telgraf 473-3 - WordPress.com
Transkript
telgraf 473-3 - WordPress.com
Londra’da 5’incisi düzenlenen Alevi Festivaline binlerce kişi katıldı. DAY-MER 26. Kültür ve Sanat Festivali Çarşamba akşamı yapılan resepsiyonla başladı. Sayfa 10-11 Toplumumuzun Yakından Tanıdığı Jeremy Corbyn İşçi Parti Genel Başkan Adayı Oldu Sayfa 17 Sayfa 15 telgraf.co.uk Carşamba, 17/06/2015 Sayı Haftalık Haber Gazetesİ 473 Hükümetin Kesintileri En Fazla Yoksulları Vuruyor Cumartesi günü ‘End Austerity Now’, ‘Kesintilere Hayır’ adı altında yapılacak büyük yürüyüş öncesi, yapılan bir araştırma, Muhafazakar hükümetinin, yapacağı öngörülen, kesintilerinin en çok yoksul aileleri etkileyeceği belirtildi. Muhafazakar hükümeti, 7 Mayıs’ta yapılan genel seçim sonucunda tek başına iktidar olmasıyla, devlet bütçe tasarrufu kapsamında, planladığı 12 milyar sterlin sosyal güvence kesintilerini aşama aşama uygulamaya başlayacak. Düşük ve orta gelirlileri etkileyen konular üzerinde araştırma yürüten kurum, Resolution Foundation, ailelere verilen çocuk yardımına yapılması öngörülen 5 milyar sterlin kesintinin düşük gelirli aileleri en fazla etkileyeceğini açıkladı. Child Tax Credit yardımına yapılacağı tahmin edilen 5 milyar sterlin kesintinin etkileyeceği 4 milyon aileden, 2.7 milyonunun çalışan aileler olduğunu yazan Resolution Foundation, iki çocuklu ailelerin yılda 1,690 sterlin gelir kaybedeceğini belirtti. Planlara göre Child Tax Credit yardımı 200304 seviyelere geri çekileceği tahmin ediliyor. Bu kesintiden ülkenin en yoksul %30 ailesi etkileneceği belirtiliyor. Düşük ve orta gelirli ailelerin var olan koşullarda, yüksek kira ve gıda giderleri göz önünde bulundurulduğunda, çocuk yardımının kesilmesiyle, yaşadıkları geçim sıkıntısının artacağı görülüyor. Maliye Bakanı George Osborne önümüzdeki ay açıklayacağı bütçe planlarında kesintilerin tam olarak neleri kapsayacağını açıklaması bekleniliyor. Devletin mali açığının düşürülmesi, merkez ve sağ siyasilerin önceliği olmaya devam ederken, en çok yoksulların sorumluluğu omuzladığı görülmekte. Kesintilere karşı kampanya yürüten The People’s Assembly’nin Cumartesi günü düzenlediği kesintilere karşı eylem’e büyük ilgi olması bekleniliyor. Etkinliğin Facebook sayfasında 64’binin üzerinde kişinin katılımcı olacağı görülüyor. Ülkenin her tarafından katılımın olması beklenen eyleme ilgi gittikçe artıyor. Haberin devamı sayfa 7’de 12’inci Zilan Kadın Festivali Düzenlendi Başkent Londra’da her yıl yapılan Zilan Kadın Festivali’nin bu yıl 12’incisi düzenlendi. Londra’da çalışmalarını yürüten Roj Kadın meclisi tarafından organize edilen 12’inci Zilan Kadın Festivali kapsamında Cumartesi ve Pazar günü etkinlikler düzenlendi. Sayfa 8-9 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 2 İngiliz sendikacılar Öcalan’a özgürlük istedi İngiltere’nin en büyük üçüncü sendikası olan GMB (Genel-İş) Sendikası’nın yıllık kongresinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için özgürlük çağrısı yapıldı. İrlanda’nın başkenti Dublin’de 8-11 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen kongrede konuşan sendikanın Genel Sekreteri Paul Kenny, Öcalan’ın 16 yıldır izolasyon altında olduğunu ve bunun kabul edilemeyeceğini savunarak bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundu. Kürtlerin haklarını dile getirmek ve Öcalan’a özgürlük kampanyası çerçevesinde Britanya’da çalışmalar yürüteceklerini dile getiren Kenny, HDP’nin seçim zaferini de kutladı. Genel Sekreter, Kürtleri ve taleplerini görmezlikten gelmenin, sadece Türkiye açısından değil, uluslararası kamuoyu için de büyük bir ayıp olduğunu kaydetti. İrlanda Devlet Başkanı Michael D Higgins’in de açılışına katıldığı GMB Kongresi’nin ikinci gününde düzenlenen ‘Öcalan›a özgürlük! Kürtlere özgürlük’ başlıklı toplantıya ise yüzlerce delege katıldı. Sendikanın uluslararası ilişkilerden sorumlu direktörü Bert Schouwenburg’un öncülüğünde düzenlenen toplantıda yapılan konuşmalarda, 1999 yılında tutuklanarak İmralı Adası›na yerleştirilen Abdullah Öcalan›ın, Kürt sorununun çözümüne yönelik müzakere sürecinin kilit ismi haline geldiği belirtildi. Öcalan›ın 16 yıldır süren tutukluluğuna rağmen barış İskoçya Strathclyde Üniversitesi Öğrenci Derneğinden Öcalan’a Onur ödülü GMB Genel Sekreteri Paul Kenny, Uluslararası İlişkiler direktörü Bert Schouwenburg, KNK Dış İlişkiler sorumlusu Erdelan Baran ortamının sağlanması için çalıştığı kaydedilen konuşmalarda, PKK liderinin bir an önce serbest bırakılmasının, çözüm sürecini hızlandıracağı savunuldu. Kürt Ulusal Kongresi KNK temsilcisi Erdelan Baran’ın da hazır bulunduğu toplantıda söz alan konuşmacılar, Abdullah Öcalan üzerindeki izolasyonların kaldırılmasının barış sürecini güçlendireceği vurgularken, Öcalan›ın müzakere sürecini yürüten Kürt tarafının başında, Türk Hükümeti ile sürece dahil edilmesi için yasal zeminin hazırlanmasının hayati öneme sahip olduğu ileri sürüldü. HDP TÜRKİYE’NİN ÇOKKÜLTÜRLÜLÜĞÜNÜ SİMGELİYOR GMB (Genel-İş) Sendikası, HDP’nin seçim başarısını kutladı. Kongre sırasında düzenlenen ve başta Genel Sekreter Paul Kenny olmak üzere sendika yöneticilerinin katıldığı bir toplantı ile ‘Kürtlere özgürlük’ çağrısında bulunan GMB, HDP listelerinden seçilen 80 milletvekilinin Türkiye’nin çok kültürlülüğünü sergilemesi bakımından önemli olduğunu vurguladı. Açıklamada görüşlerine yer verilen sendikanın uluslararası ilişkilerden sorumlu direktörü Bert Schouwenburg, HDP’nin seçim başarısının yıllardır baskı altında yaşayan ve terör ile suçlanmalarına rağmen barış ve demokrasi için mücadele eden Kürtlerin başarısı olduğunu ileri sürdü. Schouwenburg, bu yıl 98.sini gerçekleştirdikleri kongrelerinden HDP’ye dayanışma ve destek mesajı gönderdiklerini de söyledi 126 yıllık bir geçmişi olan GMB sendikasının 600 binden fazla üyesi bulunuyor. Daha çok yerel yönetimler, hastaneler ve okullarda örgütlü olan sendika, ana muhalefetteki İşçi Partisi üzerinde de etkili durumda. Kongreye İşçi Partisi’nin Eylül ayında yapılacak olan kongresinde lideerlik için yarışacak Yvette Cooper, Andy Burnham gibi isimler de katıldı. İskoçya’daki Strathclyde Üniversitesi Öğrencileri Derneği (USSA) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Onursal / Fahri üyelik ödülü verdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, İskoçya’daki Strathclyde Üniversitesi tarafından Onursal / Fahri üyelik ödülü verildi. Ödülü 20 Haziran’da düzenlenecek bir tören ile İmralı Heyeti üyesi Ceylan Bağrıyanık alacak. Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, Öcalan’ın 1999’da Kenya’nın başkenti Nairobi’de CIA ve Türkiye güçleri tarafından tutuklandığı belirtildi. Ödülü, Öcalan yerine, İmralı Heyeti üyesi Ceylan Bağrıyanık’ın alacağı da vurgulanan açıklamada, konuğun çeşitlilikten sorumlu, genel müdür ve avukat olan Roza Salih tarafından karşılanacağı vurgulandı. Çeşitlilikten sorumlu genel müdür Salih ise yaptığı açıklamada, “USSA’nın Abdullah Öcalan’ın mücadelesini tanıyıp ona ömür boyu onursal üyelik verdiği için çok memnunum. Öcalan bu ödülü hak etti. O Kürtler için demokrasi istiyor ve Kürt etnisitesinin, insan haklarına dayalı eşit bir toplumda yaşayan insanlarla birlikte tanınmasını istiyor” dedi. 20 Haziran’da Glasgow’da yapılacak törene KNK üyeleri de katılacak. Üniversite tarafında yapılan açıklamada PKK’nin Kürt halkının bağımsızlığı için 30 yıldır silahlı bir mücadele verdiği de hatırlatıldı. PKK’nin şu anda demokratik konfederalizmi benimsediği de kaydedilen açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 2013 Amed Newrozu’nda ateşkes çağrısı yaptığı da kaydedildi. Öcalan’ın bu çağrıyı bu yılki Newroz kutlamalarında yinelediği de vurgulanan açıklamada, Öcalan’ın 40 kitabın yazarı olduğu da belirtildi. Haftalık Haber Gazetesi • Rojnameya Nûçeyan a Heftane Editör Alaettin Sinayiç Grafiker Yüksel Adıgüzel Muhabirler Esra Türk • Erem Kansoy • Yasemin Kazan Reklam Dilek Bozkurt - 0743 836 9969 [email protected] [email protected] [email protected] [email protected] - [email protected] Soru ve görüşleriniz: [email protected] Adres: Tel News Ltd. 33 Dalston Lane, London, E8 3DF Telefon: 0207 9230 838 - 0742 9481 490 Web: www.telgraf.co.uk Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 3 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 4 AKEL’in Kıbrıs’ta Düzenlediği Uluslararası Konferansa İngiltere’den Bir Kürt Delegasyon da Katıldı bir ekonomik sistemin bununla beraber inşa edilmesidir.’’ DÜNYA NATO’CU MÜDAHALELERDEN ÇOK ÇEKTİ Konferansa İngiltere’den KNK adına Işıl Güler, Londra’da çalışmalarını yürüten Roj Kadın meclisi temsilcisi Evrim Yılmaz ve Avrupa PYD adına Zuhat Kobani katıldı. Emekçi Halkın İlerici Partisi-AKEL’in 22. Kongresi çerçevesinde Lefkoşa’da gerçekleştirdiği Uluslararası Buluşma Filoksenia Kongre Merkezi’nde yapıldı. “Emperyalizm ve savaşlar döneminde faşizmin ve gerici güçlerin tehlikeleri’’ konulusu uluslar arası konferansa İngiltere’den bir Kürt delegasyonu ile birlikte dünyanın dört bir yanından temsilciler katıldı. Konferansta bir konuşma yapan KNK temsilcisi Işıl Güler Kürdistan’ın emperyalist güçler tarafından parçalandığı günden bu yana Kürt halkının Ortadoğu’da yaşadığı sorunlara değindi. Güler konuşmasında ayrıca Rojava’da inşa edilen demokratik sistem hakkında bilgi verdikten sonra batının müdahalesinin veya dışarıdan üçüncü bir gücün bir ülkeye özgürlük getirmeyeceğini ve bu güçlerin o ülkenin insanlarına geleceklerini nasıl birlikte inşa edeceklerini öğretemeyeceğini belirtti. uluslararası konferansa Syriza, Sinn Fein, Kürdistan Komünist partisi, Vietnam, Filistin, Brezilya, Çin ve Sudan’ın da aralarında bulunduğu 40 ülkeden 59 temsilci katıldı. Güler konuşmasına şöyle devam etti; ‘‘Kapitalist sisteme en iyi alternatif demokratik Konfederalizmdir, halkların kendi kendilerini yönettiği, ekolojiye dayalı adil ve eşit Kıbrıs’taki AKEL partisinin 22. Kongresi çerçevesinde 4 Haziran tarihinde düzenlenen “Emperyalizm ve savaşlar döneminde faşizmin ve gerici güçlerin tehlikeleri” konulu Uluslararası Konferansta konuşan AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu “Kıbrıs 1974 faşist darbesinin sonuçlarından çok çekti. Yurdumuzun yarısının Türkiye tarafından istila ve işgali dâhil olmak üzere, NATO’cu müdahalelerden çok çekti. Yani bu faaliyetlerin sonuçları ve antifaşist mücadele gereksinimi için tarihsel temel ve tecrübe vardır. Çok kısa bir süre önce, gerçekleştirdiğimiz protesto gösterileriyle, konferanslar ve sempozyumla bütün demokratik güçler için tehlike çanını çalma çabasının öncüsü olduk. AKEL, tıpkı kardeş partilerimizin de yaptıkları gibi, yaşanan gelişmelerin tüm insanlığı etkileyecek kadar tehlikeli olduğunu defalarca vurgulamıştır. Emperyalist güçlerin politikasını, açtıkları savaşları, faşistlerle ve aşırı sağcılarla işbirliklerini pratikte mahkûm etmeyen bir yapı antifaşist karakteri olduğunu iddia edemez. Bizim partimiz tipinde partiler, etkileme güçlerinden bağımsız olarak, antifaşist, antiemperyalist mücadeleyi sürdürmelidir. Barış hareketinin yaygınlaşması için Dünya Barış Konseyi’ni ve ülkelerimizdeki kitlesel barış hareketlerini desteklemeliyiz.” dedi. Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 5 İngiltere Dışişleri Bakanlığından Britanya Vatandaşlarına Tükiye’ye Gitmeyin Uyarısı İngiltere Dışişleri Bakanlığı her yıl 2 buçuk milyon İngiliz turistin tatil için tercih ettiği Türkiye için güvenli değil ve gidilmemesi gerektiği uyarısı yaptı. Dışişleri bakanlığı tarafından bu hafta yayınlanan seyahat tavsiyesi raporunda geçtiğimiz günlerde HDP’nin Amed mitingine yönelik yapılan saldırılara da vurgu yapıldı. Dışişleri bakanlığı, Britanya vatandaşlarını Türkiye’ye gitmemeleri konusunda uyardı. Tatil için Türkiye’ye giden Britanya vatandaşlarının kaçırılma, intihar bombası ya da roket saldırısına maruz kalabileceğinin söylendiği açıklamada, İstanbul da “yüksek riskli” bölge ilan edildi. SURİYE SINIRINA KESİN GİTMEYİN UYARISI Dışişleri Bakanlığı dokuz kenti “gidilmemesi gereken bölge” olarak belirlerken, Türkiye’nin Suriye’yle olan sınırından ise kesin olarak uzak durulması uyarısı yaptı. TÜRKİYE TERÖRİST GRUPLARIN GEÇİŞ GÜZERGAHI Dışişleri bakanlığı raporunda Türkiye’nin Daiş ve El Nusra çetelerinin geçiş güzergahı olduğu vurgusu da yapıldı. Daiş ve El nusra teröristlerinin Türkiye’nin başkenti Ankara ve İstanbul’da da bombalı saldırılar gereçkleştirebileceği be- lirtildi. Açıklamada “IŞİD Suriye ve Irak merkezli olsa da Türkiye de dahil, tüm komşu ülkelerde saldırı düzenleme kapasitesine sahiptir. Medyada yer verilen haberler teröristlerin, Ankara, İstanbul ve Suriye sınırına yakın bölgeler de dahil Türkiye’nin her yerini hedef alabileceğini öne sürmektedir. Irak ve Suriye’deki çatışmalar nedeniyle İngiltere’nin çıkarlarına ve Britanya vatandaşlarına yönelik dünya çağında terör saldırıları düzenlenmesi riski artmış bulunmaktadır. Bu dönemde tetikte olunması gerekmektedir” denildi. Saldırıların özellikle yabancı turistleri hedef alabileceğinin savunulduğu açıklamada, kaçırma olaylarında İngiliz devletinin fidye ödeme eğiliminde olmayacağı da ifade edildi. BATILI TURİSTLER HER ZAMAN ÖNCELİKLİ HEDEFTİR Royal United Services adlı savunma konusunda çalışmalar yürüten düşünce kuruluşu yöneticisi Raffaello Pantucci Türkiye ve Suriye’nin çok tehlikeli bölgeler olduğunu belirtti. Pantuchi yaptığı açıklamada şunları belirtti: ‘‘Batılılar her zaman teröristlerin hedefindedir. Çünkü daha fazla ses getirir.’’ HDP’YE YÖNELİK SALDIRILARA RAPORDA GENİŞ YER VERİLDİ Dışişleri bakanlığının Türkiye’ye seyahat tavsiyesi raporunda son dönemlerde HDP’ye yönelik saldırılara da yer verildi. Mersin ve Adana başta olmak üzere HDP’nin Amed mitingine yönelik bombalı saldırılar gerçekleştirildiği ve çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı vurgulandı. Raporda Türkiye ve PKK ara- sındaki görüşmelere de vurgu yapıldı. Raporda, Aralık 2012’de başlayan çözüm süreci ile birlikte çok sayıda PKK’linin Türkiye sınırları dışına çıktığı ve bu geri çekilmenin Eylül 2013’te dondurulduğu belirtildi. Geri çekilmenin durdurulmasına rağmen çatışmalarda çok büyük bir düşüş olduğu ifade edildi. Türkiye’yi yılda 2,5 milyonun üzerinde Britanya vatandaşı ziyaret ediyor. 6 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 7 Kesintilere Karşı Londra Büyük Eyleme Hazırlanıyor Tasarruf politikaları sonucunda yaşanan diğer bir sorun ise, hastalık yardımı alanların devlet tarafından çalışabilecekleri dahilinde rapor verilmesi ve daha sonrasında hayatlarını kaybedenlerin sayısı. Bir çok insanın hastalık yardımı kesilmesiyle sağlık sorunlarının artması sonucunda yaşamlarını yitirdikleri, ya da işe geri dönemeyecek durumda olduklarını düşündükleri için intihar ettikleri tahmin ediliyor. Devlete bu konuya ilişkin yapılan bilgi isteği ilk olarak ret edilmişti. Daha sonra, mahkeme tarafından bilginin açıklanabilir kararı vermesine rağmen, Çalışma ve Emeklilik bakanı İan Duncan Smith rakamları açıklamak istemiyor. 