Endodontik Tedavi Görmüş Dişlerde Farklı Kanal Patı ve

Transkript

Endodontik Tedavi Görmüş Dişlerde Farklı Kanal Patı ve
Yeni Tıp Dergisi 2014;31:109-113
Orijinal makale
Endodontik Tedavi Görmüş Dişlerde Farklı Kanal
Patı ve Doldurma Tekniğinin Vertikal Kök Kırığı
Direnci Üzerine Etkisinin İncelenmesi
(Effects of different root canal sealers and filling techniques on resistance to vertical root fracture in
endodontically treated teeth)
Dt. Ayşegül Tola YILDIRIM
Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı, ANKARA
ÖZET
Amaç: Bu çalışmanın amacı açılı tek kon veya lateral
kompaksiyon teknikleri kullanılarak iki farklı kök kanal
dolgu patının, Apexit ve AH Plus’ın, vertikal kök kırığı
üzerine etkilerinin in vitro incelenmesidir.
Materyal ve Metot: 60 adet, çekilmiş tek kanallı insan
premolar dişi seçilmiştir. Mine-sement birleşim bölgesinden kronlar uzaklaştırılmış ve kök uzunlukları 13 mm
olacak şekilde ayarlanmıştır. Bukkolingual ve meziodistal
çaplar ölçülmüş ve dişler rastgele olarak 6 gruba ayrılmıştır. Kontrol 1’de instrumantasyon ve kanal dolgusu
yapılmamıştır. Diğer kökler nikel-titanyum ProTaper
rotary aletler ile çalışma boyunda F3 boyutuna kadar
kemomekanik olarak hazırlanmıştır. Kontrol 2 doldurulmadan bırakılmıştır. Grup 1 ve 2 sırasıyla uygun açıda
tek kon ve lateral kondenzasyon tekniği ile Apexit
kullanılarak doldurulmuştur. Grup 3 ve 4’te Apeksit
yerine AH Plus kullanılmıştır. Tüm kökler 9 mm’lik
koronal kısımları dışarıda kalacak şekilde vertikal olarak
otopolimerize akrilik rezin bloklar içerisine gömülmüştür.
Ardından, köklere vertikal yönde kuvvet (1 mm/dk)
uygulanmıştır. Fraktür oluşması için gerekli olan kuvvet
değeri Newton cinsinden kaydedilmiştir. Veriler KruskalWallis ve Conover çoklu karşılaştırma testleri ile analiz
edilmiştir (p=0,05).
Bulgular: Kontrol 1 ve Kontrol 2, deney gruplarından
anlamlı olarak farklılık göstermiştir. AH Plus ile doldurulan köklerin fraktür dirençleri Apexit kullanılarak doldurulanlardan önemli derecede daha yüksekti (p<0,05). Tek
kon ve lateral kompaksiyon tekniği arasında istatistiksel
olarak fark bulunamamıştır (p>0,05).
Sonuçlar: Endodontik işlemler sırasında yapılan instrumantasyon ve irrigasyon diş yapısında zayıflamaya
neden olur. Rezin içerikli patlarla yapılan kanal dolgusu
kırılmaya karşı kök direncini artırmaktadır.
Anahtar Kelimeler: AH Plus; lateral kompaksiyon tekniği; tek kon tekniği; Apexit; kırılma direnci
GİRİŞ
Vertikal kök kırığı longitudinal düzlemde oluşan ve
genellikle kökün iç duvarından başlayarak kök
Yazışma adresi:
Dr. Ayşegül Tola YILDIRIM
Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fak. Endodonti Anabilim Dalı, ANKARA
e-mail: [email protected]
Yazının geldiği tarih : 22.01.2014
Yayına kabul tarihi : 04.03.2014
ASTRACT
Background: The aim of this study was to evaluate in
vitro influence of two different root canal sealer, Apexit
and AH Plus, using either taper single cone or lateral
condensation technique on resistance to vertical root
fracture.
