Kırgızistan`ın Gizemli Türk Boyu Türk atalar (Barlaslar) Tarih

Transkript

Kırgızistan`ın Gizemli Türk Boyu Türk atalar (Barlaslar) Tarih
I. Türklük Hakkında Genel Bilgiler
1. Türk Adı
Neredeyse on gündür Tanrı Dağlarına bakarak sabahlıyorum. Kitabın giriĢi olan ‗Türk adı‘ bahsine
nereden baĢlayacağımı bilemedim. Kaynaklarda bir çok Ģey söyleniyordu. Hangisi doğruydu veya hangisi doğruya
en yakındı. Yazılıp söylenenlerin bir kısmı hamasi söylemlerdi, bunlar duygularımızı okĢayan güzel izahlardı.
Ancak, bilimlik esere ne kadarını alabilir, hangisini kaynak gösterebilirdim. Nihayet, 7 Aralık 2012 sabahı Tanrı
Dağlarına bakarak, Türk‘e ad veren Tanrı‘nın adıyla baĢladım. Kanıma ad veren Tanrı‘nın yüreğime ıĢık,
düĢüncelerime sağlık, kalemime (bilgisayarıma) güç vermesi duasıyla.
Osman Nedim Tuna, A. Vάmbéry‘in Türk adını töre- fiiliyle ilgili tuttuğunu, türemiĢ ~ yaratılmıĢ
anlamına gelen bir kavram olarak ifade ettiğini, J. Nemeth‘in ise, Eski Türkçe metinlerde geçen erk türk
ikilemesinden hareketle güç ~ kudret anlamlarında düĢündüğünü söyler1.
Birçok kaynakta benzeri görüĢler paylaĢılmıĢtır. "Türk" adının tarihte ilk defa ne zaman ve hangi
kaynaklarda ne Ģekilde kaydedilmiĢ olduğu, tarihi süreç içindeki telaffuzları ve anlamı meselelerine de pek tabii
olarak, ortaya atılmıĢ bir hayli görüĢ söz konusudur. Ancak umumiyetle Çin, Hind, Ġran, Grek, Musevi, Ön Asya
yazıtları, Bizans ve Arap kaynaklarında yer alan bazı kayıtlara göre, en geç Gök-Türk çağından, M.Ö. 2. bin
ortalarına kadar geri götürülebilen "Türk" adının, "kuvvet" anlamına geldiği ve Türkçe konuĢan kavimlerin bu ad
ile tesmiye edildiği kabul edilmektedir2.
Benzeri görüĢler daha çok, Ġbrahim Kafesoğlu3, Zeki Velidi Togan4, Bahattin Ögel5, Aydın Taneri6 vb
kaynaklara müracaat edilerek yazılmıĢlardır. Bugün gerek elektronik, gerek yazılı kaynaklara müracaat
ettiğimizde Türk adı hakkında genel bilgilendirilme aĢağı yukarı aynıdır.
Tuna, ‗millet adlarının aynı zamanda kiĢi~insan manasına da geldiğini söyler ve yakı = insan (Kızılderili
kabilesi), vogul=insan (Ural halklarından) Türk kelimesinin de türe- fiilinden türemiĢ~ yaratılmıĢ anlamında
türük = insan manasıyla ilgili olduğunu ifade etmiĢti7. Tuna‘nın bu görüĢü aslında Çin kaynaklarında da destek
bulmaktadır.
1 Tuna, Prof. Dr. Osman Nedim, 1988-1989 Doktora Dersleri Ders Notları (YayınlanmamıĢ), Ġnönü Üni. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, 1989
2 Hunkan, Ömer Soner, Orta Asya‘da X-XIII Yüzyıllarda ‗Türk‘ Adı Üzerine Bazı Kayıtlar, Türkiyat AraĢtırmaları, Hacettepe Üniversitesi, Sayı 2, Bahar 5,
3 Kafesoğlu, Prof. Dr. Ġbrahim, ‗Tarite Türk Adı‘, ReĢit Rahmeti Arat Armağanı, Ankara, 1966, 306-311.s
4 Togan, Prof. Dr. Zeki Velidi, Umumi Türk Tarihine GiriĢ, Ġstanbul, 1981, 36-37.s
5 Ögel, Prof. Dr. Bahattin, Türk Kültürünün GeliĢme Çağları, Ġstanbul, 2001, 6-12. s
6 Taneri, Prof. Dr. Aydın, Türk Kavramının GeliĢmesi, Ankara, 1993, 63-69.s
7 Tuna, Prof. Dr. Osman Nedim, a.g.e.
7
1
Ankara, 20055-12 s 2. s
Tayvanlı Türkolog Liu Yi-tang‘a göre, ―Hu‖ ve ―Xiong‖ Hunca ―Qun‖, ―Khun‖, ―Kun‖, ―Hun‖
kelimelerinin Çincedeki değiĢik tercüme biçimleri olup, ―insan‖, ―halk‖, ―ahali‖ anlamlamındadır.
Hunlar
baĢlangıçta Diu 狄 kabile birliği içerisinde yer alan bir kabile olup, M. Ö. 8. yüzyılda güçlenerek birlik içerisinde
önemli siyasi güç hâline gelmiĢlerdir Türkler ve Uygurların Hunlardan geldiğine dair kayıtlar ise Çin tarih
kaynaklarında bolca bulunmaktadır. Mesela: ―Türkler, Hunların baĢka bir ırkındandır‘, ―Uygurların ataları
Hunların soyundandır‖ gibi8. Çin kaynaklarında Türk adı üzerine farklı bilgiler de bulunmaktadır9.
Erol Güngör, ‗Türk adı çeĢitli Türk boylarından birinin adı idi‘ , ‗milattan sonra 6.yy.da ana dili Türkçe
olan bütün boyların her biri değiĢik bir isimle anılmakla birlikte,bunların hepsine birden Türk denilmeye
baĢlanmıĢtır10‘ ifadesi ile Türk adının önceleri bir boy adı olduğunu sonra diğer boyları da içine alan bir üst kimlik
adı olduğunu söyler.
Hatipoğlu, ‗Türkler bugün olduğu gibi, eski çağlarda da ayrı ayrı boy adlarıyla tanınıyorlardı. Bugünkü,
Kırgızlar, Özbekler, Yakutlar, ÇuvaĢlar gibi, eski çağlarda da Subarlar (Subariler, Subirler), Gudlar ya da Guzlar
(KaĢlar) vardı. Kısaca M.Ö.3500 yıllarında yaĢamıĢ olan Sümerler de, i.ö.2500 yıllarında hükümran olan Gudlar
(Kutlar) ve yine i.ö.1700 yıllarında hâkimiyet kuran KaĢlar (Guzlar) arasındaki zaman farkı hükümranlık
zamanlarının farkıdır. Yoksa Türkler bu yörelerde aralıksız, uzun yüzyıllar yaĢamıĢlardır, Suriye'deki KaĢ'lardan
tarihçi Strabon Kos adıyla söz ettiği gibi Hazreti Muhammed zamanında da Türklerin bu yörelerdeki varlığından
ve güçlerinden hadislerde de önemli kayıtlar vardır. Kaldı ki, Hazreti Muhammed'den önce, Mekke'nin anahtarının
muhafızı olan Huza'a kabilesinin Türk asıllı olduğu Emir Kuzay gibi adlardan esinlenerek söylenebilir‘ (bkz.
Ġslam Ansiklopedisi Huza'a)11 diyerek hemen hemen aynı görüĢü destekler.
Sümer, ‗abidelerdeki ‗Türk‘ adı kavmî bir isim olup, bu adı Türkçe konuĢan bütün kavimlerin değil,
onlardan yalnız birinin taĢıdığı hususu vâzıhtır. Hanedan bu kavme mensup bulunmakta ve devlet de en baĢta bu
kavme dayanmaktadır12‘ der.
Ercilasun, ‗Hiç Ģüphe yok ki Türkler milattan önceki üçüncü, ikinci binlerden beri mevcuttur. Çivi yazılı
Sümer metinlerinde bulunan di (demek), dingir (tanrı), dug (dökmek), uĢ (iĢ), zag (sağ taraf), Ģurim (yarım),
kabkagak (kap kacak) vb. 330‘dan fazla Sümerce-Türkçe ortak kelime ile bu durum apaçık ortadadır. Ancak o
zamanlar Türk adı yoktu. Büyük bir ihtimalle elimizdeki kaynaklarda bulunmuyor. Göktürklere gelinceye kadar
Hun, Kırgız, Usun, Toba, Tabgaç, Ogur, Sabir, Töles gibi adlar taĢımıĢız. Altıncı yüzyılda ortaya çıkan
8 Ġnayet, Prof. Dr. Alimcan, Divanü Lûğat-it-Türk‘te Geçen ―Çin‖ ve ―Maçin‖ Adı Üzerine, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic 9 Enver
Baytur, Heyrinisa Sıdık, age., s. 22-23 Volume 2/4 Fall 2007, 1175. s
9 Bu konuda geniĢ bilgi için bkz. Ġnayet, Prof. Dr. Alimcan, age.
10 KiriĢçioğlu, Prof. Dr., Fatih, Prof.Dr.Erol Güngör ve Türk Dili‖, Prof. Dr. Erol Güngör‟ü Anma Paneli,G.Ü.KırĢehir Eğitim Fak.,24.04.2003, KırĢehir
11 Hatipoğlu, Prof. Dr. Vecihe, Türk Tarihinin BaĢlangıcı, Türkoloji Dergisi, C VIII, AÜ. DTCF Yay. Ankara, 1979, 29-52. s, 33. s
12 Sümer, Prof. Dr. Faruk, Oğuzlar, Türkler Ansiklopedisi, 2. Cilt, 2002, Ankara, 291.s
2
Göktürklerden beri de Türk adını kesintisiz olarak bugüne dek getirdik. Çinliler, r sesini söyleyemedikleri ve hece
sonunu da kapatamadıkları için Türk diyememiĢler; Tu-kyu demiĢlerdir. Türk kelimesi, Köktürkler çağına ait
Soğdak (bir Doğu Ġran kavmi), Orta Fars ve Arap kaynaklarında Turk, Süryani kaynaklarında Turkaye, Yunan
kaynaklarında Turkos, Sanskrit kaynaklarında TuruĢka, Tibet kaynaklarında Drug olarak geçer‘13.
―Türk‖ adı VI. yüzyıl ortalarında doğru tanınmakla beraber, bu isim altında ancak mahdut bir iki zümre
veya siyasî birliğin kastedildiği muhakkak gibi görülüyor. Muhtelif yerlerde ve ayrı ―kavimler‖ halinde yaĢayan
ve ―Türk‖ ırkından gelen urukların kendilerine has adları olduğu biliniyor; ―Türk‖ adının umumileĢmesi, etnik
mana alması ise daha sonraki bir devire aittir; belki de Araplarla, yani Ġslamiyet‘le temasın neticesidir. VIII. yüzyıl
baĢlarında Araplar Mavera-ün-nehre gelince Türklerle temas etmiĢler ve Türkçe konuĢan bütün Türk kavimlerine
ayrı adlarına bakmaksızın umumi olarak ―Türk‖ adını vermiĢlerdi. Ġslamiyeti kabulden Türkler de kendilerini
bundan böyle ―Türk‖ diye atlamıĢlar ve bu suretle ―Türk‖ adı gittikçe geniĢ bir mana, yani Türk ırkından gelen
bütün kavimlerin adını ifade eder olmuĢtur14.
Herodot Tarihinde, Ġskit ülkesinde yaĢayan Tyrkae‘nin Türk olduğu sanılıyor. Hint kaynaklarında, Türkler,
Turukha Perslerin ġahnamesi‘nde (Ġran ile kafiyeli) Turan asıllı savaĢçı Türkler‘den söz ediliyor. 1090 yılına ait
Ansbert günlüğünde Turchia ya da Türkhia adına yer verilmiĢtir.
Diğer milletler Türk adını Ģu Ģekillerde seslendirirler: Çinliler. Tuku, Tukyu, Tukuye, Toukiue, Tuchüeh,
Tures, Tucüe, Tik; Hintliler, Turuha; Araplar, Etrak-Terakime; Makedonlar, Trak-Thrace; Ġran-Farslar, TuranTürkan; Ġtalyanlar, Turco, Turchetto, Turcica; Kafkas Halkları. Turuk-Turukki; Almanlar, Turken, Türck, TürkeiTurkay; Ġngilizler, Turks, Türkei, Türkischen; Çeçen, Türko; Fransızlar, Turquie; Estonlar, Turgi; Macar, Török;
Yunan,Turco-Türco15.
Umumiyetle, Çin, Hind, Ġran, Grek, Musevi, Ön Asya yazıtları, Bizans ve Arap kaynaklarında yer alan
bazı kayıtlara göre, en geç Gök-Türk çağından, M.Ö. 2. bin ortalarına kadar geri götürülebilen "Türk" adının,
"kuvvet" anlamına geldiği ve Türkçe konuĢan kavimlerin bu ad ile tesmiye edildiği kabul edilmektedir16.
ġu bilgiler bizim için ayrı bir önem taĢımaktadır: X. Yüzyılın ikinci yarısında Orta Asya'da yeni Müslüman
kimliği ile Seyhun ötesinde siyasi birliğini tesis etmiĢ olan "Türk hakanlığı" (Karahanlılar), öteden beri
Samanilere son vererek Maveraünnehri ele geçirmek ve böylece Ġslam coğrafyasına fiilen girmek için önüne gelen
fırsatları değerlendirmeye çalıĢmakta idi. Nihayet, hakanlığın batısını yöneten Buğra Han Ebu Musa Harun,
13 Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Bican, Ne Zamandan Beri Türk‘üz, 29 Haziran 2011, Yeniçağ Gazetesi
14 Kurat, Prof. Dr. Aktes Nimet, Göktürk Kağanlığı IV, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Dün/Bugün/Yarın, Sayı 105-106-107, Ekim-Kasım-Aralık 2005, TTK Yayınları, 2005, Ankara, 63.s
15 Yüksek, Özcan, Atlas Dergisi, Temmuz, 2005
16 Hunkan, Ömer Soner, age., 6.s
3
Maveraünnehr'e yönelerek, Fergana'yı ele geçirdi ve burada kendi adına para bastırdı. Türk hakanlığına ait bugün
mevcut olan en erken tarihli (381 / 991-992) bu Fergana dirheminde Buğra Han Ebu Musa Harun kendini "Türk
Hakan" Ģeklinde tavsif etmektedir. "Türk" adını, hanedanın doğu koluna mensup baĢka üyelerinde de görmek
mümkündür. Yer ve tarihleri silik ya da net okunamayan ' 44 "? / 1049-? tarihli ve yeri belirsiz bir dirhemde
"Buğra Kara Hakan" unvanı ile zikredilen Buğra Han Muhammed (449 / 1057-lü58)'in tabii, "Yağan Türk Tegin"
unvanlarım taĢıyan bir hanedan mensubu idi. "Türk" adına bir de 450 / 1058-1059 tarihli Kuz Ordu (Balasagun)
yazı üslubuna uygun dirhemlerde" "Tonga Kara Hakan'a tabi olan ve sadece "Türk" unvanının okunabildiği bir
hanedan mensubunda rastlanmaktadır. XII. Yüzyılın ikinci yarısında Özkendde Hüseyn b. Hasan türbesindeki
Rebiülahir 547 / Temmuz-Ağustos 1152 tarihli kitabede Alp Kılıç Tonga Bilge Türk Tuğrul Hakan unvanları ile
zikredilen Hüseyn b. Hasan'ın unvanları arasında da "Türk" adına tesadüf edilir17.
Kırgızistan OĢ vilayeti Özgen ilçesinde bulunan üzerindeki kitabelerinde
Türk adı geçen Hüseyin bin Hasan türbesi (1152)
Bizim araĢtırmamıza konu olan Türklerin yoğun olarak bulundukları bölgede tarih içerisinde de ‗Türk‘
adını kullanan yönetici sınıfın bulunması dikkate değerdir.
17 Hunkan, Ömer Soner, a.g.e., 6-7 s
4
Bölgede basılan paralarda ve Özkent kitabesinde yer alan "Türk" adının, "kuvvetli" anlamında kullanılan
bir unvan olarak değil, hanedanın bağlı olduğu soyu ifade etmek için kullanıldığını düĢünmek mümkündür.
Bilindiği üzere Türk hakanlığından önce kendilerini "Türk" olarak vasıflandıran tek hanedan Gök-Türk hanedanı
yani, tarihi AĢina sülalesi idi. Nitekim Ġslam kaynaklarında Türk hakanlığının menĢei kabul edilen "Türk Afrasyab
(Cüzcani i 1363: 140)"ın, Mesûdi'nin bir kaydına göre AĢina'nın bir kolundan geldiği anlaĢılmaktadır (Mesüdi i
1985: 134). Bu nedenle olmalıdır ki, Türk hakanlığı hanedanı mensupları Ġslami metinlerde "Kadır Han Türk
(Yüsuf b, Harün)" (Cüzcani i 1363: 230), "Togan Han Türk (Ahmed b. Ali)" (Curfadekani 1374: 294), "Ġlig Han
Türk (Nasr h. Ali)" (ġebankarei 1376: 48) ve "SubaĢı Tegin Türk (Ali Tegin)" (Gerdizi 1363: 388) Ģeklinde
"Türk" adı ile birlikte zikredilmektedir18.
X. yüzyılın sonlarına doğru Ġslam coğrafyasına siyasi bir güç olarak girmeye baĢlayan Türk hakanlığında
hakim sınıf, "Türk" adını kullanarak, Ġslam öncesi Gök-Türklere kadar uzanan soyağaçlarına bağlı kalmayı
sürdürmüĢler ve bunu, kendileri gibi Türk kabul ettikleri komĢu devletlerle dostluğa bir vesile saymıĢlardır19.
2. Orhun Yazıtlarında Türk
―Tanrı gibi gökte olmuĢ Türk Bilge Kağan‖ diyor ki: ―Üstte mavi gök, altta kara yer yaratıldığı zaman
ikisi arasında kiĢioğlu yaratılmıĢ. KiĢioğlunun üzerine de atalarım Bumın Kağan, Ġstemi Kağan hükümdar olarak
oturmuĢ. Oturup Türk milletinin ilini töresini tutmuĢ, düzenlemiĢ.‖
Bu sözler taĢa yazılıdır ve tarihi de günü gününe bellidir: 21 Ağustos 732. Göktürklerin ―bengü taĢ‖ dediği
anıt bugün de Moğolistan‘ın ortasında, Orhun ırmağı kıyısında durmaktadır 20.
Muharrem Ergin, Orhun Yazıtları için Ģöyle diyor : ‗Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe
metin.. Ġlk Türk tarihi.. TaĢlar üzerine yazılmıĢ tarih.. Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle
hesaplaĢması.. Devlet ve milletin karĢılıklı vazifeleri.. Türk nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek
Türk kültürünün büyük vesikası.. Türk askerî dehasının, Türk askerlik san'atının esasları.. Türk gururunun ilahî
yüksekliği.. Türk feragat ve faziletinin büyük örneği.. Türk içtimaî hayatının ulvî tablosu.. Türk edebiyatının ilk
Ģaheseri.. Türk hitabet san'atının eriĢilmez Ģaheseri.. Hükümdarâne eda ve ihtiĢamlı hitap tarzı.. Yalın ve keskin
üslubun ĢaĢırtıcı numunesi.. Türk milliyetçiliğinin temel kitabı.. Bir kavmi bir millet yapabilecek eser.. Asırlar
içinden millî istikameti aydınlatan ıĢık.. Türk dilinin mübarek kaynağı.. Türk yazı dilinin ilk, fakat harikulade iĢlek
örneği.. Türk yazı dilinin baĢlangıcını miladın ilk asırlarına çıkartan delil.. Türk ordusunun kuruluĢunu en az
1250 sene öteye götüren vesika.. Türklüğün en büyük iftihar vesilesi olan eser., insanlık aleminin sosyal muhteva
18 Hunkan, Ömer Soner, a.g.e., 8. s
19 Hunkan, Ömer Soner, a.g.e., 11. s
20 Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Bican, Ne Zamandan Beri Türk‘üz, 29 Haziran 2011, Yeniçağ gazetesi
5
bakımından en manalı mezar taĢları.. Dünyanın bugün belki de en büyük meselesi olan Çin hakkında 1250 sene
evvelki Türk ikâzı.21
Yukarıdaki ifadelerde açıkça anlatıldığı gibi Orhun Yazıtları Türk için ayrı bir önem taĢımaktadır.
Orhun Yazıtlarında Türk adı, diğer boy ve millet adları aĢağıda tabloda verdiğimiz hallerde geçmektedir.
1. BK1D41-1
TÜRÜK: BİLGE:KaGaN , TÜRÜK: BİLGE:, TÜRÜK: TeÑRİ
2. BK1D41-2
TÜRÜK: BeGLeR: BODuN:
3. BK1D41-3
TÜRÜK: BODuNıÑ: İLİN: TÖRÜSÜN
4. BK1D41-4
KÖK: TÜRÜK
5. BK1D41-7
TÜRÜK: BODuN: İLLeDÜK: İLİN:, TÜRÜK: BeGLeR: TÜRÜK: ATIN: ITI
6. BK1D41-8
TÜRÜK: KaRA: KaMaG: BODuN
7. BK1D41-9
TÜRÜK: BODuN: ÖLÜReYİN:
8. BK1D41-10
TÜRÜK: TeÑRİSİ:,TÜRÜK:IDUK: YİRİ:, TÜRÜK: BODuN: YOK
9. BK1D41-11
TÜRÜK: TÖRÜSÜN: IÇGıNMıŞ:
10. BK1D41-14
TÜRÜK: BODuNıG:
11. BK1D41-16
TÜRGiŞ: KAGaN: TÜRÜKüM: BUDuNIM: eRTİ
12. BK1D41-18
TÜRÜK: BODuNıG:,TÜRÜK: OGuZ: BeGLeRİ: BODuN
13. BK1D41-19
TÜRÜK: BODuN:, TÜRÜK: BODuN:
14. BK1D41-20
TÜRÜK: BODuN: aTI: KÜSİ:
15. BK1D41-21
TÜRÜK: BODuN: aTI: KÜSİ
16. BK1D41-22
TÜRÜK: BODuN:
17. BK1D41-26
ÇİK: BODuN: KIRKıZ: BİRLE: YaGI: BOLTI:, ÇİK:TaPA:SÜLeDiM:,
KIRKıZ: TaPA:SÜLeDiM
18. BK1D41-27
KIRKıZ: BODuNuG: UDA: BaSDıM:, TÜRGiŞ: TaPA:,TÜRGiŞ:BODuNuG:UDA: BaSDıM:,
TÜRGiŞ: KaGaN: SÜSİ: OTÇA: BORÇA: KeLTİ:
19. BK1D41-29
KARLUK: BODUNUG: ÖLÜRTÜM:, BASMIL: KARA: ----DÜD----:, KARLUK: BODUN:
TİRİLİP:, TOKUZ: OGUZ: MENİÑ: BODUNUM:
20. BK1D41-30
TÜRÜK: BODuN
21. BK1D41-32
OGuZ: TaPA: SÜLeDiM:, OGuZ: SÜSİ: BaSA: KeLTİ
22. BK1D41-33
TÜRÜK: BODuN: KaZGaNMıŞ:, TÜRÜK: BODuN: ÖLTeÇİ:, TÜRÜK: BeGLeR: BODuN
OGuZ: BODuN
23. BK1D41-34
OGuZ: BODuN:, OKuZ: TaTaR: BİRLE: TİRİLiP: KeLTİ
24. BK1D41-35
TOKUZ: OGuZ: BODuN:, TaBGaÇGaRU: BaRDI:, TaBGaÇ: ----: BODuN
25. BK1D41-36
TaBGaÇDA: aTI: KÜSİ:, TÜRÜK: BODuNuG
26. BK1D41-37
UYGuR: iLTeBeR: YÜZÇE: eRiG:
27. BK1D41-38
TÜRÜK: BODuN:, OGuZ: TeZiP:, TaBGaÇKA: KİRTİ:, iLTeBeRLiG: BODuN: ----:
21 Ergin, Prof. Dr. Muharrem, Orhun Yazıtları, Boğaziçi Yayınları, 2001, Ġstanbul
6
28. BK1D41-39
TaTaBI: BODuN:, TaBGaÇ: KaGaNKA: KÖRTİ
29. BK1D41-40
KaRLuK: BODuN: TaPA:, KaRLuK: iLTeBeR: YoK: BOLMıŞ
30. BK1D41-41
KaRA: BODuN
31. BK3G15-1
TaBGaÇ: aTLıG
32. BK3G15-2
KITaNY: TaPA: SÜLeDiM:, TaTaBI: TaPA: SÜLeDiM
33. BK3G15-7
TaTaBI: BODuN:, KITaNYDA: aDKıG
34. BK3G15-8
TaTaBI: ----:
35. BK3G15-10
TÜRÜKüME: BODuNuMA:
36. BK3G15-13
TÜRÜK: BİLGE:KaGaN:, TÜRÜK: BİLGE: KaGaN:, TÜRÜK:, TaRDUŞ: BeGLeR:,
KÖL: ÇOR: BaŞLaYU: ULaYU:, ŞaDPIT: BeGLeR:, ÖÑRE: TÖLiS: BeGLeR:
37. BK3G15-14
ŞaDPIT:BeGLeR:
38. BK3G15-15
TÜRÜK: BeGLeRİN:, TÜRÜK: BeGLeR: BODuN
39. BK4K15-1
TÜRÜK: BİLGE:KaGaN:, OTuZ:TaTaR:, TOKUZ: OGuZ:
40. BK4K15-3
TaBGaÇ: BODuN: BİRLE
41. BK4K15-4
TaBGaÇ: BODuN: SaBI: SÜÇİG
42. BK4K15-5
TÜRÜK: BODuN:ÖLTüG:, TÜRÜK: BODuN: ÖLSiKiÑ:, TÜRÜK: BODuN: ÖLSiKiG:
43. BK4K15-6
TÜRÜK: BODuN: ÖLTeÇİ:, TÜRÜK: BODuN: TOKuRKaK: SeN:
44. BK4K15-8
TÜRÜK: BeGLeR: BODuN:, TÜRÜK: aMTI
45. BK4K15-9
TÜRGiŞ: KaGaNKA: KıZıMIN:, TÜRGiŞ: KaGaN
46. BK4K15-13
TÜRÜK: BeGLeR:, TÜRÜK: BODuNuM:, TÜRÜK: BODuN:, TÜRÜK: BODuNuNTA
47. KT1G13-1
TÜRÜK: BİLGE:KaGaN:, OTuZ: TaTaR:
48. KT1G13-2
TOKUZ: OGuZ: BeGLeRİ
49. KT1G13-3
TÜRÜK: KaGaN
50. KT1G13-4
TaBGaÇ: KaGaN
51. KT1G13-5
TaBGaÇ:BODuN:
52. KT1G13-6
TÜRÜK: BODuN: ÖLTüG:, TÜRÜK: BODuN: ÖLSiKiÑ:
53. KT1G13-7
TÜRÜK: BODuN: ÖLSiKiG:
54. KT1G13-8
TÜRÜK: BODuN: ÖLTeÇİ: SeN
55. KT1G13-10
TÜRÜK: BeGLeR:, TÜRÜK: BODuN
56. KT1G13-11
TÜRÜK: aMTI:, TaBGaÇ: KaGaNDA
57. KT1G13-12
TaBGaÇ: KaGaNıÑ:
58. KT2D40-1
TÜRÜK: BODuNıÑ
59. KT2D40-4
TaBGaÇ:, TÜPÜT:, aPaR:, PURuM:, KIRKıZ: ÜÇKURIKaN:, OTuZTaTaR:, KITaNY:,
TaTaBI
60. KT2D40-7
TÜRÜK: BeGLeR: TÜRÜK:ATIN: ITI:, TaBGaÇGI:BeGLeR: TaBGaÇ: ATIN:TUTuPaN:,
TaBGaÇ:KaGaNKA:,
61. KT2D40-8
TaBGaÇ: KaGaNKA: İLİN: TÖRÜSİN:, TÜRÜK: KaRA: KaMaG: BODuN:
7
62. KT2D40-10
TÜRÜK: BODuN: ÖLÜReYİN:, TÜRÜK:TeÑRİSİ:, TÜRÜK: IDUK: YİRİ
63. KT2D40-11
TÜRÜK: BODuN: YOK: BOLMaZUN:
64. KT2D40-13
TÜRÜK: TÖRÜSÜN:, TÖLİS:, TaRDUŞ: BODuNıG
65. KT2D40-14
TaBGaÇ: BODuN: YaGI: eRMiŞ
66. KT2D40-16
TÜRÜK: BODuNıG:
67. KT2D40-17
TaRDUŞ: BODuN:, KIRKıZ: YİRİÑE: TeGİ
68. KT2D40-18
TÜRGiŞ: KAGaN: TÜRÜKüMiZ: BUDuNIMıZ: eRTİ:BİLMeDÜKiN:
69. KT2D40-20
KIRKıZ: BODuNıG
70. KT2D40-21
TÜRÜK: BODuNıG:
71. KT2D40-22
TÜRÜK: OGuZ: BeGLeRİ:, TÜRÜK: BODuN
72. KT2D40-25
TÜRÜK:BODuNuG: aTI: KÜSİ:, TÜRÜK:BODuN: aTI: KÜSİ:
73. KT2D40-27
TÜRÜK: BODuN: ÜÇÜN:
74. KT2D40-28
YIRıGaRU: OGuZ:BODuN: TaPA:, İLGeRÜ:KITaNY: TaTaBI: BODuN:TaPA:,
BİRiGeRÜ: TaBGaÇ: TaPA
75. KT2D40-31
TaBGaÇ: OÑ: TUTUK
76. KT2D40-34
TÜRÜK: BeGLeR: KOP: BİLİRSİZ:
77. KT2D40-35
KIRKıZ: TaPA:SÜLeDiMiZ:, KIRKıZ: BODuNuG: UDA: BaSDıMıZ
78. KT2D40-36
KIRKıZ: KaGaNıN: ÖLüRTüMüZ:, TÜRGiŞ: TaPA:
79. KT2D40-37
TÜRGiŞ:BODuNuG: UDA: BaSDıMıZ:, TÜRGiŞ: KaGaN
80. KT2D40-38
TÜRGiŞ: KaGaN: BUYRUKI:, TÜRGiŞ: BODuN: KOP: İÇiKDİ:
81. KT2D40-39
SOGDaK: BODuN: İTeYİN:, KaRA: TÜRGiŞ: BODuN:YaGI: BOLMuŞ
82. KT2D40-40
KaRA: TÜRGiŞ: BODuNuG: aNDA: ÖlüRMüŞ
83. KT3K13-1
KaRLUK:BODuN: eRÜR
84. KT3K13-4
TOKUZ: OGuZ: BODuN: iKiNTİ: BODuNuM: eRTİ
85. KT3K13-6
TÜRÜK:
86. KT3K13-7
OGuZ: BİRLE: SÜÑüŞDüMüZ:
87. KT3K13-8
OguZGaRU:, OGuZ: YaGI: ORDUG
88. KT3K13-11
KITaNY: TaTaBI: BODuN
89. KT3K13-12
TaBGaÇ: KaGaNDA:, TÜPÜT: KaGaNDA: BÖLüN: KeLTİ:, SOGD: BeRÇiK: eR:,
BUKaRaK: ULuŞ: BODuNDA
90. KT3K13-13
ON OK: OGLuM: TÜRGiŞ:KaGaNDAMaKaRaÇ:TaMGaÇI:, OGuZ: BİLGE:TaMGaÇI:
KeLTİ:, KIRKıZ:KaGaNDA: TaMGaÇI:INaNÇU: ÇOR: KeLTİ:, TaBGaÇ:KaGaN: ÇIKaNI:
ÇaÑ: SeÑÜN: KeLTİ:
91. TY1T1B7-1
TaBGaÇ: İliÑE:, TÜRK: BODuN:, TaBGaÇKA: KÖRüR
92. TY1T1B7-2
TÜRK: BODuN:, TaBGaÇDA: aDRıLDI:, TaBGaÇKA:
93. TY1T1B7-3
TÜRK:BODuN:, TÜRK: SİR: BODuN:YiRİNTE:
94. TY1T1B7-7
BiRiYE: TaBGaÇıG:, ÖÑRE: KITaNYıG:, YIRıYA:OGuZuG: ÖKüŞ: ÖK:, KaRA: KUMuG:
8
OLuRUR: eRTiMiZ:
95. TY1T2G10-2
TOKuZ: OGuZ: BODuN:, TaBGaÇGaRU:, TÜRK: BODuN
96. TY1T2G10-3
TaBGaÇıG: ÖLÜRTeÇİ: TİR:, MeN: ÖÑRE: KITaNYıG:ÖLüRTeÇİ: TİR:, MeN: BİNİ:
OGuZuG:
97. TY1T2G10-4
TaBGaÇ: BiRiDiN:, KITaNY: ÖÑDiN:, TÜRK: SİR:BODuN:
98. TY1T2G10-5
TaBGaÇ: OGuZ: KITaNY: BU: üÇKÜ
99. TY1T2G10-7
KITANYDA: BİRİYE:, TABGAÇDA: KURıYA:, OGuZDA:
100. TY1T2G10-8
OGuZ: KeLTİ
101. TY1T2G10-9
OGuZ: KOPıN: KeLTİ:
102. TY1T2G10-10
TÜRK: BODuNuG:
103. TY1T3D7-1
TÜRK: BODuN:OLuRGaLI:, TÜRK: KaGaN:OluRGalI
104. TY1T3D7-2
TaBGaÇ:KaGaN: YaGıMıZ:, ON:OK: KaGaNI: YaGıMıZ
105. TY1T3D7-3
KIRKıZ: KÜÇLüG:KaGaN:
106. TY1T3D7-3
TÜRK: KaGaNGaRU
107. TY1T3D7-4
TÜRGiŞ: KaGaN: aNÇA: TiMiŞ
108. TY1T3D7-5
TÜRK: BODuN:, OGuZI:YiME:
109. TY1T3D7-6
iLK: KIRKıZKA: SÜLeLiM
110. TY1T4K11-3
KIRKıZıG: UKA:
111. TY1T4K11-4
KIRKıZ: BODuNI: iÇiKDİ:
112. TY1T4K11-5
KIRKıZDA: YaNDıMıZ:, TÜRGiŞ: KaGaNDA
113. TY1T4K11-6
TÜRGİŞ: KaGaNI:, ON: OK:BODuNI:, TaBGaÇ: SÜSİ: BaR
114. TY2T1B9-6
TaRDUŞ: ŞaDRA: UDI:
115. TY2T2G6-2
TÜRÜK: BODuN
116. TY2T2G6-5
TaBGaÇKA: YiTİ:YiGİRMİ: SÜÑüŞDİ:, KITaNYKA: YiTİ: SÜÑüŞDİ:, OGuZKA: BeŞ:
SÜÑüŞDİ
117. TY2T2G6-6
TÜRÜK: BöGİ:KaGaNKA:, TÜRÜK: BİLGE:KaGaNKA:
118. TY2T3D8-4
TÜRÜK: BODuNKA
119. TY2T3D8-8
TÜRÜK: BİLGE: KaGaN: İLiÑE:
120. TY2T4K4-2
TÜRÜK: SİR: BODuN: YiRİNTE
121. TY2T4K4-3
TÜRÜK: SİR: BODuN
122. TY2T4K4-4
TÜRÜK: BİLGE: KaGaN:, TÜRÜK: SİR: BODuNuG:, OGuZ: BODuNuG: İGiDÜ:OLuRUR:
Orhun yazıtlarında boy ve millet ismi 235 kez kullanılmıĢtır. Bunlardan Türük adı 84 kez geçer. Türük adı,
Türük Bodun biçiminde 41, Türük Begler 9, Türük Bilge Kagan 8, Türük Tenrisi 2, Türük Oguz ise 2 kez
kullanılmıĢtır. 2 defa da Türük Kara Kamag Bodun ifadesi kullanılır.
Kök Türük ĢaĢırtıcıdır ki 1 kez kullanılmıĢtır.
9
Türük kelimesi dıĢında en çok kullanılanlar: TürkiĢ 18 defa kullanılırken yanında Kagan ya da bodun
kelimeleri birlikte geçer. Kara TürkiĢ olarak 2 defa kullanılırken
(KT2D40-18 TürkiĢ Kagan Türükümiz
Budunumuz erti bilmedükin… ) ifadesi ile TürkiĢ‘in Türklerden bir parça olduğu açıkça gösterilmektedir. Bunun
dıĢında, Türk kelimesi çoğunlukla sıfat olarak kullanılmıĢtır. ‗Türük Tenrisi, Türük Oguz ve Türük Kara Kamag
Bodun‘ kullanımlarında açıkça bir kavim adı olarak belirtilmiĢtir.
TürkiĢ adı yanında Oğuz da sık kullanılan isimdir. 27 defa Oguz kelimesi kullanılırken bunlardan 6 sı
Tokuz Oguz diye geçer. Yani Oguz‘un dıĢında bir de Tokuz Oguz vardır. Aynı TürkiĢ de olduğu gibi Türük Oguz
diye 2 kez belirtilmektedir. Bu kullanımda Oguz olarak belirtilen boyun diğerlerinden ayrıcalıklı Türk‘ten bir
parça olduğu belirtilmektedir.
Yazıtlarda Kırkız kelimesi de 15 kez kullanılmıĢtır. Ama bu kullanımda TürkiĢ ve Oğuz‘da olduğu gibi
kendinden olduğu ayrıca belirtilmemiĢtir. Bunların dıĢında Karluk 5, On Ok 2, Tölis 2, TarduĢ 4, Otuz Tatar 2,
Kara kumug 1, Uygur 1, Apar 122 ve Basmıl 23, 1 Purum 1, Sogd 1, Sogdak 1, Çik 1, Tatabı 7, Kıtay 11, Tabgaç
ise 36 kez kullanılmaktadır.
Türk tarihindeki geliĢmeleri daha iyi izleyebilmek için Göktürkler döneminde Orta Asya‘daki Türk
topluluklarından da söz etmek yerinde olacaktır. Bu dönemde Orta Asya‘da varlığı bilinen Türk toplulukları
Ģunlardır:
a) Oğuzlar: Oğuz adının menĢei hakkında birçok fikirler ileri sürülmüĢtür. Ünlü Macar bilginlerinden J.
Nemeth, Oğuz sözünü ok+uz Ģeklinde tahlil etmiĢtir. Ona göre ok, boy (kabile), ‗z‘ de cemi edatıdır24. I. Göktürk
Kağanlığı zamanında yukarı Kem (Yenisey)‘de Barlık çayı boylarında oturan Oğuzlar; 630‘dan sonra Tula Nehri
boylarına inmiĢlerdir. II. Göktürk Kağanlığı kurulmadan önce burada bir devlet kurmuĢlar, daha sonra Kutluk
Kağan‘a yenilerek yeniden Göktürk hâkimiyetine girmiĢlerdir. II. Göktürk Kağanlığı‘nın yıkılmasından sonra
Uygur hâkimiyetine giren Oğuzlar, IX. yüzyıl sonlarında Ġnci Nehri (PiĢon/ ZerefĢan/ Seyhun/ Sirderya)
boylarında görünmüĢler; bundan sonra Türk ve dünya tarihinde önemli yer tutmuĢtur.
b) TarduĢlar ve Tölisler:
II. Göktürk Devleti‘nin kuruluĢu esnasında Töles ve TarduĢların adından
bahsedilmektedir. Milletin yeniden bir araya getirilip teĢkilatlanması anlatılırken TarduĢ ve Töles adlarından
22 Aparların, Heftalitlerle birlikte Kafkasya Avarlarını iĢaret ettiği yolunda görüĢler de bulunmaktadır. GeniĢ bilgi için bkz Tezcan, Dr. Mehmet, The Ethnonym Apar in the Turkish Inscriptions of the VIII.
Century and Armenian Manuscripts (http://www.transoxiana.org/Eran/Articles/Tezcan_Apar.pdf)
23 Basmıllar (Çince'de Pa-si-mi). Ġdi-kut'unun (hükümdar) Türk olduğu belirtilen bu kavmin aslen yabancı olup
Türklerle karıĢtığı ileri sürülmüĢtür. Daha ziyade Ġç Asya'da BeĢ-balık havalisinde
görünmektedirler (http://www.maxihayat.net/maxiforum/tarih/96993-gok-turk-hakanligi-gokturkler-gokturk-devleti-gokturkler-hakkinda-bilgiler.html)
24 Sümer, Prof. Dr., Faruk, age., 289.s
10
zikredilmesi onların 552-630 yılları arasında oynadıkları tarihî rolün öneminden dolayıdır. II. Göktürk Devleti
döneminde 682‘den sonra Tölesler doğuda TarduĢlar batıdadır25.
c) Edizler: Çin kaynaklarında yazılıĢı A-tie Ģeklindedir. Adı geçen boy Töles boylarının arasında
zikredilmez Ancak, sadece bir kaynakta Semerkand‘ın kuzeyinde He-sshih boyu ile A-tie‘ler aynileĢtirilmektedir.
Bu bilgiden hareketle 603 yılından önce Ediz (A-tie) boyunun Sir Derya ırmağının kuzeyinde yaĢadığı sonucuna
varılabilinir. Dolayısıyla Batı Göktürk ülkesi sınırları içerisinde yaĢıyorlardı26. Göktürk döneminde Oğuzların
yakın komĢuları olan ve iki boydan oluĢan bu Türk boyu siyasî bir varlık gösterememiĢtir.
d) Uygurlar: Yurtları Selenge boyları olan ve 10 boydan oluĢan Uygurlar, Göktürk hâkimiyeti döneminde
Ġltabar unvanlı baĢbuğlarının yönetiminde kalmıĢlar; Göktürk Kağanlığı‘nın yıkılmasından sonra Orta Asya
tarihinde önemli rol oynamıĢlardır.
e) Basmıllar: Basmılların Çince transkripsiyonu Pa-hsi-mi‘dir. YaĢadıkları toprakların bir diğer adı Pi-la
Ülkesi idi27. Ġdi Kut unvanlı baĢbuğlarının yönetiminde BeĢbalık bölgesinde yaĢayan Basmıllar, Uygurlar ve
Karluklar ile birlikte Göktürk Kağanlığı‘nın yıkılıĢına yol açmıĢlardır. Göktürklerin yerine kurdukları kağanlık bir
yıl sonra Uygurlar tarafından yıkılınca BeĢbalık bölgesindeki yurtlarından batıya göçmüĢler; Karlukların da
baskısıyla kuzeye itilmiĢler, XI. yüzyılın sonlarında Zaysan Gölü‘nün kuzeyinde görülmüĢlerdir. Bundan sonraki
tarihleri hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır.
f) Yir-Bayırkular: Göktürkler zamanında Baykal Gölü‘nün doğu kıyılarında oturdukları sanılan YirBayırkuların tarihleri hakkında bilgi ve belgeye ulaĢılamamıĢtır. KâĢgarlı Mahmudun XI. yüzyıl Türk toplulukları
arasında saydığı Yabakuların (< Yir-Bayırku) olması muhtemeldir.
g) Karluklar: Ana yurtları Kara ĠrtiĢ‘in doğu yanında, Urungu-Zaysan-Alagöl arasındaki bölge olan
Karluklar, üç boydan oluĢmakta ve Üç Karluk olarak adlandırılmaktaydı. Bu üç boydan Çigiller ve Tuhsılar,
Karahanlı Devleti‘ni meydana getiren Türk toplulukları arasında yer almıĢlardır. Önceleri Göktürklere bağlı olan
Karluklar, Göktürk Kağanlığı‘nın yıkılmasından sonra Uygurlarla hâkimiyet mücadelesine girmiĢlerse de bu
mücadeleyi kaybederek eski yurtlarından daha batıya çekilmiĢlerdir. Çinlilerin Karluk yurdu da dâhil Orta
Asya‘da hâkimiyet kurma çabaları, 751 yılında Araplarla Çinliler arasındaki Talas SavaĢı‘yla sona ermiĢ; bu
savaĢta Müslüman Arapların yanını tutan Karluklar Çin‘in ağır bir yenilgiye uğramasına yol açmıĢlardır. Talas
SavaĢı‘nın Orta Asya üzerinde iki önemli etkisi bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, Çin istilâsının sona ermesi;
ikincisi ise Türklerin Ġslâm ile tanıĢmalarına zemin hazırlamasıdır. 766 yılından baĢlayarak batı Göktürk ilinin
25 TaĢağıl, Prof. Dr., Ahmet, Ġslam Öncesi Devirde Orta Asya‘da YaĢayan Türk Boyları‖, Türkler, Cilt 2, 2002, Ankara, 323-368,. s
26 TaĢağıl, Prof. Dr., Ahmet, age., 331. s
27 TaĢağıl, Prof. Dr., Ahmet, age., 333. s
11
bütününü ele geçiren Karluklar, 840 yılından sonra Karahanlı Devleti‘nin yönetimine girmiĢlerdir. XII. yüzyılda
Karahanlı egemenliğinin zayıflamasıyla birlikte Karahıtaylarla iĢbirliği yapan Karluklar, Ġli‘nin doğusundaki
Kayalık‘ta küçük bir devlet kurmuĢlar, XIII. yüzyılda (1221‘de) Moğol hâkimiyetine girmiĢlerdir
h) Kırgızlar: Göktürkler devrinde Kögmen Dağlarının kuzeyinde, Yukarı Kem (Yenisey)‘in Abakan Irmağı
bölgesinde yaĢıyorlardı. Güçlü bir devletleri vardı. Kırgız Kağanlığı olarak adlandırılan bu devletin kurucuları
olarak kendi Kağanlarının yönetiminde yaĢayan Kırgızlar, Göktürk ve Uygur kağanlıkları döneminde güçlü bir
yapıya sahip olmuĢlar; 840 yılında Uygur Kağanlığı‘nı yıkarak Orhun bölgesini ele geçirmiĢlerdir. 924 yılında
Çin‘den kovulan Karahıtayların hücumları üzerine Yukarı Kem (Yenisey)‘deki yurtlarına dönen Kırgızlar, 1207
yılında Çingis Kağan (1206-1227)‘ın buyruğu altına girmiĢlerdir. 1217 yılında Moğollara karĢı baĢlattıkları
ayaklanma Çingis Kağan (1206-1227)‘ın büyük oğlu Coçi tarafından bastırılmıĢtır. Kırgızlardan bir kısmının daha
X. yüzyılda (belki Karahıtay baskısı sonunda) bugünkü yurtlarına göç ettikleri bilinmektedir. Yukarı Kem
(Yenisey)‘de kalanların bugünkü Kırgızistan‘a ne zaman geldikleri konusunda ise henüz kesin bilgimiz yoktur.
Kırgızlar büyük ihtimalle Büyük Moğol Devleti‘nin (Çingis Kağan (1206-1227) Devleti) bölünmesi döneminde ya
da ondan sonra bugünkü Kırgızistan‘a göç etmiĢlerdir. Bu göçün Altaylar yoluyla olduğu ve bir kısmının da
Altaylar bölgesinde kalarak orada yaĢamayı sürdürdükleri bilinmektedir. Meselâ Kakas (Hakas) adının, Kırgız
adının eski bir yazılıĢ ya da söyleyiĢ biçimi olduğu ve dolayısıyla bugünkü Hakasların Kırgızların bir bölümü
olduğu bilinmektedir. Kırgızlar, XIX. yüzyıl sonu ile XX. yüzyılda Rus hâkimiyeti altına girmiĢlerdir. Önce Çarlık
Rusyası‘nın sonra da Sovyetler Birliği‘nin yönetiminde yaĢayan Kırgızlar 1991 yılında bağımsızlıklarına
kavuĢmuĢlardır. Bugün Kırgızistan baĢta olmak üzere Hakasya, Altay, Tacikistan, Özbekistan, Afganistan, DıĢ
Moğolistan ve Doğu Türkistan‘da yaĢamaktadırlar.
i) Azlar: Azların, TürgiĢlerin kuzeyinde, Kırgızların aralarında yaĢadıkları tahmin edilmektedir. Göktürkler
zamanında Kırgızlara yakın komĢu olarak yaĢamıĢlardır. 715 yılında Azlar, II. Göktürk devletine karĢı isyan
etmiĢlerdi. Kültekin, Karlukları mağlup ettikten sonra, Az boyunun üzerine yürüdü, Karagöl‘de yapılan savaĢta
Azların Ġlteberini yakalayıp halkını da mahvetmiĢtir28.
j) Çikler: Göktürkler zamanında Kem (Yenisey) ırmağının kuzeybatısında Kırgızlara ve Azlara komĢu
olarak yaĢayan Çikler, daha sonra Uygurlara tâbi olmuĢlardır. Kitabelerde 709 yılında ilk defa adlarından
bahsedilen Çikler, Kırgızlara yakın bölgede Yenisey civarında yaĢıyorlardı. Bilge Kağan, onlar üzerine sefer
28 TaĢağıl, Prof. Dr., Ahmet, age.,332. s
12
tertiplemiĢ ve Örpen adlı mevkiide savaĢmıĢtı. Neticede devlete bağlanmıĢlardı. X. Asırda ortaya çıkan ĠrtiĢ
Irmağı yakınlarındaki Kimeklerin, Çiklerin devamı olduğu düĢünülmüĢtür29.
k) Ġzgiller: Göktürkler devrinde yaĢadıkları bilinen Ġzgillerin daha sonraki tarihleri hakkında bilgi
bulunmamaktadır.
l) On Oklar: 552 yılında Göktürk Kağanlığı‘nı kuran Bumın Kağan, kardeĢi ĠĢtemi Kağan‘ın emrine 10
Türk beyi ve bu beylere bağlı boyları vermiĢ, onları batı ülkelerinin fethi ile görevlendirmiĢtir. Bu on boya On
Oklar denilmektedir. On Oklar aynı zamanda Batı Göktürkleri olarak da anılmıĢtır.
Doğu Göktürkleri On Okları hâkimiyetleri altına aldılar30. TürgiĢlerin ve Peçeneklerin, On Oklardan olduğu
bilinmektedir31.
X. yüzyılda Talas vadisinde ‗Türkmen‘ adını taĢıyan bir kavim vardı ki, bunun Ġslâmiyeti kabul eden ilk
Türk kavmi olduğu anlaĢılıyor. Oğuzlardan ayrı olan bu Türkmenlerin de On Okların kalıntılarından olması
muhtemeldir32. Bunun gibi, TürkiĢlerin yani On okların bugünkü Türkmenlerin dayandığı boy olarak düĢünenler33
de bulunmaktadır.
Yazıtlarda doğal olarak daha çok kendi çevresi ve temasta olduğu halklar geçmektedir. Ancak, Uygur adının 1
kez geçmesine rağmen bazı kayıtlarda Çin kavmi olarak bildirilen Tabgaç‘ın 36, Kıtay‘ın ise 11 kez geçmesi bizi
düĢündürmüĢtür.
Ancak, KaĢgarlının ‗Tawgaç‘ izahı bize Uygur = Tawgaç olduğunu açıkça göstermektedir: ―Tawgaç:
‗Maçin‘in adıdır. Burası, Çinden dört ay uzaktadır. Çin, aslında üç bölüktür: Birincisi ‗Yukarı Çin‘dir ki,
doğudadır; buna ‗Tawgaç‘ derler. Ġkincisi ‗Orta Çin‘dir; burası ‗Xıtay‘ adını alır. Üçüncüsü ‗AĢağı Çin‘dir,
‗Barxan‘ adı verilir; bu, KaĢgardadır. Lakin Ģimdi ‗Maçin‘, ‗Tawgaç‘ diye tanınmıĢtır. ‗Xıtay‘ ülkesine de ‗Çin‘
denilmiĢtir.
Tawgaç: Türklerden bir bölüktür. Burada otururlar; bu sözden alınarak, bunlara ‗Tat Tawgaç‘ denir,
‗Uygur‘ demektir; ‗Tat‘tır, ‗Çinli‘dir. Bu ‗Tawgaç‘tır. Tat Tawgaç: Bu sözdeki ‗Tat‘ kelimesinden ‗Farslılar‘,
‗Tawgaç‘ kelimesinden de ‗Türkler‘ murat edilir‖34. Yazıtlarda Uygur yerine eĢ kullanımı olan Tawgaç
kelimesinin tercih edildiği anlaĢılmaktadır.