60 bin civarında olduğu tahmin edilen rakamın açıklanması için başlatılan imza kampanyasına 127 bin üzerinde insan destek veriyor. Cumartesi günü yapılacak eyleme öğretmenler, öğrenciler, anti-faşistler, yabancı düşmanlığı karşıtları, savaş karşıtları gibi gruplar blok olarak destek veriyorlar. Eylemde, kesintiler yanı sıra, yabancı karşıtlığı ve ırkçılık da hedef alınacak. Yabancıların işsizlik, konut yetersizliği, eğitim sorunları ve sağlık sistemindeki gerileme, gibi, ülke sorunlarından yabancıların sorumlu tutulmaları da protesto edilecek. Merkez Bankası önünde başlayacak eylemde, People’s Assembly, ‘‘Ekonimik krize yol açan bankacılar ve elitler bu krizin bedelini ödemeli, bu durumdan sorumlu olmayan çoğunluk değil’’, mesajını verdi. Britanya Demokratik Güç Birliği’nin de destek verdiği eyleme Daymer katılım çağrısı yaptı. Daymer, açıklamasında şunları belirtti: ‘‘İngiltere’de, Muhafazakar Parti’yi tek başına iktidara taşıyan 7 Mayıs seçimleri, son beş yıldan beri uygulanan kemer sıkma politikalarının daha pervasızca hayata geçirileceği yeni bir sürecin miladı oldu. Hiç şüphesiz tek başına iktidara gelen Muhafazakarlar işçiler, emekçiler ve göçmenler için daha fazla kesinti ve yaşam koşullarının kötüleşmesi, sivil hak ve özgürlüklerin daha fazla törpülenmesi anlamına ge- Eğitim Köşesi Oktay Şahbaz Urswick Ortaokulu Bilgisayar Bölüm Başkanı [email protected] 4 Yaşında Seviye Belirleme Testine Hayır lirken, sermaye kesimi için de özelleştirme politikalarıyla özellikle sağlık, konut ve eğitim alanında daha fazla hakimiyet kurma anlamı taşıyor.’’ Daymer’in açıklaması şöyle devam ediyor: ‘‘Önümüzdeki dönemde hepimize büyük görevler düşüyor. Uygulanacak tasarruf politikalarının sonucu olarak yapılacak kesintiler ve geçirilecek yeni yasalar İngiltere’deki yerli ve göçmen birçok toplumu yakından ilgilendirecek. Bu anlamda bu Cumartesi günü, 20 Haziran’daki People’s Assembly (Halk Meclisi) yürüyüşüne, İngiltere’deki tüm toplumlar gibi Türk ve Kürt toplumunun da katılması önemlidir. Bizlerde Londra’da yaşayan Türk ve Kürt toplumu olarak bu yürüyüşte yerimizi alarak, kesinti ve tasarruf politikalarına karşı sesimizi yerli ve göçmen emekçilerle birlikte duyuralım.’’ Toplanma Yeri: 12:00, 20 Haziran Cumartesi Bank of England (Queen Victoria Street) London (Tube: Bank) Bitiş Yeri: Parliament Square Bizimle Çalışmak İster misiniz? İngiltere’de ilkokula giden çocuklar, resmi anlamda 6 yaşında resmi heceleyerek okuma testi yapıyor, 7 yaşında 2. sınıf resmi SATs testi yapıyorlar, 11 yaşında 6. sınıf resmi testi yapıyorlar. Bunun dışında ise aradaki sınıflarda ‘seçmeli SATs’ başlığı altında sayısız deneme sınavları yapıyorlar. İngiltere’de hükümet Hazırlık Sınıfı’na (Reception) başlayan her çocuğu okul hayatlarının ilk bir kaç haftası içinde test etmek istiyor. Hazırlık Sınıfına başlayan çocukların bir çoğu halen 4 yaşını doldurmamış, yani 3 yaşında oluyor. Hükümet bunları yaparken ‘sorumluk’ başlığı altında yapıyor. Bu yapılan test çocukları yargılayan ve onları okul hayatları boyunca takip edecek bir etiket yapıştırıyor. Hazırlık Sınıfında uygulanmak istenen bu testleri hiç bir bilimsel araştırma tarafından desteklenmiyor. Tam tersine var olan eğitim müfredatını daraltıp çocukların oyun ve yaratıcılık metotları yerine tamamen teste dayalı bir eğitim sistemini dayatıyor. Daha 4 yaşına girmemiş çocukların test stresi yaşamalarına ve okuldan soğumalarına sebep olacak. Çocuklar henüz daha 4 yaşına girmemişken aldıkları test sonuçları üzerinden ‘başarısız’ damgası yiyecekler. Aileler çocuklarını testlere hazırlamak için kendilerini baskı altında hissedecekler. Çocuklar okula alışmaları gereken bir dönemde kendilerini test baskısı altında bulacaklar. Okula alışmak ve okulu sevmek daha zor ve daha uzun sürecek. Buna kim karşı çıkıyor? Bizimle çalışmak isteyenler: CV’lerinizi [email protected] email adresine gönderebilirsiniz. Çalışma izni olan ve tercihen İngilizce bilenler CV’lerinizi bekliyoruz. İngiltere’de bir çok akademisyen, psikolog ve bir çok eğitim kurumu bu testlere karşı çıkıyor. Karşı çıkan kurumlardan bazıları şunlar: İngiltere Ulusal Öğretmenler Sendikası, Okul-Öncesi Öğrenme ittifakı, Erken Öğrenme Meslek Gelişim (TACTYC), Derneği, Çocukluğu Kurtaralım Formu (SCM), Ulusal İlkokul Eğitim Kurumu (NAPE), Ulusal Erken Öğrenme ve Çocuk Bakımı Derneği (PACEY), Erken Çocukluk Hareketi ve bunun yanında sayısız kurum, kuruluş, üniversite ve eğitim derneği bu uygulama karşı çıkıyor. İşyerimiz 7/24 açıktır. Veliler buna karşı ne yapabilir? Farklı departmanlarda (Stok, Kasiyer, Satış elemanı,Muhasebe) çalıştırılmak üzere elemanlar aranıyor. CAFE • OFF LICENCE/MARKET • KEBAB TAKE AWAY • FISH & CHIPS RESTAURANT İŞ KREDİSİ, SİGORTA BTL Mortgage, Is Kredisi, Business Plan ve Marketing Planlari MORTGAGE (BTL) Ve iş yeri krediniz icin tamamen guvenebileceginiz tek isim: Finans sektöründe de 25 senedir toplumumuzun hizmetindeyiz. SAİM KÖKSAL ARCIS FİNANCE & management consultancy 73 Silver Street, Edmonton, London N18 1RP | [email protected] | www.arcisfinance.com Tel: 0208 803 4545 – 0208 344 7744 Mobile: 079 31 33 22 32 We are directly authorised and regulated by FSA, Consumer Credit Licence No: 632 555 Your mortgage is at risk if you do not keep up repayments on a mortgage or other loans secured on it • Öğretmenlerini daha kapsayıcı, merkezinde bilginin ve anlamanın olduğu, yaşa göre öğrenme çerçevesinde düzenlenmiş bir müfredatın oluşturulması için destek olun. • Çocuklarınızın gittiği okula Hazırlık Sınıfında uygulanacak seviye belirleme testlerden kaygılı olduğunuzu söyleyin. • Okulunuzda seviye belirleme testleri konusunda bir toplantı organize edin. Bu konuda iki tarafı savunan konuşmacılar davet edin. • Yukarda belirtilen bazı kurumlara üye olan ve onların bu konudaki çalışmaların katılın. • Change.org internet sitesinde başlatılan imza kampanyasına katılın (Google da ‘Baseline testin petition’ yazarak ulaşabilirsiniz). • Diğer veliler ile konuşun. • Okulda öğretmenlerin bu konuda toplantı yapmaları söyleyin. Daha fazla bilgi için: Primarycharter.wordpress.com veya www.toomuchtoosoon.org sitelerini ziyaret edin. 8 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 12’inci Zilan Kadın Festivali Düzenlendi Başkent Londra’da her yıl yapılan Zilan Kadın Festivali’nin bu yıl 12’incisi düzenlendi. Londra’da çalışmalarını yürüten Roj Kadın meclisi tarafından organize edilen 12’inci Zilan Kadın Festivali kapsamında Cumartesi ve Pazar günü etkinlikler düzenlendi. FOTO: Erem Kansoy Kobane Belgeseli ve Panel ile başladı Cumartesi günü Dalston’da bulunan Rio sinemasında yapılan etkinlik yapılan açılış konuşmasından sonra bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından Kobane belgeseli gösterildi. Belgesel gösterimini sırasında izleyiciler duygusal anlar yaşadı. Belgesel gösterimin ardından yapılan panelde Rojava’da yaşamını yitiren Eric Scurfield’in annesi Vassiliki Scurfield, gazeteci Necime Qaradaxi ve Asistan profesör Nazan Üstündağ birer konuşma yaptı. Yeşim Yaprak Yıldız’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde ilk konuşmayı Vassiliki Scurfield yaptı. Konuşması boyunca göz yaşlarına hakim olamayan Vassiliki Svurfield Rojava’da yaşamını yitiren oğlu Costa’nın anısına sürdürdüğü ‘Costa’nın Zeytin Ağacı’ adlı kampanya hakkında da bilgiler verdi. Bir süredir devam ettirdiği kampanya ile amacının farkındalık yaratmak ve Rojava’ya dönük duyarlılık yaratmak olduğunu ifade eden Scurfield şunları söyledi; ‘‘Hepimizde Daiş’e karşı bir kızgınlık var. Ama anladım ki kızgınlık aynı zamanda negatif bir duygudur. Daha güçlü olmak gerekiyor. Beni kemiren kızgınlık duygumu pozitif harekete dönüştürmeye çalışıyorum. Benim Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 açımdan bireysel olarak pozitif çalışma daha çok insana ulaşarak ve anlatarak küçük te olsa farkındalık yaratmak. Bu yüzden Costa’nın Zeytin Ağacı adlı bir kampanya başlattım. Bu kampanyaya diğer gönüllü savaşçıların ailelerini de katarak sosyal medyada Rojava konusunda duyarlılık ve ilgi yaratmaya çalışıyorum. Birleşik Krallık, Yunanistan ve Kürdistanlıları bir araya getirip Daiş’e karşı harekete geçirmeye çalışıyorum. Çalışma kapsamında sunumlar, röportajlar yapıyorum. Etkinlikler düzenleyerek elimizden geldiği kadar politikacıların, basının ilgisini kampanyaya çekmeye çalışıyoruz. İmza kampanyamızda halen devam ediyor.’’ Gazteci ve kadın hakları aktivisti Necibe Karadaxi de Kürtçe yaptığı konuşmada özellikle Daiş’in Şengal ve Rojava’ya yönelik saldırılarına ve bu saldırılar karşısında kadınların verdiği mücadeleye vurgu yaptı. Vize sorunundan kaynaklı gelemeyen Profesör Nazan Üstündağ skype yoluyla panelde bir konuşma yaptı. Üstündağ Kürt kadın mücadelesinin Ortadoğu’da büyük değişimleri beraberinde getirdiğini belirttikten sonra özellikle kadınların öz savunmasına dikkat çekti. Bu öz savunmanın sadece askeri olmadığını yaşamın tüm alanlarında büyük bir mücadeleye dönüştüğünü ifade etti. PAZAR GÜNÜ İSE KÜLTÜREL ETKİNLİK DÜZENLENDİ 12. Zilan Kadın festivalinin ikinci gününde Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkezinde kültürel bir etkinlik düzenlendi. Çok sayıda kişinin katıldığı etkinlikte Roj Kadın meclisinden Gülcan Aydın ve Vasiliki Scurfield birer konuşma yaptı. Roj Kadın meclisi adına Gülcan Aydın yaptığı konuşmada Kürt kadınının Ortadoğu’da yürüttüğü ideolojik, kültürel ve öz savunma mücadelesine vurgu yaptı. Aydın konuşmasında Kürt kadının verdiği mücadelenin başta Ortadoğu’da yaşayan kadınlar olmak üzere tüm kadınlar için bir umut yarattığını ifade etti. Yapılan konuşmaların ardından,sanatçılar Berivan Arin, Hakan Xan, Koma Zelal ve Özlem Bağlayan sahne aldı. Halayların çekildiği kültürel etkinlikte Kürdistan tüm parçalarını yansıtan yöresel kadın kıyafetleri defilesi yapıldı. 9 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 10 Binlerce Alevi Park Festivalinde Bir Araya Geldi Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 11 Londra’da 5’incisi düzenlenen Alevi Festivaline binlerce kişi katıldı. Britanya Alevi Federasyonu ve İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi’nin organize ettiği ve bu yıl beşincisi düzenlenen festivalin Londra ayağının finalinde binlerce kişi park festivalinde bir araya geldi. Haber: Esra Türk -Foto: Erem Kansoy Pazar günü, Hackney Downs Park’ında gerçekleşen festivalde binlerce Alevi bir araya gelerek örgütlü bir duruş sergilerdiler. Çok sayıda siyasetçi ve dernek temsilcisinin katıldığı etkinlikte, sahne alan sanatçılar da katılımcılara güzel vakit yaşattılar. Etkinlikte sahne alan Ezginin Günlüğü, Oğuz Boran, Özlem Taner ve Seyfi Yerlikaya sevilen şarkı ve türküleriyle büyük beğeniyle karşılandılar. Park festivali, BAF derneklerinin semah ekiplerinin, semah gösterisi ile başladı. Daha sonra, BAF başkanı İsrafil Erbil ve İAKM ve Cemevi başkanı Tugay Hurman’ın eşliğinde BAF dernek temsilcileri, Britanya Demokratik Güç Birliği temsilcisi ve yerel siyasetçiler bir arada sahne alarak konuşmalarını yaptılar. Konuşmalarda, HDP’nin 7 Haziran’da, %13 oy ile, elde ettiği seçim başarısı ve milletvekili seçilen Alevi dernek temsilcileri, öne çıkan konular arasında oldu. BAF’a bağlı dernek temsilcilerin yaptıkları konuşmalardan sonra söz alan BAF başkanı İsrafil Erbil, festivali katledilen ve mağdur edilenlere armağan ettiğini belirterek, şöyle konuştu: ‘‘Beşinci Alevi Festivalimizi, 2 Temmuz’da Madımak’ta ateşe semah duranlara; Şengal’de, yanı başında çocukları öldürülen ama buna rağmen direnen annelere, kadınlara; Gezi’de yitirdiğimiz canlara; Haseke’de yitirdiğimiz çocuklarımıza; El Sur’da başları vücutlarından ayrılan körpe vücutlara armağan olsun canlar.’’ DİKTATÖR ALAŞAĞI EDİLDİ Erbil, konuşmasına, Türkiye’de HDP’nin seçim başarısı ve Alevi örgütlenmesinden bahsederek devam etti: ‘‘Sizlerin birliğidir, diktatörü alaşağı eden. Sizlerin birliğidir bu yolu yaşatacak olan. Yaşasın sizlerin birliği. Yaşasın biz’lerin birliği. Yaşasın Britanya topraklarında, Avrupa topraklarında ve dünyanın her yerinde olan örgütlenmemiz, canlar. Burada, bu meydanda semah dönen o üç yaşındaki, beş yaşındaki, bu topraklarda doğmuş ama kendisini unutmayan, kendisi olarak yaşamak isteyerek yola çıkan canlara, armağan olsun bu festivalimiz. Ezilenlerin birliği nelere kadirdir gördük. Alevilerin yaşadığı, Alevilerin omuz verdiği, tüm ezilenlerin de neleri başarabileceğini gördük. O zaman, kendimizi hiç bir zaman küçümsemiyoruz. O zaman, Alevi kimliğimizle gurur duyuyoruz, onur duyuyoruz, onunla örgütlenmekten, bir araya gelmekten ezilenlerin yanında olmaktan ve diktatörlere diz çöktürmekten onur duyuyoruz, gurur duyuyoruz.’’ Erbil, şu sözlerle konuşmasını tamamladı: ‘‘Türkiye’deki mecliste de artık varız, olmaya devam edeceğiz. Buradaki mecliste de, yönetim alanlarında da olacağız ve kendimizi yönetmeye adayız. Başkasının bizi yönetmesine artık asla izin vermeyeceğiz diyoruz.’’ HDP TÜM EZİLEN HAKLARIN ZAFERİDİR Daymer sözcüsü, ve BDGB temsilen de konuşan, Ahmet Sezgin, ‘‘HDP’nin Türkiye’deki başarısı buradaki işçilerin, bütün ezilen halkların zaferidir; Alevilerin başarısıdır; Kürtlerin başarısıdır; Ezidilerin başarısıdır’’, ifadelerinde bulundu. Fransa Alevi Federasy- onu temsilcisi, Britanya’daki Alevilere birlik mesajı vermek için festivale katıldıklarını ifade etti. olduğunu söyledi. Lammy, ‘‘Hazreti Ali’yi takip edenlerin geleceği aydınlıktır’’, dedi. Önümüzdeki yıl yapılacak Londra Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde İşçi Parti aday adayları Tessa Jowel ve David Lammy’de birer konuşma yaptılar. HDP ERDOĞAN’IN ÖNÜNÜ KESTİ Tottenham milletvekili ve LBBB İşçi Parti aday adayı, David Lammy ilk olarak Haringey, Enfield ve Hackney Alevilerini selamladı. Geçen ay olan Britanya seçimlerinde David Cameron’ın tekrar başbakan seçilmesinin kötü bir haber olduğunu ifade eden Lammy, Türkiye’deki 7 Haziran seçiminin Aleviler için iyi bir sonuç Enfield North milletvekili Joan Ryan, Alevi toplumunun büyük desteğiyle tekrar milletvekili seçildiğini belirterek, bu destek olmadan bunu başaramayacağını ifade etti. ‘‘Milletvekili olarak seçilirsem, Alevilerin sesi olacağımın sözünü vermiştim. Bu sözümü tutacağım. 