İçindekiler

Transkript

İçindekiler
BİRLİK DERGİSİ
Sayı: 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
Yayın Sahibi
TESUD Genel Merkezi Adına İmtiyaz Sahibi,
Başyazar ve Genel Yayın Yönetmeni
Melih TUNCA
(Em. Tümg.)
Tel: (0312) 418 20 54 / 119
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Mustafa ÖZMEN (Em. Tuğg.)
Tel: (0312) 418 21 34 - 418 20 54 / 118
SEN BEN YOK, BİZ VARIZ
İçindekiler
2
Saygıdeğer TESUD Ailesi
6
TESUD Olağan Genel Kurul Seçimleri
8
TESUD Genel Merkez Seçim Sonuçları
9
TESUD Şube Seçim Sonuçları
Em.Tümg. Melih TUNCA
10 Gece Karanlığında Gazi’nin Kağnıları
İbrahim GÖKTÜRK
Basın Yayın Başkanı ve Dergi Müdürü
Haluk SEÇKİN (Em. P.Alb.)
16
Eğitim-Öğretim Birliğinin Önemi
Araştırmacı Yazar Özdemir İNCE
Fevziye ACIÖZ
Tel: (0312) 418 20 54 / 124
[email protected]
19
“TİME” 90 Yaşında
Yayın İdare Merkezi
Türkiye Emekli Subaylar Derneği
Selanik Cad. No: 34/6 06650 Kızılay / ANKARA
Web: www.tesud.org.tr
Belgegeçer (Faks): (0312) 418 08 64
E-posta: [email protected]
20
Zübeyde Hanımın Vefatı
Em.Kur.Alb. Osman ARAS
22
Başkanlık Sistemi Sihirli Değnek mi?
Em.Tugğ. Haldun SOLMAZTÜRK
27
Karikatür
Em.P.Kd.Alb. Mehmet Saim BİLGE
28
Yaşlılığın Değerini Bilmek
Araştırmacı Yazar Hüseyin ÖNDER
30
Güneş Gözlükleri Konusunda...
Em. P.Yb. Semih DURGUN
32
TESUD Şube Etkinlikleri
36
Akraba Evlilikleri Doğuştan Engelliler
Prof.Dr. Gürhan ÇAĞLAYAN
37
Birlik Dergisinden Üyelere Duyuru
38
Aramızdan Ayrılanlar
Tel: (0312) 418 20 54 / 121
Dergi Sorumlusu ve Görsel Tasarım
Yayın İdare Merkezi Tel
(0312) 418 20 54
Basımcı
Sonsöz Gazetecilik Matbaacılık
Reklamcılık İnş. San. ve Tic. Ltd.Şti.
İvedik OSB. Matbaacılar Sitesi 35.’nci Cadde
No:56-58 Yenimahalle/ANKARA
Tel:(0312) 394 57 71
Belgegeçer (Faks): (0312) 394 57 74
Basım Tarihi (Gün / Ay/ Yıl) Yeri
• ANKARA
Dergimizde yayınlanan yazılar
yazı sahibinin düşüncesini yansıtır,
TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ’ni
hiçbir suretle bağlamaz.
3 ayda bir yayınlanır. Gönderilen yazı ve
resimler basılsın, basılmasın iade edilmez.
Yazılar için telif hakkı ödenmez.Para ile
satılmaz.
Aidatını ödeyen üyelerimize
parasız gönderilir.
“Reklam sayfalarının içeriği konusunda bütün
sorumluluk reklam verene aittir.”
BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
TESUD Bas.Yay.Bşk.lığı
ISSN: 1302-5058
Birlik, Sayı: 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
1
Melih TUNCA
Em.Tümg.
TESUD Genel Başkanı
Saygıdeğer TESUD Ailesi,
Tüzüğümüzün öngördüğü şekilde 8 Nisan 2010
tarihinde üye ve delegelerimizin çoğunluğunun oyları ile Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD)
Genel Başkanlığı görevi ile Genel Merkez Yönetim,
Denetim ve Disiplin Kurulu Üyelikleri değerli arkadaşlarımla birlikte üstlenilmiştir. Görev süremiz esnasında değerli katkı ve tecrübeleri ile bizlere destek sağlayan Üyelerimize, TESUD Şube Başkanlarımıza, Şube Yönetim, Denetim, Disiplin Kurulu
Üyelerimize ve Temsilcilerimize sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
TESUD Yönetimi olarak; görev süremiz içerisinde Tüzüğümüzün “Amaç” maddesinde belirtilen ve
hepimize sorumluluklar yükleyen “Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ulusal bütünlüğümüze ve egemenliğimize, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti
ilkelerine, Atatürk ilke ve devrimlerine, düşünce sistemine ve manevi şahsiyetine içten ve dıştan yapılacak her türlü saldırı ve ihlallere karşı üyelerimizi ve
kamuoyunu doğru ve zamanında bilgilendirmek konusunda yasal her türlü reaksiyonu göstermek” ana
ilkemiz olmuştur.
Göreve başladığımızda; 2008 yılında başlayan
Ergenekon davası devam etmekte, Balyoz davası
2
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
22 Şubat 2010 tarihinde başlayan yoğun gözaltına
alma süreci içinde bulunmaktaydı. Bu koşullar altında; 2847 sayılı TESUD Kanunu ve Tüzüğü, 5253
Sayılı Dernekler Kanunu, Türk Ceza Kanunu, 2911
Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile
meslektaşlarımızın yaş ve fiziki durumları, sosyal
statüleri ve talepleri değerlendirilerek meslektaş dayanışması çerçevesinde TESUD yönetimi tarafından ortaya konabilecek faaliyetlere ilişkin aşağıdaki genel ilkeler belirlenmiştir:
- Tüm faaliyetlerde hukuk içinde kalınmalı, bireysel değil kurumsal davranışa özen gösterilmeli,
- Bir faaliyet düzenlenecek ise; bunu TESUD organize etmeli, yasal sorumluluğu alınmalı, başka bir
dernek veya kurumun faaliyeti içinde MUTABAKAT METNİ sağlanmadan olunmamalı,
- TESUD; basına laf, söz yetiştiren bir kurum durumuna düşürülmemeli, basına dönük faaliyetler
ancak Genel Merkezde yapılacak görüşmeler kayda
alınmak şartı ile icra edilmeli, Basın Açıklaması ve
Kamuoyu Duyurularında TESUD Tüzüğü hükümlerine uyulmalı, fevri çıkışlardan kaçınılmalı,
- Üyelerimizin kitlesel desteği sağlanmadan Toplantı ve Gösteri düzenlenmesine tevessül edilmemeli,
- Mevcut ortam içerisinde, hepimizin yetiştiği ve
yıllarca fedakârca görev yaptığı TSK’nın; kurumsal
imajına zarar verecek tutum ve davranışlar içerisinde olunmamalıdır.
TESUD Yönetim Kurulu olarak, belirlenen bu ilkeler çerçevesinde aşağıdaki özetlenen faaliyetlerde
bulunulmuştur :
-Nisan 2010 tarihinde “Silivri ve Hasdal’da tutuklu meslektaşlarımız ziyaret” edilmiş,
-29 Mayıs 2010 tarihinde “hukuksuzluklar ile
mücadele” konulu Anıtkabir’e çelenk koyma etkinliğine iştirak edilmiş,
-19 Haziran 2010 tarihinde “Babamı İstiyorum”
ana temalı açık hava toplantısı, Maçka Parkında
düzenlenmiş,
-11 Şubat 2011 tarihinde muvazzaf ve emekli meslektaşlarımızın Balyoz davası kapsamında tutuklanmalarına “üzüntülerinin üzüntümüz olduğunu”
ifade etmek, gerçeğin mutlaka ortaya çıkacağını ve
Türk Ulusunun Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip çıkmalarını belirten Kamuoyu Duyurusu yayınlanmış,
- 19 Şubat 2011 tarihinde “Ata’ya saygı” adı altında hukuksuzlukları telin amaçlı yürüyüş düzenlenerek Anıtkabir’e çelenk konulmuş,
- 31 Mayıs 2011 tarihinde taraflı ve TSK’ya karşı tahrik edici yayın yapan kuruşlara karşı olayların
doğru bir şekilde yansıtılması amacıyla “AraştırmaDüşünce Kurulları” oluşturma kararı alınmış ve bu
karar emekli subay, general ve amirallere davet yazısı ile, Birlik Dergisi vasıtasıyla, tüm devre (Harp
Okulu) başkanlarına ve temsilcilerine mektup ile,
bu konuda birikime ve potansiyeli olduğuna inandığımız üye ve meslektaşlarımıza özel mektupla, ayrıca internet sitemizden de duyurulmuş, bu duyuruya
7 üyemizden olumlu cevap alınabilmiş,
- 2011 ve 2012’de, Bayramlarda ve Yılbaşında;
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Mamak ve Sincan cezaevlerinde tutuklu bulunan meslektaşlarımıza “Tebrik Gönderilmiş” ve çoğundan teşekkür mektubu
alınmış,
-Meslektaş dayanışmasına yardımcı olmak maksadı ile Silivri’deki duruşmalar ile Cuma günleri
Ankara Adliyesinin yanından Sincan’a otobüs kaldırılmakta,
- Ankara, İstanbul ve İzmir’de her cumartesi günü
icra edilen “Sessiz Çığlık” açık hava toplantılarına
iştirak edilmektedir.
Değerli TESUD Ailesi,
Emekli ve muvazzaf arkadaşlarımızın tutuklanmaları ve hüküm giymeleri tüm Silahlı Kuvvetler
mensuplarını olduğu gibi TESUD üyelerini de derinden yaralamıştır. TESUD, tüm “tutuklu ve aileleri ile iletişim” içinde olmaya özel önem vermiştir.
Bu koşullarda bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak
TESUD’u güçlendirmek için TESUD Ailesi olarak
‘’Birlikten Güç Doğar’’, ‘’Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin’ ve ‘’Sen Ben Yok, Biz Varız’’
prensipleri ışığında;
-Tüm emekli subaylarımızı, saygıdeğer eşlerini ve
çocuklarını TESUD’ a üye olmaya, devrelerimizin
kurmuş oldukları Dernek ve Vakıfların da bu konu-
yu teşvik etmelerine gayret gösterilmiş,
-Üyelerimizin hak ve menfaatlerini gözeterek, üye
memnuniyetini artırmak, TESUD’un ismini, etkinliğini ve saygınlığını yükseltmek, genç emekli arkadaşlarımız dâhil tüm emekli arkadaşlarımızı kucaklayarak, birlik ve beraberlik çatısı altında toplanmaya çaba sarf edilmiş,
-Üyelerimizin ve meslektaşlarımızın özlük haklarında iyileştirilme yapılabilmesi için ilgili makamlara teklifler hazırlanarak gönderilmiş (En son yasa
teklifi düzenlenmesine katkı 28 Şubat 2013 tarihinde yapılmıştır.),
-TESUD’u ilgilendiren her türlü faaliyette maddi
ve manevi varlığının ön planda tutularak TESUD’un
amacına uygun konularda kamuoyunun aydınlatılmasına hassasiyet gösterilerek Derneğimizin saygınlık ve etkinliğinin artırılmasına özen gösterilmiş,
- Geniş katılımlı anket düzenlenerek her üyemizin değerli görüşleri İç Çalışma Yönetmeliğine yansıtılmış,
-Hepimizin ülkemizin içinde bulunduğu bu kritik
süreçte birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmek, Aziz Atamızın emanetlerini muhafaza ile ülkemizin bölünmez bütünlüğü uğruna canlarımızı
seve seve feda etmek, her ne pahasına olursa olsun
bu emanetleri “emeklilikte görevin bittiği, hizmetin ise bitmediği” düşüncesi ile bizden sonraki nesillere tertemiz ve lekesiz devretmek mecburiyetinde olduğumuzun bilincinde ve inancında olarak,
üye olmayan arkadaşlarımızın da TESUD çatısı
altında toplanmasına gayret gösterilmiş,
-TESUD’un yetkili organları olarak, TESUD’u
arzu ettiğimiz yerde ve güçte görmek için kısa, orta
ve uzun vadeli planlı çalışmalar kararlılıkla sürdürülmüştür.
Saygıdeğer TESUD Ailesi,
Görevimiz süresinde, TESUD 14’üncü Olağan
Genel Kurulu tarafından Genel Merkez Yönetim
Kurulu’na tevdi edilen görevler bir plan dahilinde
yerine getirilmiş ve getirilmesine devam edilmektedir. Bu konularda detaylı bilgi 15’inci Olağan Genel Kurul Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu dokümanı ile tüm delegelerimize ulaştırılmıştır.
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
3
Ayrıca, dönemimizde ; -Düzenlenen protokoller çerçevesinde MSB’den
Şubelerimizin ve Temsilciliklerimizin kullanımı
için kiralanan gayrimenkullerle ilgili uzun süredir
devam eden hukuki konuların çözüme kavuşturulabilmesi için olumlu adımlar atılmış,
-Dernek Genel Merkezinin, İçişleri Bakanlığı
Dernekler Daire Başkanlığınca 21:29 Eylül 2010
tarihlerinde, Ankara İl Dernekler Müdürlüğünce 12 Nisan 2012 tarihinde denetlemeleri yapılmış
ve denetleme sonucunun “örnek düzeyde’’ olduğu,
dernek iç denetiminin aktif olarak kullanılmasının
bu sonuca olumlu katkı sağladığı ifade edilmiş,
-Uzun zamandır üzerinde durduğumuz TESUD
İnternet Sitemiz (tesud.org.tr) faaliyete geçirilmiş ve Sitemizde yayımlanan duyuru da belirtildiği gibi Şubelerimiz tarafından üyelerimizin bilgileri Genel Merkeze gönderildikçe bu bilgiler Sitemize dahil edilerek tahsis edilen kullanıcı adı ve şifre
kullanılarak güvenli ortamda üyelerimizin istifadesine sunulmuş, böylece üyelerimizin birbiri ile iletişim kurmalarına katkı sağlanmış,
-Diğer önemli bir adımı da 24 Mart 2011 tarihinde TESUD Genel Merkezinde Harp Okulu
Mezunu Devre Başkanlarımız veya Temsilcileri ile bir araya gelmemiz oluşturmuştur. Bu toplantımız; mesleki dayanışmamızın, iş birliği ve koordinasyon içerisinde bulunmamızın gerekliliğini
bir kez daha teyit etmiş, Mayıs 2011 ayı içerisinde;
Harp Okulları Devre Başkanları Toplantı Sonuç
Raporu; TESUD’un Genel Merkez / Şube / Denetleme ve Disiplin Kurulu Başkanlarına, Devre
Başkanlarına, OYAK Genel Müdürlüğüne ve diğer ilgili makamlara gönderilmiştir. Toplantıdan
elde edilen bilgiler TESUD Genel Merkez Yönetimi
olarak çalışmalarımıza ışık tutmuştur.
-Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD)
Tüzüğü esasları kapsamında 7 Aralık 2011 tarihinde Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezinde
“Türkiye’nin Kendi Koşulları ve Durumu Çerçevesinde, Milli Güvenlik İle İlgili Konular, Kurumlar, Kurumlar Arası İlişkiler Yeni Anayasada
Nasıl Yer Almalı” konulu bir panel düzenlenmiş-
4
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
tir. Panelin konusu ile icra edileceği tarih ve mekân
konusunda belli süre önceden gerekli adreslere ve
kamuoyuna mevcut imkânlar kullanılarak bilgilendirme yapılmıştır. Bu bağlamda TBMM Anayasa
Uzlaşma Komisyonu Başkanı ve Üyelerine, TESUD Şube ve Temsilciliklerine, tüm Devre Başkanlarına, ilgili Komutanlıklara bilgi verilmiş,
TESUD İnternet Sitesinde de kamuoyuna bilgi verilmiştir.
Ayrıca; Ankara’daki tüm üniversiteler, TSK yararına faaliyet gösteren vakıflar ve dernekler, sivil
toplum kuruluşları, konuya ilgi duyacağı değerlendirilen düşünce kuruluşları ve araştırma merkezleri, ulusal basının Ankara Temsilcilikleri ve ajanslar
davet edilmiştir. Panel ile ilgili çalışmalar Birlik
Dergisinin 194’üncü sayısında geniş olarak yer
almış, ortaya çıkan sonuçlar ilgili makamlara iletilmiştir.
-TESUD Tüzüğü gereğince TESUD Genel Merkez ve Şubeleri arasında koordinasyon, iş birliği ve
dayanışmayı artırmak, karşılaşılan sorunların çözümünü kolaylaştırmak ve karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak amacıyla 15:16 Mart 2012 tarihleri arasında TESUD Genel Merkezinde, TESUD
Genel Başkanı, Genel Merkez Yönetim, Denetim
ve Disiplin Kurulu Üyeleri, TESUD Şube Başkanları ve Temsilcilerimizin katılımıyla TESUD
Şube Başkanları toplantısı icra edilmiştir. Toplantı ile ilgili bilgiler Birlik Dergisinin 195’inci sayısında geniş olarak yer almıştır. Toplantıda üye sayımızın artırılması yönünde Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nezdinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir.
