türkiye`nin batı akdeniz bölümü ormanları ve bazı önemli sorunlar
Transkript
türkiye`nin batı akdeniz bölümü ormanları ve bazı önemli sorunlar
1 2 3 4 5 TOPLANTIYA KATILANLAR ANTALYA 2.2.2008 6 TÜRKĠYE’NĠN BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜ ORMANLARI VE BAZI ÖNEMLĠ SORUNLAR Prof. Dr. M. DOĞAN KANTARCI (EM)*⁾ ÖZET Türkiye‟nin Batı Akdeniz Bölümü; batıda Dalaman Çayından, doğuda Anamur Burnu / Tatlısu Nehri Vadisine kadar uzanır. Kuzeyde Göller Bölümü ile Ġç Anadolu Bölgesi Batı Akdeniz Bölümünü sınırlar. Batı Akdeniz Bölümünün ekolojik bakımdan üç yetiĢme ortamı bölgesine ayırt edilmesi gerekir. 1) Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi 2) Batı Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubu 3) Batı Akdeniz Ardı (Batı Toros Ardı) YetiĢme Ortamı Bölgesi Batı Akdeniz Bölümü ile bağlantılı olduğundan Göller Bölümü de bütünlüğü sağlamak için birlikte ele alınmıĢtır. Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi Toros Dağlarının batı bölümünün Akdeniz‟e bakan yamaçlarını kapsamaktadır. Yükseltileri 3000 m‟ yi bulan Toros Dağları Akdeniz‟den itibaren bir duvar gibi yükselmektedirler. Toros Dağlarının farklı doğrultulardaki eksenleri, Akdeniz üzerinden gelen nemli ve ılık rüzgârların farklı alınmasına sebep olmaktadır. Böylece dağların farklı bakılı yamaçlarında, farklı türde ve miktarda yağıĢlar oluĢmakta, yetiĢme ortamı özellikleri de değiĢmektedir. Hava kütlelerinin dağ yamaçları üzerinde yükselmeleri, soğumaları ve taĢıdıkları nemin yoğuĢması sis ve yağıĢ kuĢaklarının oluĢmasına sebep olmaktadır. Nemini bırakan hava kütleleri yükselmeye devam etmekte, daha yukarıda üst soğuk hava tabakası ile karĢılaĢmakta ve tekrar soğuyup/yoğuĢarak yeni bir sis/yağıĢ kuĢağı oluĢturmaktadırlar. Ancak üst sis/yağıĢ kuĢağı, orta sis/yağıĢ kuĢağından daha az miktarda ve genellikle kar halinde yağıĢ almaktadır. Böylece oluĢan sis/yağıĢ kuĢakları farklı yükselti iklim kuĢakları halinde değerlendirilmektedir. Bu farklı yükselti/iklim kuĢaklarından Kızılçam kuĢağında (<1200 m) kızılçam ormanları için optimum kuĢağını (500-700/800 m), sedir kuĢağında (1200-2000 m) sedir ormanları için bir optimum kuĢağını (1500-1700 m) arasında belirlemek mümkün olmuĢtur. Yükselti/iklim kuĢakları içinde yamaç arazinin rüzgâra karĢı konumuna bağlı olarak oluĢan iklim farkları ile “yetiĢme ortam yöreleri” ve “alt yöreleri” ayırt edilebilmiĢtir. Batı Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda iki yetiĢme ortamı bölgesi ayırt edilmiĢtir: 1) Elmalı-Korkuteli-Bucak YetiĢme Ortamı Bölgesi 2) Acıpayam-Gölhisar YetiĢme Ortamı Bölgesi *) Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak Ġlmi ve Ekoloji Abd. Bahçeköy-Ġstanbul E.mail : [email protected] Tlf. 0532- 416 65 97 7 Her iki yetiĢme ortamı bölgesi de Toros Dağlarının arasında kaldıkları için deniz etkisini alamamakta veya çok az alabilmektedirler. Bu iç bölgelerde karasal iklim tipleri hakimdir. Dağların arasındaki alçak ovalar soğuk dağ meltemlerinin etkisi ile birer don çukuruna dönüĢmektedirler. Bu sebeple de alçak arazi “ardıç kuĢağı”, yamaç arazi “sedir kuĢağı” halindedir. Dağ bellerinden ve gediklerden veya derin vadiler boyunca gelen deniz etkisi ise yer yer kızılçam ormanlarının yetiĢebilmesine veya sedir ormanlarında tür çeĢitliliğine sebep olmaktadır. Batı Akdeniz Ardı YetiĢme Ortamı Bölgesi “Batı Toros Ardı YetiĢme Ortamı Bölgesi” olarak adlandırılmıĢ olup, Göksu Irmağı havzasının yukarı kesimini kapsamaktadır. Bu bölgede Ġç Anadolu‟nun karasal iklim etkisi daha belirgindir. Göller Bölümü; “Göller YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubu“ olarak dört yetiĢme ortamı bölgesine ayırt edilmiĢtir. Kuzey ve kuzeydoğu hakim rüzgârlarının altında göller batı ve güneydeki dağ yamaçlarına nemli etki yapmaktadırlar. Bu sebeple Göller Bölümünde daha kurak ve daha nemli yörelerin ayırt edilmesi gerekmiĢtir. Bütün bu yükselti/iklim kuĢaklarının ve yörelerinin ayırt edilmesinde bölgedeki ağaç ve çalı türlerinin yayılıĢı, arazinin yapısı ve miktarı az da olsa meteoroloji istasyonlarının ölçmeleri kullanılmıĢtır. Ayrıca Kızılçam ve Sedir ormanlarında yükseltiye bağlı olarak belirlenen beslenme/büyüme iliĢkileri de yükselti/iklim kuĢaklarının belirlenmesinde yardımcı bilgi olarak değerlendirilmiĢtir. Kızılçam kuĢağında Kızılçam ağaçlarının 500-700 m (ortalama 600 m) basamağında daha fazla boylandıkları belirlenmiĢtir. Kızılçamların ibrelerindeki azot ve fosfor miktarları da bu basamakta daha fazladır. Bu sebeple 500-700 m yükselti basamağı Kızılçam için optimum kuĢağı olarak ayırt edilmiĢtir. Sedir kuĢağında 1100-1300 m (ortalama 1200 m) ile 1500-1700 m (ortalama 1600 m) basmağında sedir ağaçlarının 100 yaĢında en yüksek boylara ulaĢtıkları belirlenmiĢtir. Sedir ibrelerindeki azot ve fosfor miktarları 1500-1700 m alt kuĢağında daha fazladır. Sedir ağaçlarının 1100-1300 m basamağında fazla boylanmalarının sebebi, bu basamağın nemli ve daha ılık, dolayısı ile vejetasyon döneminin daha uzun olmasıdır. Sedir kuĢağında ise 15001700 m yükselti basamağı Sedirin optimum kuĢağı olarak belirlenmiĢtir. Türkiye ormanlarının ve ormacılığının yaygın sorunları, Batı Akdeniz Bölümünde, (bölgenin özelliklerine bağlı olarak) “bölgeye özgü sorunlar“ haline gelmiĢtir. Bu sorunların önemli olan bazılarını Ģöyle sıralamak mümkündür; 1) Orman alanlarında usûlsüz ve aĢırı kesimler. Ormanların kapalılıklarını kaybetmesi. 2) Orman yangınları. 3) Ġklim değiĢikliğine sebep olan ısınma ve kuraklaĢmanın özellikle kurak yörelerde sebep olduğu kurumalar, Çamkese böceği veya akarların vd. zararlıların yaygınlaĢması ve etkilerinin belirginleĢmesi, Ģiddetli sağanak/sel olaylarının artması vb. olumsuz etkiler. 4) Orman üstü kır kuĢağındaki geniĢ otlaklardan yürüklerin çekilmesi ve planlı bir hayvancılığın desteklenmemesi. 5) Ormanların turizm alanına dönüĢtürülerek bedava arsa olarak kullanılması ve pek çok yargı kararına rağmen bu yanlıĢ tutumda israr edilmesi. 6) Golf sahası yapılmak üzere ormanların peĢkeĢ çekilmesi ve yargı kararlarına rağmen uygulamaların siyasi baskı/destek/koruma altında devam ettirilmesi. 8 7) Orman alanlarına taĢocağı ruhsatı verilerek, ormanların ve su kaynaklarının tahrip edilmesi ve yeni 2-B alanlarının yaratılmağa kalkıĢılması. 8) 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesinin B bendini ormancılık esaslarına uygun olmayan kapsamda değiĢtirerek ve uygulayarak orman alanlarını orman rejimi dıĢına çıkarmalar. 9) Orman tahribi sonunda çalılaĢtırılmıĢ (sekunder maki) olan orman alanlarını “ormandan saymayarak“ orman rejimi dıĢına da çıkarma çabaları. 10) Orman dıĢına çıkarılmıĢ arazinin satılamayacağına dair “Anayasa Mahkemesi Kararı“ olduğu halde, bu alanların satılması için kanunların değiĢtirilmeye çalıĢılması. 11) Siyasi baskılar ve etkiler ile müdürlerin, mühendislerin memurların sık sık değiĢtirilmesi ve amaca yönelik tayinler ile yetersiz kiĢilerin idarede üst mevkilere getirilmesi. 12) Yardımcı personelin (memurlar ve iĢçiler) malî tedbirler bahane edilerek azaltılması, emekli olanların yerlerinin doldurulamaması. 13) Odun hammaddesi (tomruk vd.) ithâlatından yeterli gümrük vergisi alınmadığı için Orman iĢletmelerinin damping fiyatlarla ile karĢılaĢmalarına ve Devletin gelir kaybına sebep olunması. Yukarıda sıralanan sorunlar daha da artırlabilir. Bu sorunların arasında; siyasi baskılar, partizanlıklar, kayırmalar, peĢkeĢ çekmeler ve bu amaçlara yönelik yasal düzenlemeler yapmaya kalkıĢmalar, yasa dıĢı uygulamalar dikkati çekmektedir. Ormancılar teknik sorunlarını çözebilmekte, doğal olayların yarattığı sorunlarla uğraĢmaktadırlar. Ormancıların siyasi baskı ve etkilerden uzak tutulması gerekir. Çünkü; “Ormancılara ve ormancılığa uygulanan siyasi baskı ve partizanlık, milletin ortak malı olan ormanları yok etmektedir“. FORESTS IN THE WESTERN MEDITERRANEAN REGION OF TURKEY AND SOME COMMON PROBLEMS Prof. Dr. M. DOĞAN KANTARCI (EM)*⁾ The western part of the Mediterranean Region of Turkey extends along Dalaman Brook in the west and Anamur point/Tatlısu river in the east. Region of Lakes in the north and Central Anatolia Region surround the Western Mediterranean Region. Three different habitat regions in the Western Mediterranean Region should be recognized considering the available ecological conditions. (1) Western Mediterranean Habitat Region (2) The Group of Inner Habitat Regions of Western Mediterranean (3) Western Mediterranean Hinterland Habitat Region Western Mediterranean Habitat Region includes the slopes of Taurus Mountains facing the Mediterranean. Taurus Mountains having around 3000 m of elevation act as a wall to the Mediterranean and are directly affected by the sea. The massifs of Taurus Mountains on different axis cause humid and mild sea breezes blowing from northern Mediterranean to the Eastern Mediterranean bring different amount of rainfalls on the mountain slopes. The rainfall amount is higher on the slopes meeting the sea breezes by their aspect (Figure 1). Air masses get colder by elevation and the contaminated humidity rate condenses. Condensed humidity turns into fog dispersions or precipitations (in the form of rainfall or snow) depending on the 9 ascension or cooling rate. This fog and precipitation belt apparently occurs between 700/8001000/1100m at which altitude Pinus Brutia zone is observed (Figure 1, Table 1). The air mass leaving the moisture load on the slope keeps ascending and cooling by altitude. The condensed humidity of the re-cooled air mass at upper elevation transforms into fog or falling forms. This fog and precipitation belt is generated between 1500-1600 m of Cedrus libani zone (Figure 1, Table 1). However, the falling amount occurring at upper altitudes and land due to second cooling phase is lower compared to the previous one. The downfalls especially at higher elevations of 1200 m are observed in winter and in the form of snow. The events of elevation, temperature decrease, and downfall relations on mountain slopes provided the formation of different altitude/climate zones. Altitude/climate zones are distinguished by the dispersions of tree and bush species (Section 1, 2 and Table 2). Climate variations arise from the position of mountainous terrain to the wind in the altitude/climate zones. Considering these climate variations, it is a requirement to divide altitude/climate zones into “habitat regions” and “sub-regions” (Table 1). Two habitat regions are distinguished in the Group of Inner Habitat Regions of Western Mediterranean: (1) Elmalı-Korkuteli-Bucak Habitat Region (2) Acıpayam-Gölhisar Habitat Region Neither of these habitat regions is exposed to the sea effect except to a mere degree due to being surrounded by Taurus Mountains. Continental climate type is experienced in these inner regions and thus the amount of rainfall is considerably lower (Figure 2). Gömbe sub-region located in the west of Elmalı plain is partially influenced by the Mediterranean through Sinekçi mountain pass between Susuz Mountain and Akdağ (Figure 2). Mild and partly humid influence of the Mediterranean has caused a Pinus brutia forest grown up in the north of Akçay and Gömbe (KaĢ Farm). Dokuz Göl-Çığlıkara sub-region of Elmalı Region can also meet the sea effect over “KaĢ Pass” (through the masses of Susuz Mountain- Kuhu Mountain) (Cultivation of Kavaklı Woodland in Dokuz Göl). Similarly, the sea effect ranging to the north over Aksu Valley brings increasing rainfalls to Ağlasun sub-region, too (Figure 2). In the west, the sea effect along with the valley reaching to the north as Koca Brook-EĢen Brook –Seki Brook brings about higher amounts of rainfall in Dirmil. (Figure 2, Table 2). In the south, the waterside thicket located just in the west of Antalya is a kind of sub-region with a quite low downfall ratio due to being out of the Mediterranean influence (Figure 2). The plains and down slopes located in both of the Inner Habitat Regions of the Mediterranean in the form of cirques between the mountains are all frost cirques. Frost cirques are formed as a result of cold mountain breezes. Juniperus excelsa zone is available at the bottom (in the frost cleft) and Cedrus libani zone is at upper mountain slopes (Table 2). These frost clefts are quite apparent in the Dokuz Göl-Çığlıkara sub-region of Elmalı Habitat Region, Korkuteli-Yeleme sub-region, and Bozova-Bucak sub-region (Juniperus excelsa forests). Western Mediterranean Hinterland Habitat Region is named as “Western Taurus Hinterland Habitat Region”. This region is not open to the sea effect of the west due to the location of Göksu Valley lying from northwest to southeast (arriving at Silifke). The continental climate effect of Central Anatolia is also experienced in the region surrounding the upper water basin of Göksu Valley. 10 The Region of Lakes is divided into four habitat regions as “The Group of Habitat Regions of Lakes”: (1) Burdur-Acıgöl Habitat Region (2) Eğirdir Habitat Region (3) BeyĢehir Habitat Region (4) AkĢehir Habitat Region The Region of Lakes also presents the climate characteristics similar to Taurus Hinterland Habitat Regions. However, the humid air carried through the winds of north and northeast creates more humid habitat environments in the south and west of the lakes. The winds of northeast blowing over the Lake of BeyĢehir recline the humid evaporating over the lake against the slopes of Mehmetoğlu Mountains and Dedegöl Mountains in the west(Table3 Dedegöl Mountains Region). On the other hand, Eğirdir region meeting the humid effect of Eğirdir Lake in the north and humid and warm influence of the Mediterranean through Aksu Valley in the south is a more humid and mild region (Table 3). This similar effect also provides the occurrence of humid but a bit cooler conditions for Isparta region. In addition, Senirket Region gets the humid effect over Hoyran Lake which is the northern part of Eğirdir Lake (Table 3). Cedrus libani forest (Garip Forest/Bekir Sıtkı Evcimen Forest) on the northern slopes of Barla Mountain is a result of this humid effect ascending over Hoyran Lake. The annual average temperature and rainfall rates and relations of the selected regions in the Western Mediterranean Habitat Region are demonstrated in Figure 4. The forestry area of the Western Mediterranean Region is given in Table 4 (on the based of the data by OGM 2003 inventory). In the light of evaluated data in Table 4; (1) Out of 2.23 million ha land of the Western Mediterranean Habitat Region, 61.8% (1 377 736 ha) makes up the forestry land and the rest with 38.2 % (852. 402 ha) is devoted to areas out of forestry lands. It is quite normal that the forestry land is more in this mountainous terrain. High forests basically include the species of Pinus brutia at lower altitudes (< 1200m), Cedrus libani (around 1200-2000m) and Pinus nigra and Abies cilicica (at Cedrus libani zone) in patches. Quercus cerris, Quercus infectoria, Quercus pubescens, Quercus coccifera and in some places Quercus aucheri, Quercus valonea (Q.ithaburensis) and Quercus trojana are mixed in the high forests of the Pinus Brutia zone (Section 1 and 2). As a consequence of needled forest destructions (including fires), coppice forests (20.3%) turned into brush woods of leafy species make up secondary scrub areas (Section 1 and 2 for species). However, a considerable part of the forestry lands forms forests of “very degraded high forest (32.5%)” and “unproductive coppice (18.4%)” (Total 50.9%) (Table 4.1). These degraded and unproductive forests cause downpours turn into floods, soil removals and substantial damages. 