Dergi Sayı No: 20 - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı

Transkript

Dergi Sayı No: 20 - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM VE KÜLTÜR DERGİSİ SAYI 20 / 2016
YTÜ’ye Yıldız Yağdı!
2015’in Yıldızları
Ödüllerini aldı
Yıldız’ın Yerli
Formula Aracı
Görücüye Çıktı
Limitleri Zorlayan
Süper Bilgisayar
Endüstrinin Hizmetinde
Hayatınıza
Huzur ve Güven Katmak İçin Varız.
2010 AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ
DAVUTPAŞA
KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DAVUTPAŞA KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ ulusal ve uluslararası
kongre, konferans, seminer organizasyonlarına, kültürel ve sanatsal etkinliklere, canlı ve bant yayın
programlarına ev sahipliği yapmaktadır.
,JǵJMJL"EFU4BMPO
,JǵJMJL"EFU4BMPO
,JǵJMJL5PQMBOU‘4BMPOV
'VBZF"MBO‘
,VMJTWF5PQMBOU‘0EBMBS‘
4BOBUΑ0EBMBS‘
3FTUPSBOWF5FSBT
,BQBM‘WF"ΑL0UPQBSL
Doğru yerdesiniz
1000 KİŞİLİK
SALON ÖZELLİKLERİ
,JǵJMJL4BMPO
5JZBUSP,POHSFWF,POTFS4BIOFTJ
4PO5FLOPMPKJ4FT4JTUFNJ
4JNàMUFOF4JTUFNJWF"EFU,VMBLM‘L
"EFU:BLB.JLSPGPOV
"EFU5FMTJ[5FMFGPO
"EFU%FMFHF.JLSPGPOV
150 KİŞİLİK
SALON ÖZELLİKLERİ
,JǵJMJL4BMPO
"NöƵFLMJOEF%à[FOJ
4FTWF#BSLPWJ[ZPO4JTUFNJ
40 KİŞİLİK
SALON ÖZELLİKLERİ
,JǵJMJL5PQMBOU‘4BMPOV
4FTWF#BSLPWJ[ZPO4JTUFNJ
DAVUTPAŞA KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ, YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DAVUTPAŞA KAMPÜSÜ’nde
bulunmaktadır. Kongre merkezimize toplu taşıma ile ulaşım metro ve otobüs ile mümkündür.
Tel::0212238334000
Fax::0212238334008
Mail::[email protected]
YTÜ’ye Yıldız Yağdı!
2015’in Yıldızları
Ödüllerini aldı
içindekiler
Sayı: 20/ 2016
[email protected]
Yıldız Teknik Üniversitesi
Adına İmtiyaz Sahibi
Prof. Dr. İsmail YÜKSEK
Rektör
Yayın Direktörü
Doç. Dr. Zehra YUMURTACI
YTÜ İletişim Koordinatörü
Genel Yayın Yönetmeni
Cihat DEMİR
Rektör Danışmanı
Yazı İşleri Sorumlusu
Uzm. S. Gürkan TUZLU
6
Yildiz Teknik Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi
Güçlerini Birleştirdi
7
Enerji Verimliliği Paneli Gerçekleşti
8
Enerji Teknolojileri
“Ices 2015”te Masaya Yatırıldı
10
Bugünün Türkiye’sinden Uluslararası Göçmen Dayanışma
Günü Üzerine Düşünmek ya da Göçün İnsani Yüzü
12
Savunma Sanayii’nin “Yıldız”ı Parladı
14
High Performance Computing 2015 Zirvesi
16
Türkiye’nin En Hizli Süper Bilgisayarı
Teknopark’ta Hizmete Girdi
18
Yıldız, Başarılı Öğrencileri Ödüllendirdi
20
Ulusal Hidrojen Teknolojileri Kongresi
23
YTÜ’ye Yıldız Yağdı! 2015’İn Yıldızları Ödüllerini Aldı
30
Plastiğin 5 Bin Yıllık Serüvenine Bilimsel Bakış:
Ulusal Plastik Teknolojileri Sempozyumu
32
Atatürk, YTÜ’de Saygıyla Anıldı
34
Harbiye Askeri Müzesi Yıldızlıları Bekliyor
38
Yıldızlı Ögrenciler İnsan Kaynakları Zirvesi’ne Akın Etti
39
Soğuk Savaş Sonrası Rusya’nın İddialı Dış Politikaları
ve Bölgesel Güvenliği Etkileri Konferansı
40
Türkiye’de Şehircilik ve
Yıldız’da Şehir ve Bölge Planlama Deneyimi
42
Borsada İstatistik Para Kazanmada Önemli Bir Araç
44
YTÜ ve Beşiktaş İnsan Hakları Kurulu’ndan
İnsan Hakları Haftası İçin Ortak Panel
46
Yıldız’ın Yerli Formula Aracı Görücüye Çıktı
48
Yerli Formula Aracı Ulusal Medyanın Gündeminde!
Baskı ve Cilt
Mega Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş
Cihangir Mah. Güvercin Cad.
No:3/1 Baha İş Merkezi A Blok Kat:2
34310 Haramidere/ İstanbul
Tel: 0212 41217 00
Sertifika No: 12026
49
Rüzgar Enerjisi Kulübü
World Sustainable Energy Forum’ da Yıldız’ı Temsil Etti
50
Ae2 Project Avrupa’dan Sonra Türkiye’de de
En Güvenli Prototip Araç Oldu
Bu derginin içeriği Yıldız
Teknik Üniversitesi İletişim
Koordinatörlüğü tarafından
hazırlanır. Ücretsiz dağıtılır. Para
ile satılamaz. Yayınlanan yazıların
sorumluluğu yazarına aittir.
Reklamların sorumluluğu ise
reklam verene aittir. Dergide
yayınlanan yazı ve resimler
kaynak gösterilmek sureti ile
kullanılabilir.
52
Yıldızlı Başarı Haberleri
55
Geleceğin Girişimcileri
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Buluştu
56
Tarihi Yarımada’nın Bilimsel Hafızası
Yıldız’da Toplanacak
Yazı İşleri
Uzm. Dr. Neşe ATACI
Uzm. Dr. Habibe AKÇAY
Uzm. Nagehan Bilge OK
Merve KARATAŞ
Hasret Gülşen KURULAY
Görsel Yönetmen
Mehtap KUL
Fotoğraf
Sabri BAKIŞ
Tuncay ATEŞ
İsa CANGİR
Kapak Fotoğrafı
Mehtap KUL
Kültür Sanat Sayfası
Hasret Gülşen KURULAY
Sinema Sayfası
Beyza GÜLSEZER
Siyami KUTLU
Şiir Sayfası
Melike KILIÇ
İletişim - Koordinasyon
Seyma OKUYUCU
Gamze PINARBAŞI
Harun AKDAĞ
Teknik Ekip
Uğur MERCAN
Vedat ÇOLAK
Mustafa YILGIN
Rasim ABİŞ
Volkan AZMAN
14
88
18
46
74
83
Yıldız’ın Yerli
Formula Aracı
Görücüye Çıktı
Limitleri Zorlayan
Süper Bilgisayar
Endüstrinin Hizmetinde
22
Uluslararası Triboloji Konferansı
58
İlk Baretlerini Takarak İnşaat Mühendisliği’ne
Adımlarını Attılar
60
Uluslararası Bulanık Sistemler Sempozyumu’nun
Dördüncüsü Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi
62
Hem Sahaya Hem Masaya Hakim Fakülte;
YTÜ İnşaat Fakültesi
64
Abdülhamit Araştırma Merkezi
Yıldız Saray Sohbetleri İle Çalışmalarını Başlattı
68
Metal Eserlerin Konservasyonu
YTÜ İstyam’da Konuşuldu
69
Otomotivde Yeni Teknolojiler Sektör Devleriyle Buluştu
70
Cv’lerini Güncelleyen Yıldızlılar Sektöre Göz Kırptı
72
“Öğretmenler Saygı ve Takdirle Anılmalı”
74
Müzik Kulübü TSM Grubundan
Öğretmenler Gününe Özel Konser
76
YTÜ’de Öğrenciden Öğrenciye
Programlama Dili Eğitimi
77
YTÜ Vakfı Üyelerimizi Tanıyoruz
78
YTÜ’den Öğrenciye “ Ekmek Arası Kariyer”
80
Engelsiz Yaşam İçin Salona Çıktılar
83
YTÜ Basketbol Takımı Çeyrek Finalde!
84
Dijital Dünyanın Liderleri WWW Zirvesi’ndeydi!
36
50
86
Bulmaca
87
“Kentleşme Sürecinde Çocuk İşçiler” Sergisi
88
1911’den İtibaren Fotoğraflarla “Yıldız”
90
Sanat Gündemi
92
Yıldız Sinema
93
Okurdan Şiir
94
Kitap
96
Basında Yıldız
98
İstanbul’un merkezinde
bir asırlık üniversite...
6
Her işin esas hedefine kısa ve kestirme yoldan varmak arzu edilmekle
beraber, yolun kabul edilebilir; mantıki ve özellikle ilmi olması şarttır.
Merhaba,
2015 yılının ilk aylarında dergimizin bu yeni sayısı ile değerli
Yıldızlıları ve kamuoyunu sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Dergimizin bu yeni sayısında girişimci, inovatif ve ekonomik
değer oluşturma odaklı 4. Nesil üniversite yolculuğunda
teknoparkların önemi ve katkısını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Teknoparklar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de en önemli
gündem maddelerinden biridir. Özellikle devletimizin 2023
vizyonuna ulaşma sürecinde bilimi, Ar-Ge faaliyetlerini ve
teknolojiyi yönetme sürecinde endüstriye ve üniversitelere
yeniden bir misyon katan ekonomik faaliyet alanlarıdır.
Teknoparkların Türkiye’deki gelişim sürecini değerlendirirsek
şu andaki sayısal anlamda Türkiye çapına yayılmasıyla fiziksel
büyümesini tamamlamaktadır. Bununla birlikte, yakın bir
gelecekte şirketlerin araştırma ve teknoloji tabanlı büyüme
stratejilerine de önemli katkılar sağlayacağını öngörüyoruz.
Hiç kuşkusuzdur ki, Türkiye’nin büyüyen ve gelişen ekonomisini
teknoloji eksenli bir kalkınma perspektifi ile desteklemek,
katma değeri yüksek yeni ekonomik alanlara yönelmek, yüksek
ve dijital teknolojiyi üretimin her alanına yaygınlaştırarak
şirketlerimizin teknoloji tabanlı büyümesini sağlamakta
Teknoparkların önemli rol oynayacağı düşüncesindeyim.
Esas itibariyle, bu süreçte en etkin aktörün Bilim ve Teknoloji
Bakanlığı ve TÜBİTAK aracılığıyla hükümetimizin yani
devletimizin olduğunu düşünmekteyiz. İkinci sırada gelen
üniversiteler, Teknoparkların kuruluşu ve büyümesi ve
Türkiye’nin Ar-Ge potansiyelinin geliştirilmesi aşamalarında
çok önemli roller oynamakta ve konuya ilişkin yeni bir
akademik ilginin ve gayretin oluştuğunu görmekteyiz. Bu
konuda performansını tam olarak ortaya koyamayan şimdilik iş
dünyası olduğunu gözlemlemekteyiz. Araştırma ve geliştirme
geleneğinin zayıf olduğu, teknolojinin genelde ithal edildiği endüstrimizi yeniden Ar-Ge’ye yönlendirmek konusunda devletin
sağladığı birçok ekonomik teşviklerin ve muafiyetlerin olmasına rağmen Batıdaki sermaye hareketi ile mukayese ettiğimizde iş
dünyasının Ar-Ge’ye olan ilgisinin ve kaynak kullanımının istenilen seviyede olmadığını görmekteyiz.
Türkiye’nin ekonomik kalkınması açısından Teknoparkların şu ana kadarki en önemli rolü sanayici, akademisyen, araştırmacı ve
hatta öğrencilerin Ar-Ge ve inovasyon üretim sürecine yaptığı katkı, sağladığı ekonomik avantajlar, bilim desteği ve hatta nitelikli
insan gücü potansiyelidir. Türkiye’nin her şeyden önce orta düzeydeki milli gelir sarmalından çıkarak daha yüksek milli gelir
noktasına ulaşmasında şu ana kadar yaptığı katkının yanı sıra bundan sonra sayıları artan Teknoparklar ve şirketleriyle daha büyük
bir ekonomik çıktı sağlayacağı gözlemlenmektedir. Teknoparkların Türkiye’deki konvansiyonel misyonunun Ar-Ge şirketlerine
ev sahipliği yapması ve inovasyona ve teknoloji transferine ev sahipliği yapmasının ötesine geçerek yakın bir zamanda bilimin
teknolojiye, teknolojinin ürüne dönüştüğü ve ticarileştiği ve markalaştığı platformlar olarak ekonomiye ve kalkınmaya büyük
ivme sağlayacaktır. Ayrıca, Teknoparklar yeni ekonomik düzenin ortaya koymuş olduğu yeni işgücü piyasalarının yani “creative
economy” talep ettiği nitelikli insan gücü istihdamının sağlanması açısından da önemli bir rol üstlenmektedir. Başka bir deyişle,
teknoparklar gerek bölgesel kalkınmaya gerekse üniversite mezunu nitelikli insan gücüne istihdam sağlayan yeni iş alanları
olarak ortaya çıkmaktadır.
Dergimizin bu yeni sayısında emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür eder, değerli akademik ve idari personelimizi saygıyla
selamlar ve sevgili öğrencilerimizi gözlerinden öperim.
Prof. Dr. İsmail YÜKSEK
Rektör
HABER
YILDIZ TEKNIK ÜNIVERSITESI VE BURSA TEKNIK ÜNIVERSITESI
GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRDİ
Bursa Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi, eğitimde iş birliği anlaşması yaptı.
B
ursa Teknik Üniversitesi Yıldırım Kampüsü’nde törenle iş birliği
protokolü imzalandı.
Yapılan anlaşmaya göre,
iki üniversite bilgi, eğitim
teknolojileri, öğretim görevlileri ve
daha bir çok alanda birbirlerine
destek verecek. Bursa Teknik
Üniversitesi Rektörü Arif
Karademir, “Genç ve dinamik
bir üniversiteyiz. Pek çok alanda
emin ve hızlı adımlarla ilerlerken,
eğitim kalitemizi de sürekli
artırıyoruz. Bu süreçte en büyük
ihtiyacımız ise tecrübe oluyor. 105
yıllık bir geçmişi olan Yıldız Teknik
Üniversitesi ile imzalayacağımız
anlaşma sayesinde her alanda
bilgi ve tecrübe paylaşımında
bulunacağız” dedi.
Türkiye’deki üniversitelerin bu
tarz iş birlikleri ile kendilerini her
alanda geliştirebileceğine işaret
8
eden Yıldız Teknik Üniversitesi
Rektörü İsmail Yüksek, “105 yıllık
teknik üniversite olarak sanayi ile
iş birliklerimiz ve teknolojilerimiz
oldukça iyi durumda. Yaptığımız
görüşmelerde bu sahip
olduğumuz imkanları Bursa
Teknik Üniversitesi ile paylaşma
kararı aldık. Genç ve dinamik
bir yapıya sahip Bursa Teknik
Üniversitesi öğrenci sayısının
az olmasını büyük bir avantaj
haline getirerek eğitim kalitesini
yükseltme imkanı buluyor. Bu iş
birliğinin iki üniversitenin kaliteli
eğitim vermesini sağlayacağına
inanıyoruz” dedi.
21-27 aralık verİmlİlİk haftası
ENERJİ VERİMLİLİĞİ
Y
PANELİ GERÇEKLEŞTİ
ıldız Teknik Üniversitesi
( YTÜ) Makine Teknolojileri Kulübü (MAKTEK)
tarafından, YTÜ Rektörlüğü, İSKAV ve İSKİD desteğiyle
düzenlenen Enerji Verimliliği
Paneli, YTÜ Beşiktaş Kampüsü
Oditoryum ve Sergi Salonu’nda
düzenlendi.
İklimlendirme ve enerji
sektörünün önde gelen firmalarını
öğrencilerle buluşturan etkinliğin
açılışında konuşan YTÜ Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Yiğit,
sektörün önemli temsilcileri ile
öğrencileri bir araya getiren böyle
bir etkinliği gerçekleştirdiği için
MAKTEK öğrencilerine teşekkür
etti. Yiğit, Yıldızlı öğrencilerin
üzerinde çalıştıkları tüm projeleri,
organizasyonları en başarılı
şekilde gerçekleştirdiklerini dile
getirdi.
Yıldız Teknik Üniversitesi
öğrencilerinin sadece dersteki
başarı ve gayretlerin başarıyı
getirmeye yetmeyeceğinin
farkında olduğunu aktaran Prof.
Dr. Yiğit, “Artık sadece derse
girerek, öğrenci öğretim üyesi
ilişkisiyle 21. Yüzyılın mühendisi
olmak mümkün değil. Burada bir
paradigma değişikliği yapmamız
gerekiyor. Derslerde verilemeyecek
konuların bu tarz faaliyetlerle
öğrenilmesi alınması gerekiyor.
Bu faaliyetler sadece bizim
akademik bilgilerimizi artırmakla
kalmıyor, aynı zamanda bize iyi
bir ekip çalışması nasıl olur onu
gösteriyor.” İfadelerini kulandı.
YTÜ Makine Teknolojileri
Kulübü tarafından bu sene 8.’si
düzenlenen Enerji Verimliliği
Paneli, ulusal kalkınma ve küresel
rekabet edilebilirlik düzeyinin
arttırılmasına katkı sağlamak,
inovasyon ve AR-GE kültürüne
sahip nesiller yetiştirmek
vizyonu oluşturmak amacını
taşıyor. Panelde, sektörün ileri
gelen firmalarından çağrılan
konuşmacılar ile ‘İklimlendirme
Sektörü ve Hedefleri’,
‘Üniversite-Sanayi İşbirliği’,
‘Enerji Verimliliği’, ‘Dünyada
Sektörün Durumu ve Türkiye’
nin Dünyadaki Yeri’, ‘Sektörün
Öğrencilerden Bekledikleri ve
Fırsatlar’ konu başlıklarında
sunumlar yaptı.
ENERJİ VERİMLİLİĞİNE DAİR
ÜRÜNLER SERGİLENDİ
Etkinlik boyunca ayrıca, sergi
alanında ısıtma, soğutma,
havalandırma tesisat ve yalıtım
sanayi ürünleri öğrencilerin
ilgisine sunuldu. Öğrenciler
çok sayıda firmanın üretip satışa
sunduğu ürünleri dikkatle
incelerken, firma yetkilileriyle
birebir görüşme imkanı da buldu.
9
Etkİnlİk
ENERJİ TEKNOLOJİLERİ
“ICES 2015”TE
MASAYA YATIRILDI
Yıldız Teknik Üniversitesi Tarafından Düzenlenen International Conference On Energy
Systems 2015’de (Ices 2015) Dünyanın Önemli Üniversitelerinden Enerji Alanında Çalışma
Yapmış Akademisyenler Bir Araya Geldi. Etkinlikte Enerji Teknolojilerinin Geldiği Son Nokta
ve Uluslararası Çapta İzlenmesi Gereken Polititikalar Değerlendirildi.
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
(YTÜ) Makine Fakültesi
tarafından, YTÜ E-Dergilerinden Journal of
Thermal Engineering’in katkıları ve YTÜ Teknopark firmalarında GEOMES Mühendislik
Hizmetleri desteğiyle düzenlenen, International Conference
On Energy Systems 2015 (ICES
2015 - Uluslararası Enerji
10
Sistemleri Konferansı) dünyanın çeşitli üniversitelerinden
dünyaca ünlü akademisyenleri
bir araya getirirdi. Uluslararası konferansta enerji alanında
çalışma yapan akademisyenler,
enerji sistemleri, enerji verimliliği ve enerji teknolojilerinin son
geldiği noktayı masaya yatırdı.
YTÜ Beşiktaş Kampüsü
Oditoryum’da gerçekleştirilen
konferansın açılışında konuşan
YTÜ Rektör Yardımcısı ve Makine
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk
Yiğit, teknolojideki ani değişimlerin
ve dünyanın hızlı değişimi enerji
sistemlerinde ülkelerin arasındaki
ortaklıkların gerekliliği üzerine
uluslararası projelerin ortaya
çıkmasına sebep olduğunu aktardı.
ICES 2015 için farklı ülkelerden
gelen araştırmacıların işbirliği
içinde yararlı çözüm yolları ve
Türkiye’nin kollektif gelişimine
katkı sağlayacağına inandığını dile
getirdi.
Konferans başkanı ve YTÜ Makine
Fakültesi öğretim üyesi Doç.
Dr. Zehra Yumurtacı ise, enerji
sistemlerindeki gelişmelerin
mevcut ve gelecekteki sorunların
çözümü için önemli anahtarlardan
birisi olduğunu belirtti.
ICES 2015’in enerji sistemleri
üzerine gerçekleştirilen multidisipliner uluslararası bir
konferans olduğunun altını çizen
Yumurtacı, konferansın enerjinin
dağıtımı, enerji ile bağlantılı
alanlardaki yeni gelişmeler, enerji
arzının güvenliği gibi konularda
önemli birikimler sağlayacağını
aktardı.
Konferansa, Missouri
University of Science &
Technology’den Prof. Dr. Ümit
Köylü, King Fahd University Of
Petroleum and Minerals’den
Prof. Dr. Bekir Sami Yılbaşı,
University of Ontario Institute
of Technology’den Prof. Dr.
İbrahim Dinçer, İstanbul
Teknik Ünivertitesi’nden Prof.
Dr. Mete Şen, University de
Lyon’dan Prof. Dr. Hamadiche
Mahmoud, Univercity
of Delavare’den Prof.
Dr.Bingqing Wei, Üniversity
of Ruse’den Prof. Dr. Tzvetelin
Georgiev, V.N Karazin Kharkov
National University’den
Prof. Dr. Natallya Kizilova,
National Defence University
Of Malaysia’dan Prof. Dr.
Muhd Zu Azhan Yahya’nın
da aralarında bulunduğu
dünyaca ünlü akademisyenler
davetli konuşmacı olarak katıldı.
Etkinlikte ayrıca enerji, enerji
teknolojileri, enerji verimliliği
konularında 300’ün üzerinde sözlü
ve poster sunum yapıldı.
11
18 ARALIK DÜNYA GÖÇMENLER GÜNÜ
Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney
YTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası
İlişkiler Bölüm Başkanı
Bugünün Türkiye’sinden
Uluslararası Göçmen Dayanışma Günü Üzerine
1
DÜŞÜNMEK YA DA GÖÇÜN
İNSANI YÜZÜ
8 Aralık, 1990 senesinde
BM Genel Kurulu’nun
Uluslararası Göçmen İşçiler
ve Ailelerinin Haklarını
Koruma Konvansiyonu’nu imzaladığı gündür. Ancak 1997’den beri
bu tarih, uluslararası kamuoyunun
dünya çapında göçmen haklarını
tanıdığı gün olarak bilinmekte ve
Uluslararası Göçmen Dayanışma
Günü olarak kutlanmaktadır.
İçinden geçtiğimiz günler, göç
ve göçmen meselesinin Türkiye
için taşıdığı anlamı 18 Aralık
vesilesiyle tekrar düşünmemizi
gerektiriyor. Dünya’nın en önemli
göç rotalarından biri üzerinde yer
alan Türkiye için göçmen meselesi
yeni bir olgu değil. Konu Ankara
için kimi zaman ulus inşa sürecinin
kimi zaman da uluslararası
normlara uyum süreçlerinin parçası
olarak önem taşımıştır. Uluslararası
alanda ise 1930’lardan 1980’lerin
sonuna kadar göç/göçmen
meselesi söz konusu olduğunda
Türkiye göç veren bir ülke olarak
algılanmıştı. Her ne kadar bu süre
zarfında Türkiye göçün olumlu
ayağını (yani göçün ulusal gücü
artırıcı ya da destekleyici bir unsur
olduğu hususunu) vurgulamaya
çalışsa da göç-veren ülkelere
yönelik eleştirilerden kendini
muaf tutamamıştır. Bu süreçte
12
Türkiye’nin zorlandığı hususlardan
birisi de ulusal göç politikaları
ile uluslararası göç politikalarını
göç veren bir ülke olarak nasıl
uyumlandıracağı meselesiydi.
Ancak Soğuk Savaş sonrasında
yaşanan çeşitli gelişmeler göç
meselesi açısından Türkiye’nin
konumunu değiştirdi. 1990’lardan
itibaren Türkiye, göç veren bir
ülkeden göçmenlerin kaldığı ya da
başka ülkelere transit geçtiği bir
ülke haline geldi.
Göç veren ülke konumundan
göç alan ülke konumuna geçiş ve
Türkiye’nin çevresindeki alanda
yaşanan dönüşümlerin hızlı ve
radikal olması Türkiye’yi J.M.
Hollifield’in makalesinde yer
verdiği Yükselen Göç Ülkeleri
(The Emerging Migration State)
tanımlamasına da yaklaştırdı
(JM Hollifield, IMR, 38/3, 2004).
1990’lardan itibaren Türkiye’nin
konumunun değişmesine neden
olan ve 2000’lerin ilk 15 yılında
hız kazanan gelişmeler göçün
hem olumlu hem de olumsuz
imajını güçlendirmeye olanak
sağlıyordu. Bir yandan küreselleşme
ile beraber hız kazanan siyasi ve
ekonomik liberalleşme, Ankara’nın
yabancı yatırıma olan ihtiyacının
artması Türkiye’yi göçmenler
açısından bir olanak merkezi
haline getirmekteydi. Öte yandan
eski Sovyet coğrafyasında ve Orta
Doğu’da yaşanan siyasi çalkantılar
sonucu zorunlu olarak veya daha
iyi bir yaşam adına ülkelerini
terk etmek zorunda kalanlar için
Türkiye bir durak ya da geçiş hattı
haline geliyordu. 2000’li yıllar göç
ve göçmen meselesi ile karşı karşıya
kalan Ankara için önemli bir
dönemdi çünkü komşu alanlarda
art arda yaşanan krizler (2003
Irak, 2011 Afganistan, 2011-2016
Yemen ve hala ciddi bir biçimde
devam eden iç savaş nedeniyle
ağırlaşan 2011-2016 Suriye
krizleri) Türkiye’nin göç alan ülke
konumunu pekiştirmekle kalmadı,
aynı zamanda göçün insani
boyutunu da gözler önüne serdi.
Hollifield’in makalesine geri
dönecek olursak, yükselen göç
ülkeleri iki farklı göç politikasına
yönelebilirler. İlki bugün AB üyesi
Yunanistan, Slovenya, Macaristan
gibi göç alan ülkelerin uyguladığı
ülkeye yönelik göçü durdurmaya
veya sınırlamaya yönelik her türlü
aracın kullanılmasına yönelik
stratejidir. Gerçekten de bugün
AB ülkeleri göçü önlemek için
ellerinde ne varsa kullanıyorlar;
duvar örüyorlar, dikenli tellerle
sınırları çeviriyorlar, denizlerde
AB’nin göçü sınırlandırıcı ortak
güvenlik düzenlemelerini
uyguluyorlar. Bu stratejinin mevcut
krizler karşısında ne kadar yeterli
olduğu tartışma konusu olabilir,
ancak kamuoyunu ve bu politikayı
benimsemeyen ülkeleri bile
rahatsız eden boyutu göçün insani
unsurlarını göz ardı etmesidir.
Hatta bu bağlamda yaşanan
kimi krizler, Akdeniz’de yaşanan
farklı trajedilerde gördüğümüz
üzere, Avrupa ülkelerinin
kendi kamuoylarını da rahatsız
etmektedir. Hollifield’in andığı
ikinci stratejide ise göç alan ülke
göçün kendisine getirebileceği
artı değerin altını çizerek açık
kapı ya da açık kapı politikasına
yakın siyasalar benimser. Soğuk
Savaş sonrası dönemde Ankara
göç politikalarını bu ikinci yönelim
doğrultusunda düzenlemeye
çalışmıştır. Ankara ayrıca göç/
göçmenlerden elde edilebilecek
artı değeri sadece sosyal ve
ekonomik alanla kısıtlamayarak
dış politikasında kimi zaman ön
plana çıkarttığı etik/normatif
yönelimin de bir parçası haline
getirmiştir. Bu durum uluslararası
göç meselesinin gündemde olduğu
kurum ve alanlarda Ankara’nın
gündem belirleme gücünü de
artırabilir. Bu son beklentinin izini
Türkiye-AB ilişkilerinde yeniden
ortaya çıkan ivmede de görebiliriz.
AB ve Türkiye’nin göç politikalarını
nasıl uyumlaştıracakları ve
bu süreçte ortaya çıkabilecek
güçlük ve fırsatlar daha uzun bir
değerlendirmenin konusudur.
Ancak belirtilmesi gereken husus,
AB üyesi ülkelerin ve AB’nin göçün
kendisine ve göçü sınırlandırma
politikalarına odaklanırken,
Ankara’nın göçü meydana getiren
olumsuz koşulların iyileştirilmesine
odaklı kapsamlı bir göç politikası
geliştirmeyi arzu ediyor olmasıdır.
Şurası bir gerçek ki, sınırlarımızın
hemen ötesinde yaşanan Irak ve
Suriye’deki iç karışıklık ve terör
sorunu devam ettiği sürece bölge
insanlarının daha iyi ve güvenli bir
yaşama duydukları istek ve ihtiyaç
azalmayacak. Ne kadar caydırılırsa
caydırılsın insanlar daha iyi bir
yaşam adına, bazen de sadece
yaşamak adına sınırları aşmaya
çalışacaklar. Uluslararası göç de bu
noktada olumlu ve gelişmeyi artırıcı
bir unsur olarak algılanmaktan
ziyade trajedilerle beraber anılmaya
devam edecek. Bu nedenle göçün
caydırılmasından ziyade Ankara’nın
üzerinde durduğu gibi insani
yönünü görmezden gelmeyen bir
bakış açısıyla değerlendirilmesi ve
kamuoyuna bu şekilde yansıtılması
önem taşıyor.
Üniversitemiz dergisi Yıldızlar’ın,
18 Aralık Uluslararası Göçmen
Dayanışma günü vesilesiyle bu
konuya dikkat çekmiş olması,
üniversite ve eğitim kurumlarının
bu konuda üstlenebilecekleri
önemli rolü bize tekrar
hatırlatmıştır.
13
Etkİnlİk
“SAVUNMA SANAYİİ”NİN
“YILDIZ”I PARLADI
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) Düzenlenen “Savunma Sanayi Günleri”nde, Ulusal Savunma
Sanayiinde Dışa Bağımlılığın Azaltılması, Yerli Savunma Sanayii Sektörünün Önemli Aktörleri
Öğrenci ve Akademisyenlerle Buluştu. Nasa’da Çalışan Türk Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız’da Etkinlik
Kapsamında Öğrencilerle Bir Araya Geldi, Tecrübelerini Paylaştı.
Y
TÜ Makine Teknolojileri
Kulübü (MAKTEK) tarafından, Makine Fakültesi
Dekanlığı, Makine Teknolojileri Kulübü İşbirliği ve Savunma
Sanayii Müsteşarlığı, High Tech
Port desteği ile düzenlenen Savunma Sanayii Günleri’nin 6.’sı,
Davutpaşa Kampüsü Kongre ve
Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
“MAZLUMUN YANINDA
OLDUĞU İÇİN TÜRKİYE’NİN
DÜŞMANI ÇOK”
Etkinliğin açılışında konuşan
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü
14
Prof. Dr. İsmail Yüksek, savunma
sanayii deyince insanların biraz
durakladığını ve tereddüt ettiğini
ancak günümüz dünyasında
ülkelerin kendilerini savunacak,
koruyacak bir sisteme sahip
olmaları gerektiğini aktardı.
Dünyadaki kaynakların tüm
insanlığa yetebileceğini, tüm
insanlığın rahat ve huzur içinde
yaşayabileceğini vurgulayan Rektör
Yüksek, günümüzde malesef
kimi ülkelerin kendi halkını daha
iyi yaşatabilmek uğruna başka
ülkeleri sömürmek ve saldırı
amacıyla silahlar üretmekte
olduğunu dile getirdi. “Gönül
isterdi ki kaynaklarımız silahlar
için harcanmasın.” diyen Rektör
Yüksek, Türkiye’nin tarih boyunca
hep mağdurun, mazlumun
yanında durduğunu bunun için de
birçok ülke tarafından sevilmeyen
ülke konumunda olduğunu
vurguladı. Yüksek, “Haklının
yanında olursanız, sürekli
günümüzde milyarlarca insanın
kullandığı internet teknolojisinin
de Amerikan ordusunun
iletişiminde kullanılan bir teknoloji
olarak ortaya çıktığının altını çizdi.
