Türkiye Yakın Doğu`yu izliyor

Transkript

Türkiye Yakın Doğu`yu izliyor
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
YIL: 1
-
www. neu.edu.tr
SAYI: 30
[email protected]
11 Mayıs 2012 Cuma
Kalp Merkezi hayat kurtarıyor
Üniversitemiz Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde kurulan Kalp Merkezi hayat
kurtarmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde faaliyete giren merkeze ilgi büyük
4
Türkiye başladı
Yakın
Doğu’yu
izliyor
Kayıtlar
4
Hadis sempozyumu
üniversitemizdeydi
TRT Haber, Kanal A, TVNet, SamanyoluTV,
BugünTV, Kanal Türk, İhlas Haber
Ajansı, TGRT HaberTV, Haber TürkTV,
Milliyet Gazetesi ve Türkiye Gazetesi...
Üniversitemiz Mütevelli Heyeti Başkanı
Dr. İrfan Günsel Türkiye’nin büyük medya
kurumlarına konuk olmayı sürdürüyor
3
Üniversitemizden amatör
denizcilere kurs
2
Akademik Bakış: Plasma
Flashlight Zaps Bacteria
5
Suyun kıymeti hayatla eşit
yazı dizisi 2
6
5
Yabancı öğrencilerin merkezi
International Office
8
Sayfa 2
11 Mayıs 2012 Cuma
Amatör denizcilere kurs
Gülin SAYILAR
Ü
niversitemiz Denizcilik
Fakültesi 7’nci Amatör
Denizcilik Kursu’nu başlattı.
8 ile 22 Mayıs 2012 tarihleri
arasında yapılacak kurs,
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı, Deniz ve İş Suları
Genel Müdürlüğü’nün desteği ile
yapılıyor.
DÜNYA STANDARTLARINDA
EĞİTİM
Dünya Denizcilik Örgütü IMO’nun
öngördüğü standartlarda eğitim
veren Denizcilik Fakültesi, 7 yıldır
düzenlenen Amatör Denizcilik
Kursu’nda, Gemicilik, Motor
Bilgisi, Seyir, Haberleşme, Deniz
Meteorolojisi,Tekne Kullanımı,
Deniz Hukuku ve Uluslararası
Denklik Sözleşmesi, Deniz
Güvenlik ve Denizde Çatışmayı
Önleme Kuralları gibi çeşitli
program seçenekleri katılımcılara
sunuluyor.
ULUSLARARASI SERTİFİKA
İMKANI
Katılımcılar kursun sonunda
yapılacak olan sınavda başarılı
olmaları halinde sertifika da
alabilecekler. Uluslararası
geçerliliğe sahip Amatör Denizcilik
Belgesi ve Kısa MesafeTelsiz
Operatör Yeterlilik Belgesi alan
sertifika sahipleri, dünyanın her
yerinde 25 metreye kadar tekne
veya yat kullanma hakkı elde etmiş
oluyor.
PROFESYONEL DESTEK
Denizcilik Fakültesi öğretim
üyelerinin eğitimci olarak katılacağı
kursta, Uzun Yol Kaptanı Timur
Boşnak, Uzun Yol Kaptanı Uğur
Temen, Baş Mühendis Kemal
Özgüç ve Mahmut Cemmedo,
Uzun Yol Kaptanı Hilmi Şahlı, Doç.
Dr. Mustafa Şahin, Dr. İrfan Günsel
ve Hüseyin Meray ders verecek.
KATILIM ARTTI
Amatör Denizcilik Kursu’na kayıt
Sağlık için
farklı seçenekler
SCHWINN CYCLING
Bu programa katılanlar, müzik eşliğinde ve
sabit bisiklet üzerinde 45 dakikada 700 kalori
harcayabiliyor. Ayrıca güç, denge, koordinasyon
ve dayanıklılığı da artıyor. Toplamda 1 saat olan
dersin son 15 dakikası tüm vücudu çalıştıran
hareketlerden oluşuyor.
olmak isteyen adaylar, kimlik kartı,
öğrenci belgesi fotokopisi, sağlık
raporu, 4 tane fotoğraf ve 350
Euro karşılığında kayıt olabilecek.
Yetkililer kursa, geçen yıllarda
ortalama 30 kişinin başvuru
yaptığını, bu yıl ise başvurunun
oldukça fazla olduğunu belirtiyor.
Başvuruların ardından başlayacak
olan kursta dersler 17:00-19:00
ve 17:00-20:00 saatleri arasında
yapılacak. Tüm dersler, Denizcilik
Fakültesi’nde verilecek.
Ü
niversitemiz Sağlık ve Kondisyon
Merkezi’nde, her türlü aktivite isteğini
karşılayacak programlar katılımcılara
sunulmaya devam ediyor. Aerobik, Pilates, Schwinn
Cycling, Tai-chi-chuan, gluteal/abdominal’in
aralarında bulunduğu pek çok seçenek spor
severlere sunuluyor. Sağlık desteğinin sürekli
olarak bulunduğu merkeze isteyen herkes başvuru
yapabiliyor. Sağlık taramasından geçirilen adaylar
istedikleri dallarda egzersizlere başlıyor.
PİLATES
Joseph Pilates’in “ kontroloji ” adını verdiği
metodu, zihin ve beden bütünlüğü öngören
denge nefes ve hareket sistemlerinin bir
sentezi. Eklem ve kemikleri hayat boyu korumak
için kas güçlendiren, esneten ve özellikle içsel
karın kas kuvvetlendirilmesine dayanıyor.