Materials and Metods: Sixty extracted human single
canal mandibular premolar teeth were selected. Crowns
were sectioned at the cementoenamel junction and the
length of the roots were adjusted to 13 mm. The
buccolingual and mesiodistal diamaters were measured
and the teeth were randomly divided into 6 groups. In
control 1, no instrumentation or obturation was
performed. The rest of the roots were chemomechanically prepared with nickel-titanium ProTaper rotary
instruments up to size F3 at the working length. Control
2 was left unobturated. Groups 1 and 2 were obturated
with Apexit used with the matched-taper single-cone and
lateral condensation techniques, respectively. In groups
3 and 4, AH Plus was used instead of Apexit. All of the
roots were mounted vertically in self-curing acrylic resin
blocks that exposed 9 mm of the coronal part. Then, the
roots were subjected to a vertical loading force (1
mm/min). The force required to produce a fracture was
recorded in newtons. The data were analyzed by using
Kruskal–Wallis and Conover multiple comparison tests
(p=0.05).
Results: Control 1 and Control 2 showed a significant
difference in comparison with the test groups. Fracture
strength of roots filled with AH Plus was significantly
greater than those filled using Apexit (p<0.05). There
were no significant differences between the groups
single cone and lateral kondenzation technique (p>0.05).
Conclusions: The instrumentation and irrigation steps
of the root canals during endodontic treatment weaken
the tooth structure. Root canal filling with resin-based
sealers may increase the fracture resistance of the roots.
Key Words: AH Plus, lateral condensation technique;
matched-taper single-cone technique; Apexit; fracture
resistance
yüzeyine doğru ilerleyen kırıklardır. Kronda veya
kök apeksinde başlayabilir veya bazı durumlarda
kök boyunca bu iki nokta arasında oluşabilir1.
Endodontik tedavi görmüş dişlerde oluşan vertikal kök kırığının prognozu oldukça kötüdür ve
genellikle çekimle sonuçlanır2. Endodontik tedavi
görmüş dişler doku kaybı, dentin dehidratasyonu
109
109
A. T. Yıldırım
ve doldurma sırasında uygulanan aşırı kuvvetler
nedeniyle kök kırığına daha yatkın hale gelebilirler3. Kök kanal tedavisi yapılan dişlerde vertikal
kök kırığı gelişme insidansının kök kanal tedavisi
uygulanmamış dişlere oranla daha yüksek olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur4.
Kök kanal dolgu maddeleri dişte meydana
gelen kaybı mümkün olduğunca geri kazandırarak
bu durumu avantaja çevirebilirler. Patların radiküler dentine bağlanma özelliklerinin artırılması,
restore edilen dişi güçlendirerek daha yüksek
kırılma direnci sağlayabilir. Böylece uzun dönemde
başarılı bir endodontik tedavi sağlanmış olur5.
Dental bir materyalin dişi güçlendirmesi için,
materyalin dentine bağlanması gerekmektedir.
Birçok çalışmada epoksi rezin içerikli patların
dentine bağlanma kabiliyetinin iyi olduğu gösterilmiştir. AH plus epoksi rezin içerikli bir pat olup
birçok çalışmada diğer dolgu patları ile karşılaştırmak üzere kullanılmıştır6-8.
Kalsiyum hidroksit içerikli patlar ise biyolojik
olarak iyi doku toleransı gösterirler. Ancak dentine
bağlanma kuvvetleri rezin kadar iyi değildir9.
Çalışmamızda epoksi rezin içerikli pat olan AH
plus (Dentsply-Detrey, Konstanz, Germany) ve
kalsiyum hidroksit içerikli pat olan Apexit (Ivoclar/
Vivadent, Schaan, Liechtentein) kullanılarak farklı
tekniklerle kanal dolgusu yapılan dişlerde vertikal
kök kırığına karşı kırılma dirençlerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.
MATERYAL VE METOT
Bu çalışmada kullanılmak üzere 60 adet yeni
çekilmiş tek köke sahip alt çene premolar dişler
seçilmiştir. Üzerlerindeki yumuşak doku artıkları
temizlendikten sonra herhangi bir kırık, çatlak ya
da yan kanal bulunma ihtimalini elemine etmek
amacıyla bukko-lingual ve mezio-distal yönde
radyograflar alınmıştır ve dişler stereo mikroskop
altında incelenmiştir.
Dişlerin kronları kök uzunlukları 13 mm olacak
şekilde su soğutması altında elmas separe yardımıyla mine sement sınırından uzaklaştırılmıştır.
Kesilen köklerin mine sement sınırından meziodistal, bukko-lingual yönde çapları ölçülerek
benzer boyutlara sahip olanları kullanılmıştır. 10
adet kök kontrol 1 grubunu oluşturmak üzere hiçbir işlem uygulanmadan ayrılmıştır. Geriye kalan
dişlerin kanal çalışma boyunu belirlemek amacıyla,
15 nolu K tipi (MANI, inc. Japan) eğe apikalden
görünecek şekilde kanala yerleştirilmiştir ve 1 mm
geri çekilerek çalışma boyu kaydedilmiştir.
