Sevgili Genç Arkadaşım

Transkript

Sevgili Genç Arkadaşım
BULUTSUZLUK ÖZLEMİ
09 EKiM ÇARŞAMBA
GÖKHAN TEPE
BAYRAMIN 4. GÜNÜ
16 EKİM ÇARŞAMBA
HAKAN ALTUN DUMAN
25 EKiM CUMA
EZGİNİN GÜNLÜĞÜ
31 EKiM PERŞEMBE
Ekim ayı etkinliklerinin tamamınına ulaşmak için
www.222park.com
0 222 320 11 11 / 0530 494 21 03
/222prk
@222parkofficial
AÇIK OTOPARK 26 EKiM CUMARTESİ
Sevgili Genç Arkadaşım,
Eskişehir’e hoş geldin.
Buraya isteyerek geldiğinden şüphem yok. Belki okumaya gelmeden önce, görmek için
defalarca gelmişsindir Eskişehir’e. Ama daha önce gelmemişsen bile, Eskişehir hakkında
çok şeyler duymuşsundur.
Eskişehir seni hayal kırıklığına uğratmayacak. Türkiye’nin en yaşanabilir şehirlerinden birine geldin. İstatistikler öyle söylüyor. Burada yaşadığın süre içinde, istatistiklerin söylemediği şeyleri de göreceksin. Eskişehir bir öğrenci cennetidir. Çünkü Eskişehirliler öğrenci
olarak Eskişehir’e gelenleri, kendi çocuklarını sever gibi sever, bağırlarına basarlar. Seni de
öyle sevecekler. Yabancılık çekmeyeceksin bu şehirde.
Sana değer katacak üniversiteler kurduk. Üniversite eğitiminin sadece kampuslarda, dersliklerde gerçekleşmediğini bildiğimiz için, senin yetişmene, geleceğin dünyasında hak
edeceğin yeri almana yardım edecek modern bir Avrupa şehri oluşturduk.
Bu şehirde sevinçli günlerin olacağı gibi, üzüntülü günlerin de olacak. Yıllar geçince göreceksin ki, bu şehirde bu şehirde geçirdiğin en üzüntülü günler bile, unutmak istemeyeceğin tatlı birer hatıra olacak. Çünkü hepimiz, bütün Eskişehirliler, senin üzüntülerini
paylaşmak, hafifletmek için yanında olacağız.
Eskişehir’in üniversitelerinden birinde okuma hakkı kazandığına göre, seni yetiştirenlerin
gurur kaynağı olmalısın. Unutma ki, bütün bir ülkenin gurur kaynağısın. Akranlarından
birçoğunun hayal edip de elde edemediği bir fırsatı bu şehirde kazanma başarısı elde
etmişsin. Bunun ve okuduğun şehrin kıymetini bil.
Sana değer katsın, yetişmene katkıda bulunsun diye, çok emek harcanarak gerçekleştirilen Eskişehir’e de senin değer katacağından hiç şüphemiz yok.
Başarılarının devamı dileğiyle, bütün Eskişehirliler, bütün hemşehrilerim adına, sana tekrar
hoş geldin diyorum.
Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı
Barış AYDOĞDU
w w w.e c a m p u s m a g .c o m
Genel Yayın Yönetmeni
PROJE YÜRÜTÜCÜSÜ
Mıknatıs Production
ŞEHRE DEĞER KATANLAR…
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Barış AYDOĞDU
Eskişehir’i Eskişehir yapan birçok değer vardır ancak bu değerlerin içinden sadece bir tanesi kente kimliğini kazandırır.
Şehri her daim ışıl ışıl yapan,
sokaklarına hareket katan, insanlarının yüzünü güldüren bir değer. Hatta kent birçok
yerde o değerle anılır ve çoğu insan bilir ki Eskişehir demek,
“öğrenci kenti” demektir. Kısacası Eskişehir’e anlam katan o
değer aslında sadece “öğrenci”dir.
EDİTÖR
Cansu BALCI
DİZGİ & TASARIM
İsmail Hakkı YENER
GÖRSEL YÖNETMEN
Şahan ŞEF
PROJE DANIŞMANI
Tarık KAYMAK
SORUMLU YAZI İŞLERİ YÖNETMENİ
Çağın BOZKURT
FOTOĞRAFLAR
HABER KOORDİNATÖRÜ
Simge AŞKAN
Mehmer Arif BOZAN
Büşranur AKINCI
Gökhan ERSOY
Yiğithan DOĞAN
MODA EDİTÖRÜ
WEB KOORDİNATÖRÜ
Zafer Burak AYDOĞDU
REDAKSİYON
Mine DURUKAN
Ozidi MANTA
KATKIDA BULUNANLAR
Oğuzhan ÖZEN, Prof. Dr. Ufuk AYDIN, Nazmi HAYAT, Seyfettin TOPAK, Mustafa Kadir GÜNER, Bülent ŞARLAR, Deniz
DEMİR, Selçuk BAŞARAN, Bilal KIR, Onur HANAY, Ayşegül
DALLI, Semra İDEMEN, İpek Buket KAMİŞ,
Özkan AKAR, Berrin YEŞERTENER
REKLAM BİRİMİ KOORDİNATÖRÜ
Barış AYDOĞDU
0507 715 64 92 • [email protected]
İLETİŞİM
Mıknatıs Production
T: 0222 230 38 32 / F: 0222 234 43 71
[email protected]
www.miknatisprouction.com
YÖNETİM YERİ
Cumhuriye Mahallesi, Tersel Sokak, Ata Apartmanı, 2/14
Eskişehir / TÜRKİYE
BASKI
ETAM A.Ş. Matbaa Tesisleri
Organize Sanayi Bölgesi, Mümtaz Zeytinoğlu Bulvarı
26110, Eskişehir /TÜRKİYE
T: 0222 236 00 51
ECAMPUS’ Dergi Basım – Yayın yasalarına uygun olarak hazırlanmaktadır.
Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, röportaj, haber ve konuların her hakkı saklıdır.
Dergide yer alan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine, basılan fotoğrafların
sorumluluğu fotoğrafçılara aittir.
İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
O öğrenci olmazsa, her kafesi, barı ayrı güzel “Barlar Sokağı”
bomboş kalır, yollar işine gidip gelen insanlarla dolup taşar, o
sokakları dolduranlar da şu ankinden çok farklı, anlayış düzeyleri bambaşka, donuk bakışlarla etrafta dolanırlardı. “Sokakta
Hayat Var” sloganı bir şehri bu denli yansıtmaz, kentin ismi bir
marka olamazdı. Aklınıza gelebilecek her şeyin küçükte olsa
bir örneği bulunmaz, insanların içinde el ele, kol kola gezmek
hoş karşılanmazdı. Şehrin konsepti değişir, okulların, üniversitelerin yerini başka şeyler alırdı. Öğrencinin halinden anlayan,
onlar gibi düşünebilip, onlar gibi hareket eden hocalar kalmazdı. Kısacası saydığımız tüm bu olumsuzluklar ve dahası sadece
bir olgunun yokluğundan kaynaklanırdı.
Unutmayalım ki, herkesin farkında olması gereken en büyük
nokta, yine herkesin öğrenciye muhtaç olduğudur. Kentin gelişimi, bir marka oluşu ve hiçbir zaman kısıtlamayan yapısının
varlığı, yeni öğrencilerin gelişiyle daha da pekişir. Bu pekişme
ise şehri bir adım daha öteye, daha da yaşanabilir bir yer haline
getirir. Yatırımlar öğrenciye yapılır, yenilikler öğrenci için getirilir. Eğitim bu şehirde gelişir, kültür bu şehirde çeşitlenir.
Farkına varamayanlar ya da varıp da yakalayamayanlar için,
Eskişehir öğrencisiyle güzel ve yine öğrencisiyle anlamlıdır.
Her daim gidenin yerini, bir yenisi alacaktır ve her değişim
daha da fazla anlam katacaktır.
ÖĞRENCİ KENTİNE HOŞGELDİNİZ!
İÇİNDEKİLER
10
CAMPUS
FASHION
56
ESKİŞEHİR
KENT REHBERİ
22
28
GÜLCAN
ARDIÇ
EMEL
ERDEMANAR
26
RED BULL
SPORTS
46
MILANO
68
BEYAZ
PERDE
CAMPUS
FASHiON
MODA
EDİTÖRÜ
MİN
DURUKA E
N
Naz SÖNMEZER
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İngilizce İşletme
Tercihini, geçen sezonun öne çıkan parçalarından
olan ve bu sezonda da sıkça karşılaştığımız maksi
boy etekten yana kullanan Naz, üzerine giydiği beyaz bluzu ve kırmızı kolyesiyle şıklığını tamamlamış.
Yaz aylarının vazgeçilmezi olan sandaletleriyle kullanacağı spor bir çanta ve atkuyruğu şeklinde toplanmış saçlar ile Naz, kombinini daha da şık bir hale
getirebilir.
FASHION 12
Başak ŞENYÜZ
Selçuk BAŞARAN
Açık mavi renkte kullandığı kot gömleği ve beyaz
renkteki skinny jeani ile hoş bir renk geçişi yakalayan
Başak, dar skinny jeani yerine sezonun modası olan
İspanyol paça bol kesim bir pantolon tercih ederse
daha şık bir görüntü yakalayabilir. Dağınık bıraktığı
saçları ve sade makyajı Başak’ı oldukça hoş göstermiş.
Koyu renkteki jean pantolonu ile kombinlediği kırmızı ekose desenli gömleği oldukça uyumlu olan ve rahat bir görüntü yaratan Selçuk, aksesuar olarak kullandığı bilekliği ve saati ile de 2013 sokak modasını
şık bir şekilde yansıtıyor.
Sanat ve Tasarım Fakültesi - Görsel İletişim Tasarımı
FASHION 14
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İşletme
Tuğçe ÖZSÜMBÜL
Mustafa UYSAL
Bu sezonun öne çıkan modellerinden olan bilekte biten dar kesimli keten pantolonlar, yaz renkleriyle kullanıldığında oldukça şık bir görüntü ortaya koyuyor.
Askılı bluzu ile pantolonu arasındaki renk geçişlerinin
uyumu da Tuğçe’nin şıklığını bir kat daha arttırıyor.
Kullandığı sandaletleri de yaza uyum sağlıyor.
Mustafa, siyah renkli bol Jean pantolonu ve baskılı
t-shirtü ile spor ve rahat bir görüntü ortaya koyuyor.
Siyah ve grinin uyumunu başarılı bir biçimde kullanan Mustafa’nın saati ve yüzüğü bu rahat kombininin
yanında oldukça klasik kalmış.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İngilizce İşletme
FASHION 16
Güzel Sanatlar Fakültesi - Animasyon
Tilbe KARACA
Elif SAYIN
Tilbe, mavi renkteki skinny jeani ile kombinlediği bu
sezonun öne çıkan parçalarından olan şifon, desenli
gömleği ile güzel bir uyum oluşturuyor. Gömleğindeki desenleri ile aynı renkte kullandığı babetleri oldukça şık bir görüntü ortaya koymuş. Bu şık kombinin
üzerine siyah yerine daha soft renklerde bir hırka ve
çanta kullanırsa Tilbe daha hoş bir görüntü yakalamış
olur.
Elif, yırtık beyaz skinny jeani üzerine giydiği şifon
beyaz renkli bluzu ve kullandığı takıları ile çok hoiş
bir kombine imza atmış. Siyah-beyaz-gri geçişini başarılı bir biçimde gerçekleştiren Elif daha küçük bir
çanta tercih ederse görüntüsünü daha şık bir hale
getirebilir.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İşletme
FASHION 18
Eğitim Fakültesi - İngilizce Öğretmenliği
Şeytan dürttü, şöyle bir düşündüm, kafa yordum biraz. Siz de düşünün bir kere, üniversitesiz Eskişehir nasıl olurdu?
Çıkarın Anadolu Üniversitesini, Osmangazi Üniversitesini Eskişehir’den ve ortaya çıkacak şehri hayal edin. Ya da üniversiteleri çıkarın, onların yerine fabrikaları koyun. Ben hayal edemiyorum; ya da hayal ediyorum: Pek tadı kalmıyor
şehrin…
Gelin bir düşünce jimnastiği yapalım, üniversitesiz Eskişehir nasıl olurdu? İşte aklıma ilk gelenler:
- Yaş ortalaması bu kadar düşük, ekonomisi böyle canlı, bu kadar çok öğretim üyesi olmazdı.
- Halkın tolerans düzeyi bu kadar yüksek, el ele gezen gençler bu kadar rahat olmazdı.
- Şehrin cıvıltısı yerle yeksan, işsizliği daha yüksek, havası kirli olur, üniversitelerin yerini fabrikalar alırdı.
- Bu kadar çok spor müsabakası yapılmaz, voleybol, hentbol, yüzme, basketbol ve üniversite sporları bu kadar
revaçta olmazdı.
- Caddeleri daha tenha olur, hava karardığında sokakta kimse kalmazdı.
- Bugünkü eğlence mekânlarının yarısından fazlası olmaz; bu kadar çok sosyal faaliyet yapılmaz; tiyatrolar, sinemalar, konser salonları bu denli dolmazdı.
- Şehrin yüzü bu denli aydınlık, ünlüler Eskişehir’e gelmeye bu denli istekli olmazdı.
- Bu kadar çok lokanta, bu kadar çok sinema salonu, bu kadar çok yurt, bu kadar çok cafe olmazdı.
- Bu kadar çok apart daire olmaz, işletmeler part time elemanları bu kadar kolay bulamazdı.
- Facebook’ta bu kadar çok Eskişehir videosu bulunmaz, tıklanma rekorları kırılmazdı…
- Barlar sokağı kalmaz, kartopu savaşları yaşanmaz, sokakta hayat olmazdı…
- IQ düzeyi bu kadar yüksek bir şehir ortaya çıkmazdı…
- Bu kadar geniş katılımlı ve bu kadar barışçıl eylemler yaşanmazdı…
- Bu kadar çok sesli, bu kadar politik, bu kadar gülümseten bir şehir olmazdı…
- Eskişehir bir marka olmazdı…
Hülasa, üniversiteler olmasa Eskişehir böyle keyifli ve aydınlık, Eskişehir olmasa üniversiteler bu kadar yaşanır olmazdı… Ne dersiniz?
(07.01.2011 / güncelleme 05.06.2013)
Prof. Dr. Ufuk AYDIN
AÜ Hukuk Fakültesi Dekanı
www.ucnokta.co
AKTÜEL 20
TASARIMCI: Emre ERDEMOĞLU
FASHION 22
FASHION 23
[KAPAK KIZI]
SIradan bir
Universite
OGRencisinden
Cok daha
fazlasI
Bir üniversite öğrencisi düşünün. Derslere
girip çıkıyor, sınavlara hazırlanıyor
ama bir yandan da hep podyumlarda,
defilelerde ya da setlerde sabahlıyor…
Bu kadarla da sınırlı değil tabi ki,
aynı zamanda profesyonel yüzme
antrenörlüğü de yapıyor.
İlk olarak Miss Turkey finallerinde
gördük onu, daha sonra Idol Of
Models’da elde ettiği birincilik
ve daha sonrasında Survivor
macerası...
EMEl
R
A
N
A
M
E
D
R
E
RÖPORTAJ 24
yer
listleri arasında
Miss Turkey Fina
ı
modellik yapmay
,
ak
ar
ol
i
ris
bi
alan
planlıyor muydun?
ydi, çünkü
planladığım ilk şe
Modellik yapmak
TV izlebaşında, Fashion
yıllarımı televizyon
odelliğe
durum ise beni m
yerek geçirdim. Bu
r birey
bi
aya karşı da ilgili
olduğu kadar mod
or
m ganiha sonra katıldığı
haline getirdi. Da
şans eseri
likle 2012 yılında
zasyonlar ve özel
ında layık
Models yarışmas
katıldığım Idol Of
riyerim ve
cilik, sektördeki ka
görüldüğüm birin
nüm nokbenim için bir dö
hayatım açısından
tası oldu.
Of
sonra gelen Idol
n
de
’
ey
rk
Tu
s
is
M
de
ve bu yarışmada el
Models Yarışması
Bu
sana neler kattı?
lik
ci
rin
bi
in
tiğ
et
lar
ünde açılan kapı
süreçten sonra ön
nelerdi?
iğim mocilik, çalışmak isted
rin
bi
im
tiğ
et
de
El
yük artılar
CV’m açısından bü
a
nd
ısı
rş
ka
ar
cıl
da
irerek,
durumu değerlend
bu
e
nd
Be
ı.
ad
ğl
sa
tarzı orgada Fashion Show
ya
k
ee
W
n
io
sh
Fa
Süreç içealmaya başladım.
r
ye
a
rd
la
on
sy
za
ni
üstlenirken,
mlerinde de rol
fil
am
kl
re
de
in
ris
şarılarım
rışması benim ba
Ya
s
el
od
M
Of
ol
Id
bilirim.
ydalar sağladı diye
fa
k
yü
bü
an
nd
ısı
aç
kçalıştın. Klipler, re
Birçok ünlü isim ile
rSu
hası… Ardından
da
ve
ri
le
m
fil
m
la
kaatıldın. Survivor’a
vivor macerasına
’da
yguydu? Survivor
tılmak nasıl bir du
kada yaşananlar ha
yaşadıkların ve or
ek istersin?
kında neler söylem
nim için
rvivor gerçekten be
Aslına bakarsak, Su
iydi, özelr hayat tecrübes
oldukça büyük bi
geri döve o yaşananların
likle yaşadıklarım
ğım açlığı
. O adada yaşadı
nüşleri noktasında
em. Yine
elerle tarif edem
ve susuzluğu kelim
katılmışım
baktığımda iyi ki
de dönüp arkama
n yakalayankü çok az insanı
diyebiliyorum. Çü
a atılmak
büyük bir maceray
bileceği böylesine
olacak iş
Kısaca anlatmakla
bana nasip oldu.
rse yaşanözetlemek gereki
değil ama yine de
ıyorum ve
şey olduğuna inan
ması gereken bir
ediyorum.
risi olduğumu hiss
gerçekten şanlı bi
RÖPORTAJ 25
[KAPAK KIZI]
Daha öğrenciyken içerisine atıldığın bu
maceralar eğitim hayatını nasıl etkiledi? Olumlu ve olumsuz yönleri neler
oldu?
İlk etapta hocaların ve okul arkadaşlarımın dikkatini çekmiş oldum. Sadece okul arkadaşlarım
değiş birçok öğrencinin de… Bunlar ise okul dışı
uğraşlarım oldukları için kariyerimi olumsuz etkiledi. Ancak yıllar geçtikçe başarılarım, önemli
isim ve medya gruplarıyla yaptığımız çalışmalarım bana artı olarak dönmeye başladı, etrafımda
bana destek olan insanları sayısı arttı.