STEP AEROBİK
Aerobik ve Step kareografilerinden oluşan
bir ders. Yağ yakıcı özelliğinin oldukça yüksek
olduğu biliniyor. Uzman eğitmenlerle yürütülen
dersler 1 saat sürüyor. Dersin son 15 dakikası
tüm vücudu çalıştıran yer hareketlerinden
oluşuyor.
11 Mayıs 2012 Cuma
Sayfa 3
Türkiye Yakın Doğu’yu izliyor
Ü
niversitemiz Mütevelli
Heyeti Başkanı Dr.
İrfan Günsel Türkiye’nin
büyük medya kurumlarına
konuk olmayı sürdürüyor.
Üniversitemiz hakkında
geniş bilgilerin verilebileceği
programlar için davet alan Dr.
İrfan Günsel, kuruluşundan
günümüze gelişimi, hastanesi,
akademisyenleri, öğrencileri,
Süper Bilgisayar’ına kadar
pek çok yönüyle Yakın Doğu
Üniversitesi’ni anlatıyor.
DİKKAT ÇEKEN ÜNİVERSİTE
Üniversitemiz geniş teknolojik
imkanı, her türlü akademik
ilgiye cevap verecek çeşitlilikteki
fakülteleri, Büyük Kütüphanesi,
sağlık alanındaki etkili yatırımlarıyla
Türkiye’de de dikkatle izleniyor.
Yakın Doğu Üniversitesi’ni yakından
tanımak isteyen, dikkat çeken bir
üniversite olarak haber konusu
yapmak isteyen gazeteciler,
üniversitemiz Mütevelli Heyeti
Başkanı Dr. İrfan Günsel’i konuk
ediyor. TRT Haber, Kanal A, TVNet,
SamanyoluTV, BugünTV, Kanal Türk,
İhlas Haber Ajansı, TGRT HaberTV,
Haber TürkTV, Milliyet Gazetesi ve
Türkiye Gazetesi Dr. Günsel’in konuk
olduğu medya kurumları arasında
yer alıyor.
BURS İMKANI
Program sunucusu gazetecilerin
en fazla üzerinde durduğu konu
üniversitemiz tarafından geçtiğimiz
günlerde açıklanan tam burs
imkanı oldu. ÖSS’de ilk 2000’e
giren öğrencilerin üniversitemizi
tercih etmeleri durumunda
karşılıksız, ortamala koşulu olmayan
ve barınmayı da içine alan 10
senelik kesintisiz burs imkanı tüm
programların ilk sorusu oldu.
BÜYÜK DÜŞÜNEN MEZUNLAR
Dünyanın en büyük 11’inci
bilgisayarının üniversitemizde
olduğunu hatırlatan gazetecilere,
“Yakın Doğu Üniversitesi hep
ilkleri yapar, rekortmen bir
üniversitedir” diyen Dr. İrfan
Günsel, KKTC’nin yalnızca deniz
ve sahiliyle bir turizm merkezi
olarak anılmasını istemediklerini,
dünyaya bilim de dağıttığını
ifade ederek, Süper Bilgisayar’ın
anlamını açıkladı. Bu kadar büyük
bir teknolojinin öğrenciler için
de ne anlama geldiğini anlatan
Günsel, “Öğrencilerimizin eğitim
ve mezuniyet süreçlerinde bir diz
üstü bilgisayar kadar değil, Süper
Bilgisayar kadar düşünerek çalışarak
gelişmiş şekilde eğitim almalarını
hedeflemekteyiz” dedi.
SAĞLIK ATAĞI
Programlarda en sık sorulan
sorulardan biri de Üniversitemiz
Tıp Fakültesi Hastanesi oldu. Temel
olarak Tıp Fakültesi olmayan bir
ülkedeki, sağlık hizmetlerinin hep
belli bir seviyenin altında kaldığına
inandıklarını anlatan Dr. İrfan
Günsel, hastaneyle birlikte sosyal
hayatın da etkilendiğini, insanların
kendilerini güvende hissettiklerini
belirtti. Dr. İrfan Günsel’le birlikte
bazı program davetlerine katılan
üniversitemiz Turizm İşletmeleri
Genel Müdürü Ahmet Savaşan
da sağlık standartlarının turizmi
de etkilediğini ifade etti. Savaşan,
ülkeye gelmeyi planlayan insanların
sağlık güvenceleri sebebiyle tercih
etmedikleri bir yer olmaktan
üniversitemiz Tıp Fakültesi
Hastanesi ile çıktığını belirtti.
Yaptıkları çalışmalarla, oluşturulan
sigorta uygulamalarıyla KKTC’ye
gelen turist sayısında da büyük artış
beklediklerini anlattı.
Program sürprizi
Üniversitemiz Mütevelli Heyeti
Başkanı Dr. İrfan Günsel’in TVNet’te
konuk olduğu programda hoş bir
de süpriz yaşandı. Günsel TVNet’te
üniversitemiz İletişim Fakültesi
mezunlarından Gazeteci Haluk
Huyut’un konuğu oldu. Huyut
programın açılışını, “Bir üniversitenin
her yönüyle nasıl bir başarı hikayesi
taşıdığını, atılımlarını, vizyonunu ve
sunduğu imkanlarıyla göreceğiz.
Tıptan, hukuka, iletişimden, ilahiyata
dünya çapında pek çok üniversiteyle
yarışacak düzeyde olan Yakın Doğu
Üniversitesi” diyerek yaptı.
