Vitiligo Tedavisi

Transkript

Vitiligo Tedavisi
SÝNOPSÝS
2004/2
Vitiligo Tedavisi
Prof. Dr. Yalçýn Tüzün*, Dr. Nurcan Arzuhal*
* Ýstanbul Üniversitesi Cerrahpaþa Týp Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dalý
Vitiligo lokalize alanlarda melanosit kaybý ile giden, edinsel
ve idyopatik bir hastalýktýr.1,2 Çeþitli otoimmün hastalýklarla
birliktelik gösterebilir.1 Toplumun %0.5-2’sini etkiler, genellikle
çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çýkar.1,3 Kadýn ve
erkeklerde eþit oranda görülür, esmerlerde daha sýktýr. Ailesel
1
olgular bildirilmiþtir, fakat genetik geçiþ þekli gösterilememiþtir.
Hastalýðýn “lokalize veya fokal”, “generalize”, “üniversal” ve
Kaynaklar
1. Braun-Falco O, Plewig G, Wolff HH, Burgdorf WHC. Dermatology.
2. Baský. Berlin, Springer-Verlag, 2000; 1033-1037.
2. Lebwohl M, Heymann WR, Berth-Jones J, Coulson I. Treatment
of Skin Disease. London, Mosby, 2002; 653-657.
3. Odom RB, James WD, Berger TG. Andrews’ Diseases of the
Skin. 9. Baský. Philadelphia, WB Saunders Company, 2000;
“akrofasyal” olmak üzere 4 klinik þekli bulunmaktadýr.
1065-1069.
4. Tüzün Y, Özdemir M. Vitiligoda yeni tedavi yöntemleri. Hipokrat
Eþlik eden baþka bir otoimmün olay olmadýðý sürece, vitiligo
5. Njoo MD, Bossuyt MM, Westerhof W. Management of vitiligo.
3
1999; 5: 152-155.
hastanýn saðlýðýný etkilemez. Bununla birlikte þiddetli kozmetik
Results of a questionnaire among dermatologists in the
bozukluk, hastalarýn çoðunda bazý psikolojik etkilere yol açar
Netherlands. Int J Dermatol 1999; 38: 866-872.
6. Kovacs SO. Vitiligo. J Am Acad Dermatol 1998; 38: 647-666.
ve kiþide sosyal ve mesleki problemler oluþturabilir.4 Kozmetik
problemin boyutunu belirleyen lezyonlarýn yaygýnlýðý ve
lokalizasyonudur.
Vitiligolu hastalara tedavi önerilip önerilmeyeceði ve eðer
tedavi verilecekse hangi yöntemin seçileceði konusunda farklý
görüþler mevcuttur.5 Çoðu hekim vitiligoyu kozmetik bir sorun
7. Jimbow K. Vitiligo: therapeutic advences. Dermatol Clin 1998;
16: 399-407.
8. Tüzün Y, Tüzün B. Vitiligo tedavisi. Hipokrat 1997; 66: 18-22.
9. Prystowsky JH, Keen MS, Robinowitz AD et al. Present status
of eyelid phototherapy. Clinical efficacy and transmittance of
ultraviolet and visible radiation through human eyelids. J Am
Acad Dermatol 1992; 26: 607-613.
olarak kabul etmekte ve hastaya herhangi bir tedavi
önermemektedir.4 Hastalýk uzun süreli tedavi gerektirir ve
tedaviye cevabý düþüktür.3 Fakat yine de vitiligo tedavisinde
çeþitli yöntemlerle elde edilen baþarýlý sonuçlarýn, hem
hastalýða hem de hastanýn psikolojik durumuna sayýsýz yarar
saðlayabileceði unutulmamalýdýr.4
Vitiligo tedavisinde en sýk tercih edilen tedavi yöntemleri
arasýnda yerel kortikosteroidler, fototerapi, immünomodülatör
ilaçlar ve çeþitli cerrahi teknikler sayýlabilir.2,6-9 Tedaviye
baþlamadan önce altta yatan otoimmün hastalýklar araþtýrýlmalý
Yerel Tedaviler
Kortikosteroidler
Yerel kortikosteroidler özellikle hastalýðýn baþlangýç döneminde
en fazla tercih edilen ilaçlardýr. Hastanýn yaþýna, lezyonlarýn
lokalizasyonuna ve yaygýnlýk derecesine göre zayýf, orta etkili
veya güçlü preparatlar seçilebilir.1 Genellikle tedaviye güçlü
steroidlerle baþlayýp, zayýf etkili olanlarla idame edilmesi
önerilmektedir.2 Yeni lezyonlarýn tedaviye daha iyi yanýt
verdikleri ve yüzdeki lezyonlarda iyileþmenin daha hýzlý olduðu
tespit edilmiþtir.1
ve hasta tedaviden yarar görmeme ihtimali açýsýndan
bilgilendirilmelidir.2
Anahtar kelimeler: vitiligo, tedavi
Key words: vitiligo, treatment
Dermatose 2004; 3(2): 108-116
108
Güçlü yerel kortikosteroidler çoðunlukla 3-4 ay boyunca,
günde 1 kez olarak uygulanýr.3 Betametazon 17-valerat ile
yapýlan bir çalýþmada 4 aylýk tedavi sonunda hastalarýn
yaklaþýk %70’inde tam veya kýsmi iyileþme saðlanmýþ ve en
iyi yanýtýn yüz ve ekstremitelerde olduðu bildirilmiþtir.4 Benzer
2004/2
Tüzün, Arzuhal: Vitiligo Tedavisi
diðer çalýþmalarda da %80’e varan iyileþme oranlarý
bildirilmiþtir.1 Klobetazol propiyonat ile yapýlan bir baþka
çalýþmada ise en iyi yanýtýn esmer kimselerde ortaya çýktýðý
gösterilmiþtir. Kýsa süreli kullanýmda herhangi bir lokal veya
sistemik yan etkiye rastlanmamýþtýr.5 Özellikle yüz ve boyun
yerleþimli lokalize vitiligosu bulunan hastalarda, halobetazon
pomad günde 2-3 kez, 2-4 ay süreyle uygulanmýþ ve hastalarýn
yalnýzca %10’unda %30’dan daha az iyileþme saðlanmýþtýr.
Yerel kortikosteroid kullanýmýnda en sýk karþýlaþýlan yan etki
dermal atrofidir. Ayrýca uygulanan alanda akneiform lezyonlar,
hipertrikoz ve telenjiyektaziler de geliþebilir.
