Kuru Kahveci Mehmet Efendi

Transkript

Kuru Kahveci Mehmet Efendi
EIBTM - Barselona (Kongre Turizmi Fuarı) 2006
> 2009; FITUR - Madrit (Uluslararası Turizm Fuarı)
2006 > 2010; IMEX - Frankfurt (Kongre Turizmi
Fuarı) 2003 > 2009; WTM - Londra (Uluslararası
Turizm Fuarı) 2006 > 2007; CONFEX - Londra
(Kongre Turizmi Fuarı) 2003 > 2007; BTC Roma (Kongre Turizmi Fuarı) 2003 > 2007;
FESPO - Zürih (Uluslararası Turizm Fuarı) 2003
> 2007; Utrecht Vakantiebeurs Turizm Fuarı Hollanda 2004 > 2008 olarak sıralanıyor.
Tarihçe
Pazar
Türk kültüründe “kahve altı” teriminden türemiş
“kahvaltı”nın üstüne veya öğle yemeğinden
sonra, yorgunluk atmak ya da sohbetlere keyif
katmak için içilen Türk Kahvesi’nin en büyük
temsilcisi Kurukahveci Mehmet Efendi, başta
Türkiye olmak üzere; Avrupa, ABD, Asya ve
Avustralya kıtalarında 40’ı aşkın ülkede tüketiliyor.
1871 yılından bu yana faaliyet gösteren ve
Türkiye’de tartışılmaz pazar lideri olan şirket,
dünya çapında da Türk Kahvesi denince akla
gelen ilk marka olma özelliğini taşıyor. 2008-2010
yılları arasında, Kurukahveci Mehmet Efendi Türk
Kahvesi üretimini %10 oranında artırdı. Şirketin
2010’daki kahve pazar payı ise %55.
Baflar›lar
Türkiye’nin önde gelen tasarımcısı İhap Hulusi
Görey tarafından 1933’te tasarlanan logosu
sadece Kurukahveci Mehmet Efendi markasının
değil Türk Kahvesi’nin de simgesi haline gelmiş
durumda. Türkler tarafından keşfedilmiş kahve
hazırlama ve pişirme yönteminin,Türk Kahvesi’nin
kendine özgü kimliğinin ve geleneğinin günümüze
taşınmasında markanın büyük katkısı söz konusu.
Üretilen kahvenin kalitesi 1930’lu yıllarda
Türkiye ve Fransa'da alınan ödüllerle tescillendi.
Kaliteden asla ödün vermeyerek yoluna devam
eden şirketin başarıyla sürdürdüğü en önemli
görev ise, büyük bir gururla başlattığı “kültür elçiliği”.
Kurukahveci Mehmet Efendi; yıllardır yurt içi ve
yurt dışındaki çeşitli fuarlar, festivallerde katılımcı
ve konuklara Türk Kahvesi sunumu yapıyor.
Tadımlar sırasında Türk Kahvesi’nin tarihçesi ve
kültürümüzdeki yerinin de anlatıldığı bu etkinlikler
36
SUPERBRANDS
19. yüzyıl sonlarına kadar Türk Kahvesi, çiğ çekirdek
olarak satılıyor ve evlerdeki kahve tavalarında
kavrulduktan sonra el değirmenlerinde çekilerek
pişirilip içiliyordu. Bu durum; Hasan Efendi’nin
işlettiği baharat ve çiğ kahve dükkânının, oğlu
Mehmet Efendi tarafından devralınmasına kadar
devam etti.
1857’de İstanbul Fatih’te doğan Mehmet
Efendi, eğitimini tamamladıktan sonra babasının
dükkanında çalışmaya başladı. 1871 yılında işin
başına geçen Mehmet Efendi, çiğ kahveyi kavurup
dibeklerde öğüterek müşterilerine hazır olarak
satmaya başladı. Böylece İstanbul Tahmis Sokak’ta
taze kavrulmuş kahvenin mis gibi kokusu da
çevreye yayıldı. Kahveyi öğüterek ilk kez hazır
olarak kahve severlere sunan Mehmet Efendi, bu
yenilik ve müşterilerine sağladığı kolaylıkla kısa
sürede tanınarak “Kurukahveci Mehmet Efendi”
diye anılmaya başlandı.
