Aralık-Sayı: 117 - Adalet Bakanlığı

Transkript

Aralık-Sayı: 117 - Adalet Bakanlığı
Seslenis
Aralık 2011
Yıl: 10
•
Sayı: 117
•
Ücretsizdir
•
Türk dili, dillerin en
zenginlerindendir.
Yeter ki, bu dil
şuurla işlensin.
Ayda bir çıkar
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Adalet Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı
arasında iş birliği protokolü imzalandı
İşyurtları Yüksek
Kurulu Toplantısı
Kalecik’te yapıldı
ADALET Bakanlığı İşyurtları Yüksek
Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Birol Erdem’in başkanlığında Müsteşar Yardımcısı Mustafa
Elçim, Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Sefa Mermerci, Personel
Genel Müdürü Mustafa Kemal Özçelik, Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Nazım Kara, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü
Orhan Kırman, İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Ayhan Cürebal ile İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk’un
katılımıyla 07.12.2011 tarihinde yapıldı. Toplantı; süt ve süt ürünleri atölyesinin modernizasyonu ve kurulacak
ek ünitelerin yerinde görülmesi amacıyla Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirildi. 8’de
Ceza infaz kurumlarında annesinin yanında kalan çocuklarla ilgili çalışmalarda iş birliği yapılmasına ilişkin protokol, Adalet
Bakanı Sadullah Ergin ve Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından imzalandı.
Denetimli Serbestlik Danışma
Kurulu Toplantısının 6’ncısı yapıldı
DENETİMLİ Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Danışma Kurulu Toplantısı’nın
6’ncısı 08.12.2011 tarihinde Ankara
Hâkimevinde gerçekleştirildi. Adalet
Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in
başkanlığında yapılan toplantıya; Adalet Bakanlığı ve çok sayıda kamu kurum ve kuruluşundan üst düzey yöneticiler katıldı.
ADALET Bakanlığı Müsteşarı Birol
Erdem, toplantıda yaptığı konuşmasında; denetimli serbestlik hizmetlerinde kurumlararası iş birliğinin
önemine değinerek, Danışma Kurulu
üyelerinin kurumların üst düzey temsilcilerinden oluşmasının iş birliğini
daha da güçlendirdiğini, bu anlamda
Kurulun çok daha etkin çalışması konusunda arayış içinde olunması gerektiğini vurguladı. 11’de
ADALET Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı
arasında ceza infaz kurumlarında annesinin
yanında kalan 3-5 yaş arasındaki çocukların
okul öncesi eğitim almalarına yönelik olarak iş
birliği protokolü imzalandı. Protokol, 21 Aralık 2011 tarihinde, Millî Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonunda yapılan törenle Adalet
Bakanı Sadullah Ergin ve Millî Eğitim Bakanı
Ömer Dinçer tarafından imzalandı.
MİLLÎ Eğitim Bakanı Dinçer, Protokolle annesinin yanında kalan çocukların Millî Eğitim
Bakanlığına bağlı ana sınıflarına öncelikli olarak sıraya alınmadan ücretsiz olarak taşınacaklarını söyledi.
ADALET Bakanı Ergin de, ceza infaz kurumlarının birer eğitim kurumlarına dönüşmesinde sunduğu hizmet ve verdiği destekle her
zaman yanlarında olan MEB’in bu protokolle;
annesinin yanında kalan 3-5 yaş arasındaki çocuklara MEB’e bağlı ana okullarında okul öncesi eğitim vereceğini belirterek, “Bu çalışma
okul öncesi eğitim adına önemlidir, kurumlarımız adına önemlidir ama herşeyden öte çocuklarımız adına çok anlamlıdır.”dedi. 9’da
“Personel Seçimi
ve Statüsü” konulu
seminer Ankara’da
gerçekleştirildi
Avrupa Birliği Komisyonu TAIEX
Ofisi (Avrupa Birliği Teknik Yardım
ve Bilgi Değişim Ofisi) iş birliğiyle
“Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Sisteminde Personel
Seçimi ve Statüsü” konulu seminer
Ankara’da gerçekleştirildi. 15-16
Aralık 2011 tarihlerinde yapılan seminerin açılışında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci
bir konuşma yaptı. 8’de
Tokat’ta merkez ve
mülhakat ceza infaz
kurumlarının sorunları
masaya yatırıldı
Ardıç Programı belge töreni
KURUMLARDA çocuklarla çalışan personele yönelik olarak geliştirilen Ardıç Programıyla
ilgili olarak 11-16 Aralık 2011 tarihleri arasında, Ankara’da Eğitici Eğitimi düzenlenirken,
13 Aralık 2011 tarihinde Ardıç Programının
geliştirilmesi ve uygulanmasında görev alanlara belgelerinin verilmesi ve Ardıç Eğitim materyalleri devir teslimi için UNICEF Türkiye
Temsilcisi Dr. Ayman Abulaman, Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan
Polat, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer ve
Tetkik Hâkimi Fahrettin Kırbıyık’ın katılımıyla tören gerçekleştirildi. 5’te
Kırşehir’de ‘altın ödüllü’
sigara bırakma kampanyası
Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumunda başlatılan ‘Sigarayı bırak, çeyrek altını
kap’ adlı sigarayı bırakma kampanyasına 24
hükümlü ile 3 personel katıldı. Kampanyaya katılarak sigarayı bırakanlar arasından
kurayla belirlenen üç kişi ödüllendirildi. 47
yaşında olan ve 7 yıldır cezaevinde bulunan
hükümlü Altun Aydın’a çeyrek altın ödülünü
Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin verdi.
Hükümlü Mahmut Şimşek ödülünü Türkiye
Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Muharrem
Balcı, hükümlü Yaşar Kemal Turgut ise ödülünü Ahi Evran Üniversitesi Devlet Hastanesi Başhekimi Hacı Kaymaz’ın elinden aldı.
Tokat Adli Yargı Adalet Komisyonu Ceza ve Tutukevleri İzleme
Kurulunca, Cumhuriyet Başsavcısı
Özkan Gültekin’in başkanlığında
gerçekleştirilen toplantıda; Tokat
merkez ve mülhakat ceza infaz kurumlarının sorunları ele alınarak, çözüm önerileri değerlendirildi. 10’da
İzmir 1 No’lu F Tipi’ne
ISO standardı
İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
2009 yılında başlatılan hizmet ve kalite
standardına yönelik çalışmalar devam
ediyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında Kalder İzmir Şubesince, kalite ödülüne
layık görülen Kurum son olarak ISO
9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve
ISO 22000:2005 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini aldı. 14’te
Seslenis
Sayfa 2
SANA BAKAN GÖZLER
YANMAZSA
Dağılır her pusu iner engine,
Sanma ki seni sevemem yine,
Yıllardır daldım solmuş rengine,
Sana bakan gözler yanmazsa...
BABALAR ASLINDA EN ÇOK KIZLARINI SEVERLER
CİĞER ANAM
Hem anam hem babamdın
Hem de arkadaşımdın
Her dem akıldaşımdın
Benim gül yüzlü anam
Koyakta bir hazin ses gelir,
Döner dağdan dağa seslenir,
Bendeki yürek durmaz ürperir,
Bu garip gönlüm seni sarmazsa...
Güneş gibi ezeldin
Bir ay kadar güzeldin
Bin yıldıza bedeldin
Benim nur yüzlü anam
Coşar sevdanın sonsuz hevesi,
Hasretler sorar kalbindeki sesi,
Sevgiyi okşarlar her arzunun neşesi,
Ruhum böyle bir zevki almazsa...
Cennet mekânın olsun
Ruhun huzurla dolsun
Sıratın ince teli
Ayağına yol olsun
Sonra sevdaya kapar bir fırtına,
Ufuktan doğar basar sırtıma,
Duygular yükselir yürek katına,
Bir güzelin aşkı içimde olmazsa...
Bir zaman güneşimdin
Ruhumu ısıtırdın
Süslerdin her rüyamı
Dünyamı ışıtırdın
Efkarlı geçer benim her gecem,
Saatlerce beynimde olursun düşüncem,
Görürüm diye sayıklar her hecem,
Gecelerime hayalin her an dolmazsa...
Bir başka ömrü yaşıyorum sensiz,
Son goncalar dökülüyor nedensiz,
Geçmez hiçbir anım elemsiz,
O yâr kapalı kapımı çalmazsa...
Hep böyle çaresiz bir haldeyim,
Görmek olsun benim dileğim,
Bir günde yeter doyunca seveyim,
Sevdiğim yâr düşünüp sormazsa...
Özcan Yaman
Bitlis E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Aralık 2011
Gözünün bebeğiydim
Gönlünün meleğiydim
Sevginle suladığın
Kalbinin çiçeğiydim
Gel gör şimdi neredeyim
Bir beton zemindeyim
Geceler soğuk ayaz
Tir tir titremekteyim
Sen söyle ciğer anam
Derdimi kime yanam
Sen ebedi hanemde
Ben şimdi mahpustayım
(...)
Ey benim güzel anam
Cennet kokulu anam
Sen toprak evindesin
Ben betonda yataram
Sadık Demirkıran
Silifke M Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Babalar aslında en çok kızlarını severler...
Ama inanmaz kimse buna.
Yalan derler, imkânsız derler;
Her nedense kimse çıkıp da neden? demez.
Nedendir bilir misiniz?
Çünkü kız babası olmak;
Farklıdır, özeldir; bambaşka bir duygusallık verir babalara.
Hayatında hiç ağlamayan babalar bile kızlarını ellerine aldıklarında
Tutamazlar gözyaşlarını.
Ama bir taraftan da zordur kız babası olmak;
Bir kız iki evlat demektir,
İki canı birden sırtına yüklenmek demektir.
Çünkü biri iki yapan da kadındır, ikiyi üç yapan da…
Bunu bildiklerinden babalar,
Onların üzerlerine daha da titrerler.
Onlara her baktıklarında annelerini,
Bazen kırdıkları ama her şeye rağmen onları yetiştiren
Annelerini anımsarlar.
Ama bir yandan da koruma iç güdülerine yenilirler;
Kızlarına hiçbir şey olmasın,
Onlar hiç üzülmesin,
Gözlerinden bir damla yaş gelmesin isterler.
O bir damla yaş için koca dünyayı yıkacak olurlar,
Ama bu sevgilerini,
Bu bağlılıklarını,
Asla gösteremezler, utanırlar.
Çünkü baba demek; güçlü, çatık kaşlı olmak olarak öğretilmiştir
Onlara.
Gülümsemek isterler o güzel kızlarına gülümsemek…
Ama rolünün dışına çıktıklarını düşünüp
Dönerler eski çatık kaşlı, gergin suratlarına.
Bazen ağlamak isterler,
Ama, erkekler ağlamaz, denmiştir onlara yapamazlar;
Bu yüzden saklarlar gözyaşlarını.
İşte böylece her şeyi içlerine atarlar…
Kız babaları
Yansıtmazlar asla duygularını.
Ama dayanamazlar gece yarılarına.
Ve giderler o güzel kızlarının tatlı şirin odalarına
Uzun uzun bakarlar yüzlerine.
Ve bir kez daha hayran olurlar
O muhteşem güzelliklerine.
Gündüzleri dokunamadıkları gözlerine, ellerine
Hiç bırakmayacakmış gibi dokunurlar,
İçlerindeki duygunun gözyaşlarını boşaltırlar.
Ve yavaşça güzel kızlarını öpüp
İyi geceler derler
Derinden derinden.
Eğer siz de bir sabah uyandığınızda yanağınızda
Bir damla gözyaşı hissederseniz;
Bilin ki babanız o gece de sizi izlemiş
Ve en sonunda iyi geceler deyip gitmiştir.
Refik Bulgan
Pınarhisar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Seslenis
Aralık 2011
BULMACA
SOLDAN SAĞA
1) Çevresindeki gerçekleri görmeyen
kimse-Devlet görevlilerin aylıklarında kesilen
para-Bir nota. 2) Vazife-Keçiyolu-Töre bilimiahlak bilimi. 3) Erzak konulan yer-Eğik ve dik
olmayan-antalyanın bir ilçesi. 4) Alet takımıbir kumaş. 5) Tesir-Namus-Cehennem bekçisi. 6) Bir nota-İridyumun simgesi-Yapma,
yerine getirme-Sporda erişilmişin en üstünü.
7) Tersi(bir isim)-Tersi(aynı, aynı biçimde)
8) Kırmızı-Bir melek-Beyaz-Taraf. 9) Arının
yaptığı-kavunçuktan yapılmış şey-Hastanın
hastalığını tespit için çektirdiği. 10) Bir sayıiyi’nin sessizleri-Mat’ın sessizleri-çocuğu
olan kadın. 11) Bir tür halk türküsü-Yafta.
12) Adaletli iş gören-Kimyasal etkisiyle canlıyı
yok eden kimse- Tersi (seyelan). 13) Kendine
özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisikabaca evet. 14) Türk Lirasının kısaltılmışı-Bir
renk-Kamer-Tanrı. 15) Çok ak-Bir haber ajansı-tersi (son, sonraki) 16) Büyük pazar-Yapmaya
hazır.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
Oğuz Alıcı
Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Geçen Sayıdaki
Bulmacanın Çözümü
1) Bir erkek ismi-büyük erkek kardeşe denilen-Yemin. 2) Sıradan-Ön çalışma, eskiz. 3)
Elbise konulan eşya-Askeri mızıkada zilli bir
müzik aracı-Sıvı-protaktinnyum’un simgesi. 4)
Acil-kilometre’nin kısaltılmışı-Bir bayan ismi
5) Bir nota-dilemma-Bir salata malzemesi.
6) Yazılı kağıt-Çok’un karşıtı. 7) Ölçüsünde, derecesinde-Bir kimsenin ölümünden
sonra yapılmasını istediği şey. 8) İnceleme,
araştırma-Tersi(bir ülke)-Bir nehir. 9) Çoğul ikinci şahıs-Sıkıntı, bezginlik, acı gibi
duyguyu belirtir-Lityum’un simgesi-Çok
iyi duruma getirme, güçlendirme. 10) İlaveAmâ’nın seslisi-Kilometre’nin kısaltılmışıBir nota. 11) İslam’ın şartlarından-
Tersi(çok’unkarşıtı)-Bir cetvel-Tersi(bal yapan)
12) Ölen bir insandan kalan her şey, bir akıt-Bir
şeyi sahibine verme. 13) Uçan bir hayvan-Su ile
ilgili, suya ilişkin-İşte burada. 14) Tersi(kuşun
uçma organı)-Eko-sınır, uç, keskin, sivri. 15) Kirişli bir çalgı-Numaranın kısaltılmışı-Misal. 16)
Büyük kardeş, ağabey-Cerahat-Bir kumaş türü.
KALBİMİZ DEĞİL
Bizdeki acıyı
Çekmeyen bilmez.
Bileğimize kelepçe
Bir gün olsun eksilmez.
Biz severiz bizi
Kimseler sevmez.
Adımız mahkum
Kalbimiz değil.
Dertlidir şarkılar
Dilimizdeki.
Bir ömür çizgisi
Yüzümüzdeki.
Yağmur değil yaştır
Gözümüzdeki.
Adımız mahkum
Kalbimiz değil.
Savaş Kurt
Vize Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN
Her şeyden mahrum kaldım burada,
Verin özgürlüğümüzü erelim murada.
Aklım fikrim kaldı sılada,
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Acı olur mapushanenin dumanı,
Geldi bize ağlamanın zamanı.
On üç yıldır bensiz yaptınız bayramı,
Baba bayramınız mübarek olsun.
Arife gününde yakarlar kına,
Uzat elini öpeyim ana.
Bugün efkarlıyım dokunmayın bana,
Ana bayramınız mübarek olsun.
Yaz gelince çayır çimen sulanır,
Bir senede ikinci bayram kutlanır.
Sizleri andıkça gözlerim sulanır,
Kardeş bayramınız mübarek olsun.
Bu kadar ayrı kaldığımız yeter,
Yavrularımın hayali gözümde tüter.
Bu ayrılık bana ölümden de beter,
Yavrum bayramınız mübarek olsun.
Hediye Ocak
Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
DOKTOR
Ben bir cahillik yaptım birini sevdim;
Muhakkak o da beni seviyor dedim.
Telafisi olmayan bir hata ettim,
Kalbim bir başkasında arama doktor!
İnan ki hiç kimseyi görmüyor gözüm,
Artık bakar kör oldum bulunmaz çözüm.
Anam, babam sağ ama yine öksüzüm,
Görmeyeni görmemi isteme doktor!
Beynim yörüngesinden çıkmış, fîrarda;
Sanki bütün organlar aynı kararda.
Kimi kârda zanneder, kimi zararda,
Onlara sözüm bile geçmiyor doktor!
Halimi anlatmaya dilim varmıyor,
Gerçek sevgi nasıldır aklım sarmıyor.
Ben mahkûm oldum ona, kimse sormuyor;
Senin ilacın bana yaramaz doktor!
Ciğerlerimi söktü götürdü benden,
Yüreğim kan içinde ne gelir elden.
Dikenin acısı da sorulmaz gülden,
Senin merhemin bana kâr etmez doktor!
Kulaklar bile sesi duymaz oldu,
Yüzüm de eşlik etti sarardı soldu.
Yaşayan ölü oldum, hepsi de durdu,
Beni yaşatamazsın, uğraşma doktor!
Osman’a bu dünyayı zindan ettiler,
Ziyaretçim bile yok çekip gittiler.
İdam sehpasını da çoktan diktiler,
Çek şu yağlı urganı uzatma doktor!
Osman Akay
İnfaz ve Koruma Memuru
Burdur E Tipi Kapalı ve Açık Ceza
İnfaz Kurumu
Sayfa 3
CEZA İNFAZ KURUMUNDA ÖĞRETMEN OLMAK
Kasım ayının yirmi dördü... Öğretmenler
Günü... Hemen hemen bütün öğretmenlerin en güzel, en mutlu günlerinden biri. Az
sonra törenler düzenlenecek, öğretmenliğin
kutsallığından bahsedilecek, öğrencilerden
öğretmenlerine en sıcak gülümsemeler ile
çiçekler takdim edilecek. 1981 yılından beri
ülkemizin dört bir yanında kutlanan, artık
aşinası olduğumuz, alışılmış bir gün.
Adalet Bakanlığı’nda görev yapan, sayıları 350-400 civarında olan öğretmen için
durum aynı mı? Ceza infaz kurumlarında ve
denetimli serbestlik şube müdürlüklerinde
de öğretmenler günü kutlanır mı? Sahi öğretmenin bu kurumlarda işi ne ola ki?
Adalet Bakanlığı bünyesinde görev yapan bütün öğretmenler için şu tür konuşmalar artık kanıksanmıyor.
– Ne iş yapıyorsun?
– Öğretmenim.
– Hangi okulda?
– Ceza İnfaz Kurumunda.
– Anlamadım. Ceza infaz kurumu derken...
– Cezaevi yani.
– Allah Allah... Cezaevinde öğretmenin
ne işi var? Yani siz mahkumlara mı öğretmenlik yapıyorsunuz? Daha önce hiç duymamıştım cezaevinde öğretmen olduğunu...
– Hemen hemen bütün ceza infaz kurumlarında öğretmen var.
– Zor olmuyor mu peki? Mahkumlar size
saldırmıyor mu? Ders verirken odada güvenlik görevlisi oluyor mu? Ne tür eğitim veriliyor cezaevlerinde?