Yerel ACTH jel ile yapýlan çalýþmalarda ise iyi netice
alýnamamýþtýr ve tedavi kesildikten sonra çok hýzlý nüks geliþtiði
gözlenmiþtir.1
Farklý yerel kortikosteroidler kullanýlarak yapýlmýþ birçok
çalýþma bulunmaktadýr, baþarý oranlarý %10-90 arasýnda
deðiþmektedir. 1,2 Fakat bu çalýþmalarýn sonuçlarýný
karþýlaþtýrmak oldukça zordur. Çünkü lezyon boyutlarý, lezyon
sayýlarý, tedavi süreleri ve sonuçlarý deðerlendirme kriterleri
deðiþkenlik göstermektedir.
Takrolimus
Deneysel araþtýrmalarda vitiligo patogenezinde hücresel ve
hümoral immün mekanizmalarýn rol oynadýðýný gösterilmiþtir.
Bu nedenle hastalýðýn tedavisinde immünomodülatör ilaçlar
denenmektedir. Son yýllarda üzerinde en fazla araþtýrma
yapýlan immünomodülatör ilaçlardan biri de takrolimustur.
Takrolimusun pomad formu atopik dermatit tedavisinde
kullanýlmak üzere piyasaya sürülmüþtür. T hücre aktivasyonun
baskýlayarak ve IL-2, IL-3, IL-4, IL-5, g-interferon, TNF-a ve
granülosit-makrofaj koloni uyarýcý faktör gibi proinflamatuar
sitokinlerin salýnmasýný engelleyerek etki gösterir. Takrolimus
generalize vitiligolu 6 hasta üzerinde denenmiþ, günde 2 kez
uygulama ile hastalarýn tamamýnda deðiþen derecelerde
repigmentasyon saðlanmýþtýr. Uygulama alanýnda hafif yanma
ve batma hissi dýþýnda herhangi bir yan etkiye rastlanmamýþtýr.
Hastanýn kendi kendine uygulayabileceði, hýzlý etkili ve
güvenilir bir yöntem olduðu sonucuna varýlmýþtýr.1 Bir grup
hastada topikal takrolimus ve klobetazol preparatlarýnýn
etkinliði karþýlaþtýrýlmýþ ve her iki ilacý etkisinin eþit olduðu
gözlenmiþtir.2 Takrolimusun kollajen sentezi ve keratinosit
proliferasyonu üzerine etkisi olmadýðýndan uzun süreli
kullanýmda deride atrofi,ye yol açmaz.3 Bu nedenle çocuklarda
ve göz kapaklarý gibi derinin daha ince olduðu alanlarda
güvenle kullanýlabilir.2,3
Sonuç olarak yerel kortikosteroidler baþlangýç tedavisinde
önemli bir yer tutmaktadýr. Fakat bu tedaviye cevap vermeyen
veya iyileþme sonrasýnda nüks geliþen birçok hastada diðer
tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadýr.1
Kaynaklar
1. Grimes PE, Soriano T, Dytoc MT. Topical tacrolimus for
repigmentation of vitiligo. J Am Acad Dermatol 2002; 47: 789-
Kaynaklar
1. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
2. Tüzün Y, Özdemir M. Vitiligoda yeni tedavi yöntemleri. Hipokrat
791.
2. Lepe V, Moncada B, Castenedo-Cazares JP et al. A double-blind
randomized trial of 0.1% tacrolimus vs 0.05% clobetasol for the
treatment of childhood vitiligo. Arch Dermatol 2003; 139: 581585.
3. Plettenberg H, Assmann T, Ruzicka T. Childhood vitiligo and
tacrolimus. Arch Dermatol 2003; 139: 651-654.
1999; 5: 152-155.
3. Lebwohl M, Heymann WR, Berth-Jones J, Coulson I. Treatment
of Skin Disease. London, Mosby, 2002; 653-657.
4. Koopmans-van Dorp B, Goedhart-van Dijk B, Neering H, van
Dijk E. Treatment of vitiligo by local application of betamethasone
17-valerate in a dimethyl sulfoxide cream base. Dermatologica
1973; 146: 310-314.
5. Kumari J. Vitiligo treated with topical clobetasol propionate.
Arch Dermatol 1984; 120: 631-635.
Plasenta Ekstreleri (Melagenina)
Ýnsan plasentasý melanositlerde mitozu ve melanogenezi
uyaran biyoaktif moleküller açýsýndan oldukça zengindir. Bu
moleküller arasýnda endotelin-1 ve ACTH sayýlabilir. 1
Melagenina günde 3 kez, 8 saat aralýklarla uygulanýr, hasta
günde 1 kez uygulamadan sonra 15 dakika süreyle güneþ
ýþýðý veya infraruj ýþýnýna maruz býrakýlýr. Alkolik derivesi
109
2004/2
Tüzün, Arzuhal: Vitiligo Tedavisi
Melagenina I, alkol içinde pürifiye ve çözünmez halde bulunan
þekli Melagenina II olarak adlandýrýlmaktadýr, etkinlikleri
arasýnda anlamlý bir farklýlýk tespit edilmemiþtir.2 Bu tedavi
yöntemi üzerine yapýlan çalýþmalarýn sonuçlarý deðiþken
olmasýna raðmen, etkin olduðundan söz edilmektedir.3
Uygulama esnasýnda herhangi bir lokal veya sistemik yan
etkiye rastlanmamýþtýr. Kullanmadan önce preparatýn HIV,
hepatit ve diðer bulaþýcý hastalýklar açýsýndan incelenmesi
önerilmektedir.2
Kaynaklar
1. Pal P, Mallick S, Mandal SK et al. A human placental extract:
in vivo and in vitro assessments of its melanocyte growth and
pigment-inducing activities. Int J Dermatol 2002; 41: 760-767.
2. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
Nitrojen Mustard
Mekloretaminin (nitrojen mustard) uygulama alanýnda
hiperpigmentasyon yapýcý etkisi iyi bilinmektedir. Bu etkisi
melanositler içindeki melanozom sayýsýnýn artmasý ile iliþkilidir.
Mikozis fungoides ve vitiligosu bulunan bir hastada topikal
nitrojen mustard tedavisi sonrasýnda vitiligo plaðýnda
repigmentasyon geliþtiði gözlenmiþtir. Bir baþka hastada da
nitrojen mustard tedavisinden 1 ay sonra punktat
repigmentasyon odaklarýnýn ortaya çýktýðý bildirilmiþtir.1
Kaynaklar
1. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
3. Tüzün Y, Özdemir M. Vitiligoda yeni tedavi yöntemleri. Hipokrat
1999; 5: 152-155.
5-Florourasil
Yapýlan çeþitli çalýþmalarda 5-florourasilin (5-FU)
dermabrazyonla kombine halde etkili olduðu görülmüþtür.
Vitiligolu alana dermabrazyon uygulandýktan sonraki 7-10
gün boyunca, 5-FU günde iki kez oklüzyon þeklinde uygulanýr.
