Ekli dosyayı indirmek için tıklayınız.

Transkript

Ekli dosyayı indirmek için tıklayınız.
Türkiye-Azerbaycan Ekonomik
‹liflkilerinde Güncel Geliflmeler
Elhan ŞAHİNOĞLU*
Azerbaycan bağımsızlığını kazandığı 1990’lı yılların başında ağır bir ekonomik kriz sürecinden geçmiştir. SSCB’nin dağılması ile 15 üye ülke arasında ekonomik bağlar kopmuş, fabrikalar ve işletmeler çalışamaz hale gelmiştir. Hazar petrolünün üretimine ilişkin Bakü’nün Batılı
şirketlerle yaptığı “Asrın anlaşması” da 1994 yılında imzalandığı için yaklaşık 8-10 yıl sonra antlaşmadan gelir sağlanması hedeflenmiştir. Böyle bir durumda Azerbaycan’ı ekonomik açıdan
ayakta tutacak dış yardım ve krediler ilk olarak Türkiye’den gelmiştir.
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkilerin yasal çerçevesini oluşturan, “Türkiye-Azerbaycan Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması” 1992’de yapılmıştır. “Türkiye-Azerbaycan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması” ile “Çifte Vergilendirmeyi Önleme” Anlaşmaları ise, 1994’te imzalanmış ve ilişkilerde yasal altyapı tamamlanmıştır.1 Bu çerçevede iki ülke arasında gelişen ekonomik ilişkiler Azerbaycan’da Türk yatırımcılarının sayılarının artmasına
yol açmıştır. Türkiye kısa sürede petrol ve doğalgaz üretimi dışında Azerbaycan’ın en önemli yatırımcısı haline gelmiştir. Hammaddeye odaklanan Azerbaycan ekonomisi Türk yatırımcıların
desteği sayesinde hazır mahsul üretmeye başlamıştır.
Bu yıllarda iki ülke arasında kurulan Ekonomik Karma Komisyonu da zaman zaman toplanarak ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik yöntemler görüşmüştür. Bu toplantılarda
ilişkilerin gelişim hızını azaltan sebepler saptanarak, sorunların giderilmesi için yollar aranmıştır. 2000`li yılların başında Azerbaycan-Türkiye ticari ilişkilerinin hacminin 1 milyar dolara ulaşamaması yetersiz görülerek ve bu hacmin artırılması için her iki tarafın gayret gösterilmesi gerektiği dile getirilmiştir.
İki ülke arasında ticaret, yatırım ve işbirliği imkânlarının artırılması amacıyla 29 Temmuz
2010’da Bakü’de düzenlenen Azerbaycan Türkiye İş Forumunda konuşan Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan da mevcut bazı sorunları belirterek, Türk işadamlarının Bakü’de yaşadığı sıkıntıları,
“Vize, nakliye, vergi, gümrük ve çalışma izni” şeklinde sıralamıştır.2 Özellikle vize ve çalışma
izni konusunun müzminleştiğini anlatan Çağlayan, “Ortak çalışma grubu kuruyoruz. Hukukçuların da yer alacağı bu grupla problemleri mahkemelik olmadan çözmeyi planlıyoruz” diye konuşmuştur. Çağlayan, iş adamlarının sıkıştığı her noktada onların yanlarında olacaklarını belirterek, Azerbaycan ile serbest ticaret anlaşması yapmak istediklerini dile getirmiştir. Bakan, iki ülke arasındaki dış ticaretin 2 milyar dolar olduğunu ve bunun 5 milyar doları geçmesi gerektiğini de sözlerine eklemiştir.
Foruma Azerbaycan Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Şahin Mustafayev başta olmak üzere
Türk ve Azeri bir çok iş adamı katılmıştır. Forumda yaptığı konuşmada Türkiye ve Azerbaycan’ın
*
1
2
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Kafkasya Araştırmaları Merkezi Bilimsel Danışmanı
“Türkiye-Azerbaycan Ekonomik İlişkileri”. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı.
