450.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma

Transkript

450.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
TT.1:Layout 1 20.03.2015 20:23 Page 1
Zorlanacağız!
Topbaş’ın
Barcelona
modeli
Araştırmalar, küresel
ekonominin itici gücü
kentlerde yaşayanların yaşam standartlarına uymak için fazla
fedakarlık yapacaklarını gösteriyor... 3’DE
İBB Başkanı Kadir Topbaş “Akıllı
Şehircilik Konsepti”nin Barselona modelini anlattı...
2’DE
Kazanca gider.
Yüksek verimli ve uzun ömürlü Conecto, ekonomik yakıt tüketimi ve kalitesiyle
kazanca gitmenin en kolay yolu.
www.mercedes-benz.com.tr
23 MART 2015 ● YIL: 9 ● SAYI: 450
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
TÜRKİYE’DE “TEK ÇATI”NIN ROL-MODELİ İETT
Sıra uyumda!
Gelişmeler ve bugüne kadar izlenen yol, ülke geneli yapılanmaya uygun
kent içi toplu ulaşım sisteminin “Tek Çatı”ya dayalı olacağını işaret ediyor...
Yerinde yönetim anlayışıyla büyükşehirlerin
çoğaltılması ve bütünleşik şehir kavramının
“Akıllı Kent”ler ile anılması, yeni yapıda, İETT
A.Ş. mantığının yolunu açtı. İETTʼnin evrensel anlayışla bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlara cevap veren yapılanması, sistemin mihenk taşını ve ana özelliklerini oluşturdu...
“Bursa’nın
OSB’ye çok
ihtiyacı var”
İETTʼnin, icraat örnekleriyle ortaya koyduğu
uygulama standartları “Nasıl bir özel sektör?”
sorusuna da cevap vermiş oldu. Böylelikle,
amaçlanan çerçevenin sınırları çizildi. Gidişatın ortaya koyduğu esaslar hizmette, ortak
aklın kullanımını şart koşmasıyla İETT, tartışmasız bu gelişimine rol-model oldu...
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, geçen yıl Bursaʼnın en az 2-3 Milyar Dolarʼlık yaban
cı yatırım kaçırdığını söyledi... 6’DA
Merkez Bankası Baş
kanı Erdem Başçıʼya
destek ve yanında olduklarının altını çizen
Burkay; “net bir sonuç istediğimiz için
yapısal reformları des
tekliyoruz. Çıkarlarıımız, hepimizi, en önemlisi de ülkeyi ilgilendiriyor...” 6’DA
İETTʼnin kurumsal algıyı öne çıkarıp, iletişimini, İstanbul için Esnaf Odası, ülke geneli için de TÖHOB üzerinden yürüteceğini duyurması, geçiş döneminde, yasal kuruluş Esnaf Odası üzerinden etkinliğinin artacağı yorumuna neden oldu...
Esnafa yakın duruş
giderek öne çıkıyor
İstanbullu Özel Halk Otobüs şirketleri ile Esnaf Odası, sorunları masaya yatırdı. Hararetli tartışmaların yoğun yaşandığı toplantıda, İETT ilişkileri de gözden geçirildi...
Başkandan
“Tek Kart”
müjdesi
Manisa Büyükşehir Belediye Baş
akını Cengiz Ergün, Manisalılarʼa
ulaşımla ilgili müjde verdi... 6’DA
Geçtiğimiz hafta içi özel halk otobüsçüleri gelişmeleri değerlendirmek için oldukça hareketli günler yaşadı. Başkanlar kendi aralarında gelişmeleri değerlendirerek, yeni stratejilerini belirlediler.
Genel Koordinatörler eşliğinde şirket
müdürleri de belirlenen sorunlara dönük nihai bir rapor üzerinde çalıştılar...
Diyarbakırlı
otobüs
rengini kendi
belirleyecek
Özel Halk Otobüsçüleriʼne dönük uygulamalardan rahatsız olduklarını belirten
yöneticiler, Ukome kararlarının oldu-bitti
şeklinde duyurulup uygulamaya konulmasının etik olmadığı görüşünde hemfikir oldular. Hararetli geçen görüşmelerde, yeni esaslara uygun yaklaşım belirlenmesine karar verildiği öğrenildi...
Isparta’ya
“Monoray”
önerisi
SDÜ Rektör danışmanı ve ITSO eski Genel Sekreteri Erkan Ayan kentiçi toplu taşıma destek için “Monoray” önerdi... 3’DE
Renault Trafic’i
düzenleyecek
Diyarbakırʼda alınacak otobüslerin rengini halk seçecek... 2’DE
İsmail
YÜKSEL
Onur
ORHON
M. Şevket
ERTURAN
BAŞYAZI
ARA DURAK
GÖZLEM
BİLGİLER...
TROLEYBÜS...
ZIPLAMANIN
İNCELİKLERİ...
2
SAMULAŞ’ta
eğitimler sürüyor
Esnaf Odasıʼnda düzenlenen toplantıda, başkanlar, aralarındaki ilişkiler ile
birlikte, oda ilişkilerinin de gözden geçirildiğini açıkladı. Açıklamada, ferdiyetçiliğin getireceği sorunun giderilmesi için yapılması gerekenler ve İETT ilişkilerinin, birlikte, nasıl daha verimli kılınacağının da ele alındığı belirtildi...
İETT üzerinden sahada yer alacak unsurlar
belirlenen beklentilerle aynı anlayış ve bakış
açısıyla yol alması gerektiği koşulu, gelecekte “Tek Çatı”lı yapının, onun rehberliğinde şekilleneceğini gösterdi. Sahadaki taşımacı, bu
algıyı, çizilen çerçevede sağlamak zorunda
olduğunu son virajda görmeli...
2
4’DE
8’DE
3
TAYSAD’dan Ege
Endüstriye ödül
4’DE
Sakarya’da tüm
projelere destek
“Caravelle çok
doğru karar”
8’DE
4’DE
Aruna’ya lojistik
destek geldi!
4’DE
TT.2:Layout 1 20.03.2015 20:08 Page 1
2
SEKTÖRÜN NABZI
23 MART 2015
Başkan Topbaş’tan
Barcelona modeli
Başakşehir İnovasyon ve Teknoloji Merkezi Living Labʼda gerçekleştirilen toplantıda,
İBB Başkanı Kadir Topbaş “Akıllı Şehircilik Konsepti”nin Barselona modelini anlattı...
rını söyledi. Büyükekşi, Türkiye'de
bundan sonraki dönemde katma değerin artırılması gerektiğini, bunun
yolunun inovasyon, tasarruf, Ar-Ge
ve markadan geçtiğini kaydetti.
Barcelona’nın “Akıllı ve inovatif
şehir” haline gelmesinde başrolü
oynayan kentin Şehir Meclisi Başkanı Urban Living Lab Başkanı ve
Dünya Bilim Parkları ve İnovasyon
Başkan Yardımcısı Prof. Josep M.
Pique ise bir sunum yaptı.
Pique, başta Living Lab’ler olmak üzere AB’nin 400 civarındaki
kalkınma programlarında belirtilen
hibe destekleri nasıl sağladıklarını,
akıllı şehircilik ve İnovasyon poli-
STANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, zekanın hedef kazandığında güce
dönüştüğünü belirterek, hazırı tüketmenin kolay, sıfırdan imkan kazanmanın esas olduğunu söyledi.
Kentlerin inovasyon merkezleri olduğunu ifade eden Topbaş, kentlerin geliştikçe ortaya çıkan ihtiyaçlarına yöneticilerinden cevap beklediğini kaydetti.
Teknolojinin ihtiyaçlar doğrultusunda geliştiğini, problemlerin çözülmesi için ortaya çıktığını, çözümün o problemin içinde gizli olduğunu anlatan Topbaş, “İBB olarak
teknolojiyi en iyi kullanan belediyeyiz. İddialı konuşuyorum. Yazılımcılarımız dünya ile yarışacak seviyeye geldiler. İstanbul’u
bir tablete sığdırdık. Bunu başardık. İstanbul artık trafiğini internetten takip edebiliyor. İstanbul’da en fazla kullanılabilen sistemlerden birisi cep trafik” dedi.
İ
YENİ NESİL İBB
Topbaş, dünyanın değişik yerlerinde gördükleri yenilikleri İstanbul’a adapte ettiklerini dile getirerek, yeni dönemde istihdam belediyeciliğinin bittiğini, “adama iş”
değil, “işe adam” döneminin yaşandığını aktardı. İnternet ve sosyal
medyanın katılımcılığa yeni bir bo
yut kazandırdığını ve yöneten ile
yönetilen arasındaki duvarların yıkıldığını hatırlatan Topbaş, “Yönetici olarak halklarımızın ihtiyacı
nı önceden hissetmek ve çözüm
aramak zorundayız. Bize talep
geldikten sonra değil” dedi. “Devir hız devri, devir değişim devri.
Buna ayak uydurabilenler geleceğe yürürler. Aksi takdirde bir
yerlerde kalırlar ve sorgulanırlar” diyen Topbaş, 3 yıl önce yapılan planlamanın bugün artık yeterli
olmadığını söyledi.
Genç kaşifler ve Mucitler Atölyesi kurma çalışması yürüttüklerini
anlatan Kadir Topbaş, bu merkezde
gençlerin ve çocukların bir şeylere
dokunması ve hissetmesinin yarınlar için önemli olacağını söyledi.
Topbaş, “Gençler fikirlerini getirsinler, orada meşhur olsunlar,
inovatif düşüncelerini ortaya koysunlar ve böylece de kendilerine
birtakım fırsatlar vermiş olalım”
şeklinde konuştu.
AB HİBELERİ
Türkiye İhracatçılar Meclisi
(TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi
de bölgeler arası kalkınma farkının
minimuma indirmek için çalıştıkla-
tikalarını benimseyerek ekonomik
büyüme için üstlendikleri anahtar
rolleri anlattı. Başakşehir Belediyeç
Başkanı Mevlüt Uysal, toplantının
sonunda Başbakşehir Teknoloji
Merkezi’ni (Living Lab) gezdirerek
konuklara bilgiler verdi. Katılımcılar memnun ayrıldı...
İSMAİL
YÜKSEL
BAŞYAZI
Bilgiler...
K
URUMLAR arası ilişkilerde kimi zaman yaşanan anlaşmazlıklar, sorunlarla ilgili herkes kolaylıkla şikayet edebilmektedir. Bu rahatsızlıklarını da bazen sözlü, bazen de yazılı olarak ifade etmektedirler. Ancak, bu görüşlerin tek taraflı olduğu, sadece karşı tarafa yönelik suçlamalar içerdiği gözlenmektedir.
Basına verilen beyanatlarda ağır ifadelere yer verilmesi hoş olmamaktadır.
Bugüne kadar yürüttüğüm hiçbir mücadelede makam gücünü kullanma ihtiyacım olmadı. Makam gücü kullanılarak başka işler yapılıyor tanımlaması, içinde bulunulan ortamda zedeleyicidir.
Hiçbir dönemde taşımacı esnafın aleyhine olabilecek bir girişim içinde olmadık.
Her zaman esnafın hak ve hukukunu korumaya yönelik çabalarımız oldu.
Başarılı olduklarımızda bu topluluğun
yararınadır.
Uzun zamandır yolunu beklediğimiz
yasa TBMM genel kuruluna inmeye hazır
hale geldi.
Meclisin kapanmasından önce genel
kuruldan geçerek kanunlaşacaktır.
Cumhurbaşkanı onayı ve ardından
Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe
girme aşaması önümüze gelecektir.
Geçirdiğimiz hafta sonu bu konuda
görüşmek üzere Eskişehir’de Plan Bütçe
Komisyonu üyesi Eskişehir Milletvekili
Sayın Salih Koca ile bir görüşmeye gittik.
Kendisinden yasanın çıkmasının sonrasında bir an önce uygulamaya geçilme konusunda destekte bulunduk.
İstanbul’la ilgili Cuma günü İETT’de
aylık koordinasyon toplantısı vardı. Orada
da kurumsal gelişmelere yönelik bir dizi
çalışma sonucundan haberdar olduk.
Kısaca, özetleyecek olursak; aşırı arıza
yapmaya başlayan akbil validatörlerinin
tümünün değiştirileceği, usulsüz kart kullanımıyla ilgili ihbar butonu uygulamasının başlayacağı, rapor ve cezalarla ilgili
yeni uygulamaları, yedek otobüs konusunu, psikoteknik muayene sorunlarının aşılmasına yönelik girişimleri ve ayrıntılarını şirket başkanları ortaklarına aktaracaklardır.
Esnaf arkadaşlarıma kazasız, belasız
hayırlı işler dilerim...
ONUR
ORHON
[email protected]
ARA DURAK
Troleybüs...
