telgraf 473-3 - WordPress.com

Transkript

telgraf 473-3 - WordPress.com
Londra’da 5’incisi düzenlenen Alevi Festivaline
binlerce kişi katıldı.
DAY-MER 26. Kültür ve Sanat Festivali
Çarşamba akşamı yapılan resepsiyonla başladı.
Sayfa 10-11
Toplumumuzun Yakından Tanıdığı Jeremy
Corbyn İşçi Parti Genel Başkan Adayı Oldu
Sayfa 17
Sayfa 15
telgraf.co.uk
Carşamba,
17/06/2015
Sayı
Haftalık Haber Gazetesİ
473
Hükümetin Kesintileri
En Fazla Yoksulları Vuruyor
Cumartesi günü ‘End Austerity Now’, ‘Kesintilere
Hayır’ adı altında yapılacak büyük yürüyüş
öncesi, yapılan bir araştırma, Muhafazakar
hükümetinin, yapacağı öngörülen, kesintilerinin
en çok yoksul aileleri etkileyeceği belirtildi.
Muhafazakar hükümeti, 7 Mayıs’ta
yapılan genel seçim sonucunda
tek başına iktidar olmasıyla, devlet
bütçe tasarrufu kapsamında,
planladığı 12 milyar sterlin sosyal
güvence kesintilerini aşama aşama
uygulamaya başlayacak. Düşük
ve orta gelirlileri etkileyen konular
üzerinde araştırma yürüten kurum,
Resolution Foundation, ailelere
verilen çocuk yardımına yapılması
öngörülen 5 milyar sterlin
kesintinin düşük gelirli aileleri en
fazla etkileyeceğini açıkladı.
Child Tax Credit yardımına
yapılacağı tahmin edilen 5 milyar
sterlin kesintinin etkileyeceği 4
milyon aileden, 2.7 milyonunun
çalışan aileler olduğunu yazan
Resolution Foundation, iki çocuklu
ailelerin yılda 1,690 sterlin gelir
kaybedeceğini belirtti. Planlara
göre Child Tax Credit yardımı 200304 seviyelere geri çekileceği tahmin
ediliyor. Bu kesintiden ülkenin en
yoksul %30 ailesi etkileneceği
belirtiliyor. Düşük ve orta gelirli
ailelerin var olan koşullarda,
yüksek kira ve gıda giderleri göz
önünde
bulundurulduğunda,
çocuk yardımının kesilmesiyle,
yaşadıkları geçim sıkıntısının
artacağı görülüyor.
Maliye Bakanı George Osborne
önümüzdeki ay açıklayacağı bütçe
planlarında kesintilerin tam olarak
neleri kapsayacağını açıklaması
bekleniliyor.
Devletin
mali
açığının
düşürülmesi, merkez ve sağ
siyasilerin önceliği olmaya devam
ederken, en çok yoksulların
sorumluluğu
omuzladığı
görülmekte. Kesintilere karşı
kampanya yürüten The People’s
Assembly’nin Cumartesi günü
düzenlediği kesintilere karşı
eylem’e büyük ilgi olması
bekleniliyor. Etkinliğin Facebook
sayfasında 64’binin üzerinde
kişinin katılımcı olacağı görülüyor.
Ülkenin her tarafından katılımın
olması beklenen eyleme ilgi
gittikçe artıyor.
Haberin devamı sayfa 7’de
12’inci Zilan Kadın
Festivali Düzenlendi
Başkent Londra’da her yıl yapılan Zilan Kadın Festivali’nin bu
yıl 12’incisi düzenlendi. Londra’da çalışmalarını yürüten Roj
Kadın meclisi tarafından organize edilen 12’inci Zilan Kadın
Festivali kapsamında Cumartesi ve Pazar günü etkinlikler
düzenlendi.
Sayfa 8-9
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
2
İngiliz sendikacılar
Öcalan’a özgürlük istedi
İngiltere’nin en büyük
üçüncü
sendikası
olan GMB (Genel-İş)
Sendikası’nın yıllık
kongresinde
Kürt
Halk Önderi Abdullah
Öcalan için özgürlük
çağrısı yapıldı.
İrlanda’nın başkenti Dublin’de 8-11
Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen
kongrede konuşan sendikanın Genel
Sekreteri Paul Kenny, Öcalan’ın 16
yıldır izolasyon altında olduğunu ve
bunun kabul edilemeyeceğini savunarak bir an önce serbest bırakılması
çağrısında bulundu.
Kürtlerin haklarını dile getirmek
ve Öcalan’a özgürlük kampanyası
çerçevesinde Britanya’da çalışmalar
yürüteceklerini dile getiren Kenny,
HDP’nin seçim zaferini de kutladı.
Genel Sekreter, Kürtleri ve taleplerini
görmezlikten gelmenin, sadece Türkiye açısından değil, uluslararası kamuoyu için de büyük bir ayıp olduğunu
kaydetti.
İrlanda Devlet Başkanı Michael D
Higgins’in de açılışına katıldığı GMB
Kongresi’nin ikinci gününde düzenlenen ‘Öcalan›a özgürlük! Kürtlere özgürlük’ başlıklı toplantıya ise yüzlerce
delege katıldı. Sendikanın uluslararası
ilişkilerden sorumlu direktörü Bert
Schouwenburg’un öncülüğünde düzenlenen toplantıda yapılan konuşmalarda,
1999 yılında tutuklanarak İmralı
Adası›na
yerleştirilen
Abdullah
Öcalan›ın, Kürt sorununun çözümüne
yönelik müzakere sürecinin kilit ismi
haline geldiği belirtildi. Öcalan›ın 16
yıldır süren tutukluluğuna rağmen barış
İskoçya Strathclyde
Üniversitesi Öğrenci
Derneğinden
Öcalan’a Onur ödülü
GMB Genel Sekreteri Paul Kenny, Uluslararası İlişkiler direktörü
Bert Schouwenburg, KNK Dış İlişkiler sorumlusu Erdelan Baran
ortamının sağlanması için çalıştığı
kaydedilen konuşmalarda, PKK liderinin bir an önce serbest bırakılmasının,
çözüm sürecini hızlandıracağı savunuldu.
Kürt Ulusal Kongresi KNK temsilcisi Erdelan Baran’ın da hazır bulunduğu
toplantıda söz alan konuşmacılar, Abdullah Öcalan üzerindeki izolasyonların
kaldırılmasının
barış
sürecini
güçlendireceği vurgularken, Öcalan›ın
müzakere sürecini yürüten Kürt
tarafının başında, Türk Hükümeti ile
sürece dahil edilmesi için yasal zeminin hazırlanmasının hayati öneme sahip
olduğu ileri sürüldü.
HDP TÜRKİYE’NİN
ÇOKKÜLTÜRLÜLÜĞÜNÜ
SİMGELİYOR
GMB
(Genel-İş)
Sendikası,
HDP’nin seçim başarısını kutladı.
Kongre sırasında düzenlenen ve başta
Genel Sekreter Paul Kenny olmak
üzere sendika yöneticilerinin katıldığı
bir toplantı ile ‘Kürtlere özgürlük’
çağrısında bulunan GMB, HDP listelerinden seçilen 80 milletvekilinin
Türkiye’nin çok kültürlülüğünü sergilemesi bakımından önemli olduğunu
vurguladı. Açıklamada görüşlerine
yer verilen sendikanın uluslararası
ilişkilerden sorumlu direktörü Bert
Schouwenburg,
HDP’nin
seçim
başarısının yıllardır baskı altında
yaşayan ve terör ile suçlanmalarına
rağmen barış ve demokrasi için mücadele eden Kürtlerin başarısı olduğunu
ileri sürdü. Schouwenburg, bu yıl
98.sini gerçekleştirdikleri kongrelerinden HDP’ye dayanışma ve destek
mesajı gönderdiklerini de söyledi
126 yıllık bir geçmişi olan GMB
sendikasının 600 binden fazla üyesi
bulunuyor. Daha çok yerel yönetimler, hastaneler ve okullarda örgütlü
olan sendika, ana muhalefetteki İşçi
Partisi üzerinde de etkili durumda.
Kongreye İşçi Partisi’nin Eylül ayında
yapılacak olan kongresinde lideerlik
için yarışacak Yvette Cooper, Andy
Burnham gibi isimler de katıldı.
İskoçya’daki
Strathclyde
Üniversitesi
Öğrencileri Derneği (USSA) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Onursal / Fahri üyelik
ödülü verdi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, İskoçya’daki Strathclyde Üniversitesi tarafından Onursal / Fahri üyelik ödülü
verildi. Ödülü 20 Haziran’da düzenlenecek bir tören ile
İmralı Heyeti üyesi Ceylan Bağrıyanık alacak.
Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, Öcalan’ın
1999’da Kenya’nın başkenti Nairobi’de CIA ve Türkiye
güçleri tarafından tutuklandığı belirtildi.
Ödülü, Öcalan yerine, İmralı Heyeti üyesi Ceylan
Bağrıyanık’ın alacağı da vurgulanan açıklamada, konuğun
çeşitlilikten sorumlu, genel müdür ve avukat olan Roza Salih
tarafından karşılanacağı vurgulandı.
Çeşitlilikten sorumlu genel müdür Salih ise yaptığı
açıklamada, “USSA’nın Abdullah Öcalan’ın mücadelesini
tanıyıp ona ömür boyu onursal üyelik verdiği için çok memnunum. Öcalan bu ödülü hak etti. O Kürtler için demokrasi
istiyor ve Kürt etnisitesinin, insan haklarına dayalı eşit bir toplumda yaşayan insanlarla birlikte tanınmasını istiyor” dedi.
20 Haziran’da Glasgow’da yapılacak törene KNK üyeleri
de katılacak.
Üniversite tarafında yapılan açıklamada PKK’nin Kürt
halkının bağımsızlığı için 30 yıldır silahlı bir mücadele
verdiği de hatırlatıldı.
PKK’nin şu anda demokratik konfederalizmi benimsediği
de kaydedilen açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 2013 Amed Newrozu’nda ateşkes çağrısı
yaptığı da kaydedildi. Öcalan’ın bu çağrıyı bu yılki Newroz kutlamalarında yinelediği de vurgulanan açıklamada,
Öcalan’ın 40 kitabın yazarı olduğu da belirtildi.
Haftalık Haber Gazetesi • Rojnameya Nûçeyan a Heftane
Editör Alaettin Sinayiç
Grafiker Yüksel Adıgüzel
Muhabirler Esra Türk • Erem Kansoy • Yasemin Kazan
Reklam Dilek Bozkurt - 0743 836 9969
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected] - [email protected]
Soru ve görüşleriniz: [email protected]
Adres: Tel News Ltd. 33 Dalston Lane, London, E8 3DF
Telefon: 0207 9230 838 - 0742 9481 490
Web: www.telgraf.co.uk
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
3
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
4
AKEL’in Kıbrıs’ta Düzenlediği Uluslararası Konferansa
İngiltere’den Bir Kürt Delegasyon da Katıldı
bir ekonomik sistemin bununla beraber inşa
edilmesidir.’’
DÜNYA NATO’CU
MÜDAHALELERDEN ÇOK ÇEKTİ
Konferansa İngiltere’den KNK adına Işıl Güler, Londra’da çalışmalarını yürüten Roj Kadın
meclisi temsilcisi Evrim Yılmaz ve Avrupa
PYD adına Zuhat Kobani katıldı.
Emekçi Halkın İlerici Partisi-AKEL’in 22. Kongresi çerçevesinde Lefkoşa’da gerçekleştirdiği Uluslararası Buluşma Filoksenia Kongre Merkezi’nde yapıldı. “Emperyalizm ve savaşlar
döneminde faşizmin ve gerici güçlerin tehlikeleri’’ konulusu
uluslar arası konferansa İngiltere’den bir Kürt delegasyonu ile
birlikte dünyanın dört bir yanından temsilciler katıldı.
Konferansta bir konuşma yapan KNK
temsilcisi Işıl Güler Kürdistan’ın emperyalist
güçler tarafından parçalandığı günden bu yana
Kürt halkının Ortadoğu’da yaşadığı sorunlara
değindi. Güler konuşmasında ayrıca Rojava’da
inşa edilen demokratik sistem hakkında bilgi
verdikten sonra batının müdahalesinin veya
dışarıdan üçüncü bir gücün bir ülkeye özgürlük getirmeyeceğini ve bu güçlerin o ülkenin
insanlarına geleceklerini nasıl birlikte inşa
edeceklerini öğretemeyeceğini belirtti.
uluslararası konferansa Syriza, Sinn Fein,
Kürdistan Komünist partisi, Vietnam, Filistin, Brezilya, Çin ve Sudan’ın da aralarında
bulunduğu 40 ülkeden 59 temsilci katıldı.
Güler konuşmasına şöyle devam etti; ‘‘Kapitalist sisteme en iyi alternatif demokratik
Konfederalizmdir, halkların kendi kendilerini yönettiği, ekolojiye dayalı adil ve eşit
Kıbrıs’taki AKEL partisinin 22. Kongresi
çerçevesinde 4 Haziran tarihinde düzenlenen “Emperyalizm ve savaşlar döneminde
faşizmin ve gerici güçlerin tehlikeleri” konulu
Uluslararası Konferansta konuşan AKEL
M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu
“Kıbrıs 1974 faşist darbesinin sonuçlarından
çok çekti. Yurdumuzun yarısının Türkiye
tarafından istila ve işgali dâhil olmak üzere,
NATO’cu müdahalelerden çok çekti. Yani
bu faaliyetlerin sonuçları ve antifaşist mücadele gereksinimi için tarihsel temel ve
tecrübe vardır. Çok kısa bir süre önce,
gerçekleştirdiğimiz protesto gösterileriyle,
konferanslar ve sempozyumla bütün demokratik güçler için tehlike çanını çalma çabasının
öncüsü olduk. AKEL, tıpkı kardeş partilerimizin de yaptıkları gibi, yaşanan gelişmelerin
tüm insanlığı etkileyecek kadar tehlikeli
olduğunu defalarca vurgulamıştır. Emperyalist güçlerin politikasını, açtıkları savaşları,
faşistlerle ve aşırı sağcılarla işbirliklerini
pratikte mahkûm etmeyen bir yapı antifaşist
karakteri olduğunu iddia edemez. Bizim partimiz tipinde partiler, etkileme güçlerinden
bağımsız olarak, antifaşist, antiemperyalist
mücadeleyi sürdürmelidir. Barış hareketinin
yaygınlaşması için Dünya Barış Konseyi’ni
ve ülkelerimizdeki kitlesel barış hareketlerini
desteklemeliyiz.” dedi.
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
5
İngiltere Dışişleri Bakanlığından Britanya
Vatandaşlarına Tükiye’ye Gitmeyin Uyarısı
İngiltere Dışişleri Bakanlığı her yıl 2 buçuk milyon İngiliz turistin tatil için tercih ettiği Türkiye için güvenli
değil ve gidilmemesi gerektiği uyarısı yaptı. Dışişleri
bakanlığı tarafından bu hafta yayınlanan seyahat tavsiyesi raporunda geçtiğimiz günlerde HDP’nin Amed
mitingine yönelik yapılan saldırılara da vurgu yapıldı.
Dışişleri bakanlığı, Britanya
vatandaşlarını Türkiye’ye gitmemeleri konusunda uyardı. Tatil için
Türkiye’ye giden Britanya vatandaşlarının kaçırılma, intihar bombası ya da roket saldırısına maruz
kalabileceğinin söylendiği açıklamada, İstanbul da “yüksek riskli”
bölge ilan edildi.
SURİYE SINIRINA KESİN
GİTMEYİN UYARISI
Dışişleri Bakanlığı dokuz kenti
“gidilmemesi gereken bölge” olarak belirlerken, Türkiye’nin Suriye’yle olan sınırından ise kesin olarak uzak durulması uyarısı yaptı.
TÜRKİYE TERÖRİST
GRUPLARIN GEÇİŞ
GÜZERGAHI
Dışişleri bakanlığı raporunda
Türkiye’nin Daiş ve El Nusra çetelerinin geçiş güzergahı olduğu vurgusu da yapıldı. Daiş ve El nusra
teröristlerinin Türkiye’nin başkenti
Ankara ve İstanbul’da da bombalı
saldırılar gereçkleştirebileceği be-
lirtildi.
Açıklamada “IŞİD Suriye ve
Irak merkezli olsa da Türkiye de
dahil, tüm komşu ülkelerde saldırı düzenleme kapasitesine sahiptir. Medyada yer verilen haberler
teröristlerin, Ankara, İstanbul ve
Suriye sınırına yakın bölgeler de
dahil Türkiye’nin her yerini hedef
alabileceğini öne sürmektedir. Irak
ve Suriye’deki çatışmalar nedeniyle İngiltere’nin çıkarlarına ve Britanya vatandaşlarına yönelik dünya
çağında terör saldırıları düzenlenmesi riski artmış bulunmaktadır.
Bu dönemde tetikte olunması gerekmektedir” denildi.
Saldırıların özellikle yabancı
turistleri hedef alabileceğinin savunulduğu açıklamada, kaçırma
olaylarında İngiliz devletinin fidye
ödeme eğiliminde olmayacağı da
ifade edildi.
BATILI TURİSTLER HER
ZAMAN ÖNCELİKLİ
HEDEFTİR
Royal United Services adlı savunma konusunda çalışmalar yürüten düşünce kuruluşu yöneticisi
Raffaello Pantucci Türkiye ve
Suriye’nin çok tehlikeli bölgeler
olduğunu belirtti.
Pantuchi yaptığı açıklamada
şunları belirtti: ‘‘Batılılar her zaman teröristlerin hedefindedir.
Çünkü daha fazla ses getirir.’’
HDP’YE YÖNELİK
SALDIRILARA RAPORDA
GENİŞ YER VERİLDİ
Dışişleri bakanlığının Türkiye’ye seyahat tavsiyesi raporunda
son dönemlerde HDP’ye yönelik
saldırılara da yer verildi. Mersin
ve Adana başta olmak üzere
HDP’nin Amed mitingine yönelik
bombalı saldırılar gerçekleştirildiği
ve çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı vurgulandı.
Raporda Türkiye ve PKK ara-
sındaki görüşmelere de vurgu yapıldı. Raporda, Aralık 2012’de
başlayan çözüm süreci ile birlikte
çok sayıda PKK’linin Türkiye
sınırları dışına çıktığı ve bu
geri çekilmenin Eylül 2013’te
dondurulduğu belirtildi. Geri
çekilmenin durdurulmasına rağmen çatışmalarda çok büyük bir
düşüş olduğu ifade edildi.
Türkiye’yi yılda 2,5 milyonun
üzerinde Britanya vatandaşı ziyaret ediyor.
6
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
7
Kesintilere Karşı Londra
Büyük Eyleme Hazırlanıyor
Tasarruf politikaları sonucunda yaşanan diğer bir
sorun ise, hastalık yardımı alanların devlet tarafından
çalışabilecekleri dahilinde rapor verilmesi ve daha
sonrasında hayatlarını kaybedenlerin sayısı. Bir çok
insanın hastalık yardımı kesilmesiyle sağlık sorunlarının
artması sonucunda yaşamlarını yitirdikleri, ya da işe geri
dönemeyecek durumda olduklarını düşündükleri için intihar ettikleri tahmin ediliyor. Devlete bu konuya ilişkin
yapılan bilgi isteği ilk olarak ret edilmişti. Daha sonra,
mahkeme tarafından bilginin açıklanabilir kararı vermesine rağmen, Çalışma ve Emeklilik bakanı İan Duncan
Smith rakamları açıklamak istemiyor. 60 bin civarında
olduğu tahmin edilen rakamın açıklanması için başlatılan
imza kampanyasına 127 bin üzerinde insan destek veriyor.
Cumartesi günü yapılacak eyleme öğretmenler,
öğrenciler, anti-faşistler, yabancı düşmanlığı karşıtları,
savaş karşıtları gibi gruplar blok olarak destek veriyorlar.