“Zafer Çağlayan Bakü’de”. TRT. 28.07.2010.
Eylül ’10 • Sayı: 21
21. YÜZYIL
[65]
Elhan fiahino¤lu
dünyadaki stratejik konumunun altını çizen Çağlayan, Türk ve Azeri işadamlarının yapacakları
ortaklıkları desteklediğini dile getirmiştir: “İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha fazla
geliştirilmesi ve dünyanın her yerinde iki tarafın iş adamları ile birlik ve beraberlik içerisinde 3.
ülkelerde iş yapmaları konusunda iş forumu önemli bir çalışma olacak”.
Azerbaycan’ın ekonomik uzmanları forumda iki devletin üçüncü ülkelerle iş yapma imkanlarından bahsederken, öncelikli olarak Bakü ve Ankara’nın kendi aralarındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesinin önemine değinmişlerdir. Örneğin Azerbaycan’da çalışan Türk işadamlarının dile getirdikleri bazı sorunlar hala gündemdedir. İki ülke arasında dış ticaretin 2 milyara
ulaşmasını yeterli bulmayan ekonomi uzmanları Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefini hatırlatarak, Azerbaycan’ın stratejik ortağı üzerinden dünya piyasalarına
açılmasına yönelik imkânları kullanması gerektiğini de dile getirmişlerdir.
Türkiye ile Azerbaycan arasında artan ekonomik ilişkiler Güney Kafkasya ve Merkezi Asya’yı şekillendirecek güçtedir. Avrasya bölgesinin en büyük ekonomilerinden sayılan Türkiye ile
Kafkasya ve Hazar havzasının en büyük ekonomilerinden biri haline gelen Azerbaycan arasında
artan ekonomik ilişkiler, üçüncü ülkelerde yapılması planlanan ortak projeler Gürcistan, Kazakistan ve Türkmenistan gibi bölge ülkelerini de kapsamaktadır. Örneğin Türkiye ve Azerbaycan’ın Gürcistan’da yatırımları artmakta, Kazakistan ve Türkmenistan ise Türkiye ve Azerbaycan’ı birbirine bağlayan boru hatlarından daha çok yararlanmaya çalışmaktadır.
Böylece, Türkiye-Azerbaycan ekonomik ilişkilerinin günümüzdeki boyutu ve hedefleri şöyle sıralanabilir:
[66]
-
Türkiye’nin petrol ve doğalgaz dışında Azerbaycan’da yaptığı yatırım alanlarının çeşidinin artırılması hedefleri, üretime yönelik işbirliği;
-
Türkiye’de son yıllarda artan Azerbaycan sermayesi ve Azerbaycanlı işadamlarının
projeleri;
21. YÜZYIL
Eylül ’10 • Sayı: 21
Türkiye-Azerbaycan Ekonomik ‹liflkilerinde Güncel Geliflmeler
-
Kazakistan ve Türkmenistan’dan Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum boru
hatlarından taşınan petrol ve doğalgaz hacminin artırılması;
-
Bakü-Tiflis-Kars tren yolu inşaatının tamamlanması;
-
Nabucco ile ilgili hızlanan görüşmeler.
Türk Yatırımların Azerbaycan’daki Hedefleri
Türkiye ile Azerbaycan arasında ikili ticaretin hacmi 2003’ten bu yana yılda ortalama yüzde
40 oranında artarak, 2007’nin ilk 11 aylık döneminde 1.2 milyar Doları aşmıştır. Türkiye’nin
Azerbaycan’dan ithalatı BTC projesiyle birlikte 2005’ten itibaren ciddi oranda artmıştır.3 Ticaret dengesi önemli ölçüde Türkiye lehinde gerçekleşmektedir.
Türkiye’nin Azerbaycan’la ticaretinde en önemli ihracat
sektörleri arasında makine ve teçhizat, plastik ve ürünleri,
elektrikli aletler, demir/çelikten eşya, motorlu taşıtlar yer almaktadır. En önemli ithalat sektörlerinin içinde ise petrol ve
ürünleri, plastik ve ürünleri ile bakır ve bakır eşya bulunmaktadır.
