Hazırlayan: Hasan Eskil

Transkript

Hazırlayan: Hasan Eskil
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Hazırlayan: Hasan Eskil
KONYALILAR DERNEĞİ
1994’TEN BU GÜNE
Ozan Yayıncılık Ltd.
İstanbul 2014
1
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Bu kitabın Türkçe yayın hakları yazarına aittir.
Tanıtım için yapılacak alıntılar dışında tüm alıntılar,
Kültür Bakanlığı
Telif Hakları Sözleşmesi gereği yayınevinin iznini
gerektirir.
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne / Hazırlayan: Hasan
Eskil
Yayın Yönetmeni: Mustafa Demir
Editör: Abdullah Demir
Kapak tasarımı: Ozan yayıncılık
Fotograflar: Dost Fotografçılık. Abdullah Balon’a teşekkür
ederiz.
Baskı ve Cilt: Ozan Matbaacılık
Davutpaşa Caddesi Güven Sanayi Sitesi B blok Kat: 2 No:
352
Topkapı - İSTANBUL
Kütüphane Bilgi Kartı (CIP):
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne / Hazırlayan: Hasan
Eskil
Türk edebiyatı, Çağdaş yazarlar, Deneme
Ozan Yayıncılık, Aralık 2014, Türkiye, İstanbul 200 sayfa
ISBN: 978-605-4723-68-3
Sertifika no: 11329
2
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Dağıtım:
İstanbul: 2A, Alfa, Alkım, Artı, Bilgi, Cağaloğlu, D&R,
Derya Dağıtım
Final, Paraf, Remzi, Say, Totem, Yelpaze
Ankara: Işık Eğitim, İmge, Kıta, Ekinoks, Arkadaş
İzmir: Erdoğanlar, Gema
İnternet satış:
www. kitapyurdu. com, www. yenisayfa. com, www.
kitapnet. com,
www. iskenderiye. com, www. selsus. com, www. dharma.
com. tr,
www. ideefixe. com
BU KİTABIN OFSET HAZIRLIĞI
Ozan Yayıncılık Ltd. tarafından Yapılmıştır.
Babıali Kitaplığı, Ozan Yayıncılık Ltd markasıdır.
Alemdar Caddesi Güzel Sanatlar Sk. No: 13 Cağaloğlu
İstanbul
Tel: 212.511 93 95 - 520 43 90 Faks: 212.527 98 47
Email: [email protected] Web:
www.ozanyayincilik.com
3
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
TEŞEKKÜR
Bu kitabı hazırlarken katkıda bulunan arkadaşları yeri
geldiğinde birer birer andım. Kendilerine teşekkür ediyorum. Diğer taraftan, Konyalılar Derneği’nin kuruluşundan
itibaren Yönetim Kurulu’nda görev yapan Kudret Fikirli
ile Süleyman Temel’e geçmişe dönük doküman ve bilgi
desteği verdikleri; Halil Kasapoğlu’na ise Dernekteki
dosya içeriğini benimle birlikte bir-bir gözden geçirdiği
için ayrıca teşekkür etmek istiyorum…
4
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
ÖNSÖZ
Yirmi yıllık dernek faaliyetlerini kitaplaştırma fikri vakıf
başkanımız rahmetli Oktay Özaydın ile yaptığımız
istişarelerde ortaya çıktı.
Derneğin kuruluşunun yirminci yılında neler yapabiliriz
diye istişare ederken öncelikle yapılan faaliyetleri tarihe
not düşmek adına kitaplaştıralım fikrinde mutabık
kalmıştık ama Oktay Ağabey bizi yalnız bırakınca, birçok
şeyde kayıt altında olmayınca, bilgileri güncel hale
getirmede ciddi manada zorlandık.
Derneğin kuruluşundan bugüne, sürekli bu işin içinde olan
üç kişi vardı. Rahmetli Oktay Özaydın, Süleyman Temel
ve ben. Geçmişte uzun süre başkanlık yaptığı için, onun
dönemi ve ondan önceki dönemlerle ilgili (ondan önceki
iki dernek başkanımız Rüştü Özal ve Bayram Camcı
rahmetli olduğu için) daha sağlıklı bilgiyi ondan
alabilecektik. Maalesef onun ömrü vefa etmedi.
Hasan Ağabey’e bu şartlarda görevini tevdi ettik. O da
görevi aldıktan sonra günlerce dernek merkezinde
araştırma yaptı; bütün defter ve dosyaları gözden geçirdi.
Bu arada, önceki yıllarda görev yapmış olan dernek
yöneticilerinden, derneğin kuruluş çalışmaları ve
kuruluşunu takip eden yıllarda yürütülen faaliyetler
hakkında bilgi talep etti; yazılı sorular gönderdi.
Hatırlayabildiğim kadarıyla, uzun bir anketi andıran bu
soruları yanıtladım, derneğin kuruluş safhasını ve sonrasını
aktarmaya çalıştım. Dosyalarımda biriktirdiğim geçmişe
ait dokümanları, gazete kupürlerini ve fotoğrafları verdim.
Geçmişte yöneticilik yapmış olan hemşerilerimizin hepsi
değil ama başta Süleyman olmak üzere, bazı arkadaşlar da
bu sorulara karşılık verdi. Hasan Ağabey benden önce
5
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
başkanlık yaptığı için kendi dönemine ait bilgileri de
harmanlayarak derneğin tarihini kaleme aldı.
Bir yaz mevsimini bu işe ayırdı. Güya tatil yaptı. Ama
bana göre tatil yapmadı. İğneyle kuyu kazarak bu kitabı
ortaya çıkarmaya çalıştı. Bizler binlerce teşekkürle onun
hakkını ödeyebilir miyiz bilmiyorum?
Teşekkür demişken; öncelikle derneğin kuruluşunda emeği
geçenlere yürekten teşekkür ediyorum. Yaşayanlara
sağlıklı uzun bir ömür, ahrete irtikal edenlere rahmet
diliyorum.
Yirmi yıllık süre içinde; gerek yönetici, gerekse Konyalı
olmanın sorumluluğu ile hareket ederek omuz omuza
veren, kader birliği eden, bizlere destek ve katkı veren
herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Ayrıca;
Kuruluştan bugüne binlerce öğrencimize burs desteği
verdik; bu konuda katkı yapan bütün dostlara,
Handan Birim Kültür Merkezinin arsasının temini
aşamasında ve inşaat safhasında maddi manevi katkısı olan
bütün dost ve hemşerilerimize,
Dernekle ilgili bilgilerin toplanmasında katkı veren
dostlarımıza binlerce
teşekkür ediyorum.
Kitapta bazı bilgiler eksik olabilir. Bu da arşivimizin
yeterli olmamasından dolayıdır. Bu konuda unuttuğumuz
ve atladığımız bir hemşerimiz var ise, ondan da helallik
diliyor; kasıttan değil bilgi eksikliğinden olduğunun
bilinmesini istiyoruz.
Son olarak; tarihe düşülen bu notları kitaplaştıran, onun
akıcı ve sıcak üslubu ile daha bir güzelleşip mana kazanan
bu kitabın ortaya çıkmasını sağlayan, yazdığı kitabı
6
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
çocuğu gibi gören Hasan Ağabey’imize bir kez daha
teşekkür ediyorum.
Kudret Fikirli
Dernek Başkanı
7
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
BAŞLARKEN
Türkiye’de pek çok kentte yaşayan Konyalılar özellikle
İstanbul, İzmir ve Antalya’da geniş popülasyonlar
oluşturmaktadır. Hemşerilerimiz buralarda kurdukları
derneklerin çatısı altında bir araya gelerek hem
geleneklerini yaşatıyor, hem de çeşitli sosyal faaliyetlerde
bulunuyorlar. Örneğin; İzmir’de, Alanya’da, hatta
İstanbul’un burnunun dibindeki Gebze’de Konyalı
dernekleri bu alanlarda hizmet vermektedir.
Konyalıların ülke içindeki dağılımı ve oralardaki yaşam
tarzları, çok daha kapsamlı bir çalışma gerektirir. İşin aslı;
Konyalılar sadece ülkemizin sınırları içinde çeşitli
bölgelerde yaşamakla kalmamış; tarihte Balkan
ülkelerinde, Rumeli ellerinde, hatta Doğu Akdeniz’in
büyük adalarında iz bırakmışlardır. Bu izleri aydınlatmak
sosyolog, antropolog ve tarihçilerin çalışma alanına
girmektedir; bizim uzmanı olduğumuz konular değildir.
Ancak, yurt dışı gezilerimizde ve tarihin sayfalarını
karıştırırken rastladığımız bu izlere birkaç satırla değinmek
istiyoruz.
80’li yıllarda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Lefkoşa
kent merkezi dışındaki coğrafyasını keşfe çıktığımızda bir
köyde mola vermiş; o tarihlerde bize göre yaşlı
sayılabilecek olan Hasan Amca ve Muazzez Teyze’yle
tanışmıştık. Konuklarına çeşitli ikramlarda bulundular. Bu
arada bizim için ilginç olacağını düşündüklerinden
herhalde, Konya’da hiç görmediğimiz, kaktüs
yemişlerinden tattırmak istediler.
Hasan Amca eldivenle dikenli yemişleri topladıktan sonra
Muazzez Teyze’ye, “Galburu getirir misin?” diye seslendi.
“Galbur” sözcüğü, çocukluk yıllarımı çağrıştırdı.
Konya’nın 25 km. doğusundaki köyümde büyük ve
8
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
küçükbaş hayvanlara saman verirken kullandığımız
yuvarlak kasnaklı, küçük gözenekli, eleğin daha büyüğü
bir araçtı. Muazzez Teyze, “Galbura dikenler sıvaşıp
galıyor, istersen arpa gözerini getireyim” deyince,
dayanamadım, ağzımdan, “Siz Konyalı mısınız yoksa?”
sözleri dökülüverdi.
Lefkoşa’nın 10 km ilerisindeki o köyde aldığım yanıt,
“Elbette Gonyalıyız, aslımız Garamanlı” oldu.
Lefkoşalı Hasan Amca, aslını Karaman’a dayandırırken,
gerçekte Karaman ve çevresini, Konya’yı da işaret
ediyordu.
Osmanlı, Padişah Fatih Sultan Mehmet’ten başlayarak,
Avrupa’da fethettiği topraklara ve Doğu Akdeniz
adalarına, Karamanoğulları Beyliği’nin Türkmen
boylarından insanları göç ettirmiştir. Bunda,
Karamanoğullarının kendisine kafa tutan son Türkmen
Beyliği olmasının rolü bulunmakla birlikte, bu Türkmenler
Rumeli, Balkanlar ve Kıbrıs’ta, oraların hakim
etnisitesinin kırılmasında dolgu malzemesi olarak
kullanılmışlardır.
Bu politika sonucunda fethedilen yeni topraklarda Türk
kültürü kök salmış, hayat bulmuştur. XVII. Yüzyıl’da
fethedilen Girit’e ise, bu kez Balkanlarda yaşayan Türkler
göç ettirilmiştir.
XV. yüzyıl sonuna doğru Fatih Sultan Mehmet’le
başlatılan ve XVI. yüzyıl sonlarına kadar fetihlerle devam
eden bu göç, üç yüz yıl sonra tersine dönmüştür.
Balkanlara ve Rumeli’ye giden insanlar Anayurduna göç
etmek zorunda kalmıştır. Anadolu’dan batıya ve adalara
yapılan göçlerin neden olduğu acılar tarihin küllenmiş
sayfalarında kaybolup gitmiş ama XIX. yüzyılda başlayıp,
XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar süren tersine göçlerde
9
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yaşanan inanılmaz acılarla katliamlar tarih sayfalarına
geçmiş ve insanların belleklerine kazınmıştır.
Başka bir anlatımla, bir zamanlar Anadolu Selçuklularına
başkentlik yapan Konya’nın halkı göçler yaşamış, gittiği
yerlere gelenek ve kültürünü taşımış; oralarda Türklerin
varlığını tarihe kaydetmiştir. Osmanlının gerilemesi ve
serhat kalelerinin düşmesiyle buralardan tersine göçler
başlamış ve inanılmaz acılar çekilmiştir. Bu tersine göçten
ve katliamlardan kurtulanlar sadece Kıbrıs Türkleridir.
Onu da, 1974’te Ada’ya yaptığı tarihi çıkarmayla Türk
ordusunun ENOSİS’i önlemesine borçluyuz.
80’li yıllarda Kıbrıs’ta karşılaştığımız, “Garamanlı”
olduklarını söyleyen Hasan Amca’yla Muazzez Teyze
nasıl içimizde ılık duyguların depreşmesine sebep
oldularsa, Girit’le ilgili bir araştırma yaparken Hanya’da
bir Mevlevihane’yle karşılaştığımızda da aynı gururla
harmanlanmış başka bir sevinci yaşadık.
Balkanlar’da, hatta Girit’in kendisinde pek çok Bektaşi
Tekkesi kurulmuştur ama Akdeniz’in ortasında çalkalanan
bir kayığı andıran ve XVII. yüzyılda otuz yıla yakın bir
uğraşla fethedilebilen Girit’in en batısındaki Hanya
kentinde, Mevlevilerin kültür merkezi açmaları ve buradan
Akdeniz’e ışık saçmaları sevincimizi, kalp çarpıntımızı
arttıran bir heyecana dönüştürmüştür.
XIII yüzyılda Sultan Veled zamanında Konya’da hayat
bulan Mevlevi dergâhının Girit’e kadar dal budak
salmasından söz ediyoruz sonuçta…
Hatta dünya haritasına dikkatle bakarsanız başka
“Konya”lar da bulabilirsiniz. Hani biz de bir söz vardır;
birisine hareketlerinde ileri gittiğinde, “Hanya’yı da
Gonya’yı da görürsün” deriz ya, işte o Gonya Girit’te,
Hanya’nın güneydoğusunda Resmo yakınlarındadır.
Haritada hem de basbayağı Gonya adıyla yerini almıştır.
10
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Sözün özü, Girit’te hem Gonya diye bir yer, hem de bir
kültür merkezi olan Mevlevihane vardır: Hanya
Mevlevihanesi. Burada insanın aklına, “Gonya’yla
Konya’nın ne alakası var?” diye bir soru gelebilir. Bu haklı
bir sorudur da… Ne var ki, biz Konyalılarda, fonetik
farklılığına karşın, Gonya ile Konya aynı manayı ifade
eder. Çünkü bir Konyalıya “Gonya” derseniz ana-ata
yurdu “Konya”yı anlayacaktır.
Bu fonetik farklılığı Konya’da ilginç sözcükler yaratmıştır.
Örneğin; Konyalı tren istasyonuna “gar” demez, “kar” der.
Konya’da havadan “kar” yağmaz, “gar” yağar…
Şimdilerde tahsil-terbiye arttı, yavaş yavaş bu şive
özellikleri kayboluyor; hatta “Kar yağıyor” yerine, “Gar
yağıyor” denmesi garipseniyor ama hakiki Konyalı sıcak
ve güneşli havalarda duvarların “gölge”sinde değil,
“kölge”sinde yürür. Bir insan duvarların kölgesinde
yürüyorsa Konyalılığının ilk ipucunu vermiştir.
Yaşadığımız fonetik farklılığının kaynağı Elifba’dır.
Çünkü Konya sözcüğü “Gaf” harfiyle başlar ve gaf’tan
sona gelen sesli harf sembolü “Vav,” bizim Konya’yı
Gonya yapıverir. Oysa “Kef”le başlasaydı, incelip Könya
ya da Künya olacaktı; ancak bu isim Konya’yı, adının aslı
olan, İKONIUM’dan iyice uzaklaştıracaktı. Sonunda
atalarımız Konya’yı doğru harfle başlatıp aslından
koparmamış ama biz Konyalıları da Gonyalı yapıvermiş.
Herkesin “kalbur”u da bizde “galbur” olmuş. “Kef”le
başlayan gölge sözcüğü de dilimize “kölge” diye
yerleşmiş. (Bendeniz Mülkiye yaşamım boyunca
“Gonyalı” diye çağrıldım ve bundan hiç yüksünmedim.)
Bu açıklamaları, Konyalıların yerleşim alanının ve
kültürünün tek bir kente indirgenemeyeceği gibi, ülke
sınırlarıyla bile kısıtlanamayacağını vurgulamak için
yaptık. Konya tarihte hem başkentlik yapmış, hem de
11
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
kültürünü çok geniş bir coğrafyaya yaymış; oralarda
yaşatmıştır. Böyle olunca da Konyalının hâkim ve
tokgözlü bir kültürü vardır.
Örneğin; büyük kentlerin hazine arazilerinde gecekondu
yeri kapanların arasında Konyalı bulamazsınız. Konyalı
asil ve adildir; kamu malına ve başkalarının haklarına el
uzatmaz. En azından, çağımızda yaşanan yamyamlıktan
önce, XX. yüzyıl sonlarına kadar bu böyleydi. Şimdilerde
pek çok şey değişiyor; lakin Konyalının kul hakkı
gözetmesi ve geleneklerine sahip çıkması ilkesi
bozulmadan devam etmektedir.
Bu kitap; dünyanın pek çok yerinde Konyalıların yaşadığı
ve yaşadıkları yerlerde dernekler kurdukları gerçeğinden
hareketle, sadece İstanbul’da faaliyet gösteren Konyalılar
Derneği’nin kuruluşundan bugüne kadar yaşadığı evrelere
ışık tutmak amacıyla hazırlanmıştır.
Kitabımızın hazırlanması kararını alan Konyalılar Derneği
yönetim kurulu üyelerine, kitap için yazı gönderen
hemşerilerimize ve okuyanlara selam olsun.
Hasan Eskil
12
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
KONYA’DA
Benim yarim bezden kilim
Dokur Konya`da Konya`da
Bülbül olmuş dertli dilim
Şakır Konya`da Konya`da
Kardeşim kendinden geçmiş
Nur çeşmesinden su içmiş
Hasret kitabını açmış
Okur Konya`da Konya`da
Gurbet ekmek ben katığım
Nişansız düşmüş tetiğim
Yazılmış nüfus kütüğüm
Şükür Konya`da Konya`da
Mevlana`nın sezmediği
Mantıkların çözmediği
Kitapların yazmadığı
Fikir Konya`da Konya`da
Ayrılıktan yemiş tekme
Yakma gurbet onu yakma
Burda gezdiğine bakma
Bekir Konya`da Konya`da
Bekir Sıtkı Erdoğan
Merhum Karamanlı büyük şair Bekir Sıtkı Erdoğan Şiiri…
Mekânı Cennet olsun.
13
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
DERNEK FİKRİNİN DOĞUŞU
Konyalılar Derneği’nin kuruluş öyküsü 1993’te
Konyaspor’un küme düşmesi ile başlar. Konyaspor’un
küme düşeceği Nisan ayı ortalarında kesinleşmiş gibidir.
Kulüp mali krize girmiş, teknik direktör bulmakta ve
futbolcu transferinde zor bir yıl yaşamıştır. O ara kulüp,
bir arkadaşının tavsiyesiyle Konya’da ve İstanbul’da mali
müşavirlik yapan, yıllardır Konyaspor aşkıyla yanıp
tutuşan Kudret Fikirli’yi yönetime alır. Konyalı olan
Kudret Fikirli, Konya’yı ve Konyalıyı seven, bir o kadar
da futbola düşkün bir insandır. Bu vasıflarının yanında,
geniş bir çevresi vardır ve aktif bir görev adamıdır.
Sözün özü, o yıl küme düşen Konyaspor’un yöneticileri
doğru bir karar vermişler; Kulübün sıkıntısını tamamen
gideremese de, İstanbul’da kaynak temininde yardımcı
olacak adamın seçiminde tam isabet kaydetmişlerdir.
Kudret Fikirli, kolları sıvar ve İstanbul’da yardım arayışına
girer. İlk adım olarak da Konyaspor’un İstanbul temsilcisi
olan Mustafa Dinç’le temasa geçer.
O yıllarda Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği isimli bir dernek vardır ve Mustafa
Dinç de bu derneğin yönetim kurulundadır. Bu derneğe
üye olan bir kişi daha vardır: Süleyman Temel! Avukat
olan Süleyman Temel, çok çalışkan ve kendini dernek
çalışmalarına adamış genç bir insandır o ara.
Kudret Fikirli, Mustafa Dinç vasıtasıyla Süleyman
Temel’le tanışacak ve üç Konyalı kafa kafaya vererek,
İstanbul’da Konyaspor için neler yapabileceklerinin
arayışına gireceklerdir.
Çok çarpıcı bir de slogan bulurlar:
“KONYALILAR EL ELE KONYASPOR 1. LİGE!”
14
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Sonunda Konyaspor’a yardım amacıyla bir gece
düzenlemeye ve konuyu Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin yönetim
kuruluna taşımaya karar verirler. Toplantıya Kudret Fikirli
de katılır. Kudret Fikirli, yönetim kurulunda Konyaspor’un
mali açıdan zor durumda olduğunu söyler ve Kulübe
yardım edilebilmesi için, gelirinin Kulübe bırakılacağı bir
gece düzenlenmesi önerisini getirir.
Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Derneği o sıralar mali sıkıntı içindedir.
Dernek başkanı bu öneriye, “Biz zaten borçla ayakta
duruyoruz, böyle bir teşebbüs başarılı sonuç vermezse
yıkılırız,” diyerek şiddetle karşı çıkacak ve öneri yönetim
kurulunda reddedilecektir.
Bunun üzerine, Kudret Fikirli Konya ilçe dernek
başkanlarına başvuracak ve Konyaspor’a yardım etmek
için ille de bir şeyler yapmanın peşini bırakmayacaktır.
Konyalıların deyişiyle, “Gapı-gapı dolaşmaya” başlar.
Ereğli Dernek Başkanı Akif Bekdemir, Ilgın Dernek
Başkanı Kadir Kocadayı, Taşkent Dernek Başkanı Kâmil
Aksoy ve Bozkır Dernek Başkanı Kayhan Selek konuyla
yakından ilgilenirler.
Kudret Fikirli’ye bu çalışmalarında Süleyman Temel ve
Mustafa Dinç yakından destek olur.
Burada bir parantez açma ihtiyacı duymaktayız: Çok
çalışkan ve vefakâr bir insan olan Süleyman Temel, o
günlerde katıldığı Konyaspor’a yardım ve Konyalıları bir
araya getirme çalışmalarından daha sonra da kopmayacak,
Kudret Fikirli’yle birlikte ileriki yıllarda başlatılacak
dernek ve vakıf çalışmalarının içinde de yer alarak, Konya
ve Konyalılar için çalışmayı sürdürecektir.
Konu dernek ve vakıf çalışmalarından açılınca, yeni bir
parantez daha açıp, ömrünün en verimli çağında aramızdan
15
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
ayrılan sevgili Oktay Özaydın’ı anmadan geçemeyeceğiz.
Ölümüyle bizi sınırsız acılara gark eyleyen, beyefendi,
üretkenlikte ve dostlukta sınır tanımayan Sevgili Oktay da
Konyalılara hizmet etmekte zerre kadar tereddüt etmeyen
bir insandı. 2014 yılında aramızdan ayrıldığı 18 Mart
gününe kadar dernek ve vakıf çalışmalarının hep içinde
bulundu, bu çalışmalarda önderlik yaptı… Rahmetli
arkadaşımız sadece sosyal konularda değil, siyasette de
gerçek bir önderdi .
Oktay Özaydın’la Süleyman Temel’in Konya ve
Konyalılar uğruna harcadıkları emek ve gayretleri dile
getirmemek kadir bilmezlik olurdu.
Açtığımız parantezleri kapatıp tekrar konumuza dönersek:
ilçe derneklerinin ilgisi Kudret Fikirli’yi cesaretlendirir
ama bu ilgiyi daha da artırmak gerektiğinin farkındadır.
Konyaspor’a ne kadar fazla kaynak temin edilirse o kadar
“hora geçecektir” çünkü.
Öte yandan bu ilgiden cesaret alacak ve bu kez derneklere
üye olmayan Konyalıları etkilemenin, onları etkinliklerine
çekmenin çarelerini arayacaktır. Ona göre o sıralar
İstanbul’daki Konyalılar, dernekle ilgisini kesmiş ve kendi
kabuğuna çekilmiştir.
Yanında sadece Mustafa Dinç değil Süleyman Temel de
vardır artık...
KURULUŞA DOĞRU
Müteşebbis üçlü, kısa zamanda Konyalılara ulaşmanın
yolunu bulur ve İstanbul’daki Konyalılar üzerinde etkisi
olduğunu gördükleri Denizcilik İşletmelerinde Genel
Müdür Yardımcısı Bayram Camcı’nın kapısını çalarlar.
Bayram Camcı, onları can kulağıyla dinler ve ilk
görüşmede desteğini açıklar.
16
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Bayram Camcı’nın katılımından sonra çalışmaları
umduklarının da ötesinde bir ivme kazanır. Onun
“riyasetinde,” ilçe dernek başkanlarının da destekleriyle
Çakıl Gazinosu’nu kapatırlar! Gazinoya BİN(!) kişilik
katılım sözü verilir. Sözleşmeyi Kudret Fikirli’nin yerine
Mustafa Dinç imzalar.
Konyaspor’a mali destek sağlamak amacıyla Ekim 1993’te
tertiplenen bu geceye yedi yüze yakın insan katılır. Kudret
Fikirli gecede şu konuşmayı yapar:
“Muhterem Konyalılar, Konyasporlular ve Konyalı
dostları…
İstanbul’daki Konyalı derneklerinin de katkıları ile
düzenlemiş olduğumuz “İstanbul’da Konyalılar el ele
Konyaspor 1.Lige” gecemize hoş geldiniz, bize güç
verdiniz.
Bu gecenin İstanbul’daki Konyalıların bir çatı altında
toplanmasına ve gurbetteki Konya birliğinin sağlanmasına
vesile olmasını dilerken, bu organizasyonun
gerçekleşmesinde bizlere destek veren, birliğimizin
oluşmasına katkıda bulunan,
Konya ili ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma Derneğine,
Karaman İli Yardımlaşma derneğine,
Bozkır Çevresi ve Köyleri Yardımlaşma Derneğine,
Ereğli Sosyal Yardımlaşma Derneğine,
Taşkentliler Yardımlaşma Derneğine,
Ayrancı Sosyal Yardımlaşma Derneğine
tertip Komitesinde görev almak suretiyle, gecesini
gündüzüne katarak bu geceyi gerçekleştiren
Konyaspor’un İstanbul temsilcisi sayın Mustafa Dinç’e,
Konya İli ve İlçeleri sosyal Yardımlaşma Derneği
tensilcisi Sayın Nebi Zenginli’ye,
Bozkur Çevresi ve Köyleri Derneği temsilcisi Sayın
Lokman Ciğerci’ye,
17
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Ereğli Sosyal Yardımlaşma Derneği temsilcisi Sayın Sefer
Camcı’ya,
Taşkentliler Yardımlaşma Derneği temsilcisi Sayın
Teoman Yiğit’e,
Ayrancılılar Derneği temsilcisi Sayın Kazım
Gündoğdu’ya,
Sayın Oktay Özaydın’a, Sayın Mustafa Yakar’a, Sayın
Süleyman Temel’e ve Sayın İbrahim Alkan’a,
Ayrıca kendi şahsi çabaları ile basında ilan çıkartmak
suretiyle, İstanbul basınında da Konyalının sesinin
duyulmasına katkıda bulunan Sayın Bayram Camcı’ya ve
Remzi Yılmaz’a,
Belediye çalışmalarını bir kenara bırakarak, İstanbul’a
gelip dükkân-dükkân gezmek suretiyle bize destek veren
Bozkır Belediye Başkanı Sayın Mehmet İçler’e
Huzurlarınızda, şahsım ve yönetim kurulumuz adına
şükranlarımızı sunuyoruz.
İstanbul’da Konya birliğinin oluşmasında 2 Ekim 1993
tarihini milat olarak kabul ediyor ve bundan sonraki
toplantıların daha büyük salonlarda ve daha görkemli
gerçekleşmesini diliyor ve bekliyoruz.
Çünkü Konyalı farkında olmasa da İstanbul’da bir güçtür.
Dinamik olduğu, organize hareket ettiği takdirde hem
İstanbul hem de Türkiye Konyalının gür sesini
dinleyecektir. Bu duygu ve düşünceler içerisinde hepinize
tekrar hoş geldiniz ve afiyet olsun diyoruz.
Konyaspor Kulubü Başkanı sayın Yard. Doç. Sait
Gönen’e,
Konyalı olmak ayrıcalıktır diyen Konya İli ve İlçeleri Sos.
Yard. Derneği Başk. ve Sarıyer Belediye Başkanı sayın
İhsan Yalçın’a,
18
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Her zaman Konyalının emrinde ve Konyaspor’un
yanındayım diyen Bakırköy Belediye Başk. sayın Ali Talip
Özdemir’e,
Bozkır Belediye Başkanı sayın Mehmet İçler’e,
hoş geldiniz diyor ve tertip komitesi adına saygılar
sunuyoruz.
Geceye ilgi ve sağlanan kaynak, Konyaspor’u içine
düştüğü mali krizden çıkaramayacak olsa da beklenenin
üzerindedir.
Kudret Fikirli’yi bir de bugün dinleyelim:
“1993 yılında Konyaspor yönetimine seçildiğimi
öğreniyorum. İstanbul’dan Konya ya bir ekonomik katkı
yapalım diye Konyaspor gecesi yapma gayretine giriyorum
ama etrafta tanıdığım çok Konyalı yok. O dönemde faal
olan Konya ve İlçe Dernekleri Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği başkanı İhsan Yalçın’dan gerekli
desteği göremeyince Mustafa Dinç, Süleyman Temel gibi
arkadaşlarımızla ciddi bir gayretin içerisine giriyoruz. Ve o
zamanki Çakıl Gazinosu’nu kapatarak Konyaspor gecesini
yapıyoruz.
Beklenen kaynağın sağlanması kadar, bu gecede oluşan
samimi hava, kendi kabuğuna çekilmiş veya küsmüş olan
Konyalıları heyecanlandırıyor ve böyle bir oluşum onlarda
da bir şevk uyandırıyor.”
Çakıl Gazinosu’nda tertiplenen bu gece, Konyaspor’a
yardım amacıyla yola çıkanlara yeni ve çapı daha da geniş
girişimlerde bulunmaları için cesaret verecektir.
Girişimciler arasında artık, Kudret Fikirli, Mustafa Dinç ve
Süleyman Temel’in yanında, Bayram Camcı, Akif
Bekdemir, İsmet Gökbudak, Kamil Aksoy gibi isimler de
vardır.
19
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Bayram Camcı; yaşı, bürokratik konumu ve geniş çevresi
sonucu bu grubun “defacto” liderliğini üstlenecek; art arda
yapacağı danışma konseyi ve komisyon toplantılarıyla yeni
bir dönemin kapılarını aralayacaktır.
Liderliğe yükselen ve olaylara bu derece ivme katan
Bayram camcı kimdir?
Bayram Camcı
(Derneğin 2. Başkanı, 1995–2000)
1932 yılında Ereğli’de dünyaya gelen, 07.09.2001
tarihinde vefat eden Bayram Camcı; ortaokul ve lise
eğitimini Konya Lisesi’nde tamamladıktan sonra
üniversite eğitimi için İstanbul’a gelmiş ve İTÜ Makine
Mühendisliği Fakültesi’nden yüksek makine mühendisi
olarak mezun olmuştur. 1964 yılında T. Denizcilik
İşletmeleri/Haliç Tersanesi’nde mühendis olarak işe
başlamış; yıllar içinde aynı işletmenin çeşitli tersanelerinde
mühendis, başmühendis ve müdür olarak çalışmış, 1978
yılında satın alma komisyonu başkanlığı, 1980 yılında
20
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Genel Müdür yardımcılığı görevine atanmıştır. Emekli
olduğu 18.01.1995 tarihine kadar bu görevde kalmıştır.
Resmi görevi yanında dernek çalışmalarına da ilgi
gösteren Camcı, 1988 yılında Ereğli İlçesi Derneği’nin
kurucu başkanı olmuştur. Bununla yetinmeyerek, daha
aktif görevdeyken “Konya Liseliler” adı altında yemekli
toplantılar düzenlemeye başlamış ve İstanbul’daki
Konyalılar arasında adını duyurmayı başarmıştır.
Bu toplantılar çok beğeni toplayınca, Konya il merkeziyle
ilçelerinden olan tüm hemşerilerini bu toplantılara davet
etmeye başlamış, böylece İstanbul’daki Konyalılar
arasında bilinen ve sayılan bir kişi haline gelmiştir.
Özgeçmişinden de görüleceği üzere Bayram Camcı; tam
bu işlerin adamıdır: dernekçilikte ve insanları bir araya
getiren geniş çerçeveli organizasyonlar tertip etmekte usta
bir kişidir.
Çakıl Gazinosu’ndaki geceden sonra, yukarıda isimleri
sayılan ilçe dernek başkanları Akif Bekdemir, İsmet
Gökbudak, Kamil Aksoy ve Süleyman Temel’in de
kadroya katıldığı gerçekten sağlam bir müteşebbis
(girişimci, girişken) heyet ortaya çıkmıştır.
Müteşebbis Heyeti, Bayram Camcı’nın liderliğinde çeşitli
arayış toplantıları yapar ve sonunda Konya İli ve İlçeleri
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin
yönetimine girerek bu derneğin etkinliğinin artırılmasına
karar verirler. Bunun için de olağanüstü kongre yapılarak
yeniden yapılanmaya gidilmesi ve yeni bir yönetim
oluşturulması gerekmektedir. Bu arada anılan derneğin
başkanı değişmiş ve hepsinin yakından tanıdığı Nebi
Zenginli dernek başkanlığına seçilmiştir.
Çeşitli görüşmelerden sonra, Nebi Zenginli’yle derneğin
yönetim kurulunun yeni üyelerin katılımıyla genişletilmesi
21
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
konusunda bir uzlaşmaya varılır; karma bir yönetim kurulu
listesi üzerinde anlaşılır.
Bunun üzerine Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışma Derneği olağanüstü kongre kararı alır.
Kongre, Merter’deki Güneş Otel’de yapılacaktır.
Şimdi de, o günlerde, Konya İli ve İlçeleri Yardımlaşma
ve Dayanışma Derneği Başkanı olan Nebi Zenginli’yi
dinleyelim:
Nebi Zenginli
Nebi Zenginli 1988’de kuruluşuyla başlayıp, feshedildiği
1996 yılına kadar, Konya ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışma Derneği’nde dernekçilik yapmış ve bu
kanalla da Konyalılara hizmet etmiş bir insandır.
Kendisinin Konyalılar Derneği’yle ilgili bilgisine
başvurdum. Bir önceki derneğin kuruluşu ve sekiz yıl
süren yaşam süreci ile ilgili oldukça ayrıntılı bir yazı
gönderdi. Bizim konumuz Konyalılar Derneği olduğu için,
Nebi kardeşimizin Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini anlatan yazısının
tamamına kitabımızda yer veremiyoruz. Ancak, geçmişe
dönük anıları, bu çalışmamızda Konyalılar Derneği’nin
kuruluşunun ilk evresine ışık tutmaktadır. Biz de bundan
yeri geldikçe yararlandık. Gördüğümüz odur ki, Nebi
kardeşimiz dernekçilikte büyük mücadeleler vermiş,
sürekli mali kriz yaşayan Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni ayakta tutabilmek
için maddi ve manevi taşınması zor yüklerin altına
girmiştir...
Nebi Zenginli o günlerle ilgili olarak şunları söylüyor:
“… Mahmut Tezcan dernek başkanlığını bıraktı. Ben
dernek başkanlığına seçildim. Derneğin borçlarını
ödedikten sonra, dernek merkezini Merter’de Zenginli
22
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Blokları’nın 6 No.lu dairesine taşıdık. Aktif bir çalışma
döneminden sonra, Bayram Camcı, Akif Bekdemir, İsmet
Gökbudak, Kamil Aksoy, Kudret Fikirli, Mustafa Dinç,
Süleyman Temel gibi şahıslar ikna edilerek yeni bir
yapılanmaya gidilmesini, derneğin dışında kalan önemli
isimlerin derneğe ve yönetime katılmasını sağlamayı
planladık. 06.03.1994 tarihinde Güneş Otel’de olağanüstü
bir Genel Kurul yapılmasına karar verildi. Bu olağanüstü
genel kurulun amacı birlik beraberliği tesis etmekti.
… Sonunda genel kurulda, talihsizlikler yaşandı. O
kongrede Oktay Ağabey yoktu. Genel Kurul vasıtası ile
birleşme planı gerçekleştirilemedi.
…Bunun üzerine Bayram Camcı ve ekibi Dernekten
koptu. Kudret Fikirli ve Süleyman Temel’i de yanlarına
alarak yeni bir dernek kurma çalışmasına başladılar ve
Rüştü Özal’ı kendilerine başkan yaparak, Konyalıların
büyük bir bölümünü bu çatı altında toplamayı düşündüler.”
KONYALILAR DERNEĞİ’NİN KURULUŞU
Nebi Zenginli’nin yukarıdaki sözleri gelinen yeni aşamayı
gözler önüne sermektedir. Bayram Camcı’yla ekibi, Konya
İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Derneği’nin çatısı altında birleşme fikrinden vazgeçmiş ve
yeni bir dernek fikrine doğru yelken açmıştır. Kendilerine
de bir ağabey bulmuşlardır: İstanbul’daki Konyalıların
saygı duyduğu bir lider, lider olmanında ötesinde bir
ağabeydir bu: Rüştü Özal!
23
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Rüştü Özal
(Derneğin ilk başkanı, 1994-1995)
1915’te Konya’da dünyaya gelen, İTÜ İnşaat
Fakültesi'nden 1939 yılında mezun olan Rüştü Özal; 195054 yılları arasında Konya Belediye Başkanlığı, 1954-57
yıllarında Demokrat Parti Milletvekilliği, Kurucu Meclis
Bakanlar Kurulu Üyeliği (7 Şubat 1961 - 15 Ekim 1961),
1961-64 yılları arasında CHP Milletvekilliği ve İmar İskan Bakanlığı, 1971-76 yılları arasında da Enerji
Bakanlığı Müşavirliği yapmıştır.
Ayrıca çeşitli dönemlerde İMO başkanlığı ve TMMOB
genel sekreterliği görevlerinde bulunmuş, TMMOB’nin
Yüksek Onur Kurulu Üyeliğine seçilmiştir.
TMMOB’nin ölümünden sonra yayımladığı bildiride Özal,
Mühendis ve Mimarların onur anıtı olarak
nitelendirilmektedir. Sözü edilen bildiride, “O'nu
kaybetmedik. Bizim gerçek Özal'ımız Mehmet Rüştü
Özal'dır” ifadesi yer almıştır. Bu ifadeyi, “Çünkü O
insanlığın, onurun, erdemin, adam gibi adamlığın,
yürekliliğin, hoşgörünün, bilginin, birikimin, sevginin,
saygının, güzelliğin, iyiliğin, çağcıllığın, dostluğun,
24
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
vefanın, ağabeyliğin, efendiliğin, her değerin evrensel bir
duruşuydu. Biz O’nu kaybetmedik, O sadece aramazdan
ayrıldı. Biz onun bize kazandırdığı değerlerle sonsuza dek
yaşayacağız ve O değerleri sonsuza dek yaşatacağız”
tümceleri yer almıştır.
Sözün özü; Mehmet Rüştü Özal yaşamı başarılarla dolu bir
Konyalıdır ve tüm Konyalıların saygısını kazanmıştır.
Müteşebbis heyeti, bu aşamada sevilip sayılan ayrı bir ismi
keşfedecektir: Diş Hekimi Oktay Özaydın:
25
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Oktay Özaydın
(Derneğin 3. Başkanı, 2000-2007)
1945 yılında Konya’da doğan, 18 Mart 2014 günü
kaybettiğimiz Oktay Özaydın’ın kısa yaşamı başarılarla
doludur. İlkokulu Konya’da okumuş, orta öğrenimini
Konya Maarif Koleji’nde görmüştür. 1964 yılında
üniversite tahsili için geldiği İstanbul’da yüksek
öğrenimini tamamlamış ve 70’li yıllarda dişçilik yapmaya
başlamıştır. Sevecenliği, çalışkanlığı, dürüstlüğü ve
liderlik vasıflarıyla geniş bir çevre edinen Özaydın, genç
yaşta siyasete atılmış, etrafında toplanan ve onun için
cansiperane mücadele eden, çok azı hemşerisi olan
arkadaşlarının desteğiyle 1986-1987 döneminde DYP
Kadıköy İlçe Başkanlığı’na seçilmiştir.
Yeni bir dernek kurmanın arayışına girildiği 1993 yılına
geldiğimizde Oktay Özaydın; henüz kırk sekiz yaşındadır
ve iki yıl önce 1991 yılında yapılan genel seçimlerde
DYP’nin İstanbul 1.Bölge 2. sıra milletvekili adayı olarak
girdiği siyasi mücadeleyi, Yıldırım Aktuna’nın genel
merkezce 1. sıraya konulması sonucu, hepi topu 400
civarında bir oy farkıyla, kıl payı kaybetmiştir. Çevresinde
26
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
o derece sevilmektedir ki bir arkadaşının ifadesiyle, “1991
seçimlerinde tercihli oy kullanılmış olsaydı Oktay 1.
sıradaki adayın önüne geçebilecek kudretteydi.”
Beklenmedik bir zamanda kaybettiğimiz sevgili Oktay
örgütçülükte, sosyal ilişkilerinde ve kendisini sevdirmede
bu denli başarılı bir insandı. İleride dernek ve vakıf
çalışmalarındaki üstün başarılarını hep birlikte göreceğiz.
Çakıl Gazinosu’nda düzenlenen gece Konyalılar
Derneği’ne giden yolun temel taşıdır ve bu taşı temele
koyan da Kudret Fikirli’dir. Kudret Fikirli elbette bunu tek
başına yapmamıştır. Yukarıda birebir verdiğimiz
konuşmasından da görüldüğü üzere, İstanbul’daki ilçe
dernek başkanlarından ve sözü geçen Konyalılardan büyük
destek almıştır. Kudret Fikirliyi düzenlenen gecede ön
plana çıkaran üç önemli husus göze çarpmaktadır.
