Ekonomi Gazetesi30 Haziran 2013

Transkript

Ekonomi Gazetesi30 Haziran 2013
Ekonomi
2
Muhasebe
TÜİK istatistiklerine göre, Mayıs 2013’te dış ticaret açığı ciddi
5
Gündem
A
8
K CHP lideri Kılıçdaroğlu şimdi 4. büyük devrime hazırlandıklarını
ve CHP'de değişiklikler olduğunu söyledi.CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, kendilerinin terör sorunun parlamentoda bir uzlaşma
komisyonu kurularak çözülmesi gerektiğini söylediğini belirterek,
"Bu sorun bir siyasal partinin tek başına çözeceği bir sorun olmayı
aşmıştır. O nedenle bir toplumsal mutabakat gerekir ve onun da
paralelinde bizim parlamento dışından bir akil adamlar heyeti
kurulmalıdır diye öneren partiyiz biz. Böylece parlamento içi,
parlamento dışı bir toplumsal uzlaşma sağlanarak biz sorunu
çözebiliriz diyen partiyiz biz" değerlendirmesinde bulundu.Basın
Biriminden yapılan yazılı açıklamaya göre Kılıçaroğlu, CHP Genel
Merkezi'nde CHP Avrupa Birlikleri Yöneticileri ile bir araya geldiği
toplantıda, "Avrupa'da örgütlendik
oranda arttı: yüzde 14,8. En fazla ithalat Çin’den, en fazla
ihracat Almanya’ya yapıldı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici
dış ticaret verileri dış ticaret açığının yüzde 14,8 arttığını
gösterdi.Dış ticaret açığı 8 milyar 619 milyon dolardan 9
milyar 893 milyon dolara çıktı.İhracatın ithalatı karşılama
oranı da geriledi. Bu oran Mayıs 2012’de yüzde 60,4 iken,
Mayıs 2013’te yüzde 57,4’e geriledi.Yeni yayınlanan verilere
göre, ihracat Mayıs 2013’te, geçen yılın aynı ayına göre yüzde
1,4 arttı ve 13 milyar 316 milyon dolara ulaştı.İthalatta da
yüzde 6,7’lik artış kaydedildi: 23 milyar 209 milyon dolar.
M
eclis'te görüşülen Torba Yasa ile engelliler, yoksul durumdaki
vatandaşlar ve 65 yaş üzeri muhtaçlık aylığı alan 1 milyonun
üzerinde kişinin fazla maaş ödemeleriyle ilgili SGK'ya olan borçları
sıfırlanacak. Meclis kapanmadan yasalaşması planlanan
düzenlemeler arasından dezavantajlı vatandaşlara yönelik "torba"
dolusu müjde çıktı.Sabah gazetesinden Burcu Çalık'ın haberine
göre; 2022 Sayılı Kanun'da yapılması öngörülen değişiklikle,
muhtaçlık veya engelli aylığı alan 1 milyondan fazla kişinin daha
önce yapılan fazla- yersiz ödemeler nedeniyle SGK'ya olan borçları
ve para cezaları faizleriyle birlikte sıfırlanacak.Torba Yasa'da geçen
bir başka borç affı müjdesi de şehit ailelerine ve gazilere geldi.
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
30 HAZİRAN 2013 Pazar
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
Gazetemiz yeni
Genel Yayın
Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
ile yoluna devam
edecektir...
Kendi Kaleminden
Reyhan AYTEKİN...
Sayfa 10’da
Büyüklerin
kârı patladı
OBAMA'NIN
3 FEDAİSİ! F
Finar'ın katkılarıyla hazırlanan
"Fortune 500" listesi düzenlenen basın toplantısında açıklandı.
Toplantıda verilen bilgilere göre, TÜPRAŞ'ın 47 milyar 99 milyon 89
bin lira net satışla ilk sırada yer aldığı listede, bu şirketi 20 milyar
202 milyon 160 bin lira ile OMV Petrol Ofisi ve 17 milyar 139 milyon
179 bin 569 lira ile Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.(TEDAŞ) izledi.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) Başkanı Ben
Bernanke'nin görev süresi 80 gün sonra
doluyor. Bernanke'nin yerine gelmesi
beklenen üç aday da Obama politikalarının
en güçlü savunucularından.
D Merkez Bankası'nda (Fed)
görev süresi 80 gün sonra
dolacak olan başkan Ben
Bernanke'nin yerine gelecek
isimler için kısa liste oluşmaya
başladı. Obama'nın büyümeyi
destekleyici politikalarına paralel
düşünen isimler arasında Fed
Başkan Yardımcısı Janet Yellen,
Obama'nın eski danışmanı
Lawrence Summers ve eski Hazine
Bakanı Timothy Geithner da
bulunuyor.
ise Obama'nın ve eski
başkanlardan Bill Clinton'ın
danışmanıydı. Obama
politikalarını belirleyen ekibin
lideri olan Summers, aynı
zamanda Dünya Bankası
Başekonomistliği de yaptı. Diğer
isim eski Hazine Bakanı Timothy
Geithner ise 1988'de ABD Hazine
Bakanlığı'nda Dış İlişkiler
Birimi'nde görev aldı. Geithner
2003'e kadar IMF'de Politika
Geliştirme Birimi'nde görev aldı.
EN GÜÇLÜ ADAY YELLEN
En güçlü adaylardan biri olan
Janet Yellen'ın Fed'in başına
geçmesi halinde IMF Başkanı
Christine Lagarde gibi ezberleri
bozup bozmayacağı merak
ediliyor. Parasal genişlemeye en
büyük desteği veren Yellen'ın
işsizlik yüksek seyrettiği sürece
genişlemeyi sürdürecek bir
ekonomi görüşüne sahip olacağı
belirtiliyor.
KÖTÜ İNGİLİZCE BİZİ KURTARDI
Japonya Ekonomi Bakanı Taro Aso,
"Kötü İngilizce Japon Bankacıları
Lehman'dan kurtardı" dedi. Taru
Aso, Japon banka yöneticilerinin
İngilizce bilmediği için 2008'de
yaşanan küresel krizden, Japon
bankalarının risk almadan
çıktığını söyledi. Bakan Aso, Japon
bankacıların karmaşık finans
enstrümanlarını anlayamadığı için
onları satın almadığını da
sözlerine ekledi.
B
KRİZ KAHİNİ KADIN
San Fransisco Fed'in başkanlığı
yaptıktan sonra kurumun Başkan
Yardımcılığı'na getirilen Yellen,
ABD'deki konut krizini ilk tahmin
eden kişilerden biri. Parasal
genişleme politikalarına ara
vermeyi düşünen Bernanke'nin
aksine Yellen'ın genişlemeye
devam edebileceği belirtiliyor.
Aday belirleme sürecini yöneten
Hazine Bakanı Jack Lew'ın diğer
isimlerinden Lawrence Summers
BORSA
BEN'İN 80 GÜNÜ KALDI
Ben Bernanke'nin, Fed'deki ikinci
döneminin 31 Ocak'ta dolmasıyla
bu makamdan ayrılması
bekleniyor. Giderayak parasal
genişlemeyi durduracağı
açıklamaları ile piyasaları sallayan
Bernanke'nin 1983'te yazmış
olduğu 1929 krizi ile ilgili geniş
makale akademik çevreler
tarafından takdirle karşılanmıştı.
Obama, bu ay içinde bir televizyon
ortune 500 Türkiye listesi açıklandı.
Buna göre firmalar karı da ciroyu da
2012'de oldukça hızlı bir şekilde artırdı.
Fortune 500 şirketlerinin net karı % 26.5
artarak 31 milyar 532 milyon liraya
yükselirken, toplam ihracatları da aynı
dönemde % 1.2 artarak 135 milyar 52 milyon
liraya çıktı. Fortune 500 şirketlerinin net
satışları geçen yıla göre % 11.2 artarak 614
milyar 977 milyon liraya yükselirken, esas
faaliyet karları ise % 12.6 azalarak 35.4 milyar
liraya düştü. Listenin açıklandığı basın
toplantısında konuşan Fortune Türkiye Genel
Yayın Yönetmeni Ali Ağaoğlu, geçen yıl
Fortune 500 şirketlerinin finansman
giderlerinin % 34.4 düştüğünü söyledi.
Şirketlerin faaliyet dışı giderleri % 40.6,
faaliyet dışı gelirleri ise % 18.9 azaldı.
* 2011'de Türkiye'nin iki buçuk katı büyüyen
Fortune 500 şirketleri vites yükseltti. 2012 'de
500 firma Türkiye'nin tam beş katı hızla
büyüdü
* GSYH büyümesindeki sert frene rağmen 500
büyük şirketin net satışları 2012 yılında %
11.2 artarak 614 milyar 977 milyon liraya
yükseldi
* 2011 yılında 24 milyar 932 milyon lira olan
500 büyük şirketin net kârı, 2012 yılında %
26.5 artarak 31 milyar 532 milyon liraya çıktı
İLK 10'UN YEDİSİ ENERJİ'DEN
Fortune 500 net satışlarından % 29.2 pay alan
ilk 10 şirketin yedisi, petrol ve enerji
sektöründe faaliyet gösteriyor. Sektörler
bazında ise Fortune 500 net satış
gelirlerinden en yüksek payı % 17.4'le petrol
ve türevleri üretim ve dağıtım sektörü aldı.
Bunu % 13'le enerji sektörü takip ederken, %
5,7'yle metal döküm üçüncü sırada yer aldı.
Özkaynaklar beş yılda ikiye katlandı
Firmaların özkaynakları % 9.9 artışla 250
trilyon liraya çıkarken bu rakam 2007 yılında
sadece 140 trilyon seviyelerinde
bulunuyordu. 2011'de özkaynak artışı ise %
16.6 büyüme göstermişti. Fortune 500
şirketleri, 2010 ve 2011 yılında olduğu gibi
2012 yılında da çalışan sayısını artırdı. 2011
yılında 918 bin 720 olan Fortune 500
şirketlerinde çalışan sayısı, geçen yıl 55 bin
934 artarak 974 bin 654'e çıktı.
Çıta yükseldi: Milyarder sayısı 111
MİLYARDER şirketler kulübü de 2012'de
büyüdü. 1 milyar liranın üzerinde satış
gelirine sahip şirket sayısı ise 111'i buldu.
Fortune 500 Türkiye listesinde son sırada yer
alan şirketin net satış geliri 195.7 milyon
liraya ulaşırken, listede 1 milyar liranın
üzerinde satış gelirine sahip şirket sayısı 2012
yılında 111'e yükseldi. Fortune 500 Türkiye
listesinin ilk yayımlandığı yıl olan 2007'de 1
milyar liranın üzerinde satış gelirine sahip
şirket sayısının 53 olması da gelişimin hızını
anlatıyor. 2012'de 10 milyar liranın üzerinde
satış gelirine sahip şirket sayısında da artış
yaşandı. 2010 listesinde yedi şirket 10 milyar
liranın üzerinde satış gelirine sahipken, 2011
yılında bu sayı 9, 2012 yılında ise 13'e çıktı.
İlk 10'un borçluluk oranı daha fazla
Borç özkaynak oranı % 3.51 olarak
gerçekleşirken bu rakam 2007'de 2.62
seviyelerinde gerçekleşti. 17 sektörde borç
özkaynak oranı yükselirken 34 sektörde ise
azaldı. 500 büyük firmanın başarısının
kaynağı ise ihracattan çok iç satışların
artmasından geldi. Fortune 500 şirketlerinin
2012'deki net satışlarının 479 milyar 924
milyon lirası iç, 135 milyar 52 milyon lirası ise
dış satışlardan geldi. THY, geçen yıl ihracat
gelirlerini % 11.8 artırarak 12 milyar 644
milyon liraya çıkardı. Bu rakamla listede en
çok ihracat yapan şirket olan THY'yi, % 23.8
artışla 10 milya liraya ulaşan TÜPRAŞ takip
etti.
2
30 HAZİRAN 2013
Ekonomi
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
ürkiye İstatistik Kurumu ile
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
işbirliğiyle oluşturulan geçici dış
ticaret verilerine göre; ihracat 2013
yılı Mayıs ayında, 2012 yılının aynı
ayına göre %1,4 artarak 13 milyar
316 milyon dolar, ithalat %6,7
artarak 23 milyar 209 milyon dolar
olarak gerçekleşti.
İhracatın ithalatı
karşılama oranı 2012
Mayıs ayında %60,4
iken, 2013 Mayıs ayında
%57,4’e geriledi.Mayıs
ayında dış ticaret açığı
%14,8 artarak 8 milyar
619 milyon dolardan 9
milyar 893 milyon
dolara çıktı.Takvim
etkilerinden
arındırılmış seriye göre;
2013 yılı Mayıs ayında
önceki yılın aynı ayına
göre ihracat %1,2,
ithalat %6,9 arttı.
Mevsim ve takvim
etkilerinden
arındırılmış seriye göre
ise; 2013 Mayıs ayında
bir önceki aya göre
ihracat %4,2 arttı,
ithalat %4,5 azaldı.
T
DIŞ
ticaret
Gezi eylemleri sürecinde sermaye piyasasında gerçekleşen
işlemlere ilişkin takip başladı. SPK borsada eylemler
süresince manipülasyon yapanları inceleyecek.
TAK i P BAŞLADI
ÜİK dış ticaret
istatistiklerini açıkladı.
Ticaret açığı yüzde 14,8 arttı.
T
lmanya, 2013 Mayıs
ayında en fazla ihracat
A
yapılan ülke oldu. Bu
ülkeye yapılan ihracat 2012
yılı Mayıs ayına göre %2,9
artarak 1 milyar 104 milyon
dolar olurken; Almanya’yı
sırasıyla Irak (1 milyar 007
milyon dolar), İngiltere
(686 milyon dolar) ve
İtalya (577 milyon dolar)
takip etti.
İthalatta ilk sırayı Çin aldı
Çin ithalatta ilk sırada yer
aldı. Bu ülkeden yapılan
ithalat, geçen yılın aynı
ayına göre %8,8 artarak 2
milyar 201 milyon dolar
olarak gerçekleşti. Çin’i
sırasıyla Almanya (2 milyar
148 milyon dolar), Rusya
Federasyonu (1 milyar 711
milyon dolar) ve İsviçre (1
469 milyon dolar) izledi.
İhracatta motorlu kara
taşıtları ve aksam
parçaları ilk
sırada yer aldı
Fasıllar
düzeyinde en
büyük ihracat
kalemi "motorlu
kara taşıtları ve
bunların aksam
parçaları" (1
milyar 458
milyon dolar)
olurken, bu
fasılı; "kazanlar,
makinalar,
mekanik cihazlar
ve aletler,
bunların aksam
ve parçaları" (1
milyar 173 milyon
dolar), "demir ve
çelik" (940
milyon dolar) ve
Avrupa Birliği’nin (AB)
ihracattaki payı 2012 Mayıs
ayında %36,3 iken, 2013 Mayıs
ayında %39’a yükseldi. AB’ye
yapılan ihracat, 2012 yılının
aynı ayına göre %8,9 artarak 5
milyar 187 milyon dolar olarak
gerçekleşti.
manipülasyon yapanları inceleyecek
açığı
büyüyor
ermaye Piyasası
Kurulu(SPK), Gezi
S
eylemleri sırasında
borsada manipülasyon
yapıldığı iddiası üzerine
harekete geçti.Aracı
kurumlara yazı gönderen
SPK, 20 Mayıs-19 Haziran
tarihleri arasında görev
yapan personelin kimlik
bilgileri ve yabancı
müşterilerle yaptıkları
işlemlerin kayıtlarını
istedi.
Sermaye Piyasası Kurulu
(SPK), aracı kurumlara bir
yazı göndererek, 20 Mayıs19 Haziran tarihleri
arasında kurumdaki
personelin kimlik
bilgilerini, yayınlanan
araştırma raporlarını ve
söz konusu dönemde
yabancı müşterilerle
yapılan işlem ve
görüşmelerin kayıtlarını
talep etti. SPK tarafından
bugün aracı kurumlara
iletilen belgede:
YABANCI EMİRLERİ
İSTENDİ
1 Ocak 2013 tarihinden
itibaren geçerli olan
organizasyon şeması, 20
Mayıs-19 Haziran dönemi
içerisinde çalışan
personelin görev, bölüm
ve unvan bilgisi ile TC
kimlik numarasını
içerecek şekilde kimlik
bilgileri, 20 Mayıs-19
Haziran dönemi içerisinde
"elektrikli makina ve
cihazlar, ses kaydetmeverme, televizyon görüntüses kaydetme-verme
cihazları" (826 milyon
dolar) izledi.
İthalatta mineral yakıtlar
ve yağlar ilk sırada yer aldı
Aynı ayda; ithalatı en
yüksek fasıl, "mineral
yakıtlar ve yağlar" (4 951
milyon dolar) oldu. Bu
fasılı; "kazanlar,
makinalar, mekanik
cihazlar ve aletler,
bunların aksam ve
parçaları" (2 milyar 791
milyon dolar), "kıymetli
veya yarı kıymetli taşlar,
kıymetli metaller, inciler,
taklit mücevherci eşyası" (2
milyar 219 milyon dolar) ve
"motorlu kara taşıtları ve
bunların aksam parçaları"
(1 milyar 582 milyon dolar)
izledi.HABER MERKEZİ
üretilen tüm araştırma
raporları, gün içi müşteri
bilgilendirme notları ve
bunlarla sınırlı olmamak
üzere aracı kurum
müşterisine kurumsal
veya kişisel olarak
gönderilen her türlü bilgi,
yorum analiz vb
çalışmaların birer örneği,
20 Mayıs-19 Haziran
dönemi içerisinde yabancı
müşterilerden kuruma
iletilen emirlerin niteliği
bilgisi, söz konusu
EN KAPSAMLI TALEP
Konuyla ilgili soruları
cevaplandıran bir SPK
yetkilisi ' Bu yazı, Fed'in
açıklamaları dönemi ile
başlayan ve piyasada
gerçekleşen yüksek
volatilite dönemine ilişkin
sınırlı bir inceleme
kararıdır. Zaten tarihe
bakılırsa, 20 Mayıs'ta
başlayan Fed açıklamaları
dönemine denk geldiği
görülüyor' dedi. SPK'nın
bilgi talebinin çok
Gezi Parkı'nda Mayıs
sonunda başlayan ve
hükümet karşıtı eylemlere
dönüşen protestoların
arkasındaki unsurlardan
birisinin faiz lobisi
olduğunu pekçok
konuşmasında
vurgulamıştı.
emirlere ilişkin telefon
kayıtları, yazılı emirlere
ilişkin ordinoların,
internet yolu ile iletilen
emirlere ilişkin tüm chat
log kayıtları, Yabancı
müşterilerin emirlerinin
ne şekilde alındığı, alınan
emirlerin Borsa'ya nasıl ve
hangi yollar ile iletildiği
bilgisine ihtiyaç
duyulmuştur.' denilerek,
bilgilerin 27 Haziran mesai
bitimine kadar iletilmesi
istendi.
kapsamlı ve yabancı
işlemlere odaklanmış
olmasına dikkat çeken bir
bankacı ise 'Bu benim
şimdiye kadar gördüğüm
en kapsamlı bilgi edinme
talebi.
Şafak da yayınladığı
haberlerle söz konusu
dönemde gerçekleştirilen
yabancı işlemlerine dikkat
çekmişti.
Bilgi edinmenin yabancı
işlemlerine odaklanmış
olması faiz lobisi olarak
adlandırılan yapılanmayı
hedefliyor' dedi.Başbakan
işaret etmiştiBaşbakan
Tayyip Erdoğan, İstanbul
Erdoğan, bazı bankaların
da içinde yer aldığını
söylediği faiz lobisinin
borsada spekülasyon
yaptığını belirtmişti. Yeni
SPK'nın talep ettiği
bilgilere başlangıç teşkil
eden 20 Mayıs tarihinde
90,165.14 puandan
kapanan BIST-100
endeksi, bugünkü kapanış
değeri olan 71,214.61
puana göre yüzde 21 değer
kaybetti.CİHAN
30 HAZİRAN
2013
Ekonomi
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Riskli evini
verene
Emlak
Konut’tan
yeni daire
3
Hayalî tatiller, vatandaşın
kâbusu oluyor
aşbakanlık Toplu Konut
İdaresi TOKİ iştiraki
B
Emlak Konut şirketi, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’nın talebi
üzerine kentsel dönüşüm
projelerinde yer alacak.
Konuya ilişkin
değerlendirmede bulunan
Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar, Emlak
Konut’un ürettiği konutların,
kentsel dönüşüm kapsamına
giren hak sahiplerinin
taşınmazlarıyla takas
edilmesi esasına dayanan
yeni bir projeyi hayata
geçirdiklerini açıkladı.
Bakan Bayraktar,
“İlk etapta İstanbul
Hoşdere’de 500 konutla
başlayacak proje,
aşama aşama Türkiye
genelindeki kentsel dönüşüm
projelerine
yaygınlaştırılacak.” dedi.
Projeye göre rezerv yapı alanı
ve riskli alanlarda bulunan
taşınmazların sahipleri,
buradaki konutlarını
bakanlığa, arsasını da
Hazine’ye bırakma
karşılığında trampa usulüyle
Emlak Konut’un inşa ettiği
konutlardan alabilecek. Bina
GEÇEN
ve arsanın değerini ise
ekspertizler belirleyecek ve
mahsuplaşmaya gidilecek.
Takas mecburi değil isteyen
hak sahiplerine bir tercih
olarak sunulacak. Bakanlık,
trampaya kullanacağı
konutları peşin bedel
ödeyerek Emlak Konut’tan
satın alma yoluna gidecek.
sonra belirlenen bedeller
bakanlık tarafından Emlak
Konut Gayrimenkul Yatırım
Ortaklığı’na avans olarak
ödenecek. Dönüşüm
kapsamında yıkılacak
binanın tapu dairelerinde
devir tescil işlemlerinden
sonra Hazine adına tescil
işlemleri yapılacak.
Emlak Konut ile gerekli
mutabakata varan bakanlık,
kentsel dönüşüm alanlarında
bulunan yapıların
maliklerinden
taşınmazlarının trampa
yoluyla satışına ilişkin
taleplerini toplayacak.
Tescil işlemi yapılmasının
ardından binanın satış bedeli
ödenen avanslar da
düşürülerek 15 iş günü içinde
bakanlık tarafından dönüşüm
özel hesabından Emlak
Konut’a aktarılacak.
Talepler alındıktan sonra
anlaşma sağlanan maliklerin
taşınmazlarının değer ve
kıymet takdirleri yapılacak.
Kıymet takdiri yapıldıktan
Ödeme gerçekleşmemesi
durumunda ise tutarın
tamamı Emlak Konut GYO’ya
ödeninceye kadar Tüketici
Fiyat Endeksi (TÜFE) artış
oranı kadar artırılacak. Emlak
Konut, takasa konu olan
konutlara ait listeyi her ayın
15’inde kentsel dönüşüm hak
sahiplerine sunacak. Ayrıca
yapılan konutların mahallesi,
metrekaresi ve fiyatını içeren
detaylı bilgiyi her ay
güncelleyerek bakanlığa
sunacak.
Evini trampa edecek hak
sahipleri 6306 sayılı kanun
kapsamında kira yardımı,
kredi ve faiz desteğinden
yararlanabilecek.
Ayrıca bakanlığın yetki
vermesi durumunda hak
sahiplerinin trampaya
konu taşınmazlarını Hazine
adına tescili sırasında
tapu dairelerinde
gerçekleşecek tüm iş ve
işlemleri Emlak Konut
yürütecek.CİHAN
amazan ayına sayılı günler kala perakende
sektöründe kumanya hareketliliği başladı.70
R
mağazasıyla faaliyet gösteren Kim Marketler Zinciri,
Ekonomik, Süper ve Ekstra Paket adında üç farklı
Ramazan kumanyası hazırladı. Ramazan
paketlerinin içeriğinin daha da zenginleştirildiğini ve
fiyatlarda da indirime gidildiğini anlatan
Genel Müdür Hamit Akçay, “Mağazalarımızda
24,90, 34,90 ve 49,90 TL olmak üzere 3 farklı
fiyatta Ramazan paketinin satışına başladık.
Tüketici isterse kumanyayı, isterse hediye
çekini alıp yardıma muhtaç bir aileye hediye
edebiliyor. Kumanya paketini yardım
kuruluşlarına bağışlamak isteyenler için ise “Kimse
Yok mu?” yardım derneğiyle işbirliği yaptık. Bu
sayede farklı illerde, Afrika’da ve Filistin’de yardıma
muhtaç ailelere de yardım gönderilebilecek.”
ifadelerini kullandı. Bilal ÇETİN-EKONOMİ
YILDAN
UCUZ
ağlayan,
iş
dünyası
nın da benzeri
bir sürecin
içinde
olduğunu açıklarken, “Rifat
Bey’le (Hisarcıklıoğlu),
Mehmet
Büyükekşi’yle
görüştüm.
Onlar da kendi
muhataplarıyla
görüşmeye
başladılar.
Avrupa’daki iş
dünyasına anlatıyorlar.” diye
konuştu.
Ç
azın gelmesiyle birlikte tatil
Y
planları kâbusa dönenlerin
sayısı da artıyor. Tatil
turlarından otellere, ulaşım
şirketlerinden yemeklere kadar
şikayetler farklılık gösteriyor.
Tüketiciyi ve İklimi Koruma
Derneği Başkanı Ali Çetin,
daha çok paket tatil turları ve
devremülkler ile ilgili
şikâyetler aldıklarını belirtti.
Tatilcileri sözleşme
imzalamadan önce dikkatli
olmaları konusunda uyaran
Çetin, “Tatilciler gittikleri
otellerde verdikleri paranın
karşılığını alamadıklarını
söylüyor.
Tatil yeri ile ilgili broşürlerin
ilk başta cazip geldiğini ancak
vaat edilen hiçbir şeyi
bulamadıklarından yakınıyor.
Bu yüzden gidecekleri tatil
mekanını ve aracı firmayı para
vermeden önce çok iyi
incelemeleri gerekiyor.” dedi.
Paket turdan mağdur olan
Halil Aydın ise ailecek gittiği
tatilde vaat edilen hiçbir şeyi
göremediğini belirterek, “Tatil
için 2 bin 817 TL ödeme yaptık.