Kariyer sayfalarında oyunculuğa da yer
vermek isteyen birisi olarak, seni ekranlarda görebilecek miyiz? Bu alanda
için özel hazırlıklar yapıyor musun?
Hala Bursa Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi
öğrencisiyim. Okulum devam ettiği için uzun
soluklu bir dizi projesini de düşünmedim bu
yüzden. Yaklaşık olarak 3 yıl sonra bu sorunun
cevabını hep beraber göreceğiz.
RÖPORTAJ: Cansu BALCI
RÖPORTAJ 26
RED BULL FORMULAZ
Birbirinden muhteşem yarışmaların vazgeçilmez sponsoru Red Bull’un
altına imzasını attığı ve Karadeniz’de eskiden çocukların ve gençlerin
eğlenmek için yaptıkları, günümüzde ise unutulmaya yüz tutmuş tahta
arabalarının yarışı, “Red Bull Formulaz”…
Tamamen yarışmacıların yaratıcılığına dayanan ve kendi tasarımları ile performans
uyumunu bir araya getirmenin temel alındığı Karadeniz’in farklı ve yöresel aktivitelerinden olan Red Bull Formulaz, Rize’nin Tunca Beldesi’nde düzenlenmekte.
18 – 40 yaş arası katılımcıların “gençler” ve
40 yaş üzeri katılımcıların “ustalar” klasmanında yarıştıkları etkinlikte, yaklaşık 2 kilometreye kadar uzanan özel parkur, keskin
virajlar ve yer yer 10 derecenin üstündeki
eğimler ile renkli görüntülere sahne oluyor.
Bu yıl beşincisi düzenlenen organizasyonda,
aracın montaj aşaması sırasında kullanılan
vida ve çividen başka hiçbir metal aksam kullanmadan tamamen tahtadan yaratmak asıl
kural. Red bull Formulaz’a katılacak araçların
en az dört tekerlek ve bir direksiyon bulundurması, tamamen el yapımı olmasının yanı
sıra araçlarda, enerji desteği sağlayacak hiçbir itici gücün bulunmaması şartı aranıyor.
Yarışmanın sonucunda tasarım ve hız başlıkları adı altında yapılan puanlamalar sonrası ise hız kategorisinde ilk üçe giren yarışmacılar podyuma çıkmaya hak kazanırken,
yaratıcılık kategorisinde aracının tasarımı ile
jürinin beğenisini kazanan en yaratıcı ve gösterişli araç sahibi ödülü almaya hak kazanıyor.
AKTÜEL 28
Serbest Sürüş Dağ Bisikleti Yarışları
B
isiklete binmenin ötesinde bir
şey düşünün ve bisiklet ile yapabileceğiniz tüm hareketlerin en
uç noktasını. Yepyeni bir araziyi
keşfe çıkarken aynı zamanda kendi
sınırlarınızı keşfedin.
2000’li yılların başında popülaritesi
giderek artmaya başlayan dağ bisikleti hareketinin yeni sürüş tarzı,
Red Bull Rampage…
Red bull serbest sürüş dağ bisikleti
yarışları, bisiklet hareketinin bir üst
seviyeye taşınması için başlatıldı.
Düzenlendiği ilk tarihte ise spor
tarihinde bir dönüm noktası haline
geldi. Belirli alanda bir pist yoktu
ve akıllarımızda hemen şekillenen
engeller de. Başlangıç noktasından,
bitiş çizgisine dek tüm rotayı kendinizin düzenlediği bir yarış. Ne kadar
yaratıcı ve riskli rota seçerseniz, puanınız da o kadar yükseliyor.
Kariyerinizde birden yükselmek ve
aniden o müthiş kariyere son ver-
mek için harika bir yarış. Eğer Red
Bull Rampage’ı kazanabiliyorsanız
bisikletlerin efendisi kesinlikle sizsiniz ancak 2 gün boyunca alanda
dolaşıp sonunda hiçbir kemiğiniz
kırılmadan evinize döndüyseniz de
oldukça şanslı sayılırsınız. Dünya
üzerindeki en etkileyici ve çok yönlü serbest bisiklet sürücüsü olduğunuzu ispatlamak istiyorsanız, Red
Bull Rampage sizlere bu iddianızı
kanıtlama fırsatı sunuyor.
www.redbull.com/tr/tr
Ç
I
D
R
A
N
A
C
L
GÜ
LONDRA’DAN DÜNYAYA TÜRK TASARIMLARI
Kendine has Kaotik Nortal haliyle
hayatında derin etkiler yaratan İstanbul’da dünyaya gelen Gülcan Ardıç, bu özel şehirde yaşamış olmanın
kendisinde bırakmış olduğu izlerle
birlikte çalışmalarını Londra’ya taşır.
ve inanç faktörleri kendisinde çok
derin izler yaratırken Kaprol’a karşıda büyük bir saygı uyandırır. Yalnızca tek bir aylık olarak planlanan staj
karşılıklı memnuniyet ile tam üç yıl
devam eder.
Herkesin çocukken kurduğu gelecek
planları yıllar geçtikçe sürekli bir değişime maruz kalırken, daha 9 yaşında “Moda Tasarımcısı” olma kararını
vererek, çevresinden hiç etkilenmeyen Ardıç, ikizi olan Özgecan Ardıç’ı
da etkiler.
Üçüncü sınıftayken katıldığı “Led 08
Deri Tasarım Yarışması”nda aldığı
derece ise Ardıç’ı, Arzu Kaprol’un şirketinde kurumsal tasarım bölümüne
taşır. İki yıl boyunca bu görevi yürüttükten sonra iki yılda Arzu Kaprol
Couture markasının Houte Couture
Tasarımcısı görevini üstlenir. Tam da
bu süreçte Coca Cola’nın sponsorluğunda düzenlenen Studio Kaprol’un
ilk 4 tasarımcısından birisi olarak
iki sezon İstanbul Fashion Week’te
defileye katılarak “Valdrada(Beyaz
Koleksiyon)” ve “Adardlav(Gri Koleksiyon)” koleksiyonlarını sergiler.
İstanbul Fashion Week’ten sonra ise
İstanbul Ticaret Odası’nın seçtiği 11
tasarımcı ile birlikte Londra’daki Pure
Exibition’a “Adardlav” koleksiyonu
ile katılarak büyük bir başarı daha
kazanır.
İş hayatında çoğu zaman fazlasıyla
faydasını gördüğü eğitim yılları ise
Türkiye’nin tek moda ve tasarım eğitimi veren kurumu olan Cağaloğlu
Anadolu Moda Tasarımı ve Meslek
Lisesi’nde başlar. Daha sonra Mimar Sinan Üniversitesi Deri Tasarımı
Bölümü’nü ve hemen ardından da
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Tekstil Bölümü’nden Giysi
Tasarımı Ana Sanat Dalını bitirir.
Marmara Üniversitesi’nde daha ilk
yılında staj zorunluluğu olmamasına
rağ­men sektörün önde gelen isimle­
rinden olan Arzu Kaprol’un yanın­da
Artık Gülcan Ardıç için yeni bir karar
alma aşamasına gelinmiştir;
“Hayattaki en zor şey karar verebilmektir, gerisi o
kararı uygulayarak geleceği inşa etmek adına yollar
aramak ve bütün bu süreç içerisinde yaşanan olumlu
ya da olumsuz anlardan keyif almaktır.”
staja başlar. Arzu Kaprol’un bir tasarımcı olmasının yanı sıra bir iş kadınının ciddiyet ve disiplinine sahip
olması Gülcan Ardıç’ın kişisel tercih
sebebi olmasına neden olur ve aralarındaki iş ortaklı ilişki 7 yıl devam
eder. Bu süreç içerisinde Gülcan Ardıç’ın tanık olduğu inanılmaz disiplin
RÖPORTAJ 30
mı
a
k
r
a
M
i
d
“Ken
”
Yaratmak
Markanızı kısaca tanıtırken,
marka yaratmanın nasıl bir his
olduğunu bizlerle paylaşır mısınız?
Bir markayı yaratmanın en zor kısmı sanıyorum ki isim bulmak. Tek
bir isim ve o isme uygun bir logo ile
markanızın tarzını, sloganlarını müşterilerinize doğrudan verebilmeniz
gerekir. Ancak biz bu konuda çok
zorlanmadık diyebiliriz çünkü markamızın ismi zaten belirlenmişti, “CAN
ARDICH”…
CAN ARDICH adını, ardıç ağacının
efsanevi hikâyesinden alıyor. Bu ağaç
yetişebilmek için başka bir canlı türüne ihtiyaç duyan tek ağaç türüdür.
Küçük ardıç kuşları ağızlarındaki tohumları toprağa bırakmadan yeni
bir ardıç ağacının varlığı söz konusu
değildir ama toprakla ilk buluştukları
andan itibarense bunun acısını çıkarmak istercesine uzun yıllar yaşayıp
giderler. Bilinen en büyük ardıç ağacı bugün tam 500 yaşında… Dolayısı
ile ardıç ağacı; “Arda Kalan, Sonsuz
Olan…” anlamına gelir. Bu gerçek
hikâye de tasarımcılarının isimlerinin
özündeki Can ile birleşiyor ve gerçek
hayatta da biri giysi ve siluet tasarımcısı, diğeri ise doku tasarımcısı (Özgecan Ardıç) olan iki Ardıç kardeşin
güçlerini birleştirdiği özel markayı
oluşturuyor.
Markaları da bu tılsımlı hikayesinden
ilham alarak, moda olanın çok ilerisinde tasarımları ve taviz vermedikleri ürün kaliteleriyle kullanıcılarına
arda kalmayı, sonsuz olmayı vaat
ediyor.
Bugün tasarımlarınız ile Avrupa’nın dört bir yanındasınız. Peki ya
başlarda, yurtdışına açılmanız zorlu bir süreç miydi sizin için?
Her şeyin başlangıcı elbette ki çok zor oluyor. Bir kere her şeye sıfırdan başlayıp
inşa etmeniz gerekli. Ülkenizde ne yaparsanız yapın, ne kadar tanınırsanız tanının, yeni bir ülkede yepyeni bir çevre oluşturmanız gerekiyor. Ancak özellikle
belirtmeliyim ki, “Londra’da siz susuyorsunuz, tasarımlarınız konuşuyor.”
Bazı insanların bir şeyler ortaya koyarken ilham aldıkları belirli şeyler olur ve izleyecekleri yol, yöntem belirlidir; buna karşın
bazı insanların ise anlık çıkış noktaları vardır, çıkış noktasından
sonra tamamen yepyeni işler koyulur ortaya. Eğer bu konuda net
bir ayrıma sahipseniz, siz hangi taraftasınız?
Tabi ki bunlar birer yöntem. Sizi istediğiniz sonucu götürdükten sonra, sizi rahata kavuşturduktan sonra istediğinizi kullanabilirsiniz. Ama ben bu iki tarafta
da değilim sanırım. Bana göre, tasarımcının ilhamı beklemek gibi bir lüksü olamaz. Tasarımcı, bir sorun görür ve o sorunu gidermek ya da olduğundan daha
iyi bir hale getirebilmek adına çözümler üreten kişidir. Bu yüzdendir ki benim
kalemimi oynatmam uzun sürer. İlk olarak uzun bir araştırmayla başlarım daha
sonra hedef belirler, sorunu tanımlar, daha faydalı, daha ergonomik, daha güzel
ve daha estetik nasıl yapabilirim gibi süreçleri yaşarım. Kendime sorduğum bu
sorulardan sonra tasarlamaya başlamak benim için kolay noktadır artık. Eldeki
süreci en iyi şekilde değerlendirirken kalemimde vücudumun bir parçası olur
gider…
ra’da ,
d
n
o
z
“L
arsını ız
s
u
s
z
n
si
mları uı
r
a
s
a
n
t
ur, ko
ş
u
n
o
k
..”
şulur.
RÖPORTAJ 31
Moda yapısı itibari ile hızlıca tüketilen ve
yerini çabucak yenisinin aldığı bir olgu. Siz
tasarımlarınıza bu değişimi yansıtanlardan
mısınız yoksa her daim kalıcıyı mı ortaya koyanlardan?
Evet, moda gerçekten çok çabuk tüketiliyor ve ben
modanın tam da içerisinde olmama rağmen, moda
olandan pek hazzetmiyorum. Sırf moda olduğu için
giyilen ve çoğu zaman da değişik vücut proporsiyonları dolayısı ile ne yazık ki yakışmayan ürünler ile moda
kurbanı haline gelebilmek mümkün. Doğal olarak da
herkesin tek tip olması durumu ortaya çıkabiliyor.
Hem kişisel giyim tarzımda hem de genel giyim alRÖPORTAJ 32
Model Deniz KUNA
Make Up Onur MARANGOZ
Fotoğraf Cem ÜNVER
Brand CAN ARDICH
gımda, moda olanın değil, farklı kombinler ile kişiselleştirilmiş, entelektüel birikimimizin ve hayatta sahip
olduğumuz duruşumuzu yansıtabildiğimiz konbinleri
kullanmayı daha uygun ve daha karakterli buluyorum.
Bu soruyla ilgili cevabımı özetlemek gerekirse, markamızın genel sloganlarından birini kullanmak isterim;
“Moda olanı değil, modanın ilerisinde olmayı önemsiyorum.”
Sizce moda sadece kadın merkezli bir oluşum mudur? Cevabınız hayır ise erkeğin bu
merkezdeki yeri neresidir?
Cevabım net bir şekilde “HAYIR”! Modanın merkezi sadece kadınlar değildir. Hala moda pazarında tüketici
olarak ciddi bir kadın oranı
var ancak artık erkeklerin de
modaya bakışları ve tutucu
tavırları şaşırtıcı bir şekilde
değişti. Hatta şu kadarını
söyleyebilirim ki, günümüz
erkekleri kadınlara oranla
çok daha özenli, kombinlerine dikkat eden ve bir önceki
soruda bahsettiğim gibi kendi kişiliklerini yansıtan tarz
sahibi bireylerdir. Özellikle
Londra’da erkekler bu konuda oldukça başarılılar.
e
sadec li
a
d
o
“M
erkez
m
n
ı
d
ka
dir...”
değil
İstanbul Fashion Week
başta olmak üzere,
birçok ünlü moda
haftasında düzenlenen
defileleriniz büyük ilgi
gördü. Bu başarılarınızı
neye borçlusunuz?
Defileler sadece işin şov kısmı. Ne yazık ki aylarca uzun
saatler çalışıp defile zamanı
birkaç dakika sergilemek zorundasınız, sanat ve tasarıma
dair ne derdiniz ya da öneriniz varsa o birkaç dakikaya
sığdırmalısınız. Evet, ön planda her ne kadar ben görünsemde arka tarafta kocaman
bir ekip var. Özellikle ikizim &
dublörüm Özgecan, inanılmaz kriz yönetimi ve sakinliğiyle her zaman yanımda…
Her ne kadar defile sonrasında tebrikleri benmişim gibi
kabul etse de :) Yanımda olduğu için tanrıya şükrettiğim
çok olmuştur. Sadece Özgecan değil tabi, bu işi ayağa
kaldırmamıza yardım eden
işinin ehli ustalar, modelistler,
PR yöneticileri ve dahası…
Bu iş koskocaman bir ekibin
çalışmları ile meydana geliyor. Ama tesadüf asla değil!
9 yaşından beri bu işe gönül
vermiş ve bu işe adanmış bir
hayattan, uzun ve bıkmadan
çalışılan saatlerden bahsediyoruz.
RÖPORTAJ 33
Londra’da olmanın size kattıkları, artıları ya da
eksileri nelerdir. Bir moda tasarımcısı için Londra
gerçekten büyük fırsatlar sunuyor mu?
Londra, Dünyanın sayılı moda merkezlerinin başında gelen
şehirlerden. Burası bu meslekte, ilham alabilmek için, mimari ve kültürel etkinliklerinden faydalanabilmek için, birçok etnik geçmişten gelen insanın kişisel giyim tarzlarını
yansıttıkları sokak stillerini yakından görebilmek için en
doğru yer diyebilirim. Ama hayatta ne yaparsanız yapın,
neyi seçerseniz seçin artıları ve eksileri mutlaka oluyor.
Bundan kaçılmıyor. Londra’nın da birçok eksiği ya da beni
zorlayan tarafları oldu tabi ki ve olmaya da devam ediyor.
Henüz yılmadım…
Gelecek için planlarınız nelerdir, sizi nerelerde
ve ne pozisyonlarda göreceğiz?
Gelecek için uzun vadede hedefler ve onlara ulaşmak
için kısa vadede hedeflerim var. Onları gerçekleştiriyorum adım adım. Şimdiye kadar güzel gitti ve bakalım
daha neler olacak? Takipte kalın…
Eskişehir’deki güzel sanatlar fakültesi ile
yüzlerce moda tasarımcısı adayı arkadaşlarımıza tavsiyeleriniz nelerdir? Neler yapılmalı, ne zaman yapılmalı?
Aslında en zorunu başarmışlar bile. Karar vermişler
ve hedefledikleri bölüm ve okula girmeyi, o yüzbinlerce kişi arasından seçilen kişiler olabilmeyi başarmışlar. Gerçekten çok iyi bir okuldalar. Ama ne yazık
ki sınavlar ve yarışlar okula girince bitmiyor. İnanın
yarış daha yeni başlıyor.
Ben sadece kendi çizdiğim yolu ve o yolda yürürken yaşadıklarımı paylaştım. Asla siz de böyle yapacaksınız, en doğrusu budur diyemem, bu zaten
haddim değil. Gelecekteki meslektaşlarıma sadece naçizane bir tavsiyem olabilir, o da; “Seçtiğiniz yol sizin yolunuz olsun! Birileri istedi diyerek,
popüler bir meslek diyerek ya da ünlü olmak için
hiçbir yola girmeyin. Birilerinin değil, sizin kendinizi dinlemeniz ve ben ne istiyorum sorusuna cevap verebilmeniz gerekir. Bence başarıyı
getirecek olan şeyler bunlar ve azim olacaktır.
Kendi kararlarımı hep kendim verdim, en zorlandığım anlarda bile tek bir kişiyi, sadece 9
yaşındaki Gülcan Ardıç’ı dinledim.
facebook/GulcanArdic
RÖPORTAJ: Barış AYDOĞDU
RÖPORTAJ 34
@gulCaNaRDIC
instagram/gulcanardic
www.canardich.com
STAJ DEFTERİ
CANSU BALCI
İŞLETME
Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümüne devam eden ve 3. Sınıf öğrencisi olan
Cansu BALCI, MEÇ Plastik’te geçmiş yıllarda yapmış olduğu ön muhasebe
stajına, bu yaz ilk olarak Ziraat Bankası Girişimci Şube ve daha sonra ise Garanti
Bankası Karma Şube stajlarını ekledi. CV’sinde muhasebe deneyimlerinin yanına
finans sektöründeki deneyimlerine de yer verecek olan Cansu BALCI, önümüzdeki süreç için pazarlama alanında çalışmalarda bulunacak.