O
Diyarbakırlı
otobüs
rengini kendi
belirleyecek
Kentiçi toplu taşıma araçlarında temiz enerjiye dönüp 45 adet CNGʼli
otobüs satın alma işlemi başlatan
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi,
renklerini halkın tercihine bıraktı...
İYARBAKIR Büyükşehir BelediD
yesi kendine ait 118 adet toplu taşıma aracı, çok sayıda Özel Halk Otobüsü ve minibüslerle hizmet verdiği
Diyarbakır’da, çevreci bir karar alarak
temiz enerjiye dönüyor. Çevre kirliliği
ve işletim maliyetini azaltmak, konforu
artırmak amacıyla temiz enerjiyle çalışan doğalgazlı otobüsleri tercih eden
belediye, böylece büyük bir değişime
doğru adım atmış oldu. 45 adet doğalgazla çalışan otobüsü satın alma işlemini başlatan belediye, otobüslerin
hizmet vermeye başlamasıyla ulaşım
alanında yeni bir sisteme geçmiş olacak. 22 adeti 15 Mayıs’ta diğerleri ise
Temmuz ayında gelecek olan otobüslerle ilgili, bölgede ilk kez rastlanan bir
uygulamaya imza attı. Bu kapsamda,
bir anket düzenleyerek, www.diyarbakir.bel.tr adresine yerleştiren, sosyal
medya hesaplarında da anketin duyurusunu yapan belediye, bir hafta uygulanacak anketin ardından, halkın tercihine göre kentin yeni toplu taşıma araçlarının renklerini belirleyecek...
TOBÜS karoserinin elektrik motoruyla tahrikiyle havai hattan akım
temin ederek hareket eden lastik tekerlekli
araca troleybüs tanımı yapılmıştır. Karayolu Trafik Kanunu’nda da troleybüs otobüs sınıfı olarak ifade edilmektedir.
Türkiye’de ilk troleybüs 1947 yılında
başkent Ankara’da hizmete girmiş ve 1981
yılına kadar Ankaralılar’a toplu taşım hizmeti vermiştir.
İkinci uygulama İzmir’de 1954 yılında
gerçekleşmiş ve 6 Mart 1992 tarihine kadar süregelmiştir.
Troleybüsü en son İstanbul devreye
koymuştur. 1961 yılında başlayan hizmet
1984 yılında sonlandırılmıştır.
Buna göre, troleybüsler İstanbul’da 23
yıl, Ankara’da 34 yıl, İzmir’de 38 yıl toplu
taşımaya katkı sunmuş, çevre kirliliğinin
azalmasına yardımcı olmuşlardır.
Yıllar sonra 2015 yılının 11 Mart’ında
troleybüs sistemi olarak planlanan, ancak
iki eklemli (körüklü) olması nedeniyle kamuoyuna trambüs olarak tanıtılan bir yapıyla Malatya kentinde deneme seferleri
sonrasında hizmete alınmıştır.
Acı tesadüf ki, gazetelerde yapımcı firma ile Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin
sistemi tanıtıcı ilanlarının yayınlandığı ilk
resmi günü toplam 10 araçtan biri akşam
saatlerinde tutuşarak yanmıştır.
Üç büyük şehirde toplam 95 yıllık troleybüs hizmet döneminde hafızalarda kalan bir troleybüs yangını hatırlanmamaktadır. O nedenle bu yangın ilginçtir. İstanbul’da troleybüs şebekesi tramvay besleme
hatları üzerinde tesis edilmiştir. Buna rağmen kamuoyuna yansıyan troleybüs yangınlı bir kaza bilinmemektedir.
Trambüs yangını, son aylarda gerçekleşen otobüs yangınları ile de bağlantılı
olabilir. Araçlardaki elektronik sistem ve
teknolojik yeniliklerin doğurduğu bir nedende söz konusu olabilir.
Bu konuda kamuoyu doğru aydınlatılırsa araç ve sistem tercihlerinde de belediyeler doğru adım atabilir.
Yeni bir model olarak sunulan Trambüs projesi, troleybüs sisteminin yarattığı
güveni sağlayamamış ve ciddi bir yara almıştır. Cana yönelik bir kayıp olmaması
teselli kaynağıdır...
TT.3:Layout 1 20.03.2015 20:11 Page 1
GÜNDEMİN İÇİNDEN
23 MART 2015
Zorlanacağız!
Araştırmalar, küresel ekonominin itici gücü kentlerdeki toplam,
GSMHʼnin yüzde 60ʼının, yaklaşık 600 kentten geldiğini belirledi...
2
010 yılında 3.1 Milyar olan kentlerde yaşayan insan nüfusunun, 2050 yılında 6.3 Milyar’a yükseleceği
beklentileri, kentlerin dünya ekonomisindeki rolünün daha da artacağını gösteriyor. Peki dünya
genelinde milyonların gelir kapısı olan kentlerin geleceği nasıl
olacak? Ekonomik büyüme ve inovasyonun merkezi olmak, rakiplerinden bir adım öne çıkmak
için kent yöneticilerinin nasıl stratejiler uygulaması gerekecek?
Kent planlamacıları gelecekte
teknoloji yatırımlarını hangi alan
lara yoğunlaştırmalı? 3D tasarım
yazılımı şirketi Autodesk, şehirlerin geleceğine dair öngörülerini
paylaşıyor. Bir şehrin başarısı en
temelde o şehrin altyapı kalitesine bağlı. Enerji, su, atık yönetimi tedariki, ulaşım, yiyecek ve
işlenmiş ürünlere sorunsuz erişim gibi özellikler sunan kentler,
ekonomik ve kültürel büyümede
öne çıkacak. Çünkü, altyapısı gelişmiş kentler sadece temel
yaşam ihtiyaçlarını destelemekle
kalmıyor, bireyler ve kurumlar
arası etkileşimi ve fikir paylaşımını da mümkün kılıyor.
Kentli insan için yaşam kalitesi gelecekte çok daha önemli
bir kriter olacak. Yaşam kalitesini etkileyen başlıca etkenler
arasında yer alan sürdürülebilirlik, dayanıklılık, enerji verimliliği, kaliteli konut ve okullar,
güvenlik, hatta mutluluk gibi kriterlerde vatandaşlarına sunduğu
hizmetlerle öne çıkan “Akıllı”
kentler, en hızlı büyüyen şehirler
olacak. Bu da, gelecekte kentlerin daha uyarlanabilir, işbirlikçi,
yayalar için yürümeye daha elverişli hale geleceği ve herkesin
kamu hizmetlerine ve toplu taşımaya daha kolay erişebileceği
bir şehir hayatına işaret ediyor.
Geleceğin kentlerinde bina
çatılarına kurulan bahçeler ve dikey tarımcılık faaliyetleri, daha
yeşil bir kent hayatı vaat ediyor.
Kent planlamasındaki karışık böl
geleme sistemi de, ofis ve paylaşılan alanlar arası işbirliği için en
uygun ortamı sağlayacak. Bağlantının yaygınlaşmasıyla mo bilite ve serbest mesleklerde artış
yaşanacak. Gelişen kentler vatandaşlarına minimum enerji ile
bir noktadan diğerine kolaylıkla
ulaşım fırsatı sunacak. Ayrıca,
kentler artık yakınlığa göre erişimi, mobiliteye yönelik erişime
tercih edecekler. Bu da daha yüksek vergi sağlanması, daha sağlıklı kent sakinleri, var olan altyapının daha iyi kullanımı ve fosil yakıtlara yönelik talebin azal-
ENERJİ… Güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kay
naklarından üretilen enerji ile
sera gazı salınımını azaltıp
daha istikrarlı enerji maliyetleri sağlayacağı gibi, şehrin
ithal enerji bağımlılığından da
kurtulmasını sağlayacak. Böylece sık sık dalgalanan emtia
fiyatları ve doğal felaketler
gibi tehditlere karşı şehrin dayanıklılığı da artacak.
KARIŞIK ZİHİN
ması anlamına gelecek.
KRİTİK YATIRIM
Geleceğin şehirlerini bugün
aldığımız yatırım kararlarının şekillendirdiği bilgisinden hareketle, teknolojinin gücünden en erken yararlanmaya başlayan şehirlerin toplumsal, ekonomik ve
çevresel avantajlardan en çabuk
faydalanan kentler olacağını söyleyebiliriz. Bu anlamda teknolojik yatırımlarda dört ana alan öncelik taşıyor:
BİNALAR… On yıllar ön
ce çelikten inşa edilen binalar
gelecekte de var olmaya de
vam edecek. Ancak bilgiişlem
gücünde sağlanan çağdaş ge
lişmeler, binaların enerji ve
hammadde açısından çok da
Özel Halk Otobüsçüleri Kooperatif Başkanı Mehmet
Yavuz, “Monoray”ın Ispartaʼya çok ayrı bir değer
katacağını ve kendilerini etkilemeyeceğini söyledi...
Isparta’ya
“Monoray”
önerisi
SDÜ Rektör danışmanı ve ITSO eski Genel
Sekreteri Erkan Ayan Ispartaʼya kentiçi toplu taşıma destek olarak “Monoray” önerisi getirdi...
TSO eski Genel Sekreteri, SDÜ Rektör Danışmanı ErIlabileceğini
kan Ayan Isparta’ya Monoray (Havaray) sistemi kuruve stratejik yatırım teşviki ile kentiçi toplu taşıma sorununa destek çözüm olabileceğini söyledi. Ayan
“Kompozit malzemeden Monoray vagonlarının yapıldığı Türkiye’de Isparta’da da yatırım teşvikiyle bu imkan gerçekleştirilebilir. Sağlayacağı istihdam
imkanları yadsınamaz. Böyle bir
monoray fabrikası için yaklaşık
100 Milyon Dolar’lık bir yatırım
imkanı ile yaklaşık 800 kişiye yeni
iş imkanı açılabilir. Bu fabrika,
Balkanlar, Doğu Avrupa, Kafkas
ya ve Orta Doğu’da da tedarikçi
olarak hizmet verecektir” dedi...
ha verimli şekilde inşa edilmesini sağlayacak.
SU… Şehirlerde geliştirilecek parklar ve yeşil koridorlar, yağmur suyu yönetimine
yardımcı olarak yeraltı ve yerüstü altyapı bakım maliyetlerini azaltacak, daha sağlıklı ve
güzel bir çevre yaratılmasına
imkan sağlayacak. Borulara
yerleştirilen sensörler, su kulla
nımını ölçecek, sızıntıları tespit edip hızlıca tamir edilmelerini sağlayacak. Özellikle kıyılarda konuşlanan kentler;
yükselen deniz seviyesi, sıklaşan fırtınalar, depremler ya
da sadece kentleşmenin artan baskısı ile daha etkin dayanıklı stratejileri geliştirmek
zorunda olacak. Bu noktada
güçlü bulut bilişim imkânlarıyla geliştirilen simülasyonlar,
şehir planlamacılarının ve tasarımcılarının yenilikçi ve da
ha uygun maliyetli alternatiflere yönelmesini ve zamana
dayalı simülasyon sayesinde
bu yaklaşımların geleceği nasıl değiştireceğini öngörmelerini sağlayacak.
ULAŞIM… Ulaştırma makamları da modern tasarım
ve sonsuz sanal bilişim araçlarından faydalanarak, ulaşım
seçeneklerini simüle edip seyahat sürelerini kısaltacak, tra
fik sıkışıklığını en aza indirgeyebilecekler. Bu sayede yakın
lığa göre erişim stratejisi teşvik edilirken karbon emisyonu
da düşürülebilecek.
Bir kenti teknolojinin değil,
insanların oluşturduğu gerçeğinin unutulmaması gerekiyor. Bir
kentin ekonomik rekabet gücünün artması için önerilen projeler
ya da rehabilitasyon çalışmalarının onay sürecinde, o kentde yaşayan vatandaşların bilgi sahibi
olması kritik önem taşıyacak.
Günümüz teknolojisinin desteklediği “Büyük Veri”, şehir yöneticileri ve ticari şirketleri yeni
tasarım, çözümler geliştirme ve
kamuya sunma konusunda teşvik ediyor. Nüfus artışı, meteorolojik etkiler gibi birçok faktör
de “Büyük Veri” sayesinde kolayca analiz edilebiliyor. İnsanların veriye erişimine olanak tanınması, iletişimin kolaylaşmasını ve onay süreçlerinin hızlanmasını da sağlayabilir.