2) Mediterranean Inner Habitat Regions comprise a land of 977.951 ha. 47% (459.314 ha) area of this land is the forestry land and the rest with 53% (518.637 ha) is out of forest area. The amount of high forests is 74.5 % (342.228 ha) and coppice forest area is 25.5% (117.086 ha) in the Mediterranean Inner Habitat Regions. In addition to Pinus brutia and Cedrus libani species in the inner regions, there are generally mixes or partially forest lines of Juniperus excelsa and Juniperus foettidissima (which is an effect of continental climate). 11 Coppice forests are formed by above mentioned oak species and some xeromorphic bush kinds. In the group of Mediterranean Inner Habitat Regions, the amount of “very degraded high forests” is 33.7% (154 869 ha) and “unproductive coppice forest” area is 25.5 % (117 086 ha) which make 59.2% out of total forest land (Table 4.2.). The amount of downpours in the inner regions should also be recognized. (The highest daily rainfall is given in Table 2). 3) The group of Lakes Habitat Regions includes 2.6 million ha area. 25.6 % (668 231 ha) is for forestry land and 74,4 % (1 941 429 ha) is for out of forestry land of this area. 56,8 % (379 626 ha) makes up high forests and 43,2% (288 605 ha) includes coppice forests. The amounts of “very degraded forests” and “unproductive coppice forests” are 32,8% (225 534 ha) and 38,6% (265 663 ha) respectively. The degraded forest land makes up 71.4% of the total forest area of the region (Table 4.3.).The frequency of the downpours in the Region of Lakes results in the soil removals and floods. Hail squalls, on the other hand, caused serious damages on the land where forests were severely destroyed (3.7.1995, Senirkent). The species as Pinus brutia, Cedrus libani, and Abies cilicica have formed tall and productive forests on the slopes getting exposed to the humidity of the lakes in the Region of Lakes. Nevertheless the forests away from the humidity effect generally form coppice forests of certain oak species and Juniperus excelsa forests. In addition to mentioned points above, severe destruction and excessive grazing have caused coppice forests turn into much degraded lands on this ecologically sensitive area which is also another result of the Western Mediterranean Region being formed from limestone has a karstic landscape in general. Soils generated from limestone are shallow or mid-deep, stony or quite rocky clay soils. These types of soils are also inadequate in terms of water capacities that they can reserve for the plants. In addition, karstic structure directs absorbed rainfall in soil follow the path towards the deep levels. Consequently, the distribution of the rainfall to the months, the number of winds blowing from the sea, and the number of the foggy and humid days are considerably important for the growth of forests in addition to the depth and stone amount of soil in times of longer summer droughts. On the other hand, the depth and the dimension of the crack on the main limestone mass is another significant point. Trees whose roots are reaching at a deeper and broader crack system grow at a better rate. The presence of trees at different lengths and calibers on the same aged stands depends on this fractured feature of the bedrock and on different depths and widths of its cracks. (For more information, look at Kantarcı, M.D. 1987, 1988). The alteration in the length of the Pinus brutia trees depending on the altitude on the Pinus brutia zone is given in Figure 5. It is observed that Pinus brutia grows more in length at 500-700m (average 600m) zone. The azote and phosphor amounts on the Pinus brutia needles are also higher at this zone (Figure 5). This zone described as the optimum line of Pinus brutia demonstrates higher amounts of rainfall (Look at Kantarcı,M.D. 1983, 1998, 2005/2 and Figure 1). Pinus brutia which is a plenary tree of light resists upon its own shadow and can form three-four layered forests at this zone where the climate is more humid (Kantarcı,M.D.ÇalıĢkan,A. 1983). Similarly, Pinus brutia trees managed to grow up under the Cedrus libani trees in the Pinus brutia and Cedrus libani mixed forest at the humid 1100-1200m slopes of Alakır Valley of Bey Mountains (Kumluca) zone (Kantarcı,M.D. 1985, 1988). At the Cedrus libani zone, the lengths of Cedrus libani trees that they reached at the age of 100 depending on the altitude and the aspect are given in Figure 6 and 7. The highest length that Cedrus libani trees have reached is between 1100-1300m (average 1200m) zone on the southern slopes of Bey Mountains which are under the sea effect (Dibek Forest in Alakır 12 Valley) and 1500-1700m (average 1600m) zone. On the contrary, the lengths of the trees start to decrease at each 200m gradient towards 2000m. The same case is also observed in Çamkuyusu Research Forest located at northern aspect slopes of Bey Mountains. In this study carried out in these natural forests at Cedrus libani zone, age/length related comparison has been realized on the samples taken from the trees not grown up in shields (Look at, Kantarcı, M.D. 1988). When temperature and downfall relations presented in Table 1 and 2 and Figure 3 are examined, it is seen that annual average temperature at 1000-1200 m Pinus brutia/Cedrus libani zone is 12°C and annual amount of rainfall is around 2160mm. On the other hand, annual temperature and annual amount of rainfall have been measured as 7.6°C and 817 mm respectively in Çamkuyusu sub-region. Decreasing temperature at upper elevations causes shorter vegetation times and low growth for trees. Air masses leaving their moist in the form of rainfalls at 1000-1200m altitudes can keep ascending without leaving any downfall at 1300-1500m zone. Re-cooling air masses at higher elevations can form fog belts and can leave rainfalls again. Azote and phosphor amounts on the needles of Cedrus libani trees show that 1500-1700m are optimum zones for Cedrus libani trees (Figure 7). Most of the problems concerning the forests and forestry in Western Mediterranean Region can be considered as major problems of Turkish forestry. Some problems significant and also indigenous to the region are given as follows: (1) Illegal and excessive cut-offs in the forest areas. Loss of closure property of the forests. (2) Forest fires. (3) Exsiccations in the dry regions especially due to warming and drought which are the main causes of climate change, the damages by the outbreaks of Thaumetopoea pityocampa, and so forth negative effects. (4) Inability to utilize the moorland zone above forest line for animal breeding. (5) The attempts to transform the bargain forest land into tourism areas. (6) Presentation of forest lands as presents to certain bodies in order to provide them with golf course construction areas. (7) Destruction of forests and water resources by granting quarry licenses for forestry lands. (8) Trials to discard the 6831 numbered forestry law 2nd article and B clause out of forest land by not conforming to the forestry principals. The attempts to sell these areas. (9) Regarding bush woods (secondary scrubs) formed out of forest destructions as “out of forest areas” and try to sell them. (10) Frequently changed directors and engineers due to political pressures and partisanship appointments. (11) Destaffing (dismissals of clerks, workers and other assistant staff) by pointing out cost reduction policies. (12) Meeting of forest managements with damping due to not charging adequate amount of customs duty for the import of wood raw materials (round timber,etc) and result in the Government revenue loss. The above mentioned problems stand out as issues come onto the scene by political pressures, favors, forest plundering and offers of certain bodies. In other words, “Political pressure and partisanship in Forests keep continuous forest destruction.” 13 1.GĠRĠġ Türkiye‟nin Akdeniz Bölgesinin Batı Akdeniz Bölümü ilginç ve önemli ekolojik özellikleri ile ormancılıkta değerli bir okul niteliğindedir. Bir yandan; (1) Akdenizin nemli ve ılık etkisini alan arazi, (2) hemen ardında Toros Dağlarının arasında deniz etkisini alamadığı için kara iklimi etkisi altındaki iç bölgeler ve (3) farklı rüzgâr yönleri altında çevresine farklı iklim etkileri yaptığı göllerin bulunduğu Göller Bölümü, bu bölgeler ile yörelerin her biri farklı ekolojik özelliktedirler. Bu farklı ekolojik özelliklere göre ormanları oluĢturan ağaç ve çalı türleri, ormanların yetiĢtirilmesinde, bakımında, iĢletilmesinde gerekli olan farklı teknikler ile uygulamalar, Batı Akdeniz Bölümünü bir „ormancılık okulu“ olarak değerlendirmemizi sağlamıĢtır. Bütün Akdeniz Havzasında da böylesine bir araya toplanmıĢ bölgesel ve yöresel ekosistemler birliğinin ikinci bir örneği yoktur. ĠĢte bu sebeple 1980‟den beri Akdeniz Bölgemizde ve özellikle Batı Akdeniz Bölümünde araĢtırma çalıĢmalarımı yoğunlaĢtırdım. Bölgede bir Orman Fakültemizin kurulmuĢ olması (Isparta‟ da) ve Batı Akdeniz Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü‟ nün (Antalya‟ da) çalıĢmaları “Akdeniz Ormancılığımızı“ daha da ileri götürmek yolundadır. 2. BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜNÜN YETĠġME ORTAMI BÖLGESEL VE YÖRESEL SINIFLANDIRMASI 2.1.AKDENĠZ BÖLGESĠNDE YETĠġME ORTAMI BÖLGELERĠ ĠLE YÖRELERĠ SINIFLANDIRMASININ TEMEL ĠLKELERĠ Batı Akdeniz Bölümünde yetiĢme ortamı bölgesel sınıflandırması yükselti/iklim kuĢakları ile bu kuĢakların içinde yetiĢme ortamı yöreleri ile alt yörelerinin ayırt edilmesi esasına dayandırılmıĢtır. Yöntem; yükselti ile değiĢen iklim özelliklerinin, dağların ve akarsu vadilerinin konumuna göre de değiĢiminin belirlenmesidir. Meteoroloji istasyonları yetersiz olduğu için ağaç ve çalı türlerinin yayılıĢı ile ağaç türlerinin yükseltiye bağlı beslenme/büyüme iliĢkileri de araĢtırılmıĢtır (Bkz.Kantarcı,M.D. 1982,1984/1990). Batı Akdeniz Bölümünde üç yetiĢme ortamı bölgesel birimi ayırt edilmiĢtir. Bu üç birime Göller Bölümünü de eklemek, konunun kapsami itibariyle gereklidir. 1) Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi (Deniz etkisi altındaki dağlık arazi) 2) Batı Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubu (2.1.) Elmalı-Korkuteli-Bucak YetiĢme Ortamı Bölgesi (2.2.) Acıpayam-Gölhisar YetiĢme Ortamı Bölgesi 3) Toros Ardı YetiĢme Ortamı Bölgesi 4) Göller YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubu (4.1.) Burdur-Acıgöl YetiĢme Ortamı Bölgesi (4.2.) Eğirdir YetiĢme Ortamı Bölgesi (4.3.) BeyĢehir-Sığla Gölü YetiĢme Ortamı Bölgesi (4.4.) Sultan Dağları-AkĢehir YetiĢme Ortamı Bölgesi Dağlık arazide yetiĢme ortamı birimlerinin ayırt edilmesinde, yükselti ile değiĢen iklimin etkisi ile oluĢan, yükselti/iklim kuĢakları çok önemlidir. Batı Akdeniz Bölgesinde deniz üzerinden gelen nemli ve ılık hava kütlelerinin dağ yamaçları üzerinde yükselmeleri, 14 yoğunlaĢmaları ve yükseldikçe soğumaları, taĢıdıkları nemin yoğuĢması ve yağıĢlara dönüĢmesi yükselti/iklim kuĢaklarını oluĢturmaktadır. YağıĢların yükseltiye bağlı olarak önce arttığı, daha üst yükseltilerde ise azaldığı meteoroloji istasyonlarının ölçmelerinden anlaĢılmaktadır (ġekil 1). Yükselti ile azalan sıcaklık (- 0,5 Cº/100m) ve artan yağıĢ Kızılçam kuĢağında ılık ve nemli bir sis/yağıĢ kuĢağı oluĢturmaktadır (ġekil 1 ile tablo 1). Nemini bırakan hava kütleleri yükselmeye devam etmektedir. Daha yukarıda tekrar soğuyan hava kütleleri yeniden bir sis/yağıĢ kuĢağı oluĢturmaktadır. Ancak bu kuĢaktaki yağıĢlar genellikle kar olarak düĢmektedir (ġekil 1 ile tablo 1). Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgelerinde de yükselti yağıĢ farklarına ve sıcaklık azalmalarına sebep olmaktadır (ġekil 2 ile tablo 2). Ġç bölgelerde alçak arazi don çukuru niteliğindedir. Bu sebeple bir ters kuĢaklaĢma oluĢmaktadır. Sedir üst kuĢağında bulunan Boylu Ardıç (Juniperus excelsa) ve Kokulu Ardıç (Juniperus foettidissima) türleri alçak arazi ile çevresindeki dağ yamaçlarında (Don kuĢağında) orman kurmaktadırlar. Sedir ile Karaçam ormanları ise bu don kuĢağının üstündeki dağ yamaçlarında yer almaktadırlar (Tablo 2). Toros Ardı YetiĢme Ortamı Bölgelerinde de yeryüzü Ģekli/iklim iliĢkileri Ġç Bölgelerdeki iliĢkiler ile benzerlik göstermekte ise de kendine özgü bazı farklılıklara sahiptir. Göller Bölümünde göllerin yüzeyinden buharlaĢan su ile nemi artan hava kütlelerinin hakim rüzgâr altında yaslandığı dağ yamaçları daha nemlidir (Tablo 3). Göller Bölümündeki YetiĢme Ortamı Bölgelerinde daha nemli ve daha kuru (karasal iklim etkisi altındaki) iklim tipleri oluĢmuĢtur. Bu farklı iklim tiplerinin etkilediği alanlar yetiĢme ortamı yöreleri ile alt yöreleri olarak ayırt edilmiĢtir ve sınıflandırılmıĢtır (Tablo 3). 2.2. YETĠġME ORTAM YÖRELERĠ ĠLE ALT YÖRELERĠNĠN YILLIK ORTALAMA SICAKLIK ĠLE ORTALAMA YAĞIġ ĠLĠġKĠLERĠ Yükselti iklim kuĢaklarındaki arazinin bakısı ve deniz üzerinden gelen rüzgârlara karĢı konumu önemli iklim farklarına sebep olmaktadır. Ağaç ve çalı türleri ile daha da güvenli kavranabilen bu iklim farklarına göre yetiĢme ortamı yöreleri ile alt yöreleri ayıt edilmiĢtir (Kesit 1 ve 2). Batı Akdeniz Bölümündeki ormanların yükselti/iklim kuĢaklarına göre tür bileĢimleri daha fazla kesitte incelenmiĢtir (Fazla bilgi için bkz. Kantarcı, M.D. 1984/1990). Burada sadece iki kesit örnek olarak verilmiĢtir. Batı Akdeniz Bölümündeki YetiĢme Ortamı Bölgelerinde ayırt edilen yetiĢme ortamı yöreleri ile alt yörelerin yıllık ortalama sıcaklık/ortalama yağıĢ değerlerine göre dağılımı ilginç gruplanmaları göstermektedir (ġekil 3). 1) Kıyı kuĢağında ve alt Kızılçam kuĢağındaki yöreler daha sıcak ve daha yağıĢlıdır. 2) Deniz etkisi alan yörelerde yükselti arttıkça yağıĢ artmakta fakat sıcaklık aynı ölçüde azalmamaktadır. Bu yöreler Kızılçam kuĢağında, Kızılçamın optimum boylanmasının olduğu yörelerdir (Tablo 1 ile iliĢkilendiriniz). (ġekil 3‟te Antalya Anamur yöresi, Köprüçayı vadisi yöresi gibi). 3) Deniz etkisi alan yörelerden, vadilerin yukarı kesimlerinde yeralanlarda sıcaklık dikkat çekecek kadar azalmaktadır (Nif köy-Gödene yöresi ile AĢağı Gökdere-Kovada yöresi). Bu yörelerde yağıĢta biraz azalmaktadır. Buna karĢılık deniz etkisine doğrudan açık konumda olan Aydınkent (Ġbradı) - Köprülü yöresinde yağıĢ 2188 mm/yıl miktarına ulaĢmaktadır. 15 4) Daha yukarıdaki Kızlçam/Sedir KuĢağında da yıllık ortlama sıcaklık 11,5-12,5 Cº arasına düĢmekte, fakat yıllık ortalama yağıĢ 1350-2160 mm arasında bulunmaktadır (ġekil 3, tablo 1). 5) Batı Akdeniz Bölümünde deniz etkisine açık yamaçlarda 1600-1700 m arasında meteoroloji istasyonu yoktur. Ancak Çamkuyusu‟nda (Beydağları kütlesinin kuzey yamacında) 1660 m‟deki Ormancılık AraĢtırma Enstitüsünün meteoroli istasyonu ile Bolkar Dağlarında Aslanköy‟ deki (1650 m) meteoroloji istasyonu Orta Sedir KuĢağı için bir fikir vermektedir. Bu kuĢakta yıllık ortalama sıcaklık değerleri 10,4 Cº ve yağıĢ miktarları 814/817 mm olarak ölçülmüĢtür (Tablo 1, Ģekil 1,2,3). 6) Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubundaki yöreler ve alt yöreler daha soğuk ve daha az yağıĢ miktarları ile ayrı bir grup oluĢturmaktadırlar (ġekil 3). Bu yörelerin ve alt yörelerin kendi aralarında daha iyi değerlendirilebilmesi Ģekil 4‟te mümkündür. Dikkati çeken özellik iç bölgelerde dağların arasındaki gediklerden deniz etkisinin girebildiği yörelerde ve alt yörelerde yağıĢların daha yüksek oluĢudur (Dirmil, Ağlasun, Gömbe alt yöreleri). Buna karĢılık deniz etkisine kapalı olan yöre ve alt yörelerde yağıĢ miktarları 300-600 mm/yıl arasında kalmaktadır (ġekil 4). Sıcaklık ise yükseltiye bağlı olarak azalmaktadır. Ancak deniz etkisinin az da olsa ulaĢtığı yöreler ile alt yöreler daha ılımandırlar (ġekil 2, tablo 2 ve Ģekil 4). 7) Göller Bölümündeki YetiĢme Ortamı Bölgelerinde ayırt edilmiĢ olan yöreler ve alt yöreler de deniz etkisi alan yörelerden belirgin bir Ģekilde ayrılarak gruplaĢmaktadırlar (ġekil 3). Göller Bölümündeki yörelerde göllerin etkisi belirgin olarak Dedegöl Dağları Yöresi, Eğirdir Alt Yöresi ve Isparta Alt Yöresinde görülmektedir (ġekil 3 ve 5). Buna karĢılık göl etkisini alamayan yörelerde yıllık ortalama yağıĢlar 350-550 mm/yıl arasında kalmaktadır (Tablo 3 ve Ģekil 5). 3. BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜNDE ORMAN VARLIĞI Batı Akdeniz Bölümü ile Göller Bölümündeki YetiĢme Ortamı Bölgelerinde orman varlığı, orman iĢletmelerinin sınırları gözönüne alınarak Orman Genel Müdürlüğü‟ nün 2003 yılı amenajman envanterinden derlenip, değerlendirilmiĢtir (Kantarcı, M.D. 2005/1). Orman varlığı; koru ormanları, baltalık ormanlar ve bu ormanların kapalılık durumlarına göre alan olarak verilmiĢtir (Tablo 4). Orman kuran ağaç türleri ve ormanlardaki ağaç serveti bu derleme, değerlendirme çalıĢmasına konu edilmemiĢtir (Fazla bilgi için bkz. Kantarcı M.D. 2005/1). (1) Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesinde toplam orman alanı (14 orman iĢletmesi) 2003 envanterine göre 1 377 736 ha‟ dır (Tablo 4.1.). Bu alan yetiĢme ortamı bölgesinin toplam alanının %61,8‟ ini kaplamaktadır (Tablo 4.1). OGM 1970 orman envanterinde (yayın tarihi 1980) aynı bölge için verilen orman alanı 1 369 329 ha‟ dır (Kantarcı, M.D. 2005/1). Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesinde koru ormanlarının alanı 1970 envanterinde 910 248 ha iken, 2003 envanterinde 1 097 898 ha‟a artmıĢtır. Buna karĢılık çok bozuk baltalık (çalılaĢmıĢ) orman alanı 438 120 ha‟dan 253 337 ha‟a azalmıĢtır. Aradaki fark ağaçlandırmalar ile kazanılan ve koru ormanlarına dönüĢtürülen (çalılaĢtırılmıĢ veya çok bozuk nitelikteki) orman alanlarıdır. Ancak; çok bozuk koru niteliğindeki 448 409 ha orman ile çok bozuk baltalık niteliğindeki 253 337 ha orman alanı (Toplam 701 746 ha) ağaçlandırılmayı veya toprak koruma çalıĢmalarının yapılmasını beklemektedir. Bu çok bozuk nitelikteki koru ve baltalık ormanların bölgedeki toplam orman alanına oranı %50,9‟dur (%32,5 + %18,4) (Tablo 4.1. ile Ģekil 6.1. ve 6.2.). 16 (2) Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda toplam orman alanı 459 314 ha olup, bu alanın grup alanına oranı %47‟dir (Tablo 4.2.). OGM 1970 orman envanterinde (yayın tarihi 1980) aynı bölge için verilen orman alanı 486 369 ha‟ dır (27 055 azalma/aktarma var) (Kantarcı, M.D. 2005/1). Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda koru ormanı alanı 1970 envanterinde 304 730 ha iken, 2003 envanterinde 342 228 ha‟a yükselmiĢtir. Koru ormanındaki artıĢ (37 498 ha) çok bozuk baltalıklar ile çalılaĢtırılmıĢ ormanların ağaçlandırılması ile sağlanmıĢtır. Ancak; çok bozuk koru ormanı niteliğindeki 154 969 ha ile çok bozuk baltalık niteliğindeki 117 086 ha orman alanı ağaçlandırılmayı veya toprak koruma çalıĢmalarının yapılmasını beklemektedir. Bu çok bozuk koru ve baltalık ormanların iki iç bölgedeki orman alanına oranı %69,2‟dir (%33,7 + %25,5) (Tablo 4.2. ve Ģekil 6.1.) Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubundaki, “Elmalı-Korkuteli-Bucak YetiĢme Ortamı Bölgesinin“ orman alanı 329 523 ha olup, bölge alanının %47,6‟sı kadardır. Bu bölgedeki çok bozuk orman alanı da mevcut orman alanının %55,9‟u kadardır (Tablo 4.2.). “Acıpayam-Gölhisar YetiĢme Ortamı Bölgesinin“ orman alanı 129 791 ha olup, bölge alanının %45,4‟ ü kadardır. Bu bölgedeki çok bozuk orman alanı da mevcut orman alanının %58,3‟ ü kadardır (Tablo 4.2.). Acıpayam orman iĢletmesinin doğu bölümü bu bölgeye alınmıĢtır. ĠĢletmenin batı bölümü ise Ege Bölgesi orman alanında bırakılmıĢtır (Tablo 4.2.). Her iki bölgede çok bozuk ormanların payı ve orman alanının bölge alanına oranı birbirine çok yakındır (Tablo 4.2.). Benzer oran Batı Toros Ardı Orman YetiĢme Ortamı Bölgesinde de vardır (Tablo 4.3.). (3) Batı Toros Ardı Orman YetiĢme Ortamı Bölgesinde orman alanı 232 615 ha olup, bölge alanına oranı %49,3‟ tür (Tablo 4.3.) OGM (1970) orman envanterine göre (yayın tarihi 1980) bu bölgedeki orman alanı 223 598 ha olup, 9017 ha artıĢla 2003 envanterinde 232 615 ha‟a yükselmiĢtir (Kantarcı, M.D. 2005/1). Bölgedeki toplam koru ormanı1970 envanterinde 200182 ha iken, 2003 envanterinde 226 228 ha‟a artmıĢtır. Buna karĢılık çok bozuk baltalık (çalılaĢmıĢ orman) alanı 23 416 ha‟ dan 6 128 ha‟a azalmıĢtır. Çok bozuk baltalık alanındaki azalma (17 288 ha) ile toplam orman alanındaki artıĢ (9017 ha) toplamı 26 305 ha‟dır. Bu alan koru ormanındaki artıĢa denk olup, ağaçlandırmalar ile kazanılmıĢ (koruya dönüĢtürülmüĢ) alandır (KarĢılaĢtırmalar için bkz. Kantarcı, M.D.2005/1). Bu ağaçlandırma gayretlerine rağmen bölgede 129 594 ha çok bozuk koru ormanı ile 6 128 ha çok bozuk baltalık orman ağaçlandırılmayı ve toprak koruma çalıĢmalarının yapılmasını beklemektedir. Bu çok bozuk koru ve çok bozuk baltalık ormanların bölge orman alanına oranı %58,3‟tür (%55,7 + %2,6) (Tablo 4.3. ve Ģekil 6.1. ile 6.2.). (4) Göller bölümündeki 4 orman yetiĢme ortamı bölgesinin toplam orman alanı 668 231 ha olup, bölge alanına oranı %25‟tir (Tablo 4.4.). Orman alanının bölge alanına oranı üç yetiĢme ortamı bölgesinde %35.0-36,9 arasındadır. AkĢehir YetiĢme Ortamı Bölgesinde ise bu oran %6‟ya düĢmektedir (Tablo 4.4.). Göller Bölümünde OGM 1970 envanterine göre (yayın tarihi 1980) toplam orman alanı 634 582 ha olup, 33 649 ha‟lık artıĢ ile 2003 envanetrinde 668 231 ha‟ a yükselmiĢtir (Kantarcı,M.D.2005/1). Göller Bölümünde koru ormanı alanı 1970 envanterinde 335 220 ha iken, 2003 envanterinde 379 626 ha‟a yükselmiĢtir (44 406 ha artmıĢ). Buna karĢılık çok bozuk baltalık alanı 276 903 ha‟ dan 265 663 ha‟a azalmıĢtır (11 240 ha azalmıĢ). Çok bozuk baltalıktan azalan alan (11 240 ha) ile orman alanındaki artıĢ (33 649 ha) toplamı, koru ormanındaki artıĢa denk gelmektedir. Koru ormanındaki artıĢ ağaçlandırmalar ile sağlanmıĢtır (karĢılaĢtırmalar için bkz. Kantarcı, M.D.2005/1). Kurak bir bölgede küçümsenmeyecek olan bu ağaçlandırma gayretlerine rağmen; 17 Burdur-Acıgöl YetiĢme Ortamı Bölgesinde çok bozuk koru %18,8 ve çok bozuk baltalık %56,3 olmak üzere orman alanının %75,1‟i , Eğirdir YetiĢme Ortamı Bölgesinde çok bozuk koru %29,2 ve çok bozuk baltalık %46,9 olmak üzere orman alanının %76,1‟ i BeyĢehir YetiĢme Ortamı Bölgesinde çok bozuk koru %48,3 ve çok bozuk baltalık %27,7 olmak üzere orman alanının %76,0‟sı, AkĢehir YetiĢme Ortamı Bölgesinde çok bozuk koru %33,7 ve çok bozuk baltalık %35,8 olmak üzere orman alanının %73,5‟ iağaçlandırılmayı veya toprak koruma çalıĢmalarını beklemektedir (Tablo 4.4.). Göller Bölümü orman alanının tümünde çok bozuk koru alanı 225 534 ha (%33,7) ile çok bozuk baltalık orman alanı 265 663 ha (%39,8) toplam orman alanının %73,5‟ ini oluĢturmaktadır (Tablo 4.4. ve Ģekil 6.1. ile 6.2.). Akdeniz Bölgemizin Batı Akdeniz Bölümündeki orman varlığımız üzerinde yaptığımız bu değerlendirme, çok farklı iklim ve yeryüzü Ģekli özelliklerinin etkisi ile oluĢmuĢ orman yetiĢme yörelerinde farklı ağaç türleri ile geniĢ alanlarda ağaçlandırma ve toprak koruma çalıĢmalarımızın devam ettirilmesi gerektiğini göstermektedir. Yapılan gayretli ve baĢarılı çalıĢmalar ile yeterli bilgi birikimi sağlanmıĢtır. Bu ağaçlandırma ve toprak koruma çalıĢmaları hızla devam ettirilmez ise sağanak yağıĢların sellere dönüĢmesi, toprakların taĢınması ve kapsamlı can ve mal kayıpları ile zararlar vermesi önlenemez. 4. KIZILÇAM VE SEDĠR AĞAÇLARININ BESLENME VE BÜYÜME ĠLĠġKĠLERĠNĠN YÜKSELTĠYE BAĞLI OLARAK DEĞĠġMESĠ Yükselti/iklim kuĢakları; seyrek de olsa meteoroloji istasyonlarının ölçmeleri, ağaç ve çalı türlerinin yayılıĢı ve orman kuran ağaç türlerinin beslenme/büyüme iliĢkileri bir arada değerlendirilerek daha güvenli (gerçeğe yakın olarak) belirlenebilir. Bu konuda en tipik örnek Bolu‟da Aladağ‟ın kuzey bakılı yamacında tam bir gölge ağacı olan (altında baĢka türleri pek barındırmayan) Uludağ Göknarı ormanlarında çalıĢılmıĢtır (Kantarcı,M.D. 1979, 1980/1, 1990/2 ve 2005/2). Benzer iki çalıĢma da Kızılçam kuĢağında (1983‟te çalıĢıldı) ve Sedir kuĢağında (1982‟de çalıĢıldı) yapılmıĢtır (Kantarcı,M.D.1982/1, 1982/2, 1885, 1989, 1991, 2005/2). 4.1. KIZILÇAM KUġAĞINDAKĠ DOĞAL ORMANLARDA KIZILÇAM AĞAÇLARININ BESLENME / BÜYÜME ĠLĠġKĠLERĠNĠN YÜKSELTĠ BASAMAKLARINA GÖRE DEĞĠġĠMĠ Manavgat Orman ĠĢletmesinde; Sorgun Ormanı, SAĞIRĠNĠ/DELĠLLER -Cerle Deresikesitinde1983 yılında yaptığımız çalıĢma ancak 1998‟de yayınlanabilmiĢ ve 2005‟te ibre analizleri ile birlikte değerlendirilebilmiĢtir (Kantarcı, M.D.2005/2). Kızılçam ağaçları 500-700 m (ortalama 600 m) basamağında 40, 60, 80 ve 100 yaĢlarında daha fazla boy yapabilmektedirler. Örnek alanlarda üst boydan alınan ağaçların ortalama büyüme değerleri yanında, kızılçam ağaçlarının 1 yaĢındaki ibrelerinde azot ve fosfor miktarları da (gr/100 gr kuru ibrede) 500-700 yükselti basamağında daha yüksektir (ġekil 7). Bu durum 500-700 m yükselti basamağının Kızılçamın optimumu olduğunu göstermektedir (Doğal yetiĢen ormanlarda). Çünkü bu yükselti basamağından hem yağıĢ yüksektir, hem de vejetasyon dönemi içinde yaz kuraklığından dolayı duraklama (büyümede duraklama) süresi daha kısadır. Yukarı çıkıldıkça yağıĢ artmaktadır. Ancak sıcaklık azaldığı için Kızılçamın KALDIRIM DAĞI 18 optimum yetiĢme kuĢağındaki ılık ortam Ģartlarında uzaklaĢılmaktadır. Boylar da kısalmaktadır (ġekil 7 ile Ģekil 1 ve tablo 1, kesit 1 ve Ģekil 3‟ ü karĢılaĢtırınız). Kızılçam ağaçlandırmalarında elde edilen yüksek baĢarı ve hızlı boy büyümesi derin toprak iĢlemesi, 3x3 m dikim aralığı ve ilk yıllarda uygulanan çapa ile kültür bakımına bağlıdır (Fazla bilgi için bkz. Kantarcı, M.D.-Koparal, S.1984; Kantarcı, M.D.1984 ve 1998). Toprak iĢlemesi makina ile yapılmayan, çukur dikimi ile ve sık dikilerek yetiĢtirilen kızılçam ağaçlandırmalarında büyüme yavaĢ olmuĢtur. Doğal ormanlarda kızılçam ağaçları genellikle yangın sonrası geldiği ve çok sık yetiĢtiği gibi, derin toprak iĢlemesi yapılmadığı, meĢcere bakımlarının yeterince yapılamadığı gibi sebeplerle daha yavaĢ büyümektedirler. 4.2. SEDĠR KUġAĞINDAKĠ DOĞAL ORMANLARDA SEDĠR AĞAÇLARININ BESLENME / BÜYÜME ĠLĠġKĠLERĠNĠN BAKIYA VE YÜKSELTĠ BASAMAKLARINA GÖRE DEĞĠġĠMĠ Kumluca Orman ĠĢletmesi ile Çamkuyusu AraĢtırma Ormanında (Elmalı) doğal sedir ormanlarında 1982 yılında yaptığımız çalıĢma 1985, 1988 yıllarında değerlendirilip yayınlanmıĢtır (Elde edilen bulguların son değerlendirmeleri için bkz. Kantarcı, M.D. 2005/2).Bu çalıĢmada örnek alanlar ve örnek alanlardan alınan örnek ağaçlar siper altında yetiĢmemiĢ olan üst boydaki sedir ağaçlarıdır. Sedir ağaçları Kumluca Orman ĠĢletmesinin Alakır Vadisine bakan Dibek Ormanında (Beydağları) 1200 m yükselti basamağı ile 1600 m yükselti basamağında en iyi boylanmayı yapmıĢlardır (100 yaĢı için). Buna karĢılık diğer yükselti basamaklarında sedirlerin 100 yaĢında ulaĢabildikleri boy daha kısadır (ġekil 8.). Çamkuyusu AraĢtırma Ormanında (Beydağlarının Elmalı tarafı) kuzey bakılı yamaçlarda 1200-2000 m arasında, güney bakılı yamaçlarda 1800-2000 m arasında örnek alanlar ve ağaçlar alınmıĢtır. Çamkuyusu AraĢtırma Ormanında da sedir ağaçlarının 100 yaĢında ulaĢtıkları üst boy 1100-1300 m (ortalama 1200 m) basamağında (Avlan Kuzu Tepe) ve 1500-1700 m (ortalama 1600 m) basamağında daha fazladır (ġekil 8.). Sedir ağaçlarının 1600 m (1500-1700 m) yükselti basamağında ibrelerindeki azot ve fosfor miktarları da (gr/100 gr kuru ibre) daha fazladır (ġekil 8.). Bu beslenme/büyüme iliĢkisi 1500-1700 m (ortalama 1600 m) yükselti basamağının sedirin optimumu olduğunu göstermektedir (Doğal yetiĢen sedir ormanlarında). Sedir ağaçlarının 1200 m kuĢağında da 100 yaĢında ulaĢtıkları yüksek boy ilginçtir. Bu yükselti basamağındaki örnek alanlar 1100-1300 m arasında (ortalama 1200 m) alınmıĢtır. Bu yükselti basamağı kızılçam kuĢağı ile sedir kuĢağının arasında bir geçiĢ kuĢağıdır. YağıĢı yüksektir (ġekil 1). Sıcaklık değerleri kızılçam için serin, sedir için ılık bir ortamı oluĢturmaktadır. Kar örtüsünün daha uzun kalabildiği bakılarda sedir tohumları daha fazla çimlenebilmektedir (soğuk-ıslak katlama isteği). Kar örtüsünün daha kısa süre kalabildiği bakılarda (daha sıcak) kızılçam tohumları daha fazla çimlenebilmektedir. Böylece kızılçam/sedir kuĢağı olarak nitelediğimiz bir ara kuĢak oluĢmuĢtur. Bu kuĢak Beydağlarının güney bakılı-deniz etkisi alan yamaçlarında kızılçam/sedir kuĢağı halindedir. Beydağlarının kuzey bakılı yamaçlarında (Elmalı iĢletmesi) 1100-1200 m kuĢağı Avlan Kuzu Tepenin kuzey bakılı yamaçlarında kızılçamın yer almadığı bir sedir kuĢağıdır. Bu sedir kuĢağı Avlan Boğazından gelen deniz etkisini yandan, Avlan Gölü üzerinden gelen göl etkisini ise karĢıdan (cepheden) almaktadır. Elmalı Ovası‟nda aynı yükselti basamağı bir don çukuru ve kuĢağı olup, ardıç ormanı ile kaplıdır. Bu sebeple Çamkuyusu 1200 m yükselti basamağındaki 19 sedirlerin boylarının fazla olması üzerinde Avlan Boğaz ile Avlan Gölünün etkisi gözardı edilemez. 5. ĠKLĠM DEĞĠġĠMĠ SÜRECĠNDE BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜNDEKĠ GELĠġMELER ĠLE ORMANLARA ETKĠLERĠ ÜZERĠNE DEĞERLENDĠRMELER Dünyadaki iklim değiĢimi süreci Türkiye‟yi de etkilemektedir. Özellikle deniz etkisini alamayan iç bölgelerde iklim değiĢikliği bir ısınma/kuraklaĢma süreci olarak yaĢanmaktadır. Akdeniz Havzasında da bu ısınma/kuraklaĢma sürecinin etkili olduğu çeĢitli yayınlardan anlaĢılmaktadır. Kuzeyde Çatalca Yarımadası ile Kocaeli Yarımadası‟ndaki meteoroloji istasyonlarının ölçmelerine dayanarak yaptığımız değerlendirme bir ısınma/kuraklaĢma etkisinin özellikle Marmara Denizi kıyılarında belirginleĢtiğini göstermiĢtir (Kantarcı,M.D. 2007). Bu ısınma/kuraklaĢma süreci Ġzmit Orman ĠĢletmesinde Çamkese Böceği salgınına sebep olmuĢ ve geniĢ alanlarda Kızılçam, Karaçam, Monteri Çamı (P.radiata) ormanlarının (ağaçlandırma) kuruması ile sonuçlanmıĢtır. Hakim deniz rüzgârları altında deniz etkisini alan yerlerde ısınma/kuraklaĢma süreci o kadar belirgin değildir. Göller Bölümü için yaptığımız bir çalıĢmada göllerin üzerinden gelen rüzgâr etkisi altında kalan meteoroloji istasyonlarında yıllık ortalama sıcaklıkların -0,3/-1,1 Cº azaldığı, göllerin etkisini almayan istasyonlarda ise 0,1-0,6 Cº arasında arttığı hesaplanmıĢtır (Kantarcı,M.D.2008/1). Ġskendurun Körfezi çevresindeki bir çalıĢmada ise; yllık ortalama sıcaklıkların soğuk ve kirli hava çökelmesi olan Mersin‟de 1,5 Cº artmasına karĢılık diğer istasyonlarda 0,2-0,4 Cº arttığı hesaplanmıĢtır (Kantarcı, M.D.2008/2). Batı Akdeniz Bölümünde ortalama sıcaklığın ve yağıĢın dönemsel değiĢimleri; kıyı istasyonlarından batıdan doğuya doğru Finike, Antalya, Manavgat ve Alanya‟da, Ġç Bölge istasyonlarından da Korkuteli ve Elmalı olmak üzere 6 meteoroloji istasyonunun ölçmeleri ile incelenmiĢtir. Yıllık ortalama sıcaklık ile yağıĢlar 1970‟den önceki dönem, 1970-1981, 1982-1993 ve 1994-2006 dönemleri olmak üzere 4 dönemde incelenmiĢ ve karĢılaĢtırılmıĢtır. Bu dönemlerin ayırtedilmesinde 1982-1991 yılları arasında 4 yanardağın patlaması ve 1992 yılı baĢında 1. Körfez savaĢında Kuveyt petrol kuyularının yakılması sebep olmuĢtur. Dört yanardağdan; El Chicon (1982-Meksika), Nevado Delruiz (1982-Kolombiya), Pinatubo (1991-Filipinler) ve Unzen (1991-Güney Japonya) püskürttükleri toz (kül) bulutu ve gazları Stratosfere (10-20 km yükseğe) ulaĢtırmıĢlardır. Stratosferde 2-3 yıl kalan bu toz ve gazlar dünya ikliminde (Yer yüzünde) genel olarak 1 Cº soğumaya sebep olmuĢlardır (Bkz. Kantarcı, M.D. 2005/2). Türkiye‟nin de bu soğumadan etkilendiği dönemlere göre yaptığımız sıcaklık ve yağıĢ değerlendirmelerinde farklı değerler halinde ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, atmosferdeki CO2 artıĢına bağlı olarak, 1994 yılından itibaren belirginleĢen sıcaklık artıĢları da Akdeniz Havzasındaki ısınma sürecini belirginleĢtirmektedir. Ayrıca aylık ortalama sıcaklık ve yağıĢlar da bu dönemler arasında karĢılaĢtırılmıĢtır. 