türkiye`nin batı akdeniz bölümü ormanları ve bazı önemli sorunlar

Transkript

türkiye`nin batı akdeniz bölümü ormanları ve bazı önemli sorunlar
1
2
3
4
5
TOPLANTIYA KATILANLAR
ANTALYA 2.2.2008
6
TÜRKĠYE’NĠN BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜ ORMANLARI
VE BAZI ÖNEMLĠ SORUNLAR
Prof. Dr. M. DOĞAN KANTARCI (EM)*⁾
ÖZET
Türkiye‟nin Batı Akdeniz Bölümü; batıda Dalaman Çayından, doğuda Anamur
Burnu / Tatlısu Nehri Vadisine kadar uzanır. Kuzeyde Göller Bölümü ile Ġç Anadolu Bölgesi
Batı Akdeniz Bölümünü sınırlar.
Batı Akdeniz Bölümünün ekolojik bakımdan üç yetiĢme ortamı bölgesine ayırt edilmesi
gerekir.
1) Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi
2) Batı Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubu
3) Batı Akdeniz Ardı (Batı Toros Ardı) YetiĢme Ortamı Bölgesi
Batı Akdeniz Bölümü ile bağlantılı olduğundan Göller Bölümü de bütünlüğü sağlamak
için birlikte ele alınmıĢtır.
Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi Toros Dağlarının batı bölümünün Akdeniz‟e
bakan yamaçlarını kapsamaktadır. Yükseltileri 3000 m‟ yi bulan Toros Dağları Akdeniz‟den
itibaren bir duvar gibi yükselmektedirler. Toros Dağlarının farklı doğrultulardaki eksenleri,
Akdeniz üzerinden gelen nemli ve ılık rüzgârların farklı alınmasına sebep olmaktadır.
Böylece dağların farklı bakılı yamaçlarında, farklı türde ve miktarda yağıĢlar oluĢmakta,
yetiĢme ortamı özellikleri de değiĢmektedir. Hava kütlelerinin dağ yamaçları üzerinde
yükselmeleri, soğumaları ve taĢıdıkları nemin yoğuĢması sis ve yağıĢ kuĢaklarının oluĢmasına
sebep olmaktadır. Nemini bırakan hava kütleleri yükselmeye devam etmekte, daha yukarıda
üst soğuk hava tabakası ile karĢılaĢmakta ve tekrar soğuyup/yoğuĢarak yeni bir sis/yağıĢ
kuĢağı oluĢturmaktadırlar. Ancak üst sis/yağıĢ kuĢağı, orta sis/yağıĢ kuĢağından daha az
miktarda ve genellikle kar halinde yağıĢ almaktadır. Böylece oluĢan sis/yağıĢ kuĢakları farklı
yükselti iklim kuĢakları halinde değerlendirilmektedir. Bu farklı yükselti/iklim kuĢaklarından
Kızılçam kuĢağında (<1200 m) kızılçam ormanları için optimum kuĢağını (500-700/800 m),
sedir kuĢağında (1200-2000 m) sedir ormanları için bir optimum kuĢağını (1500-1700 m)
arasında belirlemek mümkün olmuĢtur. Yükselti/iklim kuĢakları içinde yamaç arazinin
rüzgâra karĢı konumuna bağlı olarak oluĢan iklim farkları ile “yetiĢme ortam yöreleri” ve “alt
yöreleri” ayırt edilebilmiĢtir.
Batı Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda iki yetiĢme ortamı bölgesi ayırt
edilmiĢtir:
1) Elmalı-Korkuteli-Bucak YetiĢme Ortamı Bölgesi
2) Acıpayam-Gölhisar YetiĢme Ortamı Bölgesi
*) Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak Ġlmi ve Ekoloji Abd. Bahçeköy-Ġstanbul
E.mail : [email protected] Tlf. 0532- 416 65 97
7
Her iki yetiĢme ortamı bölgesi de Toros Dağlarının arasında kaldıkları için deniz etkisini
alamamakta veya çok az alabilmektedirler. Bu iç bölgelerde karasal iklim tipleri hakimdir.
Dağların arasındaki alçak ovalar soğuk dağ meltemlerinin etkisi ile birer don çukuruna
dönüĢmektedirler. Bu sebeple de alçak arazi “ardıç kuĢağı”, yamaç arazi “sedir kuĢağı”
halindedir. Dağ bellerinden ve gediklerden veya derin vadiler boyunca gelen deniz etkisi ise
yer yer kızılçam ormanlarının yetiĢebilmesine veya sedir ormanlarında tür çeĢitliliğine sebep
olmaktadır.
Batı Akdeniz Ardı YetiĢme Ortamı Bölgesi “Batı Toros Ardı YetiĢme Ortamı Bölgesi”
olarak adlandırılmıĢ olup, Göksu Irmağı havzasının yukarı kesimini kapsamaktadır. Bu
bölgede Ġç Anadolu‟nun karasal iklim etkisi daha belirgindir.
Göller Bölümü; “Göller YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubu“ olarak dört yetiĢme ortamı
bölgesine ayırt edilmiĢtir. Kuzey ve kuzeydoğu hakim rüzgârlarının altında göller batı ve
güneydeki dağ yamaçlarına nemli etki yapmaktadırlar. Bu sebeple Göller Bölümünde daha
kurak ve daha nemli yörelerin ayırt edilmesi gerekmiĢtir.
Bütün bu yükselti/iklim kuĢaklarının ve yörelerinin ayırt edilmesinde bölgedeki ağaç ve
çalı türlerinin yayılıĢı, arazinin yapısı ve miktarı az da olsa meteoroloji istasyonlarının
ölçmeleri kullanılmıĢtır. Ayrıca Kızılçam ve Sedir ormanlarında yükseltiye bağlı olarak
belirlenen beslenme/büyüme iliĢkileri de yükselti/iklim kuĢaklarının belirlenmesinde yardımcı
bilgi olarak değerlendirilmiĢtir.
Kızılçam kuĢağında Kızılçam ağaçlarının 500-700 m (ortalama 600 m) basamağında
daha fazla boylandıkları belirlenmiĢtir. Kızılçamların ibrelerindeki azot ve fosfor miktarları da
bu basamakta daha fazladır. Bu sebeple 500-700 m yükselti basamağı Kızılçam için optimum
kuĢağı olarak ayırt edilmiĢtir.
Sedir kuĢağında 1100-1300 m (ortalama 1200 m) ile 1500-1700 m (ortalama 1600 m)
basmağında sedir ağaçlarının 100 yaĢında en yüksek boylara ulaĢtıkları belirlenmiĢtir. Sedir
ibrelerindeki azot ve fosfor miktarları 1500-1700 m alt kuĢağında daha fazladır. Sedir
ağaçlarının 1100-1300 m basamağında fazla boylanmalarının sebebi, bu basamağın nemli ve
daha ılık, dolayısı ile vejetasyon döneminin daha uzun olmasıdır. Sedir kuĢağında ise 15001700 m yükselti basamağı Sedirin optimum kuĢağı olarak belirlenmiĢtir.
Türkiye ormanlarının ve ormacılığının yaygın sorunları, Batı Akdeniz Bölümünde,
(bölgenin özelliklerine bağlı olarak) “bölgeye özgü sorunlar“ haline gelmiĢtir. Bu sorunların
önemli olan bazılarını Ģöyle sıralamak mümkündür;
1) Orman alanlarında usûlsüz ve aĢırı kesimler. Ormanların kapalılıklarını
kaybetmesi.
2) Orman yangınları.
3) Ġklim değiĢikliğine sebep olan ısınma ve kuraklaĢmanın özellikle kurak yörelerde
sebep olduğu kurumalar, Çamkese böceği veya akarların vd. zararlıların
yaygınlaĢması ve etkilerinin belirginleĢmesi, Ģiddetli sağanak/sel olaylarının
artması vb. olumsuz etkiler.
4) Orman üstü kır kuĢağındaki geniĢ otlaklardan yürüklerin çekilmesi ve planlı bir
hayvancılığın desteklenmemesi.
5) Ormanların turizm alanına dönüĢtürülerek bedava arsa olarak kullanılması ve pek
çok yargı kararına rağmen bu yanlıĢ tutumda israr edilmesi.
6) Golf sahası yapılmak üzere ormanların peĢkeĢ çekilmesi ve yargı kararlarına
rağmen uygulamaların siyasi baskı/destek/koruma altında devam ettirilmesi.
8
7) Orman alanlarına taĢocağı ruhsatı verilerek, ormanların ve su kaynaklarının tahrip
edilmesi ve yeni 2-B alanlarının yaratılmağa kalkıĢılması.
8) 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesinin B bendini ormancılık esaslarına
uygun olmayan kapsamda değiĢtirerek ve uygulayarak orman alanlarını orman
rejimi dıĢına çıkarmalar.
9) Orman tahribi sonunda çalılaĢtırılmıĢ (sekunder maki) olan orman alanlarını
“ormandan saymayarak“ orman rejimi dıĢına da çıkarma çabaları.
10) Orman dıĢına çıkarılmıĢ arazinin satılamayacağına dair “Anayasa Mahkemesi
Kararı“ olduğu halde, bu alanların satılması için kanunların değiĢtirilmeye
çalıĢılması.
11) Siyasi baskılar ve etkiler ile müdürlerin, mühendislerin memurların sık sık
değiĢtirilmesi ve amaca yönelik tayinler ile yetersiz kiĢilerin idarede üst mevkilere
getirilmesi.
12) Yardımcı personelin (memurlar ve iĢçiler) malî tedbirler bahane edilerek
azaltılması, emekli olanların yerlerinin doldurulamaması.
13) Odun hammaddesi (tomruk vd.) ithâlatından yeterli gümrük vergisi alınmadığı için
Orman iĢletmelerinin damping fiyatlarla ile karĢılaĢmalarına ve Devletin gelir
kaybına sebep olunması.
Yukarıda sıralanan sorunlar daha da artırlabilir. Bu sorunların arasında; siyasi baskılar,
partizanlıklar, kayırmalar, peĢkeĢ çekmeler ve bu amaçlara yönelik yasal düzenlemeler
yapmaya kalkıĢmalar, yasa dıĢı uygulamalar dikkati çekmektedir. Ormancılar teknik
sorunlarını çözebilmekte, doğal olayların yarattığı sorunlarla uğraĢmaktadırlar. Ormancıların
siyasi baskı ve etkilerden uzak tutulması gerekir. Çünkü; “Ormancılara ve ormancılığa
uygulanan siyasi baskı ve partizanlık, milletin ortak malı olan ormanları yok etmektedir“.
FORESTS IN THE WESTERN MEDITERRANEAN REGION OF TURKEY
AND SOME COMMON PROBLEMS
Prof. Dr. M. DOĞAN KANTARCI (EM)*⁾
The western part of the Mediterranean Region of Turkey extends along Dalaman
Brook in the west and Anamur point/Tatlısu river in the east. Region of Lakes in the north and
Central Anatolia Region surround the Western Mediterranean Region.
Three different habitat regions in the Western Mediterranean Region should be
recognized considering the available ecological conditions.
(1) Western Mediterranean Habitat Region
(2) The Group of Inner Habitat Regions of Western Mediterranean
(3) Western Mediterranean Hinterland Habitat Region
Western Mediterranean Habitat Region includes the slopes of Taurus Mountains
facing the Mediterranean. Taurus Mountains having around 3000 m of elevation act as a wall
to the Mediterranean and are directly affected by the sea. The massifs of Taurus Mountains on
different axis cause humid and mild sea breezes blowing from northern Mediterranean to the
Eastern Mediterranean bring different amount of rainfalls on the mountain slopes. The rainfall
amount is higher on the slopes meeting the sea breezes by their aspect (Figure 1). Air masses
get colder by elevation and the contaminated humidity rate condenses. Condensed humidity
turns into fog dispersions or precipitations (in the form of rainfall or snow) depending on the
9
ascension or cooling rate. This fog and precipitation belt apparently occurs between 700/8001000/1100m at which altitude Pinus Brutia zone is observed (Figure 1, Table 1). The air mass
leaving the moisture load on the slope keeps ascending and cooling by altitude. The
condensed humidity of the re-cooled air mass at upper elevation transforms into fog or falling
forms. This fog and precipitation belt is generated between 1500-1600 m of Cedrus libani
zone (Figure 1, Table 1). However, the falling amount occurring at upper altitudes and land
due to second cooling phase is lower compared to the previous one. The downfalls especially
at higher elevations of 1200 m are observed in winter and in the form of snow. The events of
elevation, temperature decrease, and downfall relations on mountain slopes provided the
formation of different altitude/climate zones. Altitude/climate zones are distinguished by the
dispersions of tree and bush species (Section 1, 2 and Table 2). Climate variations arise from
the position of mountainous terrain to the wind in the altitude/climate zones. Considering
these climate variations, it is a requirement to divide altitude/climate zones into “habitat
regions” and “sub-regions” (Table 1).
Two habitat regions are distinguished in the Group of Inner Habitat Regions of
Western Mediterranean:
(1) Elmalı-Korkuteli-Bucak Habitat Region
(2) Acıpayam-Gölhisar Habitat Region
Neither of these habitat regions is exposed to the sea effect except to a mere degree
due to being surrounded by Taurus Mountains. Continental climate type is experienced in
these inner regions and thus the amount of rainfall is considerably lower (Figure 2). Gömbe
sub-region located in the west of Elmalı plain is partially influenced by the Mediterranean
through Sinekçi mountain pass between Susuz Mountain and Akdağ (Figure 2). Mild and
partly humid influence of the Mediterranean has caused a Pinus brutia forest grown up in the
north of Akçay and Gömbe (KaĢ Farm). Dokuz Göl-Çığlıkara sub-region of Elmalı Region
can also meet the sea effect over “KaĢ Pass” (through the masses of Susuz Mountain- Kuhu
Mountain) (Cultivation of Kavaklı Woodland in Dokuz Göl). Similarly, the sea effect ranging
to the north over Aksu Valley brings increasing rainfalls to Ağlasun sub-region, too (Figure
2). In the west, the sea effect along with the valley reaching to the north as Koca Brook-EĢen
Brook –Seki Brook brings about higher amounts of rainfall in Dirmil. (Figure 2, Table 2). In
the south, the waterside thicket located just in the west of Antalya is a kind of sub-region with
a quite low downfall ratio due to being out of the Mediterranean influence (Figure 2).
The plains and down slopes located in both of the Inner Habitat Regions of the
Mediterranean in the form of cirques between the mountains are all frost cirques. Frost
cirques are formed as a result of cold mountain breezes. Juniperus excelsa zone is available at
the bottom (in the frost cleft) and Cedrus libani zone is at upper mountain slopes (Table 2).
These frost clefts are quite apparent in the Dokuz Göl-Çığlıkara sub-region of Elmalı Habitat
Region, Korkuteli-Yeleme sub-region, and Bozova-Bucak sub-region (Juniperus excelsa
forests).
Western Mediterranean Hinterland Habitat Region is named as “Western Taurus
Hinterland Habitat Region”. This region is not open to the sea effect of the west due to the
location of Göksu Valley lying from northwest to southeast (arriving at Silifke). The
continental climate effect of Central Anatolia is also experienced in the region surrounding
the upper water basin of Göksu Valley.
10
The Region of Lakes is divided into four habitat regions as “The Group of Habitat
Regions of Lakes”:
(1) Burdur-Acıgöl Habitat Region
(2) Eğirdir Habitat Region
(3) BeyĢehir Habitat Region
(4) AkĢehir Habitat Region
The Region of Lakes also presents the climate characteristics similar to Taurus
Hinterland Habitat Regions. However, the humid air carried through the winds of north and
northeast creates more humid habitat environments in the south and west of the lakes. The
winds of northeast blowing over the Lake of BeyĢehir recline the humid evaporating over the
lake against the slopes of Mehmetoğlu Mountains and Dedegöl Mountains in the west(Table3
Dedegöl Mountains Region). On the other hand, Eğirdir region meeting the humid effect of
Eğirdir Lake in the north and humid and warm influence of the Mediterranean through Aksu
Valley in the south is a more humid and mild region (Table 3). This similar effect also
provides the occurrence of humid but a bit cooler conditions for Isparta region. In addition,
Senirket Region gets the humid effect over Hoyran Lake which is the northern part of Eğirdir
Lake (Table 3). Cedrus libani forest (Garip Forest/Bekir Sıtkı Evcimen Forest) on the
northern slopes of Barla Mountain is a result of this humid effect ascending over Hoyran
Lake.
The annual average temperature and rainfall rates and relations of the selected regions
in the Western Mediterranean Habitat Region are demonstrated in Figure 4.
The forestry area of the Western Mediterranean Region is given in Table 4 (on the
based of the data by OGM 2003 inventory). In the light of evaluated data in Table 4;
(1) Out of 2.23 million ha land of the Western Mediterranean Habitat Region, 61.8%
(1 377 736 ha) makes up the forestry land and the rest with 38.2 % (852. 402 ha) is
devoted to areas out of forestry lands. It is quite normal that the forestry land is more in this
mountainous terrain. High forests basically include the species of Pinus brutia at lower
altitudes (< 1200m), Cedrus libani (around 1200-2000m) and Pinus nigra and Abies cilicica
(at Cedrus libani zone) in patches. Quercus cerris, Quercus infectoria, Quercus pubescens,
Quercus coccifera and in some places Quercus aucheri, Quercus valonea (Q.ithaburensis) and
Quercus trojana are mixed in the high forests of the Pinus Brutia zone (Section 1 and 2). As a
consequence of needled forest destructions (including fires), coppice forests (20.3%) turned
into brush woods of leafy species make up secondary scrub areas (Section 1 and 2 for
species). However, a considerable part of the forestry lands forms forests of “very degraded
high forest (32.5%)” and “unproductive coppice (18.4%)” (Total 50.9%) (Table 4.1). These
degraded and unproductive forests cause downpours turn into floods, soil removals and
substantial damages.
2) Mediterranean Inner Habitat Regions comprise a land of 977.951 ha. 47% (459.314
ha) area of this land is the forestry land and the rest with 53% (518.637 ha) is out of forest
area. The amount of high forests is 74.5 % (342.228 ha) and coppice forest area is 25.5%
(117.086 ha) in the Mediterranean Inner Habitat Regions. In addition to Pinus brutia and
Cedrus libani species in the inner regions, there are generally mixes or partially forest lines of
Juniperus excelsa and Juniperus foettidissima (which is an effect of continental climate).
11
Coppice forests are formed by above mentioned oak species and some xeromorphic bush
kinds. In the group of Mediterranean Inner Habitat Regions, the amount of “very degraded
high forests” is 33.7% (154 869 ha) and “unproductive coppice forest” area is 25.5 % (117
086 ha) which make 59.2% out of total forest land (Table 4.2.). The amount of downpours in
the inner regions should also be recognized. (The highest daily rainfall is given in Table 2).
3) The group of Lakes Habitat Regions includes 2.6 million ha area. 25.6 % (668 231
ha) is for forestry land and 74,4 % (1 941 429 ha) is for out of forestry land of this area. 56,8
% (379 626 ha) makes up high forests and 43,2% (288 605 ha) includes coppice forests. The
amounts of “very degraded forests” and “unproductive coppice forests” are 32,8% (225 534
ha) and 38,6% (265 663 ha) respectively. The degraded forest land makes up 71.4% of the
total forest area of the region (Table 4.3.).The frequency of the downpours in the Region of
Lakes results in the soil removals and floods. Hail squalls, on the other hand, caused serious
damages on the land where forests were severely destroyed (3.7.1995, Senirkent). The species
as Pinus brutia, Cedrus libani, and Abies cilicica have formed tall and productive forests on
the slopes getting exposed to the humidity of the lakes in the Region of Lakes. Nevertheless
the forests away from the humidity effect generally form coppice forests of certain oak
species and Juniperus excelsa forests. In addition to mentioned points above, severe
destruction and excessive grazing have caused coppice forests turn into much degraded lands
on this ecologically sensitive area which is also another result of the
Western Mediterranean Region being formed from limestone has a karstic landscape
in general. Soils generated from limestone are shallow or mid-deep, stony or quite rocky clay
soils. These types of soils are also inadequate in terms of water capacities that they can
reserve for the plants. In addition, karstic structure directs absorbed rainfall in soil follow the
path towards the deep levels. Consequently, the distribution of the rainfall to the months, the
number of winds blowing from the sea, and the number of the foggy and humid days are
considerably important for the growth of forests in addition to the depth and stone amount of
soil in times of longer summer droughts. On the other hand, the depth and the dimension of
the crack on the main limestone mass is another significant point. Trees whose roots are
reaching at a deeper and broader crack system grow at a better rate. The presence of trees at
different lengths and calibers on the same aged stands depends on this fractured feature of the
bedrock and on different depths and widths of its cracks. (For more information, look at
Kantarcı, M.D. 1987, 1988).
The alteration in the length of the Pinus brutia trees depending on the altitude on the
Pinus brutia zone is given in Figure 5. It is observed that Pinus brutia grows more in length at
500-700m (average 600m) zone. The azote and phosphor amounts on the Pinus brutia needles
are also higher at this zone (Figure 5). This zone described as the optimum line of Pinus brutia
demonstrates higher amounts of rainfall (Look at Kantarcı,M.D. 1983, 1998, 2005/2 and
Figure 1). Pinus brutia which is a plenary tree of light resists upon its own shadow and can
form three-four layered forests at this zone where the climate is more humid (Kantarcı,M.D.ÇalıĢkan,A. 1983). Similarly, Pinus brutia trees managed to grow up under the Cedrus libani
trees in the Pinus brutia and Cedrus libani mixed forest at the humid 1100-1200m slopes of
Alakır Valley of Bey Mountains (Kumluca) zone (Kantarcı,M.D. 1985, 1988).