Bunlardan birincisi, Konyaspor için böyle bir gecenin
tertiplenmesi fikrinin öncüsü olması. İkincisi, yapacağı
organizasyon için geniş bir çevreden destek
sağlayabilmesi. Üçüncüsü ise, adı geçen gazinoyla yaptığı
sözleşmede “1.000 kişilik” katılım sözünün altına imza
atması… Bu çok cüretkâr bir karardır. Kudret Fikirli bu
imzasıyla önemli bir taahhüt altına girmiş ve kurulacak
derneğin yolunu açmıştır.
Gazinoyla imzalanan sözleşmeyi aşağıda dikkatlerinize
sunuyoruz. Sözleşme Mustafa Dinç tarafından Kudret
Fikirli adına imzalanmıştır. Konyasporlu ikili omuz
omuzadır ama imza Kudret Fikirli adına atılmıştır.
27
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
28
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Şimdi Kudret Fikirli’yi tanıyalım:
Kudret Fikirli
(Derneğin 5. Başkanı, 2013-…)
19 Ekim 1951’de Çumra’nın Güvercinlik Köyü’nde doğan
Kudret Fikirli; Konya İmam Hatip’te dört yıllık ortaokul
eğitimini, Konya Ticaret Lisesi’nde lise eğitimini
tamamladı. 1974 yılında Adana İktisadi ve Ticari İlimler
Akademisi’ne kaydını yaptırdı. Üniversite yıllarında bir
arkadaşıyla Konya’da mali müşavirlik muhasebe bürosu
açtı.
Daha ortaokul yıllarından itibaren Ülkücü ideolojiye gönül
veren Fikirli, 1975 yılında MHP Konya İl Gençlik
Kollarının kuruluşunda aktif rol aldı. Konya İli Gençlik
Kolu başkanı oldu. 1980 yılı Nisan ayına kadar bu görevini
sürdürdü.
1986 yılında İstanbul’a taşındı. Burada ticaret lisesi ve
akademiden tanıdığı bir okul arkadaşıyla Mali Müşavirlik
bürosu açtı.
1989 yılında çıkan meslek yasasına şartları uyduğu için
Yeminli Mali Müşavir oldu.
İstanbul Konyalılar Vakfı’nda mütevelli heyet üyesi ve
muhasip üye olarak yöneticilik yapmasının yanı sıra Hoca
29
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Ahmet Yesevi Vakfı’nda Başkan Yardımcılığı, Prof. Dr.
Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı’nda
Denetleme Kurulu Başkanlığı ve Konyalılar Derneği
Başkanlığı görevlerini yürütmektedir.
Dernek ve vakıf işlerinde çok etkin olan ve bu çalışmaları
dolayısıyla geniş bir çevre edinen Fikirli; on yıldan fazla
Konyaspor’da başkan yardımcılığı ve İstanbul temsilciliği,
iki yıl Fenerbahçe’de, bir yıl da Sarıyerspor Kulübü’nde
yöneticilik yaptı.
Sonuç olarak, bir değil dört amiral gemisinin öncülük
ettiği müteşebbis heyeti Konya Birliği adı altında
dernekleşmeye karar verecek, ancak İstanbul Valiliği
“Birlik” ismi altında dernek kurulmasına izin
vermeyecektir.
Valiliğin olumsuz kararı üzerine yeni derneğin isminin
“Konyalılar Derneği” olmasına karar verilir ve derneğin
kuruluşuna geçilir. Dernek tüzüğü hazırlanır ve
kurucuların imzasıyla Valiliğe başvurulur.
DERNEĞİN KURUCULARININ KİMLİKLERİ
ŞÖYLEDİR:
Adı ve Soyadı Doğum Yeri-Yılı
Mesleği
Bayram Camcı
Ereğli-1932 Mühendis
M. Oktay Özaydın
Konya-1945 Diş Hekimi
Kayhan Selek Bozkır-1935 Avukat
Yılmaz Yavru Doğanbey-1940
Avukat
Kudret Fikirli Güvercinlik-1951
Y.M.M
Kamil Aksoy Taşkent-1949 Mühendis
Sefer Camcı Ereğli-1948 M. Müşavir
Kadir Kocadayı
Ilgın-1942
Siv.Sav.Müd.
İsmet Sarıbudak
Ereğli-1942 Sanayici
Süleyman Temel
Pınarcık-1962 Avukat
M. Rüştü Özal Konya-1915 Emekli
30
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Ali Talip Özdemir
Ereğli-1953 Bakırköy Bel. Başk.
M. Mustafa Nalçacı Konya-1929 Serbest
Murtaza Çelikel
K.Karaş-1931 Serbest
M. Adil Karaağaç
Konya-1940 İşadamı
Mustafa Öncel Doğanbey-1929
Eczacı
M. Suphi Aydıner
Taşkent-1936 Sanayici
Osman Kamil Sağ
İzmir-1936
Öğr. Üyesi
Harun Sorkun Kayacık-1943 Sanayici
İ. Süha Ünüvar
Söke-1949
İnş. Müh.
Adem Taşçı Karahisar-1955
Serbest
Ali Naki Demir
Sobran-1940 Müftü
Mustafa Karagül
Ermenek-1946 Memur
Mustafa Yakar Avdan-1944 İnşaatçı
Cafer Ağaçbacak
Taşkent-1948 Konfeksiyon
Hüseyin Dikici
Zengen-1954 Müşavir
A. Rekin Coşkun
Ilgın-1939
İktisatçı
Mustafa Özşenol
Ereğli-1963 Harita Müh.
M. Vedat Vefa Konya-1936 Ticaret
Hikmet Bülbül Ereğli-1947 Mak. Yük. Müh.
Mehmet Demir
Zekerya-1961 Doktor
Gürol Ataman Beyşehir-1935 Serbest
İ.Yalçın Ataçoğlu
Açık-1933
Serbest
Sami Doğramacı
Ereğli-1956 M. Müşavir
Rıza Durakbaşı
Konya-1938 Mimar
Sıtkı Er
Ereğli-1947 Serbest
Recep Aydilek Bafariyat-1943
Subay
Ethem Eryaman
Akçapınar-1932
Ticaret
M. Şükrü Sümer
Konya-1936 Emekli
Sayim Durukan
Ereğli-1943 Konfeksiyon
Erhan Kolat Konya-1954 Ticaret
İbrahim Alkan Çumra-1952 Memur
Mehmet Küçük
Sazlı-1943
Ticaret
Nadir Özşahin Gözlü-1943 M. Müşavir
31
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Teoman Yiğit Taşkent-1952 Ticaret
Erol Yaşar
Konya-1960 Serbest
S. Nazmi Özturna
Taşkent-1952 Öğr. Üyesi
Kerim Yarar Taşkent-1931 Ticaret
R.İrfan Kalkanİstanbul-1953 Turizm
Nuri Yüceer Harmanpınar-1964 Serbest
Mehmet Yetiş Kınık-1950 Serbest
İ.Hakkı Doğan Meyre-1939 Avukat
M. Remzi Caner
Taşkent-1958 Tekstil
A.Sadi Koçak Taşkent-1958 Ticaret
Adem Erkip Taşkent-1954 Serbest
Salim Koçak Taşkent-1949 Serbest
M. Mazlum Akay
Taşkent-1953 Tüccar
Serap Yaşar Soma-1965 Mühendis
Ali İhsan Kulluk
İstanbul-1953 Serbest
Zehra Çakır Taşkent-1953 Gazeteci
Suat Yıldırım Karaman-1961Avukat
Nevzat Taşpınar
Taşpınar-1932 Ticaret
Abdulhalim Uğurlu Taşkent-1926 Yazar
Hüseyin Özkan
Konya-1933 Y.Mühendis
Cemal Berksoy
Ereğli-1929 Doktor
H.Yaşat Manav
Mut-1937
Mimar
Nazif Sözbir Karaağaç-1933
Serbest
Hasan Yeşilkaya
Konya-1939 Serbest
Aydın Akbulut
Ereğli-1959 Avukat
Mustafa Ardıç Karkın-1946 Serbest
Servet Cömert Ardanuç-1940 Emekli
71 Kişi.
32
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
DERNEK TÜZÜĞÜ
KURULUŞ AMACI
Derneğin kuruluş amacı şu şekilde açıklanmıştır:
İstanbul ve civarında bulunan Konyalılar arasında birlik ve
beraberlik temin etmek çağdaş, uygar, Atatürk ilke ve
inkılaplarına bağlı olarak Konya ili çevresi ve ilçeleri
maddi ve manevi varlıklarını korumak, il, çevre ve
ilçelerinin kalkınması, eğitim ve kültürel varlıklarının
korunması ve geliştirilmesi, tarım, sanayi ve ekonomik
kalkınmasının sağlanması ile tüm Konyalılar arasında
bağlılığı ve dayanışmayı güçlendirmektir.
BU AMACI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN
YAPACAĞI FAALİYETLER:
Konya çevresi, ilçeleri, kasaba ve köylerinin;
Kültürel varlıklarını ortaya çıkararak korumak,
geliştirmek, gelecek nesillere ulaşmasını sağlamak için
gerekli çalışmalar yapmak.
Okul, camii, yol, köprü, çeşme gibi toplumun
faydalanmasına yönelik imar faaliyetlerinde bulunmak,
bunların bakım ve onarımlarını yapmak; yolların,
sokakların, parkların yapımına yardımcı olmak,
ağaçlandırma ve benzeri faaliyetleri organize etmek ve
desteklemek.
Okullarda eğitim ve öğretimi çağdaş seviyeye ulaştırmak
için laboratuar araç ve gereçleri temin etmek, ihtiyaç
duyulan yörelerde yeni okullar açılmasını sağlamak.
Okullarda başarılı olup da ihtiyaç sebebiyle devam
edemeyecek öğrencilere burs ve yardım temin etmek. Yurt
içinde ve yurt dışında tahsil görmelerine bilimsel ve teknik
araştırmalar yapmaya teşvik etmek ve yardımcı olmak.
Spor faaliyetlerinin gelişmesi aracılığıyla gençlere yönelik
her türlü spor çalışmalarını organize ederek, futbol, güreş,
33
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
basketbol, voleybol, atıcılık, dağcılık vb. spor kollarında
faaliyet göstermek, spor tesisleri inşa etmek, ilçe ve köyler
arası spor müsabakaları düzenlemek.
Her türlü doğal afetlerden zarar gören hemşerilerimizin
zararlarının giderilmesi, yaralarının sarılması amacıyla
doğal afet fonları oluşturmak ve bu tür afetlerden
korunmak için eğitim semineri düzenlemek.
Hastane, sağlık ocağı ve benzeri yerlerin açılmasını temin
etmek, bu gibi yerlere malzeme ve eleman teminine
yardımcı olmak, ilçe ve köylerde sağlık taramaları
yaptırmak.
Konyalılar arasında birlik ve beraberliği sağlamak
amacıyla sıhhi, temiz ve ucuz ev sahibi olmalarına çözüm
aramak, bu amaçla sandıklar oluşturmak, kooperatif
kurulmasına öncülük etmek, vakıf kuruluşlarına yardımcı
olmak.
Konya turizmine katkıda bulunmak amacıyla düzenli,
rahat ve ucuz bir ulaşımın temini için uçak, otobüs, tren ve
diğer nakil vasıtaları ile organizeler düzenlemek,
kampingler, dinlenme evleri gibi sosyal tesisler kurmak ve
işletmek.
Konya, çevresi, ilçeleri, kasaba ve köylerinde her türlü
ticari ve sanayi, zirai ve küçük el sanatları dallarında
beceri kazandırma kursları organize ederek,
hemşerilerimizin iş ve meslek sahibi olmalarını sağlamak.
Konyalılar arasında tanışma toplantıları, yemekli
toplantılar, balo, eğlence, piknikler, yurtiçi ve yurt dışı
seyahatler düzenleyerek, dayanışmayı sağlamak ve gelir
getirici organizasyonlar hazırlamak.
Konya ve çevresinin kültürel varlıklarını tanıtmak
amacıyla kitaplar dergiler ve broşürler bastırmak,
dağıtmak, yaymak, radyo ve televizyon istasyonları
kurmak ve yazılı görüntü iletişim araçları tesis etmek ve
34
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
işletmek. Yurdun her yerinde bilimsel araştırmalar,
kongreler, sempozyumlar ve seminerler gibi faaliyetler
düzenlemek.
Dernek, yukarıdaki amaçları gerçekleştirmek maksadıyla
her türlü menkul, gayri menkul, demirbaş eşya, tesis, yeteri
kadar taşıt aracı satın alabilir, kiralayabilir. Vasiyet ve
bağış yoluyla malik olabilir. Bu amaçla ipotek, rehin,
sükna, irtifak, intifa v.b her türlü hukuki tasarrufta
bulunabilir.
Dernek, Dernekler Kanunu’na uygun olarak, her türlü
faaliyette bulunabilir, amaçlarını gerçekleştirmek üzere,
muhtelif il ve ilçelerde şubeler ve lokaller açabilir.
Dernek organlarındaki bütün görevler parasızdır. Ancak
gerektiğinde müstahdem, teknik eleman, öğretmen, müdür
gibi ücretli ve maaşlı personel çalıştırabilir. Yönetim
kurulu çalışmalarıyla ilgili komiteler kurabilir.
P-Dernek, tüzük ve amaçlarına uygun olarak faaliyette
bulunan yurt içindeki diğer dernek, vakıf ve kuruluşlarla
yardımlaşma ve işbirliğinde bulunur.
ÜYELİK ÇEŞİTLERİ
A- ASİL ÜYE: Tüzük hükümlerine uygun şekilde derneğe
üye olarak girmiş adı ve soyadları, noterden tasdikli üye
kayıt defterine kaydedilmiş üyelerdir.
B- ŞEREF ÜYE: Memlekete ve Konya iline ve ilçelerine
maddi ve manevi büyük hizmet ve yardımları dokunanlara
haysiyet divanının teklifi ve yönetim kurulu kararıyla veya
genel kurulda oy kullanma hakkına sahip olan üyelerden
10 kişinin teklifi ve genel kurulun kabulü ile şeref üyeliği
tercih edilmiş olan üyelerdir.
C- FAHRİ ÜYE: Yönetim kurulu kararı ile fahri üye
olarak kabul edilmiş olan üyelerdir. Fahri üyelerden üç
yılını doldurmuş olanlara, mevcut asil üye sayısının yüzde
35
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
5 nispetini geçmemek üzere yönetim kurulu takdiri ile üye
olmak hakkı verilir ve bu husus giriş belgesini doldurmak
üzere fahri üyeye bildirilir.
DERNEĞİN FAALİYETE GEÇMESİ
Kadıköy Kaymakamlığı’ndan 25.11.1994 tarihinde alınan
izin yazısıyla ilk yönetim kurulu seçilir ve dernek faaliyete
geçer.
İLK YÖNETİM KURULU
Derneğin ilk yönetim kurulunun ilk toplantısında aldığı
kararlar BEYOĞLU 31. NOTERİ tarafından 10 KASIM
1994 günü tasdik edilen KARAR DEFTERİ’nin 1.
sayfasında yazılıdır. Tarihsiz olan bu kararlara ve kararı
imzalayanlara bir göz atalım.
Dernek Yönetim Kurulu bugün aşağıdaki ismi yazılı
üyelerin katılımı ile toplanmış olup aşağıdaki kararları
almıştır.
Karar No. 1:
Yönetim Kurulu şu şekilde görev taksimatı yapmıştır:
Başkan:
Rüştü Özal
Başkan Yrd.:
Bayram Camcı
Başkan Yrd.:
Oktay Özaydın
Başkan Yrd.:
Kâmil Aksoy
Sekreter:
Kudret Fikirli
Sayman:
Süleyman Temel
Mustafa Öncel
Adil Karaağaç
Suphi Aydıner
Kayhan Selek
Yılmaz Yavru
İsmet Sarıbudak
36
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Kadir Kocadayı
Harun Sorkun
Hasan Yeşilkaya
Karar No. 2: Derneğimizin merkezinin bulunduğu
Kadıköy Kaymakamlığı’ndan 25.11.1994 tarihinde alınan
izin çerçevesinde, Derneğimiz için gerekli makbuz,
kıymetli evrak vesair belgeler için ilgili yerlere gerekli
başvuruları yapmaya, dernek adına ilgili makamlara ilgili
evrakı teslim etmeye, gerekli imzaları atmaya vesair tüm
işlemleri icra etmeye yönetim kurulu üyelerimizden
Süleyman Temel ve Kadir Kocadayı birlikte veya
münferiden hareketle yetkili kılınmışlardır.
Derneğin adı Konya Birliği konulamaz ama yönetim
kurulunda, Kâmil Aksoy, Kayhan Selek, İsmet Sarıbudak,
Kadir Kocadayı gibi ilçe dernek başkanlarının görev
almaları sağlanır. Böylece Konyalılar Derneği’nin çatısı
altında bir anlamda birlik sağlanmış olur.
Dernek kurulmuş ve artık çalışmaya başlamıştır. Şimdi
ikinci toplantıyı görelim:
Derneğin 2. toplantısı 11.12.1994 tarihinde on bir üyenin
katılımıyla yapılmış ve şu karar alınmıştır.
Dernek adına makbuz karşılığı tahsilat yapmaya Başkan
Yardımcısı Bayram Camcı, Süleyman Temel ve Sekreter
Kudret Fikirli’nin ayrı ayrı yetkili kılındığı bu karar,
toplantıya katılan on bir üyenin oybirliği ile alınmıştır.
Birinci ve ikinci toplantı kararlarının göze çarpan özelliği,
kararların altına Başkan Rüştü Özal’ın isminin yazılmasına
karşın, her iki kararda da imzasının bulunmamasıdır.
Bundan, dernek kurulurken Rüştü Özal’dan birleştirici
ağabey olarak yararlanıldığı, ancak Sayın Özal’ın sağlığı
elvermediği için toplantılara katılamadığı anlaşılmaktadır.
37
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
27.12.1994 tarih ve 5 No.lu yönetim kurulu kararıyla
yukarıda “kurucu” olarak zikredilen 71 kişi dernek
üyeliğine alınmış ve Üye Kayıt Defteri’ne
kaydedilmişlerdir.
DERNEĞİN MERKEZİ
İstanbul Valiliği’nden gerekli izinler alınarak derneğin
resmi kuruluşu tamamlanır ancak, ne çalışacak bir yeri ne
de maddi kaynağı vardır. Süleyman Temel’in belirttiğine
göre dernek, uzunca bir süre, müteahhitlik yapan Mustafa
Yakar'a ait inşaat şirketinin, bugünkü Kadıköy Hilton
Oteli’nin yerinde bulunan bir binadaki ofisinde faaliyete
başlar. Bir anlamda Mustafa Yakar, zor gününde Bayram
Camcı ve ekibine kapılarını açmıştır.
Aşağıda “3) Derneğin düzenlediği Yemekli Toplantılar ve
Geceler:” bölümünde de açıklayacağımız üzere, 8 Ocak
1995 tarihinde Ataköy Mavi Marmara Turistik et
lokantasında yapılan yemekli toplantıda azımsanmayacak
bir gelir elde edilecek ve kuruculardan bazıları biraz da
borçlanmak suretiyle bu parayla derneğe bir çalışma ofisi
alınmasını teklif edecek, hatta bu konuda ısrarcı
olacaklardır. Ancak Başkan Bayram Camcı, Kudret
Fikirli’nin de söylediği gibi, “bürokrat ihtiyatı” ile bu
öneriye karşı çıkacak ve lokal için kiralama yolu
seçilecektir.
15.09.1995 günü, derneğe bir lokal yeri kiralanması kararı
alınır ve uygun bir yer bulunması konusunda Başkan
Yardımcısı Oktay Özaydın’la Sayman Kadir Kocadayı’ya
yetki verilir.
02.11.1995 günü yapılan toplantıda ise; Kadıköy, Kuşdili
Caddesi 32/2 numarada bulunan Kızılay Derneği’ne ait
gayrimenkulün kiralanabilmesi için Oktay Özaydın’ın
ihaleye katılması kararlaştırılır ve adı geçene bu konuda
38
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yetki verilir. Böylece dernek, kiralık da olsa kendisine ait
bir lokale kavuşmuştur.
27.11.1995 gün ve 23 sayılı toplantı kararıyla derneğe
alınacak yerleşme araçlarının temini konusunda, Kadir
Kocadayı, Nadir Özşahin, Hasan Yeşilkaya, Oktay
Özaydın, Yılmaz Yavru, Süleyman Temel, Bayram Camcı,
İsmet Sarıbudak ayrı ayrı görevlendirilmişlerdir.
Dernek lokali, 07.01.1996 günü kalabalık bir davetli
grubunun katılımıyla hizmete girecektir. İlçe derneklerine
üye olsun olmasın, İstanbul’daki Konyalılar, “il
derneğinin” bir lokale sahip olmasını ilgi ve sevinçle
karşılamışlardır.
Dernek Kadıköy’de merkezi bir konumda olan bu lokalde,
Yeşilköy’e taşındığı 2011 yılına kadar faaliyet
göstermiştir.
BAŞKAN ve YÖNETİM DEĞİŞİKLİĞİ
Rüştü Özal’ın başkan olarak gözüktüğü dönem altı ay
sürmüş; aslında bu süre içinde Sayın Özal rahatsızlığı
nedeniyle toplantılara iştirak edememiştir. 28.05.1995
günü yapılan genel kurulda Bayram Camcı başkan
seçilmiş ve yeni yönetim kurulu şu kişilerden oluşmuştur.
Başkan :
Bayram Camcı
Başkan Yrd.: Oktay Özaydın
Başkan Yrd.: Kayhan Selek
Başkan Yrd.: Kâmil Aksoy
Genel Sekreter :
Kudret Fikirli
Sayman:
Kadir Kocadayı
İsmet Sarıbudak
Yılmaz Yavru
Süleyman Temel
Hasan Yeşilkaya
M. Vedat Vefa
39
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Mustafa Karagül
Suat Sezer
Nadir Özşahin
Mustafa Yakar
Bayram Camcı başkanlığındaki yeni yönetimin ilk icraatı
da Konyalıları bir araya getirme ve onları kaynaştırma
yolunda çabaları olmuştur. 15.09.1995 tarihinde alınan bir
kararla da İstanbul’daki dernek ve vakıfların bir eşgüdüm
içinde çalışması amacıyla Türkiye Denizcilik
İşletmeleri’nin Kadıköy Eski İskele üstündeki lokalinde,
sözü edilen dernek ve vakıfların yöneticileri bir toplantıya
çağrılmıştır.
Daha sonraki yıllarda, bu ilk toplantıyı diğerleri takip
edecek, Konya ilçe ve köy dernekleri yöneticileriyle
toplantı yapmak gelenek haline gelecek, bugüne kadar
sürecektir.
Hatta, İzmir ve Antalya’daki Konyalı dernekleriyle temasa
geçilerek onlarla eşgüdüm içinde çalışma ve bir çatı
altında faaliyet gösterme olanakları aranacaktır.
İleriki yıllarda da özellikle İzmir’de faaliyet gösteren
dernekle bir çatı altında birleşme girişimleri devam edecek
ama işin içinde siyasi bir amaç sezinlendiği için, bu
düşünce hayata geçirilemeyecektir.
BİRLEŞME
Kasım 1994 tarihinden itibaren Konyalıların İstanbul’da
iki
derneği vardır: Biri 1988’de kurulan Konya İli ve İlçeleri
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, diğeri ise
1994’te kurulan Konyalılar Derneği.
Bu iki dernekli durum daha ilk günden Konyalıları rahatsız
eder ve güçlerini tek dernek çatısı altında birleştirmek
isterler. Bunun için de toplantılar düzenlemeye başlarlar.
40
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Mayıs 1995 ayında bu amaçla Konyalılar Derneği’nden
Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Derneği’ne yapılan bir çağrıya, anılan derneğin verdiği
yanıtı görelim:
İstanbul’da Konyalılar Derneği Başkanlığına;
20.05.1995 Cumartesi günü diş hekimi M. Oktay
Özaydın’ın muayenehanesinde yapılacak olan toplantıya
katılacağımızı bildiririz.
Konyalılar Dayanışma Derneği
Başkan Yardımcısı
Muzaffer Gültekin
Bu toplantılar bir yıl içinde meyvesini verir ve 1996 Ocak
ayında Konyalılar Derneği Yönetim Kurulu aşağıdaki
kararı alır:
Karar Tarihi 10.01.1996, sayısı 26:
Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Derneği ile bütünleşmek gayesiyle 10 Mart 1996 tarihinde
olağanüstü kongreye gidilmesine karar verilmiştir. Bu
kongrede gerekli tüzük tadilatı da sağlanacaktır.
Kararın altında 28.05.1995 günü yapılan genel kurulda
seçilen yönetim kurulunun imzası vardır. Tekrar etme
pahasına o yönetim kurulunu bir daha görelim:
Başkan:
Bayram Camcı
Başkan Yrd.:
Oktay Özaydın
Başkan Yrd.:
Kayhan Selek
Başkan Yrd.:
Kâmil Aksoy
Genel Sekreter:
Kudret Fikirli
Sayman:
Kadir Kocadayı
İsmet Sarıbudak
Yılmaz Yavru
Süleyman Temel
41
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Hasan Yeşilkaya
M. Vedat Vefa
Mustafa Karagül
Suat Sezer
Nadir Özşahin
Mustafa Yakar
Öte yandan, Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği yönetim kurulu da iki derneğin
Konyalılar Derneği’nin çatısı altında birleşmesine ve
derneğin feshi için genel kurula gidilmesine karar
verecektir.
Güçlerin birleştirilmesi için yapılan girişimler nihayet
olumlu bir yola girmiş gibi gözükmektedir.
Dört yıl önce, 1994’te, Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin çatısı altında bir
araya gelinmesi çalışmaları başarısızlıkla sonuçlanmış ve
bu başarısızlık Konyalılar Derneği’nin kurulmasıyla
sonuçlanmıştı. 1996 yılına gelindiğinde ise, Konyalıların
kurduğu iki dernek vardır ve aynı amaç uğruna ayrı ayrı
çalışmaktadır.
Şimdi, her iki dernekte faaliyet gösteren ve o gün işin
içinde olan kişileri dinleyelim:
Kudret Fikirli:
“Mevcut iki derneğin birleştirilmesi ihtiyacı, güçlerin
parçalanmasının iki tarafa da her anlamda zarar verdiği
kanaati ile doğdu. O zaman bizim içinde bulunduğumuz
derneğin başkanı Bayram Camcı, diğer derneğin başkanı
ise Mehmet Özsandıkçı idi. O dernek tabela derneği haline
gelmişti. Ama yine de birçok değerli hemşerimiz o
dernekte üye veya yönetici idi. Güçlerin birleştirilmesi
adına iki derneğin birleşmesi gerekiyordu.”
42
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
İsa Bolay:
“1990 da İstanbul’a geldim. Firma da Konya kökenli
olunca doğal olarak İstanbul’daki Konyalılarla bir diyalog
başladı. Bir süre sonra Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne üye olduk. İlk
kongrede de yönetime girdik. Bu arada öğrendik ki
İstanbul’da bir dernek daha var. Başkanı rahmetli Bayram
Camcı. Bizim başkan da Mehmet Özsandıkçı. Konyalılar
normalde bir araya gelemezler, bir de iki dernek var.
Aktiviteler yapıyoruz ayrı ayrı, olmuyor. İnsanlar da arada
kalıyorlar. Bizim merkez Mecidiyeköy’de, öbür dernek
Kadıköy’de.
Uzatmayayım, bir süreç başlattık. Bu iki derneği
birleştirelim, Konyalılar da iki dernek arasında kalmasınlar
dedik. İki taraftan da birer ekip oluşturuldu ve müzakereler
başladı. Bizim ekip ben, Mustafa Dinç, Ali Nalçacı; öbür
ekip Kudret Fikirli, Süleyman Temel ve Oktay Özaydın.
Ben Oktay Ağabey’i bu müzakerelerin ilk toplantısında
tanıdım. Tanışma faslı bitti çaylar içiliyor, Oktay Ağabey
“Arkadaşlar İsa Maarif Kolejliymiş, en ufak itirazında
döverim ben bunu” dedi. Sonra bana dönüp, “Öyle değil
mi?” diye sordu. Ben de tüm ciddiyetimle, “Aynen öyle
ağabey” dedim. Tabii Kolej disiplinini, ağabey-kardeş
geleneğini bilmeyen diğer arkadaşlar bizi hayretle
izlediler. Onların şaşkın bakışları arasında kalktık,
kucaklaştık.
O birleşme toplantıları epeyce sürdü. Detaylarda anlaştık.
Yasal zorunluluklar nedeniyle bizim derneği feshedip, aynı
kongrede öbür derneğe iltihak edeceğiz, tamam da başkan
kim olacak? Bizim ekiple ve üyelerle görüştük, ortak karar
şu oldu; Oktay Özaydın başkan olursa birleşmeye evet,
Bayram Camcı olursa hayır.
43
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Öbür dernekten olduğu halde Oktay Ağabey’in
beyefendiliği, olgunluğu o kadar etkilemişti ki bizim ekibi.
Fakat Oktay Ağabey’e kabul ettiremedik. Dernekler
birleşti, Bayram Ağabey başkan oldu. Yönetim kuruluna
girdik ama toplantılara falan gitmedik.
Daha sonraları OKTAY Ağabey başkan oldu ve biz
kendisine açık çek verdik. “Ağabey bizden ne gibi bir
yardım, hizmet istersen emrindeyiz” dedik. Gerçekten de
ne zaman çağırsa gittik.”
Nebi Zenginli:
“…Mehmet Özsandıkcı gıyabında dernek başkanlığına
seçilmiştir. Talihsiz bir dönemde başkan olmuştur. Nebi
Zenginli, Muzaffer Gültekin, İsa Bolay, Mustafa Dinç,
Nevzat Gündoğdu, Necip Kunt, Teoman Yiğit, Tuncay
Bilge, Akkan Suren, Ali Fuat Nalçacı, Cemile Saday,
Yurdagül Özsavaşcı yönetime seçilmişlerdir. Dernek
merkezi Mecidiyeköy’e taşınmıştır. Bu aşamadan sonraki
süreç İstanbul’da Konyalılar Birliğinin oluşturulması
çabası ile geçmiştir. Hiç bir zaman ne ben, ne de diğer
arkadaşlarımız kariyerist ve grupçu bir tavır takınmadık,
biz- onlar diye bir ayrım yapmadık, olumsuz bir tavır
içinde olmadık. Konyalılar adına yapılan her etkinliği
destekledik, birliğin dayanışmanın güçlenmesi için büyük
özveri gösterdik.
Bu çalışmaların başını çeken rahmetli Bayram Camcı ile
birlikte çalıştığımız dönemlerde de ayrı ayrı çalıştığımız
dönemlerde de hiçbir zaman saygı sınırları aşılmamıştır.
Bayram Camcı hepimizin her zaman saygı gösterdiği bir
abisi olmuştur. Bayram Camcı kendi tarzında dernekçilikte
bir ömür tüketmiş, Konya’ya, Konyalılara hizmet etmiş bir
kişidir. Bize çok güzel şeyler öğretmiştir. Örneğin; ne
olursa olsun birbirimizi sevmeyi, dayanışmayı, kendi
44
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
içimizde özgürce yarışmayı, ilkeli ve kararlı olmayı o
öğretmiştir. Dernekçiliği, Dernek yolu ile hizmet etmeyi,
büyük bir aşkla seven ender bir ağabeyimiz olmuştur.
Oktay Ağabey de ilkeli ve kararlı bir başkan olmuş,
hepimizin takdirini kazanmıştır. Zaman zaman kol kırılmış
yen içinde kalmıştır. Bunu bir Konyalı olarak bizden
sonraki nesillere de taşıyabilirsek önemli bir misyonu
yerine getirmiş oluruz. Kudret Fikirli de bizim
arkadaşımız, ağabeyimiz, Konya sevgisiyle dolu bir
hemşerimizdir. Ona Konyalılar Derneği Başkanlığı’nda
başarılar diliyorum. Aynı sıkıntıları birlikte yaşadığımız,
aynı jenerasyondan bir hemşerimiz olduğu için başarılı
olacağına inanıyorum.
Dernekçilik hayatından neler feda ettiğimiz hiç önemli
değildir. Bu fedakârlıklar sonucunda derneğimizin neler
kazandığı bizim için çok daha önemlidir. Derneğimiz
yaşadığı sürece amaçlarımız ideallerimiz gerçekleşecektir.
Konyalı olmanın ayrıcalığını, Rüştü Özal, Bayram
Ağabey, Oktay Ağabey, Mahmut Tezcan, Kazım Şenalp
gibi hemşerilerimiz dün yaşadılar. Bugün biz onlarla gurur
duyuyoruz. Yarın çocuklarımız bununla gurur
duyacaklardır.
… İsa Bolay arkadaşımızın anılarındaki o iki dernekli,
derneklerin birleştirilmeye çalışıldığı dönemde Oktay
Ağabey’e birçok kez gittim, ikili görüşmeler yaptım.
Birleşme fikrinin oluşmasını onunla paylaşarak hazırladık.
Derneklerin birleştirilmesi ön hazırlıklarını yaptık. Bu
dönemde İsmet Sarıbudak, Akif Bekdemir de derneklerin
birleşmesine fikrî olarak katkıda bulundu.
1988 yılında kurulan Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nden İsa Bolay,
Mustafa Dinç, Ali Nalçacı, Tuncay Bilge görüşme ekibi
olarak seçildi. Karşı taraf olan ve 1994 yılında kurulan
45
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Konyalılar Derneği adına Mehmet Oktay Özaydın, Kudret
Fikirli ile Süleyman Temel birleşme çalışmalarını
yürütmek için seçilmişlerdir. Bu çalışmalara katılan her iki
derneğin temsilcileri de Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile geçmişte yakın
temasları olmuş kişilerdi ve saygı duyduğumuz,
güvendiğimiz hemşerilerimizdi. Oktay Ağabey, Konyalılar
Derneği adına hareket eden ekibin başındaydı ve siyasette
deneyimli, müzakere yapmakta usta, iyi yetişmiş, çalışkan
ve ileriyi gören lider vasıflı bir kişiydi. Müzakereleri kendi
inisiyatifine almayı başardı ve iki derneğin Konyalılar
Birliği Derneği’nde birleşmesini sağladı. Bu başarı Oktay
Ağabey’in liderliğiyle sağlanmıştır. Bu kongrede sekiz kişi
Konya ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma Derneği’nden,
sekiz kişi de Konyalılar Birliği Derneği’nden olmak üzere
16 kişiden oluşan dernek yönetimi ve bir kişi Konyalılar
Birliği Derneği’nden başkan seçilmek suretiyle, yönetim
17 kişiden oluşmuştur.
…Son söz olarak şunu söyleyebilirim. Konyalılar Sosyal
Yardımlaşma Dayanışma Derneği 1988 yılında
kurulmuştur. Kuruluş bildirgesini ben hazırladım ve
dernekler masasına verdim. Dernek Konyalılar Birliği’nin
kurulması ile yine ortak karar ile 1996 yılında resmen
kapatılmıştır, Kapatılış bildirgesini de dernekler masasına
ben verdim. Dolayısıyla Kuruluşunu da ben yapmış oldum,
kapanışını da ben yapmış oldum.”
Mustafa Dinç:
“Her iki dernek de ayrı ayrı faaliyetler yapıyordu. Bu da
Konya’ya zarar veriyordu. Konyalı hangi tarafın
etkinliğine gideceğine karar veremiyordu. Sonunda
birleşmeye karar verildi. Heyetler oluştu, görüşmelere
başlandı. Hatırladığım kadarı ile bizim ekipte ben Tuncay
46
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
BİLGE, İsa BOLAY; karşı tarafta Rahmetli Oktay
Özaydın, Kudret Fikirli Süleyman Temel vardı. Biz Oktay
Özaydın’ı başkan olarak gösterdik. Ama rahmetli Oktay
ağabey “Bayram Camcı varken ben başkan olmam” dedi.
Sonunda Bayram CAMCI ile kongreye gitmeye ve
birleşmeye karar verdik. Bizim derneği feshettik. Her iki
gruptan eşit üyeler ile kongreyi yaptık. Bir sonraki
kongrede iki eşit liste çıktı. Nebi Zenginli ve Bayram
CAMCI listelerinden Bayram Camcı galip çıktı.
Tüm bu olanlara rağmen aramızda hiçbir kırgınlık,
küskünlük olmamış herkes birbiri ile hiç irtibatı
kesmemiştir.”
İki tarafta da birleşme kararı alınmasından sonra, Konya İli
ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
genel kurulu olağanüstü olarak toplanır ve fesih kararı alır;
Konyalılar Derneği genel kurulu da olağanüstü toplantıya
çağrılır.
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL
Dernek yönetim kurulunun, Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma Derneği ile bütünleşmek gayesiyle 10 Mart
1996 tarihinde olağanüstü kongreye gidilmesini amaçlayan
1996/26 sayılı kararına yukarıda değinmiştik. Kararda
gerekli tüzük tadilatı da öngörülmektedir.
10 Mart 1996’da öngörülen genel kurul gerçekleştirilecek,
tüzük tadilatı yapılarak Konyalılar Derneği’nin adı
“Konyalılar Birliği Derneği” olarak değiştirilecek ve iki
derneğin yönetim kurulundan alınan üyelerle karma bir
yönetim kurulu seçilecektir.
Seçilen yönetim kurulunda Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma Derneği yönetim kurulundan; Muzaffer
Gültekin, İsa Bolay, Akif Bekdemir, Mehmet Demir,
Tuncay Bilge, Yurdagül Özsavaşçı Konyalılar Birliği
47
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Derneği’nin yönetim kuruluna girecekler ve yeni yönetim
kurulu şu üyelerden oluşacaktır:
Bayram Camcı
: Başkan
Oktay Özaydın
: Başkan Yardımcısı
Kayhan Selek
: Başkan Yardımcısı
Kamil Aksoy
: Başkan Yardımcısı
Kudret Fikirli
: Sekreter
Kadir Kocadayı
: Sayman
Mustafa Karagül
Nadir Özşahin
İsmet Sarıbudak
Suat Sözer
Süleyman Temel
M. Vedat Vefa
Mustafa Yakar
Yılmaz Yavru
Hasan Yeşilkaya
Muzaffer Gültekin
İsa Bolay
Akif Bekdemir
Mehmet Demir
Tuncay Bilge
Yurdagül Özsavaşçı
Genel kurul kararı:
Konyalılar derneği birleşme olgusunun bu liste dışında
hiçbir konu ve kişi üzerinde tartışma yapılmaması şartı ile
karara bağlanmıştır.
Kuruluşta ve Birleşmede Öncülük Yapan İsimler
Derneğin kuruluşunda ve iki derneğin birleştirilmesinde
fikir üreten ve çaba gösteren yukarıdaki isimlerin içinde şu
dört kişi ön plana çıkmaktadır. Bayram Camcı, Oktay
48
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Özaydın, Kudret Fikirli ve Süleyman Temel. Daha
sonraları da bu isimler derneğin yönetim kurulunda sürekli
görev yapmışlar; Bayram Camcı vefatından bir yıl önce
başkanlıktan ayrılmış. Oktay Özaydın ise 2007 yılında
kurulan İstanbul Konyalılar Vakfı’nın başkanı iken, 18
Mart 2014’te vefat etmiştir. Bu dört kişiyi Konyalılara
hizmet yönünde verdikleri çabadan dolayı kutlamamak, bu
dünyadan göçenlere Allah’tan rahmet dilememek
kadirbilmezlik olur.
KONYALILAR BİRLİĞİ DERNEĞİ’NİN
ÖRGÜTLENME KARARI
Karar Tarih ve No.su: 28.03.1996/29:
Bu kararda çok önemli bir çalışma yöntemi benimsenmiş
ve Teşkilatlanma, Eğitim ve Kültür, Gençlik, Kadın,
Yayın, Sosyal Etkinlikler komisyonları oluşturulmuştur.
Sözü edilen altı komisyonun başkan ve üyeleri ise
şöyledir:
Yayın Komisyonu: Oktay Özaydın, Nebi Zenginli,
Mustafa Dinç, Sadık Gökçe, Zehra Çakır, Hasan Hüseyin
Emiroğlu.
Teşkilatlanma Komisyonu: Muzaffer Gültekin, Süleyman
Temel, Tuncay Bilge, Yurdagül Özsavaşçı, Nebi Zenginli.
Eğitim ve Kültür: Oktay Özaydın, Suat Sözer, İsmet
Sarıbudak, İsa Bolay, Ali Nalçacı, Necip Kunt.
Sosyal Etkinlikler: Kâmil Aksoy, Kudret Fikirli, Süleyman
Temel, İsa Bolay, Nebi Zenginli.
Gençlik Komisyonu: Kudret Fikirli, Teoman Yiğit, Yılmaz
Yavru, Mustafa Dinç, Adnan Demirtaş, Savaş Karaağaçlı.
Kadın Komisyonu: Kayhan Selek, Yurdagül Özsavaşçı,
Kadir Kocadayı, Mustafa Dinç, Saniye Ceylan
Feshedilen Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği üyeleri de çalışma komisyonlarında
49
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yer almaktadır. Bu hal, birleşmede iki derneğin kardeşçe
bir hava içinde hareket ettiklerini göstermektedir. Ancak,
İsa Bolay’ın bundan önceki bahislerde yer alan sözlerinde
de ifadesini bulduğu gibi, Bayram Camcı’nın
başkanlığından memnun olmayanlar da vardır.