SEMİH ÖZKAN
MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nde bu yıl son sınıf
öğrencisi olacak olan Semih ÖZKAN, staj deneyimini yurtdışına taşıyarak, 2013
yaz aylarını Almanya’nın Bonn şehrinde geçirdi. “Heinrich Reuter Maschinenbau”
adını taşıyan mühendislik bürosunda; talaşlı imalat, talaşsız imalat ve işletme
konu başlıkları olmak üzere 3 farklı dalda toplam 90 günlük staj deneyimi yaşayan Semih ÖZKAN, Türkiye’ye dolu dolu bir CV ile döndü.
SİMGE AŞKAN
TURİZM ve OTEL İŞLETMECİLİĞİ
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nde
3. yılına başlayan Simge AŞKAN, Doubletree by Hilton Ankara ‘da yaptığı ön
büro alanındaki çalışması ile ilk staj deneyimini yaşarken, otel işletmeciliği için
2014’ün Şubat ayında kış turizminin gözde mekânlarından birisinde yeni bir staj
deneyimi daha yaşayacağının sinyallerini veriyor.
HALİL İŞGÜZAR
HALKLA İLİŞKİLER ve REKLAMCILIK
Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü son sınıf öğrencisi olan
Halil İŞGÜZAR, uzun zamandır pazarlama temalı yazılarını yayınladığı pazarlamasyon.com ‘da yaptığı çalışmalarını, bu yaz sektörün önde gelen ajanslarından olan Markam Pazarlama Danışmanlık’ta yaptığı stajla bir adım daha ileriye
taşıdı. Yaptığı stajla İstanbul’da bulunan ve sektörün deneyimli isimlerinden olan
Güven BORÇA’nın deneyimlerinden faydalanan Halil İŞGÜZAR, kariyeri açısından büyük bir adım atmış oldu.
KARİYER 36
İŞ HAYATINA İLK ADIM
MİNE DURUKAN
İLETİŞİM TASARIMI ve YÖNETİMİ
Anadolu Üniversitesi İletişim Tasarımı ve Yönetimi Bölümü’nden 2012 - 2013 Bahar Dönemi itibariyle mezun olan Mine, ilk profesyonel iş deneyimine Eskişehir’in
en büyük reklam ve grafik tasarım ajansı olan Mıknatıs Production ‘da başladı.
Yeni işinde halka ilişkiler alanında çalışmalar yürütecek olan Mine DURUKAN,
aynı zamanda aristolog.com ‘da da yazarlık yapmaya devam edecek.
SEVİNÇ APAYDIN
BASIN YAYIN
Anadolu Üniversitesi Basın Yayın Bölümü’nden 2012 - 2013 Bahar Dönemi
itibariyle mezun olan Sevinç, mezuniyetinin ilk ayından sonra İstanbul’da Maya
Medya bünyesinde ilk iş deneyimine başlarken, bulunduğu kurumda Altınbaş,
So Chic, Mercedes Magazine ve Swissper gibi dergiler için röportajlar yapıp, yeni
konular hakkından yazılar yazıyor.
ESAT YILMAZ
UÇAK GÖVDE - MOTOR BAKIM
Esat, Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Uçak Gövde-Motor Bakım
Bölümü’nden 2012-2013 Bahar Dönemi’nde mezun oldu. Mezun olmasının hemen
ardından çok uluslu bir firma olan Mavi Gök Havacılık firmasında çalışmaya başlayan Esat, Mavi Gök Havacılık’ın Teknik Departmanında sorumlu olarak görev
alıyor.
CAN ÖZEL
ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ
Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği
bölümünden, 2012-2013 öğretim yılı Bahar Döneminde mezun olan Can, Eskişehir Faydam Teknoloji ve İnovasyon firmasında Arge Mühendisi ve Donanım
Sorumlusu olarak çalışıyor. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsünde Elektrik Elektronik Mühendisliği – ABD bölümünde yüksek lisans
öğrenimine devam ediyor.
KARİYER 37
B
Bankacılık
ankacılık mesleği geçmişten günümüze, en prestijli
meslekler arasında yer almıştır.
Güleryüz ve sabır gerektiren bir
iş olmasının yanı sıra ekonomiye
ilgisi olanlar için zevkli bir meslektir. En kısa şekliyle temel görevi para alıp para satmak olarak
nitelendirilen bankacılık mesleği;
üniversitelerin, iktisadi ve idari bilimler fakültesi ile ön lisans
programlarının ilgili bölüm mezunlarınca çok fazla tercih edilen
bir meslektir. Özellikle özel bankalarda yer alan hedef sistemi ile
birlikte, bankalar arasında artan
rekabet ortamı, hırslı ve çalışkan
mezunların bankacılık mesleğini
tercih etme sebeplerinden birkaçını oluşturuyor. Aynı zamanda,
çalışma koşullarının güvenli olması ve işleyişin genellikle masa
başından sürdürülmesi de bankacılığı cazip hale getiriyor. Bu
özelliklerinin yanında bankacılık
mesleği büyük bir stres yükünü
de beraberinde getiriyor. Özellikle özel bankalarda bu stres yoğun
olarak yaşanıyor.
Bankacılığın 3 temel kolu vardır.
Bunlar bireysel bankacılık, ticari
bankacılık ve karma bankacılıktır.
Bireysel bankacılık bölümünde
çalışan bir bankacı, müşterilerin
kredi çekme, vadeli veya vadesiz
mevduat hesabı açma ve kapama gibi işlemlerini gerçekleştirir.
Ticari bankacılık ise çoğunlukla
gerçek olmayan, tüzel kişilerle
çalışırlar. Tüzel kişilere ilişkin kredi çekme, hesap açma ve ihale ile
ipotek gibi işlemlerinde müşterilerine hizmet verirler. Bir banka
ticari veya bireysel banka statüsünün yanında, bu iki birimi de
barındırarak karma banka statüsü
de kazanabilir.
Bireysel işlemlerin genellikle alt
katlarda yapıldığı bu bankalarda
üst katlar ticari bankacılık için
ayrılmıştır. Ürettikleri ürün ve pa-
KARİYER 38
ketleri, müşteriye sunmak ve onu bilgi sahibi yaparak bu ürünlere
sıcak bakmasını sağlamak da bir bankacının
temel görevleri içerisinde yer alır. Bir bankacı adayında bulunması
gereken nitelikler arasında;
matematikle beraber ekonomiye ilgili ve bu alanlarda başarılı,
başkaları ile iyi iletişim kurabilen,
kapalı ortamlarda çalışmaktan
hoşlanan, sabırlı, dikkatli, güler
yüzlü ve yeniliklere açık bir yapıya sahip olmak sayılabilir.
Kimdir Bu Merkez Bankası?
K
riz anlarında ekonomiye olan
müdahalelerini sıklıkla duyduğumuz, bankaların babası olarak
bilinen, dolgun maaşlı ve buna
istinaden olağanüstü işe giriş koşulları ile ünlü olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük bankasıdır. 3
temel görevi bulunur.
Banknot basma ve paranın dolaşımını sağlama: Para politikasına
uygun olarak ihtiyaç duyulan ülke
para birimi cinsinden banknot basar.
Para politikasını belirlemek: Banka
fiyat istikrarı amacına uygun olarak para politikası belirler ve uygular. Bu amaçla faiz oranlarını belirler ve bankalara nihai kredi merci
olarak hizmet eder. Ayrıca para
politikası amacını gerçekleştirmek
için mali piyasaları yakından takip
ederek, faaliyet gösteren kuruluşların uygun hareket edip etmediklerini denetleyebilmektedir.
Hükûmetin mali ajanlığını yerine getirmek: Hükümetin alacak
ve borçlarının ödenmesi ve yine
hükümetin ekonomik gidişle ilgili bilgilendirilmesinde doğal mali
ajandır.
Merkez Bankası
Staj Programı
Türkiye ve yurt dışında örgün eğitim
yapan üniversitelerin; 3. sınıftan
4. sınıfa geçmiş
öğrencileri
için
Yaz (Haziran-Eylül) Döneminde, 4.
sınıf öğrencileri için
Kış (Ocak-Şubat) Döneminde açılmaktadır.
Programa TC vatandaşı
öğrenciler kabul edilir. 1. ve 2.
sınıf öğrencileri, lisansüstü eğitim yapanlar, mezunlar, açık öğretim/uzaktan eğitim öğrencileri programa kabul
edilmez. Başvurular internet üzerinden yapılır. Başvuru duyuruları Yaz
Dönemi için her yıl Nisan, Kış Dönemi
için her yıl Kasım ayı başında sitesinde yayınlanır. Şahsen veya telefon ile
yapılan başvurular kabul edilmez.
Başvuru yapılabilmesi için adayın tüm
dönemlerinin not ortalamasının 4 üzerinden en az 2 veya 100 üzerinden en
az 53.33 olması gerekir.
Bankacılık mesleğinin, bilinen ve
bilinmeyen yönlerini, Eskişehir’de
özel bir bankada üst düzey yönetici olan Şükran AÇIKGÖZ’e sorduk...
1975 Bursa doğumlu olan Şükran
AÇIKGÖZ, ilk, orta ve lise eğitimini
tamamladıktan sonra Eskişehir’de
Anadolu Üniversitesi İİBF İktisat
Bölümü’nü bitirir. 1997 yılında İstanbul’da, özel bir bankada iş hayatına
ilk adımını atar. 11 yıl boyunca İstanbul’da çeşitli şube ve görevlerde
çalıştıktan sonra 2008 yılında Bursa
Bölge Müdürlüğü görevini yapmaya hak kazanır. 2009 yılına gelindiğinde ise öğrencilik yıllarının geçtiği şehre, 17 yıldır çalıştığı bankanın
Şube Yöneticisi olarak geri döner.
Bankacılığın gözde meslekler
arasında yer almasını neye bağlıyorsunuz?
Bankaların sahip oldukları kurumsal
yapı, temiz ve düzenli çalışma ortamları ayrıca bunlara ek olarak özellikle
yeni mezunlara sunduğu eğitimlerle,
onlara yarattığı kariyer fırsatları, bankacılığı gözde meslekler arasına taşıyor. Ücret bantları da bir diğer etken…
Bankacıların diğer mesleklere göre avantajları var
mı?
Bir önceki soruda cevapladığım
gibi gözde meslekler içerisinde yer almasının sebepleri aynı
zamanda diğer mesleklere göre
avantajlarından birkaçı… Hem
kişisel hem de sosyal anlamda
insana değer katan bir meslek.
Oldukça fazla sayıda insanla ilişki
içerisinde olunması ve bu sayede
pek çok sektör hakkında bilgi sahibi olma imkânı da sunuyor bu
da geniş bir çevreye sahip olmak
anlamına geliyor.
Genel olarak bankacıların
tavsiyesi olan “Sakın bankacı olmayın” söylemini
neye bağlıyorsunuz?
Bankacılık yoğun rekabetin olduğu bir sektördür. Ürün & satış
odaklı çalışma, çalışma ortamı,
zaman zaman çalışma saatlerinin
uzaması ve bazı günlerin olağandan daha yoğun olması stres yaratabiliyor. Stresinizi yönetemediğiniz takdirde ise her iş dalında
olduğu gibi bu alanda da bedensel ve ruhsal sıkıntılar yaşanabiliyor.
Bankacılık mesleğinin en
önemli unsuru nedir?
Her meslek için geçerli olan ve
klasik bir durum; “Mesleğini Sevmek”… Bankacılıkta da bu en
önemli unsurdur. İletişim, hedef
odaklı satış & pazarlama, azim ve
sabırda diğer unsurlardır.
Özel sektörle kamu bankacılığının farkları var mı?
Günümüzden 5 ya da 6 yıl önce
bu soruya farklı bir cevap verilebilirdi ancak son dönemde her iki
tarafta birbirine oldukça yaklaşmış durumda. Özel bankalar hızla ilerleyerek daha önce sadece
kamu bankalarının bulunduğu pek
çok alanda şubeleştiler. Bunun
yanı sıra daha önce sadece kamu
bankalarının verdiği hizmetleri de, özel bankalar
olarak sunmaya başladılar ki aynı durumun tersi
de söz konusudur. Artan
bu rekabet ise aradaki
farkları daha önceki yıllara
göre azalttı ancak maliyet
avantajları hala kamu bankalarından yana…
Bankacılıkta bir yükselme prosedürü bulunuyor mu?
Bu durum bankadan bankaya değişebiliyor. Benim içerisinde bulunduğum kurumda ilk işe alım ve sonrasında
satış kadrolarına geçebilmek için sınav ve mülakata
dayalı bir prosedür söz konusu. Satış ekiplerinde ise
sergilediğiniz başarılı performans ve kariyer hedeflemenize göre İnsan Kaynakları ile
birlikte bir yol haritası çizilerek hareket ediliyor. Yönetici
pozisyonlarında ise birtakım
görevlerde belirli sürelerde
çalışma şartı dışında azimli ve
vizyon sahibi olunmasına dikkat ediliyor.
Bankacı olmak isteyen
arkadaşlarımıza tavsiyeleriniz nelerdir?
Son dönemde sıkça telaffuz
edilen “ Dünya insanı olmak”
söylemine inanıyor, destekliyor ve kendimde de bunu
geliştirmeye çalışıyorum. Her
konuda gelişime açık olmak
ve global bakış açısı kazanmak her zaman artıları olacaktır. Ekonomik, sosyal, kültürel
ve en önemlisi güncel olayların
takibi de oldukça önemli. Tüm
bunların yanı sıra sahip olunan
hobilerin ihmal edilmemesi gerekiyor. Çünkü hobiler yoğun iş
ortamında bunaldıklarında onları rahatlatacak ve hayata dair
“es” vermelerini saylayan en büyük dayanak noktaları olacaktır.
Şükran AÇIKGÖZ
Üstdüzey Banka Yöneticisi
KARİYER 39
Mezun oldum.
Şimdi ne yapacağım?
Doç. Dr. Serap Benligiray
Anadolu Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü
[email protected]
Ü
lkemizde eğitim hayatı hepimiz için oldukça meşakkatli
geçiyor ne yazık ki. İlköğretime
kaç aylıkken başlangıç yapacaksınız? Bizi yönetenlerin karar verdiği bu aylarda okula başlamaya
hazır olacak mısınız? Hazır değilseniz, bir yıl daha anne kucağı ya
da kreş, yuva, anneanne, babaanne birlikteliği. Hazırsanız sorun
yok; önce okumayı sökersiniz,
sonra yavaş yavaş proje kavramıyla tanışır, internetle haşır neşir
olur, eğitiminizi sürdürürsünüz.
Derken karşınıza seviye belirleme
sınavları çıkar. Her sınav ayrı bir
stres kaynağıdır. Bu kez de hayatınıza dershaneler ve özel hocalar
girer. Girdiğiniz sınavların sonuçlarına göre bir liseye yerleşirsiniz.
Liseye başladığınız günlerde saran üniversiteyi kazanma telaşı,
siz ve aileleriniz için kâbus dolu
günlerin habercisidir. Bu dönem
ebeveynlerinizin koşulsuz ve karşılıksız maddi ve manevi desteklerini beklediğiniz yılları kapsar.
Derken üniversite sınavları fırtınasıyla yüzleşirsiniz. Bitmeyen senfoni gibi her hafta sonu girdiğiniz
sınavlardan sonra elinize puanlar
gelir. İşte hayatınızın kararı! Kararınız bundan sonra hangi şehirde
yaşayacağınızı, büyük olasılıkla
ömrünüzün geri kalanında hangi
mesleğe sahip olacağınızı, potansiyel olarak ne tür işlerde çalışacağınızı, sosyal-kültürel çevrenizi
ve en önemlisi de ne kadar kazanacağınızı ve yaşam standardınızı
belirleyecek. Tabii ki, bir yıl daha
çalışıp sınavlara yeniden girme
seçeneğiniz de var.
KARİYER 40
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
Artık bir üniversite öğrencisisiniz. Büyük olasılıkla unutulmaz
hatıralarla dolu güzel günler geçirdiniz ve farklı deneyimler edindiniz. Ailenizden ayrı kaldıysanız
üstlenmek zorunda kaldığınız
sorumluluklar nedeniyle çabucak büyüdünüz. Akademik olarak geliştiniz, yetiştiniz. Dört ya
da beş yıl hiç anlamadan su gibi
akıp geçti gitti. Her güzel şeyin bir
sonu vardır. Artık hayatla yüzleşme ve yeni seçenekler arasından
bir seçim yapma zamanı.
Şimdi ne yapacağım? Bu soru
son sınıfta iyice kafanızı kemirmeye başlayan bir kurt olmuştu
zaten. Mümkünse biraz dinlenme, kızların böyle bir derdi yok
ama erkekler için askere gitme,
kamu işlerine hazırlanma, sınavla
girebileceğiniz uzmanlıklar için
uğraşma, özel sektörde bir iş arama, yüksek lisans yapma, akademik kariyere yönelme, dil öğrenme, yurt dışına gitme… Alanınıza
göre daha farklı seçenekleriniz de
olabilir. Seçeneğiniz ne olursa olsun bundan sonraki aşamalarda
kendinizi karşınızdakilere doğru
tanıtmanız, bir başka deyişle bir
imaj oluşturmanız çok önemli.
Günümüzün sıkışık piyasalarında
ve rekabetçi ekonomik koşullarında iş arama ve bulma oldukça
zorlu bir süreç. Bir iş arıyorsanız
artık şu ana kadar yaptıklarınızı
gözler önüne serdiğiniz bir özgeçmiş ve bir portfolyo hazırlamanızın zamanı geldi. İş başvuru formlarını doldurmaya, yapacağınız iş
başvurularını takiben görüşmeye
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
çağrılmanızı sağlayabilecek bir ön
yazı yazmaya ve referans mektuplarını toplamaya başlayacaksınız.
Fakat nedir bunlar? Okulda size
bunları öğretmediler. Hepsinin
ayrı özellikleri ve incelikleri var.
Bu yazımızda özgeçmiş üzerine
odaklanalım.
Diğer tanımlayıcıları CV (Latince
Curriculum-rota, yol- Vitae-hayat-) ve Resume (Fransızca-özet-) olan özgeçmiş, potansiyel işvereninize kendinizi tanıtacağınız,
yukarıda sözünü ettiğimiz aşamaların kısa bir tarihçesidir. Yanlış
anlaşılmasın sakın, bu tanıtım bir
hayat hikâyesi ya da yapılan işlerin
ve elde edilen başarıların ansiklopedik bir listesi değildir. Başvurulan işle ilgili eğitim durumuna,
temel bilgiye, becerilere, yetkinliklere, deneyimlere ve ilgi alanlarına ilişkin bir özettir.
Kronolojik (zaman Sıralı) özgeçmiş,
günümüzde en sık kullanılan özgeçmiş türlerinden biridir. Kronolojik bir özgeçmişte kişisel bilgiler,
kariyer hedefi, eğitim bilgileri, iş
deneyimi,
eğitimler/seminerler,
beceriler, aktiviteler, üyelikler, ilgi
alanları, referanslar yer alır. Bu tür
özgeçmişlerde iş deneyimi, eğitim
gibi bilgiler, tarih sırası ile sondan
başlayarak yazılır.