Sayfa 4
11 Mayıs 2012 Cuma
Akademik Bakış
Academic Overview
Jerry KATAIKO
Department of Mechanical Engineering Technology
Plasma Flashlight Zaps Bacteria
Light therapy . A portable plasma
flashlight can kill bacteria in
minutes. (Credit: X. Pei et al.,
Journal of Physics D: Applied
Physics)
Credit: X. Pei et al., Journal of
Physics D: Applied Physics (2012)
Killing harmful bacteria in
hospitals is difficult; out in the
field, it can be an even bigger
problem. Now, researchers
may have a means for remote
disinfection in a portable
“flashlight” that shines a ray of
cold plasma to kill bacteria in
minutes.
Medical scientists have high
hopes for plasmas. Produced in
electrical discharges, these gases
of free electrons and ions have
already been shown to destroy
pathogens, help heal wounds,
and selectively kill cancer cells. No
one is exactly sure how all of this
works, but it seems that plasmas
generate so-called reactive
oxygen species in the air. These
highly reactive molecules, which
are present in our own immune
system, oxidize cell membranes
and damage DNA.
Plasma devices are already
undergoing clinical testing to
see whether they are safe to use.
But these prototypes are limited:
Either they need an external
power source to generate the
many kilovolts required for the
electrical discharge, or they
need an external gas supply and
regulation to sustain the plasma.
Such drawbacks make it difficult
to use the devices in the field for
emergency calls, natural disaster
responses, or military operations.
A group led by engineer Xinpei
Lu at the Huazhong University of
Science and Technology in China
believes it has a device with none
of these drawbacks. Powered
by a normal 12-volt battery and
operating in open air without a
gas supply, the prototype, which
they call a plasma flashlight,
should be portable enough to
take anywhere. “It generates the
plasma even being disconnected
from wall power, even using
very low power,” says group
member Kostya Ostrikov of
CSIRO Materials Science and
Engineering in Lindfield, Australia.
The flashlight’s battery is far too
small to create a plasma on its
own, so the researchers use a
common electronic device known
as a DC booster to step up the
voltage to 10 kilovolts. One
output of the booster is wired to
the device’s shell—or “grounded,”
in technical speak—while the
other goes to an array of 12
fine, stainless steel needles that
create a rapidly pulsing electrical
discharge. The circuit has several
“ballast” resistors that limit the
discharge’s current so that the
flashlight is safe to touch.
To test the device, Lu’s group
grew thick films of Enterococcus
faecalis, bacteria that are wellknown to infect root canals in the
mouth and are highly resistant
to both heat and antibiotics. The
researchers used some of the socalled biofilms as control samples
and subjected the others to the
plasma flashlight for 5 minutes
at a distance of 5 millimeters.
Afterward, they marked all the
samples with two fluorescent
solutions: a green one that
flagged living cells, and a red one
that flagged dead cells.
The team found that the control
samples stayed green, while
the treated samples had turned
almost completely red—even
at the bottom of the biofilms,
which were about 17 cells deep.
The results, which are published
online today in the Journal of
Physics D: Applied Physics, were
even better than a nonportable
plasma device that Lu’s group had
tested previously.
Making the device truly portable
is a big advance, says Michael
Keidar, a plasma physicist at
George Washington University
in Washington, D.C. “Operating
cold plasma in air is challenging,
[and] it seems like they were able
to make it work,” he says. “This is
a purely technical issue that was
solved.”
Engineer Miran Mozetič of
the Jožef Stefan Institute in
Ljubljana, Slovenia, points out
another advantage of the plasma
flashlight: It uses only a meager
60 milliwatts per discharge. “This
is an important fact because it
indicates that the battery [will]
not have to be exchanged or
refilled frequently,” he says.
Like any other medical device, the
plasma flashlight will have to go
through rigorous clinical testing.
But Ostrikov says that, besides
making it smaller and optimizing
its efficiency, the plasma flashlight
is “pretty much” a commercial
device already.
Hadis sempozyumu
üniversitemizdeydi
Ü
niversitemiz İlahiyat
Fakültesi öncülüğünde,
Marmara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen
I. Hadis İhtisas Sempozyumu
yoğun bir katılımla
gerçekleştirildi.
İlki düzenlenen sempozyum
“Hadislerin Güncel Değeri”
ana konusuyla 2 gün sürdü.
Üniversitemiz Büyük Kütüphane
salonlarında yapılan oturumlara,
Üniversitemiz Kurucu Rektörü
Dr. Suat İ. Günsel, üniversitemiz
Rektörü ve İlahiyat Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Ümit Hassan,
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa
Büyükelçisi Halil İbrahim Akça,
Türkiye Cumhuriyeti Diyanet
İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek
Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit
Küçük, Üniversitemiz İlahiyat
Fakültesi Dekan Vekili Yrd. Doç. Dr.
Yusuf Suiçmez, akademisyenler,
öğrenciler ve konuyla ilgilenen
pek çok misafir katıldı. Marmara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’den
Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa
Altındağ, Prof. Dr. Ahmet Yücel,
Prof. Dr. Emin Aşık Kutlu, Yrd.
Doç. Dr. Ayşe Şahyar, Yrd. Doç. Dr.
Hasan Cirit, Rahile Yılma ve Macit
Karagözoğlu katıldı.