At the Cedrus libani zone, the lengths of Cedrus libani trees that they reached at the
age of 100 depending on the altitude and the aspect are given in Figure 6 and 7. The highest
length that Cedrus libani trees have reached is between 1100-1300m (average 1200m) zone on
the southern slopes of Bey Mountains which are under the sea effect (Dibek Forest in Alakır
12
Valley) and 1500-1700m (average 1600m) zone. On the contrary, the lengths of the trees start
to decrease at each 200m gradient towards 2000m. The same case is also observed in
Çamkuyusu Research Forest located at northern aspect slopes of Bey Mountains. In this study
carried out in these natural forests at Cedrus libani zone, age/length related comparison has
been realized on the samples taken from the trees not grown up in shields (Look at, Kantarcı,
M.D. 1988). When temperature and downfall relations presented in Table 1 and 2 and Figure
3 are examined, it is seen that annual average temperature at 1000-1200 m Pinus
brutia/Cedrus libani zone is 12°C and annual amount of rainfall is around 2160mm. On the
other hand, annual temperature and annual amount of rainfall have been measured as 7.6°C
and 817 mm respectively in Çamkuyusu sub-region. Decreasing temperature at upper
elevations causes shorter vegetation times and low growth for trees. Air masses leaving their
moist in the form of rainfalls at 1000-1200m altitudes can keep ascending without leaving any
downfall at 1300-1500m zone. Re-cooling air masses at higher elevations can form fog belts
and can leave rainfalls again. Azote and phosphor amounts on the needles of Cedrus libani
trees show that 1500-1700m are optimum zones for Cedrus libani trees (Figure 7).
Most of the problems concerning the forests and forestry in Western Mediterranean
Region can be considered as major problems of Turkish forestry. Some problems significant
and also indigenous to the region are given as follows:
(1) Illegal and excessive cut-offs in the forest areas. Loss of closure property of the
forests.
(2) Forest fires.
(3) Exsiccations in the dry regions especially due to warming and drought which are the
main causes of climate change, the damages by the outbreaks of Thaumetopoea
pityocampa, and so forth negative effects.
(4) Inability to utilize the moorland zone above forest line for animal breeding.
(5) The attempts to transform the bargain forest land into tourism areas.
(6) Presentation of forest lands as presents to certain bodies in order to provide them with
golf course construction areas.
(7) Destruction of forests and water resources by granting quarry licenses for forestry
lands.
(8) Trials to discard the 6831 numbered forestry law 2nd article and B clause out of forest
land by not conforming to the forestry principals. The attempts to sell these areas.
(9) Regarding bush woods (secondary scrubs) formed out of forest destructions as “out of
forest areas” and try to sell them.
(10) Frequently changed directors and engineers due to political pressures and
partisanship appointments.
(11) Destaffing (dismissals of clerks, workers and other assistant staff) by pointing out
cost reduction policies.
(12) Meeting of forest managements with damping due to not charging adequate amount
of customs duty for the import of wood raw materials (round timber,etc) and result in
the Government revenue loss.
The above mentioned problems stand out as issues come onto the scene by political
pressures, favors, forest plundering and offers of certain bodies. In other words, “Political
pressure and partisanship in Forests keep continuous forest destruction.”
13
1.GĠRĠġ
Türkiye‟nin Akdeniz Bölgesinin Batı Akdeniz Bölümü ilginç ve önemli ekolojik
özellikleri ile ormancılıkta değerli bir okul niteliğindedir. Bir yandan; (1) Akdenizin nemli ve
ılık etkisini alan arazi, (2) hemen ardında Toros Dağlarının arasında deniz etkisini alamadığı
için kara iklimi etkisi altındaki iç bölgeler ve (3) farklı rüzgâr yönleri altında çevresine farklı
iklim etkileri yaptığı göllerin bulunduğu Göller Bölümü, bu bölgeler ile yörelerin her biri
farklı ekolojik özelliktedirler. Bu farklı ekolojik özelliklere göre ormanları oluĢturan ağaç ve
çalı türleri, ormanların yetiĢtirilmesinde, bakımında, iĢletilmesinde gerekli olan farklı
teknikler ile uygulamalar, Batı Akdeniz Bölümünü bir „ormancılık okulu“ olarak
değerlendirmemizi sağlamıĢtır. Bütün Akdeniz Havzasında da böylesine bir araya toplanmıĢ
bölgesel ve yöresel ekosistemler birliğinin ikinci bir örneği yoktur. ĠĢte bu sebeple 1980‟den
beri Akdeniz Bölgemizde ve özellikle Batı Akdeniz Bölümünde araĢtırma çalıĢmalarımı
yoğunlaĢtırdım. Bölgede bir Orman Fakültemizin kurulmuĢ olması (Isparta‟ da) ve Batı
Akdeniz Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü‟ nün (Antalya‟ da) çalıĢmaları “Akdeniz
Ormancılığımızı“ daha da ileri götürmek yolundadır.
2. BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜNÜN
YETĠġME ORTAMI BÖLGESEL VE YÖRESEL SINIFLANDIRMASI
2.1.AKDENĠZ BÖLGESĠNDE YETĠġME ORTAMI BÖLGELERĠ ĠLE YÖRELERĠ
SINIFLANDIRMASININ TEMEL ĠLKELERĠ
Batı Akdeniz Bölümünde yetiĢme ortamı bölgesel sınıflandırması yükselti/iklim
kuĢakları ile bu kuĢakların içinde yetiĢme ortamı yöreleri ile alt yörelerinin ayırt edilmesi
esasına dayandırılmıĢtır. Yöntem; yükselti ile değiĢen iklim özelliklerinin, dağların ve akarsu
vadilerinin konumuna göre de değiĢiminin belirlenmesidir. Meteoroloji istasyonları yetersiz
olduğu için ağaç ve çalı türlerinin yayılıĢı ile ağaç türlerinin yükseltiye bağlı
beslenme/büyüme iliĢkileri de araĢtırılmıĢtır (Bkz.Kantarcı,M.D. 1982,1984/1990).
Batı Akdeniz Bölümünde üç yetiĢme ortamı bölgesel birimi ayırt edilmiĢtir. Bu üç
birime Göller Bölümünü de eklemek, konunun kapsami itibariyle gereklidir.
1) Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi (Deniz etkisi altındaki dağlık arazi)
2) Batı Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubu
(2.1.) Elmalı-Korkuteli-Bucak YetiĢme Ortamı Bölgesi
(2.2.) Acıpayam-Gölhisar YetiĢme Ortamı Bölgesi
3) Toros Ardı YetiĢme Ortamı Bölgesi
4) Göller YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubu
(4.1.) Burdur-Acıgöl YetiĢme Ortamı Bölgesi
(4.2.) Eğirdir YetiĢme Ortamı Bölgesi
(4.3.) BeyĢehir-Sığla Gölü YetiĢme Ortamı Bölgesi
(4.4.) Sultan Dağları-AkĢehir YetiĢme Ortamı Bölgesi
Dağlık arazide yetiĢme ortamı birimlerinin ayırt edilmesinde, yükselti ile değiĢen
iklimin etkisi ile oluĢan, yükselti/iklim kuĢakları çok önemlidir. Batı Akdeniz Bölgesinde
deniz üzerinden gelen nemli ve ılık hava kütlelerinin dağ yamaçları üzerinde yükselmeleri,
14
yoğunlaĢmaları ve yükseldikçe soğumaları, taĢıdıkları nemin yoğuĢması ve yağıĢlara
dönüĢmesi yükselti/iklim kuĢaklarını oluĢturmaktadır. YağıĢların yükseltiye bağlı olarak önce
arttığı, daha üst yükseltilerde ise azaldığı meteoroloji istasyonlarının ölçmelerinden
anlaĢılmaktadır (ġekil 1). Yükselti ile azalan sıcaklık (- 0,5 Cº/100m) ve artan yağıĢ Kızılçam
kuĢağında ılık ve nemli bir sis/yağıĢ kuĢağı oluĢturmaktadır (ġekil 1 ile tablo 1). Nemini
bırakan hava kütleleri yükselmeye devam etmektedir. Daha yukarıda tekrar soğuyan hava
kütleleri yeniden bir sis/yağıĢ kuĢağı oluĢturmaktadır. Ancak bu kuĢaktaki yağıĢlar genellikle
kar olarak düĢmektedir (ġekil 1 ile tablo 1).
Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgelerinde de yükselti yağıĢ farklarına ve sıcaklık
azalmalarına sebep olmaktadır (ġekil 2 ile tablo 2). Ġç bölgelerde alçak arazi don çukuru
niteliğindedir. Bu sebeple bir ters kuĢaklaĢma oluĢmaktadır. Sedir üst kuĢağında bulunan
Boylu Ardıç (Juniperus excelsa) ve Kokulu Ardıç (Juniperus foettidissima) türleri alçak arazi
ile çevresindeki dağ yamaçlarında (Don kuĢağında) orman kurmaktadırlar. Sedir ile Karaçam
ormanları ise bu don kuĢağının üstündeki dağ yamaçlarında yer almaktadırlar (Tablo 2).
Toros Ardı YetiĢme Ortamı Bölgelerinde de yeryüzü Ģekli/iklim iliĢkileri Ġç Bölgelerdeki
iliĢkiler ile benzerlik göstermekte ise de kendine özgü bazı farklılıklara sahiptir.
Göller Bölümünde göllerin yüzeyinden buharlaĢan su ile nemi artan hava kütlelerinin
hakim rüzgâr altında yaslandığı dağ yamaçları daha nemlidir (Tablo 3). Göller Bölümündeki
YetiĢme Ortamı Bölgelerinde daha nemli ve daha kuru (karasal iklim etkisi altındaki) iklim
tipleri oluĢmuĢtur. Bu farklı iklim tiplerinin etkilediği alanlar yetiĢme ortamı yöreleri ile alt
yöreleri olarak ayırt edilmiĢtir ve sınıflandırılmıĢtır (Tablo 3).
2.2. YETĠġME ORTAM YÖRELERĠ ĠLE ALT YÖRELERĠNĠN
YILLIK ORTALAMA SICAKLIK ĠLE ORTALAMA YAĞIġ ĠLĠġKĠLERĠ
Yükselti iklim kuĢaklarındaki arazinin bakısı ve deniz üzerinden gelen rüzgârlara karĢı
konumu önemli iklim farklarına sebep olmaktadır. Ağaç ve çalı türleri ile daha da güvenli
kavranabilen bu iklim farklarına göre yetiĢme ortamı yöreleri ile alt yöreleri ayıt edilmiĢtir
(Kesit 1 ve 2). Batı Akdeniz Bölümündeki ormanların yükselti/iklim kuĢaklarına göre tür
bileĢimleri daha fazla kesitte incelenmiĢtir (Fazla bilgi için bkz. Kantarcı, M.D. 1984/1990).
Burada sadece iki kesit örnek olarak verilmiĢtir.
Batı Akdeniz Bölümündeki YetiĢme Ortamı Bölgelerinde ayırt edilen yetiĢme ortamı
yöreleri ile alt yörelerin yıllık ortalama sıcaklık/ortalama yağıĢ değerlerine göre dağılımı
ilginç gruplanmaları göstermektedir (ġekil 3).
1) Kıyı kuĢağında ve alt Kızılçam kuĢağındaki yöreler daha sıcak ve daha yağıĢlıdır.
2) Deniz etkisi alan yörelerde yükselti arttıkça yağıĢ artmakta fakat sıcaklık aynı ölçüde
azalmamaktadır. Bu yöreler Kızılçam kuĢağında, Kızılçamın optimum boylanmasının
olduğu yörelerdir (Tablo 1 ile iliĢkilendiriniz). (ġekil 3‟te Antalya Anamur yöresi,
Köprüçayı vadisi yöresi gibi).
3) Deniz etkisi alan yörelerden, vadilerin yukarı kesimlerinde yeralanlarda sıcaklık
dikkat çekecek kadar azalmaktadır (Nif köy-Gödene yöresi ile AĢağı Gökdere-Kovada
yöresi). Bu yörelerde yağıĢta biraz azalmaktadır. Buna karĢılık deniz etkisine
doğrudan açık konumda olan Aydınkent (Ġbradı) - Köprülü yöresinde yağıĢ 2188
mm/yıl miktarına ulaĢmaktadır.
15
4) Daha yukarıdaki Kızlçam/Sedir KuĢağında da yıllık ortlama sıcaklık 11,5-12,5 Cº
arasına düĢmekte, fakat yıllık ortalama yağıĢ 1350-2160 mm arasında bulunmaktadır
(ġekil 3, tablo 1).
5) Batı Akdeniz Bölümünde deniz etkisine açık yamaçlarda 1600-1700 m arasında
meteoroloji istasyonu yoktur. Ancak Çamkuyusu‟nda (Beydağları kütlesinin kuzey
yamacında) 1660 m‟deki Ormancılık AraĢtırma Enstitüsünün meteoroli istasyonu ile
Bolkar Dağlarında Aslanköy‟ deki (1650 m) meteoroloji istasyonu Orta Sedir KuĢağı
için bir fikir vermektedir. Bu kuĢakta yıllık ortalama sıcaklık değerleri 10,4 Cº ve
yağıĢ miktarları 814/817 mm olarak ölçülmüĢtür (Tablo 1, Ģekil 1,2,3).
6) Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubundaki yöreler ve alt yöreler daha soğuk ve
daha az yağıĢ miktarları ile ayrı bir grup oluĢturmaktadırlar (ġekil 3). Bu yörelerin ve
alt yörelerin kendi aralarında daha iyi değerlendirilebilmesi Ģekil 4‟te mümkündür.
Dikkati çeken özellik iç bölgelerde dağların arasındaki gediklerden deniz etkisinin
girebildiği yörelerde ve alt yörelerde yağıĢların daha yüksek oluĢudur (Dirmil,
Ağlasun, Gömbe alt yöreleri). Buna karĢılık deniz etkisine kapalı olan yöre ve alt
yörelerde yağıĢ miktarları 300-600 mm/yıl arasında kalmaktadır (ġekil 4). Sıcaklık ise
yükseltiye bağlı olarak azalmaktadır. Ancak deniz etkisinin az da olsa ulaĢtığı yöreler
ile alt yöreler daha ılımandırlar (ġekil 2, tablo 2 ve Ģekil 4).
7) Göller Bölümündeki YetiĢme Ortamı Bölgelerinde ayırt edilmiĢ olan yöreler ve alt
yöreler de deniz etkisi alan yörelerden belirgin bir Ģekilde ayrılarak gruplaĢmaktadırlar
(ġekil 3). Göller Bölümündeki yörelerde göllerin etkisi belirgin olarak Dedegöl
Dağları Yöresi, Eğirdir Alt Yöresi ve Isparta Alt Yöresinde görülmektedir (ġekil 3 ve
5). Buna karĢılık göl etkisini alamayan yörelerde yıllık ortalama yağıĢlar 350-550
mm/yıl arasında kalmaktadır (Tablo 3 ve Ģekil 5).
3. BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜNDE ORMAN VARLIĞI
Batı Akdeniz Bölümü ile Göller Bölümündeki YetiĢme Ortamı Bölgelerinde orman
varlığı, orman iĢletmelerinin sınırları gözönüne alınarak Orman Genel Müdürlüğü‟ nün 2003
yılı amenajman envanterinden derlenip, değerlendirilmiĢtir (Kantarcı, M.D. 2005/1).
Orman varlığı; koru ormanları, baltalık ormanlar ve bu ormanların kapalılık durumlarına
göre alan olarak verilmiĢtir (Tablo 4). Orman kuran ağaç türleri ve ormanlardaki ağaç serveti
bu derleme, değerlendirme çalıĢmasına konu edilmemiĢtir (Fazla bilgi için bkz. Kantarcı M.D.
2005/1).
(1) Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesinde toplam orman alanı (14 orman iĢletmesi)
2003 envanterine göre 1 377 736 ha‟ dır (Tablo 4.1.). Bu alan yetiĢme ortamı bölgesinin
toplam alanının %61,8‟ ini kaplamaktadır (Tablo 4.1). OGM 1970 orman envanterinde (yayın
tarihi 1980) aynı bölge için verilen orman alanı 1 369 329 ha‟ dır (Kantarcı, M.D. 2005/1).
Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesinde koru ormanlarının alanı 1970 envanterinde 910 248
ha iken, 2003 envanterinde 1 097 898 ha‟a artmıĢtır. Buna karĢılık çok bozuk baltalık
(çalılaĢmıĢ) orman alanı 438 120 ha‟dan 253 337 ha‟a azalmıĢtır. Aradaki fark
ağaçlandırmalar ile kazanılan ve koru ormanlarına dönüĢtürülen (çalılaĢtırılmıĢ veya çok
bozuk nitelikteki) orman alanlarıdır. Ancak; çok bozuk koru niteliğindeki 448 409 ha orman
ile çok bozuk baltalık niteliğindeki 253 337 ha orman alanı (Toplam 701 746 ha)
ağaçlandırılmayı veya toprak koruma çalıĢmalarının yapılmasını beklemektedir. Bu çok
bozuk nitelikteki koru ve baltalık ormanların bölgedeki toplam orman alanına oranı
%50,9‟dur (%32,5 + %18,4) (Tablo 4.1. ile Ģekil 6.1. ve 6.2.).
16
(2) Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda toplam orman alanı 459 314 ha olup,
bu alanın grup alanına oranı %47‟dir (Tablo 4.2.). OGM 1970 orman envanterinde (yayın
tarihi 1980) aynı bölge için verilen orman alanı 486 369 ha‟ dır (27 055 azalma/aktarma var)
(Kantarcı, M.D. 2005/1). Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda koru ormanı alanı
1970 envanterinde 304 730 ha iken, 2003 envanterinde 342 228 ha‟a yükselmiĢtir. Koru
ormanındaki artıĢ (37 498 ha) çok bozuk baltalıklar ile çalılaĢtırılmıĢ ormanların
ağaçlandırılması ile sağlanmıĢtır. Ancak; çok bozuk koru ormanı niteliğindeki 154 969 ha ile
çok bozuk baltalık niteliğindeki 117 086 ha orman alanı ağaçlandırılmayı veya toprak koruma
çalıĢmalarının yapılmasını beklemektedir. Bu çok bozuk koru ve baltalık ormanların iki iç
bölgedeki orman alanına oranı %69,2‟dir (%33,7 + %25,5) (Tablo 4.2. ve Ģekil 6.1.)
Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubundaki, “Elmalı-Korkuteli-Bucak YetiĢme
Ortamı Bölgesinin“ orman alanı 329 523 ha olup, bölge alanının %47,6‟sı kadardır. Bu
bölgedeki çok bozuk orman alanı da mevcut orman alanının %55,9‟u kadardır (Tablo 4.2.).
“Acıpayam-Gölhisar YetiĢme Ortamı Bölgesinin“ orman alanı 129 791 ha olup, bölge
alanının %45,4‟ ü kadardır. Bu bölgedeki çok bozuk orman alanı da mevcut orman alanının
%58,3‟ ü kadardır (Tablo 4.2.). Acıpayam orman iĢletmesinin doğu bölümü bu bölgeye
alınmıĢtır. ĠĢletmenin batı bölümü ise Ege Bölgesi orman alanında bırakılmıĢtır (Tablo 4.2.).
Her iki bölgede çok bozuk ormanların payı ve orman alanının bölge alanına oranı birbirine
çok yakındır (Tablo 4.2.). Benzer oran Batı Toros Ardı Orman YetiĢme Ortamı Bölgesinde de
vardır (Tablo 4.3.).
(3) Batı Toros Ardı Orman YetiĢme Ortamı Bölgesinde orman alanı 232 615 ha olup,
bölge alanına oranı %49,3‟ tür (Tablo 4.3.) OGM (1970) orman envanterine göre (yayın tarihi
1980) bu bölgedeki orman alanı 223 598 ha olup, 9017 ha artıĢla 2003 envanterinde 232 615
ha‟a yükselmiĢtir (Kantarcı, M.D. 2005/1). Bölgedeki toplam koru ormanı1970 envanterinde
200182 ha iken, 2003 envanterinde 226 228 ha‟a artmıĢtır. Buna karĢılık çok bozuk baltalık
(çalılaĢmıĢ orman) alanı 23 416 ha‟ dan 6 128 ha‟a azalmıĢtır. Çok bozuk baltalık alanındaki
azalma (17 288 ha) ile toplam orman alanındaki artıĢ (9017 ha) toplamı 26 305 ha‟dır. Bu alan
koru ormanındaki artıĢa denk olup, ağaçlandırmalar ile kazanılmıĢ (koruya dönüĢtürülmüĢ)
alandır (KarĢılaĢtırmalar için bkz. Kantarcı, M.D.2005/1). Bu ağaçlandırma gayretlerine
rağmen bölgede 129 594 ha çok bozuk koru ormanı ile 6 128 ha çok bozuk baltalık orman
ağaçlandırılmayı ve toprak koruma çalıĢmalarının yapılmasını beklemektedir. Bu çok bozuk
koru ve çok bozuk baltalık ormanların bölge orman alanına oranı %58,3‟tür (%55,7 + %2,6)
(Tablo 4.3. ve Ģekil 6.1. ile 6.2.).
(4) Göller bölümündeki 4 orman yetiĢme ortamı bölgesinin toplam orman alanı 668 231
ha olup, bölge alanına oranı %25‟tir (Tablo 4.4.). Orman alanının bölge alanına oranı üç
yetiĢme ortamı bölgesinde %35.0-36,9 arasındadır. AkĢehir YetiĢme Ortamı Bölgesinde ise
bu oran %6‟ya düĢmektedir (Tablo 4.4.).