Konuşmalar bu hal üzere devam eder
gider.
Artık sorular birbirini takip eder. Sohbetin başında biraz şaşkınlık içinde, biraz
da acınarak sorulan soruların yerini artık
bir takdir duygusu almaya başlamıştır. Yaptığımız işin ne kadar önemli olduğundan
dem vurulmaya başlanır. Bazen de “boşuna
uğraşma, yorma kendini. Bunlardan adam
olmaz. Görmedin mi akşam televizyonda?
Adam cezaevinden tahliye olduktan sonra
üç kişinin daha canını yakmış...” türlü yaklaşımlar.
Öyle ya... Ceza infaz kurumu denince
akla, ceza çekilen yer gelmektedir. Ceza çekilen yerde eğitimin ne işi olur ki?
Oysaki eğitim asıl buralarda olmazsa
olmazlar arasındadır, vazgeçilmezdir. Çünkü
hürriyetine sınır konulmuş vatan evlatları,
bugün her ne kadar kurumda olsa da yarın
dışarı çıkacaktır. Zaten ceza infaz kurumuna
düşmelerinin en önemli sebeplerinden birisi
eğitimsizliktir. Şayet burada gerekli eğitimi
almazlarsa, donanımsız olurlarsa, sosyalleşemezlerse, tahriklere karşı sabırlı olmayı
öğrenemezlerse tekrar ceza infaz kurumuna
düşmeleri kuvvetle muhtemeldir. Doğrudur,
“ceza infaz kurumlarında eğitim verilen hükümlü ve tutuklular artık suç işlemezler”
şeklinde bir yargıya varılamaz. Ama eğitim
verilmezse, vicdanları ile hareket etme duygusu aşılanmazsa, “koğuşuna kapat ne hali
varsa görsün” şeklinde düşünülürse hükümlü ve tutukluların hangi bir derdi çözülür?
Yarın dışarı çıkıp tekrar suç işlediğinde, gerekli eğitimi vermediğimizden dolayı bizim
de o suçun işlenmesinde katkımız olmuş olmuyor mu? Üstelik eğitimin sonuçlarını görmek için hükümlü/tutuklunun dışarı çıkmasını beklemeye gerek yoktur. Herhangi bir
eğitim-öğretim faaliyetine devam eden ile
etmeyen arasındaki fark bariz bir şekilde ortadadır. Öyle ya “hiç bilenler ile bilmeyenler;
öğrenenler ile öğrenmeyenler bir olur mu?”
Her işin olduğu gibi, ceza infaz kurumunda öğretmen olmanın da kolay yönleri
de vardır zor yönleri de... Dışarıda silah tutmuş ellerin, kalem tutmasına öncülük et-
mek; kurslar, konferanslar, bilgi yarışmaları, münazaralar, sosyal-kültürel faaliyetler,
kütüphane faaliyetleri ve sportif faaliyetler
ile hükümlü tutukluların zamanlarını en iyi
şekilde değerlendirmeleri için gerekli çabayı göstermek... Tahliye olan eski hükümlülerden kimisinin üniversitelerin iyi bölümlerinde okuduğuna, kimisinin güzel bir hayat
kurup alın teri ile evine ekmek götürmek
için canla başla mücadele ettiğine şahit
olmak... ceza infaz kurumunda öğretmen olmanın güzel tarafı.
Aynı zamanda çok zordur ceza infaz
kurumunda öğretmen olmak. Bazen körler
çarşısında ayna satmaya benzer. Alıcılar,
alınacak malzemenin işine yaramayacağını düşünür. İkna etmen gerekir. Koridorda
nöbet tutan memur hemen hemen her gün
“Okuyup da adam mı olacaklar, boşver.”
şeklinde sataşmalarda bulunur. Memuru
ikna etmen lazımdır. “Güvenlik gerekçesi
ile eğitim için fazla sayıda hükümlü/tutuklunun odasından dışarı çıkması uygun değildir” şeklinde düşünen personeli ikna etmen
gerekir. Halk Eğitimi Merkezi çalışanlarını
ceza infaz kurumlarında kurs açmaları için
ikna etmen gerekir. Kurslar için gerekli öğretmen bulunamadığı zaman, usta öğreticiyi
/ öğretmeni ceza infaz kurumuna gelmeye
ikna etmen gerekir. Tam her şey hazır, artık
eğitim için gerekli ortam sağlandı diye düşünürken, kursiyer psikolojik ve ailevi nedenlerden dolayı kursa gelmeyeceğim şeklinde
yan çizer, ikna etmen gerekir.
Bazen iyi ki varım, iyi ki bu kurumda çalışıyorum dersin, bazen de bu kurumda benim
ne işim var diye düşünmeden edemezsin.
Kurumda seferber edilen bütün imkanlardan
en iyi şekilde yararlanan, artık hatalarından
ibret aldı, dışarıya çıkınca iyi bir hayat kurar
kendisine diye düşündüğün bir hükümlünün
dışarıya çıkar çıkmaz üç masumun daha
canını yaktığında kahrolursun, eğitim hiçbir
işe yaramıyor diye karamsarlığa kapılırsın.
Tükenmişlik sendromu kapını çalmaya başlamıştır. Ancak bitmemem gerekir, yaratılmışların en şereflisi insan ile uğraşıyorum,
tohum saçayım bitmezse toprak utansın.
Hem sebze yetiştirmek için bir yıl, meyve
yetiştirmek için on yıl, insan yetiştirmek onlarca yıl gerekir diye düşünürsün.
Bütün bu koşuşturmaca arasında 24
Kasım Öğretmenler Günü gelip çatar... En
mutlu günlerinden birisi olacak zannedersin, yanılırsın. Çiçek vb materyalden çoktan
vazgeçmişsindir. Tecrübe ile sabittir böyle
bir inceliğin yapılmayacağı. Hatırlanmamak
acıtır içini. Hatırlayanların da odasına çağırıp öğretmenler günün kutlu olsun demesi
biraz daha yaralar. Odamıza bile gelme lütfunda bulunmadığı gibi, günümüzü kutlamak
için ayağına çağırıyor şeklinde düşünürsün.
Bazen hocam bir program düzenle de öğretmenler gününüzü kutlayalım teklifi ile karşılaşırsın. İster istemez böyle kutlama olmaz
olsun, gün bizim günümüz ama programı da
biz hazırlıyoruz, bir kutlama programı tertip
etmek sadece öğretmenin tasarrufunda değil, Kurumda bu işi yapabilecek çok sayıda
insan var diye düşünürsün.
Fazla bir şey istemiyorsundur esasında... İstediğin sadece hatırlanmaktır, değer
görmektir... Çünkü sana verilen değer, kurumda eğitime verilen değerin aynasıdır.
Cezaevinde öğretmensen fazla bir şey
beklememeyi, kendi yağın ile kavrulmayı,
sinirlerine hakim olmayı, sabırlı olmayı bilmelisin. Sinirlerin zayıf ise, esen en ufak rüzgarda yerle bir oluyorsan vay haline...
Tüm öğretmenlerin geçmiş Öğretmenler Günü kutlu olsun...
Metin KARTAL
Öğretmen
Uşak E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu
ZEYNO
Gözlerimde gördüğüm her renk,
Gönlüme haz verir sendeki ahenk.
Rüzgârın incecik kanadına takıl gel !
Oy Zeyno! aşkınla zehirlendi bu yürek.
SEVGİYLE
Artık yokluğun yüreğini tırmalıyor,
İçimdeki saadetin rengi morarıyor.
Özlemin büyüdü her gün tel tel !
Oy Zeyno! güzelliğin yüreğimi yakıyor.
Masala dönse de kurulan düşler,
Arada parlasın mutlu gülüşler.
Kahrına değmezse boyun büküşler,
Ela gözlerimden sen de akıver getsin.
Hani geleceğim diyordun, bu bir teselli mi?
Gel tut, sana uzattığım ellerimi.
Seninle yaşamak seni sevmek ne güzel!
Oy Zeyno! seni sevmemek el de mi ?
Sensizlik acı da olsa ölümden
Birkaç sayfa da sen kopart ömrümden.
Yol geçen hanına dönen şu gönlümden,
Zor gelirse sen de çıkıver gitsin.
Özcan Yaman
Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Yılmaz Ünal
Ankara 1 No’lu L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Uzanan ellerimi geri çevirme,
Hiç değilse dostça sıkıver gitsin.
Gönlüme girerken kanıma girme,
İstersen dünyamı yıkıver gitsin.
Seslenis
Sayfa 4
USTALARDAN SEÇMELER
USTALARDAN
SEÇMELER
HALİT FAHRİ OZANSOY
VATAN DESTANI
O kadar dolu ki toprağın şanla,
Bir değil, sanki bin vatan gibisin.
Yüce dağlarına çöken dumanla
Göklerde yazılı destan gibisin.
Hep böyle bulutlar içinde başın,
Hilâli kucaklar her vatandaşın.
Geçse de asırlar, tazedir yaşın,
O kadar leventsin, fidan gibisin.
Çiçeksin, bayılır kuşlar kokundan,
Her dalın bir yay ki zümrüt okundan.
Müjdeler fısıldar Ergenekon’dan:
Bu sese gönülden hayran gibisin.
Ey bütün cihana bedel Türkeli,
Açtığın cenklerin yoktur evveli.
Tarih bir nehir ki coşkundur seli.
Sen ona nispetle, umman gibisin.
Bir yandan hep böyle taştın, köpürdün,
Bir yandan cefalı bir ömür sürdün.
Fakat ne derece ezildinse dün,
Şimdi gene tunçtan kalkan gibisin.
Bir insan nihayet kemikle ettir,
Bu et, bu kemiğe can hürriyettir.
En büyük hürriyet Cumhuriyettir,
Demek şimdi sen bir cihan gibisin.
Ey ana toprağı, ey Anadolu,
Açıldı önünde terakki yolu.
Hamdolsun her yanın bereket dolu,
Cennette bir yeşil meydan gibisin.
Yeni bir ay ördün al bayrağına,
Girdin en sonunda irfan bağına,
Medeni hayatın nur ırmağına
Ezelden susamış ceylan gibisin.
Halit Fahri OZANSOY
1891’de
İstanbul’da
ALTINI ÇİZEREK SÖYLÜYORUM
Sevgili arkadaşlar!
Ben hayatı tutkularla dolu olan biriyim. Cezaevinde öğrendim hayatta hiçbir şeye şaşırmamayı; sevdiklerimin değerini,
kıymetini... Artık o eski tatsız Bora değilim; artık yaşadığım her
günün değerini biliyorum. Çünkü; hayatın ne kadar güzel ve
değerli olduğunu bunda daha iyi öğrendim. Babam hayatın
değerini burada daha iyi öğrendiğimi söylüyor. Sanırım ben
bunu başardım ama bir çok konuda hâlâ istediğim şeyleri yapamıyorum. Kitap okumasını çok seviyorum; kelimelerle tam
olarak tarif edemeyeceğim bir huzur veriyor bana kitap okumak. Bende başarı ve gelişme hissi yaratıyor. Bazen ben burada
oyunu kuralına göre oynadım bazen de içimdeki o saf çekingen
çocuğu ortaya çıkardım. Sevgili arkadaşlar hiçbir şey vazgeçilmez değil. Hayatta insan... belki ama ... başarmak nasıl güzel
bir duygudur. Aslında mutlu olmak olduğu gibi kabul etmektir.
Kabul etmek derken elbette doğrularımızı onaylamadıklarımızı inanmadıklarımızı, inandıklarımızı yine bizim elimizde demek istiyorum. Bu kabul ediş elbette sorgulamamak ya da fikrini beyan etmemek veya inandığınız yolda fikrini savunmamak
anlamında değil. Elbette soracağız, araştıracağız, tartışacağız
ama hayatta bazen ne kadar kontrolü ele almaya çalışırsanız
çalışın; her şey olması gereken zamanda olması gerektiği gibi
oluyor ve biz hep seyirci kalıyoruz. Yani kabullenip yola devam
etmiyoruz. Benim merakım sahip olduğumuz mutlulukları,
güzellikleri hep kaçırmamız, mutluluklarımızı gerçek anlamda
sizinle aynı ölçüde paylaştığına inandığınız kaç kişi var hayatta
peki. Gerçekten tüm içtenliğiyle sizin yalnızlığınıza ortak olanlar?
Aslında mutluluklar paylaştıkça artar, oysa hep bir hesap
içindeyiz paylaşmak yerine.Biz demek yerine neden hep ben
diyoruz. Acımıza ortak olunsun, acılara ortak olalım istiyoruz
SENDEN BAŞKA
KİMSEM YOK
VERDİKLERİMİ
SANA ANLATTIM ANNE
doğdu.
1971’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Bakırköy Rüştiyesi ve Galatasaray
Lisesi’ni bitirdi. Uzun yıllar Muğla
ve İstanbul’da lise öğretmenliği yaptı. Ölümüne kadar Tercüman gazetesinde tiyatro eleştirileri ile edebiyat yazıları yayımlandı. Fecr-i Ati’nin
etkisinde kaldığı ilk şiirleri 1912’de
“Rübâb” ve “Şehbal” dergilerinde
yayınlandı. Şiirlerini bir süre aruz
vezniyle yazdı. “Aruza Veda” şiiriyle
bu kalıbı bıraktı, hece ölçüsüne ve
yalın Türkçe’ye yöneldi. “Yeni Mecmua” çevresinde toplanan “Hecenin
Beş Şairi” arasında yer aldı. “Nedim”
adında bir edebiyat dergisi çıkardı.
Şiirleri Yarın, Hayat, Aydabir, Yarımay, Çınaraltı, Varlık, Hisar gibi dergilerde yayınlandı. Servet-i Fünun
dergisinin yazı işleri müdürlüğünü
yaptı. Hüzün yansıtan şiirlerinde
daha çok aşk ve kadın temalarını işledi. Şiirin yanısıra yayınlanmış roman
ve oyunları ile anı kitapları da var.
peki ya mutluluklarımızı neden paylaşmaktan bu kadar korkuyoruz, neden güvenmiyoruz artık kimselere? Ne zaman ördük
duvarlarımızı? Aslında her yaşanan duygu bizler için bir sınav
değil mi? Görmeyi bilen gözlerimiz nerede? Biz nasıl bakarsak
öyle görüyoruz; aslında iyi bakarsak iyi görüyoruz. Bence önce
ön yargıyı, olumsuzluğu, kötü tarafları görmeyelim; iyi olanı güzel olanı görelim, paylaşalım. Haset ve kıskançlık yapıp neden
ile başlayan sorular sormadan, bir ispat çabasında olmadan,
iyi olanı ve güzel olanı takdir etmeyi bilerek hayatı yaşayalım.
Çünkü o mutsuz anlarda beslediğimiz kötü düşünceler başka
kötü düşünceler doğuruyor. Bir de tam tersi düşünün; ne zaman iyi düşünüyorsanız, o zaman birçok şey üst üste iyi olabilir. Kimseyle ilgili kötü düşünmeyin; inanın fark edeceksiniz ki
ne kadar rahatmış diyeceksiniz. Yıllar su gibi akıp gidiyor; artık küçük mutluluklarınız olsun. Kendinizle nerede olursanız
olun mücadele edin, kendinizle yarışın, kendinizi tercih edin,
kendinizi takip edin. İçinizdeki ‘Kendime daha başka neler
yapabilirim?’ gibi güzel duygularınızı açığa çıkarıp, paylaşmak
güzel ve anlamlı olur. Bizler her duruma ayak uydurabilen bir
insanız. Şikayet etmek yerine hiçbir şey sebepsiz değildir diye
düşünmeye çalışın. Hepimiz için birbirimize karşı saygımız,
sevgimiz olmasa ne farkımız kalır. Yaşadığımızı hissedelim;
bu duyguların farkına varıp tadını çıkaralım. Sevinçten hoplayıp zıplamazsak, değişimlere ayak uydurmazsak yaşıyoruz diye
bilir miyiz? Bence su akar yolunu bulur; siz iyiyseniz herkes
iyidir. Siz iyi olun kalbinizi temiz tutun ve tüm güzellikler içinize dolar. Gülücükleriniz, sevginiz aydınlatsın her gününüzü.
Umarım, burası benim hayatımı etkilediği gibi, değiştirdiği gibi sizlerin de hayatını etkiler.
Bora Şahin / Karaman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Karikatür: Melih Gürler
Çorum L Tipi
Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Bir yanım yanıyor,
Bir yanım donuyor.
Nedir ? Bu kasvet;
Nedir ? Be anne.
Üşüdüğümü de, yandığımı da;
Rabbim biliyor.
Ne serinleyebiliyorum,
Ne ısınabiliyorum anne.
ACI VEDALAR
Beni tir tir titreten,
Dilekler temenniler,
Depremde evsiz kalanlarım.
Hayır dualar...
Benim yüreğimi yakan;
Acı verir insana,
Gencecik şehir edilen canlarım.
Bütün vedalar.
El açıp hakka dua ediyorum;
Sonrasında ise,
Acılarımızı, sona erdir Allah’ım.
Feryat figanlar...
Bana ve ülkemize,
Karışır gözyaşları,
Senin ruhunda üzülüyor anne.
Sele selene.
ÖZGEÇMİŞ
Aralık 2011
BENİM SEVDAM
ERZURUM
Düşüncelerim içimde düğümlenip
Her biri
bir kurtuluş
ararken
Nasıl
anlatayım
senigözlerimin;
bilmiyorum
Bulutlu
gecede
çalışan,
Binbirbir
türlügörünmeye
güzelliğin
var
Dadaşların
diyarısın sen Erzurum
Yıldızlar
kadar umutsuz.
Yüreğimde
senin
Bakışlarıysa
yalnızlık
kadarhasretin
karamsar,var
Sessizlik gibi belirsiz
Anlatabilsem
seni
layıkıyla
Gözyaşlarım yavaş yavaş damlayıp
Türkülere konu olup dolaştın dilden dile
Resmini ıslatırken.
Biliyorum; ne gelirse,
Titrek bir sesle,
Benziyorsun bir gonca güle
Her şey haktandır.
Misten de güzel kokuların var
Hoşça kal demek.
Sevdam rüyalar gibi özgür,
Gülmeye hasret kaldım anne,
Vedalar ölüm gibi,
Gece
gibi şahitsiz...
Gülemedim çoktandır.
Senden
uzaklardayım şimdi
Dayanmaz yürek.
Ve ben
kendimi hasretin
rüzgâr gibidinmedi
asi zannetsem de;
İçimdeki
Bana
merhamet
duygusunu,
Taş basıp bağrına,
Senden
gözlerim
gülmedi
gündüzuzakta
yanan sokak
lambası
kadar önemsiz.
Sen
öğrettin;
unutursam günahtır. Varlığım
Katlanmak
gerek.
Seni
senin
haberin
olmadan
sevenler var
Yüreğimde büyüyen ateş bedenimi
terletirken,
Kendi
dertlerimi
Ayrılıklar
eceldir, unuttum;
Ruhum,
vurulan
bir
kuş
kadar
masum;
İnsanlığın
acılarıyla, yanıyorum anne. Hüznüm büyüdü dağlar kadar
Candan sevene.
Gücümse o kuşun çırpınışı kadar yetersiz.
