İçindekiler
Transkript
İçindekiler
BİRLİK DERGİSİ Sayı: 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 Yayın Sahibi TESUD Genel Merkezi Adına İmtiyaz Sahibi, Başyazar ve Genel Yayın Yönetmeni Melih TUNCA (Em. Tümg.) Tel: (0312) 418 20 54 / 119 Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa ÖZMEN (Em. Tuğg.) Tel: (0312) 418 21 34 - 418 20 54 / 118 SEN BEN YOK, BİZ VARIZ İçindekiler 2 Saygıdeğer TESUD Ailesi 6 TESUD Olağan Genel Kurul Seçimleri 8 TESUD Genel Merkez Seçim Sonuçları 9 TESUD Şube Seçim Sonuçları Em.Tümg. Melih TUNCA 10 Gece Karanlığında Gazi’nin Kağnıları İbrahim GÖKTÜRK Basın Yayın Başkanı ve Dergi Müdürü Haluk SEÇKİN (Em. P.Alb.) 16 Eğitim-Öğretim Birliğinin Önemi Araştırmacı Yazar Özdemir İNCE Fevziye ACIÖZ Tel: (0312) 418 20 54 / 124 [email protected] 19 “TİME” 90 Yaşında Yayın İdare Merkezi Türkiye Emekli Subaylar Derneği Selanik Cad. No: 34/6 06650 Kızılay / ANKARA Web: www.tesud.org.tr Belgegeçer (Faks): (0312) 418 08 64 E-posta: [email protected] 20 Zübeyde Hanımın Vefatı Em.Kur.Alb. Osman ARAS 22 Başkanlık Sistemi Sihirli Değnek mi? Em.Tugğ. Haldun SOLMAZTÜRK 27 Karikatür Em.P.Kd.Alb. Mehmet Saim BİLGE 28 Yaşlılığın Değerini Bilmek Araştırmacı Yazar Hüseyin ÖNDER 30 Güneş Gözlükleri Konusunda... Em. P.Yb. Semih DURGUN 32 TESUD Şube Etkinlikleri 36 Akraba Evlilikleri Doğuştan Engelliler Prof.Dr. Gürhan ÇAĞLAYAN 37 Birlik Dergisinden Üyelere Duyuru 38 Aramızdan Ayrılanlar Tel: (0312) 418 20 54 / 121 Dergi Sorumlusu ve Görsel Tasarım Yayın İdare Merkezi Tel (0312) 418 20 54 Basımcı Sonsöz Gazetecilik Matbaacılık Reklamcılık İnş. San. ve Tic. Ltd.Şti. İvedik OSB. Matbaacılar Sitesi 35.’nci Cadde No:56-58 Yenimahalle/ANKARA Tel:(0312) 394 57 71 Belgegeçer (Faks): (0312) 394 57 74 Basım Tarihi (Gün / Ay/ Yıl) Yeri • ANKARA Dergimizde yayınlanan yazılar yazı sahibinin düşüncesini yansıtır, TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ’ni hiçbir suretle bağlamaz. 3 ayda bir yayınlanır. Gönderilen yazı ve resimler basılsın, basılmasın iade edilmez. Yazılar için telif hakkı ödenmez.Para ile satılmaz. Aidatını ödeyen üyelerimize parasız gönderilir. “Reklam sayfalarının içeriği konusunda bütün sorumluluk reklam verene aittir.” BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN Yayın Türü Yerel Süreli Yayın TESUD Bas.Yay.Bşk.lığı ISSN: 1302-5058 Birlik, Sayı: 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 1 Melih TUNCA Em.Tümg. TESUD Genel Başkanı Saygıdeğer TESUD Ailesi, Tüzüğümüzün öngördüğü şekilde 8 Nisan 2010 tarihinde üye ve delegelerimizin çoğunluğunun oyları ile Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Genel Başkanlığı görevi ile Genel Merkez Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu Üyelikleri değerli arkadaşlarımla birlikte üstlenilmiştir. Görev süremiz esnasında değerli katkı ve tecrübeleri ile bizlere destek sağlayan Üyelerimize, TESUD Şube Başkanlarımıza, Şube Yönetim, Denetim, Disiplin Kurulu Üyelerimize ve Temsilcilerimize sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. TESUD Yönetimi olarak; görev süremiz içerisinde Tüzüğümüzün “Amaç” maddesinde belirtilen ve hepimize sorumluluklar yükleyen “Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ulusal bütünlüğümüze ve egemenliğimize, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkelerine, Atatürk ilke ve devrimlerine, düşünce sistemine ve manevi şahsiyetine içten ve dıştan yapılacak her türlü saldırı ve ihlallere karşı üyelerimizi ve kamuoyunu doğru ve zamanında bilgilendirmek konusunda yasal her türlü reaksiyonu göstermek” ana ilkemiz olmuştur. Göreve başladığımızda; 2008 yılında başlayan Ergenekon davası devam etmekte, Balyoz davası 2 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 22 Şubat 2010 tarihinde başlayan yoğun gözaltına alma süreci içinde bulunmaktaydı. Bu koşullar altında; 2847 sayılı TESUD Kanunu ve Tüzüğü, 5253 Sayılı Dernekler Kanunu, Türk Ceza Kanunu, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile meslektaşlarımızın yaş ve fiziki durumları, sosyal statüleri ve talepleri değerlendirilerek meslektaş dayanışması çerçevesinde TESUD yönetimi tarafından ortaya konabilecek faaliyetlere ilişkin aşağıdaki genel ilkeler belirlenmiştir: - Tüm faaliyetlerde hukuk içinde kalınmalı, bireysel değil kurumsal davranışa özen gösterilmeli, - Bir faaliyet düzenlenecek ise; bunu TESUD organize etmeli, yasal sorumluluğu alınmalı, başka bir dernek veya kurumun faaliyeti içinde MUTABAKAT METNİ sağlanmadan olunmamalı, - TESUD; basına laf, söz yetiştiren bir kurum durumuna düşürülmemeli, basına dönük faaliyetler ancak Genel Merkezde yapılacak görüşmeler kayda alınmak şartı ile icra edilmeli, Basın Açıklaması ve Kamuoyu Duyurularında TESUD Tüzüğü hükümlerine uyulmalı, fevri çıkışlardan kaçınılmalı, - Üyelerimizin kitlesel desteği sağlanmadan Toplantı ve Gösteri düzenlenmesine tevessül edilmemeli, - Mevcut ortam içerisinde, hepimizin yetiştiği ve yıllarca fedakârca görev yaptığı TSK’nın; kurumsal imajına zarar verecek tutum ve davranışlar içerisinde olunmamalıdır. TESUD Yönetim Kurulu olarak, belirlenen bu ilkeler çerçevesinde aşağıdaki özetlenen faaliyetlerde bulunulmuştur : -Nisan 2010 tarihinde “Silivri ve Hasdal’da tutuklu meslektaşlarımız ziyaret” edilmiş, -29 Mayıs 2010 tarihinde “hukuksuzluklar ile mücadele” konulu Anıtkabir’e çelenk koyma etkinliğine iştirak edilmiş, -19 Haziran 2010 tarihinde “Babamı İstiyorum” ana temalı açık hava toplantısı, Maçka Parkında düzenlenmiş, -11 Şubat 2011 tarihinde muvazzaf ve emekli meslektaşlarımızın Balyoz davası kapsamında tutuklanmalarına “üzüntülerinin üzüntümüz olduğunu” ifade etmek, gerçeğin mutlaka ortaya çıkacağını ve Türk Ulusunun Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip çıkmalarını belirten Kamuoyu Duyurusu yayınlanmış, - 19 Şubat 2011 tarihinde “Ata’ya saygı” adı altında hukuksuzlukları telin amaçlı yürüyüş düzenlenerek Anıtkabir’e çelenk konulmuş, - 31 Mayıs 2011 tarihinde taraflı ve TSK’ya karşı tahrik edici yayın yapan kuruşlara karşı olayların doğru bir şekilde yansıtılması amacıyla “AraştırmaDüşünce Kurulları” oluşturma kararı alınmış ve bu karar emekli subay, general ve amirallere davet yazısı ile, Birlik Dergisi vasıtasıyla, tüm devre (Harp Okulu) başkanlarına ve temsilcilerine mektup ile, bu konuda birikime ve potansiyeli olduğuna inandığımız üye ve meslektaşlarımıza özel mektupla, ayrıca internet sitemizden de duyurulmuş, bu duyuruya 7 üyemizden olumlu cevap alınabilmiş, - 2011 ve 2012’de, Bayramlarda ve Yılbaşında; Silivri, Hasdal, Hadımköy, Mamak ve Sincan cezaevlerinde tutuklu bulunan meslektaşlarımıza “Tebrik Gönderilmiş” ve çoğundan teşekkür mektubu alınmış, -Meslektaş dayanışmasına yardımcı olmak maksadı ile Silivri’deki duruşmalar ile Cuma günleri Ankara Adliyesinin yanından Sincan’a otobüs kaldırılmakta, - Ankara, İstanbul ve İzmir’de her cumartesi günü icra edilen “Sessiz Çığlık” açık hava toplantılarına iştirak edilmektedir. Değerli TESUD Ailesi, Emekli ve muvazzaf arkadaşlarımızın tutuklanmaları ve hüküm giymeleri tüm Silahlı Kuvvetler mensuplarını olduğu gibi TESUD üyelerini de derinden yaralamıştır. TESUD, tüm “tutuklu ve aileleri ile iletişim” içinde olmaya özel önem vermiştir. Bu koşullarda bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak TESUD’u güçlendirmek için TESUD Ailesi olarak ‘’Birlikten Güç Doğar’’, ‘’Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin’ ve ‘’Sen Ben Yok, Biz Varız’’ prensipleri ışığında; -Tüm emekli subaylarımızı, saygıdeğer eşlerini ve çocuklarını TESUD’ a üye olmaya, devrelerimizin kurmuş oldukları Dernek ve Vakıfların da bu konu- yu teşvik etmelerine gayret gösterilmiş, -Üyelerimizin hak ve menfaatlerini gözeterek, üye memnuniyetini artırmak, TESUD’un ismini, etkinliğini ve saygınlığını yükseltmek, genç emekli arkadaşlarımız dâhil tüm emekli arkadaşlarımızı kucaklayarak, birlik ve beraberlik çatısı altında toplanmaya çaba sarf edilmiş, -Üyelerimizin ve meslektaşlarımızın özlük haklarında iyileştirilme yapılabilmesi için ilgili makamlara teklifler hazırlanarak gönderilmiş (En son yasa teklifi düzenlenmesine katkı 28 Şubat 2013 tarihinde yapılmıştır.), -TESUD’u ilgilendiren her türlü faaliyette maddi ve manevi varlığının ön planda tutularak TESUD’un amacına uygun konularda kamuoyunun aydınlatılmasına hassasiyet gösterilerek Derneğimizin saygınlık ve etkinliğinin artırılmasına özen gösterilmiş, - Geniş katılımlı anket düzenlenerek her üyemizin değerli görüşleri İç Çalışma Yönetmeliğine yansıtılmış, -Hepimizin ülkemizin içinde bulunduğu bu kritik süreçte birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmek, Aziz Atamızın emanetlerini muhafaza ile ülkemizin bölünmez bütünlüğü uğruna canlarımızı seve seve feda etmek, her ne pahasına olursa olsun bu emanetleri “emeklilikte görevin bittiği, hizmetin ise bitmediği” düşüncesi ile bizden sonraki nesillere tertemiz ve lekesiz devretmek mecburiyetinde olduğumuzun bilincinde ve inancında olarak, üye olmayan arkadaşlarımızın da TESUD çatısı altında toplanmasına gayret gösterilmiş, -TESUD’un yetkili organları olarak, TESUD’u arzu ettiğimiz yerde ve güçte görmek için kısa, orta ve uzun vadeli planlı çalışmalar kararlılıkla sürdürülmüştür. Saygıdeğer TESUD Ailesi, Görevimiz süresinde, TESUD 14’üncü Olağan Genel Kurulu tarafından Genel Merkez Yönetim Kurulu’na tevdi edilen görevler bir plan dahilinde yerine getirilmiş ve getirilmesine devam edilmektedir. Bu konularda detaylı bilgi 15’inci Olağan Genel Kurul Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu dokümanı ile tüm delegelerimize ulaştırılmıştır. Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 3 Ayrıca, dönemimizde ; -Düzenlenen protokoller çerçevesinde MSB’den Şubelerimizin ve Temsilciliklerimizin kullanımı için kiralanan gayrimenkullerle ilgili uzun süredir devam eden hukuki konuların çözüme kavuşturulabilmesi için olumlu adımlar atılmış, -Dernek Genel Merkezinin, İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığınca 21:29 Eylül 2010 tarihlerinde, Ankara İl Dernekler Müdürlüğünce 12 Nisan 2012 tarihinde denetlemeleri yapılmış ve denetleme sonucunun “örnek düzeyde’’ olduğu, dernek iç denetiminin aktif olarak kullanılmasının bu sonuca olumlu katkı sağladığı ifade edilmiş, -Uzun zamandır üzerinde durduğumuz TESUD İnternet Sitemiz (tesud.org.tr) faaliyete geçirilmiş ve Sitemizde yayımlanan duyuru da belirtildiği gibi Şubelerimiz tarafından üyelerimizin bilgileri Genel Merkeze gönderildikçe bu bilgiler Sitemize dahil edilerek tahsis edilen kullanıcı adı ve şifre kullanılarak güvenli ortamda üyelerimizin istifadesine sunulmuş, böylece üyelerimizin birbiri ile iletişim kurmalarına katkı sağlanmış, -Diğer önemli bir adımı da 24 Mart 2011 tarihinde TESUD Genel Merkezinde Harp Okulu Mezunu Devre Başkanlarımız veya Temsilcileri ile bir araya gelmemiz oluşturmuştur. Bu toplantımız; mesleki dayanışmamızın, iş birliği ve koordinasyon içerisinde bulunmamızın gerekliliğini bir kez daha teyit etmiş, Mayıs 2011 ayı içerisinde; Harp Okulları Devre Başkanları Toplantı Sonuç Raporu; TESUD’un Genel Merkez / Şube / Denetleme ve Disiplin Kurulu Başkanlarına, Devre Başkanlarına, OYAK Genel Müdürlüğüne ve diğer ilgili makamlara gönderilmiştir. Toplantıdan elde edilen bilgiler TESUD Genel Merkez Yönetimi olarak çalışmalarımıza ışık tutmuştur. -Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Tüzüğü esasları kapsamında 7 Aralık 2011 tarihinde Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezinde “Türkiye’nin Kendi Koşulları ve Durumu Çerçevesinde, Milli Güvenlik İle İlgili Konular, Kurumlar, Kurumlar Arası İlişkiler Yeni Anayasada Nasıl Yer Almalı” konulu bir panel düzenlenmiş- 4 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 tir. Panelin konusu ile icra edileceği tarih ve mekân konusunda belli süre önceden gerekli adreslere ve kamuoyuna mevcut imkânlar kullanılarak bilgilendirme yapılmıştır. Bu bağlamda TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Başkanı ve Üyelerine, TESUD Şube ve Temsilciliklerine, tüm Devre Başkanlarına, ilgili Komutanlıklara bilgi verilmiş, TESUD İnternet Sitesinde de kamuoyuna bilgi verilmiştir. Ayrıca; Ankara’daki tüm üniversiteler, TSK yararına faaliyet gösteren vakıflar ve dernekler, sivil toplum kuruluşları, konuya ilgi duyacağı değerlendirilen düşünce kuruluşları ve araştırma merkezleri, ulusal basının Ankara Temsilcilikleri ve ajanslar davet edilmiştir. Panel ile ilgili çalışmalar Birlik Dergisinin 194’üncü sayısında geniş olarak yer almış, ortaya çıkan sonuçlar ilgili makamlara iletilmiştir. -TESUD Tüzüğü gereğince TESUD Genel Merkez ve Şubeleri arasında koordinasyon, iş birliği ve dayanışmayı artırmak, karşılaşılan sorunların çözümünü kolaylaştırmak ve karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak amacıyla 15:16 Mart 2012 tarihleri