BÜYÜK EMEK VAR
Açılış oturumunun Türkiye
Cumhuriyeti Diyanet İşleri
Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel
Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş’ın
Kuran dinletisiyle başladığı
Prof. Dr. Ümit Hassan
sempozyumun açılış konuşmasını
Prof. Dr. Ümit Hassan yaptı.
Marmara Üniversitesi’yle işbirliği
içinde eğitime başlayan İlahiyat
Fakültesi’nin kurulma aşamasında
pek çok kişinin emeği olduğunu
hatırlatarak konuşmasına başlayan
Hassan, ilgili herkese teşekkür etti.
Üniversitemiz bünyesinde bir de
cami yapılacağını anlatan Hassan,
işlerliği ve cesametiyle dikkat çekici
olacağını söyledi.
TÜM MÜSLÜMANLAR İÇİN
Üniversitemiz Rektörü ve İlahiyat
Fakültesi dekanı Prof. Dr. Ümit
Hassan’ın açılış konuşmasının
ardından sırasıyla, Üniversitemiz
İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Yrd.
Doç. Dr. Yusuf Suiçmez ve Türkiye
Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi
Halil İbrahim Akça da organizasyon
sebebiyle katılımcılara teşekkür
etti. Sempozyumdan çıkacak
sonuçların tüm Müslümanlar
için önemli çıkarımlar olacağına
duyulanan inanç, açılış
konuşmalarında dikkat çekilen
nokta oldu.
9 OTURUM 21 BİLDİRİ
İlki üniversitemizde düzenlenen
sempozyum programı 2 gün
sürdü. 9 otumunun yapıldığı
programda 21 bildiri sunuldu.
Çeşitli ilahiyat fakültelerinden
gelen konusunda uzman
akademisyenlerin hazırladıkları
bildirileri sunmalarının ardından
soru cevap kısımlarıyla oturumlar
tamamlandı.
Yrd. Doç. Dr. Yusuf Suiçmez
11 Mayıs 2012 Cuma
Sayfa 5
Kalp Merkezi hayat kurtarıyor
Ü
niversitemiz Tıp Fakültesi
Hastanesi bünyesinde kurulan
kalp Merkezi hayat kurtarmaya
başladı. Geçtiğimiz günlerde
faaliyete giren merkeze ilgi büyük.
HIZLI MÜDAHALE
Kalp rahatsızlıklarında müdahale hızının
önemine vurgu yapan hasta yakınları,
ilgiden ve günün hangi saati olursa
olsun her türlü müdahalenin yapılıyor
olmasından oldukça memnun. Günün
her saatinde her an hasta gelebilecek
gibi hazır bekleyen merkezde, uzman
doktorların müdahalesi ve ileri bir
teknoloji hastaların hizmetinde.
İLGİ BÜYÜK
Merkezin kuruluşu geçtiğimiz günlerde
bir basın toplantısıyla duyrulmuştu.
Kalp rahatsızlığı olanların ve hasta
yakınlarının büyük ihtiyaç duyduğu
donanıma sahip merkez, halkın büyük
ilgisiyle karşılandı.
PRENSİP 7/24
Kalp rahatsızlıklarında erken ve
eksiksiz müdahalenin farkındalığıyla
kurulan merkez, “7/24” prensibiyle
hizmet veriyor. 9 uzman doktorun
görev yaptığı merkezde daha önce
uygulanmayan pek çok yöntemle
müdahale ediliyor.
Kayıtlar başladı
Y
akın Doğu Koleji,
Manchester, Kingston,
Ankara, İstanbul gibi saygın
üniversitelere yerleştirdiği
mezunları, kazandığı
şampiyonlukları, alınan GCE ve
ÖSS başarıları ve programında
yer alan onlarca aktivite ile
dikkat çekiyor. Yakın Doğu
Koleji, mezun öğrencilerin başarı
çizgisinden oldukça memnun.
ÖSS ve GCE sınıflarına devam
eden öğrenciler, ÖSS, GCE, KET,
PET, FLYERS ve DELF sınavlarına
da girerek üniversite seçim
şanslarını arttırıyor, Futbol,
Voleybol, Orkestra, İzcilik gibi
farklı kollarda aktivite yapma
imkanı buluyor.
BAŞARININ ADI:A*
Yakın Doğu Koleji’nin 100
öğrencisi, IGCSE sınavında en
yüksek not olan A* aldı. Sınavlara
giren öğrencilerden 37 öğrenci
Matematik’ten, 20 öğrenci
Fikik’ten, 19 öğrenci Biyoloji’den,
18 öğrenci Kimya’dan ve 6 öğrenci
İngilizce’den A* alma başarısı
gösterdi.
büyük başarıların sahibi oldu. 2011
yaz dönemi AS-LEVEL ve IGCSE
sınavlarında da başarı tablosu
değişmedi. AS-LEVEL sınavlarında
Kimya’dan en yüksek not olan
A alan öğrenci sayısı 8, B alan
öğrenci sayısı 11 ve C alan öğrenci
sayısı 7 oldu. Matematik’ten 21
öğrenci A alırken, 5 öğrenci B,
3 öğrenci de C aldı. Biyoloji’den
sınava giren 4 öğrenci A, 6 öğrenci
B ve 4 öğrenci de C aldı. Fizik’ten
ise 6 öğrenci A alma başarısını
gösterirken, 5 öğrenci B, 3 öğrenci
de C aldı.