Eylemde, kesintiler yanı sıra, yabancı karşıtlığı ve
ırkçılık da hedef alınacak. Yabancıların işsizlik, konut
yetersizliği, eğitim sorunları ve sağlık sistemindeki gerileme, gibi, ülke sorunlarından yabancıların sorumlu
tutulmaları da protesto edilecek.
Merkez Bankası önünde başlayacak eylemde, People’s Assembly, ‘‘Ekonimik krize yol açan bankacılar ve
elitler bu krizin bedelini ödemeli, bu durumdan sorumlu
olmayan çoğunluk değil’’, mesajını verdi.
Britanya Demokratik Güç Birliği’nin de destek
verdiği eyleme Daymer katılım çağrısı yaptı. Daymer,
açıklamasında şunları belirtti: ‘‘İngiltere’de, Muhafazakar Parti’yi tek başına iktidara taşıyan 7 Mayıs seçimleri,
son beş yıldan beri uygulanan kemer sıkma politikalarının
daha pervasızca hayata geçirileceği yeni bir sürecin
miladı oldu. Hiç şüphesiz tek başına iktidara gelen Muhafazakarlar işçiler, emekçiler ve göçmenler için daha
fazla kesinti ve yaşam koşullarının kötüleşmesi, sivil hak
ve özgürlüklerin daha fazla törpülenmesi anlamına ge-
Eğitim Köşesi
Oktay
Şahbaz
Urswick Ortaokulu Bilgisayar Bölüm Başkanı
[email protected]
4 Yaşında Seviye Belirleme Testine Hayır
lirken, sermaye kesimi için de özelleştirme politikalarıyla
özellikle sağlık, konut ve eğitim alanında daha fazla
hakimiyet kurma anlamı taşıyor.’’
Daymer’in açıklaması şöyle devam ediyor:
‘‘Önümüzdeki dönemde hepimize büyük görevler
düşüyor. Uygulanacak tasarruf politikalarının sonucu olarak yapılacak kesintiler ve geçirilecek yeni
yasalar İngiltere’deki yerli ve göçmen birçok toplumu yakından ilgilendirecek. Bu anlamda bu Cumartesi günü, 20 Haziran’daki People’s Assembly (Halk
Meclisi) yürüyüşüne, İngiltere’deki tüm toplumlar
gibi Türk ve Kürt toplumunun da katılması önemlidir.
Bizlerde Londra’da yaşayan Türk ve Kürt toplumu
olarak bu yürüyüşte yerimizi alarak, kesinti ve tasarruf
politikalarına karşı sesimizi yerli ve göçmen emekçilerle
birlikte duyuralım.’’
Toplanma Yeri: 12:00, 20 Haziran Cumartesi
Bank of England (Queen Victoria Street)
London (Tube: Bank)
Bitiş Yeri: Parliament Square
Bizimle Çalışmak İster misiniz?
İngiltere’de ilkokula giden çocuklar, resmi anlamda 6
yaşında resmi heceleyerek okuma testi yapıyor, 7 yaşında
2. sınıf resmi SATs testi yapıyorlar, 11 yaşında 6. sınıf
resmi testi yapıyorlar. Bunun dışında ise aradaki sınıflarda
‘seçmeli SATs’ başlığı altında sayısız deneme sınavları
yapıyorlar.
İngiltere’de hükümet Hazırlık Sınıfı’na (Reception)
başlayan her çocuğu okul hayatlarının ilk bir kaç haftası
içinde test etmek istiyor. Hazırlık Sınıfına başlayan
çocukların bir çoğu halen 4 yaşını doldurmamış, yani 3
yaşında oluyor. Hükümet bunları yaparken ‘sorumluk’
başlığı altında yapıyor. Bu yapılan test çocukları yargılayan
ve onları okul hayatları boyunca takip edecek bir etiket
yapıştırıyor.
Hazırlık Sınıfında uygulanmak istenen bu testleri hiç bir
bilimsel araştırma tarafından desteklenmiyor. Tam tersine
var olan eğitim müfredatını daraltıp çocukların oyun ve
yaratıcılık metotları yerine tamamen teste dayalı bir eğitim
sistemini dayatıyor. Daha 4 yaşına girmemiş çocukların
test stresi yaşamalarına ve okuldan soğumalarına sebep
olacak.
Çocuklar henüz daha 4 yaşına girmemişken aldıkları
test sonuçları üzerinden ‘başarısız’ damgası yiyecekler.
Aileler çocuklarını testlere hazırlamak için kendilerini
baskı altında hissedecekler. Çocuklar okula alışmaları gereken bir dönemde kendilerini test baskısı altında bulacaklar. Okula alışmak ve okulu sevmek daha zor ve daha uzun
sürecek.
Buna kim karşı çıkıyor?
Bizimle çalışmak isteyenler: CV’lerinizi [email protected] email adresine
gönderebilirsiniz. Çalışma izni olan ve tercihen İngilizce bilenler CV’lerinizi bekliyoruz.
İngiltere’de bir çok akademisyen, psikolog ve bir çok
eğitim kurumu bu testlere karşı çıkıyor. Karşı çıkan kurumlardan bazıları şunlar: İngiltere Ulusal Öğretmenler
Sendikası, Okul-Öncesi Öğrenme ittifakı, Erken Öğrenme
Meslek Gelişim (TACTYC), Derneği, Çocukluğu
Kurtaralım Formu (SCM), Ulusal İlkokul Eğitim Kurumu
(NAPE), Ulusal Erken Öğrenme ve Çocuk Bakımı Derneği
(PACEY), Erken Çocukluk Hareketi ve bunun yanında
sayısız kurum, kuruluş, üniversite ve eğitim derneği bu
uygulama karşı çıkıyor.
İşyerimiz 7/24 açıktır.
Veliler buna karşı ne yapabilir?
Farklı departmanlarda (Stok, Kasiyer,
Satış elemanı,Muhasebe) çalıştırılmak
üzere elemanlar aranıyor.
CAFE • OFF LICENCE/MARKET • KEBAB TAKE AWAY • FISH & CHIPS RESTAURANT
İŞ KREDİSİ, SİGORTA
BTL Mortgage, Is Kredisi, Business Plan ve Marketing Planlari
MORTGAGE (BTL)
Ve iş yeri krediniz icin tamamen guvenebileceginiz tek isim:
Finans sektöründe de 25 senedir toplumumuzun hizmetindeyiz.
SAİM KÖKSAL
ARCIS FİNANCE & management consultancy
73 Silver Street, Edmonton, London N18 1RP | [email protected] | www.arcisfinance.com
Tel: 0208 803 4545 – 0208 344 7744 Mobile: 079 31 33 22 32
We are directly authorised and regulated by FSA, Consumer Credit Licence No: 632 555
Your mortgage is at risk if you do not keep up repayments on a mortgage or other loans secured on it
• Öğretmenlerini daha kapsayıcı, merkezinde bilginin
ve anlamanın olduğu, yaşa göre öğrenme çerçevesinde
düzenlenmiş bir müfredatın oluşturulması için destek olun.
• Çocuklarınızın gittiği okula Hazırlık Sınıfında uygulanacak seviye belirleme testlerden kaygılı olduğunuzu
söyleyin.
• Okulunuzda seviye belirleme testleri konusunda
bir toplantı organize edin. Bu konuda iki tarafı savunan
konuşmacılar davet edin.
• Yukarda belirtilen bazı kurumlara üye olan ve onların
bu konudaki çalışmaların katılın.
• Change.org internet sitesinde başlatılan imza
kampanyasına katılın (Google da ‘Baseline testin petition’
yazarak ulaşabilirsiniz).
• Diğer veliler ile konuşun.
• Okulda öğretmenlerin bu konuda toplantı yapmaları
söyleyin.
Daha fazla bilgi için:
Primarycharter.wordpress.com veya www.toomuchtoosoon.org sitelerini ziyaret edin.
8
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
12’inci Zilan Kadın
Festivali Düzenlendi
Başkent
Londra’da
her yıl yapılan Zilan
Kadın Festivali’nin bu
yıl 12’incisi düzenlendi.
Londra’da çalışmalarını
yürüten Roj Kadın
meclisi tarafından organize edilen 12’inci
Zilan Kadın Festivali
kapsamında Cumartesi
ve Pazar günü etkinlikler düzenlendi.
FOTO: Erem Kansoy
Kobane Belgeseli ve Panel ile başladı
Cumartesi günü Dalston’da bulunan Rio
sinemasında yapılan etkinlik yapılan açılış
konuşmasından sonra bir dakikalık saygı
duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından
Kobane belgeseli gösterildi. Belgesel gösterimini sırasında izleyiciler duygusal anlar
yaşadı.
Belgesel gösterimin ardından yapılan
panelde Rojava’da yaşamını yitiren Eric
Scurfield’in annesi Vassiliki Scurfield, gazeteci Necime Qaradaxi ve Asistan profesör Nazan
Üstündağ birer konuşma yaptı. Yeşim Yaprak
Yıldız’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde ilk
konuşmayı Vassiliki Scurfield yaptı.
Konuşması boyunca göz yaşlarına hakim
olamayan Vassiliki Svurfield Rojava’da
yaşamını yitiren oğlu Costa’nın anısına
sürdürdüğü ‘Costa’nın Zeytin Ağacı’ adlı
kampanya hakkında da bilgiler verdi. Bir
süredir devam ettirdiği kampanya ile amacının
farkındalık yaratmak ve Rojava’ya dönük
duyarlılık yaratmak olduğunu ifade eden Scurfield şunları söyledi;
‘‘Hepimizde Daiş’e karşı bir kızgınlık
var. Ama anladım ki kızgınlık aynı zamanda
negatif bir duygudur. Daha güçlü olmak gerekiyor. Beni kemiren kızgınlık duygumu pozitif
harekete dönüştürmeye çalışıyorum. Benim
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
açımdan bireysel olarak pozitif çalışma
daha çok insana ulaşarak ve anlatarak
küçük te olsa farkındalık yaratmak. Bu
yüzden Costa’nın Zeytin Ağacı adlı bir
kampanya başlattım.
Bu kampanyaya diğer gönüllü
savaşçıların ailelerini de katarak sosyal
medyada Rojava konusunda duyarlılık
ve ilgi yaratmaya çalışıyorum. Birleşik
Krallık, Yunanistan ve Kürdistanlıları bir
araya getirip Daiş’e karşı harekete geçirmeye çalışıyorum. Çalışma kapsamında
sunumlar, röportajlar yapıyorum. Etkinlikler düzenleyerek elimizden geldiği
kadar politikacıların, basının ilgisini
kampanyaya çekmeye çalışıyoruz. İmza
kampanyamızda halen devam ediyor.’’
Gazteci ve kadın hakları aktivisti
Necibe Karadaxi de Kürtçe yaptığı
konuşmada özellikle Daiş’in Şengal ve
Rojava’ya yönelik saldırılarına ve bu
saldırılar karşısında kadınların verdiği
mücadeleye vurgu yaptı.
Vize sorunundan kaynaklı gelemeyen
Profesör Nazan Üstündağ skype yoluyla
panelde bir konuşma yaptı. Üstündağ
Kürt kadın mücadelesinin Ortadoğu’da
büyük değişimleri beraberinde getirdiğini
belirttikten sonra özellikle kadınların
öz savunmasına dikkat çekti. Bu öz
savunmanın sadece askeri olmadığını
yaşamın tüm alanlarında büyük bir mücadeleye dönüştüğünü ifade etti.
PAZAR GÜNÜ İSE KÜLTÜREL
ETKİNLİK DÜZENLENDİ
12. Zilan Kadın festivalinin ikinci
gününde Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkezinde kültürel bir etkinlik
düzenlendi. Çok sayıda kişinin katıldığı
etkinlikte Roj Kadın meclisinden Gülcan
Aydın ve Vasiliki Scurfield birer konuşma
yaptı.
Roj Kadın meclisi adına Gülcan
Aydın yaptığı konuşmada Kürt kadınının
Ortadoğu’da yürüttüğü ideolojik, kültürel
ve öz savunma mücadelesine vurgu yaptı.
Aydın konuşmasında Kürt kadının verdiği
mücadelenin başta Ortadoğu’da yaşayan
kadınlar olmak üzere tüm kadınlar için bir
umut yarattığını ifade etti.
Yapılan
konuşmaların
ardından,sanatçılar Berivan Arin, Hakan
Xan, Koma Zelal ve Özlem Bağlayan
sahne aldı. Halayların çekildiği kültürel
etkinlikte Kürdistan tüm parçalarını
yansıtan yöresel kadın kıyafetleri defilesi
yapıldı.
9
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
10
Binlerce Alevi
Park Festivalinde
Bir Araya Geldi
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
11
Londra’da 5’incisi düzenlenen Alevi Festivaline
binlerce kişi katıldı. Britanya Alevi Federasyonu ve
İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi’nin organize ettiği ve bu yıl beşincisi
düzenlenen festivalin Londra ayağının finalinde binlerce kişi park festivalinde
bir araya geldi.
Haber: Esra Türk -Foto: Erem Kansoy
Pazar günü, Hackney
Downs Park’ında gerçekleşen
festivalde binlerce Alevi
bir araya gelerek örgütlü
bir duruş sergilerdiler. Çok
sayıda siyasetçi ve dernek
temsilcisinin katıldığı etkinlikte, sahne alan sanatçılar
da katılımcılara güzel vakit yaşattılar. Etkinlikte sahne
alan Ezginin Günlüğü, Oğuz
Boran, Özlem Taner ve Seyfi
Yerlikaya sevilen şarkı ve
türküleriyle büyük beğeniyle
karşılandılar.
Park
festivali,
BAF
derneklerinin semah ekiplerinin, semah gösterisi ile
başladı. Daha sonra, BAF
başkanı İsrafil Erbil ve
İAKM ve Cemevi başkanı
Tugay Hurman’ın eşliğinde
BAF dernek temsilcileri,
Britanya Demokratik Güç
Birliği temsilcisi ve yerel
siyasetçiler bir arada sahne
alarak konuşmalarını yaptılar.
Konuşmalarda, HDP’nin 7
Haziran’da, %13 oy ile, elde
ettiği seçim başarısı ve milletvekili seçilen Alevi dernek
temsilcileri, öne çıkan konular arasında oldu.
BAF’a
bağlı
dernek
temsilcilerin
yaptıkları
konuşmalardan sonra söz
alan BAF başkanı İsrafil Erbil, festivali katledilen ve
mağdur edilenlere armağan
ettiğini belirterek, şöyle
konuştu: ‘‘Beşinci Alevi
Festivalimizi, 2 Temmuz’da
Madımak’ta
ateşe
semah duranlara; Şengal’de,
yanı
başında
çocukları
öldürülen ama buna rağmen
direnen annelere, kadınlara;
Gezi’de yitirdiğimiz canlara; Haseke’de yitirdiğimiz
çocuklarımıza; El Sur’da
başları vücutlarından ayrılan
körpe vücutlara armağan
olsun canlar.’’
DİKTATÖR
ALAŞAĞI EDİLDİ
Erbil,
konuşmasına,
Türkiye’de HDP’nin seçim
başarısı ve Alevi örgütlenmesinden bahsederek devam etti: ‘‘Sizlerin birliğidir,
diktatörü alaşağı eden. Sizlerin birliğidir bu yolu
yaşatacak olan. Yaşasın
sizlerin
birliği.
Yaşasın
biz’lerin birliği. Yaşasın Britanya topraklarında, Avrupa
topraklarında ve dünyanın
her yerinde olan örgütlenmemiz, canlar. Burada, bu
meydanda semah dönen o
üç yaşındaki, beş yaşındaki,
bu topraklarda doğmuş ama
kendisini unutmayan, kendisi olarak yaşamak isteyerek
yola çıkan canlara, armağan
olsun bu festivalimiz. Ezilenlerin birliği nelere kadirdir
gördük. Alevilerin yaşadığı,
Alevilerin omuz verdiği,
tüm ezilenlerin de neleri
başarabileceğini gördük. O
zaman, kendimizi hiç bir zaman küçümsemiyoruz. O
zaman, Alevi kimliğimizle
gurur duyuyoruz, onur duyuyoruz, onunla örgütlenmekten, bir araya gelmekten
ezilenlerin yanında olmaktan
ve diktatörlere diz çöktürmekten onur duyuyoruz, gurur
duyuyoruz.’’
Erbil,
şu
sözlerle
konuşmasını
tamamladı:
‘‘Türkiye’deki mecliste de
artık varız, olmaya devam
edeceğiz. Buradaki mecliste
de, yönetim alanlarında da
olacağız ve kendimizi yönetmeye adayız. Başkasının bizi
yönetmesine artık asla izin
vermeyeceğiz diyoruz.’’
HDP TÜM EZİLEN
HAKLARIN ZAFERİDİR
Daymer sözcüsü, ve
BDGB temsilen de konuşan,
Ahmet Sezgin, ‘‘HDP’nin
Türkiye’deki başarısı buradaki işçilerin, bütün ezilen
halkların zaferidir; Alevilerin başarısıdır; Kürtlerin
başarısıdır;
Ezidilerin
başarısıdır’’, ifadelerinde bulundu.
Fransa Alevi Federasy-
onu temsilcisi, Britanya’daki Alevilere
birlik mesajı vermek için festivale
katıldıklarını ifade etti.
olduğunu söyledi. Lammy, ‘‘Hazreti Ali’yi takip edenlerin geleceği
aydınlıktır’’, dedi.
Önümüzdeki yıl yapılacak Londra Büyükşehir Belediye Başkanlığı
seçiminde İşçi Parti aday adayları
Tessa Jowel ve David Lammy’de birer
konuşma yaptılar.
HDP ERDOĞAN’IN
ÖNÜNÜ KESTİ
Tottenham milletvekili ve LBBB
İşçi Parti aday adayı, David Lammy
ilk olarak Haringey, Enfield ve Hackney Alevilerini selamladı. Geçen ay
olan Britanya seçimlerinde David
Cameron’ın tekrar başbakan seçilmesinin kötü bir haber olduğunu ifade
eden Lammy, Türkiye’deki 7 Haziran
seçiminin Aleviler için iyi bir sonuç
Enfield North milletvekili Joan
Ryan, Alevi toplumunun büyük
desteğiyle
tekrar
milletvekili
seçildiğini belirterek, bu destek olmadan bunu başaramayacağını ifade
etti. ‘‘Milletvekili olarak seçilirsem,
Alevilerin sesi olacağımın sözünü
vermiştim. Bu sözümü tutacağım. 7
Haziran’da HDP’nin %10 barajını
aşarak, Erdoğan ve AK Parti’nin parlamentoda çoğunluğunu önlediğini
gördük. Böylece, insanların demokratik haklarını engelleyecek anayasal
değişikliklerin önüne geçildi. Buradan,
Turkiye cumhurbaşkanına sesleniyorum, Alevilerin inançlarının ve kültürlerinin tanınmasını istiyorum’’, dedi.
Ryan, son olarak Londra belediye
başkanlığı seçimlerine vurgu yaparak,
İşçi Parti’li bir belediye başkanının
seçilmesinin oldukça önemli olduğunu
belirtti.
Dilan Güven, Britanya Gençlik
Birliği adına, gençlere güven veren
önemli bir konuşma yaptı. Güven şöyle
konuştu: ‘‘İngiltere Alevi Merkezi
ve Britanya Alevi Federasyonu’nun
düzenlediği 5. Festivalinde, bu bir-
lik ve beraberlik tablosu her birimizi
gururlandırıyor. Senelerdir düzenlenen Alevi festivallerin aslında tek
bir prensibi vardır: o da kimliğimizin
göstergesidir. O ki, ne olursa olsun,
biz hala Alevi olduğumuzu haykırırız,
gurur duyarız, onur duyarız. Gençler
olarak bize daha önemli görev düşüyor.
Yeni gençlik ve yeni çağ, haksızlıklara,
katliamlara ve umutsuzluklara karşı
çok büyük bir dayanışma içindeler. Yeni gençlik haksızlıkları yıkan,
adalet arayan gençliktir. Biz Dersim
Munzur nehrinde katledilen anaların,
çocukların adaletini almaya geldik.
Biz, Maraş’taki evinden yurdundan
edilen canların adaletini almaya geldik.