29 TaĢağıl, Prof. Dr., Ahmet, age., 335.s
30 Sümer, Prof. Dr., Faruk, age., 293.s
31 Baykara, Prof. Dr., Tuncer, Türk Kültür Tarihine BakıĢlar, Atattürk Kültür Merkezi Yay., Ankara, 2001, 234.s
32 TaĢağıl, Prof. Dr., Ahmet, age., 294.s
33 Gündoğdu, Prof. Dr., Abdullah, Türkmenler TürgiĢler miydi?, Orta Asya‟da Ġslâm Medeniyeti, II. Uluslar arası Sempozyumu, 12-15 Ekim 2012 BiĢkek, Kırgızistan
34 Ġnayet, Prof. Dr. Alimcan, a.g.e., 1175. s
13
Netice itibarıyla Orhun Yazıtlarında geçen ‗Türk‘ kelimesi aynı genetik hafızaya sahip boylardan birinin
doğrudan adı olarak kullanılmaktadır. Her ne kadar doğrudan bir boy adı olarak geçmekte ise de özellikle, TürkiĢ,
Oğuz, Kıpçak vb. boyların da Türk‘ten oldukları belirtilmektedir.
O dönemde doğrudan bir boy adı olarak kullanılan Türk adı o dönem itibarıyla üst kimlik adı olarak
kullanılmaya baĢlanmıĢtır düĢüncesindeyiz.
3. KaĢgarlıya Göre Türk
KaĢgarlı Mahmud, 9 Ocak 1071‘de Divân-ı Lûġat-it Türk adlı eserini bitirip Bağdat halifesi el-Muktedî biEmrillah‘a sunar. ‗bu kitabın 177. sayfasında, Ġbni Ebiddünya‘nın kitabından nakledilen kudsi hadiste ne deniyor:
―Benim bir ordum vardır; onları Türk diye adlandırdım ve doğuya yerleĢtirdim...‖ Anlamayanlar için Arapçasını
yazıyorum: ―Liye cunden semmeytuhum et-turk ve eskentuhum el-maĢrık...‖ Hadisi aktardıktan sonra KâĢgarlı
Mahmud Ģöyle diyor: ―Bu, diğer bütün insanlara karĢı, onlar için bir üstünlüktür; çünkü onların adını bizzat O
(celle ve azze) vermiĢtir.‖ BaĢka hiçbir kavme Allah tarafından isim verilmediğini söyledikten ve Türklerin birçok
meziyetini saydıktan sonra KâĢgarlı Ģöyle devam eder: ―Onlardan biri için de Türk denir; hepsi için de. ‗Kimsin‘
anlamında kim sen denir; ‗Türküm‘ anlamında Türk men diye cevap verilir‘.35
Orhun Yazıtlarında, Türk boylarının zikrediliĢleri nasılsa KaĢgarlı‘da da benzeri bir ifade tarzını görmek
mümkündür.
Ancak, KaĢgarlı bazı kelimeleri örneklendirirken mukayese sırasında ‗Oğuzlar-Kıpçaklar… Böyle kullanır,
Türkler-öbür Türkler… ġöyle der‘ ifadeleriyle ‗Türkleri‘ diğerlerinden ayırt eder. Diğer bir deyiĢle ‗Beçenek,
Basmıl, Bulak, Çaruk, Çomul, EdhgiĢ, Karluk, Kay, Kıfçak, Kırkız, Küçet, Oğrak, Oğuz, Uygur, Tarbın, Tengüt,
Yabaku, Yağma nasıl bir boy ise ‗asıl Türkler- öbür Türkler‘ de bir müstakil boydur. Ancak, KaĢgarlı bu Türkleri
diğerlerinden ayırt eder.
TürkiĢ ve Oğuz‘u Türk‘ten sayan Orhun Yazıtlarındaki anlayıĢ Türk‘ü farklı gören ifade tarzını
KaĢgarlı‘da da görmekteyiz. Yukarı satırlarda da bahsettiğimiz gibi KaĢkarlının ‗Türk Yarlıgayası Nuh‘un
oğlunun adıdır. Bu Tanrı‘nın Nuh oğlu Türk‘ün oğullarına verdiği bir addır36‘ ifadesinde de görülmektedir. .
KaĢgarlı Türk ülkesini ‗… Rum diyarından ve Özçent‘ten Çin‘e kadar uzanır. Uzunluğu beĢbin fersah
eder, eni üçbin fersahtır; hepsi sekizbin fersah eder37‘ diye tanımlar. Yani bugünkü tabirle Anadolu‘dan Çin‘e
kadar olan bir ülkeyi tarif eder.
35 Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Bican, Ne zamandan beri Türk‘üz, 29 Haziran 2011, Yeni Çağ Gazetesi
36 Atalay, Besim, Divân-ı Lûġat-it Türk Tercümesi, TDK Yayınları, C.I, 1986, Ankara, 350.s
37 Atalay, Besim, age., C.III. 150.s
14
Burada dikkat çeken bir husus vardır o da Özçent Ģehridir. Tarifte merkez olarak alınmıĢtır. Bugün Türkiye
topraklarını tanımlayacak olsak ‗Edirne‘den Ankara‘ya, Ankara‘dan Kars‘a kadar‘ diye söyleyebiliriz. Burada
nasıl Ankara merkez ise KaĢgarlı‘da da Özçent merkez alınarak tanımlanmıĢtır.
‗Özçent ~ Özkent: EdgiĢ boyunun yerleĢtiği bir Ģehirdir. Özkent ile KaĢgar arasında Kavak-art diye bir yer
vardır. Yabaku Suyu da Özkent ile Fergana‘yı böler. Ayrıca Divan‘da bir not daha düĢülmüĢtür ki, ġaĢ‘a yani
TaĢkent‘e de Özkent deniliyor.
Yine Divanü Lûgat-it-Türk‘ün bir Özkend maddesi daha vardır ve Fergana için kullanıldığından bahsedilir.
Fergana ve ġıknı ahalisinin sık sık ‗bukuk‘ denilen bir hastalığa yakalandığı da vurgulanır. Diğer Ġslam
kaynaklarına baktığımızda da büyük Ģehrin yanında bir dağ olduğunu ve burada toplanan pek çok suyun aktığını,
surlarının mevcut olduğu anlaĢılıyor. Öyle görünüyor ki, birbirine çok yakın bulunan Fergana ve TaĢkent bölgesi
zaman zaman ortak adlarla anılmıĢlardır. Burası, bugünkü Kırgızistan‘ın Karasu ilinin hemen doğusundaki
Özgen‘e karĢılık gelmektedir38.
Bu yerleĢim alanı bizim çalıĢmamıza konu olan Türklerin yoğun olarak yaĢadıkları daha doğrusu
merkezleridir diyebiliriz.
KaĢgarlı‘nın Divan‘da bazı kelimeleri örnek verirken ‗asıl Türkler, öbür Türkler‘ diye ayırt etmeye
çalıĢtığını görmekteyiz. Tahsin Banguoğlu39 ve Agop Dilaçar40 bu delilleri kullanarak ‗Halis Türkçe‘, ‗Asıl
Türkçe‘ gibi terimlerin neler olabileceği hakkında fikir yürütmüĢlerdir.
KaĢgarlı‘nın ‗asıl Türkler‘ olarak ayırt ederek fonetik farklılıkları gösterdiği örnekler Ģunlardır:
# y sesi: KaĢgarlı asıl Türkler ‗yetti, yigde, yundum, yogdu, yincü, yelkin, yılık41‘, Oğuzlar ‗çetti, cigde,
çundum, cogdu, çincü, elkin, ılık42‘ derler diye ifade eder. Bu ifadeden asıl Türkler / öbür Türkler # y Oğuzlarda
ise # y yerine # ç, # c, #ø olur hükmü çıkar.
d / sesi: KaĢgarlı, ‗Türkler bedrem43, adrık44, Oğuzlar, beyrem, ayrık derler, Bulgar, Suvar, Kıfçak
boyları z söyler, öbür Türkler adak, bunlar azak derler45 ifadesiyle Eski Türkçe kelime kökü d/ sesinin Türklerde
d /, Oğuzlarda y /, diğerlerinde z / olduğunu anlatır.
38 Gömeç, Sadettin, Divanü Lûgat-it Türk‘de Geçen Yer Adları (Location Names in Divanü Lugat-it Türk), H.Ü. II. Türkiyat AraĢtırmaları Sempozyumu. KaĢgarlı Mahmud ve Dönemi, 28-30. Mayıs,
Ankara 2008
39 Banguoğlu, Prof. Dr. Tahsin, Uygurlar ve Uygurca Üzerine, TDAY Belleten 1958, TDK Yayını, Ankara, 87-113.s: Oğuz Lehçesi Üzerine, TDAY Belleten 1960, TDK yayını, Ankara, 23-48.s
40 Dilaçar, Agop, Türk Lehçelerinin Meydana GeliĢinde genel Temayüllerin KoyulaĢması ve Körlenmesi, TDAY Belleten 1999, TDK Yayını, Ankara, 83-93. s
41 Atalay, Besim, age., C.I, 31.s, C. II, 314.s, C.III. 30.s
42 Atalay, Besim, age., C.I, 32.s, C. I, 417.s, C.II. 314.s
43 Atalay, Besim, age., C.I, 484.s
44 Atalay, Besim, age., C.I, 98.s
45 Atalay, Besim, age., C.I, 32. s
15
Orta Türkçe‘de, Karahanlı ve Harezm yazı dillerinde Eski Türkçe d/ sesi (interdendal d/) olarak
korunmuĢtur. Bu korunma Oğuz Kağan Destanında ve karıĢık dilli eserlerde de (bilinmeyen Orta Asya Türk yazı
dili) bulunmaktadır, Çağatay ve Eski Azeri Türkçesinde d / > y / olmuĢtur.
YaĢayan Türk lehçelerinde Eski Türkçe d/ sesi Yakut t/, ÇuvaĢ r/, Tuva d/, Hakas d/-, z/ diğer Türk
lehçelerinde ise y/ 'dir.
-g -, g :KaĢgarlı Mahmud, D.L.T'de kelime ortası - g - ve ek baĢı g sesinin Oğuzlarda düĢtüğünü Ø çomguk
/ çomuk, kulgak / kulak, kazgan / kazan, kergek / kerek, tamgak / tamak kelimelerinin mukayesesini
yaparken gösterir.
Orta Türkçede - g - sesi Eski Anadolu Türkçesi hariç diğerlerinde korunur. YaĢayan Türk lehçelerinde
umumiyetle Kuzey-Batı Kıpçak grubunda ve ek baĢlarında Hakas Türkçesinde görülür.
# t :KaĢgarlı Mahmud, Türkler takı, tewey / tiwiy derler Oğuzlar dakı, deve derler, ifadesiyle Eski Türkçe
# t sesinin Oğuzlarda #d olduğunu göstermekle birlikte, diğer #t sesi ile baĢlayan kelimelerin tamamında
Oğuzca'da #t'nin muhafaza edildiğini görürüz. Orta Türkçe'de, Eski Anadolu Türkçesinde ve Çağatay Türkçesinde
#t > #d değiĢikliği görülür. Karahanlı ve bilinmeyen Orta Asya Türk lehçesinde #t sesi muhafaza edilmektedir.
YaĢayan Türk lehçelerinde Eski Türkçe #t sesi, Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Türkmen
Türkçesi, Gagauz Türkçesi gibi Oğuz grubu Türk Lehçeleri ile Tuva Türkçesinde #t> #d olur, Yeni Uygur
Türkçesinde ince dar vokal yanında #t > ç olur. Diğer Türk lehçelerinin tamamında korunmaktadır.
D.L.T'de, KaĢgarlı Mahmud'un mukayese yapmak için vermiĢ olduğu kelimeler arasında morfolojik açıdan
en önemli örnek ise fıilden isim yapan - gııÇI ekidir. KaĢgarlı Mahmud ‗Türkler tutguçı 'tutucu', satguçı 'satıcı',
suwgarguçı 'sulavıcı' derler, Oğuzlar suwgardaçı derler46‘ diye ifade etmektedir. -guÇI, fiilden isim yapım eki
bugün yaĢayan Türk lehçeleri arasında Kırgız ve Uygur Türkçelerinde mevcuttur.
D.L.T'de KaĢgarlı Mahmut'un öbür Türkler / Türkler veya baĢka Türklerde kullanılır diye verdiği kelimeler
Ģunlardır. KaĢgarlı burada özellikle leksikolojik farklılıkları göstermekte ‗Türkleri‘ ayrı bir yere koymakta,
Türklerin dıĢında ama Türklerle bağlantılı olan Oğuzları ve diğer boyları farklı bir yere koymaktadır. Verdiği
örnekler leksikolojik ayrım ölçütleridir.
46 Atalay, Besim, age., C. II, 256. s, 259. s
16
Türklerde / Öbür Türklerde
Oğuzlarda
arı yagı
'bal'
bal
ayak
tabak, kap kacak
____
bardım
'vardım'
bardam
beçkem
'alamet, iĢaret'
perçem
bi
'kısrak'
____
böğ
'bir çeĢit örümcek‘
____
çaçır
'çadır'
çaĢır
çığla-
‗ölçmek'
____
çık-
'çıkınak'
taĢık-
eke
'büyük kız kardeĢ'
eze
emgen-
'zahmet çekmek'
____
epmek
'ekmek'
ekmek
erik
'yaban koyunu'
____
izlik
'çarık'
____
kata-
‗çevirmek'
kaytar-
kayır
'kaba topraklı yer'
kum
kıl-
'kılmak'
et-
kémi
'gemi'
kemi
merdek
'ayı/ domuz yavrusu'
——
nelük
'niçin'
____
öḏleg
'öğle vakti'
öyle
sırt
'kalın kıl'
____
17
Ģük tur-
'sakin durmak'
____
tarıg
'darı'
darı
tengelgün
'dölengeç kuĢu'
tengelgüç
tılak
'kadınlık organı'
____
tın
'sus'
tın ‗konuĢ-‗
tevey
'deve'
devey/deve
ügi
'baykuĢ'
ügi
ügür
'darı'
____
üstem
'kemer tokası'
saḫt
yemet
'evet'
evet
yıḏıg
'üzerlik otu'
yüzerlik
yilik
'ilik'
ilik
yok
'yok'
degül
D.L.T'de KaĢgarlı Mahmud, Oğuzca, Türkmence, Yabakuca, Çiğilce, Hakanice, Kençekçe gibi
diyalektlere ait söyleniĢ özelliklerini verirken Türkler, öbür Türkler, baĢka Türkler söyleyiĢini de kullanılmıĢtır.
KaĢgarlı Mahmut'un ifade ettiği Türk boylarının yanında, doğrudan Türk adıyla anılan bir boyun da
olduğunu düĢünebiliriz47
4. Türk tipolojisi
Ġnsan tiplerini belirleme ve ayırt etme yöntemi de diyebileceğimiz bu bölümde Türk tipolojisi hakkında
bilgi vermeye gayret edeceğiz. Ancak, bundan önce genel olarak ırk, insan ırkları ve tiplendirmeleri hakkında
durmak istiyoruz.
Irk tiplemelerinde değiĢik ölçütler kullanılmaktadır. Biri, insanların deri ve saç yapısına göre, öteki de
kafatası yapısına bakılarak ırk guruplarına ayrılmasıdır. Kafatasına göre gruplandırmada, kafanın tepeden
bakıldığında görülüĢü esas alınır. Kafatası yapısı esas tutularak yapılan gruplandırma üç sınıftan oluĢur:
47 Doğan, Doç. Dr. Ġsmail, age., 237 s.
18
1 ) Dolikosefal (uzun kafa)
2) Brakisefal (kısa kafa)
3) Mezosefal (orta kafa)
Kafatasının uzunluğu 100 cm ise geniĢliğe oranı 75 cm‘den aĢağı olan tipteki kafalara ―dolikosefal‖ (yâni
uzun kafa), oran 80 cm‘den yukarı ise ―brakisefal‖ (yâni kısa kafa), bunların ortalaması olan gruba da
―mezosefal‖ (orta kafa) adı verilir.
Irklara göre ayrılıklar, kafa yapısı, yüz, dudaklar ve gözler, boy, saç ve deri rengi karakteristikleriyle
kendini belli eder. Dünyada yaĢayan belirli insan tipleri aĢağı yukarı aĢağıdaki gibi sıralanmaktadır.
1. Australoid -Avustralya yerlileri ve Hindistan‘ın güney kesimlerinde yaĢayanlar bu guruba girerler. Saçlar
dalgalı, burun düz, ten rengi koyudur. Çene yapısı çıkıktır.
2. Negroid -Negro (zenci) ırkın en belirgin karakteristiği tenin rengi, saçın kıvırcıklığı, burnun yassılığıdır.
3. Mongoloid -Moğollar, Çinliler, Japonlar, Eskimolar ve Kırmızıderililer bu ırk gurubuna girerler. Saçları siyah,
elmacık kemikleri çıkık, göz kapakları ĢiĢkincedir.
4. Nordik -Uzun boylu, sarıĢın, genellikle mavi gözlü olurlar. Kuzey Avrupa kökenlidir. Sonradan bütün dünyaya
yayılmıĢlardır.
5. Akdeniz Gurubu -Ġskoçya‘dan Ġtalya‘ya Kuzey Afrika‘dan Hindistan‘a kadar olan çevrelerde yaĢayanların
büyük bir kısmı bu guruba girer. Orta boylu, uzun baĢlı, dar yüzlü ve koyu renk gözlü olurlar.
6. Alpin Tip - Kısa boylu, geniĢ baĢlı ve düz saçlıdırlar. Fransa‘da, Orta Avrupa‘da ve Rusya‘da yaĢayanların
büyük bir bölümü bu tipe dahildir
Bu tasnifin dıĢında aĢağıdaki örneklemede olduğu gibi iskelet yapılarına göre de bir tipleĢtirme söz
konusudur.
1. Kafkas ırkı (Caucasoid): Kafkasya, Akdeniz, Kuzey ve Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Anadolu ve
Hindistan bölgesini kapsıyor. Karakteristik özellikler arasında düz yüz, yüksek alın, ince dudaklar, dar ve öne
çıkık burun, dalgalı saç, yüz ve vücutta yüksek kıl oranı, beyaz-kahverengi arası cilt rengi sayılıyor.
2. Moğol ırkı (Mongoloid): Çin, Japon, Eskimo, Ainu ve Amerika yerlilerini (kızılderilileri) kapsıyor.
Karakteristik özellikler arasında sarı deri rengi, yüz ve vücut kıllarında seyreklik, yuvarlak yüz, çıkık çene
kemikleri, az geliĢmiĢ kaĢ kemerleri, basık burun ve yüz, kısık gözler, ĢiĢkin göz kapakları, düz siyah saçlar
sayılıyor. Bir diğer belirgin özellik, erkek ve kadınların dıĢ görünüĢlerinin, diğer ırklara kıyasla daha fazla
birbirine benzemesi.
19
3. Kongo ırkı (Congoid): Zencileri ve Afrika pigmelerini (kısa boylu ırkları) kapsıyor. Karakteristik
özellikleri çok koyu deri rengi, kıvırcık saçlar, seyrek kıllılık, dar bir baĢ, ileriye çıkık üst çene, geniĢ burun, kalın
dudaklar, az geliĢmiĢ çene ve dar kalça kemeri.
4. Capoid ırk: Congoidler dıĢındaki Afrika ırklarını kapsıyor. Çok uzun boy, kahverengi-siyah arası deri
rengi ve özellikle kadınların kalçalarında yüksek oranda yağ toplanmasıyla karakterizeler. Bu ırkın en tipik örneği
de BuĢmanlar.
5. Avustralya ırkı (Australoid): Avustralya baĢta olmak üzere çevre adalarda yaĢayan ırkları kapsıyor.
Çok farklı coğrafyalarda yaĢamaları nedeniyle ortak özelliklerini saymak diğer ırklara göre daha zor. Ancak, açık
deri rengi ve geniĢ burun, en temel tanımlayıcı özellikleri.
Bu araĢtırmalar Atatürk zamanında da Türk tipini ortaya çıkarmak maksadıyla yapılmıĢtır. Mehmet Tevfik,
Samih Rifat, Yusuf Akçura ve arkadaĢları tarafından hazırlanan ‗Türk Tarihinin Ana Hatları48 adlı eserde de bazı
tespitler yapılmıĢtır.
Kitabın o tarihlerde Türk kimliği ve ırkı hakkındaki dünya milletlerinin görüĢleri gerçekler arasındaki
farklılıkları ortaya koymak için zaruretten kaleme alındığı anlaĢılmaktadır. Eserin giriĢ kısmında yazılan ‗Bu
Kitap Niçin Yazıldı‘ baĢlıklı açıklamadan bazı bölümleri burada vermek istiyoruz..
Bu kitap, muayyen bir maksat gözetilerek yazılmıĢtır.
ġimdiye kadar memleketimizde neĢrolunan tarih kitaplarının çoğunda ve onlara mehaz (kaynak) olan
fransızca tarih kitaplarında Türklerin dünya tarihindeki rolleri Ģuurlu veya Ģuursuz olarak küçültülmüĢtür.
Türklerin, ecdat hakkında böyle yanlıĢ malûmat alması, Türklüğün kendini tanımasında, benliğini inkiĢaf
(geliĢtirmesinde) ettirmesinde zararlı olmuĢtur. Bu kitapla istihdaf (hedef) olunan asıl gaye, bugün bütün dünyada
tabiî mevkiini istirdat (ele geçiren) eden ve bu Ģuurla yaĢayan milliyetimiz için zararlı olan bu hataların tashihine
(düzeltilmesine) çalıĢmaktır, aynı zamanda bu, son büyük hadiselerle ruhunda benlik ve birlik duygusu uyanan
Türk milleti için millî bir tarih yazmak ihtiyacı önünde atılmıĢ ilk adımdır. Bununla, milletimizin yaratıcı
kabiliyetinin derinliklerine giden yolu açmak, Türk deha ve seciyesinin esrarını meydana çıkarmak, Türkün
hususiyet ve kuvvetini kendine göstermek ve millî inkiĢafımızın derin ırkî köklere bağlı olduğunu anlatmak
istiyoruz: Bu tecrübe ile muhtaç olduğumuz o büyük millî tarihi yazdığımızı iddia etmiyoruz, yalnız bu hususta
çalıĢacaklara umumî bir istikamet ve hedef gösteriyoruz.
48 Afet Hf., Megmet Tevfik, Samih Rifat, Akçura, Yusuf, vd., Türk Tarihinin Ana Hatları, (Latin Alfabesi ve Türkiye Türkçesine aktaran Sefer yavuz Aslan) Devlet Matbaası, 1930, Ġstanbul
20
Ġkinci bir maksadımız da kâinatın teĢekkülüne, beĢerin zuhuruna ve beĢer hayatının tarihî devirlerden
evvelki mazisine dair, yakın zamanlara kadar itibarda bulunan yanlıĢ telâkkilerin (bilgilendirmeler, anlayıĢlar)
önüne geçmektir. Yahudilerin mukaddes saydıkları efsanelerden çıkan bu telâkkiler membalarının tenkidi ile ve
son zamanların ilmî keĢifler ile artık tamamen kıymetini kaybetmiĢtir. Tenkidi tarihe ve tabiî ilimlere dayanılarak
kurulan faraziyeler elbette uydurma haberlerinden daha ilmîdir, iĢte bunun içindir ki, kitabımızda beĢerin tarihine
girmeden önce kâinat, dünya ve insan hakkında zamanımızın ilme müstenit (dayanan) nazariyelerini nakil ve izah
ettik ve bunu yaparken, batıl fikirlerden sıyrılarak, tarihî Ģeniyeti (gerçekliği) kavramaya çalıĢtık.
Bu kitap, halkımız ve bilhassa gençliğimiz için yazıldı ve buna binaen Türklerin dünya tarihindeki rolleri
ve hilkat nazariyatı (yaratılıĢları) ile iktifa (yetinilmedi) olunmadı; okuyanlara umumî bir levha halinde beĢer
tarihinin ırkımızla yakından alâkalı bazı kısımları da muhtasar (özet) olarak gösterildi; fakat, Türk âleminden
uzak kalan kavimlerin tarihlerinden bahse lüzum görülmedi.
Gaye ve plân böyle olunca, asıl maksadımızı teĢkil eden Türklerin beĢer (insanlık) tarihindeki, özellikle bu
tarihin en eski ve eski devirlerindeki rollerinden gayri mevzularda ayrıca tetkiklere giriĢilmedi.
Türklerin cihan tarihinde rolleri mevzuuna gelince, cihan tarihine dair en son zamanlarda garpta yazılıp
neĢrolunmuĢ sentetik ‗tabii olmayan, uydurma) kitapların verdikleri mutalarla bazı lisanı tetkikler karĢılaĢtırılıp
muhakeme olunarak vasıl olunan neticeler tespit olundu. Mehaz (kaynak) olarak bilhassa fransızca kitaplar
alınmıĢtır. Zira memleketimizde münteĢir (yaygın) tarihî nazariyelerin hemen cümlesi fransızca mehazlerden
muktebes (tamamına yakını Fransızca kaynaklardan alıntılar) olduğu cihetle bu yanlıĢ telâkkilerin yine Fransız
âlimlerinin bize verdikleri ilmî mutalar (veriler) ve delillerle tashihi (düzeltilmesi) tercih olundu.
Bu kitapla, doğru görmeye, eyi düĢünmeye alıĢtırmak istediğimiz insanlar Türklerdir. Türklerin yanlıĢ
görüĢlerden, hatalı düĢünüĢlerden bir an evvel kurtulması baĢlıca emelimizdir. Bunun içindir ki, esas fikirlerimizi
biran evvel yaymak istedik. Muhtelif lisanlarda yazılmıĢ mütenevvi vesikaların (çeĢitli belgelerin) ve baĢka türlü
membaların (kaynakların) araĢtırılmasını atideki mesaiye (gelecekteki çalıĢmalara) bıraktık.‘
Bahsi geçen eserde ırkların tasnifi hakkında Ģu görüĢlere yer verilir:
‗Ġptidaî (ilkel) ırklar zamanla birbirleriyle çok karıĢmıĢ, yeni yeni bir takım mürekkep (birleĢmiĢ) ırklar
vücuda gelmiĢtir. Bununla beraber, bütün uzviyet (organizmalar) âleminde olduğu gibi insan zümreleri arasındaki
ihtilât ve tesalüpler (karıĢmalar ve zıtlıklar) ne kadar kuvvetli olursa olsun, aynı iklimin daima ayni evsafı
(özelliği) meydana çıkarmaktaki tesiri, belli baĢlı bazı ırk gruplarının ve gruplar arasında mutavassıt (aracı) bazı
küçük zümrelerin seçilmesini (ayırt edilmesini) icap ettirmiĢtir.
21
a) Baykal gölü havalisinden baĢlayarak Altaylar ve Orta Asya‘dan itibaren Hazar denizi ve Karadeniz
havzaları ile Adalar denizi ve Tuna boylarına kadar olan geniĢ sahalar, binlerce ve binlerce senelerden beri
alelûmum (genellikle) beyaz renkli olan Türklerle meskûndu (yerleĢikti).
ġimalî Asya ve Avrupa kıtalarında da beyaz insanlar sakindir. Fakat bu beyazlık derecesinin kutuplara
yaklaĢtıkça ve Asya‘nın Ģarkına ve cenubuna indikçe beyaz ve esmere doğru değiĢtiği yerler vardır; binaenaleyh
beyaz ırk ikinci derecede iki veya üç ırka daha inkısam (bölünebilir) edebilir. Sarı saçlı, mavi gözlü, uzun boylu
insanlar, ekseriyetle bu ırkta görülür.
b) ġarkî Asya‘da baĢka bir grup hâkim görülmektedir. Bu grubu teĢkil eden insanların ekseriya derisi sarı,
saçları siyah ve sert, boyları kısadır; bu gruba Avrupalılar, Mongol ve Mongoloit ırkı diyorlar. Bugünkü
Moğolistan, Çin, Hindi Çinî ve onun cenubundaki Adalar, Japonya sekenesi (yerlileri, sakinleri) bu ırktan
addolunuyor. Mongoloit ırktan insanlar Amerikaya da geçmiĢlerdir.
c) Afrika‘da siyah ırk hâkimdir. Hindin otokton (yerli) ahalisi de siyah renkli idi.
d) Amerika‘da kırmızı renkli insanlar vardır.
BeĢeriyeti bu veçhile, mahza renk esası üzerine ırklara ayırmak doğru değildir. Çünkü insanlarda renk
ancak hali hayatta bulunmuĢ olması ile müĢahede olunur; hâlbuki insan ırklarının mazisini ve ırkların tahavvülât
(değiĢmeleri) ve tekemmülâtını (olgunlaĢmasını) meydana çıkarabilmek için yaĢayanlardan ziyade, arzın
tabakaları altında bulduğumuz insan fosilleri üzerinde tetkikat yapmak lâzımdır. Ġnsanın tabiî tarihinin tetkikine
mevzu olan bu bakiyeler ise, bittabi renkten mahrumdur.
Irkların dünya yüzünde her mıntıkada, karma karıĢık bir halde yerleĢmiĢ oldukları görülmektedir.
Binaenaleyh ırkî hakikatler beĢer grupları arasındaki iskeletlerden çıkarılan fizikî farklarla meydana
çıkar. Bu farklar Ģunlarda aranır:
1 — Kafatasının ve çehrenin Ģekli;
2 — Boy.
Mühim olan ırkî "farika ‗farklılık‘, kafatasının Ģekli, hassaten uzunluğu ile geniĢliği arasındaki nispettir.
Aynı asıldan gelmiĢ olmaktan doğan bu irsî farika (farklılık) her türlü tesire en çok mukavemet (direnç gösterir)
eder ve yalnız ırkların ihtilâfı neticesinde, yine irsî olarak, tadile uğrar. Bu farikadır ki dünya üzerinde birbirini
takiben gelmiĢ ve tarihi yapmıĢ olan insanlar arasında esaslı bir fark tesis etmiĢtir.
Burada bir nokta hatıra gelir: Aralarında bugün esaslı farklar bulunan muhtelif ırklardan her biri ayrı
ayrı menĢelerden mi gelmiĢtir, yoksa hepsinin menĢei ayni bir ırk mıdır? Bu farklar sonra mı hâsıl (ortaya çıktı)
oldu?
22
Gerçi bu mesele henüz hallolunmamıĢtır. Ancak, Ģunu beyan etmeliyiz ki, ırklar arasında bugün görülen
farkların, tarih nokta-i nazarından ehemmiyeti pek azdır. Filhakika (gerçekten), kafatasının Ģekli ırkların tasnifi
için, tamamen esasî bir farika olduğu halde içtimaî hiçbir manası yoktur. Bunun sebebi Ģudur: kafatası
değiĢmiyor yahut güç ve geç değiĢebiliyor. Fakat onun içindeki en asıl uzuv, dimağ değiĢiyor.
Kafatasları baĢlıca iki esaslı Ģekil arz eder brakisefal ve dolikosefal.
Türk ırkının kafatasları Ģekli ekseriyetle brakisefal'dir.
Kafatasının, yanında, yüz, burun ve çehrenin Ģekilleri de nazarı dikkate alınır. Bazı insanların, yüzleri
uzun, bazıları kısa olur. Bu iki tip yüz hem brakisefal ve hem de dolikosefalde bulunabilir.
Ġnsan yüzleri: kısa-geniĢ ve dar-uzun olabilir. Uzun bir yüz geniĢ bir kafatası ile birleĢmiĢ olursa, veyahut
kısa bir yüz uzun bir kafatası ile birleĢirse biçimsiz olur; ahenksizlik göze çarpar. Çehrenin, daha iki hususiyeti
dikkati caliptir (çekicidir):
Burnun ve çenenin Ģekilleri. Burnun sivri, uzun, yassı, büyük, küçük, doğru, kıvrık bir takım Ģekilleri
vardır. Çenenin Ģekli de diĢlerle beraber çehrenin cephesine nazaran düz veya ileri doğru çıkık olabilir: düzgün
çene ve çıkık çene. Ġnsanlar, boylarının uzunluklarına, kısalıklarına göre de ırklarına, nispetlerini ifade ederler:
yüksek boylu, orta boylu ve kısa boylu ırklar vardır.
Ġnsanlarda ve iskeletlerinde, görülebilen ve ölçülebilen daha birçok Ģey vardır ki, bunların kâffesi insanın
tabiî tarihini tetkik eden âlimler tarafından nazarı dikkate alınır. Meselâ, gözlerin Ģekli, yüzdeki vaziyeti, muhtelif
ırklar arasında mühim farika teĢkil ederBu son esaslara göre ırkın tarifi Ģöyle olabilir: Irk aynı kandan gelen ve cismen birbirine benzeyen
insanların gösterdiği birliktir.‟
Türk ırkı hakkındaki bilgiler ise Ģöyledir: „Türk ırkı, dünyada insan cemiyetlerinin tahavvüllerini
(değiĢimlerini), terakkilerini (ilerlemelerini), milletlerin sureti teĢekküllerini tetkik ederken coğrafî muhitin
ehemmiyetinin yanında ırk meselesi de bazı noktalardan oldukça ehemmiyetli bir surette dikkati celbeder.
Irk mefhum ve tarifi bugüne kadar birçok münakaĢalara (tartıĢma) ve birbirine zıt mütealalara (hükümlere,
kanaatlere) mevzu (konu) olmuĢtur.
Bazı müellifler ırkları lisanlara veyahut renklere göre tasnif etmiĢlerdir. Hâlbuki muhtelif ırkların
tesalübünden (çarpmazından, karıĢımından) hâsıl olan bazı kavimlerin müĢterek lisanları olduğu gibi aynı ırka
mensup olan bazı kavimler de baĢka baĢka lisanlarla konuĢmaktadırlar.
Renk taksimine gelince bunun zamanla ve muhit değiĢtikçe nasıl ehemmiyetini kaybettiğini ırklar bahsinde
izah etmiĢtik. Avrupa âlimlerinin beĢeriyet'(insanlık) ve beĢer (insan) ırkları hakkında verdikleri malûmat hep
23
kendi nokta-i nazarlarındandır. Bunlar çok defa ırkları takip ettikleri gayelere nazaran (olmasını istedikleri
Ģekilde) tasnif ediyorlar.
Filhakika (doğrusu) bugünkü Avrupa‘nın büyük millet kütleleri doğrudan doğruya bir ırka mensup
olmadıkları gibi, bu cemiyetlerin ekserisinde bariz vasıflarını muhafaza etmiĢ hâkim bir ırk da mevcut değildir. Bu
milletler birbirleriyle aynı kemiyet (nicelik) ve keyfiyette (nitelikte) tesalüp (karıĢmamıĢ) etmemiĢ muhtelif ırkların
husule getirdiği (ortaya çıkardığı) yepyeni birer heyettirler.
Umumî olarak denilebilir ki inkiĢaf (geliĢme) ve itilâ (yükselme) ile beĢeriyetin (insanlığın) mukadderatına
(geleceğine) hâkim olan dimağdır (bilinçtir). Dimağdan murat onun uzvî mahiyeti değil, her nevi tecellileridir.
Dimağ üzerinde coğrafî muhitin, bu coğrafî muhitteki içtimaî Ģartların ve irsî vasıfların hiç Ģüphesiz büyük ve
ehemmiyetli tesirleri vardır.
Bu noktai nazardan (bu bakıĢ açısından), aynı asıldan gelen ve bünyevî vasıflaryla birbirine benzeyen
insanlar kütlesidir diye tarif edilen ırkların ehemmiyeti (önemi) bir derece tebarüz eder (ortaya çıkar).
Tarihin en büyük cereyanlarını yaratmıĢ olan Türk ırkı en çok benliğini muhafaza etmiĢ bir ırktır. Tarihten
evvel ve tarihî devirlerde bu ırk da, iĢgal ettiği vâsi mıntıkalardaki (geniĢ bölgelerdeki) ve yurtlarının
hudutlarındaki komĢu ırklarla tesalüp (karıĢmıĢ) etmiĢtir. Bu tesalüplerin (karıĢıklıkların) ekserisinde (çoğunda)
Türk ırkının bariz (belirgin) ve uzvî dimağ (beynin) eseri olan harsî (kültür) vasıfları hâkim kaldığından bu
karıĢmalar Türk ırkına kendi hususiyetini kaybettirmemiĢtir. Ancak uzun devirlerde ve büyük ekseriyetler içinde
ihtilâtlara (karıĢıklığa) maruz kalanları temessül (karıĢıp) edip isimlerini ve dillerini muhafaza edememiĢlerdir.
Dimağın en kıymetli mahsulü olan lisan bilhassa Türk ırkının büyük ekseriyetinde tarihî devirlerin husule
getirdiği tekâmül silsilesi dahilinde daima ana hatlarını muhafaza etmiĢtir. Tarihten evvelki zamanlarda ve tarihî
devirlerde ayrı ayrı cemiyetler, medeniyetler, devletler vücuda getirmiĢ olan bu büyük ırk mensupları, kuvvetli
dimağlarının muhtelif muhitlerde yarattıkları müĢterek lisan ve harslarla ve irsî vasıfları ile uzun veya kısa
müddetler zarfında yekdiğerine daima müteeesir olmuĢlardır.
Görüyoruz ki tarihte daima göze çarpan bir birlik arz eden Türk ırkı daima hâkim kalan bariz uzvî
vasıflarıyla dimağın en kuvvetli mahsulü olan müĢterek lisanlarıyla ve bu lisanla nakledilmiĢ olan harsları ile,
tarihî müĢterek hatıratı ile aynı zamanda bugünkü millet tarifine de uyan büyük bir cemiyettir.
Bütün tarihte böyle büyük bir ırkı, bir millet halinde görmek bilhassa zamanımızdaki insan heyetlerinin pek
çoğuna nasip olmayan büyük bir kuvvet ve büyük bir Ģereftir49.
Özetle her ne kadar, kafatası, boy, kulak, burun ya da iskeletten hareketle ırk tiplemeleri yapılabilmekteyse
de asıl olan kafatası içerisinde olan beyin ve onun ürünü olan dil, kültür, ırkların esasını oluĢturur. Bugünkü
49 Afet Hf., Megmet Tevfik, Samih Rifat, Akçura, Yusuf, vd., age., 32-38.s
24
deyiĢle renk, boy, kafatası yapısı, kulak, çene ölçüleri ne olursa olsun (kısmi olarak mukayese ölçütü olmakla
birlikte) ırkını ayırt eden asli özellik değildir. Irkları ayırt eden dil, kültür ve kan bağıdır yani genetik özelliklerdir.
Afet Ġnan‘ın yapmıĢ olduğu doktora tezinde, Türklerin yalnız kafatası ölçüleri üzerine değil, boy
ortalamaları, cilt-göz-saç renkleri ve göz kapağı çekikliği gibi yirmi kadar fiziksel antropolojik özellikleri üzerine
çalıĢmalara dair bilgiler yayınlandı50.
Cumhuriyet döneminde benzeri çalıĢmalar yapıla gelmiĢtir51. Eskiden beri Türk tarihçileri veya bilim
adamları, kendi zevklerine ve hayallerine göre Türk‘ü tarif etmiĢlerdir. Üniversitelerin Tıp Fakültelerinin
Morfoloji bölümlerindeki çalıĢmaların gazetelere yansıyan yönleri ile Türk tipinin ortak bir özelliği olmadığı
anlaĢılmaktadır. Sonuç olarak Türk, belirli ve kesin bir fizik özelliğine sahip değildir52.
Türk‘ü fiziki ölçütlerle sınırlamak, rengine, boyuna, kulağına göre tanımlamak mümkün değildir. Türk,
genetik vasıflarını dil, kültür, medeniyet ölçülerinde taĢıyan, temasta bulunduğu bütün ırklara bu yönlerde
önderlik eden bir genetik, kan bağı olan topluluktur diyebiliriz. Önemli olan hissetmek ve hizmet etmektir.
5. Türklerin ana vatanı
Türklerin Ana vatanı neresi idi? Sibirya ormanları mı idi? Altay dağları Ergenekon mu idi? Türklerin ana
vatanları konusunda muhtelif görüĢler bulunmaktadır.
Tarihçiler, umumiyetle Çin kaynaklarından hareketle Türklerin ilk yurdunu Altay dağlarının etekleri olarak
göstermektedirler. Sanki Altay Dağlarının eteklerinde bir Türk kaynağı var burada ‗bir at bir Türk‘ çıkıyor ve bu
kaynak hiç kesilmeden Asya‘nın ve Avrupa‘nın değiĢik bölgelerine göç gönderiyor. Böyle bir Ģey mümkün mü?
Tek kaynaktan dünyanın dört bir yerine giden Türkler?
Kimi araĢtırmacılar Tüklerin anavatanı olarak, iç Asya‘nın kuzey bölgelerini, Kingan dağlarını, AltayKırgız bozkırlarını göstermektedirler.
Bu Türklerin MÖ. 3000-3500 yıllarında Mezopotamya‘da yaĢayan Sümerlerlerle iç içe veya komĢu olarak
yaĢamaları gerekmekte; eldeki veriler onu gösteriyor53. Yine bu Türkler, MÖ 2000-2500 yıllarında Ġtalya‘nın
kuzeyinde Etrüsk medeniyetini kuran halkla yakın olmalılar54.
Avar, Saka ve Hunlarla Avrupa kıtasında olmalılar, Tuna, Dinyepr arası otlaklarda kıĢlakları, Kiev‘den,
Kafkasya‘da Sarkel‘e uzanan topraklarda yaylakları olmalı. Hazarın dört bir yanı yurtları olmalı.
50 Ġnan, Prof. Dr. Afet, Recherches sur les caractères anthropologiques des populations de la Turquie, 1939, Geneve
51 GeniĢ bilgi için bkz: Gültekin, T. Koca, B (2003). ―Cumhuriyet Döneminden Günümüze Ülkemizde GerçekleĢtirilen Irk ÇalıĢmaları‖, Antropoloji Dergisi 14. AÜ. DTCF Yay. Ankara, 2002
52 Baykara, Prof. Dr. Tuncer, Türk Kültür Tarihine BakıĢlar, Atatürk Kültür Merkezi Yay., 2001, Ankara
53 Tuna, Prof. Dr. Osman Nedim, Sümer ve Türk Dillerinin Târihî Ġlgisi ve Türk Dilinin YaĢı Meselesi, Türk Dili Kurumu Yayın., Ankara 1990, IV+57 s.
54 GeniĢ bilgiiçin bkz., Tarihten Bir Kesit, Etrüskler, 2-4 Haziran 2007 Bodrum Sempozyumu Tebliğleri, TTK Yay., 2007, Ankara
25
Anadolu‘da en az beĢ bin yıllık varlıkları olmalı bu Türklerin, Tipet‘e az gitmemiĢler, Temir Kapıya az
varmamıĢ bu Türkler, Ġspanya‘da Basklar arasında, Ġsveç‘te Scanlar içinde olmuĢlar. YetmemiĢ Ġskandinav
kavimlerine destanlarını vermiĢler Türk‘ün memuru Odin, Vikinklere Tanrı olmuĢ okuma yazmayı öğretmiĢ. Bu
Türkler, ana kıta dıĢında yeni kıtada Siyu, Torahumara, Keçua, Maya olmuĢ.
Fransa‘nın sınırları bellidir. Bu sınırlar dıĢına Fransız sömürge olarak bakar. Fransız‘ın ana vatanı
Fransa‘dır. Üzerinden güneĢ batmayan imparatorluğun, Ġngiltere‘nin sınırları da bellidir, Britanya adası. Hatta
Ġrlanda bile Ġngilizlerin vatanı sayılmaz. Ruslar Moskova merkezli, Japonlar adalar halkı, Çinliler kendilerine set
çekmiĢlerdir.
Peki, Türklerin ana vatanı neresidir?
Ana kıtanın Asya olduğunu dikkate alırsak ve eldeki yazılı yazısız bütün bilgileri topladığımızda Türklerin
Ana vatanın da Asya kıtası olduğunu söylemek mümkün olacaktır. Fakat sınırları biraz geniĢ olarak düĢünmeliyiz,
Altay Dağlarının etekleri ya da iç Asya gibi dar sınırlar düĢünülmemelidir.
Fiziki olarak, Türklerin ana yurdunu tanımlayacak olursak kanaatimizce Ģöyle demeliyiz: Türklerin
anayurdu Asya‘dır, Asya Ege denizinden, Japon denizine kadar, Hint denizinden kuzey buz denizine kadar olan
büyük bir kara parçasıdır. Batıda, Karadeniz ve Akdeniz arasında uzanan Anadolu, Asya‘nın bir uzantısıdır.
Avrupa neresi? Asya neresi? Ya da Avrupa nerede sona erer? Asya nereden baĢlar? Türkiye bir Asya
ülkesi midir, yoksa Avrupa'nın bir parçası mıdır? Daha da önemlisi, Avrupa bir kıta mıdır?
Sözlüklere baktığımızda "etrafı okyanuslarla çevrili büyük kara parçalarına kıta" denmektedir. O halde
Avrupa ile Asya arasındaki deniz nerededir? Yine aynı kaynaklarda Avrupa'nın fiziki manada bir kıta olmadığı,
fakat bir kültür kıtası olduğu belirtilmektedir55.
Yani Avrupa aslında müstakil bir kıta değil yapay olarak kıta olarak adlandırılan Asya kıtasının devamı
olan kara parçasıdır. Diğer bir deyiĢle Asya‘nın batıya uzanan bir parçasıdır.
Asya‘da doğudan batıya doğru inen yaylalar, Kadırgan‘dan Baykal‘a uzanan havza, Altay‘dan Ġdil‘e
uzanan, Hazar Denizi havzasında, Pamir‘e ve daha ilerilerine uzanan suyolları, otlaklar insan hayatı için gerekli
gıda merkezleri iĢte buralar Türk‘ün anavatanı olarak tanımlanabilinir.
Tabii, Kafkaslar ile Dinyeper arası ile Dinyeper, Tuna arasındaki bereketli topraklar, Karpat havzası da
Asya ana kıtası içerisinde düĢünülmelidir.
Fizikî olarak tanımlayabileceğimiz bu ana kara parçası dıĢında Türk‘ü diğer milletlerden ayırt eden bir
anavatan anlayıĢı da bulunmaktadır.
55 Yiğit,Yard. Doç. Ali, Avrupa‘nın Sınırları ve Türkiye‘nin Avrupa‘ya Göre Konumu, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Fırat University Journal of Social Science Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, Elazığ,
35-50. s
26
Bilge Kağan, ‗altta yağız yer, üstte mavi gök, ikin ara insanoğlu kılınmıĢ…. Tanrı kut verdiği için ecdadım
insanoğlu üzerine hakan kılınmıĢ.‘ diye aslında Türk‘ün anavatan anlayıĢını da söylemektedir. Aynı, düĢünce
tarzını Dede Korkut‘ta görmekteyiz ‗ oğul yer yatağın, gök çadırın olsun..‘ diye dua ederken vatan sınırlarını da
çizmektedir.
Bu anlayıĢ Türklerin, cihan Ģümul bir anlayıĢa sahip devlet yönetimlerinin de temelinde bulunmaktadır.
Diğer milletlerde Çinliler baĢta olmak üzere kendi vatanları dıĢındaki ülkeleri sömürge ülkesi olarak görüp
yönetimlerini o tarzda planlamaktadırlar. Fransa için kendisi dıĢındaki ülkeler Fransa‘nın dominyonudur,
Avusturalya, Yeni Zelenda, Belize vb. ülkeler Ġngiltere‘nin sömürgeleridir. Tarihte hiçbir zaman Türk devletinin
sömürge ülkesi olmamıĢtır.
Galiçya‘dan Kore‘ye, Balkanlar‘dan Mısır‘a, Ġsveç‘ten Gürcistan‘a, Fransa‘dan Hindistan‘a uzanan Türk
varlığı daima bu anlayıĢ çerçevesinde olmuĢtur.
6. Türklerin dili
Türk Dilinin dünya dilleri arasında yeri tanımlanırken kalıplaĢmıĢ cümle Ģudur: ‗ġekil açısından eklemeli diller
arasında yer alan Türkçe kaynakları bakımından, Ural Altay Dil Ailesinin Altay koluna mensuptur, en yakın akrabası Moğol
dilidir.‘ Bu cümle adeta tarihe mal olmuĢ yanlıĢlardan biridir.
Hâlbuki Strahlanberg‘in esaret yılları sırasında Avrupa‘ya gönderdiği bazı bilimlik notlar ve kendisinin Ģahsi kanaati
olan Doğu Avrupa ve Asya halklarından 36‘sının birbiriyle akraba olduğunu iddia eden meĢhur 56 yazısı ile baĢlayan bu Ural
Altay teorisi aslında birçok bilim adamı tarafından da olumsuz karĢılanmıĢ, iddianın doğru olmadığı zaman zaman dile
getirilmiĢtir.
Bilindiği gibi K. H. Menges, N. Poppe, M. Räsänen ve G. J. Ramstedt bu teorinin doğruluğu üzerinde durmuĢlar;
Moğolca ve Türkçede bulunan ortak kelimeleri de teoremlerine örnek göstermiĢlerdir. Ancak, W. Bang, Sir. G. Clauson, G.
Doerfer ve Gy. Németh gibi bilginler ise verilen örneklerin ancak dillerin etkileĢmesi sonucu olan örnekler olduklarını
söyleyerek akrabalığı ret ederler. Bu konuda G. Doerfer‘in Türkçeye de çevrilmiĢ olan A Lexicostatistical Appraisal of the
Altaic Theory, (Türkçesi, Altay Teorisinin Leksikoistatistiksel Bir Değerlendirmesi 57) adlı makalesidir ki burada örnek
verilen kelimelerin tamamı ele alınıp incelenmiĢtir. KarĢıt görüĢlüler arasına en son ġçerbak da girmiĢtir58.
Dil akrabalığı, dillerin ses dizgesi, biçim, yapı, söz dizimi bakımından kesinliği ortaya çıkan iliĢkileri,
yakınlıkları sonucunda beliren bağlılıklardır. Dil akrabalıklarını ortaya koyan iliĢkiler arasında, özellikle biçim ve
56 Strahlanberg, J. Von., Das nord- und östliche Theil von Europa und Asia, Stocholm, 1730
57 UlutaĢ, Ġsmail, Altay Teorisinin Leksikoistatistiksel Bir Değerlendirmesi, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilim Dergisi, Isparta, 2004, S. 10, 153-174.s
58 ġçerbak, Prof. Dr. A. , Voprosı Yazıkoznaniya , Nauka, Moskova, 1980, (Türkçeye Çeviren, Babatürk, Leyla, Türk Moğol Dil ĠliĢkileri)
27
yapı yakınlıkları önemlidir. Ayrıca söz hazinesi arasındaki benzerlikleri de değerlidir; etimolojileri, tarihsel
geliĢmeleri aydınlık olan öğeler, akrabalık için sağlam dayanaklar, tanıklar durumundadır59.
Diğer bir deyiĢle dil akrabalıkları tespit edilirken dillerin sesleri, bunların oluĢumları, ses anlam iliĢkileri
baĢta olmak üzere; biçimi, kökleri, türeme yolları bunları oluĢtururken izledikleri yollar ile cümle yapısı, kelime
hazinesi dikkate alınır. Etimoloji ile kelime hazinesindeki kelimelerin mukayeseleri yapılarak kaynakları tespit
edilir. Bunların dıĢında da baĢka unsurlar da dikkate alınabilir. Dili kullanan milletlerin akrabalık bağları, kültür
iliĢkileri, arkeolojik ve antropolojik malzemeler de kullanılabilinir.
Dil akrabalıkları arasındaki ilk çalıĢmalar Hint Avrupa (ya da Ġndogermen) Dil Ailesi hakkında yapılmıĢtır.
XVI. yüzyılın sonlarında Ġtalyan F. Sassetti‘nin Sanskrit ve Ġtalyanca arasındaki benzerlik ve eĢitlikleri
göstermesi60 ile ilk Hint Avrupa çalıĢmalarına da bilimlik ölçütlerde baĢlanmıĢtır diyebiliriz. 1861‘de Franz
Bopp‘un ‗Über das Konjugationssytem der Sanskritsprache in Vergleichung mit jenem der griechischen,
lateinischen, persischen und germenischen Sprache‘ adlı eseriyle Hint-Avrupa Dil Ailesinin akrabalığını da ortaya
koymuĢtur61.