En erken 1 ayda repigmentasyon görüldüðü bildirilmiþtir.1
Bu tedavi yönteminin uygulandýðý 28 hastalýk bir seride %64
oranýnda tam repigmentasyon elde edilmiþtir.2 Bir baþka
seride de 5 hastanýn 3'ünde repigmentasyon saðlanmýþtýr.
Fakat segmental vitiligolu hastalarda tedaviye yanýt
alýnamamýþtýr. 3 Araþtýr malar da hem tek baþýna
dermabrazyonun, hem de tek baþýna 5-FU’nun etkili olmadýðý
saptanmýþtýr.1 5-FU'nun hangi mekanizma ile repigmentasyon
meydana getirdiði bilinmemektedir. Yan etkileri ararsýnda
Köbnerizasyon ve infeksiyon yer alýr.3
Kaynaklar
1. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
2. Tsuji T, Hamada T. Topically administered fluorouracil in vitiligo.
Arch Dermatol 1983; 119: 722-727.
3. Tüzün Y, Özdemir M. Vitiligoda yeni tedavi yöntemleri. Hipokrat
1999; 5: 152-155.
110
Prostaglandin E2
Prostaglandin E2’nin (PGE2) sýçan derisine uygulandýðýnda
melanosit yoðunluðunu arttýrdýðý, histolojik çalýþmalarda ise
melanogenezi uyardýðý görülmüþtür. Bunun üzerine 27 vitiligolu
hastada yerel PGE2’nin etkinliði araþtýrýlmýþtýr. Jel formundaki
PGE2 depigmente alanlara günde bir kez uygulanmýþ ve
hastalarýn 15’inde tam veya belirgin repigmentasyon
saðlanmýþtýr. Bazý hastalarda perilezyonel hiperpigmentasyon
ortaya çýkmasý sebebiyle tedavi kesilmiþtir. Ýlaç tüm hastalarda
iyi tolere edilmiþ, fakat birkaç hastada hafif irritasyon
gözlenmiþtir.1
Kaynaklar
1. Parsad D, Pandhi R, Dogra S, Kumar B. Topical prostaglandin
analog (PGE2) in vitiligo-a preliminary study. Int J Dermatol
2002; 41: 942-945.
Kamuflaj Teknikleri
Özellikle yüz, boyun ve eller gibi görünen bölgelere, kozmetik
amaçla lezyonu geçici olarak gizleyen kapatýcýlar kullanýlabilir.
Sürekli uygulanabilir ve dýþ etkenlere karþý dirençlidirler.1
Dihidroksiaseton iyi bilinen bir kapatýcýdýr, özellikle lokalize
vitiligo için uygulanmasý kolay ve iyi kozmetik sonuç saðlanan
bir yaklaþým olarak kabul edilmektedir.2 Renk koyulaþtýrýcý
losyonlarýn da iyi bir görüntü saðladýðý bildirilmiþtir. Bu losyonlar
deri tipi l-lll arasýnda olanlarda daha iyi sonuç vermektedir.
2004/2
Tüzün, Arzuhal: Vitiligo Tedavisi
Deri tipi 1 ve 2 olan kiþilerde güneþten koruyucularýn
kullanýlmasý oldukça etkin bir tedavi yaklaþýmýdýr. Bu ajanlar
bronzlaþmayý azalttýklarý için, vitiligolu deri ile normal deri
arasýndaki renk farkýný ortadan kaldýrýrlar.1 Ayrýca güneþe
daha duyarlý depigmente alanlarýn korunmasý açýsýndan da
özellikle önerilmektedirler.3
Kaynaklar
1. Tüzün Y, Özdemir M. Vitiligoda yeni tedavi yöntemleri. Hipokrat
1999; 5: 152-155.
2. Suga Y, Ikejima A, Matsuba S, Ogawa H. Medical pearl: DHA
application for camouflaging segmental vitiligo and piebald
lesions. J Am Acad Dermatol 2002; 47: 436-438.
3. Lebwohl M, Heymann WR, Berth-Jones J, Coulson I. Treatment
of Skin Disease. London, Mosby, 2002; 653-657.
Sistemik Tedaviler
Fototerapi
Yerel Fotokemoterapi
Yerel fotokemoterapi, %20'den az bir alanýn tutulduðu vitiligo
hastalarý için uygun bir seçenektir. Psoralenin sistemik
kullanýmýna göre yan etki profili daha düþüktür. Oxsoralen
yerel olarak %1’lik solüsyon þeklinde veya akvafor veya vazelin
içinde %0.1'lik konsantrasyonda kullanýlýr. Lezyonlu bölge
üzerine sürüldükten 30 dakika sonra UVA uygulamasý yapýlýr.
Tedavi genellikle haftalýk olarak uygulanýr. Yerel
fotokemoterapinin en önemli yan etkisi þiddetli büllü
reaksiyonlar ve perilezyonel hiperpigmentasyondur. Ayrýca
psoralen uygulandýktan sonra güneþe maruz kalmak, þiddetli
fototoksik reaksiyona yol açabilir. Bu yan etkilerine raðmen
en büyük avantajý kümülatif UVA dozunun düþük olmasý ve
sistemik ya da oküler toksisitesinin olmamasýdýr.1,2
Depigmentasyon Yapýcý Ajanlar
Pigmente alanýn çok az olduðu vitiligolu hastalarda kozmetik
iyilik saðlamak için depigmentasyon yapýcý ilaçlar kullanýlabilir.
Vitiligoda bu amaçla hidrokinonlar kullanýlmaktadýr. 1,2
Monobenzileter hidrokinonlu (MBEH) yerel preparatlar melanin
sentezini önemli ölçüde baskýlarlar. On sekiz vitiligolu hastaya
günde 2 kez, yaklaþýk 1 yýl boyunca MBEH uygulanmýþ,
hastalarýn 8’inde tam depigmentasyon, 3’ünde de belirgin
depigmentasyon elde edilmiþtir.3 Ýlk hipopigmentasyon
tedavinin 1-6. aylarýnda ortaya çýkar. Hastalarýn tedaviye
verdikleri yanýt deri tipine göre deðiþkenlik göstermektedir.
Deri tipi I ve II olanlarda belirgin bir renk deðiþikliði elde
edilememektedir.4 Ýlacýn baþlýca yan etkileri eritem, kaþýntý,
kontakt dermatit ve uygulama alanlarý dýþýnda da geliþen
tam ve irreversibl depigmentasyondur.3
Kaynaklar
1. Jimbow K. Vitiligo: Therapeutic advences. Dermatologic Clin
1998; 16:399-407.