En büyük zorluk, geleceğimizin nasıl olmasını istediğimizi
şimdiden netleştirmek. Hedefleri
gerçekleştirmek için, net amaçlar
koymak gerekiyor. Bilgi önemli,
çünkü tükenebilir kaynakları
harcamak söz konusu olduğunda, bunu sosyal, çevresel ve ekonomik faktörlere dayanarak yapmak gerekiyor. BIM (Yapı Bilgi
Modellemesi) gibi gelişmiş modelleme teknolojilerinin yükselişiyle birlikte artık kent kalkınma
sıyla ilgili yatırımlar daha sağlam
öngörülerle gerçekleştirilebiliyor, sonuçları çok daha etkin bir
şekilde duyurulabiliyor ve daha
kârlı işlere dönüşebiliyorlar. Bu
teknolojileri, sosyal ve mobil plat
formlarla birlikte etkin şekilde
kullanan şehirler, vatandaşlardan
profesyonellere kadar şehir hayatıyla ilgili tüm paydaşları çok
daha kolay bir şekilde etkileşime
sokabilecek. Son olarak, “Büyük Veri” ve simülasyon teknolojilerinin kullanımı geniş kitlelere yayıldıkça, kentte yaşayan
ve çalışan vatandaşlar da şehirlerinin ihtiyaç duyduğu altyapı yatırımlarının tasarım ve üretim sü
recine dahil olabilecek. Kentlerin
ekonomik ve çevresel canlılığında, o kentte yaşayan vatandaş
ların da katkısı olacak...
M.ŞEVKET
ERTURAN
GÖZLEM
Zıplamanın incelikleri...
M
EVCUT yapılanmanın ıslahından ziyade, bu yapı nimetlerinden yararlanarak farklı yapılanmaya yelken açmak, her zaman yarar getirmez. Hele yelken açtığınız
saha ortak algının çok az olduğu, olabildiğince karmaşık yapılanmalarla da kuşatılmış ise, böyle bir açılımdan yarar ummak, biraz safdillik
bile sayılabilir.
Takribi, 1973 yılından beri ilgi
duyduğum ulaşım sektöründe, belirttiğim çıkışlar yapmaya özenen
birçok lider, birçok işletme sahibi
insan tanıdım. Hepsi de alanlarında
tecrübe edindikleri sahalarında önemli kişilerdi. Lakin hemen hepsi,
var olanı verimli kılma yerine, genelde, topyekun değişimle daha iyiyi, en iyisini ortaya koymanın çekiciliğine cezb olup, dalıp gitti. Bu yüzden olacak, hemen hepsi, asla var
olan yapının verimliliğini, marjinal
verimlilik kuralına uygun ele alması
gerektiğini öne çıkarmamış, onun
yerine bilinmezliklere yelken açıcı
davranış sayılabilecek girişimleri tercih etti. Hızlı büyümeyi getiren, yahut, dikey değişimle doğrudan yeni
kulvarlara ulaşmayı sunan bir beklentiden olacak böyle davranarak,
cezbeden davranışlara gitti.
Çünkü, hemen her tanıdığım,
bu yola girmiş, insanda aklı selimin
yerini, temelsiz bir, “ya olursa, ya
tutarsa” şeklinde, ummaya dayalı
beklenti aldı. Dayanılmaz heyecanları kısa sürse de, ara süreçteki mutlulukları, bunun getirdiği canlılıkları, gerçekten de en üst safhada olduğu, ayan beyan görüldü.
Bunu gözlerimle gördüm.
Sanırım insanlar, rutinden kurtulma yolunu deneyebileceklerini
düşündükleri ve kendilerini kurumun üzerinde yetenekli gördükleri
için bu yola yöneliyorlar.
Gerçekten de başarı ferdi hareketlenmenin bir ürünü mü?
Yoksa, belirlenmiş disiplinlerle,
kurallarla uygulanan davranışın,
kontrollü gidişini izlemekle ve olan
ya da olabilecek geçişleri, kontrollü
özgürlüklerle çeşitlendirmekle elde
edilen, bir sonuç mudur? Kurumsal algı, çizili bir iş-görev
tanımını esas alırken, kategoriye göre belirlenen yetki sınırları içinde
hiyerarşik yapı sınırında kalacak özgürlüklerle, alan genişletmesini mi
olası kılar?
Kanaatime göre, bu alanda oluşan alan bilincinin verimlilik derecesinin bilinmesi, alt-üst noktalarına göre kişinin kendi yapısına dönük farkındalığı, bu noktada belir-
leyicilik taşıyan önemli durum olmalı. Kimilerinin “Nefis” dediği,
kimilerinin farklı isimlerle tanımladığı bu farkındalık yahut, farkındasızlık durumu, oluşumların şeklini
belirleyen belki de tek ana unsurdan
sadece ilkidir.
Toplu ulaşım hizmetlerinde çizili alan markalamasında yer alanların yeterlilikleri, bu alandaki yaklaşımları ve uygulamalarda insan ögesini ortaya koyan “Nev-i şahıslılığa
münhasırlıkları, bütün yapılanları
etkileyen bir özellik olma durumunu ifade ediyor” desem, sanırım yeterli olur.
Bence, bizim özel taşımacılar ve
taşımanın patronu konumundakilerin bu durumu çok daha net ortaya çıkıyor.
Bir yandan, “Yenilenmeye Fırlama” adına, çabuk sonuç alma adına sistem değişimlerine yönelirlerken, diğer yandan da sahada kurulu sistemin verimliliğini yeterince
ele almadıkları için, kolaycılığa pirim veren hızlı geçişleriyle, kendilerine ek sorunlar doğurduklarını, nedense bir türlü tam hesaba katamıyorlar !..
Baksanıza, gerekliliği sadece
“Daha az masraf” diye algılanan
bazı uygulamalar benimsenip, kulvar değiştirilirken, sistemin belli başlı noktalarını çok önemli görerek,
sadece onlar üzerinde durularak,
sıçrama yapmak, diğerlerine daha
az önem verilmesini getirerek o alanın “bu kadarı da olur” denilerek
sorun yapacaklar kategorisine alınmasına neden olduğu bile görülemiyor.
Tümden gelimli incelemeden
uzak sıçramalar yapılınca da ikili sorunlarla karşı karşıya kalınarak gereksiz başarısızlıklara neden olunabiliyor.
Konuyu tam yerinde kesip, manzara koyarak geçiştirirken, son olarak diyeceğim, bana kalırsa her şeyin ciddi bir “Püf noktasının” her
zaman var olduğunun bilinmesi...
Mesele, bu gerçeği görüp anlamaktadır.
Toplu taşımada kulvar değişimleri kılı kırk yarılarak tüm yönleriyle
ele alınmalı. Böyle yapılmazsa, sonra sıkıntıları arttıran kendimiz olabilir, bu durum da bizi olmadık zorlukların içine atabilir.
Uyanık olmala, uyanık olmama
arasında soğan zarı kadar ince bir
fark vardır.
Ne zaman kimin nerede olacağı
belli olmayabilir?
Fazla zıplamanın hiç gereği yok.
TT.4-5:Layout 1 20.03.2015 20:15 Page 1
4
5
KENT VE YAŞAM
23 MART 2015
Koşulsuz hizmet çok önemli
İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, “İETT kendisine özgü alım modeli geliştirdi. Bu yaklaşımı, hem Anadoluʼdaki şehirlere model, hem de yurt dışında
inceleme konusu oldu. En önemlisi de, Türkiyeʼde toplu taşıma araçları artık yurtdışından alınmıyor. Kendi üretiğimiz araçlarımızı kullanıyoruz” diyor...
‹
ETT Genel Müdürü Mümin Kahveci,
profesyonel olma getirisinin ülke adına çok
önemli değerler kattığını ve geleceğe yönelik
kararlar için de temel oluşturduğunu belirtti.
Kahveci, profesyonel yapı içinde
gerçekleştirilecek her türlü uygulamanın örnek teşkil
etmesinden dolayı, iyi tasarlanması gerektiğini söyledi.
İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci’nin
gelişmelerle ilgili değerlendirmesini sunuyoruz...
Ropörtaj: HABER MERKEZİ
ETT, işletme olarak tarihi tecrübe
ve gelişmelere uygun belirlediği ye
ni vizyon ve misyonuyla ciddi ilerleme kaydetmiş, profesyonel yapılanmasını tamamlamış ender kuruluşlarımızdan biridir. Hedefi, yeni yapılanmanın evrensel kurallarına uygun top
lu ulaşım sistemini oluşturmak, buna
dönük yapılanmaların birbirine enteg
re biçimde sürdürülmesini sağlamaktır. İşletmecilikten, işletmeye esas teşkil eden üretimlerin, bunların mütem
mim cüz ve müştemilatlarının da belli
planlamaya uygun tasarlanması amaçlamakta, bu doğrultuda müşteri odaklı
bir hizmet algısının icra koşullarını ortaya koymaktadır.
Profesyonel yapılanmasıyla birlikte, geldiği noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın bugünlerde açık biçimde gündeme getirdikleri “A.Ş.” mantığı ile yönetim anlayışının doğruluğunu da kanıtlamıştır.
Aldığı “Mükemmellik Ödülü”,
yurt dışında da rol model kabul edilerek, incelenmesi, gelişmesinin doğruluğunu gösteren sonuçlarından sadece
bazısıdır. İETT, kamu hizmeti görürken, gelişimin ileri teknoloji ile ortaya
çıkan yeniliklerin hizmet orjinli yapılanmasında da toplu ulaşım alanında
hizmet veren özel sektöre de kurumsal
algı konusunda örnek olmayı bilmiş
bir çizgi izlemektedir. Bütün hizmetleri, aynı zamanda gelecek yapıyı da
içerecek biçimde bir nevi, “Nasıl bir
özel şirket yapılanması” anlayışına
da örnek olmayı işaret etmektedir.
Amacı; müşteri tercihine odaklı
hizmet vermektir...
İ
Anlayışlarıı profesyonel hale dönüştürmek zaman alıyor. Bu camiada
herkes, ortak algıdan sıyrılıp fikriyle
düşünmeyi hala sürdürüyor...
Kamunun bu alanı desteklemek adına bir kaynak aktarması gibi bir durum hali hazırda yok. İlk defa bu dönemde bu iş için uğraştık. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın
desteğiyle ve İBB Başkanımız Sayın
Kadir Topbaş’ın çabasıyla da önemli
mesafeler alındı. Bizzat ben kendim
biliyorum, Sayın Topbaş, ardı ardına
3-4 hafta, her koordinasyonda Ali Babacan’a söyledi. Maliye Bakanına
söyledi. Ekonomiden sorumlu Bakana
söyledi. Kadın ve aileden sorumlu bakana söyledi. Ve Sayın Başbakan’ımıza da söyledi... Bu sayede de
destek yasası, şu an torba yasaya
girdi. Artık onaylanınca kamuda bu
indirimli taşımaya destek verir hale
gelecek. Sahada şunu da yaptık, yönetimde denetim boşluğu oluşmasını önledik. Eğer çalıştırdığınız insana kamu
otoritesi uygulamazsanız mutlaka yönetim boşluğu doğar. Bu konuya da
şündüğümüz bir şey de halk otobüsçülerinin hepsine bir garaj tahsisi.
Bunu yapamadık. Garaj tahsisi yapıp,
araçları da biz alalım, biz teslim edelim istiyoruz. Bütün bunlar hizmet kalitesini arttırmaya dönük, bütün bunlar
verimliliği arttırarak işletmeci kayıplarını ortadan kaldırmaya dönük, kazandırıcı gelirlerin gider kısıtlamaları
yla arttırılmasına yarayan ortak akılla
yapılan kurumsallaşmanın gerektirdiği şeyler. İsteyince ve biraz da zorlayınca yapılıyor. Özel taşımacılar da
bu çerçevede ortak akılla hareket ettiklerinde sonuç alıyorlar.
Bunları gördük.
Yeni yapılanmanın, ortaya çıkan
ihtiyaçların giderilmesi için bazı hukuki düzenlemeler de gerekiyor. Mesela, Emisyon kontrolü yapmaya yetkimiz yok, lakin biz yapıyoruz. Sahanın gerektirdiği zorlamayla, çevre kirliliğini önleme kaygısıyla bunu yapıyoruz. Bunlar, yasa gereği ilgili bakanlıklar yönetiminde denetleniyor.
YENİ KARARLAR
GEREKİYOR
Ortaya çıkan ihtiyaçlar, yasal bir
değişiklikle bunun ilgili bakanlıktan
alınarak, bizim yapmamızı gerektiriyor. Biz “Toplutaşıma ve hatta lojistik araçların emisyon denetlemesini bize devredin daha sağlam ve
sahada olduğumuz için yönetiriz”
diyerek, harekete geçmemiz lazım.
bütün bunlar belli bir aşamayı zamanı
gerektiriyor. Bu nasıl olabilir? Bu, trafiğin tamamen yönetiminin yerel yönetimlerine devredilmesi başlığı altında yer alabilir.