Türkiye, Azerbaycan’ın petrol dışı sektörlerine en fazla
yatırım yapan ülkedir (yüzde 45 pay). Türk şirketlerinin enerji dışı sektörlere yatırımlarının tutarı yaklaşık 2,5 milyar
Dolardır. Öte yandan, Azerbaycan ekonomisinin lokomotif
sektörünü temsil eden enerji alanında Türkiye aktif bir politika sergilemekte, bu noktada hem Azerbaycan petrol ve doğalgaz rezervlerinin araştırılması, geliştirilmesi ve işletilmesinde
hem de söz konusu rezervlerin dünya piyasalarına nakline yönelik projelerde önemli rol oynamaktadır.
‹ki ülke aras›nda d›fl
ticaretin 2 milyar Dolara
ulaflmas›n› yeterli
bulmayan ekonomi uzmanlar› Türkiye’nin dünyan›n
en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefini
hat›rlatarak, Azerbaycan’›n
stratejik orta¤› üzerinden
dünya piyasalar›na
aç›lmas›na yönelik imkânlar› kullanmas› gerekti¤ini
de dile getirmifllerdir.
Türk iş adamlarının Azerbaycan'a yaptıkları yaklaşık 6 milyar Dolarlık yatırım, Türkiye ile
Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkilerin önemli göstergelerinden biridir. Bunun 3 milyar Doları petrol sektörünedir ki bu da önemli bir rakamdır. Yılda 12 bin Türk TIR'ı Azerbaycan'a gidip
gelmektedir.
Petrol ve doğalgaz ülkesi olan Azerbaycan, gelirini öncellikle bu iki kalemden elde etmektedir. Son yıllarda ülkede yoğun olarak, alt yapı çalışmaları ve köprü gibi üst yapı çalışmalar hızlanmıştır. Diğer bir söyleyişle, inşaat sektörü gelişme göstermektedir. Buna rağmen, Azerbaycan’da ciddi anlamda sanayileşmeden konuşmak için erkendir. Tekstil, beyaz eşya, otomotiv gibi birçok ürün ithal edilmektedir. Özellikle tüketime yönelik perakende sektöründe ciddi artış
gözlenmektedir. Petrol ve doğalgaz gelirleriyle, ekonomik alım gücünün artması sonucunda tüketim ihtiyacını karşılayan diğer ülkeler, Azerbaycan’a birçok alanda ihracat yapmaktadır. Türk
mühendisler, mimarlar, iş adamları da, birbiriyle entegre olarak oluşturdukları sinerji ile ticaret
ve inşaat başta olmak üzere çalışmalarıyla Azerbaycan’ın başarılı olmasına katkı sağlamaktadırlar. Türk yatırımcıların tüm objektif ve sübjektif zorluklara rağmen, perakende alanında yatırımları devam etmektedir. Petrol ve doğalgaz rezervinin yanı sıra, Azerbaycan topraklarında işletilmekte olan yaklaşık 450 milyon ton demir ve 150 milyon ton alüminyum rezervinin de bulunduğunu dikkate alan Türk şirketleri bu doğrultuda da faaliyetlerini sürdürmektedirler.4
3
4
“Dış Ticaretimizde Azerbaycan”. www.mfa.gov.tr
Bayram Kök, “Azerbaycan’da Yatırım ve Ticaret Projesi Yol Haritası”, www. sekge.com.