7 Haziran’da HDP’nin %10 barajını aşarak, Erdoğan ve AK Parti’nin parlamentoda çoğunluğunu önlediğini gördük. Böylece, insanların demokratik haklarını engelleyecek anayasal değişikliklerin önüne geçildi. Buradan, Turkiye cumhurbaşkanına sesleniyorum, Alevilerin inançlarının ve kültürlerinin tanınmasını istiyorum’’, dedi. Ryan, son olarak Londra belediye başkanlığı seçimlerine vurgu yaparak, İşçi Parti’li bir belediye başkanının seçilmesinin oldukça önemli olduğunu belirtti. Dilan Güven, Britanya Gençlik Birliği adına, gençlere güven veren önemli bir konuşma yaptı. Güven şöyle konuştu: ‘‘İngiltere Alevi Merkezi ve Britanya Alevi Federasyonu’nun düzenlediği 5. Festivalinde, bu bir- lik ve beraberlik tablosu her birimizi gururlandırıyor. Senelerdir düzenlenen Alevi festivallerin aslında tek bir prensibi vardır: o da kimliğimizin göstergesidir. O ki, ne olursa olsun, biz hala Alevi olduğumuzu haykırırız, gurur duyarız, onur duyarız. Gençler olarak bize daha önemli görev düşüyor. Yeni gençlik ve yeni çağ, haksızlıklara, katliamlara ve umutsuzluklara karşı çok büyük bir dayanışma içindeler. Yeni gençlik haksızlıkları yıkan, adalet arayan gençliktir. Biz Dersim Munzur nehrinde katledilen anaların, çocukların adaletini almaya geldik. Biz, Maraş’taki evinden yurdundan edilen canların adaletini almaya geldik. Biz savaşta yakılan, yıkılan canların hakkını ve adaletini aramaya geldik. Değerli Hasan Kılavuz Dede’mizin eşi der ki ‘kapkaranlık bir oda da sadece bir mum ışığı gerekir ki, aydınlık olsun. Biz gençlik, işte o mumuz. Biz gençlik, geleceğiz. Bundan 20, 30, 50, 100 sene sonra bizim gençliğimiz hala Pir Sultan’ın torunlarıyız diye haykıran bir gençlik olacaktır.’’ Britanya Alevi Kadınlar Birliği adına yapılan konuşma yanı sıra, yöre derneklerinin mesajları okundu. Oxford Üniversitesinde açılış resepsiyonu yapılan festivalin, son etkinliği Nottingham Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi’nde, 21 Haziran’da gerçekleşecek. Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 12 ‘HDP’nin Zaferi Büyük Bedellerin ve Emeğin Sonucudur’ Haber: Yasemin Kazan Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birisi olan 7 Haziran genel seçimlerinin üzerinden bir hafta geçti. HDP’nin seçimlerde büyük zaferle çıkması ve bu zaferin AKP’nin tek başına iktidar olmasının yolunu kapatması Türkiye halklarında büyük bir umut yarattı. Britanya’da da HDP’nin birinci parti olarak çıkmasını büyük bedellerin ve emeğin sonucu olarak gören Kürdistanlılar bu sonucun Türkiye demokrasisi için büyük bir adım olduğunu ifade ediyorlar. Seçim gündeminin yerini koalisyon görüşmelerinin aldığı şu günlerde, bundan sonra ne olacak sorusu toplumun ortak suali haline geldi. Koalisyon seçenekleri ve erken seçim ihtimallerinin değerlendirildiği şu dönemlerde ortaya nasıl bir sonucun çıkacağı konusu ise herkesi meraklandırıyor. BÜYÜK BEDELLER ÖDENEREREK BU AŞAMAYA GELİNDİ Britanya Kürt Halk Meclisi Eş Başkanı Türkan Budak, seçim sonrası değerlendirmesinde Kürt halkının bu noktaya büyük acılarla ve bedel ödeyerek geldiğini belirterek, “Çıkan sonuç; tüm anti-demokratik uygulamalara, saldırı ve katliamlara rağmen müthiş bir başarıdır” ifadesini kullandı. Kırk yıldır verilen bir mücadelenin sonunda gelinen bu noktada, sevincimiz, yaşanan ölümler nedeniyle her ne kadar burukta olsa diyen Budak, “Bundan sonra çok daha güçlü çalışmalara imza atacağız” dedi ve emeği geçen herkese teşekkür etti. HDP’NİN ZAFERİ HEPİMİZE AĞIR SORUMLULUKLAR YÜKLEMİŞTİR Kobani’nin zaferini taçlandıracak bir zafer elde etmiş olduk diyerek sözlerine başlayan Britanya Kürt Halk Meclisi Üyesi Doğan Genç, seçim sonucunu şöyle değerlendirdi: “Bu başarı Türkiye tarihinde şu anlama geliyor; AKP ve Erdoğan Kürdistan’dan silindi. Kobani direnişi taçlanmış oldu. Bu kutlamalar acı ve buruk kutlamalardır. Ortadoğu haklarının özgürlüğünü esas almış bizler bunu taçlandırdık. HDP’nin Britanya’da da birinci olması da çok büyük bir başarıdır. Bunlar bize önümüzdeki dönem çok ciddi sorumluluklar getirecektir.” BU BİR DÖNÜM NOKTASIDIR Seçimlerin önemi ile söze başlayan Özgür Gençlik Meclis Üyesi Mehmet Oğuz, bu seçimin sıradan bir seçim olmadığını vurgulayarak, “Sandıktan çıkan sonuçla Kürtler başkanlık hevesi olan bir diktatöre haddini bildirdi” dedi.” Kürtler adına HDP’nin barajı aşmasında katkıları olan ve bu “sevimsiz diktatörün” hevesini kursağında bırakan herkese teşekkür ettiğini belirten Oğuz, bu sonuçlar ona bir ders olsun açıklamasını yaptı ve şöyle devam etti: “Bu bir dönüm noktasıdır. Bundan sonra Kürtlerin ve demokratik güçlerin içi rahat olsun. Kürt Özgürlük Hareketi var oldukça “diktatör” heveslerine hiçbir zaman kavuşamayacaktır.” TÜRKİYE HALKLARI İÇİN ÖNEMLİ BİR SONUÇ Haringey Belediye Meclis üyesi Makbule Güneş, seçim sonrası değerlendirmesinde; HDP’nin barajı aşmasının ve AKP’nin oylarının düşmesinin Türkiye halkları için çok önemli bir sonuç olduğunu belirtti. Parlamentoda farklı renklerin ve kesimlerin temsil edilmesinin Türkiye açısında çok önemli bir gelişme olduğunun altını çizen Güneş, “Canı pahasına, tehdit altında ve insanlık için böyle bir başarıda emeği geçen herkesi canı gönülden kutluyorum” dedi. Verilen mücadele ve yapılan fedakarlıkların asla unutulmayacağını sözlerine ekleyen Güneş, sonucun Türkiye halkları açısından hayırlı olmasını diledi. ALEVİLER İLK KEZ KENDİ KİMLİKLERİYLE MECLİSTE Avrupa Alevi Gençler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ruhi Altun, çıkan seçim sonuçlarını özellikle Aleviler açısından değerlendirdi. Altun şunları söyledi: “Bu seçimlerde Avrupa Alevi Konfederasyonu olarak HDP ile ittifak yaptık. Bu karar, Alevi örgütlenmesi ve Alevi hareketi için oldukça önemli bir karardı. Eski Avrupa Alevi Konfederasyonu Başkanı Turgut Öker, Müslüm Doğan ve Ali Kenanoğlu gibi değerli Alevi önderlerinin mecliste, HDP çatısı altında birleşen diğer farklı kesimler ile birlikte bir araya gelerek mücadele verecek olması Türkiye için devrim niteliğindedir. Böylece Cumhuriyet tarihinde ilk kez Aleviler kendi kimlikleri ile mecliste temsil edilme imkanı bulmuş olacak. Çıkan sonuç bu nedenle de oldukça olumludur. Emek veren ve bedel ödeyen herkese teşekkür ediyorum.” TÜRKİYE HDP İLE DAHA BÜYÜK ZAFERLERE GEBEDİR HDP Britanya Kadın Koordinasyonu gönüllüsü Olcay Has, HDP’nin başarısını öncelikle İngiltere açısından değerlendirdi. Britanya’da birinci parti olarak çıkan HDP için emeklerimiz boşa gitmedi diyen Has, sözlerine şöyle devam etti: “HDP’nin barajı aşması büyük bir zaferdir. Bu Türkiye demokrasisi açısından bir başlangıçtır ve Türkiye HDP ile beraber daha büyük zaferlere gebedir. HDP’nin barajı aşmasının Türkiye halklarına hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Buna Türkiye halklarının gerçekten ihtiyacı vardı, o yüzden emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.” BÜYÜK BİR EMEĞİN SONUCU Bir zafer kazandık diyerek sözlerine başlayan HDP Britanya Kadın Koordinasyonu gönüllüsü Devrim Has, “Sandıktan çıkan sonuç bir nevi şehitlerimizin öcüdür. Kobani ruhuyla kazanılan bir zaferdir. Çalmadan çırpmadan kazanılmış bir emektir ve bu tüm hakların emeğidir” dedi. Dursalİye Şahan [email protected] Ya Barış Ya MHP Ne çok yalan dinledik. Ne çok umutlandık. Ne çok inandık. Ve de ne çok bekledik. Karşımızdaki herkes vatansever, herkes bilgili, herkes azimli, herkes gönüllü, herkes dürüst ve hatta herkes kutsaldı. Asla barıştan yana olmayan yoktu! Onlar deliler gibi çalışmaya, bize hizmet etmeye hazırdı da bizim sıradan kafalarımız karışıktı. Karşımızda o kadar çok kahraman olunca kısıtlı zihinlerimiz adeta kısa devre yapıyor hangisine oy vereceğimizi şaşırıyorduk. Birbirlerine çamur attıklarında korkmaya da başlamıştık. Biri çıkıp, “Ermeni,” diyor, diğeri “Alevi,” beriki “Gezici,” çoğuna göre de, “hainler” vardı. Başka hesapların kokusu çıktıkça endişelerimiz panik ataklara dönüşüyordu. Zar zor yakaladığımız barışın ipi elimizden kaçmak üzereydi. Oysa; bu ülkede silahlar susmuş, yok denilen o halkın varlığı kabul edilmiş, ciddi ciddi barış konuşuluyordu. Seçim sonuçları halkın ne istediğini gözler önüne serdi. Türk, Kürt ve diğerlerinin ortak arzusu; barış, demokrasi ve özgürlüktü. Biliyorlardı, çünkü gizli ve açık üst üste yapılan araştırmalar da bu yöndeydi. Sıradan insanlar savaş istemiyordu. Nokta! Zaman barış zamanıydı. Biri elini kaldırdı. “Hop dedik!” Ülke olarak bir anda; ya barış, ya MHP noktasına geldik. Basit bir denklem 77 milyona dayatıldı. Onların seçim vaatleri ile icraatları ne zaman birbirini tutmuştu ki? Barışa alışamadılar mı dersiniz, demokrasiyi, özgürlüğü yadırgıyorlar mı dersiniz, çağdaş dünyaya ayak uyduramıyorlar mı dersiniz, ortaçağ karanlıklarını arıyorlar mı dersiniz bilmiyorum. Ne derseniz deyin; görünen o ki, çözüm ve barış değil, eskisi gibi sorun ve savaş süreci özleniyordu. Gözü yaşlı babalar oğullarını gömmüş, anaların yüreği yanmış, kime ne?! Kürt, Türk hangi taraftan olduğu ne fark eder? Ölen, yaralanan, geleceği yok olan onların çocukları değil ki. Savaşın getirdiği acı, yorgunluk, bıkkınlık umurlarında mı? Ben oğluma doğduğu gün söz verdim. Küçücük yüzüne bakıp; “seni asla askere yollamayacağım,” dedim. Hâlâ aynı fikirdeyim. Kimse bunun için beni ikna edemez. Bu savaşı isteyen ve sürdüren biz değilsek, niye bizim çocuklarımız zorunlu olarak askere alınıyor? “Başkasının çocuğu başkasına ucuz gelir,” derler. Devlet Bahçeli’nin son günlerdeki konuşmalarını dinlerken bu geldi aklıma. Onlar bizim çocuklarımızı umursasalardı 77 milyonun önünü kesmezlerdi. Şu da unutulmasın. Her denklemin mutlaka bir çözümü var. Ya barış ya MHP denkleminin çözümü de olacak elbet. Ya barış ya barış! Sağlıcakla kalınız... Barış sizinle olsun. Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 13 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 14 İngiltere’de İslam Karşıtlığı Tavan Yaptı Londra’daki İngiltere’de geçtiğimiz ay ‘YouGov’ kamuoyu araştırma şirketi tarafından yapılan bir araştırmada; ‘Üç kelime ile Müslümanları tarif edin’ sorusuna en yüksek cevap ‘terörizm’ oldu. Yine ‘İslamic Relief’ adlı islami organizasyon tarafından yapılan araştırmada da katılımcıların yüzde 47’si Suriye ve Irak gibi Müslüman ülkelerden ‘mülteci gelmesin’ diye cevap verdi. İngiltere’de yapılan bir kamuoyu araştırması, İngilizlerin yaklaşık yarısının, Suriye’deki iç savaştan kaçarak İngiltere’ye sığınmak isteyenlerin ülkeye alınmaması gerektiğini düşündüğünü ortaya koydu. Kamuoyu araştırma şirketi “YouGov», uluslararası insani yardım derneği «İslamic Relief» için 5-9 Haziran tarihlerinde İngiltere›de 6 binden fazla kişiyle anket yaptı. MÜSLÜMANLARI ÜÇ KELİMEYLE TARİF EDİN: Ankette, İngiltere’deki Müslüman topluma bakış açısına ilişkin bir soruya da yer verildi. Buna göre katılımcılardan, Müslümanları üç kelimeyle tarif etmeleri istendi. “Endişe verici”, “terörizm”, “kadın düşmanı” ve “aşırıcı” en çok kullanılan ifadeler oldu. “SONUÇLAR ENDİŞE VERİCİ” Islamic Relief’in İngiltere şubesinin Direktörü Cihangir Malik, ankete ilişkin yaptığı açıklamada, sonuçları endişe verici bulduğunu vurgulayarak İngiltere’de giderek yaygınlaşan Müslümanlara yönelik olumsuz görüşün, sığınmacılara karşı duruşla bağlantılı olabileceğini söyledi. Ankete göre, katılımcıların yüzde 47›si, ülkelerindeki çatışma veya zulümden kaçan Suriyeli sığınmacıların İngiltere›ye alınmaması gerektiğini söyledi. Geçtiğimiz yıl aynı çerçevede yapılan araştırmada bu oran yüzd 31’di. Son dönemlerde Daiş çetelerinin Ortadoğu’da estirdiği barbarlık terörü bu oranın yükselmesinde etkili olduğu düşünülüyor. İngilizlerin yüzde 29›u da ülkelerindeki krizden kaçan Suriyelilerin İngiltere›ye sığınmasından yana görüş belirtti. Birleşik Krallık, 2014 yılının başında Suriyeli mültecilere kapılarını açacağını duyurmuştu. İngiltere, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği›nin önerileri doğrultusunda hareket ederken, özellikle şiddet ve işkence mağdurları ile tıbbi yardıma ihtiyacı olan kadın, çocuk ve yaşlı Suriyelilere öncelik veriyor. İngiliz hükümeti, plan çerçevesinde gelecek üç yıl boyunca birkaç yüz Suriyeli mülteciye yardım etmeyi hedefliyor. Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 15 Jeremy Corbyn Resmen İşçi Parti Başkan Adayı Dört İlkokul Öğrencilerin Oruç Tutmasını Yasakladı Londra’da eğitim veren dört ilkokulun ramazan ayı boyunca Müslüman öğrencilerin oruç tutmalarını yasakladı. «Lion Academy» isimli aynı vakıfa ait dört ilkokuldan biri olan Londra›nın doğusundaki Leyton semtinde bulunan Barclay İlkokulu, geçen hafta velilere mektup göndererek alınan kararı bildirdi. Okulun Müdürü Aaron Wright tarafından kaleme alınan mektupta, «İslam hukukuna göre çocukların ramazan ayı boyunca oruç tutma zorunluluğu bulunmadığını, erişkin olduklarında oruç tutmaları gerektiğini öğrendik» denildi. Wright, mektubunda ayrıca, geçen yıl ramazanda oruç tutan öğrencilerden bazılarının okulda bayıldıklarını ve hastalandıklarını yazdı. Mektupta, «Geçen yıl oruç tutma süresi 18 saati geçiyordu. Bu bir çocuğun susuz ve gıdasız geçirdiği oldukça uzun bir süre» ifadesine yer verildi. Britanya Müslüman Birliği, vakfın oruç yasağını kınayarak, «İslamiyetin oruç tutamayacak çocukları zaten koruduğunu» ifade etti. Sybourn, Thomas Gamuel ve Brook House ilkokulları karara uyan diğer okullar. Geçtiğimiz ay yapılan genel seçimlerde İşçi parti hedeflediği oyu alamayıp Muhafazakar parti tek başına iktidar olunca İşçi parti genel başkanı Ed Milliband istifa etmişti. Milliband’ın yerine İşçi parti genel başkanlığı için yarışacak isimler belli oldu. Bunlardan birisi toplumumuzun yakından tanıdığı İslington milletvekili Jeremy Corbyn. İşçi Partisi’nin genel başkanlığı için yarışacak isimler belli oldu. Ülkede 7 Mayıs’ta yapılan genel seçim sonucu partisinin başarısız olmasının ardından istifa eden Ed Miliband›dan boşalan İşçi Partisi liderliği için Andy Burnham, Yvette Cooper, Liz Kendall ve Jeremy Corbyn adaylıklarını koydu. İşçi Partisi üyeleri arasında Ağustos ayının ortasından 10 Eylül’e kadar yapılacak oylama sonucunda belirlenecek yeni genel başkan, partinin Eylül ayındaki yıllık konferansında açıklanacak. İngiliz basını, 45 yaşındaki Andy Burnham›ı favori gösteriyor. Savaş karşıtı görüşleriyle bilinen ve Burnham›a göre daha sol çizgide bulunan 66 yaşındaki Jeremy Corbyn›in de şansının yüksek olduğu belirtiliyor. İşçi Partisi, geçen ay yapılan genel seçim sonucu 232 milletvekilini parlamentoya sokabilmiş ve bir önceki genel seçime göre 24 sandalye kaybetmişti. İşçi Partisi›nde genel başkanlığa başkan yardımcısı Harriet Harman vekalet ediyor. 