SAVUNMA SANAYİNİN DEVLERİ
SSG’DE BULUŞTU
saldırılara maruz kalırsınız.”
ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtını
başlattığı dönemlerde yerli
savunma sanayinin öneminin
net bir şekilde ortaya çıktığını
aktaran Rektör Yüksek, o
dönemde harekata karşı olan
ülkelerin Türkiye’ye uçak lastiği
bile vermediğini ve engellemeye
çalıştıklarını aktardı.
“UZUN MENZİLLİ FÜZEYİ
TÜRKİYE ÜRETİR”
Savunma sanayi teknolojisinde
milliliğin önemini “Teknoloji
başkasının olursa, sürekli onun
kontrolünde olursunuz” diye
özetleyen Rektör Yüksek, Çin
tarafından kazanılan uzun
menzilli füze sisteminin ihalesinin
iptal edilmesi ve füzenin yerli
kaynaklarla yapılacağının
açıklanmasını değerlendirdi.
Türkiye’nin füze sistemini
yapabilecek kapasiteye sahip
olduğunu aktaran Rektör Yüksek
şöyle konuştu: “Bazen kötü komşu
insanı mal sahibi yapar”. Bu açıdan
bakarsak aslında ihalenin iptal
edilmesi iyi oldu diyebiliriz. Çok
bağırdılar, çağırdılar, “Tamam biz
yapalım Çin’den de almayalım”
dedik. Ülke olarak tabii ki
yaparız. Yapamayacağımız hiçbir
şey yok. Yeter ki isteyelim. Pırıl
pırıl gençlerimiz var. İran bunu
yapıyor, Pakistan bunu yapıyor biz
niye yapamayalım? Ama önemli
olan şudur ki; ülke olarak bizim
birlik beraberlik içinde olmamız
gerekiyor.”
Türkiye’nin savunma sanayi
noktasında geldiği noktada ürettiği
ürünlerin yüzde 60’ını ihraç
ettiğini hatırlatan Rektör Yüksek,
bunun da sektör açısından önemli
olduğunu sözlerine ekledi.
YTÜ Makine Teorisi Sistem
Dinamiği ve Kontrol Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Rahmi Güçlü,
etkinliğin hem öğrenciler, hem
akademik kadro açısından hem
de sektör temsilcileri açısından
verimli geçeceğine inandığını ifade
etti.
Konuşmasında savunma sanayi
sistemlerinin yerlileştirilmesinin
önemine değinen Prof. Dr. Rahmi
Güçlü, savunma sanayiine yönelik
üniversite bünyesinde yaptıkları
çalışmalardan bahsetti.
High Tech Port Genel Koordinatörü
Hakan Kurt da yaptığı konuşmada,
milli savunma sanayi sistemlerinin
gelişiminden bahsetti. Kurt, yerli
savunma sanayi stratejisinin
belirlenmesinde 2004 yılında
yapılan Savunma Sanayi İcra
Komitesi toplantısında alınan hazır
alım projelerinin sonlandırılması
kararının önemine işaret etti.
Dünyada kullanılan pek çok üst
düzey teknolojinin savunma sanayi
yatırımı olduğuna işaret eden Kurt,
Etkinlik kapsamında
Roketsan,TEİ,Aselsan, TÜBİTAK
MAM, Tübitak BİLGEM gibi
önemli firmaların üst düzey
yöneticileri “Milli Savunma
Sanayimizin Dünya Pazarındaki
Konumu ve Hedefleri”,
“Elektronik Harp, Haberleşme
ve Bilgi Güvenliği”, “Kimyasal,
Biyolojik ve Radyolojik Tehditler”,
“Siber Güvenlik” ve “ Milli Silah
Sistemleri” gibi önemli konularda
sunumlar yaptı.
Etkinlik kapsamında ayrıca
Savunma Sanayi Müsteşar
Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi de,
Elektronik Harp, Haberleşme ve
Bilgi Güvenliği konulu panelde
öğrencilerle bir araya geldi.
NASA’NIN TÜRK
ASTROFİZİKÇİSİNDEN
“YILDIZ” SELFIE
Etkinlik kapsamında NASA’da
çalışan 4 bin AR-GE mühendisi
arasındaki Türk mühendislerden
birisi olan Dr. Umut Yıldız’da
katılımcılarla buluştu. Yaptığı
bilimsel çalışmalar ve sosyal
sorumluluk projeleriyle takdir
toplayan Yıldız, “Yıldız Oluşumu,
Büyük Veri ve Uzay Robotları”
konulu konuşmasıyla NASA’da
yaptığı çalışmalar hakkında detaylı
bilgi verdi. Yıldız sunumunun
ardından katılımcılardan gelen
soruları cevapladı.
Öğrencilerin yoğun ilgisiyle
karşılaşan Umut Yıldız, etkinliğin
sonunda katılımcılarla uzun süre
sohbet etti. Yıldız, öğrencilerin
selfie talebini de cevapsız
bırakmadı.
15
Etkİnlİk
HIGH PERFORMANCE COMPUTING
2015 ZIRVESI
Yıldız Teknik Üniversitesi, Huawei ve SVR tarafından “Beyond The Limits” teması ile
gerçekleştirilen “High Performance Computing 2015 Zirvesi”, endüstrinin değerli marka
temsilcilerinin de katılımıyla, zengin içerikli konuşma ve paneller eşliğinde gerçekleşti.
16
G
rand Tarabya Otel’de
gerçekleştirilen zirvede,
Yıldız Teknik Üniversitesi
Teknoparkı’nda hizmet
veren Türkiye’nin en hızlı Süper
Bilgisayar Sistemi hakkında, katılımcılara detaylı bilgi verildi.
“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE
TAŞIYACAK İNOVATİF ÜRÜNLER
HIZLI BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ
İLE MÜMKÜN OLABİLİR”
Zirvenin açılışında konuşan Yıldız
Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. İsmail Yüksek, Türkiye’nin
2023 yılında dünyanın ilk 10
ekonomisine girme hedefini
hatırlattı. Bu hedefle birlikte,
kişi başına düşen milli gelirin
20 bin dolara yükseltilmesi ve
ihracat rakamının 500 milyar
dolara ulaştırılmasının da yer
aldığını aktaran Rektör Yüksek,
bu hedeflerin başarılabilmesinin;
değeri yüksek ürünler ortaya
koymakla mümkün olabileceğini
vurguladı.
Bunun için öncelikle bilgi birikimi
ve yetişmiş insan kaynağına ihtiyaç
olduğunu dile getiren Rektör
Yüksek, “Türkiye’nin bu alanlarda
büyük bir sıçrama yapması
gerekiyor. Türkiye’de 200’e yakın
Ar-Ge merkezimiz, 60’a yakın
teknoparkımız var. Buralarda
çalışan Ar-Ge mühendislerimiz
var. Türkiye’nin hedeflerine
ulaşabilmesi için 300 bin Ar-Ge
mühendisine ihtiyacı var. Şu anda
ise 110 bin Ar-Ge mühendisimiz
var. Bu açığın kısa süre içinde
kapatılması gerekiyor” ifadesini
kullandı.
İkinci önceliğin ise fiziksel
altyapının yükseltilmesinden
geçtiğini aktaran Rektör Yüksek,
bunu başarabilmenin Süper
Hızlı Bilgisayar sistemleri ile
mümkün olduğunu bildirdi. Yıldız
Teknik Üniversitesi’nde kurulan
Yüksek Hızlı Bilgisayar sisteminin
Türkiye’nin en hızlısı olduğunu
aktaran Rektör Yüksek, Türkiye’nin
ihtiyacı olan birçok alanda bu
sistemin hizmet vereceğini
sözlerine ekledi.
HPC BİLİŞİMLE KALKINMANIN
DA ANAHTARI OLACAK
Huawei Türkiye Enterprise Ülke
Müdürü Serdar Yokuş şunları
söyledi; “Ülkemizin bilişimle
kalkınması yolunda son derece
önemli bir girişim olan bu sistemde
yer alan süper bilgisayar ile birçok
farklı sektörde hizmet hızı ve
kalitesi önemli oranda artması
hedeflenmektedir. Sunucu,
depolama ve servis alanlarını da
içeren HPC sistemleri ülkenin
küresel rekabet gücünü Türkiye’de
öncelikli olarak kamu, eğitim
ve sanayi sektörleri tarafından
kullanılmaktadır. Yıldız Teknik
Üniversitesi, SVR Bilgi Teknolojileri
ve Huawei Türkiye, geçen yıl
Mart ayında Türkiye’nin en büyük
yüksek başarımlı hesaplama
sisteminin kurulması anlaşmasını
imzalamıştık. Süper bilgisayar ile
birçok farklı sektörde hizmet hızı
ve kalitesi önemli oranda arttı.
High-Performance Computing
teknolojisi, çoğunlukla endüstriyel
inovasyon, ekonomik rekabet
gücünün artırılması ve bilimsel
gelişim amacıyla kullanılmaktadır.
Bunun yanında açık bulut, özel
bulut ve hibrit bulut özelinde bulut
bilişime ve büyük veriye daha çok
odaklanırken, yazılım konusuna
yeni bir bakış açısı getiriyor.
Huawei bulutla dönüşümde,
depolama ve ağ sistemleri özelinde
yepyeni standartlara imza atıyor.
Süper bilgisayarlar ile hastalıkların
tedavisi için geliştirilen ilaçların
analizlerinde daha kısa sürelerde
sonuç alabilmek mümkün oluyor.
Otomobil sanayisinde de yüksek
başarımlı bilgisayarlar üzerinde,
çarpışma testleri, dayanıklılık
simülasyonları yapılarak, araç
tasarımında ne tür değişikliklerin
yapılması gerektiği saptanabiliyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi ve
SVR Bilgi Teknolojileri, bilimsel
araştırmaya ve teknolojik
gelişmelere odaklanmaktadır.
Bu yatırım ülkede şu ana
kadar yapılmış en büyük HPC
yatırımlarından biri olma özelliği de
taşıyor.”
Etkinlik kapsamında Gebze Teknik
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Haluk Görgün “Beyond The Limits
High Performance Computing”,
TÜBİTAK Bilgem Başkan Vekili
Doç. Dr. Hacı Ali Mantar “Büyük
Veri’de HPC’nin Önemi”, SVR
Genel Müdürü Gamze Ebru
Cankul “Türkiye’nin En Hızlı HPC
Sistemi”, Huawei Kurumsal İş
Çözümleri Satış Çözüm Müdürü
İbrahim Erturan “Huawei Sınır
Ötesi HPC Çözümleri” konulu
sunumları gerçekleştirdi.
17
HABER
TÜRKİYE’NİN EN HIZLI SÜPER BİLGİSAYARI
TEKNOPARK’TA HİZMETE GİRDİ
T
ürkiye’nin en hızlı
süper bilgisayarı, Yıldız
Teknik Üniversitesi
(YTÜ) ortaklığı ile
YTÜ Teknoparkı içinde faaliyet
gösteren SVR Bilgi Teknolojileri
şirketi tarafından, 8 milyon dolar
yatırımla kuruldu. Saniyede 147
trilyon işlem yapma kapasitesine
ve 5 bin 120 çekirdekli son
nesil işlemcilere sahip sistem,
dünya sıralamasında da ilk 500
bilgisayar listesini zorluyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi
18
Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek,
Yüksek Performanslı Bilgi
İşleme sistemlerinin bilimsel
çalışmaların geliştirilmesi,
ARGE, İnovasyon ve üniversitesanayi işbirliği açısından son
derece önemli olduğunu
vurguladı.
performanslı bilgisayarı hizmete
aldı. Tamamlandığında 30 milyon
dolara ulaşması beklenen sistem,
film ve reklam sektöründen,
otomobil sanayiine ve gemi
sanayiine, savunma sanayisinden,
veri analizine kadar pek çok
alanda 7/24 esasına göre hizmet
veriyor.
YTÜ Teknoparkı’nda Yıldız Teknik
Üniversitesi ortaklığı ve tamamen
yerli sermaye ile kurulan SVR
Bilgi Teknolojileri A.Ş. şirketi, 8
milyon dolara mal olan yüksek
YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail
Yüksek, üniversite olarak bilimsel
çalışmalarda süper bilgisayardan
en üst düzeyde yararlandıklarını
aktardı. Rektör Yüksek, Gemi
ve maliyet açısından çok ciddi
tasarruf sağlayacak” ifadelerini
kullandı.
SİBER SALDIRILARA KARŞI
GÜÇLÜ KORUMA
Süper bilgisayarın Bulunduğu
sistem odası 7 gün 24 saat
kamerayla izleniyor. Siber
saldırılara karşı son teknolojiyle
korunan sistem odası tamamen
yedekli çalışıyor. Enerji
kesintilerine ve olağanüstü kaos
senaryolarına önlem olarak
UPS ve 2 kademeli jenaratör
ile desteklenen sistem elektrik
kesintilerinden etkilenmeden
çalışmalarını sürdürüyor.
Türkiye’nin ve dünyanın önemli
üniversitelerinden mezun
mühendislerin çalıştığı SVR Bilgi
Teknolojileri A.Ş.’de sistemin
siber saldırılardan korunmasını
sağlayan ciddi bir güvenlik duvarı
önlemi de bulunuyor.
TEKNİK ÖZELİLKLER
İnşaat ve Denizcilik Fakültesi,
Elektrik -Elektronik Mühendisliği,
Kimya -Metalurji Fakültesi, FenEdebiyat Fakültelerinin süper
bilgisayar teknolojilerinden en çok
faydalanan bölümler olduğunu
dile getirdi.
gücünün artmasının bu tür
sistemlere sahip olma ile doğru
orantılı olduğunu aktaran Rektör
Yüksek, Türkiye’nin hedeflerine
ulaşabilecek sıçramayı da bu
ve benzeri teknolojilere yerli
olarak sahip olmasıyla mümkün
olabileceğini dile getirdi.
“YERLİ SANAYİNİN
GELİŞMESİNDE ÖNEMLİ”
SVR Bilgi Teknolojileri A.Ş. Genel
Müdürü Gamze Ebru Cankul
ise, “Süper bilgisayarın sistemi
sayesinde, uçak, gemi, otomobil
tasarımı ve bunların her türlü
analizlerinden simülasyon ve
çarpışma (dayanıklılık, statik,
sürtünme, taşıma, güvenlik )
testlerini yapabiliriz. Türkiye’nin
önemli projelerinden olan yerli
otomobilin tüm üretim ve test
süreçleri, süper bilgisayarın
oluşturacağı simülasyonla
yapılabilir. Bu sayede üretim
aşamasına geçilmeden gerçek bir
model oluşturulur. Bu bilgisayar
ile tam boy bir gemi simülasyonu
yaptık. Süper bilgisayar, zaman
Türkiye’nin son yıllarda elde
ettiği gelişmenin bir sonraki
aşamasına geçebilmesinin
yüksek katma değerli ürünler
üretebilme becerisine bağlı
olduğunu aktaran Rektör Yüksek,
süper bilgisayar olarak ifade
edilen yüksek hesaplamalı bilgi
işleme sistemlerinin bu beceriyi
sağlayabilecek bir teknolojik
altyapıya sahip olma anlamına
geldiğini aktardı.
Yüksek teknolojili ve katma
değerli ürünleri üreten yerli
sanayinin gelişmesi, rekabet
Saniyede 147.2 Trilyon işlem
Performans Değerleri
290 adet YBH sunucusu
İşlemci: 2x E5-2660 v2 @
2.20GHz (10xÇekirdek/Soket)
Çekirdek: 5120
Bellek: 8.2 TB
Depolama:76 TB SSD
Depolama: 280 TB NL-SAS
Performans ağı 56Gbps InfiniBand
GPGPU Altyapısı
10 adet GPGPU sunucusu
CPU: 4x E7-4820 v2 @ 2.00GHz
(8 core/socket)
RAM: 64 GB
GPGPU: 4x Tesla K20X (2688
cores) Toplam GPGPU çekirdek
sayısı: 107.520
19
Etkİnlİk
YILDIZ,
BAŞARILI ÖĞRENCİLERİ
ÖDÜLLENDİRDİ
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden 2014-2015 Akademik Yılında
Dereceye Girerek Mezun Olan ve 2015 Yılında
En Yüksek Puanla Üniversiteye Yerleşen Öğrenciler Ödüllendirildi.
Y
TÜ Davutpaşa Kampüsü
2010 Avrupa Kültür Başkenti Kongre ve Kültür
Merkezi’nde düzenlenen
törene Yıldız Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek,
Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Faruk
Yiğit, Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, Prof.
Dr. Mesut Güner, ödül alacak öğrenciler, aileleri ve akademisyenler
katıldı.
20
ve dürüstlükle taçlanmadıkça
hiçbir anlam ifade etmediğini
unutmayın. Göreceksiniz uzun
dönemde kazanan hep siz
olacaksınız.”
“EĞİTİMDE BAŞARI
GÖSTERENLER
ÖDÜLLENDİRİLMELİ”
Törende konuşan Rektör Prof.
Dr. İsmail Yüksek, eğitim
alanında başarı göstermiş kişilerin
ödüllendirilmesinin asla ihmal
edilmemesi gerektiğini söyleyerek,
“Çünkü eğitilmiş insanların
başarıları ve umutları, bilgisizlerin
zenginliğinden daha değerlidir.”
dedi.
Anne ve babalara da seslenen
Rektör Yüksek, bir hadis-i şeriften
örnek vererek konuşmasına devam
etti. Yüksek, “Peygamber efendimiz
‘Evlat kokusu cennet kokusudur’
diye buyurmuştur.
Bu gün cennet kokularınızın
mutluluğunu paylaşmak için
buradasınız. Sağlıklı toplum ve
mutlu yarınlar oluşturmak için
sahip olduğumuz en değerli
varlıklarımız çocuklarımızdır
ifadelerini kullandı.
Öğrencilere seslenen Rektör
Yüksek, başarılarının öğrencilere
açılacak kapıların anahtarları
olacağını aktardı ve şunları ekledi:
“En uzun yolculukların bile küçük
bir adımla başladığını hatırlatarak
başarılarınızın sizin için bir son
değil, yeni bir başlangıç olduğunu
unutmayın. Biliyorsunuz iyi ve
başarılı bir insan olmak ayrıcalıktır
ve çaba ister. Bunun için çalışmaya
devam edin ve başarının iyi ahlak
Rektör Yüksek’in konuşmasının
ardından ödül törenine geçildi.
Törende 2015 yılında
bölümlerinden dereceyle mezun
olan 186 öğrenci sertifika ve
plaketlerini alırken, 2015 yılında
en yüksek puanla Yıldız Teknik
Üniversitesi’ni tercih eden 30
öğrenciye gram altın hediye edildi.
Ayrıca, dereceye giren öğrenciler
fakülte ve bölümleri tarafından
çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.
21
KONGRE
H2
ULUSAL
HİDROJEN TEKNOLOJİLERİ KONGRESİ
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Hidrojen Teknolojileri Derneği tarafından düzenlenen
Ulusal Hidrojen Teknolojileri Kongresi 20-23 Aralık 2015 tarihleri arasında Yıldız Teknik
Üniversitesi Beşiktaş kampüsü Oditoryum’da gerçekleşti.
E
tkinliğin açılışında
konuşan YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail
Yüksek, enerjinin
fazla kullanılması sonucunda
doğal kaynakların hızla tükendiği, çevrenin kirlendiği
ve enerji için yüksek miktarda
para ödendiğinin artık bilinen
bir gerçek olduğunu söyledi.
Rektör Yüksek, “Ekonomik
üretimin ana unsuru olan
ve hayat kalitemizi iyileştiren enerjinin kullanımından
vazgeçemeyeceğimize göre
22
bilim dünyasına ve sektörel
kurumlara düşen görev, farklı
enerji kaynaklarına ulaşmak
ve onların verimli kullanılmasına öncülük etmektedir.” diye
konuştu.
DÜNYANIN GELECEĞİ
ALTERNATİF ENERJİ
KAYNAKLARINDA
“Sanayileşme ve nüfus
artışıyla birlikte fosil
yakıtlarına olan talebin
Hidrojen Teknolojileri Derneği yönetim kurulu toplantısı yapıldı.
artması beraberinde hava kirliliği,
iklim değişikliği, küresel ısınma
gibi ciddi sorunlar getirmiştir”
diyen Rektör Yüksek, “Fosil
yakıt rezervlerinin de sınırlı
olması ve hızla tükenmesi bilim
ve siyaset çevrelerini alternatif
enerji kaynakları arayışına
yönlendirmiştir. Fosil yakıtlarının
yerini alabilecek ve gelecek vaat
eden en iyi alternatif olarak
hidrojen enerjisi gösterilmektedir.”
şeklinde konuştu.
enerji kaynaklarından bağımsız
olan, kalıcı bir enerji sistemi
oluşturabilir.” şeklinde konuştu.
Hidrojen Teknolojileri
Derneği Başkanı Prof. Dr.
İbrahim Dinçer, kısa bir süre
önce gerçekleştirilen Paris
Konferansında sıcaklık artışının
1,5 derece ile sınırlandırılıp
sınırlandırılamayacağının masaya
yatırıldığını belirterek, çevre dostu
yakıtlara yönelmenin önemine
değindi.
Ülkelerin doğal kaynaklarına
bağlı olarak, dünyadaki yeni
enerji kaynaklarının verimli bir
şekilde kullanılması ve yeni enerji
teknolojilerinin geliştirilmesi
yönündeki çalışmalarına hız
verdiğini belirten Rektör Yüksek,
“Bu gelişmelere dayalı olarak
hidrojen enerjisi, fosil yakıtların
yerini alabilecek ve geleceğin yakıtı
olabilecek en iyi alternatif olarak
karşımıza çıkmaktadır. Hidrojen,
kendisi gibi bir enerji taşıyıcısı olan
elektrikle birlikte bir ülkenin tüm
enerji ihtiyacını karşılayabilecek
niteliktedir. Hidrojen ve elektrik,
Yenilenebilir enerji kaynaklarının
süreklilik konusunda bazı
problemleri beraberinde taşıdığını
aktaran Dinçer, bu sorununun
çözümü için enerji depolama
teknolojisinde yeni aşamalara
ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
GELECEĞİN ENERJİSİ HİDROJEN
Kongre Başkanı ve YTÜ Makine
Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Zehra Yumurtacı ise, son
yapılan çalışmaların, yenilenebilir
enerji kaynakları arasında
hidrojen enerjisini geleceğin
enerjisi olarak gösterdiğini
belirtti. Yumurtacı,“Hidrojenin
temel bileşenleri su olduğundan
dünyanın her yeri hidrojen
deposu ve kaynağı açısından
eşit şartlara sahiptir. Hidrojenin
yanması sonucunda çıkardığı atık
da su buharı ve sudur. Ülkemiz
de güneş ve hidrolik enerjisi
bakımından potansiyeli oldukça iyi
konumdadır.” ifadesini kullandı.
Hidrojen teknolojileri konusunda
bilimsel, endüstriyel ve
sosyal işbirliğini sağlamak ve
sürdürülebilir koordinasyonu
geliştirmek; hidrojen üretimi,
temizlenmesi, depolanması,
uygulamaları, modellenmesi,
analizi, güvenliği ve stratejileri
konularında gerçekleştirilen
çalışmaları ulusal düzeyde
değerlendirmek; tartışmak, fikir
alış verişinde bulunmak ve bu
faaliyetlerin hayata geçirilmesinde
aracı olmak ve öncülük yapmak
amacıyla düzenlenen kongrede,
4 adet davetli konuşma yaptı ve
seçilmiş 70 adet önemli çalışma
sunuldu.
23
24
YTÜ’YE YILDIZ YAĞDI!
2015’İN YILDIZLARI
ÖDÜLLERİNİ ALDI
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
İşletme Kulübü tarafından bu yıl 14.’sü düzenlenen Yılın Yıldızları
ödül töreni sanat, spor, ekonomi
dünyasından önemli isimleri bir
araya getirdi. 5 bin öğrencinin
oylarıyla belirlenen “Yılın Yıldızları” ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
Yıldız Teknik Üniversitesi
İşletme Kulübü tarafından
düzenlenen Yılın Yıldızları Ödül
Töreni, 7 Ocak Perşembe günü
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin
Davutpaşa Kampüsü Kongre
ve Kültür Merkezi’nde
gerçekleştirildi.
“Türkiye’nin En Prestijli Öğrenci
Ödül Töreni” olarak anılan
ve Marka Tescil Belgesi ile
tescillenen ödül törenine 600
Yıldızlı öğrenci ve çok sayıda
davetli katıldı. Törende yılın
erkek sanatçısı, kadın sanatçısı,
iş kadını, kadın sinema oyuncusu,
erkek sinema oyuncusu, en iyi
ekonomist, şirket, köşe yazarı, ve
tiyatro oyunu gibi 32 kategoride
ödüller sahiplerini buldu.
Tanem Sivar’ın sunuculuğunu
yaptığı gecede Gülçin Ergül sahne
performansı ile salonu dolduranları
büyüledi. Ödül töreni
www.yildiztekniktv.com adresi
üzerinden canlı olarak yayınlandı.
“YILDIZ OLMAK SORUMLULUK
GEREKTİRİR”
Törende konuşan Yıldız Teknik
Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. İsmail Yüksek, günümüz
dünyasında insan olmanın
olmazsa olmaz değerleri sevgi,
saygı, hoşgörü, empati, sabır,
merhamet, paylaşmak gibi
değerlerin özlenen değerler
haline geldiğini belirterek,
Yıldızlıların da bu değerlere sahip
bireyler olarak yetiştiğini aktardı.
“Yıldız” olmanın kolay bir şey
olmadığının altını çizen Rektör
Yüksek, dünyanın beklediği
barış, özgürlük, insanlara yardım,
paylaşmak ve sevgi ortamını
oluşturmak için gençlerin
gelecekte işlerinin yıldızı olmaları
gerektiğini ifade etti.
Yılın Yıldızları ödüllerinin
artık bir marka olduğunu
belirten Rektör Yüksek, böyle
önemli organizasyonu başarı ile
gerçekleştiren İşletme Kulübü
öğrencilerini ve destek verenleri
tebrik etti.
İşletme Kulübü Başkanı Erdem
Türkel de, araştıran, geliştiren,
yaratıcı ve girişimci ruhuyla
farkını her zaman ortaya koyan
Yıldızlı gençlerin, eğitimlerindeki
başarılarının yanı sıra sosyal
alanda da birçok çalışmaya imza
atmış, tabiri caizse kampüslerini
kulüpleriyle canlı tutan,
kulüpleriyle yaşayan bir okul
meydana çıkardığını aktardı.
Türkel, konuşmasında
organizasyonun yapılmasında
verdiği destekten ötürü YTÜ
Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek,
Genel Sekreterlik, Sağlık Kültür
Spor Daire Başkanlığı ve İletişim
Koordinatörlüğü’ne teşekkür etti.
ACUN’DAN KAHKAHA DOLU
SOHBET
Öğrencilerin oylarıyla ‘En
İyi Tv Kanalı’ seçilen TV8’in
sahibi Acun Ilıcalı ödülünü
almak üzere geldiği sahnede
yaptığı konuşmayla katılımcıları
kahkahaya boğdu. Ilıcalı’nın,
özellikle üniversite yılları ve bir
türlü bitiremediği öğrenciliği
hakkında anlattıkları kendisini
dinleyenleri uzun süre güldürdü.
Ilıcalı konuşmasında gençlere
tavsiyelerde de bulundu.
25
2015 YILIN YILDIZLARI ÖDÜLLERİNE LAYIK GÖRÜLEN
İSİMLER İSE ŞÖYLE OLDU;
2015
EN BEĞENİLEN
İŞ KADINI:
GÜLER
SABANCI
2015 YILININ
YILIN YILDIZLARI
ÖDÜLLERİNE
LAYIK
GÖRÜLEN
İSİMLER İSE ŞÖYLE OLDU;
2015
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN İŞ
İŞ ADAMI:
KADINI:MURAT
GÜLER ÜLKER
SABANCI
2015
ŞARKICISI:
MABEL MATİZ
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN ERKEK
İŞ ADAMI:
MURAT ÜLKER
2015
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN KADIN
ERKEK ŞARKICISI:
ŞARKICISI: SILA
MABEL MATİZ
2015
ATHENA
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN MÜZİK
KADIN GRUBU:
ŞARKICISI:
SILA
2015
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN EKONOMİSTİ:
MÜZİK GRUBU:CÜNEYT
ATHENABAŞARAN
2015
TİYATRO
OYUNCUSU:
MERT FIRAT
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN ERKEK
EKONOMİSTİ:
CÜNEYT
BAŞARAN
2015
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN KADIN
ERKEK TİYATRO
TİYATRO OYUNCUSU:
OYUNCUSU: ASLI
MERTENVER
FIRAT
2015
OYUNU:OYUNCUSU:
GUGUK KUŞU
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN TİYATRO
KADIN TİYATRO
ASLI ENVER
2015
BANA
MASAL
ANLATMA
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN SİNEMA
TİYATROFİLMİ:
OYUNU:
GUGUK
KUŞU
2015
ÖZÇİVİT
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN ERKEK
SİNEMASİNEMA
FİLMİ: OYUNCUSU:
BANA MASALBURAK
ANLATMA
2015
EVCEN
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN KADIN
ERKEK SİNEMA
SİNEMA OYUNCUSU:
OYUNCUSU: FAHRİYE
BURAK ÖZÇİVİT
2015
FİLMİ:
DİRİLİŞ
ERTUĞRUL
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN DİZİ
KADIN
SİNEMA
OYUNCUSU:
FAHRİYE EVCEN
2015
DİZİ FİLM
OYUNCUSU:
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN ERKEK
DİZİ FİLMİ:
DİRİLİŞ
ERTUĞRULBARIŞ ARDUÇ
2015
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN KADIN
ERKEK DİZİ
DİZİ FİLM
FİLM OYUNCUSU:
OYUNCUSU: ELÇİN
BARIŞ SANGU
ARDUÇ
2015
GÜLDÜR GÜLDÜR
SHOW
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN SHOW
KADIN PROGRAMI:
DİZİ FİLM OYUNCUSU:
ELÇİN SANGU
2015
FUTBOL
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN SPOR
SHOWPROGRAMI:
PROGRAMI:%100
GÜLDÜR
GÜLDÜR SHOW
2015
HABER PROGRAMI:
İRFAN DEĞİRMENCİ İLE GÜNAYDIN
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN SABAH
SPOR PROGRAMI:
%100 FUTBOL
2015
NAZLI ÇELİK
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN HABER
SABAH SPİKERİ:
HABER PROGRAMI:
İRFAN DEĞİRMENCİ İLE GÜNAYDIN
2015
SANAT PROGRAMI:
GÜNERİ CIVAOĞLU İLE ŞEFFAF ODA
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN KÜLTÜR
HABER SPİKERİ:
NAZLI ÇELİK
2015
KANALI:
TV8PROGRAMI: GÜNERİ CIVAOĞLU İLE ŞEFFAF ODA
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN TV
KÜLTÜR
SANAT
2015
KOÇ
HOLDİNG
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN ŞİRKETİ:
TV KANALI:
TV8
2015
HOPİ - BOYNER
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN REKLAM
ŞİRKETİ:FİLMİ:
KOÇ HOLDİNG
2015
HÜRRİYET
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN GAZETESİ:
REKLAM FİLMİ:
HOPİ - BOYNER
2015
ZÜLFÜ
LİVANELİ
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN YAZARI:
GAZETESİ:
HÜRRİYET
2015
NATIONAL
GEOGRAPHIC
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN DERGİSİ:
YAZARI: ZÜLFÜ
LİVANELİ
2015
YAZARI:
YILMAZ
ÖZDİL
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN KÖŞE
DERGİSİ:
NATIONAL
GEOGRAPHIC
2015
SORUMLULUK
DARÜŞŞAFAKA - OLMASA DA OLUR
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN SOSYAL
KÖŞE YAZARI:
YILMAZ PROJESİ:
ÖZDİL
2015
TOPLUM
KURULUŞU:
TSK MEHMETÇİK
VAKFI
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN SİVİL
SOSYAL
SORUMLULUK
PROJESİ:
DARÜŞŞAFAKA
- OLMASA DA OLUR
2015
KANALI:KURULUŞU:
POWER FM TSK MEHMETÇİK VAKFI
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN RADYO
SİVİL TOPLUM
2015
MATRAX
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN RADYO
RADYO PROGRAMI:
KANALI: POWER
FM
2015
GÖKHANMATRAX
GÖNÜL
2015 YILININ
YILININ EN
EN BEĞENİLEN
BEĞENİLEN SPORCUSU
RADYO PROGRAMI:
26
REKTÖRLÜK ÖZEL ÖDÜLLERİ
*Üniversitemizin ülke içi ve ülke dışında yapılan
sosyal sorumluluk projelerinde, öğrenci kulüpleri
tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde ve
üniversite gelişimine yapmış oldukları katkılar
nedeniyle;
Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı
Bakırköy Belediye Başkanı Op. Dr. Bülent Kerimoğlu
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner
Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta
Güngören Belediye Başkanı Şakir Yücel Karaman
Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen
*Üniversitemize Basın ve İletişim mecraında bizzat ve
kurumsal olarak gösterdiği yakın ilgi ve desteğinden
dolayı; Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh
Albayrak
*Türkiye’ye mimarlık alanında kazandırmış olduğu
uluslararası ödüller ve üniversitemizin kampüs
yapılanmasına vermiş olduğu destek için;
Viatrans Meydanbey Ortak Girişimi Yönetim Kurulu
Üyesi Kemal Şener
*Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Sorumluluk
amacıyla kurulan mağazalara destek olan ve
Yıldız Teknik Üniversitesi de dahil olmak üzere 15
üniversitede mağaza kuran Kızılay Merter Şube
Başkanı Ercan Tan
27
YILIN YILDIZLARI
KONUŞMALAR
bitene kadar öğrenim desteği
veriyoruz. Eğer bugün burada
refah, güven, huzur içinde
yaşıyorsak bunu kahraman
Mehmetçiklerimize borçluyuz.
