Ekoloji Ders Notları - Biyoloji Ders Notları

Transkript

Ekoloji Ders Notları - Biyoloji Ders Notları
Ekoloji Ders Notları
Canlıların çevreleriyle ve birbirleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına ekoloji denir. Bir canlının çevresi
beslenme, üreme, barınma gibi ihtiyaçlarını karşıladığı biyolojik, sosyolojik, kültürel her türlü faaliyeti
sürdürdüğü yerdir. Bu yüzden ekolojinin çalışma alanı son derece geniştir.
Temel Ekolojik Kavramlar
Birey (Organizma) Ekolojisi: Bir türe ait birey ya da bireylerin ortamlarıyla olan ilişkilerini inceler.
Populasyon: Belirli bir alanı paylaşan aynı türe ait bireyler topluluğudur.
Komünite: Belirli bir alanda yaşayan farklı türlere ait populasyonların meydana getirdiği topluluktur.
Ekosistem: Belirli bir alanda yaşayan türler cansız çevreleriyle birlikte ekosistemi meydana getirirler. Başka bir
deyişle ekosistem komünite ve cansız çevreyi içerir. Bir ekosistem çok sayıda farklı komünite içerir.
Biyosfer: Yerküre içinde canlılara yaşam ortamı sağlayan küredir. Yeryüzündeki tüm ekosistemleri içerir.
Litosfer ve hidrosferin üst kısımlarıyla atmosferin belirli bir yüksekliğe kadar olan alt kısımlarını içerir.
Habitat: Bir canlının habitatı onun yaşadığı, arandığı zaman bulunabileceği yer olarak tanımlanır.
Ekolojik niş: Bireyin habitatı içinde yaşamını sürdürmek için yaptığı faaliyetlerin tümü o canlının nişini ifade
eder.
Ekolojik Faktörler
Bir organizma yaşamını sürdürürken etrafında canlı ve cansız bir çok faktörle sürekli etkileşim halindedir. Bu
faktörleri aşağıdaki şekilde gruplandırabiliz.
Ekolojik Faktörler
Ayrıca bir ekosistemde yaşayan bütün canlılar diğer canlılarla birlikte karmaşık bir besin ağı oluştururlar.
Besin Ağı
EKOSİSTEM TİPLERİ
Yeryüzündeki ekosistem tipleri genel olarak üç büyük ekosisteme ayrılmıştır.
Kara, deniz ve tatlı su ekosistemleri.
Bu ortamlarda yaşayan canlılar özel etkileşimlerle birbirlerine bağlıdırlar.
A. Tatlı Su Ekosistemleri
Bunlar akarsular (dere, çay ve nehirler) ve durgun sular (göl, gölet ve barajlar) olmak üzere iki gruba
ayrılırlar.Bu sular arasında daima bir geçiş gözlenir.
1. Akarsu Ekosistemleri
Bir akarsunun kaynağı ile döküldüğü yere kadar olan bölümleri arasında ekolojik yönden farklıklar vardır.Bu
nedenle bu bölgelerde yaşayan canlılarda farklı farklıdır.
2. Durgun (Lentik) Sular
Durgun suların en önemli bölümünü göller oluşturur. Bu sular fiziksel ve kimyasal yapıları bakımından büyük
farklılıklar içerirler.
Göl Ekosistemi
Göller ekolojik özellikleri bakımından Bentik ve Limnetik (Pelajik) olmak üzere iki kısma ayrılırlar.
Bentik bölge kıyı çizgisinden gölün en derin bölgesine kadar tüm dipleri içerir.
Limnetik bölge ise göl çukurunu dolduran ve bentik bölgeyi örten su kütlesinden oluşmuştur.
Bentik Bölge
Bentik bölge derinlik ve içerdiği bitki türlerine göre 4 bölüme ayrılır.
a. Supralittoral zon: Gölün su dışında kalan sahil kısmı,
b. Littoral zon: 10m. derinliğe kadar olan bitkili dip kısım
c. Sublittoral zon: 10 m. den itibaren bitkilerin ortadan kalktığı bölgeye kadar olan dip kısım.
d. Derin zon: Bitkisiz derin kısımlar.
Bentik Bölge Grafiği
Bentik Bölge
Limnetik Bölge
Gölün su kütlesi kısmıdır. Dikey yöndeki sıcaklık farklılaşmalarına göre 3 tabakaya ayrılır. Bu bölgede yaşayan
organizmalar ekolojik özelliklerine göre 4 gruba ayrılırlar;
a. Plankton: Pasif olarak yer değiştiren organizmalara verilen addır. Göllerde yaşayan formlara algler,
protozoonlar, Rotiferler ve krustaseler (Cladocera, Copepoda, Ostracoda) verilebilir.
b. Nekton: Aktif olarak yer değiştirebilen organizmalardır. Özellikle çeşitli balık türleri ile temsil edilmişlerdir.
c. Nöston: Yaşamlarını gölün zemin kısmında sürdüren organizmalardır. Bu faunanın çoğunluğunu çeşitli böcek
grupları (Veliidae, Gerridae, Gyrinidae) oluşturur.
d. Plöston: Göl sularının yüzeyinde rüzgar etkisiyle yer değiştirebilen organizmalardır.
Limnetik Bölge
Limnetik Pelajik Bölge
B. Deniz Ekosistemleri
Hidrosferin ~%98’ini oluşturan okyanuslar ve denizler yeryüzeyinin ~%71’ini kapsarlar. Ortalama derinlik 4 bin
civarıdır. En derin nokta ~ 12 bin m dir. Deniz ortamı ekolojik yönlerden (Bentik, Pelajik, ışık dağılışı vs.)
sınıflandırılabilir.
C. Kara Ekosistemleri
Karasal ekosistemler birbirine benzer hayvan ve bitki topluluklarını içeren geniş coğrafik bölgelere ayrılmışlardır.

