması da kart taşımanızı gerektirmeden telefonunuzla alışveriş yapma
imkanını sağlıyor, hem iOS hem de Android işletim sistemlerinde kullanılabiliyor.
Airbnb / Seyahat
Şimdilik 192 ülke ve 33 bin 450 şehirde hizmet veren Airbnb, sık seyahat edenler için son derece
faydalı bir uygulama. Bu uygulamayı bedava indirip üye oluyorsunuz ardından seyahat edeceğiniz
ülkede ihtiyaç duyduğunuz büyüklükte ve konumdaki konaklama alternatiflerini resimleriyle
birlikte görebiliyorsunuz. Android, iPhone ve iPad’de uygulama olarak, internet erişimi olan diğer
tüm cihazlarda da internet sitesi üzerinden hizmet veren Airbnb’da ev sahibi olabilir veya ev
kiralayabilirsiniz. Evlere ve ev sahiplerine dair kullanıcı yorumlarını da siteden okuyabilir, karar
aşamasında diğerlerinin deneyimlerinden faydalanabilirsiniz.
İBB Trafik / Yol
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yol ve trafik durumunu gösteren uygulaması İBB Trafik
Android ve iPhone’da. Şehrin trafik durumunu yoğunluk haritası ve canlı kamera görüntüleriyle
kullanıcılarına gösteren İBB Trafik uygulamasıyla trafiğin anlık durumunu öğrenebilir, sıkça
kullandığınız güzergâhlardaki kameralara kısa yol tuşlarıyla ulaşabilir ve iki köprünün yoğunluk
durumunu anında görebilirsiniz.
Maximiles Picture Talk
Sık sık yurt dışı seyahatler yapıyor ama yabancı dil sorunu yaşıyorsanız Maximiles’ın ‘Picture Talk’
uygulaması sizin için biçilmiş kaftan. Uygulamayı yükleyin, kategoriler kısmına girin, burada çizilmiş
olan 500 tane resimden istediğinizi seçerek karşınızdaki kişiye kısa sürede derdinizi anlatabilmenin
keyfini sürün. Dilerseniz Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca dillerinde de
kelime araması yapabilirsiniz. Gittiğiniz ülkenin ‘konsolosluk bilgileri, telefon kodu, para birimi, saat
farkı ve vize bilgilerine’ ulaşmak isterseniz de ‘Pratik Bilgiler’ kısmına göz atmanız yeterli.
Uçak Bileti
‘Uçak Bileti’ uygulaması ile Türkiye parmaklarınızın ucunda. Tüm iç hat uçuşlarını, karşılaştırmalı
olarak, bilet fiyatları ile size sunan bu uygulama sayesinde belirlediğiniz lokasyon için biletinizi satın
alabilir ya da uçmak istediğiniz havayolu firmasının iletişim bilgilerine kolayca ulaşabilirsiniz.
Sygic Türkiye / GPS Navigasyonu
Android ve iPhone uygulamalarıyla Sygic Türkiye başarılı ve etkili bir navigasyon cihazı. Türkçe’nin yanı sıra
birçok dilde hem görsel hem de işitsel olarak yol tarifi yapan uygulama, hem cadde ve mahalle hem de
civardaki ilgi noktalarını da (restoran, benzin istasyonu, müze, hastane vb) veriyor. İnternete bağlanmadan
telefonun GPS’i üzerinden hizmet veren navigasyon bu özelliğiyle son derece ekonomik. Trafik durumunu
izleyen, alternatif yolları hesaplayan ve bu yolları kilometre ve varış saatine göre kısadan uzuna doğru sıralayan
Sygic kaybolmaya eğilimli olanların ve çok gezenlerin kurtarıcısı.
Wake N Shake Alarm Clock / Günlük yaşam
Çalar saatiniz sizi uyandırmaya çalıştığında “snooze” yani erteleme tuşuna kaç kere bastığınızı ve sonrasında
okula ya da işe kaç defa geç kaldığınızı hatırlıyor musunuz? “Kötü kalpli” Wake N Shake Alarm Clock uygulaması
bu soruna ilginç bir çözüm getiriyor. Telefonun alarmını susturmak ya da sesini kısmak için basabileceğiniz
hiçbir tuş yok. Telefonunuz sadece şiddetli bir şekilde salladığınızda susuyor. Bu işi yaptığınızda da ister istemez
uyanmış oluyorsunuz. Ücretsiz olarak yükleyebileceğiniz bu uygulama Android ve iPhone’da mevcut.
Yemeksepeti / Yeme-içme
Yemeksepeti.com’u hepimiz biliyor, çoğumuz da kullanıyoruz. Ancak bazen eve gittiğimizde yemeğimiz anında
kapıya gelsin istiyoruz. İşte bu durumda yemeksepeti.com’un Blackberry, Android, Symbian (Nokia) ve iOS
uygulaması imdadımıza yetişiyor. Son derece kullanıcı dostu bir arayüze sahip olan uygulama sayesinde
kolayca sipariş verebiliyor, önceden kayıtlı siparişlerinize ulaşabiliyor ve sorun çıkması durumunda yetkiliyle
canlı destek hattı sayesinde görüşebiliyorsunuz.
Dropbox / Depolama
Tüm fotoğraflarınızı, belgelerinizi ve videolarınızı tek bir yerde toplamak, gerektiğinde her yerden ulaşmak
ve kolayca paylaşmak ister miydiniz? Dropbox işte bu işe yarıyor. Hem bilgisayarda hem de iPhone, iPad
ve Android işletim sisteminde kullanabileceğiniz Dropbox hiçbir ücret talep etmeksizin 2 GB’lık bir boş alan
sunuyor. Mail yoluyla gönderemeyeceğiniz kadar büyük dosyaları Dropbox bağlantı adresinizle göndermek de
bu sayede mümkün olabiliyor. Bu sayede dosyalarınız da, cihazlarınızdan bir ya da birkaçı bozulsa bile zarar
görmemiş oluyor.
Whatsapp Messenger / İletişim
Kısa mesaj devrini kapatan Whatsapp Messenger Android, Blackberry, iPhone, Windows Mobile ve Nokia’da
kullanılıyor. Bu uygulamayı yükleyenler, aralarında hiçbir ücret ödemeden (sadece uygulamayı yüklerken cüzi
bir miktar ödeniyor) mesajlaşabiliyor, birbirlerine resim, video, ses notu gönderebiliyor; birbirleriyle konumlarını
paylaşabiliyor ve grup mesajlaşması gerçekleştirebiliyorlar.