Bu ödülü onlara armağan
ediyorum. Sloganımızdır
“Türkiye Mehmetçiğe,
Mehmetçik Türk milletine
emanettir.”
sabah haberleri ve geceler
boyunca yeni haberler peşinde
koşturuyoruz. Ertuğrul Albayrak,
Alper Atakan, Buluş Akpolat,
yönetmenimiz İshak Çiftçi,
Ebru Aktaş, Ceren Taşdelen. İki
kadın arkadaşımız var aramızda.
Medyada da, siyasette de,
akademide de, spor dünyasında
da, iş dünyasında da kadınların
egemen olması gerektiğini
düşünüyorum.
O zaman dünya daha yaşanır
olacak, o zaman savaşlar
olmayacak, o zaman daha
huzurlu olacak.
2015 Yılının En Beğenilen Kadın
Dizi Oyuncusu: Elçin Sangu
Herkese merhabalar, öncelikle
iyi akşamlar. Çok çok severek
yaptığım mesleğimi icra ederken
yoluma böyle çok güzel hediyeler
bıraktığınız için hepinize çok
teşekkür ederim. Çok sağ olun,
çok teşekkür ederim.
2015 Yılının En Beğenilen
Sivil Toplum Kurumu Ödülü:
TSK Mehmetçik Vakfı Adına
Emekli Tuğgeneral (Osman
Aydoğan) Mehmetçik Vakfı TSK da
anayasal görevi sırasında
şehit düşen ve ya sakat kalan
Mehmetçikler’in kendilerine
yada yakınlarına sosyal hizmet
sağlamaktır. Mehmetçiklerden
sakat kalanlara ömür boyu
yardım yapıyoruz. Çocuklarına
ise üniversite ve yüksek lisans
28
2015 Yılının En Beğenilen
Ekonomisti : Cüneyt Başaran
Herkese iyi akşamlar. Ben
Bloomberg HT Genel Yayın
Direktörü olarak aranızdayım
ve İşletme Kulübü’nden bunu
almış olmak daha büyük onur
benim için. İşletme Kulübü
öğrencilerine “Tünelin ucunda
ışık var arkadaşlar yılmayınız,
çalışınız zor bir dönem bizi
bekliyor, ama bu işin hakkından
gelebileceğimizi düşünüyorum”
diyorum.
2015 Yılının En Beğenilen Sabah
Haber Programı Ödülü: İrfan
Değirmenci
Küçük ama çok çalışkan bir
ekiple hazırlanıyor Türkiye’nin
2015 Yılının En Beğenilen
Haber Spikeri: Nazlı Çelik Yıllar içerinde pek çok
üniversiteden ödül aldım.
Ama bu Yıldız Teknik
Üniversitesi’nden aldığım ilk
ödül. Böyle bir haber aldığımda
koşa koşa geldim ve ne mutlu ki
bu akşam böyle güzel coşkulu bir
kalabalıkla beraberim. Ödüller
bizim emeğimizin karşılığı ve
bizim için en büyük motivasyon
kaynağı. Özellikle sorgulayan,
araştıran, ülkesine, bayrağına
sahip çıkan gençlerin oyuyla
gelmesi çok daha kıymetli,
değerli.
Çünkü daha büyük bir sevgiye,
merhamete, kardeşliğe, sıkı sıkı
sarılmaya, çok daha büyük barışa
ihtiyacımız var. Bunun için
daha çok şarkıya, şiire, coşkuya,
aşka ihtiyacımız var. O yüzden
bu ödülü almak benim için çok
anlamlı.
2015 Yılının En Beğenilen Kadın
Sinema Oyuncusu: Fahriye Evcen
Ben öğrencilik hayatımı çok
kısa bir süre önce bitirdim. O
yüzden öğrencilere, akademik
dünyaya gerçekten çok büyük
bir saygım var ve bir ödülü hele
ki birkaç sene içerisinde iki kez
alınca bu gurur daha da artıyor.
Birkaç sene önce yine sinema
dalında en iyi kadın oyuncu
ödülünü almıştım, yine İşletme
Kulübü’nden çok teşekkür
ediyorum, devamını bekliyorum.
2015 Yılının En Başarılı Sporcusu:
Gökhan Gönül
Benim için burada sizlerin
önünden konuşma yapmak
50 bin kişinin önünde futbol
oynamaktan çok daha zor.
Böylesine güzel bir ödülü bana
layık gördüğünüz için hepinize
çok teşekkür ederim.
2015 Yılının En Beğenilen Erkek
Sinema Oyuncusu: Burak Özçivit
Bugün burada olamayacaktım
ama son anda bir değişiklik
oldu ve sizlerin arasında oldum.
‘Kardeşim Benim’ adında bir
sinema filmimiz var bu sene
o da vizyona giriyor. İnşallah
sinema dalında sizlerle birlikte
olurum. Yılın Yıldızları Ödül
Töreni’nde en iyi erkek sinema
sanatçısı ödülünü ben aldım.
Bunu gerçekten yılın yıldızlarına
armağan ediyorum, buranın
öğrencilerine. Çok teşekkür
ediyorum…
2015 Yılının En Beğenilen Erkek
Şarkıcısı: Mabel Matiz
Yılın Yıldızları’nda ki 2. ödülüm.
Burada olmak gerçekten çok
güzel. Şarkılarımı ve bu müziği
daha çok sevebilmek, daha
çok anlayabilmek, hayatta
kalalım diye birbirimize daha
sıkı sarılalım diye yazıyorum,
söylüyorum. Ama kendimi
başarmış hissetmiyorum.
2015 Yılının En Beğenilen Erkek
Tiyatro Oyuncusu: Mert Fırat
Sizlerden bu ödülü almak beni
çok mutlu etti. Şimdi biz Didem
ile beraber “Sanat Mahal”diye
Bursa’da yeni bir kültür merkezi
açtık. Bir yandan da Moda
Sahnesi‘nde oyunlarımız devam
ediyor ve sizler tarafından
bunlara işaret ediliyor olmak,
fark ediliyor olmak bizleri çok
mutlu ediyor, gururlandırıyor.
2015 Yılının En Beğenilen Dizisi:
Diriliş Ertuğrul Mehmet Bozdağ:
Biz yüzyılda buhranlı dönemlerde geçtiğimiz bu toprakları vatan
eyleyen ve 72 millete aynı gözle
bakabilme kültürünü bize miras
bırakan kahraman ecdadımızın
hikayesini anlatmaya çalışıyoruz.
29
2015 Yılının En Beğenilen Radyo
Kanalı : Power FM (dj FUNKY C)
5 bin öğrenci oy kullanıyor
burada, 2016 senesinin ilk
haftasını geride bıraktık, bu
bizimi için çok güzel bir moral
olacak. Umarız ilerleyen yıllarda
yine bizi en iyi radyo olarak
seçersiniz. Demek ki biz o
stüdyoların içinde bizi acaba
dinliyorlar mı? duyuyorlar mı?
Dediğimiz o anlarda doğru bir
takım şeyler yapıyormuşuz ve
siz üniversite öğrencilerinden
aldığımız bu ödüller bizim için
gerçekten çok önemli.
2015 Yılının En Beğenilen Radyo
Programı: Matrax (Zeki Kayhan
Coşkun)
Bu güzel ve değerli ödül için
çok teşekkür ediyorum. Ben
bereketi kaçmasın diye saymadım
ama 8. kez alıyorum bu ödülü
zannediyorum. Burada olmak
gerçekten çok keyifli. Ben bu
ödülü niye aldığımı gerçekten
çok iyi biliyorum. Ben üniversite
öğrencilerinin dayanıştığı bir
radyo programı yapıyorum
30
2015 Yılının En Beğenilen Spor
Programı: %100 Futbol (Güntekin
Onay)
Bu ödülü birkaç kez kazandık.
Yıldız’daki kampüsteydi bu
ödül töreni daha kompakt bir
salonda yapılıyordu, bu kadar
fazla katılım yoktu, bu kadar
fazla gelişmemişti. Şimdi bakınca
çok daha görkemli, çok daha
güzel bir ödül töreni olmuş.
Çok teşekkür ediyoruz bu ödülü
layık gören sevgili öğrencilere,
hepinizin geleceği açık olsun,
güzellikler sizinle olsun.
2015 Yılının En Beğenilen Sosyal
Sorumluluk Projesi :DarüşşafakaOlmasa da Olur (Hakan Tahiroğlu,
Fırat Tekin, Burcak Karakaya)
Bazı harcamalar olmasa da olur,
ama eğitim olmazsa olmaz. Böyle
seslendiğimiz kampanyamızın
ülkemizin önde gelen
üniversitelerinden YTÜ’nün
değerli 5 bin öğrencisinin
oylarıyla en beğenilen sosyal
sorumluluk projesi seçilmesi bizi
çok gururlandırdı. Darüşşafaka
Cemiyeti Yönetim Kurulu,
çalışanlarımız ve öğrencilerimiz
adına bu değerli ödülü almaktan
çok mutluyum. Tüm Darüşşafaka
ailesinin selam saygı ve
teşekkürlerini getirdim.
2015 Yılının En Beğenilen Tiyatro
Oyunu: Guguk Kuşu (Deniz
Uğur,Engin Demircioğlu,Dorukan
Kenger,Yiğit Pakmen)
Tüm ekip arkadaşlarımıza ve
Çolpan İlhan & Sadri Alışık
Tiyatrosu adına herkese çok
teşekkür ediyoruz. Çolpan İlhan
& Sadri Alışık Tiyatrosunda
20. yılımızı kutluyoruz ve
ustalarımızın yaktığı bu ışığı
sürdürmeye devam edeceğiz
inşallah. Bu gayreti gösterirken
böyle takdir görmek gerçekten
çok mutlu edici, çok teşekkür
ederiz.
2015 Yılının En Beğenilen TV
kanalı, TV:8 (Acun Ilıcalı )
Ödül için çok teşekkür ediyorum.
Bu ödül benim için çok önemli.
Ben burada abiniz olarak
şu tavsiyede bulunuyorum.
Hayatta bir kere “şu olacağım”
deyip onun peşinde koşmayın.
Böyle yol almaya çalışırsanız
mutluluk gelmiyor. Zaman
içerisinde sizi olayların nereye
götüreceğine dikkat edin.
Yani şu üniversitenin değerini
bilin. Olduğunuz her noktada
mutlu olmaya çalışın. Ben
muhabirken de çok mutluydum.
Her zamanda çok gurur
duyuyorum muhabirlikten bu
noktaya geldiğim için. Şimdi
de mutluyum. Mühim olan
insanın mutlu olduğu kendi
ortamını yaratmasıdır diye
düşünüyorum.“Buna konsantre
olun” diyorum.
2015 Yılının En Beğenilen Kültür
Sanat Programı : Şeffaf Oda
(Güneri Cıvaoğlu)
Sevgili Yıldız Üniversitesi
öğrencileri kardeşlerim,
yakamda görüyorsunuz rozet var.
Sadece bu günlük değil çünkü
beni her yıl buraya bir kere
çağırıyorsunuz ben’ de Yıldız
Teknik Üniversitesi’ni bitirmiş
sayıyorum kendimi. İşletme
Kulübü’ne, siz değerli Yıldız
Teknik Üniversitesi öğrencilerine
ve Rektör’ümüze de teşekkür
ediyorum.
2015 Yılının En Beğenilen Dergisi:
National Geographic (Onur
Uygun)
Herkese çok teşekkür ediyorum.
Biz bu dergiyi bayağı küçük
ama çalışkan bir ekip olarak
çıkarıyoruz ve emeklerimizin
karşılığını bu şekilde almak bizi
çok mutlu ediyor.
2015 Yılının En Beğenilen Kadın
Tiyatro Oyuncusu: Aslı Enver
Çok teşekkür etmek istiyorum.
Benim için çok önemli bir şey
çünkü ilk tiyatro oyunum ve ilk
ödülüm. Acun gibi aslında ben
okuduğum okulun bölümünün
şu an ödülünü alıyorum ve hep
de inandım, çok da mutluyum
inandığım, vazgeçmediğim için
ve size çok teşekkür ediyorum
böyle bir ödülü bana layık
gördüğünüz için.
2015 Yılının En Beğenilen
Gazetesi: Hürriyet (Emre Oral)
Herkese iyi akşamlar. Gazetede
bir bölümümüz var ödülleri
koyduğumuz, buradan gelen
yıldızlar orada en önler de
parlıyor. Daha öncede almıştık
bu ödülü. 5000 öğrencinin
oyuyla gelen bu ödül bizim için
çok anlamlı çok teşekkür ederiz.
2015 Yılının En Beğenilen Reklam
Filmi: Hopi Boyner (Onur Erbay)
Öncelikle çok teşekkürler.
Biz grup olarak çok hayal
eden, hayallerimizin peşinde
koşan bir grubuz. Bugüne
kadar kurduğumuz hayal bizi
Hopi’ye getirdi. Bundan sonra
kuracağımız hayallerin Hopi’ye
katkısıyla umarım gelecek sene
burada olabiliriz. Hayallerimizi
ve emeklerimizi ödüllendirdiğiniz
için hepinize çok teşekkür
ediyorum.
31
Sempozyum
PLASTIĞIN 5 BIN YILLIK SERÜVENINE BILIMSEL BAKIŞ:
ULUSAL PLASTİK TEKNOLOJİLERİ
SEMPOZYUMU
Y
ıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği
Bölümü öncülüğünde
düzenlenen 1. Ulusal
Plastik Teknolojileri Sempozyumu, Beşiktaş Kampüsü Oditoryum
ve Sergi Salonu’nda gerçekleşti.
15-16 Ekim tarihleri arasında
yapılan programın açılışına YTÜ
Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek,
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk
Yiğit, Makine Mühendisliği Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan
Eker, Makine Fakültesi Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Mihrigül Ekşi Altan
ve çok sayıda davetli katıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan
32
Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek,
plastiğin günümüzde hayatın
bir parçası haline geldiğini,
sanayiden, araç üretimine, suların
taşınmasından depolanmasına
kadar akla gelebilecek her alanda
kullanıldığını aktardı.
İnsan hayatına bu kadar giren
plastiğin üretilmesinin ve
işlenmesinin önemli olduğuna
değinen Yüksek, üniversiteler
olarak bu gibi konularda yapılan
Ar-Ge çalışmalarına daha fazla
destek verilmesi gerektiğini belirtti.
Konuşmasında Türkiye’nin zor
günlerden geçtiğine işaret eden
Rektör Yüksek, bu günlerin bir an
önce geride kalması ve Türkiye’nin
tekrar büyüme hedeflerine
odaklanması için üniversitelere,
sanayiye, iş dünyasına, öğrencilere,
akademisyenlere, işçisine,
memuruna, toplumun her
noktasındaki insanlara büyük görev
düştüğünü ifade etti.
Bu işin tek yolunun çalışmaktan
geçtiğini aktaran Rektör Yüksek
şöyle konuştu: “Çok üreteceğiz,
çalışacağız, vatana çalışacağız.
Ufak tefek ayrılıklarımızı da
birleştireceğiz. Bir halı düşünün,
üzerinde birçok desen var.
Desenler birbirlerinden ayırt
Makine Fakültesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Mihrigül Ekşi Altan
ise, insanoğlunun plastikle
serüveninin 5 bin yıl önce
Kızıldereli yerlilerin doğal kauçuğu
tesadüfen keşfetmesi ile başladığını
aktardı. Tarihsel serüvende
gelinen noktanın oldukça göz
kamaştırıcı olduğunu aktaran
Altan, plastiklerin malzeme
olarak çeşitli yönlerden yetersiz
kaldığı durumlarda ise polimer
kompozitlerin çözüm olduğunu dile
getirdi.
edilebilir mi? Edilemez. Birçok
düşünceye sahip insan var. Fikre
sahip insan var. Ama bunlar bir
halının üzerinde. Birbirleriyle
kavga etmemeli, tartışmamalı.
Birbirleriyle konuşmalı, ama
kavga etmemeli, birbirlerine zarar
vermemeleri gereklidir.”
Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan Eker
de, bilim ve teknoloji dünyasına
bakıldığında plastik malzemeleri
de içeren belli başlı konularda
önemli gelişmelerin olduğunun
görüldüğünü ifade etti. Plastik
teknolojilerinde son dönemde
yaşanan gelişmelerin bilim
dünyasını heyecanlandırdığını
aktaran Eker, “Nanokil vb.
katkılarla ısıl, elektriksel
ve mekanik özelliklerinin
geliştirilmesi ile ısı, enerji ve
imalat sektöründe yaşanan önemli
gelişmeler, antibakteriyel ve
antimikrobiyal özellikte nanotoz
katkılarıyla elde edilen polimer
ince film çalışmaları, ilaç taşıyan
polimer esaslı sistemlerle ilaç
(kimya) alanında gelişmeler,
biyouyumlu polimer çalışmaları
ile gerçekleştirilen implantlar
ve apareyler ile tıp (sağlık)
alanında gelişmeler bizleri bilim
ve teknolojinin geleceği açısından
heyecanlandırmaktadır.” ifadesini
kullandı.
Altan, paylaşarak büyümek ve
çoğalmak düşüncesinden yola
çıkarak bu sempozyum ile, sektörel
ve akademik alanlardaki araştırma
ve gelişmelerin paylaşılabileceği,
sanayi -üniversite iş birliklerinin
sağlanabileceği bir platform ve
ortak payda oluşturmayı ümit
ettiklerini sözlerine ekledi. İki gün
devam eden etkinlik kapsamında
plastikler, polimer kompazitler
ilgili imalat teknolojileri hakkında
hem akademik hem de sektörel
konuşmalar ve sunumlar yer aldı.
2 gün boyunca devam eden
sempozyumda sektörün
önemli sanayi firmalarından 7
davetli konuşmacı özel sunum
gerçekleştirdi. Ayrıca, sempozyum
çerçevesinde gerçekleştirilen 5
ayrı oturumda 67 bilim insanı, 26
bildiri sunumu yaptı.
33
34
ATATÜRK,
YTÜ’DE SAYGIYLA ANILDI
Y
Anma
Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ölümünün 77. Yılında
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Düzenlenen Törenle Anıldı.
ıldız Teknik Üniversitesi
(YTÜ), Cumhuriyetimizin
kurucusu Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ü, ebediyete
intikalinin 77. yılında saygıyla andı.
Cumhuriyetimizin kurucusu
Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
ölümünün 77. yılında Yıldız
Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa
ve Beşiktaş Kampüsleri’nde
düzenlenen programlarla anıldı.
Yıldız Kampüsü’nde düzenlenen
programa YTÜ Rektörü Prof.
Dr. İsmail Yüksek ve Rektör
Yardımcıları Prof. Dr. Faruk Yiğit
ile Prof. Dr. Yusuf Ayvaz’ın yanı
sıra, akademik, idari personel ve
öğrenciler katıldı.
Atatürk’ün hayata gözlerini
yumduğu 09.05’de Rektör
Yüksek’in Atatürk büstüne çelenk
koyması ve saygı duruşu ile
başlayan program Oditoryum’da
devam etti.
“GELECEĞİ
DÜŞÜNEN GENÇLER
YETİŞTİRMEK
ATATÜRK GİBİ
DÜŞÜNMENİN İLK
ADIMIDIR”
Törende konuşan YTÜ Rektörü
Prof. Dr. İsmail Yüksek, uygarlık
yolunda ilerlenen bu yüzyılda
ileriyi görebilen ve daha ileriye
gitmeyi amaçlayan, yeni
nesiller yetiştirmenin Atatürk
gibi düşünebilmenin ilk adımı
olduğunu ifade etti.
Türk toplumunun her ferdinin
üzerine düşen sorumluluğun
farkında olması gerektiğini
vurgulayan Rektör Yüksek,
“Atatürk, sevgi ve saygı uyandırarak
Türk milletini çağ ile tanıştırmaya
gayret edip varlığını teminat altına
almaya yöneltmiş bir liderdir.
Ülkemizin en zor anında bile
düşünüp ortaya koyduğu milli
hedef ve stratejinin hatırlanması,
bu tür çabaların anlam ve
değerinin çok iyi bilinmesi
gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Ardından kürsüye çıkan Atatürk
İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm
Başkanı Doç. Dr. Ercan Karakoç,
“Milli Mücadele ve Gazi Mustafa
Kemal Atatürk” konulu sunum
yaptı.
Atatürk Çocukları Koro Gösterisi
Konuşmaların ardından YTÜ
Sadıka Sabancı Kreşi son sınıf
öğrencileri “Atatürk Çocukları”
koro gösterisini sundu. Program,
YTÜ Sanat Tasarım Fakültesi
akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr.
Aslıhan Özel, Öğr. Gör. Özer Özel,
Öğr. Gör. Levent Kaya ve Ar. Gör.
Esra Berkman tarafından sunulan
“Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar”
müzik dinletisi ile sona erdi.
Programın ardından Rektör Prof.
Dr. İsmail Yüksek, törene katılan
kreş öğrencilerine şeker dağıttı.
Davutpaşa Kampüsü’nde
düzenlenen programda ise, tarihi
kışla binası önünde bir araya
gelen akademik ve idari personel
saatler 09.05’i gösterdiğinde saygı
duruşunda bulundu. İstiklal Marşı
ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Mesut Güner’in Atatürk büstüne
çelenk koymasıyla program sona
erdi.
35
gezİ
HARBIYE ASKERI MÜZESI
YILDIZLILARI BEKLİYOR
İstanbul Harbiye’de Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığına
bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Askerî Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, Yıldız Teknik
Üniversitesi ailesini ziyarete bekliyor. Geçtiğimiz günlerde Rektörümüz Prof. Dr. İsmail
Yüksek’e gönderdikleri yazıyla Yıldızlıları tarih ve kültür yolculuğuna davet eden Askeri Müze
ve Kültür Sitesi Komutanlığı Şişli Harbiye’de Selçuklu’dan Cumhuriyet dönemine kadar
geniş bir yelpazede zaman yolculuğu için ziyaretçilerini bekliyor.
İ
stanbul’un merkezi sayılabilecek bir yerde kurulu olan
Askeri Müze ve Kültür Sitesi
Komutanlığı, 54 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu.
Osmanlı döneminde Mekteb-i Harbiye (Harp Akademileri) olarak da
faaliyet gösteren Müze, bu özelliğiyle bulunduğu bölgeye “Harbiye”
ismini vermiş.
II. Abdülhamid tarafından yaptırılan okul binası, 1936’ya kadar
okul, 1964’e kadar Kolordu Karargâhı olarak kullanılmış. Binanın
güney bölümü Harbiye Orduevi
36
inşa edilene kadar orduevi olarak
hizmet verirken, 1964 yılında asıl
binanın askeri müze olarak kullanımına karar verilmiş ve 1966’da
restorasyonuna Mimar Prof. Dr.
Nezih Eldem tarafından başlanarak, 1991’de bitirilmiştir.
44 SALONDA 82 BİN ESER
SERGİLENİYOR
Askeri kültür varlıkları kapsamında
yaklaşık 82 bin esere ev sahipliği
yapan Askeri Müze ve Kültür Sitesi
Komutanlığı, 44 salonda yaklaşık
8 bin eser sergileniyor. Eserlerin
dönemsel olarak değişiklik
gösterdiği müzede, aynı zamanda
Atatürk’ün eğitim gördüğü dönemi
temsil eden Harbiyeli Atatürk
Sınıfı, galeri salonu, tarihi Harbiye
Hamamı, Şehitler Galerisi, Müze
Tanıtım Alanı bulunuyor.
Türk tarihini yaşayan nesillere
görsel olarak aktarabilmek ve
genç nesillerde kalıcı etkiler
bırakabilmek amacıyla iletişim
ve bilgisayar teknolojisinden
yararlanılan Askeri Müze ve Kültür
Sitesi’nde Mehter Multivizyonu,
Çanakkale Savaşları’nı anlatan
Çanakkale Dioraması ve
dokunmatik bilgisayar sistemleri
ziyaretçilere sunuluyor.
Türk ve dünya tarihi için çok
önemli bir olay olan İstanbul’un
Fethi sırasında Bizans
İmparatorluğu’nun Osmanlı
gemilerinin giriş çıkışını kontrol
etmek için Haliç’te kullandığı
3400 kg ağırlığındaki zincir de
sergilenen eserlerden sadece biri.
Türk ulusal tarihinin dünya
tarihindeki etkinliğini,
kahramanlığını dönemlere
göre yansıtmak, hazırlamak,
bu konuları belgeleyen “Askeri
Kültür Varlıkları”nın korunmasını,
sergilenmesini sağlamak amacıyla
kurulan Askeri Müze yetkililileri,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
veciz sözünde belirttiği “ Kendi
benliğini bilmeyen milletler başka
milletlerin avı olur.” sözünden
hareketle Yıldızlı öğrencileri
müzede ağırlamaktan ve Türk
tarihini, Türk Ordusunun
kahramanlıklarını tarihsel süreç
içerisinde Yıldızlılara anlatmaktan
büyük bir mutluluk duyacaklarını
belirtiyor.
HAFTANIN 5 GÜNÜ
MEHTERAN GÖSTERİSİ
Dünyanın en eski bandosu olan
Mehteran Birlik Komutanlığı, yurt
içi ve yurt dışında verdiği konserler
ile ülkemizin tanıtımına katkı
sağlarken, müzenin açık olduğu her
gün 15.00- 16.00 saatleri arasında
iki seans hâlinde tarih meraklılarına
mehter konseri sunuyor.
Çarşamba ve Cumartesi günleri
14.00-15.00 saatleri arasında
okçuluk faaliyetinin ziyaretçileri
beklediği müzede, ziyaretçiler
geleneksel Türk okçuluğu hakkında
bilgi edinip, ok ve yay kullanarak
atış yapma imkanını buluyor.
Askerî Müze; 1 Ocak, Ramazan ve
Kurban Bayramı’nın birinci günü ile
pazartesi ve salı günleri dışında her
gün 09.00-17.00 saatleri arasında
ziyaret edilebiliyor.
Üniversitelerin lisans, yüksek
lisans ve doktora öğrencileri dahil
tüm öğrencilerinden şehit ve gazi
yakınlarından, 60 yaş üzerindeki
yaşlılardan, engellilerden ve 18
yaş altı ziyaretçilerden, giriş ücreti
alınmıyor.
Askeri Müze Pazartesi ve Salı
günleri dışında haftanın diğer
günleri 09.00-17.00 saatleri arasında
ziyarete açık. Ayrıca müzenin
açık olduğu günlerde 15.00 -16.00
saatleri arasında mehter konseri
veriliyor.. Müzede, araçları ile
gelenler için otopark bulunuyor.
37
gezİ
KANUNİ SULTAN
SÜLEYMAN’A AİT KILIÇ
Kabza kaplaması boynuz olan
kılıcın, kabartma bitkisel
motiflerle bezenmiş balçağı
gümüştür. Namlu üzerine
altın kakma tekniğiyle yapılmış
olan kitabesinden Kanuni
Sultan Süleyman için yapılmış
olduğu anlaşılan kılıç eğri ve
tek ağızlıdır. Ahşap kın deriyle
kaplanmış olup kın başı,
çamurluk ve bilezikler gümüştür.
YAVUZ SULTAN
SELİM’E AİT KILIÇ
Yavuz Sultan Selim adına
yapılmış olan kılıcın
kabzası, ahşap üzerine
yeşil renkli sürüngen
derisiyle kaplanmıştır.
Çelik namlusu üzerinde,
altın kakma tekniğiyle
yazılmış Kufi kitabeler,
Şemse, Rumi ve Palmet
motifleri görülmektedir.
HALİÇ ZİNCİRİ
Türk ve dünya tarihi için çok önemli
bir olay olan İstanbul’un fethi
sırasında Bizans İmparatorluğu’nun
Osmanlı gemilerinin giriş çıkışını
kontrol etmek için Haliç’te
kullandığı zincirdir.
Zincir, Bizans imparatoru XI.
Konstantin Paleologos’un emri ile
Venedikli mühendis Bartolomeo
Saligo’ya yaptırılmıştır ve
Galata’daki Kastellion burcu ile
Sarayburnu’ndaki Eugenios burcu
arasına 2 Nisan 1453 tarihinde
gerilmiştir. Dövme tekniği ile
demirden yapılmış olan zincir
yaklaşık 112 metre olup 246 bakla
ve bir çapadan oluşmaktadır. Zincire
ait her baklanın ağırlığı ortalama 14
kg olup toplam ağırlık yaklaşık 3 bin
400 kg’dır.
38
ORHAN GAZİ’YE
AİT MİĞFER
Osmanlı Devletinin
kurucusu Osman
Gazinin oğlu
Orhan Gaziye
aittir. Osmanlı
Devleti Kuruluş
Salonu, devletin
kuruluşundan
İstanbul’un fethine
kadar olan dönemi
konu almaktadır.
Salonda Osman
Bey’in beyliğe
atanmasıyla ilgili
yağlı boya resim,
kuruluş devri
padişahlarının
tabloları ve devlet
sınırlarını gösteren
harita gibi eserler
yer almaktadır.
KUMAŞ KAPLI ZIRH
GÖMLEK
Sadrazam Mahmud
Paşa’ya ait kumaş kaplı
zırh gömlektir. Fâtih
Sultan Mehmet ile birlikte
birçok sefere katılmış
olan Mahmud Paşa
İstanbul kuşatmasında da
bulunmuştur.
39
ETKİNLİK
YILDIZLI ÖGRENCILER
“İNSAN KAYNAKLARI ZİRVESİ”NE
AKIN ETTİ
Yıldız Teknik Üniversitesi Kalite ve Verimlilik Kulübü Tarafından Bu Yıl Beşincisi Düzenlenen
İnsan Kaynakları Zirvesi Çeşitli Üniversitelerden Yüzlerce Öğrenciyle Sektör Temsilcilerini
Bir Araya Getirdi.
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
Kalite ve Verimlilik Kulübü
tarafından bu yıl 5.’si düzenlenen İnsan Kaynakları
Zirvesi Beşiktaş Kampüsü Oditoryum’da gerçekleştirildi. Türkiye’nin önemli firmalarından üst
düzey yöneticiler ile öğrencileri bir
araya getiren etkinliğe Türkiye’nin
çeşitli üniversitelerinden yüzlerce
öğrenci akın etti.
Etkinliğin açılışında konuşan Kalite
ve Verimlilik Kulübü Başkanı ve
YTÜ Öğrencisi Buse Kalkavan 5.
İnsan Kaynakları Zirvesi’nin aylar
süren bir çalışmanın ürünü olduğunu belirterek farklı üniversitelerden gelen katılımcılara hoş geldiniz
dedi.
Etkinlikte konuşulanların henüz
eğitim hayatlarına devam eden
öğrencilerin kariyer planlamalarında önemli bir yol gösterici olacağını
aktaran Kalkavan, katılımcıların
40
sektörün beklentilerini ve ihtiyaçları hakkında daha detaylı bilgi sahibi
olurken, insan kaynakları yetkililerinin de gençlerin sektörden
beklentileri ve önerilerini dinleme
imkanı bulacaklarını aktardı.