Böylelikle bütüne şamil düzenle-
“MÜKEMMELLİK
ÖDÜLÜ” YETMEZ
Bu yüzden, özellikle, söylemek istediğim, bizim mükemmeliyet ödülünü almamızın tek başına hiçbir şey
ifade etmediği hususudur. İstanbul
ulaşımında köklü ve kalıcı olarak en
iyi şekilde yer almamız tek başına yeterli değildir. Hizmet aldığımız İstanbul’un diğer ulaşım otoritelerini de
bizim hizmet seviyemize, ya da daha
ileriye getirdiğimizde bunların bir anlamı olur. Böyle bir sonuç elde edilirse, İstanbul daha iyi bir yerlere gelebilir. Şu an ki uğraşımız da bunu sağ
lamaktır. Örnek olmayı bu yüzden çok
önemsiyoruz. Aslında, biraz geriye
bakarsak, özel sektörün biraz daha hareketli olduğu, araç yaş filo oranlarının
yenilenmiş olduğu bilinmektedir. Biz
ise o zaman Ikaruslar’la hizmet veriyorduk. Şimdi bütün o devri kapattık.
Yaş ortalamamız 5’e indi. Dahası, kurumsal destek de vermeye başladık.
Özel taşımacı esnafı 5 şirket etrafında
topladık. Hatta, yöneticilerine kendi
esnafını denetim yetkisi bile verdik.
Bu çok önemli bir açılımdır. Farkına
varılması gereken bir açılımdır. Hızlı
özetlersem, maddi kaynak desteğini
de gündemimize aldık. Dolayısıyla ek
15 kuruş vermeye başladık. Yaklaşık
2 yıldan beri bunu veriyoruz. Şimdi,
öğrenciye bir 15 kuruş daha verip destek ödemesinı arttıracağız. Bunun hizmet kalitesine yansıyacağını düşünüyoruz. Bu düşündüğümüz ölçüde yansır mi diye de bakıyoruz...
Bireysel anlayıştan sıyrılamadıkları için, şimdiye kadar yapılanların,
doğrudan hizmet kalitesine, yansımadığını görmüştük. Bunun da algı eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyor ve bu noktada algının önemli olduğuna inanıyorum. Mevcut algıdaki
değişim bu yüzden çok önemli. Bir
ara hepsinin renklerini değiştirmiştik.
Araç yenileme hamlesine de gidildi.
Hamle hala sürüyor.
Bildiğim kadarı, çok az miktarda
basamaklı araç kaldı. Geriye kalan
araçların hepsi de alçak tabanlı... Özel
Halk Otobüsçülerimiz bu konuda
ciddi paralar da harcıyorlar. Ama hala
işin içinde bireysel yaklaşım ve eski
algıdan vazgeçme olmadığından düzelmeler görülemiyor.
BİRÇOK ZORUNLU
ESASLAR GELİYOR
Elbette mal sahibi istediği insanı
çalıştırabilir. Ama eğer şirket kurumsallaşacaksa, o zaman, çalıştıracağı kişi, işin evsafına uygun sicili standartlara uygun, üstün hizmet kalitesini sağlayabilecek bir şoför olmalı.
Bu neden böyle olmalı?
Her şeyden önce, mal sahibinin
aracının güvenliğini garantiye almış
olmak için olmalı. Yolcu güvenliği için, sürüş emniyeti için bu böyle olmalı. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da artık mevzuatların değiştiğini görmek ve bilmek...
Örneğin, sigorta. Sigortadan yararlanma esasları daha ağırlaştırıldı.
Sigortacı artık daha dikkatli. Mesela,
sigorta tazminat ödemeleri için bakım
işlemini yapanın özelliklerine bakıyor.
“Onun onaylı sertifikalı bir yeri olacak” diyor. Uygunluk esasları konuluyor. Yani; eğer araç, bakımdan sonra arızalanırsa, o bakımcıda sorgulanacak. O bakımcıda çalışan insanlarında hepsi, nitelik bakımından uygun
olacak ve araca uygulanan kullandığı
ekipmanı da imalatçının istediği standartlar neyse, o şekilde olacak.
Tabii ki bunlar aşama aşama gelişiyor. Şunu da kabul etmemiz lazım,
dünyayla kıyaslandığında bizdeki ölümlü ve yaralanmalı kazaların oranı
diğer metropollere göre oldukça düşük seviyede. Bunu biz hedeflediğimiz sıfır seviyesine çekmek. Bu konuda sürekli çalışmalarımız sürüyor.
DIŞARDAN ALMIYOR
DIŞARI SATIYORUZ
FARKEDİLECEK
BİR HAMLE VAR
özen gösterdik. 18 Bin şoför vardı sertifikalı, 12 Bin tanesini iptal ettik. Geriye kalanları da hepsini kontrollü bir
şekilde eğitime sokmaya başladık. Elbette hepsini birden eğitemezsin. Eğitim bir süreç işi. Sahada yapılması
gereken faaliyetleri de aksatmadan
ama belli sistem dahilinde bunu yaptık. Denetimleri de arttırdık. Bakım ve
denetimi üstlendik. Eskiden sende bir
kereydi... Biz ard arda 3 kere yapmaya
başladık. Arada bir de sondaj usulüyle
3’er 5’er seçtiklerimizin durumuna
bakıyoruz. Kontrol ederek, durumlarını gözden geçiriyoruz.
O anlamda da bir iyileşme oldu.
Yapamadığımız ama yapmayı dü-
meler daha rahatça yapılabilir. Buna
rağmen, biz hem emisyon kontrolünü
hem bakım yönetimini hem de araçları İETT olarak araçlara ruhsat verme
kriterlerimizi kullanarak, elimizden
geldiğince bunların hepsinde kontrolü
sağlıyoruz. Ama trafiğe çıktıktan sonra araç bütün yönetim eminyet genel
müdürlüğü bir kısım çevre bakanlığı
bir kısımı sanayi bakanlığına olmak
üzere diğer yetkili kurumlar geçiyor.
Düzenlemeler yapmaya çalışırken de
böyle bir mevcut karmaşık bir yapı
var. Ama neticede toplu ulaşımdaki
araçları kullanan İstanbul un halkının
sorumluluğunu biz üstlendiğimiz için
bunları kontrol etmeyi görevimiz. Biz
sekreterimiz, Sayın Başbakanımızın
talimatlarıyla, tüm büyükşehir genel
sekreterlerine sunumlar yapıyor. Zaman zaman bunu biz de yapıyoruz.
Örneğin, 2 hafta önce Bursa’da ulaşım
yöneticileri ile genel müdür yardımcımız bir araya gelerek görüştüler. Orada uygulamalarımızı anlattılar. Bakanlıklara sağlıklı raporlar gönderiyoruz. En doyurucu raporlar bizden gidiyor. Dolayısıyla ölçülebilir yönetilebilir hizmet uygulamalarımızı sunuyoruz. Biz gidip, Anadolu da mesela
Adana’da toplu ulaşım hizmeti veremeyiz. Bizim hizmet sınırımız İstanbul’la sınırlı. Ama gidip orada danışmanlık yapabiliriz. Yurtdışına gidiyoruz. Bu alanda sınırları aştık. Bütün
dünyadaki talep eden büyükşehirlere
eğitimler veriyoruz. Danışmanlık hizmeti veriyoruz. Türkiye’deki potansiyeli taşımaya çalışıyoruz. Hızlı daha
hızlı ve gelecekte doğacak ihtiyaçlara
da cevap verebilecek sistemli hizmet
yapılanmaları için çalışıyoruz. Ama
bu bir ekip işi. Bu bir ortak aklın kullanılması, ortak algıyla hareket edilmesi gereken bir yaklaşımı gerektiriyor. Başta dediğim gibi, sadece bizim ilerlememiz, sadece bizim profesyonelleşmemiz yetmez.
Aşağıdakiler size uyum sağlamazsa, başarı oranı istenen arzu edilen seviyede olmayabilir. Bu yüzden biz, İstanbul için söylemem gerekirse, diğer
unsurların da aynı anlayışla ve bakış
açısıyla bizimle yol almalarını istiyor
bekliyor ve bunun için onlara rehberlik etmeye çalışıyoruz.
Özel taşımacılara; “Mutlaka ama
mutlaka kurumsallaşın” deyişimizin anlamı budur Şevket Bey...
Belki de, “Özel Halk Otobüsü”
isminin de değiştirilmesi gerekebilir.
Profesyonel bir şirket olmak gerekiyor. Bu sağlandığında uluslararası arenada ciddi potansiyellerin olduğu çok
daha rahat görülecektir.
de bunu görev bilerek, bundan kaçınmayıp, kontrolde ediyoruz. Bununla
ilgili gerekli ukome kararlarını çıkartmaya çalışıyoruz. Geçen ay yeni bir
karar çıkarttık. Çıkarttığımız kararla
artık otobüsçülerimize biz otobüs vereceğiz. Aracın eski ise, ya da bakım
zamanı geldi ve gelir kaybı yaşayacağım diyorsa işletmeci. Biz de ona “Onun için bakıma götürmekten çekinme gel bize. Biz sana araba verelim, ihtiyacını girer” diyoruz.
Esasında her şirkete 10’ar tane
ayırdık yedek olarak ihtiyaç olursa bir
10’ar daha da ayırırız. Başa dönersek,
ferdi anlayış ve geleceğin kurumsal
algıya dayalı yaklaşımla kurulacağı
öngörülmediğinden, kimse bu vasıtaları alıp kullanmak istemiyor. Ama bir
de kural var. Kural da şu, eğer müşteri
bir hizmeti almak istemiyorsa, hiçbir
şekilde onu kullandıramazsın. O yüzden biz şu an şirketlerin bunu anlamalarını bekliyoruz. Bir de iç meselelerini halletmeleri için seçimlerini bekliyoruz. Genel kurullarını yaparak,
oralarda durumu tartışıp halletsinler,
gidişatı görsünler diye bekliyoruz. Hazır olduklarında, uzun olmayan bu süre içinde oturup konuşacağız.
Bunun için tekrar bir araya geleceğiz. Yol haritası bu artık.
Bu, yurt içinde böyle. Arabayı garaja bırakacaksın. Bakım ve onarımını
yapan usta lisanslı bir usta olacak. Sabah servise çıkacağın zaman, araçlar
tertemiz pırıl pırıl temizlenecek.
Önemsenmesi gereken yaptığımız
en önemli iş, profesyonel yapılanarak,
son 5 yıllık dönemde, içeride ürettirip,
dışarıya kolay satmayı getiren, pazarı
arttırıcı, garantili ama kontrollü üretimi sağlayışımızdır.
Biliyorsunuz eskiden hep yurtdışında imal edilip, alınır, gelinir, burada
kullanılırdı. Artık tam tersi oluyor.
Türkiye’de üretiliyor ve dışarıya da
satılıyor. Bu aslında çok büyük bir
zihniyet değişimidir.
Cumhurbaşkanımızın “A.Ş.” gibi
yönetme diye ifade ettikleri hayali budur. Bunu gerçekleştirmek için, toplu
taşıma alanında tarihi tecrübemizle liderlik yapıyoruz. İETT kendisine özgü alım modeli geliştirdi.
Bu yaklaşımı hem Anadolu’daki
şehirlere model oldu. Hem de yurt dışında da inceleme konusu yapıldı.
En önemlisi, artık, Türkiye’de toplu taşıma araçları, yurtdışından alınmıyor. İETT birçok düzenlemeler gerekmesine rağmen, profesyonelleşerek, yönetim anlamında da Anadolu’daki şehirlere örnek olmaya başladı. Bunun planlarını yaparak ilerlerken, diğer kentlere yansıtıcı eğitimi
bilgi alışverişlerini sağlayıcı etkinliklerden de geri kalmadık.
Örneğin, TRANSİST gibi etkinliklerimizle hem uluslararası, hem şehir için bütün ulaşım operatörlerini,
üretici ve tüketicileri davet ediyor, onlarla bir araya geliyoruz. Gelişimi bu
sayede de yaygınlaştırıyoruz. Elde ettiğimiz bu başarılar sonucunda genel
ÖZEL TAŞIMACILAR
KURUMSALLAŞMALI
Yurt dışında öyle talepler var ki...
Mısırda, Kahire’de Tunus’ta, Fas’ta Azerbaycan’da, Riyad’da, Mekke’de toplu taşıma talepleri var. Yabancı
şirketler orada hizmet vermeye çalışıyor. Türk şirketlerine biz de onlara danışmanlık hizmeti veriyoruz ama kendi beraber çalıştığımız bir ekibi oraya
götürsek, direk devlet olarak biz değil
de, örneğin Özel Halk Otobüsçüleri
organize olarak bunu yapsalar. Profesyonelleşmeyle bu iş çok rahatlıkla organize edilebilirler.
Bosna’ya yaptığımız hizmeti, şimdi Liberya, Pakistan’a yaptık. Özel
kuruluşlar aracılığı ile oralara girme-
Herkesin payı var...
MC DEMİR İNŞAAT
Ford Trucks
güç katıyor
SİSTEME ADAPTE
OLMAK ŞART OLDU
Ford Trucks 4S konseptiyle birlikte ülke genelinde satışlarında
adeta bir patlama yaratan firma, teslimatlarına devam ediyor.
