Amaç kullanarak korumak

Transkript

Amaç kullanarak korumak
c
EGE
24 EYLÜL 2012 PAZARTESİ
ÇEVRECİLİKLE KURULAN KÖPRÜLER
PATİKA
Schwabische Alb’deki Biyosfer Rezerve alanı 2003’ten bu yana sürekli genişliyor
Slogan kullanarak korumak
Cumhuriyet işbirliğiyle Almanya
Çevre VakfH (DBU) ile IZOP Enstitüsü
tarafHndan gerçekleştirilen
“Çevrecilikle Kurulan Köprüler:
Türkiye ve Almanya” projesi
kapsamHnda, İzmir TAKEV Lisesi ve
Johann Vanotti Gymnasium
öğrencileri, Almanya’da Münsinger
yakHnlarHndaki Biyosfer rezerve alanH
üzerine araştHrmalarda bulundu.
2003’ten bu yana Schwäbische
Alb’deki Biyosfer alanH gelişiyor.
2003’te Münsingen’deki askeri talim
alanHnHn kapatHlmasHnHn ardHndan
bölgede çevreyi koruma çalHşmalarH hHz
kazandH. Böylece zaman içerisinde
askeri talim alanHnHn yerini doğal bir
biyosfer alanH aldH.
ÖZEL ÇALIŞMA YAPILIYOR
“Kullanarak Korumak” sözü de bu
biyosfer alanH ile ilgilenen insanlarHn
sloganH. Bu söz ile anlatHlmak istenen,
Schwäbische Alb’de, bölgenin turistik
ve doğal yapHsHna zarar vermeden
üretim yapHlmasHnHn gerekliliği.
Bölgede, topraktan sadece ihtiyaç
duyulan kadar, daha da önemlisi,
toprağHn karşHlayabileceği kadarH
bekleniyor.
Örneğin bölgede bulunan yer
elmalarH, orada yaşamHnH sürdüren
birçok bitki ve hayvana ev sahipliği
yapHyor. Bu bitkiye gerekli bakHm
yapHlmadHğH taktirde bölgedeki birçok
doğal alan tahrip olacak. Bu bakHmdan,
bölgedeki çobanlarHn, yer elmalarHnHn
korunmasHnda büyük bir rolü var. Bu
alanda korumaya değer birçok başka tür
de bulunuyor. Bölgeye özel endemik
bitki türlerinin korunmasH için de
çalHşmalar yapHlHyor.
KÜLTÜREL TURLAR
NABU (Almanya Çevreyi Koruma
BakanlHğH) sertifikalH rehber Gerhard
Haag, bölgede düzenli olarak kültürel
ve coğrafi yürüyüşler veya bisiklet
turlarH gerçekleştiriyor.
AyrHca bölgede Buz Devri TurlarH gibi
farklH etkinlikler de bulunuyor.
Rehberlerden oluşan bu kurumun asHl
amacH ise çeşitli elma türleri gibi
bölgedeki endemik ve organik türleri
Almanya ve tüm Dünya’da satHşa
sunmak ve tabii ki bölgeyi korumak ve
gelişimini desteklemek.
Sonuç olarak bölgedeki düzenli
koruma çalHşmalarH ve turistlerden gelen
büyük ilgi, ileride de doğal, organik bir
Schwäbische Alb için çalHşmalar
yapHlacağHnH gösteriyor.
85 bin
hektarlık
alan
Schwäbische Alb Biyosfer Alanı 85000 hektar büyüklüğünde ve 2005 yılında askeri talim alanının kapanması ile
oluştu. Eskiden Münsingen askeri odaklı bir şehirdi. Bu
alanın kapanmasının ardından, hızlı bir alternatif bulunması şart oldu. Bugün Münsingen yüzde 1,9 işsizlik oranı ile
ekonomik olarak çok güçlü bir şehir. Ayrıca Biyosfer alanı
da gün geçtikçe daha fazla turistin dikkatini çekiyor.