Sende şanlı bir tarih yatar
Ve ben hislerimi ne kadar içimde tutmaya çalışsam da;
Değmez ki sana asla nazar
Gözlerimdeki
o heyecan
Aksakallıların
uluların var
Beni ele verecek kadar tecrübesiz!..
Uzun
oldu, afet;
Bazenzaman
dönüşü yoktur;
Kabrine
gelemedim.
Gidilen yolun.
Her
şafaktan
mutlaka,
Ömrü
beklemekle
geçer,
Kış sendedir güzelliğiyle azdır yaz
Yâsin’i
şerifi
Bekleyen
kulun.zikreder dilim.
ErdalSeni
Görmez
sevene etmezsin naz
Rabbime
niyazlarımda,
Elbisen
pırıl
bembeyaz
Maltepe
3 Nolupırıl
L Tipi
Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Gözünde değeri yoktur,
Palandökeninde
eksilmeyen karın var
Artık
acıları
yaşamasın
milletim.
Paranın pulun.
Ne
yapalım,
Sadece
gözyaşıbunlara
döker; da şükür;
Dilim değil gönlümdür konuşan
Ruhun
şâd
olsun anne...
Veda edip
gidene.
Bir ekmeğini bölüp paylaşan
Vatan, bayrak, din için savaşan
Ali
Rıza
Çağlar
Özlemi çeken bilir;
Kahraman kadınların erkeklerin var
Kartal
H Tipi Kapalı Ceza
Ayrılık zordur.
Şahin Şimşek
İnfaz
HasretKurumu
yüreklerde,
Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Sönmeyen kordur.
Yıllarca yol gözlemek,
Sevene zulümdür.
Vedalar, ölüm
gibidir;
Ölsem,
kaybolsam,
Toz,
duman,
Candan
sevene. buluta karışsam
NE FARK EDER Kİ
Sen beni unutmadıkça
Ne fark eder ki
Ali Rıza Çağlar
Toprakta can bulurum
Kartal
H çiçekle
Tipi Kapalı Ceza
Bin
bir
İnfaz Kurumu ışıl ışıl açar
Rengarenk
Seni bulurum
Ta ki beni unutana kadar
O zaman oluk oluk akar
Hızla ilerlerim
Coşkun ırmaklar gibi
Azgın seller gibi
Damarda hain zehir gibi
Azrail’in kollarına giderim
Ne fark eder ki
Zafer Altan
Maltepe 1 Nolu L Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
TEMİZLİĞE BAK
Fıkra
Birgün bir ingiliz, bir fransız, bir de Türk gümrük kapısında
kontrolden geçiyormuş. Türk olan kişi bizim Temel imiş. Olay
Türkiye’nin gümrük kapılarının birinde geçiyor. İlk önce İngilizin bavulunu açmış ve 7 tane iç çamaşırı çıkmış. Nedenini
sormuşlar, İngiliz de haftanın her gününe bir tane, diye cevap
vermiş. Görevliler çok etkilenmiş. Sonra Fransız’ın bavulunu
açmışlar. Ondan da 8 tane iç çamaşarı çıkmış. Nedeni sormuşlar; haftanın her gününe bir tane, biri de yedek olduğu söylemiş
Fransız. Görevliler yine çok etkilenmiş. Bizim Temel’in bavulunu açmışlar. Tam 12 tane iç çamaşırı çıkmış. Görevliler en temiz ülkenin kendilerinin ki olduğunu düşünüp mutlu olmuşlar.
Nedenini sormuşlar 12 çamaşırın. Temel de başlamış: Ocak,
NEDEN
Şubat, Mart... diye saymaya.
AŞK
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Her gecenin sabahı var dediler;
Her geceden bir sabah bekledim.
Belki düşlerim gerçek olur diye
Beklemiş olmakta yetmiyor artık;
zamanın
herardından
saniyesinde
Koşup
katılasım, seni düşünmekmiş
uykusuz
gecelere
Sığındığı
deliktenmahkum
çıkartasım, olmakmış
sen uyurken
sana şiir yazmakmış
Bir destanuzaklara
yazasım geliyor.
uğrunaErdemine
söylenen
her şarkıda
seni aramakmış
kavuşmuş
gibi;
içerkenYaşananları
alkolikanlatasım,
değil aşkkolik olmakmış
senin etrafındaki
eşyaları
bilegeliyor.
kıskanmakmış
Bu dört duvar deliğimde
kalasım
yalnızlığa
terk
edilmekmiş
Güneş
penceremden
vazgeçinceye dek;
ayrılığın
acısını
hissetmekmiş
Kapatıp
kapılarımı,
yalnız kalasım geliyor.
umutlaHiç
seni
beklemekmiş
korkmadan,
neden diye haykırmak;
bazen de
hayata
kadere
isyanmış
Ömrümün
çünküsünü
cevaplamak
için
kalbimin
derinliklerinden
konuşmakmış
Binlerce
kez gönül kapımı çalıp
gidenlere
hislerinElkağıda
imiş
sallayasımdökülmesi
geliyor...
adını bağıra bağıra söylemekmiş
sana özlem
duymakmış
Maşallah
Güven
Maltepe
3 Nolubunları
L Tipi Kapalı
Cezayazmakmış
sabahın
köründe
sana
İnfaz
Kurumu
senin ile
beslemek
susuzluğunu gidermekmiş
kısacası sana tutulmak bağlanmak ve senin ile
bütün olmakmış
İşte aşk o zaman aşk
Sadece seni görmek için dağlar, ovalar aşmakmış.
Hasan Okçu
Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
HAPİSHANEDE BULDUM KENDİMİ
Bir hayalin ardından koşarken
Kilometrelerce taşıdım kendimi
Ruhuma huzuru ararken
Hapishanede buldum kendimi
Vatan hasreti kor yakarken
Tutsak sandım yuvamda kendimi
Toprağıma hayran koşarken
Hapishanede buldum kendimi
Bülbül yuvamda kanarya iken
Kanadıma battı diken
Bu acıyı sonsuz sanan ben
Hapishanede buldum kendimi
Bir oyundu başıma gelen
Sanki sahneydi karşımda sergilenen
Nerede yavrularım hasret kaldım derken
Hapishanede buldum kendimi
Şimdi soğuk duvarlarım var
Üstüne koskoca demir kapılar
Sevimsiz geliyor bana bu yapılar
Hapishanede buldum kendim
Naciye GÜMÜŞ
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Seslenis
Aralık 2011
Sayfa 5
Ardıç Programı eğitim materyalleri
ve belge dağıtım töreni
UNICEF Türkiye Temsilciliği ile
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlü
iş birliğinde, 2003-2011 yılları arasında kurumlaraki çocuklar için çalışan personele yönelik
geliştirilen ARDIÇ Programı Eğitim Materyalleri devir teslimi ile Ardıç Programının geliştirilmesi ve uygulanmasında görev alan personele verilmek üzere hazırlanan teşekkür
belgeleri dağıtımı için tören düzenlendi.
Törene; UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman
Abulaman, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Tetkik
Hâkimi Fahrettin Kırbıyık, Ankara Eğitim Merkezi Başkanı
Hâkim Talat Akbaş, Şube Müdürü Habil Kanoğlu ile Ardıç
Eğiticileri katıldı.
UNICEF Temsilcisi Dr. Ayman Abulaman, törende
yaptığı konuşmada; bir çok ülke ve kuruluş ile çalışmalar
yürüttüklerini, Ardıç Programı’nın bunlar içerisinde özel
bir yere sahip olduğunu ve bu günde devam ettiriliyor olmasından duydukları memnuniyetini ifade etti.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan
Polat da konuşmasında; ceza infaz kurumlarında çocuklarla
ilgili çalışmalara özel önem verdiklerini belirterek, böyle bir
düşüncenin sonucu olan Ardıç Programının Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce sürdürülen en uzun soluklu
projenin sonunda ortaya çıktığını ve uyÇalışma Ekibi gulanmaya başlandığını vurguladı.
Psikolog
• Habil Kanoğlu,
Genel Müdür Yardımcısı Polat, Arir, Sos. Çal.
• Nilgün E. Özdem
dıç Programının geliştirilmesi ve sürunt, Psikolog
• A. Çiğdem Erk
lu, Eğit. Uzm.
• Elçin Ç. Terzioğ
dürülmesinde vermiş oldukları destek. çal.
• Ali Duran, Sos
g
ten ötürü UNICEF Türkiye Temsilcisi
olo
Psik
er,
• Nalan Pek
Psikolog
• Serap Görücü,
, Sos. Çal.
• M. Özkan Aslıpek
maz, Sos. Çal.
• Süleyman Kaç
. Çal.
• Elif Kaleli, Sos
Sos. çal.
• Hasan Matrak,
. Çal.
Sos
• Osman İlbilgi
. Çal.
• Yenal Çevik, Sos
an, Sos. Çal.
• Mehmet Akif Doğ
ür
• Naci Yıldız, Müd
Müdür
• Metin Sönmez,
Müdür
• M. Kemal Cengiz,
ılmaz, Müdür
• Ümran Yavuzy
Müdür
• Mehmet Olcar,
, Müdür
• Hamit Karslıoğlu
Öğretmen
• Nafiz Civelek,
, Psikolog
• Nurdan Toptan
olog
• Yücel Sözer, Psik
Psikolog
• Ayşegül G. Dündar,
olog
• Murat Erkan, Psik
Psikolog
• Ber na Görgülü,
olog
• Sinem Torun, Psik
Psikolog
• Sacide Aslım,
Psikolog
• Gevherhan Olgun,
Psikolog
• Fahriye Yergin,
a, Psikolog
• Gülçin Şenyuv
, Psikolog
• Gülten Akarsu
Psikolog
• Ebru Ö. Topsakal,
olog
• Ayşe Gencer, Psik
Psikolog
• Gamze Erhan,
Psikolog
• Cansu K. Terzi,
Dr. Ayman Abulaman’a Teşekkür Plaketi sundu. UNICEF
Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaman da Genel Müdür
Yardımcısı Erhan Polat’a Teşekkür Plaketi takdim etti.
Törende; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, UNICEF Türkiye Temsilci Dr. Ayman
Abulaman, Tetkik Hâkimi Fahrettin Kırbıyık’a Eğitim
Merkezi Başkanı Talat Akbaş’a, Erzurum, Kahramanmaraş ve İstanbul Eğitim Merkezleri Başkan ve müdürlerine
ve tüm Ardıç Eğitimcilerine Teşekkür Belgesi verdiler.
Belge dağıtım töreni eğitim merkezinde yapılan kokteyl ile
tamamlandı.
Ayrıca; Ardıç programı kapsamında geliştirilen eğitim
materyalleri, basımı yapılan kitaplar ile eğitici çantaları ve
sınıf setleri eğiticilere dağıtıldı.
Ardıç Eğitimleri 2011 yılından itibaren 1153 personele ulaştı
2008 yılında programlanıp, Eğitim Merkezlerinde uygulanmaya başlanan ARDIÇ Eğitim Programı kapsamında
2001 yılından itibaren 1153 personele eğitim verildi. Ayrıca;
11-16 Aralık 2011 tarihleri arasında Ardıç Programı Eğitici
Eğitimi düzenlendi. Ankara Personel Eğitim Merkezinde
düzenlenen eğitime; Programın geliştirilme ve uygulanma
sürecinde yer alan 37 eğitici katıldı. Eğitici Eğitimi sürecine
Artı Artı Danışmanlık Şirketi kurucusu ve Program Danışmanı Haliç Üniversitesi Okutmanı Kadir Akbulut yaptıkları
sunum ile destek verdi.
Çocuk Ceza İnfaz Kurumları Değerlendirme
Toplantısının birincisi gerçekleştirildi
Çocukların topluma yeniden kazandırılmasına yönelik gerçekleştirilen eğitim
ve iyileştirme faaliyetlerinin etkin ve verimli yürütülebilmesi için, mevzuatta daha
önce öngörülmemiş olan bazı hususların
görüşülmesi ve çocuk kapalı ceza infaz
kurumlarının genel durumunun değerlendirilmesi amacıyla geçtiğimiz ay Ceza
İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Ankara Eğitim Merkezinde bir çalışma
toplantısı gerçekleştirildi.
Söz konusu çalışma toplantısına; Ankara, İzmir ve Elazığ Çocuk Eğitimevi,
Ankara ve Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ile Pozantı ve
Bergama Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ile
İncesu Çocuk Ceza İnfaz Kurumundan
toplam 26 personel katıldı.
Çalıştay programı kapsamında çocuk
ceza infaz kurumlarının fiziki durumları ve
fiziksel eksikliklerden kaynaklanan sorun-
lar ve çözüm önerileri, mevcut mevzuatın
eksikliklerinden kaynaklı yaşanan sorunlar ve ideal çocuk ceza infaz kurumunun
oluşturulabilmesi için öneriler, kurumlarda meydana gelen asayiş olayları sebepleri
ve çözüm önerileri, sivil toplum kuruluşu
ve diğer kurum kuruluşlarla iş birliği çalışmalarında mevcut durum ve çocuk, sivli
topulum kuruluşlarıyla çalışma prensiplerinin belirlenmesi, kurumlarda yürütülen
eğitim ve iyileştirme faaliyetleri ve standartlar sisteminin değerlendirilmesinde
yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri, ceza
infaz kurumu personelinin ve kurumda
barındırılmakta olan çocukların sorunları
ve çözüm önerilerine ilişkin personel tarafından değerlendirmeler yapıldı.
Çalıştay sonunda; mevcut sorunlara
ilişkin çözüm önerileri ile yeni geliştirilen
sisteme ilişkin bilgilerin yer aldığı rapor
oluşturulacak.
Seslenis
Sayfa 6
Aralık 2011
Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlüleri
Arkeoloji Müzesi ve Japon Bahçesini ziyaret etti
Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu, hükümlüler için
Kırşehir’in Kaman İlçesi Çağırkan Kasabasında bulunan Japon Arkeoloji Müzesi ile Japon Bahçesine kültürel
amaçlı gezi düzenledi.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliği ile
gerçekleştirilen gezide, görevli Arkeolog Pınar İlman’ın
rehberliğinde arkeolojik müze ile Japonya sınırları
dışındaki en büyük bahçe olma özelliği taşıyan Japon
bahçesi (botanik bahçe) gezildi.
Kırşehir’ın Kaman ilçesinin 3 km doğusunda, KamanKırşehir Karayolunun hemen kenarında yer alan müzenin
tanıtımını yapan Arkeolog Pınar İlman, 280 m. çapında
16 metre yüksekliğindeki höyüğün tipik Anadolu Höyüğü
olduğunu, kazıların 31 Mayıs 1986 tarihinden bu güne
kadar devam ettiğini, Kalehöyük Müzesinin “Çevreye
duyarlılığı ön plana alan sürdürülebilir mimari tasarımı”
ile 46 ülkeden katılan binlerce aday arasından saygın bir
ödül olan 2010 Green Good Design ödülünü kazandığını
belirterek; Höyükte yapılan kazı çalışmalarında, İlk Tunç
çağından başlayarak Osmanlı dönemine kadar devam
eden bir iskânın varlığının saptanmış olduğunu, burada
yaşayan kültürlerin çevre ile etkileşimleri, ilişkileri ve sanat anlayışları hakkında bilgi edinilebildiğini vurguladı.
Kalehöyük’te bugüne kadar saptanmış kültürel katmanlar şunlar: I. Kat: Osmanlı Dönemi (15-17. yy), II Kat:
Demir Çağı (M.Ö. 12-4. yy), III. Kat: Orta ve Genç Bronz
Çağı (M.Ö. 20-12 yy), IV. Kat: Erken Bronz Çağı (M.Ö.
23-20 yy).
Kalehöyük’ün o çağlardaki günlük yaşantısını anlatan
3 boyutlu filmin de izlendiği gezide, kazılarda bugüne kadar çıkartılan eserlerle ilgi şu bilgiler verildi:
- Dokumacılıkta kullanılan taş ve pişmiş topraktan
yapılan ağırşak (ağırlık),
Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda Çankaya
Belediyesinden unutulmaz konser
Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda Çankaya Belediyesi Türk
Halk Müziği Sanatçıları İlayda Aydoğdu, İsmail Aslan, Saim Erten, Ali Ekber Ergün,
Suat Yıldırım, Gülali Zengin, Yılmaz Şirin
tarafından 03.11.2011 tarihinde konser düzenlendi.
Çankaya Belediyesi Türk Halk Müziği
Konseri İlayda Aydoğdu’nun şarkıları eşliğinde başladı. Etkinlik, hükümlü ve tutuklu
çocuk ve gençlerin şarkı yarışması ile devam
etti. Son olarak çocuk ve gençlerin eşliğinde
şarkılar söylenip, birlik ve beraberlik içerisinde coşku yaşandı. Hükümlü ve tutuklu çocuk
ve gençlerin farklı bir gün geçirmeleri sağlanmış oldu.
Program, Kurum Müdürü Necmi
Acun’un Çankaya Belediyesi Türk Halk Müziği sanatçılarına teşekkür belgesi sunumu
ile son buldu.
- Bronz deliciler, Hitit İmparatorluk devrine ait mühür,
- Farklı biçimlerde üretilmiş bronz, altın gümüş
takılar, iğne başları, kolye ve boncuk taneleri,
- Aşık kemikleri, kurşun figür ve ok uçları, bile taşları
ve yüzükler ile seramik parçaları.
Müze ziyaretinden sonra Japon Prensi “Mikasanomiya
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda konser coşkusu
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Etimesgut Belediyesi
işbirliğiyle Müzik Eğlence Programı düzenlendi. 2 Aralık 2011
tarihinde, Kurumun Kültür Salonunda gerçekleştirilen program öncesinde tüm misafirlere ve hükümlülere Etimesgut
Belediyesi tarafından Türk Bayrağı, Atatürk Rozeti ve karanfil
dağıtıldı.
Eğlence programına Etimesgut Belediye Başkanı Enver
Demirel, Başkan Yardımcıları Seyit Sarp, Ayhan Ünal ve Alaattin Sonat ile Belediye Sosyal ve Kültür İşleri Dairesi personeli misafir olarak katıldı. Kurum Müdürü Ali Turan Karadağ,
İkinci Müdürler Nefıze Kartal ve Akif Taşkolu ile Kurum
Öğretmenleri Recai Yıldız, Mehmet Büker ve Fikri Altuntaş
katıldı.
Torbalı’da ‘resim ve bilgisayar
kursu’ belgeleri törenle dağıtıldı
Torbalı K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda eğitim öğretim faaliyetleri çerçevesinde açılan resim ve bilgisayar kurslarında
başarılı olanlara sertifikaları törenle dağıtıldı.
16.11.2011 tarihinde yapılan törene Torbalı Cumhuriyet Başsavcısı Atilla Ulupınar,
İzmir İzleme Kurulu Başkanı Süleyman Kul,
Bşk. Yrd. Faruk Çetinkaya, Üye Hatice Keleş,
Ceza İnfaz Kurumu Sorumlu İnfaz Koruma
Başmemuru Kenan Yılmaz ve Mustafa Muslu ve Ceza İnfaz Kurumu personeli katıldı.
Kursu başarıyla tamamlayan hükümlü ve
tutuklulara belgeleri davetliler tarafından verildi.
Anı Bahçesi”nin (Japon Botanik Bahçesi) gezilmesinin
ardından kuruma dönüşle sonlandırılırken hükümlüler
botanik park ve müze ziyaretlerinin onlara çok farklı
duygular yaşattığını, kültürel geziden dolayı çok mutlu
olduklarını ve bu tür etkinliklerin tekrarlanmasını istediler.