Biz savaşta yakılan, yıkılan canların
hakkını ve adaletini aramaya geldik.
Değerli Hasan Kılavuz Dede’mizin
eşi der ki ‘kapkaranlık bir oda da sadece bir mum ışığı gerekir ki, aydınlık
olsun. Biz gençlik, işte o mumuz. Biz
gençlik, geleceğiz. Bundan 20, 30, 50,
100 sene sonra bizim gençliğimiz hala
Pir Sultan’ın torunlarıyız diye haykıran
bir gençlik olacaktır.’’
Britanya Alevi Kadınlar Birliği
adına yapılan konuşma yanı sıra, yöre
derneklerinin mesajları okundu.
Oxford Üniversitesinde açılış resepsiyonu yapılan festivalin, son
etkinliği Nottingham Alevi Kültür
Merkezi ve Cemevi’nde, 21 Haziran’da
gerçekleşecek.
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
12
‘HDP’nin Zaferi Büyük Bedellerin
ve Emeğin Sonucudur’
Haber: Yasemin Kazan
Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birisi olan
7 Haziran genel seçimlerinin üzerinden bir hafta geçti. HDP’nin seçimlerde büyük zaferle çıkması ve bu
zaferin AKP’nin tek başına iktidar olmasının yolunu
kapatması Türkiye halklarında büyük bir umut yarattı.
Britanya’da da HDP’nin birinci parti olarak çıkmasını
büyük bedellerin ve emeğin sonucu olarak gören
Kürdistanlılar bu sonucun Türkiye demokrasisi için
büyük bir adım olduğunu ifade ediyorlar.
Seçim gündeminin yerini koalisyon görüşmelerinin aldığı
şu günlerde, bundan sonra ne olacak sorusu toplumun ortak
suali haline geldi. Koalisyon seçenekleri ve erken seçim ihtimallerinin değerlendirildiği şu dönemlerde ortaya nasıl bir
sonucun çıkacağı konusu ise herkesi meraklandırıyor.
BÜYÜK BEDELLER ÖDENEREREK
BU AŞAMAYA GELİNDİ
Britanya
Kürt
Halk
Meclisi Eş Başkanı Türkan Budak, seçim sonrası
değerlendirmesinde
Kürt
halkının bu noktaya büyük
acılarla ve bedel ödeyerek
geldiğini belirterek, “Çıkan
sonuç; tüm anti-demokratik
uygulamalara,
saldırı
ve
katliamlara rağmen müthiş bir
başarıdır” ifadesini kullandı.
Kırk yıldır verilen bir mücadelenin sonunda gelinen bu
noktada, sevincimiz, yaşanan
ölümler nedeniyle her ne kadar burukta olsa diyen Budak, “Bundan sonra çok daha güçlü
çalışmalara imza atacağız” dedi ve emeği geçen herkese
teşekkür etti.
HDP’NİN ZAFERİ HEPİMİZE AĞIR
SORUMLULUKLAR
YÜKLEMİŞTİR
Kobani’nin
zaferini
taçlandıracak bir zafer elde
etmiş olduk diyerek sözlerine başlayan Britanya Kürt
Halk Meclisi Üyesi Doğan
Genç, seçim sonucunu şöyle
değerlendirdi: “Bu başarı
Türkiye tarihinde şu anlama
geliyor; AKP ve Erdoğan
Kürdistan’dan silindi. Kobani direnişi taçlanmış oldu.
Bu kutlamalar acı ve buruk
kutlamalardır. Ortadoğu haklarının özgürlüğünü esas almış
bizler bunu taçlandırdık. HDP’nin Britanya’da da birinci
olması da çok büyük bir başarıdır. Bunlar bize önümüzdeki
dönem çok ciddi sorumluluklar getirecektir.”
BU BİR DÖNÜM NOKTASIDIR
Seçimlerin önemi ile söze
başlayan Özgür Gençlik Meclis Üyesi Mehmet Oğuz, bu
seçimin sıradan bir seçim
olmadığını
vurgulayarak,
“Sandıktan çıkan sonuçla
Kürtler başkanlık hevesi olan
bir diktatöre haddini bildirdi”
dedi.” Kürtler adına HDP’nin
barajı aşmasında katkıları olan
ve bu “sevimsiz diktatörün”
hevesini kursağında bırakan
herkese teşekkür ettiğini belirten Oğuz, bu sonuçlar ona
bir ders olsun açıklamasını
yaptı ve şöyle devam etti: “Bu bir dönüm noktasıdır. Bundan
sonra Kürtlerin ve demokratik güçlerin içi rahat olsun. Kürt
Özgürlük Hareketi var oldukça “diktatör” heveslerine hiçbir
zaman kavuşamayacaktır.”
TÜRKİYE HALKLARI İÇİN ÖNEMLİ BİR SONUÇ
Haringey Belediye Meclis
üyesi Makbule Güneş, seçim
sonrası değerlendirmesinde;
HDP’nin barajı aşmasının
ve
AKP’nin
oylarının
düşmesinin Türkiye halkları
için çok önemli bir sonuç
olduğunu belirtti. Parlamentoda farklı renklerin ve kesimlerin temsil edilmesinin
Türkiye açısında çok önemli
bir gelişme olduğunun altını
çizen Güneş, “Canı pahasına,
tehdit altında ve insanlık için
böyle bir başarıda emeği geçen
herkesi canı gönülden kutluyorum” dedi. Verilen mücadele
ve yapılan fedakarlıkların asla unutulmayacağını sözlerine
ekleyen Güneş, sonucun Türkiye halkları açısından hayırlı
olmasını diledi.
ALEVİLER İLK KEZ KENDİ
KİMLİKLERİYLE MECLİSTE
Avrupa Alevi Gençler
Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ruhi Altun, çıkan seçim
sonuçlarını özellikle Aleviler
açısından değerlendirdi. Altun
şunları söyledi: “Bu seçimlerde
Avrupa Alevi Konfederasyonu
olarak HDP ile ittifak yaptık.
Bu karar, Alevi örgütlenmesi
ve Alevi hareketi için oldukça
önemli bir karardı. Eski Avrupa Alevi
Konfederasyonu
Başkanı Turgut Öker, Müslüm Doğan ve Ali Kenanoğlu
gibi değerli Alevi önderlerinin
mecliste, HDP çatısı altında
birleşen diğer farklı kesimler ile birlikte bir araya gelerek
mücadele verecek olması Türkiye için devrim niteliğindedir.
Böylece Cumhuriyet tarihinde ilk kez Aleviler kendi kimlikleri ile mecliste temsil edilme imkanı bulmuş olacak. Çıkan
sonuç bu nedenle de oldukça olumludur. Emek veren ve bedel
ödeyen herkese teşekkür ediyorum.”
TÜRKİYE HDP İLE DAHA BÜYÜK
ZAFERLERE GEBEDİR
HDP
Britanya
Kadın
Koordinasyonu gönüllüsü Olcay Has, HDP’nin başarısını
öncelikle İngiltere açısından
değerlendirdi.
Britanya’da
birinci parti olarak çıkan HDP
için emeklerimiz boşa gitmedi
diyen Has, sözlerine şöyle
devam etti: “HDP’nin barajı
aşması büyük bir zaferdir. Bu
Türkiye demokrasisi açısından
bir başlangıçtır ve Türkiye
HDP ile beraber daha büyük
zaferlere gebedir. HDP’nin
barajı aşmasının Türkiye halklarına hayırlı uğurlu olmasını
diliyorum. Buna Türkiye halklarının gerçekten ihtiyacı vardı,
o yüzden emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.”
BÜYÜK BİR EMEĞİN SONUCU
Bir zafer kazandık diyerek
sözlerine başlayan HDP Britanya Kadın Koordinasyonu gönüllüsü Devrim Has,
“Sandıktan çıkan sonuç bir
nevi şehitlerimizin öcüdür.
Kobani ruhuyla kazanılan
bir
zaferdir.
Çalmadan
çırpmadan kazanılmış bir
emektir ve bu tüm hakların
emeğidir” dedi.
Dursalİye
Şahan
[email protected]
Ya Barış Ya MHP
Ne çok yalan dinledik. Ne çok umutlandık. Ne çok
inandık. Ve de ne çok bekledik.
Karşımızdaki herkes vatansever, herkes bilgili, herkes
azimli, herkes gönüllü, herkes dürüst ve hatta herkes
kutsaldı.
Asla barıştan yana olmayan yoktu!
Onlar deliler gibi çalışmaya, bize hizmet etmeye
hazırdı da bizim sıradan kafalarımız karışıktı.
Karşımızda o kadar çok kahraman olunca kısıtlı
zihinlerimiz adeta kısa devre yapıyor hangisine oy
vereceğimizi şaşırıyorduk.
Birbirlerine çamur attıklarında korkmaya da
başlamıştık. Biri çıkıp, “Ermeni,” diyor, diğeri “Alevi,”
beriki “Gezici,” çoğuna göre de, “hainler” vardı.
Başka hesapların kokusu çıktıkça endişelerimiz panik
ataklara dönüşüyordu.
Zar zor yakaladığımız barışın ipi elimizden kaçmak üzereydi. Oysa; bu ülkede silahlar susmuş, yok
denilen o halkın varlığı kabul edilmiş, ciddi ciddi barış
konuşuluyordu.
Seçim sonuçları halkın ne istediğini gözler önüne serdi. Türk, Kürt ve diğerlerinin ortak arzusu; barış, demokrasi ve özgürlüktü. Biliyorlardı, çünkü gizli ve açık üst
üste yapılan araştırmalar da bu yöndeydi.
Sıradan insanlar savaş istemiyordu. Nokta!
Zaman barış zamanıydı.
Biri elini kaldırdı.
“Hop dedik!”
Ülke olarak bir anda; ya barış, ya MHP noktasına
geldik.
Basit bir denklem 77 milyona dayatıldı.
Onların seçim vaatleri ile icraatları ne zaman birbirini
tutmuştu ki?
Barışa alışamadılar mı dersiniz, demokrasiyi, özgürlüğü yadırgıyorlar mı dersiniz, çağdaş dünyaya ayak uyduramıyorlar mı dersiniz, ortaçağ karanlıklarını arıyorlar mı
dersiniz bilmiyorum.
Ne derseniz deyin; görünen o ki, çözüm ve barış değil,
eskisi gibi sorun ve savaş süreci özleniyordu.
Gözü yaşlı babalar oğullarını gömmüş, anaların yüreği yanmış, kime ne?!
Kürt, Türk hangi taraftan olduğu ne fark eder? Ölen,
yaralanan, geleceği yok olan onların çocukları değil ki.
Savaşın getirdiği acı, yorgunluk, bıkkınlık umurlarında mı?
Ben oğluma doğduğu gün söz verdim. Küçücük yüzüne bakıp; “seni asla askere yollamayacağım,” dedim.
Hâlâ aynı fikirdeyim. Kimse bunun için beni ikna edemez.
Bu savaşı isteyen ve sürdüren biz değilsek, niye bizim
çocuklarımız zorunlu olarak askere alınıyor?
“Başkasının çocuğu başkasına ucuz gelir,” derler.
Devlet Bahçeli’nin son günlerdeki konuşmalarını dinlerken bu geldi aklıma. Onlar bizim çocuklarımızı umursasalardı 77 milyonun önünü kesmezlerdi.
Şu da unutulmasın. Her denklemin mutlaka bir
çözümü var. Ya barış ya MHP denkleminin çözümü de
olacak elbet. Ya barış ya barış!
Sağlıcakla kalınız...
Barış sizinle olsun.
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
13
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
14
İngiltere’de İslam Karşıtlığı Tavan Yaptı Londra’daki
İngiltere’de geçtiğimiz
ay ‘YouGov’ kamuoyu araştırma şirketi
tarafından yapılan bir
araştırmada; ‘Üç kelime ile Müslümanları
tarif edin’ sorusuna
en yüksek cevap
‘terörizm’ oldu. Yine
‘İslamic Relief’ adlı
islami organizasyon
tarafından
yapılan
araştırmada
da
katılımcıların yüzde
47’si Suriye ve Irak
gibi Müslüman ülkelerden ‘mülteci gelmesin’ diye cevap verdi.
İngiltere’de yapılan bir kamuoyu araştırması, İngilizlerin
yaklaşık yarısının, Suriye’deki
iç savaştan kaçarak İngiltere’ye
sığınmak
isteyenlerin
ülkeye
alınmaması
gerektiğini
düşündüğünü ortaya koydu.
Kamuoyu araştırma şirketi “YouGov», uluslararası insani yardım
derneği «İslamic Relief» için 5-9
Haziran tarihlerinde İngiltere›de
6 binden fazla kişiyle anket yaptı.
MÜSLÜMANLARI ÜÇ
KELİMEYLE TARİF EDİN:
Ankette, İngiltere’deki Müslüman topluma bakış açısına
ilişkin bir soruya da yer verildi. Buna göre katılımcılardan,
Müslümanları üç kelimeyle tarif
etmeleri istendi. “Endişe verici”,
“terörizm”, “kadın düşmanı” ve
“aşırıcı” en çok kullanılan ifadeler
oldu.
“SONUÇLAR
ENDİŞE VERİCİ”
Islamic Relief’in İngiltere
şubesinin
Direktörü
Cihangir Malik, ankete ilişkin yaptığı
açıklamada, sonuçları endişe
verici bulduğunu vurgulayarak
İngiltere’de giderek yaygınlaşan
Müslümanlara yönelik olumsuz görüşün, sığınmacılara karşı
duruşla bağlantılı olabileceğini
söyledi.
Ankete göre, katılımcıların
yüzde 47›si, ülkelerindeki çatışma
veya zulümden kaçan Suriyeli sığınmacıların İngiltere›ye
alınmaması gerektiğini söyledi. Geçtiğimiz yıl aynı çerçevede yapılan araştırmada bu oran
yüzd 31’di. Son dönemlerde
Daiş çetelerinin Ortadoğu’da
estirdiği barbarlık terörü bu oranın
yükselmesinde etkili olduğu
düşünülüyor. İngilizlerin yüzde
29›u da ülkelerindeki krizden
kaçan Suriyelilerin İngiltere›ye
sığınmasından yana görüş belirtti.
Birleşik Krallık, 2014 yılının
başında Suriyeli mültecilere
kapılarını açacağını duyurmuştu.
İngiltere, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği›nin
önerileri doğrultusunda hareket
ederken, özellikle şiddet ve
işkence mağdurları ile tıbbi
yardıma ihtiyacı olan kadın, çocuk
ve yaşlı Suriyelilere öncelik veriyor. İngiliz hükümeti, plan çerçevesinde gelecek üç yıl boyunca
birkaç yüz Suriyeli mülteciye
yardım etmeyi hedefliyor.
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
15
Jeremy Corbyn Resmen İşçi Parti Başkan Adayı
Dört İlkokul
Öğrencilerin
Oruç Tutmasını
Yasakladı
Londra’da eğitim
veren dört ilkokulun ramazan
ayı
boyunca
Müslüman
öğrencilerin oruç
tutmalarını
yasakladı.
«Lion
Academy»
isimli aynı vakıfa ait
dört ilkokuldan biri olan
Londra›nın doğusundaki
Leyton semtinde bulunan
Barclay İlkokulu, geçen
hafta velilere mektup
göndererek alınan kararı
bildirdi.
Okulun Müdürü Aaron
Wright tarafından kaleme
alınan mektupta, «İslam
hukukuna göre çocukların
ramazan ayı boyunca
oruç tutma zorunluluğu
bulunmadığını,
erişkin
olduklarında
oruç
tutmaları
gerektiğini öğrendik» denildi. Wright, mektubunda
ayrıca, geçen yıl ramazanda oruç tutan öğrencilerden
bazılarının okulda bayıldıklarını
ve
hastalandıklarını
yazdı. Mektupta, «Geçen
yıl oruç tutma süresi 18
saati geçiyordu. Bu bir
çocuğun susuz ve gıdasız
geçirdiği oldukça uzun bir
süre» ifadesine yer verildi. Britanya
Müslüman Birliği, vakfın oruç
yasağını
kınayarak,
«İslamiyetin oruç tutamayacak çocukları zaten
koruduğunu» ifade etti. Sybourn,
Thomas
Gamuel ve Brook House
ilkokulları karara uyan
diğer okullar.
Geçtiğimiz ay yapılan genel
seçimlerde İşçi parti hedeflediği
oyu alamayıp Muhafazakar parti tek
başına iktidar olunca İşçi parti genel
başkanı Ed Milliband istifa etmişti.
Milliband’ın yerine İşçi parti genel
başkanlığı için yarışacak isimler
belli oldu. Bunlardan birisi toplumumuzun yakından tanıdığı İslington
milletvekili Jeremy Corbyn.
İşçi
Partisi’nin
genel
başkanlığı için yarışacak isimler belli oldu. Ülkede 7 Mayıs’ta
yapılan genel seçim sonucu partisinin başarısız olmasının ardından
istifa eden Ed Miliband›dan boşalan
İşçi Partisi liderliği için Andy Burnham, Yvette Cooper, Liz Kendall ve
Jeremy Corbyn adaylıklarını koydu. İşçi Partisi üyeleri arasında
Ağustos ayının ortasından 10
Eylül’e kadar yapılacak oylama
sonucunda belirlenecek yeni genel
başkan, partinin Eylül ayındaki
yıllık konferansında açıklanacak. İngiliz basını, 45 yaşındaki Andy
Burnham›ı
favori
gösteriyor.
Savaş karşıtı görüşleriyle bilinen ve Burnham›a göre daha sol
çizgide bulunan 66 yaşındaki Jeremy Corbyn›in de şansının yüksek
olduğu belirtiliyor. İşçi Partisi,
geçen ay yapılan genel seçim sonucu 232 milletvekilini parlamentoya sokabilmiş ve bir önceki
genel seçime göre 24 sandalye
kaybetmişti. İşçi Partisi›nde genel
başkanlığa başkan yardımcısı Harriet Harman vekalet ediyor.
1983 yılından beri İslington
bölgesinden milletvekili seçilen Jeremy Corbyn İşçi Parti içerisinde Sol
kanadı temsil eden bir isim. Aynı
zamanda iyi bir Kürt dostu olan
Corbyn savaş karşıtı çalışmalarıyla
biliniyor. Toplumumuzun yaptığı
tüm etkinliklerde yerini alan Corbyn
toplumsal sorunlara duyarlı bir isim.
Corbyn geçtiğimiz seçimlerde kendi
bölgesinden oyların yüzde 60’ından
fazlasına denk gelen 26,659 oy ile
tekrardan milletvekili seçilmişti.
Cameron’un Unuttuğu Madde
Magna Carta’nın 39’uncu
maddesi; “Özgür hiç kimse
kendi benzerleri tarafından
ülke kanunlarına göre yasal
bir şekilde muhakeme edilip
hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek,
mal ve mülkünden yoksun
bırakılmayacak, kanun dışı
ilan edilmeyecek, sürgün
edilmeyecek veya hangi
şekilde olursa olsun zarara
uğratılmayacaktır.”
Magna Carta yasalarının (Büyük
Özgürlük Fermanı) yazılışının
800’üncü
yılı
kutlamlarından
konuşan Cameron, ‘Magna Carta Yasaları Dünyayı Değiştirdi’
dedi, ancak kendisi yasalar ile
bağdaşmayan politikalar uyguluyor.
Kral John tarafından 1215’te imzalanan ve Birleşik Krallık’ta parlamenter demokrasiye atılan ilk adım
olarak kabul edilen Magna Carta
Yasaları’nın 800’üncü yılı, Pazartesi
günü düzenlenen özel bir törenle
kutlandı. Başbakan David Cameron ve Kraliçe 2. Elizabeth’in katıldığı
tören, Magna Carta’nın imzalandığı
başkent Londra’nın batısındaki
Surrey kontluğundaki Runnymede
çayırında yapıldı. Törene konuşmacı
olarak katılan Başbakan Cameron,
800 yıl önce imzalanan bu yasanın
modern demokrasiye atılan ilk adım
olduğunu belirtti. David Cameron,
Magna Carta Yasaları’nın, hükümet
ve yönetim şekli arasındaki güç
dengesinin sonsuza kadar değiştiğini
vurguladı. Cameron, yasaların
imzalandığı günden bu yana dünya
çapında birçok ülkeyi ve jenerasyonu etkilediğini belirterek, “Onlar tarihe baktılar ve bu fermanın
adalet ve özgürlük konuları üzerine dünyayı nasıl şekillendirdiğini
gördüler.” şeklinde konuştu. Magna Carta, diğer adıyla
Büyük Özgürlük Fermanı, 15 Haziran 1215›te Kral John tarafından
imzalandı. İmzalanan ferman, temel
hak ilkelerinin sunulduğu ilk yazılı
siyasal belge olarak kabul ediliyor.