Tundralar

Dağlar

Ormanlar

Savanlar


Stepler
Çöller
BİYOCOĞRAFYA
Türün geçmişte ve şimdiki yayılışını, yayılışını etkileyen faktörleri inceler. Ekolojik faktörler, kıtaların kayması,
çöller, dağ sıraları gibi engeller hayvanların yayılışını etkileyen başlıca faktörler arasında yer alır.
Yeryüzündeki canlıların dağılışını inceleyen bilim dalı Biyocoğrafya’dır. Biyocoğrafya hayvanların (Zoocoğrafya)
ve bitkilerin (Fitocoğrafya) sadece günümüzdeki dağılışlarını değil geçmişteki dağılışlarını da inceler.
Bazı türler belirli lokalite, bölge veya kıtalar için karakteristiktir. Böyle formlara endemik form adı verilir.
Özellikle memeliler esas alınarak endemik hayvanlara göre yapılan incelemelerde kıtalar 6 zoocoğrafik
bölgeye ayrılır.
1. Holoarktik
Nearktik (Kuzey Amerika, Greenland)
Palaearktik (Avrupa,Asya, Sahra)
2. Etiyopya-Orientalis
Ethiopian=Afrotropikal (Madagaskar, Etiyopya)
Orientalis (Orientalis, Wallacea)
3. Neotropik (Güney Amerika)
4. Notogea
(Avustralya, Yeni Gine, Okyanus adaları)
5. Antartika
Biyocoğrafya
Zoocoğrafik her bölge için karakteristik hayvan türleri vardır. Bazı bölgelerde belirli türler tipik iken, bazı
bölgelerde de tipik cinsler ve hatta familyalar bulunur.
1. HOLOARKTİK
a) Nearktik Kuzey Amerika
b) Palaearktik Avrupa, Asya’nın tropik olmayan kuzey yarısı, Kore, Japonya, Tayvan; Kuzey Afrika, Kanarya
Adaları.
Holoarktik bölgede yaşayan bazı hayvanlar: Talpidae (Köstebekler), Castoridae (Kunduzlar), Esocidae
(Turna balıkları), Astacidae (Tatlısu istakozları), Salamanderidae (Semenderler), Alcidae (Aves), Canis lupus
(Kurt), Microtus oeconomus (Sivrifare), Accipiter gentilis (Atmaca), Buteo (Şahin), Aquila chrysaetos
(Kayakartalı), Circus cyanus (Mavidoğan), Vanellus vanellus (Kızkuşu), Corvus corax (Kuzgun), Natrix tesellata
(Suyılanı), Natrix natrix (Küpeliyılan), Coluber (Karayılan), Elaphe quatruorlineata (Sarıyılan).
2. ETİYOPYA ORİENTALİS
a) Etiyopya: Kuzey Africa hariç Sahra’nın güneyinde kalan Afrika kıtası, Madagaskar
b) Orientalis: Hindistan, Uzak Doğu Asya, Sumatra, Java, Borneo, Filipin adaları.
Etiyopya-Orientalis bölgesinde yaşayan bazı hayvanlar: Kobra (Naja haje), piton, nil timsahı (Crocodylus
niloticus), suaygırı (Hippopotamus amphibius), flamingo, pelikan, gergedan (Diceros bicornis), zürafa (Giraffa
camelopardalis), zebra (Equus guagga), antiloplar, Okapi (Okapia johnstoni), Goriller (Gorilla gorilla),
şempanzeler (Pan troglodytes), arslan (Panthera leo), leopar (Panthera pardus), panter, çita (Acinonyx jubatus),
sırtlan (Crocuta crocuta), çizgili sırtlan (Hyaena hyaena), çakal (Canis aureus). Goriller (Gorilla gorilla),
şempanzeler (Pan troglodytes), arslan (Panthera leo), leopar (Panthera pardus), panter, çita (Acinonyx jubatus),
sırtlan (Crocuta crocuta), çizgili sırtlan (Hyaenahyaena), çakal (Canis aureus).
3. NEOTROPİK
Orta ve Güney Amerika.
Neotropik bölgede yaşayan bazı hayvanlar: Didelphidae (Keseliler), Myrmecophagidae (Karınca