YTÜ Öğrencisi ve Zirve Koordinatörü Taşkın Cengiz de konuşmasında ekip olarak zirveyi hazırlarken ellerinden gelenin en iyisini
yapmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Cengiz, “Zirvemizde herkesin
kendinden bir şeyler bulacağına ve
birikimine katkıda bulunacağımıza
eminiz. Projenin her aşamasında
benimle birlikte canla başla çalışan takım arkadaşlarıma, desteğini
esirgemeyen icra kurulu ve yönetim kurulu üyelerimize sonsuz
teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Etkinlikte İnsan Kaynakları Uzmanı Selin Yetimoğlu “Üniversite Bittiğinde Aranan Yeni Mezun Olmak”
konulu sunumunda öğrencilere,
kendilerine hedef belirlemeleri ve
bu konuda çalışmaya daha şimdiden başlamaları gerektiğini söyledi.
Kariyer Yönetimi konulu konuşma
gerçekleştiren Siemens Lojistik
Süreç Müdürü Işıl Ergüzel de,
artık günümüz dünyasında işe alım
süreçlerinde sadece not ortalamalarının dikkate alınmadığını, öğrencilerin kendilerini grup çalışması,
organizasyon ve kriz yönetimi gibi
konularda da geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti.
PwC İnsan Kaynakları Uzmanı
Ceylin Durubal ise “Global Firmada İnsan Kaynakları” konulu sunumunda, global bir firmada çalışmak
isteyenlere tavsiyelerde bulundu.
İngilizce’nin mükemmel derecede
iyi olması gerektiğini vurgulayan
Durubal, yurt dışı deneyimi yapmanın da uluslararası firmalarda
çalışmayı önemli şekilde etkilediğini ifade etti.
Konferans
SOĞUK SAVAŞ SONRASI
RUSYA’NIN İDDİALI DIŞ POLİTİKALARI VE
BÖLGESEL GÜVENLİĞİ ETKİLERİ KONFERANSI
Y
ıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Balkan ve
Karadeniz Araştırmaları Merkezi (BALKAR)
tarafından düzenlenenen konferansta “Soğuk Savaş Sonrası
Rusya’nın İddialı Dış Politikaları
ve Bölgesel Güvenliği Etkileri”
konusu irdelendi. Doç. Dr. Vişne
Korkmaz’ın konuşmacı olarak
katıldığı konferansta, Türkiye ile
Rusya arasında son dönemde yaşanan sorunlar farklı bir açıdan
ele alındı.
Rektörlük Binası Hünkar
Salonu’nda düzenlenecek
Konferansta YTÜ İktisadi İdari
Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi
ve Uluslararası İlişkiler Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vişne
Korkmaz, Rusya’nın bölge ve
dünya genelinde uyguladığı
politika ışığında, Türkiye-Rusya
ilişkilerini farklı bir açıdan
değerlendirdi.
Farklı üniversitelerden
akademisyenlerin de yer aldığı çok
sayıda davetlinin ilgi gösterdiği
konferansta konuşan Doç. Dr.
Vişne Korkmaz, tarihsel süreçte
oluşan Rusya’nın uluslararası
politikalarını ve bu politikalar
eşliğinde günümüzde oluşturduğu
bölgesel politikaları açıkladı.
Rusya’nın Suriye politikası ve son
dönemde bölgede askeri ve politik
varlığını artırma sebeplerini
konuşmasında anlatan Korkmaz,
Türkiye ile Rusya arasında,
Rusya’ya ait bir savaş uçağının
sınır ihlali yapması sonucu
Türkiye savaş uçakları tarafından
düşürülmesi sonrası oluşan
krizin sebeplerini ve gelişebilecek
durumları bilimsel bir bakış
açısıyla değerlendirdi.
Doç. Dr. Vişne Korkmaz
konuşmasının ardından
dinleyicilerden gelen soruları
tek tek cevapladı. Etkinliğe
katılan Türkiye’nin çeşitli
üniversitelerinden akademisyenler
Korkmaz’a Rusya’nın son dönem
politikaları hakkında sorular
yöneltti.
41
6 KASIM DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ
Fotoğraf: Gökhan KUT
TÜRKİYE’DE ŞEHİRCİLİK
VE YILDIZ’DA ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA
DENEYİMİ
Ş
ehir planlama, geniş bir
tanımlamayla mekanın
fiziki ve sosyal boyutlarını
geçmişten bugüne taşıdı
ğı tüm bileşenleri ve sorunlarıyla
birlikte araştırarak değerlendiren ve
geleceğe dönük ekonomik, politik,
işlevsel, sosyal ve fiziksel tasarımlar
üreterek gelişimine yön veren çok
disiplinli bir meslek alanıdır.
Dünyada şehir planlama
mesleğinin, hızlı ve aşırı
sanayileşme sürecinde çöküntü
haline gelen kentsel mekanda
ortaya çıkan çeşitli çevre
problemlerinin kontrol altına
alınabilmesi ve sorunların
aşılabilmesi için yöntem arayışı
sürecinde ortaya çıktığı ifade edilir.
Bununla birlikte kent planlamanın
sadece liberal mülkiyet eksenli
değil aynı zamanda özellikle
19.yy yaşanan ütopist evresinde,
sosyalizmle içi içe geçtiği görülür.
Kent planlamasının bir disiplin
42
olarak ortaya çıkmasında öncü
deneyimlerden ilki İngiltere’de
sanayileşmenin sonuçlarıyla
boğuşan kentlerde yürütülen
sağlık taramaları bulgularını
değerlendiren ve kenti sağlıklı
hale getirme amaçlı çıkarılan
yasaların üretildiği pragmatist
yaklaşımlar olarak belirtilir. Diğer
önemli öncü deneyim de Paris’te
Napoleon III öncülüğünde tüm
kentin yıkılıp yeniden inşa edildiği
sürecin yaşandığı 19.yy ortasındaki
Haussmann deneyimidir. Tüm bu
yıkıcı ve yaratıcı deneyimleri takip
eden süreçte uygulamalar çeşitli
açılardan eleştirilerek geliştirilmiş
ve başlı başına çok disiplinli bir
meslek ve uğraş alanı olan kent
planlama disiplininin temelleri
atılmıştır.
Türkiye’de de planlama uğraşının
bir meslek alanı haline gelmesi
Cumhuriyetin modernleşeme ve
aydınlanma perspektifiyle birlikte
şekillenmiştir. Kentsel mekanın
düzenlenmesi ve kontrol altına
alınması için Osmanlı döneminde
de çeşitli yasal düzenlemeler
ve çalışmalar yapılmış olsa da
kapsamlı bir meslek alanı olarak
tanımlanması ve planlama
çalışmalarının başlaması Modern
Cumhuriyetin bir ürünü olmuştur.
Toplumda ve diğer bilim alanlarında
da yaşanan paradigma değişimleri
ve kırılmalar planlama alanında
da kendini her evrede göstermiştir.
Dünyada modernitenin bilim
anlayışı perspektifinde gelişen
kent planlama, 1970’lere
gelindiğinde artık post modern
eleştirilerle birlikte kenti çeşitlilik
ve farklılıkları üzerinden okuyan,
eşitlikçi bir arayış geliştiren bir
yandan da akılcı rasyonaliteden
iletişimci rasyonaliteye doğru
kayan tekniklerle müzakereci bir
perspektife oturtmaya çalışan
kuramsal yaklaşımlara sahip
olmuştur.
yerine getirmişlerdir.
Yukarıda bahsettiğimiz serüvene
sahip planlama mesleği ve
planlama çalışmaları günümüzde
özellikle afet sakınımı amacıyla
başlayan ama daha çok kentsel
mekanın değişim değerini arttırma
ekseninde faaliyet yürütülen
kentsel yenileme odaklı araçsal
bir uğraş olarak sunulmaya ve
algılanmaya başlamıştır. Mesleğin
temel mottosu olan kamu yararını,
toplumsal değerleri, evrensel
şehircilik ilkelerini ve bilimsel
doğruları savunma görevleri
şehir plancılarının omuzlarındaki
toplumsal bir ödev olarak varlığını
sürdürmektedir.
Her biri önemli aşamalar olan
geçiş süreçlerini özet biçimde
andığımız kent planlama deneyimi
için günümüzde bir değerlendirme
yapılması gerekirse özellikle
ilkelerinin ve ödevlerinin anılması
gerekecektir. Örneğin bireylerin
çıkarları yerine toplumun ortak
değerlerini ve çıkarlarını ön plana
koyduğu için toplumsal adalet;
güç dengesinin egemen olandan
değil dezavantajlı toplumsal
gruplar açısından güvenceye alma
arayışında olduğu için eşitlikçi;
karar üretme aşamalarında şeffaf
ve katılımcı kurguyu geliştirme
arayışında olduğundan demokrasi
ideallerinin toplumda yerleşmesi
ve birlikte yaşam kültürünün
korunması için önemli görevler
üstlenmektedir.
Günümüzde dünya nüfusunun
%54’ünün kentlerde yaşadığı
bilinmekte ve bu oranın 2050’ye
gelindiğinde %70’lere yaklaşacağı
öngörülmekte. Ülkemizde
ise bu oran çoktan aşılmış ve
günümüzde kentleşme oranı
%75’e ulaşmıştır. Bu sebeple
kentlileşme hızının artarak
devam etmesi kentsel politikaları
ve bununla birlikte kentsel ve
bölgesel planları hayati bir öneme
kavuşturmuştur. Artık yaşam
alanlarımızın ve geleceğimizin
kıt kaynakların daha doğru
kullanılması, doğal değerlerimizin
ve dengemizin korunması,
kültürel mirasımızın yaşatılarak
korunması, yaşam kalitesi düşen
kentlerimizin sağlıklı bir çevreye
kavuşturulması ve gelecek
nesillere dengeli, yaşanabilir
bir çevrenin sunulabilmesi için
plancıların da bilimsel ve kültürel
birikimler açısından donanımlı,
vizyon sahibi ve ahlaklı bireyler
olmasını gerekli kılmaktadır.
Tüm bu gereklilikler sebebiyle
planlama eğitiminin ülkemizde
seyri ayrıca değerlendirilmeli ve
önemsenmelidir.
Türkiye’de şehir planlama
eğitiminin ilklerine bakılacak
olursa 1961 yılında kurulan Orta
Doğu Teknik Üniversitesi Şehir
ve Bölge Planlama Bölümü’nün
Türkiye’nin ilk planlama bölümü
olduğu görülür. Yıldız Teknik
Üniversitesi bünyesinde 1973
yılında “Şehir Planlama” yüksek
lisans eğitimine başlayan Şehircilik
Kürsüsü, 1982 yılında İstanbul’daki
Mimarlık Fakülteleri arasında ilk
olarak “Şehir ve Bölge Planlama
Bölümü”ne dönüşmüştür.
Ülkemizde planlama mesleğinin
oturtulması ve gelişmesi açısından
öncü kurumlarımız önemli görevler
Şehircilik ilkeleri ve planlama
uygulamaları konusunda meslek
alanına önemli katkılar sunan öncü
bölümlerden biri olan kurumumuz
da 2015-2016 Güz yarıyılı itibarı ile
377 öğrenci ile lisans, 240 öğrenci
ile lisans üstü (yüksek lisans +
doktora) öğretimini sürdürmektedir
ve 34 yılın sonunda 1500 ün
üzerinde lisans mezununa sahip
olmuştur. Bu sayı Türkiye’deki
yaklaşık 6000 plancının 1/4’ini
kapsamaktadır. Ülkemizin her
köşesinde, farklı kurumlarda
hizmet üreten şehir plancılarını
ve akademisyenleri yetiştirerek
planlama meslek alanında önemli
bir yer edinmiştir. İlk kurulduğu
1973 yılından itibaren alındığında
43 yılı aşan eğitim ve öğretim
süresinde benimsediği meslek
ilkeleri ve belirlediği misyon
doğrultusunda tüm çalışma ve
etkinliklerini günümüzde toplam
44 öğretim elemanı ile vermektedir.
Eğitim kadrosunda 6 profesör
doktor, 13 doçent doktor, 8
yardımcı doçent doktor, 3 araştırma
görevlisi doktor, 12 araştırma
görevlisi, 8 ÖYP kapsamında
araştırma görevlisi, 2 uzman doktor
bulunmaktadır.
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık
Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama
Bölümü adına
Bölüm Başkanı Prof. Dr. İclal Dinçer ve
Dr. Erhan Kurtarır tarafından kaleme
alınmıştır.
43
20 ekİm Dünya İstatİstİk Günü
BORSADA İSTATİSTİK
PARA KAZANMADA ÖNEMLİ BİR ARAÇ
Y
Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü Tarafından Düzenlenen Dünya
İstatistik Günü ve Oryantasyon Etkinliğine Borsa İstanbul ve Sektörün
Önemli Firmalarından Profesyoneller Katıldı. Etkinlikte Öğrencilere
Tavsiyelerde Bulunan Katılımcılar, Borsa İstanbul’da Para Kazanmanın
Sırrının da İstatistikleri Doğru Okumaktan Geçtiğini Vurguladı.
ıldız Teknik Üniversitesi
(YTÜ) İstatistik Bölümü
tarafından düzenlenen
etkinlikte, istatistiğin günümüz dünyasında önemine vurgu
yapıldı. Borsa İstanbul’da faaliyet
gösteren firmaların temsilcilerinin de katıldığı etkinlikte, borsada
zengin olmanın da batmanın da en
önemli sebebinin istatistikleri doğru okuyabilmek olduğu belirtildi.
Yıldız Teknik Üniversitesi
İstatistik Bölümü tarafından
düzenlenen “Dünya İstatistik
Günü ve Oryantasyon” etkinliği
gerçekleştirildi. YTÜ Fen Edebiyat
44
Fakültesi Ahmet Karadeniz
Konferans Salonu’nda düzenlenen
etkinliğe sektörün önemli
temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda
öğrenci katıldı.
Etkinlikte konuşan YTÜ İstatistik
Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali
Hakan Büyüklü, geçmiş yıllarda
“istatistiki yalan söyleme” diye
bir kavram olduğunu ancak
toplumda istatistik konusunda
bilincin artmasıyla birlikte istatistik
sonuçların daha dikkatli bir şekilde
yorumlanmaya başlandığını
aktardı. Büyüklü, istatistik
biliminin ülkeler bazında etkin
kullanımı uygarlığın bir göstergesi
olduğunu belirtti.
İSTATİSTİKLERİ İYİ
OKURSANIZ BORSA’DA PARA
KAZANABİLİRSİNİZ
Borsa İstanbul Pay Piyasası Ürün
Geliştirme Servis Yöneticisi Dr.
Güzhan Gülay da salonda kendisini
dinleyen gençlere istatistik
biliminin borsada kullanması
konusunda önemli ipuçları ve
tavsiyeler verdi.
Borsa İstanbul’da Endeks
hesaplama gibi çeşitli alanlarda
istatistiki verileri kullandıklarını
vurgulayan Gülay, özellikle günlük
olarak alım-satım yaparak işlem
yapan yatırımcıların da teknik
analiz gibi istatistiki verilere
dayanan yöntemlerle para
kazanabildiğini belirtti. Gülay,
“İstatistiğin doğru kullanımı ve
verilerin doğru yorumlanması
yatırımcılara para kazanma
konusunda çok yardımcı olabilir
ancak yanlış yorumlanan veriler
yatırımcıların batmasına da sebep
olabilir” dedi.
kazanç konusunda bazı
istatistiklerle çalıştık. Bu makale de
bayağı ilgi gördü ve hemen basıldı.
Bizim Borsada yatırım yapmamız
yasak olduğu için bu bulgulardan
yararlanamadık ancak bunu
kullanıp önemli karlar elde eden
yatırımcıların olduğu da kulağımıza
geldi.” şeklinde konuştu.
İstatistiğin hayatın hemen her
yerinde var olduğunu dile getiren
Gülay akademik hayatta da
istatistiğin çok önemli olduğunu
ve para kazanmaya bile yardımcı
olduğunu söyledi. “Örneğin bir
çalışmamızda; baktık ki herkes
makalesini kapanış fiyatlarıyla
yazıyor, biz de ağırlıklı ortalama
kullanarak farklı bir durum yarattık
ve makalemizi hemen iyi bir
dergide bastık.
Bir başka çalışmada ise temettü
ödenen günlerde yaratılabilecek
GÜNÜMÜZDE İSTATİSTİĞİ
KULLANMAK ÇOK DAHA KOLAY
Ponera Araştırma ve Danışmanlık
Analiz ve Modelleme Direktörü
Veysel Kamcı da geçmişte istatistiği
kullanmanın zor olduğunu ancak
günümüz teknolojisi ve paket
programlar aracılığıyla daha etkin
bir hal aldığını ifade etti.
Öğrencilere tavsiyelerde de
bulunan Kamcı, paket programlar
ve özellikle İngilizce konusunda
kendilerini mutlaka geliştirmeleri
gerektiğini vurgulayarak, “Gitmek
istediğiniz nokta istatistik
noktasıysa bir fark yaratmalısınız.”
ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği
etkinlikte katılım sağlayan 3
öğrenciye de Borsa İstanbul’da
“Öğrenci Eğitim Programına”
katılım için imkânı sağlandı.
Çekilen kura ile 3 öğrenci mesleki
olarak kendisini Borsa İstanbul’da
geliştirme imkânı buldu.
45
10 aralık dünya İnsan hakları günü
YTÜ VE BEŞİKTAŞ İNSAN HAKLARI KURULU’NDAN
İNSAN HAKLARI HAFTASI İÇİN
ORTAK PANEL
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
(YTÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) ve
Beşiktaş İnsan Hakları Kurulu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü
dolayısıyla panel düzenledi. Panelde, insan hakları ve hukuk alanında
önemli isimler bir araya geldi.
YTÜ Beşiktaş Kampüsü
Oditoryum’da 14 Aralık 2015
tarihinde düzenlenen etkinliğe YTÜ
İktisadi İdari Bilimler Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Kenan Aydın’ın
yanı sıra, Beşitaş Kaymakamı Dr.
Abdullah Kalkan, akademisyen,
hukukçu ve öğrenciler katıldı.
Panelin yöneticiliğini, Türkiye’de
46
ilk kez insan hakları dersini Yıldız
Teknik Üniversitesi’nde açan Prof.
Dr. Fazıl Sağlam yaptı. Sağlam
ayrıca etkinlikte bir bildiri de
sundu.
Panele Beşiktaş Kaymakamı ve
aynı zamanda Beşiktaş İlçe İnsan
Hakları Kurulu üyesi olan Dr.
Abdullah Kalkan, İlçe Milli Eğitim
Müdürü, Emniyet Amiri, diğer
daire başkanları, öğretmenlerin
yanı sıra liselerde İnsan Hakları
ve Demokrasi, Vatandaşlık Bilgisi
derslerini görmekte olan kalabalık
bir öğrenci topluluğu katıldı.
Panelin açılışında konuşan YTÜ
İİBF Dekanı Prof. Dr. Kenan Aydın
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin
alt yapısında Magna Carta,
Amerika Bağımsızlık Bildirisi ve
Fransız Devrimi gibi kazanımların
olduğunu, insan haklarının
korunmasının sadece hükümetlere
bırakılmaması; başta sivil toplum
kuruluşları olmak üzere tüm
bireylerin hatta uluslar üstü kurum
ve kuruluşların işbirliği yapmasının
gerektiğini ve sorumluluklarının
olduğunu belirtti.
Panelde İstanbul Barosu
avukatlarından Umut Deniz,
bireysel başvuru hakkının
kullanılması ile ilgili teknik bilgiler
verdi.
Anayasa Mahkemesi ve YTÜ İİBF
Fakültesi’nden emekli Prof. Dr. Fazıl
Sağlam, bireysel başvuru hakkının
kullanılmasında karşılaşılan teknik
sorunları örnek olaylarla anlattı.
İİBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Reşat Saroğlu, İnsan Hakları
kavramının ortaya çıkışı ve tarihsel
gelişim sürecini anlattı.
Panelde, İstanbul Barosu
avukatlarından Güliz Baykal’da
çocuk hakları konusunu, meslek
yaşamında üstlenmiş olduğu
davalarda karşılaştığı ilginç
anekdotlardan bahsederek sundu.
Son konuşmacı İİBF öğretim
elemanlarından Dr. Ece Öztan
ise Kadın Hakları konusunda bilgi
verdi.
İNSAN HAKLARI KAVRAMININ
TARİHSEL GELİŞİMİ
Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan
büyük acılardan sonra savaşlara
son vermek ve barışı devamlı
kılmak amacı ile Cemiyet-i Akvam
(Milletler Cemiyeti) kurulmuştu.
Ancak Cemiyet-i Akvam kalıcı
olamadı. 20 yıl kadar kısa bir süre
sonra İkinci Dünya Savaşı ile daha
büyük acılar, soykırımlar yaşandı.
Yaşanan bu acı tecrübelerden sonra
devletler daha kararlı bir şekilde
barışı kalıcı kılmak için girişimlerde
bulundu. Önce savaşlara engel
olmak amacıyla dünya çapında
kararlar alma yetkisine sahip olan
Birleşmiş Milletler kuruldu. 10
Aralık 1948 tarihinde ise Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu Kararı
niteliğinde İnsan Hakları Evrensel
Bildirisi yayınlandı. Bildirinin
ilk maddesinde tüm insanların
hür ve eşit olarak doğduğu, sırf
insan oldukları için dokunulamaz,
vazgeçilemez, devredilemez haklara
sahip oldukları belirtilmiş, daha
sonraki maddelerde ise bu temel
kişi hak ve özgürlükleri sayılmıştır.
Daha sonra bu bildiride yer alan
insan haklarının devletlerin
anayasalarına da girdiğini
görüyoruz.
Dünya tarihinde yeni bir çığır açmış
olan, İnsan Haklarının uluslararası
düzeyde korunmasını sağlayan bu
bildirinin yayınlandığı gün olan 10
Aralık tarihi tüm dünyada İnsan
Hakları Günü, 10 Aralık günü
başlayan hafta ise İnsan Hakları
ve Demokrasi Haftası olarak
kutlanmaktadır.
İNSAN HAKLARI DERSİ 1998
YILINDA MÜFREDATA EKLENDİ
Üniversitemiz, İnsan Hakları
Evrensel Bildiri’sinin 50.
Yıldönümü olan 1998 yılında
Türkiye’de ilk defa İnsan
Hakları dersini üniversitenin
tüm öğrencilerinin alabileceği
seçimlik bir ders olarak açmıştır.
Bu dersi AÜ SBF’nin nam-ı diğer
Mülkiye Mektebi’nin eski öğretim
üyelerinden, Prof. Dr. Fazıl Sağlam
veriyordu. Prof. Dr. Fazıl Sağlam
Anayasa Mahkemesi Üyesi olduktan
sonra bu derse bir süre ara verilse
de halen Eğitim Fakültesi’nde bu
ders İnsan Hakları ve Demokrasi
dersi adıyla devam ettirilmektedir.
47
Etkİnlİk
YILDIZ’IN YERLİ FORMULA ARACI
GÖRÜCÜYE ÇIKTI
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından tasarlanan ve imal edilen yerli Formula Aracı
YTR-02 düzenlenen programla tanıtıldı. Ulusal medyanın yoğun ilgi gösterdiği programın
sonunda yerli Formula Aracı, kampüs içinde drift şov yaptı.
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
YTU Racing ekibi, İngiltere’nin Silverstone pistinde
8-12 Temmuz tarihleri
arasında gerçekleşen Formula Student yarışmasına damgasını vurdu.
Farklı bölümlerden 21 lisans öğrencisinin bir araya gelmesiyle oluşan
YTU Racing ekibi, bir yıllık çalışma
sonucunda danışman hocalarının
da desteği ile, Formula Student yarışmasının konsepti olan, tek kişilik
açık tekerli bir formula aracının
tasarımını ve üretimini gerçekleştirdi.
48
“DÜNYANIN EN PRESTİJLİ
MÜHENDİSLİK
YARIŞMASINDAN KUPAYLA
DÖNDÜLER”
Yaklaşık 100 bin lira maliyetle
ürettikleri ikinci formula araçları
‘YTR-02’ ile yarışmalara katılan
YTU Racing ekibi, 4 gün boyunca
devam eden yarışmada 5 zorlu testi
başarıyla geçti.
Dünyanın en prestijli mühendislik
yarışmasında Türkiye’yi başarıyla
temsil eden Yıldızlı öğrenciler, ‘En
Efektif Medya ve İletişim Ödülü’
ile başarısını kupa ile taçlandırdı.
Yıldızlı öğrenciler tarafından
tasarlanan ve üretimi tamamen
yerli imkanlarla gerçekleştirilen
‘Yerli’ formula aracının lansmanı
düzenlenen törenle gerçekleştirildi.
Yıldız Teknik Üniversitesi
Oditoryum’da düzenlenen
törene Yıldız Teknik Üniversitesi
Rektör Yardımcısı ve Makine
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk
Yiğit, Öztiryakiler A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin
Öztiryaki, çok sayıda akademisyen,
öğrenciler ve medya mensupları
katıldı.
Törende konuşan YTU Racing
danışman hocalarından ve Makine
Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Alp Tekin Ergenç, 2011 yılında
büyük zorluklarla başladıkları
Formula Student macerasının,
üniversite yönetimi ve kendilerine
inanan sanayicilerin desteği
sayesinde önemli bir aşamaya
geldiğini söyledi.
ERGENÇ: YTÜ MAKİNE
MÜHENDİSLİĞİNDE MARKADIR
Yarışmaya ilk kez 2013 yılında
araçla katıldıklarını anlatan
Ergenç, otomotiv konusunda
Avrupa’nın en iyi ülkesinin
Almanya olduğunu hatırlatarak,
“Bir Almanya olmak için tabii
ki çok çalışmaya ihtiyacımız
var fakat, biz basamakları beşer
beşer çıkmalıyız. Bizim bu günkü
hedefimiz 135 üniversite arasında
öncelikle genel sıralamada ilk
30’a girmek. Bunu başardıktan
sonra tabii ki hedefimiz çok daha
yukarılarda bir derece yapmak
olacak” dedi.
“Yıldız Teknik Üniversitesi makine
mühendisi yetiştirir ve bu alanda
bir markadır” diyen Ergenç,
“Bizim bir marka olduğumuzu
görmeniz için piyasaya gitmeniz
yetiyor. Yıldız Teknik Üniversitesi
özellikle Makine Mühendisliği
alanında diğer üniversitelere
nazaran çok farklı bir konumda.
Üretime, üretimden sonraki
nihai hedeflerine ulaşma
konusunda farklı bir üniversiteyiz.
Gençlerimizin inanılmaz istekli
olduğunu görmek bizim için ayrıca
çok önemli.” şeklinde konuştu.
ÖZENER: TEKNOLOJİ DEĞİL,
KULLANMAYI BİLEN
MÜHENDİS ÖNEMLİ
Makine sektöründe en önemli
şeyin yetişmiş eleman olduğunu
vurgulayan YTÜ Makine Fakültesi
Öğretim üyesi ve YTU Racing
Danışmanlarından Yrd. Doç.
Dr. Orkun Özener ise, “Siz ne
kadar tezgâh da getirin, teknoloji
de getirin herhangi bir şekilde
ilerlemesi mümkün değil.
Buradanda çok üst düzeyde
yetişmiş ve bilgisayar bilen,
teknolojiyi kullanmayı bilen
mühendislere ihtiyacımız var ama
sadece bunları bilmek de yetmiyor.”
ifadelerini kullandı.
YTU Racing projesinin bir çok
mühendisin arayıp da bulamadığı
bir fırsat olduğunu ifade eden
Özener törendeki sanayicilere
hitap ederek şunları söyledi:
“Buradaki öğrenci arkadaşlar
sizlere müşteri olarak geldiler.
Parça siparişi verdiler, üretim
süreçlerinde sizinle birlikte oldular.
Bu arkadaşlar sizinle müşteri
ilişkisi içerisinde olup bir çok
konuda tecrübe edindiler. Bu
Türkiye’de bir çok mühendisin
arayıp da bulamadığı bir fırsat.
Bu arkadaşlar bu süreçleri görüp
daha da iyi birer mühendis oldular.
Diğer yandan benim savunduğum
bir görüş var çok iyi işler çok iyi
mühendislerden olmaz çok iyi
takımdan olur. Bu arkadaşlar çok
farklı kültürlerden bir araya gelip
bu takımı yarattılar.”
ÖZTİRYAKİ: YTU RACİNG
BÜYÜK İŞ BAŞARDI
Yerli Formula aracının
sponsorlarından Türkiye
İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili
ve Öztiryakiler A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin
Öztiryaki ise şunları söyledi:
“Bu arkadaşların başardığı iş
gerçekten çok büyük bir iş. Biz
şu anda 2 bin tane öğrenciyle
direk temas halindeyiz. Şu
anda 600 tane üyemiz var. Bu
öğrenciler bizimle birlikte her
yere gelecek ve inovasyonu bizzat
öğrenecekler. Üniversite sanayi
ilişkisini güçlendireceğiz ama bu
öğrencilerin mühendis olmadan
mühendisi gibi işlerin projelerin
her aşamasını gözlemlemelerini
sağlamak çok önemli bir konu.”
Açılış konuşmalarının ardından
aracın tanıtım kokteyline geçildi.
Kokteyl sırasında lansmana gelen
davetliler, sergilenen Formula
aracını yakından inceleme ve bilgi
alma imkânı buldu. Kokteylin
ardından “Yerli Formula Aracı”
kampüs içinde basın mensupları
için kısa bir gösteri turu attı.
Yerli Formula aracının Mimarlık
Fakültesi önünde yaptığı drift şov
misafirler ve basın mensuplarının
beğenisini kazandı.
YTÜ RACİNG MEDYANIN
GÜNDEMİNE OTURDU
YTU RACİNG’in ikinci aracı
YTR-02’nin lansmanına medya
büyük ilgi gösterdi. Ulusal çapta
yayın yapan televizyon kanalları,
gazeteler ve haber ajanslarının
yanı sıra çok sayıda sektörel yayın
temsilcisi de programı yakından
takip etti.
49
HABER
YERLİ FORMULA ARACI
ULUSAL MEDYANIN GÜNDEMİNDE!
50
Etkİnlİk
RÜZGAR ENERJİSİ KULÜBÜ
“WORLD SUSTAINABLE ENERGY FORUM”
DA YILDIZ’I TEMSİL ETTİ
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
Rüzgar Enerjisi Kulübü
öğrencileri ve Kulüp
Danışmanı Doç. Dr
.Zehra Yumurtacı Avusturya
Viyana’da beşincisi düzenlenen
World Sustainable Energy Forum
etkinliğinde okulumuzu temsil
etti.Doç. Dr. Zehra Yumurtacı
önderliğinde Arş.Gör. Aydın Dönmez
ve Arş.Gör. Yakup Karakoyun ‘un
katıldığı forumda Rüzgar Enerjisi
Kulübünden Elifnur Demirel , Gonca
Keskin , Hüseyin Ali Baykut ve Soner
Gültekin Yıldız Teknik Üniversitesini
temsil etti.
22-24 ekim 2015 tarihinde
düzenlenen etkinlikte
teknik geziler ve sunumlar
gerçekleştirildi. Etkinliğin
ilk gününde tükettiği enerjiyi
yenilenebilir kaynaklardan
üreten Güssing model city
biyogaz tesislerine teknik
gezi düzenlendi.İlk günün
ardından çeşitli ülkelerden gelen
katılımcılara Avusturya’ya özel
klasik müzik dinletisi sunuldu.
Etkinliğin ikinci gününde
forum öncesi World Sustainable
Energy Institute’da(Dünya
Sürdürülebilir Enerji Enstitüsü)
açılış kokteyli yapıldı , Grand
Wien Hotel’de düzenlenen
forumda WSEIN Etkinlik
koordinatörü Gökhan Yıldırım’ın
yaptığı açılış konuşmasının
ardından , Massachusetts
Senatörü Marc Pacheco climate
and energy , sustainable
energy and environment
solutions (İklim ve enerji ,
sürdürülebilir enerji ve çevresel
çözümler) konulu sunumunu,
University of Technology
Vienna (TU Wien) ‘den Prof.
Dr. Hermann Knoflacher
sustainable mobility and city
traffic planning(sürdürülebilir
hareketlilik ve şehir trafik
planlamaları ) isimli sunumunu,
etkinlik yönetim kurulundan Prof.