2. Tüzün Y, Özdemir M. Vitiligoda yeni tedavi yöntemleri. Hipokrat
1999; 5: 152-155.
3. Moser D, Parrish J, Fitzpatrick T. Monobenzylether of
hydroquinone. Br J Dermatol 1977; 97: 669-679.
4. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
PUVA
Fotokemoterapide, UVA ile birlikte en çok oral yolla veya
yerel olarak 8-metoksipsoralen (8-MOP) kullanýlmaktadýr.
Vitiligo tedavisinde en iyi yanýtlar sistemik veya yerel PUVA
tedavisi ile alýnmaktadýr. Psoralenlerin vitiligodaki moleküler
etki biçimleri kesin olarak bilinmemektedir. PUVA, melanosit
hipertrofisini uyarýr ve vitiligo lezyonlarýndaki artakalan yedek
foliküler melanositlerin proliferasyonunu saðlar. Buna ek
olarak lezyonun çevresindeki pigmente sýnýrda da benzer
deðiþiklikler ortaya çýkar. Repigmentasyon, uyarýlmýþ
melanositlerin proliferasyonu ve depigmente epidermise
doðru göçü sonucu oluþmaktadýr.1,3-5 PUVA’nýn çoðunlukla
perifoliküler tipte bir repigmentasyon saðladýðý, steroidlerin
oluþturduðu repigmentasyonun ise diffüz bir patern gösterdiði
saptanmýþtýr. 6 Elde edilmiþ baþarýlý sonuçlara raðmen
hastalardaki tedavi yanýtlarý oldukça deðiþkendir. PUVA'nýn
oluþturduðu repigmentasyondaki anahtar faktörler hastanýn
yaþý, motivasyonu, deri tipi, hastalýðýn þiddeti, lokalizasyonu,
seans sayýsý ve idamenin uygun dozda sürdürülmesidir.
PUVA'ya en iyi yanýt deri tipi III ve IV olan koyu tenli kiþilerde
ve 2+ ile 3+ eritem düzeyinde alýnýr. Maksimum
repigmentasyon elde edebilmek için hastalarýn 100 seans
üzerinde tedavi görmeleri gerekebilir. Genellikle 16-24.
seansta pigment oluþumu gözlenmekle birlikte, bazý hastalarda
daha erken yanýt alýnabilir. En az repigmentasyon özellikle
ekstremite distallerinde ve dudakta oluþmaktadýr. PUVA
tedavisine yanýt çocuklarda eriþkinlerden daha iyidir.1,3-5
111
2004/2
Tüzün, Arzuhal: Vitiligo Tedavisi
Sistemik PUVA tedavisi, yerel PUVA tedavisine direnç gösteren
veya tutulma alaný %20'nin üstünde olan hastalarda uygulanýr.
Oral psoralenler 12 yaþýn altýndaki çocuklarda retinal toksisite
riski sebebiyle önerilmemektedir. Oral 8-MOP 0.6 mg/kg
dozda alýndýktan 1.5-2 saat sonra UVA uygulamasý yapýlýr.
Asemptomatik eritem oluþunca UVA dozu sabitlenerek
tedaviye devam edilir. Uygulama haftada 3-4 seans olacak
þekilde yapýlýr. Anormal karaciðer fonksiyon testleri, deri
kanseri, katarakt, gebelik ve fotosensitivite bozukluklarý baþlýca
kontrendike olduðu durumlardýr. Yan etkileri ararsýnda olarak
baþ aðrýsý, bulantý, kusma, kaþýntý, deri kuruluðu, fototoksisite
ve diffüz hiperpigmentasyon sayýlabilir. Sistemik PUVA
tedavisinin baþlýca avantajý deri tipi l ve II olan hastalarda
da repigmentasyon oluþturabilmesidir.
PUVA tedavisi için merkezlere gelemeyecek hastalar için
minimum derecede güneþe çýkmak, yüksek faktörlü güneþten
koruyucular ve UVA geçirmeyen güneþ gözlükleri kullanmak
koþulu ile trisoralen ve güneþ ýþýðý uygulamasý yapýlabilir. Bu
yöntem 8-MOP ile de kombine edilebilir. Khellin ve L-fenilalanin
oral veya yerel olarak güneþ ýþýðý veya yapay UVA kaynaklarý
ile repigmentasyon için çeþitli yan etkileri de göz önüne
alýnarak kombine halde kullanýlabilir. Ayrýca PUVA ile kombine
olarak moniksidil ve alfatokoferolde kullanýlmýþtýr. 1,7
Kellin Fototerapi (KUVA)
Kellin, Ammi visgana bitkisinin tohumundan elde edilir.
Kimyasal yapýsý psoralene benzer. Kellin UVA ile birlikte
fototoksisiteye neden olmaz, psoralene benzer biçimde yalnýzca
pigmentasyonu uyarýr. Mutajenik ve karsinojenik etkilerinin
daha az olduðu düþünülmektedir.
Genellikle iyi tolere edilir, bazý hastalarda özellikle tedavinin
2. haftasýnda bulantý ve baþ dönmesi gözlenmiþtir. Bir ve 2
yýl gibi uzun dönemli kullanýmlarda ciddi bir yan etkiye
rastlanmamýþtýr. 8 Tedavi takibinde karaciðer enzimleri
izlenmelidir, eðer yükselme saptanýrsa tedavi kesilmelidir.9
Kellinin UVA ve doðal güneþ ýþýðý ile kombine olarak kullanýldýðý
çalýþmalar bulunmaktadýr. Bir çalýþmada oral yolla günde
100 mg, tek doz olarak uygulandýktan 45 dakika sonra,
hastalar 15 dakika süreyle güneþ ýþýðýna maruz býrakýlmýþtýr.
Tedavi 4 ay sürdürülmüþ ve hastalarýn %76’sýnda yanýt
alýnmýþtýr. Lokal kellin solüsyonu ve güneþ ýþýðý kombinasyonu
ile ilgili çalýþmalar da bulunmaktadýr.8 Bir yýllýk takip sonrasýnda
da nüks veya kötüye gidiþ tespit edilmemiþtir. Bir baþka
çalýþmada oral kellin (günde tek doz, 100 mg) ve yerel kellin
112
(%2’lik solüsyon) uygulamasý ile UVA kombinasyonu
kullanýlmýþtýr. Haftada 3 kez, oral alýmdan 2.5 saat sonra ve
lokal uygulamadan 1 saat sonra UVA uygulanmýþ ve hastalarýn
%70’inden fazlasýnda repigmentasyon elde edilmiþtir.10
Fenilalanin ve Fototerapi Kombinasyonu
Fenilalaninin oral veya lokal formunun UVA, UVA+UVB ve
doðal güneþ ýþýðý ile kombine halde kullanýldýðý çok sayýda
çalýþma bulunmaktadýr. Tedavi sonuçlarý deðiþken olmakla
birlikte %80’lere varan iyileþme oranlarý bildirilmiþtir.11 Oral
formu 50 mg/kg dozunda kullanýlýr. Yan etkisi olarak bazý
hastalarda hafif bulantý bildirilmiþtir. Feniketonürili hastalarda
kullanýlmasý kontrendikedir.