-SGK üst düzey yetkililerinin TESUD Genel
Merkezine yaptıkları ziyaretlerde; kendilerine TESUD Genel Merkezine ulaşan, ayrıca Şubelerimiz
ve Devre Başkanlarımız tarafından emekli personelimize ilişkin SGK’ya iletilmesinde yarar görülen “görüş, öneri ve beklentiler’’ kendilerine yazılı olarak verilmiş, bir önceki yıl yapılan ziyarette gündeme getirilen tekliflerden gerçekleştirilenler ile devam edenler hakkında bilgi veril-
miştir. Bu konu ile ilgili gelişmeler Birlik Dergisinin 191’inci sayısı ile üyelerimizin bilgisine sunulmuş, TESUD Şube ve Devre Başkanları ile diğer ilgili makamlara da gönderilmiştir. Ayrıca, TSK Sosyal Tesisleri ile Sağlık Kuruluşları hasta (hak sahibi yakını) öneri / şikayet / memnuniyet formları; Birlik Dergisinin 196’ncı sayısıyla üyelerimize iletilmiştir.
-TESUD Tüzüğünde yapılması planlanan değişiklik çalışmaları sonuçlandırılmış olup, Tüzük değişikliğinin son hali 15’inci Olağan Genel Kurul
Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu dokümanı ile
tüm delegelerimize iletilmiş olup, ayrıca kısa bir
sunumu müteakip Genel Kurul Toplantısında
delegelerimizin onayına sunulmuştur.
-TESUD’un yurtdışı faaliyetleri kapsamında üyesi olduğu CIOR (Müttefiklerarası İhtiyat Subaylar
Konfederasyonu) ve WVF (Dünya Eski Muharipler Federasyonu) faaliyetlerinde ülkemizin hak ve
menfaatlerinin korunması yönündeki çalışmalarımız dönem içerisinde aralıksız sürdürülmüştür. Dönem içerisinde KKTC’nin WVF’ye üyeliği konusunda TESUD tarafından yoğun çaba gösterilmiş ve
KKTC’nin gözlemci üye olarak WVF’ye katılması sağlanmış, tam üyelik için çalışmalar sürdürülmektedir.
-Ulusal çıkarlarımız açısından ülkemizi ve bölgemizi ilgilendiren konular Genelkurmay Başkanlığı,
MSB ve Dışişleri Bakanlığının da görüşleri doğrultusunda dile getirilmektedir.Bu kapsamda;
1.Merkezi ABD’de bulunan “Commision on Universal Rememberance” adlı kuruluşun 31 Ekim –
01 Kasım 2010 tarihlerinde Erbil/K.Irak’ta Bölgesel Yönetimin ev sahipliğinde düzenlemek istedikleri ve WVF’yi de dahil etmek istedikleri toplantıya
engel olunmuştur.
2.G.Kıbrıs Rum Yönetiminin NATO’nun bir kuruluşu olan CIOR’a üyeliği Türkiye’nin vetosu nedeniyle bugüne kadar engellenmiş ve engellenmeye
devam edilmektedir.
3.CIOR-2011 Seminerinde yapılan bir sunumda kullanılan Ortadoğu ve Türkiye’nin sınırlarını
farklı şekilde belirten ve bölgede sözde bağımsız
Kürdistan’ın da sınırlarını gösteren haritaya anında
gerekli tepki gösterilmiş ve haritanın Sonuç Raporunda ve CIOR İnternet (web) sitesinde yer alması önlenmiştir.
4.Özellikle CIOR Toplantılarında, Afganistan ve
K.Irak’ta sürdürülen faaliyetler ve bu kapsamda yapılan sunumlar ile ABD-Almanya ortak kuruluşu
olan “Marshall Center”in Türkiye ve Ortadoğu’ya
yönelik ABD ve Almanya politikaları hakkında edinilen bilgiler ilgili makamlara rapor halinde gönderilmiş ve Birlik Dergisinin 192’nci sayısı ile de üyelerimize duyurulmuştur.
-TESUD Genel Merkezinin 9 Nisan 2010 tarihinde ki devir tesliminde 311.481,18 TL.olan nakit mal
varlığı 5 Nisan 2013 tarihi itibari ile 744.259,37 TL.
olmuştur.
-TESUD’un yan kuruluşu olarak 2009 yılında kurulan TESUD Eğitim Vakfı (TESUV); dönem içerisinde faaliyetlerine devam etmiştir. Vakıf halen
bankada olan nakit varlığının faiz gelirleri ile halen 15 öğrenciye burs vermektedir. 100.000 TL.
ile kurulan Vakfın mal varlığı 185.530 TL.’ye
çıkmıştır.
-Diğer bir yan kuruluşumuz olan TESUD A.Ş.;
2008 yılında ana sermaye olarak TESUD tarafından
verilen 100.000 TL.lik sermayesini korumuş ve ayrıca 2012 yılında kâr dağıtımı kapsamında TESUD
bütçesine net 67.829,15 TL. katkı sağlamıştır. Halen şirketin mal varlığı olarak; proje ortaklığı sonucu 75.000 TL. değerinde bir apartı, 150.000 TL.
değerinde bir villası ve 262.086 TL. nakit varlığı
bulunmaktadır.
Saygıdeğer TESUD Ailesi,
Yukarıda özetlemeye çalıştığım ana faaliyetlerimizin önümüzdeki dönemde daha da artan bir tempo ile devam etmesi gerektiğine olan inancımızı belirterek, birlik ve beraberlik içerisinde TESUD Genel Merkez organlarında görev alacak arkadaşlarımızı, Şubelerimizi ve Temsilciliklerimizi hep birlikte desteklememizin ve onların yanında olmamızın
öneminin altını çizerek, arkadaşlarımıza sağlık ve
başarılar diliyoruz.
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
5
TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ
15’İNCİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI
TESUD Bas.Yay.Başkanlığı
Türkiye Emekli Subaylar Derneği ( TESUD)’nin
15’inci Olağan Genel Kurulu ve 29’uncu Kuruluş
Yıldönümü törenleri 5-7 Nisan 2013 tarihlerinde
Ankara’da yapıldı.
Törenler ; 15’inci Genel Kurul Üyeleri ile diğer TESUD üyelerinin
5 Nisan 2013
Cuma
saat:11.30’da Anıtkabir Aslanlı Yolda yürüyüşü ile
başladı.
Misak-ı Milli Salonundaki şeref defterine TESUD
Genel Başkanı Em.Tümg. Melih TUNCA şunları
yazdı.
Daha sonra Atatürk’ün Mozelesine TESUD Genel Başkanı Em.Tümg. Melih Tunca tarafından çelenk konuldu.
Genel Kurul Üyeleri; Atatürk’ün manevi huzurunda bir dakikalık saygı duruşunu müteakip, mozelenin önündeki merdivenlerde anı fotoğrafı çektirdiler.
6
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
“Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Ulu
Önder ATATÜRK;
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD)’nin
29’uncu kuruluş yıldönümü ve 15’inci Olağan Genel Kurul çalışmaları nedeniyle huzurundayız.
Türk Silahlı Kuvvetlerine gururla hizmet etmek
onurunu taşıyan, TESUD ailesi olarak, dün olduğu gibi bugün de Atatürkçü düşünce sisteminin
ışığında; Cumhuriyetin kazanımlarına, Ulusal bütünlüğümüze ve egemenliğimize, laik, demokratik
ve sosyal hukuk devleti ilkelerine, ilke ve devrimlerinize, manevi şahsiyetinize, içten ve dıştan yapı-
lacak saldırılara karşı her türlü reaksiyonu göstermeyi, Vatan, Ulus ve bayrak sevgisini yüceltmeyi,
çalışmalarımızı ilkeleriniz doğrultusunda yürütmeyi, meslektaşlarımızın hak ve menfatlerini korumayı kutsal bir görev addediyoruz.
Sarsılmaz bir kararlılıkla bağlı olduğumuz Atatürkçü düşünce sisteminin yaşadığımız ortam içerisinde ulusumuz için taşıdığı önemin farkında
olarak aziz hatıranız önünde saygı ile eğiliyoruz.
Ruhun Şâd olsun...”
ler. Toplantı süresince verilen önergeler ayrı ayrı görüşüldü. Son gündem maddesi seçimlerdi. TESUD
Genel Başkanlığına üç üyemiz talip olmuş iken bir
üyemiz seçimlerden çekilmiştir.
Seçim sonuçlarına göre oylamaya katılan 103
üyeden 51 oy alan Em. Hv.Korg. Erdoğan KARAKUŞ TESUD Genel Başkanı seçilmiştir.Diğer aday
Em.Alb. Nazım ER 43 oy almıştır 9 oy ise geçersiz
sayılmıştır.
Şeref defterinin imzalanmasından sonra heyet
İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ’nün kabrini
ziyaret ettiler ve çelenk koyup, saygı duruşunda bulundu.
Daha sonra Jandarma Genel Komutanlığı Anıttepe Sosyal Tesislerinde topluca öğlen yemeği yendi
ve 15’inci Genel Kurulun yapılacağı TESUD Genel
Merkezine gelindi.
Üç gün süren 15’inci Olağan Genel Kurul toplantısı çalışmaları Genel Kurul Başkanlık heyetinin seçilmesiyle başladı.Genel Kurul Başkanlığına
Em.Alb. İbrahim ERGE seçildi. Genel Kurul Başkan vekilliğine, Em.Alb. Rıza İlkay BAŞARAN ve
yazmanlıklara da Em.Alb. Beşler GÜZEL, Em.Alb.
Görevi devreden Genel Merkez Yönetim Kurulu
olarak yeni seçilen TESUD Genel Merkez Yönetim
Kurulu, Denetim Kurulu ve Disiplin Kurulu üyeleri
kutluyor ve görevlerinde başarılar diliyoruz.
Hüsnü ŞİMŞEK, Em.Alb. Gürkan KUZECİ seçildi-
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
7
TESUD GENEL MERKEZ SEÇİM SONUÇLARI
GÖREVİ
RÜTBESİ
ADI SOYADI
GENEL BAŞKAN
Em.Hv.Korg.
Erdoğan KARAKUŞ
2’NCİ BAŞKAN
Em.Alb.
İbrahim Yüksel KUŞ
GENEL SEKRETER
Em.Hv.Alb.
Rafet YAVUZ
TŞK.BAŞKANI
Em.Tuğg.
Namık Kemal ÇALIŞKAN
SOS.HİZ. BAŞKANI
Em.Alb.
Hakan GÜROL
DIŞ İLŞ. BAŞKANI
Em.Alb.
Yelkan AŞETEY
BAS.YAY. BAŞKANI
Em.Tuğg.
Mehmet Tevfik BEDÜK
GENEL MUHASİP
Em.Yb.
Ömer TUTUMLU
YNT.KRL.ÜYESİ
Em.Dz.Alb.
Ali İhsan GÖNÜLDAŞ
YNT.KRL.ÜYESİ
Em.Alb.
Kerim KOÇER
YNT.KRL.ÜYESİ
Em.Alb.
Şevket Nejdet KAYABAŞ
DENETLEME KURULU BAŞKANI
Em.Alb.
İsmail GÜLEN
DENETLEME KURULU ÜYESİ
Em.Alb.
Erkan İNCİRCİOĞLU
DENETLEME KURULU ÜYESİ
Em.J.Alb.
İsa ÖZTÜRK
DİSİPLİN KURULU BAŞKANI
Em.Yb.
Muzaffer BUDAK
DİSİPLİN KURULU ÜYESİ
Em.Alb.
Yavuz KİRİŞCİOĞLU
DİSİPLİN KURULU ÜYESİ
Em.Alb.
Hüsnü ŞİMŞEK
8
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
TESUD ŞUBE SEÇİM SONUÇLARI
ŞUBE ADI
ADANA ŞUBESİ
ÇANKAYA ŞUBESİ
ÇAYYOLU ŞUBESİ
YILDIZ ŞUBESİ
ANTALYA ŞUBESİ
GÖREVİ
RÜTBESİ
ŞUBE BAŞKANI
EM.J.KD.ALB.
DANİŞ HOŞBAY
2’NCİ BAŞKAN
EM.J.KD.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.TOP.KD.ALB.
CELAL UYMAZ
ZEKİ GÜRLER
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.PER.BNB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.J.KD.YZB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.PER.KD.ALB.
ZAFER YEĞENOĞLU
MUAMMER KÜPELİ
ZÜBEYİR KILÇIK
ŞUBE BAŞKANI
EM.TOP.KD.ALB.
NAZIM ER
2’NCİ BAŞKAN
EM.ÖĞ.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.TOP.ALB.
SOS.İŞL.SORUMLUSU
SB.KIZI
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.J.ALB.
NADİR BAŞARAN
MURAT KAYA
SERPİL PEHLİVANOĞLU
SERMET TAN
AHMET TANER
ŞUBE BAŞKANI
EM.HV.ALB.
2’NCİ BAŞKAN
EM.J.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.ALB.
MUHASİP
EM.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
ŞUBE BAŞKANI
EM.KD.ALB.
2'NCİ BAŞKAN
EM.P.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.TOP.ALB.
MUHASİP
EM.MU.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.KD.ALB.
LÜTFİ SONER
M.İBRAHİM ÖZSOLAK
NAZMİ CİNEK
M.BAHADIR ERKUŞ
AKİF DÖNMEZ
MİTHAT IŞIK
ŞUBE BAŞKANI
EM.KD.ALB.
K.FARUK ERTEN
2’NCİ BAŞKAN
EM.P.KD.ALB.
GENEL SEKRETER
SUBAY EŞİ
MUSTAFA PEKER
GÜNAÇ BULUT
MUHASİP
EM.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
SB.BABASI
YNT.KRL.ÜYESİ
SB.EŞİ
ADI SOYADI
RAFET YAVUZ
BEDRİ SEZENLER
ALİ EKBER ŞENDİL
MEHMET ÜNLÜ
ERKAN KORKUT TELLİ
MUSTAFA TUNA
CEVDET ÇIRIK
İSMAİL POSTACI
NEVREZ TUĞRAL YÜKSEL
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
9
BOLU ŞUBESİ
ŞUBE BAŞKANI
EM.P.KD.ALB.
2’NCİ BAŞKAN
EM.İS.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.P.YZB.
YNT.KRL.ÜYESİ
YÜKSEL BİLGİN
ALİ ÇAĞLAR
EM.ORD.KD.BNB. İZZET GÖKÇEK
EM.P.KD.BNB.
TEOMAN ÖZATAY
EM.J.BNB.
RAHMİ TAMER ÖZÇELİK
ŞUBE BAŞKANI
EM.TOP.KUR.YB.
2’NCİ BAŞKAN
EM.HV.BNB.
GENEL SEKRETER
EM.TOP.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.KD.BNB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.TOP.KD.BNB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.J.KD.ALB.
ŞUBE BAŞKANI
EM.HV.KD.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.DZ.KUR.ALB.
MUHASİP
EM.DZ.P.YB
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.HV.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.İSTH.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.KD.ALB.
ŞUBE BAŞKANI
EM.ALB.
2'NCİ BAŞKAN
EM.YZB.
GENEL SEKRETER
SUBAY EŞİ
MUHASİP
EM.YZB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.YZB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
FATİH ÇELİK
MEHMET ÖZTEN
AYLA GÜNHAN
CELAL BAYAR
EROL AKDAMAR
SERDAR DİLBER
ŞUBE BAŞKANI
EM.P.YB.
HAMDİ DEMİR
2'NCİ BAŞKAN
EM.P.KD.ALB.
İSMAİL ÖZKAYNAK
GENEL SEKRETER
EM.TOP.BNB.
EYÜP SABRİ GÜRSOY
MUHASİP
EM.P.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.MUH.
OSMAN ZEKİ SARAÇ
GÜNAY KUTLU
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.J.KD.ALB.
KADİR METİN
ŞUBE BAŞKANI
EM.YB.
ZAFER KESEN
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
ÇETİN YAVUZ
MUSTAFA KARAOĞLAN
YNT.KRL.ÜYESİ
SB.EŞİ
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
MUHASİP
YNT.KRL.ÜYESİ
BURSA ŞUBESİ
ÇANAKKALE ŞUBESİ
ESKİŞEHİR ŞUBESİ
BAKIRKÖY ŞUBESİ
BEŞİKTAŞ ŞUBESİ
10
ERHAN ALİŞAR
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
A.KADİR ARSLAN
MUSTAFA ÖZTUNA
OĞUZ ÜNAL
CELAL TÜTÜNCÜ
MUSTAFA ÖNEL
ALİ BÜYÜKTOKYAY
GÜRKAN KUZECİ
ÖNDER UYSAL
BÜLENT AĞILÖNÜ
METİN DADAŞ
HASAN SARI
MAHİR ÇINAR
SEVİM ÇOKYÜCE
MEHMET AŞİNA
YALÇIN SATIR
KADIKÖY ŞUBESİ
PENDİK ŞUBESİ
RASİMPAŞA ŞUBESİ
ŞİŞLİ ŞUBESİ
ÜSKÜDAR ŞUBESİ
KARŞIYAKA ŞUBESİ
ŞUBE BAŞKANI
EM.TOP.KUR.ALB.
İBRAHİM TÜRK
2'NCİ BAŞKAN
EM.LV.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.TNK.YZB.
MUHASİP
EM.P.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.YB.
Ş.ERSİN ELBİZİM
KÜRŞAD TUNCER
İLYAS YOLCU
ABDULLAH SOYLUOĞLU
H.AYHAN ŞERAN
ŞUBE BAŞKANI
EM.P.KD.BNB.
2’NCİ BAŞKAN
EM.P.YB.
GENEL SEKRETER
EM.P.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
ŞUBE BAŞKANI
EM.İS.YB.
2'NCİ BAŞKAN
EM.TÜMG.
GENEL SEKRETER
EM.ALB.
MUHASİP
EM.YZB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.KD.BNB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.YZB.
ŞUBE BAŞKANI
EM.TNK.KD.ALB.
2'NCİ BAŞKAN
EM.P.KD.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.P.YB.