Programda personel ve hükümlüler gönüllerince eğlendiler ve unutulmaz bir gece yaşadılar.
İdare Memuru Çiğdem Demircioğlu’nun sunuculuğunu
yaptığı gecede Kurum Müdürü Ali Turan Karadağ’ın açış
konuşmasından sonra Etimesgut Belediye Başkanı Enver
Demirel’e geceye katkılarından dolayı plâket verildi. Başkan
Enver Demirel geceye katılmaktan duyduğu heyecanı ve mutluluğunu belirten bir konuşma yaptı. Açılış konuşmalarından
sonra Kurum Müdürü ve Belediye Başkanı tarafından; Kurumda düzenlenen pidecilik kursunu başarıyla tamamlayan
sekiz hükümlüye “Kurs Bitirme Belgeleri” dağıtıldı.
Belge dağıtımından sonra Etimesgut Belediyesi
Seymenleri’nin halk oyunları gösterisi ilgiyle izlendi. Halk oyunlarından sonra Bahri
Özipek’in şiir dinletisinde okuduğu birbirinden güzel şiirler salonda duygulu anlar yaşanmasına yol açtı.
Halk Müziği Sanatçısı Yavuz Şanlı’nın
okuduğu sevilen türkülere salondaki misafirler ve hükümlüler de iştirak ettiler. Konserin
son bölümündeki halay havalarında Başkan ve
hükümlüler birlikte halay çekerek eğlendiler.
Halk oyunları gösterisi, şiir dinletisi ve
halk müziği konseri boyunca dalgalandırılan
bayraklarla salon bayram yerine dönerken,
son olarak sahne alan hükümlülerden Burhan Akkuş’un geceyi renklendiren duygulu
türküleri ile eğlence programı sona erdi.
Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumundan kurban hizmeti
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda 7 yıldır devam eden
kurban satış ve kesim hizmeti bu yıl da başarıyla gerçekleştirildi. Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlüler tarafından yetiştirilen küçükbaş ve büyükbaş kurbanlıklar Ankara’da
02.11.2011 tarihinde saat 08.30’da satışa sunuldu. Adalet Bakanlığı çalışanları, yargı mensupları ve vatandaşların yoğun ilgi
gösterdiği kurbanlıklardan 105 büyükbaş ve 300 küçükbaş hayvan 2 saat gibi bir sürede satıldı.
Kurbanlıkların kesimleri Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu
İşyurdu Müdürlüğü tarafından kurulan tesislerde Kurum
Müdürü Murat Yılmaz, 2.Müdür Hasan Torun ve İdare Memuru Mehmet Şah Utanç’ın yönetiminde 20 usta kasap tara-
fından hijyenik bir ortamda kesildi. Kurbanlıkların Niğde Açık
Ceza İnfaz Kurumu Veteriner Hekimi Ertan Kaya tarafından
tek tek kontrolleri yapılarak tamamen eğitimli 30 personel ve
100 hükümlü tarafından parçalandıktan sonra poşetlenerek
hazır halde sahiplerine teslim edildi.
Randevu sistemi ile plânlı ve düzenli bir hizmetin sunulduğu kesim işlemi sırasında kurban sahiplerine, Kurumun
kafeterya ve restoranında ücretsiz yiyecek ve içecek ikramında
bulunuldu.
Ayrıca, Kurban Bayramında, Niğde’de, Ceza İnfaz Kurumu 1. sınıf kesimhanesinde 60 büyükbaş ve 300 küçükbaş
kurbanlık aynı şekilde kesilerek, sahiplerine teslim edildi.
Aralık 2011
Seslenis
Sayfa 7
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, CTE
Genel Müdürlüğü yöneticileriyle toplantı yaptı
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem,
göreve başlamasının ardından birimlerin çalışmalarıyla ilgili bilgi almak ve geleceğe ilişkin
plânlama yapmak amacıyla Bakanlık yöneticileriyle toplantılar gerçekleştiriyor.
Bu çerçevede, 7 Aralık 2011 tarihinde, Müsteşar Birol Erdem’in başkanlığında, Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde toplantı yapıldı. Toplantıya; Müsteşar Yardımcısı Mustafa Elçim, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Sefa Mermerci, Genel Müdür Yardımcıları
Cengiz Güler ve Erhan Polat, Daire Başkanları
Vehbi Kadri Kamer, Burhamettin Eser, Remzi Gemici, Ali Yıldız ve İbrahim Usta, tetkik
hâkimleri ile Ankara, İstanbul, Kahramanmaraş ve Erzurum Ceza İnfaz Kurumları Personeli Eğitim Merkezlerinin müdürleri katıldı.
Toplantıda; Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Sefa Mermerci, Genel Müdürlüğün
merkez teşkilâtı ile ceza infaz kurumları, denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlükleri ile eğitim merkezlerinden oluşan
taşra teşkilatı hakkında sunum yaparak, çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
Müsteşar Birol Erdem, Ülkemizde infaz
hizmetlerinde ceza infaz kurumlarının en hassas kurumların başında yer aldığını ifade ede-
rek, bu yüzden kurumların çağdaş infaz anlayışına uygun olarak hizmet etmesinin önemine
dikkat çekti. Erdem, kurumlarda bulunan hükümlü ve tutukluların salıverilme sonrasında
topluma uyumlarında kurumlardaki eğitim ve
iyileştirme çalışmalarının gerekliliğini vurgularken, kurumların daha da ileriye götürülmesinde, insan hakları ve hukuka uygun olarak
yürütülecek çalışmalara destek vereceğini vurguladı.
Ereğli B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
el sanatları sergisi büyük ilgi gördü
Serginin açılış
kurdelesini
Kaymakam
Hasan Bağcı,
Belediye Başkanı
Hüseyin Oprukçu,
Cumhuriyet Başsavcısı Bestami
Tezcan birlikte
kesti.
Kocaeli 1 No’lu T Tipi’nde belge dağıtım töreni
Kocaeli 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda şehitleri anma programı ve Kur’an Kursu sertifika teslim töreni yapıldı.
Programa şehitler için saygı duruşu ve İstiklal
Marşı’yla başlandı. Ceza İnfaz Kurumu Vaizi İrfan
Yağız açılış konuşmasını yaptığı programda, tutuklu
ve hükümlülerce Kur’an-ı Kerim ve ilahi ziyafeti verildikten sonra Kandıra İlçe Müftü Vekili Ergün Yılan
bir konferans verdi. Konferansın ardından din görevlilerinden Cem Burak Çınar Kur’an-ı Kerim okurken,
İrfan Yağız da dua yaptırdı.
Programın son bölümünde Ceza İnfaz Kurumunda açılan kurslarda Kur’an okumayı öğrenen 28 tutuklu ve hükümlüye sertifikaları verildi.
Ereğli B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlü ve tutukluları iş ve meslek sahibi yapmak, tahliyelerinden sonraki hayata hazırlamak, kendilerine güven duyan,
geleceğe güvenle bakabilen, kurallara uyumlu, üretken ve
dayanıklı birer insan olarak topluma kazandırmak amacıyla
Türkiye İş Kurumu Konya İl Müdürlüğü ile İlçe Halk Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile açılan Takı Tasarımı Kursunda
hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen ürünler 24-28
Ekim 2011 tarihleri arasında halkın beğenisine sunuldu.
Ereğli Adalet Sarayı binasında gerçekleştirilen sergiye İlçe Kaymakamı Hasan Bağcı, Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu, Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan ile
hâkim ve Cumhuriyet savcıları, İlçe Emniyet Müdürü Bahaattin Çetindere, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yasin Şimşek,
İlçe Halk Eğitim Müdürü Ali Topbaş, İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Murat Bildik ile kamu
kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Serginin açılışını Kaymakam Hasan Bağcı, Belediye
Başkanı Hüseyin Oprukçu ile Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan birlikte yaptılar.
Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan açılış konuşmasında; Ereğli B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yatmakta olan hükümlü ve tutukluların el emeği göz nuru ile
özveri içerisinde hazırlayarak sundukları ürünler ile kendilerini ifade etme ve tanıma şansı bulduklarını, Kurum
içerisinde hoşça vakit geçirerek gelir elde etme imkanı yakaladıklarını ifade ederek, sergide emeği geçen Ceza İnfaz
Kurumu çalışanlarına teşekkür etti.
Daha sonra Protokol üyeleri ve açılışa katılan davetliler
sergiyi gezerek, ürünleri beğeniyle incelediler.
Sergide, hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen takılar ve boncuk süslemesiyle yapılan ürünler başta olmak
üzere birbirinden güzel el emeği göz nuru ürünler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.
Sergiye Ereğli Adalet Sarayı çalışanları ve vatandaşlar
büyük ilgi gösterdi.
Sayfa 8
Seslenis
Aralık 2011
İşyurtları Yüksek Kurulu Toplantısı
Kalecik’te gerçekleştirildi
Adalet Bakanlığı İşyurtları Yüksek Kurulu Toplantısı,
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in başkanlığında
Müsteşar Yardımcısı Mustafa Elçim, Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü Sefa Mermerci, Personel Genel Müdürü
Mustafa Kemal Özçelik, Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Nazım Kara, Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Orhan Kırman, İdari ve Mali İşler Daire
Başkanı Ayhan Cürebal ile İşyurtları Daire Başkanı Mustafa
Onuk’un katılımıyla 07.12.2011 tarihinde yapıldı. Toplantı;
süt ve süt ürünleri atölyesinin modernizasyonu ve kurulacak
ek ünitelerin yerinde görülmesi amacıyla Kalecik Açık Ceza
İnfaz Kurumunda gerçekleştirildi.
Toplantı öncesinde Kurum Müdürü Hasan Uçkaç tarafından Kurumun vizyonu, atölyelerin durumu ile yeni kurulacak ayran ve kase yoğurt üniteleri hakkında Kurula bilgi
verildi. Daha sonra Müsteşar Birol Erdem ve beraberindeki
heyet, Kalecik Cumhuriyet Savcısı Zeynep Aktaş ve Kalecik Adliyesi hakimlerinin refaketinde Kurum atölyelerini
gezerek, atölyelerde çalışan hükümlülerin daha iyi şartlarda yetiştirilerek rehabilitelerinin sağlanması, tahliyelerinde
rahatlıkla iş bulabilecekleri iş deneyimine kavuşmaları için,
atölyelerin günün teknolojisi ile donatılarak modern hale
getirilmesinin gerekliliği müşahede edildi.
Süt ve süt ürünleri atölyesinin yeni ünitelerinin nereye
kurulacağı, getirisi ve maliyetleri hakkında gerekli değerlendirmeler yerinde yapıldıktan sonra Kurul üyelerinin katılımıyla toplantı yapıldı. Yaklaşık üç saat süren toplantıda
Kurulun gündemindeki konular ele alındı.
Kurul üyeleri toplantı sonrasında, personel ile hatıra fotoğrafı çekiminin ardından Kurumdan ayrıldı.
“Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik
Sisteminde Personel Seçimi ve Statüsü”
konulu seminer Ankara’da gerçekleştirildi
Avrupa Birliği Komisyonu TAIEX Ofisi (Avrupa Birliği
Teknik Yardım ve Bilgi Değişim Ofisi) işbirliğiyle “Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Sisteminde Personel
Seçimi ve Statüsü” konulu seminer Ankara’da gerçekleştirildi.
15-16 Aralık 2011 tarihleri arasında yapılan seminere;
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Daire Başkanları Vehbi
Kadri Kamer ve Ali Yıldız, İşyurtları Daire Başkanı Mustafa
Onuk, tetkik hâkimleri, Ankara, İstanbul, Erzurum ve Kahramanmaraş Ceza İnfaz Kurumları Eğitim Merkezlerinin
müdürleri, ceza infaz kurumlarından 63 kurum müdürü,
denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinden 18 şube müdürü katıldı.
İki gün süren seminerde; İngiltere Adalet Bakanlığı
Ulusal Mahkum Yönetim Servisi Emekli Hükümlü Tutuklu Yöneticisi Mr Joseph WOODS, Proje yöneticisi Alehandro RODRIGUEZ RAMOS, Yunanistan Adalet Bakanlığı
Hukuk Koordinasyon ve Özel Uluslararası Hukuk İlişkileri
Genel Müdürü Professor NIKOLOPULOS, Macaristan
İçişleri Bakanlığı Macar Cezaevi Koleji Cezaevi Departmanı
Öğretmen Dr Gergely FLIEGAUF, İspanya İçişleri Bakan-
lığı Cezaevi Kurumları Genel Sekreterliği Program Yöneticisi Ms Maria Zoraida ESTEPA CARMONA, İngiltere
Adalet Bakanlığı Denetimli Serbestlik Görevlisi Elisabeth
HAYES, Avrupa ülkelerindeki uygulamalara ilişkin olarak
katılımcılara bilgi verdiler.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, seminerin açılışında yaptığı konuşmada; ceza infaz kurumları
ve denetimli serbestlik bürolarında uluslararası standartlara
uygun çalışmaların gerçekleştirilmesinde personel unsurunun çok önemli olduğuna dikkat çekerek, bu doğrultuda son
yıllarda yapılan çalışmalardan bahsetti.
Semineri, personel seçimi ve ceza infaz kurumu sistemindeki hiyerarşik düzen ve Avrupa ülkelerindeki uygulamalar hakkında bilgi alınması amacıyla düzenlediklerini
hatırlatan Genel Müdür Mermerci, Avrupa Birliği Tavsiye
Kararlarında, cezaevlerinin uluslararası ve bölgesel insan
hakları belgeleriyle aynı doğrultudaki yüksek standartlara
uygun olarak yönetimini temin etmek için yönetim ve organizasyon sistemleri oluşturulması, ceza infaz kurumlarında
ve denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinde görev yapan personelin dikkatli bir şekilde seçilmesi, ceza infaz kurumlarında yeterli sayıda yüksek kalitede
personel çalıştırılabilmesi için özel bir sosyal değer olarak
bulunan işin yönetsel fonksiyonların daha geniş bir şekilde
tanınması suretiyle personelin statüsünün geliştirilmesinin
gerektiğine ilişkin ifadelere yer verildiğini ifade etti.
Sefa Mermerci
Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü
Aralık 2011
Seslenis
Sayfa 9
Adalet Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı
arasında iş birliği protokolü imzalandı
Protokol kapsamında ceza infaz kurumlarında annesinin yanında kalan 3-5 yaş
arasındaki çocuklara Millî Eğitim Bakanlığınca okul öncesi eğitim verilecek
tutukluların farklı cinsiyetlere, yaşlara, eğitim düzeyAdalet Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı aralerine ve farklı suç işleme nedenlerine sahip oldukları
sında ceza infaz kurumlarında annesinin yanında
bilinmektedir. Bu farklılıklar nedeniyle çocuk, kadın
kalan 3-5 yaş arasındaki çocukların okul öncesi eğitim almalarına yönelik iş birliği protokolü imzalandı.
ve erkek hükümlülerin birbirinden değişik eğitim ve
Protokol Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Millî Eğitim
iyileştirme çalışmalarına alınması gerekmektedir.
Sadullah Ergin
Bakanı Ömer Dinçer tarafından imzalandı.
Kadın hükümlü ve tutuklular ihtiyaç ve statüAdalet Bakanı
Protokol imzası için 21 Aralık 2011 tarihinde,
sü, diğer hükümlü ve tutuklulardan farklı olup, bu
Ömer Dinçer
Millî Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonunda töMillî Eğitim
nedenle kadınlara farklı rehabilitasyon programları
Bakanı
ren yapıldı.
uygulanmaktadır. Kadınların çocuk sahibi olmaları
Adalet Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığından
bu farklılığın başta gelen nedenlerinden biridir. Bu
üst düzey yöneticilerin katıldığı törende Adalet Bakapsamda kadın hükümlü ve tutukluların ceza infaz
kanı Sadullah Ergin ve Millî Eğitim Bakanı Ömer
kurumlarında bulundukları süre içerisinde çocukları
Dinçer, birer konuşma yaptılar.
ile ilgili bakım, eğitim, gelişim görevlerini, devlet adıBakan Dinçer: Ceza infaz kurumunda anna en iyi şekilde yerine getirmek için elimizden geleni
nesinin yanında kalan çocuklara okul öncesi
yapmaya çalışıyoruz.”dedi.
eğitimi vereceğiz
Bakan Ergin, Ülkemizdeki 371 ceza infaz kuruMillî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ceza infaz kumunda 19 Aralık 2011 tarihi itibariyle toplam 128.468
rumlarında bulunan kadın hükümlü ve tutukluların
hükümlü ve tutuklu bulunduğunu, bunlardan
üç beş yaş grubundaki çocuklarının dezefantajlarını
4.656’sının kadınlardan oluştuğunu söyledi.
asgariye indirmek ve onlara daha iyi bir gelecek sağBakan Ergin, Ekim 2011 itibariyle ceza infaz kulamak için bir araya geldiklerini belirterek, amaçlarırumlarında kadın hükümlü ve tutukluların eğitim dunın tüm çocukların nerede olurlarsa olsunlar akranrumlarıyla ilgili yapılan bir araştırmadan bahsederken,
larıyla hayata eşit koşullarda başlamasını sağlamak,
şunları söyledi: “Araştırmaya katılan kadın hükümlü
yaşıtlarından çok daha fazla dezafantajla karşı karşıya
ve tutukluların eğitim durumları değerlendirildiğinde;
dan ücretsiz olarak taşınacaklarını belirterek, “Bugün de Adaolan çocuklarımızın önündeki engelleri temizlemek
714’ünün okuma-yazma bilmediği, 327’sinin okuma
ve onlara çocukluklarını yaşatmak, onlara uygun ortamlar oluş- let Bakanlığı ile imzalayacak olduğumuz protokolle; ceza infaz yazma bilip herhangi bir okuldan mezun olmadığı, 1.394’ünün
kurumlarınde kalan kadınların 3-5 yaş arasındaki çocuklarına, ilkokul mezunu, 291’inin ilköğretim mezunu, 499’unun ortaoturmak olduğunu söyledi.