1931 yılında vefat eden Mehmet Efendi’nin
ardından oğulları Hasan Selahattin, Hulusi ve
Ahmet Rıza Beyler baba mesleğini sürdürdüler.
Aile, 1934 yılında “Kurukahveci” soyadını aldı.
Mehmet Efendi’nin vefatından sonra ailenin en
büyüğü Hasan Selahattin (1897-1944) yurt
dışındaki pazarların önemini kavrayarak uluslararası
etkinliklere katılmaya karar verdi. Böylece Türk
Kahvesi’ni yurt içinin yanı sıra yurt dışına da
pazarlayarak tanıtmaya başladı.
Hulusi Bey (1904-1934) dönemin gelişen
teknolojisini göz ardı etmeyerek toplu üretimi
gerçekleştirdi. Ayrıca, İstanbul Tahmis Sokak’taki
dükkanın yerine, dönemin ünlü mimarı Zühtü
Başar’a günümüzde de kullanılmakta olan art
deco tarzında bir bina inşa ettirdi.Yine bu dönemde
kahve, parşömenli kağıt paketlere konularak şehir
içindeki bakkallara dağıtılmaya başlandı. Böylece
Türkiye’de bir ilk daha gerçekleştirilmiş oldu. Bu
dönemde kentin en merkezi yeri olan İstiklal
Caddesi’nde bir şube açıldı.
Genç yaşta hayata veda eden Hulusi Bey’in
ardından yönetimi, yurt dışında eğitim görmüş
olan en küçük kardeş Ahmet Rıza Kurukahveci
devraldı. Ahmet Bey’in dünyadaki gelişmeleri
yakından takip ediyor olması, onu reklama ve
şirketi çağdaşlaştırma yönünde adımlar atmaya
yöneltti. Ahmet Bey’in 1933 yılında, dönemin usta
grafikeri İhap Hulusi Bey’e çizdirdiği amblem
günümüzde de kullanılıyor. Ayrıca o yıllarda büyük
yenilik olarak tanımlanan afiş ve takvim çalışmaları
ile şirketin reklamları yaygınlaştırıldı. Özel arabalarla
yurt içinde kahve dağıtımı da bu dönemde
başladı. Yine merkezi bir yerde, Galatasaray’da
Sahne Sokak’ta bir şube açıldı.
Ahmet Rıza Kurukahveci’nin vefatından sonra
yönetimi Mehmet Efendi’nin torunları devraldı.
Mehmet Efendi’nin kahve öğüttüğü dibekleri bir
asır sonra geliştirdiler ve ortaya yeni kahve
makineleri çıktı. 1871 yılında Tahmis Sokak’ta
faaliyete başlayan işletme, bugün tüm dünyaya
hizmet veriyor.
Kurukahveci Mehmet Efendi, dünya çapında
yaygınlaşan bir kahve üreticisi olmasına rağmen,
bir aile şirketi olma özelliğini koruyarak, 1871’den
günümüze ulaşan kalitesini modern teknolojileri
kullanarak sürdürüyor.
Ürün
Kahvede, satın almadan tadıma, harmanlamadan
kavurmaya, öğütmeden paketlemeye her aşama
ayrı bir ustalık, bilgi, tecrübe, birikim ve incelik
ister. En iyi kalite kahve çekirdeklerini seçebilmek
için mükemmeliyetçilik; dengeli bir harman
yaratabilmek için sabır; doğru öğütme için titizlik
gerekir. Uzun yılların tecrübesiyle ulaşılmış çok
özel formüller de nesilden nesile aktarılır.
1871 yılından bu yana kahve üretimine bir
sanat gibi yaklaşan, babadan oğula, ustadan çırağa
bu zanaatı beraberindeki ustalık, bilgi, tecrübe ve
inceliklerle nesilden nesile aktaran Kurukahveci
Mehmet Efendi’nin yenilikçi ve titiz yaklaşımı, bir
şirket politikası olarak süreklilik taşıyor.