YÜKSEK NOTLAR
Yakın Doğu Koleji öğrencileri,
DELF-Fransızca, Almanca A1 ve
A2 sınavlarında yüz de 100, KET,
PET, ILTS ve Flyers sınavlarında da
DÜNYA ŞAMPİYONLARI
KOLEJLDEN
Yakın Doğu Koleji öğrencilerinden
İmge Akyener ve J.G.Schneega
Öymen, Almanca ve Türkçe Edexcel
IGCSE sınavlarında dünya birinliğini
aldı. İmge Akyer Edexcel IGCSE
Türkçe sınavında dünya birincisi
olurken, Edexcel IGCSE Almanca
sınavında J.G.Schneega Öymen
dünya birinciliğini aldı. Bunun
yanında Doruk Can Uzunoğlu,
KKTC’deki tüm öğrenciler içinde
Fulbright-CASP bursu alan tek
öğrenci oldu.
SAYGIN ÜNİVERSİTELER
Manchester Elektrik Elektronik
Mühendisliği, Kingston İnşaat
Mühendisliği, Nottingham, Elektrik
Mühendisliği, Kill Eczacılık, Reading
İşletme, Newcastle İşletme,
Yakın Doğu Koleji mezunu olan
öğrencilerinin yerleştiği üniversite
ve bölümlerden bazıları. Kayıt
dönemini açan Yakın Doğu Koleji
yeni öğrencilerini bekliyor. Tam
gün eğitim veren kurum, Türkçe’ye
tam hakim olmak yanında
öğrencilerine ikinci ve üçüncü dili
de kazandırmayı planlıyor.
YAKIN DOĞU KOLEJİ
Yakın Doğu Koleji 1993 yılında
kuruldu. Bugün 200 öğretmeni
ve 1300 öğrencisi bulunuyor.
Fen, Türkçe, İngilizce, Bilgisayar,
Almanca, Spor, Fransızca, Resim,
Müzik ve Sosyal Bilgilerden oluşan
10 ayrı bölüme sahip. Futbol,
Voleybol, Basketbol, Jimnastik,
Masa Tenisi, Step-Aerobik, Güreş,
Badminton, Hentbol, Eskrim,
Bisiklet, Folklor ve İzcilik gruplarına
katılabilen kolej öğrenciler, 13
kulüpten ilgilendikleri alanı
seçerek, etkinliklere katılabiliyor.
Sayfa 6
Selem KAPLAN - Sezgi GEBEŞ
Ü
niversitemiz Rektör
Yardımcısı ve Tarım Doğal
Kaynaklar Bakanlığı Su Genel
Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin
Gökçekuş, KKTC ve dünyadaki
su problemleri hakkında
yaptığı büyük araştırmaları
siz okurlarımızla paylaştı. Su
kaynaklarının sınırlılığı sorunu
yanında paylaşımı konusunda
büyük bir dengesizlik büyük bir
dengesizlik olduğunu anlatan
Prof. Dr. Gökçekuş’la uzun bir
söyleşi gerçekleştirdik. Uzun
bir çalışma sonunda toplanan
değerli verilerin paylaşıldığı
söyleşinin ikinci bölümünü
bu hafta siz okurlarımızla
paylaşıyoruz.
Suyun yaşamsal öneminden
bahsedecek olursak, neler
söylemek istersiniz?
Çok eğitimli bir toplum olmamıza
rağmen, farkındalık noktasında
çok da farkında olmadığımız
ortaya çıkıyor ortaya. Bu kadar
kıt, bu kadar değerli ve yaşamı
devam ettirebilmesi açısından
son derece önemli enerji kaynağı.
Enerji kaynaklarına baktığımız
zaman yüzde 20’sinin hidroelektrik
santrallerinden oluştuğunu
görüyoruz. Üstelik temiz enerji.
Küresel iklim değişikliğinin
ana sebebi ne diye bakacak
olursak bugün kullanılan petrol
ve doğalgazın havaya yaydığı
karbondioksit tabii ki sera
gazları dediğimiz diğer gazlar da
etkiliyor. Biz bol bol doğalgazı
ve Petrolü kullandığımız için ve
de yenilenebilir enerji rüzgâr,
güneş, su gibi hidroelektriği
yeterince kullanamadığımız için
dünya büyük oranda ısınıyor. Bu
küresel iklim değişikliği dünyanın
belli bölgelerine anormal yağış
getirirken, bir kısmına da daha
fazla kuraklaşmasına, çölleşmesine
yol açıyor. Dolayısıyla enerji
kaynağı olarak hidroelektrik
demek ki bir taraftan bize hem
enerji sağlıyor hem de diğer enerji
kaynaklarının yaptığı kötülüğü de
yapmıyor.
Suyun maddi boyutunun da
önemi konusunda etkisi var mı?
Tabi var. Yüzde 5 ile yüzde 8
arasında alınıp satılan bir meta,
bir madde durumunda su.
Dünya Bankası’nın tahminlerine
göre 1 trilyon dolar. Su sektörü
dünyanın en büyük sektörü olma
noktasında. Yakın zamanda suyun
borsası oluşacağı inancındayım.
Aynen petrol, doğalgaz, altın
11 Mayıs 2012 Cuma
ve değerli maddeler gibi Wall
Streette su varil fiyatı oluşacaktır.
Suyu olan ülkelerin olmayan
ülkelere de bu suyu transfer etme
mecburiyeti olacak. Dolayısıyla
durum gerçekten vahim. Bunun
yanında gelişmekte olan hatta
gelişmemiş ülkelerin bu anormal
nüfus artışları karşısında içecek su
bulamamaları, temizlik açısından
su bulamamaları tehlikesi beliriyor.