Göller Bölümünde OGM 1970 envanterine göre (yayın tarihi 1980) toplam orman
alanı 634 582 ha olup, 33 649 ha‟lık artıĢ ile 2003 envanetrinde 668 231 ha‟ a yükselmiĢtir
(Kantarcı,M.D.2005/1). Göller Bölümünde koru ormanı alanı 1970 envanterinde 335 220 ha
iken, 2003 envanterinde 379 626 ha‟a yükselmiĢtir (44 406 ha artmıĢ). Buna karĢılık çok
bozuk baltalık alanı 276 903 ha‟ dan 265 663 ha‟a azalmıĢtır (11 240 ha azalmıĢ). Çok bozuk
baltalıktan azalan alan (11 240 ha) ile orman alanındaki artıĢ (33 649 ha) toplamı, koru
ormanındaki artıĢa denk gelmektedir. Koru ormanındaki artıĢ ağaçlandırmalar ile sağlanmıĢtır
(karĢılaĢtırmalar için bkz. Kantarcı, M.D.2005/1). Kurak bir bölgede küçümsenmeyecek olan
bu ağaçlandırma gayretlerine rağmen;
17




Burdur-Acıgöl YetiĢme Ortamı Bölgesinde çok bozuk koru %18,8 ve çok bozuk
baltalık %56,3 olmak üzere orman alanının %75,1‟i ,
Eğirdir YetiĢme Ortamı Bölgesinde çok bozuk koru %29,2 ve çok bozuk baltalık
%46,9 olmak üzere orman alanının %76,1‟ i
BeyĢehir YetiĢme Ortamı Bölgesinde çok bozuk koru %48,3 ve çok bozuk baltalık
%27,7 olmak üzere orman alanının %76,0‟sı,
AkĢehir YetiĢme Ortamı Bölgesinde çok bozuk koru %33,7 ve çok bozuk baltalık
%35,8 olmak üzere orman alanının %73,5‟ iağaçlandırılmayı veya toprak koruma
çalıĢmalarını beklemektedir (Tablo 4.4.).

Göller Bölümü orman alanının tümünde çok bozuk koru alanı 225 534 ha (%33,7) ile
çok bozuk baltalık orman alanı 265 663 ha (%39,8) toplam orman alanının %73,5‟ ini
oluĢturmaktadır (Tablo 4.4. ve Ģekil 6.1. ile 6.2.).
Akdeniz Bölgemizin Batı Akdeniz Bölümündeki orman varlığımız üzerinde yaptığımız
bu değerlendirme, çok farklı iklim ve yeryüzü Ģekli özelliklerinin etkisi ile oluĢmuĢ orman
yetiĢme yörelerinde farklı ağaç türleri ile geniĢ alanlarda ağaçlandırma ve toprak koruma
çalıĢmalarımızın devam ettirilmesi gerektiğini göstermektedir. Yapılan gayretli ve baĢarılı
çalıĢmalar ile yeterli bilgi birikimi sağlanmıĢtır. Bu ağaçlandırma ve toprak koruma
çalıĢmaları hızla devam ettirilmez ise sağanak yağıĢların sellere dönüĢmesi, toprakların
taĢınması ve kapsamlı can ve mal kayıpları ile zararlar vermesi önlenemez.
4. KIZILÇAM VE SEDĠR AĞAÇLARININ BESLENME VE BÜYÜME
ĠLĠġKĠLERĠNĠN YÜKSELTĠYE BAĞLI OLARAK DEĞĠġMESĠ
Yükselti/iklim kuĢakları; seyrek de olsa meteoroloji istasyonlarının ölçmeleri, ağaç ve çalı
türlerinin yayılıĢı ve orman kuran ağaç türlerinin beslenme/büyüme iliĢkileri bir arada
değerlendirilerek daha güvenli (gerçeğe yakın olarak) belirlenebilir. Bu konuda en tipik örnek
Bolu‟da Aladağ‟ın kuzey bakılı yamacında tam bir gölge ağacı olan (altında baĢka türleri pek
barındırmayan) Uludağ Göknarı ormanlarında çalıĢılmıĢtır (Kantarcı,M.D. 1979, 1980/1,
1990/2 ve 2005/2). Benzer iki çalıĢma da Kızılçam kuĢağında (1983‟te çalıĢıldı) ve Sedir
kuĢağında (1982‟de çalıĢıldı) yapılmıĢtır (Kantarcı,M.D.1982/1, 1982/2, 1885, 1989, 1991,
2005/2).
4.1. KIZILÇAM KUġAĞINDAKĠ DOĞAL ORMANLARDA
KIZILÇAM AĞAÇLARININ BESLENME / BÜYÜME ĠLĠġKĠLERĠNĠN
YÜKSELTĠ BASAMAKLARINA GÖRE DEĞĠġĠMĠ
Manavgat Orman ĠĢletmesinde; Sorgun Ormanı, SAĞIRĠNĠ/DELĠLLER -Cerle Deresikesitinde1983 yılında yaptığımız çalıĢma ancak 1998‟de yayınlanabilmiĢ ve
2005‟te ibre analizleri ile birlikte değerlendirilebilmiĢtir (Kantarcı, M.D.2005/2). Kızılçam
ağaçları 500-700 m (ortalama 600 m) basamağında 40, 60, 80 ve 100 yaĢlarında daha fazla
boy yapabilmektedirler. Örnek alanlarda üst boydan alınan ağaçların ortalama büyüme
değerleri yanında, kızılçam ağaçlarının 1 yaĢındaki ibrelerinde azot ve fosfor miktarları da
(gr/100 gr kuru ibrede) 500-700 yükselti basamağında daha yüksektir (ġekil 7). Bu durum
500-700 m yükselti basamağının Kızılçamın optimumu olduğunu göstermektedir (Doğal
yetiĢen ormanlarda). Çünkü bu yükselti basamağından hem yağıĢ yüksektir, hem de
vejetasyon dönemi içinde yaz kuraklığından dolayı duraklama (büyümede duraklama) süresi
daha kısadır. Yukarı çıkıldıkça yağıĢ artmaktadır. Ancak sıcaklık azaldığı için Kızılçamın
KALDIRIM DAĞI
18
optimum yetiĢme kuĢağındaki ılık ortam Ģartlarında uzaklaĢılmaktadır. Boylar da
kısalmaktadır (ġekil 7 ile Ģekil 1 ve tablo 1, kesit 1 ve Ģekil 3‟ ü karĢılaĢtırınız).
Kızılçam ağaçlandırmalarında elde edilen yüksek baĢarı ve hızlı boy büyümesi derin
toprak iĢlemesi, 3x3 m dikim aralığı ve ilk yıllarda uygulanan çapa ile kültür bakımına
bağlıdır (Fazla bilgi için bkz. Kantarcı, M.D.-Koparal, S.1984; Kantarcı, M.D.1984 ve 1998).
Toprak iĢlemesi makina ile yapılmayan, çukur dikimi ile ve sık dikilerek yetiĢtirilen kızılçam
ağaçlandırmalarında büyüme yavaĢ olmuĢtur. Doğal ormanlarda kızılçam ağaçları genellikle
yangın sonrası geldiği ve çok sık yetiĢtiği gibi, derin toprak iĢlemesi yapılmadığı, meĢcere
bakımlarının yeterince yapılamadığı gibi sebeplerle daha yavaĢ büyümektedirler.
4.2. SEDĠR KUġAĞINDAKĠ DOĞAL ORMANLARDA
SEDĠR AĞAÇLARININ BESLENME / BÜYÜME ĠLĠġKĠLERĠNĠN
BAKIYA VE YÜKSELTĠ BASAMAKLARINA GÖRE DEĞĠġĠMĠ
Kumluca Orman ĠĢletmesi ile Çamkuyusu AraĢtırma Ormanında (Elmalı) doğal sedir
ormanlarında 1982 yılında yaptığımız çalıĢma 1985, 1988 yıllarında değerlendirilip
yayınlanmıĢtır (Elde edilen bulguların son değerlendirmeleri için bkz. Kantarcı, M.D.
2005/2).Bu çalıĢmada örnek alanlar ve örnek alanlardan alınan örnek ağaçlar siper altında
yetiĢmemiĢ olan üst boydaki sedir ağaçlarıdır. Sedir ağaçları Kumluca Orman ĠĢletmesinin
Alakır Vadisine bakan Dibek Ormanında (Beydağları) 1200 m yükselti basamağı ile 1600 m
yükselti basamağında en iyi boylanmayı yapmıĢlardır (100 yaĢı için). Buna karĢılık diğer
yükselti basamaklarında sedirlerin 100 yaĢında ulaĢabildikleri boy daha kısadır (ġekil 8.).
Çamkuyusu AraĢtırma Ormanında (Beydağlarının Elmalı tarafı) kuzey bakılı
yamaçlarda 1200-2000 m arasında, güney bakılı yamaçlarda 1800-2000 m arasında örnek
alanlar ve ağaçlar alınmıĢtır. Çamkuyusu AraĢtırma Ormanında da sedir ağaçlarının 100
yaĢında ulaĢtıkları üst boy 1100-1300 m (ortalama 1200 m) basamağında (Avlan Kuzu Tepe)
ve 1500-1700 m (ortalama 1600 m) basamağında daha fazladır (ġekil 8.).
Sedir ağaçlarının 1600 m (1500-1700 m) yükselti basamağında ibrelerindeki azot ve
fosfor miktarları da (gr/100 gr kuru ibre) daha fazladır (ġekil 8.). Bu beslenme/büyüme iliĢkisi
1500-1700 m (ortalama 1600 m) yükselti basamağının sedirin optimumu olduğunu
göstermektedir (Doğal yetiĢen sedir ormanlarında).
Sedir ağaçlarının 1200 m kuĢağında da 100 yaĢında ulaĢtıkları yüksek boy ilginçtir. Bu
yükselti basamağındaki örnek alanlar 1100-1300 m arasında (ortalama 1200 m) alınmıĢtır. Bu
yükselti basamağı kızılçam kuĢağı ile sedir kuĢağının arasında bir geçiĢ kuĢağıdır. YağıĢı
yüksektir (ġekil 1). Sıcaklık değerleri kızılçam için serin, sedir için ılık bir ortamı
oluĢturmaktadır. Kar örtüsünün daha uzun kalabildiği bakılarda sedir tohumları daha fazla
çimlenebilmektedir (soğuk-ıslak katlama isteği). Kar örtüsünün daha kısa süre kalabildiği
bakılarda (daha sıcak) kızılçam tohumları daha fazla çimlenebilmektedir. Böylece
kızılçam/sedir kuĢağı olarak nitelediğimiz bir ara kuĢak oluĢmuĢtur. Bu kuĢak Beydağlarının
güney bakılı-deniz etkisi alan yamaçlarında kızılçam/sedir kuĢağı halindedir. Beydağlarının
kuzey bakılı yamaçlarında (Elmalı iĢletmesi) 1100-1200 m kuĢağı Avlan Kuzu Tepenin kuzey
bakılı yamaçlarında kızılçamın yer almadığı bir sedir kuĢağıdır. Bu sedir kuĢağı Avlan
Boğazından gelen deniz etkisini yandan, Avlan Gölü üzerinden gelen göl etkisini ise karĢıdan
(cepheden) almaktadır. Elmalı Ovası‟nda aynı yükselti basamağı bir don çukuru ve kuĢağı
olup, ardıç ormanı ile kaplıdır. Bu sebeple Çamkuyusu 1200 m yükselti basamağındaki
19
sedirlerin boylarının fazla olması üzerinde Avlan Boğaz ile Avlan Gölünün etkisi gözardı
edilemez.
5. ĠKLĠM DEĞĠġĠMĠ SÜRECĠNDE
BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜNDEKĠ GELĠġMELER ĠLE
ORMANLARA ETKĠLERĠ ÜZERĠNE DEĞERLENDĠRMELER
Dünyadaki iklim değiĢimi süreci Türkiye‟yi de etkilemektedir. Özellikle deniz etkisini
alamayan iç bölgelerde iklim değiĢikliği bir ısınma/kuraklaĢma süreci olarak yaĢanmaktadır.
Akdeniz Havzasında da bu ısınma/kuraklaĢma sürecinin etkili olduğu çeĢitli yayınlardan
anlaĢılmaktadır. Kuzeyde Çatalca Yarımadası ile Kocaeli Yarımadası‟ndaki meteoroloji
istasyonlarının ölçmelerine dayanarak yaptığımız değerlendirme bir ısınma/kuraklaĢma
etkisinin özellikle Marmara Denizi kıyılarında belirginleĢtiğini göstermiĢtir (Kantarcı,M.D.
2007). Bu ısınma/kuraklaĢma süreci Ġzmit Orman ĠĢletmesinde Çamkese Böceği salgınına
sebep olmuĢ ve geniĢ alanlarda Kızılçam, Karaçam, Monteri Çamı (P.radiata) ormanlarının
(ağaçlandırma) kuruması ile sonuçlanmıĢtır. Hakim deniz rüzgârları altında deniz etkisini alan
yerlerde ısınma/kuraklaĢma süreci o kadar belirgin değildir.
Göller Bölümü için yaptığımız bir çalıĢmada göllerin üzerinden gelen rüzgâr etkisi
altında kalan meteoroloji istasyonlarında yıllık ortalama sıcaklıkların -0,3/-1,1 Cº azaldığı,
göllerin etkisini almayan istasyonlarda ise 0,1-0,6 Cº arasında arttığı hesaplanmıĢtır
(Kantarcı,M.D.2008/1).
Ġskendurun Körfezi çevresindeki bir çalıĢmada ise; yllık ortalama sıcaklıkların soğuk ve
kirli hava çökelmesi olan Mersin‟de 1,5 Cº artmasına karĢılık diğer istasyonlarda 0,2-0,4 Cº
arttığı hesaplanmıĢtır (Kantarcı, M.D.2008/2).
Batı Akdeniz Bölümünde ortalama sıcaklığın ve yağıĢın dönemsel değiĢimleri; kıyı
istasyonlarından batıdan doğuya doğru Finike, Antalya, Manavgat ve Alanya‟da, Ġç Bölge
istasyonlarından da Korkuteli ve Elmalı olmak üzere 6 meteoroloji istasyonunun ölçmeleri ile
incelenmiĢtir.
Yıllık ortalama sıcaklık ile yağıĢlar 1970‟den önceki dönem, 1970-1981, 1982-1993 ve
1994-2006 dönemleri olmak üzere 4 dönemde incelenmiĢ ve karĢılaĢtırılmıĢtır. Bu dönemlerin
ayırtedilmesinde 1982-1991 yılları arasında 4 yanardağın patlaması ve 1992 yılı baĢında 1.
Körfez savaĢında Kuveyt petrol kuyularının yakılması sebep olmuĢtur. Dört yanardağdan; El
Chicon (1982-Meksika), Nevado Delruiz (1982-Kolombiya), Pinatubo (1991-Filipinler) ve
Unzen (1991-Güney Japonya) püskürttükleri toz (kül) bulutu ve gazları Stratosfere (10-20 km
yükseğe) ulaĢtırmıĢlardır. Stratosferde 2-3 yıl kalan bu toz ve gazlar dünya ikliminde (Yer
yüzünde) genel olarak 1 Cº soğumaya sebep olmuĢlardır (Bkz. Kantarcı, M.D. 2005/2).
Türkiye‟nin de bu soğumadan etkilendiği dönemlere göre yaptığımız sıcaklık ve yağıĢ
değerlendirmelerinde farklı değerler halinde ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, atmosferdeki
CO2 artıĢına bağlı olarak, 1994 yılından itibaren belirginleĢen sıcaklık artıĢları da Akdeniz
Havzasındaki ısınma sürecini belirginleĢtirmektedir. Ayrıca aylık ortalama sıcaklık ve
yağıĢlar da bu dönemler arasında karĢılaĢtırılmıĢtır.
5.1.ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERĠNĠN DÖNEMSEL DEĞĠġĠMĠ
Yıllık ortalama sıcaklık değerlerinin dönemsel değiĢimi ilginç ve etkileyicidir.
20
1) Finike‟de 1953-1970 döneminde 18,6 Cº, olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981
döneminde 18,3 C°, 1982-1993 döneminde 18,4 Cº ve 1994-2006 döneminde 19,4 Cº olarak
hesaplanmıĢtır (ġekil 9.1.). Ortalama sıcaklık artıĢı 1953-1970 dönemine göre 1994-2006
döneminde 0,8 Cº‟ tır.
2) Antalya‟ da 1930-1970 döneminde 18,7 Cº olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981
döneminde 18,4 Cº, 1982-1993 döneminde 17,7 Cº, 1994-2006 döneminde 18,8 Cº olarak
hesaplanmıĢtır (Tablo 8.1.). Ortalama sıcaklık artıĢı 1930-1970 dönemine göre 1994-2006
döneminde 0,1 Cº‟ tır. Ancak ortalama sıcaklığın 1982-1993 döneminde 17,7 Cº‟a düĢmesi,
1994-2006 döneminde 18,8 Cº‟a çıkması (artıĢ 1,1 Cº) ilginçtir (ġekil 10.1.).
3) Manavgat‟ta 1929-1970 döneminde 18,2 Cº olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981
döneminde 18,4 Cº, 1982-1993 döneminde 18,3 Cº ve 1994-2006 döneminde 19,1 Cº olarak
hesaplanmıĢtır (ġekil 11.1.). Ortalama sıcaklık artıĢı 1929-1970 dönemine göre 1994-2006
döneminde 0,9 Cº‟tır. Manavgat‟taki yıllık ortalama sıcaklığın dönemler boyunca artıĢı
Finike‟dekine benzemektedir.
4) Alanya‟da 1938-1970 döneminde 18,8 Cº olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981
döneminde 18,5 Cº, 1982-1993 döneminde 18,7 Cº, 1994-2006 döneminde 20,3 Cº olarak
hesaplanmıĢtır (ġekil 12.1).Yıllık ortalama sıcaklık artıĢı 1938-1970 dönemine göre 19942006 döneminde1,5 Cº‟tır. Alanya‟daki sıcaklık artıĢının dönemlere göre geliĢimi Finike ve
Manavgat‟takine benzemektedir.
5) Korkuteli‟de 1970 yılı öncesinde sıcaklık ölçülmemiĢtir. Yıllık ortalama sıcaklık
değerleri; 1970-1981 döneminde 12,3 Cº, 1882-1993 döneminde 12,3 Cº, 1994-2006
döneminde 12,8 Cº hesaplanmıĢtır. Son dönemde sıcaklığın 0,5 Cº arttığı görülmektedir (ġekil
13.1.).
6) Elmalı‟da 1952-1970 döneminde 13.1 Cº olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981
döneminde 12,7 Cº, 1982-1993 döneminde 12,5 Cº ve 1994-2006 döneminde 13,2 Cº olarak
hesaplanmıĢtır (ġekil 14.1.).Elmalı‟da da Antalya‟dakine benzer ilginç bir durum vardır.
Yıllık ortalama sıcaklık 1952-1970 dönemine göre 1982-1993 döneminde -0,6 Cº azalarak
12,5 Cº‟ ye düĢmüĢ, 1994-2006 döneminde 0,7 Cº artarak 13,2 Cº‟ ye çıkmıĢtır.
7) Yıllık ortalama sıcaklıkların artıĢında incelenen meteoroloji istasyonlarının
çevresinde beton yapıların artıĢının etkisi gözden uzak tutulmamalıdır. Özellikle Alanya
meteoroloji istasyonu yüksek beton yapıların (otel vb.) arasında kalmıĢtır. Ancak yıllık
ortalama sıcakların dönemlere göre değiĢimi veya 1970-2006 arasındaki artıĢ eğrileri
incelendiğinde, sadece betonlaĢmaya bağlı kalmadığı sonucuna varılmaktadır. Özellikle kıyı
istasyonlarında Akdeniz Havzası‟ndaki ısınmanın etkisi gözden uzak tutulmayacak kadar
dikkat çekicidir.
8) Aylık ortalama sıcaklıklardaki artıĢlar kıyı istasyonlarında 1930-1970 dönemine göre
1994-2006 döneminde 0,8-2,2 Cº arasındadır. Alanya‟daki artıĢın yüksek beton binaların
etkisi ile yaz boyunca 1,7-2,2 Cº‟ ye ulaĢtığı görülmektedir (ġekil 12.1.). Ancak yaz
dönemindeki ısınma ve kuraklaĢma belirgindir. Isınma etkisi kıĢ aylarında da görülmektedir
(Antalya hariç).
Isınma etkisi ile yaz mevsimindeki aylarda ortalama sıcaklık artıĢı; Elmalı‟da 0,6 Cº
kadar (ġekil 14.1.) olup, Korkuteli‟de 0,5-1,2 Cº kadardır.
5.2.ORTALAMA YAĞIġLARIN DÖNEMSEL DEĞĠġĠMĠ
Batı AkdenizBölümünde Ġncelenebilen 6 meteoroloji istasyonunun ölçmelerine göre
yıllık ortalama yağıĢların dönemsel değiĢimi de ilginçtir. Atı Akdeniz Bölümünde 1970
yılından önce ölçme yapan istasyonların bir kısmı kapatıldığı için eldeki mevcutlarla çalıĢmak
zorunda kalınmıĢtır.
21
1) YağıĢların yıllık ve aylık ortalamaları arasında dönemlere göre dikkat çekici farklar
ortaya çıkmaktadır. Kıyı istasyonlarında 1970 öncesi dönemine göre 1994-2006 döneminde;
Finike‟ de 70,2 mm/yıl, Antalya‟ da 232,8 mm/yıl artıĢ olmasına karĢılık, Manavgat‟ ta 115
mm/yıl, Alanya‟ da 5,2 mm/yıl kadar azalma olmuĢtur (ġekil 9.2. ,10.2. ,11.2., 12.2.). Buna
karĢılık Korkuteli‟ de 30 mm/yıl, Elmalı‟ da 55,9 mm/yıl azalma hesaplanmıĢtır (ġekil 13.2.
ile 14.2.).