Belgenin yürütüldüğünden emin olmak amacıyla, o dönemde fermanın
250 orijinal kopyasının dünya liderlerine gönderildiği ve bunlardan
17 kadarının ise korunmuş olduğu
tahmin ediliyor.
Büyük Özgürlük
Fermanı’nın orijinal 4 kopyasından
ikisi başkent Londra›daki İngiliz
Milli Kütüphanesi›nde (British Library) muhafaza ediliyor. Diğer ikisi
ise Lincoln ve Salisbury katedrallerinde bulunuyor. Sene başından beri
800’üncü yıla özel etkinlik ve sergiler de ülke çapında düzenlenmeye
devam ediyor.
MAGNA CARTA:
Büyük Ferman ya da Büyük
Özgürlük Fermanı gibi isimlerle de
anılan Magna Carta, 1215 yılında
İngiltere Kralı John›ın imzaladığı
ve kralın bazı yetkilerinden feragat etmesini, kanunlara uygun
davranmasını ve hukukun kralın arzu
ve isteklerinden daha üstün olduğunu
kabul etmesini zorunlu kılan belge olarak biliniyor. Günümüzdeki anayasal düzene ulaşana kadar
yaşanılan tarihi sürecin en önemli
basamaklarından biri olarak da kabul
edilen Magna Carta, toplum güçleri
arasında denge kurup, kralın sonsuz
olan yetkilerini din adamları ve halk
adına sınırlamıştır. Magna Carta›nın
en önemli maddelerinden biri olarak
bilinen 39. maddesi de günümüz
hukuk sisteminin temeli olarak kabul ediliyor. 800 yıllık geçmişinde
orijinal birçok kopyası kaybolduğu
için İngiltere dışına çıkarılmayan
Magna Carta, İngiltere›deki Durham
Katedrali›nde saklanıyor.
16
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
17
DAY-MER Festivali başladı
Haber: Arif Bektaş
Fotoğraf: Sevgi Taş, Erem Kansoy
İngiltere’de 1989 yılında kurulan ve kuruluşundan buyana önemli etkinliklere imza atan Türk v Kürt Toplumu
Dayanışma Merkezi (DAY-MER) 26. Kültür ve Sanat Festivali Çarşamba akşamı yapılan resepsiyonla başladı.
Çok sayıda yazar, gazeteci, akademisyen, sendikacı, kitle
örgütü yöneticisi ve DAY-MER üyelerinin katıldığı açılış resepsiyonu Londra Toplum Merkezi’nde gerçekleşti.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da sendikacıların
yoğun katılımı ile gerçekleşen festival resepsiyonunda konuşan DAY-MER Başkanı Aslı
Gül, konuşmasına Avrupa’da HDP’ye en çok
oy çıkan ülkelerden biri olan İngiltere’deki aktif
çalışmalarınadan dolayı HDP Koordinasyonu’na
teşekkür ederek başladı. İngiltere’deki kemer
sıkma politikalarının hız kazanarak devam
ettiğini belirten Gül, yabancıların hedef gösterilmeye devam ettiğini ve işçi ve emekçilerin
haklarının yok edilmeye çalışıldığına dikkat
çekerek, DAY-MER Festivali’nin, bütün bu
saldırılara karşı bir mevzi olduğunu söyledi. Gül,
DAY-MER Festivali’nin kitleselleşerek büyümeye devam ettiğine vurgu yaparak, üyelerinin
olağanüstü çabalarının festivalin asıl motor gücü
olduğunu söyledi.
Çevirmen Çağdaş Canbolat’ın sunumunu
yaptığı resepsiyonda konuşan DAY-MER
Sekreteri ve Ulusal Öğretmenler Sendikası
(NUT) Hacney Şube yöneticisi Oktay Şahbaz
da konuşmasında, yabancıların sürekli hedef
gösterildiği bir dönemde, yerli ve yabancıların
birlikteliğinin, ortak mücadelesinin bir platformu
olan festivalin tüm kesimlere mal olmasının öne-
mine değindi.
“Onlar bizi dağıtmadan biz onları dağıtalım”
Savaş Karşıtı Koalisyon içinde etkin rol
oynayan ve Afganistan saldırısından önce,
Londra’da yapılan ve 2 milyon kişinin katıldığı
yürüyüşün organizasyonununda önemli rol oynayan yazar John Rees de yaptığı konuşmada,
DAY-MER festivallerine daha önce de katıldığını
ve böyle etkili bir etkinliğin parçası olmaktan gurur duyduğunu belirterek, DAY-MER
üyelerini selamladı. Rees, İşçi ve emekçilerin
İngiltere’de en saldırgan hükümetle karşı karşıya
olduğunu belirterek “Onlar bizi dağıtmadan biz
onları dağıtalım” dedi.
HDP’nin baraj zaferini kutladılar
Resepsiyona katılan bütün konuşmacılar,
Türkiye’de HDP’nin zaferini kutlayarak,
İlgiltere’de de buna benzer birlikteliklerin
oluşmasının mümkün olacağını belirtildi. 7
Mayıs 2015 İngiltere genel geçimlerinden,
Kuzey Lonrda’daki Tottenham semtinde, Sendikalar ve Sosyalistler Koalisyonu (TUSC) milletvekili adayı olan Jenny Sutton da konuşmasında,
HDP’nin önemli bir zafer elde ettiğini ve uzun bir
yol olmasına rağmen İngiltere’de de HDP başarısı
gibi bir başarıyı elde edeceklerine inandığını belirterek, Tottenham’da aldığı oyların önemli bir
bölümünün DAY-MER üyelerinin çalışmalarıyla
olduğunu söyleyerek teşekkür etti.
Kürt Halk Meclisi adına bir konuşma yapan
Doğan Genç de, Türkiye’de HDP’nin baraj zaferinden sonra DAY-MER Festivali’nde buluşmanın
heyecan ve mutluluk yarattığını belirtti.
İngiltere Gazeteciler Sendikası (NUJ) adına
konuşan Gary McFairlane de konuşmasına
HDP’yi selamlayarak başladı. Yüzde 1’e karşı
yüzde 99’un birleşmesi gerektiğini belirten
McFairlane, işçi sınıfının dayanışma içinde
olduğunu belirterek, NUJ Londra Şubesi
olarak Türkiye’deki metal işçilerinin direnişini
desteklemek için kamuoyunu bilgilendirdiklerini
ve 100 sterlin de para gönderdiklerini söyledi.
Ceren Sağır’ın Filistin’de ve Erem Kansoy’un
Kobane’de çektiği fotoğrafların da sergilenmeye başlandığı resepsiyonla başlayan festival 5
Temmuz’da Park şenliği ile sona erecek.
Ulusal Öğretmenler Sendikası (NUT) Merkez
Yürütme Kurulu üyesi Martin Power Davies de,
HDP ve İngiltere’de HDP için çalışma yapanları
kutlayarak konuşmasına başladı. DAY-MER’le
bir kez daha bir festivalde birarada olmaktan onur
duyduğunu belirten Davies, metal işçilerinin
direnişinin kendileri için öğretici olduğunu söyledi. Haziran Direnişi’nde DAY-MER tarafından
Türkiye’ye gönderilen sendikacılar heyetinde
yer alan Davies, DAY-MER Festivali’nin ne kadar birleştirici olduğunu da sözlerin ekledi.
Festival çocuk şenliği ile devam etti
Türk Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi
(DAY-MER) 26. Kültür Sanat Festivali çerçevesinde yapılan etkinliklerden biri olan Çocuk
Şenliği, onlarca çocuğun buluşmasına sahne
oldu. Stanford Hill’deki Holmleigh İlkokulu’nda
yapılan etkinliğe ailelerin yoğun katılımı da dikket çekti.
Onlarca etkinliğin ve oyunların olduğu
şenlikte, özellikle yüz boyama ve toplu danslar
yoğun ilgi gördü. 13 Haziran günü yapılan
şenliğe, Türkiyelilerin dışındaki ailelerin de
çocuklarıyla katılması ayrı bir renklilik kattı.
26’ıncı DAY-MER festivali 5 Temmuza kadar
zengin programıyla devam edecek.
18
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
19
20
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
21
HDP kimi dışardan koşullu
desteklemeli (mi)?
1970’li yıllardan itibaren tekçi, asimilasyoncu ve sömürgeci
anlayışlara bayrak açan Kürt hareketi ; Rojava ve Kobani
direnişi ile Kürdistan , Türkiye ve tüm Ortadoğu’da statükoyu
parçaladı ve yeni yaşamı inşa etme fırsatı sunuyor.
Bu direniş Ortadoğu’yu esir alan dinci, milliyetçi gericiliğin
ve vahşi kapitalizmin duvarlarını parçalıyor; Halklara demokrasi cephesini büyütme fırsatı veriyor.
7 Haziran 2015 tarihinde yapılan Türkiye seçimlerine de
Kobani ve Rojava devriminin etkileri yansıdı.
Anti demokratik statükocu zihniyet ve devlet yapısı
parçalandı.
Ancak aynı zamanda Cumhuriyet rejiminin çöküşü de
engellendi.
Hile, zor, sahte inanç , faşizan fikir ve seçeneksizlikle
oyları ve iradeleri gasp edilen ezilenler ortaklaşarak önü açık
demokrasi cephesini oluşturdular.
7 Haziran’a kadar 13 yıllık AKP Zulüm rejimini boşa
Çıkarma yoğunlaşmasıyla yek vücut olunmuşken, 8 Haziran’da
70 yıllık rejimin diğer ayakları (Ulusalcı solcular, Kemalistler
, liberaller, Ülkücüler , Fethullahçılar,...) HDP’ye saldırıya
geçerek kendilerini hatırlattılar.
HDP 70 yıllık tekçi Nasyonalist Seküler rejim ile 13 yıllık
devşirme din tüccarlarının hedefi olmuş durumdadır.
HDP’YE DAYATILAN IKI PSİKOLOJİK DAYATMA
A- DIŞARDAN : Egemenler HDP’yi emanet oy, bölücü
yaftası ve tehditlerle sınırlayıp kendi kabuğuna çekilmeyi
dayatıyorlar.
B- İÇERDEN: Rejim tarihi boyunca her bir ezilen kesim
kendi sınırlarına hapis oldu, duygusal akıl ve duygusal prensiplerle yol aldılar. Dogmatik kaldıklarından Tarihsel Teşhis
ve hamleler Yapamadılar, halkı ve haklılıklarını başarıya
ulaştıramadılar. Halklar müthiş bedeller ödedi. Bugün işçi
sınıfının, kadının, doğanın, etnik kültürlerin ve inançların
geldikleri nokta korkutucudur.
HDP aynı klasik duygusal akılla mı devam edecek?
STATÜKONUN İKİ CEPHESİ
Statükoyu parçalamak yetmiyor,
ülkenin yeniden yapılandırılması gerekiyor. HDP Diyalektizmi ve öz iradesi ile öyle bir hamle yapmalı ki hem tedavi hem
başarı getirmeli.
Pekiyi ama nasıl?
Böyle bir hamle için günümüz statükocuların her iki cephesini ve arka bahçelerini masaya yatırmak zorundayız
A- MİLİYETÇİ CHP İTTİFAKI:
1-CHP : Türkiye›de tek millet kurma anlayışıyla her yöntemi mubah gören , rejimi oluşturan tekçi parti ve zihniyettir.
Bütün farklı kültür ve inançları inkârcılığa sevk etmiş,
inkârcılık ve Şovenizmin önünü açmıştır.
Bugün YENİ CHP iddiasındaki parti de;
homojen değil, tekçilik kültürünü aşmış değildir.
Özgürlük söylemleri soyuttur, somut değil.
Parti ulusalcıları ve liberalleri barındırıyor.
Çözümleri Kürtleri ve farklılıkları sadece modernizme
sığınarak zamanla asimile etmedir.
Radikal demokrasi iradesi ortaya çıkabilse demokrasi
cephesini başarıya ulaştırabilir, ancak hizipçi duruşlar ulusalcı
statükocular buna engeldir.
2- MHP: Duygusal milliyetçilikle dünyaya ve ülkeye bakar. İzole edicidir. Farklılıkların ve Kürtlerin özsel haklarına
karşıdır.
3-FETHULLAHÇILAR:
Amerika’ya dayanak Türk İslam gücü olmak istiyorlar.
Gaye için her yol mubah anlayışındadırlar.
Stratejik ve uzun vadeli projelerle hareket ederler.
Türk İslam emperyalizmini kurmak istiyorlar. Türkçüdürler.
Devleti ele geçirme hedefleri var.
Değişmez Hedefleri Kürtleri ve farklılıkları ince yöntemlerle asimile etmektir.
4-LİBERALLER: piyasa ekonomisine olan inançları ve
pragmatistlikleriyle her iktidara payanda oluyorlar.
Liberalizm ideolojisine hakim değiller.
Genel olarak Milliyetçi CHP ittifakında değişim ve
dönüşüm isteği ve iradesi yoktur. Statükoculuk hakim ve
birbirlerine bağımlıdırlar.
B- DİNCİ DEVŞİRME AKP CEPHESİ
1-AKP YAPISI
Dindar değil dincidirler.
Çoğu yöneticisi köken olarak devşirmedir.
Var olmak ve iktidar sahibi olabilmek için her yol mubahtır.
İktidara gelişleri uluslararası bir projeydi.
Özgürlüklerden dem vurarak başta Kürt meselesi olmak
üzere bir çok çevrenin çözüm için desteğini aldılar, ancak ihanet
ettiler.
Devşirme kimliklerinin ve devşirmeciliğin devamı için hem
Türkiye›de hem de Suriye gibi yerlerde kendilerine İŞİD, EL
GÜNDEM
Bülent
Bingöl
KÂIDE gibi partnerler oluşturdular, silah dolusu binlerce tırla
savaşa ortak oldular.
Devşirme ve dinci olmalarından dolayı (dindar değil ) ideolojik ve yaşam olarak yalpaladılar.
İktidar, para, hırs ve egoları içinde kayboldular.
İktidar olmalarında en büyük pay sahibi hatta ideolojik
ve pratik rehberleri Fethullahçılarla iktidar paylaşımında ters
düştüler ve kanlı bıçaklı durumdalar.
Başta Erdoğan olmak üzere yöneticiler rüşvet, hırsızlık,
yandaşçılık , ulusal ve uluslararası yasadışılık içinde boğulmak
ile karşı karşıyalar.
Tek başına hükümeti kuramıyorlar.
Zindanlara tıkılmamak, geçmişi silmek için her yola
başvurmaya hazırlar.
Ama kimsede itibar bırakmadıkları için kimseye de güvenmiyorlar.
2-ERGENEKONCU YAPI: AKP Cemaatle yollarını
ayırmasından dolayı denge unsuru oluşturmak için başta Perinçek, jitem, Hizbullah , Ergenekon, Mafya,...ile dirsek temasına
girdi ve bu kesimlerden hapistekiler serbest bırakıldı. Ancak bu
kesimlerin belirleyici bir irade güçleri yok.
Genel olarak dinci devşirmeci AKP cephesi pragmatisttir.
Statükonun yeşilcileridir, ancak kurtuluşları için de olsa reformlara hayır deme lüksleri yok.
Iktidar paylaşımı için CHP ve MHP’ye güvenleri yoktur.
Kürtlerin ve uluslararası güçlerin desteklerine muhtaçtırlar.
Rejim tarihi boyunca ezilenler ( Solcular, Aleviler, Kürtler,
İşçiler,...) kategorize edildiler; sınırlılıkla, durgunlukla, romantizm ve moralist değerlerle geleceğe hamle yapamadılar.
Siyaset doğru hamle ve başarı ile değişim dönüşüm
yönetimidir. Siyaset toplum için doğru için çelişkileri ve
fırsatları yaratıcılıkla kullanma sanatıdır.
HDP Yukardaki tabloları göz önünde bulundurarak çatlattığı
statükoyu tamamen parçalayıp yeniden yapılandırmak için
hamleler yapmalıdır.
HDP›NIN YOL HARİTASI
1-HDP hiç bir koalisyona dahil olmamalı, ne yapacaksa
dışardan yapmalı.
2-HDP demokrasi cephesini ve özgürlükleri sürekli örgütlemeli.
3-HDPnin vekil aritmetiği, Meclisi olumluluk durumunda
ayakta tutmak ve olumsuzluk durumunda ise uygun siyasi
söylemlerle bloke etmek için uygundur.
4- HDP kendisini sınırlamak isteyen içerden moralist
duygusal akla ve dışardan dayatılan emanet oylar, terörist
yaftalamalarına ve tehditlere pabuç bırakmamalı. Müzakerelere
açık olmalı.
4-HDP bugünün değil yarının hamlesini yapmalı; doğru
hamle ve başarı devrimdir.
Kirlenmemek iş yapmamak değildir.
5-HDP 13 yıllık AKP Hükümeti›nin sicilini göz önünde
bulundururken 70 yıllık inkârcı rejimi de göz önünde
bulundurmalı. Roboski’yi hatırlarken Dersim, Maraş katliamını
yapanları da hatırlamalı. Kötünün iyisi olmamalı, değişim
dönüşüm fırsatının iyisi olmalı.
6-HDPnin amacı öç almak değil, geleceği kurmaktır. Adalette budur.
Amaç tatmin olmak değil, amaç bağcıyı dövmek değil
üzüm yemektir. Bedeller gelecek için verilir ve bilince çıkarılır.
7-HDP Meclis Bileşenleri (oluşumlar, inanç temsiciler, işçi
temsilcileri ,...) dışardan destek Koşullarını bütün toplumları
temsilen kendi iradeleriyle almalıdırlar.
8-HDP somut taleplerle ortaya çıkmalı; Avrupa yerel
özerklik şartının Kabulü, Kürtçe eğitim, Esirlerin bırakılması,
Rojava’nın Statüsü , Diyanet›in yeniden yapılandırılması,
çözüm Süreci , taşeronculuğa son, sosyal devlet, Kadının
Statüsü , doğa, STKlar,...vb somut koşullarla bir talep listesi ile
CHP Cephesine(CHP ,MHP, Fethullaçılar, Liberaller) ve AKP
Cephesine gitmelidir.
HDP Halkın huzurunda şeffafça hangi Cephe bu talepleri;
koşulları ve tarihleriyle somut kabul ediyorsa DIŞARIDAN her
bir adımda müzakerelerle destek vermelidir.
Eğer hiç biri HDP’nin koşullarına olumlu cevap vermiyorsa
, HDP her halükarda zaten bağımsızdır ve demokrasi cephesini
örgütlüyordur.
Büyük insanlığın büyük aklının ve büyük hamlesinin devreye girme zamanıdır.
Sizce yukarıdakilerden hangisi dışardan koşullu şartlarımızı
kabul edebilir?
Umut ve emek ile
22
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
23
Kaşanlı gençlerin dayanışma gecesi
İngiltere bütçe açığını
kapatmak için halka arz
ettiği Royal Mail›deki
hisselerinin yüzde 15›ini
sattı. İşlem sayesinde
devlet kasasına 1 milyar
Euro girdiği açıklandı.
Londra’da yoğun olarak
bulunan Kaşanlılar, gençleri bir araya toplayarak bir
dayanışma etkinliği düzenlendi. Ersan and Co’nun ana
sponsorluğunda, Edmonton
bölgesindeki Kervan düğün
salonunda gerçekleşen etkinlikte gençler gönüllerince
eğlenerek hem bir birlerini
tanıma hemde sohbet etme
fırsatı buldular. Organizasyonda Fırat Imirza ve Grup
Raye sevilen şarkıları ve
yöresel türküleri ile geceye
renk kattı. Kendi köylülerini de konuk sanatçı olarak
gecede ağırlayan Kaşanlı
gençler
gece
sonunda
yapılan supriz çekilişlede
çeşitli hediyeler kazandı.