Gelişmemiş ülkelerde hastanelere
yatan hastaların yarısı sudan
kaynaklanan, kalitesiz su içtiği için
rahatsızlandıkları görülüyor.
Su yoksunluğundan sağlık
problemlerinin yaygınlığından
bahsediyoruz yani?
Evet. Gelişmemiş ülkelerde 10
yaşından itibaren kız çocukları
ve kadınlar ortalama 6 kilometre
mesafeyi her gün gidip bir kova
su almak için taşıyorlar. Boyun,
kafatası ve bel bölgelerinde ciddi
kalıcı hasarlar ortaya çıkıyor.
Hamilelik ve doğum esnasında
ekstra problemler görülüyor.
Yeterli temiz suyun bulunamaması
ergenlik çocuklarının okula
gönderilmemesine yol açıyor.
Yapılan bir çalışmada 130 milyon
kız çocuğunun okula gitmediğini,
bunun da yüzde 68’nin okula
kayıt yaptıranlar arasında kız
çocuğu olduğunu görüyoruz. Bir
kalıp sabun ve elini yıkayacağı
kadar su bulamaması acı bir
tablo oluşturuyor. Son on yılda
ishalden ölen çocuk sayısı 2.
Dünya Savaşın da ölen insan
sayısından daha fazla. Sadece
kalitesiz, pis sulardan içmek
zorunda oldukları için. Bugün
bu kadar önemli olan bu değeri
korumamız için farkındalığımızın
olması gerekiyor. Kimi ülkelerde su
bulunamazken, suyu olan ülkelerde
ise suyun korunamaması tehlikesini
yaşıyoruz. Her damla suyun önemli
olduğu bilincini edinmek gerekiyor.
Okullarda müfredat programına
suyun önemi dersleri koymak, ev
hanımların ayrı eğitim verilmesi
bilinçlenmek için ciddi önem
arzediyor.
Dünya ortalamasına baktığımızda
su en fazla nerelerde kullanılıyor?
Suyun yüzde 70’i tarımda, yaklaşık
yüzde 22’si içme suyu olarak,
yüzde 8’i ise sanayide kullanılır.
Gelişmişlik düzeyiniz arttıkça
tarımda kullandığınız yüzde
70’ler yüzde 36’lara düşer. Avrupa
ülkelerine baktığımızda bu gözlemi
yapabiliriz. Şimdi böylesi bir
stratejisi varken dünyanın en fazla
su tarımda kullanıldığına göre
en çok tarım yapma bilincinin
aşılanması gerekiyor. Suyu tarımda
kullanan kesimi. Biz bunlara ciddi
anlamda eğitimler, yaptırmak
zorundayız. Bir tek dünya su
gününde suyu hatırlatmak yerine
bunu 365 güne yayarak eğitimin
içine katmak, kurslar düzenlemek,
broşürler basıp dağıtmak, basını
seferber etmek gerekiyor. Çünkü
su gerçekten çok değerli, yarın için
çok daha değerli.
Buraya kadar anlattıklarınızdan
suyun stratejik bir değer olarak da
karşımızda olduğunu anlıyoruz?
Evet öyle. Su aynı zamanda
stratejik bir değere sahip. Örneğin
Nil Nehrini 10 ülke kullanıyor.
Bu ülkelerin bunu sağlıklı
kullanamadığını düşünün. Suyun
saatli bir bombadan farklı kalmaz.
Komşu ülkeler arasında bir savaş
nedeni bile sayılabilir. 2005 yılında
Afrika Kıtası’nda BM’nin yaptığı
bir toplantıda şöyle bir cümle
geçiyor: “2040 yılında Türkiye su
sorunu nedeniyle komşularıyla
savaşa girecek”. Yıl 2005. Öngörü
35 yıl sonra. 2040 yılında demek
ki ülkeleri yöneten büyük güçlerin
kafasında şimdiden Türkiye’yi
2040 yılında komşularıyla su
nedeniyle savaşa sokmak var. Bunu
bilip, buna göre bizi yönetenler,
politikacılar dikkatli olsun. Çünkü
su gerçekten stratejik bir malzeme.
Dünyada nehirleri en az 2 ülke
paylaşıyor. Nil Nehri örneği çok
çarpıcı. 10 ülke arasında bir
paylaşım söz konusu. Sınır aşan
sular dediğimiz sorunda çok ciddi.
Su stratejik bir değer ama aynı
zamanda belli insanların veya
ülklerin değil tüm insanların ve
ülklerin hakkı. Bu gerçek karşında
ne tür tespitler yapılıyor?
4. Dünya Su Formu ana konusu
“Suyun önemli bir madde olduğu
ve bir değerinin olduğu ve yeterli
paraya sahipseniz bu maddeye
ulaşabileceğiniz” anlatıldı. Yani
“Su haktır” düşüncesi yerine, bu
düşünce empoze edildi insanlara.
Nasıl bu gün doğal gazı, Petrolu
olan ülkeleri belli güçler kendi
menfaatleri doğrultusunda ele
geçirmek istiyorsa bu gün su petrol
ve doğal gazdan daha önemlidir.
21. yüzyıl su yüzyılı olacaktır. 21.
yüzyılın suyu olan ve suyu doğru
yönetebilen ülkelerin yüzyılı
olacaktır. Bunun için 5. Dünya
Su Forumu’na bakmak gerekir.