Ancak daha sonra gideceğimiz
tatil yeri bahsettikleri gibi
çıkmadı. İptal ettirmek istedik.
Yönetmelik gereği kabul
edemeyeceklerini söyleyince
de gitmek zorunda kaldık.
Klimaları bozuktu ve ne havuz
ne de odalar temizdi. Bu
yüzden sözleşmede vaat edilen
hiçbir şeyin gerçeği
yansıtmadığı gerekçesiyle
ödemiş olduğumuz bedeli geri
istedik.” şeklinde konuştu.
Tatilcilerin öncelikle
sözleşmeyi iyi okumaları
gerektiğini vurgulayan
Tüketiciler Birliği Genel
Başkanı Nazım Kaya,
“Genelde şikâyetler tatil
yerlerinin vaat edildiği
gibi olmadığı konusunda
geliyor.
Timur Dağlı internetten satın
aldığı tatil paketiyle bir yıldır
beklediği tatilin işkence haline
geldiğini söyleyenlerden biri.
Alanya’da 5 günlük tatil için
1.255 TL ödeyen Dağlı ulaşımda
ve tatil mekanında problem
yaşadıklarını kaydetti.
Bu noktada para yatırılmadan
önce, sözleşmenin
maddelerine bakılmalı ve
gidilecek yerde neler var iyi
incelenmeli. Bunlara
bakıldıktan sonra imza
atılmalı.” uyarısında bulundu.
İstanbul’da oturan güvenlik
görevlisi Dağlı, “Ulaşımda
problem yaşadık, yolda 5 saat
bekledik, yağmurda ıslandık.
Otelde yemekleri yemek
mümkün değil, tabaklar ve
malzemeler temizlikten
yoksun. Beklediğimiz tatil
hayali kâbusumuz oldu.”
ifadelerini kullandı.
Küçük Oteller Derneği Genel
Sekreteri Adnan Mordeniz,
otellerin ve işletmelerin haberi
olmadan yapılan tatil
paketlerine karşı uyarıda
bulundu. Mordeniz, otellerin
haberi olmadan tur
paketlerinin internetten
satıldığına dikkat çekti.
Münir ARIKAN-EKONOMİ
Gezi olayları için başlattığı bilgilendirme atağına iş dünyasını da dahil
“11 AB’li bakanla görüştük” etti.EkonomiHükümet,
Bakanı Zafer Çağlayan, bugüne kadar Gezi olaylarıyla ilgili olarak 11 ülkenin
bakanıyla görüştüğünü belirtirken, Lüksemburg’a da bu konuyla ilgili bir dosya hazırlayarak geldiğini ve görüştüğü isimlere aktardığını söyledi.
Çağlayan, bütün
meselenin
dezenformasyonu
engellemek olduğunu
dile getirdi.
Lüksemburg Ekonomi
Bakanı Dider Reynders’e
uluslararası medyanın
yaptığı dezenformasyonu
ve sosyal medyada
herkesi yanıltan bilgileri
aktardığını belirten
Çağlayan,
“Şaşkınlıklarını
gizlemediler. Bakanlar
Kurulu’nda bu konuyu
gündeme getireceklerini
söylediler.” dedi.
Lüksemburg Meclis
Başkanı Laurent Mosar’a
da olaylarla ilgili bir
sunum verdiğini belirten
Çağlayan, onun da
dışişleri komisyonunu
toplantıya çağıracağını
ifade etti. 27 AB
ülkesinden 11’inin
bakanlarıyla
telefonda
görüştüğünü ve
Gezi olaylarını
anlattığını söyleyen
Çağlayan, “Hiçbir bakan
bu konuda Türkiye
yanlış yapıyor demedi.
Türkiye’nin son 10
yıldaki ekonomik
başarısını memnuniyetle
izledikleri ortak bir
söylem olarak dile geldi.
Bizim sorundan ziyade
yanlış algıyı düzeltme
durumumuz var.
Kendimizi ispat gibi bir
durumumuz yok.” diye
konuştu.
Lüksemburglu
girişimcilerin
Türkiye’deki varlıklarını
artıracağını, İstanbul ve
Ankara’da ekonomi
ofisleri açılacağını
kaydeden Çağlayan, vize
konusunda şikâyetlerini
aktardığını belirtti.
Lüksemburglu
bakanların bu konuda
kendisine destek
verdiğini ifade eden
Çağlayan, “easy go” adlı
çalışmayla Türk
işadamlarının bu ülkeye
gelişini kolaylaştırıcı
çalışmalar yapıldığı
bilgisini verdi.
Döviz ve faizlerdeki son
dalgalanmalarla ilgili
görüşlerini açıklayan
Çağlayan, Merkez
Bankası Başkanı Erdem
Başçı ile önceki gün bir
görüşme
gerçekleştirdiğini
söyledi. Dövizin
yükselmesinin ihracatı
artırdığını
düşünenlerden
olmadığını bir kez daha
söyleyen Çağlayan,
“İhracat bağlantısı
bugünden yarına
olmuyor. Dövizin geldiği
seviye ihracatçının
istediği bir seviye değil.
Şu anda bir likidite
sorunu, döviz sorunu
yok. Spekülatif bir atak
söz konusu değil,
teyakkuz durumu da
yok.” dedi.CİHAN
4
Borsa - Finans
30 HAZİRAN
2013
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Tarımsal AR-GE projelerine 5 milyon lira destek
Tüketici mevzuatı bankacılığa
yeni düzenlemeler getirecek
nümüzdeki dönemde 4077 sayılı Tüketicinin KorunÖ
ması Hakkında Kanun Tasarısı’nın yasalaşması ile
birlikte bankacılık sektöründe ücret, komisyon ve masraflar, kredi sözleşmeleri, kredi kartları ve benzeri
konulara ilişkin çeşitli düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Tasarı ile birlikte bankaların aldığı komisyonların düşebileceği öngörülüyor.Hedeflerinin önünde
performans sergileyen bankacılık sektöründe yeni
lisanslar beklentisi de bulunuyor.
Katılım bankacılığı, hem yurtiçi
hem de yurtdışı yatırımcılar
tarafından ilgi görmeye devam
ediyor. Yabancı yatırımcıların bir
kısmının katılım bankacılığı sektörüne girmek istediği ifade
edilirken, katılım bankacılığı sektörü, gerek Borsa İstanbul’dan
gerekse TCMB’den kira sertifikası
(sukuk) ikinci eli için gerekli çalışmaların bir an önce tamamlanmasını bekliyor. Hükümet, katılım
bankacılığı sektörünü yeni kurulacak kamu katılım bankaları yoluyla
büyütmek ve katılım bankalarının
toplam bankacılık aktifleri içinden
aldığı payı artırmak istiyor.
Gıda, Tarım ve
Hayvancılık
Bakanlığı Tarımsal
Araştırmalar ve
Politikalar Genel
Müdürü Masum
Burak, Ar-Ge Destek
Programı
kapsamında 45
projeye 5 milyon lira
destek verileceğini
bildirdi.TAGEM'in
Ar-Ge Destek
Programı
kapsamında 2013'te
desteklenmesine
karar verilen 45 proje
için sözleşme imza
töreni düzenlendi.
Bu arada, yabancı bankaların Türk bankacılık sektörüne ilgisi son dönemde hız kazandı.Geçen yılı güçlü
geçiren Türk bankacılık sektörü, 2013’ün ilk yarısında
da bu seyrini sürdürdü. Yılın ilk çeyreğinde 7 milyar TL
kar elde eden sektörün, aktif karlılığı ve özkaynak karlılığı yatay seyretti.Önemli bir gelişme de Fitch’den
sonra diğer reyting kuruluşları tarafından da
Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye
yükseltilmesi oldu. Bu karar ile Türk bankaları, daha
düşük faiz oranları ve daha uzun vadeyle yurtdışından
borçlanma olanaklarını artırdı.Yılın ilk 5 ayında Merkez
Bankası tarafından politika faizi, gecelik faiz oranları
ve geç likidite penceresi borç verme faiz oranı
düşürüldü, zorunlu karşılıklar ile rezerv opsiyon kat
sayısında artışa gidildi.HABER MERKEZİ
İzmir`de 56 jeotermal saha ihaleyle ruhsatlanacak
lüğü’nde görülebilir.
zmir ili çevresindeki 56
adet jeotermal kaynak
sahası, ruhsatlandırılmak
üzere ihaleye çıkarıldı.
İ
İzmir İl Encümeni, il
sınırları içindeki 56 adet
Jeotermal Kaynak Arama
Sahası`nı ihale yoluyla
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli
Sular Kanununa göre ruhsatlandırmak üzere ihaleye çıkardı.
İlgili Kanunun Uygulama
Yönetmeliği`nin 17`nci
Maddesi gereğince, 2886
Sayılı Devlet İhale Kanununun 45. Maddesi
hükümlerine göre Açık
Teklif Arttırma Usulüyle
düzenlenen ihale 10 Temmuz 2013 tarihinde saat
14:00`ten itibaren
sırasıyla yapılacak. İhaleye katılabilmek için bu
tarihe kadar 200 TL`lik
ihale şartnamesinin
alındığına dair makbuz ve
diğer belgeler eşliğinde
komisyona iletilebilecek.
İzmir İl Encümeni
toplantı salonunda (855
Sok. No.40 Konak-İzmir )
yapılacak ihalenin
dosyası, mesai saatlerinde İzmir İl Özel
İdaresi Encümen Müdür-
İZMİR`DE İHALEYLE
RUHSATLANDIRILACAK
JEOTERMAL KAYNAK
SAHALARI
İhaleyle Ruhsatlandırılacak Saha Muhammen Bedeli Geçici Teminat
Aliağa İlçesi Çoraklar Sahası 61.766,22 TL 6.176,62
TL
Aliağa İlçesi Reşadiye Sahası 100.000,00 TL
10.000,00 TL
Aliağa İlçesi GüzelhisarÇıtak Helvacı Sahası
100.000,00 TL 10.000,00
TL
Aliağa İlçesi
YenişakranSahası
23.562,27 TL 2.356,23 TL
Bergama İlçesi Çeltikçi
Sahası 73.634,18 TL
7.363,42 TL
Bergama İlçesi Doğancı
Sahası 23.562,27 TL
2,356,23 TL
Bergama İlçesi Kadıköy
Sahası 33.749,32 TL
3.374,93 TL
Bergama İlçesi KadıköyDağıstan Sahası 68.976,01
TL 6.897,60 TL
Bergama İlçesi Örenler
Sahası 72.204,57 TL
7.220,46 TL
Bergama İlçesi Bölcek Sahası 74.700,74 TL 7.470,07
TL
Bergama İlçesi GökçeyurtSahası 60.717,42 TL
6.071,74 TL
Bergama İlçesi KaplanköyÇağlan Sahası
75.386,79 TL 7.538,68 TL
Bergama İlçesi ÖrlemişSahası 73.591,77 TL
7.220,46 TL
Bergama İlçesi ZeytindağSahası 46.593,97 TL
4.659,40 TL
Çeşme İlçesi Alaçatı Sahası 23.562,27 TL 2.356,23
TL
Çeşme İlçesi Ovacık Sahası 23.562,27 TL 2.356,23
TL
Dikili İlçesi Altınova Sahası 25.070,49 TL
hızlı üretme kabiliyetine sahip
olan AnelEs, aynı zamanda
büyük hacimli talebi olan beyaz
eşya elektroniği gibi proses kontrol alanındaki müşterilerinin
anahtar teslim olmak üzere
yoğun üretim taleplerini
Grup iştiraklerinden AnelEs'i
satın aldığını duyurdu. Bilişim
alanında uçtan uca çözümler
sunan İnformatik Bilişim
Teknolojileri, bu satın
alımla birlikte Türkiye
çapındaki faaliyet alanını
genişletmeyi ve hızlı
büyümesine ivme
kazandırmayı hedefliyor.
TAGEM Genel Müdür Yardımcısı
Ahmet Yücer de ciddi değişim ve
dönüşüm yaşayan Türkiye'nin,
2023'te tarım sektöründe
dünyada ilk 5 ülke arasına
girmeyi hedeflediğini
hatırlattıYücer, tarım sektörünü
geliştirmek için yenilikleri
sisteme dahil etmek gerektiğini
dile getirerek, bunun için Ar-Ge
çalışmalarına devam ettiklerini
söyledi. TAGEM içinde yaklaşık 2
Şükrü KIZILOT
Bazı ülkelerde yakınına
bakmayana hapis cezası var
Yakınlara yardım etmek, bakımı ve eğitimine
destek olmak Türk yasalarında olduğu gibi, çok
sayıda yabancı ülke yasasında da yer alıyor.
Türk Ceza Kanunu’nun 233. maddesine göre eş ve
çocuk gibi yakınlarının bakımı ve eğitimi ile
ilgilenmeyen ve gerekli desteği vermeyenlere,
şikâyet üzerine “1 yıla kadar hapis cezası”
verilmektedir. Hamile eşi ya da evlilik bağı
olmadığı halde hamile bıraktığı kadınla
ilgilenmeyene ve yardım etmeyene de yine
şikâyet üzerine hapis cezası verilebilmektedir.
İsviçre Ceza Kanunu’nun 217. maddesine göre de
“Her kim gerekli araçlara sahip olmasına ya da
olabilecek olmasına rağmen, aile hukukundan
doğan bakma ve destekleme yükümlülüğünü
yerine getirmezse” şikâyet üzerine hapis cezası
ile cezalandırılıyor.
Alman Ceza Kanunu’nun 170. maddesine göre,
bakım yükümlülüğünü yerine getirmeyene, “3
yıla kadar hapis cezası” var. Bu ceza
Avusturya’da 6 aya kadar (Md. 199), Fransa’da 2
yıla kadar hapis cezası olarak uygulanıyor (Md.
227/4).
Teknolojileri Genel Müdürü
Aykın Ademoğlu şunları söyledi:
"İnformatik Bilişim Teknolojileri
olarak kuruluşumuzdan bu yana
dünyanın önde gelen teknoloji
markaları ile işbirlikleri gerçekleştirerek iç pazarda gereksinim-
Gerek Türk Medeni Kanunu ve Ceza Kanunu’na
gerekse yabancı ülkelerin ilgili kanunlarına göre;
bakma yükümlülüğü eş ve çocuklar ağırlıklı.
Türkiye ve bazı ülkelerde anne, baba, torun ve
kardeşi de kapsıyor.
bin araştırmacı ile çalıştıklarını
ifade eden Yücer, bu
araştırmacıların yüzde 52'sinin
yüksek lisans, yüzde 20'sinin de
doktora derecesine sahip
olduğunu vurguladı.
Yücer, Türkiye'nin Ar-Ge bütçesi
gibi TAGEM'in bütçesinin de
artış gösterdiğini, yönettikleri
projelerde yurtdışı kaynaklardan
da yararlandıklarını ifade etti.
TAGEM Tarımsal Ekonomi ve
Politika Araştırmaları Daire
Başkanı Muhammet Demirtaş da
Ar-Ge Destek Programı hakkında
bilgi verdi. Demirtaş, Programın
bilgi ve teknolojilerin
geliştirilmesi, bunların çiftçilere,
tarımsal sanayicilere ve
uygulamaya aktarılması, tarım
sektöründeki kuruluşların Ar-Ge
kapasitelerinin geliştirilmesini
amaçladığını belirtti.CİHAN
Piyasalar FED'e
aşırı tepki verdi
oldman Sachs CEO'su Lloyd Blankfein,
G
piyasalardaki satış dalgasının FED'in bu
yıl tahvil alımlarını azaltabileceği haberlerine verilen aşırı bir tepki olduğunu
söyledi.CNBC'ye konuşan Blankfein,
"Piyasalar anladı ancak aşırı tepki verdi.
Piyasa bunu bir çığın başlangıcı gibi algıladı.
Ama tabii ki böyle bir şey olmak zorunda
değil." dedi.Uzmanlar Fed politikalarının
doların değerini azaltacağı ve enflasyonu
artıracağını düşündüklerinden birçok
yatırımcı altın almıştı. Miktarsal gevşeme
döneminde altın çok yükseldi ancak tahvil
alımlarının azaltılacağı korkusu ile altında
sert düşüş var.
Blankfein, "Altın, insanlar para birimlerine
ve diğer varlıklara güvenlerini kaybettiklerini
günün yaşadı. Faizler bu kadar düşük
olduğunda altın tutmak ucuz oluyor. İnsanlar ekonomilere ve para birimlerine güvenmeye başladıkça altının cazibesi azalıyor." diye
konuştu.Blankfein iyi taraftan bakıldığında
ise enerji bağımsızlığı ile açığın daralacağını
belirtti. Likidite için ekonomide parlak bir
nokta olacağını kaydeden Blankfein, finansal krizin ilerleme ve güven tarafında
hasar bıraktığını dile getrdi. Güvenin gerçek
bir etki olduğunu kaydeden Goldman Sachs
CEO’su güvenin bilimden ziyade sosyal alan
olduğunu insanların adımlarında güvenin
çok önemli bir yeri olduğunu da sözlerine ekledi.HABER MERKEZİ
Altın 34 ayın dibinde
ltında Nisan ayında başlayan satış süreci
FED açıklamaları ile desteklenirken son
A
93 yılın en kötü çeyreği yaşanıyor. Fiyatlar
AnelEs elektronik sektörünün lider firmalarına,
komponent tedariği, elektronik devrelerin montajı
ve testi, ürün tasarımı, test
cihazları tasarımı ve devreye alınması, kablolama,
kablo hazırlama, elektromekanik montaj, elektronik ve mekanik
kalibrasyon hizmetleri de
dahil olmak üzere bitmiş
ürünlerin nihai müşteriye
sevkiyatını da yaparak komple
üretim servis desteği sağlıyor.
Telekomünikasyon ve savunma
sektörünün lider şirketlerinin uzmanlık gerektiren bilgi işleme,
RF, fiber optik gibi özel siparişlerini de düşük miktarda ve çok
Chevrolet'de koltuk
değişikliği
bakanlığın yeni imzalanan 45
projeye 5 milyon lira destek
sağlayacağını söyledi. Burak,
bütçenin 3 milyon lirasının da
süren projelere ödenmeye devam
edildiğini dikkati çekerek,
bugüne kadar 115 projeye 14,3
milyon lira kaynak aktarıldığını
belirtti.
TÜM AKRABALAR DEĞİL
İnformatik, AnelEs'i satın aldı
ürkiye'nin önde gelen
teknoloji şirketlerinden İnforT
matik Bilişim Teknolojileri, Anel
u sene bütçeden Ar-Ge
B
projeleri için 8 milyon lira
ayrıldığını belirten Burak,
ise son 34 ayın en düşük seviyelerine
geldi.Son 93 yılın en kötü günlerini geçiren
altın gelen ABD dataları ile toparlanmaya
çalışa da başarılı olamadı. FED’in tahvil
alımlarını sınırlanacağı haberleri sonrasında
irtifa kaybı hızlanan altında dün 1.200
doların altına sarkılarak 1.180 seviyeleri
görülürken yeni günde 1.203 seviyesine geldi.
karşılama kapasitesine sahip.
Yeni başarılarla
adımızdan söz ettireceğiz
Anel Grup tarafından kamoyuna
açıklanan satın alımla ilgili
olarak İnformatik Bilişim
Sedran
Dr.(48)Thomas
1 Temmuz
2013'ten itibaren geçerli
olmak üzere Chevrolet
Avrupa'nın Başkanı ve
Genel Müdürü olarak
atandı. Sedran, 1 Nisan
2012'den bu yana
Opel/Vauxhall'da Operasyonlar, İş
Geliştirme ve Kurumsal
leri karşıladık. Kurumlara
bütünleşik teknoloji çözümleri
sunan bir şirket olarak Ar-Ge
gücümüz ve teknoloji
yeteneğimiz ile hedefimiz daima
daha ilerisi oldu.
HABER MERKEZİ
Stratejiden sorumlu
İdare Kurulu üyeliğini
yürütüyordu.Yeni atamayla ilgili açıklama
yapan GM'in Global
Üretimden Sorumlu
Başkan Yardımcısı ve
Uluslararası
Operasyonlardan Sorumlu Başkanı Tim
Lee, "Otomotiv sek-
töründe 20 yılı aşkın
tecrübesiyle, Dr.
Thomas Sedran
Chevrolet ve Cadillac'ın
Avrupa'daki başarısını
sürdürmesi için
faaliyetlerimizi ve uzun
dönemli stratejimizi
yönlendirmede kilit rol
oynayacak. HABER
MERKEZİ
Türkiye’de çıkartılacak yeni yasanın altsoy
(çocuk ve torunlar) ile üstsoyu (anne-baba,
büyükanne, büyükbaba) ve kardeşleri kapsaması
bekleniyor.
Bunun ötesinde bir yükümlülük,
ciddi sorunlar yaratabilir.
Yoksulluk olayında esas alınacak tutarın, asgari
ücretin 1/3’ ü yani 340 TL’nin altı olarak
belirlendiği görülüyor. Dolayısıyla, 340 TL
üzerinde geliri olanlar, bakıma muhtaç
sayılmayacaklar.
Banka hesapları ve gayrimenkul araştırması
hassas bir konu. Düzenlemenin bu yönüyle
gözden geçirilmesinde ve Bankalar
Kanunu’ndaki yasağı dikkat edilmesinde yarar
var.28 Haziran 2013
Gümüş ise 1980’den bu yana en sert
düşüşünü yaşamış oldu.Spot altında Ağustos
2010’dan bu yana en düşük seviyelere
görülürken Nisan ayında başlayan geri çekilme ise yüzde 25’lik değer kaybı yaşandı.
Ben Bernanke'nin yılsonunda para musluklarının kısılabileceği yönündeki açıklamasının ardından altında yüzde 15, başka bir
değişle 200 dolardan fazla, değer kaybına
uğradı.HABER MERKEZİ
30 HAZİRAN
2013
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Ekmeğin sadece buğday unu,
maya, tuz ve su karışımıyla
üretilmesini öngören düzenleme 1
Temmuz'da yürürlüğe girecek.
E k m e k t e ye n i
dönem için
s o n 1 gü n
Yıl:69 Sayı:24481 Tarih:30 Haziran 2013 Pazar
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
İcra Kurulu Başkanı
Emin ERENER
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Sorumlu Müdür
Yavuz AYDIN
Yazıişleri Müdürü
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Sayfa Editörü
Nurcihan PALACI
Haber Müdürü
Celal YILDIZ
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
REKDAĞ Ltd.Şti.
İnternet Site Editörü
Cihan ORHAN
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Dolmabahçe Caddesi
Eti İş Merkezi No:23 Kat:3
Beşiktaş/İST.
Tel: 0212 259 12 20
Fax: 0212 259 12 10
ANKARA
Atatürk Bulvarı Palas İş
Merkezi B Blok Kat:6 D:114
Kızılay/ANKARA
Tel: 0312 425 99 63
Fax: 0312 425 99 76
Ankara Dağıtım
GENÇLER DAĞITIM
Yayın Türü:Yerel Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
düşürülecek. Poşetlenmemiş
ekmeğin market önlerinde ve
vatandaşların direkt temas
edebileceği bir biçimde
satılmasına izin
verilmeyecek.
Konuyla ilgili
değerendirmelerde bulunan
Türkiye Fırıncılar
Federasyonu Başkanı Halil
İbrahim Balcı, yeni
düzenlemenin fırıncılara bir
maliyeti olmayacağını
söyledi.
Kepek oranı yüksek ekmeğin
sağlık açısından daha faydalı
olduğunu belirten Balcı,
"Özellikle sindirimi sistemi
açısından daha iyi bir ürün
olmasının yanında diyabet
hastaları için de ideal bir
ekmek türüdür." dedi.
Fırıncıların kepek oranı
yüksek un teminine ilişkin
sıkıntılarının da giderildiğine
işaret eden Balcı, ''Gıda,
Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı, undaki kepek
oranının ayarlanması
sorumluluğunu fabrikalara
yükledi. Böylece bu sorun da
aşılmış oldu. Katkı maddeleri
kullanımının yasaklanacağı
yeni ürünün önemli
özelliklerinden biri bu''
ifadesini kullandı.
Ekmek dükkan önünde
poşetsiz satılamayacak
Poşetlemeye dönük kriterlere
değinen Balcı, Avrupa
ülkelerinde poşetleme ile
ilgili bir zorunluluk
olmadığını hatırlattı.
Yeni dönemde ekmeğin poşet
ambalajlar da ya da poşetsiz
satılabileceğini dile getiren
Balcı, ''Ancak yeni
düzenleme, poşetsiz satılan
ekmeğin bakkal ve
marketlerin önünde,
vatandaşın direkt temas
edeceği bir biçimde
satılmasını engelliyor.
Poşetsiz satılacağı zaman
satıcı ekmeğin direkt teması
gerektirmeyecek bir şekilde
satılmasına özen gösterecek''
dedi.
Vatandaşların, yeni tür
ekmeği tam buğday ekmeği
ile karıştırmamaları
gerektiğini ifade eden Çelik,
bu yüzden insanların kepek
oranı artırılmış ekmekten
''esmer renkli ekmeği"
anlamamaları gerektiğine
işaret etti.
''Protein açısından
daha faydalı''
İmal ettiği ekmekleri yeni
tebliğ çerçevesinde üreten
fırıncı esnafı da yeni ekmeğin
beyaz ekmeğe oranla daha
sağlıklı olduğunu belirtiyor.
Poşetleme konusuna da
değinen Çelik, ekmeğin
imalatın hemen ardından
poşetlenemeyeceğini
belirterek, bekleme süresinin
fırıncı açısından zaman kaybı
anlamına geldiğini dile
getirdi.
Ankaralı fırın işletmecisi
Ahmet Çelik, ''Beyaz ekmek
sağlığa zararlıydı gibi bir algı
yanlış olur. Yeni tebliğe göre
ürettiğimiz ekmeklerde
protein zenginliğinin eskisine
oranla daha fazla olduğu
söylenebilir'' diye konuştu.