ayıları), Dasypodidae (Kuşaklıhayvanlar), Ceboidea (Geniş burunlu Maymunlar). Yalnız Güney Amerika’da
yaşayan 242 Kolibri kuş türleri bulunmaktadır. Güney ve Orta Amerika’da endemik 690 yılan ve kertenkele türü
yaşamaktadır.
4. NOTOGEA: AVUSTURALYA
Avustralya, Yeni Gine ve Okyanus adaları.
Avustralya’daki endemik kuş türlerinin zenginliği bu kıtanın 17. yüzyılda kuş kıtası olarak tanınmasına sebep
olmuştur Bölgede özellikle papağan türleri boldur.
Notogea bölgesinde yaşayan bazı hayvanlar: Kiwiler (Apterygidae), Kloaklı ve keseli hayvanlar
(Kangurular), Yenigine ve Avustralya’da çok sayıda endemik Placentalia türü ile Avustralya yaban köpeği (Canis
familiaris dingo) tipiktir.
5. ANTARKTİKA
Omurgalı hayvanlar besin zinciri dolayısıyla daha ziyade denize bağlı olarak yaşarlar ve bunlar arasında
memelilerden Ommatophoca rossi, Hydrurga leptonyx, Lobodon carcinophagus, Leptonychotes weddelli;
balinalardan Balaenoptera physalus, B. musculus karakteristiktir. Kuşlardan penguenler (Spheniscidae) bölgede
17 tür ile temsil edilir.
GÖÇ
Yayılma hareketleri içerisinde hayvan göçleri önemli bir yer tutmaktadır. Göç, hayvan populasyonlarının ekolojik
ve genetik nedenlerle bulundukları çevreyi terketmeleridir. Hayvanlar arasında göç olayına en yaygın ve belirgin
şekilde kuşlarda rastlanır. Leylekler (Ciconia alba) Kuzey Avrupa’an başlayarak çeşitli göç yollarını takiben
güneye, Afrika’daki kışlaklarına giderler. Kuşlar arasında denizkırlangıçlarının Kuzey Amerika’dan Güney
Kutbuna kadar ulaşan uzun göç yollarında her yıl gerçekleştirdikleri uçuşlar da önemli göç hareketleridir.
Kuş göçleri
Kuş göçleri 300 ile 1000 metre arasında yoğun olmakla birlikte çok yükseklerde uçan kuşlar da vardır.
Göçlere neden olan ekolojik sebepler mevsimsel olarak ekosistemlerde ortaya çıkan çevre şartlarında görülür. Bazı
türlerde göç etme kalıtsal olarak kazanılmış bir karakter olarak ortaya çıkar.
Göç istikameti yatay (horizontal) veya dikey (vertikal) şekilde görülebilir.Dikey göçler bilhassa sularda ve toprak
içerisinde yaşayan organizmalarda görülür. Örnek olarak planktonlar sabah saatlerinden itibaren denizlerin
derinliklerine inerler.
Vertikal göçler dağlık arazide yaşayan böceklerde de mevsime bağlı olarak görülebilir. Nitekim, buğday tarımının
yapıldığı iç ve güneydoğu Anadolu bölgelerimizde süne (Eurygaster maura) ve kımıl (Aelia rostrata) denilen
zararlı böcekler (Hemiptera) ilkbahar ve yaz aylarında alçak tarımovalarında görülür. Bu hayvanlar sonbaharda
yüksek dağlara göç ederler ve orada kuru bitki artıkları altında kışı geçirirler.
Böceklerde ise çekirge ve kelebek göçleri önem taşır. Acrididae (Orthoptera) familyası içerisinde göçmen
çekirge (Locusta migratoria), kelebekler arasında da göçmen türler bulunmaktadır.
Çekirge göçleri
Deniz ve okyanuslarda yaşayan canlıların da göç hareketleri önem taşır. Yılan balıkları esasen iç sularda yaşarlar
ve üreme dönemlerinde denizlere (Sargas denizi) göç ederler. Bu hareketleri katadrom olarak isimlendirilir.