Performans odaklı özgeçmiş,
adayın kariyerindeki gelişimi ortaya çıkarmayı sağlayacak bir
özgeçmiş türüdür. Bu tür bir özgeçmişte kişisel bilgiler, önemli
başarılar, iş deneyimi, üstlenilen
sorumluluklar, eğitimler, sertifikalar,
beceriler, ilgi alanları, referanslar vb.
yer alır. Adayın farklı bir alanda çalışmayı hedeflemesi ya da henüz çok
fazla başarısının bulunmaması durumunda bu tür bir özgeçmiş uygun
olmayacaktır.
Fonksiyonel (İşlevsel) özgeçmiş,
günümüz Türkiye’sinde daha az görülmekle birlikte, profesyonel iş hayatının çeşitli uzmanlık alanlarında
tercih edilen formattır. Önümüzdeki
yıllarda iş yaşamındaki değişmelere
paralel olarak, kıdem yerine şirketler için daha önem taşıyan beceri ve
uzmanlıkları ön plana çıkaran fonksiyonel özgeçmişlerin yaygınlık kazanacağına inanılmaktadır. Fonksiyonel
özgeçmişlerde o güne kadar yapılanlar, uzmanlık alanlarına göre belirli gruplar altında toplanarak yazılır
(Örneğin, pazarlama, insan kaynakları, halkla ilişkiler gibi). Bu başlıklar
altında çalışılan pozisyonlarda alınan
sorumluluklar ve elde edilen başarılar genellenerek yazılabilir. Sahip
olunan iş deneyimlerini belli başlıklar
altında toplayarak yazmayı sağlayan
bu özgeçmiş türü okuyanın ilgisinin
adayın deneyimleri ve başarıları üzerine yoğunlaşmasını sağlar. Ancak
bu özgeçmişten hangi deneyimin
hangi işyerinde kazanıldığı açıkça
görülmez. Bu tür özgeçmiş daha çok
becerilerini ve başarılarını ön plana
çıkarmak isteyen adaylar tarafından
tercih edilmektedir. Ayrıca, aynı iş
alanında, peş peşe, çok sayıda farklı
işyerinde çalışmış adaylar için uygundur. Çünkü adayın sadece işyerlerinin
adı değişen aynı tür işlerde çalıştığını
gösteren uzun bir liste okuyana pek
çekici gelmeyecektir. Uzun süre çalışma hayatına ara vermiş olan ya da
kariyer yolunu değiştirmek isteyen
adayların da bu tür özgeçmişleri kullanması yararlı olabilir.
Bileşik özgeçmiş, fonksiyonel özgeçmişe kısa iş deneyimlerinin eklenmiş
halinden oluşur. Bu tür bir özgeçmişte öncelikle başarılar ve beceriler,
daha sonra da iş deneyimleri yazılır.
Hedefe yönelik/odaklanmış özgeçmiş, kariyer hedefinin belirlenmiş olduğu durumlarda, belli bir sektörde,
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
belli bir iş kolunda başvurulan pozisyon için spesifik olarak düzenlenir ve
pozisyonun talep ettiği nitelikler ön
plana çıkarılır. Ayrıca kişisel becerilerin, deneyimlerin ve diğer niteliklerin
altı çizilir.
Alternatif özgeçmiş, standart bir
formatları olmayan özgeçmiş türüdür. Reklamcılık, moda tasarım, halkla ilişkiler gibi yaratıcılık gerektiren
alanlara yapılan başvurularda kullanılabilir. Örneğin, power-point sunusu olarak, pasta biçiminde, karikatür
bandında, deney tüpünde, sosyal
medyada (Örn. Tweet CV), ilan şeklinde özgeçmiş vb.
Görüntülü özgeçmiş, özgeçmiş bilgilerinin 60–90 saniyelik bir video
sunumudur. Bu sunum, nasıl bir iş
arandığının, ne tür bir eğitime ve
deneyime sahip olunduğunun ve
işveren tarafından neden dikkate
alınması gerektiğinin görüntülü ifadesidir. İş görüşmelerinde dikkat edilen unsurlar adayın yalnızca eğitimi,
bilgisi, becerileri iş deneyimleri vb.
değildir; görünüşü, yaklaşımı, tavrı,
iletişim biçimi gibi yüz yüze görüşülerek değerlendirilebilecek özelliklerdir. Yüzünün, mimiklerinin, jestlerinin,
kendini ifade biçiminin görülmesinin
daha etkili olacağına inanan adaylar
ve işverenler bu tür bir özgeçmişi
tercih etmeye başladılar. Bu tür özgeçmişler geleneksel özgeçmişlerin
yanında, tamamlayıcı olarak da hazırlanabilir. Görüntülü özgeçmişler
tüm meslek dallarındaki iş başvuruları için kullanılmakla beraber ses,
diksiyon ve görüntünün önemli olduğu çağrı merkezi, sekreterlik, satış ve
pazarlama gibi alanlarda daha fazla
ilgi görmesi beklenir. Görüntülü özgeçmiş hazırlama hizmetini ücretli ya
da ücretsiz olarak veren internet siteleri mevcuttur. Ancak herhangi bir
el kamerası, fotoğraf makinesinin kamerası ya da video çeken bir cep telefonuyla görüntülü bir özgeçmiş hazırlanabilir. Görüntülü özgeçmişin ön
yazı niteliği taşıması gerekir. Önemli
olan 60-90 saniye içinde işverenin
merak edeceği özelliklerin rahat ve
içten bir şekilde anlatılmasıdır.
Europass özgeçmiş, Avrupa Birliği standartlarında
hazırlanan özgeçmiş türüdür. Europass, Avrupa
Birliği düzeyinde iş başvurularının standart bir
formatla
hazırlanmasını
sağlamak üzere Avrupa
Mesleki Eğitimi Geliştirme
Merkezi tarafından hazırlanan bir portaldır. Her
ülkede, bir Ulusal Europass Merkezi bu yolla özgeçmiş
hazırlanmasını
teşvik eder ve Europass
belgeleri hakkında bilgi
sağlar. Türkiye’de de bunu
Mesleki Yeterlilik Kurumu üstlenmiştir. Europass
dokümanları, Avrupa Birliği düzeyinde bir eğitim
programına girmek isteyen veya iş arayan Avrupa
vatandaşlarının
gönüllü
kullanımına açıktır. Bunlar
yetkinlik ve yeterliliklerde
şeffaflığı sağlar. Europass’ı
kullanmak isteyen herkes
sunulan sihirbaz yardımıyla Europass Özgeçmişi
doldurabilir, kaydedebilir,
dökümünü alabilir ve güncelleyebilir. Web adresleri:
Europass portal
www.europass.cedefop.
europa.eu
Ulusal Europass Merkezi
Mesleki Yeterlilik Kurumu
www.europass.gov.tr
Bu özgeçmiş türlerinden
hangisinin uygun olduğuna siz karar vereceksiniz.
Gördüğünüz gibi ömrümüz karar vermekle ve
bunların sonuçlarını yaşamakla geçiyor. Vereceğiniz her kararın sizi mutlu
etmesini dilerim. Özgeçmişin nasıl yazılacağı ve
nelere dikkat edileceği
konusunu bir sonraki yazımızda ele almak üzere
sevgiyle, sağlıkla ve hoşça kalın.
KARİYER 41
YURTDIŞINDA
EĞİTİMİN DOĞRU ADRESİ
Eğer hayaliniz yurtdışında uzman eğitim, profesyonel
danışmanlık, bireysel ilgi, arkadaş canlısı bir ortam ve ayrıcalıklı sonuçlarsa, Global
Vizyon yenilenen yüzü, genç, dinamik ve tecrübeli kadrosuyla tam size göre.
G
lobal Vizyon ailesi olarak başlıca amacımız, öğrencilerimizin ve ailelerinin ihtiyacına, hayaline, hedefine ve bütçesine en uygun, en kaliteli yurtdışı eğitim
programlarını sunmaktır. Global Vizyon Yurtdışı Eğitim
Danışmanlığı aynı zamanda TÜRSAB üyesi markalaşmış ve dünya çapında çok sayıda okul ile anlaşmalar
yapmış bir kurum olup, bu okulların yetkili acentesi
olarak hizmet vermektedir. Bu sayede öğrencilerimiz,
okulların sunmuş olduğu programlara hiçbir ekstra
ücret ödemeden, aksine daha indirimli fiyatlarla kayıt
yaptırabilir, karar verme aşamasından program bitimine kadar tüm danışmanlık hizmetlerimizden ücretsiz
olarak yararlanabilirler.
Yurtdışı deneyimine sahip danışmanlarımızla, ülkelerin,
şehirlerin ve programların artılarını, eksilerini ve kendi
deneyimlerimizi sizinle paylaşarak istek ve ihtiyaçlarınıza en uygun şekilde filtreliyor, ilgilendiğiniz yurtdışı
programlarına karar verme aşamasından eğitiminizi
tamamlayıp geleceğiniz zamana kadar, hem Türkiye’deki hem de Avrupa ve Avustralya’daki ofislerimizde 17 yıldır büyük bir zevkle size yol gösteriyoruz.
Başlıca Danışmanlık
Sunduğumuz
Ülkeler
BAŞLICA
HİZMET Hizmeti
SUNDUĞUMUZ
ÜLKELER
Yurtdışında eğitimin maliyeti ne kadardır?
Yurtdışı eğitiminizin maliyeti gidilen ülke, program,
program yoğunluğu, seçilen konaklama, ek hizmetler (havaalanı transferi vb.) gibi faktörlere bağlı olarak farklılık göstermektedir. Gitmeyi düşündüğünüz
programın tüm maliyetlerini, Global Vizyon ofis ve
danışmanlarından öğrenebilirsiniz.
Yurtdışındaki üniversite programları için en son ne
zaman başvurmalıyım?
Yurtdışındaki üniversiteler her başlangıç dönemi için bir
son başvuru tarihi belirler. Başvuru sahiplerinin bu tarihe
kadar başvurularını yapmaları gerekmektedir. Son başvuru
tarihleri okuldan okula değişmektedir ve son başvuru tarihi
başlangıç döneminden altı ya da dokuz ay öncesinde olabileceği gibi, başlangıç dönemine bir ay kalana dek başvuru
kabul eden okullar da mevcuttur.
Yurtdışındaki programlar için yaş sınırı var mıdır?
Yurtdışında eğitim almanın herhangi bir yaş aralığı yoktur
fakat program ve okula göre minimum yaş sınırı vardır.
İngiltere, Amerika, Avustralya, Kanada, İskoçya, İrlanda, Malta, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Ukrayna, Fransa, Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya, İspanya, Kosta
Rika, Yunanistan, Portekiz, Brezilya, Japonya, Mısır,
Rusya ve Çin...
Ne kadar süre ile yurtdışında dil eğitimine katılabilirim?
SIKÇA SORULAN SORULAR
Yurtdışında dil eğitimine başlamak için en son ne zaman başvurmalıyım?
Vize aşamasında herhangi bir sorun yaşar mıyım?
Başlamak istediğiniz tarihten en geç iki ay öncesinde
başvurursanız okul, konaklama ve vize işlemleriniz sıkıntıya girmeden hallolabilmektedir. Avrupa’da dil eğitimi almak isteyen yeşil pasaport sahibi öğrenciler, Türkiye’ye vize uygulamayan ülkelere gitmek isteyenler en
geç iki hafta öncesinden başvuru yapmalıdır.
Ülkelerin istediği şartları sağladığınız takdirde, doğru doldurulmuş bir vize formu ve eksiksiz sunacağınız gerekli
belgeler ile herhangi bir sorun yaşamazsınız.
KARİYER 42
İki haftadan 52 haftaya kadar istediğiniz seviyeye gelene
kadar yurtdışında dil eğitimi programına katılabilirsiniz.
GLOBAL VİZYON EĞİTİM
PROGRAMLARI
• Yurtdışında
Dil Okulları
/ Kış Kampları
• Sertifika ve Diploma Programları
• Yurtdışında Üniversite Eğitimi
• Yurtdışında Lise Eğitimi
• Yurtdışında Staj
• Work & Holiday in Australia
• Work & Study
• Work & Travel USA
• Interrail / Interfly ve Interfest
• Yaz
(Avrupa’daki En Büyük Gençlik Festivalleri)
• Vize
Ayşegül DEMİRTOPUZ, Veli ESEN, Seda DEMİR
Yurtdışında eğitime ne zaman
başlayabilirim?
Yurtdışında dil eğitim programları,
program türüne göre değişiklik göstermekle birlikte, çoğu her pazartesi
başlamaktadır. Akademik dönem ve
yıl programlarının ise belli başlangıç
tarihleri vardır. Üniversite programları ise program türüne göre değişiklik
göstermekle birlikte üniversitelerin
akademik dönem başlangıçları olan
Eylül, Ekim veya Ocak, Şubat ayında
başlamaktadır.
Yurtdışı eğitimde hangi ülke ve
şehri seçmeliyim?
Öğrencilerin karar vermekte zorlandığı ya da öneri ve fikirlere ihtiyaç
duyduğu konulardan biri de budur.
Yurtdışı eğitimde sadece programa
bakılmamalıdır. Eğitim kalitesinin
yanı sıra gidilmesi düşünülen ülkenin
ve şehrin yapısı, yaşam maliyetleri,
sosyal imkanları gibi konulara dikkat
edilmeli ve size en uygun, en mutlu
olacağınız yeri seçmeniz çok önemlidir. Öğ-rencinin mutlu olacağı yer ise
kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Global Vizyon neredeyse tamamı
yurtdışı deneyimine sahip danışmanlarıyla ülkelerin, şehirlerin ve programların artılarını eksilerini ve kendi
deneyimlerini sizinle paylaşarak size
bu kararı vermede yol gösterici olacaktır.
Yurtdışında bir programa katılırken neden danışmanlık hizmeti
almalıyım?
Yurtdışındaki program, okul ve konaklama seçenekleri tahmin ettiğinizden
çok daha fazladır. Global Vizyon, sizi
dinleyerek sizin istek ve ihtiyaçlarınıza en uygun programı bulmanızda yol
gösterici olacaktır. Okul başvuruları,
gereken evraklar, başvurunun takibi
gibi aşamaların süreci bazen sizin için
kafa karıştırıcı olabilir ya da zamanınızı alabilir. Alanında uzman bir danışmanlık firması, tüm bu işlemleri sizin adınıza gerçekleştirmektedir. Her
ülkenin vize prosedürü farklıdır. Vize
başvurularında ve formlarında istemeden yapacağınız bir yanlışlık ya
da eksik evrak sizin vize reddi almanıza neden olacaktır. Bazen de okullar anlaşmalı olduğu acentelere özel
promosyon, indirim ve kampanyalar
uygulamaktadır. Böylelikle aynı eğitimi daha ekonomik almanız mümkündür. Ayrıca Global Vizyon, dil okulları
ve anlaşmalı üniversitelerine yapacağınız başvurularda ve tüm işlemlerin
takibinde herhangi bir danışmanlık
ücreti talep etmemektedir.
eCampus’ Dergisi okuyucularına özel olarak,
Global Vizyon’dan “Yurtdışı Eğitim” veya
“Tur Paketi” alanlara uçak biletlerinde
50 EURO İNDİRİM
Danışmanlığı
• Çeviri
• Promosyonlu
Uçak Biletleri
Hazırlama Teknikleri
• Meslek Seçiminde Danışmanlık
• CV
BU FIRSATLAR KAÇMAZ!
Global Vizyon ile ödemelerinizi sekiz taksite kadar sıfır faiz olarak;
peşin fiyatına yapın! Yurtdışı eğitiminize hemen başlayın!
Bizim için başarısız öğrenci yoktur, yanlış tercih vardır Söz konusu
yurtdışı eğitimi olunca, Türkiye’deki öğrenciler bazen yanlış tercih
yapabiliyorlar. Burada Global Vizyon olarak biz devreye giriyoruz.
Öğrenciler için en doğru seçeneği
bulmak için araştırıyoruz ve onlara
sunuyoruz.
HAZIRLIK ÖĞRENCİLERİ İÇİN
“ACADEMIC YEAR” FIRSATI
Üniversite hazırlık sınıfı öğrencisi misiniz? 2. döneme yurtdışında
devam etmeye ne dersiniz? Eğitiminizi sadece yarı dönem dondurarak yurtdışındaki okullarda yapacağınız 3-6 aylık üniversite hazırlık
eğitiminde en az 80 TOEFL sonucu
garanti ve bu sonuçla Türkiye’de
veya yurtdışında doğrudan üniversitelerin 1. Sınıfına başlayın!
Daha ayrıntılı bilgi almak için sizi
en kısa zamanda ofisimize bekliyoruz…
Adres: Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Cad. Dönem
Apt. No:9/1 D:3 Eskişehir
Tel: +90 222 221 15 56 / Cep: +90 554 994 85 84
E-mail: [email protected]
KARİYER 43
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MEZUNİYET’13
Anadolu Üniversitesi 2012 – 2013 eğitim öğretim yılı mezunları
büyük bir tören ile uğurlandı. 5200 öğrencinin katıldığı kutlamaların adresi ise Eskişehir Atatürk Stadyumu’ydu. Öğrenci velilerinin de katılımı ile alan tıklım tıklım dolarken, gecenin sonunda
sahneye çıkan Sertab ERENER ile çoşkulu dakikalar yaşandı.
Geleneksel olarak her mezuniyet töreninin başlangıcında Vilayet Meydanı’nındaki Atatürk Heykeli’ne çelenk koyan rektör ve beraberindeki ekip bu yıl meydandaki
çalışmalar
nedeniyle,
Atatürk
Endüstri
Meslek Lisesi’nin bahçesindeki heykele çelenk bıraktı.
Öğrencilerin stada girişleriyle birlikte hız kazanan törende, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Boru
ve Trompet Takımı’nın eşliğinde başlayan yürüyüş, daha sonra Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Davut AYDIN’ın yaptığı konuşma ile devam etti.
Prof. Dr. Davut AYDIN’ın “Gururla, güvenle ve heyecanla
sizleri uğurluyoruz. Hayata yeni değerler katmaya, fark
yaratmaya, insanlığa ve ülkemize yarar sağlamaya uğurluyoruz.” Diyerek yaptığı konuşması büyük alkış alırken,
zaman itibariyle e-öğrenme portalına dünyanın 100’ü
aşkın üniversitesinden 120 milyona yakın ziyaretçinin
konuk olduğuna vurgu yapan AYDIN, öğrencileriyle gurur duyduğunu, böyle büyük bir ailenin parçası olmaktan
duyduğu mutluluğu dile getirerek konuşmasını noktaladı.