1983 yılından beri İslington bölgesinden milletvekili seçilen Jeremy Corbyn İşçi Parti içerisinde Sol kanadı temsil eden bir isim. Aynı zamanda iyi bir Kürt dostu olan Corbyn savaş karşıtı çalışmalarıyla biliniyor. Toplumumuzun yaptığı tüm etkinliklerde yerini alan Corbyn toplumsal sorunlara duyarlı bir isim. Corbyn geçtiğimiz seçimlerde kendi bölgesinden oyların yüzde 60’ından fazlasına denk gelen 26,659 oy ile tekrardan milletvekili seçilmişti. Cameron’un Unuttuğu Madde Magna Carta’nın 39’uncu maddesi; “Özgür hiç kimse kendi benzerleri tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden yoksun bırakılmayacak, kanun dışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek veya hangi şekilde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır.” Magna Carta yasalarının (Büyük Özgürlük Fermanı) yazılışının 800’üncü yılı kutlamlarından konuşan Cameron, ‘Magna Carta Yasaları Dünyayı Değiştirdi’ dedi, ancak kendisi yasalar ile bağdaşmayan politikalar uyguluyor. Kral John tarafından 1215’te imzalanan ve Birleşik Krallık’ta parlamenter demokrasiye atılan ilk adım olarak kabul edilen Magna Carta Yasaları’nın 800’üncü yılı, Pazartesi günü düzenlenen özel bir törenle kutlandı. Başbakan David Cameron ve Kraliçe 2. Elizabeth’in katıldığı tören, Magna Carta’nın imzalandığı başkent Londra’nın batısındaki Surrey kontluğundaki Runnymede çayırında yapıldı. Törene konuşmacı olarak katılan Başbakan Cameron, 800 yıl önce imzalanan bu yasanın modern demokrasiye atılan ilk adım olduğunu belirtti. David Cameron, Magna Carta Yasaları’nın, hükümet ve yönetim şekli arasındaki güç dengesinin sonsuza kadar değiştiğini vurguladı. Cameron, yasaların imzalandığı günden bu yana dünya çapında birçok ülkeyi ve jenerasyonu etkilediğini belirterek, “Onlar tarihe baktılar ve bu fermanın adalet ve özgürlük konuları üzerine dünyayı nasıl şekillendirdiğini gördüler.” şeklinde konuştu. Magna Carta, diğer adıyla Büyük Özgürlük Fermanı, 15 Haziran 1215›te Kral John tarafından imzalandı. İmzalanan ferman, temel hak ilkelerinin sunulduğu ilk yazılı siyasal belge olarak kabul ediliyor. Belgenin yürütüldüğünden emin olmak amacıyla, o dönemde fermanın 250 orijinal kopyasının dünya liderlerine gönderildiği ve bunlardan 17 kadarının ise korunmuş olduğu tahmin ediliyor. Büyük Özgürlük Fermanı’nın orijinal 4 kopyasından ikisi başkent Londra›daki İngiliz Milli Kütüphanesi›nde (British Library) muhafaza ediliyor. Diğer ikisi ise Lincoln ve Salisbury katedrallerinde bulunuyor. Sene başından beri 800’üncü yıla özel etkinlik ve sergiler de ülke çapında düzenlenmeye devam ediyor. MAGNA CARTA: Büyük Ferman ya da Büyük Özgürlük Fermanı gibi isimlerle de anılan Magna Carta, 1215 yılında İngiltere Kralı John›ın imzaladığı ve kralın bazı yetkilerinden feragat etmesini, kanunlara uygun davranmasını ve hukukun kralın arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılan belge olarak biliniyor. Günümüzdeki anayasal düzene ulaşana kadar yaşanılan tarihi sürecin en önemli basamaklarından biri olarak da kabul edilen Magna Carta, toplum güçleri arasında denge kurup, kralın sonsuz olan yetkilerini din adamları ve halk adına sınırlamıştır. Magna Carta›nın en önemli maddelerinden biri olarak bilinen 39. maddesi de günümüz hukuk sisteminin temeli olarak kabul ediliyor. 800 yıllık geçmişinde orijinal birçok kopyası kaybolduğu için İngiltere dışına çıkarılmayan Magna Carta, İngiltere›deki Durham Katedrali›nde saklanıyor. 16 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 17 DAY-MER Festivali başladı Haber: Arif Bektaş Fotoğraf: Sevgi Taş, Erem Kansoy İngiltere’de 1989 yılında kurulan ve kuruluşundan buyana önemli etkinliklere imza atan Türk v Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (DAY-MER) 26. Kültür ve Sanat Festivali Çarşamba akşamı yapılan resepsiyonla başladı. Çok sayıda yazar, gazeteci, akademisyen, sendikacı, kitle örgütü yöneticisi ve DAY-MER üyelerinin katıldığı açılış resepsiyonu Londra Toplum Merkezi’nde gerçekleşti. Her yıl olduğu gibi bu yıl da sendikacıların yoğun katılımı ile gerçekleşen festival resepsiyonunda konuşan DAY-MER Başkanı Aslı Gül, konuşmasına Avrupa’da HDP’ye en çok oy çıkan ülkelerden biri olan İngiltere’deki aktif çalışmalarınadan dolayı HDP Koordinasyonu’na teşekkür ederek başladı. İngiltere’deki kemer sıkma politikalarının hız kazanarak devam ettiğini belirten Gül, yabancıların hedef gösterilmeye devam ettiğini ve işçi ve emekçilerin haklarının yok edilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, DAY-MER Festivali’nin, bütün bu saldırılara karşı bir mevzi olduğunu söyledi. Gül, DAY-MER Festivali’nin kitleselleşerek büyümeye devam ettiğine vurgu yaparak, üyelerinin olağanüstü çabalarının festivalin asıl motor gücü olduğunu söyledi. Çevirmen Çağdaş Canbolat’ın sunumunu yaptığı resepsiyonda konuşan DAY-MER Sekreteri ve Ulusal Öğretmenler Sendikası (NUT) Hacney Şube yöneticisi Oktay Şahbaz da konuşmasında, yabancıların sürekli hedef gösterildiği bir dönemde, yerli ve yabancıların birlikteliğinin, ortak mücadelesinin bir platformu olan festivalin tüm kesimlere mal olmasının öne- mine değindi. “Onlar bizi dağıtmadan biz onları dağıtalım” Savaş Karşıtı Koalisyon içinde etkin rol oynayan ve Afganistan saldırısından önce, Londra’da yapılan ve 2 milyon kişinin katıldığı yürüyüşün organizasyonununda önemli rol oynayan yazar John Rees de yaptığı konuşmada, DAY-MER festivallerine daha önce de katıldığını ve böyle etkili bir etkinliğin parçası olmaktan gurur duyduğunu belirterek, DAY-MER üyelerini selamladı. Rees, İşçi ve emekçilerin İngiltere’de en saldırgan hükümetle karşı karşıya olduğunu belirterek “Onlar bizi dağıtmadan biz onları dağıtalım” dedi. HDP’nin baraj zaferini kutladılar Resepsiyona katılan bütün konuşmacılar, Türkiye’de HDP’nin zaferini kutlayarak, İlgiltere’de de buna benzer birlikteliklerin oluşmasının mümkün olacağını belirtildi. 7 Mayıs 2015 İngiltere genel geçimlerinden, Kuzey Lonrda’daki Tottenham semtinde, Sendikalar ve Sosyalistler Koalisyonu (TUSC) milletvekili adayı olan Jenny Sutton da konuşmasında, HDP’nin önemli bir zafer elde ettiğini ve uzun bir yol olmasına rağmen İngiltere’de de HDP başarısı gibi bir başarıyı elde edeceklerine inandığını belirterek, Tottenham’da aldığı oyların önemli bir bölümünün DAY-MER üyelerinin çalışmalarıyla olduğunu söyleyerek teşekkür etti. Kürt Halk Meclisi adına bir konuşma yapan Doğan Genç de, Türkiye’de HDP’nin baraj zaferinden sonra DAY-MER Festivali’nde buluşmanın heyecan ve mutluluk yarattığını belirtti. İngiltere Gazeteciler Sendikası (NUJ) adına konuşan Gary McFairlane de konuşmasına HDP’yi selamlayarak başladı. Yüzde 1’e karşı yüzde 99’un birleşmesi gerektiğini belirten McFairlane, işçi sınıfının dayanışma içinde olduğunu belirterek, NUJ Londra Şubesi olarak Türkiye’deki metal işçilerinin direnişini desteklemek için kamuoyunu bilgilendirdiklerini ve 100 sterlin de para gönderdiklerini söyledi. Ceren Sağır’ın Filistin’de ve Erem Kansoy’un Kobane’de çektiği fotoğrafların da sergilenmeye başlandığı resepsiyonla başlayan festival 5 Temmuz’da Park şenliği ile sona erecek. Ulusal Öğretmenler Sendikası (NUT) Merkez Yürütme Kurulu üyesi Martin Power Davies de, HDP ve İngiltere’de HDP için çalışma yapanları kutlayarak konuşmasına başladı. DAY-MER’le bir kez daha bir festivalde birarada olmaktan onur duyduğunu belirten Davies, metal işçilerinin direnişinin kendileri için öğretici olduğunu söyledi. Haziran Direnişi’nde DAY-MER tarafından Türkiye’ye gönderilen sendikacılar heyetinde yer alan Davies, DAY-MER Festivali’nin ne kadar birleştirici olduğunu da sözlerin ekledi. Festival çocuk şenliği ile devam etti Türk Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (DAY-MER) 26. Kültür Sanat Festivali çerçevesinde yapılan etkinliklerden biri olan Çocuk Şenliği, onlarca çocuğun buluşmasına sahne oldu. Stanford Hill’deki Holmleigh İlkokulu’nda yapılan etkinliğe ailelerin yoğun katılımı da dikket çekti. Onlarca etkinliğin ve oyunların olduğu şenlikte, özellikle yüz boyama ve toplu danslar yoğun ilgi gördü. 13 Haziran günü yapılan şenliğe, Türkiyelilerin dışındaki ailelerin de çocuklarıyla katılması ayrı bir renklilik kattı. 26’ıncı DAY-MER festivali 5 Temmuza kadar zengin programıyla devam edecek. 18 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 19 20 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 21 HDP kimi dışardan koşullu desteklemeli (mi)? 1970’li yıllardan itibaren tekçi, asimilasyoncu ve sömürgeci anlayışlara bayrak açan Kürt hareketi ; Rojava ve Kobani direnişi ile Kürdistan , Türkiye ve tüm Ortadoğu’da statükoyu parçaladı ve yeni yaşamı inşa etme fırsatı sunuyor. Bu direniş Ortadoğu’yu esir alan dinci, milliyetçi gericiliğin ve vahşi kapitalizmin duvarlarını parçalıyor; Halklara demokrasi cephesini büyütme fırsatı veriyor. 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan Türkiye seçimlerine de Kobani ve Rojava devriminin etkileri yansıdı. Anti demokratik statükocu zihniyet ve devlet yapısı parçalandı. Ancak aynı zamanda Cumhuriyet rejiminin çöküşü de engellendi. Hile, zor, sahte inanç , faşizan fikir ve seçeneksizlikle oyları ve iradeleri gasp edilen ezilenler ortaklaşarak önü açık demokrasi cephesini oluşturdular. 7 Haziran’a kadar 13 yıllık AKP Zulüm rejimini boşa Çıkarma yoğunlaşmasıyla yek vücut olunmuşken, 8 Haziran’da 70 yıllık rejimin diğer ayakları (Ulusalcı solcular, Kemalistler , liberaller, Ülkücüler , Fethullahçılar,...) HDP’ye saldırıya geçerek kendilerini hatırlattılar. HDP 70 yıllık tekçi Nasyonalist Seküler rejim ile 13 yıllık devşirme din tüccarlarının hedefi olmuş durumdadır. HDP’YE DAYATILAN IKI PSİKOLOJİK DAYATMA A- DIŞARDAN : Egemenler HDP’yi emanet oy, bölücü yaftası ve tehditlerle sınırlayıp kendi kabuğuna çekilmeyi dayatıyorlar. B- İÇERDEN: Rejim tarihi boyunca her bir ezilen kesim kendi sınırlarına hapis oldu, duygusal akıl ve duygusal prensiplerle yol aldılar. Dogmatik kaldıklarından Tarihsel Teşhis ve hamleler Yapamadılar, halkı ve haklılıklarını başarıya ulaştıramadılar. Halklar müthiş bedeller ödedi. Bugün işçi sınıfının, kadının, doğanın, etnik kültürlerin ve inançların geldikleri nokta korkutucudur. HDP aynı klasik duygusal akılla mı devam edecek? STATÜKONUN İKİ CEPHESİ Statükoyu parçalamak yetmiyor, ülkenin yeniden yapılandırılması gerekiyor. HDP Diyalektizmi ve öz iradesi ile öyle bir hamle yapmalı ki hem tedavi hem başarı getirmeli. Pekiyi ama nasıl? Böyle bir hamle için günümüz statükocuların her iki cephesini ve arka bahçelerini masaya yatırmak zorundayız A- MİLİYETÇİ CHP İTTİFAKI: 1-CHP : Türkiye›de tek millet kurma anlayışıyla her yöntemi mubah gören , rejimi oluşturan tekçi parti ve zihniyettir. Bütün farklı kültür ve inançları inkârcılığa sevk etmiş, inkârcılık ve Şovenizmin önünü açmıştır. Bugün YENİ CHP iddiasındaki parti de; homojen değil, tekçilik kültürünü aşmış değildir. Özgürlük söylemleri soyuttur, somut değil. Parti ulusalcıları ve liberalleri barındırıyor. Çözümleri Kürtleri ve farklılıkları sadece modernizme sığınarak zamanla asimile etmedir. Radikal demokrasi iradesi ortaya çıkabilse demokrasi cephesini başarıya ulaştırabilir, ancak hizipçi duruşlar ulusalcı statükocular buna engeldir. 2- MHP: Duygusal milliyetçilikle dünyaya ve ülkeye bakar. İzole edicidir. Farklılıkların ve Kürtlerin özsel haklarına karşıdır. 3-FETHULLAHÇILAR: Amerika’ya dayanak Türk İslam gücü olmak istiyorlar. Gaye için her yol mubah anlayışındadırlar. Stratejik ve uzun vadeli projelerle hareket ederler. Türk İslam emperyalizmini kurmak istiyorlar. Türkçüdürler. Devleti ele geçirme hedefleri var. Değişmez Hedefleri Kürtleri ve farklılıkları ince yöntemlerle asimile etmektir. 4-LİBERALLER: piyasa ekonomisine olan inançları ve pragmatistlikleriyle her iktidara payanda oluyorlar. Liberalizm ideolojisine hakim değiller. Genel olarak Milliyetçi CHP ittifakında değişim ve dönüşüm isteği ve iradesi yoktur. Statükoculuk hakim ve birbirlerine bağımlıdırlar. B- DİNCİ DEVŞİRME AKP CEPHESİ 1-AKP YAPISI Dindar değil dincidirler. Çoğu yöneticisi köken olarak devşirmedir. Var olmak ve iktidar sahibi olabilmek için her yol mubahtır. İktidara gelişleri uluslararası bir projeydi. Özgürlüklerden dem vurarak başta Kürt meselesi olmak üzere bir çok çevrenin çözüm için desteğini aldılar, ancak ihanet ettiler. Devşirme kimliklerinin ve devşirmeciliğin devamı için hem Türkiye›de hem de Suriye gibi yerlerde kendilerine İŞİD, EL GÜNDEM Bülent Bingöl KÂIDE gibi partnerler oluşturdular, silah dolusu binlerce tırla savaşa ortak oldular. Devşirme ve dinci olmalarından dolayı (dindar değil ) ideolojik ve yaşam olarak yalpaladılar. İktidar, para, hırs ve egoları içinde kayboldular. İktidar olmalarında en büyük pay sahibi hatta ideolojik ve pratik rehberleri Fethullahçılarla iktidar paylaşımında ters düştüler ve kanlı bıçaklı durumdalar. Başta Erdoğan olmak üzere yöneticiler rüşvet, hırsızlık, yandaşçılık , ulusal ve uluslararası yasadışılık içinde boğulmak ile karşı karşıyalar. Tek başına hükümeti kuramıyorlar. Zindanlara tıkılmamak, geçmişi silmek için her yola başvurmaya hazırlar. Ama kimsede itibar bırakmadıkları için kimseye de güvenmiyorlar. 2-ERGENEKONCU YAPI: AKP Cemaatle yollarını ayırmasından dolayı denge unsuru oluşturmak için başta Perinçek, jitem, Hizbullah , Ergenekon, Mafya,...ile dirsek temasına girdi ve bu kesimlerden hapistekiler serbest bırakıldı. Ancak bu kesimlerin belirleyici bir irade güçleri yok. Genel olarak dinci devşirmeci AKP cephesi pragmatisttir. Statükonun yeşilcileridir, ancak kurtuluşları için de olsa reformlara hayır deme lüksleri yok. Iktidar paylaşımı için CHP ve MHP’ye güvenleri yoktur. Kürtlerin ve uluslararası güçlerin desteklerine muhtaçtırlar. Rejim tarihi boyunca ezilenler ( Solcular, Aleviler, Kürtler, İşçiler,...) kategorize edildiler; sınırlılıkla, durgunlukla, romantizm ve moralist değerlerle geleceğe hamle yapamadılar. Siyaset doğru hamle ve başarı ile değişim dönüşüm yönetimidir. Siyaset toplum için doğru için çelişkileri ve fırsatları yaratıcılıkla kullanma sanatıdır. HDP Yukardaki tabloları göz önünde bulundurarak çatlattığı statükoyu tamamen parçalayıp yeniden yapılandırmak için hamleler yapmalıdır. HDP›NIN YOL HARİTASI 1-HDP hiç bir koalisyona dahil olmamalı, ne yapacaksa dışardan yapmalı. 2-HDP demokrasi cephesini ve özgürlükleri sürekli örgütlemeli. 3-HDPnin vekil aritmetiği, Meclisi olumluluk durumunda ayakta tutmak ve olumsuzluk durumunda ise uygun siyasi söylemlerle bloke etmek için uygundur. 4- HDP kendisini sınırlamak isteyen içerden moralist duygusal akla ve dışardan dayatılan emanet oylar, terörist yaftalamalarına ve tehditlere pabuç bırakmamalı. Müzakerelere açık olmalı. 4-HDP bugünün değil yarının hamlesini yapmalı; doğru hamle ve başarı devrimdir. Kirlenmemek iş yapmamak değildir. 