Somon balıkları ise tersine, anadromdur. Bunlar normal olarak denizlerde yaşar, ancak üreme dönemlerinde
tatlı sulara girerler.
Göç hareketleri, türlerin yayılış alanlarının genişlemesinde çok önemli rol oynayan olaylardır. Göç, bireylerin aktif
hareketleriyle ortaya çıkar. Ancak göç etmeyen pek çok hayvan türü, hatta bitkiler yayılış alanlarını pasif yayılma
yoluyla genişletebilirler.
Hayvanların pasif dağılışında ilk planda rüzgar, hızlı akarsular,başka hayvanlar ve insan önemli rol oynar. Aynı
zamanda kendi de uçabilen türler, kuş ve böcekler, rüzgarın da yardımıyla bulundukları çevreden çok daha
uzaklara ulaşabilirler.
DAVRANIŞ
Davranış, organizmanın dışarıdan gelen etkilere karşı gösterdiği tepkidir. Genel olarak davranış bir
organizmanın faaliyetlerinin tümü olarak tanımlanır. Bunun yanında canlıların tümünün, çevrenin fiziksel,
kimyasal ve biyolojik koşullarına karşı kendilerini en uygun şekilde koruyabilmesi ve zamanında en etkili tepkiyi
gösterebilmesi olarak da tanımlanabilir. Hayvanların davranışlarını ve bu davranışların amaç ve nedenlerini
araştıran bilim dalına ise Etoloji ya da Davranış Bilimi denir. Etoloji (davranış bilimi), biyolojiyle psikolojinin
bileşimiyle oluşan bilim dalıdır.
Hayvan davranışları ile ilgili araştırmalar yapılırken çok çeşitli yöntemler kullanılır. Hayvanları doğal
ortamlarında gözlemek, onları günlerce hatta yıllar ve aylarca izlemek gerekir. Bunun yanında laboratuvar
koşullarında da hayvan davranışları incelenir. Bunun için yapay koşullarda tutulan hayvanlar incelenir. Elde
edilen sonuçların doğal yaşamı temsil edip etmedikleri tartışılır. Laboratuvar ortamında elde edilen sonuçlar
doğal yaşamı temsil etmekten çok çoğu zaman doğal koşullarda elde edilen sonuçları tamamlayıcı nitelikte olur.
Hayvanlara görülen davranışlar doğal davranışlar ve sonradan kazanılan (öğrenilmiş)
davranışlarolarak ikiye ayrılır.
Hayvanlarda Doğal Davranışlar
Sonradan öğrenilmemiş davranış biçimlerine doğal davranış denir. Canlılardaki doğal davranışlar, genel olarak
canlıların sonradan öğrenmeyip kalıtsal olarak sahip oldukları davranış biçimleridir. Hayvanlar yaşam ve
nesillerinin devamı için doğal olarak farklılık gösterebilen istemli davranışlarının yanı sıra doğuştan gelen bazı iç
güdülere sahiptirler. Örneğin bir örümceğin ağını ilk seferinde bile mükemmel bir şekilde yapması, kuşların yuva
yapımı,tırtılın koza yapması gibi davranışlar örnek olarak gösterilebilir.
İnsanlarda doğuştan davranış şekilleri vardır. Kör ve sağır doğan insanlarda bu durum izlenebilir. Bu şekildeki
çocukların mimikleri,sağlıklı çocukların gülüş ve ağlayışına benzer.
Bu yüz ifadelerinin öğrenilmesi olanaksız ise nasıl olurda böyle bir benzerlik söz konusudur? Bir başka örnekte,
yeni doğmuş bebeğin havuza konulduğunda yüzebiliyor olmasıdır. Ama bu özellik sonraki yıllarda yitirilmektedir.
Sonradan Kazanılan Davranışlar