Hint-Avrupa Dil Ailesinin akrabalığı üzerine Bopp‘tan sonra da birçok çalıĢma yapılmıĢ nitekim bugün
aksi yönde tartıĢma bulunmamaktadır.
Dil akrabalıklarında ya da herhangi bir mukayesede örnek alınan ölçütlerin eĢ değerliliği ve geçerliliği söz
konusu olur. Bu, dilin kendi içindeki incelemelerinde de böyledir. Yani eĢ zamanlı ya da art zamanlı inceleme
yapıyor isek ele aldığımız konuların verileri de eĢ değerde olmalıdır. Eski Türkçe bir metni eĢzamanlı inceliyorsak
karĢılığında verdiğimiz örnekler de muadili olmalıdır ki bu art zamanlı çalıĢmalarda da böyledir.
Eğer inceleme ya da karĢılaĢtırma yaptığımız farklı diller ise bunlarda kullandığımız ölçütlerin de
güvenirliği/geçerliliği aynı değere sahip olmalıdır. Dolayısıyla biz Moğolca ile Türkçenin akrabalığını ileri
sürmeye kalkarsak verdiğimiz örneklerin eĢ değer olduğunu söylemiĢ oluruz. Bu iki dilin birkaç bin yıl önce
birbirinden kopmuĢ ve ayrı bir geliĢim yaĢamıĢ oldukları düĢünülüyor ise örneklerin de aynı zaman dilimleri
içerisinden seçilmiĢ öğelerden oluĢmaları gerekmektedir. Eğer Moğolca ile Türkçe dil olarak akraba ise Türk
genetik yapısının da Moğollarla akraba olması yani ırken de bir akrabalık olması gerekir.
Genetik akrabalığı olmayan ırkların dil akrabalığı yoktur.
Hami-Sami Dil Ailesi adıyla anılan teori de, Tevrat‘ta geçen Nuh Peygamber‘in iki oğlunun adına (Ham ve
Sam) dayanır62 Bu dil ailesinin de akrabalığı üzerine bilginler hemfikirdirler.
59 Aksan, Prof. Dr. Doğan, Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim, TDK Yayınları, Ankara, 2007, 101.s
60 Aksan, Prof. Dr. Doğan, age., 123
61 Aksan, Prof. Dr.Doğan, age., 123. s
62 Aksan, Prof. Dr.Doğan, age., 134. s
28
Ancak, Ġsveçli subay Johann Philipp Tabbert (von Strachlanberg)‘in esaret hayatı bitip Ġsveç‘e döndükten
sonra 1730‘da yayınladığı ünlü kitabı ‗Das Nord und Östliche Teil von Europa und Asia‘63 ile baĢlayan Ural Altay
Dil Ailesi teorisi hakkında o günden bu yana tartıĢmalar devam etmektedir.
Strahlanberg‘den sonra, Fransız J. P. Abel-Remusat (1820) ve Alman W. Schott (1836) da, Ural-Altay
grubu için umumiyetle "Tatar Dilleri" (les langues Tartares; Tatarische Sprachen) tabirini kullanmıĢlardır. Bu
dillerden birçoğunu yerinde araĢtıran Finlandiyalı M. A. Castren (1813-1852) ise, Ural-Altay filolojisinin esas
kurucusu sayılmaktadır. O. Böhtlingk (1851), Macar J. Budenz ve Danimarkalı V. Thomsen de bu diller
arasındaki akrabalığı muhtemel görmüĢlerdir64.
Bu dillerin bir ‗aile‘ teĢkil ettiğine dair, ilk fikirler ortaya atıldığı zaman, henüz bugünkü anlamı ile
Türkoloji diye bir çalıĢma alanı bile yoktu. Bu bakımdan, karĢılaĢtırmalarda gerekli malzemenin noksanlığı, hatta
yokluğu daha elveriĢli bir ortam yaratılıncaya kadar bu fikirlerin geliĢmesi için en büyük engel olarak kalmıĢtır65.
Teori, diğer bir Ģekilde Ģunu diyordu: ‗Türkler, Altay dağı çevresinde tarih sahnesine çıkmıĢ buradan
göçler vasıtası ile dünyaya dağılmıĢ Asya‘nın barbar bir kavmidir.‘ En yakın akrabalarımız ise ilk yazılı eserleri
M.S 1225‘ten kalmıĢ olan Yesunke Merke TaĢı Moğolca ile ilk yazılı belgeleri M.S. 1413 Çuçen dili ve 1599‘dan
kalan Mançuların dili olan Mançu Tunguz Dili gösterilmiĢtir.
En yakın akrabamız kabul edilen Moğolca aslında temeli Çincenin bir diyalekti olan dilin üzerine
Türkçenin tesiri ile yeniden ihsas edilen yeni bir dil ‗creole‘ karma bir dil olduğu görüĢü66, Tunguzca dahil olmak
üzere bugün yavaĢ yavaĢ kabul görmektedir. Aslen sarı ırk olan Moğol ve Mançuların, beyaz ırk olan Türklerle
akrabalığı etnik olarak değil ancak bunların Türkçenin tesiri ile karma bir dil olarak oluĢtuğu üst kısmın filolojik
olarak yakınlığı söz konusu olabilir.
‗Türkçe ile Moğolcanın akrabalığı konusunda benim farklı bir görüĢüm var‘ diyen, Ercilasun, Ģöyle devam
eder: ‗Bence 13. yüzyıla ait ilk metinlerinden bugüne dek bütün lehçeleriyle Moğolca ―creole‖ (karma) bir dildir.
Karma diller genellikle iki dilin karıĢmasından oluĢur. Karma dilin baĢlangıç safhası ―pidgin‖ (melez) dildir. Ġlk
nesillerin melez dili onların çocuklarında tabiî dil hâline gelir; tabiileĢen melez dil ―creole‖ (karma dil) adını
alır. Karma dilin iki katmanı vardır. Yerlilerin eski dili alt katman, onun üstüne gelen dil üst katmandır. Karma
diller Avrupalıların sömürgecilik döneminde Amerika, Afrika ve Hindistan kıyılarıyla Güney-Doğu Asya ve
Avustralya‘da oluĢmuĢ dillerdir. Ben, uzun süre Türklerle birlikte yaĢayan Moğolların dilinin de bilinen yazılı
metinlerinden çok önce, Türkçe ile etkileĢerek karma bir dil hâline geldiğini düĢünüyorum. Karma dilden önce
63 Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Bican, BaĢlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları, 2007, Ankara, 29. s
64 Temir, Ahmet Ural Altay Dilleri Teorisi, Türk Dünyası El Kitabı, Ġkinci Cilt, Dil Kültür Sanat, Ankara, 2002, 2.s
65 Tuna, Prof. Dr. Osman Nedim, Altay Dilleri Teorisi, Türk Dünyası El Kitabı, Ġkinci Cilt, Dil Kültür Sanat, Ankara, 2002, 10. s
66 Arıkoğlu, Ekrem (2007). Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun Makaleler Dil Destan Tarih Edebiyat (Türk Dünyası ve Türk Dili GeçmiĢ ve Hedefleri 391-398 s.), Akçağ Yayınları, Ankara, 391. s
,
29
Moğolların atalarının baĢka bir dilleri vardı ve bu Türkçe ile akraba değildi. Tarihî metinleriyle birlikte bugün
Moğolca olarak bildiğimiz dil ise Türkçeyle melezleĢip ―creole‖ (karma) dil hâline gelen bir dildir. Bu dilde
Moğolların eski dili alt katman, Türkçeye ait gramer unsurları ve kelimeler üst katmandır. Akrabalık üst katman
için söz konusudur. Bu görüĢ Altay teorisinin iki çıkmazına cevap verir: 1) Moğollar sarı, Türkler beyaz ırktan
olduğu hâlde nasıl akraba oldukları sorusu cevaplanmıĢ olur. 2) Bu diller akraba ise niçin temel kelimeler ortak
değil sorusu cevaplanmıĢ olur. Bunların dıĢında Türkçenin, Moğolcadan bağımsız olarak daha eski bir tarihi
olduğu da ortaya çıkar67.
Aslında bizim Ģimdi geldiğimiz yer olarak söyleyebileceğimiz bu durum hakkında 1930‘da da benzeri
görüĢler bulunmaktaydı.
‗Avrupalılar Türk lisanını Ural - Altay namı altında Mongolca ile bir sayarlar, bu telâkki tamamen
yanlıĢtır. Hakikat Ģudur: Moğolca, Türkçeden, Çinceden, Tibetçeden alınmıĢ bir takım kelimelerin Mogollara has
bir tarzda birleĢtirilmesinden teĢekkül etmiĢtir.
Bugün yanlıĢ olarak Tatar denilen meselâ Kırım, Kazan,
Azerbaycan Türkleri ile, Kırgız - Kazaklar ve BaĢkurtlar gibi Türk kabilelerinin kullandıkları lisan da, az veya çok
bir takım lehçe farkları ile Türkçedir. Bu dil esasî (orijinal), baĢlıbaĢına müstakil bir dildir.
Türk dili bugün Tuna havzasından ġarkta Lena nehri ve Kingan dağlarına kadar ve ġimal Buzdenizinden
Umman denizine kadar uzanan geniĢ sahadaki insanlar tarafından konuĢulan, bunlar arasında anlaĢma vasıtası
olarak kullanılan umumî bir dildir68.
Türk dili kelime kökü ailelerinden fiil, sonraları fiil ve isim köklerine gelen eklerle kök kelime ailenin
kavram alanı çerçevesinde kelimeler türetebilen bir morfolojik yapıya sahiptir. Türk dilinin sözlüğünde bulunan
her madde baĢı kelime müstakil bir kelime değildir, tek heceye kadar indirildiğindeki kök aileden türetilmiĢ
kelimelerdir.
Kelime kök aileleri ünlü ve ünsüz+ünlü seslerden oluĢur, kelime köküne gelen anlam ayırt edici seslerle
kavram alanı geniĢleterek (ama yine de anlam açısından köke bağlı) kelimeler türetilir. Bu teori, Prof. Dr.
Necmeddin Hacıeminoğlu‘na aittir69. Bir kısım bilim adamı, ünlü+ünsüz kelime kök ailelerinin de olduğu
görüĢündedir. Ancak, bize göre kelime köküne gelen ünsüzler daima anlam ayırt edici görevindedir.
67 Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Bican, Türkçe Hakkında, 2 ġubat 2012, Yeniçağ Gazetesi
68 Afet Hf., Megmet Tevfik, Samih Rifat, Akçura, Yusuf, vd., age., 35-36.s
69 GeniĢ bilgi için bkz. Hacıeminoğlu, Prof. Dr. Necmeddin, Hacıeminoğlu, N. , Eski Türkçenin Gramer Yapısı ve Örnek Olarak Fiilden Ġsim Yapan –l Eki, Edirne, 1990; Türk Dilinin Mantık Sistemi ve Kelime
Aileleri, Cilt: XXVIII (Prof. Dr. Muharrem Ergin‟e Armağan), S. 1-2 (1990), s. 179-196; Yapı ve Mana Bakımından Türk Dilinde Kelime Aileleri, Ankara, 1989, s. 24.
30
Ünlü ile baĢlayan kök kelime ailelere örnekler70.
a: „UzaklaĢma, mesafe, sınırlama kavramı veren kelimeler‟
a+v, a+vuç, a+ç+mak, a+dım, aya, a+yır-,
é: (açık e): „yakınlık, temas, organ adı kavramı veren kelimeler‟
e+ğ+mek, e+ğ+le+mek, e+k+mek, e+l, e+m+mek, e+z+mek,
ı: „nem, mesafe, ısı kavramı veren kelimeler‟
ı+ğ ‗duman‘, ı+ga+l ‗nem‘, +sı‘sıcaklık‘
i: „ince, sivri, köĢe, mesafe kavramı veren kelimeler‟
i+r+i, i+s, i+Ģ, i+ç, i+ç+mek, i+ğ+ne, i+n+ce, Diğer vokallerle baĢlayan benzeri kelime kökü
aileler mevcuttur.
Ünsüz+ünlü ile baĢlayan kök kelime ailelere örnekler
Kök
Kök
Kök
Kök
Kök
bü+k+mek, bü+r+ü+mek, bü+z+mek vb.
di+k+mek, dil+mek, di+t+mek, diz+mek vb.
ka+B+mak (kavramak, kapmak), ka+t+mak, ka+l+mak, ka+r+ı+mak, ka+z+ı+mak vb
sa+ç+ık, sa+k+ık, sa+l+ık, sa+n+ık, sa+r+ık, sa+z+lık, sa+t+ık vb.
ya+k+ın, ya+l+ın, ya+m+a, ya+n+ık, ya+t+ık ya+r+ık, ya+z+ık, vb.
Özetle fiil, isim kök veya gövdelerine getirilen eklerle kök ailenin kavram alanı içerisinde türetilen
kelimeler fiil ve isim çekimleriyle iĢlek haline getirilir. Bu basit gibi görülen sistem yüz binlerce kelime
üretebilmektedir.
Türk dilinin bu ve kendine mahsus diğer özellikleri tek baĢına bir aile olarak değerlendirilmesini de
gerektirmektedir. Türk dili baĢlı baĢına müstakil bir dildir.
Tarih öncesi devirleri içine alan Sümer, Etrüsk, Maya, Bask, Scan dilleri Türkçenin bu yapısı dikkate
alınarak yeniden incelenmeli, geçmiĢte ve günümüzdeki diyalektler tespit edilmeli, Türkçe tesiriyle geliĢen karma
diller ayırt edilmeli akrabalık ölçütleri yeni baĢtan incelenerek günümüzdeki diyalektleri de ilgili ölçütlerle tasnif
edilmelidir.
Türk dilinin yaĢı hususunda Tuna, Sümerce ile mukayese ederek en az 8500 yıllık bir süreç olması
gerektiğini söylerken71, Aksan, ‗Türk Dilinin YaĢı Sorunu‘ adlı incelemesinde72 Tuna‘ya katılır.
Türk Dilinin bugün için genel kabul gören tarihi seyri, dönemleri, yazı dilleri ve belli baĢlı eserleri
hakkında Ģunları söyleyebiliriz:
Altay Çağı: Ana Altayca diye de adlandırılan bu farazî çağ karanlık bir dönemdir. Türk-Moğol dil birliği
olarak da söylenir73. Bu, Türkçenin, Moğolcanın ve öteki akraba dillerin henüz teĢekkül etmeden bir Ana Altayca
70 Bu bölüm öenekleri Serap Karademir, Güneybatı (Oğuz) Grubu Lehçelerinde Vokal Köklü Kelimelerin Sınıflandırılması, Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü TDE Anabilim Dalı Yüksek Lisans
Tezi, 2012 Ordu (BasılmamıĢ YL Tezi) adlı eserden alınmıĢtır.
71 Tuna, Prof. Dr. Osman Nedim, Sümer ve Türk Dillerinin Tarihi Ġlgisi ile Türk Dilinin YaĢı Meselesi, TTK Yayınları, Ankara, 1990
72 Aksan, Prof. Dr., Doğan, Türkçenin söz varlığı: Türk dilinin sözcükbilimiyle ilgili gözlemler, saptamalar, Engin Yayınevi, Ankara, 2000
73 Biz bu görüĢe katılmıyoruz. Ana Türk Dili ve onun tesirinde geliĢen diller olarak düĢünmek gerektiğine inanıyoruz.
31
içinde bulunduğu tasarlanan bir devirdir74. Tarihin karanlık devirlerinde farz edilen bu dönemden zamanla Ana
Altayca, Ana Doğu Altayca ve Ana Batı Altayca diye ayrılmıĢ olmalıdır.
Ana Doğu Altayca, zamanla bugünkü çağdaĢ Moğolcayı oluĢturacak Ana Moğolcaya ve bugünkü
Tunguzca ile Kore, Japon, Ryu Kyu dillerini meydana getirecek olan, Ana Tunguz dili ile Yarım Ada ve Adalar
dilini meydana getirmiĢ olmalıdır diye farz edilir. Bu görüĢler elde bulunan yazılı metinlerden bilinenden
bilinmeyene hareket metoduyla ortaya konulmaktadır.
Ana Batı Altayca ise bugünkü modern Türk lehçelerini oluĢturan tarihi bilinmeyen devirlere giden Ana
Türk dilini diğer bir deyiĢle Proto-Türkçeyi meydana getirmiĢtir. Bu döneme Hun Türkçesi de denir. Tarihî
delillere göre Türklerin ataları M.Ö. ve M.S. zaman zaman bütün Kuzey Asya ve Doğu Avrupa‘yı hükümleri
altına almıĢ olan Hunlardır. Batı, Kuzey ve Doğu Hun Türkçesi diye üç kola ayrılan Hunca bugünkü Türk
lehçelerinin de temeli farz edilir75.
Eski Batı Türkçesi diye adlandırdığımız bugünkü ÇuvaĢçayı meydana getiren Türkçe, Eski Kuzey Türkçesi
veya Kuzey Huncası adını verdiğimiz ve bugünkü Yakut Türkçesini oluĢturan Türkçe ile bugünkü Yakut ve ÇuvaĢ
Türkçesi dıĢındaki Türk lehçelerini oluĢturan Eski Doğu Türkçesi, Proto-Türkçe veya Ana Türkçenin devamı
mahiyetindedir.
Türkçenin kaynağı ve akraba olduğu diller meselesinden baĢka, dilciler arasında tartıĢılan Türkçenin
eskiliği yani ne zaman oluĢtuğu konusudur. Osman Nedim Tuna‘nın Sümercedeki Türkçe kelimeleri de esas
alarak Türkçenin ilk yazılı metinlerinden yola çıkıp dilin geliĢmesini göz önüne alarak yaptığı hesaba göre Türk
dilinin tarihini en az 8.500 yıl öncesine kadar götürmemiz mümkündür76.
Osman Nedim Tuna, Türk dilinin en eski vesikaları ile Altay dilleri ve diğer dillerle yaptığı mukayesede Ģu
sonuçları verir77.
Türkçenin Altay Dilleri ile mukayesesi:
Türk Dili
: M.S.687–692 Çoyren (veya Çoyrın) yazıtı. Bu Tarihi bilinen en eski vesikamızdır.
Japonca
: M.S. 712 Nihon ġoki
Moğolca
: M.S.1225 Yesunke Mergen TaĢı
Tunguzca
: M.S.1413 (Çuçen diline ait bir vesika)
Korece
: M.S.1443‘ten baĢlayan 15. yüzyıla ait vesikalar.
Türkçenin Avrupa Dilleriyle Mukayesesi:
74 Karamanlıoğlu, Ali Fehmi, Türk Dili, Dergah Yayınları, Ġstanbul, 1978, 2.s
75 Banguoğlu, Tahsin, Türkçe‟nin Grameri, Ġstanbul, 1974, 13-14.s
76 Tuna, Osman Nedim, Türk Dilbilgisi (Fonetik ve Morfoloji), Ġnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi TDE Bölümü Ders Notları 3, Malatya, 1986, 1.s
77 Tuna, Osman Nedim, a.g.e., 1-2. s
32
Ġngilizce
: M.S. 8. yüzyıla ait kısa bir vesika
Fransızca-Almanca : M.S. 843 yılında iki kardeĢ arasında yapılan Serment de Strasbourg anlaĢması.
Macarca
: En eski vesikası 1057 tarihli Tihanyi Vakıfnamesidir.
Fince
: En eski vesikaları tarihi bilinmeyen bir Ġncil tercümesidir.
Latince ve Yunanca dıĢında Avrupa‘da bugün konuĢulan diller yazılı vesika yönünden de Türkçeden
oldukça yenidirler.
ESKĠ TÜRKÇE ÇAĞI
Ana Altaycadan ayrılmıĢ olan Türkçenin artık bağımsız olarak oluĢmaya baĢlandığı düĢünülen nazarî bir
devredir. Bir tarih söylemenin mümkün olmadığı bu çağ hakkında yukarıda zikrettiğimiz Türkçenin eskiliği
üzerindeki görüĢlerin kuvvetlenmesi ile ancak netlik kazanabilir.
Eski Batı Türkçesi: Ġlk Türkçe çağı dönemi olarak da adlandırabileceğimiz dönemdir. Varlığı bilinen
Türk boylarının veya Türklüklerinde ittifak edilen bazı kavimlerin dillerini içine alan bir devredir 78.
Avar, Hazar ve Bulgar Türkçesi ilk Türkçe veya Eski Türkçe çağı adını verebileceğimiz dönemde Eski
Batı Türkçesi sahasında ele alabileceğimiz Türk lehçeleridir.
Avarlar ve Avar Türkçesi: Avarlar denildiğinde ilk akla gelen, ilk ve orta çağlarda yaĢamıĢ olan bir Türk
boyu ve hanedanı olur. Avarlar, Hunlar gibi Asya ve Avrupa Avarları olarak ikiye ayrılırlar. III-IX. yüzyıllar
arasında Asya ve Avrupa‘da önemli rol almıĢ olan eski Türk boyu, çeĢitli kaynaklarda birbirinden çok değiĢik
adlarla anılırlar. Çin kaynaklarında Juan-Juan diye geçen Avarlar, Bizans kaynaklarında Avaroi, Avareis, Avares,
Gramantler, Hunnor, Khunni, Kohegeroi, Ombroi, Psedavasoi, Skalavoi, Uar, Zabender diye geçmektedir.
Avarlar, Latin kaynaklarında Avari, Avares diye geçerken, Süryani kaynaklarında Abher diye adlandırılmakta,
Slav kaynaklarında ise Avari, Avare, Obri, Obre diye geçmektedir 79.
III-VI. yüzyıllar arasında Asya‘da hüküm süren Asya Avarları Moğollarla iĢbirliği yaparak Türk
Ġmparatorluğunu yönettiler. Moğolların yönetime katılmasına karĢı olan Köktürklerin iktidara hâkim olmasından
sonra Avrupa‘ya göç eden Avar Türkleri M.S. 565–835 yılları arasında Doğu Avrupa‘da Hunlara halef olarak bir
Türk hakanlığı kurdular. Avrupa Avarları diye anılan bu Avarlar VI-IX. yüzyıllarda Avrupa‘da hüküm sürmüĢtür
80
.
78 Karamanlıoğlu, Ali Fehmi, a.g.e., 22.s
79 Avar Maddesi, Büyük Larousse, GeliĢim Yayınları,2.C., Ġstanbul 1986, 1031-1032.s
80 Avar Maddesi, Yeni Türk Ansiklopedisi, Ötüken Yayınları, Ġstanbul 1985, 2.C., 249-250.s
33
799‘da Avarların içinde rütbece ―Hakan‖dan sonra gelen ve ―Tudun‖ unvanını taĢıyan kuzeybatı ülkesi
genel valisi imparator Charlemegne‘nin baskısıyla da Hıristiyanlığı kabul ederek Frenk himayesine sığındı. 803‘de
ise Avar devleti büsbütün ortadan kalktı 81.
Avar Türkçesiyle ilgili yazılı kaynaklar elimizde oldukça azdır. Avarlardan kalma Kağan, Katun, Tarkan,
Tudun, YuğuruĢ gibi ünvanlarla Bayan, Kamsavçi, Kök, Solak gibi Ģahıs adlarını bilmekteyiz 82.
Avarlardan kalma, bir kaç kitabe ve eĢya kalıntıları üzerinde Köktürk iĢaretleriyle yazılmıĢ oyma yazılar
mevcuttur83. Ancak, parça parça olan bu eserlerden sadece bol- ―olmak‖, bögtag ―ahiret mutluluğu‖, eb ―ev‖, içe
―büyük kız kardeĢ‖, ıduk ―kutsal‖, küg ―Ģöhret‖, ol ―o‖, kıl- ―kılmak‖, kız ―kız‖, tengri ―Tanrı‖
84
gibi bir kaç
kelime ile yukarıda zikrettiğimiz unvan ve Ģahıs isimlerini öğrenmekteyiz.
Yüzyıllar boyu çok geniĢ bir coğrafyada hüküm sürmüĢ Avarların devlet olarak yıkılmasından sonra, hiç
bir iz bırakmadan tarih sahnesinden silinmiĢ olması mümkün değildir.
Günümüzde Kuzey Kafkasya‘da, Rusya Federasyonuna bağlı Dağıstan Özerk Bölgesinde Avar adıyla bir
kavim yaĢamaktadır. ġeyh ġamil‘in de mensup olduğu bu kavmin Kafkas halklarından olduğu ifade edilmektedir.
Dağıstan Avarcasındaki Türkçe unsurlar ve bazı ses denkliklilerinin Eski Batı Türkçesi ile paralellik
göstermesi, bizde Dağıstan Avarlarının tarihteki Avarların devamı olduğu kanaatini oluĢturmuĢtur85.
Avarcanın izlerini Kafkasya‘daki Dağıstan Avarları gibi kavimlerle, Ġspanya ile Fransa arasındaki bölgede
yaĢayan Baskların dilinde, Doğu Avrupa‘da bazı kavimlerde ve Macarcada aramanın yanlıĢ olmayacağını
zannediyoruz. Bu düĢünceyle Avarcanın devamı olarak Dağıstan Avarcasını göstermede bir sakınca görmüyoruz.
Hazarlar ve Hazar Türkçesi: Arapçada el-Hazar; Ġbranicede Hazar, Kozar; Latince‘de Chazari, Gaari;
Grekçe‘de Khazaroi; Rusça‘da Kozar; Gürcücede Hazeri, Çincede Ko-sa ve Ko-sat Ģekillerinde kullanılan 86 Hazar
kelimesinin gezgin, göçebe veya çekik gözlü manalarına geldiği ifade edilmektedir 87.
Ancak, koz+er > hazar ―mağrur, gururlu er, kiĢi‖88 manasına geldiğini de düĢünmenin doğru olacağını
zannediyoruz.
Hazarların tarih sahnesine net olarak çıkmaları M.S. I. yüzyılın sonlarına doğru olmuĢtur. 560‘tan sonra
Köktürklere bağlı olarak Don-Ġdil-Kafkasya üçgeninde devlet kuran Hazarlar, Köktürk devletinin çökmesinden
81 Tabgaçlar-Avarlar, Büyük Türk Klasikleri, Ötüken Yayınları, Ġstanbul 1985, 1. C., 4.s
82Harmatta, Janos, Avarların Dili Sorununa Dair, (Çeviren: Hicran Akın), Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, TTK Basımevi, Ankara 1988, 3.s
83 Harmatta, Janos, a.g.e., 1-43.s
84 Harmatta, Janos, age., 17.s
85 Doğan, Ġsmail, age. 11-15.s
86 Kuzgun, ġaban, Hazar ve Karay Türkleri, 2. Baskı, Ankara, 1993, 4.s
87 Kuzgun, ġaban, age., 41.s
88 Bu izah Prof. Dr. Alisa ġükürlü ye aittir. Birlikte yaptığımız ilmî sohbetlerde ileri sürmüĢtür.
‘
34
sonra Hazar Kağanı Bulan Han 630‘da bağımsızlığını ilan etti. Kuzey Kafkaslar, aĢağı ve orta Ġdil boyu ile Azak
denizi kıyılarına kadar egemen kılarak kağanlığını Köktürk Ġmparatorluğu‘nun mirasçısı saydı.
VI.-X. yüzyıllar arasında bölgede önemli bir güç olan Hazarların resmî dini Musevîlik idi. Bununla birlikte
Eski Türk dinine inanan ve Hıristiyan olan Hazarlar da vardı. Hazarların baĢĢehri Bilencer, ikinci önemli Ģehirleri
Semender ve daha sonraki baĢĢehirleri Serkel Ģehri olmuĢtur.
Hazarlardan kalma önemli eserler bugün maalesef elimizde mevcut değildir. Yapılan arkeolojik kazılarda
bulunan seramik kap parçaları ve üzerindeki yazılar ile Ġbranice kaleme alınmıĢ iki mektup bugüne kadar
ulaĢmıĢtır89. Ayrıca, XIX. yüzyılda Kırım ve Kafkasya bölgesindeki eski Hazar yerleĢim yerlerini gezerek
oralardaki Hazarlara ait el yazması eserleri, Mezar kitabelerini toplayan Kırım Karay Türklerinden Abraham
Firkowich bir koleksiyon meydana getirmiĢtir. Awne Zikkaron 1872 yılında ―TaĢların Dillleri‖ adıyla Vilno‘da
Ġbranice neĢretmiĢtir90.
Eldeki bu eserlerden Hazarların Köktürk, Grek ve Ġbranî yazısını kullandıklarını öğreniyoruz.
Hazar Türkçesinden elimizde aynı Avar Türkçesinde olduğu gibi kabile, Ģahıs, kale isimleriyle birlikte 12
yılı gösteren hayvan isimleri kalmıĢtır.
VI-XI. yüzyıllar arasında yaĢamıĢ ve imparatorluk kurmuĢ bir Türk boyu olan Hazarlar, daha sonraları
yavaĢ yavaĢ yok olmuĢ ve tarih sahnesinden çekilmiĢlerdir.
Hazarların, hiç bir iz ve eser bırakmadan tarih sahnesinden silinmiĢ olması mantıken mümkün
görülmemektedir. Dolayısıyla onların devamı ve mirasçıları sayılacak bir topluluğun dünyada var olması gerekir.
Yapılan araĢtırmalar sonucu ―Karaylar‖ veya ―Karaimler‖ olarak bilinen Musevî Türklerin Hazarların devamı
olduğu fikri hüsnü kabul görmektedir.
Karaim Türkçesinin gramer özelliklerinin Eski Doğu Türkçesinin devamı olan Türk lehçelerin farklılıklar
göstermesi de bu fikri pekiĢtirmektedir.
Netice itibarıyla Eski Batı Türkçesinin bir lehçesi olan Hazar Türkçesinin, Modern Türkçedeki devamı
olarak Karaim Türkçesidir diyebiliriz.
Eski Bulgarlar ve Bulgar Türkçesi: Eski Batı Türkçesini oluĢturan Hazar ve Avar Türkçeleriyle birlikte
Eski Bulgarcadır. Bunlardan Hazar ve Avar Türkçelerinin öldüğü farz edilmektedir. Hazarların devamı farz edilen
Karaimler ve Avarların devamı olarak düĢünülen Dağıstan Avarları hakkında kesinleĢmiĢ bir hüküm yoktur.
Ancak, bugün Modern Türkçede ÇuvaĢçanın Eski Bulgarcanın devamı olduğu fikri yaygındır.
89 Mektuplar için bakınız, Kuzgun, ġaban age, 26-33.s
90 Kuzgun, ġaban, age., 29.s
35
453‘te Hun Ġmparatoru Atilla‘nın (Aybat) ölümü üzerine Don-Dinyeper nehirlerinin kıyılarında, bugünkü
Ukrayna topraklarında Kara Bulgar devletinin kurulmasıyla Bulgar Türkleri tarih sahnesinde görülürler.
Bulgar kelimesi hakkında, Hasan Eren bulga- ‖kaynamak, karıĢmak‖ fiilinden geldiğini kaynamıĢ karıĢmıĢ
anlamındaki ―bulgar‖ manasının oluĢtuğunu söyler. Nizamî Gencevî ise XII. yüzyılda bulgar kelimesi hakkında
―mağaralarda yaĢayan insan‖ manasına geldiğini ifade eder. Alisa ġükürlü bölüg er > bulgar ―bölünmüĢ er‖
etimolojisini savunur.
Volga-Ġdil ve Tuna Bulgarları olarak bilinen Bulgar Türklerinden kalma pek fazla eser yoktur. Volga-Ġdil
Bulgarlarından XIII. ve XIV. yüzyıla ait mezar taĢları 91 ve Tuna Bulgarlarına ait M.S. 803, IX. yüzyıldan kalma
42 küçük parça abide 92 mevcuttur.
Ayrıca 882‘de Mikail BaĢtu adlı Bulgar Ģairinin kaleme aldığı ġan Kızı adlı bir destan vardır. Ancak,
1932‘de bu eserin aslı maalesef kaybolmuĢtur. Arap alfabesiyle kaleme alınmıĢ eseri Ġ.M. - K. Nigmatulin
Rusçaya çevirmiĢtir. ġan Kızı destanının bugün elimizde Rusça çevirisi mevcuttur. Eseri Rusçadan Avidan Aydın
1991‘de Türkçeye çevirmiĢtir93. Bulgarlar Hıristiyanlığı kabul etmelerinden sonra SlavlaĢmaya baĢlarlar. Bulgar
devleti 1236‘da yıkılır. Bulgar Türkçesi, Eski Batı Türkçesinin özelliklerini göstermesi itibarıyla Ortak Türkçeden
büyük farklılıklar gösterir.
Eski Batı Türkçenin lehçesi olan Bulgar Türkçesinin Modern Türkçedeki devamı ÇuvaĢ Türkçesidir.
Eski Doğu Türkçesi: Daha çok Eski Türkçe terimiyle anılan bu devre VII-XI. yüzyıl arasındadır.
Ġslamiyet‘ten önce, Türklerin Moğolistan ve Tarım bölgesi ile bu bölgelerin civarında kullandıkları dildir.
Eski Türkçe içinde iki ana diyalekt vardır. Bunlardan biri Köktürk, diğeri ise Eski Uygur Türkçesidir.
Köktürk Türkçesi,
Talas, Yenisey ve Köktürk diyalektlerinden oluĢmuĢtur. Talas VI-IX. yüzyıllar,
Yenisey X. yüzyıl Köktürk VII-XIII. yüzyıllar arasında devam etmiĢtir.
VIII-XI. yüzyıllar arasında devam eden Eski Uygur Türkçesi Budist, Maniheist ve Lamaist Uygur
dönemleri olarak karĢımıza çıkar.
Eski Türkçeyi (Eski Doğu Türkçesi), Köktürk ve Eski Uygur Türkçesi dönemleri olarak ele alacağız.
Eski Türkçenin Modern Türkçedeki devamı ise baĢlangıcı bilinmeyen Halaç Türkçesidir.
Köktürkler ve Köktürkçe: Eski Türkçe kelime baĢındaki k sesinin Türkiye Türkçesinin g‟ye dönüĢmesi
sebebiyle çoğu kaynakta Göktürk olarak geçen kelimenin aslına uygun olarak Köktürk olarak kullanılmasının
doğru olacağı kanaatindeyiz.
91 Tekin, Talat, Volga Bulgar Kitabeleri ve Volga Bulgarcası, TDK Yayınları, Ankara, 1988, 1-21291.s
92 Tekin, Talat, Tuna Bulgarları ve Dilleri, TDK Yayınları, Ankara 1987, 1-7012.s
93 Mikail-BaĢtu Ġbn ġems Tebir, ġan Kızı Destanı (Çeviren:Avidan Aydın, Redaktör, Ferhat.A-H Nurutdinov), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1991, I-X1-419.s
36
Köktürkler: Çin kaynaklarının verdiği bilgilere göre M.S. 450 yıllarına doğru Tukyular Altay dağlarının
eteklerinde göçebe olarak yaĢamaktadır. Bu kaynaklar Tukyuları, Hiung-Nu‘ların (Asya Hunları) AĢina boyuna
mensup olarak gösterirler. VI. yüzyılın baĢlarında Köktürkler Avarların (Juan-Juan veya Ruan-Ruan) yönetimi
altındaydılar.
545 yılında Avarlarla bir Türk boyu olan Tie-le (ToliĢ)lerin savaĢları sırasında Köktürkler Avarlara yardım
ederler ve bir kuvvet olarak ortaya çıkarlar. 552 yılında Bumin Kağan‘ın baĢkanlığında Avarlara karĢı savaĢan
Köktürkler, Avar hâkimiyetine son vererek Köktürk Devletini kurarlar. Bumin adı Çin kaynaklarında ―Tümen‖
olarak geçer.
Köktürk Devleti, daha önce Orta Asya Bozkır Kağanlıklarından kalma bir gelenekle baĢlangıçta Doğu ve
Batı olmak üzere iki bölgeli olarak kurulmuĢtur. Asıl güç baĢında Bumin Kağan‘ın bulunduğu Doğu
Kağanlığındaydı. Bumin Kağan‘dan sonra üç oğlu sırasıyla Kağan oldu. Bunlardan 553–572 arasında Kağan olan
ikinci oğlu Mukan devrinde Köktürkler çok kuvvetlendi.
576 yılında Batı Köktürk Kağanlığının baĢında bulunan Ġstemi Kağan‘ın ölümünden sonra Doğu ve Batı
Köktürkleri arasında anlaĢmazlıklar baĢ gösterdi. 581‘de Kağan olmak için Köktürk Tiginleri arasında savaĢlar
baĢladı.
Parçalanan Köktürk Devletini Çinliler 630 yılında hâkimiyetleri altına aldılar. Çin esareti 50 yıl sürer. Bu
50 yıl içinde çeĢitli ayaklanmalar olursa da baĢarılı olamazlar. Bazıları Çin‘e tâbi olurlar, adlarını değiĢtirirler. Çin
Ġmparatoru‘nun verdiği unvanları taĢırlar.
681–682 yıllarında Kutluğ adlı bir Türk beyi 17 kiĢiyle isyan eder. Daha sonra bu sayı 70‘e ve 700‘e çıkar.
Çin hâkimiyetine son verilir. Türk soyundan gelen ve Türkçe konuĢan boylar birleĢtirilir. Kutluğ Kağan ―ĠlteriĢ‖
ünvanını alarak Doğu Köktürk Kağanlığını yeniden kurar.
ĠlteriĢ‘in yerine geçen Kapgan Kağan döneminde devlet çok güçlenerek Çin‘e her istediğini yaptıracak
duruma gelmiĢti. ĠlteriĢ Çin‘e yaptığı seferlerin birinde Bayırkular tarafından pusuya düĢürülerek öldürüldü.
Yerine ĠlteriĢ‘in oğlu Bilge geçti. KardeĢi Kültigin ile Türk boylarını yeniden derleyip toparladı. Bilge Kagan 734
yılında bir veziri tarafından zehirlenerek öldürülür. Yerine Tenri kağan hükümdar olur. 744 yılında Karluk ve
Basmıllarla birleĢen Uygurlar Köktürk Devletine son verirler.
Köktürk ĠĢaretleri: Köktürk iĢaretlerinin kaynağı hakkında muhtelif görüĢler vardır. Ġskandinavya‘nın
güneyinde Milad sırasında kullanılan Runik yazı ile benzerliğinden dolayı son zamanlara kadar Köktürk yazısına
Runik yazı denmiĢtir.
37
Köktürk yazısının, Likya ve Karya iĢaretleriyle benzer olduğu, Ġran veya Samî (Aramî) alfabesinden Türk
tasarruffuyla geliĢtiği gibi görüĢler vardır. Bunların yanında Köktürk yazısının Türk damgalarından geliĢtiği fikri
de yaygındır.
A.Cevat Emre, ideogram ―fikir yazısı‖, piktogram ―resim yazısı‖ geliĢimini tamamlayarak hece yazısı
aĢamasına gelmiĢ henüz alfabeleĢmemiĢ Türk kaynaklı yazı sistemidir der.
Köktürk ĠĢaretli Yazıların Yayılma Sahası: Eldeki bulgulardan Köktürk yazısının uzun dönem ve
oldukça geniĢ bir coğrafî sahada yaygın olduğunu anlıyoruz.
Doğu‘da, Mançurya‘da 14. yüzyılda Pohai Hanlığının kurulduğu ve baĢkentinin Suyupi olduğu
bilinmektedir. Bu bölgede Mançuryalılar tarafından bulunan bir damga üzerinde Köktürk iĢaretleriyle kazılmıĢ
Suyupi kelimesi vardır.
Kuzey‘de, Baykal Gölü içinde Olohon adasında taĢ kömüründen yapılmıĢ bir ağırçak üzerinde Köktürk
iĢaretleriyle kazılmıĢ ve ―kadırık agırçak‖ diye okunan bir parça bulunmuĢtur.
Güney‘de, Türkiye‘de Doğu Anadolu‘da Bitlis‘in Mutki mevkiînde bir mağarada Köktürk karakterli iki
satır yazı bulunmuĢtur.
Batı‘da, Ġtalya‘da Ravenna Ģehrinde ―Nikolsburg ġatosu‖ denilen Ģatoda, bir konta ait kitaplar arasında
bulunan bir parçada Köktürk yazısının bir varyantına rastlanmıĢtır94.
Köktürkçe Dönemi Eserleri: Orhun Abideleri, Köktürk Yazıtları adlarıyla da bildiğimiz, Bengü taĢ
edebiyatı olarak adlandırdığımız Türklerin ilk yazılı edebî eserleri bu dönemden kalmadır.
Köktürkler çağına ait olan bengü taĢlar Ģunlardır95.
1. Bugut (Mahan Kağan) 580
2. Çoyrın 687–692
3. Hoytu Tamir 717–720
4.Ongin (ĠĢbara Tamgan Tarkan)719–720
5. Ġhe-HuĢotu (Köl Ġç Çor) 723–725
6. Ġhe-AĢete (Altun Tamgan Tarkan) 724
7. Bayın Çokto (Tonyukuk) 724–726
8. I.Orhun (Köl Tigin)21 Ağustos 732
9. II. Orhun (Bilge Kağan) 735
10. Nalahya 730
11. Ġhe-Nur 730
12. Hangiday
13. Talas
Umumî olarak “Orhun Abideleri” diye adlandırılan Tonyukuk, Köl Tigin ve Bilge Kagan Bengü TaĢları,
Bengü TaĢ Edebiyatının en uzun ve en mükemmel örnekleridir.
94 Köktürk yazısının yayılma sahasıyla ilgili bilgiler Prof.Dr. Osman Nedim Tuna tarafından 1988-1989 öğretim yılında Ġnönü Üni. Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora derslerindeki tutulan notlardan alınmıĢtır.
95 Ercilasun, Ahmet Bican, Bengü TaĢ Edebiyatı, Büyük Türk Klasikleri, Ötüken Söğüt Yayınları, 1.C., Ġstanbul 1985, 57.s
38
Bu kitabelerle birlikte muhtelif zamanlarda bulunan Köktürk dönemi eserleri 162 parça kadardır. Tekrar
edilenlerle birlikte 10.000 civarında kelime hazinesi vardır.
Muharrem Ergin, Orhun Abidelerini ―Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin. Ġlk Türk
tarihi... Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaĢması.... Türk medeniyetinin, yüksek Türk
kültürünün büyük vesikası... Türk milliyetçiliğinin temel kitabı... Türk dilinin mubarek kaynağı...‖ gibi ifadelerle
tanımlamaktadır.
Eski Uygurca: Eski Doğu Türkçesi veya Eski Türkçe dönemi adıyla andığımız devre Köktürkçe ile birlikte
Eski Uygurcayı da ihtiva eder.
Uygurlar: Uygur Türkleri, baĢlangıçta Çin‘in Huang Ho (Sarı Irmak) nehrinin kuzey kesimlerinde kalan
Kansu Çinghay ve ġnasi ülkelerinden itibaren Tarım nehrinin kuzey kesimlerine kadar olan geniĢ sahalarda
yaĢamaktaydılar.96 Çinlilerin devamlı baskıları neticesinde M.Ö. III. yüzyılda Moğolistan‘ın Ordus Ģehriyle Orhun
ve Selenge nehirleri arasında kalan sahaya çekilmiĢlerdir.
M.Ö. 220‘de Hun Türkleri bu bölgede kudretli bir devlet kurmuĢlardır. Uygur Türkleri de Hun
Ġmparatorluğuna dâhil olmuĢlardır. Hun Ġmparatorluğunun dağılıp parçalanmasından sonra 386–534 yılları
arasında bu bölge Tabgaçların eline geçmiĢtir. Uygur Türkleri de 7 boyla Tabgaç Devletine iĢtirak etmiĢlerdir.
Tabgaçlardan sonra bu bölgede iktidar Köktürklerin eline geçti. 552–630 ve 681–745 yılları arasında iki
kez Köktürk devleti kuruldu.
Uygur Türkleri hem Tabgaçlar hem de Hunlar arasına Tie-le adıyla anılan bir konfederasyon Ģekliyle
katılarak tâbi olmuĢlardı. Köktürklerin güçlü olduğu dönemlerde Köktürklere tâbi olmakla birlikte zaman zaman
iktidar mücadelesi için çatıĢmalar da olmuĢtur.
742–743 yıllarında Uygurlar, Basmıl ve Karluklarla birleĢerek Köktürk devletine son vermiĢlerdir. 744
yılında Uygur Bozkır Kağanlığı adı verilen bir devlet kurmuĢlardır.
Uygurlar, Çin ve Sogutlularla iliĢkiler sonucunda konargöçer kültürlerini önemli ölçüde değiĢtirerek
ĢehirleĢmeye, tarıma, küçük iĢletmeciliğe ve ticarete yönelmiĢlerdir. Çinlileri ve Sogutluları çalıĢtırarak Ģehirler
kurdurmuĢlardır. Uygurlar, Tibetlilerle çarpıĢarak BeĢbalık, Turfan, Kuça ve KaraĢar bölgelerini tamamen ele
geçirip Doğu Türkistan‘a hâkim oldular.
Ancak, 832 yılından itibaren Uygun Bozkır Kağanlığında taht kavgaları baĢlar ve 842 yılında Kırgızlar
100.000 kiĢilik bir orduyla Uygur Devletinin Ģehirlerini yerle bir eder.
96 Parmaksızoğlu, Ġsmet-YaĢar Çağlayan, Genel Tarih I, Ankara, 1976, 326.s
39
Uygurların bir bölümü 840‘dan sonra BeĢbalık merkez olmak üzere Tanrı Dağlarının eteklerine Tarım
Havzasına yerleĢmiĢlerdir. 1132 yılına kadar bağımsız olan bu devlet Koço Uygur Devleti adıyla anılmaktadır.
Yüzyıllar boyunca Moğol-Mançu ve Çin‘in hâkimiyeti altında yaĢarlar.
1865 yılında Yakup Bey yönetiminde Çin‘e karĢı ayaklanan Uygur Türkleri Çiti-ġahar (Yedi ġehir) adıyla
Doğu Türkistanda bağımsız bir devlet kurarlar. 1877‘de Yakup Bey‘in öldürülmesi ile 14 yıl süren bağımsız
devlet yıkılmıĢtır.
1911–1944 yılları arasında Yang-Zing-ġin (1911–1928), Çing-ġu-Rin (1928–1933), ġing-ġi-Sey (1933–
1943), Wu-Cung-ġin (1943–1944) isimlerin-deki zalim Çinli valiler yönetmiĢlerdir 97.
Yapılan zulüm ve haksızlıklara karĢı dayanamayan Uygur Türkleri Doğu Türkistandaki diğer Türk
boylarının da iĢtirakiyle Çing ġu Rin ve Wu Çung ġin idarelerine karĢı iki defa baĢ kaldırmıĢlardır. 12 Kasım
1933 diğeri 7 Kasım 1944‘de iki kez ―Müstakil Doğu Türkistan Cumhuriyeti‖ni kurmuĢlarsa da, Sovyet-Çin
iĢbirliği neticesinde bu milli hükümetler kısa zamanda devrilmiĢlerdir 98.
Uygur Türkçesi Eserleri: VI-VII. yüzyıllar arasında Eski Türkçe devrinde Köktürkçe ile birlikte
kullanılan Eski Uygur Türkçesi o devir yazılı Türk edebiyatının da Ģaheserlerini vücuda getirmiĢtir.
Eski Uygur Türkçesi döneminden kalma Köktürk yazısı ile abideler olduğu gibi Budizmin ve Maniheizmin
usullerini öğreten didaktik eserler baĢta olmak üzere Soğd yazısıyla kaleme alınmıĢ birçok edebî eser günümüze
kadar gelebilmiĢtir.
Uygurlardan Kalan Köktürk ĠĢaretleri ile YazılmıĢ Belgeler:
1. Taryat (Terhin)Yazıtı: 753 yılında 2.Uygur Kağanı Moyun Çor tarafından diktirilmiĢtir. Asahangay
aymağının Sumon Taryat bölgesinde 1970 yılında bulunmuĢ ve Taryat yazıtı olarak anılmaya baĢlayan bu yazıt
taĢtan yapılmıĢ bir kaplumbağanın sırtına yerleĢtirilmiĢtir. Bu yazıtta Uygurlarla Köktürklerin savaĢları ve Uygur
Kağanlığının kuruluĢu anlatılmaktadır.
2. ġine Usu Yazıtı: 760 yılında Moyun Çor‘un mezarı için dikilmiĢtir. Uygur Kağanlığının kuruluĢu
hakkında bilgi verilir.
3. Sevrey Yazıtı: Gobi Çölünün güneyinde Sevrey Dağı eteğinde bulunan bu yazıt Soğdca-Türkçe‘dir.
Bögü Kağan‘ın 762 yılında Çin‘e karĢı yaptığı seferini anlatır.
4. Kara Balgasun Yazıtı: Muhtemelen 820 yılında yazılmıĢtır. Türkçe-Çince-Soğdca‘dır. Mani dininin
kabulü ve Uygurların tarihi hakkında bilgi verilir.
97 Alptekin, Erkin, Uygur Türkleri, Boğaziçi Yayınları, Ġstanbul, 1978, 30.s
98 Alptekin, Erkin, age., 30.s
40
5. Hoytu Tamir ve Gurbalçin Yazıtları: Uygurlardan kalma kayalar üzerine yazılmıĢ 10 parça kısa
yazıttır.
Bu eserlerin yanında Uygur yazısıyla (Eski Soğd yazısı) yazılmıĢ Mani ve Budist dininin konularını
anlatan birçok eser bulunmuĢtur. Bunların bir kısmı W. Bang ve Annemarie von Gabain tarafından Türkische
Turfan-Texte adıyla bölümler halinde muhtelif yerlerde neĢredilmiĢtir99.
Altın Yaruk, Sekiz Yükmek, Kalyanamkara ve Papamkara, Maytrısimit, KuanĢi im Pusar vb. bilinen
birçok Uygurca eseri saymamız mümkündür.
Eski Uygur Türkçesi, Orta Türkçe döneminde de kullanılmıĢ, günümüzde Modern Türkçe devrinde
YaĢayan Uygur Türkçesi olarak devam etmektedir.
Modern Uygur Türkçesi diyalektlerini Ģu Ģekilde gösterebiliriz.
Modern Uygur Türkçesi
Asıl Yeni Uygur
Yeni Uygur
Sarı Uygur
Diyalektleri
Diyalektleri
Türkçesi
Güney
Kuzey
Salar
KaĢgar Ağzı
Kuça-TaĢ Malık
Lob-Nor
Yarkent Ağzı
Turfan-Kara Hoto
Hoten
Karija Ağzı
Hami-Lütçün
Aksu Ağzı
Tarançi
ORTA TÜRKÇE ÇAĞI
Türk dili tarihinde Eski Türkçeyi (Köktürk-Uygur devrini) takip eden veya daha doğrusu devam eden
Uygur medeniyeti ve yazı dilinin yanı sıra, ayrı bir coğrafî bölgede, baĢka bir medeniyetin etkisi altında geliĢen
Türk yazı diline Orta Türkçe çağı diyoruz100. Bu dönem XI-XVI. yüzyıllar arası zamanı kapsar. Tarihin bu
sınırlaması kesin bir çizgi değildir.
Orta Türkçe‘nin Kuman-Kıpçak, Harezm, Karahanlı, Eski Anadolu ve Eski Azerî, Çağatay, Uygur ve
Bilinmeyen Orta Asya Türk yazı dili olmak üzere 7 yazı diline dayanan Ģiveleri bulunmaktadır.
99 GeniĢ bilgi için bkz Çağatay, Saadet, Türk Lehçeleri Örnekleri I.C, AÜ.DTCF Yay. Ankara 1977, 3-78.s
100 Karamanlıoğlu, Ali Fehmi, age., 51.s
41
1. Kuman-Kıpçak Türkçesi: Oldukça geniĢ bir coğrafî alana yayılmıĢ olan Kuman-Kıpçak Türkçesi,
Ermeni Kıpçakçası, Mısır-Suriye Kıpçakçası ve Altın Ordu Kıpçakçası olmak üzere üç diyalekti ihtiva eder.