arasında TESUD Genel Merkezinde, TESUD Genel Başkanı, Genel Merkez Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu Üyeleri, TESUD Şube Başkanları ve Temsilcilerimizin katılımıyla TESUD Şube Başkanları toplantısı icra edilmiştir. Toplantı ile ilgili bilgiler Birlik Dergisinin 195’inci sayısında geniş olarak yer almıştır. Toplantıda üye sayımızın artırılması yönünde Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nezdinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. -SGK üst düzey yetkililerinin TESUD Genel Merkezine yaptıkları ziyaretlerde; kendilerine TESUD Genel Merkezine ulaşan, ayrıca Şubelerimiz ve Devre Başkanlarımız tarafından emekli personelimize ilişkin SGK’ya iletilmesinde yarar görülen “görüş, öneri ve beklentiler’’ kendilerine yazılı olarak verilmiş, bir önceki yıl yapılan ziyarette gündeme getirilen tekliflerden gerçekleştirilenler ile devam edenler hakkında bilgi veril- miştir. Bu konu ile ilgili gelişmeler Birlik Dergisinin 191’inci sayısı ile üyelerimizin bilgisine sunulmuş, TESUD Şube ve Devre Başkanları ile diğer ilgili makamlara da gönderilmiştir. Ayrıca, TSK Sosyal Tesisleri ile Sağlık Kuruluşları hasta (hak sahibi yakını) öneri / şikayet / memnuniyet formları; Birlik Dergisinin 196’ncı sayısıyla üyelerimize iletilmiştir. -TESUD Tüzüğünde yapılması planlanan değişiklik çalışmaları sonuçlandırılmış olup, Tüzük değişikliğinin son hali 15’inci Olağan Genel Kurul Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu dokümanı ile tüm delegelerimize iletilmiş olup, ayrıca kısa bir sunumu müteakip Genel Kurul Toplantısında delegelerimizin onayına sunulmuştur. -TESUD’un yurtdışı faaliyetleri kapsamında üyesi olduğu CIOR (Müttefiklerarası İhtiyat Subaylar Konfederasyonu) ve WVF (Dünya Eski Muharipler Federasyonu) faaliyetlerinde ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunması yönündeki çalışmalarımız dönem içerisinde aralıksız sürdürülmüştür. Dönem içerisinde KKTC’nin WVF’ye üyeliği konusunda TESUD tarafından yoğun çaba gösterilmiş ve KKTC’nin gözlemci üye olarak WVF’ye katılması sağlanmış, tam üyelik için çalışmalar sürdürülmektedir. -Ulusal çıkarlarımız açısından ülkemizi ve bölgemizi ilgilendiren konular Genelkurmay Başkanlığı, MSB ve Dışişleri Bakanlığının da görüşleri doğrultusunda dile getirilmektedir.Bu kapsamda; 1.Merkezi ABD’de bulunan “Commision on Universal Rememberance” adlı kuruluşun 31 Ekim – 01 Kasım 2010 tarihlerinde Erbil/K.Irak’ta Bölgesel Yönetimin ev sahipliğinde düzenlemek istedikleri ve WVF’yi de dahil etmek istedikleri toplantıya engel olunmuştur. 2.G.Kıbrıs Rum Yönetiminin NATO’nun bir kuruluşu olan CIOR’a üyeliği Türkiye’nin vetosu nedeniyle bugüne kadar engellenmiş ve engellenmeye devam edilmektedir. 3.CIOR-2011 Seminerinde yapılan bir sunumda kullanılan Ortadoğu ve Türkiye’nin sınırlarını farklı şekilde belirten ve bölgede sözde bağımsız Kürdistan’ın da sınırlarını gösteren haritaya anında gerekli tepki gösterilmiş ve haritanın Sonuç Raporunda ve CIOR İnternet (web) sitesinde yer alması önlenmiştir. 4.Özellikle CIOR Toplantılarında, Afganistan ve K.Irak’ta sürdürülen faaliyetler ve bu kapsamda yapılan sunumlar ile ABD-Almanya ortak kuruluşu olan “Marshall Center”in Türkiye ve Ortadoğu’ya yönelik ABD ve Almanya politikaları hakkında edinilen bilgiler ilgili makamlara rapor halinde gönderilmiş ve Birlik Dergisinin 192’nci sayısı ile de üyelerimize duyurulmuştur. -TESUD Genel Merkezinin 9 Nisan 2010 tarihinde ki devir tesliminde 311.481,18 TL.olan nakit mal varlığı 5 Nisan 2013 tarihi itibari ile 744.259,37 TL. olmuştur. -TESUD’un yan kuruluşu olarak 2009 yılında kurulan TESUD Eğitim Vakfı (TESUV); dönem içerisinde faaliyetlerine devam etmiştir. Vakıf halen bankada olan nakit varlığının faiz gelirleri ile halen 15 öğrenciye burs vermektedir. 100.000 TL. ile kurulan Vakfın mal varlığı 185.530 TL.’ye çıkmıştır. -Diğer bir yan kuruluşumuz olan TESUD A.Ş.; 2008 yılında ana sermaye olarak TESUD tarafından verilen 100.000 TL.lik sermayesini korumuş ve ayrıca 2012 yılında kâr dağıtımı kapsamında TESUD bütçesine net 67.829,15 TL. katkı sağlamıştır. Halen şirketin mal varlığı olarak; proje ortaklığı sonucu 75.000 TL. değerinde bir apartı, 150.000 TL. değerinde bir villası ve 262.086 TL. nakit varlığı bulunmaktadır. Saygıdeğer TESUD Ailesi, Yukarıda özetlemeye çalıştığım ana faaliyetlerimizin önümüzdeki dönemde daha da artan bir tempo ile devam etmesi gerektiğine olan inancımızı belirterek, birlik ve beraberlik içerisinde TESUD Genel Merkez organlarında görev alacak arkadaşlarımızı, Şubelerimizi ve Temsilciliklerimizi hep birlikte desteklememizin ve onların yanında olmamızın öneminin altını çizerek, arkadaşlarımıza sağlık ve başarılar diliyoruz. Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 5 TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ 15’İNCİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI TESUD Bas.Yay.Başkanlığı Türkiye Emekli Subaylar Derneği ( TESUD)’nin 15’inci Olağan Genel Kurulu ve 29’uncu Kuruluş Yıldönümü törenleri 5-7 Nisan 2013 tarihlerinde Ankara’da yapıldı. Törenler ; 15’inci Genel Kurul Üyeleri ile diğer TESUD üyelerinin 5 Nisan 2013 Cuma saat:11.30’da Anıtkabir Aslanlı Yolda yürüyüşü ile başladı. Misak-ı Milli Salonundaki şeref defterine TESUD Genel Başkanı Em.Tümg. Melih TUNCA şunları yazdı. Daha sonra Atatürk’ün Mozelesine TESUD Genel Başkanı Em.Tümg. Melih Tunca tarafından çelenk konuldu. Genel Kurul Üyeleri; Atatürk’ün manevi huzurunda bir dakikalık saygı duruşunu müteakip, mozelenin önündeki merdivenlerde anı fotoğrafı çektirdiler. 6 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Ulu Önder ATATÜRK; Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD)’nin 29’uncu kuruluş yıldönümü ve 15’inci Olağan Genel Kurul çalışmaları nedeniyle huzurundayız. Türk Silahlı Kuvvetlerine gururla hizmet etmek onurunu taşıyan, TESUD ailesi olarak, dün olduğu gibi bugün de Atatürkçü düşünce sisteminin ışığında; Cumhuriyetin kazanımlarına, Ulusal bütünlüğümüze ve egemenliğimize, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine, ilke ve devrimlerinize, manevi şahsiyetinize, içten ve dıştan yapı- lacak saldırılara karşı her türlü reaksiyonu göstermeyi, Vatan, Ulus ve bayrak sevgisini yüceltmeyi, çalışmalarımızı ilkeleriniz doğrultusunda yürütmeyi, meslektaşlarımızın hak ve menfatlerini korumayı kutsal bir görev addediyoruz. Sarsılmaz bir kararlılıkla bağlı olduğumuz Atatürkçü düşünce sisteminin yaşadığımız ortam içerisinde ulusumuz için taşıdığı önemin farkında olarak aziz hatıranız önünde saygı ile eğiliyoruz. Ruhun Şâd olsun...” ler. Toplantı süresince verilen önergeler ayrı ayrı görüşüldü. Son gündem maddesi seçimlerdi. TESUD Genel Başkanlığına üç üyemiz talip olmuş iken bir üyemiz seçimlerden çekilmiştir. Seçim sonuçlarına göre oylamaya katılan 103 üyeden 51 oy alan Em. Hv.Korg. Erdoğan KARAKUŞ TESUD Genel Başkanı seçilmiştir.Diğer aday Em.Alb. Nazım ER 43 oy almıştır 9 oy ise geçersiz sayılmıştır. Şeref defterinin imzalanmasından sonra heyet İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ’nün kabrini ziyaret ettiler ve çelenk koyup, saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Jandarma Genel Komutanlığı Anıttepe Sosyal Tesislerinde topluca öğlen yemeği yendi ve 15’inci Genel Kurulun yapılacağı TESUD Genel Merkezine gelindi. Üç gün süren 15’inci Olağan Genel Kurul toplantısı çalışmaları Genel Kurul Başkanlık heyetinin seçilmesiyle başladı.Genel Kurul Başkanlığına Em.Alb. İbrahim ERGE seçildi. Genel Kurul Başkan vekilliğine, Em.Alb. Rıza İlkay BAŞARAN ve yazmanlıklara da Em.Alb. Beşler GÜZEL, Em.Alb. Görevi devreden Genel Merkez Yönetim Kurulu olarak yeni seçilen TESUD Genel Merkez Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Disiplin Kurulu üyeleri kutluyor ve görevlerinde başarılar diliyoruz. Hüsnü ŞİMŞEK, Em.Alb. Gürkan KUZECİ seçildi- Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 7 TESUD GENEL MERKEZ SEÇİM SONUÇLARI GÖREVİ RÜTBESİ ADI SOYADI GENEL BAŞKAN Em.Hv.Korg. Erdoğan KARAKUŞ 2’NCİ BAŞKAN Em.Alb. İbrahim Yüksel KUŞ GENEL SEKRETER Em.Hv.Alb. Rafet YAVUZ TŞK.BAŞKANI Em.Tuğg. Namık Kemal ÇALIŞKAN SOS.HİZ. BAŞKANI Em.Alb. Hakan GÜROL DIŞ İLŞ. BAŞKANI Em.Alb. Yelkan AŞETEY BAS.YAY. BAŞKANI Em.Tuğg. Mehmet Tevfik BEDÜK GENEL MUHASİP Em.Yb. Ömer TUTUMLU YNT.KRL.ÜYESİ Em.Dz.Alb. Ali İhsan GÖNÜLDAŞ YNT.KRL.ÜYESİ Em.Alb. Kerim KOÇER YNT.KRL.ÜYESİ Em.Alb. Şevket Nejdet KAYABAŞ DENETLEME KURULU BAŞKANI Em.Alb. İsmail GÜLEN DENETLEME KURULU ÜYESİ Em.Alb. Erkan İNCİRCİOĞLU DENETLEME KURULU ÜYESİ Em.J.Alb. İsa ÖZTÜRK DİSİPLİN KURULU BAŞKANI Em.Yb. Muzaffer BUDAK DİSİPLİN KURULU ÜYESİ Em.Alb. Yavuz KİRİŞCİOĞLU DİSİPLİN KURULU ÜYESİ Em.Alb. Hüsnü ŞİMŞEK 8 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 TESUD ŞUBE SEÇİM SONUÇLARI ŞUBE ADI ADANA ŞUBESİ ÇANKAYA ŞUBESİ ÇAYYOLU ŞUBESİ YILDIZ ŞUBESİ ANTALYA ŞUBESİ GÖREVİ RÜTBESİ ŞUBE BAŞKANI EM.J.KD.ALB. DANİŞ HOŞBAY 2’NCİ BAŞKAN EM.J.KD.ALB. GENEL SEKRETER EM.TOP.KD.ALB. CELAL UYMAZ ZEKİ GÜRLER YNT.KRL.ÜYESİ EM.PER.BNB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.J.KD.YZB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.PER.KD.ALB. ZAFER YEĞENOĞLU MUAMMER KÜPELİ ZÜBEYİR KILÇIK ŞUBE BAŞKANI EM.TOP.KD.ALB. NAZIM ER 2’NCİ BAŞKAN EM.ÖĞ.ALB. GENEL SEKRETER EM.TOP.ALB. SOS.İŞL.SORUMLUSU SB.KIZI YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.J.ALB. NADİR BAŞARAN MURAT KAYA SERPİL PEHLİVANOĞLU SERMET TAN AHMET TANER ŞUBE BAŞKANI EM.HV.ALB. 2’NCİ BAŞKAN EM.J.ALB. GENEL SEKRETER EM.ALB. MUHASİP EM.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. ŞUBE BAŞKANI EM.KD.ALB. 2'NCİ BAŞKAN EM.P.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.TOP.ALB. MUHASİP EM.MU.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.KD.ALB. LÜTFİ SONER M.İBRAHİM ÖZSOLAK NAZMİ CİNEK M.BAHADIR ERKUŞ AKİF DÖNMEZ MİTHAT IŞIK ŞUBE BAŞKANI EM.KD.ALB. K.FARUK ERTEN 2’NCİ BAŞKAN EM.P.KD.ALB. GENEL SEKRETER SUBAY EŞİ MUSTAFA PEKER GÜNAÇ BULUT MUHASİP EM.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ SB.BABASI YNT.KRL.ÜYESİ SB.EŞİ ADI SOYADI RAFET YAVUZ BEDRİ SEZENLER ALİ EKBER ŞENDİL MEHMET ÜNLÜ ERKAN KORKUT TELLİ MUSTAFA TUNA CEVDET ÇIRIK İSMAİL POSTACI NEVREZ TUĞRAL YÜKSEL Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 9 BOLU ŞUBESİ ŞUBE BAŞKANI EM.P.KD.ALB. 2’NCİ BAŞKAN EM.İS.ALB. GENEL SEKRETER EM.P.YZB. YNT.KRL.ÜYESİ YÜKSEL BİLGİN ALİ ÇAĞLAR EM.ORD.KD.BNB. İZZET GÖKÇEK EM.P.KD.BNB. TEOMAN ÖZATAY EM.J.BNB. RAHMİ TAMER ÖZÇELİK ŞUBE BAŞKANI EM.TOP.KUR.YB. 2’NCİ BAŞKAN EM.HV.BNB. GENEL SEKRETER EM.TOP.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.KD.BNB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.TOP.KD.BNB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.J.KD.ALB. ŞUBE BAŞKANI EM.HV.KD.ALB. GENEL SEKRETER EM.DZ.KUR.ALB. MUHASİP EM.DZ.P.YB YNT.KRL.ÜYESİ EM.HV.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.İSTH.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.KD.ALB. ŞUBE BAŞKANI EM.ALB. 2'NCİ BAŞKAN EM.YZB. GENEL SEKRETER SUBAY EŞİ MUHASİP EM.YZB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.YZB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. FATİH ÇELİK MEHMET ÖZTEN AYLA GÜNHAN CELAL BAYAR EROL AKDAMAR SERDAR DİLBER ŞUBE BAŞKANI EM.P.YB. HAMDİ DEMİR 2'NCİ BAŞKAN EM.P.KD.ALB. İSMAİL ÖZKAYNAK GENEL SEKRETER EM.TOP.BNB. EYÜP SABRİ GÜRSOY MUHASİP EM.P.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.MUH. OSMAN ZEKİ SARAÇ GÜNAY KUTLU YNT.KRL.ÜYESİ EM.J.KD.ALB. KADİR METİN ŞUBE BAŞKANI EM.YB. ZAFER KESEN YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. ÇETİN YAVUZ MUSTAFA KARAOĞLAN YNT.KRL.ÜYESİ SB.EŞİ YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. MUHASİP YNT.KRL.ÜYESİ BURSA ŞUBESİ ÇANAKKALE ŞUBESİ ESKİŞEHİR ŞUBESİ BAKIRKÖY ŞUBESİ BEŞİKTAŞ ŞUBESİ 10 ERHAN ALİŞAR Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 A.KADİR ARSLAN MUSTAFA ÖZTUNA OĞUZ ÜNAL CELAL TÜTÜNCÜ MUSTAFA ÖNEL ALİ BÜYÜKTOKYAY GÜRKAN KUZECİ ÖNDER UYSAL BÜLENT AĞILÖNÜ METİN DADAŞ HASAN SARI MAHİR ÇINAR SEVİM ÇOKYÜCE MEHMET AŞİNA YALÇIN SATIR KADIKÖY ŞUBESİ PENDİK ŞUBESİ RASİMPAŞA ŞUBESİ ŞİŞLİ ŞUBESİ ÜSKÜDAR ŞUBESİ KARŞIYAKA ŞUBESİ ŞUBE BAŞKANI EM.TOP.KUR.ALB. İBRAHİM TÜRK 2'NCİ BAŞKAN EM.LV.ALB. GENEL SEKRETER EM.TNK.YZB. MUHASİP EM.P.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.YB. Ş.ERSİN ELBİZİM KÜRŞAD TUNCER İLYAS YOLCU ABDULLAH SOYLUOĞLU H.AYHAN ŞERAN ŞUBE BAŞKANI EM.P.KD.BNB. 2’NCİ BAŞKAN EM.P.YB. GENEL SEKRETER EM.P.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. ŞUBE BAŞKANI EM.İS.YB. 2'NCİ BAŞKAN EM.TÜMG. GENEL SEKRETER EM.ALB. MUHASİP EM.YZB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.KD.BNB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.YZB. ŞUBE BAŞKANI EM.TNK.KD.ALB. 2'NCİ BAŞKAN EM.P.KD.ALB. GENEL SEKRETER EM.P.YB. MUHASİP EM.P.