Bakan Dinçer, ceza infaz kurumlarında annesinin yanında Bakanlığımıza bağlı ana okulu ve anasınıflarının kapılarını açmış kul veya dengi meslek okulu mezunu, 742’sinin lise veya dengi
kalan 3-5 yaş arasındaki çocuklara okul öncesi eğitimi verileceğini bulunuyoruz. Amacımız bu çocukları içinde bulundukları çev- meslek okulu mezunu, 281’inin yüksekokul veya fakülte mezunu,
ifade ederken, şöyle konuştu: “Bugün bu amaçla okul öncesi eği- reden ve büyüklerle birlikte bulundukları ortamdan çıkararak, 3’ünün yüksek lisans mezunu olduğu tespit edilmiştir.”
time en çok ihtiyaç duyan çocuklarımıza bu hizmeti ulaştırabil- onların yaşıtları ile birlikte eğitim alabilmeleri, anaokulları ve ana
İnfaz Kanunumuzda kadınlara özel hükümler getirmek için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Adalet Bakanlığı Ceza ve sınıflarına ulaştırılmasıdır. Böylece onların bedeni ve ruhi sağlık- miş bir ülkeyiz
Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı ceza infaz kurumlarında larının korunması, gelişimi, uyumu, temel değer ve davranışları
Türkiye’nin infaz mevzuatında kadınlara özel hükümler gebulunan kadın hükümlü ve tutukların üç-beş yaşındaki çocuklar kazanmalarına destek olmak gibi çok önemli bir sorumluluğu da tirmiş ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Bakan Ergin, kadın
ne yazık ki anneleriyle aynı kaderi paylaşmak zorunda kalmakta- yerine getirmiş olacağız.
hükümlü ve tutukluların infazına ilişkin şu bilgileri verdi: “İnfaz
Bu amaçtan haraketle imzalayacağımız bu protokolden söz mevzuatımızda, hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu
dır. Potansiyellerinin en üst sınırlarına ulaşmaları yönünde altın
değerinde öneme sahip bu dönemde ne yazık ki bu çocuklarımı- konusu çocuklarımız Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Ge- tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri
zın temel ihtiyaçları tam olarak karşılanamamaktadır. Bu çocuk- nel Müdürlüğüne bağlı ana okulları ve ana sınıflarına öncelikli bırakılmaktadır. Yine Yasamızın 110’uncu maddesinde; kadın
larımızın zamanlarını akranlarından ve oyundan uzak bir ortam- olarak sıraya alınmadan ücretsiz olarak ana okullarına ve ana veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları bir yıl, yetmiş
da geçirmek durumunda kalmaları en temel sorunlardan biridir. sınıflarına taşınacaktır. Tahliye sonrasında hükümlü ve tutuklu- yaşını bitirmiş kadınların bir yıl, yetmiş beş yaşını bitirmiş kadınYine bu çocuklarımızın yaşına uygun dengeli beslenme ların çocuklarının olanaklar ölçüsünde kuruluşlarımıza alınması ların aldıkları üç yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda
imkanlarının yetersizliği yanında kişiliğini oluşturduğu dönem- sağlanacaktır. Yarının büyükleri toplumun güvencesi olan çocuk- çektirilebilmektedir.
de olumsuz davranış ve modelleri içselleştirme riskinin yüksek larımızın sağlıklı mutlu olmaları ve nitelikli eğitim almaları en
Kadın hükümlü ve tutukluların hapis cezaları ile tutuklama
olması da okul öncesi eğitim hizmetinin önemini bir kez daha büyük isteğimiz ve hedefimizdir. Ulaşabildiğimiz tek bir deniz kararları ‘kadın kapalı ceza infaz kurumlarında’ yerine getirilortaya koymaktadır. Akranları yerine ceza infaz kurumlarında tu- yıldızı da olsa onun adına bir şeyleri değiştirmek zorunda. Adalet mektedir. Bu kurumların ihtiyacı karşılamada yetersiz olması
tuklu ve hükümlüler ile taş duvar arasında sıkışan çocuklarımız Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak ortak çalışmalarımıza halinde diğer kurumların ayrı bölümlerinde bu cezalar infaz
soyut düşünme yeteneği henüz gelişmeden özgür olacağı ve ar- devam edeceğiz.” şeklinde konuştu
edilmektedir. Yine açık ceza infaz kurumuna ayrılan kadın hüAdalet Bakanının Konuşması
kadaşlarıyla oyun oynayacağı hayalini yaşamaktadır. Bu çocuklarıkümlülerin cezaları ‘kadın açık ceza infaz kurumlarında’ yerine
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de, Ülkemizde kadınlara yöne- getirilmektedir.
mıza ulaşmak insani bir görevdir.”
Annesinin yanında kalan çocuklara ana okulunun lik infaz mevzuatında ayrı düzenlemelerin bulunduğunu, kadınAnneleri hükümlü olan ve dışarıda korumasına bırakılacak
ların öncelikle müstakil ceza infaz kurumlarında veya ceza infaz kimsesi bulunmayan 0-6 yaş grubundaki çocuklar anneleri yakapılarını açmış bulunuyoruz
Bakan Dinçer, Protokolle annesinin yanında kalan çocukla- kurumlarının ayrı bölümlerinde barındırıldıklarını, onların 3-5 nında kalabilmektedir.
rın Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğüne yaş arasındaki çocuklarının yanlarında kalabildiklerini ifade etti.
Ülkemizde; Ankara, Bakırköy, Çifteler ve Karataş’ta dört
Bakan Ergin, “Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve müstakil kadın kapalı ceza infaz kurumu, Denizli’nin Bozkurt
bağlı ana okulları ve ana sınıflarına öncelikli olarak sıraya alınmailçesinde de müstakil kadın açık ceza infaz kurumu bulunmaktadır.
19.12.2011 tarihi itibariyle ceza infaz kurumlarında 0-3 yaş grubu 164, 3-6 yaş grubu 87 çocuk, annesinin yanında bulunmaktadır.”
Bakan Ergin, ceza infaz kurumlarında annelerinde yanında
kalan 3-5 yaş arasındaki çocukların öncelikle Millî Eğitim Bakanlığına bağlı anaokullarında eğitim alarak, iyi bir gelecek edinmelerini amaçladıklarını vurgularken, şöyle konuştu: “Çocuk için
yapılan her bir yatırım, atılan her bir doğru adım çocuklarımızın
öğrenme sürecine destek olacak, okul başarısını, psiko-sosyal
gelişimini etkileyerek geleceğe umutlu, kararlılıkla bakmamızı
sağlayacaktır. Bugün sağlanan bu işbirliğinin, atılan bu önemli
adımın çocuklarımıza, geleceğimize, ülkemize sunulan büyük
bir hizmetin önemli bir adımı olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Ceza infaz kurumlarının birer eğitim kurumlarına dönüşmesinde geçmişten geleceğe sunduğu hizmet ve verdiği destekle
her zaman yanımızda yer almış olan MEB sunduğu tüm eğitim
hizmetlerine ek olarak, bu protokol ile annesinin yanında kalan
3-5 yaş grubundaki çocuklara Milli Eğitim Bakanlığına bağlı anaokullarında okul öncesi eğitim verecektir. Bu çalışma okul öncesi
eğitim adına önemlidir, kurumlarımız adına önemlidir ama herşeyden öte çocuklarımız adına çok anlamlıdır.”
Bakan Ergin, çocuklar adına göstermiş oldukları bu duyarlılıktan ve iş birliğiyle protokolü hayata geçiren Millî Bakanı Ömer
Dinçer’e ve Milli Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı çalışanlarına teşekkür etti.
Sayfa 10
Seslenis
Aralık 2011
Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığından uluslararası proje
Avrupa Birliği Bakanlığı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik
Eğitimleri Merkezi Başkanlığınca yürütülmekte olan “Hayat
Boyu Öğrenme Programı” (LLP)/Grundtvig Programı kapsamında Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı ile İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü ARGE Projeler Koordinasyon Biriminin birlikte
hazırladığı “Genç Mahkumların Eğitimi” konulu proje kabul
edildi.
Salihli Ceza infaz Kurumunda
organ bağışı töreni
Salihli C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda “Bir
Hayatı Geri Dönüştürün” sloganı ile organ bağış kampanyası düzenlendi.
Kurumda 3 Kasım 2011 tarihinde gerçekleştirilen
törende 64 hükümlü ve tutuklu organlarını bağışladı.
Törene Kaymakam Ertan Peynircioğlu, Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, Garnizon Komutanı Metin
Şahin, Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu, Adli
Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Kenan Arslanboğan,
Cumhuriyet Savcısı Kenan Pehlivan, çok sayıda hakim
ve Cumhuriyet savcısı, Emniyet Müdürü Erkan Taş,
İzleme Kurulu Başkan ve üyeleri, Devlet Hastanesi
Başhekimi ve doktorları ile daire amirleri katıldı.
Proje kapsamında proje ekibi olarak projenin ilk ayağı
olan Almanya ziyareti 17-21 Ekim 2011 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Ziyarete Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı ve Proje
yetkilisi Doğan Kaya, Nazilli E Tipi Kapalı Cezaevi Öğretmeni Özcan Gültekin ve ARGE A.B. Projeler Koordinasyon
Birimi üyesi ve Proje Koordinatörü Sema Albayrak katıldı.
Fransa’nın koordine ettiği projenin ortakları Almanya,
Adıyaman E Tipi’nde konser
Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda,
Adıyaman Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Top-
Batman Ceza İnfaz
Kurumunda tiyatro gösterisi
Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, ‘Aydınlık Gelecek İçin Sağlıklı Gençler Projesi’
kapsamında hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak
“Gülün Solduğu Gün” adlı tiyatro oyunu sahnelendi.
Tiyatro gösterisini Batman Cumhuriyet Başsavcısı
Muhammed Emre Ejder, Cumhuriyet Savcısı Özkan
Özçelik, Kurum Müdürü Necmi Azizağaoğlu, Kurum İkinci Müdürleri Dilek Karakelle, C. Ertuğrul
Yavuz ve Mehmet Kaya, Denetimlik Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şubesi personeli, İdare Memurları
Kamuran Azizağaoğlu ve Salih Bal, Kurum Öğretmenleri Mehmet Şen ve Adnan Öztürk ile çok sayıda
hükümlü ve tutuklu katıldı.
Bolu Ceza İnfaz Kurumu
hükümlüsü satranç
turnuvasında üçüncü oldu
Bolu’da, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü
ile Bolu Rotary Kulübü iş birliğinde 28-30 Ekim 2011
tarihlerinde Cumhuriyet Bayramı 14. Satranç Turnuvası, 19-20 Kasım 2011 tarihlerinde ise 10 Kasım
Atatürk’ü Anma Satranç Turnuvası gerçekleştirildi.
Turnuvalara Bolu Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunun açık bölümünden toplam 21 hükümlü katıldı.
Turnuvaya Kurum Müdürü Mehmet Sürgün, İkinci
Müdürler Hüseyin Aydoğmuş ve M. Bülent Gürcan
önderliğinde katılan hükümlülerden Berat Halil, 10
Kasım Atatürk’ü Anma Satranç Turnuvasında, genel
katagoride üçüncü oldu. Hükümlü Berat Halil, madalyasını Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Suat
Çelen’in elinden aldı.
Güney Kıbrıs ve Türkiye’den oluşuyor.
Konusu, zorunlu eğitim dışında kalan genç mahkumların eğitiminin incelenmesi olan projeyle; Ülkemizdeki ceza
infaz sisteminin tanıtılması, genç mahkumların eğitimi ile
ilgili mevzuatının karşılaştırılması planlanıyor. Proje çalışmaları boyunca tecrübeler, uygulamalar, süreçler ve başarı
kriterleri değerlendirilecek.
Proje çalışmaları, proje ortağı ülkelerdeki cezaevi içindeki eğitim birimlerini ziyaret ile cezaevi personeli, çocuk mahkemesi hakimleri, entegrasyon ve denetimli serbestlikten
sorumlu çalışanlar, cezaevi öğretmenleri, üniversite araştırmacılarının katılımını içeriyor.
Proje ekibi, Almanya’nın Rhineland Platze Eyaletinde çalışmalarda bulunduğu süre içerisinde diğer proje ortakları ile
tanışırken, ayrıca kurum tanıtımı yapıldı.
Almanya’daki proje toplantısı; Rhineland Platze Eyaletinin Adalet Bakanlığı binasında yapılmış olup, Adalet Bakanlığı mensupları tarafından proje kapsamında ortak çalışmalar
yapıldı. Toplantıda Adalet Bakanlığı cezaevi öğretmenleri ve
bürokratları Almanya’daki sistem hakkında bilgi verdi.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise Almanya’nın yargı
ve ceza infaz sistemi ve “Genç Mahkumların Eğitimi” konusunda yapılan çalışmalar incelendi. Worms kentinde bulunan çocuk cezaevi ile Schifferstadt kentinde büyüklerin
kaldığı cezaevlerine ziyaretler yapılarak uygulamalar yerinde
incelendi.
Toplantı sonunda proje hareketlerinin hangi ülkelerde
ve hangi tarihlerde olacağı belirlendi ve bu bağlamda 17-20
Ocak 2011 tarihlerinde projenin ikinci ayağının Fransa’ın
Bordo şehrinde gerçekleştirilmesi planlandı.
Avrupa Birliği Hayat Boyu Öğrenme Projeleri Kapsamında Adli Yargı Teşkilatı içerisinde ilk kez bir İlçe Başsavcılığının projesi kabul edilmiş olup, başarılı bir proje çalışması
gerçekleştiren Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı proje ekibi 22
Ekim 2011 tarihinde Nazilli’ye döndü.
lumsal Gelişim Merkezi (TOGEM) desteğiyle program
düzenlendi. Programda Adıyaman Valisi Ramazan Sodan ve Adıyaman Belediye Başkanı Necip
Büyükaslan konuşma yaparak, hükümlü ve tutuklulara yardımlarının devam edeceğini ifade
ettiler. Programda; maddi durumu iyi olmayan
200 hükümlü ve tutukluya giysi yardımı yapılırken, ayrıca Adıyaman Belediyesi sanatçıları tarafından konser verildi.
Programa Vali Ramazan Sodan, Belediye
Başkanı Necip Büyükaslan, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ferhat Celaloğlu, Jandarma Alay Komutanı Yusuf Yalçın, TOGEM Başkanı Saadet
Gülbaran, Kurum Müdürü Nuri Güven, Kurum ikinci müdürleri, infaz koruma başmemur
ve memurlar ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
Tokat’ta ceza infaz kurumlarının sorunları ele alındı
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
Büyük
Tokat
Oteli’nde
14.11.2011 tarihinde yapılan toplantıya Cumhuriyet Başsavcısı
Özkan Gültekin, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çelenk, Ceza İnfaz
Kurumları İzleme Kurulu Başkanı
Av. Ümit Şahin, Niksar Cumhuriyet Savcısı Yalçın Mercan, Almus
Cumhuriyet Savcısı Adem Baba-
Silivri 7 No’lu L
Tipi’nde konser
Silivri 7 No'lu L Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne
bağlı Kent Orkestrası Türk
Sanat Müziği Korosu tarafından konser verildi. 22.11.2011
tarihindeki konsere Kurum
idarecileri, uzmanlar, personel
ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
Kent Orkestrası Türk Sanat Müziği Sanatçıları Canan
Çetinkaya ve Hatice Akbulut
birbirinden güzel parçalar seslendirerek dinleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Sanatçılar,
hükümlü-tutuklulardan gelen
istek parçaları da seslendirdi.
can, Tokat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yunus Cin
ve İkinci Müdürleri Hasan Bıyık,
Ali Haydar Zeray ile Kemal Kaya,
İnfaz ve Koruma Başmemuru Bülent Saygılı, Niksar K2 Tipi Ceza
İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma
Başmemuru Ahmet Yel, Almus
Kl Tipi Ceza İnfaz Kurumu İnfaz
ve Koruma Başmemuru Ömer
Aykut, Ceza İnfaz Kurumları İzleme Kurulu Başkan Yardımcısı Dr.
Mehmet Uğurel ve Kurul Üyeleri
Doç. Dr. Uğur Kölemen ile Eğitimci Sündüs Akça katıldı.
Toplantı sonunda;
- Tutuklu ve hükümlülerin
zamanlarını etkin bir şekilde değerlendirebilmeleri ve gelir elde
edebilmelerine yönelik çalışmaların çeşitlendirilerek sürdürülmesi,
- Sportif, kültürel ve sosyal aktivitelerin artırılarak sürdürülmesi,
- Tema ile işbirliği yapılmak
sureti ile ceza infaz kurumları
hatıra ormanı kurulması yönünde
çalışmalar yapılması,
- Açık Ceza İnfaz Kurumunun bünyesinde ekmek fabrikasının açılması,
- Bu tür toplantıların yılda en
az bir kez yapılması,
Kararlaştırıldı.
Samandağ Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda
belge töreni
Samandağ K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda, Bilgisayar Destekli Muhasebe Kursunu başarı ile bitiren hükümlü ve
tutuklulara sertifikaları törenle verildi.
14.11.2011 tarihinde düzenlenen törene; Cumhuriyet Savcısı Ali Resul Ceritlioğlu, Sulh Ceza Hakimi Rifat Yıldız ve
Samandağ Cumhuriyet Başsavcılığı Yazı
İşleri Müdürü Cihangir Karakuş, Kurum
personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
Aralık 2011
Seslenis
Sayfa 11
Denetimli Serbestlik Danışma Kurulu Toplantısı yapıldı
Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Danışma
Kurulu Toplantısının 6’ncısı 08.12.2011
tarihinde Ankara Hâkimevi’nde gerçekleştirildi.
Başkanlığını Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in yaptığı VI. Danışma
Kurulu Toplantısına Adalet Bakanlığı
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa
Mermerci, Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Kanunlar Genel Müdürü Yüksel Hız, Personel
Genel Müdür Yardımcısı Meral Kaya,
Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı İbrahim
Usta, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Adem Bayrak,
Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Beyhan Kibar, Kadının
Statüsü Genel Müdür Yardımcısı İsmet
Yıldız Polat, Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri
Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Metin,
Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Abdulkadir Kaya, Sosyal Yardım Genel Müdür
Yardımcısı İslam Emiroğlu, Hayat Boyu
Öğrenme Genel Müdürü Mustafa Kemal Biçerli, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı
Mehmet Aslan Yılmaz, Asayiş Daire Başkanlığı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Hüseyin
Özalp, Jandarma Genel Komutanlığı Hareket Başkanlığı Asayiş Dairesi Başkanı
Konya’da eski hükümlü
M.Ş.’ye işyeri açıldı
Konya Koruma Kurulu Başkanlığı tarafından eski hükümlü M.Ş.’ye işyeri açıldı. Açılış Koruma Kurulu Başkanı Konya
Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Neyzen Özcan tarafından gerçekleştirildi. Başsavcı
Özcan Koruma Kurulu olarak ilk defa bir
eski hükümlüye iş yeri açıldığını söyledi
ve ceza infaz kurumlarıdan salıverilen eski
hükümlülerin ve özellikle de suç mağduru
insanların koruma kuruluna başvurmaları
konusunda çağrıda bulundu. Açılışta Başsavcı Vekili Hayrettin Semerkant, Konya
Barosu temsilcisi Av. Sermet Öten, Açık
Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mehmet
Öcal, Konya Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Cansel Karatepe, İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin,
İl Sosyal Hizmetler Müdürü İzzet Güneş,
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı
Müdürü Atilla Vardım, İşkur İl Müdürü
Tahsin Güven, Halk Bankası Konya Şube
Müdürü Uğur Parmaksız, Ziraat Bankası
Konya Şube Müdür Yardımcısı Hasan Öysal, Konya Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Bilal İsmail Haydaroğlu, Konya Sanayi
Odası Meclis Üyesi Levent Çalık, Karatay
Ziraat Odası Başkan Vekili Memili Atar,
Konya İl Özel İdaresi İnsan Kaynakları Daire Başkanı Halil İbrahim Yüce ve Dosteli
Derneği temsilcisi hazır bulundular.
Kur. Alb. Mehmet Tural, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülin
İçli, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem
Özen, Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertan Kahramanoğlu, Ortadoğu Teknik Üniversitesi
Öğretim Üyesi Sibel Kazak Berument,
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Özcan Çine,
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü
Şube Müdürü Abdulkadir Yanici, Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu
Hukuk Müşaviri Av. Fatma Yasemin Ertekin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Başkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İskender Elverdi, Tedavi Hizmetleri Genel
Müdürlüğü Şube Müdürü Fatma Akay ve
Diyanet İşleri Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Dr. Ahmet Çekin
katıldı.