Halayların çekildiği ve yüzlerin güldüğü gençlerin
dayanışma gecesi oldukça
renkli geçti. Ayrıca gecede
Day-Mer’li gençlerde bir
stand kurarak devam eden
festivallerini
Kaşanlılara
tanıttı.
5 asırlık kurumdaki
hisselerinin yüzde 60›ını
İngiliz hükümeti 2013›te
satışa çıkardığında kamuoyu bu duruma büyük
tepki göstermişti. Fakat
halka arzın ardından
borsada Royal Mail hisseleri yüzde 87 değer
kazanmıştı.
İngiltere
Maliye
Bakanı George Osborne, ülkenin önde gelen bankalarından
Royal Bank of Scotland›taki
(RBS) kamu hisselerinin,
önümüzdeki aylarda satışına
başlanacağını söyledi. TIR Dorsesini Yarıp Kaçmak AB Referandumu
İsteyen Göçmenler Yakalandı Kredi Notunu
Düşürdü
Bir TIR dorsesi içinde saklanarak Romanya’dan Britanya’ya
umuda yolculuk yapan mülteciler
trafik sıkışmasını fırsat bilerek dorseyi kesip TIR’dan kaçmaya başladı.
Helikopter destekli İngiliz polisinin
çabaları mültecilerin hayalini suya
düşürdü.
Gloucestershire
bölgesinde
sıkışan trafik sırasında, TIR’ın
dorsesini kesip kaçan göçmenler polis tarafından yakalandı.
Romanya’dan Britanya’ya kaçak
bir şekilde iltica etmeye çalışan 9
kişi, Cotswolds yolu üzerinde trafiği
fırsat bilerek bulundukları TIR’ın
brandadan oluşan arka kısmını kesip
kaçtı.
Romanya plakalı TIR’dan atlayıp
etraftaki ormanlık alana hızla koşan
göçmenler polis gelmeden gözden
kayboldu. TIR dorsesini kesip kaçma anları başka bir araçtan kayıt yapan amatör kameraya yansıdı.
Kaçak göçmenleri arama operasyonuna helikopter ve iz sürücü kö-
Özelleştirme Devam Ediyor:
Royal Mail’in Yüzde 15’i Satıldı
pekler de katıldı. 8 göçmen ve TIR
şoförü kısa süre içerisinde ormanlık
alanda yakalandı. Gözaltına alınan
göçmenlerin bugün göç bürosuna
sevk edilmesi bekleniyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu
Standard & Poor’s (S&P) Birleşik Krallığın
Avrupa Birliği üyeliğini referanduma götürmeyi
planlamasını gerekçe göstererek ülkenin kredi notu
görünümünü “durağandan”, negatife” çektiğini
açıkladı.
Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan
açıklamada İngiltere’nin AB üyeliğini referanduma götürmeyi planlamasının ülke ekonomisinin büyümesi görünümüm için risk teşkil
ettiği vurgulandı. S&P açıklamasında İngiltere’nin AB üyeliğini
referanduma götürmek istemesinin endişe
yarattığını vurgulayarak, “İngiltere’nin AB’den
olası ayrılığı ülkenin çifte açığını (cari açık ve bütçe
açığı) ve özel sektörün kısa vadeli dış borcunu
nasıl finanse edeceği konusunda soru işaretleri
yaratıyor” ifadesini kullanıldı.
S&P, AB üyeliğinin referanduma sunulması konusunda siyasi bir uzlaşıya varılmamasının ülkenin
ekonomik geleceğini etkileyebileceğini belirtti.
Başbakanı David Cameron geçtiğimiz ay
yapılan genel seçimin öncesinde iktidara gelmesi halinde Birleşik Krallığın AB üyeliğinin 2017
yılında referanduma sunulacağını belirtmişti.
Britanya Vatandaşı 17 Yaşındaki Genç Canlı Bomba Oldu
Irak’ta bir bir petrol rafinerisi yakınlarında
bomba yüklü bir aracı patlatan canlı bomba
17 yaşındaki Britanya vatandaşı Talha Ismal çıktı.
West Yorkshire bölgesinin Dewsbury kentinde yaşayan Asmal
ailesi yayınladıkları basın açıklamasında “O hiç kimse hakkında
kötü düşünmezdi. Radikal, aşırı ya da vahşi hiç bir görüşü yoktu.’’ Dedi.
IŞİD eylemi duyururken Asmal’ın ölümünden kısa süre
önce çekilmiş bir fotoğrafını da yayınlamıştı.
Talha Asmal’dan
önce bir intihar eylemi gerçekleştiren en genç Birleşik Krallık
vatandaşı 7 Temmuz 2005’te Londra’da yaşanan bir dizi bombalı
saldırıyı gerçekleştiren 4 radikal İslamcı militandan biri olan Hasib Hussain’di. Hussain de Asmal gibi West Yorkshire bölgesinde
yaşıyordu.
Osborne, Londra›nın
finans merkezi City of
London›da yaptığı konuşmada
İngiltere›nin 2008 finans
krizinin ardından 45 milyar sterlin yatırım yaparak
kurtardığı bankadaki kamu hisselerinin satışının yapılacağını
söyledi.
Osborne,
«Hükümetin
bankadaki hisselerinin satışına
başlanmasın her iki taraf
için de doğru karar olduğuna
şüphe yok. Bu sadece benim
değil aynı zamanda İngiltere
Merkez Bankası Başkanı›nın
da değerlendirmesi» dedi.
George Osborne,
önümüzdeki aylarda bankadaki kamu hisselerinin satışına
başlanacağını
belirterek,
daha
fazla
beklemenin
ekonomik maliyeti daha da
artırabileceğini söyledi. İngiliz
hükümetinin RBS›de yüzde 62
oranında hissesi bulunuyor.
Kurtlar Vadisi Dizisi
Türkiye’nin 30 Yıllık Karanlık
Geçmişine Işık Tutuyor
12
yıldır
Türk
televizyonlarında yayınlanan
Kurtlar Vadisi Pusu Oxford
Üniversitesinde Türkiye ile
ilgili yayınlanan bir kitaba
konu oldu. Eroin, Organize
Suçlar ve Modern Türkiye’nin
Kuruluşu adlı kitapta ele
alınan Kurtlar Vadisi Pusu
üzerinden Türkiye’nin aslında
kimler tarafından yönetildiği
ele alındı.
2010
yılından
beri
Amerikan Ulusal Güvenlik
Dairesi›nde (National Security Affairs Department)
(NSA) Türkiye ve Ortadoğu
uzmanı olarak çalışan Ryan
Gingeras›ın kaleme aldığı kitap, «Eroin, Organize Suçlar
ve
Modern
Türkiye›nin
Kuruluşu» adını taşıyor. Gingeras kitabında, Türkiye›nin
80›li, 90›lı ve 2000›li yılların
karanlık dünyasına mercek
tutarken, özellikle Susurluk›ta
ortaya çıkan dökülen ilişkiler
ağını masaya yatırıyor.
Kitap diziyle ilgili şu
tespitle
başlıyor:
«Kurtlar
Vadisi›nde
Türkiye
Cumhuriyeti›nin, hukuk ve
seçilen görevliler tarafından
yönetilmek yerine, aslında gizlice ‹Kurtlar Konseyi› denen
ve başında mafya patronlarının
bulunduğu bir örgüt tarafından
kontrol edildiği ve bu örgütün
hükümeti arka planda idare
etmekte olduğu açığa vuruluyor.»
Gingeras,
ilerleyen
satırlarda, «Kurtlar Vadisi
aracılığıyla
organize
suç
karşımıza, Türk politikasının
gerçek dünyasını anlamamız
açısından bir tür giriş kartı
olarak çıkıyor» görüşünü ortaya koyduktan sonra, Kurtlar
Vadisi›nin Türkiye›nin son 30
yılındaki karanlık geçmişine
ışık tuttuğunu savunuyor…
«Kurtlar Vadisi dünyası
bize gösteriyor ve inandırıyor
ki, organize suç dediğimiz
şeyin en azından bir kısmını
zaten
devletin
kendisi
oluşturuyor. Bir önerme olarak
diyebiliriz ki, geçtiğimiz otuz
seneye Türkiye›nin gelişimi
açısından bakacak olursak, bu
gelişimin geçerlilik ilkesinin
belli unsurlarını barındırdığını
görürüz.’’
24
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
25
İnegöl Home ünlü markaları
Londra’da bir araya getirdi
Müşterilerine zengin ürün
yelpazesi, konforlu ve cıvıl
cıvıl renkleri ile birbirinden farklı seçenekler sunan İnegöl Home, ünlü
markaların, yemek masası,
yatak odası, koltuk, çocuk
odası ve daha birçok ürünü
Güney Londra’nın Croydon bölgesindeki modern
showroomunda sergiliyor.
Mobilya sektöründe iddialı marka
İnegöl Home, geçtiğimiz Nisan ayında
Londra’nın Croydon bölgesinde sektörün ünlü markalarını bir araya getirerek
hizmete açılmıştı.
Kaliteli ürünleri ve cazip ödeme
seçenekleri ile vatandaşların keyifli
alışveriş yapabileceği mağaza, evlerini
yenileyecek veya romantik tasarımları
ile yeni evlenecek olan çiftler için birçok
seçenek sunuyor.
Oldukça şık tasarımları ve ekonomik
fiyat seçenekleri ile evlerin atmosferlerini değiştirecek olan ürünler ilgi çekiyor.
Sektörün öncü markalarını bir araya getirerek adeta “Mobilya Ailesi” kuran İnegöl
Home’da herkese hitap edecek ürünü bulmak mümkün.
Mobilya sektörünün içinden gelen
İnegöl Home Genel Müdürü Erhan Acar,
Londra’daki Türkiyeli toplumun sektörle
ilgili taleplerini çok iyi bildiğini ifade ediyor. Mağazamız yaşadığı mekanlara değer
veren ve konforundan vazgeçmeyenlerin
tek adresi olacaktır diyor.
Müşteri memnuniyetine de önem veren
İnegöl Home, satış sonrası da müşterilerine
hizmet sunmakta.
Ayrıca deneyimli
Tasarım Ekibi ile evlerini dizayn etmek
isteyenlere yardımcı oluyor.
Müşterilerin tercihlerinin ön planda
tutulduğu İnegöl Home, deneyimli ekibi
ile 79 High Street, Croydon, London CR0
1QE adresinde müşterilerine hizmet vermekte.
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
26
SUNEXPRESS’TEN ECO
TURKEY TRAVEL’A ZİYARET
SunExpress’in
İzmir-Londra uçuşları
başlıyor. 27
Sembisek
Bu hafta da yine Mardin yöresine ait çok sevilen bir lezzetle birlikteyiz.
Türk
Hava
Yolları
ile
Lufthansa’nın ortak kuruluşu olan
SunExpress yetkilileri Eco Turkey
Travel’ın Edmonton’daki ofisine
bir ziyaret gerçekleştirdi. İzmir’den
Londra
Luton
Havalimanına haftada iki kez uçmaya başlayacak olan Sun Express
Satış Müdürü Ali Cillioğlu ve
yardımcısı Murat Yıldır 10 Haziran
Çarşamba günü Eco Turkey Travel
direktörü Ali Keskin ile görüştü. İlk 11 Temmuz 2015›te
gerçekleştirilecek seferler, haftada iki kez Çarşamba ve Cumartesi günleri karşılıklı olarak
gerçekleştirecek. Tek yön vergiler
dahil 77 £’den başlayan fiyatlarla başlayacak
uçuşlarda yolcu başına 30 kilogramlık bagaj
hakkı tanıyacak.
Londra Luton Havalimanı İş
Geliştirme Müdürü Simon Harley, «SunExpress’e
Londra Luton Havaalanı’nda sıcak bir karşılama
ve İzmir’i geniş destinasyon listemize eklemek
için sabırsızlanıyoruz” dedi.
SunExpress Satış
Müdürü Ali Cillioğlu, Eco Turkey Travel direktörü Ali Keskin’e yaptıkları işbirliğinden dolayı
teşekkür ederek, «Bizim için yeni bir destinasyon olan Londra ile SunExpress, Avrupa’nın
büyük kentleri ile aktarma üssümüz İzmir’in
bir birine bağlama konusundaki büyümemizi
sürdürüyoruz. Landra Luton Havaalanı’nı bir
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
partner olarak kazandığımız için ve hedeflerimiz
doğrultusunda, bir turizm taşıyıcısı olarak, uçuş
ağımızı genişlemekten dolayı mutluyuz bu konuda bize verdiğiniz acenta desteği konusunda
size teşekkür ediyoruz” dedi.
Ali Keskin ise İzmir Londra uçuşlarıyla ilgili
olarak İzmir’i geniş destinasyon listemize eklemekten mutluluk duyuyoruz. Müşterilerimize
yeni seçenek ve elverişli uçuşlar sunmak bizim
için önemli” dedi.
Resim altı: SunExpress Satış Müdürü Ali
Cillioğlu yardımcısı Murat Yıldır ve Eco Turkey
Direktörü Ali Keskin’i ziyaret ederek desteklerinden dolayı teşekkür etti. Kürt yemeklerinin esaslı yemek
maddelerinin en başında buğday ve
buğday ürünleri gelmektedir. Bunun
sebeplerine gelince; yakın dönemlere
kadar buğdayın tarihte ilk olarak Kürdistan da Jarmo (Kuzey Irak) bölgesinde
yaklaşık 9000 yıl önce keşfedildiği ve
üretilmeye başlandığı bilinmekteydi,
son yıllarda ise yine Kürdistan da Urfa
Göbekli Tepe civarlarında yapılan
arkeolojik kazılar bu bölge insanlarının
daha da öncelere, 10.000 yıldan
fazlasına uzanan dönemlerde buğdayı
ehlileştirdiklerini ortaya çıkarmıştır. Bu
buluntular bilim adamlarının insanlık
tarihinin bugüne kadar tahmin edilen
gelişimlerinin çok daha geçmişlere
gittiğinin şaşırtıcı bir gerçeği ile
karşılaşmasına sebep olmuştur.
Buğdayın Kürt topraklarında keşfi
doğal olarak yemeklerinin geçmişi ile
beraber bugününü de çok yakından
etkilemiştir. Bu nedenle de sembîsek
yemeği gibi daha yüzlerce çeşit buğday
ürünleri ile yapılan ve bu sayfada bir
çoğunu sizlerle paylaşmayı umduğum
yemek çeşitlerimiz vardır.
Dünya tarihi açısından bakacak
olursak, insanoğlunun yerleşik yaşama
geçmesine ve yaşam şekillerini kökten değiştirmesine sebep olan bu
olağanüstü önemli keşif uygarlıkların
gelişmesi açısından, ateşin keşfi ve
kontrollü şekilde kullanımı kadar
önemlidir. Buğdayla birlikte nohut,
mercimek gibi diğer tahılların da
yetiştirilmeye başlanması ile dönem
insanlarının kendi yaşamları üzerinde
daha fazla kontrolleri olmaya başladığı
tahmin edilmektedir. Buda elbette ki
günümüz yaşam şekillerinin başlangıç
örneği idi.
Buğdayın keşfi ve üretilmesi
insanoğlunun gelişme ve ilerleme
aşamasına katkısı olduğu gibi mutfak
ÇÊJA MEZOPOTAMYA
Fadime
Tiskaya
[email protected]
kültürüne kazandırdıkları da söylemeye
gerek kalmayacak sayıdadır. Bugün dünya mutfaklarına bakacak olursak buğday
ürünleri hemen her mutfağın başta gelen
malzemelerinin başında gelir.
Sembisek:
Yukarıda bahsettiğim gibi yemek
kültürü temelde yaşanılan coğrafya
ile şekillenir. Kürdistan’da buğdayın
yanında en fazla tüketilen diğer malzemeler den biri de kuzu ve koyun etidir.
Sembîsek de bu lezzetli karışımdan
meydana gelen yemeklerden sadece
biridir.
Hamuruna
300 gr. sade un
1 tatlı kaşığı tuz
1.5 tatlı kaşığı kuru
hamur mayası (7gr)
2 yemek kaşığı sade yoğurt
3 yemek kaşığı zeytinyağı
135 ml. Ilık su
Antep’te uzun yıllar yaşamış ve
lahmacunun benim standartlarıma
göre “âlâsını” yemiş biri olarak lahmacun ve pide versiyonlarına genelde
çok kritikle bakan bir tutumum vardır.
Fakat sembisek çok benzeri malzemelerin inanılmaz şekilde farklı lezzetler
yaratabileceğinin çok güzel bir kanıtı
oldu benim için. İç malzemelerin kapalı
hamur içinde yavaşça kendi buharında
pişmesi lezzetini inanılmaz biçimde
güzelleştiriyor ve bambaşka bir lezzete
çeviriyor. Zaten yemek yapma zanaatı
aynı malzemelerden çok farklı tatlar
yaratmak değil midir.
Eğer benim gibi ekmek delisi biri
iseniz, bu yemek tam ağzınıza layık.
Hele de kendi ekmek çeşitlerinizi
yapmak da bir başka tutkunuzsa hiç
beklemeden deneyin derim.
Ben
sembîseklerimi saç üzerinde pişirdim
ama dileyenler fırında 180 C ısıtılmış
fırında 20 dakika, üzerleri kızarana kadar pişirebilirler.
6 tane orta boy sembisek yapar
Malzemeler
İçine
300 gr. kuzu kıyma
2 yemek kaşığı tereyağı
1 orta boy ince doğranmiş
kuru soğan.
3 tane carliston biber-çekirdekleri
alınmış ve ince doğranmış.
Tuz & karabiber
1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
1 tatlı kaşığı domates veya
biber karışık salça
1 avuç ince doğranmış maydanoz
Yapılışı
1. Unu büyük bir kâsenin içine
ele, maya ve tuz ekle karıştır. Yoğurt,
zeytinyağı ve suyu ekle, yumuşak bir
hamur elde edinceye kadar elle yoğur
ve 1 saat kadar mayalanmaya bırak. Hamur iki katına çıkmışsa hazır demektir.
Hamuru 6 eşit parçaya bölüp beze yap.
2. Altı yapışmayan bir tavada eti
pişirmeye başla ve her yanı hafif kahve
rengine dönmeye başlayıncaya kadar arada bir karıştır. Kapağı kapat ve
kısık ateşte 15 dakika kadar pişir, et bu
arada kendi suyunu bırakacaktır. Et suyunu çekene kadar kapağı açık şekilde
pişirmeye devam et. tereyağı ile birlikte soğanı, ardından biberleri salçayı
ekle karıştır. Tuz karabiber ve kırmızı
biberide ekle 5 dakika daha pişir. Domates ve maydanozu ekle karıştır altını
kapat, tuz karabiberini kontrol et ve 10
dakika dinlenmeye bırak.
3. Her bezeyi oklava ile 2 peny
inceliğinde yuvarlak şeklide aç,
yufkanın yarısını kaplayacak (yarım
ay şeklinde) 2 -3 yemek kaşığı kadar
içi kenarda 1 parmak mesafe bırakacak
eşit şekilde dağıt. Bıraktığın boşlukları
suyla hafif ıslat, Hamurun diğer
yarısını üzerine kapat ve kenarlarını
parmak uçlarınla bastırarak birbirlerine
yapıştır. (İçin pişirme esnasında dökülmemesi gerekir)
4. Tavada yada saçta pişiriyorsanız,
tavayı orta ateşte iyice ısıt ve sembîseklerin her iki tarafı iyice kızarana
kadar pişir. Üzerine isteğe göre biraz
tereyağı sür. Servise almadan biraz
dinlendir.
Eğer sembîsek’in başka tariflerini
biliyorsanız veya benim tarifimi denediyseniz sizlerden haber ve yorumlarınızı
bekliyorum.
Haftaya yeni bir lezzette buluşmak
dileği ile.