Bizim bakış açımız oradaki vatandaşın, doğrudan ihtiyacını karşılayacak ama o hizmeti de verirken bizden
daha ekonomik ve daha kaliteli bir
başkası varsa o alacak ama biz kendimize güveniyoruz. Çünkü, elimizdeki
İstanbul’un gücü, potansiyeli, mobilizasyonu, insan kaynağı, teçhizatı, saha
hakimiyeti rakiplerimizi geride bırakıyor. Ulaşımdaki tüm elektronik biletleme sisteminden, enformasyon tek
nolojisine kadar, araç imalatı ve bakımına kadar, planlamasına ve bunla ilgili yazılımın üretilip sahada kullanıl
masına kadar başarılı modellerimiz
var. Araç standartlarına kadar bu uzanıyor bu. Burada özel taşımacı sorumluluğu gerekiyor.
Onun da aynı algı ile soruna yaklaşması gerekiyor. İETT olarak sahada ki tecrübesiyle oluşturduğu alım
modelindeki alım standartı, aynı zamanda hem endüstriye istikrarlı bir
üretim anlayışını taşıdı, hem de eskinin “sattım geriye çekildim” anlayışını yok ettirerek, sisteme adaptasyonu sağladı. Şimdi konuya özel taşımacıların gelişmeler karşısında ki durumu çerçevesinde bakarsak, yeniye
adepte olmak gerektiğini öne çıkarmak şart. bu da anlayış değişikliğini
gerektiriyor. Bu nedenle, sahada hizmet veren özel taşımacılar, kabul etseler de, etmeseler de, eninde sonunda
bu kulvara girecekler. Kulvara girmeyenler ise, saha dışında kalacak.
Yeni yapılanmanın hedefi ve tek
doğrusu müşteri odaklı bir algının
oluşmasıdır. Bu nedenle müşteri, kimden daha kaliteli hizmet görüyorsa
onu kullanacak anlayışı geçerli olacak. Sahada verilen hizmetten birini
yada birilerini tercih etmiyor da, alternatif gördüğü başka ulaşım sistemini
tercih ediyorsa, o standarda erişilecektir. Bizim hedefimiz budur. Bunun
doğru ve net anlaşılmasını istiyoruz.
Biz kendi açımızdan bu çerçevede
sahada olup bitenleri elektronik olarak
izliyoruz. Bizimle birlikte sahada yer
alan özel taşımacıların, tüm diğer unsurlarla birlikte, hizmet kalitemiz ulus
lararası standartların üzerine çıkacak.
Bunun için öncelikle anlayışlar değişerek, hedefe uygun yol alınmasının
benimsenmesi gerektiği anlaşılacak...
TÖHOB hakkında bir değerlendirme yapan İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, Anadolu ile kurulacak iletişimden,
İstanbulʼdaki oda görüşmelerine kadar özel sektör adına TÖHOB olmasını, kurum olarak düşündüklerini belirtti...
gelişime uygun, STK nitelikli kurulan derneği sektörel gelişime
katkısı açısından çok önemsiyoruz. Çünkü, buradaki görevi yarın için ciddi paylaşımlar doğuracaktır. Bu nedenle, toplantılarını yakından izliyor ve sonuçlarını değerlendiriyoruz. Bilgilendirmelerimizi de TÖHOB aracılığı ile yapacağız. TÖHOBʼun, özel taşımacıların ortak standartlarını oluşturarak, bunu sektörel
birlik adına ülke geneline taşıyıp, geliştireceğine inanıyoruz.
TÖHOB, sektörel birlik için hem
çok önemli, hem de katkısı açısından gerekli bir kuruluştur. İşlevini sürdürecek şekilde destek
vereceğiz. Hukuksal anlamda
da derinlik kazanması için hazırlanmalı. Bu tür kuruluşların üyeler tarafından yapısal ve finansal olarak güçlendirilmeleri gerektiğine inanıyorum. İstanbulʼda özel taşımacılarla olan ilişkilerimizi de, ağırlıklı olarak, yasal
kuruluşları olan Esnaf Odası üzerinden yürütüyoruz. Oda, şirket ilişkileri oluşacak yapılanmaya göre bir mecraya oturacaktır. Bu konuda ortak aklın kullanılmasını önemsiyoruz...”
ESKİŞEHİR
miz gerekir. Biz alanımızda işi sistematikleştirmeye çalışıyoruz. Ağır yü
rüyor ama yürüyor biz umutluyuz. Eninde sonunda ihtiyacı olan yerlere
ulaşıyoruz. Bu zor oluyor karar sürecimiz uzun oluyor. Belediye meclis
kararı alıyorsun iç işleri dış işleri ancak, netice buluyor.
“Muhatabımız TÖHOB”
ETT Genel Müdürü Mümin
İyoruz”
Kahveci, “TÖHOBʼu desteklidiyor. Kahveci; “Evrensel
İBRAHİM
ALTUNOĞLU
MC DEMİR İNŞAAT
FİLOSUNU GENİŞLETTİ
Ankaralı MC Demir İnşaat, 10 adet
4136D ve 15 adet 1838T modeli olmak
üzere toplam 25 adet Ford Trucks ağır ticari araç ile filosunun gücüne güç kattı.
Ford Trucks Türkiye Satış Müdürü Berk
Mumcu ve İç Anadolu Bölge Müdürü
Mete İnceer ile satışı gerçekleştiren Başer Otomotiv Ford Trucks Şube Müdürü
Ömer Faruk Başer, Başer Otomotiv Genel Müdürü Veysel Başer ve Başer Otomotiv Ford Trucks Satış Şefi Serkan Aşnaz, düzenlenen törenle MC Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Demir’e 25 adet Ford Trucks’ı teslim etti.
DEĞER LOJİSTİK
DAHA DA DEĞERLİ
Ankara’nın en büyük filolarından birine sahip olan, akaryakıt ve otomotiv
yedek parça taşımacılığı yapan Değer
Lojistik, 25 adet 1846T modeli otomatik
vites ADR’li satın alarak araç filosunu
güçlendirdi. Ford Trucks Türkiye Satış
Müdürü Berk Mumcu ve İç Anadolu Böl
ge Müdürü Mete İnceer ile satışı gerçekleştiren Başer Otomotiv Ford Trucks Şu
be Müdürü Ömer Faruk Başer ve Satış
Şefi Turgut Başer, düzenlenen törenle
Değer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı
Abdullah Değer’e araçlarını teslim etti.
Satışa sunulduğu pazarların standartlarına uygun olarak Ford Otosan mühendisleri tarafından geliştirilen Ford 1846T
çekici, yurtiçi ve uluslararası taşımacılık
alanında faaliyet gösteren müşterilerin
beklentilerine uygun olarak; Ford Trucks
DNA’sında yer alan güç, konfor, verimlilik ve dayanıklılık gibi özelliklere sahip
olarak üretiliyor. Ford Trucks modelleri,
kullanıcısına tüm mutluluğu yaşatıyor...
DEĞER LOJİSTİK
M
EMLEKETİMİZDE toplu ulaşım hizmet esasları, kamu tekelinde kabul ediliyor. Yerel yönetimlerin denetiminde verilmesi öngörülen hizmet tanımlama yasası
da halen bu şekilde işluiyor. Ancak, belediyeler eliyle bizzat işletmeci olarak yapılan
hizmet, uzun zamandır. Özel halk otobüsçüsü tanımlamasına dönüşen özel taşımacılar eliyle verdirilmektedir. Zamanla kanıksanan bu durum, özel taşımacının kamu görevi yapma sorumluluğu şeklinde algılanıyor.
Belediyeler kendilerine bağlı, her türlü
düzenlemlerine uymakla yükümlü gördükleri bireysel işletmeci konumuyla çalışan esnafı diledikleri gibi çalıştırarak bugünlere
gelmişlerdir. Üç aşağı, beş yukarı bu şekilde
devam eden yapılanmada, hizmet değişmeye ek yükümlülüklerle gelir-gider dengeleri
iyiden iyiye bozulmaya başlayınca konu tartışmaya, konu esnafın itirazına varacak şekle,
sistemin sorgulanmasına kadar geldi.
Hükümetlerin belediyelere attığı uygulama kriterleri ile sorunu sorun kabul etmeyişleri, bir şekilde hizmetin alışkanlıkla ve
bireyselliğin getirdiği mevzuatları bilememenin de getirdiği duyarsızlıklarla bugüne
kadar çözümsüz kıldı. Belediyeler politik yaklaşımların ağırlıkta olduğu sosyal sorumluluklarına dahil ederek arttırdıkları ücretsiz
taşımalarla da sahada hizmet veren esnafı sıkıştırdıkça sıkıştırdı.
Hizmet güzergahlarını ihaleyle alan, hizmet araçlarını kendi sermayeleriyle satın alan esnafa resmen ücretsiz taşımacılık yaptırıldı. Bunlar da abartılarak çoğaltıldı. Günümüzdeki sosyal devlet algısı, devletin korumacılığını kendi kesesinden yapma gerekliliği ortaya çıktıkça, özel taşımacının gelir
gider dengesi açılıp kazanamama durumu
netleşip, iş artık iflasa yaklaşınca itirazlar baş
göstermiş, hak arama haksızlığın giderilerek
gelişmiş çağdaş ülkelerdeki gibi sübvanse talepleri yükselmeye başlamıştı.
Bu alanda, ülke genelinde TÖHOB girişimleri en belirgini oldu. Zaten iki yönlü farkındalık yukarıyı önlem almaya itti. Bugün
eğer bir ödeme söz konusu olması için yasa
çıkarılıyorsa, bu farkındalığın oluşturulmasından dolayı çıkarılıyor. Bunda ceza alarak
direnenlerin de cezasız usulüne uygun tavır
alanların da hükümet içinde adaleti savunanların da ortak çabaları var. Özel taşımacı
geleceğine daha bilinçle sahip çıkarak yapılanmasını tesis etmeli diyorum...
TT.6:Layout 1 20.03.2015 20:19 Page 1
6
SEKTÖRDEN YANSIMALAR
23 MART 2015
“Bursa’nın OSB’ye
çok ihtiyacı var”
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, geçen yıl
Bursaʼnın en az 2-3 Milyar Dolarʼlık yabancı yatırımı kaçırdığını söyledi...
URSA Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’de 2014 yılı ocak-kasım döneminde kurulan yabancı sermayeli
firma sayısı 41 Bin 383 olurken; Bursa
gibi üretim, ticaret ve ihracatın merkezi
bir kentte bu rakamın 19’da kaldığını anlattı. Yabancıların Bursa’da yatırım yapmak için alan tahsisi istediğini, ancak
böyle bir alanlarının olmadığını bildiren
Burkay, “Bursa’da yüksek teknolojili
yatırımların yapılacağı yeni bir ihtisas
OSB’ye ihtiyaç var” dedi. Geçen yıl
yer gösteremedikleri için Bursa’nın en
az 2-3 Milyar Dolar’lık yabancı yatırım
kaçırdığı bilgisini veren Burkay, Bursa’ya yatırım yapmak isteyen şirketlerle
sürekli bir araya geldiklerini, rağbetin
ağırlıklı olarak otomotiv, otomotiv yan
sanayi ve makine sektörüne yönelik olduğunu kaydetti. Burkay, şu anda
Bursa’ya Avrupa’dan raylı sistem alanında yatırım yapmak isteyen 2 büyük
şirket olduğunu aktararak, bu şirketlerin
Doğu Avrupa’daki üretimlerini ve ARGE merkezlerini Türkiye’ye kaydırmak
istediğini dile getirdi.
B
İLERİ TEKNOLOJİ
Yüksek teknolojili bir bölge oluşturmak için çalıştıklarını anlatan Burkay,
“Yeni kuracağımız alan; içinde lojistik merkezinin planlandığı, raylı sistemlerin ve otobanın içinden geçtiği,
liman ile bağlantısı olan bir yer olacak. Bu çalışmayı Başbakanımız, Sanayi Bakanımız, Bursa Valimiz ile
Bursa Büyükşehir Başkanımızın koordinasyonuyla birlikte götürüyoruz.