Kuman-Kıpçak Türkçesinin en önemli eseri Codex Cumanicus’ dur. ―Kuman Kitabı‖ anlamına gelen bu
eseri Ġtalyan tüccarları ve Alman rahipleri Kumanlara Hıristiyanlığı öğretmek gayesiyle Gotik yazısı ile kaleme
almıĢlardır. Latince ve Almancadır.
1294 yılında yazıldığı tahmin edilen Codex Cumanicus iki ana bölümden meydana gelmiĢtir. Ġtalyanca
Codex adı verilen birinci bölümde, Latince, Farsça ve Kıpçak Türkçesi kelime grupları ile bazı dilbilgisi kuralları
yer alır. Ġtalyanca Codex 55 varaktan ibarettir. Almanca Codex denilen ikinci bölümde bazı dua ve ilâhîler, kırk
yedi bilmece, baĢ ve son kısımlarında Kıpçakça-Almanca sözlükler bulunmaktadır. Bu bölüm 27 varaktır.
Ermeni yazılı Kıpçak Eserleri:
Ermeni Kıpçakçası olarak da anılır. ‗VI. yüzyılda Ermeni devleti yıkıldıktan sonra Kırım‘a göçen
Ermenilerin orada Kıpçak Türkçesini resmî ve dinî olarak benimsemelerinden meydana gelmiĢtir‘ gibi genel bir
hüküm olarak tanımlansa da bu tartıĢılır bir durumdur.
Ermeni Yazılı Kıpçak Türkçesi ile meydana getirilen eserler ise Ģunlardır. 1559–1664 yıllarına ait
Kamenets-Podolsk Ermeni cemaatine ait bazı dosyalar. Bunların dıĢında Paris, Venedik, Viyana ve Kratow
kütüphanelerinde bulunan yirmi sekiz yazma bulunmaktadır 101.
Mısır-Suriye Kıpçakçası: Altın-Ordu devleti zamanında onlara bağlanmayan bir kısım Kıpçaklar eski
yurtlarına dönerken bir kısmı da köle olarak Mısır‘a götürülmüĢlerdir. Abbasîler zamanında olduğu gibi,
Kıpçaklar Mısır‘a daha önceden gelen diğer Türk unsurlarıyla birleĢerek burada Memlûklular (Kölemenler)
devletini kurarlar. Memlûklu devletinde, Türk sultanlarının baĢta bulunmaları ve hâkimiyetin Türklerin elinde
bulunması sebebiyle, Türkçe‘ye karĢı ilgi artmıĢ ve Araplara Türkçe‘yi öğretmek maksadıyla kitaplar yazılmıĢtır.
Ayrıca baĢka sahalarda yazılan Türkçe eserler de istinsah (kopya) ettirilmiĢ ve Arapça, Farsça‘dan tercümeler
yaptırılmıĢtır102.
Tercümanû Türkî ve Arabî, Kitabû‘l-idrak li Lisanû‘l-etrak, Et-tuhfetû‘z-zekiyye fi‘l-Lügati‘t-Türkiyye,
Kitabı Bulgati‘t-müĢtak fi Lügati‘t-türk ve‘l-Kıfçak, El-Karaninü‘l külliyye li zabti‘l-Lügati‘t-Türkiyye gibi
muhtelif eserler günümüze kadar gelmiĢtir.
Altın-Ordu Kıpçakçası: Orta Türkçe dönemindeki yazı dillerinden olan Kuman-Kıpçak Türkçesinin bugün
Modern Türkçe'de de devamı olan Kuzey-Batı grubu Türk lehçelerinin temeli sayılır.
101 Karamanlıoğlu, Ali Fehmi, age., 63.s
102 Paçacıoğlu, Burhan, Orta Türkçe, Sivas, 1995, 157-158.s
42
Cengiz Han‘ın büyük oğlu Cuci tarafından 1223‘te kurulan Altın-Ordu 1502‘ye kadar 283 yıl 45 hakan
yönetiminde Doğu Avrupa‘dan Kazakistan‘a kadar olan geniĢ bir coğrafyada yaĢamıĢ Türk devletidir.
Altın Ordu Ġmparatorluğu, evvelce Türklerin yaĢadığı Karadeniz‘in kuzeyi ve Volga bölgesinde kurulduğu
için gerçekte Moğol olan Cuci Ulusu hanları derhal TürkleĢtiler ve bunlardan Cuci‘nin oğlu Berke Han (1257–
1266) müslüman olarak devletin TürkleĢmesini tamamladı103.
Altın Ordu‘nun etnik unsurlar bakımından Oğuz-Kıpçak Türklerine dayanmaktaydı. Bu bölgeye
Harezm‘den birçok âlim ve edibin gelmesi Altın Ordu Kıpçak Türkçesinin edebî dil olarak geliĢmesinde Harezm
Türkçesini tesirli kılmıĢtır.
Altın Ordu Kıpçakçası gerek Mısır-Suriye Kıpçakçası ile yazılan eserlerde gerek Harezm bölgesinin
kuzey-batısında yazılan eserlerde önemli ölçüde tesir etmiĢtir. Harezm‘e bağlı Altın Ordu sahasında Kıpçak
Türkçesiyle Kutb‘un Husrev ü ġirin, Seyfî-i Sarayî‘nin Gülistan Tercümesi gibi eserleri o dönemin eserlerinden
sayabiliriz.
Modern Türk lehçelerinden Kuzey-Batı Kıpçak sahası diyalektlerine (Tatar Türkçesi, Kırgız Türkçesi,
Kumuk Türkçesi vb.) Altın Ordu Kıpçakçası esas olmuĢtur.
2. Harezm Türkçesi: Orta Türkçenin yazı dillerinden birisi de Harezm Türkçesidir.
Harezm Türkçesi teriminden XIII. yüzyılda Harezm ile ona bağlı AĢağı Sirderya bölgesinde Oğuz ve
Kıpçak Türkçelerinin etkisi ile Karahanlı Türkçesinden geliĢen Orta Asya, Türk yazı dili anlaĢılır. Harezm‘in asıl
halkı Ġran asıllı Soğdlar vb. unsurlardan oluĢmaktaydı. Sirderya‘nın kuzeyinde bulunan steplerdeki göçebe Türk
boylarının Aral gölü çevresinden güneye ve güney-batıya doğru sürekli akınlarla bu bölgeye yerleĢmeleri Harezm
bölgesini bir iki yüzyıl zarfında TürkleĢtirmiĢtir. XIII. yüzyılda buraya Moğollar geldikleri zaman bölge tamamen
TürkleĢmiĢti.
Aral gölü çevresinde özellikle Hive merkez olan Harezm Türkçesi, lehçe itibarıyla daha çok Kanklı Kıpçak
ve Oğuz unsurlarına dayanır. Harezm Türkçesi yazı dili Harezm‘in kuzeyindeki Altın Ordu bölgesinde de edebî
dil olarak kabul edilmiĢtir.
Harezm Türkçesi Eserleri: XII. yüzyıldan itibaren Harezm bölgesinde yazılmıĢ eserlere rastlamak
mümkündür. Fakat bu eserlerin bugün Harezm Türkçesinin bütün özelliklerini taĢıdığını söylememiz mümkün
değildir.
Harezm bölgesinde yazılmıĢ ancak doğrudan Harezm Türkçesi eseridir diyemeyeceğimiz eserlerin bazıları
Ģunlardır.
103 Altın Ordu Maddesi, Yeni Türk Ansiklopedisi, Ötüken Yayınları, I.C., Ġstanbul, 1985, 106.s
43
Divân-ı Hikmet: Aslan Baba adlı bir Türk evliyasının halefi olan ve Yese doğumlu 1166 yılında ölmüĢ
Ahmed Yesevî‘nin hikmetlerinin toplandığı eserdir. Fakat onun Hikmetler Divânı kendi devrinde veya kendisine
çok yakın olan bir devirde tespit edilemediği ve günümüze kadar sözlü rivayetlerle uzana geldiği için bugün
Harezm Türkçesi dil özelliklerini kaybetmiĢ durumdadır.
Mukaddimet’l-edeb: Harezm sahasında Moğol yönetiminin etkili olduğu dönemlerde Türkçeyi ilgilendiren
Arapça-Farsça eserler de kaleme alınmıĢtır. Dönemin bilginlerinden ZemahĢeri tarafından Arapça yazılmıĢ olan
Arapça-Türkçe, Farsça-Türkçe, Moğolca-Türkçe sözlüktür. Daha sonra HarezmĢah Atsız‘ın emriyle Türkçe‘ye de
çevrilmiĢtir.
Tıbyan al-Lûgat at Türkî a’la Lisan-al Kanklı: HarezmĢah, Celâleddin için Muhammed bin Kays
tarafından kaleme alınmıĢtır. Muhtemelen, Arapça yazılmıĢ bir sözlüktür. Eser günümüze kadar ulaĢmamıĢtır.
Bu eserler yukarıda da zikrettiğimiz gibi Harezm sahasında yazılmıĢ fakat doğrudan doğruya Harezm
Türkçesi özelliklerini taĢımazlar. Bununla birlikte doğrudan Harezm Türkçesi ile kaleme alınmıĢ eserler de
mevcuttur. Bunlardan bazıları Ģunlardır:
Kısasu’l Enbiya: KaĢgar Türkçesini Harezm Türkçesine bağlayan önemli bir eserdir. Nasreddin bin
Burhaneddin tarafından 1310 yılında kaleme alınmıĢ. Rabguzî mahlasıyla da ün yapmıĢ olan Nasreddin bin
Burhaneddin eserinde peygamberlere ait rivayetlerden ve hikâyelerden bahseder.
Anonim Kur'an Tefsiri: Adından da anlaĢılacağı üzere belli bir yazarı olmayıp anonim olarak vücuda
getirilmiĢ bir eserdir. Eserin baĢ kısımları bozuktur. Arapça satırlara tekabül eden Türkçe çeviriler verilmiĢtir.
Bazı yerlerde sadece Arapça metin, bazı yerlerde de Kur‘an ayetleri arasına Türkçe Ģerhler konmuĢtur. Mevcut
yazmada istinsah tarihi yoktur. Ancak, eserin dilinden Timur devrine ait olduğu tahmin edilmektedir.
Nehcü’l Ferâdis: UĢtmahların Açuk Yolu adıyla bilinir. Mahmut bin Ali es-Sarayî ve‘l Kerderî‘nin eserin
yazarı olduğu zannedilmektedir. 1357–1358 yılında Altın Ordu‘nun merkezi Saray‘da yazılmıĢtır. Eser onar
kısımlık dört bölümden oluĢmuĢtur. Hz. Muhammed‘den Dört Halife‘den, Ehl-i Beyt‘ten, Dört Ġmamın
faziletlerinden, Tanrı‘ya hoĢ gelen ve gelmeyen amellerden bahseden dinî bir eserdir. Sade bir dille kaleme
alınmıĢ Nehcü‘l Feradis‘in hacimli mensur bir eser olması dil araĢtırmaları açısından önemlidir.
Miraçnâme: Nehçü‘l Feradis adlı bir eserden Türkçe‘ye çevrilmiĢtir. Eldeki nüshası Uygur yazısı iledir.
1436‘da Herat‘ta Malik BakĢı tarafından istinsah edilmiĢtir. XIV. yüzyıl eseri olarak kabul edilmektedir.
Muinü’l Mürid: 1313 yılında göçebe Türkmenler için molla bir zat tarafından yazılmıĢ bir ilmihal
kitabıdır. Kutadgu Bilig‘i taklid yoluyla yazılmıĢ olduğu zannedilen Muinü‘l Mürid manzum bir eserdir. Muinü‘l
Mürid‘de Oğuzca‘nın Harezm Türkçesine olan etkisi açıkça görülmektedir.
44
Muhabbet-nâme: 1352’de Hüseyin Harezmî tarafından kaleme alınmıĢtır. Eserin biri Uygur diğeri Arap
harfleriyle yazılmıĢ iki nüshası vardır. Harezm sahası yazı diliyle kaleme alınmıĢ olmasına rağmen Kıpçak
Türkçesi özelliklerini de gösterir.
Kutb’un Hüsrev ü ġirin’i: Altın Ordu hükümdarı Tını Bey ile karısı Han Melek‘e ithafen yazılmıĢtır.
Harezm sahasında yazılmıĢ olmasına rağmen Kıpçak Türkçesi özelliklerini de gösterir.
Aslen Harezmli olduğu sanılan Kutb tarafından 1341-1342‘de kaleme alınmıĢtır. 1383 yılında Mısır‘da
Kıpçak Türklerinden Berke Fakih tarafından kopye edilmiĢtir.
Gülistan Tercümesi: Seyfi Sarayî tarafından kaleme alınmıĢ Harezm Türkçesi eserlerindendir.
Bahtiyar-nâme: 1432‘de Malik BakĢı tarafından yazılmıĢ Harezm Türkçesi eserlerindendir.
Revnakü’l Ġslâm: Türkmenler arasında Muinü‘l Mürid gibi pek rağbet görmüĢ bir eserdir. M.1464–1465
yıllarında ġeyh ġeref tarafından manzum olarak kaleme alınmıĢtır.
Orta asya edebî Türkçesinin, Batı Türkistan kolunu teĢkil etmekte olan Harezm Türkçesi, Doğu Türkistan
kolunu oluĢturan Karahanlı Türkçesinden pek farklı değildir. Bazı etnik, fonetik ve morfolojik farklılıklar dıĢında
bir nevi Karahanlı Türkçesinin devamı gibidir.
Harezm Türkçesinin, Yeni Türkçe devrinde Eski Türkmence, Modern Türkçe devrinde de Türkmen
Türkçesi devamı mahiyetindedir.
3. Karahanlı Türkçesi: Kırgızların hücumları ile Uygur devleti 840 yılında dağıtıldıktan sonra,
Uygurların büyük bir çoğunluğu BeĢbalık, Turfan, Bargöl ve Hami havzalarına yerleĢtiler. Böylece eski Uygur
devleti diğer Türk kabilelerine terkedilmiĢ oldu. Bu dönemde Karluk Türkleri Tarbagatay‘dan inerek Ġli ile Issıkköl civarında yeleĢtiler. Kırgızlar ise Moğolistan ile Orhun havzasında oturuyorlardı. Karluklarla yakınlık
dereceleri henüz tespit edilmeyen Karahanlılar KaĢgar ile Çu nehri üzerindeki Karabalasagun‘u iĢgal ettiler. X.
yüzyılın ilk yıllarında müstakil bir devlet kuran Karahanlılar buradaki Türk unsurlarını kendi idareleri altına
aldıktan sonra 950–960 yılları arasında Karahanlı hükümdarı Abdülkerim Saltuk Buğra Han‘ın Ġslâmiyeti kabul
etmesiyle ilk Türk-Ġslâm devleti de kurulmuĢ oldu.
BaĢlayan bu yeni dönem Türk yazı dili açısından da önem arzetmektedir. Türk yazı dilinin devrelerinin
incelenmesinde Orta Türkçe‘nin bu yazı diline Karahanlı veya Hakaniye Türkçesi adı verilmektedir.
Orta Asya Müslüman Türkleri tarafından XI-XVI. yüzyıllar arasındaki tarihî devrede meydana getirilmiĢ
olan dinî, edebî vb. eserlerin ilk halkasını oluĢturan Karahanlı devri ürünleridir.
Karahanlı Türkçesi, genel çizgileri ile Eski Uygur Türkçesinin Ġslâmî Ģekil altındaki devamıdır. Yalnız
ayrıntılara girdiğimiz zaman bazı farklar görülmektedir. Çünkü bu iki devleti oluĢturan etnik unsurlar arasında az
45
çok ayrılıklar vardır. Bu durum dilde de bazı ayrıntıları ortaya çıkarır. Ayrıca, Karahanlı Türkçesi az da olsa
Arapça ve Farsça‘nın etkisi altındadır.
Karahanlı devrindeki fikir ve sanat hayatıyla ilgili bilgi veren hemen hemen hiç bir esere sahip değiliz.
Ancak, Ġslâmi Türk Edebiyatının ilk eserleri olarak da bilinen Karahanlı Türkçesi eserlerinden fikir yürütmekteyiz.
Karahanlı Türkçesi devresinin en önemli eserleri Ģunlardır:
Kutadgu Bilig:
Kutluluk Bilgisi, Mesut Olma Bilgisi olarak adlandırabiliriz. H.462-M.1067–1070
yıllarında Balasagunlu Yusuf adında o devrin hakîm, düĢünür ve âlim bir zatı tarafından kaleme alınmıĢtır.
Kutadgu Bilig manzum bir eser olup aruz vezniyle tertip edilmiĢtir. Devrin KaĢgar hükümdarı Tabgaç Ulug Buğra
Karahan‘a sunulmuĢtur.
Bu hükümdarın devri ve faaliyeti hakkında bilgilerimiz sınırlıdır. Balasagunlu Yusuf hükümdarın Ģahsî
sevgisini kazanmıĢ kendisine Has Haciplik rütbesi verilmiĢtir.
Yusuf Has Hacip, eserini önce Balasagun‘da yazmaya baĢlamıĢ sonra KaĢgar‘a giderek orada tamamlamıĢ
ve Tabgaç Ulug Buğra Karahan‘ın huzurunda okumuĢtur.
ġairin tam bir biyografisini ortaya koyma imkânı yoktur. Ancak, eserini H.462‘de bitirdiğini, 18 ayda
tamamladığını ve yazmaya baĢladığı yıllarda 50 yaĢlarında bulunduğu gibi kayıtlar gözönünde bulundurulursa
Ģairin aĢağı yukarı 1019 yıllarında doğmuĢ olduğu söylenebilir.
Kutadgu Bilig, insana her iki dünyada da mutlu olmak üzere gerçekleri göstermek gayesiyle kaleme
alınmıĢ, öğretici bir eserdir. Aynı zamanda hükümdarlar ve devlet büyükleri için yazılmıĢ bir siyasetname
değerindedir.
Birbirine çok yakın bağları olan kiĢi, toplum ve devlet arasındaki münasebetlerin yine aynı Ģekilde
düzenlenebilmesi için gerekli yolu gösterir. Ayrıca, bu düzenlemede ihtiyaç duyulan bilgi ve faziletlerin neler
olduğunu, nasıl elde edilebileceklerini göstermeye çalıĢan Ģair, bir düĢünür vasfı göstererek bu eseriyle kendi
devrinde gündelik hayatın üstüne yükselen düĢüncelere tercüman olmuĢtur. Dolayısıyla o, insan hayatının toplum
içindeki anlamını tahlil ve tayin eden bir hayat felsefesi kurmuĢtur.
Yusuf, daha çok ideal bir toplum düĢünmüĢ ve geçmiĢ günlerdeki ideal bir toplumun tasviri yoluyla kendi
devrini tenkit etmiĢtir.
Eser, adaleti temsil eden Küntogdı Ġliğ ―Hükümdar‖, devleti temsil eden Aytoldı ―Vezir‖, aklı temsil eden
ÖgdülmiĢ ―Vezirin oğlu‖ ve bir de kanaati temsil eden OdgurmuĢ ―Vezirin akrabası‖ bu dört Ģahıs arasında geçen
konuĢmalara dayanmaktadır104.
Eserin Herat (Viyana), Fergana ve Mısır nüshaları olmak üzere bugün üç nüshası bulunmaktadır.
104 Bu bölüm Prof.Dr. Zeynep Korkmaz‘ın 1982-1983 öğretim yılında AÜ. DTCF Türk Dili Kürsüsünde verdiği ‗Karahanlı Türkçesi Dersi‘ notlarından aktarılmıĢtır.
46
Divân-ı Lûgat-it Türk: Mahmut bin Hüseyin bin Muhammed veya KaĢgarlı Mahmud olarak bilinen Ģahıs
tarafından 1074 yılında yazılmıĢ sözlüktür.
X. yüzyıldan baĢlayarak Türkler Ġslâm dünyasında komutan ve yönetici olarak önemli mevkileri ele
geçirdikleri gibi doğrudan doğruya kendi kurdukları devletler de Ġslâm âleminin en güçlü devletleri durumuna
geldiler. XI. yüzyılda doğuda Karahanlılar, batıda Selçuklular bütün Ġslâm âlemini nüfuzları altında
tutmaktaydılar. Abbasî Halifeleri de Selçuklu‘ya tâbi idiler. Türklerin bu gücü öteki Müslüman halklar arasında
Türkçe‘ye ilgi duyulmasına ve bu dilin öğrenilmesine yol açmıĢtır.
KaĢgarlı Mahmud bu gaye ile yazdığı eserini Abbasî Halifesi El-Muktedi Billah‘a sunmuĢtur.
KaĢgarlı Mahmud‘un henüz ele geçmemiĢ ancak Divân-ı Lûgat-it Türk‘ten öğrendiğimiz ―Kitâbu
Cevahirü'n Nahv fî Lûgati‘t-Türk‖ adlı bir gramer kitabı da vardır.
Divân-ı Lûgat-it Türk, Türkçe-Arapça bir sözlüktür. Bu sözlük Arap bilginlerinin geliĢtirdiği ve Arapça‘ya
uygun bir yönteme göre düzenlenmiĢtir. Kelimeleri tek tek açıklarken örnek cümleler, atasözleri, manzum parçalar
da verir. Bazen kiĢi adları, yer adları bunlarla ilgili açıklama ve hikâyelere de yer verilmiĢtir.
KaĢgarlı Mahmud, kitabında Türkçe‘de kullanılmakla birlikte, Türkçe kaynaklı olmayan kelimeleri eserine
almadığını belirtir. Bu tutumu onun bilinçli olarak Türkçe‘nin savunucusu olduğunu gösterir.
Divân-ı Lügat-it Türk‘te, gramer açıklamaları, etimolojiler, lehçeler arasındaki ayrılıklar ve benzeĢmeler
gibi konulara da yer verilir.
Eserin asıl nüshası günümüze kadar ulaĢamamıĢtır. Eserin yazılıĢından 190 yıl sonra 1266‘da Mehmed bin
Ebi Bekr Ġbni Ebi‘l-Feth tarafından kopya edilmiĢ tek nüshası Ġstanbul Millet Kütüphanesinde bulunmaktadır.
Atabetü’l Hakayık: Edib Ahmet Yüknekî tarafından kaleme alınan ve ―Hakikatlerin EĢiği‖ anlamına gelen
bu eser Muhammed Dad Ġspehsalar Beg‘e sunulmuĢtur. Eldeki nüshalardaki farklı yazılardan dolayı eserin adı
Hibetü‘l Hakayık, Gaybetü‘l Hakayık ve Atebetü‘l Hakayık Ģekillerinde okunmuĢtur. XII. yüzyılın ilk yarısında
TaĢkent dolaylarında yazıldığı sanılan eserin bugün elimizde 4 nüshası mevcuttur.
Atabetü‘l Hakayık, Türk-Ġslâm muhitinin kültür çerçevesinde, fertlerin terbiyesi için tanzim edilmiĢ olan
esasları, manzum olarak Türkçe anlatan bir ahlak kitabıdır.
4. Eski Anadolu Türkçesi: Orta Türkçe‘nin yazı dillerindendir. Orta Asya‘dan güney batıya göç eden
Oğuz boylarının teĢekkül ettirdikleri yazı dili olarak bilinmektedir. Bu yazı dili zamanla kullanım sahası
bakımından iki daire oluĢturmuĢtur. Bunlardan birisi Azerî ve Doğu Anadolu sahasını içine alan Doğu Oğuzcası
veya Eski Azerî Türkçesi, diğeri ise Osmanlı sahasını içine alan Batı Oğuzcasıdır. XVII. yüzyılda meydana gelen
ayrılık, sadece konuĢma dilinde kalmıĢ, yazı dili ise bundan çok az etkilenmiĢtir. Bu Ģive ayrılığının sebebi ise
47
kuzeyden gelen Kıpçak unsurları ile Ġlhanlılardan kalan bazı Moğol izlerinin Azerî Türkçesinde etkili
olmasındandır.
Eski Anadolu Türkçesi hem Eski Türkçenin devamı mahiyetinde olup hem de Karahanlı Türkçesinin
izlerini taĢımaktadır. TeĢekkül açısından Karahanlı Türkçesinden sonraki dönemdir.
Türkiye Türkçesinin Anadolu Selçuklu Devleti‘nin kuruluĢundan sonra XIII-XV. yüzyıllar arasında
geliĢme kaydeden ilk dönemdeki yazı dilinin adıdır. Eski Anadolu Türkçesi için Osmanlı Devleti‘nin
kuruluĢundan önceki Anadolu Selçukluları ve Beylikler dönemlerini de içine aldığından, Eski Osmanlıca terimi de
kullanılmıĢtır105.
Anadolu Selçuklularının son devirlerini Beylikler dönemini ve imparatorluk haline gelmeden önceki
Osmanlı devrini içine alan Eski Anadolu Türkçesi devresinde yabancı unsurların fazla karıĢmadığı sade bir Türkçe
kullanılmıĢtır. Bu devrede meydana getirilen eserlerde de Arapça-Farsça unsurlar yer almaktaydı, ancak bunların
oranı pek fazla değildi. Yabancı kelimelerin nispeti XIII. yüzyıldan XV. yüzyıla doğru gittikçe çoğaldı ve XV.
yüzyıldan sonra dildeki sadelik kayboldu. Yazı dili konuĢma dilinden uzaklaĢarak bir aydın zümre dili halini
almaya baĢladı106.
Eski Anadolu Türkçesini coğrafiî, tarihî ve sosyal olaylar içerisinde önce Azerî ve Anadolu sahası, daha
sonra da Anadolu sahasını Selçuklular dönemi, Anadolu Beylikleri dönemi ve Ġstanbul'un fethine kadar olan
Osmanlı Türkçesi Dönemi Ģeklinde tasnif etmemiz mümkündür.
XVII. yüzyılda iyice netleĢmeye baĢlayan Eski Azerî ve Eski Anadolu Türkçesindeki ayrılık aslında XIII.
yüzyıldan itibaren farklı sahalardaki eserlerle kendini göstermeye baĢlar.
Eski Azerî Türkçesi sahasında XIII. yüzyıldan itibaren verilen sözlük, gramer ve edebî eserler bu sahanın
da Orta Türkçe döneminde ayrı bir yazı dili gibi telâkki edilmesine sebep olur
XIII. yüzyılda Azerbaycanlı Ģair Hüsameddin‘in yazdığı Tuhveyi Hüsam adlı manzum Türkçe-Farsça
sözlük, Muhammed HinduĢah Nahçivanî'nin Sıhahü‘l Acemiyye gramer ve sözlüğüne benzer eserlerin yanında,
Nizamî Gencevî gibi Farsça divan yazan edipler Eski Azerî Türkçesinin Orta Türkçe devrinde ayrı bir yazı dili
olarak geliĢmesine zemin hazırlamıĢlardır.
Eski Anadolu Türkçesinin Anadolu sahasındaki belli baĢlı edip ve eserlerini ise aĢağıdaki gibi göstermemiz
mümkündür
Eski Anadolu Türkçesi Edip ve Eserleri:
105 Paçacıoğlu, Burhan, age., 193.s
106 Özkan, Prof. Dr. Mustafa, Türk Dilinin GeliĢme Alanları ve Eski Anadolu Türkçesi, Ġstanbul, 1995, 34.s
48
Ahmed Fakih: XIII. yüzyılda Konya‘da yaĢadığı bilinen Ahmed Fakih‘in, kaside Ģeklinde yazılmıĢ 100
beyitlik manzum Çarhnâme ve mesnevi tarzında yazılmıĢ ġam, Kudüs, Mekke, Medine ve buralardaki kutsal
yerleri anlattığı Kitâbu Evsâfı Mesâcidi‘Ģ-Ģerîfe adlı 339 beyitli eseri bilinmektedir.
ġeyyad Hamza: XIII. yüzyılın son çeyreği ile XIV. yüzyılın ilk yarısında yaĢadığı kabul edilen ġeyyad
Hamza Eski Anadolu Türkçesinin önde gelen Ģairlerindendir.
ġeyyad Hamza‘nın Dastân-ı Sultan Mahmud adlı mesnevîsi, Yusuf u Züleyha adlı manzum hikâyesi ve
muhtelif mecmualarda tespit edilmiĢ münferit Ģiirleri bilinmektedir.
Yunus Emre: Türk milletinin yetiĢtirdiği en büyük mutasavvıf Ģairlerden biri olmasına rağmen hayatı
hakkında teferruatlı bilgi mevcut değildir. Bu durum biraz da hayatının efsaneleĢmiĢ olmasından
kaynaklanmaktadır.
Yunus‘un doğum tarihi ve yaĢadığı dönemle ilgili olarak kaynaklarda farklı görüĢler ileri sürülmüĢtür.
Ancak Yunus Emre‘nin 1240–1241 yılında doğduğu ve 82 yaĢında öldüğü fikri kabul edilmektedir107.
Yunus Emre‘nin nereli olduğu, nelerle uğraĢtığı, nerelerde bulunduğu hususları da aydınlatılmıĢ değildir.
Bu konularda rivayetlere dayanan görüĢler ise tutarsızdır. Bu sebeple Yunus Emre‘nin ölüm yeri ve mezarı da hala
tam olarak açıklığı kavuĢmuĢ değildir. Anadolu‘nun birçok yerinde Yunus‘a ait olduğu söylenen türbe ve mezarlar
vardır.
Yunus Emre hakkında ümmî olduğu gibi yanlıĢ bir kanaat yaygındır. Yunus Emre‘nin eserlerinden Arapça
ve Farsça‘yı bildiği, tefsir, hadis, Ġslâm tarihi gibi dinî ilimleri okuduğu anlaĢılmaktadır.
Eski Anadolu Türkçesi safhasının en önemli temsilcilerinden olan Yunus Emre, son derece güzel kullanıp
iĢlediği sade Türkçesiyle Türkçe‘nin bir yazı dili halinde teĢekkül etmesinde büyük rol oynamıĢtır.
Yunus Emre‘nin bilinen eserleri Ģunlardır: Risaletün-nushiyye: 1307–1308 yılında aruz vezniyle yazılmıĢ
didaktik bir mesnevidir. Eserin giriĢ kısmından sonra bir bölüm mensurdur daha sonra tekrar manzum mesnevi
devam eder. Yunus Emre Divânı: Yunus Emre‘nin kendinden sonra Yunus mahlaslı baĢka kimselerin de
Ģiirlerinin bulunduğu divanda 400 kadar Ģiir bulunmaktadır. Bu divanda hangi Ģiirlerin Yunus Emre‘nin kendisine
ait olduğunu kesin olarak tespit etmek oldukça güçtür.
GülĢehrî: XIII. yüzyılın sonu ile XIV. yüzyılın ilk yarısında KırĢehir‘de yaĢamıĢ olduğu bilinmektedir.
KırĢehir‘de zaviye sahibi, bütün Ģehir halkınca tanınan, birçok müridi bulunan bir Ģeyh olduğu hakkında da
bilgiler mevcuttur.
Eserlerinden GülĢehrî‘nin Ġslamî ilimlere vâkıf, özellikle matematik, mantık ve felsefede maharet sahibi
olduğu anlaĢılmaktadır. Ayrıca birçok seyahatlerde bulunduğunu, kendinden önceki ve kendi zamanındaki
107 Özkan, Mustafa., age, 125. s
49
Ģairlerin kitaplarını okuduğunu söyleyen GülĢehrî, en çok Mevlâna, Attar, Sa‘di-i ġirazî Senaî ve Nizamî‘nin
tesirinde kalmıĢtır108.
GülĢehrî‘nin bilinen eserleri Ģunlardır: Feleknâme: Ġlhanlı Hükümdarı Gazan Han adına 1301‘de Farsça
olarak yazılmıĢ, mesnevî tarzında manzum bir eserdir. Feleknâme tasavvufî bir eser olmakla birlikte didaktik ve
ahlâki özellikler de taĢımaktadır. Keramât-ı Ahi Evran: 1301‘de yazıldığı anlaĢılan 167 beyitlik küçük bir
mesnevîdir. Eserde bir fütüvvet ehli olan Ahi Evran ile cömertliliğiyle tanınan Hatim-i Taî mukayese edilmiĢtir.
Kudirî Tercümesi: GülĢehrî bu eserinden, Mantıku't-tayr adlı eserinde bahsetmektedir. Ancak bugüne kadar ele
geçmemiĢtir. Aruz-ı GülĢehrî: 16 varaklık Farsça kaleme alınmıĢ küçük bir risaledir. Mantıku't-tayr: 1317 yılında
bitirilmiĢ 4300 beyitlik vahdet-i vücûd inancını iĢleyen sembolik bir eserdir. Ġran Ģairi Feridûddin-i Attar‘ın aynı
isimli eseri esas alınarak meydana getirilmiĢtir. ġiirleri: GülĢehrî‘nin muhtelif mecmua ve kitaplarda bulunan
Ģiirleri de mevcuttur.
ÂĢık PaĢa: Asıl adı Ali olan ÂĢık PaĢa 1272‘de KırĢehir‘de doğdu. XIII. yüzyılda Anadolu‘ya Horasan‘dan
gelmiĢ bir derviĢ ailesine mensuptur. Dedesi, Baba Ġlyas bin Ali el-Horasanî, Ebü‘l Vefa Harizmî‘nin tarikatına
bağlı bir Ģeyhtir.
Anadolu‘da geliĢen Türk Tasavvuf Edebiyatının en büyük temsilcilerinden kabul edilen ÂĢık PaĢa zengin,
itibarlı ve kültür seviyesi yüksek bir Ģahsiyettir. CoĢkun ve duygulu bir ruhî derinliğe sahip bulunmamakla
birlikte, sade ve yalın anlatımıyla halk kitlelerine hitap etmede büyük baĢarı gösterdiğinden, devrinin en önde
gelen Ģairi sayılmıĢtır. 109
ÂĢık PaĢa‘nın bilinen eserleri Ģunlardır: Garip-nâme:1330 yılında yazılmıĢ 12.000 beyitlik ahlâkî ve
tasavvufî bir mesnevîdir. Aruz vezniyle yazılmıĢtır. Fakr-nâme: Tasavvufî konulu 160 beyitlik bir mesnevîdir.
Vasf-ı Hâl: 30 beyitlik küçük bir mesnevîdir. Hikâye: Biri Müslüman, biri Hristiyan, biri de Yahudi olan üç
kiĢinin baĢından geçenleri anlatan 59 beyitlik bir mesnevîdir. ġiirleri: ÂĢık PaĢa‘nın Garipnâme‘de ve muhtelif
mecmualarda geçen Ģiirleri de mevcuttur.
Bu eserlerin yanında ÂĢık PaĢa‘ya ait olduğu zannedilen fakat kesinleĢmeyen Kimya Risalesi ve Risale fi
beyani’s-sema adlı eserler de vardır.
Bunların yanında Eski Anadolu Türkçesi devresine ait olduğu bilinen Ģu edip ve Ģairleri saymamız
mümkündür. Hoca Mesud, Sühely ü Nevbahar, Ferhengnâme-i Sa‘di Tercümesi adlı eserleri. Kemaloğlu, Ferahnâme adlı eseri, Ahmedî, Divân, Ġskendernâme, CemĢid ü HurĢid, Tervihü‘l-ervah, Bedayi‘u‘s-sihr fi sanayi‘i‘s-
108 Özkan, Mustafa, age., 141.s
109 Özkan, Mustafa, age., 153.s
50
Ģir, Mırkatü‘l edeb, Mizânü‘l-edeb, Mi‘yarü‘l-edeb adlı eserleri. Ahmedî Daî, Türkçe Divânı, Farsça Divânı,
Çengnâme, Uküdü‘l-Cevahir, Vasiyyet-i NüĢirevan, Camasbnâme Tercümesi, Tercüme-i Tefsir-i Ebü‘l-leys esSemerkandî, Tercüme-i EĢkal-i Nasir-i Tusî, Ta‘birnâme Tercümesi, Tezkiretü‘l-evliya, Teressül, Miftahu‘lcenne, Tıbb-ı Nebevî Tercümesi, Vesiletü‘l-mülûk li-ehli‘s-sülûk adlı eserleri. Hatipoğlu, Bahrü‘l-hakâyık,
Letayif-nâme, Ferah-nâme adlı eserleri. ġeyhî, Divân, Hüsrev ü ġirin, Harnâme adlı eserleri ve Hatipoğlu,
Abdülvasi Çelebi, Devletoğlu Yusuf, Musa Abdi, Bedr-i DilĢad, Halilî gibi birçok ismi ve eseri saymamız
mümkündür.
5. Çağatay Türkçesi: Orta Türkçe‘nin edebî dillerinden birisidir. XII. yüzyılın sonlarından itibaren
doğudan batıya, Buhara ve Semerkant‘a kadar uzanan topraklar üzerinde yaĢayan Türklerin meydana getirdikleri
ve XIX. yüzyıla kadar devam eden Orta Asya Türk yazı diline, Cengiz Han‘ın ikinci oğlu Çağatay‘a izafeten
―Çağatay Türkçesi‖ denilmektedir.
Çağatay Türkçesi, kelimenin en geniĢ manası ile Moğol istilâsından sonra Cengiz‘in çocukları tarafından
kurulan Çağatay, Ġlhanlı ve Altın Ordu imparatorluklarının medenî merkezlerinde XIII-XIV. asırlarda inkiĢaf eder
ve Timurlular devrinde ve bilhassa XV. asırda klasik bir mahiyet alarak, zengin bir edebiyat yaratan edebî Orta
Asya lehçesidir110. XIX. yüzyıla kadar devam etmiĢtir.
Çağatay Türkçesi 1. Ġlk Çağatay Devri, 2. Klasik Çağatay Devrinin baĢlangıcı 3. Klasik Çağatay Devri, 4.
Klasik Devrin Devamı ve 5. Duraklama ve Gerileme Devri olarak ele alınmaktadır111.
1. Ġlk Çağatay Devri: XII ve XIV. yüzyıllar arasında Çağatay edebî dilinin ve edebiyatının kuruluĢ
devridir. Bu devir Moğol istilasından sonraki zamanlara denk gelmektedir.
Ġlk Çağatay devrinin edebiyat ve kültür merkezleri Harezm ve Altın Ordu sahalarıdır. Moğol istilasından
baĢlayarak Timur‘un ölümüne kadar devam eden Ġlk Çağatay Devrinde geniĢ topraklar üzerinde değiĢik kültür
seviyesine mensup topluluklar tarafından meydana getirilen bu devrin dili ve edebiyatı da birbirinden oldukça
farklılıklar gösterir.
Bu devirde siyasî ve edebî muhtelif merkezlerin bulunması, Ģair ve muharrirlerin, konuĢma diyalektleri
birbirinden farklı etnik gruplara ve coğrafî sahalara mensup olmaları bu farklılığın temel sebeplerindendir.
2. Klasik Devrin BaĢlangıcı: XV. yüzyılın ilk yarısındaki dönemdir. Bu dönemde Fars dilinin, Türk dili
üzerindeki etkisi çok açık bir Ģekilde görülmektedir. Farsça, edebî dil olarak yalnız Farslar tarafından değil,
Türkler, hatta birçok Türk prensler ve emirler tarafından da Türkçe‘den fazla kullanılmıĢtır.
110 Köprülü, Mehmet Fuat, Çağatay Edebiyatı, Ġslam Ansiklopedisi, 3.C, 270.s
111 Köprülü, Mehmet Fuat, agm., 270.s
51
Bu dönemde Timurlular arasında Ģehir kültürü hızla geliĢmekte ve aynı paralellikte Acem kültürü gün
geçtikçe ağırlığını hissettirmektedir. Buna karĢılık millî dil ve kültürün mücadelesi yapılması gerekirken Ġran
kültürünün Türkler arasında kuvvetle yerleĢtiği görülmektedir.
3. Klasik Çağatay Devri: XV. yüzyılın son yarısıdır. Bu devreye Nevaî devri de denilir.
Cengiz Han zamanında yıkımdan nasibini alan Semerkant, Timur zamanında yeniden yapılanmıĢ ve kültür
tarihinde yerini almaya baĢlamıĢtır. Horasan, Sicistan, Belh, Curcan, Tuharistan ve Astarabad gibi önemli
merkezleri egemenliği altına alan Hüseyin Baykara 1469 tarihinde Herat‘ı paytaht ilan ederek Türk dili ve
edebiyatının yeni bir merkezini oluĢturmuĢtur. Hüseyin Baykara‘nın idaresi bu coğrafyada 40 yıl kadar nisbî bir
sükûn ve asayiĢ sağlamıĢtır ki bu Timurlular tarihinin son parlak safhasını teĢkil etmektedir112.
O dönemde Türkçe‘nin Farsça‘dan çok zengin olduğunu ilk defa söyleyerek Türk Ģairlerini Türkçe
yazmaya teĢvik eden Ali ġir Nevaî Klasik Çağatay Devrine Hüseyin Baykara ile birlikte mührünü vurmuĢtur.
4. Klasik Devrin Devamı: XVI. yüzyıl dönemidir. Bu döneme Babür ve ġeybanlılar Devri de denilir.
XVI. yüzyılda ġeybanlıların hâkimiyetindeki Maveraünnehir ve Harezm sahalarında hatta Buhara ve
Semerkant‘ta oldukça iyi bir fikir ve sanat hareketi vardı. Herat ve Horasan‘dan ayrılan sünnî sanatkârlar, birer
birer bu merkezlere gelerek yerleĢiyorlar, sanat ve edebiyat çalıĢmalarına oralarda devam ediyorlardı.
XVI. yüzyıl Klasik Devrin Devamı, olarak adlandırılan devrede Hindistan‘da bir Türk devleti kuran Babür
ġah da önemli Ģahsiyetlerdendir. Babür ġah Çağatay edebiyatında Ali ġir Nevaî‘den sonra baĢta gelen edebî
Ģahsiyetlerden telakki edilir.
Bu devir, Çağatay edebiyatının klasik devri kadar kuvvetli sanatkârlar yetiĢtirmesine rağmen, XVI.
yüzyılın ikinci yarısında sönükleĢmiĢ, Hindistan‘da doğup büyüyen sanatkârlar Çağatayca‘dan ziyade Farsça‘ya
önem vermeye baĢlamıĢlardır.
5. Gerileme ve Sona Erme Devri: XVI. yüzyıldan sonra Orta Asya Türkleri, her yönden bir gerileme ve
çökme devrinin içerisine girmiĢlerdir. XVII. ve XVIII. yüzyıllar gerek iktisadî, gerek kültürel, gerekse siyasî
yönden gerilemelere sahne olmuĢtur. Buna paralel olarak edebî sahada da Çağatay Edebiyatı gerilemiĢ ve
çökmüĢtür. Türklerin meskûn bulunduğu bazı yerlerde Farsça ön plâna geçerken, Harezm gibi KaĢgar ve Fergana
gibi merkezlerde ise Çağatayca‘nın daha üstün tutulduğunu görmekteyiz113.
XIX. yüzyılın sonunda Osmanlı edebiyatında görülen batılılaĢma hareketi, Anadolu dıĢı Türk
edebiyatlarına da tesir ederek onların da yavaĢ yavaĢ eski klasik Türk edebiyatını bırakarak değiĢikliğe
112 Köprülü, Mehmet Fuat, agm., 297.s
113 Ekiz, Osman Nuri, Çağatay Edebiyatı ve Ali ġir Nevaî, Toker Yayınları, Ġstanbul, 1986, 23.s
52
uğramasına sebep olmuĢtur. XIX. yüzyıldan sonra artık Çağatay Edebiyatının yerini Özbek Edebiyatına bıraktığını
görüyoruz.
Çağatay edebiyatının belli baĢlı Ģahsiyetleri ve eserleri Ģunlardır:
Sekkakî: XIV. yüzyılın sonu ile XV. yüzyılın ilk yarısında yaĢamıĢtır. Sekkakî‘nin elimize ulaĢmıĢ bir
Divânı vardır.
Haydar Tilbe: Türkî-gûy 'Türkçe söyleyen' lâkabı ile Ģöhret bulan Mîr Haydar Tilbe XIV. yüzyılın sonu ile
XV. yüzyılın baĢlarında yaĢamıĢtır.
Haydar Tilbe‘nin Mahzenü‘l-esrâr adlı Nizamî‘nin aynı adlı mesnevîsine nazire olarak yazdığı mesnevisi
günümüze kadar ulaĢmıĢtır.
Mevlana Lutfî: 1482 veya 1492 yılında öldüğü zannedilen Mevlana Lutfî‘nin elimizde Gül ü Nevruz adlı
mesnevîsi bulunmaktadır.
Yusuf Emirî: 1433‘te Herat‘ta vefat ettiği bilinen Yusuf Emirî‘nin Türkçe ve Farsça Ģiirlerini yazdığı
Divânı, Deh-nâme adlı mesnevîsi ve Beng-ü Çağır adlı münazarası vardır.
Seydi Ahmed Mirza: XV. yüzyıl Ģairlerinden olup, Timur‘un torunlarından MiranĢah‘ın oğludur.
Ta‘aĢĢuk-nâme isimli 320 beyitten oluĢan mesnevîsi ile tanınmıĢtır. Eseri 1435 yılında ġahruh‘a sunmuĢtur.
Geda’î: 1404–1405 yıllarında doğmuĢ olduğu tahmin edilen Geda‘î XV. yüzyılın Çağatay Ģairlerindendir.
Geda‘î‘nin elimizde mevcut bir divânı bulunmaktadır.
Hüseyn-i Baykara: Tam adı Hüseyin bin Mansur bin Baykara‘dır, ünvanı Ebu‘l Gazi‘dir. 1438 yılında
Herat‘ta dünyaya geldi. Timur hanedanına mensuptur. 1469 yılında Horasan tahtına oturdu 1506 yılına kadar
saltanat sürdü.
Hüseynî mahlasıyla Ģiirler yazan Hüseyn-i Baykara‘nın Divânı ve otobiyografi tarzında küçük bir risalesi
bulunmaktadır.
Babûr: Gazi Zahirü‘d-din Muhammed Babur bin Ömer ġeyh Mirza, Türk-Hint Ġmparatorluğunun
kurucusudur. Timur‘un torunlarından Ömer ġeyh Mirza‘nın büyük oğludur. 1483 yılında Fergana‘da dünyaya
geldi, 1530 yılında vefat etti. Vasiyeti üzerine na‘Ģı Kabil‘e nakledilip defnedildi.
Babûr devlet adamlığı yanında Ģair ve hattat idi. Hatta Babûrî denilen bir yazı çeĢidi de icat etmiĢti. Babûrnâme adlı eseriyle tanınmıĢtır.
53
Ali ġir Nevaî: Timur‘un oğulları zamanında Orta Asya‘da geliĢen Türk Çağatay edebiyatının en büyük
Ģairlerinden biridir. Yalnız Çağatay edebiyatının değil, Ģair, âlim ve büyük devlet adamı olarak, bütün Türk
edebiyatı ve medeniyetinin de en mühim simalarındandır.
Nevaî, 9 ġubat 1441‘de Herat‘ta doğmuĢtur. Nevaî, Herat sarayında, büyük bir itibar görerek önce
Mühürdârlık mevkiîne getirilmiĢ, kendisine vezirlik ve bir müddet sonra da emir ünvanı verilmiĢtir.
Nevaî, Ģair, âlim, sanatkâr ve devlet adamı olarak, yaĢadığı dönemde kendisinin ve Hüseyin Baykara‘nın
üstün gayretleriyle Herat ve çevresini bir ilim, kültür ve edebiyat merkezi haline getirmiĢtir, 3 Ocak 1501‘de
Herat‘ta vefat etmiĢtir.
Nevaî, Farsça‘dan çok Türkçe‘ye rağbet etmesine rağmen Arapça ve Farsça‘yı da bilmekteydi.
Ali ġir Nevaî‘nin eserleri Ģunlardır:
Divânları: Ali ġir Nevai‘nin dördü Türkçe, biri Farsça olmak üzere beĢ divanı vardır. Türkçe divanlarında
―Nevaî‖, Farsça divanında ―Fani‖ mahlasını kullanmıĢtır.
Türkçe divânları Garaibu‘s Sıgar, Nevadiru‘s ġebab, Bedayiü‘l Vasat, Fevaidü‘l Kiber isimlerindedir.
Farsça divanı 12.000 beyittir.
Hamsesi: Hayretü‘l Ebrar, Ferhad ü ġirin, Leyla ü Mecnun, Seb‘a-i Sayyare ve Sedd-i Ġskenderî adlı
mesnevilerinden oluĢmuĢtur. Hamsesi 46.000 beyittir.
Muhakemetü’l-lûgateyn: Ali ġir Nevaî‘nin Ģuurlu Türkçülüğüne en büyük delil teĢkil eden bu eser nesir
halinde kaleme alınmıĢtır. Muhakemetü‘l Lûgateyn, Ġran kültür ve edebiyatının tesiri altında kalarak ya tamamen
Farsça yazan veya lüzumundan fazla Farsça kullanan Türk Ģair ve ediplerine karĢı millî bir tepki olarak vücuda
getirmiĢtir. Eserde, Türklerin Ġranlılardan daha üstün bir millet olduğu ve Türkçe‘nin Farsça‘dan daha zengin bir
dil olduğunu ileri sürerek ispata çalıĢır 114.
Ali ġir Nevaî‘nin Mecalisü‘n-nefais, Nesaibü‘l Muhabbe, Mizanü‘l Evzan, Mahbubü‘l Kulub, MüĢeat,
Münacaat, Çihil hadis, Vakfiyye, Tarih-i Enbiya ve Hükema, Tarih-i Mülûk-i Acem, Hal'at-ı Seyyid Hasan
ErdeĢir Risale-i Muamma, Hamsetü‘l-mütehayyiri, Hal'at-ı Pehlivan Muhammed, Lisanü‘t Tayr ve Zübdetü‘tTevarih gibi eserleri bilinmektedir.
Bunlardan baĢka, Çağatay Türkçesi edipleri olarak, Ata‟i, Ahmedi, Hamidi, Ubeydu‟llah Han,
Muhammed Salih, Kamran Mirza ve Bayram Han gibi Ģahsiyetler de bilinmektedir.
114 Ekiz, Osman Nuri, age., 112.s
54
6. Uygur Türkçesi: Orta Türkçe‘nin yazı dillerindendir. Aslında Orta Türkçe‘nin yedi yazı dili olmakla
birlikte bunların hepsi de birbiriyle iç içedir. Orta Türkçe dönemi Uygur Türkçesi de bu iç içeliğin bir
göstergesidir.
Uygur Türkçesi, Eski Uygur Türkçesi özelliklerini doğrudan taĢımakla birlikte yine Eski Doğu Türkçesinin
devamı olan Karahanlı, Çağatay Türkçelerinin de tesirinde kalmıĢtır.
Karahanlı Türkçesinin en önemli edip ve yazarlarının eserlerinin doğrudan Orta Türkçe Uygur yazı dilinin
mahsulü olarak da sayıldığı görülür.
Uygur Türkçesini Ġslamdan önce, Ġslâm tesiri altında ve Batı tesirinde doğan Ģeklinde ele alırsak, Orta
Türkçe Uygur devresi Ġslâm tesiri altındaki dönemi içine alır.
Bu dönemde Uygur Türkçesiyle verilmiĢ sayısız eserler mevcuttur. Bunların bir kısmı aĢağıdaki gibidir.
Abdülfazıl Muhammed, 1282‘de KaĢgar‘da Uygur Türkçesiyle yazdığı Essurah Minel-sıhah adlı lûgati
vardır.
Mirza Mahmud Çurasî, 1670–1682 tarihleri arasında yazdığı Altı ġehir Hanlarının Tarihi adlı eseriyle
tanınmıĢtır.
Mevlâna Muhammed Avaz Sadrettin KarakaĢî, Mücmetü‘l Ehkam, Risale-i KuraĢiye, Mikiyasu Asaalat
ve Arrekam Nücûm adlı eserleri bilinmektedir.
Hirketî, 1634–1724 yıllarında KaĢgar‘da yaĢamıĢ Ģairin Muhabbetnâme ve Mehnetkam adı eserleri
bilinmektedir.
Zelilî, Nöbetî, Abdurrahim Nizarî, Seyid Muhammed KaĢî, Turdî Garibî, Molla ġakir, Bilal Nazım,
ġemseddin vb. bir çok edip Uygur Türkçesiyle eserler vermiĢtir.