Kök kanal preparasyonu master apikal eğe
(MAF) F3 olacak şekilde Ni-Ti döner aletler kullanılarak yapılmıştır (ProTaper, DentsplyMaillefer,
Balligeus, Switzerland). Her eğe işleminden sonra
110
110
2 mL %2,5’lik NaCl solüsyonu ile kök kanal
irrigasyonu yapıldı. Apikalde oluşabilecek tıkanmayı
engellemek için preparasyon işlemi sırasında 15
nolu K eğe ile apikal açıklık kontrol edildi. Standart
kanal girişi sağlamak için koronal 1 mm’lik kısım 5
numaralı gates-glidden frezi (MANI, inc. Japan)
kullanılarak genişletilmiştir. Preparasyonu takiben
smear tabakasını uzaklaştırmak için 5 mL %17’lik
EDTA 1dk boyunca uygulanmış, son yıkama 10 mL
salin solüsyonu ile yapılmıştır. Kanallar steril kağıt
konilerle kurulandıktan sonra her bir grupta 10’ar
diş olacak şekilde dişler rastgele 5 gruba ayrılmıştır.
Kontrol 1: Kökte herhangi preparasyon ve dolgu
işlemi yapılmadı.
Kontrol 2: Preparasyon işlemi uygulandı ancak
kök kanal dolgusu yapılmadı.
Grup 1 (Apexit+F3 İle Tek Kon Tekniği):
Bu grup .06 taperlı F3 güta perka kon (ProTaper,
DentsplyMaillefer, Ballaigues, Switzerland) ve
Apexit (Ivoclar Vivadent N.A.) kök kanal patı kullanılarak tek kon tekniği ile doldurulmuştur.
Apikalde kullanılan son eğeye uygun F3 güta perka kon çalışma boyutunda kanal içerisine yerleştirilerek uyumu kontrol edilmiştir. Kon kanaldan
çıkarıldıktan sonra Apexit kök kanal patı üretici
firmanın önerisi doğrultusunda karıştırılmış ve
lentülo yardımıyla apikalden taşmayacak şekilde
kanallara gönderilmiştir. Kanala uyumlandırılmış
güta perka kon kanal içerisine yerleştirilerek dolgu
işlemi tamamlanmıştır.
Grup 2 (Apexit+Lateral Kompaksiyon Tekniği): Bu grup .02 taperlı güta perka (Diadent, USA)
konlar ve Apexit kök kanal patı kullanılarak soğuk
lateral kompaksiyon tekniği ile doldurulmuştur. 30
numaralı .02 taperli ana güta perka konu çalışma
boyunda işaretlenerek kanal içerisine uygunluğu
kontrol edilmiştir. Ana kon kanal içerisinden çıkarıldıktan sonra uygun bir spreader seçilmiştir.
Apexit kök kanal patı üretici firmanın önerisi
doğrultusunda hazırlandıktan sonra lentülo yardımıyla apikalden taşmayacak şekilde kanallara
gönderildi. Ana kon çalışma boyunda yerleştirilmiştir. Kanal dolgusu spreader yardımıyla yardımcı
güta perkalara yer açılarak soğuk lateral kopmaksiyon tekniği ile tamamlanmıştır.
Grup 3 (AH plus+F3 İle Tek kon Tekniği):
Bu grup apikalde kullanılan son eğeyle uyumlu
olan .06 taperli F3 güta perka kon (ProTaper,
Dentsply, Maillefer, Ballaigues, Switzerland) ve AH
plus kök kanal patı kullanılarak tek kon tekniği ile
doldurulmuş, kanal dolgu işlemi Grup 1’de olduğu
gibi yapılmıştır.
Grup 4 (AH plus+Lateral Kompaksiyon
Tekniği): Bu grup .02 taperlı guta perka (Diadent)
konlar ve AH plus kök kanal patı kullanılarak
A. T. Yıldırım
soğuk lateral kompaksiyon tekniği ile doldurulmuştur. 30 numaralı güta perka kon çalışma
boyunda işaretlenerek kanal içerisine yerleştirildi
ve uyumu kontrol edilmiş, grup 2’de olduğu gibi
kanal dolgu işlemleri uygulanmıştır.