Toplantı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı
Birol Erdem’in ve Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü Sefa Mermerci’nin açılış
konuşmaları ile başladı.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem konuşmasında; denetimli serbestlik
Adana’da ‘Adalet Günü’ etkinlikleri
Adana’da,“Adalet
Günü
Etkinlikleri”
kapsamında ‘’Çocuk
Ceza Adalet Sistemi
Kurumlar Arası İş Birliği ve Koordinasyon’’
konulu panel düzenlendi.
25 Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirilen
panele Adana Vali Yardımcısı İbrahim Avcı,
Cumhuriyet Başsavcısı
Süleyman Bağrıyanık,
Adalet
Komisyonu
Başkanı Mehmet Kaya,
Baro Başkanı Aziz Erbek ile davetliler katıldı.
Adana Cumhuriyet Savcılığı tarafından
Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Cumhuriyet Savcısı Cumali Tülü, ‘’Çocuğun adalet sistemine girişi ve soruşturma usulü’’, Adana 1. Çocuk
Mahkemesi Hakimi Mehmet Esen ‘’Çocuk
adalet sistemi ve koruyucu destekleyici
tedbirlerin uygulanması’’, Adana Barosu
Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Veysel
Tuncil ‘’Çocuk haklarının kullanılmasına
ilişkin Avrupa Sözleşmesi’’, Rehber Öğretmen Nazmiye Balcı ‘’Danışmanlık ve eğitim tedbirlerinin uygulanması’’ , Rehber
Öğretmen Semender Karabulut ‘’Suça sürüklenen çocukların eğitimi’’ ve Şube Müdürlüğümüz personeli Psikolog Keziban
Karıncalı “Çocuk Ceza Adalet Sistemi İçerisinde Çocuklar ve Çocuğa Duyarlı Adalet
Sistemi Çalışanı Olmak” başlıklı konuşmaları ile panele konuşmacı olarak katıldı.
hizmetlerinde kurumlararası işbirliğinin
önemli olduğunu ve bu anlamda Danışma Kurulu üyelerinin de kurumların üst
düzey temsilcilerinden oluşmasının işbirliğini daha da güçlendirdiğini; yapılacak işbirliği ile ilgili olarak kamu kurum
ve kuruluşları ile bir araya gelinerek fikir
alışverişinde bulunulmasının son derece
önemli olduğunu belirterek, danışma kurulunu çok daha etkin kullanabilmenin
arayışında olunması gerektiğini vurguladı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci açılış konuşmasında;
Ülkemizde denetimli serbestlik hizmetlerinde diğer dünya ülkelerine bakıldığında kısa zamanda çok iyi yerlere gelindiğini; bu anlamda danışma kurulunun
çok önemli olduğunu; danışma kurulu
toplantılarında alınan kararlarla denetimli serbestlik hizmetlerinin daha etkin
bir şekilde uygulandığını ve bu kapsamda
Genel Müdürlük olarak diğer kurumlarla
her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirtti.
Açılış konuşmalarının ardından Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı İbrahim
USTA tarafından Danışma Kurulu üyelerine; denetimli serbestlik hizmetlerinin
gerekliliği, uygulamada yaşanan sıkıntılar
ve denetimli serbestlik hizmetlerinin altı
yılının değerlendirildiği bir sunum gerçekleştirildi.
Danışma Kurulu Üyelerine yapılan
sunumun ardından, “Eski hükümlülerin
toplumsal dışlanmışlıkları ve tahliye sonrası istihdamları”, “Tedavi denetimli serbestlik kararlarının infazlarında yaşanan
güçlükler” ve “Denetimli serbestlik sisteminde elektronik izleme ile ilgili gelişmeler ve elektronik izlemenin kapsamı”
konularını içeren gündem maddelerinin
görüşülmesine geçilerek gündem maddeleri ve denetimli serbestlik hizmetlerine ilişkin dilek ve temenniler bildirildi.
Toplantıda, genel olarak ele alınan
konularda mutabakata varılırken, Danışma Kurulu Üyeleri tarafından denetimli
serbestlik hizmetleri ile ilgili gelişmelerin memnuniyet verici olduğu ve bundan
sonraki süreçte her türlü desteği vermeye
hazır olduklarını belirtildi.
Seslenis
Sayfa 12
ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARININ
UYGULAMAYA YANSIMALARI
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
“infaz kurumuna veya tutukevine yasak
eşya sokmak” başlıklı 297 nci maddesinin birinci fıkrasında aşağıdaki hüküm
düzenlenmiştir.
“İnfaz kurumuna veya tutukevine
silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde
veya elektronik haberleşme aracı sokan
veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu
suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı
bir suç oluşturduğu takdirde; fikri içtima
hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı
oranında artırılır.”.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise;
“Birinci fıkrada sayılanların dışında
kalıp da yetkili makamlar tarafından infaz kurumuna veya tutukevine sokulması
yasaklanmış bulunan eşyayı, bu yasağı
bilerek, infaz kurumuna veya tutukevine
sokan veya bulunduran ya da kullanan
kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır.”.
Hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre; 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’nun ikinci fıkrası uyarınca gerekli düzenleme yapılmış ve Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan “Ceza İnfaz Kurumlarının
Tahsisi, Nakil İşlemleri ve Diğer Hükümler” başlıklı, 22/01/2007 tarih ve
45/1 sayılı Genelge’nin “ Güvenlik ” başlıklı “Dördüncü Bölüm” ikinci fıkrasının
(a) ila (i) fıkraları arasında, görevliler
dahil hiç kimse tarafından ceza infaz kurumlarına sokulamayacak yasak eşyalar
aşağıdaki şekilde sayılmıştır.
a) Silahtan sayılmayan ancak, saldırı
ve savunmada kullanılabilecek her türlü
eşya
b) Elektronik haberleşme araçlarına
ait sim kartı, batarya, şarj cihazı
c) Firar kolaylaştırıcı her türlü delici,
kesici alet ve diğer malzeme
d) Alkol içeren her türlü içecek
e) Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzeme
f) Kurum revirinde kullanılanlar hariç her türlü kırmızı ve yeşil reçeteyle verilen ilaç
g) Kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış veya kurum güvenliğini tehlikeye
düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve görüntü içeren malzeme
h) Bakanlıkça görüntü ve ses almalarına izin verilen kişi, kurum ve kuruluşların yanlarında getirdikleri ile kurum
idaresince kullanılmak üzere alınanlar
hariç, ses ve görüntü almaya yarayan
teyp, kamera, fotoğraf makinesi gibi araç
i) Hükümlü ve tutukluların eğitim, fikir ve sanat çalışmaları için Bakanlıkça
izin verilenler ile kurum idaresince kullanılmak üzere alınanlar hariç, bilgisayar,
DVD, VCD ve benzeri araç.
Ayrıca;
Aynı başlığın üçüncü fıkrasında;
“Ceza infaz kurumlarının girişlerindeki
arama noktalarına, şahısların rahatlıkla görüp okuyabilecekleri şekilde ikinci
fıkrada belirtilen eşya ve malzemelerin
belirtildiği uyarı levhâları konulacaktır.
Arama ve kontrol işlemi başlamadan öncede şahıslara konuyla ilgili sözlü uyarıda
bulunulacaktır. Yasak madde bulunması
hâlinde, tespit tutanağında ‘şahıslara
gerekli uyarıların yapıldığı’ hususu da
belirtilecektir.” denilmek suretiyle, muhatap olabileceklerin bilgilendirilmesi
hususunun önemi vurgulanmıştır.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi, 07/07/2011 tarih
ve 2010/69 Esas, 2011/116 sayılı kararında;
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
297 nci maddesinin ikinci fıkrasının
Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, oyçokluğuyla,
- İptal hükmünün, kararın Resmî
Gazete’de yayımlanmasından başlayarak
altı ay sonra yürürlüğe girmesine, oybirliğiyle,
karar vermiştir.
Belirtilen kararının 21 Ekim 2011 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlandığını
dikkate aldığımızda, takip eden 6 aylık
süre sonunda 21 Nisan 2012 tarihinde
yürülüğe gireceği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
297 nci maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanan 45/1 sayılı Genelge’nin
ilgili bölümü uyarınca yapılan uygulamaların yeniden değerlendirilmesi ve bazı
hususlara özellikle dikkat edilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Buna göre;
22/01/2007 tarih ve 45/1 sayılı
Genelge’nin “Güvenlik” başlıklı bölümünün üçüncü fıkrası uyarınca, ceza
infaz kurumlarının girişlerindeki arama
noktalarında, şahısların rahatlıkla görüp okuyabilecekleri yerlere asılan uyarı
levhâlarında belirtilen ve içeri sokulması
yasak olan eşya ve malzemeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrası ile irtibatlandırılan
ifadelerin kaldırılması gerekmektedir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi tarafından,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297
nci maddesinin ikinci fıkrasının iptal
edilmiş olması, 22/01/2007 tarih ve 45/1
sayılı Genelge’nin “Güvenlik” başlıklı
bölümünün üçüncü fıkrasında sayılan ve
kuruma sokulması halinde 6 aydan 2 yıla
kadar hapis cezasını gerektiren eşyaların,
artık kurumlara sokulmasının serbest bırakıldığı anlamına gelmemekte, sadece;
Aralık 2011
Yusuf Kenan
ÇAĞLAR
Kontrolörler
Kurulu Başkanı
böyle bir durumla karşılaşılması halinde, 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki
hükmün uygulanamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu tespitten hareketle;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 86
ncı maddesinin ikinci fıkrası ile Ceza
İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
Tüzük’ün 129 uncu maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen;
“Kurumun düzen ve güvenliğini,
hükümlülerin sağlığını bozabilecek nitelikteki eşya ve maddeler ile her türlü iletişim araçları ve taşıma izin belgesi olsa
da silâhlar kuruma sokulamaz. Ziyaret
ve görüşlerde hükümlülere para, kıymetli
evrak ve eşya verilemez.”.
Hükmü dikkate alınarak,
5237 sayılı Kanun’un 297 nci maddesinin ikinci fıkrası ile ilişkilendirilmeden,
45/1 sayılı Genelge’de sayılan eşyaların
kurumlara sokulmasının yasak olduğu
yönünde, idare ve gözlem kurullarınca
bir karar alınarak, hükümlü ve tutuklulara tebliğ edilmesinin, ayrıca; belirlenen
bu eşyaların, eskiden olduğu gibi ziyarete
gelen şahısların rahatlıkla görüp okuyabilecekleri bir şekilde ilan edilmeleri ile
arama ve kontrol işlemi başlamadan önce
sözlü olarak uyarılmalarının yerinde olacağı düşünülmelidir.
Sonuç olarak
Yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesi Kararı’nın, uygulamada bazı muhtemel değişiklikler meydana getireceği
gözönünde bulundurularak, idarelerin
şimdiden yeni duruma uygun hareket
tarzı belirlemelerinde yarar görülmektedir.
Manisa E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda
belge dağıtım töreni ve şiir dinletisi
Paşakapısı’nda
şiir ziyafeti
Paşakapısı Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda şiir günü etkinliği yapıldı. Şairler
Atılay Erge, Miyaser Gülsen, Gufran Taş,
ve Zekiye Kuldaş okudukları birbirinden
güzel şiirlerle dinleyicilere şiir ziyafeti yaşattılar.
Hükümlü ve tutuklular da kendi yazdıkları şiirleri dinleyicilerle paylaştılar. Üsküdar Katibim Musiki Derneği Üyesi Miyaser Gülsen şiirler arasında seslendirdiği
nağmelerle programa ayrı bir renk kattı.
Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Ersoy Yüce,
Kurum Müdürü Mustafa Kemal Çelik,
İkinci Müdür Dursun Ali Görüm, İdare
Memurları Osman Dalma ve Hüseyin Taşkıran, Öğretmenler Serpil Ölçer ve Melahat
Bozkurt, Üsküdar İlçe Müftülüğü görevlisi
Kamil Coştu ve tüm personelin katıldığı
şiir gününde tutuklu ve hükümlüler şiirlere
ve şarkılara coşkuyla eşlik ettiler.
Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda belge dağıtım töreni ve şiir dinletisi düzenlendi.
Törene Cumhuriyet Başsavcısı Enis
Yavuz Yıldırım, Cumhuriyet Savcısı Münire Koyuncu, Manisa Organize Sanayi
Bölgesi Başkan Danışmanı Nihat Akyol,
İş-Kur İl Müdür Yardımcısı Ayla Bozkurt,
Manisa Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birlik
Başkanı Hasan Geriter, Kurum Müdürü Katip Özen, Kurum İkinci Müdürleri
Ömer Faruk Döğer, Fahrettin Korkmaz,
Zekeriya Sancaktar, Hasan Özdoğan ve
Erdal Görgülü, İdare Memuru Kadri Kara,
Kurum Psikologları Emine Abatay, Yeliz
Uygun ve Selin Gömeç, İnfaz ve Koruma
Başmemurları Şenol Kılıç ve Suat Hasdil,
Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
Cumhuriyet Başsavcısı Enis Yavuz
Yıldırım, açılış konuşmasının ardından
Doğalgaz İç Tesisatçılığı Kursu için atölye yapılmasına 10 bin TL’lik katkı sağlayan Manisa Organize Sanayi Bölgesi adına
Başkan Danışmanı Nihat Akyol’a teşekkür
plaketi verdi.
ı
Yalvaç’ta belge dağıtım
Yıldırım, daha sonra Doğalgaz Tesisatçılığı, Web Tasarımı, Bilgisayar İşletmenliği ve Cilt Bakımı ve Temel Makyaj
Kurslarını bitiren 45 hükümlüye sertifikalarını verdi.
Sertifika törenin ardından hükümlülere moral amaçlı olarak Manisa’nın
yerel şairleri tarafından şiir dinletisi
gerçekleştirildi. Törende ayrıca hükümlüler kendi yazıp oynadıkları skeçleri
sahnelediler.
munda
Yalvaç B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kuru
n iş
açıla
sinde
içeri
yılı
tim
Öğre
2010-2011 Eğitim
gösteren hüve meslek kurslarına katılarak başarı
le dağıtıldı.
kümlü ve tutuklulara sertifikaları tören
konser
Mahallî Sanatçı Ramazan Nazlı’nın
taş,
Altın
et
Ahm
akam
Kaym
verdiği programa
Cumhuriyet
Belediye Başkanı Tekin Bayram,
Komisyonu
Başsavcısı Muharrem Çetin, Adalet
utan Vekili
Kom
Başkanı Halil Tarkan, Garnizon
Önalİhsan
i
Vekil
ür
Müd
iyet
Emn
Mesut Kaynı,
SGK
,
Kılıç
yin
Hüse
maz, Askerlik Şubesi Başkanı
an
Başk
lu
Kuru
e
İzlem
,
muş
Oku
nt
Müdürü Büle
üMüd
m
Kuru
rüt,
ve üyeleri, Hakim Tayyar Züm
MüŞube
estlik
Serb
li
etim
Den
Şen,
rü Mustafa
tli katıldı.
dürü Mehmet Aksu ve çok sayıda dave
Seslenis
Aralık 2011
Ali Suat ERTOSUN
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu Üyesi
MEŞAKKATLİ
YAŞAMLAR
Halamın en yakın arkadaşı olan Kısmet
abla, mahallemizin yaşı geçkin kızlarındandı.
Yaşını söylemezdi. Halam kırk yaşına yaklaştığından, onun da aynı yaşlarda olduğunu
tahmin ederdim. Halamla ikiz gibiydiler. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Beraber dolaşırlar, pazara, ev gezmelerine, düğün ve kına
gecelerine gider, birlikte alışverişe çıkar, bazen beni de götürürlerdi. Günümüzün moda
deyişiyle kankaydılar.
Kısmet ablanın, hayattan beklentileri çok
düşüktü. Küçük şeylerden mutlu olur, sıkıntı
ve dertleriyle yaşamını sürdürürdü.
*
*
*
Babaannemin dertlerinden biri de Kısmet ablanın evlenememesiydi. Bir araya
geldiklerinde gördükleri rüyalardan bahsederler, Kısmet ablanınkini yorumlarken
babaannem lafı döndürüp dolaştırıp evliliğe
getirir; kahvelerini içtikten sonra fal bakar,
her seferinde de “Kız, sana bir kısmet
var.” der, fincanın içindeki telveleri göstererek bazen “Bir kuş var, sana bir haber
gelecek.” diye konuşur; bazen “Bak, bak,
kapın çalınıyor, görücüler geliyor.” diye
kâhin gibi gelecekten haber verir; ya da benzer şeyler söyleyince halam “İnşallah, inşallah” diyerek annesini desteklerdi. Kısmet
abla dikkatlice fincana bakar, sessizce dinler;
gidince de annem “Aman anne, her seferinde bu kızı umutlandırıyorsun, nasibi
kapanmış işte, boşuna ümitlendirme.”
diye kızar, babaannem de “Çıkmadık canda umut vardır. Kısmet, bana ahretliğimin yadigârı. İnşallah onu da evlendireceğim.” derdi.
Kısmet abla 18 yaşındayken önce babasını sonra da annesini kısa aralarla kaybetmiş;
babalarından kalan yetim maaşı yetmediğinden, bağ ve tarla işlerine giderek iki erkek
kardeşini büyük sıkıntılarla büyütmüş, okut-
muş ve evlendirmişti. Kardeşleri, ablalarının
bir dediğini iki etmez, ancak nedense eşleri
Kısmet ablayla geçinemez, o gelinlerden,
gelinler de ondan dert yanar; babaannem de
aralarını bulmak için kırk dereden su getirirdi.
*
*
*
Babaannem, hem ailemizin hem de mahallemizin dert babasıydı. Derdi olan ona
gelir, o da hâlletmeye çalışırdı. Kızlara koca,
erkeklere kız bulur; aileler arasında aracılık
yapardı. Geçinemeyen olunca da kızar “İyi
olursa Allah’tan, kötü olursa kuldan”
diye söylenir, “Bir daha kimseye aracılık
yapmayacağım” der; ancak yüzü yumuşak olduğundan kimseyi kıramaz, annemin
karşı çıkmalarına rağmen yine uğraşırdı. Bir
seferinde de benim “Babaanne, bu işlerin
modası geçti.” dememe, “Bilir bilmez
konuşma, ben keyfimden aracılık yapmıyorum, bu insanlar nasıl evlenecekler?” diyerek kızmış, ben de söylediğime
pişman olmuştum.
*
*
*
Bir de evimize üç-dört ayda bir kamyonuyla gelen Emin ağabey vardı. Geldiğinde,
bir iki saat oturur, sonra da giderdi. Babaannem, Emin ağabeyin bizim mahalleden
olduğunu, İstanbul’da bir nakliye şirketinde
çalıştığını söylerdi. Sessiz, kendi hâlinde bir
adamdı. Kimi kimsesi yoktu. Eli boş gelmez,
bize küçük hediyeler getirir, babaanneme
uzun uzun sarılır, ellerinden öper, yanında
otururdu. Babaannemin “Oğlum, yorgunsundur, bu akşam bizde kal, yarın sabah yola
çıkarsın” demelerine; “Anacığım, yolcu
yola yakışır” diyerek ısrarlarımıza rağmen
kalmaz, yemek yedikten sonra yola çıkardı.