Uygur Türkçesi, Modern Türkçe devrinde Doğu Türkistan‘daki Uygur Türkleri içinde yazı dili olarak
devam etmektedir.
YENĠ TÜRKÇE ÇAĞI
Orta Türkçe‘nin Modern Türkçe‘ye geçiĢ aĢamasındaki Türkçe‘ye, Yeni Türkçe denilmektedir. XVII.
yüzyıl ile XX. yüzyıl arasındaki sınırlarını kesin olarak ayıramayacağımız dönemdir.
Orta Türkçe‘nin yazı dillerinden Harezm Türkçesinin Modern Türkmence‘ye geçmeden önceki
Türkmence‘nin baĢlangıç dönemini yani Eski Türkmenceyi, Eski Anadolu Türkçesinin Türkiye Türkçesi
devresine geçiĢ dönemi olan Selçuklu veya Osmanlı Türkçesini, Yeni Türkçe‘nin dönemi içinde göstermemiz
mümkündür.
55
Çağatay Türkçesinin, Özbek Türkçesine geçmeden önceki Hive ve Hokant diyalektlerini de Yeni
Türkçe‘nin içinde düĢünebiliriz.
Esasen Orta Türkçe ile Yeni Türkçeyi, Yeni Türkçe ile Modern Türkçe‘yi kesin olarak birbirinden
ayırmamız mümkün değildir.
Orta Türkçe‘nin yazı dillerinin inkiĢafında Modern Türkçe‘ye geçmeden önceki geçiĢ devrine Yeni Türkçe
denilmektedir.
MODERN TÜRKÇE
ÇağdaĢ Türkçe veya Modern Türkçe tabiri XX. yüzyılda konuĢulan ve yazılan Türk lehçe, Ģive ve yazı
dilleri için kullanılmaktadır.
Modern Türkçe devresini Eski Batı Türkçesinin veya Batı Huncasının devamı sayılan ÇuvaĢ Türkçesi ve
Karaim Türkçesi, Eski Kuzey Türkçe‘sinin veya Kuzey Huncasının devamı sayılan Yakut Türkçesi ve Eski Doğu
Türkçesinin devamı olan Ortak Türk Lehçeleri olarak tasnif etmek mümkündür.
Eski Doğu Türkçesinin devamı olan Türk lehçelerini de Kuzey-Batı 'Kıpçak', Batı 'Oğuz', Doğu 'ÖzbekUygur' ve Kuzey-Güney Sibirya Türk Lehçeleri olarak ele alınmaktadır.
ÇuvaĢ Türkçesi: MenĢeleri hakkında muhtelif görüĢler ileri sürülen ÇuvaĢlar dört grup halinde Rusya‘nın
güneyinde Kazan, Simbirsk, Osenburg ve Sarotov bölgelerinde yaĢarlar. XIII. yüzyılın ilk yarısında Moğollar
tarafından Bulgar devleti yıkılınca, Türk-Bulgar adıyla kuzey-batı ve kuzey-doğuya dağılmıĢlardır.
Hristiyan olan ÇuvaĢ Türkleri yaklaĢık 1.300.000 nüfusa sahiptir. ÇuvaĢlar XVII. yüzyıla kadar Eski Türk
dinine inanmaktaydılar. XVII. yüzyılda Rusların iĢgaliyle birlikte HristiyanlaĢtırılmıĢlardır.
ÇuvaĢ Türkçesi son devirlere kadar yazı dili olarak eser verememiĢtir.
Yakut Türkçesi: Eski Sovyetler Birliğinin en kuzeyinde, kuzeyde Kuzey Buz Denizi, batıda da Büyük Okyanusla
çevrili topraklarda yaĢayan Yakut Türkleri Türk dilinin tarihî geliĢimi içerisinde Eski Kuzey Türklerinin veya
Kuzey Hunlarının devamıdır. Yakut Türkçesi de Kuzey Huncanın Modern Türkçede devamı sayılmaktadır.
27 Nisan 1922‘de kurulmuĢ baĢkentleri Lena nehri üzerindeki Yakutsk Ģehri olan Yakut Otonom Sovyet
Sosyalist Cumhuriyeti bugün Rusya Fedarasyonuna dâhildir. 3.062.100 km yüzölçüme sahip olan toprakları
vardır.
Yakut Türkleri, Rusların tesiriyle resmiyette Hristiyan görülmekle birlikte hala Eski Türk Dinine
mensupturlar. Yakut Türkçesi, Ortak Türkçeden çok büyük farklılıklar arz eder.
56
Kuzey Batı Kıpçak Grubu: Orta Türkçe‘deki Kuman-Kıpçak Türkçesinin özellikle Altın Ordu lehçesinin
devamı mahiyetindedir. Modern Türkçe devrinde Kuzey-Batı Kıpçak grubunu Batı (Kuzey Kafkas), Kuzey Batı
ve Doğu Kıpçakçası olarak ele almak gerekir.
Kuzey-Batı Kıpçak Türkçesinin, Kuzey Kafkas grubunda Nogay, Kumuk, Karaçay-Malkar ve Kuzey
Kırım Türkçelerini, Kuzey-Batı grubunda BaĢkurt ve Kazan Tatar Türkçelerini, Doğu grubunda ise Kazak
Türkçesi ile Kırgız Türkçesi bulunmaktadır.
Güney-Batı Oğuz Grubu: Oğuz Türkçesi denilince Orta Türkçe‘deki yazı dillerinden Harezm
Türkçesinin devamı mahiyetinde olan Türkmen Türkçesi ile Eski Anadolu ve Eski Azerî Türkçesinin devamı olan
Modern Türk lehçeleri akla gelir.
Bunlar Güney Kırım, Moldovya sınırlarında yaĢayan Gagauz, Ġran‘da yaĢayan KaĢkay Türkleri,
Türkmenler ile Horasan ve Güney Azerbaycan Türklerinin Türkçeleri, Kuzey Azerbaycan Türkçesi ve Türkiye
Türkçesi, Batı Trakya Türkçesi, Balkan Türkçeleridir.
Doğu Türkçesi: Orta Türkçe‘nin yazı dillerinden Çağatay ve Uygur Türkçelerinin devamıdır. Özbek ve
Uygur Türkçeleri Modern Türkçe‘de Doğu Türkçesi olarak anılmaktadır.
Özbek Türkçesi, ġehir Özbekçesi ve kırsal alan Özbekçesi diyalektlerinden oluĢur. Uygur Türkçesinin de
Sarı Uygur, Lob-Nor gibi muhtelif diyalektleri bulunmaktadır.
Kuzey-Güney Sibirya Türkçesi: Bir kısmı Eski Doğu Türkçesinden doğrudan gelen bir kısmı da Orta
Türkçe devrinde değiĢik coğrafyalara göçler sebebiyle teĢekkül etmiĢ Modern Türk lehçeleridir.
Ġran‘da yaĢayan Halaç Türklerinin konuĢtukları Halaç Türkçesi hala Köktürkçe özellikler arzetmektedir.
Bunların dıĢında Altay bölgesinde yaĢayan Altay, Teleüt, Oyrot, ġor Türklerinin Türkçeleri de Modern Türkçenin
Ģivelerindendir.
Bu saydıklarımızın dıĢında dilbilimin fonetik, siyasî, coğrafî veya tarihî tasnifleri içerisinde muhtelif
gruplandırmalara dâhil edilen Modern Türk Lehçeleri bulunmaktadır.
Bunları Modern Türk halkları olarak da isimlendirebiliriz.
Güney Sibirya Türkleri, Karagaslar, Kamasinler, Abakan Türkleri ki Abakan Türklerinin alt grubu olarak
Kızıllar, Kaçlar, Koyballar, Sagaylar, Beltirler, Çulım Türkleri de bu gruba dâhil edilirler.
Kuzey Altay Türkleri arasında Kumandiler, Ku Kijiler, Tuba (Tuva) Türkleri,
Batı Mogolistan‟daki Türkler, Soyonlar; Batı Sibirya Türkleri, Barabalar, ĠrtiĢ ve Tobollar; Doğu
Türkistan‟daki Tarançi, KaĢkarlık, Hami(Komul); Batı Türkistan‘daki Sartlar, Kuramalar, KaraKalpaklar;
Ġdil-Ural Türkleri, MiĢerler, Tepterler ve konuĢtukları Türkçeler Modern Türkçenin Ģivelerindendir.
57
Türkiye Türkçesi
Bugün devam etmekte olan bu devre 1908 MeĢrutiyet‘inden sonra baĢlar. Bu yeni devrenin 1908
MeĢrutiyet‘inden sonra baĢlayan ve Cumhuriyet‘e kadar devam eden ilk safhası Türkiye Türkçesinin baĢlangıç
devri mahiyetindedir 115.
Osmanlıca‘dan Türkiye Türkçesine geçiĢ yazı dilini konuĢma diline yaklaĢtırmak suretiyle olmuĢtur.
Türkiye Türkçesi, son yüzyıl içinde önemli geliĢmeler sağlamıĢ ve bütün kavramları karĢılayan modern bir
dil olma yolunu tutmuĢtur.116 Türkiye Türkçesi bugünkü durumuna gelinceye kadar bazı evreler geçirmiĢtir.
Bunlar; Tanzimat Dönemi, Servet-i Fünûn ve Fecr-i Âti Dönemi, Millî Edebiyat Dönemi; Cumhuriyet
Dönemi, Harf Ġnkılâbı, Dilde YenileĢme Hareketi ve günümüzde kullanılan YaĢayan Türkiye Türkçesi devresidir.
Geçirdiğimiz her dönem Türkiye Türkçesinin Ģekillenmesinde, olgunlaĢmasında önemli roller oynamıĢtır.
7. Orta Türkçe Dönemi Bilinmeyen Orta Asya Türk Lehçesi
Kitabımıza konu olan Fergana Türkleri diğer bir söyleyiĢle Türk‘e Ad veren Türklerin dilleri ile ilgili
olduğunu düĢündüğümüz Orta Türkçe Dönemine ait bazı eserler ‗KarıĢık Dilli Eserler olarak adlandırılmıĢtır. Bu
eserlere ‗Bilinmeyen Orta Asya Türk lehçesi‘ olarak da adlandırılır. Son zamanlara kadar Orta Türkçe‘nin yazı
dilleri arasında böyle bir terim kullanılmamıĢtır. Eski Anadolu Türkçesi eserleri arasında sayılan bazı eserlerin
dillerindeki karıĢıklık Türkolojiyle uğraĢanların dikkatini çekmiĢti.
Orta Türkçe dönemine ait eserlerdeki fonetik ve morfolojik farklılıklar, karıĢıklıklar veya alternans
kullanımlar bu eserlere ―KarıĢık Dilli Eserler‖ adının verilmesine sebep olmuĢtur.
Bahsi geçen eserlerde hem olmak hem bolmak fiilinin, kelime baĢında hem  t hem de  d seslerinin aynı
anda bulunmasına bir anlam verilememiĢ ve ―olga bolga sorunu‖ ya da ―KarıĢık Dilli Eserler‖ adlarıyla bunlar
incelenmiĢtir.
KarıĢık dilli eserlerin ses özellikleri:
1.
ol- / bol – fiilinin birlikte kullanılması: Karahanlı Türkçesine özgü olan bol- fiili, Oğuzcada ol- biçimindedir. Ol/bol- biçimlerinin karıĢık dilli eserlerdeki kullanımları birbirinden farklıdır. Kudurî Tercümesi (=KT) ve Ferāiz
115 Ergin, Muharrem, Türk Dil Bilgisi, Boğaziçi Yayınları, 5.Baskı, Ġstanbul 1980, 23.s
116 Zülfikar, Hamza, Yüksek Öğretimde Türkçe Yazım ve Anlatım, 2. Baskı, Ankara, 1981, 19.s
58
Kitābı‟nda (=FK) bol- sabittir. Behcetü'l-Hadâ'ik‟de (=BH) her iki biçim de geçer; ama bol- biçimi baskındır.
ġerhü‘l-Menâr‟da (=ġM) ise hem bol- hem de ol- biçimleri sık kullanılır117.
2.
#b > #v ses değiĢikliği: Doğu Türkçesi metinleri b- ünsüzünü taĢırlar: bar „var‟, bar- „var-‟, bir- „ver-‟.
Korkmaz118 bu konuda 12, 13. asırlarda Oğuzcada b->v- değiĢiminin baĢlamadığına hükmeder ve Oğuz
Türkçesini bu açıdan Karahanlı Türkçesiyle birleĢtirir. KarıĢık dilli eserler, bu özellik açısından incelendiğinde
BH ve KT ‟de söz baĢı b-„li kullanımların, FK‟de ise v-„li kullanımların baskın olduğu görülür. Bu açıdan
bakıldığında eserlerde bir birliktelik görülmez119.
3.
d/ > y/ ses değiĢikliği: Eski Türkçedeki /d/ sesi bazı istisnalar dıĢında düzenli olarak /y/‟ye dönüĢmüĢtür. BH,
FK ve KT‟de geçen konuyla ilgili bazı örnekler Ģunlardır: ayruḳlar „baĢkaları‟, eygü „iyi‟ (BH, KT), ḳayġu
„kaygı‟ (BH, KT, FK), uyı- „uyumak‟ (BH, FK), yıyıla-, yıyla- „kokla-„ (BH, KT), iyi „sahip‟ (KT). Aynı
eserlerde bazı kelimelerde söz konusu değiĢim gerçekleĢmemiĢtir: idi, iḏi, iẕi „sahip‟ (BH, FK), bodak „boya‟
(BH)120.
4.
– ġ / – g > ø ses değiĢikliği: Eski Türkçenin hece ve ek baĢlarında –ġ/-g ünsüzleri ile birden fazla heceli
kelimelerin sonseslerinde bulunan –ġ/ -g ünsüzleri, XIII. yüzyıl sonlarına doğru Oğuz-Türkmen lehçelerine
dayanan Güneybatı Türkçesinde artık kurallı olarak eriyip kaybolmuĢtur: ḳapıġ > ḳapu, sevig > sevü, belgür- >
belür. Bu konuda karıĢık dilli eserlerde özellikle BH, FK ve KT‟de Oğuzca eğilimler baskındır: belür- (FK), ölü
(FK), ḳamu (FK, KT), arı „temiz‟ (FK, BH), aru (ġM), görklü (ġM). Ancak bu kuralın dıĢında kalan örnekler
de oldukça fazladır. apuġ (BH), uluġ (BH), ölüg (KT), bolġan „olduğu‟ (ġM) gibi121.
5.
# t ~ # d alternans kullanımı: Yukarıda anlatılan /ġ/, /g/ seslerinin kelimelerde sergiledikleri ikili kullanımlar,
söz baĢı /d-/ ~ /t-/ için de söylenebilir. Bu konuda Divanu Lügati‟t-Türk‟te Oğuzların söz baĢı ötümsüz /t/‟yi
ötümlü olarak kullandıkları bilgisi yer alır: d‟yi t‟ye ve t‟yi de d‟ye çevirmek Oguzların bir uygulamasıdır ve
diğer Türk lehçelerine ters düĢen bir tutumdur. Türkler tewe, Oguzlar deve der. Türkler „dahi, üstelik‟
anlamında taqı, Oguzlar daqı der . KarıĢık dilli eserler /d-/ ~ /t-/ konusunda benzer özellikler gösterirler.
Eserlerde hakim olan özellik Eski Türkçedeki söz baĢı ötümsüz /t-/‟lerin ötümlüleĢmesidir: düne- „gecelemek‟
(BH, KT), dünin „geceleyin‟ (KT), dütün „duman‟ (BH), depren- (BH). Fakat eserlerde ikili kullanımlar da
oldukça yaygındır: taḳı ~ daḳı (BH), ṭoġ- ~ doġ- (BH, FK), tört ~ dört (KT), tė- ~ de- „demek‟ (ġM). Bazı
117 Erdem, Yard. Doç. Dr. Mevlüt- Sarı, Doç. Dr. Mustafa, KarıĢık Dilli Eserlere Farklı Bir BakıĢ, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or
Turkic Volume 5/1 Winter 2010
118 Korkmaz, Prof. Dr. Zeynep, Selçuklular Çağının Genel Yapısı, Türk Dili Üzerine AraĢtırmalar I, TDK Yay., 1995, Ankara, 274-286
119 Erdem, Yard. Doç. Dr. Mevlüt- Sarı, Doç. Dr. Mustafa, age, 392. s
120 Erdem, Yard. Doç. Dr. Mevlüt- Sarı, Doç. Dr. Mustafa, age, 392. s
121 Erdem, Yard. Doç. Dr. Mevlüt- Sarı, Doç. Dr. Mustafa, age, 393. s
59
kelimelerin eser boyunca tek biçimlerinin kullanılmasına da bazı metinlerde rastlanır: takı, turur, taĢ, Teñri
(KT)122.
6.
é (kapalı e) meselesi: Yazımlar dikkate alındığında karıĢık dilli eserlerin i‘li yazımları tercih ettiği söylenebilir.
BH, FK ve KT‟de i‟li biçimler oldukça yaygındır: bir- „vermek„, biĢ „beĢ‟, di- „demek‟, irte „sabah‟, it„etmek‟, yir „yer‟; yi-, di-, yiñ, irte, yit-, biĢ bir- „vermek‟, biĢ „beĢ‟, biĢinç „beĢinci‟, di- „demek‟, it- „etmek
‟. KarıĢık dilli eserlerin Doğu Türkçesiyle olan bağlantıları düĢünüldüğünde, /i/‟li yazımların tercih edilmesi
olağan bir durum olarak karĢılanmalıdır. Karahanlı Türkçesinin güçlü bir devamı olan Çağatay Türkçesinde /e/,
/i/ farklılaĢması görülmez. Çağatay Türkçesi kök hecedeki açık ve kapalı e seslerinin i‟ye değiĢtirmiĢ, açık ve
kapalı e karĢıtlığı da kaybolmuĢtur: sen > sin, sew- > siv-, eĢid- > iĢit, beĢ > biĢ vb123.
KarıĢık dilli eserlerin Ģekil özellikleri124 :
1. GeniĢ zaman olumsuzluk: Oğuzlarla öbür Türkler arasında ayrılık yoktur." (II, 65) KâĢgarlı, geniĢ zaman
kipinin baĢka çekimleri için de olar barmaslar, bular barmaslar, biz barmasmız gibi örnekler vermiĢtir
(Korkmaz 1995c:250).‖ KâĢgarlı Mahmut‟un belirttiği geniĢ zamanın olumsuz biçimi -mAs bazı karıĢık dilli
eserlerde son derece yaygındır: bolmas, ḳomas, sevmes (BH), bulmas, sınmas (FK), oḳumas erse (KT),
olunmaslar (ġM) gibi. Az da olsa –mAz‟lı biçimler FK‟de ve ġM‟de kullanılır: gilmez bolsa, geçmez (FK);
bolmaz, eylemez (ġM). GeniĢ zaman ekinde görülen –z > -s değiĢmesi sadece bu ekle sınırlı kalmamıĢ; BH‟de
yüklemdeki kiĢi eklerine de sıçramıĢtır: kurtıla-vus, dedemüs, baravus. ġunu da belirtmek gerekir ki –mAs
biçimi sadece karıĢık dilli eserlere görülmez, Karahanlı Türkçesinde sıklıkla (bolmas „olmaz‟, körmes „görmez‟
) (Demir ve Yılmaz 2009:71); Eski Anadolu Türkçesinde seyrek görülür: görinmes „görünmez‟, gelmes „gelmez
‟ (Mansuroğlu
2. Ġlgi hal eki: Ġlgi durum ekinin taĢıdığı ünlü ve ekin kelimeye ekleniĢ biçiminde karıĢık dilli eserlerde bazı
farklılıklar görülür. Ekin ünlüsü FK de ve ġM de düzdür: atanıng, anıng, oġlınıng, atasınıng (FK); anlarnıñ,
ācizligiñ, siziñ (ġM). BH‟de az da olsa ünsüzle biten kelimelere eklenen –nıñ yanında, baskın kullanım Eski
Anadolu Türkçesinde olduğu gibi –(n)Uñ Ģeklindedir: ayınuñ anınçı güni, ḫurmā aġaçınuñ fāyidesi, Alīnuñ
oġlı.
3. Belirtme durum ekiyle ilgili en önemli özellik, ekin –(y)I veya –nI olarak gerçekleĢip gerçekleĢmediği ile
ilgilidir. Çoğu eserde –nI belirtme eki yanında baskın biçim –(y)Idır. Sadece ġM‟de her durumda belirtme
durum eki –nI‟dır: ḳadaĢnı (kardeĢi), yigirmini (yirmiyi), nemeni (nesneyi), munlanı (bunları).
122 Erdem, Yard. Doç. Dr. Mevlüt- Sarı, Doç. Dr. Mustafa, age, 393. s
123 Erdem, Yard. Doç. Dr. Mevlüt- Sarı, Doç. Dr. Mustafa, age, 393. s
124 GeniĢ bilgi ve kaynakça için bkz. Erdem, Yard. Doç. Dr. Mevlüt- Sarı, Doç. Dr. Mustafa, age.
60
4. Ayrılma hal eki : yaygın biçim -dAn‟dır. Az da olsa özellikle yer yön adlarında ve zamir çekimlerinde –dIn
biçimi eserlerde yer alır: yañadın, saġdın, ṣoldın (BH), daĢdın, daĢdınḳı (FK), mundın, anlardın (ġM). Bu tür
kalıplaĢmıĢ biçimler Eski Anadolu Türkçesi eserlerinde de yaygındır: saġdın yaña „sağ tarafa‟, buñardın yaña
„pınardan yana‟ .
‗ReĢit Rahmeti Arat, Mecdut Mansuroğlu, Saadettin Buluç, Muharrem Ergin, Zeynep Korkmaz ve Mustafa
Canpolat gibi araĢtırmacılar, bu özelliklerden yola çıkarak, Oğuzcaya dayalı Batı Türk yazı dilinin oluĢumunun,
XIII. yüzyıl öncesinde XI. yüzyıla kadar gittiğini belirtmektedirler. Bu görüĢe göre, karıĢık dilli eserler de Eski
Türkçeden Batı Türkçesine geçiĢ döneminin eserleridir‘ derler..
ġinasi Tekin, bu değerlendirmenin ispatının mümkün olmadığını, bu tür özelliklerin, iddia edildiği gibi
Eski Türkçe ile Oğuzca arasındaki bir geçiĢ dönemine ait olamayacağını, böyle bir geçiĢ döneminin var
olmadığını, bunların tek tek kiĢilere ait dil özellikleri olması gerektiğini belirtmiĢtir.
―KarıĢık dilli eserler‖ ya da ―olga-bolga sorunu‖ diye bilinen bu tartıĢmalar, erken Oğuzcaya ait
sayılabilecek eserlerin dil özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Behcetü‘l- Hadā‘ik fi Mev‘izeti‘l-Halā‘ik, Kudûri
Tercümesi, Ali‘nin Kıssa-i Yusuf‘u Kitab-ı Güzide, Kitab-ı Ferāiz gibi eserler, hem Doğu Türkçesinin hem de
Batı Türkçesinin dil özelliklerini taĢımaktadır125.
Osman Nedim Tuna gibi bazı Türkologlar bu eserlerin çokluğu ve karıĢık kullanım zannedilen alternans
kullanımların belli kurallar içinde kullanıldığına dikkat çekerek Orta Türkçe döneminde adını net olarak
koyamayacakları ―Bilinmeyen Orta Asya Türk Lehçeleri‖ adıyla andıkları bir yazı dilinin de var olduğunu kabul
etmiĢlerdir.
Divân-ı Lûgat-it Türk‘te, KaĢgarlı Mahmud bazı kelimelerin mukayeselerini yaparken ―asıl Türkler‖ ―öbür
Türkler‖ diye bahsederek verdiği örneklerdeki gramer özelliklerinin, bahsedilen KarıĢık Dilli Eserlerin gramer
özellikleriyle benzerlik göstermesi de126 bu yazı dilinin varlığına delil teĢkil etmiĢtir.
Bilinmeyen Orta Asya Yazı dilinin en önemli eseri Oğuz Kağan Destanı'dır. Oğuz Kağan destanı dil
özellikleriyle Orta Türkçenin diğer yazı dillerinden hiç birisine aynen uymaz. Yine Kutadgu Bilig‟in GiriĢ kısmı
bu özellikleri gösteren bir baĢka eserdir. Henüz iĢlenmemiĢ Ongut Mezar TaĢları üzerindeki kitabeler de bu yazı
dilinin mahsullerindendir.
125 Sarı, Doç. Dr. Mustafa, KarıĢık Dilli Eserlerde Kelime>Enklitik>Ek Sürecinde Bir Biçim Birimi: -dAvUK / -dAyUK, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and
History of Turkish or Turkic Volume 5/1 Winter 2010
126 Doğan, Ġsmail, Divan-ı Lûgat-it Türk‘te KaĢgarlı Mahmud‘a Göre Türk Kimdir?, I.Türk Tarihi ve Edebiyatı Kongresi, Celal Bayar Üniversitesi, 11-13 Eylül 1996 Manisa
61
KarıĢık dilli eserler olarak sayılan Ali‟nin Kıssa-i Yusufu, Kuduri Tercümesi, ġerhü‟l Menar, Kitab el
Feraiz, Behçetü‟l Hadaik fi mevizeti‟l Halaik, Kitab-ı Güzide gibi eserlerin de bu yazı dilinin mahsülleri
arasında sayılan bu eserlerin özelliklerine baktığımızda Ģu sonuçları çıkarmak mümkündür.
1. KarıĢık dilli eserler olarak adlandırılan bu eserlerin ses ve Ģekil özellikleri incelendiğinde karıĢıklık
gösteren unsurların eĢ değerde olamamasına rağmen bir yazı dili oluĢturacak kadar sıklıkta olduğu
görülür.
2. Ses ve Ģekil unsurları düzenli bir gösterimde bulunmamasına rağmen, Ģahsi farklılık dıĢında genel bir
yazı dili oluĢturacak ölçütlerde, diğer bir deyiĢle edebi eser üretecek derecede olduğu da görülür.
3. KarıĢık dilli eserlere Ģimdiye kadar Eski Anadolu Türkçesinin oluĢması (Oğuzca) sürecindeki geçiĢ
dönemi olarak düĢünülüp değerlendirmeler bu bakıĢ açısından yapılmıĢtır.
4. Orta Türkçe dönemimde siyasi olarak netleĢemeyen buna rağmen, mevcut Türk yazı dillerinden
farklılık gösteren bir geliĢme sürecinde bir yazı dili ile karĢı karĢıyayız.
5. Çevresinde hem siyasi teĢekkül olarak teĢkilatlı hem de edebi yönden devlet dili de olmuĢ Karahanlı,
Çağatay, Harezm yazı dilleri arasında kalmıĢ, bir tarafı Karluk, Kıpçak diğer tarafı Oğuz teĢekkülleri
bulunan aynı coğrafya içerisinde içiçe bir baĢka yazı dili görülmektedir.
Peki bu yazı dilinin sahipleri kimlerdi? Siyasi teĢekkülleri var mı idi? O dönem siyasi teĢekküller içerisinde
dağınık olarak bulunan fakat diğer yandan da yazı dili oluĢturacak kadar güçlü bir direniĢ gösteren bir kavim, boy,
urug var mı idi? Var idi ise adı neydi veya adına ne diyebiliriz? Bu yazı dilinin sahbi olanlar bugün yaĢayorlar mı?
YaĢıyorlar ise nerede ne adla? Bugün bu yazı dilini kullanıyorlar mı?
Türk‟e Ad Veren Türkler
II.
1.
Daha önce kimler bahsetmiĢ?
Bölge tarihine yönelik eski Sovyet tarihçilerinin araĢtırmalarında söz konusu yörenin Türklerinden
bahsedildiğini görmekteyiz. 20.yy. baĢlarında, Tarihi Etnografik Bilgiler baĢlığı altındaki, Vinnikov, Y.R127. ile
KarmıĢeva, B.H.128‘nın araĢtırmalarında bahisleri geçmektedir.
127 Vinnikov, Y.R. Trudı Kirgizskoy Arheologo-Etnografiçeskoy Ekspeditsii I: Rodoplemennoy sostav i Rasseleniye Kirgizov na Territorii Yujnoy Kirgizii, Ġzdatelstvo Akademii Nauk SSSR, Moskva
1956
128 KarmıĢeva, B. HEtnografiçeskaya Gruppa Tyurk v Sostave Uzbekov, Materialı i isledovaniya po Etnografii i Antropologii SSSR, Moskva, 1960, s. 3-13
62
,
Sovyet kaynaklarında daha çok Özbek etnografyası çerçevesinde ele alınmaktadırlar 129. Bu çalıĢmalardan
sonra adeta unutulma süreci yaĢayan Fergana Türkleri Türkistan‘a Türkiye‘den gelenlerle yeniden hatırlanmaya
baĢlanır.
Ahmet Yesevi Üniversitesinde görev yaptığı sıralarda üniversiteye Türk Dünyası kontenjanından gelen
Kırgızistan‘ın OĢ Bölgesi öğrencilerini tanıyan Yard. Doç. Dr. Yakup Deliömeroğlu, Ülkü Ocakları Dergisinde,
‗Bilinmeyen bir Türk Topluluğu: Fergana Türkleri‘ baĢlığı ile bu Türk boyundan birkaç sayfa ile 2005 yılında
bahseder130. 2005 yılında BiĢkek‘te görev yapan Prof. Dr. Ahmet Buran, IĢın Bilge Kağan Selçuk‘a, ‗OĢ Ġli Özgön
Ġlçesi Köylerinde YaĢayan Türklerin Ağızları (Ġnceleme-Metin-Sözlük)‘ adıyla131 sadece OĢ Bölgesinde
derlemeler yapılarak bir yüksek lisans tezi yaptırmıĢtır. Buran, 2006 yılında bu çalıĢmayı esas alan bir de tebliğ
sunmuĢtur132.
Bu çalıĢmaların yanında tarafımızdan, 2006 yılında Mehmet Ali Arslan‘a ‗Türkata Ağzının Gramer
Unsurları‘133 adıyla bitirme tezi hazırlatılmıĢtır. Bu çalıĢmadan hareketle Arslan, ‗Bilinmeyen Türkatalar‘ adıyla
daha çok elektronik ortamda birkaç sayfalık makale yayınlamıĢtır.
Yine Ahmet Yesevi‘den öğrencilerimden olan Saida Buhaneddinova134 ve Erdal AydoğmuĢ135,
136
bu
konuyu folklorik olarak iĢleyen yüksek lisans tezi yapmıĢlardır.
Bu çalıĢmaların tamamı tarafımızdan görülmüĢtür. Yüksek Lisans seviyesinde olmasına rağmen maalesef
konuyu esastan ele alan araĢtırma ve değerlendirmeler niteliğinde değildirler. Ancak, sahada yapılan derlemeler
olması sebebi ve genel bilgiler açısından kendileri hakkında pek fazla bilgi olmamasına rağmen konuya dikkat
çekmiĢlerdir. Biz de zaman zaman bu çalıĢmalara atıflarda bulunacağız.
Seyfullah Türksoy‘un hazırlayıp sunduğu Ġpekyolu (2007) programında bu Türk boyundan bu bahsedilir.
Ercilasun, Salur Kazan ile TürgiĢ Kağanı Su-lu Kağan arasında bağlantı kurarak aynı Ģahıslar olabileceğini
söyler. Sulu Kağan‘ın yaĢadığı bölge ve dayandığı, hükmettiği boylar bugünkü Fergana vadisi boylarıdır. Bu bilgi
bize üzerinde çalıĢtığımız Türkler ile TürgiĢ bağlantısı kurmamıza da yardımcı olur. Aslında, Salur Kazan ile Sulu
129 Sovyet kaynaklarıyla ilgili geniĢ bibliyografya için bkz. Selçuk, IĢın Bilge Kağan,
OĢ Ġli Özgön Ġlçesi Köylerinde YaĢayan Türklerin Ağızları (Ġnceleme-Metin-Sözlük), Kırgızistan Türkiye Manas
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi) BiĢkek, Kırgızistan
,
2005
130 Deliömeroğlu, Yard. Doç. Dr. Yakup, Bilinmeyen bir Türk Topluluğu: Fergana Türkleri, Ülkü Ocakları Dergisi, 2005 /, Ankara. ( Yazıyı görme imkanımız olmadı. Yakup Deliömeroğlu‘nun kendisinde
de bugün bulunmayan yazı dergi arĢivinde de bulunmamıĢtır. Ancak, ana hatlarıyla bilgi sahibi olduk)
131 Selçuk, IĢın Bilge Kağan, a.g.e.
132 Buran, Prof. Dr. Ahmet, OĢ Ġlinin Özgön Ġlçesinde (Kırgızistan) YaĢayan Türkler ve Ağızları, Uluslar arası Büyük Türk Dili Kurultayı, Bilkent Üniversitesi (26-28 Eylül 2006, Ankara).
133 Arslan, Mehmet Ali, Türkata Ağzının Gramer Unsurları, Ahmet Yesevi Üniversitesi, Türkoloji Fakültesi Bitirme Tezi, 2.6.2006, Türkistan, Kazakistan
134 Burhaneddinova, Saida, Fergana Türklerinin Doğum, Sünnet, Düğün ve Ölüm Merasimleri, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ÇağdaĢ Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı, Ankara,
2009
135 AydoğmuĢ, Erdal, Kırgızistandın OĢ Oblastında CaĢagan Türktördün Tili, (Yüksek Lisans Tezi) BUGU, 2009, BiĢkek
136 AydoğmuĢ, Erdal, Kırgızistan‟ın Güneyinde Bir Türk Boyu Türkatalarda Düğün, Ordu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslar arası, Sosyal Bilimler, Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu, Ordu,
2011
63
Kağan bağlantısı kurmakla adını tam olarak koymasa da Fergana vadisi Türk boyunun da tarihine ıĢık
tutmuĢtur137.
Yine Ercilasun, Ötüken NeĢriyat tarafından 1998‘de Ankara‘da neĢredilen ‗Gülnar‘ romanında Barlas
adıyla da bilinen Fergana vadisi Türklerinden bahseder. Esere adını veren Gülnar ise gerçekleri arayan yeĢil gözlü,
beyaz tenli138 genç kızımızdır139.
Romanda ‗Gülnar‘ tipi ile anlatılan Türk boyu, çalıĢmamıza esas olan boydur.
-Aslında bin yıl içinde zaman zaman temaslarımız oldu, diyordu. Bizim Sırderya boylarından ayrılıĢımız aĢağı
yukarı bin yıllarına rastlar. Fakat ilk 250 yılda alâkalarımızın tamamen koptuğunu söyleyemeyiz. Hatta sonra da
kültür ve ilim alıĢ veriĢlerimiz devam etmiĢtir. Nevayi‘nin birçok yazmasının Ġstanbul kütüphanelerinde oluĢu
bunun somut kanıtıdır.‖ (s.36)
Romanda Kıpçak‘ı temsil eden Gülnar Barlaslardandır.
―Makalede Barlas diye bilinen kabilelerin Özbekistan‘da yaĢadığı yerler sayılıyor ve onların Emir Timur
zamanından kaldığı yazılıyordu. Emir Timur‘un babası da Barlas boyunun beyi imiĢ. Barlaslar kendilerine Türk
diyorlarmıĢ. Bunu Gülnar da biliyordu, fakat nedense bu bilgisini bugüne kadar Ģuur üstüne çıkarmayı
reddetmiĢti.(s.52)140
Yine aynı romanda ‗Gülnar‘ tiplemesinin ağzından, Barlas ve Türk soyu bağlantısı kurulmuĢtur.
‚…Gülnar‘ın en çok takıldığı noktalardan biri ‗Türk‘ idi. ‗Özbek‘ ve ‗Türk‘ sözleri nasıl yan yana
gelebilirdi…‛ (s. 44).
‚…Bugün dahi Barlaslar kendilerine Türk diyorlarmıĢ. Bunu Gülnar da biliyordu, fakat nedense bugüne kadar bu
bilgisini Ģuur üstüne çıkarmayı reddetmiĢti. Türk deyince onun aklına Mesketliler geliyordu. Kimse birileri
Mesketlilerden nefret etmek hissini onun kalbinde uyandırmıĢtı…‛ (s. 52)
‚…-Aslında Türk kimliğimizi unutan biz değiliz Gülnar. Birileri bilerek ve isteyerek soyadımızı bize unutturdu…
Dilimizin Farsçadan üstün olduğunu söylüyordu Nevayî babamız. Ama dilimizin adından Türk dili diye
bahsediyordu. Biz Ģimdi eski Özbekçe diyoruz. Bu bana biraz tuhaf gelmiĢti…141
ÇalıĢma konumuza esas olan Fergana vadisi Türk boyundan doğrudan veya dolaylı bahseden
ulaĢabildiğimiz önceki çalıĢmalar bunlardır.
2. Haklarındaki teoriler ve kendilerine göre kimler?
137 Ercilasun, Prof. Dr., Ahmet Bican, Salur Kazan Kimdir ?, Millî Folklor, C. 7, S.56, KıĢ, Ankara, 2002, 22-34.s
138 ÇalıĢmanın tipoloji bölümünde tanımlanan tiplemenin benzerleri verilmektedir.
139 Arıkoğlu, Prof. Dr. Ekrem, „Gülnar‟ Romanında Ahmet Bican Ercilasun, Türkiyat AraĢtırmaları Enstitüsü Dergisi, Bahar 2003, Selçuk Üniversitesi, Konya, 2003, 389-399.s
140 Arıkoğlu, Prof. Dr. Ekrem, a.g.e., 396. s
141 GüneĢ, ArĢ. Gör., Bahadır, Ahmet Bican Ercilasun Gülnar‟da Ne Diyor ?, A.Ü. Türkiyat AraĢtırmaları Dergisi, Erzurum, 2010, 345-352. s.
64
Fergana vadisi Türkleri hakkında Sovyet kaynakları daha çok Özbek halkının temelini oluĢturanlar
arasında görmektedirler. Karluklar, Barlaslar, Kalta-taylar, Musa-bazarîler ve Mugullar (Mugal, Mogol) gibi etnik
gruplar içerisinde Türkler de sayılamaktadır. Ancak, bunların hepsinin genel literatürde ve bazı halk arasında Türk
olarak sayıldıkları belirtilmektedir142. Aynı kaynakta verilen dipnotta (Yukarıda belirtilen kavimlerin arasında biri
―Türk‖ adını kendi kavminin adı olarak kabul etmekte ve baĢka bir ad kullanmamaktadır.) açıklaması
verilmektedir.
Türkler bütün yerleĢtikleri topraklarda azınlıktı. 20. yy‘ın ilk çeyreğinde halkların yerleĢtikleri yerler
muhafaza edilmekteydi. Türk kavmi ġeybani Han‘ın Özbekleri tarafından ovalardan ve dağ eteklerinden
kovulmuĢ, böylece daha yükseklere, dağlara yerleĢmiĢlerdi. Türklerin yerleĢtikleri yer Taciklerin yaĢadıkları
yerlere denk gelmekteydi. Dağlarda yaĢayan Türkler Taciklerle beraber yaĢadıkları için onlara karıĢmıĢlardı. Dağ
eteklerinde yaĢayanlar ise hem Tacik hem de yerleĢik Türk dilli diğer kavimler (soy-kavim bölünmesi olmayan
Özbekler) arasında yaĢamaktaydılar. Daha da aĢağılarda yaĢayanlar DeĢt-i Kıpçak Özbekleri arasında kalmıĢlar,
fakat buna rağmen günümüze kadar onlara karıĢmamıĢlar. Çünkü onlarla evlenmiyorlardı. Türklerin Tacikler
arasında yaĢadıkları topraklar ve onlara karıĢması, onların bu topraklarda çok eskiden yaĢadıklarının göstergesidir.
Fergana vadisi Türkleri hakkında net olmayan bir kısmı da kendileri tarafından bir yerlere tutunmak
amacıyla üretilmiĢ teoriler vardır. ‗Enver PaĢa‘nın Ġstanbul‘dan getirdiği Türkleriz‘ bile denilmektedir. Türk
kelimesinin Anadolu ile bütünleĢmesi Fergana Türklerinin de kendilerini Anadoluya bağlama arzuları Enver
PaĢa‘nın getirdiği Türkleriz söyleminin dıĢında Timur‘un Anadolu‘dan getirdikleri Kara Tatarlar olduğu gibi
söylentiler de bulunmaktadır. Bu söylentileri sahada araĢtırma yapanlar, kaynak kiĢilerden de tespit etmiĢlerdir.
Göktürk, Türkata, Timur‘un Anadolu‘dan getirdiği Türkler, Enver PaĢa‘nın askerleri Türkler, Afganistan veya
Tacikistan‘ın Ora Tepe mevkiinden gelen Türkler gibi teorilerinin dıĢında, bazı kaynaklarca TürkleĢmiĢ Moğol ya
da MoğollaĢmıĢ Türk Boyu olduğu iddia edilen Barlasların devamı oldukları yolunda görüĢler de bulunmaktadır.
A.
Enver PaĢa‟nın Anadolu‟dan getirdiği Türkler görüĢü, sadece Enver PaĢa‘nın Fergana
Türklerinin yaĢadıkları coğrafya yakınlarında Celalabad‘a bağlı bugün Arslan Bap (Arslan Baba) makamının da
bulunduğu dağlık kesimde Enver PaĢa‘nın karargâh kurması ve bölge halkını teĢkilatlandırması bilgileri ki, bunlar
da resmi kaynaklara dayanmamaktadır. Enver PaĢa‘nın bölgede yaptığı çalıĢmalardan kaynaklanan bir sahiplenme
söz konusudur. Ne konuĢup yazdıkları Türkçe, Ġstanbul Türkçesidir ne de genel kültür kelime hazinesi Ġstanbul ya
da Anadolu‘nun bir baĢka bölgesi ile tamamen örtüĢmemektedir.
B.
Timur‟un Anadolu‟dan getirdikleri Kara Tatarlar iddiasına gelince bu tamamen isnatsız bir
görüĢtür. Kendilerine dayanak arayan bu insanlar hem Timur ögesini hem de Türk adıyla birleĢen Anadolu
142 KarmıĢeva, B. H. a.g.e. s. 2
65
unsurunu birleĢtirerek kendilerine bir geçmiĢ yaratma ihtiyaçları duymuĢlardır. Bu söylemleri de hiçbir yazılı ya
da sözlü sağlam kaynağa dayanmamaktadır.
C.
Göktürk ve Türkata teorisine gelince, bu konu çok ilgi çekici ve oldukça yakın tarihlerde
geliĢmiĢtir. Sayın Namık Kemal Zeybek, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet BaĢkanı iken, üniversiteye
alınacak öğrenci kontenjanlarından bir kısmı da Türk Dünyasına ayrılmıĢtı. Fergana Vadisi Türkleri arasından bir
kısım öğrenci, önceleri Kırgızistan kontenjanından daha sonraları doğrudan Türk kontenjanından Ahmet Yesevi
Üniversitesine burslu öğrenci olarak girmiĢtir. Özellikle, Özgen havalisi Türklerinin teĢkilatlı oluĢları bu
kontenjan sayısını artırma ve tanınma iĢini de ileri seviyelere götürmüĢtür. Hatta, bu bölgede üniversitenin
ortakları bulunarak Türkçe eğitimi konusunda 50‘yi aĢkın ilköğretim okulunda seçmeli ders olarak Türkiye
Türkçesi konmuĢtu. ĠĢte bu çalıĢmalar sırasında önce Seyfullah Türksoy tarafından yayınlanan Göktürlerin
Torunları Türkatalar belgeseli daha sonra da bizzat Sayın Zeybek‘in 143 ifadesiyle Göktürkleri hedef göstermesi
halk tarafından da kabullenerek, kendilerini Göktürklere dayandırma teorisi güçlenmiĢ ve kabul de görmüĢtür.
Aslında önceleri romantik bir yaklaĢımla yapılan bu köken bilgisinin bugün bu yolda bir kanaat
oluĢturacak ciddi delillere rast gelinmektedir.
Yaptığımız bu çalıĢmada ileriki bölümlerde görüleceği üzere, doğrudan Göktürk boyu olmasa da
kanatimizce, aynı dönem ve coğrafyada birlikte yaĢamıĢ bir baĢka Türk boyu olan ve Türk adıyla anılan boyun,
bugün bahsi geçen Fergana Vadisi Türklerini iĢaret ettiğini düĢünmekteyiz.
D.
Ora Tepe Teorisi: Semerkant Bölgesinde ise Türkleri KarmıĢeva‘ya göre, Nur-Ata köyünün
Güneyinde Ak Dağların ve Kara Dağların Kuzey tarafında daha önceleri bulunmuĢlardır. Gavrilov, ise Türklerin
daha önceleri Ura-Tübin (Ora Tepe) Bölgesinde yaĢadıkları hakkında bilgiler olduğunu söyler. Daha çok TürkKarluklar adıyla anılan urug hakkındaki bu teori bir efsanaye dayanmaktadır.
Efsaneye göre ―Türk-Karlukların‖ büyük bir kısmı Uran-Tübe Bölgesinden gelmiĢtir. Bunun delili,
Lolaki‘nin alt grubu olan Tohçion kıĢlağının Karluklara ait olmasıdır. (Türkçe ―togçi‖ – ―dağlarda yaĢayan‖ ve
Tacikçe çoğul ekinden meydana gelmiĢtir) Söz konusu adın Ura-Tübe Bölgesinde yaĢayan Türklerde kullanıldığı
Gavrilov tarafından kaydedilmiĢtir. Ayrıca Ġhtilalden önceki zamanlarda Ura-Tübe ve Semerkant‘tan pir ve
iĢanların (iĢan: Orta Asya‘da kullanılan terim, ―Sufî Ģeyhi‖ anlamına gelmektedir) ―Türk-Karluklara‖ geldikleri
bilinmektedir.
―Türk-Karluklar‖ yaĢadıkları bölgelere göre birçok gruba ayrılmaktadır. ġargun Derya civarındaki
kıĢlıklarda yaĢayanlar Tohçihon Karluklar olarak adlandırılmaktadır. Bu grup Ģu alt gruplara bölünmektedir:
143 Sayın Zeybek ile yaptığım telefon görüĢmesinde Ģöyle ifade etmiĢtir ( Hocam, ortada kendilerine Türk diyen bir topluluk vardı. Ama biz bunları hiçbir tasnif altında gösteremiyor idik. Bana sordular ben de
Türk soy ağacına bakarak siz Göktürksünüz dedim. Onların da hoĢuna gitti ve benimseyip kullandılar dedi. Bundan hareketle Seyfullah Türksoy programında Türkatalar, Göktürklerin Torunları tabirlerini
kullandılar, dedi‘. AnlaĢılıyor ki, Prof. Dr. Turan Yazgan‘ın Gagauzlar hakkındaki ‗Gök Oğuz‘ etimolojisi gibi sayın Zeybek ve Seyfullah Türksoy‘un Türkata terminolojileri ciddiyet görüp kabul edilmiĢtir.
66
Lolaki,
Mazor-çonti,
Sulton-Mahmudî,
Kora-yasok,
Kora-buyun,
Pir-Mahmudî,
Acirgoni.
Kafirnigan
yükseklerinde yaĢayan Karluklar ise Yagnibazar Karlukları olarak bilinmektedir. (Yagnibazar, meĢhur pazarı olan
büyük bir kıĢlak idi). Varzoba adalı küçük nehri boyunca yer alan dört kıĢlakta yaĢayan Karluklar ise Varzob
Karlukları olarak bilinmektedir. Ayrıca Tacikistan‘ın Gissar, ġahrinaus ve Regar Bölgelerinde birkaç Karluk
kıĢlığı bulunmaktadır. Tacikistan‘ın Gissar ovasının Güney-Doğu tarafında yaĢayan Karluklar Kendilerine ―Türk‖
dememektedir. Türkler ise onları ―Galça-Karluk‖ olarak adlandırılmaktadır. (galça/ garça eski yerleĢik halkın
dilinde ―dağlarda yaĢayanlar‖ anlamına gelmektedir) Coğrafik açıdan yakın olmalarına rağmen diğer Karluk
grubu ile iliĢki kurmamakta ve evlilikler yapmamaktadırlar144.
Bu efsane günümüzde de anlaĢılan farklı söyleyiĢleri ile devam etmektedir. Arslan‘ın yaptığı derlemelerde
de benzeri söylemlerden bahsedilmektedir145.
Bugün Fergana vadisinde Özbekistan ve Kırgızistan sınırlarında çoğunlukla mukim Fergana vadisi
Türkleri tarihi bağları sebebiyle Tacikistan ve Afganistan sınırları arasında da az da olsa yaĢadıkları
anlaĢılmaktadır.
3. YaĢadıkları coğrafya ve nüfusları – geçim kaynakları :
144 KarmıĢeva, B., H., Özbeklerin Ġçindeki „Türk‟ Adlı Etnografik Bir Grup Tarihi-Etnografik Veriler, SSCB Bilimler Akademisi, SSCB Etnografya ve Antropolojisi Materyaller Ġle AraĢtırmalar, 1960
Ocak ġubat Sayısı, 7-13. s
145 Arslan, Mehmet Ali, a.g.e., 2. s
67
KarmıĢeva, ana hatları ile Ģu bilgileri vermektedir: ‗Orta Asya‘ya çok eski zamanlarda yerleĢen Türk
halkının torunları, kendi kavimlerinin adını ―Türk‖ olarak bilenler olsa gerek. Söz konusu Türkler 1924-1925
nüfus sayımı sırasında Yah-su ve Kızıl-su nehirleri ovalarında, Hanaka Derya ovasında, Kafirnigan‘ın üst
bölgelerinde ve ZeravĢan dağ zincirinin ġahrud dağ geçidinde ve Buhara civarlarında 6845 kiĢi olarak kayda
geçmiĢtir. Makale yazarı, Urya derya ve Kiçik Urya Derya kenarlarında, KaĢka Derya ovasında, ġirabad Derya
ve kolları boyunca yaĢayan Türkleri kaydetmiĢtir. Gavrilov ise 1928‘de Ura-Tübin Bölgesinde yaĢayan 1500 kiĢi
kaydetmiĢtir. Fergana ovasının genelde Güney-Doğu tarafında Andican Bölgesinin Marhamat kasabasında ve OĢ
Bölgesinin Aravan kasabasında oturan Türklerin sayısı 24 279 kiĢidir. (1926 nüfus sayımı)
Güney Tacikistan‘da Yah-su ve Kızıl-su ovalarında yaĢayan Türkler, Taciklere karıĢmıĢ, hatta kendi
aralarında bile Tacikçe konuĢmaktadırlar. Fakat kendileri, atalarının Özbekçe konuĢtuklarını söylemektedir.
Günümüzde ise bu grubun Türkleri kendini Türk kökenli Tacikler olarak görmektedir. Yakınlarda yaĢayan Lokay,
Samir ve Semiz Özbekler ile Karluklarla evlilikler yapmamaktadır. Kulyab yakınlarında bulunan Kipçak adlı köy
sakinleri dıĢında soy- kavim isimlerini bilmemektedir. Kipçak köyü sakinleri ise kendini Türk-tügyön soyu
mensupları olarak görmektedirler.
1924-1925 yıllarında Kafirnigan nehrinin üst
taraflarında ―Romiti‖
(Romit
dağ
geçidinde
oturduklarından dolayı) olarak adlandırılan 635 Türk yaĢamaktaydı. Onlar Tacikçe bildikleri halde kendi
aralarında Özbekçe konuĢmaktadır. Günümüze kadar Taciklerle yapılan evliliklerin sayısı azdı, genelde kendi
grupları içinde ya da Türk-Karluklarla evlilikler yapılırdı. Fakat Marka ve Lokay Özbeklerle ve Kafirnigan‘ın alt
bölgelerinde yaĢayan Barlaslarla (onları Türk olarak kabul etmelerine rağmen) hala evlilikler yapmamaktadırlar.
Bu Türkler de kendilerini Türk-Tügyön soyu mensupları olarak kabul etmektedirler fakat Yah-su ve Kızıl-su
ovasında yaĢayan Türklerle iliĢkileri mevcut değildir / görüĢmüyorlar) ve Ģu alt gruplara bölünmektedirler: Alakuzi (Ola kuzi), Çil-kal, BeĢ- kal‘tak, Vargoni.