Eylül ’10 • Sayı: 21
21. YÜZYIL
[67]
Elhan fiahino¤lu
Türkiye’de Artan Azerbaycan Sermayesi
Türk yatırımcıların Azerbaycan’da hedeflerinin büyümesi karşılığında Türkiye’de Azerbaycan sermayesinin payı artmakta, ayrıca Azerbaycanlı işadamları Türkiye’de büyük projelere imza atmaktadırlar.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) 2010 yılının ilk yarısında İstanbul’da yeni kurulan yabancı sermaye firmalarının profilini çıkarmıştır. 5 Yabancı yatırımcıların İstanbul’a ilgisinin gittikçe arttığını kaydeden İTO “2010 Yılı Ocak-Haziran Döneminde Yeni Kayıt ve Kapanış Yaptıran Firmalarda Yabancı Yatırımcı ve Sermaye Durumu” raporunda yılın ilk yarısında, İstanbul’da, yabancı yatırımcının taahhüt ettiği sermaye değerinin yüzde 27,16, yabancı yatırımcı sayısının ise yüzde 6,53
oranında arttığını göstermiştir. Ocak-Haziran döneminde, bin 403 yabancı yatırımcı tarafından
toplam 254 milyon 838 bin 627 liralık sermaye tutarında şirket kurulmuştur. Geçen yılın son 6
ayında yabancı yatırımcı sayısı bin 317, yabancı sermaye değeri de 200 milyon 403 bin 433 lira
olmuştur. Yabancı yatırımcının, yılın ilk yarısında taahhüt ettiği sermaye değeri, geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 44,68, yabancı yatırımcı sayısı ise yüzde 15,47 artmıştır. İTO'ya kayıt yaptıran firmalar arasında, yabancı yatırımcı sayısına bakıldığında ilk 3 sırayı İran, Almanya ve Azerbaycan'ın aldığı görülmüştür. Toplam yabancı sermaye değeri itibariyle ise Birleşik Krallık (İngiltere, Galler, İskoçya ve
Türkiye, Azerbaycan’›n
Kuzey İrlanda), Azerbaycan ve Çek Cumhuriyeti ilk sıralarpetrol d›fl› sektörlerine
da yer almıştır.6
en fazla yat›r›m yapan
ülkedir (yüzde 45 pay).
Türk flirketlerinin enerji d›fl›
sektörlere yat›r›mlar›n›n
tutar› yaklafl›k
2,5 milyar Dolard›r.
Türkiye’nin en büyük müteahhitlik şirketlerinden Tekfen İnşaata Azerbaycan’dan ortağın bulunması da ikili ekonomik ilişkilerin artık iç-içe oluştuğunun göstergesi olmuştur. Şirketin yüzde 50'si, 2008 yılında Azerbaycan devlet
petrol şirketi Socar ve Palmali Holding’e satılmıştır. Ayrıca,
Türkiye'nin en büyük özelleştirmelerinden biri olan Petkim'i satın alan Socar, Türkiye'ye toplam 10 milyar dolarlık
yatırım yapmayı planlamaktadır. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Rövnag Abdullayev, “Türkiye’de yeni yatırımlarımız olacak. Özellikle Ceyhan'da ve Petkim'de yeni petrol rafinerisi kurulması, bunun ardından kimya teçhizatlarının kurulması projemiz var. 10 milyar dolara yakın yatırım yapacağız” açıklamasını yapmıştır.
Dünyanın en büyük beşinci gemi filosuna sahip Palmali Holding'in de Türkiye'de medyadan
gayrimenkule çok sayıda yatırımı bulunmaktadır. Tekfen İnşaatın yarısını satın alan Palmali Holdinge ait 116'sı petrol taşıma tankeri, 14'ü kuru yük olmak üzere toplam 130 gemi bulunmaktadır. Gemiler Akdeniz ve Karadeniz arasındaki Rus petrollerinin yüzde 75'ini taşımaktadır. Şirket
ayrıca Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'yla Türkiye'ye ulaşan petrolün 10 yıl boyunca dünyaya dağıtım ihalesini de kazanmıştır. Palmali Holding Azerbaycan’da da çalıştırdığı fabrika ve işletmelerin sayısını artırarak, ekonominin farklı alanlarında yatırımlarını geliştirmektedir.
Enerji Alanında İşbirliği ve Pekin’i Londra’ya Birleştirecek Tren Yolu
Türkiye ile Azerbaycan arasında enerji alanında işbirliği tüm gücü ile devam etmektedir. Aralıksız çalışan Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum petrol ve doğalgaz boru hatları, her iki
ülkenin bütçeleri için finansman kaynağına çevrilmişlerdir. 2010’un Haziran ayında Azerbaycan
5
6
[68]
“2010 Yılının İlk Yarısında İstanbul’da Yeni Kurulan Yabancı Sermaye Firmaların Profili”. İstanbul Ticaret Odası.