Babaannemle halamın konuşmalarından, Emin ağabeyin Kısmet abla ile evlenmek
istediğini, Kısmet ablanın “Kardeşlerimi
büyütmeden evlenemem” demesi ve bu
düşüncesinden vazgeçmemesi nedeniyle
evlenemediklerini duymuştum. Babaannem zaman zaman “Ah kısmet ah, Emin
sana az yalvarmadı; ‘Senin kardeşlerin,
benim de kardeşlerim’ dedi, böyle bir
kısmeti kaçırdın. Kısmetini de kapattın!
Emin de baştan karaya vurdu, memleketini terk etti.” diye söylenirdi.
Emin ağabeyin babaanneme birkaç kez
“Kısmet ne yapıyor?” diye sorduğunu,
babaannemin de “Ne yapsın gariban, ya-
Sayfa 13
şayıp gidiyor.” dediğini; bir keresinde de
babaannemin “Emin, ikiniz de evlenmediniz, Kısmet’in kardeşleri evlendi, sizi
evlendirelim.” deyince, “Anacığım, ben
kamyonculuk yapıyorum, gecem yok,
gündüzüm yok, hem Kısmet İstanbul’a
gelir mi?” diye cevap verdiğini duymuş;
daha sonra da babaannemin ısrarlarına Kısmet abla “Ben İstanbul’a gidemem, kardeşlerimin çocuklarına bakıyorum.”
cevabını verince konu kapanmıştı.
*
*
*
Emin ağabey altı-yedi aydır gelmemişti. Babaannem meraklanmaya başlamış, “Emin’in başına bir şey mi geldi?
Emin’in çalıştığı yeri arayın.” diye tutturmuştu. Bir kış günü akşam yemeğinden
sonra babam “Emin’in çalıştığı şirketi
aradım. Emin, içkili hâlde kamyon kullanırken kaza yapmış, ayağı kırılmış.
Hastaneden çıkmış, evinde istirahat ediyormuş. Evinin de telefonu yokmuş!”
deyince, babaannem “Çocuğun bakacak
kimsesi de yok. Allahım, bu çocuk, ne
yapar, ne eder?” diye söylenmeye başlamış,
babama da “Oğlum, İstanbul’a bir giden
yok mu? Emin’e baksınlar, bir haber
getirsinler.” demiş, bu konuyu üç-dört akşam devamlı açınca da babam mesajı almış ve
İstanbul’a gitmeye karar vermişti.
Bir hafta sonu cumartesi gecesi babam
otobüsle İstanbul’a gitmiş, Pazar günü Emin
ağabeyi bulmuş, aynı gün geri dönmüştü.
Döndüğünde de “Emin’i buldum. Sağ
ayağı ve sol kolu kırılmış. Elinin parmakları ezilmiş. Söylediğine göre ayağı
iyileşmiş, ancak kol ve elindeki kırıklar
parçalıymış ve sakat kalmış. Hareket
kabiliyeti çok azalmış. Bundan sonra
şoförlük yapamayacakmış. Tazminatını verip, işten de çıkarmışlar. Tedavisi
bitince herhâlde Manisa’ya gelecek.”
deyince, hepimiz çok üzülmüştük. Ertesi
gün bu olayı halamdan duyan Kısmet abla,
sessizliğe gömülmüş ve tutamadığı yaşaran
gözlerini bizden kaçırmak için evine gitmişti.
Aradan on-onbeş gün geçmişti. Babam
yine bir akşam yemeğinden sonra “Bugün
Emin aradı. Manisa’ya yerleşecekmiş.
Uygun bir ev bulmamızı istiyor. Burada
iş arayacakmış!” deyince, babaannem amcamla konuşarak, onun boş duran, üç sokak
altımızdaki eski evini Emin ağabeye tutmuş,
hatta akraba ve komşulardan kullanmadıkları
birkaç parça da eşya bulmuştu.
Dört-beş gün sonra Emin Ağabey bir akşamüzeri elinde tahta valiziyle gelmişti. Çökmüş durumdaydı. Sol kolu ve parmaklarının
hareketleri kısıtlıydı, babamın iyi dediği sağ
ayağı aksıyordu. Üç gün bizim evde kaldıktan
sonra da kendi evine taşınmıştı.
*
*
*
Emin ağabey sık sık evimize geliyor ve zaman zaman da Kısmet abla ile karşılaşıyorlardı. İş bulamamıştı ve buna çok üzülüyordu.
Bir sabah erkenden bize gelen Kısmet abla
babaanneme “Ben kardeşlerimle konuştum. Şirketlerinde Emin’e iş verecekler.
Adama ihtiyaçları varmış.” deyince, çok
sevinmiştik. Kısmet ablanın kardeşleri müteahhitlik yapıyordu ve işleri iyiydi.
Emin ağabey çalışmaya başlamış ve kendisini sevdirmişti. Bu arada gördüğü fizik
tedavi sayesinde sol kolu ve parmakları da oldukça iyileşmişti. Aradan bir yıl geçmişti. Babaannemin niyetini anlıyor, Kısmet ablanın
da bu kez evliliğe karşı çıkmayacağını seziyorduk. Babaannem bu konuyu önce bizimle
konuşmuş, Emin ağabeyin rızasını aldıktan
sonra Kısmet ablaya ve kardeşlerine açmış;
onlar da evet dedikten sonra nikâhlarını elbirliğiyle yapmıştık.
*
*
*
Kısmet abla ve Emin ağabeyin meşakkatli günleri sona ermiş; herkesin hakkı olan
mutluluğu onlar, gecikerek de olsa yakalamışlardı.
GÜZEL SÖZLER
Sus yeter artık! Sır perdelerini pek o kadar yırtma.
Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır.
Mevlana
Hiç kimse, başka birinin sırtındaki yükün
ağırlığını bilemez.
Gerge Herbert
Sorumluluğunu taşıyacağın fikrin adamı
ol.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Elmas nasıl yontulmadan mükemmelleşmezse, insan da acı çekmeden olgunlaşmaz.
Konfüçyüs
Sinop E Tipi Ceza İnfaz Kurumuna birincilik kupası
Seslenis
Aralık 2011
Yıl: 10
Sayı: 117
YAYIN KURULU
Cengiz GÜLER
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
V. Kadri KAMER
Eğitimden Sorumlu
Daire Başkanı
Fahrettin KIRBIYIK
Tetkik Hâkimi
Tülay ÇELEBİ
Şube Md. (Psikolog)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Özlem ŞAHİNKOL
Şube Md. (Sos. Hiz. Uzm.)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü
Recai YILDIZ
Naci BİLMEZ
Öğretmen
Öğretmen
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Ali Turan KARADAĞ
Kurum Müdürü
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ
Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA
İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz
Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 15 Aralık 2011
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
Sinop Gençlik Hizmetleri ve
Spor İl Müdürlüğü tarafından 29
Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Kurumlar Arası Voleybol Turnuvası düzenlendi. Turnuvaya Sinop merkez ve ilçelerinden toplam
12 takım katıldı.
Milli Eğitim Müdürlüğü, Sinop
Üniversitesi, Kapalı Cezaevi Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü,
Su Ürünleri Fakültesi, Mehmet
Akif Ersoy İlköğretim Okulu, Gençlik Spor İl Müdürlüğü, Fatih İlköğretim Okulu, Osmaniye İlköğretim
Okulu takımlarının mücadele ettiği
turnuva çekişmeli maçlara sahne
oldu.
Turnuva sonunda yapılan final
müsabakasında rakibini yenen Si-
nop Kapalı Cezaevi takımı turnuvayı
kazanarak birinci oldu.
Sinop Valiliği konferans salonunda düzenlenen ödül törenine
Sinop Valisi Dr. Ahmet Cengiz, Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, İl
Jandarma ve Garnizon Komutanı, J.
Alb. Mehmet Erhan Arıkan, Belediye Başkanı Baki Ergül, Cumhuriyet
Başsavcısı Osman Erduran, Sinop
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan, Sinop E Tipi Kapalı
Cezaevi Müdürü Özer Duman ve
Kurum Müdürleri katıldı.
Birinci olan Sinop Cezaevi Takımı adına Kurum Müdürü Özer
Duman ve sporculara birincilik kupası Sinop Valisi Dr. Ahmet Cengiz
tarafında verildi.
Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumu satış mağazası açılışı
Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumu
tarafından Adapazarı merkez ilçede
eski Bölge İdare Mahkemesi binası
yapılan tadilatla İşyurdu Satış Mağazasına dönüştürüldü. Mağazada,
Ceza İnfaz Kurumunda hükümlüler
tarafından üretilen el emeği göz nuru
ürünler halkın beğenisine sunuldu.
27.10.2011 tarihinde yapılan açılışa Sakarya Milletvekili Şaban Dişli,
Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta
Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Yılmaz Engür, Geyve Kaymakamı İdris
Akbıyık Cumhuriyet Savcıları Haydar
Memiş, Recep Ardıhan, Kurum Müdürü İbrahim Soydan, Kurum 2. Müdürü Hasan Ali Mansuri Demirbaş
ve Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü Metin Sönmez ve
çok sayıda davetli iştirak etti.
Seslenis
Sayfa 14
Aralık 2011
İNGİLTERE’DE MÜKERRER SUÇLULUĞA BAKIŞ (3)
Gazetemizin Ekim ve Kasım sayılarında mükerrer suçluluk ile ilgili
başta nedenler olmak üzere bu konunun önemini ve etkilerini açıklamaya
çalıştım. Bu ay ki sayıda; yine anılan
Rapor’da belirtilen ve mükerrer suçlulukla bağlantılı olan İngiltere Ceza
İnfaz Kurumlarında bulunan hükümlülerin profili hakkında bilgi vermeye
çalışacağım. Bu konu, ceza infaz kurumlarında uygulanan eğitim ve iyileştirme çalışmalarına yol gösterecektir.
Ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlülerin;
1. Aile Yapıları
Çocuk yaşta evi terk eden bayan hükümlülerin oranı % 47, erkek hükümlülerin oranı % 50 iken, genel nüfus
içinde bu oran % 11’dir.
Çocuk yaşta bakım evine konulan
hükümlülerin oranı % 27 iken, genel
nüfus içinde bu oran % 2’dir.
Ailesinde, suç nedeniyle mahkemelerde ceza almış kişi bulunan hükümlülerin oranı % 43 iken, genel nüfus
içinde bu oran % 16’dır.
Bu bilgilerle bağlantılı olarak sürekli suç işleyen gençler ile ilgili yapılan bir
araştırmada (Youth Lifestyles Survey);
bu hükümlülerin zayıf aile bağlarına
sahip oldukları ve aileleri ile daha az
zaman geçirdikleri belirlenmiştir.
Hükümlülerin çocukluk çağında
içinde bulundukları yoksulluk seviyeleri ile ilgili bir bilgi bulunmamakla
beraber, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin büyük bir kısmının
Londra, Merseyside ve Batı Midlans
gibi büyük yerleşim yerlerinden geldiği, bu kişilerin bulundukları çevrenin
en büyük özelliği yüksek oranda yoksulluğun olduğudur.
2. Sosyal İlişkiler
Ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlülerin; genel nüfusa göre daha
az seviyede “düzenli sosyal ilişkilere”
sahip olduğu görülmektedir. Genellikle kopuk “sosyal ilişkiler” ile “aile
birliği” ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlülerde görülmektedir. Buna
ilave olarak hükümlülerin, genç yaşta
veya tek başına çocuk sahibi olmaları
ve bunun sorumluluğunu taşımaları da
başka bir özelliktir.
Ceza infaz kurumuna girmeden
önce bekar olan hükümlülerin oranı %
81 iken, genel nüfus içinde bu oran %
39’dur.
Ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlülerin % 9’u eşinden ayrılmış
iken, genel nüfus içinde bu oran %
4’tür.
Ceza infaz kurumunda bulunan
ve genç yaşta baba olanların oranı %
25 iken, bu oran genel nüfus içinde %
4’tür.
Ceza infaz kurumunda bulunan,
yalnız yaşayan ve bakıma muhtaç çocuğu bulunan kadınların oranı % 21 iken,
genel nüfus içinde bu oran % 9’dur.
3. Eğitim Durumu
Ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlülerin büyük bir kısmının eğitimlerini yarıda bıraktığı, bu nedenle
alt düzeyde mesleki yeterliliğe sahip olduğu, ayrıca temel becerilerinin düşük
seviyede olduğu belirlenmiştir.
Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin okula devamsızlık oranı %
30 iken, genel nüfus içinde bu oran %
3’tür.
Ceza infaz kurumunda bulunan,
bayan hükümlülerin % 33’ü, erkek hükümlülerin ise % 49’u okulu terk etmiş
iken, genel nüfus içinde bu oran %
2’dir.
Ceza infaz kurumunda bulunan
erkek hükümlülerin % 89’u, bayan hükümlülerin % 84’ü 16 yaşından önce
okuldan ayrılmış iken, genel nüfus için-
de bu oran % 32’dir.
Ceza infaz kurumunda bulunan
erkek hükümlülerin % 23’ü bayan hükümlülerin % 11’i özel bir okula devam
ediyor iken, genel nüfus içinde bu oran
% 1’dir.
Ceza infaz kurumunda bulunan
erkek hükümlülerin % 52’si bayan hükümlülerin % 71’nin hiçbir mesleki
yeterlilik belgesi bulunmaz iken, genel
nüfus içinde bu oran % 15’tir.
Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin % 65’nin matematik bilgisi seviye 1 ve altında iken, genel nüfus
içinde bu oran % 23’tür.
Ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlülerin % 48’nin okuma bilgisi seviye 1 ve altında iken, genel nüfus
içinde bu oran % 21-23’tür.
Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin % 82’nin yazma bilgisi seviye 1 ve altında iken, bu oranın genel nüfus içindeki seviyesi bilinememektedir.
5. İş Durumu
Ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlülerin çoğunun, düzenli veya
yüksek seviyede işi bulunmamaktadır.
Hükümlülerin ceza infaz kurumuna
alınmadan dört hafta önce % 67’sinin
belirli bir işi bulunmaz iken, genel nüfus içinde bu oran % 5’tir.
Kısa süreli hapis cezasına hükümlülerden uyuşturucu bağımlısı olanların % 62’sinin çalıştıkları günden daha
fazla işsiz olarak geçirdikleri gün olduğu, ayrıca % 58’nin günlük veya kısa
dönem işe sahip olduğu belirlenmiştir.
Bayan hükümlülerin % 39’nun ceza
infaz kurumuna girmeden önceki yıl işlerinin bulunmadığı, % 23’nün ise son
beş yıllık süre içinde herhangi bir işinin
olmadığı anlaşılmıştır.
6. Psikolojik Sağlık
Ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlüler toplumun geneline göre
Vehbi Kadri
KAMER
Daire Başkanı
psikolojik açıdan daha fazla sıkıntıda bulunmaktadır. Özellikle tutuklu ve genç
hükümlülerde psikolojik rahatsızlık durumu daha yüksek seviyedir.
Erkek hükümlülerin % 72’si bayan
hükümlülerin % 70’i iki veya daha fazla
psikolojik rahatsızlığa sahip olup, genel
nüfus içinde bu oran erkeklerde % 5,
bayanlarda % 2’dir.
Erkek hükümlülerin % 44’ü bayan
hükümlülerin % 62’si üç veya daha fazla
psikolojik rahatsızlığa sahip olup, genel
nüfus içinde bu oran erkeklerde % 1,
bayanlarda % 0’dır.
Erkek hükümlülerin % 40’ı bayan
hükümlülerin % 63’ü nevrotik psikolojik
rahatsızlığa sahip olup, genel nüfus içinde bu oran erkeklerde % 12, bayanlarda
% 18’dir.
Erkek hükümlülerin % 7’si bayan
hükümlülerin % 14’ü psikotik psikolojik
rahatsızlığa sahip olup, genel nüfus içinde bu oran erkeklerde % 0.5, bayanlarda
% 0.6’dir.
Erkek hükümlülerin % 64’ü bayan
hükümlülerin % 50’si kişilik bozukluğuna sahip olup, genel nüfus içinde bu
oran erkeklerde % 5.4, bayanlarda %
3.4’tür.
Erkek hükümlülerin % 66’sı bayan
hükümlülerin % 55’i ceza infaz kurumuna girmeden bir önceki yıl madde
kullanımına sahip olup, genel nüfus
içinde bu oran erkeklerde % 13, bayanlarda % 8’dir.
Erkek hükümlülerin % 63’ü bayan
hükümlülerin % 39’u alkol bağımlılığına
sahip olup, genel nüfus içinde bu oran
erkeklerde % 38, bayanlarda % 15’tir.
Devamı gelecek ay
İzmir 1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumuna ISO standardı
İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda 2009 yılında başlatılan hizmet ve kalite standardına yönelik çalışmalar devam ediyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında
Kalder İzmir Şubesince, kalite ödülüne layık görülen Kurum
son olarak ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO
22000:2005 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini aldı.
Bu kapsamda 30 Mayıs 2011 tarihi itibariyle çalışmalara
başlanırken, ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO
22000 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi için kurum
bünyesinde Kalite Birimi oluşturuldu ve çalışmaların kurum
içerinde yürütülmesinden sorumlu kılındı. Yönetim sistemlerinin gerektirdiği çalışmaları sürdürebilmeleri ve çalışmaların
kurum bünyesinde kurulması ve sürdürülebilmesinin sağlanması amacıyla ekibe iç denetçi eğitimleri verildi.
Kurum misyonu ve vizyonu oluşturularak bunların ışığında
Kalite ve Gıda Güvenliği Politikaları ve Hedefleri oluşturuldu.
Kalite ve Gıda Güvenliği El Kitapçıkları yazılarak çalışmanın
temeli atıldı. Kalite politikasının gerçekçi, ulaşılabilir ve uygulanabilir olması nedeniyle hedeflerin somut, ölçülebilen, analizi
yapılabilen özellikler taşımasına dikkat edildi.
Kurumda ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Standartlarının öngördüğü şartlara uygun olarak bir kalite yönetim sistemi
oluşturulup, gerekli dokümanlar ortaya çıkarılarak, incelemeler ışığında sınıflandırıldı. Kendi içlerinde gruplara ayırarak kontrollü kullanım,
takip edebilme ve işlevine uygunluğu ortaya konulması için çalışmalar
yapıldı.
Kurumdaki her faaliyet bir birimle ilişkilendirilerek sınıflandırılıp,
proses adı verilen süreçler oluşturularak 9 ana proses belirlendi. Bunlar
servis adıyla anılıyor. Her prosesin, prosedürleri (bir amaca ulaşmak için
tutulan yol ve yöntem) belirlenerek süreçlerin çalıştırılması ve izlenmesinin desteklenmesi için gerekli kaynak ve bilgi sağlandı.
Yapılan çalışmalar
• ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005
HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi için Kurum bünyesinde
Kalite Birimi oluşturulmuş Kalite Biriminden sorumlu Kurum İkinci
Müdürü Murat Gündüz ve İnfaz Koruma Başmemuru İbrahim Barış
Toksöz, Katip Meriç Uğurel görevlendirildi.
• Her uygulama; yerinde izleme, ölçme ve analize tabi tutuldu (anket, dilek, istek ve şikâyet vs).
• Sonuçlara ulaşmak ve servisleri sürekli iyileştirmek için
gerekli planlamalar yapıldı (eğitim planları, bakım planları, kalibrasyon
planları, temizlik planları vs.).