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.TOP.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.KUR.YB. EŞİ Ş.NEJDET KAYABAŞ YURDAER KALAY ÖMER YILDIZ SAFFET GÜRKAN NEBİ NEBİOĞLU AYNUR YILMAZ ŞUBE BAŞKANI EM.P.YB. M.NEDİM SATIR 2'NCİ BAŞKAN EM.DZ.P.KD.ALB. İSMAİL HAKKI HACIPAŞALIOĞLU GENEL SEKRETER EM.P.KD.ALB. ALAEDDİN ANIŞ MUHASİP EM.J.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. MUSTAFA LALELİDAĞ SELİM ARICIOĞLU YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.KD.ALB. SÜREYYA ERDEM ŞUBE BAŞKANI EM.YER ALB. İNANÇ ERYAVUZ 2'NCİ BAŞKAN EM.ULŞ.KD.ALB. GENEL SEKRETER EM.YER ALB. AHMET NEVZAT GÖKÇEK LEVENT ÖZATA MUHASİP EM.TNK.KD.BNB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ULŞ.KD.BNB. YNT.KRL.ÜYESİ SUBAY EŞİ MUSTAFA ALKAN BİNİCİ YAŞAR ŞENER SARPKAYA MUZAFFER ATİLLA ŞAHİN KAMBER PAKİŞ TAYFUN ŞENER M.CEM KAYADİBİNLİ EROL HATUNOĞLU CUMHUR EVCİL AYHAN ÇETİN OSMAN CİDDİ METİN TEKMEN OSMAN CİDDİ SEMİZ ÖZBAKAY AKIN SÜER BAHAR KAYAOĞULLARI Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 11 KONAK ŞUBESİ GÖLCÜK ŞUBESİ KOCAELİ ŞUBESİ MARMARİS ŞUBESİ SAMSUN ŞUBESİ 12 ŞUBE BAŞKANI EM.ORD.YB NESİMİ ÖZYÜREK YNT.KRL.ÜYESİ EM.İSTH. KD.ALB. GENEL SEKRETER EM.PER.ALB. MUHASİP EM.LV.TĞM. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.KD.ALB. MEHMET ERDİN AHMET ÖZDEMİR Ö.FARUK ÇELİK R.İLKAY BAŞARAN ADNAN ÖCAL ŞUBE BAŞKANI EM.TOP.KUR.KD.ALB. 2'NCİ BAŞKAN EM.ÖĞR.KD.ALB. GENEL SEKRETER EM.GÜV.KD.YZB. MUHASİP EM.GÜV.BNB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.MÜH.KD.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.KD.ALB. ŞUBE BAŞKANI EM.P.ALB. 2'NCİ BAŞKAN EM.ALB. GENEL SEKRETER EM.ALB. MUHASİP EM.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. ŞUBE BAŞKANI EM.TOP.KUR.ALB. 2'NCİ BAŞKAN EM.HV.ULŞ.KD.ALB. GENEL SEKRETER EM.J.KD.BNB. MUHASİP EM.TNK.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.HV.BNB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.KD.YZB. ALİ İHSAN KADAYIFÇI ÜNAL KIRKAĞAÇ ALİ ŞÜKRÜ SAMSUN TUNCAY AYDEMİR ATANUR ATASOY ALİ ŞENER ŞAHİN ŞUBE BAŞKANI EM.HV.KD.BNB İSMAİL CENGİZ BELLİ 2'NCİ BAŞKAN EM.TOP.KD.BNB. AZİZ YÜCEL GENEL SEKRETER SUBAY EŞİ FİRUZE DOĞAN MUHASİP SUBAY BABASI YNT.KRL.ÜYESİ EM.TOP.KD.ALB. ŞERAFETTİN GÜREL MUSTAFA BAŞ YNT.KRL.ÜYESİ EM.TBP.ALB. EŞİ MUSTAFA TOR Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 AHMET ACAR ÖZER SÜRÜEL ÖMER ELYÜREK SELİM YILDIRIM OSMAN ÜNLÜ M.FUAT URAL ENVER TUNCEL SEDAT TUNA ÜNAL ARABACIBAŞI HAMZA BAŞTÜRK ERHAN KAHVECİ ZEKİ KARAKADI TEKİRDAĞ ŞUBESİ ÇORLU ŞUBESİ ŞUBE BAŞKANI EM.ALB. VELİ DURMAZ 2'NCİ BAŞKAN EM.YB. GENEL SEKRETER EM.P.ALB. YALÇIN AKAN EKREM ULU MUHASİP EM.İS.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ SUBAY OĞLU REFİK AKDEMİR ATİLLA ALÇIN MUSTAFA YENER ŞUBE BAŞKANI EM.TNK.ALB. AYTUNÇ CEYHAN 2'NCİ BAŞKAN EM.KUR.PLT.ALB. GENEL SEKRETER EM.TOP.BNB. MUHASİP EM.YZB. YNT.KRL.ÜYESİ EM.P.ALB. YNT.KRL.ÜYESİ SUBAY EŞİ İBRAHİM GÜRLÜ ALİ ÖZEN ERHAN GÜÇLÜ OSMAN BAYKURT FATMA YARDIMLI “KÖKLÜ GEÇMİŞTEN,UMUT DOLU GELECEĞE...” Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 13 GECE KARANLIĞINDA GAZİ’NİN KAĞNILARI İbrahim GÖKTÜRK Araştırmacı Yazar Zihni Kavukçu’nun ağzından pek bilinmeyen bir Ankara gecesi anlatılıyor: ye, karyola v. s. bulmak veya almak olanaklı değil... Üst makamdan bazen çaresiz istersek resmen: “Var “Ben Kurtuluş Savaşı sıralarında Ankara’nın Sa- olanla yetinin” diye yanıtlanırdı...Yine kanlı cep- man pazarı semtindeki bir askeri hastahanede sağlık he muharebelerinden sonraki gecelerden birinde- memuru idim. Hastahane dediysem öyle ahım şa- yiz... Hastahane iyileşmemişleri bile taburcu ettiği- hım bir bina ve kurum aklınıza gelmesin... Burası, miz halde yaralılarla dopdolu... Tek operatörümüz- o zaman ilk Rus Elçiliği binasının arkalarına düşen le ameliyat odasındayız. İsli petrol lambası tepemiz- koca bir konak bozuntusu ve bozuk bir evdi. Odalar, de... Ortalık dağınık, karışık, ben yerimdeyim. Dok- koridorlar, merdivenler, haraplıktan gıcırdar durur- torun sarı saçları terli anlına yapışmış.Beyaz gömle- du... O günlerde muhtelif savaş cephelerinden dur- ği kan ve leke içinde... Ağzında tatlı, özlemli, bir İs- madan hasta ve yaralı askerler buraya sevk ediliyor- tanbul türküsü, habire yaraları kesiyor, biçiyor, te- du... Hastahanemiz yüzlerce yaralı ve hasta ile ağzı- mizliyor, sarıyor, dikiyor. Bir yaralı masadan kal- na kadar doluydu. Buna rağmen binada sağlık per- karken yerine başkası yatırılıyor... soneli olarak bir ben, bir tek de doktor vardı... Ni- Tam bu sırada odaya bir kaç gölge ve ayak sesleri- zamiye kapı nöbetçimiz, ünlü kadın kahraman Kara nin girdiğini hissettim. Ve sertçe bir ses: “Kolay gel- Fatma idi. sin doktor bey!” dedi. Başlarımızı uzatarak dikkatle Elimizde ilaç yoktu ve ameliyat aletleri pek basit baktık: Gelen Gazi Mustafa Kemal’di... Sessizce bi- ve sınırlı şeylerdi. Tek doktorumuz ise operatör bir- nadan içeri girmişti, elinde bir kırbaç vardı. Hâl ve bahriye binbaşıydı. Tabii o zaman kendisi hastaha- hatırımızı sordu ve: “Doktor, hele bir hastaneyi ge- nenin her şeyi sayılırdı. Sarı saçlı,yakışıklı, babacan zelim,” dedi. Hep beraber odaları, koğuşları, kori- bir deniz subayı. Kasımpaşa’dan kaçarak gelmiş bu- dorları gezerken ve yaralıları üst üste balık istifi tah- raya. Üstelik sesi de güzel ve yanık. Rakı bulursa talar üzerinde görünce, Gazi Mustafa Kemal’in göz- birkaç tek atar akşamları. Bir taraftan hem yanık tür- leri birden şimşeklendi ve: “Kaç hastanız var? Kar- küler söyler hem de isli bir petrol lambasının altında yola, battaniye ve yatağınız yok mu?” Doktor, altı yaralıların ameliyatını yapar, kurşunları çıkarır, ma- yüz hastanın olduğunu, var olan yüz karyolayı kur- sanın üstüne dizerdi. Gündüz çalışmaları yetmedi- duklarını ve gereksinime yetmediğini söyledi. Gazi ğinden gece de bu kesmeli, biçmeli, dikmeli ve ga- Mustafa Kemal bir an düşündü sonra: “Şimdi beş zelli operasyonlar geç vakitlere kadar devam eder- yüz tane yatak ve karyola göndereceğim. Hem iki di. Bu esnada ben de bayılan yaralıların başucunda saate kadar bunların hepsi kurulmuş olacak ve yerde eter koklatır ve kendine yardım ederdim. Tabii o va- yatan tek bir nefer görmeyeceğim!” dedi. Ellerimizi kit hemşire filan hak getire... Ayrıca balık istifli ya- sıkarak yanındakilerle birlikte hızla ve yıldırım gibi ralı ve hastaların inilti, feryat ve figanları çevreden hastahaneden uzaklaşıp gitti. Uykulu gözlerle saate duyulurdu... Yokluk ve yoksulluk diz-boyu, battani- baktık; gece yarısından üç saat sonraydı; Baştabip- 14 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 le birbirimize bakıştık. O zamanın Ankara’sında ve narak kağnılara yükletilmiş. İşte gelen onlardı... İç- savaşın en civcivli günlerinde bir gece iki saate de- lerinde öyleleri vardı ki daha hiç kimse yatmamış. ğil beş yüz karyola ve yatak, elli tane bile zor bulu- Alta serilmemiş... Kar gibi, genç kızların rüyası olan nuyordu... Hatta doktor; “Bu akşam Gazi, bir iki tek gelinlik çeyizleri idi. Nice sırmalı, nakışlı örtüler, fazla atmış galiba.” dedi. Gülüşerek odamıza uyku- yastık yüzleri, atlas yorganlar, daha katlarından açıl- ya çekildik. mamıştı bile... Hayretler içinde kaldık... Önceki söz- Neden sonra idi ki kapının vurulmasıyla derin yor- lerimizden utandık... Ve sıcak sevinç yaşlarımızı tu- gun uykumdan uyandım... Kapıdaki er: “Gazi’nin tamadık. Gözlerimiz boşalıverdi. Bütün ömrüm bo- yatakları geldi, hemen kurulacak!” dedi. Kulak ver- yunca inandım ve gördüm ki, her zaman ve her çeşit dim, etraftan gıcır gıcır bir sel halinde sesler, uğul- koşullar altında Atatürk’ün kağnıları onun buyruğu- tular, sert emirler birbirine karışıyordu. Pencere- nu zamanında yerine ulaştırırdı...” den şöyle bir başımı uzattım. Sayısız kağnılar birbiri ardınca gıcırtılarla Samanpazarı yokuşu yolların- Kaynakça: dan hastaneye doğru akıyordu. Tan yeri neredeyse ULUS Gazetesi / 10/11/1964 ağaracak gibi. Henüz aradan iki saat geçmiş bulunuyor... Gazi’nin buyruğuyla beş yüz yatak ve karyola aynı gece Ankara’nın evlerinden teker teker topla- Zafer, “Zafer benimdir” diyebilenindir. Başarı ise,“Başaracağım” diye başlayarak sonunda “Başardım”diyebilenindir. Mustafa Kemal ATATÜRK Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır. Mehmet Akif ERSOY Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 15 EĞİTİM-ÖĞRETİM BİRLİĞİNİN ÖNEMİ, ANA DİLDE EĞİTİM-ÖĞRETİM VE YAŞANAN GERÇEK Özdemir İNCE Gazeteci,Şair,Araştırmacı Yazar MİLLİ EĞİTİME DAİR: 2 ŞUBAT 2011 tarihli yazımda Cumhurbaşkanımıza bir kitap tavsiye etmiş idim, bugün işte o kitaptan söz edeceğim. Kitabın yazarı: Prof. Dr. İrfan Erdoğan. İstanbul Üniversitesi, Hasan Â. Yücel Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı. 2006-2008 yılları arasında 21 ay Milli EğitimBakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı görevinde bulunmuş. Kitabın tam adı: Türk Eğitim Sistemi, Eğitim Tarihi, Eğitim Politikası, Eğitim Felsefesi (bağlamında) “MİLLİ EĞİTİME DAİR” (Nobel Yayın Dağıtım). “Bağlamında” sözcüğü bana ait. PROF. ERDOĞAN YAZIYOR Ben bir eğitimciye, bir öğretmene, bir aydına, bir yazara, bir politikacıya, bir başbakana, bir cumhurbaşkanına, Devrim Yasaları’na, özellikle de Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na(Öğrenim Birliği Yasası’na) karşı aldığı tavırla orantılı olarak not veririm. Sadece benim değil, aklı başında bütün Cumhuriyetçilerin, Cumhuriyet vatandaşlarının böyle yapması gerekir. Prof. Dr. İrfan Erdoğan, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na gelmeden önce, Osmanlı Devleti’nde eğitimden sorumlu bir bakanlığın ancak 1850 yılında kurulduğunu yazıyor. “1850’li yıllara kadar uzanan eğitim sistemi çok başlılığa dayalı bir görünüm sergilemekteydi. Eğitimin her ne kadar devletin eliyle ve gözetimiyle yapılması düşüncesi bu dönemde hayata geçmeye başlasa da eğitim, farklı idari işleyişle, felsefe ve içerikle sürdürülmüştür.” (S.4) İrfan Erdoğan daha sonra, bu gözlemi destekleyen alıntılar yapıyor. Biz de yapalım: DE SALVE 1874’TE YAZIYOR “Galatasaray Lisesinin ilk yıllarında yöneticilik yapan De Salve 1874 yılında yazıyor:‘Avrupa’nın hiçbir başkentinde, aynı şehir halkını oluşturan çeşitli gruplar, İstanbul’daki kadar birbirinden bıçakla kesilmiş gibi zıt özellikler taşımaz. Eğitim, her 16 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 ülkede çocukları ve gençleri ortak kurumlarda toplayıp, onların fikir ufuklarını genişleterek, aralarında yavaş yavaş birlik ve kardeşlik bağları kurarken, burada eğitim şimdiye kadar, daha ziyade hertürlü yaklaşımlardan uzaklaşmaya yönelmiştir; çünkü her toplum, parası ile kendi okullarını kuruyor ve eğitim kendi anadilleri ile veriliyor, dini gelenekler ile siyasi art niyetlerin sürüp gitmesine çalışılıyor.” (s. 4-5) 2011 yılında bu memlekette, okulların cemaat ve tarikatlara devredilmesini isteyen sivri akıllılar ile her etnisitenin kendi okulunu açıp yönetmesini isteyen aklıevveller var. ALİ SÜAVİ, NAMIK KEMAL Ali Süavi 1870’te şöyle yazıyor: “Yazık ki İstanbul’da eğitim alanında toplumlar arasında birlik yok. Her toplum kendi dilini ve kendi yolunu tutmuş ilerliyor.” (s. 5) Namık Kemal 1872’de şöyle söylemektedir: “Her cins ve mezhepten çocukların bir arada bulunduğu okullar yapmalıyız. Vatan çocukları bu tür okullardan çıkınca aralarına bölücülük sokmak mümkün olmaz.” (s. 5) “Cumhuriyetin fikir önderlerinden biri olan Ziya Gökalp de Medreseler, Tanzimat okulları ve yabancı okullar şeklinde ayrışan okulların üç farklı insan tipi yetiştirdiğine işaret ederek bu problemin toplumdaki ayrışmaya yol açtığını ileri sürmüştür.” (s. 5) Bu nedenle, Cumhuriyet’in cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları, milletvekilleri, bütün memurları, bütün aydınları Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu korumak ve savunmak zorundadır. Ama ne yazık ki, bu ülkede imam hatipleri egemen kılmak isteyenler, barış(!) için ana dilde eğitimi savunanlar var. Oysa 1870’li yıllarda bunların sakıncalarını söyleyenler vardı. Kaynakça : Hürriyet Gazetesi / 01/03/2011 dilinde eğitim ve öğretim görecek, yapacağı mesleği BİRLEŞTİREN VE BÖLEN DİL: anadilinde öğrenecek, sonra nasıl iş bulup çalışacak, kendi anadilini çalışma hayatında nasıl kullanacak? KUSURA bakılmasın, ben ne demiştim, ne yaz- Ayrı devlet, federasyon istemenin dolaylı, üstü ka- mıştım diye soracağım: Hürriyet Gazetesi’nde tamı palı şekli anadilde eğitim-öğretim hakkı istemektir. tamına 11 yıldır “anadilde öğretim”in gerçek ve Ben bu hakkın ne yanında ne de karşısındayım. Ama doğru anlamının ne olduğunu yazıyorum. Toplasam ne anlama geldiğini açıklamak zorundayım. Ancak ve yayımlasam bir kitap olur. nasıl intihar etmesi gerektiğini kimseye öğret(e) Neredeyse, yapmayın, etmeyin, insanlara boş yere mem. umut vermeyin, diye yazıyordum: Kopenhag kri- KÜRTLERİN SEÇİMİ terleri arasında “Anadilde eğitim-öğretim hakkı 2. Anadili özgürce öğrenme hakkı: Bu hak Kopen- yoktur, ama yerel dillerin öğrenilmesinin önün- hag kriterleri arasında bulunuyor. Bu nasıl gerçek- deki engellerin kaldırılması vardır” diyordum. leştirilip uygulanabilir, Kürtçe konusunda bu tartı- Kimse inanmıyordu bana. Bu iki kavram ve hak ara- şılmalıdır. Bu hak ve bu hakkın kullanılması üniter sındaki farkı anlatmak için yıllarca uğraştım. Yuka- devletin üniterliğine karşı değildir. Ama nasıl uygu- rıda yazdığım gibi, yazdıklarım bir kitap olur. Ga- lanacak, eğitim-öğretim seçmeli mi yoksa çift dil- zeteciler, siyasetçiler, iktidar ve muhalefet öğrenip li mi olacak? Çift dilli eğitim-öğretim bana fante- doğru anlamını kullanmaya başladıktan sonra bu zi gibi geliyor. Başlangıç olarak en basit ve en kabul konuda bir kez daha yazı yazmak zorunda kalmaya- edilebilir olanı: Seçmeli ders. cağımı düşünmeye başlamıştım. Meğer yanılmışım. MASADAKİ ANA YEMEK Bu yazıda iki gerçeğin altını çizeceğim: a. Anadil konusunda atı alan Üsküdar’ı geç- “Anadilde eğitim-öğretim” yanılsamasının (ha- miştir. Doğru ya da yanlış kendilerini bir ulus ola- yalinin) bir gün görüşme masasına ana yemek ola- rak gören Kürtler ile devletin ilişkisi bugünkü gibi rak geleceğini biliyordum. Görüşmeci taraflar süremez. Kürtlerin siyasal niyetini öğrenmek yuka- anlaşsa-uyuşsa bile “anadilde eğitim-öğretim rıda açıkladığım iki haktan hangisini seçeceklerine hakkı”na koşullanmış, koşullandırılmış halka bağlı. gerçek ve doğruları anlatamazsınız artık. Özel- b. Üniversite öğretim üyeleri bu konuda söz alır- likle de genç kuşaklara. Ben bu anlattığım gerçek- ken son derece dikkatli olmalı. Bir devleti iki, üç lerde herhangi bir şeyin yanında ve karşısında deği- resmi dilli kurabilirsiniz ama tek resmi dille ku- lim. Bunu daha önce de yazdım: rulmuş bir devleti bir operasyonla iki resmi dil- 1. Anadilde eğitim-öğretim hakkı üniter devlet- li yapamazsınız. Devleti bölersiniz! Kusura bakma- lerde mümkün değildir. Çünkü Çocuk Yuvaların- sınlar, bu konularda söz alan akademisyenlerin ce- dan Üniversite’nin sonuna kadar anadilde eğitim- haleti şaşırtıyor beni. öğretim hakkı anlamına gelir. Başka anlama geliyorsa, biri bunu örnek göstererek mutlaka kanıtlamalıdır. Bir birey, kendi anadilinin resmi dil olmadığı bir toprakta, 4 yaşından 25-30 yaşına kadar kendi ana- Televizyonların koyu telveli cehaleti ise hiç şaşırtmıyor. Kaynakça : Hürriyet Gazetesi / 09/11/2010 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 17 Etno-linguistik fay hattı hiç bu kadar belirgin olO KORKUYU KİMSEYE ANLATAMAM: mamıştı ve aslında ülke şu anda üç parçalı bir federasyondan farksız. BİRKAÇ yıl önce “Anadil kutsaldır ama böler” Uzmanlar ülkenin bu hale gelmesinin şaşırtıcı ol- başlıklı bir yazı yazmayı tasarlamış ama zamanla- madığı, Fransız ve Flaman bölgelerinin kendi siya- ma hatası yapmayayım diye yazımını ertelemiştim. si partilerinin, gazete ve televizyon kanallarının bu- Bu yazıyı artık yazmazsam geç kalırım, geç kalı- lunmasının yarattığı bir sonuç olduğu görüşünde. rız. Çünkü böyle bir yazıyı benden başka birinin ya- Bir Flaman gazetesinin editörü, ‘Siyasal partiler bir- zacağını sanmıyorum. birleri için iyi bir şey söylemek zorunda değil çünkü Ben bunları düşünürken 15 Temmuz tarihli New York Times Gazetesi’nde Suzanne Daley imzalı ve “The Language Divide, Writ Small, in Belgian Town” başlıklı bir yazı yayımlandı. Aşağıda bu yazıdan yapılan alıntılar okuyacaksınız: BAŞKANA FRANSIZCA YASAĞI “Brüksel’in bir dış mahallesi olan Wemmel’de yaşayan varlıklı ailelerin çoğu Fransızca konuşan insanlardan oluşuyor ama yasalara göre Belçika’nın bu bölgesinde bütün resmi yazışmaların Flamanca yapılması gerekiyor. Wemmel’in Belediye Başkanı Christian Andries’in tek kelime Fransızca konuşmasına hatta çeviri yapmasına bile izin yok. Kütüphane için Fransız tiyatrolarından malzeme istemek üzere Fransızca mektup yazdığı için evinin önü protesto pankartlarıyla doldu. Anadili Fransızca olan Kongolu bir şarkıcı davet ettiği için öyle şikâyetlere ve tehditlere maruz kaldı ki, sonunda polisten yardım istemek zorunda kaldı. bu onlara puan kazandırmıyor’ diyor. Avrupa birliği farklılıkların, kültürel dengesizliklerin, eski düşmanlıkların üzerine şal örtmeye çalışırken Belçika tam ters yöne gitmekte.” CAPON TUTKALI YAPIŞTIRAMAZ Benim de birkaç kez başıma geldi: Belçika’nın kuzeyindeki Flaman bölgesinde Fransızca konuştuğum zaman hiç kimse cevap vermedi. İngilizce konuştuğum zaman herkes bülbül kesildi. Güneydeki Fransızca konuşulan Vallon bölgesinde bunun tersi oluyordur zahir! Geçen ay Brüksel’de bir Brüksel Bölgesi bakanıyla yemek yiyorduk. Kendisi Vallon Sosyalist Partisi’nden. Flamanlar bir uzlaşma jesti olarak, resmi dili Fransızca olan Brüksel’de resmi dilin İngilizce olmasını önermişler. Kıssadan hisse 1: Anadilin bölüp ayırdığını hiçbir Capon tutkalı yapıştıramaz. Geçen yıl Fransızca konuşan Belçikalıların okul- Kıssadan hisse 2: Başka bir dünya elbette müm- larının pencerelerini Flamanlarınkinden daha önce kündür, ama değirmene yoğurt öğütmeye gidenler- yenilediği için Flaman gazetelerinde eleştirildi. le değil. Durumu ondan kötü olanlar da var. Flaman bölgesinin dört yıl önce seçilen üç belediye başkanı, Fransız seçmenlere Fransızca seçim mektubu gönderdikleri için hâlâ resmen belediye başkanlığı koltuğuna oturamadı. 18 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 Kaynakça : Hürriyet Gazetesi / 27/07/2010 “TIME” 90 YAŞINDA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İLK SIRADA TESUD Bas.Yay.Başkanlığı Dünyanın en saygın dergisi olarak bilinen “Time”, “90 kapak hikayesi ile modern tarih hakkın- lerini fark etmelerini sağladı bağımsızlık düşüncesi aşıladı.” da bilmeniz gereken her şey” başlığıyla derginin 90’ıncı yaşında seçtiği 90 kapak arasında 24 Mart Time dergisi, Atatürk’ü 21 Şubat 1927’de bir keda- 1923 tarihli baskısında yer verdiği Mustafa Kemal ha kapağına taşımıştı. Atatürk’ü ilk sıraya koydu. “Daha sonra Atatürk ismini alan Subay Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu babası olarak ortaya çıktı” ifadesini kullanan Amerikan dergisi, 24 Mart 1923 tarihli baskısından da şu alıntıya verdi: Derginin, 90’ıncı yıl dolayısıyla seçtiği diğer kapaklar ise sırasıyla şöyle: 28 Mayıs 1923 - Franklin D. Roosevelt 6 Temmuz 1925 - Charlie Chaplin 12 Temmuz 1926 - Benito Mussolini Jan. 2, 1928 - Charles Lindbergh 3 Aralık 1928 - Orville Wright 11 Kasım 1929 - Thomas William Lamont “O, bugün Türkiye’yi özgürlüğüne kavuşturan 31 Mart 1930 - Mahatma Gandi insan. Yabancı güçlerin boyunduruğundaki halkı- 4 Aralık 1933 - Seton Porter nı bu bataktan kurtardı. Onların özündeki nitelik- 22 Ocak 1934 - Jesse H. Jones Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 19 ZÜBEYDE HANIMIN VEFATI Osman ARAS Em.Kur.Alb. TESUD Üyesi 30 Ağustos 1922’de “Başkumandan Meydan Muharebesi” kazanılmış;18 Eylül’e kadar Batı Anadolu ve Marmara Bölgesindeki tüm yerleşimler Yunan İşgalinden kurtarılmıştı. 11 Ekim’de İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya) ile TBMM Hükümeti arasında Mudanya Mütarekesi (Ateşkes) imzalandı. 1 batmayan İmparatorluk” diye anılıyordu. Bu nedenle, karşımızdaki en amansız düşman İngiltere idi. Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa, Mütareke koşullarında, Marmara ve Batı Anadolu bölgelerini kapsayacak olan yoğun bir geziye çıkacaktı. İzmit’te İstanbul Basını ile bir araya geldik- Kasım 1922’de Saltanat kaldırıldı.15/16 Kasım’da 6. Mehmet (Vahdettin) İngilizlere sığınarak ülkeden ayrılınca, O’nun yerine Abdülmecit Efendi Halifeliğe seçildi. 20 Kasım günü, Birinci Dünya Savaşının galipleri ile, İsviçre’nin Lozan kentinde barış görüşmelerine başlandı. Ancak, durum yine de çok kritikti. Çünkü, ateşkes ihlal edildiği takdirde, artık Yunanlılarla değil İtilaf Devletleri ile savaşa tutuşacaktık. O tarihlerde, batı emperyalizminin en güçlü ülkesi olan İngiltere dünyanın her yerinde sömürgelere sahip bulunuyor ve “toprakları üzerinde güneş ten sonra, Tavşancıl ve Gebze bölgesindeki askeri birliklerin tatbikatlarını izleyecek; Marmara güneyindeki ve Batı Anadolu’daki birliklerimizi denetledikten sonra da, Annesinin tedavi görmekte olduğu İzmir’e gidecekti. Böylesine önemli gezilerde Gazi Paşa’nın daima yanında olan Ali Çavuş, İzmir’den Ankara’ya çağırılmıştı. Ali Çavuş, İzmir’de Başyaver Salih (Bozok) Beyin emrinde olarak, Zübeyde Hanım’a refakat ediyordu. Onlar, Ankara’da hastalığı artan Zübeyde Hanımın tedavisi için, 13 Aralık 1922 günü trenle İzmir’e hareket etmişlerdi. Ertesi 20 Birlik, Sayı: 198 • Ekim-Kasım-Aralık 2012 gün, Latife Hanım tarafından Karşıyaka İstasyonunda karşılandılar ve Uşakizade’lerin Karşıyaka’daki Başkomutan, Sakarya adlı atını da nişan armağa- yılı başında İzmir’e dönmüştü. Daha sonra, Ailesi de kendisine katıldı. ATATÜRK’ÜN KEDERLİ GÜNÜ Latife Hanım, 14 Aralık 1922 gününden itiba- nı olarak, Annesi Zübeyde Hanımla birlikte Latife ren, müstakbel kayınvalidesinin sağlığa kavuşması Hanıma göndermişti. Böylece, İzmir’in kurtuluşu- için her türlü ihtimamı gösterdi. Bu arada, İzmir’in nu takip eden aylarda, kulaktan kulağa dolaşan evli- ünlü hekimleri de Karşıyaka’daki köşke gelerek, lik fısıltıları gün ışığına çıkmıştı. İzmir 9 Eylül 1922 çaba harcıyordu. Ancak, bütün bu gayretler 66 ya- günü Yunan işgalinden kurtarıldıktan sonra Başko- şındaki Zübeyde Hanımı şifaya kavuşturamadı. Köşklerine buyur edildiler. mutan Gazi Paşa, gündüzleri Vilayet Konağında çalışıp, geceleri İplikçizadeler’in Karşıyaka’daki Köşkünde kalıyordu. Ermeni mahallesindeki kundaklamalar nedeniyle, İzmir’in kent merkezi 14 Eylül’de yanmaya başlayınca; Uşakizade Muammer Bey tarafından Göztepe’deki Köşke davet edildiler. O tarihte, Başkomutan 41, Muammer Bey’in kızı Latife Hanım 22 yaşındaydı. Başkomutan Gazi M. Kemal Paşa ve maiyetindekiler, Ankara’ya hareket ettikleri 29 Eylül akşamına kadar, bu köşkte kalmışlardır. Halen, Özel Türk Lisesi’nin mülkiyetinde olan Uşakizade Köşkü, Tatış Ailesi tarafından restore edilerek, halkımızın ziyaretine açılmış bulunmaktadır. Göztepe’de kaldıkları 15 günlük sürede, İzmir’in seçkin bir ailesinin kızı olan Latife Hanım, Gazi 14 Ocak 1923 tarihinde Hakkın Rahmetine kavuştu. Tam o gün de, Başkomutan Gazi Paşa özel trenle Ankara’dan Eskişehir’e hareket etmişti. Bir ara, kısa süreli bir uykuya daldı. Sıçrayarak uyanınca, Ali Çavuşa seslendi ve İzmir’den bir haber gelip gelmediğini sordu. Ali Çavuş; “Başyaver Salih Beyden şifreli bir telgraf gelmiş, onu açmaya çalışıyorlar” diye yanıtladı. Başkomutan, hüzün dolu bir sesle; “Telaş etmesinler, ben telgrafta ne yazdığını biliyorum” dedi. Çünkü, uyukladığı sırada anlamlı bir rüya görmüştü. Tren Eskişehir’e varmıştı. Şimdi ne olacaktı ? Cenaze töreni için İzmir’e mi gidecek; yoksa, bütün yaşamında olduğu gibi, vatan hizmetine devam mı ede- Paşa’nın büyük beğenisini kazanmıştır. Muammer cekti ? Bir kez daha, vazife öncelik kazandı. Salih Bey’in üçü kız/üçü erkek 6 çocuğunun en büyük- Beye şu telgrafı yolladı; “Verdiğiniz elim haber beni leri olan Latife Hanım üstün meziyetleri olan, 4 li- çok müteessir etti. Merhumenin uygun bir şekilde san dil bilen, iyi eğitilmiş aydın bir hanımefendiydi. cenaze törenini yaptırınız. Cenab-ı Hak, millete ha- Kadınlarımızın maalesef yüzde 99’unun okuma- yat ve selamet versin. yazma bilmediği bir dönemde; Lise tahsilini İstan- “Zübeyde Hanımın cenazesi 15 Ocak günü, öğle bul/Arnavutköy’deki Amerikan Kız Kolejinde ta- namazını müteakip, Karşıyaka’daki Ferik Hacı Os- mamladıktan sonra, hukuk ve siyaset dallarında li- man Paşa Camisinin avlusunda toprağa verildi. Bugün mezarında, Küçükyamanlar’dan getirilmiş bir kaya kütlesi ile mermer bir kitabe vardır. Kitabede; “ATATÜRK’ÜN ANNESİ ZÜBEYDE HANIMEFENDİ BURADA YATMAKTADIR. ÖLÜMÜ: 1923” yazılıdır. Mezarın gösterişsiz olması, bizzat ATATÜRK’ün direktifidir. sans eğitimi alarak Paris’deki Sorbonne (Sorbon) Üniversitesinden mezun olmuştur. İzmir’in 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden çok rahatsız olan Uşakizade Ailesi, geçici olarak, Fransa’nın Nice (Nis) kentine taşınmıştı. Latife Hanım ise, Zafer umudunu sarsmayarak, 1922 Birlik, Sayı: 198 • Ekim-Kasım-Aralık 2012 21 BAŞKANLIK SİSTEMİ SİHİRLİ DEĞNEK Mİ? Haldun SOLMAZTÜRK Em.Tugğ. TESUD Üyesi Başkanlık sistemi tartışmaları son günlerde ülke iyi ve etkin bir yönetim fırsatı sunduğu tartışmaya gündemini meşgul etmeye başladı. Türkiye’deki si- açık ve cevabı kolay olmayan bir sorudur. Örneğin yasi rejimin demokrasi olduğunu varsayarsak, bu “parlamenter”sistem mi, yoksa “başkanlık” sis- sistemin Türk demokrasisine ne getirip ne götüre- temi mi daha iyi sorusunun doğru cevabı, bazı- ceği yanında, ‘Açılımla’ ilişkisi de tartışılıyor. Bazı larının iddialı