26.07.2010.
“Haydar Aliyev Tankerine İlk Petrol Yüklenmesi Töreni”. BOTAŞ International Limited. 09.01.2008.
21. YÜZYIL
Eylül ’10 • Sayı: 21
Türkiye-Azerbaycan Ekonomik ‹liflkilerinde Güncel Geliflmeler
doğalgazının Türkiye’ye ihracı konusunda yaklaşık bir yıldır beklenilen anlaşma da imzalanmıştır. Yılın altı ayı fiyat konusunda Ankara ile uzlaşamayan Bakü daha sonra Türkiye-Ermenistan
sınırının açılacağından endişelenerek, anlaşma tarihini uzatmıştır. Ancak Yukarı Karabağ sorununun çözümünde bir ilerleme olmaması nedeniyle Ankara’nın Ermenistan’la ilişkiler konusunda
adım atmadığını gören Bakü, doğalgaz anlaşmasını imzalamıştır.
3 Ağustos 2010 yılında Bakü’de toplanan 3 ülkenin – Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın
Ulaşım Bakanları, detaylı şekilde projeyi ve gelinen noktayı ele almışlardır. 7 “Demir İpek Yolu”
ismi verilen Bakü-Tiflis-Kars tren yolunun tamamlanması ile Pekin’den Londra’ya kesintisiz
ulaşım sağlanacağı ve projenin bölgenin barış ve istikrarına katkı sağlayacağı hedeflenmektedir.
İlk etapta hat üzerinden bir milyon yolcu ve 6 buçuk milyon ton yük taşınacaktır. Projenin 2012
yılında bitirilmesi planlansa da, tren yolunun 2011 yılının sonunda hizmete açılması da olası hedefler içerisindedir.
Orta Asya’yı, Kafkasya üzerinden Türkiye’ye, Ortadoğu ile Avrupa'ya kadar birleştiren ve
yüzyıllar boyu ticaret kervanlarına hizmet eden tarihi İpek Yolunun tekrar modern demiryoluyla bağlanması anlamını taşıyan tren hattının Türkiye’den geçen 76 kilometrelik bölümünün yüzde 35'i tamamlanmış olup Gürcistan’dan geçen 26 kilometrelik kısmındaki çalışmalar da planlandığı gibi ilerlemektedir.
Stratejik ve ekonomik açıdan son derece önemli olan projeyi, 2004 yılında Azerbaycan ve
Türkiye gündeme getirmiştir. Bu proje Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasındaki siyasi ve
ekonomik bağları daha fazla sıklaştırdığından Ermenistan ve ABD`deki Ermeni lobisi bir süre
projeyi engellemeye çalışmışlardır. ABD Kongresi Ermeni lobisinin etkisi altında bir karar vererek, “yeni tren yolu Ermenistan’ın kuşatımını güçlendiriyor” iddiası ile projeye ABD uyruklu
bankaların finansman sağlamasını yasaklamıştır. 8
Aslında böyle bir krediye petrol ve doğalgaz satışından gerekli parayı kazanan ne Azerbaycan’ın, ne de Türkiye’nin ihtiyacı olmuştur. Yalnızca, tren yolunun Gürcistan bölümünün inşa7
8
“Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Bakü’de”. “Hürriyet”. 02.08.2010.
“Bakü-Tiflis-Kars Tren Yoluna Ermeni Engeli”. “Diplomatik Gözlem”.
