Doğalgaz hattında çalışmalar başladı

Transkript

Doğalgaz hattında çalışmalar başladı
Meclis Yolunda
7 Darendeli
1 Kasım’da
gerçekleşecek
seçimler için partilerin
milletvekili aday listeleri
yayınlandı. Darendeli
olarak milletvekili
adayları kimler oldu? S10
TBMM Başkanı
Yılmaz’dan
Darende’ye
bayram
ziyareti
TBMM Başkanı
İsmet Yılmaz
Darende’yi ziyaret
ederek vatandaşlarla
bayramlaştı. .S7’de
DARENDEHaber
Darendeli şehide
Otuz yapraklı gül şehri’nden haberler
Kubbelerin üstadı
ile röportaj
s12
YIL: 16 • SAYI: 199 • Ekim 2015 • Aylık Bağımsız Gazete • Yıllık Abonelik Bedeli: 50 TL • www.darendehaber.com
DAP’tan Darende’ye
8 milyon finansman
mezarı başında dua
H
ulûsi Efendi Vakfı
Mütevelli Heyet Başkanı
Hamit Hamidettin
Ateş Efendi Ege Bölgesi
Kültür Gezisi kapsamında,
Vakıf Temsilciliklerine ve
hemşehrilerimizin bulunduğu
bölgelerde çeşitli ziyaretlerde
bulundu. S7’de
2015-2016 EĞİTİM
VE ÖĞRETİM
DÖNEMİ BAŞLADI
V
atanın her karış toprağı şehit kanı ile
sulanmış oldugu ülkemizde, Darendeli
şehidimizin de bulunduğu “Kütahya
Dunlupınar Şehitliği”ni ziyaret eden Hamidettin
Efendi, Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda şehit
düşmüş Darendeli Mehmet Oğlu Hüseyin’in
mezarı başında dua etti. Son zamanlarda artan şehit
haberlerinin yürekleri dağladığını belirterek Vatanı
için şehit düşen askerlerimize ve polislerimize
Cenab-ı Allah’tan rahmet ailelerine sabırlar diledi.
Şehit ateşi Darende'ye düştü
D
arende Belediyesi'nin hazırladığı
ruhsatlı hayvan pazarı projesi ile
kırsal mahallelerdeki sulama projelerine,
Kalkınma Bakanlığı'nın Erzurum'daki
DAP
Bölge
Kalkınma
İdaresi
Başkanlığı'ndan 8 milyon 141 bin lira
finansman desteği sağlandı.
Diyarbakır’da zırhlı araçla kamyonetin çarpışması sonucu şehit
olan Özel Harekat Polisi hemşehrimiz Adem Keleş (28) Yavuzlar
Mahallesindeki babaocağında toprağa verildi. Sayfa 5’de
28 Eylül günü çalan zille
ilçemizde 3 bin 730 ilköğretim
ve bin 892 lise öğrencisi yeni
eğitim döneminde okullara
koştu. Bu yıl 52 okulda 470
öğretmen eğitim vermeye
çalışacak. S2
Resmi nikah kıydığı, düğün hazırlıkları yaptığı
eşi Sevcan İşleyen asker selamı ile uğurladı şehit kocasını
Finansman protokol imza törenine katılan Belediye
Başkanı Dr. Süleyman Eser, Erzurum’dan 8 milyonluk
bir destekle Darende’ye dönmenin sevinç ve
mutluluğunu yaşadığını söyledi. Sayfa 6’da
Emniyet Müdürü
Çelikkaya,
görevine başladı
Darende için tarihî önem taşıyan yatırıma ilk kazma vuruldu.
Doğalgaz hattında
çalışmalar başladı
E
lbistan, Afşin ve Darende’yi de içine alan, Afşin-Elbistan ve
Divriği Doğalgaz Boru Hattı Yapım işi resmen başladı. İhaleyi
kazanan VEMAK A.Ş. çalışanları, kurban kesimi ve yapılan duaların
ardından sahaya indi. İlk olarak boru hattının geçeceği alanda pist
açma çalışmaları yapılacak. Sayfa 6'da
İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne
atanan Halil Ejder Çelikkaya
ilçeye gelerek görevine başladı.
Çelikkaya, Ekiplerin yürüttüğü
çalışmaların kesintiye
uğramadan devam edeceğini
belirterek, “bu huzurlu
topraklarda hizmet edeceğim
için mutluyum.” dedi. S5
Şuğul Vadisi
keşfedilmeyi
bekliyor S4 te
Kaymakam Türk,
yetim ve öksüzleri
unutmadı
40 il ve ilçeye kurban yardımı
Darende-Gürün Karayolu üzerinde bulunan Yazıköy
Mahallesi yakınlarında şantiye kuran VEMAK A.Ş.
çalışmaları buradan yürütecek. Sayfa 6’da
Merkezi ilçemizde bulunan ve yurdun değişik illerinde temsilcilikleri yer alan Hulûsi
Efendi Vakfı tarafından bayram nedeniyle binlerce aileye kurban eti dağıtıldı. Et
kombinelerinde karkas et olarak ayarlanan yardım paketleri ihtiyaçlı ailelere ulaştırıldı.
02
Yeni Şehit ve Gaziler için
mevlit okutuldu
03
Milletvekillerimizden
bayramlaşma ziyareti
05
Bu yil bayramlaşma töreni Belediye
Parkı’nda yapıldı. Resmî kurum
amirleri, siyasi parti temsilcileri ve
sivil toplum örgüt yöneticilerinin
katıldığı
bayramlasmada
birlik
beraberlik mesaji verildi.
Bayram
huzur
içinde
geçti
Sakal-ı Şerif
ziyarete açıldı
8
Milletvekili Adayı
Serap Yaşar’dan ziyaret
11
02 DARENDEHABER
Ekim 2015 / 199. Sayı
Kaymakam Türk, yetim ve öksüzleri unutmadı
Mehmet Nazmi
DEĞİRMENCİ
[email protected]
Talep yine güzel
hizmete
Malatya da ikamet etmemiz, Darendeli oluşumuz, Osman
Hulûsi Efendi Vakfı’na olan muhabbetimizden olacak ki, bu
yılda yurt için arayanlar çok oldu. Hepsinin isteği öğrencisini
veya yakınını, Darende’de orta öğretim öğrencilerine hizmet
veren Osman Hulûsi Efendi Vakfı’nın, Aişe Sıddıka Hanım
Kız Öğrenci Yurdu ile Ahmet Şemseddin Ateş Erkek Öğrenci
Yurdu’na yerleştirmek. Ama bilinmesi gereken bir hassas terazi var ki, vakıf hizmetlerinde iltimas yok. Öğrencilerin mülakatta belirlenen mevcut durumları göz önüne alınarak sıralama
yapılıyor. Kısaca torpilde yok torpil olanda. Darende insanı
eğitimi sever, Darende Malatya’da eğitim kurumları bakımından çeşitliliği en fazla olan ilçemiz. Bekir Ilıcak Yüksekokulu, Özel Naciye Ateş Hanım Okulları, Hulûsi Efendi Anadolu
İmam Hatip Lisesi, Anadolu Lisesi, Sağlık Meslek Lisesi, Çok
Programlı Teknik Lise var. Eğer gecen yıl ihmal edilmeyerek
üzerinde durulsaydı. Kapatılan Anadolu Öğretmen Lisesi’nin
yerine bu gün Darende Fen Lisesi de olabilecekti, fırsat geçince geri gelmiyor, istenseydi fen lisesi için gerekli yurtta bulunurdu. Ama nasip diyerek avunuyoruz, Bu gün ülkemizde fen
lisesi statüsünde eğitim veren okullar da okuma hakkını elde
eden öğrencilerin tamamı TEOK sınavında yeterliliğini ispatlamış, idealini belirlemiş, ufku açık öğrencilerdir. Darende Fen
Lisesi Darende’de olmalıydı. Nasip dedik artık. Bu yıl yine
Aişe Sıddıka Hanım Kız Öğrenci Yurdu için öğrencilerden gelen talep karşılanamadı. Çok sayıda başvuru yapıldı hepsi yurda kabul edilemedi, bunun üzüntüsünü en fazla yaşayan yurt
yetkilileri oldu. Aişe Sıddıka Hanım Kız Öğrenci Yurdu125
kişilik kapasitesini doldurmuş, yedekte bekleyen onlarca kız
öğrencilerimiz var ama yapacak bir şeyde yok. Bu yurtlarda
sunulan hizmetin güzelliği talebi artırmakta. Gönül ister ki
mekânlar büyütülsün, bu kurumların sayıları çoğalsın, eğitim
için hiçbir evladımız, hele de kızlarımız dışarıda kalmasınlar.
Konu kız evlatlarımız olunca olaya daha bir özenle bakmamız
gerekiyor. Kızlarımızın eğitimi o kadar önemli ki, vazgeçilmez
önceliğimiz olmalı, aslanları aslanlar yetiştirir, ailede eğitimin
temeli annedir.
sağlayan en özel günlerdir. Yine bu özel
günlerden biri olan Kurban Bayramı’na
sayılı günler kaldı. Bu bayramda bizde
senin heyecanını ve mutluluğunu
paylaşmak istiyoruz. Çünkü sen bizim
geleceğe umutla bakmamızı sağlayan
bir genç ve birey olacaksın. Sen bizim
için değerlisin. Devletini ve milletini
seven bir birey olacağına ve aydınlık
geleceğimize giden yolda parlak bir
ışık olacağına inancımız tamdır. Bu
vesile ile Kurban Bayramı’nı en içten
dileklerimle kutlar, sağlık, mutluluk ve
esenlikler diler, saygı ve sevgilerimi
sunarım.”
İlçe Kaymakamı Ali Türk,
Kurban Bayramı’nda yetim ve öksüz çocukları
unutmayarak içerisinde
bir miktar para olan zarfları PTT aracılığı ile ailelere gönderdi.
İ
lçe
Kaymakamlığı,
Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma
Vakfı
tarafından
yürütülen
“Gülen Yüzler Projesi” kapsamında
ilçe merkezi ve kırsal mahallelerden
belirlenen 45 yetim ve öksüz
çocuğa içerisinde bir miktar para ve
Kaymakam Türk’ün bayram mesajı
bulunan zarflar bayram öncesi PTT
aracılığıyla adreslere gönderildi.
Kaymakam Ali Türk mesajında,
yetim ve öksüzlerin geleceğimizin
temel taşları olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Toplumumuzda çok özel
ve anlamlı bir yere sahip olan, milletimizin manevî değerlerinin ve tarihin
engin derinliklerinden gelen sosyal yardımlaşma ve dayanışma geleneğinin
en güzel yaşandığı günler bayram günleridir. Bayramlar insanları birbirine
yakınlaştıran, aynı düşünce ve duygularda buluşturan, günlük kaygı ve
sıkıntılardan uzaklaştıran, topluma umut, sevgi veren, birlik ve dirliği
Ders zilini
Kaymakam
çaldı
Somuncu Baba Prestij Yolu
Bu gün Ekim’in ilk günü dostlarla oturduk iki gün önce,
Darende ve çevresine yağan yağmuru, doluyu konuşuyoruz.
Yarım saatte her şey alt üst oldu diyorlar, hepimizin iftihar
ettiği Zaviye’miz gözümün önüne geldi. Somuncu Baba Külliyesi, Osman Hulûsi Efendi Vakfı Genel Merkezi, Hamidiye
Çarşısı, Hasbahçe ve ziyaretçileri bu güzelliklere ulaştıran yol
geldi aklıma.
Gelenlerin hayranlıkla seyrettiği, içerisinde bulunmaktan
mutlu oldukları Somuncu Baba Külliyesi ve çevresindeki hizmet merkezlerinin zarafetine mevcut yol yakışmıyordu. Doğru
bir kararla Darende Belediyesi tarafından Somuncu Baba Prestij Yolu Projesi hazırlandı. Kültür Bakanlığı’na sunuldu, kabul
gören projesi için ödenek tahsisi yapıldı, tahsis edilen bu ödenekle Darende Belediyesi proje için malzeme alımı yaptı. Proje
maliyeti mevcut ödenekten çok daha fazla bir bütçeye tekâmül
ediyordu. Projenin yapımını ve eksik malzemenin teminini Büyükşehir Belediyesi üstlenerek ihale etti. Bu çalışmada ortaya
çıkan alt yapı yenileme ve eksikliklerin giderilmesi için ilgili
kurumlar Tedaş, Maksi, Telekom, devreye sokuldu. Takibini
Darende Belediyesi’nin yaptığı bu çalışmalarda, her kurum
kendi hizmetini projelendirerek çalışmalara başladı. Güzel bir
hizmet, emeği geçenlerden, geçeceklerden Rabbim razı olsun.
Fakat bu gün Zaviye’deydim. Parke taşları sökülmüş, mucurlu yoldaki açılmış kanallara döşenmiş üzeri acık boruların
yanındayım, birkaç kişi çalışıyor, sanırım bir alt yapı eksikliğinin tamamlanması bekleniyor. Ama bir gerçek var ki, yapım
hızı yavaş, söylenecek başka bir şey yok. Sonbahardayız yağmurlar geliyor, yollar çamursa perişanlık diz boyu olur, ümit
ediyoruz ki Malatya’nın Darende’nin gözüken yüzü Somuncu
Baba’ya, Hulûsi Efendi’ye gelenlerin gönülleri incinmesin.
Aşkın Sırrı
Bu arada Aksaray Belediyesi’nin destekleriyle çekilen,
önümüzdeki aylarda ekranda yayınlanacak Sonuncu Baba’nın
hayatını anlatan, Aşkın Sırrı adlı dizi ile alakalı, Darende’yi
görmeden, araştırmadan, tanımadan yapılan bu çalışmadaki
olabilecek yanlış bilgilendirmeler için bazı hemşerilerimizin,
sosyal medyadaki duyarlı paylaşımlarından dolayı onları kutluyorum. Sahip çıkmak asli bir görevimizdir.
İlçemizde İlköğretim Haftası dolayısıyla Nadir İlkokulu’nda tören
düzenlendi.
S
aygı duruşunda bulunulması ve İstiklal
Marşı’nın okunmasının ardından açılış
konuşmasını gerçekleştiren okul müdürü
Mustafa Kızmaz, yeni eğitim öğretim yılına başlamanın coşkusunu yaşadıklarını belirterek, “Demokratik ve gelişmiş bir ülke olmanın ön şartı, iyi
bir eğitimdir. Sorarak, sorgulayarak eğitilen bir
birey hazırlayan nesiller bizleri modern toplumun
öncüsü haline getirecektir” dedi.
Programda bir konuşma yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Fevzi İnce, Dünya’nın en kıymetli
varlığı insan olduğunu belirterek yine dünyanın en
zor görevinin de bu kıymetli
varlığın eğitilmesi olduğunu
söyledi.