ifadelerle ekranlarda, köşelerde veya iddialara göre, Kürtlere milli siyasi kimlik tanınma- propaganda meydanlarında sıkça dillendirdikleri sı ve bölgesel otonomi verilebilmesi için siyasi re- gibi açık değildir. Doğru cevabı bulmaktaki temel jimin temelden değişmesi ve örneğin Amerika Bir- güçlük yönetenler açısından doğru soruyu sormak- leşik Devletlerinde olduğu gibi federal bir yapı- tan kaçınmaktan, “yönetilenler” açısından da aslın- ya gidilmesi gerekiyor.. Öte yandan, iktidar parti- da doğru sorunun ne olduğu konusundaki kafa karı- sinin ‘Başkanlık’ önerdiği yeni Anayasa çalışmala- şıklığından gelmektedir. Bu da demokrasinin “ne” rı da esas olarak bu çerçevede tıkanmış görünüyor. olduğuyla ilgilidir. Çünkü, Meclis’te uzlaşma sağlanamayacağı açıkça Demokrasi, halk adına ve halk tarafından yö- görülen bu konuda kaçınılmaz olarak referanduma netim anlamına gelir. Ama halkın içindeki fark- gidilecek. Bu durumda da, ayrılıkçı veya bölgesel lı grupların ve fertlerin, birbirleriyle örtüşmeyen ta- özerklik yanlısı “Kürtçü” hareketin desteğini alabil- lep ve tercihlerinin nasıl uzlaştırılacağı temel bir de- mek için ister istemez “başkanlık bölgesel otonomi” mokrasi sorunudur ve binlerce yıldır bu temel so- şeklinde bir “paket çözüme” ihtiyaç duyuluyor. İşte runun ideal çözümü bulunamamıştır. Örneğin, tam burada bir Başkanlık sorunsalıyla1 karşı karşı- halkın çoğunluğunun veya çoğunluğu temsil ettiği- yayız. ni iddia eden seçilmişlerin demokrasi dışı bir siyasi rejimi tercih etmesi ve demokratik yollarla demok- “Demokratik Çözüm” ve “Başkanlık” rasiyi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmesi halinde, Buradaki sorun esas olarak şu: Kürtçülerin niçin demokrasi içinde kalarak ne yapılabileceği sorusu bölgesel 2 otonomi veya diğer bir ifadeyle federal bir açmazdır. bir devlet istediklerini, ‘demokratik çözüm’ diye “Hangi halk” sorusunun esas olarak iki cevabı anılan şeyin ne olduğunu biliyoruz, çünkü çok açık vardır. “Çoğunluk” yani yarıdan bir fazlası ya da anlatıyorlar, hatta ilan ediyorlar. Fakat Başkanlık “mümkün olan en fazlası”.. Çoğunluk anlayışı ve sistemini isteyenlerin niçin istediklerini bilmiyo- tercihi en basit ve doğrudan cevap olarak bir çok ki- ruz. Çünkü Başkanlık sisteminin hangi dertlere ve şiye cazip gelir, ama “azınlığı” yok saymak gibi te- de ‘nasıl’ deva olacağını anlatacaklarına, mevcut mel bir problemi de içinde taşır. Türkiye’de uzun ‘parlamenter’ sistemin ne kadar kötü olduğunu an- süredir halen iktidarda olan siyasi parti öncesinde de latmayı tercih ediyorlar. yaşanan temel demokrasi’ problemi budur. Bir za- 3 Demokrasi nasıl bir şey? manlar, bir parti liderinin “Bulun 226’yı, düşürün” Demokrasinin temel prensipleri vardır, ama “tek sözü bu anlayışın7 tipik ve veciz bir ifadesi olarak si- tip” değildir. Fakat, hangi tip demokrasinin daha 22 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 yasi tarihimize geçmiştir. Alternatif cevabın, yani çoğulcu, “uzlaşma” mo- - Seçim sistemi çoğunlukçu ve orantısız mı, yoksa delinin hayata geçirilmesi zor olduğundan olsa ge- ‘nispi temsil’ diye anılan orantılı, daha adil ve seç- rek ülkemizde büyük bir destek bulduğu söylene- men tercihlerine daha saygılı bir sistem mi? mez. Uzlaşma modelinde, yine “çoğunluğun” deste- - Çıkar gruplarının teşkilatlanmaları çoğulcu ve ği/tercihi asgari koşul olmakla birlikte, asıl amaç bu- çatışmacı mı, yoksa uzlaşmacı ve uyuma dayalı bir nun ötesine geçmek, uzlaşma yoluyla ortak paydayı korporatist sistem mi var? genişletmek, çoğunluğun oranını artırmak, yani ço- - Yönetimde, merkezi sistem mi, yoksa federal ve ğulculuktur. Bunun için de, siyasi gücün çeşitli yol- yerinden bölgesel yönetimi esas alan bir model mi larla paylaşılması, dağıtılması ve sınırlanması ge- etkin? rekir. Diğer bir ifadeyle, “çoğunlukçu” demokra- - Tek meclisli yasama mı, yoksa eşit güçlerde ama si dışlayıcı, mücadeleci, hatta çatışmacı iken, “uz- farklı oluşturulan yani ayrı ayrı seçilen iki meclis laşma” demokrasisi dahil edici, müzakereci ve is- mi var? minden de anlaşılacağı gibi, tavizcidir. Ama bu taviz - Anayasa, kolayca değiştirilen esnek yapıda mı, karşılıklıdır, dengelidir; dengeyi sağlayan da, müza- yoksa, ancak nitelikli çoğunlukla değiştirilebilen sa- kere ve uzlaşma sürecidir. bit, katı bir yapıda mı? Görülebileceği gibi, demokrasiler arasındaki - Meclisler, kendi kararları hakkında son karar ve- fark, onların parlamenter demokrasi mi, başkan- riciler midir, yoksa Meclislerin kararları Anayasa lık mı olduklarında değil, “çoğunlukçu” mu, yok- Mahkemesi ve/veya yüksek mahkemelerin yargı de- sa “çoğulcu” mu olduklarındadır. Bu sorunun farklı netimine tabi midir? şekilde ifadesi ve sunumu kasıtlıdır ve maksatlıdır. Başkanlık ve Parlamenter sistem: - Merkez Bankası bağımsız mı, yoksa yürütmenin kontrolunda mıdır? Başkanın veya başbakanın, yani yürütmenin Görüldüğü gibi, bir siyasi sistemi sadece tek bir bir siyasi sistem içindeki konumu, o sistemle ilgi- boyutunu ele alarak irdelemek mümkün değildir. li temel parametrelerden sadece biridir. Diğer- Çünkü bütün boyutlar birbiriyle irtibatlı ve çok yön- lerini tümüyle gözardı ederek, kamuoyunun sa- lü etkileşim halindedir. Başkanlık sistemi olsun, dece “başkanlık” tartışması üzerine odaklanması- parlamenter sistem olsun, farklı niteliklerin birbiriy- nı sağlamaya çalışmanın iyi niyet veya “demokrasi le ve ülkenin koşulları ve cari ihtiyaçlarıyla uyum- aşkıyla”açıklanması mümkün değildir. Gerçek bir lu olmaları öyle düzenlenmeleri daha demokratik siyasi rejim ve demokrasi tartışmasının şunları ve etkin bir yönetim için gereklidir. Örneğin, parla- da kapsamına alması beklenir: menter sistemlerde, cumhurbaşkanlarının veya dev- - Yürütme, tek partiden oluşan çoğunluk hükü- let başkanlarının halk tarafından doğrudan seçilme- metlerinde mi, yoksa geniş tabanlı çok partili koa- leri esas olarak bu sistemin diğer nitelikleriyle çeli- lisyonlarda mı? şir. Bu anlamda, 2007 yılında Anayasanın 101’nci - Yasama-yürütme ilişkilerinde yürütme mi ha- maddesinde yapılan değişiklik8 , sistemin geneliyle kim konumda, yoksa bir yürütme-yasama güç den- uyumsuzdur ve bunun böyle olduğu yaklaşan seçim gesi var mı? döneminde, muhtemelen bugüne kadar olduğundan - Parti sistemi, iki partili mi, yoksa çok partili mi? daha da açık bir şekilde görülecektir. Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 23 Bu temel bilgilerden sonra, Türkiye için ‘başkanlık’ sistemi mi daha iyidir, yoksa ‘parlamen- -Federal veya yerinden yönetim prensibi uygulanır, ter’ sistemin sürdürülmesi mi sorusuna cevap ver- -İki meclisli sistemlerdir, meden önce, bunların dünyadaki örneklerine bak- -Anayasaların değiştirilmesi zordur, makta yarar vardır. -Yasama ve yürütmenin kararları yargı denetimi- ‘Westminster’ modeli ve Türkiye’deki model ne tabidir, ‘Çoğunlukçu’ sistemin en çok bilinen ve en eski -Merkez bankaları bağımsızdır. Örneğin İsviçre uygulaması, demokrasinin beşiği olarak da anılan bazılarınca sanıldığı gibi A.B.D. değil siyasi siste- İngiltere’dedir ve İngiltere parlamentosunun adın- mi, yargı denetimi hariç, bu özellikleri taşır. A.B.D. dan dolayı ‘Westminster’ modeli olarak da anılır. Bu siyasi sistemi esas olarak kendine özgü bir sis- ülkede; yürütme yetkisi, tek partili, basit çoğunluk temdir, ama genel özellikleri itibariyle uzlaşmacı hükümetlerindedir. Hükümet; yani yürütme, uygu- gibi görünmekle beraber ‘çoğunlukçu’ modele daha lamada yasamaya hükmeder İki partili sistemdir, yakındır. Buna karşılık çoğunlukçu İngiliz modeli, seçim sistemi çoğunlukçudur, yani ‘kazanan-her- Amerikan modeline göre daha çoğulcu, yani daha şeyi-alır’ sistemidir, ama sonuçları çoğu kez çoğul- demokratiktir. 9 cudur. Merkezi, üniter yönetim sistemi vardır. Ya- Türkiye’deki siyasi sistem özellikle 2002’den sama yetkisi tek mecliste toplanmıştır. Anayasası beri; tek-parti hükümetleri, hükümetin meclis üze- son derece esnektir.12 Yasama kararlarının yargı de- rindeki tahakkümü, (fiilen) iki partili olması, seçim netimi yoktur. Merkez Bankası yürütmenin kont- sistemlerinin çoğunlukçu olması ve dünyada örne- rolundadır. ği olmayan %10 barajı merkezi ve üniter yönetim 10 11 13 Çoğunluğun yönetimi ve bunun kaçınılmaz sonu- modeli, tek meclis, Merkez Bankasının bağımsızlı- cu olarak siyasette yöneten-muhalefet eden mode- ğı özellikleriyle birinci modele daha çok uymakta- li, demokrasinin temel anlamına ve ruhuna aykırıdır. dır. Öte yandan, ikili-parti sistemi çok net değildir, ‘Kaybedenlerin’, yani hür ve eşit koşullarda yapılsa- fiilen 2 artı 2 parti vardır. Çıkar gruplarının teşkilat- lar da seçimlerde azınlıkta kaldıkları için karar alma lanma ve temsilinde de yaygın korporatist özellikler süreçlerinden tamamen dışlananların, çoğunluğun, vardır. Federal olmasa da, yerel yönetimler güçlü- yani seçimleri kazananların dayattığı kararlara tabi dür. Anayasa’nın değiştirilmesi zordur. Anayasal de- olmak zorunda kalmaları aslında anti-demokratiktir. ğişiklikler, yürütmenin kararları ve kanunlar pratik- Çoğulcu, uzlaşma modeli demokrasiler: te pek olmasa da yargı denetimine tabiidir. Merkez -Çağdaş anlamda, gerçek demokrasiyi temsil ederler. laşmacı’ demokrasi modelini yansıtır. -Bunlarda; yürütme geniş katılımlı koalisyonlarca yapılır, -Yürütme ve yasama arasında bir güç dengesi vardır, Dolayısıyla Türk modeli aslında karma bir modeldir, başka bir çok ülkede olduğu gibi.. Hangi demokrasi, hangi model demokrasi? Demokrasilere, tarihte ve bugün dünya çapında -Çok-partili sistemlerdir, seçimler nispi-temsil sistemine dayanır, 24 Bankası bağımsızdır. Bu özellikler itibariyle de ‘uz- Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 bakıldığında, hangi modelin hakim veya daha uygun olacağında, esas olarak iki faktör rol oynamakta- dır. Bunlardan biri sosyo-ekonomik faktörler, di- türünün halka da yayılması mutlak gereklidir, ğeri de toplumun sosyal bölünmüşlük seviyesidir. bu da ancak bilinçli demokratikleşme politikalarıyla Demokrasinin yeşermesi ve kalıcı olma yoluna olabilir. Aksi halde, ülkeler ve siyasi sistemler, otok- girebilmesi, derinleşebilmesi için, belli bir sosyo- rasi ile demokrasi arasında bir ara bölgede, bir ala- ekonomik eşiğin mutlaka aşılması gerekiyor, ki Tür- cakaranlık kuşağında uzun süre kalmaya mahkum- kiye bu eşiği geçmiş ülkelerdendir. Ancak demok- durlar. Türkiye’de 1950’den beri yaşanan da budur. rasinin nasıl bir şekil alacağını modelini sosyal bö- Buradan nereye gidilebilir? lünmüşlük, yani etnik, dini, ideolojik anlamda fark- Demokrasinin bu en temel kavramlarını gözönün- lı grupların varlığı belirliyor. Dini anlamdaki ayrı- de bulundurduğunuzda, “Başkanlık mı iyi, yoksa lıkların, mezhep ve koyu dindarlık, aktif ibadet gibi parlamenter demokrasi mi?” tartışmasının ne farklılıkları da içereceğini gözönünde tutmak gere- kadar anlamsız ve zeminsiz olduğu kolayca an- kir. Etnik ayrılık, dil ayrılığını da gündeme geti- laşılabilir. rir ve ortak tarih ve gelecek ‘algısını’ etkiler. İde- -Aynı seçim kanunu ve siyasi partiler kanunuyla, olojik ayrılıklar genelde etnik ve dini ayrılıklarla da -Aynı bölünmüş ve bölünmesi giderek derinleşen birleşir, özdeşleşirler. Böylece oluşan farklı ve içiçe bir toplumla, kimlikler, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim - Aynı siyasi kültürle, yani aynı siyasi kadrolarla, ve diğer alanlardaki örneğin yardımlaşma, dayanış- - Demokrasi kültürünü yaygınlaştıramadan, ma teşkilatları kuruluş ve teşkilatlanmalara da yan- -‘başkanlık’ sisteminin hangi soruna, hangi etkin sıyarak alt toplumlar oluştururlar. Aynı ülkede, fakat farklı dünyalarda yaşayan alt- çözümü, nasıl getirebileceğini birilerinin açıklaması gerekir. toplumların varlığı, yani bölünmüşlük seviyesi o ül- Başkanlık sistemi, teoride sadece, ‘başkanı’, yani kede demokrasinin düzgün ve aksaksız işlemesini yürütmeyi bu yazının çerçevesini aşan mekanizma- çok güçleştirir. Ortak bir ‘milli’ kimliğin demok- lar ve uygulamalarla parlamento karşısında, hem rasi için önemi bazılarının sandığından çok daha daha güçlü, hem de daha sorumlu kılar. Türkiye’de önemli, hatta hayatidir. Milli birliğin, yani ortak Başbakan özellikle son on yıldır Meclis’e göre, hem kimliğin sağlanamadığı ülkelerde, demokrasiye ge- çok daha güçlü, hem de sorumsuzdur. Çünkü Mec- çilse bile, her zaman demokrasinin gerilemesi, bir lisin, demokratik sistemin olmazsa olmazı, halk adı- önceki döneme, yani demokrasi öncesine, otokratik na yasama denetimini yapma şansı ve imkânı yok- bir siyasi sisteme geri dönülmesi riski vardır. Bu ül- tur. Başkanlık sistemini ısrarla ve hararetle savunan, kelerde ki Türkiye de bunlardan biridir uzlaşma hatta “Başkanlık sistemiyle diktatörlük geliyor di- modeli, çoğulcu demokrasinin daha uygun olaca- yenler düpedüz yalan söylüyor”13 diyenlerin şu so- ğı açıkça görülmektedir. Ancak bunun için asga- runun cevabını vermeleri gerekir: ri koşul, bu modelin gerektirdiği ‘demokratik kültü- - Nasıl olacak da, siyasi sistemde başka hiçbir rü’ benimsemiş ve bunu davranışlarına da yansıtan, köklü değişiklik yapmadan iddiaya göre ‘başkanı’ yani ‘lafta değil’ gerçekten demokrat liderlerin var- Meclis karşısında hem daha sorumlu, hem de daha lığıdır. Bu modelin ve demokrasinin kendisinin ka- az güçlü yapacaksınız, ama aynı zamanda yine iddi- lıcı olabilmesi ve kökleşmesi için demokrasi kül- aya göre siyasi istikrarı da sürdüreceksiniz? Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 25 Aynı soru şöyle de sorulabilir: - Bunu niçin yapacaksınız? Hem bütün tokmaklar yerel yönetimi içine alan bir ‘eyalet’ yapısı.. 3 Demokratik Toplum Kongresi Sonuç Bildirgesi, elinizde olsun istiyorsunuz, hem de en büyük tok- 31 Ekim 2007. Demokratik Toplum Kongresi De- mağı, yani yasama denetimini, isteyerek ve bilerek mokratik Özerklik İlan Belgesi, 14 Temmuz 2011. Meclis’in eline vereceğinizi iddia ediyorsunuz. Hangisi doğru? Sorumsuz ve yetkisiz Cumhurbaşkanının doğru- 4 Bekir Bozdağ’ın, Marmara Üniversitesi’nde, ‘Hükümet Sistemi Arayışları ve Başkanlık Sistemi’ konulu konferanstaki ifadeleri. 20 Şubat 2013. dan halk tarafından seçilmesini bir kenara koyar- 5 12 Eylül 2010 referandumunu kastediyor. sanız, Türkiye’deki siyasi sistem ‘parlamenter’ 6 Prof. Burhan Kuzu’nun Hukukçular Derneğinde gibi gözükmekteyse de fiilen ‘güçlü’ bir başkanlık sistemidir. Sadece başkan, ‘Başbakan’ olarak anılmaktadır. Türkiye gibi bölünmüş ve demokrasi kültürü henüz yeşerme aşamasında olan yaptığı konuşmadan. 9 Mart 2013. 7 Mecliste 450 milletvekili varken, 226, yarıdan bir fazlayı temsil ediyordu. 8 31 Mayıs 2007 tarihli ve 5678 sayılı, Türkiye bir ülkede ve toplumda Başkanlık arayışı sadece Cumhuriyeti Anayasasının bazı maddelerinde Deği- ‘çoğunluk diktatörleri’ çıkartır; Kolombiya’da, şiklik Yapılması Hakkında Kanun. Kosta Rika’da, Venezuela’da, 2000 yılına kadar Meksika’da olduğu gibi.. Amerika Birleşik Devletlerini veya Fransa’yı örnek almaya yeltenenlerin bu 9 Bu anlamda ama, sadece bu anlamda Türkiye’deki uygulamaya çok benzerdir. Ülkemizde ‘İngiltere’ olarak bilinen Birleşik 10 sistemleri sadece ‘Başkan-Kongre’ bağlamında de- Krallık, aslında İngiltere, Galler, İskoçya ve Ku- ğil, yukarıdaki gibi, bir siyasi sistemin siyasi kültür zey İrlanda’dan oluşur. Ama tek siyasi yetki merkezi dahil tüm boyutlarıyla irdelemeleri beklenir. Baş- parlamentoda, Avam Kamarasında ve Londra’daki kanlık sisteminin Türkiye’nin kronik siyasi sorunla- hükümettedir. Yani, yerel bölge parlamentoları olsa rına deva ve tek çare olacağı savı bilimsel veriler ve da İngiliz devlet sistemi ‘federal’ değildir. ülke gerçekleriyle çelişmektedir. İkinci bir meclis olmakla beraber, Lordlar 11 Gönül arzu eder ki, bu hayati konu diğer başka bir Kamarası’nın yetkisi, sadece ‘geciktirmeyle’ sınırlı- çok konu gibi televizyon ekranlarında, farklı görüş- dır. Ancak bunun da ‘çok önemli’ bir yetki olduğunu lere açık programlarda halkın serbestçe kendi görü- ve hayati işlevini unutmamak gerekir. şünü oluşturmasına imkan verecek şekilde tartışıla- İngiltere’nin yazılı anayasası olmaması, hiçbir 12 bilsin.. Sözde halk ‘iradesinin’ tek taraflı propagan- kural olmaması anlamında değildir. Bir çok yazılı dayla oluştuğu rejimlere demokrasi demek mümkün belge birlikte anayasa işlevi görürler, ama tek bir değildir. anayasa metni yoktur. İngiltere’nin 1973 yılında Avrupa Birliği üyesi 13 Kaynakça: olmasından sonra bu durumda değişiklikler olmuş- Sorunsal: Çözümü belli olmayan; doğru olma ih- tur. 1 timali bulunmakla birlikte, şüphe uyandıran, kesin olmayan, problematik. Türk Dil Kurumu Sözlüğü. 2 Burada kilit kelime ‘bölgesel’, yani, birden fazla 26 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 KARİKATÜR Mehmet Saim BİLGE Em.P.Kd.Alb. TESUD Üyesi TESUD Çankaya Şubesi üyelerimizden Em.P.Kd.Alb. Mehmet Saim Bilge Bursa Nilüfer Belediyesi Kültürevi ile şehrin en işlek caddelerindeki bilbordlarda engelliler haftası nedeniyle 3-10 Aralık 2012 tarihleri arasında düzenlenen etkinlikte 44 karikatüristin 58 eseri arasında 2 karikatürü sergilenmiştir. Üyemizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. Bandırma Engelliler Dergisinde yayımlanan karikatür. 79 ülkeden 717 karikatüristin 2483 karikatürle katıldığı uluslararası bisiklet konulu yarışmaya Türkiye’den katılan 57 karikatüristin arasında ilk 7 ye girerek bir karikatürüm yayımlanacak katoloğa girmeyi başarmıştır. Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 27 YAŞLILIĞIN DEĞERİNİ BİLMEK Gençlik ve yaşlılık birbirine karşıt iki kavram; insan yaşamının belirli bir yaş gurubundaki davranışları anlamlandırılarak, bu döneme gençlik denmeseydi, her halde yaşlılık diye bir kavramda olmazdı. Yaşamın en önemli iki devresini karşıt olarak anlamlandırıp; nedense yaşlılığa negatif bakıldığını görüyoruz. Yaşlılığa olumsuz bakmamız; bizim bu olaya bakış açımızdan, görüşlerimizin farklı olmasından ve ayrı şeyleri düşünüyor olmamızdan kaynaklanır. Neden her iki dönemin de olumlu ve olumsuz taraflarının olabileceğini birinin diğerini tamamladığını düşünmüyoruz da birine olumlu diğerine olumsuz bakıyoruz? Gençliğimizde yapabildiğimiz bazı şeyleri yaşlılıkta yapamıyoruz, iyi güzelde; yaşlılıkta yapabildiğimiz bazı şeyleri gençliğimizde yapabiliyor muyuz? İnsan bedeninin isteği olan ve adına haz diyebileceğimiz bazı duyguları gençlikte daha yoğun yaşayabiliriz. Bunun yanında insan ruhunun gereksinimi olan bilgeliğe gençken sahip miydik? Hangimiz gençliğimizde yaptığımız bir davranıştan ya da söylediğimiz bir sözden dolayı pişmanlık duymadık. Ya da gençliğimizde yaşadığımız fakat bizim için 28 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 Hüseyin Önder Araştırmacı Yazar tekrarlanması mümkün olmayan bir davranış ya da söylemi düşünerek o günlerin özlemini çekmedik. Yaşlılığa olumsuz bakmamıza neden olan duygu ve düşüncelerin temelinde, bunların doğru olup olmadığını sorgulamadan edindiğimiz ön yargılar vardır. Bunları irdelersek bunların hiçte şikâyet edilecek şeyler olmadığını görürüz. Gençlikte sahip olduğumuz fiziksel güçümüzü yaşlılıkta kaybederiz. Beden gücümüzün kaybıyla, bazı şeyleri yitirdiğimizi düşünür, bunu yaşlılığın olumsuz bir öğesi olarak görürüz. Oysa beden gücü gençlikte kullanılmalı, elden gittikten sonrada aranmamalıdır. Yaşlıda olsak beden gücümüzü bilir ona göre yönetirsek bu gücün eksikliğini hiçbir zaman duymayız. Bu bizim sadece belirli düzeydeki fizik gücüne dayalı işleri yapmamız engeller. Ne kadar yaşlı olursak olalım hiçbir şey yapamayacak kadar hiçbir zaman yaşlanmayız. Diyebilirsiniz ki bazı insanlar vardır hiçbir iş yapacak durumda değiller. Bu ise yaşlılıkla ilgili bir şey değil, sağlığa bağlıdır. Arkadaşlarımıza yardım etmek, üzerinde uzun uzun düşünülmüş iyi ve yararlı düşünceler ileri sürmek, beden gücü gerektirmeyen işlerdir. Biz nasıl iyi huylu gençlerden hoşlanırsak gençlerde yaşlıların öğütlerini dinlemekten zevk alırlar. Bunları yapmamızı engelleyen hiçbir güç yoktur. Yaşlılık hiçbir zaman zevklere engel olmaz. Hele onurlu bir ömür sürenlerin yaşlılığı bütün gençlik zevklerinden daha değerlidir. Yaşlılıkta bazı zevk ve hazlardan yoksun olma bir eksiklik gibi görülebilir. Kendini zevke kaptıran insan bu uğurda neler yapmaz ki, bunun göze aldırmadığı hiçbir suç ve kötü eylem yoktur. Akıl ve erdemle bunun önüne geçtiği için yaşlılığa büyük bir minnettarlık duymamız gerekir. Zevke; kötülüklerin yemi demek daha uygun olur; çünkü zevk insanda düşünce bırakmaz, ona akıl dışı işler yaptırır. İnsanlar buna kapılıp kötülüklere sürüklenirler. Elbette yaşamda az da olsa zevke biraz yer vermek yaşlılarında hakkıdır. Yaşlılar bunu pekâlâ çok sıradan alçak gönüllü sofralarda arkadaş- larıyla birlikte olmaktan, dostlarıyla sohbet etmekten alırlar. Doğa yasası gereği yaşlılıkta daha az duyulan bazı zevkler yaşlılar için bir kayıp değildir; çünkü, gereksinimini duymadığın bir şeyin üzüntüsünü de duymazsın dolayısıyla, bir şeye istek duymayan ondan yoksun kalmış sayılmaz. Yaşlılar bu zevki gençliklerindeki kadar tadamıyorlarsa da bundan büsbütün yoksun da sayılmazlar. Yaşlılıkta; kendisine daha fazla zaman ayıran; kendisiyle daha çok baş başa kalabilen insan, bu zamanını öğrenim ve bilgiyle besleyebilirse; bu kendisine büyük bir zevk verir. İnsana istediğini yapma zamanı veren yaşlılıktan daha hoş ne olabilir ki. İyi yetişmiş yaşlılar her gün bildiklerine yeni bir şeyler katarlar. Bu ise yaş ilerledikçe insana zevk verir. Bu manevi zevk her zaman maddi zevkten üstündür. İnsan yaşlandıkça gençlik ve güç isteyen işlerden uzaklaşır. Yaşlılarda beden güçsüz olsa da manevi güçlerle yapılabilecek işler vardır. Yaşlılar gençlerin yaptıkları işleri yapamazlar ama onlardan daha büyük, daha iyi işler görürler. Büyük işler kol gücüyle değil, düşünce gücüyle yeni düşünceler ortaya sürmekle ve sözünü dinletmekle başarılır. Yaşlılar bu artılardan yoksun olmayıp bu niteliklerinin günden güne de artırırlar. Genellikle, düşüncesizlik gençlikte, akıllılık ise yaşlılıkta bulunur. Yaşlılıkta insanın hafızası zayıflar denilebilir. Bu yaşlılıkla ilgili değil o kişinin yaratışıyla ilgilidir. Yaşlıların iş edindikleri şeyleri akıllarında tuttuklarını herkes bilir. Yaşlı hukukçu ve filozofların ne kadar çok şey hatırladıklarını düşünün. İnsan ne kadar yaşlı olursa olsun bir yıl daha yaşayabileceğini düşünür. Bunu düşünmeyen insan yoktur. Uğraştıkları işten bir yarar görmeyeceğini bile bile didinirler dururlar. Amaçları; yaptıkları, kendilerinden sonra geleceklere yarasın, onların gereksinimlerini görsün isterler. İnsan hangi yaşta olursa olsun sonsuza dek yaşayacağını düşünmez. Bunu ne düşünen ne de söyleyen vardır. Ölüm yaşlılara yakın olsa da, genç yaşlı herkes başına gelebilecek bir olaydır. Böyle olduğu- na göre, ölüme yakın oluş, niçin yaşlılığa kötü bakmamızın bir nedeni olsun. Çoğumuz genç yaşta yakınlarımızı, dostlarımızı, arkadaşlarımızı yitirmekle ölümün yaşa bakmadığına tanık olmuyor muyuz? Bize verilen ömür ne kadar olursa olun hoşnut olmak gerekir. Günler, aylar, yıllar hepsi gelir geçer, geriye sadece geçmiş zamanda yapılan iyilikler ve bunları anımsamak kalır. Ömür ne kadar kısa olursa olsun onurlu yaşamaya yetecek kadar uzundur. Doğaya uygun her şey iyidir güzeldir. Ölüm de doğaya uygun bir olaydır. Gençlerin ölümü doğaya uygun değildir. Yaşlıların ölmesi kadar da doğaya uygun bir şey yoktur. Bir meyve hamken dalından çekip koparılır; gencin ölümü buna benzer, olgunlaşınca kendiliğinden düşer, işte yaşlıların ölümü bunu anımsatır bize. Yaşlılığın nerede ne zaman nasıl biteceği bilinmez. Yaşlılar, ellerinden geldiği sürece görevlerini yapıp yaşayabildikleri kadar yaşamayı kendilerine ilke edinmeliler. Her şeyden hevesini alan insan yaşamdan da hevesini alır. Yaşlılıkta alınan hevesler son heveslerdir. Diğerleri gibi onlarda geçer gider. Bu bir nevi yaşama doymak demektir. Yaşlılıkta insan, kendini, gerek çevresine, gerekse ülkesine ve gerekse de insanlığa yararsız hissetmemelidir. Doğada her canlı gibi insanın da çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık gibi evreleri varır. Diğer bir söyleyişle hamlık ve olgunluk dönemleri vardır. Doğaya uygun her şey güzeldir. Meyveleri düşünün; onların en olgun, tatlı ve yararlı oldukları dönem, dalından kendiliğinden düşmeye yakın oldukları olgunluk dönemdir. Bana göre insanda öyledir en yararlı olduğu dönem, olgunluk, yaşlılık dönemleridir. Ereğimiz, çevremizle birlikte erdemli ve mutlu olmak ve yaşamaksa; başkalarının mutluluğu bizimde mutluluğumuz ise, etrafımıza en çok bu dönemde ulaşabilir; en çok bu dönemde onlara yararlı olabiliriz. Yeter ki bunu kavrayabilelim gereklerini yerine getirelim, yaşlılığın değerini bilelim. Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 29 GÜNEŞ GÖZLÜKLERİ KONUSUNDA BİLİNMESİ GEREKENLER NELERDİR? Güneş gözlükleri günümüzde güneş ışınlarının göz kamaştırıcı etkisinden korunmak için yada şık bir aksesuar olarak kullanılmaktadır. Ancak güneş Semih DURGUN Em.P.Yb. TESUD Üyesi Dış Ortamda Kalma Süresi: Güneşte kalma süresi arttıkça alınan ultraviyole miktarı artar. gözlüklerinin çok daha önemli olan asıl görevi, göz- Güneş Gözlüğü Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz? leri güneşin yaydığı ultraviyole yada diğer ismiyle Camların ultraviyole ışınlarını blokaj derece- mor ötesi ışınların göze verebileceği hasarlardan ve si: Normalde her gözlük camı ultraviyoleyi değişik neden olabileceği ciddi göz hastalıklarından korumaktır. Ultraviyole Işınlarının Göz Üzerindeki Olumsuz Etkileri Nelerdir? Ultraviyole ışınlarının göz üzerindeki olumsuz etkileri kısa ve uzun dönemde oluşmalarına göre iki gruba ayrılabilir. Güneşli bir günde, gün boyunca uzun süre ultraviyole ışınlarının etkısınde kalınması nedeniyle, kısa dönem olumsuz etkilere örnek olarak, gözlerde derideki güneş yanığı benzeri zedelenmeler oluşabilmektedir. Bu zedelenmeler genellikle birkaç gün içerisinde iyileşebilmekte, bununla birlikte ağrılı olmakta ve gözde bazı ciddi enfeksiyonların oluşmasına ortam hazırlayabilmektedir. Ultraviyolenin göz üzerindeki esas ciddi olumsuz etkileri ise uzun dönemde sürekli ultraviyoleye maruz kalmayla ortaya çıkan maküla (sarı nokta) dejenerasyonu ve katarakt gibi dünyadaki en önemli ve en çok görülen iki görme kaybı nedenidir. Güneşe maruz kalınma derecesini artıran çeşitli faktörler ultraviyole ışınlarının göze verebileceği hasarı artırabilmektedir. Çevre suda daha fazladır. : Deniz seviyesine göre yükseklik arttıkça ultraviyole seviyesi artar. Enlem : Ultraviyole ekvatora yaklaştıkça yani enlem derecesi düştükçe artar. 