5-HDP 13 yıllık AKP Hükümeti›nin sicilini göz önünde bulundururken 70 yıllık inkârcı rejimi de göz önünde bulundurmalı. Roboski’yi hatırlarken Dersim, Maraş katliamını yapanları da hatırlamalı. Kötünün iyisi olmamalı, değişim dönüşüm fırsatının iyisi olmalı. 6-HDPnin amacı öç almak değil, geleceği kurmaktır. Adalette budur. Amaç tatmin olmak değil, amaç bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Bedeller gelecek için verilir ve bilince çıkarılır. 7-HDP Meclis Bileşenleri (oluşumlar, inanç temsiciler, işçi temsilcileri ,...) dışardan destek Koşullarını bütün toplumları temsilen kendi iradeleriyle almalıdırlar. 8-HDP somut taleplerle ortaya çıkmalı; Avrupa yerel özerklik şartının Kabulü, Kürtçe eğitim, Esirlerin bırakılması, Rojava’nın Statüsü , Diyanet›in yeniden yapılandırılması, çözüm Süreci , taşeronculuğa son, sosyal devlet, Kadının Statüsü , doğa, STKlar,...vb somut koşullarla bir talep listesi ile CHP Cephesine(CHP ,MHP, Fethullaçılar, Liberaller) ve AKP Cephesine gitmelidir. HDP Halkın huzurunda şeffafça hangi Cephe bu talepleri; koşulları ve tarihleriyle somut kabul ediyorsa DIŞARIDAN her bir adımda müzakerelerle destek vermelidir. Eğer hiç biri HDP’nin koşullarına olumlu cevap vermiyorsa , HDP her halükarda zaten bağımsızdır ve demokrasi cephesini örgütlüyordur. Büyük insanlığın büyük aklının ve büyük hamlesinin devreye girme zamanıdır. Sizce yukarıdakilerden hangisi dışardan koşullu şartlarımızı kabul edebilir? Umut ve emek ile 22 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 23 Kaşanlı gençlerin dayanışma gecesi İngiltere bütçe açığını kapatmak için halka arz ettiği Royal Mail›deki hisselerinin yüzde 15›ini sattı. İşlem sayesinde devlet kasasına 1 milyar Euro girdiği açıklandı. Londra’da yoğun olarak bulunan Kaşanlılar, gençleri bir araya toplayarak bir dayanışma etkinliği düzenlendi. Ersan and Co’nun ana sponsorluğunda, Edmonton bölgesindeki Kervan düğün salonunda gerçekleşen etkinlikte gençler gönüllerince eğlenerek hem bir birlerini tanıma hemde sohbet etme fırsatı buldular. Organizasyonda Fırat Imirza ve Grup Raye sevilen şarkıları ve yöresel türküleri ile geceye renk kattı. Kendi köylülerini de konuk sanatçı olarak gecede ağırlayan Kaşanlı gençler gece sonunda yapılan supriz çekilişlede çeşitli hediyeler kazandı. Halayların çekildiği ve yüzlerin güldüğü gençlerin dayanışma gecesi oldukça renkli geçti. Ayrıca gecede Day-Mer’li gençlerde bir stand kurarak devam eden festivallerini Kaşanlılara tanıttı. 5 asırlık kurumdaki hisselerinin yüzde 60›ını İngiliz hükümeti 2013›te satışa çıkardığında kamuoyu bu duruma büyük tepki göstermişti. Fakat halka arzın ardından borsada Royal Mail hisseleri yüzde 87 değer kazanmıştı. İngiltere Maliye Bakanı George Osborne, ülkenin önde gelen bankalarından Royal Bank of Scotland›taki (RBS) kamu hisselerinin, önümüzdeki aylarda satışına başlanacağını söyledi. TIR Dorsesini Yarıp Kaçmak AB Referandumu İsteyen Göçmenler Yakalandı Kredi Notunu Düşürdü Bir TIR dorsesi içinde saklanarak Romanya’dan Britanya’ya umuda yolculuk yapan mülteciler trafik sıkışmasını fırsat bilerek dorseyi kesip TIR’dan kaçmaya başladı. Helikopter destekli İngiliz polisinin çabaları mültecilerin hayalini suya düşürdü. Gloucestershire bölgesinde sıkışan trafik sırasında, TIR’ın dorsesini kesip kaçan göçmenler polis tarafından yakalandı. Romanya’dan Britanya’ya kaçak bir şekilde iltica etmeye çalışan 9 kişi, Cotswolds yolu üzerinde trafiği fırsat bilerek bulundukları TIR’ın brandadan oluşan arka kısmını kesip kaçtı. Romanya plakalı TIR’dan atlayıp etraftaki ormanlık alana hızla koşan göçmenler polis gelmeden gözden kayboldu. TIR dorsesini kesip kaçma anları başka bir araçtan kayıt yapan amatör kameraya yansıdı. Kaçak göçmenleri arama operasyonuna helikopter ve iz sürücü kö- Özelleştirme Devam Ediyor: Royal Mail’in Yüzde 15’i Satıldı pekler de katıldı. 8 göçmen ve TIR şoförü kısa süre içerisinde ormanlık alanda yakalandı. Gözaltına alınan göçmenlerin bugün göç bürosuna sevk edilmesi bekleniyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) Birleşik Krallığın Avrupa Birliği üyeliğini referanduma götürmeyi planlamasını gerekçe göstererek ülkenin kredi notu görünümünü “durağandan”, negatife” çektiğini açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada İngiltere’nin AB üyeliğini referanduma götürmeyi planlamasının ülke ekonomisinin büyümesi görünümüm için risk teşkil ettiği vurgulandı. S&P açıklamasında İngiltere’nin AB üyeliğini referanduma götürmek istemesinin endişe yarattığını vurgulayarak, “İngiltere’nin AB’den olası ayrılığı ülkenin çifte açığını (cari açık ve bütçe açığı) ve özel sektörün kısa vadeli dış borcunu nasıl finanse edeceği konusunda soru işaretleri yaratıyor” ifadesini kullanıldı. S&P, AB üyeliğinin referanduma sunulması konusunda siyasi bir uzlaşıya varılmamasının ülkenin ekonomik geleceğini etkileyebileceğini belirtti. Başbakanı David Cameron geçtiğimiz ay yapılan genel seçimin öncesinde iktidara gelmesi halinde Birleşik Krallığın AB üyeliğinin 2017 yılında referanduma sunulacağını belirtmişti. Britanya Vatandaşı 17 Yaşındaki Genç Canlı Bomba Oldu Irak’ta bir bir petrol rafinerisi yakınlarında bomba yüklü bir aracı patlatan canlı bomba 17 yaşındaki Britanya vatandaşı Talha Ismal çıktı. West Yorkshire bölgesinin Dewsbury kentinde yaşayan Asmal ailesi yayınladıkları basın açıklamasında “O hiç kimse hakkında kötü düşünmezdi. Radikal, aşırı ya da vahşi hiç bir görüşü yoktu.’’ Dedi. IŞİD eylemi duyururken Asmal’ın ölümünden kısa süre önce çekilmiş bir fotoğrafını da yayınlamıştı. Talha Asmal’dan önce bir intihar eylemi gerçekleştiren en genç Birleşik Krallık vatandaşı 7 Temmuz 2005’te Londra’da yaşanan bir dizi bombalı saldırıyı gerçekleştiren 4 radikal İslamcı militandan biri olan Hasib Hussain’di. Hussain de Asmal gibi West Yorkshire bölgesinde yaşıyordu. Osborne, Londra›nın finans merkezi City of London›da yaptığı konuşmada İngiltere›nin 2008 finans krizinin ardından 45 milyar sterlin yatırım yaparak kurtardığı bankadaki kamu hisselerinin satışının yapılacağını söyledi. Osborne, «Hükümetin bankadaki hisselerinin satışına başlanmasın her iki taraf için de doğru karar olduğuna şüphe yok. Bu sadece benim değil aynı zamanda İngiltere Merkez Bankası Başkanı›nın da değerlendirmesi» dedi. George Osborne, önümüzdeki aylarda bankadaki kamu hisselerinin satışına başlanacağını belirterek, daha fazla beklemenin ekonomik maliyeti daha da artırabileceğini söyledi. İngiliz hükümetinin RBS›de yüzde 62 oranında hissesi bulunuyor. Kurtlar Vadisi Dizisi Türkiye’nin 30 Yıllık Karanlık Geçmişine Işık Tutuyor 12 yıldır Türk televizyonlarında yayınlanan Kurtlar Vadisi Pusu Oxford Üniversitesinde Türkiye ile ilgili yayınlanan bir kitaba konu oldu. Eroin, Organize Suçlar ve Modern Türkiye’nin Kuruluşu adlı kitapta ele alınan Kurtlar Vadisi Pusu üzerinden Türkiye’nin aslında kimler tarafından yönetildiği ele alındı. 2010 yılından beri Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi›nde (National Security Affairs Department) (NSA) Türkiye ve Ortadoğu uzmanı olarak çalışan Ryan Gingeras›ın kaleme aldığı kitap, «Eroin, Organize Suçlar ve Modern Türkiye›nin Kuruluşu» adını taşıyor. Gingeras kitabında, Türkiye›nin 80›li, 90›lı ve 2000›li yılların karanlık dünyasına mercek tutarken, özellikle Susurluk›ta ortaya çıkan dökülen ilişkiler ağını masaya yatırıyor. Kitap diziyle ilgili şu tespitle başlıyor: «Kurtlar Vadisi›nde Türkiye Cumhuriyeti›nin, hukuk ve seçilen görevliler tarafından yönetilmek yerine, aslında gizlice ‹Kurtlar Konseyi› denen ve başında mafya patronlarının bulunduğu bir örgüt tarafından kontrol edildiği ve bu örgütün hükümeti arka planda idare etmekte olduğu açığa vuruluyor.» Gingeras, ilerleyen satırlarda, «Kurtlar Vadisi aracılığıyla organize suç karşımıza, Türk politikasının gerçek dünyasını anlamamız açısından bir tür giriş kartı olarak çıkıyor» görüşünü ortaya koyduktan sonra, Kurtlar Vadisi›nin Türkiye›nin son 30 yılındaki karanlık geçmişine ışık tuttuğunu savunuyor… «Kurtlar Vadisi dünyası bize gösteriyor ve inandırıyor ki, organize suç dediğimiz şeyin en azından bir kısmını zaten devletin kendisi oluşturuyor. Bir önerme olarak diyebiliriz ki, geçtiğimiz otuz seneye Türkiye›nin gelişimi açısından bakacak olursak, bu gelişimin geçerlilik ilkesinin belli unsurlarını barındırdığını görürüz.’’ 24 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 25 İnegöl Home ünlü markaları Londra’da bir araya getirdi Müşterilerine zengin ürün yelpazesi, konforlu ve cıvıl cıvıl renkleri ile birbirinden farklı seçenekler sunan İnegöl Home, ünlü markaların, yemek masası, yatak odası, koltuk, çocuk odası ve daha birçok ürünü Güney Londra’nın Croydon bölgesindeki modern showroomunda sergiliyor. Mobilya sektöründe iddialı marka İnegöl Home, geçtiğimiz Nisan ayında Londra’nın Croydon bölgesinde sektörün ünlü markalarını bir araya getirerek hizmete açılmıştı. Kaliteli ürünleri ve cazip ödeme seçenekleri ile vatandaşların keyifli alışveriş yapabileceği mağaza, evlerini yenileyecek veya romantik tasarımları ile yeni evlenecek olan çiftler için birçok seçenek sunuyor. Oldukça şık tasarımları ve ekonomik fiyat seçenekleri ile evlerin atmosferlerini değiştirecek olan ürünler ilgi çekiyor. Sektörün öncü markalarını bir araya getirerek adeta “Mobilya Ailesi” kuran İnegöl Home’da herkese hitap edecek ürünü bulmak mümkün. Mobilya sektörünün içinden gelen İnegöl Home Genel Müdürü Erhan Acar, Londra’daki Türkiyeli toplumun sektörle ilgili taleplerini çok iyi bildiğini ifade ediyor. Mağazamız yaşadığı mekanlara değer veren ve konforundan vazgeçmeyenlerin tek adresi olacaktır diyor. Müşteri memnuniyetine de önem veren İnegöl Home, satış sonrası da müşterilerine hizmet sunmakta. Ayrıca deneyimli Tasarım Ekibi ile evlerini dizayn etmek isteyenlere yardımcı oluyor. Müşterilerin tercihlerinin ön planda tutulduğu İnegöl Home, deneyimli ekibi ile 79 High Street, Croydon, London CR0 1QE adresinde müşterilerine hizmet vermekte. Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 26 SUNEXPRESS’TEN ECO TURKEY TRAVEL’A ZİYARET SunExpress’in İzmir-Londra uçuşları başlıyor. 27 Sembisek Bu hafta da yine Mardin yöresine ait çok sevilen bir lezzetle birlikteyiz. Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu olan SunExpress yetkilileri Eco Turkey Travel’ın Edmonton’daki ofisine bir ziyaret gerçekleştirdi. İzmir’den Londra Luton Havalimanına haftada iki kez uçmaya başlayacak olan Sun Express Satış Müdürü Ali Cillioğlu ve yardımcısı Murat Yıldır 10 Haziran Çarşamba günü Eco Turkey Travel direktörü Ali Keskin ile görüştü. İlk 11 Temmuz 2015›te gerçekleştirilecek seferler, haftada iki kez Çarşamba ve Cumartesi günleri karşılıklı olarak gerçekleştirecek. Tek yön vergiler dahil 77 £’den başlayan fiyatlarla başlayacak uçuşlarda yolcu başına 30 kilogramlık bagaj hakkı tanıyacak. Londra Luton Havalimanı İş Geliştirme Müdürü Simon Harley, «SunExpress’e Londra Luton Havaalanı’nda sıcak bir karşılama ve İzmir’i geniş destinasyon listemize eklemek için sabırsızlanıyoruz” dedi. SunExpress Satış Müdürü Ali Cillioğlu, Eco Turkey Travel direktörü Ali Keskin’e yaptıkları işbirliğinden dolayı teşekkür ederek, «Bizim için yeni bir destinasyon olan Londra ile SunExpress, Avrupa’nın büyük kentleri ile aktarma üssümüz İzmir’in bir birine bağlama konusundaki büyümemizi sürdürüyoruz. Landra Luton Havaalanı’nı bir Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 partner olarak kazandığımız için ve hedeflerimiz doğrultusunda, bir turizm taşıyıcısı olarak, uçuş ağımızı genişlemekten dolayı mutluyuz bu konuda bize verdiğiniz acenta desteği konusunda size teşekkür ediyoruz” dedi. Ali Keskin ise İzmir Londra uçuşlarıyla ilgili olarak İzmir’i geniş destinasyon listemize eklemekten mutluluk duyuyoruz. Müşterilerimize yeni seçenek ve elverişli uçuşlar sunmak bizim için önemli” dedi. Resim altı: SunExpress Satış Müdürü Ali Cillioğlu yardımcısı Murat Yıldır ve Eco Turkey Direktörü Ali Keskin’i ziyaret ederek desteklerinden dolayı teşekkür etti. Kürt yemeklerinin esaslı yemek maddelerinin en başında buğday ve buğday ürünleri gelmektedir. Bunun sebeplerine gelince; yakın dönemlere kadar buğdayın tarihte ilk olarak Kürdistan da Jarmo (Kuzey Irak) bölgesinde yaklaşık 9000 yıl önce keşfedildiği ve üretilmeye başlandığı bilinmekteydi, son yıllarda ise yine Kürdistan da Urfa Göbekli Tepe civarlarında yapılan arkeolojik kazılar bu bölge insanlarının daha da öncelere, 10.000 yıldan fazlasına uzanan dönemlerde buğdayı ehlileştirdiklerini ortaya çıkarmıştır. Bu buluntular bilim adamlarının insanlık tarihinin bugüne kadar tahmin edilen gelişimlerinin çok daha geçmişlere gittiğinin şaşırtıcı bir gerçeği ile karşılaşmasına sebep olmuştur. Buğdayın Kürt topraklarında keşfi doğal olarak yemeklerinin geçmişi ile beraber bugününü de çok yakından etkilemiştir. Bu nedenle de sembîsek yemeği gibi daha yüzlerce çeşit buğday ürünleri ile yapılan ve bu sayfada bir çoğunu sizlerle paylaşmayı umduğum yemek çeşitlerimiz vardır. Dünya tarihi açısından bakacak olursak, insanoğlunun yerleşik yaşama geçmesine ve yaşam şekillerini kökten değiştirmesine sebep olan bu olağanüstü önemli keşif uygarlıkların gelişmesi açısından, ateşin keşfi ve kontrollü şekilde kullanımı kadar önemlidir. Buğdayla birlikte nohut, mercimek gibi diğer tahılların da yetiştirilmeye başlanması ile dönem insanlarının kendi yaşamları üzerinde daha fazla kontrolleri olmaya başladığı tahmin edilmektedir. Buda elbette ki günümüz yaşam şekillerinin başlangıç örneği idi. Buğdayın keşfi ve üretilmesi insanoğlunun gelişme ve ilerleme aşamasına katkısı olduğu gibi mutfak ÇÊJA MEZOPOTAMYA Fadime Tiskaya [email protected] kültürüne kazandırdıkları da söylemeye gerek kalmayacak sayıdadır. Bugün dünya mutfaklarına bakacak olursak buğday ürünleri hemen her mutfağın başta gelen malzemelerinin başında gelir. Sembisek: Yukarıda bahsettiğim gibi yemek kültürü temelde yaşanılan coğrafya ile şekillenir. Kürdistan’da buğdayın yanında en fazla tüketilen diğer malzemeler den biri de kuzu ve koyun etidir. Sembîsek de bu lezzetli karışımdan meydana gelen yemeklerden sadece biridir. Hamuruna 300 gr. sade un 1 tatlı kaşığı tuz 1.5 tatlı kaşığı kuru hamur mayası (7gr) 2 yemek kaşığı sade yoğurt 3 yemek kaşığı zeytinyağı 135 ml. Ilık su Antep’te uzun yıllar yaşamış ve lahmacunun benim standartlarıma göre “âlâsını” yemiş biri olarak lahmacun ve pide versiyonlarına genelde çok kritikle bakan bir tutumum vardır. Fakat sembisek çok benzeri malzemelerin inanılmaz şekilde farklı lezzetler yaratabileceğinin çok güzel bir kanıtı oldu benim için. İç malzemelerin kapalı hamur içinde yavaşça kendi buharında pişmesi lezzetini inanılmaz biçimde güzelleştiriyor ve bambaşka bir lezzete çeviriyor. Zaten yemek yapma zanaatı aynı malzemelerden çok farklı tatlar yaratmak değil midir. Eğer benim gibi ekmek delisi biri iseniz, bu yemek tam ağzınıza layık. Hele de kendi ekmek çeşitlerinizi yapmak da bir başka tutkunuzsa hiç beklemeden deneyin derim. Ben sembîseklerimi saç üzerinde pişirdim ama dileyenler fırında 180 C ısıtılmış fırında 20 dakika, üzerleri kızarana kadar pişirebilirler. 