Dr. Karl Lorber Waste to energy
and sustainable environment
(Enerji israfı ve sürdürülebilir
çevre) isimli sunumunu,
profesyonel jeolojist Hovey Smith
sustainable cities (sürdürülebilir
şehirler) isimli sunumunu ,
University of Natural Resources
and Life Sciences Vienna’dan
Prof.Dr.Roland Ernest Poms
sustainable society (sürdürülebilir
toplum ) isimli sunumunu
gerçekleştirdi.Yıldız Teknik
Üniversitesinden Doç.Dr. Zehra
Yumurtacı Renewable Energy
Overview (Yenilenebilir enerjiye
genel bakış ) isimli sunumunu
gerçekleştirerek okulumuzu
temsil etti. Etkinliğin üçüncü
ve son gününde Viyana şehir
turu gerçekleştirilerek etkinlik
sonlandırıldı.
51
HABER
AE2 PROJECT AVRUPA’DAN SONRA TÜRKİYE’DE DE
EN GÜVENLİ PROTOTİP ARAÇ OLDU
Shell Türkiye Tarafından İlk Kez Türkiye’de Düzenlenen “Eco-Marathon Türkiye” Yarışmalarında
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Ae2 Project Ekibi “Güvenlik” Dalında Ödül Kazandı
S
hell Türkiye, Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM)
ve Uludağ Otomotiv
Endüstrisi İhracatçıları
Birliği (OİB) ortaklığında, gençleri daha az enerji ile daha fazla
yol kat eden araçlar tasarlayıp
üretmeye teşvik etmek amacıyla
bu yıl ilk kez düzenlenen “Shell
Eco-Marathon Türkiye”de geleceğin mühendisleri yarıştı. Yarışmada Yıldız Teknik Üniversitesi Ae2
Project ekibi “Emniyet” dalında
birincilik ödülünü kazınırken,
YTÜ ekibi ödülünü İnovasyon
Haftası etkinlikleri kapsamında
düzenlenen törende aldı.
52
TÜRKİYE’NİN EN
EMNİYETLİ ELEKTRİKLİ
PROTOTİP ARACI
Gençleri geleceğin enerji
alternatifleriyle çalışan araçları
geliştirmeye, tasarlamaya,
üretmeye ve test etmeye teşvik
etmek ve enerji verimliliği
konusunda toplumsal farkındalığı
artırmak amacıyla her yıl Asya,
Avrupa ve Amerika kıtalarında
ayrı ayrı düzenlenen “Shell
Eco-marathon” bu yıl ilk kez
Türkiye’de düzenlendi. “Shell
Eco-Marathon Türkiye’ adıyla,
27-28-29 Kasım tarihleri arasında,
İstanbul’daki TİM Dış Ticaret
Kompleksi’nde gerçekleştirilen
yarışmalara üniversite ve lise
öğrencilerinin kurdukları toplam
13 takım katıldı.
Hollanda Konsolosluğu’nun
Türkiye İnovasyon Haftası
kapsamında İstanbul’a davet ettiği
Eindhoven Teknik Üniversitesi
öğrencileri de dünyanın ilk
modüler elektrikli otomobili olma
özelliği taşıyan Nova ile misafir
ekip olarak katılımcılar arasında
yer aldı.
2015 Haziran ayında
Hollanda’nın Roterdam kentinde
düzenlenen Shel Eco-marathon
Avrupa yarışmalarında 26 farklı
ülkeden 198 takım arasından
Safety Award (Emniyet Ödülü)
kazanarak Avrupa’nın en güvenli
prototip elektirikli aracı olmaya
hak kazanan Yıldız Teknik
Üniversitesi Ae2 Project takımı,
yarışların Türkiye ayağında da
emniyet ödülünü kazandı.
Etkinlikte, Gediz Üniversitesi
“İnovasyon”, Ankara Üniversitesi
“Tasarım”, Terakki Okulları
“Takım Ruhu”, Konya Diltaş
Lisesi de “Gelecek Vaat Eden
Takım” ödülünü kazandı.
YTÜ ekibi ödülünü Türkiye
İnovasyon Haftası etkinlikleri
kapsamında düzenlenen törenle
Shell Türkiye Ülke Başkanı
Ahmet Beyaz, TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi ve Uludağ
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları
Birliği (OİB) Başkanı Ömer
Burhanoğlu’nun elinden aldı.
YTÜ Elektrik-Elektronik
Fakültesi öğrencisi ve Ae2
Project Takımı Ekip Lideri Fatih
Açıl, sıfır kaza ile en verimli
aracı üretmeyi kendilerine amaç
edindiklerini ve bu doğrultuda
prototip kategorisindeki
müsabakanın hava şartları
nedeniyle yapılamadığını
söyledi. Açıl aldıkları çeşitli
güvenlik önlemleri ile emniyet
anlamında aldıkları ödül kadar,
diğer takımlarda bir nebze bu
bilinci yayabilmenin onlar için
en büyük ödül olduğunu ve
14 takım, 100 den fazla genç
mühendis adayının katılımıyla
ilki düzenlenen müsabakanın
gelecek yıllarda artarak devam
etmesini temenni ettiğini belirtti.
53
HABER
YILDIZLI
BAŞARI HABERLERI
•Yıldız Teknik Üniversitesi
Biyomühendislik Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mualla
Öner Yazıcı, “Gaz Bariyer
Uygulamaları için Grafen Benzeri
Bor Nitrür (BN) Biyopolimer
Nanobiyokompozitleri” adlı
projesiyle Türkiye – Fransa
Bosphorus Ortak Proje Çağrısı
kapsamında desteklenmeye hak
kazandı.
•Kimya-Metalurji Fakültesi
Biyomühendislik Bölüm Başkanı
Prof. Dr. İbrahim Işıldak, “Yeni
Fotoaktif Polimerler Kullanılarak
Stereolitografi Tekniğiyle ile Tam
Protez Üretimi” adlı projesiyle 7.
Çerçeve Programı Manunet Çağrısı
kapsamında Avrupa Komisyonu
tarafından desteklenmeye hak
kazandı.
54
•Mimarlık Fakültesi Mimarlık
Bölümü öğrencisi İrem Coşkun,
Archiprix-TR 2015 Mimarlık
Öğrencileri Bitirme Projesi Ulusal
Yarışması’nda, “Tuzla’da Deniz
Hamamı” konulu Mimari Tasarım 7
projesi ile 3. lük ödülü kazandı.
•Moleküler Biyoloji ve Genetik
Bölümü akademisyenlerinden
Araş. Gör. Burcu Tuncer, Dr.
Serap Derman ve Doç. Dr. Banu
Mansuroğlu 3-6 Kasım 2015
tarihinde Antalya-Belek’te Türk
Biyokimya Derneği tarafından
düzenlenen 27. Ulusal
Biyokimya Kongresi’ne “Diyabet
Hastalığında Kateşin Yüklü Plga
Nanopartiküllerin Üretimi Ve
Karakterizasyonu” isimli bildiri ile
katılmış olup, çalışmaları poster
bildiri kategorisinde birincilik
ödülüne layık görüldü.
•Kimya-Metalurji Fakültesi
Biyomühendislik Bölümü
Doktora öğrencileri
Tayfun Acar, Pelin Pelit
Arayıcı ve Yrd. Doç.
Dr. Zeynep Akdeste
Mustafaeva, “Sentetik
Peptid Yüklü PLGA
Nanopartiküllerinin Sentezi
ve Karakterizasyonu”
isimli bildiri ile İlaç
ve Eczacılık Kurumu
tarafından 27-29 Kasım
2015 tarihleri arasında
Haliç Kongre Merkezi’nde,
İVEK 2. Uluslararası İlaç
ve Eczacılık Kongresi
kapsamında düzenlenen
bildiri yarışmasında
birincilik ödülüne layık
görüldü.
•Hürriyet Hackathon Emlak
tarafından 11-13 Aralık tarihleri
arasında düzenlenen 42 saatlik
kod yazma maratonunda, Yıldız
Teknik Üniversitesi Girişimcilik
Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı
Serdar Kuvaz, Tasarım ve Teknoloji Koordinatörü Mehmet Yurtar ve
ekip arkadaşları Sercan Dumansız
geliştirdikleri “Optistate” adlı projeyle 2. olmaya hak kazandı.
•Makine Fakültesi, Mekatronik
Mühendisliği Bölümü Öğretim
Üyesi Doç. Dr. V. Emre Ömürlü’nün danışmanlığını yaptığı iki
proje ödüllendirildi. Mekatronik
Mühendisliği öğrencisi Turan
Özev ile yürüttükleri “Havadan
Kontrol ve Görüntü Aktarımı
Amacıyla İHA Tasarımı” adlı proje
Tübitak 2241A Sanayi Odaklı
Lisans Bitirme Tezi Destekleme
Programı’na kabul edildi. Mekatronik Mühendisliği öğrencilerimiz
Hakan Altuntaş ve Ece Ebru Kaya
ile yürüttükleri , TÜBİTAK 2241B
Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezleri Yarışması’nın ürün geliştirme
kategorisinde Havelsan AŞ. , Amega A.Ş., Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirdikleri “Simülatörlerde Algı Yönetimi Amacıyla Paralel Mekanizmaların Konum Kontrolü” adlı proje
ile ikincilik ödülünü aldılar.
•İnşaat Mühendisliği Bölümü
Öğretim Üyelerimiz Yrd. Doç.
Dr. Zeynep Işık, “Yapı Bilgi
Modellemesi ve Dayanıklı Konut
için Retrofit ve Sürdürülebilirlik
İçin İşbirliği: Araştırma, Uygulama
ve Sosyal İnovasyon için Destek”
konulu çalışmasıyla Newton-Kâtip
Çelebi Fonu’ndan çalıştay desteği
almaya hak kazandı.
•Yıldız Teknik Üniversitesi,
Kimya-Metalürji Fakültesi, Kimya
Mühendisliği Bölümü Öğretim
Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Nil
Acaralı ve Prof. Dr. Hanifi Saraç
danışmanlığında yürütülen
Yüksek Lisans öğrencilerinden
Aylin Çakırsoy ve Demet
Karapınar’ın, “Helal Jel Üretimi”
konusunda hazırladıkları iki
poster, International 3rd Halal
and Healthy Food Congress’e
katıldı ve “Gıda Alanında En İyi
Poster Ödüllerini” alarak birinciliği
paylaştı.
•Makine Fakültesi Mekatronik
Mühendisliği Bölümü öğrencisi
Hakan Yurt ve Besim Söğüt
Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Yılmaz
danışmanlığında yürüttüğü
“Giyilebilir Çok Amaçlı Haptik
Kol Geliştirilmesi” adlı projesi
TÜBİTAK 2241A Sanayi Odaklı
Lisans Bitirme Tezi Destekleme
Programı’na kabul edildi.
•Mekatronik Mühendisliği
Bölümü öğrencileri Sinan
Kaya ve Oğuzhan Tuyan’ın,
Prof. Dr. Haydar Livatyalı
danışmanlığında yürüttükleri
“Yüksek Başarımlı Kalıp İçi
Etiketleme Robotu” adlı proje,
TÜBİTAK 2241A Sanayi Odaklı
Lisans Bitirme Tezi Destekleme
Programı’na kabul edildi.
•TÜBİTAK 1003-Öncelikli
Alanlar Ar-Ge Projeleri
Destekleme Programı “Sb0207Biyomedikal Görüntüleme
Teknolojilerinin İyileştirilmesi
Çağrısı” 2. aşama bilimsel
değerlendirme kapsamında
proje yöneticisi ve yürütücü: Dr.
Nurcan Doğan Bingölbali (Gebze
Teknik Üniversitesi) ve Proje
yürütücü: Yrd. Doç. Dr. Ayhan
Bingölbali’nin (Yıldız Teknik
Üniversitesi) “Manyetik Parçacık
Görüntüleme (MPI) Tekniğine
Dayalı Medikal Görüntüleme
Cihazının Geliştirilmesi” adlı
büyük ölçekli proje (Proje
No:155E776) destek almaya hak
kazandı.
55
•Sanat Bölümü, Sanat Yönetimi
Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden
Prof. İlhan Özkeçeci, patenti
kendisine ait olan “Tarab” isimli
enstrümanla, 28. Uluslararası
Asya ve Afrika Ülkeleri Tarih ve
Tarihçilik Konferansı kapsamında
Saint Petersburg Devlet Üniversitesi
Sarkiyat Fakültesi’nde bir resital
gerçekleştirdi. Bu doğrultuda
Türk Musikisinden seçkilerle
dinleyicilerin büyük beğenisini
kazanan Prof. İlhan Özkeçeci, Saint
Petersburg Devlet Üniversitesi
Sarkiyat Fakültesi’nce bir teşekkür
belgesi ile onurlandırıldı.
•Makine Fakültesi, Mekatronik
Mühendisliği Bölümü Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Erhan
Akdoğan’ın danışmanlığını
yaptığı iki proje ödüllendirildi.
Mekatronik mühendisliği
öğrencisi Ahmet Yavuz ile
yürüttükleri “Üst Uzuv için
Hareket Destekleyici Dış İskelet
Robotunun EMG Temelli
Kontrolü ” adlı proje TÜBİTAK
2241A Sanayi Odaklı Lisans
Bitirme Tezi Destekleme
Programı’na kabul edildi.
Mekatronik Mühendisliği
Bölümü öğrencisi Elif Tuğçe Eyi
ile yürüttükleri “Rehabilitasyon
Amaçlı Robotlar için Empedans
Parametre Tahmini” adlı proje
TÜBİTAK 2241A Sanayi Odaklı
Lisans Bitirme Tezi Destekleme
Programı’na kabul edildi.
•Gemi İnşaatı Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Bekir Şener, Hasan Kalyoncu
Üniversitesinde 2-3 Aralık 2015
tarihinde düzenlenen HASAT -3
Enerji Teknolojileri AR-GE Proje
Pazarı’nda 1. oldu.
56
•İnşaat Fakültesi, Çevre
Mühendisliği Bölümü’nde görev
yapan Arş. Gör. Emre Oğuz
Köroğlu, “Journal of Bioscience
and Bioengineering” dergisinde
yayınlanan “Electricity Generating
Capacity And Performance
Deterioration Of A Microbial
Fuel Cell Fed With Beer Brewery
Wastewater” isimli makale ile
Japonya Biyoteknoloji Birliği
(Society for Biotechnology,
Japan) tarafından 2015 yılının
en iyi makalesi (2015 Excellent
Paper Award of the Society for
Biotechnology, Japan) ödülünü
Japonya’da yapılan ödül töreninde
aldı. Söz konusu makale YTÜ
Bilimsel Araştırma Projesi
Koordinatörlüğü tarafından
desteklenen 2012-05-02-KAP06
numaralı projeden çıkarıldı.
•Mekatronik Mühendisliği
Bölümü öğrencisi Ezgi Demirtaş’ın
Doç. Dr. V. Emre Ömürlü
danışmanlığında yürüttükleri
“Arm İşlemci Tabanlı Gömülü
Uçuş Kontrol Sisteminin
Yapılandırılması” isimli proje
TÜBİTAK 2241A Sanayi Odaklı
Lisans Bitirme Tezi Destekleme
Programı’na kabul edildi.
•Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm
Başkanlığı ve TÖMER Müdürlüğü
görevlerini sürdüren Prof.Dr.
Yakup ÇELİK, 30 Kasım 2015
- 04 Aralık 2015 tarihlerinde,
Çin’de Pekin şehrindeki Minzu
University of China (Central
University for Nationalities)
tarafından yürütülmekte olan
“Uluslararası Seçkin Bilim
Adamları Üniversitemizde” projesi
çerçevesinde Uygur Dili ve Edebiyatı
Bölümüne konferanslar vermek
üzere davet edildi. Dünyada alanında
seçkin bilim insanlarının katıldığı bu
proje çerçevesinde öğretim üyemiz;
Orhan PAMUK’un Romancılığı ve
Türk Edebiyatındaki Yeri, Orhan
PAMUK’un Anlatılarında Temalar,
Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri,
Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar ve
Feminist Söylem ile Roman Kuramı
ve Analizleri üzerine beş konferans
vermiştir.
etkİnlİk
GELECEĞİN GİRİŞİMCİLERİ
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDE
BULUŞTU
1
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Girişimcilik Kulübü düzenlediği “YTÜ
Global Girişimcilik Günleri’’ ile Global Girişimcilik Haftası’nın önemli
etkinliklerinden birine imza attı.
50 ülkede eş zamanlı olarak
girişimcilik kültürünün
yaygınlaştırılması için
düzenlenen etkinliklerin
Yıldız Teknik Üniversitesi ayağı,
Davutpaşa Kampüsü ElektrikElektronik Fakültesi Konferans
Salonu’nda gerçekleştirildi.
Etkinlikte aralarında DizaynVip
Kurucusu ve Avrupa’nın en iyi
otomobil tasarımı ödülüne sahip
Erbakan MALKOÇ, Türkiye’nin
en iyi 25 şirketi arasında yer alan
Youth Holding Ceo’su Emrah Kaya,
YTÜ TTO Girişimcilik ve Kuluçka
Merkezi Yetkilisi Latif Ulu ve TOBB
Genç Girişimciler İcra Kurulu
Başkanı Abdulsamet Temel’in de
bulunduğu alanında kendini kanıtlamış 8 girişimci, gönüllü olarak
üniversiteli gençlerle bilgi ve birikimlerini paylaştı.
YTÜ Girişimcilik Kulübü Yönetim
Kurulu Başkanı Serdar Kuvaz,
yaptığı açılış konuşmasında “Nasıl
girişimci oluruz?’’ sorusuna
değinerek birçok basamaktan
oluşan girişimcilik yolculuğunun
ilk adımının “ilham’’ olduğu
vurgusunu yaptı. Kuvaz, ikinci
adımı ise “iyi bir fikir, hayata
geçirme cesareti ve risk alma iç
güdüsü’’ olarak özetledi.
Katılımcılara YTÜ ÖRKAM onaylı
sertifika verilen etkinlik, YTÜ
Girişimcilik Kulübü’nün geleneksel
etkinliği haline gelerek her yıl
kasım ayında girişimciler ile “Bir
fikrim var!’’ diyen gençleri bir araya
getirmeye devam edecek.
Etkinlikte ayrıca, dünya üzerinde
milyarlarca dolarlık ticaret hacmine
ulaşan online alışveriş sitesi
Alibaba.com kuruluş hikayesini
anlatan, “Crocodile in the Yangtze”
belgeseli izlendi.
57
HABER
TARIHI YARIMADA’NIN BILIMSEL HAFIZASI
YILDIZ’DA TOPLANACAK
Yıldız Teknik Üniversitesi İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin
Düzenlediği Tarihi Yarımada Tez Sunum Çalıştayı, Tarihi Yarımada İle İlgili Yapılan Bilimsel
Çalışmaları Merkez Hafızasında Toplamayı Hedefliyor.
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
İstanbul Tarihi Yarımada
Uygulama ve Araştırma
Merkezi tarafından düzenlenen “Tarihi Yarımada Tez
Sunum Çalıştayı” gerçekleştirildi.
İSTYAM’ın Fatih’teki binasında
düzenlenen etkinliğe Merkez Müdürü Prof. Dr. Nazlı Ferah Akıncı,
akademisyenler, meslek insanları ve
öğrenciler katıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan İSTYAM Müdürü ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferah
Akıncı, iki güçlü kurum olan Yıldız
58
Teknik Üniversitesi ve Fatih Belediyesi işbirliği ile kurulan merkezin
Türkiye’de ve dünyada ilklerden
birisi olduğunu söyledi.
“TARİHİ YARIMADA OLMASAYDI
İSTANBUL MERKEZ OLMAZDI”
Tarihi yarımadanın çok önemli bir
ambiyans olduğunu aktaran Prof.
Dr. Akıncı, “İnsanların senelerdir
yaşadığı, yaşamaktan vazgeçmeyeceği bir alandayız. Kültürel birikimin izlerini okuduğumuz Yarımada,
bilim dünyasının da çekim merkezi
olmuştur. Biz bu merkez kapsamında birçok çalışma yapıyoruz.”
ifadelerini kullandı.
Yaptıkları etkinlikle tarihi yarımada ile ilgili yapılmış tüm tezleri bir
araya toplamayı hedeflediklerini
aktaran Akıncı şunları söyledi: “Biz
Tarihi Yarımada’da paylaşıma açık
tezleri toparladık, farklı farklı üniversitelerin tezlerini aldık. Ve dedik
ki: ‘Bunu bir arada konuşmalıyız,
tartışmalıyız ve kurumlarla paylaşmalıyız. Çünkü bütün yapılan tezler
maalesef hepimizin de bildiği gibi
raflarda kalıyor. Kurumlar, birbirin-
den habersiz, aynı konuları işliyor.
Biz bu tezleri konuşabileceğimiz,
tartışabileceğimiz bir ortamı yakalamalıyız ve bunları diğer kurumlarla
paylaşmalıyız.” ifadesini kullandı.
Tarihi Yarımada’nın Türkiye’nin
önemli markalarından bir tanesi
olduğunu aktaran Akıncı, “Tarihi
Yarımada olmasaydı İstanbul bu
kadar önemli bir merkez olamazdı.
İstanbul’un en önemli çekim gücü,
birikimi İstanbul Tarihi Yarımada’dır.” şeklinde konuştu.
“TARİHİ YARIMADANIN
BİLİMSEL HAFIZASI
OLUŞACAK”
Çalıştay’da yapılan çağrılara olumlu yanıt veren katılımcılar, Tarihi
Yarımada ile ilgili yaptıkları bilimsel
çalışmaların sunumlarını gerçekleştirdi. Çalışma sayesinde daha önce
konuyla ilgili bilimsel çalışma yapan
ve özel sektörde görev alan kişilerin gözünden Tarihi Yarımada’nın
durumu değerlendirildi.
Çalıştayda Lisansüstü eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirmiş Özcan Kaşlı “Tarihi Yarımada’da Öncelikli Aydınlatmalar ve
Tarihi Yarımada’nın İstanbul Silü-
etine Gece Etkisinin İncelenmesi”,
Duygu Yollu “Mekan Organizasyonu ev biçim Kavramlarının Tarihi
Yarımada Örneğinde İncelenmesi”,
Tunay Akarsu, “Tarihi Yarımada
Silüetinin Kent Kimliğine Etkilerinin Salacak-Harem –Haydarpaşa
Bölgesinde İncelenmesi” konulu
çalışmalarını sundu.
Çalıştayda ayrıca, lisans üstü eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi’nde tamamlamış Müge Aydın, Kamu
Yararı Bağlamında Kamusal Mekanlarda Bir Yayalaştırma Örneği:
Eminönü Tarihi Yarımada Yayalaştırma Projesi” başlıklı tez çalışmasını, Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi’nde tez çalışmasını
yapan Adil Kasapsaçkin “İstanbul
Tarihi Yarımada’da Bulunan Yeniden İşlevlendirilmiş Kapalı Sarnıçların Malzeme ve Yapay Aydınlatma
Yönünden İncelenmesi” konulu tez
çalışmasının sunumunu yaptı.
Çalıştayda çeşitli üniversitelerin
ilgili bölümlerinden katılan akademisyen ve öğrenciler sunum
gerçekleştiren katılımcılara güncel
konular ile ilgili sorular yöneltti.
Düzenlenen ilk çalıştayın ardından
çıkan verilerden biri Tarihi Yarımada’nın gündüz fark edilen siluetin
gece aydınlatılmasının doğru bir şekilde yapılmasıyla ortaya çıkarılması
gerekliliği oldu. Bu yaklaşımda nasıl
bir yöntem izlenmesinin ipuçları
çalıştayda yer aldı.
Ayrıca silüetin arkasına giren
görüntülerin de değerlendirilmesi
çalışmanın vizyonlu olduğunu ortaya koydu.
Çalıştayda Tarihi Yarımada bütününde sarnıçların ortaya çıkartılması ve fonksiyonlandırılması gerekliliğini de ortaya koydu. Etkinlik
boyunca bu çalışmaların her aşamasının bilimsel veriler ışığında oluşturulması gerekliliği de vurgulandı.
Çalıştayda Tarihi yarımada ile ilgili
iyi niyet kapsamında yapılmış çalışmaların yer yer yanlış kullanımlarının sonucu olumsuz vakalar ortaya
çıkabildiğine dikkat çekildi.
Tarihi Yarımada içine yapılacak her
türlü düzenleme, eklemlenecek her
yapı, imajını doğrudan etkileyeceği
sorumluluğu ile ele alınmalı prensibinin Tarihi Yarımadaya bütün
olarak bakılmasının gerekliliğini
ortaya çıkardı.
Yapılan tez çalışmalarının değerlendirildiği bu çalıştay ile kurulan
etkileşimin önemine değinildi ve
giderek artacak katılım sayısı ile
kazanılan bilgilerin doğru zamanda
doğru kurguda hayata kazandırabileceği gerçeği ortaya çıkarıldı.
59
KOnferans
ULUSLARARASI
1
TRİBOLOJİ KONFERANSI
.Uluslararası Triboloji Konferansı-TurkeyTrib’ (1rst
International Conference
on Tribology – TURKEYTRIB’15) Yıldız Teknik Üniversitesi,
Yıldız Kampüsü Oditoryum’da
gerçekleşti. Ülkemizde ilkini gerçekleştirdiğimiz TURKEYTRIB’15
Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine
Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, Otomotiv Anabilim Dalı ve
Türk Triboloji Derneği tarafından
organize edildi.
Triboloji, etkileşim halindeki
yüzeylerin hareketi ve ilgili
konular ve uygulamaların bilim ve
teknolojisi olarak tanımlanabilir.
Triboloji sözcüğü Yunanlılardan
gelir tribos (Tribein), anlamı
60
sürtme ve logos anlamı çalışma ve
bilimdir. Öyleki triboloji sürtünme
çalışması veya sürtünme bilimidir.
Triboloji alanı birçok disiplinle;
makine mühendisliği, malzeme
bilimi, mekanik, yüzey kimyası,
yüzey fiziği gibi konuları içine
alarak, yüzey karakteristiği,
sürtünme, aşınma, yağlama, yatak
malzemeleri, yağlayıcılar, yağlama
sistemlerinin seçimi ve dizaynı
gibi birçok konuları içine alan,
mühendisliğin hayati önem taşıyan
unsurunu oluşturmaktadır.
İlk Dünya Triboloji Konferansı
(The first WTC World Tribology
Congress Congress) 1997 yılında
Londra’da düzenlenmiştir. Her 4
yılda bir çeşitli ülkelerde yapılacak
konferansın bir sonraki ayağı
2017 Eylül ayında Pekin-Çin’de
gerçekleşecek. Aynı zamanda
Triboloji konferansları BultribBulgaristan, Serbiatrib-Sırbistan,
Balkantrib-Balkanlar, Leeds-Lyon
Symposium on Tribology, Ecotrib
2015-İsviçre, ICAT-Hindistan,
ASIATRIB conferences vs..
dünyanın çeşitli ülkelerinde
düzenleniyor.
İlki Yıldız Teknik Üniversitesi’nde
gerçekleştirilen Uluslararası
Triboloji Konferansı
TurkeyTrib’15’e Amerika, Kanada,
Japonya, Çin, Hindistan, Tayvan,
Fransa, İngiltere, Almanya,
Avusturya, Romanya, Bulgaristan,
Sırbistan, Polanya, Tunus, Malezya,
Yunanistan, İran, Cezayir, Türkiye
gibi dünyanın çeşitli ülkelerinden
148 makale ile katılım sağlandı.
Konferansta 9 uluslararası davetli
konuşmacı sunum yaptı, sözlü
makalelerin sunulduğu 16 bilimsel
oturum düzenlendi.
Konferansın amacı, ülkemizde,
tüm üniversite ve kuruluşlarda
Triboloji üzerine yapılan bilimsel
çalışmalar ile, konferansa
farklı ülkelerden katılan farklı
üniversite ve kurumlarda
yürütülen, araştırılan, yapılan
bilimsel çalışmaları, elde edilen
deneysel sonuçları tartışmak, fikir
alışverişinde bulunmak, ülkemize
ve üniversitemize katkı sağlamak
olarak belirlendi. Çok disiplinli bir
yapıya sahip olan Turkeytrib’15
ile birçok bilimsel fikir bir araya
gelmiş, tartışılmıştır.
Etkinlik, İstanbul boğazında
gerçekleştirilen tekne turu ve Gala
Gecesi akşam yemeği ile sona erdi.
Yoğun ilgi gören konferans
Oditoryumu konferans ve sergi
salonu Turkeytrib’15 faaliyetleri ile
donatıldı.
Web adresimiz:
www.turkeytrib.yildiz.edu.tr
Emailimiz:
[email protected]
Prof. Dr. Hakan KALELİ,
Organizasyon Komitesi adına;
Konferans Oturum ve
Organizasyon Komitesi Başkanı
Prof. Dr. Hakan KALELİ
Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine
Fakültesi,Makine Mühendisliği
Bölümü, Otomotiv Anabilim Dalı,
34349 Beşiktaş-YILDIZ-İstanbul
İş Tel: ++90212 383 2833
Cep: ++905324768608
Email:[email protected]
[email protected]
Onursal Başkan
Prof. Dr. İsmail YÜKSEK, (Yıldız
Teknik Üniversitesi Rektörü)
Organizasyon Komitesi
• Prof. Dr. Hakan KALELİ
(Konferans Oturum ve
Sayın Yalçın AĞAOĞLU (Corfin Lubrication)
Organizasyon Komitesi Başkanı)
• Prof. Dr. Ayşegül AKDOĞAN
EKER (Makine Mühendisliği
Bölüm Başkanı)
• Assoc. Prof. Dr. Zehra
YUMURTACI (Konferans Başkan
Yardımcısı)
• Prof. Dr. Mehmet Baki
KARAMIŞ, Türk Triboloji Derneği
• Asst. Prof. Dr. Alper CERİT, Türk
Triboloji Derneği
61
ETKİNLİK
İLK BARETLERINI TAKARAK
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ’NE
ADIMLARINI ATTILAR
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrenci Kulüplerinden Yapı Kulübü’nün Gerçekleştirdiği
“İlk Baretim” Etkinliğinde İnşaat Fakültesinde Eğitime Başlayan Mühendis Adayı Öğreniciler,
Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Yaptığı Beyaz Önlük Giyme Törenine Benzer Bir Etkinlikle, İlk
Baretlerini Giyerek İnşaat Mühendisliğine Adımlarını Attı.
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
(YTÜ) öğrenci kulüplerinden Yapı Kulübü tarafından düzenlenen etkinlikte,
YTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünü kazanarak kayıtlarını yaptıran
öğrenciler eğitim hayatlarına “İlk
Baret”lerini takarak başladı.
Davutpaşa Kampüsü Kongre ve
Kültür Merkezi’nde düzenlenen
etkinliğe Yıldız Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek,
STFA İnsan Kaynakları Direktörü
Aslı Poçan, İnşaat Fakültesi
öğretim üyeleri, genç mühendis
adayları ve davetliler katıldı.
62
İlki 2013 yılında Yapı Kulübü
tarafından gerçekleştirilen İnşaat
Mühendisliği’ni yeni kazanan
Yıldızlıların “Mühendisliğe İlk
Adım” larını attığı “İlk Baretim”
etkinliği 2014 yılında da yine yoğun
ilgiyle gerçekleştirilmişti. Bu yıl
3.’sü düzenlenen “İlk Baretim”
etkinliği ile, İnşaat Mühendisliğini
yeni kazanan öğrenciler aileleri
ve hocaları ile mühendisliğe ilk
adımlarını attı. Mesleğe attıkları
ilk adımda tıpkı Tıp Fakültesi
öğrencilerinin beyaz önlük giyme
törenleri gibi İnşaat Mühendisliği
okuyacak öğrencilerin de
beyaz baret takma etkinliği ile
mesleklerine motive olmuş şekilde
adımlarını atmış oldu.
MÜHENDİSLER SOSYALLEŞTİĞİ
SÜRECE BAŞARILI OLUR
Etkinliğin açılışında konuşan
Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek,
konuşmasına son dönemde
yaşanan terör saldırılarında
şehit olan güvenlik görevlileri ile
Ankara’da meydana gelen terör
saldırısında hayatını kaybeden
vatandaşlara Allah’tan rahmet,
ailelerine başsağlığı, yaralılara ise
şifa dileyerek başladı.
Yapı kulübünün yaptığı etkinliğin
kendisini çok mutlu ettiğini ifade
eden Rektör Yüksek, baret giyme
törenlerinin genellikle mezuniyet
törenlerinde gerçekleştirildiğini
belirterek, Yıldız Teknik
Üniversitesi’nde ise daha eğitime
başlamadan yapılmasının anlamlı
olduğunu söyledi. Yüksek, “Mezun
olana kadar işte gençlerimizin
ilk üniversiteye başladıklarında
ne yapacaklar? Ne olacaklar?