• Mevcut mevzuat gereği zaten kullanılan ve standartlara girmeyen
dokümanlar ise ortaya çıkarılarak dış kaynaklı proses olarak belirlendi.
• 11-13/07/2011 tarihleri arası ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve 22000:2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi kapsamında 6 (altı)
personele İç Denetçi Eğitimi verilirken, 22/07/2011 tarihinde bu 6
personel tarafından Kurum İç Denetimleri geçekleştirildi.
Çalışmalar 25/07/2011 tarihinde tamamlanarark, Kurum denetime
hazır hale getirildi.
• Kurumun denetimi Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Görevlisi
Kemal Seçkin ve 9 Eylül Danışmanlık Başdenetçisi Yeşim Dinçer tara-
fından değerlendirildi. Denetlemede ISO 9001:2008 Kalite
Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi’ standartlarının gerektirdiği bütün
proses ve prosedürler ile alt yapı çalışmaları hakkında denetçilere başarılı bir sunum yapıldı. Kurum İkinci Müdürü
Murat Gündüz ile diğer Ekip Üyeleri İdare Memuru Fevzi
Serbes, Öğretmen Soner Çakır, İnfaz Koruma Başmemuru İbrahim Barış Toksöz, İnfaz Koruma Memurları Sevinç
Karadağ ve Ender Gül’ün başarılı çalışma ve sunumu denetçiler tarafından beğeniyle karşılandı.
• Belirlenen bazı eksiklikler giderildikten sonra ISO
9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005
HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgelendirme
süreci başarı ile tamamlanırken, Kurum belgelendirmeye
hak kazandı.
Personele İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi
Ceza İnfaz Kurumu, OHSAS 18001 İSG İş Sağlığı ve
Güvenliği ile ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi kapsamında çalışmalarına devam etmekte olup; 12 kişiye İç Denetçi eğitimleri ve İSG İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda 60
personele eğitim verildi. Bu alanda belgelendirme süreci
devam ediyor.
İzmir F1 Personel Projesi
Kurumda kalite standardı çalışmalarına ek olarak Kurum personeli
için de proje başlatıldı. Geçtiğimiz Ağustos ayında başlatılan proje kapsamında personele, “Tükenmişlik ve İş Doyumu Anketi” düzenlendi.
Personele, mesleki iletişim alanlarında iyileştirme çalışması çerçevesinde etkin iletişim, öfke kontrolü, stresle başa çıkma yöntemleri, zamanı
iyi yönetme, intihar ve kendine zarar verme davranışı konulu eğitimler
planlandı. İl Sağlık Müdürlüğü iş birliğyle Madde Bağımlılığı, İlk Yardım Eğitimi ve Bulaşıcı Hastalıkları ile ilgili seminerler verilmeye başlanıldı.
Ayrıca, personele Karşıyaka Belediyesi Sosyal İşler Biriminin katkılarıyla ücretsiz tiyatro biletleri temin edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi
İtfaiye Müdürlüğünce yangın eğitimi ve tatbikatı gerçekleştirildi.
Proje ile ilgili çalışmalar devam ediyor.
Aralık 2011
Seslenis
Sayfa 15
Kurumlarda Öğretmenler Günü kutlaması
Çarşamba Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
Kurum Müdür Vekili Hamza Şenkaya, Kurum idare
Memuru Halil İbrahim Altıntaş, Kurum Vekil Saymanı Ali Sarı, Sorumlu İnfaz Koruma Başmemuru
Cemal Özyürek, tüm Kurum personelin ve hükümlü
tutukluların katılımıyla, Kurum Öğretmeni Bülent
Albayrak’ın 24 Kasım Öğretmenler Günü coşkuyla
kutlandı.
Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda “24
Kasım Öğretmenler Günü” nedeniyle Eğitim Birimi
tarafından hazırlanan konferans ve personelin kurum öğretmeni için hazırladığı kutlama Başöğretmen
Mustafa Kemal Atatürk ve Van Depreminde hayatını
kaybeden öğretmenler anısına saygı duruşu ve İstiklal
Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Programda Kurum İkinci Müdürü Necip Zengin
günün anlam ve önemini belirten konuşmasında;
“Öğretmenlik insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleğidir. Ürünü insan olan ve başlı başına bir
amaç olmaktan öte, bizleri yüce gayemize ulaştıran
bir vasıtadır. Kadim değerlerin günü birlik çıkarlara
feda edildiği günümüzde bu kutlu sanatı en güzel biçimde icra etmek hedefimiz olmalıdır. Kazanılması
gereken asıl büyük servet; para, şöhret ve makamdan
öte erdem ve bilgeliktir. Yüreğimizi, ruhumuzu en
büyük erdemlerle tezyin ve teçhiz etmek için yılmadan her türlü zorluğa göğüs geren tüm öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyor. Tüm öğretmenlerin
nezdinde Kurumumuz Öğretmeni Davut Dede’yi
tebrik ediyorum.” dedi.
Programın ardından kutlamaya katılanlara günün
adına kesilen pasta ve içecek ikramında bulunuldu.
Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
ise 24 Kasım Öğretmenler Günü düzenlenen müzik
eğlence programı ile kutlandı.
Öğretmenlerimize duyduğumuz şükran ve minnetin ifadesi olan 24 Kasım Öğretmenler günü programı 23 Ekimde Van-Erciş’te meydana gelen 7,2’lik
depremde hayatını kaybeden öğretmenlerin anısına düzenlenen Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın
okunmasıyla başladı. Kurum öğretmeni Süleyman
Ertekin’in günün anlam ve önemini belirten konuşması ile devam etti.
24 Kasım’da öğretmen olmanın sevincini ve onurunu daha içten hissettiğini, irfan ateşinin sıcaklığıyla
bu kutlu davada ilk günkü heyecanı tekrar tekrar yaşadığını dile getiren Kurum Öğretmeni Ertekin, öğretmenler sayesinde insanlığın karanlıktan aydınlığa
çıktığını, muasır medeniyetler seviyesine ulaştığını
sözlerine ekledi.
Kurum Öğretmeni İsmail Gökçe, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Perihan Tunç’un; bir öğretmenin insanlığa renk, dil, din ırk, suçlu,
suçsuz, mekan ayırt etmeksizin çalışmasını, mesleğinin temsil ettiği kıymet biçilmez misyonu ve fedakarlığı
gösteren ‘Veda’ adlı yazısını hükümlü
ve tutuklularla paylaştı.
Konuşmaların tamamlamasıyla tutuklu ve hükümlülerden oluşan müzik
grubu ve Yerel sanatçılar Gökhan Tosun ve Hanefi Yılmaz tarafından seslendirilen türkülerle program devam
etti.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu üyesi milletvekillerinin de
katıldığı programda Komisyon Üyesi
Ağrı Milletvekili M. Kerim Yıldız hükümlü ve tutuklularla sohbet etti.
Hükümlü ve tutukluların gönüllerince eğlendiği program voleybol turnuvasında dereceye girenlere kupa
takdimi ile sona erdi.
Düzce B tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda 24 Kasım Öğretmenler
günü münasebetiyle kutlama programı düzenlendi.
Programa Kurum Müdür Vekili
Antalya E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Kutlama programı, Adalet Bakanlığı Başkontrolörü Hüseyin Erdem, Kurum İkinci Müdürü İrfan
Güneş, Kurum Jandarma Bölük Komutanı Vahittin
Kalay, Çamlıbel Halk Eğitim Merkezi Müdürü Nevzat Durmaz ile Kurum eğitim birimi çalışanları ve
hükümlü tutukluların da katılımlarıyla bağlama kursu
kursiyerlerinin düzenlemiş olduğu halk müziği konseriyle tamamlandı.
Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle, program düzenlendi. Kurum 2. Müdürü Osman
Seki günün anlam ve önemini belirten konuşmasında; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakar öğretmen
ve eğitimcilerini sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil,
sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin becerinizin ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır.
Cumhuriyet: fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli
ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli, bu
özellik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir.”
sözü üzerinde durduktan sonra Van depreminde hayatını kaybeden Öğretmenleri anarak konuşmasını
tamamladı.
Daha sonra Kurum Öğretmeni Oktay Özçubuk’un
Öğretmenler Günü kutlanarak, Kurum Müdürleri ve
personelleri tarafından çeşitli hediyeler sunuldu. Programa Kurum Müdürü
Abdullah Akgün, Kurum ikinci müdürleri, İdare memurları, psikolog, çeşitli
kurumlardan gelen öğretmenler ve usta
öğreticiler ile infaz koruma memurları
katıldı.
Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumunda ise 24 Kasım Öğretmenler Günü
münasebetiyle program düzenlendi. Kocaeli Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde yer alan kurumların öğretmenlerin
katıldığı programda; pasta kesilip, ikram
edilirken, öğretmenlere gül verilerek,
Öğretmenler Günü kutlandı.
Programda; Kurum İkinci Müdürleri Kağan Gençer ve Engin Şimşek, İdare Memuru Serkan Yıldırım, Kocaeli 1
No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza
İnfaz Kurumu Öğretmeni Niyazi Yüksel, Kocaeli 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Öğretmeni
Mehmet Gökçe, Kocaeli 2 No’lu T Tipi
Kartal H Tipi
Kapalı Ceza İnfaz
Ceza İnfaz Kurumu Öğretmeni Aleattin
Kurumu
Bozkula ve Kurumdaki iş ve meslek kursunda görev alan usta öğreticiler katıldı.
Orhan Yalçın, Kurum İkinci Müdürleri Remzi Atıcı
ve Tahsin Yalçınkaya katıldı. Programa katılan Kurum Müdür Vekili Orhan Yalçın konuşmasında; “Öğretmenler bizim geleceğimiz diye adlandırdığımız
evlatlarımıza yön veren rehber insanlar olmalarının
yanında, lider ve ufuk sahibi, cehalete baş kaldırmış
cesur insanlardır. Ayrıca bu milletin makus kaderinin
değişmesinde ayrı bir yere sahiptirler. Bahse konu
olan öğretmenlerimiz eserlerinin üzerine imzasını
atmayan tek sanatkarlardır. Kurumumuz Öğretmeninin bu güzel gününü kutlarım.” dedi.
Kurumda görev yapan Öğretmen Gülsüm
Erdoğmuş’a Kurum Müdürlüğü ve personeli tarafından hediye ve çiçek verildi.
Antalya E Tipi kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
ise Öğretmenler Günü münasebetiyle kutlama programı düzenlendi. Kutlama programı başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere Van depreminde hayatını
yitiren öğretmenlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal
Marşıyla başlamıştır. Ardından program Eğitimden
Sorumlu İkinci Müdür İrfan Güneş’in açılış konuşmaları ve sonrasında Adalet Bakanlığı Başkontrolörü
Hüseyin Erdem’in kurumda görev yapan öğretmenlere ve eğitim biriminde çalışan personelere hitaben
yapmış olduğu konuşma ve çiçek takdimiyle devam
etti.
SAYFA 16
Seslenis
Ankara 1 No’lu L Tipi’nde turnuva
Ankara 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 14 - 18 Kasım 2011 tarihleri arasında Kurum Öğretmeni Recep Güngör’ün koordinatörlüğünde personel arasında masa tenisi turnuvası düzenlendi.
36 personelin katılımıyla gerçekleşen turnuvada; İnfaz Koruma
Memurları Mustafa Cem İpekli birinci, Faruk Bursa ikinci ve Murat
Altaş üçüncü oldu. Yapılan ödül töreninde Kurum Müdürü Orhan
Toyğar, gerçekleşen bu tip etkinliklerin memurlar arasındaki birlik ve
beraberliği pekiştireceğini, moral ve motivasyonu arttıracağını belirtti.
Dereceye girenlere madalyaları Kurum Müdürü Orhan Toygar tarafından verildi.
Ceza infaz kurumlarında veda töreni
Kırşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
emekliye ayrılan Diş Hekimi Adem Arslan için Kırşehir Aşıkpaşa Restorant’da 18.11.2011 tarihinde veda yemeği verildi.
Veda yemeğine Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin,
Kurum Müdürü Erdaş Çöğür, Kurum İkinci Müdürü Erkan
Kocaoğlu ve Kurum personeli katıldı.
Emekliye ayrılan personel için verilen veda yemeğinde,
personelin öz geçmişi tanıtıldı. Veda yemeği sonrası günün
anlam ve önemi ile ilgili Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin yapmış olduğu konuşmada; özverili çalışmalarda bulunan
tüm personel ile emekliye ayrılan diş hekimine teşekkürlerini
ifade ederek, sivil yaşantısında başarı temennisinde bulundu.
Ayrıca; veda yemeğinin verilmesinde emeği geçen tüm görevlilere teşekkürlerini ifade etti.
Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin yapmış olduğu konuşma sonrası emekliye ayrılan Diş Hekimi Adem Arslan’a
Kurum personeli tarafından alınan hediyeleri verdi.
Kurum Müdürü Erdaş Çöğür, Diş Hekimi Adem Arslan’a
sivil hayatında başarı ve mutluluk dileğinde bulunarak, Kuruma yaptığı hizmetlerden ötürü plaket verdi.
Fethiye Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise şoför olarak görev yapan Mehmet Çetin için 29.10.2011 tarihinde çok
personel ve eşlerinin katıldığı veda yemeği düzenlendi.
Kurum Müdürü Göksal Korkmaz yaptığı konuşmada;
Afyon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna tayini çıkan personele hizmetlerinden dolayı teşekkür edip, bundan sonraki
hayatında başarılar diledi. Ardından teşekkür belgesi ile hediyeleri verildi. Fethiye Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda geçirdiği
12 yılda yaşadığı zorluklar ve güzellikler ile ilgili bir konuşma
yapan Mehmet Çetin, “Fethiye’de çok güzel günler geçirdim,
buradan ayrılma kararı almak benim için çok zor oldu ama
ailem için gitmek istedim, burada yaşadığım güzel günleri
hiç unutmayacağım. Bütün memur arkadaşlarıma çalışma
hayatlarında başarılar diliyorum. Bugün beni yalnız bırakmayan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum” dedi. Güzel anların
yaşandığı piknikte, katılımın yüksek olduğu ve birlik beraberliğin arttığı gözlemlendi.
Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz ve
Koruma Memuru Mehmet Gül’ün başka bir ile tayin olması
münasebetiyle, 12 Kasım 2011 Cumartesi günü yemekli, eğlenceli veda gecesi düzenlendi.
Geceye Ceza İnfaz Kurumu yöneticileri ve personeli katıldı. Kurum İkinci Müdürü Cahit Açıkel veda konuşmasında;
İnfaz ve Koruma Memeru Mehmet Gül’e kuruma yapmış olduğu değerli hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek, Kurum
adına plaket verdi. Ayrıca Kurum İkinci Müdürü Osman Sert
ve mesai arkadaşları tarafından çeşitli hediyeler takdim edildi.
Yapılan tören ardından yerel sanatçılar birbirinden güzel türkü ve şarkılarla geceye renk kattı.
İnebolu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise
başka ceza infaz kurumlarına tayin olan personel için Öğretmenevinde, yemekli veda töreni düzenlendi.
Kartal H Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunun veda yemeği.
04.10.2011 tarihinde yapılan törene Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Özkan, İnebolu Savcısı Tufan Tanrıkulu,
Hakim Kazım Sır, Hakim Adem Yıldız, Kurum Müdürü
Mehmet Olcar, Kurum İkinci Müdürü Ayhan Karabulak,
Kurum İkinci Müdürü Mehmet Ali Yıldırım, İdare Memuru Ahmet Calayoğlu, Kurum personeli ve yakınları
katıldı.
Kurum Müdürü Mehmet Olcar, teşekkür konuşması
yaparak, ataması yapılan personele yeni görevlerinde başarılar diledi. İnfaz ve Koruma Memuru Hüseyin Sarıgül,
A.Yıldırım Karaaslan, Bayram Dirgin ve Ferdi Ergül, Kurum Şoförü Mehmet Ergin’ne plaketleri verildi.
Aksaray Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İkinci Müdürü Abdullah Gürbüz’ün Kocaeli 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz
Kurumuna atanması nedeniyle veda yemeği düzenlendi.
Veda Yemeğine Aksaray Cumhuriyet Başsavcısı Taner
Aksakal, Aksaray Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet
Komisyonu Başkanı Oğuz Han Selçuk, Cumhuriyet Savcısı Ahmet Hakan Özdemir, Aksaray Adliyesi hâkim ve
Cumhuriyet savcıları ile Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Nayim Okan, Kurum idarecileri ve kurum personeli katıldı.
İnebolu M Tipi Kapalı Ceza
Cumhuriyet Başsavcısı Taner Aksakal, Kurumdan
İnfaz Kurumunun veda yemeği.
ayrılan İkinci Müdürü Abdullah Gürbüz’e yaptığı hizmetHan Selçuk, Kurum İkinci Müdürü Abdullah Gürbüz’ü tebrik
lerin anısına plaket vererek kurumda gösterdiği özverili
hizmetlerinden dolayı tebrik ve takdirlerini iletti. Aksaray Adli ederek yeni görev yerinde başarılar dilerken, Cumhuriyet SavYargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyon Başkanı Oğuz cısı Ahmet Hakan Özdemir tarafından hediye takdim edildi.
SİLİVRİ 6 NO’LU L TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUNDA PERSONEL
ARASINDA BADMİNTON TURNUVASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Fethiye Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personeli, Kurum şoförü Mehmet Çetin’in başka bir ceza
infaz kurumuna tayin olması nedeniyle düzenlenen piknikte bir araya geldi.
Silivri 6 Nolu L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda, personelin iş ortamının
stresinden kurtulmaları, spor yapmaları ve
kaynaşmaları amacıyla badminton turnuvası
düzenlendi.
Hafta içi öğle tatili sırasında yapılan ve 16
personelin katıldığı turnuvanın finali 3 Kasım
2011’de gerçekleştirildi. Zorlu
karşılaşmaların yaşandığı turnuvada oyuncular birincilik için
kıyasıya mücadele ettiler. Büyük
heyecan yaşanan turnuvada
birinciliği İnfaz ve Koruma Memuru Musa Turgut, ikinciliği İnfaz ve
Koruma Memuru Cemal Şengül,
üçüncülüğü ise İnfaz ve Koruma
Memuru Önder Fatih Kılıçaslan
kazandı. Eleme usulüne göre
yapılan turnuvada, üçüncü olan
Önder Fatih Kılıçaslan’a bronz
madalyasını Kurum 2.Müdürü
Mehmet Karakaş, ikinci olan Cemal Şengül’e gümüş madalyasını
Kurum İkinci Müdürü Suat Atan,
şampiyon olan Musa Turgut’a ise
altın madalyasını Kurum Müdürü Necati Uyanık
verdi. Kurum Müdürü Necati Uyanık, sportif
faaliyetlerin personel arasında kaynaşmanın
sağlanmasına yardımcı olduğu ve personelin görevlerini yapmalarında motive edici etkisi olduğunu ifade ederek, bu tür etkinliklerin
sürekli hale getirilmesini istedi.

Benzer belgeler

Aralık-Sayı: 141 - Adalet Bakanlığı

Aralık-Sayı: 141 - Adalet Bakanlığı katılımıyla 07.12.2011 tarihinde yapıldı. Toplantı; süt ve süt ürünleri atölyesinin modernizasyonu ve kurulacak ek ünitelerin yerinde görülmesi amacıyla Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleşt...

Detaylı