68
Hanaka Derya üst kısımlarında yaĢayan ve 1924-1925 nüfus sayımı sırasında kayda geçen Türkler, Musabazarîler olarak kabul edilmektedir. Günümüzde bir kısmı Surhan Derya ovasında yaĢamaktadır. Kendilerine
―Türk‖ demelerine rağmen mevcut alt grupları adlarına göre Barlas kavmi mensuplarıdır. Taciklere karıĢtılar, iki
dilliler.
KarmıĢeva‘nın, geçim kaynakları ve hayat tarzları hakkında yaptıkları tespitler ise Ģöyledir: ‗Türkler
genelde koyunculukla uğraĢmaktaydı. Büyük baĢ hayvan (at veya deve) yetiĢtirenlerin sayısı azdı. Toprak
iĢlemiyorlardı. Bahçe kültürü pek yoktu. DeĢt-i Kıpçak Özbekleri de hayvancılıkla uğraĢmaktaydı. Fakat farklı
gruplar farklı hayvanlar yetiĢtirmekteydi. Türklerdeki gibi bahçe kültürü yoktu. Türkler, Özbekler gibi deri
iĢlememekteydi ve renkli nakıĢ ve halı dokuma yapmamaktaydı. Hem Türkler hem de DeĢt-i Kıpçak Özbekleri
pamuk ile ipek kumaĢları dokuma ve çanak çömlek üretimi ile uğraĢmıyorlardı. YaĢadıkları çadırlar da farklıydı.
DeĢt-i Kıpçak Özbekleri eskiden göçebe Türk-Moğol halklarının (Kazak, Kırgız, Türkmen, Karakalpak vb.)
kullandıkları taĢınabilir çadırlara benzeyenlerde yaĢıyorlardı. Türkler, Barlaslar ve Karluklar 19.yy sonu- 20. yy
baĢlarında yer evleri yapmaya baĢlamıĢlar. Musa-bazrîlerin ise kıĢlaklarda sadece kıĢın kullandıkları yer evleri
çok eskiden beri yapılıyordu. DeĢt-i Kıpçak Özbeklerinin yaĢadıkları çadırların kullanımına hala Horezm, KaĢka
Derya ve Surhan Derya civarlarında rastlamak mümkündür. Fakat Türklerin yaĢadıkları çadırlara (loçig)
rastlamak güçtür. Ev eĢyaları arasında genelde iĢlenmiĢ deri, el yapımı halı ve keçe kullanılıyordu; mutfakta
kullanılan eĢyalar ise genelde ağaçtan veya deriden yapılıyordu. Yiyecekler genelde ekmek ve süt ürünleri idi. Eti
günlük yemek olarak herkes yiyemiyordu. Yaz aylarında ekmekleri (mayalı veya mayasız hamurdan lepyoĢka
Ģeklinde) levha Ģeklinde olan ve ateĢin ortasına konulan bir taĢ üzerinde piĢiriyorlardı. KıĢ aylarında ise
ekmekleri tandırda Tacikler gibi piĢiriyorlardı. Günlük yiyecekler ise, arpa ve buğday taneleriyle hazırlanmıĢ ve
içine kurut ve yoğurt katılmıĢ çorbalardı. Pilav ve koyun eti genelde misafirler için veya bir kutlama için yapılırdı.
Yoğurttan tereyağı yaparlardı, kalan kısmından ise kurut yaparlardı. Kımız içmiyorlardı. Et olarak sadece koyun
ve keçi eti, kavurmaları deriden ya da kuzu iĢkembesinden yapılmıĢ torbalarda saklarlardı. Meyve ve sebze
nadiren yiyorlardı. Kuru yemiĢler sadece misafirler için alınırdı. Soğan, biber ve yeĢillik kullanırlardı, fakat
yetiĢtirmemekte, ama Taciklerden satın almaktaydılar. Yemeklerde yabani bitkiler kullanırlardı.‘
Türklerin nüfusları hakkında Soyuz Gazetesi 1990 Nu. 12 sayısında Sovyet nüfus sayımı sonuçlarında da
bilgi bulunmaktadır. Bu sayım 1979 ve 1989 sayımlarını mukayeseli olarak vermektedir. Buna göre Türklerin
1979‘daki nüfusları 92.689, 1989‘da ise 262.199 kiĢidir. Tabi bu sayım zamanın siyasi durumu göz önüne
alındığına sağlam bir bilgi olarak görülmez.
Son dönem Özbek devletinin siyasi politikası da yine Türklerin nüfuslarının gerçek sayısı hakkında bilgi
edinmemizi engellemektedir. Bugün Özbekistan‘da zorla pasaportlarına Özbek yazdırılmaktadırlar.
69
Her Ģeye rağmen Fergane vadisi Türklerinin özellikle Kırgızistan‘daki dernekçilik faaliyetleri sonucunda
bazı rakamlara ulaĢmak mümkün olmaktadır. OĢ Türkleri Derneği tarafından çıkarılan kitapta146 1994 yılı Mayıs
ayı itibarıyla OĢ ve Celalabat bölgelerinde 217.000 Türk yaĢadığı ifade edilmektedir. Aynı kaynak her ne kadar
sayı 217.000 olsa da gerçekte Türk olmalarına rağmen pasaportlarına Özbek ve Kırgız yazdıranlarında olduğu
belirtilmektedir. Nüfusa baĢka açıdan bakan Türk Atalar Derneği Ģöyle ifade etmektedirler : ‗Aravan‘ın Çek-Abad,
Tepe-Korgon, Türk-Abad köylerinde, Kara-Suu mahallesinden Ak-TaĢ, Kurbankara köyleri, Özgen‘in Dümbulak,
Zerger, Kayrat, Boston, ÖzgörüĢ köylerinde, Suzak‘ın Cangı Dıygan, Türk-Abad, Ak-BaĢ yerleĢim birimlerinde
Bazar-Korgon‘un Akman, BeĢ-Badam köylerinde yaĢayan nüfusun % 98-99‘unun Türk oldukları tespit edilmiĢtir.‘
Görüldüğü gibi tutarsız bir nüfus bilgisine sahip olduğumuz Fergana vadisi Türklerinin asıl nüfuslarının
Özbekistan‘da olduğu ve 7 milyonun üzerinde sayıya sahip oldukları da zaman zaman ifade edilmektedir.
Bizim gerek sahadaki tespitlerimiz gerek sözlü kaynaklardan öğrendiğimiz kadarı ile Kırgızistan sınırları
içerisinde 350.000 civarında Özbekistan‘da ise Türk olarak kayıtlı 180.000 nüfusun dıĢında, Özbek kayıtlı
olmasına rağmen Fergana vadisi Türklerinin muhtemel nüfuslarının 2 milyon civarında olduğunu söyleyebiliriz.
Geçim kaynakları bugün de hayvancılıktır. Daha çok koyun besiciliği yapmaktadırlar büyük baĢ hayvan
besiciliği az sayıdadır. Sovyet döneminde okuma oranları düĢürülmüĢ üniversite seviyesinde okuma imkanlarını
ise ancak pasaportlarında Türk yazdırmayanlar bulabilmiĢleridir.
Ġçlerinden daha çok kolhoz müdürü ya da en fazla ilköğretim müdürü çıkabilmiĢtir
4. Tipolojileri
„ġirabad Derya, Maçay derya, Urya Derya ve Kiçik Urya Derya civarlarında yaĢayan Türkler 7-8 nesil
önce Surhan Derya bölgesinden geldiklerini söylemektedir, fakat soy-kavim adlarını bilmemektedirler. Harduri
Tacikleri arasında yaĢamaktadır. Onlara karıĢmalarına rağmen kendi dillerini korumuĢlar. Tip olarak da söz
konusu Taciklere benzemektedirler.
Yine KarmıĢeva Fergana vadisi Türkleri hakkında Ģu hükmü ifade eder : Fizikî özellikleri açısından
incelemeye alınan Türkler, soy-kavim bölünmesi olmayan yerleĢik Özbeklere ve Taciklere benzemektedir. Bu
onların Orta Asya‘da çok eskiden beri yaĢadıklarının göstergesidir.
146 Mamataliyev, A., Halbekov, M., Türk Ata Urpaktarı, 2007, 0Ģ
70
Fergana vadisi Türkleri kesin çizgilerle ayırt edilmemektedir. Aynı ana babanın -kaldı ki yedi göbeklerine
kadar soylarını saymaktadırlar- hem siyah saçlı hem de sarı saçlı çocukları olmaktadır. AĢağıda Celalaabad‘ın
Türk Abad köyünde yaĢayan Ġsrail Mamacanov‘un iki erkek çocuğu bir siyah saçlı diğeri sarı saçlıdır.
Hem erkekleri hem de kadınları beyaz tenli ortanın üzerinde boyları vardır. Erkekler 1.75 cm üzerinde
kadınlar da 1.70 cm üzerinde boya sahiptirler.
Celalabat‘ın Türk-Abad köyünden Ġsrail Mamacanov çocukları ile birlikte.
Açık alın, sakallı yüz, elmacık kemikleri belirli olacak derecede çıkık, kulak yapıları kafaya göre iri,
dudaklar belirgin, boyun kısmı omuzdan çene altına kadar olan kısmı net Ģekilde belirli, kaĢ yapıları ise hem erkek
hem de kadında ortadan Ģekilde göz çevresinde çift hilal olacak Ģekildedir. Çene hafif çıkık belirgindir. Erkek ve
kadında geniĢ omuz, kol ve bacaklarda simetrik düzgünlük açıkça görülür. Gözler umumiyetle açık ela, yeĢile
yakın çakır ve kahverengidir. Asya tipi çekik göz değil badem göz diyebileceğimiz iriliktedir.
71
Bugün yaĢamakta olan Fergana vadisi Türklerinin resimleri ile özellikle Yenisey kalıntıları arasındaki
balbalları yan yana koyduğumuzda benzerlikler açıkça görülmektedir.
Fergana vadisi Türklerinin urugları farklı olsa bile genel tipolojileri farklılık arz etmemektedir. Moğol
olarak bilinen Barlas uruğuna mensup Türklerin tipleri de erkek ve kadınlarda boylar 1.78 cm üzerinde ve hepsi
istinasız beyaz tenli, açık renkli saç sarıya yakın, ela ya da yeĢile yakın renkli göz, iri kulak, belirgin çene ve çıkık
elmacık kemiklerden oluĢan bir vücuda sahiptirler.
Kadır Umarov Kayrat Köyü boyu1.80
Balasagun Balbalları
72
Balasagun Balbalları
Rahımberdi buvahanov, Aravan/Türk Mahallesi boyu - 1,82
Bэhrıhån Ķambarova OĢ / Özgen-Kayrat
Balasagun Balbalları
9-12 yüzyıllara ait Balasagun, Çuy ve Tokmak civarındaki balballar ile bugün Fergana Vadisi Türkleri olarak
adlandırılan Türklerin tipleri birebir örtüĢmektedir. Bunun ne anlamı vardır?
Balballar hayali yontular değildir. Birilerine bakılarak yontulmuĢ Türk heykel sanatının ilk örnekleridir. Aslında
bunları Balbal olarak adlandırmak da tartıĢılır. Alelade yontularak sağa sola diklilen taĢlar değildir. Ölen kahramanın
hayatta ya da savaĢta öldürdüğü düĢman sayısı olarak mezarının çevresine dikilen andıçlar ise hiç olamaz. O zaman
Türklerin yaĢadığı coğrafya taĢlardan geçilmez olurdu.
Halkın toplandığı ya da yol güzargahları üzerine dikilen yazılı veya yazısız anıtların yakınlarında, tarihi yerleĢim
yerlerine yakın mekânlarda umumiyetle dini ritüellerin yapıldığı yerlerde karĢımıza çıkan bu heykeller, bazen Ģekil
73
olarak soyut sanat göstergesini andırır yapılmıĢ, bazen de birebir tiplendirmeler taĢtan yontulmuĢ veya taĢa kazılarak
ĢekillendirilmiĢtir.
Dolayısı ile Balasagun Balbaları olarak anılan bu taĢ heykellerin tipleri o zaman yaĢayan o toprakların sahipleri
olan halkın kendini tasvir eden, kendi heykelleridir.
Bu coğrafyaya heykellerini diken halk yok olup gitmedi. Yok, olup gitmediğinin delili ise bu heykellerle birebir
tipolojisi örtüĢen ve adına Türk denilen urugdur.
Bir halkın, ırkı bir özellikleri olarak nesilden nesile taĢıyan birinci dereceden unsur kafatasının içindeki beyin ve
kan hafızasıdır. Diğer bir deyiĢle genetik hafızadır. Genetik hafıza sosyolojik olarak o halkın ortak noktalarını ortaya
koyar. Ahlak anlayıĢı, güzel çirkin, iyi kötü anlayıĢı genetik hafızanın taĢımasıyla oluĢur. Bu hafıza aynı zamanda
sosyal hayattaki yapılanmayı, aile anlayıĢını, hayat biçimini de Ģekillendirir. Kültürel ve etnografik değerler de
genetik hafıza ile devam eder. Yaptıkları evler, ehilleĢtirdikleri hayvanlar, dokudukları halı kilim ve onlara vurdukları
motifler de genetik hafızanın taĢımasıyla süreklilik gösterir.
Bunların yanında fizyolojik yapı da önemlidir. Fizyolojik yapı her ne kadar farklı ırkların birleĢmeleriyle değiĢik
Ģekillenmelere girse de önemli derece bir ırkın ortak noktalarını ortaya koyan dayanaklardan hala birisidir.
Yukarıdaki fotoğrafla verdiğimiz örnekte yedi göbek hiç karıĢmamıĢ anne ve babadan doğmuĢ çocuklardan biri
sarı saçlı renkli gözlü diğerinin siyah saçlı kara gözlü olması bize sarıĢın Kuman ile siyah saçlı Kıpçak (Kazak-Kırgız
vb), siyah saçlı beyaz tenli renkli gözlü Oğuz ile karakaĢ karagöz Türkmeni, beyaz tenli renkli gözlü Özbek ile
karakaĢ karagöz Uygur‘un nasıl Karluk olduğunu ve bunların hepsinin Türk olarak nasıl adlandırıldığını da
göstermektedir.
Balasagun heykelleri ile Fergana Vadisi Türklerinin tipoloji olarak aynı olması bize Türk adı verilen kavmin en az
dokuzuncu yüzyıldan beri bu coğrafyada hayat sürdüğünü de göstermektedir.
5. Dilleri
5. 1. Yazılı eserleri
Fergana Vadisi Türklerinin doğrudan yazılı eseri olarak kabul edebileceğimiz XII. Yüzyılın ikinci
yarısında Özkent‘te Hüseyn bin Hasan türbesindeki Rebiülahir 547 / Temmuz-Ağustos 1152 tarihli
kitabededir diyebiliriz.
Bu kitabenin dıĢında kendilerinin ifadelerine göre Ali ġir Nevayi, Babur ve bunların muhitinde kaleme alınan
eserler de Fergane Vadisi Türklerinin dillerinin ürünleridir.
74
Fergane Vadisi Türklerinin dillerinin yazılı örnekleri olarak Orta Türkçe dönemi yazı dili olarak bilinen
Karahanlı, Harezm, Çağatay, Uygur, Kıpçak, Eski Azeri ve Eski Anadolu Türkçelerinin dıĢında aynı döneme ait bir
takım eserlerin dıĢında bazı eserler bulunmaktadır. Bu eserler dil özelliği açısından Kıpçak ve Karluk hem de Oğuz
özelliklerini birlikte yansıtmaktadırlar. Bu özelliklerinden dolayı ‗KarıĢık Dilli Eserler‘ adıyla anılmıĢlardır. Aynı
eserlere ‗Bilinmeyen Orta Asya Türk Yazı Dili‘ de denilmektedir. ĠĢte bu eserleri de Fergana Vadisi Türklerinin
yazılı eserleri arasında saymak da mümkündür diye düĢünmekteyiz.
Saha çalıĢmasında Celalabat Vilayetinin Türkabat köyünde Ķåsım Håcı Rözıvåyoğlı‘nda bulunan TaĢkent‘te
yayınlanmıĢ H. 1320 tarihli taĢ baskı ‗Nur Name Risaleleri‘ adlı 132 sayfa olan eser bulunmaktadır. Eserin yazarının
Muhammed Zafer Bek Muhammed Oğlu olduğu anlaĢılmaktadır147.
Ķåsım Håcı Rözıvåyoğlı‘nın temiz Türki dille yazılmıĢtır, Özbekçe değildir diye özellikle vurguladığı bu eserde
Nurname, Kadehname, Mahlukatname , Fenn-i besmele-yi Ģerif, Cin yeri ve defi belli, Nazar-ı nüfüsu haller, Dua-yı
Farsi, Dua-yı Türki, Risale-yi Çarvadar, Risale-yi Depkani, Tefesat-ı Bednazar, Dua-yı Ġsmi Azam, Salavatunnecina,
Dua-yı Kasrıha, Dua-yı Bazubend, Risale-yi Devradegerlik gibi bölümler bulunmaktadır. Ayrıca eserde âlemin
yaratılıĢı, ilk insanın yaratılması, peygamberlerin yaratılması ve dört büyük melek olan Cebrail, Ġsrafil, Mikail ve
Azrail‘in yaratılması gibi birçok bilgi yer almaktadır. Bu eserden hareketle Orta Türkçe döneminden itibaren bu yazı
dili ile eserlerin yakın döneme kadar verildiğini düĢünmekteyiz.
147
Eserle ilgili ‗Transkripsiyon, Ġnceleme ve Metin‘ çalıĢması Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde Yüksek Lisans
çalıĢması balatılmıĢtır.
75
OĢ vilayetine bağlı Aravan Çekabat‘ta yaĢayan Osman TaĢtemir adlı 1940 doğumlu gazetecilik de yapan
yazar ve Ģair de kendi iddiasına göre ‗temiz Türki dille‘ eserler vermektedir. Yüksek öğrenimini TaĢkent‘te yapması
sebebiyle her ne kadar Özbek Türkçesi ağırlıklı eserler vermekte ise de bu eserler Fergana Vadisi Türklerinin yazılı
örnekleri arasında saymamız mümkündür. Osman TaĢtemirin aĢağıda fotoğrafını verdiğimiz eseri dıĢında yayıma
hazır üç ciltlik Ģiirleri de el yazısı olarak hazırlanmıĢ henüz yayımlanmamıĢtır. Bu çalıĢmadan da bir sayfa örnek
veriyoruz.
5. 2. Sözlü Kaynakları: Fergnana Vadisi Türklerinin sözlü kaynakları baĢta kendilerinin tarihi ve kökeni
hakkındaki söylentiler, efsanelerdir. Bunların dıĢında son zamanlarda oluĢmuĢ Polat Destanı ile Köroğlu, Yusuf u
Züleyha gibi diğer Türk dünyası ile ortak destanlar halk arasında bilinmektedir. Derlemeler sırasında bu
destanların varyantlarına rastlamadık.
Fergana Vadisi Türklerinin sözlü kaynakları daha çok ‗ölen‘, ‗koĢak‘ ve ‗yar yar‘ diye adlandırdıkları
manzumlardır. Saha çalıĢması sırasında bu örneklerden derlemelerimiz oldu. Bu örnekler ‗Metinler‘ bahsinde
transkripsiyonlu yazı ile okuyuculara sunulmuĢtur.
76
5. 3. Ses Bilgisi
a. Ünlüler
Ġncelememize esas olan Fergana Vadisi Türklerinin diyalektlerinde Ortak Türkçedeki ünlülerden faklı
olarak å, э ünlüleri bulunur. ı ve i ünlülerinin bu diyalektte ı ~ i (adeta tek bir ses gibi) olarak kullanıldığı açıkça
görülmektedir. Diğer Türk lehçelerinin bir kısmında görülen bu é (kapalı e) sesi ise ya açık e ya da i ünlüsü
olarak kullanılmaktadır. Alternans kullanım sadece ı ~ i de değil o~ ö ve u ~ ü seslerinde de görülmektedir.
Eski Türkçede genellikle Köktürk yazısında ı ~i sesini karĢılayan tek
iĢaretle gösterilmiĢtir. Orta
Türkçe metinlerde de Arap Alfabesindeki y sesi altına iki nokta iĢaretiyle verilmiĢtir.
Türkiye Türkolojisinde kapalı é‘nin varlığı é mi, i mi diye tartıĢılırken, Sovyet Türkolojisinde olaya açık ve
kapalı é açısından bakılmıĢ ve açık e sesinin Ġran asıllı olduğu ileri sürülmüĢtür. Bu sesin Türk lehçelerine Ġrani
dillerin etkisiyle girmiĢ olduğu, Ana Türk dilinde bir tane e sesinin var olduğu ve Türkiye Türkçesindeki e‘lerin
açık olmadığı gibi görüĢler ortaya atılmıĢtır. Kapalı é, Türk dilinin yazılı dönemlerinden beri açık e ve i sesleri ile
beraber takip edilebilen bir ses olmasına rağmen hem imla hem de fonetik varlığı üzerinde farklı görüĢler ortaya
çıkmıĢtır.
Diğer ünlülerin çıkıĢ, boğumlanma ve oluĢturdukları kavram alanları, diğer Türk lehçelerindeki benzerleri
ile aynıdır.
Biz burada ortak Türkçeden farklılık gösteren ünlüler olan å ve ȝ seslerinin kullanımları üzerinde
duracağız.
1.
Ortak Türkçeden Farklılık Gösteren Ünlüler
å
ünlüsü: Bu ünlü aslında kalın düz ve geniĢ bir ünlü olmasına rağmen bu diyalektte yuvarlaklaĢma
eğilimi gösterir. Muhtemelen Özbek Türkçesindeki yuvarlaklaĢma etkisi bu diyalekti de etkilemektedir. Bu ses
kelime baĢı ve içinde kullanılmaktadır. Kelime sonunda bulunmaz.
å ünlüsünün kullanımına örnekler :
kelime başında
kelime içinde
ålıp 20
båķamız 2
åltı 5
bålэn 0
åltınçı 31
bår 9
åt 14
båĢķa39
åtэ 2
ķåçıp 23
77
kelime sonunda
э
ünlüsü: a ve e sesleri arasında ne art damak ne de ön damak olarak net tınısı olmayan yandaki
ünsüzün incelik ya da kalınlığına göre tonda hafif kayma olan bir ünlüdür. Göktürk yazısında a ve e seslerinin tek
iĢaretle gösterilmesinin de Türk dilinin arkaik dönemlerindeki vokal yapısının bir göstergesi olabileceğini de
düĢündürmektedir.
э ünlüsünün kullanımlarına örnekler :
2.
kelime baĢında
kelime içinde
kelime sonunda
эdэĢkın 711
bittэsı 58
ayıldэ 67
эkemdı 268
kesэdı 58
yanэ 58
эllэrgэ 518
mэndey 58
mэnэ 55
эmır temır 72
bömэsэ 58
öyımçэ 53
эytkэn 72
orэtepэdэn 83
yergэ 58
Uzun Ünlüler
Fergana Vadisi Türklerinde yaptığımız derlemeler sırasında ve derleme metinlerini fonetik transkripsiyonla
yazıya geçirdiğimizde asli uzun ünlü olarak adlandırdığımız uzun ünlü bulunmamaktadır.
Sadece bээrı 105 ‗hepsi, tamamı‘ kelimesinde diftong olarak uzun ünlüye rastlanmıĢtır. Bunun dıĢında
Kırgız Türkçesinden alıntı eköö 537 ‗ikisi‘, küyöögэ ‗güveyiğe‘536, toorı ‗doğru‘ 665 tuuğan 419 ‗kardeĢ‘ gibi
kelimelerde diftonglu uzun ünlüler bulunmaktadır. Bunlar da Kırgız Türkçesinin özelliklerindendir.
Fergana Vadisi Türklerinde Arapça ve Farsça‘dan alıntı kelimelerde de uzunluk telaffuz edilmemektedir.
3.
Ünlü Uyumları
Türk Dilinin temel karakteristik özelliği olarak sayılan ünlü uyumları Fergana Vadisi Türklerinin dilinde
bir kural olarak vardır diyemeyiz.
Özellikle a-e arası olarak kullanılan э vokalinin bulunduğu kelimeler ile ı-i seslerinin alternans kullanıldığı
kelimelerde büyük ünlü uyumu bulunmamaktadır. Bu kuralsızlık aĢağıdaki örneklerde görüldüğü üzere hem
büyük hem de küçük ünlü uyumlarında aynıdır.
åķtэĢtэ 460, ålэmэn 90, atķardım 349, bılgэnlэrım 609, bılmeymэn 65, bılэmız 105, bögэnmız 5, bölek
563, bэngılэrdэn 87,ciyanıdэn 13, dånıĢmэnlikkэ 795, dehķånçılikkэ 1, eĢıtkэnımızdı 456, görıstэngэ 908,
78
içkэndey 737, ilgэrkılэr 1278, iĢlэnmeydı 572, ķandeydır 444, ķåzåğlэrdэ 204, kelgэnmız 172, ketmåķdэmэn
1071, köliglik 166, körınıĢıdэ 116, ķoĢkэnlэriŋ 773, kötэrıp 583, ķutılmeysэn 906, maķsэtlэringэ 458, mehrıbånım
1047, olagende 682, örik 136, örıslэr 280, öĢındey 1381, ötik kiyadı 1232, öyımçэ 53, özgэrıĢtı 279, såğliğim 92,
siynısıdэn 14, temuriylэrdı 604, teŋgenı 668, tılıdэ 177, tırıkçıligimız 1, tırıkçılik 307, tuğılgэnmэn 317, tuğıĢkэn
268, türkiyadэ 34, türkmız degэnmız 811, türktı 1301, türsınåy 454, tüĢıntırıp 393, tüĢıntırэlmeydı 709, tüĢmeydı
706, tüyaçı 70, tэnımeydıkэn 1421, uruğım 354, üyımgэ 407, yåĢligımdэ 1428, yåzılgэndэ 176, yetkızdım 461,
yeyiĢэdı 213, yigırmэnçı 204, yümэlaķ 597, yürgэnmız 236.
4.
Ünlülerde alternans kullanımlar
Fergana Vadisi Türklerinin dilinde özellikle kelime içinde ı~i sesleri ve o~ö sesleri standart diyebileceğimiz
oranda alternans kullanımdır.
ı~i seslerinin alternans kullanımlarına örnekler: berılmeydı 381, bittэsı 594, cåniŋ bölsın 466, çımkenttı
288, ekkı kıĢılik 553, hökmэtıkı 303, içıgэ 439, ķıyınçılik 352, ķıynэldik 348, ķızingэ 514, kiyardı 316, ötıp kettı
265, yigırmэ 263.
o~ö seslerinin alternans kullanımlarına örnekler: bol- ~ böl- / bo-~bö- yardımcı fiili baĢta olmak üzere
oturmak ~ötürmek ve ottız~öttız ile oyun ~ öyün kelimelerinde neredeyse eĢ değer ölçülerde kullanılmaktadır.
5.
6.
Belli baĢlı ünlü değiĢiklikleri
a˃ å
algandan 662 ~ ålэmız 1293
a˃ u
baba ˃ buvэ 373
a˃ o
kavurma ˃ ķoğırmэ 1379, kavun ˃ ķovun 1427
e ˃ü
ev ˃ üy 1187,
o˃ u
soğuk ˃ suvuķ 1379, kovmak ˃ ķuv alэp 596
ö˃ i
öğütmek ˃ ivıtgэn 173
Ünlü düĢme ve türemeleri :
Fergana Vadisi Türklerinin dilinde Ortak Türkçede bulunan vurgusuz orta hece ünlü düĢmelerinin dıĢında
farklı bir ünlü düĢmesi görülmemiĢtir.
Ünlü türemesi de ‗örıslэrdэn
266‘
örneğinde olduğu gibi Rus kelimesi baĢında bir ö sesinin türemesi
sözkonusudur
79
b. Ünsüzler
Resmi yazı dilleri olmayan Fergana Vadisi Türklerinin dillerinde tespit ettiğimiz ünsüzler b, c, d, f, g, ğ,
h, k, ķ, l, m, n, ng, ŋ, p, r, s, Ģ, t, y, z ünsüzleri bulunmaktadır.
b ünsüzü kelime baĢında Ortak Türkçede olduğu gibi oldukça iĢlek kullanılmıĢtır. Kelime içinde
‗båbålэrım‘ 2 örneğinde olduğu gibi çocuk diĢi olarak da adlandırabileceğimiz Türkçe kelimelerde ve ‗yapэlэķbåĢ‘
76 gibi birleĢik
Türkçe kelimelerde kullanılmıĢtır. Bunların dıĢında b sesi kelime içinde kelimelerde
‗özbegistэndı‘ 70, ‗oblэsı‘ 100, ‗respublika‘ 101, ‗sэbэbı‘ 79, ‗vıbor‘ 96 örneklerinde olduğu gibi yabancı
dillerden alıntı kelimelerde bulunmaktadır. b ünsüzü kelime sonunda kullanılmaz.
c ünsüzü ile baĢlayan kelimeler ya Kırgız veya Kazak Türkçesinden alıntı kelimeler ya da Farsça baĢta
olmak üzere yabancı dillerden alıntı kelimelerde kullanılmıĢtır. Fergana Vadisi Türklerinin dilinde c ünsüzü ile
baĢlayan Türkçe kelime bulunmamaktadır.
d ünsüzü ile de- fiili ve dıl ‗dil‘ (bu kelime daha çok til ~ tıl Ģeklinde geçmektedir) kelimelerinin dıĢında
kullanılan ünsüzle baĢta Farsça olmak üzere yabancı dillerden alıntı kelimelerde kullanılmıĢtır.
f ünsüzü ile baĢlayan hiç bir Türkçe kelime kullanılmamıĢ, f ünsüzü ile kullanılan kelimelerin tamamı
yabancı dillerden alıntı kelimelerdir.
g ve k ön damak ünsüzleri bu ünsüzlerle kelimenin hem k ˃ g dönüĢmüĢ gelmek, görmek gibi Ģekilleri
hem de kelmek, körmek gibi eskicil Ģekilleri birlikte kullanılmıĢtır.
h ünsüzü, ile kan ˃ han, kagan ˃ hakan kelimeleri gibi eskicil k ile baĢlayan kelimelerden h ya dönmüĢ
olanları dıĢında diğer kullanımların tamamı yabancı dillerden alıntı kelimlerdir.
ķ art damak ve k öndamak ünsüzleri kelime baĢında Ortak Türkçe‘de olduğu gibi iĢlek olarak
kullanılmıĢtır.
80
l ünsüzü yalnızca yabancı dillerden alıntı kelimeler için ol az kullanılmıĢtır.
m ünsüzü, b ˃ m ses değiĢikliği sebebiyle ben ˃ men, bin ˃ miŋ, boncuk ˃ monçak, ben ˃ men, bun ˃
muŋ, bayram ˃ mэyrэm kelimeleri dıĢında Arapça, Farsça baĢta olmak üzere yabancı dillerden alıntı kelimler
için kelime baĢında kullanılĢmıĢtır.
n ünsüzü, ne soru kelimesi ve türevleri dıĢında yabancı dillerden alıntı kelimeler için kelime baĢında
kullanılmıĢtır.
p ünsüzü, b ˃ p ses değiĢikliği olan kelimeler ile yabancı dillerden alıntı f sesi baĢlayan kelimelerin f ˃ p
değiĢimi sebebiyle kelime baĢında kullanılmıĢtır.
r ünsüzü yalnızca yabancı dillerden alıntı kelimeler için kelime baĢında kullanılmıĢtır.
s ünsüzü kelime baĢında Ortak Türkçe‘de olduğu gibi iĢlek olarak kullanılmıĢtır.
Ģ ünsüzü çatı ˃ Ģatı kelimesi ve Ģemik, Ģıpırgı ve Ģu kelimesi dıĢında yabancı dillerden alıntı kelimeler için
kelime baĢında kullanılmıĢtır.
t sesi Fergana Vadisi Türklerinin dilinde kelime baĢında Eski Türkçe kelime baĢı sesi olarak korunmuĢ ve t
˃ d değiĢikliği birkaç kelimenin dıĢında görülmemiĢtir. Kelime baĢı d li Ģekillerin de diğer Türk Lehçelerinden
alıntı olması muhtemeldir.
v ünsüzü yalnızca yabancı dillerden alıntı kelimeler için kullanılmıĢtır.
y ünsüzü Fergana Vadisi Türklerinin dilinde kelime baĢında y ünsüzü iĢlek olarak kullanılmıĢtır. Diğer bir
deyiĢle Fergana Vadisi Türklerinin dili y lehçesidir diyebiliriz.
z ünsüzü yalnızca yabancı dillerden alıntı kelimeler için kelime baĢında kullanılmıĢtır.
7.
Belli baĢlı ünsüz değiĢiklikleri
81
a.
Eski Türkçe kidin kelimesindeki d/ sesi Fergana Vadisi Türklerinin dilinde kegin 25, keyıngı
170, kiin 674, kiyinki 674 Ģekillerinde kullanılmaktadır. Eski Türkçe kelime kökü d/ sesi bu kelimede d/ ˃g, d/˃y
ve d/˃ii diftong olarak birlikte kullanılmaktadır.
b.
Fergana Vadisi Türklerinin dilinde diğer ünsüz olayları aĢağıdaki örneklerde verildiği gibidir:

#b ˃ #m değiĢmesi munçэ ‗bu kadar‘ 242, mэn ‗ben‘913, mэngü ‗ölümsüz‘ 1155

b/ ˃ v åĢķåvåķ ‗yemek kabağı‘1439, ķåvåķ ‗kabak‘ 1514, ķåvığ ‗kabuk‘ 1307

ç ˃ Ģ değiĢmesi åĢıķçэ ‗açıkça‘ 571, çåtı ‗merdiven‘ 1621

#f ˃ #p değiĢmesi pålэnçı ‗falancı, zamir‘ 535, påydэ ‗fayda‘ 1399,

-k- ˃ -h- değiĢmesi ohĢэgэn ‗benzeyen‘ 1384, tohlı ‗toklu‘ 1712, tohmэh ‗tokmak‘ 1308

-l – düĢmesi kegэn gelmek fiili 25

-r - ˃ -l- metatezi bållэs ‗barlas‘ 76, yalpız ‗yarpız‘ 1381

-r- düĢmesi bittэ ‗birtek‘ 36, töt ‗dört‘ 767

t# düĢmesi tör ‗dört‘ 1717

#y düĢmesi enэsåydэn ‗yenisey‘ 14
5. 4. ġekil Bilgisi
ġekilbilgisi bölümünde Fergana Vadisi Türklerinin dilindeki tüm ekler ve yapı gösterilmemiĢ yalnızca
Ortak Türkçe dıĢındaki örnekler verilmiĢtir.
A.Yapım (Türetme) Ekleri
Fergana Vadisi Türklerinin yapım ekleri Ortak Türkçenin yapım eklerinden pek farklı değildir.
Ancak hem Kıpçak hem Oğuz ve Karluk karakteristiği gösteren bu diyalekte has diyebileceğimiz
örnekler aĢağıda örnekleriyle gösterilmiĢtir.
l. Ġsimden isim türeten ekler
Ġsim kök ve gövdelerine gelerek isim, sıfat ve zarf türeten eklerdir. Türkiye Türkçesinde iĢletilen
isimden isim yapımı ekleriyle paralellik gösterirler.
Farklılık gösteren ekler Ģunlardır.
+kız eki: Ġsimlere gelerek düzlük, yükseklik kavramları verir. Az kullanılan bir ektir. tek- kız, ‗düz, düzlük
tekkız 1566
82
+ påk/ påpig/ påpik/ våķ eki: Ġsimlere gelerek alet adı yapar. Az kullanılan bir ektir. çåç- påk toka 1267,
çåç- påpig toka ‗ç.+ dı 1237, çåç- påpik toka. 1250, çåç- våķ toka 256 örneklerinde görülür.
2. Ġsimden fiil türeten ekler
Ġsimden fiil türeten eklerde Ortak Türkçeden farklılık gösteren ek bulunmamaktadır.
3. Fiilden Ġsim Türeten Ekler
Fiil kök ve gövdelerine gelerek isim yapan eklerdir. ĠĢleyiĢ tarzı ve Ģekilleri umumiyetle Türkiye
Türkçesi ekleriyle paralellik gösterir.
- eg : Fiillere gelerek isim yapar. böl- eg
- gı : Fiillere gelerek isim yapar Ģıpır- gı
b.+ ı 384 parça, baĢka, böl-ekçe 1294,
süpürge
1673
4. Fiilden Fiil Türeten Ekler
Fiilden fiil yapım ekleri edilgen, dönüĢlü, iĢdeĢ ve ettirgen olmak üzere dört ana fonksiyonda kullanılırlar.
Ortak Türkçe‘de olduğu gibi Fergana Vadisi Türklerinde de - n -, - l -, - Ģ -, - t -, - r - ve - dır - ekleri asıldır. Bu
ekler geldikleri kelimelere göre ünlü alırlar. - d - ve - t - eki ile - dır - ve - tır - ekleri ünsüz uyumuna göre d 'li ya
da t 'li Ģekli kullanılır.
B. Ġsim
1. Ġsimlerde Çokluk
Ġsimlerin çokluk Ģekillerini yapan iĢletme eki, Ortak Türkçe‘de çokluk eki
+lAr Ģeklindedir.
Fergana Vadisi Türklerinde + lAr yerine daima +lэr Ģeklindedir.
ġimdiki Zaman Eki: ġimdiki zaman eki Fergana Vadisi Türklerinin dilinde
„yap-‟ Ģeklindedir.
Kullanımı aĢağıdaki örneklerde olduğu gibidir.
men
sen
u
kelyapmэn/ kelyappэn
kelyapsэn
kelyaptı
bız
sız/ sılэr
ulэr
ġimdiki zaman ekinin olumsuz kullanılıĢına örnekler :
83
kelyapmız kelyappız
kelyapsız/ kelyapsıŋэr
kelyaptı
körmэyapmэn/ körmэyappэn
körmэyapsэn sız/ sılar
körmэyaptı
men
sen
u
bız
körmэyapsız
ulэr
körmэyapmız körmэyappız
körmэyapsıŋэr
körmэyaptı
Gelecek Zaman Eki: Gelecek zaman eki Fergana Vadisi Türklerinde Э – Ģeklindedir.
men
sen
u
körэmэn
körэsэn
körэdı
bız
sız/ sılar
ulэr
körэmız
körэsız /körэsıŋэr
körэdı
bız
sız/ sılar
ulэr
körmэymız
körmэysız körmэysıŋэr
körmэydı
Gelecek Zaman Olumsuzluk Durumu
men
sen
u
körmэymэn
körmэysэn
körmэydı
Gereklilik Kipi: Gereklilik kipinde Fergana Vadisi Türklerinde yeyıĢ kerek, yürüĢ kerek kelimeleriyle
yapılır.
Gereklilik Kipinin Olumsuz KullanılıĢı : yürmэs kerek Ģeklindedir.
Ġstek Kipi: Ġstek kipi Fergana Vadisi Türklerinde yürgım kelэdı biçimindedir.
6. Genel Kültür Örnekleri
Rus etnograf, V. R. Vinnikov, Fergana vadisi Türkleri hakkında, ―Onlar ayrı bir millet olarak nüfusa
geçme hukukundan mahrum bırakılsalar da kendi aralarında Türklük Ģuurunu kaybetmemiĢlerdir. Dolayısıyla, tam
olarak asimile olmuĢtur diyemeyiz.‖ demektedir148. Türklük Ģuurunu kaybetmeyiĢin temelinde genel kültür yani
doğum, ölüm ile önemli merasimler, ortak hukuk baĢta olmak üzere inanıĢ sisteminin ortaklığı da önemlidir.
Zaman zaman diğer Türk dünyası ile ortak yönlerine dikkat çekerek Fergana vadisi Türklerinin inanıĢları,
törenleri, hayat tarzları, günlük hayatın içinde kullanılanm giyim kuĢam, dokuma ve mimari örneklerini burada
vermeye gayret edeceğiz.
Aslında iĢin folklorik yönü daha öce yapılan Burhaneddinova149 , Selçuk150, Aslan151 ile AydoğmuĢ‘un152
çalıĢmalarında ele alınmıĢ Kalafat da153 daha çok bu eserlerden alıntılar yaparak konuyu ele alıp bazı yorum ve
değerlendirmelerde bulunmuĢtur.
148 Burhanedinova, Saida, a.g.e.
149 Burhaneddinova, Saida, a.g.e.
150 Selçuk, Bilge Kağan, a.g.e.
151 Aslan, Mehmet Ali, a.g.e.
152 AydoğmuĢ, Erdal, a.g.e.
84
Biz de hem sahada kendi yaptığımız derlemelere dayanan hem de daha önce yapılan çalıĢmalara atıflar
yaparak konu hakkında okuyucuya belli baĢlı bilgiler vermeye gayret edeceğiz.
6. 1. ĠnanıĢları : Önemli geçim kaynakları arasında hayvancılık hala önemli yer tutan Fergana vadisi
Türklerinin tamamı Müslümandır. Aslında yaĢadıkları bölge de Türklerin Ġslamiyeti genel olarak kabul ettikleri
coğrafya içerisinde yer alır.
Yesevi tarzı Ġslami inanç ve uygulamaları kabul görmüĢ Sünnidirler. Her ne kadar diğer Türk boylarında olduğu
gibi Ġslamiyete sıkı sıkıya bağlı olsalar da eski Türk dini ‗Tanrı Dini‘nin bazı inanıĢ ve uygulamalrını da
bulunmaktadır. Bu uygulamaları hayatın en önemli doğum, evlilik ve ölüm aĢamaları baĢta olmak üzere bazı
inanmalarında görmekteyiz.
6. 2. Törenleri
6.2.1. Doğumla ilgili olan belli baĢlı inanıĢ ve uygulamalar Ģunlardır:
Çocuk sahibi olmak için yapılanlar
a) Vücuda sıcaklık vereceği düĢüncesiyle karatavuğun yumurtası yenir.
b) Kırlangıcın yavrusu yoğurda karıĢtırılarak kadına yedirilir.
c) Karı ve koca, kartalın safra kesesini yalar. Çocukları dünyaya geldikten sonra ona da yalatır.
d) Kendi Ģalvarını meyveli ağacın dibine silkeler. Ağaçtaki bereketin kendisine bulaĢacağına
inanılır.
e) Çocuklu aileyi kendi ağzına tükürttürür. Çocuklu ailedeki çocuk sevincinin kendisine
bulaĢacağına inanılır154.
6.2.2. Hamile iken yapılan uygulama ve inanıĢlar. Diğer Türk boylarında fazla görülmeyen ama Fergana vadisi
Türklerinde görülen belli baĢlı uygulama ve inanıĢlar Ģunlardır:
a) Köpeğe yemek vermek ve onun doğumuna bakmak, hâmile kadın için yararlıdır. Çünkü köpek
bir batımda birkaç yavru doğurmaktadır. Onu gören hâmilenin doğumunun da ne az onun kadar kolay olacağı
inancı vardır.
b) Sığırın doğumuna bakılmaz, çünkü sığırın sancısı ağır olur.
c) Deve sütü içirilmez, peyniri de yedirilmez. Çünkü deve on iki ayda doğum yapan bir hayvandır.
Eğer hâmile kadının doğumu gecikirse kadın üç kez devenin altından geçirilir155.
153 Kalafat, YaĢar, - Yelis, Derya, Türkatalar ve KarĢılaĢtırmalı Halk Ġnanmaları, Avrasya Etüdler Dergisi, TĠKA Yayınları, Yıl 18, Sayı 42 (2012/2), Ankara, 2012, 169-206 .s
154 Burhanedinova, Saida, a.g.e., 9. s
155 Burhanedinova, Saida, a.g.e., 11. s
85
d) Ayı dolmadan doğan sığır yavrusunun dili haĢlanıp hâmile kadına yedirilirse, düĢük olmayacağı
inancı vardır.
e) Bir köpek besleyip ona çok iyi bakılır156.
Fergana vadisi Türklerinde doğum öncesi, doğum sonrası ve çocuğun cinsiyeti ile göbek bağı ve sünnet
gibi belirli günlerinde de muhtelif uygulamalar yapılmaktadır. Bu uygulamalar genellikle diğer Türk boylarındaki
uygulamalarla örtüĢmektedir157. Fergana vadisi Türklerinde doğum sonrası çocuğun yetiĢtirilmesinde layla olarak
adlandırılan ninni de oldukça yaygındır. AĢağıdaki ninni örneği Gayrat köyünden Såyıpcэmål Abduvaliyeva‘dan
derlenmiĢtir.
эllэ
эllэ yüldüzüm эllэ
årэm ål ķunduzım эllэ
yå åyımsэn yå künımsэn
ğэzэl muhэbbэtımsэn
cånımgэ pэyvэntımsэn
эllэ yüldüzüm эllэ
эllэ эytıp ötırsэm
yumılmэydı heç köziŋ
uzэķ tünlэr ånэŋgэ
yöldэĢ bögэn yåruķ yüldüzüm
эllэ bålэm эllэ yöv
årэm ål ķunduzım эllэ
hurmэ örik dånэsısэn
эllэ эytsın ånэsı yöv
cånım bålэm эllэ158
6.2.3. Düğünle ilgili uygulamalar.
A. Düğün Öncesi Gelenekler ve Pratikleri159
a. Savçilik:
156 Konuyla ilgili geniĢ bilgi için bkz Burhanedinova, Saida, a.g.e. 1-32. s
157 Bu konuda mukayeseler için bkz Kalafat, YaĢar, - Yelis, Derya, a.g.m.
158 Metinler Bölümü, 1022-1038
159 Bu bölüm Erdal AydoğmuĢ‘un, Kırgızistan‘ın Güneyinde Bir Türk Boyu Türk Atalarda Düğün adlı çalmasından alınmıĢtır.
86
Türkatalar‘da düğün ilk önce kız istemeyle baĢlar. Buna “Savçilik” (kız isteme) denir. Kız istemeye
erkeğin aile büyüklerinden (dede, nine, anne, baba, teyze, hala gibi) bazıları gider. Geleneğe göre kız istemeye
giderken sevat (sepet) hazırlanır. Sepetin içinde ekmek, Ģeker, tatlı v.b yiyecekler bulunur. Kız evine gidildiğinde
erkek tarafından gelen büyükler kızın anne babasına “EĢigizi ĢpriĢke keldik!” (Avlunuzu süpürmeye geldik) ya
da “Sılardı boglariñda gül bor ekan, bizdi bogimizda bülbül bor. Ekalasını koĢeylik” (Sizin bağınızda bir gül,
bizim bağımızda bir bülbül var. Ġkisini kavuĢturalım) derler. Kızın ailesi kızı verecek olsa da vermeyecek olsa da
kesin cevap vermeden nasip kısmet, nasipte varsa olur, biz biraz düĢünelim der. Eğer erkek ile kız birbirini
tanımıyorsa “UçraĢu” (kızla erkeğin görüĢtürülmesi) olur. Kız ile erkeği kızın yengesi görüĢtürür. GörüĢmeden
sonra kızla erkek birbirini beğenip beğenmediklerini aile büyüklerine bildirirler.
Eğer kız ile erkek razı olurlarsa aradan belli bir zaman geçtikten sonra erkek evi tekrar kız evine gider. Kız
evine giderken yine sepet hazırlanır. Ayrıca kıza hediye etmek üzere bir adet tülbent ile kumaĢ alınır. Eğer kız
tarafı kızını vermek istiyorsa erkek evinden gelen sepeti açarlar ve öncelikle ekmeği bölerler. Ekmeği bölmek kızı
vereceğiz anlamına gelir. Eğer sepeti açmazlarsa kızı vermeyecekleri anlamına gelir ve erkek tarafı sepeti geri alır
ve gider. Kız isteme iĢlemi bittikten sonra düğünün ikinci aĢaması olan Maslahat (düğünün nasıl yapılacağı
hakkında aile büyükleri arasında fikir alıĢveriĢidir) için tarih belirlenir. Hayırlı iĢin uzatılmamsı anlayıĢıyla
hareket ederek en kısa sürede görüĢmek üzere erkek evi kız evinden ayrılır.
Maslahat günü, kalın (baĢlık parası), kız evine nelerin alınacağı, düğün tarihi gibi konular görüĢülüp karara
bağlanır ve niĢan için gün belirlenir.
b.Isırga TakıĢ (Küpe Takma):
Sade bir Ģekilde gerçekleĢtirilen küpe takma töreninde erkekler bulunmaz. Erkek evinden ve kız evinden az
kiĢi katılır. Erkek evi sepet ve küpeyle kız evine gelir. Kızın kulağına kayın anası küpe takar. Küpe takma
Anadolu‘daki yüzük takma töreniyle eĢ değerdir.
Küpe takıldıktan sonra erkek evinin getirdiği sepet açılır ve getirilen yiyecekler yenilir. Yiyecekler
yenildikten sonra erkek evinden gelenler kız evinden ayrılır. Erkek evi kız evinden ayrılırken erkek evinin
getirdiği sepetin içine kız evi tarafından yiyecekler konulur.
c.Kalın (BaĢlık Parası) ve Pamuk Götürme:
Erkek tarafı kız tarafına baĢlık parası ve yorgan, döĢek, yastık hazırlamaları için bir miktar pamuk götürür.
BaĢlık parası miktarı ailenin maddi durumuna göre değiĢir. BaĢlık parasında belli bir miktar yoktur. BaĢlık
parasını kız tarafı düğün masrafları için kullanır ve baĢlık parası yetmediği durumda kız tarafı çıkan masrafı
karĢılar.
d.Bazar ÜĢti (Geline Elbise Alımı):
87
Geline elbise almak için erkek tarafından damadın annesi, babası, kız kardeĢi, kız tarafından ise gelin,
gelinin annesi, yengesi gider.
Geline dört mevsimlik çeĢitli elbiseler alınır. Öncelikle alınması gereken bazı elbiseler Ģunlardır: En
kalitelisinden kıĢlık palto, telpek (deri kıĢlık Ģapka) alınır. Geleneklere göre geline alınan kıĢlık palto ve Ģapka çok
önemlidir.
Gelinle birlikte gelinin annesi ve yengesine de erkek evi tarafından birkaç giysi alınır. Düğünden üç gün
önce erkek evi kız evine maslahat günündeki anlaĢmalarına göre düğünde yapılacak olan yemekler için, koyun,
pirinç, havuç, soğan, yemeklik yağ götürürler.
B. Düğün Sırası Gelenekler ve Pratikleri
1. Kız Evinde Yapılan Düğün:
Düğün önce kız evinde baĢlar. Bu düğüne ―Pota Toy” adı verilir. Düğünden bir gün önce kız evinde düğün
yemeği için mahalle erkekleri tarafından havuç soyulur (saviz arçti). Düğün günü sabahleyin erkenden yemek
hazırlanmaya baĢlanır.
Sabah namazından sonra yaĢlı erkekler (aksakallar) düğün evine gelirler ve yemek yerler. Buna “Nan
UĢta” denir. Yemek sofrası sabah ezanıyla kurulur ve düğün bitene kadar sofra kalkmaz. Gelen her misafire
yemek ikram edilir. Yemek yenildikten sonra yaĢlı erkekler tarafından dua (pata) edilir ve duayla birlikte düğün
baĢlar. Gelen davetliler hediyenin yanı sıra çeĢitli yiyeceklerin bulunduğu sepet getirirler.
a. Sep Yoydı (Çeyizin Sergilenmesi):
Gelinin evinde bir odada gelinin tüm çeyizi, gelen misafirlerin görmesi için sergilenir. Gelinin elbiseleri,
yastık, yorgan, döĢek ve mobilyalar sergiye çıkar.
Öğleyin erkek evinden dünürler (kudalar) kız evine gelirler. Dünürler yanlarında yedi tane sepet getirirler.
Kız evinde dünürler için özel sofra kurulur. Sofrada, koydı kallası (koyun kellesi), koydı kuyrugı (koyun
kuyruğu), kazı kartan (at ve koyun etinden bağırsağın içine doldurulan sucuk Ģeklinde), ĢaĢlık (et ĢiĢ), kogırma
(kavurma) mantı gibi yiyecekler ikram edilir. Et ikram edilirken etin en güzel yeri sofrada oturan en büyük kiĢiye
verilir. Yemek yenildikten sonra sofrada artan yiyecekler uygun bir kaba konularak dünürlere verilir. Ayrıca
dünürlerin getirmiĢ olduğu yedi tane sepetin içine de kız evi tarafından çeĢitli yiyecekler konularak dünürlere
verilir ve dünürler kız evinden ayrılırlar.