Bayram Camcı Yönetimine Muhalefet:
Yukarıdaki kararın anlamı dernek üzerindeki tartışmaların
sona erdirilmesi amacını taşıdığı açıktır. Gel gör ki,
gidişattan memnun olmayan kimseler de vardır. Şimdi
sırayla bunları dinleyelim:
Nebi Zenginli:
“Derneklerin birleştirilmesi olayı, Oktay Ağabey başta
olmak üzere, müzakere grubunun özverili çalışmasının
sonucu başarılı bir şekilde tamamlanmıştı. Ancak asıl bu
dernek için iktidar kavgası olacağı kesindi. İlerisi için
iddialı olacağım tahmin edildiğinden bana yönetimde bir
görev verilmedi. Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışma Derneği’nden gelen, iddialı olmayacaklarını
düşündükleri sekiz arkadaşımıza pasif görevler verildi.
Oktay Ağabey o dönemde biraz geri planda kalarak
tarafsız bir politika izledi. Bunun sebebini tahlil etmek
biraz zor. Bayram Ağabey dernekçilikte her ne kadar çok
eski ve aktif ise de, ben de 1988’den bu yana aktif
dernekçilik yapıyordum ve İstanbul’da yaşayan birçok
kişiyi Konya etkinliklerine ben çağırmış, tanışmalarına
vesile olmuş, insanlarda güven oluşturmuştum. Bu
avantajımı kullanarak derneğe 100’den fazla üye kaydı
yaptırmayı başardım.
Bu konuda benimle yarışamayacağını anlayan
yönetimdekiler, yokluğumda yaptıkları bir yönetim kurulu
toplantısında, derneğe üye olan her kişinin, bağış
50
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
niteliğinde olmak üzere belli tutarda üye giriş aidatı ve
yine belli tutarda yıllık aidat ödemesi gerektiğine, aksi
takdirde üyeliklerinin kabul edilmeyeceğine dair bir
yönetim kurulu kararı almışlar. Bana bunu tebliğ ettiler.
Bu karar demokratik olmadığı gibi adil de değildi. Oktay
Ağabey’e, Süleyman Temel’e, Kudret Fikirli’ye bunun
sebebini hiçbir zaman sormadım. Ama bu kararı alanları
adil bulmadığımı söyledim. Bayram Camcı ile bunu
tartıştık. ‘Bir yarıştır, kazanmak için yaptık’ dedi.”
Nebi Zanginli’nin, Konyalılar Birliği Derneği’nin aldığı
üye aidatlarıyla ilgili bir kararı eleştirmesi ve bu karardan
üzüntü duyması insana oldukça ilginç geliyor. Sevgili
Nebi, belki de Bayram Camcı’nın, “Bir yarıştır, kazanmak
için yaptık” biçimindeki herhangi bir sıcak yaklaşım ve
açıklama içermeyen yanıtına kırılmıştır.
İsa Bolay:
İsa Bolay’ın yukarıdaki şu sözleri yeni yönetime
muhalefeti sergilemektedir:
“O birleşme toplantıları epeyce sürdü. Detaylarda anlaştık.
Yasal zorunluluklar nedeniyle bizim derneği feshedip, aynı
kongrede öbür derneğe iltihak edeceğiz, tamam da başkan
kim olacak? Bizim ekiple ve üyelerle görüştük, ortak karar
şu oldu; Oktay Özaydın başkan olursa birleşmeye evet,
Bayram Camcı olursa hayır.
Öbür dernekten olduğu halde Oktay Ağabey’in
beyefendiliği, olgunluğu o kadar etkilemişti ki bizim ekibi.
Fakat Oktay Ağabey’e kabul ettiremedik. Dernekler
birleşti, Bayram Ağabey başkan oldu, biz de bir daha
toplantıya falan gitmedik.
Daha sonraları OKTAY Ağabey başkan oldu ve biz
kendisine açık çek verdik, “Ağabey bizden ne gibi bir
51
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yardım, hizmet istersen emrindeyiz” dedik. Gerçekten de
ne zaman çağırsa gittik.”
Nebi Zenginli’nin ve İsa Bolay’ın muhalefetine yol açan
Bayram Camcı’nın sert kişiliğini onu tanıyan diğer çalışma
arkadaşları da teyit etmişlerdir. Anlaşılan sert bir bürokrat
olan Rahmetli Camcı bu özelliğini dernek çalışmalarında
da sürdürmüş, üstün başarıları yanında, kırgınlıklara da yol
açmış.
Görüleceği üzere, Konyalı derneklerinin eşgüdüm içinde
çalışmaları, hatta daha da ileri giderek aynı çatı altında
birleşmeleri amacıyla gösterilen gayretler 1996 yılında
meyvesini vermiş, Konyalıların kurduğu iki ayrı dernek,
Konyalılar Birliği Derneği çatısı altında birleşmiştir.
(24.04.2005’te yapılan Tüzük değişikliğiyle derneğin
unvanı KONYALILAR DERNEĞİ olarak
değiştirilecektir.)
Nebi Zenginli yukarıdaki muhalefetini ve dernek yönetim
kuruluna girme girişimini daha sonraki genel kurullarda da
sergileyecek, amacına ulaşamamakla birlikte, yönetime
karşı sergilediği muhalefetle genel kurullara demokratik
esintiler getirecektir. Örneğin; 1997’de yapılan genel
kurulda kendi ekibiyle yönetimi ele alma teşebbüsünde
bulunmuştur.
Şimdi Nebi Zenginli’yi dinleyelim:
“Olağan genel kurul yaklaşmıştı. Biz yeni bir yönetim
oluşmasını istiyorduk. Yönetime hâkim olan grup bizim
varlığımızdan rahatsızlık duyuyordu. Genel kurul
çalışmaları başladığında Mustafa Dinç ile birlikte birçok
arkadaşın önerisini Oktay Ağabey’e ilettik, bazı
rahatsızlıklarımızı dile getirdik, bize görev verilmediğini,
arkadaşlarımızı üye yapmadıklarını anlattık. Oktay Ağabey
haklı olduğumuzu söyledi. Bunun üzerine ona başkan
52
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
adayımız olmasını önerdik. Fakat Oktay Ağabey, Bayram
Ağabey ile yola çıktığını, onun ekibini asla terk
etmeyeceğini, Bayram Ağabey’in onayı olmadan asla
başkan adayı olmayacağını, yönetimde bulunup
bulunmayacağını da bilmediğini söyledi.
Bu görüşmeden sonra biz eski dernekten gelen arkadaşlarla
çok güzel bir çalışma yaptık. Listemizi hazırladık, üyelerle
görüşmelerimizi tamamladık. Mehmet Özsandıkçı’nın yer
almadığı listede, benim başkan adaylığımda, Kadıköy
Deniz İşletmeleri Müdürlüğü Lokali’nde yapılan kongreye
katıldık ve listemizi sunarak yönetime aday olduk.
Bu Genel Kurulu Bayram Camcı, Oktay Ağabey’in azmi,
çalışmaları ve siyasi deneyimi ve hemşerilerimiz
üzerindeki etkinliği sayesinde kazandı. Oktay Ağabey
büyük bir gayret göstererek kendileri için kaybedilmesi,
bizim için kazanılması olasılığı olan genel kurulu Bayram
Camcı lehine değiştiren iradeyi ve başarıyı göstermiştir.
Oktay Ağabey; seçim salonunu hâkimiyeti altına almayı
başaran kişi olduğunu o kongrede göstermiş, tuttuğunu
koparan kişiliğini ortaya koyarak, kararlı bir lider
olduğunu orada kanıtlanmıştır.
Konuşmalarındaki kesinliği ve sıcaklığı ile salonu kendi
lehine kilitlemiş, Bayram Camcı’nın sonu kırıcı olan
konuşması ile bizim lehimize dönen havayı dağıtmış,
yerinde müdahaleleri ile hiç oturmadan, kongre boyunca
bir deli fişek gibi davranarak seçimleri kazanmıştır.”
Nebi Zenginli istediğini gerçekleştirememiştir ama
yukarıda da ifade ettiğimiz gibi genel kurullarda
demokrasi kurallarını yaşama geçirmiştir.
Bu bahsi, iki derneği tek çatı altında birleştirilmesi
konusunda gayret sarf edenleri ve sonunda başarıya imza
atanları saygıyla ve sevgiyle anarak sonlandırmak
istiyoruz.
53
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
BAYRAM CAMCI VEDA EDİYOR
Bayram Camcı yönetimi 1995 yılından 2000 yılına kadar
altı yıl sürmüştür. 2000 yılına gelindiğinde Bayram Camcı
artık dernekten ayrılmak istediğini beyan eder. Derneğin
“Bayram Ağabey’i” yorulduğunu söylemektedir ama
aslında, herkesin bu nedenle ilgi odağı olmak
istemediğinden, açıklayamadığı bir rahatsızlığı vardır.
Dernek Başkanı olarak da Oktay Özaydın’ı işaret eder.
Şimdi, 16 Nisan 2000 Pazar gününe dönelim ve Bayram
Camcı’nın genel kurulda yaptığı veda konuşmasına göz
atalım:
Sayın Başkan; değerli üyeler, misafirler genel kurulumuza
hoş geldiniz. Tüm çalışmalarımızın Konya’ya, Konya
insanlarına, ülkemize ve tüm insanlara huzur ve mutluluk
getirmesini, kongremizin ve neticesinin tüm üyelere hayırlı
sonuçlar vermesini diliyoruz. Bu dönemle ilgili
faaliyetlerimize geçmeden önce Konya, Konyalılar ile
Konyalıların cemiyetçilik duygusu ve dünden bugüne
İstanbul’daki Konya derneklerinin hizmetlerinden kısa
kısa bilgi sunmaya yararlı gördük.
KONYANIN KONUMU:
İç Anadolu’nun doğusundan Akdeniz’e ulaşmak için Toros
Dağları’nı Gülek Boğazı’ndan geçmek gerekiyor. Güneyde
Toros Dağları ile kucaklaşan, ilkbaharda yemyeşil ovalara
sahip güzel Konya’mız tarih boyunca Asya’yı Avrupa’ya
bağlayan ve Anadolu’dan geçen ana ticaret yolu üzerinde,
yiyecek-içecek yönünden zengin, can ve mal güvenliği
olan, iyi bir alışveriş ve ikmal merkezi durumunadır. Bu
sebeple Torosları geçip Akdeniz’e inmek ve Bağdat’a
gitmek isteyen kervanlar ve askeri birlikler için güvenli bir
konaklama ve ikmal merkezi şehri olarak günümüze kadar
54
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
varlığını sürdürmüştür. Çok geniş ve tarıma fevkalade
elverişli bir araziye sahip olan Konya; kara ve demiryolu
ağıyla ulaşım yönünden tüm Türkiye’mizle irtibatlıdır.
Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan
Konya’nın bu özellikleri coğrafi konumu ve ekonomik
potansiyeli itibariyle M.Ö.7000 yıllarından, Anadolu
Selçuklu devleti devrine kadar pek çok krallıkların
kurulduğu ve yaşadığı güzel bir belde olduğu
görülmektedir.
EKONOMİ VE SANAYİİ:
Konya ve çevresinde ekonomi de sanayi de tarım ve
hayvancılığa bağlı kalmaktadır. Bu sebeple önemli bir
yerleşim alanı üzerinde kurulu olmasına rağmen imalat
sanayii yönünden, tarımsal ve hayvansal kaynak
potansiyeline yönelik bir yapı arz etmektedir. O halde kısa
ve uzun vadeli dönemlerde yöre için tarım, hayvancılık,
ormancılık, madencilik, imalat sanayii ve hizmet
sektöründe yatırımlara ivedilikle başlaması ve başlatılması
lazımdır.
Sanayinin dev adımlarla ilerlediği Konya; bir holdingler
şehridir. Bu gerçeği herkes kabul etmek zorundadır.
Değişik alanlarda önemli yatırımlar gerçekleştirilen
Konya; bir KOBİ merkezidir. Muhafazakâr bir yapıya
sahip olan Konyalının meramını ve isteklerini
anlatamaması yanı sıra, Ankara’nın da geçmişte olduğu
gibi bugün de Konya’ya önem vermeyişi sebeplerinden
dolayı, gerek kara yolu, gerekse hava taşımacılığı
yönünden nasibini alamamıştır. Bu sebeple Konya’ya
gelen yabancı yatırımcılar geliş gidişleri yönünden kötü
izlenimlerle ayrılmaktadır. Bu olay Konya turizmini de
etkilemektedir. Her şeye rağmen sanayi ve ticarette olduğu
gibi şehircilik yönünden bir Avrupa şehri niteliğini taşıyan
55
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
gecekondusuz Konya’yı gidip yerinde görmek gerekir.
Böylece dışarıdakilerin anlattığı Konya ile görülen şehrin
çok farklı olduğu daha iyi anlaşılacaktır. O halde
Konya’mızı bu güzel hale getiren mevcut kuruluşlara güç
vermeyi ve teşvik etmeyi düşünmeliyiz. Konya bir tarım
ambarıdır. Uyuyan bir dev büyüklüğünde olan sanayii de
tarımda olduğu gibi ön sıralara gelmek için bir işaret ve
elinden tutulmayı beklemektedir. O halde Konya’dan
ayrılıp daha büyük şehirlere yerleşen değerli ve güçlü
yatırımcı hemşerilerimizin Konya sanayii için fikir, proje
ve mali yönden desteklerine ihtiyaç vardır. Bu değerli iş
adamlarımız sadece Konya’yı düşünmekle yetinmemeli,
oraya yatırım yaparak paralarını da göndermelidir
KONYA İNSANI:
Köklü ve önemli büyük bir ilim ve irfan ocağı haline
gelmiş bulunan ve bir devre mührünü vurarak başkentlik
yapan ve Anadolu’muzun en eski medeniyet
merkezlerinden birisi ve gözdesi olan Konya’mızda
okuryazar oranı oldukça yüksektir. Bu yörede doğup
büyüyen insanlar bilgili, kültürlü, sevgi dolu olduğu gibi,
birbirini seven, saygı duyan, milletinin bütünlüğünü,
birlikteliğini her şeyin üstünde tutarak vatanına milletine
bağlılığı esas almış, bölünmenin karşısında olmuş ve
olmaktadır. Böylece bu güzel coğrafyayı vatana
dönüştürmede büyük katkıları olmuştur. Mütevazı ve sakin
görünüşlü sevgi dolu ve yardım sever niteliklere
sahiptirler.
CEMİYETCİLİK DUYGUSU:
Cemiyet ve cemiyetçilik konularında herkesin iyiliğini
isteyen, hep kendinden birilerine bir şeyler vermekten
mutlu olan bir yapıya sahiptirler. Her ne sebeple olursa
56
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
olsun Konya’dan ayrılıp büyükşehirlere yerleşen bu sevgi
dolu, sıcakkanlı insanlarımız; ülkenin büyük vilayetlerinde
hatta Avrupa’nın birçok kentinde sanat ve ekonomik
etkinliklerde söz sahibi olmalarına rağmen, sosyal
yaşamlarında gerekli etkinliği yakın zamanlara kadar
gösterememişlerdir. Halbuki demokrasilerde siyasal
partiler ve devlet kuruluşlarının yanı sıra, sivil toplumların
yeri meslek örgütleri ve hemşeri derneklerinin varlığı ve
işlevleri de çok önemlidir.
İnsanın insan ile kaynaşması, birlikte düşünce, dayanışma
içine girmesi önemli bir olgudur. Değişik dönemlerde pek
çok büyüğümüz cemiyetleşme çalışmalarında
bulunmuşlar; hatta dönem-dönem iyi hizmetler vermişler
ve bizlere yol göstermişlerdir.
İstanbul’da 1945 yılında Konya Lisesi Mezunları Cemiyeti
adında bir dernek kuruldu ve 1946 yılında İstanbul
Aksaray’da bir apartman satın alındı ve Konya erkek
talebe yurdu olarak hizmete sunuldu. Ayrıca Laleli’de
Koska’da yurt binaları kiralandı ve takriben 180 civarında
öğrenciye yatak, yemek hizmeti verildi. 1966 yılında adını
Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği şeklinde
değiştirmiş ve kamu yararına çalışan dernek kabul
edilmiştir. 1969 yılında Feriköy’de kendi yaptırdığı 400
kişilik dernek binasını erkek öğrenciler için ve
Aksaray’daki binasını da kız öğrenciler için hizmete
açmışlardır.
Derneğin kurulduğu 1945 yılından, derneklerin kapatılıp
yurtlarının kredi ve yurtlar genel müdürlüğüne devredildiği
1981 yılına kadar dernek organlarında görev alan üyeler ve
dernek başkanları, Konya ve çevresinden İstanbul’a
üniversite için gelen binlerce öğrenciye konaklama, yemek
ve eğitim yardımında bulunarak çok büyük hizmetler
vermişlerdir. Huzurlarınızda dernek organlarında görev
57
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
alanlara ve bilhassa Y. Müh. Kazım Şenalp ağabeyimize
hizmetlerinden dolayı şükranlarımızı arz ederim. Dernek
kapandı ama İstanbul’daki Konyalılar boş durmadı ve
1981 den sonra ilçeler bazında, Konya liseliler ve Konya
Maarif Kolejliler adı altında toplantılar tertip edilerek bu
boşluğu giderme gayreti sergilendi ve İstanbul’da Konya
ile ilgili köy, kasaba, ilçe ve il dernekleri kuruldu.
Derneğimizi Ekim 1994 yılında Konyalılar Birliği Derneği
adı altında kurduk ve böylece geçmişte değerli
büyüklerimizin verdikleri emekler ve birikimleri göz
önüne alan yönetim kurulumuz, İstanbul’daki Konyalıları
bir çatı altında toplama hedefine ulaşmayı başardı. Bu
başarıda bize destek veren siz genel kurul üyelerine
teşekkür ediyoruz.
Değerli hemşerilerimiz; derneğimiz çatısı altında bulunan
bu güzel umut Konyalıları örgütlenmenin tüm çağdaş
yöntemlerini kullanarak Türkiye genelinde örgütlü bir
toplum haline getirmeyi amaçlamaktadır. Biz
kuruluşumuzdan bugüne birlik, beraberlik ve sosyal
dayanışma ile derneğimizi kesiksiz ve sürekli bir faaliyet
içinde saygın bir yere sahip bir duruma getirdik. Bunu
devam ettirmek siz genel kurul üyelerinin ve her
Konyalının görevi olduğu kanaatini taşıyoruz. O halde
sevginin, saygının, birlik ve beraberlik içinde olmanın
vereceği haz ile geliniz derneğinize sahip çıkınız.
Gücümüzü tüm Konyalılar arasında yayıp duyurmayı
kutsal bir görev sayınız.
KURULUŞ AMACIMIZ:
Biz hepimiz güç ve girişim birliği yaparak; birbirine
kaynaştırıp, dayanışmaya yöneltmek, öz değerlerimize
sahip çıkmalarını sağlamak, değişik kuşaklar arasında bağ
kurulmasına yardımcı olmak, haklarımızın korunması için
58
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
meşru bir alan yaratmak, çağdaş ve uygar olma yolunda
milli ve manevi değerlerimizi koruyup sahip çıkmak,
Konyalılara haksız yere yakıştırılmış yanlış izlenimleri
düzeltmek, eğitim ve öğretim için katkıda bulunmak gibi
düşüncelerin ışığında İstanbul’daki Konyalıları bir birlik
çatışması altında toplandık. Bunu Konya’yı ve Konyalıyı
seven ve bizlere güven duyan siz değerli Konyalıların
desteği ile yaptık.
TESİSLEŞME:
Kadıköy’ün merkezi denebilecek güzel bir yerinde dernek
merkezi ve lokalimiz var. Derneğimizin lokali tüm
hemşerilerimizin ve dostlarının yapacakları küçük çaptaki
toplantılarına hizmet verecek şekildedir.
EĞİTİM VE SOSYAL YARDIM:
Gerek Konya liselerinden mezun olan ve gerek
İstanbul’daki hemşerilerimizin çocuklarından üniversiteyi
kazanmış ama maddi sıkıntılar sebebi ile zor durumda
kalmış öğrencilerimize kuruluşumuzdan beri aylık eğitim
yardımı, kitap yardımı, harç yardımı gibi konularda maddi
yardımlar yapıyoruz. İstanbul’daki Konya dernekleri son
10 yıl içinde Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nün
verdiği miktar üzerinden en az 3000-4000 öğrenciye
eğitim yardımı yapmış durumdadır. Derneklerimize bu
konuda maddi katkıda bulunan değerli üye ve
hemşerilerimize teşekkür ediyoruz. 17 Ağustos 1999 günü
ülkemizi yasa boğan deprem sebebiyle bu sene eğitim
yardımları bizlere kısıtlı gelmiş ve derneğimizin bu yıl
yaptığı eğitim yardımında aksamalar görülmüştür.
SOSYAL VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER:
Sosyal kültürel etkinliklerle Konya’yı, dernek
çalışmalarını duyurmak ve güç kazanabilmek için Konya
59
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
ve bölgemizin sosyal ve kültürel aktivitelerini kapsayan
konuları güncel hale getirerek, panel, sempozyum ve
konferans şeklinde belli periyotlarla kamuya sunmayı
planlamış bulunmaktayız. Nitekim İstanbul Karamanlılar
Vakfı ile birlikte hareket ederek, her ayın son salı günü
Aksaray Grand Anka Otel’de toplantılar yapıyoruz.
Güncel bir konu tespit edip bu konunun uzmanı
hemşerimizi konuşmacı olarak getiriyoruz. Bu tip
toplantılara devam edilecektir.
Yine Konya ve Konyalıyı tanıtmak ve Konyalıya haksız
yere yakıştırılmış yanlış izlenimleri düzeltmek amacı ile
yönetim kurulu üyelerimizden Oktay Özaydın, Kudret
Fikirli, Himmet Güzel ve Başkan Bayram Camcı
Konya’ya giderek Vali, Anakent Belediye Başkanı, Selçuk
Belediye Başkanı, Sanayi Odası Başkanı, Ticaret Odası
Başkanı, KOMBASSAN Holding başkanı, Endüstri
Holding Yönetim Kurulu Başkanı ile ayrı ayrı görüşerek,
öneri, fikir teatisinde bulunduk ve yapabilecekleri katkıları
istedik. İyi niyetli yaklaştılar ve biraz zaman istediler. Biz
Konya’da bu konular ile ilgili bir basın toplantısı yaparak,
düşünce ve fikirlerimizi Konyalılara basın yoluyla
açıkladık. İstanbul’a dönüşümüzde konuyu bir program ve
proje şeklinde kısmen hazırlattık ve bir Konya ziyareti
daha yapılmasını programa aldık. Sosyal aktivitelere
yönelik olarak KOMBASSAN Konyaspor, Konya Endüstri
Spor Kulüplerinin İstanbul’daki maçlarının gün, saat ve
sahalarını tüm derneklerimize duyurarak bu maçlarda
oyuncuları teşvik edecek taraftar gitmesine yardımcı
olmak için çaba gösterdik.
DEĞERLİ ÜYELER:
İstanbul’da yaşayan Konyalılar ve çevresi insanlarının
hiçbir ayırım gözetmeksizin, birlik ve beraberliğinin
60
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
sağlayacağı her kesimi içine alacağı, Konyalının temsil
edileceği ve demokratik kuralların işleyeceği büyük bir
kuruluşun özlemini çektiği hepinizin malumlarıdır. Bizler,
yönetim kurulu üyeleri bu konu üzerinde titizlikle durarak
birlik ve beraberlik içinde kurulmuş olan derneğimizi bu
güne şerefle getirdik. Bu gelişte hepinizin emeği katkıları
ve payları büyüktür. Bu gibi konularda Konyalı olmak bir
ayrıcalıktır. Bunu bilin ve iyi değerlendirin.
Derneğimizin yönetim kurulu üyeleri, bizler, genel kurulun
siz saygın üyelerinin kararları çerçevesinde kuruluşundan
bugüne hiç bir politik çıkar gözetmeksizin, tüzüğüne
uygun, hukuka saygılı olarak Konya çevresi ve ülke
yararlarına hizmet etme gayreti sergilenmiştir.
NETİCE:
Değerli kongre üyeleri, derneğimiz yönetim kurulu
üyelerini her dönem sizler seçtiniz. Bizler ise sizlere ve
Konya’mıza tüzük hükümleri çerçevesinde hizmet
vermeye çalıştık. Her yıl geleneksel gecemizi organize
ettik. Yine her yıl iftar yemekleri tertip ettik. Sizlerle hep
irtibatlı olduk. Sıkıntılarınızı ve sevinçlerinizi paylaştık.
Sohbetler ettik. Diğer dernek ve odalar, basın ile her
zaman sıcak temas kurduk. Konya ve çevresi ile ilgili
olarak kamuda, basında çıkan her konu ile ilgilendik.
Yararlı olabileceğine inandığımız konularda sizleri
toplayıp bir araya getirdik. Görüşlerinizi aldıktan sonra
ilgililere görüşlerinizi ilettik.
Değerli kongre üyeleri; bizim çoğumuz kuruluşundan beri
dernek yönetiminde görevliyiz. Bize büyük güven
besliyorsunuz ve yardım ediyorsunuz. Biz sizlere teşekkür
ediyoruz. Dernek yönetiminde ve hizmet yarışında siz
değerli üyelerin güveni, yardımı ve desteği şarttır. Biz
büyük hayaller peşinde koşan, yapamayacağımız şeyleri
61
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yapar gibi görünen insanlardan değiliz ve kuruluş
amacımız çerçevesinde bu güne kadar ne vaat etmiş isek
yerine getirdik. Biz bölgemiz ile ilgili varsayılan
düğümleri çözdük. Olsun denen olguyu olur hale getirdik.
Bundan sonrası sizlerin ilgi ve katkısı ile daha da
güçlenecektir. Netice olarak, “Konyalılar, nerede, hangi
şartlarla olursanız olunuz, birbirinize sıcak bakınız” diyor,
kongremizin bizlere yakışır sağlıklı bir şekilde
sonuçlanmasını diliyor ve hepinize saygılarımızı
sunuyoruz.
Yönetim kurulu adına
Başkan Bayram Camcı
Bayram Camcı, Konya Lisesi mezunlarını toplayarak
başladığı cemiyetçilik çalışmalarını Konyalılar Birliği
Derneği’ni kurarak ve bu derneğe altı yıl başkanlık
yaparak tamamlamıştır. Yukarıdaki konuşması onun bilgi,
tecrübe birikimini; memleket ve insan sevgisini açıkça
ortaya koyuyor. Bayram Camcı, Denizcilik İşletmelerinde
aktif bir bürokrat iken, Konyalıları bir araya getirmeye,
onların arasında dostluk köprüsü kurmaya ve bu köprüden
Konya’ya, Konyalıya katar katar hizmet aktarmaya
çalışmıştır. Genç sayılabilecek bir yaşta sağlığı bozulmuş,
bu yüzden de dernekteki görevinden ayrılmak durumunda
kalmıştır.
ELDEN KAÇAN BİR FIRSAT:
FERİKÖY YURDU
Bayram Camcı’nın yukarıdaki 2000 yılı genel kurul
raporunda sözünü ettiği, Feriköy Öğrenci Yurdu için
burada bir bahis açma ihtiyacı duymaktayız. Konya
Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği’nin topladığı
bağışlarla ve Konya İl Özel İdaresi’nin de desteğiyle, 1966
62
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
- 1969 yılları arasında Feriköy’de yaptırdığı 600 kişilik
erkek öğrenci yurdu, 1981 yılına kadar Konya ve
çevresinden gelen öğrencilere barınma imkânı sağlamış;
bu yönüyle de büyük bir hayır kurumuna dönüşmüştür. Ne
yazık ki, 12 Eylül idaresi tarafından siyasi partiler ve
dernekler kapatılırken, 1981’de Konya Yüksek Öğrenim
Yaptırma Derneği de kapatılacak ve Feriköy’deki yurt
Devletin Yurtlar Müdürlüğü’ne devredilecektir.
12 Eylül yöneticileri bu kararı kaldırıldığında ise, Feriköy
Yurdu bir cemaatin eline geçecektir.
Bir dernek tarafından gerçekleştirilebilecek müthiş bir
yatırım olan Feriköy Öğrenci Yurdu’nun inşaatı ile ilgili
kısa bir özet verme ihtiyacı duymaktayız.
(Kaynak: Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği,
DERNEK ÇALIŞMALARI 1945-1973. Basım 1974).
7 Mayıs 1966 Cumartesi günü saat 15.00 de İstanbul Valisi
Kurmay Albay Sayın Vefa Poyraz tarafından, seçkin
davetliler ve çeşitli fakültelere mensup öğrencilerin
huzurunda kurbanlar kesilmek suretiyle yurdun temeli
atılmıştır.
Yurdun yapılmasında canla başla çalışan Konya Yüksek
Öğrenim Yaptırma Derneği’nin Yönetim Kurulu aşağıdaki
kişilerden meydana gelmiştir.
Başka: Kâzım Şenalp (Tarım Bakanlığı Baş Müfettişi).
Başkan Yardımcısı: Kemal Turgut (Cilt Hastalıkları
Mütehassısı).
Genel Sekreter:
Faik Kulluk (Tüccar).
Muhasip-Veznedar: Ahmet Katırcı (Tüccar).
Üye:
İbrahim Taşcıoğlu (Tüccar).
Üye:
Lütfi Kulluk (Tüccar).
Üye: Murteza Çelikel (İ.E.T.T. Neşriyat Müdürü).
63
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Üye: Ebazer Berksoy (Atatürk Erkek Lisesi Müdürü).
Öğrenci Üye: Mustafa Duransoy
(Fizik-Matematik Fakültesi Öğrencisi)
Öğrenci Üye : Sani Kart (Hukuk Fakültesi Öğrencisi).
Öğrence Üye : Babür Şeber (Hukuk Fakültesi Öğrencisi).
Öğrence Üye : Tankut Çetin (Eczacılık Fakültesi
Öğrencisi).
Binanın Proje Mimarı : Yüksek Mimar Feyyaz Tüzüner.
Statik Hesapları Yapan: Yüksek Mühendis Rifat Çınar.
İnşaat Kontrol Mühendisi:Yüksek Mühendis Ahmet Şevki
Eken.
Müteahhit : Yüksek Mühendis Coşkun Erel.
Mesul Mühendis:Erol Erel’dir.
Bina 3 Haziran 1969 günü hizmete açılır. Açılıştan iki gün
önce, 1 Haziran 1969 tarihli genel kurulda binanın girişine
aşağıdaki teşekkür plaketinin konulmasına karar verilir:
“Mülkiyeti Konya Özel İdaresi, intifaı Konya Yüksek
Öğrenim Yaptırma Derneği’ne ait olan arsaya yapılan bu
bina, Dernek Başkanı Kâzım Şenalp ve Yönetim Kurulu
Üyelerinin gayretli, feragatli çalışmaları sayesinde, dernek
tarafından temin edilen yardımlar ve Mevlâna Takvimi
hâsılatı ile yapılmış, gençlerimizin hizmetine armağan
edilmiştir.”
Yine, açılıştan iki gün önceki genel kurulda yönetim
kuruluna aşağıdaki isimler seçilmiş ve yönetim kurulu ilk
toplantısında görev taksimi yapmıştır.)
Başkan
: Kâzım Şenalp.
Başkan Yard. : Ahmet Katırcı.
Genel Sekreter : Faik Kulluk.
Muhasip Üye : M. Mukadder Nalçacı.
Üye
: Dr. Nazif Bağrıaçık.
Üye
: Rüştü Argıt.
Üye
: Ergun Gönenç.
64
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Üye
: Dr. Kemal Turgut.
Üye
: Diş Tabibi Mustafa Özaydın.
Üye
: Öğrenci M. Ali Yavuz
Üye
: Öğrenci Aptülkadir Bulduk.
Binanın tamamlanmasından ve yurt olarak kullanılmaya
başlamasından neredeyse yirmi yıl sonra Nebi Zenginli’ye
kulak verelim. Yıl 1988. Konya İli ve İlçeleri Sosyal
Yardım ve Dayanışma Derneği’nin kuruluş çalışmaları
yapılmaktadır.
“…Toplantı salonunda 12 kişi vardı ben ve Mahmut
Tezcan salona girdik, Bayram Ağabey bizden sonra girdi.
Toplam 19 kişi olduk. Herkes Bayram Ağabey’in ne
diyeceğini bekliyordu. Bayram Ağabey Konya Lisesi
Mezunları toplantılarından bahsetti. Eski Konyalılar
Derneği ve vakfından bahsetti, Feriköy’deki Yurdun geri
kazanılması için çalışmalar yapılması gerektiğinden
bahsetti.”
Bayram Camcı, Konyalı hemşerilerinin kurduğu bir
derneğin yöneticileri ile katıldığı ilk toplantıda, gündemde
olmamasına rağmen, Feriköy Öğrenci Yurdu’ndan söz
açmış ve yurdun geri kazanılması konusunu dile
getirmiştir. Çünkü Bayram Bey o yurt için emek sarf eden
insanlardan birisidir ve Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma
Derneği’nin denetçileri arasındadır. Anladığımız kadarıyla,
“Adamcağızın içi yanmaktadır.”
Bu konu Konyalıların içinde kanayan bir yaradır. Yukarıda
sözü edilen toplantıdan on iki yıl sonra Konyalılar
Derneği’nde aşağıdaki karar alınmıştır.
Karar No: 13.01.2000/77
Feriköy’deki Konyalılar Yurdu ile temasa geçilerek,
öğrencilerimizden yurtta kalmak isteyenlerin yurtta
kalmasının sağlanmasına karar verildi.
65
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Şimdi de bu kararın sonucunu öğrenmek için, o yıllarda
Dernek Yönetim Kurulu’nda olan Hukukçu Süleyman
Temel’i dinleyelim:
Feriköy ile ilgili bilgi aldık, girişimlerde bulunduk. Yurdu
ziyaret ettik. Ancak daha kapıdan adımımızı atar atmaz
sadece bir grubun kontrolünde olduğunu, koyu bir taassup
ile yoğrulduğunu, başkaca kişi ve görüşlere kapalı
olduklarını, yapılan görüşmelerin satır aralarından ve
yurdun genel havasından tespit ettik. Bu bağlamda sadece
bir cemaatin kontrolünde olduğunu ve hatta başka
cemaatlere dahi kapalı olduğunu anlamış olmamızdan
dolayı bu fikirden sonradan vazgeçildi. Dolayısı ile o
yurttan da faydalanılamadı. Zaten faydalanmak ibaresi
dahi yanlış. Zira yurdun yönetsel içerik ve felsefesi bize ve
toplumun büyük çoğunluğuna tam anlamda aykırı idi.
Yurt, 12 Eylül darbecilerinin basiretsiz kararları sonucu,
bu ve bunun gibi yurt ve mekânlar, vakıf evleri ve saire, ya
bir cemaatin eline geçmiştir ya da menfaat odaklarının.
Dolayısı ile dışarıdan öğrenci alınmamaktadır ya da birileri
tarafından çıkar amaçlı olarak kullanılmaktadır. Çekilen
onca çile ve gösterilen gayretin sonucu hüsran olmuştur.
İşte böyle ve nokta.(!)
OKTAY ÖZAYDIN BAŞKANLIK GÖREVİNDE
2000 yılı genel kurulunda, Bayram Camcı görev almak
istemeyince; M. Oktay Özaydın, Hasan Eskil, İsmail
Öncel, Sefer Camcı, Kudret Fikirli, Süleyman Temel,
Mustafa Nalçacı, Mustafa Birim, Mehmet Küçük, Suat
Yıldırım, Himmet Güzel, Mustafa Dinç, Bahri Özdinç,
Ahmet Güler, İsmail Binicioğlu yönetim kuruluna
seçilmişler; yeni yönetim kurulu da Oktay Özaydın’ı
başkanlığa seçmiştir.
66
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Oktay Özaydın; ilk iş olarak dernek üyelerine aşağıdaki
mektubu göndermiş ve onlardan destek istemiştir:
Derneğimizin olağanüstü genel kurulu 23.04.2000
tarihinde gerçekleştirildi. Kongremize katılan üyelerimizin
oylarıyla önümüzdeki bir yıl için göreve geldik. Sizleri
mahcup etmeyecek bir gayretle, sizlerin de desteğiyle
çalışmak istiyoruz. Bu kongremizin bir özelliği vardı:
İstanbul’da Konyalıların kırk yıldır yaptıkları tüm
dernekleşme çalışmalarının içinde olan ve çoğunda
önderlik eden derneğimizin kurucusu ve altı yıldır
başkanlığını yapan Bayram Camcı, bu kongre öncesi yeni
dönemde görev alamayacağını açıkladı ve kongremizde
görev almadı. Kendisine şimdiye kadar yaptığı
çalışmalardan dolayı teşekkür ederiz. Bundan sonra da
deneyimlerinden faydalanacağımızdan eminiz.
Her kurumda yeni gelen yönetimler evvelki dönemlerden
daha çok çalışmak ve çıtayı daha yükseltmek
mecburiyetindedir. Biz, hepimiz bu inançla görev aldık ve
başarmak istiyoruz. Başarının ise ancak bir ekip
çalışmasıyla geleceğine inanıyoruz. Bu amaçla siz değerli
üyelerimizin her konuda desteğine ihtiyacımız var. Değerli
fikirlerinizi, önerilerinizi her zaman bizlere
ulaştırabilirsiniz. Şundan emin olun ki hepsi
değerlendirilecektir.
Yönetim kurulumuz ilk olarak üye sayımızı arttırmayı
hedef aldı. Lütfen çevrenizdeki tüm Konyalıları
derneğimize üye yapınız. Üye aidat borçlarınız varsa lütfen
ödeyiniz. Bu küçük meblağlar belki fazla bir maddi değer
taşımayabilir. Yalnız, bu ödemeler sizleri dernek
çalışmalarını izlemeye ve denetlemeye yönlendirir. Biz
bunu arzu ediyoruz. Lütfen bizleri izleyiniz ve
denetleyiniz. Bu duygular içinde hepinize aşağıda
67
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
tanıttığım kurallarımızla birlikte hizmet edeceğimizi
belirtir, saygılar sunarız.
Başkan Oktay Özaydın
Başkan Oktay Özaydın ve ekibi bir yıl sonraki genel
kurulda da göreve gelecek ve Oktay Özaydın Başkan
olarak o genel kuruldan sonra da üyelere birer mektup
gönderecektir:
Derneğimizin 4. Kongresi 29.04.2001 tarihinde yapıldı.
Siz değerli üyelerimizin oylarıyla iki yıllık bir süreyle
tekrar göreve seçildik. Kongremizde bizlere göstermiş
olduğunuz güven ve sergilediğiniz birlik ve beraberlik,
yeni görev dönemimizde bizlere moral ve destek
verecektir. Daha iyi işler yapmak Konya’mıza ve
Konyalıya daha çok hizmet etmek, sizlerin derneğimize
ilgi göstermesine, bizlerin de daha fazla gayret
göstermesine bağlıdır. Ülkemizin içinde bulunduğu zor
ekonomik şartlarda bir kaç kişinin gayretiyle büyük
başarılar gerçekleşememektedir. İlgi ve gayreti tabana
yayabildiğimiz oranda başarı kendiliğinden gelecektir.
Sizlerin bu ilgi ve desteği bizden esirgemeyeceğinizi umut
ediyoruz.
Bu duygularla tekrar şevkle başarı için göreve başladık.
Yapacağımız hizmetlerin Konya’mıza hayırlı olmasını
diler saygılarımızı sunarız.
Başkan Oktay Özaydın,
Genel Sekreter Kudret Fikirli
Oktay Özaydın ve ekibi göreve hızlı başlamıştır. İl ve
ilçelerden gelen Konyalıları İstanbul’da bir araya getirme
çalışmaları, Bayram Camcı’nın başkanlığından sonra da
bütün hızıyla devam edecek; bu amaçla yemekler,
piknikler, iftarlar, konferanslar, geceler düzenlenecektir.
68
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Bu çalışmaları kitabımızın “DERNEĞİN
ETKİNLİKLERİ” bölümünde ayrıntılarıyla inceleyeceğiz.
Şimdi kuruluşundan bugüne kadar geçen 20 yıllık
dönemde derneğin amaçları uğruna hizmet veren yönetim
kurullarını ve başkanları görelim.
DERNEK BAŞKANLARI ve YÖNETİM KURULLARI
Yukarıda ayrıntılarıyla anlattığımız derneğin kuruluş ve
birleşme yıllarından sonra, 1997’den itibaren yönetim
kurullarında görev ve sorumluluk alan hemşerilerimizi
anmak ve kuruluşundan bu yana görev yapan yönetim
kurullarıyla birlikte, onlara da hizmetleri için teşekkür
etmek, kadir bilirlik olacaktır.