Afiyet Olsun...
Job VACANCIES
IMECE Women’s Centre is a user-led women only centre working to
improve quality of life and empower Black, Asian, Minority Ethnic
and Refugee women (BAMER), in particular women of Turkish,
Kurdish and Turkish Cypriot (TKTC) origins who live in London.
Open to women only (exemption under the Equality Act 2010
Schedule 9, Part 1) Section 7(2) e of the 1975 Sex Discrimination
Act and Section 5(2) d of the 1976 Race Relations Act applies)
IMECE Women Centre is looking to recruit;
We are looking for enthusiastic and innovative women
workers to join our VAWG (Violence against Women and
Girls) and Advice teams under different posts.
VAWG Manager
Applicants will be fluent in Turkish and English (Kurdish highly desirable).
Educator Advocate
Volunteers
For an application pack, email to [email protected]
Please clearly stated the job title you wish to apply in your email.
Advice Worker
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
29
Sudoku Basit
KARİKATÜR
Sudoku Zor
28
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
30
Cezaevinden Seçim İzlenimleri
Yazar Özgür Amed, hükümlü bulunduğu Diyarbakır D
Tipi Hapishanesinde 7 Haziran genel seçimlerini, vekil
tahminlerini, “hapishane bilgi işlemi” ve sonuçları
nasıl heyecanla beklediklerini bianet’e yazdı.
Bugünü, yani 8 Haziran’ı, siyasi tutsaklar olarak çok heyecanlı ve umutlu
geçirdik. Gece bitmek üzere ve şu an
bu satırları yazarken ikinci bir mutluluk
yaşıyorum. Pencere kenarındayım ve
nerden geldiğini bilmediğim muhteşem
bir parça dinliyorum. Melodiler
karanlığı delip bana ulaşıyor. Yani
günü iyi bir finalle kapatmak üzereyim.
Oda arkadaşlarım da hazır yatıyorken
ben de bugüne geliş sürecimizi ve
seçimi nasıl atlattığımızı özetlemeye
çalışacağım. Dikenli yollara sapmadan,
sizi de yormadan kısa notlarla bizdeki
seçim şöyle:
Newroz’dan bu yana cezaevindeki
bitmek bilmez, her gün tartışılan bir
konu idi seçim. Hiçbir yer bu mekân kadar bu sürecin takipçisi olamaz. Günler
boyu program takip etmeler, okumalar
ve onların tartışılması, her cepheden
tüm olasılıkları anlama çabası aldı
başını gitti. Tüm canlı yayınları izledik, kaçırdığımız detayları görüşlerde
aile ve avukatlar üzerinden öğrenmeye
çalıştık. Kartondan yaptığımız tahta üzerinde il il hesaplar, geçmiş seçimlerle
kıyaslamalar hala duruyor. HDP Bilgi
İşlem bizim kadar çalışmamıştır.
Ercan
Hevalin
cebinde
cumhurbaşkanlığı seçiminden kalma
bir kupür elden ele dolaşıp tekrar onun
cebine iniyordu. Bir sonraki seçim
için rafa kaldırdı. Kısmımızın en fantastik yorumcusu Sadık Hevaldir.
Aynı zamanda yaşça en büyüğümüz.
Sadık Hevalin kendine has bir seçim
algoritması vardı. Yatarken kurguladığı
simülasyonları
sabahları
bizimle
paylaşıyordu. Bir on gün önce seslendi ve yaz dedi. “HDP en az 80 vekil
çıkaracak” Heval ne ettin! En fazla
77 civarı oluyor. İkna edemedik. Ve 8
Haziran’da haklı çıktı. Bu haklılığın
gururu ile şimdi volta atıyor.
Burada yaklaşık 210 oy kullanıldı.
Bunun 200 tanesi HDP çıktı.
Bağımsızlarda kalan veya adli suçlular arasında kalanların AKP’ye verdiği
birkaç oy var. Asıl bomba ise MHP’ye
de bir oyun çıkmış olması. Rakamla:
1. Heyecan yapmayın hemen, o oy da
gidemedi ülkücü camiaya. Çünkü bir
arkadaş yanlışlıkla basmış. Madem
öyle, gel böyle kuralından yola çıkarak
HDP’ye de tekrar evet basıp oyu
yakmış. Yani oy intihar etmiş.
Yaklaşık 250 kişi de oy kullanamadı.
Ben de o şanssız arkadaşlardan biriyim.
Hükümlü olduğumuz için oy hakkımız
yok. Bizim kısımdan bir arkadaş oy
kullanmaktan döndüğünde elini açıp
gösterdi. “Merak etme, senin içinde
evet’i bastım” dedi. Avucunda iki evet
mührü vardı.
Seçim günü kahvaltıdan sonra tüm
arkadaşları topladım ve hepsinden tek
tek bir oran söylemesini istedim. Bizim kısım alt ve üst kat olmak üzere, 6
oda ve toplam 19 kişiyiz. “Sadık heval,
yüzde kaç olacağız?” dedim. “Yüzde
16” dedi. En yüksek oran ondan geldi. En düşük oran ise Ömer Hevalin
yüzde 10.3 tahmini idi. Ortalamamızı
hesapladım: Yüzde 11.8 çıktı. En iyi
tahmini yapan arkadaş M.Ö 550’li
yıllarda kurulan bir direniş örgütünde
üye olduğunu söyleyen Fexri Heval
oldu. Yüzde 13.5 demişti. Ödül olarak
dev bir alkış, fıstık fındık verdik. Seçim
bitti! Sandıkların hepsi açıldı ama
Sadık Heval hala umutlu, oy oranının
artmasını bekliyor.
Sadık Heval daha önce pek çok hesap yapmıştı. Onun hesaplarına göre
175 vekil çıkarıyorduk. Örneğin sadece iki vekil çıkaran Yalova’ya üç tane
HDP vekili vermişti. Yalova yüzde
23 çıkaracağız, deyip durdu. Yalova
takıntısının özel bir nedeni var ama
bize söylemiyor.
Hapis kesinlikle mekân ile ilgili
değil. Lakin bazen kendini dört duvar arasında hissettiğin zamanlar var.
Amed mitinginde bomba patladığında
da öyle oldu. Yüreğindeki acı yumru olup göğüs kafesine yapışıyor.
Çıkmıyor oradan. Çıksa da duvara
çarpıp geri geliyor. Acı seninle kalıyor,
aşamıyor duvarı. Canlı izledik her şeyi.
O an orada olmak istiyorsun. Sevinç
illa ki ortaklaşacak bir an, bir kişi bulur ama acıyı zamanında paylaşma
isteği daha fazladır, daha çok tetikler.
İki gün sonra da o bizimle kalan acıyı
çığlıklar ile nihayet gökyüzüne savurduk. Sandıklar açıldıkça acı da o
sandıklardan dışarı çıkıyordu.
Akşam kurulduk. Barajdan yana
tek bir tereddüdümüz yok ama AKP
ve onların gözü dönmüşlüğünden,
çalınacak oylardan çok kaygılıyız.
Tek korkumuz bu yönlü. Oy oranımız
yükseldikçe rahatladık, eridik. Hatta
gardiyanlar da gelip bizimle oturdu ve
beraber izledik. İsterseniz bu gece sizi
odaya kilitleyelim biz dışarıda kalalım
dedik ama kabul etmediler.
Saatler akşam 23:00’e yaklaştığında
sloganlar, bağırış ve çağırışlar her
tarafı inletiyordu. Diğer kısımlardan
da sesler bize ulaşıyordu. Muazzam bir
sevinç her tarafı sarmıştı. Tüm kısımlar
aynı anda harekete geçtiğinde, duvar
ve telleri aşan ses orkestrası tarifi zor
bir duygu ortaya çıkıyor. Bu seçim
zaferi ile tekrar bu duyguyu hissettik. Gece çok uzun oldu. Uyku haram
idi. Sabaha karşı artık rahatça yatağa
uzanabildik. Aylardır binbir zorlukla
kafa patlatma ile geçen süre yerini sabah kucaklaşmaya bıraktı. Kimse görmedi, duymadı ama çok büyük sevinç
yaşadık. Bunu bilin isteriz.
Şimdi tüm kısımlarda ben bunu
demiştim, bu oranı demiştim, en yakın
ben tutturdum kavgası var. Yeni gündem konusu ise nur topu gibi koalisyon
meselesi...
Durum bizde özetle böyle.
Pek çok şey söylenebilir ama bir
iki kelam ile duygularımı ifade edip
bağlayalım sözü. Siyasi tarihi, bilinç
ve ruhu, vatanı, kimliği, dili yok denilen ve en önemlisi varlığı kuşkulu
kabul edilen Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Romanlar, Aleviler kısacası tüm
ötekiler, emekçiler, ezilenler, hor görülenler artık meclisin içinde resmi olarak
varlar. Haykıracaklar. Meclis ilk defa
1923’teki ilk haline, çoğulcu temsiliyetine benzedi. Bu önemlidir kanımca.
Sömürgeciliğe karşı 84’te ilk sıkılan
kurşundan sonra dağıtılan bir bildiride
“Sizleri, yaşamınızı, geleceğimizi karartan bu faşist barbarlığa karşı direniş
mücadelesini yükseltmeye, sahip
çıkmaya çağırıyoruz” denmişti. Eruh
sokaklarında dolaşan bu bildiri, ilk
defa karşılık buluyor. Karşılık buldu.
Eğer insan dâhil olduğu siyasal, sosyal
ve kültürel ilişkilerin bir toplamı ise,
HDP Gramsci’nin iddia ettiği “kolektif
özne” olabilmiş demektir.
Çünkü tüm farklılıklar aynı eylem talebinde bulundu. Eylemini
harekete geçirdi. Unutulan miras tekrar
hatırlandı. Benjamin “Unutulmak
üzere olayların, durumların, yüreklerin
devrimci bir güç taşıdığını” iddia eder.
Bu seçim zaferi unutulan en büyük
devrimci gücü yani umudu tekrar
hatırlattı. Her şey yeni başlıyor. Hepimize başarılar.
Amed D Tipi’nden kucak dolusu selamlar. Tüm arkadaşların selamı var...
(ÖA/AS)
Bianet.org
Roboski
katliamını
yapanları
yargılamaya bile yeltenmeyen devletin
hakim ve savcıları, Roboski katliamı
protesto eylemlerine katıldığı için
Yazar Özgür Amed’e 3 yıl 1 ay 15 gün
hapis cezası Verdi. Amed 23 Şubat
2015’ten bu yana cezaevinde.
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
31
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
32
SERi iLANLAR
İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz
Bu sayfada
1 kutu ilan
£10
0742 948 1490
İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz.
DRİVİNG LAND
ŞOFÖR OKULU
Kısa sürede fazla para harcamadan
ehliyet almak, güvenli sürücü
olmak için vitesli & otamatik
direksiyon dersleri verilir.
Erken test günü alınır
Ali 07723921216
Hurdar Hand
Crafts
IS ILANI
Satış Pazarlama Müdürü aranıyor
HD Aluminium Ltd
El sanatları kursu verilir Takı, Mosaic, geleneksel
el sanatları.
Hurdar Sinop Tel:07448 654 828
TAKEAWAY
SANDWICH BAR
FOR SALE
RENT: 175 HAFTALIK
RATES: YOK
LEASE: 12 YIL YENİ
LEASE VERİLECEK
TALIGH: 1300 HAFTALIK
PRICE: 16000
FOR SALE
DOUBLE FRONTED
Cafe/Coffee Shop
(NW5)
Side area with decking
40 Seatings
Take in: 3200 p/w
6 yıldır calıştırdığım
potansiyeli yüksek ve iyi
bilinen işimi, üniversity
eğtimime başlayacağım
icin satıyorum.
Rent: 14.750 p/a
07868164220
07734209374
TOPCU MOBILE CAR MECHANIC
Her türlü araba tamiri işleriniz yapılır
REPAIRS
SERVICING
DIAGNOSTICS
PRE-MOT/FAILURES
AHMET TOPCU
07415106521
07405756462
Handyman
Temiz Handyman Services
Business Rate:
5200 p/a
Property maintenance
Painting, Decorating, Tiling, Flooring,
Plastering, Doors
Protected Lease
ALİ TEMIZ
07460617017
07760844900
Görevimiz alüminyum profil ve kulçe satmak.
İş tanımı flexible. Evden, tatilden, karavandan
çalışabilirsiniz. Saatleri de size bağlı.
Reklam tabelacıları, mobilya üreticileri, CNC’ciler
bir kaç müşteri gurubumuz.
İyi derecede İngilizce, temel bilgisayar bilgisi.
Basic salary ve komisyon olacaktır.
Lütfen CV’nizi ve ücret beklentinizi
aşağıdaki emaile gönderiniz.
[email protected]
HORİZON BOOKS
Kitap Satış Temsilcisi
Ufuk Kaya
0794 936 8228
Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015
SERi iLANLAR
İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz
33
Bu sayfada
1 kutu ilan
£30
0742 948 1490
İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz.
Çarşem, 17 Pûşper 2015
7
XEBATKARÊN ME
NIKARIN BIXEBITIN
Gerînendeyê weşanê ya kovara
Charlie Hebdo Gerard Biard diyar kir ku xebatkarên kovarê ji
ber pîskolojiya wan xirab bûne
nikarin bixebitin û xebatkarên
me dibin ewlehiya siya parastina polîsan de jiyana xwe berdewam dikin
Kovara Charlîe Hebdo ya ku di komkujiya 7’ê çileya 2015’an de 11 kes hatibûn
qetilkirin bi zor û zehmetiyan re rû bi rû
ye. Xebatkarên kovarê piştî komkujiyê her
çiqas bi sedhezaran kes lê xwedî derkevin
jî di bin parastina polîsan de jiyana xwe
didomînin. Piştî êrîşê di serî de Fransa û
tevahiya cîhanê bi sedhezaran kes li kovarê
xwedî derketin û hejmara aboneyên wê ji
200 hezar kesî derbas kir. Lê belê ji ber
tirsê kovar gihiştiye merheleyeke ku nikare
xebatên xwe bidomîne. Gerard Biard piştî
komkujiyê bû gerînendeyê weşanê ya kovarê di roportaja xwe ya bi kovara Alman
Focus de diyar kir ku gelek hempîşeyên wî
hin jî di bin tesîra komkujiya 7’ê çileyê de
ne. Xebatkarên kovarê tedaviya psîkolojîk
dibînin û wiha got: “Gelek ji xebatkarên
kovarê, heta di jiyana xwe ya taybet de jî
timî di bin parastina polîsan de dijîn.” Biard da xuyakirin ku piştî komkujiyê jî li
hemberê wan reşkirin domandiye. Di komkujiya ku bi Charlie Hebdo re destpê kir,
8’ê çileyê jî li hemberê kargeheke Yahûdiyan polîs êrîş pêk anîbûn. Di êrîşan de 17
kesî jiyana xwe ji dest dabûn.
NY: Divê polîtîkayên koçberiyê ji nû ve werin nirxandin
Komîserê Bilind ê ji Mafên
Mirovan Berpirsyar ê Neteweyên Yekbûyî (NY) Zeyd
Raad El-Huseyîn diyar kir
ku hêzên navneteweyî nikarin mafên koçberan biparêzin. El Huseyîn destnîşan
kir ku divê Yekîtiya Ewropa
(YE) deriyê xwe hîn bêhtir li
koçberan veke.
Komîserê Bilind ê ji Mafên Mirovan Berpirsyar ê NY Zeyd Raad
El-Huseyîn di vekirina rûniştina 29.
a Konseya Mafên Mirovan a NY de
peyivî. El Huseyîn siyaseta hêzên
navneteweyî ya li hemberî koçberan rexne kir û di serî de Yekîtiya
Ewropa bang li dewletên din kir ku
hîn bêhtir deriyê xwe li koçberan
vekin.
El Huseyîn da zanîn ku koçber jî
xwedî heman mafên mirovên din e û
got, “Vîzeya xwe hebe yan jî nebe,
her koçber xwedî wî mafî ye ku
mîna mirovên li vê derê bijîn. Ji ber
ku ji zext, şîdet û xizaniya li welatê
xwe reviyane û hatine vê derê, nabe
ku sûcdar bên dîtin.»
El Huseyîn polîtîkaya hêzên
navneteweyî û YE ya li hemberî
koçberan ku wan weke «barê li pişta
xwe» dibînin rexne kir û anî ziman
ku koçber ji aliyê mezinbûna aboriyê ya civakan ve, tevkariyeke mezin
dikin.
El Huseyîn bal kişand ser ji destdayîna jiyana koçberên li Derya Spî
û ji Ewropayê xwest, ku dest ji helwesta xwe ya li hemberî koçberan
berde.
El Huseyîn her wiha krîza li
Başûrrojhilatê Asyayê jî nirxand û
polîtîkaya Awûstûralyayê ya qebûlnekirina koçberan rexne kir.
Komîserê NY El Huseyîn herî
dawî bang li hemû welatan kir ku
polîtîkayên xwe yên li hemberî
koçberan di ber çavan re derbas
bikin.
OIM: Çola Sahra bi qasî
Derya Spî dikuje
Li Çola Sahra ku germahî 40
dereceyî derbas dike, mirinên
penaberan jî zêde dibin. Li gorî
OIM’ê di vê mehê de herî kêm
18 kesî li Çola Sahra jiyana xwe
ji dest dane û li çola ku wê nêzî
sed hezar kes derbas be de, bi
sedan kes wê bi mirinê re tên
rû hev.
Li gorî agahiyên ku Rêxistina Koçberiyê ya Navneteweyî (OIM) ya navenda wê
li Cenevreyê ye daye, 18 kesên dema xwestine Çola Sahrayê derbas bikin, ji tîbûna jiyana xwe ji dest dane. Ji penaberên ku yek
jin bû, ji bajarê Arlît ê Nîjerê ji bo ku biçin
Ewropayê ber bi Cezayirê ketin rê û li çolê
rêya xwe winda kirine.
Hat diyar kirin ku hejmara kesên jiyana
xwe ji dest dane tenê bi cenazeyên ku dî-
Li gorî nûçeya di kovara Der
Spîegelê de hat weşandin, Rûsyayê
di nava hefteya bihurî de pêşniyara
peymaneke bazirganî ya sê alî li
Komîsyona YE kiriye. Di nûçeyê
de hat ragihandin ku di pêşnûmeya
roja 3›ê Hezîranê pêşkêşî Brukselê
hat kirin de, di kategoriya 52 berheman de kotaya îxracatê hatiye
pêşniyarkirin.
Kovara Der Spîegel di nûçeya
xwe de ragihand ku ev pêşniyara
Rûsyayê ya peymana bazirganiyê
ya sê alî ji aliyê Komîsyona Yekîtiya Ewropayê ve hatiye redkirin. Li
gorî vê îdîayê, peymana ku Rûsyayê
Dîrektorê OIM’ê general Wîllîam Lacy
bi lêv kir ku Çola Sahrayê ji bo penaberan
bi qasî Derya Spî mirovan dikuje û wiha
berdewam kir: “Lê piraniya mirinên li vir
nayên zanîn. Cenazeyên piraniya penaberan jî nehatine dîtin.”
OIM’ê da zanîn ku tê texmînkirin îsal
wê nêzî 100 hezar kesî ji parzemîna Afrîkayê çola Sahra derbas bikin û biçin Ewropayê. Lê ji ber germahî, bahoz û birçîbûnê
guman heye ku bi sedan kes bimirin.
Rêyeke din ya penaberan ya biçin Ewropayê Derya Spî ye. Li gorî daneyên OIM’ê
di 5 mehên ewil ên salê de 100 hezar penaber ji ser Derya Spî re derbasî Ewropa
bûne û herî hezar 865 kes jî xeniqîne.
Sala 100. ji 35 wêjevanî SERLÊDANÊN JI BO
‘Ermeniyê nava me’
PÊŞBIRKÊ DIDOMIN
Di 100. Salvegera Qirkirina Ermeniyan de pirtûka bi navê
‘Ermeniyên nava me (1915-2015)’ hate weşandin. Di pirtûkê
de nivîsên 35 wêjevanî cih digirin.