ETKİNLİK 44
Konuşmanın ardından kep atma töreni ve havai fişek gösterisi ile sonuna gelinen etkinliğin sürpriz ismi olan Sertap Erener ise sevilen parçalarıyla alanda bulunan herkesi doyasıya eğlendirdi.
ETKİNLİK 45
ESOGÜ
MEZUNİYET’13
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 2012-2013
öğretim yılı itibariyle mezun olan 3 bin 144
öğrencisine diplomalarını verdi. Eskişehir
Atatürk Stadyumunda gerçekleşen mezuniyet
töreninde sağanak yağmur öğrencilerin ve
ailelerinin keyfine gölge düşüremedi.
İlk kez stadyumda gerçekleştirilen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mezuniyet töreninin sonunda şarkıcı Özgün, öğrencilere ve ailelere keyifli
dakikalar yaşattı. Bu yıl 39.su gerçekleştirilen
ESOGÜ mezuniyet törenine Vali Güngör Azim
Tuna, 1’nci Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral
Abidin Ünal ile öğrenci velileri ve yakınları katıldı.
Yağmur altında yapılan tören öğrencilere zor anlar
yaşattı. Öğrenciler dağıtılan yağmurlukları giydi.
İlk olarak okudukları fakülte ve bölüm bayraklarıyla stadyuma giriş yapan öğrenciler, tribündeki
aileleri selamladı. Geçit sırasında Babalar Günü’nü unutmayan öğrenciler, hazırladıkları pankartlarla tribündeki babalarına mesaj gönderdi.
Törende konuşan ESOGÜ Rektörü Prof.Dr.Hasan Gönen, mezun olan öğrencilerle gurur
duyduğunu belirterek, “Üniversitemiz 40 yıllık geçmişe sahip fakülteleri, yüksekokulları, meslek yüksekokulları, enstitüleri, bilimsel
araştırma merkezleri ile eğitim ve araştırma
hizmetlerinin yanında bünyesinde yer alan eğitim uygulama ve araştırma hastanesi ile aynı
zamanda bölgesel sağlık hizmeti de veren köklü bir kurumdur” dedi. Üniversite olarak her
zaman öğrencilerinin yanında olacaklarını belirten Gönen, öğrencileri ile ilişkilerin mezun
olduktan sonra da devam edeceğini söyledi.
Mezuniyet programında; Tıp, Mühendislik ve
Mimarlık, Hemşirelik gibi bölümlerde okuyan
öğrencilerin yemin töreni gerçekleştirildi. Daha
sonrasında Rektör Gönen ve Bölüm Başkanları,
2012-2013 öğretim yılını birinci, ikinci ve üçüncü bitiren öğrencilere başarı belgelerini verdi.
Daha sonra klasikleşen kep atma töreni, sanatçı Özgün’ün şarkıları eşliğinde gerçekleştirildi. Özgün’ün konserinin ardından mezuniyet töreni havai fişek gösterileriyle son buldu.
ETKİNLİK 46
ETKİNLİK 47
Eski ve tarihi dokusuyla insanları büyüleyen, Avrupa’nın gelişmiş ve en
zengin moda şehirlerinden biri, Milano...
Mustafa KARADEMİR
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi / Makine Mühendisliği
MILANO
Milano, Kuzey İtalya’da bulunan Lombardiya Bölgesi’ndeki, bir milyon üç yüz bin
kişilik nüfusu ile İtalya’nın Roma’dan sonra ikinci büyük şehridir. Bulunduğu konum itibari ile şehirleşmiş geniş bir bölgeye hâkim olan Milano, metropolitan alanın tam da merkezidir. Bölge toplamda yaklaşık yedi milyon dört yüz bin kişiye ev
sahipliği yaparak Avrupa’nın en büyük metropolitan alanını oluştururken, Milano bu
geniş alandan “moda” ve “otomobil” sektörlerindeki gelişmeleriyle sıyrılmıştır. Şehrin sembolü konumunda olup “Gotik Tarz”da inşa edilen “Duomo di Milano” Katedrali
ve dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden birisi olarak kabul edilen “Galleria Vittorio Emanuele ll” Milano’nun en çok ziyaretçi toplayan noktalarının başında yer alır.
Birbirinden ünlü modacıları ve
o modacıların hazırladıkları tüm
parçaları Giorgio Armani, Valentino Garavani, Gianni Versacei Gianfranco Ferre, Miuccia
Prada, Krizia, Etro, Missoni ve
Dolce & Gabbana gibi markalar altında yine birbirlerinden
güzel modellerle birlikte podyuma taşıyan bir İtalyan Klasiği…
Biraz klişe ama gerçek;
Moda’nın Merkezi
Milano…
SEYAHAT 50
Milano’ya Nasıl Gidilir?
Avrupa Birliği üyesi olan İtalya’ya Schengen Vizesi ile rahatlıkla gidebilirsiniz. Eğer Schengen Vizesi’ne sahipseniz Avrupa’da yaygın olarak kullanılan RyanAir ile Avrupa’nın herhangi bir yerinden ucuz bir şekilde ulaşım da mümkündür. Fakat
dikkat edilmesi gereken nokta RyanAir Hava Yolu şirketinin
kullandığı havaalanlarının şehir merkezine uzak olmasıdır.
Bu nedenle merkeze ulaşım için bir miktar daha parayı gözden çıkarmak zorunda kalabilirsiniz. Bunun dışında Milano’ya, İstanbul’dan THY ile 3 saatte ulaşmanızda mümkün…
Milano’da Yemek Kültürü
Milano’da Eğlence
Gelişmiş ekonomisine karşılık olarak yemek kültürü bakımından İtalya’nın diğer kentlerine kıyasla daha zayıf bir mutfağa
sahip olduğu bilinen Milano, pizzanın merkezi Napoli, etli
tortellinisiyle ünlü Bologna’ya, ülkenin en iyi restoranlarına
sahip Roma ve Floransa ile yarışamamaktadır. Şehirde birçok yemek çeşidini bulabileceğiniz restoranlar olmasına rağmen, genelde makarnasıyla ünlü olanların sayısı fazladır. Yerel halkının daha çok et, balık ve yeşillik ürünlerini tercih ettiği
Milano’da “Safranlı Pilavı” yöresel bir tat olarak göze çarpar.
Eğlence konusunda da başarılı oldukları söylenemeyen
Milanolular, IV. Yüzyıldan kalan kilise ve sütunlardan
oluşan Collonne di San Lorenzo adlı cadde de vakit
geçirirler. Gençlerin buluşup, bir süre vakit geçirdikleri
bu mekânda alkol kullanmak ve müzik yapmak oldukça
popüler. Çevresinde birçok bar ve restorana ev sahipliği yapan cadde “Happy Hours” saatleriyle €5 ile €10
arasında bir ücret ödeyerek size bir içecek ve ya açık
büfeden dilediğiniz kadar yararlanma imkânı sunar.
SEYAHAT 51
Milano’da Konaklama
Merkezde ucuz hostel bulabilmek gerçekten oldukça zor. u yüzden ulaşım konusunda çok fazla sıkıntı
yaşamaya­
cağınız ancak merkezin biraz daha dışında yerleri tercih etmeniz yaşanacak maddi sıkıntılar
açısından faydalı olacaktır. Merkezi ve birçok turistik noktaya yürüyüş mesafesinde bulunan hostellerde konaklamak ise size yaklaşık olarak geceliği €15 ile €20 arasında bir ücrete patlayacaktır.
Milano’da Alisveris
Milano’dan bahsederken alışverişten bahsetmemek
olmaz. Bünyesinde dünyaca ünlü birçok markayı
(D&G, Gucci, Armani) barındıran bu şehirde indirim
sezonlarında yakalağınızda, gereğinden fazla alışveriş yapmak size normalinden daha pahalıya patlayabilir. Her yerinden kalite akan ve modanın kokusunu hissedeceğinize garanti verebileceğimiz
caddelerde bir şal fiyatının €120’ ya kadar ulaştığını düşünürsek, yanınızda hatırı sayılır bir miktar
para ile yolculuğa çıkmış olmanızı temenni ederiz.
Dikkat Etmekte Fayda Var!
Milano’yu ziyaret etmeyi düşünüyorsanız Mayıs ile
Ekim ayları arası en ideal zamandır. Aksi takdirde
çok meşhur olan kış soğuklarına yakalanabilirsiniz.
Milano’da Salı ya da Cumartesi günü bulunuyorsanız
günlük Pazar olan Marceto Papiniano’ya uğramadan
dönmek istemeyeceksinizdir, ancak burada da aklınıza gelebilecek konularda daha fazla dikkatli olmalısınız. Bu büyük ve her şeyi bulabileceğiniz pazara,
metro ile gidiyorsanız yeşil hattı, tramvay ile gidiyorsanız da 2 ve 14 numaralı olanları kullanarak gidebilirsiniz, inmeniz gereken yer Sant’ Agostino Durağı…
Sigaralar makinelerdedir ve 18 yaşından küçükseniz
alamazsınız ki sizler İtalya’da iseniz muhtemelen 18
yaşın üzerindesinizdir ancak makinalar yalnızca İtalyan kimlik kartlarını okuyabiliyor bu yüzden 18 yaş
üstü bir İtalya’na sürekli olarak ihtiyaç duyabilirsiniz.
Duomo di Milano
11.700 m² zemin yüzeyi alani ile Roma’daki Aziz Petrus
Bazilikası, Londra’daki Aziz Paulus ve Sevilla katedrallerinden sonra Avrupa’nın dördüncü büyük katedralidir.
Milano’nun merkezinde adını verdiği Piazza Del Duomo
meydanında yer alır. 11.700 m² yüzey alanı ve 440.000
m³ lük hacmiyle İtalya Cumhuriyeti’nin en büyük ve
45 metre yüksekliğindeki ana nef ile Vatikan’da bulunan Aziz Petrus Bazilikasından sonra İtalya yarımadasının en yüksek ikinci kilisesidir. Katedralin yapımına
1386’da başlanmış ve ancak 500 yılda tamamlanmıştır.
SEYAHAT 52
Hepimizin başından geçen, geçmiş yâda geçecek olan bir durumdur bu.
Liseyi bitirip çocukluklarımızı, şakaları, hiç ayrılmayacağız dediğimiz arkadaşlarımızı ve en önemlisi büyük bir bölümümüzün ailesini geride bırakıp
bulunduğu şehirden ayrılıp hiç bilmediği bir yere gelip sorumluluklarını artması anlamına gelir üniversiteye başlamak.
şeyler
Bu yüzden bu sayımızda sizin için küçük bir araştırma yaptık, kendimizden bir
Bizim
istedik.
olsun
bilginiz
bir
küçük
kattık. Böylece üniversitede ne yapılır ne yapılmalı
.
gibi hatalar yapmanıza belki de engel olabiliriz
1) Unutmayın ki yazılı olmayan kurallara göre
okulun ilk haftası okula sadece çömezler ve
inekler gider.
2) Mümkünse ilk sene yurtta kalın böylece
kendinize sağlam bir çevre edinmiş olursunuz. Eğer eve çıkacaksanız da daha komşunun oğlu ya da lisede ki arkadaşlarınızla çıkın
ama sakın makarna ve ya boş bira şişeleriyle
"vize" yazıp etrafında poz verme gibi öğrenci
evi geyiklerini yapmayın buna gülen kalmadı.
3) Ailenize ders programını ve öğrenci bilgi
sisteminin şifresini vermeyin böylece sabahları istediğiniz kadar uyuyup geceleri eve istediğiniz saate dönüş yapabilirsiniz.
4) Eğer not tutan bir öğrenciyseniz daha
okulun ilk haftası bu açığa çıkacak ve çevrenizdekiler size “ potansiyel not tutan canlı “
gözüyle bakacak ve size güvenip not almayı
bırakacaklar. Vize haftası öncesi bu insanların gözünde çok değerli bir konuma ulaşacaksınız fakat her isteyene not dağıtmayın
sadece samimi arkadaşlarınızla paylaşın aksi
halde sadece vize haftalarında hatırlanan bir
insan olabilirsiniz.
5) Kimin hangi bölümde okuduğunu kıyafetlerinden de anlayabilirsiniz. Siyah tişört üzerine kareli gömlek giyip, düğmeleri açanlar
mühendislikte, şile bezi gömlek üzerine şal
takanlar güzel sanatlarda, gri eşofman üzerine v yaka tişört giyenler besyoda okur. Ayrıca kendine yakışmasa da sırf bazı şeylere
muhalif olmak için çerçevesiz gözlük takan,
kirli sakal bırakan ve saçlarını uzatan erkeklere dönüşmeyin. Baştan kaybedersiniz. Kızlar içinse bu durum saçlarını kızıla veya sarı
renge boyatan, sabah 8 dersine ful makyaj ve
topuklu ayakkabı ile gelen öğrenciler şeklinde
kendini gösterir.
6) Hiyerarşik düzene alışık değilseniz öğrenci kulüpleri hakkında iki kez düşünün. İstediğiniz seviyeye gelene kadar çok fazla söz
hakkına sahip olmayacak hatta getir götür
işleri haricinde görünmez olacaksınız.
7) Sırf ortam yapacağım diye ideolojik yapılara adım atmayın. İki tane Sivri zekâlı "bu
şudur" dedi diye, "bu"yu "şu" olarak kabul
etmeyin; sorgulayın. Kitlesel hareketlerin ve
fikirlerin büyüsüne kapılıp da benliğinizi yitirmeyin. Kendiniz olun, kendi aklınızı kendiniz
kullanın. Kullanılmayın!
8) Siz siz olun harç ve öğrenim kredisi başvurusu sırasında “amaaan biz de alalım nasıl
olsa kimse geri ödemiyor “ diyen arkadaşınıza
inanmayın sonra hayata borçlu başlarsınız.
NOT: Kampüse gittiğinizde
hemen bir eCampus’Mag
edinmek işinize yarayacaktır...
AKTÜEL 53
Campus’ Chef
Chicken Wrap
Farklı, hesaplı ve lezzetli tarifler...
Bir öğrenci evindeyseniz ve sizi bekleyen klasik
öğrenci menüleri şimdiden canınızı sıkıyorsa,
lezzet sayfalarımızda sizleri hem bütçenizi hiç
zorlamayacak hem de sofralarınıza farklı tatlar
katacak tariflerle buluşturuyoruz. Deneyince
yarattığınız lezzetlere siz bile inanamayacaksınız...
AKTÜEL 54
MALZEMELER
HAZIRLANIŞI
Tavukgöğsü (200 gr.)
(jülyen doğranmış)
Bir tavayı hafifçe kızdırın ve kızdırdıktan
sonra şerit şeklinde doğranmış (jülyen)
tavukları tavaya yerleştirin. Yerleştirdiğiniz
tavukları bir süre (4 – 5 dakika) karıştırarak
kavurun.
Dolma biber (1 adet)
(jülyen doğranmış)
Kırmızı kapya biber (1 adet)
(jülyen doğranmış)
Orta boy soğan (1 adet)
(jülyen doğranmış)
Çeşitli baharatlar
(isteğe göre)
Orta boy mantar (1 adet)
(jülyen doğranmış)
Soya sosu
(2 yemek k.)
Krema
(1 yemek k.)
Süt
(4 yemek k.)
Tortilla
lavaşı
Tavuklar tam anlamı ile pişmeye başladıktan sonra yine şerit şeklinde doğranmış
soğanları ilave edin. Soğanların renk değiştirmesiyle birlikte hazırladığımız mantar, dolma biber ve kırmızı kapya biberi
tavaya atın.
Tüm malzemeler eklendikten
sonra birkaç dakika daha
hepsini karıştırarak kavurun.
En son aşamaya gelmeden
iki yemek kaşığı soya sosu
ve bir yemek kaşığı kremayı tavanın içerisine dökün ve
arkasından bir miktar süt ilave
edin.
Tortilla
lavaşının
içine hazırladığınız yemeği düz bir
şerit halinde yerleştirdikten sonra
lavaşı çift yönden
yuvarlayarak rulo
şekline
getirin.
Katladığınız ve içi
malzeme dolu lavaşı ikiye bölerek
tabağa yerleştirin.
Hazırlamış olduğunuz
“Chicken
Wrap” ın yanına
dilerseniz
biraz
patates kızartın ve
mevsim
salatası
hazırlayarak yine
tabağınızın bir kenarına yerleştirin.
Son adımda ise tuzu ekleyip karıştırdıktan
sonra ocağı kapatın.
İngilizcede sarmak anlamına gelen “wrap”, Meksikalılar,
Ermeniler, Rumlar, Türkler ve Kürtlerce 1900’lü
yılların öncesinden bu yana sofralardaki yerini
almaktadır. Dürüm olarak hafızalarımıza yeren eden
ve ana malzemesi mısır, un ya da buğday olan “wrap”
Meksikalılarca “tacos” olarak da bilinir.
Fotoğraf Ozidi MANTA
AKTÜEL 55
Doğru Spor Salonu
Nasıl Seçilmeli?
Beklentilerinize yanıt verecek, içinde kendinizi mutlu hissedeceğiniz spor merkezini seçmek için bazı kriterleri gözden geçirmekte fayda var. Harcadığınız zamanın boşa gitmesini istemiyorsanız bir spor salonuna üye olmadan önce bu 10
öneriye kulak verin.
1
Yakın Olsun!
Spor salonunu seçerken ilk dikkat etmeniz gereken
nokta evinize ya da iş yerinize yakın olması. Eğer sırf
daha iyi olduğunu düşündüğünüz için yolunuzun üzerinde olmayan, sabah işe giderken ya da akşam eve dönerken uğrayamayacağınız bir merkeze üye olursanız sırf uzak ya da
sapa olduğu için egzersiz rutininizi aksatacağınızın garantisini şimdiden verebiliriz. Çalışmıyor olsanız bile, günlük hayat içerisinde bir
yere gitmek, egzersiz yapmak, duş alıp eve dönmek yeterince zorlu. Üstelik uzaklık, yol parası maliyetlerinizi de artıracak, unutmayın.
2
Arkadaşlarınızın Fikrini Alın!
Üye olan arkadaşlarınızdan, eşten dosttan salonla ilgili fikirlerini öğrenin. Orada mutlular mı? Eğer
uygunsa arkadaşlarınızın üye olduğu merkeze üye
olup birlikte spor yapın. Bu hem motivasyonunuzu artırır, hem de salonda daha eğlenceli vakit geçirmenizi sağlar.
3
Ziyaret Edin,
Atmosferi Soluyun!
Ekipmanlara
Bakın!
Salonda kullanılan ekipmanlar eski, yıpranmış, bozulmuş mu?
Eğer öyleyse bu, her gittiğinizde bir
başka makinenin bozulacağı, sık sık
“kullanım dışı” ibaresiyle karşılaşacağınızın göstergesi olabilir.
Para İade
Şartlarını
Öğrenin!
Hizmetleri Öğrenin!