6 tane orta boy sembisek yapar Malzemeler İçine 300 gr. kuzu kıyma 2 yemek kaşığı tereyağı 1 orta boy ince doğranmiş kuru soğan. 3 tane carliston biber-çekirdekleri alınmış ve ince doğranmış. Tuz & karabiber 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber 1 tatlı kaşığı domates veya biber karışık salça 1 avuç ince doğranmış maydanoz Yapılışı 1. Unu büyük bir kâsenin içine ele, maya ve tuz ekle karıştır. Yoğurt, zeytinyağı ve suyu ekle, yumuşak bir hamur elde edinceye kadar elle yoğur ve 1 saat kadar mayalanmaya bırak. Hamur iki katına çıkmışsa hazır demektir. Hamuru 6 eşit parçaya bölüp beze yap. 2. Altı yapışmayan bir tavada eti pişirmeye başla ve her yanı hafif kahve rengine dönmeye başlayıncaya kadar arada bir karıştır. Kapağı kapat ve kısık ateşte 15 dakika kadar pişir, et bu arada kendi suyunu bırakacaktır. Et suyunu çekene kadar kapağı açık şekilde pişirmeye devam et. tereyağı ile birlikte soğanı, ardından biberleri salçayı ekle karıştır. Tuz karabiber ve kırmızı biberide ekle 5 dakika daha pişir. Domates ve maydanozu ekle karıştır altını kapat, tuz karabiberini kontrol et ve 10 dakika dinlenmeye bırak. 3. Her bezeyi oklava ile 2 peny inceliğinde yuvarlak şeklide aç, yufkanın yarısını kaplayacak (yarım ay şeklinde) 2 -3 yemek kaşığı kadar içi kenarda 1 parmak mesafe bırakacak eşit şekilde dağıt. Bıraktığın boşlukları suyla hafif ıslat, Hamurun diğer yarısını üzerine kapat ve kenarlarını parmak uçlarınla bastırarak birbirlerine yapıştır. (İçin pişirme esnasında dökülmemesi gerekir) 4. Tavada yada saçta pişiriyorsanız, tavayı orta ateşte iyice ısıt ve sembîseklerin her iki tarafı iyice kızarana kadar pişir. Üzerine isteğe göre biraz tereyağı sür. Servise almadan biraz dinlendir. Eğer sembîsek’in başka tariflerini biliyorsanız veya benim tarifimi denediyseniz sizlerden haber ve yorumlarınızı bekliyorum. Haftaya yeni bir lezzette buluşmak dileği ile. Afiyet Olsun... Job VACANCIES IMECE Women’s Centre is a user-led women only centre working to improve quality of life and empower Black, Asian, Minority Ethnic and Refugee women (BAMER), in particular women of Turkish, Kurdish and Turkish Cypriot (TKTC) origins who live in London. Open to women only (exemption under the Equality Act 2010 Schedule 9, Part 1) Section 7(2) e of the 1975 Sex Discrimination Act and Section 5(2) d of the 1976 Race Relations Act applies) IMECE Women Centre is looking to recruit; We are looking for enthusiastic and innovative women workers to join our VAWG (Violence against Women and Girls) and Advice teams under different posts. VAWG Manager Applicants will be fluent in Turkish and English (Kurdish highly desirable). Educator Advocate Volunteers For an application pack, email to [email protected] Please clearly stated the job title you wish to apply in your email. Advice Worker Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 29 Sudoku Basit KARİKATÜR Sudoku Zor 28 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 30 Cezaevinden Seçim İzlenimleri Yazar Özgür Amed, hükümlü bulunduğu Diyarbakır D Tipi Hapishanesinde 7 Haziran genel seçimlerini, vekil tahminlerini, “hapishane bilgi işlemi” ve sonuçları nasıl heyecanla beklediklerini bianet’e yazdı. Bugünü, yani 8 Haziran’ı, siyasi tutsaklar olarak çok heyecanlı ve umutlu geçirdik. Gece bitmek üzere ve şu an bu satırları yazarken ikinci bir mutluluk yaşıyorum. Pencere kenarındayım ve nerden geldiğini bilmediğim muhteşem bir parça dinliyorum. Melodiler karanlığı delip bana ulaşıyor. Yani günü iyi bir finalle kapatmak üzereyim. Oda arkadaşlarım da hazır yatıyorken ben de bugüne geliş sürecimizi ve seçimi nasıl atlattığımızı özetlemeye çalışacağım. Dikenli yollara sapmadan, sizi de yormadan kısa notlarla bizdeki seçim şöyle: Newroz’dan bu yana cezaevindeki bitmek bilmez, her gün tartışılan bir konu idi seçim. Hiçbir yer bu mekân kadar bu sürecin takipçisi olamaz. Günler boyu program takip etmeler, okumalar ve onların tartışılması, her cepheden tüm olasılıkları anlama çabası aldı başını gitti. Tüm canlı yayınları izledik, kaçırdığımız detayları görüşlerde aile ve avukatlar üzerinden öğrenmeye çalıştık. Kartondan yaptığımız tahta üzerinde il il hesaplar, geçmiş seçimlerle kıyaslamalar hala duruyor. HDP Bilgi İşlem bizim kadar çalışmamıştır. Ercan Hevalin cebinde cumhurbaşkanlığı seçiminden kalma bir kupür elden ele dolaşıp tekrar onun cebine iniyordu. Bir sonraki seçim için rafa kaldırdı. Kısmımızın en fantastik yorumcusu Sadık Hevaldir. Aynı zamanda yaşça en büyüğümüz. Sadık Hevalin kendine has bir seçim algoritması vardı. Yatarken kurguladığı simülasyonları sabahları bizimle paylaşıyordu. Bir on gün önce seslendi ve yaz dedi. “HDP en az 80 vekil çıkaracak” Heval ne ettin! En fazla 77 civarı oluyor. İkna edemedik. Ve 8 Haziran’da haklı çıktı. Bu haklılığın gururu ile şimdi volta atıyor. Burada yaklaşık 210 oy kullanıldı. Bunun 200 tanesi HDP çıktı. Bağımsızlarda kalan veya adli suçlular arasında kalanların AKP’ye verdiği birkaç oy var. Asıl bomba ise MHP’ye de bir oyun çıkmış olması. Rakamla: 1. Heyecan yapmayın hemen, o oy da gidemedi ülkücü camiaya. Çünkü bir arkadaş yanlışlıkla basmış. Madem öyle, gel böyle kuralından yola çıkarak HDP’ye de tekrar evet basıp oyu yakmış. Yani oy intihar etmiş. Yaklaşık 250 kişi de oy kullanamadı. Ben de o şanssız arkadaşlardan biriyim. Hükümlü olduğumuz için oy hakkımız yok. Bizim kısımdan bir arkadaş oy kullanmaktan döndüğünde elini açıp gösterdi. “Merak etme, senin içinde evet’i bastım” dedi. Avucunda iki evet mührü vardı. Seçim günü kahvaltıdan sonra tüm arkadaşları topladım ve hepsinden tek tek bir oran söylemesini istedim. Bizim kısım alt ve üst kat olmak üzere, 6 oda ve toplam 19 kişiyiz. “Sadık heval, yüzde kaç olacağız?” dedim. “Yüzde 16” dedi. En yüksek oran ondan geldi. En düşük oran ise Ömer Hevalin yüzde 10.3 tahmini idi. Ortalamamızı hesapladım: Yüzde 11.8 çıktı. En iyi tahmini yapan arkadaş M.Ö 550’li yıllarda kurulan bir direniş örgütünde üye olduğunu söyleyen Fexri Heval oldu. Yüzde 13.5 demişti. Ödül olarak dev bir alkış, fıstık fındık verdik. Seçim bitti! Sandıkların hepsi açıldı ama Sadık Heval hala umutlu, oy oranının artmasını bekliyor. Sadık Heval daha önce pek çok hesap yapmıştı. Onun hesaplarına göre 175 vekil çıkarıyorduk. Örneğin sadece iki vekil çıkaran Yalova’ya üç tane HDP vekili vermişti. Yalova yüzde 23 çıkaracağız, deyip durdu. Yalova takıntısının özel bir nedeni var ama bize söylemiyor. Hapis kesinlikle mekân ile ilgili değil. Lakin bazen kendini dört duvar arasında hissettiğin zamanlar var. Amed mitinginde bomba patladığında da öyle oldu. Yüreğindeki acı yumru olup göğüs kafesine yapışıyor. Çıkmıyor oradan. Çıksa da duvara çarpıp geri geliyor. Acı seninle kalıyor, aşamıyor duvarı. Canlı izledik her şeyi. O an orada olmak istiyorsun. Sevinç illa ki ortaklaşacak bir an, bir kişi bulur ama acıyı zamanında paylaşma isteği daha fazladır, daha çok tetikler. İki gün sonra da o bizimle kalan acıyı çığlıklar ile nihayet gökyüzüne savurduk. Sandıklar açıldıkça acı da o sandıklardan dışarı çıkıyordu. Akşam kurulduk. Barajdan yana tek bir tereddüdümüz yok ama AKP ve onların gözü dönmüşlüğünden, çalınacak oylardan çok kaygılıyız. Tek korkumuz bu yönlü. Oy oranımız yükseldikçe rahatladık, eridik. Hatta gardiyanlar da gelip bizimle oturdu ve beraber izledik. İsterseniz bu gece sizi odaya kilitleyelim biz dışarıda kalalım dedik ama kabul etmediler. Saatler akşam 23:00’e yaklaştığında sloganlar, bağırış ve çağırışlar her tarafı inletiyordu. Diğer kısımlardan da sesler bize ulaşıyordu. Muazzam bir sevinç her tarafı sarmıştı. Tüm kısımlar aynı anda harekete geçtiğinde, duvar ve telleri aşan ses orkestrası tarifi zor bir duygu ortaya çıkıyor. Bu seçim zaferi ile tekrar bu duyguyu hissettik. Gece çok uzun oldu. Uyku haram idi. Sabaha karşı artık rahatça yatağa uzanabildik. Aylardır binbir zorlukla kafa patlatma ile geçen süre yerini sabah kucaklaşmaya bıraktı. Kimse görmedi, duymadı ama çok büyük sevinç yaşadık. Bunu bilin isteriz. Şimdi tüm kısımlarda ben bunu demiştim, bu oranı demiştim, en yakın ben tutturdum kavgası var. Yeni gündem konusu ise nur topu gibi koalisyon meselesi... Durum bizde özetle böyle. Pek çok şey söylenebilir ama bir iki kelam ile duygularımı ifade edip bağlayalım sözü. Siyasi tarihi, bilinç ve ruhu, vatanı, kimliği, dili yok denilen ve en önemlisi varlığı kuşkulu kabul edilen Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Romanlar, Aleviler kısacası tüm ötekiler, emekçiler, ezilenler, hor görülenler artık meclisin içinde resmi olarak varlar. Haykıracaklar. Meclis ilk defa 1923’teki ilk haline, çoğulcu temsiliyetine benzedi. Bu önemlidir kanımca. Sömürgeciliğe karşı 84’te ilk sıkılan kurşundan sonra dağıtılan bir bildiride “Sizleri, yaşamınızı, geleceğimizi karartan bu faşist barbarlığa karşı direniş mücadelesini yükseltmeye, sahip çıkmaya çağırıyoruz” denmişti. Eruh sokaklarında dolaşan bu bildiri, ilk defa karşılık buluyor. Karşılık buldu. Eğer insan dâhil olduğu siyasal, sosyal ve kültürel ilişkilerin bir toplamı ise, HDP Gramsci’nin iddia ettiği “kolektif özne” olabilmiş demektir. Çünkü tüm farklılıklar aynı eylem talebinde bulundu. Eylemini harekete geçirdi. Unutulan miras tekrar hatırlandı. Benjamin “Unutulmak üzere olayların, durumların, yüreklerin devrimci bir güç taşıdığını” iddia eder. Bu seçim zaferi unutulan en büyük devrimci gücü yani umudu tekrar hatırlattı. Her şey yeni başlıyor. Hepimize başarılar. Amed D Tipi’nden kucak dolusu selamlar. Tüm arkadaşların selamı var... (ÖA/AS) Bianet.org Roboski katliamını yapanları yargılamaya bile yeltenmeyen devletin hakim ve savcıları, Roboski katliamı protesto eylemlerine katıldığı için Yazar Özgür Amed’e 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası Verdi. Amed 23 Şubat 2015’ten bu yana cezaevinde. Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 31 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 32 SERi iLANLAR İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz Bu sayfada 1 kutu ilan £10 0742 948 1490 İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. DRİVİNG LAND ŞOFÖR OKULU Kısa sürede fazla para harcamadan ehliyet almak, güvenli sürücü olmak için vitesli & otamatik direksiyon dersleri verilir. Erken test günü alınır Ali 07723921216 Hurdar Hand Crafts IS ILANI Satış Pazarlama Müdürü aranıyor HD Aluminium Ltd El sanatları kursu verilir Takı, Mosaic, geleneksel el sanatları. Hurdar Sinop Tel:07448 654 828 TAKEAWAY SANDWICH BAR FOR SALE RENT: 175 HAFTALIK RATES: YOK LEASE: 12 YIL YENİ LEASE VERİLECEK TALIGH: 1300 HAFTALIK PRICE: 16000 FOR SALE DOUBLE FRONTED Cafe/Coffee Shop (NW5) Side area with decking 40 Seatings Take in: 3200 p/w 6 yıldır calıştırdığım potansiyeli yüksek ve iyi bilinen işimi, üniversity eğtimime başlayacağım icin satıyorum. Rent: 14.750 p/a 07868164220 07734209374 TOPCU MOBILE CAR MECHANIC Her türlü araba tamiri işleriniz yapılır REPAIRS SERVICING DIAGNOSTICS PRE-MOT/FAILURES AHMET TOPCU 07415106521 07405756462 Handyman Temiz Handyman Services Business Rate: 5200 p/a Property maintenance Painting, Decorating, Tiling, Flooring, Plastering, Doors Protected Lease ALİ TEMIZ 07460617017 07760844900 Görevimiz alüminyum profil ve kulçe satmak. İş tanımı flexible. Evden, tatilden, karavandan çalışabilirsiniz. Saatleri de size bağlı. Reklam tabelacıları, mobilya üreticileri, CNC’ciler bir kaç müşteri gurubumuz. İyi derecede İngilizce, temel bilgisayar bilgisi. Basic salary ve komisyon olacaktır. Lütfen CV’nizi ve ücret beklentinizi aşağıdaki emaile gönderiniz. [email protected] HORİZON BOOKS Kitap Satış Temsilcisi Ufuk Kaya 0794 936 8228 Çarşamba, 17 HAZİRAN 2015 SERi iLANLAR İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz 33 Bu sayfada 1 kutu ilan £30 0742 948 1490 İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. Çarşem, 17 Pûşper 2015 7 XEBATKARÊN ME NIKARIN BIXEBITIN Gerînendeyê weşanê ya kovara Charlie Hebdo Gerard Biard diyar kir ku xebatkarên kovarê ji ber pîskolojiya wan xirab bûne nikarin bixebitin û xebatkarên me dibin ewlehiya siya parastina polîsan de jiyana xwe berdewam dikin Kovara Charlîe Hebdo ya ku di komkujiya 7’ê çileya 2015’an de 11 kes hatibûn qetilkirin bi zor û zehmetiyan re rû bi rû ye. Xebatkarên kovarê piştî komkujiyê her çiqas bi sedhezaran kes lê xwedî derkevin jî di bin parastina polîsan de jiyana xwe didomînin. Piştî êrîşê di serî de Fransa û tevahiya cîhanê bi sedhezaran kes li kovarê xwedî derketin û hejmara aboneyên wê ji 200 hezar kesî derbas kir. Lê belê ji ber tirsê kovar gihiştiye merheleyeke ku nikare xebatên xwe bidomîne. Gerard Biard piştî komkujiyê bû gerînendeyê weşanê ya kovarê di roportaja xwe ya bi kovara Alman Focus de diyar kir ku gelek hempîşeyên wî hin jî di bin tesîra komkujiya 7’ê çileyê de ne. Xebatkarên kovarê tedaviya psîkolojîk dibînin û wiha got: “Gelek ji xebatkarên kovarê, heta di jiyana xwe ya taybet de jî timî di bin parastina polîsan de dijîn.” Biard da xuyakirin ku piştî komkujiyê jî li hemberê wan reşkirin domandiye. Di komkujiya ku bi Charlie Hebdo re destpê kir, 8’ê çileyê jî li hemberê kargeheke Yahûdiyan polîs êrîş pêk anîbûn. Di êrîşan de 17 kesî jiyana xwe ji dest dabûn. NY: Divê polîtîkayên koçberiyê ji nû ve werin nirxandin Komîserê Bilind ê ji Mafên Mirovan Berpirsyar ê Neteweyên Yekbûyî (NY) Zeyd Raad El-Huseyîn diyar kir ku hêzên navneteweyî nikarin mafên koçberan biparêzin. El Huseyîn destnîşan kir ku divê Yekîtiya Ewropa (YE) deriyê xwe hîn bêhtir li koçberan veke. Komîserê Bilind ê ji Mafên Mirovan Berpirsyar ê NY Zeyd Raad El-Huseyîn di vekirina rûniştina 29. a Konseya Mafên Mirovan a NY de peyivî. El Huseyîn siyaseta hêzên navneteweyî ya li hemberî koçberan rexne kir û di serî de Yekîtiya Ewropa bang li dewletên din kir ku hîn bêhtir deriyê xwe li koçberan vekin. El Huseyîn da zanîn ku koçber jî xwedî heman mafên mirovên din e û got, “Vîzeya xwe hebe yan jî nebe, her koçber xwedî wî mafî ye ku mîna mirovên li vê derê bijîn. Ji ber ku ji zext, şîdet û xizaniya li welatê xwe reviyane û hatine vê derê, nabe ku sûcdar bên dîtin.» El Huseyîn polîtîkaya hêzên navneteweyî û YE ya li hemberî koçberan ku wan weke «barê li pişta xwe» dibînin rexne kir û anî ziman ku