Gelinen noktada tüzel kişilik oluşmaya başladı. 2016’nın sonunda yeni
bir OSB hayata geçmiş olacak” şeklinde konuştu. “Mevcut şirketler bile
işlerini büyütmek için Bursa’daki
OSB’lerde yer bulamıyor” Burkay,
mevcut şirketlerin bile işlerini büyütmek
için Bursa’daki OSB’lerde yer bulamadığını söyledi. Firmaların aslında AR-
Merkez Bankası
Başkanı Erdem
Başçı’ya destek
verdiklerini ve
yanında olduklarının
altını çizen Burkay,
net bir sonuç
istediklerini belirtti
GE’ye harcaması gereken parayı binaya,
arsaya harcadığını aktaran Burkay, Avrupalı 3 büyük fon ile görüştüklerini, firmalara yatırımlarında ihtiyaçları olan
binaları yapıp vereceklerini belirterek,
“Bu Türkiye’de bir ilk olacak. Firma
bize geldiğinde yapacağı yatırımın
cinsine göre istediği binayı yapıp, 15
yıl vadeli, binaya para harcamadan
çok ucuz finansman imkanları ile onları fonlayacağız” dedi. Uzak Doğudaki bütün ülkelerin bu sistemi
uyguladığını anlatan Burkay, oradaki
hiçbir firmanın yatırım için binasını kendisinin yapmadığını kaydetti.
SIKINTILI SÜREÇ
Bursa uzay, havacılık, savunma ve
raylı sistemler alanında dönüştürüldüğü
zaman, kentin halihazırda 14 Milyar
Dolar olan ihracatını 75 Milyar Dolar’a
çıkarabileceğini vurgulayan Burkay,
mevcut durumla 75 Milyar Dolar’lık ihracatın yakalanmasının mümkün olmadığını dile getirdi. Renault’ın yaptığı
yatırımla Bursa’nın ihracatına 3.5-4 Mil-
yar Dolar’lık katkı koyduğuna dikkati
çeken Burkay, böyle 2 şirketin yatırımının kentin ihracatına 7 milyar dolarlık
katkı yapacağı anlamına geldiğini ifade
etti. BTSO olarak yaklaşık 27 üniversite
ile iş birliği içinde olduklarını anlatan
Burkay, Bursa’ya 4 mükemmeliyet merkezi kazandıracaklarını, ikisine başladıklarının altını çizdi. Burkay, BTSO olarak
Houston’da bir merkez açacaklarını, bu
merkezin uzay ve havacılıkla ilgilenen
şirketler için bir nevi irtibat merkezi olacağını söyledi. Amerikalı bir şirkete Detroit’in neden battığına yönelik bir
inceleme yaptırdıkları bilgisini veren
Burkay, “Bize hep ‘Bursa Türkiye’nin
Detroit’i’ deniliyordu. Biz de bunu
güzel bir şey olarak algılıyorduk.
Çünkü, Detroit Amerikan ekonomisinde 4. kent idi. Şu anda ilk 10’da bile
değil. Oradaki yönetim otomotivde
rekabet edemeyince turizme ve hizmet sektörüne yatırım yaptı. Bu yatırımlar da geri dönmeyince kredilerini
ödeyemediler ve şehir battı” dedi.
Bursa olarak kendilerine Stuttgart’ı
örnek aldıklarını vurgulayan Burkay,
aynı şirkete Detroit gibi hata yapmayan
yerleri de araştırttıklarını, gelen rapora
göre Bursa’nın Stuttgart ile özdeşleştiğini dile getirdi. Stuttgart’ta 14 tane mükemmeliyet merkezi olduğunu anlatan
Burkay, şirketlerin bu merkezlerden yararlandıklarını ifade etti. Türkiye’nin kilogram başına ihracat hedefinin 4 dolar
olduğunu anımsatan Burkay, halihazırda
bu rakamın Bursa’da 3 dolar 98 sent olduğunu, bu durumda Bursa’nın 2023’te
8 dolarlık rakama ulaşması gerektiğini,
bu rakamı raylı sistemler, uzay ve havacılık ile yakalayabileceklerinin altını
çizdi. Burkay, Türkiye’nin yapısal reformlara ağırlık verdiği zaman yükselişinin hızlandığını söyledi. Kurdaki bu
kadar dalgalanmanın normal olmadığını
belirten Burkay, merkez bankası’nın
yorum yapması gereken bir yer olmadığını, icra makamı olduğunu kaydetti.
Erdem Başçı’nın daha önce dolar konusunda 1,92 hedefi verdiğini anımsatan
Burkay, Başçı’nın benzer bir hatayı faiz
indiriminde de yaptığını hatırlattı.
SAMULAŞ’ta
eğitimler sürüyor
KA (Orta Karadeniz Kalkınma
O
Ajansı) tarafından Teknik Destek kapsamında SAMULAŞ personeline yönelik Uluslar Arası geçerliliğe sahip Sertifikalı Kaynak
Eğitimleri 14 Mart 2015 Cumartesi
günü başlandı. Samulaş bünyesin
de görev yapan personelin teknik
kapasitesinin daha da arttırılarak
yapılan işlerde hizmet kalitesinin
en üst seviyelerde tutulması için
verilen teknik eğitimlere bir yenisi
daha eklendi. Samsun Makine Mü
hendisleri odası tarafından verilen
eğitimlere Samulaşʼ ın 10 teknik
personeli katılıyor. Eğitimler süresince “Gaz Altı Kaynağı” ve “Elektrik Ark Kaynağı” konularında te
mel malzeme bilimi, iş sağlığı ve
güvenliği konularında teorik bilgiler
verilecek ve kaynak konularında
uygulamalı eğitimler yapılacak...
DALGALI RİSK
Başçı’nın bir beklenti oluşturduğunu
ve piyasanın bunu satın aldığını anlatan
Burkay, Başçı’nın enflasyon yüzde 0,93
düştüğü için bunu yerine getirmediğini,
böylece hem faizin hem de kurun yükseldiğini belirterek, “Şimdi sen bunun
ikisini birden de kontrolden çıkartıyorsan burada bir sıkıntı var demektir” dedi. Bu iki konunun iyi olmadığına
işaret eden Burkay, yılın ikinci yarısında
Fed’in faiz artırımının söz konusu olduğunu, Türkiye’nin bu döneme daha
düşük faiz ile girmesi gerektiğini dile getirdi. Merkez Bankası Başkanı Erdem
Başçı’yı desteklediklerini ve yanında olduklarının altını çizen Burkay, “Fakat
bu süreçte biraz daha uyumlu çalışması lazım. Bağımsızlık, uyumsuzluk
demek değildir. Bizler, net olarak sonuç isteriz” şeklinde konuştu.
TAYSAD’dan Ege
Endüstriye ödül
ÜRKİYE otomotiv yan sanayi
T
sektörünün çatı örgütü Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği TAYSADʼın 2014 patent ödül töreni, 11
Mart 2015 Çarşamba günü derneğin İstanbulʼdaki merkezinde yapıldı. Çok sayıda sektör temsilcisinin ve TAYSAD yöneticilerinin
katıldığı törende, TAYSAD 2014
Patent Ödülleriʼnde ikincilik ödülünü Ege Endüstri kazanırken, ödülü şirket adına Ege Endüstri AR-
GE yöneticisi Onur Balcı aldı. Türk
otomotiv yan sanayinin 1978 yılından bu yana tek ve en yetkin temsilcisi olarak faaliyet gösteren, bugün 339 üyesi ile sektörün yüzde
65ʼini ve ihracatının da yüzde 70ʼini temsil eden ve Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği CLEPAʼnın üyesi olan TAYSADʼın Patent Ödülleri, firmaların ilgili yıl içerisindeki tescil edilen patent sayılarına göre veriliyor...
Aydın’da sesli
kamera takıldı
YDINʼda halk otobüslerine
A
kurulan sesli kamera sis
temiyle vatandaşlara güvenli
ulaşım hizmeti veriliyor. Aydın
Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi'ne bağlı 160 araca üç kameralı “Araç İçi Güvenlik Sistemi” kuruldu. Kameralarla araç
içindeki tüm hareketlilikler, anın
da kayıt altına alınıyor. Otobüslerde yaşanan taciz ve hırsızlık
olayları, tutulan kayıtlar sayesinde çözülüyor...
Sakarya’da tüm
projelere destek
AKARYA Şoförler ve OtomoS
bilciler Odası Başkanı Feridun
Canbaz, ulaşımı kolaylaştıracak
Engelli için şarj
ünitesi hizmette
Başkandan
“Tek Kart”
müjdesi
ANİSA Büyükşehir Belediye Baş
M
kanı Cengiz Ergün, Büyükşehir
Belediyesi’nin ulaşımla ilgili müjdelerini açıkladı. Ulaşımı tek çatı altında top
lamak için çalışmalara başladıklarını
kaydeden Ergün; “Aynı kartla diğer
arabalara binilebilecek. Biraz daha
süre istiyoruz. Türkiye’de bu işi ya
pan, yani yazılımı tek çatı altında toplayan 3 firma var. Bu firmalarla görüşüyoruz. Tekliflerini alıyoruz” dedi.
Ergün, 155 No.’lu Kooperatifin bu işlemleri yürüttüğünü belirterek; “Kent
Kartın uygulamış olduğu bir yazılım
var. Bu 168 aracın için geçerli. O kartın yazılım noktasında tanınması gerekiyor. Diğer illerde yapılmış ama
Manisa’da henüz bu gerçekleşmediği
için şoförler bunun sıkıntısını yansıtıyor” diye konuştu...
tüm projeleri desteklediklerini söyledi. Canbaz, şehrin ulaşım sorunlarının çözülmesi için hazırlanan
projelere, karşı çıkmadıklarını belirtti. “Şehrimizin en çok ulaşım
sıkıntısı çektiği 80 Binʼe yakın
öğrenci barındıran Sakarya Üniversitesi, özel hastanelerinin,
AVMʼlerin yer aldığı, son yıllarda
en fazla gelişen Serdivan bölgesidir” diyen Canbaz, “Ulaşımı kolaylaştıracak tüm projeleri des-
tekliyoruz” ifadesini kullandı. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığıʼna, 8 artı bir
dolmuş hatlarına ruhsat izni verilmesi konusunda başvuru yaptıklarını vurgulayan Canbaz; “Bizler
de yolcularımızın rahat edebileceği yeni araçlarımızı alıp servis
lerimize başlayalım. Sakarya Büyükşehir Belediyesiʼnin, ulaşım
konusunda isteklerimizi, görüşlerimizi almalarını bekliyoruz.
Bu şehir hepimizin ve hep beraber çok daha güzel yaşanılabilir
olmasını istiyoruz” dedi...
Çorum Belediyesi, engelli vatandaşların akülü araçlarını şarj etmeleri
için kullanabilecekleri engelli şarj istasyonunu hizmete sundu...
ORUM Belediye Başkanı MuÇ
zaffer Külcü, belediyecilik hizmetlerinde sosyal belediyecilik anlayışına yeni bir boyut kazandırdıklarını, yaptıkları çalışmalarla dezavantajlı kesimlerin ihtiyaç ve beklentilerine cevap vermeye çalıştıklarını
söyledi. Geçmişteki belediyecilik an
layışını değiştirdikleri, sosyal belediyecilikte örnek bir belediyecilik
hiz meti sunduklarının altını çizen
Başkan Külcü, “Engelli hemşehri-
lerimize yönelik kurduğumuz şarj
istasyonu ile hem engelli kardeşlerimizin hem de ailelerinin yükünü
hafifletmek amacındayız” dedi.
Engellilere yapılan hizmetlerin
toplumun bir aynası olduğunu dile
getiren Belediye Başkanı Muzaffer
Külcü, “Belediyemiz tarafından
şehrin dört bir yanında yaptığımız
çalışmalarla her geçen gün engelleri bir bir aşıyoruz. Yollarımızı
onların rahatça hareket edebile-
Muğla yenileniyor
M
uğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı ekipleri, Muğla İli genelinde yapılacak
olan yenileme çalışmalarına Marmaris İlçesi’nden başladı. Sinyal gurupları eski olan Kemal Seyfettin Elgin
Bulvarındaki iki adet sinyalize kavşak, Yunus Nadi Caddesi, Eski Dat
ça Yolu’ndaki birer adet sinyalize
kavşağın yenileme çalışmaları ekipler tarafından tamamlandı. Muğla
Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Alper Kolukısa, trafik
sinyalizasyonunda kullanılan akkor
flamanlı oto lambaları ve yaya lambaları yerine, daha az elektrik tüketen, uzun ömürlü olan LED’li sinyal
gruplarının takıldığını belirtti...
ceği şekilde düzenliyor, trafikte
sinyalizasyon lambalarını engelli
kardeşlerimize uyumlu hale getiriyoruz” dedi. Hürriyet Parkı içerisine yerleştirilen engelli şarj
istasyonu hakkında da bilgiler veren
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü,
engelli vatandaşların kendi araçlarıyla sokağa çıktıklarında bu şarj istasyonu sayesinde çok daha rahat
edebileceklerini, çarşı-pazara diledikleri zaman diledikleri gibi çıkabileceklerini belirtti.