Kanal dolguları tamamlanan her bir gruptaki
köklerin radyografisi alınarak kanal dolgu kalitesi
kontrol edilmiştir. Dişlerin giriş kavitesindeki fazla
konlar ısıtılmış bir el aleti yardımıyla uzaklaştırılmış ve bir plugger yardımıyla vertikal yönde sıkıştırılmıştır. Kök kanal ağızları geçici dolgu maddesi
(B.M.C. Italy) ile kapatılmıştır.
Tüm gruplardaki dişler kanal patlarının sertleşmesi amacı ile %100 nemli ortamda 37˚C de 1
hafta bekletildi. Bu süre sonunda dişler kırılma
deneyinin uygulanması için hazırlanmıştır. Bu
amaçla 30 mm boyunda ve 30 mm çapında plastik
silindirler kullanılmıştır. Bunların içerisi soğuk
akrilik rezin ile doldurulmuştur. Rezin üretici firma
talimatlarına uygun şekilde karıştırıldıktan sonra
dişler uzun aksına paralel, apikal 4 mm’lik kısımları akril içinde 9 mm’lik kısımları akril dışında
olacak şekilde rezin içerisine gömülmüştür. Geçici
dolgu maddeleri çelik rond frez yardımıyla uzaklaştırılmış, her akrilik blok universal test makinesına yerleştirilmiştir. Vertikal kuvvet uygulamak
için 1,7 mm çapında yuvarlak uç kullanılmıştır.
Vertikal kuvvet dişler kırılıncaya kadar 1 mm/dak.
olacak şekilde uygulanmış elde edilen verilen
Newton cinsinden kaydedilmiştir. Verilerin analizi
SPSS for Windows 11,5 paket programında yapılmıştır. Gruplar arasında vertikal kırılma direnci
yönünden farkın önemliliği Kruskal-Wallis testi ile
değerlendirilmiştir. Kruskal-Wallis test istatistiği
sonucunun önemli bulunması halinde farka neden
olan durumları tespit etmek amacıyla Conover’in
parametrik olmayan çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır. p<0,05 için sonuçlar istatistiksel olarak
anlamlı kabul edilmiştir.
BULGULAR
Kontrol ve deney gruplarına ait ortalamalar ve
istatistiksel sonuçlar Tablo 1 ve Şekil 1’de gösterilmiştir. Hiçbir işlem yapılmamış kontrol 1 grubunda
en yüksek ortalama kırılma direnci (294,74±89,6)
gözlenirken en düşük değer genişletilmiş ancak
kanal dolgusu yapılmamış olan kontrol 2 grubunda
(99,8±5,3) gözlendi. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,001).
Apexit kanal patı ve farklı teknikle doldurulan
Grup 1 ve Grup 2’de ortalama kırılma direnci
değerleri arasında fark olsa da istatistiksel olarak
anlamlı bulunmamıştır. Yine AH Plus ile doldurulan
gruplarda da (Grup 3 ve Grup 4) istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmemiştir. Ancak farklı patların kullanılması gruplar arasında vertikal kırılma
direnci yönünden anlamlı farklılık oluşturmuştur.
AH Plus ile doldurulan gruplarda Apexite göre
daha yüksek ortalama kırılma direnci gözlenmiş ve
istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmiştir.
(P<0,05)
Şekil 1. Gruplara Göre Kırılma Direnci Düzeyleri
Kontrol grupları ile kanal dolgusu yapılan
grupların ortalamaları arasındaki arasındaki fark
istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). Yani
kanal dolgusu köklerin vertikal kuvvetlere karşı
direncini anlamlı olarak artırmıştır.
Tablo 1. Gruplara Göre Kırılma Direnci Düzeyleri
Gruplar
Kontrol 1
Kontrol 2
Grup 1
Grup 2
Grup 3
Grup 4
p-değeri
†
Hiçbir işlem
uygulanmamış
Genişletilmiş
fakat
doldurulmamış
Apexit+Tek
Kon Tekniği
(F3)
Apexit +
Lateral
Kompaksiyon
Tekniği
AH Plus + Tek
Kon Tekniği
(F3)
AH Plus+
Lateral
Kompaksiyon
Tekniği
Kırılma direnci
değerleri
(N)±SS
Median
Değerler
294,7±89,6a
270,0
99,8±5,3 b
100,0
156,1±38,0c,d
151,5
148,6±37,0 c
151,3
191,3±24,5 e
193,8
192,2±49,3d,e
180,5
<0,001
†: Kruskal Wallis testi, aynı küçük harflerle gösterilen
gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık
bulunmadı (p>0,05).