Hayalleri ne? Niçin geldiler?
1. ve 2. Sınıfta hemen bir
tereddüt içerisine girerler. Niye?
Üniversite sınavına hazırlanırken
matematik, fizik, kimya eğitimi
alırlar. Gelirler yine burada temel
dersler. Ya biz niye geldik? ilk 2 yıl
içerisinde inşaat mühendisliğiyle
ilgili hiçbir şeyle karşılaşmazlar
hemen hemen. Dolayısıyla biz
gençlerimizi daha ilk günden
baretle tanıştıralım da daha sonra
da inşaat mühendisliğiyle ilgili
kavramlarla tanıştırırız.” şeklinde
konuştu.
Türkiye’de sosyal bilimcilerin
çok güzel konuştuğunu ve iyi
ifadeler kullandığını ancak bu
konuştuklarını somut ortama
dökme konusunda sıkıntı
yaşadığını, mühendislerin ise ürün
ortaya koyduğunu fakat bunu tam
olarak anlatamadığına işaret eden
Yüksek, sosyal bilimcilere fen
bilimi konusunda destek verilmesi,
mühendislerin ise sosyalleştirilmesi
gerektiğini aktardı. Yüksek, “İşte
bizim kulüplerimiz belki de bunu
yapıyorlar çok iyi bir şekilde.
Kendilerini ifade edebiliyorlar,
arkadaşlık kurabiliyorlar ve
bunun gibi onlarca faaliyete
imza atarak sosyal bir ortamı
gerçekleştiriyorlar.” diye konuştu.
“İNOVATİF DÜŞÜNMEYEN
TOPLUMLAR BAŞARIYI
YAKALAYAMAZ”
Dünyadaki değişimin 3 ana unsuru
olduğunu aktaran Rektör Yüksek,
bunların bilim, teknoloji ve insan
olduğunu ifade etti. Yüksek şunları
söyledi: “ Eğer bir ülkede bilim
yoksa teknoloji yoktur.
Bilim olabilmesi için insanın
olması lazım. İnsanın da eğitilmesi
lazım. Eğitim her şeyin başı.
Eğitilmiş toplumlara baktığınızda
dünyada, Almanya’sından,
Fransa’sına, Japonya’sına bunların
eğitim düzeyleri ya da teknolojik
gelişimi sağlayan üniversitelere
baktığımızda ülkelere baktığımızda
bunların eğitim seviyelerinin çok
yüksek olduğunu görürsünüz.
Japonya’da hemen hemen yüzde
90-95 üniversite mezunu var.
Almanya’da yüzde 60-70’lerde.
Demek ki eğitim, aslında
teknolojiyle değişimle eşdeğer.
21. Yüzyılın ise başarı faktörü
şu; girişimci olacağız. İnovatif
düşüneceğiz ve AR-GE ye
inovasyona önem vereceğiz.
Girişimci olmayan bir toplum
hiçbir şey yapamaz. İnovatif
düşünemeyen veya AR-GE’si
olmayan bir toplum da başarıyı
sağlayamaz.”
İnşaat Mühendisliği Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Mehmet
Berilgen de konuşmasında YTÜ
İnşaat Mühendisliği’ni kazanan
öğrencileri tercihlerinden ötürü
tebrik etti.
Berilgen, “Bölümümüzde
halen 104 öğretim elemanı
bulunmaktadır. Derslerinizde
yararlanacağınız 6 laboratuvarımız
bulunmaktadır. Bölümümüz
Mühendislik Eğitim Programları
Değerlendirme ve Akreditasyon
Derneği (MÜDEK) tarafından
akredite edilmiştir. MÜDEK Avrupa
Mühendislik Eğitimi Akreditasyon
Ağı’na (ENAFE) VE Qashingtn
Accord’a üye olduğundan
uluslararası akreditasyona sahiptir.
Bu sayede bölümümüz Avrupa
ülkeleri ve Amerika’da geçerli
diploma verebilmektedir.” şeklinde
konuştu.
Yapı Kulübü Başkanı Sercan
Seğmen ise, kulüp olarak
kuruldukları günden bugüne 12
yıldır birbirinden farklı ve anlamlı
etkinlikler düzenlediklerini
söyledi. Etkinliklerde görev alan,
bu etkinliklere katılan üyelerine,
teknik geziler ve diğer faaliyetler ile
üniversite yaşamlarını ve ders dışı
zamanlarını değerli kılarak kariyer
yolculuklarında rakiplerinden bir
adım önde olmasını gönülden arzu
ettiklerini sözlerine ekledi.
63
Sempozyum
ULUSLARARASI BULANIK SISTEMLER SEMPOZYUMU’NUN DÖRDÜNCÜSÜ
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDE
GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü ve Bulanık Sistemler Derneği
işbirliği ile düzenlenen 4. Uluslararası Bulanık Sistemler Sempozyumu (Fuzzyss’15), 5
ülke, 18 üniversite, özel firma ve birçok farklı disiplinden katılımcıyı buluşturdu.
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
Endüstri Mühendisliği
Bölümü ev sahipliğinde 5-6
Kasım 2015 tarihlerinde
düzenlenen “The 4th International
Fuzzy Systems Symposium(Fuzzyss’15)”, 5 farklı ülkeden akademisyen ve sanayi temsilcisini biraraya
getirdi. İki gün boyunca devam
eden sempozyumda 200 civarında
yazarın yer aldığı 85 bildiri sunuldu. Sunulan bildiriler ile Endüstri
Mühendisliği, İstatistik, Matematik,
Mekatronik, Elektrik-Elektronik
Mühendisliği, Kontrol ve Otomasyon, vb. gibi birçok disiplinde bula-
64
nık sistemlerin kullanımına yönelik
yenilikler ortaya konuldu. Fransa,
Burkina Faso, Tunus, İran ve Türkiye’den çok sayıda akademisyen ve
sanayi temsilcisinin katıldığı sempozyum kapsamında ilk kez olarak
İran Bulanık Mantık Derneği ile de
işbirliğine gidildi.
Uluslararası Bulanık Sistemler
Sempozyumu, Bulanık Sistemler
Derneği’nin öncülüğünde, iki
yılda bir farklı bir üniversitenin ev
sahipliğinde aynı isimle düzenlenen
bir konferanslar dizisidir. Bu
sempozyumun dördüncüsü, 5-6
Kasım 2015 tarihlerinde Endüstri
Mühendisliği Bölümü tarafından
Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş
Kampüsü Oditoryumu’nda
gerçekleştirildi. Düzenleme
Komitesi Başkanlığı’nı YTÜ Makine
Fakültesi Endüstri Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyesi ve Bölüm
Başkanı Prof.Dr. Coşkun Özkan ve
YTÜ Makine Fakültesi Endüstri
Mühendisliği Bölümü Öğretim
Üyesi ve Bölüm Başkan Yardımcısı
Doç.Dr. Alev Taşkın Gümüş’ün
gerçekleştirdiği Sempozyuma YTÜ
Rektör Yardımcısı ve YTÜ Makine
Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Faruk
Yiğit, Bulanık Sistemler Derneği
adına Dernek Başkanı Prof.
Dr. Burhan Türkşen ve Dernek
Yönetim Kurulu üyesi Prof.Dr. Adil
Baykasoğlu’nun yanı sıra yerliyabancı çok sayıda akademisyen,
firma temsilcisi ve davetli katıldı.
Sempozyumun açılışında
sempozyum düzenleme komitesi
adına konuşan Doç.Dr. Alev
Taşkın Gümüş, bulanık sistemler
konusundaki çalışmaların
birçok farklı disiplini kapsadığını
belirterek, bu tür sempozyumlar
ile farklı disiplinleri buluşturarak
sinerji yaratmanın önemini
vurguladı. Ayrıca, sempozyumda
sunulan bildirilerin Iranian Journal
of Fuzzy Systems (SCI-Expanded),
International Journal of Applied
Management Science, Turkish
Journal of Fuzzy Systems, Lojistik
Dergisi ve Sigma Mühendislik ve
Fen Bilimleri Dergisi’nde basılmak
üzere değerlendirmeye alınacağını
belirtti.
Bulanık Sistemler Derneği adına
konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi
Endüstri Mühendisliği Bölüm
Başkanı Prof.Dr. Adil Baykasoğlu,
bulanık mantığın tarihçesi ve
gelişimi ile ilgili bilgilendirme
yaparak, dünyada ve Türkiye’de
derneğin görevleri, bulanık
mantığın gelişimi ve sempozyum
geçmişine yönelik çalışmaları
özetledi.
Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Faruk
Yiğit, bilimin önemini vurgulayan
konuşmasında, araştırma ve
teknoloji geliştirmenin, ulusal
ve uluslararası işbirlikleriyle
ülkemize ve insanlığa yararlı
teori ve uygulamalar üretmenin
gerekliliğine değindi.
Ayrıca, sempozyumda davetli
konuşmacı olarak Bulanık
Sistemler Derneği Başkanı ve
TOBB Ekonomi ve Teknoloji
Üniversitesi Endüstri Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr.
Burhan Türkşen “Tip-2 Bulanık
Sistemler” başlıklı bir sunum
gerçekleştirdi.
65
Röportaj
HEM SAHAYA HEM MASAYA HAKIM FAKÜLTE;
YTÜ İNŞAAT FAKÜLTESİ
İ
Röportaj: Uzm. S. Gürkan TUZLU
nşaat Fakültesi’nin tarihi,
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin
tarihi ile özdeş. Üniversite
kurulduğu 1911’den itibaren
çeşitli adlarda eğitim veren fakülte
son kurumsal yapılanmada; klasik
mühendislik dallarından İnşaat
Mühendisliği Bölümü’nü, geçen
yüzyılın başlarından itibaren ayrı bir
mühendislik dalı olarak gelişen ve
1949 yılından itibaren 56 eğitim ve
öğretim yılını başarı ile tamamlamış
olan Harita (Eski adıyla Jeodezi
ve Fotogrametri) Mühendisliği
Bölümünü ve çevre sorunlarının
büyük boyutlara ulaşması ile geçen
yüzyılın son çeyreğinde önem
kazanmış ve gelişmiş olan Çevre
Mühendisliği Bölümünü bünyesinde
toplayan “İnşaat Fakültesi”
oluşturuldu.
Çalışmalarını YTÜ’nün misyon
ve vizyon hedefleri doğrultusunda
İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet DEMİR
Geçen sayımızda oluşan teknik bir hatadan dolayı röportajımızı tekrar yayımlıyoruz. Okurlarımızdan özür dileriz.
66
PROF. DR.
AHMET DEMİR
gerçekleştiren İnşaat
Fakültesi, mühendislik lisans
programlarında, uluslararası
düzeyde yarışabilecek mezunlar
yetiştiriyor. Türkiye’nin en köklü
birkaç İnşaat Fakültesi arasında
yer alan Yıldız İnşaat Fakültesi,
Mühendislik Eğitim Programları
Değerlendirme ve Akreditasyon
Derneği (MÜDEK), Mühendislik
Eğitim Programları Akreditasyon
Kurulu (MAK) tarafından tüm
programları ile akredite olan bir
fakülte.
Gerek akademik kadrosu
gerek fiziki şartları ve tamamı
öğrencilere açık uluslararası
akreditasyona sahip laboratuvarları
ile üniversitemizin parlayan
Yıldız’ı olan İnşaat Fakültesi
dekanımız Prof. Dr. Ahmet Demir
Hoca ile konuştuk.
Yıldız İnşaat Türkiye’nin
önde gelen İnşaat Fakülteleri
arasında yer alıyor… Hem çok
eski bir üniversite hem de çok
interaktif bir yapısı var Yıldız
İnşaat’ın. Bu başarı nasıl
sağlanıyor?
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde
köklü üniversite kültürü,
geleneği ve tecrübe var. Özellikle
Cumhuriyet döneminin
başlangıcından itibaren bütün
imkânlar, kısıtlı olsa da, buralara
verilmiş ve o zamanki hocaların
özverili çalışmaları ile ciddi bir
temel atılmış ve o temel üzerinden
bugünkü noktaya gelinmiş.
İnşaat Fakültesi olarak siz
kendinizi Türkiye’de nerede
görüyorsunuz ?
Harita Mühendisliği bölümü
olarak başarı sıralamasına göre
öğrencilerin tercihine bakıldığında
2. durumdayız. İnşaat
Mühendislikleri arasında
Türkiye’de 4. sıradayız. Çevre
Mühendisliği bölümünde ise 5.
sıradayız. Hedefimiz en azından
ilk 3 de olmak.
Verimlilikte şöyle bir kural var. Siz
yüzde 50 başarıdan yüzde 60’a
çok az bir gayretle çıkabilirsiniz.
Ama 90’dan 91’e çıkmak için
sarf ettiğiniz, güç, enerji, imkan
belki 50’den 60’a çıkıncaya kadar
Prof. Dr. Ahmet Demir,
1959 senesinde Uşak
Ulubey’de doğdu. İTÜ İnşaat
Fakültesinden 1981 senesinde
İnşaat Mühendisi olarak mezun
oldu.
Askerlik görevini ifa ettikten
sonra 1983 senesinde Yıldız
Teknik Üniversitesi (YTÜ)
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Hidrolik Anabilim Dalında
Araştırma Görevlisi olarak
akademik hayata başlayan
Demir; 1985 senesinde
Y.Lisans, 1990 senesinde de
Doktora derecelerini (Su-Çevre)
Programından aldı. 1988-1989
yılları arasında Hollanda’nın
Delft şehrinde I.H.E.(MS.
Sanitary Engineering) kursuna
katıldı. 1989 senesinde Çevre
Mühendisliği Bölümünün
kurulması ile bu bölüme nakil
oldu. 1990 da Yardımcı Doçent,
1995 te Doçent, 2002 senesinde
de Profesör ünvanı aldı.
2006-2008 seneleri arasında
YTÜ Çevre Mühendisliği
Bölümü Bölüm Başkanlığı yapan
Prof. Dr. Ahmet Demir; 2008
tarihinde atandığı YTÜ İnşaat
Fakültesi Dekanlığı görevini
İSKİ Genel Müdürü olarak
göreve başladığı 04.01.2010
tarihine kadar sürdürdü. İSKİ
Genel Müdürlüğü görevinin
ardından 25.09.2014 tarihi
itibariyle yeniden İnşaat
Fakültesi Dekanlığı görevine
atanan Prof. Dr. Ahmet Demir,
evli ve 2 çocuk babasıdır.
harcadığınız enerji ve süre kadar
oluyor. Spor müsabakalarında
da ligler kurulduğunda bütün
takımların hedefi 1. olmaktır. Kimse
ikinci, üçüncü olacağım diye yola
çıkmaz. Bizim hedefimiz birinci
olmak. Hedefimiz inşallah isminde
olduğu gibi ‘Yıldız’ olmak.
67
Futboldan örnek verdiniz,
amacınızın şampiyonluk
olduğunu ifade ettiniz. Peki
elinizdeki kadroyu şampiyon
olmak için yeterli görüyor
musunuz?
Kesinlikle yeterli olduğunu
düşünüyorum. Öğretim
elemanlarımızın çok da özverili
olduğunu düşünüyorum.
Üniversite olarak biz özellikle
Teknopark gibi bazı imkânlara yeni
kavuştuk. Bunlar son 3-5 senelik
mazisi olan kurumlar. Biz bunları
değerlendirerek inşallah birincilik
hedefine doğru ilerliyoruz.
Öğrencilerin önünde pek
çok tercih var. Öğrenci Yıldız
İnşaat’ı neden tercih etsin?
Burası İnşaat Fakültesi olarak
gerek İnşaat Mühendisliği, gerek
Harita Mühendisliği, gerekse
Çevre Mühendisliği bölümlerinde
diğer üniversitelerin bölümlerine
göre tarihi geçmişi ile öne geçiyor.
Öğretim elemanının kalitesi,
bulundurduğu anabilim dalları,nın
branşları, laboratuvarları açısından
hem geçmişi gerçekten güçlü köklü
bir geleneği olan bölümlerimiz
68
bunlar. Şu andaki İnşaat, Harita
ve Çevre Mühendisliği bölümünde
piyasayla iç içe olan, piyasa derken
kamu kurum ve kuruluşları
olabilir, özel sektör olabilir, bunlarla
projeler çerçevesinde sürekli iç
içe olan hocalarımız mevcut. Bu
hocalarımız teknolojiyi sürekli
takip ediyor. Yurt dışındaki
konferanslara, sempozyumlara
katılarak, özel sektörle kontakları
sürekli sıcak tutarak yeni
teknolojilerin üniversitemize
getirilmesi ve öğrencilerle
buluşmasını sağlıyorlar.
Yıldız’dan mezun olmuş
ve özel sektör ve kamuda
üst düzey görevlerde olan
mezunlar var. Onların varlığı
da bir avantaj mı?
Herhalde insanın doğasında var bu.
Herhangi bir takımı tutuyorsanız
eğer karşınızdaki kişide o takımın
rozetini taşıyorsa, o insanı
tanımasanız bile duygusal bir bağ
oluşuyor. Yıldız Teknik
Üniversitesi’nin köklü tarihi
itibariyle ülke sathında kamu ve
özel sektörde üst düzey çok sayıda
Yıldızlı var. Bunların varlığı mezun
öğrencilerimiz için bir avantaja
dönüşür diye düşünüyorum.
Sürekli söylenen bir söz var,
“İTÜ masaya Yıldız sahaya
adam yetiştirir” diye… Bu
anlattıklarınız Yıldız İnşaat’ın
bu çerçeveyi kırdığını ortaya
koyuyor…
Eskiden böyle bir şey vardı, bizim
öğrenciliğimizde. Ben Teknik
Üniversite mezunuyum. Yıldız
öğrencileri özgüvenleri çok yüksek
bir şekilde mezun olur ve genellikle
direkt piyasaya atılırmış. Bizim
öğrencilerimiz o zaman da hızlı bir
şekilde piyasaya adapte olur gidip
hemen işini kurup hızlı bir şekilde
projelerini gerçekleştirebiliyordu.
Ancak son yıllarda özellikle
devlet ve özel sektörde üst düzey
yönetici ve bürokrat yetiştirdi Yıldız
İnşaat… Yani hem sahaya hem
masaya hakim mezunlarımız var.
Şu anda Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr.
Mustafa Öztürk bizim Çevre
Mühendisliği bölümümüzün bir
hocasıdır. Müsteşar Yardımcısı
Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar,
bizim Hidrolik bölümümüzdeki bir
arkadaşımızdır. Ben İSKİ Genel
Müdürlüğü’nde bulundum. İETT
Genel Müdürü ve şu anda İBB
Genel Sekreteri Hayri Hocamız
yine üniversitemizin bir mensubu.
Bizim bölümün kurucusu Prof.
Dr. Adem Baştürk hocamız vardır;
İBB Genel Sekreteriydi, emekli
oldu. Benim master ve doktora
hocamdır. Bürokraside de çok
güçlü bir şekilde mezunlarımız ve
hocalarımız bulunuyor.
Tübitak, diğer devlet
kurumları ve özel sektör ile
Yıldız İnşaat
hocalarımızın yürüttüğü
projeler ne durumda?
Fakültemizde yürütülen Devlet
Planlama Teşkilatı Projesi var. 20
tane Tübitak, 2 tane AB projesi
var şu anda fakültemizde yürüyen.
25 tane Bilimsel Araştırma
Projesi var. Toplam 51 tane proje
yürüyor şu anda. Bunun haricinde
yüzlerce piyasaya yönelik döner
sermaye çerçevesinde yürütülen
danışmanlık ve kamu kurum ve
kuruluşlarıyla da ayrıca proje
var. Bu rakamları eski yıllarla
kıyas ettiğimizde bırakın fakülte
bazında bu rakamları vermeyi
belki üniversite bazında bile 1’i 2’yi
geçmezdi.
Hocam sanırım bu üniversite,
devlet ve özel sektörün
birbirine bakış açısının
değişmesiyle gerçekleşti…
Son yıllarda devletimiz bu konuda
çok ciddi teşvikler verdi. Bütün
üniversite elemanlarını mümkünse
proje almaya teşvik eden hatta proje
yazmaya bile para veren bir noktaya
geldi, bırakın proje almayı…
Devletimiz burada şunu söyledi:
“Burada öğretilen, anlatılan,
öğrencilere aktarılan bilgiler daha
da geliştirilerek bilimsel manada
patent alabilecek
düzeye çıkartılsın.”
konferans salonumuz ve 153 adet
akademisyen çalışma odası, 33
tane idari personel hizmet alanımız
var. Laboratuvarlar sadece dört
duvardan ibaret değil.
Gerek Çevre, gerek İnşaat ve
gerekse Harita Mühendisliğimizin
eğitim-öğretim ve araştırmasında
kullandığı son sistem cihazlarla
donatılmış durumdalar.
Öğrenciler de bu imkanlardan
faydalanabiliyor mu ?
Tabii ki… Biz zaten birebir
uygulamayı öğrencilerimizle
laboratuvarlarda yaptırtıyoruz.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin
diğer üniversitelere göre en büyük
İnşaat Fakültesindeki
avantajı da belki bu. Maalesef
laboratuvarların durumu
duyuyoruz bazı üniversitelerde
nedir? Bu laboratuvarlarda ne belki de resim üzerinden
tür çalışmalar yapılıyor?
anlatıyorlar. Bizim öğrencilerimiz
Bizim fiziki kapasitemize baktığımız birebir aktif bir şekilde deneylerini
zaman 40 bin metrekarenin
yapıyorlar.
üzerinde kapalı alanımız
var. 26 tane laboratuvarımız
var. Şu anda burada sadece
İSTATİSTİKLER
Çevre Mühendisliği’nde 12
laboratuvarımız var.
İNŞAAT FAKÜLTESİ
12 tane 100 kişilik amfimiz var. 15
AKADEMİK PERSONEL
tane 100-150 kişi alacak sınıfımız.
Profesör: 29
5 tane bilgisayar laboratuvarı
Doçent: 40
50 kişilik ve 26 tane laboratuvar
Yrd. Doç. 45
var. 4 tane toplantı salonu, 1
Öğretim Görevlisi: 4
Araştırma Görevlisi: 60
Uzman: 3
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ:
Profesör: 16
Doçent: 20
Yard. Doç: 27
Araş. Gör: 29
Öğretim Görevlisi: 4
HARİTA MÜHENDİSLİĞİ:
Profesör: 7
Doçent: 10
Yard. Doç: 9
Araş. Gör: 16
Uzman: 2
ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ
Profesör: 6
Doçent: 10
Yard. Doç: 9
Araş. Gör: 15
Uzman: 1
69
HABER
ABDÜLHAMİT ARAŞTIRMA MERKEZİ
YILDIZ SARAY SOHBETLERİ İLE
ÇALIŞMALARINI BAŞLATTI
R
esmi Gazete’de 9 Şubat
2015 tarihinde yayınlanan yönetmelikle hayata geçen Yıldız Teknik
Üniversitesi Sultan II. Abdülhamit
Uygulama ve Araştırma Merkezi ilk
etkinliğini 13 Ekim 2015 tarihinde
gerçekleştirdi. Rektörlük Hünkar
Salonu’nda düzenlenen etkinliğe
Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın
Topçu’nun yanı sıra Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
İsmail Yüksek ve çok sayıda akademisyen ile davetli katıldı.
Her ay yeni bir konu ve konukla
gerçekleşecek Yıldız Saray
Sohbetleri’nin ilk buluşmasında
son dönem Osmanlı İmparatorluğu
ve modern Türkiye tarihi uzmanı
ünlü Fransız tarihçi François
Georgeon “Sultan Abdülhamid’in
Hayali Osmanlı İmparatorluğu’nu
Düvel-i Muazzama Hâline
Getirmek” başlıklı söyleşiyi yaptı.
Büyük ilgi gören söyleşiye akademi,
kültür ve sanat camiasından
alanında uzman pek çok konuk
katıldı.
Programın açılışında konuşan
Bakan Yalçın Topçu, eğitimden
ulaşıma ve haberleşmeye kadar
insanlık ve islam dünyası için çok
şeyler yaparak, bütün Osmanlı
topraklarını telgraf ağıyla donatan
Sultan II. Abdülhamid’i iyi
anlamak gerektiğini söyledi.
Tarihimizi ve tarihi değerlerimizi
iyi tanımamız gerektiğine işaret
eden Bakan Topçu, Sultan II.
Abdülhamid’in netice itibariyle bir
insan olduğunun altını çizerek,
“Sultan Abdülhamid’in devrine iyi
bakmak, onu iyi okumak, o devri iyi
anlamak lazım. Eğitimden
ulaşıma ve haberleşmeye kadar
70
21 milyon metrekare toprakta
her tarafı telgraf ağıyla donattı.
Birilerinin hasta, öldü ölüyor, battı
batıyor, yıkıldı yıkılıyor diye baktığı
koca bir imparatorluğu adeta
baştanbaşa imar etti ve unutulmuş
köşelere el attı.” ifadelerini
kullandı. Tarihi konuların adil ve
bilimsel bir şekilde ele alınması
gerektiğini vurgulayan Topçu,
“Sezar’ın hakkı Sezar’a… Kimseyi
putlaştırmayalım ama hiç kimseyi
de yerin dibine sokmayalım. İşte
orada ilime ve bilime başvuralım.”
şeklinde konuştu.
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. İsmail Yüksek de,
Sultan II. Abdülhamid Uygulama
ve Araştırma Merkezi’nin II.
Abdülhamid’i ve dönemini
araştırmak üzere kurulan
‘Türkiye’deki ilk bilimsel araştırma
merkezi’ olduğunu belirtti.
Sultan II. Abdülhamid’in ikinci
oğlu Mehmed Abdülkadir
Efendi’ye ait olan ve yakın
zamanda restore edilen Şehzade
Köşkü’nü Merkez’e tahsis
ettiklerini söyledi. Ayrıca Yüksek,
II. Abdülhamid dönemi eğitim,
ulaşım, teknoloji, imar alanlarında
atılan adımları vurgulayarak,
II. Abdülhamid Uygulama ve
Araştırma Merkezi’nin dönemin
tüm özelliklerini bilimsel bir
şekilde inceleyeceğini ve bu alanda
katkılı işler yapacağına inandığını
ifade etti. Sultan II. Abdülhamid
Uygulama ve Araştırma Merkezi
Müdürü Prof. Dr. Ayşe Melek
Özyetgin, açılış konuşmasında;
Merkezi Türkiye’de bu sahayla
ilgili araştırma yapan tüm bilim
insanlarını, alan uzmanlarını
akademik iş birliğinde bir araya
getirecek bir çekim yeri, bir
koordinasyon merkezi hâline
getirmeyi planladıklarını belirtti.
Özyetgin, II. Abdülhamid
döneminin Cumhuriyet
Türkiye’sine kadar olan siyasal,
toplumsal, ekonomik ve kültürel
değişimin can alıcı devri olduğunu,
ayrıntılı olarak araştırılması,
tartışılması, eleştirilmesi ve
anlaşılması gereken bir devir
olduğunu söyledi.
Açılış konuşmalarının ardından
Osmanlı Devleti ve Türkiye
tarihi konusunda önemli
çalışmaları bulunan Fransız
Tarihçi François Georgeon
“Sultan Abdülhamid’in Hayali:
Osmanlı İmparatorluğu’nu Düvel-i
Muazzama Hâline Getirmek”
başlıklı söyleşiyi gerçekleştirdi.
Fransız tarihçinin bilimsel veriler
ışığında gerçekleştirdiği konuşmayı
katılımcılar büyük bir dikkat ve
merakla takip etti.
HABER
METAL ESERLERİN KONSERVASYONU
YTÜ İSTYAM’DA KONUŞULDU
K
ültür ve Turizm Bakalığı
İstanbul Restorasyon ve
Konservasyon Merkez ve
Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü ve Yıldız Teknik Üniversitesi İstanbul Tarihi Yarımada
Uygulama ve Araştırma Merkezi
işbirliğiyle düzenlenen “II. Tarihi Eserleri Koruma ve Onarım
Çalıştayı: Metal Eserler” başlıklı
etkinlikte tarihi metal eserlerin
restorasyon ve konservasyon
çalışmaları tüm yönleriyle ele
alındı.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü İstanbul Restorasyon
ve Konservasyon Merkez ve Bölge
Laboratuvarı Müdürlüğü ve Yıldız
Teknik Üniversitesi İstanbul
Tarihi Yarımada Uygulama ve
Araştırma Merkezi (İSTYAM)
işbirliğiyle metal eserler özelinde
düzenlenen ‘II. Tarihi Eserleri
Koruma ve Onarım Çalıştayı’
15-16 Ekim 2015 tarihlerinde
İSTYAM’da gerçekleştirildi.
Tarihi eserlerin özellikle de
metal eserlerin konservasyonu
üzerine uzun yıllar emekleri
olan Konservatör Behçet Erdal
onuruna düzenlenen toplantıya
katılan konuşmacılar arkeolojik
sahalarda, müzelerde ve mimari
yapılarda bulunan metal eserlerin
restorasyon ve konservasyon
çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Çalıştay kapsamında Kültür
Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü’ne bağlı Restorasyon
ve Konservasyon Merkez ve Bölge
Laboratuvarı Müdürlükleri ile
Müze Müdürlüklerinde görevli
uzman personelin yanı sıra Yıldız
Teknik Üniversitesi, Ankara
Üniversitesi, Gazi Üniversitesi,
Batman Üniversitesi, Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu, Institute
of Nautical Archaeology (INA),
Kültürel Miras ve Doğal Boya
Laboratuvarı gibi kurum
uzmanlarınca 28 bildiri sunulan
çalıştaya çok sayıda restoratör,
konservatör, öğrenci ve davetli
dinleyici olarak katıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan
Konservatör Uğur Genç, 2014
yılında Eskişehir’de başlanan
koruma onarım çalıştayları
dizisinin ikincisine katılan
herkese hoş geldiniz diyerek
bunun gibi toplantıların mesleki
bilginin yanı sıra güncel
çalışmaların da paylaşılıp
tartışılması açısından son
derece yararlı olduğuna dikkat
çekti. Genç, “Metal eser
konservasyonunun bütüncül bir
anlayışla ele alınması gerektiği
düşüncesiyle tüm süreçleri içeren
bir program oluşturmaya gayret
gösterdik, umuyorum iki gün
süresince burada bulunan herkes
verimli zaman geçirir.” şeklinde
konuştu.
Çalıştayda metal eserlerin;
arkeolojik kazı alanlarından
kaldırılması ve taşınması,
belgeleme çalışmaları, kazı
alanlarında ve müzelerde önleyici
koruma uygulamaları, aktif
koruma ve onarım çalışmaları
ile karşılaşılan sorunlar,
sergileme ve depolama koşulları,
gerçekleştirilen arkeometrik
incelemeler ile yeni yaklaşımlar ve
gelişmeler, 8 oturumda ele alındı.
Çalıştay sonunda söz alan
Restorasyon ve Konservasyon
Merkez ve Bölge Laboratuvarı
Müdürü Ali Osman Avşar, sunulan
bildirilerin kitaba dönüştürülerek
koruma onarım yayınları arasına
kazandırılacağını, bu açıdan da
tüm katılımcılara teşekkür ederek
emeği geçenleri tebrik ettiğini
sözlerine ekledi.
Son olarak konuşan İSTYAM
Müdürü Prof. Dr. Ferah Akıncı
ise yüksek katılımdan dolayı
duydukları memnuniyeti dile
getirerek bilimsel pek çok
toplantının düzenlenmesi için
çalıştıklarını ifade etti. Akıncı,
tarihi mirasımıza disiplinlerarası
bilimsel çalışmaların fazlalığı
ve derinliği ile daha çok sahip
çıkacağımızı ve gelecek nesillere
en doğru bir biçimde mirasın
aktarılacağının altını çizdi.
71
ETKİNLİK
OTOMOTIVDE YENI TEKNOLOJILER
SEKTÖR DEVLERİYLE BULUŞTU
Yıldız Teknik Üniversitesi Tarafından Düzenlenen Otomotiv Teknolojisinde Gelişen
Teknolojiler Proje Pazarı, Otomotiv Alanında Uzman Akademisyen, Öğrenciler ve Sektör
Temsilcilerini Bir Araya Getirdi.
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
(YTÜ) Teknoloji Transfer
Ofisi tarafından düzenenen “Otomotiv Sektöründe Yeni Gelişen Teknolojiler
Proje Pazarı”, yeni fikir ve projeleri
sektörün liderleriyle buluşturdu.
Akademisyen ve sektör temsilcilerinden oluşan jürinin değerlendirdiği projelerden dereceye girenler
ödüllerini aldı.