Di 100. Salvegera Qirkirina Ermeniyan de ji
aliyê weşanên Can ve pirtûka bi navê ‘Ermeniyên nava me (1915-2015)’ hat weşandin. Di nav
de Murathan Mungan, Karîn Karakşli, Ahmet
Tellî, Murat Uyurkulak, Ece Temelkuran, Adalet
Ataoglu û Oya Baydar jî heye ji 3 nifşî, nivîsên
35 nivîskarî cih digirin. Di pirtûkên de helbest,
çîrok, bîranîn û vegotinên Ermeniyan ku tên vegotin.
DEMA DERXISTINA
XENÇERÊ HATIYE
Yîgît Bener ku pirtûk derxist pêşberî
xwendevanan, di pêşgotina pirtûkê de balê
dikişîne ser Qirkirina Ermeniyan û wiha dibêje:
“Asêmayîna li nîqaşên li ser navê vê karesata
mezin û hejmara qurbaniyan û bi gotina nefretê nîqaşkirina 1915’an, xençereke jehrî ya ku
li gelên bi hev re vî welatî parve
dikin ketiye. Dema derxistina vê
xençerê hatiye û dema hevdîtina
wijdaneke hevpar hatiye.”
xweş”, Akif Kurtuluş , “Bêariya sedsalî”, Sema
Kaygusuz, “Jaklîna nakeve malê”, Ahmet Telli,
“Ah Manuşyan”, Nemika Tugcu, “Jiyana dibêjî
çiye”, Şeyhmus Diken, “Samîslî Awedîs”, Adalet Agaoglu, “Naskirina Ermeniyan”
Murat
Uyurkulak, “Xelaya li Eywanê digere”, Ayşe
Sarisayin“Ermeniyan di bîranînên min de: Hejandina li hundir nêrîn...”, Adnan Bînyazar,
“Pêlav heye binê wê qule...”, Bejan Matur,
“Zeytun, Veger”, Bejan Matur, “ji Saroyan re
lorîn”, Feridun Andaç, “Dem wek bayekî bû
di canê min de”, Asuman Susam, “Beriya min
ti”, Ahmet Tulgar, “Koro”, Oya Baydar, “Wan
her tim dizanibû”, Murat Yalçin, “Baxçeyên
me ji me re çima ecnebîne?”, Şebnem Îşîguzel,
“Gereke Anatolyayê”, Hakan Gunday, “Piştre”,
Muge Îplîkçî, “Xezîne”, Behçet Çelik, “Navê
bavê min”, Gulayşe Koçak, “Qeşa û Wêne”,
Murat Gulsoy, “Sir”, Irmak Zîlelî, “Bênav”,
Yigit Bener, “Em kîne, ecdadê me kîne?”
JI BO HRANT Û YÊN
HATINE QETILKIRIN
“Rûsyayê bi YE û Ûkraynayê
re peymana sê alî ya
bazirganiyê xwest»
Rûsya, ku hewl dide peymana hevkariyê ya Yekîtiya
Ewropa (YE) û Ûkraynayê
asteng bike, hat îdîakirin
ku di hefteya bihurî de peymaneke bazirganiyê ya sê
alî pêşniyar kiriye.
tine, dane û tê texmîn kirin ku ev rastî bahoza xîzê hatine û rêya xwe winda kirine.
Hat destnîşan kirin ku penaber ji welatên
wekê Nîjer, Malî, Senegal, Lîberya, Gîne û
Cezayîrê hatine û di 3’ê Hezîranê de jiyana
xwe ji dest dane.
Çarşem, 17 Pûşper 2015
6
pêşniyar kir, Ûkrayna û YE bi hilgirtina berpirsyariyên yekalî re mehkûm dike. Hat îdîakirin Komîsera
YE ya ji Bazirganiyê berpirsyar
Cecîlîa Malmstrom di hefteya bihurî de ji Komîsyona Bazirganiyê
ya Parlamenta Ewropayê re nivîsek
şandiye û destnîşan kiriye ku metna
Rûsyayê, ‹nayê qebûlkirin›.
Tê gotin ku daxwaza Rûsyayê
ya ji bo morkirina peymana bazirganiyê ya sê alî, ji bo pêşîgirtina li
peymana hevkariya YE û Ûkraynayê ye, ku wê di sala pêş de bikeve meriyetê. Ev peymana hevkariyê di sala 2013›an de ji aliyê
Serokkomarê berê yê Ûkraynayê
Vîktor Yanûkovîç ê di bin bandora
Rûsyayê de bû hatibû sekinandin
û dûre bi protestoyên bi desteka
Ewroapyê re Yanûkovîç ji desthilatdariyê hatibû xistin.
Tevî ku Rûsya li dij derdikeve
jî ev peyman ji aliyê Serokkomarê
nû Petro Poroşenko ve di Hezîrana
2014›an de hatibû morkirin.
Modula Phîlae
hişyar bû
Ajansa Fezayî ya Ewropayê (ESA)
da xuyakirin, ku Modula fezayî
Phîlae ya di meha Mijdarê de xwe
li dûvstêrka 67P danîbû, lê ji ber
pîla wê xelas bû têkiliya bi cîhanê
re qut bû, ji nû ve sînyalê dide.
Phîlae ku bi maşîna fezayî Rosetta re
xwe li dûvstêrkê danî, 57 saetan xebitîbû,
lê piştre ji ber xelasbûna pîlê wê yê bi
enerjiya rojê dixebite ketibû moda ‘raketinê’. Li gorî agahiyên hatin bidestxistin,
bi saya nêzbûna rojê re Phîlae pîlên xwe
ji nû ve şarj kir.
Modula fezayî Phîlae xwe li dûvstêrka 510 mîlyon kîlometre dûrî cîhanê
ye danîbû, lê belê ji ber ku ketibû pişt
girekî, panelên wê yên rojê nexebitîbû û
nekarîbû pîlê xwe şarj bike.
Zanyarên Ajansa Fezayî ya Ewropayê
(ESA) yên ku modul danî dûvstêrka bi
navê 67P/Çuryumov-Gerasimenko dixwazin bi vê projeyê re heta dawiya sala
2015›an der heqê nepenîtiya sîstema rojê
de hîn bêhtir agahiyan werbigirin.
Pirtûk diyariyê rojnamevanê Ermenî Hrant Dînk û kesên
di 1915’an de di Qirkirina Ermeniyan de jiyana xwe ji dest dane,
hat diyarkirin. Metnên ku pirtûkê
ava dikin jî wiha ne: Murathan
Mungan, “Ji bo Hrant Dînk”,
Husnu Arkan “Parêznameya Talat
Paşaye”, Karîn Karakaşli, “Dîrok,
Erdnîgarî, Ermeniyên navbera
me û derveyî me”, Selîm Îlerî
“Hev û din derveyê mirovahiyê
windakirin”, Mine Sogot “Îstîklâl
li bejahiyane”, Enis Batur, “Der
û cîran”, Vivet Kanetti “Çûkên
Ermeniyan”, Ferit Edgu, “1915
Belê, Qirkirin”, Ece Temelkuran
“Westandina Derewan”, Selim
Temo, “Sê rû”, Beşir Ayvazoglu “Ji nûve xwendina Kerem û
Asli”, Birsen Ferahli, “ Rojeke
Serlêdanên ji bo 23’yemîn Pêşbirka Çîrok û
Helbestan a Huseyîn Çelebî ku ji aliyê YXK’ê
ve tê lidarxistin, didomin. Di pêşbirkê de dê îsal
di nava beşa wêjeyê de zimanê ermenî jî hebe Serlêdanên ji bo 23’yemîn Pêşbirka Çîrok û
Helbestan a Huseyîn Çelebî ku ji aliyê Yekitiya
Xwendekarên Kurdistanê (YXK) ve tê lidarxistin, didomin. Di pêşbirkê de dê îsal di nava beşa
wêjeyê de cih ji berhemên ermenî re bê dayîn.
Di daxuyaniya YXK’ê ya li ser mijarê de hat
ragihandin ku ji bo Pêşbirka Çîrok û Helbestan
a Huseyîn Çelebî ya ku ji sala 1993’yan û vir
ve bi kevneşopî tê lidarxistin, ji 15’ê gulanê û
pê ve serlêdanan destpê kirine û hat gotin, “Ji
bo pêşbirkê, heta 31’ê tebaxa 2015’an çîro û
helbest dikarin werin şandin. Îsal tevî zaravayên
kurmancî, kirmanckî û soranî yên kurdî, berhemên bi zimanên ermenî, tirkî û almanî jî tên
qebûlkirin.” YXK’ê da xuyakirin ku têkoşîna
şoreşa Kurdistanê di asta Ronesansa Kurd de ye
û destnîşan kir ku ji nû ve vejîn herî zêde xwe di
çand, huner û qadên din ên sosyalîteyê de dide
xuyakirin.
DIYARÎ ŞEHÎDAN KIRIN
Bi munasebeta 100’emîn salvegera Qirkirina Ermeniyan YXK’ê pêşbirka îsal diyarî gelê
ermenî, şoreşgerên li Rojava û Şengalê jiyana
xwe ji dest dan, Asûriyan û hemû gel û çandên
li Mezopotamyayê yên rastî qirkirinê hatin,
kir. YXK’ê da zanîn ku par 485 berhem tevli
pêşbirkê bûne û îsal di beşa wêjeyê de wê ji berhemên bi zimanê ermenî re jî cih were veqetandin.
MERCÊN BEŞDARIYÊ
23’yemîn Pêşbirka Çîrok û Helbestan a
Huseyîn Çelebî, mîna her sal îsal jî ji du beşan
pêk tê. Beşa yekemîn; ji 15’ê gulanê heta 31’ê
Tebaxê qebûlkirina berheman e. Di vê demê de
wê berhem wê di çarçoveya şertên li jêrê hatine
diyarkirin de ji navnîşan û e-mailên hatine
destnîşankirin re bên şandin. Ev berhem dê ji
aliyê jûriyan ve bi awayekî cuda cuda werin
nirxandin. Beşa duyemîn jî; çalakiya fînalê ye.
Di 17’ê cotmeha 2015’an de wê li bajarê Dortmundê Almanyayê bi merasîmekê berhemên
ketine dereceyê bi raya giştî re werin parvekirin. Zimanên berheman dê kurdî (Kurmancî,
kirmanckî, soranî), almanî, ermenî û tirkî be.
Pêwîste berhem beriya niha li ti deverê nehatibe
weşandin. Beşdar, di beşa helbestan de bi du
berheman, di beşa çîrokan de jî dikarin bi berhemekê tevli pêşbirkê bibin. Beşdar divê ligel
berhemên xwe nivîsek li ser kurtejiyana xwe
jî heta 31’ê tebaxa 2015’an bişînin navnîşana
hatiye dayîn. Beşdarên ku derfeta wan nîne, dê
karibin berhemên xwe bi rêya e-mailê bişînin.
Alfabeya herî kêmtîp: a Hawaî
Taybetiyeke alfabeyan yek jê ev e
ku ҫiqas hejmara tîpan kêm bin hewqas
baş û bi kêrhatî ye. Serêşiya alafbeyên pirtîp gelek in. Alfabeyên pirtîp
ji aliyê pedagojîk, desayn û teknîkê
ve nexweşik, serêş û bi problem in. Ji aliyê pedagojîk ve alfabeyên kêmtîp
gelek hêsan in û zarok zû xwendin û
nivîsandinê hîn dibin. Ji aliyê teknîkî
ve jî alfabeyên sadeû kêmtîp bêproblem an jî kêmproblem in. Yên pirtîp bi
problem in û bi nîşanekên li ser û bin
di warê teknîkê de probleman derdixin
û ji aliyê dîtin û desaynê ve jî xweşik
xuya nakin û ne têrҫav in.
Tê gotin an dinivîsin ku alfabeya her
kêmtîp a Hawaî ye. Alfabeya Hawaî ji
13 tîpan pêk tê. Hejmara alfabeya Hawaî weha ye.:
Dengêr (bi deng) : a, e, I, o, u.
Deng-
dar (bêdeng): h, k, l, n, p, w. û (`) in. (`)
jî tîpek tê hejmartin. Hinek zimanzan
dibêjin ku (`) ev ne tîp e îşaret e û tîp
naye hesibandin û alfabe ne ji 13, ji
12 tîpan pêk tê. Hinek jî dibêjin “na ev (´) dabir jî di vî zimanî de cihê tîpeke
serbixwe digire. Heke ev îşaret weke
tîp were hesibandin wê demê alfabeya
Hawaî li cîhanê ne ya herî kêm tîp e. Li
girava Bougainvile ku dikeve rojhilatê
Papua Nya Guinea zimanekî bi nave
rotokas heye ku alfabeya wan ji 12 tîpan pêk tê. Wê demê alfabeya rotobas
li cîhanê alfabeya herî kêmtîp e.
Di alfabeya hawaî de du tîpên
bêdeng nayên ba hev û teqez tîpeke
bi deng dikeve navbera du bêdendan.
Lêbelê du tîpên bi deng tên ba hev.
Taybetiyeke din ê vî zimanî jî dawiya hemû peyvan bi tîpeke dengdêr
diqede. Mînak: Aloha kakahiaka
(rojbaş), aloha ahiahi (şevbaş), mahalo
nui loa (pir spas). Ya herî balkêş di zimanê Hawaî de carnan ҫend peyv tên
ba hev ji wan hevokeke dirêj pêk tê. Jib
o yek peyv û yek hevok nimûne:
Humuhumunukunukuapua`a wateya (masî weke beraz fişfiş dike.)
Gelê Hawaî berî ku ewropî herin
welatên wan dagîr bikin di nav xwezayê
de bi serbestî dijiyan. Piştî dagîrkirina
parzemîna Amerîka û Amerîka Latînî
dagîrkeran van giravên weke bihuştê jî
dagîr kirin. Di sala 1820î de mîsyonerên Amerîkî li van giravan bi cih bûn.
Bi kedxwariyê re dîn û zimanê xwe jî
birin wan deran û ew fêrî îngîlîzî kirin.
Lê li gel îngîlîzî xwestin ku ew li gel
îngîlî bi zimanê xwe jî bixwînin û binivîsin. Heta wê demê bi zimanê wan ne
alfabe hebû û nej î xwendin û nivîsan-
din. Mîyoner pêşî zimanê wan hîn bûn
û piştre li gor fonetîka zimanê wan bi
alfabeya îngîlîzî ji wan re albeya ku
me li gor behs kir ji 12 tîpan alfabeyeke
nû ҫêkirin. Piştre ji wan re rê û rêbazên
gramer û rastnivîsanê danîn. Gelê Hawaî niha bi zimanê xwe û bi zimanê
îngîlîzî dipeyivin û dinivîsin.
Çarşem, 17 Pûşper 2015
Tevgera hêzên YPG û Burkan El-Fırat a li hember çeteyên
DAIŞ’ê bi serketinê encam bû.
Girê Spî ji çeteyan hat paqijkirin û
gihişt azadiya xwe.
Hêzên YPG’ê û Burkan El Firat
Girê Spî ya hat azadkirin dest bi
xebatên lêgerînê kirin. YPG: Di 24 saetên dawî de 124
çete hatin kuştin
Navenda Çapemeniya YPG’ê
der barê rizgarkirina Girê Spî
û encamên wê de daxuyaniyek
weşand.
Di daxuyaniyê de ev agahî
hatin dayîn: “Di çarçoveya Hemleya Fermandar Rûbar Qamişlo
ya ku ketiye roja xwe ya 41’an
de, tevgera hêzên me yên giredayî Kantonên Kobanê û Cizîrê
ya li hemberî çeteyên li Girê Spî
(Til Ebyad) û derdora wê de bi cih
bûne, dabû destpêkirin berdewam
dike.
Piştî ku hêzên me yên Kobanê û Cizîr duh di seatên nîvro de
gihîştin hev, bajaroka Girê Spî û
derdora 40 gund bi temamî hatibûn dorpeçkirin. Hêzên me ji duh
êvarê ve li hemberî van komên
çeteyan ku hatibûn dorpeçkirin
operasyon lidar xistin. Di navbera
hêzên me û komên çeteyan ku dixwestin dorpeça hêzên me bişikînin
û birevin dem bi dem pevçunên
gelekî dijwar rû dane.
Di pevçûnên 24 seatên dawî
de qasî hatiye zelalkirin 124 çete
hatine kuştin. Hêzên me tevî 60
termên çeteyan dest danîn ser
gelek çek, cebilxane û amûrên
leşkerî.
Di encama van operasyonan de
hêzên me dagirkeriya çeteyan a li
ser bajaroka Girê Spî bi dawî kirin.
Îro jî hêzên me xebatên lêgerîne ya
2 taxên dawî ya bajarokê Girê Spî
bi dawî kirin. Xebatên lêgerînê
ya li gundên li bejahiya Girê Spî
berdewam dikin.”
BÛRKAN EL FIRAT
RIZGARKIRINA GIRÊ
SPÎ LI HEMÛ GELÊN
HERÊMÊ PÎROZ KIR
5
Girê Spî Azad e
Di fînala Pêngava Fermandar Rûbar Qamişlo de hêzên
YPG’ê û Burkan El Firat gihiştin serketinê. Girê Spî piştî
2 salan gihişt azadiya xwe.
avakirina ‘xîlafeta DAIŞ’ê bû,
nîşana herî ber bi çav a temambûna derfet û hêzên niştimanî ya
şikandina terorê ye. Çiqas asta
hovîtiya çeteyan mezin be jî, ev
hevgirtina niştimanî ya hevbeş di
bin sîwaneya Odeya Çalakiyan a
Bûrkan El-Firat de wêneyekî erênî
ya hevgirtina hemû pêkhateyên
Sûriyeyê di qada navneteweyî û
herêmî de diyar dike.
Em wekî Odeya Çalakiyan a
Bûrkan El-Firat serketina Girê
Spî serketina edaleta mirovahiyê
li dijî hêzên teror bi nav dikin. Ji
ber vê yekê ev serketina rûmeta
welatiyên Sûriyeyê û azadiya wan
e. Em vê serketinê diyarî tevahî
gelên Sûriyeyê ku birçiyê azadiyê
ne dikin. Ev serketin nûnertiya
vîna azad a mirovahiyê li hemberî
nexweşiya terorê ye.”
ENWER MISLIM: GIRÊ
SPÎ WÊ GIRÊDAYÎ
KANTONA KOBANÊ BE
Odeya Çalakiyan a Bûrkan ElFirat rizgarkirina herêma Girê Spî
diyarî hemû pêkhateyên herêmê
û tevahî gelên Sûriyeyê kir û got,
“Rizgarkirina Girê Spî serketina
edaleta mirovahiyê li dijî hovîtiyê
ye û serketina rûmeta welatiyên
Sûriyeyê û azadiya wan e. Ev
serketin nûnertiya vîna azad a mirovahiyê ku li hemberî nexweşiya
terorê têdikoşe, dike.”
Daxuyaniya Odeya Çalakiyan a
Bûrkan El-Firat wiha ye:
“Bê guman rizgarkirina bajarê Girê Spî ku wekî navenda
Serokê Kantona Kobanê Enwer
Mislim, piştî rizgarbûna bajarê
Girê Spî yê Rojavayê Kurdistanê daxuyaniyek da û ragihand,
stendina Girî Spî ji destê DAIŞê
bûyerek dîrokî bû û bi vê yekê
gelên wê deverê ji hovîtiya DAIŞê
rizgar bûn.
Mislim da zanîn ku li Girê Spî,
ji sedî 40 kurd, ji sedî 40 ereb, ji
sedî 10 tirkmen û ji sedî 10 jî ermenî dijîn.
Serokê Kantona Kobanê her
wiha diyar kir ku bi stendina Girê
Spî re rêya navbera Kobanê û
Cizîrê jî ve bû û dorpêça ku 3 salan
li ser Kobanê berdewamkir, şikest.
Her wiha, Enwar Mislim got ku
bajarê Girê Spî wê bi ser Kobanê
ve be. Enwer Mislim wiha axivî:
“Her kes dizane ku ev 3 sal
in Kobanî ji 3 aliyan ve di bin dorpêçeke giran de ye. Şîrê zarokan,
pêdiviyên jiyanî, av û elektrîk û
hwd… ji ser herêmê qut bûye.