TARTIŞMA
Kök kanal tedavisi sırasında enfekte pulpa ve
dentinin mekanik instrumantasyonla uzaklaştırıl-
111
111
A. T. Yıldırım
masını takiben kök kanalını temizlemek ve yeniden enfeksiyonu önlemek için bazı kimyasal maddelerle irrigasyon yapılmaktadır. Kök kanalında
irrigasyon solüsyonlarının kullanılması dentinde
dehidratasyon, dentinin elastisite modulu ve dayanıklılığında azalmaya neden olur. Kök kanalının
preparasyonu ve irrigasyonu endodontik tedavi
gören dişlerde zayıflamaya neden olmakta ve
vertikal kök kırığı riskini artırmaktadır10.
Endodontik tedavinin amacı; dişin ağızda
fonksiyonel olarak kullanılmasının yanında uzun
dönem prognozu açısından sızıntıya karşı iyi bir
tıkama sağlamak ve kalan diş yapısının direncini
artırmaktır11,12. İdeal kök kanal dolgusu için tüm
kök kanal sistemini üç boyutlu olarak doldurmalıdır. Üç boyutlu bir tıkama sağlamak için güta
perka konları ile beraber kök kanal dolgu patları
kullanılmalıdır. Kök kanal patları sadece kök
dentinin ve güta perkanın adezyonunu sağlamakla
kalmaz aynı zamanda kök kanal duvarı ve güta
perka konları arasındaki minör uyuşmazlıkları ve
boşlukları da doldurur.
Kök kanallarının güta perka ile doldurulması
için birçok yöntem geliştirilmiş olmakla beraber
klinik olarak en çok lateral kompaksiyon yöntemi
kullanılmaktadır. Günümüzde eğe sistemlerinin
geliştirilmesi ile daha çabuk ve daha kolay kanal
preparasyonu sağlanmaktadır. Döner sistemde
kullanılan kanal aletlerine uygun güta perka
konların üretilmesi ile tek konla kanalın doldurulması daha popüler hale gelmiştir. Bu nedenle
çalışmamızda hem lateral kompaksiyon hem de
taperli guta perka ile tek kon tekniği kullanılmıştır.
Çalışmamızda tüm deneysel gruplar için standardize edilmiş instrumantasyon ve irrigasyon
protokolleri kullanılmıştır. Versluis ve ark. yaptıkları bir çalışma sonucunda13 kök kanal preparasyonu sonrasında daha yuvarlak kesitlerin elde
edilmesi ile kanal doldurulması sırasında daha
uniform bir stres dağılımı oluşturarak kırığa yatkınlığın azaldığını bildirmişlerdir. Mevcut çalışmamızda yuvarlak şekilli kanallar elde etmek için
Pro Taper Ni-Ti rotary sistemi kullanılmıştır.
Preparasyon sonrası smear tabakasının uzaklaştırılması için %17’lik EDTA kullanılmıştır. Smear
tabakasının uzaklaştırılması, kök kanal patlarının
kanal duvarlarına adaptasyonunu ve adhezyonunu
artırarak daha etkili bir örtücülük sağlamaktadır14-16.
Kırılma dayanıklılığını ölçmek için birçok çalışmada vertikal yönde kuvvet uygulanmıştır. Bizim
çalışmamızda da kuvvetin daha uniform dağılması
için kuvvetler vertikal yönde ve köklere paralel
olarak uygulanmıştır.