Eğitim yaşam boyu süren
bir süreç olduğuna dikkat çeken İnce: “Çocukların ileriki
yıllarda nasıl bir süreç göstereceği, başta ailesi olmak
üzere okul ve çevreden aldığı eğitime bağlıdır. Eğitim
ve öğretim bilgiye ulaşmak
için olmalıdır. Öğretmen ve
yöneticilerimize büyük sorumluluklar
düşmektedir.
Eğitim sistemimiz en başta
öğrenciye öz güven vermek
zorundadır.” dedi.
İnce, ilçede 48 eğitim
kurumunda 5 bin 622 öğrencinin eğitim ve öğretim gördüğü, bunlardan bin 861’nin
taşımalı sistemle sorunsuz
bir şekilde merkeze taşındığı
bilgisini aktardı.
Programın sonunda İlçe
Kaymakamı Ali Türk temsili olarak yılın ilk ders zilini
çaldı. Daha sonra Türk ve
beraberindeki Belediye Başkanı Süleyman Eser sınıfları
gezerek öğrencilere çeşitli
hediyeler verdi.
Öte yandan öğrencilerle
bir süre sohbet eden Kaymak
Tük ve Başkan Eser, çocuklara istedikleri meslekleri
sorduğunda, birçoğunun polis ve asker olmak istemesi
duygu dolu anlar yaşattı.
Törene, Garnizon Komutan Jandarma Üsteğmen
Rauf Özgenç, İlçe Emniyet
Müdürü Halil Ejder Çelikkaya, daire amirleri, okul
müdürleri, öğretmenler ve
öğrenciler katıldı.
Eğitim dönemi başladı
İlçemizde 2015 - 2016 eğitim ve
öğretim dönemi başladı. Öğrenciler
uzun bir aradan sonra arkadaşlarını
ve öğretmenlerini görme
mutluluğunu yaşadı.
28 Eylül günü çalan zille 3 bin
730 ilköğretim ile bin 892 lise
sıkıntısının taleplere cevap veremez halde artması, özellikle
kırsal mahallelerden gelen kız öğrencilerinin eğitimlerini
almalarında şuan için en büyük engel olarak karşılarına
öğrencisi yeni eğitim döneminde
çıkmakta.
okullara koştu. 48 okulda 470
Bu yıl taşımalı sistemle 877 ilk ve ortaöğretim 984 lise
öğretmen eğitim vermeye çalışacak.
öğrencisi 64 servisle merkeze taşınacak.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı
Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2015 yılı Eylül
3 Erkek öğrenci 1 Kız Öğrenci
döneminde ilçemize atanan çiçeği burnunda 8 aday öğretmen,
Yurdunun hizmet verdiği ilçemizde
yeni görevlerine başladı.
3 de özel yurt bulunmakta. Yurt
İddialar asılsız!
İlçemizde 14.09.2015 tarihinde
öğlen saatlerinde çarşı merkezinde yakalanan şüpheli şahısla ilgili
halk arasında “Terörist”. “Canlı
bomba” gibi söylentiler yayılması
sebebiyle İlçe Emniyet Müdürlüğü
tarafından bir açıklama yapıldı.
A
çıklamada: “Şüpheli
hareketler
sergileyen çarşaflı
bir şahıs, kendisine kimlik sorulduğunda “Suriye”
diyerek kendisini yabancı
şahıs gibi tanıtmaya çalışmış, olay yerinde Arapça
bilen personelimiz tarafından Arapça olarak tekrar
kimlik sorulduğunda şahsın
Suriye’li olmadığı anlaşılmış, yapılan kontroller ve
ilk sorgulama neticesinde
şahsın Darende nüfusuna
kayıtlı olduğu, akrabalarıyla husumeti sebebiyle gizlenmek ve korunmak amacıyla silah bulundurduğu,
terör örgütleriyle herhangi
bir bağlantısının bulunmadığı anlaşılmış olup Darende Cumhuriyet Savcılığı
tarafından konu hakkında
soruşturma başlatılmıştır.”
denildi.
DARENDEHABER 03
Ekim 2015 / 199. Sayı
Darende Şehitler için yürüdü
“Şehitler ölmez
vatan bölünmez”
Cemil
GÜLSEREN
[email protected]
Algı ve imaj denilince
İ
lçemizde Ülkü Ocakları ve Büyük Birlik Partisi ilçe teşkilatı tarafından, ‘Şehide
Saygı Teröre Lanet Yürüyüşü’ düzenlendi.
Yürüyüşe MHP Darende İlçe Başkanı Hasan
Şentürk, BBP İlçe Başkanı Ali Gök, CHP İlçe
Başkanı Sinan Sunguroğlu, sivil toplum kuruluşları, dernekler, ve yaklaşık 2 bin vatandaş
katıldı.
Belediye Parkı önünde başlayan yürüyüş
Somuncu Baba Bulvarı’na kadar ilerledi ve tekrar Belediye Parkı önünde son buldu. Yürüyüş
sırasında Ocak Başkanı Mehmet Altun, İlçe
Emniyet Müdürlüğü önünden geçerken, İlçe
Emniyet Müdür Vekili Emniyet Amiri Ergül
Taşkıran’a Türk bayrağı hediye ederek, başsağlığında bulundu.
İlçemizde Gaziler Günü nedeniyle
düzenlenen törende bir konuşma yapan
Kıbrıs Gazisi Mustafa Mert, Türkiye’nin
bugün, dün olduğundan daha fazla, iç
ve dış düşmanların yoğunlaşan tehdidi
altında olduğunu belirterek: “Türkiye
Cumhuriyeti’nin bekası için genç yaşta
teröre kurban verdiğimiz evlatlarımız
hepimizi derinden yaralamaktadır.” dedi.
Yürüyüşe, bayraklarla süslü araç konvoyları
da eşlik etti. Şehitler anısına saygı duruşunda
bulunularak, İstiklal Marşı okundu. Burada Darende Ülkü Ocakları İlçe Başkanı Mehmet Altun tarafından bir basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasının ardından ölen şehitler
için Kur’an-ı Kerim okundu ve sloganlar atıldı.
Grup daha sonra dağıldı.
Gaziler Günü kutlandı
G
aziler Günü nedeniyle Hükümet Konağı önünde
bir tören düzenlendi. Atatürk anıtına çelenklerin
sunulduğu törene Kaymakam Ali Türk, Garnizon Komutanı Jandarma Üsteğmen Rauf Özgenç, Belediye Başkan Yardımcısı Durmuş Doğan, Kıbrıs Gazisi
Mustafa Mert’in yanı sıra şehit ve gazi yakınları, resmi
kurum amirleri ve sivil toplum kuruluş yöneticileri katıldı.
Törende bir konuşma yapan Kıbrıs Gazisi Mustafa
Mert, Türkiye’nin bugün, dün olduğundan daha fazla,
iç ve dış düşmanların yoğunlaşan tehdidi altında olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için
genç yaşta teröre kurban verdiğimiz evlatlarımız hepimizi derinden yaralamaktadır. Genç fidanlar bizler için,
hürriyetimiz ve bütünlüğümüz için, bayrağımız için can
vermekte, toprağa düşmektedirler.” diye konuştu.
Gelişen olayların terör konusunda devlet ve millet
olarak daha duyarlı olmayı gerektirdiğini vurgulayan
Mert: “Eli kanlı terörün amacı, Türk milletini toprağıyla birlikte bölmektir. Ülkemizin geleceği için teröre her
alanda karşı çıkılmalıdır. Silahlı terör, misliyle karşılık
verilerek yok edilmelidir.” dedi.
Törenin ardından Kaymakam Ali Türk gaziler ve şehit yakınları ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Şehit ve Gaziler için mevlit okutuldu
İ
lçemiz Müftülüğü tarafından ’19 Eylül Gaziler
Günü’ münasebetiyle Zaimoğlu Çarşı Camii’nde
mevlid-i şerif okutuldu.
Mevlide Kaymakam Ali Türk, Belediye Başkan Yardımcısı Durmuş Doğan, Emniyet Amiri Ergun Taşkıran,
şehit aileleri ve gaziler, kurum amirleri ve çok sayıda
vatandaş katıldı.
Öğle namazı öncesi ilahiler ve aşr-ı şeriflerle başlayan program yapılan dualarla sona erdi. İlçe Müftüsü
Ahmet Varol’un ‘Şehitlik ve Gazilik’ konulu vaazından
sonunda eller semaya açıldı ve dualar edildi.
Namaz çıkışında ise vatandaşlara şeker ve gül suyu
ikram edildi.
Algı yönetimi, algı oluşturma ve daha birçok benzeri
ifadeleri son zamanlarda sıkça duyar olduk. Algı, aslında
psikolojinin sahasına girer. Sözlükteki karşılığı şöyledir:
İnsanın zekâsının verileri ile birleştirmek üzere nesnelere
ait duyular yoluyla elde ettiği yalın bilgiler; idrak. Algılamak da idrak etmektir. Bir de Fransızca asıllı (image)
imaj vardır ki algı ile imaj çok iç içedir. Sözlükte şöyle
karşılık bulur: 1. Bir kimse veya topluluğun başkaları
üzerinde yaratmak istediği etki ya da bırakmak istediği
iz. 2. Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi istenen şey,
hayal, hülya, imge. 3. Duyu organlarının dıştan algıladığı
bir nesnenin bilince yansıyan benzeri, görüntü.
Bir milletin, bir ülkenin, bir şehrin hatta bir insanın
verdiği imajın bir diğerinden farklı olması gayet tabiidir.
Yine her insanın çevresi ile çevresindeki insanları algılayışları elbette aynı olmayacaktır. Ancak çoğunluğun
kabul gördüğü bir algı vardır. Bu hem insan hem şehir
hem de ülkeler için geçerli olacaktır. Somut örnekleme
yapacak olursak; ‘Alman’ denilince bizde sarışın, çok
bira içen öte yandan çok disiplinli çalışan ve üreten ülke
insanı aklımıza gelir. Etek giyen, gayda çalan erkek hemen ‘İskoç’ algısı oluşturur. ‘Norveç’ denilince, somon
balığı, buz ve soğuk aklımıza geliyor. ‘Japon’ denilince
de ilk olarak geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, teknolojileri gelişmiş, karşılaştıkları herkese eğilerek selam veren
insanları düşünürüz. Ya Japonya? İlk atom bombası,
depremler ve bütün bunlara karşın dimdik yükselen bir
ekonomi… Yerli bir Afrikalı ile bir Eskimo’nun imajı
ne kadar da birbirine zıtlar değil mi? Bir ülke insanının
yerel giysileri, yemekleri, dansları imaj oluşmasına yeterlidir. Meksikalının şapkası, şalı her ortamda onu canlandırmaya kâfidir. Boğa güreşleri ve güreşçileri hemen
İspanya’yı gözümüze getirmez mi? Biz yani Türkiye
dışarıda nasıl algılanıyor biliyoruz. Döneri, şiş kebabı,
baklavası, çiğ köftesi, lahmacunu ile mutfak kültürümüz
özetlenir. Sultanahmet Camisi, Galata Kulesi, Kız Kulesi,
Kapalı Çarşısı, Eminönü, Boğaziçi Köprüsü İstanbul’u
simgelemez mi? Bunlar yalnız İstanbul’un değil aynı
zamanda Türkiye’nin de simgeleri olarak sunulur. İlave
olarak Konya’dan Mevlana Türbesi, Ankara’dan Anıtkabir, Edirne’den Selimiye bir de Kırkpınar Güreşçileri,
Antalya’dan deniz, Adıyaman’dan Nemrut figürleri o şehirleri sembolize ederler. Bu örnekler uzar gider. Hemen
her şehrimizin gerek doğal gerek tarihî mutlaka imgeleri
vardır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın misyonu da bunları bulmak ve görmeyenlerle, bilmeyenlerle buluşturmak değil midir?
Şehirlerin lezzetleri, eserleri, ürünleri onların hem
övüncü hem de simgeleri değil midir? Kimi şehrimiz çayıyla, kimisi fındığı ile kimisi fıstığı, elması ile ünlenmiş
değil midir? Acısı tatlısıyla, davulu zurnasıyla, horonu,
halayıyla, sazıyla sözüyle, efesiyle zeybeğiyle ne güzel
bir ülkede yaşıyoruz değil mi? Çifte minareler, ulu camiler, tarihî kaleler, surlar hep bizim için varlar. Dadaşıyla, gakkoşuyla, kardaşıyla, yoldaşıyla tek bir yürek
değil miyiz? Konusuyla komşusuyla, geliniyle güveyi ile
hısım akrabasıyla, sağdıcıyla, kirvesiyle tek bir yumruk
değil miyiz? Bedri Rahmi Eyüpoğlu “Siyah-Beyaz” adlı
yazısında şöyle sorgular kendini ve şahsında aydınlarımızı: “…Niçin köylünün bir avuç kelime ile söylediği
türkü dağları deler, bize kadar gelir de, bizim şiirlerimiz
bir türlü onlara kadar ulaşamaz? Niçin köylüden aldığımız kadarını köylüye veremiyoruz? Tereyağına karşılık
mazot, buğdayına karşılık çikolata, arpasına, çavdarına
elektrik, halayına horonuna sazına türküsüne karşılık da
sinema, tiyatro, roman verebildiğimiz gün güzel bir alışveriş olacak.” Laf aramızda “Ata arpa, yiğide arka gerek.” misali köye, köylüye destek derken; biz onu hazıra
alıştırdık. Farkındasınız değil mi? Ama halktan kopmayan, milletten uzaklaşmayan bilakis ta milletin bağrında
açan nice yüce gönüller, Hak dostları vardı ki hâli hazırda günümüz aydını bile bu gerçeği görmezden gelmeye
devam ediyor.
Birçok yerde Yunus Emre makamı yok mudur? Bu
ne güzel bir paylaşımdır. Yok paylaşamamadır. Konya’da
Mevlana, Nevşehir’de Hacı Bektaş-ı Veli, Bilecik’te
Şeyh Edebali, İstanbul’da Eyüp Sultan, Darende’de Şeyh
Hamid-i Veli (Somuncu Baba), Göynük’te Akşemseddin, Bolu’da Tokadî Hayreddin, Malatya’da Battal Gazi,
Ankara’da Hacı Bayram-ı Veli, Bursa’da Emir Sultan
Hazretleri ve diğer manevi sultanlar şehirlerini aydınlatan âlimler, evliyalar hepsi birer sembol hepsi simge
olmuş memleketin mümtaz temsilcileri. İşte bunlar yurdumuzun güzel yüzleri, güzel eserleri değil midir? Bütün bu isimler aynı zamanda bu milletin çimentosu değil
midir? Toplumu kucaklayan, bir tutan, seven, sevdiren
gönüller yapan gönül sultanları değil midir?