Vatandaşların daha çok
ekmeğin soğumasını
beklemeden tüketmeyi tercih
ettiklerini anlatan Çelik,
bakkalların birçoğunun da
ekmeklere dokunurken
eldiven kullandıklarını
söyledi.CİHAN
1 milyon kişinin borcu sıfırlanacak
ISSN 1308 7606
Meclis'te görüşülen
Torba Yasa ile
engelliler, yoksul
durumdaki
vatandaşlar ve 65 yaş
üzeri muhtaçlık aylığı
alan 1 milyonun
üzerinde kişinin fazla
maaş ödemeleriyle
ilgili SGK'ya olan
borçları
sıfırlanacak.Meclis
kapanmadan
yasalaşması planlanan
düzenlemeler
arasından dezavantajlı
vatandaşlara yönelik
"torba" dolusu müjde
çıktı.2022 Sayılı
Kanun'da yapılması
öngörülen değişiklikle,
muhtaçlık veya engelli
aylığı alan 1 milyondan
fazla kişinin daha önce
yapılan fazla- yersiz
ödemeler nedeniyle
SGK'ya olan borçları ve
para cezaları faizleriyle
birlikte sıfırlanacak.
eni düzenleme ile
Y
ekmekteki kepek oranı
artırılarak tuz oranı
5
borç affı şehit
a i l e l e r i n e ve g a z i l e r e
orba Yasa'da geçen
T
bir başka borç affı
müjdesi de şehit
ailelerine ve gazilere
geldi.
Harp ve vazife
malullüğü maaşı
alırken hayatını
kaybedenler ile onların
maaş bağlanan
yakınları başta olmak
üzere, fazla maaş
ödemeleri nedeniyle
SGK borçlanan
ailelerin daha önce
açtığı davaları geri
çekmesi şartıyla
yapılandırılacak.
Torba Yasa'da bu
kapsamda borcun faizi
silinecek ve ana borç
ise beş yıla kadar
taksitlendirilecek.
BOMBA İMHA
UZMANINA MAAŞ
Tasarıyla birlikte Türk
Silahlı Kuvvetleri ve
Emniyet teşkilatında,
patlayıcı maddelerin
imhası, nakli,
depolanması sırasında
hayatını kaybedenler
ile malul olanlara da
aylık bağlanacak.
Vazife malulü kamu
görevlilerinden
hayatını kaybedenlerin
anne ve babalarına
aylık bağlamada
muhtaçlık şartı
aranmayacak. Engelli
çocuğu olan memura
tayin önceliği
verilecek. Yükümlü
olmadığı halde
kontenjan fazlası
engelli çalıştıran
işveren teşvik edilecek.
YOKSUL
AKRABAYA YARDIM
Tasarıya göre, Medeni
Kanun'daki
"Yoksulluğa düşecek
olan üst ve alt soyu ile
kardeşlerine nafaka
vermekle yükümlüdür"
hükmünü, muhtaç
vatandaş yerine devlet
uygulayacak. İhtiyaç
sahibinin bilgileri
toplanacak ve nafaka
yükümlüleri
defterdarlığa
bildirilecek.
Yükümlünün maddi
durumunun tespiti için
geliri sorgulanacak.
Mahkemelerce
hükmedilecek nafaka
miktarı defterdarlıkça
akrabadan tahsil edilip
ihtiyaç sahibine
ödenecek.CİHAN
İnsan sağlığı için 'ticari
sırlar' açıklanabilecek
Ürünlerin piyasa denetimi sırasında elde edilen
ticari sır niteliğindeki veya fikri ve sınai
mülkiyet hakkına ilişkin bilgiler, insan sağlığı ve
güvenliğinin gerektirdiği hallerde ifşa
edilebilecek.
Ramazanda kumanya sahtekarlarına dikkat
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz,
Ramazan ayında gıda ve içecek ürünlerine zam yapılmayacağını belirterek,
vatandaşları kumanya sahtekarlarına dikkat etmeleri konusunda da uyardı.
ürkiye Gıda ve
T
İçecek Sanayi
Dernekleri
Federasyonu
(TGDF) Başkanı
Şemsi Kopuz,
Swissotel'de
yaklaşan
Ramazan ayı
dolayısıyla basın
toplantısı
düzenledi.
Önceden
Ramazan
aylarında
insanların gıdayı
stoklamak gibi
bir alışkanlıkları
olduğunu
anlatan Kopuz,
"Benim
gençliğimde
Ramazan
geldiğinde yağ,
tuz, kıyma gibi
gıda maddelerini
bulabilecek
miyiz sorusu
sorarken sizlerde
hatırlarsanız eski
Ramazanlarda
insanımızında
gıdayı stoklamak
gibi bir
alışkanlığı vardı.
Bu stok
alışkanlığı her
Ramazan
öncesinde fiyat
artışlarına sebep
olurdu.
Fiyatlarda
istenmeyen
oynamalar
yaşanırdı. Son
yıllarda stok
kaygısından eser
kalmadı. Bunun
en önemli
nedenlerinden
biri tüketicinin
artık her
dönemde her
türden gıda ve
içeceğe çok rahat
ulaşmasıdır.
Geldiğimiz
noktada eski
Ramazanlardaki
gıda ve içecek
bulabilir miyiz?
Kaygısından
uzaklaştığımızı
görmekle birlikte
Ramazan'da zam
olacak mı
sorusuna her yıl
karşımıza
çıkıyor. Tabii ki
bu tüketicimizin
cevabını bilmek
istediği haklı bir
konudur" dedi.
Kopuz,
globelleşen
dünyada artık
gıda fiyatlarının
hiçbir ülkede
sorun
olmadığına
dikkat çekerek, "
Tarım ve gıda
konusu bu
yüzyılın stratejik
konusudur.
Ülkemize
baktığımızda ise
gıda fiyatları
konusunda son
yıllarda istikrarlı
bir gelişme
gösterdiğini
görmekteyiz.
Mevsimsellikten
kaynaklanan
fiyat artışları
dışında biraz
önce bahsettiğim
üretim ve
tüketim kaynaklı
sağlıklı fiyat
yapısı gıda
piyasasındaki
hedefin
korunmasını
sağlamaktadır"
diye konuştu.
Ramazan
öncesinde belli
başlı ürünlerde
fiyat artışı
yaşandığını
ancak bunun
Ramazan ayı ile
ilgili olmadığını
ifade eden TGDF
Başkanı Şemsi
Kopuz,
"Ramazan
öncesinde
sadece belli başlı
bazı ürünlerde
fiyat artışları
yaşanmıştır. “AA
Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair
Yönetmelikte değişiklik yapılması hakkında
yönetmeliğin yürürlüğe konulmasına ilişkin
Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete'de
yayımlandı. Buna göre yetkili kuruluşlar,
denetimler sırasında temin ettikleri ve ticari sır
niteliğindeki veya fikri ve sınai mülkiyet
hakkına ilişkin bilgilerin gizliliğini korumak için
gerekli tedbirleri alacak.
Ancak mevzuatın ve insan sağlığı ve
güvenliğinin gerektirdiği hallerde yapılan ifşaat
bu kapsamda sayılmayacak. Önlemlerin tam
olarak uygulanmasını ise yetkili kuruluşlar
sağlayacak.CİHAN
6
30 HAZİRAN 2013
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
ALMANYA
Almanya'nın Frankfurt şehri yakınlarındaki Westerburg'da
polislerin bir şüpheliyi dövmesi bir
vatandaş tarafından
kaydedildi.
Yerel medyada yayınlanan görüntülerde
polisler, elleri
arkadan bağlı şahsın
yüzüne ve kafasına
art arda yumruk indiriyor, göğsüne
tekme atıyor.
Şahsın daha sonra ise
ekip otosuyla
götürüldüğü belirtildi. Görüntülerin
basına yansımasının
ardından olayla ilgili
soruşturma
başlatıldı..
CİHAN
ABD
ABD ekonomisinin
yüzde 70’ni oluşturan
tüketici harcaması
Mayıs’ta yüzde 0.3
oranında arttı. Harcamalar geçtiğimiz ay
yüzde 0.3 düşüş göstermişti. ABD Ticaret
Bakanlığı tarafından
açıklanan verilere göre
kişisel gelirler ise
yüzde 0.5 oranında
arttı. Tüketici harcamalarının ekonomiyi
toparlamaya devam
edeceğini söyleyen Jefferies LLC ekonomislerinden Tom Simons,
iş gücü piyasasının
gelişme gösterdiğini
bildirdi. Çalışma
Bakanlığı verilerine
göre ise 22 haziran
itibariyle işsizlik
başvurusu 9 bin artarak 346 bine ulaştı.
Revize edilen sayı ise
355 bin olarak açıklandı.
CİHAN
Hollanda'da
Türk
dağıtım
elemanları
grevde
Titov
Putin’in ekonomik affından 100
binin üzerinde kişi faydalanacak
ollanda'da Postnl Paket Dağıtım
Şirketi için çalışan işçilerin
başkent başlattığı grev dalga
dalga yayılarak, Kuzey Hollanda ve
Güney Hollanda eyaletlerine de
sıçradı.
H
Eylemin üçüncü gününde 400 kişi
Postnl'in paketlerini dağıtmadı.
Gerekçe olarak paket başına verilen
ücretin her yıl düşürülmesi gösterildi.
Şirketin 11 bin çalışanının büyük kısmını Türkler oluşturuyor.
Grev sözcüsü Dinçer Gendiz, "Postnl
son 10 yıldır sürekli olarak fiyatları
düşürüyor. Her sene en az 20 ila 30
cent düşük ücret veriyorlar. İlk
başladığımızda paket başına 1,90 cent
alırdık.
Şuanda ise paket başına 0,87 cent
para vereceklerini açıklayınca
arkadaşlar ile karar alarak paketleri
dağıtmama kararı aldık." dedi. Gelderland Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Kılıç da
grevdeki işçilere destek verdi.
CİHAN
Rusya İş dünyası
Ombudsmanı
Boris Titov, Rusya
parlamentosu alt
kanadı Duma’da
görüşülen
ekonomik aftan
100 binin üzerinde
kişinin
yararlanmasının
beklendiğini
söyledi.
evcut yasa ile en az 13 bin
500 kişinin hapis cezasının
sona ereceğini kaydeden
Titov, “Mahkumiyet dışında ceza
alan 70-80 bin kişinin işlediği
ekonomik suçların da af kapsamına girdiğini unutmamalıyız.”
dedi.
M
Rusya Devlet Başkanı Vladimir
Putin, Titov’un Mayıs ayında önerdiği ilk ekonomik af taslağını
reddederken, revizyona ihtiyaç
olduğunu belirtmişti.
Putin’in destek verdiği revize
edilmiş ekonomik af yasasının
ülkede girişim gücünün canlanmasına katkı sağlaması bekleniyor. Titov’a göre yasa güvenlik
güçleri ve hukuk birimlerine iş
adamlarına yönelik cezalar
konusunda daha dikkatli olmaları
konusunda bir işaret de veriyor.
Polisin her zaman iş adamını
hırsız olarak gördüğünü kaydeden
Titov, “Polis iş adamlarının ülkeden bir şeyler çaldığını düşünüyor.
Putin ise, iş adamlarının hapiste
değil, işlerinin başında olması
gerektiğini söyledi.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik affı 14 Temmuz’da tatile
girmeden önce çıkarmayı planlayan Duma, son planlı oturumunu 5 Temmuz’da yapacak.
Duma’nın 2 Temmuz’da yapacağı
genel kurulda konuyu ele alması
bekleniyor. Kremlin yanlısı Halk
Cephesi Eş Başkanı Aleksandr
Galuşka, ekonomik aftan yararlanacak kişilerin sayısını hesapla-
manın zor olduğunu, ancak doğrudan mahkumiyet olanlarla ilgili
rakamın 15 bini geçmeyeceğini belirtti. Diğer taraftan çıkacak affın
Yukos’un eski sahiplerinden Mihail Hodorkovski ve iş ortağı Platon Lebedev’i kapsaması
beklenmiyor.
50. Yaş günü nedeni ile Moskova’da Hodorkovski’ye destek
mitingi düzenlenirken, polis
taşkınlık yapan bazı göstericileri
göz altına aldı.
Rusya’da siyasi olarak mahkum
edildikleri iddia edilen Hodorkovski ve Lebedev vergi kaçakçılığı
suçlarından 11 yıla mahkum olmuşlardı. Lebedev’in mahkumiyeti
Ağustos 2014’de, Hodorkovski’nin
de Ekim 2014’de bitiyor.
CİHAN
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
TAYLAND
Tayland'ın kuzeyindeki Chiangmai
şehrinde trenin bir
araca çarpması ile
meydana gelen
kazada, otomobilde
sıkışan sürücü yanarak can verdi. Chiangmai'de
demiryolundan geçen
bir araç ile tren
çarpıştı. Çarpışma
sonucu otomobilde
sıkışan sürücü, araç
içersinde yanarak can
verdi. Yoldan geçen
sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine
gelen itfaiye ve polis
ekipleri, yangına müdahale etti. Yangın
söndürülünce
sürücünün küle dönmüş cesedi ortaya
çıktı. Henüz kimliği ve
cinsiyeti tespit edilemeyen ceset ve kaza
ile ilgili inceleme
başlatıldı.
CİHAN
RUSYA
Rusya'da bir çiftlik
evinde çıkan yangına,
dev yangın söndürme
uçağı müdahale edince işler bir anda
çığırından çıkıverdi.
Daily Mail'in haberine
göre, ormanlık
arazide bulunan çiftlik evindeki yangının
çevreye yayılmasını
engellemek için
yangına Beriev Be-200
Altair tipi dev bir
yangın söndürme
uçağı müdahale etti.
Dev uçak yanan çiftlik
binasının üstüne bir
anda tam 12 ton su
boşalttı.
Uçağın müdahalesi
sonucu yangın anında
söndü ama çiftlik evi
de tonlarca suyun
ağırlığıyla yerle bir
oldu.
AA
Asus Z87 serisi yeni nesil
anakartlar Türkiye’de
ünlük kullanımdan, yüksek performans gerektiren oyunlara
kadar her türlü ihtiyacınızı
karşılayacak şekilde tasarlanan yeni
nesil Intel® Z87 yonga setine sahip
olan ASUS ROG, TUF ve WS anakartlar
İstanbul’da düzenlenen etkinlikte
tanıtıldı. ASUS, 4. nesil Intel® Core™
işlemcileri ile uyumlu Intel® Z87 yonga
setine sahip yeni anakart serisini İstanbul, Ritz Carlton Hotel’de düzenlenen
etkinlikte tanıttı. ASUS’un Republic of
Gamers (ROG), The Ultimate Force
(TUF) ve WS (Workstation) serisine
dahil olan yeni nesil anakartlar Z87
yonga setinin yeteneklerini sonuna
kadar kullanan teknolojilere sahip olmalarının yanı sıra, en iyi kullanıcı
deneyimini, en yüksek performansı ve
dayanıklılığı sunuyor.
ASUS Türkiye Anakart Ürün Müdürü
İlker Bacaksız ve ASUS Türkiye Teknik
Halkla İlişkiler Uzmanı Recep Kulan
yaptıkları sunumlarla ASUS’un Intel
Z87 yonga setli yeni nesil anakart
ailesini tanıttı. ASUS yeni nesil Z87
yonga setli anakartlarında tasarım
değişikliğine giderek, yenilik, performans ve güvenilirlikte en yüksek standartları simgeleyen altın rengini tercih
ettiği anakart modellerini basın mensupları ile paylaştı.
G
YENİ ALTIN NESİL
Tüm kullanıcı segmentlerine uygun
modellere sahip olan altın renkli yeni
serinin en üst modeli olan Z87-DELUXE
geniş bağlantı seçeneklerine ve çok
sayıda ekstra özelliğe sahip. Z87-A
modeli daha hesaplı bir sistem kurmak
isteyip de ASUS’a özgü özellikler ve
kaliteden vazgeçmek istemeyenlere
hitap ediyor. Bu iki model arasında ise
Z87-PRO ve Z87-PLUS modelleri yer
alıyor. ASUS, kullanıcıların bilgisayarları üzerinde daha fazla kontrolü olmasını sağlayan, 4-Way Optimization
özelliğine sahip Dual Intelligent
Processors 4 teknolojisini yeni nesil
anakartları ile sunuyor. Performans
artıran TPU yongası, enerji tasarrufu
yongası EPU, DIGI+ Power Control ve
Fan Xpert 2 özellikleri tek bir tıklamayla aktif hale gelip gerçek zamanlı
performans ayarı, daha gelişmiş enerji
Zebari: Irak,
Suriye’deki
çatışmaların
bir parçası
değil
rak Dışişleri Bakanı
Hoşyar Zebari, Birleşmiş Milletler’de
(BM) gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir
gazetecinin İran’dan
gönderilen ve Irak üzerinden geçen silahların
Suriye’ye gitmesini nasıl
değerlendirdiği
sorusuna Zebari, "Irak,
Suriye'deki çatışmaların
bir parçası değil.’’ diye
cevap verdi. BM Güvenlik Konseyi'ne Irak ve
bölgedeki son gelişmelerle ilgili bilgi veren Zebari, daha sonra basın
mensuplarının sorularını yanıtladı. Irak’ın
Suriye'deki krize askeri
malzeme sağlamalarının söz konusu
olmadığını ifade eden
Zebari, "İran'dan
Suriye'ye giden bir çok
uçakta arama yaptık.
I
verimliliği, hassas dijital güç kontrolü
ve daha sessiz ve gelişmiş soğutma
sağlayan detaylı kasa fanı yönetimi
sunuyor.
REPUBLIC OF GAMERS AİLESİNE Z87
KATKISI
ASUS etkinlikte ayrıca oyuncular ve hız
aşırtma tutkunları için özel olarak
tasarlanan üç yeni Republic of Gamers
serisi anakartı da tanıttı. 4. Nesil Intel
Core işlemcileri ile uyumlu Intel Z87
yonga setine sahip olan bu üç yeni
anakart oyuncular ve performans
tutkunlarının aradığı özellikleri
barındırıyor. MAXIMUS VI EXTREME
yeni dünya rekorları kırmak için üst seviye hız aşırtma özellikleri ile donatıldı.
MAXIMUS VI GENE, ROG özelliklerinin
tüm ayrıcalığını mATX boyutlarında
sunarken, MAXIMUS VI HERO ise
uygun fiyatı ve oyunculara yönelik
özellikleri ile herkesi ROG dünyasıyla
tanıştırmaya aday. Yeni nesil ROG ailesine ilerleyen günlerde MAXIMUS VI
FORMULA ve MAXIMUS VI IMPACT
modellerinin katılacağı müjdesi de verildi.
KAYA GİBİ SAĞLAM: SABERTOOTH
Z87 VE GRYPHON Z87
ASUS etkinlikte 4. Nesil Intel Core
işlemcilerle uyumlu Intel Z87 Express
yonga setine sahip, iki yeni TUF
anakart modelini de tanıttı. ATX boyutundaki Sabertooth Z87 ve micro-ATX
boyutundaki Gryphon Z87 modelleri
ASUS tarafından geliştirilen özel
soğutma tasarımları ile uzun ömrü ve
dayanıklılık sunuyor. Sabertooth
Z77’nin gösterdiği başarının üzerine
ekleyen Sabertooth Z87 öncekinden
çok daha gelişmiş soğutma ve koruma
özelliklerine sahip bir anakart. En zorlu
koşullarda bile uzun süre çalışmayı
garanti eden özellikler arasında 10K
Black Metallic kapasitörler, dayanıklı
bobinler ve MOSFET’ler bulunuyor.
TUF serisinin ilk micro-ATX anakartı
olan Gryphon Z87 da düzenlenen
toplantıda ilk kez görücüye çıktı.
Gryphon Z87, Sabertooth Z87’nin sahip
olduğu, askeri standartlardaki bileşenler ve Thermal Radar 2 gibi özellikleri
bünyesinde barındırıyor. ASUS,
anakartında Sabertooth Z87’deki bazı
ekstra özelliklerin de olmasını isteyen
Gryphon Z87 kullanıcılarına Gryphon
Armor Kit’i sunuyor. Thermal Armor’un micro-ATX sürümünün bulunduğu kitte ayrıca TUF Fortifier, Dust
Defender ve sıcaklık kontrolü için üç
adet ekstra kablo yer alıyor.
Irak'tan Şam'a giden seferler son dönemde durduruldu. Bu şekilde
bazı gönüllülerin bu
transferlerden faydalanmasının önüne geçtik"
diye açıklama getirdi.
Zebari, Cenevre'de
olduğunu da hatırlatarak, Cenevre-2 Konferansı'nın toplanması
için yapılan çalışmalara
destek verdiğini söyledi.
Irak’ta süre giden terör
olayına da değinen Zebari, ülkesinin bu
konuda fazlasıyla acı
çektiğini söyledi. Zebari, terör ile mücadelenin uluslararası
toplumun işbirliği ile
üstesinden gelinebileceğini belirterek,
Irak’taki kanlı olayların
yurt dışı bağlantılı
olduğunu ima etti.
CİHAN
30 HAZİRAN 2013
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP'li
Günaydın:
Yemin
ediyorum,
ben de ayak
takımındanım
karakterlik özgürlük türküleri
söylüyor. Başbakanı böyle söylerse
bakanı da eksik kalmaz. İzmir Milletvekili Ulaştırma Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım
da ‘Twitter ile işbirliği yapamadık’
diyor. Yani ‘bize bilgi vermesi için
zorladık, vermediler’ diyor.
O da başbakanı gibi Twitter’a teslim olmanın zavallılığı içinde
hareket ediyor. AB Bakanı Egemen
Bağış da ‘camide içkide görüntüleri gösterdik’ diyor. Sonra Avrupa
Birliği elçileri ‘hayır, görmedik’
diyor.
Destici:
35. Madde
tamamen
kaldırılmalı
Başbakan ‘içki, başörtülü kadın’
derken caminin müezzini de
‘camide tıbbi müdahale vardı’
diyor. Memleketin namuslu
müezzini, memleketin
başbakanına ‘sen yalancısın’ diyor.
Ben bu müezzini kutluyorum.
Başbakan içinde tutamadığı bir
faşizmi ortaya koydu.
Ve ‘ne zamandan beri ayaklar baş
oldu’ dedi. Baş kim? Kendisi. Ayak
kim? Halk ve meydanlarda eylemler yapanlardır. Yemin ediyorum
ben de ayak takımındanım. O ayak
takımı sana gününü gösterecek."
diye konuştu.
HP Genel Başkan Yardımcısı
Gökhan Günaydın, "Başbakan
içinde tutamadığı bir faşizmi
ortaya koydu. Ve 'Ne zamandan
beri ayaklar baş oldu?' dedi. Baş
kim? Kendisi. Ayak kim? Halk ve
meydanlarda eylem yapanlardır.
Yemin ediyorum ben de ayak
takımındanım. O ayak takımı sana
gününü gösterecek." diye konuştu.
Günaydın, İzmir Karşıyaka
Belediyesi tarafından yapımı
tamamlanan Mavişehir’deki 14 bin
metrekarelik meydan ve
rekreasyon alanı açılışına katıldı.
C
Günaydın, açılışta yaptığı konuşmada hükümete ağır eleştiriler
yöneltti. Günaydın, "AKP’nin ideolojisi ile kadrosu arasında uyum
var. Başbakan ‘Twitter belası’
diyor. Niye bela olarak tanımlıyor?
Türkiye’de yazılı ve görsel medyayı
eline aldı. Peşkeş çektiremediklerini de vergi baskısı ile kontrol
ediyor. Twitter’da insanlar 140
HP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, Türk Sanayicileri ve
İşadamları Derneği (TÜSİAD)
üyelerinin Şırnak'ın Cizre
ilçesinde katıldıkları bir toplantının ardından vatandaşlarla
halay çekmesini eleştirdi. Tanrıkulu, "Böyle bir şey olabilir mi,
bunlar nerede yaşıyor, bu nasıl bir
aymazlık. Bunlar hangi ülkenin
sanayicisi, girişimcisidir, çok
merak ediyorum." diye konuştu.
M
Tanrıkulu, MHP İzmir İl
Başkanlığı’nda düzenlendiği
basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Hükümeti ve TÜSİAD’ı
eleştiren Tanrıkulu, "İstanbul’dan
gidin TÜSİAD heyeti de orada
halay çekiyor. Böyle bir şey olabilir mi, bunlar nerede yaşıyor, bu
nasıl bir aymazlık. Bunlar hangi
ülkenin sanayicisi, girişimcisidir,
çok merak ediyorum. Kerkük
Türkmen Cephesi'nin iki numaralı
Memlekette Vahabi diktatörlüğü
kurmaya çalışanlara izin vermeyeceklerini ifade eden Günaydın,
şunları söyledi: "Zalimi hak ettiği
yere göndermek gerekiyor. Tarihin
çöplüğü diktatörlüklerde doludur.
Biz CHP olarak görevimizi yapalım.
Yalnızca İzmir’de Karşıyaka’da
değil her yerde CHP’nin idealini
söyleyelim. Gelecek günler bizim
olacak."
Başbakanın asıl konuşması, saygı
duyması gereken kişiler haklarını
yedikleri, ifade ve kişisel özgürlüklerini çiğnedikleri o gençler olmalı." ifadelerini kullandı.
Tanrıkulu, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın otoriter tavır ve
üslubu nedeniyle AB ve İzmir’in
EXPO adaylığının tehlikeye
girdiğini de savundu. Tanrıkulu,
"Başbakanın otoriter tavrı şiddetle
eleştiriliyor.
Yapılan Brüksel toplantısında AB fasıl açacaktı.
Ancak maalesef bir dahaki
sonbaharın sonuna kadar bu
görüşmelerin yapılmamasını
söylediler. Hükümet, ‘Ertelenmedi, fasıl açıldı’ dedi ama işin
aslı öyle değil. Başbakanın
otoriter tavrı ve hukuk tanımazlığı
sonuçta bizim EXPO ile ilgili
müzakerelerimizin de zora girmesine neden olmuştur. Avrupalıların bize bakış açısını
etkilediği için gerçek bir sıkıntı."
Tanrıkulu'ndan
TÜSİAD'a: Bunlar hangi
ülkenin sanayicisi
insanı, soydaşlarımız katlediliyor,
hükümet yetkililerinden tek bir
kelime, taziye, üzüldüm mesajı
duyamıyoruz. Esed'in düşmanlarına bir şey olduğunda
Başbakan ağzını açıp hepsine
başsağlığı diliyor. Sünni şehitlerden bahsediyor." dedi.