Genel Kurul Tarihi: 04.05.1997
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş
bölümü:
Karar No: 07.05.1997/44
Başkan: Bayram Camcı
Başkan Yrd.: Oktay Özaydın
Başkan Yrd.: Kâmil Aksoy
Başkan Yrd.: Kadir Kocadayı
Genel Sekreter : Kudret Fikirli
Sayman: Süleyman Temel
Hasan Yeşilkaya
İsmet Sarıbudak
Yılmaz Yavru
Vedat Vefa
M. Akif Bekdemir
Mehmet Küçük
Mehmet Yetiş
Mustafa Özşenol
69
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Nadir Özşahin
Mustafa R.Caner
Mustafa Nalçacı
M. Ali Manav
Saadettin Demiray
Suat Yıldırım
Cafer Ağaçbacak
Genel Kurul Tarihi: 25.04.1999
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki
işbölümü:
Karar No: 29.04.1999/68
Başkan :
Bayram Camcı
Başkan Yrd.:
Oktay Özaydın
Başkan Yrd.:
Nadir Özşahin
Başkan Yrd.:
Nebi Zenginli
Genel Sekreter:
Kudret Fikirli
Sayman:
Süleyman Temel
Mustafa Dinç
Bahri Özdinç
Kadir Kocadayı
Mehmet Küçük
Yurdagül Özsavaşçı
H. Himmet Güzel
İsmet Sarıbudak
Mustafa Darıcı
Suat Yıldırım
Genel Kurul Tarihi: 23.Nisan 2000
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki
işbölümü:
70
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Karar No: 25.03.2000/80
Başkan:
Oktay Özaydın
Başkan Yrd.: Hasan Eskil
Başkan Yrd.: Sefer Camcı
Başkan Yrd.: İsmail Öncel
Sekreter:
Kudret Fikirli
Sayman:
Süleyman Temel
Mehmet Küçük
Suat Yıldırım
Himmet Güzel
Mustafa Dinç
Bahri Özdinç
Ahmet Güler
Mustafa Birim
İsmail Binicioğlu
Mustafa Nalçacı
Genel Kurul Tarihi: 29.04.2001
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki
işbölümü:
Karar No: 03.05.2001/92
Başkan:
Oktay Özaydın
Başkan Yrd.: Hasan Eskil
Başkan Yrd.: Sefer Camcı
Başkan Yrd.: Mustafa Birim
Sekreter:
Kudret Fikirli
Sayman:
Süleyman Temel
Kayhan Kuzucu
Mehmet küçük
İsmail Öncel
Suat Yıldırım
71
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Adil Öngel
Hikmet Deniz
Bahri Özdinç
Kâzım Gündoğdu
İsmail Binicioğlu
Kayhan Kuzucu’nun istifasıyla boşalan yönetim kurulu
üyeliğine yedek üyeler arasında 1. sırada olan Ahmet
Polat, toplantılara bir yıl gelmeyen Mehmet Küçük’ün
yerine de yedek üyeler arasında 2. sırada olan Osman Argıt
bir yazıyla yönetim kuruluna davet edilecektir.
Genel Kurul Tarihi: 27.04.2003
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş
bölümü:
Karar No: 28.04.2003/114
Başkan:
Oktay Özaydın
Başkan Yrd.: Hasan Eskil
Başkan Yrd.: Adil Öngel
Başkan Yrd.: Hikmet Deniz
Sekreter:
Kudret Fikirli
Sayman:
Süleyman Temel
Osman Argıt
İsmail Öncel
Sonay Gürgen
Bahri Özdinç
Bahri Soysal
Mehmet Ergen
Nuri Kirişçi
Adem Köroğlu
Vefa Önal
Genel Kurul Tarihi: 24.04.2005
72
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş
bölümü:
Karar No: 02.05.2005/138
Başkan:
Oktay Özaydın
Başkan Yrd.: Nadir Özşahin
Başkan Yrd.: Kudret Fikirli
Başkan Yrd.: Adil Öngel
Başkan Yrd.: Hikmet Deniz
Sekreter:
Hasan Eskil
Sayman:
Süleyman Temel
Gökhan Yeşilkaya
Halil Kasapoğlu
M.Sonay Gürgen
Mehmet Ergen
Nuri Kirişçi
O.Murat Argıt
Nazım Doğan
Bahri Özdinç
Genel Kurul Tarihi: 22.04.2007
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş
bölümü:
Karar No: 25.04.2007/166
Başkan :
Hasan Eskil
Başkan Yrd.: Sonay Gürgen
Balkan Yrd.: Mehmet Ergen
Başkan Yrd.: Halil Kasapoğlu
Başkan Yrd.: Mustafa Özşenol
Genel Sekreter:Benan Baykal
Sayman:
Nuri Kirişçi
Ertan Yılmaz
73
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Neşet Pamir
Abdullah Balon
Necat Aşçıgil
Nazım Doğan
Suat Yıldırım
Oktar Yaylalı
Neşe Tokuşoğlu
Genel Kurul Tarihi: 19.04.2009
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş
bölümü:
Karar No: 22.04.2009/190
Başkan:
Hasan Eskil
Başkan Yrd.: Sonay Gürgen
Başkan Yrd.: Halil Kasapoğlu
Başkan Yrd.: Hikmet Deniz
Genel Sekreter:Oktar Yaylalı
Sayman:
Necat Aşçıgil
Hüseyin Birim
İsmail Öncel
Abdullah Balon
Nuri Kirişçi
Kutsiye Benan Baykal
Ali Güven
Nuri Yüceer
Tevfik Eskimumcu
Kadir Sütçü
Genel Kurul Tarihi: 19.04.2011
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş
bölümü:
74
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Karar No: 27.04.2011/217
Başkan:
Hasan Eskil
Başkan Yrd.:
Hikmet Deniz
Başkan Yrd.:
Mustafa Nalçacı
Başkan Yrd.:
Sonay Gürgen
Genel Sekreter :
Benan Baykal
Sayman:
Halil Kasapoğlu
İsmail Öncel
Hüseyin Birim
Ali Güven
Nuri Yüceer
A. Uğur Koçak
Nadir Özşahin
Abdullah Balon
Necat Aşçıgil
Ahmet Polat
Genel Kurul Tarihi: 28.04.2013
Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş
bölümü:
Karar No: 28.04.2013/234
Başkan:
Kudret Fikirli
Başkan Yrd.:
Hikmet Deniz
Başkan Yrd.:
M. Sait Gönen
Başkan Yrd.:
M. Sonay Gürgen
Başkan Yrd.:
İbrahim Tuza
Genel Sekreter:
A. Uğur Koçak
Sayman:
Ali Güven
Bahri Özdinç
Ahmet Tergan
Necat Aşçıgil
Rüştü Argıt
75
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Rakım Gürbüz
Eyüp Cigal
Fikret Soydabircan
Abdullah Balon
DERNEĞİN ETKİNLİKLERİ
Bu bölümde derneğin etkinliklerini mercek altına alacağız
ve önceliği iletişime, yazılı bir medya aracına vereceğiz.
A) BÜLTEN ÇIKARMA
Yukarıda değinilen 26.12.1994 tarih ve 4 sayılı karar, iki
maddeden oluşmaktadır. Kararın Mavi Marmara Et
Lokantası’nda yemek tertip edilmesini düzenleyen 1.
maddesinden sonraki 2. maddesi şöyledir:
Dernek üyelerimize faaliyetlerimizi duyurmak için bir
haber bülteninin çıkartılıp P.T.T. ile gönderilmesine karar
verilmiştir.
Bu karar uyarınca, İstanbulda yaşayan Konyalıların hem
kendi aralarında haberleşmelerini, hem de Konya Merkez
ve İlçelerindeki gelişmelerden haberdar olmalarını
sağlamak için Oktay Özaydın başkanlığında oluşturulan
bir ekibe bülten çıkarma görevi verilir. Bülten sekiz, dokuz
sayı çıkarılır ve İstanbulda yaşayan binden fazla adrese
ulaştırılır. Ancak çok emek isteyen bu iş ekibi yorar ve bir
süre sonra bülten işi durdurulur.
Bu konuda Süleyman Temel’in görüşlerine kulak verelim:
“Bülten çıkarma işi her zaman zahmetli ve masraflı
olmuştur. Düzenli reklam geliri ve/veya sponsor olması
gerektiği gibi, ayrıca profesyonel editör veya bu iş için
zaman ayırabilecek az çok işi anlayan kişiler gerektiği
aşikârdı. Bu koşullar genelde tam oluşmadığından bu
bülten çıkmadı.”
76
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Süleyman Temel’in “Bülten çıkmadı” sözünü, “Devam
ettirilemedi” biçiminde anlamak gerçeklere daha uygun
olacaktır.
1996 yılına gelindiğinde bülten işi yeniden gündeme
getirilecek ve 06.06.1996 günü yapılan toplantıda 33 sayılı
karar ile bu iş canlandırılmaya çalışılacaktır.
Karar Madde 1:
Dernek bülteninin üç ayda bir yayımlanmasına ve ikinci
bültenin Eylül 1996’da çıkarılmasına karar verilmiştir.
Daha önce yaşanan sorunlardan ders alınır ve bu kez bir
tanıtım firmasıyla anlaşılır. Ancak, bilgi toplama işi gene
derneğin üstünde kalır ve işin en zor tarafı da bu
olduğundan iş yürütülemez. Bülten işi bir daha
indirilmemek üzere rafa kaldırılır.
B) ÖĞRENCİ BURSLARI ve ÖĞRENCİ
ETKİNLİKLERİ
Dernekte öğrenci bursları 1997 yılı başında başlatılmıştır.
Bir başka deyişle dernek kuruluşundan üç yıl sonra burs
verme kararı almıştır. Şimdi bursların başlatılmasıyla ilgili
ilk karara bir göz atalım:
Karar No: 14.01.1997/40:
1997 öğrenim yılı için, seçilen 56 öğrenciye ayda
3.000.000 (üçer milyon) eğitim yardımı yapılmasına karar
verilmiştir.
Elli altı öğrenciyle başlatılan yüksek öğrenim öğrenci
bursları kesintisiz ve her yıl artarak devam etmiş, 2014
yılında 214 öğrenciye ulaşmıştır.
Burs verilmesinde benimsenen ilkelere gelince, öğrencide;
Öğrencinin ailesinin Konya’da ya da ilçelerinde ikamet
etmesi,
77
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
İstanbul’da bir üniversitede lisans öğrenimine başlaması ya
da devam etmesi,
Üniversite öğrenimini başarıyla sürdürmesi,
Parasal desteğe ihtiyaç duyması,
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerine
ters düşen düşünce ve eylemler içinde bulunmaması,
Ahlaklı, vatanına ve ulusuna bağlı bir fert olması şartları
aranmaktadır.
Burs için başvuran öğrencilerin ailesinin Konya ya da
ilçelerinde oturması, İstanbul’da bir üniversitede kaydının
bulunması koşuluyla başvuruları kabul edilmekte; burs
talebini ve aile durumunu anlatan bir dilekçe ekinde
belgeleri alınmaktadır. Bu belgelerde orta öğrenimdeki
performansı ve ailesinin maddi durumuna ilişken
açıklamalar bulunmaktadır.
Burs başvuru döneminde mülakat komiteleri
oluşturulmakta ve öğrencilerle bire bir görüşmeler
yapılmaktadır. Mülakat komitelerinde tarafsızlığına ve
adaletli hareket edeceğine inanılan dernek yönetim kurulu
üyeleri görevlendirilmektedir. Mülakatlarda, yönetim
kurulunun yukarıda sözü edilen koşulları dikkate
alınmakta, öğrencilerin siyasi eğilimi, etnik kökeni ve
inanç özellikleri değerlendirme dışında tutulmaktadır.
Bir örnek vermek gerekirse, 2011-2012, 2012-2013
öğrenim dönemlerinde, Konya ve ilçelerinden yüksek
tahsil için İstanbul'a gelip de burs için müracaat eden altı
yüz civarında öğrenciyle mülakat yapılmıştır.
Burs tutarları ve burs verilecek öğrenci sayısı, sağlanan
fon imkânına göre saptanmaktadır. Öğrenim dönemi
başlamadan birkaç ay önce hayırsever Konyalı
hemşerilerimizle ve hayır kurumlarıyla temas edilmekte,
burs fonuna mümkün olduğu kadar fazla katılım sağlamak
için uğraş verilmektedir.
78
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Yukarıda da değinildiği üzere, 1996-1997 öğrenim
döneminde burs vermeye 56 öğrenciyle başlanmış ve bu
sayı 2013-2014 öğrenim döneminde 214 kişiye ulaşmıştır.
Bu 214 öğrencinin fakültelere göre dağılımı şöyledir:
TIP ÖĞRENCİLERİ
:
%19
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ :
%5
BİLGİSAYAR
:
%2
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ :
%5
ELEKTRİK ELEKTRONİK :
%7
DİĞER MÜHENDİSLİK
:
%5
MİMARLIK
:
%2
HUKUK
:
%12
İKTİSAT
:
%9
ECZACILIK-HEMŞİRELİK :
%3
İLAHİYAT
:
%3
ÖĞRETMENLİK, EĞİTİM :
%5
SİYASET
:
%5
İŞLETME
:
%2
DİŞ HEKİMLİĞİ
:
%3
DİĞER
:
%13
Burs tutarı da sağlanan imkâna göre artırılmıştır. Örneğin;
2013-2014’de 150.00 TL olan burs tutarı 2014-2015
öğrenim yılında 175.00 TL’sına çıkarılmıştır.
Çoğu zaman dışarıdan kaynak sağlanamadığı için dernek
yönetimi kendi imkânlarıyla öğrenci bursu vermiş ve bu
durum yıllar boyu sürmüştür. Halen de yönetim kurulunun
burs fonuna desteği % 60’lara ulaşmaktadır.
2012-2013 öğrenim döneminden itibaren İstanbul
Konyalılar Vakfı da burs vermeye başlamıştır. Birkaç yıl
içinde Vakfın imkânları da devreye girdiğinde, Konyalılar
Derneği ile İstanbul Konyalılar Vakfı’ndan burs alacak
öğrenci sayısının ikiye, hatta üçe katlanması
beklenmektedir.
79
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Derneğin yirmi yıllık tarihi içinde burs veren
hayırseverleri birer birer saymamız, kitabımızın
sayfalarına sığmayacağından mümkün gözükmüyor.
Ayrıca, hayırseverlerden bazılarının adının açıklanmasını
istemeyeceği, bazı isimlerin gözden kaçmasının
kırgınlıklara sebebiyet verebileceği dikkate alındığında, bu
doğru da değildir. Onun için biz, derneğin yirmi yıllık
tarihi içinde maddi ihtiyacı olan öğrencilere İstanbul’da
hayata tutunma imkânı veren tüm hayırseverlere
şükranlarımızı sunmakla yetineceğiz. .
Bu arada, 2004’lerden başlayarak on yıl boyunca
öğrencilerle mülakat yapmış biri olarak birkaç
gözlemimizi ve anımızı aktarmak istiyoruz.
“İnşaat işleri yapan bir okuldaşım bir gün Derneğe beni
ziyarete gelmişti. Sevgili Fahri’yle konuşurken, mülakat
için bir kız öğrenci geldi. Okuldaşıma salondaki
masalardan birini gösterdim ve orada beklemesini
söyledim. Mülakat on dakika ya sürer, ya sürmezdi.
Arkadaşım masaya geçti, eline bir dergi alıp, sayfalarını
karıştırmaya başladı. Ben de öğrenciyi karşıma oturttum,
mülakata başladım. Adı Aliye’ydi, Yüksek Hemşirelik’te
okuyordu, Ereğli’nin bir köyündendi. Belgelerinden
babasının Aliye daha küçükken öldüğü anlaşılıyordu. Dört
kardeştiler. Annesinin işi yoktu. Yazın pancar çapasına
gidiyor, kışın köyde iş de bulamıyordu. Bunları anlatırken
gözleri dolu-dolu oldu. Peki, ne yiyip ne içiyorlardı? İşte
bu soru Aliye’nin göz pınarlarından yaşların coşmasına
sebep oldu. Aliye yanıt veremiyor, başını öne eğmiş
ağlıyordu. Üstündeki rengi solmuş bluzuna gözyaşları
yağmur gibi iniyordu. Kızcağız, “Annem, kardeşlerim,
hepimiz açız” demeyi onuruna yediremiyor, sadece
ağlıyordu. Benim de gözlerimden yaşlar dökülmeye
başladı. Toplantı düzeninde sıralanmış masalardan birinde
80
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
oturan arkadaşımla göz göze geldik. O da ağlıyordu.
Aliye’ye, “Sana burs verip veremeyeceğimizi bir hafta
içinde bildireceğiz” dedim. Dilekçesinin üstüne “Giyim
yardımı da yapılmalı” notunu koydum ve gönderdim.
Aliye gitti, okuldaşım Fahri Demirağ gözyaşları içinde,
“Ağabey işin çok zor vallahi” diyerek yanıma geldi. Bir
hayli Aliye’yi ve Aliye gibi olanları konuştuk. Bir hafta
sonra Aliye’ye, “Sana burs vereceğiz” diye telefonu
ettiğimde hüngür hüngür ağlayarak teşekkür etti. Aliye
Yüksek Hemşirelik Okulu’nu bitirdiğinde teşekküre geldi.
Bu sefer ağlamıyordu. “Sayenizde okulumu bitirdim,
tayinimi bekliyorum” dedi. Verdiğimiz para ayda toputopu 100.00 Liraydı…
***
Mahmut, Konya’nın Kulu ilçesindendi. Aslında, o yıl
kimlere burs verileceği yönetim kurulunda karara
bağlanmış, burslar kapanmış, aradan da bir gün geçmişti.
Yarım gün dernekte çalışarak, hem okuyan hem de ailesine
yardım eden öğrenci kızımız, derneğe geldiğimde, “Hasan
Bey, dün siz çıktıktan sonra burs için bir öğrenci geldi, ben
başvuru zamanının geçtiğini söylediğimde, telefon
numarasını bırakıp gitti” dedi. Yapacak bir şey yoktu.
Burslar karara bağlanmıştı. Bizim öğrenci sıkıla sıkıla,
“Çağırsaydık da bir dinleseydiniz” dedi. Ben aldırmadım.
Aldırmadım ama o da karşımda, boynu bükük sokak
lambası misali duruyordu. “Peki çağır gelsin” dedim. İki
saat sonra Mahmut karşımdaydı.
Mahmut’lar, şimdi aklımdan çıkmış, galiba dokuz
kardeştiler. Aslında Mardinliydiler. Babası çocuklarını da
alıp Kulu’ya gelmiş… Adamın babalığı biyolojik. Yani
anneleriyle nikâhlı değiller. Zamanında bir hoca getirip
dua ettirmiş ve bu dua üzerine dokuz çocuk yapmış…
Yasal hiçbir sorumluluğu yok. Kulu zengin bir ilçe.
81
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Tarımda çalışıyor, inşaatta çalışıyor; kör topal geçinip
gidiyorlarmış. Adamın biraz biti kanlanınca, gözü sağa
sola bakmaya başlamış ve bir kadınla daha evlenmiş. Bu
seferki nikâhlı…
Mahmutlar kalıyorlar mı babasız! Mahmut çalışmaya
başlıyor ama aklı da okumakta… Geliyor İstanbul’a.
Devlete burs başvurusunda bulunmuş ama henüz yanıt
alamamış. Konyalıların bir derneği olduğunu da yeni
duymuş. Duymuş ama geç kaldığının farkında. Mahmut da
karşımda boynu bükük duruyor öylece. Mahmut’u
gönderiyor ve Kulu Kaymakamlığı’nı arıyorum. Öğlen
tatili, kaymakam yok ve telefonu bir polis memuru açıyor.
Mahmut’un adını, soyadını söylüyorum; daha ben tanıyor
musunuz, demeden polis aynı hikâyeyi anlatmaya başlıyor.
Meğer adam def olup gittikten sonra dönüp çocuklarının
yüzüne bile bakmamış. Mahmut’un annesi haftada bir
kaymakamlığın merdivenlerini siliyormuş.
Kaymakamlığın ve temizliğe gittiği evlerin verdiği birkaç
kuruş, on kişilik ailenin dişinin kovuğunu
dolduramayacağı için polisler kendi aralarında para
toplayıp anneye veriyorlarmış. Bunları anlatan polisin sesi
titriyor ama ben bu sefer kendimi tutuyorum. Karşımdaki
polis, “Mahmut’un İstanbul’da okuyan bir de kız kardeşi
var, adı Nihal” diyor. Donup kalıyorum. Burs kararı
verilmişti ve ihtiyaç sahibi öğrenci ise bir kişiyken ikiye
çıkmıştı... Teşekkür edip telefonu kapatıyorum. Ne
yapacağım ben şimdi? Bizim öğrenciye, “Çağır Mahmut’u,
kız kardeşini de alsın gelsin” diyorum. Ertesi gün Nihal’le
Mahmut karşımda. Nihal başı örtülü bir kızcağız. Öyle
mahcup ki insanın yüzüne bakamıyor. Bizim öğrenciye,
“İkisinin de başvurularını al, belgelerini tamamlasınlar”
diyorum. Çocuklar gider gitmez iki kişi için burs arayışına
çıkıyorum.
82
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
***
Yılını tam hatırlamıyorum. Cihanbeyli’den bir genç
geliyor. Mülakata başlamadan belgelerini gözden
geçiriyorum. Öğrenci başvurularında anne ve babası
aylıklı çalışanlardan maaş bordrosu istiyoruz. Karşımdaki
delikanlı da babasının “muhtar aylığı” aldığını belirten
Cihanbeyli Kaymakamlığı’nın yazısı koymuş dosyasına.
Altında Kaymakamlık mührü ve imza. Resmi belge yani.
Muhtar maaşı çok düşük tabii. “Bu ne?” diyorum.
“Babamın aldığı maaşı gösteren Cihanbeyli
Kaymakamı’nın resmi yazısı.” yanıtını alıyorum. “Babam
muhtar da…” diye ilave ediyor. “Babanın başka işi yok
mu?” sorumu, “Maaş bordrosu demişsiniz ya!” diye
karşılıyor. Köyünü konuşuyoruz. Ne yetiştirdiklerini, vs.
Şeker pancarı lafının kuyruğunu yakalıyorum. Ziraat
Odasına soracağım, ikazıyla bir önceki yıl 400 ton pancar
ürünü aldıklarını itiraf ettiriyorum. “Konuşma burada
bitmiştir” diyorum. Dosyasını alıyor, “Hem maaş bordrosu
istiyorlar, hem de getirdiğim kaymakamlık yazısını gale
almıyorlar” diye söylenerek, çıkıp gidiyor. Belki de beni
kaymakama şikâyet etmiştir…”
***
Bu faslı daha da uzatmak mümkün ama ben bir anımı daha
aktarıp, konuyu burada kapatacağım.
Bir gün iki kız öğrenci burs için başvuruyor. Bizim
istediğimiz öğrenci belgelerini getiriyorlar. İnceliyorum.
İkisinin de babası imam ve Çumra’nın iki köyünde görev
yapıyorlar. Ayda 1.700.00 Lira maaş alıyorlar ve lojmanda
kalıyorlar. Kızları odaya çağırtıyorum. Başları örtülü iki
öğrenci karşıma geliyor. Onlara babalarının maaşlarının
bizim ölçülerimize göre çok yüksek olduğunu, burs
imkânımızın da geniş olmadığını söylüyorum… sözlerimi;
83
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
“Şu ana kadar yedi yüz lira geliri olan ailelere ancak
yükselebildik” diyorum.
Haktan hukuktan bahsediyorlar. “Size burs verecek
olursak öbür tarafta sizden çok daha düşük gelirli iki
ailenin çocuğunun hakkını yemiş olmayacak mıyız?”
diyorum ama tatmin olmuyor ve taleplerinden
vazgeçmiyorlar. İki saat sonra rahmetli Oktay arıyor ve o
öğrenciler için Büyükşehir Belediyesi’nden aradıklarını
söylüyor. Oktay’a şiddetle itiraz ediyorum; derneğin
imkânlarının henüz ayda 1.700.00 Lira geliri olan,
lojmanda oturan, köyde yaşadığı için masrafı şehir kadar
fazla olmayan insanların çocuklarına burs verecek
seviyede olmadığını söylüyorum. Aslında Oktay da biliyor
bunu ve üstelemiyor.
Ertesi yılın Haziran ayında kayınpederim Didim’den
telefon edip, “Sen başörtülü kızlara burs vermiyormuşsun”
diyor! Nereden nereye? Ve de insanlar nasıl da acımasız
yakıştırmalar yapıyorlar. Oysa inancı nedeniyle başını
örten ve ihtiyacı olan hiçbir kız öğrenciyi kapımızdan geri
çevirmiyorduk.”
Sevgili Osman Argıt’ın öğrenci burslarıyla ilgili bir anısını
aşağıda dikkatinize sunuyorum:
“2002 yılında Caferağa spor salonundaki konser sonrası
etrafımızda bir tane bursiyer talebe kalmamış; salonu
sekreter, sen, ben, Erol ve birkaç öğrenci toplamıştık.
Konser arasında bir kaç öğrenci ile sohbet edip “cara”
içmek üzereyken, erkek öğrencilerden biri bana Marlboro
sigara ikram etti. Pahalı bir sigara idi, şaşırmıştım.
Talebeliğimizde biz Maltepe içerken, çocuğun pahalı
sigara içmesine hayret ettim. Salondan ayrılırken ise
bursiyer öğrencilerden birinin, “Hocam sizi bırakayım
gideceğiniz yere” demesi ve baktığımda 1990 model bir
BMV kullanıyor olması beni çıldırttı. Biz kimlere burs
84
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
veriyoruz dedirtti. Belki araba emanetti ama o bile
acayipti. Benzin parası, Caferağa otopark parası vs. acayip
geldi...
İlk toplantıda “Bizler üçer beşer burs bulacağız diye
uğraşıp, kimlere burs veriyoruz” diyerek, burs alan
öğrencilerin maddi durumları hakkında son derece ciddi
olarak yönetim kurulunu uyardığımı hatırlıyorum. Ciddi ve
kritik bir eleştiri getirmiştim. Bu eleştirilerim, zaten
yönetim kurulunda, “şişkinlik yapmış” olan öğrencilerin
toplantılara katılımının azlığı da dikkate alınarak bir karara
varıldı. (Şişkinlik yapmak, şımarıklık yapmak.)”
Bundan böyle yönetim kurulu üyeleri yeni gelen
öğrencilerle mülakat yapacak ve öğrenciler titizlikle
incelenecekti.
Hatta toplantıya gelmeyen öğrencilerin burslarının
kesilmesi bile konuşulmuştu.
Bu olaydan önceleri kayıt kabul gibi toplantılar oluyor,
sonra ilk burs dağıtımında yine etli ekmek yiyorduk diye
hatırlıyorum.
Sevgili Osman’ın yönetim kurulundaki ikazı hepimizi
sandalyelerimizde dik durdurmuştu. Bu ikazdan sonra
öğrencilerden isteyeceğimiz belgeleri gözden geçirdik, bire
bir mülakatlara başladık, şüphelendiğimiz durumlarda
çocuğun ailesinin oturduğu yerdeki mülki idare
amirliklerini arayıp soruşturduk ama yine de gözümüzü
boyayan öğrenciler olmuştur.
BİR TEŞEKKÜR
Bu bahse son vermeden önce, burs mülakatları sırasında,
gerekli zaman planlamasını yaparak buna göre öğrenci
temasını yürüten, belgeleri hazırlayan, düzgün
dosyalamasıyla işimizin saat gibi işlemesini sağlayan, asli
vazifesi olmayan bu işleri yürütürken yüzünden
85
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
gülümseme eksik olmayan PLAŞ PLASTİK’in yönetici
asistanı Tülay Şaşmaz’a izninizle teşekkür etmek
istiyorum.
Öğrencilerle İlgili Etkinlikler:
Karar No: 13.02.1997/41
Burs verilen öğrencilerin Tarihi yerleri görmeleri için
Çanakkale’ye götürülmesine karar verilmiştir.
Öğrenciler 09.10.1997 günü dernek merkezinde Atatürk
ilke ve inkılapları ile ilgili bir brifinge katılmışlar, çeşitli
zamanlarda tiyatro, konser ve sinema gibi kültürel
etkinliklere götürülmüşlerdir.
Bu bağlamda yürütülen bir çalışmayla ilgili olarak Osman
Argıt’a kulak verelim:
“2003 yılı sonbaharında Konyalılar derneğine burs
müracaatı yapan (burs almış ya da almamış olsun)
öğrencilerden bir Konyalı Talebe Birliği kuruluşu
gerçekleştirdik. Amacımız öğrencilerin dernek
etkinliklerine katılımını artırmaktı. İnternet sitesinde
yazışabilecekleri bir blog oluşturduk. Bu talebe birliği için
Mustafa Birim ve ben, iki haftada bir, bilet alıp öğrencileri
sinemaya, tiyatroya, konsere, maça gönderdik. Rahmetli
Oktay ağabeyim bir filme onlarla birlikte gitmişti,
hatırlamıyorum kızı Merve de var mıydı yanında...”
Osman Argıt 2001 yılında aramıza katıldığında çok gençti.
Amerika’da yüksek lisansını tamamlamış ve Türkiye’ye
yeni dönmüştü. Aldığı her görevi hakkıyla ve büyük bir
titizlikle yerine getiren bir kardeşimizdi. Megakente gelen
ya da İstanbul’da yaşayan Konyalı öğrencileri tanıştırma
ve onları sosyokültürel etkinliklerde bir araya getirme
önerisi yönetim kurulunda kabul görmüş; Mustafa Birim,
Osman’a en büyük desteği vermişti. Osman inanılmaz bir
86
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
inançla projenin takipçisi oldu, Mustafa da ona maddi
manevi her türlü desteği verdi.
Osman Argıt’ın o dönem gerçekleştirdiği öğrenci
toplantılarından sonra hazırlanan raporlarda öne çıkan
öğrenci istekleri hepimizi ilgilendirir diye düşünüyoruz.
“İsteklerin en başında kütüphane yer almıştır. Dernek
üyelerinin ve yöneticilerinin dernek binasına kitaplar
getirerek bir kütüphane oluşturulması istenmiştir. Yönetim
kurulunun bazı dergilere abone olarak gündemin takibinin
kolaylaştırılması vurgulanmıştır.
Ayrıca öğrencilerin eski dönemlere ait kitaplarının
getirilerek yeni öğrencilere dağıtılması gibi yardımlaşmayı
artırıcı önlemler ve çözümler üretilmiştir.
İkinci önemli konu ise dernek binasına internet bağlantılı
iki ya da üç bilgisayarın konması olmuştur.
Bilindiği üzere birçok 4. sınıf öğrencimiz vardır. Bu
öğrencilere staj konusunda yönetim kurulu ve çevresinin
yardımcı olması istenmiştir.
Ayrıca uzun vadede bir dergi çıkartılması gündemdedir.
Öğrencilerin en büyük sorunu olan hayat pahalılığı,
toplantılarda da yer bulmuştur. Öğrenciler kendilerine belli
ucuzluklar yapacak Konyalı mağaza sahiplerinin
adreslerini istemektedir. Bu yüzden de bir Konyalılar
Derneği öğrencisi kimliği çıkartılması teklifi vardır.
Öğrencilerin sosyal yaşama hazırlanmalarını ve kültürel
olaylara katılmalarını sağlamak amacıyla Sevgili
Osman’ın yaptığı öğrenci birliği tasarımını, öğrenci
toplantıları sonrasında kaleme alınan raporları, özellikle
dernek yöneticilerimizin ileride öğrencilere yönelik
politikalarında faydalı olacağı inancıyla kitabımızın
sonuna EK olarak koyduk.
Burada bir parantez açma ihtiyacı duymaktayız. Kısa bir
süre içinde meyveleri alınmaya başlanan bu güzel çalışma,
87
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
öğrencilerin WEB Sitesindeki haberleşme portalını politik
amaçları doğrultusunda kullanmaya kalkmaları ve bu
nedenle yaşanan sıkıntılar nedeniyle iki yıla varmadan
durdurulmuştur.
Yeniden öğrenci etkinlikleri konusuna dönersek; her
Ramazan öğrencilerle birlikte en az bir iftar yapılmıştır.
Bu arada pek çok fakir öğrencinin barınma, giysi ve
ayakkabı ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır.
İstanbul Yeşilyurt’taki kültür merkezi açıldıktan sonra,
yılda en az iki kez öğrencilerle bir araya gelme şansı
yakalanmış; bu birlikteliklerde bir yandan yemek yenirken
bir yandan sohbet edilmiş ve uzman konuşmacıların
verdiği konferanslar dinlenmiştir. Kültür Merkezi
açıldıktan sonra öğrenci ilişkilerinde önemli bir rahatlama
yaşanmıştır.
Bu bahsi kapatmadan önce, derneğin burs verdiği iki
öğrencinin iş hayatına atıldıktan sonra öğrenci bursu
vermeye başladığını belirtmek isteriz. Dernek yönetimi
bundan büyük mutluluk duymakta ve ileride çok sayıda
öğrencinin burs fonuna katkıda bulunacağına
inanmaktadır.
C) HEMŞERİ BİRLİKTELİKLERİ:
Konyalılar Derneği’nin hemşerileriyle birlikte olmak ve
onları bir araya getirmek için gerçekleştirdiği etkinlikleri
altı grupta toplamak mümkün:
İlçe ve köy derneklerinin düzenlediği yemek, iftar, arabaşı
geceleri, piknikler ve kültürel faaliyetlere katılmak;
hemşeri derneklerini çalışmalarında desteklemek.
Yemekli toplantılar, iftarlar; geceler, piknikler,
sosyokültürel etkinlikler düzenlemek.
Yemekli toplantıların ayrıntılarına yakından göz
attığımızda:
88
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Herhangi bir restoranda, belli bir fiks mönü üzerinde
anlaşarak ya da alakart yemek yendiği,
Konya’dan aşçı ve malzemeler getirilerek, Konya Düğün
Yemeği hazırlattırıldığı, “pilav döküldüğü” görülmektedir.
Bu iki etkinliğin her birinin organizasyon ve maliyeti farklı
biçimlerde tezahür etmiş; yemeklerin maliyeti katılanlara
yansıtılmıştır.
Konferanslar organize etmek.
İlçe ve köy dernekleriyle danışma toplantıları tertip etmek.
Konya şenlikleri düzenlemek ya da bu tür etkinliklere
katılmak.
Konya Kültür Merkeziyle ilgili toplantılarda Konyalıları
bir araya getirmek.
Şimdi bu organizasyonları yakından görelim:
1) İlçe ve Köy derneklerinin etkinliklerine iştirak
Dernek daha ilk günden Tüzüğüne uygun olarak
İstanbul’daki Konyalılarla bir araya gelip, onlarla
kaynaşmak amacının peşine düşmüş; ayrıca aktif bir rol
alarak hemşerilerini bir araya getirmeye çalışmıştır.
Yukarıda değindiğimiz üzere, bu çabalarının meyvesi daha
kuruluşunun ikinci yılında almış, Konya ve İlçeleri Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğiyle 1996 yılında tek
çatı altında birleşmiştir. Birleşme ferasetini gösteren her
iki derneğin yöneticilerini bir kez daha yürekten kutlarız.
Hatta hemşeri derneklerini bir araya getirme çabaları
zaman zaman İstanbul dışına; İzmir ve Antalya’ya kadar
taşınmış ama bir sonuç alınamamıştır.
Şimdi hemşerilerle bir araya gelme ve kaynaşma
gayretlerini yakından görelim ve onların etkinliklerine
katılma kararlarına bir göz atalım.
Karar No: 03.03.1999/66
89
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Kadınhanlılar Derneği ile Karamanlılar Vakfı’na
düzenledikleri geceler için katkı mahiyetinde bağışlar
yapılmasına karar verildi.
Karar No: 19.02.2004/125
06.03 tarihinde Karamanlılar Vakfı’nın düzenleyeceği
arabaşı gecesine derneği temsilen başkanın ve genel
sekreterin katılmalarına karar verildi.
Karar No: 25.10.2003/123
Taşkentliler Derneğinin düzenlediği toplantıya dernek
adına iştirak edilmesine ve 28 Aralık 2003 günü Konya
dernek başkanları ile dernek merkezinde toplantı
yapılmasına karar verildi.
Karar No: 22.06.2000/82
İlçe derneklerinin belli bir takvim içinde ziyaret edilmesine
ve Bozkır, Karaman derneklerinin pikniklerine
katılınmasına karar verildi.
Yukarıda hemşerilerimizin düzenledikleri yemek, piknik
ve toplantılara katılmak için alınan kararları gördük.
Ancak bu tür etkinlikler her zaman yönetim kuruluna
gelmemiştir. Alınan bir davete icabet etmek için çoğu kez
herhangi bir karar beklenmemiştir. Dernek yönetim kurulu
üyeleri, hemşeri etkinliklerine katılmayı her zaman görev
saymış; Bayram Camcı, Oktay Özaydın, benim
başkanlığım ve Kudret Fikirli’nin başkanlık dönemlerinde
hemşeri derneklerinden gelen toplantı ve piknik
davetlerinin tamamına icabet edilmeye çalışılmıştır.
Özellikle rahmetli kardeşimiz Oktay Özaydın gerek
Konyalılar Derneği başkanlığı, gerekse ileride kuruluşu
anlatılacak olan İstanbul Konyalılar Vakfı Başkanlığı
sırasında ilçe ve köy derneklerinin en ücra yerlerdeki
90
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
davetlerine bile katılmıştır. Şimdiki dernek başkanı Kudret
Fikirli’nin de bu konularda çok hassas olduğunu ifade
etmeyi görev addetmekteyiz.
Dahası var; hemşerilerle birlikte olabilmek için, davetler
İstanbul dışından geldiği durumlarda bile mesafeler
dikkate alınmamış, davete icabet edilmiştir. İzmir
Konyalılar Derneği’nin Konya’da düzenlediği toplantı
bunun en güzel örneğidir.
Zaman zaman Konya’ya seyahatler düzenlenerek derneğin
çalışmaları hakkında bilgi verilmiş, dernek çalışmalarına
Konya’daki bürokrat ve iş adamlarının desteği aranmıştır.
2) Konferanslar
Konferanslar, Konyalılar Birliği Derneği, sonra da
Konyalılar Derneği yöneticilerinin benimsediği en önemli
etkinliklerden birisidir. Zamanın önde gelen fikir
91
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
insanlarına ya da başarılı yöneticilerine verdirdiği
konferanslara hemşerilerini davet edip, hem onlarla birlikte
yemek yemek, hem de güncel konuları bir uzmanın
huzurunda tartışmaya açmak, derneğin belli başlı
amaçlarından birisini oluşturmuştur.
Karar No: 10.10.1999/74
Yönetim kurulumuz Konya-Karaman illeri, ilçeleri, kasaba
ve kentlerinin İstanbul’da bulunan dernek ve vakıfları ile
birlikte her ay özel ve güncel bir konuda uzman konuşmacı
seçip üyelere panel şeklinde konuşmacı tarafından bilgi
verilmesinin devamına … oy birliğiyle karar verildi.
Bu kararla konferanslar aylık etkinlik haline getirilmekte
ve bugüne kadar sürdürülecek bir sosyal proje olarak ele
alınmaktadır.
1) 6 Mayıs 1995 günü düzenlenecek bir konferans için
İstanbul’daki Konyalılara gönderilen Dernek davetiyesine
bir göz atalım:
Derneğimizin etkinlik ve amaçlarının süreklilik kazanıp
kurumsallaşması için hemşerilerimiz ile iyi ilişkiler
kurarak sürdürmeye kararlı olan yönetim kurulumuz, ilk
kültürel etkinliğini aşağıda belirtilen konuda düzenlemiştir.
Konularında uzman ve ülkemizin değerli şahsiyetlerinin
iştirak edeceği, “Demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin
yeri ve hemşeri derneklerinin işlevi” konulu toplantımıza
şeref vermenizi saygılarımızla arz ederiz.
Genel Sekreter
Başkan Yardımcısı
KUDRET FİKİRLİ
BAYRAM CAMCI
KONUŞMACILAR:
Dr. TÜRKAN SAYLAN
Dr. TOKTAMIŞ ATEŞ
DOC.DR. NİLÜFER NARLI
92
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
ALİ TALİP ÖZDEMİR
YER:
THE MARMARA OTELI
OPERA SALONU
TARİH:
6 MAYIS 1995
CUMARTESİ
TELEFONLARIMIZ: 0216 349 49 11-0216 418 21 81
Özel Not: 6 Mayıs 1995’te düzenlenen konferansa
katılanların isimleri, bu satırların kaleme alındığı bugüne,
2 Eylül 2014’e kadar toplumsal algıdaki değişimi gözler
önüne sermektedir. Konusunda uzman ve ülkemizin
yetiştirdiği en değerli şahsiyetlerden biri olan Türkan
Saylan yirmi sene içinde “Tu kaka” yapılmıştır.
Konferanslar düzenleyerek çoğu kez eşli yemeklerle bir
araya gelme etkinliği daha sonraki yıllarda da devam
ettirilmiştir. Muhtelif tarihlerde tertiplenen bu etkinliklere
acaba kimler davet edilmiştir? Şimdi bunları görelim:
Dernek Yönetim Kurulu Üyesi, Yeminli Mali Müşavir
Kudret Fikirli, 30 Eylül 1998’de yürürlüğe girecek vergi
reform kanunları,
Anadolu Hayat Genel Müdürü Hasan Eskil, güncel bir
konu olan hayat sigortaları,
Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, (iki kez) güncel olayların
1982 Anayasası karşısında yorumu,
Konya Ticaret Odası Başkanı Sayın Hüseyin Üzülmez,
Konya’nın ekonomik durumu ve gelişme potansiyeli,
PANKO BİRLİK ve Konya Şeker’in Yönetim Kurulu
Başkanı Recep Konuk, (iki kez) Konya Şekerin çalışmaları
ve Konya'nın ekonomik etkinliklerinin gelişen Türkiye
ekonomisi içinde değerlendirilmesi,
KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Mehmet
Babaoğlu Mavi Tünel projesi ve Konya ovasının
sulanması,
93
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, (iki
kez) Konya sanayiinde son yıllarda gerçekleştirilen
hamleler ve yapılan entegrasyon çalışmaları,
İMKB Başkanı Hüseyin Erkan sermaye piyasaları,
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek,
Konya’nın tarihi hüviyetini ön plana çıkararak çağdaş bir
kent görünüm ve imkanlarına kavuşturulması gayesiyle
hazırlanan projelerle uygulamaları,
Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık ve Prf. Dr. M. Sait Gönen
diyabet ve korunma yolları,
Akademisyen Fatoş Karahasan markalaşma ve Konya’nın
markasını yaratması,
Selçuk Ecza Deposu A.Ş.’nin CEO’su Sonay Gürgen
büyük şirketlerin yönetim ilkeleri,
Pınar Akkaya bursiyer öğrencilerimize kariyer planlaması,
Konya Valisi Muammer Erol, Mevlana Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman, KOP İdaresi Başkanı
Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu, Kırsal Tarım Kalkınma
Projesi Koordinatörü Huriye Özdemir Konya ile ilgili
teşvikler konularında konferanslar vermişler;
Selçuk Ecza’nın sahibi Ahmet Keleşoğlu elli iki yıllık,
sanayici Mehmet Ali Atıker de yirmi yıllık başarı
öykülerini anlatmışlar,
Konya Valisi Ziyaettin Akbulut, Belediye Başkanı Halil
Ürün, Sanayi Odası Başkanı Mehmet İnan, Ticaret Odası
Başkanı Hüseyin Üzülmez, KOMBASSAN’ın Başkanı
Haşim Bayram, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Kemal Şahin, Devlet Bakanı Teoman Rıza Güneri bir
panelde bir araya gelerek Konya’nın ekonomik, sosyal ve
eğitsel sorunlarını ve vaat ettiği gelişme potansiyelini
tartışmışlardır.