Yıldız Kampüsü Oditoryum’da
düzenlenen etkinliğe Yıldız Teknik
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
72
İsmail Yüksek, Gebze Teknik
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Haluk Görgün, Elginkan Vakfı
Müdürü İlhan Üttü, Yıldız
Teknik Üniversitesi Teknopark
Yönetim Kurulu Başkanı Erdem
Bektaş’ın yanı sıra çok sayıda
sektör temsilcisi öğrenci ve
akademisyen katıldı. Etkinliğin
açılışında konuşan YTÜ Rektörü
Prof. Dr. İsmail Yüksek, otomotiv
sektörünün Türkiye’nin ekonomik
ve sanayi gelişimi açısından
önemine değindi. Türkiye’de
218’in üzerinde Ar-Ge merkezi
60’ın üzerinde Teknopark
bulunduğunu aktaran Rektör
Yüksek, bunlardan 70 tanesinin ise
sadece otomotiv sektörü ile ilgili
çalıştığını vurguladı.
“YABANCI ARAŞTIRMACILARI
ÜLKEMİZE ÇEKMELİYİZ”
Türkiye’nin hedeflediği ilk
10 ekonomiye girme hedefini
gerçekleştirebilmesinin yolunun
Prof. Dr. Haluk GÖRGÜN
Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü
Ar-Ge ve inovasyondan geçtiğini
vurgulayan Yüksek, bu amaca
gidebilmek için 300 bin Ar-Ge
mühendisine ihtiyaç olduğuna
işaret etti. Rektör Yüksek, “Şu
anda 110 bin civarında Ar-Ge
mühendisimiz var. Bunlardan 70
bini üniversitelerde ders veren
nitelikte. 30-40 bin gibi bir kısmı
da proje yapıyor.” şeklinde konuştu.
Bu sayının tamamlanabilmesi için
tersine beyin göçünün yanı sıra
kaliteli yabancı araştırmacıların
Türkiye’ye kazandırılması
gerektiğini aktaran Yüksek,
tüm dünyada üniversiteler ve
şirketlerin yabancı personelle
çalıştığını Türkiye’nin de bu açığını
kapatabilmek için nitelikli yabancı
araştırmacı ve bilim insanlarını
Türkiye’ye çekecek adımlar atması
gerektiğini dile getirdi.
“OTOMOTİV ÜRETİMİNDE
İLK 20, İSTİHDAMDA İLK 10
SIRADAYIZ”
Gebze Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün
de, üniversite olarak yaptıkları
çalışmalardan bahsetti. Üniversite
olarak teknoloji transfer ofisi
kurduklarını belirten Görgün, bu
süreçte kendilerine mentörlük
desteği veren YTÜ Teknoloji
Transfer Ofisi’ne teşekkür etti.
Otomotiv sektörünün gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkelerin anahtar
sektörü olduğunu belirten Görgün,
“Bu sektörü sadece ana üretim ve
yan sanayi olarak düşünmemek
gerekir. Otomotiv sektörünün hem
beraberinde sürüklediği demirçelik sektörü, cam endüstrisi,
elektronik endüstrisi gibi sektörler
hem de hizmet götürdüğü
sektörlerle birlikte düşünülmesi
gerekir.” ifadelerini kullandı.
YTÜ Teknopark Yönetim Kurulu
Başkanı Erdem Bektaş ise, yapılan
bu tür etkinliklerin en önemli
amacının Türkiye’de eksikliği hala
devam eden üniversite-sanayi
işbirliğinin sağlanması olduğunu
belirtti. Teknopark çalışmaları
hakkında bilgi veren Bektaş, son
yıllarda yapılan yeni çalışmalar
sayesinde YTÜ Teknopark’ın
Türkiye’nin en büyük teknoparkları
arasına girdiğini aktardı. Etkinlikte
akademisyen, sektör ve stk
temsilcilerinin katıldığı panellerde,
“Otomotivde Üniversite Sanayi
İşbirliği Modeli”, “Otomotivde
Ar-Ge yatırımları” başlıklarında
sunumlar yapıldı.
DERECEYE GİREN
PROJELER ve ÖDÜLLERİ
Akademisyen ve sektör
temsilcilerinden oluşan jürinin
yaptığı değerlendirmede 53 proje
arasından dereceye giren projeler
belirlendi.
1. proje
“Otomotiv Radar
Uygulamaları İçin Çoklu Lens
Anten Tasarımı” Doç. Dr. Nurhan
Türker Tokan – YTÜ / Ödülü:
Macbook Air
2. proje “Geri Dönüşüme
Dayalı Proses ile Grafen Üretimi
ve Otomotiv Plastiklerinde
güçlendirici ve hafifletici katkı
malzemesi olarak kullanımı” Dr.
Burcu Saner Okan - Sabancı
Üniversitesi/Ödülü: İPad Air
3. proje ”Karbon Fiber Takviyeli
ve Termoset Reçine Matrisli
Kompozit Malzemeden Otomotiv
Salıncak Kolu Üretimi Emre
Yiğitoğlu” - Coşkunoz Metal Form
A.Ş./Ödülü: Apple Watch
73
Etkİnlİk
CV’LERİNİ GÜNCELLEYEN YILDIZLILAR
SEKTÖRE GÖZ KIRPTI
Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü’nün Düzenlediği Etkinlikte, Yıldızlı Öğrenciler
Türkiye’nin Lider Firmalarının Üst Düzey Temsilcileriyle Bir Araya Geldi.
74
Y
ıldız Teknik
Üniversitesi’nde
düzenlenen “CV’ni
Güncelle” etkinliği
Türkiye’nin lider firmalarının üst
düzey yöneticilerini öğrencilerle
buluşturdu.
Yıldız Teknik Üniversitesi
İşletme Kulübü, tarafından
10.sunu düzenlenen “CV’ni
Güncelle” etkinliği Davutpaşa
Kampüsü Elektrik-Elektronik
Fakültesi Konferans Salonu’nda
gerçekleştirildi. Büyük ilgi toplayan
etkinlikte, Türkiye’nin önde gelen
firmalarının üst düzey yöneticileri
katılımcılarla bir araya geldi. Yoğun
ilgi çeken etkinliğin oturumlarda,
öğrencilere profesyonel
hayatlarıyla ilgili ipuçlarını
öğrencilerle paylaştı.
“GEÇMİŞİ BAZ ALARAK
BUGÜNÜ DEĞERLENDİRMEK”
Etkinlikte konuşan IBM Genel
Müdür Yardımcısı Arzu Türker
Yılmaz sunumunun başlığı olan
“Karma” kavramının yaşamı
üzerindeki etkilerinden bahsetti.
Yılmaz, geçmişi baz alarak
bugünü değerlendirmenin
önemini vurguladı. Şirketlerin
devamlılığını ancak hızla gelişen
teknolojiyi yakından takip ederek
sağlayabileceğini belirten Yılmaz,
IBM’nin bu konuda dünyanın
önde gelen isimlerinden olduğunu
söyledi. Ardından geliştirdikleri
“Watson” isimli yapay zeka
programının dil öğrenebilmek,
kitap okuyabilmek, konuşma diliyle
sorulan bir soruyu saniyeler içinde
cevaplayabilmek, hatta verilen
belirtilerle hastalık teşhisi yapmak
gibi son derece üstün yeteneklere
sahip olduğundan bahsetti.
Konuşmasının sonunda ise Yılmaz
öğrencilerin sorularını birebir
yanıtladı.
GENÇ BİR MARKA OLMAK
Nestle Türkiye İçecekler Genel
Müdürü İsmail Bütün, etkinlikte
katılımcılarla buluştu. “İnsan
doğumu 9 ay 10 gün, Nescafe’nin
doğumu 2 yıl sürdü.” diyen Bütün,
Nestle’nin dünyadaki, Türkiye’deki
yeri hakkında katılımcılara bilgi
verdi.
Stratejik hedefinin gençler
olduğunu söyleyen İsmail
Bütün, “Lider olmamızın sebebi
gençlere hitap etmekten ziyade
genç bir marka olmak.” diyerek
katılımcılara kahvenin geçmişi ile
ilgili bir video izletti ve öğrencilerin
sorularını alarak sunumunu
sonlandırdı.
KARİYERDE DERİNLİK
Aselsan İnsan Kaynakları Yönetimi
Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin
Yavuz katılımcılarla buluştu.
Konuşmasına Aselsan’ın vizyoner
yapısından bahsederek başlayan
Yavuz, ’’Kariyerde Derinlik’’
konusu altında katılımcıları
bilgilendirdi.
Aselsan’ın tamamen özel bir
şirket olduğunu belirterek yüzde
61’lik kısmının mühendislerden
oluştuğunu ekledi. Aynı zamanda
çalışanları yüksek lisans ve
doktora yapımına teşvik ederek
eğitime verilen önemi vurguladı.
“Yaptığımız hiçbir şey taklit
veya kopya değildir.’’ sözleriyle
özgünlüğe de değinen Yavuz,
Aselsan’ın Ankara’daki en
büyük altın tüketicilerinden
olduğunu belirtti. Hüseyin
Yavuz, katılımcılara kariyer
haritasından bahsetti. “Daha iyi
nasıl yapabilirim?’’ sorusunun
motivasyonlarını artıracağını
ekledi ve öğrencilerin sorularını
yanıtlayarak sunumunu
tamamladı.
BELİRLİ BİR HEDEFE
SAHİP OLMAK
CV’ni güncelle etkinliğinin son
oturumunda Deloitte Türkiye
CEO’su Hüseyin Gürer katılımcılar
arasındaydı. Deloitte’nin 30 yıldır
Türkiye pazarında bulunduğunu ve
30 yıldır burada çalıştığını belirten
Gürer, şirketin genel yapısına
kısaca değinerek tecrübelerinden
bahsetti. Gürer, kariyerimizi
daha önceden planlayıp belli bir
stratejiye oturtmamız gerektiğini,
dolayısıyla herkesin belli bir
hedefe sahip olması gerektiğini
vurguladı. “Yeteneklerimiz
nerede gelişecekse, hangi alanda
kendimizi iyi hissediyorsak o
şirkette ve o alanda çalışmalıyız.”
diyerek öğrencilerin kendi
kariyerlerine yön vermelerinin
önemini vurguladıktan sonra
katılımcılarla soru cevap şeklinde
sunumunu bitirdi.
75
24 KASım öğretmenler günü
“ÖĞRETMENLER SAYGI VE TAKDİRLE ANILMALI”
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
Eğitim Fakültesi’nde
düzenlenen öğretmenler
günü etkinliği renkli
görüntülere sahne oldu. İlkokul
öğrencilerinin öğretmenlere
hitaben şiirler okuduğu etkinlikte,
YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi
ekibi de sahne alarak mini bir
konser verdi.
Yıldız Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek
“ Öğretmenler Günü’nde
öğretmenleri her kesim ve her
kurum saygı ve takdirle anmalıdır”
dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi
Eğitim Fakültesinin düzenlediği
etkinlikte 24 Kasım Öğretmenler
Günü kutlandı. YTÜ Davutpaşa
Kampüsü 2010 Avrupa Kültür
Başkenti Kongre Merkezi’nde
gerçekleştirilen programa, Yıldız
Teknik Üniversitesi rektörü Prof.
Dr. İsmail Yüksek’in yanı sıra,
Esenler Belediye Başkanı Mehmet
76
Tevfik Göksu, Yıldız Teknik
Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Ahmet Göksel
Ağargün, öğretim üyeleri ve çok
sayıda öğrenci katıldı.
İstiklal Marşı ve saygı duruşunun
ardından başlayan program, Sanat
ve Tasarım Fakültesi öğretim
üyeleri ve öğrencilerinden oluşan
ekibin icra ettiği halk müziği
konseri ile devam etti.
“BAŞ AKTÖRLER
ÖĞRETMENLERİMİZDİR”
Programda bir konuşma yapan
Yıldız Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. İsmail
Yüksek, Atatürk’ün öğretmenlik
mesleğinin önemini ifade
etmek için söylediği“Memleketi
ilim,kültür,iktisat ve bayındırlık
sahasında yükseltmek, milletimizin
her hususta pek verimli olan
kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek
nesillere sağlam, değişmez ve
olumlu bir karakter vermek
lazımdır. Bu kutsal amaçları
elde etmek için savaşan aydın
kuvvetlerin arasında öğretmenler,
en mühim ve nazik yeri
almaktadırlar.” sözünü hatırlattı.
Rektör Yüksek şunları söyledi: “Bir
ulusun çağdaş ülkeler düzeyine
erişebilmesi; ancak eğitim ve
Göksu ise, “Biz ilk emri “oku” olan
bir medeniyetin çocuklarıyız. Biz
yeryüzündeki insanlığın kendi
dramını yaşarken, yeryüzündeki o
dramı ortadan kaldıran insanlığa
yepyeni bir medeniyeti inşa eden;
‘ya öğreten ol ya da öğrenen ol.
Üçüncüsü olursan helak olursun’
diyen bir Peygamberin ümmetiyiz.
Bizlere geleceğe bakmayı öğreten;
‘Hikmet müminin yitik malıdır.
Nerede bulursa alınmalıdır’
diyen peygamberin ümmetiyiz.”
ifadelerini kullandı.
“BIKMADAN, USANMADAN,
SABIRLA YAPILMALI”
öğretimin kaliteli ve bilimsel
yöntemlerle yürütülmesi ile
mümkün olabilir. Eğitim açısından
kalkınma, ülkedeki mevcut insan
kaynaklarının geliştirilmesidir.
İnsan kaynağını geliştirme ise bir
toplumda yaşayan bütün insanların
bilgi ve becerilerini geliştirme
sürecidir. Bu süreçteki baş aktörler
öğretmenlerimizdir.”
“SAYGI VE TAKDİRLE
ANILMALI”
Dünyada her şeyin değer
biçilebilir olduğunu, ancak
öğretmenlerin eserlerine değer
biçilemeyeceğini vurgulayan
Rektör Yüksek,”Öğretmenler
insanlığın olmazsa olmazlarını
da öğrencilere öğretiyor. Eğitime
yapılan yatırım, uzun vadede
topluma yapılan yatırımdır.
Günümüzde öğretmenlik
mesleğinden beklentiler gittikçe
artmış; öğretmenlerden rehber,
araştırmacı ve rol model
kişiler olması beklenmektedir.
Öğretmenler Günü’nde
öğretmenleri her kesim ve her
kurum saygı ve takdirle anmalıdır.”
şeklinde konuştu.
“YA ÖĞRETEN OL
YA DA ÖĞRENEN”
Etkinlikte konuşan Esenler
Belediye Başkanı Mehmet Tevfik
Yıldız Teknik Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Ahmet Göksel Ağargün ise
şunları söyledi: “ Sokrates’in
“Dünyada her şeye kıymet
biçilebilir. Ama öğretmenin eserine
kıymet biçilemez.”, Diyojen’in
“Yeryüzünde öğretmenlikten daha
onurlu bir meslek tanımıyorum.”,
Eflatun’un “Yeryüzünde barışı
sağlayacak sihirli değnek analarla
öğretmenlerin elindedir.”
Atatürk’ün “Milletleri kurtaranlar
yalnız ve ancak öğretmenlerdir.
Öğretmenden, eğiticiden mahrum
bir millet, henüz bir millet adını
alma yeteneğini kazanamamıştır”
sözlerinden de anlaşıldığı gibi
öğretmenlik insanlık tarihinin en
önemli ve ölümsüz mesleğidir.
Öğretmen; insanları eğitmeyi ve
öğretmeyi görev edinen, eğitim
kurumlarında çocuk ve gençlerin
eğitim öğretimlerine rehberlik
eden, yön veren ve yaşam
hazırlayan kimsedir. Öğretmenlik
bıkmadan, usanmadan büyük bir
özveri içerisinde sabırla yapılması
gereken bir meslektir.”
Bayrampaşa İlkokulu
öğrencilerinin şiir dinletisi
gerçekleştirdiği etkinlik, Gazi
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Servet Özdemir’in öğretmenler
günü ile ilgili konferansı ile sona
erdi.
77
ETKİNLİK
MÜZİK KULÜBÜ TSM GRUBUNDAN
ÖĞRETMENLER GÜNÜNE ÖZEL KONSER
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
Müzik Kulübü bu yıl üniversite çapındaki ilk Türk
Sanat Müziği Topluluğunu
oluşturdu. Kulüp üyelerinden oluşan korosu ve müzisyenleriyle YTÜ
Müzik Kulübü Türk Sanat Müziği
Topluluğu, ilk konserini “24 Kasım
Öğretmenler Günü”nde verdi.
Geçtiğimiz yıllarda, üniversite
çapında gerçekleştirilen bir
çok farklı etkinlik türüne imza
atan YTÜ Müzik Kulübü,
üniversitelerde bir ilk olarak müzik
yarışması, “Konsept Geceler” adı
altında düzenlenerek fenomen
etkinlik haline gelen “Karadeniz
Gecesi”, bir tek günde onlarca
ritim ustasının ağırlandığı vurmalı
çalgılar festivali “RhythmFest”
ve daha bir çok etkinlikle, Yıldız
Teknik Üniversitesi’ni müzikle
buluşturdu.
Farklı müzik dallarında
faaliyetlerini sürdüren YTÜ Müzik
Kulübü yeni oluşturduğu TSM
78
topluluğu ile müzik tutkunu
öğrencilerin sahne tecrübesi
yaşamasını sağladı.
Türk Sanat Müziği topluluğu ilk
etkinliğini 24 Kasım Öğretmenler
Günü’ne özel gerçekleştirdi.
Davutpaşa Kampüsü Kongre ve
Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen
etkinliğe, YTÜ Rektörü Prof. Dr.
İsmail Yüksek’in yanı sıra, Gebze
Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Haluk Görgün ve çok sayıda
akademisyen ile öğrenciler katıldı.
Konser öncesinde fuaye alanında
YTÜ Plastik Sanatlar Kulübü,
ebru, kaligrafi ve yağlı boya
çalışmalarını sergilediler. Saat
18.00’ı gösterdiğinde Türk Sanat
Müziğinin vazgeçilmezlerinden,
en sevilen ve bilinen eserlerinden
oluşturulan repertuarla, genç
müzisyenlerimiz keyifli bir gece
yaşattı.
Etkİnlİk
ÖĞRENCİDEN ÖĞRENCİYE
PROGRAMLAMA DİLİ EĞİTİMİ
Y
ıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) gerçekleştirilen etkinlikte, eğitim
teknolojileri konusunda
bilgi ve deneyim sahibi öğrenciler, arkadaşlarına eğitim vererek hem kendilerini geliştirdi,
hem de mezun olduktan sonra
ihtiyaç duyacakları donanımları
kazandırdı. Programda“Öğrenciden öğrenciye” Java Programlama dili eğitimi verildi.
Eğitim haftada 2 saat olmak üzere
5 hafta içinde 10 saatlik eğitimi
başarıyla tamamlayan öğrencilere
sertifika verildi.
Öğrenciler okulun çeşitli
fakültelerinde okuyanlardan
oluşurken, eğitimleri ise
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri
Öğretmenliği okuyan 3.sınıf
öğrencileri verdi.
Öğrenciden öğrenciye eğitim ile,
interaktif ve eğlenceli bir ders
ortamı ortaya çıktığı gözlendi.
Öğrenciler, eğitmenlerin
samimiyetinden memnun
olduğunu belirtirken, eğitmenler
ise onlara temel düzeyde Java
bilgisi öğretebilmiş olmaktan
dolayı mutlu olduğunu belirttiler.
Yıldız Teknik Üniversitesi
(YTÜ) EBİLTEK Öğrenci
Kulübü tarafından düzenlenen
ve bu yıl 2.si gerçekleşen Java
Programlama Dili eğitimiyle,
katılımcılar Java hakkında temel
düzeyde bir bilgi sahibi olurken,
eğitmenler de deneyim kazandı.
79
Röportaj
YTÜ VAKFI ÜYELERİMİZİ
TANIYORUZ
Röportaj: Ahmet Sarıgül
BASRİ AKÇARU
Öğrencilik yıllarından bazı önemli
kesitlerden söz eder misiniz?
İkinci sınıfı tekrar okuyup
üçüncü sınıfa geçtiğim yıl, okulda
yapılmakta olan Talebe cemiyeti
yönetim kurulu üyeliğine seçildim.
Başkanımız Makine Mühendisi
öğrencisi Ahmet Kabakçı olmuştu.
Cemiyetimizin Milli Türk
Talebe Birliğine bağlı olduğunu
sanıyorum.
Yapılan ilk toplantılarda,
Bakanlık tarafından okulumuz
Lokantasında, fakir öğrencilere
yemek fişi veren lokanta
Komisyonu Başkanlığı ile o
yıllarda okulumuzun Akademiye
dönüştürülmesi için yapılmakta
olan çalışmalarla benim
ilgilenmem istendi. Bu önemli
görevi sağ olsun Sayın Hocamız
“Vakkas Aykut” un teşvik ve
yardımları ile yoğun bir çalışma
içinde devam ettirdim. Sonuç
olarak bu konuda oldukça yol
kat ettik. Ayrıca akademi için
Sayın Hocamızın yardımları ile
yeni yönetmelik çalışmalarımız
devam ederken, bir taraftan da
sürekli toplantı ve yürüyüşler
tertiplemekle meşgul oluyordum.
Bizden sonra okulumuz akademiye
dönüştürüldü.
80
1968’de Fransa’da başlayan
70’li yıllarda 1980 ihtilaline
kadar süren binlerce insanımızı
kaybettiğimiz olayların
Ülkemizde öğrenci hareketleriyle
geliştiği bilinmektedir. Diğer bir
öğrenci örgütü ile rekabetimiz
hangi düzeyde idi? Açıklar
mısınız?
Öğrenci cemiyetleri arasında
oldukça saygın bir ilişki vardı.
Taraftarları medeni ölçülerde
tartışma yaparlar, ancak kavga
etmezlerdi. Münakaşaların bir
kısmı teneffüslerde yaşanır,
bitiminde ise birbirlerine başarı
dilekleri temenni edilirdi.
Sosyal faaliyetlerinizin size ne
gibi etkisi oldu? Bu yüzden sene
kaybına uğradınız mı?
Yaradılışım itibarıyla sosyal
aktiviteler yoluyla okuluma ve
topluma hizmet vermekten her
zaman mutlu oldum. Nitekim
mezuniyetimden sonra sosyal
hizmetlerime devam ettim.
(TÜRK-İNŞA) Türkiye Resmi
Sektör İnşaat Müteahhitleri
Sendikasında Yönetim Kurulu
üyesi olarak görev yaptım. Emekli
olmama rağmen Vakfımızın Ankara
Şubesinde yönetim kurulu üyeliği
görevini yürütmekteyim. Aynı
zamanda Vakfın mütevellisiyim.
Diğer sorunuza gelince; geçirdiğim
hastalıkların dışında sosyal
faaliyetlerin etkisiyle 3 yılımı
kaybettim. Ancak, bundan dolayı
pişman değilim. Hizmet etmiş
olmanın mutluluğunu anılarımla
yaşıyorum.
Basri Akçaru
kimdir?
1961 İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunu. DSİ’de Almus
barajında başmühendis olarak
çalıştı. Ayrıldıktan sonra bazı
özel sektör kuruluşlarında ve
kendi hesabına faaliyetlerde
bulundu.
AHMET KABAKÇI
Öğrencilik yıllarınızdan kısaca
bahseder misiniz?
Öncelikle eğitimdeki son basamakta
bize hayatın anahtarını veren çok
değerli hocalarımıza, başta Okul
Müdürü Atıf Tansuğ ile Yardımcıları
Ahmet Karadeniz ve Necmettin
Tufan olmak üzere tüm hocalarımıza
saygı ve minnet hislerimle anarken
ölen hocalarımıza rahmet,
yaşayanlara sağlıklı ömürler dilerim.
İkinci sınıfta, okul içerisinde
bulunan yurt yönetimine öğrenci
temsilcisi olarak seçildim; Yurt,
müdürünün başkanlığında,
muhasebecinin muhasip üyeliği
ve öğrenci temsilcisi tarafından
Döner Sermaye Yönetmeliğine göre
yönetiliyordu.
Bu göreve yeni başladığım
günlerde bazı öğrenciler tarafından
kahvaltının kaldırılması isteniyordu.
Bu talebin uygulanması için
öğrenciler arasında oylama
yapılmasına karar verildi. Çok az
bir farkla kahvaltının kaldırılmasını
isteyenlerin çoğunlukta olduğu
görüldü. Ben öğrenci temsilcisi
olarak orada, hem oylama zamanına
hem de öğrencilerin sosyo-ekonomik
ve psikolojik bozukluklarını
öne sürerek duruma itirazda
bulundum. Oylama tok karnına
yapılsaydı sonuç farklı olurdu, bazı
arkadaşlarımızın gerek beslenme
eksikliği gerekse yaşadığımız dönem
itibariyle psikolojik bozuklukları
gibi nedenlerle provantoryum ve
sanatoryumlara gittiklerini anlatarak
tezimi savununca kahvaltının
devamına karar verildi.
Sosyal aktivite olarak hangi
çalışmalarda bulundunuz?
Üçüncü sınıfda (1958) Türkiye
Milli Talebe Federasyonuna (TMTF)
bağlı okulumuzda Talebe Cemiyeti
Başkanı seçildim.
Cemiyet tüzüğünde yazılı
görevlerimiz çerçevesinde; öncelikli
olarak ihtiyacı olan öğrenci
arkadaşlarımıza kontenjan üstü
burs (Milli Savunma Bakanlığı,
Demiryolları, P.T.T ve Sümerbank
gibi kurumlardan) ve başta
Beşiktaş ilçesi olmak üzere büyük
firmalardan nakti ve ayni yardımlar
temin edilmiştir. Bakanlık ve
Kızılay Genel Merkezinden temin
edilen ödeneklerle ihtiyaç sahibi
arkadaşlarımıza ücretsiz öğle yemeği
fişi verilmiştir. Cemiyet tarafından
işletilen kantinde; arkadaşlarımızın
her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak
ürünlerin yanı sıra İzmit’ten (SEKA)
kağıt sanayiinden müsvettelik
kağıt temin edilerek öğrenci
arkadaşlarımızın kullanımına
sunulmuştur.
O yıllarda Kıbrıs meselesi, siyasetin,
halkın ve gençliğin yoğun ilgisini
çekiyordu. Bu konuda Federasyonun
(TMTF) hazırladığı toplantı ve
etkinliklere okulumuz adına
katılmıştık. Cemiyet olarak Kıbrıs
meselesi hakkında yaptığımız bir
toplantıya Kıbrıs liderlerinden
Dr. Fazıl Küçük davet edilerek
konuşmacı olarak katılımı sağlanmış
ve görüşlerimizin duyurulmasına
olanak sağlanmış oldu.
Ahmet Kabakçı
kimdir?
Makina Mühendisi (1961)
Mezuniyetini takiben askerlik
görevini yaptı. Devlet Demir
Yolları Sivas İşletme Baş Müdürü,
Müessese Müdürü, Genel
Müdür Yardımcısı görevlerinde
bulunduktan sonra da Sivas
Demir Makinaları Genel Müdürü
pozisyonu ile emekli oldu.
Vakfımızın mütevellisidir.
81
ETKİNLİK
YTÜ’DEN ÖĞRENCİYE
“EKMEK ARASI KARİYER”
Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü’nün Düzenlediği “Ekmek Arası Kariyer”
Etkinliğinde, Öğrenciler Sektörün Önemli Firmalarının İnsan Kaynakları Yetkilileri İle Buluştu.
Ekmek Arası Sandviç Yapmak Kadar Kolay Bir Şekilde Kariyer İmkânı Sunma Felsefesiyle
Gerçekleştirilen Etkinlikte, Şirketlerin İK Yetkilileri İle Öğrenciler Bir Masa Etrafında Toplandı.
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
İşletme Kulübü, bu yıl 9.’uncusunu düzenlediği “Ekmek
Arası Kariyer” etkinliğinde
Türkiye’nin önemli şirketlerinin üst
düzey yöneticileri ile gençleri bir
araya getirdi. İşletme Kulübü, kariyer etkinliklerine yepyeni bir bakış
açısı getirmek amacıyla düzenlediği
‘Ekmek Arası Kariyer’ etkinliğinde,
öğrencilere ‘Ekmek Arası Sandviç’
hazırlamak kadar kolay kariyer hazırlama imkanı sunuldu. 3 gün boyunca
devam eden etkinlikte, katılımcılar
ve Türkiye’nin lider firmalarının
82
İK temsilcileri bir masa etrafında
toplandı. Katılımcılar önlerinde yer
alan sandviç ve meyve sularının tadına bakarken firma temsilcileriyle
samimi bir ortamda kariyer planlamalarını yapma imkânı buldu.
“ÇALIŞANLAR GENÇ AMA
FİRMAMIZ KÖKLÜ”
Etkinliğin birinci günü ilk
oturumunda Garanti Bankası İşe
Alım Yöneticisi Görkem Kıran
Dumlu katılımcılarla buluştu.
Dumlu; kendisi, ekibi ve çalıştığı
firma hakkında katılımcılara
bilgiler verdi ve üniversite
öğrencilerine verdikleri önemi
belirtti. Dumlu, “Garantili Gelecek”
ve “Talent Camp’’ ile ilgili bilgi
vermeyi de ihmal etmedi.
Dumlu, “Online sınav, video
mülakat, online birebir görüşme ve
online teklif ’’ ile işe alım sürecinin
tamamen ‘Online’a entegre
edildiğinden ve bunun kendilerine
olan geri dönüşlerinden mutlu
olduklarını belirtti.
“İÇTEN, SAMİMİ VE
DOĞRU YANITLAR”
Vestel İnsan Kaynakları Uzmanları
Günseli Erdoğan Aracagök;
mülakat teknikleri, özgeçmiş
oluşturma ve yöneltilen sorulara
nasıl cevap verilmesi gerektiğini
anlattı. Mülakatta öncelikle
katılımcının kişisel yapısını ve
kendine güveninin ne seviyede
olduğunu tespit ettiklerini ifade
eden Aracagök, sonrasında spesifik
konulara değinildiğini söyledi.
Günseli Erdoğan Aracagök;
kesinlikle içten, samimi ve
doğru yanıtların verilmesini
ve bunların şirket içerisindeki
iletişimin de temeli olduğunu
söyleyerek mülakat simülasyonu
gerçekleştirdi. Aracagök,
öğrencilerle birebir mülakat yaptı.
“KENDİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN
NE YAPTIN?”
Etkinlikte Ford Otosan İnsan
Kaynakları Müdürü Emel
Akdemir katılımcılar ile bir
araya geldi. Akdemir, özgeçmiş
hazırlarken açıklayıcı ve özenli
olunması gerektiğini söyleyerek,
mülakat canlandırmasıyla bir
görüşmede nasıl davranılması
gerektiğini anlattı. Akdemir,
esprili konuşmasıyla bütün salonu
eğlendirdi.
Arçelik Group Global İşe Alım ve
İşveren Markası Ekibi Takım Lideri
Deniz Lostar global sektörün en
iyilerinden olduklarını belirtirken
şirketin işe alım süreçlerini ve bu
süreç içerisinde ne kadar titiz bir
çalışma gerçekleştirdiklerini
anlattı. Arçelik-LG Klima San. ve
Tic. A.Ş.’de İş Geliştirme Yöneticisi
Ali Engin Hız ise YTÜ’de geçirdiği
öğrencilik yıllarından, Arçelik’e
adım attığı ve bu zamana dek
süre gelen başarılarla dolu zaman
diliminden bahsetti.
Procter & Gamble (P&G)
İnsan Kaynakları Uzmanı
Mısra Meriçten, şirketin işe
alım sırasında gerçekleşen
mülakatlardan bahsetti. Online
ortamdan başlayarak dört aşamada
gerçekleşen eleme sistemleriyle
yeni mezunlar aldıklarını
söyleyen Mısra Meriçten, stres
mülakatlarına dikkat edilmesi
gerektiğini, mülakatlarda kendine
olan güvenin yerinde olmasını ve
en önemlisinin de üniversitede
geçirilen dört yılın olduğunu
söyledi.
1 DAKİKADA MÜLAKAT
Aselsan Yetenek Yönetimi Uzmanı
Hakan Erdoğan, etkinliğin
sonuna doğru tüm öğrencilerle
“1 Dakikada Mülakat” adlı bir
uygulama yaparak mülakat
deneyimi kazandırdı.
Konuşmaların sonunda Proje
Lideri Çağatay Yılmaz’ın fidan
bağış belgesini şirket temsilcilerine
takdim etti.