2) Finike‟ de, Antalya‟ da, Manavgat‟ ta ve Alanya‟ da 10.,11. ve 12. aylardaki aylık
yağıĢların 1970 öncesi dönemdeki miktarlardan çok fazla olduğu görülmektedir (ġekil
9.2.,10.2., 11.2. ve 112.2.)
3) Günlük en çok yağıĢ miktarları (mm/24 saat) 1970 öncesi dönem ile 1970-2006
dönemi arasında ilginç farklar gözlenmiĢtir. Günlük en çok yağıĢ miktarlarının özellikle 10.,
11. ve 12. aylarda dikkat çekici miktarda arttığı anlaĢılmaktadır. Antalya‟ da 5.ayda,
Manavgat‟ ta 3., 4. ve 5. aylardaki artıĢlar da dikkat çekicidir (ġekil 9.2., 10.2., 11.2.,12.2.).
4) Elmalı ile Korkuteli‟nde aylık ortalama yağıĢların azaldığı görülmektedir (ġekil 13.2.
ile 14.2.).
5) Aylık yağıĢlarda ve günlük en çok yağıĢ değerlerindeki artıĢlar kıyı istasyonlarında
özellikle kıĢ ve ilkbahar aylarında görülmektedir. Bu yağıĢ artıĢları kuzeyden gelen soğuk
hava kütleleri ile Akdeniz üzerinden gelen ılık ve nemli hava kütlelerinin karĢılaĢmasından
oluĢan “Sıcak çekirdekli siklonların“ sebep olduğu sağanak yağıĢlardan kaynaklanmaktadır.
Bu sıcak çekirdekli siklonlar geçmiĢ dönemlerde de oluĢmaktaydı. Ancak 1994-2006
döneminde daha sık oluĢmuĢlar, daha fazla yağıĢlara ve sel baskınlarına sebep olmuĢlardır.
Sıcak çekirdekli siklonların oluĢum sıklığı ve sebep oldukları sağanak yağıĢlar Akdeniz
Havzası‟ndaki ısınma ile ilgilidir.
6) Kıyı istasyonlarında yağıĢ artıĢlarının iklimin nemlenmesi ile ilgisi yoktur. Sağanak
yağıĢlar sellere sebep olmaktadır. Bu yağıĢlar, yıllık yağıĢ bilançosundan çıkartılırsa, gerçekte
yağıĢların artmadığı ama artan yaz sıcaklığı ile ortamın kuraklaĢtığı sonucuna varılır. Bu
sonuç deniz etkisini alan arazideki (Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi) ormanlarımız için
önemlidir.
7) Ġç bölgelerde yağıĢların artmayıĢı ama yaz aylarındaki sıcaklığın artması tipik bir
ısınma/kuraklaĢma sürecini iĢaret etmektedir. Deniz etkisini alamayan iç bölgelerde ve
özellikle sedir ormanlarındaki kurumalar bu ısınma / kuraklaĢma sürecinin sonucudur.
6. BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜNDE ORMANCILIK SORUNLARI
Türkiye Ormancılığının bazı sorunları bir bütün gibi görünür. Bu sorunların bazılarını da
coğrafya bölgelerine göre birbirinden ayırıp değerlendirmek, bölgesel ekolojik özelliklerden
dolayı, gereklidir. Aksi halde Akdeniz Bölgesindeki Kızılçam ormanlarının sorunlarını,
Karadeniz Bölgesindeki kayın, göknar, ladin ormanlarının sorunları ile karıĢtırmak gibi
uygunsuz bir durum ortaya çıkar. Nitekim, Kızılçam ormanlarının gençleĢtirilmesi ve
ağaçlandırılması konusunda 1960‟lı yıllarda, bu ağaç türünü karaçama benzeterek
uygulamalar yapılmıĢtır. Bu anlayıĢ 1980‟li yılların baĢına kadar akademik ortamda devam
etmiĢtir. Kızılçam‟da gençleĢtirme ve ağaçlandırma yöntemleri; meslektaĢlarımızın 1970‟li
yıllardaki baĢarılı çalıĢmaları, 1980‟li yıllarda ölçülüp, değerlendirilerek geliĢtirilmiĢtir. Sedir
ormanlarında Mehmet Yalçıner tarafından baĢlatılmıĢ olan öncü yangın kültürü ile
gençleĢtirme çalıĢmaları meslekdaĢlarımız tarafından devam ettirilmiĢtir. Bu yangın kültürü
ile gençleĢtirme çalıĢmalarını geliĢtirmek üzere 1980‟li yıllarda meslektaĢlarımız ile
baĢlattığımız uygulamalar ve araĢtırmalar baĢarı ile sonuçlanmıĢtır. Sedir ormanlarımızda
daha önce yapılmıĢ araĢtırmalara ek olarak yürüttüğümüz ekoloji çalıĢmaları da 1980‟li
yıllarda baĢlatılmıĢtır. Ormancılık mesleğindeki bu baĢarılı uygulama ve araĢtırma
çalıĢmalarında sağlanan birikim sayesinde, 1980-1990 arasında Türkiye‟de bir “Akdeniz
22
Ormancılığı“ kavramının üzerinde konuĢmak mümkün olabilmiĢtir. Ormancılık mesleğinde
sağlanmıĢ olan bu bilgi birikimi ile günümüzde „Akdeniz Bölgesi ormanlarının ve
ormancılığının bölgesel sorunları“ üzerinde değerlendirmeler yapmak ve geliĢtirici
araĢtırmalar ile uygulalara yol açmak gerekmektedir.
Bu bölgeye özgü ormancılık mesleği tekniğine ait sorunların yanında, siyasi iradenin
çıkar amacına yönelik olarak, ormancılığa bilgisizce ve sorumsuzca el atması da bölgeye özgü
bir seri yasal ve idarî sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuĢtur. Ayrıca Devletin kendi
düzeni içinde „Türkiye ormanlarının ve ormancığının ihtiyaçları gözetilmeden“ alınan bir
takım idarî ve malî tedbirler ile uygulamalar da ormancılıkta bir sorunlar yaratmaktadır. Bu
sorunlar Akdeniz Ormancılığı için de geçerlidir.
Son zamanda iklim değiĢikliği de Akdeniz Havzasında ve dolayısı ile Türkiye‟nin
Akdeniz Ormancılığında bazı sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuĢ görünmektedir.
Akdeniz kıyılarında turizmin geliĢmesi de ormancılıkta ve hayvancılıkta önemli
sorunlar yaratmıĢtır.
Yukarıda özetlediğimiz sorunları bir makale çerçevesinde inceleyip, değerlendirmek ve
çarelerini aramak veya belirtmek mümkün değildir. Akdeniz Ormancılığının sorunları baĢlı
baĢına bir bilimsel toplantıyı gerektirecek kadar önemli, pek çok uzmanlık alanındaki
görüĢlerin ve önerilerin tartıĢılacağı kadar kapsamlıdır.
Akdeniz Ormancılığında ve özellikle Batı Akdeniz Bölümünün ekolojik yapısına özgü
bazı önemli gördüğümüz sorunlar aĢağıda sıralanmıĢtır.
1) Orman alanında aĢırı ve usulsüz kesimler ile ormanların kapalılığının azalması
Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesinde 1970 ile 2003 yıllarındaki orman envanter
verileri karĢılaĢtırıldığında; koru ormanı alanının 187650 ha arttığı,bu artıĢın ağaçlandırmalar,
gençleĢtirmeler ve bazı baltalıkların koruya dönüĢtürülmesi ile sağlandığı daha önce söz
konusu edilmiĢtir. Ancak, 1970 envanterindeki koru ormanlarında kapalılığı % 41-70 arasında
bulunan orman alanından 28 477 ha‟lık bölümün kapalılığı daha da azalmıĢtır. Bu alanın
10500 ha‟lık bölümünün gençleĢtirilmek üzere tıraĢlandığı 2003 envanteri bilgilerinden
hesaplanmıĢtır (Bkz. Kantarcı, M.D. 2005/1 karĢılaĢtırma tablosu 33.1.)
Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda koru ormanı alanında 37 498 ha„lık
bir artıĢ ağaçlandırmalar ile sağlanmıĢtır. Buna karĢılık; 1970 envanterinde kapalılığı % 41-70
arasında olan koru ormanı alanından 16 467 ha, kapalılığı % 11-40 arasında olan koru ormanı
alanından 26 261 ha azalmıĢtır. Bu kapalılığı azalan orman alanlarının 33 491 ha‟ı çok bozuk
orman alanlarına (kapalılığı <%10) dönüĢtürülmüĢ, 1447 ha‟ın da gençleĢtirilmek için
tıraĢlanmıĢ olduğu bildirilmiĢtir (Bkz. Kantarcı M.D. 2005/1 tablo 33.2.).
Göller YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda 44 406 ha orman alanı ağaçlandırılarak
koru ormanına dönüĢtürülmüĢtür (483 ha baltalıktan koruya). Buna karĢılık, 1970
envanterinde kapalılığı %11-40 arasında olan koru ormanı alanının 24 044 ha‟ lık bölümü
kapalılığı <%10 olan çok bozuk orman alanına dönüĢmüĢtür.GençleĢtirilmek amacı ile
tıraĢlanmıĢ orman alanı 76 ha‟dır (Bkz. Kantarcı, M.D. 2005/1 tablo 33.2.).
2) Orman Yangınları
23
Orman yangınları Türkiye için giderek felâkete dönüĢmüĢtür. Orman yangınlarının
çıkıĢı için birçok sebep vardır. Ancak orman yangınlarının hızla geniĢ alana yayılmasının ve
önlenememesinin üç önemli sebebi açıkça görülmektedir.
Bu sebeplerin birincisi son yıllarda uzun yaz dönemindeki sıcaklığın artıĢına bağlı
olarak orman alanlarındaki ölü örtünün aĢırı derecede kuruması ve çalıların yapraklarından
salgılanan eterik yağların artmasıdır (Sıcaklık artıĢları için bkz.bölüm 5.1.).
Orman yangınlarının ikincisi önemli sebesi yetersizlik ve yeteneksizliktir. Ġdarî ve
teknik personelin sık sık değiĢtirilmesi, partizan tayinler, iĢçi alımında siyasi baskılar,
mühendislerin aĢırı iĢ yükü altında kalmaları ve memur yetersizliği orman yangınlarının
önlenememesindeki sebepler arasındadır. Arazisini tanımayan idarî ve teknik personel orman
yangınıa karĢı yeterince ve baĢarılı bir mücadele yapamaz.
Orman yangınlarının en önemli sebeplerinden biri de; ormanlar üzerinde sık sık çıkar
amaçlı yasal düzenlemelerin yapılması ve orman alanlarının iĢgalcilerine satılması için
giriĢimlerdir
2) Orman üstü kır kuĢağındaki geniĢ otlaklardan yürüklerin çekilmesi
ve planlı bir hayvancılığın desteklenmemesi
Orman üstü kır kuĢağı geniĢ ve çok değerli otlak alanlarıdır. Bu otlaklarda yapılan
hayvancılık zor ve meĢakkatlidir. Devletin 1983‟ten bu yana tarıma ve hayvancılığa destek
vermemesi yürüklerin hayvancılığı bırakmasına sebep olmuĢtur. Kıyı arazisinde turizmin
geliĢmesi birçok kiĢinin (kadın/erkek) bu otellerdeki hizmet iĢlerine veya onlarla ilgili iĢlere
geçmesine sebep olmuĢtur. Dağlar boĢalmıĢtır. Yürüklerin otlaklara çıkıĢ ve iniĢlerde
ormanlara (Özellikle sedir kuĢağında) çok zarar verdikleri bilinmektedir. Ancak yukarıdaki
otlakların otunun ete ve süte dönüĢtürülmesi de gerekmektedir. Konu ciddi bir plan ve
uygulama sorunudur.
4) Ġklim değiĢikliğinin etkileri
Akdeniz Bölümünün kıyı kuĢağında sıcaklıkların yaz ve kıĢ döneminde arttığı 5.
bölümde incelenmiĢtir. ġehirlerdeki betonlaĢmanın etkisi küçümsenmeyecek kadar fazladır.
Ancak iklim değiĢikliğine bağlı olan (özellikle yaz döneminde) sıcaklık artıĢları da vardır.
Sıcaklığın artıĢı, çamkese böceği, akarlar vd. orman zararllarının da çoğalmasına ve ağaçlara
zarar vermelerine sebep olmaktadır. Yangınlara etkisine yukarıda değinilmiĢtir.
Çam kese böceğinin giderek daha yükseklere çıkıpzarar vermesi ve Elmalı Orman
ĠĢletmesinde 1980‟li yılların ortasından itibaren yer yer geliĢen akar (Achalla undulana)
zararları ile 2000‟li yılların baĢında baĢlayan kurumalar iklim değiĢikliğinin iç bölgelerdeki
kuraklaĢma etkileri kapsamında değerlendirilmelidir.
5) Ormanların turizm alanına dönüĢtürülmesi
Özellikle kıyı kuĢağındaki ormanların birer turistik tesis arsası gibi kullanılması pekçok
sorun yaratmıĢtır. “Ormanlar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup,
ancak üstün kamu yararı görülen konularda orman dıĢı kullanıma tahsis edilebilirler“.
Bu ifade Anasaya Mahkemesinin hükmüdür (Esas 2006/169 nu‟lı dosyada 7.5.2007 gün ve
2007/55 sayılı karar-Resmî Gazete 24.11.2007-Sayı 26710). Dolayısı ile ormanlar turizm
tesisleri için, golf sahası yapmak için tahsis edilemezler. Ancak ilgili hükümetler ilgili idarî
personele yaptıkları siyasi baskılarla, “Uygundur“ belgesi verilmesi sağlanmıĢ ve orman
24
alanları yağma edilmiĢtir. Bu konudaki orman yağmalarına yasal yolların sağlanması için
siyasi çalıĢmalarla bu yanlıĢ tutum devam ettirilmektedir.
Kıyı kuĢağı ormanlarının kumul ormanları olduğu unutulmaktadır. Kumul ormanlarının
tahribi sonucunda hareketlenen kumullar tarım alanlarını kaplamaya baĢlamıĢtır. Antalya
AraĢtırma Ġstasyonu (Sonradan Enstitü) Müdürü Lütfü Büyükyıldırım ile Manavgat ĠĢletme
Müdürü Ġsmail Zengingönül‟ün baĢlattığı Sorgun Kumulu ağaçlandırması Ġbrahim Atay‟ın
çalıĢması ile akademik bir düzeyde değerlendirilmiĢtir. Daha sonra Kadriye Belek Kumul
ağaçlandırmaları (Suphi Kopral ve arkadaĢları) Türkiye‟de çok önemli bilgi birikimini
sağlamıĢtır. Ancak bütün bu bilgi birikimi birkaç golf sahasına feda edilmiĢtir. Bu golf
sahaları ise sadece ormanı yok etmekle kalmamakta, çok fazla su kullanmakta, taban suyunu
ve kıyı denizini kirletmektedirler.
6) Orman alanlarında taĢ ocağı izni verilmesi
Maden Kanununda yapılan yapılan son değiĢiklikler ile taĢ ocaklarının da maden
kapsamına alınması sağlanmıĢtır. Pekçok kiĢi siyasi yandaĢlık veya baskı ile orman
alanlarında taç ocağı izni almıĢlardır. Orman alanında taĢ ocağı açılması, ormanı yok etmek
orman alanını daraltmak demektir. Çünkü taĢ ocağından arta kalan alanın toprak ile
kaplanarak ağaçlandırılması mümkün değildir. Her tarafı kayalık arazide toprak veya toprak
yerine kullanılacak materyal yoktur. Bir süre sonra, sıra taĢocağı iĢletilen deniz manzaralı
yerlerin “Orman niteliğini kaybetmiĢ alan“ olarak 2-B kapsamına alınması ve orman dıĢına
çıkarılması iĢlemlerine gelecektir. TaĢ ocağı iĢletmelerinin yaptıkları patlatmalar ve
yarmalarla çalıĢtıkları karstik arazide su kaynaklarının kaybolmasına da sebep olmaktadırlar.
Yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesinin kararı kapsamında taĢ ocakları için izin
verilemez. Antalya ve çevresindeki orman olmayan, denize bakmayan kayalık arazide taĢ ve
kırma taĢ ocağı açılmasına izin vermek doğru değildir. Çünkü taĢ ocağını ağaçlandırmak ve
değiĢen (kaçan) yeraltı suyunu geri getirmek mümkün değildir.
7) 2-B uygulamaları
Orman Kanunun (6831) 2.maddesinin B bendi ormancılık tekniğine ve tanımlamasına
aykırı olarak değerlendirilmiĢtir. Bu hali ile 2-B maddesi orman bütünlüğünü bozucu
uygulamalara sebep olmaktadır. 2-B uygulamaları ile orman dıĢın çıkarılan alanlar; Batı
Akdeniz Bölümü‟nde Antalya‟ da 45 548 ha, Göller Bölümünde (Burdur ve Isparta‟ da) 11
537 ha olarak verilmiĢtir (Orman Bakanlığı 2003; Çağlar, Y.2003; Kantarcı, M.D. 2005/1
8) ÇalılaĢtırılmıĢ orman alanları (sekunder maki)
Özellikle Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunan yerlerde ormanların tahribi
sonucunda alttaki çalılar geliĢmekte ve alanı kaplamaktadır. Bazı yapraklı ağaç türleri de
kesildikten sonra otlatma baskısı ve baltalık iĢletmeleri soncunda çalılıklara
dönüĢtürülmektedir (MeĢe ormanları, defne, keçiboynuzu v.b). Batı Akdeniz Bölümünde
deniz etkisi altındaki arazide çalılıklara dönüĢtürülmüĢ olan bu orman alanları “maki“ adı
altında orman dıĢına çıkarılmaya çalıĢılmaktadır. Bu alanlar “primer maki“ olmayıp, sekunder
makiye dönüĢtürülmüĢ (çalılaĢtırılmıĢ) olan orman alanlarıdır. Orman rejimi dıĢına
çıkarılamazlar.
Ağaçlandırılabilecekleri
yerlerde
ağaçlandırılıp,
koru
ormanına
dönüĢtürülürler (Birçok yerde yapılmıĢtır). Ağaçlandırılamayacak durumda olanlar; “Toprak
ve su rejimini korumak ve devam ettirmek üzere“ korunurlar (Fazla bilgi için bkz. Kantarcı,
M.D.2008).
25
9) Orman dıĢına çıkarılan arazinin satılması
Orman dıĢına çıkarılan arazilerin satılması için yasa çıkarılarak giriĢimlerde
bulunulmuĢtur. Bu yasa maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptâl edilmiĢtir. Çünkü
orman yukarıda da belirtilen “Anayasa Mahkemesi Hükmü“ ne göre; “Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan yerlerdendir“. Devlet ve devletin hükümetleri „Devletin
hükümranlık hakkı ve gücünü „ satamaz.
10) Personelin sık değiĢimi
Orman; Devlet orman iĢletmeleri ile idare edilmekte ve iĢletilmektedir. Ġster idareci,
ister teknik personel olsun, orman mühendisleri çalıĢtıkları araziyi çok iyi tanımak
zorundadırlar. Arazideki bütün yolların, sırtların, derelerin, ormanlarda gece gezebilecek
kadar tanınması gerekmektedir. Ne kadar yetenekli ve tecrübeli olursa olsun sık değiĢtirilen
personel yeni göreve baĢladığı araziyi tanıyamaz. Yangınları ve kaçakçılığı da önleyemez. Bu
sebeple siyasi baskılar, partizan tayinler yapılmamalıdır.
11) Yardımcı personel yetersizliği
Orman iĢletmelerinde ve iĢletme Ģefliklerinde, orman muhafaza memuru, ölçü-kesim
memuru, depo memuru, katip-mutemet, Ģoför ve kadrolu iĢçi çok azalmıĢtır. Emekli olanların
yeri doldurulamamaktadır. Hükümetlerin personel azaltma politikaları askerlikte ve
ormancılıkta geçerli değildir. Personeli yeterli olmayan orman iĢletmesi çalıĢamaz, iĢlerini
yürütemez, zarar eder. Yangınları da önlemekte baĢarısız olur. Bu baĢarısızlık ve zararlar
ormancıların değil, onlara gerekli desteği vermeyen, bilgisizce yanlıĢ kararlar alıp,
uygulamağa kalkıĢan hükümetlerin kusurudur.
12) Odun ve odundan mamûl mal ithâlatı
Yurt dıĢından odun hammaddesi (tomruk vb.) ile odundan yarı mamûl maddelerin
ithâlatından yeterli gümrük vergisi alınmaması Türkiye Orman ĠĢletmelerini sıkıntıya
sokmaktadır. Ürettiğimiz tomrukların standartlamasındaki yetersizlik ve üretilen malın
budaklılığının fazla oluĢu konusu baĢkadır. Üretilip, satıĢa sunulan malın orman iĢletmesinin
masraflarını karĢılamak için sağladığı gelir baĢkadır.
Yukarıda sıralanan sorunlara eğitim ve meslek içi sorunları ve diğerleri de eklenebilir.
Bu sorunların bir kısmı baĢka bölgelerdeki orman iĢletmelerimiz için aynen geçerlidir. Ancak
aynı sorunun bölgesel özelliklere göre yansıması ve etkisi farklıdır. Burada kızılçam
ormanlarının, sedir ormanlarının, çalılaĢtırılmıĢ sekunder maki ve meĢe çalılıklarının, sel /
erozyon sorunlarının vb. pek çok meslek içi teknik sorunların üzerinde durulmamıĢtır.
Yukarıda sözü edildiği gibi bu sorunlar kapsamlı bir bilimsel toplantının konuları olarak ele
alınmalıdır.