Siz hangi imajın peşindesiniz? Siz bütün bu olan biteni nasıl algılıyorsunuz? Bir de böyle düşünelim.
04 DARENDEHABER
Abdulhamid YOLCU
Türkiye ve İslâm Coğrafyası
Şehit kanlarıyla yoğrulan vatanımızın ne kadar
Ekim 2015 / 199. Sayı
Bayram huzur içinde geçti
Kurban Bayramı nedeniyle resmî bayramlaşma töreninde bir konuşma yapan Kaymakam Ali Türk,
bayramların, sevgi, saygı, sevinç, kardeşlik ve paylaşma gibi hasletlerimizi geliştiren, toplumsal
yardımlaşma ve dayanışmanın en üst seviyede yaşandığı müstesna günler olduğunu söyledi.
değerli olduğunu hepimiz biliriz. Eylül ayının başında yapılan adli yıl açılışı törenlerinde konuşan
bir baro başkanı bu gerçeği çok güzel bir örnekle
şöyle vurguladı: “Daha geçen yıl Halep’te avukatlık
yaparken, bu sene Kayseri’de inşaatlarda taş taşıyarak geçimini sağlayan hukukçular var. Üzerinde
bayrak dalgalanan bağımsız bir vatan olmadıkça,
alınan yaldızlı diplomaların hiç bir önemi yok.” Ne
kadar şükretsek az ki, cennet gibi bir vatanı bizlere miras bırakan necip bir ecdadın evlatlarıyız. Bir
B
nimete sahip olmak önemlidir fakat nimeti elde
ayramlaşma töreni Belediye Parkı’nda yapıldı. Resmî
kurum amirleri, siyasi parti
temsilcileri ve sivil toplum örgüt
yöneticilerinin katıldığı törende konuşan Kaymakam Ali Türk, Kurban
Bayramı’nı hep birlikte huzur ve
güven içerisinde yaşamanın mutluluğu içerisinde olduğunu belirtti.
Ali Türk: “Bu mübarek günlerde
şehitlerimizi, gazilerimizi şükranla
tutmak ve kıymetini bilmek de en az sahip olmak
kadar önemlidir.
Etrafımıza ve dünyadaki Müslüman ülkelere
baktığımızda, önce hemen yanı başımızdaki komşumuz Suriye’yi görüyoruz; hâli içler acısı. Yıllardır
devam eden iç savaş, çatışmalar, zalim bir idarecinin çoluk çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden
sürdürdüğü bitmek bilmeyen zulmü... Ülkede taş
üstünde taş kalmamış, şehirler harap, tarihî eserler
bombalanmış, milyonlarca insan başta Türkiye olmak üzere diğer ülkelere göç etmek zorunda kalmış... Diğer bir komşumuz Irak; tarih boyunca yüzü
pek az gülmüş, 1990’dan bu yana ise tamamen kan
revan içinde. Ülkede devlet yok, otorite boşluğu
sebebiyle her türlü olumsuzluk yaşanıyor. Kadim
şehirleri maalesef terör örgütlerinin yatağı haline
gelmiş... İran deseniz başka bir âlem; tarihi boyunca İslâm dışı güçlerle savaşmak yerine ne hikmetse
na yollara düşen halkımızın trafikte dikkatli olup
kurallara uymalarını, dikkatsiz ve tedbirsiz davranmamalarını istirham ediyorum.” dedi.
İnsanlar arasındaki kardeşliğin, tebrik ve tekbirlerle yeniden ihya edildiği bayram günlerinde,
muhabbetle kucaklaşıldığını kaydeden Belediye
Başkan Süleyman Eser de: “Sevginin, vefanın,
sadakatin, fedakârlığın simgesi olan kurbanın ve
Kurban Bayramı’nın anlamını çok iyi kavramak
mecburiyetindeyiz. Kurban ibadeti bizi, Hz. İbrahim (a.s.)’ın itaatine, Hz. İsmail (a.s.)’ın teslimiyetine yönlendirerek hayatın sıkıntı ve imtihanlarına karşı Rabbimize kurban olma ve O’na
dost olarak sıkıntılarımıza çözüm bulma yolları-
İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne
atanan Halil Ejder Çelikkaya
ilçeye gelerek görevine başladı.
etmiş. Yıllardır yıldızı barışmayan Batı ülkeleriyle
birden bire anlaşmalar imzalayıverdi. Tarihi çok eskilere dayanan Mısır; tam oldu bu iş, milletiyle aynı
Ç
frekanslara sahip bir yönetim tarafından yönetile-
elikkaya, Darende Haber muhabirine
yaptığı açıklamada, ekiplerin yürüttüğü çalışmaların kesintiye uğramadan
devam edeceğini belirtti. Darende’nin huzurlu ve güzel bir belde olduğunu kaydeden
Çelikkaya: “Polisle halk arasında herhangi
bir ayrışma olmadan, birlik ve beraberlik için
birbirimize yardım ederek bu güzel ve huzurlu topraklarda hizmet edeceğiz. İlçemizin güvenliğinin korunması için ben ve arkadaşlarım
ilçe halkına hizmet etmekten büyük mutluluk
duyacağız.” dedi.
cek ve Türkiye ile birlikte İslâm ümmeti için hayırlı
işlere imza atacak diye sevinirken, darbe oldu, sevincimiz kursağımızda kaldı. Türkiye ile sırt sırta
verecek bir düzene izin vermediler. Mısır’a vurulan
bu darbe, doğrudan Filistin’i ve Gazze’yi de etkiledi elbette, ümitler ertelendi.
Biraz uzağa doğru uzattığımızda ufkumuzu, Afganistan ve Pakistan kendini gösterir. Onların durumu da farklı değil, sıkıntılar benzer; istikrarsızlık,
karışıklık, terör, Batı ülkelerinin sömürgeciliği...
ğımız ülkelerin hepsinin ortak noktası Müslüman
ülkeler olmasıdır.
Peki, ülkemiz ne durumda? Bu soruya herkes
kendi durduğu yerden farklı cevaplar verebilir. Acizane düşüncem; Türkiye bu saydığımız ve kan ağlayan İslâm coğrafyasına liderlik yapabilecek potansiyele sahip tek ülkedir. Milletimiz bu potansiyelin
farkına varmıştır. Bu potansiyeli harekete geçirecek
imkânlar oluşmak üzeredir. Bunun içindir ki, dört
bir yandan üzerimize gelmektedirler. Öne sürdükleri isimler ve bahaneler farklı da olsa, amaçları aynıdır; Türkiye ayağa kalkmasın. Kalkınmasın. Kendi değerlerine dönerek, medeniyet ateşini yeniden
harlayarak Müslüman ülkelere öncülük yapamasın.
Kendi derdiyle uğraşsın.
Hesap edemedikleri büyük gerçek ise, geçmişte
yedikleri maneviyat tokadının, Allah (c.c.)’ın izniyle yakında suratlarında patlayacak olduğudur.
nı gösterir.” ifadelerini kullandı.
Bayramlaşmaya Garnizon Komutan Vekili
Jandarma Üsteğmen Rauf Özgenç, İlçe Emniyet
Müdürü Halil Ejder Çelikkaya, Belediye encümenleri, vatandaşlar ve diğer yetkililer katıldı.
Emniyet Müdürü Çelikkaya, görevine başladı
Müslüman devletlere karşı mücadele vermeyi tercih
Daha uzakta ise Myanmar, Açe, Filipinler... Saydı-
anıyoruz. Unutmayalım ki, böyle
büyük güçlü bir ülkede özgürce yaşayabiliyorsak bunu onlara borçluyuz. Şehitlerimizin aileleri, gazilerimiz hepimize emanettir. Onlar en
değerli varlıklarını bu ülke için feda
etmişlerdir.
Tüm vatandaşlarımızın Mübarek
Kurban Bayramlarını tebrik ederken, sevincin hüzne dönüşmemesi
için bayram sevincini paylaşma adı-
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bütçe Şube
Müdürlüğü’nden ilçemize atandığını hatırlatan Çelikkaya, Batı’nın en Doğu’su olan
Darende’nin memleketi Elazığ’a yakın olmasından dolayı ayrıca mutlu olduğunu ekledi.
Özgeçmişi:
Halil Ejder Çelikkaya, 1972 yılında
Ankara’da dünyaya geldi. 1987 yılında Polis
Kolejini, 1995 yılında Polis Akademisi’ni bitirdi. 1995 yılında Tunceli ilinde komiser yardımcılığı rütbesi ile mesleğe başladı. Sırasıyla
1998-2000 yılları arasında Mersin’de, 20002005 yılları arasında Adıyaman’da, 20052015 yılları arasında İstanbul’da görev yaptı.
3. sınıf emniyet müdürü rütbesi taşıyan Çelikkaya, evli ve 1 çocuk babası.
Şuğul Vadisi keşfedilmeyi bekliyor
İlçemizin Yenice ve Şuğul Mahallelerinin yaylası olan Şuğul Kanyonu ve Şelalesi insan eli değmemiş
tabiatı, zengin bitki örtüsü ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.
Ş
uğul Mahallesi’nde bir tepenin yamacından çıkan ve kayaların arasından akan “Şuğul Şelalesi”, doğal güzelliğiyle adeta büyülüyor.
İlçe merkezine 14 kilometre uzaklıktaki kanyon ve
şelale, çok sayıda kaynaktan oluşuyor. 7 metre yükseklikten akan şelale, el değmemiş güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor.
Şuğul Mahallesi Muhtarı Yunus Şahin, şelalenin ve
kanyonun turizme kazandırılmasını bekliyor.
Şelalenin kanyon içerisinde doğal bitki örtüsüyle
birleştiğinde görsel bir şölenin ortaya çıktığını ifade
eden Şahin, şunları söyledi: “Doğallığı bozulmamış
bu şelale, zengin bitki örtüsüyle özellikle bahar aylarında göz kamaştırıyor. Keşfedilmeyen bu şelale tüm
ihtişamıyla ilk defa görenleri büyülüyor. İlçemizde
bulunan bu doğa harikası yerleri turizme kazandırıp
yeri ve yabancı turist çekebilmek için yoğun tanıtım
faaliyetleri yapılması gerekiyor. Şelalenin turizme
kazandırılması bölge halkı için de bir kazanç kapısı
olacak. Ayrıca şelale civarında bulunan sarp kayalıklar da dağcılık sporuyla uğraşan sporcular için önemli
bir merkez olabilir. Şelale pek bilinmediğinden dolayı
ziyaretçi sayısı az. İnşallah yapılacak haberlerin ardından buraya birçok ziyaretçi gelecek. Tüm doğaseverler ve halkımızı Şuğul Kanyonu’na ve şelaleye
davet ediyoruz.”
ÇEKÜL Vakfı Malatya Bölge Koordinatörü Bekir
Sözen de, bölgedeki bu doğal güzelliğin keşfedilip,
turizme kazandırılması için yetkililerin ziyaret ederek bu potansiyeli değerlendirmeleri
gerektiğini söyledi.
Bölgenin tanıtımına yönelik çalışma yapılmasını beklediklerini ifade eden Sözen,
“Tohma Kanyonu, Günpınar Şelalesi gibi
Darende’nin bir çok tabi güzellikleri var.
Bunlardan birtanesi de keşfedilmeyi bekle-
yen Şuğul Mahallesi’ndeki kanyon ve şelaledir. Buranın turizme kazandırılması için belirli plan dahilinde yapılması gereken çalışmalar
var. Vadinin sosyal donatıları tamamlandığında ilçemiz için yeni bir turizm değeri olarak
yerini alacaktır. Yetkililerin doğa harikası bu
kanyonu ve sıralı şelaleleri görmelerini, ayrıca desteklerini bekliyoruz.” dedi.
DARENDEHABER 05
Ekim 2015 / 199. Sayı
Şehit ateşi Darende'ye düştü
Hüseyin YAREN
Diyarbakır’da zırhlı araçla kamyonetin çarpışması sonucu şehit olan polis memuru hemşehrimiz Adem
Keleş (28) Yavuzlar Mahallesinde toprağa verildi.
Eğitim üzerine bir kaç söz
Ş
ehit’e ilk tören Diyarbakır
Emniyet Genel Müdürlüğünde yapıldı daha sonra karayolu ile Darende’ye gönderildi. Şehidin cenazesi, Hulusi Efendi Devlet
Hastanesinin morgundan alınarak,
Yavuzlar Mahallesi’ndeki babaevine
getirildi.
Şehidin babası Yaşar, annesi Naciye, ablası Hatice, ağabeyleri Hacı
Hasan ve Cuma, kardeşi Mehmet
Keleş ile resmi nikah kıydığı, düğün
hazırlıkları yaptığı Sevcan İşleyen ve
yakınları gözyaşı döktü.
Şehidin kardeşi Mehmet, ağabeyinin fotoğrafını kucağına alarak cenazeyi asker selamıyla karşıladı, ağabeyi Cuma Keleş de “Düğünümüze
hoş geldiniz” diyerek gözyaşı döktü.
Düğün hazırlıkları yapan İşleyen,
şehidin babası, annesi ve kardeşleri,
cenaze aracındaki tabuta sarıldı.
Helallik alınması ve dua edilmesinin ardından Adem Keleş’in naaşı,
mahalle meydanına getirildi.
Buradaki törene şehidin ailesi ve
yakınlarının yanı sıra Malatya Valisi
Süleyman Kamçı, AK Parti Malatya
Milletvekili Bülent Tüfenkci, Malat-
ya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Emniyet Genel Müdürlüğü Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı
Hakan Topaktaş, İl Emniyet Müdürü
Ömer Urhal, Kaymakam Ali Türk,
Belediye Başkanı Dr. Süleyman Eser,
ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Vatandaşlar, “şehitler ölmez, vatan
bölünmez”, “polise, askere uzanan
eller kırılsın”, “kahrolsun PKK” sloganları attı.
Şehit polisin naaşı, İl Müftüsü
Ümit Çimen’in kıldırdığı namazın
ardından omuzlarda taşınarak, Yavuzlar Mahallesi Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Anne Naciye Keleş, “Oğlum, sen
nereye gidiyorsun? Ne kadar da değerliydin, kuzum” diyerek ağladı.
Polis memuru Adem Keleş, dün
Diyarbakır-Silvan karayolunun 20.
kilometresindeki Karaçalı mevkisinde zırhlı aracın, tali yoldan çıkan
kamyonetle çarpışması sonucu şehit
olmuş, kazada 7’si polis, 11 kişi yaralanmıştı.