94
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Ayrıca, Kültür Merkezi’nin konferans salonunda, geniş bir
katılımla Sevgili Oktay kardeşimizin ruhuna Yasin
okutuldu, dualar edildi, yaşamından hatıralar paylaşıldı.
3) Derneğin düzenlediği Yemekli Toplantılar ve Geceler:
Hemşeri birlikteliğinin sağlanması için başvurulan
yollardan biri de yemekli toplantı ve geceler
düzenlemektir.
Derneğin kuruluşunun ikinci ayında, Rüştü Özal’ın
başkanlığı döneminde, Bayram Camcı’nın başkan vekili
olarak başkanlık yaptığı yönetim kurulunda alınan
26.12.1994 tarihli karar bize bu konuda ışık tutmaktadır.
Karar No: 26.12.1994/4
İstanbul’da bulunan Konyalıları bir araya getirip
kaynaştırmak ve tanıştırmak amacı ile 8 Ocak 1995
tarihinde Ataköy Mavi Marmara Turistik et lokantasında
yemekli bir toplantı yapılmasına; karar verilmiştir.
Bu karar bize göre fevkalade cüretkâr bir atılımdır. Çünkü
karar tarihiyle tertiplenmesi düşünülen yemek tarihi
arasında sadece on üç gün vardır. Bu kadar kısa sürede bir
araya getirilen Konyalıların sayısı ne kadardı acaba? Bu
konuda o günlerde yönetimde bulunan Kudret Fikirli ile
Süleyman Temel’in görüşlerine başvurmak gerekir.
Kudret Fikirli’ye göre bu yemekli toplantıya tam 1.650
kişi katılmıştır. Bu başarıda kurucuların gayretleri kadar,
ilçe derneklerinin de katkısı büyüktür. Bir yandan davetiye
satın alır, bir yandan da davetiye satışına yardımcı olurlar.
Süleyman Temel bu konuda şunları söylemektedir:
“Çok önceden planlama yapılan bu toplantı için birçok kişi
büyük bir coşku ve şevk ile çalıştı. Oluşumun yeni olması,
insanların cemiyetçilik ile ilgili olarak 1980 sonrası hemen
hemen hiç bir araya gelememiş olmaları, tertip komitesinin
95
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yoğun ve fedakâr çalışması sonucu, bir iki ufak tatsızlık
dışında gayet renkli ve coşkulu, eğlenceli ve başarılı bir
toplantı oldu.”
Bu toplantının başarıya ulaşması için sadece davetiye
satışında coşkulu bir organizasyon oluşturulmakla
yetinilmemiş, toplantının başarıya ulaşması için günün en
etkili medyası da kullanılmıştır. Şimdi bunu görelim:
a) Önce Valilikten duyuru izinleri alınmıştır,
Valilik Makamına
Faaliyetine müsaade edilerek 34-70/134 kod numarası
verilen derneğimizce İstanbul’da bulunan Konyalılarla
tanışma ve kaynaşma maksadı ile 8 ocak 1995 tarihinde
Ataköy Mavi Marmara Turistik Tesislerinde bir yemekli
toplantı tertip edilmiştir. Bu maksatla şehrin muhtelif
yerlerinde 6 m. uzunluğunda bez afiş asılması
düşünülmektedir.
Afişlerde:
“KONYALILAR GÜNÜ
8 Ocak 1995 Pazar günü 19.00-24.00 arası Ataköy Mavi
Marmara Turistik Tesisleri. Bilgi: 02163454575-6”
ibaresi bulunacaktır.
Ayrıca otobüslerde 30x50 ebadında aynı mealde bir de ilan
verilmek istenmektedir. Durumu bilgilerinize sunar, gereği
hususunu emirlerinize arz ederiz. 20.12.1994
Şehir İşletmeleri vapurlarında ve bu vapurların uğradığı
iskelelerle İETT otobüslerinde duyurular yapılmıştır.
Bu amaçla TDİ Genel Müdürlüğüne yapılan başvuruya bir
göz atalım.
TÜRKİYE DENİZCİLİK İŞLETMELERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
96
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜNE;
Derneğimiz kuruluş yıl dönümü münasebeti ile 8 Ocak
1995 tarihinde Ataköy Mavi Marmara Turistik
Tesislerinde yemekli bir gece tertip etmiş bulunmaktayız.
İstanbul’da bulunan Konyalıları bir araya toplamak,
tanıştırıp kaynaştırmak, birlik ve beraberliği sağlamak
başlıca amacımızdır. Tamamen kamu yararına matuf
çalışmalar yapan derneğimiz bu gece için afişler bastırmış
ve bu afişler vasıtasıyla bu gecemizi İstanbul’daki
Konyalılara duyurmayı amaçlamıştır. Bu cümleden olarak
bu afişlerimizin ücretsiz olarak işletmenize ait olan iskele
ve yolcu gemilerine de asmak istenmektedir.
Durumu bilgilerinize sunar gereğine emirlerinizi arz
ederiz.
Mak.Yük.Müh.
BAYRAM CAMCI
Dernek Yön. Kur. Bşk. Y.
Evet, 26.12.1994 tarihinde kararı alınıp da, on iki gün
sonra, 8 Ocak 1995’de gerçekleştirilen yemekli
toplantıdaki başarıda Konyalılar Derneği ve ilçe
derneklerinin elbirliğiyle çalışması kadar o sıralar TDİ’de
Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunan Bayram
Camcı’nın katkılarına işaret etmemek kadirşinaslıkla
bağdaşmayacaktır.
Bu başarıyı hazırlayan herkese selam olsun. Çünkü
Konyalılar Derneği, ileride uzun uzun sözünü edeceğimiz
çalışmalarında bu toplantıdan sonra performansını üst
seviyelere çıkarıp, olgunlaşma dönemine girmiştir.
8 Ocak 1995 Tarihinde yapılan toplantının meyvesi;
Dernek üyeliğinde olağanüstü artış:
8 Ocak 1995 tarihinde 1.650 kişinin bir araya geldiği
yemekli toplantıdan sonra ve o toplantının verdiği
97
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
coşkuyla derneğe neredeyse toplu müracaatlar olmuş ve
yaklaşık üç ay içinde derneğe 293 yeni üye kaydedilmiştir.
24 Nisan 1995 tarihine gelindiğinde, dört ay içinde
derneğin üye sayısı, 71 kurucu üyeyle birlikte 364 kişiye
ulaşmıştır.
Bu gelişme karşısında insan, İstanbul’daki Konyalılar aktif
bir dernek açlığı çekiyormuş da dernek kurulunca topluca
hücuma geçmişler gibi bir duyguya kapılıyor.
Aradan geçen yirmi sene içinde bugün üye sayısının 825
kişi olduğu göz önüne alınırsa, o günün yöneticileri
gerçekten övgüyü hak ediyorlar.
Karar No: 11.04.1996/30
Madde 2) Kasım ayında Lunapark’ta Konyalılar gecesi
düzenlenmesine ve davetiyelerin üyelere ücretsiz
dağıtılmasına karar verilmiştir.
Karar: 23.04.1998/55
26.04.1998 günü Mavi Marmara Et Lokantasında
yapılacak Konyalılar gecesi çalışmalarının hızlandırılması
ve üyelerin katılımının teminine karar verildi.
O günlerde dernek yönetim kurulunda görev alan Kudret
Fikirli ve Süleyman Temel, restoranla anlaşılarak
saptanacak “fiks mönülü” yemekli toplantıların çok
başarılı geçtiğini ifade etmektedirler. Konyalılar bir araya
gelmeye hasret kalmış gibidir. Yemekli toplantılar büyük
ilgi görmektedir.
98
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Konuyla ilgili gazete haberlerini aşağıda sunmaktayız.
99
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
100
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Karar No: 7.09.2000/84
23 Ekim 2000 günü akşamı Swissotel’de Konyalılar gecesi
düzenlenmesi kararlaştırılmıştır.
Yemek bedelini geceye katılanlar ödeyecek, protokolün
yemek bedelini ve sanatçının ücretini yönetim kurulu
üyeleri karşılayacaktır.
Bu gecenin sponsorluğunu Genel Müdürlüğüm sırasında
Anadolu Hayat Sigorta A.Ş. üstlenecek ve sanatçının
ücretini karşılayacaktır. Ancak, Anadolu Hayat Sigorta’nın
katkısı yeterli gelmediğinden, davetlilerin yemek
masraflarını karşılayabilmek için yönetim kurulu üyeleri
ellerini ceplerine atacaklardır. Fatura da biraz yüksektir!..
101
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Bu organizasyon, lüks otelde ve dönemin markası olan bir
hanım sanatçıyla yapılan son eğlence olacaktır.
4) Konya Düğün Yemeği
Karar No: 11.04.2002 102
Her yıl düzenlediğimiz geleneksel “KONYA DÜĞÜN
YEMEĞİ”nin bu yıl 05.05.2002’de Ataköy Turistik
Tesisleri restoranında yapılmasına, katılımcıların yemek
bedellerinin kendileri tarafından ödenmesine karar verildi.
Karar No: 28.04.2003 114
“Geleneksel Konya Yemeği”mizin 25 Mayıs 2003 günü
Florya Belediye Tesislerinde icra edilmesine,
katılımcıların yemek ücretlerini kendilerinin
karşılamalarına karar verildi.
Yukarıdaki iki davette de “Konya yemeği” denilirken
Konya mutfağı eğil, düğün yemeği kast edilmektedir. Bir
başka ifadeyle, “pilav dökmek”ten söz edilmektedir.
Konyalı olmayan okurlarımız için açıklama ihtiyacı
duyuyoruz. Konya’da düğünlerde sırasıyla:
Yoğurt çorbası
Etli pilav
Ekşili bamya çorbası
İrmik helvası
Etli pilav ve zerde
Hoşaf
ikram edilir.
Son zamanlarda “Kolalı” içecekler hoşafın yerini almıştır.
Yemekler büyük yuvarlak sinilerde yenir. Sininin
çevresine 12–15 tabure dizilir. İnsanlar bu taburelere
sıkışarak otururlar ve aynı çorba tasına, aynı yemek
tabağına kaşık sallarlar. Aynı kaptan yemek yiyemeyen
102
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
davetlilerin istemesi durumunda, kendilerine kâse ve
tabaklar verilir.
Düğünün zenginliği kurulan sofraya göre hesap edilir.
Küçük bir düğün 15-20 sofradan (siniden) başlar ve düğün
sahibinin zenginliğine, sosyal statüsüne göre artarak gider.
Bizim çocukluğumuzda köylerde caminin minaresinden,
“Ahali, yarın Kocaoğlanların Farat’ın düğünü var. Eli
kaşık tutan pilava buyursun” diye tellal bağırtılırdı. O
zamanlar köylerde elektrik yoktu. Onun için hoparlör
sistemiyle anons yerine birisi minareye çıkar, köylüye
seslenirdi. “Eli kaşık tutan” deyimi ise, “Başkasının
yardımı olmadan yemek yiyebilen” anlamına gelirdi.
Pazar günü yenecek düğün yemeğinin eti, düğünün
büyüklüğüne göre kazan ya da kazanlarda bir gün önceden
pişirilir; o gün etin suyuna tirit dökülürdü. Yani, evlerden
sahanlar içinde getirilen lokmalar halinde parçalanmış
tandır ekmeklerinin üstüne etin suyu gezdirilir, onun
üstüne de salata soğanı şeklinde doğranmış soğan ve
sumak konulurdu. Et suyuna tirit pek de güzel olurdu.
Çocukluk işte, annelerimizin verdiği kulplu sahanları ya da
lengerleri düğün evine koşarak götürüp getirirdik. Sumakla
ekşi bir tad alan tiridi bütün ev halkı, özellikle de dişleri
dökülmüş olan ninelerimizle dedelerimiz, neredeyse
çiğnemeden, büyük bir iştahla yutarlardı.
Pilavla irmik helvası geceden pişirilir ve dinlendirilir.
Ekşili bamya çorbasıyla düğün çorbası yemekten önce
hazır hale getirilir, bamya çorbası ağız yakacak şekilde
sıcak servis edilirdi.
Bamya çorbası herhalde Konya’ya özgü bir çorba türü…
Bu çorbanın bamyaları küçük parmak ucu büyüklüğünde
olur. Bildiğim kadarıyla bamyalar Amasya civarında
yetiştirilir ve iplere dizilerek kurutulur. İyice kurumuş
bamyalar önce bir bezin arasında ovalanır ve tüylerinin
103
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
dökülmesi sağlanır. Sonra bamyalar ipiyle kaynar suya
atılır ve ipleri sıyrılıp çıkarılır. İncecik doğranmış yağlı
kuzu eti, soğan ve salça ile biraz çevrilir ve daha sonra da
pişirilir. Ben burada yemek tarifi yapmayacağım ama bol
limonlu olduğunu da biliyorum. Konyalı olmayan
okurlarımın Konya’ya gittiklerinde, Konya yemekleri
yapan lokantalarda bamya çorbası içmelerini tavsiye
ederim.
Düğün yemeği hazırlamak çok zahmetli bir iştir. Konya’da
düğün yemeği konusunda profesyonelleşmiş yemek
pişiriciler vardır. Bunlara sadece kaç kişilik yemek
verileceği söylenir, onlar ona göre yemekleri hazırlayıp,
sinisi, taburesi, tası, tabağı ve hizmet edecek personeliyle
düğün yemeği yenecek mekâna getirirler.
Düğün yemeğini İstanbul’da hazırlamak, öyle böyle değil,
bayağı zor bir iştir. Yemek pişirilen kazanı ve leğeniyle,
etini, bamyasını, düğün çorbasının yoğurdunu, aşçıyla
birlikte Konya’dan getireceksin ve bir gün önceden eti
pişirip, gece boyunca irmik helvasını ve pilavı hazırlayıp
yemekten önce dinlendireceksin. Zahmeti kadar maliyeti
de yüksek bir ikramdır. Katılım da Konya’daki kadar
olmaz. Olmaz çünkü Konya’daki insanlar, Ramazan
dışında hemen hemen her hafta düğün pilavı (yemeği)
yerler. Damakları alışmıştır. İstanbul’da ise özellikle
İstanbul’da doğup büyümüş yeni kuşak Konyalılar, bir
başka deyişle Konyalı çocukları, düğün yemeğini pek
bilmez. Hatta bazılarına düğün pilavı yağlı ve ağır gelir.
Bu konuda Pof. Dr. eski Selçuklu Belediye Başkanı Adem
Esen’i dinleyelim:
“…Ataköy’deki tatil köyünde yine Oktay Beyin
gayretleriyle bir program daha yapıldı. Bu programda biz
yine Konya çeyizleri ile katıldık. Programda Konya pilavı
ikram edilmişti. Bu pilav mükellef bir nitelikte olduğu
104
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
halde maalesef İstanbul’daki Konyalı hemşerilerimiz
pilava fazla rağbet etmediler, pilav arttı. Halbuki o
nitelikteki bir pilav Konya’da olsa bir pirinç tanesi bile
artmazdı. Ben, Konya Düğün Pilavını çok yiyen birisi
değilim. Ama işim gereği, Konya’da bazı Pazar günleri
otuza yakın düğünü gezdiğim olurdu. Bu sebeple pilavın
kalitesini, ustasından tanıma imkanım oldu. Taş yerinde
ağırdır, derler. Demek ki, damak zevkinde alışkanlıklar ve
iklim etkili oluyor. Tabii ki İstanbul’da cazip olan da
Konya’da cazip olmayabilir.”
Adem Bey’in gözlemi çok doğru. Yukarıda da
değindiğimiz gibi, İstanbul’da doğup büyüyen ikinci,
üçüncü nesil Konyalılar düğün yemeğine fazla rağbet
etmezler. Çocuklukta oluşan damak zevklerine pek uymaz
çünkü. Onun için de ya düğün yemeği ikram edilen
davetlere pek katılmaz ya da yemek yerken biraz ağırdan
alırlar.
Oysa anneleri babaları, Konya düğünlerinde büyük
sinilerin etrafındaki taburelerde diz dize oturur çorba
tasının dibini bulur, irmik helvasının tabağında tane
bırakmaz, etli pilavı “denizaltı” yaptırır; yani üzerine
konan kuşbaşı etin altında pilav kaybolur ve denizaltı
imalatı iştahlı olanların oturduğu sinilerde üç hatta dört kez
tekrarlattırılır.
Gene yukarıda değindiğimiz gibi, Konya dışında düğün
yemeği hazırlamak çok zordur. Eti, yağı, çorbalık bamyası
ve yoğurdu, irmiği; kabı-kacağı, aşçısıyla birlikte
Konya’dan bir gün önce getirilir. (Nitekim yukarıdaki
düğün yemeklerinin aşçısı hemşerimiz Yusuf Genç
tarafından gönderilmiştir. Hatta etin tadı, bamyanın
rayihası Konya’ya uygun olsun diye, bunların temini ve
derneğe ulaştırılması işini de Yusuf Genç hemşerimiz
organize etmiştir.)
105
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Yeniden düğün yemeğine dönersek; pilavın üstüne
konulacak eti bir gün, pilavı ve irmik helvasını saatler
öncesinden pişirmek ve dinlendirmek gerekir. Yemekleri
hazırlamak ciddi mutfak teşkilatı gerektirir. Evlerdekine
benzer ocaklar bu iş için yetersiz kalır. Bu yüzden de
Konya dışında, Konya düğün yemeği hazırlamak zor,
zahmetli ve maliyetlidir. Bir de yeni nesiller pek rağbet
etmeyince pilav, “leğen”inde kalır.
Yukarıda Konya düğün yemeklerinin hazırlandığı
davetlerden söz edilmektedir. Bu davetlere Konya’nın
“havasını koklayıp, suyunu içmiş” Konyalılar oldukça
fazla ilgi göstermişlerdir. Florya’daki Büyükşehir
Belediyesi tesislerinde düzenlenen yemek organizasyonu
gündüz gözüyle yapılmış; herkes birbirini görüp hasret
gidermiştir. Ne var ki, İstanbul’da doğup büyüyen yeni
nesil Konyalılar gelmeyince de Adem Hoca’nın Ataköy
yemeği için söylediği olay olmuş, pilav leğenlerde
kalmıştır.
Girişte Konyalı kadınların göz nuru döktüğü çeyizler
sergilenmiş ve büyük bir ilgi görmüştür.
5) Konya Mutfağı
Konya mutfağına gelince… İstanbul’da “Konya
yemekleri” hazırlamak hemen hemen imkânsızdır. Çünkü
Konya mutfağı çok zengindir. Hangi yemeği, kimlere,
nasıl yaptıracaksın? Erbabına hazırlatmazsan davetliler
burun da kıvırabilirler.
İstanbul’da bu iş zordur ama Konya’da “Konya mutfağı”
sunan restoranlar, memleketine giden İstanbullu
hemşerilerimizin uğramadan edemedikleri yerlerdir. Çoluk
çocuk etliekmek’le kebab’a yumulurlar.
Konya mutfağının dünyanın en zengin mutfaklarından biri
olduğu sözümüzü tekrarlamak istiyoruz. Ninelerimizin,
106
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
annelerimizin iki ateş arasında pişirdiği kaymaklı
sacarasını hangi ülkenin mutfağında bulabilirsiniz? Ya da
küflü tuluk peyniriyle kaşar peyniri harmanlanarak elde
edilen “iç”ten yapılmış çarşı böreğini? Hele hele de yarım
“kuşane” kaymakla pişirilmiş höşmerimi… Üstüne bir
petek de Karakaya balı konmuş ve o bal höşmerimin
hararetinden(!) hafiften ermişse! “Patlıcan orta”ya ne
dersiniz? Pirzola kısmından aldığın yarım kuzu
kaburgasını patlıcanın üstüne yatır, ver fırına, sonra da koy
ortaya. Nineler, “Dedenin ellerini bağlayın!” diye
haykırırlar. “Çocuklara bir şey bırakmayacak bu adam!”
Öylesine kapışılır, sofraya gelen yemekler.
(Özür dileyerek konuyu biraz dağıtacağım. Bunları
yazarken rahmetli dedem gözümün önüne geldi. Sömestr
tatilinde yatılı okuldan köye gittiğimde, “Hasan nenene
söyle de bu akşama sacarası yapsın” derdi. “Dede ben
sacarasını yiyemiyorum” dediğimde de, “Ak oğlum ha bi
söyleyiver, sen yemezsen ben yerim” diye gözlerimin içine
bakardı. O sıralar sıskalık derecesinde zayıftım da dedemin
isteğine bu yüzden mırın kırın ederdim, herhalde.
Sonralarda iştahıma gem vuramadım ve ilerideki
bahislerde de değineceğim üzere, Kör Ahmet’in deyimiyle,
“enime böyüdüm.” Dedem ise 86 yaşında öldüğünde kilo
fazlası olmayan bir adamdı. Allah rahmet eylesin. Ondan
İstiklal Harbi hatırlarını ve Atatürk’le silah arkadaşlarını
dinlerdik. Babamın dayısından da Sarıkamış harekâtını,
savaş sırasında ve sonrasında yaşanan acıları. Onun da
ruhu şad olsun. Lafın özü; bizim çocukluğumuzun
akşamlarını masallar, türküler ve anılar süslerdi…)
Konya mutfağı, başka yörelerin mutfakları gibi, her yerde
kurulabilecek ızgara düzeneğine dayanmamaktadır. Bu
sebeple de Konya dışında hazırlanması çok zordur. Gene
de tadı damağına yerleşmiş hemşerilerimizin Konya
107
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
mutfağına duydukları hasret, bu tür organizasyonları
gerçekleştirmeyi gerektirir. İstanbul Konyalılar Vakfı
Handan Birim Kültür Merkezi’nde hemşirelerimizin
toplanıp yaprak ve lahana sarmaları, tatil günü pişirilecek
sarmalar ve irmik helvasının kokusu kimseyi rahatsız
etmeyeceğinden, bunların “oracıkta” halledilmesi…
Mutlaka höşmerim pişirmeyi ve kıvrım baklavası açmayı
bilen hemşirelerimiz vardır. Bamya çorbasını tüm Konyalı
hanımlar bilir. Yeşilyurt’taki etliekmekçinin fırınına
vermek suretiyle patlıcan orta halledilebilir.
Benimki biraz “ham hayal” mi acaba? Ey İstanbul
Konyalılar Vakfı yöneticileri ve elbette ey Konyalılar
Derneği yöneticileri; tartışmaya açtığımız Konya mutfağı,
düğün yemeği, yani “pilav dökmek” değil. Bu satırların
yazarı Mülkiye yılları boyunca “Gonyalı” diye çağrılan bir
adamdır. Sesimi duyun lütfen. Yaşlı halimizle bizi Konya
yollarına düşürmeyin ve Akyokuş’a tırmandırmayın.
“Oradan Konya’yı kuşbakışı da seyredebilir ve tam hasret
giderirsiniz” derseniz o başka tabii…
Gene yeri gelmişken bir anımı aktarmak istiyorum.
1982 yılında eşimle Londra’dayız. Bir İngiliz Hanım’la
aynı evi paylaşıyoruz. Hanımın adı Kay. Kathlene de biz
kısaltıp öyle söylüyoruz. Zemin katta bir oturma odası ve
mutfak var, onları müşterek kullanıyoruz. Yukarıda iki
yatak odası ve bir banyo. Banyo da müşterek. Gündüz ben
işe gidiyorum, akşam biraz gecikerek evime geliyorum ve
eşimle birlikte sofraya oturuyoruz. Ev sahibi hanım benden
önce işten geliyor, genellikle ben gelmeden akşam
yemeğini yiyor ve uyku ilacını alıp, yatmaya gidiyor.
Gecenin bir saatinde sevdiği bir program var, saatini
kuruyor ve o program başlamadan uyanıyor, aşağı geliyor.
Bütçemiz sınırlı olduğu için akşam yemeklerimiz fazla
zengin değil. Hele Konya’da misafire on dört, on beş çeşit
108
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yemek çıkarıldığını düşünürsek, çok da fakir… Bir
patlıcanı ikiye bölerek yapılan karnıyarık ya da bir avuç
etten yapılan tas kebabı falan. Yanında da bulgur ya da
pirinç pilavı… Kıbrıslı Türklerin dükkânlarını keşfetmişiz.
Oradan az buçuk alışveriş yapıyor, nefsimizi yatıştırıyoruz.
Mesela bulgurla yaprak, Kıbrıs Türklerinin
dükkânlarından… Bazen akşam yemeğini ev sahibemizle
aynı zamanda yiyoruz. Onun yemeği kızartılmış iki ince
dilim ekmeğe sigara kâğıdı inceliğinde sürülmüş tereyağı
ve marmelat; yanında da bir fincan kahve. Kadın bu kadar
az yemesine ve ileri yaşına rağmen fizik olarak bizden
daha sağlam. Tabii biz onun sağlığını görecek durumda
falan değiliz. O garip karşımızda kuru ekmeğe talim
ettikçe lokmalar boğazımızda düğümleniyor.
Bu arada belirtmeliyim ki, Emine de Konyalı ve mutfakta
annesinden ne görüyse onu yapıyor…
Bir gün ev sahibemize, “Akşam yemeğini bizimle yer
misiniz?” diye bir teklifte bulunuyoruz. Karşılığında bir
beklentimiz olmadığını öğrenince bunu hemen kabul
ediyor.
Ertesi akşam yemek yapılırken mutfakta hazır ve nazır...
Emine bu kez iki patlıcanı ortadan yarmış karnıyarık
pişiriyor. Bir tarafta da bulgur pilavı demleniyor. Ev
sahibemiz önce karnıyarığı soruyor. Patlıcan yemeği
olduğunu öğrenince, “Ovvv, patlıcan nasıl yenir ki?”
diyor. Bir kere merak ederek almış, çiy yemeyi denemiş,
beğenmemiş. Su da bekletmiş olmamış. Haşlamış bir şeye
benzetememiş. “Hele bekle” diyoruz. Pek gönlü yatmıyor
ama nezaketinden bir şey de diyemiyor.
Sonra bulgur pilavını soruyor: “Bu ne?” diye. Gel de bir
İngiliz’e bulgurun ne olduğunu anlat. Ben önce büyük
kazanlarda buğdayı kaynatıyorum, sonra haşlanan buğdayı
güneşte geniş sergilerde kurutuyorum. Kuruduktan sonra
109
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
değirmende kırdırıyorum. Kepeğini rüzgârda
savuruyorum. Sonra kalburda eliyorum. Düğüsü bir yana
ayrılıyor, iri taneleri bir yana… İşte bulgur bu… Yani, 26
kısım tekmili birden uzun metrajlı bir film,
anlayacağınız…
Ev sahibemizin buna da pek aklı yatmıyor ama
kibarlığından sesini yine çıkaramıyor. Emine’ye, “Bu
kadın şimdiden davetimizi kabul ettiğine pişman oldu”
diyorum.
Lafı uzatmayayım, sofraya oturuyoruz. Bizim Lady
neredeyse parmaklarını yiyecek. Emine’den habire tarif
alıyor. “Emine’ye bir de höşmerim pişirsen acaba bu kadın
kördüğüm olur mu ki?” diyorum, bakışlarımızla
birbirimize gülücükler aktarıyoruz.
Konuyu bir etliekmek öyküsüyle bağlamak istiyorum.
Bir gün karı-koca canımız etliekmek çekti. Londra gibi bir
yerde etliekmeği nerden bulacaksın? Hemen bir akıl
yürüttük. Pakistanlıların pişirdiği “pitta bread”ler var. Yani
pide ekmeği. Alırsın pitta bread’leri. Koyarsın ocağın
üstündeki grill’e. Doğalgazın alevini fayrap edersin. Pide
kabarınca ortadan ikiye “şaklarsın.” Öte tarafta
hazırladığın içi ikiye şaklanmış pitta bread’in üstüne
yayarsın. Sür grill’in alevinin altına. Kuzu etinden
çekilmiş kıymalar cızırdamaya, soğanlar kavrulmaya
başlar. Önce mutfağı sonra bütün evi mübarek etliekmeğin
kokusu sarar. Daha biz birinci partiyi yerken ve
yaşadığımız nostaljik atmosfer içinde birbirimizi “hımmm,
hımmm” ederek kutlarken, ev sahibemiz yukarıdan inip
geliyor.
“Something smelling very nice. What’s it? (Çok güzel bir
şey kokuyor. Nedir bu?” diyor.)
“Come please (Gel)” diyoruz.
Etliekemeği gösteriyor.
110
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
“What is this (Bu nedir)?”
“It’s meat on bread (etliekmek)” diyoruz.
Bir lokma alıyor.
“O my God! (Aman Allah’ım!)” diyor.
Aman Allah’ım, ya!
O sigara kâğıdı inceliğindeki tereyağı ve marmelatla
yaşayan kadın yumuluyor Konya’mızın etliekmeğine.
“I’ve never tasted such a delicious thing before!
(Hayatımda böyle lezzetli bir şey tatmadım!” diyerek.
Oysa biraz önce, iki dilim ekmekten oluşan akşam
yemeğini yemiş ve yatmaya gitmişti!
Hanımın yirmi, yirmi beş yaşlarında bir kızı var anasından
ayrı yaşayan. Hanımefendi bazen annesini ziyaret ediyor
ve bize yüz vermiyor. Biz Ortadoğuluyuz, o da Büyük
Britanyalı ya…
“Pazar günü kızımı çağırsam onun için de meat on bread
(etliekmek) yapar mısınız?”
Yaparız be, ne olacak? Zaten henüz özlem giderememişiz.
Bir de o bahaneyle yeriz!
Pazar günü hanımefendileri kibirlerine bürünüp geldiler.
Yumuldular etliekmeğe. “Oh, delicious!” diyor da başka
bir şey demiyor. Lezzetli tabii Ellen Hanım. Biz kibri
böyle kırarız!
Ertesi gün yaprak sarmasını da yiyince, ev sahibemiz, “Bir
daha beni sofranıza çağırmayın” dedi. “Hayatımda
tatmadığım tatları tadıyorum. Yarın siz gittiğinizde yeni
gelecek kiracının sofrasında olacak gözüm. Ama etliekmek
yaptığınızda çağırmasanız da gelirim.”
Buyur tabii hanımefendi, biz Konyalıyız, soframız herkese
açık!
Eşim dedi ki, “Bamya bulabilsek de, bir de şöyle ekşili bir
bamya çorbası yapsak… Kay Hanım kesin Londralılıktan
Konyalılığa terfi eder!”
111
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Evet, böyle bir şey Konya mutfağı!
6) İftar Yemekleri
İftar yemekleri de hemşeri birliktelikleri konusunda
derneğin kuruluşundan itibaren düzenlediği vazgeçilmez
etkinliklerinden olmuştur. Hemşerilerle bir arada iftar
yapma kararı 27.11.1995 tarihinde alınmıştır. 23 sayılı bu
karara göre 04.02.1996 günü İstanbul’daki Konyalılar
iftara davet edilecek, daha sonraki yıllarda da her Ramazan
iftar kararları alınacaktır.
Karar No: 26.12.2002/109
18.01.2003’te katılanların yemek bedelini kendileri
ödemeleri ve derneğe bir külfet getirilmemesi koşuluyla
Kalyon Otel’de en fazla 60-70 kişilik sohbet toplantısı
yapılmasına karar verildi.
Kalyon Otel’de yapılan iftar yemeği ve sohbet toplantısı,
daha sonraki yıllarda da tekrarlanan ve salonun
kapasitesinin de sınırlı olması nedeniyle 100 kişiyi
aşmayan organizasyonlardır. Katılımın yüksek
olmamasına karşın, çok canlı geçen, insanların birbirleriyle
kaynaştığı birlikteliklerdir.
7) Balolar
27.11.1995 tarihli toplantıda 13.04.1996 günü The
Marmara Oteli’nde bir balo düzenlenmesine karar
verilecek, bu baloyu ikincisi ve üçüncüsü takip edecektir.
Ancak 2000’li yıllara geldiğimizde Türkiye’de esen farklı
rüzgârlar, balo fikrini bir daha gündeme gelmemek üzere
tarihin derinliklerine gömecektir.
8) Klasik Batı Müziği Konseri
Karar No: 09.05.1996/32
112
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Kültürel faaliyetler çerçevesinde Tuluyhan Uğurlu ile
görüşüldüğü, piyano resitalinin 24.05.1996 Cuma günü
saat 21.00’de Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde
yapılmasına, izin işlemlerine başlanmasına, davetiye
basılmasına, davetiyelerin bedelsiz dağıtılmasına karar
verildi.
Süleyman Temel bu konuda şunları söylüyor:
“Bu konser, resital çok muhteşem oldu. Yoğun bir katılım
oldu. Ben şahsen kendimi çok mutlu hissettim. Sanki bir
batı Avrupa şehrinde konserde gibi hissettim. Bu gün
ülkemizin geldiği noktaya bakıp da o günlere
hayıflanmamak elde değil. Tuluyhan muhteşem bir piyano
resitali ve klasik müzik konseri verdi.”
Evet, Sevgili Süleyman’ın da söylediği gibi, bugün gelinen
noktaya bakıp, o günlere hayıflanmamak elde değil.
9) Piknikler
Dernek üyelerinin ve Konyalıların birbirini tanıması,
birbirleriyle yakınlaşması amacıyla;
27.11.1995 tarihli toplantıda 09.06.1996 günü Mehmet
Akif Ersoy Parkı’nda piknik yapılması kararı verilecek.
05.07.1998 günü bu kez Belgrat Ormanlarında bir piknik
daha düzenlenecek. Ancak ilçe derneklerinin aksine, her
iki pikniğe de katılım düşük düzeyde kaldığı için, piknik
organizasyonundan vazgeçilecektir.
10) Geziler
Bu gezilerle hem İstanbul’un tarihten gelen kültür
mirasının tanınması, hem de İstanbul’daki hemşeriler
arasındaki ilişkilerin sıkılaştırılması amaçlanmıştır. Uğur
Koçak’ın bu konudaki katkısına teşekkür ederek,
gönderdiği yazıyı aşağıda sunuyoruz.
113
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
“Tarih: Mart 2011, telefonum çalıyor ve telefonun diğer
ucunda kendisini Konyalılar Derneği Başkanı Hasan Eskil
diye tanıtan bir beyefendi. Tanışma faslından sonra beni
Konyalılar Derneği yönetim kuruluna almak istediklerini
ve katkı sunup sunamayacağımı soruyor. Müthiş
etkileniyorum. Beni nereden tanıdıklarını kimin tavsiye
ettiğini soruyorum ve sevgili arkadaşım Adil Öngel’in
tavsiyesi ile bu teklifin geldiğini öğreniyorum.
Sevgili Hasan Eskil beyin teklifini hemen kabul ederek,
beni düşündükleri için teşekkürlerimi sunup, elimden
gelen maddi ve manevi desteği vereceğimi söylüyorum.
1954 senesinden beri İstanbul da yaşadığım ve Konya’da
hiç okul ve iş hayatım olmadığı için Konya da tanıdığım
çok azdı. Zaman zaman eşim N. Elçin Koçak’ın, Konya
Maarif Koleji’nden mezun olmasından dolayı Kolej’in
İstanbul’daki gecelerine katılırdık. 2004 yılında bir gün
Büyük Kulüp’te Konyalılar Derneği’nin yemeğine
katılmıştım. O gün yemeğe katılmış bir birinden kıymetli
ve elit Konyalıları ve Konya Maarif Koleji mezunlarını
görüp tanışınca, o günün mutluluğunu günlerce yaşamış ve
sonrasında sevgili Adil Öngel’in tavsiyesi ile eşim ile
birlikte derneğe üye olmuştum.
Konyalılar Derneği üyesi ve şu an yönetici olmanın
hazzını ve sorumluluğunu, Sevgili Başkan Hasan Eskil
Bey’in derneğimizin 20. yılı için hazırladığı bu kitabın
basım öncesi nüshasını okuyunca daha iyi anladım.
Yönetimden kimler gelmiş kimler geçmiş, kimler ne
mücadeleler vermiş de bu birliktelik, bu dernek, bu vakıf
ve bu vakıf binamız meydana getirilmiş. Allah hepsinden
razı olsun.”
Kitabımıza katkı sunabilmek için derneğimizin
düzenlediği İstanbul’daki Mimar Sinan Eserleri gezisini
dile getirmek istiyorum.
114
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Tarih 24.11.2013 aylar önce programladığımız Mimar
Sinan ve İstanbul’daki eserleri gezisini yapıyoruz. Geziye
çok kişinin katılmasını beklerken 24 kişi oluyoruz. Biraz
buruk da olsa gezimizi yapacağız. Rahmetli başkanımız
Oktay Özaydın, Sevgili başkanımız Kudret Fikirli, Halil
Kasapoğlu, Bahri Özdinç, Eyüp Çigal, Abdullah Balon,
Metin İkizler, İsa Ulusoy ve ben eşlerimizle katılıyoruz.
Kadıköy’den gelen misafirlerle, Yeşilköy dernek
binamızdan önünde buluşuyoruz. Minibüsümüze binerek
yola koyulurken, Yeşilköy simitçisinden aldığımız
simitleri herkese dağıtarak gezimize başlıyoruz.
Mimar Sinan Camileri Turu’na katılanlar, Süleymaniye
camii önündeler
115
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Mimar Sinan’ın mütevazı ve bakımsız Türbesi
Kılıç Ali Paşa Camii, Rüstem Paşa Camii, Süleymaniye
Camii, Şehzadebaşı Camii ve Mihrimah Sultan Camiini
geziyoruz.
Süleymaniye camisini gezerken caminin arka tarafında bir
sokağın başında Mimar Sinan’ın türbesini ziyaret
ettiğimizde, Rahmetli Oktay beyin şu sözlerini
hatırlıyorum. Bu kadar büyük eserlere imza atmış bir
mimara reva görülen türbeyi göstererek, Türk milletinin
vefasızlığını konu etmişti.
Çok emek verdiği Yeşilköy’deki dernek binamızın
girişine, dernek ve vakıf başkanlarımızın çabaları ile
Başkan Oktay Özaydın köşesi yaparak bir nebze olsun
vefamızı göstermiş olduk.
Yukarıda yer verdiğimiz gezi dışında kadınlar için İstanbul
çevresini tanıtan geziler düzenlemiş; bu organizasyonlarda
çevreyi tanıma amacımızın yanısıra hemşirelerimizin de
birbirini tanıması amaçlanmıştır.
116
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
11) 14.05.2001 günü yapılan genel kurulun bilgisine
sunulan özel bir etkinlik, “hemşeriler günü”:
Kadıköy belediyesi, KASDAV Caddebostan gönüllüleri ve
Kadıköy’deki hemşeri derneklerinin birlikte düzenlediği
“Hemşeri Festivali,” Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda
20.05.2001 günü saat 10.00-19.00 arası yapılacaktır.
Derneğimiz de bu festivale katılacaktır. Derneğimize
ayrılan alanda dünden bugüne Konya çeyizleri sergisi,
seramik ve ahşap Konya hatıra eşyaları, Bozkır tahin,
pekmez ve bal ürünleri satışı ve Konya'dan gelen
malzemelerle ustaların yapacağı sac böreği sizlere
sunulacaktır. Hepinizi bekliyoruz.
Festival sırasında dağıtılan el ilanı:
Sevgili Kadıköylüler,
Bildiğiniz gibi Konya, orta Anadolu da asırlarca pek çok
uygarlığın merkezi olmuştur. Bugün Konya’da başta
Selçuklular olmak üzere Hititler ve Romalılar dönemine
ait sayısız tarihi eser bulunmaktadır. Amerikalı araştırmacı
yazar Mary Ann Lee'nin de belirttiği gibi, Konya’nın
başkent olduğu Selçuklular zamanında, Anadolu bir
Rönesans dönemi yaşamıştır. Edebiyat, mimari, tıp gibi
alanlarda özgün eserler verilmiş; dinsel inanışlardaki
hoşgörü o günün dünyasında hayal bile edilemeyen
boyutlara ulaşmıştır.
Hazreti Mevlana’nın, Yunus Emre’nin dergâhlarında
işlenen insan sevgisi ve ilahi coşku ile Hacı Bektaşi Veli
ve diğer Anadolu filozoflarının insana saygıyı ve sevgiyi
ön plana çıkaran fikirleri, Anadolu’yu bir ipek kozası gibi
sarmış ve bugünkü kültürümüzün temelini oluşmuştur.
Bugün de ülkemizin IV. büyük üniversitesi Konya’dan
Anadolu ya aydınlatma görevini sürdürmektedir.
117
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Osmanlılar döneminde Konya dışarıya sürekli göç vermiş;
Akdeniz ve Ege adalarıyla Balkanlara gönderilen Türkmen
boyları oralarda asırlarca Türk ve İslam kültürünü
yaşatmışlardır.
Cumhuriyet döneminde ise Konya bir taraftan ülkenin tahıl
ambarı görevini üstlenirken bir taraftan da sanayide önemli
atılımlar yapmıştır. Bugün yöreden yurt dışına gıda
malzemeleri başta olmak üzere tarım aletleri, otomotiv
sanayii ürünleri ihraç edilmektedir. Kim bilir belki sizler
de Paris’ten ya da İtalya’dan, Konya da imal edilen
ayakkabılardan almışsınızdır.
Konyalılar derneği olarak yukarıda çok dar bir özetini
sunmaya çalıştığımız kentimizi ve yöresel değerlerimizi
tanıtmak, başlıca amaçlarımızdan birini oluşturmaktadır.