Buradaki ana fikir sınır aşan suların,
ülke sınırlarından geçen suların
uluslararası bir kurum veya kuruluş
tarafından yönetilmesi gerektiği.
Çünkü su uluslar arası bir değerdir.
Bunu bir kaç ülkenin insiyatifine
bırakmak yanlıştır. Çok kısa bir
süre önce gerçekleşen, benim
katılamadığım 6. Su Formu’nda da
çözümler sunuldu. Dünya Bankası
su konusunda ciddi paralar veriyor.
Özelleştirme yapmak noktasında.
Projeler yapacaksın fakat bir
bedel karşılığında. Yani artık su
hak olmaktan çıkıyor. Değeri
olan bir mal gibi parası olan için
kullanıma açılıyor. Yani parası olan
kullanabilir, olmayan kullanamaz.
Suyun doğru kullanılamaması
nelere yol açar?
Kaosa yol açar. Suyun hakça
paylaşılamaması durumunda
sadece ortaya çıkacak göçler bile
çok önemlidir. Ayrıca suyu olmayan
ülkeler, olan ülkelere bir şekilde
saldıracaktır. Yani savaş nedeni.
En basit anlamıyla dünyada suyun
yönetilememesi en ciddi savaş
nedeni sayılabilir. Neden bölgelerin
barışının imzasında su en önemli
madde olmasın, savaş yerine. Bu
noktanın ana vatanın suyunun bir
miktarını KKTC’ye vermesi projesi
gündeme geldi.
>>>Haftaya: Dünya su problemleri
konusunda neden bu noktaya geldi?
11 Mayıs 2012 Cuma
KISA... KISA... KISA...
Hazırlık okulu
Sayfa 7
NOSTALJİ
Gazi Yüksel’in Arşivinden
“Amazing Minds”teydi
Y
akın Doğu Üniversitesi Hazırlık Okulu Başkanı
Enis Sayman ve Tıp Sınıfları Koordinatörü
Debbie Holmes, Longman Pearson Education
yayınevi tarafından Antalya’da düzenlenen
“Amazing Minds” Konferansına katıldı.
Konferans, George Pickering tarafından “Change
Management” üzerine verildi.
Avrupa Birliği’nin
ekonomi kararları tartışıldı
Ü
niversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Ekonomi Bölümü konferans düzenledi.
Avrupa Birliği’nin aldığı ekonomi temelli kararların
tartışılması ve çok yönlü olarak ele alınması
için düzenlenen “Avrupa Birliğinde Son Dönem
Alınan Kararlar” konulu konferasa konuşmacı
olarak ekonomist Ume Wixgorth katıldı. Avrupa
Birliği’nde son dönem alınan ekonomik kararların
genel etkileri analiz edilen Konferansa çok sayıda
öğrenci katıldı.
25 Mayıs 1997, Yakın Doğu Koleji
“Amaçları nitelikli insan
yetiştirmekti” O.Alptuğ YAŞATIR
Hastanemiz doktorları
Z
eynep Kaçar 2011 yılında üniversitemiz Okul Öncesi
Öğretmenliği’ni bitirdi. Şu an İstanbul’da özel bir
rehabilitasyon merkezinde mesleğini sürdürüyor. Oldukça
aktif bir üniversite öğrenciliği geçiren Kaçar, eğitimine
katkı yapacağına inandığı tüm konferanslara katıldığını
anlatıyor. Üniversitemizde Tai Chi Chuan Kulübü’nü
kuran Zeynep Kaçar, oluşturdukları dans grubuyla pek
çok turne düzenlediklerini, gösteriler yaptığını anlatıyor.
Bunun yanında Çağdaş Bilgi ve Çevre kulüplerinde de
aktif görevler üstlenen Kaçar, ilgili konularda radyo
programlarıyla da tanınıyor. “Okulum, bir üniversitenin
öğrencisine sağlayabileceği eğitim ve öğretim ortamını
akademik alanda düzenlediği konferanslar, büyük
kütüphanesindeki kitapları, resim sergileri, tiyatro
gösterileri, dönem sonu eğlenceleri ve bahar şenlikleriyle
fazlasıyla gerçekleştirdi” diyen Kaçar, “Sadece meslek
kazandırma amacında değil. Nitelikli vasıfları olan, yaratıcı
düşünebilen ve yaşadığı çağa ayak uydurabilen bireyler
olmamız için uğraşıyorlardı” ifadelerini kullanıyor.
İstanbul’da çalışmalara katıldı
Y
akın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel
Cerrahi Anabilimdalı öğretim üyesi Yrd. Doç.
Dr. K. Koray Baş, İstanbul Bakırköy Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nde,
çalışmalara katıldı. Koray Baş, cerrahi endoskopi
ünitesi ve ameliyathane çalışmalarına katıldı. Klinik
hasta ziyaretlerine katılan Baş, vaka tartışmaları ve
bilimsel toplantılarda da yer aldı.
Güvenli internetin yolları
Y
akın Doğu Üniversitesi Bilgisayar Enformatik
Bölümü öğretim üyeleri “İnternet Haftası”
sebebiyle 20 Temmuz Fen Lisesi’nde “Güvenli
İnternet Kullanımı” konulu panel düzenledi.
Panelde İnternet kullanımında güvenliği korumak
için yapılması gerekenler anlatıldı. Panele,
Bilgisayar Enformatik Bölüm Başkanı Doç. Dr.