Doğa ve turizm bir arada
Orada bulunduğumuz
süre içerisinde, Alman
kültürünü yakHndan tanHdHğHmHz gibi, arkadaşlarHmHza Türk kültürünü
ve geleneklerini tanHtma
fHrsatH yakaladHk… Bir
haftalHk sürenin bir gününü Almanya’daki
Türk camisini ve bakkalHnH gezmeye ayHrdHk.
Gösterişli avizeler,
duvarlarH süsleyen muhteşem çini örnekleri ve
sHcakkanlH Türk insanH… HayHrsever Türk
vatandaşlarHmHzHn bağHşlarHyla inşa edilen Ehingen Camisi ilk durağHmHzdH. Cami ile ilgili
bilgilendirildikten sonra, bize tavşankanH Türk
çayH ve atHştHrmalHklar
ikram edildi. Bir yandan
kendimizi çok özlediğimiz ülkemizdeymişiz
gibi hissederken, diğer
yandan da Alman arkadaşlarHmHza Türk misafirperverliğini göstermiş
olduk.
Sigara böreği, mantH,
mineralsiz su… Sadece
Türk markalarHna ve
ürünlerine yer veren
Türk marketi ikinci durağHmHzdH. Burada geçirdiğimiz süre içerisinde
hem Alman öğrencilere
Türk yemeklerini tanHttHk, hem de Türk işletmecilerle sohbet ettik...
Bu arada bazH arkadaşlarHmHzHn bu marketten
Türk yiyecekleri aldHğHnH öğrendik ki bu bizi
çok şaşHrttH. ÇHkHşta fark
ettiğimiz şu uyarH da yüzümüzde bir gülümseme oluşturdu: “Teklif
etme veresiye, dost kalalım ölesiye!”
lanarak verdiği bilgilerle kalHcH bir çevre bilinci de
oluşturuyor.
- Siz Münsingendeki turizmle ilgilisiniz.
Münsingen’deki turizm şefi olarak göreviniz
nedir?
AslHnda her şey misafirlere bağlH. TasarHmdan
ve plan önerilerinden tutun broşür materyallerinin
nasHl bir görünüme sahip olmalarHndan yabancH
misafirleri ağHrlamaya kadar görevlerim var. Bölge SatHşa çHkarHlmalH ve piyasaya yerleştirilmeli.
Ve biz bunu komşularHmHzda -Allgau ve Bodensee- başarHyoruz. Bu beni çok mutlu ediyor.
- Yoğun çalışmalar yaparak Schwabischen
Alb’lerin korunması gelişitirlmesi ve Münsingen’deki bilgi merkeziyle ilgilisiniz. Bu çalışmaların hiç işe yaramayacağını düşündünüz
mü?
Herşeyi oluşturmak ve bugünkü haline getirmek için on yHl içinde bir çok enerji ve düşünceye
gerek duyuldu. olamayacağHnH hiç düşünmedim
çünkü tek değildim. biyosfer alanHnda ilgili paralel olarak çalHşan çok kisi var. Tabi ki de düşündüğümden daha uzun sürdü. Bazen mutlu oldum
bazen boşluğum oldu ama zaman çok çabuk geçti.
İlk başladHğHmda genç adam diyorlardH şimdi böyle bir şey yok.