MUHASİP
EM.P.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.TOP.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.KUR.YB. EŞİ
Ş.NEJDET KAYABAŞ
YURDAER KALAY
ÖMER YILDIZ
SAFFET GÜRKAN
NEBİ NEBİOĞLU
AYNUR YILMAZ
ŞUBE BAŞKANI
EM.P.YB.
M.NEDİM SATIR
2'NCİ BAŞKAN
EM.DZ.P.KD.ALB.
İSMAİL HAKKI HACIPAŞALIOĞLU
GENEL SEKRETER
EM.P.KD.ALB.
ALAEDDİN ANIŞ
MUHASİP
EM.J.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
MUSTAFA LALELİDAĞ
SELİM ARICIOĞLU
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.KD.ALB.
SÜREYYA ERDEM
ŞUBE BAŞKANI
EM.YER ALB.
İNANÇ ERYAVUZ
2'NCİ BAŞKAN
EM.ULŞ.KD.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.YER ALB.
AHMET NEVZAT GÖKÇEK
LEVENT ÖZATA
MUHASİP
EM.TNK.KD.BNB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ULŞ.KD.BNB.
YNT.KRL.ÜYESİ
SUBAY EŞİ
MUSTAFA ALKAN BİNİCİ
YAŞAR ŞENER SARPKAYA
MUZAFFER ATİLLA ŞAHİN
KAMBER PAKİŞ
TAYFUN ŞENER
M.CEM KAYADİBİNLİ
EROL HATUNOĞLU
CUMHUR EVCİL
AYHAN ÇETİN
OSMAN CİDDİ
METİN TEKMEN
OSMAN CİDDİ
SEMİZ ÖZBAKAY
AKIN SÜER
BAHAR KAYAOĞULLARI
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
11
KONAK ŞUBESİ
GÖLCÜK ŞUBESİ
KOCAELİ ŞUBESİ
MARMARİS ŞUBESİ
SAMSUN ŞUBESİ
12
ŞUBE BAŞKANI
EM.ORD.YB
NESİMİ ÖZYÜREK
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.İSTH. KD.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.PER.ALB.
MUHASİP
EM.LV.TĞM.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.KD.ALB.
MEHMET ERDİN
AHMET ÖZDEMİR
Ö.FARUK ÇELİK
R.İLKAY BAŞARAN
ADNAN ÖCAL
ŞUBE BAŞKANI
EM.TOP.KUR.KD.ALB.
2'NCİ BAŞKAN
EM.ÖĞR.KD.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.GÜV.KD.YZB.
MUHASİP
EM.GÜV.BNB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.MÜH.KD.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.KD.ALB.
ŞUBE BAŞKANI
EM.P.ALB.
2'NCİ BAŞKAN
EM.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.ALB.
MUHASİP
EM.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
ŞUBE BAŞKANI
EM.TOP.KUR.ALB.
2'NCİ BAŞKAN
EM.HV.ULŞ.KD.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.J.KD.BNB.
MUHASİP
EM.TNK.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.HV.BNB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.KD.YZB.
ALİ İHSAN KADAYIFÇI
ÜNAL KIRKAĞAÇ
ALİ ŞÜKRÜ SAMSUN
TUNCAY AYDEMİR
ATANUR ATASOY
ALİ ŞENER ŞAHİN
ŞUBE BAŞKANI
EM.HV.KD.BNB
İSMAİL CENGİZ BELLİ
2'NCİ BAŞKAN
EM.TOP.KD.BNB.
AZİZ YÜCEL
GENEL SEKRETER
SUBAY EŞİ
FİRUZE DOĞAN
MUHASİP
SUBAY BABASI
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.TOP.KD.ALB.
ŞERAFETTİN GÜREL
MUSTAFA BAŞ
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.TBP.ALB. EŞİ
MUSTAFA TOR
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
AHMET ACAR
ÖZER SÜRÜEL
ÖMER ELYÜREK
SELİM YILDIRIM
OSMAN ÜNLÜ
M.FUAT URAL
ENVER TUNCEL
SEDAT TUNA
ÜNAL ARABACIBAŞI
HAMZA BAŞTÜRK
ERHAN KAHVECİ
ZEKİ KARAKADI
TEKİRDAĞ ŞUBESİ
ÇORLU ŞUBESİ
ŞUBE BAŞKANI
EM.ALB.
VELİ DURMAZ
2'NCİ BAŞKAN
EM.YB.
GENEL SEKRETER
EM.P.ALB.
YALÇIN AKAN
EKREM ULU
MUHASİP
EM.İS.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
SUBAY OĞLU
REFİK AKDEMİR
ATİLLA ALÇIN
MUSTAFA YENER
ŞUBE BAŞKANI
EM.TNK.ALB.
AYTUNÇ CEYHAN
2'NCİ BAŞKAN
EM.KUR.PLT.ALB.
GENEL SEKRETER
EM.TOP.BNB.
MUHASİP
EM.YZB.
YNT.KRL.ÜYESİ
EM.P.ALB.
YNT.KRL.ÜYESİ
SUBAY EŞİ
İBRAHİM GÜRLÜ
ALİ ÖZEN
ERHAN GÜÇLÜ
OSMAN BAYKURT
FATMA YARDIMLI
“KÖKLÜ GEÇMİŞTEN,UMUT DOLU GELECEĞE...”
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
13
GECE KARANLIĞINDA GAZİ’NİN KAĞNILARI
İbrahim GÖKTÜRK
Araştırmacı Yazar
Zihni Kavukçu’nun ağzından pek bilinmeyen bir
Ankara gecesi anlatılıyor:
ye, karyola v. s. bulmak veya almak olanaklı değil...
Üst makamdan bazen çaresiz istersek resmen: “Var
“Ben Kurtuluş Savaşı sıralarında Ankara’nın Sa-
olanla yetinin” diye yanıtlanırdı...Yine kanlı cep-
man pazarı semtindeki bir askeri hastahanede sağlık
he muharebelerinden sonraki gecelerden birinde-
memuru idim. Hastahane dediysem öyle ahım şa-
yiz... Hastahane iyileşmemişleri bile taburcu ettiği-
hım bir bina ve kurum aklınıza gelmesin... Burası,
miz halde yaralılarla dopdolu... Tek operatörümüz-
o zaman ilk Rus Elçiliği binasının arkalarına düşen
le ameliyat odasındayız. İsli petrol lambası tepemiz-
koca bir konak bozuntusu ve bozuk bir evdi. Odalar,
de... Ortalık dağınık, karışık, ben yerimdeyim. Dok-
koridorlar, merdivenler, haraplıktan gıcırdar durur-
torun sarı saçları terli anlına yapışmış.Beyaz gömle-
du... O günlerde muhtelif savaş cephelerinden dur-
ği kan ve leke içinde... Ağzında tatlı, özlemli, bir İs-
madan hasta ve yaralı askerler buraya sevk ediliyor-
tanbul türküsü, habire yaraları kesiyor, biçiyor, te-
du... Hastahanemiz yüzlerce yaralı ve hasta ile ağzı-
mizliyor, sarıyor, dikiyor. Bir yaralı masadan kal-
na kadar doluydu. Buna rağmen binada sağlık per-
karken yerine başkası yatırılıyor...
soneli olarak bir ben, bir tek de doktor vardı... Ni-
Tam bu sırada odaya bir kaç gölge ve ayak sesleri-
zamiye kapı nöbetçimiz, ünlü kadın kahraman Kara
nin girdiğini hissettim. Ve sertçe bir ses: “Kolay gel-
Fatma idi.
sin doktor bey!” dedi. Başlarımızı uzatarak dikkatle
Elimizde ilaç yoktu ve ameliyat aletleri pek basit
baktık: Gelen Gazi Mustafa Kemal’di... Sessizce bi-
ve sınırlı şeylerdi. Tek doktorumuz ise operatör bir-
nadan içeri girmişti, elinde bir kırbaç vardı. Hâl ve
bahriye binbaşıydı. Tabii o zaman kendisi hastaha-
hatırımızı sordu ve: “Doktor, hele bir hastaneyi ge-
nenin her şeyi sayılırdı. Sarı saçlı,yakışıklı, babacan
zelim,” dedi. Hep beraber odaları, koğuşları, kori-
bir deniz subayı. Kasımpaşa’dan kaçarak gelmiş bu-
dorları gezerken ve yaralıları üst üste balık istifi tah-
raya. Üstelik sesi de güzel ve yanık. Rakı bulursa
talar üzerinde görünce, Gazi Mustafa Kemal’in göz-
birkaç tek atar akşamları. Bir taraftan hem yanık tür-
leri birden şimşeklendi ve: “Kaç hastanız var? Kar-
küler söyler hem de isli bir petrol lambasının altında
yola, battaniye ve yatağınız yok mu?” Doktor, altı
yaralıların ameliyatını yapar, kurşunları çıkarır, ma-
yüz hastanın olduğunu, var olan yüz karyolayı kur-
sanın üstüne dizerdi. Gündüz çalışmaları yetmedi-
duklarını ve gereksinime yetmediğini söyledi. Gazi
ğinden gece de bu kesmeli, biçmeli, dikmeli ve ga-
Mustafa Kemal bir an düşündü sonra: “Şimdi beş
zelli operasyonlar geç vakitlere kadar devam eder-
yüz tane yatak ve karyola göndereceğim. Hem iki
di. Bu esnada ben de bayılan yaralıların başucunda
saate kadar bunların hepsi kurulmuş olacak ve yerde
eter koklatır ve kendine yardım ederdim. Tabii o va-
yatan tek bir nefer görmeyeceğim!” dedi. Ellerimizi
kit hemşire filan hak getire... Ayrıca balık istifli ya-
sıkarak yanındakilerle birlikte hızla ve yıldırım gibi
ralı ve hastaların inilti, feryat ve figanları çevreden
hastahaneden uzaklaşıp gitti. Uykulu gözlerle saate
duyulurdu... Yokluk ve yoksulluk diz-boyu, battani-
baktık; gece yarısından üç saat sonraydı; Baştabip-
14
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
le birbirimize bakıştık. O zamanın Ankara’sında ve
narak kağnılara yükletilmiş. İşte gelen onlardı... İç-
savaşın en civcivli günlerinde bir gece iki saate de-
lerinde öyleleri vardı ki daha hiç kimse yatmamış.
ğil beş yüz karyola ve yatak, elli tane bile zor bulu-
Alta serilmemiş... Kar gibi, genç kızların rüyası olan
nuyordu... Hatta doktor; “Bu akşam Gazi, bir iki tek
gelinlik çeyizleri idi. Nice sırmalı, nakışlı örtüler,
fazla atmış galiba.” dedi. Gülüşerek odamıza uyku-
yastık yüzleri, atlas yorganlar, daha katlarından açıl-
ya çekildik.
mamıştı bile... Hayretler içinde kaldık... Önceki söz-
Neden sonra idi ki kapının vurulmasıyla derin yor-
lerimizden utandık... Ve sıcak sevinç yaşlarımızı tu-
gun uykumdan uyandım... Kapıdaki er: “Gazi’nin
tamadık. Gözlerimiz boşalıverdi. Bütün ömrüm bo-
yatakları geldi, hemen kurulacak!” dedi. Kulak ver-
yunca inandım ve gördüm ki, her zaman ve her çeşit
dim, etraftan gıcır gıcır bir sel halinde sesler, uğul-
koşullar altında Atatürk’ün kağnıları onun buyruğu-
tular, sert emirler birbirine karışıyordu. Pencere-
nu zamanında yerine ulaştırırdı...”
den şöyle bir başımı uzattım. Sayısız kağnılar birbiri ardınca gıcırtılarla Samanpazarı yokuşu yolların-
Kaynakça:
dan hastaneye doğru akıyordu. Tan yeri neredeyse
ULUS Gazetesi / 10/11/1964
ağaracak gibi. Henüz aradan iki saat geçmiş bulunuyor... Gazi’nin buyruğuyla beş yüz yatak ve karyola
aynı gece Ankara’nın evlerinden teker teker topla-
Zafer, “Zafer benimdir” diyebilenindir. Başarı ise,“Başaracağım” diye
başlayarak sonunda “Başardım”diyebilenindir.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan
batmayacaktır.
Mehmet Akif ERSOY
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
15
EĞİTİM-ÖĞRETİM BİRLİĞİNİN ÖNEMİ, ANA DİLDE
EĞİTİM-ÖĞRETİM VE YAŞANAN GERÇEK
Özdemir İNCE
Gazeteci,Şair,Araştırmacı Yazar
MİLLİ EĞİTİME DAİR:
2 ŞUBAT 2011 tarihli yazımda Cumhurbaşkanımıza bir kitap tavsiye etmiş idim, bugün işte o kitaptan söz edeceğim.
Kitabın yazarı: Prof. Dr. İrfan Erdoğan. İstanbul
Üniversitesi, Hasan Â. Yücel Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı. 2006-2008 yılları
arasında 21 ay Milli EğitimBakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı görevinde bulunmuş. Kitabın tam adı: Türk Eğitim Sistemi, Eğitim Tarihi,
Eğitim Politikası, Eğitim Felsefesi (bağlamında)
“MİLLİ EĞİTİME DAİR” (Nobel Yayın Dağıtım).
“Bağlamında” sözcüğü bana ait.
PROF. ERDOĞAN YAZIYOR
Ben bir eğitimciye, bir öğretmene, bir aydına, bir
yazara, bir politikacıya, bir başbakana, bir cumhurbaşkanına, Devrim Yasaları’na, özellikle de Tevhid-i
Tedrisat Kanunu’na(Öğrenim Birliği Yasası’na) karşı aldığı tavırla orantılı olarak not veririm. Sadece
benim değil, aklı başında bütün Cumhuriyetçilerin,
Cumhuriyet vatandaşlarının böyle yapması gerekir.
Prof. Dr. İrfan Erdoğan, Tevhid-i Tedrisat
Kanunu’na gelmeden önce, Osmanlı Devleti’nde
eğitimden sorumlu bir bakanlığın ancak 1850 yılında kurulduğunu yazıyor. “1850’li yıllara kadar
uzanan eğitim sistemi çok başlılığa dayalı bir görünüm sergilemekteydi. Eğitimin her ne kadar devletin eliyle ve gözetimiyle yapılması düşüncesi bu dönemde hayata geçmeye başlasa da eğitim, farklı idari işleyişle, felsefe ve içerikle sürdürülmüştür.” (S.4)
İrfan Erdoğan daha sonra, bu gözlemi destekleyen
alıntılar yapıyor. Biz de yapalım:
DE SALVE 1874’TE YAZIYOR
“Galatasaray Lisesinin ilk yıllarında yöneticilik
yapan De Salve 1874 yılında yazıyor:‘Avrupa’nın
hiçbir başkentinde, aynı şehir halkını oluşturan çeşitli gruplar, İstanbul’daki kadar birbirinden bıçakla kesilmiş gibi zıt özellikler taşımaz. Eğitim, her
16
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
ülkede çocukları ve gençleri ortak kurumlarda
toplayıp, onların fikir ufuklarını genişleterek,
aralarında yavaş yavaş birlik ve kardeşlik bağları kurarken, burada eğitim şimdiye kadar, daha
ziyade hertürlü yaklaşımlardan uzaklaşmaya yönelmiştir; çünkü her toplum, parası ile kendi okullarını kuruyor ve eğitim kendi anadilleri ile veriliyor,
dini gelenekler ile siyasi art niyetlerin sürüp gitmesine çalışılıyor.” (s. 4-5)
2011 yılında bu memlekette, okulların cemaat ve
tarikatlara devredilmesini isteyen sivri akıllılar ile
her etnisitenin kendi okulunu açıp yönetmesini isteyen aklıevveller var.
ALİ SÜAVİ, NAMIK KEMAL
Ali Süavi 1870’te şöyle yazıyor: “Yazık ki
İstanbul’da eğitim alanında toplumlar arasında birlik yok. Her toplum kendi dilini ve kendi yolunu tutmuş ilerliyor.” (s. 5)
Namık Kemal 1872’de şöyle söylemektedir: “Her
cins ve mezhepten çocukların bir arada bulunduğu
okullar yapmalıyız. Vatan çocukları bu tür okullardan çıkınca aralarına bölücülük sokmak mümkün
olmaz.” (s. 5)
“Cumhuriyetin fikir önderlerinden biri olan Ziya
Gökalp de Medreseler, Tanzimat okulları ve yabancı okullar şeklinde ayrışan okulların üç farklı insan tipi yetiştirdiğine işaret ederek bu problemin
toplumdaki ayrışmaya yol açtığını ileri sürmüştür.” (s. 5)
Bu nedenle, Cumhuriyet’in cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları, milletvekilleri, bütün memurları, bütün aydınları Tevhid-i Tedrisat
Kanunu’nu korumak ve savunmak zorundadır.
Ama ne yazık ki, bu ülkede imam hatipleri egemen kılmak isteyenler, barış(!) için ana dilde eğitimi savunanlar var. Oysa 1870’li yıllarda bunların
sakıncalarını söyleyenler vardı.
Kaynakça :
Hürriyet Gazetesi / 01/03/2011
dilinde eğitim ve öğretim görecek, yapacağı mesleği
BİRLEŞTİREN VE BÖLEN DİL:
anadilinde öğrenecek, sonra nasıl iş bulup çalışacak,
kendi anadilini çalışma hayatında nasıl kullanacak?