Milletvekillerimizden bayramlaşma ziyareti
AK Parti
Malatya
Milletvekilleri
Darende İlçe
Teşkilatı’nın
düzenlediği,
bayramlaşma
programına
katıldı.
AK Parti Heyeti Hulûsi Efendi Vakfı Başkanı
H. Hamidettin Ateş Efendi’ye bayram ziyaretinde bulundu.
İ
gelsin. Sağcı, solcu, ateist olsun hiç
önemli değil, asıl amacı memleketin gücü, geleceği olsun bizim başka bir derdimiz yok.” dedi.
Ülkenin AK Parti’den başka
şansı olmadığını kaydeden Yaşar:
“Bizim bu memleketten başka şansımız yok, bu memleketinde bizden
başka şansı yok. Bir ziyarette Halk
Aşığımız şöyle söylemişti ‘Akıl
ithal, adam yerli.’ Cumhurbaşkanımızın yerli ve millî demesinin nedeni budur. Bizden başka yerli akıl,
millî akıl, yerli enerji, millî enerji
ile ortada olan kimsede yok. Keşke muhalefet daha düzgün olsaydı,
CHP, MHP, HDP fark etmez, yerli
olsun, milli olsun milletin içinden
gelsin, desteği de gücü de buradan
Doğu’da ve Güneydoğu’da
devletin Kürtleri savunmak için
PKK’ya karşı yaptığı operasyonların bir dönüm noktası olduğunu belirten Milletvekili Yaşar:
“Türkiye’nin geçmişine dönmesine neden olan, bu kazanımlarını
yok etmek isteyen güçlerin hepsinin birleştiği yer PKK’dır. PKK’yı
son kale gibi görüyorlar, Doğan
Medyası’nı izliyorsunuz, Aydın
Doğan’ı izliyorsunuz. Hiç bir basın patronu bu cüreti göstermedi.
Bir Erol Simavi göstermişti, Özal
biraz açılım yapınca, millî iradeyi sergileyince merhum Turgut
Özal’ı tehdit etmişti. Bunlar bir
gücün temsilcisi gibi sürekli öyle
hareket ettiler. Birde Aydın Doğan
geldi, o da şimdi meydan okuyor.
lçe teşkilatında milletvekilleri adına bir konuşma yapan
AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, AK Parti’nin
Türkiye’de oluşturmuş olduğu hareket üzerinde birikmiş akıl, tecrübe, heyecan, inanç ve ülkenin, milletin iradesi ile yönetileceğine dair
güç ve şevk olduğunu belirtti.
Bu gücü, bu cüreti nereden alıyor
bilmiyoruz. Diyor ki: ‘Sen Kasımpaşalısın ben Kelkitliyim.’ Aydın
Doğan bir proje, proje gereği bir
masada çalışma yapılıyor, bunların hepsinin gücü şimdi PKK’da
birleşiyor. İnşallah PKK’nın gücü
kırılacak. Şuan PKK’yı Kürtler savunmuyor, Aydın Doğan, Fetullah
Gülen, iş çevreleri, akademi çevreleri, dış mihraklar ve eski solcular
savunuyor. Hepsi PKK’da birleşti,
örgütü koç başı gibi kullanıyorlar.
Eski rejimin son kalesi gibi Kenan
Evren’nin kurduğu rejime geri dönmek için faaliyet gösteren bir örgüt.
Bu bize biraz ters geliyor ama maalesef böyle. İnşallah bu kırılacak,
PKK Türkiye’nin önündeki en son
engel, bu da aşılacak.” diye konuştu.
AK Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı da kritik bir seçim dönemine
girildiğini belirterek, 1 Kasım’da
yine el ele vererek bir tarih daha
yazacaklarını ifade etti.
Programa Malatya Büyükşehir
Belediye Başkanı Ahmet Çakır,
AK Parti Malatya Milletvekilleri
Öznur Çalık, Mustafa Şahin, Bülent Tüfenkci, Milletvekili adayı
Ufuk Önalan, Darende Belediye
Başkanı Süleyman Eser, AK Parti
İlçe Başkanı Süleyman Şimşek belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve
parti teşkilatı katıldı.
Yapılan konuşmaların ardından
heyet daha sonra Hulûsi Efendi
Vakfı Başkanı H. Hamidettin Ateş
Efendi’yi ziyaret ederek bayramlaştı. Somuncu Baba Külliyesi’nde
namaz kılan konuklar Somuncu
Baba ve Hulûsi Efendi’nin türbelerini ziyaret ettikten sonra ilçeden
ayrıldılar.
Eğitim, gerçekte gönül, ruh ve beyinde başlamaktadır. Amaç ise belirli bir hedefe erişebilmek, davranış
değişiklikleri kazanabilmektir. Bunun için ise öncelikle insanı ikna etmek gönülden inandırmak gereklidir. Bu şekilde inanma ve işlerin eksiksiz, mükemmel
yapabilmek için beden ve ruhun hazır olması gerekir.
Bu şekilde hazır olma ve hazırlanma işlevine tam motivasyon diyoruz. Bir kişi yapacağı işe tam motive
olursa başarı oranı çok yükselir. Tam motivasyonda
yapılacak işe göre yaş ve bilme derecesi önemli değil,
esas olan yapılacak işe kendini verebilmesidir. Bir gün
Halid-i Bağdadî Hazretleri’nin yanına birisi gelir. Henüz beş yaşında olan oğlunu talebe olarak vermek ister. Çocuğun küçük olduğu söylenir. Fakat getiren kişi
çocuğunun talebe olarak alınması hususunda çok ısrar
edince Halid-i Bağdadî Hazretleri bir sınav yapalım
der ve içerden bir tas bal ister. Bal gelir, çocuğa emir
verir. “Ye!” Çocuk yemeğe başlar bir müddet sonra
dur emri verilir, çocuk durur. Halid-i Bağdadî Hazretleri sorar: “Evladım adın nedir?” Çocuk cevap verir
“Bal efendim.” Sonuç: Çocuk talebe olarak Halid-i
Bağdadî Hazretleri’nin dergâhında kalır ve gelecekte büyük hizmetler yapacaktır. İşte bu çocuk yaptığı
işle hemhal oldu özdeşleşti. Balın tadını aldığı zaman
kendini bal zannetti. Yani kendisi yaptığı iş, yaptığı iş
kendisi oldu. Burada tam motivasyon gerçekleşti. Başarılı olabilmenin kapısı böylece açılmış oldu. İnsanın
yaptığı işle hemhâl olması o işi sevmesi ve özümsemesi, kendini tüm benliği ile ona vermesi gerekir. İşte o
zaman başarı kendiliğinden gelecektir.
Başarının sırrı ise insandaki zihinsel gücün tam
kapasite ile kullanılmasında gizlidir. Zihinsel gücün
tam kullanılabilmesi ise zihinsel berraklık ve temizlik ile ilgilidir. Kötü ve çirkin sözler duymak, negatif olaylar görmek, bunlarla iştigal zihni bulandırdığı
gibi haram lokma ise unutkanlığa neden olur ve vücut
fonksiyonlarını daraltır. Öyle ise çocuklarımıza tertemiz bir hayat sunmak gerekir. Onları günlük ve teknolojik tüm olumsuzluklardan uzaklaştırmak üzerimize
bir görevdir. Ayrıca çocuğa yetişmiş insan muamelesi
yapmak gerekir. Fikrî istişare yapmak kendisine verilen değerin önemini vurgulamak açısından gereklidir.
Onları kesinlikle küçük görmemek gerekir. Bu işi sen
bilmezsin, anlamazsın kavramları yerine olayı değişik
boyutlarıyla izah daha faydalıdır. Çünkü hiç beklenmedik anda olağanüstü düşünceler ve hareketler sergileyebilirler. Hatta zaman içerisinde yapılan söz ve
davranışları değişik yollarla tepki olarak gösterebilirler. Bunun için yapılan davranışlara çok dikkat etmek,
titiz davranmak gereklidir. İnsan yetiştirmek ciddi bir
iştir. Zamanı ve mekânı çok iyi tetkik ederek davranmak ise yerinde olacaktır.
İnsan; konuşmasına, hâl, hareket ve tavırlarına çok
dikkat etmelidir. İnsanlar herkes hakkında mutlaka bir
şeyler söyler. Söylenen her söze önem verilmeli mutlaka bir örnek model seçilmelidir. Eğitimde metot ve
hedef çok iyi belirlenmelidir. İstikamette ise tavizsiz
davranılırsa başarı er ya da geç mutlaka yakalanır. Israrcı olarak birlikte çalışmak başarının daha kolay ve
hızlı yakalanmasını sağlar.
İnsan kendi özelliklerini, kapasitesini çok iyi
bilmeli buna göre hareket etmeli, kendisini üstün ve
erişilmez görmemeli, devamlı bir yeniye, daha iyi ve
güzele doğru yol almasını bilmelidir. Bu ise ancak
kendisini, özellik ve niteliklerini tanımakla mümkün
olabilir. Öyleyse insan önce kendisini sonra da çevresini tahlil etmeli buna göre davranmalıdır. Bu konuda
Şeyh Edebâli Hazretleri’nin Osman Bey’e verdiği nasihatler dikkate şayandır: “Oğul, insanlar vardır şafak
vaktinde doğar akşam ezanında ölürler. Avun oğlum
avun, güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın ama
bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmez isen sabah
rüzgârında savrulur gidersin… Daima sabırlı, sebatlı
iradene sahip olasın. Dünya senin gözlerinin gördüğü
gibi büyük değildir…” hayatın yalnızca bu dünyadan
ibaret olmadığı çok iyi hesaplanarak hedefler belirlenmelidir.
Kötü, çirkin ve haram işlerden uzak durmalıdır.
Hayatı boyunca temiz sayfalara sahip olan insan diğer kimseler üzerinde daha etkili daha tesirlidir. Kendi
yapmadığı bir işin tavsiyesinde tesirsiz kalır. Tavsiye
edeceği güzel işleri öncelikle kendi hayatında tatbik
etmesi gereklidir. İşlediği hata ve günahlardan ise avf
dileyip bir daha yapmaması, dikkatli ve itinalı davranması gereklidir ki insanlar üzerinde etkili olabilsin.
Eğitimde insana en fazla zarar veren unsurlar ise gaflet
ve tembelliktir. Gaflet ve tembellik insanın kendisine
duyduğu öz güvenin kaybolmasına sonra da çevredeki etkinliğinin azalmasına sebep olur. Neyi ne zaman
nasıl yapacağını bilmez hale gelir. Rüzgâr önünde kurumuş yapraklar gibi savrulur, dağılır kaybolur gider.
İradesiz ve isteksiz olarak ne yaptığını bilemez. Oysa
insan iradeli, istekli, kararlı olmalı. Yapacağı iş ve hareketleri bir plan dâhilinde yapmalıdır. İstikameti de
sağlam ve sağlıklı olmalıdır ki başarıya ulaşabilsin.
Okullar açılırken geleceğe ümitle bakan ve güzeller nesiller yetiştirmek temennisiyle…
06 DARENDEHABER
Ekim 2015 / 199. Sayı
DAP’tan Darende’ye 8 milyon finansman
Belediyenin hazırladığı ruhsatlı hayvan pazarı projesi ile kırsal mahallelerdeki sulama projelerine,
Kalkınma Bakanlığı’nın Erzurum’daki DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’ndan 8 milyon 141
bin lira finansman desteği sağlandı.
F
inansman protokol imza törenine
katılan Belediye Başkanı Dr.
Süleyman
Eser,
Erzurum’dan
8 milyonluk bir destekle Darende’ye
dönmenin sevinç ve mutluluğunu yaşadığını
söyledi.
DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı
Adnan Demir’in makamında düzenlenen
imza töreninde konuşan Eser: “Belediye
Başkanı
olduğumuz
günden
beri
Darende’ye güzel bir hayvan pazarı ve
mezbahana kazandırma hedeflediğimiz
projeler arasında yer almıştır. Kısa süre
önce Başbakan Yardımcısı olan eski
Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz
Beyefendi de bu konuda bize önemli
derecede destekleri olmuştur. DAP Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanımız Adnan Bey
ve çalışma arkadaşlarına bir kez daha
teşekkürlerimi sunuyorum, kendilerinden
Allah razı olsun.” dedi.
Eser, hayvan pazarı projesinin yanı
sıra Malatya Büyükşehir Belediyesi ile
ortaklaşa hazırladıkları Ilıca, Şendere,
Mollauşağı,
Gökçeören,
Irmaklı,
Hisarkale, Balaban, Akova, Kölükler
Mahallelerindeki sulama projelerine de
DAP’tan çok büyük bir destek sağlandığını
belirterek: “Erzurum’dan 8 milyon
liralık bir yatırım bütçesiyle Darende’ye
dönüyor olmanın sevinç ve mutluluğunu
yaşıyoruz. Bu projeler memleketimize
büyük bir katkı sağlayacaktır. Özellikle
Darende’de uygulayacağımız hayvan
pazarı ve mezbahana ilçemiz için çok
önemli bir kazanım olacaktır. Yine
sulama projelerimiz kırsaldaki
mahallelerimiz için çok önemli.
Bu yatırım da Darende’nin
kalkınmasında önemli bir adım
olacaktır. Tekraren bu desteğin
sağlanmasında emeği ve gayreti
olan,
tüm
yöneticilerimize
minnetlerimizi
sunuyoruz.
İnşallah farklı projelerimiz için
yine böyle finansman desteği
sağlanacağına ve gerekli desteği
alacağımıza
inanıyorum.”
ifadelerini kullandı.
DAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanı Adnan Demir de:
“Darende Belediye Başkanı’mıza
özellikle bu ruhsatlı hayvan
pazarı projesindeki gayretkâr
girişiminden dolayı teşekkür
ediyorum. En son dâhil olmakla
beraber ilk projeyi yapmasını
dört gözle bekliyor, kendisine
ve Darende’ye şimdiden hayırlı
olsun diyor, başarılar diliyoruz.”
diye konuştu.
Demir, bölgede öncelikli
sektör olması nedeniyle özellikle
hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin
hayvanlarının
değerinde
satılmasını
sağlama
adına
bölgesel düzeyde ruhsatlı hayvan
pazarı kurulmasının idarelerinin
öncelikli müdahale alanlarından
birisi olduğunu dile getirdi.
Bölgede
hayvancılık
olmasına rağmen sorumluluk
alanlarındaki illerde Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı’nın
yayınlamış olduğu yönetmeliğe
uygun ruhsatlı hayvan pazarının
sadece Malatya’da olduğunu
kaydeden Demir: “Temennimiz
bunların sayısını bu seneden
başlayacağımız
15
proje
ile bölgede ruhsatlı hayvan
pazarlarının
oluşturulmasıdır.