Alblere ziyaretçi
artıyor
[email protected]
Sanatın Gizli Kahramanları
Sabri’nin çakıp, Abdullah’ın boyadığı dekorları, Şaban sahneye yerleştirirken, Sıtkı ve Savaş spotları
ayarlamaya kalkacak; ışık odası ile sahne arasındaki
tartışmayı, Erden’in ton ayarı için açtığı müzik, işin
içinden çıkılmaz hale getirecektir. Soyunma odalarında giysi askılarını paylaşamayan Cezayir ile Mualla Hanımın gürültüsünden, perukları sakalları sıraya
sokmaya çalışan Burhan’ın başı tutacak; hıncını, aksesuarları taşırken yapıştırıcı kavanozuna çarpan Enver’den çıkaracaktır. Kuşkusuz bu karmaşa, her repliği ezberlemek bir yana, aynı zamanda oynayarak
sufle verme titizliğindeki Nevber Hanımı deliye çevirecek; gereğini yapsınlar diye, sahne amirleri Salih ile Ersin’in peşine düşecektir. O sırada gişedeki
Yaşar, afişlemeden yeni dönen, sahneyi temizledikten
sonra teşrifat giysisini giyecek Kamil’in, eskimiş kravatından yakınmasını işitmemektedir. Burnunun
direğini sızlatan, Kürdali’nin fuayeyi parlatan paspasından çıkan nem değil, eski bilet koçanlarında gördüğü rahmetli Erdem Ağabeyin imzasıdır. Cevat çay
getirip efkarlarını dağıtmasa, bütün bu insanlar, sessizce gelip sessizce giden bütün ustalarını, arkadaşlarını, kardeşlerini anımsayacak, tiyatroya derin
bir hüzün çökecektir… Elbette, idare müdürü İlhan
Abinin, bahçedeki ayvaların eksildiğini görmesi ve
bunun hesabını önüne gelenden sorması olmasa! Zaten sanat-teknikten figüran listesi, aynıyattan temizlik
malzemesi, personelden emekliliğine kaç gün kaldı dökümü gelmemiştir, dumanı tepesindedir. İşin
başka bir gerçeği şudur; “memurlar” olmasa, o malzeme gelmez, ikramiyeler hesaplanmaz, genel müdürlüğe “olur”lar yazılmaz, eh elbette disiplin veballeri
yazılan “sarı zarf”lar ulaşmaz, kısaca bu çark dönmez.
Bu kısacık öyküde anlatılanlar, İzmir Devlet Tiyatrosunun perde arkasında kalmış kahramanlarına, yani “teknik” ve “memur” çalışanlarına dairdir.
Bu adların kimi halen çalışmakta, kimi emekli olup
bir köşeye çekilmiş, kimi de çoktan “unutulmaz birer anı”ya dönüşmüştür. Operada, balede ve öteki
“ansamble” gerektiren sanat dallarının hepsinde, benzer öyküler yaşanır. Onlar sanatın gizli emekçileri, anılmak ve anımsanmak için çoğu kez ihmallere uğramış, sessiz kahramanlarıdır. Değer bilir yönetmenler, saygıyı unutmamış oyuncular ve elbette emek
bilincine sahip kurum yöneticileri olmasa; bir kerecik bile teşekkür edilmeden, geldikleri gibi usulca
emekli olup giderler. Nereden mi biliyorum? Onlarla geçen yıllarımdan…
Son zamanlarda sanat kurumlarına, kısaca “sanatçı” dediğimiz icracılara dair pek çok söz edildi.
Yaşamları boyunca iki sözü bir araya getiremeyecek, iki notayı peşpeşe çalamayacak, “pas de deux” nedir tanımlayamayacak cahil cühela takımı, asla ve kat’a hadleri ve hakları olmadığı halde, sanata ve sanatçıya dair algıyı mahvetmeye kalkıştı. Sanatın sorumlu ve sorunlu olduğu tek yer vardır; yaşam! Yaşam olduğu sürece sanat da var olacak ve
fakat bu güruh, benzerleri gibi tarihin dehlizlerinde
yitip gidecektir. Güzel. Elbette. Bundan asla kuşkumuz olamaz. Ama unutulan ve ihmal edilen, bugünü ve geleceği, ekmeği ve güvencesi konuşulmayan bir kesim vardır; sanat kurumlarının teknik ve
memur çalışanları. Onlara dair yaratılan ve ne yazık
ki bir çoğu tarafından da kabullenilen bu “farkında
olunmama-yok sayılma” durumu, tek kelimeyle insan haklarına ve emeğe haksızlıktır. Ödenekli, hele
ödeneksiz sanat kurumlarında, bir de böyle bir gerçek yaşanmaktadır. Konuyu ağırlaştırmak istemem, ama biri anımsatmalıydı.
- Ziyaretçiler Alblere artarak
geliyor. Doğa ve turizm
zıt değil mi?
- Olabilir ama bu kisinin turizmi
nasıl anladığı ve yaşadığına
bağlı. İlk başta ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılamak için öneriler düşündük . Ziyaretçileri kontrolsüz hassas bir doğa odasında yalnız bırakmıyoruz aksine
yanlarına uzman kisiler veriyoruz ve bu doğal ortamı onlar sayesinde tanıyorlar .