KUSURA bakılmasın, ben ne demiştim, ne yaz-
Ayrı devlet, federasyon istemenin dolaylı, üstü ka-
mıştım diye soracağım: Hürriyet Gazetesi’nde tamı
palı şekli anadilde eğitim-öğretim hakkı istemektir.
tamına 11 yıldır “anadilde öğretim”in gerçek ve
Ben bu hakkın ne yanında ne de karşısındayım. Ama
doğru anlamının ne olduğunu yazıyorum. Toplasam
ne anlama geldiğini açıklamak zorundayım. Ancak
ve yayımlasam bir kitap olur.
nasıl intihar etmesi gerektiğini kimseye öğret(e)
Neredeyse, yapmayın, etmeyin, insanlara boş yere
mem.
umut vermeyin, diye yazıyordum: Kopenhag kri-
KÜRTLERİN SEÇİMİ
terleri arasında “Anadilde eğitim-öğretim hakkı
2. Anadili özgürce öğrenme hakkı: Bu hak Kopen-
yoktur, ama yerel dillerin öğrenilmesinin önün-
hag kriterleri arasında bulunuyor. Bu nasıl gerçek-
deki engellerin kaldırılması vardır” diyordum.
leştirilip uygulanabilir, Kürtçe konusunda bu tartı-
Kimse inanmıyordu bana. Bu iki kavram ve hak ara-
şılmalıdır. Bu hak ve bu hakkın kullanılması üniter
sındaki farkı anlatmak için yıllarca uğraştım. Yuka-
devletin üniterliğine karşı değildir. Ama nasıl uygu-
rıda yazdığım gibi, yazdıklarım bir kitap olur. Ga-
lanacak, eğitim-öğretim seçmeli mi yoksa çift dil-
zeteciler, siyasetçiler, iktidar ve muhalefet öğrenip
li mi olacak? Çift dilli eğitim-öğretim bana fante-
doğru anlamını kullanmaya başladıktan sonra bu
zi gibi geliyor. Başlangıç olarak en basit ve en kabul
konuda bir kez daha yazı yazmak zorunda kalmaya-
edilebilir olanı: Seçmeli ders.
cağımı düşünmeye başlamıştım. Meğer yanılmışım.
MASADAKİ ANA YEMEK
Bu yazıda iki gerçeğin altını çizeceğim:
a. Anadil konusunda atı alan Üsküdar’ı geç-
“Anadilde eğitim-öğretim” yanılsamasının (ha-
miştir. Doğru ya da yanlış kendilerini bir ulus ola-
yalinin) bir gün görüşme masasına ana yemek ola-
rak gören Kürtler ile devletin ilişkisi bugünkü gibi
rak geleceğini biliyordum. Görüşmeci taraflar
süremez. Kürtlerin siyasal niyetini öğrenmek yuka-
anlaşsa-uyuşsa bile “anadilde eğitim-öğretim
rıda açıkladığım iki haktan hangisini seçeceklerine
hakkı”na koşullanmış, koşullandırılmış halka
bağlı.
gerçek ve doğruları anlatamazsınız artık. Özel-
b. Üniversite öğretim üyeleri bu konuda söz alır-
likle de genç kuşaklara. Ben bu anlattığım gerçek-
ken son derece dikkatli olmalı. Bir devleti iki, üç
lerde herhangi bir şeyin yanında ve karşısında deği-
resmi dilli kurabilirsiniz ama tek resmi dille ku-
lim. Bunu daha önce de yazdım:
rulmuş bir devleti bir operasyonla iki resmi dil-
1. Anadilde eğitim-öğretim hakkı üniter devlet-
li yapamazsınız. Devleti bölersiniz! Kusura bakma-
lerde mümkün değildir. Çünkü Çocuk Yuvaların-
sınlar, bu konularda söz alan akademisyenlerin ce-
dan Üniversite’nin sonuna kadar anadilde eğitim-
haleti şaşırtıyor beni.
öğretim hakkı anlamına gelir. Başka anlama geliyorsa, biri bunu örnek göstererek mutlaka kanıtlamalıdır.
Bir birey, kendi anadilinin resmi dil olmadığı bir
toprakta, 4 yaşından 25-30 yaşına kadar kendi ana-
Televizyonların koyu telveli cehaleti ise hiç şaşırtmıyor.
Kaynakça :
Hürriyet Gazetesi / 09/11/2010
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
17
Etno-linguistik fay hattı hiç bu kadar belirgin olO KORKUYU KİMSEYE ANLATAMAM:
mamıştı ve aslında ülke şu anda üç parçalı bir federasyondan farksız.
BİRKAÇ yıl önce “Anadil kutsaldır ama böler”
Uzmanlar ülkenin bu hale gelmesinin şaşırtıcı ol-
başlıklı bir yazı yazmayı tasarlamış ama zamanla-
madığı, Fransız ve Flaman bölgelerinin kendi siya-
ma hatası yapmayayım diye yazımını ertelemiştim.
si partilerinin, gazete ve televizyon kanallarının bu-
Bu yazıyı artık yazmazsam geç kalırım, geç kalı-
lunmasının yarattığı bir sonuç olduğu görüşünde.
rız. Çünkü böyle bir yazıyı benden başka birinin ya-
Bir Flaman gazetesinin editörü, ‘Siyasal partiler bir-
zacağını sanmıyorum.
birleri için iyi bir şey söylemek zorunda değil çünkü
Ben bunları düşünürken 15 Temmuz tarihli New
York Times Gazetesi’nde Suzanne Daley imzalı
ve “The Language Divide, Writ Small, in Belgian
Town” başlıklı bir yazı yayımlandı. Aşağıda bu yazıdan yapılan alıntılar okuyacaksınız:
BAŞKANA FRANSIZCA YASAĞI
“Brüksel’in bir dış mahallesi olan Wemmel’de yaşayan varlıklı ailelerin çoğu Fransızca konuşan insanlardan oluşuyor ama yasalara göre Belçika’nın
bu bölgesinde bütün resmi yazışmaların Flamanca
yapılması gerekiyor.
Wemmel’in Belediye Başkanı Christian Andries’in
tek kelime Fransızca konuşmasına hatta çeviri yapmasına bile izin yok. Kütüphane için Fransız tiyatrolarından malzeme istemek üzere Fransızca mektup yazdığı için evinin önü protesto pankartlarıyla
doldu.
Anadili Fransızca olan Kongolu bir şarkıcı davet
ettiği için öyle şikâyetlere ve tehditlere maruz kaldı
ki, sonunda polisten yardım istemek zorunda kaldı.
bu onlara puan kazandırmıyor’ diyor.
Avrupa birliği farklılıkların, kültürel dengesizliklerin, eski düşmanlıkların üzerine şal örtmeye çalışırken Belçika tam ters yöne gitmekte.”
CAPON TUTKALI YAPIŞTIRAMAZ
Benim de birkaç kez başıma geldi: Belçika’nın
kuzeyindeki Flaman bölgesinde Fransızca konuştuğum zaman hiç kimse cevap vermedi. İngilizce konuştuğum zaman herkes bülbül kesildi. Güneydeki
Fransızca konuşulan Vallon bölgesinde bunun tersi oluyordur zahir!
Geçen ay Brüksel’de bir Brüksel Bölgesi bakanıyla yemek yiyorduk. Kendisi Vallon Sosyalist
Partisi’nden.
Flamanlar bir uzlaşma jesti olarak, resmi dili Fransızca olan Brüksel’de resmi dilin İngilizce olmasını
önermişler.
Kıssadan hisse 1: Anadilin bölüp ayırdığını hiçbir Capon tutkalı yapıştıramaz.
Geçen yıl Fransızca konuşan Belçikalıların okul-
Kıssadan hisse 2: Başka bir dünya elbette müm-
larının pencerelerini Flamanlarınkinden daha önce
kündür, ama değirmene yoğurt öğütmeye gidenler-
yenilediği için Flaman gazetelerinde eleştirildi.
le değil.
Durumu ondan kötü olanlar da var. Flaman bölgesinin dört yıl önce seçilen üç belediye başkanı, Fransız seçmenlere Fransızca seçim mektubu gönderdikleri için hâlâ resmen belediye başkanlığı koltuğuna
oturamadı.
18
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
Kaynakça :
Hürriyet Gazetesi / 27/07/2010
“TIME” 90 YAŞINDA
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
İLK SIRADA
TESUD Bas.Yay.Başkanlığı
Dünyanın en saygın dergisi olarak bilinen “Time”,
“90 kapak hikayesi ile modern tarih hakkın-
lerini fark etmelerini sağladı bağımsızlık düşüncesi aşıladı.”
da bilmeniz gereken her şey” başlığıyla derginin
90’ıncı yaşında seçtiği 90 kapak arasında 24 Mart
Time dergisi, Atatürk’ü 21 Şubat 1927’de bir keda-
1923 tarihli baskısında yer verdiği Mustafa Kemal
ha kapağına taşımıştı.
Atatürk’ü ilk sıraya koydu.
“Daha sonra Atatürk ismini alan Subay Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu
babası olarak ortaya çıktı” ifadesini kullanan Amerikan dergisi, 24 Mart 1923 tarihli baskısından da şu
alıntıya verdi:
Derginin, 90’ıncı yıl dolayısıyla seçtiği diğer kapaklar ise sırasıyla şöyle:
28 Mayıs 1923 - Franklin D. Roosevelt
6 Temmuz 1925 - Charlie Chaplin
12 Temmuz 1926 - Benito Mussolini
Jan. 2, 1928 - Charles Lindbergh
3 Aralık 1928 - Orville Wright
11 Kasım 1929 - Thomas William Lamont
“O, bugün Türkiye’yi özgürlüğüne kavuşturan
31 Mart 1930 - Mahatma Gandi
insan. Yabancı güçlerin boyunduruğundaki halkı-
4 Aralık 1933 - Seton Porter
nı bu bataktan kurtardı. Onların özündeki nitelik-
22 Ocak 1934 - Jesse H. Jones
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
19
ZÜBEYDE HANIMIN VEFATI
Osman ARAS
Em.Kur.Alb.
TESUD Üyesi
30 Ağustos 1922’de “Başkumandan Meydan Muharebesi” kazanılmış;18 Eylül’e kadar Batı Anadolu ve Marmara Bölgesindeki tüm yerleşimler Yunan
İşgalinden kurtarılmıştı. 11 Ekim’de İtilaf Devletleri
(İngiltere, Fransa, İtalya) ile TBMM Hükümeti arasında Mudanya Mütarekesi (Ateşkes) imzalandı. 1
batmayan İmparatorluk” diye anılıyordu. Bu nedenle, karşımızdaki en amansız düşman İngiltere idi.
Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa,
Mütareke koşullarında, Marmara ve Batı Anadolu
bölgelerini kapsayacak olan yoğun bir geziye çıkacaktı. İzmit’te İstanbul Basını ile bir araya geldik-
Kasım 1922’de Saltanat kaldırıldı.15/16 Kasım’da
6. Mehmet (Vahdettin) İngilizlere sığınarak ülkeden
ayrılınca, O’nun yerine Abdülmecit Efendi Halifeliğe seçildi. 20 Kasım günü, Birinci Dünya Savaşının
galipleri ile, İsviçre’nin Lozan kentinde barış görüşmelerine başlandı. Ancak, durum yine de çok kritikti. Çünkü, ateşkes ihlal edildiği takdirde, artık Yunanlılarla değil İtilaf Devletleri ile savaşa tutuşacaktık. O tarihlerde, batı emperyalizminin en güçlü ülkesi olan İngiltere dünyanın her yerinde sömürgelere sahip bulunuyor ve “toprakları üzerinde güneş
ten sonra, Tavşancıl ve Gebze bölgesindeki askeri
birliklerin tatbikatlarını izleyecek; Marmara güneyindeki ve Batı Anadolu’daki birliklerimizi denetledikten sonra da, Annesinin tedavi görmekte olduğu
İzmir’e gidecekti. Böylesine önemli gezilerde Gazi
Paşa’nın daima yanında olan Ali Çavuş, İzmir’den
Ankara’ya çağırılmıştı. Ali Çavuş, İzmir’de Başyaver Salih (Bozok) Beyin emrinde olarak, Zübeyde
Hanım’a refakat ediyordu. Onlar, Ankara’da hastalığı artan Zübeyde Hanımın tedavisi için, 13 Aralık
1922 günü trenle İzmir’e hareket etmişlerdi. Ertesi
20
Birlik, Sayı: 198 • Ekim-Kasım-Aralık 2012
gün, Latife Hanım tarafından Karşıyaka İstasyonunda karşılandılar ve Uşakizade’lerin Karşıyaka’daki
Başkomutan, Sakarya adlı atını da nişan armağa-
yılı başında İzmir’e dönmüştü. Daha sonra, Ailesi
de kendisine katıldı.
ATATÜRK’ÜN KEDERLİ GÜNÜ
Latife Hanım, 14 Aralık 1922 gününden itiba-
nı olarak, Annesi Zübeyde Hanımla birlikte Latife
ren, müstakbel kayınvalidesinin sağlığa kavuşması
Hanıma göndermişti. Böylece, İzmir’in kurtuluşu-
için her türlü ihtimamı gösterdi. Bu arada, İzmir’in
nu takip eden aylarda, kulaktan kulağa dolaşan evli-
ünlü hekimleri de Karşıyaka’daki köşke gelerek,
lik fısıltıları gün ışığına çıkmıştı. İzmir 9 Eylül 1922
çaba harcıyordu. Ancak, bütün bu gayretler 66 ya-
günü Yunan işgalinden kurtarıldıktan sonra Başko-
şındaki Zübeyde Hanımı şifaya kavuşturamadı.
Köşklerine buyur edildiler.
mutan Gazi Paşa, gündüzleri Vilayet Konağında çalışıp, geceleri İplikçizadeler’in Karşıyaka’daki Köşkünde kalıyordu. Ermeni mahallesindeki kundaklamalar nedeniyle, İzmir’in kent merkezi 14 Eylül’de
yanmaya başlayınca; Uşakizade Muammer Bey tarafından Göztepe’deki Köşke davet edildiler. O tarihte, Başkomutan 41, Muammer Bey’in kızı Latife
Hanım 22 yaşındaydı. Başkomutan Gazi M. Kemal
Paşa ve maiyetindekiler, Ankara’ya hareket ettikleri 29 Eylül akşamına kadar, bu köşkte kalmışlardır.
Halen, Özel Türk Lisesi’nin mülkiyetinde olan Uşakizade Köşkü, Tatış Ailesi tarafından restore edilerek, halkımızın ziyaretine açılmış bulunmaktadır.
Göztepe’de kaldıkları 15 günlük sürede, İzmir’in
seçkin bir ailesinin kızı olan Latife Hanım, Gazi
14 Ocak 1923 tarihinde Hakkın Rahmetine kavuştu. Tam o gün de, Başkomutan Gazi Paşa özel trenle Ankara’dan Eskişehir’e hareket etmişti. Bir ara,
kısa süreli bir uykuya daldı. Sıçrayarak uyanınca,
Ali Çavuşa seslendi ve İzmir’den bir haber gelip
gelmediğini sordu.
Ali Çavuş; “Başyaver Salih Beyden şifreli bir
telgraf gelmiş, onu açmaya çalışıyorlar” diye yanıtladı. Başkomutan, hüzün dolu bir sesle; “Telaş etmesinler, ben telgrafta ne yazdığını biliyorum” dedi.
Çünkü, uyukladığı sırada anlamlı bir rüya görmüştü.
Tren Eskişehir’e varmıştı. Şimdi ne olacaktı ? Cenaze töreni için İzmir’e mi gidecek; yoksa, bütün yaşamında olduğu gibi, vatan hizmetine devam mı ede-
Paşa’nın büyük beğenisini kazanmıştır. Muammer
cekti ? Bir kez daha, vazife öncelik kazandı. Salih
Bey’in üçü kız/üçü erkek 6 çocuğunun en büyük-
Beye şu telgrafı yolladı; “Verdiğiniz elim haber beni
leri olan Latife Hanım üstün meziyetleri olan, 4 li-
çok müteessir etti. Merhumenin uygun bir şekilde
san dil bilen, iyi eğitilmiş aydın bir hanımefendiydi.
cenaze törenini yaptırınız. Cenab-ı Hak, millete ha-
Kadınlarımızın maalesef yüzde 99’unun okuma-
yat ve selamet versin.
yazma bilmediği bir dönemde; Lise tahsilini İstan-
“Zübeyde Hanımın cenazesi 15 Ocak günü, öğle
bul/Arnavutköy’deki Amerikan Kız Kolejinde ta-
namazını müteakip, Karşıyaka’daki Ferik Hacı Os-
mamladıktan sonra, hukuk ve siyaset dallarında li-
man Paşa Camisinin avlusunda toprağa verildi. Bugün mezarında, Küçükyamanlar’dan getirilmiş bir
kaya kütlesi ile mermer bir kitabe vardır.
Kitabede; “ATATÜRK’ÜN ANNESİ ZÜBEYDE HANIMEFENDİ BURADA YATMAKTADIR.
ÖLÜMÜ: 1923” yazılıdır. Mezarın gösterişsiz olması, bizzat ATATÜRK’ün direktifidir.
sans eğitimi alarak Paris’deki Sorbonne (Sorbon)
Üniversitesinden mezun olmuştur. İzmir’in 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden çok rahatsız olan Uşakizade Ailesi, geçici
olarak, Fransa’nın Nice (Nis) kentine taşınmıştı. Latife Hanım ise, Zafer umudunu sarsmayarak, 1922
Birlik, Sayı: 198 • Ekim-Kasım-Aralık 2012
21
BAŞKANLIK SİSTEMİ SİHİRLİ DEĞNEK Mİ?
Haldun SOLMAZTÜRK
Em.Tugğ.