Tirozin veya L-dopa ile UVA Kombinasyonu
L-tirozin ve UVA kombinasyonu ile yapýlan preliminer
çalýþmalarda umut verici sonuçlar elde edilememiþtir. Piyasada
bulunan bazý kapatýcý ürünler tirozin içermektedir. UVA
maruziyeti olmaksýzýn veya UVA etkileþimi ile birlikte bu
ürünlerin pigmentasyon yapýcý etkilerine rastlanmamýþtýr.
Levodopa ve UVA kombinasyonu kullanýlarak yapýlan benzer
çalýþmalarda da hastalarýn hemen hemen tamamýnda iyileþme
elde edilememiþtir. Bu verilere göre tirozin ve DOPA’nýn UVA
ile birlikte veya tek baþlarýna vitiligo tedavisinde etkili
olamadýklarý sonucuna varýlmýþtýr.8
Dar Bant UVB
Son yýllarda dar bant UVB’nin (NBUVB) vitiligo tedavisinde
etkili olduðu üzerinde durulmaktadýr.12 Bir meta-analiz
çalýþmasýnýn sonuçlarý dar bant UVB’nin (%63) PUVA’ya
(%57) göre daha etkili olduðunu göstermiþtir.13 Ayrýca bu
yöntemin karsinojenik etkisi daha düþüktür ve oral tedavi
gerektirmemektedir.12 Yaklaþýk 6 ay boyunca haftada 3 kez
NBUVB uygulanarak yapýlan bir çalýþmada %42.9
repigmentasyon saðlanmýþ, en iyi cevabýn gövdede ve
ekstremitelerin akral bölgeleri dýþýnda yerleþen lezyonlarda
elde edildiði bildirilmiþtir.14 NBUVB’nin dirençli olgularda
etkili olmadýðý söylense de, bunun aksini gösteren çalýþmalar
da bulunmaktadýr.12
Kaynaklar
1. Jimbow K. Vitiligo: therapeutic advences. Dermatol Clin 1998;
16: 399-407.
2. Grimes PE. Vitiligo: an overview of therapeutic approachs.
Dermatol Clin 1993; 11: 325-338.
3. Kovacs SO. Vitiligo. J Am Acad Dermatol 1998; 38: 647-666.
2004/2
Tüzün, Arzuhal: Vitiligo Tedavisi
4. Tüzün Y, Tüzün B. Vitiligo tedavisi. Hipokrat 1997; 66: 18-22.
5. Prystowsky JH, Keen MS, Robinowitz AD et al. Present status
ve keratinositler içindeki melanin granüllerinin yoðunluðunun
arttýðý gözlenmiþtir.4
of eyelid phototherapy. Clinical efficacy and transmittance of
ultraviolet and visible radiation through human eyelids. J Am
Acad Dermatol. 1992; 26: 607-613.
6. Parsad D, Pandhi R, Dogra S et al. Clinical study of repigmentation
patterns with different treatment modalities and their correlation
with speed and stability of repigmentation in 352 vitiliginous
patches. J Am Acad Dermatol 2004; 50: 63-67.
7. Thissen M, Westerhof W. Laser treatment for futher
Ýntralezyonel steroidlerin vitiligo tedavisindeki etkisinin
araþtýrýldýðý çalýþmalarda ise baþarýlý sonuçlar alýnamamýþtýr.
Hastalarda yan etki olarak atrofi, telenjiyektazi, infeksiyon
ve hematomlar görülmüþtür. Bu nedenle günümüzde vitiligo
tedavisinde çok fazla önerilmemektedir.2
depigmentation in vitiligo. Int J Dermatol 1997; 36: 386-388.
8. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
9. Dushet P, Schwarz T, Pusch M et al. Marked increase of liver
transaminases after khellin and UVA therapy. J Am Acad
Dermatol 1989; 21: 592-593.
10. Ortel B, Tanew A, Honigsmann H. Treatment of vitiligo with
khellin and ultraviolet. J Am Acad Dermatol 1988; 18: 693701.
11. Antonio C, Schulpis H, Mithas T et al. Vitiligo therapy with oral
and topical phenylalanine with UVA exposures. Int J Dermatol
1989; 28: 545-547.
12. Natta R, Somsak T, Wisuttida T et al. Narrowband ultraviolet
Kaynaklar
1. Tüzün Y, Özdemir M. Vitiligoda yeni tedavi yöntemleri. Hipokrat
1999; 5: 152-155.
2. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
3. Pasrica JS, Khaitan BK. Oral mini-pulse therapy with
betamethasone in vitiligo patients having extensive or fastspreding disease. Int J Dermatol 1993; 32: 753-757.
4. Muto M, Furumoto H, Ohmura A et al. Successful treatment of
vitiligo with a sex steroid-thyroid hormone mixture. J Dermatol
1995; 22: 770-772.
B radiation therapy for recalcitrant vitiligo in Asians. J Am Acad
Dermatol 2003; 49: 473-476.
13. Njoo MD, Spuls PI, Bos JD et al. Nonsurgical repigmentation
therapies in vitiligo: meta-analysis of the literature. Arch Dermatol
1998; 134: 1532-1540.
14. Hamzavi I, Jain H, McLean D et al. Parametric modeling of
narrowband UV-B phototherapy for vitiligo using a novel
quantitative tool. Arch Dermatol 2004; 140: 677-683.
Kortikosteroidler
Vitiligoda repigmentasyon saðlamak amacýyla sistemik
kortikoster oidler de kullanýlmaktadýr. 1 Sistemik
adrenokortikotropik hormonun (ACTH) injeksiyon þeklinde
uygulandýðý bir çalýþmada, hastalarýn %80’inde deðiþen
derecelerde yanýt alýndýðý bildirilmiþtir. Tedavi 2-4 hafta
sürdürülmüþ, herhangi bir yan etkiye rastlanmamýþtýr. Vitiligo
tedavisinde oral prednizolon2 ve pulse þeklinde betametazon3
da kullanýlmýþtýr. Bu çalýþmalarda birbirinden farklý sonuçlar
elde edilmiþtir. Yan etkileri de göz önüne alýndýðýnda sistemik
kortikosteroidlerin vitiligo tedavisindeki yeri tartýþmalýdýr.2
Bir grup hastada da seks steroidleri ve tiroid hormonu karýþýmý
denenmiþ ve histopatolojik incelemede melanosit sayýsýnýn
Ýmmünomodülatör Ýlaçlar
Hastalýðýn patogenezinde immün sistemdeki bozukluklarýn
rol aldýðý düþünüldüðünden, vitiligo tedavisinde çeþitli
immünoregülatör ajanlar da denenmiþtir. Bu amaçla
siklofosfamid, siklosporin, izoprinozin ve levamizol kullanýlmýþtýr.