Hayvan
pazarları
arasında
bir network kurarak hangi
hayvan pazarında fiyatların
nasıl
oluştuğuna
dair
anında bütün çiftçilerimizin
bilgilendirilmesini amaçlayarak
onların ürünlerinin değerinde
satılmasını
amaçlıyoruz.”
şeklinde konuştu.
Bir
sonraki
adımda
da kurulmuş olan ruhsatlı
hayvan pazarlarının yanına
yapılacak kesimhane ile de
bu projelerin desteklenmesini
planladıklarının müjdesini veren
Demir konuşmasını şu şekilde
tamamladı: “Amacımız, ruhsatlı
kesimhanelerle birlikte bölgenin
canlı hayvan sevkiyatını en aza
indirerek Batı illerimize karkas
et ticaretinin yaygınlaştırılmasını
sağlamak ve bu şekilde yeni
bir sektörün oluşmasına olanak
tanımaktır.”
DAP Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı’nca
Darende’ye
sağlanan 8.1 milyon liralık
ödeneğin 1.7 milyon lirasının
hayvan pazarı projesine, kalan
kısmın
sulama
projelerine
finansman olarak gönderileceği
bildirildi. Bu arada aynı
destekleme
kapsamında
Darende’yle birlikte Malatya’ya
toplamda 23 milyon liralık proje
finansmanı sağlandığı öğrenildi.
Doğalgaz hattında çalışmalar başladı
Darende için tarihî önem taşıyan yatırıma ilk kazma vuruldu, boruların döşenmesi için pist açımı amacıyla iş makineleri sahaya indi.
E
lbistan, Afşin ve Darende’yi de
içine alan, Afşin-Elbistan ve
Divriği Doğalgaz Boru Hattı
Yapım işi resmen başladı. İhaleyi kazanan
VEMAK A.Ş. çalışanları, kurban kesimi
ve yapılan duaların ardından sahaya indi.
İlk olarak boru hattının geçeceği alanda
pist açma çalışmaları yapılacak.
Malatya’ya
bağlı
Kuluncak
bölgesindeki hattan alınacak doğalgaz
yaklaşık 122 kilometrelik boru hattı ile
Elbistan, santraller ve Afşin’e ulaştıracak
Darende-Gürün Karayolu üzerinde
bulunan Yazıköy Mahallesi yakınlarında
şantiye kuran VEMAK A.Ş. çalışmaları
buradan yürütecek. Boru hattının
döşeneceği hat üzerinde pist açmak
amacıyla iş makineleri ile sahaya inen
çalışanlar, çalışmalar başlamadan önce
kurban kesip, hep birlikte dua ettiler.
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir
Ünal’ın yaptığı çalışmalar sonucunda,
BOTAŞ tarafından 2011 yılında 1
milyon liralık ödenekle doğrudan
yatırım programına alınan AfşinElbistan ve Divriği Doğalgaz Boru
Hattı Projesinin ihalesi, yaşanan bazı
aksaklıklar nedeniyle 8 Nisan 2015
tarihinde yapılabildi. İhaleye 9 firma
teklif verirken, 8 milyon 250 bin dolar
teklif sunan VEMAK A.Ş. ihaleyi
kazanan firma olmuştu.
Elbistan’daki organize sanayi bölgesi
ve santral yatırımlarını hesaba katarak,
30 yıllık bir projeksiyonla hazırlanan
proje kapsamında 122 kilometrelik hatta
16 inç çapında boru döşenecek.
Şirket proje kapsamında 16 inç
çapında 122 bin 96 metre, 8 inç çapında
ise 59 bin metre boru hattı döşeyecek.
Proje kapsamında ayrıca; 1 adet 16 inç
Pig (Atıcı) İstasyonu, 1 adet 16 inç Pig
(alıcı) İstasyonu, 1 adet 8 inç Pig (Atıcı)
İstasyonu yine 1 adet 8 inç Pig (alıcı)
İstasyonu, 4 adet 16 inçlik hat vanası ve
1 adet 8 inçlik hat vanası yer alacak.
İhale şartnamesine göre doğalgaz
boru hattı döşeme çalışmaları için
firmaya 600 gün süre tanınırken, yapılan
imza töreninde bu sürenin 500 güne
indirilmesi istenmişti.
Sözleşmeyi Bakan Yıldız
imzalamıştı
Elbistan ve Afşin ile Darende ve
Sivas’a bağlı bazı ilçelere doğalgaz
sağlayacak
olan
hattın
yapımı
amacıyla 8 Nisan’da yapılan ihalenin
sonuçlanmasının ardından, 10 Mayıs
2015 günü Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Grup
Başkanvekili Mahir Ünal ve ihaleyi
kazanan firmanın yöneticileri ile
sözleşme imzalanmıştı.
Sözleşme, Afşin-Elbistan A Termik
Santrali
salonunda
imzalanırken,
Elbistan ve Afşin hattının doğalgaz
konusundaki yeni prosedürlere tabi
olmadan, yapılan girişimler sonucunda
BOTAŞ’ın doğrudan yaptığı bir yatırım
olduğu belirtilmişti.
Boru hattı döşeniyor
Elbistan-Afşin hattı için yapılan
ihalenin
sonuçlanması,
ardından
sözleşme
imzalanması
ve
yer
tesliminden sonra ihaleyi kazanan
firma VEMAK A.Ş. tırlarla taşıdığı
şantiyesini, Darende-Gürün Karayolu
üzerinde bulunan Yazıköy Mahallesi
civarında konuşlandırdı. Kuluncak ile
Elbistan arasındaki 122 kilometrelik
hattın tam ortasında yer alan şantiye ile
her iki yönde çalışma yapılabilecek.
Geniş bir ekip ve makine parkına
sahip olan VEMAK, şantiye kurulumunu
tamamladıktan sonra, hafta sonu itibarı
ile kurban kesimi ve duaların ardından,
işçilerini sahaya yönlendirdi.
Boru hattının geçeceği güzergâhta
yol ve pist açma çalışmalarına başlayan
şirket, hemen ardından boruların
döşenmesi işlemlerine başlayacak. Boru
hattında yer alacak tesis ve istasyonları
da kuracak olan VEMAK, 500 gün
sonunda doğalgaz boru hattını gaz akışı
sağlayacak şekilde hazır hale getirecek.
2011’de programa alındı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
2011 yılı içerisinde Afşin-Elbistan Doğal
Gaz Boru Hattı Projesi için Kalkınma
Bakanlığı’ndan
ödenek
talebinde
bulunurken, Doğal Gaz Dağıtım Hatları
projesi kapsamındaki Sanayi ve Bağlantı
Hatları projesinin detayına 100 bin TL
olmak üzere toplam 1 milyon TL ödenek
ile Afşin-Elbistan Doğal Gaz Boru Hattı
Projesi yatırım programına alınmıştı.
DARENDEHABER
Ekim 2015 / 199. Sayı
07
TBMM Başkanı Yılmaz’dan Darende’ye bayram ziyareti
TBMM Başkanı
İsmet Yılmaz
Darende’yi
ziyaret ederek
vatandaşlarla
bayramlaştı.
D
arende Kaymakamı Ali Türk, Belediye
Başkanı Dr. Süleyman Eser ve
Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet
Başkanı H. Hamidettin Ateş Efendi tarafından
Somuncu Baba Külliyesi girişinde karşılanan
Yılmaz burada ikindi namazını kıldı. Camideki
vatandaşların büyük ilgi gösterdiği Yılmaz
herkesle tek tek görüştü. Somuncu Baba ve
Hulûsi Efendi’nin türbelerini ziyaret eden
Yılmaz burada dua okudu. Cami çıkışında
vatandaşlarla yakından ilgilenen Yılmaz hatıra
fotoğrafı çektirdi.
Yılmaz daha sonra H. Hamidettin Ateş
Efendi’nin bir süre misafiri oldu.
Yılmaz’a
ziyareti
sırasında
Gürün
Kaymakamı Fatih Özdemir, AK Parti Gürün İlçe
Başkanı Eren Kırış, bazı sivil toplum kuruluş
temsilcileri de eşlik etti. Yılmaz Gürün’deki
ziyaret ve temaslarına devam etmek üzere
Darende’den ayrıldı.
Darendeli şehide mezarı başında dua
Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamit Hamidettin Ateş Efendi
Ege Bölgesi Kültür Gezisi kapsamında, Vakıf Temsilciliklerine ve Darendeli
hemşehrilerimizin bulunduğu bölgelerde çeşitli ziyaretlerde bulundu.
Z
iyaret kapsamında İzmir, KütahyaDumlupınar, Afyon-Karahisar, DenizliPamukkale ve Manisa-Akhisar-Kula
gibi illerimizde bulunan vakıf temsilciliklerinde
yürütülen çalışmaları yerinde inceleyen
Hamidettin Efendi, Vakıf hizmetlerinin
yürütülürken hassasiyet gösterilmesi gerektiği
hatırlattı.
Akhisar’da
bulunan
hemşehrimiz
Bayram Turgut’un işyerini ziyaret eden Ateş,
yıllar önce gurbete çıkıp ülkemizin birçok
bölgesine dağılan Darendelilerin, azim ve
gayretli çalışmaları sonucunda, buluğu
yerlerde parmakla gösterilen örnek esnaflık
sergilediklerini belirtti. Ziyaretin anısına
bereket parası vererek Turgut’a çalışmalarında
başarılar ve hayırlı kazançlar diledi.
Gezi kapsamında çeşitli tarihi ve kültürel
yerleri ziyaret eden Ateş ile beraberindeki heyet,
Denizli Somuncu Baba Camii
Kütahya Dunlupınar Şehitliği
İzmir Temsilcilik Ziyareti
Denizli’de Darendeliler tarafından yaptırılan
ve Somuncu Baba Hazretlerinin ismini taşıyan
Denizli Somuncu Baba Cami’sini gezerek
namaz kılıp dua etti. Ateş, hemşehrilerimizin
böylesine mukaddes bir hizmete öncülük
etmelerini gurur verici olduğunu söyledi
Vatanın her karış toprağı şehit kanı ile
sulanmış ülkemizde, Darendeli şehidimizin de
bulunduğu “Kütahya Dunlupınar Şehitliği”ni
ziyaret eden Hamidettin Efendi, Büyük
Taarruz Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda
genç yaşında şehit düşmüş Darendeli Mehmet
Oğlu Hüseyin’in mezarı başında dua etti. Son
zamanlarda artan şehit haberlerinin yürekleri
dağladığını kaydederek Vatanı için şehit
düşen askerlerimize ve polislerimize Cenab-ı
Allah’tan rahmet ailelerine sabırlar diledi.
Kütahya Dunlupınar Şehitliği
Akhisar Temsilcilik Ziyareti
Kütahya Dunlupınar Şehitliği
Manisa Akhisar Temsilcilik Ziyareti
Akhisar Şeyh İsa Türbesi
Afyon tarihi Mevlevihane
Manisa / Kula Tarihi Carullah bin Süleyman Camii
Manisa / Kula Taptuk Emre Türbesi
Manisa / Akhisar Zeytinyağı Müzesi
Afyon kalesi
Manisa Bayram Turgut iş yeri ziyareti
Manisa / Akhisar Zeytinyağı Müzesi
8
DARENDEHABER
Ömer HİDAYET
Okul zili çaldı
Eylül ayı, okullarımızın kapılarının aralandığı telaşlı
bir aydır. Milyonlarla ile ifade edilen bir kitle okul
sıralarına yeniden kavuştu. Birinci sınıfa başlayanların,
bir üst sınıfa geçenlerin yaşadığı tarifsiz tatlı heyecanlar
vardır. Dayandığımız ilk sıra, ilk arkadaşa da ev sahipliği
yapacak, hayat boyu unutamadığımız, sonraki yıllarda
hatırladığımızda acı tatlı olayların film şeridi gibi resmigeçit
yaptığı bir nostaljiye dönüşmesi her zaman mümkündür.
Bilginin, efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmayı
burada öğreniriz. Kimliğimizin ve kişiliğimizin sayha
sayha işlendiği bir güzelliğin arifesinde yaşar dururuz.
Öğretmen sınıfa girdiğinde gözleri ışıldıyorsa, yüreğimiz
ferahlar, suratında asabiyet varsa, içimiz kararır. Öğrenci
merkezli bir eğitim anlayışını eskitmeden, pörsütmeden
yaşamalıyız. Kişilik, her yönüyle, öğrencinin üstüne
eskimeyen bir örtü gibi giydirilirken, görev ve sorumluluk
melekesini güçlendirmeye bakmalıyız.
Çoğu zaman haftalık ders yükünü, küçük bedenler
için fazla bulduğumuz olmuştur. Özellikle ortaokullar
için geçtiğimiz Milli Eğitim Şurasında 35 saatten, 30
saate düşürülmesi kararı oldukça isabetli bir karardır.
Çağı yakalamak, çağa meydan okumak tabii ki donanımlı
ve geniş ufuklu yüreklerle olur. Unutmayalım ki yorgun
yüreklerle, yola çıkmadan yolu kaybetmekte mukadderdir.
Okulu kırmak, okuldan kaçmak Akdeniz ülkeleri içerisinde
İspanya’dan sonra rekor olarak bizde olduğu söyleniyor.
Biz eğitimciler, eğitim ortamının şölen havası içinde
olmasını hep isteriz de, böyle bir mekânı sağlayacak gücü
kendimizde bir türlü bulamıyoruz.
ÖĞRENCİ MERKEZLİ EĞİTİM
“İnsanı yücel ki, devlet yücelsin “diyen Şeyh Edebali’yi
hiç hatırdan çıkarmamalıyız. Modern eğitim öğrenciyi
merkeze alarak, diğer enstrümanları onun hizmetine
sunmayı vazgeçilmez bir görev bilir.
Davranış esaslı eğitimden, inşacı bir kurama doğru
gitmek, eğitim felsefemizin temelini oluşturmaktadır.
Öğretmeni, rol model göstermek, bilgiye ulaşmanın altın
anahtarını elinde tutan bir mürebbiyeci kabul etmek, eğitim
adına soluduğumuz en güzel havadır. Modern bilimi, ahlaki
güzelliklerle bezemeyince yaşadığımız garabet ortaya
çıkıyor. Yedi dil biliyor diye Bankaya müdür olan kişi,
daha yedinci ayında, ihanet ağının pençesinde zavallılık
senfonisi bestelemeye başlıyor.
Kişinin kendini geliştirdiği, öz değerlerin öne çıktığı,
benden de adam olurmuş ruhunun üflendiği bir eğitim
anlayışını sürekli teşvik etmeliyiz. Etiketlemek, senden
adam olmaz demek, insan denen eşrefi mahlûku, daha
yolun başında acımasız, güvenlikçi, korku pompalayan bir
dünyanın kucağına atmış oluyoruz. İlköğretim, kimlik ve
kişilik özelliğimizin ortaya çıktığı zor yıllardır. Bazen deriz
ya, bu adam iyi bir usta elinde yetişmişe benziyor. Hocanız
kadar, değerlisiniz. Bu durumu, bana öğretmenini söyle,
sana ne olduğunu söyleyeyim diye de özetleyebiliriz.