TESUD Üyesi
Başkanlık sistemi tartışmaları son günlerde ülke
iyi ve etkin bir yönetim fırsatı sunduğu tartışmaya
gündemini meşgul etmeye başladı. Türkiye’deki si-
açık ve cevabı kolay olmayan bir sorudur. Örneğin
yasi rejimin demokrasi olduğunu varsayarsak, bu
“parlamenter”sistem mi, yoksa “başkanlık” sis-
sistemin Türk demokrasisine ne getirip ne götüre-
temi mi daha iyi sorusunun doğru cevabı, bazı-
ceği yanında, ‘Açılımla’ ilişkisi de tartışılıyor. Bazı
larının iddialı ifadelerle ekranlarda, köşelerde veya
iddialara göre, Kürtlere milli siyasi kimlik tanınma-
propaganda meydanlarında sıkça dillendirdikleri
sı ve bölgesel otonomi verilebilmesi için siyasi re-
gibi açık değildir. Doğru cevabı bulmaktaki temel
jimin temelden değişmesi ve örneğin Amerika Bir-
güçlük yönetenler açısından doğru soruyu sormak-
leşik Devletlerinde olduğu gibi federal bir yapı-
tan kaçınmaktan, “yönetilenler” açısından da aslın-
ya gidilmesi gerekiyor.. Öte yandan, iktidar parti-
da doğru sorunun ne olduğu konusundaki kafa karı-
sinin ‘Başkanlık’ önerdiği yeni Anayasa çalışmala-
şıklığından gelmektedir. Bu da demokrasinin “ne”
rı da esas olarak bu çerçevede tıkanmış görünüyor.
olduğuyla ilgilidir.
Çünkü, Meclis’te uzlaşma sağlanamayacağı açıkça
Demokrasi, halk adına ve halk tarafından yö-
görülen bu konuda kaçınılmaz olarak referanduma
netim anlamına gelir. Ama halkın içindeki fark-
gidilecek. Bu durumda da, ayrılıkçı veya bölgesel
lı grupların ve fertlerin, birbirleriyle örtüşmeyen ta-
özerklik yanlısı “Kürtçü” hareketin desteğini alabil-
lep ve tercihlerinin nasıl uzlaştırılacağı temel bir de-
mek için ister istemez “başkanlık bölgesel otonomi”
mokrasi sorunudur ve binlerce yıldır bu temel so-
şeklinde bir “paket çözüme” ihtiyaç duyuluyor. İşte
runun ideal çözümü bulunamamıştır. Örneğin,
tam burada bir Başkanlık sorunsalıyla1 karşı karşı-
halkın çoğunluğunun veya çoğunluğu temsil ettiği-
yayız.
ni iddia eden seçilmişlerin demokrasi dışı bir siyasi
rejimi tercih etmesi ve demokratik yollarla demok-
“Demokratik Çözüm” ve “Başkanlık”
rasiyi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmesi halinde,
Buradaki sorun esas olarak şu: Kürtçülerin niçin
demokrasi içinde kalarak ne yapılabileceği sorusu
bölgesel
2
otonomi veya diğer bir ifadeyle federal
bir açmazdır.
bir devlet istediklerini, ‘demokratik çözüm’ diye
“Hangi halk” sorusunun esas olarak iki cevabı
anılan şeyin ne olduğunu biliyoruz, çünkü çok açık
vardır. “Çoğunluk” yani yarıdan bir fazlası ya da
anlatıyorlar, hatta ilan ediyorlar. Fakat Başkanlık
“mümkün olan en fazlası”.. Çoğunluk anlayışı ve
sistemini isteyenlerin niçin istediklerini bilmiyo-
tercihi en basit ve doğrudan cevap olarak bir çok ki-
ruz. Çünkü Başkanlık sisteminin hangi dertlere ve
şiye cazip gelir, ama “azınlığı” yok saymak gibi te-
de ‘nasıl’ deva olacağını anlatacaklarına, mevcut
mel bir problemi de içinde taşır. Türkiye’de uzun
‘parlamenter’ sistemin ne kadar kötü olduğunu an-
süredir halen iktidarda olan siyasi parti öncesinde de
latmayı tercih ediyorlar.
yaşanan temel demokrasi’ problemi budur. Bir za-
3
Demokrasi nasıl bir şey?
manlar, bir parti liderinin “Bulun 226’yı, düşürün”
Demokrasinin temel prensipleri vardır, ama “tek
sözü bu anlayışın7 tipik ve veciz bir ifadesi olarak si-
tip” değildir. Fakat, hangi tip demokrasinin daha
22
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
yasi tarihimize geçmiştir.
Alternatif cevabın, yani çoğulcu, “uzlaşma” mo-
- Seçim sistemi çoğunlukçu ve orantısız mı, yoksa
delinin hayata geçirilmesi zor olduğundan olsa ge-
‘nispi temsil’ diye anılan orantılı, daha adil ve seç-
rek ülkemizde büyük bir destek bulduğu söylene-
men tercihlerine daha saygılı bir sistem mi?
mez. Uzlaşma modelinde, yine “çoğunluğun” deste-
- Çıkar gruplarının teşkilatlanmaları çoğulcu ve
ği/tercihi asgari koşul olmakla birlikte, asıl amaç bu-
çatışmacı mı, yoksa uzlaşmacı ve uyuma dayalı bir
nun ötesine geçmek, uzlaşma yoluyla ortak paydayı
korporatist sistem mi var?
genişletmek, çoğunluğun oranını artırmak, yani ço-
- Yönetimde, merkezi sistem mi, yoksa federal ve
ğulculuktur. Bunun için de, siyasi gücün çeşitli yol-
yerinden bölgesel yönetimi esas alan bir model mi
larla paylaşılması, dağıtılması ve sınırlanması ge-
etkin?
rekir. Diğer bir ifadeyle, “çoğunlukçu” demokra-
- Tek meclisli yasama mı, yoksa eşit güçlerde ama
si dışlayıcı, mücadeleci, hatta çatışmacı iken, “uz-
farklı oluşturulan yani ayrı ayrı seçilen iki meclis
laşma” demokrasisi dahil edici, müzakereci ve is-
mi var?
minden de anlaşılacağı gibi, tavizcidir. Ama bu taviz
- Anayasa, kolayca değiştirilen esnek yapıda mı,
karşılıklıdır, dengelidir; dengeyi sağlayan da, müza-
yoksa, ancak nitelikli çoğunlukla değiştirilebilen sa-
kere ve uzlaşma sürecidir.
bit, katı bir yapıda mı?
Görülebileceği gibi, demokrasiler arasındaki
- Meclisler, kendi kararları hakkında son karar ve-
fark, onların parlamenter demokrasi mi, başkan-
riciler midir, yoksa Meclislerin kararları Anayasa
lık mı olduklarında değil, “çoğunlukçu” mu, yok-
Mahkemesi ve/veya yüksek mahkemelerin yargı de-
sa “çoğulcu” mu olduklarındadır. Bu sorunun farklı
netimine tabi midir?
şekilde ifadesi ve sunumu kasıtlıdır ve maksatlıdır.
Başkanlık ve Parlamenter sistem:
- Merkez Bankası bağımsız mı, yoksa yürütmenin
kontrolunda mıdır?
Başkanın veya başbakanın, yani yürütmenin
Görüldüğü gibi, bir siyasi sistemi sadece tek bir
bir siyasi sistem içindeki konumu, o sistemle ilgi-
boyutunu ele alarak irdelemek mümkün değildir.
li temel parametrelerden sadece biridir. Diğer-
Çünkü bütün boyutlar birbiriyle irtibatlı ve çok yön-
lerini tümüyle gözardı ederek, kamuoyunun sa-
lü etkileşim halindedir. Başkanlık sistemi olsun,
dece “başkanlık” tartışması üzerine odaklanması-
parlamenter sistem olsun, farklı niteliklerin birbiriy-
nı sağlamaya çalışmanın iyi niyet veya “demokrasi
le ve ülkenin koşulları ve cari ihtiyaçlarıyla uyum-
aşkıyla”açıklanması mümkün değildir. Gerçek bir
lu olmaları öyle düzenlenmeleri daha demokratik
siyasi rejim ve demokrasi tartışmasının şunları
ve etkin bir yönetim için gereklidir. Örneğin, parla-
da kapsamına alması beklenir:
menter sistemlerde, cumhurbaşkanlarının veya dev-
- Yürütme, tek partiden oluşan çoğunluk hükü-
let başkanlarının halk tarafından doğrudan seçilme-
metlerinde mi, yoksa geniş tabanlı çok partili koa-
leri esas olarak bu sistemin diğer nitelikleriyle çeli-
lisyonlarda mı?
şir. Bu anlamda, 2007 yılında Anayasanın 101’nci
- Yasama-yürütme ilişkilerinde yürütme mi ha-
maddesinde yapılan değişiklik8 , sistemin geneliyle
kim konumda, yoksa bir yürütme-yasama güç den-
uyumsuzdur ve bunun böyle olduğu yaklaşan seçim
gesi var mı?
döneminde, muhtemelen bugüne kadar olduğundan
- Parti sistemi, iki partili mi, yoksa çok partili mi?
daha da açık bir şekilde görülecektir.
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
23
Bu temel bilgilerden sonra, Türkiye için ‘başkanlık’ sistemi mi daha iyidir, yoksa ‘parlamen-
-Federal veya yerinden yönetim prensibi uygulanır,
ter’ sistemin sürdürülmesi mi sorusuna cevap ver-
-İki meclisli sistemlerdir,
meden önce, bunların dünyadaki örneklerine bak-
-Anayasaların değiştirilmesi zordur,
makta yarar vardır.
-Yasama ve yürütmenin kararları yargı denetimi-
‘Westminster’ modeli ve Türkiye’deki model
ne tabidir,
‘Çoğunlukçu’ sistemin en çok bilinen ve en eski
-Merkez bankaları bağımsızdır. Örneğin İsviçre
uygulaması, demokrasinin beşiği olarak da anılan
bazılarınca sanıldığı gibi A.B.D. değil siyasi siste-
İngiltere’dedir ve İngiltere parlamentosunun adın-
mi, yargı denetimi hariç, bu özellikleri taşır. A.B.D.
dan dolayı ‘Westminster’ modeli olarak da anılır. Bu
siyasi sistemi esas olarak kendine özgü bir sis-
ülkede; yürütme yetkisi, tek partili, basit çoğunluk
temdir, ama genel özellikleri itibariyle uzlaşmacı
hükümetlerindedir. Hükümet; yani yürütme, uygu-
gibi görünmekle beraber ‘çoğunlukçu’ modele daha
lamada yasamaya hükmeder
İki partili sistemdir,
yakındır. Buna karşılık çoğunlukçu İngiliz modeli,
seçim sistemi çoğunlukçudur, yani ‘kazanan-her-
Amerikan modeline göre daha çoğulcu, yani daha
şeyi-alır’ sistemidir, ama sonuçları çoğu kez çoğul-
demokratiktir.
9
cudur. Merkezi, üniter yönetim sistemi vardır. Ya-
Türkiye’deki siyasi sistem özellikle 2002’den
sama yetkisi tek mecliste toplanmıştır. Anayasası
beri; tek-parti hükümetleri, hükümetin meclis üze-
son derece esnektir.12 Yasama kararlarının yargı de-
rindeki tahakkümü, (fiilen) iki partili olması, seçim
netimi yoktur. Merkez Bankası yürütmenin kont-
sistemlerinin çoğunlukçu olması ve dünyada örne-
rolundadır.
ği olmayan %10 barajı merkezi ve üniter yönetim
10
11
13
Çoğunluğun yönetimi ve bunun kaçınılmaz sonu-
modeli, tek meclis, Merkez Bankasının bağımsızlı-
cu olarak siyasette yöneten-muhalefet eden mode-
ğı özellikleriyle birinci modele daha çok uymakta-
li, demokrasinin temel anlamına ve ruhuna aykırıdır.
dır. Öte yandan, ikili-parti sistemi çok net değildir,
‘Kaybedenlerin’, yani hür ve eşit koşullarda yapılsa-
fiilen 2 artı 2 parti vardır. Çıkar gruplarının teşkilat-
lar da seçimlerde azınlıkta kaldıkları için karar alma
lanma ve temsilinde de yaygın korporatist özellikler
süreçlerinden tamamen dışlananların, çoğunluğun,
vardır. Federal olmasa da, yerel yönetimler güçlü-
yani seçimleri kazananların dayattığı kararlara tabi
dür. Anayasa’nın değiştirilmesi zordur. Anayasal de-
olmak zorunda kalmaları aslında anti-demokratiktir.
ğişiklikler, yürütmenin kararları ve kanunlar pratik-
Çoğulcu, uzlaşma modeli demokrasiler:
te pek olmasa da yargı denetimine tabiidir. Merkez
-Çağdaş anlamda, gerçek demokrasiyi temsil
ederler.
laşmacı’ demokrasi modelini yansıtır.
-Bunlarda; yürütme geniş katılımlı koalisyonlarca yapılır,
-Yürütme ve yasama arasında bir güç dengesi
vardır,
Dolayısıyla Türk modeli aslında karma bir modeldir, başka bir çok ülkede olduğu gibi..
Hangi demokrasi, hangi model demokrasi?
Demokrasilere, tarihte ve bugün dünya çapında
-Çok-partili sistemlerdir, seçimler nispi-temsil
sistemine dayanır,
24
Bankası bağımsızdır. Bu özellikler itibariyle de ‘uz-
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
bakıldığında, hangi modelin hakim veya daha uygun
olacağında, esas olarak iki faktör rol oynamakta-
dır. Bunlardan biri sosyo-ekonomik faktörler, di-
türünün halka da yayılması mutlak gereklidir,
ğeri de toplumun sosyal bölünmüşlük seviyesidir.
bu da ancak bilinçli demokratikleşme politikalarıyla
Demokrasinin yeşermesi ve kalıcı olma yoluna
olabilir. Aksi halde, ülkeler ve siyasi sistemler, otok-
girebilmesi, derinleşebilmesi için, belli bir sosyo-
rasi ile demokrasi arasında bir ara bölgede, bir ala-
ekonomik eşiğin mutlaka aşılması gerekiyor, ki Tür-
cakaranlık kuşağında uzun süre kalmaya mahkum-
kiye bu eşiği geçmiş ülkelerdendir. Ancak demok-
durlar. Türkiye’de 1950’den beri yaşanan da budur.
rasinin nasıl bir şekil alacağını modelini sosyal bö-
Buradan nereye gidilebilir?
lünmüşlük, yani etnik, dini, ideolojik anlamda fark-
Demokrasinin bu en temel kavramlarını gözönün-
lı grupların varlığı belirliyor. Dini anlamdaki ayrı-
de bulundurduğunuzda, “Başkanlık mı iyi, yoksa
lıkların, mezhep ve koyu dindarlık, aktif ibadet gibi
parlamenter demokrasi mi?” tartışmasının ne
farklılıkları da içereceğini gözönünde tutmak gere-
kadar anlamsız ve zeminsiz olduğu kolayca an-
kir. Etnik ayrılık, dil ayrılığını da gündeme geti-
laşılabilir.
rir ve ortak tarih ve gelecek ‘algısını’ etkiler. İde-
-Aynı seçim kanunu ve siyasi partiler kanunuyla,
olojik ayrılıklar genelde etnik ve dini ayrılıklarla da
-Aynı bölünmüş ve bölünmesi giderek derinleşen
birleşir, özdeşleşirler. Böylece oluşan farklı ve içiçe
bir toplumla,
kimlikler, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim
- Aynı siyasi kültürle, yani aynı siyasi kadrolarla,
ve diğer alanlardaki örneğin yardımlaşma, dayanış-
- Demokrasi kültürünü yaygınlaştıramadan,
ma teşkilatları kuruluş ve teşkilatlanmalara da yan-
-‘başkanlık’ sisteminin hangi soruna, hangi etkin
sıyarak alt toplumlar oluştururlar.
Aynı ülkede, fakat farklı dünyalarda yaşayan alt-
çözümü, nasıl getirebileceğini birilerinin açıklaması gerekir.
toplumların varlığı, yani bölünmüşlük seviyesi o ül-
Başkanlık sistemi, teoride sadece, ‘başkanı’, yani
kede demokrasinin düzgün ve aksaksız işlemesini
yürütmeyi bu yazının çerçevesini aşan mekanizma-
çok güçleştirir. Ortak bir ‘milli’ kimliğin demok-
lar ve uygulamalarla parlamento karşısında, hem
rasi için önemi bazılarının sandığından çok daha
daha güçlü, hem de daha sorumlu kılar. Türkiye’de
önemli, hatta hayatidir. Milli birliğin, yani ortak
Başbakan özellikle son on yıldır Meclis’e göre, hem
kimliğin sağlanamadığı ülkelerde, demokrasiye ge-
çok daha güçlü, hem de sorumsuzdur. Çünkü Mec-
çilse bile, her zaman demokrasinin gerilemesi, bir
lisin, demokratik sistemin olmazsa olmazı, halk adı-
önceki döneme, yani demokrasi öncesine, otokratik
na yasama denetimini yapma şansı ve imkânı yok-
bir siyasi sisteme geri dönülmesi riski vardır. Bu ül-
tur. Başkanlık sistemini ısrarla ve hararetle savunan,
kelerde ki Türkiye de bunlardan biridir uzlaşma
hatta “Başkanlık sistemiyle diktatörlük geliyor di-
modeli, çoğulcu demokrasinin daha uygun olaca-
yenler düpedüz yalan söylüyor”13 diyenlerin şu so-
ğı açıkça görülmektedir. Ancak bunun için asga-
runun cevabını vermeleri gerekir:
ri koşul, bu modelin gerektirdiği ‘demokratik kültü-
- Nasıl olacak da, siyasi sistemde başka hiçbir
rü’ benimsemiş ve bunu davranışlarına da yansıtan,
köklü değişiklik yapmadan iddiaya göre ‘başkanı’
yani ‘lafta değil’ gerçekten demokrat liderlerin var-
Meclis karşısında hem daha sorumlu, hem de daha
lığıdır. Bu modelin ve demokrasinin kendisinin ka-
az güçlü yapacaksınız, ama aynı zamanda yine iddi-
lıcı olabilmesi ve kökleşmesi için demokrasi kül-
aya göre siyasi istikrarı da sürdüreceksiniz?