26
7. SONUÇ
Batı Akdeniz Bölümü; deniz etkisini alan, deniz etkisini alamayan, göllerin etkisi altında
olan ve olmayan birçok farklı bölgesel yetiĢme ortamını kapsamaktadır. Yükseltiye göre
önemli iklim farklarının da oluĢtuğu bu bölgesel ve yöresel yetiĢme ortamlarında yapılmıĢ
pekçok araĢtırma ve uygulama çalıĢmaları ile bir bilgi birikimi ortaya çıkmıĢtır. Bu bilgi
birikiminin adı ”Akdeniz Ormancılığı”dır.
Batı Akdeniz Bölümündeki bozuk veya çalılaĢmıĢ orman alanlarının önemli bölümü
555420 ha ağaçlandırılarak koru ormanlarına dönüĢtürülmüĢtür. Ancak ağaçlandırılması ve
toprak koruma çalıĢması yapılması gereken çok bozuk koru (1,57 milyon ha) ile çok bozuk
baltalık (çalılaĢmıĢ) (0,56 milyon ha) niteliğindeki orman alanı 2,13 milyon ha olup, mevcut
orman alanının % 45,1‟idir. GençleĢtirilmesi gereken orman alanı (727 411 ha) mevcut orman
alanının % 15,4‟ üdür. Koru ormanlarının önemli bölümünde kapalılık azalmıĢtır. Ekolojik
farklılıklara bağlı olarak ormanların tür bileĢimi ile ormanlarda uygulanabilecek gençleĢtirme,
ağaçlandırma, bakım, iĢletme yöntemleri de farklıdır. Öte yandan Akdeniz Bölgesinin üç
önemli ağacı olan kızılçam, karaçam ve sedir birbirlerinden çok farklı büyüme iliĢkileri ve
odun özellikleri bakımından Türkiye‟nin ekonomik olarak çok değerli ağaç türlerinin baĢında
gelmektedirler. Kızılçam uygun yetiĢme ortamlarında uygun dikim ve bakım ile
yetiĢtirildiğinde hızlı büyüyen bir ağaç türüdür. Hızlı büyümesine rağmen odun kalitesindeki
üstün özellikleri kaybolmayan kızılçam çok değerli bir ağaç türümüzdür. Sedir de yüksek
dağlık arazide doğal olarak yetiĢtiği gibi kızılçam kuĢağında da baĢarılı ağaçlandırmalarla
yetiĢtirilmiĢ, odun kalitesi çok iyi olan değerli bir ağaç türümüzdür. Karaçam ise deniz
etkisini alamayan yüksek arazide değerli ormanlar kurmaktadır. Bu üç ağaç türünün yanında;
Fıstıkçamı, Toros Göknarı, bazı meĢe türleri, Okaliptus vd. ağaç türleri ile Defne, Sandal gibi
iĢletme değeri olan türler Akdeniz ormanlarının ekonomik değeri olan türleridir. Bütün bu
ağaç türleri hakkında yapılmıĢ pekçok araĢtırma vardır. Ancak daha pekçok araĢtırma da
yapılmalıdır.
Akdeniz Ormancılığı ancak bu ormancılığı bilen yüksek bilgi ve tecrübe birikimi olan
ormancılar tarafından yetiĢme ortamı özellikleri de gözönüne alınarak uygulanabilir ve
geliĢtirilebilir, Sık sık yeri değiĢtirilen, siyasi baskı ve partizan tayinlerle getirilmiĢ veya
ezilmiĢ personel ve yetersiz memur/iĢçi kadroları ile çok dinamik bir özelliği olan Akdeniz
Ormancılığını devam ettirmek mümkün değildir.
Ġlgi çekici diğer bir geliĢme, Dünyadaki iklim değiĢikliği ile bu değiĢikliğin Akdeniz
Havzasında ve Anadolu yaylasında sebep olduğu farklı iklim değiĢiklikleridir. Akdeniz
Havzası ısınmaktadır. Ancak ısınan hava Akdeniz üzerinde nemlenmektedir. Anadolu yaylası
da ısınmakta ve giderek kurumaktadır. Kuzeyden gelen ve Anadolu yaylası üzerinde
kuruyarak Akdeniz‟e ulaĢan soğuk hava kütleleri ile sıcak ve nemli hava kütlelerinin
karĢılaĢması sıcak çekirdekli siklonları oluĢturmaktadır. Bu siklonlar giderek daha
sıklaĢmakta ve daha fazla yağıĢ (sağanak yağıĢ ve dolu) bırakmaktadırlar. Batı Akdeniz
Bölümünde günlük en çok yağıĢların artması bu yeni geliĢmeyi belgelemektedir. Sağanak
yağıĢların yüzeysel akıĢa geçmesini ve sel oluĢturmalarını önleyecek tek faktör kapalılığı tam
ve altında ölü örtüsü bulunan ormanlardır. Arazinin çatlaklı kireçtaĢı (karstik yapı) oluĢu
ormanların yüzeysel akıĢa geçen yağıĢ sularını hızla sızdırmasını sağlamaktadır. Batı Akdeniz
Bölümü ormanlarının kapalılığı açılmıĢ olan bölümü hızla ağaçlandırmalı ve gençleĢtirilmeli
27
ve toprak koruma çalıĢmaları yapılmalıdır. Giderek daha sık tekerrür eden seller, çok değerli
tarım alanlarımızı ve yerleĢme alanları ile tesislerimizi kullanılamaz duruma getirecektir.
KAYNAKLAR
Anayasa Mahkemesi 2007, 2634 sayılı “Turizmi TeĢvik Kanununun 8. Maddesinde DeğiĢiklik
Yapılması Hakkında Karar (Esas nu.2006/169 dosyada, 7.5.2007 gün ve 2007/55sayılı karar).Resmî
Gazete yay.tarihi 24.11.2007, sayı 26710-Ankara
Çağlar,Y.2003, Tarihsiz, boyutsuz ve derinliksiz 2B tartıĢmalarına katkılar.
Kırsal Çevre Yıllığı (77-104) ISSN 1303 93 34, Kırsal Çevre ve Ormancılık Derneği yayını-Ankara4
DMĠ, Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü, 1974, Ortalama ve Ekstrem Kıymetler
Meteoroloji Bülteni (1970 yılına kadar). Yay. Nu. 448, BaĢbakanlık Basımevi-Ankara
DMĠ, Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü, 2003, Ortalama ve Ekstrem Kıymetler
Meteoroloji Bülteni (CD’de).
Kantarcı, M.D. 1979: Aladağ Kütlesinin (Bolu) Kuzey Aklanındaki Uludağ Göknarı
Ormanlarında Yükselti - Ġklim KuĢaklarına Göre Bazı Ölü ve Toprak Özelliklerinin Analitik
Olarak AraĢtırılması, (Almanca özeti ile), Ġ.Ü. Yayın No:2634, Orman Fakültesi Yayın
No:274,(VIII+220) Matbaa Teknisyenleri Basımevi, Ġstanbul.
Kantarcı, M.D. 1980/1: Aladağ Kütlesinin (Bolu) Kuzey Yamacındaki Uludağ Göknarı
Ġbrelerindeki Mineral Madde Miktarlarının Yükselti - Ġklim KuĢaklarına Göre DeğiĢimi, Ġ.Ü.
Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 30, Sayı:2, (135-152), Ġstanbul.
Kantarcı, M.D. 1980/2: Beziehungen Zwischen Wachstum und Stickstoffghalt in den Nadeln und
im Boden innerhalb der Höhenstufen einer Abies Bornmülleriana - Herkunft in Nord - West
Anatolien (Bolu),3. Tannen Symposium (IUFRO-Gruppe Ökosysteme (69-77), Herausgeber: Prof.
Dr. H. Mayer, Östereichischer Agrarverlag, Viyana - Avusturya.
Kantarcı, M.D. 1982/1: Türkiye Sedirleri (Cedrus Libani A. Richard) ve Doğal YayılıĢ Alanında
Bazı Ekolojik ĠliĢkiler,Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 32, Sayı:1, (113 – 198), Ġstanbul.
Kantarcı, M.D. 1982/2: Ökologische Verhaltnisse im Naturlichen Verbreitungsgebiet der Zeder
(Cedrus libani A. Richard) in der Türkei, Urwald Symposium (IUFRO - Gruppe Urwald) (164182) (Herausgeber: Prof. Dr. H.Mayer,), Waldbau Inst. Univ. für Bodenkultur 21 - 25. 9. 1982,
Viyana, Avusturya.
Kantarcı, M.D., Koparal, S. 1984 : Türkiye’nin Batı Akdeniz Bölümündeki Kızılçam
Ağaçlandırmaları (Almanca Özeti ile birlikte), Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 34,
Sayı:2, (58 – 80), Ġstanbul. Kantarcı, M.D., 1984 :Türkiye’nin Batı Akdeniz Bölümündeki
Ağaçlandırmalarında Ekolojik Değerlendirmeler (Almanca özeti ile birlikte), Ġ.Ü. Orman
Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 34, Sayı:2, (81 – 103), Ġstanbul.
Kantarcı, M.D., 1985 : Dibek (Kumluca) ve Çamkuyusu (Elmalı) Sedir (Cedrus libani A.
Richard) Ormanlarında Ekolojik AraĢtırmalar (Almanca Özeti ile birlikte),Ġ.Ü. Orman Fakültesi
Dergisi, Seri: A, Cilt: 35, Sayı:2, (19 – 41), Ġstanbul.
Kantarcı, M.D., ÇalıĢkan, A., 1985 : Bakir Bir Kızılçam Ormanında (Cerle Deresi-Manavgat)
Ekolojik Ġncelemeler (Almanca Özeti ile birlikte),Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 35,
Sayı:2, (19 – 41), Ġstanbul.
Kantarcı, M.D., 1987/1 : Sedir Gençliklerinin Yan Siperinde ve Açık Alanda Boylanmaları
Üzerine Ekolojik Bir Ġnceleme, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 37, Sayı:1, (28 – 45),
Ġstanbul . Kantarcı, M.D., 1987/2 : Sedir Ormanlarında Gençlik Çağındaki MeĢcerelerin
KuruluĢu ve Bazı Ekolojik Değerlendirmeler,Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 37,
Sayı:2, (23 – 41), Ġstanbul.
Kantarcı, M.D., 1988: Beydağları’ndaki Bakir Sedir Ormanlarında Ekolojik Değerlendirmeler,
Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 38, Sayı:2, (69-91), Ġstanbul.
28
Kantarcı, M.D., 1989 : Sedir Ormanlarının GençleĢtirilmesinde Uygulanan Yangın Kültürü Ġle
Kültür Bakımı Yöntemlerinin Ekolojik Değerlendirilmesi, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A,
Cilt: 39, Sayı:2, (95-118), Ġstanbul.4
Kantarcı, M.D., 1990 : Türkiye Sedir Ormanlarının YayılıĢ Alanında Ekolojik ĠliĢkiler,
Uluslararası Sedir Sempozyumu 22-27 Ekim 1990, Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü Yayın Nu:59, (1225), Ankara.
Kantarcı, M.D, Parlakdağ, S., Pehlivan, N., Doğan, B., Çetin, A., Yenel, O., 1990: Sedir
Ormanlarının GençleĢtirilmesinde Yangın Kültürü Yöntemi ve GençleĢtirme Alanlarında
Kültür Bakımı Uygulamalarının Ekolojik Esasları, Uluslararası Sedir Sempozyumu 22-27.10.1990,
Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü Yayın Nu:59, (461-479), Ankara.
Kantarcı, M.D., OdabaĢı, T., 1990): Doğal Sedir MeĢcerelerinde ÇeĢitli GeliĢme Çağlarında
Uygulanacak ĠĢlemlerin Ekolojik ve Silvikültürel Bakımdan Değerlendirilmesi ,Uluslararası Sedir
Sempozyumu 22-27 Ekim 1990, Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü Yayın Nu:59, (492-506), Ankara.
Kantarcı, M.D. 1998 : Kızılçamın Hızlı GeliĢen Bir Tür Olarak YetiĢtirilmesinin Ekolojik
Esasları,Hızlı GeliĢen Türlerle Yapılan Ağaçlandırılma ÇalıĢmalarının Değerlendirilmesi ve
Yapılacak ÇalıĢmalar Kitabı, (42-52). Orman Bakanlığı Yayın Dairesi BaĢkanlığı Yay. sıra. Nu. 83,
ISBN 975-8273-19-1, Ankara.
Kantarcı, M.D. 1990 (TÜBĠTAK,1984): Akdeniz Bölgesinin YetiĢme Ortamı Bölgesel
Sınıflandırması, Orman Genel Müdürlüğü Sıra no: 668, Seri no: 64, (150s. - 12 Harita), OGM
Basımevi, Ankara.
Kantarcı, M.D., 2005/1: Türkiye’nin YetiĢme Ortamı Bölgesel Sınıflandırması ve Bu
Birimlerdeki Orman Varlığı Ġle Devamlılığının Önemi (Türkiye Ormancılığının Ekolojik
Esasları Üzerine Ġncelemeler-2),Ġ.Ü. Yayın Nu: 4558, Orman Fakültesi Yayın Nu: 484,
(XXVI+321), Ġstanbul Üniversitesi Basım ve Yayınevi Müdürlüğü, ISBN: 975-404-752 -9, Ġstanbul.
Kantarcı, M.D., (2005): Orman Ekosistemleri Bilgisi. Ġ.Ü. Yayın Nu: 4594, Orman Fakültesi Yayın
Nu: 488, (XXVI+418), Ġstanbul Üniversitesi Basım ve Yayınevi Müdürlüğü, ISBN: 975- 404-756-1,
Ġstanbul.
Kantarcı,M.D. 2007/1, Ġklim değiĢikliği sürecinde Çatalca ve Kocaeli yarımadalarındaki sıcaklık
artıĢının Ġzmit ĠĢletmesi ormanlarında çam kese böceği zararları ile iliĢkisi üzerine
araĢtırmalar. (Researches on the Relation of the Harms of the Thaumetopoea pityocampa in the
Forests of Ġzmit enterprise and the Increase of the Temperature in Çatalca and Kocaeli
Peninsula in the Climate Change Process) Türkiye Ġklim DeğiĢikliği Kongresi-TĠKDEK 2007, 1113.4.2007 Ġstanbul Teknik Üniversitesi-Maslak/Ġstanbul (CD olarak yayınlanmıĢtır. Bildiriler kitabı
basımdadır.)
Kantarcı, M. D. 2008, Isınma – KuraklaĢma Sürecinin Göller Bölgesindeki durumu ve etkileri
üzerine ekolojik bir değerlendirme. Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi
Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2008, ISSN: 1302-7085 (1-34)-Isparta.
Kantarcı,M.D. 2008, Türkiye’de çalılaĢtırılmıĢ ormanlar sorununa (Maki, Frigana, Garig,
Fundalıklar, MeĢe Çalılıkları vd.) Ekoloji açısından bakıĢ . Türkiye Ormancılar Derneği-Eğitim
dizisi 5, ISBN Nu.978-9944-0048-1-7 (V+47), Dönmez Ofset-Ankara
Kantarcı,M.D. 2008, Ġskenderun ve Mersin körfezlerinin çevresindeki dağlık arazide ekolojik
iliĢkiler ile hava kirliliğinin yayılması ve etkileri üzerine bir değerlendirme.
Hava Kirliliği ve Kontrolu Ulusal Sempozyumu (22-25.10.2008, Hatay) Bildiri basımda.
Kantarcı.M.D.-ġen,O. 2008, Ġskenderun ve Mersin körfezleri ile çevresinde hava kütlelerinin
hareketleri ve soğuk hava çökelmesi ile kirli hava yayılması olayları üzerine bir inceleme
Hava Kirliliği ve Kontrolu Ulusal Sempozyumu (22-25.10.2008, Hatay) Bildiri basımda.
OGM, Orman Genel Müdürlüğü 1980, Türkiye Orman Envanteri. Sıra nu.13, seri nu. 630 Orman
Genel Müdürlüğü Basımevi – Ankara
OGM, Orman Genel Müdürlüğü 1999, Türkiye’de Orman Davaları.
OGM, Orman Genel Müdürlüğü 2003, Türkiye Orman Envanteri (YayınlanmamıĢtır).
29
ŞEKİL 1. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞIN YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ
1800
814 ASLANKÖY
817 ÇAMKUYUSU
1700
1600
1500
1400
1300
943 GÖKTEPE
1200
AKSEKİ 1350
YÜKSELTİ m
1100
1367 CEVİZLİ
1000
895 SÜTÇÜLER
900
744 BUCAK
897 GÖLCÜK
(ACIPAYAM)
800
700
İBRADI 2128
1564 NİF KÖY
1382 KOVADA
GÖDENE1373 1380 GÜNDOĞMUŞ
1923 KÖPRÜLÜ
600
500
1249 ÇUBUKLU (NARLI)
400
1797 BEŞKONAK
1101 DÖŞEMEALTI
1395 KARACAÖREN (MELLİ)
ÖRENKÖY 902
1039 KASABA
GÖKBÜK 915
GEBİZ 890 1099 TAŞAĞIL 1192 EŞEN 1407 OYMAPINAR
GAZİPAŞA 796
1257 MARMARİS 1491 ÇAKIRLAR
1288 MANAVGAT 1571 KEMER
KALKAN 846 890 DEMRE 3
300
200
100
YAĞIŞ mm
0
50
100
150
200
250
300
350
400
450
500
550
600
650
700
750
800
850
900
950
1000
1050
1100
1150
1200
1250
1300
1350
1400
1450
1500
1550
1600
1650
1700
1750
1800
1850
1900
1950
2000
2050
2100
2150
2200
2250
0
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 2. BATI AKDENİZ İÇ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİNDE YILLIK ORT. YAĞIŞIN YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ
1800
1700
ÇAMKUYUSU 817
1600
1500
1400
1300
1200
1100
YÜKSELTİ m
1000
900
800
BEŞPINAR (YELEME) 546
OSMANKALFALAR 418
KIZILCADAĞ 414
499 SÖĞÜT KÖY
682 GÖĞÜ
İMECİK 332
690 TEKKE KÖY
1276 DİRMİL
KARAMANLI (DSİ) 423
542 ELMALI
894 GÖMBE
KARAMANLI 455
542 TEFENNİ
947
AĞLASUN
YEŞİLOVA 539
KILAVUZLAR 288
658 AKÇAY
GÖLHİSAR 635
790 EVCİLER
678 HİSARKÖY
KORKUTELİ 473
HİSARARDI 542
1002 ELMALIYURT
ACIPAYAM 565
655 KIZILHİSAR
547 KARAALİLER
668 KELEKLİ
BOZOVA 489
646 KIZILKAYA
700
600
500
400
568 BÜK
300
200
100
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
400,0
450,0
500,0
550,0
600,0
650,0
700,0
750,0
800,0
850,0
900,0
950,0
1000,0
1050,0
1100,0
1150,0
1200,0
1250,0
1300,0
1350,0
1400,0
1450,0
1500,0
1550,0
1600,0
1650,0
1700,0
1750,0
1800,0
1850,0
1900,0
1950,0
2000,0
2050,0
2100,0
2150,0
2200,0
2250,0
0
YAĞIŞ mm
M. DOĞAN KANTARCI
30
YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ mm
ŞEKİL 3. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDEKİ YÖRELERİN YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ
2300
2250
2200
2150
2100
2050
2000
1950
1900
1850
1800
1750
1700
1650
1600
1550
1500
1450
1400
1350
1300
1250
1200
1150
1100
1050
1000
950
900
850
800
750
700
650
600
550
500
450
400
350
300
250
KIZILÇAM-SEDİR
KUŞAĞI 2160
AYDINKENT-KÖPRÜLÜ
YÖRESİ 2188
KÖPRÜÇAY VADİSİ
YÖRESİ 1797
ANTALYA-ANAMUR
YÖRESİ 1800
NİF KÖY-GÖDENE
YÖRESİ 1564
KEMER-ÇAKIRLAR
YÖRESİ 1570
AŞAĞI GÖKDERE
KOVADA Y. 1382
MANAVGAT-DEMİRTAŞ
YÖRESİ 1300
MARMARİS-EŞEN
YÖRESİ 1250
ANTALYA
YÖRESİ 1100 GAZİPAŞA-ANAMUR
YÖRESİ 1050
DİRMİL
ALYÖRESİ 1276
DOKUZGÖL-ÇIĞLIKARA
ALT Y. 817
ÇAMKUYUSU
ALT Y. 817
6,0
7,0
8,0
ISPARTA
ALT Y . 990
DEDEGÖL
DAĞLARI Y. 910
ORTA SEDİR
KUŞAĞI 814
AĞLASUN
ALT Y. 947
DALAMAN-ALAKIR
YÖRESİ 1250
EĞİRDİR
ALT Y. 928
GÖMBE ALT Y .