Eylül ’10 • Sayı: 21
21. YÜZYIL
[69]
Elhan fiahino¤lu
atını yapmak için Tiflis’in krediye ihtiyacı olmuş, bunu da Bakü halletmiştir. Azerbaycan, demiryolu inşaatının, kendi sınırları içindeki bölümüne kaynak ayıramayan Gürcistan'a uzun vadeli olarak 200 milyon dolar kredi vermiş, böylece demiryolu inşaatının başlaması için son engel
de ortadan kaldırılmıştır.9
Gerileyen ve İlerleyen Nabucco
Bu çalışmaların yanı sıra Azerbaycan’la Türkiye’yi birbirine ve Avrupa’ya daha sıkı bağlayacak Nabucco projesi ile ilgili soru işaretleri gündemde varlığını korumaktadır.
Azerbaycan ve merkezi Asya doğalgazını Avrupa`ya taşıması planlanan Nabucco Boru Hattı
ile ilgili 2010 yılı başında verilen açıklamalar projenin geleceğini belirsizleştirmiştir.. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Davos’ta verdiği açıklamalar ve Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın Euronews’e teyit ettiği değerlendirmeler bunun en önemli işaretleri olmuştur.
İlham Aliyev “bu projeyi kim ileri taşıyacak, belli değil. Gaz üretimiyle, bunun taşınmasıyla ilgili müzakereleri kim yürütecek? Gazı kim pazarlayacak? Fiyatlama nasıl yapılacak? Bu soruların cevaplarını hala bilemiyoruz”10 diye sorularını dile getirirken, Recep Tayyip Erdoğan da
benzeri sualleri gündeme taşımıştır: “Avrupa Birliği ve Nabucco ile ilgili yönetim, konu hakkında henüz ciddi bir yaklaşım ortaya koymamıştır. Nabucco’nun yıllık doğalgaz ihtiyacı 30 milyar
metreküptür. Şu anda böyle bir ihtiyacı karşılayabiliyor mu?
Hayır karşılayamıyor. Henüz doğalgaz yok, hat yok. Peki neTürk ifladamlar›n›n
yi tartışıyoruz?”11
Azerbaycan’da Vize,
nakliye, vergi, gümrük ve
çal›flma izni gibi mevcut
s›k›nt›lar› halen sürmektedir.
Değerlendirmeler benzer olsa da, yılbaşında Bakü ile
Ankara’dan Nabucco aleyhine yapılan açıklamaların amacı
farklı olmuştur. Aliyev, Nabucco ile ilgili Rusya odaklı söylemlerde bulunmuştur. Kremlin söz konusu projeye karşı olduğundan Bakü de aynı tavırla Moskova’nın Yukarı Karabağ sorununun çözümüne destek vereceğini düşünerek ümitlenmiştir. Ankara ise Avrupa Birliği üyeliği konusunda Brüksel’den gereken yanıtı alamadığından kurumun önem verdiği, ancak Türkiyesiz gerçekleşmeyecek projenin
geleceğini soru işareti ile değerlendirmiştir.
Böyle bir durumdan en çok Rusya faydalanmaya çalışmış, Nabucco projesini durdurmak için
yollar aramıştır. Azerbaycan`ın Rusya`ya daha fazla doğalgaz satması ile ilgili uzlaşmaya varması Nabucco projesinin gerçekleşme ihtimalini biraz daha azaltmıştır. Avrupa’nın gaz ihtiyacını tek başına karşılamak isteyen Rusya, projenin tedarikçileri içinde yer alan Orta Asya ülkelerini politik ve ekonomik hamlelerle sıkıştırmıştır. Ayrıca, Türkmenistan’ın Hazar Denizi’nin statüsü ve bazı petrol yataklarıyla ilgili Bakü ile ortak mülakata varamaması da Nabucco aleyhine
gelişen bir süreç olmuştur. Çünkü Avrupa devletleri Nabucco projesini gündeme getirirken,
Azerbaycan`ın yanı sıra Türkmenistan doğalgazının da Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasını öngörmüşlerdir. Ancak son günler Batılı yetkililerin Nabucco ile ilgili yeni
atakları söz konusu projeye olan inancı yeniden artırmıştır.