Başarının sürekli olması için, Eğitimin baş aktörü
öğretmenlerimizin de, mükemmel bir şekilde madde ve
mana iklimini birlikte soluması gerekmektedir.
Kabınız, boşsa ne vereceksiniz. Oyun masasında
vaktini geçiren bir eğitimcinin, en iyi gördüğü rüya,
oyunu kazanmak için maça kızının ne zaman geleciğini
sayıklamasıdır. Unutmayalım ki, küpün içinde ne varsa,
dışarıya da o sızar.
LİYAKAT Mİ, KIDEM Mİ?
Bazı meslekler vardır, kendinizi göstermekte
zorlanırsınız, bazı mesleklerde ise eseriniz hemen takdir
görür. Öğretmenlik mesleği, daha çok kıdeme dayalı, yıldan
yıla aldığımız özlük farkı ile kendini gösteriyor. Okulların
eğitim ve öğretime başladığı şu günlerde, cevap bekleyen
bir dizi sorun sıralaya birsiniz. Bu sizin, yarım su dolu
bardağa neresinden baktığınız ile doğru orantılıdır. Felaket
tellallığına hiç gere yok, dünyanın sorunları ile boğuşuyor,
Bakanlığımız. Küçük hatalardan, büyük felaket senaryoları
çıkarmak basiretsizlik olur. Öğretmenlerin yaşadığı özlük
ile ilgili sorunlar aşılmaz değildir. Ben birazda kıdemden
çok liyakat içinde, kendini geliştirmiş, akademik yönden
donanımlı, sonuç odaklı değil, süreç içinde olan gayreti
ödüllendirmek isterim. Hiçbir başarı tesadüf değildir,
mutlaka arkasında büyük bir azim ve gayret esintisi vardır.
Oldukça iyi düşünülmüş, geniş bir akademik kadronun
hazırladığı bir proje, önümüze geldiğinde, bütün enerjimizi
bunun gereğini anlatmakla geçiriyoruz. Hemen kör
bir itiraz uğultusu içinde muhalif sesler önden arkadan
yükseliyor, ücret var mı, bunu hangi aralıkta yapacağız,
yapan ile yapmayanın farkı ne olacak? Mesleğimize ve
kariyerimize ne katacak? Basit ve meslek aşkınızı körelten
sıradan sorular.
Diyelim ki, Eğitim Koçluğu, yada Öğretmenimle
El Ele projesinin ne kadarı hayata geçirildi? İstenilen ve
beklenen sonuca ulaştık mı? Gönüllük kavramı da içi
her geçen gün boşaltılan bir metafor olmaya başladı. Her
işi Allah rızası ve insanlık yararına yapmayı görev bilen
kişiler bile, bir zaman sonra testiyi kıran ile suyu getirenin
ayırt edilmediği bir karanlıkta kayboluyor. Zira biliyoruz ki
müşterisiz mal zayidir, marifet ise iltifata tabidir.
Kendini geliştirmeyen, teknolojik yenilikleri takip
etmede zorlanan, erdemi en büyük meziyet bilmeyen, yıllar
sonra öğrencisi ile karşılaştığında elini öpmeye çalışan bir
nesle öncülük etmeyi hayal edemeyen, eğitim dünyasında
kısa mesajlı yaşam alanları oluşturduk.
Zor şartlarda, gecesini gündüzüne katan, insan
yetiştirmek için zorluğu nimete dönüştüren görünmez
kahramanları istisna tutuyorum. Nerede kaldı, fedakarlık,
nere kaldı gecesini gündüz yapacak öncü gönül ve mana
kahramanları.
Özel piyasa ile yarışacak, memnuniyet esaslı bir
eğitimi merkeze almalıyız. Kıdem, yan gelmiş yatanlarını,
kariyer ve liyakat ise uzun soluklu maraton koşucusunu
yetiştirir. Eğitimde kar zarar olmaz diye de bir garip sığınak
bulunmuş. Oh ne ala..? Çalışsan da, üretsen de, yırtınsan
da aynı maaş, yan gelip keyif yapsan da yine aynı. Ne
uzarsın ne de kısalırsın bizim bu pazarda ..Asla umutsuz
olmadık,her şey her geçen gün daha da güzel olacaktır.
Umudumuz, irfanımızın ana men bağıdır.
Eleştirilerimiz, medeniyet havzalarımızı daha iyi ve mana
iksiri ile yaşamaya değer kılmaktır. Tekliflerimiz ise, bir
ömrü eğitime hasretmiş mütevazı bir çığlığın, vicdanların
bam teline ince ince dokunuşlarıdır.
Ekim 2015 / 199. Sayı
Sakal-ı Şerif ziyarete açıldı
İlçemizdeki 14. yüzyıl eseri olan Somuncu Baba Külliyesi’ndeki Peygamber
Efendimiz (s.a.v.)’e ait sakal-ı şerif Kurban Bayramı nedeniyle ziyarete açıldı.
D
inî bayramlar ve Kadir Gecesi gibi
önemli günlerde ziyarete açılan
sakal-ı şerifi çok sayıda vatandaş
ziyaret etti.
Sadrazam
18.
yüzyılda
Mehmet
Paşa
tarafından
Darende’deki
Somuncu
Baba Camii’ne hediye edilen sakal-ı şerif
bayramlar ve önemli günlerde açılarak
vatandaşların ziyaret etmesi sağlanıyor.
Bayram namazının ardından görevlileri
tarafından özel muhafazasından çıkarılan
camekân içerisindeki sakal-ı şerif kürsü
üzerine konularak vatandaşların ziyaret
edilmesi
sağlandı.
Somuncu
Baba
Hazretleri’nin kabrinin de içerisinde yer
aldığı camiyi yurdun değişik yerlerinden
gelerek ziyaret eden vatandaşlar okunan
salâvatların eşliğinde sakal-ı şerifi görmenin
mutluluğunu yaşadı.
Bayram namazı ve ziyaretin ardından ilçe
dışından çok sayıda misafire Hulûsi Efendi
Vakfı tarafından kahvaltı ikram edildi.
Siyasilerden başsağlığı ziyareti
D
arende’de siyasi Parti Başkanları İlçe
Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Bölük
Komutanlığı’na ziyaret de bulunarak
başsağlığı dilediler. Milliyetçi Hareket Partisi
(MHP) İlçe Başakanı Hasan Şentürk, Cumhuriyet
Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanı Sinan Sunguroğlu
ve Büyük Birlik Partisi (BBP) İlçe Başkanı
Ali Gök, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek
Emniyet Müdür Vekili Ergül Taşpınar’a başsağlığı
dilediler. CHP İlçe Başkanı Sinan Sunguroğlu
yaptığı açıklamada, “Son günlerde yaşanan hain
saldırılardan şehit olan polis ve Mehmetçiklerimiz
acısı yüreklerimizi yakıyor, hainler inşallah
emellerine ulaşamayacaktır,güvenlik güçlerimiz,
ülkemizi yasa boğan bu saldırıların üstesinden
gelecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın”
dedi. MHP İlçe Başkanı Hasan Şentürk, Türkiye
VEFÂT ve TEŞEKKÜR
“İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raci’un”
genelinde terör örgütleri tarafından polis ve
askerlere yönelik hain saldırıların arttığına vurgu
yaptı. Şentürk, “Bu tip olayların son bulması ve
ülkemizin yeniden huzur dolu günlere kavuşması
en büyük arzumuzdur. Hergün gelen şehit haberleri
bizleri büyük acılara sürüklüyor. Hainler Türkiye
Cumhuriyeti karşısında galip gelemeyecekleri bir
mücadelenin içerisine girmiş ve bu mücadelede
boğulacaktır. Tek isteğimiz bu acıların bir daha
yaşanmaması” ifadelerini kullandı. Siyasi parti
temsilcileri, Emniyet Müdürlüğü ziyaretinden
sonra İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı’na
giderek baş sağlığı dilediler.
Otomobil,
İş Makinesine
Çarptı:
5 Yaralı
Ailemizin değerli mensubu,
amcamız;
HÜSEYİN GÜLSEREN
Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
Merhumun vefatında; acımıza ortak olan,
taziyelerini bildirmek için cenazesinde
bulunarak, telefon ederek, faks ve telgraf
çekerek ve bizzat ziyaret ederek dualarını
ileten, tüm gönül dostlarımız,
dost, hemşehri ve sevenlerimize
K
aza, Darende D300 Karayolu
Günpınar
yol
ayrımında
meydana geldi. Edinilen bilgiye
göre, Musa Yavaş idaresindeki 77 DC 329
plakalı otomobil, iş makinesine arkadan
çarptı. Kazada otomobil sürücüsü Musa
Yavaş ve araç içerisinde bulunan Nesrin
TEŞEKKÜR EDERİZ
Av. Mehmet Melih Gülseren ve Ailesi
Yavaş, Mehmet Mert Yavaş, Eren Çekim,
Muhammet Sadık çeşitli yerlerinden
yaralandı. Yaralılar olay yerinde yapılan
ilk müdahalenin ardından 112 Acil Servis
Ambulansı ile Darende Hulusi Efendi
Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
DARENDEHABER
Ekim 2015 / 199. Sayı
9
MENGELİSLİ KARA MUSTAFA DAYI
Darende civarında İhramcızade Hazretleri’ne müntesip, tasavvuf terbiyesi almış, cömert, hanedan, kapısı her zaman misafire
açık, hatta hususi sohbet odaları bulunan, etrafındaki yetim ve kimsesizleri görüp gözeten olgun ihvanlara ‘Dayı’ lakabıyla hitap
edilirdi. Bu bir saygı ifadesi olarak dillendirilirdi. Mengelis’te Kara Dayı, bunlardan en bilinenleridir.
D
arende’nin eski ismiyle Mengelis şimdiki
ismiyle Yavuzlar köyünde 1906 yılında
dünyaya gelir. Köy hayatının gerekleri
içinde büyür ve geçimini çiftçilikle temin eder.
Köy halkının çoğu gibi halaçlık yani, pamuk ve
yün işleriyle uğraşır, yılın belli mevsimlerinde
zaman zaman Çukurova ve Ege bölgesine birkaç
arkadaşıyla halaçlık yapmaya gider-gelir. Yine
iyi bir taş örme ustasıdır. Karayolları tarafından
Darende ve civarındaki yolların yapımında
köprüleri kuran baş ustalardan sayılır. Ev ve diğer
inşaatların taş ustalığını yapan, elinin emeğiyle
geçinen bir insandır. Askerlik yıllarından önce,
Sivas’ta bulunan İhramcızade İsmail Hakkı
Toprak Hazretlerine intisap eder, tasavvuf dersi
alır. Askerden sonra 1993 yılanda vefat edene
kadar hayatı köyünde geçmiştir. İhvanlar arasında
“Kara dayı” olarak tanınan sehavetli, kapısı
misafire açık, hoşsohbet, edep ve terbiyesini
tasavvuf büyüklerinden öğrenmiş güzel gönüllü
biridir.
"O" deyince sizin odunu anlamak
Sivas'ta ameliyat olan ihvanlardan Kara
Mustafa hastaneden çıkacağı gün rüyasında
İsmail Hakkı Efendiyi görür. Rüyasında eline
kalemi alıp "odun" yazmasını ister. Bir gün sonra
hastaneden çıkan Kara Mustafa (Çetin) vekâleye
gider. İhramcızâde'nin Çermik'te olduğunu
öğrenince, vekâledeki arkadaşlara Çermik'e
ziyarete gideceğini odun götürmek istediğini
anlatır. Oradaki bir arkadaşı Çermik'te odun çok
olduğunu ihtiyaç olmayacağını söyler. Bu arada
Çermik'e yoğun yağmur yağar, çadırın dışında
bulunan odunlar ıslanır. Ziyarete giden Kara
Mustafa'yı İsmail Hakkı Efendi ilk görüşünde;
"Oğul, biz "O" deyince sizin odunu anlamanız
lazımdı. Semaverde yakacak odun kalmadı niye
getirmediniz." diye buyururlar.
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendinin, İsmail
Hakkı Efendinin bir Darende ziyaretinde uğrayıp
gölgesinde çay içtiği Yavuzlar (Mengelis)
köyündeki Kara Mustafa'nın bahçesinde bulunan
dut ağacı hakkındaki bir hatırası şöyledir : İsmail
Hakkı Efendiden teberrük olarak kabûl edilen
ve gölgesinde çay içilen, sohbet edilen bu ağaç
Kara Mustafa'nın yeni ev yapımı sırasında inşaat
alanı içerisinde kalma ihtimaline karşılık Hulûsi
Efendi; "Oğul, biz pîrimizin yaslandığı servi
ağacını kuruyana kadar kesmedik. Siz de halen
yaprakları yeşil olan bu dut ağacını kesmeyin,
civarında sohbete devam edin" buyurmuşlardır.
O tatlı sohbetlerin bir hatırası olan dut ağacı hâlen
meyve vermekte ve gölgesinde çay içilmektedir.
karşısına aldı 'Kara Mustafa’nın ne manaya
geldiğini biliyor musun' diye sordu. Bende
'pirimiz daha iyi bilir' dedim. Bunun üzerine
buyurdular ki: 'İzini takip eden, sevdiklerinin
izinden yolundan şaşmayan' diye buyurdu ve
'Gel senin Kelime-i Tevhit hatmini çekelim'
buyurarak birlikte benim hatmimi okuduk.'
dedi. Allah-u âlem rüyamdaki Tevhit
Hatmi ahirete yolculuğa işareti gösteriyor.
Zannederim vademiz yaklaştı." dedi. Bundan
birkaç gün sonrada vefat etti. 1993 yılında
cenaze namazını H. Hamidettin Ateş Efendi
tarafından kıldırmıştır. Yavuzlar Köyüne
defnedilmiştir. Allah rahmet eylesin.
Avni ÖZEL
(Emekli Hukukçu)
ALLAH DOSTU OLANLAR
-Hulusi Efendi Hazretlerine-
Bir mektuptaki selam
Osman Hulûsi Efendi, Darende’ye bir
fabrika kazandırmak maksadıyla yurt içinde
ve yurt dışında geziler yaparak hemşehriler
arasındaki tesanütü temin etmek maksadıyla ve
memlekete bir hizmet sektörü kurabilmek için
fabrika teşebbüs heyetiyle Almanya’ya gitmiştir.