Çalışmamızın sonuçlarına göre kök kanalının
genişletilmesiyle köklerin zayıfladığı ve kök kanal
dolgusu ile kaybedilen direncin belli miktarda geri
112
112
kazanıldığı gözlenmiştir. Sonuçlarımıza göre, bu
geri kazanımda kanal patının önemi daha ön plana
çıkmaktadır. Rezin esaslı kanal patı olan AH Plus
ile doldurulan köklerde kırılmaya karşı direnç
kalsiyum hidroksit içerikli bir pat olan Apexit ile
doldurulan köklere göre daha yüksek bulunmuştur. Kanal dolgusu sırasında kullanılan dolgu yöntemi bizim sonuçlarımıza göre anlamlı farklılık
oluşturmamıştır. Çalışmamıza paralel olarak Ersev
ve ark.17 yaptığı bir çalışmada, kökleri AH Plus ve
Metaseal patları tek kon ve lateral kompaksiyon
tekniği kullanarak doldurduktan sonra kırılma
direnci açısından incelemişlerdir. Kanal dolgusunda
AH Plus patının tek kon veya lateral kompaksiyon
tekniği ile kullanılmasının kökte kırılma direnci
açısından istatistiksel olarak anlamlı fark oluşturmadığını bildirmişlerdir.
Ayrıca tek kon tekniğinde spreader kullanılmamasından dolayı köke uygulanan kuvvetlerin
ekarte edildiğini söyleyen çalışmalar mevcuttur3,18.
Apexit gibi kalsiyum hidroksit içerikli patlar
biyolojik özellikleri yönünden tercih edilirler. Aynı
zamanda bu pat iyi bir akıcılığa sahiptir, bu da
patın kök kanal morfolojisine iyi bir şeklide uyumuna izin verir. Ayrıca örtücülük özelliğinin de iyi
olduğu bildirilmiştir19.
AH Plus patının yüksek akıcılık özelliği ve sertleşme süresinin uzun olması nedeniyle kanaldaki
mikrodüzensiliklere daha iyi penetre olmaktadır.
Patın molekülleri arasındaki kohezyon kuvveti patın
dentin yüzeyinden uzaklaştırılması veya çıkarılmasına karşı direnci arttırır. AH Plus düşük eriyebilirlik, iyi adhezyon, antimikrobial etki ve iyi biyolojik
özelliklere sahiptir20,21.
Haragushiku ve ark.19 yaptıkları çalışmada
endodontik patların kök dentinine adhezyon özelliklerini incelemişlerdir. Apexit ve AH plus kanal
patlarını kullandıkları çalışmalarında, AH Plus’ın
dentine bağlanma kuvvetinin Apexit ve diğer patlara göre oldukça yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Bunun nedenini patların molekülleri arasındaki
kohezyona ve patın tübüller içerisindeki penetrasyonuna bağlamışlardır.
Birçok çalışmada epoksi rezin içerikli patların
kalsiyum hidroksit ve çinko oksit ojenol içerikli
patlara oranla, dentin duvarlarına daha fazla adezyon ve dentin tübülleri içerisine daha derin penetrasyon gösterdiği ifade edilmiştir 7,8,22.
Mevcut çalışmamızda epoksi rezin içerikli bir
pat olan AH Plus’ın, Apexit patına göre daha
yüksek kırılma direnci göstermiş olmasının nedeninin patların adezyon ve penetrasyon özellikleri ile
ilgili olduğunu düşünmekteyiz.
Literatür incelendiğinde, AH Plus kök kanal
patlarının kırılma direnci üzerine olan güçlendirici
etkilerini değerlendiren çalışmalar mevcuttur 7,23,24.
A. T. Yıldırım
Kazandağ ve ark. farklı kök kanalı dolgu sistemleri ile kök kanalı tedavisi yapılmış dişlerin
kırılma dirençlerini inceledikleri çalışmalarında
kırılmaya karşı en dirençli dişlerin güta-perka/AH
Plus grubu olduğunu belirtmişlerdir24. Bu sonuçlar
bizim çalışmamızın sonuçlarını desteklemektedir.
dayanım direnci açısından istatistiksel olarak fark
bulunamamıştır.
Kullanılan patların kökte kırılma direncini etkilediği görülmüştür. AH plus patı ile doldurulan
grupların Apexit ile doldurulan gruplara göre kökte
kırılma direncini arttırdığı görülmüştür.
SONUÇLAR
Bu çalışmada kullanılan tek kon tekniği ve
lateral kompaksiyon tekniği arasında kırılmaya
Yazarın beyanı: Çıkar çatışması bulunmamaktadır.
(Conflict of interest statement: None declared)
REFERANSLAR
1. Pitts DL, Natkin E. Diagnosis and treatment of vertical root fractures.
Journal of Endodontics 1983;9:338-46.
2. Meister F, Lommel TJ, Gerstein H. Diagnosis and possible causes of
vertical root fractures. Oral Surgery, Oral Medicine and Oral Pathology
1980;49:243-53.