5.1.ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERĠNĠN DÖNEMSEL DEĞĠġĠMĠ Yıllık ortalama sıcaklık değerlerinin dönemsel değiĢimi ilginç ve etkileyicidir. 20 1) Finike‟de 1953-1970 döneminde 18,6 Cº, olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981 döneminde 18,3 C°, 1982-1993 döneminde 18,4 Cº ve 1994-2006 döneminde 19,4 Cº olarak hesaplanmıĢtır (ġekil 9.1.). Ortalama sıcaklık artıĢı 1953-1970 dönemine göre 1994-2006 döneminde 0,8 Cº‟ tır. 2) Antalya‟ da 1930-1970 döneminde 18,7 Cº olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981 döneminde 18,4 Cº, 1982-1993 döneminde 17,7 Cº, 1994-2006 döneminde 18,8 Cº olarak hesaplanmıĢtır (Tablo 8.1.). Ortalama sıcaklık artıĢı 1930-1970 dönemine göre 1994-2006 döneminde 0,1 Cº‟ tır. Ancak ortalama sıcaklığın 1982-1993 döneminde 17,7 Cº‟a düĢmesi, 1994-2006 döneminde 18,8 Cº‟a çıkması (artıĢ 1,1 Cº) ilginçtir (ġekil 10.1.). 3) Manavgat‟ta 1929-1970 döneminde 18,2 Cº olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981 döneminde 18,4 Cº, 1982-1993 döneminde 18,3 Cº ve 1994-2006 döneminde 19,1 Cº olarak hesaplanmıĢtır (ġekil 11.1.). Ortalama sıcaklık artıĢı 1929-1970 dönemine göre 1994-2006 döneminde 0,9 Cº‟tır. Manavgat‟taki yıllık ortalama sıcaklığın dönemler boyunca artıĢı Finike‟dekine benzemektedir. 4) Alanya‟da 1938-1970 döneminde 18,8 Cº olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981 döneminde 18,5 Cº, 1982-1993 döneminde 18,7 Cº, 1994-2006 döneminde 20,3 Cº olarak hesaplanmıĢtır (ġekil 12.1).Yıllık ortalama sıcaklık artıĢı 1938-1970 dönemine göre 19942006 döneminde1,5 Cº‟tır. Alanya‟daki sıcaklık artıĢının dönemlere göre geliĢimi Finike ve Manavgat‟takine benzemektedir. 5) Korkuteli‟de 1970 yılı öncesinde sıcaklık ölçülmemiĢtir. Yıllık ortalama sıcaklık değerleri; 1970-1981 döneminde 12,3 Cº, 1882-1993 döneminde 12,3 Cº, 1994-2006 döneminde 12,8 Cº hesaplanmıĢtır. Son dönemde sıcaklığın 0,5 Cº arttığı görülmektedir (ġekil 13.1.). 6) Elmalı‟da 1952-1970 döneminde 13.1 Cº olan yıllık ortalama sıcaklık, 1970-1981 döneminde 12,7 Cº, 1982-1993 döneminde 12,5 Cº ve 1994-2006 döneminde 13,2 Cº olarak hesaplanmıĢtır (ġekil 14.1.).Elmalı‟da da Antalya‟dakine benzer ilginç bir durum vardır. Yıllık ortalama sıcaklık 1952-1970 dönemine göre 1982-1993 döneminde -0,6 Cº azalarak 12,5 Cº‟ ye düĢmüĢ, 1994-2006 döneminde 0,7 Cº artarak 13,2 Cº‟ ye çıkmıĢtır. 7) Yıllık ortalama sıcaklıkların artıĢında incelenen meteoroloji istasyonlarının çevresinde beton yapıların artıĢının etkisi gözden uzak tutulmamalıdır. Özellikle Alanya meteoroloji istasyonu yüksek beton yapıların (otel vb.) arasında kalmıĢtır. Ancak yıllık ortalama sıcakların dönemlere göre değiĢimi veya 1970-2006 arasındaki artıĢ eğrileri incelendiğinde, sadece betonlaĢmaya bağlı kalmadığı sonucuna varılmaktadır. Özellikle kıyı istasyonlarında Akdeniz Havzası‟ndaki ısınmanın etkisi gözden uzak tutulmayacak kadar dikkat çekicidir. 8) Aylık ortalama sıcaklıklardaki artıĢlar kıyı istasyonlarında 1930-1970 dönemine göre 1994-2006 döneminde 0,8-2,2 Cº arasındadır. Alanya‟daki artıĢın yüksek beton binaların etkisi ile yaz boyunca 1,7-2,2 Cº‟ ye ulaĢtığı görülmektedir (ġekil 12.1.). Ancak yaz dönemindeki ısınma ve kuraklaĢma belirgindir. Isınma etkisi kıĢ aylarında da görülmektedir (Antalya hariç). Isınma etkisi ile yaz mevsimindeki aylarda ortalama sıcaklık artıĢı; Elmalı‟da 0,6 Cº kadar (ġekil 14.1.) olup, Korkuteli‟de 0,5-1,2 Cº kadardır. 5.2.ORTALAMA YAĞIġLARIN DÖNEMSEL DEĞĠġĠMĠ Batı AkdenizBölümünde Ġncelenebilen 6 meteoroloji istasyonunun ölçmelerine göre yıllık ortalama yağıĢların dönemsel değiĢimi de ilginçtir. Atı Akdeniz Bölümünde 1970 yılından önce ölçme yapan istasyonların bir kısmı kapatıldığı için eldeki mevcutlarla çalıĢmak zorunda kalınmıĢtır. 21 1) YağıĢların yıllık ve aylık ortalamaları arasında dönemlere göre dikkat çekici farklar ortaya çıkmaktadır. Kıyı istasyonlarında 1970 öncesi dönemine göre 1994-2006 döneminde; Finike‟ de 70,2 mm/yıl, Antalya‟ da 232,8 mm/yıl artıĢ olmasına karĢılık, Manavgat‟ ta 115 mm/yıl, Alanya‟ da 5,2 mm/yıl kadar azalma olmuĢtur (ġekil 9.2. ,10.2. ,11.2., 12.2.). Buna karĢılık Korkuteli‟ de 30 mm/yıl, Elmalı‟ da 55,9 mm/yıl azalma hesaplanmıĢtır (ġekil 13.2. ile 14.2.). 2) Finike‟ de, Antalya‟ da, Manavgat‟ ta ve Alanya‟ da 10.,11. ve 12. aylardaki aylık yağıĢların 1970 öncesi dönemdeki miktarlardan çok fazla olduğu görülmektedir (ġekil 9.2.,10.2., 11.2. ve 112.2.) 3) Günlük en çok yağıĢ miktarları (mm/24 saat) 1970 öncesi dönem ile 1970-2006 dönemi arasında ilginç farklar gözlenmiĢtir. Günlük en çok yağıĢ miktarlarının özellikle 10., 11. ve 12. aylarda dikkat çekici miktarda arttığı anlaĢılmaktadır. Antalya‟ da 5.ayda, Manavgat‟ ta 3., 4. ve 5. aylardaki artıĢlar da dikkat çekicidir (ġekil 9.2., 10.2., 11.2.,12.2.). 4) Elmalı ile Korkuteli‟nde aylık ortalama yağıĢların azaldığı görülmektedir (ġekil 13.2. ile 14.2.). 5) Aylık yağıĢlarda ve günlük en çok yağıĢ değerlerindeki artıĢlar kıyı istasyonlarında özellikle kıĢ ve ilkbahar aylarında görülmektedir. Bu yağıĢ artıĢları kuzeyden gelen soğuk hava kütleleri ile Akdeniz üzerinden gelen ılık ve nemli hava kütlelerinin karĢılaĢmasından oluĢan “Sıcak çekirdekli siklonların“ sebep olduğu sağanak yağıĢlardan kaynaklanmaktadır. Bu sıcak çekirdekli siklonlar geçmiĢ dönemlerde de oluĢmaktaydı. Ancak 1994-2006 döneminde daha sık oluĢmuĢlar, daha fazla yağıĢlara ve sel baskınlarına sebep olmuĢlardır. Sıcak çekirdekli siklonların oluĢum sıklığı ve sebep oldukları sağanak yağıĢlar Akdeniz Havzası‟ndaki ısınma ile ilgilidir. 6) Kıyı istasyonlarında yağıĢ artıĢlarının iklimin nemlenmesi ile ilgisi yoktur. Sağanak yağıĢlar sellere sebep olmaktadır. Bu yağıĢlar, yıllık yağıĢ bilançosundan çıkartılırsa, gerçekte yağıĢların artmadığı ama artan yaz sıcaklığı ile ortamın kuraklaĢtığı sonucuna varılır. Bu sonuç deniz etkisini alan arazideki (Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi) ormanlarımız için önemlidir. 7) Ġç bölgelerde yağıĢların artmayıĢı ama yaz aylarındaki sıcaklığın artması tipik bir ısınma/kuraklaĢma sürecini iĢaret etmektedir. Deniz etkisini alamayan iç bölgelerde ve özellikle sedir ormanlarındaki kurumalar bu ısınma / kuraklaĢma sürecinin sonucudur. 6. BATI AKDENĠZ BÖLÜMÜNDE ORMANCILIK SORUNLARI Türkiye Ormancılığının bazı sorunları bir bütün gibi görünür. Bu sorunların bazılarını da coğrafya bölgelerine göre birbirinden ayırıp değerlendirmek, bölgesel ekolojik özelliklerden dolayı, gereklidir. Aksi halde Akdeniz Bölgesindeki Kızılçam ormanlarının sorunlarını, Karadeniz Bölgesindeki kayın, göknar, ladin ormanlarının sorunları ile karıĢtırmak gibi uygunsuz bir durum ortaya çıkar. Nitekim, Kızılçam ormanlarının gençleĢtirilmesi ve ağaçlandırılması konusunda 1960‟lı yıllarda, bu ağaç türünü karaçama benzeterek uygulamalar yapılmıĢtır. Bu anlayıĢ 1980‟li yılların baĢına kadar akademik ortamda devam etmiĢtir. Kızılçam‟da gençleĢtirme ve ağaçlandırma yöntemleri; meslektaĢlarımızın 1970‟li yıllardaki baĢarılı çalıĢmaları, 1980‟li yıllarda ölçülüp, değerlendirilerek geliĢtirilmiĢtir. Sedir ormanlarında Mehmet Yalçıner tarafından baĢlatılmıĢ olan öncü yangın kültürü ile gençleĢtirme çalıĢmaları meslekdaĢlarımız tarafından devam ettirilmiĢtir. Bu yangın kültürü ile gençleĢtirme çalıĢmalarını geliĢtirmek üzere 1980‟li yıllarda meslektaĢlarımız ile baĢlattığımız uygulamalar ve araĢtırmalar baĢarı ile sonuçlanmıĢtır. Sedir ormanlarımızda daha önce yapılmıĢ araĢtırmalara ek olarak yürüttüğümüz ekoloji çalıĢmaları da 1980‟li yıllarda baĢlatılmıĢtır. Ormancılık mesleğindeki bu baĢarılı uygulama ve araĢtırma çalıĢmalarında sağlanan birikim sayesinde, 1980-1990 arasında Türkiye‟de bir “Akdeniz 22 Ormancılığı“ kavramının üzerinde konuĢmak mümkün olabilmiĢtir. Ormancılık mesleğinde sağlanmıĢ olan bu bilgi birikimi ile günümüzde „Akdeniz Bölgesi ormanlarının ve ormancılığının bölgesel sorunları“ üzerinde değerlendirmeler yapmak ve geliĢtirici araĢtırmalar ile uygulalara yol açmak gerekmektedir. Bu bölgeye özgü ormancılık mesleği tekniğine ait sorunların yanında, siyasi iradenin çıkar amacına yönelik olarak, ormancılığa bilgisizce ve sorumsuzca el atması da bölgeye özgü bir seri yasal ve idarî sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuĢtur. Ayrıca Devletin kendi düzeni içinde „Türkiye ormanlarının ve ormancığının ihtiyaçları gözetilmeden“ alınan bir takım idarî ve malî tedbirler ile uygulamalar da ormancılıkta bir sorunlar yaratmaktadır. Bu sorunlar Akdeniz Ormancılığı için de geçerlidir. Son zamanda iklim değiĢikliği de Akdeniz Havzasında ve dolayısı ile Türkiye‟nin Akdeniz Ormancılığında bazı sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuĢ görünmektedir. Akdeniz kıyılarında turizmin geliĢmesi de ormancılıkta ve hayvancılıkta önemli sorunlar yaratmıĢtır. Yukarıda özetlediğimiz sorunları bir makale çerçevesinde inceleyip, değerlendirmek ve çarelerini aramak veya belirtmek mümkün değildir. Akdeniz Ormancılığının sorunları baĢlı baĢına bir bilimsel toplantıyı gerektirecek kadar önemli, pek çok uzmanlık alanındaki görüĢlerin ve önerilerin tartıĢılacağı kadar kapsamlıdır. Akdeniz Ormancılığında ve özellikle Batı Akdeniz Bölümünün ekolojik yapısına özgü bazı önemli gördüğümüz sorunlar aĢağıda sıralanmıĢtır. 1) Orman alanında aĢırı ve usulsüz kesimler ile ormanların kapalılığının azalması Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesinde 1970 ile 2003 yıllarındaki orman envanter verileri karĢılaĢtırıldığında; koru ormanı alanının 187650 ha arttığı,bu artıĢın ağaçlandırmalar, gençleĢtirmeler ve bazı baltalıkların koruya dönüĢtürülmesi ile sağlandığı daha önce söz konusu edilmiĢtir. Ancak, 1970 envanterindeki koru ormanlarında kapalılığı % 41-70 arasında bulunan orman alanından 28 477 ha‟lık bölümün kapalılığı daha da azalmıĢtır. Bu alanın 10500 ha‟lık bölümünün gençleĢtirilmek üzere tıraĢlandığı 2003 envanteri bilgilerinden hesaplanmıĢtır (Bkz. Kantarcı, M.D. 2005/1 karĢılaĢtırma tablosu 33.1.) Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda koru ormanı alanında 37 498 ha„lık bir artıĢ ağaçlandırmalar ile sağlanmıĢtır. Buna karĢılık; 1970 envanterinde kapalılığı % 41-70 arasında olan koru ormanı alanından 16 467 ha, kapalılığı % 11-40 arasında olan koru ormanı alanından 26 261 ha azalmıĢtır. Bu kapalılığı azalan orman alanlarının 33 491 ha‟ı çok bozuk orman alanlarına (kapalılığı <%10) dönüĢtürülmüĢ, 1447 ha‟ın da gençleĢtirilmek için tıraĢlanmıĢ olduğu bildirilmiĢtir (Bkz. Kantarcı M.D. 2005/1 tablo 33.2.). Göller YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubunda 44 406 ha orman alanı ağaçlandırılarak koru ormanına dönüĢtürülmüĢtür (483 ha baltalıktan koruya). Buna karĢılık, 1970 envanterinde kapalılığı %11-40 arasında olan koru ormanı alanının 24 044 ha‟ lık bölümü kapalılığı <%10 olan çok bozuk orman alanına dönüĢmüĢtür.GençleĢtirilmek amacı ile tıraĢlanmıĢ orman alanı 76 ha‟dır (Bkz. Kantarcı, M.D. 2005/1 tablo 33.2.). 2) Orman Yangınları 23 Orman yangınları Türkiye için giderek felâkete dönüĢmüĢtür. Orman yangınlarının çıkıĢı için birçok sebep vardır. Ancak orman yangınlarının hızla geniĢ alana yayılmasının ve önlenememesinin üç önemli sebebi açıkça görülmektedir. Bu sebeplerin birincisi son yıllarda uzun yaz dönemindeki sıcaklığın artıĢına bağlı olarak orman alanlarındaki ölü örtünün aĢırı derecede kuruması ve çalıların yapraklarından salgılanan eterik yağların artmasıdır (Sıcaklık artıĢları için bkz.bölüm 5.1.). Orman yangınlarının ikincisi önemli sebesi yetersizlik ve yeteneksizliktir. Ġdarî ve teknik personelin sık sık değiĢtirilmesi, partizan tayinler, iĢçi alımında siyasi baskılar, mühendislerin aĢırı iĢ yükü altında kalmaları ve memur yetersizliği orman yangınlarının önlenememesindeki sebepler arasındadır. Arazisini tanımayan idarî ve teknik personel orman yangınıa karĢı yeterince ve baĢarılı bir mücadele yapamaz. Orman yangınlarının en önemli sebeplerinden biri de; ormanlar üzerinde sık sık çıkar amaçlı yasal düzenlemelerin yapılması ve orman alanlarının iĢgalcilerine satılması için giriĢimlerdir 2) Orman üstü kır kuĢağındaki geniĢ otlaklardan yürüklerin çekilmesi ve planlı bir hayvancılığın desteklenmemesi Orman üstü kır kuĢağı geniĢ ve çok değerli otlak alanlarıdır. Bu otlaklarda yapılan hayvancılık zor ve meĢakkatlidir. Devletin 1983‟ten bu yana tarıma ve hayvancılığa destek vermemesi yürüklerin hayvancılığı bırakmasına sebep olmuĢtur. Kıyı arazisinde turizmin geliĢmesi birçok kiĢinin (kadın/erkek) bu otellerdeki hizmet iĢlerine veya onlarla ilgili iĢlere geçmesine sebep olmuĢtur. Dağlar boĢalmıĢtır. Yürüklerin otlaklara çıkıĢ ve iniĢlerde ormanlara (Özellikle sedir kuĢağında) çok zarar verdikleri bilinmektedir. Ancak yukarıdaki otlakların otunun ete ve süte dönüĢtürülmesi de gerekmektedir. Konu ciddi bir plan ve uygulama sorunudur. 4) Ġklim değiĢikliğinin etkileri Akdeniz Bölümünün kıyı kuĢağında sıcaklıkların yaz ve kıĢ döneminde arttığı 5. bölümde incelenmiĢtir. ġehirlerdeki betonlaĢmanın etkisi küçümsenmeyecek kadar fazladır. Ancak iklim değiĢikliğine bağlı olan (özellikle yaz döneminde) sıcaklık artıĢları da vardır. Sıcaklığın artıĢı, çamkese böceği, akarlar vd. orman zararllarının da çoğalmasına ve ağaçlara zarar vermelerine sebep olmaktadır. Yangınlara etkisine yukarıda değinilmiĢtir. Çam kese böceğinin giderek daha yükseklere çıkıpzarar vermesi ve Elmalı Orman ĠĢletmesinde 1980‟li yılların ortasından itibaren yer yer geliĢen akar (Achalla undulana) zararları ile 2000‟li yılların baĢında baĢlayan kurumalar iklim değiĢikliğinin iç bölgelerdeki kuraklaĢma etkileri kapsamında değerlendirilmelidir. 