Amaç kullanarak korumak
Biyosfer bilgi merkezi dikkat çekiyor
Münsingen’deki tren garı ve Biyosfer bilgi merkezi her yaştan turistin dikkatini çektiği gibi, aynı zamanda Biyosfer Rezerve alanı ve “Schwäbische Alp” ile ilgili birçok bilgi edinme imkanı sağlıyor. Bu Biyosfer Rezerve alanı, soğuk havaya
rağmen görülmeye değer. Çünkü burası insanı ilk bakışta büyülemekle kalmıyor, insana çok daha fazlasını sunuyor.
Ne yazHk ki Biyosfer rezerve
alanlarH ülkemizde pek bilinen bir
kavram değil. Peki, Biyosfer rezerve
alanHnHn diğer Milli Parklardan farkH
nedir? Tüm Doğa
Koruma alanlarH
çevreyi korumak
içindir.
Fakat biyosfer
rezerve alanlarHnda
insanlar doğayla bir
bütündür ve doğanHn
korunmasHnda aktif
olarak görev alHrlar,
çünkü bu bölgede
doğanHn
sürdürülebilirliği
esastHr. Ama en büyük amaçlardan
bir tanesi toprağH tüketmek değil,
aksine bize sağladHğH kadarHyla
yetinmektir. Bu da “Kullanarak
Korumak” prensibinden gelir.
Çiftçiler de bu prensibe uyarak
Reutlingen ve çevresini gönüllü
olarak koruma görevini üstlenmiş,
sadece doğal ortama uygun yapHlar
yapmHşlardHr.
Çevrecilikle kurulan köprüler
TÜRKİYE VE ALMANYA, bu iki ülkeden okulların ve günlük
gazetelerin katılacağı uluslararası bir çevre ve medya
projesidir. Almanya`dan beş ve Türkiye’den de katılan beş
okulun ortaklığı sonucunda iki ülke gençleri bir araya gelip
‘Devamlılık ve Çevre’, ‘Kültürlerarası İlişkiler’ ve ‘Medya’ konularını
işleyecekler. Projeye Türkiye’den Özel Alev Lisesi, Kartal Anadolu
Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi ve
İzmir’den TAKEV Lisesi katılıyor. Projenin bu bölümünde
Almanya’dan Johann Vanotti Gymnasium ve TAKEV
Lisesi’nden öğrenciler Almanya’da Schwäbische Alb Biyosfer
Alanında bir araştırma yaptılar. JOHANN VANOTTİ
GYMNASİUM: Sarah Frick, Christian Koehler, Teresa Krumm, Fabian
Mall, Sarah Neef, Nancy Osswald, Jennifer Ritlewski, Laura Scheiger,
Jakob Stark, Jasmin Walther.TAKEV LİSESİ: Ömer Özümerzifon, İrem
Yeşilçavdar, Eda Sinem Oğuz, Işıl Bağcı, Ecem Eker, Arda Yaycıoğlu,
İrem Özge Günay, Berkay Özerbay, Ladin Bozkurt, Melis Çırpıcı
C MY B
C MY B
Kültürler
arası
etkileşim
Münsingen turizm şefi Bernd Matthias Weckler
ile bölgenin turizm potansiyeli ve çalHşmalar hakkHnda konuştuk.
- Bay Weckler, biyosfer rezerve alanının
Schwäbische Alb’de kurulma nedeni nedir?
Bizim ülkemiz eşsiz güzellikte doğa manzaralarHna sahip değil ancak bu gibi rezerve alanlarH,
gerçekte büyük önem taşHyan doğal değerlerin korunmasHnH sağlHyor. Alb’in güzelliği sonbaharHn
gelişi, güneşin batHşH ve ardHç ağaçlarHyla şairane
bir görünüm kazanHyor. Bu benzersiz alan ziyaretçilerde sadece hayranlHk uyandHrmakla kalmHyor
aynH zamanda çeşitli görsel materyallerden yarar-
HALUK IŞIK

Benzer belgeler