30 yole blokajı için özel kaplamalar kullanılması gerekmektedir. Güneş gözlüğü alırken camlarının % 100 ultraviyole blokajlı olmasına dikkat etmek gerekir. Cam Rengi ve Koyuluğu: Güneş gözlüğü seçiminde bir diğer önemli faktör cam rengi ve koyuluğudur. Camın renginin ve koyuluğunun ultraviyole blokaj derecesiyle herhangi bir ilişkisi olmamasına ve seçimin kişisel zevke bağlı olmasına karşın her cam renginin farklı özellikleri vardır. Yeşil ve gri renkli camlar görüntü kontraslarını etkilemez. Ve renk bozulmasına neden olmazken, kahverengi cam kontrastı ve derinlik hissini arttırırken bir miktar renk bozulmasına neden olur. Mavi renk camlar, karda en iyi görmeyi sağlarken diğer renklerde bozulmaya yol açar, kırmızı ve pembe renkli camlar bilgisayarda en iyi görmeyi sağlarken yine renk bozulmalarına yol açarlar. Polarize camlar özellikle su yada kar yüzeyinden yansıyan ışınları etkili olarak azalttıkları için özellikle denizde, kayakta ve otomobil kullanırken tercih edil- : Ultraviyole etkisi karda, kumda ve Yükseklik oranlarda bloke edebilmekle birlikte etkili ultravi- Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 mektedir. Polorize cam özelliğinin normalde ultraviyole blokajıyla ilişkisi olmamakla birlikte hem polorize olan hemde etkili ulraviyole blokajı yapabilen camlar bulunabilmektedir. Büyük ve gözleri çevreleyen güneş gözlük çerçeveleri kenarlardan gelen ışınları azaltmaları nedeniyle seçilebilir. “Görmek ve Görülmek için Tek Adres” BİZE UĞRAMADAN KARAR VERMEYİN! www.moroptik.com.tr Kaliteli ve Güvenli Ürünlerin TESUD Üyeleri, Referanslı Müşterileri ve TSK Mensuplarıyla buluşma noktası... RAY-BAN FLAİR BURBERRY PRADA D.GABBANA POLO TWİNEXTE KENZO FAÇONNABLE DE VALENTINI ROBERTO CAVALLİ Optik Çerçeve ve camlar, Tüm Ürünlerde %30 indirim, LACOSTE Güneş Gözlükleri ve camı, Kredi Kartına 6 taksit imkanı, Lensler 3 yıl Garanti, Dünya Markaları, Ücretsiz servis ve bakım hizmeti, Dünya Markalarında Size özel fiyatlar Ürünlerimizin Orijinallik Belgesi, ve ödeme kolaylıkları... Tüm Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla Anlaşmamız mevcuttur. TESUD Üyeleri, TSK Mensupları ve Emeklilerine Özel; * İşyerimizde mevcut olan son teknoloji ürünü ESSILOR KAPPA CTD Otomatik Cam Makinesi ile hatasız, hassas, en kısa sürede ve en sağlıklı biçimde gözlükleriniz uzman optisyenlerimizce hazırlanır. TESUD Üyeleri ile TSK Mensubu ve Emeklilerine en titiz ve kaliteli hizmeti en iyi koşullarla sunmaktan onur duyarız. Saygılarımla... Adres: Kumrular Cad. Şehit Adem Yavuz Sok. No: 16/A Kızılay/ANKARA Tel : 0312 418 66 87 - 418 66 80 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 31 TESUD ŞUBE ETKİNLİKLERİ ADANA ŞUBESİ: ADANA’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 91‘inci yıl dönümü , TESUD Adana Şubesi ile Kuvva-i Milliye ve Mücahitler Derneği Genel Merkezinin birlikte hazırladıkları bir etkinlikle 3 OCAK 2013 günü saat 14.00‘de Büyükşehir Belediyesi Tiyatro salonunda Kutlanmıştır.Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinlik TESUD Adana Şube Başkanı Em.Alb. Daniş HOŞBAY’ın açılış konuşması ile sürmüş, Onursal Üye Yusuf Necat YAYCIOĞLU‘nun Doğu Klikya Hareketi ve Osman Tufan Paşa konulu sunumu ile devam etmiştir.Kuvva-i Milliye Der.Gn.Bşk. İrfan SÖKER ve Sunucu Edebiyat Öğretmeni Nazan BALCI’nın Şiirleri sonrasında Kur.Alb.Ali MARALCAN Adana Kuvva-i Milliyesinin zafere ulaşmasının gerçek hikayesini davetliler ile paylaşmıştır.Etkinlik Çukurova Halk Oyunları ve Çukurova Halk Türkülerinin gösterisiyle sona ermiştir. ÇAYYOLU ŞUBESİ: 15 Ocak 2013 günü saat 14.30’da Yaşamkent ile Çayyolu arasında bulunan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin iki önemli tarihi şahsiyeti olan Dr.Fazıl KÜÇÜK ve Cum.Bşk.Rauf DENKTAŞ’ın isimlerini taşıyan iki parkta anma etkinliği gerçekleştirilmiştir.Anma törenine TESUD Çayyolu Şube Bşk.Em.Hv. Alb.Rafet YAVUZ ve üyelerimiz katılmıştır. 32 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 TESUD Çayyolu Şube Başkanlığı ile Çayyolu Platformunun ortaklaşa düzenledikleri “ORTADOĞU’DAKİ GELİŞMELER IŞIĞINDA TÜRKİYE” konulu Açık Oturum 09 Mart 2013 Cumartesi Günü Saat 14.30’ da Çayyolu’nda Yenimahalle Belediyesi Ek Hizmet Binasının 4’üncü katındaki Nikah Salonunda düzenlendi. Açık Oturumda konuşmacılar; ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof.Dr. Hüseyin BAĞCI, Tarihçi Em. Hv. Korg. Erdoğan KARAKUŞ ve Em.Tümg. Osman ÖZBEK yaptıklar sunumlarla Ortadoğu’da yaşanan olayların Türkiye’ye yansımaları, dünyanın bölgeye bakışı ve beklentileri, enerji konusundaki çıkar çatışmaları ve yaşanan süreçteki olayların askeri ve siyasal boyutları konularında katılımcıları bilgilendirdiler. Açık oturum üyelerimiz tarafından ilgi ile izlenmiştir. KADIKÖY ŞUBESİ: TSK Çamlıca Bakımevinde kalan TESUD üyeleri, 24 ARALIK 2012 Pazartesi günü, TESUD Kadıköy Şubesi Yönetimince ziyaret edilmiştir. Ziyeret edilen büyüklerimizin yeni yılları kutlanarak, sohbet edilmiş ve anılar canlandırılmıştır. Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 33 KONAK ŞUBESİ: TESUD Konak Şubesi lokali yapılan tadilattan sonra üyelerimizin hizmetine açılmıştır. RASİMPAŞA ŞUBESİ: TESUD Rasimpaşa Şubesi tarafından Çarşamba Konferansları kapsamında 20 ŞUBAT 2013 Çarşamba günü Prof.Tbp.Alb. Atilla GÜNGÖR tarafından “DUYMA SORUNLARI” konulu konferans verilmiştir. Konferansa GATA Haydarpaşa Hastanesi Komutanı Tümg. Tarık ÖZKUT’da katılmıştır. Konferans üyelerimiz tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. 34 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 MARMARİS ŞUBESİ: Her yıl Menemen’de yapılan Kubilay anma törenlerine TESUD’u temsilen TESUD Marmaris Şube Başkanı Em.Kur.Alb. Ali İhsan KADAYIFÇI ve üyelerimiz katılmıştır. TESUD Marmaris Şubesi üyeleri Şube Başkanı Em.Kur.Alb. Ali İhsan KADAYIFÇI başkanlığında Aksaz Deniz Üssü’nde bir dizi ziyaretlerde bulundular. Heyet önce Güney Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ömer Faruk HARMANCIK’ı ziyaret etti. Burada bir süre Tuğamiral HARMANCIK ile sohbet eden heyet, daha sonra Aksaz Deniz Üs Komutanı vekili Dz. Kd. Alb. Levent ATEŞ’i ziyaret etti. Em.Kur.Alb. Ali İhsan KADAYIFÇI’nın Birlik Şeref Derefterini imzalamasını mütakip, Dz. Kd. Alb. Levent ATEŞ ziyaretin anısına Aksaz Deniz Üssü Plaketini Em.Kur.Alb. Ali İhsan KADAYIFÇI’ya takdim etti. Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 35 AKRABA EVLİLİKLERİ DOĞUŞTAN ENGELLİLER VE YURT SAVUNMASI Gürhan ÇAĞLAYAN Prof.Dr. Savaş,seferberlik,sürgün ve göç durumla- %10-12 si engelli;%9’u 60 yaşın üzerinde (yakla- rında en çok etkilenenler bebekler ve küçük şık 6,5 milyon)%20 si ise 15 yaş ve altındadır.Bu çocuklar,hastalar,yaşlılar ve engellilerdir.Türk top- rakamlar TSK’ni belirtilen olağanüstü durumlarda lumu benzeri olayları Doğu Avrupa ve Kafkaslar’da cephe ve cephe gerisini olumsuz olarak etkileyebi- 1702 lecektir. Prut savaşından sonra yaşamaya başlamış ;Amerika Kızılderilileri ve Afrika zencilerinden sonra en çok katliama (soykırıma) uğrayan toplum Neler yapılabilir ? olmuştur. 1-Akraba evliliklerinin zararları televizyon prog- Ülkemizde yapılan istatistiksel çalışmalar akraba evliliklerini %25 olarak belirtiyor ise de gerçek rakamın %40-50 olduğu tahmin edilebilir. Köyleri- ramlarında video gösterimleri ile anlatılabilir. 2-Hastane ,okul ve kışlalarda duvar panoları ve video konferanslar ile anlatılabilir. mizde, gecekondu bölgelerimizde ve Avrupa’da ya- 3-Türkiye’de köylerde nüfus kayıtları yeterin- şayan Türkler evlenme çağına gelince kendi köyüne ce tutulmadığı için köyde yaşayan herkesin akra- veya gecekondu bölgesinde yaşayan akrabasına gi- ba olduğu gerçeği acı bir şekilde ortaya çıkmakta- derek evlilik yapmaktadır. Hollanda ve Belçika hü- dır.Bu nedenle evlilik çağına gelen herkese (uzak- kumetleri Türkler arasında akraba evliliği sonucun- taki köyden gelin alınız.) mesajı verilmelidir. da ortaya çıkan hasta ve engelli çocukların sayıları- İngiltere’de1650-1850 yılları arasında 10-20 km nın çok fazla olduğunu tesbit edince çıkardıkları bir uzaktaki köylerden evlilik yapılırdı.1850 yılından kanunla akraba evliliklerini yasaklamışlardır.Yasak- sonra 60-80 km uzaktaki köy ve kasabalardan evli- lama nedenleri ise; lik yapılmaya başlanmıştır. a-akraba evliliği sonucu dünyaya gelen engelli ço- 4-Ülkemizde şehirlerimizde ise içki, ilaçlar ve ha- cukların hastane ve bakım masraflarının sağlıklı milelikte kullanılan çeşitli ilaçlar bebeği etkilemek- çocuklardan 10 defa daha fazla oluşu; tedir. b-ülkelerin iş gücü ve üretime katkısının azalması 5-Amerika birleşik Devletleri’nde evlilik kararı c-zihinsel engelli olanlar ise çok büyük yatırım- veren ve çocuk yapmak isteyen çiftlere şu tavsiye- lar sonucunda kısmen toplumlarına kazandırılabilmeleridir. lerde bulunulmaktadır: a-çocuk yapma kararı vermeden 3 ay çay , Türkiye gerçeğine gelince; ülkemizde tam rakam kahve, çikolata ,gazozlar,içki,sigara,konserveler verilemekle beraber 9,5 ile 13,5 milyon bedensel ve donmuş gıdaları yemeyiniz ve tabii gıdalar ile ,zihinsel,hem bedensel ve zihinsel engelli vatandaş- besleniniz,ilaç kullanmayınız. larımızın olduğu tahmin edilmektedir.Anne ve babaları ile 26 milyon vatandaşımızın etkilendiği acı bir geçektir. Rakamlardan anlaşılacağı gibi 36 b-hamilelik süresince doktorların tavsiyelerine uyunuz;aşırı kilo almayınız. Bizler babalar ve dedeler olarak çocuklarımızı ve nüfusumuzun Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 torunlarımızı uyarmak zorundayız sanırım. BİRLİK DERGİSİNDEN ÜYELERE DUYURU TESUD Bas.Yay.Bşk.lığı Değerli Üyelerimiz, 1. TESUD Tüzüğünün 8/b Maddesi gereği; Üye aidatlarını Nisan 2013 ayı sonuna kadar ödemeyen üyelerimize Birlik Dergisinin gönderilmesi durdurulacaktır. Bu üyelerimiz aidatlarını Aralık 2013 ayı sonuna kadar ödemedikleri takdirde, Ocak 2014 ayında üye kayıt defterindeki adreslerine tebligat yapılacak, Nisan 2014 ayı sonuna kadar iki yıllık aidat borçlarını ödemezlerse,Şube Yönetim Kurulu Kararı ile üyeliklerine son verilecektir. Nisan 2014 ayı sonuna kadar iki yıllık aidat borcunu ödeyenlerin kimlikleri TESUD Genel Merkezine bildirilerek Birlik Dergisinin yeniden gönderilmesine devam edilecektir. Bu nedenle 2013 yılı üye aidatınızı henüz yatırmamışsanız Temmuz 2013’de yayınlanacak 199 sayılı Birlik Dergisi adresinize gönderilemeyecektir. 2. 2013 yılı üye aidatı; geçen yıllarda olduğu gibi 70,00 TL.’dir. Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 37 ARAMIZDAN AYRILANLAR Kederli ailelerine ve arkadaşlarına başsağlığı diler, hizmetlerini saygı ile anarız. TESUD Genel Merkezi Cemal ÖNEZ Em.Hv.Plt.Kd.Alb.(1961-110) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:13/01/2012 Adres: Rafet Canıtez Cad. Akın 3 Mustafa ÖZTÜRK Em.Tbp.Yb.(1953-38) Adana Şb. Üyesi Vefat Tarihi:02/05/2012 Adres: Kurtuluş Mah. Mucahitler Cad. 5 Ocak Apt. D:14 D:2 Oran-ANKARA Seyhan-ADANA Tel: (0536) 350 75 83 Tel: (0532) 446 77 72 Nazmi ŞENER Em.Hv.Mu.Yb.(1957-358) Çayyolu Şb. Üyesi Vefat Tarihi:03/07/2012 Adres: Ayyıldız Mah. 1495. Cad. Halkkent Sit. 2-D Blok D:3 Etimesgut-ANKARA Yücel TUNGUZ Tel: (0312) 260 55 36 Tel: (0533) 359 28 09 Em.Kr.Plt.Alb. (1961-13) Yıldız Şb. Üyesi Vefat Tarihi:18/07/2012 Adres: Şair Nazım Sok. Açelya Apt. No:6/1 Y.Ayrancı-ANKARA M.Şermin TOPRAKOĞLU Subay Eşi Tuncel ORHAN Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:11/08/2012 Adres: Rahmanlar, Ekim Sitesi Yıldız Şb. Üyesi B- Blok D.10 Kartal-İSTANBUL Tel: (0216) 370 67 85 Em.Tnk.Alb. (1962-15) Vefat Tarihi:02/10/2012 Adres: Oyak Sit. 29 Giriş No:8 Çankaya-ANKARA Tel: (0312) 440 31 08 Ahmet YILDIRIM İnci DİZDARER Em.Hrt.Müh.Alb. (1945-6) Subay Eşi Çankaya Şb. Üyesi Karşıyaka Şb. Üyesi Vefat Tarihi:27/10/2012 Vefat Tarihi: 04/11/2012 Adres: Tanyeli Sok. Kayseri Apt. No:18/3 Cebeci-ANKARA Adres: Yalı Cad. No:408/3 Tel: (0532) 342 17 18 Tel: (0232) 381 45 74 Fikret KAYA Em. Hv. Kur. Plt.Alb.