Bu bağlamda sizlere düğünlerimizin çeyizlerini sunmakla
kıvanç duyuyoruz. Sergide Konyalı hanımların el emeği
göz nuruyla ortaya çıkan peşkirleri, yaygıları, çevreleri,
çemberleri ve benzerini görme olanağını bulacaksınız.
Gönül isterdi ki çok zengin olan mutfağımızı da İstanbul’a
taşıyalım ama bugünkü etkinlikler buna olanak vermiyor;
sizlere sadece Sac Böreği ikram edebiliyoruz. Bamya
Çorbası’nı, Kaymaklı Höşmerim ile Sacarası’nı, Kıvrım
Baklava’sını, Fırın Kebabı’nı tatmanız için Konya sizi
bekliyor. O arada Mevlana’yı da ziyaret edebilirsiniz.
Fakir çocukları okutmayı da dernek olarak başlıca
görevlerimizden birisi saymaktayız. Bu cümleden
hareketle, 2000-2001 ders yılında 76 yüksek okul
öğrencisine burs sağladık, bazı çok fakir öğrencilerin de
barınma ve giyim ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık.
Konya dışında yaşayan hemşerilerimizi bir araya getiren,
onların tanışmasını sağlayan etkinlikler yapıyoruz.
Hemşeriler olarak bir araya geldiğimizde damağımız
118
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
gerilerde kalan sıla yemeklerini yeniden tadarken, mahalli
sanatçılarımızın sazıyla sözüyle kulağımızın pası siliniyor.
Sevgili ziyaretçimiz Kadıköylü olmuş Konyalıysanız ve
yukarıda özetini sunduğumuz çalışmalarda görev almak
istiyorsanız, derneğimize üye olunuz. Bunun için makul
ölçülerde aidat ödeyecek ama kültürümüzü tanıtmanın,
fakir öğrencileri okutmanın ve hemşerilerinizi tanımanın
ve yeni dostluklar edinmenin mutluluğunu yaşayacaksınız.
Saygılarımızla,
KONYALILAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
20 Mayıs 2001 yapılan bu etkinlikte yemek olarak Sac
Böreği sunulacak ancak festival alanını dolduran,
ızgaracılığın ağır bastığı güney mutfağının yanında sönük
kalacaktır. Kaldı ki, içinde küflü peynirin harmanlandığı
Sac Böreği’ni Konyalılar bilip aramakta, Konyalı
olmayanlar için Sac Böreği gözleme sınıfına
sokulduğundan, festivalde oklava tıkırdatılan diğer
stantlarla aynı kefeye konulacaktır. Gözleme herkes için
gözlemedir, ızgara da öyle ve her yerde arayıp soranları
vardır. Selçuklu başkenti ve Mevlana’nın evi olan Konya
özel bir şehirdir, mutfağı da özeldir. O mutfağın içinden
sadece Sac Böreği’ni seçip almak Konya mutfağını temsil
etmiyor. Konya mutfağını festival ortamına taşımak ise
daha önce de irdelendiği gibi fevkalade zordur.
12) Boğaz Gezileri
Karar No: 23.08.2001/94
22 Eylül 2001 tarihinde hemşerilerimiz arasında
dayanışmayı güçlendirmek amacıyla Okyanus adlı gemide
yemek düzenlenmesine, Adil Öngel’e organizasyonu tertip
için yetki verilmesine, katılımcıların yemek bedellerini
119
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
bizzat kendilerinin ödeyeceğinin katılımcılara
duyurulmasına karar verildi.
Karar No: 29.08.2002/105
14 Eylül Cumartesi akşamı Okyanus adlı tekne ile ücretleri
herkesçe ödenmek üzere boğaz gezisi düzenlenmesine
karar verildi.
Aynı tekneyle, hemşeriler arasındaki dayanışmayı
güçlendirmek amacıyla iki kez Boğaz gezisi düzenlenmiş;
yemek bedeli katılımcılar tarafından ödenmiştir.
2000’li yılların başı Türkiye’de ekonomik krizin tavan
yaptığı bir dönemdir. Bu nedenle de Dernek yemek
maliyetlerini karşılayacak kaynak bulmakta zorlanacak ve
bu tür toplantıların yemek bedelleri katılımcılara
yansıtılacaktır. Her iki tekne gezisine de yönetim kurulu
üyeleri ve yakınları katılmıştır.
13) Konya Şenliği
Karar No: 03.01.2002/98
20 Ocak 2002 tarihinde saat 14.00-18.00 arasında
Caferağa Kapalı Spor Salonu’nda KONYA ŞENLİĞİ
düzenlenmesine, katılımın ücretsiz olmasına, bu şenlik için
Konya’dan İl Kültür Müdürlüğü’nün katkısıyla Bozkır
folklor ekibi, Sille baranası ile Kör Ahmet lakaplı Ahmet
Özdemir’in davet edilmesine, Kültür Bakanlığı’ndan
ücretsiz olarak Halk Müziği’nin usta sesi Musa Eroğlu’nun
katılımının sağlanmasına karar verildi.
Bu konuda da Pof. Dr. eski Selçuklu Belediye Başkanı
Adem Esen’i dinleyelim:
“Rahmetli Oktay Özaydın Bey’le İstanbul da yapacakları
Konyalılar Günü’yle ilgili program vesilesiyle tanıştık.
Kadıköy Caferağa Salonunda Konyalılar toplantısı yapıldı.
Ben o zaman Selçuklu Belediye Başkanı idim. Biz de
120
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
belediye olarak meslek eğitim kurslarından Konya
çeyizleri sergisi tertip ederek, bu programa katıldık. Konya
çeyizleri sergimize özellikle bayan hemşerilerimiz büyük
ilgi gösterdi.”
O günle ilgili benim de dile getireceğim anılarım var.
İzninizle söze gireceğim ve huzurunuza Konyalı mahalli
bir sanatçıyı getireceğim:
Kör Ahmet
“Konya Şenliği’nin düzenlendiği günlerde Konyalılar
Derneği Başkan yardımcısıyım. Şenliğin başarılı geçmesi
konusunda hepimiz elbirliği yapmışız. Bana da Bozkır
ekibine ev sahipliği ve şenlik sırasında sahnede
takdimcilik yapma görevi verilmiş. Bozkır ekibi
enstrümanlarıyla saat 11.00’e doğru derneğe geldi.
Sazlarını kılıflarından çıkarttırdım, “Vurun Konya
havalarını” dedim. Dernekte benden başka kimse yok,
onun için rahatım. Çaldılar, “çığırdılar” kulağımın pası
döküldü.
Ekibi otomobilime bindirip Caferağa kapalı basketbol
salonuna götürdüm. Orada bir restorana gittik. Restoranın
sahibine, “Yesinler, içsinler hesabı ben ödeyeceğim”
dedim, otomobilimin yanına döndüm. Kaldırımın
kenarında bir taksi durdu, içinden Kör Ahmet’le
tanımadığım bir adam indi. Kör Ahmet kaldırıma ayak
basar basmaz adamın koluna girdi.
Kör Ahmet’i tanımayanlar için söyleyeyim, gerçek
anlamda âmâ olan Konyalı bir saz ve söz ustasıdır o. Zayıf,
ufacık tefecik bir adamdır ama bir kültür hazinesidir.
Konya şivesini en iyi kullanan adamdır. Şehrimizin türkü
ve öykülerini de en iyi bilenlerden biridir.
Kör Ahmet’i sanatçı olarak şenliğe davet etmişiz. Hoş
geldiniz, demek için yanlarına yaklaştım. Kör Ahmet’in
121
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
sağ elini kavradım. “Hoş geldiniz, ben Konyalılar Derneği
başkan yardımcısıyım” dedim; arkasından da,
“Karakayalıyım” diye ilave ettim.
Muhatabımdan gelen yanıt, “Belli inine (enine)
böyümüssün” oldu. Adam daha bismillah demeden,
“Karakaya’nın suböreğini, sacarasını, höşmerimini ve
benim bu yüzden şişmanladığımı söyleyivermişti. İkimiz
de karşılıklı kahkahayı patlattık.
Karşımda kıvrak zekâlı, hazırcevap bir halk adamı vardı.
İyi de şişman olduğumu nereden anlamıştı? O şakasını
anında yapmıştı ama şişmanlığımı elimin kalıbından
anladığını ben neden sonra çözebilmiştim. O gün Kör
Ahmet’in, yukarıdaki özelliklerine ilaveten ne kadar
şakacı, nüktedan, tuluatçı bir insan olduğunu da
öğrenecektim.
Birlikte salona girdik. salon beklediğimiz dolulukta
değildi. Oysa herkese ulaşabilmek için çok koşturmuş,
gazetelere ilan vermiş, radyolarla duyurmuştuk. Bozkır
ekibi de yemekten döndükten sonra, Dernek Başkanı
Oktay Özaydın, hoş geldiniz dedi ve şenlik başladı.
Çalgılar, çığırgılar, alkışlar…
Derken, sıra Kör Ahmet’e geldi. Anons işiyle ben
görevlendirilmiştim. Kör Ahmet’i anons edeceğim de nasıl
olacak bu iş? Kör Ahmet huzurlarınızda, dersem adam
bozulabilir, Ahmet Özdemir dersem konuklar
anlamayacak… En iyisi kendisine sormaktı. Öyle de
yaptım. “Sizi nasıl takdim edeceğim Amet Bey?” diye
sordum. Yanıt inanılmazdı. O ufak tefek adamın ağzından
anında, küpler dolusu hazine gibi sözler döküldü. “Valla
garam oğlun gibi ever, kızın gibi gelin et.” (Garam, Konya
diyaleğinde, “Canım, aslanım” gibi sevgi ifade eden bir
sözcüktür.) Şaşırdım, kaldım. Kör Ahmet beni bir kez daha
avlamıştı.
122
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Sahneye çıkıp mikrofonu aldım. “Şimdi size bir mahalli
sanatçımızı takdim edeceğim” dedim. Kendisini nasıl
takdim edeceğimi sorduğumda bana, “Valla garam oğlun
gibi ever, kızın gibi gelin et” dedi, “Huzurlarınızda Kör
Ahmet!” dedim.
Salonda kahkahalar koptu ve Kör Ahmet elinde uduyla
kulisten sahneye adım attı. Gidip kendisini mikrofonun
yanına getirdim. Daha önce istediği sandalyenin
arkalığından tutturdum. Sandalyeye bağdaş kurdu, udunu
kucağına aldı ve başladı çalıp söylemeye. O arada
seyircilerden atılan laflara cevap veriyor. Salon nasıl
eğleniyor anlatamam.
TRT’den Türk halk müziği sanatçısı Musa Eroğlu da
şenliğe katılacak sanatçılar arasında, fakat söz verdiği
saatte programa gelmedi. Hepimizi bir telaştır aldı.
Program herkese duyurulmuştu. Gelmeyecek olursa ne
yapacağız? Mustafa Birim otomobile atlayıp Eskişehir’den
gelecek treni karşılamaya gitti. Kartal mı olur, Pendik mi
olur, kendisini trenden indirip son sür’at Kadıköy’e
getirecek. Musa Eroğlu gelmeden Kör Ahmet programı
bitirirse herkes dağılacak. Ben Kör Ahmet’in yanına
gittim, kulağına yavaşça durumu anlatıp, “Programınızı
biraz uzatabilir misiniz?” dedim.
Yanıtı, “Valla gardaşım Konyalılar benimle biraz daha
idare edecekler” oldu.
“O nasıl söz Ahmet Bey?” dedim. “Gayet güzel
çalıyorsunuz, herkes de halinden memnun.”
Bunları konuşurken bir yandan da udunu çalıyor,
türküsünü söylüyordu.
“Sana bir hikâye anlatayım” dedi. “Mahallede çok güzel
bir kız varmış. Bunu topal bir oğlana istemişler.
Arkadaşları, ‘Ne kadar güzel bir kızsın, o topal oğlana
varma’ demişler. Kızcağız çaresiz annesinin babasının
123
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
sözünden çıkamamış ve arkadaşlarının beğenmediği
çocukla evlenmiş.
Bir hafta sonra yeni evliler kız evine el öpmeye gelmişler.
Kızın arkadaşları da hemen kızı bir kenara çekip, ‘Bizi
dinlemedin, bari kocandan memnun musun?’ diye sorgu
suale çekmişler. Kız, ‘Allah’ıma şükür gardaşım, anamın
evinde bu da yoktu’ demiş. Anladın mı?”
Bunu anlattı ve çalıp söylemeye devam etti. Ben
kahkahalara boğuldum, sahneden kulise kendimi zor attım.
Kör Ahmet beni bir daha avlamıştı.
Kör Ahmet, Musa Eroğlu sahneye çıkıncaya kadar çaldı.
Davetliler o kadar mutluydular ki, Musa Eroğlu’nun
gecikmesinin farkına bile varmadılar.
Yapılan onca radyo ve gazete tanıtım çalışmasına, telefonu
olan üyelerin dernekçe birer birer aranıp davet
edilmelerine rağmen katılım beklentinin altında kalmıştı.
Bu yüzden biraz da buruk başlatmıştık şenliği. O gün
Mustafa Birim’in tren istasyonlarında Musa Eroğlu’nun
peşine düşmesini unutmak mümkün değil...
Konya havaları çalıp söyleyen Kör Ahmet’ten sonra bir de
Londra’nın alışveriş merkezi olan Oxford Street’te
“Konyalı türküsü”nü çalan görme özürlü keman üstadı var.
Onu da anlatmadan geçemeyeceğim.
Kör Kemancı
Sene 1982. Bir gün Oxford Street’te eşimle büyük bir
mağazada alışveriş yapmış, çıkış kapısına doğru
yürüyorduk. Bir yerlerden kulağımıza Konyalı türküsü
çalındı! Ses acaba mağazanın müzik yayınından mı geliyor
diye kulak kabarttık. Hayır. Mağazada zaman zaman genel
anonslarla ürün tanıtımı yapılıyor ya da bir görevli bir
yerlere sevk ediliyordu. İkimiz birden neredeyse kapıya
koştuk. Evet, oradaydı: Gözleri görmeyen bir kemancı
mağazanın dışında, kaldırımın üstüne kemanının kutusunu
124
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
açmış bizim türkümüzü çalıyordu. Londra’nın göbeğinde,
hem de Konyalı türküsü! Bir genç kenarda durmuş,
kemandan dökülen nağmeleri dinliyor, gelen geçen de
yerdeki keman kutusuna para atıyordu. Biz de hemen para
attık ve kemancının yanına geçip içimiz coşarak ama
sessizce dinlemeye başladık. Gözlerimiz nemlenmişti.
Yanımızdaki gençle göz göze geldim, o da aynı duygular
içindeydi… Gurbet ellerde bizden birileri, görme engelli
olmasına aldırmadan türkümüzü çalıyor ve insanların
beğenisini kazanmış, para topluyordu!
Türkünün sonuna geldiğinde kemancıya, “Ellerinize sağlık
ne güzel çaldınız” dedim. Yanımızdaki delikanlı da benzer
sözlerle takdirlerini bildirdi. İkimiz birden kemancıdan bir
yanıt vermesini bekledik ama beklediğimiz yanıt bir türlü
gelmedi.
“Gurbet ellerde memleket havasını estirdiniz” diyerek
sanatçıya bir kez daha teşekkür ettim.
Benim ısrarlarım sonunda kara gözlüklerini yüzüme
çeviren kemancı dile gelip, “What?” dedi.
Birden şaşırdım, bizim Konyalımızı çalan kemancı bizi
anlamıyor ve “Ne?” diye soruyordu!
Ben de mecburen İngilizceye dönüp, “Siz Türk değil
misiniz?” diye sordum.
Kemancı bu sözlerime sinirlendi ve sert bir sesle, “Hayır,
ben Yunanım!” dedi.
“Ama Türkçe bir parça çalıyorsunuz!”
“O Türk müziği değil, Yunan müziği!”
Konuşmayı uzatmanın bir anlamı yoktu. Oradan
uzaklaşırken Emine’ye, “Adam belki de haklı” dedim, “İki
ulus pek çok alanda asırlarca ortak bir kültür oluşturmuş.
Konyalı türküsünü Anadolu’da yaşamış olan Rumlar,
Yunanistan’a taşımıştır. Türkü, bu durumda bize de ait
olabilir, onlara da…”
125
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Emine de benim yorumuma katıldı ve “dolma”ya
Yunanlıların “dolmades” demesinden başlayıp bir sürü
örnekle de ortak kültür savımı pekiştirdi.
Bir saat sonra karşı kaldırımdan geri dönerken bu kez Zeki
Müren’in “Manolyam” şarkısının nağmelerinin Londra
sokaklarında yankılandığına tanık olduk. Baktık, Yunanlı
kemancı bu kez Zeki Müren’e altın plak ödülü kazandıran
o güzelim şarkının içinde yitip gitmişti!
“Bu da mı Yunan müziği?” diye söylendiğimi duyunca
Emine, “Adam belki de Türk’tür” diyerek konuya yeni bir
yorum getirdi. “Türk’üm, dese orada keman çalmasına izin
vermeyeceklerdir. Onun için de milliyetini gizliyordur.”
Hangisi doğruydu bilmiyorum ama yıllar sonra Londra’ya
yeniden gittiğimde o kemancı gene aynı yerde bir başka
“bestekârımızın” güzel bir eserinin nağmelerini Oxford
Street’in üzerinde dalgalandırıyordu.
14) Konusu Kültür Merkezi Olan yemekler
Karar No: 19.02.2004/125
Büyük Kulüp’te 07.03.2004 günü hemşerilerimiz arasında
yemekli bir toplantı düzenlenmesine, katılımcıların yemek
bedellerini kendilerinin ödemelerine,
karar verildi
Karar No: 19.03.2004/126
Büyük Kulüp’teki yemekte yapılan görüşmeler neticesinde
oluşan fikir çerçevesinde proje konusunda mimar tespiti ve
irtibat kurulması konusunda başkana yetki verilmesine
karar verildi.
Yukarıdaki her iki karar da Konya Kültür Merkezi
inşaatıyla ilgilidir. İleride ayrıntılarıyla görüleceği üzere,
kültür merkezi inşa ettirmek amacıyla İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nden Yeşilyurt’ta bir arsanın üst kullanım hakkı
ihaleyle 30 yıllığına kiralanmıştır. Yemekli toplantı,
126
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
özellikle ilçe dernek başkanlarını bu konuda
bilgilendirmek ve onların görüşlerini almak üzere
yapılmıştır. Söz konusu yemekli toplantıda yapılan bilgi
alışverişi çerçevesinde ikinci toplantı kararı alınmıştır.
15) Hemşeri birliktelikleri ve 24.04.2011 tarihinde yapılan
genel kurul:
Kadir Kocadayı; “İlçe derneklerine üye olan
hemşerilerimizin, ben ilçe derneğine üyeyim, diye
neredeyse Konyalılar Derneği’ne sırtını döndüğünü, oysa
Konyalıların tamamının bu derneğe destek vererek
Konyalılar Derneği çatısı altında birliktelik sağlanması
gerektiğini” dile getirdi.
Muzaffer Güvenç; İlçe derneklerinin yönetim kurullarıyla
yeni binada toplantı yapılmasını istedi. Böyle bir
toplantının Konya dernekleri arasında iletişimi
hızlandıracağını ve bina için ihtiyaç duyulan paranın
toplanmasında kolaylık sağlayacağını belirtti.
Mehmet Yılmaz; “Bir araya gelmekte biraz geç kalındı.
Biz ilçe dernekleri daha sık bir araya gelebiliyoruz.
Konyalılar derneği bu birliktelikte bize yardımcı olmalıdır.
Beraber Konyalılar Birliği Federasyonu’nu oluşturalım”
dedi.
İstanbul Konyalılar Vakfı Başkanı Oktay Özaydın; Konya
Kültür Merkezi’nin inşaatıyla ilgili bilgi verdi. “Bankadan
kredi kullanarak inşaatı bitirme aşamasına geldiklerini”
söyledi. “Bina bittiğinde ilçe dernekleriyle ve Konyalı
hemşerilerimizle sık sık bir araya gelinebileceğini; bunun
da fazlasıyla dile getirilen dernekler arası iletişimi ve
işbirliğini geliştirebileceğini” ifade etti. Vakıf olarak
hemşerilerimizden fazla bir maddi destek alınamadığını
sözlerine ekledi.
127
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Hasan Eskil; “Kadıköy’deki dernek binasının Konyalılar
Derneği’ni temsilden uzak, son derece eski ve büyük
toplantılara müsait olmayan bir mekân olduğunu, bu
yüzden dernekte insana şevk veren çalışmalar
yapılamadığını” ifade etti. “Yeni binamıza taşındığımızda
derneğin yeni yönetimi çok modern bir ortamda, bu
ortamın vereceği şevkle çalışacağına ve dile getirilen
şikâyetlerin kısa sürede sona ereceğine inandığını” söyledi.
KONYA’NIN TANITIMI
Karar No: 11.04.2002/102
TRT kurumu tarafından düzenlenen ve derneğimizce
organizasyonu istenen 03.05.2002 tarihinde yayımlanacak
“Gün Ortasında” programı için konuşmacı olarak Konya
Sanayi Odası Başkanı Ahmet Şekeroğlu’nun, Konya
kültürünün tanıtımı için Doç. Dr. Hasan Özönder ve Doç.
Dr. Faruk Gülünç’ün davet edilmesine, programda Neyzen
Sadrettin Özçimi ile 3 kişilik sema ekibinin Mevlana
kültürüne yönelik gösteri yapılmasının teminine, yol ve
konaklama giderlerinin dernekçe karşılanmasına karar
verildi.
Bu programda yönetim kurulu üyelerinin eşlerinin
hazırladığı Konya yemekleri konuşmacılara sunulmuş ve
Konya mutfağının tanıtımı da yapılmıştır.
Bundan sonra da çeşitli zamanlarda başkanlıkları sırasında
Oktay Özaydın’la Hasan Eskil TRT’de ve başka TV
kanallarında Konya’yı tanıtan pek çok programa
katılmışlardır.
ÇAĞDAŞ BİR İLETİŞİM ARACI; WEB SİTESİ
http://konyader.com/
Mayıs 2003’te yönetim kurulunun en genç üyesi Osman
Argıt, derneğin bir WEB sitesinin olması gereğini yönetim
128
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
kuruluna getirir ve yönetim kurulunun onayını alır. Osman
Argıt aldığı görevi bir hayır işi olarak görecek ve WEB
Sitesinin kuruluşunu Derneğe hiçbir külfet getirmeden on
ay içinde tamamlayarak; Mart 2004’te Büyük Kulüp’te,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna,
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Konyalılar
Derneği yönetim kurulu üyeleri ile ilçe dernek
başkanlarının hazır bulunduğu bir toplantıda
‘http://konyader.com/’u kamuoyuna tanıtacaktır.
Osman Argıt’ın bu toplantıda yaptığı konuşmayı ilginç ve
aydınlatıcı bulduğumuz için aşağıya aldık.
Saygıdeğer Belediye Başkanlarım, bizlere kıymet veren
değerli Hemşerilerim ve Konyalı Dostlarım,
Yıllardır Konyalıları birbirine bağlayacak bir dergi
çıkartmak için kaynak aradık durduk, ancak devir teknoloji
devri, amacımız önce Konya ile Konyalıları sanal mekanda
buluşturmaktı. Mekân var buyurun.
Eskiden bizim eve Yeni Konya Gazetesi posta ile gelirdi,
günlük olarak ama 5 gün sonra, Konya haberlerini,
düğünü, ölümü öğrenirdik oradan.
Bundan böyle tüm Konya bilgilerinizi www.konyader.com
adresinde bulacaksınız.
Niçin önemli:
Haberleşme kolay ve ekonomik.
Genç nesil teknolojiyi seviyor. -Sanki yaşlılar sevmiyor
mu?Geçen hafta Konya’daydım. Bir teyze yanındaki torununa
“Hay gızım, Fatoş diyzenin telefonunu bir gayıt it, didim
itmedin, ha bi kaydidiver” deyip, cep telefonunu torununa
uzattı.
YANİ BİZ TOPLUM OLARAK TEKNOLOJİYİ
SEVİYORUZ.
129
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Geleceğe kültürümüzü en hızlı ve kolayca, milyonlarca
sayfa yazı ile tasıma ve yaşatma gücü.
Konyalılık bilincini geliştirme yolu.
Sitede Konya haberlerini günlük bulacaksınız.
Konya hava durumu ya da Konyaspor, sanat haberlerini,
makaleler bulacaksınız.
Sizlerin bizlere gönderdiğiniz haber ve duyuruların
duyulmasını, görülmesini sağlayacaksınız.
Reklamlarınızla geniş kitleye ulaşacaksınız.
Hatta içindeki blogda birbirinizle yazışacak,
tartışabileceksiniz.
Katılımınız sinerji oluşturacaktır ve bizleri, yani
Konyalıları İstanbul’da, bölgemizde güçlü bir grup
yapacak, faaliyetlerimiz sivil toplum gücü oluşturacak, bu
ancak yayınla mümkün olacaktır, etkisi ise katılım ile.
ARTIK BİR YAYINIMIZ VAR, EKSİK OLAN
KATILIM
Sizlerden beklediğim, beklediğimiz AFERİN İYİ OLMUŞ
DEĞİL.
Şu eksik size gönderiyorum, şu haberde eksik var, yanlış
var, düzeltiyorum; bunu yayınladığınız için teşekkür
ediyoruz, filan gilin oldu, filancanın oğlu filancaların
gızıyla evlendi, Falancanın kızı Milli Takım’a seçildi.
Şu kişi şu göreve gelmiş, şu kişi seçime giriyormuş.
Hele ki seçimle iş başına gelenler, seçildikten sonra zaten
haber olur, seçilmeden önce destek ister, yardım ister,
haber ister.
Bu arada İnternet adresimiz olunca;
Talebe birliğimizi de kurduk. Artık kolayca birbirlerini
bulacakları mekanları oldu…
Burslu ya da burssuz arkadaşları topladık ve
faaliyetlerimize başladık;
Kültürel faaliyetler konser, tiyatro, sinema,
130
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Sosyal faaliyetler-geziler-sohbet toplantıları,
Spor-futbol-satranç-tavla turnuvaları.
Bu faaliyetlerimizin başkanlığına İstanbul Hukuk Fakültesi
2. Sınıf öğrencilerimizden burslu öğrencimiz Mehmet Ali
Kaymakçı kardeşimizi arkadaşlarının oyu ile
görevlendirdik. Kız öğrencilerimizle irtibatı, Cevriye
Berkcan kardeşimiz yürütecek.
Kıymetli dostlar;
Bizim sayfamız profesyonel WEB tasarımcıları tarafından
bir sayfa gibi değil, bir portalmış gibi (yani geniş bilgi
aktarım ağı-Bilgi Limanı) olarak değerlendiriliyor. Bu
sayede herkes birbirine anında yazı yazabiliyor.
…Her gün tıklayarak katkılarınızı bekler, sabrınız için
teşekkür ederim
Osman Argıt’ın hazırladığı site zamanına göre örnek
olarak gösterilecek sitelerden biridir. Ne var ki bu tür
siteler, sürekli yenilenme, güncellenme, haber ve yazılarla
beslenme ister. Birkaç yıl sonra sitenin yönetiminde ve
geliştirilmesinde programcıdan kaynaklanan bir takım
aksaklıklar yaşanır. 2007 yılında Yönetim Kurulu’na giren
Necat Aşcıgil, toplantı haberleriyle duyuruları bir
arkadaşının yardımıyla siteye yazmaya başlar. Sitenin
görsel olarak daha güzelleştirilmesi ve kapasitesinin
artırılması amacıyla da 2010 yılında Işık Üniversitesi’nde
öğretim üyesi olan Mustafa Taner Eskil ücretini kendisi
üstlenmek suretiyle Sri Lankalı bir doktora öğrencisini
görevlendirir. Sitenin dizaynında karikatürist Akdağ
Saydut’dan da yardım alınır. Bu dönemdeki haber ve
yazıların siteye girmesi işini Dernek Başkanı Hasan Eskil
üslenir, Necat Aşcıgil de ona yardımcı olmaya çalışır. Sri
Lankalı öğrenci memleketine dönünce site, rahmetli Oktay
Özaydın’ın Beşiktaşlı bir arkadaşının yardımlarıyla
bulunan bir bilgisayar firması tarafından 2012’de yeniden
131
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
tasarlanarak bugünkü haline getirilir ve Necat Aşçıgil
siteye konacak yazılarla resimlerin bulunması, bunların
siteye konulması konularında aktif bir rol üstlenir. Bu
arada sitenin son tasarımını herhangi bir ücret talep
etmeksizin yapan Fevzi Atalay da bir teşekkürü hak
ediyor.
Site her zaman ziyarete açıktır ve asıl önemlisi
Konyalıların, Konya dostlarının yazılarını beklemektedir.
http://konyader.com/’un Kültür Sayfası’nda yayımlanan,
Konya’daki çocukluk günlerimin bayramlarına duyduğum
hasreti anlatan bir yazımı izninizle aşağıya alıyorum.
BAYRAM ÖZLEMİ
Bugün bayram.
Biliyorum, Karakaya’da bayramın hazırlıkları iki gün
önceden tamamlandı. Konya’daki şekercilerden kâğıtlı
şekerler, taze lokumlar alındı. Bir dükkândan diğerine
tüccarlar dolaşıldı. Ev halkına, özellikle çocuklara yeni
ayakkabılar, çoraplar, giysiler seçildi. Oğlan çocuklarına
mantar tabancası şarttı, eski günlerde. Bugünlerde herhalde
yasaklandı. Çatapat da alınmıyor galiba. Bayram sabahını
mantar tabancalarının patlamaları ve çatapat sesleri haber
verirdi o tarihlerde.
Dün, yani bayrama bir gün kala, toprağın koynuna giren
yakınlar ziyaret edildi. Bu ziyaretler sessizce ve huşu
içinde yapıldı. Hakk'a yürüyenler de böylece bayram
esintisinden nasiplerini aldılar. Dua edilirken sadece
dudaklar kıpırdadı. Ruhlar sessizdir. Ziyaretçiler de onlara
uydu. Dirilerin ve Hakk'ın rahmetine erenlerin ruhları
kimselere görünmeden, gönül dünyasında huşu içinde
kucaklaştılar... Ağlayanlar yanaklarından aşağı yuvarlanan
yaşları silemediler bile. Öylesine sessiz, öylesine bu
dünyadan kopmuş...
132
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Gene biliyorum, Hakk’a yürüyenlere zorlukla veda edildi;
eve dönüşte insanların gönülleri buruk bir hüzün içindeydi
ama gidenleri toprak ana geri vermedi. Onlar, O’nun
evlatları artık…
Bugün bayram.
Sabah erkenden pencerede bekleyen annelerle, bayram
namazından dönen babaların elleri öpülüp hayır duaları
alınacak. Sonra, bayram sofralarının çevresine bağdaş
kurulacak. Aile bireyleri, çoluk çocuk şen şamata yemek
yiyecekler.
Erkenci şafak kuşu “ceddelek” misali çocuklar, insanlar
daha sofradayken şivlilik istemeye gelecekler. Torbalarına
kavurga, çerez konacak. Bir kısmı şekerleri torbalarına
koymadan midelerine indirecekler. Belki de Alibabaların
Yaşar'ın torunu, benim dedesiyle yaptığım gibi bir
arkadaşıyla ortak olacak; şekerleri biri, kavurgayla
çerezleri diğeri toplayacak. Sair zamanlarda büyükler,
çocukları sevmeyi pek akıl edemezken, sevgi ılık bir
rüzgâr olup Karakaya'nın toprak evlerinin arasında esecek
ve şivlilikle birlikte minik gönüllere dolacak.
Şivlilikçi çocukların baskını, sofradan bir an önce kalkmak
gerektiğinin işaretidir. Ceddelek kuşu misali gençler de
hemen hemen bayram ziyaretine gelmek üzeredirler çünkü.
Ama biliyorum, daha biz sofradayken baskın yapan büyük
halamın Yılmaz gelmeyecek. Çünkü o 1967 yılında, henüz
on dokuz yaşındayken bizi bırakıp öbür dünyaya göçtü.
Öner’im de 2002’de, o da henüz otuz iki yaşındayken
Yılmaz Ağabeyi’nin peşine düştü. Bu dünyada
görüşmemişlerdi ama eminim orada buluşmuşlardır.
Zümrüt Apartmanı faciasında çocuklarıyla ölen Ümran
Halası da yanlarındadır. Onların da bayramı kutlu olsun.
133
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Bayram sofralarından sonra büyüklerin, kimsesizlerin
ziyaretine gidilecek. Onların şivliliği de bu ziyaretler
olacak; gönülleri hoş tutulacak, birlikte diller tatlanacak.
Benim bu koca kentte ne işim var? Şivlilik gezme çağım
yarım asırdan ziyade bir zaman önce bitti, kabul ediyorum
ama şivlilik dağıtma sırası bende değil mi? Neden
şivlilikleri alıp da kaçan bir adam konumuna düştüm?
Bu bayramda da Emine'yle şivlilik telaşına düşmedik.
Kapımızı çocuklar çalmayacak ki... Ve biz, çocukların
torbasına çerez, şeker koyarken, gözlerine sevgiyle
bakamayacağız. Sevindiremeyeceğiz çocukları...
Bu bayramda köyümde olsaydım, amcamın Mukaddes’in
telefonda söylediği gibi, ailenin büyüğü olacaktım ve
herkes beni ziyarete gelecekti. Onlara Konya
şekercilerinden aldığımız lokumu ve badem şekerlerini
ikram edecektik. Çocukluktan çıktığım yıllardan bu yana,
ziyaretine gittiğim insanların çocukları, torunları bana
iade-i ziyarette bulunacaklardı.
Şimdi... Çikolatamız, badem şekerimiz hazır ama bu koca
kentte bayram ziyaretinin zevkiyle tatil zevki çoktan yer
değiştirdiği için, kapımı çalan olmayacak. Bunu bildiğim
halde, pencere önünde boş yere bekleyeceğim; gözlerim
yol yorgunu olacak.
Güneşin de yorulduğu ve dinlenmek için karşı dağların
arkasına çekilmeye hazırlandığı saatlerde, balkonumun
karşısındaki çınar ağacının kuru dallarına serçeler dolacak.
Cıvıltıları gün sonunun yaklaştığını ama yaşamın ve
bayramın devam ettiğini haber verecekler. Bugün bayram
ya, şivlilik isteyecekler benden. Yuvalarına götürmek
için... Yavruları onların yolunu bekleyecekler karınları
aç... Yem torbasını alıp aşağı ineceğim biraz sonra. Ve
bahçenin sararmış çimlerinin üstüne serpeceğim yemleri.
Çınar ağacının az ötesindeki banka oturup, onların
134
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
dallardan aşağı inip, zıplaya zıplaya doymaz bir telaşla
yemleri toplamalarını seyredeceğim. Sonra uçup
yuvalarına gitmelerini... Onların yerini sığırcıklar alacak
bir süre sonra.
Kuşlar, günün yorgun saatlerinde benden şivlilik bekleyen
çocuklardır. Karakaya’nın çocuklarının yerini onlar
alacaklar. Ve ben, geçmişin özleminin gönlümde açtığı
yarayı kuşlarla tedavi ederken, mutluluktan onlar gibi
havalarda uçacağım.
KONYASPOR
Konyaspor’un maçlarında bir araya gelinmesi de hemşeri
birlikteliklerinin bir çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlçe dernekleriyle işbirliği yapılarak ve burs verilen
öğrencileri de organizasyona dahil etmek suretiyle,
Konyaspor’un İstanbul’daki maçlarına topluca
gidilmektedir. Bu arada 28.04.2003/114 sayılı kararı
dikkatinize sunmak istiyoruz:
Konyaspor şampiyon olduğu takdirde yönetici, futbolcu ve
hemşerilerimizle Boğaz’da tekne turu düzenlenmesine…
Bu konuda Kudret Fikirli’yi dinleyelim:
“O sezon Konyaspor kayyumdan gelip yeni yönetim ile
süper lige yeniden çıkmıştı. Konyaspor’un Sakaryaspor ile
Sakarya’da maçı vardı. O maçtan sonra takım oyuncuları
teknik kadro ve yönetim kurulu üyeleri İstanbul’a geldi ve
İstanbul’daki hemşerilerimizin de katılımı ile boğazda bir
tekne turu ile şampiyonluğu kutladık.”
Bu gezinin masraflarını yönetim kurulundan bazı üyeler
kendi cebinden karşılayacak, Osman Argıt elini biraz daha
derine atacaktır!
İşte dernekçilik böyle bir şey. Mensubu olduğun
cemiyetin, doğup büyüdüğün, ekmeğini yiyip, suyunu
içtiğin kentin acısına, sevincine ortak olacaksın, onun
135
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
kültürüyle yaşayacak, adet ve göreneklerini yaşatacak ve
hemşerilerinle “hemhal” olacaksın.
SIRA DIŞI BİR ETKİNLİK: TÜRKMENLERE YARDIM
Irak Türkmeneli’nde yaşayan ve IŞİD’in zulmünden kaçıp
yurtlarını terk ederek dağlarda yaşamını sürdürmek
zorunda kalan Türkmenlere; İstanbul Konyalılar Vakfı,
Konyalılar Derneği, ilçe dernek ve vakıfları ile KONSİAD
birlikte yardım kampanyası başlatmış; İstanbul’da yaşayan
ve İstanbul dışındaki tüm Konyalılar kampanyaya büyük
ilgi göstermiş; toplanan insani yardım malzemesi 21
TIR’la Irak’a sevk edilmiştir.
Bu yardımdan sonra TÜRKKIZILAYI Başkanı Ahmet
Lütfi Akar, İstanbul Konyalılar Vakfı Başkanı Mustafa
Birim ile Dernek Başkanı Kudret Fikirli'ye
aşağıdaki teşekkür mektuplarını göndermiştir.
KIZILAY'IN TEŞEKKÜR MEKTUPLARI
136
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
KONYA KÜLTÜR MERKEZİ İNŞAATINA GİDEN
YOL
Derneğin Kadıköy’deki lokali, gelişen ihtiyaçları
karşılamıyordu. Küçük bir dairede sıkışıp kalınmıştı.
Genel kurullarda, öğrenci birlikteliklerinde, hatta yönetim
kurulu toplantılarında bile yetersiz kalıyordu. Bir de çok
eskimişti. Köhne bir hali vardı. Bu haliyle Konyalılar
Derneği’nin prestij kaybına sebep oluyordu ve içinde
çalışanların ruhunu karartıyordu. Başkanlığım sırasında
altı sene her gün derneğe gittiğim için bunu en iyi
bilenlerden biriydim.
Bu konuda İçmimar Adil Öngel arkadaşımıza kulak
verelim:
137
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Eski bina bize hiç yakışmıyordu. Bir arsa alalım kültür
merkezi yaptıralım diye düşündük. Eşlerimizle
gidebileceğimiz, erkekler kahvesi olmayan bir bina...
Adil kardeşimiz, eşlerimizle toplanabileceğimiz bir
binadan söz ediyor. Gerçekten de Dernek Lokali eşlerimizi
de ağırlayabileceğimiz bir yer olmaktan çok uzaktı.
1999 yılında Konyalı Ali Müfit Gürtuna, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilmiştir. Bu olay
Konyalılar için gurur kaynağı olur. Konyalılar Derneği
yöneticileri, Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen
Gürtuna’yı vakit geçirmeden tebrik etmeye giderler.
Başlarında Dernek Başkanı Oktay Özaydın vardır. Ali
Müfit Gürtuna bu ziyareti büyük bir memnuniyetle
karşılar, gelen heyetle yakından ilgilenir.
Bu ilgi, siyasetin içinde pişmiş olan Oktay Özaydın’ı çok
sevindirecek ve hemşerisi olan genç başkanı vakit
buldukça ziyaret edecektir. Tabii burada vakit ayırma
konumunda olan “megakentin” sorunlarıyla boğuşan Ali
Müfit Gürtuna’dır. Yoksa Oktay Özaydın “iki eli kanda
olsa” bile Konyalı için kanat takıp uçan adamdır.
Bu ziyaretler ve karşılıklı görüşmeler sırasında Konyalılar
Derneği’nin mekân ihtiyacı gündeme gelir. Büyükşehir
Belediye Başkanı, bu konuda araştırma ve görevlendirme
yapacağını, doğrudan bir işlemin mümkün olmadığını,
uygun yer olduğu takdirde derneğin araştırarak tespit
yapması, akabinde de ihaleye katılması gerektiğini
söyleyerek bir nevi manevi destek vermiştir. Bu şekilde
mutabakat kurulur ama başkanın izah ettiği gibi bir bina ya
da arsa bulunabildiği takdirde dernek mutlaka ihaleye
girecek ve her ne alıyorsa bedelini ödeyecektir.
Bu arada, Ali Müfit Gürtüna’nın Başkanlığı üzerinden dört
yıl, başkana müracaat ve talep tarihinden de bir yıla yakın
138
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
bir süre geçer, ancak dernek için uygun bir yer bulunamaz.
Umutlar gün be gün azalır.
Bu aşamada Süleyman Temel’i dinleyelim:
Derneğimizin kurumsallaşıp geniş kitlelere ulaşmasıyla
sosyal faaliyetlerin artması ve ihtiyaçların gün geçtikçe
çoğalması, başka bir zarureti ortaya çıkarmaya başladı.