FİNİKE- KUMLUCA
YÖRESİ 1050
894
KALKAN-FİNİKE
YÖRESİ 1000
SUĞLA GÖLÜ
GÖLHİSAR ALT Y. 790
Y. 772
BOZOVA-BUCAK ALT Y. 744
SENİRKENT 740
AKŞEHİR YÖRESİ 680
ELMALI ALT Y. 683
ACIPAYAM YÖRESİ 668
BURDUR
BÜK YÖRESİ 568
BOZANÖNÜ-ATABEY Y. YÖRESİ
563 542
BEYŞEHİR-SULTAN DAĞLARI Y . 532 542
546 KORKUTELİ-YELEME YÖRESİ
SÖĞÜT GÖLÜ YÖESİ 499
TEFENNİ
YALVAÇ SALDA GÖLÜ
ACI GÖL YÖRESİ 440
YÖR. 470 YÖRESİ 450
9,0
10,0
11,0
12,0
13,0
14,0
15,0
YILLIK ORTALAMA SICAKLIK C:
16,0
17,0
18,0
19,0
20,0
21,0
M.DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 4. AKDENİZ İÇ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİNDEKİ YÖRELERİN VE ALT YÖRELERİN
YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ
DİRMİL ALT YÖRESİ
1350
1300
1250
1200
1150
1100
1050
1000
950
900
850
800
750
700
650
600
550
500
450
400
350
300
250
200
150
100
50
0
1000-1276
AĞLASUN ALT YÖRESİ
GÖMBE ALT YÖRESİ
658-894
678-947
YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ mm
DOKUZGÖL ÇAMKUYUSU ALT
ALT YÖRESİ 817
YÖRESİ 817
GÖLHİSAR ALT YÖRESİ 447-790
BOZOVA-BUCAK ALT YÖRESİ
489-744
ACIPAYAM YÖRESİ 539-668
KORKUTELİ-YELEME ALT
YÖRESİ. 332-546
414-499
SÖĞÜT GÖLÜ ALT YÖRESİ
6
7
8
9
10
11
YILLIK ORTALAMA SICAKLIK C:
542-683
ELMALI ALT YÖRESİ
288-542
TEFENNİ YÖRESİ
12
13
14
M. DOĞAN KANTARCI
15
31
ŞEKİL 5. GÖLLER BÖLÜMÜNDEKİ YETİŞME ORTAMI YÖRELERİNİN YILLIK ORT. SICAKLIK / YAĞIŞ İLİŞKİLERİ
1050
ISPATRA ALT YÖRESİ
898-990
1000
950
850
SUĞLA GÖLÜ YÖRESİ
598-772
800
YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ mmı
EĞİRDİR ALT YÖRESİ
674-928
DEDEGÖL DAĞLARI YÖRESİ
620-910
900
750
AKŞEHİR YÖRESİ
389-680
700
650
600
BEYŞEHİR-SULTAN DAĞLARI
YÖRESİ 445-532
YALVAÇ-SULTAN DAĞLARI
YÖRESİ 433-470
550
500
450
SENİRKENT YÖRESİ
364-740
BOZANÖNÜ-ATABEY YÖRESİ
457-563
364-542
BURDUR YÖRESİ
386-440
ACI GÖL YÖRESİ
350-450
SALDA GÖLÜ YÖRESİ
400
350
300
250
200
150
100
50
0
6,0
7,0
8,0
9,0
10,0
11,0
YILLIK ORTALAMA SICAKLIK C:
12,0
13,0
14,0
M. DOĞAN KANTARCI
15,0
32
TABLO 1. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE YÜKSELTİ/İKLİM KUŞAKLARI İLE YÖRELERDEKİ YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ
KESİT
YILLIK DEĞERLER
ORTALAMA ORTALAMA
YÜKSELTİ m
3086 KIZLAR SİVRİSİ
> 2500
2500
2400
2300
2200
2100
2000
> 2500
DÖRT YAZ AYI DEĞERLERİ
KARLA
GÜNLÜK
İKLİM
TİPİ
SICAKLIK
YAĞIŞ
KAPLI
EN YÜKSEK
C:
mm
GÜN
YAĞIŞ
SAYISI
VE AY
ORTALAMA ORTALAMA
OCAK AYI DEĞERLERİ
NEM
ORTALAMA ORTALAMA
NEM
SICAKLIK
YAĞIŞ
ORANI
SICAKLIK
YAĞIŞ
ORANI
C:
mm
SAAT 14.00
C:
mm
SAAT 14.00
%
%
YÜKSEK KIR (ALP) KUŞAĞI
KIR KUŞAĞI
2000-2500 ORMAN ÜSTÜ KIR KUŞAĞI
1900
1750-2000 1.1.6. SEDİR ÜST KUŞAĞI
1800
1750
1700
1600
ÜST SEDİR KUŞAĞI
1500-1750 1.1.5. SEDİR ORTA KUŞAĞI
(YAKLAŞIK ASLANKÖY)
1000-1500 1.1.4. KIZILÇAM- SEDİR KUŞAĞI
1200-1500 m
1000-1200 m
1.1.4.1. SEDİR ALT KUŞAĞI
1.1.4.2. KIZILÇAM ÜST KUŞAĞI
500-1000 1.2.3. KIZILÇAM ORTA KUŞAĞI
1.1.3.1.
1.1.3.2.
1.1.3.3
1.2.3.4.
10,4
814
52
11,5-12,5 1350-2160
2-21
XI/56
N
XI/1O2-XII/113
ÇN
XII/108-185
N - ÇN
19,3
98
46
0
117
28-45
1,6 - 3,1
154-505 66-78
71
ORTA SEDİR KUŞAĞI
ÜST SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI
1500
1400
1300
ALT SEDİR KUŞAĞI
1200
20,7-22,5 67-87
1100
ÜST KIZILÇAM KUŞAĞI
1000
900
NİF KÖY - GÖDENE YÖRESİ
TAHTALI DAĞLARI DOĞUSU - BÜK YÖRESİ
AŞAĞI GÖKDERE-KOVADA YÖRESİ
KÖPRÜ ÇAY VADİSİ YÖRESİ
(1) DOĞU BAKILI YAMAÇLAR ALT YÖRESİ
(2) BATI BAKIL YAMAÇLAR ALT YÖRESİ
İBRADI (AYDIN KENT) - KÖPRÜLÜ YÖRESİ
13,4-14,1 897-1564
568
12,5-14,1 744-1382
16,5
1797
1.1.2.1.
1.1.2.2.
DALAMAN-KOCA ÇAY-ALAKIR ÇAYI YÖRESİ
ANTALYA-ANAMUR YÖRESİ
16,0-18,0 900-1250
16,5-18,5 1100-1800
0,1 - 0,2 X,XII,II/87-178 YN-N-ÇN
IX,XII,II/94-303
N - ÇN
1.1.1.1.
1.1.1.2.
1.1.1.3.
1.1.1.4.
1.1.1.5.
1.1.1.6.
1.1.1.7.
MARMARİS-EŞEN YÖRESİ
KALKAN-FİNİKE YÖRESİ
FİNİKE KUMLUCA YÖRESİ
KEMER-ÇAKIRLAR YÖRESİ
ANTALYA YÖRESİ
MANAVGAT-DEMİRTAŞ YÖRESİ
GAZİPAŞA-ANAMUR YÖRESİ
18,0-19,0 1000-1250
20,0 850-1000
18,6 900-1050
18,5-19,0 1490-1570
18,0 -19,0 900-1100
18,0-19,0 1000-1300
19,0-20,0 800-1050
X,XI,XII/375 YN-N-ÇN
XII-II/150
YN - N
I / 206
N
XII / 387
ÇN
XI-XII-I/90-332
N
I-II / 71-204
N
X / 169
YN-N
800
700
ORTA KIZILÇAM KUŞAĞI
1.1.3.5.
12,0-13,6 1380-2188
2 -10
90 -100 YN-N-ÇN
ÇN
50 - 85
3,2 - 6,8
154-432
21,6-23,1 87-183
2,5 - 3,5
140-246
40 - 70
1,8 - 7,0
310-505
27 - 60
14 - 84
7,5 - 10,5
9,0 - 10,0
164-293
246-417
9,5 - 10,6
10,1-12,6
11,3
10,1-11,3
10,0-10,5
10,5-11,6
11,7
226-280 60 - 76
210-260
280-330
295-337
195-244
210-310 58-62
163-221
ÇN
ORTA SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI
600
500
400
100 - 500 1.1.2. KIZILÇAM ALT KUŞAĞI
ALT KIZILÇAM KUŞAĞI
300
200
100
0
KIYI KUŞAĞI
ALT NEM / SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI
< 100 m
1.2.1. KIYI KUŞAĞI
25,3-26,4
26,4-26,7
25,6
26,6
26,6
25,6-25,7
26,9
22 - 45
15 - 30
17 - 19
28 - 41
28 - 41
30 - 32
18 - 32
42 - 63
42 - 47
50
57
57
56 - 64
54
M.DOĞAN KANTARCI
50
63
60
63
33
KESĠT 1. MANAVGAT-SAĞIRĠN-DELĠLLER DERE-KALDIRIM DAĞI KESĠTĠNDE ORMAN AĞAÇ VE ÇALI TÜRLERĠNĠN YAYILIġI
(KIZILÇAM KUŞAĞINDAKİ ORMANLARIN TAHRİP EDİLMESİ SONUCUNDA ORMAN ALTINDAKİ ÇALI TÜRLERİ GELİŞEREK "SIK AKDENİZ ÇALILIĞINI" "MAKİ" OLUŞTURMAKTADIRLAR.)
BİTKİLERİN ÖRTME ORANLARI %
YÜKSELTİ m
AĞAÇ VE ÇALI TÜRLERİ BAKI
1. Daphnea oleoides (Zeytin yapraklı Sırımbağı)
2. Juniperus foettidissima (Kokulu Ardıç)
3. Cedrus libani (Sedir=Katran Ağacı)
4. Abies cilicica (Toros Göknarı)
5. Pinus nigra (Karaçam)
6. Euphorbia amygdoloides (Sütleğen)
7. Juniperus excelsa (Boylu Ardıç)
8. Crateagus mikrophylla (Küç.yap.Akdiken)
9. Juniperus oxycedrus (Katran Ardıcı)
10. Ostrya carpinifolia (Gürg.yap.Kayacık)
11. Verbascum siniatum (Sığırkuyruğu)
12. Crateagus pentagina (BeĢli Akdiken)
13. Phlomis fruticosa (Çalba)
14. Euphorbia biglandulosa (Sütleğen)
15. Styrax officinalis (Tesbih-Karagünlük)
16. Quercus cerris (Saçlı MeĢe)
17. Pinus brutia (Kızılçam)
18. Platanus orientalis (Doğu Çınarı
19. Quercus infectoria (Mazı MeĢesi)
20. Arbutus andrachne (Sandal)
21. Cistus villosus (Pembe çiçekli Laden)
22. Pistacia trebinthus (Menengiç)
23. Cotinus coggyria (Boyacı Sumağı)
24. Euphorbia tinctoria (Boyacı sütleğeni)
25. Daphnea gnidioides (Sırımbağı)
26. Vitex agnus-castus (Hayıt)
27. Laurus nobilis (Defne Ağacı)
28. Myrtus comminus (Mersin)
29. Nerim oleander (Zakkum)
30. Quercus coccifera (Pırnal MeĢesi)
31. Olea europea var.oleaster (Delice)
32. Erica manipuliflora (Çalı Fundası)
33. Ceratonia ciliqua (Keçiboynuzu Ağacı)
100
300
500
500
600
600
700
750
800
800
K
D
D
B
D
B
D
B
G
K
900
1000
1050 1100 1150 1200 1200 1500 1800
K
2
2
4
2
4
4
60
65
4
15
4
4
30
2
35
30
15
4
15
2
12
15
4
30
25
15
2
70
2
1
2
4
15
2
2
2
2
4
12
60
30
4
2
60
2
2
2
4
12
60
30
4
2
55
2
2
4
14
65
30
4
2
12
2
15
35
2
12
17
14
90
15
4
15
15
80
30
K
G
G
G
2
4
4
4
40
20
4
4
12
70
2
15
20
2
17
1
K
16
15
80
14
30
70
2
2
2
4
4
4
12
15
80
15
4
2
4
12
4
2
40
4
4
2
2
2
4
4
70
15
12
23
4
12
2
2
15
4
4
40
4
15
2
2
2
70
4
2
45
4
4
2
4
4
2
2
2
4
2
2
4
2
M. DOĞAN KANTARCI
34
KESĠT 2. KUMLUCA-KÖġKLÜ-DĠBEK ORMANI (BEY DAĞLARI) KESĠTĠNDE
AĞAÇ VE ÇALI TÜRLERĠNĠN ÖRTME ORANLARI
(KIZILÇAM KUŞAĞINDA ORMANLARIN TAHRİP EDİLMESİ SONUCUNDA ORMAN ALTINDAKİ ÇALI TÜRLERİ
GELİŞEREK SIK AKDENİZ ÇALILIĞINI "SEKUNDER MAKİ" OLUŞTURMAKTADIRLAR)
TÜRLER
YÜKSELTİ m
ÖRNEK ALANLAR VE BİTKİLERİN ÖRTME ORANLARI (%)
1200
1400
1600
1800
200 400 600 800 1000
1
5
1. Cedrus libani (Sedir Ağacı)
2
20
3 1
20 80
2
80
3
70
1
80
2
80
3
80
1
80
2
80
2. Thymus sp. (Kekik)
15
3. Menta sp. (Dağ Nanesi)
7
4. Achantolimon olivieri
4
7
3
70
30
1
80
2000
2
3
80 80
4
4
4
4
4
4
4
4
2
2
7
7
(Kar Kirpisi-Çoban Yastığı)
5. Daphnea oleoides
2
4
10
30
10
10
15
12
2
12
(Zeytin yapraklı Sırımbağı)
6. Peonia mascula (ġakayık)
10
7. Cotoneaster nummularia
4
4
(Patlangaç çalısı)
8. Berberis creticus
(Hanımtuzluğu - Karamuk)
12
9. Juniperus foettidissima
15
2
(Kokulu Ardıç)
10. Euphorbia amygdoloides (Sütleğen)
30
11. Sobus torminalis (KuĢ Üvezi)
1
4
12. Acer hyrcanum
1
4
4
1
2
2
4
35
35
1
10
10
(Toros Akçaağacı)
13. Populus tremula (Dağ Kavağı)
1
14. Verbascum orientale (Sığırkuyruğu)
1
15. Quercus infectoria (Mazı MeĢesi)
4
16. Asparagus acutifolius
4
1
2
30
30
1
2
(Dikenli KuĢkonmaz)
17. Cistus villosus (Pembe çiç.Laden)
4
18. Juniperus excelsa (Boylu Ardıç)
1
4
2
2
1
1
4
4
19. Juniperus oxycedrus ssp.oxyced.
(Katran Ardıcı)
2
20. Crateagus monogyna (Akdiken)
4
21. Phlomis fruticosa (Çalba)
4
4
2
2
22. Pinus brutia (Kızılçam)
70
70
70
80
85
40
40
23.Styrax officinalis (Karagünlük)
15
15
15
15
30
30
30
24. Euphobia tinctoria (Boyacı
Sütleğeni)
25. Phyllirea latifolia (Akçakesme)
35
35
15
15
15
26. Vitex agnus-castus (Hayıt)
15
12
4
27. Pistacia trebinthus (Menengiç)
12
12
15
28. Daphnea gnidioides (Sırımbağı)
4
4
4
29. Spartium junceum (Katırtırnağı)
4
2
30. Cotynus coggyria (Boyacı Sumağı)
4
4
31. Nerium oleander (Zakkum)
20
4
4
32. Laurus nobilis (Defne)
20
15
4
33. Ceratonia ciliqua
(Keçiboynuzu ağacı)
34. Arbutus andrachnea (Sandal)
4
4
15
15
15
35. Myrtus comminus (Mersin)
12
12
36. Olea europea var.oleaster
(Delice)
4
4
4
70
4
2
4
15
1
M. DOĞAN KANTARCI
35
TABLO 2. AKDENİZ İÇ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİ GRUBUNDA Y.O. BÖLGELERİNDEKİ YÜKSELTİ / İKLİM KUŞAKLARI İLE YÖRELERDE YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ
2.1. ELMALI - KORKUTELİ - BUCAK YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ
YÜKSELTİ
m
YÜKSELTİ m
KUHU DAĞI
1800
1750
1700
DOKUZGÖL DON ÇUKURU
1900
> 2500
ÇIĞLIKARA DON ÇUKURU
> 2500
2500
2400
2300
2200
2100
2000
YILLIK DEĞERLER
ORTALAMA ORTALAMA
KARLA
GÜNLÜK
İKLİM
SICAKLIK
YAĞIŞ
KAPLI
EN YÜKSEK
TİPİ
C:
mm
GÜN
YAĞIŞ
SAYISI
VE AY
DÖRT YAZ AYI DEĞERLERİ
OCAK AYI DEĞERLERİ
ORTALAMA ORTALAMA
ORTALAMA ORTALAMA
NEM
NEM
SICAKLIK
YAĞIŞ
ORANI
SICAKLIK
YAĞIŞ
ORANI
C:
mm
SAAT 14.00
C:
mm
SAAT 14.00
%
%
YÜKSEK KIR (ALP) KUŞAĞI
KIR KUŞAĞI
2000-2500 ORMAN ÜSTÜ KIR KUŞAĞI
SEDİR ÜST KUŞAĞI
SEDİR ORTA KUŞAĞI
1750-2000 1.1.6. SEDİR ÜST KUŞAĞI
1500-1750 1.1.5. SEDİR ORTA KUŞAĞI
1600
2.1.1. ELMALI YÖRESİ
2.1.1.1. GÖMBE ALT YÖRESİ
2.1.1.2. ELMALI ALT YÖRESİ
2.1.1.3. DOKUZ GÖL-ÇIĞLIKARA ALT YÖRESİ
2.1.1.4. ÇAMKUYUSU ALT YÖRESİ
2.1.1.5. GÖĞÜ ALT YÖRESİ
12,7
1000-1500 11,8-12,7
> 1500
7,6
> 1500
7,6
> 1500
658-894
XII / 100
542-683 11,0-16,4 I / 65-80
817
34
817
34
YN - N
YN - N
N
N
489-744
332-546
678-947
YN
YK-YN
YN - N
22,2
15,9
15,9
36 - 48
46 - 61
65
65
24
49
49
2,5 148 - 188
1,6 - 2,5
119-132
-2,5
123
-2,5
123
56
57
57
1500
DAĞ
MELTEMLERİ
1400
1300
1200
ARDIÇ KUŞAĞI
SOĞUK HAVA ÇÖKELMESİ
(DON ÇUKURU OLUŞUMU)
1000-1500 1.1.4. KIZILÇAM- SEDİR-ARDIÇ KUŞAĞI
2.1.2. KORKUTELİ - BUCAK YÖRESİ
1200-1500 m 1.1.4.1. SEDİR ALT KUŞAĞI-ARDIÇ KUŞAĞI
2.1.2.1. BOZOVA-BUCAK ALT YÖRESİ
1000-1200 m 1.1.4.2. KIZILÇAM ÜST KUŞAĞI-ARDIÇ KUŞAĞI
2.1.2.2. KORKUTELİ-YELEME ALT YÖRESİ
2.1.2.3. AĞLASUN ALT YÖRESİ
<1000
>1000
>1000
13,7-14,3
10,6-12,2
11,7-12,1
6 - 32
8,5-20,1 IV / 47-61
10,8 XII-I/50-77
23,1
51 - 88
33 - 63
44 - 88
27
1,6 - 3,5
0,4 - 2,5
1,3 - 1,5
78 - 140
47 - 77
113-184
68
ELMALI
1100
1000
900
YÜKSELTİ
2.2. ACIPAYAM - GÖLHİSAR - TEFENNİ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ
> 2500
2500
2400
2300
2200
2100
2000
> 2500
m
YÜKSEK KIR (ALP) KUŞAĞI
YILLIK DEĞERLER
ORTALAMA ORTALAMA
KARLA
GÜNLÜK
İKLİM
TİPİ
SICAKLIK
YAĞIŞ
KAPLI
EN YÜKSEK
C:
mm
GÜN
YAĞIŞ
SAYISI
VE AY
DÖRT YAZ AYI DEĞERLERİ
OCAK AYI DEĞERLERİ
ORTALAMA ORTALAMA
ORTALAMA ORTALAMA
NEM
NEM
SICAKLIK
YAĞIŞ
ORANI
SICAKLIK
YAĞIŞ
ORANI
C:
mm
SAAT 14.00
C:
mm
SAAT 14.00
%
%
KIR KUŞAĞI
2000-2500 ORMAN ÜSTÜ KIR KUŞAĞI
1900
1800
1750
1700
SEDİR ÜST KUŞAĞI
1750-2000 1.1.6. SEDİR ÜST KUŞAĞI
1500-1750 1.1.5. SEDİR ORTA KUŞAĞI
1600
SEDİR ORTA KUŞAĞI
1500
1400
DAĞ MELTEMLERİ
(SOĞUK HAVANIN
AŞAĞI İNMESİ)
1300
1000-1500 1.1.4. KIZILÇAM- SEDİR KUŞAĞI
1200-1500 m 1.1.4.1. SEDİR ALT KUŞAĞI-ARDIÇ KUŞAĞI
1000-1200 m 1.1.4.2. KIZILÇAM ÜST KUŞAĞI-ARDIÇ KUŞAĞI
1200
2.2.1. ACIPAYAM YÖRESİ
2.2.2. GÖLHİSAR YÖRESİ
2.2.2.1. GÖLHİSAR ALT YÖRESİ
2.2.2.2. DİRMİL ALT YÖRESİ
2.2.3. SÖĞÜT GÖLÜ YÖRESİ
2.2.4. TEFENNİ YÖRESİ
>900
> 1000
>1000
11,7-12,4
539-668
12,1-13,2
447-790
12,1-13,2 1000-1276
1400-2000 10,8-11,1
414-499
>1000
11,6-12,0
288-542
28 - 33 XI-II/61-73
YN
9 - 18 I,II,V,X/39-75 YK-YN-N
17,5 XII / 90
N - ÇN
23 - 28 XII / 47
YN
11 - 14 V-X-XI/36-102 YK - YN
21,6
42 - 57
29
1,4 - 3,7
81 - 150
65
21,4
10 69 30 44 -
26
1,9 1,9 0,6 0,5 -
60 - 127
195-246
42 - 61
34 - 85
61
25,2
79
96
69
64
43
2,7
3,0
0,9
1,1
ARDIÇ KUŞAĞI
1100
SOĞUK HAVA ÇÖKELMESİ
(DON ÇUKURU OLUŞUMU)
1000
900
M. DOĞAN KANTARCI
M. DOĞAN KANTARCI
75
36
TABLO 3. AKDENİZ GÖLLER YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİ GRUBUNDA Y.O.BÖLGELERİNDEKİ
YÜKSELTİ / İKLİM KUŞAKLARI İLE YÖRELERDE YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ
YÜKSELTİ
KIR KUŞAĞI
2000
ARDIÇ KUŞAĞI
1900
SÖĞÜT DAĞLARI
1800
1750
1700
1600
RÜZÂR NEMLİ HAVAYA YAMACA YASLAR
BU YAMAÇLAR DAHA ÇOK YAĞIŞ ALIRLAR.