Elde edilen repigmentasyon oranlarý kullanýlan ajanlara göre
farklýlýk göstermektedir. Ýmmünoregülatör ajanlarýn kullanýmý
ile ilgili daha ayrýntýlý çalýþmalara ihtiyaç vardýr.1
Levamizol
Levamizol bir grup hastada, 4-48 ay süreyle tek baþýna veya
yerel steroidlerle kombine halde, haftada 2 gün peþ peþe,
150 mg/gün dozunda kullanýlmýþ ve hastalarýn büyük bir
bölümünde hastalýðýn yayýlmasýný durdurduðu saptanmýþtýr.
Birkaç hastadaki þiddetli bulantý dýþýnda herhangi bir yan
etkiye rastlanmamýþtýr.2 Bazý yazarlar tarafýndan yavaþ yayýlan
vitiligolu hastalarda hastalýðý kontrol altýna almak için
kullanýlmasý önerilmektedir.2,3
Siklofosfamid ve Siklosporin
Sistemik siklofosfamid4 ve sistemik siklosporinin vitiligo
tedavisindeki etkinliðinin araþtýrýldýðý çalýþmalarda, olgularýn
113
2004/2
Tüzün, Arzuhal: Vitiligo Tedavisi
bir kýsmýnda hastalýk aktivitesinin baskýlandýðý ve
Otolog Epidermal Greftler
5
repigmentasyon saðlandýðý görülmüþtür.
Ýzoprinozin
Ýzoprinozin ile yapýlan bir çalýþmada, 1 ay tedavi sonrasýnda
12 hastanýn 6’sýnda repigmentasyon elde edilmiþtir. 6
Ýmmünoregülatör ilaçlarýn vitiligonun uzun dönemli tedavisinde
kesin bir rolleri olabileceði düþünülmektedir.3
Vitiligo lezyonlarýnda repigmentasyon saðlama amacýyla
denenen diðer tedavi yöntemleri arasýnda katran emülsiyonlarý,
bakýr, klofazimin, karotenoidler1 ve katalaz sayýlabilir.3,7
Kaynaklar
1. Tüzün Y, Özdemir M. Vitiligoda yeni tedavi yöntemleri. Hipokrat
1999; 5: 152-155.
2. Pasricha JS, Khera V. Effect of prolonged treatment with levamisole
on vitiligo with limited and slow-spreading disease. Int J Dermatol
1994; 33: 584-587.
3. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
4. Gokhale BB. Cyclophosphamide and vitiligo. Int J Dermatol
1979; 18: 92.
5. Gupta AK, Ellis CN, Nicholoff BJ et al. Oral cyclosporin in the
treatment of inflammatory and noninflammatory dermatoses.
Arch Dermatol 1990; 126: 339-350.
6. Grimes PE. Vitiligo. An overview of therapeutic approaches.
Dermatol Clin 1993; 11: 325-338.
7. Schallreuter KU, Moore J, Behrens-Williams S et al. Rapid
initiation of repigmentation in vitiligo with Dead Sea
climatotherapy in combination with pseudocatalase (PC-KUS).
Int J Dermatol 2002; 41: 482-487
Cerrahi Tedaviler
Medikal tedavilere cevap alýnamayan durumlarda cerrahi
tedavilere baþvurulabilir. Ayrýca cerrahi tedavilerden medikal
tedavi ile kombine halde yararlanmak da mümkündür. Cerrahi
tedavi yöntemleri arasýnda epidermel greftler, melanosit
transplantlarý1 ve lazer2 sayýlabilir. Bu yaklaþýmlar, hipertrofik
nedbe veya keloid anamnezi veren hastalarda kontrendikedir.1
114
Vitiligonun cerrahi tedavisinde en sýk tercih edilen otolog
epidermal greft yöntemidir. Bu teknik çeþitli yöntemlerle elde
edilen normal epidermal dokunun vitiligolu bölgeye aktarýlmasý
prensibine dayanýr. Bu amaçla punch greftler, epidermal
sheet greftleri, emme bülü greftleri ve likit nitrojen greftleri
kullanýlmaktadýr.3
Punch greftleri elde etmek için 1.5-2 mm'lik punch biyopsi
aletleri kullanýlýr. Donör bölgesi olarak kalça, uyluk yan yüzeyi
ve kolun iç yüzeyi seçilebilir. Tam kat (full-thickness) olan bu
greftler 4-5 mm aralýklarla yerleþtirilir. Yerel bir antibiyotiði
hafifçe uygulandýktan sonra mikropor yapýþkan bantlarla
yapýþtýrýlýr. Pansuman 7 gün sonra açýlýr. Transplantasyondan
3-4 hafta sonra konsantrik olarak vitiligolu alana doðru
repigmentasyon olduðu gözlenir. Bir seride bu yöntemle 22
hastanýn 13'ünde %90-100 oranýnda repigmentasyon
saðlanmýþtýr. Yapýlan diðer bir çalýþmada 19 lokalize vitiligolu
hastaya punch greft uygulanmýþ, 9-12 aylýk bir takip sonunda
14 lezyonda %90-99, 10 lezyonda %50-80 ve 12 lezyonda
%0-50 oranýnda repigmentasyon saptanmýþtýr. Fakat Köbner
fenomeni pozitif olan hastalarýn greftlerinde depigmentasyon
geliþtiði izlenmiþtir. Bu yöntemden PUVA ile kombine edilebilir.
Otolog minigreft uygulamasýnýn yan etkisi olarak bölgenin
kaldýrým taþý manzarasý almasý, Köbner fenomeni, nedbe
oluþmasý ve nadiren de infeksiyon görülmüþtür. Otolog
epidermal greft almak için kullanýlan diðer tekniklerden daha
kolaydýr ve özel bir ekip gerektirmez.4,5 Minigreft dýþýndaki
cerrahi tekniklerin akral vitiligodaki repigmentasyon oranlarý
düþüktür.6
Epidermal sheet greftler çeþitli marka ve modelde dermatom
aletleri ile elde edilmektedir. Vitiligo lezyonu bulunan göz
çevresi ve genital bölgeler dahil her bölgeye ve uygulanabilmesi
en önemli avantajýdýr. Split-thickness olan bu greftler týraþlama
yoluyla karýn alt bölgesi veya gluteal bölgeden elde edilir.