İzmir Milletvekili Tanrıkulu,
PKK terör örgütüyle ilgili
gelişmelerle ilgili de "Bir
yandan terörist başı İmralı'da,
yılanın diğer başı da Kandil'de
hükümeti ve TBMM'den tehdit ederek, çıktı denilen terör
örgütünün tekrar geri döneceğini
söylüyor. Başbakan’ın kendilerine
verdikleri sözü tutmasını istiyor.
Biz defalarca bu verilen sözlerin
ne olduğunu ısrarla talep ettik
ancak ortada bu sözlerin ayrıntılarını maalasef öğrenme şansımız olmadı. Bu iktidar yüce Türk
Milleti'ne bu hesabı verecek."
ifadelerini kullandı. Gezi Parkı
olaylarının Tükiye’nin siyasal ve
sosyal tarihinin en önemli olayı
olduğunu kaydeden MHP İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, "Çakma Gezi Parkı temsilcileriyle oturan, buluşan
şeklinde konuştu.Gezi Parkı ile
başlayan protestolar sırasında
gösterilen tavır nedeniyle
ekonomik verilerin de olumsuz
etkilendiğini kaydeden MHP
Genel Başkan Yardımcısı Ahmet
Kenan Tanrıkulu, Türkiye’nin
ekonomik alanda da itibar kaybettiğini iddia etti.
Tanrıkulu, Türkiye’yi yaz
sonu itibariyle zor günlerin
beklediğini de söyledi.
Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’ın Erzurum’da evlere üç hilalli Osmanlı
Bayrağı asılması önerisini de
eleştirerek, "İktidarın şaşkınlıkla
ne yapamaz duruma geldiği bir
durumda partimizin başlatmış
olduğu temalı mitingler, aklınca
şark kurnazlığı yaparak partimizin bayrak ve simgelerini açması, partimizin dile getirdiği
görüşlere yaklaşması bavul
toplama zamanının giderek yaklaştığını gösteriyor. Evlere üç hilalli Osmanlı bayrağını asın dedi.
Göstermelik. Osmanlı Bankasını
hatırlattı. Adı Osmanlıydı ancak
sermayesi İngiliz ve Fransız
hakimiyetine geçti." dedi. CİHAN
MHP'li
Halaçoğlu:
Cizre'de
yaşanan
olaylar
izah
edilecek
bir durum
değil
illiyetçi Hareket Partisi
(MHP) Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Cizre'de yaşanan
olayların izah edilecek bir
durum olmadığını söyledi. Prof.
Dr. Halaçoğlu, Türkiye Kamu
Çalışanları Kalkınma ve
Dayanışma Vakfı (TÜRKAV)
Kırıkkale Şubesi tarafından
Kültür Merkezi’nde düzenlenen
‘Türkiye Gündemi’ konulu konferansta, Türklük ve Türkle ilgili herhangi bir değerin iktidar
tarafından ön planda tutulmadığı bir dönemden geçtiklerini belirtti.
M
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat
Durak ise "Mavişehir sahilimizde,
yapılaşmaya açılmak istenen bu
alanı, büyük mücadeleler sonucu,
yeşil alan olarak düzenleyerek,
Karşıyakalıların hizmetine sunuyoruz.
Mavişehir Meydanı, 14 bin metrekarelik bir alanın düzenlenmesiyle oluştu. Bu çalışma ile
Mavişehir sahilinde
sürdürdüğümüz rekreasyon çalışmamız yüz binlerce metrekareye
ulaşmış oldu." dedi.
CİHAN
7
üyük Birlik Partisi (BBP) Genel
Başkanı Mustafa Destici, Türk Silahlı
Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu 35.
Maddesi’nin tamamen kaldırılması gerektiğini söyledi. Mustafa Destici, gündemdeki konulara ilişkin yazılı
değerlendirmesinde, darbelerin temel
dayanağı hâline getirilen, darbelere
meşruiyet kazandıran 35. m adde için
düzenlemenin yeterli olmayacağı
görüşünü belirterek, “İç Hizmet Kanunu’ndaki 35. Madde tamamen kaldırılmalı,
darbe heveslileri ve darbe planlayıcılarının hiçbir kanuni dayanağı
bırakılmamalıdır.
B
Her iş, demokratik sistem içerisinde millî
iradenin tecellisiyle halledilmelidir.” dedi.
Cizre’de yaşanan olaylara da değinen Destici, PKK’nın yüzde 15’inin bile çekilmediğini, sadece göstermelik küçük bir
grubun çekilirmiş gibi görüntü verdiğini
kaydetti. Destici, Cizre’de yaşanan olayların bir sürpriz olmadığını veya kendisini
şaşırtmadığını ifade ederek, bunların
yaşanabileceğini, hatta yaşanmakta
olduğu konusunda hükûmeti ve yetkilileri
uyardıklarını belirtti.
“PKK’nın askerî kanadından yapılan açıklamaları, Diyarbakır’da yapılan Kürdistan
Konferansı’nı, PKK’nın son günlerdeki
eylemlerini ve faaliyetlerini, hükûmetin ve
Türk kamuoyunun niçin görmezden
geldiğini” soran BBP Genel Başkanı Destici, ‘çözüm süreci’ diye adlandırılan
sürecin sonunun karanlık olduğunu
söyledi. Destici, PKK’nın bırakın çekilmeyi, içeride büyük bir hazırlık yaptığı
bilgisinin kendilerine ulaştığını ve istediklerini alamazlarsa eylemlere de başlayacaklarını iddia etti.
"MECLİS, GEZİ PARKI HADİSELERİYLE
UYUTULDU"
Destici, açıklamasında şöyle dedi:
“PKK’nın Meclis'teki temsilcileri sözde
vekilleri, teröristbaşının ulakları, KandilBrüksel-İmralı arasında mekik dokuyarak
demokratik konfedarilizmin ya da bölgesel
özerkliğin temelini atarken; Amerikalara,
Avrupa Birliği ülkelerine temsilciler gönderip, PKK’nın terör örgütü listesinden
çıkartılması hususunda ve özerklik
konusunda destek ararken, Meclis'teki
siyasi partilerimiz (AKP, CHP, MHP) bunları görmezden gelmekte, yok saymakta
gündemlerine hiç almamaktadır. Meclis,
üç haftadır Gezi Parkı hadiseleriyle âdeta
uyutulmuştur.
Gelinen noktada Gezi olayları, artık bu
olayların üstünü kapatmak için bir bahane
hâline gelmiş, Meclis'teki siyasi partiler
de bu bahanenin figüranı olmuşlardır. İktidarıyla, muhalefetiyle Meclis'teki siyasi
partilere sesleniyorum; eğer uyuyorsanız
ya da gaflet hâlindeyseniz artık uyanın.
Ülkemizde PKK’nın uluslararası emperyalist küresel güçlerin desteğiyle neler yaptıklarına bir bakın. Ülkenin ve milletin
gündemine dönün. Önünüze konulan ve
bir figüranı hâline getirildiğiniz, başta
Gezi olayları olmak üzere Türkiye’nin aleyhine işletilen süreçlerden ve suni gündemlerden çıkın.”
CİHAN
Milli hakimiyet, milli değerler
denilen konuların aslında bir
milletin var olan en önemli unsurları olduğunu ifade eden
Prof. Dr. Halaçoğlu, "Bir milletin millet olarak tanımlanabilmesi için muhakkak ki
onun kutsal sayılan değerlerini
toplumun birlikte paylaşması
ve yaşaması gerekir. Bizim millet ve milli değerler dediğimiz
şeyler dilimizdir, dinimizdir,
adet ve geleneklerimizdir,
sevincimizdir, ezanımızdır yani
her şeyimizdir.
Bunlar bizim milli değerlerimizdir. Ortak paydalarımızdır.
Türk milletinin özellikleri nelerdir ve bunlardan asla ve asla
taviz vermememiz gerekiyor.
Bugün de ayaklar altına alınan
en önemli konulardan bir
tanesi milli değerlerimizdir.
Diyorlar ki Cumhuriyetin kuruluşundan bizim zamanımıza
kadar bir şey yapılmadı.
Halbuki 4 bin kilometrelik tren
yolunu, şeker fabrikalarını,
kağıt fabrikalarını, petro-kimya
tesislerini yapan onlardı. Bunların hiç birini millete göstermeden sanki kendileri yapmış
gibi, ama 164 tesisi satanlar da
onlardı. Kim yaptı ki sattınız?
Tekrar yapamayacağınız tesisleri sattınız ve bununla IMF'ye
olan borçları kendi aldıklarınızla birlikte ödediniz." dedi.
Halaçoğlu, Cizre'de yaşanan
olaylarla ilgili yaptığı değerlendirmede, izah edilecek bir
durumu olmadığını söyledi.
Programa, MHP Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin,
TÜRKAV Genel Başkanı Sinan
Yüksel, MHP Kırıkkale İl
Başkanı Seyit Ahmet Göçer ve
partililer katıldı.
CİHAN
Davutoğlu,
BM'nin kimyasal
silah misyonu
ile görüştü
ışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu, Birleşmiş
Milletler (BM) Suriye
Kimyasal Silah Veri Toplama
Misyonu Başkanı Ake Cellström ile görüştü.
D
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı’nda kabul ettiği konuğu
ve beraberindeki heyet ile
Suriye’deki son gelişmeleri
değerlendirdi. Sadece
görüntü alınmasına müsaade
edilen görüşme, basına kapalı gerçekleştirildi. CİHAN
8
30 HAZİRAN 2013
Gündem
Darbe
gerekçesi
35. madde
değişiyor
arbelere yasal dayanak
oluşturduğu gerekçesiyle
D
eleştirilen ve Türk Silahlı
Kuvvetleri’ne (TSK)
Cumhuriyet’i ‘koruma ve
kollama’ görevi veren TSK İç
Hizmet Kanunu’nun 35.
maddesi değişiyor. ‘Silahlı
Kuvvetler’in vazifesi; Türk
yurdunu ve Anayasa ile tayin
edilmiş olan Türkiye
Cumhuriyeti’ni kollamak ve
korumaktır’ şeklindeki
madde yeniden yazılıyor.
Meclis’e sunulan hükümet
tasarısında, TSK’nın görevi,
“Yurtdışından gelecek tehdit
ve tehlikelere karşı Türk
vatanını savunmak,
caydırıcılık sağlayacak
şekilde askeri gücün
muhafazasını ve
güçlendirilmesini sağlamak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
kararıyla yurtdışında verilen
görevleri yapmak ve
uluslararası barışın
sağlanmasına yardımcı
olmaktır.” şeklinde
tanımlanıyor. 27 Mayıs, 12
Eylül ve 28 Şubat
darbelerinin gerekçesi olarak
bu madde gösterilmişti. 12
Eylül soruşturmasının 2
sanığı Kenan Evren ve Tahsin
Şahinkaya, savunmalarında
35. maddeyi işaret etmişti.
‘Darbeye teşebbüs’ten ceza
alan eski 1. Ordu Komutanı
Çetin Doğan da, kendini bu
istifa ettiği araya
Cumhurbaşkanı Gül'ün
girdiği iddialarını yalanladı.
Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç , Taksim Gezi olayları
sırasındaki yaklaşımı
sebebiyle Bakanlar
Kurulu'nda Erdoğan ile
tartışıp istifa ettiği iddialarına
cevap verdi.
Bu iddialara yazılı olarak
cevap verdiğini hatırlatan
Arınç, "Böyle bir şeyin aslı
yok." dedi.
Samanyolu Ankara Temsilcisi
Abdulkadiroğlu'nun
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Darbecilerin meşruiyet bahanesi olarak gördüğü
TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi yenileniyor.
TSK’ya, Cumhuriyet’i ‘koruma ve kollama’ görevi
veren madde ‘yurtdışından gelecek tehdit ve
tehlikelere karşı Türk vatanını savunma’ şeklinde
düzenleniyor. Askerin siyasetle ilişkisini
düzenleyen madde de ‘TSK mensupları siyasî
faaliyette bulunamaz’ şeklinde netleştiriliyor.
maddeye dayanarak
savunmuştu.
TSK İç Hizmet Kanunu’nun
35. maddesi bugüne kadar
yapılan darbelerde
cuntacıların en büyük
dayanağıydı. 27 Mayıs
darbesini yapanların temel
dayanağı bu maddeydi. 12
Eylül soruşturmasında ifade
veren 2 sanık, dönemin
Genelkurmay Başkanı Kenan
Evren ve yine dönemin Hava
Kuvvetleri Komutanı Tahsin
Şahinkaya da darbeye
gerekçe olarak 35. maddeyi
işaret etmişti. 28 Şubat’ın
mimarları da soruşturma
kapsamında verdikleri
ifadelerde bu maddeye
sarıldı. ‘Darbeye teşebbüs’
suçlamasıyla yargılandığı
davada ceza alan dönemin 1.
Ordu Komutanı emekli
Orgeneral Çetin Doğan da,
Balyoz belgeleri yayınlandığı
ilk günlerde kendisini yine
TSK İç Hizmet Kanunu’nun
35. maddesine dayanarak
savunmuştu.
Darbecilerin en büyük
dayanağı olan bu madde
artık değişiyor. Meclis’e
sunulan hükümet tasarısıyla,
‘Silahlı Kuvvetler’in vazifesi;
Türk yurdunu ve Anayasa ile
tayin edilmiş olan Türkiye
Cumhuriyeti’ni kollamak ve
korumaktır’ şeklindeki 35.
madde yeniden yazılıyor.
Tasarıda ‘Silahlı Kuvvetler’in
vazifesi’, “Yurtdışından
gelecek tehdit ve tehlikelere
karşı Türk vatanını
savunmak, caydırıcılık
sağlayacak şekilde askerî
gücün muhafazasını ve
güçlendirilmesini sağlamak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
kararıyla yurtdışında verilen
görevleri yapmak ve
uluslararası barışın
sağlanmasına yardımcı
olmaktır.” şeklinde
yenileniyor.
‘Askerlik’ tanımında da
değişikliğe gidiliyor. Askerliği
tanımlayan, “Türk vatanını,
istiklal ve cumhuriyetini
korumak için harp sanatını
öğrenmek ve yapmak
mükellefiyetidir. Bu
mükellefiyet özel kanunlarla
vaz olunur.” şeklindeki
madde, “Harp sanatını
öğrenmek ve yapmak
mükellefiyetidir” şeklinde
yenileniyor.
Mevcut kanundaki askerlerin
siyasetle ilişkisini düzenleyen
madde de revize ediliyor.
Mevcut kanunda, “Türk
Silahlı Kuvvetleri her türlü
siyasi tesir ve düşüncelerin
dışında ve üstündedir.”
şeklinde olan madde, “Türk
Silahlı Kuvvetleri mensupları
siyasi faaliyette bulunamaz.”
şeklinde değiştiriliyor.
KALDIRILMASI
SÖZ KONUSU DEĞİL
Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ, katıldığı 2.
Uluslararası Öğrenciler
Mezuniyet Töreni’nde
tasarıya ilişkin soruları
cevapladı. 35. maddenin
kaldırılmasının söz konusu
olmadığını anlatan Bozdağ,
“Tasarıyı gördüğünüzde daha
iyi bir değerlendirme imkânı
bulacaksınız. 35. maddede bir
değişiklik öngörülmektedir.
Kaldırılması söz konusu
değil. Yeni yasama
döneminde yasalaşacaktır.”
ifadelerini kullandı. CİHAN
"Gerginlik oldu mu?"
şeklindeki sorusuna ise Arınç,
"Herkesin üslubunun farklı
olabilir. Biz hükümetteyiz,
Bakanlar Kurulu'nda ne
biliyorsak konuşuruz.
Ayrıca MKYK'da katılır yine
bildiğimi söylerim. Parti
grubunda konuşmam
gerekirse konuşurum. Ayrıca
özel bir şey söylemek istersem
sayın Başbakan'dan rica
ederim, bir araya gelir o
konuları da görüşürüz. Bazen
de aynı şeyi kendisi yapar."
ifadelerini kullandı.
DP Parti
Meclisi'n
de
demokratik
çözüm sürecinin
2. aşamasına
geçildiği tespiti
yapılarak
önümüzdeki
süreçte yapılması
gerekenler ele
alındı.Diyarbakır’da 27-28
Haziran'da siyasal
durum ve planlama gündemleriyle toplanan
BDP Parti Meclisi
ve Merkez
Yürütme Kurulu
toplantılarında
demokratik
çözüm sürecinin
2. aşamasına
geçildiği tespiti
yapılarak,
önümüzdeki
süreçte yapılması
gerekenler ele
alındı. Toplantıda,
2. aşamayı ilerletmenin en acil
görev olduğu vurgusu yapıldı.
Hükümetin, askeri darbelere dayanak
yapılan TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değişmesi için attığı adım 'Ordu
göreve' medyasını panikletti. En çok
panikleyen de sahibi Ergenekon tutuklusu
olan Aydınlık gazetesi oldu.
B
skeri darbelere dayanak
yapılan TSK İç Hizmet
A
Kanunu'nun 35.
maddesinin değiştirilecek
olması, sahibi darbeye
teşebbüsten cezaevinde
yatan Ergenekoncu gazeteyi
yasa boğdu.
DP Genel Merkezi, toplantı
sonucunu değerlendiren
Byazılı
bir açıklama yaptı.
Demokratik çözüm sürecinin 1.
aşaması başarıyla sürmekte
olduğuna işaret edilen açıklamada,
“Altı aydır sürmekte olan
çatışmasızlık hali, 8 Mayıs’tan
itibaren PKK’nin silahlı güçlerinin
Türkiye sınırlarının dışına
çekilmeye başlaması ve bugüne
kadar çatışmasızlık halini ihlal
eden tek bir olayın yaşanmaması,
sonuçları itibarıyla 1. aşamanın
başarısının kanıtıdır. 1. aşamada
adım atan PKK’nin silahlı güçleri
Öcalan’ın çağrısıyla ön koşulsuz
olarak geri çekilme kararı almış ve
uygulamıştır. Diğer bütün ateşkes
ya da çatışmasızlık durumlarında
yaşanan kontrol dışı çatışma ya da
provokasyonlar bu defa zemin
bulamamış, süreç bugüne kadar
başarıyla sürdürülmüştür.
Demokratik siyaset alanında da,
halkın sürece desteğini sağlamak
için bölge gezileri ve halk
toplantıları başarıyla
tamamlanmıştır.” denildi.
BDP’NİN İMRALI TOPLANTILARI
Parti heyetinin bugüne kadar İmralı
ve Kandil’de sürdürdüğü
toplantıların esas olarak 1.
aşamanın sorunlarını gidermeye ve
başarıyla sürdürülmesine dair
olduğu, ancak heyetin İmralı’da
yaptığı son toplantıda Öcalan’ın da
belirttiği gibi artık 2. aşamaya
geçildiği belirtilerek, “Artık 2.
aşamada adım atma sırası
hükümettedir. Partimiz hükümete
'yol temizliği' olarak
nitelendirdiğimiz acil adım atılması
gereken konularda 25 maddelik bir
öneri paketi sunmuştur. TMK’nın
kaldırılması, TCK’da ilgili
maddelerin değiştirilmesi, toplantı
ve gösteri hakkının genişletilmesi,
cemevlerinin ibadethane olarak
kabul edilmesi, uluslar arası
sözleşmelerdeki çekincelerin
kaldırılması, Siyasi Partiler
Yasası'nda gerekli değişikliklerin
yapılması, hasta tutukluların
serbest bırakılması gibi, hükümetin
hemen yapması gereken ve
yapabileceği değişiklikler
iletilmiştir. Öte yandan Öcalan da 2.
aşamanın nasıl sürdürüleceğine
dair önerilerini hükümete
sunmuştur.” görüşü aktarıldı.
GEZİ PARKI'NIN ANLATTIKLARI
Hükümetin acil olarak 2. aşamanın
adımlarını atmasını isteyen BDP
yönetimi, şöyle devam etti:
"Hükümetin atması gereken
adımlar, sadece Kürt halkının değil,
bütün kesimlerin ortak talebidir.
Gezi direnişi olarak tanımlanan
günlerce süren hareketlilik esas
olarak daha çok demokrasi, daha
çok özgürlük talebiyle başlamıştır.
Gezi direnişini başlatanlar
kendileriyle ilgili kararları kendileri
vermek istemiş, kendi yaşamlarına
karışılmasına itiraz etmiştir. 4
kişinin ölümüne, yüzlerce kişinin
ağır yaralanmasına neden olan ağır
polis şiddeti, halkın eylemlere
katılımını artırmıştır. Hükümet Gezi
Parkı vesilesiyle ortaya çıkan
taleplere kulak vermek yerine,
mitingler düzenleyerek kendi
tabanıyla halkın diğer kalan
kesimini karşı karşıya getirmek
istemiştir. Gezi direnişinin ortaya
koyduğu en önemli gerçeklik hak ve
özgürlük talebiyle, sadece 4 yılda
Arınç, "Yani bunları
konuşurken sinirli mi
olacağız, yumuşak mı
olacağız, bunların
bir sandıktan çıkan sonucun
demokrasi olmadığıdır. Halk
kendisiyle ve kendi yaşam
alanlarıyla ilgili kararları kendisi
vermek istemektedir. Nitekim 3.
köprüye halka sormadan isim
verilmesi ve bu ismin
çağrıştırdıkları sadece Alevilerin
değil, toplumun çok geniş
kesimlerinin tepkisine neden
olmuştur.”
Darbeye teşebbüsten
tutuklanarak cevaevine
konulan Ergenekon sanığı
Doğu Perinçek'in gazetesi
Aydınlık, 35. maddenin
değişecek olmasını sert bir
dille eleştirdi. "35. Madde
değişiyor... TSK'ya açılım
kelepçesi' manşetini atan
gazete, değişiklikle askerin
Cumhuriyeti koruma
görevinin ortadan
kalkacağını yazdı.CİHAN
ÖCALAN’IN HÜKÜMETE
VERDİĞİ PLAN
Öcalan’ın hükümete verdiği plan
için 'halkın yüzde 90’ının
taleplerini kapsıyor' dediğine işaret
edilerek, “Bugün AKP tabanın
önemli bir kesimi de AKP’ye askeri
vesayete karşı olduğu için oy
vermiştir. Bazı demokrat çevreler ve
liberal çevreler bu nedenle AKP’yi
desteklemiştir. Demokrasi bütün
toplum kesimlerinin talebidir.
İstanbul’da Taksim Meydanı’nda da
Diyarbakır’da Newroz
Meydanı’ndan da benzer talepler
yükselmektedir. Buna karşılık
hükümet, şiddetin en beterini
uygulayan polise teşekkür ederek,
karakol ve baraj inşaatlarına devam
ederek, tecavüzcü askerleri serbest
bırakarak, hasta tutukluları
cezaevlerinde ölüme mahkum
ederek, siyasetçileri, avukatları,
gazetecileri rehin olarak tutmaya
devam ederek, seçim barajını
kaldırmayacağını ilan ederek
demokrasi taleplerini duymazdan
gelip bildiğini okumaya devam
etmektedir. Hükümet, halkın
taleplerine kulak vermeli, 2.
aşamanın gereklerini yerine
getirmeli, gerekli demokratik
adımları acilen atmalıdır.”
ezi Parkı olaylarında
G
yaklaşık 3 bin kişilik
grubun Başbakan
Erdoğan'ın
Keçiören'deki konutuna
saldırı girişimi, MOBESE
kamerasına yansıdı.
MOBESE görüntülerinde
kalabalık bir grubun 2
Haziran'ın ilk
saatlerinde bir araya
geldiği görülüyor.
İlerleyen saatlerde
sayıları yaklaşık 3 bin
kişiye çıkan grup,
Subayevleri Kuşadası
Sokak'ta bulunan
Başbakan'ın Erdoğan'ın
evine doğru harekete
geçiyor. Barikatlar
kuran polis ekiplerine
zırhlı araçlar ve
TOMA'lar da destek
veriyor. Büyük kalabalık
konuta iki sokak kala
durdurulabiliyor. O
anlar ise, İrfan Baştuğ
Caddesi'ndeki MOBESE
kamerasına yansıyor.
Aynı gece Başbakanlık
merkez binasının yanı
sıra Keçiören'deki
Başbakanlık konutu ile
birlikte AK Parti Genel
Merkezi'ne de saldırı
girişimleri yaşanıyor.
Girişimlerin tümünün
aynı saatlerde başladığı
görülüyor.CİHAN
Sarısülük'e ait
o fotoğraf
karakol
inşaatında
çekilmiş
düşünce değildir. Çekilme ile birlikte
adım da atılması gerekiyor. Hükümet,
bu aşamada üzerine düşeni yapmalı.
Başlayan bir süreci zamana yayma
düşüncesi, geciktirme veya unutturmaya çalışması doğru bir yaklaşım
değil.
tartışmasına girmek doğru
değil." dedi.İsim vermeden
haberi yapan Taraf gazetesi
yazarı Mehmet Baransu'ya da
gönderme yapan Arınç "Bana
yemin etsin demiş.
Gazetecilikte siyasette yemin
etmek diye bir kavram var mı"
dedi.
Gezi Parkı olayları sırasında
Başbakan'ın yurt dışında
olduğu süreçte kendi
ifadeleriyle, Erdoğan'ın yurda
döndükten sonraki
değerlendirme ve
uygulamalarının örtüştüğüne
dikkat çeken Arınç, "Demek
ki fikir ve düşüncelerimizde
ittifak söz konusu. Biz nerede
ve ne söyleyeceğimizi biliriz."
diye konuştu.CİHAN
9
'Ordu göreve'
diyemeyecekler yasta...
Arınç ile Erdoğan tartışmamış
aşbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, Gezi Parkı olayları
B
nedeniyle Erdoğan ile tartışıp
30 HAZİRAN 2013
lumsuzluklara rağmen Kürt
siyaseti çözümde kararlı. BDP’nin
O
dünkü MYK’sından, barış sürecini hızlandırmak için sürekli eylem kararı
çıktı. Yaşanan bazı olumsuzluklara
rağmen Kürt siyaseti çözüm
sürecinde kararlı.. BDP’nin dünkü
MYK’sından, barış sürecini hızlandırmak için sürekli eylem kararı
çıkarken, aydınlar da sürece desteklerini yineledi.