5) Ormanların turizm alanına dönüĢtürülmesi Özellikle kıyı kuĢağındaki ormanların birer turistik tesis arsası gibi kullanılması pekçok sorun yaratmıĢtır. “Ormanlar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, ancak üstün kamu yararı görülen konularda orman dıĢı kullanıma tahsis edilebilirler“. Bu ifade Anasaya Mahkemesinin hükmüdür (Esas 2006/169 nu‟lı dosyada 7.5.2007 gün ve 2007/55 sayılı karar-Resmî Gazete 24.11.2007-Sayı 26710). Dolayısı ile ormanlar turizm tesisleri için, golf sahası yapmak için tahsis edilemezler. Ancak ilgili hükümetler ilgili idarî personele yaptıkları siyasi baskılarla, “Uygundur“ belgesi verilmesi sağlanmıĢ ve orman 24 alanları yağma edilmiĢtir. Bu konudaki orman yağmalarına yasal yolların sağlanması için siyasi çalıĢmalarla bu yanlıĢ tutum devam ettirilmektedir. Kıyı kuĢağı ormanlarının kumul ormanları olduğu unutulmaktadır. Kumul ormanlarının tahribi sonucunda hareketlenen kumullar tarım alanlarını kaplamaya baĢlamıĢtır. Antalya AraĢtırma Ġstasyonu (Sonradan Enstitü) Müdürü Lütfü Büyükyıldırım ile Manavgat ĠĢletme Müdürü Ġsmail Zengingönül‟ün baĢlattığı Sorgun Kumulu ağaçlandırması Ġbrahim Atay‟ın çalıĢması ile akademik bir düzeyde değerlendirilmiĢtir. Daha sonra Kadriye Belek Kumul ağaçlandırmaları (Suphi Kopral ve arkadaĢları) Türkiye‟de çok önemli bilgi birikimini sağlamıĢtır. Ancak bütün bu bilgi birikimi birkaç golf sahasına feda edilmiĢtir. Bu golf sahaları ise sadece ormanı yok etmekle kalmamakta, çok fazla su kullanmakta, taban suyunu ve kıyı denizini kirletmektedirler. 6) Orman alanlarında taĢ ocağı izni verilmesi Maden Kanununda yapılan yapılan son değiĢiklikler ile taĢ ocaklarının da maden kapsamına alınması sağlanmıĢtır. Pekçok kiĢi siyasi yandaĢlık veya baskı ile orman alanlarında taç ocağı izni almıĢlardır. Orman alanında taĢ ocağı açılması, ormanı yok etmek orman alanını daraltmak demektir. Çünkü taĢ ocağından arta kalan alanın toprak ile kaplanarak ağaçlandırılması mümkün değildir. Her tarafı kayalık arazide toprak veya toprak yerine kullanılacak materyal yoktur. Bir süre sonra, sıra taĢocağı iĢletilen deniz manzaralı yerlerin “Orman niteliğini kaybetmiĢ alan“ olarak 2-B kapsamına alınması ve orman dıĢına çıkarılması iĢlemlerine gelecektir. TaĢ ocağı iĢletmelerinin yaptıkları patlatmalar ve yarmalarla çalıĢtıkları karstik arazide su kaynaklarının kaybolmasına da sebep olmaktadırlar. Yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesinin kararı kapsamında taĢ ocakları için izin verilemez. Antalya ve çevresindeki orman olmayan, denize bakmayan kayalık arazide taĢ ve kırma taĢ ocağı açılmasına izin vermek doğru değildir. Çünkü taĢ ocağını ağaçlandırmak ve değiĢen (kaçan) yeraltı suyunu geri getirmek mümkün değildir. 7) 2-B uygulamaları Orman Kanunun (6831) 2.maddesinin B bendi ormancılık tekniğine ve tanımlamasına aykırı olarak değerlendirilmiĢtir. Bu hali ile 2-B maddesi orman bütünlüğünü bozucu uygulamalara sebep olmaktadır. 2-B uygulamaları ile orman dıĢın çıkarılan alanlar; Batı Akdeniz Bölümü‟nde Antalya‟ da 45 548 ha, Göller Bölümünde (Burdur ve Isparta‟ da) 11 537 ha olarak verilmiĢtir (Orman Bakanlığı 2003; Çağlar, Y.2003; Kantarcı, M.D. 2005/1 8) ÇalılaĢtırılmıĢ orman alanları (sekunder maki) Özellikle Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunan yerlerde ormanların tahribi sonucunda alttaki çalılar geliĢmekte ve alanı kaplamaktadır. Bazı yapraklı ağaç türleri de kesildikten sonra otlatma baskısı ve baltalık iĢletmeleri soncunda çalılıklara dönüĢtürülmektedir (MeĢe ormanları, defne, keçiboynuzu v.b). Batı Akdeniz Bölümünde deniz etkisi altındaki arazide çalılıklara dönüĢtürülmüĢ olan bu orman alanları “maki“ adı altında orman dıĢına çıkarılmaya çalıĢılmaktadır. Bu alanlar “primer maki“ olmayıp, sekunder makiye dönüĢtürülmüĢ (çalılaĢtırılmıĢ) olan orman alanlarıdır. Orman rejimi dıĢına çıkarılamazlar. Ağaçlandırılabilecekleri yerlerde ağaçlandırılıp, koru ormanına dönüĢtürülürler (Birçok yerde yapılmıĢtır). Ağaçlandırılamayacak durumda olanlar; “Toprak ve su rejimini korumak ve devam ettirmek üzere“ korunurlar (Fazla bilgi için bkz. Kantarcı, M.D.2008). 25 9) Orman dıĢına çıkarılan arazinin satılması Orman dıĢına çıkarılan arazilerin satılması için yasa çıkarılarak giriĢimlerde bulunulmuĢtur. Bu yasa maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptâl edilmiĢtir. Çünkü orman yukarıda da belirtilen “Anayasa Mahkemesi Hükmü“ ne göre; “Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdendir“. Devlet ve devletin hükümetleri „Devletin hükümranlık hakkı ve gücünü „ satamaz. 10) Personelin sık değiĢimi Orman; Devlet orman iĢletmeleri ile idare edilmekte ve iĢletilmektedir. Ġster idareci, ister teknik personel olsun, orman mühendisleri çalıĢtıkları araziyi çok iyi tanımak zorundadırlar. Arazideki bütün yolların, sırtların, derelerin, ormanlarda gece gezebilecek kadar tanınması gerekmektedir. Ne kadar yetenekli ve tecrübeli olursa olsun sık değiĢtirilen personel yeni göreve baĢladığı araziyi tanıyamaz. Yangınları ve kaçakçılığı da önleyemez. Bu sebeple siyasi baskılar, partizan tayinler yapılmamalıdır. 11) Yardımcı personel yetersizliği Orman iĢletmelerinde ve iĢletme Ģefliklerinde, orman muhafaza memuru, ölçü-kesim memuru, depo memuru, katip-mutemet, Ģoför ve kadrolu iĢçi çok azalmıĢtır. Emekli olanların yeri doldurulamamaktadır. Hükümetlerin personel azaltma politikaları askerlikte ve ormancılıkta geçerli değildir. Personeli yeterli olmayan orman iĢletmesi çalıĢamaz, iĢlerini yürütemez, zarar eder. Yangınları da önlemekte baĢarısız olur. Bu baĢarısızlık ve zararlar ormancıların değil, onlara gerekli desteği vermeyen, bilgisizce yanlıĢ kararlar alıp, uygulamağa kalkıĢan hükümetlerin kusurudur. 12) Odun ve odundan mamûl mal ithâlatı Yurt dıĢından odun hammaddesi (tomruk vb.) ile odundan yarı mamûl maddelerin ithâlatından yeterli gümrük vergisi alınmaması Türkiye Orman ĠĢletmelerini sıkıntıya sokmaktadır. Ürettiğimiz tomrukların standartlamasındaki yetersizlik ve üretilen malın budaklılığının fazla oluĢu konusu baĢkadır. Üretilip, satıĢa sunulan malın orman iĢletmesinin masraflarını karĢılamak için sağladığı gelir baĢkadır. Yukarıda sıralanan sorunlara eğitim ve meslek içi sorunları ve diğerleri de eklenebilir. Bu sorunların bir kısmı baĢka bölgelerdeki orman iĢletmelerimiz için aynen geçerlidir. Ancak aynı sorunun bölgesel özelliklere göre yansıması ve etkisi farklıdır. Burada kızılçam ormanlarının, sedir ormanlarının, çalılaĢtırılmıĢ sekunder maki ve meĢe çalılıklarının, sel / erozyon sorunlarının vb. pek çok meslek içi teknik sorunların üzerinde durulmamıĢtır. Yukarıda sözü edildiği gibi bu sorunlar kapsamlı bir bilimsel toplantının konuları olarak ele alınmalıdır. 26 7. SONUÇ Batı Akdeniz Bölümü; deniz etkisini alan, deniz etkisini alamayan, göllerin etkisi altında olan ve olmayan birçok farklı bölgesel yetiĢme ortamını kapsamaktadır. Yükseltiye göre önemli iklim farklarının da oluĢtuğu bu bölgesel ve yöresel yetiĢme ortamlarında yapılmıĢ pekçok araĢtırma ve uygulama çalıĢmaları ile bir bilgi birikimi ortaya çıkmıĢtır. Bu bilgi birikiminin adı ”Akdeniz Ormancılığı”dır. Batı Akdeniz Bölümündeki bozuk veya çalılaĢmıĢ orman alanlarının önemli bölümü 555420 ha ağaçlandırılarak koru ormanlarına dönüĢtürülmüĢtür. Ancak ağaçlandırılması ve toprak koruma çalıĢması yapılması gereken çok bozuk koru (1,57 milyon ha) ile çok bozuk baltalık (çalılaĢmıĢ) (0,56 milyon ha) niteliğindeki orman alanı 2,13 milyon ha olup, mevcut orman alanının % 45,1‟idir. GençleĢtirilmesi gereken orman alanı (727 411 ha) mevcut orman alanının % 15,4‟ üdür. Koru ormanlarının önemli bölümünde kapalılık azalmıĢtır. Ekolojik farklılıklara bağlı olarak ormanların tür bileĢimi ile ormanlarda uygulanabilecek gençleĢtirme, ağaçlandırma, bakım, iĢletme yöntemleri de farklıdır. Öte yandan Akdeniz Bölgesinin üç önemli ağacı olan kızılçam, karaçam ve sedir birbirlerinden çok farklı büyüme iliĢkileri ve odun özellikleri bakımından Türkiye‟nin ekonomik olarak çok değerli ağaç türlerinin baĢında gelmektedirler. Kızılçam uygun yetiĢme ortamlarında uygun dikim ve bakım ile yetiĢtirildiğinde hızlı büyüyen bir ağaç türüdür. Hızlı büyümesine rağmen odun kalitesindeki üstün özellikleri kaybolmayan kızılçam çok değerli bir ağaç türümüzdür. Sedir de yüksek dağlık arazide doğal olarak yetiĢtiği gibi kızılçam kuĢağında da baĢarılı ağaçlandırmalarla yetiĢtirilmiĢ, odun kalitesi çok iyi olan değerli bir ağaç türümüzdür. Karaçam ise deniz etkisini alamayan yüksek arazide değerli ormanlar kurmaktadır. Bu üç ağaç türünün yanında; Fıstıkçamı, Toros Göknarı, bazı meĢe türleri, Okaliptus vd. ağaç türleri ile Defne, Sandal gibi iĢletme değeri olan türler Akdeniz ormanlarının ekonomik değeri olan türleridir. Bütün bu ağaç türleri hakkında yapılmıĢ pekçok araĢtırma vardır. Ancak daha pekçok araĢtırma da yapılmalıdır. Akdeniz Ormancılığı ancak bu ormancılığı bilen yüksek bilgi ve tecrübe birikimi olan ormancılar tarafından yetiĢme ortamı özellikleri de gözönüne alınarak uygulanabilir ve geliĢtirilebilir, Sık sık yeri değiĢtirilen, siyasi baskı ve partizan tayinlerle getirilmiĢ veya ezilmiĢ personel ve yetersiz memur/iĢçi kadroları ile çok dinamik bir özelliği olan Akdeniz Ormancılığını devam ettirmek mümkün değildir. Ġlgi çekici diğer bir geliĢme, Dünyadaki iklim değiĢikliği ile bu değiĢikliğin Akdeniz Havzasında ve Anadolu yaylasında sebep olduğu farklı iklim değiĢiklikleridir. Akdeniz Havzası ısınmaktadır. Ancak ısınan hava Akdeniz üzerinde nemlenmektedir. Anadolu yaylası da ısınmakta ve giderek kurumaktadır. Kuzeyden gelen ve Anadolu yaylası üzerinde kuruyarak Akdeniz‟e ulaĢan soğuk hava kütleleri ile sıcak ve nemli hava kütlelerinin karĢılaĢması sıcak çekirdekli siklonları oluĢturmaktadır. Bu siklonlar giderek daha sıklaĢmakta ve daha fazla yağıĢ (sağanak yağıĢ ve dolu) bırakmaktadırlar. Batı Akdeniz Bölümünde günlük en çok yağıĢların artması bu yeni geliĢmeyi belgelemektedir. Sağanak yağıĢların yüzeysel akıĢa geçmesini ve sel oluĢturmalarını önleyecek tek faktör kapalılığı tam ve altında ölü örtüsü bulunan ormanlardır. Arazinin çatlaklı kireçtaĢı (karstik yapı) oluĢu ormanların yüzeysel akıĢa geçen yağıĢ sularını hızla sızdırmasını sağlamaktadır. Batı Akdeniz Bölümü ormanlarının kapalılığı açılmıĢ olan bölümü hızla ağaçlandırmalı ve gençleĢtirilmeli 27 ve toprak koruma çalıĢmaları yapılmalıdır. Giderek daha sık tekerrür eden seller, çok değerli tarım alanlarımızı ve yerleĢme alanları ile tesislerimizi kullanılamaz duruma getirecektir. KAYNAKLAR Anayasa Mahkemesi 2007, 2634 sayılı “Turizmi TeĢvik Kanununun 8. Maddesinde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Karar (Esas nu.2006/169 dosyada, 7.5.2007 gün ve 2007/55sayılı karar).Resmî Gazete yay.tarihi 24.11.2007, sayı 26710-Ankara Çağlar,Y.2003, Tarihsiz, boyutsuz ve derinliksiz 2B tartıĢmalarına katkılar. Kırsal Çevre Yıllığı (77-104) ISSN 1303 93 34, Kırsal Çevre ve Ormancılık Derneği yayını-Ankara4 DMĠ, Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü, 1974, Ortalama ve Ekstrem Kıymetler Meteoroloji Bülteni (1970 yılına kadar). Yay. Nu. 448, BaĢbakanlık Basımevi-Ankara DMĠ, Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü, 2003, Ortalama ve Ekstrem Kıymetler Meteoroloji Bülteni (CD’de). Kantarcı, M.D. 1979: Aladağ Kütlesinin (Bolu) Kuzey Aklanındaki Uludağ Göknarı Ormanlarında Yükselti - Ġklim KuĢaklarına Göre Bazı Ölü ve Toprak Özelliklerinin Analitik Olarak AraĢtırılması, (Almanca özeti ile), Ġ.Ü. Yayın No:2634, Orman Fakültesi Yayın No:274,(VIII+220) Matbaa Teknisyenleri Basımevi, Ġstanbul. Kantarcı, M.D. 1980/1: Aladağ Kütlesinin (Bolu) Kuzey Yamacındaki Uludağ Göknarı Ġbrelerindeki Mineral Madde Miktarlarının Yükselti - Ġklim KuĢaklarına Göre DeğiĢimi, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 30, Sayı:2, (135-152), Ġstanbul. Kantarcı, M.D. 1980/2: Beziehungen Zwischen Wachstum und Stickstoffghalt in den Nadeln und im Boden innerhalb der Höhenstufen einer Abies Bornmülleriana - Herkunft in Nord - West Anatolien (Bolu),3. Tannen Symposium (IUFRO-Gruppe Ökosysteme (69-77), Herausgeber: Prof. Dr. H. Mayer, Östereichischer Agrarverlag, Viyana - Avusturya. Kantarcı, M.D. 1982/1: Türkiye Sedirleri (Cedrus Libani A. Richard) ve Doğal YayılıĢ Alanında Bazı Ekolojik ĠliĢkiler,Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 32, Sayı:1, (113 – 198), Ġstanbul. Kantarcı, M.D. 1982/2: Ökologische Verhaltnisse im Naturlichen Verbreitungsgebiet der Zeder (Cedrus libani A. Richard) in der Türkei, Urwald Symposium (IUFRO - Gruppe Urwald) (164182) (Herausgeber: Prof. Dr. H.Mayer,), Waldbau Inst. Univ. für Bodenkultur 21 - 25. 9. 1982, Viyana, Avusturya. Kantarcı, M.D., Koparal, S. 1984 : Türkiye’nin Batı Akdeniz Bölümündeki Kızılçam Ağaçlandırmaları (Almanca Özeti ile birlikte), Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 34, Sayı:2, (58 – 80), Ġstanbul. Kantarcı, M.D., 1984 :Türkiye’nin Batı Akdeniz Bölümündeki Ağaçlandırmalarında Ekolojik Değerlendirmeler (Almanca özeti ile birlikte), Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 34, Sayı:2, (81 – 103), Ġstanbul. Kantarcı, M.D., 1985 : Dibek (Kumluca) ve Çamkuyusu (Elmalı) Sedir (Cedrus libani A. Richard) Ormanlarında Ekolojik AraĢtırmalar (Almanca Özeti ile birlikte),Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 35, Sayı:2, (19 – 41), Ġstanbul. Kantarcı, M.D., ÇalıĢkan, A., 1985 : Bakir Bir Kızılçam Ormanında (Cerle Deresi-Manavgat) Ekolojik Ġncelemeler (Almanca Özeti ile birlikte),Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 35, Sayı:2, (19 – 41), Ġstanbul. Kantarcı, M.D., 1987/1 : Sedir Gençliklerinin Yan Siperinde ve Açık Alanda Boylanmaları Üzerine Ekolojik Bir Ġnceleme, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 37, Sayı:1, (28 – 45), Ġstanbul . Kantarcı, M.D., 1987/2 : Sedir Ormanlarında Gençlik Çağındaki MeĢcerelerin KuruluĢu ve Bazı Ekolojik Değerlendirmeler,Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 37, Sayı:2, (23 – 41), Ġstanbul. Kantarcı, M.D., 1988: Beydağları’ndaki Bakir Sedir Ormanlarında Ekolojik Değerlendirmeler, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 38, Sayı:2, (69-91), Ġstanbul. 28 Kantarcı, M.D., 1989 : Sedir Ormanlarının GençleĢtirilmesinde Uygulanan Yangın Kültürü Ġle Kültür Bakımı Yöntemlerinin Ekolojik Değerlendirilmesi, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 39, Sayı:2, (95-118), Ġstanbul.4 Kantarcı, M.D., 1990 : Türkiye Sedir Ormanlarının YayılıĢ Alanında Ekolojik ĠliĢkiler, Uluslararası Sedir Sempozyumu 22-27 Ekim 1990, Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü Yayın Nu:59, (1225), Ankara. Kantarcı, M.D, Parlakdağ, S., Pehlivan, N., Doğan, B., Çetin, A., Yenel, O., 1990: Sedir Ormanlarının GençleĢtirilmesinde Yangın Kültürü Yöntemi ve GençleĢtirme Alanlarında Kültür Bakımı Uygulamalarının Ekolojik Esasları, Uluslararası Sedir Sempozyumu 22-27.10.1990, Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü Yayın Nu:59, (461-479), Ankara. Kantarcı, M.D., OdabaĢı, T., 1990): Doğal Sedir MeĢcerelerinde ÇeĢitli GeliĢme Çağlarında Uygulanacak ĠĢlemlerin Ekolojik ve Silvikültürel Bakımdan Değerlendirilmesi ,Uluslararası Sedir Sempozyumu 22-27 Ekim 1990, Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü Yayın Nu:59, (492-506), Ankara. Kantarcı, M.D. 1998 : Kızılçamın Hızlı GeliĢen Bir Tür Olarak YetiĢtirilmesinin Ekolojik Esasları,Hızlı GeliĢen Türlerle Yapılan Ağaçlandırılma ÇalıĢmalarının Değerlendirilmesi ve Yapılacak ÇalıĢmalar Kitabı, (42-52). Orman Bakanlığı Yayın Dairesi BaĢkanlığı Yay. sıra. Nu. 83, ISBN 975-8273-19-1, Ankara. Kantarcı, M.D. 1990 (TÜBĠTAK,1984): Akdeniz Bölgesinin YetiĢme Ortamı Bölgesel Sınıflandırması, Orman Genel Müdürlüğü Sıra no: 668, Seri no: 64, (150s. - 12 Harita), OGM Basımevi, Ankara. Kantarcı, M.D., 2005/1: Türkiye’nin YetiĢme Ortamı Bölgesel Sınıflandırması ve Bu Birimlerdeki Orman Varlığı Ġle Devamlılığının Önemi (Türkiye Ormancılığının Ekolojik Esasları Üzerine Ġncelemeler-2),Ġ.