Geleneksel üretim metotları en son teknolojilere
adapte edilerek; yılların bilgi, birikim ve tecrübesi
bu yenilikçilik ruhuyla birleşince ortaya özel bir
kahve ve eşsiz bir lezzet çıkıyor.
Kurukahveci Mehmet Efendi’nin Türk Kahvesi
başta olmak üzere, espresso ve filtre kahve
çeşitleri özenle seçilmiş yüksek kaliteli Arabica
türü çekirdeklerden üretiliyor. Bu çekirdeklerin
yörelerine özgü aromalarını ortaya çıkarmak için
özel tasarım kavurma makineleri kullanılıyor. Bu
makinelerde yapılan işlem sırasında kahvenin
kalitesi ve performansı en üst seviyeye çıkarılıyor.
Böylece en ideal harman ile birlikte aroma profili
oluşturuluyor. Geleneksel ustalık ve titizlikle, ileri
teknoloji kullanılarak öğütülen ve son teknolojiyle
paketlenen kahveler, özel ambalajları sayesinde
aroma ve tazeliğini en az iki yıl koruyor.
En Son Geliflmeler
Kurukahveci Mehmet
Efendi’nin 135. yılında,
2006’da tamamlanan ve
Mimar Haydar Karabey
tarafından projelendirilen
yeni yönetim binası; 70 yıl
öncenin art deco anlayışına
dayalı yapı kimliği ile ilişki
kurarak tasarlandı.
Kurukahveci Mehmet
Efendi’nin 2006 yılında
faaliyete geçen üretim tesisi,
dünyanın en modern ilk on kahve
tesisi arasında yer alıyor.
2004 yılında piyasaya çıkan Arçelik Telve-Beko
Türk Kahve Makinesi, Türkiye ve dünyanın her
yerinde aynı lezzette Türk Kahvesi pişirme
olanağı sağlıyor.
Promosyon
Türkiye’nin ilk reklam verenlerinden olan
Kurukahveci Mehmet Efendi, markalaşma yolunda
da adımlar atan ilk şirketlerden biri. 1933’lerde
Ahmet Rıza Bey’in son derece yenilikçi tutumuyla
kurum kimliğinin oluşturulması yolundaki ilk adım,
dönemin önde gelen tasarımcısı İhap Hulusi
Görey’e logo ve tanıtım elemanlarının
hazırlatılması ile atıldı. O yılların görsel dili reklam
mesajlarıyla desteklenerek grafik tasarımın, basılı
reklamların, açık hava reklam çalışmalarının ve
POP malzemelerinin Türkiye’deki ilk örnekleri
ortaya çıktı. 1933 yılında Yerli Malları Sergisi için
tasarlanan stand, 1938’de kahve dağıtımı yapan
Opel marka kamyonetin giydirilmesi, 1941’de ilk
açık hava reklam çalışması, 1930-1936 yılları
arasında tasarlanan takvim altlıkları, 1933-1955
yılları arasında tam sayfa ve çeşitli boyutlarda
gazete ve dergi ilanları Kurukahveci’nin öncü
uygulamalarından bazılarını oluşturuyor.
Kurukahveci Mehmet Efendi’nin başarısı ile yıllara
direnen bir marka olmasında, yöneticilerinin
yenilikler konusundaki doğru zamanlaması kadar,
görsel kimliğin önemini kavrayarak, yenilikleri kısa
sürede kimliğe taşıma konusundaki
duyarlılıklarının ve tasarımcıların oluşturduğu
isabetli tasarım çözümlemelerinin de önemli rolü
var. Yepyeni ve çağın gereklerine uygun ambalaj
malzemeleri ve ideal sunum; 1993 yılında bütün
zamanları kapsayan bir görsel kimlik yenilemesiyle
pekiştirildi. İhap Hulusi tarafından tasarımı
yapılmış olan amblem, Bülent Erkmen tarafından
kurum ismi ile ilişkilendirilerek yeni bir yapısal
kurgu içine sokuldu ve bu yapının
parçası haline getirilerek
logolaştırıldı.
Günümüzde özellikle gazete,
dergi ve açık hava reklamlarıyla
dikkat çeken marka, diğer tanıtım
faaliyetleriyle de sesini duyuruyor.