(1951-7) Rasimpaşa Şb. Üyesi Vefat Tarihi:11/11/2012 Adres:Kozyatağı Oyak Sit. A Grubu No:1/21 Erenköy Şakir YÜCESOY Em.J.Kd.Alb.(1938-7) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:22/11/2012 Adres: Fenerbahçe Dalyan Aralığı Sok. Umut Apt. No:8/6 Kadıköy-İSTANBUL Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0216)361 82 42 Tel: (0216) 337 60 59 38 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 Karşıyaka-İZMİR Hikmet KARTAL Mehmet KANIK Onursal (Fahri) Üye Em.İst.Kd.Alb. (1943-15) Şişli Şb. Üyesi Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:02/12/2012 Vefat Tarihi:12/12/2012 Adres: Keresteci Fazlı Sok. No:4 Karaköy-İSTANBUL Adres: Gençlik Cad. Ordular Sok. No:16/12 Anıttepe-ANKARA Tel: (0532) 212 24 33 Tel: (0312) 229 78 43 M.Tarık ŞAHİNGİRAY M.Nazım BABAOĞLU Em.Mu.Kur.Alb.(1941-16) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:16/12/2012 Adres: Feneryolu Bağdat Cad. Kumbaracılar Sok. No:16/6 Kadıköy-İSTANBUL Em.Müs.Dz.Gv.Yzb. (1941-1873) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:12/12/2012 Adres:Büyükdere Cad. Güsfent Apt. No:25/2 Şişli-İSTANBUL Tel: (0216) 234 45 35 Tel: (0216) 337 59 73 Nihat TALKIŞ Em.Müs.Tbp.Bnb.(1956-25) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:17/12/2012 Adres:Erenköy Ethem Efendi Cad. Sadi Yaver Ataman Sok. Zambak Apt. No:3/13 Kadıköy-İSTANBUL Vahir GÜNGÖREN Em. Lv.Alb.(1944-52) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:19/12/2012 Adres: Selamiçeşme Kumbaracılar Sok. Deniz Apt. No:25/14 Feneryolu Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0216) 359 86 19 Tel: (0216) 349 88 32 Makbule KANDEMİR Fatma Lamia KIZILTAN Subay Eşi Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:22/12/2012 Adres: Göztepe Tütüncü Mehmetefendi Cad. Sarıgül Sok. Yuvam Apt. No:1/18 Subay Eşi Beşiktaş Şb. Üyesi Vefat Tarihi:21/12/2012 Adres: Birlik Sok. Sema Apt. No:14/5 Levent-İSTANBUL Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0212) 264 26 47 Tel: (0216) 350 27 89 Fuat SUNUK Em.Per.Kd.Alb.(1936-28) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:25/12/2012 Adres: Kavacık Sb. Evleri Üç Yıldız Cad. No:58/5 ANKARA İzzet ŞENOL Em.Ulş.Alb. (1941-12) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:25/12/2012 Adres: Göztepe Mah. Cavitpaşa Sok. No:28/7 Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0533) 351 03 36 Tel: (0216) 358 42 45 Kadir ŞENGÜR Em.Hv.Kd.Alb. (1954-38) Eskişehir Şb. Üyesi Vefat Tarihi:26/12/2012 Adres: Yenibağlar Mah. Yılmaz Sok. No:25/13 Arkadaş Apt. TepebaşıESKİŞEHİR Eşref HASKIRIŞ Em.Tümg.(1957-7) Rasimpaşa Şb. Üyesi Vefat Tarihi:26/12/2012 Adres: İstasyon Cad. Çam Apt. No:51/10 Göztepe Tel: (0222) 335 50 53 Tel: (0216) 357 34 79 Kadıköy-İSTANBUL Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 39 Ertuğrul ÇUKUR Em.Tnk.Ütğm. (1953-12) Adana Şb. Üyesi Vefat Tarihi:28/12/2012 Adres: Reşatbey Mah. Cumhuriyet Cad. Sutek Apt. No:29 Seyhan-ADANA Tel: (0322) 453 73 17 Yılmaz AKIN Em.Lv.Kd.Yzb.(1965-48) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi: 28/12/2012 Adres:Bosna Hersek Cad. No:27/5 Emek-ANKARA Tel: (0312) 213 61 65 Kemalettin UYGUR Sabri TARAKTAŞ Em.Top.Kur.Alb.(1967-32) Em.Hv.Ulş.Kd.Alb.(1943-17) Beşiktaş Şb. Üyesi Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:31/12/2012 Vefat Tarihi:01/01/2013 Adres:Ayazağa Oyak Sit. 7. Blok D:18 Şişli-İSTANBUL Adres: Billur Sok. No:6/1 Kavaklıdere-ANKARA Tel: (0212) 289 15 73 Tel: (0312) 426 51 64 Ali YENİCİ Yaşar EROL Em.P.Alb. (1937-227) Rasimpaşa Şb. Üyesi Vefat Tarihi:05/01/2013 Adres:Prof.Dr. Hıfzı Özcan Cad. Gül Sok. Günyap Evleri B Blok Kat:4 D:10 Ataşehir Küçükbakkalköy-İSTANBUL Em.Top.Kd.Alb. (1943-120) Şişli Şb. Üyesi Vefat Tarihi:04/01/2013 Adres:Emekli Subay Evleri 3. Blok D:6 Esentepe-İSTANBUL Tel: (0532) 412 60 60 Cafer PANLILAR Em.Tbp.Alb.(1954-66) Beşiktaş Şb. Üyesi Vefat Tarihi:05/01/2013 Adres: İzzet Akçalı Cad. Gül Sok. 26. Blok D:4 Yenilevent-İSTANBUL Tel: (0216) 575 01 05 İbrahim AKINCI Em.Tümg.(1947-33) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:05/01/2013 Adres:Kenedy Cad. Kaktüs Apt. No:73/7 Küçükesat-ANKARA Tel: (0212) 264 03 16 Tel: (0532) 296 16 09 Hüseyin AKIN İsmail Hakkı YAĞMAN Em.J.Yb.(1948-3) Em.Mu.Kd.Alb. (1950-3) Karşıyaka Şb. Üyesi Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:06/01/2013 Vefat Tarihi:06/01/2013 Adres: 6349 Sok. No:39/13 Karşıyaka-İZMİR Adres:Dikmen Cad. No:155/15 Dikmen Çankaya-ANKARA Tel: (0232) 336 82 75 Tel: (0312) 483 79 20 Hafize KARAÖZBEK Subay Eşi Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:06/01/2013 Adres: Erenköy Ethemefendi Cad. Kaşaneler Sok. Ilgın Apt. No:10/5 Hakkı AKYOL Kadıköy-İSTANBUL No:49/30 Çankaya-ANKARA Tel: (0216) 355 31 88 40 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 Em.P.Kd.Alb. (1946-65) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:10/01/2013 Adres: Birlik Mah. 415. Cad. Tel: (0533) 438 17 99 Seyfiddin KAZAZOĞLU Em.Lv.Alb.(1946-51) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:10/01/2013 Adres: Feneryolu Mah. Kızıltoprak Meram Sok. Meram Apt. No:3/7 Kadıköy-İSTANBUL Osman Yavuz SAVAŞ Em.Hv.Ulş.Yb.(1937-5) Bakırköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:13/01/2013 Adres: İnönü Cad. Çiftcioğlu Apt. No:21 Kat:4 D:9 Haznedar Bahçelievler-İSTANBUL Tel: (0216) 337 71 32 Tel: (0212) 504 39 22 Kadri ALTAY Şevket Maap YARDIM Em.P.Alb.(1944-147) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:16/01/2013 Adres: Göztepe Cengizhan Sok. Güven Apt. No:20/7 Em.Tuğg. (1943-3) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:13/01/2013 Adres: Binnaz Sok. Binnaz Apt. No:3/7 Kavaklıdere-ANKARA Tel: (0532) 261 71 70 Mehmet GÜRKAN Em.P.Kd.Bnb.(1942-217) Beşiktaş Şb. Üyesi Vefat Tarihi:17/01/2013 Adres:Muradiye Mah. Göknar Sok. Göknar Apt. No:2/7 Beşiktaş-İSTANBUL Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0216) 358 71 27 Hulusi ŞENLER Em. Mu.Yb. (1954-44) Bursa Şb. Üyesi Vefat Tarihi:19/01/2013 Adres:Kükürtlü Cad. Edesen Apt. 7A-7 Osmangazi-BURSA Tel: (0212) 259 62 89 Tel: (0224) 236 93 94 Aysel YILDIRIM Ahmet DÖNMEZ Subay Eşi Em.Lv.Alb. (1942-36) Beşiktaş Şb. Üyesi Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:20/01/2013 Vefat Tarihi:25/01/2013 Adres: Oyak Sit. 37. Blok D:9 Yenilevent-İSTANBUL Adres:Feneryolu Mah. Alageyik Sok. No:7/4 Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0535) 322 50 13 Tel: (0216) 357 16 50 H.İhsan ARGON Ahmet Muhtar AKSAVAŞ Em.Lv.Kd.Alb. (1942-51) Em. Plt.Kd.Alb.(1943-89) Karşıyaka Şb. Üyesi Karşıyaka Şb. Üyesi Vefat Tarihi:26/01/2013 Vefat Tarihi:30/01/2013 Adres:Cemal Gürsel Cad. No:476-2 Karşıyaka-İZMİR Adres: 1732 Sok. No:21/11 Tel: (0232) 336 15 04 Tel: (0232) 381 39 14 Karşıyaka-İZMİR Kazım KARLI Em.Tbp.Alb. (1965-21) Rasimpaşa Şb. Üyesi Vefat Tarihi:31/01/2013 Adres: Kozyatağı Mah. Şakacı Çıkmazı Sok. Onur Apt. No:1/5 Kozyatağı Kadıköy-İSTANBUL Birol ÖNDER Em.Tnk.Kd.Alb.(1966-87) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:05/02/2013 Adres: Birlik Mah. 415. Cad. Oyak Sit. 4. Blok No:13 Tel: (0216) 380 79 84 Tel: (0533) 526 73 91 Çankaya-ANKARA Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 41 Ali Şefik ERTEM Em.P.Kur.Alb. (1946-23) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:05/02/2013 Adres: Sahrayıcedit Mah. İmam Ramiz Sok. Develi Apt. No:25/7 Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0216) 369 41 99 Hüsamettin ÖZER Em.Alb.(1938-116) Şişli Şb. Üyesi Vefat Tarihi: 07/02/2013 Adres:Konaklar Mah. 9C Blok D:10 Yenilevent-İSTANBUL Tel: (0532) 480 03 04 F.Tenzile ÇELİK Sedat KESEN Subay Eşi Em.Lv.Alb.(1955-29) Kadıköy Şb. Üyesi Şişli Şb. Üyesi Vefat Tarihi:08/02/2013 Vefat Tarihi:12/02/2013 Adres:Göztepe Mah. Hamam Sok. No:8/10 Kadıköy-İSTANBUL Adres: Muradiye Deryadil Sok. Dr. Apt. No:45/5 Beşiktaş-İSTANBUL Tel: (0216) 368 62 24 Tel: (0532) 697 91 82 Rafet BALKIŞ Em.Per.Alb. (1955-10) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:13/02/2013 Adres:Kozyatağı Bayar Cad. Pınar Sok. Nazlı Apt. No:6/3 Rıfat DANIŞMAN Em.Müh.Kd.Alb. (1952-3) Şişli Şb. Üyesi Vefat Tarihi:15/02/2013 Adres:M.Kemal Öke Cad. Çınarcık Apt. No:10/6 Kadıköy-İSTANBUL Nişantaşı-İSTANBUL Tel: (0216) 658 70 39 Hüsnü ERKAL Em.Ord.Yb.(1955-6) Çanakkale Şb. Üyesi Vefat Tarihi:16/02/2013 Adres: Cevatpaşa Mah. Pirireis Cad. No:9/5 ÇANAKKALE Tel: (0532) 435 95 67 Hüseyin Orhan SUYOLCU Em.Hv.Yzb.(1947-26) Şişli Şb. Üyesi Vefat Tarihi:24/02/2013 Adres: Havayolları Sit. C-1 Blok D:15 Ortaköy-İSTANBUL Tel: (0212) 260 16 26 Tel: (0537) 501 87 01 Melahat KORTEL Subay Eşi Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:20/02/2013 Adres:Feneryolu Mah. Dr. Muhit Tümerkan Sok. Kurtuluş Sit. No:14/1 B Blok K:4 D:10 Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0216) 346 73 23 Ayten ÇİTKAYA Subay Eşi Şişli Şb. Üyesi Vefat Tarihi:26/02/2013 Adres:Karanfil Sok. Seher Apt. No:27/4 Üstgöztepe Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0542) 435 54 90 Kemalettin EVREN Mehmet Şefik ORDU Em.Per.Alb.(1954-132) Em.Hv.İs.Kd.Alb.(1969-264) Çankaya Şb. Üyesi Karşıyaka Şb. Üyesi Vefat Tarihi:28/02/2013 Vefat Tarihi:02/03/2013 Adres: Bilkent Ufuk Sit. 8 Blok No:3 Bilkent-ANKARA Adres: 1787 Sok. No:26/3 Karşıyaka-İZMİR Tel: (0533) 250 92 93 Tel: (0232) 362 97 73 42 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 İlhan ÇINAR Em.Tbp.Alb.(1952-37) Adana Şb. Üyesi Vefat Tarihi:04/03/2013 Adres: Reşat Bey Mah. Atatürk Cad. Arı Apt. Kat:5 D:13 M.Şefik BAYINDIR Em.P.Kd.Alb.(1940-37) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:05/03/2013 Seyhan-ADANA Adres: Esat Cad. No:59-4 Küçükesat-ANKARA Tel: (0537) 748 94 15 Tel: (0532) 736 87 33 Burhanettin KURTULAN Oktay SAVCI Em.Hak.Kd.Alb. (1951-14) Em.Plt.Alb.(1957-265) Karşıyaka Şb. Üyesi Vefat Tarihi:06/03/2013 Adres: 1734 Sok. No:24/3 Karşıyaka-İZMİR Karşıyaka Şb. Üyesi Vefat Tarihi:09/03/2013 Adres: İstasyon Altı Mah. 8261 Sok. No:16/1 D:19 Çiğli-İZMİR Tel: (0232) 381 90 37 Tel: (0536) 377 57 20 Ömer Vehbi VELİCANGİL Em.Hak.Kd.Alb.(1946-0448) Şişli Şb. Üyesi Vefat Tarihi:11/03/2013 Adres:Mecidiyeköy Fulya Mah. Akıncı Bayırı Sok. No:13/8 İbrahim Yeşilağa POYRAZ Em.Top.Alb. (1942-199) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:17/03/2013 Adres:TSK Özel Bakım Evi Rehabilitasyon Merkezi Şişli-İSTANBUL Lodumlu-ANKARA Tel: (0532) 273 64 64 Tel: (0532) 680 23 23 Nedim TOKSOY Ferhat ÇEBİ Em.Top.Kur.Alb. (1941-24) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:20/03/2013 Adres:Bayraktar Mah. Bayraklı Sok. No:37/4 Em.P.Yzb.(1968-175) Bakırköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:17/03/2013 Adres: Fuatpaşa Sok. No:14 Florya Bakırköy-İSTANBUL Tel: (0212) 574 17 36 Seyranbağları-ANKARA Tel: (0507) 958 71 90 Mehmet OMURTAK Em.Tnk.Alb. (1954-34) Şişli Şb. Üyesi Vefat Tarihi:16/09/2012 Adres:Konaklar Mah. Oyak Sit. Sok. 45. Blok D:20 Ramazan TEMUÇİN Em.P.Alb. (1943-54) Pendik Şb. Üyesi Vefat Tarihi:30/03/2013 Adres:İstasyon Mah. Şehitler Cad. Dostkent Sit. 1. Blok No:14 Yenilevent-İSTANBUL Tuzla-İSTANBUL Tel: (0212) 282 41 88 Tel: (0216) 447 10 26 Ali Safi YİĞİTSOY Em.Tbp.Alb. (1947-1) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:28/02/2013 Adres:Teşvikiye Mah. Av.Süreyya Ağaoğlu Sok. Polat Apt. No:2/3 Topağacı-İSTANBUL Hüseyin ACAR Em.Tbp.Alb. (1950-20) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:12/03/2013 Adres:Göztepe Mah. Erkin Cad. Zaman Sok. No:2/13 Tel: (0212) 248 23 34 Tel: (0216) 566 60 06 Kadıköy-İSTANBUL Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 43 İsmet KUTNU Subay Eşi Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:09/01/2013 Adres: Sahrayıcedid Mah. Atatürk Cad. Saray Apt. No:13/14 Kadıköy-İSTANBUL Ali Erdoğan ERTEKİN Em.Bnb. (1941-18) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:24/03/2013 Adres: Feneryolu Mah. Yazıcıbaşı Sok. Kayalar Apt. No:17/13 Kadıköy-İSTANBUL Tel: (0505) 376 20 63 Tel: (0216) 345 50 39 Muzaffer ALTINTAŞ Em.Müh.Alb. (1957-1) Kadıköy Şb. Üyesi Vefat Tarihi:27/03/2013 Adres: İncirli Cad. Tatlınar Sok. Başaranlar Apt. B Blok D:8 Bakırköy-İSTANBUL Nusret ÇİNİ Em.J.Kd.Alb. (1945-13) Karşıyaka Şb. Üyesi Vefat Tarihi:15/03/2013 Adres: 1375 Sok. No:23/8 Tel: (0532) 237 34 59 Muzaffer TAŞKAPILIOĞLU Em.Per.Kd.Alb. (1954-107) Çankaya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:12/03/2013 Adres: Sarayköy Sok. Saray Apt. No:1/4 Aşağıeğlence Etlik-ANKARA Tel: (0507) 342 51 82 Abdurrahman ARAL Em.P.Kd.Alb.(1951-37) Antalya Şb. Üyesi Vefat Tarihi:26/03/2013 Adres: Deniz Mah. 121. Sok. Ali Dayı Apt. No:17/38 ANTALYA Tel : (0242) 247 63 39 44 Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013 Alsancak-İZMİR Tel: (0232) 321 87 91 Nurettin ÖZKÖSE Em.Dz.Kd.Alb.(1958-2721) Gölcük Şb. Üyesi Vefat Tarihi:11/03/2013 Adres: Şirinköy Kalıcı Konutları Düzağaç Mah. Muhtarlığı 31. Ada E-3 D:8 Gölcük-KOCAELİ