Almanya’da Kara Mustafa Dayı’nın çocuklarını
görmüş, evlerine misafir olmuştur. Hulûsi Efendi
Erdi bekâ ser-menzil-i maksûduna âşıkların
Yandı cemâlin şem’inin hoş oduna sâdıkların
Yandır oda cân u teni tâ kim erişe aslına
Âhı odu Arşa erer ciğerleri yanıkların
Beyhûde feryâd eylemez bülbül olanlar şol güle
Vuslat demidir demleri seherde uyanıkların
Sanma ki ey sûfî bugün ârif olupdur âşıkûn
Rûz-ı ezelden beridir ayıklığı tanıkların
Yanında bulunan Osman Hulûsi Efendi’nin
ağabeyi Ahmet Nuri Efendi bu ilahiyi yanık
sesiyle güzelce okur. Yavuzlar Köyü’nde yetişen
kaysıların ismi o günden sonra “erdi bekâ” diye
anılır.
1976 yılının yaz aylarında Almanya’da
bulunan Darendeli Hüseyin Çetin ve Hakkı Çetin
kardeşler yıllık izinlerini geçirmek için yola
çıkarlar. Yugoslavya sınırları içerisinde Hüseyin
Çetin kaza yapar; hastanede bir müddet yattıktan
sonra, mahkemesi bitmediği için orda kalır.
Kardeşi Hakkı Çetin Darende’ye gelir ve durumu
Osman Hulûsi Efendi’ye arz eder. Bunun üzerine
bir karta Osman Hulûsi Efendi, muhibbanlarından
Mustafa Çetin’e şunları yazar:
"Kardaşım Hacı Kara Mustafa Ağa’ya!
Çocukların
sıhhat
ve
selâmetle
muvasalatlarına Allah’a şükreder, Hüseyin’in
ehemmiyetsiz birkaç gün orada kalması sizleri
endişeye düşürmesin. Sizi vücudatımla temin
Allah diyen aldanmaz
Rehberi olur, namaz
Doğrudur yolda kalmaz
Allah dostu olanlar
Kötülük nedir bilmez
Ayıbı örter görmez
Zayıf olanı ezmez
Allah dostu olanlar
Yüksek sesle konuşmaz
Yâd ile düşüp kalkmaz
Soysuza arka çıkmaz
Allah dostu olanlar
Bunun üzerine evde bulunan arpa unundan sac
ekmeği yaparlar. Yanına da katık olarak büyük
bir kap içerisinde hüdayi mişmiş (kayısı) ikram
edilir. Osman Hulûsi Efendi ve arkadaşları
çay içip sohbet ederler ve ikram edilen arpa
ekmeğini ve kayısıyı afiyetle yerler. Çok güzel
bir sohbet ortamı olur. O anda şu ilahi yazılır:
Hulûsîyâ ser-tâ-kadem sîneleri dolmuş hikem
Hazînetü’r-Rahmân olup cân gözleri açıkların
Bir sohbet esnasında ihvanlardan biri,
"Efendim Allâh razı olsun, huzurunuza gelip
gidiyoruz, istifade ediyoruz." der. İhramcızâde;
"Peki oğlum ne öğrendiniz." diye sorarlar. O
kişi de, "Doğru olun, dürüst olun." bu iki sözü
öğrendim deyince, İsmail Hakkı Toprak Efendi,
"Bu sözü yaşayabilirsen sana yeter." buyurdular.
[email protected]
Sohbet için arpa bazısına razıyız
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri
bir gün Yavuzlar (Mengelis) Köyü’ne giderler.
O zamanlar kıtlık zamanı olduğu için Osman
Hulûsi Efendi Hazretleri “Güzel sohbet edecek
gönlümüze göre bir yer olsa da, arpa bazısına
bile razıyız” buyururlar. Daha sonra Yavuzlar
Köyü’nde Kara Mustafa Çetin’in evine misafir
olurlar. Kara Mustafa sevinerek Yeğeni Ömer’i
yaylaya göndererek kuzu getirmesini söyler fakat
Osman Hulûsi Efendi bunu işitince: “Ömer’i
kuzuya gönderirsen oturmayıp gideriz” der.
İhramcızâde bir sohbette izinsiz olarak
bir şahsın ilahi okuması üzerine yanında
bulunanlardan Kara Mustafa (Çetin) ve Mustafa
Kaygusuz'a dönüp, duvarda asılı olan bir levhayı
göstererek "Kardeşim, belki siz okuyamazsınız,
şu levhada ‘Men sabere zafere’ yani ‘Sabreden
zafere ulaşır’ yazılıdır. Sabırlı olmak gerekir."
buyurmuşlardır.
Bir defasında Darende'de bulunan ihvanlardan
Kara Mustafa (Çetin) Darende'ye mahsus
yiyeceklerden, kayısıdan yapılan bir kavanoz
Pelverde'yi (kayısı ezmesini) Sivas'ta asker olan
Mustafa Kaygusuz ile hediye olarak gönderir.
Mustafa Kaygusuz, bavulundaki kuru kayısı
yanında bulunan kavanozu alarak emaneti yerine
ulaştırmak maksadıyla İhramcızâde'ye götürür.
Emaneti alan İhramcızâde biraz sonra Asker
Mustafa'nın avucuna bir şey koyup, elini kapatır.
Huzurda edeben elindeki şeye bakamayan Asker
Mustafa dışarı çıkınca merak ettiği ve önceden
cebine koyduğu şeye bakar ki, bir adet kuru kayısı.
İhramcızâde kendine gönderilen hediyeyi kabul
etmiştir, ancak ona yapışıp gelen kuru kayısıyı
sahibine geri iade etmiştir. Bunu bir doğruluk ve
dürüstlük dersi olarak kabul eden Mustafa'nın
ikinci ziyaretinde İsmail Efendi sohbet sırasında
şöyle buyurur: "Biz kılı kırk yarararız. Bizden
önceki büyüklerimizin yaptığı gibi yapıyoruz."
demişlerdir.
ederim inşaallah sonu iyi olur. Bâki selamlar
gözlerinden öperim gardaşım. 24.8.1976, İmza
"Aradan bir müddet geçtikten sonra Hüseyin
Çetin iyileşir ve mahkemeden de berat ederek
geri Almanya’ya döner. Bu kartrvizit bir babanın
gönlüne umut, teselli; bir mağdura da kurtuluş
vesilesi olmuştur.
Musa TEKTAŞ
Gönüller sultanıdır
Düşkünlerin yâridir
Baş tacı ser-tâcıdır
Allah dostu olanlar
hazretleri Almanya’nın Köln şehrinden mahdumu
Kemâl Efendi’ye hitaben bir mektup yazmıştır.
Mektubun sonundaki şu not dikkate şayandır:
“Hacı Mustafa Kara ve Hacı Hallo Dayılara
selamlar, çocukları rahatlar.”
Osman Hulûsi Efendi vefat etmeden çok
önceleri, birçok defa kendi yerine hizmetleri
yürütmek üzere, oğlu Hamid Hamideddin Ateş
Efendi’yi yetiştirdiğini ifade etmiştir.
1960 yılının güz aylarında Elbistan’ın Alişar
Köyü’nden ziyarete gelen Mahmut Demir ve
arkadaşları ile Darende’nin Mengelis Köyü’nden
Mustafa Çetin’in de hazır bulunduğu bir sohbette
yenidünyaya gelen mahdumu bir kundak
içerisinde sohbet ortamına getirilince; Osman
Hulûsi Efendi: “Anadan doğma evliya görmek
isteyen, Hamid’ime baksın, bizim tekkemizi bu
bekleyecek” diye buyurmuşlardır.
Tâ o günlerden hakikatı bilen Kara Mustafa
dayı, 15 Haziran 1990 tarihinde Hulûsi efendi
Hazretleri ebedi istirahatgahına defnedildikten
sonra, çocuklarını ve yakınlarını toplayarak,
H. Hamidettin Ateş Efendi’yi ziyarete gidip,
bağlılıklarını bildirmiş, manevi emanetin H.
Hamidettin Ateş Efendi’de olduğunu etrafına
açıkça söylemiştir.
Bir arkadaş bir anısını şöyle anlatıyor:
1993 senesinde vefatından bir kaç gün önce Kara
Mustafa Dayı'yı hastalığı dolayısıyla ziyaretine
gitmiştim. Benim geldiğimi görünce “Gel sana
bugün gördüğüm bir rüyamı anlatayım” dedi. Ben
de “Buyur dayı anlat” dedim. “Rüyamda pirimiz
Hasan-ı Harakani hazretlerini gördüm. Beni
Kötü gözle bakmazlar
Boz bulanık akmazlar
Dürüstlükten sapmazlar
Allah dostu olanlar
Karanlığı sevmezler
Ayıpları görmezler
İzinsiz gül dermezler
Allah dostu olanlar
Yaradana kuldurlar
Şaşırmışa yoldurlar
Açık elle boldurlar
Allah dostu olanlar
Ağlayana gözyaşı
Açıktır bağrı başı
Kimsesizin yoldaşı
Allah dostu olanlar
Değer vermez akçeye
Tırpan salmaz gökçeye
Yalan katmaz lehçeye
Allah dostu olanlar
Hulusi’nin yolundadır
Vazgeçilmez sevdadır
Avni’ye rehber, yardır
Allah dostu olanlar
Avni ÖZEL
(Emekli Hukukçu)
10
DARENDEHABER
1
Kasım’da gerçekleşecek seçimler için
partilerin milletvekili aday listeleri
yayınlandı. Darendeli milletvekili adayları
kimler oldu?
8 Haziran seçilerinde 2 partiden toplamda
5 hemşehrimiz aday gösterilmiş bunlardan
sadece 3’ü parlamentoya girebilmişti. 1
Kasım’da seçimlerin yenilecek olması listelerin
de değişmesine neden oldu. Peki, Darendeli
adaylardan kimler yerini korudu? Kimler liste dışı
kaldı? Şöyle bir listelere bakalım!.
AK Parti bu seçimlerde Darendeli 3 isme
listesinde yer verdi. Bunlar; Adana 3. sıra Fatma
Güldemet Sarı, İstanbul 3. bölge 4. sıra Serap
Yahşi Yaşar, İstanbul 3. bölge 13. sıra Halis
Dalkılıç.
AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan ve
12 Eylül 2015 günü yapılan kongrede bir süreden
Ekim 2015 / 199. Sayı
beri görevli olduğu Merkez Disiplin Kurulu’na
yeniden seçilen Avukat Serap Yahşi Yaşar, geçen
seçimlerde aday adayı olmasına rağmen listelerde
yaralamazken bu defa İstanbul 3. bölge 4. sıra ile
seçilecek sıralama içerisine girdi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara 1.
bölge 1. sıra Milletvekili Adayı Zuhal Topçu
listede geçen seçimlerde 2. sırada iken bu
seçimlerde ilk sıraya geçti. Adana listesinde geçen
seçimlerde 4’üncü sırasındaki Abdulkadir Yuvalı
bu seçimlerde liste dışı kaldı. Malatya listesinde
sıralaması değişmeyen Mehmet Ali Özpolat
ile birlikte MHP’nin listesinde 2 hemşehrimiz
bulunmaktadır.
Sadet Partisi’nde ise Mehmet Çelebi Keyhıdır
Adana’da, Necmettin Çalışkan da Hatay’da, liste
başı yapıldı.
40 il ve ilçeye kurban yardımı
Merkezi ilçemizde bulunan ve yurdun değişik illerinde temsilcilikleri yer alan Hulûsi
Efendi Vakfı tarafından bayram nedeniyle binlerce aileye kurban eti dağıtıldı. Et
kombinelerinde karkas et olarak ayarlanan yardım kolileri ihtiyaçlı ailelere ulaştırıldı.
H
ulûsi Efendi Vakfı’ndan yapılan
açıklamada paylaşma duygusunun
en yoğun olarak yaşandığı zaman
dilimlerinden birisi olan kurban bayramında
önceden belirledikleri ihtiyaç sahibi olan ve
kurban kesemeyen vatandaşların da tatmaları
amacıyla Türkiye genelinde binlerce aileye
dağıtım yapıldığı bildirildi.
Etlerin hijyenik olmasının yanı sıra taze ve
nezih olması için karkas şeklinde doğranarak
soğuk hava deposunda bekletilen etlerin
burada bir süre dinlendikten sonra ihtiyaçlılara
ulaştırıldığı belirtildi.
Eğitim, sağlık ve sosyal amaçlı birçok
proje ve çalışma ile topluma faydalı hizmetler
sağlayan vakfın kurban bayramında da
ihtiyaçlı aileleri gözeterek, evlerine et
girmesini sağladıkları ifade edilen açıklamada;
“Somuncu Baba’nın hoşgörüsü, Hulûsi
Efendi’nin misafirperverlik ve sevgi anlayışları
çerçevesinde ihtiyaç sahibi vatandaşlara
gerekli yardımlar yapılmaktadır. Yılda bir
defa evine et giren vatandaşlar düşünülerek
paylaşma duygusu en güzel biçimde olanaklar
dahilinde gerçekleştirilmektedir” denildi.
Vekalet yoluyla kurban kesimini tercih
eden bağışçıların verdiği kurbanları keserek
vatandaşlara ulaştıran vakıf, merkezinin
olduğu Darende ilçesinin yanı sıra 40’ı aşkın il
ve ilçede yardımları evlerine kadar götürerek
sahiplerine ulaştırdı.
DARENDE HABER
• Aylık Bağımsız Gazete •
• Yıl:16 • Sayı:199 • 4 Ekim 2015 •
• www.darendehaber.com •
AjansB Basın Yayıncılık Ltd. Şti. adına
İmtiyaz sahibi
MEVLÜT YILDIRIM
Yazı İşleri Müdürü
AYHAN İŞCEN
[email protected]
(0545) 5917794
Bu gazete basın ve ahlak yasasına uymayı taahhüt etmiştir.
• ISSN:1303-023x • Yayın Türü: Yerel Süreli •
• Fiyatı: 4.1 • Yıllık Abonesi: 50 •
HESAP NUMARALARI
Ziraat Bankası Darende Şubesi
0320 52241140 5001
IBAN TR820001000320522411405001
Posta Çeki Hesap No
AjansB Ltd. Şti. 5871370
İdare Merkezi
Somuncu Baba Bulvarı
No:1 Darende-Malatya
Tel:(0422) 615 31 57
Baskı Yeri:
SALMAT Basım
Yayıncılık Ltd. Şti.