Spor merkezlerinin çoğu şampuan, vücut kremi, temiz
havlu, dolap, saç kurutma makinesi gibi hizmetleri ücretsiz
sağlayarak çantanızın yükünü hafifletiyor. Öte yandan sauna, ücretsiz dersler, beslenme uzmanı yardımı gibi ek hizmetlerle komple bir paket sunuyorlar. Ancak hiçbir şeyin bedava olmayacağını
unutmayın ve bunların aslında fiyata nasıl yansıdığını iyi hesaplayın.
AKTÜEL 56
6
Üye olduğunuz salondan memnun
kalmadığınızda paranızı geri alıp,
alamayacağınızı öğrenin. Spor merkezlerinin para iadesiyle ilgili özel
kuralları olabiliyor. Bu şartları önceden bilmekte, hatta bu konuda pazarlık etmekte fayda var.
Seçim yapmadan önce spor yapmayı düşündüğünüz saatlerde
salonu ziyaret edin. Çok mu kalabalık? Kaslı adamlar tüm aletleri istila
mı etmiş? Koşu bantlarında yer var mı? Boş dolap bulabilecek misiniz?
Kapasitesinin üzerinde müşteri kabul eden, aşırı kalabalık spor salonları stres atmak yerine stres yükleme işlevi görebilirler. Diğer üyelerin
oluşturduğu atmosfer de bir başka önemli nokta. Aynı ortamı paylaştığınız insanlar keyfinizi kaçırıyorsa pas geçin.
4
5
Erham ÇAY / Antrenör
7
Fiyat
Karşılaştırması
Yapın!
Üye olmayı düşündüğünüz salon diğerlerine
göre dramatik bir şekilde pahalı ya da ucuz ise
nedenlerini anlamaya çalışın. Bütçenize göre
yapacağınız seçimde en efektif olanı tercih
edin.
Grup
Derslerinize
Bakın!
8
Üye olmayı düşündüğünüz salon diğerlerine
göre dramatik bir şekilde pahalı ya da ucuz ise
nedenlerini anlamaya çalışın. Bütçenize göre
yapacağınız seçimde en efektif olanı tercih
edin.
9
İlgi Alanlarınızı
Göz Önünde
Bulundurun!
Favoriniz yüzme sporu ise diğer bölümlerden çok havuzunun güvenilirliğine, hijyeninin
nasıl sağlandığına bakın. Kimi havuzlarda eski
yöntemlerle bakım yapılmaya devam ederken,yeni sistemlerde daha hijyenik bir havuz
sağlanıyor. Havuz suyu raporları alınan ve
üyelerine bu raporların sunulduğu salonları
tercih edin.
Temizlik & Hijyen
Önemli!
10
Yüzlerce kişi tarafından paylaşılan spor salonları ciddi birer mikrop yuvasına dönüşebilir. Bu
nedenle ekipmanların, yerlerin, duşların temizliği büyük önem taşıyor. Bununla ilgili kurallar
belirlenmiş mi, yoksa isteyen istediği gibi mi
davranıyor? Havlular hijyen kurallarına uygun
olarak yıkanıyor mu? Terli vücutlarıyla ekipmanları ıslatanlar arkalarına bakmadan rahatlıkla bir sonraki ekipmana geçebiliyor mu?
Duş almadan, bone takmadan, uygun kıyafetleri giymeden havuzu kullananlar var mı? Bu
tip durumlarda merkezin tutumu ne oluyor?
Fitness Nedir?
Faydaları Nelerdir?
Fitness kelime anlamı olarak "Sağlıklı ve
formda olmak "tır.
Diğer bütün sporlardan farklı bir hedef
olarak, bütün kasların tek tek aletli ya
da aletsiz çalıştırılmasıyla
sıkılaştırılması ve güçlendirilmesi amaçlanır. Esasen bütün spor dallarında fitness da kullanılan egzersizler yer alır
yahut bir spor dalına hususi bir egzersiz
fitnessta da yer alabilir. Çünkü her spor
dalında vücutta ağırlıklı kullanılan kas
grupları vardır. Bu adale gruplarına kondisyon kazandırılması için yapılan egzersizlerin pek çoğu fitness egzersizleri
olarak da kullanılmaktadır.
Her kişiye ve belirlenen amaca göre
antrenman programları farklılık arzeder.
Fitness sporunda kesin bir antrenman
standardından söz edilemez. Yani her
yaşın, her hayat tarzının ve vücut tipinin
birbirinden farklı olarak; bir uzman tarafından takip edilen çalışma programı olmalıdır. Bu spor belirli kalıp ve hedefleri
olmadığından dolayı her yaşta yapılabilir. Örneğin 16 yaşında ya da 55 yaşında
bu spora başlayabilirsiniz.
Fitness sporu vücutta bol bol endorfin,
östrojen veya testesteron hormonu salgılanmasını sağlar. Bu da, kişinin
kendisini psikolojik olarak daha iyi ve
zinde hissetmesini sağlar. Vücudun
forma girmesi de özgüveni arttırır. Metobolizmayı hızlandırır. Enerjiyi arttırır.
Uykuyu düzenler. Psikolojik iyileşme
sağlayarak stresden uzaklaştırır. Daha
sağlıklı ve hızlı düşünmeyi sağlar. Kalp
ve damar sistemini güçlendirir. Uzun
dönemli fitness sporuyla uğraşanların
kanser ve kalp krizine yakalanma riski
düşüktür. Kalori yakmayı sağladığından
şeker hastaları için önerilir.
AKTÜEL 57
GURUR VEREN ŞEHİR
REHBER 58
E SK İ ŞEHİ R H AYA L L E R İ N GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
ANKARA
67,05
İSTANBUL
60,01
ESKİŞEHİR
İZMİR
52,13
44,34
ANTALYA
34,18
E
skişehir, Hititlere ve Firiglere uzanan tarihiyle, geçmişinde çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Kent gelişen şehircilik anlayışının bir örneği olarak,
bünyesinde barındırdığı Anadolu ve Eskişehir Osmangazi Üniversiteleri ile öğrenci kenti olmanın gururunu
yaşamaktadır. Eskişehir, sahip olduğu her iki üniversitenin bünyesinde barındırdığı toplam 27 fakülte, 3 yüksekokul, 8 meslek yüksekokulu, 2 devlet konservatuarı
ve 12 enstitü ile bir bilim ve eğitim merkezidir.
Açıköğretim Fakültesi ile birlikte sayıları 2,5 milyona
yaklaşan öğrenciye ev sahipliği yapan Eskişehir, kentlerin gelişmişlik düzeylerinin ölçümlenmesi esnasında
ekonomik gelişmelerin yanında temel alınan engellilere yönelik hizmetler noktasında da büyük imkânlara
sahiptir. Birçok konuda öncü olma noktasında yer alan
Eskişehir, engellilerin eğitimi konusunda Türkiye’nin
merkezi halindedir.
B E Ş E Rİ
S E R M AY E
V E YAŞA M
KA L İ T E Sİ
AÇI S I N DAN
T Ü R K İ YE ’ N İ N
3. ŞEHRİ
Kültürel alt yapısıyla ön plana çıkan ve sanat açısından
da Dünyanın ve Türkiye’nin en önemli şehirleri arasında
yer alan Eskişehir; planlı sanayisi, yer altı zenginlikleri
ve yüksek sosyal yaşam standartları ile de sık sık adından söz ettirmektedir. Eskişehir, özellikle son on yılda
büyük bir değişim gösterirken, sanat alanında da yine
aynı büyüklükte adımlar atmıştır. Birçoğu Büyükşehir
Belediyesi’nin katkılarıyla birbiri ardına açılan sanat
kurumları kentin kimliğine yeni bir değeri, “Kültür ve
Sanat Kenti” olma özelliğini katmıştır.
Hazırladığımız bu rehberde Eskişehir’in değerlerini ve yakın zamanda
geçirdiği büyük değişimi açıkça görebilirsiniz.
E SK İ Ş E Hİ R H AYA L L E R İN GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
REHBER 59
BİR ESKİŞEHİR KLASİĞİNDEN
TÜRKİYE MARKASINA
KALABAK
Şehrin farkı suyundan başlar diyerek, bir
Eskişehir klasiğinden Türkiye markasına
dönüşen Kalabak Suyu kentin simgelerindendir. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.
Dr. Yılmaz Büyükerşen döneminde gerçekleştirilen atılım ile doğduğu noktadan
dolum tesislerine dek her şeyi yenilenen
ve bilgisayar kontrollü filtre ve laboratuar sistemleriyle Türkiye’nin en modern su
dolum tesisleri haline gelen Kalabak Suyu
Dolum Tesisleri, Sağlık Bakanlığı tarafından tüm Türkiye’ye örnek gösteriliyor.
VİTAMİN VE MİNAREL DEPOSU
HALK EKMEK
Kentte dar gelirlilerin bütçesine önemli
katkı sağlayan ve son teknolojiyle donatılmış yeni Halk Ekmek Fabrikası, Büyükşehir Belediyesinin sosyal belediyecilik anlayışının önemli uygulamalarından biridir.
Türkiye’de ilk kez ekmeğin bütün çeşitlerinin vitamin ve mineral katkılı olarak üretilmeye başlandığı Büyükşehir Belediyesi
Halk Ekmek Fabrikası’nın, uluslararası kalite belgelerine sahip üretim tesislerinde,
gıda mühendislerinin kontrolünde üretilen gramajı tam, sağlıklı ve vitaminli halk
ekmekler, özellikle çocuklar ve hamileler
başta olmak üzere tüm vatandaşların dengeli ve sağlıklı beslenmesine büyük katkı
sağlamaktadır.
REHBER 60
G U RU R VEREN Ş EHİR
ÇAĞDAŞ VE KONFORLU
ULAŞIM AĞI
ESKİŞEHİR’İN SİMGESİ
ESTRAM
PORSUK ÇAYI
Büyükşehir Belediyesi, Estram Projesi ile Eskişehir
halkını, kent içi toplu taşımacılıkta lastik tekerlekli
araçlar yerine, modern tramvaylarla trafik karmaşasından uzak, güvenli, çağdaş ve kolay erişilebilir bir
kent içi ulaşım olanağına kavuşturmuştur. Tramvay
hattı Eskişehir’i Kuzeybatı-Güneydoğu ve Güneybatı-Kuzeydoğu yönlerinde çapraz olarak birleştirmektedir.
1960’lı yılların sonuna kadar Eskişehirliler’in balık
tuttuğu, kıyılarında eğlendiği ve yüzmeyi öğrendiği Porsuk Çayı daha sonraki yıllarda, sanayi atıkları,
evsel atıklar, şehir kanalizasyonu ve yağmur suyu
hatlarının kaçak bağlantıları sonucu adeta açık bir
kanalizasyon ve çöplük olarak Eskişehir için en büyük sorunlardan biri halini almıştı.
Büyükşehir Belediyesi Estram ile mevcut lastik tekerlekli toplu taşıma sistemlerinin entegrasyonunu
yaparak, Eskişehir kent içi ana ulaşım planı da hazırlamıştır. Türkiye’de ilk olan plan daha sonra başka
belediyeler tarafından da örnek alınmıştır. Kent İçi
Ana Ulaşım Planı doğrultusunda kent merkezindeki
araç yoğunluğu azaltılmış, ticari hayatın yoğun olduğu bölgelerde yayaların öncelikleri göz önüne alınarak, araç yerine insan odaklı düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Plan doğrultusunda Estram’ın geçtiği
iki büyük cadde araç trafiğine kapatılarak, kent halkının karmaşadan uzak gönüllerince dolaşıp, alışveriş yapabilecekleri hale getirilerek yayalaştırılmıştır.
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in çağdaş kentler seviyesinde bir Anadolu şehri yaratma inancı ve azmi ile
yaşama geçirdiği projelerden sadece biri olan Estram, Eskişehirlilerin yanı sıra Türkiye ve yabancı ülkelerden gelenlerin de takdirini kazanmakta ve raylı
sistemlere geçmeyi planlayan diğer kentler tarafından da örnek alınmaktadır.
Porsuk Çayı’nın ıslahı için, Başkan Büyükerşen tarafından yatak temizliği, peyzaj düzenlemeleri, eski
taşıt ve yaya köprülerinin yenilenmesi ve Afet Riskini azaltmaya yönelik tedbirleri içeren büyük çaplı
bir proje hazırlanarak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Gelişim Projeleri’ne dâhil edilmiştir.
Baştan sona temizlenen Porsuk yatağının her iki
kıyısında çevre düzenlemeleri gerçekleştirilmiştir.
Porsuk Çayı üzerine 24 yeni köprü inşa edilip, yeni
köprüler aralarında Başkan Büyükerşen’in tasarımlarının da bulunduğu ve Büyükşehir Belediyesi
bünyesinde kurulan atölyelerde üretilen dekoratif
korkuluk ve aydınlatma elemanları ile donatılmıştır.
Porsuk’un ve Eskişehir’in güzelliğine güzellik katan, gezinti ve ulaşım amaçlı kullanılan tekne ve
gondollar ise Büyükşehir Belediyesi tersanelerinde
üretilmektedir. Yaptığı kaliteli üretimle yurtdışından da talep gören bu tesisler, kentte önemli bir
istihdam alanı da yaratmaktadır.
G U RU R V EREN Ş EHİR
REHBER 61
MÜZELER
Çağdaş Cam Sanatları Müzesi
Cam müzesine sahip nadir Dünya şehirlerinden biri olan Eskişehir “Çağdaş Cam Sanatları Müzesi” ile Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Büyükşehir Belediyesi, Anadolu
Üniversitesi ve Cam Dostları Grubu’nun işbirliği ile kurulan, yerli ve yabancı 125’e yakın çağdaş cam sanatçısının birbirinden değerli eserlerine ev sahipliği yapan “Çağdaş
Cam Sanatları Müzesi” Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi tarafından düzenlenen Tarihi
Odunpazarı Evleri içerisinde yer almaktadır.
Yılmaz Büyükerşen
Balmumu Heykeller Müzesi
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.
Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’e ve Türkiye’ye kazandırdığı bir değer olarak karşımıza çıkan Balmumu Heykeller Müzesi, ülkemizde ilk olma özelliğini taşıyor. Açıldığı
günden itibaren Eskişehirlilerin yanı sıra
Türkiye’nin her yerinden ve Dünya’nın çeşitli
ülkelerinden yoğun ziyaretçi akınının yaşandığı müzede liderler, sanatçılar, ünlüler, tarihi ve efsanevi kahramanlardan oluşan 160
heykel yer almaktadır. Müzenin geliri engelli
çocuklar ve kız öğrencilerin eğitimi için kullanılmaktadır. 2013 yılı Mayıs ayında açılan
müzeyi, bu kısa süre içinde 100.000’i geçkin
ziyaretçi ziyaret etmiştir.
ÇAĞDAŞ CAM SANATLARI MÜZESİ
YILMAZ BÜYÜKERŞEN BALMUMU HEYKELLER MÜZESİ
Eskişehir Kent Belleği Müzesi
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Den
Haag Historisch Müzesi ortaklığı ile bir Avrupa Birliği Projesi olarak gerçekleştirilen ve
sanatsal veya tarihi objelerin sergilenmesinden öteye, Eskişehir’e özgü unsurların dijital ortamda kayıt altına alınarak yepyeni bir
konseptle sunulduğu, teknolojik alt yapıya
sahip bir müzedir. Eskişehir’in geçmişi ve
tarihsel gelişimi yeni kuşaklara bu müze ile
aktarılırken, Eskişehir bir müzeler şehri olma
yolunda Kent Belleği Müzesi ile bir adım
daha atmıştır.
REHBER 62
ESKİŞEHİR KENT BELLEĞİ MÜZESİ
E SK İ ŞEHİ R H AYA L L E R İ N GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
Odunpazarı Evleri
Tarihi “Odunpazarı Evleri”, Odunpazarı semtinde bulunan
ve Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü Odunpazarı Evleri’ni Yaşatma Projesiyle yenilenen tarihi evlerden oluşmaktadır. Şehrin en eski yerleşim birimi olan Odunpazarı, restore edilen evleriyle kentin geleneksel değerlerini koruyarak
geleceğe aktaran bir semt haline gelmiştir. Başkan Büyükerşen’in eseri olan Odunpazarı Evleri’ni Yaşatma Projesi
Eskişehir’in turizm değerine büyük bir katkıda bulunmuştur. Her yıl Odunpazarı Bölgesine yeni çekim alanları yaratılarak, bölgenin canlandırılmasını sağlamak üzere yeni
turizm gelişim bölgesi projeleri üzerinde çalışılmaktadır.
ODUNPAZARI EVLERİ
Haller Gençlik Merkezi
1930’lu yıllarda yaş meyve sebze hali olarak inşa edilen
bina zaman içinde yıpranmış, kullanıma kapatılmış yıkımı
beklerken; Başkan Büyükerşen’in desteğiyle restore edilerek bir eğlence ve gençlik merkezi haline getirilmiştir. Yenilenen yüzüyle kent halkının ve turistlerin uğrak yeri olan
Haller Gençlik Merkezi’nin içinde cafe, restoranlar, canlı
müzik alanı ve tiyatro sahnesi bulunmaktadır. Burada keyifli bir mola verebilir otantik havanın tadını çıkarabilirsiniz.
HALLER GENÇLİK MERKEZİ
BİLİM DENEY MERKEZİ
Bilim Deney Merkezi
Eskişehir’de bir ilk olan Bilim Deney Merkezi Projesi, Bilim Sanat ve Kültür Parkı’nın en önemli yapılarından birini
oluşturuyor. Çocukları erken yaşlarda bilim ve fen kuralları
ile tanıştırmak; onlara bilimsel düşünce yapısı kazandırmak ve bilimin tek gerçek yol gösterici olduğunu öğretmek adına kurulan merkez, Eskişehir’deki ilköğretim ve
lise çağındaki çocukların çeşitli bilimsel deneyleri gerçek
ortamlarında yapabilmelerine olanak sağlıyor. Eskişehir
Bilim Deney Merkezi’nde ziyaretçiler günlük hayatı kolaylaştıran birçok aletin hangi bilimsel süreçler sonucunda
oluştuğunu öğrenme, gelişim süreçlerini görebilme ve
bunları deneme fırsatı elde ediyor. Kalp atışlarınızı dinleyebilir, yüzlerce kilo ağırlığında bir arabayı kaldıraç kuvveti ile kaldırabilir, bisiklet çevirirken iskeletinizi hayretler
içerisinde izleyebilirsiniz. Ayrıca sonsuzluk köprüsünden
geçip, güneş enerjisi ile uçakları uçurabilirsiniz.
Sabancı Uzay Evi
SABANCI UZAY EVİ
Merkez bünyesinde inşa edilen planetaryum (gözlemevi),
Eskişehirli çocuklar kadar yetişkinlerin de gözde uğrak yerlerinden biridir. Planetaryum ile gökyüzü ve uzayın büyülü
atmosferi izlenebiliyor. Ayrıca uzay araştırmalarının nasıl
başladığı, insanoğlunun uzaya çıkış macerası, yıldızların yaşam döngüsünün ve evrendeki gök cisimlerinin muhteşem
yapıları gibi evrene ve uzaya dair birçok bilgi edinilebiliyor.