BOTAŞ'ın ev sahipliğinde Mart 2010’da gerçekleştirilen ve Nabucco üyesi ülkelerin temsilcilerinin yer aldığı Nabucco Üst Yönetim Toplantısında konuşan Nabucco CEO'su Reinhard
Mitschek, 2010 yıllarının sonlarına doğru mühendislik çalışmalarına başlanacağını ve 2014'de
hattan ilk gazın akacağını söylemiştir. Bu arada Enerji Bakanı Taner Yıldız da konu ile ilgili yap-
9 “Bakü-Tiflis-Kars Tren Yolu Start Aldı”. Turquie News. 05.09.2007.
10 “Nabucco Karşıtı Rus Lobisi Güçleniyor”. Doğalgaz Derneği. 29.01.2010.
11 “Nabucco: Sorulara Yanıt Bekleyen Proje”. 12.03.2010.
[70]
21. YÜZYIL
Eylül ’10 • Sayı: 21
Türkiye-Azerbaycan Ekonomik ‹liflkilerinde Güncel Geliflmeler
tığı açıklamada, Türkiye'nin AB ile müzakerelerde enerji başlığını çoktan hak ettiğini vurgulamıştır.12
Avusturya enerji şirketi OMW'nin yönetim kurulu üyesi Werner Auili, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in Şahdeniz’den projeye gaz verme konusunda olumlu görüşlerini bildirdiğini
söylemiştir. Irak ile de görüşmelerin olumlu bir şekilde devam ettiğini belirten Auili, şöyle bir
açıklamada bulunmuştur: “Türkmenistan Cumhurbaşkanı da bizi destekleyeceğine dair olumlu
mesajlar veriyor. İran’a gelince; uzun vadede bir opsiyon olarak görüyoruz ama şu anda görüşme söz konusu değil”.13
Taner Yıldız konuşmasında Nabucco'nun stratejik, siyasi destek alan ve ticari bir proje olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin siyasi desteğinin tam olduğunu söylemiştir. Ancak Bakan projeye yönelik mevcut soruların da var olduğuna şu sözlerle işaret etmiştir: ''Hazar üzerinden gelebilecek böyle bir gazın hangi miktarlarda ve nasıl olacağıyla alakalı görüşmelerimiz devam ediyor''
Böylece, Nabucco projesi ile ilgili soru işaretleri azalmazken, projeyi ileri götürmeye çalışan Avrupa da teslim olmamaktadır. Çünkü, Avrupa Birliği devletleri Rusya’ya enerji bağlılığını
azaltmayı hedeflemektedir. Nabucco ise bu hedefe ulaştıracak yöntemlerden biri; Azerbaycan ve
Türkiye ise Nabucco`nun en önemli iki devletidir. Ona göre de, Nabucco`yu gerçekleştirmek
için bu iki devletle anlaşması zaruri olan Avrupa Birliğinin boru hattının inşası için gerekli mali
destek sağlaması da önemlidir. Proje gerçekleşirse, Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye-Avrupa halkası daha güçlü hale gelecektir.
Azerbaycan’dan başlanan ve Türkiye üzerinden geçmesi planlanan Nabucco boru hattının
Bulgaristan, Romanya, Macaristan üzerinden Avusturya’ya kadar uzanması planlanmaktadır.
2011 yılında inşaatına başlanması ve 2014'te tamamlanması öngörülen projenin yüzde 30'luk maliyeti Nabucco'ya ortak şirketler tarafından karşılanacaktır. Kalan miktarın borçlanarak finansa
edilmesi planlanmaktadır.
21. YÜZYIL
12 “Nabucco`da İnşaat 2011`de Başlayacak”. www.nethaber.com. 19.03.2010
13 “Nabucco için Türkmen Gazı Görüşmeleri”. Anadolu Ajansı. 27.08.2010.
Eylül ’10 • Sayı: 21
21. YÜZYIL
[71]

Benzer belgeler

Economıc and Strategıc Expectations from Trans Anatolıan Natural

Economıc and Strategıc Expectations from Trans Anatolıan Natural olan Star Rafinerisi’nin temel atma töreninin ardından Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Aliyev’in de katılımıyla gerçekleştirilen toplantının ardından i...

Detaylı