Rahmetli Başkanımız Bayram Camcı’nın 2000 yılı
başlarında dillendirdiği derneğimizin kendine ait bir tesisi
olması düşüncesi, ilk başta çok zor ve ütopya gibi
algılandığından, Başkanımız Bayram Camcı’nın dahi geri
adım atmasından sonra, 2002 yılının sonlarına doğru
derneğimiz içinden bazı üyelerimizin bu konuda tekrar
cesaretlenmesi ve bu konudaki kararlılıkları herkese ilham
ve cesaret vermiş; bu cesaretle derneğimiz için kalıcı,
gelecek nesillere aktarabileceğimiz bir kültür merkezi ve
hatta kültür merkeziyle birlikte öğrenci yurdu açabilmek
için başta Rahmetli Başkanımız Oktay Özaydın olmak
üzere hummalı bir faaliyete başlandı. Belediye’nin bu tür
vakıf ve derneklere ihale yoluyla üst hakkı verdiği
arazilerinin olduğu bilgisi çerçevesinde, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Konyalı olmasının bir
şans olabileceği düşüncesi doğmuşsa da, muhtelif defalar
Oktay Özaydın’ın şahsi ve arkadaşlarıyla yaptığı
girişimlerden bir sonuç alınamadı.
Dönemin Boğaziçi İmar Müdürü olan Mevlüt Karataş’ın
ve Konya’mızın İstanbul’daki büyüklerinden Hasan
Yeşilkaya’nın katkılarıyla Yeşilköy Gazi Evrenos
Caddesi’nde bir arsanın yakın gelecekte kültür ve sosyal
merkez statüsüyle ihaleye çıkarılacağı, bu yerin konumu
itibariyle İstanbul’un nezih addedilen bölgelerinden
birisinde bulunduğu bilgisini aldık. Bu haber yönetim
kurulumuzda büyük bir heyecan yarattı ve buraya
139
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yapılacak inşaatın Derneğimizin ve Konyalının prestijine
son derece uygun olacağı düşüncesiyle, ihale için gerekli
evraklar hazırlanarak, var gücümüzle başta Rahmetli
Başkanımız Oktay Özaydın olmak üzere büyük bir coşku
ve istekle çalışmalara koyulduk.”
Süleyman Temel’in de belirttiği gibi dernek yönetim
kurulu büyük bir coşku içindedir ve hemen toplanıp
aşağıdaki kararı alır:
Karar No: 17.07.2003/117
İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeninin 29.05.2003
tarih ve 610 sayılı kararı ile üst hakkının kiralanmasına
karar verilen Bakırköy ilçesi Şevketiye Mahallesi 33 Pafta,
336 Ada, 4 Parsel sayılı 796,59 m2 alanlı taşınmazın 30
yıllık intifa hakkının ihalesine derneğimiz adına şartname
temini ile ihaleye iştirak edilmesine karar verildi.
Şimdi kararın altında imzası olan yönetim kurulu üyelerini
tanıyalım:
Başkan:
Oktay Özaydın
Başkan Yrd.: Hasan Eskil
Başkan Yrd.: Adil Öngel
Başkan Yrd.: Hikmet Deniz
Sekreter:
Kudret Fikirli
Sayman:
Süleyman Temel
Osman Argıt
İsmail Öncel
Sonay Gürgen
Bahri Özdinç
Bahri Soysal
Mehmet Ergen
Nuri Kirişçi
Adem Köroğlu
Vefa Önal
140
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Böylece Konya Kültür Merkezi’ne kadar gidecek uzun ve
meşakkatli bir yolun ilk kaldırım taşları döşenecek;
hepimiz, asıl önemlisi Oktay Özaydın için çileli bir
mücadele dönemi başlayacaktır.
Şartname temin edilir, yetki belgeleri hazırlanır ve ihale
günü beklenmeye başlanır. Nihayet o gün gelir. Yönetim
kurulundan Kudret Fikirli, Adil Öngel, Hikmet Deniz,
İsmail Öncel, Nuri Kirişçi Büyükşehir Belediyesi’nin
kapısında nöbete girerler. İhale için kapıda nöbete giren
tanımadıkları başka insanlar da vardır. Heyecandan
yürekleri göğüs kafeslerinden fırlayıp dışarı çıkacak gibi
çarpar. Ya ihaleyi kazanamazlarsa? Yıllarca İstanbul’daki
Konyalılar tat ağzıyla kendi mekânlarında bir araya
gelememişlerdir ve ilk defa karşılarına böyle bir fırsat
çıkmıştır…
Heyecanlı bekleyiş uzun sürmez ve gün akşam olmadan
ihale komisyonundan müjdeli haber gelir. Konyalılar
Derneği; Yeşilyurt, Gazi Evrenos Caddesi No: 22’deki 800
metrekarelik arsanın 30 yıllığına üst kullanım ihalesini
kazanmıştır.
ARSANIN TEMİNİ
İntifa Hakkı Sözleşmesi
İhale kazanıldıktan sonra; bir taraftan İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı adına hareket eden Genel Sekreter
Yardımcısı Şaban Erden ile diğer taraftan Konyalılar
Derneği adına hareket eden Dernek Başkan Yardımcısı
Hikmet Deniz arasında bu arsanın üst hakkının 30
yıllığına, üzerine beş yıl içerisinde kültür merkezi yapmak
şartıyla, Konyalılar Derneği’ne devrine ilişkin sözleşme
imzalanacak ve büyük bir rüyanın gerçekleşmesi için ilk
adım atılacaktır.
141
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
İşin Konusu
Sözleşmede işin konusu şöyle tanımlanmıştır:
Belediyenin mülkiyetinde bunan Bakırköy İlçesi,
Şevketiye Mahallesi 33 pafta, 336 ada, 4 parsel sayılı
796,59 m2’lik arsa vasıflı taşınmazın Dernek adına 30 yıl
süre ile intifa hakkı tesis edilmesi ile Dernekçe söz konusu
arsa üzerine imar planı amacında kültür tesisi yapılarak
işletilmesi ve intifa süresi sonunda yapılmış bina ve
tesislerin belediyeye terk ve teberru edilmesini kapsar.
İhale Kararı
Büyükşehir Belediye Encümeni’nin 27.07.2003 tarhinde
aldığı karar uyarınca ihale edilmiştir.
Arsanın Teslim Alınması
Derneğe 16 Ekim 2003 tarihinde BÜYÜKŞEHİR
BELEDİYE BAŞKANLIĞI, Emlak İstimlak Daire
Başkanlığı, Mesken ve Gecekondu İşleri Müdürlüğü’nden
aşağıdaki yazı gelmiştir.
30.09.2003 tarih ve 8400 sayıda kayıtlı yazınız.
Bakırköy İlçesi, Şevketiye Mahallesi 33 pafta, 336 ada, 4
parsel sayılı arsanın intifa hakkı sözleşmesinin tapuya
tescili ilgili yazınızla talep edilmektedir.
İntifa hakkı tarafınıza ihale edilen söz konusu parsele ait
intifa sözleşmesinin 13. Maddesi gereğince yer teslimi ve
tutanak düzenlenmesi ile veya tarafınızca parselin her türlü
hukuki vecibeleri ile aldığınızın teyid edilmesi halinde
Tapu tescilinin yapılacağı hususunu bilgilerinize rica
ederim.
HÜSEYİN KAYA
Mesken ve Gecekondu İşl. Müdürü
142
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Müjdeli haberi önce İstanbul’daki ilçe dernekleri duyup
sevinecek ve derneklerin sevinci İstanbul’daki Konyalılar
arasında dalga-dalga yayılacaktır. Sonunda Konya
derneklerinin ve İstanbul’daki Konyalıların bir araya
gelebilecekleri bir mekâna kavuşma şansı yakalanmıştır.
Konyalıları sevindiren müjdeli haberin kahramanı 18 Mart
2014 günü erken bir yaşta kaybettiğimiz sevgili Oktay
Özaydın’dır elbette… Konyalılar ona çok şey borçludur.
Bu vesile ile kendisini bir kez daha rahmet ve minnetle
anıyoruz.
İlk yıl için 8.240.000.00 TL kira bedeline ilaveten noter,
intifa hakkının tapuya tescili, imar durumu ve inşaat
ruhsatı alınması masrafları, okyanusun dev dalgaları misali
yönetim kurulunun karşısına çıkar, daha ilk adımda
sarsılırlar ama yılmayıp yollarına devam ederler. Kira için
Hikmet Deniz’den borç alırlar; diğer masraflar için de
kapısını çaldıkları Bilim İlaç’ın kurucusu Adil Karaağaç,
Selçuk Ecza Deposu’nun kurucusu Ahmet Keleşoğlu,
yönetim kurulundan Mustafa Birim, İsmail Öncel ve
Osman Argıt bağış yapacaklardır.
Böylece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden arsanın
tapusu alınır. İşte 15.03.2004 tarihli tapu:
143
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
144
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Parasal sorunlar halledilir, tapu da alınır ama arsa 3.
kişilerce işgal edilmiştir ve otopark olarak
kullanılmaktadır. İşgalciler arsayı boşaltmaya yanaşmazlar
ve kendileriyle görüşmeye gidenlere tehditler savururlar.
Olabilecekler göze alınarak tehditlere boyun eğilmeyecek
ve başlatılan mücadele bir yıl sürecektir. Anlaşmazlık
mahkemede çözülür.
Bu konuda hepimizin hassasiyetini dile getiren Adil
Öngel’i dinleyelim:
Ali Müfit Bey döneminin Boğaziçi İmar Müdürü olan
Mevlüt Karataş bize sadece bir yer gösterdi. Bazıları Ali
Müfit Bey’in bize yer verdiğini söyleyebilir. Hayır, Ali
Müfit Bey bize yer vermedi ve göstermedi. Dernek bu
konuda sürekli araştırma ve teyakkuzda idi. Hemşerimiz
Hasan Yeşilkaya’dan da yardım istedik; ama yerin ihaleye
çıkması ve prosedür konusunda esas yardımcı olan o sırada
Boğaziçi İmar Müdürü görevinde bulunan hemşerimiz
Mevlüt Karataş idi. İhale açıldı, ilanlar yapıldı ve biz
ihaleye başkalarıyla, üç dernek ve vakıf ile birlikte girdik
ve kazandık; arsayı işgalden kurtarmak için mafyayla
boğuştuk.
Adil Öngel doğruları söylüyor.
TANITIM ve FİKİR ALIŞVERİŞİ
Tapu alınmıştır. Sıra inşa edilecek kültür merkezinin
tanıtımına gelir, bununla ilgili toplantılar düzenlenir, ilçe
derneklerine ve İstanbul’da tanınan Konyalılara brifingler
verilir. Bu konuda alınan karar şöyledir:
Karar No: 19.04.2004/127
145
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Mayıs ayı içerisinde üyelerimizle derneğin kurucuları ve
dernekçe tanınan Konyalı hemşerilerimizin dernek
merkezine ya da başka bir yere davet edilerek,
derneğimizin intifa hakkını aldığı arsa hakkında bilgi
verilmesine ve görüşlerinin alınmasına karar verildi.
Bu konuda Kadıköy’deki dernek merkezinde yapılan
toplantıda derneğin kurucularıyla İstanbul’da yaşayan
Konyalılardan öne çıkmış kişilere arsa ve kiralanma
şartları hakkında bilgi verilerek, arsanın nasıl
değerlendirileceği konusunda bilgi alışverişinde
bulunulacaktır. Bu tür toplantılar ilçe ve köy dernek
başkanlarıyla da yapılacaktır.
2007 Genel kuruluna sunulan Yönetim Kurulu Faaliyet
raporunda aynen şöyle deniliyor:
Ankara ve Konya’ya yaptığımız seyahatlerle Konyalı
parlamenterlere, meslek teşekküllerinin yöneticilerine ve
Konya’nın ileri gelen bürokratları ile eşrafına kültür
merkezi projemiz hakkında bilgi sunuldu.
Bu toplantıların amacı, bir yandan inşası düşünülen Konya
Kültür Merkezi’ne insanları ısındırmak, aidiyet duygusu
yaratarak, ileride binanın kullanılmasını sağlamak, bir
yandan da insanların düşüncelerini dinlemek ve onlardan
yararlanmaktır. Elbette nakit ihtiyacı duyulduğunda maddi
destek alabilmek de amaçlar arasındadır.
MİMARLAR
Binanın projesi kime ya da kimlere hazırlatılacaktır? Bu
konuda Selçuk Üniversitesi Rektörüyle görüşülerek destek
arayışına girilir; bu görüşmeden sonuç alınamayınca
Başkan Oktay Özaydın’ın Konya Maarif Koleji’nden sınıf
arkadaşı olan Y. Mimar Halis Aydıntaşbaş ve gene aynı
okuldan Başkan Yardımcısı Hasan Eskil’in sınıf arkadaşı
olan Y. Mimar Oktar Yaylalı ile temasa geçilmesine karar
146
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
verilir. Sözü edilen mimarlar yakın arkadaşlarının önerisini
geri çevirmezler.
Karar No: 29.11.2004/133
Derneğe tahsis edilen arsa ile ilgili Konyalı
mimarlarımızdan Oktar Yaylalı ve Halis Aydıntaşbaş’a
görev ve yetki verilmesine, kendileriyle her türlü temas ve
toplantı yapılması için Oktay Özaydın ve Adil Öngel’e
yetki verilmesine karar verildi.
Halis Aydıntaşbaş ve Oktar Yaylalı çok az bir ücretle işi
yapmayı kabul etmişlerdir. Yönetim Kurulu üyesi ve
başkan yardımcısı olan iç mimar Adil Öngel de mimari
ekibe katılacak ve mesaisi karşılığında hiçbir ücret talep
etmeyecektir. Adil’in katılımı sadece projenin
hazırlanmasında değil, uygulanması aşamasında da büyük
katkı sağlayacaktır.
Prof. Dr. Kutay Özaydın herhangi bir ücret talep etmeden
zemin etüdlerini yapmayı, İnşaat mühendisi Tevfik
Eskimumcu da statik projeyi hazırlamayı kabul edecek; o
da herhangi bir ücret istemeyecektir.
Kültür Merkezine giden yolu açan ve taşlarını döşeyen bu
Konyalı arkadaşlarımız ayrı bir teşekkürü hak ediyorlar.
İSTANBUL KONYALILAR VAKFI
FİKRİNİN DOĞUŞU
Konya Kültür Merkezi inşaatı düşünüldüğü ilk günden
itibaren, inşaatın kurulacak bir vakıf kanalıyla yürütülmesi
ve işletilmesi gündeme gelmiş, dernek yönetim kurulunda
bu konuda tam bir mutabakat oluşmuştur. Bu düşüncenin
temelinde, vakfın inşaat için mali kaynak oluşturabileceği
ve ortaya çıkacak eserin devamının ancak bir vakıf
tarafından sağlanabileceği gerçekleri yatmaktadır.
147
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
24.04.2005 tarihli genel kurul
Genel kurul tutanağının 10. maddesi arsanın üzerine
yapılacak binanın inşaatı ve dernekçe nasıl kullanılacağı,
kurulacak olan vakıfla sözleşme yapılması konularında
dernek yönetim kuruluna yetki verilmektedir.
10) Belirtilen arsa ile ilgili olarak ve yapılacak kültür
merkezi inşaatı ile ilgili yapım, dernekçe kullanımı ve
kurulacak olan Konya Vakfı ile ilişkilerin düzenlenmesi,
sözleşme yapılması, kira vs. akitler yapılması konusunda
yönetim kuruluna yetki verilmesi hususu genel kurulun
onay ve takdirine sunuldu. Yukarıdaki konularda yönetim
kurulunun yetkili olması hususu genel kurulca oybirliğiyle
kabul edildi.
BİNA PROJELERİNİN HAZIRLANMASI ve RUHSAT
ALINMASI
Kitabımızın bundan sonraki bölümlerinde kültür merkezi
inşaatı ile ilgili çalışmalar, inşaat işinin ve binanın
işletiminin kurulacak İstanbul Konyalılar Vakfı’na
devredilmesi, derneğin kültür merkezinden yararlanma
esasları ayrıntılarıyla irdelenecektir.
Yönetim Kurulu Karar No: 08.09.2005/144
… Yeşilköy’deki arsamız üzerinde inşa edeceğimiz Konya
Kültür Merkezi inşaatı ile ilgili olarak, ilgili belediyelerden
kat kesit, çap, imar durumu, istikamet rölevesi, röperli
kroki almaya, ruhsat çıkarmaya ve bu ruhsatla ilgili her
türlü işlemleri takip ve neticelendirmeye, belgeleri
imzalamaya, iskân izni almaya ve bununla ilgili belgeleri
imzalamaya, bu hususlardan dolayı Bakırköy Belediyesi,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Tapu daireleri, tapu
kadastro müdürlükleri, İSKİ, TEK, TEDAŞ, FEN İŞLERİ,
İGDAŞ ve alakalı tüm resmi dairelerde iş takibinde
148
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
bulunmaya, yapılacak binayla ilgili olarak temel altı ve
temel üstü ruhsatlarını almaya, bu ruhsatları imzaya, her
nevi beyan, taahhüt ve muvafakatlarda bulunmaya, otopark
taahhütnameleri tanzim ve imzaya, yatırılması gereken her
türlü vergi, harç ve rüsumları yatırmaya, teminatları dahi
yatırmaya ve geri almaya, sosyal sigortalarda tüm işlemleri
takip ve sonuçlandırmaya, yapı denetim şirketleriyle
bilumum sözleşmeleri imzalamaya, dilerse sözleşmeleri
feshetmeye, neticelendirmeye, adımıza verilecek olan
ruhsatları almaya, belgeleri tanzim ve imzaya, bütün bu
işlemlerle ilgili olarak dilediği kişiye vekâlet vermeye,
keza dilediği kişilerle sözleşme tanzim etmeye, ilgili
yerlere ve kişilere taahhütler vermeye dernek başkanı
Mehmet Oktay Özaydın’a yetki verilmesine karar verildi.
Yukarıdaki karar sevgili dostumuz, başkanımız rahmetli
Oktay Özaydın’ın nasıl bir iş yükü altına girdiğinin açık
bir delilidir.
Artık kültür merkezinin projeleri hazırlanmış ve
belediyede işleme konulması, ayrıca inşaata başlanma
aşamasına gelinmiştir. Şimdi Konyalılar Derneği yönetim
kurulunun konuyla ilgili kararlarını yakından görelim.
Karar No: 14.01.2006/149
Yönetim Kurulunun 08.09.2005 tarih ve 144/2 sayılı kararı
gereğince Konya Kültür merkezine ilişkin projelerin
hazırlanarak Bakırköy Belediyesi’ne teslim edildiğine bilgi
edinildi.
Karar No: 26.06.2006/154
Kültür Merkezi inşaatının projelerinin Bakırköy
Belediyesi’ndeki işlemleri gereği ödenmesi gereken
149
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
mimari, makine, elektrik proje tescil harçlarının
ödenmesine karar verildi.
24.07.2006/155
Arsamız üzerinde inşa edeceğimiz Konya Kültür Merkezi
inşaatımız için, dernek adına inşaatı yapacak şirketlerle
görüşmeler yapmaya, dilediği şirketlerle dilediği bedelle
sözleşme imzalamaya Dernek Başkanı Mehmet Oktay
Özaydın ve Başkan Yrd. Kudret Fikirli’nin birlikte yetkili
kılınmasına karar verilmiştir.
Bu karar doğrultusunda binanın inşaat işini SELİN
İNŞAAT VE TİCARET A.Ş. üstlenir ve şirketten YAPI
MÜTEAHHİDİ TAAHHÜTNAMESİ alınır.
150
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
151
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
KONYA KÜLTÜR MERKEZİNİN
İNŞAAT EVRESİ
Dernek tarafından 20.09.2006 tarihinde İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yazılan yazıda, Kültür
Merkezi inşaatına başlandığı bildirilmektedir.
Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığına
Belediyenizin mülkiyetinde bulunan ve 30 yıllık intifa
hakkı derneğimize verilen Bakırköy İlçesi, Şevketiye Mah.
33 pafta, 336 ada, 4 parsel sayılı 796,59 m2’lik arsa
üzerine inşa edeceğimiz Konya Kültür Merkezi projemizin
yapı ruhsatı Bakırköy Belediyesi’nden alınmış olup inşaata
başladığımızı bilgilerinize arz ederiz.
(İMZA: Oktay Özaydın, Hasan Eskil)
Bu yazıdan da anlaşılacağı üzere, Eylül 2006’da arsada
hafriyata ve 31 Mart 2007’de yapılacak temel atma
töreninin hazırlıklarına başlanmıştır.
22.04.2007 tarihinde yapılan dernek genel kuruluna
sunulan 2005-2007 Yönetim Kurulu Faaliyet Raporuna
göz atalım:
… Her kongrede sizlere hitap ederken bu dernek artık
büyük atılımlar yapmalı İstanbul'da kalıcı bir eser yapıp
yaşatmalıdır diye söze başladık ve arkasından yapmak
istediklerimizi, “Hep alacağız, başlayacağız, yapacağız”
şeklinde sürdürdük. Bugün ise, “Aldık başladık yapıyoruz”
demenin rahatlığı içinde huzurlarınızdayız. 2003 yılı
temmuz ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden üst
kullanım hakkını 30 yıllığına kiraladığımız Yeşilköy’deki
arsamız üzerine inşa etmeyi planladığımız Konya Kültür
Merkezi projemizin en önemli sorunu olan projelerin
yapılması ve inşaat ruhsatının alınması safhasıydı. Büyük
çabalar sonucu işin bu safhasını eylül ayında aştık.
152
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Ruhsatını aldığımız toplam inşaat alanı 3260 m2’dir.
Bunun 1800 m2’si yer altında üç kat otopark, kalanı da yer
üstünde dört kat kültür merkezi şeklinde olacaktır. Zorlu
çalışmalar sonucu geldiğimiz bu noktadan sonra kendimize
31 mart 2007’yi temel atma günü olarak seçtik. Allah’a
şükür çok saygın konuklarımız ve siz değerli
hemşerilerimizin katılımıyla temel atmayı gerçekleştirdik.
Bugün inşaatımız belirlenen program çerçevesinde devam
ediyor.
Raporun altındaki imza Başkan Oktay Özaydın’a aittir.
Rapordan anlaşılan, Eylül 2006’da başlatılan hafriyat işleri
tamamlanmış ve 31 Mart 2007’de kültür merkezinin temeli
atılmıştır.
Temel atma törenine; Konya Milletvekilleri, Konya Valisi,
Konya Büyükşehir ve Selçuklu Belediye Başkanları,
Konya Sanayi Odası Başkanı, İstanbul Bürükşehir
Belediye Başkanı ile eski İstanbul Büyükşehir Başkanı Ali
Müfit Gürtuna, Bakırköy Belediye Başkanı ile eski
Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi inşaat dairesi bürokratları, derneğin
kurucuları, derneğin eski yönetim kurulu üyeleri, ilçe ve
köy dernekleri başkan ve üyeleri, basın mensupları,
gazeteciler davet edilmiştir.
Yapılan davete olumlu yanıt vererek törene; Konya
Milletvekili Ahmet Işık, Bakırköy Kaymakamı Hasan
Bağcı, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali
Müfit Gürtuna, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir
Akyürek, Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen,
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Konya
Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, MÜSİAD
Başkanı Ömer Bolat, Konyaspor’un Başkanı Ahmet Şan
ve ilçe ve köy dernek başkanlarıyla pek çok hemşerimiz
katılmıştır. KON TV bir kameraman ve program
153
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yapımcısıyla hazır bulunmuş; geniş katılımlı, çok görkemli
bir temel atma töreni gerçekleştirilmiştir.
Tören, Dernek Başkanı Oktay Özaydın’ın konuşmasıyla
açılmış, Başkan Özaydın konuşmasında;
- Törene katılanlara teşekkür etmiş,
Binanın tamamlanmasıyla,
- İstanbul’da Konya’nın kadim tarihi ve kültürünün
tanıtılması için toplantı ve konferans salonları olan,
kütüphaneli, bilgisayar donanımlı bir kültür merkezine
kavuşulacağını belirtmiş,
-İstanbul’da yaşayan Konyalıların bir araya gelebilecekleri
modern bir buluşma mekânına sahip olunacağını dile
getirmiş,
ayrıca;
-İnşa edilecek binanın sağlayacağı parasal kaynakla kültür
merkezinin bir hayır kurumuna dönüşeceğini, daha çok
üniversite öğrencisinin burs ihtiyacının karşılanacağını ve
yüksek lisans öğrencilerine destek verileceğini
vurgulamıştır.
Oktay Başkan uzun uzun alkışlanır. Başkanın
konuşmasından sonra temel atma törenine geçilecek,
dualarla kurban ve kurdele kesilecektir.
Temel atma İstanbul’daki Konyalılar için bir milattır.
Konyalılar artık kopuk yaşamaktan kurtulacaklar, Kültür
Merkezi herkesi bir araya getiren bir köprü olacaktır.
Konyalıların kadim bir rüyası gerçekleşme aşamasına
girmiştir. Bu yüzden de törene katılan herkes heyecan
içindedir. İnsanlar gözlerinde mutluluk ışıltılarıyla
birbirlerini kutlar ve temel atma töreninin resimlerini ve
yapılan konuşmaları, bir daha silinmemek üzere
belleklerine yerleştirirler.
154
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
İSTANBUL KONYALILAR VAKFI’NIN
KURULMASI
22.04.2007 tarihinde yapılan Dernek Genel Kurulu’na
sunulan raporu okumaya devam edelim:
Değerli hemşerilerimizle kültür merkezi projemiz
konuşulmaya başlanıldığı günden beri bu projeyi hayata
geçirebilirsek bunu bir vakıf kurarak, vakıf kanalıyla
yapalım fikrini sizlere iletmiş ve sizlerin de bu konuda
olurunu almıştık. Bugün itibariyle vakıf çalışmalarımızın
tüm işlemleri tamamlandı. Vakıf senedimiz Ankara’da
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onandı ve vakfın tescilinde
bir mahsur olmadığına dair yazı mahkemeye sunuldu.
Vakıf senedinde belirtilen Argıt ailesi tarafından vakfa
bağışlanan Ankara Çankaya’da bulunan ve her biri için
mahkemece tayin edilen bilirkişilerce 225.000.00 YTL
değer tespiti yapılan üç apartman dairesi için tapuya
konulacak şerh yazıları mahkemeye ulaştı. Nakit sermaye
olarak Mustafa Birim ve aile fertlerince bağışlanan
500.000 ABD Dolarının blokaj işlemleri de tamamlandı.
Vakfımız, 1.385.000.00 YTL mal varlığıyla 3.5.2007 günü
inşallah mahkemece tescil edilecek. Önümüzdeki günler
bu işlem bitince vakıfla aramızda bir sözleşme yapılarak,
inşaat işleri vakfa devredilecektir. Böylece İstanbul’daki
Konyalılara kalıcı bir eser kazandırmanın temelini attık.
Hedefimiz bu projeyi 2008 yılı eylül ayına kadar
tamamlamak. Tahminimiz bu inşaatın 1,2 Milyon ABD
Dolarına tamamlanacağı şeklinde. Bugüne kadar bu
projeye 200 milyara yakın bir harcama yapıldı ve bu
kaynağı dernek yönetim kurulu kendi çabalarıyla karşıladı.
Bundan sonra masrafların çoğu vakıf kaynaklarınca
karşılanacak ama gene de hemşerilerimizin desteğine
ihtiyaç duyulacak. Unutmayınız, Konyalıların bu projeye
ilgisi ve sahip olma arzusu oranında bu proje hayata
155
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
geçecektir. Arsanın kiralanması safhasından bugün
geldiğimiz noktaya kadar Sn. Ali Müfit Gürtuna ve o
dönemin Konyalı bürokratlarına, Sn. Mevlüt Karataş, Sn.
Ramazan Arıtürk, Sn. Halil İbrahim Okutan, Sn. Faruk
Anılsın’a, projelerin yapılmasında emeği geçen
mimarlarımız Sn. Oktar Yaylalı, Sn. Halis Aydıntaşbaş,
Sn. Adil Öngel ve Prof. Dr. Kutay Özaydın’a, ruhsat
safhasında Bakırköy Belediyesi’ndeki işlemlerimizi takip
eden Avukat Süleyman Temel arkadaşlarımıza ve emeği
geçen herkese huzurlarınızda teşekkür ederim. Tabii en
büyük teşekkürü de iki aileye edeceğim. Vakıf kurulması
konuşulmaya başlandığında, ilk gün kendiliklerinden bağış
yapmaya talip olan Mustafa Birim ve Hüseyin Birim
kardeşlere ve diğer aile fertlerine yaptıkları 500.000 $
tutarındaki bağış için, gene Ankara’da 675.000 TL
değerinde üç apartman dairesi bağışlayan Ömer Rıza Argıt
ve Osman Murat Argıt kardeşlere ve diğer aile fertlerine
huzurlarınızda teşekkür eder, şükranlarımızı sunarız
Aynı raporun devamı olan bu satırların altında Konyalılar
Derneği Yönetim Kurulu adına gene Başkan Oktay
Özaydın’ın imzası vardır.
Asıl biz, İstanbul’daki bütün Konyalılar, biz sana teşekkür
ederiz sevgili kardeşimiz.
Yukarıda da değindiğimiz gibi, Konya Kültür Merkezi
inşaatı düşünüldüğü ilk günden itibaren, inşaatın kurulacak
bir vakıf kanalıyla yürütülmesi ve binanın bu vakıfça
işletilmesi gündeme gelmiş, dernek yönetim kurulunda bu
konuda tam bir mutabakat oluşmuştur.
DERNEĞİN YÖNETİM KURULUNUN DEĞİŞMESİ
Vakıf yönetiminde görev alan Oktay Özaydın, Mustafa
Birim, Osman Argıt, Kudret Fikirli, Süleyman Temel, Adil
Öngel ve Bahri Özdinç dernek yönetiminde kalmalarının
156
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
doğru olmayacağı, hem vakıf hem dernek yöneticisi
olmanın yeni gelecek kişilerin önünün de kesilmesi
anlamını taşıyacağı kaygısıyla dernek yönetimine yeniden
girmek istemezler ve Nisan 2007’de toplanan genel
kurulda, derneğin yönetim kurulu aşağıdaki üyelerden
oluşmak üzere değiştirilir. (Yönetim kurulu listesi ilk
toplantıda yapılan görev bölümünü de yansıtmaktadır.)
Başkan
: Hasan Eskil
Başkan Yrd.: Sonay Gürgen
Balkan Yrd.: Mehmet Ergen
Başkan Yrd.: Halil Kaspoğlu
Başkan Yrd.: Mustafa Özşenol
Genel sekreter:Kutsiye Benan Baykal
Sayman:
Nuri Kirişçi
Nazım Doğan
Suat Yıldırım
Abdullah Balon
Oktar Yaylalı
Neşe Tokuşoğlu
Necat Aşçıgil
Ertan Yılmaz
Neşet Pamir
Böylece yukarıdaki arkadaşlarımla birlikte yönetime
seçilmiş ve onların tensipleriyle başkanlık görevine
getirilmiş oldum. İzninizle kendimle ilgili de kısa bir bilgi
vermek istiyorum:
157
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Hasan Eskil
(Deneğin 4. Başkanı 20072013)
1943 Yılında Konya’nın
Karakaya Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyde bitirdi. 1956
yılında Konya Maarif Koleji’nin sınavlarını kazandı,
1963’te mezun oldu. Aynı yıl girdiği üniversite
sınavlarında Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye)
kazandı; bu fakültenin İktisat ve Maliye şubesinde yüksek
öğrenim gördü. 1967’de mezun oldu. Aynı yıl İş
Bankası’nın müfettişlik sınavlarına girdi. 1968 Ocak
Ayı’nda bu Banka’nın Teftiş Kurulu’nda göreve başladı.
1979 yılında Organizasyon Müdürlüğü’nde müdür
yardımcısı olarak sabit göreve atandı. 1982’de Londra
Şubesi’nin kurulması ve faaliyete geçirilmesi çalışmalarını
yürüttü, 1983’te grup müdürlüğüne yükseltildi ve 1986
yılında Organizasyon Müdürü, 1988’de Bilgi İşlem
Müdürü oldu. 1990 Yılında Anadolu Hayat Sigorta’yı
kurdu ve Genel Müdürlüğü’ne atandı. 2001’de emekli
oldu. Emekliliğinde bir süre Türkiye Sigorta ve Reasürans
Şirketleri Birliği’nde görev yaptı; 2003’te istifa ederek
ayrıldı. Edebiyatla uğraşmakta; yayımlanmış sekiz kitabı
bulunmaktadır. Halen iki yeni kitap üzerinde
çalışmaktadır.
158
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Konumuza dönersek, başkanlık görevim 2013 yılına kadar
altı yıl sürdü. Bu süre içinde öğrenci burslarını, iftarları,
geleneksel Konya toplantılarını ve konferansları devam
ettirdik.
Hemşeri derneklerinin etkinliklerine katıldık ama
mesaimizin büyük bir bölümünü Konya Kültür
Merkezi’nin inşaatına hasrettik. İki kurumun aynı amaç
doğrultusunda birlikte hareket edebilmesi için de yönetim
kurulu toplantılarımızı İstanbul Konyalılar Vakfı ile
birlikte yaptık.
Bu politika Dernekle Vakfın inşaat süresince güç birliği
yapmalarının yolunu açacak ve iki kurumun arasında
iletişim kopukluğu yaşanmamasını sağlayacaktır.
Bu kitabın yazarı olarak burada bir parantez açma gereği
duymaktayız.
Yönetim kurullarının birlikte toplanması ve eşgüdüm
içinde çalışması; inşaatın bütün evrelerinde dernek olarak
bilgi sahibi olmamızı ve kritik kararların alınmasında
tartışmalara katılmamızı; sorunların çözümünde de
Vakıftaki arkadaşlarla birlikte hareket etmemizi sağladı.
Tüm bunlara rağmen, hazırladığımız kitabın Vakfın
kararlarını ve çalışmalarını da kapsayacağı gibi bir
düşünce içinde olmadık. Bu nedenle de, kitabımızda
sadece Derneğin faaliyetlerine odaklandık.
Bir başka deyişle, bizim dışımızda bir tüzel kişilik olan
Vakfın kararları ve icraatı kitabımızda yer almayacaktır.
KÜLTÜR MEKEZİ İNŞAATI İLE İLGİLİ ANILARIM:
Oktay Özaydın, Mustafa Birim, Osman Argıt, Kudret
Fikirli, Süleyman Temel, Adil Öngel ve Bahri Özdinç’inn
derneğin yönetim kurulundan ayrılıp vakfa geçmeleri
kaçınılmaz görünüyordu. O ara Oktay, derneğin
başkanlığını bana bırakmayı düşündüğünü söyledi. Ben
159
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yavaştan alınca da, “Dernek beraber çalışabileceğimiz ve
güveneceğimiz ellerde olmalı, yoksa inşaat işi sekteye
uğrayabilir, lafı uzatma” dedi.
O yıl yapılan genel kurulda yeniden yönetime seçildim,
yönetim kurulu da beni başkan seçti. Bu hususu diğer
arkadaşlarım biliyordu ama Mustafa Özşenol’a
söylememişiz galiba, o beni “heveskâr” bulup kendimi
neredeyse başkanlığa aday göstermeme şaşırmış, “Yani siz
de başkanlığa ne kadar hevesliymişsiniz” diye beni bir
parça kınamıştı.
Vakıf kuruluncaya kadar inşaat için gerekli ruhsat
çalışmaları, inşaat başladıktan sonra karşılaştığımız ruhsat
iptalleri, yeniden ruhsat peşine koşulması, bunlar için
kaynak aranması, çekilen parasal sıkıntılar, bu sıkıntıların
çözümü için yapılacak ziyaretlerin planlanması, ziyaretlere
gidilmesi, sonuçlarının değerlendirilmesi, yeni ziyaretler
düşünülmesi, “Kim? Kim? Kimden para bulabiliriz?”
sorusunun beynimizi kurt gibi kemirmesi…
Vakıf kurulduktan sonra nakit kaynak sağlanması ve
sıkıntıya düşüldüğünde sağa sola başvurulması işlerini
artık vakıf üstlendi ama Vakıf ve Dernek yönetim kurulları
birlikte toplandığımız için sorunları birlikte yaşıyor,
çözümlerini birlikte arıyorduk. Sık sık Konya’ya yapılan
seyahatler... Bu seyahatlerin pek çoğundan
arkadaşlarımızın elleri boş dönmesi… Birlikte
hüzünlenmemiz… PANKOBİRLİK ve KONYA
ŞEKER’in Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk’un o
günlerde elimizi rahatlatmasının verdiği sevinç… “Aaaa, o
hemşerimizi yüzlerce villa yapıyor, mutlaka derdimize
deva olur” diye gittiğimiz lüks inşaat alanında kapısını
çaldığımız hemşerimizin Oktay’a, “Randevu istediğinizde
parayı hazırlamıştım” diyerek 1.000.00 (Yazıyla Bin)!
Dolar vermesi. Ayağımızın altından döşemenin kaydığını
160
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
hissetmemiz ve yerin dibine girmemiz… Benim de şahsen
tanıdığım Konya’daki bir oda başkanının ilk ziyaretimizde
50.000.00 Dolar sözü vermesi, daha sonraki ziyaretimizde,
“yan yattı çamura battı” misali ağzında yönetim kurulu
laflarını eveleyip gevelemesi… İkinci ziyaretimizde de
aynı tavırlar. “Ben bir daha gitmem” dediğim ve
gitmediğim halde, sevgili Oktay’ın Vakıf Başkanlığı
sırasında da işin peşinden koşması ve her seferinde eli boş
dönmesi… Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir
Büyükhelvacıgil’in ise, kapısını ilk çaldığımız gün oturup
bizimle bağış yapabileceklerin listesini yapması;
Vakıf’taki arkadaşlarımız işi devir aldığında ise, onların
ziyaretleri sırasında bağış yapabilecek Sanayi Odası
üyelerine telefonlar etmesi, bu sayede az da olsa parasal
kaynak sağlanması, mesela asansör işini halletmesi…
Bunun müşterek toplantımızda yarattığı sevinç…
Gebze’deki fabrikasına Vakıf ve Dernek başkanları olarak
Oktay’la birlikte iki kez gittiğimiz, bizi her seferinde
ağzımıza bir parmak bal çalıp geri gönderen fabrikatör
hemşerimiz… Oktay’ın duyduğu üzüntü ve onu teselli
edebilecek iki kelime bulamamam…
Oktay’ın neden “Sana ihtiyacım var” dediğini bu olayları
yaşadıkça anladım. Yaşadıklarımız benim edebiyat
hevesimi sıfırlamıştı ama canım kadar sevdiğim bir
arkadaşıma sıkıntılı günlerinde destek olmanın huzurunu
yaşıyordum.
Zaman zaman sızlandığımda, “Zaten kitapların satmıyordu
ki!” diye lafı ağzıma tıkıyor, sonra da gevrek gevrek
gülüyordu; yattığı yer nur olsun.
Bina inşaatı tamamlanıncaya kadar vakfın ve derneğin
yönetim kurulları birlikte toplandı. O toplantılarda vakfın
sorunları hep öne geçti, dernek ikinci planda kaldı. O
kadar büyük tartışmalar oluyordu ki, derneğin işleri
161
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
yaşanan dağ gibi sorunların yanında “bit” kadar kalıyordu.
Oysa meslek hayatımda ikinci planda kalmaya asla
tahammül edememiştim. Oktay’ın ve diğer arkadaşlarımın
hatırı, bir taraftan da yaptığımız hayırlı işin verdiği haz
sonucu, yıllarca bu durumu sineye çektim.
İzninizle bir arkadaşım araya girecek ve o günlerdeki
benim halimi anlatacak.
NECAT AŞÇIGİL; DERNEKLE İLGİLİ BİR ANIM:
2007 yılında Derneğin Yönetim Kurulu’na girdim.
İstanbul Konyalılar Vakfı yeni kurulmuştu. Daha önce
Dernek Yönetim Kurulu’nda görev alan arkadaşların bir
kısmı ya Vakfın Yönetimi’nde veya Mütevelli Heyeti’nde
görev almışlardı. Derneğin Başkanı Hasan Eskil’di. Hasan
ağabey Konya Maarif Koleji’nden dört sınıf büyüğümdü.
Başlangıçta Vakfın en büyük amacı Belediyeden ihaleyle
alınan arsa üzerine Kültür Merkezi inşa edilmesiydi.
Binanın inşası büyük bir mali külfet getirdiği için bin bir
zorlukla bulunabilen bütün kaynaklar inşaata
harcanıyordu. Dernek sekreteri yarı zamanlı çalışan bir
üniversite öğrencisi idi. Derneğimizin merkezi Kadıköy
Salıpazarı’nda eski bir binanın bakımsız bir dairesindeydi.
Derneğin bulunduğu daire Kızılay’ın mülküydü. Kirası
yüksek olmasına rağmen Kızılay’ın mülkü diye itiraz da
edemiyorduk. Vakıf ve Dernek yöneticileri masrafları
kendi aralarında toplamaya çalışıyorlardı.
Benim evim Moda’da, Dernek binasına yürüyüş
mesafesinde. Hasan Ağabey emekli olmuştu, ben de 2009
senesinde emekli olduktan sonra öğretim yılı başında
öğrencilerin burs mülakatlarında Derneğe Hasan Ağabey’e
yardıma giderdim. Hasan Ağabey tam zamanlı ve bila
bedel Dernekte çalışıyordu. Bir gün kapıyı çaldım,
temizlik yaptığı için üzerinde önlükle kapıyı açtı, ‘Dernek
162
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Başkanını arıyorum’ dedim. ‘İçeri girin, bir dakika
bekleyin’ dedi. Ben salonda beklerken kendisi de içerdeki
odada önlüğünü çıkarmış olarak geldi, ‘Buyurun, ben
Dernek Başkanıyım’ dedi. Bu o anda gelişen kendi
aramızda yaptığımız bir şakaydı ama öğrenci müracaatları
sırasında da aynı olay pek çok defa gerçekleşmiştir,
muhakkak.
2011 Haziran ayında Vakıf binası henüz yerleşmeye
müsait olmadığı için Derneği Mustafa Birim’in
Beşiktaş’taki işyerine taşımaya karar verdik. Hasan
Ağabeyle kitapları ve evrakları mukavva kutulara
doldurduk, eşyaların bir bölümünü eskicilere verdik.