Kız evinde düğün akĢama kadar devam eder. Oyunlar oynanır, Ģarkılar söylenir, eğlenilir.
b. Kız Toplanma (Düğünden Bir gün Önce Gelinin Bekar Kız ArkadaĢlarının Düğün Evinde
Toplanıp O Gece Gelinle Birlikte Kalmaları):
88
Kız toplanma kız evinde akĢamleyin gerçekleĢtirilir. Gelinin yakın arkadaĢları kız evine gelir. Her biri
hediye getirir. Gelinin çeyizinin olduğu odada oturularak yemekler yenir,oyunlar oynanır sabaha kadar eğlenilir.
Ertesi gün saat 09.00- 10.00 sularında erkek evi gelin almaya gelir. Damat için yere payandoz (5-10 metre
uzunluğunda kumaĢ parçası) serilir. Damat payandoza basarak eve girer. Damatla beraber damadın arkadaĢları da
eve girer. Fakat damadın arkadaĢları eve girerken payandoza basmazlar. Damat eve girerken evin kapısının
önünde gelinin yengesi durur ve damattan bahĢiĢ alır. Damat ve arkadaĢları eve girdikten sonra payandoz damadın
yengesi tarafından toplanarak gelin alındıktan sonra erkek evine götürülür.
Damat ve arkadaĢları için önceden hazırlanmıĢ olan odada oturulur. Damat ve arkadaĢları için önceden
kesilen koyunun etinden yemekler yapılır ve çeĢitli zengin yemeklerin olduğu sofra kurulur. Damat baĢ köĢeye
oturur. Sonra oda kötü gözlerden ve nazardan korunmak amacıyla gelinin ablası ya da yengesi tarafından
tütsülenir. Oda tütsülendikten sonra damat odayı tütsüleyen kiĢiye bahĢiĢ verir. Bundan sonra yemekler gelir.
Koyunun baĢı damada verilir. Damat koyunun baĢının yarısını kendisi alır diğer yarısını da arkadaĢlarına verir,
arkadaĢları da kendi aralarında paylaĢırlar. Damat ve arkadaĢları yemek yerken kız evi tarafından yedi tane sepet
hazırlanır. Bu sepetlerden bir tanesini kızın annesi hazırlar. Bu sepetin içine koyun kesilip et konulur. Diğer
sepetleri kızın akrabaları hazırlar ve çeĢitli yiyecekler koyarlar. Bu sepetlerdeki yiyecekler gelin alınıp erkek
evine götürüldükten sonra damat ve arkadaĢları tarafından yenilir. Kalan yiyecekleri damadın arkadaĢları
paylaĢarak evlerine götürürler.
Kız evinde damat ve arkadaĢları yemeklerini yerken gelin baĢka bir odada
hazırlanır. Gelinliğini giyer, süslenir ve yakın bir komĢusunun evine saklanır. Yemek yenildikten sonra damadın
arkadaĢları evin önünde oyun oynarlar. Oyun oynanırken oynayanların beline kız evindekiler tarafından yağlık
bağlanır ve bellerine para kıstırılır. Oyun bittikten sonra damat gelini aramaya baĢlar. Eğer gelini bulursa gelinin
saklandığı evin sahibine bahĢiĢ verir. Eğer bulamazsa gelinin yengelerine bahĢiĢ verir ve gelinin yerini öğrenir.
c. Kız UzatıĢ (Gelini Uğurlama):
Gelinin evden ayrılacağı vakit gelmiĢ ve kız evindekiler üzülmeye baĢlamıĢlardır. Kız artık baba evinden
ayrılacağı için geleneklere göre hıçkıra hıçkıra ağlaması gerekmeketedir. Gelin evdekilerle bir bir vedalaĢır. Kızın
annesi ve babası kıza “Borgan coyinda toĢ bol!” (Gittiğin yerde taĢ gibi ol.), “KoĢkañiñ bilan koĢa karı.”
(eĢinle birlikte bir yastıkta kocayın) gibi nasihatta bulunurlar. Daha sonra herkes kapının önüne çıkar ve dua edilir.
Dua edildikten sonra kız babasının ve ağabeyinin koluna girerek gelin arabasına bindirilir böylelikle kız evinden
ayrılınır.
d.
Mozorga BoriĢ (Mezar Ziyareti) ve Zaks (Resmi Nikah):
89
Kız evinden ayrılırken erkek evi tarafından getirilmiĢ olan arabalara kız evindeki akrabalarda binerler. Kız
evinden arabalar konvoy halinde hareket edince mahallede ki komĢular yola ip çekerek gelin arabasının önünü
keserler. Damadın erkek ya da kız kardeĢleri gelin arabasının önünü kesenlere mendil, para gibi Ģeyler vererek
yolu açtırırlar. Aynı Ģekilde damadın evine yaklaĢılırken de mahalleliler tarafından gelin arabasının önü kesilir.
Daha sonra erkek evine mensup gençler ile kız evine mensup gençler konvoyla mezar ziyaretinde bulunurlar.
Mezar ziyaretinde dua edildikten sonra mezardan ayrılırlar. Mezardan ayrıldıktan sonra geziye çıkılır. Arabalarla
gezilirken mağazaların olduğu bir yerde durulur ve erkek tarafındaki bekar erkekler kız tarafındaki bekar kızlara
gönüllerinden ne kopan hediyeyi alıp kızlara verirler. Resmi nikah için önceden belirlenen saatte resmi nikah
yapmaya gidilir. Resmi nikahı kıyan kiĢiye ve orada çalıĢan kiĢilere bahĢiĢ ve yiyecekler verilir. Mezar ziyareti ve
resmi nikahın ardından erkek evine gidilir.
2. Erkek Evinde Yapılan Düğün
Erkek evine gelindiğinde, gelin arabasının içinde oturan gelinin arkadaĢı ve yengesi arabadan inerler ve
gelin arabasının kapılarını tutarak kapıyı açmak için gelinin kayın babasından bahĢiĢ isterler. BahĢiĢi aldıktan
sonra gelin arabadan indirilir. Ġndikten sonra gelinin önünde al koyun kesilir. Koyun kesildikten sonra bir ateĢ
yakılır ve ateĢin etrafında gelin ile damat üç defa döner. Gelin ile damadın aralarındaki sevgi, muhabbet ve
saygının sıcak olması, kötü gözlerden ve nazardan korunması için ateĢ yakılır ve etrafında dönülür.
Gelinin çeyizleri, gelin evinden alınmadan önce erkek evi tarafından gelen akrabalar çeyizi alıp erkek
evine götürürler. Gelin kendi evinden ayrılıp mezar ziyareti ve resmi nikah iĢleri yapılırken gelinin çeyizi damadın
evine getirilmiĢ ve bir odaya konulmuĢ olur. Erkek evinde de sep yoydı (çeyiz sergisi) yapılır. Gelin erkek evine
gelmeden önce çeyizinin konulduğu kendisi için hazırlanmıĢ olan odaya girer. Çeyizlerinin de bulunduğu odanın
son derece düzenli ve tertipli olması gerekmektedir. Gelin o odada akĢama kadar dinlenir.
a. Nikoh OkıĢ(Dini Nikah):
Gelin dinlendikten sonra odaya imam gelir ve dini nikah yapılır. Dini nikaha Ökül Ata (damada ve geline
düğün boyunca babalık görevi yapan tanıdık erkek), Ökül Ene (damada ve geline düğün boyunca annelik görevi
yapan tanıdık bayan), kızın ve damadın yengeleri ve arkadaĢlarından bazıları katılır. Ökül Ata nikahta “güvah“
(Ģahit) olur. Böylelikle dini nihah yapılmıĢ olur.
b. OkĢom Bazmı (AkĢam Eğlencesi):
AkĢam olduğunda damadın evinin önünde masa ve sandalyeler kurulur. Her masaya yemekler, içecekler,
kuruyemiĢler ve meyveler konur. Gelin ve damat için bir masa hazırlanır. Masada yiyecekler olur. Gelinin ve
90
damadın yanlarına sağdıçlık yapmak üzere bekar bir kız ve bekar bir erkek arkadaĢı oturur. Gelin ve damadın
oturduğu masanın bir tarafına erkek tarafının misafirleri diğer bir tarafına ise kız evinden gelen misafirler oturur.
Gelen misafirler yerlerini aldıktan sonra gelin ve damat yanlarındaki sağdıçlarla birlikte düğün alanına gelirler.
Düğün alanına geldikten sonra misafirlere eğilerek üç defa selam verirler ve yerlerini alırlar.
Düğünde hitabeti güçlü bir kiĢi sunuculuk yapar.Düğünün açılıĢını damadın babası ve annesi yapar. Kayın
ana ve kayın baba söz alarak gelen misafirlere teĢekkür ederler. Gelin ve damada mutluluk dileyerek iyi
dileklerde bulunurlar. Sonra kızın anne ve babası söz alarak aynı Ģekilde gelen misafirlere teĢekkür ederek gelin ve
damada iyi dileklerde bulunurlar. Daha sonra dünürler müzik eĢliğinde dans ederler. Geleneklere göre düğünden
önce damat tarafından seçilen ve bir nevi ikinci baba ve ikinci anne olarak kabul edilen Ökül Ata ve Ökül Ene
damat ve geline yüzük takarlar. Bunlarda dileklerde bulunup gelin ve damada hediye verirler. Hediyeler
verildikten sonra Ökül Ata ve Ökül Ene dans ederler. Dans ederlerken damat, damadın babası ve annesi Ökül Ata
ve Ökül Ene‘nin cebine para koyarlar. Bunlar yerlerine oturduktan sonra gelin ve damadın yakın akrabaları sırayla
söz alarak dileklerde bulunurlar. Yakın akrabalar sözlerini bitirdikten sonra gelen misafirler getirdikleri takı, para
ve elbiseleri takdim ederler. Ayrıca her gelen misafir içinde ekmek, tatlı gibi çeĢitli yiyeceklerin ve kumaĢ gömlek
tülbent gibi hediyelerin bulunduğu sepeti de verirler. Aynı Ģekilde sepet getiren misafirlerin sepetleri düğün
sahipleri tarafından geleneklere göre sepetin boĢ verilmesi uygun görülmediği için doldurularak verilir. Geç
saatlere kadar Ģarkılar söylenir, danslar edilir, oyunlar oynanır.
c. Gül Bazım:
Gece saat on ikiye doğru düğün evinde bulunan misafirler evden ayrılırlar. Düğün evinde sadece sadece
bekar erkek ve kızlar kalır. On ikiden sonra gençler kendi aralarında eğlenirler. Bir genç eline bir gül alır ve orada
bulunan kızlardan birisi için bir dörtlük söyler ve söyledikten sonra elindeki gülü o kıza verir. Kız da aynı Ģekilde
bir erkek için dörtlük söyleyerek elindeki gülü o erkeğe verir. “Gül Bazım” adı verilen bu eğlence dönüĢümlü
olarak saat ikilere kadar devam eder.
d. Çımıldıkka KiriĢ(Gerdeğe Girmek):
Gençler eğlenirlerken ailenin en yaĢlı bayanları gelinin çeyizinde bulunan yorgan ve döĢeklerle yatak
hazırlarlar. DöĢekler üst üste konur ve yatağın yüksek olmasına dikkat edilir. Hazırlanan yatağın gözükmemesi
için etrafına perde çekilir. Eğlence bittikten sonra gelin odasına girer. Gelin odasına girdiğinde odada yaĢlı
bayanlar olur. YaĢlı bayanlar odanın bir kenarında otururlar. Odanın ortasına sofra da serilmiĢ olur. Gelin yaĢlı
bayanlarla beraber sofrada oturup bir Ģeyler yer. Daha sonra gelin, gelinliğini çıkarır ve elbise giyer baĢını beyaz
renk tülbentle kapatır. BaĢına Doppı adı verilen (milli Ģapka) bir Ģapka takar. Sonra Ökül Ene‘yle baĢbaĢa
görüĢürler. Damat dıĢarıda Ökül Ata‘yla görüĢür. GörüĢme bittikten sonra damat odaya girer. Bu sırada damadın
91
yengeleri parmaklarıyla gelin ve damada bal yedirirler. Daha sonra aynı “Piyaleden” (küçük kaseden) “ġarbat”
(Ģerbet) içirirler. ġerbet içtikten sonra kadınlar odadan çıkmazlar. Kadınların odadan çıkmaları için damat her
birine bahĢiĢ verir. Kadınlar bahĢiĢi aldıktan sonra odadan çıkarlar baĢka bir odaya geçerek gelin ve damadın
odasından çıkacak olan çarĢafı beklerler. Damadın yengesi ise kapıda damadın çarĢafı vermesini bekler. Damadın
yengesi çarĢafı aldıktan sonra damadın babasına göstermek için götürür ve bahĢiĢ alır. Sonra çarĢafı kadınların
odasına götürüp gösterir. Kadınlar çarĢafı gördükten sonra damadın babasına ve annesine “Kullık bolsin, kız
silardiki boldı!” (Hayırlı olsun, artık kız sizin oldu) derler.
Ertesi gün erkek evinden bir akraba sabahın ilk ıĢıklarıyla kız evine gider. Kız evinde kızın annesine ve
babasına ―Kullık bolsın!‖ (Hayırlı olsun) der. Kızın ailesi gelen kiĢiye bahĢiĢ ve hediyeler verir. Düğünün ertesi
günü, kız evine, erkek evinden gelen kiĢi tarafından verilen haber çok önemli olup her Ģeyin normal olduğunun
hiçbir problem olmadığının iĢareti olarak algılanır.
C. Düğün Sonrası Gelenekler ve Pratikleri
a.Yüz Açtı( Duvak Açma):
Duvak açma töreni düğünden bir gün sonra yapılır. Erkek evinde toplanılır. Kız evinden ve dıĢarıdan
misafirler gelir. Sofra hazırlanır. Erkekler de bu törene katılabilirler.
b. Gelin Kördı (Gelin Ziyareti):
Akraba ve komĢular yaklaĢık bir ay süren gelin ziyaretinde bulunurlar. Her gelen misafir geline hediye
getirir. Gelin gelen misafirlerin önünde eğilerek selam verir.
c. Ota Kördı(Kızın Babasının Düğün Sonrası Kızını Ġlk Ziyareti):
Düğünden bitip aradan biraz zaman geçtikten sonra kızın babası kızını ziyarete gider. Bu da oldukça
önemli bir gelenektir. Kızın babası kızını ziyarete giderken kızına beyaz eĢya ya da mobilyalardan ne eksiği var
ise o eĢyayı alıp kızının evine gider. Kızın babası eve geldiğinde dünürleri koyun keser ve özel bir sofra
hazırlarlar.
d. Çakırdı (Kızın Anne ve Babasının Kızlarını Evlendikten Sonra Ġlk Defa Eve Davet Etmeleri):
Düğünden sonra anne ve baba eve kızlarını davet etmedikleri sürece kız babasının evine gelemez. Kızın
ailesi kızlarını eve davet ettikten sonra istediği zaman gidip gelebilir. Kızın davet edildiği gün kızın babasının
evine, damat, kayın anası, kayın babası giderler. Gelen misafirler için özel bir sofra hazırlanır.
6.2.3. Ölümle ilgili uygulamalar160.
‗Yasın antropolojik temelini bir daha geri gelmeyecek bir acı teĢkil eder. Ġnsanlar için önemli olanın kaybı
karĢısında duyulan acıların bir takım uygulamalarla anlatılması olarak tanımlanabilir.
160 Konuyla ilgili geniĢ bilgi için bkz. Burhanedinova, Saida, age, 67-82. s
92
Yasın süresini ölen kimsenin yaĢı, ölüĢ Ģekli, yakınlık derecesi, bıraktığı boĢluk belir. Bazı yasların süreleri
geride kalanların yaĢamları kadardır. Türk Atalarda bu süre çoğunlukla 40 gündür. Bir noktada ölüden
bulaĢmıĢlıktan arınmak olarak da algılanır. Ġlk perĢembe günü ve kırkında helva yapılır. Ayrıca kuru kayısı
haĢlaması ikram edilir. Ancak kayısının çekirdeği kırılmaz. Kırılması halinde ölünün kafasının kırılmıĢ
olunacağına inanılır.
Yılında yapılanlar arasında sadece ‗ak kıydı‘ uygulaması farklıdır. Bu uygulamada kadınların yas
elbiseleri çıkarılıp yakınları tarafından ak elbiseler giydirilir. Artık yas sona ermiĢtir, normal hayatlarına
dönerler.
Buna rağmen yaslı kimseler 3. dini bayram geçinceye kadar yaslı olurlar. Yaslı kadınların yakınları
tarafından kendi evlerine götürülmeleri münasebetiyle yapılan merasime ise ‗maraka‘ denir.
Koyun kesilip aĢ verilir. Tekrar ağıtlarla kendi evine döndüğünde yaslı kadın mavi elbisesini giyer. Yaslı
kimselerin muayyen veya gayri muayyen günlerde ziyaret edilmelerine ise ‗yahlama, yohlandı‘ denir.
Fergana vadisi Türklerinde yas rengi ‗mavi‘dir. Kadınlar yasta genelde mavi giysi ve mavi baĢörtüsü
kullanmakla birlikte az da olsa yeĢil renge de rastlanmaktadır.
Erkekler cenaze evden çıkıncaya kadar 3 gün boyunca çapangiyerler. Ayrıca erkekler için ―doppi/takke
ton/kaftan‖ ve bel bağı olan ‗çarĢi‘ hazırlanır. Cenaze yakını olan erkekler traĢ olmaz, cenazenin kırkına kadar
bu kıyafetle dolaĢmaya gayret ederler. Diğer yandan cenaze sertleĢinceye kadar ölünün çenesi bir süreliğine
‗çârĢı‘ veya ‗dürre‘ olarak bilinen bezle bağlanır.
Türk kültür coğrafyasında ölümü duyurmanın çeĢitli uygulama Ģekilleri vardır. Türk Atalarda ölü veya
ölüm bayrağı mahiyetinde sokağa mavi bayrak asılır.161‘
7. Dokuma ve Mimari Örnekleri
Dokuma üzerine yapılan arkeolojik ya da sanat tarihi araĢtırmaları, dokumanın, özellikle de halı ve düz
dokumaları (kilim, zili, cicim, sumak) ilk dokuyanlarının, kökleri çok eskilere giden Türkler olduğunu ve dünyaya
hediye ettiklerini göstermektedir.
Dokumaların türleri, dokumada kullanılan elyaflara göre ve teknik özelliklere göre çeĢitlilik
kazanmaktadır. Hayvancılık kültürünün ağırlıkta olduğu bir coğrafyada hayvan yünlerinden yararlanılarak yapılan
161 Kalafat, YaĢar, - Yelis, Derya, a.g.m. 193-194. s
93
dokumalar ağırlıktayken; pamuk, keten gibi bitki tarımının yapıldığı bölgelerde de bitkisel elyaflardan oluĢan
dokumaların daha da yoğun olarak kullanıldığı görülmektedir.
Türk kültürünün vazgeçilmez unsurlarından biri olan hayvancılık Türk dokuma kültürünü de etkilemiĢ,
böylelikle düğümlü halının ilk kez Türkler tarafından dokunmasına da zemin hazırlamıĢtır.
OĢ Ģehri Ayuu, Akkorgan köyü, ―Terme‖ tekniğinde
yatay tezgahta dokunmuĢ düz dokuma örneği 1.50X3.
Türk ‗Düz El Dokumaları‘, Türklerin asırlardır devam ettirdiği dokuma türlerindendir. Özellikle yaylak-kıĢlak
hayatının getirdiği özel koĢullar ve bu hayat tarzının Ģekillendirdiği kültürel zenginlik içinde, maddi kültür
elemanlarının süreklilik açısından bakıldığında en önemlilerinden biri dokumalardır. Halılarla birlikte bütün Türk
dünyasının her coğrafyasında canlılığını korumuĢ ve devam ettirmiĢtir. Kilim, Zili, Cicim, Sumak gibi farklı desen
ve teknik özellikleriyle bilinen düz dokumlar yanında heybe, torba, kolon, çarpana gibi dokuma türleri de Türk
dokuma zenginliğinin diğer parçalarıdır. ―Tezgah‖, ―ıstar‖ türlerine göre de çeĢitlenen ve farklı amaç ve ihtiyaçlar
için üretilen dokuma türleri de mevcuttur.
Orta Asya, Anadolu ve diğer Türk coğrafyasındaki halı ve düz dokumaların tamamında görülen benzer özellikler,
Türk insanının ortak bir inanç ve düĢünce sistematiği içinde hareket ettiğini ve estetik algısının da buna paralel
seyrettiğine bir delildir. Bu benzerlikler içinde köklü yanıĢların ‗örneklerin‘, (damga) tamgaların olması, farklı
sembollerin kullanılmıĢ olması ve kompozisyon anlamında da biçim ve renk bütünlüğünün görülmesi de dikkat
çeken bir özelliktir. Dokumalar daha çok yün, pamuk, tiftik ve keten gibi hammaddelerden elde edilmektedir.
Dokumalarda tamamen doğal boya ile boyanmıĢ iplikler kullanılmaktadır. Günümüzde bu doğallık her ne kadar
sanayi ürünleriyle bozulmuĢ olsa da, birçok yerde organik olan yöntemleri kullanan dokuyuculara rastlamak
mümkündür.
94
Bugün Kırgızistan‘ın çoğu köylerinde ve yaylalarında dokunmakta olan düz dokuma ve keçe yapımı devam
etmektedir. Gerçi ĢehirleĢmenin ve teknolojik ürünlerin çoğalmasıyla bir azalma söz konusu olsa da geçmiĢten
gelen bu köklü geleneğin az da olsa devam ettirildiğini söylemek mümkündür.
Kırgızistan‘ın Celalabat ve OĢ Ģehirlerine bağlı köylerde yaĢayan Fergana Vadisi Türklerinde karĢılaĢılan
dokuma ürünleri ağırlıklı olarak terme, kolon ve çarpana dokumacılığı olsa da kilim ve diğer düz dokuma
örneklerine de rastlanmıĢtır. OĢ Aravan Türk Mahallesinde yaklaĢık 200 yıllık olduğu söylenen ve yolluk olarak
dokunmuĢ bir kilim örneği tespit edilmiĢtir.
―Karsgülü‖ desenli yolluk olarak
dokunmuĢ kilim‘den bir kesit.
Türk düz dokuma tekniklerinden kilim tekniğinde dokunmuĢ olan bu örnek, geometrik desenleriyle oldukça
zengin bir kompozisyon olduğu kadar, Türk dünyasının ortak dokuma bilincine de anlam olarak bir değer katacak
özellikler içermektedir. Dokuma sahipleri tarafından atalarından bir miras olarak saklanırken, bu dokumanın
bizzat ataları tarafından dokunduğu ifade edilmiĢtir. Türk düz dokumalarından kilim tekniğinde dokunan bu
yolluk, bir natürmort kompozisyona (vazo içinde güller) sahip olmakla adeta bir ressamın fırçasından çıkmıĢ gibi
tasarlanmıĢtır. Yolluğun su yollarında tomurcukların, dalların boydan boya tekrarlanarak kullanılması
dokuyucunun tabiatı ne kadar içselleĢtirdiğinin de bir kanıtı olarak görülebilir. Geometrik bir formla adeta teknik
95
zorlamaların ötesine geçerek, ruhtaki yumuĢaklığı oval bir algıya dönüĢtüren bir kompozisyondur. Dokumada
kullanılan çözgü ve atkı ipliklerinin inceliği, doğal boyaların günümüze kadar olan canlılığı ve renklerin
seçimindeki estetik tercih ince ve bilinçli bir Türk zevkinin dıĢavurumu olduğu kadar, geleneksel bir sanatın da
(halı ve düz dokuma) her Türk coğrafyasında olduğu gibi buradaki en renkli ve köklü kanıtıdır.
Yolluk olarak dokunmuĢ bu kilim örneğinde kompozisyon dört büyük ―vazo içinde güller‖ natürmortlu desenle
tasarlanmıĢ olup, su yollarında tomurcuk, dal ve yapraklarla dizayn edilmiĢtir. Renkler siyah, hardal sarısı, turuncu
ve kahverengi olarak ve adeta bir ressamı kıskandıracak biçimde kullanılmıĢtır. Dokumada çözgü iplikleri hardal
sarısı olarak tespit edilirken, atkı ipliklerinde hardal sarısı da dâhil olmak üzere diğer renkler de uygulanmıĢtır.
―Karsgül‖ desenli, natürmort kompozisyonlu yolluk olarak dokunmuĢ kilimden
ana desen ve suyolu desenleri (tomurcuk gül, dal ve yaprak)
Kırgızistan‘ın Celalabat ve OĢ Ģehirlerinde bulunan Fergana Vadisi Türkleri arasındaki köylerde yapılan saha
araĢtırmasında, özellikle düz dokumalardan kilim, kolon ve çarpana dokumalarına da rastlanmıĢtır. Eskisi kadar
sık dokunmamakla birlikte evlerde bu dokuma örneklerine rastlandığı gibi ―cicim‖ tekniğinde dokunmuĢ düz
dokuma örnekleri de kayıtlar arasındadır. ―Türk‘e Ad Veren Türkler‖ projesi için yürütülen çalıĢmalarda elde
96
edilen dokuma örnekleri üzerinde yapılan ilk incelemelerde, Türk dünyasının neredeyse tamamında kullanılan
yanıĢların ‗motiflerin‘ bulunması, ortak bir estetiğin, düĢüncenin ve de tarihin varlığını da ispat etmektedir.
Yatay tezgâhta dokunmuĢ ve daha sonra örülerek desenleri oluĢturulmuĢ
bir kilim örneğinden ―güneĢ ve dört yön‖ desenli detay.
Daha çok ―gül‖, ―al gül‖, ―ak gül‖, ―kaykalak, koç muyuz‖, ―it kayruk‖, ―koçkor muyuz‖, ―keklik kaĢ‖, ―alma
gül‖ Ģeklinde anlamlar yüklenen yanıĢlar dikkat çekmektedir. Kırgızlar bu yanıĢlara ―desen‖ adı verirken orijinal
adlandırmaların, çok daha teferruatlı bir çalıĢmayı gerekli kıldığını da söylemek gerekmektedir.
Derleme yapılan köylerde rastladığımız dokumalar farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Daha çok yere sermek ve
Bozüy denilen çadırları süslemek için dokunmuĢtur. Kırgızistan dokumaları arasında ve çalıĢmalar esnasında
rastladığımız ve literatür de adına ―örme‖ denilen düz dokuma türleri de mevcuttur. Bu dokumalar sade bir
kompozisyonla dokunurken kırmızı, turuncu, sarı, lacivert, yeĢil, kahverengi, beyaz, mavi renkleri yoğun olarak
kullanılmıĢtır.
Celalabat TöĢ köyü Terme dokumasında kullanılan tezgah parçaları; yay, kılıç, tarak.
97
Terme adı verilen dokumalar yay, kılıç, tarak adı verilen parçalardan oluĢan bir tür yatay tezgahta
dokunmaktadır. Bu tezgahta enleri 25-30 cm ve boyları farklı uzunluklarda olan yaygılar dokunmaktadır.
Ede edilen dokumalar, yedili sekizli Ģaklar halinde yan yana getirilip dikilmek suretiyle, yaygıya
dönüĢtürülmektedir. Yaygılar genellikle saçaksız olup, yatay Ģeritlerden ve dolgu desenlerinden oluĢan bir
kompozisyona sahiptir.
Çözgü ipliklerinin arasından geçirilen renkli desen
iplikleriyle elde edilen dokumalarda farklı renk ve desen
örnekleri mevcuttur. OluĢturulan kompozisyonlar genel
Türk coğrafyasından benzerlikler taĢımakla birlikte
kendine özgü biçim ve anlamları da içermektedir. Doğal
renklendiricilerle(bitkisel ve diğer) renklendirilmiĢ eski
örneklerle birlikte, sanayi boyası ile elde edilmiĢ yeni
ürünler de mevcuttur.
Solda Celalabat TöĢ Köyü,Terme dokuma yapmak
için yün iplik eğiren bir Türk kadını
Çözgü ipliklerinin arasından geçirilen renkli desen iplikleriyle elde edilen dokumalarda farklı renk ve
desen örnekleri mevcuttur. OluĢturulan kompozisyonlar genel Türk coğrafyasından benzerlikler taĢımakla
birlikte kendine özgü biçim ve anlamları da içermektedir. Doğal renklendiricilerle (bitkisel ve diğer)
renklendirilmiĢ eski örneklerle birlikte, sanayi boyası ile elde edilmiĢ yeni ürünler de mevcuttur.
Celalabat TöĢ Köyü bir Terme Dokuma Örneği
Kompozisyon Özellikleri: 200X300 ebatlarında olan bu Terme dokuma, 9 ayrı 20, 25 cm ya da 30 cm eninde
dokumanın (ġak) dikilerek birleĢtirilmesinden meydana gelmiĢtir. Mavi, kahverengi, turuncu, kırmızı renklerin
kullanıldığı, doğal boyalarla renklendirilmiĢ ipliklerden dokunmuĢtur. Çözgü iplikleri kompozisyona göre farklı
renkler kullanılarak oluĢturulmaktadır. Dokumanın tüm çevresi dikilerek sınırlandırılmıĢ olup desenler, yatay
98
kuĢaklar (Ģeritler) içine yerleĢtirilmiĢtir. Dokuyuculardan alınan bilgiye göre, kompozisyonun tamamında
kullanılan desene ―gül‖, ―dört gül‖ gibi isimler verilmektedir. Yine Ģeritler içerisinde dolgu yanıĢları da
yerleĢtirilmiĢtir.
Terme dokuma Örneği‘nden bir detay
Celalabat TöĢ Köyü‘nde Yolluk olarak kullanılan Terme dokuma örneği
Dokumalarda kullanılan desenlerin (yanıĢlar) anadan kızına, torununa direk ya da dokumalar üzerinden
aktarılması suretiyle oluĢturulduğu söylenmektedir. Dokumaların su yollarında zikzak desenlerinin kullanıldığı
görülmektedir.
99
Ayrıca tüm Terme dokumalarında dikkat çeken bir özellikte desenlerin geometrik biçimli olması ve sadece
dokuma üzerine dokuma sonrası örmelerle elde edilen desenlerin bu geometrik formun dıĢında daha da oval bir
görünüme dönüĢmesidir.
Özgen Akkorgan Köyü Terme Dokuması örneği
―Türk‘e Ad Veren Türk‘ler‖ projesi kapsamında örneklerine rastladığımız çok sayıda dokumalar arasında
―Terme‖ denilen dokuma türünün, küçük ve pratik bir tezgahta dokunmuĢ ve dokunuyor olması, yaylak-kıĢlak
hayatının en pratik ve kullanıĢlı geleneksel unsurlarından birisidir. Günümüzde hala, Kırgızistan‘ın yüksek ve
dağlık bölgeleri baĢta olmak üzere, birçok bölgesinde az da olsa dokunuyor olması önemlidir. Önemlidir çünkü,
çok eski bir geleneksel dokuma türü olan ―Terme‖ dokumacılığının tekrar hayata geçirilmesi ve yaygın olarak
devam ettirilmesi, bu örnekler ve uygulamalar sayesinde ve yürütülebilecektir.
Mimari Yapı
Derleme yapılan Celal Abad ve OĢ‘a ait Türk köylerinde mimari yapı daha çok kerpiç ve ahĢap malzemelerden
oluĢan tekniklerle yapılmıĢtır. Kendileri için yaptıkları evlerle birlikte hayvanlar için yapılan ahırlarla bir arada,
yan yana kümelenirken, geniĢ bir avluya da sahiptir. Bu durum daha çok çetin kıĢ Ģartları içerisinde daha kolay ve
100
rahat bir yaĢam alanı oluĢturma düĢüncesinden kaynaklanmaktadır. Ġnsanlar hayvancılık ve tarım ile uğraĢırken,
sürekli olarak bunlarla da ilgilenme ihtiyacı hissettiklerinden, ulaĢması ve bakımı kolay olsun düĢüncesiyle de
böyle bir anlayıĢa gitmiĢtir denilebilir. Bu köy mimari anlayıĢını Fergana Vadisi Türklerinin bütün yerleĢim
yerlerinde görmek mümkündür. Bina süslemelerdeki değiĢiklikler derin bir estetik ve inanıĢ kültürünün etkilerini
taĢımaktadır.
Ġncelenen köylerde karĢılaĢılan mimari anlayıĢ içerisinde özellikle, ahĢap süslemeler oldukça dikkat çekicidir.
AhĢap iĢçiliğindeki oyma tekniği ve süslemelerdeki zenginlik tüm Türkistan evlerinde ve bugün de bazı Anadolu
köy mimarisinde görülen benzerlikleri de taĢımaktadır.
Celalabat TöĢ Köyü‘nde aynı avluda bulunan ev ve sıralı ahır yapısından panaromik bir görünüm
Celalabat‘ta bir Türk Köyü ev mimarisinden örnek
Celalabat Türk Köyü ev mimarisi ahĢap süslemelerinden
ve oymacılığından örnek bir detay
Türk Abad Köyü‘nde bir ev mimarisi
101
Türk Abad Köyü‘nde ev mimarisi ahĢap tavan süslemesinden bir detay
OĢ, Özgen‘de bir ev mimarisinin çatı ahĢap süslemesinden detay
OĢ, Özgen‘de bir ev mimarisinde uygulanan ahĢap iĢçiliğinden bir kesit
Özgen‘de bir ev mimarisinin ahĢap sütun süslemesinden bir detay
Türk Abad Köyü avlu içinde klasik ev mimarisine örnek ahĢap tavan süslemeli
tek katlı bir yapı
Türk Abad‘taki ev mimarisinde uygulanan teknik diğer köylerdekilerle büyük benzerlikler içermekle birlikte,
farklılıklar genellikle tavan geçiĢlerinde kullanılan süslemelerde görülmektedir. Süslemeler daha çok oyma
tekniği kullanılarak oluĢturulmuĢtur. Kullanılan ahĢap malzeme ise yörede yetiĢen ağaçlardan elde edilmektedir.
Daha çok çam ve kayın türü ağaçlar bu mimari yapılarda kerpiçle birlikte ana malzeme olarak kullanılmıĢtır.
Ayrıca köy evlerinde ve ahır yapılarında yüksek çatılı bir mimari anlayıĢ mevcuttur. Bu mimari anlayıĢ daha çok
ahır yapılarında saman ve diğer zirai ürünleri koymak ve saklamak amacıyla alan kazanmak için yapılmıĢ olup,
yoğun kıĢ Ģarlarında hayvanlarına kolay bir Ģekilde ulaĢabilecekleri kuru ve sağlıklı yem sağlamak amacına da
hizmet etmektedir. Daha çok yüksek ağır çatılarında depolanan saman ve benzeri ürünlerin hemen altında
hayvanlar için de bir mekân mevcuttur. Bunun yanı sıra ahırın hemen yanında, genellikle atlar için ayrı bir
yapının da olduğu dikkati çeken bir husustur.
Arslanbab yolu üzerinde bir köy manzarası: Evler ve Ahırlar
Özgen Ayuu Köyünde bir ahırdan iç görünüm
Don Bulak Köyü ev mimarisinden bir ev cephesi görünümü
102
SONUÇ
1.
Bugün Azeri, BaĢkurt, ÇuvaĢ, Duha, Gagauz, Hakas, Kazak, Kırgız, Oyrot, Saha, ġor, Tatar, Uygur vb
adlarla anılan Türk adının üst kimlik olarak kullanıldığı boyların neredeyse tamamının yaĢadıkları yurtlar bellidir.
Bunları tanımlamak da pek zor değildir. Ancak, hem Orhun yazıtlarında hem KaĢgarlıda, Türk diğer
boylardan tefrik edilerek anılmaktadır.
Tatar‘ın nasıl Otuz Tatar, BaĢkurt, Nogay alt boyları var ise, Oğuz‘un Ġç Oğuz, DıĢ Oğuz, Tokuz Oğuz alt
boyları gibi TürkiĢ, Türkmen, Köktürk‘ün de bir üst adı Türk olmalıdır.
Öyle ise bunlar kim? Nerede yaĢıyorlar? Yazılı dilleri var mı? Devletleri nerede?
2.
KaĢgarlı‘nın ‗asıl Türkler‘ olarak ayırt ederek fonetik farklılıkları gösterdiği örnekler Ģunlardır:
# y sesi: KaĢgarlı asıl Türkler ‗yetti, yigde, yincü yundum, yogdu, , Oğuzlar ‗çetti, cigde, çundum,
cogdu, çincü, elkin, ılık‘ derler diye ifade eder. Bu ifadeden asıl Türkler / öbür Türkler # y Oğuzlarda ise # y
yerine # ç, # c, #ø olur hükmü çıkar.
Fergana Vadisi Türklerinin dili #y olan bir diyalekttir.
103
d / sesi: KaĢgarlı, ‗Türkler bedrem162, adrık163, Oğuzlar, beyrem, ayrık derler, Bulgar, Suvar, Kıfçak
boyları z söyler, öbür Türkler adak, bunlar azak derler164 ifadesiyle Eski Türkçe kelime kökü d/ sesinin Türklerde
d /, Oğuzlarda y /, diğerlerinde z / olduğunu anlatır.
Fergana Vadisi Türklerinin dili d / ˃ y/ olan bir diyalekttir.
# t :KaĢgarlı Mahmud, Türkler takı, tewey / tiwiy derler Oğuzlar dakı, deve derler, ifadesiyle Türklerin
kelime baĢında # t sesini koruduğunu söyler.
Fergana Vadisi Türklerinde de Kıpçak grubu bir lehçe olmamasına karĢın kelime baĢı # t sesi muhafaza
edilmektedir.
KaĢgarlının Türkler Ģöyle der diye ifade ettiği kelimelerden bal/bal, ayak (idiĢ ayak) ‗tabak, kap kacak‘,
bardım/bardım ‗vardım‘, bi/bi-be 'kısrak', çık-/çık- , 'çıkmak', kıl-/kıl 'kılmak' , tarıg/tarıg 'darı', tılak/tılak
'kadınlık organı', tın /tın 'sus', yok /yok 'yok'
3. KarıĢık dilli eserlerin ses özellikleri ile Fergana Vadisi Türklerinin lehçelerinin özellikleri.
ol- / bol – fiilinin birlikte kullanılması
#b > #v ses değiĢikliği
d/ > y/ ses değiĢikliği
4. KarıĢık dilli eserlerin Ģekil özellikleri ile Fergana Vadisi Türklerinin lehçelerindeki benzerlikleri
GeniĢ zaman olumsuzluk : –mAs biçiminin kullanılması.
5. KarıĢık Dilli eserlerin sahipleri için ‗Orta Türkçe dönemimde siyasi olarak netleĢemeyen buna rağmen, mevcut
Türk yazı dillerinden farklılık gösteren bir geliĢme sürecinde bir yazı dili ile karĢı karĢıyayız‘ denilmektedir.
Peki karĢı karĢıya kaldığımız bu yazı dilinin sahipleri Fergana Vadisi Türkleri olamaz mı?
6. Yine KarıĢık Dilli Eserler için yapılan ‗Çevresinde hem siyasi teĢekkül olarak teĢkilatlı hem de edebi yönden
devlet dili de olmuĢ Karahanlı, Çağatay, Harezm yazı dilleri arasında kalmıĢ, bir tarafı Karluk, Kıpçak diğer
tarafı Oğuz teĢekkülleri bulunan aynı coğrafya içerisinde içiçe bir baĢka yazı dili görülmektedir‘ bu tanım tam
da Fergana Vadisi Türklerinin yaĢadıkları coğrafya değil mi .
162 Atalay, Besim, age., C.I, 484.s
163 Atalay, Besim, age., C.I, 98.s
164 Atalay, Besim, age., C.I, 32. s
104
Sonuç cümlesi olarak, Orhun Yazıtlarında adı geçen Türk bodun, KaĢgarlı‘daki Türkler/Öbür Türkler ile
KarıĢık Dilli eserlerin (diğer bir deyiĢle Bilinmeyen Orta Asya Türk Yazı Dilinin) sahipleri bugün Kırgızistan‘nın
güneyinde ve Özbekistan‘da yaĢayan Fergana Vadisi Türkleridir. Bu Türkler aynı zamanda Türk Milletine adını
veren Türklerdir.
BĠBLĠYOGRAFYA
Afet Hf., Megmet Tevfik, Samih Rifat, Akçura, Yusuf, vd., Türk Tarihinin Ana Hatları, (Latin Alfabesi ve
Türkiye Türkçesine aktaran Sefer yavuz Aslan) Devlet Matbaası, 1930, Ġstanbul
Aksan, Prof. Dr. Doğan, Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim, TDK Yayınları, Ankara, 2007, 101.s
Aksan, Prof. Dr., Doğan, Türkçenin söz varlığı: Türk dilinin sözcükbilimiyle ilgili gözlemler, saptamalar,
Engin Yayınevi, Ankara, 2000
Alptekin, Erkin, Uygur Türkleri, Boğaziçi Yayınları, Ġstanbul, 1978, 30.s
Altın Ordu Maddesi, Yeni Türk Ansiklopedisi, Ötüken Yayınları, I.C., Ġstanbul, 1985, 106.s
Arıkoğlu, Ekrem (2007). Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun Makaleler Dil Destan Tarih Edebiyat (Türk
Dünyası ve Türk Dili GeçmiĢ ve Hedefleri 391-398 s.), Akçağ Yayınları, Ankara, 391. S
Arıkoğlu, Prof. Dr. Ekrem, „Gülnar‟ Romanında Ahmet Bican Ercilasun, Türkiyat AraĢtırmaları Enstitüsü Dergisi, Bahar 2003, Selçuk Üniversitesi, Konya,
2003, 389-399.s
Arslan, Mehmet Ali, Türkata Ağzının Gramer Unsurları, Ahmet Yesevi Üniversitesi, Türkoloji Fakültesi Bitirme Tezi, 2.6.2006, Türkistan, Kazakistan
105
Atalay, Besim, Divân-ı Lûġat-it Türk Tercümesi, TDK Yayınları, C.I, 1986, Ankara, 350.s
Avar Maddesi, Büyük Larousse, GeliĢim Yayınları, 2.C., Ġstanbul 1986, 1031-1032.s
Avar Maddesi, Yeni Türk Ansiklopedisi, Ötüken Yayınları, Ġstanbul 1985, 2.C., 249-250.s
AydoğmuĢ, Erdal, Kırgızistan‟ın Güneyinde Bir Türk Boyu Türkatalarda Düğün, Ordu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslar arası, Sosyal Bilimler,
Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu, Ordu, 2011
AydoğmuĢ, Erdal, Kırgızistandın OĢ Oblastında CaĢagan Türktördün Tili, (Yüksek Lisans Tezi) BUGU, 2009, BiĢkek
Banguoğlu, Prof. Dr. Tahsin, Uygurlar ve Uygurca Üzerine, TDAY Belleten 1958, TDK Yayını, Ankara, 87113.s: Oğuz Lehçesi Üzerine, TDAY Belleten 1960, TDK yayını, Ankara, 23-48.s
Banguoğlu, Tahsin, Türkçe‟nin Grameri, Ġstanbul, 1974, 13-14.s
Baykara, Prof. Dr., Tuncer, Türk Kültür Tarihine BakıĢlar, Atattürk Kültür merkezi Yay., Ankara, 2001,
234.s
Buran, Prof. Dr. Ahmet, OĢ Ġlinin Özgön Ġlçesinde (Kırgızistan) YaĢayan Türkler ve Ağızları, Uluslar arası Büyük Türk Dili Kurultayı, Bilkent Üniversitesi (2628 Eylül 2006, Ankara)
Burhaneddinova, Saida, Fergana Türklerinin Doğum, Sünnet, Düğün ve Ölüm Merasimleri, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ÇağdaĢ Türk Lehçeleri
ve Edebiyatları Anabilim Dalı, Ankara, 2009
Çağatay, Saadet, Türk Lehçeleri Örnekleri I.C, AÜ.DTCF Yay. Ankara 1977
Deliömeroğlu, Yard.Doç.Dr.Yakup, Bilinmeyen bir Türk Topluluğu: Fergana Türkleri, Ülkü Ocakları Dergisi, 2005 /, Ankara.1
Dilaçar, Agop, Türk Lehçelerinin Meydana GeliĢinde genel Temayüllerin KoyulaĢması ve Körlenmesi,
TDAY Belleten 1999, TDK Yayını, Ankara, 83-93. S
Doğan, Ġsmail, Divan-ı Lûgat-it Türk‟te KaĢgarlı Mahmud‟a Göre Türk Kimdir?, I.Türk Tarihi ve
Edebiyatı Kongresi, Celal Bayar Üniversitesi, 11-13 Eylül 1996 Manisa
Ekiz, Osman Nuri, Çağatay Edebiyatı ve Ali ġir Nevaî, Toker Yayınları, Ġstanbul, 1986, 23.s
Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Bican, Ne zamandan beri Türk‟üz, 29 Haziran 2011, Yeni Çağ Gazetesi
Ercilasun, Ahmet Bican, Bengü TaĢ Edebiyatı, Büyük Türk Klasikleri, Ötüken Söğüt Yayınları, 1.C., Ġstanbul
1985, 57.s
Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Bican, BaĢlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları, 2007,
Ankara
106
Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Bican, Türkçe Hakkında, 2 ġubat 2012, Yeniçağ Gazetesi
Ercilasun, Prof. Dr., Ahmet Bican, Salur Kazan Kimdir ?, Millî Folklor, C. 7, S.56, KıĢ, Ankara, 2002, 22-34.s
Erdem, Yard. Doç. Dr. Mevlüt- Sarı, Doç. Dr. Mustafa, KarıĢık Dilli Eserlere Farklı Bir BakıĢ, Turkish
Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 5/1
Winter 2010
Ergin, Muharrem, Türk Dil Bilgisi, Boğaziçi Yayınları, 5.Baskı, Ġstanbul 1980, 23.s
Ergin, Prof. Dr. Muharrem, Orhun Yazıtları, Boğaziçi Yayınları, 2001, Ġstanbul
Etrüskler, Tarihten Bir Kesit, Etrüskler, 2-4 Haziran 2007 Bodrum Sempozyumu Tebliğleri, TTK Yay.,
2007, Ankara
Gömeç, Sadettin, Divanü Lûgat-it Türk‟de Geçen Yer Adları (Location Names in Divanü Lugat-it Türk),
H.Ü. II. Türkiyat AraĢtırmaları Sempozyumu. KaĢgarlı Mahmud ve Dönemi, 28-30. Mayıs, Ankara 2008
Gültekin, T. Koca, B (2003). “Cumhuriyet Döneminden Günümüze Ülkemizde GerçekleĢtirilen Irk
ÇalıĢmaları”, Antropoloji Dergisi 14. AÜ. DTCF Yay. Ankara, 2002
Gündoğdu, Prof. Dr., Abdullah, Türkmenler TürgiĢler miydi?, Orta Asya‘da Ġslâm Medeniyeti, II. Uluslar
arası Sempozyumu, 12-15 Ekim 2012 BiĢkek, Kırgızistan
GüneĢ, ArĢ. Gör., Bahadır, Ahmet Bican Ercilasun Gülnar‟da Ne Diyor ?, A.Ü. Türkiyat AraĢtırmaları Dergisi, Erzurum, 2010, 345-352. s.
Hacıeminoğlu, Prof. Dr. Necmeddin, Eski Türkçenin Gramer Yapısı ve Örnek Olarak Fiilden Ġsim Yapan
–l Eki, Edirne, 1990;
Hacıeminoğlu, Prof. Dr. Necmeddin, Türk Dilinin Mantık Sistemi ve Kelime Aileleri, Cilt: XXVIII (Prof.
Dr. Muharrem Ergin‘e Armağan), S. 1-2 (1990
Hacıeminoğlu, Prof. Dr. Necmeddin,Yapı ve Mana Bakımından Türk Dilinde Kelime Aileleri, Ankara,
1989, s. 24.
Harmatta, Janos, Avarların Dili Sorununa Dair, (Çeviren: Hicran Akın), Atatürk Kültür Merkezi Yayınları,
TTK Basımevi, Ankara 1988, 3.s
Hatipoğlu, Prof. Dr. Vecihe, Türk Tarihinin BaĢlangıcı, Türkoloji Dergisi, C VIII, AÜ. DTCF Yay. Ankara,
1979, 29-52. s, 33. S
Hunkan, Ömer Soner, Orta Asya‟da X-XIII Yüzyıllarda „Türk‟ Adı Üzerine Bazı Kayıtlar, Türkiyat
AraĢtırmaları, Hacettepe Üniversitesi, Sayı 2, Bahar 5, 5-12 s 2. S
107
Ġnan, Prof. Dr. Afet, Recherches sur les caractères anthropologiques des populations de la Turquie, 1939,
Geneve
Ġnayet, Prof. Dr. Alimcan, Divanü Lûğat-it-Türk‟te Geçen “Çin” ve “Maçin” Adı Üzerine, Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic 9 Enver Baytur,
Heyrinisa Sıdık, age., s. 22-23 Volume 2/4 Fall 2007, 1175. S
Kafesoğlu, Prof. Dr. Ġbrahim, „Tarihte Türk Adı‟, ReĢit Rahmeti Arat Armağanı, Ankara, 1966, 306-311.s
Kalafat, YaĢar, - Yelis, Derya, Türkatalar ve KarĢılaĢtırmalı Halk Ġnanmaları, Avrasya Etüdler Dergisi, TĠKA Yayınları, Yıl 18, Sayı 42 (2012/2), Ankara, 2012,
169-206 .s
Karademir, Serap, Güneybatı (Oğuz) Grubu Lehçelerinde Vokal Köklü Kelimelerin Sınıflandırılması,
Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü TDE Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 2012 Ordu (BasılmamıĢ
YL Tezi)
Karamanlıoğlu, Ali Fehmi, Türk Dili, Dergah Yayınları, Ġstanbul, 1978, 2.s
KarmıĢeva, B. H Etnografiçeskaya Gruppa Tyurk v Sostave Uzbekov, Materialı i isledovaniya po Etnografii i Antropologii SSSR, Moskva, 1960, s. 3-13
,
KiriĢçioğlu, Prof. Dr., Fatih, Prof. Dr. Erol Güngör ve Türk Dili‖, Prof. Dr. Erol Güngör‘ü Anma
Paneli,G.Ü.KırĢehir Eğitim Fak.,24.04.2003, KırĢehir
Korkmaz, Prof. Dr. Zeynep, Selçuklular Çağının Genel Yapısı, Türk Dili Üzerine AraĢtırmalar I, TDK Yay.,
1995, Ankara, 274-286
Köprülü, Mehmet Fuat, Çağatay Edebiyatı, 3.C Ġslam Ansiklopedisi, 270.s
Kurat, Prof. Dr. Aktes Nimet, Göktürk Kağanlığı IV, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Dün/Bugün/Yarın, Sayı
105-106-107, Ekim-Kasım-Aralık 2005, TTK Yayınları, 2005, Ankara, 63.s
Kuzgun, ġaban, Hazar ve Karay Türkleri, 2. Baskı, Ankara, 1993, 4.s
Mamataliyev, A., Halbekov, M., Türk Ata Urpaktarı, 2007, 0Ģ
Mikail-BaĢtu Ġbn ġems Tebir, ġan Kızı Destanı (Çeviren:Avidan Aydın, Redaktör, Ferhat.A-H Nurutdinov),
Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1991, I-X1-419.s
Ögel, Prof. Dr. Bahattin, Türk Kültürünün GeliĢme Çağları, Ġstanbul, 2001, 6-12. S
Özkan, Prof. Dr. Mustafa, Türk Dilinin GeliĢme Alanları ve Eski Anadolu Türkçesi, Ġstanbul, 1995, 34.s
Paçacıoğlu, Burhan, Orta Türkçe, Sivas, 1995, 157-158.s
Parmaksızoğlu, Ġsmet-YaĢar Çağlayan, Genel Tarih I, Ankara, 1976, 326.s
108
Sarı, Doç. Dr. Mustafa, KarıĢık Dilli Eserlerde Kelime>Enklitik>Ek Sürecinde Bir Biçim Birimi: dAvUK / -dAyUK, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of
Turkish or Turkic Volume 5/1 Winter 2010
Selçuk, IĢın Bilge Kağan, OĢ Ġli Özgön Ġlçesi Köylerinde YaĢayan Türklerin Ağızları (Ġnceleme-Metin-Sözlük), Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, (BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi) BiĢkek, Kırgızistan
,
2005
Strahlanberg, J. Von., Das nord- und östliche Theil von Europa und Asia, Stocholm, 1730
Sümer, Prof. Dr. Faruk, Oğuzlar, Türkler Ansiklopedisi, 2. Cilt, 2002, Ankara, 291.s
ġçerbak, Prof. Dr. A. , Voprosı Yazıkoznaniya , Nauka, Moskova, 1980, (Türkçeye Çeviren, Babatürk,
Leyla, Türk Moğol Dil ĠliĢkileri)
Tabgaçlar-Avarlar, Büyük Türk Klasikleri, Ötüken Yayınları, Ġstanbul 1985, 1. C.,
Taneri, Prof. Dr. Aydın, Türk Kavramının GeliĢmesi, Ankara, 1993, 63-69.s
TaĢağıl, Prof. Dr., Ahmet, Ġslam Öncesi Devirde Orta Asya‟da YaĢayan Türk Boyları‖, Türkler, Cilt 2,
2002, Ankara, 323-368,. S
Tekin, Talat, Tuna Bulgarları ve Dilleri, TDK Yayınları, Ankara 1987, 1-7012.s
Tekin, Talat, Volga Bulgar Kitabeleri ve Volga Bulgarcası, TDK Yayınları, Ankara, 1988, 1-21291.s
Temir, Ahmet, Ural Altay Dilleri Teorisi, Türk Dünyası El Kitabı, Ġkinci Cilt, Dil Kültür Sanat, Ankara,
2002, 2.s
Tezcan, Dr. Mehmet, The Ethnonym Apar in the Turkish Inscriptions of the VIII. Century and
Armenian Manuscripts http://www.transoxiana.org/Eran/Articles/ Tezcan_Apar.pdf
Togan, Prof. Dr. Zeki Velidi, Umumi Türk Tarihine GiriĢ, Ġstanbul, 1981, 36-37.s
Tuna, Osman Nedim, Türk Dilbilgisi (Fonetik ve Morfoloji), Ġnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi TDE
Bölümü Ders Notları 3, Malatya, 1986, 1.s
Tuna, Prof. Dr. Osman Nedim, Altay Dilleri Teorisi, Türk Dünyası El Kitabı, Ġkinci Cilt, Dil Kültür Sanat,
Ankara, 2002, 10. S
Tuna, Prof. Dr. Osman Nedim, Sümer ve Türk Dillerinin Târihî Ġlgisi ve Türk Dilinin YaĢı Meselesi, Türk
Dili Kurumu Yayın., Ankara 1990, IV+57 s.