koçber ji aliyê mezinbûna aboriyê ya civakan ve, tevkariyeke mezin dikin. El Huseyîn bal kişand ser ji destdayîna jiyana koçberên li Derya Spî û ji Ewropayê xwest, ku dest ji helwesta xwe ya li hemberî koçberan berde. El Huseyîn her wiha krîza li Başûrrojhilatê Asyayê jî nirxand û polîtîkaya Awûstûralyayê ya qebûlnekirina koçberan rexne kir. Komîserê NY El Huseyîn herî dawî bang li hemû welatan kir ku polîtîkayên xwe yên li hemberî koçberan di ber çavan re derbas bikin. OIM: Çola Sahra bi qasî Derya Spî dikuje Li Çola Sahra ku germahî 40 dereceyî derbas dike, mirinên penaberan jî zêde dibin. Li gorî OIM’ê di vê mehê de herî kêm 18 kesî li Çola Sahra jiyana xwe ji dest dane û li çola ku wê nêzî sed hezar kes derbas be de, bi sedan kes wê bi mirinê re tên rû hev. Li gorî agahiyên ku Rêxistina Koçberiyê ya Navneteweyî (OIM) ya navenda wê li Cenevreyê ye daye, 18 kesên dema xwestine Çola Sahrayê derbas bikin, ji tîbûna jiyana xwe ji dest dane. Ji penaberên ku yek jin bû, ji bajarê Arlît ê Nîjerê ji bo ku biçin Ewropayê ber bi Cezayirê ketin rê û li çolê rêya xwe winda kirine. Hat diyar kirin ku hejmara kesên jiyana xwe ji dest dane tenê bi cenazeyên ku dî- Li gorî nûçeya di kovara Der Spîegelê de hat weşandin, Rûsyayê di nava hefteya bihurî de pêşniyara peymaneke bazirganî ya sê alî li Komîsyona YE kiriye. Di nûçeyê de hat ragihandin ku di pêşnûmeya roja 3›ê Hezîranê pêşkêşî Brukselê hat kirin de, di kategoriya 52 berheman de kotaya îxracatê hatiye pêşniyarkirin. Kovara Der Spîegel di nûçeya xwe de ragihand ku ev pêşniyara Rûsyayê ya peymana bazirganiyê ya sê alî ji aliyê Komîsyona Yekîtiya Ewropayê ve hatiye redkirin. Li gorî vê îdîayê, peymana ku Rûsyayê Dîrektorê OIM’ê general Wîllîam Lacy bi lêv kir ku Çola Sahrayê ji bo penaberan bi qasî Derya Spî mirovan dikuje û wiha berdewam kir: “Lê piraniya mirinên li vir nayên zanîn. Cenazeyên piraniya penaberan jî nehatine dîtin.” OIM’ê da zanîn ku tê texmînkirin îsal wê nêzî 100 hezar kesî ji parzemîna Afrîkayê çola Sahra derbas bikin û biçin Ewropayê. Lê ji ber germahî, bahoz û birçîbûnê guman heye ku bi sedan kes bimirin. Rêyeke din ya penaberan ya biçin Ewropayê Derya Spî ye. Li gorî daneyên OIM’ê di 5 mehên ewil ên salê de 100 hezar penaber ji ser Derya Spî re derbasî Ewropa bûne û herî hezar 865 kes jî xeniqîne. Sala 100. ji 35 wêjevanî SERLÊDANÊN JI BO ‘Ermeniyê nava me’ PÊŞBIRKÊ DIDOMIN Di 100. Salvegera Qirkirina Ermeniyan de pirtûka bi navê ‘Ermeniyên nava me (1915-2015)’ hate weşandin. Di pirtûkê de nivîsên 35 wêjevanî cih digirin. Di 100. Salvegera Qirkirina Ermeniyan de ji aliyê weşanên Can ve pirtûka bi navê ‘Ermeniyên nava me (1915-2015)’ hat weşandin. Di nav de Murathan Mungan, Karîn Karakşli, Ahmet Tellî, Murat Uyurkulak, Ece Temelkuran, Adalet Ataoglu û Oya Baydar jî heye ji 3 nifşî, nivîsên 35 nivîskarî cih digirin. Di pirtûkên de helbest, çîrok, bîranîn û vegotinên Ermeniyan ku tên vegotin. DEMA DERXISTINA XENÇERÊ HATIYE Yîgît Bener ku pirtûk derxist pêşberî xwendevanan, di pêşgotina pirtûkê de balê dikişîne ser Qirkirina Ermeniyan û wiha dibêje: “Asêmayîna li nîqaşên li ser navê vê karesata mezin û hejmara qurbaniyan û bi gotina nefretê nîqaşkirina 1915’an, xençereke jehrî ya ku li gelên bi hev re vî welatî parve dikin ketiye. Dema derxistina vê xençerê hatiye û dema hevdîtina wijdaneke hevpar hatiye.” xweş”, Akif Kurtuluş , “Bêariya sedsalî”, Sema Kaygusuz, “Jaklîna nakeve malê”, Ahmet Telli, “Ah Manuşyan”, Nemika Tugcu, “Jiyana dibêjî çiye”, Şeyhmus Diken, “Samîslî Awedîs”, Adalet Agaoglu, “Naskirina Ermeniyan” Murat Uyurkulak, “Xelaya li Eywanê digere”, Ayşe Sarisayin“Ermeniyan di bîranînên min de: Hejandina li hundir nêrîn...”, Adnan Bînyazar, “Pêlav heye binê wê qule...”, Bejan Matur, “Zeytun, Veger”, Bejan Matur, “ji Saroyan re lorîn”, Feridun Andaç, “Dem wek bayekî bû di canê min de”, Asuman Susam, “Beriya min ti”, Ahmet Tulgar, “Koro”, Oya Baydar, “Wan her tim dizanibû”, Murat Yalçin, “Baxçeyên me ji me re çima ecnebîne?”, Şebnem Îşîguzel, “Gereke Anatolyayê”, Hakan Gunday, “Piştre”, Muge Îplîkçî, “Xezîne”, Behçet Çelik, “Navê bavê min”, Gulayşe Koçak, “Qeşa û Wêne”, Murat Gulsoy, “Sir”, Irmak Zîlelî, “Bênav”, Yigit Bener, “Em kîne, ecdadê me kîne?” JI BO HRANT Û YÊN HATINE QETILKIRIN “Rûsyayê bi YE û Ûkraynayê re peymana sê alî ya bazirganiyê xwest» Rûsya, ku hewl dide peymana hevkariyê ya Yekîtiya Ewropa (YE) û Ûkraynayê asteng bike, hat îdîakirin ku di hefteya bihurî de peymaneke bazirganiyê ya sê alî pêşniyar kiriye. tine, dane û tê texmîn kirin ku ev rastî bahoza xîzê hatine û rêya xwe winda kirine. Hat destnîşan kirin ku penaber ji welatên wekê Nîjer, Malî, Senegal, Lîberya, Gîne û Cezayîrê hatine û di 3’ê Hezîranê de jiyana xwe ji dest dane. Çarşem, 17 Pûşper 2015 6 pêşniyar kir, Ûkrayna û YE bi hilgirtina berpirsyariyên yekalî re mehkûm dike. Hat îdîakirin Komîsera YE ya ji Bazirganiyê berpirsyar Cecîlîa Malmstrom di hefteya bihurî de ji Komîsyona Bazirganiyê ya Parlamenta Ewropayê re nivîsek şandiye û destnîşan kiriye ku metna Rûsyayê, ‹nayê qebûlkirin›. Tê gotin ku daxwaza Rûsyayê ya ji bo morkirina peymana bazirganiyê ya sê alî, ji bo pêşîgirtina li peymana hevkariya YE û Ûkraynayê ye, ku wê di sala pêş de bikeve meriyetê. Ev peymana hevkariyê di sala 2013›an de ji aliyê Serokkomarê berê yê Ûkraynayê Vîktor Yanûkovîç ê di bin bandora Rûsyayê de bû hatibû sekinandin û dûre bi protestoyên bi desteka Ewroapyê re Yanûkovîç ji desthilatdariyê hatibû xistin. Tevî ku Rûsya li dij derdikeve jî ev peyman ji aliyê Serokkomarê nû Petro Poroşenko ve di Hezîrana 2014›an de hatibû morkirin. Modula Phîlae hişyar bû Ajansa Fezayî ya Ewropayê (ESA) da xuyakirin, ku Modula fezayî Phîlae ya di meha Mijdarê de xwe li dûvstêrka 67P danîbû, lê ji ber pîla wê xelas bû têkiliya bi cîhanê re qut bû, ji nû ve sînyalê dide. Phîlae ku bi maşîna fezayî Rosetta re xwe li dûvstêrkê danî, 57 saetan xebitîbû, lê piştre ji ber xelasbûna pîlê wê yê bi enerjiya rojê dixebite ketibû moda ‘raketinê’. Li gorî agahiyên hatin bidestxistin, bi saya nêzbûna rojê re Phîlae pîlên xwe ji nû ve şarj kir. Modula fezayî Phîlae xwe li dûvstêrka 510 mîlyon kîlometre dûrî cîhanê ye danîbû, lê belê ji ber ku ketibû pişt girekî, panelên wê yên rojê nexebitîbû û nekarîbû pîlê xwe şarj bike. Zanyarên Ajansa Fezayî ya Ewropayê (ESA) yên ku modul danî dûvstêrka bi navê 67P/Çuryumov-Gerasimenko dixwazin bi vê projeyê re heta dawiya sala 2015›an der heqê nepenîtiya sîstema rojê de hîn bêhtir agahiyan werbigirin. Pirtûk diyariyê rojnamevanê Ermenî Hrant Dînk û kesên di 1915’an de di Qirkirina Ermeniyan de jiyana xwe ji dest dane, hat diyarkirin. Metnên ku pirtûkê ava dikin jî wiha ne: Murathan Mungan, “Ji bo Hrant Dînk”, Husnu Arkan “Parêznameya Talat Paşaye”, Karîn Karakaşli, “Dîrok, Erdnîgarî, Ermeniyên navbera me û derveyî me”, Selîm Îlerî “Hev û din derveyê mirovahiyê windakirin”, Mine Sogot “Îstîklâl li bejahiyane”, Enis Batur, “Der û cîran”, Vivet Kanetti “Çûkên Ermeniyan”, Ferit Edgu, “1915 Belê, Qirkirin”, Ece Temelkuran “Westandina Derewan”, Selim Temo, “Sê rû”, Beşir Ayvazoglu “Ji nûve xwendina Kerem û Asli”, Birsen Ferahli, “ Rojeke Serlêdanên ji bo 23’yemîn Pêşbirka Çîrok û Helbestan a Huseyîn Çelebî ku ji aliyê YXK’ê ve tê lidarxistin, didomin. Di pêşbirkê de dê îsal di nava beşa wêjeyê de zimanê ermenî jî hebe Serlêdanên ji bo 23’yemîn Pêşbirka Çîrok û Helbestan a Huseyîn Çelebî ku ji aliyê Yekitiya Xwendekarên Kurdistanê (YXK) ve tê lidarxistin, didomin. Di pêşbirkê de dê îsal di nava beşa wêjeyê de cih ji berhemên ermenî re bê dayîn. Di daxuyaniya YXK’ê ya li ser mijarê de hat ragihandin ku ji bo Pêşbirka Çîrok û Helbestan a Huseyîn Çelebî ya ku ji sala 1993’yan û vir ve bi kevneşopî tê lidarxistin, ji 15’ê gulanê û pê ve serlêdanan destpê kirine û hat gotin, “Ji bo pêşbirkê, heta 31’ê tebaxa 2015’an çîro û helbest dikarin werin şandin. Îsal tevî zaravayên kurmancî, kirmanckî û soranî yên kurdî, berhemên bi zimanên ermenî, tirkî û almanî jî tên qebûlkirin.” YXK’ê da xuyakirin ku têkoşîna şoreşa Kurdistanê di asta Ronesansa Kurd de ye û destnîşan kir ku ji nû ve vejîn herî zêde xwe di çand, huner û qadên din ên sosyalîteyê de dide xuyakirin. DIYARÎ ŞEHÎDAN KIRIN Bi munasebeta 100’emîn salvegera Qirkirina Ermeniyan YXK’ê pêşbirka îsal diyarî gelê ermenî, şoreşgerên li Rojava û Şengalê jiyana xwe ji dest dan, Asûriyan û hemû gel û çandên li Mezopotamyayê yên rastî qirkirinê hatin, kir. YXK’ê da zanîn ku par 485 berhem tevli pêşbirkê bûne û îsal di beşa wêjeyê de wê ji berhemên bi zimanê ermenî re jî cih were veqetandin. MERCÊN BEŞDARIYÊ 23’yemîn Pêşbirka Çîrok û Helbestan a Huseyîn Çelebî, mîna her sal îsal jî ji du beşan pêk tê. Beşa yekemîn; ji 15’ê gulanê heta 31’ê Tebaxê qebûlkirina berheman e. Di vê demê de wê berhem wê di çarçoveya şertên li jêrê hatine diyarkirin de ji navnîşan û e-mailên hatine destnîşankirin re bên şandin. Ev berhem dê ji aliyê jûriyan ve bi awayekî cuda cuda werin nirxandin. Beşa duyemîn jî; çalakiya fînalê ye. Di 17’ê cotmeha 2015’an de wê li bajarê Dortmundê Almanyayê bi merasîmekê berhemên ketine dereceyê bi raya giştî re werin parvekirin. Zimanên berheman dê kurdî (Kurmancî, kirmanckî, soranî), almanî, ermenî û tirkî be. Pêwîste berhem beriya niha li ti deverê nehatibe weşandin. Beşdar, di beşa helbestan de bi du berheman, di beşa çîrokan de jî dikarin bi berhemekê tevli pêşbirkê bibin. Beşdar divê ligel berhemên xwe nivîsek li ser kurtejiyana xwe jî heta 31’ê tebaxa 2015’an bişînin navnîşana hatiye dayîn. Beşdarên ku derfeta wan nîne, dê karibin berhemên xwe bi rêya e-mailê bişînin. Alfabeya herî kêmtîp: a Hawaî Taybetiyeke alfabeyan yek jê ev e ku ҫiqas hejmara tîpan kêm bin hewqas baş û bi kêrhatî ye. Serêşiya alafbeyên pirtîp gelek in. Alfabeyên pirtîp ji aliyê pedagojîk, desayn û teknîkê ve nexweşik, serêş û bi problem in. Ji aliyê pedagojîk ve alfabeyên kêmtîp gelek hêsan in û zarok zû xwendin û nivîsandinê hîn dibin. Ji aliyê teknîkî ve jî alfabeyên sadeû kêmtîp bêproblem an jî kêmproblem in. Yên pirtîp bi problem in û bi nîşanekên li ser û bin di warê teknîkê de probleman derdixin û ji aliyê dîtin û desaynê ve jî xweşik xuya nakin û ne têrҫav in. Tê gotin an dinivîsin ku alfabeya her kêmtîp a Hawaî ye. Alfabeya Hawaî ji 13 tîpan pêk tê. Hejmara alfabeya Hawaî weha ye.: Dengêr (bi deng) : a, e, I, o, u. Deng- dar (bêdeng): h, k, l, n, p, w. û (`) in. (`) jî tîpek tê hejmartin. Hinek zimanzan dibêjin ku (`) ev ne tîp e îşaret e û tîp naye hesibandin û alfabe ne ji 13, ji 12 tîpan pêk tê. Hinek jî dibêjin “na ev (´) dabir jî di vî zimanî de cihê tîpeke serbixwe digire. Heke ev îşaret weke tîp were hesibandin wê demê alfabeya Hawaî li cîhanê ne ya herî kêm tîp e. Li girava Bougainvile ku dikeve rojhilatê Papua Nya Guinea zimanekî bi nave rotokas heye ku alfabeya wan ji 12 tîpan pêk tê. Wê demê alfabeya rotobas li cîhanê alfabeya herî kêmtîp e. Di alfabeya hawaî de du tîpên bêdeng nayên ba hev û teqez tîpeke bi deng dikeve navbera du bêdendan. Lêbelê du tîpên bi deng tên ba hev. Taybetiyeke din ê vî zimanî jî dawiya hemû peyvan bi tîpeke dengdêr diqede. Mînak: Aloha kakahiaka (rojbaş), aloha ahiahi (şevbaş), mahalo nui loa (pir spas). Ya herî balkêş di zimanê Hawaî de carnan ҫend peyv tên ba hev ji wan hevokeke dirêj pêk tê. Jib o yek peyv û yek hevok nimûne: Humuhumunukunukuapua`a wateya (masî weke beraz fişfiş dike.) Gelê Hawaî berî ku ewropî herin welatên wan dagîr bikin di nav xwezayê de bi serbestî dijiyan. Piştî dagîrkirina parzemîna Amerîka û Amerîka Latînî dagîrkeran van giravên weke bihuştê jî dagîr kirin. Di sala 1820î de mîsyonerên Amerîkî li van giravan bi cih bûn. Bi kedxwariyê re dîn û zimanê xwe jî birin wan deran û ew fêrî îngîlîzî kirin. Lê li gel îngîlîzî xwestin ku ew li gel îngîlî bi zimanê xwe jî bixwînin û binivîsin. Heta wê demê bi zimanê wan ne alfabe hebû û nej î xwendin û nivîsan- din. Mîyoner pêşî zimanê wan hîn bûn û piştre li gor fonetîka zimanê wan bi alfabeya îngîlîzî ji wan re albeya ku me li gor behs kir ji 12 tîpan alfabeyeke nû ҫêkirin. Piştre ji wan re rê û rêbazên gramer û rastnivîsanê danîn. Gelê Hawaî niha bi zimanê xwe û bi zimanê îngîlîzî dipeyivin û dinivîsin. Çarşem, 17 Pûşper 2015 Tevgera hêzên YPG û Burkan El-Fırat a li hember çeteyên DAIŞ’ê bi serketinê encam bû. Girê Spî ji çeteyan hat paqijkirin û gihişt azadiya xwe. Hêzên YPG’ê û Burkan El Firat Girê Spî ya hat azadkirin dest bi xebatên lêgerînê kirin. YPG: Di 24 saetên dawî de 124 çete hatin kuştin Navenda Çapemeniya YPG’ê der barê rizgarkirina Girê Spî û encamên wê de daxuyaniyek weşand. Di daxuyaniyê de ev agahî hatin dayîn: “Di çarçoveya Hemleya Fermandar Rûbar Qamişlo ya ku ketiye roja xwe ya 41’an de, tevgera hêzên me yên giredayî Kantonên Kobanê û Cizîrê ya li hemberî çeteyên li Girê Spî (Til Ebyad) û derdora wê de bi cih bûne, dabû destpêkirin berdewam dike. Piştî ku hêzên me yên Kobanê û Cizîr duh di seatên nîvro de gihîştin hev, bajaroka Girê Spî û derdora 40 gund bi temamî hatibûn dorpeçkirin. Hêzên me ji duh êvarê ve li hemberî van komên çeteyan ku hatibûn dorpeçkirin operasyon lidar xistin. Di navbera hêzên me û komên çeteyan ku dixwestin dorpeça hêzên me bişikînin û birevin dem bi dem pevçunên gelekî dijwar rû dane. Di pevçûnên 24 seatên dawî de qasî hatiye zelalkirin 124 çete hatine kuştin. Hêzên me tevî 60 termên çeteyan dest danîn ser gelek çek, cebilxane û amûrên leşkerî. Di encama van operasyonan de hêzên me dagirkeriya çeteyan a li ser bajaroka Girê Spî bi dawî kirin. Îro jî hêzên me xebatên lêgerîne ya 2 taxên dawî ya bajarokê Girê Spî bi dawî kirin. Xebatên lêgerînê ya li gundên li bejahiya Girê Spî berdewam dikin.” BÛRKAN EL FIRAT RIZGARKIRINA GIRÊ SPÎ LI HEMÛ GELÊN HERÊMÊ PÎROZ KIR 5 Girê Spî Azad e Di fînala Pêngava Fermandar Rûbar Qamişlo de hêzên YPG’ê û Burkan El Firat gihiştin serketinê. Girê Spî piştî 2 salan gihişt azadiya xwe. avakirina ‘xîlafeta DAIŞ’ê bû, nîşana herî ber bi çav a temambûna derfet û hêzên niştimanî ya şikandina terorê ye. Çiqas asta hovîtiya çeteyan mezin be jî, ev hevgirtina niştimanî ya hevbeş di bin sîwaneya Odeya Çalakiyan a Bûrkan El-Firat de wêneyekî erênî ya hevgirtina hemû pêkhateyên Sûriyeyê di qada navneteweyî û herêmî de diyar dike. Em wekî Odeya Çalakiyan a Bûrkan El-Firat serketina Girê Spî serketina edaleta mirovahiyê li dijî hêzên teror bi nav dikin. Ji ber vê yekê ev serketina rûmeta welatiyên Sûriyeyê û azadiya wan e. Em vê serketinê diyarî tevahî gelên Sûriyeyê ku birçiyê azadiyê ne dikin. Ev serketin nûnertiya vîna azad a mirovahiyê li hemberî nexweşiya terorê ye.” ENWER MISLIM: GIRÊ SPÎ WÊ GIRÊDAYÎ KANTONA KOBANÊ BE Odeya Çalakiyan a Bûrkan ElFirat rizgarkirina herêma Girê Spî diyarî hemû pêkhateyên herêmê û tevahî gelên Sûriyeyê kir û got, “Rizgarkirina Girê Spî serketina edaleta mirovahiyê li dijî hovîtiyê ye û serketina rûmeta welatiyên Sûriyeyê û azadiya wan e. Ev serketin nûnertiya vîna azad a mirovahiyê ku li hemberî nexweşiya terorê têdikoşe, dike.” Daxuyaniya Odeya Çalakiyan a Bûrkan El-Firat wiha ye: “Bê guman rizgarkirina bajarê Girê Spî ku wekî navenda Serokê Kantona Kobanê Enwer Mislim, piştî rizgarbûna bajarê Girê Spî yê Rojavayê Kurdistanê daxuyaniyek da û ragihand, stendina Girî Spî ji destê DAIŞê bûyerek dîrokî bû û bi vê yekê gelên wê deverê ji hovîtiya DAIŞê rizgar bûn. Mislim da zanîn ku li Girê Spî, ji sedî 40 kurd, ji sedî 40 ereb, ji sedî 10 tirkmen û ji sedî 10 jî ermenî dijîn. Serokê Kantona Kobanê her wiha diyar kir ku bi stendina Girê Spî re rêya navbera Kobanê û Cizîrê jî ve bû û dorpêça ku 3 salan li ser Kobanê berdewamkir, şikest. Her wiha, Enwar Mislim got ku bajarê Girê Spî wê bi ser Kobanê ve be. Enwer Mislim wiha axivî: “Her kes dizane ku ev 3 sal in Kobanî ji 3 aliyan ve di bin dorpêçeke giran de ye. Şîrê zarokan, pêdiviyên jiyanî, av û elektrîk û hwd… ji ser herêmê qut bûye. Vekirina vê korîdorê û gihîştina hev a herdu kantonan ji bo me ruhekî nû ye. Êdî emê karibin pêdiviyên jiyanî û xwestikên gelê xwe bicîh bînin.