Eşyalar ve mobilyalar da bina gibi eskiydi. Vakıf
binasında kullanamazdık. Hiç olmazsa kiradan
kurtulmuştuk.
Derneğin ve Vakfın bugünlere gelmesinde pek çok kişinin
emeği olmuştur. Ben Dernek yönetiminde çalışırken bu
işlerle uğraşanların kimseden takdir beklememesi
gerektiğini anladım. Bir gün Konyalı bir ağabeyimiz ve eşi
evimize ziyarete geldi. Ben de daha çok Konyalının
Dernek ve Vakıf işlerine katkı vermesi gerektiğini
düşünerek yapılanları anlatmak istedim. Oda, bir Genel
Kurul’a geldiğini ve sadece kuru pasta ve çay ikram
edildiğini, bunun yakışık almadığını söyledi. Tabii
cevaplamaya çalıştım. Hiçbir katkı yapmadığı halde böyle
düşünen çok insan olduğunu tahmin ediyorum. Karadeniz
veya Doğu Anadolu illeri derneklerindeki dayanışma ne
yazık ki Konyalılar Derneği’nde yok. Bizde bu işler bir
avuç insanın özverisi ile yürüyor. İyi niyetle bu işlerde
çalışanların ufak tefek ayrılıkları bırakıp, her zaman
dayanışma içinde olması gerekli diye de düşünüyorum.
Artık aramızda naz niyaz edeceğimiz bir Oktay Özaydın
da yok.
163
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Necat Aşcıgil
Ekim 2014
NECAT’A TEŞEKKÜR
Necat’ın ifade ettiği gibi, dernekte özellikle benim
başkanlığım sırasında had safhada para sıkıntısı çekmiştik.
Maddi ve manevi tüm varlığımızı Kültür Merkezi’nin
hizmetine sunmuştuk. İnşaat için aramızda sürekli para
topluyorduk ve derneği çevirecek para kalmıyordu. Dernek
yönetim kurulu toplantılarında yediğimiz yemeğin ederini
üç kuruş yükseltiyor, bununla dernek lokalinin kirasını,
elektrik, su ve doğalgaz giderlerini karşılamaya
çalışıyorduk. O günlerde yönetim kurulunda bir üye beni,
kapı-kapı dolaşıp “hayır toplayan” deşiriciye, bir nevi
dilenciye benzetmişti. Dostumuz dalgasını geçiyordu ama
dernekte yarım gün çalışan öğrencinin ücretini çoğu kez
Oktay’la ben cebimizden karşılıyorduk. Gün geldi, yarım
gün gelen insan da kalmadı. Necat’ın sözünü ettiği olay
işte o günlerin hatırasıdır. Artık derneğin her şeyi
olmuştum. Yani; derneğin başkanı, muhasebecisi,
sekreteri, odacısı ve öğrenci işleri müdürüydüm. Bundan
da hiç yüksünmedim. Arkadaşımın yükü zaten çok ağırdı,
bir kambur da ben yaratmak istemedim.
Asıl Necat’ın alçakgönüllülüğü nedeniyle derinlemesine
anlatmadığı bir konu var:
Kiradan ve sair işletme masraflarından bir an önce
kurtulmak için dernek binasını boşaltmak istiyorduk. Sağ
olsun Mustafa Birim arkadaşımız, şirketinin Beşiktaş’taki
binasında derneğe ofis olarak donanımlı bir kat tahsis etti.
Yeşilyurt’taki Kültür Merkezi tamamlanıncaya kadar
alelacele oraya taşınmak durumunda kaldık. Necat’la
beyaz ameliyat eldivenlerini giyerek, günlerce, on sekiz
yılda kir pas içinde kalmış olan eşyayı, dosyaları, kutuları,
164
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
her şeyi elden geçirdik. O beyaz eldivenler iki dakikada
simsiyah oluyordu. Sevgili Necat’a o günlerden birikmiş
teşekkür borcumu bu vesileyle yerine getiriyorum. Bir şey
daha: Her gün öğleyin saat 13.00’de kapı çalınıyor ve
Rahmetli Oktay elinde yemek paketleriyle geliyordu.
İşçileri besleyen patron gibiydi. Sonra da tavla oynuyorduk
ve sıkıysa velinimetin olan patronu yen bakalım!
Evet, anının etkisinden çıkarsak; ne zamanki bina bitti,
Oktay’a başkanlıktan ayrılacağımı söyledim. Sevgili
Oktay’la biraz bozuştuk ama kararımda ısrarcı oldum ve
kabul ettirdim.
Bir hususu daha vurgulamalıyım: Oktay, onca meşgalesine
ve zaman zaman yaşadığı strese rağmen, benim dernek
işlerime de yardım etmişti. Burs verilecek öğrenci1erin
mülakatında, Konya toplantıları düzenlenirken yanımda
hep o vardı. Bu arada Mustafa Birim’in hakkını da teslim
etmeliyim. Bana öğrenci mülakatları için iki sene işyerinde
dayalı döşeli bir ofis verdi. Necat Aşçıgil, Osman Argıt’la
Halil Kasapoğlu da mülakatlarda iş yükümü hafiflettiler.
Sözü açılmışken, 20 yıllık süreç içinde, 1500’ün üzerinde
öğrencinin derneğin burslarıyla yüksek öğrenimini
tamamlayıp hayata atıldığını ifade etmek, dernek
yöneticilerinin yaptığı işin büyüklüğünü vurgulamak
açısından yararlı olacaktır.
Son sözden sonra söz alınır mı demeyin ve hoş görün.
Birkaç cümle: Kadıköy’den Yeşilyurt’a gidip gelirken
Sevgili Oktay beni hep evimden aldı ve dönüşte evime en
yakın mesafede bıraktı. Birkaç kere, hayır dememe
rağmen, evime kadar da bıraktı. Akşamın yoğun trafiğinde
çok zorlandığı için Kadıköy Belediyesi’nin yanında,
“Burada dur lütfen” diyordum. O nasıl bir insandı öyle!..
Yeşilyurt’a gideceğimiz günler -ki her Çarşamba giderdiksabah en geç dokuzda gelip beni alırdı. Ben bazen
165
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
hazırlanmayı ağırdan alırdım. Bir keresinde eşim, “Hadi
hazırlan, Oktay şimdi ‘ceddelek’ gibi gelir” demişti. Evet
bozkırda, şafak vakti öten ceddelek kuşuydu o. İşi
olduğunda sabah namazından sonra uyumayan adamdı.
Erkenden işe başlar, Bakırköy Belediyesi, Büyükşehir
Belediyesi koşturur dururdu.
BİR AKSİLİK: İNŞAATIN İKİ YILA YAKIN
DURDURULMASI ve EN SIKINTILI DÖNEMİMİZ
2009 Yılı Dernek Genel Kurulu
Genel kurula sunulan 2007-2009 yıllarına ait Yönetim
Kurulu Faaliyet Raporu bu dönemde yürütülen çalışmaları,
çekilen sıkıntıları ve ileriye dönük hevesleri gözler önüne
sermektedir.
İki yıllık dönem içinde çalışmalarımızı yoğunlaştırdığımız
en önemli konuyu Yeşilköy’de Gazi Evronos
Caddesi’ndeki arsamız üzerinde inşaatına başlanan Konya
Kültür Merkezi oluşturmuştur. Sn. Ali Müfit Gürtuna'nın
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında ihale
yoluyla 30 yıllığına üst kullanım hakkını kiraladığımız 800
m2 genişliğindeki arsayla ilgili bu hakkımız, inşaat
yapmaları karşılığında İstanbul Konyalılar Vakfı’na
devredilmiştir. Konuya atfedilen önem nedeniyle son iki
yıl içinde derneğimiz ve anılan vakıf yönetim kurulları
birlikte toplanmış; inşaatla ilgili konular birlikte müzakere
edilerek çözüm yolları aranmıştır.
Yeri gelmişken kültür merkezi inşaatıyla ilgili kısa bir
bilgi sunmak istiyorum: İnşaata 31 Mart 2007 tarihinde
başlanmış; ancak vakfın dışında gelişen bir olay sonucu
arsamızın bulunduğu bölgenin imar planları iptal edilmiş
ve bu yüzden inşaat neredeyse bir yıl durmuştur. Birkaç ay
önce imar sorunu tamamen çözülerek inşaata kaldığı
yerden devam edilmiştir. İnşaat tamamlandığında kültür
166
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
merkezinde derneğimizin modern bir ofisi olacak;
Konya’mızın tarihini ve kültürel varlıklarını tanıtıp
gerektiğinde eğitimler vereceğimiz mekânlara
kavuşacağız.
Hemşerilerimizle modern ve teknik donanımlı salonlarda
bir araya gelebileceğimizden İstanbul’daki Konyalılar
arasında dayanışmayı hızla arttıracağız. Kültür merkezine
taşındığımızda fakir üniversite öğrencilerine eğitim
yardımı sağlanması konusunda daha geniş imkânlara sahip
olunacak, öğrenci sayısı daha da artırılacaktır. Kültür
merkezinin ilçe derneklerine toplantı ortamı sağlayacağı ve
Konyalı iş adamlarına modern ofis hizmeti vereceği
düşünüldüğünde, fayda alanının bir hayli geniş olacağı,
görülmektedir.
Bu genel kurul raporunun altında yönetim kurulu adına
Başkan olarak benim imzam var ama yaşanan aksiliklerle
boğuşan hep sevgili Oktay olmuştur.
Yukarıda sözü elden 2009 yılı Genel Kurulu’nda inşaatın
durması olayı, aslında iki yıla yakın sürmüştür. Konu şöyle
gelişmiştir:
2007 yılı Mart ayında inşaatın temeli atılmış ve yılsonuna
kadar inşaat ikinci bodrum kata kadar gelmiştir.
O ara, inşaatımızın bulunduğu paftada arsası olan bir
vatandaş arsası için imar durumu ister ancak, Bakırköy
Belediyesi imar vermez. Bunun üzerine arsa sahibi idare
mahkemesine başvurur ve mahkeme de inşaatımızın
bulunduğu paftadaki tüm imar durumlarını iptal eder ve
inşaatların durdurulmasına karar verir.
Bizim bunlardan hiç haberimiz yoktur ve bir gün
inşaatımız Bakırköy Belediyesi tarafından durdurulur.
Paftanın imar planlarının Bakırköy ve Büyükşehir
belediyelerince hazırlanması neredeyse bir yıl sürecektir.
Dernek hazırlanan yeni imar durumlarına göre bir daha
167
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
ruhsat almak zorunda kalacak, ruhsat işlemleri için bir yıla
yakın uğraşacaktır. 2009 yılı genel kurulunda sözü edilen
bu gecikmedir. Derneğin ikinci kez ödeyeceği ruhsat ve
harç bedelleri de nakdi açıdan büyük bir sıkıntı
yaratacaktır.
2009 Yılı Dernek Genel Kurulu Sonrası Yaşananlar
Yukarıda değinilen yeniden ruhsat alınması
koşturmalarından sonra inşaat başlayacak ancak, bu sefer
de sözü edilen paftadaki plan notlarında bir kelimelik bir
hata yapıldığı için inşaat yeniden durdurulacaktır. Bu
ikinci gecikme de eklenince, inşaata iki seneye yakın bir
süre çivi bile çakılamayacaktır.
Sevgili Oktay’ın o günlerde çektiği sıkıntıyı bugün gibi
hatırlıyorum. Bir yandan inşaat durdurulmuş, bir yandan
da yeni ruhsatlar için dünyanın nakit ihtiyacı ortaya
çıkmıştı. Oktay sapsarı bir yüzle dolaşıyordu. Yeniden
imar izni almak için her iki belediyeye koşturuyor,
İstanbul içinde ve Konya’da para bulmak için çırpınıyordu.
Çoğu kez Vakıf’tan Mustafa Birim, Kudret Fikirli ve Adil
Öngel onu yalnız bırakmıyorlardı ama sorumluluk
duygusu onu perişan ediyordu.
Derneğin dışında gelişen bu iki olumsuz olaydan doğan
sorunlar büyük sıkıntılardan sonra çözülebilmiştir.
İnşaatın iki yıla yakın durması sonucu, dernek yönetim
kurulunun 24.07.2006/155 sayılı inşaatın başlatılması
kararı kadük hale gelmiş ve benzer bir karar 2008 yılında
bir daha alınmıştır.
Karar No: 15.12.2008/186
Arsamız üzerine inşa edilecek Konya Kültür Merkezi
inşaatımız için Dernek adına inşaat yapacak şirketlerle
görüşmeler yapmaya, dilediği şirketle, dilediği bedel
üzerinden sözleşme imzalamaya ve ruhsat aşamasında
168
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
şantiye şefi bulmaya ve kendisiyle sözleşme yapmaya
Dernek Başkanı Hasan Eskil ve Başkan Yardımcısı Halil
Kasapoğlu’nun birlikte yetkili kılınmasına karar
verilmiştir.
Kültür Merkezi inşaatının projelerinin Bakırköy
Belediyesi’ndeki işlemleri gereği ödenmesi gereken
mimari, makine, elektrik, proje tescil harçlarının
ödenmesine karar verildi.
BİNANIN TAMAMLANMASI ve İŞLETİME
ALINMASI
Belediyelerde ruhsat işleri tamamlandıktan sonra inşaat
yoluna girecek ve üç yıl içinde tamamlanacaktır.
Aşağıdaki karar binanın işletime alınabilmesi için resmi ve
özel kurumlarda tamamlanması gereken prosedürleri
kapsamaktadır.
Karar No: 28.10.2011/220
Yeşilköy’deki taşınmazımızın iskân işlemleri için
Bakırköy Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi,
İtfaiye, İSKİ, BEDAŞ ve tüm kamu kuruluşları ve özel
kurumlar ile görüşme yapmaya Mehmet Oktay Özaydın,
Halil Kasapoğlu ve Yusuf Sertkaya’ya münferit imza
yetkisi verilmesine karar verildi.
2013 Yılı Dernek Genel Kurulu
…Konuya atfedilen önem nedeniyle, (Kültür Merkezi)
inşaatının başladığı Mart 2007'den itibaren derneğimiz ve
anılan Vakıf yönetim kurulları birlikte çalışmış; inşaatla
ilgili konular birlikte müzakere edilerek çözüm yolları
aranmıştır.
Vakfın mütevelli heyetinin desteğini arkasına alan Vakıf
Yönetimi ve Dernek Yönetimimiz sergiledikleri
169
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
olağanüstü gayretle kültür merkezimizin inşaatını 5 yılda
bitirmiştir. Arkadaşlarımız inşaat için her türlü imkânı
seferber etmiş, tabirimizi hoş görün, bıçak kemiğe
dayandığında bankadan altına bizim de kişisel imzamızın
olduğu 500.000.00 TL tutarında kredi kullanılmıştır. Bu
arada inşaat için maddi manevi katkılarını esirgemeyen
derneğimiz üyelerini ve Konyalı hemşerilerimizi de
yardımlarından dolayı şükranla anıyoruz.
Kültür merkezimiz 28 Nisan 2012 günü Dışişleri Bakanı
Sayın Ahmet Davutoğlu, Konya Milletvekilleri Sayın
Atilla Kart ve Sayın Faruk Bal'ın katılımıyla açılmıştır.
Açılış Konyalı hemşerilerimizin de yoğun ilgisine mazhar
olmuş ve görkemli bir tören gerçekleştirilmiştir.
Derneğimiz, Kadıköy'deki merkezinden yeni binamıza
taşınmıştır.
Yeni yerinde Konyalılar Derneği nihayet çağdaş ve
modern bir çalışma ortamına kavuşmuştur. Çalışma ofisi
ve toplantı salonları yanında, Konya'mızın tarihi ve
kültürel varlıklarını tanıtacağımız, eğitim ve seminerler
düzenleyeceğimiz mekânlara kavuşmuş bulunuyoruz.
Kültür merkezimizde ilçe dernek başkanlarıyla toplantılar
yapılmış, il ve ilçe derneklerinin sosyokültürel
faaliyetlerini bir çatı altında yürütmeleri ve genel kurul
toplantılarını kültür merkezimizde yapmaları konusunda
fikir birliği sağlanmıştır.
Konya'da faaliyet gösteren kuruluş ve iş adamlarına
yaptığımız çağrı karşılık bulmaya başlamış, Sayın Recep
Konuk, Konya Şeker’in İstanbul'daki bir iş toplantısını
kültür merkezimizde yapmıştır. Bu tür toplantıların pahalı
otel lobileri yerine binamızda yapılması en büyük
dileğimiz olup, bu konudaki çalışmalarımız
sürdürülmektedir.
170
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Kültür merkezimize Selçuklu çinilerinden tablolar
armağan eden Selçuklu Belediye Başkanı Sayın İbrahim
Uğur Altay, merkezimize davet edilmiş ve binamızın
tanıtımından sonra kendisine teşekkür plaketi sunulmuştur.
Derneğin Yeni Yerine Taşınması ve Burada Yürüttüğü
Etkinlikler:
a) Taşınma:
Yukarıdaki genel kurul raporunda bir cümleyle sözü edilen
taşınma olayında, Dernek Yönetim Kurulu, üst kullanım
hakkına sahip olduğu arsasına yapılan binaya taşınma
kararını verdiğinde bayram edecektir. Çünkü eski lokali
iyice köhnemiş ve öğrencilerle yapılacak toplantılar için
bile yetersiz hale gelmiştir.
Karar No: 06.06.2011/218
Kadıköy, Kuşdili Caddesi, 32/2 adresindeki dernek
merkezinin İstanbul Konyalılar Vakfı’nın Bakırköy, Gazi
Evrenos Caddesi 22, Yeşilköy adresindeki Konya Kültür
Merkezi’ne taşınmasına karar verilmiştir.
Bu karardan sonra Dernek Yeşilköy’e taşınacak ve yeni
adresi, Gazi Evrenos Caddesi No: 22
Yeşilköy/İSTANBUL olacaktır.
b) Etkinlikler:
Karar No: 25.05.2012/225
2 Haziran günü İstanbul Konyalılar Vakfı, Handan Birim
Kültür Merkezi’nde KOP Bölge Projesi Başkanı Prof. Dr.
Mehmet Babaoğlu’nun katılacağı bir toplantı yapılmasına
ve bu toplantıya İstanbul’da yaşayan Konyalıların davet
edilmesine karar verildi.
Selçuklu Belediyesi eski başkanı Prof. Dr. Adem Esen’e
bir daha kulak verelim:
171
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
İstanbul’daki Konyalıların bir araya gelebilecekleri ve
faaliyette bulunacakları güzel bir bina ortaya çıktıktan
sonra burada çeşitli sosyal ve kültürel programlar
düzenlenmesine ağırlık verildi. Oktay Bey, benim istişare
kurulunda olmamı arzu etti. Hatta taltif ederek yüksek
istişare kurul başkanı diyerek arkadaşlarımıza takdim etti.
Bu çerçevede Konya Valisi, KOP Başkanı ve Kalkınma
Ajansı Genel Sekreteri’ni Konya’daki yatırımları
anlatmaya davet ettik. Bu program bütün Konya ve çevresi
(Karaman, Aksaray ve Niğde) illerinin dernek
yöneticilerini bir araya getirmek, bölgedeki altyapı
niteliğindeki, özellikle ulaştırma, sulama, ulaşım gibi
büyük kamu yatırımlarını tanıtmak, İstanbul’daki iş
adamlarını bu konuda bilgilendirme amacıyla
düzenlenmişti.
Karar No: 22.10.2012/229
Geleneksel Konya Toplantıları’nın devamı olarak Kasım
ayı konuşmacısı olarak Recep Konuk’un davet edilmesine,
söz konusu toplantının yapılacak organizasyon ve davetiye
işleri için Vakıf ile birlikte hareket edilmesine karar
verildi.
Karar No: 03.12.2012/230
İstanbul’da bulunan Konyalı derneklerinin başkanlarının
12 Aralık 2012 Çarşamba günü dernek merkezine davet
edilerek Vakıf binamızda düşünülen etkinlikler hakkında
görüş alışverişinde bulunulmasına karar verildi.
Aralık ayı içerisinde vakıfla birlikte bursiyer
öğrencilerimizle tanışma toplantısı yapılmasına karar
verildi.
172
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Geleneksel Konya Toplantıları için ilk konuşmacı olarak
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in
davet edilmesine karar verildi.
Karar No: 30.01.2013/231
12 Aralık 2012 günü ilçe dernek başkanlarıyla yapılan
toplantıda dile getirilen görüşler dikkate alınarak aşağıdaki
kararlar alınmıştır.
Şeb-i aruz törenlerinin Dernek ve Vakıf önderliğinde
İstanbul’da yapılması konusu görüşüldü ve özellikle şeb-i
aruz törenlerinin Konya’da yapılması görüşünde birleşildi.
Mevlana, Nasreddin Hoca, Mesnevi konularında tanıtım
toplantıları yapılmasına, bu konularda ödüllü yarışmalar
düzenlenmesine, kültürel etkinlikler gerçekleştirilmesine
karar verildi.
İlçeleri de aramıza alarak kermesler düzenlenmesine karar
verildi.
KUDRET FİKİRLİ DÖNEMİ
Benim ısrarlı ayrılma isteklerimden sonra Kudret Fikirli
Dernek Başkanlığına seçilmiştir. Sevgili Kudret,
1993’lerde Konyalılar Derneği fikrinin doğmasına sebep
olan adamdır. Daha sonra da derneğin kurucuları arasında
yer almış, 1994’ten İstanbul Konyalılar Vakfı’nın
kurulduğu 2007 yılına kadar derneğin yönetim
kurullarında kesintisiz görev yapmıştır. 2013 yılına
gelindiğinde Vakfın yönetim kurulundadır ancak, dernek
başkanlığı görevini de üstlenmiştir.
Yeni yönetimin icraatını ve aldığı kararları aşağıda
sunuyoruz.
İLK İCRAAT: DANIŞMA KURULU
Danışma kuruluna seçilen isimler şöyledir:
173
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Abdullah Başci
Prof. Dr. Adem Esen
Ahmet Erdoğan
Ahmet Doğan Arıkan
Ahmet Polat
Ahmet Sert
Akif Bekdemir
Ali Talip Özdemir
Ali Müfit Gürtuna
Ali Osman Tekkanat
Ali İçöz
Benan Baykal
Ender Günay
Faruk Ceyhan
Fatih Faydasiçok
Hasan Eskil
Hasan Ocakli
Hüseyin Birim
Hüsnü Çinar
İsmail Öncel
İbrahim Baz
Kadir Kocadayi
Kamil Aksoy
Kayhan Selek
Kerim Tikir
Mehmet Eker
Mehmet Yilmaz
Murteza Çelikel
Murat Başol
Mustafa Nalçaci
Eyüp Cigal
Mustafa Büyükdede
Mustafa Göksu
Mustafa Toksöz
Mustafa Ardiç
Mustafa Özşenol
Mustafa Böyet
Muzaffer Koşan
M. Kemal Karaağaç
Naci Faydasiçok
Nadir Özşahin
Nebi Zenginli
Orhan Bardakçi
Özgür Barlas
Sait Gönen
Suat Sakarya
Velit Günay
Vefa Önal
Yilmaz Yavru
Metin Duruk
Mevlüt Büyükhelvacigil
Hüseyin Tosunoğlu
Tahir Büyükhelvacigil
Mustafa Birim
Süleyman Temel
Osman Argit
Adil Öngel
Bahri Özdinç
Hikmet Deniz
Ahmet Uğur Koçak
Ali Güven
Karar No: 03.06.2013/236
174
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Asil ve yedek yönetim kurlu üyelerimizden oluşmak üzere
aşağıdaki komisyonların kurulmasına karar verildi:
Burs Komisyonu
Kaynak Temini Komisyonu
İlçe, Köy Dernekleri ve Vakıflarıyla İlişki Komisyonu
Üye Kayıtlarını Geliştirme ve Güncelleme Komisyonu
Konya İli ve İlçeleriyle İlişkileri Geliştirme Komisyonu
Basın Yayın ve Bilişim Komisyonu
Kültürel ve Sosyal Faaliyetler Komisyonu
Gençlik Komisyonu (23.09.2013/241)
Karar No: 07.10.2013/242
1994 yılında kurulan derneğimizin 2014 yılında 20.
Kuruluş Yıldönümü için kutlamalar yapılacaktır. Bunun
için projeler geliştirilmesine, Konya Yemekleri Festivali
yapılması için düşünceler alındı. 2014 yılında kapsamlı bir
etkinlik yapılması için çalışmaların başlamasına karar
verildi.
Karar No: 29.10.2013/243
Kasım ayı Konya toplantısına konuşmacı olarak sayın
Prof. Dr. M. Sait gönen ve Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık’ın
katılmalarına karar verilmiştir.
Karar No: 02.12.2013/244
KOP ve MEVKA projeleri ile ilgili değerlendirme
yapması için Aralık ayı Konya toplantısına Konya
valisinin davet edilmesine karar verildi.
Karar No: 03.02.2014/246
22 Şubat 2014 tarihindeki geleneksel Konyalılar
toplantısına Konya Valisi Sayın Muammer Erol Bey’in,
Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Akman
175
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Bey’in, KOP İdaresi Başkanı Mehmet Babaoğlu Bey’in,
Kırsal Tarım Kalkınma Projesi Koordinatörü Huriye
Özdemir Hanım’ın sunum yapmaları ve katılımcıları
bilgilendirmek üzerine davet edilmelerine karar verildi.
Yukarıdaki kararlardan da görüleceği üzere, yeni binada
dernek rahatlamış ve üst üste toplantılar düzenlemeye
başlamıştır.
BİTİRİRKEN
Kitabımızda Konyalılar Derneği’nin kuruluşundan
başlayarak bugüne kadar aldığı kararlara ve yürüttüğü
çalışmalara tarafsız bir şekilde ayna tutmaya, bir başka
deyişle bunları gün yüzüne çıkarmaya çalıştık. 1993’te
küme düşen Konyaspor’u tekrar 1. Lig’e çıkarabilmek için
başlatılan gayretler, 1994 yılında Derneğin kurulmasıyla
sonuçlanmış; müşterek bir amaç daha büyük bir müşterek
amacın doğumunu hazırlamıştır.
Konyalılar Derneği’nde, kuruluşundan bugüne kadar geçen
yirmi yılda, pek çok Konyalının emeği geçmiş, insanlar
Konya ve İstanbul’daki hemşerileri için herhangi bir
maddi çıkar beklemeden koşuşturup durmuşlar.
Bu insanlardan ulaşabildiklerimizle yazıştık, bazılarıyla
yüz yüze görüştük, kişisel dosyalarında sakladıkları
belgeleri aldık, dernek kayıt ve dokümanlarına
dayandırdığımız kitabımızı onların desteğiyle
zenginleştirdik. Desteklerini esirgemeyen hemşerilerimizin
yardımlarına yeri geldikçe kitabımızda isimlerini de anarak
yer verdik. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Kitabımızda tamamen Konyalılar Derneğine odaklandık.
Oysa bir de İstanbul Konyalılar Vakfı ve bu vakıfta çalışan
arkadaşlarımız var. Kültür Merkezimizin arsasını Dernek
temin etti ve temelini attı. Binanın inşaat işi ve işletilmesi
vakfa bırakıldı. Bu alanda Dernekçe yürütülen işleri
176
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
kitabımıza aldık; vakıftaki arkadaşlarınızın verdiği
hizmetlere ise hiç değinmedik. Doğrusu da buydu ama
Kültür Merkezimiz, Vakıfta görevli arkadaşlarımızın emek
ve çırpınmalarıyla ortaya çıkıp, tamamlandı. İzninizle bu
arkadaşlarımızı ismen belirtmek istiyoruz: Rahmetli Oktay
Özaydın, Mustafa Birim, Osman Argıt, Kudret Fikirli
Süleyman Temel, İçmimar Adil Öngel, Hikmet Deniz,
Bahri Özdinç. İsimlerini bile anmamak doğrusu kadir
bilmezlik olurdu.
Kitabımızın yazılması altı ay sürdü. Dernekle iletişimi
kopmuş olan insanlara ulaşmamız bir hayli zor oldu.
Ulaşabildiklerimizden de yazı ve belge istedik. Bu
bağlamda, geçmişte derneğe emeği geçen bazı
hemşerilerimizi gözden kaçırmışsak bizi affetmelerini
diliyoruz.
Konyalılar Derneği Yönetim Kurulu’na Rahmetli Oktay
Özaydın’ın isteğiyle 2000 yılında girmiştim. 2007 yılında
Dernek Başkanlığı’nı üstlendim. Altı yıl bu şerefli görevde
kaldım. Gerek dernekte aktif olarak çalıştığım günlerde,
gerek bu kitabı hazırlarken dernekçiliğin ne kadar zor ve
fedakârlık isteyen bir iş olduğunu gördüm. Hiçbir maddi
karşılık beklemeden, sılaya, hemşerilere ve insanlığa
hizmettir dernekçilik… Bitmek ve tükenmek bilmeyen bir
vefa duygusudur…
Bu satırları yazdığım sırada gözümün önüne hemen
kardeşimiz Oktay Özaydın geliyor. O bütün bu vasıfları
kişiliğinde tecessüm ettiren bir insandı! Oktay’a bir kez
daha teşekkür ediyor, Allah’tan rahmet diliyorum.
Artık sona geldik. Bu aşamada Derneğin kuruluş
çalışmalarının başladığı 1993 yılından itibaren işlerin
içinde olan Süleyman Temel’den söz edeceğiz. Süleyman
Temel 1994 yılından 2007 yılına kadar Dernek yönetim
kurulunda görev yaptı. İstanbul Konyalılar Vakfı’nı
177
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
kurulması sırasında, alınan müşterek karar çerçevesinde,
Dernekten ayrılıp Vakfın kurucuları ve mütevelli heyeti
arasında yer aldı. Her iki kurumda da verilen bütün
görevleri, gösterişten uzak, sessiz sedasız yerine getirdi ve
hukuksal anlamda hayati işlerin altına imza attı. Deyim
yerindeyse Konyalıların hizmetkârı oldu. Onun için
kitabımıza Süleyman Temel kardeşimizin sözleriyle son
noktayı koyacağız.
“Ben kuruluşunda büyük emekleri olan ve kuruluşundan
beri içinde bulunduğum bu camia ve sizler gibi çok değerli
şahsiyetlerle tanıştığım için çok ama çok mutluyum. Ben
her zaman dernek ve vakıf ekseninde kendimi bulduğumu
ifade etmek istiyorum. Dernek ve Vakfı, ortak değerlerin
manen ve madden en çok paylaşıldığı bir ortam olarak
gördüm, hala aynı şekilde görüyorum. Bu işte en çok
emeği ve hakkı olan ve bence binamıza heykeli dikilmesi
gereken rahmetli Oktay Ağabey’dir. Umarım ona haksızlık
etmeyiz ve kemiklerini sızlatmayız.
Selam ve Saygılarımla, 05/09/2014”
Kendi anılarımızı da koyarak, tanıkları olan “canlı bir tarih
kitabı” oluşturmaya çalıştık. Değişik bir tarih anlatımı
oldu, hoşgörün.
İstanbul, 30 Kasım 2014
SON
178
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
EKLER
179
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
180
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
181
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
182
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
183
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
184
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
185
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
186
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
EKLER 2/FOTOĞAFLAR
Canımız, kardeşimiz, başkanımız Oktay Özaydın.
(KALBİMİZDE)…
187
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
25 Mart 2014 Salı akşamı Kültür Merkezimizde, Rahmetli Oktay
Özaydın kardeşimizin vefatının yedinci gününde anma
toplantısına katılanlar.
188
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
1994 yılı Kasım ayında seçilen ilk dernek yönetim kurulu
üyelerinden Adil Karaağaç ve Mustafa Öncel (sağ başta
oturanlar) derneğin bir toplantısında..
189
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
25 11.1994 tarihinde Kadıköy Kaymakamlığının izin
yazısıyla kurulan Konyalılar Birliği Derneği’nin kuruluş
çalışmalarını yürüten dernek kurucuları toplu halde.
190
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
08.01.1995’te Mavi Marmara Et Lokantasında yapılan
Konyalılar Gecesinde, Derneğin Kurucu Yönetim Kurulu
üyeleri .
Kamil Aksoy
Oktay Özaydın
Yılmaz Yavru
Adil Karaağaç
Rüştü Özal
Bayram Camcı
Suphi Aydıner
Kudret Fikirli
Süleyman Temel
Kadir Kocadayı
Kayhan Selek
191
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
08.01.1995’te Mavi Marmara Et Lokantasında yapılan
Konyalılar gecesinde, Derneğimizin Kurucu Başkanı
M.Rüştü Özal konuşma yaparken.
192
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Bayram Camcı , Mavi Marmara Et Lokantasında
08.01.1995’te yapılan Konyalılar Gecesinde.
193
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
08 Ocak 1995 günü Mavi Marmara Et Lokantasında
yapılan Konyalılar gecesine katılan protokol.
Soldan Sağa ,
Fevzi Halıcı, Ali Talip Özdemir, Mehmet Öz Sandıkçı,
MHP Konya Mv.Musa Erarıcı, Konya Belediye Başkanı
Halil Ürün, Künye Mv. Servet Turgut
194
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
27 Nisan 1995’te The Marmara Otelin’de Prof.Dr.Türkan
Saylan ve Doç.Dr.Nilüfer Narlı’nın konferansında
misafirler.
195
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Derneğin 28.05.1995 tarihli Genel Kurulunda Divan
Heyeti
196
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Derneğin 28.05.1995 tarihli Genel Kurulun’da seçilen
Yönetim Kurulu Başkan Bayram Camcı ile birlikte
197
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
10.03 1996, Konya ve İlçeleri Sosyal Yardım Ve
Dayanışma Derneği İle Konyalılar Derneği’nin Birleşme
Genel Kurulu sonrası.
198
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
1996 Kasım ayında Lunapark Gazinosu’nda yapılan
Konyalılar gecesinde Konyalı başarılı işadamlarına plaket
verilirken. Soldan sağa:
1.Ahmet Sert
2.Haşim Bayram
3.Kemal Şahin
199
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Kasım 1996’da 1 Lunapark Gazinosunda yapılan gecede
plaket alan başarılı Konyalı iş adamları yöneticilerimizle
birlikte
200
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Dernek Yönetim Kurulu Üyesi, Yeminli Mali
Müşavir Kudret Fikirli, 30 Eylül 1998’de yürürlüğe
giren vergi reformu kanunları hakkında o yıl
yapılan geleneksel Konya toplantısında bilgi
verirken.
201
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Tarihten bir yaprak: Dernek yöneticileri olarak Bayram
Camcı’ların, İsmet Sarıbudak’ların Kayhan Selek’lerin,
Yılmaz Yavru’ların katıldığı yönetim kurulu yemeği.
(90’lı yılların sonları olsa gerek.)
202
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Tarihten bir yaprak. 2000’li yıllların başında Moda
İskelesi’ndeki restoranda. Dernek yönetim kurulu üyeleri
Süleyman Temel ve Kudret Fikirli eşleriyle yönetim
kurulu yemeğinde.
203
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
23 Ekim 2000 akşamı Swissotel’de yapılan Konyalılar
gecesinde Dernek Yönetim Kurulu. Gecenin sponsoru
Anadolu Hayat.
204
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
2003 yılında Konyaspor şampiyon olduğunda, Nisan
ayında Konya Spor Yöneticileri ve futbolcuları ile yapılan
tekne turu
205
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Mart 2004, Dernek Yönetim Kurulu üyelerinden
Süleyman Temel ve Kudret Fikirli eşleriyle birlikte Büyük
Kulüp’te Osman Argıt’ın KONYADER WEB Sitesinin
tanıtım toplantısı yemeğinde.
206
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
31.03.2007 günü Kültür Merkezimizin Temel Atma
Töreninde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir
Akyürek konuşuyor.
207
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
31.03.2007 günü Kültür Merkezimizin temel atma
töreninden Dernek Başkanımız Oktay Özaydın konuşuyor.
208
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
31.03. 2007 günü yapılan Kültür Merkezimizin Temel
Atma Töreninde Dernek Başkanımız Oktay Özaydın bir
konuğumuz ile.
209
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
31.03. 2007 günü yapılan Kültür Merkezimizin Temel
Atma Töreninde İstanbul Büyükşehir eski Belediye
Başkanı Ali Müfit Gürtuna.
210
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
31 Mart 2007 günü Kültür Merkezimiz temel atma törenini
teşrif eden Konya Millet Vekili Ahmet Işık ve Dernek
Başkanımız Oktay Özaydın.
211
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
31 Mart 2007’de Kültür Merkezimizin temel atma
töreninde Dernek Başkanımız Oktay Özaydın , Yöneticiler
ve davetliler
212
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
31 Mart 2007’de Kültür Merkezimizin temel atma törenine
katılan Dernek Yöneticileri ve davetliler.
213
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
28 nisan 2012 günü Kültür Merkezimizin Açılışı:
2.Kurdele Kesimi.
214
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
28 nisan 2012 günü Kültür Merkezimizin Açılışı:
1.Kurdele Kesimi.
215
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
01.11.2011 tarihinde Kültür Merkezinde dernek ve vakıf
yönetim kurullarının ilk toplantısı.
216
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
28 nisan 2012 günü, Kültür Merkezimizin açılış töreninde
Başbakanımız (o tarihlerde Dış İçleri Bakanımız )
Sn.Ahmet DAVUTOĞLU ile beraber.
217
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
28 nisan 2012 tarihinde Kültür Merkezimizin açılış
töreninden bir görüntü
218
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
2012 Yılında Kültür Merkezimiz açıldıktan sonra Dernek
ve Vakıf yönetim kurulu üyeleri ile Vakfın mütevelli
heyetinden birkaç arkadaş, eşlerimize binayı tanıtmak için
yaptığımız bir toplantıda hep birlikte.
219
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Geleneksel Konya Toplantısı, Ekim 2012: Selçuk Ecza
Deposu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keleşoğlu
konuşmasını yaparken, Dernek Başkanı Hasan Eskil ve
Vakıf Başkanı Oktay Özaydın kendisini dinlerken.
220
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Ekim 2012; SELÇUK ECZA DEPOSU Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Keleşoğlu konferans vermek üzere geldiği
Kültür Merkezimizde Şirketin CEO’su Sonay Gürgen ile
birlikte adının verildiği toplantı salonunun önünde.
221
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Geleneksel Konya toplantıları 2012 Kasım Ayı
konuşmacısı, PANKO BİRLİK, ANADOLU BİRLİK
HOLDİNG VE KONYA ŞEKER Yönetim Kurulu Başkanı
Recep Konuk katılımcılarla birlikte.
222
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Geleneksel Konya toplantıları 2012 Kasım Ayı
konuşmacısı, PANKO BİRLİK, ANADOLU BİRLİK
HOLDİNG VE KONYA ŞEKER Yönetim Kurulu Başkanı
Recep Konuk, Dernek Başkanı Hasan Eskil ve Vakıf
Başkanı Oktay Özaydın ile
223
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
Geleneksel Konya toplantılarında 2012 Kasım ayı
konuşmacısı Recep Konuk’un konferansında katılımcılar.
224
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
27.02.2013 günü yapılan Geleneksel Konya Toplantısına
konuşmacı olarak katılan Konya Sanayi Odası Başkanı
Tahir Büyükhelvacıgil konuşmasını yaparken.
225
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
27.02.2013 günü yapılan Geleneksel Konya toplantısına
konuşmacı olarak katılan KSO Başkanı Tahir
Büyükhelvacıgil’e Vakıf Başkanımız Oktay Özaydın
plaketini verirken.
226
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
KSO Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil 27.02.2013 günü
Konya Sanayii ile ilgili olarak verdiği konferans
sonrasında dinleyicilerle.
227
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
17.04.2013 tarihinde yapılan Geleneksel Konya
Toplantısına konuşmacı olarak katılan Konyalı sanayici
Mehmet Ali Atıker, Dernek Başkanı Hasan Eskil ve Vakıf
Başkanı Oktay Özaydın’la.
228
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
24.11.2013, İstanbul’da Mimar Sinan eserlerini tanıma
gezisinden bir enstantane.
229
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
22.02.2014 GÜNÜ, KOP VE MEVKA PROJE
TEŞVİKLERİNİN TANITIMININ YAPILDIĞI
GELENEKSEL KONYA TOPLANTISI.
Konya Valisi Muammer Erol kürsüde.
230
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
22.02.2014 GÜNÜ, KOP VE MEVKA PROJE
TEŞVİKLERİNİN TANITIMININ YAPILDIĞI
GELENEKSEL KONYA TOPLANTISI.
KOP İdaresi
konuşurken.
Başkanı
Prof.Dr.
Mehmet
Babaoğlu
231
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
22.02.2014 GÜNÜ, KOP VE MEVKA PROJE
TEŞVİKLERİNİN TANITIMININ YAPILDIĞI
GELENEKSEL KONYA TOPLANTISI.
Mevlana Kalkınma Ajans Genel Sekreteri Doç. Ahmet
Akman konuşmasını yaparken.
232
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
22.02.2014 GÜNÜ, KOP VE MEVKA PROJE
TEŞVİKLERİNİN TANITIMININ YAPILDIĞI
GELENEKSEL KONYA TOPLANTISI.
Kırsal Tarım Kalkınma Projesi Koordinatörü Huriye
Özdemir sunumunu yaparken.
233
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
09.03.2014 günü Kültür Merkezimizde kariyer planlaması
konusunda konferans veren Pınar Akkaya’yı dinlemeye
gelen zevat ve öğrenciler.
234
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
31.05.2014, Kültür Merkezimizde SELÇUK ECZA’nın
CEO’su Sonay Gürgen’in konferansına katılan zevat ve
burs alan öğrencilerimiz konferans öncesi bir arada.
235
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne
31.05.2014 günü, Dernek Başkanı Kudret Fikirli, Bir
önceki Başkan Hasan Eskil ve Vakıf Başkanı Oktay
Özaydın, Sonay Gürgen’in konferansına katılan
öğrencilerle söyleşirken.
236

Benzer belgeler