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
25
Aynı soru şöyle de sorulabilir:
- Bunu niçin yapacaksınız? Hem bütün tokmaklar
yerel yönetimi içine alan bir ‘eyalet’ yapısı..
3
Demokratik Toplum Kongresi Sonuç Bildirgesi,
elinizde olsun istiyorsunuz, hem de en büyük tok-
31 Ekim 2007. Demokratik Toplum Kongresi De-
mağı, yani yasama denetimini, isteyerek ve bilerek
mokratik Özerklik İlan Belgesi, 14 Temmuz 2011.
Meclis’in eline vereceğinizi iddia ediyorsunuz. Hangisi doğru?
Sorumsuz ve yetkisiz Cumhurbaşkanının doğru-
4
Bekir Bozdağ’ın, Marmara Üniversitesi’nde,
‘Hükümet Sistemi Arayışları ve Başkanlık Sistemi’
konulu konferanstaki ifadeleri. 20 Şubat 2013.
dan halk tarafından seçilmesini bir kenara koyar-
5
12 Eylül 2010 referandumunu kastediyor.
sanız, Türkiye’deki siyasi sistem ‘parlamenter’
6
Prof. Burhan Kuzu’nun Hukukçular Derneğinde
gibi gözükmekteyse de fiilen ‘güçlü’ bir başkanlık sistemidir. Sadece başkan, ‘Başbakan’ olarak
anılmaktadır. Türkiye gibi bölünmüş ve demokrasi kültürü henüz yeşerme aşamasında olan
yaptığı konuşmadan. 9 Mart 2013.
7
Mecliste 450 milletvekili varken, 226, yarıdan bir
fazlayı temsil ediyordu.
8
31 Mayıs 2007 tarihli ve 5678 sayılı, Türkiye
bir ülkede ve toplumda Başkanlık arayışı sadece
Cumhuriyeti Anayasasının bazı maddelerinde Deği-
‘çoğunluk diktatörleri’ çıkartır; Kolombiya’da,
şiklik Yapılması Hakkında Kanun.
Kosta Rika’da, Venezuela’da, 2000 yılına kadar
Meksika’da olduğu gibi.. Amerika Birleşik Devletlerini veya Fransa’yı örnek almaya yeltenenlerin bu
9
Bu anlamda ama, sadece bu anlamda Türkiye’deki
uygulamaya çok benzerdir.
Ülkemizde ‘İngiltere’ olarak bilinen Birleşik
10
sistemleri sadece ‘Başkan-Kongre’ bağlamında de-
Krallık, aslında İngiltere, Galler, İskoçya ve Ku-
ğil, yukarıdaki gibi, bir siyasi sistemin siyasi kültür
zey İrlanda’dan oluşur. Ama tek siyasi yetki merkezi
dahil tüm boyutlarıyla irdelemeleri beklenir. Baş-
parlamentoda, Avam Kamarasında ve Londra’daki
kanlık sisteminin Türkiye’nin kronik siyasi sorunla-
hükümettedir. Yani, yerel bölge parlamentoları olsa
rına deva ve tek çare olacağı savı bilimsel veriler ve
da İngiliz devlet sistemi ‘federal’ değildir.
ülke gerçekleriyle çelişmektedir.
İkinci bir meclis olmakla beraber, Lordlar
11
Gönül arzu eder ki, bu hayati konu diğer başka bir
Kamarası’nın yetkisi, sadece ‘geciktirmeyle’ sınırlı-
çok konu gibi televizyon ekranlarında, farklı görüş-
dır. Ancak bunun da ‘çok önemli’ bir yetki olduğunu
lere açık programlarda halkın serbestçe kendi görü-
ve hayati işlevini unutmamak gerekir.
şünü oluşturmasına imkan verecek şekilde tartışıla-
İngiltere’nin yazılı anayasası olmaması, hiçbir
12
bilsin.. Sözde halk ‘iradesinin’ tek taraflı propagan-
kural olmaması anlamında değildir. Bir çok yazılı
dayla oluştuğu rejimlere demokrasi demek mümkün
belge birlikte anayasa işlevi görürler, ama tek bir
değildir.
anayasa metni yoktur.
İngiltere’nin 1973 yılında Avrupa Birliği üyesi
13
Kaynakça:
olmasından sonra bu durumda değişiklikler olmuş-
Sorunsal: Çözümü belli olmayan; doğru olma ih-
tur.
1
timali bulunmakla birlikte, şüphe uyandıran, kesin
olmayan, problematik. Türk Dil Kurumu Sözlüğü.
2
Burada kilit kelime ‘bölgesel’, yani, birden fazla
26
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
KARİKATÜR
Mehmet Saim BİLGE
Em.P.Kd.Alb.
TESUD Üyesi
TESUD Çankaya Şubesi üyelerimizden Em.P.Kd.Alb. Mehmet Saim Bilge Bursa Nilüfer Belediyesi Kültürevi ile şehrin en işlek caddelerindeki bilbordlarda engelliler haftası nedeniyle 3-10 Aralık 2012 tarihleri arasında düzenlenen etkinlikte 44 karikatüristin 58 eseri arasında 2 karikatürü sergilenmiştir. Üyemizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Bandırma Engelliler Dergisinde yayımlanan karikatür.
79 ülkeden 717 karikatüristin 2483 karikatürle katıldığı uluslararası bisiklet konulu yarışmaya Türkiye’den
katılan 57 karikatüristin arasında ilk 7 ye girerek bir
karikatürüm yayımlanacak katoloğa girmeyi başarmıştır.
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
27
YAŞLILIĞIN DEĞERİNİ BİLMEK
Gençlik ve yaşlılık birbirine karşıt iki kavram; insan yaşamının belirli bir yaş gurubundaki davranışları anlamlandırılarak, bu döneme gençlik denmeseydi, her halde yaşlılık diye bir kavramda olmazdı. Yaşamın en önemli iki devresini karşıt olarak anlamlandırıp; nedense yaşlılığa negatif bakıldığını
görüyoruz.
Yaşlılığa olumsuz bakmamız; bizim bu olaya bakış açımızdan, görüşlerimizin farklı olmasından ve
ayrı şeyleri düşünüyor olmamızdan kaynaklanır.
Neden her iki dönemin de olumlu ve olumsuz taraflarının olabileceğini birinin diğerini tamamladığını düşünmüyoruz da birine olumlu diğerine olumsuz bakıyoruz?
Gençliğimizde yapabildiğimiz bazı şeyleri yaşlılıkta yapamıyoruz, iyi güzelde; yaşlılıkta yapabildiğimiz bazı şeyleri gençliğimizde yapabiliyor muyuz? İnsan bedeninin isteği olan ve adına haz diyebileceğimiz bazı duyguları gençlikte daha yoğun yaşayabiliriz. Bunun yanında insan ruhunun gereksinimi olan bilgeliğe gençken sahip miydik? Hangimiz
gençliğimizde yaptığımız bir davranıştan ya da söylediğimiz bir sözden dolayı pişmanlık duymadık.
Ya da gençliğimizde yaşadığımız fakat bizim için
28
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
Hüseyin Önder
Araştırmacı Yazar
tekrarlanması mümkün olmayan bir davranış ya da
söylemi düşünerek o günlerin özlemini çekmedik.
Yaşlılığa olumsuz bakmamıza neden olan duygu
ve düşüncelerin temelinde, bunların doğru olup olmadığını sorgulamadan edindiğimiz ön yargılar vardır. Bunları irdelersek bunların hiçte şikâyet edilecek şeyler olmadığını görürüz.
Gençlikte sahip olduğumuz fiziksel güçümüzü
yaşlılıkta kaybederiz. Beden gücümüzün kaybıyla,
bazı şeyleri yitirdiğimizi düşünür, bunu yaşlılığın
olumsuz bir öğesi olarak görürüz. Oysa beden gücü
gençlikte kullanılmalı, elden gittikten sonrada aranmamalıdır. Yaşlıda olsak beden gücümüzü bilir ona
göre yönetirsek bu gücün eksikliğini hiçbir zaman
duymayız. Bu bizim sadece belirli düzeydeki fizik
gücüne dayalı işleri yapmamız engeller.
Ne kadar yaşlı olursak olalım hiçbir şey yapamayacak kadar hiçbir zaman yaşlanmayız. Diyebilirsiniz ki bazı insanlar vardır hiçbir iş yapacak durumda değiller. Bu ise yaşlılıkla ilgili bir şey değil, sağlığa bağlıdır. Arkadaşlarımıza yardım etmek, üzerinde uzun uzun düşünülmüş iyi ve yararlı düşünceler ileri sürmek, beden gücü gerektirmeyen işlerdir.
Biz nasıl iyi huylu gençlerden hoşlanırsak gençlerde
yaşlıların öğütlerini dinlemekten zevk alırlar. Bunları yapmamızı engelleyen hiçbir güç yoktur.
Yaşlılık hiçbir zaman zevklere engel olmaz. Hele
onurlu bir ömür sürenlerin yaşlılığı bütün gençlik
zevklerinden daha değerlidir. Yaşlılıkta bazı zevk ve
hazlardan yoksun olma bir eksiklik gibi görülebilir.
Kendini zevke kaptıran insan bu uğurda neler yapmaz ki, bunun göze aldırmadığı hiçbir suç ve kötü
eylem yoktur. Akıl ve erdemle bunun önüne geçtiği
için yaşlılığa büyük bir minnettarlık duymamız gerekir.
Zevke; kötülüklerin yemi demek daha uygun olur;
çünkü zevk insanda düşünce bırakmaz, ona akıl dışı
işler yaptırır. İnsanlar buna kapılıp kötülüklere sürüklenirler. Elbette yaşamda az da olsa zevke biraz yer vermek yaşlılarında hakkıdır. Yaşlılar bunu
pekâlâ çok sıradan alçak gönüllü sofralarda arkadaş-
larıyla birlikte olmaktan, dostlarıyla sohbet etmekten alırlar.
Doğa yasası gereği yaşlılıkta daha az duyulan bazı
zevkler yaşlılar için bir kayıp değildir; çünkü, gereksinimini duymadığın bir şeyin üzüntüsünü de
duymazsın dolayısıyla, bir şeye istek duymayan ondan yoksun kalmış sayılmaz. Yaşlılar bu zevki gençliklerindeki kadar tadamıyorlarsa da bundan büsbütün yoksun da sayılmazlar.
Yaşlılıkta; kendisine daha fazla zaman ayıran;
kendisiyle daha çok baş başa kalabilen insan, bu zamanını öğrenim ve bilgiyle besleyebilirse; bu kendisine büyük bir zevk verir. İnsana istediğini yapma
zamanı veren yaşlılıktan daha hoş ne olabilir ki. İyi
yetişmiş yaşlılar her gün bildiklerine yeni bir şeyler katarlar. Bu ise yaş ilerledikçe insana zevk verir.
Bu manevi zevk her zaman maddi zevkten üstündür.
İnsan yaşlandıkça gençlik ve güç isteyen işlerden
uzaklaşır. Yaşlılarda beden güçsüz olsa da manevi
güçlerle yapılabilecek işler vardır. Yaşlılar gençlerin
yaptıkları işleri yapamazlar ama onlardan daha büyük, daha iyi işler görürler. Büyük işler kol gücüyle
değil, düşünce gücüyle yeni düşünceler ortaya sürmekle ve sözünü dinletmekle başarılır. Yaşlılar bu
artılardan yoksun olmayıp bu niteliklerinin günden
güne de artırırlar.
Genellikle, düşüncesizlik gençlikte, akıllılık ise
yaşlılıkta bulunur. Yaşlılıkta insanın hafızası zayıflar denilebilir. Bu yaşlılıkla ilgili değil o kişinin
yaratışıyla ilgilidir. Yaşlıların iş edindikleri şeyleri akıllarında tuttuklarını herkes bilir. Yaşlı hukukçu ve filozofların ne kadar çok şey hatırladıklarını
düşünün.
İnsan ne kadar yaşlı olursa olsun bir yıl daha yaşayabileceğini düşünür. Bunu düşünmeyen insan yoktur. Uğraştıkları işten bir yarar görmeyeceğini bile
bile didinirler dururlar. Amaçları; yaptıkları, kendilerinden sonra geleceklere yarasın, onların gereksinimlerini görsün isterler.
İnsan hangi yaşta olursa olsun sonsuza dek yaşayacağını düşünmez. Bunu ne düşünen ne de söyleyen vardır. Ölüm yaşlılara yakın olsa da, genç yaşlı
herkes başına gelebilecek bir olaydır. Böyle olduğu-
na göre, ölüme yakın oluş, niçin yaşlılığa kötü bakmamızın bir nedeni olsun. Çoğumuz genç yaşta yakınlarımızı, dostlarımızı, arkadaşlarımızı yitirmekle ölümün yaşa bakmadığına tanık olmuyor muyuz?
Bize verilen ömür ne kadar olursa olun hoşnut olmak gerekir. Günler, aylar, yıllar hepsi gelir geçer,
geriye sadece geçmiş zamanda yapılan iyilikler ve
bunları anımsamak kalır. Ömür ne kadar kısa olursa
olsun onurlu yaşamaya yetecek kadar uzundur. Doğaya uygun her şey iyidir güzeldir. Ölüm de doğaya
uygun bir olaydır.
Gençlerin ölümü doğaya uygun değildir. Yaşlıların ölmesi kadar da doğaya uygun bir şey yoktur.
Bir meyve hamken dalından çekip koparılır; gencin
ölümü buna benzer, olgunlaşınca kendiliğinden düşer, işte yaşlıların ölümü bunu anımsatır bize. Yaşlılığın nerede ne zaman nasıl biteceği bilinmez. Yaşlılar, ellerinden geldiği sürece görevlerini yapıp yaşayabildikleri kadar yaşamayı kendilerine ilke edinmeliler. Her şeyden hevesini alan insan yaşamdan
da hevesini alır. Yaşlılıkta alınan hevesler son heveslerdir. Diğerleri gibi onlarda geçer gider. Bu bir
nevi yaşama doymak demektir.
Yaşlılıkta insan, kendini, gerek çevresine, gerekse ülkesine ve gerekse de insanlığa yararsız hissetmemelidir. Doğada her canlı gibi insanın da çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık gibi evreleri varır. Diğer bir söyleyişle hamlık ve olgunluk dönemleri vardır.
Doğaya uygun her şey güzeldir. Meyveleri düşünün; onların en olgun, tatlı ve yararlı oldukları dönem, dalından kendiliğinden düşmeye yakın oldukları olgunluk dönemdir. Bana göre insanda öyledir
en yararlı olduğu dönem, olgunluk, yaşlılık dönemleridir.
Ereğimiz, çevremizle birlikte erdemli ve mutlu olmak ve yaşamaksa; başkalarının mutluluğu bizimde mutluluğumuz ise, etrafımıza en çok bu dönemde ulaşabilir; en çok bu dönemde onlara yararlı olabiliriz. Yeter ki bunu kavrayabilelim gereklerini yerine getirelim, yaşlılığın değerini bilelim.
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
29
GÜNEŞ GÖZLÜKLERİ KONUSUNDA
BİLİNMESİ GEREKENLER NELERDİR?
Güneş gözlükleri günümüzde güneş ışınlarının
göz kamaştırıcı etkisinden korunmak için yada şık
bir aksesuar olarak kullanılmaktadır. Ancak güneş
Semih DURGUN
Em.P.Yb.
TESUD Üyesi
Dış Ortamda Kalma Süresi:
Güneşte kalma süresi arttıkça alınan ultraviyole
miktarı artar.
gözlüklerinin çok daha önemli olan asıl görevi, göz-
Güneş Gözlüğü Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
leri güneşin yaydığı ultraviyole yada diğer ismiyle
Camların ultraviyole ışınlarını blokaj derece-
mor ötesi ışınların göze verebileceği hasarlardan ve
si: Normalde her gözlük camı ultraviyoleyi değişik
neden olabileceği ciddi göz hastalıklarından korumaktır.
Ultraviyole Işınlarının Göz Üzerindeki Olumsuz Etkileri Nelerdir?
Ultraviyole ışınlarının göz üzerindeki olumsuz etkileri kısa ve uzun dönemde oluşmalarına göre iki
gruba ayrılabilir. Güneşli bir günde, gün boyunca
uzun süre ultraviyole ışınlarının etkısınde kalınması nedeniyle, kısa dönem olumsuz etkilere örnek olarak, gözlerde derideki güneş yanığı benzeri zedelenmeler oluşabilmektedir. Bu zedelenmeler genellikle
birkaç gün içerisinde iyileşebilmekte, bununla birlikte ağrılı olmakta ve gözde bazı ciddi enfeksiyonların oluşmasına ortam hazırlayabilmektedir. Ultraviyolenin göz üzerindeki esas ciddi olumsuz etkileri ise uzun dönemde sürekli ultraviyoleye maruz
kalmayla ortaya çıkan maküla (sarı nokta) dejenerasyonu ve katarakt gibi dünyadaki en önemli ve en
çok görülen iki görme kaybı nedenidir. Güneşe maruz kalınma derecesini artıran çeşitli faktörler ultraviyole ışınlarının göze verebileceği hasarı artırabilmektedir.