Ü. Yayın Nu: 4558, Orman Fakültesi Yayın Nu: 484, (XXVI+321), Ġstanbul Üniversitesi Basım ve Yayınevi Müdürlüğü, ISBN: 975-404-752 -9, Ġstanbul. Kantarcı, M.D., (2005): Orman Ekosistemleri Bilgisi. Ġ.Ü. Yayın Nu: 4594, Orman Fakültesi Yayın Nu: 488, (XXVI+418), Ġstanbul Üniversitesi Basım ve Yayınevi Müdürlüğü, ISBN: 975- 404-756-1, Ġstanbul. Kantarcı,M.D. 2007/1, Ġklim değiĢikliği sürecinde Çatalca ve Kocaeli yarımadalarındaki sıcaklık artıĢının Ġzmit ĠĢletmesi ormanlarında çam kese böceği zararları ile iliĢkisi üzerine araĢtırmalar. (Researches on the Relation of the Harms of the Thaumetopoea pityocampa in the Forests of Ġzmit enterprise and the Increase of the Temperature in Çatalca and Kocaeli Peninsula in the Climate Change Process) Türkiye Ġklim DeğiĢikliği Kongresi-TĠKDEK 2007, 1113.4.2007 Ġstanbul Teknik Üniversitesi-Maslak/Ġstanbul (CD olarak yayınlanmıĢtır. Bildiriler kitabı basımdadır.) Kantarcı, M. D. 2008, Isınma – KuraklaĢma Sürecinin Göller Bölgesindeki durumu ve etkileri üzerine ekolojik bir değerlendirme. Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2008, ISSN: 1302-7085 (1-34)-Isparta. Kantarcı,M.D. 2008, Türkiye’de çalılaĢtırılmıĢ ormanlar sorununa (Maki, Frigana, Garig, Fundalıklar, MeĢe Çalılıkları vd.) Ekoloji açısından bakıĢ . Türkiye Ormancılar Derneği-Eğitim dizisi 5, ISBN Nu.978-9944-0048-1-7 (V+47), Dönmez Ofset-Ankara Kantarcı,M.D. 2008, Ġskenderun ve Mersin körfezlerinin çevresindeki dağlık arazide ekolojik iliĢkiler ile hava kirliliğinin yayılması ve etkileri üzerine bir değerlendirme. Hava Kirliliği ve Kontrolu Ulusal Sempozyumu (22-25.10.2008, Hatay) Bildiri basımda. Kantarcı.M.D.-ġen,O. 2008, Ġskenderun ve Mersin körfezleri ile çevresinde hava kütlelerinin hareketleri ve soğuk hava çökelmesi ile kirli hava yayılması olayları üzerine bir inceleme Hava Kirliliği ve Kontrolu Ulusal Sempozyumu (22-25.10.2008, Hatay) Bildiri basımda. OGM, Orman Genel Müdürlüğü 1980, Türkiye Orman Envanteri. Sıra nu.13, seri nu. 630 Orman Genel Müdürlüğü Basımevi – Ankara OGM, Orman Genel Müdürlüğü 1999, Türkiye’de Orman Davaları. OGM, Orman Genel Müdürlüğü 2003, Türkiye Orman Envanteri (YayınlanmamıĢtır). 29 ŞEKİL 1. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞIN YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ 1800 814 ASLANKÖY 817 ÇAMKUYUSU 1700 1600 1500 1400 1300 943 GÖKTEPE 1200 AKSEKİ 1350 YÜKSELTİ m 1100 1367 CEVİZLİ 1000 895 SÜTÇÜLER 900 744 BUCAK 897 GÖLCÜK (ACIPAYAM) 800 700 İBRADI 2128 1564 NİF KÖY 1382 KOVADA GÖDENE1373 1380 GÜNDOĞMUŞ 1923 KÖPRÜLÜ 600 500 1249 ÇUBUKLU (NARLI) 400 1797 BEŞKONAK 1101 DÖŞEMEALTI 1395 KARACAÖREN (MELLİ) ÖRENKÖY 902 1039 KASABA GÖKBÜK 915 GEBİZ 890 1099 TAŞAĞIL 1192 EŞEN 1407 OYMAPINAR GAZİPAŞA 796 1257 MARMARİS 1491 ÇAKIRLAR 1288 MANAVGAT 1571 KEMER KALKAN 846 890 DEMRE 3 300 200 100 YAĞIŞ mm 0 50 100 150 200 250 300 350 400 450 500 550 600 650 700 750 800 850 900 950 1000 1050 1100 1150 1200 1250 1300 1350 1400 1450 1500 1550 1600 1650 1700 1750 1800 1850 1900 1950 2000 2050 2100 2150 2200 2250 0 M. DOĞAN KANTARCI ŞEKİL 2. BATI AKDENİZ İÇ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİNDE YILLIK ORT. YAĞIŞIN YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ 1800 1700 ÇAMKUYUSU 817 1600 1500 1400 1300 1200 1100 YÜKSELTİ m 1000 900 800 BEŞPINAR (YELEME) 546 OSMANKALFALAR 418 KIZILCADAĞ 414 499 SÖĞÜT KÖY 682 GÖĞÜ İMECİK 332 690 TEKKE KÖY 1276 DİRMİL KARAMANLI (DSİ) 423 542 ELMALI 894 GÖMBE KARAMANLI 455 542 TEFENNİ 947 AĞLASUN YEŞİLOVA 539 KILAVUZLAR 288 658 AKÇAY GÖLHİSAR 635 790 EVCİLER 678 HİSARKÖY KORKUTELİ 473 HİSARARDI 542 1002 ELMALIYURT ACIPAYAM 565 655 KIZILHİSAR 547 KARAALİLER 668 KELEKLİ BOZOVA 489 646 KIZILKAYA 700 600 500 400 568 BÜK 300 200 100 0,0 50,0 100,0 150,0 200,0 250,0 300,0 350,0 400,0 450,0 500,0 550,0 600,0 650,0 700,0 750,0 800,0 850,0 900,0 950,0 1000,0 1050,0 1100,0 1150,0 1200,0 1250,0 1300,0 1350,0 1400,0 1450,0 1500,0 1550,0 1600,0 1650,0 1700,0 1750,0 1800,0 1850,0 1900,0 1950,0 2000,0 2050,0 2100,0 2150,0 2200,0 2250,0 0 YAĞIŞ mm M. DOĞAN KANTARCI 30 YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ mm ŞEKİL 3. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDEKİ YÖRELERİN YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ 2300 2250 2200 2150 2100 2050 2000 1950 1900 1850 1800 1750 1700 1650 1600 1550 1500 1450 1400 1350 1300 1250 1200 1150 1100 1050 1000 950 900 850 800 750 700 650 600 550 500 450 400 350 300 250 KIZILÇAM-SEDİR KUŞAĞI 2160 AYDINKENT-KÖPRÜLÜ YÖRESİ 2188 KÖPRÜÇAY VADİSİ YÖRESİ 1797 ANTALYA-ANAMUR YÖRESİ 1800 NİF KÖY-GÖDENE YÖRESİ 1564 KEMER-ÇAKIRLAR YÖRESİ 1570 AŞAĞI GÖKDERE KOVADA Y. 1382 MANAVGAT-DEMİRTAŞ YÖRESİ 1300 MARMARİS-EŞEN YÖRESİ 1250 ANTALYA YÖRESİ 1100 GAZİPAŞA-ANAMUR YÖRESİ 1050 DİRMİL ALYÖRESİ 1276 DOKUZGÖL-ÇIĞLIKARA ALT Y. 817 ÇAMKUYUSU ALT Y. 817 6,0 7,0 8,0 ISPARTA ALT Y . 990 DEDEGÖL DAĞLARI Y. 910 ORTA SEDİR KUŞAĞI 814 AĞLASUN ALT Y. 947 DALAMAN-ALAKIR YÖRESİ 1250 EĞİRDİR ALT Y. 928 GÖMBE ALT Y . FİNİKE- KUMLUCA YÖRESİ 1050 894 KALKAN-FİNİKE YÖRESİ 1000 SUĞLA GÖLÜ GÖLHİSAR ALT Y. 790 Y. 772 BOZOVA-BUCAK ALT Y. 744 SENİRKENT 740 AKŞEHİR YÖRESİ 680 ELMALI ALT Y. 683 ACIPAYAM YÖRESİ 668 BURDUR BÜK YÖRESİ 568 BOZANÖNÜ-ATABEY Y. YÖRESİ 563 542 BEYŞEHİR-SULTAN DAĞLARI Y . 532 542 546 KORKUTELİ-YELEME YÖRESİ SÖĞÜT GÖLÜ YÖESİ 499 TEFENNİ YALVAÇ SALDA GÖLÜ ACI GÖL YÖRESİ 440 YÖR. 470 YÖRESİ 450 9,0 10,0 11,0 12,0 13,0 14,0 15,0 YILLIK ORTALAMA SICAKLIK C: 16,0 17,0 18,0 19,0 20,0 21,0 M.DOĞAN KANTARCI ŞEKİL 4. AKDENİZ İÇ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİNDEKİ YÖRELERİN VE ALT YÖRELERİN YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ DİRMİL ALT YÖRESİ 1350 1300 1250 1200 1150 1100 1050 1000 950 900 850 800 750 700 650 600 550 500 450 400 350 300 250 200 150 100 50 0 1000-1276 AĞLASUN ALT YÖRESİ GÖMBE ALT YÖRESİ 658-894 678-947 YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ mm DOKUZGÖL ÇAMKUYUSU ALT ALT YÖRESİ 817 YÖRESİ 817 GÖLHİSAR ALT YÖRESİ 447-790 BOZOVA-BUCAK ALT YÖRESİ 489-744 ACIPAYAM YÖRESİ 539-668 KORKUTELİ-YELEME ALT YÖRESİ. 332-546 414-499 SÖĞÜT GÖLÜ ALT YÖRESİ 6 7 8 9 10 11 YILLIK ORTALAMA SICAKLIK C: 542-683 ELMALI ALT YÖRESİ 288-542 TEFENNİ YÖRESİ 12 13 14 M. DOĞAN KANTARCI 15 31 ŞEKİL 5. GÖLLER BÖLÜMÜNDEKİ YETİŞME ORTAMI YÖRELERİNİN YILLIK ORT. SICAKLIK / YAĞIŞ İLİŞKİLERİ 1050 ISPATRA ALT YÖRESİ 898-990 1000 950 850 SUĞLA GÖLÜ YÖRESİ 598-772 800 YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ mmı EĞİRDİR ALT YÖRESİ 674-928 DEDEGÖL DAĞLARI YÖRESİ 620-910 900 750 AKŞEHİR YÖRESİ 389-680 700 650 600 BEYŞEHİR-SULTAN DAĞLARI YÖRESİ 445-532 YALVAÇ-SULTAN DAĞLARI YÖRESİ 433-470 550 500 450 SENİRKENT YÖRESİ 364-740 BOZANÖNÜ-ATABEY YÖRESİ 457-563 364-542 BURDUR YÖRESİ 386-440 ACI GÖL YÖRESİ 350-450 SALDA GÖLÜ YÖRESİ 400 350 300 250 200 150 100 50 0 6,0 7,0 8,0 9,0 10,0 11,0 YILLIK ORTALAMA SICAKLIK C: 12,0 13,0 14,0 M. DOĞAN KANTARCI 15,0 32 TABLO 1. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE YÜKSELTİ/İKLİM KUŞAKLARI İLE YÖRELERDEKİ YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ KESİT YILLIK DEĞERLER ORTALAMA ORTALAMA YÜKSELTİ m 3086 KIZLAR SİVRİSİ > 2500 2500 2400 2300 2200 2100 2000 > 2500 DÖRT YAZ AYI DEĞERLERİ KARLA GÜNLÜK İKLİM TİPİ SICAKLIK YAĞIŞ KAPLI EN YÜKSEK C: mm GÜN YAĞIŞ SAYISI VE AY ORTALAMA ORTALAMA OCAK AYI DEĞERLERİ NEM ORTALAMA ORTALAMA NEM SICAKLIK YAĞIŞ ORANI SICAKLIK YAĞIŞ ORANI C: mm SAAT 14.00 C: mm SAAT 14.00 % % YÜKSEK KIR (ALP) KUŞAĞI KIR KUŞAĞI 2000-2500 ORMAN ÜSTÜ KIR KUŞAĞI 1900 1750-2000 1.1.6. SEDİR ÜST KUŞAĞI 1800 1750 1700 1600 ÜST SEDİR KUŞAĞI 1500-1750 1.1.5. SEDİR ORTA KUŞAĞI (YAKLAŞIK ASLANKÖY) 1000-1500 1.1.4. KIZILÇAM- SEDİR KUŞAĞI 1200-1500 m 1000-1200 m 1.1.4.1. SEDİR ALT KUŞAĞI 1.1.4.2. KIZILÇAM ÜST KUŞAĞI 500-1000 1.2.3. KIZILÇAM ORTA KUŞAĞI 1.1.3.1. 1.1.3.2. 1.1.3.3 1.2.3.4. 10,4 814 52 11,5-12,5 1350-2160 2-21 XI/56 N XI/1O2-XII/113 ÇN XII/108-185 N - ÇN 19,3 98 46 0 117 28-45 1,6 - 3,1 154-505 66-78 71 ORTA SEDİR KUŞAĞI ÜST SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI 1500 1400 1300 ALT SEDİR KUŞAĞI 1200 20,7-22,5 67-87 1100 ÜST KIZILÇAM KUŞAĞI 1000 900 NİF KÖY - GÖDENE YÖRESİ TAHTALI DAĞLARI DOĞUSU - BÜK YÖRESİ AŞAĞI GÖKDERE-KOVADA YÖRESİ KÖPRÜ ÇAY VADİSİ YÖRESİ (1) DOĞU BAKILI YAMAÇLAR ALT YÖRESİ (2) BATI BAKIL YAMAÇLAR ALT YÖRESİ İBRADI (AYDIN KENT) - KÖPRÜLÜ YÖRESİ 13,4-14,1 897-1564 568 12,5-14,1 744-1382 16,5 1797 1.1.2.1. 1.1.2.2. DALAMAN-KOCA ÇAY-ALAKIR ÇAYI YÖRESİ ANTALYA-ANAMUR YÖRESİ 16,0-18,0 900-1250 16,5-18,5 1100-1800 0,1 - 0,2 X,XII,II/87-178 YN-N-ÇN IX,XII,II/94-303 N - ÇN 1.1.1.1. 1.1.1.2. 1.1.1.3. 1.1.1.4. 1.1.1.5. 1.1.1.6. 1.1.1.7. MARMARİS-EŞEN YÖRESİ KALKAN-FİNİKE YÖRESİ FİNİKE KUMLUCA YÖRESİ KEMER-ÇAKIRLAR YÖRESİ ANTALYA YÖRESİ MANAVGAT-DEMİRTAŞ YÖRESİ GAZİPAŞA-ANAMUR YÖRESİ 18,0-19,0 1000-1250 20,0 850-1000 18,6 900-1050 18,5-19,0 1490-1570 18,0 -19,0 900-1100 18,0-19,0 1000-1300 19,0-20,0 800-1050 X,XI,XII/375 YN-N-ÇN XII-II/150 YN - N I / 206 N XII / 387 ÇN XI-XII-I/90-332 N I-II / 71-204 N X / 169 YN-N 800 700 ORTA KIZILÇAM KUŞAĞI 1.1.3.5. 12,0-13,6 1380-2188 2 -10 90 -100 YN-N-ÇN ÇN 50 - 85 3,2 - 6,8 154-432 21,6-23,1 87-183 2,5 - 3,5 140-246 40 - 70 1,8 - 7,0 310-505 27 - 60 14 - 84 7,5 - 10,5 9,0 - 10,0 164-293 246-417 9,5 - 10,6 10,1-12,6 11,3 10,1-11,3 10,0-10,5 10,5-11,6 11,7 226-280 60 - 76 210-260 280-330 295-337 195-244 210-310 58-62 163-221 ÇN ORTA SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI 600 500 400 100 - 500 1.1.2. KIZILÇAM ALT KUŞAĞI ALT KIZILÇAM KUŞAĞI 300 200 100 0 KIYI KUŞAĞI ALT NEM / SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI < 100 m 1.2.1. KIYI KUŞAĞI 25,3-26,4 26,4-26,7 25,6 26,6 26,6 25,6-25,7 26,9 22 - 45 15 - 30 17 - 19 28 - 41 28 - 41 30 - 32 18 - 32 42 - 63 42 - 47 50 57 57 56 - 64 54 M.DOĞAN KANTARCI 50 63 60 63 33 KESĠT 1. MANAVGAT-SAĞIRĠN-DELĠLLER DERE-KALDIRIM DAĞI KESĠTĠNDE ORMAN AĞAÇ VE ÇALI TÜRLERĠNĠN YAYILIġI (KIZILÇAM KUŞAĞINDAKİ ORMANLARIN TAHRİP EDİLMESİ SONUCUNDA ORMAN ALTINDAKİ ÇALI TÜRLERİ GELİŞEREK "SIK AKDENİZ ÇALILIĞINI" "MAKİ" OLUŞTURMAKTADIRLAR.) BİTKİLERİN ÖRTME ORANLARI % YÜKSELTİ m AĞAÇ VE ÇALI TÜRLERİ BAKI 1. Daphnea oleoides (Zeytin yapraklı Sırımbağı) 2. Juniperus foettidissima (Kokulu Ardıç) 3. Cedrus libani (Sedir=Katran Ağacı) 4. Abies cilicica (Toros Göknarı) 5. Pinus nigra (Karaçam) 6. Euphorbia amygdoloides (Sütleğen) 7. Juniperus excelsa (Boylu Ardıç) 8. Crateagus mikrophylla (Küç.yap.Akdiken) 9. Juniperus oxycedrus (Katran Ardıcı) 10. Ostrya carpinifolia (Gürg.yap.Kayacık) 11. Verbascum siniatum (Sığırkuyruğu) 12. Crateagus pentagina (BeĢli Akdiken) 13. Phlomis fruticosa (Çalba) 14. Euphorbia biglandulosa (Sütleğen) 15. Styrax officinalis (Tesbih-Karagünlük) 16. Quercus cerris (Saçlı MeĢe) 17. Pinus brutia (Kızılçam) 18. Platanus orientalis (Doğu Çınarı 19. Quercus infectoria (Mazı MeĢesi) 20. Arbutus andrachne (Sandal) 21. Cistus villosus (Pembe çiçekli Laden) 22. Pistacia trebinthus (Menengiç) 23. Cotinus coggyria (Boyacı Sumağı) 24. Euphorbia tinctoria (Boyacı sütleğeni) 25. Daphnea gnidioides (Sırımbağı) 26. Vitex agnus-castus (Hayıt) 27. Laurus nobilis (Defne Ağacı) 28. Myrtus comminus (Mersin) 29. Nerim oleander (Zakkum) 30. Quercus coccifera (Pırnal MeĢesi) 31. Olea europea var.oleaster (Delice) 32. Erica manipuliflora (Çalı Fundası) 33. Ceratonia ciliqua (Keçiboynuzu Ağacı) 100 300 500 500 600 600 700 750 800 800 K D D B D B D B G K 900 1000 1050 1100 1150 1200 1200 1500 1800 K 2 2 4 2 4 4 60 65 4 15 4 4 30 2 35 30 15 4 15 2 12 15 4 30 25 15 2 70 2 1 2 4 15 2 2 2 2 4 12 60 30 4 2 60 2 2 2 4 12 60 30 4 2 55 2 2 4 14 65 30 4 2 12 2 15 35 2 12 17 14 90 15 4 15 15 80 30 K G G G 2 4 4 4 40 20 4 4 12 70 2 15 20 2 17 1 K 16 15 80 14 30 70 2 2 2 4 4 4 12 15 80 15 4 2 4 12 4 2 40 4 4 2 2 2 4 4 70 15 12 23 4 12 2 2 15 4 4 40 4 15 2 2 2 70 4 2 45 4 4 2 4 4 2 2 2 4 2 2 4 2 M. DOĞAN KANTARCI 34 KESĠT 2. KUMLUCA-KÖġKLÜ-DĠBEK ORMANI (BEY DAĞLARI) KESĠTĠNDE AĞAÇ VE ÇALI TÜRLERĠNĠN ÖRTME ORANLARI (KIZILÇAM KUŞAĞINDA ORMANLARIN TAHRİP EDİLMESİ SONUCUNDA ORMAN ALTINDAKİ ÇALI TÜRLERİ GELİŞEREK SIK AKDENİZ ÇALILIĞINI "SEKUNDER MAKİ" OLUŞTURMAKTADIRLAR) TÜRLER YÜKSELTİ m ÖRNEK ALANLAR VE BİTKİLERİN ÖRTME ORANLARI (%) 1200 1400 1600 1800 200 400 600 800 1000 1 5 1. Cedrus libani (Sedir Ağacı) 2 20 3 1 20 80 2 80 3 70 1 80 2 80 3 80 1 80 2 80 2. Thymus sp. (Kekik) 15 3. Menta sp. (Dağ Nanesi) 7 4. Achantolimon olivieri 4 7 3 70 30 1 80 2000 2 3 80 80 4 4 4 4 4 4 4 4 2 2 7 7 (Kar Kirpisi-Çoban Yastığı) 5. Daphnea oleoides 2 4 10 30 10 10 15 12 2 12 (Zeytin yapraklı Sırımbağı) 6. Peonia mascula (ġakayık) 10 7. Cotoneaster nummularia 4 4 (Patlangaç çalısı) 8. Berberis creticus (Hanımtuzluğu - Karamuk) 12 9. Juniperus foettidissima 15 2 (Kokulu Ardıç) 10. Euphorbia amygdoloides (Sütleğen) 30 11. Sobus torminalis (KuĢ Üvezi) 1 4 12. Acer hyrcanum 1 4 4 1 2 2 4 35 35 1 10 10 (Toros Akçaağacı) 13. Populus tremula (Dağ Kavağı) 1 14. Verbascum orientale (Sığırkuyruğu) 1 15. Quercus infectoria (Mazı MeĢesi) 4 16. Asparagus acutifolius 4 1 2 30 30 1 2 (Dikenli KuĢkonmaz) 17. Cistus villosus (Pembe çiç.Laden) 4 18. Juniperus excelsa (Boylu Ardıç) 1 4 2 2 1 1 4 4 19. Juniperus oxycedrus ssp.oxyced. (Katran Ardıcı) 2 20. Crateagus monogyna (Akdiken) 4 21. Phlomis fruticosa (Çalba) 4 4 2 2 22. Pinus brutia (Kızılçam) 70 70 70 80 85 40 40 23.Styrax officinalis (Karagünlük) 15 15 15 15 30 30 30 24. Euphobia tinctoria (Boyacı Sütleğeni) 25. Phyllirea latifolia (Akçakesme) 35 35 15 15 15 26. Vitex agnus-castus (Hayıt) 15 12 4 27. Pistacia trebinthus (Menengiç) 12 12 15 28. Daphnea gnidioides (Sırımbağı) 4 4 4 29. Spartium junceum (Katırtırnağı) 4 2 30. Cotynus coggyria (Boyacı Sumağı) 4 4 31. Nerium oleander (Zakkum) 20 4 4 32. Laurus nobilis (Defne) 20 15 4 33. Ceratonia ciliqua (Keçiboynuzu ağacı) 34. Arbutus andrachnea (Sandal) 4 4 15 15 15 35. Myrtus comminus (Mersin) 12 12 36. Olea europea var.oleaster (Delice) 4 4 4 70 4 2 4 15 1 M. DOĞAN KANTARCI 35 TABLO 2. AKDENİZ İÇ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİ GRUBUNDA Y.O. BÖLGELERİNDEKİ YÜKSELTİ / İKLİM KUŞAKLARI İLE YÖRELERDE YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ 2.1. ELMALI - KORKUTELİ - BUCAK YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ YÜKSELTİ m YÜKSELTİ m KUHU DAĞI 1800 1750 1700 DOKUZGÖL DON ÇUKURU 1900 > 2500 ÇIĞLIKARA DON ÇUKURU > 2500 2500 2400 2300 2200 2100 2000 YILLIK DEĞERLER ORTALAMA ORTALAMA KARLA GÜNLÜK İKLİM SICAKLIK YAĞIŞ KAPLI EN YÜKSEK TİPİ C: mm GÜN YAĞIŞ SAYISI VE AY DÖRT YAZ AYI DEĞERLERİ OCAK AYI DEĞERLERİ ORTALAMA ORTALAMA ORTALAMA ORTALAMA NEM NEM SICAKLIK YAĞIŞ ORANI SICAKLIK YAĞIŞ ORANI C: mm SAAT 14.00 C: mm SAAT 14.00 % % YÜKSEK KIR (ALP) KUŞAĞI KIR KUŞAĞI 2000-2500 ORMAN ÜSTÜ KIR KUŞAĞI SEDİR ÜST KUŞAĞI SEDİR ORTA KUŞAĞI 1750-2000 1.1.6. SEDİR ÜST KUŞAĞI 1500-1750 1.1.5. SEDİR ORTA KUŞAĞI 1600 2.1.1. ELMALI YÖRESİ 2.1.1.1. GÖMBE ALT YÖRESİ 2.1.1.2. ELMALI ALT YÖRESİ 2.1.1.3. DOKUZ GÖL-ÇIĞLIKARA ALT YÖRESİ 2.1.1.4. ÇAMKUYUSU ALT YÖRESİ 2.1.1.5. GÖĞÜ ALT YÖRESİ 12,7 1000-1500 11,8-12,7 > 1500 7,6 > 1500 7,6 > 1500 658-894 XII / 100 542-683 11,0-16,4 