Alýcý alan týraþlandýktan sonra aktarýlan greftler üzerine
antibiyotikli krem uygulanarak, uygun bir bandajlama
yöntemiyle 5-10 gün kapatýlýr. El gibi bölgelerde bu koruma
iþlemi özel eldivenlerle 2-3 hafta sürdürülmelidir.7,8 Greftlerin
üzerini kapatmak için kullanýlan örtülerin bazý özelliklere
sahip olmasý gerekir; 1-grefti desteklemeli ve immobilize
etmeli, 2- hemostaza izin vermeli, 3- dýþ etkenlere ve infeksiyöz
ajanlara karþý bariyer etkisi olmalý, 4- reepitelizasyonu arttýrmalý,
5- ucuz olmalý, 6- allerjik olmalý.9 Özellikle çalýþma alaný yüz,
2004/2
Tüzün, Arzuhal: Vitiligo Tedavisi
el ve parmaklarý olan, beþ hasta üzerinde epidermal sheet
grefti yöntemiyle yapýlan bir çalýþmada, %98-100 (iyimükemmel) oranýnda yanýt alýnmýþ ve 6.5-35.5 ay takip
süresince nüks görülmemiþ, 19 hasta üzerinde yapýlan baþka
bir çalýþmada da mükemmel sonuçlar alýnmýþ ve 2 yýllýk takip
süresince nüks gözlenmemiþtir. Yan etkileri arasýnda donör
bölgesinde Köbner fenomeni ve nedbe geliþmesi sayýlabilir.
Uygulamanýn hem alýcý, hem de verici alanda lokal anestezi
bazen de genel anestezi gerektirmesi, uygulama sonrasý grefti
travmadan korumak için günlük aktivitede kýsýtlama yapýlmasý
ve tek seferde bütün lezyonlar üzerinde çalýþýlamamasý bu
yöntemin en önemli dezavantajlarýdýr.7,8
Emme bülü yöntemi 1964 yýlýnda geliþtirilmiþtir. Epidermal/
dermal ayrýlma meydana getirmek amacýyla deriye 3-4 saat
süreyle 200-300 mmHg vakum uygulanýr. Melanosit içermekte
olan bül tavaný iris makasý ile kesildikten sonra, sývý nitrojen
veya yerel PUVA kullanýlarak bül meydana getirilerek
aþýndýrýlmýþ deri üzerine transplante edilir. Bu yöntemin baþarýsý
vitiligonun tipine, lokalizasyonuna ve emme bülü meydana
getirme yöntemine göre deðiþir. Segmental vitiligolu
hastalardan oluþan 31 hastalýk bir seride %84 iyileþme
saðlandýðý bildirilmiþtir. Buna karþýlýk daha generalize tutulma
gösteren 14 hastada ise pigment kaybý ortaya çýkmýþtýr. Bu
bulgularý destekleyen baþka araþtýrmalar da vardýr. PUVA ile
kombine edildiðinde baþarý oraný artmaktadýr. Emme bülü
tekniði kullanýlarak greft uygulanan 100 hastaya beraberinde
PUVA tedavisi uygulanmýþ, beþ yýllýk takip sonrasý sadece 6
hastada nüks gözlenmiþtir. Bu yöntemde alýn, saçlarýn ön
sýnýrý, topuk ve el parmaklarýnýn dorsal yüzeyleri en zor
repigmente olan alanlardýr. Bu bölgelerde PUVA ile birlikte
daha baþarýlý sonuçlar alýnmaktadýr. Otolog emme bülü
greftleri gerçek sikatris býrakmaz. Her bölgeye uygulanamamasý ve özel ekip gerektiren bir teknik olmasý dezavantajlarý
arasýndadýr.10,11
Özdemir ve arkadaþlarý 20 hastalýk bir seride, emme bülü
tekniði ile split-thickness greft tekniðinin etkinliðini
karþýlaþtýrmýþlar ve emme bülü tekniði ile %25-65, splitthickness greft tekniði ile ise %90 oranýnda repigmentasyon
saðlamýþlardýr.12
Epidermal greft tedavilerinin sonuçlarýný etkileyen faktörlerin
araþtýrýldýðý retrospektif bir çalýþmada, lokalize vitiligonun
generalize tipe göre tedaviye daha iyi yanýt verdiði ve 20
yaþýn altýndaki hastalarda daha iyi yanýt alýndýðý bildirilmiþtir.
Lezyon lokalizasyonu ve uygulanmýþ medikal tedavilerin ise
yanýtý etkilemediði gözlenmiþtir.13
Kaynaklar
1. Tüzün Y, Özdemir M. Vitiligoda yeni tedavi yöntemleri. Hipokrat
1999; 5: 152-155.
2. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
3. Jimbow K. Vitiligo: therapeutic advences. Dermatol Clin 1998;
16: 399-407.
4. Falabella R, Arrunategui A, Barona Ml, Alzate A. The minigrafting
test for vitiligo: detection of stable lesions for melanocyte
transplantation. J Am Acad Dermatol 1995; 32: 228-232.
5. Falabella R. Treatment of localized vitiligo by autologous
minigrafting. Arch Dermatol 1988; 124:1649-1655.
6. Yaar M, Gilchrest BA. Vitiligo. The evolution of cultured epidermal
autografts and other surgical treatment modalities. Arch Dermatol
2001; 137: 348-349.
7. Kahn AM, Cohen MJ. Vitiligo: Treatment by dermabrasion and
epithelial sheet grafting. J Am Acad Dermatol 1995:33:646648.
8. Olsson MJ, Juhlin L. Epidermal sheet grafts for repigmentation
of vitiligo and piebaldism, with a review of surgical techniques.
Acta Derm Venerol 1997; 77: 463-466.
9. Gupta S, Kumar B. Surgical pearl: autologous biological dressing
for epidermal grafting in vitiligo and othar achromic disorders.
J Am Acad Dermatol 2003; 48: 430-431.
10. Koga M. Epidermal grafting using the tops of suction blisters
in the treatment of vitiligo. Arch Dermatol 1988; 124: 16561658.
11. Hann SK, Im S, Bong HW, Park YK. Treatment of stable vitiligo
with autologous epidermal grafting and PUVA. J Am Acad
Dermatol 1995; 32: 943-948.
12. Özdemir M, Çetinkale O, Wolf R et al. Comparison of two surgical
approaches for treating vitiligo: a preliminary study. Int J Dermatol
2002; 41: 135-138.
13. Gupta S, Kumar B. Epidermal grafting in vitiligo: influence of
age, site of lesion, and type of disease on outcome. J Am Acad
Dermatol 2003; 49: 99-104.