Çevre
suda daha fazladır.
: Deniz seviyesine göre yükseklik
arttıkça ultraviyole seviyesi artar.
Enlem : Ultraviyole ekvatora yaklaştıkça
yani enlem derecesi düştükçe artar.
30
yole blokajı için özel kaplamalar kullanılması gerekmektedir. Güneş gözlüğü alırken camlarının %
100 ultraviyole blokajlı olmasına dikkat etmek gerekir.
Cam Rengi ve Koyuluğu:
Güneş gözlüğü seçiminde bir diğer önemli faktör
cam rengi ve koyuluğudur. Camın renginin ve koyuluğunun ultraviyole blokaj derecesiyle herhangi bir
ilişkisi olmamasına ve seçimin kişisel zevke bağlı olmasına karşın her cam renginin farklı özellikleri vardır. Yeşil ve gri renkli camlar görüntü kontraslarını etkilemez. Ve renk bozulmasına neden olmazken, kahverengi cam kontrastı ve derinlik hissini arttırırken bir miktar renk bozulmasına neden
olur. Mavi renk camlar, karda en iyi görmeyi sağlarken diğer renklerde bozulmaya yol açar, kırmızı
ve pembe renkli camlar bilgisayarda en iyi görmeyi
sağlarken yine renk bozulmalarına yol açarlar. Polarize camlar özellikle su yada kar yüzeyinden yansıyan ışınları etkili olarak azalttıkları için özellikle denizde, kayakta ve otomobil kullanırken tercih edil-
: Ultraviyole etkisi karda, kumda ve
Yükseklik
oranlarda bloke edebilmekle birlikte etkili ultravi-
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
mektedir. Polorize cam özelliğinin normalde ultraviyole blokajıyla ilişkisi olmamakla birlikte hem polorize olan hemde etkili ulraviyole blokajı yapabilen
camlar bulunabilmektedir. Büyük ve gözleri çevreleyen güneş gözlük çerçeveleri kenarlardan gelen
ışınları azaltmaları nedeniyle seçilebilir.
“Görmek ve Görülmek için Tek Adres”
BİZE UĞRAMADAN KARAR VERMEYİN!
www.moroptik.com.tr
Kaliteli ve Güvenli Ürünlerin TESUD Üyeleri, Referanslı Müşterileri ve TSK Mensuplarıyla buluşma noktası...
RAY-BAN
FLAİR
BURBERRY
PRADA
D.GABBANA
POLO
TWİNEXTE
KENZO
FAÇONNABLE
DE VALENTINI
ROBERTO CAVALLİ
 Optik Çerçeve ve camlar,
 Tüm Ürünlerde %30 indirim, LACOSTE
 Güneş Gözlükleri ve camı,
 Kredi Kartına 6 taksit imkanı,
 Lensler
 3 yıl Garanti,
 Dünya Markaları,
 Ücretsiz servis ve bakım hizmeti,
 Dünya Markalarında Size özel fiyatlar  Ürünlerimizin Orijinallik Belgesi,
ve ödeme kolaylıkları...
 Tüm Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla Anlaşmamız
mevcuttur.
TESUD Üyeleri, TSK Mensupları ve Emeklilerine Özel;
* İşyerimizde mevcut olan son teknoloji ürünü ESSILOR KAPPA CTD Otomatik Cam Makinesi ile
hatasız, hassas, en kısa sürede ve en sağlıklı biçimde gözlükleriniz uzman optisyenlerimizce hazırlanır. TESUD Üyeleri ile TSK Mensubu ve Emeklilerine en titiz ve kaliteli hizmeti en iyi koşullarla sunmaktan onur duyarız. Saygılarımla...
Adres: Kumrular Cad. Şehit Adem Yavuz Sok.
No: 16/A Kızılay/ANKARA
Tel : 0312 418 66 87 - 418 66 80
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
31
TESUD ŞUBE ETKİNLİKLERİ
ADANA ŞUBESİ:
ADANA’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 91‘inci yıl dönümü , TESUD Adana Şubesi ile Kuvva-i
Milliye ve Mücahitler Derneği Genel Merkezinin birlikte hazırladıkları bir etkinlikle 3 OCAK 2013 günü
saat 14.00‘de Büyükşehir Belediyesi Tiyatro salonunda Kutlanmıştır.Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile
başlayan etkinlik TESUD Adana Şube Başkanı Em.Alb. Daniş HOŞBAY’ın açılış konuşması ile sürmüş,
Onursal Üye Yusuf Necat YAYCIOĞLU‘nun Doğu Klikya Hareketi ve Osman Tufan Paşa konulu sunumu ile devam etmiştir.Kuvva-i Milliye Der.Gn.Bşk. İrfan SÖKER ve Sunucu Edebiyat Öğretmeni Nazan
BALCI’nın Şiirleri sonrasında Kur.Alb.Ali MARALCAN Adana Kuvva-i Milliyesinin zafere ulaşmasının
gerçek hikayesini davetliler ile paylaşmıştır.Etkinlik Çukurova Halk Oyunları ve Çukurova Halk Türkülerinin gösterisiyle sona ermiştir.
ÇAYYOLU ŞUBESİ:
15 Ocak 2013 günü saat 14.30’da Yaşamkent ile Çayyolu arasında bulunan ve Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nin iki önemli tarihi şahsiyeti olan Dr.Fazıl KÜÇÜK ve Cum.Bşk.Rauf DENKTAŞ’ın isimlerini taşıyan iki parkta anma etkinliği gerçekleştirilmiştir.Anma törenine TESUD Çayyolu Şube Bşk.Em.Hv.
Alb.Rafet YAVUZ ve üyelerimiz katılmıştır.
32
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
TESUD Çayyolu Şube Başkanlığı
ile
Çayyolu
Platformunun ortaklaşa düzenledikleri
“ORTADOĞU’DAKİ GELİŞMELER IŞIĞINDA TÜRKİYE” konulu Açık Oturum 09 Mart 2013 Cumartesi Günü Saat 14.30’ da Çayyolu’nda Yenimahalle Belediyesi Ek Hizmet Binasının 4’üncü katındaki Nikah Salonunda düzenlendi. Açık Oturumda konuşmacılar; ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Prof.Dr. Hüseyin BAĞCI, Tarihçi Em. Hv. Korg. Erdoğan KARAKUŞ ve Em.Tümg. Osman ÖZBEK yaptıklar sunumlarla Ortadoğu’da yaşanan olayların Türkiye’ye yansımaları, dünyanın bölgeye bakışı ve beklentileri, enerji konusundaki çıkar çatışmaları ve yaşanan süreçteki olayların askeri ve siyasal boyutları konularında katılımcıları bilgilendirdiler. Açık oturum üyelerimiz tarafından ilgi ile izlenmiştir.
KADIKÖY ŞUBESİ:
TSK Çamlıca Bakımevinde kalan TESUD üyeleri, 24 ARALIK 2012 Pazartesi günü, TESUD Kadıköy
Şubesi Yönetimince ziyaret edilmiştir. Ziyeret edilen büyüklerimizin yeni yılları kutlanarak, sohbet edilmiş ve anılar canlandırılmıştır.
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
33
KONAK ŞUBESİ:
TESUD Konak Şubesi lokali yapılan tadilattan sonra üyelerimizin hizmetine açılmıştır.
RASİMPAŞA ŞUBESİ:
TESUD Rasimpaşa Şubesi tarafından Çarşamba Konferansları kapsamında 20 ŞUBAT 2013 Çarşamba
günü Prof.Tbp.Alb. Atilla GÜNGÖR tarafından “DUYMA SORUNLARI” konulu konferans verilmiştir.
Konferansa GATA Haydarpaşa Hastanesi Komutanı Tümg. Tarık ÖZKUT’da katılmıştır. Konferans üyelerimiz tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
34
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
MARMARİS ŞUBESİ:
Her yıl Menemen’de yapılan Kubilay anma törenlerine TESUD’u temsilen TESUD Marmaris
Şube Başkanı Em.Kur.Alb. Ali İhsan KADAYIFÇI ve üyelerimiz katılmıştır.
TESUD Marmaris Şubesi üyeleri Şube Başkanı Em.Kur.Alb. Ali İhsan KADAYIFÇI başkanlığında Aksaz Deniz Üssü’nde bir dizi ziyaretlerde bulundular. Heyet önce Güney Görev Grup Komutanı Tuğamiral
Ömer Faruk HARMANCIK’ı ziyaret etti. Burada bir süre Tuğamiral HARMANCIK ile sohbet eden heyet,
daha sonra Aksaz Deniz Üs Komutanı vekili Dz. Kd. Alb. Levent ATEŞ’i ziyaret etti. Em.Kur.Alb. Ali İhsan KADAYIFÇI’nın Birlik Şeref Derefterini imzalamasını mütakip, Dz. Kd. Alb. Levent ATEŞ ziyaretin
anısına Aksaz Deniz Üssü Plaketini Em.Kur.Alb. Ali İhsan KADAYIFÇI’ya takdim etti.
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
35
AKRABA EVLİLİKLERİ DOĞUŞTAN ENGELLİLER VE
YURT SAVUNMASI
Gürhan ÇAĞLAYAN
Prof.Dr.
Savaş,seferberlik,sürgün
ve
göç
durumla-
%10-12 si engelli;%9’u 60 yaşın üzerinde (yakla-
rında en çok etkilenenler bebekler ve küçük
şık 6,5 milyon)%20 si ise 15 yaş ve altındadır.Bu
çocuklar,hastalar,yaşlılar ve engellilerdir.Türk top-
rakamlar TSK’ni belirtilen olağanüstü durumlarda
lumu benzeri olayları Doğu Avrupa ve Kafkaslar’da
cephe ve cephe gerisini olumsuz olarak etkileyebi-
1702
lecektir.
Prut savaşından sonra yaşamaya başlamış
;Amerika Kızılderilileri ve Afrika zencilerinden
sonra en çok katliama (soykırıma) uğrayan toplum
Neler yapılabilir ?
olmuştur.
1-Akraba evliliklerinin zararları televizyon prog-
Ülkemizde yapılan istatistiksel çalışmalar akraba evliliklerini %25 olarak belirtiyor ise de gerçek
rakamın %40-50 olduğu tahmin edilebilir. Köyleri-
ramlarında video gösterimleri ile anlatılabilir.
2-Hastane ,okul ve kışlalarda duvar panoları ve
video konferanslar ile anlatılabilir.
mizde, gecekondu bölgelerimizde ve Avrupa’da ya-
3-Türkiye’de köylerde nüfus kayıtları yeterin-
şayan Türkler evlenme çağına gelince kendi köyüne
ce tutulmadığı için köyde yaşayan herkesin akra-
veya gecekondu bölgesinde yaşayan akrabasına gi-
ba olduğu gerçeği acı bir şekilde ortaya çıkmakta-
derek evlilik yapmaktadır. Hollanda ve Belçika hü-
dır.Bu nedenle evlilik çağına gelen herkese (uzak-
kumetleri Türkler arasında akraba evliliği sonucun-
taki köyden gelin alınız.) mesajı verilmelidir.
da ortaya çıkan hasta ve engelli çocukların sayıları-
İngiltere’de1650-1850 yılları arasında 10-20 km
nın çok fazla olduğunu tesbit edince çıkardıkları bir
uzaktaki köylerden evlilik yapılırdı.1850 yılından
kanunla akraba evliliklerini yasaklamışlardır.Yasak-
sonra 60-80 km uzaktaki köy ve kasabalardan evli-
lama nedenleri ise;
lik yapılmaya başlanmıştır.
a-akraba evliliği sonucu dünyaya gelen engelli ço-
4-Ülkemizde şehirlerimizde ise içki, ilaçlar ve ha-
cukların hastane ve bakım masraflarının sağlıklı
milelikte kullanılan çeşitli ilaçlar bebeği etkilemek-
çocuklardan 10 defa daha fazla oluşu;
tedir.
b-ülkelerin iş gücü ve üretime katkısının azalması
5-Amerika birleşik Devletleri’nde evlilik kararı
c-zihinsel engelli olanlar ise çok büyük yatırım-
veren ve çocuk yapmak isteyen çiftlere şu tavsiye-
lar sonucunda kısmen toplumlarına kazandırılabilmeleridir.
lerde bulunulmaktadır:
a-çocuk yapma kararı vermeden 3 ay çay ,
Türkiye gerçeğine gelince; ülkemizde tam rakam
kahve, çikolata ,gazozlar,içki,sigara,konserveler
verilemekle beraber 9,5 ile 13,5 milyon bedensel
ve donmuş gıdaları yemeyiniz ve tabii gıdalar ile
,zihinsel,hem bedensel ve zihinsel engelli vatandaş-
besleniniz,ilaç kullanmayınız.
larımızın olduğu tahmin edilmektedir.Anne ve babaları ile 26 milyon vatandaşımızın etkilendiği acı
bir geçektir.
Rakamlardan anlaşılacağı gibi
36
b-hamilelik süresince doktorların tavsiyelerine
uyunuz;aşırı kilo almayınız.
Bizler babalar ve dedeler olarak çocuklarımızı ve
nüfusumuzun
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
torunlarımızı uyarmak zorundayız sanırım.
BİRLİK DERGİSİNDEN
ÜYELERE DUYURU
TESUD Bas.Yay.Bşk.lığı
Değerli Üyelerimiz,
1. TESUD Tüzüğünün 8/b Maddesi gereği; Üye aidatlarını Nisan 2013 ayı sonuna kadar ödemeyen üyelerimize Birlik Dergisinin gönderilmesi durdurulacaktır. Bu üyelerimiz aidatlarını Aralık 2013 ayı sonuna
kadar ödemedikleri takdirde, Ocak 2014 ayında üye kayıt defterindeki adreslerine tebligat yapılacak, Nisan
2014 ayı sonuna kadar iki yıllık aidat borçlarını ödemezlerse,Şube Yönetim Kurulu Kararı ile üyeliklerine
son verilecektir. Nisan 2014 ayı sonuna kadar iki yıllık aidat borcunu ödeyenlerin kimlikleri TESUD Genel
Merkezine bildirilerek Birlik Dergisinin yeniden gönderilmesine devam edilecektir.
Bu nedenle 2013 yılı üye aidatınızı henüz yatırmamışsanız Temmuz 2013’de yayınlanacak 199 sayılı Birlik Dergisi adresinize gönderilemeyecektir.
2. 2013 yılı üye aidatı; geçen yıllarda olduğu gibi 70,00 TL.’dir.
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
37
ARAMIZDAN AYRILANLAR
Kederli ailelerine ve arkadaşlarına başsağlığı diler, hizmetlerini saygı ile anarız.
TESUD Genel Merkezi
Cemal ÖNEZ
Em.Hv.Plt.Kd.Alb.(1961-110)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:13/01/2012
Adres: Rafet Canıtez Cad. Akın 3
Mustafa ÖZTÜRK
Em.Tbp.Yb.(1953-38)
Adana Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:02/05/2012
Adres: Kurtuluş Mah. Mucahitler
Cad. 5 Ocak Apt. D:14
D:2 Oran-ANKARA
Seyhan-ADANA
Tel: (0536) 350 75 83
Tel: (0532) 446 77 72
Nazmi ŞENER
Em.Hv.Mu.Yb.(1957-358)
Çayyolu Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:03/07/2012
Adres: Ayyıldız Mah. 1495.
Cad. Halkkent Sit. 2-D Blok D:3
Etimesgut-ANKARA
Yücel TUNGUZ
Tel: (0312) 260 55 36
Tel: (0533) 359 28 09
Em.Kr.Plt.Alb. (1961-13)
Yıldız Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:18/07/2012
Adres: Şair Nazım Sok. Açelya Apt.
No:6/1 Y.Ayrancı-ANKARA
M.Şermin TOPRAKOĞLU
Subay Eşi
Tuncel ORHAN
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:11/08/2012
Adres: Rahmanlar, Ekim Sitesi
Yıldız Şb. Üyesi
B- Blok D.10 Kartal-İSTANBUL
Tel: (0216) 370 67 85
Em.Tnk.Alb. (1962-15)
Vefat Tarihi:02/10/2012
Adres: Oyak Sit. 29 Giriş No:8
Çankaya-ANKARA
Tel: (0312) 440 31 08
Ahmet YILDIRIM
İnci DİZDARER
Em.Hrt.Müh.Alb. (1945-6)
Subay Eşi
Çankaya Şb. Üyesi
Karşıyaka Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:27/10/2012
Vefat Tarihi: 04/11/2012
Adres: Tanyeli Sok. Kayseri Apt.
No:18/3 Cebeci-ANKARA
Adres: Yalı Cad. No:408/3
Tel: (0532) 342 17 18
Tel: (0232) 381 45 74
Fikret KAYA
Em. Hv. Kur. Plt.Alb.(1951-7)
Rasimpaşa Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:11/11/2012
Adres:Kozyatağı Oyak Sit. A Grubu
No:1/21 Erenköy
Şakir YÜCESOY
Em.J.Kd.Alb.(1938-7)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:22/11/2012
Adres: Fenerbahçe Dalyan Aralığı
Sok. Umut Apt. No:8/6
Kadıköy-İSTANBUL
Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0216)361 82 42
Tel: (0216) 337 60 59
38
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
Karşıyaka-İZMİR
Hikmet KARTAL
Mehmet KANIK
Onursal (Fahri) Üye
Em.İst.Kd.Alb. (1943-15)
Şişli Şb. Üyesi
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:02/12/2012
Vefat Tarihi:12/12/2012
Adres: Keresteci Fazlı Sok. No:4
Karaköy-İSTANBUL
Adres: Gençlik Cad. Ordular Sok.