Büyük Sanayi 1. Cad
Alibey İşhanı No:95/1
İskitler - Ankara
Tel: (0312) 341 10 20
ADANA
ANKARA
ANTALYA
BURSA
İSTANBUL
K.MARAŞ
KONYA
KARABÜK
MERSİN
SAMSUN
SİVAS
(0505) 272 06 34
(0312) 324 40 75
(0530) 328 82 86
(0532) 766 92 56
(0216) 317 88 35
(0535) 518 47 23
(0507) 240 49 29
(0542) 240 67 63
(0543) 594 09 89
(0544) 448 07 90
(0537) 786 94 81
DARENDEHABER
Ekim 2015 / 199. Sayı
11
Yaşar: “Darende’nin eğitimle anılan bir ilim beldesi olmasını istiyorum”
AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan ve 12 Eylül 2015 tarihinde yapılan kongrede bir süreden beri görevli olduğu Merkez
Disiplin Kuruluna yeniden seçilen Av. Serap Yahşi Yaşar, Kurban Bayramı tatili için geldiği Darende’de çeşitli ziyaretlerde
bulunarak hemşehrilerinden manevi destek istedi.
İ
stanbul 3. Bölge’den AK Parti Milletvekili Adayı
olan hemşehrimiz Yaşar, Darende’nin imarından ve
gelişmesinde büyük görevleri üstlenmiş olan Hulûsi
Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamit Hamidettin
Ateş Efendi’yi ziyaret ederek bir süre görüştü.
Ziyarette Darende’de son yıllarda büyük bir değişme
olduğunu kaydeden Avukat Yaşar, ilçe olmasına rağmen
birçok ilin yapamadığı projeleri hayata geçirerek hızla bir
cazibe merkezine dönüştüğünü söyledi.
Bu gelişim konusunda en büyük katkıyı Hulûsi
Efendi Vakfı’nın olduğunu aktaran Serap Yahşi Yaşar:
“Hastane, eğitim kurumları, turizm yatırımları, tarihi
eserlere verdiği önem, bunların yanı sıra sosyal ve
kültürel çalışmalar vakfın takdire değer hizmetleri.
Öncelikle vakfın Darende’ye böylesine yatırımları yapma
düşüncesinin en çok takdir edilmesi gereken hususlardan
biri olduğuna inanıyorum. Bir de bunu hayata geçirmek
için gerçekleştirilen gayretler de alkışlanması gereken
durumdur. Bu anlamda Darende’nin gelişime çok daha
fazla açık bir yer olduğu kanaatindeyim, konumu,
manevi iklimi, yetiştirdiği insan kaynağı ve sahip olduğu
değerleriyle bunların hepsinin ilçeye daha faydalı hale
gelmesi, şüphesiz güce güç katacak unsurlardır.” dedi.
Darende’nin gelişimine yönelik proje ve düşüncelerinin
de olduğunu kaydeden Yaşar, “Darende’nin eğitimle anılan
bir ilim beldesi olmasını istiyorum. Geçmişte ilçemizin
önemli ilim ve kültür merkezi olduğunu biliyoruz. Eğitim
konusu siyasetin uzağında tutulmalı. Darende’de önceden
bulunan fakülte kazanılmış bir hak olmasına rağmen
ilçenin elinden alındı, kanaatimce bu memleketimize
yapılan en büyük haksızlıklardan biri oldu.” diye konuştu.
Turizm çıkış noktamız olmalı
İlçemiz halkının geçimiyle ilgili farklı
sıkıntıların olduğunu belirten Yaşar,
“Sanayi yok, tarımda istenilen elde
edilemiyor, hayvancılık sınırlı, dolayısıyla
ilçemizde mevcut bazı değerleri ön plana
çıkararak gelir arttırılabilir. Mesela inanç,
doğa turizmi açısından yeterli alt yapı
Darende’de mevcut. Hükümetin de bu
konuya destek verdiği yine hepimizin
mâlumu, hatta Kültür ve Turizm Bakanımız
beni her gördüğünde Darende’nin turizm
projelerine para isteyeceğimi biliyor ve gereken
desteği vereceğini gerek ilçede gerekse başka
platformlarda dile getirerek bu anlamda önemli
bir adımı atarak ilçemize büyük destek olmuştur.
Darende’nin meselelerini takip ediyorum
çünkü köklerimiz burada. Nüfus cüzdanımda
hâlâ doğum yeri olarak Darende yazarken ben
buradaki gelişmelere kayıtsız kalamam.”
Vakıf Başkanı Hamidettin Efendi de,
Bürokrat ve iş adamlarımıza bu konuda
çok büyük görevler düştüğünü belirterek,
Darende’nin sorunlarıyla yakından ilgilenmeleri
gerektiğini söyledi.
Ateş, daha sonra Yaşar’a Darendeli
mutasavvıf ve Divan Şairi Osman Hulûsi
Efendi’nin hayatını anlatan kitap ve vakıf
yayınlarından hediye etti.
Yaşar’a eşlik eden Belediye Başkanı Dr.
Süleyman Eser ise, “Serap hanıma hizmet sırası
ne zaman gelecek diye bekliyorduk. Başarılı,
azimli bir o kadar da çalışkan ve ülkemizin
meseleleriyle yakından ilgilenen politikada
bir hayli yol kat etmiş olan hemşerimizin
Milletvekili olarak parlamentoda yer alacak
olması bizleri memnun etmektedir. 4. sıra
konum olarak oldukça güzel ve bugüne kadar
yapılan emeklerin de bir üründür. Ülkemize
ve Darende’ye güzel hizmetler sunmaya
gayret edeceğinize inanıyor, tüm kalbimizle
destekliyoruz” dedi.
Aydın: “Sivas ile Darende arasında manevi bir bağ var”
Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamit Hamidettin Ateş’i ziyaret etti.
Beraberindeki iş adamı Mehmet Özkaya ve Resul Kayacı ile birlikte Vakıf Genel Merkezi’nde Ateş le bir süre görüşen Yılmaz,
Sivas ile Darende arasında manevi bir bağ olduğunu söyledi.
S
ivas Belediye Başkanı Sami Aydın
Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli
Heyet Başkanı Hamit Hamidettin
Ateş’i makamında ziyaret etti.
Beraberindeki İş Adamı Mehmet
Özkaya ve Resul Kayacı ile birlikte
Vakıf Genel Merkezi’nde Ateş ile
bir süre görüşen Yılmaz: “Darende,
zaman zaman ziyaret ettiğimiz güzel
bir beldedir. Sivas’la Darende arasında
manevi bir bağ var. Somuncu Baba’nın
yurdu, Hulûsi Efendi’nin diyarına her
zaman gıpta ile bakıyoruz.” dedi.
Darende’nin cazibesinin herkesi
etkilediğini belirten Başkan Aydın,
“Vakfın ilçede çok güzel çalışmaları var,
müthiş bir performans ile olağanüstü
işler yapılmış. Vakıf Başkanımız
Hamidettin Ateş’in öncülüğünde bir
sivil toplum kuruluşunun nasıl güzel
şeyler oluşturabileceği ortaya konmuş.
Darende’nin her taşında, her eserinde
vakfın izini görmek mümkün, adeta
nakış nakış işlenmiş.” diye konuştu.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti
dile getiren H. Hamidettin Ateş de, Vakıf
hizmetlerinin devam edeceğini belirterek,
Başkan Aydın ve beraberindeki heyete
teşekkür etti.
Ziyarette Başkan Aydın’a eşlik eden
Darende Belediye Başkanı Süleyman
Eser ise, “Komşu ilimizin Şehrülemini
ile yerel yönetimlerin hizmetleri ve
belediyecilik çalışmaları üzerine görüşme
ve istişarelerde bulunduk. Birbirimizden
örnek alacağımız çalışmalar var. Sayın
Başkan ve beraberindeki misafirlere
ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum”
dedi.
Görüşmenin ardından heyet Somuncu
Baba Külliyesi’ni ziyaret ederek namaz
kılıp dua etti. İlçedeki ziyaretlerini
tamamlayan Aydın daha sonra Sivas’a
hareket etti.
Kubbelerin üstadı ile röportaj
‘Kubbelerin üstadı’ lakabı ile ünlenen Fotoğraf
sanatçısı Cemil Şahin ile Darende ziyaretini konuştuk.
C
emil Şahin bir fotoğraf sanatçısı.
Çektiği birbirinden güzel cami,
ibadethane fotoğrafları sayesinde
gönüllerde taht kurarak kubbelerin üstadı
ile anılır olmuş. Geçtiğimiz günlerde yolu
Darende’ye düşen Cemil Şahin ile kısa bir
konuşma fırsatı bulduk. Konuşmamızda
gördük ki Darende Cemil Şahin’de derin izler
bırakmış ve gönlünde Darende’ye, Somuncu
Baba ve Hulûsi Efendi (KS)’ye bir muhabbet
hasıl olmuş.
Darende’ye gelme fikri nasıl oluştu sizde,
gelme sürecinizi, burada çekim yapma
isteğinizin oluşumunu anlatırmısınız?
Darende’ye gelmeden önce bazı kuşkularım
vardı. “Nasıl bir tablo ile karşılaşacağım
acaba?” der düşünürdüm. Beni arkadaşlar çok
çağırdı, işlerimin yoğunluğundan dolayı hep
ileri bir tarihe ertelemek zorunda kalmıştım.
Lakin geleceğime yakın bir zaman içinde
bende Darende ye gitme isteği artmaya başladı
Peki, nasıl buldunuz Darende’yi, ilk
intibalar hep önemlidir. İlk nasıl hissettiniz.
Şunun için soruyorum bunu, bir işe
başlarken mekan insanın çalışma iştiyakını
çok etkiliyor, Darende’deki çalışmalarınıza
baktığımızda çok başarılı bir iş görüyoruz.
Evet size katılıyorum, Gece Somuncu Baba
Külliyesine ilk giriş anımı hiç unutamıyorum,
sanki tüm dünyadan farklı bir hava vardı
orada. Şöyle anlatayım bakın:
Gece külliyeye vardığımda taç kapıdan
içeri girip o misk gibi kokan havayı teneffüs
edince ta o zaman içime bir huzur doldu.
Somuncu Baba’yı tam tanımamıştım. Hatta
kendime kızmıştım; araştırma yapmadığım,
öğrenmediğim için. Az çok biliyordum
tabii ama yetersizdi.. Otelden sabah çıkıp
gelirken vakfın sokağına girince içime bir
huzur doldu sanki tüm sıkıntılarım bir anda
gitti sanki cennete geldim dedim ve kendi
kendime dedimki o an Cemil şu an “HUZUR
SOKAĞINDA”sın dedim. Evet gerçekten
huzur dolu bir sokağa giriş yapmıştım.
Darende maneviyatıyla insanı çok etkiler.
Sizi bu maneviyatın yanında ilk gözlem
olarak ne etkiledi?
İnsanlar… Somuncu Baba külliyesi
çevresindeki çalışan insanlar, çalışmalarımda
yanımda olan kişiler.Çalışan arkadaşların
güleryüzlülüğü tevazu dolu davranışları
sanki onları 40 yıldır yakinen tanıyormuşum
hissi verdi. İşte hayatta paranın alma gücüne
sahip olamayacağı o tevazuyu o nezaket dolu
tavırları ve gülümsemeyi görmenin mutluluğu
içinde olmak beni ihya etti .
Darende’de
yaptığınız
çekimlerde
zorluklarla karşılaştınız mı? Zorluklar mı
çoktu güzellikler mi?
Tabiî ki güzellikler fazlaydı. Mesela
Somuncu Baba Hazretleri orda diye o su öyle
hayat buluyor ve çevresine hayat veriyor.
Hulûsi Efendi Hazretleri orda diye oranın
tabiatı o kadar etkileyici. Zaten bunlar başlı
başına her şeye yetiyor. Çekimlerim esnasında
kayaların tepesine çıkmak hayli zor olsa da
sanki benim yanımda bir güç bana kolaylıklar
getirdi. Bunları bire bir yaşamak gerçekten
sözlerle anlatılmaz yaşanır. Çok şeyler
söylemek isterdim ama ifade etmek çok zor.
Çünkü yaşadığım o güzelliklerle o manevi
alemde “Acaba daha ne yapabilirim?” deyip,
Somuncu Baba Hazretlerine daha güzel hizmet
nasıl edebilirim diye düşündüm.
Darende çekimleriniz sırasında şunu hiç
unutamam dediğiniz bir anınız oldu mu?
Oldu evet, onu anlatmadan geçemem zaten.
Çünkü bu yaşadığım olay beni orda tamemen
değiştirdi. Somuncu Baba Hazretlerinin
türbesinin kubbesi üstünden çekim yaparken
çok zorlandım. Pencere küçüktü, başka
şansım da yoktu üstten çekim yapmak için.
Kubbelerin üstadı lakabını taşımak zordur
ama ne yapıp edip mutlaka çekmeliydim.
Son aşamada tekrar bir deneme daha yaptım
Fotoğraflar: Cemil Şahin
DARENDE HABER
Ekim 2015
ve o an makinayı elimden bırakasım geldi
yoksa ben düşecektim. Ter içindeydim. Tam
elimdeki makinayı bırakacakken bir şey
oldu. Bir güç beni tuttu. İçimden bir ses,
“Haydi, Cemil” dedi. “Ya Bismillah deyip yap
çekimini”. Somuncu Baba Hazretlerinin zor
olan kubbe çekimini ben bir güç tarafından
kolaylıkla yaptım. Sonrada oturup ağladım.
Bu Somuncu Baba hazretlerinin bence bana
yardımı idi. Dönüş gününde veda ziyareti
yaptım. Dönerken ayağım gitmek istemedi
tir tir titreme tuttu. Ağladım taç kapıya kadar.
Hayatımda bir ilk yaşadım. Daha önce hiç
olmamıştı böyle. Belki ifade edemedim ama
inanın etmek çok zor. Cemil Şahin hoca çekti
ama eğer ona yardım edici bir kuvvet olmasa
idi çekemezdi.
Peki son olarak neler söylemek istersininiz
Darende hakkında?
Bence her insanın imkanlar dahilinde gidip
görmesi gereken müstesna yerlerden biri.
İnsanın ayrılası gelmiyor. Kafam hep orada
kaldı, sanki hala ordayım. Orda yaşıyorum.
İlk fırsatta tekrar inşallah gideceğim Emekli
olunca kalacağım yerlerden biri olarak
düşünüyorum orayı. Bana kısa günde çok
şey verdi Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi
Hazretleri. Özetlemem gerekirse Denizler
mürekkep olsa yazmaya, anlatmaya izah
etmeye asla gücüm yetmez Tüm Darende’nin
o mütevazi insanlarına, Vakıf çalışanı güler
yüzlü kardeşlerime, Vakıf başkanı Hamit
Hamidettin Efendi’ye en derin sevgilerimi,
saygılarımı, hürmetlerimi sunarım.
Bizler bu güzel çalışmalarınız için teşekkür
ederiz Cemil Bey.

Benzer belgeler