3. Sornkul E, Stannard JG. Strength of roots before and after endodontic
treatment and restoration. Journal of Endodontics 1992;18:440-3.
4. Bender IB, Freedland JB. Adult root fracture. Journal of the American
Dental Association 1983;107:413-9.
5. Teixeira FB, Teixeira EN, Thompson JY, Trope M. Fracture resistance of
roots endodontically treated with a new resin filling material. J Am Dent
Assoc 2004;135:646–52.
6. Jainaen A, Palamara JE, Messer HH. Effect of dentinal tubules and resinbased endodontic sealers on fracture properties of root dentin. Dent Mater
2009;25:73–81.
7. Jainaen A, Palamara JE, Messer HH. The effect of resin based sealers on
fracture properties of dentine. Int Endod J 2009;42:136-43.
8. Sousa-Neto MD, Silva Coelho FI, Marchesan MA, Alfredo E, Silva-Sousa
YT. Ex vivo study of the adhesion of an epoxybased sealer to human
dentine submitted to irradiation with Er:YAG and Nd:YAG lasers. Int Endod
J 2005;38:866-70.
9. Saleh IM, Ruyter IE, Haapasalo MP, Orstavik D. Adhesion of endodontic
sealers: scanning electron microscopy and energy dispersive spectroscopy.
Journal of Endod 2003;29:595-601.
10. Belli S, Cobankara FK, Eraslan O, Eskitascioglu G, Karbhari V. The
effect of fiber insertion on fracture resistance of endodontically treated
molars with MOD cavity and reattached fractured lingual cusps. J Biomed
Mater Res B Appl Biomater 2006;79:35-41.
11. Selden HS. Repair of incomplete vertical root fractures in
endodontically treated teeth in vivo trials. Journal of endodontics 1996;22:
426-9.
12. Trope M, Ray H Jr. Resistance to fracture of endodontically treated
roots. Oral surgery Oral Medicine Oral Pathology 1992;73:99-102.
13. Versluis A, Messer HH, Pintado MR. Changes in compaction stress
distributions in roots resulting from canal preparation. Int Endod J 2006;
39:931-9.
14. Weiger R, Heuchert T, Hahn R, Lost C. Adhesion of a glass ionomer
cement to human radicular dentine. Endod Dent Traumatol 1995;11:214-9.
15. White RR, Goldman M, Lin PS. The influence of the smeared layer upon
dentinal tubule penetration by plastic filling materials. J Endod 1984;10:
558-62.
16. White RR, Goldman M, Lin PS. The influence of the smeared layer upon
dentinal tubule penetration by endodontic filling materials. Part II. J Endod
1987;13:369-74.
17. Ersev H ,Yılmaz B ,Pehlivanoğlu E, Çalışkan E , Erişen Fr. Resistance to
vertical root fracture of endodontically treated teeth with Metaseal, Journal
of Endodontics 2012;38:653-6.
18. Holcomb JQ, Pitts DL, Nichols Jı. Further investigation of spreader loads
required to cause vertical root fracture during lateral cendensation Journal
of Endodontics 1987;13:277-84.
19. Haragushiku GA, Sousa-Neto MD, Silva-Sousa YT, Alfredo E, Silva SC,
Silva RG. Adhesion of endodontic sealers to human root dentine submitted
to different surface treatments. Photomedicine And Laser Surgery 2010;
28:405-10.
20. Kayaoğlu G, Erten H, Alaçam T, Orsavik D. Short-term antibacterial
activity of root canal sealers towards Enterococuc faecalıs. Int Endodont J
2005;38,483-8.
21. Willershausen B. Marroquin B. Schafer D. Schulze R. Cytotoxicity or
foot canal filling materials to three different human cell lines. J Endodont
2000;26:703-7.
22. Sousa-Neto MD, Marchesan MA, Pecora JD, Junior AB, Silva-Sousa YT,
Saquy PC. Effect of Er:YAG laser on adhesion of root canal sealers. J Endod
2002;28:185-7.
23. Karapinar Kazandag M, Sunay H, Tanalp J, Bayirli G. Fracture
resistance of roots using different canal filling systems. Int Endod J 2009;
42:705-10.
24. Hurmuzlu F, Serper A, Siso SH, Er K. In vitro fracture resistance of
root-filled teeth using new-generation dentine bonding adhesives. Int
Endod J 2003;36:770-3.
113
113