G U RU R V EREN Ş EHİR
REHBER 63
KENT PARK
Türkiye’de yaşanan sosyal kesimler arasındaki ayrışmalardan kaynaklanan problemlere karşın, tarih boyunca farklılıklardan beslenmiş Eskişehir’de bu sorunun
yaşanmaması adına, Büyükşehir Belediyesi’nin imzasını attığı, sosyal tesisleri
ile farklı sosyal kesimleri aynı mekânda
buluşturan bir yerdir Kentpark.
300 bin metrekarelik bir alanda, Porsuk
Çayı üzerinde yer alan bir ada ve Porsuk’a
komşu yapay bir gölet üzerinde başka bir
ada daha bulunmaktadır. Türkiye’nin ilk ve
tek yapay plajı, yarı olimpik açık ve kapalı
yüzme havuzu; çocukların binicilik öğrenmesi için manejler vardır.
Kentpark, Demokrasi ve Laiklik Anıtı, Yıkılan Kadın Heykeli ve Türk – Kore Dostluk
Heykeli ile dört bir yanında heykellerin yer
aldığı, sadece tramvay ile değil, Büyükşehir Belediyesi’nin botları ile de ulaşılabilen
muhteşem bir parktır.
SARISUNGUR GÖLETİ
REHBER 64
Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürlüğü’nce Mamuca Mahallesi yakınında vadide, öz kaynaklar kullanılarak
yapılan gölet, gelecekte olası sıkıntılar için Eskişehir’in su
garantisi olurken, oluşturulan su sporları merkezi ile ulusal
ve uluslararası su sporları organizasyonlarının yapılmasına olanak sağlamaktadır. Gölet çevresinde dağ bisikleti
yarışları da yapılmaktadır.
Büyükşehir Belediyesi Su Sporları Merkezi’nde, Türkiye
Kano Federasyonu işbirliği ile Balkan Şampiyonası da
dahil olmak üzere şampiyonalar gerçekleştirilmektedir.
Büyükşehir Belediyesi tarafından ayrıca gölet çevresinde
kent halkının hafta sonları ailecek gidip dinlenebilecekleri
piknik alanları da oluşturulmuştur. Göletten gelen suların
ortasından geçtiği piknik alanında, üzerinde köprülerin bulunduğu derelerin yanı sıra, mini gölet, çocuk oyun alanları, yürüyüş parkurları ve oturma alanları bulunmaktadır.
G U RU R VEREN Ş EHİR
BİLİM KÜLTÜR VE SANAT PARKI
Türkiye’nin sayılı, Eskişehir’in ise en büyük
parkı olan “Bilim Kültür ve Sanat Parkı”
400 bin metrekarelik alan içinde, yediden
yetmişe herkes için keyifli bir eğlence
yeridir. Çeşitli su sporları aktivitelerinin
yapıldığı büyük bir gölet, etrafında restoranlar ve kafeler, 1200 kişilik açık hava
konser alanı, amfi tiyatro ve korsan gemisinin yer aldığı parkta çok yakın zamanda
Masal Şatosu, Su Altı Dünyası (akvaryum)
ve Hayvanat Bahçesi tesisleri hizmete
girecektir.
Gazi Yakup Satar Caddesi üzerinde bulunan ve önceki yönetimler tarafından boşaltılan metruk mezarlık alanı, Büyükşehir Belediyesi’nce, kötü görünümünden kurtarılarak,
yoğun ağaç ve bitki örtüsü ile kaplı, bünyesinde yürüyüş
ve dinlenme alanlarını, çocuk parklarını, kaide ve heykelleri, göletleri barındıran Eskişehir’in en büyük ilk parkı olmuştur.
Eskişehir’in tarihi değerlerinin başında gelen Yunus Emre’nin temsili makamının da bulunduğu Büyük Park, başta
Şarhöyük Mahallesi olmak üzere çevre mahallelere de ayrı
bir zenginlik katmıştır.
Park içinde ulaşımı sağlayan 1918 model
Alman yapımı tarihi bir dekovil (Küçük
demir yolu taşıtı), Türkiye’nin en büyük
“Uzay Evi” ve bu evin yanında “Bilim ve
Deney Merkezi” yer almaktadır.
Bilim Kültür ve Sanat Parkı’nı gezdiğinizde park içinde park görme şansına sahip
olacaksınız. Tüm bunlara ek olarak Türkiye’nin en büyük Japon Bahçesi de bu
park içerisindedir.
BÜYÜK PARK
G U RU R V EREN Ş EHİR
REHBER 65
Eskişehir özellikle Büyükşehir Belediyesi tarafından son dönemlerde birbiri ardına açılan sanat
kurumları ve tesisleri ile kent kimliğine “Kültür ve
Sanat Kenti” özelliğini de eklemeyi başardı.
Eskişehir, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilmesi ile birçok
yeni sanat tesisine ve kurumuna da sahip oldu.
Anadolu Üniversitesi’nin rektörlüğünü yaptığı
dönemlerde üniversite bünyesinde konservatuar
kuran ve kampus alanı içinde çok sayıda sanat
tesisi inşa edilmesini sağlayan Prof. Dr. Yılmaz
Büyükerşen, sanat yatırımlarını çoğaltarak kent
geneline yayma imkanı buldu. Eskişehir, Şehir
Tiyatroları, Senfoni Orkestrası, şehir Operası gibi
sanat kurumlarının yanı sıra 3 yeni sanat tesisine
daha kavuştu.
ESKİŞEHİR ŞEHİR TİYATROLARI
Şehir Tiyatroları Dolu Dizgin
40 Yıllık bir aradan sonra 2001 yılında perdelerini yeniden açan Şehir Tiyatroları Eskişehir’in en
büyük sanat kurumudur. Oyunları sürekli kapalı
gişe oynayan Şehir Tiyatroları, bünyesinde çocuk
tiyatrosu başta olmak üzere birçok farklı birimi
de barındırmaktadır. Bir taraftan oyun sahneleyen tiyatro bir taraftan da yaratıcı drama, geleneksel tiyatro, gençlik tiyatrosu gibi birimlerle tiyatro sanatının daha geniş kitlelerle tanıştırılması
için de çalışmalar yürütüyor. Bugün Büyükşehir
Belediyesi Şehir Tiyatroları, yerli ve yabancı sanat festivallerinde Eskişehir’i temsil ediyor.
SENFONİ ORKESTRASI
“Anadolu”nun Senfoni Orkestrası
Anadolu’da klasik müziğin köklenip güçlenmesi
hedefiyle kurulan Büyükşehir Belediyesi Senfoni
Orkestrası hafta da iki gün Eskişehirli dinleyicilerle buluşuyor. Genç bir sanatçı topluluğundan oluşan Orkestra yerli yabancı pek çok sanat organizasyonuna davetler alıyor, dünya çapında tanınan
sanatçılarla konserler düzenliyor. Şehir Operası,
Opera ve Bale Temsillerinin en seçkin örneklerini düzenli olarak Eskişehir halkıyla buluşturuyor.
Eskişehir sanat tesisleri ile de fark yaratıyor. Eskişehir’e birçok yeni sanat kurumu kazandıran
Büyükşehir Belediyesi, kentte bir biri ardına yeni
sanat tesisleri de inşa ediyor.
REHBER 66
FAZIL SAY KONSERİ
E SK İ ŞE Hİ R H AYA L L E R İ N GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
SANAT VE KÜLTÜR SARAYI
Büyükşehir Belediyesi, içinde tiyatro salonu,
konser salonu ve sergi galerileri olan Büyükşehir
Sanat Merkezi’ni açarak Eskişehir’e tam donanımlı büyük bir sanat merkezi kazandırdı. Haller
Gençlik Merkezi içinde Şehir Tiyatroları’nın ilk
sahnesi olan Tepebaşı Sahnesi kuruldu. Önceki
yönetimler tarafından yapımına başlanan düğün salonu inşaatının projesi değiştirilerek içinde 600’er kişilik tiyatro, opera, bale ve konser
salonları ile çok amaçlı sergi salonu da bulunan
Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı yapıldı. Tesis bugün Şehir Tiyatrolarının oyunlarına,
Senfoni Orkestrasının konserlerine, Şehir Operası’nın temsilleri ile Uluslararası Opera Günleri’ne
ve Eskişehir Şehir Tiyatroları Uluslararası Çocuk
ve Gençlik Tiyatroları festivallerine ev sahipliği
yapıyor.
Uluslararası Eskişehir Çocuk ve Gençlik
Tiyatroları Festivali
Eskişehir’deki bir diğer önemli sanat organizasyonu da, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen
Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivalidir.
Her yıl Mart ayında düzenlenen festivalde, yerli ve
yabancı birçok tiyatro topluluğu sanatın evrensel
dili eşliğinde Eskişehirli çocuklar için sahne alıyorlar.
Uluslararası Opera ve Bale Günleri
OPERA VE BALE GÜNLERİ
Eskişehir, Türkiye’de ilk kez ulusal anlamda Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Ulusal Opera ve Bale günlerine ev sahipliği yapıyor.
İlki 2011 yılında düzenlenen Ulusal Opera ve Bale
Günleri her yıl Türk Opera ve Balesi’nin birbirinden seçkin örneklerini bir araya getiriyor. Kent bu
festivalle sadece Türkiye’nin değil, tüm Türk Dünyası’nın sanat başkenti olma yolunda hızla ilerliyor.
Uluslararası Eskişehir Sokak Festivali
ULUSLARARSI ESKİEŞHİR SOKAK FESTİVALİ
Uluslararası Eskişehir Sokak Festivali, Büyükşehir Belediyesi ve Anadolu Üniversitesi işbirliğinde her yıl Mayıs
ayında düzenleniyor. Sanatı sokakla buluşturan Uluslararası Eskişehir Sokak Festivali, sokaktaki insanların birbiriyle etkileşimini sağlamak, üniversite ve şehrin kaynaşmasını sağlamak, üniversite gençliğinin sanatsal ve
kültürel dinamizmini şehre yaymak, sokakların eğlenceli
ve ilgi çekici hale getirilmesini sağlamak amacıyla ilk olarak 30-31 Mayıs 2008 yılında düzenlenmiştir. Üniversite
öğrencilerinin ve halkın yoğun ilgi gösterdiği Uluslararası
Sokak Festivali şehrin çekiciliğini arttırmaktadır.
E SK İ Ş E Hİ R H AYA L L E R İN GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
REHBER 67
NEYDİ, NE OLDU?
ESKİ KÖPRÜBAŞI
YENİ KÖPRÜBAŞI
ESKİ ALİ FUAT GÜVEN KÖPRÜSÜ
YENİ ALİ FUAT GÜVEN KÖPRÜSÜ
ESKİ MEYVE SEBZE HALİ BİNASI
YENİ HALLER GENÇLİK MERKEZİ BİNASI
ESKİ İKİ EYLÜL CADDESİ VE KÖPRÜSÜ
YENİ İKİ EYLÜL CADDESİ VE KÖPRÜSÜ
REHBER 68
E SK İ ŞE Hİ R H AYA L L E R İ N GERÇEĞE D ÖNÜŞTÜĞÜ Ş EHİR
G
Ö
K
L
E
R
İ
N
AVIATOR
AVIATOR RAY BAN
H
A
K
İ
M
İ
Film türleri içerisinde, gerçek hayattan uyarlama olan filmler şüphesiz
ki her zaman yönetmenlerin biraz
daha uzak durmaya çalıştığı türlerden biri olmuştur. Film eğer %100
gerçeğe dayanırsa yüksek ihtimaldir ki izleyenler için eziyet verici bir
hal alabilir. Bu yüzden senaristlerin,
senaryoyu renklendirmek için seyirciyi heyecanlandıracak, onları filme
bağlayacak unsurlar yerleştirdiği sık
sık görülür.
İşte Aviator filmi de gerçek bir havacı olan Howard Hughes’un anlatıldığı gerçek bir hikâye. Biz de sizler
için The Aviator’ı ve Howard Hughes’u ele aldık.
VIZYONDA
EN
YENILER
20 EYLÜL 2013
AKSİYON, DRAM, BİYOGRAFİ
RUSH
ZAFER HÜCUM
1976 yılında gerçekleşen Alman Grand Prix yarışında Niki Lauda'nın kullandığı Ferrari ikinci round'un sonunda yaşadığı bir sorun nedeniyle yarış dışı
kalır ve birincilik ezeli rakibi James Hunt'a gider. Bu kaza sonrasında Lauda
yaralanır; aradan geçen altı haftanın ardından olağan hırsı ve öfkesiyle pistlere geri döner. İki yarışçı arasında İtalyan Grand Prix'i ile başlayan mücadele diğer yarışlarda katlanarak devam eder. Hedef dünya şampiyonluğudur...
Chris Hemsworth , Daniel Brühl , Natalie Dormer , Olivia Wilde
HOWARD HUGHES
Howard Hughes; Film yapımcısı, mühendis, iş adamı. Her
şeyden öte dâhilik ile çılgınlık arasındaki ince çizgide yürüyen tutkulu bir havacı. Ailesinden kalan mirasla önce
zamanında dünyanın en pahalı filmi olan Cehennem Melekleri’ni çekti, ardından uçak şirketi olan TWA’in hisselerini aldı ve havacılık alanında birçok yeniliğe imza attı.
Hughes gerçekte takıntı hastalığı olan biriydi. Annesinden aldığı temizlik terbiyesi onu takıntı hastası olan birine çevirdi. Yanında kendi sabununu taşıdığı, yemeklerini
yiyemediği, lavabolarda saatlerini geçirdiği bile olurdu.
Filmde de onun hem bu zayıf hem de güçlü yönleri
sert bir biçimde resmedilmiş. Kendi film stüdyosunda
kimseyle temas etmemek için tek başına 4 ay kaldığı, bir restoranda küçük bir leke nedeniyle kıyafetlerini tuvalette yıkadığı ve akıl almaz mikrop korkuları
nedeniyle kapıları dahi açamadığı sahneler şüphesiz
saplantının ne boyutta olduğunu kusursuz bir aktarımla gözler önüne seriyor. Ek olarak yönetmen Martin Scorsese tabi ki bu başarılı adamın kariyerini boş
geçmemiş ve kariyerinin her bir dönemini incelikle işlemiş eserine. Ancak Martin Scorsese ’in filmde fazla
dikkat çektiği unsur ise Hughes’ un “Kazanova” yanı.
Zira başarılı işadamının en çok eleştirildiği yönü, Scorsese’ in kaleminde yeni bir soluk kazanmış diyebiliriz.
H E R C U L E S
Howard Hughes
Efsanesi ve Başarıları
1930 yılında ilk kez Hollywood dışında çekilen ve o zamana kadar yapılmış en pahalı film olan “Cehennem Melekleri”ni 4 Milyon Dolar harcayarak tamamladı. 1936’ya
gelindiğinde ise kendi tasarladığı özel uçağı ile 370 mil
hıza ulaşarak gezegenin en hızlı adamı oldu.
1938’de 3 gün 20 saatlik bir zaman diliminin ardından yine
özel tasarımlı bir başka uçağıyla, dünya’nın etrafını çepeçevre dolaşmayı başardı. Art arda havacılık tarihine adını
yazdıran Hughes, dünyanın bugüne kadar yapılmış en büyük uçağı olan HERCULES’i inşa ettikten sonra Scarface
filmine 250 bin dolarlık ürün yerleştirme alarak, sinema
sektöründe yeni bir kazanç kapısını açtı.
VIZYONDA
RUNNER RUNNER
BÜYÜK KUMAR
EN
27 EYLÜL 2013
GERİLİM, DRAM, SUÇ
Princeton’da okuyan genç ve parlak bir öğrenci (Justin Timberlake), okulu için kullanması gereken tüm parasını, online poker oynanan yasadışı bir kumar sitesinde oynadığı oyunlar için harcar. Her
şey yolunda giderken yaptığı bir hata borç batağına sürüklenmesine
ve belalı site yöneticisine (Ben Affleck) borçlanmasına neden olur.
Ben Affleck , Justin Timberlake , Gemma Arterton , Anthony Mackie
YENILER
VS
Leonardo DiCaprio
İLK NEREDE GÖRDÜK?
Çocuk denilebilecek yaşta oyunculuğa
başlayan Dicaprio asıl ününü “Titanik”
10/8.5
filminde yakaladı.
ÜSTLENDİĞİ ROLLER
Dicaprio Bugüne kadar genelde biyografik filmlerde rol aldı ve birçok kez
tarihten karakterlere beyaz perdede
can verdi. Birçok gerilim ve aksiyon
filminde de boy gösterdi.
10/8.0
ÖNEMLİ PROJELERİ
Titanic, Gangs Of New York, Aviator,
Sıkıysa Yakala, Köstebek, Kanlı El10/8.5 mas, Inception, Django Unchained
EN SON NEREDE GÖRDÜK?
Tom Hanks
İLK NEREDE GÖRDÜK?
Philedalphia’da Oscar kazansa da
oyuncu asıl ününü Forest Gump’da ya10/9.0
kaladı.
ÜSTLENDİĞİ ROLLER
Tom Hanks’i her rolde görmek mümkün.
Onu Bugüne kadar komedi, romantik,
dram ve savaş filmlerinde birçok kez
görme fırsatı yakaladık.
10/8.5
ÖNEMLİ PROJELERİ
Philadelphia, Forest Gump, Er Ryan’i
Kurtarmak, Yeşil Yol, Sıkıysa Yakala
10/8.0
EN SON NEREDE GÖRDÜK?
Onu en son Muhteşem Gatsby’de, Jay
Gatsby rolünde izledik..
10/7.0
1 Altın Küre adaylığı bulunan “Bulut
Adası” filminde sahnedeydi.
10/6.5
BAŞARILAR & ÖDÜLLER
BAŞARILAR & ÖDÜLLER
“En İyi Erkek Oyuncu” dalında 3 Oscar
adaylığı, Altın Küre’de 8 adaylık ve 1
10/8.0
Altın Küre sahibi.
40.0
AKTÜEL 72
“En İyi Erkek Oyuncu” dalında 3 Oscar
ve 4 de Altın Küre sahibi ...
41.0
10/9.0
TV SERIES GUIDE
KARDEŞLER TAKIMI
DİZİ REHBERİ
BAND OF BROTHERS
Kardeşler takımı. tarihçi ve biyografçı Stephen
Ambrose tarafından yazılan ve yazarın aynı
adlı romanından uyarlanan II. Dünya Savaşı
temalı, 10 bölümlük televizyon dizisi serisidir.
Ortak yapımcılığını, Akademi Ödüllü Er Ryan’ı
Kurtarmak filminde beraber çalışan Steven
Spielberg ve Tom Hanks üstlenmiştir. 2001 yapımı
Kardeşler Takımı hala Dünya’nın birçok yerinde
TV kanallarında yayınlanmaktadır.