Nadire Çavuş, Uzm. Ömer Gümüş, Uzm. Atalay
Talaykurt ve Uzm. Ahmet Hızlı katıldı. Panelde
konuşan Doç. Dr. Çavuş, öğrencilere bilgisayar
güvenliği, tehditler, güvenlik önlemleri ve İnternet
kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlar
hakkında bilgiler verdi ve öğrencilerin sorularını
yanıtladı.
Haftanın
Fotoğrafı
Atletizm’de Yakın Doğu farkı
M
illi Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı
tarafından organize edilen Büyükler Atletizm
1’inci Ayak yarışları tamamlandı. Üniversitemiz
Atletizm Bayan Takımı sporcusu Emine Yarkın
ilk gün yarışlarında 3000 metre Engel yarışında
13:31.16 ve Sırıkla Yüksek Atlamada ise 2.63′lük
derecesiyle KKTC rekoru kırdı.
Fotoğraf: Emin KAHRAMAN
Sayfa 8
11 Mayıs 2012 Cuma
Üniversitemizi aday öğrencilere yaklaştıran merkez:
International Office
Dr. ArashSharghi ve Ekibi
BASIN FOTOĞRAFI
Fotoğraf: Emine Elif EVCİOĞLU
Ü
niversitemiz İletişim
Fakültesi’nin 3’üncü
katında hizmet veren
International Office, yabancı
ve aday öğrencilerin merkezi.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden
gelerek üniversitemizde eğitim
gören öğrencilerle, eğitimlerini
üniversitemizde almak isteyen
yabancı öğrencilerin her
türlü sorusuna cevap veren,
sorunlarını çözen merkezde 9
kişi çalışıyor.
KİLİT MERKEZ
Dr. Arash Sharghi yönetiminde
9 çalışan üniversitemizde
eğitimlerini sürdürmekte olan
öğrencilerin kayıt yaptırıken
yardımcı oluyor. Uluslararası
alanlarda üniversitemizin
tanıtımını yapan ve aday
öğrencileri bilgilendiren
merkez aynı zamanda yabancı
öğrencilerin ulusal günlerini
de organize ediyor. Ekipte,
Hazal Yolga, Pınar Sharghi,
Kellyoniginla, Mohammad
Khavandgar, Merivan Almoustafa,
Nicolai Vovnicov, İvina Dotu
bulunuyor.
65 ÜLKE
“Dünyanın farklı ülkelerinden
gelen öğrenciler için bilgilendirme
toplantıları yapıyoruz. Etkinliklere,
seminerlere katılıyoruz en son
Azerbaycan da bir fuara katıldık,
eğitim fuarlarında okulumuzla
ilgili aday öğrencilere bilgiler
veriyoruz” diyen International
Office Müdürü Sharghi,
üniversitemizde 65 ülkeden
öğrenci bulunduğunu söyledi.
Sharghi, “65 farklı ülkeden
öğrencimiz mevcut, bu
öğrencilerimizin sorunlarına
yardımcı olmaya çalışıyor ve aynı
zamanda da ulusal günlerini
organize ediyoruz, birlikte
kutluyoruz” dedi.
İLGİ ARTTI
Son dönemde özellikle Afrika
ve Orta Doğu ülklerinden
öğreci başvurularının olduğunu
belirterek, “Üniversitemize olan
ilgiyi karşılıksız bırakmıyoruz.
Her türlü sorularını hemen
cevaplıyoruz. İstedikleri bilgileri
veriyoruz. İlgili ülklerde çalışma
grupları oluşturuyoruz” dedi.
Peyzaj Mimarlığı Sempozyumda
Ü
niversitemiz Peyzaj Mimarlığı Bölümü uluslararası
sepmozyumda KKTC’yi temsil etti. YDÜ Mimarlık Fakültesi Peyzaj
Mimarlığı Bölümü Fethiye’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin
organize ettiği “2. Nadir ve Endemik Bitki Türleri Biyolojisi
Uluslararası Sempozyumu”na bildiriyle katıldı. 11 farklı ülkeden
pek çok bilim insanının katıldığı sempozyumda 40’ın üzerinde
sözlü bildiri sunuldu. Üniversitemiz Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Özge Özden’in Doç Dr. Salih Gücel ile birlikte hazırladığı “Current
Conservation Status and Future Conservation Strategies of Tulipa
cypria in North Cyprus” başlıklı bildirisi KKTC’yi temsilen sunuldu.
15 Nisan 2007, Yakın Doğu Üniversitesi, Leonardo da Vinci sergisi
Sahibi, Yakın Doğu Üniversitesi Adına
Dr. Suat İ. GÜNSEL
Genel Yayın Yönetmeni
Fatma TÜRKKOL
Mizanpaj
Yiğit Er YİĞİT
Haber Merkezi
Selem KAPLAN, Sezgi GEBEŞ, Emin KAHRAMAN, Gülin SAYILAR, Aptullah SAYAR, O. Alptuğ YAŞATIR

Benzer belgeler

Üniversitemiz için - Üniversite Gazetesi

Üniversitemiz için - Üniversite Gazetesi Denizcilik Fakültesi, Dekan Doç. Dr. Mustafa Altunç, Dekan Yardımcısı Kaptan Hilmi Şahlı ve Güverte Bölüm Başkanı Kaptan Uğur Temen’den oluşan bir ekiple Zirve Üniversitesi evsahipliğinde gerçekleş...

Detaylı