Kurukahveci Mehmet Efendi,
müzik ve sanat festivallerindeki
sponsorluklarıyla kültüre destek
vermeyi sürdürüyor.
Bu sponsorluklar arasında, 2005
Cannes Lions Uluslararası
Reklamcılık Festivali; İzmir 2005
Dünya Üniversitelerarası Olimpiyat
Oyunları (Universiade); Frankfurt Kitap Fuarı
2009; Cenevre Kitap Fuarı 2009; 2003 yılından
bugüne İstanbul’daki Doğu Akdeniz Uluslararası
Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT); 2005-2009
yılları arasında Uluslararası İstanbul Bienali Açılış
Etkinlikleri; Hannover Dünya Sanayi Fuarı 2007;
5. Dünya Su Forumu - İstanbul 2009; Fransa’da
Türk Mevsimi -Gastronomi Etkinlikleri 2009 ve
2010; Belçika Lezzet Haftası Brüksel 2009; Grafikerler Meslek
Kuruluşu (GMK) Grafik Ürünler
Sergisi 2008 ve 2009; Allianze
Graphique Internationale (AGI)
İstanbul Kongresi 2009; Grafist İstanbul Grafik Tasarım Günleri
2009; Anadolu Kültürleri &
Yemekleri Festivali - Kaliforniya
2010 da bulunuyor.
Kurukahveci Mehmet Efendi
sponsorluklarının yanı sıra Türkiye’nin
içinde yer aldığı çeşitli uluslararası
faaliyetlerde gerçekleştirdiği kahve
sunumları ile gönüllü Türk elçiliği de yapıyor.
Marka De¤erleri
Kurukahveci Mehmet Efendi markası tüketiciler
için “kaliteli ve nefis Türk Kahvesi” ile eşdeğer.
“Tüm kahveseverleri ürettiği nefis Türk Kahvesi
ile buluşturmak ve kaliteden ödün vermeden
tüm dünyada geniş kitlelere Türk Kahvesi’ni
tanıtmak” misyonuyla yoluna devam eden şirketin
üretim sürecinde geliştirdiği özel teknoloji ve
metotlar ile kalite için yaptığı yatırım ve
araştırmalar, Türk Kahvesi’nin farkını, üstünlüğünü
ortaya koyuyor.
Öte yandan kız isteme geleneğinin, kahve
falının, Türk misafirperverliğinin ve ikramının
karşılığı da Kurukahveci Mehmet Efendi
markasında toplanıyor. Bol köpüklü,
nefis kokusuyla “bizden
biri” olarak görülen Türk
Kahvesi ve dolayısıyla
Kurukahveci Mehmet
Efendi milli bir kimliğin
sembolü olarak
algılanıyor.
www.mehmetefendi.com
BUNLARI B‹L‹YOR MUYDUNUZ?
Kurukahveci Mehmet Efendi
Kurukahveci Mehmet Efendi, İstanbul
Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı ilk
Türk şirketlerinden biri.
Kurukahveci Mehmet Efendi’nin kurulduğu
ve günümüzde de merkezinin yer aldığı
İstanbul’daki Tahmis (Kurukahve) Sokağı
dünyanın ilk kahve sokağı olma özelliğini
taşıyor.
Şirketin 1950 yıllarına ait emektar ve
halen kullanılan değirmenlerinden biri,
eski bir savaş topunun gövdesinden imal
edilmiş.
Türk Kahvesi dünyanın en eski kahve
pişirme yöntemidir. Aynı zamanda
yumuşak ve kadifemsi köpüğü sayesinde
tadını damakta en uzun süre devam
ettiren kahve türü.
SUPERBRANDS
37

Benzer belgeler

Kurukahveci Mehmet Efendi

Kurukahveci Mehmet Efendi Ahmet Rıza Beyler baba mesleğini sürdürdüler. Aile 1934 yılında “Kurukahveci” soyadını aldı. Mehmet Efendi’nin vefatından sonra ailenin en büyüğü Hasan Selahattin (1897-1944) yurtdışının önemini ...

Detaylı