AVNİ ÖZGÜREL: Başbakan, toplantıda
örgütün tavrından kaynaklı bir hayal
kırıklığı içindeydi. Bir kolluk kuvveti
gibi birtakım gençleri harekete geçirmiş olmasından dolayı, bunların
görüntülerinin ortalıkta dönmesinden rahatsız olduğunu düşünüyorum.
Ve bu yaşadığı hayal kırıklığının pek
çok şeye etki ettiğini düşünüyorum.
Daha farklı bir tablo bekliyor olduğu
anlaşılıyordu. Türkiye çıktığı yoldan
geri dönemeyecek kadar ilerlemiş durumdadır. Anadilde eğitim konusundaki düşüncelerimi hâlâ muhafaza
ediyorum. Hükümetin anadilde
eğitim ve birçok konuya anayasa
paketinde yer vereceğini düşünüyorum. Birtakım şeyler zamanla olacaktır. Bugün atılan adım, İç Hizmet
Kanunu’nun 35. maddesinin
değişimine gidilmesi küçümsenecek
bir adım değildir.
DİYARBAKIR YENİŞEHİR ESKİ
BELEDİYE BAŞKANI FIRAT ANLI:
PKK’nın sınırdışına çekilmesi önemli
bir adım. Çekilmenin tam anlamıyla
sonuçlanması zaman alabilir, ancak
deklare ettiği gibi çekilecektir. PKK
çekilirken, kamuoyunun beklentileri
bu noktada yoğunlaşmışken bu yönlü
bir açıklama doğru değildir. Diğer
yandan sürecin uzatılması ciddi
sorunlara da neden olur. Meclis tatile
girerse, ekim ayında ancak çalışmaya
başlar. Yaklaşan yerel seçimlerin gölgesinde bu sürece girecek olan
hükümet çözüm konusunda baskı altında kalabilir. Hükümetin
demokratik adım atmayı veya ikinci
aşamaya geçişi tüm PKK’lıların sınır
dışına çıkmasına bağlaması doğru bir
yaklaşım değil.
ŞAH İSMAİL BEDİRHANOĞLU: Kürt
toplumunun taleplerine cevap olabilecek yeni, demokratik anayasa ikinci aşamadır. Herkesi kapsayan
vatandaşlık tanımı, anadilde eğitim,
seçim barajı ve yerel yönetimler... İkinci aşama demokratik adımlardan
oluşuyor. PKK’nın çekileceğini açıklamasının ardından pratik adımlar
atarak süreci sürdürüyor. “PKK çekildi, sorun bitti” düşüncesi doğru bir
İMAM TAŞÇIER: Hükümet, barajı
düşürmeyecekse veya anadilde
eğitim vermeyecekse Kürt sorununu
nasıl çözecek. Bunlar tartışma
yaratır. Bu yanlıştır. Sorun sadece
PKK’nın veya gerillanın sorunu
değildir. Sorun bütün Kürdistan’ın
sorunudur. PKK silah bıraksa bile
sorun çözülmezse yarın başka bir
karışıklık çıkar. Onun için zaman da
uygunken en kısa zamanda anadilde
eğitimi ve seçim barajı sorununu
çözmesi gerekiyor. Kürt kimliğinin
kabulü konusunda çalışma yapılması
şart.
ENVER SEZGİN: Başbakan’ın âkil insanlar heyetinin raporlarını okumadan böyle bir açıklama yapmasını
doğru bulmuyorum. Çünkü sonuçta
âkiller iki ay boyunca Türkiye’yi
dolaşmışlar ve halkın taleplerini
toplamışlar. Kürt sorununun çözümü
için anadilde eğitim olmalıdır, baraj
mümkünse sıfıra düşmelidir. Burada
güven artırmak için hasta tutuklular
ve seçilmişler serbest bırakılabilir,
korucu sistemi sonlandırılabilir ve
KCK tutukluları cezaevlerinden
çıkarılabilir. Bunlarla başlayıp ondan
sonra baraj ve anadilde eğitim reformları yapılmalıydı. Reformların
başlaması için illa geri çekilme
tamamlanmalıdır demek yanlış olur.
DENGİR MİR MEHMET FIRAT: Bu yüksek barajlar devam ettiği sürece temsil azalacaktır ve temsil edilmeyen
kitleler sokakta hak arayacaktır. Bu
da ülkedeki istikrarı bozar. O bakımdan barajın düşürülmesi gerektiği
kanısındayım. Anadilde eğitim hak
olan bir şey. Bunun tartışılması bile
bu asırda doğru değil ama
altyapısının hazırlanması zaman
gerektirir.CİHAN
CHP lideri Kılıçdaroğlu şimdi 4. büyük devrime hazırlandıklarını
ve CHP'de değişiklikler olduğunu söyledi.
HP Genel Başkanı Kemal
C
Kılıçdaroğlu, kendilerinin terör
sorunun parlamentoda bir uzlaşma
komisyonu kurularak çözülmesi
gerektiğini söylediğini belirterek,
"Bu sorun bir siyasal partinin tek
başına çözeceği bir sorun olmayı
aşmıştır. O nedenle bir toplumsal
mutabakat gerekir ve onun da
paralelinde bizim parlamento
dışından bir akil adamlar heyeti
kurulmalıdır diye öneren partiyiz
biz. Böylece parlamento içi,
parlamento dışı bir toplumsal
uzlaşma sağlanarak biz sorunu
çözebiliriz diyen partiyiz biz"
değerlendirmesinde bulundu.
Basın Biriminden yapılan yazılı
açıklamaya göre Kılıçaroğlu, CHP
Genel Merkezi'nde CHP Avrupa
Birlikleri Yöneticileri ile bir araya
geldiği toplantıda, "Avrupa'da
örgütlendik. Sizler orada bizim
meşalemiz konumundasınız. CHP’yi
seslendireceksiniz, Cumhuriyet
Halk Partisini anlatacaksınız. Size
yönelen eleştiriler, öneriler varsa
süratle Genel Merkeze
aktaracaksınız" diye konuştu.
CHP'de büyük değişiklikler
olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu,
şunları söyledi:
"Belki bunu yeteri kadar
hissetmiyorsunuz, belki yeteri kadar
farkında değilsiniz. Ama çok büyük
değişimler ve dönüşümler oluyor.
Hiçbir siyasal partide olmayan
yüzde 33 cinsiyet kotasını getirdik.
Hiçbir siyasal partide olmayan
gençlik kotası getirdik. Bakınız dün,
grup başkanvekillerinin seçimi
oldu. Hiçbir siyasal partide bizim
yaptığımız gibi seçim yok. Lider
belirliyor, sizler adaysınız diğerleri
de gidip oylarını veriyorlar ve
bitiyor. Biz öyle yapmadık. Sandığı
koyduk, grup başkanvekillerini,
meclis başkanvekilini, başkanlık
divanı üyelerini milletvekilleri özgür
iradeleriyle seçtiler. Demek ki
neymiş? Demokrasiyi mutlaka bu
ülkeye getireceğiz ve bunun
öncülüğünü yapmakta Cumhuriyet
Halk Partisine düşer."
4. BÜYÜK DEVRİME
HAZIRLIK YAPMALIYIZ
Cumhuriyeti, çok partili hayatı ve
demokrasiyi CHP'nin getirdiğini
anlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi 4.
büyük devrime hazırlık yapmalıyız.
Özgürlük ve demokrasi. İlk kez biz
ilk hedefler beyannamesinden
sonra özgürlük ve demokrasi
manifestosu yayınladık. Size
verdiğimiz metinlerde vardır o. Bir
ülkede yurttaşın özgürlüğü yoksa o
ülkede demokrasi tartışılır.
Göstermelik demokrasi varsa orada
özgürlük yok demektir" dedi.
Kılıçdaroğlu, demokrasi ve
özgürlüğü sadece kendi sınırları
içinde getirmek istemediklerini
ifade ederek, Avrupa’da 4.5-5 milyon
yurttaş bulunduğunu ve onların
parlamentoda neden temsil
edilmediğini sordu. "Onun da
hazırlığını yaptık" diyen
Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili yasa
teklifi verdiklerini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, yurt dışında yaşayan
Türklerin de Meclis'te Türkiye
milletvekilliği pozisyonunda temsil
edilmesi gerektiğini ifade ederek,
onların da TBMM'de temsil hakları
olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu,
"Bunu da her yerde seslendirdik.
Bunu Türkiye’de ilk seslendiren
parti biziz. Her şeyin öncülüğü
yapan partiyiz biz. Bunu da ilk
seslendiren partiyiz biz" diye
konuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Katılımcılara seslenen ve "Size çok
sık sorulan ve eleştiri konusu
yapılan bir konu. Cumhuriyet Halk
Partisi sürece karşı. Bunu çok fazla
sayıda yurttaş size söyler" diyen
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Özellikle AKP ve BDP kanadından
sanki bir çözüm süreci var
Cumhuriyet Halk Partisi de çözüm
sürecine karşı. Söyleyeceğiniz ilk
şey; hangi sözle karşı çıktık biz?
Mesela bir örnek vereyim
Cumhuriyet Halk Partisi ne yaptı da
çözüm sürecine karşı olduğuna siz
kanaat getirdiniz. Bir, sorunun nasıl
çözüleceğine ilişkin yöntem
önerisini bizzat Başbakana giderek
öneren kişi Cumhuriyet Halk
Partisinin Genel Başkanıdır
arkadaşlar. Gidip bu sorun
parlamentoda bir uzlaşma
komisyonu kurularak çözülmelidir
diyen kişiyiz biz. Bu parti
söylemiştir. Anayasa uzlaşma
komisyonu gibi her siyasal partiden
eşit sayıda milletvekili olmalı ve
orada tartışılmalıdır çözülmelidir
diyen partiyiz biz.İki, bu sorun bir
siyasal partinin tek başına çözeceği
bir sorun olmayı aşmıştır. O nedenle
bir toplumsal mutabakat gerekir ve
onun da paralelinde bizim
parlamento dışından bir akil
adamlar heyeti kurulmalıdır diye
öneren partiyiz biz”dedi.CİHAN
ezi ayaklanması sırasında polis kurşunuyla
G
vurularak öldürülen Ethem Sarısülük'ün
elinde silahla çekilmiş fotoğrafının karakol inşaatında çalıştığı sırada çekildiği ortaya çıktı.
Elinde silahla çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkan
Ethem Sarısülük'ün o fotoğrafları karakol inşaatında çalışırken çektirdiği ortaya çıktı.
Sosyal medyada günün konusu haline gelen fotoğrafların örgüt kampğında çekildiği iddia
edilmiş ve çeşitli yorumlar yapılmıştı. Ancak
gerçek, fotoğrafların devamının yayınlanmasıyla ortaya çıktı.
Sarısülük ailesi de yaptığı açıklamada, o fotoğrafların taşeron firma aracılığıyla 2012
yılında Hakkâri’de yapılan jandarma karakolunun inşaatında çalışırken çekildiğini belirterek,
örgüt iddialarına tepki gösterdi. Aile, söz
konusu fotoğrafların Ethem'in bilgisayarında
bulunduğunu ve Hakkari Tekeli Tabur Komutanlığı’nda çekildiğini belirtti.
Ortaya çıkan yeni fotoğraflarda Ethem
Sarısülük'ün askerlerle türkü söylerken çekilen
fotoğrafları ve görüntüleri de yer alıyor.CİHAN
10
B
30 HAZİRAN 2013
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
A.Turan ALKAN
TARHAN ERDEM
Dişçi koltuğu
Türkiye'de Kürtler ne kadardır? (2)
u yazı herkese hitab ediyor. “Nasıl
olur?” diye merak edebilirsiniz;
açıklıyorum: İnsanlar ikiye ayrılır;
ömrü boyunca diş doktoruna işi
düşmeyenler ve ötekiler. Takdir edersiniz ki bu iki sınıftan birine girmeye
mecbursunuz, ortası yok! Size uzun
uzadıya dişçi koltuğunda başıma gelenleri anlatıp moralinizi bozmak
niyetinde değilim; hemen belirtmeliyim ki dişçi koltuğu, evdeki koltuklarımıza nisbetle pek rahat
edebileceğimiz bir möble değilse de,
korkulacak bir şey de sayılmaz; buna
rağmen dişçi koltukları, hemen
herkeste belirgin bir korku ve otorite
uyandırıyor. Meselâ ülkenin başbakanı
olsanız bile, dişçiye yolunuz
düştüğünde maça bir-sıfır mağlup
başlamaktan kurtulamıyorsunuz. Sizi
koltuğa yatırıp başınızı iyice geriye
doğru yasladıktan ve tepenizde kocaman bir lamba yakıp, ağzınızı iyice açmanızı nâzikâne ihtar ettikten sonra
bütün dikkatiniz, ister istemez doktorunuzun yüzündeki ifadeye kilitlenecektir. Vaziyet vahimse, bunu
size açıkça söylemek yerine, “Hmm,
dişlerinize iyi bakmadığınız anlaşılıyor, şimdi ne yapmak lazım öyleyse?” cümlesiyle yola koyularak
aradaki bütün toplumsal, siyasî,
ekonomik ve ilmî mesafeleri kendi
lehine çeviriverecektir diş tabibiniz. O
an itibarıyla siz, meslekî veya toplumsal etiket taşıyan biri değilsiniz çünkü;
ağzında dişleri olan birisiniz ve dişlerinizden en az birinde ufak da olsa
bir problem var demektir. Bu probleme
karşı bizzat yapabileceğiniz hiçbir şey
yoktur; elbette sağlam bir sicimin bir
ucunu kapının koluna, ötekini ağrıyan
dişine sıkıca bağladıktan sonra kapıyı
açacak ilk kişiyi diş operatörü olarak
seçen bedbahtları kastetmiyorum;
onlar diş ağrısı denilen ve birtakım
güvenilir kaynaklara göre kabir azabının kırkta birine eş değerdeki sızıdan kurtulmak için olmadık tedbirlere
başvurmak zorunda kalan talihsiz insanlardı. Nasreddin Hoca’nın başından
geçtiği rivâyet edilen hâdise, tam da o
günleri anlatır: Adamın biri Nasreddin
Hoca’ya, “Başım çok ağrıyor be hocam”
demiş, “Sevabına bana bir nefes ediversene!” Hoca şöyle bir sakalını sıva-
zlamış, “Vallahi” demiş, “Geçenlerde
benim de dişim çok ağrıdı. Dişçiye gittim. Çektirdim, rahata erdim. Sen de
bir tabibe git; çektir, kurtul!” Dişçilerle
aramın iyi olmayacağı, daha üniversite
günlerinde belli olmuştu. Diş hekimliğinde okuyan Kadir isimli bir arkadaş,
diş çekme imtihanını vermek için
kendine bir konu mankeni arıyordu;
şimdi hâlâ öyle midir bilmiyorum,
yanıma gelip, “Dişlerinde çürük varsa,
gel bizim fakülteye bedava çekeyim,
kurtulursun” diye bir teklifte bulundu.
Eh, var bir çürüğüm, üstelik fakültede
çekilecek ve bedava. Bundan iyisi can
sağlığı diyerek yola revan oldum. Dişçi
koltuğuyla ilk o gün tanıştım. Kadir adlı
personel beyaz önlüğünü giydi, beni
koltuğa yerleştirdi. Hocası geldi,
“Hangi diş?” diye sordu. Kadir gösterdi.
Hocası Kadir’e, “Ne yapmayı düşünüyorsun bu dişi?” diye sordu. Kadir, “Bu
diş bitmiş, çekeceğim mecburen
hocam.” cevabını verdi. Hocası Kadir’e
öyle bir baktı ki, ben bile bulunduğum
yerden Kadir’in durumuna üzüldüm.
Hocası, “Ayıp yahu” dedi. “Basit bir
kanal tedavisi ile kurtulur bu diş.”
Sonra “sıradaki gelsin” dedi ve ben o
gün için diş çektirmekten kurtuldum.
Dişçi koltuğunun ağrı kesici özelliğiyle
de ilk o gün karşılaştım. Sonraki
karşılaşmalarda da aynı durum tekrar
edince, koltuklarda manyetik veya
düpedüz “Transandantal” birtakım
hususiyetler bulunduğuna dair vehimlerim, ilmî kanaat şekline dönüştü.
Koltuğu görenin ağrısı şıp diye
geçiveriyordu. Geçenlerde mecburen
yolum dişçiye düşünce bu kanaatimi
bir kere daha pekiştirdim. Etki kesindi.
Dişçi koltuklarında sihir gibi bir şey
vardı! Bu satırları dişçiye hiç gitmemiş
olanların ciddiye almamasını temennî
ederim; evet, ağrıyı geçiriyor ama dişi
tedavi etmiyor. Tedavi olmak isteyenler
için dişçi koltuğu gibisi yok. Benden
duymuş olunuz! Herkes benim kadar
talihli olmayabilir. Bütün dişçiler, sempatik, güzel insanlardır fakat benim
dişçim ve “sevgili kızım” Zeynep,
meslektaşlarından az farkla daha önde
bana göre. Kliniğine girdiğim andan
itibaren şakalar, nükteler, latifeler,
limonlu çay ikramları birbirini kovalıyor. Böylece sanki güneşli bir
günde yeşil bir parkta lâklâk ediyormuşuz gibi rahatlıyorum. Öyle ki,
“Hocam, artık koltuğa geçelim mi?”
teklifinin ardındaki gizli niyetini aklıma bile getirmeden güle oynaya
koltuğa uzanıveriyorum. Âdeta neşeyle
şakıyarak, “Hiç acıtmayacak, söz veriyorum.” diyor, “Zaten basit bir şey, bunu
günde kaç kere tekrarladığımı hatırlamıyorum bile.” diyor. Böyle der
demez aklıma o mel’un fıkra geliyor:
Doktor hastasını rahatlatmak için
ameliyattan önce bilgi veriyor; Bu son
derece güvenli bir operasyondur beyefendi diyor. İstatistiklerine göre başarı
oranı 99 ve siz mutlaka bu ameliyattan
başarıyla kurtulacaksınız. Hasta işkilleniyor: “Niye ki doktor?” Çünkü, diyor
operatör, daha önce ameliyat ettiğim
99 hastayı maalesef kaybettik fakat
siz yüzüncü olduğunuza göre
başarılı olacağım kesin! Değil konuşmak, başınızı kımıldatmanıza bile
imkân olmayan bir durumda iken
sevgili diş tabibim, bir yandan hafif
tertib de olsa canımı acıtırken öte
taraftan, “Acıyor mu?” diye soruyor.
Cevap verecek durumda olmadığımı
gayet iyi bildiği için devam ediyor:
“Acımıyor değil mi, acımaz zaten, ellerim çok hafiftir benim.” Doğrulup
konuşacak duruma gelince kızmam
gerekirken karşılıklı basıyoruz kahkahayı. Dişçi, hastasını muayene ediyor
ama adamcağız benim gibi yüzünü buruşturup durmakta. Dişçi kızıyor:
“Daha dokunmadım bile ayol, niçin
acıyormuş gibi yapıyorsunuz, çok
ayıp!” Evet, dişime henüz dokunmadınız ama fena halde ayağıma
basıyorsunuz! Bu fıkrada geçen hadise
geçen yüzyıldan kalmış olmalı zira yeni
koltuklarda dişçinin, hasta ayağına
basma ihtimâli yok. En azından bu
bakımdan garanti verebilirim. Yazıyı
şöyle bir gözden geçirdim, birkaç yerde
“diş tabibi” demek yerine “dişçi” deyip
geçmişim; dalgınlık. Vaktiyle muhasebecilerin “kâtib efendi” diye adlandırılmaktan haklı olarak hoşlanmadıklarını
hatırladım.
Zaman 5 Mayıs 2013
C
iddi araştırmalarla,
Türkiye'de 2013
başlarında, 13 ile 14,2 milyon arasında Kürt yaşadığı
bulunmuştur.
Geçen haftaki yazımda,
KONDA araştırmalarında,
bu yıl başında nüfusu 75 milyon 630 bin kişi olan
Türkiye’de, 13 milyon 400
Kürt yaşadığını belirtmiştim.
Sabah yazarı Sayın Hasan
Celal Güzel, bu yazımı ele
aldığı iki yazısında özetle şu
hususları yazdı (21, 22 Nisan
2013):
“Yayımlanan araştırmada
ulaşılan 13 milyon 400 bin
rakamı (nüfusun yüzde
17.7’sine tekabül ediyor)
tümüyle gerçek dışıdır. ...
Türkiye’deki Kürt nüfusu
yaklaşık bir misli fazla gösterilmiştir...
Aslında Erdem’in 2006
araştırmasında bulduğu
Kürt nüfusu oranı yüzde
7.67’dir ve doğrudur...
Erdem anadil üzerinden
değerlendirme yapmıştır. ...
Zazalar, ayrı bir dile ve etnik
kimliğe sahip olmasına rağmen Kürt gibi gösterilmiştir.”
Sayın Güzel bu gözlemlerini
yazdıktan sonra ‘2013 yılı
itibariyle Türkiye’deki Kürt
nüfus oranının yüzde 8 ile
11 arasında bulunduğu;
Kürt sayısının da 6 ile 9 milyon arasında değişebileceği
hesaplandığı’ kanısını ilave
etmiştir.
KONDA, Kürt nüfusunu belirlediği üç araştırmasının
raporlarını yayımlamıştır.
İlk araştırmada 48 bin
kişiyle konuşulmuştu ve
diğerlerinin denek sayıları
10 binin üzerindeydi.
değildir. Çok değişik
çevreler eskiden beri Kürt
sayısı hakkında bulgu
yayımlamaktadır.
Birçok yerde söylediğimiz ve
yazdığımız gibi verilerimiz
araştırmacılara açıktır.
Hepsi -KONDA’nınki de
dahil-, tartışılabilir. Zazalarla Kürtleri, bir sosyolojik varsayım olarak, aynı
grupta topladığımız
doğrudur.
Sayın Güzel, ‘Kürt nüfusunu
yüksek gösterme gayretleri’
ile açıklanabilecek KONDA
araştırmalarının ‘kendi
içinde çelişkiye düştüğünü’
yazdıktan sonra, ‘anadilin
sorulduğu 1965’teki nüfus
sayımında, anadili olarak
Kürtçeyi beyan edenlerin
toplam nüfusun yüzde
7.07’sine tekabül ettiğini’ ve
son seçimlerde ‘PKK
destekçisi ırkçı-bölücü partilerin, toplam oyun yüzde
4.17 ile yüzde 6.58’i
arasında’ oy almalarını
görüşlerine kanıt olarak
göstermiştir.
Sayın Güzel’in bu kanıtları
gerçekten geçersizdir. Bizim,
Kürt nüfusunu kendimize
özel nedenlerle, -yüksek
veya düşük- ‘gösterme
gayretimizin’ olabileceği
iması, aslında araştırmacılık
dışında bir iş yaptığımızı
iddia etmektir; bu, kabul
edilemez, insafsız bir iddiadır.
1965 sayım sonuçlarının,
bugünkü Kürt nüfusuna ait
veri olarak söylenmesi, bu
konudan uzaklaşmaktır.
BDP’lilerin son iki seçimde
aldıkları oy oranı da Kürt
seçmenin (nüfusun değil
seçmenin) yarısı çevresindeki bir değeri kabaca
gösterebilir, fakat bu değerlere güvenilmesi doğru
Zazaların Kürtlerin yüzde
10’u mertebesinde olduğu
bilinmektedir.
Diğer verileri kontrol edip
düzeltmek için KONDA’nın,
diğer göstergelerle birlikte
anadil verilerini de kullandığı doğrudur; bunda bir
yanlışlık olamaz.
Aşağıdaki tabloda, TÜİK’in
2000 ile 2010 arası nüfus
projeksiyon sayıları ile
Adrese Dayalı Kayıt Sistemi’yle bulunan 2007
sonrası nüfuslarının
karşılaştırılmasını görüyorsunuz.
Görüldüğü gibi, nüfus tahminleri çok yanılmıştır.
KONDA’nın üç araştırmasının toplam Kürt nüfus
oranı ile o yıllarda geçerli
nüfus sayısına göre Kürt
nüfus sayılarını milyon
olarak bir tabloda özetledim.
Bu tablodaki sayıların, en
çok yüzde 6 fazla veya en
çok yüzde 3 az olabileceğine
inanıyorum.
Yani, Sayın Güzel’in dediği
gibi, Kürt nüfusu bir misli
fazla ‘yazılmış değil’; büyük
emekle yapılan araştırma
sonucu, Türkiye’de 2013
başlarında 13 ile 14,2 milyon
arasında Kürt yaşadığı ‘bulunmuştur’.
Radikal 5 Mayıs 2013
Batman'daki trafik kazası: Yaralı
anne çocukların öldüğünden habersiz
atman'da 6'sı çocuk 9 kişinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazası yürekleri sızlattı.
B
Aynı aileden 9 kişinin ölümüne neden olan kazada ağır yaralanan Leyla
Aslangiray'ın Batman Bölge Hastanesi'ndeki tedavisi sürüyor. Yaralı annenin 2
çocuğunun öldüğünden bihaber olduğu öğrenildi. Kozluk ilçesinde yakınlarının
kınasından dönenleri taşıyan Mustafa Çetiz'in kullandığı 72 AN 472 plakalı otomobil,
sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu Kozluk ilçesine bağlı
Bekirhan beldesi eski yol girişinde 30 metre yükseklikteki uçuruma yuvarlanmıştı.
Kazada H. Cembeli (67), Tuba (13), Nurcan (34), Asiye (7), Firdevs (4), Süreyya (6),
Mustafa (34) Çetiz ile İlknur (4) ve 3 yaşındaki Muhammet Aslangiray yaşamını
yitirdi. Leyla Aslangiray (28) ise ağır yaralandı. Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne
kaldırılan Leyla Aslangiray'ın tedavisi sürüyor. Kınadan dönerken uçuruma
yuvarlanan otomobilde yaşamını yitiren 9 kişi akşam geç saatlerde toprağa verildi.
Batman Bölge Devlet Hastanesi ve Kozluk Devlet Hastanesi'nde otopsileri yapılan
cenazeler ambulanslarla Batman İkiztepe köyü mezarlığına getirildi. Kazada
yaşamını yitiren H. Cembeli, Tuba, Nurcan, Asiye, Firdevs, Süreyya, Mustafa Çetiz ile
İlknur ve Muhammet Aslangiray yan yana kazılan 9 mezara gözyaşları arasında yan
yana defnedildi. Batman'ın Kozluk ilçesi Bekirhan beldesinde kınadan dönerken
uçuruma yuvarlanan otomobilde yaşamını yitiren 9 kişi için Beşevler Mahallesi'nde
taziye çadırı açıldı.