BARLA DAĞI
SEDİR-KARAÇAM-TOROS GÖKNARI KUŞAĞI
DEDEGÖL DAĞLARI
> 2500
2500
2400
2300
2200
2100
KARAÇAM
KUŞAĞI
1500
SICAKLIK
YAĞIŞ
C:
mm
DÖRT YAZ AYI DEĞERLERİ
KARLA
GÜNLÜK
İKLİM
KAPLI
EN YÜKSEK
TİPİ
GÜN
YAĞIŞ
SAYISI
VE AY
5 - 11
8 - 12
8 - 12
IV-VII-XII/42-108
ORTALAMA ORTALAMA
OCAK AYI DEĞERLERİ
NEM
ORTALAMA ORTALAMA
NEM
SICAKLIK
YAĞIŞ
ORANI
SICAKLIK
YAĞIŞ
ORANI
C:
mm
SAAT 14.00
C:
mm
SAAT 14.00
%
%
3.1. BURDUR - ACIGÖL YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ
3.1.1. BURDUR YÖRESİ
3.1.2. ACI GÖL YÖRESİ
3.1.3. SALDA GÖLÜ YÖRESİ
3.2.1. SENİRKENT YÖRESİ
3.2.2. YALVAÇ-SULTAN DAĞLARI YÖRESİ
3.2.3. BOZANÖNÜ-ATABEY YÖRESİ
3.2.4. ISPARTA - EĞİRDİR YÖRESİ
3.2.4.1. ISPARTA ALT YÖRESİ
3.2.4.2. EĞİRDİR ALT YÖRESİ
>845
>850
>1000
YK - YN
YK
YK - YN
22,3 50 - 57
25 1,3 - 3,0
49 - 65
56 - 64
2,9 - 3,0
48 - 64
39 - 63
1,1 - 1,3
36 - 70
>924 12,2-12,7 364-740 8 - 16 II-III / 42-81 YK - YN
>1000 10,6-11,8 433-470 17 - 26 II-III / 40-64 YN - N
>1000 11,9-12,5 457-563 4,3-6,0 I-V-X/22-57 YN - N
21,0-21,5 50 - 102
20,6 48 - 84
21,5 37 - 59
27 - 40 1,6 - 2,3 44 - 110
45 -0,3 / 0,6 68 - 97
25 1,5 - 2,0 58 - 99
62 - 67
72
68
21,1 73 - 79
22,4 64 - 76
33 -2,0 / 1,8 94 -167
34 2,2 - 3,4 127 - 164
70
73
N - ÇN
YN
YN - N
79 - 84
20,0 40 - 66
20,6 42 - 58
-2,0 / 0,5 150 - 167
40 -0,4 / 3,0 66 - 92
26 2,8 - 3,0 120 - 160
67
69
19-25 XI-XII/62-182 YK - YN
19,7-20,8 81 - 102
12,1-13,8 364-542
13,6-13,8 386-440
11,8-12,7 350-450-
IV-VII-XII/42-109
IV-VII-X/37-58
KARAÇAM
KUŞAĞI
>950
>924
8,5-12,2 620-990
12,3-13,5 674-928
15 - 25 XII-I/109-205YN-N-ÇN
5 - 20 XII-II/97-178 N
3.3. BEYŞEHİR - SUĞLA GÖLÜ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ
SULTAN
DAĞLARI
GECE
SOĞUK VE
NEMLİ
HAVA
1200
3.3.1. DEDEGÖL DAĞLARI YÖRESİ
>1116 9,4-11,3 898-910
3.3.2. BEYŞEHİR-SULTAN DAĞLARI YÖRESİ >1116 10,4-11,6 445-532
3.3.3. SUĞLA GÖLÜ YÖRESİ
>1040 11,4-11,6 598-772
20
23
XII / 68
I / 86
3.4. SULTAN DAĞLARI - AKŞEHİR YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ
3.4.1. AKŞEHİR YÖRESİ
(DİĞER YÖRELERİ AYRILMADI)
>990
11,1-13,3 389-680
38 - 53 0,6 - 3,0
35 - 94
ÇÖKELİR
1100
BEYŞEHİR GÖLÜ
1000
EĞİRDİR GÖLÜ
900
BURDUR GÖLÜ
68
KUZEYDOĞU RÜZGÂRI
1400
1300
YILLIK DEĞERLER
ORTALAMA ORTALAMA
3.2. EĞİRDİR YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ
GÜNDÜZ ISINAN HAVA YÜKSELİR
YÜKSELTİ m
m
M. DOĞAN KANTARCI
M. DOĞAN KANTARCI
68 - 80
37
ŞEKİL 6. 1. BATI AKDENİZ BÖLÜMÜNDEKİ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİNDE
KORU VE BALTALIK ORMANLARINDA ORMAN VARLIĞI
BATI AKDENİZ Y.O.BÖLGESİ
AKDENİZ İÇ Y.O.BÖLG.GRUBU
BATI TOROS ARDI Y.O.BÖLGESİ
GÖLLER Y.O.BÖLGELERİ GRUBU
480000
420000
400000
380000
340000
320000
260000
ÇOK BOZUK
117 086
12 900
0,0
0,0
0,0
BOZUK
13 601
0,0
259
22 942
ARALANMIŞ
10 500
1 447
4 163
76
SIK
69 265
65 199
42 535
64 905
9 543
55 903
17 729
46 576
220000
200000
180000
160000
140000
120000
100000
80000
60000
40000
20000
0
154 969
129 594
240000
101 739
60 744
ALAN ha
280000
225 534
239 955
300000
253 337
297295
360000
GENÇLEŞTİRME
SIK
BOZUK
KORU ORMANI
6 128
440000
265 663
448 409
460000
ÇOK BOZUK
BALTALIK ORMAN
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 6.2. BATI AKDENİZ BÖLÜMÜNDEKİ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİNDE
KORU VE BALTALIK ORMANLARININ KAPALILIK DURUMLARINA GÖRE ORANLARI
BATI AKDENİZ Y.O.BÖLGESİ
AKDENİZ İÇ Y.O.BÖLG.GRUBU
BATI TOROS ARDI Y.O.BÖLGESİ
60
GÖLLER Y.O.BÖLGELERİ GRUBU
55,7
55
50
45
39,8
40
33,7
32,5
30
33,7
28.0
25,5
25
21,6
20
15
10
5
18,4
17,4
13,2
15,1
ORAN %
35
12,2
9,7
7,6 7.0
7,4
6,4
4,1
3,4
0,70,3
0
SIK
ARALANMIŞ
BOZUK
KORU ORMANI
ÇOK BOZUK
1,8
0
GENÇLEŞTİRME
1,0
0,1
SIK
2,6
0,9
BOZUK
ÇOK BOZUK
BALTALIK ORMAN
M. DOĞAN KANTARCI
38
ŞEKİL 7. KIZILÇAMIN FARKLI YÜKSELTİLERDE FARKLI YAŞLARDA BOYLANMASI VE İBRELERİNDEKİ AZOT İLE FOSFOR MİKTARLARININ DEĞİŞİMİ
YAŞ SINIFLARINDA ULŞABİLDİĞİ BOY m
m
<200
400
600
800
1000
1200
40
10,8
13,0
15,4
15,2
10,5
10,4
60
16,8
18,2
21,6
17,5
15,3
15,3
YÜKSELTİ
m
80
19,0
21,8
25,0
20,0
17,0
16,8
BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE
KIZILÇAMIN YAŞ SINIFLARINA VE YÜKSELTİ BASAMAKLARINA GÖRE BOYLANMASI
100
19,7
24,3
26,9
22,7
17,6
17,3
1 YAŞINDAKİ İBRELERDE
N %g
0,738
1,156
1,372
1,563
1,472
1,349
1,354
SORGUN
200
400
600
800
1000
1200
P %g
0,0817
0,0796
0,0953
0,1875
0,1297
0,1059
0,0954
40
29,0
28,0
27,0
26,0
25,0
24,0
23,0
22,0
21,0
20,0
19,0
18,0
17,0
16,0
15,0
14,0
13,0
12,0
11,0
10,0
9,0
8,0
7,0
6,0
5,0
4,0
3,0
2,0
1,0
0,0
BOY m
YÜKSELTİ
YÜKSELTİ m
<200
1 YAŞINDAKİ KIZIÇAM İBRELERİNDE AZOT MİKTARININ
YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ
1400
60
400
1000
800
800
YÜKSELTİ m
1000
600
400
800
1000
1200
600
400
200
200
0,2000
0,1900
0,1800
0,1700
0,1600
0,1500
0,1400
0,1300
0,1200
0,1100
0,1000
0,0900
0,0800
0,0700
0,0600
0,0500
0,0400
0,0300
0,0200
1,700
1,600
1,500
1,400
1,300
1,200
1,100
1,000
0,900
0,800
0,700
0,600
0,500
0,400
0,300
0,200
0,100
0,000
N g/100 g
P g/100 g
0,0100
0
0
0,0000
YÜKSELTİ m
1200
600
100
1 YAŞINDAKİ KIZILÇAM İBRELERİNDE FOSFOR MİKTARININ
YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ
1400
1200
80
M. DOĞAN KANTARCI
(Kaynak :M.D.Kantarcı 2005/1)
ŞEKİL 8. SEDİR AĞAÇLARININ K VE G BAKIDA FARKLI YÜKSELTİLERDE 100 YAŞINDA ULAŞTIĞI ORTALAMA ÜST BOY VE İBRELERİNDEKİ
AZOT İLE FOSFOR MİKTARLARININ DEĞİŞİMİ (SİPER BASKISI ALTINDA KALMAMIŞ AĞAÇLARDA YAPILAN GÖVDE ANALİZLERİNDEN ELDE EDİLMİŞ SONUÇLARDIR.)
YÜKSELTİ
100 YAŞINDA
m
BOY m
1 YAŞINDAKİ İBRELERDE
N %g
P %g
1200
1400
1600
1800
2000
18,5
14,8
18,4
12,2
8,3
1,320
1,430
1,520
1,420
1,390
0,1604
0,1495
0,1749
0,1479
0,1413
SEDİR İBRELERİNDEKİ AZOT MİKTARININ YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ
2200
2000
YÜKSELTİ m
1800
1600
1400
1200
1,530
1,520
1,510
1,500
1,490
1,480
1,470
1,460
1,450
1,440
1,430
1,420
1,410
1,400
1,390
1,380
1,370
1,360
1,350
1,340
1,330
1,320
1,310
1000
N g/100 g
SEDİR İBRELERİNDEKİ FOSFOR MİKTARININ YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ
2200
2000
YÜKSELTİ m
1800
1600
1400
1200
Kaynak: M.D.Kantarcı 1985, 2005/1
0,2000
0,1950
0,1900
0,1850
0,1800
0,1750
0,1700
0,1650
0,1600
0,1550
0,1500
0,1450
0,1400
0,1350
0,1300
P g/100 g
0,1250
0,1200
1000
M. DOĞAN KANTARCI
39
ŞEKİL 9.2. FİNİKE'DE AYLIK VE YILLIK YAĞIŞLARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1953-1970
ORT. 18,6 Cº
19
18,5
18
1. KÖRFEZ SAVAŞI
KUVEYT PETROL
KUYULARI YANGINI
1982-1993
ORT. 18,4 Cº
YILLAR
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
17,5
FİNİKE' DE AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1953-1970
32
30
28
26
24
22
20
18
16
14
12
10
8
6
4
2
0
AYLAR 1
2
3
1970-1981
4
5
6
1982-1993
7
FİNİKE'DE AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN (C°) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
I
II
III
IV
V
VI
VII
VIII
1953-1970
11,3
11,7
13,4
16,4
20,3
24,6
27,2
27,0
1970-1981
10,7
11,2
13,2
16,2
20,1
24,8
27,1
26,6
1982-1993
10,8
10,7
12,5
16,3
20,3
24,5
27,7
27,4
1994-2006
11,5
11,7
13,4
16,7
21,4
26,1
28,9
28,6
FARK
0,2
0,0
0,0
0,3
1,1
1,5
1,7
1,6
1953/1970-1994/2006
1994-2006
8
9
10
IX
23,6
23,4
24,3
24,9
1,3
X
19,5
19,1
19,8
20,5
1,0
XI
15,8
14,9
15,1
15,9
0,1
11
XII
12,8
11,9
12,0
12,8
0,0
12
YILLIK
C⁰
18,6
18,3
18,4
19,4
0,8
M. DOĞAN KANTARCI
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
774,8
952,0
698,4
526,2
1154,3
909,9
1032,1
723,3
1044,1
1023,9
922,2
1545,0
876,3
1233,6
779,4
845,1
678,8
779,9
1199,3
771,1
576,8
907,0
816,4
695,3
1167,7
684,9
775,1
986,1
1095,3
838,2
730,4
1553,0
875,4
1390,8
1537,9
895,0
1208,4
FİNİKE' DE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1650
1600
1550
1500
1450
1400
1350
1300
1250
1200
1150
1100
1050
1000
950
900
850
800
750
700
650
600
550
500
450
400
350
300
250
200
150
100
50
0
YILLAR
300
FİNİKE' DE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL
DEĞİŞİMİ
280
1994-2006
ORT. 1056,7 mm
1953-1970
ORT. 986,5 mm
260
240
220
200
1953-1970
1970-1981
1982-1993
1994-2006
DİKKAT
180
160
140
AYLIK ORTALAMA YAĞIŞ mm
1970-1981
ORT. 18,3 Cº
19,5
YILLIK
mm
120
100
1970-1981
ORT. 942,2 mm
1982-1993
ORT. 846,7 mm
80
60
40
20
0
AYLAR
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
FİNİKE' DE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER I
II
III
IV
V
VI VII VIII IX
X
XI
XII
YILLIK
mm
1953-1970 278,7 130,2 91,7 35,8
21,9
5,9 2,5 0,7 9,8 68,9 78,4 261,8
986,5
1970-1981 234,4 181,3 84,7 39,7
19,8
6,9 1,2 0,7 5,7 65,9 101,6 200,4
942,2
1982-1993 197,3 138,3 103,3 41,1
16,8 11,6 2,9 0,8 3,4 44,2 125,7 161,3
846,7
1994-2006 227,1 126,5 83,4 61,4
23,3 10,5 3,3 3,8 5,8 76,2 168,3 267,1 1056,7
FARK
-51,6 -3,7
1953/1970-1994/2006
-8,3 25,6
1,4
4,6 0,8 3,1
-4
7,3 89,9
5,3
70,2
FİNİKE'DE GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARININ AYLARA GÖRE DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
III
IV
V
1953-1970
206,1 188,0
I
II
79,7
64,4
64,0 10,8 20,5 5,5 38,0 83,2 101,1 131,9
VI
VII
VIII
IX
X
XI
XII
1970-2006
132,3 146,6
64,7
93,1
50,6 73,0 13,1 24,4 13,6 62,0 200,9 248,6
280
260
240
220
200
180
160
140
120
100
80
60
40
20
0
GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ mm/24 saat
1994-2006
ORT. 19,4 Cº
YILLIK ORTALAMA SICAKLIK C:
18,4
18,1
17,8
18,3
18,2
18,0
17,9
18,3
18,7
18,9
18,2
18,6
17,9
17,8
18,4
18,8
18,9
18,2
18,7
18,7
18,9
18,6
17,8
18,6
19,6
19,0
19,4
18,4
19,6
19,7
19,3
19,8
19,6
19,9
19,4
19,0
19,0
AYLIK ORTALAMA SICAKLIK C:
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
YILLAR
FİNİKE' DE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
20
C⁰
mm
YILLAR YILLIK
YILLK ORTALAMA YAĞIŞ
ŞEKİL 9.1. FİNİKE'DE AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
AYLAR 1
FİNİKE' DE GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ (mm / 24 saat)
MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1953-1970
1970-2006
DİKKAT
SAĞANAK
YAĞIŞLAR
ARTMIŞ
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
M. DOĞAN KANTARCI
40
ŞEKİL 10.2. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1930-1970
DÖNEMİ
ORT. 18,7 C:
ORTALAMA SICAKLIK C:
19,5
1970-1982
DÖNEMİ
ORT. 18,4 C:
1983-1993
DÖNEMİ
ORT. 17,7 C:
19,0
18,5
1993-2006
DÖNEMİ
ORT. 18,8C:
18,0
17,5
1.KÖRFEZ SAVAŞI
KUVEYT PETROL
KUYULARI YANGINININ
ETKİSİ
4 YANARDAĞ
PATLAMASININ
ETKİSİ
17,0
YILLAR
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
16,5
AYLIK ORTALAMA SICAKLIĞIN DÖNEMLERE GÖRE DEĞİŞİMİ
1930-1970
1970-1982
1983-1993
1994-2006
32,0
30,0
28,0
26,0
24,0
22,0
20,0
18,0
16,0
14,0
12,0
10,0
8,0
6,0
4,0
2,0
0,0
AYLAR 0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
YILLIK
ANTALYA'DA AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
I
II
III
IV
V
VI
VII
VIII
IX
X
XI
XII
1930-1970
10,1
10,7
12,8
16,4
20,5
25,0
28,2
28,1
24,9
20,3
15,6
11,9
18,7
1970-1982
10,0
10,4
13,0
16,2
20,1
25,3
27,9
27,6
24,5
19,7
14,6
11,2
18,4
1983-1993
8,9
9,2
11,5
15,6
19,7
24,5
27,9
27,4
24,0
19,0
13,7
10,1
17,7
1994-2006
10,0
10,6
12,7
16,0
21,2
26,0
29,0
28,5
24,9
20,2
14,8
11,4
18,8
FARK
-0,1
-0,1
-0,1
-0,4
0,7
1,0
0,8
0,4
0,0
-0,1
-0,8
-0,5
(1930-/1970-1994/2006)
0,1
YILLAR YILLIK
mm
1970 992,5
1971 1068,0
1972 630,6
1973 552,9
1974 1302,4
1975 1280,4
1976 1135,7
1977 995,3
1978 1436,3
1979 1283,9
1980 826,5
1981 1598,1
1982 830,3
1983 1166,6
1984 1152,3
1985 1102,6
1986 853,3
1987 720,9
1988 1210,1
1989 648,8
1990 602,2
1991 1142,6
1992 861,9
1993 942,4
1994 1246,4
1995 1245,7
1996 1431,3
1997 1470,3
1998 1340,6
1999 855,5
2000 839,4
2001 1891,8
2002 971,6
2003 1773,6
2004 1268,2
2005 1021,8
2006 1556,9
ANTALYA'DA YILLIK ORTALAMA YAĞIŞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ y = 0,5183x2 - 2051,6x + 2E+06
2000,0
R² = 0,1242
400,0
ANTALYA'DA AYLIK YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1900,0
1700,0
300,0
1970-1981
ORT.