Engelli şarj istasyonunda aynı
anda üç aracın şarj olabildiğini, istasyonda sesli uyarıcılar olduğunu
ve en önemli özelliklerinden birinin
güvenlikle ilgili bütün donanımlarının mevcut olduğunu vurgulayan
Külcü, “Şarj istasyonu 12 ay boyunca yağmur, güneş vb gibi olum
suzluklardan etkilenmeyecek. Engelli aracın amper durumuna gö
re araçlar 1 saat gibi bir sürede
şarj olacak. İlerleyen dönemlerde
yeni şarj noktaları belirleyerek bu
istasyonlardan kuracağız” dedi...
Aruna’ya lojistik
destek geldi!
STANBUL Teknik Üniversitesi
İgeliştirilen
Güneş Arabası Ekibi tarafından
ve Türkiyeʼnin güneş enerjisiyle çalışan ilk aile otomobili
olma özelliği taşıyan “Aruna” adlı
otomobil yola çıkmaya hazırlanıyor. “0” emisyon, çevreye zarar ver
meden ulaşım sağlamayı amaçlayan ve tam dolu batarya ile 700
km. menzile sahip olan otomobil,
Ağustos ayında 26 şehir ve 6 Bin
kilometreyi kapsayan Türkiye turuna çıkacak. Öte yandan, Batu
International Logistics, projeye sponsor olarak destek verme kararı
aldı. Çevreci teknolojilerin geleceğimiz için önemine değinen Batu
International Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, güneş
enerjisiyle çalışan otomobil fikrinin
hem çevre, hem de gelecek açısından önemli olduğunu söyledi...
TT.7:Layout 1 20.03.2015 20:21 Page 1
İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN
Genel Yayın Yönetmeni : M.Şevket ERTURAN
Yayın Koordinatörü
: Özlem GÜNEŞ
‹stihbarat Şefi
Mali Müşavir
Teknoloji Editörü
YAYIN TÜRÜ
: Müjdat CENİK
: Ali PULUR
: Yücel
TÜRKÖZMEN
: HAFTALIK
YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ.
İDARE MERKEZİ
Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27
Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL
Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64
www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected]
BASKI YERİ
İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23 İhlas Plaza
No.:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL
Tel.: (0212) 454 30 00
Baskı-Dağıtım: Osman Sağlam
Teknik Servis: Ozan ERTURAN
GAZETEMİZ
BASIN MESLEK
İLKELERİNE
UYMAYA
SÖZ VERMİŞTİR
NİYAZİ
GÖĞER
ADANA
Bedava taşıma...
B
Temsa’dan
Van’a Avenue
Temsaʼnın kentiçi ulaşıma yönelik üretimi Avenue, Adana, İstanbul,
İzmir, Malatya, Mersinʼin ardından şimdi Vanʼa kalite ve konfor katacak...
V
AN Büyükşehir Belediyesi top
lu ulaşımda çok önemli bir ham
le yaptı. Ulaşım filosuna, engelli
donanımına uygun, konfor ve güvenlik
donanımı üst düzeyde olan 32 yeni
Temsa Avenue otobüs katıldı. Van Büyükşehir Belediyesi önünde düzenlenen teslimat töreni ile 32 Temsa Avenue otobüslerin teslimi gerçekleştirildi.
Kentiçi ulaşımda artık engelli dönüşümüne uygun, kalite ve konfor düzeyi yüksek araç ihtiyacı talebi giderek
artıyor. Van Belediyesi de bölge halkının kentiçi ulaşım sürecinde bu ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına yeni
yatırımlar yaptı. Bu yatırım sürecinde
tercih olarak Avenue öne çıktı. Avenue
ürünümüz düşük yakıt tüketimi ile be-
lediyelerin ağır maliyetler içerisinde
sürdürdüğü ulaşım hizmetine büyük
avantajlar getiriyor. Bu avantajlar yeni
yatırımlarda tercihin Avenue olmasını
sağlıyor. Van Büyükşehir Belediyesi’nin de işletme sürecinde Avenue aracımızın sağladığı avantajlardan, bölge
halkının da seyahat sürecinde yaşayacağı konfor düzeyinden memnuniyet
duyacağını düşünüyoruz.
Temsa bölgeye sadece araç satışı
ile adım atmıyor. Bu bölgede ayrıca
satış sonrasına yönelik yeni bir yapılanma süreci içindeyiz. Belediyenin işletme sürecinde her daim yanında olacağız. Avenue araçlarımızın hem Van
Belediyesi’ne hem de bölge halkına
hayırlı olmasını diliyoruz...
Brisa’dan Kinesis
Türkiyeʼnin lider lastik üreticisi Brisa, markası altında satışa sunacağı
dolgu forklift lastiklerini basın mensuplarına ve iş ortaklarına tanıttı...
RİSA tarafından, dünyada
B
dolgu lastiklerin üretim mer
kezi olarak kabul edilen Sri Lan-
Erciş’te de Temsa
sevinci yaşanıyor
ka’da üretilen ve “Brisa ailesinin yeni yıldızı” sloganıyla tanı
tılan Kinesis markalı lastikler,
yüksek hareket kabiliyeti ve dayanıklılığıyla dikkat çekiyor.
Dolgu lastik segmentindeki Ki-
nesis, uzun ömürlü olması sebebiyle çevresel sürdürülebilirliğe
de katkı sağlayacak bir ürün.
Brisa, Kinesis marka dolgu fork
lift lastikleriyle forklift kiralama
şirketlerinden forklift servislerine kadar forklift kullanan tüm
firmalara hizmet sunmayı hedefliyor. Öte yandan Kinesis’in
Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, toplu taşıma
hizmetlerinde kullanılmak üzere alınan 32 Temsaʼdan 5ʼi Erciş
İlçesiʼne gönderildi. Ercişliʼler Temsa ile mutlu oldular...
EPREMLERİN ardından evi yıD
kılan vatandaşlar için yaptırılan
TOKİ konutlarının bulunduğu bölgede
yaşanan ulaşım sıkıntısının giderilmesi
amacıyla alınan yeni otobüslerin haziran ayına kadar bilet sistemiyle çalışacağı bildirildi. Otobüslerin tanıtım
töreninde konuşan Erciş Belediye Başkanı Diba Keskin, ilçede uzun zamandır ulaşım konusunda sıkıntıların
yaşandığını belirterek, vatandaşların en
çok şikayet ettiği sorunların başında
ulaşımın geldiğini söyledi.
Büyük fedakarlıklarla yürütülen
çalışma sonucu otobüslerin ilçeye ka-
zandırıldığını ifade eden Keskin, “Burada özellikle şoförlere bir şey söylemek istiyorum. Birinci önceliğimiz
halka saygıdır. Yaşlılara, çocuklu
kadınlara öncelik tanımalıyız. Güzel
bir üslupla vatandaşlarımıza hizmet
etmeliyiz. Bu otobüsler belediyenin
değil, sizlerin malıdır. Kendi araçlarınıza sahip çıktığınız gibi bu otobüslere sahip çıkmalısınız” dedi. Van
Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Daire Başkanı Öner Yiğit ise
otobüslerin ilçedeki ulaşım sıkıntısını
gidereceğine inandığını bildirerek, hayırlı olmasını diledi.
Brisa MİM’e sertifika
RİSA Müşteri İletişim Merkezi, Avrupa StandardizasB
yon Komitesiʼnce (CEN) hazırlanan “EN15838:2009
Müşteri İletişim Merkezleri Hizmet Sertifikası” ile hizmet kalitesini tescilledi. Sertifikası, Turassist Genel Müdürlüğüʼnde düzenlenen törenle takdim edildi...
bu sene içinde Orijinal Ekipman
olarak forklift üreticilerine sunulması, önümüzdeki sene ise ih
racatının yapılması planlanıyor.
Brisa olarak, müşteri odaklı
anlayışları çerçevesinde, her za
man pazardaki ihtiyaçları öngörmeye ve bu ihtiyaçları karşılayacak ürün ve hizmetler sunmaya
çalıştıklarını dile getiren Bayman, uzun zamandır dolgu forklift lastiklerini portföylerine
katmak için çalışmalar yürüttüklerini belirtti. “Özellikle Alman
ya’nın başı çektiği gelişmiş
Avrupa ülkelerindeki sürdürülebilirlik trendlerine baktığımızda, ülkemizde de kapalı
alanda depolama faaliyetlerinde akü lü forklift kullanımının artacağını öngörüyo
ruz. Türkiye ekonomisinin ve
sanayisinin büyümesi de bu
alandaki ihtiyacı arttıracak”
diyen Bayman, buna paralel olarak, dolgu lastikler pazarında da
hızlı bir büyüme beklediklerini
ifade etti. Brisa’nın 2014 yılında
daralan ticari lastikler pazarında
büyümeye devam ettiğini ve
2015 de yine pazarın üzerinde
büyümeyi hedeflediklerini ifade
eden Bayman, Türk sanayisinde
bir rol model olarak başlattıkları
üre tim şirketinden inovasyon
şirketine dönüş sürecini kararlılıkla sürdürdüklerini vurguladı.
Temsa’dan 40 Safir
Kıraç Turizm, 2015 yılına yönelik 40 Safir, 60 Prestij olmak üzere toplam 100 adetlik alımının ilk
partisi olan 40 Safirʼi teslim aldı. Firma, 60 adetlik Prestij Super Deluxe yatırımı daha yapacak...
NTALYA merkezli turizm taşıA
macılığı alanının önemli firmalarından Kıraç Turizm, 2015 yılında
Temsa ile araç alımına yönelik yaptığı 100 adetlik anlaşmanın ilk partisi
olan 40 adet Safir aracı teslim aldı.
Kıraç Turizm merkezinde düzenlenen törene Kıraç Turizm Acenteler
Operasyon Müdürü Mehmet Ünal,
Kıraç Turizm Araç Operasyon Müdürü Yusuf Hacıoğulları, Temsa Pazarlama ve Satış Direktörü Murat
Anıl, Yurtiçi Satış Müdürü Baybars
Dağ, Bölge Satış Yöneticisi Volkan
Tolunay ve Ant Oto Otobüs Satış ve
Pazarlama Müd. Utku Taşkın katıldı.
Törende konuşma yapan Temsa
Pazarlama ve Satış Direktörü Murat
Anıl; “Kıraç Turizm ile 2015 turizm sezonunda yepyeni bir boyut
kazanan araç satışı için bir araya
geldik. 2014’ün son aylarında Meh
met Kıraç ile bir araya gelmiş ve
2015 yılına yönelik 40 Safir, 60
Prestij alımına yönelik anlaşmıştık. Bugün bu anlaşmanın 10’luk
partisini teslim ediyoruz. Burada
emeği olan Sayın Mehmet Kıraç,
Mehmet Ünal ve Yusuf Hacıoğulları’na teşekkür ediyorum. 1990
yılında başlayan işbirliğimiz bu
gün tamamı 300 adetlik Temsa
marka ürünlerden oluşan bir filoya ulaştı. Bu kadar yüksek araç
parkını, insan kaynağını yönetmek
çok zor bir süreç. Tamamen hizmet sektörüne yönelik, müşteri
memnuniyetinin çok önemli oldu
ğu bir alanda yeni yatırımlarla büyümeye devam etmek çok önemli
bir başarı. Ben uzun ve yorucu
yolculukta profesyonel yöneticiler
Mehmet bey ve Yusuf beye özverili
çalışmalarından ve Temsa markasına olan sadakatlerinden dolayı
şahsım ve şirketim adına teşekkür
ediyorum. Hepimize hayırlı uğur
lu olsun” diye konuştu...
EDAVA taşıma konusunda ki yasal düzenleme herkesin merakla beklediği bir
düzenleme olarak gündemimizde. Bir kısmımızın “dağ fare doğuracak” diye nitelendirdiği bu konuya bir kısmımız da ilkesel
bakıyor. “Mesele prensipte bir desteğin gündeme aldırılması” diye bakanlar var. Bir de
“Değişen bir şey olmayacak dayandığımız
kadar dayanacağız ve sonrasını da günü
gelince görürüz!” diyerek, kenarda durmayı
tercih edenlerde var.
Memleket genelinde meseleye farklı bakanların olması doğal. Lakin, bana bu durum doğal gibi gelmiyor. Bizim mağduriyetimiz her yerde aynı değil mi? Rakamsal oranlar farklı da olsa herkes bir araba insanı
günde bedava taşıyor. En az taşıyan bu...
Trafik sıkışıklığından servis adetleri bu
yolla bir servis daha düşerek zarar ediyor.
Hemen herkesin kaybı bu meyandadır ama
aslolan şey herkesin kaybı olan bir uygulamaya maruz kaldığı ve bunun ortak anlayışla
ele alınarak çözüm talep edilmesine çalışılması gerektiği. Peki biz böyle mi meseleye
baktık. Derneğimiz net biçimde konuyu zamanın Başbakanına taşıdı. Sözler aldı...