Beşevler Mahallesi'nde bulunan Taziye evi ve yanında kurulan taziye çadırı sabah
saatlerinden itibaren ziyaretçi akınına uğradı. Şehirde birçok esnaf kepenk
açmayarak taziye ziyaretine gitti. Anne babası ve kardeşleriyle birlikte Muhammet ve
İlknur adlı çocuklarını da kaybeden Leyla (Çitiz) Aslangiray'ın Batman Bölge
Hastanesi'nde tedavisi sürüyor. Yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren acılı annenin
çocuklarının öldüğünden haberi olmadığı belirtildi.
CİHAN
Kendi kaleminden
Reyhan AYTEKİN...
30 HAZİRAN 2013
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
11
Arpaşenli öğrencilerden
Başkan Kadıoğlu'na
teşekkür ziyareti
Yamanlar
dört dörtlük
rdahan'ın Göle ilçesine
A
bağlı Arpaşen Köyü'nün en
başarılı 9 ilköğretim öğrencisi
Gaziantep Üniversitesi mezunlarını uğurladı
Antalya’da yapılan 17. Genç Balkan Matematik Olimpiyatında İzmir Yamanlar Koleji öğrencileri 2 Altın, 1 Gümüş, 1 Bronz toplam 4 madalya kazandılar.
T
übitak tarafından oluşturulan
Genç Matematik milli
takımında yer alan Yamanlar
Koleji Lise 1. sınıf öğrencileri
Ahmet İleri ve Ömer Avcı 17. Genç
Balkan Matematik Olimpiyatında
iki Altın Madalya kazanırken,
Feyza Yavuz Gümüş ve Berke
Çankaya Bronz madalya
kazandılar.
Balkan Matematik Birliğince Antalya’da 21-26 Haziran tarihleri
arasında yapılan 17. Genç Balkan
Matematik Olimpiyatları'na 11
Balkan ülkesi ve 8 misafir ülkeden
toplam 120 öğrenci katıldı.
Ülkeler 6 kişiden oluşan milli
takımları ile yarıştı. 17. Genç
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
Balkan Matematik Olimpiyatında
Türk matematik milli takımı ev
sahibi olduğu için iki takım ile
yarıştı.
Ülkemize çifte Altın madalya
kazandıran Yamanlar Koleji öğrencileri Ahmet İleri ve Ömer Avcı
“Dünya Matematik Olimpiyatında
da ülkemize Altın madalyalar getirmeyi hedefledik. Bunun için
gece gündüz çalışıyoruz.” dediler.
Yamanlar Koleji müdürü Şakir
Ural “Uluslar arası bilim olimpiyatlarında Türkiye’nin kazandığı
381 madalyanın, 118'ini okulumuz
öğrencileri ülkemize kazandırdı.
Türkiye için dünya ile yarışıyoruz.”
dedi.
CİHAN
Gaziantep Üniversitesi 2012-2013 eğitim-öğretim yılı mezunları törenle diplomalarını
aldı. Üniversite Amfi Tiyatroda gerçekleştirilen törende, 4 bin öğrenci mezun oldu.
G
aziantep Üniversitesi
mezuniyet törenine Vali
Erdal Ata, Rektör Prof. Dr.
Yavuz Coşkun, Gaziantep
Ticaret Odası Başkanı Eyüp
Bartık, akademisyenler ile çok
sayıda aile ve binlerce öğrenci
katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Rektör Yavuz
Coşkun, mezuniyet coşkusunu
yaşadıklarını belirterek,
"Gaziantep Üniversitesi artık
30 bin öğrenciyle,
önümüzdeki yıl 32 bin öğrenciyle yurt dışından en fazla
öğrenci alan, 60 ülkeden bin
yabancı öğrencinin bulunduğu, kaliteli eğitimiyle,
kaliteli akademik kadrosuyla,
fizik imkanıyla her alanda
yetkin, uluslararasılaşmış, sesi
sadece Türkiye'de değil
dünyada duyulan bir üniversite haline gelmiştir." dedi.
Mezun olan öğrencilere nasihatlerde bulunan Coşkun,
"Bilgiye, kitaba olan
dostluğunuzu kaybetmeyin.
Sadece sosyal medya veya
küçük araçlarla değil kitaplarla olan dostluğunuzu
muhafaza edin. Bu sizi hayat
yolunda güçlü adımlarla yürümenize her zaman yardımcı
olacaktır." diye konuştu. 40
yıllık bir geçmişi olan bu
üniversitenin 30 bine yakın
öğrencinin eğitim gördüğünü
dile getiren Vali Erdal Ata,
"Uzun süren bir eğitim öğretim
yılını başarıyla tamamladınız
ve diplomalarını alacaksınız.
Ancak asıl hayatın zorlukları
bundan sonra başlıyor. Sizin
gibi üniversitelerimizde yüzlerce, binlerce mezun olan
gençlerimiz var. Onlardan farlı
olabilmek için imkanı müsait
olan gençlerimiz için mutlaka
master doktora yapmaları
gerekir. Eğer yabancı dil
bilmiyorlarsa mutlaka yabancı
dil öğrenmeleri, kısacası kendi
branşlarında kendilerini
geliştirip hayata daha iyi
hazırlanmaları gerekiyor."
açıklamalarına yer verdi.
Mezun öğrenciler adına
konuşan Edebiyat Fakültesi
birincisi Nesil Yalman, emeği
geçen herkese teşekkür etti.
Açılış konuşmalarının ardından başarılı öğrencilere diplomaları verildi. Öğrenciler ant
içerek mezuniyet keplerini
havaya fırlattı.
CİHAN
Esenyurt Arpaşen Derneği'nin
girişimleri ile İstanbul'u gezdi.
Öğrencilerin tur giderlerini Esenyurt Belediyesi karşıladı.
Öğrenciler, Başkan Necmi
Kadıoğlu'na teşekkür ziyaretinde bulundu. Ardahanlı
gençlerin makamında ağırlayan Kadıoğlu, ziyaretten
duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Görüşmede öğrencilere
çeşitli ikramlarda bulundu.
Gördükleri ilgiden memnun
olan öğrenciler, Kadıoğlu'nun
ardından hemşerileri olan Esenyurt Belediye Başkan
Yardımcısı Gürbüz Süleymanoğlu'na uğradı. Süleymanoğlu ile sohbet edip hatıra
fotoğrafı çektirdi. Arpaşenli
öğrenciler, İstanbul gezileri
çerçevesinde Boğaz turu ve
sinema keyfi yaptı. Ayasofya,
Sultanahmet Camisi, Yerebatan Sarnıcı, Galata Kulesi,
Kapalı Çarşı, Çemberlitaş,
Dolmabahçe Sarayı, Topkapı
Sarayı, Rumeli Hisarı, Eyüp
Sultan Camisi, Miniatürk ve İstanbul Akvaryum'a gitti.
CİHAN
Ümraniye Yaz Spor Okulu eğitime başladı
ranşlar futbol,
B
basketbol, voleybol, tenis ve jimnastikten oluşuyor.
Eğitimler, Ümraniye
Belediyesi Hekimbaşı Spor Tesisleri’nde ve Ümraniye
Anadolu İmam
Hatip Lisesi Dudulu
Kapalı Spor Salonu’nda yapılıyor.
Yaz Spor Okulu kapsamında haftanın
bir günü buz pistine
giden çocukların
servis ve kıyafet
(çanta, forma takımları) ihtiyaçlarını da
Ümraniye
Belediyesi
tarafından
açılan Yaz Spor
Okulu eğitime
başladı. Çocuklardan ilgi
gören okul, 5
branşta eğitim
veriyor.
belediye
karşılanıyor. Ümraniye Belediye
Başkanı Hasan
Can, eğitim için
hiçbir fedakârlıktan
kaçınmadıklarını;
alana önemli
katkılar sunduk-
larını belirtti. Can,
çocukların Yaz Spor
Okulu‘nda hem
eğitim aldıklarını hem
de gönüllerince
eğlenerek keyifli bir
yaz tatili geçirdiklerini vurguladı.
CİHAN
12
30 HAZİRAN 2013
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Obezite rahim içi kanserinin, HPV ise
rahim ağzı kanserinin en büyük tetikçisi
İ
stanbul üniversitesi İstanbul Tıp
Fakültesi Kadın Hastalıkları
Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim
Üyesi Doç. Dr .Cem İyibozkurt,
rahim ağzı ve rahim içi kanserinde
erken teşhisin önemli olduğunu
söyledi.
İyibozkurt, “Obezite rahim içi
kanserinin, Human Papilloma
Virüsü (HPV) ise rahim ağzı
kanserinin en büyük tetikçisidir.”
dedi.
Günümüzde kanser tedavisi
konusunda oldukça fazla ilerleme
kaydedilmiş olmasına karşın, yine
de bu hastalığın insan ölümlerinin
başta gelen nedenleri arasında yer
aldığını belirten Doç. Dr .Cem İyibozkurt, " Kanser erken tanısı zor,
tedavisi de kısıtlı olan bir hastalıktır.
Bu nedenle kanserden korunmak
öncelikli yapmamız gerekendir
ancak korunmak kadar önemli
olan diğer konu erken teşhisin
yapılıp doğru tedavinin uygulanmasıdır.
Rahim ağzı ve rahim içi kanserlerinde genel olarak riski arttıran
faktörler, ailede kanserli hasta olması, hiç doğum yapmamış olmak,
cinsel yolla bulaşan hastalıklar
geçirmiş olmak, sigara kullanmak
olarak sıralayabiliriz." ifadelerini
kullandı.
Rahim ağzı kanserlerinin oluşum
nedenlerini aktaran İyibozkurt,
“Cinsel temas yolu ile bulaşan
HPV, rahim ağzı kanserinin en
büyük tetikçisidir.
Human Papilloma Virüsüyle rahim
ağzı kanserinin bağlantısı akciğer
kanseriyle sigara arasındaki bağdan çok daha güçlü.
Şöyle örnek vereceğim, rahim
kanseri olan kadınların kanserli
bölgelerinden örnek almışlar ve
yüzde 99’unda HPV DNA’sına saptanmış. Yani çok net bir şekilde
söyleyebiliyorum ki HPV virüsü
kapmazsanız rahim ağzı kanseri
olmazsınız.” şeklinde konuştu.
HPV virüsünün nasıl bulaştığına
ve belirtilerine değinen İyibozkurt,
“Cilde temas ve cinsel yollarla bulaşan HPV virüsünün, erken
yaşlarda cinsel ilişkiye başlamış
olan, çok partnerli cinsel hayatı
olan veya eşi çok partnerli olan
kadınlarda kanser gelişim riski
yüksektir.
Bu virüs alındığında genital
siğillere neden olabilir, herhangi
bir lezyona neden olmadan sessiz
olarakta kalabilir HPV virüsünde
unutulmaması gereken en önemli
konu rahim ağzındaki hücrelerde
değişikliklere neden olarak rahim
ağzı kanserine yol açtığıdır.” dedi.
Rahim içi ve rahim ağzı kanserlerinin farklı iki kanser türü
olduğunu söyleyen İyibozkurt,
“Rahim içi kanseri gelişmiş ülkelerde en sık görülen üreme organ
kanseridir.
Rahim ağzı kanserinin en büyük
tetikçisi HPV virüsüyken Rahim içi
kanseri için en önemli risk faktörü
ise şişmanlıktır. Bu kanser kilolu
bayanlarda sık görülür.
Havuz suyu göz
e n fe ks i yo n l a r ı n a
neden olabilir
Yaz aylarında alerjik göz hastalıklarında bir artış
gözlemlendiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ümit Kaplan, havaların ısınması ile birlikte deniz ve havuz suyu kaynaklı doğabilecek
mikrobik göz hastalıklarına karşı özellikle dikkatli olunması konusunda vatandaşları uyardı.
Y
aygın olarak alerjik veya
bakteriyel bir enfeksiyon
sonucu oluşan konjonktivit (korneayı saran zarın iltihaplanması) hakkında bilgi veren Dr.
Ümit Kaplan, tedavide erken
teşhisin önemli olduğunu belirtiyor.
Göz yüzeyini nemlendirmeye
yarayan maddeler salgılayan ve
gözün beyaz kısmını ince bir zar
gibi kaplayan tabakanın iltihaplanması sonucu konjonktivit
oluştuğunu bu iltihaplanma
sonucunda bu tabakanın içinde
bulunan ince damarlar belirginleşir ve göz kızarıklığı meydana
geldiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ümit Kaplan, enfeksiyonun sürdüğü ilk
on günlük süreçte bulaşma
tehlikesi bulunan rahatsızlığın,
direkt temas veya hastanın
temas ettiği eşyalarla bulaşabileceğini de söyledi.
Ayrıca solunum yoluyla da bulaşabilen konjonktivit, ailede
rahatsızlığı taşıyan bir kişi var
ise ortak kullanılan havlular,
sarılma, tokalaşma sonucu da
bulaşma olabileceğini kaydeden Göz Hastalıkları Uzmanı
Op. Dr. Kaplan, "Yüzme havuzları da enfeksiyon etkenlerinin
bulaşmasında önemli bir faktördür.
Havuz suyunun yeterince klorlanmaması mikropların üremesine zemin hazırlar, alerjik
bünyesi olan kişiler ise suya
karıştırılan dezenfektan ilaçlardan dolayı etkilenebilir. Bu sebeple hasta kişinin özellikle
Bunun dışında doğum yapmamış
ve hiç gebe kalmamış kişilerde de
sık görülür. Ayrıca erken adet
gören ve geç menopoza girenlerde
daha sık ortaya çıkar.
toplu kullanıma açık havuzlara
gitmemesi gerekir. Hastalık
önce bir gözde başlar ve diğer
göze geçer.
Konjonktivit birçok hastada ilerleyerek gözde membran
oluşumuna ve daha sonra da
şeffaf kornea tabakasının bulanıklaşmasına yol açabilir."
diye konuştu.
karşılaşılan belirtiler, ağrı,
akıntı, kızarıklık, kaşıntı, bulanık görme, ışığa karşı aşırı
hassasiyet, yaşarma, çapaklanma ve batmadır.
Rahatsızlık, alerjik bir reaksiyona bağlı olarak meydana
gelmişse tedavide anti alerjik
göz damlaları, bakteriyel sebeple oluşmuş ise antibiotik
damlalar kullanılır.
Konjonktiva iltihabının genellikle görmeyi engellemediğini
anlatan Kaplan, şöyle devam
etti:
Konjonktivitin diğer çeşitleri de
mevsimsel alerjik konjonktivitdir. Bu rahatsızlık yılın belli
dönemlerinde ortaya çıkar.
"Fakat rahatsızlık verici bir
durum yaratır. Kişinin konjonktivit başlar başlamaz doktora
başvurması ve hastalık
süresince kontrol altında olması
gerekir. Konjonktivitte en sık
Genellikle hafif seyreder fakat
polen sezonlarında şikâyetler
şiddetlenir. Pereniyal alerjik
konjonktivit ise hafif seyreden,
yıl boyunca sürer."
CİHAN
Elma birçok hastalıkla savaşıyor
apılan araştırmalar, elma suyuY
nun antioksidan özelliği ile
birçok hastalık riskine karşı koruma
Bunların dışında şeker hastalarında ve hipertansiyonlu hastalarda rahim içi kanserinin görülme
olasılığı bu hastalığı olmayanlara
göre daha fazladır bu hastalık
daha çok metobolik sendromlara
bağlıdır” şeklinde konuştu.
sağladığını ortaya koyuyor. Elma
suyu içeriğindeki, demir, protein, C
ve E vitamini ile birçok hastalığa
karşı kalkan görevi görüyor. Antioksidan özelliği sayesinde oksidatif
stresi engelleyen ve toksik maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı
olan elma suyu, içerdiği mineraller
ile yaşlanmaya karşı da koruma
sağlıyor.
Rahim içi kanserini belirtilerine de
değinen İyibozkurt, “Uzun
kanama, sık adet ve adet arası
kanamalar ve Menopoz sonrası
dönemde kanamaların tekrar
başlaması rahim içi kanserinin
bulgusu olabileceğini” sözlerine
ekledi.
GÜNDE BİR BARDAK İÇİN
Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi Beslenme ve
Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, stres ve yaşlanma
süreci ile birlikte hızlanan hastalık
risklerine karşı günde bir bardak
İyibozkurt, Rahim ağzı ve rahim içi
kanserinin ciddi ancak erken
teşhisle önlenebilir bir hastalık
olduğunu belirtti.
CİHAN
elma suyu içilmesi gerektiğini belirtti. İnanç, “Elma ve elma suyu
içerdiği mineral ve vitaminler açısından yoğun antioksidan özelliğine
sahiptir. Elmadaki C ve E vitaminleri
yaşlanma ve yaşlanmaya eşlik eden
birçok kronik hastalıkla mücadelede
iyi bir savaşçıdır” şeklinde konuştu.
AKTİOKSİDAN ÖZELLİĞİ VAR
Elma suyunun çevresel faktörlerden
kaynaklanan toksinlerden vücudu
arındırmak için kullanılabileceğini
ifade eden İnanç, kalp damar
hastalıkları, prostat kanseri ve felç
riskini elma suyu içerek azaltılabileceğini vurguladı. İnanç ayrıca elma
suyunun alzheimer ve demans gibi
beyin fonksiyonlarını etkileyen
hastalıkları da büyük oranda önlediğini söyledi.
AA
Anadolu ve Karadeniz'de sıcaklıkla daha da artıyor, Ankara'dan
Malatya'ya kadar 36-37'lere çıkacak, Güneydoğu ise 45 dereceye
yaklaşacak ancak gelecek hafta sıcaklıklarda 4-5 derece düşüş
var, bu düşüş batıda Pazar günü yağışla birlikte başlayacak.
İstanbul'da poyraz gölgede serinlik veriyor, hava da çok güneşli değil, beyaz bulutlar var. Pazar günü yağmur geliyor ve
sıcaklık 25 dereceye inecek. Ankara güneşli, gölgede 37 derece ama pazar günü yağmur olasılığı yüksek. İzmir'de 2 gün daha
çok yüksek olan sıcaklık, Pazar günü havanınn bulutlanmasıyla 4 derece azalacak. Bursa hafif yağmurlu 30, Adana 33
derece. Marmara yine parçalı bulutlu ve rüzgarlı, sıcaklık 26-30 derece. Tatil günü ise yağmur ve hava serinliyor. Pazar günü
Trakya ve Çanakkale'de sabah başlayacak sağanak yağış, akşam Sakarya’ya kadar ulaşacak. Hissedilen sıcaklık 21-23 lere
inecek. İç Anadolu'da bu 3 gün çok daha kavurucu sıcakların etkisinde geçecek. Sıcaklık hafta sonu Eskişehir-Konya, Nevşehir arasında 36-38, Kayseri'de 35 dereceye çıkacak ama Pazar günü Eskişehir tarafına yaz yağmuru gelebilir. Ege'de sıcaklıklar çok yüksek olsada, Kuşadası, Bodrum ve Marmaris, hızı saatte 40 km'ye çıkan rüzgarla serinleyecek. Sıcaklık Muğla'da
35, Denizli'de 39, Çeşme'de 35, Bodrum'da 34 derece. Pazar günü ise aynı Marmara'daki gibi hava bulutlanacak. Akdeniz'de
özellikle Alanya-İçel arasında yüzde 80'i bulan nem oranı, fazla hareket edildiğinde, aşırı terlemeye ve bareberinde sıcak
çarpmalarını neden olabilir. Bölgede hissedilen sıcaklık 35-36 derece. Güneydoğu'da ise sıcaklık hafta sonu 45'e dayanacak.
Doğu Anadolu da çok sıcak günler geçiriyor, Erzurum hafta sonu 30'u görecek, Malatya ise gölgede 36-37, sadece Kars-Ardahan hafif yağmurlu. Karadeniz sahillerinde rüzgar hafif serinlik versede, sıcaklık daha da artıyor, Bolu 34, Samsun 29, Trabzon 27 derece. Pazar günü ise Batı Karadeniz’de yağmur var.
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
30 Haziran Pazar
26
Rüzgar
14
19
Bugün
30 Haziran Pazar
Nem
%63
38
Rüzgar
13
14
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
30 Haziran Pazar
Nem
% 76
32
Rüzgar
22
22
Bugün
30 Haziran Pazar
Nem
% 96
32
Rüzgar
20
22
Nem
% 72
30 HAZİRAN 2013
Turizm
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Mısır
turizmi
gösteri
dinlemiyor
M
ısır'ın Sina Yarımadası'nda yer
alan dünyaca ünlü turistik
Şarm eş-Şeyh şehri, 30 Haziran'da
yapılması planlanan gösterilere rağmen turist akınına uğruyor. Şarm eşŞeyh'in en gözde tatil
mekanlarından olan Naama Körfezi
Plajı, ılık suyu, deniz kıyısına paralel
tarihi çarşıları, mangrov ağaçlarıyla
süslenmiş parkıyla özellikle Avrupa'dan gelen turistlerin yoğun ilgisiyle
karşılaşıyor. Rengarenk balıklar ve
mercanlarla bezenmiş denizin en
çok vakit geçirdiği yer olduğunu
söyleyen İngiliz turist Geraldine
(40), Mısır tarihine olan ilgisi
dolayısıyla, 21 yıldan beri tatillerini
bu ülkede geçirdiğini belirtiyor.
Geraldine, "Mısır'da İskenderiye
dışında gitmediğim yer kalmadı.
Mısır'ın havası, insanları her zaman
ilgimi çekmiştir" şeklinde duygularını dile getiriyor. İsveçli Wendy ise
ülkesinde havanın çok fazla soğuk
olduğunu, Mısır'ı, havasının sıcaklığı ve tabiat güzelliklerinden dolayı
tercih ettiğini dile getiriyor. Naama
Körfezi Plajı çalışanlarından Mustafa
Seyyid, her gösteriden sonra turizm
sektörünün olumsuz etkilendiğini
belirterek, "Gösterilerin merkezindeki yer genellikle Kahire oluyor.
Şarm eş-Şeyh başkente uzak olmasına rağmen olaylardan, bulunduğumuz bölgenin de
etkilenmesinden endişe ediyoruz"
diye konuştu.
AA
13
TKDK, kırsal turizm
desteklerini anlattı
Sığacık Kalesi
2 8 4 ev l e b i r l i kt e
t u r i z m e a ç ı l ı yo r
K
aleiçi, projenin tamamlanmasıyla
birlikte içinde bulunan 284 evle
birlikte turizme açılıyor. Her ev, iki
yatak kapasitesiyle yaklaşık 600
yataklı bir tatil köyüne dönüşüyor.
Kaleiçi’nde yaşayan bin 500 kişi, turizm personeli oluyor. İzmir Seferihisar
Belediye Başkanı Tunç Soyer,
"Dünyanın en otantik tatil köyü
Sığacık Kaleiçi evleri olacak. Dünyada
eşi benzeri olmayan, hayatla, tarihle iç
içe gerçek bir tatil köyünü hayata
geçiyoruz." dedi. İzmir Valiliği İl Özel
İdaresi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve
Seferihisar Belediyesi ortaklığında
gerçekleşecek Sığacık Kaleiçi Sokakları
Sağlıklaştırma Projesi Sığacık’ta
tanıtıldı. Seferihisar Belediye Başkanı
Tunç Soyer, Büyükşehir Belediyesi Fen
İşleri Daire Başkanı Fazıl Üçler, Fen İşleri Daire Başkanlığı çalışanları, Kerte
İnşaat Alan Sorumlusu Serkan Öğe
Kaleiçi Şadırvan Altı Meydanı’nda
gerçekleştirilen toplantıda projeyi
Kaleiçi yaşayanlarıyla paylaştı ve
halkın merak ettiği sorulara cevap
verdi. Toplantıda proje kapsamında
Kurulduğu zamandan beri 500 yıldır içinde hayatın devam ettiği sayılı kalelerden
biri olan Sığacık Ka lesi, kendine özgü
kültürel yapısıyla birlikte yenileniyor.
cephe giydirmeleri, çatısı olmayan
evlere çatı yapımı, güneş enerjilerini
çatıya gizleme, elektrik ve telefon hatlarını yeraltına alınması, altyapı içme
suyu kanalizasyon hatları yenilenmesi
ve mevcut parke taş kaldırılarak alanın
dokusuna uygun doğal taş yol düzenlemesi yapılacağı açıklandı. Yapılan bu
çalışmalarda için Kaleiçi yaşayanlarından herhangi bir ücret talep edilmeyecek. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç
Soyer, ilçede günübirlik turizmin yanı
sıra küçük ölçekli turizm ve ev pansiyonculuğu geliştirmek üzere bir proje
hazırladıklarını belirterek, ev pansiyonculuğu yapmak isteyen bölge
halkına destek sağlayan bir sistemi devreye sokacaklarını anlattı. Sığacık
Kalesi’nin içinde 284 ev bulunduğunu
dile getiren Soyer, evlerin sit alanı olması nedeniyle yıllardır bakım ve
onarımının yapılamadığı söyledi.
Bunun için öncelikle evlerin restorasyonu ile ilgili bir proje hazırlatıp, Anıtlar
Kurulu’ndan onay aldıklarını ve ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle
protokol yapılarak uygulaması için fi-
T
nansman sağlandığını belirten Soyer,
şu bilgileri verdi: "284 evi bir tatil
köyüne dönüştüreceğiz. Her evin 1
odasını turizme açmayı hedefliyoruz.
284 odalı bir tatil köyü gibi bir bütün
olarak Kaleiçi’nin pazarlama organizasyonunu yapacağız. Ev sahiplerine istenen konfor standartlarına ulaşılması
için yapacakları yatırımda rehberlik
yapacağız, turizm hizmeti ile ilgili
eğitim programları uygulayacağız.
Cephe ve restorasyon çalışmaları
kasım ayı içerisinde tamamlanmasını
planlıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanımız Aziz Kocaoğlu’na, Fen İşleri Daire Başkanımız ve çalışanlarına
ayrıca İzmir Valiliği İl Özel İdaresi’ne
de bizimle yaptıkları ortaklık için çok
teşekkür ediyorum." Her evin iki yatak
kapasitesiyle yaklaşık 600 yataklı bir
tatil köyüne dönüşeceğini söyleyen Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer,
"Dünyanın en otantik tatil köyü
Sığacık Kaleiçi evleri olacak.