` Çarşem, 17 Pûşper 2015 4 ‘Em ê heya dawiyê têbikoşin’ Berkîn Elvan (15) ê di berxwedana Gezî de polîsan bombeya gazê li serî wî da û piştî 369 rojan li nexweşxaneyê hate dermankirin û jiyana xwe ji dest da di duyemîn salvegera roja jiyana xwe ji dest da ji aliyê malbat, heval û endamên Piştevaniya Taksîmê li cihê lê birîndar bû û li ser gora xwe hate bîranîn. Bavê Elvan Samî Elvan diyar kir ku hê kiryarên kurê wî nehatine dîtin û wiha got: “Belgeya diziyên kirin nepirsîn lê belgeya nankirînê pirsîn. Kurê min ji bo nan bikirine derket pêwîst be em ê belgeya wê jî bidin.” Endamên Piştevaniya Taksîmê Berkîn Elvan ê di berxwedana Gezî de li Okmeydani ji aliyê polîsan ve hate birîndarkirin û piştî 269 rojan li nexweşxaneyê hate dermankirin jiyana xwe ji dest da li cihê lê hat birîndarkirin bibîr anîn. Dayik û bav Elvan Gulsum û Samî Elvan, xizmên wî û hevalên wî tevlî bîranînê bûn. Hevalên Berkîn li cihê lê hat birîndarkirin nan û qurnefîl danîn. Hevalên wî wêneyên Berkîn li rûyê xwe dan û dirûşmên “Hêvî, dil, îsyan nemiriye Berkîn Elvan” û “Rêheval Berkîn Elvan nemir e” gotin. Malbat û Piştevaniya Taksîmê hatin cihê bûyerê û find pêxistin û Berkîn bibîr anîn. ‘NIHA LÊPIRSÎN HATIYE RAWESTANDIN’ Parêzera Malbatê Oya Arslan diyar kir ku têkoşîna ji bo Berkîn hat dayîn ji bo kesên lêgerîna edaletê dikin û hatin qetil kirin bû sembol. Arslan têkildarî lêpirsîna der barê Berkîn de hatiye destpêkirin agahî dan û wiha got: “Dozgerê lêpirsîna dosyayê dimeşand hat guherîn. Em hewl didin bi dozger re hevdîtinê bilin lê heya niha me nekir. Divê 4 kesên Berkîn kuştin bên dîtin. Herî dawî wêneyên 21 kesan hatin. Dosya ji bo ji nû ve bê tesbîtkirin hatin şandin. Niha lêpirsîn hatiye rawestandin. Dozger dest bi tevgerê nake. Gelek caran em ji bo hevdîtinê çûn lê me hevdîtin nekir.” ‘GELO TESBÎTKIRINA 4 KESAN GELEK ZOR E?’ Arslan da zanîn ku sedema rawestandina lêpirsînê hikûmet e û wiha axivî: “Pêvajoya darizandinê hatiye sabotekirin. Dozger û dadger di bin Di serdane goristanê de demên hestyar rû dan. Dayika Berkîn û xizmên wan bi Kirmanckî lorandin û Berkîn bibîr anîn. Samî Elvan li vir spasiyên xwe ji bo kesên hatine û xebatkarên çapemeniyê kir û wiha axivî: “Gelek keda we ji bo me heye, hêza manewî ya ku we daye me li ser piyan digire. Hêvîdar im zarokên me yên ku îro pê ve derdikevin derve neyên qetilkirin. Daxwaza min ew e ku yên ku ev tişt anîn serê me bêhtir bikişînin.” Malbat û hevalên Berkîn piştî serdanê ji goristanê veqetiyan. zextan de ne. Gelo tesbîtkirina 4 kesan gelek zor e? Na dizanin. Ji ber wê yekê belav kirin. Niha vedişêrin lê ev yek gelek dirêj nebe.” Arslan bilêv kir ku têkildarî qetilkirina Berkîn de doza manewî ya ji 5 hezar TL. pêk tê vekirin lê Wezareta Karên Hundir ev red kir. ‘KURÊ MIN JI BO NAN BIKIRE DERKET, PÊWÎST BE EM Ê BELGE JÎ BIDIN’ Piştî Arslan, bavê Berkîn Samî Elvan axivî û got ku ciwanên ku ji bo Berkîn pankart daliqandine bi 8 salan ve tên darizandin lê kujerên kurê wî hê jî îro li holê nînin. Elvan anî ziman ku yekane daxwaza wan îro bi cih hatina edaletê ye û ev edalet tenê ne ji bo wan ji bo mirovê hêrî jor jî pêwîst e. Elvan bilêv kir ku îro li pey vê yekê ne û berteka xwe ya li dijî nedîtina kiryaran jî bi gotina “Ez ê heta dawî têkoşîna xwe bi domînim. Ji ber ku zarokê 14 salî terorîst îlan kirin. Belgeya nan kirînê pirsîn. Zarokê min ji bo nan bikire derket pêwîst bike em ê belge jî bidin” anî ziman. ‘KURÊ MIN ÎTÎBARA WÎ KIR SIFIR’ Gulsum Elvan jî diyar kir ku êdî tiştekî ku ew bibêje nemaye û Serokkomar Erdogan qast kir û gotina “kurê min îtibara wî kir sifir” bi kar anî. Ji Piştevaniya Taksîmê jî Mucella Yapici jî got: “Heta kujerên şehîdên Geziyê û yên rê dane wan bên dîtin edalet bi cih bê em ê têkoşîna xwe bidomînin.” Piştî axaftinan girse çû Goristana Ferîkoyê û gora Berkîn ziyaret kirin. 7 HUDA PAR’î hatin girtin Ji 8 endamên Partiya Hur Dava (HUDA PAR) ên piştî êrîşên kontra yên li Amedê hatin binçavkirin, 7 jê hatin girtin. Endamên HUDA PAR›ê yên navên wan nehat zanîn, bi sûcdariya «endametiya rêxistina terorê ya çekdar», «Kirîn û hilgirtina hejmareke tirsnak a çek û fîşekan», «Kirîn û hilgirtina çekên bê destûr» û «Bi zanebûn kuştina mirovan» hatin girtin. Yek ji endamên HUDA PAR›ê jî piştî lêpirsîna li dozgeriyê, serbest hat berdan. Êrîşkarê bi çekê êrîşî Navenda Giştî ya HDP›ê kir hat berdan Kenan Berkay Şîpal ê di 8›ê Nîsana 2015›an de bi çekê êrîşî Navenda Giştî ya HDP›ê kir û piştî hat binçavkirin hat girtin, li dû 38 rojan di rûniştina destpêkê de bi lez û bez hat berdan. Rûniştina destpêkê ya darizandina êrîşkarê di 8›ê Nîsanê de bi çekê êrîşî Navenda Giştî ya HDP›ê kir, li 32. Dadgeha Ceza ya Asliye ya Enqereyê hat dîtin. Di rûniştinê de bersûcê girtî Kenan Berkay Şîpal û bersûcê negirtî Bûrak Karsli tevî parêzerên xwe amade bûn. Bersûc Kenan Berkay Şîpal îdîa kir ku ti hewldaneke wî ya ji bo astengkirina xebatên HDP›ê nebûye û zerar nedaye kesî. Bersûcê negirtî Bûrak Karsli jî diyar kir ku îfadeya wî ya beriya niha rast e û wê tiştekî din lê zêde neke. Parêzera HDP›ê Pinar Akdemîr jî da xuyakirin ku dema dema bûyerê li ber çavan were girtin, xuya dibe ku êrîşa li hemberî avahiya partiyê, sûcekî cidî yê nefretê ye. Dadgeha ku biryara xwe ya navberê aşkera kir, biryar da ku biryara kontrola edlî ya li ser bersûcê ne girtî Bûrak Karsli rake. Dadgehê her wiha diyar kir ku delîl hemû hatine komkirin û biryara berdana bersûcê girtî Kenan Berkay Şîpal da. Çarşem, 17 Pûşper 2015 3 Girê Spî… Wek Mûsayê pêxember Li Torê Sînayê Min li esmanê Girê Sipî.. Rûbarê şehîdan Şagirdê Egîdan Navbera Ken Û Girî Vêketî dî.. Dozdemîn Festîvala Jinan A Zîlan Hat Li Dar Xistin Festîvala Jinan a Zîlan ya her sal bi awayekî kevneşopî tê li dar xistin îsal li paytext Londonê ya dozdemîn hat organîze kirin. Festîvala ku ju hêla meclîsa jinan ya Roj ve hatî organîze kirin du rojan berdewam kir. mêrik ji xwe re anî û li kêfa xwe nêrî. Mêrikê me niyeta mela hîn bû, lê êdî dereng bû. Êdî ew jî li pey mela digeriya. Wele dawiyê mêrik rojekê dît ku mela li ser piyan û berqible dimîze. Demildest çû çema û jê re got: -mela jina min ji te çû, jina min bihêle. -wûsa ecele neke. Dema min dimîst, min serê wî zivirandibû. Piştî nîşandana film panelek li ser têkoşîna jina Kurd hat li dar xistin. Dayika Eric Scurfieldê li Rojava jiyana xwe ji dest dayî Vassiliki Scurfield, rojnameger Necime Qaradaxî û aqademisyen Nazan Ustundag wekî axaftvan tevlî panelê bûn. Panela ku ji hêla Yeşim Yaprak Yildiz ve hatî bi rêvebirin, axaftina yekemîn Vasiliki Scurfield kir. Scurfield di dema axftina xwe gelek hêsir barandin û axaftina xwe bi zehmetî berdewam kir. Vasiliki Scurfield di axaftina xwe de bal kişand ser qampanyaya xwe ya li ser navê kurê xwe Kosta yê li Rojava şehîd ketî dest pê kirî. Scurfield di derbarê qempanya bi navê “Dara Zeytunê Ya Kosta” de anî ziman ku heta niha eleqeyeke baş heye û armanca wê ew e ku balê bikişîne ser rewşa Rojava û gelê Kurd. LI BER QIBLÊ Festîval roja Şemiyê li sinemaya Rio ya li Dalstonê bi nîşandana belgefîlma li ser berxwedan û dîroka Kobanê hatî amade kirin dest pê kir. Di belgefîlmê de qala dîroka Kobanê, şerê bi Daîşê re û rewşa dawî ya fîzîkî hat kirin. Lı gundekî melayek ji jina mirovekî gundî hez dike û li pey gundî digere ku jina wî destan derbixe. Mele rojekê diçe pişta gund dibîne ku mêrê jinikê li ser piyan berqiblê dimîze. Di cih de dike qêrîn û dibejê: -Wele jina te ji te çû, lewra tu berqible dimîzî. Mêrik kir û nekir mela ji ya xwe nehat xwarê. Dawiya dawî jina xwe berda. Heyamek piştî hingê mela jina Roja Yekemîn Film û Panel PÊKENOK Bersiva Hefteya Borî Scurfîeld wiha axivî: “Divê em tiştinan bikin. Em nikarîn wisa rûnin û ji xwe re tenê aciz bibin. Min xwest vê hêrsa xwe bi werferînîm xebateke pozîtîf. Bi vî awayî min ev qempanya da dest pê kirin û em xwe digihînin siyasetmedarên Îngîlîz û medyaya îngîlîz. Em ji dewleta Brîtanî û civaka Brîtanî daxwaz dikin ku alîkariyê bi Rojava re bikin.” Piştî axaftina Scurfield rojnameger Necime Qeredaxî axivî û bal kişand ser qetlîama Şengalê û rewşa jinên Êzîdî. Aqademîsyen Nazan Ustundag ya ku ji ber pirsgirêka vîzeyê nikarî were Brîtanya bi rêya skype tevlî bernameyê bû. ROJA YEKŞEMÊ ŞAHIYEKE ÇANDÎ HAT LI DAR XISTIN. Şahî li Navenda Civaka Kurd ya li Haringeyê ye hat li dar xistin. Di şahiya ku bi dehan jin tevlî bûyîn de li ser navê Meclîsa Jinan Gulcan Aydin axaftinek kir. Aydin di axaftina xwe de bal kişand ser têkoşîna jina Kurd û da zanîn ku berxwedana jina Kurd jibo jinên cîhanê bûye hêvîyek mezin. Piştî axaftinan defîleya kincên Kur- dewarî hat kirin û paşê jî hunermend Berîvan Arîn, Hakan Xan, Koma Zelal û Ozlem Baglayan derketin ser dikê. Di şahiyê de heta dernegiya şevê govend hat gerandin. Ji Komeleya Xwendevanên Zanîngeha Îskoçya Xelata Endametiya Rûmetê Da Ocalan Xelata Abdullah Ocalan ya rumetê di 20›ê Tîrmehê de bi tevlîbûna endamên KNK›ê li Glasgowê ji aliyê Endamê Heyeta Îmraliyê Ceylan Bagriyanik ve dê were wergirtin. Ceylan xelata ku dê were dayîn nirxand û da zanîn ku ev xelat diyar dike ku felsefeya Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan ne tenê li Kurdîstanê,Tirkiyê û Rojhilata Navîn, li hemû cîhanê belav bûye û hatiye pejirandin. Endama Heyeta Îmraliyê Ceylan Bagriyanik a ku xelata rumetê ya Abdullah Ocalan dê ji Komeleya Xwendekarên Zanîngeha Strathclyde ya Skoçyayê (USSA) bigre got: ‹›Me dixwest ku Serokatiya me vê xelata têkoşîna 40 salan bi xwe bigirta û peyamên xwe bi ciwanan re parve bikira.›› ‘Xelata ciwan didin watedartir e’ Ceylan destnîşan kir ku xelata ji alî ciwanan tê dayîn hê watedar e û diyar kir ku ciwanên ku perspektîfên Abdullah Ocalan xwendine û gihîştîne hişmendiya wateya wê ya civakî pir bi nirx e. Ceylan bal kişand ser wê yekê ku Ocalan êdî ji bo hemû civakê perspektîfên çareseriyê bi pêş dixîne û wiha dewam kir: ‹›Perspektîfên Ocalan herî zêde li ser jin û ciwanan e. Pejirandin û pratîze kirina van perspektîfan bi destê ciwanên cîhanê ji bo Ocalan, ji bo jin û ciwanên Kurd pir girîng e.›› ‘Me dixwest ku Serokatî xelata xwe kariba bigirta’ Ceylan kêfxweşiya xwe ji girtina xelata rûmetê ji bo Ocalan ku wê bi merasîma 20’ê Tîrmehê li Glasgow’ê were dayîn, îfade kir û got:›› Me dixwest ku Serokatiya me vê xelata têkoşîna 40 salan bi xwe bigirta û peyamên xwe bi ciwanan re parve bikira. Di vî warî de em ê xemginiya xwe jî bi ciwanan re parve bikin.›› Ceylan axaftina xwe wiha bi dawî kir: ‹›Azadîya Serokatiyê ji bo me, ji bo jinan û ciwanan xeta esasî ye. Ji bo pêkhatîna azadiya wî têkoşîna me jî wê dewam bike.›› Çarşem, 17 Pûşper 2015 Midûra Giştî ya ji cihêrengiyan berpirsyar Salih jî daxuyaniyek da û got, «Ez gelekî kêfxweş im ku USSA têkoşîna Abdullah Ocalan nas kiriye Komeleya Xwendekarên Zanîngeha Strathclyde ya Skoçyayê (USSA) xelata rûmetê/endametiya fexrî da Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan. Zanîngeh daxuyaniyeke nivîskî weşand û da zanîn ku Ocalan sala 1999›an li paytexta Kenya Naîrobiyê ji aliyê CIA û hêzên Tirk ve hatiye girtin. Di daxuyaniyê de têkoşîna ku PKK meşandiye hat bibîranîn û bal hat kişandinî ser bangawaziyên ku Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan di Newrozên salên 2013-2014-2015›an de kirine. 2 Xelat wê di 20’ê Hezîranê de bi merasîmekê re ji aliyê endama Heyeta Îmraliyê Ceylan Bagriyanik ve bê wergirtin. û endametiya rûmetî ya heta dawiya emrê xwe, daye wî. Ocalan hêjayî vê xelatê ye. Ew ji bo Kurdan demokrasiyê dixwaze û dixwaze etnîsîteya Kurd, li ser bingeha mafên mirovan di nava mirovên li civakeke wekhev dijîn, bê naskirin.» Xaçepirs Komeleya Xwendekarên Zanîngeya Strathclyde ya Skoçyayê (USSA), xelata endametiya rûmetî da Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan. Ji Komeleya Xwendevanên Zanîngeha Îskoçya Xelata Endametiya Rûmetê Da Ocalan Berkîn Elvan di duyemîn salvegera roja jiyana xwe ji dest dayî de hat bi bîranîn Rupel 3 Rupel 4 telgraf.co.uk Çarşem, 17/06/2015 Hêjmar Rojnameya Hefteyî 473 ÊDÎ BRÎTANÎ NIKARIN DI GIRÊ SPÎ RE TEVLÎ DAIŞ´Ê BIBIN Ji dema ku şerê Surî derketî heta îro bêhtirî hezar hemwelatiyên Brîtanî di ser Tirkiye re tevlî çeteyên Daiş´ê bûne. Ev tevlîbûn hemû di ser deriyê Akçakale-Grê Spî re pêk dihatin. Lê êdî dê kes nikaribe di wir re derbas bibe û tevlî çeteyên Daiş´ê bibe. Roja Duşemê di fînala Pêngava Fermandar Rûbar Qamişlo de hêzên YPG’ê û Burkan El Firat gihiştin serketinê. Girê Spî piştî 2 salan gihişt azadiya xwe. Tevgera hêzên YPG û Burkan ElFırat a li hember çeteyên DAIŞ’ê bi serketinê encam bû. Girê Spî ji çeteyan hat paqijkirin û gihişt azadiya xwe. Berî niha bi hefteyekê jî sê xwîşk bi dozdeh zarokên xwe ji ser deriyê Akçakale re derbasî Girê Spî bûn û tevlî çeteyên Daiş´ê bûn. Li gorî gelek lêkolînan tê îddîa kirin hemwelatiyên Brîtanî yên tevlî Daişê bûyîn hejmara wan ser hezarî re ye. Kesên ku ji Brîtanya diçin jî hemû di ser Tirkiye re derbasî Girê Spî dibûn. Berdewama nuçeyê di rûpelê 5´an de ye Dozdemîn Festîvala Jinan A Zîlan Hat Li Dar Xistin Festîvala Jinan a Zîlan ya her sal bi awayekî kevneşopî tê li dar xistin îsal li paytext Londonê ya dozdemîn hat organîze kirin. Festîvala ku ju hêla meclîsa jinan ya Roj ve hatî organîze kirin du rojan berdewam kir. Dayika Eric Scurfieldê li Rojava jiyana xwe ji dest dayî Vassiliki Scurfield jî tevlî festîvalê bû. Rûpel 3