Vekirina vê korîdorê û gihîştina
hev a herdu kantonan ji bo me
ruhekî nû ye. Êdî emê karibin pêdiviyên jiyanî û xwestikên gelê
xwe bicîh bînin.`
Çarşem, 17 Pûşper 2015
4
‘Em ê heya dawiyê têbikoşin’
Berkîn Elvan (15) ê di berxwedana Gezî de polîsan
bombeya gazê li serî wî da û piştî 369 rojan li
nexweşxaneyê hate dermankirin û jiyana xwe ji dest
da di duyemîn salvegera roja jiyana xwe ji dest da ji
aliyê malbat, heval û endamên Piştevaniya Taksîmê li
cihê lê birîndar bû û li ser gora xwe hate bîranîn. Bavê
Elvan Samî Elvan diyar kir ku hê kiryarên kurê wî nehatine dîtin û wiha got: “Belgeya diziyên kirin nepirsîn
lê belgeya nankirînê pirsîn. Kurê min ji bo nan bikirine
derket pêwîst be em ê belgeya wê jî bidin.”
Endamên Piştevaniya Taksîmê
Berkîn Elvan ê di berxwedana Gezî
de li Okmeydani ji aliyê polîsan ve
hate birîndarkirin û piştî 269 rojan
li nexweşxaneyê hate dermankirin jiyana xwe ji dest da li cihê lê
hat birîndarkirin bibîr anîn. Dayik
û bav Elvan Gulsum û Samî Elvan,
xizmên wî û hevalên wî tevlî bîranînê
bûn. Hevalên Berkîn li cihê lê hat
birîndarkirin nan û qurnefîl danîn.
Hevalên wî wêneyên Berkîn li
rûyê xwe dan û dirûşmên “Hêvî,
dil, îsyan nemiriye Berkîn Elvan”
û “Rêheval Berkîn Elvan nemir e”
gotin. Malbat û Piştevaniya Taksîmê
hatin cihê bûyerê û find pêxistin û
Berkîn bibîr anîn.
‘NIHA LÊPIRSÎN HATIYE
RAWESTANDIN’
Parêzera Malbatê Oya Arslan diyar kir ku têkoşîna ji bo Berkîn hat
dayîn ji bo kesên lêgerîna edaletê
dikin û hatin qetil kirin bû sembol.
Arslan têkildarî lêpirsîna der barê
Berkîn de hatiye destpêkirin agahî
dan û wiha got: “Dozgerê lêpirsîna
dosyayê dimeşand hat guherîn. Em
hewl didin bi dozger re hevdîtinê bilin lê heya niha me nekir. Divê 4 kesên Berkîn kuştin bên dîtin. Herî dawî
wêneyên 21 kesan hatin. Dosya ji bo
ji nû ve bê tesbîtkirin hatin şandin.
Niha lêpirsîn hatiye rawestandin.
Dozger dest bi tevgerê nake. Gelek
caran em ji bo hevdîtinê çûn lê me
hevdîtin nekir.”
‘GELO TESBÎTKIRINA 4
KESAN GELEK ZOR E?’
Arslan da zanîn ku sedema rawestandina lêpirsînê hikûmet e û wiha
axivî: “Pêvajoya darizandinê hatiye
sabotekirin. Dozger û dadger di bin
Di serdane goristanê de demên
hestyar rû dan. Dayika Berkîn û
xizmên wan bi Kirmanckî lorandin
û Berkîn bibîr anîn.
Samî Elvan li vir spasiyên xwe ji
bo kesên hatine û xebatkarên çapemeniyê kir û wiha axivî: “Gelek
keda we ji bo me heye, hêza manewî
ya ku we daye me li ser piyan digire.
Hêvîdar im zarokên me yên ku îro pê
ve derdikevin derve neyên qetilkirin.
Daxwaza min ew e ku yên ku ev tişt
anîn serê me bêhtir bikişînin.”
Malbat û hevalên Berkîn piştî
serdanê ji goristanê veqetiyan.
zextan de ne. Gelo tesbîtkirina 4 kesan gelek zor e? Na dizanin. Ji ber wê
yekê belav kirin. Niha vedişêrin lê ev
yek gelek dirêj nebe.” Arslan bilêv
kir ku têkildarî qetilkirina Berkîn de
doza manewî ya ji 5 hezar TL. pêk tê
vekirin lê Wezareta Karên Hundir ev
red kir.
‘KURÊ MIN JI BO NAN
BIKIRE DERKET, PÊWÎST
BE EM Ê BELGE JÎ BIDIN’
Piştî Arslan, bavê Berkîn Samî Elvan axivî û got ku ciwanên ku ji bo
Berkîn pankart daliqandine bi 8 salan
ve tên darizandin lê kujerên kurê wî
hê jî îro li holê nînin. Elvan anî ziman ku yekane daxwaza wan îro bi
cih hatina edaletê ye û ev edalet tenê
ne ji bo wan ji bo mirovê hêrî jor jî
pêwîst e.
Elvan bilêv kir ku îro li pey vê
yekê ne û berteka xwe ya li dijî nedîtina kiryaran jî bi gotina “Ez ê heta
dawî têkoşîna xwe bi domînim. Ji ber
ku zarokê 14 salî terorîst îlan kirin.
Belgeya nan kirînê pirsîn. Zarokê
min ji bo nan bikire derket pêwîst
bike em ê belge jî bidin” anî ziman.
‘KURÊ MIN ÎTÎBARA
WÎ KIR SIFIR’
Gulsum Elvan jî diyar kir ku êdî
tiştekî ku ew bibêje nemaye û Serokkomar Erdogan qast kir û gotina
“kurê min îtibara wî kir sifir” bi kar
anî.
Ji Piştevaniya Taksîmê jî Mucella
Yapici jî got: “Heta kujerên şehîdên
Geziyê û yên rê dane wan bên dîtin
edalet bi cih bê em ê têkoşîna xwe
bidomînin.”
Piştî axaftinan girse çû Goristana
Ferîkoyê û gora Berkîn ziyaret kirin.
7 HUDA PAR’î hatin girtin
Ji 8 endamên Partiya Hur Dava (HUDA
PAR) ên piştî êrîşên kontra yên li Amedê
hatin binçavkirin, 7 jê hatin girtin.
Endamên HUDA PAR›ê yên navên wan nehat zanîn,
bi sûcdariya «endametiya rêxistina terorê ya çekdar»,
«Kirîn û hilgirtina hejmareke tirsnak a çek û fîşekan»,
«Kirîn û hilgirtina çekên bê destûr» û «Bi zanebûn
kuştina mirovan» hatin girtin.
Yek ji endamên HUDA PAR›ê jî piştî lêpirsîna li
dozgeriyê, serbest hat berdan.
Êrîşkarê bi çekê êrîşî Navenda
Giştî ya HDP›ê kir hat berdan
Kenan Berkay Şîpal ê di 8›ê Nîsana 2015›an de bi çekê êrîşî
Navenda Giştî ya HDP›ê kir û piştî hat binçavkirin hat girtin, li
dû 38 rojan di rûniştina destpêkê de bi lez û bez hat berdan.
Rûniştina destpêkê ya darizandina
êrîşkarê di 8›ê Nîsanê de bi çekê êrîşî Navenda Giştî ya HDP›ê kir, li 32. Dadgeha
Ceza ya Asliye ya Enqereyê hat dîtin. Di
rûniştinê de bersûcê girtî Kenan Berkay
Şîpal û bersûcê negirtî Bûrak Karsli tevî
parêzerên xwe amade bûn. Bersûc Kenan
Berkay Şîpal îdîa kir ku ti hewldaneke wî
ya ji bo astengkirina xebatên HDP›ê nebûye
û zerar nedaye kesî. Bersûcê negirtî Bûrak
Karsli jî diyar kir ku îfadeya wî ya beriya
niha rast e û wê tiştekî din lê zêde neke.
Parêzera HDP›ê Pinar Akdemîr jî da
xuyakirin ku dema dema bûyerê li ber çavan were girtin, xuya dibe ku êrîşa li hemberî avahiya partiyê, sûcekî cidî yê nefretê
ye.
Dadgeha ku biryara xwe ya navberê
aşkera kir, biryar da ku biryara kontrola edlî
ya li ser bersûcê ne girtî Bûrak Karsli rake.
Dadgehê her wiha diyar kir ku delîl hemû
hatine komkirin û biryara berdana bersûcê
girtî Kenan Berkay Şîpal da.
Çarşem, 17 Pûşper 2015
3
Girê Spî…
Wek Mûsayê pêxember
Li Torê Sînayê
Min li esmanê Girê Sipî..
Rûbarê şehîdan
Şagirdê Egîdan
Navbera
Ken
Û
Girî
Vêketî dî..
Dozdemîn Festîvala Jinan A Zîlan Hat Li Dar Xistin
Festîvala Jinan a Zîlan
ya her sal bi awayekî
kevneşopî tê li dar xistin
îsal li paytext Londonê ya
dozdemîn hat organîze
kirin. Festîvala ku ju hêla
meclîsa jinan ya Roj ve
hatî organîze kirin du rojan berdewam kir.
mêrik ji xwe re anî û li kêfa
xwe nêrî.
Mêrikê me niyeta mela
hîn bû, lê êdî dereng bû. Êdî
ew jî li pey mela digeriya.
Wele dawiyê mêrik rojekê
dît ku mela li ser piyan û
berqible dimîze. Demildest
çû çema û jê re got:
-mela jina min ji te çû,
jina min bihêle.
-wûsa ecele neke. Dema
min dimîst, min serê wî zivirandibû.
Piştî nîşandana film panelek li ser
têkoşîna jina Kurd hat li dar xistin.
Dayika Eric Scurfieldê li Rojava jiyana xwe ji dest dayî Vassiliki Scurfield, rojnameger Necime Qaradaxî û
aqademisyen Nazan Ustundag wekî
axaftvan tevlî panelê bûn. Panela ku
ji hêla Yeşim Yaprak Yildiz ve hatî bi
rêvebirin, axaftina yekemîn Vasiliki
Scurfield kir.
Scurfield di dema axftina xwe
gelek hêsir barandin û axaftina xwe bi
zehmetî berdewam kir. Vasiliki Scurfield di axaftina xwe de bal kişand ser
qampanyaya xwe ya li ser navê kurê
xwe Kosta yê li Rojava şehîd ketî dest
pê kirî. Scurfield di derbarê qempanya bi navê “Dara Zeytunê Ya Kosta”
de anî ziman ku heta niha eleqeyeke
baş heye û armanca wê ew e ku balê
bikişîne ser rewşa Rojava û gelê Kurd.
LI BER QIBLÊ
Festîval roja Şemiyê li sinemaya
Rio ya li Dalstonê bi nîşandana belgefîlma li ser berxwedan û dîroka
Kobanê hatî amade kirin dest pê kir.
Di belgefîlmê de qala dîroka Kobanê,
şerê bi Daîşê re û rewşa dawî ya fîzîkî
hat kirin.
Lı gundekî melayek ji jina
mirovekî gundî hez dike û
li pey gundî digere ku jina
wî destan derbixe. Mele rojekê diçe pişta gund dibîne
ku mêrê jinikê li ser piyan
berqiblê dimîze. Di cih de
dike qêrîn û dibejê:
-Wele jina te ji te çû, lewra tu berqible dimîzî.
Mêrik kir û nekir mela ji
ya xwe nehat xwarê. Dawiya
dawî jina xwe berda. Heyamek piştî hingê mela jina
Roja Yekemîn Film û Panel
PÊKENOK
Bersiva Hefteya Borî
Scurfîeld wiha axivî: “Divê em
tiştinan bikin. Em nikarîn wisa rûnin
û ji xwe re tenê aciz bibin. Min xwest
vê hêrsa xwe bi werferînîm xebateke
pozîtîf. Bi vî awayî min ev qempanya
da dest pê kirin û em xwe digihînin
siyasetmedarên Îngîlîz û medyaya
îngîlîz. Em ji dewleta Brîtanî û civaka
Brîtanî daxwaz dikin ku alîkariyê bi
Rojava re bikin.”
Piştî axaftina Scurfield rojnameger
Necime Qeredaxî axivî û bal kişand
ser qetlîama Şengalê û rewşa jinên
Êzîdî.
Aqademîsyen Nazan Ustundag
ya ku ji ber pirsgirêka vîzeyê nikarî
were Brîtanya bi rêya skype tevlî bernameyê bû.
ROJA YEKŞEMÊ ŞAHIYEKE
ÇANDÎ HAT LI DAR XISTIN.
Şahî li Navenda Civaka Kurd ya
li Haringeyê ye hat li dar xistin. Di
şahiya ku bi dehan jin tevlî bûyîn de li
ser navê Meclîsa Jinan Gulcan Aydin
axaftinek kir.
Aydin di axaftina xwe de bal
kişand ser têkoşîna jina Kurd û da
zanîn ku berxwedana jina Kurd jibo
jinên cîhanê bûye hêvîyek mezin.
Piştî axaftinan defîleya kincên Kur-
dewarî hat kirin û paşê jî hunermend
Berîvan Arîn, Hakan Xan, Koma Zelal
û Ozlem Baglayan derketin ser dikê.
Di şahiyê de heta dernegiya şevê govend hat gerandin.
Ji Komeleya Xwendevanên Zanîngeha Îskoçya Xelata Endametiya Rûmetê Da Ocalan
Xelata Abdullah Ocalan ya rumetê
di 20›ê Tîrmehê de bi tevlîbûna endamên KNK›ê li Glasgowê ji aliyê
Endamê Heyeta Îmraliyê Ceylan
Bagriyanik ve dê were wergirtin. Ceylan xelata ku dê were dayîn nirxand
û da zanîn ku ev xelat diyar dike ku
felsefeya Rêberê Gelê Kurd Abdullah
Ocalan ne tenê li Kurdîstanê,Tirkiyê û
Rojhilata Navîn, li hemû cîhanê belav
bûye û hatiye pejirandin.
Endama Heyeta Îmraliyê Ceylan Bagriyanik a ku xelata rumetê
ya Abdullah Ocalan dê ji Komeleya
Xwendekarên Zanîngeha Strathclyde
ya Skoçyayê (USSA) bigre got: ‹›Me
dixwest ku Serokatiya me vê xelata têkoşîna 40 salan bi xwe bigirta
û peyamên xwe bi ciwanan re parve
bikira.››
‘Xelata ciwan didin watedartir e’
Ceylan destnîşan kir ku xelata ji
alî ciwanan tê dayîn hê watedar e û
diyar kir ku ciwanên ku perspektîfên
Abdullah Ocalan xwendine û gihîştîne
hişmendiya wateya wê ya civakî pir
bi nirx e. Ceylan bal kişand ser wê
yekê ku Ocalan êdî ji bo hemû civakê
perspektîfên çareseriyê bi pêş dixîne
û wiha dewam kir: ‹›Perspektîfên
Ocalan herî zêde li ser jin û ciwanan
e. Pejirandin û pratîze kirina van perspektîfan bi destê ciwanên cîhanê ji bo
Ocalan, ji bo jin û ciwanên Kurd pir
girîng e.››
‘Me dixwest ku Serokatî xelata
xwe kariba bigirta’
Ceylan kêfxweşiya xwe ji girtina
xelata rûmetê ji bo Ocalan ku wê bi
merasîma 20’ê Tîrmehê li Glasgow’ê
were dayîn, îfade kir û got:›› Me
dixwest ku Serokatiya me vê xelata
têkoşîna 40 salan bi xwe bigirta û peyamên xwe bi ciwanan re parve bikira.
Di vî warî de em ê xemginiya xwe jî bi
ciwanan re parve bikin.›› Ceylan axaftina xwe wiha bi dawî
kir: ‹›Azadîya Serokatiyê ji bo me, ji
bo jinan û ciwanan xeta esasî ye. Ji bo
pêkhatîna azadiya wî têkoşîna me jî
wê dewam bike.››
Çarşem, 17 Pûşper 2015
Midûra Giştî ya ji cihêrengiyan
berpirsyar Salih jî daxuyaniyek da û
got, «Ez gelekî kêfxweş im ku USSA
têkoşîna Abdullah Ocalan nas kiriye
Komeleya Xwendekarên Zanîngeha Strathclyde ya Skoçyayê (USSA)
xelata rûmetê/endametiya fexrî da
Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan. Zanîngeh daxuyaniyeke nivîskî
weşand û da zanîn ku Ocalan sala
1999›an li paytexta Kenya Naîrobiyê
ji aliyê CIA û hêzên Tirk ve hatiye
girtin. Di daxuyaniyê de têkoşîna ku
PKK meşandiye hat bibîranîn û bal
hat kişandinî ser bangawaziyên ku
Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan di
Newrozên salên 2013-2014-2015›an
de kirine.
2
Xelat wê di 20’ê Hezîranê de bi
merasîmekê re ji aliyê endama Heyeta
Îmraliyê Ceylan Bagriyanik ve bê
wergirtin.
û endametiya rûmetî ya heta dawiya
emrê xwe, daye wî. Ocalan hêjayî vê
xelatê ye. Ew ji bo Kurdan demokrasiyê dixwaze û dixwaze etnîsîteya Kurd,
li ser bingeha mafên mirovan di nava
mirovên li civakeke wekhev dijîn, bê
naskirin.»
Xaçepirs
Komeleya Xwendekarên
Zanîngeya Strathclyde ya
Skoçyayê (USSA), xelata
endametiya rûmetî da
Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan.
Ji Komeleya Xwendevanên
Zanîngeha Îskoçya Xelata
Endametiya Rûmetê Da Ocalan
Berkîn Elvan di duyemîn salvegera
roja jiyana xwe ji dest dayî de hat bi
bîranîn
Rupel 3
Rupel 4
telgraf.co.uk
Çarşem,
17/06/2015
Hêjmar
Rojnameya Hefteyî
473
ÊDÎ BRÎTANÎ NIKARIN
DI GIRÊ SPÎ RE
TEVLÎ DAIŞ´Ê BIBIN
Ji dema ku şerê Surî derketî heta
îro bêhtirî hezar hemwelatiyên
Brîtanî di ser Tirkiye re tevlî
çeteyên Daiş´ê bûne. Ev tevlîbûn
hemû di ser deriyê Akçakale-Grê
Spî re pêk dihatin. Lê êdî dê kes
nikaribe di wir re derbas bibe û
tevlî çeteyên Daiş´ê bibe.
Roja Duşemê di fînala Pêngava
Fermandar Rûbar Qamişlo de
hêzên YPG’ê û Burkan El Firat
gihiştin serketinê. Girê Spî piştî 2
salan gihişt azadiya xwe.
Tevgera hêzên YPG û Burkan ElFırat a li hember çeteyên DAIŞ’ê
bi serketinê encam bû. Girê Spî
ji çeteyan hat paqijkirin û gihişt
azadiya xwe.
Berî niha bi hefteyekê jî sê xwîşk bi
dozdeh zarokên xwe ji ser deriyê
Akçakale re derbasî Girê Spî bûn
û tevlî çeteyên Daiş´ê bûn. Li
gorî gelek lêkolînan tê îddîa kirin
hemwelatiyên Brîtanî yên tevlî Daişê
bûyîn hejmara wan ser hezarî re ye.
Kesên ku ji Brîtanya diçin jî hemû di
ser Tirkiye re derbasî Girê Spî dibûn.
Berdewama nuçeyê di rûpelê 5´an de ye
Dozdemîn Festîvala Jinan
A Zîlan Hat Li Dar Xistin
Festîvala Jinan a Zîlan ya her sal bi awayekî kevneşopî
tê li dar xistin îsal li paytext Londonê ya dozdemîn hat
organîze kirin. Festîvala ku ju hêla meclîsa jinan ya Roj
ve hatî organîze kirin du rojan berdewam kir. Dayika
Eric Scurfieldê li Rojava jiyana xwe ji dest dayî Vassiliki
Scurfield jî tevlî festîvalê bû.
Rûpel 3

Benzer belgeler