Otolog Melanosit Transplantasyonu
Otolog melanosit transplantasyonu tekniðinde in vitro
melanosit kültürleri, nonkültüre melanositler ve karýþýk
epidermal transplant yöntemleri kullanýlmaktadýr. Cerrahi
tedavide çok yeni olan bu melanosit kültürleri üzerinde
deneyimler tam olarak oturmuþ deðildir.
Bu yöntemde, normal pigmente deriden teðet kesit biyopsisi
veya likit nitrojenle oluþturulan bülden elde edilen epidermisten
115
2004/2
Tüzün, Arzuhal: Vitiligo Tedavisi
melanosit kültürü yapýlýr. Transplante edilen melanositler 120 tetradekanoyl-forbol-13-asetat (TPA), kolera toksini ve
izobütil metil ksantin eklenmiþ bir kültürde 3 haftada
çoðaltýlýrlar. Alýcý alanýn yerine göre, emme bülü, likit nitrojen
bülü, dermatomla týraþlama veya lazer ýþýnlamasý ile uygun
bir ortam oluþturulur. Visköz bül sývýsýnýn aspirasyonundan
sonra melanosit hücre süspansiyonu, bül boþluðu içine injekte
edilir. Elde edilen melanosit kültürleri vazelinli gazlý beze
yayýlarak alýcý alan üzerine bandajlama yöntemi ile de
yerleþtirilebilir. Lokalize vitiligolu 11 hastaya uygulanan
melanosit transplantasyonu ile 6 hastada komple iyileþme,
4 hastada %40-71 oranýnda bir iyileþme saðlanýrken, bir
hastada infeksiyon nedeniyle repigmentasyon elde
edilememiþtir. Kültüre melanositler küçük bir donör alanýndan
elde edilebildiðinden büyük lezyonlarm repigmentasyonu için
avantajlý bir yöntemdir, fakat TPA'nýn güçlü bir tümör uyarýcýsý
olmasý nedeniyle bu yöntemin güvenilirliði þüphelidir.1,2 Son
yýllarda yapýlan bir baþka çalýþmada da generalize vitiligolu
hastalarýn %61’inde, lokalize vitiligolu hastalarýn ise %96’sýnda
tam veya tama yakýn iyileþme elde edilmiþtir.3
Kaynaklar
1. Falebella R, Escobar C, Borrero I. Treatment of refractory and
stable vitiligo by transplantation of in vitro cultured epidermal
autografts bearing melanocytes. J Am Acad Dermatol 1992;
26: 230-236.
2. Kaufmann R, Greiner D, Kippenberger S, Bernd A. Grafting of
in vitro cultured melanocytes onto laser-ablated lesions in vitiligo.
Acta Derm Venerol 1998; 78: 136-138.
3. Mulekar SV. Melanocyte-keratinocyte cell transplantation for
stable vitiligo. Int J Dermatol 2003; 42: 132-136.
4. Gauthier Y, Surleve Bazeille JE. Autologous grafting with
noncultured melanocytes: a simplified method for treatment of
depigmented lesions. J Am Acad Dermatol 1992; 26: 191-194.
5. Löntz W, Olsson MJ, Moellmann G, Lerner AB. Pigment cell
transplantation for treatment of vitiligo: a progress report. J Am
Acad Dermatol 1994; 30: 591-597.
6. Falabella R. Surgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 927-939.
Lazer
Gauthier ve Survele-Bazeille'nin tanýmladýklarý nonkültüre
melanosit yönteminde, dermatomla oksipital bölgeden alýnan
epitelden izole edilen melanositler, tiripsin ve EDTA ile
muamele edildikten sonra, serum fizyolojikle birlikte çeþitli
metotlarla oluþturulan bülün içine injekte edilir, in vitro olarak
elde edilen melanosit kültürlerinden daha hýzlý bir yöntem
olmasý önemli bir avantajýdýr.4
Düþük enerjili lazer uygulamasýnýn 18 vitiligolu hastada
Karýþýk epidermal transplant yönteminde vitiligolu deriye
keratinosit ve melanosit içeren karýþýk epidermal transplantlar
uygulanýr. Kollajen kaplý bir membran üzerinde hastanýn
melanositleri ve keratinositleri bulunduðundan TPA veya
kolera toksinine ihtiyaç yoktur. Yalnýz fibroblastlarýn büyümesini
engellemek için MCDB-153 kullanýlýr. Membran daha sonra
aþýndýrýlmýþ ve sývý azotla oluþturulmuþ bül tabanýna yerleþtirilir.
Repigmentasyon bir ay içerisinde baþlar ve takip eden aylarda
da devam eder. Bu teknik de henüz çok yenidir.5
da baþarýlý sonuçlar elde edilmiþtir. Lazer tedavisinin özellikle
pigmentasyon oluþturduðu görüldükten sonra, vitiligo
tedavisinde lazer kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Düþük enerjili
lazer 6-8 ay boyunca, haftada 5 kez, 20 mW/cm2 dozunda,
10 dakika süreyle uygulanmýþ ve hastalarýn %64’ünde belirgin
pigmentasyon, %35’inde de foliküler pigmentasyon geliþtiði
gözlenmiþtir.1 Excimer lazer ile yapýlan bir baþka çalýþmada
stabil dönemdeki vitiligo hastalarýnda kullanýlmasý
önerilmektedir.2
Kaynaklar
1. Mandel AS, Haberman HF, Pawlowski D, Goldstein E. Non
PUVA nonsurgical therapies for vitiligo. Clin Dermatol 1997;
15: 907-919.
Melanosit kültürü ve transplantasyonu teknikleri özellikle
stabil vitiligo ve diðer stabil lökoderma alanlarýnýn tedavisinde
umut verici görünmektedir.6
116
2. Spencer JM, Nossa R, Ajmeri J. Treatment of vitiligo with the
308-nm excimer laser: a pilot study. J Am Acad Dermatol 2002;
46: 727-731.

Benzer belgeler

Pimekrolimus`un Kullanıldığı Bir Vitiligo Olgusu

Pimekrolimus`un Kullanıldığı Bir Vitiligo Olgusu application for camouflaging segmental vitiligo and piebald lesions. J Am Acad Dermatol 2002; 47: 436-438. 3. Lebwohl M, Heymann WR, Berth-Jones J, Coulson I. Treatment of Skin Disease. London, Mos...

Detaylı

(Microsoft PowerPoint - 19.03.2011 V\335T\335L\335GO AYIRICI

(Microsoft PowerPoint - 19.03.2011 V\335T\335L\335GO AYIRICI daha duyarlý depigmente alanlarýn korunmasý açýsýndan da özellikle önerilmektedirler.3

Detaylı