No:16/12 Anıttepe-ANKARA
Tel: (0532) 212 24 33
Tel: (0312) 229 78 43
M.Tarık ŞAHİNGİRAY
M.Nazım BABAOĞLU
Em.Mu.Kur.Alb.(1941-16)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:16/12/2012
Adres: Feneryolu Bağdat Cad.
Kumbaracılar Sok. No:16/6
Kadıköy-İSTANBUL
Em.Müs.Dz.Gv.Yzb. (1941-1873)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:12/12/2012
Adres:Büyükdere Cad. Güsfent Apt.
No:25/2 Şişli-İSTANBUL
Tel: (0216) 234 45 35
Tel: (0216) 337 59 73
Nihat TALKIŞ
Em.Müs.Tbp.Bnb.(1956-25)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:17/12/2012
Adres:Erenköy Ethem Efendi Cad.
Sadi Yaver Ataman Sok. Zambak
Apt. No:3/13 Kadıköy-İSTANBUL
Vahir GÜNGÖREN
Em. Lv.Alb.(1944-52)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:19/12/2012
Adres: Selamiçeşme Kumbaracılar
Sok. Deniz Apt. No:25/14 Feneryolu
Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0216) 359 86 19
Tel: (0216) 349 88 32
Makbule KANDEMİR
Fatma Lamia KIZILTAN
Subay Eşi
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:22/12/2012
Adres: Göztepe Tütüncü
Mehmetefendi Cad. Sarıgül Sok.
Yuvam Apt. No:1/18
Subay Eşi
Beşiktaş Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:21/12/2012
Adres: Birlik Sok. Sema Apt. No:14/5
Levent-İSTANBUL
Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0212) 264 26 47
Tel: (0216) 350 27 89
Fuat SUNUK
Em.Per.Kd.Alb.(1936-28)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:25/12/2012
Adres: Kavacık Sb. Evleri
Üç Yıldız Cad. No:58/5
ANKARA
İzzet ŞENOL
Em.Ulş.Alb. (1941-12)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:25/12/2012
Adres: Göztepe Mah. Cavitpaşa
Sok. No:28/7 Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0533) 351 03 36
Tel: (0216) 358 42 45
Kadir ŞENGÜR
Em.Hv.Kd.Alb. (1954-38)
Eskişehir Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:26/12/2012
Adres: Yenibağlar Mah. Yılmaz Sok.
No:25/13 Arkadaş Apt. TepebaşıESKİŞEHİR
Eşref HASKIRIŞ
Em.Tümg.(1957-7)
Rasimpaşa Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:26/12/2012
Adres: İstasyon Cad. Çam Apt.
No:51/10 Göztepe
Tel: (0222) 335 50 53
Tel: (0216) 357 34 79
Kadıköy-İSTANBUL
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
39
Ertuğrul ÇUKUR
Em.Tnk.Ütğm. (1953-12)
Adana Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:28/12/2012
Adres: Reşatbey Mah. Cumhuriyet
Cad. Sutek Apt. No:29
Seyhan-ADANA
Tel: (0322) 453 73 17
Yılmaz AKIN
Em.Lv.Kd.Yzb.(1965-48)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi: 28/12/2012
Adres:Bosna Hersek Cad. No:27/5
Emek-ANKARA
Tel: (0312) 213 61 65
Kemalettin UYGUR
Sabri TARAKTAŞ
Em.Top.Kur.Alb.(1967-32)
Em.Hv.Ulş.Kd.Alb.(1943-17)
Beşiktaş Şb. Üyesi
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:31/12/2012
Vefat Tarihi:01/01/2013
Adres:Ayazağa Oyak Sit. 7. Blok
D:18 Şişli-İSTANBUL
Adres: Billur Sok. No:6/1
Kavaklıdere-ANKARA
Tel: (0212) 289 15 73
Tel: (0312) 426 51 64
Ali YENİCİ
Yaşar EROL
Em.P.Alb. (1937-227)
Rasimpaşa Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:05/01/2013
Adres:Prof.Dr. Hıfzı Özcan
Cad. Gül Sok. Günyap Evleri
B Blok Kat:4 D:10 Ataşehir
Küçükbakkalköy-İSTANBUL
Em.Top.Kd.Alb. (1943-120)
Şişli Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:04/01/2013
Adres:Emekli Subay Evleri 3. Blok
D:6 Esentepe-İSTANBUL
Tel: (0532) 412 60 60
Cafer PANLILAR
Em.Tbp.Alb.(1954-66)
Beşiktaş Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:05/01/2013
Adres: İzzet Akçalı Cad.
Gül Sok. 26. Blok D:4
Yenilevent-İSTANBUL
Tel: (0216) 575 01 05
İbrahim AKINCI
Em.Tümg.(1947-33)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:05/01/2013
Adres:Kenedy Cad. Kaktüs Apt.
No:73/7 Küçükesat-ANKARA
Tel: (0212) 264 03 16
Tel: (0532) 296 16 09
Hüseyin AKIN
İsmail Hakkı YAĞMAN
Em.J.Yb.(1948-3)
Em.Mu.Kd.Alb. (1950-3)
Karşıyaka Şb. Üyesi
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:06/01/2013
Vefat Tarihi:06/01/2013
Adres: 6349 Sok. No:39/13
Karşıyaka-İZMİR
Adres:Dikmen Cad. No:155/15
Dikmen Çankaya-ANKARA
Tel: (0232) 336 82 75
Tel: (0312) 483 79 20
Hafize KARAÖZBEK
Subay Eşi
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:06/01/2013
Adres: Erenköy Ethemefendi Cad.
Kaşaneler Sok. Ilgın Apt. No:10/5
Hakkı AKYOL
Kadıköy-İSTANBUL
No:49/30 Çankaya-ANKARA
Tel: (0216) 355 31 88
40
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
Em.P.Kd.Alb. (1946-65)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:10/01/2013
Adres: Birlik Mah. 415. Cad.
Tel: (0533) 438 17 99
Seyfiddin KAZAZOĞLU
Em.Lv.Alb.(1946-51)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:10/01/2013
Adres: Feneryolu Mah. Kızıltoprak
Meram Sok. Meram Apt. No:3/7
Kadıköy-İSTANBUL
Osman Yavuz SAVAŞ
Em.Hv.Ulş.Yb.(1937-5)
Bakırköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:13/01/2013
Adres: İnönü Cad. Çiftcioğlu
Apt. No:21 Kat:4 D:9 Haznedar
Bahçelievler-İSTANBUL
Tel: (0216) 337 71 32
Tel: (0212) 504 39 22
Kadri ALTAY
Şevket Maap YARDIM
Em.P.Alb.(1944-147)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:16/01/2013
Adres: Göztepe Cengizhan Sok.
Güven Apt. No:20/7
Em.Tuğg. (1943-3)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:13/01/2013
Adres: Binnaz Sok. Binnaz Apt.
No:3/7 Kavaklıdere-ANKARA
Tel: (0532) 261 71 70
Mehmet GÜRKAN
Em.P.Kd.Bnb.(1942-217)
Beşiktaş Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:17/01/2013
Adres:Muradiye Mah. Göknar Sok.
Göknar Apt. No:2/7
Beşiktaş-İSTANBUL
Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0216) 358 71 27
Hulusi ŞENLER
Em. Mu.Yb. (1954-44)
Bursa Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:19/01/2013
Adres:Kükürtlü Cad. Edesen Apt.
7A-7 Osmangazi-BURSA
Tel: (0212) 259 62 89
Tel: (0224) 236 93 94
Aysel YILDIRIM
Ahmet DÖNMEZ
Subay Eşi
Em.Lv.Alb. (1942-36)
Beşiktaş Şb. Üyesi
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:20/01/2013
Vefat Tarihi:25/01/2013
Adres: Oyak Sit. 37. Blok D:9
Yenilevent-İSTANBUL
Adres:Feneryolu Mah. Alageyik
Sok. No:7/4 Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0535) 322 50 13
Tel: (0216) 357 16 50
H.İhsan ARGON
Ahmet Muhtar AKSAVAŞ
Em.Lv.Kd.Alb. (1942-51)
Em. Plt.Kd.Alb.(1943-89)
Karşıyaka Şb. Üyesi
Karşıyaka Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:26/01/2013
Vefat Tarihi:30/01/2013
Adres:Cemal Gürsel Cad. No:476-2
Karşıyaka-İZMİR
Adres: 1732 Sok. No:21/11
Tel: (0232) 336 15 04
Tel: (0232) 381 39 14
Karşıyaka-İZMİR
Kazım KARLI
Em.Tbp.Alb. (1965-21)
Rasimpaşa Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:31/01/2013
Adres: Kozyatağı Mah. Şakacı
Çıkmazı Sok. Onur Apt. No:1/5
Kozyatağı Kadıköy-İSTANBUL
Birol ÖNDER
Em.Tnk.Kd.Alb.(1966-87)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:05/02/2013
Adres: Birlik Mah. 415. Cad. Oyak
Sit. 4. Blok No:13
Tel: (0216) 380 79 84
Tel: (0533) 526 73 91
Çankaya-ANKARA
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
41
Ali Şefik ERTEM
Em.P.Kur.Alb. (1946-23)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:05/02/2013
Adres: Sahrayıcedit Mah. İmam
Ramiz Sok. Develi Apt. No:25/7
Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0216) 369 41 99
Hüsamettin ÖZER
Em.Alb.(1938-116)
Şişli Şb. Üyesi
Vefat Tarihi: 07/02/2013
Adres:Konaklar Mah. 9C Blok D:10
Yenilevent-İSTANBUL
Tel: (0532) 480 03 04
F.Tenzile ÇELİK
Sedat KESEN
Subay Eşi
Em.Lv.Alb.(1955-29)
Kadıköy Şb. Üyesi
Şişli Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:08/02/2013
Vefat Tarihi:12/02/2013
Adres:Göztepe Mah. Hamam Sok.
No:8/10 Kadıköy-İSTANBUL
Adres: Muradiye Deryadil Sok. Dr.
Apt. No:45/5 Beşiktaş-İSTANBUL
Tel: (0216) 368 62 24
Tel: (0532) 697 91 82
Rafet BALKIŞ
Em.Per.Alb. (1955-10)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:13/02/2013
Adres:Kozyatağı Bayar Cad. Pınar
Sok. Nazlı Apt. No:6/3
Rıfat DANIŞMAN
Em.Müh.Kd.Alb. (1952-3)
Şişli Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:15/02/2013
Adres:M.Kemal Öke Cad.
Çınarcık Apt. No:10/6
Kadıköy-İSTANBUL
Nişantaşı-İSTANBUL
Tel: (0216) 658 70 39
Hüsnü ERKAL
Em.Ord.Yb.(1955-6)
Çanakkale Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:16/02/2013
Adres: Cevatpaşa Mah. Pirireis Cad.
No:9/5 ÇANAKKALE
Tel: (0532) 435 95 67
Hüseyin Orhan SUYOLCU
Em.Hv.Yzb.(1947-26)
Şişli Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:24/02/2013
Adres: Havayolları Sit. C-1 Blok
D:15 Ortaköy-İSTANBUL
Tel: (0212) 260 16 26
Tel: (0537) 501 87 01
Melahat KORTEL
Subay Eşi
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:20/02/2013
Adres:Feneryolu Mah. Dr. Muhit
Tümerkan Sok. Kurtuluş Sit.
No:14/1 B Blok K:4 D:10
Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0216) 346 73 23
Ayten ÇİTKAYA
Subay Eşi
Şişli Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:26/02/2013
Adres:Karanfil Sok. Seher Apt.
No:27/4 Üstgöztepe
Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0542) 435 54 90
Kemalettin EVREN
Mehmet Şefik ORDU
Em.Per.Alb.(1954-132)
Em.Hv.İs.Kd.Alb.(1969-264)
Çankaya Şb. Üyesi
Karşıyaka Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:28/02/2013
Vefat Tarihi:02/03/2013
Adres: Bilkent Ufuk Sit. 8 Blok
No:3 Bilkent-ANKARA
Adres: 1787 Sok. No:26/3
Karşıyaka-İZMİR
Tel: (0533) 250 92 93
Tel: (0232) 362 97 73
42
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
İlhan ÇINAR
Em.Tbp.Alb.(1952-37)
Adana Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:04/03/2013
Adres: Reşat Bey Mah. Atatürk Cad.
Arı Apt. Kat:5 D:13
M.Şefik BAYINDIR
Em.P.Kd.Alb.(1940-37)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:05/03/2013
Seyhan-ADANA
Adres: Esat Cad. No:59-4
Küçükesat-ANKARA
Tel: (0537) 748 94 15
Tel: (0532) 736 87 33
Burhanettin KURTULAN
Oktay SAVCI
Em.Hak.Kd.Alb. (1951-14)
Em.Plt.Alb.(1957-265)
Karşıyaka Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:06/03/2013
Adres: 1734 Sok. No:24/3
Karşıyaka-İZMİR
Karşıyaka Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:09/03/2013
Adres: İstasyon Altı Mah. 8261 Sok.
No:16/1 D:19 Çiğli-İZMİR
Tel: (0232) 381 90 37
Tel: (0536) 377 57 20
Ömer Vehbi VELİCANGİL
Em.Hak.Kd.Alb.(1946-0448)
Şişli Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:11/03/2013
Adres:Mecidiyeköy Fulya Mah.
Akıncı Bayırı Sok. No:13/8
İbrahim Yeşilağa POYRAZ
Em.Top.Alb. (1942-199)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:17/03/2013
Adres:TSK Özel Bakım Evi
Rehabilitasyon Merkezi
Şişli-İSTANBUL
Lodumlu-ANKARA
Tel: (0532) 273 64 64
Tel: (0532) 680 23 23
Nedim TOKSOY
Ferhat ÇEBİ
Em.Top.Kur.Alb. (1941-24)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:20/03/2013
Adres:Bayraktar Mah. Bayraklı Sok.
No:37/4
Em.P.Yzb.(1968-175)
Bakırköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:17/03/2013
Adres: Fuatpaşa Sok. No:14 Florya
Bakırköy-İSTANBUL
Tel: (0212) 574 17 36
Seyranbağları-ANKARA
Tel: (0507) 958 71 90
Mehmet OMURTAK
Em.Tnk.Alb. (1954-34)
Şişli Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:16/09/2012
Adres:Konaklar Mah. Oyak Sit.
Sok. 45. Blok D:20
Ramazan TEMUÇİN
Em.P.Alb. (1943-54)
Pendik Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:30/03/2013
Adres:İstasyon Mah. Şehitler Cad.
Dostkent Sit. 1. Blok No:14
Yenilevent-İSTANBUL
Tuzla-İSTANBUL
Tel: (0212) 282 41 88
Tel: (0216) 447 10 26
Ali Safi YİĞİTSOY
Em.Tbp.Alb. (1947-1)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:28/02/2013
Adres:Teşvikiye Mah. Av.Süreyya
Ağaoğlu Sok. Polat Apt. No:2/3
Topağacı-İSTANBUL
Hüseyin ACAR
Em.Tbp.Alb. (1950-20)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:12/03/2013
Adres:Göztepe Mah. Erkin Cad.
Zaman Sok. No:2/13
Tel: (0212) 248 23 34
Tel: (0216) 566 60 06
Kadıköy-İSTANBUL
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
43
İsmet KUTNU
Subay Eşi
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:09/01/2013
Adres: Sahrayıcedid Mah. Atatürk
Cad. Saray Apt. No:13/14
Kadıköy-İSTANBUL
Ali Erdoğan ERTEKİN
Em.Bnb. (1941-18)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:24/03/2013
Adres: Feneryolu Mah. Yazıcıbaşı
Sok. Kayalar Apt. No:17/13
Kadıköy-İSTANBUL
Tel: (0505) 376 20 63
Tel: (0216) 345 50 39
Muzaffer ALTINTAŞ
Em.Müh.Alb. (1957-1)
Kadıköy Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:27/03/2013
Adres: İncirli Cad. Tatlınar Sok.
Başaranlar Apt. B Blok D:8
Bakırköy-İSTANBUL
Nusret ÇİNİ
Em.J.Kd.Alb. (1945-13)
Karşıyaka Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:15/03/2013
Adres: 1375 Sok. No:23/8
Tel: (0532) 237 34 59
Muzaffer TAŞKAPILIOĞLU
Em.Per.Kd.Alb. (1954-107)
Çankaya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:12/03/2013
Adres: Sarayköy Sok. Saray Apt.
No:1/4 Aşağıeğlence
Etlik-ANKARA
Tel: (0507) 342 51 82
Abdurrahman ARAL
Em.P.Kd.Alb.(1951-37)
Antalya Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:26/03/2013
Adres: Deniz Mah. 121. Sok. Ali
Dayı Apt. No:17/38 ANTALYA
Tel : (0242) 247 63 39
44
Birlik, Sayı : 199 • Ocak-Şubat-Mart 2013
Alsancak-İZMİR
Tel: (0232) 321 87 91
Nurettin ÖZKÖSE
Em.Dz.Kd.Alb.(1958-2721)
Gölcük Şb. Üyesi
Vefat Tarihi:11/03/2013
Adres: Şirinköy Kalıcı Konutları
Düzağaç Mah. Muhtarlığı 31. Ada
E-3 D:8 Gölcük-KOCAELİ

Benzer belgeler

İçindekiler

İçindekiler Birlik Dergisinden Üyelere Duyuru

Detaylı

İçindekiler

İçindekiler Birlik Dergisinden Üyelere Duyuru

Detaylı

İçindekiler

İçindekiler BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN

Detaylı