Dizi, II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan
ordusunun 506.Alay’ın 101.Hava Gücüne bağlı
Easy Bölüğü askerlerinin yaşadıkları tecrübeler
esas alınarak kurgulanmıştır. Dizi, öncelikle
askerlerin temel eğitim aldığı Georgia’daki
Toccoa kampından başlamıştır. Devamında ise
Normandiya Çıkarması, Market Garden Harekâtı
ve savaşın sonuna doğru gerçekleşen
Bastogne Savaşı ile sona ermiştir.
Dizideki olaylar Ambrose’nin
Easy Bölüğünden hayatta
olanlar ile gerçekleştirdiği
bire bir röportajlar ile
şekillendirilmiştir. Ayrıca
savaş sonrası hayatta
kalmayı başaran askerlerin
yazdıkları kitaplardan da
yararlanılmıştır.
Dizi bir dönem TRT
1’de düzenli olarak
yayınlanmıştır.
AKTÜEL 73
pasaj
İkinci Yenilerin Gelini
TOMRİS UYAR
“Yaşam öykümün yazılmasını istemem.
Kendi üzerime düşünmeyi bu kadar önemli
bulmuyorum.”
Tomris Uyar, 15 Mart 1941 İstanbul doğumlu; öykü, deneme ve
eleştiri yazarı; aynı zamanda
çevirmen. İkinci Yeni’nin kalbi. Cemal Süreya’nın sevgilisi,
Turgut Uyar’ın eşi, Edip Cansever’in yarası. 10 öykü derlemesinden oluşan Yürekte Bukağı
ile 1979, Yaza Yolculuk ile 1986
Sait Faik Hikaye Armağanı’nın
sahibi. İpek ve Bakır, Dizboyu
Papatyalar, Gecegezen Kızlar,
Otuzların Kadını, Aramızdaki
Şey; kitaplarından bazıları. Altmışa aşkın çevirisi kitaplaşan
Uyar’ın günlükleri ise “Gündökümü” başlığı adı altında
yayımlandı. Turgut Uyar ile
1961’in kışında düzenlenen bir
şiir gecesinde tanışmışlar. Tanıştıklarında ikisi de evliymiş.
Tomris Uyar “bir gün birlikte
olacağımız ikimizin de aklının ucundan geçmemişti” diyor bir söyleşisinde. Yine aynı
söyleşide “ Turgut beni her an
elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak,
ben de hiçbir rekabetin söz
konusu olmadığı bir alanda
boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım” diyor. Turgut Uyar
ise onu tarif etmek için kelimelerin yetmeyeceğini söylüyor.
Neyini tasvir edeceğini bir türlü bilemiyor. Bazı denemeleri
olmuyor değil.
AKTÜEL 74
“Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur
Ne var ki ıslanır gider coşkunluğum durmadan, durmadan
Dağ biraz daha benden, deniz her zaman senden
Bizi bize bağlasınlar kafi
Kimselere benzesin istemem seni övdüğüm zaman
Güzel bir çingene yalnız başına dolaşır seni övdüğüm zaman.”
Edip Cansever, daimi dostu Tomris Uyar’ın. “Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir”i başta olmak üzere,
Cansever’in pek çok şiirine konu olmuş. Kelimelerinin ve
şiirlerinin arkasına saklanarak sevmiş Tomris Uyar’ı. Hayatı
boyunca dostu, rakı masasındaki arkadaşı, yazdıklarından
ilham aldığı bir şair olmuş. Edip Cansever 15 Mart günleri
yazdığı şiirleri alıp Tomris Uyar’ın yanında alırmış soluğu.
“Bir adın vardı senin, Tomris Uyar’dı
Adını yenile bu yıl, ama bak Tomris Uyar olsun gene
Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
Oysa güneş pek batmadı senin evinde
Söyle
Ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç?”
Cemal Süreya ise, Tomris Uyar’a aşık adamların en bahtsızı gibi. 1964 yılında başlamış arkadaşlıkları. Dünyanın en şefkatli adamıydı diye tanımlıyor Süreya’yı Tomris Uyar. Birkaç yıl aynı evi paylaşmışlar. Evden işe, işten
eve düzenli bir hayatı varmış Cemal Süreya’nın. “Eve
bu kadar erken gelme, gez, dolaş” demiş bir gün Tomris Uyar; Cemal Süreya da eve gelmeden önce parkta
beklermiş sırf o dedi diye. Uyar, Süreya ile yaşadığı aşk
için şunları söylüyor: “Beni bıraktı ama rahat edemedi.
Ona göre bana sahip olunamazdı. ‘Senden ayrıldığım
anda, senin hakkında, hikayen hakkında, seni sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim. Benim ağzımdan kimse duymayacak’ dedi ve doğrusu hiç yazmadı.”
TOMRiS UYAR
Feyza Hepçilingirler, Ağustos 2013 Varlık Dergisi’nde yayımlanan yazısında şöyle diyor Tomris
Uyar için: “Kendisiyle dalga geçmeyi bilen ve seven bir insandı Tomris. Siroz olduğunu öğrendiğinde ‘en hakiki Atatürkçü kimmiş, öğrensinler’ deyişini anımsadıkça gülerim hala.
Tomris Uyar, Türk Edebiyatı’na öykücü, çevirmen, deneme ve eleştiri yazarı olarak yaptığı tüm
katkılardan sonra “İkinci Yeni’nin Gelini” olarak adlandırıldığını görse; sinirle bir sigara yakardı
herhalde.
AKTÜEL 75
Yeni albümün MUTASYON geçtiğimiz ay çıktı, bize
MUTASYON’u anlatır mısın?
Mutasyon’u aslında kariyerimin ilk albümü sayıyorum. Diskografim adına
hem köklü bir değişim, hem de gerçekten kendi dinlediğim müziği
icra edebilme lüksüne eriştiğim ilk ürünüm.Albümün prodüktörlüğünü
Onur Özışık, müzik direktörlüğünü İskender Paydaş, vokal koçluğunu
Pentagram’ın solisti Gökalp Ergen yaptı. Toplamda 2 senede hazırladığımız
albümde İskender Paydaş, İsra Gülümser, Sezen Aksu, Tuna Velibaşoğlu,
Mert Ekren gibi sektörün önde gelen bestecileriyle çalıştık.
Albümü dinlediğimiz zaman belirli bir tarzı yok diyebiliriz,
aslında birçok tarzı içinde barındırıyor. Sen kendini ne tarz
müzik yapıyor olarak sınıflandırıyorsun?
Mutasyon aslında rock müzisyenlerinin Pop’a bir bakışı niteliğini taşıyor.
İçinde dünya popüler müziğinden rock, house, RnB, Hip-Hop gibi birçok
nüans taşıyor. Mesela bir İskender Paydaş bestesi ve düzenlemesi olan
‘‘Tamam’’ tam anlamıyla bir Doğu/Batı sentezi. İçinde Doğu motifleri
taşıyan RnB bir şarkı.Bunun yanında ‘‘Teşekkürler’’ bir Arap bestesi
olmasına rağmen rock müziğe yakın bir düzenlemeyle birleştirildi. Ya da
Avrupa chansonlarıyla Hip-Hop’ı birleştiren ‘‘Mahkum’’ da bu sentezlemeye
en güzel örnek olma özelliğini üstlenebilir. Konu müzik olunca artık janrlara
ayırmaktansa bence konuyu daha genelden almak gerekiyor. Günümüz
Batı Pop’u Rock ile kenetlenmiş durumda; Türkiye’de artık kendi kültürel
harmanıyla bu olguya erişmek üzere. 2000’lerin başında yaşadığımız
arabesk poptan uzaklaşıp artık farklı sentezlere yönelmekteyiz. Benim
yapmaya çalıştığım tam anlamıyla bu.
Konserlerinde kendi şarkılarının dışında çok fazla cover
seslendiriyorsun. Neye göre seçiyorsun repertuarını?
Gerek albüm repertuarını, gerekse konser repertuarını hazırlarken
ekip olarak karar veriyoruz. En önemsediğimiz şey ise gerçekten derdi
olan şarkılar seçmek. Bu sebeple de aslında popüler kültürden uzak,
birçoğumuzun nostalji olarak sınıflandırdığı şarkılardan oluşan bir sahne
repertuarım var.
Popüler kültürde şarkıların dertsiz mi olduğunu
düşünüyorsun?
Kanımca konuya sektörel bakmak gerekiyor, 2000’lerde hayatımıza giren
ve halen sektör olarak adapte olamadığımız bir dijital süreçteyiz. Bu
süreçte albüm satışları dibe vurdu ve sektör ağır bir ekonomik krize girdi.
Yapımcıların yatırım yapmaktan kaçarak sanatçıların kendi hazırladıkları
albümlere kataloglarında yer vermeye başlamasıyla konu tamamen
RÖPORTAJ 76
kısır bir döngüye girdi. Artık sanattan çok
popüler olup kısa vadede keseyi doldurmak
önemsenmeye başlandı. Doğal olarak bu durum
kaliteyi düşürdükçe düşürdü. Dijital dünyayı tam
olarak kavrayamayan yapımcılarımız çağdışı
kaldı. Dertten yoksun şarkılar, teknoloji destekli
şarkıcılar ve sonuç çöplüğe dönmüş bir pop
müzik dünyası. Kısa bir zaman önce ünlü bir beste
fabrikatörümüz beste satarken kredi kartına taksit
yaptığını bile açıklamıştı, siz düşünün durumu.
Akademi Türkiye ile tanındın, o
evde olan Deha ile şimdi konuşan
Deha arasında şüphesiz çok fark var.
Sen kendindeki bu değişimi nasıl
tanımlıyorsun?
Büyüdüm. Akademi Türkiye kendimi kısa
zamanda birçok insana tanıtabileceğim bir
reality showdu, fakat bunun bedeli de kendin
olmaktan çıkmaktı. Sonucunda TV dünyasında
sizlere bir rol veriliyor ve dizilerden farklı olarak
insanlar o rolün siz olduğunuzu düşünüyor. Bana
verilen rolü iyi oynadığımı düşünüyorum ama
yarışma sonrasında o rolü devam ettirmek ağır
geldi. Birkaç projede aynı şekilde devam ettikten
sonra kendi ilkelerimle ters düşme ağırlığını
kaldıramadım ve yarışmada tanınan Deha’yı tavan
arasına savurdum.
Yine albüme dönmek gerekirse, video klibin
çok farklı, yeni imajın da öyle. YouTube
yorumlarını okurken çok eleştiri aldığını
gördüm, yazılan eleştiriler seni rahatsız etmiyor
mu?
Klibimizin yönetmeni Can Bonomo’nun klipleriyle
sektörde adını duyuran Can Saban. Can çok
başarılı bir yönetmen, algısı güzel görüntüden çok
aslında farklı bir şeyler vermek. İmajıma gelince,
ben olduğum gibiyim klipte. Ne fazladan bir
makyaj ne de giymeyi reddedeceğim bir kostüm
var üzerimde. Eleştirileri ben de okudum, sanırım
bu eleştirilerin başlıca sebebi bizleri sınıflandırma
yapmaya alıştırmışlar. Farklı gördüğümüz
şeyleri illa kategorize etmeye çalışıyoruz. Bülent
Ortaçgil’in de söylediği gibi ‘’Beni Kategorize
Etme’’ yin. Yorumlar arasında beni en çok şaşırtan
ise eşcinsel olduğumu ima edenlerdi.
Kendine örnek aldığın ünlüler var
mı? Hayatlarından, müziklerinden
esinlendiğin?
Örnek almak ve taklit etmek arasında çok ince bir
çizgi var; evet, örnek aldığım isimler var. Gerçek
bir Freddie Mercury hayranıyım.
RÖPORTAJ 77
TEKNOLOJİ
KUMANDA
Klavye ve mouse tercihleri kablolulardan yana olan okuyucularımızın oldukça ilgisini çekeceğini
düşündüğümüz bu uygulama
pratik arayüzü ve hızlı tepki
süresi ile gönlümüzü kazandı.
Yapmanız gereken telefonunuza
indirdikten sonra bilgisayara da
“Kumanda” uygulamasını indirmek daha sonra her kullanımdan
önce belirlenen şifreyle bağlanabilirsiniz. Uygulamanın tek kötü
yanı ise şimdilik sadece Android
işletim sistemli cihazlarda desteklenmesi.
MOBİL UYGULAMAR
BLENDOKU
Puzzle oyunlarından hoşlananları 4 zorluk seviyesine
ayrılmış 550 bölümüyle uzun
süre meşgul edecek oldukça
hoş ve ücretsiz bir oyun olan
Blendoku, tonlara ayrılmış
renk dizilerini doğru geçişlerle
sıralamaya dayanıyor. Kulağa
basit geldiğine bakmayın, tüm
mobil platformlara indirilebilen Blendoku 150. bölümden
sonra epey zorlaşmaya başlıyor.
www.blendoku.com
www.lxport.com
oBilet
CHIP-CHAIN
"Üçünü bir araya getir patlat!"
konseptini değişik bir şekilde sunan
Chip Chain aynı numaralı poker
pullarını yan yana dizip patlatma
üzerine kurulu. Klasik, değil mi? Buraya kadar evet, ama işin içine her
patlatmadan sonra bir adet +1 poker
pulu gelmesi ve bunun düşünülerek sıralanması gereken combolar,
oyunun gidişatını değiştiren stratejik
bonus kartları gibi faktörler de girince oyun basit olmaktan çıkıyor. Oldukça bağımlılık yapıcı bir oyun olan
Chip Chain bütün mobil platformlara ücretsiz olarak indirilebiliyor.
www.chip-chain.com
AKTÜEL 78
Türkiye'deki bütün büyük otobüs firmalarını,
ve bir sürü küçük otobüs firmasını bünyesinde
barındıran ve hizmet bedeli almayan bir bilet
satış uygulaması. Aktarmalı seferler ayarlama,
firmalardan bağımsız biriken oBilet para sistemi
ve vaadettiklerine göre yakında gelecek olan
peşin fiyatına taksitle otobüs bileti alma özelliklerini bünyesinde toplayan oBilet, hem Android
hem de iOS platformlarında destekleniyor.
www.obilet.com
Azizler Tekrar Sahnede
3. oyunu tamamen bitirmeden bırak(a)mamış birisi olarak Saints Row 4’ü kurarken
beklentilerim yine ham komedi ögeleriyle
doldurulmuş devasa bir şehir etrafında kurulmuştu. Başından kalkmadan oynadığım
bunca saatten sonra diyebilirim ki yapımcı
stüdyo Volition hevesleri kesinlikle kursakta bırakmamış, hatta yer yer beklentilerin
üzerine çıkmış. Oyunun aksiyon kısmı zaman zaman tekdüzeleşse de ince mizahi
dokundurmalar ve yeni bir oynanış unsuru olan
süper güçlerle bu
açık kapatılmış;
dolayısıyla elimizde sadece
diyalogları için
bile oynanabilecek bir oyun var. 5
metre boyunda Darth
Malak ve E.T. karışımı bir
uzaylının sizi Shakespeare’in Macbeth’inden alıntılar
yaparak ezmesine kaç oyunda
tanık olabilirsiniz ki?
Kulak Memesinden Biraz Daha Cıvık
ÖZELLİKLER
Yapımcı Firma Volition Inc.
Dağıtımcı Firma Deep Silver
Platformlar PC, PS3, XBOX360, OS X
Çıkış Tarihi 23 Ağustos 2013
Türü Aksiyon & Macera
Multiplayer Var
Oyun bir öncekinin kaldığı yerden başlıyor.
Şehrimizin bütün dertleri bitmiş, sevilen
bir lider olarak Amerika Birleşik Devletleri
Başkanlığı koltuğuna oturmuşuz kâh açlığa,
kâh kansere çözüm buluyoruz derken hop,
uzaylılar Beyaz Saray’a (veya karakterimizin koyduğu yeni ismiyle White Crib, yani
Beyaz Fakirhane’ye) saldırıp bütün önemli
insanları, arkadaşlarımızı kaçırıyor. Burası
oyunda iplerin koptuğu ve hikayenin başladığı nokta. Sonrasını tanımlamak gerekirse:
Genişçe bir kabın içine bolca Saints Row 3
(veya şamatadan ibaret bir GTA 4) koyun,
üzerine eser miktarda The Matrix, Prototype
1-2 ve biraz da Assassin’s Creed ekleyip karıştırın, kulak memesinden az daha cıvık bir
kıvam aldığında fırına sürün. Yüksek ısıda
kısa süre pişirdiğinizde nur topu gibi oyununuz hazır olacaktır.
AKTÜEL 79
TARiHTE
1 EKİM 1908
Ford , “ Model T” otomobilini
satışa sundu.
5 EKİM 1940
Nazi Almanya’sından kaçan Einstein
Amerikan vatandaşı oldu.
13 EKİM 1521
Aztek başkenti Tenochtitlan
İspanyollar tarafından işgal edildi.
2 EKİM 1977
Brezilyalı futbol yıldızı Pele
futbolu bıraktı.
21 EKİM 1971
Pablo Neruda, Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı.
Ekim, Gregoryen Takvimi’ne göre yılın 10. ayı olup 31 gün çeker.
Eskiden “ilkteşrin” olarak anılan bu ay 1945’ten sonra tarımsal ekim
zamanı olmasından, kaynaklı olarak “Ekim Ayı” adını alır.
AKTÜEL 80
EKİM AYI
15 EKİM 1916
“Tank” ilk kez, İngiliz birlikleri
tarafından, I. Dünya Savaşı
sırasında, Fransa’da kullanıldı.
5 EKİM 1698
Rus Çarı I. Petro, ülkesini Batılılaştırma
çabalarının bir parçası olarak, din adamları
ve köylüler dışında sakal bırakan her erkeğe
özel bir vergi yükümlülüğü getirdi.
1 EKİM 1869
Dünyadaki ilk kartpostal
Avusturya’da basıldı.
30 EKİM 1949
Mao Zedung, Çin Halk
Cumhuriyeti başkanı seçildi.
7 EKİM 1571
Hıristiyan Birleşik Donanması ile Osmanlı
Donanması arasında İnebahtı Deniz Savaşı
Meydana geldi. Osmanlı Donanması kazandı.
2 EKİM 1187
Selahaddin Eyyubi, Kudüs’ü 88 yıllık Haçlı
idaresinden kurtardı..
19 EKİM 1893
Yeni Zelanda, kadınlara oy
hakkını tanıyan ilk ulustur.
AKTÜEL 81
VİÇETTA
TURİZM SEYAHAT ACENTASI
TURKISH
AIRLINES
BUZLU
HOŞNUDİYE MAHALLESİ, KIZILCIKLI MAHMUT PEHLİVAN CADDESİ
KÖPRÜLÜ SOKAK, KANATLI APT.NO:1/C
ESKİŞEHİR
0 (222) 221 40 00
[email protected]