Kaleiçi’nde yaşayan 7’den 70’e yaklaşık
bin 500 kişi de turizm personeli olacak.
CİHAN
arım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Nevşehir'in Ürgüp
ilçesinin tarihi konakları, peribacaları ile süslü
eşsiz güzellikteki vadileri ve kiliseleri ile dünyaca
ünlü turistik beldesi Mustafapaşa’da kırsal turizm
destekleri anlatıldı. TKDK Nevşehir İl Koordinatörü Murat Asiltürk başkanlığındaki İletişim Uzmanı Volkan Işık, Ödeme Talep Uzmanı Mustafa
Özkan ve Proje Kabul Uzmanı Taner Karacan’dan
oluşan heyet tarafından yapılan bilgilendirme
toplantısına, belde Belediye Başkanı Levent Ak ve
çok sayıda turizmci katıldı. TKDK Nevşehir İl Koordinatörü Murat Asiltürk, Kapadokya’nın
merkezinde yer alan Nevşehir’in turistik belde ve
köylerinde kırsal turizm açısından büyük bir
potansiyeli olduğunu söyleyerek, TKDK olarak kırsal turizme de büyük destek verdiklerini açıkladı.
Mustafapaşa Belediye Başkanı Levent Ak ise
toplantıda yaptığı konuşmasında “Kapadokya’nın
en büyük açık hava müzesine sahip beldenin
tarih, doğa ve kültür değerlerini kapsayan çok
sayıda varlığa sahip olduğunu kaydetti. Ak, “36
kilise, 6 yeraltı şehri, Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu’nca tescili yapılmış 140, henüz
tescili yapılmamış 250 olmak üzere toplam 390
adet tarihi konağa sahibiz. Tescili yapılmış konaklardan başkanlığa seçildiğim günden bu yana,
36 adet konağın restorasyon projesini Anıtlar Kurumu’ndan onaylattık. Bunlardan 20’sinin
restorasyon çalışmalarını tamamladık. Kalan 16
konağın ki ise devam ediyor. Yine yaptığımız çalışmalarla mülkiyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na
ait olan tarihi kiliselerin tahsisini belediyeye
kazandırdık. Restorasyonlarına başladığımız
Aynikola kilisenin restorasyon çalışmaların
bitmesiyle birlikte Mustafapaşa, Kapadokya’nın
en büyük açık hava müzesi haline geldi.” dedi.
CİHAN
Türkiye son 5 yılda Rus turist sayısı en az artan ikinci ülke oldu
us turistlerin ziR
yaret ettiği
ülkeler sıralamasında en yakın
rakipleri Mısır ve
Çin'in bile çok
önünde olan
Türkiye, en popüler
25 tatil ülkesi içinde
son beş yılda ağırladığı Rus turist
sayısı en az artan ikinci ülke oldu.
Rusya'daki turizm
verileri, Rus turistler
arasında en popüler
tatil ülkeleri sıralamasında
Türkiye'nin yıllardır
birinciliği kaptırmadığına, ancak
turist sayısındaki
artışta birçok
ülkenin çok
gerisinde kaldığına
işaret ediyor. Komsomolskaya Pravda
gazetesi, Rus turistlerin son beş yıldaki
tatil seçeneklerini
mercek altına aldı.
Buna göre turizm
amacıyla yurt dışına
çıkan Rusya vatandaşlarının sayısı
2007-2012 döneminde 9,3 milyondan 15,3 milyona
yükseldi. Bu sene
bu rakamın 20 milyona yaklaşacağı
tahmin ediliyor. Bu
yılın ilk çeyreğinde
yurt dışına çıkan
Rusyalı turistlerin
sayısı geçen senenin
aynı dönemine göre
yüzde 18 artarak 3
milyon 315 bin
kişiye yükseldi.
Rusyalı turistlerin
ziyaret ettiği ülkeler
sıralamasında en
yakın rakipleri Mısır
ve Çin'in bile çok
önünde olan
Türkiye, en popüler 25 tatil
ülkesi içinde son beş yılda
ağırladığı Rus turist sayısı en
az artan ikinci ülke (Ukrayna'dan sonra) olarak da göze
çarpıyor. Çin ve Finlandiya'da ise bu dönemde
Rusyalı turist sayısı sırasıyla
yüzde 22 ve yüzde 27 azaldı.
2007 yılında Türkiye'yi 1 milyon 923 bin Rusyalı turist ziyaret ederken, bu rakam 2012
yılına gelindiğinde yüzde 31
artarak 2 milyon 516 bine
yükseldi. Mısır'a giden
Rusyalı turist sayısı aynı
dönemde yüzde 52, Yunanistan'da yüzde 183, İspanya'da yüzde 149, İtalya'da
yüzde 71, Dominik
Cumhuriyeti'nde yüzde 1075,
Tayland'da yüzde 281, İsrail'de yüzde 387, Kıbrıs'ta
yüzde 170 arttı.
AA
İHALE İLANI
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN
TAŞINMAZ SATIŞI YAPILACAKTIR
Mülkiyeti Belediyemize ait ve aşağıda özellikleri belirtilen taşınmazın satışı işinin ihalesi yapılacaktır.
1) Encümen Kayıt No: 1154
2) Taşınmaza Dair Bilgiler:
a) İli: İstanbul
b) İlçesi: Kartal
c) Cinsi: Arsa
d) Pafta No: --e) Ada No: 8655
f) Parsel No: 4
g) Yüzölçümü: 443,77 m2
h) Satılacak Hisse Oranı: Tamamı
i) Halihazır: İşgalli
j) İmar Durumu: Taks: 0.20-0.40 Kaks: 0.75 H: Serbest Konut Alanı
k) Vakfiyesi Olup Olmadığı: Yok
I) Adres (Cadde-Sokak-No) : Yakacık Mah.Yakamoz Sok.
3) Muhammen Bedeli
: 266.262.-TL
4) Geçici Teminatı
: 7.987,86.-TL
5) İştirak Teminatı
: 26.626,20.-TL
6) İhale Tarihi ve Saati
: 10 Temmuz 2013-12.00
7) İhalenin Yapılacağı Yer : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Encümen Salonu Saraçhane/İstanbul
8) İhale Usulü
: Fonlar İhale Yönetmeliğinin 38. maddesine istinaden Açık Teklif Usulü
9) İhale Şartnamesi
: Mesken Müdürlüğü'nden satın alınabilir ya da aynı yerde ücretsiz görülebilir.
Fuatpaşa Cad.No:66 Mercan/İSTANBUL
Tel: 0212 455 33 30
Fax: 0212 449 51 07
10) Şartname Bedeli
: 175.-TL
11) İhaleye katılmak isteyenlerden istenen belgeler:
a) Nüfus cüzdan sureti ve ikametgah belgesi yada T.C. Kimlik Numaralarını ihtiva eden "Nüfus Cüzdanı",
"Sürücü Belgesi" veya "Pasaport" ibrazı (Gerçek Kişiler)
b) 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nda Belirtilen Geçici Teminat ve İhale İştirak Teminatı
c) Vekaleten katılınması halinde Noter Tasdikli Vekaletname
d) Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren ihale tarihi itibariyle son bir yıl içerisinde düzenlenmiş noter
tasdikli imza sirküleri (Tüzel Kişiler)
e) Mevzuatı gereği tüzel kişiliğin siciline kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ihale tarihi
itibariyle son bir yıl içerisinde alınmış, tüzel kişiliğin sicile kayıtlı olduğuna dair belge (Tüzel Kişiler)
f) Yabancı istekliler için Türkiye'de gayrimenkul edinilmesine ilişkin kanuni şartları taşımak ve Türkiye'de
tebligat için adres beyanı
g) Ortak katılım olması halinde Ortaklık Beyannamesi
h) Gayrimenkul satın alınmasına ilişkin Ticaret Sicilinden Alınmış Yetki Belgesi (Tüzel Kişiler)
ı) Yabancı isteklilerin sunacakları yurtdışında düzenlenmiş her türlü belgenin Türkiye Cumhuriyeti
konsolosluklarınca tasdik edilmiş veya apostil şerhini havi olması gerekmektedir.
12) Nüfus Cüzdan sureti ve ikametgah getirmeyen gerçek kişiler, kimlik paylaşım sistemi kayıtlarının teyidi
için ihale saatinden önce Encümen Müdürlüğü'ne (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kemalpaşa Mah.
Şehzadebaşı Cad.No:25 34134 Fatih/İSTANBUL) başvurmaları gerekmektedir.
13) İhaleye katılmak isteyenlerin, ihale saatinden önce ihale şartnamesini incelemeleri ve tekliflerini de
şartnamede belirtilen şartlar çerçevesinde vermeleri gerekmektedir.
NOT: Bu işle ilgili daha önce yayımlanan ilanımız geçersizdir.
İLAN OLUNUR.
BASIN TASHİH:39448/www.bik.gov.tr
T.C.
BÜYÜKÇEKMECE 2. İCRA DAİRESİ
TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI
2012/2844 ESAS
Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup:
Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin % 50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; Şu kadar
ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin % 50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan
alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini
geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna
kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda
birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar
elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin
alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin
bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla
dairemize başvurmaları ilan olunur.
1. İhale Tarihi : 18.07.2013 günü, saat 10.00-10.05 arası
2. İhale Tarihi : 08.08.2013 günü, saat 10.00-10.05 arası
İhale Yeri
: GÜZELYURT MAH.MUSTAFA KEMAL CAD.N:7 DURAN OTOPARKI
ESENYURT
Takdir Edilen
No Değeri TL. Adedi KDV
Cinsi (Mahiyeti Önemli Nitelikleri)
1 13.000,00
1
% 18
34 BE 1294 Plakalı, HYUNDAI STAREX, Beyaz Renkli, 2006 Model,
Muhtelif Çizik ve Vurukları-Çürükleri Olan Açık Kasa Kamyonet
BASIN:40006/www.bik.gov.tr
T.C.
BÜYÜKÇEKMECE 3. İCRA DAİRESİ
TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI
2013/2244 ESAS
Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup:
Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin % 50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; Şu kadar
ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin % 50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan
alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini
geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna
kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma
gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden
yasal oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği
takdirde, şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı
dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur.
1. İhale Tarihi : 17.07.2013 günü, saat 12.20-12.25 arası
2. İhale Tarihi : 02.08.2013 günü, saat 12.20-12.25 arası
İhale Yeri
: Duran Otopark, Güzelyurt Mah.Mustafa Kemal Cad.No:7 Esenyurt/İstanbul
Takdir Edilen
No Değeri TL. Adedi KDV
Cinsi (Mahiyeti Önemli Nitelikleri)
1
7.000,00
1
Yasal Oran
34 DM 0398 Plakalı, 2005 Model, TATA Marka, Gri Renk,
Anahtar Ruhsat Yok, Muhtelif Çizik ve Paslar Mevcut, Arka
Camı Kırık, Tavanı Ezik, İki Sıra Koltuklu, Yandan Camlı
Pikap
BASIN:40005/www.bik.gov.tr
14
Magazin-Tv
30 HAZİRAN
2013
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
2 milyon TL'lik
borç açıklaması
Sahnelere 'Yarım'la dönüyor
Tatlıses, Erbil Uluslararası Konut Fuarı'nın açılışına katıldı.Tatlıses:
"Yarım ismini vereceğim kasetimi üç ay sonra piyasaya sunacağım, ilk konSanatçı
serimi de Erbil'de vereceğim" dedi.
nlü yapımcı Gani Müjde'nin 2 milyon TL'lik borcunu
Ü
ödeyemediği ve bu sebeple icralık olduğu iddia edildi.
Müjde, çıkan haberlerin ardından yazılı bir açıklama yaptı.
Erbil Uluslararası Konut Fuarı'nın açılışı, Irak
Kürt Bölgesel Yönetimi (İKBY) hükümet
Sözcüsü Sefin Dizai, Erbil Valisi Nevzat
Hadi ve sanatçı İbrahim Tatlıses tarafından yapıldı.
İşte o açıklama:
Bugün çeşitli gazetelerde yayınlanan "Gani Müjde'ye 2 Milyon
Liralık İcra Şoku" haberlerine istinaden, Söz konusu olan borç
Gani Müjde'ye değil Show Tv'ye aittir. Show Tv uzun yıllardır
yapımcılara alacaklarını faktoring firmaları ile yaptığı anlaşmalara uygun olarak verdiği senet ve çeklerle ödemekte ve
yapımcı firmaları da bu borcunun kefili olarak göstermekteydi.
TMSF süreci ile ödemeler geçici olarak durdurulunca Faktoring
firmaları tedbir olarak bu icra işlemine başvurmuştur. Show
Tv’nin yeni sahibi Ciner Holding Show Tv'yi borçları ile birlikte
satın aldığından çok kısa bir süre içinde çözülecek olan bu dava
sonucunda Gani Müjde'nin kefaleti de sona ereceğinden bu
durum da ortadan kalkacaktır. HABER MERKEZİ
Asena yaz tatilini
Monte Carlo'da
geçirecek
nlü oryantal Asena'nın yaz tatili
planında kimselere yer yok.
Ü
Ünlü oryantal”Herkesin tatil yaptığı
yerde tatil yapmak istemiyorum”
diyor.Bir alışveriş merkezinde rastladığımız Asena, “Ege tarafında tatil
Tatlıses burada, Zaho'da inşa edeceği
bin 628 konutluk projesinin tanıtımını
da gerçekleştirdi.
İlk defa göğsünü gere gere bir
projeye el attığını söyleyen
Tatlıses, "Bugüne kadar yaptığım işleri, ağzıma bile
almak istemiyorum.
Çünkü resmen kullanıldım,
aldatıldım. Yapılan projelerde
imzam vardı ama kendim yoktum. Bir adam, sürekli beni
kandırdı. Adam yalancının teki
çıktı. Ben vurulduktan sonra
sevenlerimi kullandı. Bana
bir yardımı dokunmadı.
Herkes o kişiyi
tanıyor,
kim
olduğunu, ne
olduğunu biliyor"
diye konuştu.
yapmayacağım bu yıl. Monte Carlo'da yapmayı düşünüyoruz
sevgilimle. Herkes Ege tarafında
oluyor.
Irak halkından özür diliyorum" diyen
Tatlıses, "Bundan sonraki projeler benimdir. Bu saatten sonra Irak halkı, en güzeline
layıktır. Biz de en güzelini yapmaya çalışıyoruz. Bütün gayretim budur" ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ
"
Herkesin olduğu yerde olmak istemiyorum. Sevgilimin ismini söylemek istemiyorum. Aşkımı gizli
yaşamak ve göz önünde olmak istemiyorum” dedi.HABER MERKEZİ
Yağmur Ünal yapımcılığa soyundu
ÜRKAN ŞoraY’la Cihan Ünal�ın kıT
zları Yağmur Ünal, yapımcılığa
soyundu.Yasemin Arslan'la birlikte
Tokyo Medya isimli bir şirket kuran
Ünal'ın ilk işi ise ‘Çılgın Teyzeler’yarışması oldu. Programın ilk bölümü, 1
Temmuz Pazartesi günü seyirciyle
buluşacak.
Ağlatan F
film vedası
inalin ardından birbirlerine
sarılarak vedalaşan oyuncular,
gözyaşlarına hakim olamadı.Kanal
D'nin izlenme rekorları kıran dizisi
‘Kuzey Güney’,ekrana veda etti. Ekip,
final bölümünü Çubuklu 29 adlı
mekânda düzenlenen veda yemeğinde izledi. Finalin ardından birbirlerine sarılarak vedalaşan oyuncular ve set
çalışanları, gözyaşlarına hakim olamadı. HABER MERKEZİ
Star TV'de yayınlanacak yarışmada 50 yaş üstü altı kadın, sekiz
hafta boyunca sekiz ülke gezecek. Her hafta çekişmeleri
yarışmalar düzenlenecek ve
bir kişi elenecek, elenen
kişinin yerine de yeni bir
yarışmacı gelecek. Sekiz
haftalık maratonun sonunda birinci olan ‘teyze',
büyük ödülü almaya hak
kazanacak.
Azra Akın'a
müstakbel
kayınvalideden
onay!..
Yağmur Ünal'ın yapımcılığında çekimlerine
başlanan ‘Çılgın Teyzeler’de
yarışmacılar önce Vietnam'a, ardından Kamboçya
ve Tayland'a
götürüldü.HABER
MERKEZİ
1 yıl boyunca Kıvanç Tatlıtuğ’la
1Akın,
dört kez ayrılıp barışan Azra
aradığı mutluluğu sonunda
Kanal D 20:00
Atv 20:00
Hızlı ve Öfkeli: Tokyo Yarışı
Ben Bilmem Eşim Bilir
IZLI VE ÖFKELİ:TOKYO YARIŞI
H
Mutsuz bir yaşamın orta yerinde
filizlenen tek umut Sean Boswell
için yasa dışı sokak yarışlarıdır.
Tüm çevresinden yabancılaştığı
bir düzen içinde yaşayan Sean, bu
yarışlarda sık sık kazalarla karşı
karşıya gelmeye alışmıştır. Ancak
annesi onun hapse girmesinden korkar. Bu yanlış bir fikirdir
çünkü bu bambaşka kültürde, yabancı olmak hissi perçinlenir...
06:10Kendine İyi Bak
07:00Portreler
07:45Ana Haber
08:50Kahkaha
Makinesi
09:15Renkli Türkçe
09:55Cine Cafe
10:40Basketbol
11:30Türk Filmi
13:153. Sayfa
14:05Kendine İyi Bak
15:30Dizi Magazin
16:05Portreler
17:10Kaptan
18:45Ana Haber
19:40Yabancı Sinema
21:55Yabancı Sinema
23:40Uzun Lafın Kısası
07:00Yerli Dizi
08:00İki Aile
10:00Nedir Ne
Değildir
12:00Süper StarLife
14:00Tülin Şahin ile
Moda
15:00En Güzel Bölüm
15:00Yerli Dizi
17:00Yerli Dizi
18:30Star Haber
19:30Survivor Minik
Kahramanlar
20:00Survivor
23:30Bir Erkek Bir
Kadın
ört çiftin kıyasıya yarıştığı
D
programda, çiftlerin birbirlerini ne kadar tanıdıkları eğlenceli bir şekilde ekrana geliyor.
Yarışma üç farklı etaptan
oluşuyor: İlk etapta bayanlar
iddia masasında oturuyor ve eşlerine verilen görevleri yapıp yapamayacaklarıyla ilgili tahminler yürütüyor. İkinci etapta
ise baylar iddia masasına otuyor ve bu kez onlar eşleri
hakkında çıkan görevler için tahminler yapıp, kararlar
veriyorlarlar. ..
06:30Avrupa Yakası
09:00Selena
10:50Yahşi Cazibe
13:00Dizi TV
13:15Adanalı
14:50Çocuklar Duymasın
16:50Yağmurdan
Kaçarken
19:00Hafta Sonu Ana
Haber
20:00HIZLI VE
ÖFKELİ:TOKYO
YARIŞI
22:00A Takımı
08:00Erken Baskı
11:00Gülhan'ın
Galaksi Rehberi
12:00Erkan Tan'la
Başkentten
14:008. Etap
15:00Her Pazar Açıkça
16:45Sınavdır Geçer
18:30Hafta Sonu
Haberleri
19:00Hava Durumu
19:05Spor Bülteni
19:15ÖTV
20:15Çete
22:45Telegol
Star 20:00
Survivor
azanmak için savaşacaklar.
K
Ekranların izlenme rekorları
kıran yarışması Survivor’da macera devam ediyor.
Survivor Ünlüler – Gönüllüler’in
ünlü yarışmacıları;
Gazeteci Nazenin Tokuşoğlu,
oyuncu Cengiz Coşkun, manken
Irmak Atuk, milli futbolcu Ümit
Karan ve oyuncu Dağhan Külegeç, ünlü fotoğrafçı Bennu
Gerede, DJ Doğukan Manço, Erhan Yavuz'un ve Brezilyalı
model Larissa Gacemer da Panama'da açlıkla, vahşi doğayla
ve rakipleriyle mücadele edecek...
06:00Çocuk Kulübü
06:30Omuz Omuza
07:00Akıllı Köpek
09:15Güle Güle
11:15Evim Şahane
13:15Yalan Dünya
15:10Arka Sokaklar
17:00Merhamet
19:00Ana Haber
Bülteni
19:50Spor
20:00Ben Bilmem
Eşim Bilir
23:15Sinema
01:30Kayıp Şehir
03:00Evim Şahane
06:00Güne Başlarken
08:40Ekonomi Grafik
08:45Lifestyle
08:502 Dakikada Bilim
08:55Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi
Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi
Piyasalar
10:20Spor
10:30Haber Merkezi
10:35Ekonomi
Piyasalar
10:40Spor
buldu.Tatlıtuğ'dan ayrıldıktan
sonra geçen günlerde yanında bir
erkekle Gezi Parkı eylemlerinde
yürüyüş yaparken görüntülenen
Akın, gazetecilerin "Beyefendi
sevgiliniz mi?" sorusuna "Evet"
diyerek ilişkisini onaylamıştı.
GMall Spor Salonu'nda tanıştığı
Atakan Koru'yla iki aydır birlikte
olan Akın, geçen hafta sevgilisiyle
birlikte Keşan'a düğüne
gitti.Anne-babası Keşan'ın sayılı
aileleri arasında yer alan Koru'nun akrabasının düğününe
katılan Akın'a gece boyunca gelin
ve damattan daha çok ilgi
gösterildi.HABER MERKEZİ
30 HAZİRAN 2013
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Antalya'da 5 yıl çok doğru işler yaptık
Karaman şampiyonluk
için bizde çok iddialıyız
Medical Park Antalyaspor'un teknik direktörü
olarak 5 yılda önemli işler yaptıklarını belirten
teknik direktör Mehmet Özdilek, yaptıklarından
sonra ayrılığın kaçınılmaz olduğunu söyledi.
H
Trabzonspor Futbol Genel Direktörü Ünal Karaman, rakipleri ne kadar şampiyonluk için iddialıysa kendilerinin de en az onlar kadar iddialı olduklarını söyledi.
aftalık haber dergisi Aksiyon'dan Behram Kılıç'a
konuşan Mehmet Özdilek, "Antalyaspor’u 5 yılda
çok doğru bir yere getirdik. Ekonomik güç yoktu. Ayrılık
kaçınılmazdı. 5 yıl çok iyi çalıştık. Başkanla, ikimizde birbirimizin görüş sahasına girmedik. 5 yılda Antalyaspor’u
hangi noktaya getirdiğimizin kararını kamuoyu vermeli.
2008’de gittik, kurumsallaşma adına, planlama adına,
oyuncu izleme adına, çok doğru işler yaptık." dedi.
Mehmet Özdilek, Başkan Hasan Akıncıoğlu ile ayrılırken
de neden olarak önlerini net göremedikleri olarak belirtirken, "Çok net söyleyeyim. Biz Hasan başkanla beraber
ayrılırken, önümüzü göremediğimiz için ayrıldık. Futbolu
çok seviyoruz. Hiçbir şey tesadüf değil.
K
araman, yabancı transferi için de öncelikle statü gereği ellerindeki oyunculardan bazılarını göndermeleri gerektiğine
dikkat çekti. Trabzonspor Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay’ın
verdiği yemekte basın mensupları ve bordo-mavili takımın teknik
heyeti bir araya geldi. Yemeğin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Futbol Genel Direktörü Ünal Karaman ve Teknik
Direktörü Akçay, bordo-mavili kulübün menfaatleri için bu renklere
gönül veren herkesten destek beklediklerini ifade ettiler.
Trabzonspor’un ortak değeri olduğunu vurgulayan Ünal Karaman,
“Birileri, ‘zor bir dönemden geçiyor’ diyebilir, farklı bir noktada bizi
bozma gayreti içerisinde olabilir. Ama bizim yüreğimiz hepsini
kaldırmaya yeter. Yeter ki ‘ben Trabzonsporluyum’ diyen herkes
bizim samimiyetimize inansın ve bu sese kulak versin.” dedi.
Benim düşüncem şuydu. Amacımız bunun üzerine çıkmak. Artık ligde hep 1 ile 6 arasında olmak istiyorduk."
diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "5 yıldır bonservisli
oyuncu almadım. Takımı yukarıya taşıyacak oyuncular
kadromuza katmak istedik. Ama olmadı. Ne sözlerimiz
varsa yerine getirdik. Dolayısıyla bu ekonomiyi
göremediğimiz zaman boşa kürek çekmenin ehemmiyeti
yoktu. Şehir destek olamayınca günümüz futbolunda
'hadi aslanım' söylemi bir yere kadar, onu göremediğimiz
için görevi bıraktık. Yeni başkan da futbolun içinden
gelen bir insan. İnşaallah o ekonomiyi oluşturur.
Gazetelerde yazılan transfer haberlerini de eleştiren Karaman, hayali
isimlerle kendilerinin yorulmamasını istedi. Karaman, bir oyuncu ile
kesin olarak anlaştıkları anda bunu açık ve net olarak herkesle paylaşacaklarına işaret etti. Karaman, transferde en çok adı geçen eski
oyuncuları Jaja ile ilgili soruya da şöyle cevap verdi:
“Trabzonspor transfer dönemi içerisinde hem oyuncu alma hem de
oyuncu verme anlamında bunun tasarrufunu başarabilecek
yetenekte bir kulüptür. Ama biz hep bir oyuncuyu konuşacak olursak gerçek gündemimizden uzaklaşmış oluruz. Ve bu transfer gündemimizi gerçekten çok meşgul ediyor. Federasyonun uyguladığı bir
yabancı sistemi var.
Bizim ise 12 yabancı oyuncumuz var. Bizim Jaja’yı gündemimize alabilmemiz için 3 tane yabancı oyuncu göndermemiz lazım. Hayal üzerine konuşmayayım. Gerçek somut adımlar atmamız lazım. Öyle bir
şey olursa, biz en iyi oyuncuları kendi bünyemize katmaya gayret
gösteririz.”