83
84
Spor
ENGELSİZ YAŞAM İÇİN
SALONA ÇIKTILAR
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen
Salon Futbolu (FUTSAL) Turnuvası’nda Yıldızlı öğrenciler ile engelli sporcular buluştu.
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
(YTÜ) Spor Kulübü
tarafından 3 Aralık
Dünya Engelliler
Günü dolayısıyla bu yıl 4.sü
gerçekleşen Engel Yok Salon
Futbol (FUTSAL) Turnuvası
Davutpaşa Kampüsü Kapalı
Spor Salonu’nda gerçekleştirildi.
Engelli Mehteran Takımı ve
YTÜ Beden Eğitimi Bölümü
Halk Oyunları Topluluğu’nun
renk kattığı etkinlikte Engelsiz
Akademi Görme Engelliler takımı,
Başakşehir Engelli Spor Kulübü,
Beşiktaş Engelli Spor Kulübü
ve YTÜ Spor Kulübü Futsal
takımları karşı karşıya geldi. 4’lü
turnuva sonucunda rakiplerini
geride bırakan Beşiktaş Engelli
Spor Kulübü birinci olurken,
Başakşehir Engelli Spor Kulübü
ikinci, Engelsiz Akademi Görme
Engelliler takımı ise üçüncü oldu.
4’LÜ TURNUVA MAÇLARI
Eleme Maçları
Başakşehir 5 - 4 Engelsiz Akademi
Yıldız Karması 4 - 6 Beşiktaş
Final Maçı
Beşiktaş 4 - 2 Başakşehir
85
ETKİNLİK
YTÜ BASKETBOL TAKIMI
T
ÇEYREK FİNALDE!
ürkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun
düzenlediği Türkiye
genelinde yaklaşık 180
üniversitenin katılımıyla gerçekleştirilen Basketbol Erkek 1.
Lig Türkiye Birinciliği müsabakalarında üniversite takımımız
İstanbul A Grubunda yer aldı.
Çalışmalarını Beden Eğitimi
Bölümü Okutmanı A. Selim
Akbıyık’ın idaresinde sürdüren
Basketbol Erkek takımımız,
Özyeğin Üniversitesi, İstanbul
Teknik Üniversitesi, İstanbul
Ticaret Üniversitesi, Boğaziçi
Üniversitesi, Süleyman Şah
86
Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi
ve İstanbul Üniversitesi ile grup
liderliği için mücadele etti.
Sporcu öğrencilerimiz Sait Alp
Kilercik (Endüstri Mühendisliği),
Aykut BURUP (Gemi İnşaat ve
Mühendislik), Edin Ramani
(Bilgisayar Mühendisliği),
Anıl Derman (Matematik
Mühendisliği), İhsan IŞIK
(Matematik Mühendisliği),
Canberk Sevin (Endüstri
Mühendisliği), Erşah Hançer
(İktisat), Sinan Can Keskin
(Bilgisayar Mühendisliği),
Yunus Emre Doyan (Elektrik
Mühendisliği), Batuhan Karasu
(İnşaat Mühendisliği), Ömer
Yunus Yükselgün (Fizik), Edin
Lubura (Çevre Mühendisliği),
Turgut Karatop (Fizik), Çağrı
Nakilcioğlu (Biyomühendislik),
Mehmet Pektekin (Metalurji
ve Malzeme Mühendisliği),
Deniz Özgünay (Matematik
Mühendisliği), Joel Sancho
(İnşaat Mühendisliği), Mehmet
Kahraman Özmen (Metalurji
ve Malzeme Mühendisliği)’den
oluşan Basketbol Erkek takımımız
grubundaki ilk maçı 10 Kasım’da
Özyeğin Üniversitesi ile oynamış
ve çekişmeli geçen maçı 60-57
kazandı.
Grubundaki ilk maçı kazanarak
moral kazanan takımımız, sırasıyla
18 Kasım’da Doğuş Üniversitesi’ni
69-53, 23 Kasım’da İstanbul
Ticaret Üniversitesi’ni 74-70, 25
Kasım’da İstanbul Üniversitesi’ni
76-69, 30 Kasım’da Boğaziçi
Üniversitesi’ni 86-81 ve 7 Aralık’ta
Süleyman Şah Üniversitesi’ni
69-61 yenerek üst üste 6 galibiyet
kazanarak büyük bir başarı
gösterdi. 17 Aralık’ta oynadığımız
grubun son maçında normal
süresi 50-50 eşitlikle biten maçta
İstanbul Teknik Üniversitesi’ne
65-62 kaybederek grubu 2. Sırada
tamamladı.
Grup maçlarının sonunda oluşan
sıralamaya göre A grubunu 2.
bitiren Üniversite takımımız,
B grubunu 3. sırada bitiren
Işık Üniversitesi ile çeyrek
final müsabakasına çıkacaktır.
Çeyrek final maçları 29-31
Mart 2016 tarihlerinde iki
maç üzerinden oynanacak.
Üniversitemiz Basketbol Erkek
takımı öğrencilerimizin verdikleri
emek ve gösterdikleri başarı için
tebrik ve teşekkür eder, Mart
ayında oynayacakları çeyrek final
maçlarında başarılar dileriz.
Beden Eğitimi Bölümü Başkanlığı
87
Etkİnlİk
DİJİTAL DÜNYANIN LİDERLERİ
Y
WWW ZİRVESİ’NDEYDİ!
ıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen
“WWW Zirvesi” dijital
dünyanın liderlerini
Yıldızlı öğrencilerle buluşturdu.
Etkinlikte son dönemde özellikle
gençler arasında yaygın olarak
kullanılan sosyal platformlar ve
alışveriş sitelerinin üst düzey yöneticileri deneyimlerini aktardı.
Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme
Kulübü tarafından düzenlenen
“WWW Zirvesi” etkinliği
Davutpaşa Kampüsü ElektrikElektronik Fakültesi Konferans
Salonu’nda gerçekleştirildi. 8
oturum olarak gerçekleştirilen
etkinlikte dijital pazarlama
ve sosyal medyanın önemli
firmalarından yetkileri girişimcilik
ve dijital dünya ile ilgili
deneyimlerini anlattı.
ALIŞVERİŞTE DİJİTAL ÇAĞ
Etkinlikte konuşan n11.com
Pazarlama Müdürü Ömürden
Sezgin, “Marka yapmak reklam
yapmak değildir. Aklımızda hep
ilkler ve en iyiler kalır.” diyerek
markanın ne olduğunu tanımladı
ve “Markadaki İsmimiz Nasıl
Olur?” konusunda katılımcıları
bilgilendirdi.
Hopi Ürün Yöneticisi Hüseyin
Kıran, kısa süre içinde 1 milyon
indirme rakamına ulaştıklarını ve
bunun önemli bir başarı olduğunu
vurgulayarak, markalaşma
süreçleri hakkında detaylı bilgi
verdi. Müşteri memnuniyeti adına
“Özel Kampanyalar” fikrinin öne
atıldığını da belirten Kıran, “ÖdülPuan Sistemi”nden söz etti.
DİJİTALDE YOL ALMAK
Katılımcılarla buluşan UBER
Genel Müdürü Neyran Bahadırlı,
henüz yeni olsa da dünyada 66
88
ülkede bulunduklarını ifade etti.
BlaBlaCar Ülke Müdürü Esin
İmer, platformlarının amacından
ve nasıl kullanılacağından
bahsetti.
BlaBlaCar’la yolcu paylaşımı
sayesinde ekonomik bir seyahat
geçirilebileceğini ve enerji
tasarrufu edildiğini vurgulayan
İmer, “Bir kaza veya güvensizlik
sonucunda sorumluluk üstlenir
misiniz?” sorusu üzerine, “Güven
sorunu yaşamadık. Sürücülerimiz
sıkı sürüş testlerinden geçiyorlar.
Ayrıca talepte bulunulursa tüm
dünyada kadınlara özel yolculuk
mümkün.” cevabını verdi.
WEB ile MAĞAZAYI
YAKINLAŞTIRMAK
WWW zirvesinde öğrencilerle
bir araya gelen Teknosa E-ticaret
Müdürü Ömer Özkan Şakar,
“Omni-Channel Stratejisi” adlı
projelerinden bahsetti. Web ile
mağazayı yakınlaştırmalarının
asıl stratejileri olduğunu belirten
Şakar, “Mağazayı giderek
dijitalleştirerek sizin satın alma
deneyiminizi iyileştirmek, daha
keyifli bir tecrübe yaşamanızı
ve doğal olarak en temelinde
de Teknosa’yı daha fazla ziyaret
etmenizi hedefliyoruz.” diyerek
konseptin amacı hakkında bilgi
verdi.
Bulmaca
1
2
4
3
5
6
7
8
9
10 11
Anahtar kelimeyi bulan ve [email protected] adresine gönderen ilk okurumuza sürpriz hediye takdim edilecektir.
1
2
3
4
6
5
7
11
10
8
9
Hazırlayan: Mekin Gani Pehlivan
89
“Kentleşme Sürecinde
Çocuk İşçiler” Sergisi
Y
ıldız Teknik Üniversitesi
Sanat, Tasarım Fakültesi
akademisyenlerinden
Kemal Gök, çocuk işçiler üzerine
20 yıldır sürdürdüğü çalışmayı
fotoğraf sergisinde sanatseverlerle
buluşturdu. Çocuk işçi
sorununun kentleşme olgusundan
etkilerinin fotoğraf kareleriyle
ortaya konduğu sergi YTÜ Yüksel
Sabancı Kültür Merkezi’nde
sanatseverlerle buluştu.
Çocuk işçiliği sorununun
ülkelerin; nüfus, eğitim düzeyi,
90
ekonomik gelişimi, istihdam
ve genel kalkınma düzeyleriyle
yakından ilgili olduğunu ifade
eden Gök, “Gelişmekte olan
ülkeler gibi, ülkemizde de
çocukların erken yaşta çalıştırmaya
başlamalarında ailelerin içinde
bulundukları yetersiz ekonomik
ve sosyal şartlar en önemli
faktörler arasında yer alır. Ailenin
geldiği geleneksel sosyal-kültürel
çevrenin oluşturduğu bilinç düzeyi
etkili olabilmektedir” ifadelerini
kullandı.
Sergisi ile ilgili bilgi veren
Uzman Kemal Gök, “Dünyada
milyonlarca çocuk eğitsel, sosyal,
kültürel, duygusal gelişmelerine
zarar veren ve ulusal yasalarla
yâda yasadışı yollar izlenerek
uluslararası standartlara uygun
olmayan koşullarda çalışmaktadır”
şeklinde konuştu.Gök’ün 20 yıllık
birikimiyle hazırladığı sergi, 19962015 döneminde; siyah-beyaz
negatif filmle yapılan çalışmadan
oluşturuldu. Sergideki eserler,
başta İstanbul olmak üzere; İzmit,
Bursa, İznik, Balıkesir, Nevşehir
Avanos, Diyarbakır, Mardin, Mardin
Midyat, Batman Hasankeyf, Tunceli,
Malatya gibi yerlerde çekildi.
Gök, “Kentleşme Sürecinde Çocuk
İşçiler” konulu fotoğraf çalışması
gerçekliğini kendine özgü üslupla
inceliyor.
91
Şevket Sabancı Kütüphanesi
1911’den İtibaren
Fotoğraflarla
“Yıldız”
Mimarlık-Tonoz,1970’ler
1965- Yıldız Üniversitesi yıllarında A Blok
Mimarlık
Rektörlük Şömineli salon
Kimya Labaratuvarı
Pembe Köşk
1980 ‘ler Mimarlık
1958-59-Kimya Lab, İbrahim Hakdiyen
6-Kütüphane-okuma salonu 1
Öğrenci Yemekhanesi
Sınıflar
Kültür sanat
KÜLTÜR SANAT
4 mart
1 nİsan
15 mart
saat: 20.00
15 mart
SAAT:11.00
16 mart
SAAT:10.00
16 mart
SAAT:11.00
DOÇ .DR. LÜTFÜ KAPLANOĞLU PROJESİ
Sergi Adı: Uluslararası Engravist
İstanbul Gravürleri Sergisi
YER: DR.KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
Seminer
Mevlanadan Öğütler
19 mart
SAAT: 13.00
19 mart
SAAT:18.00
YER: DR.KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
Çoçuk Tiyatrosu
Dişler Ve Düşler
YER: AKATLAR KM.
Binbir Sanat “AŞK BU MU?”
Tiyatro Alkış
Çoçuk Oyunu
20 mart
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
SAAT: 20.00
Konser
İBB Konser, Resul Dindar
YER: DR.KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
20 mart
YER:AKATLAR KM.
YER: AKATLAR KM
Sanat Heryerde - Trio Müzik Dinletisi
YER: AKATLAR KM.
SAAT: 11.00
Tiyatro
Yeni Çizgi Çift Seans
21 mart
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
İstanbul Çoçuk Tiyatrosu
Çoçuk Oyunu
SAAT:13.00
Özel Etkinlik
Nevruz Bayram Etkinliği
17 mart
SAAT:11.00
YER: AKATLAR KM
21 mart
YER: AKATLAR KM.
SAAT: 11.00
Tiyatro
Sentez Çoçuk Oyunu
17 mart
SAAT: 20.00
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
22 mart
Saat: 20.00
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
23 mart
Saat: 17.00
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
18 mart
SAAT:10.00
94
YER: YTÜ STF
İLETİŞİM TASARIMI BÖLÜMÜ
Tiyatro Sentez
Çoçuk Oyunu
Söyleşi
Metris Buluşmaları, Destanlaşan
Çanakkale, Mustafa Turan
YER: EDİRNE KAPI ŞEHİTLİĞİ
Kabir Ziyareti
Çanakkale Şehitleri
Söyleşi
Düşünce Ekseni, Prof. Dr. Recep
Bozlağan
Konser
Sanat Her Yerde
23 mart
Saat: 11.00
23 mart
Saat: 19.00
24 mart
Saat: 11.00
24 Mart
SAAT:20.30
YER:AKATLAR KM.
Maestro Çoçuk Oyunu
YER: FULYA SANAT
Barış Manço Anma Etkinliği
Kokteyl Saat:19.00
Etkinlik Başlangıç 20.00
YER: AKATLAR KM
Tiyatro Sentez
Çoçuk Oyunu
YER: AKATLAR KM. (Ücretsiz)
Bu Sahne “İNTERNETTE TANIŞAN ÇİFT”
Levent Özdilek
25 mart
SAAT:13.00
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
25 mart
SAAT:19.00
YER: ORTAKÖY KM
26 mart
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
SAAT:13.00
26 mart
Masal Gerçek Tiyatrosu
“POLLYANNA” Çoçuk Oyunu
Söyleşi
Şehrin Ajandası,
Dr. Nureddin Nebati
Çoçuk Tiyatrosu
Dersimiz Deprem
Dünya Tiyatro Günü
YER: İNOVASYON MERKEZİ
Aşık Veysel Anma
27 mart
YER: AKATLAR KM. (Ücretsiz)
SAAT:20.00
İstanbul Komedi Tiyatrosu
Aşka Olan Meyilim Senin Yüzünden
27 mart
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
SAAT:20.00
Tiyatro
Araba Sevdası
27 mart
YER: ORTAKÖY KM.
SAAT: 20.30
Kadıköy Halk Eğitim Deneme Sahnesi
Oyuncuları
“KEŞANLI ALİ DESTANI”
28 mart
YER: ORTAKÖY KM. (Ücretsiz)
SAAT: 20.00
Donkişot Evet İstiyorum
29 mart
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
SAAT: 13.30
29 mart
saat:11.00
28 mart
SAAT: 10.00
30 Mart
SAAT: 10.00
Dayı Görme Hisset
YER: AKATLAR KM.
Sarıyer Sanat Tiyatrosu
Çocuk Oyunu
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
Kutlu Nebi’nin İzinde
YER: DR. KADİR TOPBAŞ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
Sohbet-Gezi İstanbul Dersleri
Süleyman Zeki Bağlan
95
unayakin.com.tr
stanbuloyuncakmuzesi.com
GİZLİ AŞKLAR
Hıfzı Topuz
Remzi Kitabevi
Sınav Döneminde Anababalık Bu kitap, çocuğunun başarılı
olması için, “Çok çalış oğlum/kızım,” demenin ya da tüm maddi
olanaklarını seferber etmenin ötesinde bir şeyler yapmak
isteyen anababalara yol göstermek amacıyla yazıldı. Her
anababa, okul başarısı için çocuğuna yardımcı olmak ister. Ama
öğrenme sürecinin bilimsel temellerini kavramadan atılacak her
adım, iyi niyetli de olsa, çocuğu engelleyebilir. Başarıya Götüren
Aile, sınav döneminde çocuklarına destek olmak için doğru ve
etkili yöntemler arayan tüm anababalara kılavuzluk edecek.
Geçmiş
yılları
anımsarken,
yaşadıklarımızla
hesaplaşma
denilebilecek bir yolculuğa çıkarız. Bu yolculukta en çok
karşılaştıklarımız, geçmişte yaşanmış aşk ilişkileridir. Bunlar belki
de bizi en derinden etkileyen ve yıllar geçse de belleğimizde tazeliğini
yitirmeyen anılardır. Gizli Aşklar bir solukta okunan, yaşanmış kısa
aşk öykülerinden oluşuyor. Hıfzı Topuz, gençlik yıllarında yaşadığı
aşkların yanı sıra yakın dostlarından dinlediği bazı aşk öykülerini de
anlatıyor. 1950’li ve 1960’lı yılların Paris ve İstanbul’undan esintiler
taşıyan bu öykülerde, temiz gençlik aşklarının ve çoğu zaman
platonik ilişkilerin düş kırıklıkları ve burukluklar var...
ROMAN
ROMAN
BAŞARIYA GÖTÜREN AİLE
Doğan Cüceloğlu
Remzi Kitabevi
HAYAL KAHRAMANLARI
dir hayal
Batman, Temel
üzelleştiren
ıltısında
nın filmini
mak, çocukluk
dir. Hayatımıza
ında, hayal
ay sahibidir.
masak, ellerini
ize çok şey
ır.
ROMAN
KİŞİSEL GELİŞİM
KİTAP
Yaşamayı Öğrendiğim Gün
Laurent GOUNELLE
Pegasus Yayınları
50.000
ADET
26.10.2015 14:39
Hayal Kahramanları
Sunay Akın
Türkiye İşbankası Kültür Yayınları
Neden Hayal Kahramanları ?
Çocukluğumuzu
savunan
büyük
güçlerdendir
hayal
kahramanları. Teksas, Zagor, Süperman, Batman, Temel Reis,
Şirinler, Casper, vd. gibi hayatımızı güzelleştiren bu çocukluk
arkadaşlarımız gözlerimizin ışıltısında hâlâ yaşamaktadırlar. Bir
hayal kahramanının filmini izlemek, çizgi romanını ya da kitabını
okumak, çocukluk arkadaşlarımıza ayırdığımız zamanlar gibidir.
Hayatımıza yön veren ailemiz ve arkadaşlarımızın yanında, hayal
kahramanları da kişiliğimizin gelişiminde pay sahibidir. Hayal
kahramanları, gözlerinin içine bakamasak, ellerini sıkamasak,
bir kez olsun sarılamasak da bize çok şey katan ve öğreten en
yakın arkadaşlarımızdır
96
Bir pazar günü güzel havadan faydalanmak için dışarı çıkıyorsunuz.
Sokaklarda amaçsızca gezerken yanınıza yaklaşan bir Çingene,
falınıza bakmak için birden elinizi yakalıyor. Alt tarafı bir fal, ne
olabilir ki… Ama Çingene’nin gözleri bir anda fal taşı gibi açılıyor
ve korkudan donakalıyor. Sonunda ağzından tek bir cümle çıkıyor:
“Öleceksin!”
Tam da hayatında yolunda gitmeyen şeyler için endişelendiği bir
zamanda yaşanan bu olay Jonathan’ın gözlerini açar. Ardından
Jonathan kendini bulmak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk ona
yeni kapılar açacak ve artık hayatı hiç de alıştığı gibi olmayacaktır.
Ne de olsa hem kendine hem de dünyaya dair bütün bakış açısını
değiştirecek deneyimler yaşamış ve sivri yerleri törpülenmiştir….
Bu roman gerçek bilimsel deney ve verilerin çekiciliğini kullanarak
kendi varlığımıza, başkalarıyla olan bağlarımıza yeni bir ışık tutup
gölgelerimizi aydınlatırken, hayatımıza da taze ve iç açıcı bir nefes
getiriyor.
Laurent Gounelle’den insana ve insani ilişkilere dair aydınlatıcı, yeni
bir roman.
“Laurent Gounelle, mutluluk ve sevgi öğretilerinin edebi kralı.”
ELLE
“Muhteşem bir roman. Umut ve sevgi dolu…”
Questions de femme
“Dünyaya iyilik getirecek yapıcı bir kitap.”
Ouest-France
“Hayatın özünün, yaşarken kurduğumuz bağlar olduğunu hatırlatan
enfes bir roman.” Metronews
Yıldız Sİnefİlİ
ASLA PES ETME!
Geçen yılın en iyi film ve en iyi yönetmen Oscarlarını alan Alejandro Gonzales Inarritu’dan
yine aynı dallarda Oscar’a aday olan yeni filmi “The Revenant (Diriliş)” bir survivor macerası.
Film, 28 Şubat 2016 tarihinde Dolby Theatre de Chris Rock’un sunumuyla gerçekleşecek olan
88.Akademi ödüllerinde 12 dalda da aday.
Gerçek olaylardan esinlendiği söylenen filmde ölüm kalım savaşının yanında doğanın çetin
şartları karşısında kalan insan ruhunun sıra dışı gücünün hikâyesini görüyoruz. Yönetmenin
Oscar’ı tekrar almasına çok etkisi olacağı belli muhteşem bir çatışma ve ayı saldırısı
sahnelerinden sonra macera birden aksiyonunu kaybetse de oyuncuların performansı ve
olağanüstü doğa manzaraları sayesinde sürükleyiciliğini devam ettiriyor.
DİRİLİŞ
Orijinal Adı: The Revenant
Türü: Macera, Dram
IMDb Puanı: 8.3
Yönetmen: Alejandro González Iñárritu
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Tom Hardy
Ülke: ABD
Yapım Yılı: 2015
Süre: 156 dk.
Bir av sırasında ekibinizden birisi ölümcül bir şekilde yaralanmış olsaydı ve peşinizde sizi
öldürmeye çalışan yerlilerin yanında birde çok çetin doğa şartları karşısında kalsaydınız ne
yapardınız? Onu ölmeye bırakımıydınız yoksa her şeye rağmen sonuna kadar yanınızda tutup
kaleye ulaşmaya mı çalışırdınız? Öykü bu ahlaki ikilemle başlıyor. Yönetmen bu ahlakı ikilemin
yansıra bizlere intikam, sevgi, arkadaşlık, doğanın gücünü ve her şeye rağmen pes etmemeyi
yeniden hatırlatıyor.
Filmde yeni olan ise, anlatımı ve kullanılan sinema dili. Seçilen doğa görüntüleri, çatışmalardaki
kamera açıları ve gerçek üstü ayı saldırısı sahnesi sinemasal kurgu olarak tadılası bir film
seyrine dönüşmüş. Belki karakterler biraz derinlemesine işlenebilirdi gibi görünse de yönetmen
öykünün kendisini anlatmaya çalışmış. Diyalogların az olduğu filmde Leonardo Di Caprio
kahramanın yaşadıklarını gözleriyle oynayarak muhteşem bir oyunculuk performansıyla 4
yıldır alamadığı Oscar’ı alacak gibi.
“Hoşça kal gardırop, Hoşça kal tepe pencere, Hoşça kal oda !”
Emma Donoghue’nun dünya çapında 2 milyon kopyadan fazla satan aynı adlı romanından
uyarlanan “Room” 88.Akademi Ödülleri’nde 3 dalda da aday. Bugüne kadar kurban ve sapık
filmlerinde, olay örgüsü her zaman sapık tarafındaki eylemlerle işlenirdi. Peki, kurban tarafında
anlatımı nasıl olurdu?
“Room” bizi Jack ve annesinin bir oda içerisindeki mücadelesine ve gizli dünyalarına götürüyor.
Bilinmezliklerin içindeki bu sihirli atmosferi filmin her anında hissediyoruz. Filmin durağanlığı
ile beraber aynı derecede giden bir gerilim var. Bu yaşanılan gerilimin yanında anne ve çocuk
arasındaki duygu yoğunluğu etkileyici bir şekilde ifade edilmiş.
GİZLİ DÜNYA
Bütün dünyası ‘Oda’dan ibaret olan Jack 5 yaşına geldiği zaman annesinin ona aslında yaşadığı
yerin buradan ibaret olmadığını anlatmasıyla her şey değişiyor. Baştan sona sürükleyici,
fazlasıyla duygu yüklü bir film olan “Room”, bu yıl izlenebilecek en iyi drama filmlerinden biri.
Brie Larson, bu filmle birlikte takip etmeye değer bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Oyunculuğu bizi oldukça etkilemiş olan çocuk karakterin böyle bir performans çıkarmasında
yönetmen Lenny Abrahamson’ın başarısını da es geçmemek gerek. Başta söylediğimiz gibi
kurbanın gözünden olay örgüsünü seyretmenin keyfini gerilimiyle, duygusuyla, aksiyonuyla
görebilirsiniz.
Orijinal adı: Room
Tür: Dram
IMDB Puanı: 8.3
Yönetmen: Leonard Abrahamson
Oyuncular: Brie Larson , Jacob Tremblay,
Sean Bridgers,William H. Macy , Joan Allen
Ülke: İrlanda
Yapım Yılı: 2015
Süre: 118 dk.
97
OKUR’DAN ŞİİR
KUŞAK
GECE 1002
Kaç ağaç vardır insanın ömründe?
İşte ilk ağaç uzun bir aradan sonra
Bir orman olmak için atılmış ilk tohum
Sık yapraklı koyu bir ağaç
Bitti masallar,dağıldı çocuklar
Dinleyen yok.
Düşmüyor elmalar üçer üçer
Pireler de bıraktı berberliği
Yakıldı tüm beşikler
Gece 1002
Otel odası gibi
Soğuk yalnızlık
Gece 1002
Sokakta adamın biri
Sokakta adamın birileri
Kimliksizler
Herkes kaybetmiş
Hisler bile tek kişilik
Gece 1002
Masal
Bitti…
Ve kuş her mevsim değil
Her canı istediğinde göç eder
(hiçbir ağaca tutunamayan kuş)
İşte ikinci ağaç güneşe daha yakın
Koyu kahve dalları
Sabahın köründe açan yaprakları
İşte üçüncüsü epey uzakta
Kuşun ilk göçtüğü ağaç o
Bütün ağaçlarda farklı güzellikler
İşte dördüncü ağaç
Böyle bir ağacı daha önce hiç görmemişti kuş
Ve sonuncusu arada biri eksik kaldı
Kuş orada yaşamak istiyordu
Ağaç yaprak döktü
Melike Kılıç
Cengizhan Koçyiğit
Yıldız ailesinin şiir tutkunu gönül dostları,
şiirlerinizi [email protected] adresine bekliyoruz.
Sevgili ‘’yıldızlar ‘’ dergisi okuyucuları;
‘’BİR ŞİİRDİR YAŞAMAK
HER GÜN YENİ MISRALAR EKLEDİĞİMİZ ‘’
dizelerinden yola çıkarak ‘’OKURDAN ŞİİR’’ sayfamızı ilgilerinize sunuyoruz.
Hayata dair göndereceğiniz şiirlerle boy verecek, filizlenecek bu sayfa elbette.
Şiir tadında yaşayın, şiirle kalın sevgili dostlar.
Fakruşuara/KIZKULESİ
98
SÜRGÜN
y AŞAMA k
çok bilinmeyenli
bi denklemmiş yaşamak
bir gün önce çok sevdiğini
beyaz kefenle uğurlamak
henüz 48’inde
ve bir gün sonra
merhaba demek 49’a
binbir soru işaretiyle
Sırası mı şimdi
Kurduğum hayallerin ortasında gitmek
Yoruldum hergün evi temizlemekten
Kapıyı aralık birakmaktan
Belki gelirsin diye..
Bilemedim
Kapı aralikken umutlarımın eşikten bir bir kaçtığını..
Bulamadım nereye koyduğumu
Eğer gidersen taze tutacak umudumu...
Atamadım bu hikayenin sonunu
Satamadım kimseye kokunu..
Korktum..
Dondum
Sondum belki de bu hikayeye..
Ve ben insan içine çıktığım zaman
Bağırsam kimsenin duymayacağı kadar yalnızdım..
O hayallerimi duymayacak kadar terk etmişti beni
Sen göremeyecek kadar kör
İnsanlar anlayamayacak kadar uzak
Bilirim bu bir tuzak
Gittiğin yere gidemem
Alır beni içine fırtınan
Yutar Ve elimden bir el tutar Gitme..
Gittiğin kadar ölürüm
Öldüğüm kadar bölünürüm..
Etme Ettiğin kadar sürünürüm..
Ve ben gittiğin kadar
En uzak sevdalara sürülürüm.
aynadaki zahir kadar bile
değil hakikat şu sahte dünya
madema ölmek
sonsuzluğa basamak ya
sahteyi doldurmak elzem
hakikat sevgi ile
sevgi mihmandar menzile
sevgi aileye, dosta,
sevgi vatana, bayrağa
sevgi sevgiliye
ve sevgiiiii
SEVGİYİ DE YARATAN’A
çok bilinmeyenli
bi denklemmiş yaşamak
YAŞAMAK, İLLE DE SEVGİ İLE
ÖLÜMÜN EŞİĞİNDE
SONSUZLUĞA BASAMAK...
f.ş.k.
Ali doğan
99
a
d
n
ı
Bas
z
ı
d
Yıl
100 94
yıldızlar sayı / 19
yıldızlar sayı / 19
95
101
www..com
İletişim Koordinatörlüğü
“yıldızlarla bir asra atılan imza”
0212 383 31 26-27
www. facebook.com/YıldızEdu
www. twitter.com/YıldızEdu
A.Rumeli Hisarı Mah,Salih Bey Sk No:6 Hisarüstü-Sarıyer/İstanbul
T.0212 287 70 45 - 0212 257 11 10 - 0212 257 17 00 F.0212 257 11 10
www.yildizhisar.com
DEĞİŞEN İHTİYAÇLARA ÇOK HIZLI ADAPTE OLAN
DÜNYANIN İLK MERKEZ ANAHTARI
Huawei Agile Switch S12700: Daha esnek, daha hızlı...
Huawei Agile Switch, tam programlanabilir mimarisiyle yüksek hızlı bir
Hızlı Gelişim:
ENP çipine sahip. Bu sayede kendi modellerinizi ve davranışlarınızı
• Donanım tanımlı ağdan yazılım tanımlı ağa doğru gelişim
tanımlayabiliyorsunuz. Ayrıca algoritma yapabilme özelliği sayesinde 4
• Daha hızlı hayata geçen işler, daha az yatırım maliyeti
kata kadar daha hızlı ve size özel servis imkanına sahip oluyorsunuz.
Alışılagelmiş yöntemlerle kaybedilecek zaman yok.
Hızlı İşletme:
Şirketlerin yaşadığı problemlerin çoğu bağlantıyla ilgili ve
• İstikrarlı kullanıcı deneyimi için “kesintisiz hizmet”
artık bu sorunlar alışılagelmiş cevaplarla çözüme kavuşamıyor.
Hızlı Yönetim:
• Tüm ağda güvenlik işbirliğini destekleyen büyük veri analiz desteği
• Daha etkin ağ yönetimi için gözle görülür IP kalitesi
• Daha basit ağ yönetimi için kablolu ve kablosuz ağ uyumu
444 91 19
e.huawei.com/tr
[email protected]

Benzer belgeler

Dergi Sayı No: 19 - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı

Dergi Sayı No: 19 - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı ,JǵJMJL4BMPO 5JZBUSP ,POHSFWF,POTFS4BIOFTJ 4PO5FLOPMPKJ4FT4JTUFNJ 4JNàMUFOF4JTUFNJWF"EFU,VMBLM‘L

Detaylı

Yıldızlar Magazine interview - HTMSS Yüksek Teknoloji Mekatronik

Yıldızlar Magazine interview - HTMSS Yüksek Teknoloji Mekatronik ve dijital teknolojiyi üretimin her alanına yaygınlaştırarak şirketlerimizin teknoloji tabanlı büyümesini sağlamakta Teknoparkların önemli rol oynayacağı düşüncesindeyim. Esas itibariyle, bu süreçt...

Detaylı