Takibini de bu meyanda yaparken, kimilerince pasif bulundu. Bazı şehirlerin durumuna ikili ilişkilerin durumuna göre esnaf
ların kahramanlıklar yaptıklarını, yasaya kar
şı gelerek, ben taşımam. Ne olursa olsun gibi
kahramanlıklara tevessül ettiklerini gördük.
Bize bu bağırışları yansıdı ama, sonrası çark
edişleri nedense sessizlikle geçiştirildi. Şimdi
hak meşru zeminde aranırsa hakka niyetlilik
sağlanır. Bunun için bu haksızlığın veya oluşan herhangi bir haksızlığın başka amaçlara
mal edilmesi, herkese sıkıntı verir. Bizim bunu bilmemiz lazım. Kendimizi, birbirimize
bakışımızı da buna göre ayarlamamız lazım.
Yasal düzenlemeye gidilmesi başlı başına
bir kazanım görülmeli diyenlerdenim ama
bunun üzerine de hemen yatılmamalı uyarısını da yaparak. Çünkü, gelişmiş memleketlerde toplu ulaşıma devlet desteği var.
Devlet kamuya sosyal devlet anlayışıyla destek veriyorsa, onun adına hizmet görenin de
hizmet giderine destek yapması lazım.
Aslında bu noktada bütün toplu ulaşım
hizmetlerinin ücretsiz olması şart. Bu konuda fon oluşturularak kamuya yük olunmadığı gibi, devlete de bütçeye de yük olunmadan bu işi halletmek mümkün. Yeni düzenleme denilen global yapıda herşeyin bedeli
hesap edilmeli üzerine kurulu yapılanmalar
söz konusu. O zaman bizim de buna uygun
meseleye bakmamız gerekmiyor mu?
Kurumsallaşma da önde. O zaman sermaye şirketi olmanın temeli gelir-gider dengelemesi ve kazanç hesabına dayalılığı gerek
tirmiyor mu? O zaman nasıl oluyor da sistemin kuralları görmezden geliniyor?
Kanaatimce TÖHOB üzerinden bu konuda hükümete teklif verme zamanı geldi.
Alternatif yapı önerisi için kolları sıvasak
iyi olacak. Geleceğin kamu-özel işbirliği ile
kurulacağı sinyalını ciddiye alsak hepimiz
açısından galiba çok iyi olacak.
Ne dersiniz?
“Hız” sınır
tanımıyor
AATTE 1600 km. hızla giden trene biner
S
misiniz? 2007 yılında İngiltere yüksek
hızlı demiryolunun ilk etabını tamamlarken,
Çin istasyonu ancak terk etmişti. Ancak, neredeyse on yıl sonra İngiltere hala aynı 109
kmʼlik hızlı tren rayına sahip, Çin ise dünyanın en uzun yüksek hızlı ağını inşa etti.
Toplam 12 Bin km.ʼlik bu ağ, Avrupa ve
Japon ağlarının toplamının iki katından fazla. Yani tren yolculuğunun geleceğinin neye
benzeyeceği hakkında bir fikir edinmek istiyorsanız, gidilecek yer Çin olacak gibi görünüyor. Şu anki haliyle, tren teknolojisi yıllardır
çok değişmiş görünmüyor. Peki saatte birkaç yüz km. hız yapabilen gerçekten “Süper hızlı” trenlerin, kırlar arasından bir kurşun gibi geçişini ne zaman göreceğiz?
Şu anda umutlar İngilizce kısa adı ETT
olan “Tahliye tüp taşıma” teknolojisinde.
Teorik olarak bu teknoloji, trenlerin vakum
tüplerin içinden yolculuk etmesini öneriyor.
Bunun için de mevcut maglev yani manyetik
kaldırma teknolojisi kullanılıyor. Bu teknolojiyle trenler raylardan yükseltildiği için sürtünme sıfıra yakın düzeye indirilebiliyor. Bu
sayede ETT trenler potansiyel olarak saatte
1.600 km.ʼden hızlı yolculuk edebilir. Ancak,
bunlar daha ilk günler. Kovucu mıknatıslar
ve bakır bobinleri, çok elektrik kullandıklarından ötürü maglev teknolojisi pahalı.
Dahası ray altyapısı geleneksel çelik
raylara göre çok daha karmaşık. Tüm bunlara ek güvenlik sorunları da var. Tren bozulduğu zaman yolcuların tahliyesi ve onlara
nasıl erişecek? İşte sorun burada başlıyor...
TT.8:Layout 1 20.03.2015 20:25 Page 1
“Caravelle doğru karar”
Efatur, toplam 45 adet, Volkswagenʼin Ticari araç
modeli olan 9+1 Caravelleʼi filosuna dahil etti...
Ülkemizde hizmet taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren Efatur, Volkswagen Carevelle ile güçlendi. Efatur,
filosuna dahil etmek için 35 adet VW
Caravelle 9+1 ile 10 adet VW Crafterʼı
Volkswagen Yetkili Satıcısı Alturʼda
yapılan bir törenle teslim aldı. Teslim
törenine, Volkswagen Ticari Araç Genel Müdürü Kerem Güven, Efatur Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet İbrahim
Emlak, Efatur Genel Müdürü Kayhan
Yılmazer ve şirket yöneticileri katıldı...
Törende konuşan Efatur Genel Müdürü Kayhan Yılmazer, şirket olarak
en çok önem verdikleri konunun yolcularının güvenliği ve konforu olduğunu, bunuda VW Ticari Araç modellerinde bulduklarını söyledi. Yılmazer,
“Volkswagen Ticari Araçʼı seçmek,
çok doğru karar oldu” diye konuştu...
23 MART 2015 ● YIL: 9 ● SAYI: 450
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
MAN avantaj
paketini büyüttü
MAN, ileri teknolojisiyle ürettiği ürün portföyünde bulunan ve yüzde 60ʼa varan
fiyat avantajı sunan “Motor Revizyon Kit Portföyü”ndeki çeşitliliğini 55ʼe çıkardı...
MAN, Türkiyeʼde ürün ve hizmet alanındaki eşsiz niteliklerinin yanı sıra
yedek parça portföyünde yaptığı değişiklikler ve geliştirmeler ile turizmden, lojistike, seyahatten ve inşaata
kadar tüm sektörlerdeki yaşam boyu
iş ortaklarına, işletme maliyetlerinde
önemli tasarruflar sağlıyor, cazip avan
tajlar sunuyor. Portföyü 55 adete çıkartılarak zenginleştirilen Motor Revizyon Kitleri, MAN Yetkili Servislerin de
yapılacak en küçük çaplı tamirattan,
en büyük yenilemeye kadar tüm tamiratlarda avantajlı fırsatlar sunuyor...
Çelebi’den
Akademi IV
Çelebiʼnin, uluslararası alandaki stratejik büyüme hedefleri paralelinde kendi içinden
yönetici ve yönetici adaylarını yetiştirmek üzere yürüttüğü Çelebi Akademi programının 4.ʼsü eğitime başladı.
Çelebi Akademi ile şirket içerisinde çalıştıkları iş kolunda
deneyimli, uzman personel,
performansı yüksek, liderlik
potansiyeli olan çalışanlara,
işletme formasyonu kazandırmak hedefleniyor...
Can Cansu
Çelebi Akademi katılımcıları,
program dahilinde kazandıkları bu bilgileri uzmanlık alanlarında kullanarak, operasyonel süreçler dahil, tüm süreçlerde ticari farkındalık kazanıp, stratejik noktaları daha
fazla dikkate alıyorlar...
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş.
Satış Sonrası Hizmetler Grup Müdürü
Can Cansu, kit portföyündeki yeni gelişmeyle ilgili olarak, “MAN, eşsiz niteliklerinin yanı sıra satış sonrası hizmetler kapsamında da yaşam boyu iş
ortaklarımızın yanında olmaya devam
ediyor. Bu doğrultuda servis hizmetleri
ve yedek parça alanlarında sektöre
öncülük eden uygulamalarımızın sonuncusu da çok önemli avantajlar
sunan Motor Revizyon Kitleri oldu.
MAN olarak, müşterilerimizin yanında
olmaya devam edeceğiz” dedi...
Renault Trafic’i
düzenleyecek
DHL Express
Türkiye “En ‹yi
‹flveren” seçildi
HL Express Türkiye, insan kaynaklar›
D
yaklafl›m› konusunda gösterdi€i üstün
baflar› ile dünya çap›nda yaln›zca çal›flan
memnuniyeti konusunda en yüksek standartlar› yakalayan flirketlere verilen “En ‹yi ‹flveren” sertifikas›yla ödüllendirildi. DHL Express Türkiye IK ve Kalite Direktörü Ayla Çetinbora, “DHL olarak, çal›flanlar›m›z›n refah›
bizim için temel önemdedir. Uluslararas› alanda kabul gören bu belge, ‹K yaklafl›m›m›z›n üstünlü€ünü ortaya koyuyor. Biliyoruz ki,
mutlu ve motive çal›flanlar›m›z sayesinde
müflterilerimize yüksek kaliteli hizmet sunuyor, böylece sad›k müflteriler yaratarak, flirketimizin karl›l›€›n› daha art›r›yoruz” dedi...
Goodyear’dan
ak›ll› TripleTube
OODYEAR’›n gelifltirdi€i bu konsept lasG
tik, yol koflullar›na göre otomatik olarak
üç farkl› pozisyona göre kendisini ayarlayabiliyor. Böylece tek bir lastikle üstün performans kriterleri karfl›lanm›fl oluyor. Bu perfor
mans parametrelerin bafll›calar› flunlar: GÜVENL‹K POZ‹SYONU... SPORT‹F SÜRÜfi POZ‹SYONU... ISLAK SÜRÜfi GÜVENL‹K POZ‹SYONU... Triple Tube konsept lastik hamuru,
2014 y›l›nda yine Goodyear taraf›ndan gelifltirilmifll bir teknoloji olan pirinç çelti€i külünden elde edilen silika ile yap›lm›flt›r ve tamamiyle sürdürülebilir malzemedir...
Yeni Renault Trafic, Türkiyeʼde müşterileriyle buluşturuyor. Dış tasarımından motorlarına kadar tamamıyla yenilenen Trafic dikkat çekiyor...
Çarpıcı çizgileri ile dikkat çeken
Yeni Traficʼte güçlü ve dinamik
dış dizayn, konfor ve ergonomiyi
buluşturan iç tasarım bir araya
geliyor. Yüksek yükleme hacmi, uzunluğu ile dikkat çekiyor ve bir önceki nesline göre 21 cm. daha
uzun, 6 m3 yükleme
hacmi sunuyor. Ayrıca, 4.15 m. yükleme
uzunluğu ile segmentinin en uzun
yük taşıma kapasitesine sahip...
Gerek sürüş pozis
yonu, gerek görüş
açısı ile binek araç
çizgileri taşıyan kabin
de, toplam
toplam 90 lt. hacmin de
de,
14 farklı “Akıllı” seçenek sunuyor
Uçuşlar daha
güvenli oluyor
Inmarsat, AB genelindeki tüm uçuşlarda yüksek hızlı genişbant erişim
hizmetleri sunmak üzere tam entegre bir telekomünikasyon ağının geliştirilmesi için Alcatel-Lucent ile birlikte çalışacağını duyurdu...
Alcatel-Lucent ve Inmarsat, AB genelindeki yeni ağın karasal altyapı
bileşenlerini geliştirmek için işbirliği
yapacak. Bu alanda Avrupaʼyı dünyanın lideri haline getirecek bu
benzersiz ağın 2016 yılı sonunda
hizmete sunulması bekleniyor. Bu
yeni ağ, hibrit havacılığı kuracak...
Bu proje, S-bant uydu (Europasat)
ile AB genelinde bir S-bant karasal
ağın bir arada kullanılacağı ilk gerçek ağ olacak. Ayrıca, LTE sistemlerine ve yeterli düzeyde spektrum
kaynaklarına erişime dayalı şekilde kurulacak entegre ağ üzerinden,
havayolu şirketleri rahat edecek...
GEFCO Türkiye
ENERCON imzas›
EFCO Türkiye, tüm dünyada 30 farkl› ülG
kede faaliyet gösteren ve bugüne kadar
22 Bin’den fazla rüzgâr türbini infla eden
ENERCON’un ‹zmir ve çevresinde bulunan
fabrika ve depolar›na nakliye hizmeti vermeye bafllad›. Ocak 2015 tarihinden itibaren
geçerli olan bu anlaflma ile ENERCON için
nakliye hizmeti vermeye bafllayan GEFCO,
lojistik stratejilerinin uygulanmas›nda rekabet
gücünü art›rmaya yönelik çal›flmalar ile hep
daha iyiyi sunmay› hedefleyerek müflterilerini destekliyor. ENERCON, 1998 y›l›ndan
beri Türkiye’de faaliyet gösteriyor...

Benzer belgeler

422.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma

422.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma 23 MART 2015 ● YIL: 9 ● SAYI: 450

Detaylı