Özellikle 3 büyük rakiplerini ciddi transferler yaptığını, bunun kendi
üzerlerinde bir baskı oluşturup oluşturmadığına dair soru üzerine
Karaman, “Biz parayla kendimizi sattırmadık ki bundan sonraki
transferlerde parayla alınanlar bize korku yaşattık. Kendi yaşantımızı böyle biraz geri sararsanız orada direnişi görürsünüz.
Aynı şekilde Mustafa hocam da tırnaklarını kazıyarak buraya geldi.
Kağıt üzerinde onlar iyi transferler yapıyorlar gözüküyorlar, kağıt üzerinde onların ciddi paraları var. Biz onlara saygı duyuyoruz niye
rakibimiz diye. Biz mücadeleye çıktığımız anda teslim olmuş bir Trabzonspor olarak sahaya çıkmayacağımızdan emin olabilirsiniz.
Onlar ne kadar şampiyonluk için iddialıysalar en az onlar kadar
şampiyonluğa iddialıyız. Bu kendimize duyduğumuz saygımız ve futbolcularımıza duyduğumuz güvenimizden kaynaklanıyor. Bizim üzerimizde bir korku ve baskı oluşturmuyor.” açıklamasını yaptı.
“ŞİKE SÜRECİNİ KENDİ İÇİMİZDE ÇÖZEBİLİRDİK”
Kendi işlerinin teknik konular olduğunu hatırlatan Karaman, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın UEFA’dan ceza almasının Türk futbolu adına
üzüntü verici olduğunu ifade etti. Karaman, cezalarla ilgili görüşlerini ise şöyle dile getirdi: “Genel kurul salonunda onlarca kişi çıkıp
konuştu, onların hepsine saygıyla bakıyorum. İşin sportif boyutuna
baktığımızda mendildeki beyazlığı görmek isterim insanlarda.
Sporda ilgilenen insanlarda bu şeffaflık ve dürüstlük olmalı. Yüce
Peygamberimizin bir hadisi var; ‘Adalet güzeldir, yönetende daha
güzel durur’. Biz isteriz ki, yöneten safında duran insanlar adalet
çizgisi içerisinde baksınlar buna. Bana göre Türk sporu bu şikenin
başlangıç döneminde de hata yapan insanların, sadece onlar suçlu
pozisyonunda değil, belki de geçmişten gelen bir geleneği devam ettirmeye çalıştılar ama olmadı.
Ortaya çıktığı noktada söyleyecekleri belki tek şey vardı; ‘özür dileriz’. O Türkiye de milat olurdu bana göre. Biz onu başaramadık.
Bugün farklı bir şeyler konuşuyor olabilirdik. O konuda çok
üzüldüğümüzü söyleyebiliriz. Kol kırılır yen içerisinde kalır. Biz
kendi içerimizde çözebilirdik bunu. Şimdi UEFA’ya taşındı, dünyaya
taşındı. Dopinge ne kadar üzülüyorsam bu olaya da okar
üzüldüğümü ifade etmek istiyorum.”
CİHAN
15
Antalyaspor’da
Aybaba dönemi
Şehir destek anlamında sahip çıkıyor ama ekonomik anlamda sahip çıkması gerekiyor. Dilerim ki yeni başkan ve
ekibi Antalya'yı daha yukarılara taşır." Genç teknik
adam, Antalya'daki başarısının ardından ayrılmasının
taraftarı üzdüğü, yeni başkanın bu nedenle kendisine
teklif yapıp yapmadığı konusundaki bir soruya ise "Yaptılar zaten. Ama teşekkür ettim. 5 yıl orada olunca bir
şeyi görebiliyorsunuz. Ayrılıkta kolay değil. Kolay bir
karar değildi. Bir süreçti o süreci doğru irdelemek adına.
Stat, tesis, ekonomi, taraftar, yönetim. Stat yok, tesis yok.
Ekonomi yok, seyirci potansiyeli yok. Bu zorluklarda
büyük işler yaptık." diye cevap verdi.
CİHAN
Medical Park Antalyaspor, tecrübeli teknik direktör Samet Aybaba ile anlaştığını açıkladı.
S
por Toto Süper Lig'de mücadele eden Medical Park Antalyaspor, 2012 - 2013 sezonunda
Beşiktaş'ta teknik direktörlük
yapan ve sezon sonunda
kulübüyle yollarını ayıran Samet
Aybaba ile anlaştığını duyurdu.
Antalyaspor Kulübü Derneği'nin
ertelenen olağan genel kurulu
Hasan Subaşı Tesisleri'nde
gerçekleştirdi.
Burada basın mensuplarının
sorularını cevaplayan Medical
Park Antalyaspor’un yeni
başkanı Gencer, tecrübeli teknik
adam Samet Aybaba’nın dün Antalya’ya geldiğini ve görüştüklerini söyledi.
Aybaba ile gerekli şartlar üzerinde konuşmaya başladıklarını
açıklayan Gencer, “Kesin sonucu
birkaç saat açıklayacağız.
Görüşmeler kaldığımız yerden
hocamızla kulübümüzde devam
edecek.” dedi.
Birkaç saat içerisinde kırmızıbeyazlı takımın yeni teknik patronunun açıklanacağını duyuran
Başkan Gencer, bu aşamadan
sonra Aybaba ile detayları oturup
konuşacaklarını, her şeyin
olumlu olduğunu yüzde 90
oranında anlaştıklarını aktardı.
Samet Aybaba’nın siyah-beyazlı
kulüple hiçbir problemi olmadığını da hatırlatan Gencer,
hocanın oradan anlaşarak
ayrıldığını, yeni bir kulüple anlaşması durumunda Beşiktaş’la
bütün anlaşmalarının fesih olacağını anlattı.
ÖMER ŞİŞMANOĞLU’NA KARŞILIK BEŞİKTAŞ’TAN 2 FUTBOLCU
Transfer konularına da açıklık
getiren Başkan Gencer, Süper
Lig'de 3 büyüklerde oynamış bir
sağ kanat oyuncusu ile anlaşmak
üzere olduklarını ifade etti.
Bu oyucunun dışında biri yerli
biri yabancı iki yabancı oyuncuyu da bünyelerine katacaklarını kaydeden Gencer, Ömer
Şişmanoğlu’nun transferinin de
Beşiktaş’a gerçekleştiğini
duyurdu.
Gencer, Beşiktaş’tan bu oyuncuya karşılık 2 oyuncuyu renklerine katacaklarını aktardı. Basın
mensuplarının 'Halil Altıntop’la
anlaştınız mı?’ sorusuna ise
Başkan Gencer sessiz kalarak
cevap vermedi.
CİHAN
Kılıç: Türkiye spor tesisleşmede büyük aşama kaydetti
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç Türkiye'nin sporda
tesisleşme çalışmalarında büyük aşama kaydettiğini
belirtti. Kılıç, bu başarıların Türkiye'nin sahip olduğu
ekonomik istikrarın bir yansıması olduğunu söyledi.
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO)
Meclis Başkanlığı'na seçilen Mahmut
Arslan ile bir önceki meclis başkanı Faik Burakgazi arasında devir teslim töreni düzenlendi. Mersin'deki bir otelde gerçekleşen
devir teslim törenine katılan Bakan Kılıç buradaki konuşmasında 17. Akdeniz Oyunları'nın Mersin'e 4 yıl gecikmeyle verildiğini
söyledi. Oyunların 6 yılda yapılmasıyla
herşeyin sıradan olacağına dikkat çeken
Kılıç, şöyle konuştu: "18 ayda bütün işleri
bitirince herşey sıra dışı olarak görüldü.
Bakanlık görevini aldıktan sonra üst üste 3
gece Samsun'da kalamadım. Ama Mersin'de
kaldım. Ayın 30'una kadar burada olacağız.
İşlerimizi buradan yönetiyoruz. Hergün
klasörlerle evraklar geliyor. Bakanlığı son 1
aydır Mersin'den yönetiyoruz." Türkiye
genelinde sıra dışı projelerin de devam ettiğini anlatan Bakan Kılıç, "Ülke genelinde
24 tane stadyum inşaatı var. 172 tane spor salonu, 42 olimpik yarı olimpik yüzme havuzu,
15 atletizm stadı, 155 spor salonlu gençlik
merkezi, 250 soyunma odaları olan sentetik
çimli futbol sahalarını inşa ediyoruz." diyerek şöyle devam etti: "İstanbul'un Asya ve
Avrupa yakalarına yapılacak 2 tesisle birlikte
toplam 720 parça tesis inşa ediyoruz. Yine
ülkemizde 184 tane yüksek öğretim öğrenci
yurdu inşaatı var. Mersin'deki oyunlar
köyünü bitirdik. Spor tesislerimizin yaklaşık
yapım maliyeti 4 buçuk milyar lira. Yurtların
toplam maliyeti ise 2 buçuk milyar lira."
Türkiye olarak büyük hamleler yaptıklarını
vurgulayan Bakan Kılıç, bu başarıların da
Türkiye'nin sahip olduğu ekonomik istikrarın yansımaları olduğunu kaydetti. Akdeniz Oyunları için Mersin'deki yeni
yatırımların maliyetinin ise 430 milyon lira
olduğunu hatırlatan Kılıç, şunları söyledi:
"Mevcut tesislerin restorasyonu için 70 milyon TL harcadık. Otel ulaşım, gıda, güvenlik
ve diğer giderler için de 300 milyon TL
ayrıldı. Tüm bunların tamamı 800 milyon
TL. Mersin'e kazandırılan tesislerin tamamı
olimpik kriterlerdeki tesisler. Mersin
Stadyumu 300 iş gününde tamamlandı.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC)
Başkanı hayranlığını ifade etti. Bir başka üye
de bunun için 'Bir Türk Mucizesi' dedi. Buna
benzer binlerce cümle duyduk. Dünya
Atıcılık Federasyonu Başkanı da Erdemli
Atıcılık Tesisi'nin dünyanın bir numaralı
tesisi olduğunu söyledi. Dünyanın en iyilerini Mersin'e kazandırdık. Mersin'i
Türkiye'nin sayılı spor kentlerinden birisi
haline getirdik. Mersin İdman Yurdu, artık
maçlarını 25 bin seyirci kapasiteli Mersin
Stadyumu'nda oynayacak." Bakan Kılıç,
stadyumda çimlerin 1 Temmuz tarihinden
itibaren serileceği bilgisini de verirken,
Mersin'in cumhuriyet dönemi tarihini oyunlar öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırmak
gerektiğine vurgu yaptı. Bakan Kılıç, tesisler
korunursa da Mersin için yepyeni bir milat
olacağını iddia etti.
CİHAN
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
30 HAZİRAN 2013 Pazar
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
İ r a n ye r i n e ,
Ir ak petrolü
İran’ın petrol egemenliği
altındaki yaklaşık 485 milyar
dolarlık ekonomisi, ABD ve
Avrupa Birliği’nin (AB)
uyguladığı yaptırımlardan
oldukça kötü etkilendi.
am petrol ve petrol ürünlerinin satışında
azalma görülürken, ibrenin öbür ucunda
yer alan, yani bu ülkeden ham petrol ithal
eden ülkeler de yaptırımlardan nasibini aldı.
Türkiye de İran’dan aldığı petrol miktarını
düşürmeye devam ediyor.
H
Tüpraş Genel Müdür Yavuz Erkut, geçtiğimiz yıl
7.2 milyon ton olarak gerçekleşen ithalatın bu yıl
5.5–5.6 milyon ton arasında gerçekleşeceğini
kaydetti. Enerji Gazetecileri ve Medya Derneği
(EGAD) ile İzmit Rafinerisi’nde gerçekleştirilen
toplantıda soruları yanıtlayan Yavuz Erkut,
İran’dan ham petrol alımları ile ilgili ABD’nin
uyguladığı ambargoya yönelik son durumu
değerlendirdi. Yeni bir azaltıma gidilmezse,
İran’dan 2013 yılında 5.5 milyon ton civarında
ham petrol alacaklarını belirten Erkut, “Şu anda
İran’dan petrol alımımız ortalama 105 bin
varil/gün civarında” dedi. 2011 yılında İran’dan
9.7 milyon ton ham petrol alan Tüpraş,
böylelikle iki yılda bu miktarı neredeyse yarı
yarıya azaltmış olacak.
İRAN YERİNE IRAK PETROLÜ
Uzakdoğu’dan gelen talep nedeniyle Rusya’nın
fiyatı yükselttiğini ve Rus petrol alımlarını da
azalttıklarını söyleyen Erkut, Rusya ve İran’dan
açığa çıkan boşluğu Irak, Suudi Arabistan ve
Libya’dan yapılan petrol alımları ile telafi
ettiklerini anlattı. Özellikle Irak’tan yapılan
alımlardaki artış dikkat çekiyor. Tüpraş
verilerine göre, bu ülkeden yapılan petrol
alımları 2009 yılındaki 1.8 milyon ton
seviyesinden, 2010’da 2.1, 2011’de 3.1, geçtiğimiz
yıl ise 3.8 milyon tona yükseldi.
Öte yandan, Suudi Arabistan’dan alınan ham
petrol miktarı ise 2011 yılında 2 milyon ton
olarak gerçekleşirken, 2012’de 2.8 milyon tona
çıktı. Rusya’dan 2009’da 5.5 milyon ton ham
petrol ithal eden Türkiye, bu miktarı 2010’da 3.6
milyon, 2011’de 2.1 milyon, 2012’de
ise 2 milyon tona indirdi.
T
ÜRKIYE'YE
TAP ORTAKLIĞI
TEKLİFİ YAILDI
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin Trans Adriyatik
Doğal Gaz Boru Hattı'na ortak olmasının teklif edildiğini
ve bunu değerlendireceklerini açıkladı.OSTİM Organize
Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği
(ORSİAD) yönetim kurulu başkan ve üyelerini Bakanlıkta
kabul eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da
yanıtladı.Yıldız, bir soru üzerine, Şah Deniz
Konsorsiyumu'nun Azerbaycan doğalgazının Avrupa'ya
taşınmasında Trans Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı'nı
(TAP) tercih ettiğini belirterek, "Hayırlı uğurlu olsun" dedi.
CARİ AÇIĞA 1 MİLYAR DOLARLIK NEŞTER
TÜRKİYE’nin döviz açığını yılda 1 milyar
dolarlık azaltacak, 2.7 milyar dolar yatırımla
yürütülen fuel oil dönüşüm projesinin (RUP)
yüzde 78’inin tamamlandığını bildiren Erkut,
hedeflerinin 14 Kasım 2014 tarihinde üretime
geçmek olduğunu söyledi. Projenin, Tüpraş’ın
İzmir, Kırıkkale ve Batman rafinerilerinin de
daha yüksek kapasiteyle çalışmalarını
sağlayacağını anlatan Erkut, şöyle konuştu:
“Projenin gerçekleşmesi ile yıllık 28.1 milyon ton
ham petrol işleme kapasitesi bulunan Tüpraş’ın,
kapasite kullanım oranı yüzde 90’lar seviyesine
çıkacak. Kapasite kullanımını artırabilmek için
diğer rafinerilerimizle İzmit rafinerimiz arasında
fuel oil taşımak üzere ciddi lojistik yatırımları
yapıyoruz. Her biri 25 bin ton kapasiteye sahip
iki gemi siparişi verdik. Bu gemiler, İzmir
Aliağa’dan İzmit’e fuel oil taşıyacak. Ayrıca
Kırıkkale rafinerimizden İzmit’e demiryolu ile
taşımacılık için 300 yeni vagon siparişi
veriyoruz.”
P'nin Bakü'de açıklama yaptığını
bildiren Yıldız, Şah Deniz 2
Konsorsiyumu üyelerinin tercihlerini
TAP'tan yana kullandığını duyurduklarını
ifade etti.Yıldız, 25 Nisan 2011 tarihinde olası
bu tür projelere hazırlıklı olmak açısından,
Avrupa'nın güneyinden akabilecek doğalgaza
karşılık bir anlaşma yaptıklarına dikkati
çekerek, "Türkiye'de herhangi bir projeyi
tercih etmek, diğerinden vazgeçmek
anlamına gelmiyor" şeklinde konuştu.
B
C eb i n d e 1
m i lya r $ ge l d i
Motordan elektrikli ev ürünlerine
kadarlik pek çok sektörde faaliyet
gösteren Tayvan merkezli TECO şirketi,
Türkiye'de farklı alanlarda toplamı 1
milyar doları bulacak yatırım yapacak.
lk olarak Dalgakıran Makine ile enerji konusunda el
sıkışan TECO Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı
Theodore MH Huang, "Türkiye'nin stratejik açıdan
çok önemli bir ülke. Bizler için çok önemli bir lokasyon.
Şu ana kadar Türkiye'yi ihmal ettik. Dolayısıyla biz
Türkiye'yi atlayıp Avrupa'ya yatırım yaptık. Ancak biz
şu an Türkiye'yi özellikle öne çıkartmak istiyoruz."
dedi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da Tayvanlı
teknoloji devinin Türkiye'de yatırım kararı almasının
önemine değinerek, "İnanıyorum ki toplam yatırım
tutarı 1 milyar doları aşacaktır. Türkiye, insanda
bağımlılık yapar." diye konuştu.
İ
Tayvanlı teknoloji devi TECO'nun Türkiye pazarına
girişi ve Dalgakiran Kompresör ile işbirliklerini
açıklamak üzere bir basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıya TECO Grubu Yönetim Kurulu Başkanı
Theodore MH Huang, TECO Elektrik ve Makine Yönetim
Kurulu Başkanı C.K Liu, Dalgakıran Makine Yönetim
Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran ile Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan da katıldı.
Bakan Çağlayan, burada yaptıgı konuşmada,
Türkiye'nin yabancılar için önemli bir lokomotif ve üs
olduğunu söyledi. Amerika'da New York'tan Seattle'a 5
saatte uçulabildiğini, Türkiye'den ise 4 saatlik uçuş
mesafesinde 56 ülkeye erişebildiğini vurguladı. Bu 56
ülkede dünya nüfusunun 4'te birinin yaşadığını ve
toplam milli gelirinin 3'te birinin (yaklaşık 24 trilyon
dolar) bu bölgede olduğunu kaydetti. 18 trilyon dolar
olan dünya ticaretinin yaklaşık yarısının bu 56 ülkede
gerçekleştirildiğini kaydeden Çağlayan, TECO'nun
Türkiye'deki yatırım kararının duygusal olmadığını,
Türkiye'nin lojistik konusundaki avantajını da göz
önünde bulundurduklarını belirtti.
Konusmasinda iklimlendirme sektörüne de değinen
Çağlayan, sektörün toplam ihracatının geçen yıl 436
milyar dolar olduğunu, bu rakam içerisindeki
Türkiye'nin payının 3,6 milyar doları bulduğunu ama
Türkiye'nin henüz işin başında olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin kriz döneminde yakaladığı başarının
dikkatlerden kaçmadığını belirten Çağlayan, yurtdışı
gezilerinde artık kendisinin değil yabancı
işadamlarının Türkiye'nin başarısını anlattıklarını
belirterek, şunları söyledi:
"Artık ben Türkiye'yi anlatmıyorum. Türkiye'yi
onlardan dinliyorum. Bundan da son derece mutlu
oluyorum. Çünkü tüm dünyada Türkiye algısı, hak ettiği
algı son derece önemli bir seviyeye gelmiştir. Ve
Türkiye'ye çok daha fazla yatırımcı gelecek. TECO'nun
yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yapacak. Ancak ben
şirketin bu rakamı da geçeceğini düşünüyorum."
TECO Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Theodore MH
Huang, Türkiye'nin stratejik açıdan çok önemli bir ülke
ve kendileri için çok önemli bir lokasyon olduğunu
belirterek, "Şu ana kadar Türkiye'yi ihmal ettik.
Dolayısıyla biz Türkiye'yi atlayıp Avrupa'ya yatırım
yaptık. Ancak biz şu an Türkiye'yi özellikle öne
çıkartmak istiyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin pek çok açıdan çok zengin bir ülke
olduğunu bildiklerini aktaran Huang, Türkiye ile aynı
arka planı paylaştıklarını, Tayvan ve Japon
kültürlerinin birbirlerine benzediğini ve kendilerinin de
Japon kültüründen çok şey öğrendiklerini anlattı.
Türkiye'deki iş dünyasının bu girişime destek olacağına
inandıklarını dile getiren Huang, "Bu sayede Türk
toplumuna da katkıda bulunacağımıza inanıyoruz.
Burada Türkiye'de güvenilebilir ve kurumsal varlığımızı
sürdüreceğiz. Bu dostluğu çok başarılı bir ilişkiye
dönüştüreceğimizi umuyorum. Türkiye'deki
yatırımlarımızda imalat bir kaç ay içerisinde
başlayacak." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin menfaatleri, çıkarları için Şah
Deniz 2 Konsorsiyumu'nun asıl ana gövdesi
olan ve bin 800 kilometrelik ana
omurgasının, Türkiye'de TANAP'la inşa
edilmesine karar verildiğini anımsatan Yıldız,
bunun Türkiye'nin omuzlarındaki yükü
önemli ölçüde hafiflettiğine vurgu yaptı.
"Anlaşma yürürlükte"
TANAP ile Türkiye'de yerli sanayiyle alakalı
yatırımlar ile 1,8 milyon tonluk çelik boru
üretiminin yapılmasına dönük kararlara
işaret eden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bundan sonra Avrupa'nın kuzeyine mi,
yoksa güneyine mi gidecek? Karar burada
kilitlenmişti. Tabii şu anda Avrupa'nın
güneyine gitmesi tercih edildi. Bizim
açımızdan ciddi bir fark yok. Ben temenni
ederim ki Yunanistan'daki siyasi
istikrarsızlıklar ve İtalya'nın ekonomik
geleceği bu projeye herhangi bir zarar
vermesin. Temennim budur. Bu tür
uluslararası projeler, o boru hatlarının geçtiği
ülkelerin siyasi istikrarıyla son derece orantılı
ve paraleldir. Ama Türkiye'nin 6 milyar
metreküplük doğalgaz ihtiyacının 2018
yılında karşılanmasına dönük yaptığımız
anlaşma yürürlükte, devam ediyor."
Hem üretim hem de taşımanın eş zamanlı
olması gerektiğini vurgulayan Yıldız, "Şah
Deniz 2 Konsorsiyumu bunun 2018 yılında
üretilebileceğini ve bizim yapacağımız iletim
hatlarının da yine benzer bir tarihte
gerçekleştirileceğini söylemem lazım" diye
konuştu.
"Avrupa'nın doğalgaz ihtiyacını
karşılamış olmuyor"
Yıldız, TANAP'ta kamulaştırma çalışmalarına
başladıklarını ve doğalgaz boru hattının
güzergahıyla ilgili proje çalışmalarını
sürdürdüklerini, Türkiye'nin coğrafyasından
kaynaklanan avantajları kullandığı bir projeyi
daha enerji portföyü projelerin eklemiş
olmasının önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'nin TAP'a ortak olmasının teklif
edildiğini bildiren Yıldız, "Nabucco West ile
alakalı ortaklığımızın devam ediyor. Oradaki
projeyi değerlendirdikten sonra bu yapılan
teklifi de tekrar değerlendirmiş olacağız" diye
konuştu.Nabucco'nun geleceğinin ne
olacağının sorulması üzerine de Yıldız,
Avrupa'nın 2030 yılına kadar doğalgaz
ihtiyacının 700 milyar metreküp civarında
olduğunu vurguladı. Yıldız, şöyle devam etti:
"Güney Akım, Nabucco West, TAP ve diğer
geliştirilecek projeler de dahil olmak üzere
İsrail doğalgazı ve arkasından Akdeniz
havzasında yeni bulunabilecek diğer
doğalgazlar ve Irak doğalgazı da dahil
bunların her birisi hala Avrupa'nın doğalgaz
ihtiyacını karşılamış olmuyor. Bütün bu
projelere ihtiyaç var. Kimi kısa kimi orta
vadeli olacak bu projelerin. Türkiye'nin
coğrafyasını ve enerjinin başlığını bir barış
gerekçesi olarak kullanıp her zaman
Avrupa'nın ve Türkiye'nin ihtiyacı için pozitif
katkılar koymaya devam edeceğiz."
"Türkiye'yi yakından ilgilendiren projeler"
Batı Nabucco'yu, bu projeye dahil olan
Türkiye'nin de aralarında yer aldığı 6 ülkenin
değerlendireceğini dile getiren Yıldız,
"Bunların her birisini değerlendirdikten
sonra TAP ile ilgili konuları
değerlendireceğiz. TAP'ın en büyük
ortaklarından Statoil aynı zamanda Şah
Deniz 2'nin de büyük ortaklarındandır.
Bu %n bazı aktörler bazı projelerde çift
taraflı bulunabiliyorlar. Hem üretici hem de
taşıyıcının bulunması gayet normal ve doğal.
Aynen TANAP'ta SOCAR ile beraber BOTAŞ'ın
TPAO ile başlattığı işletmenin, yeni gelen
teklifle BP, Statoil ve Total ile devam
edebileceği gibi. Bunların ortaklık ve sermaye
yapılarını, TANAP, Nabucco West, TAP'ın hep
beraber değerlendirmiş olacağız. Çünkü
Türkiye'yi yakından ilgilendiren projeler
bunlar."
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
vatandaşın lehine olarak, gerek doğal gaz
gerekse elektrik fiyatlarında herhangi bir
değişiklik öngörmediklerini ifade ederek,
"Önümüzdeki ay içerisinde doğalgazda ve
elektrikte bir fiyat değişikliği söz konusu
olmayacak. Ekim ayına kadar da elektrik
fiyatlarında herhangi bir değişiklik söz
konusu değil" dedi.
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Sanayici
İşadamı ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD)
yönetim kurulu başkan ve üyelerini
Bakanlıkta kabul eden Yıldız, basın
mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da
yanıtladı.Elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zam
yapılıp yapılmayacağı şeklindeki bir soru
üzerine Yıldız, son 1 ay içerisinde yurtiçi ve
yurtdışı gerekçelerle Türkiye'deki döviz
fiyatlarının % 5,2 oranında arttığını ifade etti.
Bu durumun enerji maliyetlerine ciddi
oranlarda yansıdığına dikkati çeken Yıldız ,
"Vatandaşımızın lehine, gerek doğal gaz
gerekse elektrik fiyatlarında herhangi bir
değişiklik öngörmüyoruz" dedi.

Benzer belgeler