Bir çok hayvan yaşayabilmek ve soyunu devam ettirebilmek için birçok şeyi öğrenir. Öğrenilerek kazanılan bu tip
davranışlar genler tarafından dolaylı olarak kontrol edilir. Deneyimlerin toplanması ve onların bireysel bellekte
depolanması, bireyin değişken çevre uyarılarına tepki vermesini mümkün kılar. Doğuştan davranış şekilleri
kazanılmış olanlarla takviye edilir. Bu durum çevreye en iyi biçimde uyumu sağlar. Yaşayıp soyunu sürdürebilmek
için birçok canlı belli hareketleri öğrenmek zorundadır. Örneğin, doğduğunda yürüyemeyen bebeğin (fiziki
olgunluğa da erişince) yürümeyi öğrenmesi gibi.
Sonradan kazanılan davranışta en önemli unsur öğrenmedir.
Öğrenmenin birkaç yolu vardır.
Alışkanlık ve Taklit Yolu İle Öğrenme: Genç yavruların ilk gördükleri davranışı, sesli uyartıları ve
benzerlerini izleyerek algılamalarıdır. Örneğin; yumurtadan çıkan civcivin annesini izleyerek davranış geliştirmesi
izleyerek ya da taklit etme yoluyla öğrenmeye bir örnektir.
Önceden öğrenilen bir olgunun, daha sonra otomatik olarak tekrarlanmasına alışkanlık denir. Başlangıçta yavaş
ve zor gerçekleşen alışkanlıklar, zamanla kolayca ve hızlı bir şekilde gerçekleşir. Örneğin; insanlarda yürüme,
temizlenme, giyinme, dans etme, bilgisayar kullanma gibi etkinlikler, alışkanlık şeklini almış davranışlardır.
Önüne buğday taneleri attığımız güvercinlerin, buğdayları gagalayarak yemeleri de alışkanlık şeklindeki
etkinlikleridir.
İzleme Yolu İle Öğrenme: Bu tip öğrenme, yeni doğmuş ya da yumurtadan yeni çıkmış yavrularda görülür.
Avustralyalı biyolog Konrad Lorenz 1935 yılında, belirli türlerin yavrularında görülen basit bir çeşit öğrenmeyi
keşfetti, yumurtadan yeni çıkmış ördek, tavus ve kaz yavrularının gördükleri hareket eden ilk cisme büyük bir
bağlılık gösterdiklerini ve onu izlediklerini gözledi. Eğer hareket eden cisim ses çıkarıyorsa, onu da izliyorlardı.
Şartlanma Yolu İle Öğrenme: Doğuştan gelen içgüdüsel refleksin, doğal uyaranının değiştirilmesiyle ortaya
çıkan öğrenme etkinliği, şartlanma yoluyla öğrenmedir. İçgüdüsel refleksin doğal uyaranı değiştirildiğinde
şartlanma tepkisi oluşur.Bu olayı ilk kez Ivan Pavlov (İvan Pavlov), köpeklerle yaptığı ünlü deneyiyle göstermiştir.
Pavlov, köpeğe et verdiğinde köpeğin salya çıkardığını görmüş. Daha sonra et verirken zil çalmış ve et nedeniyle
köpek yine salya çıkarmış.Bu olayı defalarca tekrarlamış ve köpeğe et vermeden zil çaldığında köpeğin yine salya
çıkardığını görmüştür. Pavlov bu deneyiyle yeni bir refleksin geliştiğini ve doğuştan gelen reflekslerin doğal
yaranlarının değiştirilebileceğini göstermiştir. Bu vb. olaylar, şartlı refleks ya da şartlanma olarak adlandırılır.
Pavlov Koşullu Şartlanma Deney Düzeneği
Deneme-Yanılma Yolu İle Öğrenme: Canlının, yeni bir durum karşısında meydana gelecek birden fazla
tepkiden doğru olanını seçmesi, deneme yanılma yoluyla öğrenmedir.Bu yöntem, sık uygulanan bir öğrenme
yoludur. Bir civcivin yumurtadan ilk çıktığında gördüğü her küçük varlığı gagalaması, zamanla yenilmeyecek