I / 65-80 817 34 817 34 YN - N YN - N N N 489-744 332-546 678-947 YN YK-YN YN - N 22,2 15,9 15,9 36 - 48 46 - 61 65 65 24 49 49 2,5 148 - 188 1,6 - 2,5 119-132 -2,5 123 -2,5 123 56 57 57 1500 DAĞ MELTEMLERİ 1400 1300 1200 ARDIÇ KUŞAĞI SOĞUK HAVA ÇÖKELMESİ (DON ÇUKURU OLUŞUMU) 1000-1500 1.1.4. KIZILÇAM- SEDİR-ARDIÇ KUŞAĞI 2.1.2. KORKUTELİ - BUCAK YÖRESİ 1200-1500 m 1.1.4.1. SEDİR ALT KUŞAĞI-ARDIÇ KUŞAĞI 2.1.2.1. BOZOVA-BUCAK ALT YÖRESİ 1000-1200 m 1.1.4.2. KIZILÇAM ÜST KUŞAĞI-ARDIÇ KUŞAĞI 2.1.2.2. KORKUTELİ-YELEME ALT YÖRESİ 2.1.2.3. AĞLASUN ALT YÖRESİ <1000 >1000 >1000 13,7-14,3 10,6-12,2 11,7-12,1 6 - 32 8,5-20,1 IV / 47-61 10,8 XII-I/50-77 23,1 51 - 88 33 - 63 44 - 88 27 1,6 - 3,5 0,4 - 2,5 1,3 - 1,5 78 - 140 47 - 77 113-184 68 ELMALI 1100 1000 900 YÜKSELTİ 2.2. ACIPAYAM - GÖLHİSAR - TEFENNİ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ > 2500 2500 2400 2300 2200 2100 2000 > 2500 m YÜKSEK KIR (ALP) KUŞAĞI YILLIK DEĞERLER ORTALAMA ORTALAMA KARLA GÜNLÜK İKLİM TİPİ SICAKLIK YAĞIŞ KAPLI EN YÜKSEK C: mm GÜN YAĞIŞ SAYISI VE AY DÖRT YAZ AYI DEĞERLERİ OCAK AYI DEĞERLERİ ORTALAMA ORTALAMA ORTALAMA ORTALAMA NEM NEM SICAKLIK YAĞIŞ ORANI SICAKLIK YAĞIŞ ORANI C: mm SAAT 14.00 C: mm SAAT 14.00 % % KIR KUŞAĞI 2000-2500 ORMAN ÜSTÜ KIR KUŞAĞI 1900 1800 1750 1700 SEDİR ÜST KUŞAĞI 1750-2000 1.1.6. SEDİR ÜST KUŞAĞI 1500-1750 1.1.5. SEDİR ORTA KUŞAĞI 1600 SEDİR ORTA KUŞAĞI 1500 1400 DAĞ MELTEMLERİ (SOĞUK HAVANIN AŞAĞI İNMESİ) 1300 1000-1500 1.1.4. KIZILÇAM- SEDİR KUŞAĞI 1200-1500 m 1.1.4.1. SEDİR ALT KUŞAĞI-ARDIÇ KUŞAĞI 1000-1200 m 1.1.4.2. KIZILÇAM ÜST KUŞAĞI-ARDIÇ KUŞAĞI 1200 2.2.1. ACIPAYAM YÖRESİ 2.2.2. GÖLHİSAR YÖRESİ 2.2.2.1. GÖLHİSAR ALT YÖRESİ 2.2.2.2. DİRMİL ALT YÖRESİ 2.2.3. SÖĞÜT GÖLÜ YÖRESİ 2.2.4. TEFENNİ YÖRESİ >900 > 1000 >1000 11,7-12,4 539-668 12,1-13,2 447-790 12,1-13,2 1000-1276 1400-2000 10,8-11,1 414-499 >1000 11,6-12,0 288-542 28 - 33 XI-II/61-73 YN 9 - 18 I,II,V,X/39-75 YK-YN-N 17,5 XII / 90 N - ÇN 23 - 28 XII / 47 YN 11 - 14 V-X-XI/36-102 YK - YN 21,6 42 - 57 29 1,4 - 3,7 81 - 150 65 21,4 10 69 30 44 - 26 1,9 1,9 0,6 0,5 - 60 - 127 195-246 42 - 61 34 - 85 61 25,2 79 96 69 64 43 2,7 3,0 0,9 1,1 ARDIÇ KUŞAĞI 1100 SOĞUK HAVA ÇÖKELMESİ (DON ÇUKURU OLUŞUMU) 1000 900 M. DOĞAN KANTARCI M. DOĞAN KANTARCI 75 36 TABLO 3. AKDENİZ GÖLLER YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİ GRUBUNDA Y.O.BÖLGELERİNDEKİ YÜKSELTİ / İKLİM KUŞAKLARI İLE YÖRELERDE YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ YÜKSELTİ KIR KUŞAĞI 2000 ARDIÇ KUŞAĞI 1900 SÖĞÜT DAĞLARI 1800 1750 1700 1600 RÜZÂR NEMLİ HAVAYA YAMACA YASLAR BU YAMAÇLAR DAHA ÇOK YAĞIŞ ALIRLAR. BARLA DAĞI SEDİR-KARAÇAM-TOROS GÖKNARI KUŞAĞI DEDEGÖL DAĞLARI > 2500 2500 2400 2300 2200 2100 KARAÇAM KUŞAĞI 1500 SICAKLIK YAĞIŞ C: mm DÖRT YAZ AYI DEĞERLERİ KARLA GÜNLÜK İKLİM KAPLI EN YÜKSEK TİPİ GÜN YAĞIŞ SAYISI VE AY 5 - 11 8 - 12 8 - 12 IV-VII-XII/42-108 ORTALAMA ORTALAMA OCAK AYI DEĞERLERİ NEM ORTALAMA ORTALAMA NEM SICAKLIK YAĞIŞ ORANI SICAKLIK YAĞIŞ ORANI C: mm SAAT 14.00 C: mm SAAT 14.00 % % 3.1. BURDUR - ACIGÖL YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ 3.1.1. BURDUR YÖRESİ 3.1.2. ACI GÖL YÖRESİ 3.1.3. SALDA GÖLÜ YÖRESİ 3.2.1. SENİRKENT YÖRESİ 3.2.2. YALVAÇ-SULTAN DAĞLARI YÖRESİ 3.2.3. BOZANÖNÜ-ATABEY YÖRESİ 3.2.4. ISPARTA - EĞİRDİR YÖRESİ 3.2.4.1. ISPARTA ALT YÖRESİ 3.2.4.2. EĞİRDİR ALT YÖRESİ >845 >850 >1000 YK - YN YK YK - YN 22,3 50 - 57 25 1,3 - 3,0 49 - 65 56 - 64 2,9 - 3,0 48 - 64 39 - 63 1,1 - 1,3 36 - 70 >924 12,2-12,7 364-740 8 - 16 II-III / 42-81 YK - YN >1000 10,6-11,8 433-470 17 - 26 II-III / 40-64 YN - N >1000 11,9-12,5 457-563 4,3-6,0 I-V-X/22-57 YN - N 21,0-21,5 50 - 102 20,6 48 - 84 21,5 37 - 59 27 - 40 1,6 - 2,3 44 - 110 45 -0,3 / 0,6 68 - 97 25 1,5 - 2,0 58 - 99 62 - 67 72 68 21,1 73 - 79 22,4 64 - 76 33 -2,0 / 1,8 94 -167 34 2,2 - 3,4 127 - 164 70 73 N - ÇN YN YN - N 79 - 84 20,0 40 - 66 20,6 42 - 58 -2,0 / 0,5 150 - 167 40 -0,4 / 3,0 66 - 92 26 2,8 - 3,0 120 - 160 67 69 19-25 XI-XII/62-182 YK - YN 19,7-20,8 81 - 102 12,1-13,8 364-542 13,6-13,8 386-440 11,8-12,7 350-450- IV-VII-XII/42-109 IV-VII-X/37-58 KARAÇAM KUŞAĞI >950 >924 8,5-12,2 620-990 12,3-13,5 674-928 15 - 25 XII-I/109-205YN-N-ÇN 5 - 20 XII-II/97-178 N 3.3. BEYŞEHİR - SUĞLA GÖLÜ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ SULTAN DAĞLARI GECE SOĞUK VE NEMLİ HAVA 1200 3.3.1. DEDEGÖL DAĞLARI YÖRESİ >1116 9,4-11,3 898-910 3.3.2. BEYŞEHİR-SULTAN DAĞLARI YÖRESİ >1116 10,4-11,6 445-532 3.3.3. SUĞLA GÖLÜ YÖRESİ >1040 11,4-11,6 598-772 20 23 XII / 68 I / 86 3.4. SULTAN DAĞLARI - AKŞEHİR YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ 3.4.1. AKŞEHİR YÖRESİ (DİĞER YÖRELERİ AYRILMADI) >990 11,1-13,3 389-680 38 - 53 0,6 - 3,0 35 - 94 ÇÖKELİR 1100 BEYŞEHİR GÖLÜ 1000 EĞİRDİR GÖLÜ 900 BURDUR GÖLÜ 68 KUZEYDOĞU RÜZGÂRI 1400 1300 YILLIK DEĞERLER ORTALAMA ORTALAMA 3.2. EĞİRDİR YETİŞME ORTAMI BÖLGESİ GÜNDÜZ ISINAN HAVA YÜKSELİR YÜKSELTİ m m M. DOĞAN KANTARCI M. DOĞAN KANTARCI 68 - 80 37 ŞEKİL 6. 1. BATI AKDENİZ BÖLÜMÜNDEKİ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİNDE KORU VE BALTALIK ORMANLARINDA ORMAN VARLIĞI BATI AKDENİZ Y.O.BÖLGESİ AKDENİZ İÇ Y.O.BÖLG.GRUBU BATI TOROS ARDI Y.O.BÖLGESİ GÖLLER Y.O.BÖLGELERİ GRUBU 480000 420000 400000 380000 340000 320000 260000 ÇOK BOZUK 117 086 12 900 0,0 0,0 0,0 BOZUK 13 601 0,0 259 22 942 ARALANMIŞ 10 500 1 447 4 163 76 SIK 69 265 65 199 42 535 64 905 9 543 55 903 17 729 46 576 220000 200000 180000 160000 140000 120000 100000 80000 60000 40000 20000 0 154 969 129 594 240000 101 739 60 744 ALAN ha 280000 225 534 239 955 300000 253 337 297295 360000 GENÇLEŞTİRME SIK BOZUK KORU ORMANI 6 128 440000 265 663 448 409 460000 ÇOK BOZUK BALTALIK ORMAN M. DOĞAN KANTARCI ŞEKİL 6.2. BATI AKDENİZ BÖLÜMÜNDEKİ YETİŞME ORTAMI BÖLGELERİNDE KORU VE BALTALIK ORMANLARININ KAPALILIK DURUMLARINA GÖRE ORANLARI BATI AKDENİZ Y.O.BÖLGESİ AKDENİZ İÇ Y.O.BÖLG.GRUBU BATI TOROS ARDI Y.O.BÖLGESİ 60 GÖLLER Y.O.BÖLGELERİ GRUBU 55,7 55 50 45 39,8 40 33,7 32,5 30 33,7 28.0 25,5 25 21,6 20 15 10 5 18,4 17,4 13,2 15,1 ORAN % 35 12,2 9,7 7,6 7.0 7,4 6,4 4,1 3,4 0,70,3 0 SIK ARALANMIŞ BOZUK KORU ORMANI ÇOK BOZUK 1,8 0 GENÇLEŞTİRME 1,0 0,1 SIK 2,6 0,9 BOZUK ÇOK BOZUK BALTALIK ORMAN M. DOĞAN KANTARCI 38 ŞEKİL 7. KIZILÇAMIN FARKLI YÜKSELTİLERDE FARKLI YAŞLARDA BOYLANMASI VE İBRELERİNDEKİ AZOT İLE FOSFOR MİKTARLARININ DEĞİŞİMİ YAŞ SINIFLARINDA ULŞABİLDİĞİ BOY m m <200 400 600 800 1000 1200 40 10,8 13,0 15,4 15,2 10,5 10,4 60 16,8 18,2 21,6 17,5 15,3 15,3 YÜKSELTİ m 80 19,0 21,8 25,0 20,0 17,0 16,8 BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE KIZILÇAMIN YAŞ SINIFLARINA VE YÜKSELTİ BASAMAKLARINA GÖRE BOYLANMASI 100 19,7 24,3 26,9 22,7 17,6 17,3 1 YAŞINDAKİ İBRELERDE N %g 0,738 1,156 1,372 1,563 1,472 1,349 1,354 SORGUN 200 400 600 800 1000 1200 P %g 0,0817 0,0796 0,0953 0,1875 0,1297 0,1059 0,0954 40 29,0 28,0 27,0 26,0 25,0 24,0 23,0 22,0 21,0 20,0 19,0 18,0 17,0 16,0 15,0 14,0 13,0 12,0 11,0 10,0 9,0 8,0 7,0 6,0 5,0 4,0 3,0 2,0 1,0 0,0 BOY m YÜKSELTİ YÜKSELTİ m <200 1 YAŞINDAKİ KIZIÇAM İBRELERİNDE AZOT MİKTARININ YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ 1400 60 400 1000 800 800 YÜKSELTİ m 1000 600 400 800 1000 1200 600 400 200 200 0,2000 0,1900 0,1800 0,1700 0,1600 0,1500 0,1400 0,1300 0,1200 0,1100 0,1000 0,0900 0,0800 0,0700 0,0600 0,0500 0,0400 0,0300 0,0200 1,700 1,600 1,500 1,400 1,300 1,200 1,100 1,000 0,900 0,800 0,700 0,600 0,500 0,400 0,300 0,200 0,100 0,000 N g/100 g P g/100 g 0,0100 0 0 0,0000 YÜKSELTİ m 1200 600 100 1 YAŞINDAKİ KIZILÇAM İBRELERİNDE FOSFOR MİKTARININ YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ 1400 1200 80 M. DOĞAN KANTARCI (Kaynak :M.D.Kantarcı 2005/1) ŞEKİL 8. SEDİR AĞAÇLARININ K VE G BAKIDA FARKLI YÜKSELTİLERDE 100 YAŞINDA ULAŞTIĞI ORTALAMA ÜST BOY VE İBRELERİNDEKİ AZOT İLE FOSFOR MİKTARLARININ DEĞİŞİMİ (SİPER BASKISI ALTINDA KALMAMIŞ AĞAÇLARDA YAPILAN GÖVDE ANALİZLERİNDEN ELDE EDİLMİŞ SONUÇLARDIR.) YÜKSELTİ 100 YAŞINDA m BOY m 1 YAŞINDAKİ İBRELERDE N %g P %g 1200 1400 1600 1800 2000 18,5 14,8 18,4 12,2 8,3 1,320 1,430 1,520 1,420 1,390 0,1604 0,1495 0,1749 0,1479 0,1413 SEDİR İBRELERİNDEKİ AZOT MİKTARININ YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ 2200 2000 YÜKSELTİ m 1800 1600 1400 1200 1,530 1,520 1,510 1,500 1,490 1,480 1,470 1,460 1,450 1,440 1,430 1,420 1,410 1,400 1,390 1,380 1,370 1,360 1,350 1,340 1,330 1,320 1,310 1000 N g/100 g SEDİR İBRELERİNDEKİ FOSFOR MİKTARININ YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ 2200 2000 YÜKSELTİ m 1800 1600 1400 1200 Kaynak: M.D.Kantarcı 1985, 2005/1 0,2000 0,1950 0,1900 0,1850 0,1800 0,1750 0,1700 0,1650 0,1600 0,1550 0,1500 0,1450 0,1400 0,1350 0,1300 P g/100 g 0,1250 0,1200 1000 M. DOĞAN KANTARCI 39 ŞEKİL 9.2. FİNİKE'DE AYLIK VE YILLIK YAĞIŞLARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1953-1970 ORT. 18,6 Cº 19 18,5 18 1. KÖRFEZ SAVAŞI KUVEYT PETROL KUYULARI YANGINI 1982-1993 ORT. 18,4 Cº YILLAR 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 17,5 FİNİKE' DE AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1953-1970 32 30 28 26 24 22 20 18 16 14 12 10 8 6 4 2 0 AYLAR 1 2 3 1970-1981 4 5 6 1982-1993 7 FİNİKE'DE AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN (C°) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII 1953-1970 11,3 11,7 13,4 16,4 20,3 24,6 27,2 27,0 1970-1981 10,7 11,2 13,2 16,2 20,1 24,8 27,1 26,6 1982-1993 10,8 10,7 12,5 16,3 20,3 24,5 27,7 27,4 1994-2006 11,5 11,7 13,4 16,7 21,4 26,1 28,9 28,6 FARK 0,2 0,0 0,0 0,3 1,1 1,5 1,7 1,6 1953/1970-1994/2006 1994-2006 8 9 10 IX 23,6 23,4 24,3 24,9 1,3 X 19,5 19,1 19,8 20,5 1,0 XI 15,8 14,9 15,1 15,9 0,1 11 XII 12,8 11,9 12,0 12,8 0,0 12 YILLIK C⁰ 18,6 18,3 18,4 19,4 0,8 M. DOĞAN KANTARCI 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 774,8 952,0 698,4 526,2 1154,3 909,9 1032,1 723,3 1044,1 1023,9 922,2 1545,0 876,3 1233,6 779,4 845,1 678,8 779,9 1199,3 771,1 576,8 907,0 816,4 695,3 1167,7 684,9 775,1 986,1 1095,3 838,2 730,4 1553,0 875,4 1390,8 1537,9 895,0 1208,4 FİNİKE' DE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1650 1600 1550 1500 1450 1400 1350 1300 1250 1200 1150 1100 1050 1000 950 900 850 800 750 700 650 600 550 500 450 400 350 300 250 200 150 100 50 0 YILLAR 300 FİNİKE' DE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 280 1994-2006 ORT. 1056,7 mm 1953-1970 ORT. 986,5 mm 260 240 220 200 1953-1970 1970-1981 1982-1993 1994-2006 DİKKAT 180 160 140 AYLIK ORTALAMA YAĞIŞ mm 1970-1981 ORT. 18,3 Cº 19,5 YILLIK mm 120 100 1970-1981 ORT. 942,2 mm 1982-1993 ORT. 846,7 mm 80 60 40 20 0 AYLAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 FİNİKE' DE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII YILLIK mm 1953-1970 278,7 130,2 91,7 35,8 21,9 5,9 2,5 0,7 9,8 68,9 78,4 261,8 986,5 1970-1981 234,4 181,3 84,7 39,7 19,8 6,9 1,2 0,7 5,7 65,9 101,6 200,4 942,2 1982-1993 197,3 138,3 103,3 41,1 16,8 11,6 2,9 0,8 3,4 44,2 125,7 161,3 846,7 1994-2006 227,1 126,5 83,4 61,4 23,3 10,5 3,3 3,8 5,8 76,2 168,3 267,1 1056,7 FARK -51,6 -3,7 1953/1970-1994/2006 -8,3 25,6 1,4 4,6 0,8 3,1 -4 7,3 89,9 5,3 70,2 FİNİKE'DE GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARININ AYLARA GÖRE DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER III IV V 1953-1970 206,1 188,0 I II 79,7 64,4 64,0 10,8 20,5 5,5 38,0 83,2 101,1 131,9 VI VII VIII IX X XI XII 1970-2006 132,3 146,6 64,7 93,1 50,6 73,0 13,1 24,4 13,6 62,0 200,9 248,6 280 260 240 220 200 180 160 140 120 100 80 60 40 20 0 GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ mm/24 saat 1994-2006 ORT. 19,4 Cº YILLIK ORTALAMA SICAKLIK C: 18,4 18,1 17,8 18,3 18,2 18,0 17,9 18,3 18,7 18,9 18,2 18,6 17,9 17,8 18,4 18,8 18,9 18,2 18,7 18,7 18,9 18,6 17,8 18,6 19,6 19,0 19,4 18,4 19,6 19,7 19,3 19,8 19,6 19,9 19,4 19,0 19,0 AYLIK ORTALAMA SICAKLIK C: 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 YILLAR FİNİKE' DE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 20 C⁰ mm YILLAR YILLIK YILLK ORTALAMA YAĞIŞ ŞEKİL 9.1. FİNİKE'DE AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ AYLAR 1 FİNİKE' DE GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1953-1970 1970-2006 DİKKAT SAĞANAK YAĞIŞLAR ARTMIŞ 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 M. DOĞAN KANTARCI 40 ŞEKİL 10.2. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1930-1970 DÖNEMİ ORT. 18,7 C: ORTALAMA SICAKLIK C: 19,5 1970-1982 DÖNEMİ ORT. 18,4 C: 1983-1993 DÖNEMİ ORT. 17,7 C: 19,0 18,5 1993-2006 DÖNEMİ ORT. 18,8C: 18,0 17,5 1.KÖRFEZ SAVAŞI KUVEYT PETROL KUYULARI YANGINININ ETKİSİ 4 YANARDAĞ PATLAMASININ ETKİSİ 17,0 YILLAR 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 16,5 AYLIK ORTALAMA SICAKLIĞIN DÖNEMLERE GÖRE DEĞİŞİMİ 1930-1970 1970-1982 1983-1993 1994-2006 32,0 30,0 28,0 26,0 24,0 22,0 20,0 18,0 16,0 14,0 12,0 10,0 8,0 6,0 4,0 2,0 0,0 AYLAR 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 YILLIK ANTALYA'DA AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII 1930-1970 10,1 10,7 12,8 16,4 20,5 25,0 28,2 28,1 24,9 20,3 15,6 11,9 18,7 1970-1982 10,0 10,4 13,0 16,2 20,1 25,3 27,9 27,6 24,5 19,7 14,6 11,2 18,4 1983-1993 8,9 9,2 11,5 15,6 19,7 24,5 27,9 27,4 24,0 19,0 13,7 10,1 17,7 1994-2006 10,0 10,6 12,7 16,0 21,2 26,0 29,0 28,5 24,9 20,2 14,8 11,4 18,8 FARK -0,1 -0,1 -0,1 -0,4 0,7 1,0 0,8 0,4 0,0 -0,1 -0,8 -0,5 (1930-/1970-1994/2006) 0,1 YILLAR YILLIK mm 1970 992,5 1971 1068,0 1972 630,6 1973 552,9 1974 1302,4 1975 1280,4 1976 1135,7 1977 995,3 1978 1436,3 1979 1283,9 1980 826,5 1981 1598,1 1982 830,3 1983 1166,6 1984 1152,3 1985 1102,6 1986 853,3 1987 720,9 1988 1210,1 1989 648,8 1990 602,2 1991 1142,6 1992 861,9 1993 942,4 1994 1246,4 1995 1245,7 1996 1431,3 1997 1470,3 1998 1340,6 1999 855,5 2000 839,4 2001 1891,8 2002 971,6 2003 1773,6 2004 1268,2 2005 1021,8 2006 1556,9 ANTALYA'DA YILLIK ORTALAMA YAĞIŞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ y = 0,5183x2 - 2051,6x + 2E+06 2000,0 R² = 0,1242 400,0 ANTALYA'DA AYLIK YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1900,0 1700,0 300,0 1970-1981 ORT. 1091,9 mm 1600,0 1500,0 1400,0 1930-1970 1970-1981 1982-1993 1994-2006 350,0 1994-2006 ORT.1301,0 mm 1800,0 1930-1970 ORT.1068.2 mm SAĞANAK YAĞIŞLARDA ARTIŞ VE SEL BASKINLARI 250,0 1300,0 200,0 1200,0 1100,0 150,0 1000,0 900,0 100,0 800,0 700,0 YAĞIŞ mm R² = 0,4882 50,0 600,0 500,0 400,0 0,0 AYLAR 1982-1993 ORT.936,2 mm 300,0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 200,0 100,0 350,0 0,0 YILLAR ANTALYA'DA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARININ (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III 1930-1970 1970-1981 1982-1993 1994-2006 FARK 263,7 254,1 180,9 242,6 -21,1 156,2 238,0 138,4 109,9 -46,3 93,2 73,9 121,6 112,8 19,4 IV V VI VII 43,9 39,2 45,0 91,3 47,4 30,9 10,1 25,6 5,9 30,0 11,2 37,3 7,0 6,4 -3,1 IX X XI XII YILLIK 2,9 13,6 57,7 110,5 283,8 1068,2 0,4 10,3 75,7 148,3 216,4 1091,9 0,4 2,6 61,4 138,9 203,2 936,2 4,3 14,7 107,1 231,8 337,7 1301,0 1,4 1,1 49,4 121,3 53,9 232,8 1930-70/1994-2006 1930-1970 1970-2006 200,0 GÜNLÜK YAĞIŞ AYLIK YAĞIŞA YAKIN 150,0 100,0 ANTALYA'DA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER ANTALYA'DA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ MİKTARLARI 250,0 VIII 1,8 4,1 2,4 4,5 2,7 300,0 I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII YAĞIŞ mm ANTALYA'DA YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİy = 0,0046x2 - 18,355x + 18253 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 20,0 SICAKLIK C: YILLAR YILLIK 1970 19,3 1971 19,0 1972 18,6 1973 19,2 1974 19,0 1975 18,1 1976 17,4 1977 18,0 1978 18,2 1979 18,6 1980 17,7 1981 18,6 1982 18,5 1983 17,4 1984 17,8 1985 18,0 1986 18,2 1987 17,4 1988 17,8 1989 17,5 1990 17,7 1991 17,3 1992 16,9 1993 17,6 1994 18,6 1995 17,9 1996 18,3 1997 17,7 1998 19,4 1999 19,4 2000 18,9 2001 19,3 2002 19,0 2003 19,2 2004 18,9 2005 18,7 2006 18,8 YAĞIŞ mm ŞEKİL 10.1. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 50,0 1930-1970 331,5 134,1 151,9 124,4 120,4 64,1 32,3 49,6 98,7 195,1 183,2 290,7 0,0 1970-2006 180,6 125,0 161,1 142,4 73,0 43,2 32,5 27,8 52,2 167,8 220,2 228,6 AYLAR I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII M. DOĞAN KANTARCI M. DOĞAN KANTARCI 41 1982-1993 ORT.18.3 Cº 19 18,5 18 1929-1970 ORT. 18.2 Cº 1. KÖRFEZ SAVAŞI KUVEYT PEYROL KUYULARI YANGINI 4 YANARDAĞ PATLAMASININ ETKİSİ 17,5 YILLAR 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 17 35 MANAVGAT' TA AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1929-1970 1970-1981 1982-1993 1994-2006 30 25 20 15 10 5 0 AYLAR 1 2 3 4 5 6 MANAVGAT'TA AYLIK SICAKLIKLARIN (C°) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III IV V VI VII 1929-1970 10,5 11,1 12,8 16,0 19,9 24,4 27,6 1970-1981 10,4 11,0 13,2 16,1 19,8 24,6 27,3 1982-1993 10,4 10,1 12,3 16,1 19,9 24,1 27,5 1994-2006 11,0 11,2 13,0 16,1 21,0 25,6 28,6 FARK 0,5 0,1 0,2 0,1 1,2 1,2 1,0 1929/1970-1994/2006 7 VIII 27,0 27,1 27,4 28,5 1,5 8 IX 23,4 24,4 24,7 25,3 1,9 9 X 19,2 20,1 20,4 20,8 1,6 10 XI 14,8 15,3 15,0 15,7 0,9 11 12 XII YILLIK 12,0 18,2 11,7 18,4 11,6 18,3 12,4 19,1 0,4 0,9 M. DOĞAN KANTARCI MANAVGAT' TA YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1900 1800 1700 1600 1500 1400 1300 1200 1100 1000 900 800 700 600 500 400 300 200 100 0 YILLAR 400,0 350,0 1929-1970 ORT. 1288.2 mm MANAVGAT'TA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1929-1970 1982-1993 1970-1981 1994-2006 300,0 250,0 200,0 150,0 1994-2006 ORT. 1173,2 mm 100,0 YAĞIŞ mm 1970-1981 ORT. 18.4 Cº 1994-2006 ORT. 19.1 Cº YILLAR YILLIK mm 1970 1247,2 1971 767,6 1972 856,5 1973 586,0 1974 1107,7 1975 1083,5 1976 1195,8 1977 831,0 1978 1468,3 1979 1069,6 1980 1095,2 1981 1763,9 1982 924,2 1983 1391,4 1984 1243,7 1985 1207,7 1986 877,9 1987 1042,2 1988 1496,0 1989 930,0 1990 587,7 1991 1040,2 1992 829,7 1993 982,5 1994 1285,4 1995 1042,0 1996 1428,5 1997 1078,8 1998 1388,9 1999 1119,7 2000 1027,0 2001 1578,5 2002 945,4 2003 1015,8 2004 1092,9 2005 945,3 2006 1304,7 50,0 1970-1981 ORT. 1089,4 mm 1982-1993 ORT. 1046,1 mm 1.KÖRFEZ SAVAŞI KUVEYT PETROL KUYULARIYANGINI 0,0 AYLAR I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII 250,0 MANAVGAT'TA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ MANAVGAT' TA AYLIK YAĞIŞ LARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III IV V VI VII YILLIK VIII IX X XI XII 2,0 17,3 82,6 141,9 343,3 1288,2 1970-1981 263,4 183,2 78,3 51,6 24,9 8,2 0,9 7,2 9,2 98,4 131,3 232,9 1089,4 1982-1993 225,4 146,1 106,8 45,8 20,9 13,6 4,1 2,3 3,1 92,4 196,3 189,4 1046,1 1994-2006 234,7 151,0 113,9 60,6 17,2 1,9 14,9 118,6 201,0 254,9 1173,2 FARK -78,2 -33,8 -5,2 19,8 -15,6 -6,3 0,0 -0,1 -2,4 36,0 59,1 1929-1970 1970-2006 mm 1929-1970 312,9 184,8 119,1 40,8 32,8 10,2 0,5 3,9 0,5 200,0 150,0 SU İLE DOYGUN TOPRAĞA DÜŞEN SAĞANAK YAĞIŞ SEL OLUŞTURUR 100,0 88,4 -115,0 1929/1970-1994/2006 50,0 MANAVGAT' TA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ MİKTARININ (mm / 24 saat) AYLARA VE DÖNEMLERE GÖRE DEĞİŞİMİ DÖNEMLER 1929-1970 I II 149,5 137,7 III IV V 97,3 46,7 32,6 39,3 32,1 23,2 45,4 165,1 199,9 127,7 VI VII VIII IX X XI XII YAĞIŞ mm 19,5 SICAKLIK C: 18,2 17,9 17,4 18,8 18,7 18,5 18,1 18,5 18,7 19,0 18,2 19,0 18,2 17,8 18,3 18,4 18,9 18,1 18,6 18,4 18,7 18,4 17,6 18,2 19,0 18,6 18,6 18,3 19,5 19,6 19,1 19,5 19,1 19,7 19,3 19,1 AYLIK ORTALAMA SICAKLIK C: 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 MANAVGAT' TA YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 20 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 YILLAR YILLIK C⁰ ŞEKİL 11.2. MANAVGAT’TA AYLIK VE YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YAĞIŞ mm ŞEKİL 11.1. MANAVGAT’TA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 0,0 AYLAR 1970-2006 204,0 124,7 138,5 69,7 73,7 42,6 8,8 54,4 72,5 112,5 145,2 178,6 I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII M. DOĞAN KANTARCI 42 ŞEKİL 12.1. ALANYA’ DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1972 18,2 1973 18,4 1974 18,3 1975 18,2 1976 18,5 1977 18,5 1978 18,6 1979 18,9 1980 18,3 1981 18,7 1982 18,2 1983 18,1 1984 18,6 1985 18,8 20,5 1938-1970 ORT. 18,8 C: 20,0 1970-1981 ORT. 18,5 C: 19,5 1994-2006 ORT. 20,3 C: 19,0 18,5 1.KÖRFEZ SAVAŞI KUVEYT PETROL KUYULARO YANGINI 18,0 17,5 YILLAR ALANYA'DA AYLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1986 19,3 35,0 1987 18,5 30,0 1988 18,9 1989 19,0 1990 18,9 1991 19,1 1992 18,1 1993 19,1 1994 20,2 1995 19,8 1996 20,0 1997 19,7 1998 20,7 1999 21,0 2000 20,3 X XI XII 2001 20,5 1938-1970 11,6 12,0 13,4 16,5 20,2 24,4 26,8 27,1 24,3 20,3 16,1 13,1 18,8 2002 20,4 1970-1981 11,1 11,7 13,3 16,2 19,9 24,1 26,6 26,6 24,2 20,0 15,7 12,3 18,5 2003 20,5 1982-1993 11,3 11,0 13,0 16,6 20,2 24,2 27,1 27,3 25,0 20,6 15,7 12,6 18,7 2004 20,2 1994-2006 12,5 12,6 14,5 17,4 22,0 26,1 28,9 29,1 26,5 22,3 17,3 14,0 20,3 2005 20,1 FARK 2,0 1,2 0,9 1,5 2006 20,3 1938/1970-1994/2006 19381970 19701981 19821993 M. M 25,0 20,0 15,0 SICAKLIK Cº 10,0 5,0 0,0 AYLAR I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN (C:) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YILLAR I 0,9 II 0,6 III 1,1 IV 0,9 V VI 1,8 1,7 VII 2,1 VIII 2,0 IX 2,2 YILLIK AÇIKLAMA : ALANYA METEOROLOJİ İSTASYONUNUN ÇEVRESİNE BÜYÜK BİNALAR YAPILMIŞTIR. AŞIRI SICAKLIK ARTMASI BETONLAŞMA ETKİLİDİR . M. DOĞAN KANTARCI ALANYA' DA YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1900 1800 1700 1600 1500 1400 1300 1200 1100 1000 900 800 700 600 500 400 300 200 100 0 YILLAR 280 260 1938-1970 ORT. 1103 mm ALANYA' DA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 240 1938-1970 220 1970-1981 200 1982-1993 180 1994-2006 160 140 120 100 80 YAĞIŞ mm 18,4 YILLAR YILLIK mm 1970 1169,6 1971 726,6 1972 697,5 1973 726,7 1974 1137,2 1975 1210,5 1976 944,7 1977 876,2 1978 1411,9 1979 990,6 1980 1161,8 1981 1770,4 1982 712,3 1983 1318,2 1984 1195,4 1985 1334,6 1986 881,8 1987 1309,5 1988 1766,9 1989 852,8 1990 681,5 1991 1039,4 1992 1074,1 1993 716,4 1994 1222,1 1995 980,8 1996 1312,3 1997 1457,1 1998 1089,6 1999 989,7 2000 1077,3 2001 1558,4 2002 962,5 2003 962,5 2004 796,2 2005 625,4 2006 1233,7 60 40 1970-1981 ORT. 1069 mm 1982-1993 ORT. 1074 mm 20 1994-2006 ORT. 1098 mm 0 AYLAR 1 ALANYA' DA AYLIK ORTALAMA YAĞİŞLARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ I II III IV V VI VII VIII IX X 1938-1970 258,6 167,5 95,0 40,3 31,6 3,8 1,9 0,6 25,6 73,8 1970-1981 231,5 181,2 97,9 59,5 27,2 9,8 1,1 0,5 13,0 97,9 1982-1993 189,3 127,0 115,2 66,8 47,7 12,3 9,3 3,0 3,8 82,7 1994-2006 184,5 142,8 88,6 78,0 22,5 6,1 4,7 5,2 18,1 93,0 FARK -74,1 -24,7 -6,4 37,7 -9,1 2,3 2,8 4,6 -7,5 19,2 1938/1970-1994/2006 DÖNEMLER XI XII 148,1 255,8 145,3 203,8 210,1 206,5 195,9 258,1 47,8 2,8 YILLIK mm 1103 1069 1074 1098 -5,2 220 210 200 190 180 170 160 150 140 130 120 110 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 ALANYA' DA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞLARIN (mm / 24 saat) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DİKKAT: SAĞANAK YAĞIŞLAR ARTMIŞ 1938-1970 1970-2006 YAĞIŞ mm/24 SAAT 1971 1982-1993 ORT. 18,7 C: 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 18,6 21,0 SICAKLIK C: 1970 y = 0,0018x2 - 7,1753x + 7082,3 R² = 0,776 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 21,5 Cº ŞEKİL 12.2. ALANYA’DA AYLIK VE YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ ALANYA'DA YILLIK ORTALAMA SICAKLIĞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ mm YILLAR YILLIK ALANYA' DA GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 sat) MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII 1938-1970 110,5 133,4 89,4 75,1 41,5 17,6 25,1 11,6 123,5 128,0 106,8 113,0 AYLAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1970-2006 117,5 78,2 89,0 66,0 58,1 37,6 58,3 43,6 35,6 199,0 205,7 178,0 M. DOĞAN KANTARCI 43 1970-1981 ORT. 12.3 Cº SICAKLIK C: 13,0 1982-1993 ORT. 12.3 Cº 12,5 12,0 YANARDAĞ PATLAMALARI 1982 EL CHICON 1982 NEVADO DEL RUIZ 1991 PİNATUBO 1991 UNZEN 11,5 1. KÖRFEZ SAVAŞI KUVEYT PETROL KUYULARI YANGINI YILLAR 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 11,0 KORKUTELİ' NDE AYLIK ORTALAMA SICAKLIĞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 26 24 22 20 18 16 14 12 10 8 6 4 2 0 1970-1981 1982-1993 1994-2006 AYLAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 KORKUTELİ‘NDE AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN (C:) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER 1954-1970 1970-1981 1982-1993 1994-2006 I 2,2 2,4 2,9 II III IV V ÖLÇME YAPIMAMIŞTIR. 3,6 6,9 10,5 15,2 2,6 6,0 11,1 15,2 3,7 6,4 10,5 16,4 VI VII 20,2 20,2 21,1 23,3 23,3 24,3 VIII 22,5 23,0 23,5 IX X XI 18,5 19,2 19,1 13,5 13,4 13,6 7,6 7,3 7,8 XII 3,6 3,6 4,2 M. DOĞAN KANTARCI YILLIK 12,3 12,3 12,8 90 600 KORKUTELİ' NDE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 80 550 1954-1970 ORT. 473,2 mm 1954-1970 70 500 450 60 400 50 1970-1981 1982-1993 1994-2006 mm 13,5 KORKUTELİ' NDE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 350 YAĞIŞ 1994-2006 ORT. 12.8 Cº 650 300 40 30 250 20 200 1994-1006 ORT.417.3 mm 150 1970-1981 ORT. 370 mm 100 10 1982-1993 ORT. 341.9 mm 0 50 AYLAR 0 120 115 110 105 100 95 90 85 80 75 70 65 60 55 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 YILLAR KORKUTELİ'DE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN ( mm/m²) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III IV V VI VII 1954-1970 77,4 51,3 48,5 33,9 44,8 21,2 12,4 1970-1981 60,7 49,2 31,3 38,2 35,4 23,8 8,0 1982-1993 37,2 41,4 41,0 36,4 41,8 19,6 1994-2006 58,8 31,0 39,7 50,6 32,3 28,8 FARK -18,6 -20,3 -8,8 16,7 -12,5 VIII YILLIK IX X XII mm 6,4 17,6 34,0 42,8 82,9 473,2 8,5 8,4 30,6 24,6 51,1 370,0 8,1 5,3 5,5 20,5 40,7 44,5 341,9 9,6 9,3 9,4 33,5 50,0 64,3 417,3 7,6 -2,8 2,9 -8,2 7,2 -18,6 -55,9 XII -0,5 XI 1954/1970-1994/2006 KORKUTELİ'DE 1970-2006 DÖNEMİNDE GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARI DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI 1970-2006 111,8 54,7 40,5 68,0 31,4 46,3 29,8 24,1 32,1 31,6 48,5 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 KORKUTELİ' DE 1970-2006 DÖNEMİNDE GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARI 1970-2006 mm / 24 saat 12,6 12,1 11,7 12,5 12,0 12,1 11,7 12,7 12,7 12,7 12,3 12,7 11,8 11,5 12,4 12,4 12,6 12,1 12,6 12,7 13,0 12,5 11,5 12,3 13,3 12,5 12,9 12,2 13,4 13,5 12,6 13,6 12,6 12,5 12,4 12,2 12,6 ŞEKİL 13.2. KORKUTELİ’NDE AYLIK VE YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YILLAR YILLIK mm 1970 201,2 1971 459,5 1972 334,1 1973 218,1 1974 375,6 1975 373,7 1976 437,4 1977 327,1 1978 438,2 1979 527,9 1980 317,4 1981 429,2 1982 284,8 1983 448,3 1984 476,2 1985 381,7 1986 356,1 1987 338,3 1988 398,8 1989 188,2 1990 203,0 1991 360,3 1992 320,9 1993 345,8 1994 524,9 1995 279,7 1996 300,0 1997 336,4 1998 455,4 1999 256,6 2000 375,1 2001 589,8 2002 466,2 2003 535,6 2004 411,9 2005 370,8 2006 523,4 YAĞIŞ 14,0 SICAKLIK C: 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 KORKUTELİ'NDE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 YILLAR YILLIK C: YAĞIŞ mm ŞEKİL 13.1. KORKUTELİ’NDE AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 82,3 AYLAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 M. DOĞAN KANTARCI 44 12,5 1994-2006 ORT.13.2 Cº 12 1982-1993 ORT. 12.5 C 1970-1981 ORT. 12.7 Cº 11 1. KÖRFEZ SAVAŞI KUVEYT PETROL KUYULARI YANGINI YANARDAĞ PATLAMALARI 1982 EL CHICON 1982 NEVADO DEL RUIZ 1991 PİNATUBO 1991 UNZEN 10,5 YILLAR 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 10 ELMALI'DA AYLIK SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 27,0 26,0 25,0 24,0 23,0 22,0 21,0 20,0 19,0 18,0 17,0 16,0 15,0 14,0 13,0 12,0 11,0 10,0 9,0 8,0 7,0 6,0 5,0 4,0 3,0 2,0 1,0 0,0 1952-1970 1970-1981 1982-1992 1993-2006 AYLAR I II III IV V VI VII ELMALI' DA AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII 1952-1970 2,5 3,6 7,1 11,3 16,1 21,1 24,2 24,2 1970-1981 1,3 3,4 7,3 11,1 15,7 20,6 24,0 23,4 1982-1992 2,1 2,5 6,2 11,5 15,6 20,4 23,5 23,5 1993-2006 2,7 3,6 6,6 11,1 16,6 21,4 24,8 24,2 FARK 0,2 0,0 -0,5 -0,2 0,5 -0,1 0,6 0,0 1952/1970-1993/2006 VIII IX 19,4 19,5 20,0 20,0 0,6 IX X X 14,0 14,4 13,8 14,6 0,6 XI 9,0 8,1 8,0 8,3 -0,7 XI XII XII 4,9 3,4 3,2 4,2 -0,7 YILLIK C° 13,1 12,7 12,5 13,2 0,1 M. DOĞAN KANTARCI 1954-1970 ORT. 542.2 mm 700 110 650 100 600 90 550 80 70 500 1954-1970 1970-1981 1982-1993 1994-2006 60 450 50 400 40 350 300 30 1994-2006 ORT. 512.2 mm 250 20 10 200 1970-1981 ORT.486.9 mm 150 1982-1993 ORT.416.5 mm 0 AYLAR 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 100 50 0 YILLAR ELMALI'DA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 120 750 YAĞIŞ mm 13 396,8 486,5 386,6 288,0 520,9 539,3 449,3 396,4 599,9 761,2 378,8 638,5 479,3 589,3 442,3 492,6 385,7 360,3 550,4 255,8 245,7 486,7 298,2 411,2 627,3 382,9 404,1 457,2 553,4 453,6 451,8 659,6 516,6 585,1 490,9 412,1 663,8 130 ELMALI' DA YILLIK ORTALAMA YAĞIŞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ ELMALI' DA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER II III IV 1954-1970 119,0 I 70,6 58,3 29,1 32,5 19,1 11,3 V 4,0 11,1 32,1 44,5 110,8 542,2 1970-1981 103,2 68,5 40,9 32,5 28,3 26,1 10,9 9,5 6,0 40,5 36,3 84,1 486,9 1982-1993 50,9 61,3 55,3 31,5 25,9 25,6 7,6 3,7 23,7 51,7 69,6 416,5 1994-2006 75,6 52,6 64,8 41,7 27,2 25,2 11,4 11,6 7,0 36,5 70,0 88,6 512,2 FARK -43,4 -18,0 6,5 12,6 VI -5,3 VII VIII 9,9 6,1 0,1 IX 7,6 -4,1 X XI XII 4,4 25,5 -22,2 YILLIK -30,0 1954/1970-1994/2006 ELMALI' DA GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ DÖNEMLER I II III IV V 1954-1970 80,4 35,0 53,0 27,5 22,7 38,0 27,1 VI VII VIII IX X XI 1970-2006 51,6 38,1 53,8 42,1 23,4 58,7 18,8 25,7 25,1 49,3 58,0 9,7 19,0 51,7 55,0 XII 49,7 YAĞIŞ mm / 24 saat 13,5 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 800 YAĞIŞ mm 1952-1970 ORT. 13.1 Cº 11,5 ŞEKİL 14.2. ELMALI’DA AYLIK VE YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YILLAR YILLIK mm 14 SICAKLIK C: 1970 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 C⁰ 13,4 12,1 13,0 12,3 12,4 12,0 13,0 12,9 12,9 12,7 13,0 12,2 11,7 12,9 13,0 13,0 12,5 12,5 13,0 13,2 12,6 11,0 12,7 13,4 12,9 13,2 12,4 13,6 13,8 12,9 14,0 13,0 13,0 13,4 13,2 13,2 ELMALI'DA YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 14,5 SICAKLIK Cº YILLAR YILLIK 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 ŞEKİL 14.1. ELMALI’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 85 80 75 70 65 60 55 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 58,7 AYLAR ELMALI' DA GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm/24 saat) MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 1954-1970 1970-2006 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 M. DOĞAN KANTARCI 45