1091,9 mm
1600,0
1500,0
1400,0
1930-1970
1970-1981
1982-1993
1994-2006
350,0
1994-2006
ORT.1301,0 mm
1800,0
1930-1970
ORT.1068.2 mm
SAĞANAK
YAĞIŞLARDA
ARTIŞ VE SEL
BASKINLARI
250,0
1300,0
200,0
1200,0
1100,0
150,0
1000,0
900,0
100,0
800,0
700,0
YAĞIŞ mm
R² = 0,4882
50,0
600,0
500,0
400,0
0,0
AYLAR
1982-1993
ORT.936,2 mm
300,0
1
2
3
4
5
6
7
8
9 10 11 12
200,0
100,0
350,0
0,0
YILLAR
ANTALYA'DA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARININ (mm)
DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
I
II
III
1930-1970
1970-1981
1982-1993
1994-2006
FARK
263,7
254,1
180,9
242,6
-21,1
156,2
238,0
138,4
109,9
-46,3
93,2
73,9
121,6
112,8
19,4
IV
V
VI
VII
43,9
39,2
45,0
91,3
47,4
30,9 10,1
25,6 5,9
30,0 11,2
37,3 7,0
6,4 -3,1
IX
X
XI
XII
YILLIK
2,9 13,6 57,7 110,5 283,8 1068,2
0,4 10,3 75,7 148,3 216,4 1091,9
0,4 2,6 61,4 138,9 203,2 936,2
4,3 14,7 107,1 231,8 337,7 1301,0
1,4 1,1 49,4 121,3 53,9 232,8
1930-70/1994-2006
1930-1970
1970-2006
200,0
GÜNLÜK YAĞIŞ
AYLIK YAĞIŞA
YAKIN
150,0
100,0
ANTALYA'DA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
ANTALYA'DA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ MİKTARLARI
250,0
VIII
1,8
4,1
2,4
4,5
2,7
300,0
I
II
III
IV
V
VI
VII VIII
IX
X
XI
XII
YAĞIŞ mm
ANTALYA'DA YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİy = 0,0046x2 - 18,355x + 18253
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
20,0
SICAKLIK C:
YILLAR YILLIK
1970 19,3
1971 19,0
1972 18,6
1973 19,2
1974 19,0
1975 18,1
1976 17,4
1977 18,0
1978 18,2
1979 18,6
1980 17,7
1981 18,6
1982 18,5
1983 17,4
1984 17,8
1985 18,0
1986 18,2
1987 17,4
1988 17,8
1989 17,5
1990 17,7
1991 17,3
1992 16,9
1993 17,6
1994 18,6
1995 17,9
1996 18,3
1997 17,7
1998 19,4
1999 19,4
2000 18,9
2001 19,3
2002 19,0
2003 19,2
2004 18,9
2005 18,7
2006 18,8
YAĞIŞ mm
ŞEKİL 10.1. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
50,0
1930-1970
331,5 134,1 151,9 124,4 120,4 64,1 32,3 49,6 98,7 195,1 183,2 290,7
0,0
1970-2006
180,6 125,0 161,1 142,4 73,0 43,2 32,5 27,8 52,2 167,8 220,2 228,6
AYLAR
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
M. DOĞAN KANTARCI
M. DOĞAN KANTARCI
41
1982-1993
ORT.18.3 Cº
19
18,5
18
1929-1970
ORT. 18.2 Cº
1. KÖRFEZ SAVAŞI
KUVEYT PEYROL
KUYULARI YANGINI
4 YANARDAĞ
PATLAMASININ
ETKİSİ
17,5
YILLAR
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
17
35
MANAVGAT' TA AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1929-1970
1970-1981
1982-1993
1994-2006
30
25
20
15
10
5
0
AYLAR 1
2
3
4
5
6
MANAVGAT'TA AYLIK SICAKLIKLARIN (C°) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
I
II
III
IV
V
VI
VII
1929-1970
10,5 11,1
12,8 16,0
19,9
24,4
27,6
1970-1981
10,4 11,0
13,2 16,1
19,8
24,6
27,3
1982-1993
10,4 10,1
12,3 16,1
19,9
24,1
27,5
1994-2006
11,0 11,2
13,0 16,1
21,0
25,6
28,6
FARK
0,5
0,1
0,2
0,1
1,2
1,2
1,0
1929/1970-1994/2006
7
VIII
27,0
27,1
27,4
28,5
1,5
8
IX
23,4
24,4
24,7
25,3
1,9
9
X
19,2
20,1
20,4
20,8
1,6
10
XI
14,8
15,3
15,0
15,7
0,9
11
12
XII
YILLIK
12,0
18,2
11,7
18,4
11,6
18,3
12,4
19,1
0,4
0,9
M. DOĞAN KANTARCI
MANAVGAT' TA YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1900
1800
1700
1600
1500
1400
1300
1200
1100
1000
900
800
700
600
500
400
300
200
100
0
YILLAR
400,0
350,0
1929-1970 ORT.
1288.2 mm
MANAVGAT'TA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞ
MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1929-1970
1982-1993
1970-1981
1994-2006
300,0
250,0
200,0
150,0
1994-2006 ORT.
1173,2 mm
100,0
YAĞIŞ mm
1970-1981
ORT. 18.4 Cº
1994-2006
ORT. 19.1 Cº
YILLAR YILLIK
mm
1970
1247,2
1971
767,6
1972
856,5
1973
586,0
1974
1107,7
1975
1083,5
1976
1195,8
1977
831,0
1978
1468,3
1979
1069,6
1980
1095,2
1981
1763,9
1982
924,2
1983
1391,4
1984
1243,7
1985
1207,7
1986
877,9
1987
1042,2
1988
1496,0
1989
930,0
1990
587,7
1991
1040,2
1992
829,7
1993
982,5
1994
1285,4
1995
1042,0
1996
1428,5
1997
1078,8
1998
1388,9
1999
1119,7
2000
1027,0
2001
1578,5
2002
945,4
2003
1015,8
2004
1092,9
2005
945,3
2006
1304,7
50,0
1970-1981 ORT.
1089,4 mm
1982-1993 ORT.
1046,1 mm
1.KÖRFEZ SAVAŞI
KUVEYT PETROL
KUYULARIYANGINI
0,0
AYLAR
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
250,0
MANAVGAT'TA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ
MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
MANAVGAT' TA AYLIK YAĞIŞ LARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
I
II
III
IV
V
VI
VII
YILLIK
VIII
IX
X
XI
XII
2,0 17,3 82,6 141,9 343,3 1288,2
1970-1981 263,4 183,2 78,3 51,6 24,9
8,2 0,9
7,2
9,2 98,4 131,3 232,9 1089,4
1982-1993 225,4 146,1 106,8 45,8 20,9 13,6 4,1
2,3
3,1 92,4 196,3 189,4 1046,1
1994-2006 234,7 151,0 113,9 60,6 17,2
1,9 14,9 118,6 201,0 254,9 1173,2
FARK
-78,2 -33,8
-5,2 19,8 -15,6 -6,3 0,0 -0,1 -2,4 36,0
59,1
1929-1970
1970-2006
mm
1929-1970 312,9 184,8 119,1 40,8 32,8 10,2 0,5
3,9 0,5
200,0
150,0
SU İLE DOYGUN
TOPRAĞA DÜŞEN
SAĞANAK YAĞIŞ
SEL OLUŞTURUR
100,0
88,4 -115,0
1929/1970-1994/2006
50,0
MANAVGAT' TA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ MİKTARININ (mm / 24 saat) AYLARA VE DÖNEMLERE GÖRE DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
1929-1970
I
II
149,5 137,7
III
IV
V
97,3
46,7
32,6 39,3 32,1 23,2 45,4 165,1 199,9 127,7
VI
VII
VIII
IX
X
XI
XII
YAĞIŞ mm
19,5
SICAKLIK C:
18,2
17,9
17,4
18,8
18,7
18,5
18,1
18,5
18,7
19,0
18,2
19,0
18,2
17,8
18,3
18,4
18,9
18,1
18,6
18,4
18,7
18,4
17,6
18,2
19,0
18,6
18,6
18,3
19,5
19,6
19,1
19,5
19,1
19,7
19,3
19,1
AYLIK ORTALAMA SICAKLIK C:
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
MANAVGAT' TA YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
20
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
YILLAR YILLIK
C⁰
ŞEKİL 11.2. MANAVGAT’TA AYLIK VE YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
YAĞIŞ mm
ŞEKİL 11.1. MANAVGAT’TA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
0,0
AYLAR
1970-2006
204,0 124,7 138,5
69,7
73,7 42,6
8,8 54,4 72,5 112,5 145,2 178,6
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
M. DOĞAN KANTARCI
42
ŞEKİL 12.1. ALANYA’ DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1972
18,2
1973
18,4
1974
18,3
1975
18,2
1976
18,5
1977
18,5
1978
18,6
1979
18,9
1980
18,3
1981
18,7
1982
18,2
1983
18,1
1984
18,6
1985
18,8
20,5
1938-1970
ORT. 18,8 C:
20,0
1970-1981
ORT. 18,5 C:
19,5
1994-2006
ORT. 20,3 C:
19,0
18,5
1.KÖRFEZ SAVAŞI
KUVEYT PETROL
KUYULARO YANGINI
18,0
17,5
YILLAR
ALANYA'DA AYLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1986
19,3
35,0
1987
18,5
30,0
1988
18,9
1989
19,0
1990
18,9
1991
19,1
1992
18,1
1993
19,1
1994
20,2
1995
19,8
1996
20,0
1997
19,7
1998
20,7
1999
21,0
2000
20,3
X
XI
XII
2001
20,5
1938-1970
11,6 12,0 13,4 16,5
20,2 24,4 26,8 27,1 24,3
20,3
16,1
13,1
18,8
2002
20,4
1970-1981
11,1 11,7 13,3 16,2
19,9 24,1 26,6 26,6 24,2
20,0
15,7
12,3
18,5
2003
20,5
1982-1993
11,3 11,0 13,0 16,6
20,2 24,2 27,1 27,3 25,0
20,6
15,7
12,6
18,7
2004
20,2
1994-2006
12,5 12,6 14,5 17,4
22,0 26,1 28,9 29,1 26,5
22,3
17,3
14,0
20,3
2005
20,1
FARK
2,0
1,2
0,9
1,5
2006
20,3
1938/1970-1994/2006
19381970
19701981
19821993
M. M
25,0
20,0
15,0
SICAKLIK Cº
10,0
5,0
0,0
AYLAR
I
II
III
IV
V
VI
VII
VIII
IX
X
XI
XII
AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN (C:) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
YILLAR
I
0,9
II
0,6
III
1,1
IV
0,9
V
VI
1,8
1,7
VII
2,1
VIII
2,0
IX
2,2
YILLIK
AÇIKLAMA : ALANYA METEOROLOJİ İSTASYONUNUN ÇEVRESİNE BÜYÜK BİNALAR YAPILMIŞTIR. AŞIRI SICAKLIK ARTMASI BETONLAŞMA ETKİLİDİR .
M. DOĞAN KANTARCI
ALANYA' DA YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1900
1800
1700
1600
1500
1400
1300
1200
1100
1000
900
800
700
600
500
400
300
200
100
0
YILLAR
280
260
1938-1970
ORT. 1103 mm
ALANYA' DA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞIN
DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
240
1938-1970
220
1970-1981
200
1982-1993
180
1994-2006
160
140
120
100
80
YAĞIŞ mm
18,4
YILLAR YILLIK
mm
1970 1169,6
1971
726,6
1972
697,5
1973
726,7
1974 1137,2
1975 1210,5
1976
944,7
1977
876,2
1978 1411,9
1979
990,6
1980 1161,8
1981 1770,4
1982
712,3
1983 1318,2
1984 1195,4
1985 1334,6
1986
881,8
1987 1309,5
1988 1766,9
1989
852,8
1990
681,5
1991 1039,4
1992 1074,1
1993
716,4
1994 1222,1
1995
980,8
1996 1312,3
1997 1457,1
1998 1089,6
1999
989,7
2000 1077,3
2001 1558,4
2002
962,5
2003
962,5
2004
796,2
2005
625,4
2006 1233,7
60
40
1970-1981
ORT. 1069 mm
1982-1993
ORT. 1074 mm
20
1994-2006
ORT. 1098 mm
0
AYLAR 1
ALANYA' DA AYLIK ORTALAMA YAĞİŞLARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
I
II III IV V VI VII VIII IX X
1938-1970 258,6 167,5 95,0 40,3 31,6 3,8 1,9 0,6 25,6 73,8
1970-1981 231,5 181,2 97,9 59,5 27,2 9,8 1,1 0,5 13,0 97,9
1982-1993 189,3 127,0 115,2 66,8 47,7 12,3 9,3 3,0 3,8 82,7
1994-2006 184,5 142,8 88,6 78,0 22,5 6,1 4,7 5,2 18,1 93,0
FARK
-74,1 -24,7 -6,4 37,7 -9,1 2,3 2,8 4,6 -7,5 19,2
1938/1970-1994/2006
DÖNEMLER
XI XII
148,1 255,8
145,3 203,8
210,1 206,5
195,9 258,1
47,8 2,8
YILLIK
mm
1103
1069
1074
1098
-5,2
220
210
200
190
180
170
160
150
140
130
120
110
100
90
80
70
60
50
40
30
20
10
0
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
ALANYA' DA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞLARIN
(mm / 24 saat) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DİKKAT:
SAĞANAK
YAĞIŞLAR
ARTMIŞ
1938-1970
1970-2006
YAĞIŞ mm/24 SAAT
1971
1982-1993
ORT. 18,7 C:
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
18,6
21,0
SICAKLIK C:
1970
y = 0,0018x2 - 7,1753x + 7082,3
R² = 0,776
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
21,5
Cº
ŞEKİL 12.2. ALANYA’DA AYLIK VE YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
ALANYA'DA YILLIK ORTALAMA SICAKLIĞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ mm
YILLAR YILLIK
ALANYA' DA GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 sat) MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER I
II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
1938-1970 110,5 133,4 89,4 75,1 41,5 17,6 25,1 11,6 123,5 128,0 106,8 113,0
AYLAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
1970-2006 117,5 78,2 89,0 66,0 58,1 37,6 58,3 43,6 35,6 199,0 205,7 178,0
M. DOĞAN KANTARCI
43
1970-1981
ORT. 12.3 Cº
SICAKLIK C:
13,0
1982-1993
ORT. 12.3 Cº
12,5
12,0
YANARDAĞ PATLAMALARI
1982 EL CHICON
1982 NEVADO DEL RUIZ
1991 PİNATUBO
1991 UNZEN
11,5
1. KÖRFEZ SAVAŞI
KUVEYT PETROL
KUYULARI YANGINI
YILLAR
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
11,0
KORKUTELİ' NDE AYLIK ORTALAMA SICAKLIĞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
26
24
22
20
18
16
14
12
10
8
6
4
2
0
1970-1981
1982-1993
1994-2006
AYLAR 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
KORKUTELİ‘NDE AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN (C:) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
1954-1970
1970-1981
1982-1993
1994-2006
I
2,2
2,4
2,9
II
III
IV
V
ÖLÇME YAPIMAMIŞTIR.
3,6
6,9 10,5 15,2
2,6
6,0 11,1 15,2
3,7
6,4 10,5 16,4
VI
VII
20,2
20,2
21,1
23,3
23,3
24,3
VIII
22,5
23,0
23,5
IX
X
XI
18,5
19,2
19,1
13,5
13,4
13,6
7,6
7,3
7,8
XII
3,6
3,6
4,2
M. DOĞAN KANTARCI
YILLIK
12,3
12,3
12,8
90
600
KORKUTELİ' NDE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN
DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
80
550
1954-1970
ORT. 473,2 mm
1954-1970
70
500
450
60
400
50
1970-1981
1982-1993
1994-2006
mm
13,5
KORKUTELİ' NDE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
350
YAĞIŞ
1994-2006
ORT. 12.8 Cº
650
300
40
30
250
20
200
1994-1006
ORT.417.3 mm
150
1970-1981
ORT. 370 mm
100
10
1982-1993
ORT. 341.9 mm
0
50
AYLAR
0
120
115
110
105
100
95
90
85
80
75
70
65
60
55
50
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
YILLAR
KORKUTELİ'DE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN ( mm/m²) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
I
II
III
IV
V
VI
VII
1954-1970
77,4
51,3
48,5
33,9
44,8 21,2 12,4
1970-1981
60,7
49,2
31,3
38,2
35,4 23,8
8,0
1982-1993
37,2
41,4
41,0
36,4
41,8 19,6
1994-2006
58,8
31,0
39,7
50,6
32,3 28,8
FARK
-18,6 -20,3
-8,8
16,7 -12,5
VIII
YILLIK
IX
X
XII
mm
6,4 17,6 34,0 42,8
82,9
473,2
8,5
8,4 30,6 24,6
51,1
370,0
8,1
5,3
5,5 20,5 40,7
44,5
341,9
9,6
9,3
9,4 33,5 50,0
64,3
417,3
7,6 -2,8
2,9
-8,2
7,2
-18,6
-55,9
XII
-0,5
XI
1954/1970-1994/2006
KORKUTELİ'DE 1970-2006 DÖNEMİNDE GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARI
DÖNEMLER
I
II
III
IV
V
VI
VII
VIII
IX
X
XI
1970-2006
111,8
54,7
40,5
68,0
31,4
46,3
29,8
24,1
32,1
31,6
48,5
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
KORKUTELİ' DE 1970-2006 DÖNEMİNDE GÜNLÜK
EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARI
1970-2006
mm / 24 saat
12,6
12,1
11,7
12,5
12,0
12,1
11,7
12,7
12,7
12,7
12,3
12,7
11,8
11,5
12,4
12,4
12,6
12,1
12,6
12,7
13,0
12,5
11,5
12,3
13,3
12,5
12,9
12,2
13,4
13,5
12,6
13,6
12,6
12,5
12,4
12,2
12,6
ŞEKİL 13.2. KORKUTELİ’NDE AYLIK VE YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
YILLAR YILLIK
mm
1970 201,2
1971 459,5
1972 334,1
1973 218,1
1974 375,6
1975 373,7
1976 437,4
1977 327,1
1978 438,2
1979 527,9
1980 317,4
1981 429,2
1982 284,8
1983 448,3
1984 476,2
1985 381,7
1986 356,1
1987 338,3
1988 398,8
1989 188,2
1990 203,0
1991 360,3
1992 320,9
1993 345,8
1994 524,9
1995 279,7
1996 300,0
1997 336,4
1998 455,4
1999 256,6
2000 375,1
2001 589,8
2002 466,2
2003 535,6
2004 411,9
2005 370,8
2006 523,4
YAĞIŞ
14,0
SICAKLIK C:
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
KORKUTELİ'NDE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL
DEĞİŞİMİ
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
YILLAR YILLIK
C:
YAĞIŞ mm
ŞEKİL 13.1. KORKUTELİ’NDE AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
82,3 AYLAR
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
M. DOĞAN KANTARCI
44
12,5
1994-2006
ORT.13.2 Cº
12
1982-1993
ORT. 12.5 C
1970-1981
ORT. 12.7 Cº
11
1. KÖRFEZ SAVAŞI
KUVEYT PETROL
KUYULARI YANGINI
YANARDAĞ PATLAMALARI
1982 EL CHICON
1982 NEVADO DEL RUIZ
1991 PİNATUBO
1991 UNZEN
10,5
YILLAR
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
10
ELMALI'DA AYLIK SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
27,0
26,0
25,0
24,0
23,0
22,0
21,0
20,0
19,0
18,0
17,0
16,0
15,0
14,0
13,0
12,0
11,0
10,0
9,0
8,0
7,0
6,0
5,0
4,0
3,0
2,0
1,0
0,0
1952-1970
1970-1981
1982-1992
1993-2006
AYLAR
I
II
III
IV
V
VI
VII
ELMALI' DA AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
I
II
III
IV
V
VI
VII
VIII
1952-1970
2,5
3,6
7,1
11,3
16,1 21,1
24,2
24,2
1970-1981
1,3
3,4
7,3
11,1
15,7 20,6
24,0
23,4
1982-1992
2,1
2,5
6,2
11,5
15,6 20,4
23,5
23,5
1993-2006
2,7
3,6
6,6
11,1
16,6 21,4
24,8
24,2
FARK
0,2
0,0
-0,5
-0,2
0,5
-0,1
0,6
0,0
1952/1970-1993/2006
VIII
IX
19,4
19,5
20,0
20,0
0,6
IX
X
X
14,0
14,4
13,8
14,6
0,6
XI
9,0
8,1
8,0
8,3
-0,7
XI
XII
XII
4,9
3,4
3,2
4,2
-0,7
YILLIK
C°
13,1
12,7
12,5
13,2
0,1
M. DOĞAN KANTARCI
1954-1970
ORT. 542.2 mm
700
110
650
100
600
90
550
80
70
500
1954-1970
1970-1981
1982-1993
1994-2006
60
450
50
400
40
350
300
30
1994-2006
ORT. 512.2 mm
250
20
10
200
1970-1981
ORT.486.9 mm
150
1982-1993
ORT.416.5 mm
0
AYLAR 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
100
50
0
YILLAR
ELMALI'DA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL
DEĞİŞİMİ
120
750
YAĞIŞ mm
13
396,8
486,5
386,6
288,0
520,9
539,3
449,3
396,4
599,9
761,2
378,8
638,5
479,3
589,3
442,3
492,6
385,7
360,3
550,4
255,8
245,7
486,7
298,2
411,2
627,3
382,9
404,1
457,2
553,4
453,6
451,8
659,6
516,6
585,1
490,9
412,1
663,8
130
ELMALI' DA YILLIK ORTALAMA YAĞIŞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
ELMALI' DA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
II
III
IV
1954-1970 119,0
I
70,6
58,3
29,1 32,5 19,1 11,3
V
4,0 11,1 32,1 44,5 110,8 542,2
1970-1981 103,2
68,5
40,9
32,5 28,3 26,1 10,9
9,5
6,0 40,5 36,3
84,1 486,9
1982-1993
50,9
61,3
55,3
31,5 25,9 25,6
7,6
3,7 23,7 51,7
69,6 416,5
1994-2006
75,6
52,6
64,8
41,7 27,2 25,2 11,4 11,6
7,0 36,5 70,0
88,6 512,2
FARK
-43,4 -18,0
6,5
12,6
VI
-5,3
VII
VIII
9,9
6,1
0,1
IX
7,6 -4,1
X
XI
XII
4,4 25,5 -22,2
YILLIK
-30,0
1954/1970-1994/2006
ELMALI' DA GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER
I
II
III
IV
V
1954-1970
80,4
35,0
53,0
27,5
22,7 38,0 27,1
VI
VII
VIII
IX
X
XI
1970-2006
51,6
38,1
53,8
42,1
23,4 58,7 18,8 25,7 25,1 49,3 58,0
9,7 19,0 51,7 55,0
XII
49,7
YAĞIŞ mm / 24 saat
13,5
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
800
YAĞIŞ mm
1952-1970
ORT. 13.1 Cº
11,5
ŞEKİL 14.2. ELMALI’DA AYLIK VE YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
YILLAR YILLIK
mm
14
SICAKLIK C:
1970
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
C⁰
13,4
12,1
13,0
12,3
12,4
12,0
13,0
12,9
12,9
12,7
13,0
12,2
11,7
12,9
13,0
13,0
12,5
12,5
13,0
13,2
12,6
11,0
12,7
13,4
12,9
13,2
12,4
13,6
13,8
12,9
14,0
13,0
13,0
13,4
13,2
13,2
ELMALI'DA YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
14,5
SICAKLIK Cº
YILLAR YILLIK
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
ŞEKİL 14.1. ELMALI’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
85
80
75
70
65
60
55
50
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
58,7 AYLAR
ELMALI' DA GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm/24 saat)
MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1954-1970
1970-2006
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
M. DOĞAN KANTARCI
45

Benzer belgeler