olanlara dokunmaması, böyle bir öğrenme şeklidir. Güzel yazı yazma, doğru araba kullanma, iyi futbol oynama,
hızlı bilgisayar kullanma gibi davranışlar deneme yanılma yoluyla kazanılır.
BİYOLOJİK SAAT
Hayvanların çoğu, belirli aralıklarla tekrarlanan davranış şekilleri gösterir.bu davranışlar, günlük, aylık,
mevsimlik, yıllık, gelgit (met cezir) olaylarına bağlı olarak ya da bunların etkileşimlerine göre düzenlenir.
Leylekler mevsimlere göre değişik bölgelere göçer. Balıklar, kuşlar, memeliler ilkbaharda; geyikler ve koyunlar
sonbaharda yavru meydana getirmek için üreme davranışında bulunur. Sürüngenler, ayılar, tavşanlar, yarasalar,
fareler vb. birçok hayvan, soğuk ve besin bulmanın zorlaştığı kış mevsiminde kış uykusuna yatar. Güneş ışığının
günlük değişmeleri, canlıların pek çoğunun kullandığı bir zaman belirleyicidir.
Kuşlar, balinalar, bazı böcekler ve arılar, çok gelişmiş zaman ayar mekanizmalarını yön saptamakta kullanılır.
Örneğin;bal arıları güneşin bulunduğu yönü saptayarak ona göre kovanla besin kaynağını bulunduğu yer
arasındaki yönü belirler.
Gözcü olarak seçilen arı, çiçeklerin bulunduğu yer kovana yakınsa dairler çizerek dans eder. Bu yer kovana uzaksa
sallanarak dans eder. Böylece arılar yaptıkları dairesel hareketlerin yönüyle çiçeklerin bulunduğu yerin yönünü,
sallanmanın sıklığı ile de uzaklığı belirtir. Arılar, yağmurlu günlerde bile yerlerini şaşırmadan bulur.
Arı Dansı
SOSYAL DAVRANIŞ
Hayvanların davranış şekilleri, dış çevrenin cansız koşulları yanında canlı koşullara göre değişir. Buda toplumsal
davranışı oluşturur. Yani toplumsal davranış, iki ya da daha fazla birey arasındaki etkileşim demektir. Karşılıklı
etkileşimler aynı türün bireyleri arasındaysa buna sosyal ilişki adı verilir.
Sosyal davranışlar, bir yandan mücadeleye bir yandan da işbirliğine dayalı etkileşimleri kapsar. Bu etkileşimler;
sesli, görsel ve kimyasal mesajlarla sağlanır.
Toplumsal davranış, genel olarak eş bulma ve eşleşme temeline dayalıdır. Ayrıca düşmanlardan korunma, besin
bulma, avlanma, yuva yapımı ve iş bölümü amaçlarıyla grup oluşturma ya da ebeveyn ile yavru ilişkileri şeklinde
de olabilir. Hayvanların oluşturdukları toplumsal grupların çoğunda cinsiyet farkı vücut yapısı ve davranış
şekillerine göre düzenlenen iş bölümüne dayalı farklılaşmalar vardır. Özellikle arılarda ve karıncalarda bu
durumun en tipik örneklerine rastlanır.
http://www.biyolojidersnotlari.com

Benzer belgeler

indir

indir Hayvanların davranış şekilleri, dış çevrenin cansız koşulları yanında canlı koşullara göre değişir. Buda toplumsal davranışı oluşturur. Yani toplumsal davranış, iki ya da daha fazla birey arasındak...

Detaylı

ÜN‹TE – 5 - ANTAKYADOST

ÜN‹TE – 5 - ANTAKYADOST güdülere sahiptirler. Örneğin bir örümceğin ağını ilk seferinde bile mükemmel bir şekilde yapması, kuşların yuva yapımı,tırtılın koza yapması gibi davranışlar örnek olarak gösterilebilir. İnsanlard...

Detaylı