UlutaĢ, Ġsmail, Altay Teorisinin Leksikoistatistiksel Bir Değerlendirmesi, Süleyman Demirel Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilim Dergisi, Isparta, 2004, S. 10, 153-174.s
109
Vinnikov, Y.R. Trudı Kirgizskoy Arheologo-Etnografiçeskoy Ekspeditsii I: Rodoplemennoy sostav i Rasseleniye Kirgizov na Territorii Yujnoy Kirgizii,
Ġzdatelstvo Akademii Nauk SSSR, Moskva 1956
,
Yiğit, Yard. Doç. Ali, Avrupa‟nın Sınırları ve Türkiye‟nin Avrupa‟ya Göre Konumu, Fırat Üniversitesi
Sosyal Bilimler Dergisi Fırat University Journal of Social Science Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, Elazığ, 35-50. S
Zülfikar, Hamza, Yüksek Öğretimde Türkçe Yazım ve Anlatım, 2. Baskı, Ankara, 1981, 19.s
METĠNLER
I
TÜRKLER HAKKINDA GENEL BĠLGĠLER
(AK-AktaĢ/79) : tırıkçıligimız mål çårvэçılik bılэn yahĢı endı. unçэlik dehķånçılikkэ yoğmız. mål båķamız,
ķoy båķamız, eplэp Ģünı arķasıdan tırıkçılik ķılэmız. emı menı åtэ båbålэrım bээrı Ģü yerdэ ötkэn.
åtэmdэn, bız ķaysı yilı biyergэ kegэnmız dep sörэgэnımdэ åtэmэm bılmeymэn degэn. bız Ģü yergэ kelıp
ķågэn ekэnmız.
5.
(AM- Bostэn/82) : åltı эsırdэn burun bız türk bэllэsı bögэnmız, undэn keyın osmэniya, osmanskaya degэn
nımэ osmэndı uruğu bölgэnmız bız. osmэnlıdэn huķuķ ketkэndэ, эkэ bırdı uruğını sürgün ķılıp hэydэgэn.
öĢэ эkэ bırdı uruğı bızmız.
Özbekistan‟da ne kadar Türk var? unı unçэ bılmeymэn, bıroķ özbekistэndı pådıĢåhı öĢэ ķaysınısıydı?
özbek mınэn bır bösın dep bütün özbekistэndı türkını pasbortunu bээrı özbek. türk degэn bızdэ bår.
10.
Emir Timuru biliyor musunuz? эmır temırэm türktı uruğı, bıroķ unu эytэlmeymэn. bıroķ negızı türk.
Kırgızla Türkün ne farkı var? ķırğız yarэtılıĢıdэ türktı ciyanı bölэdı . ķırğızdı negızgı yarэtılıĢıdэ tåğası
türktэn çıķķan halil degэn båhådır bögэn. båhådır degэn ådэm pålvån ådэm bögэn . эĢı halildı ciyanıdэn
ķırğız tэrэgэn, siynısıdэn halildı siynısıdэn ķırğız tэrэgэn. ķırğız tuğılgэn, ķırğız bösın åtiŋ dep halil åt
ķoyıp ketkэn ķırğızgэ. enэsåy dep эtэlэdı, ķırğızlэr enэsåydэn berı çıķadı (ıstoriya-tarih).
15.
ķırğız elını yarэtkэndэ enэsını bэhtıgэ ållå åķızıp ķoygэn såydı. öĢэnçün unı åtı enэsåy bösın dep ķoygэn
ekэn. Özbekle Kırgızın ne farkı var? o bэrэkэllэ, türk özbegdı özbek türktı ciyanı bölэdı. bıroķ çınığı
ciyanımэs. Neden gerçek yeğeni değil? türktэn çıķķan göroğlı degэn bögэn. türk elıdэ cэmbıldэ, cэmbıl
110
elıdэ, cэmbıl degэn nımэ эhmэt sэrdår degэn ådэm bögэn. эhmэt degэndı siynısı håmılэdår mэhэlıdэ ölıp
ķågэn. öĢındэ ållånı mэrhэmэtıdэn öĢэ эyal gördэ tuķķan bålэsı tırılıp
20.
çıķķan. öĢэ bålэnı åtını göroğlı ķoygэn. göroğlını
эhmэt sэrdår tэrbiyalэgэn. undэn keyın u yarэlıp
çıķķandэn keyın göroğlı bölıp, nåmdår bölıp båhådır dep ķoyadı türktı tılıdэ, uluğ kıĢı bögэn bungэ ållå
pэrzэnt bergэnmэs. эlıgı эhmэt sэrdår degən tåğasını эyalını håzırgı gürcı stalindı elı, gurziya, gurcistэn
bögэn. gurcistэndэn çıkkan pålvån kelıp tåğasını эyalını ålıp ķåçıp ketıp ķågэn. keyın göroğlı öĢэ эyaldэn
tuğılgэn эvэz degэndı bårıp ålıp ķåçıp kelgэn, gürcistэndэn, gürcistэn, håzır stalindı elı.
25.
keyın pэrzэntı yoğligıdэn эvэzdı bır eldэn эĢı gürcistэndэn ålıp kegэn . kegın båĢķa bır yerdэn hэsэn degэn
yanэ bır bålэnı ålıp kegэn. ekkönı bålэm dep tэrbiyalэgэn. yanэ bır eldэn nımэdэn bırouvdı ålıp kelıp bu
menı ükэm dep tэrbiyalэgэn. mэnэ Ģü üç bır tuuğandэn tэrķagэn özbek elı. håzır göroğlını gürcistэn
tэlэĢэdı bızdэn dep, türk tэlэĢэdı bızdэn dep, özbek tэlэĢэdı bızdэn dep. özbegdı tэlэĢkэnı båyagı эvэzdı
tэrbiya ķıgэn åtэsı göroğlı. türk tэlэĢэdı, türk эhmэt sэrdår degэn ådэmdı siynısıdэn bu bålэ . gurziya
tэlэĢэdı, эlıgı эvэz gürcistэndэn ålıp kegэn. öĢünçün эvэz gruziyadэn dep tэlэĢэdı. öĢı göroğlını båķma
bålэsı эvэz, hэsэn, bırını åtı kımıdı , üç bålэdэn tэrķagэn özbek tuuğanlэr.
30.
(BB- AķtåĢ/65 : Türlerin tarihi hakkında bilgi verebilir misiniz ? mэnэ endı menı bır özbegistэndэ
tåğam bår dэ, åtı köçkэnbåyev türsınbåy degэn bu öttız åltınçı yilı tuğılgэn, endı Ģü эpэmdı uruğlэrı bölэdı
menı ånэmdı uruğlэrı. Hangi boydan? bu uruķ ånэmdı uruğı bэngılэr deydı, menı ånэm bэngı, åtэm
ķuvaķalmaķ, endı Ģü kıĢıdэn mэndey sэncırэsı bår, özı ålıp yürэ türgэn, öĢı kıĢı эytkэndэ bu dedı, öĢı
türkiyadэ dep эytkэn türkiyadэ åltınçı эsırlэrdэ degэn dэ bu, åltınçı эsırlэrdэ deydı
35.
Ģü bır nımэgэ deydı, bır çopэn ķoy båķıp yürıp bır ķarıĢķır beĢtэ bålэnı erçıtvågэnmıĢ, beĢtэ bålэsını.
öĢındэ bır ådэmdı bålэsı yam erçıp yürgэnmıĢ. Ģünı eney keyın u çopэn bålэnı üĢlэvågэn, ķarıĢķırdı erçıgэn
bålэnı, bålэ undэ tıl bılmeydıkэn dэ. erçıp yürgэndэ ķoyçı unı üĢlэp ålıp, ķıĢlэķķa åp kegэn. båķıp u bålэnı
kåttэ ķıgэn, keyın u bålэsı bır mэndey bır pålvэn yahĢı çıķķan dэ, öĢэ ådэmdэn tэrķagэn ådэmlэr mэndey
cэngэrı bögэn dэ, urıĢķaķ bögэn, öĢэ yerdэ ķısķası båsmэgэn dэ, bu yerdэgı båĢķa
40.
ellэrdı töplэp türıp, öĢı ådэmdэn tэrķagэn uruğdı ålıp kelıp eney keyın, Ģü örэ tepэgэ vısэdkэ ķılıp tэĢlэgэn.
Onun adı neydi? åtını bılmeymэn, Ģündey dep эytılэdı. endı öĢını uruğı åltınçı эsır diyaptı. bu örэ tepэgэ
kegэndэn keyın örэ tepэdэ, bu yer emı tağli yer dэ, öĢerdэ yaĢэĢıp, öĢındэn biyaķķa ķarэp pэskэ ķarэp
tüĢkэn. örэ tepэmız monou tåcigistэn. undэn pэslэp, hocэ öĢılэrgэ kegın, hocэvåttэn eney keyın bulэr
hocэvåttэ ulэr çårvэ bögэn, ķoy mål, çårvэdэ, ķoy mınэn mål, yılķı Ģülэr mınэn zanimatsa
111
45.
ķıgэn ulэr, dıyķançılik kэm ķılэdı. bu yergэ kegэndэn kegın hocэvåt, bulэğ båĢıgэ kegэndэn keyın, bulэr
undэ monou yerlэr bээrı bır bögэn dэ, monou pэrğэnэ vådiysı bölıp, bulэr oo özgen tэrэpkэ ötıp ketэdı,
özgen tэrэpkэ mål, ķoyını ålıp yaylougэ bårэdı. håzır endı özgendэ yam türklэr bår, özgengэ bu yerdэn
bårıp, yaylэp, ķıĢlэp, öĢındey ķılıp kålıp ketэvergэn öĢerdэ. Tacikistan‟dan kimlerin geldiğini biliyor
musunuz? yoķ, bızэm öĢı yağdan kegэnmız dэ. ungэ çeyın bu yerdэ türk degэn bögэnmэs dэ. Barlaslar
50.
kimler? endı bэrlэslэr Ģü эmır temırdı эytэdı bэrlэs dep, эmır temırdэn tэrķagэnlэr öĢılэr bээrı türk uruğı
bэrlэsı, mэsэlэn endı bu monou soyuzdэn burun özbek degэn nımэ bögэnmэs, millэt bögэnmэs, mısål üçın
båyэgı bız эliĢer nåvåyi deymız, beruniylэr deymız Ģülэrэm türk bögэn, özbek degэn kegın çıķtı dэ bu, sart
degэn millэt bögэn, öĢı menı öyımçэ öĢı sartlэr keyın özbek böp kettı.
Barlaslara neden Moğol
deniliyor? nımэgэdır Ģü bэrlэs Ģü yerdэ yoğ dэ bızdэ, men bэrlэsmэn deyэlmeydı dэ eç kım,
55.
menıkı ķuvaķalmaķ, kэl degэnı bår, cüdэ köp bu. Kaç tanesini biliyorsunuz? mэnэ mэsэlэn kэllэr bår,
kэlkэç, bэngı, elçıbek, elэmэn, ķårэķunnэs, nu köptэ, tüyaçı, yåmэn. Tamgalarınız var mı ? bızdэ en bår,
mэndey ķulэğdı kesıp ķoyэmız, men özımdı ķoyımdı mэndey ķılıp kesıp ķoyamэn, oŋ yağıdэn, bittэsı çэp
yağıdэn kesэdı, yanэ bittэsı bömэsэ mэndey yergэ küydırıp, tåmğэ båsıp ķoyadı bızdэ. Her boyun
tamgası var mı? yoķ, yoo yoķ, undey yoķ. bızdэ yåzuv yoķ. emı bızdэ bız mэndey kiçınэlik mэhэlımızdэ
60.
ölэn эytılэrdı, emı öĢı yam bızdı estэn çıķıp kettı. Genelde Türkler ne iĢ yaparlar? mэsэlэn, menı håzır
çårvэm bår. beĢ yüz ķoyım bår, üç oğlım bår, bittэ ķız.
(BH- Dumbulak/86) : emı biyerdэ yaĢэgэn türklэr ilgэrı bızdı åtэlэrımız, Ģü yerdэ tuğılıp, Ģü yerdэ ösıp,
Ģü yerdэ yürıp, köçmэn hэlķ bögэn. bızdı uruğlэr ķırğızlэr mınэn yürgэn, ķayaķa köçıp bårsэ, sэltı bır
bögэn, emı men åtэmdı эytkэnı böyıçэ, (voobĢe) hэmmэsı bır bölıb, bır ötıp, bır yürıp, bır yaĢэgэn. emı
65.
kegın ķandey bölıĢını bılmeymэn bız emı ķarıp ķåldik. menı åtэm, hudэyэr håndı, kэttэ åtэm hudэyэr
hångэ yigıt bögэn bır mэhэllэr. hudэyэr hån ķançэ pålvэnlэr mınэn, båĢķalэr mınэn sålıĢıp monou
ķurbancan datķanı erını åtını bılmэyappэn. Bu köyde hangi boylar yaĢıyor? Ģü yerdэ bızdı ayıldэ håzır
bэllэstэn bır ekkı-üç üy bår. ķısэköz degэn uruğlэr köp, kegın tüyaçı degэn uruğ köp. ekkı uruğ köp.
(ZB-Dumbulak/56) : men bektemirov zahrıdınbek. 1954 yilı mэĢı yerdэ tuğılgэnmэn. åtэ- båbålэrımız
70.
özbegistэndı bulэķ båĢısıdэn bu yergэ köçıp kelıĢkэn. uruğım tüyaçı, millэtım türk. türkiyadэgı türklэr özı
mэĢı yerdэn ketıĢkэn. mэĢı ķıĢlэķ burun döŋ bölgэnэkэn. måzэr bölgэnэkэn, bэhmэl båzэr bölgэnэkэn.
эmır temır, эliĢer nэvåiy bızdı türklэrdэn bölэdı. эliĢer nэvåiy kımgэdır эrэp tılı yahĢı, kımgэdır fårs tılı
112
yahĢı, mengэ özımdı türk tılım yahĢı dep эytkэn. emı yaĢэyapmız. tılımız özbekçэdэn, ķırğızçэdэn pэrķli.
åtэ- båbålэrımız özbegistэndэn inķılэp mэhэlıdэ mэĢı dumbulэķķa
75.
köçıp kelıĢkэn. özımdı uruğım tüyaçı. türklэrdэ, ķırğızlэrdaķķa uruķ uruķķa bölınэdı. özbeglэrdэ uruķķa
bölınmeydı. bızdэ tüyaçı, båyhålvэ, ķısıķköz, bållэs, kэllэr, yapэlэķbåĢ degэn uruğlэrgэ bölınэdı. mэsэlэn
itķaynэtэrlэr degэn uruķ bår. bulэr båy ötıĢkэn ekэn. bır künı yaylougэ çıķıĢıp ķurıt ķaynэtıĢyэtsэ ekkıtэ it
ålıĢıp ketıp ķaynэyэtkэn ķurıtkэ tüĢıp ketэr ekэn. Ģündэn keyın itķaynэtэrlэr uruğı bölıp ķåptı. tüyaçılэrdı
burun tüyalэrı köp ekэn. soudэgэr ötıĢıptı ekkı yaķķa çıķķandэ tüyasını mınıp çıķarkэn. sэbэbı soudэgэr
80.
Ģündey bölıp tüyaçılэr uruğı bölıp ķåptı.
(TS-AktaĢ/69) : men süyünıp tэkir. 1940 yilı mэĢı åktåĢ ķıĢlåğıdэ tuğılgэnmэn. båĢķa hiç yergэ bårgэnım
yoķ. kåttэ buvэmız süyün, undэn ekkınçısı ğåyıp, ğåyıptı åtэsı islåm sэrkэr. mэktэp körgэnım yoğmэn.
közım körmэgэn, menı mэktэpkэ åmэgэn. bızdı åtэ buvэmız türktı yarэlıp çıķķan yerı orэtepэdэn, bu
эylэnıp kelıp yürıp bulэğ båĢı, kulэ degэn cåygэ kelıĢkэn. u yerdэn tэrэp özgэngэ
85.
ketyatkэndэ mэĢı åktåĢ ķıĢlåğını yåyıtı keŋgır ekэn, dep yaĢэp ķålgэn ekэn. türklэr çåçķın el, orэtepэden
özbegistэngэ kelıĢkэn. özbegistэndэn cэlэvåtkэ biyağı özgэngэ, åktåĢ ķıĢlåğıgэ kelıp cåylэĢıĢkэn. menı enэ
uruğım, эsэkэdэ, u yerdэ tåğalэrım bår. åtэ uruğım biyağdэ.uruğımız bэngılэrdэn bölэdı. bэngılэr degэnını
sэbэbı, ekkıtэ åtçэn ötıp ketyatsэ bır çılımdı çekıp ötırsэ våy ķıstalaķ bu bэngı ekэnэ çılımdı çekıptı dep
ķoygэn ekэn. menı bır ķız bır oğlım bår. öĢэndэn bırıdэ åltıtэ nevэrэm bår, bırıdэn üç nэvэrэm
90.
bår. men bırınçı gruppэ invэlitmэn. pensэ ålэmэn. ķırğızdı pulıgэ 980 som ålэmэn. kэmpırım 1060 som
ålэdı. köp desэ unı burouv berıp ķoymeydı. åzıgэ yam Ģükür emı, ekkömızdıkı yetyaptı. mэnэĢını ålıp
yeymız. nэsıp bösэ yeysэn, nэsıp bömэsэ yemeysэn. såğliğim yahĢı åmэ közımdı energyası yåmэn. enэdэn
tuğılgэnımdэn berı körmeydı. men bır yerdэ otırэmэn. båy bållэriŋ bэdэvlэt böllэriŋ, bu yahĢı iĢlэrdэ
bösэŋiz bundэnэm yahĢı iĢlэrdэ iĢlэgılэ, åmin ålåhu эkbэr.
95.
(EM- Эrэvэn/69) : Pasaportunuza niçin Türk yazmadılar? bızdэ Ģэylou böldı, prezidentskiy Ģэylou,
Ģэyloudэ mıllэtımızdı sörэdı, Ģэyloudэ mıllэtım türk dedım, prezdentskiy vıbor böldı, deputatskiy vıbor
böldı, öĢındэ mıllэtımı türk yåzgılэ desэm, türk yåzmeymız bızdэ ķırğızstэndэ türk yoķ dedı, nımэgэ yoķ
dedım, bız tåzэ türkmız dedım. haroĢo dep kettı, keyın bbc‘dэn mengэ üyımgэ ekkı yigıt keldı, körsэttım
dokumentlarımdı, metırkalardı, nevэrэlэrdı, åtэmdı metırkalarını körsэttım türk yåzılgэn.
100.
türkmız dep эytıĢtэn ķorķmeysımı dep, ķorķmeymэn dedım, menı mekenım эrэvэn ayılı, oblэsı oĢ,
respublika ķırğızıstэn menı respublikam mekenım. ulutım türk Aravanda ne kadar Türk var? эrэvэndэ
113
primerno sэksэn påyızı türk, özı эrэvэndэ yetmıĢ ekkı påyızı özbek yåzılgэn, yigırmэ sэkkız påyızı ķırğız,
orıs, эzerbэycэn, tåcik. Ģü yetmıĢ ekkı påyız özbegdı içıdэ toķsэn påyızı türk. Özbekistan‟da da Türkler
var mı? bår. hı, mэrhэmэt rayonı эndıcån oblastı, toķsэn påyızı türk, bээrı
105.
özbek yåzılgэn, bээrı türk. nэmэngэndı bılэmız, эndıcån, fэrğånэ, ķaĢķadaryå, sürhэndaryå hэmmэsı türk.
Pasaportlarında Özbek yazılmıĢ Türk olduklarını biliyorlar mı? bılэdı. Özbekistan‟da ne kadar
Türk var biliyor musunuz? özbekstэn böyıçэ öttız milyon эhålısı bösэ, poçti undэnэm åltmıĢ, yetmıĢ
påyız türk bår, bız mэndey tüĢınэmızdэ istoriyadэ yåzıĢı böyıçэ, ķırğız, özbek, tåcik ķoĢılmeydı, tåcik fårsi
bu, fårs tılıgэ kırэdı, tэtэr bulэr hэmmэsı mэydэ mэydэ bır ellэt bogэn, keyın mэnэ sэkızınçı,
110.
toķķızınçı эsırlэrgэ kelıp türıp ellэtlэr keŋgэyıp, keŋgэyıp, bårэ bårэ hэr bırı özıgэ ulut bolıp kelıp çıķtı.
Ģündey bolıp, türk эvlåttэn toķsэn ekkıttэ elэt, toķsэn ekkıtэ mıllэt bögэn. Onların adlarını biliyor
musunuz? toķsэn ekkı türk эvlåttэn toķsэn ekkı ulut kelıp çıķķan. håzırgı özbek, ķırğız, ķåzåķ, tэtэr,
türkmen, эzerbэycэn, hэmmэsını åtэsı åtэtürk deydılэr. Özbek ile Türk‟ün ne farkı var? kitэplэrdэ yåzıĢı
böyıçэ, özbek degэn sözdı mэnåsı özıgэ özı bek, özıgэ özı Ģåh, hэr nэrsэnı özı yeçэdıgэn ådэmlэr
115.
gruppэsı bögэn dэ. Ģülэr özigэ özbek degэn nåm ķoygэn, bızı oķıĢımızgэ ķarэgэndэ kitэplэrdэ yåzılэdı.
körınıĢıdэ vneĢniy viddan эyırıp bömeydı. tılıdэn bılıp ķålıĢı mümkün. gэpıdэn bılınэdı, Ģivэlэrdэn bılınэdı.
burnı ķırğэğrэķ bölэdı degın, sэl ķåĢlэrı yam båĢķaçaraķ mэndey bölэdı. ķåĢlэrı Ģü köpэm mэndey yåymэ,
burnı sэl ķırğэğrэķ bölэdı… hıtэy tılı bögэn, fårs tılı bögэn, эrэp tılı, båĢķa ulut bömэgэn üçınçı, törtınçı
эsırlэrdэ. mэnэ türklэrdэn bız åtэtürktэn kelıp çıķķanmız bız, Ģülэrgэ endı bız
120.
kırэmız, ķırğız, ķåzåķ, tэtэr kırэdı. Ne zaman ortaya çıkmıĢ? sэkkızınçı, toķķızınçı эsırlэrdэn keyın kelıp
çıķķan. türkiyadэgılэr bır miŋ toķķız yüz yigırmэnçı yilı böldımı dэvlэt. yigırmэnçı yilı boldı toğrı mı?
cıyırma üçüncü cılı. yigırmэ törtınçı yilı ķårэ ķırğız avtonom oblastı bögэn, üç yıldэn kegın ķårэ ķırğız
degэn sözını ålıp tэĢэp türıp, ķırğız avtonom oblastı bögэn, ottız åltınçı yilı ķırğız respublikası bögэn, toğrı
mı? bızdэ Ģündey ķılıp oķıgэnmızdэ. Özgen‟deki Türklerle bir farkınız var mı? yoķ bırmız
125.
ulэr bılэn, bırmız oo… bu ķırğız, özbek, ķåzåķ degэnı bu yaķındэ kelıp çıķķan bu, åzır mэtbåådэ
teskэrısını эytıyэptı, bır radyodэ, özbeglэr ķırğızlэrdэn kelıp çıķķan, åtэŋız ķırğız bölэdı diyaptı, eç ķaçэn
undey bömэgэn, istoriyanı bılıĢ kerek. bızdı эvlådımız åtэtürk. ķırğızdı эvlådı yam åtэtürk toğrı mı?
Siz Ģu an hangi dilden konuĢuyorsunuz? bız özımızdı türk tılımızdэ Ģü. Özbekçe değil mi? özbek
sözlэrı yam bår. özgэrıp ketkэn naprımer, bız эpэ deymız, åtэ deymız, ulэr dэdэ, büvэ deydı, åpåķı deydı,
130.
bız åtэ, эpэ deymız…Neden barlas boyu diğer boylardan daha önemli diye düĢünüyorlar ? bэllэs
türklэrdэn эmır temır çıķķan, uluğbek, båbur. Aravanda ne kadar Türk köyü var? menı bılıĢımçэ lenin
tolıķ türk, lenin kalhozı bår, kamunizm, çekåbэd tolıķ türk, yangıköl degэn bår, bu yam ottız prosent, эmå
114
sånını bılmeymızdэ. osmэniy türk sılэr, türkiyanı türklэrı, bız köktürklэrgэ kırэmız. Siz Göktürk
olduğunuzu nereden biliyorsunuz? u mэdэniyэt, bız gэzetэlэrdı oķıymız dэ.
135.
Gazetelerden mi okudunuz ya da atalarınızdan mı duydunuz
? yoo, yoķ. gэzetэlэrdэ yåzэdı,
oķıgэnmэn, liçno özım oķıgэnmэn. türklэr üç gruppэgэ bölınэdı: osmэniy, sэcdüvı, köktürklэr.
köktürklэrgэ bız kırэmız. köktürklэrdı içıdэ barlas uruğıdэn bölэmız bız. Barlas boyundan bahsedebilir
misiniz? barlaslar эmır temır эvlådı dэ, bız эcdådımız örэ tepэlik, men yettı åtэmdı bılэmэn, yettı åtэm Ģü
yerdэ, yettı åtэdэn dalĢe ketsek, dalĢe uruğlэrımız tåcigistэn mınэn özbegistэndı ortэsıdэ örэ tepэ
140.
degэn cåy bår, örэ tepэliglэrgэ ķoĢılэmız bız. Orası nasıl bir yer? yooķ, bılmeymэn. VermiĢ olduğunuz
bilgileri nereden duydunuz? men kitэptэn oķıdım. kitэplэr bår üyımdэ yam, türk hэķıdэgı, türk mıllэtını
kelıp çıķıĢı hэķıdэ kitэplэr üyımdэ bår.
(ġK-BlagoveĢenka/53) : menı åtım Ģэmэyev ķådırbek. bır miŋ toķķız yüz elik toķķızınçı yilı tığılgэnmэn.
blagoveĢenka ķıĢlэğıdэ, suzaķ rayonı, cэllэbэd oblısı. orıslэr bızdı bır miŋ toķķız yüz on ekkınçı yilı
145.
båsıp ågэndэn keyın, öĢı on yetınçı yilgэ çeyın ķırgэn türklэrdı. türklэr türk dep эtэlıĢkэ mümkünmэs bölıp
ķågэn. bızdı åtэlэrımız båyagı urıĢtэ nэyzэ, mэndey ķålķan bölэdı, Ģülэrdı bээrını såygэ tэĢtэtkэn. uruĢ
mэhэlıdэ mıllэtı, pasportıdэ türk bösэ, uruĢkэ åmэgэn. mэsэlэn, menı pasportım türk partiyagэ åmэgэn,
komunistiçeskiy partiyagэ. (imenno) ķırğız böl yå özbek böl, bömэsэ åmeymız degэn. aspiranturagэ
åmэgэn. ķırķ åltınçı yilgэ deyın türklэrdı åtıp türgэn ekэn, åzэytıp türgэn. sэbэbı türk
150.
bömэsın degэn. эgэr rэssiya imperiyası ķırğızstэndэ bır asır türgэndэ elэ bızdı türk yöķalıp ketэrdı.
Türkata Derneğini anlatabilir misiniz? türk åtэ ķoomı bır miŋ toķķız yüz toķsэn törtınçı yilı tüzılgэn.
öĢındэ men, türsınbåy bэkır oğlı, håzırgı deputat, dösımız bölэdı, men mınэn teŋ, iĢenbэyev ķådırbek,
hålmırzэ nımэ degэn... eĢmэtov hålmırzэ degэn, hålmergэn degэn kıĢı bår, håzır эm iĢlэyaptı. umэr, hэmzэ
umэr degэn, håzır özgэndэ mэktэptı direktırı. Ģü beĢ ådэm, yanэ åltı ådэmdı familyası ķågэn
155.
tэrıhtэ. toķsэn törtıncı yilı üyüĢtürgэnmız. üyüĢtürgэndэn keyın ķırğızstэn yustitsya ministrlıgıgэ men
mınэn türsınbåy bэkır oğlı kırgэnmız. ministrlik özlэrı yårdэm berıĢkэn. bızdı öĢı bårgэn künımız såhэt
törtkэ deyın elэ, ķattoodэn ötkızıp bergэn. keyın bız türk elçıligigэ kirdik. türk elçıligidэ öĢı bızdı ustab
bölэt tэ. ustab bütkэndэn keyın ustapdı öĢı (perevod) ķılıp türk tılıgэ. keyın bızdı öĢı ķırğız türk elçıliginı
båĢçısı, keyın эdэbiyat bölım båĢçısı, tэrıh bölım båĢçısı, din båĢķarmэsını bölım båĢçısı, bээrı
160.
ķoĢılıp bızdı kütıp åldı. eney keyın bızdı türsınbåy bэkır oğlı eköömızdэn sürэdı, türklэrdı türmıĢı ķandey,
ķandey böldıŋэr, tэrıh ķandey böldı, ķandey yürэsıŋэr. türsınbåy mengэ söz berdı. emı türsınbåy bэkır oğlı
bızgэ ķoĢılgэnını ådэmlэr hэr hıl tüĢınэdı. bıroulэr türsınbåy bэkır oğlını türk deydı. yoķ, türsınbåy bэkır
115
oğlı türkmэs, türsınbåy bэkır oğlı hэr bır mıllэttı teŋ körgэn ådэm. unı kåttэ enэsı türk. Tursunbay Bakir
kimdir? kåttэ enэsı gınэ türk bögэn. Celalabat ve OĢ‟ta yaĢayan Türklerin toplam
165.
nüfusu ne kadar? ķırğızstэn böyıçэ bır miŋ toķsэn åltınçı yilı, bır yüz sэkkız miŋ türk bår ıdı. unı içıdэ
bır yüz sэkkız miŋdэn öĢı yetmıĢ miŋı, båĢķa mıllэt yåzılgэn. Hangi sebepten? öttız miŋı pasportıgэ türk
yåzılgэn. türklэrdı eŋ köpı эrэvэn rayonıdэ, эrэvэn rayonıdэgı türklэr. (paĢti) toķsэn beĢ pratsentı båĢķa
yåzılgэn. (imenna) öĢı özbegistэngэ yaķın bölıp, båĢķa mıllэtkэ ötıp ketkэn.
(ġK- BlagoveĢenka/53): mэsэlэn milyon yıl milyart yıl bölэdı, dünyånı yarэlgэnıgэ deyıĢэdı, bıroķ
170.
hesэplэp kelgэndэ on miŋ yıldэn nэrı-berı dep эytılэdı (faktiçeski), nuh эleyhisэlэmdэn keyıngı ådэmlэrdı,
on miŋ yıl bölэdı yarэlgэnıgэ. öĢını içıdэ, öĢı türk åtэnı bır bålэsı türk bölэdı. bız türklэr öĢı yarэlıp
båĢlэgэnımızdэ sibirdэn kelgэnmız. sibirdэ közımız kök, özımız åķ sэrıķ bölgэnkэnmız. sibirdэ türklэr.
bırınçı båĢlэnıĢı türklэrdı öĢı yerdэn kegэn. emı åtэlэrımız (pastyanna) oķıĢtı, keyın oķımэgılэ mэndeydı,
bömeydı dep эytıĢtı, emı håzır sılэr bılım ådэmısıŋэr, sılэrgэ эytıĢım kerek. öĢındэ uraltåğdı bır
175.
yağıdэ orıslэr yaĢэgэn, bır yağıdэ türklэr yaĢэgэn dep эytılэdı. eney keyın Ģü maskvada yåzıp çıķıĢtı, tэtэr
din ådэmı. öĢındэ yåzılgэndэ sibir degэn ―Ģıvırdı‖, yåmğırli yer degэndı bıldırэdı türkçэsı dэ. Ģıvırli sibir
degэn. sibir degэn türk sözı bu. sibirdı эtэlıĢı türk, orıslэrdэn sürэsэŋэr эytıp berэdı. bu orıs tılıdэ emэs,
türk tılıdэ. bır, ekkı mэnåsı bår sibirdı. sibir, sibir dep orısçэgэ (perevod) ķılıp ålıngэn (―balota‖) dep
эytılэdı. yanэ bır yerı, menı åtэm oķıgэndey sibir Ģıbırli yåmğırli yer, ķayerdэ bu yer dep
180.
orıslэr sürэgэndэ, Ģıvırli yer dep, Ģıvırdı Ģıvırэp yåğa türgэn yer degэn dэ, эytэlmey sibir dep ķågэn. Ģıvır
degэn sibir bölıp ketkэn. orıslэrdı türklэr ķoydэn yuvэĢ dep эytэrdı. orıslэr eç ķaçэn bırougэ tegmэgэn
ekэn, türklэr orıslэrgэ üç miŋ yıl tegmэgэn ekэn. orıs dep türklэr ķoygэn orıs åtını. orıs degэn türkçэ söz.
orıs rus bölıp ķåldı. üç miŋ yıldэn keyın türklэr toğrımэs yöldэ ketkэn. öĢэndэ orhon yåzuvıdэ эytkэn
―ey,türk közıŋdı åç, sılэr toğrımэs yöldэ ketyapsıŋэr‖ dep yåzılgэn. bız toğrımэs yöldэ yürıp yoķ
185.
böldik. öĢın üçın çåçılmey, bırlik bölıp, eliŋdı, yeriŋdı sэķlэp ķålıĢ kerek. türklэr bırıkkэn emэs. hэr bırı
özıçэ çıķıp. osmэn imperiyası u yağdэ yoķ böldı. orıs tılını içıdэ yüz (prasent) bösэ, yettı (prasent) türk tılı
rus tılı bölıp ķålıp kettı. Rusçaya Türkçe kelime çok mu geçmiĢ? bız orıslэr mınэn ķoĢnı yaĢэgэnmız,
öĢı sibirdэ. emı ådэmlэrgэ håzır эytseŋ hэyrån ķålэdı, tåm sålıĢtı, yer hэydэgэndı, åt minıĢtı türktэn
örgэngэn. bız karandaĢtı ķalэmķåĢ desek, orıslэr эytэlmey karandaĢ dep, u ķålıp kettı orısçэdэ.
190.
balkon bu nımэ desэ, bålэhånэ degэn, bålэhånэ deyэlmey orıslэr balkon dep эytılıp ketkэn. öĢını bээrı elэ
türk tılıdэn ķålıp ketkэn. håzır sibirdэ bızdey türklэr bår ekэn, bårıp kördım men, bızgэ oķĢэp gэpırgэn
türklэr bår ekэn. türkçэ sözlэr köp. ekkı yüz ottız yıl böldı sibirdı ekaterina (vtoroygo) osmэnlı imperiyası
116
padarka ķılgэnıgэ, padarka ķılıp bergэn öĢını süyıp ķålıp. Sizin ananız da babanız da türk mü? hэ.
Melez değil misiniz,? yoo, yo yoķ. åtэmızэm türk, ånэmızэm türk, bız Ģü barlas degэn türkmız. bulэrэm Ģü
195.
türk, hэmmэsı bi yerdэ özbek yoķ, hэmmэsı türk bulэr. Barlaslara Moğol diyorlar doğru mu? yooğ,
Ģündey dep yürıĢэr ıdı, u nåtoğrı, monğol barlastan tэrķagэn özı. barlas degэn bogэn, ådэm bogэn, türktı
bittэ nevэrэsı. öĢını åtı barlas bogэn. barlas degэnı küĢli, bэrdэm, cэsür degэnı dэ bu bızdэ. Moğollarla
iliĢkisi yok mu? yoo, yoķ. Kim Mongol diyor?emı эĢı özbeglэr эytэdı dэ. özbegistэn åzır özbek bogэn
hэmmэsı bulэr türk özı, türkåtэdэn tэrķagэn türklэrdı bållэrı, nэvåyi türk, båbır türk, hэmmэsı türk bulэr.
mэnэ yigırmэ törtınçı yildэ bu lenin ölgür
200.
эytkэn ekэn, bır mэķålэsıdэ ―turkistan eta türkmeni, uzbeki i tak daleye‘‘, degэn ekэn. yigırmэ törtınçı yilı
samarķanda topэlэŋ bogэn, öĢı эcrэtkэn köp dэvlэtlэr tüzılgэn. orıslэr türk yoğ degэn, türk bomeydı degэn.
nımэgэ bomeydı, sen lenindı yå stalindı çэmэsı åtэ – båbэsını türklэr enэsını emdırgэn ekэn Ģekilli deymэn
dэ men, çünkı öĢэ pэyıttэ, kım maskvada armanilэr köp ıdı dэ, öĢэ armanilэrdı türklэr soygэn åltınçı yilı,
on beĢınçı yilı bır yarım milyon elэ sılэr türkiyalэr… yigırmэnçı yildэ monou ķåzåğlэrdэ bır turar rısķılov
degэn iĢmerı
205.
bogэn, gosudarstvenıy deyatel deydı, u Ģü leningэ bårgэn bız türkistэnэm bomeymız, bız türk bolэmız, türk
degэn hэlķ bår ortэ åsiyådэ degэn. u kıĢını eney keyın stalin mınэn lenin эldэp, yoo yo yoķ, åzır endı
båĢlэnyaptı bu gэp bolmeymız dep эldэgэn unı. Özbek ile Türk nasıl ayırdedilir? tıldı эyırmэsı bår,
türklэr süydım deydı, mэnэ ķırğızlэrэm süydüm deydı, özbeglэr sevdım deydı, süydım diyalmeydı ulэr.
türklэr süydım deydı. åtэ dep bız эytэmız, ulэr åtэ demeydı dэdэ deyiĢэdı, эpэ deymız bız ånэmızdı,
ķırğızlэrэm эpэ deydı, köp undey nэrsэlэr. bızdэ
210.
egэçı deydı ecэlэrdı kåttэsını, ulэr undey deyiĢmeydı, bız yangэ deymız, ulэrdэ эya deydı, cezdэ deymız,
ulэr påççэ deydı. ulэr uyğurlэrdэn ålgэn köp nэrsэnı. Yemekleriniz farklı mı? yooğ, åzgınэ farķ bår, bız
mэsэlэn töy ķılsek, ķoydı soyıp, Ģörvэnı ķılıp, Ģörvэ tårtэmız, mэnçэ mэnçэ göĢı bılэn ulэr båĢķa oķat
ķılıĢэdı, mastava mı, bır nэrsэ oķat ķılıĢэdı, göĢ åz ketэr ekэn, bız göĢtı mэndey yeymız, ulэr yeyiĢmeydı
köplэrı, türklэr åz yeyiĢэdı, plovdı ķılıĢэdı, bızэm plov ķılэmız, bızdэ beĢbэrmэķ bår, mэnэ ķırğızlэrdэ,
bızdэ özı türklэrdэ yam bår dэ, åzır endı yoğ bop kettı,
215.
özbeglэrdэ beĢbэrmэķ yoķ. ulэr narın mı, bır bэlэ degэnı bår ulэrdэ. Türkler buna ne diyor? burun
(özbeglэr – burun), ķåĢ (özbeglэr – ķåĢ), ķåvåķ, köz (özbeglэr – köz), bet (özbeglэr – yüz). bız эligı betmэ
bet deymız u, betmэ bet kegэndэ, ulэr yüzmэ yüz deydı. cэğ (özbeglэr – cэğ), lэb, erın. bız mэnэ oķat
ķılэdıgэndı kåsэ deymız, эligı çaĢka bår u, öĢını çını deydı, çını, çin hıtэydэn kegэn çaĢka. nån (özbeglэr –
117
nån), pэtır deydı kåttэsı bolэdı, nånlэr bır hıl. endı bızdэn эyırmэlэrı bår, bız yupķa Ģörvэ degэnımız bår,
yupķanı yåyıp, Ģörvэgэ sålıp içэrdik. Özbekler?
220.
ulэr unı bılmeydı. Özbeklerle Türklerin fiziksel olarak nasıl ayırdedilir? farķı bomeydı, farķı yoķ. faķat
endı burun, ķåĢtэn farķ ķılэrdı. egırmэ ķåĢ bolэr ıdı, nåvåyilэr yåzgэndэ egmэ ķåĢ dep эytэr ıdı, türklэr
egmэ ķåĢ. hål deydı, meŋ deydı, meŋэm deydı türkçэdэ. Türkçe de be sen o nasıl deniyor? men, sen, u.
Özbekçe de? men, sen, u. biz, siz, onlar? bız, sız, ulэr. ulэrэm Ģündey deydı.
ben size geleceğim. – men sılэrdıkıgэ båraman.
225.
ben size geldim. – men sılэrdıkıgэ keldım.
boyınbåğ – kravat.
Türklere ait destan var mı? hэmmэ dåstэn türklэrdıkı dэ, эlpåmıĢ эm türklэrdıkı, rэvĢэnэm, göroğlı yam.
RavĢanı biliyor musunuz? yooķ, men yahĢı bılmeymэn unı, rэvĢэn degэn göroğlını oğlı bogэn. pålvэn,
ķılıçı bår, håtın izlэp, ķız izlэp, yahĢı körэmэn dep, Ģэhэrlэrdэ yürgэn. dåstэn tåpkэn, keyın üylэngэn
öĢıŋgэ bålэli –
230.
çэķali bogэn. ġiir yazıyor musunuz? hı, bır nэrsэgэ ķaramasam esımgэ kemэyaptı. kımlэr dermıĢ kütkэn
ķızdey özıgэ aʼrå berıp, kün sэyın özgэrtэdı sэhiy åsmån åptånı türkistån eŋ bırınçı büyük kasmanavtını.
bızdэ türkiståndэn kasmanavt çıķsın dep, åltmıĢ ekkınçı yilı yåzgэn Ģeʼrım bu. åltmıĢ ekknçı yilı ötkэn
эsırdэ. kasmanavtımız çıķtı.
II
GÜNLÜK HAYAT, GENEL BĠLGĠLER HAKKINDA SOHBET
(BK-Ttürkåbэt /75) : - yåĢlik vэhtımızdэ ķıyınçıliglэr körgэnmız, ķattıķ nånlэrdı yegэnmız, pэhtэlэrdı
235.
tergэnmız, yığlэp yürgэnmız, nımэ ķıleylik endı, åtэmız ölgэn, enэmız ölgэn. yetım ķågэnmız.
kэmbэğэlçılik bögэn, эĢındey ķılıp yürgэnmız, mэnэ håzır yahĢı endı sekın sekın håzır zåmэn yahĢı, undэn
kegın kiygız ķıldik, undэn kegın , Ģålı ektik, mэkkэ ektik, mэkkэ ķayırdik. endı sekın sekın håzırgı
zåmэngэ keldik. mэnэ håzırgı zåmэndэ endı , pэhtэ terdım, ķudэlik böldım, mat geroy böldım, paçotnıy
gramotam bår, medэllэrım bår, brigэdэ bölıp iĢlэdım, endı håzır ķarıp ķåldım, pensyagэ çıķtım bålэm.
240. Hangi boydansınız?urığım kэllэrdэn. urığlэr köp endı. yapэlэğbåĢ, kэllэr, ķårэķunnэs, kölgэbåtmэs, tüyaçı
deydı
(BK-Ğğэyrэt/78) : millэtım türk. men ilgэrı åtэ enэmız bızdı süyıp ergэ bermэgэn. tör håtın ågэn ådэmgэ
bergэn ön yettı yåĢımdэ. unçэ munçэ эĢıllэ эytэrdım. rэķc öynэrdım, åtэm dåmlleydı, bu эrtis bölıp ketэdı
118
dep menı özımdэn yigırmэ ekkı yåĢkэ kэttэ bır dåmllэgэ berıp ķoygэn. Hangi boydansınız? uruğım
ķuvaķalmaķ.
245.
Temizlik için sabun yaparmıĢsınız nasıl yaparsınız? souvındı bız bålэ pэytımızdэ dэlэdэ bır öt bölэrdı,
souvın degэn. öttı yülıp kelıp, ķåzэngэ sålıp, ķaynэtıp, küldı ķåzэngэ sålıp ķaynэtsэ kir yümĢэr ıdı. souvın
yoğıdı ķımmэtçılik ıdı. öĢэndэ iĢķэlэp yüvэrdik. Adına ne diyorsunuz? souvın gül.
(HD-Ayu/76) : men yetmıĢ åltıgэ çıķtım. mэktэptэ oķıgэnım yoķ. Ģündey elэ öskэnmэn. åtэmdı åtэsı
özbegistэndэ tuğılgэn. üç oğlım, ekkı ķızım bår. üç oğlımdэn kåttэsı åltı bålэlik. undэn kiçıgını yam åltıtэ
ķızı bår. cэnnэt ķızımdı tör oğıl bır ķızı bår. kåttэ ķızımdı emı erı ölıp ķågэn. tör oğıl üç ķızı bår.
250.
åtэ enэm yoķ, ölıp ķågэn, ançэ yıl böldı. bålэm emı såğligim yahĢı. yånımdэ kiçik oğlım, kelınım bår. emı
kiçik oğlım båķyaptı, öĢını ķolıdэmэn. men özı эyudэ tuğılgэnmэn, özgэrıĢkэ kelın bölıp tüĢkэnmэn.
özımız yettı ķız, ekkı oğıl toķķız bır tuuğanmız. yettıtэ ķızdэn ekkıtэsı öldı, bållэrı ķåldı. эyugэ yahĢı
yåmэn künlэrdэ bårıp türıppэn. burın Ģålçэ toķırdım.pэhtэnı yigırıp türıp yigırırdım. håzır u iĢlэr yoķ.
kiçkinэligımızdэ töp tåĢ öynэrdik. men yütэrdım. yanımdэgı yütэrdı. höcэyınımdı yahĢı körgэnım üçin
255.
ön beĢımdэ elэ tegıp ketkэnmэn.ilgэrı эpэlэrımız uzun köynek kiyardı, yeŋgını keŋ ķılıp köynek kiyardı.
çåçımızgэ çåçvåķ tэķardik. özgэrıĢkэ kelın bölıp tüĢkэndэn keyın tåmэkı ektım, pэhtэ terdım. dэlэdэ elэ
iĢlэp yürdım. håzırэm tåmэkı ķılэmız. håzırэm hudågэ Ģükür emı.
(RS- ÖzgörüĢ/89) : menı åtım razaķ pэmilyam såtvåldiyep. miŋ toķķız yüz yigırmэnçı yilı mэnэ Ģü
özgэrıĢ ķıĢlэğıdэ tuğılgэnmэn. millэtımız türk, bızdı uruğımız yapэlэķ båĢ. men öĢtэ instituti
260.
butırgэnmэn. åtэ- enэmэm Ģü yerdэ tuğılgэn. kåttэ åtэlэrэmız эrэvэndэ tuğılgэn. эrэvэndэ çekåbåtdэgı
türklэrdэn bölэmız. bızdı tåğamız gåyıp özgэngэ pånsэt bölıp kep ķågэn. kelıp özgэndэgı munэrэnı
tåmıdэn råmıgэçэ oŋlэgэn. keyın bızdı åtэlэrımız özgэngэ köçıp kelıĢkэn. öttız tör yıl muğalım bölıp
iĢlэdım. unı içıdэ yigırmэ yettı yıl mэktэptэ dırıktır bölıp iĢlэdım. emı menı sınıfdåĢımı tuğanı dırıktır bölıp
iĢlэyaptı. keyın selsövıt bölıp iĢl эdım. mэktэptэ tör yıl zэvuçэm böldım. menı sэkkız oğıl bır ķızım
265.
bår. sэkkız oğıldэn ekkıtэsı ötıp kettı, håzır emı åltıtэ oğıl, bır ķızım ķåldı. men håcıgэ bårıp keldım. öĢı
töpэlэn bögэn mэhэllэrdэ özgэndı sörэp türgэn köliglik cålål ķåzı degэn bögэn. özgэndı håkımı böp türgэn.
pånsэt degэn söz melisэnı nэçэlnigı. keyın örıslэrdэn özını sэķlэĢ üçın ulэr hitэygэ ötıp ketıĢэdı. menı
tuğıĢkэn ekkı эkэmdı yanıgэ ålıp hıtэygэ ötıp ketэdı. hıtэygэ bårgэndэn keyın hıtэydэ yam töpэlэn bölıp,
gåyıp pånsэttı эyalı, åysэnэm yangэmızdı hıtэyliglэr åtvårıĢэdı . åtvårgэndэn keyın töpэlэn
270.
bölıp ulэr åvğэngэ ötıp ketıĢэdı. åvğэndэ bır ekkı türıĢэdı. keyın åvğэndэn påkistэngэ ketıĢэdı. påkistэndı
gilit degэn cåyıgэ bårıĢэdı. keyın mэĢı zåmånımız yahĢı bögэndэn keyın men kåttэ oğlım mınэn toķsэnınçı
119
yilı hıtэygэ bårdik, tuuğanlэrdı tåptik. эkэmızdı kåttэ oğlı hıtэydı ķuna degэn cåyıdэ. undэn tört oğıl ekkız
ķız bår. keyın påkistэndэgı эkэmızdı oğlıdэn tört ķız bır oğıl bår. bu yıl mэmэcэyıttı oğlı ölgэnını eĢıtıp
påkitэndэn on yettıtэsı kelıp påtэ ķılıp ketıĢtı. bızdı kelınlэr bållэr ulэrgэ ķoy söyıp
275.
mehmэn ķılıĢtı. ekkı üydэ bır hэptэ türıp ketıĢtı. bızdı eĢıtıĢımız böyıçэ bızdı türklэr özbegistэndı örэtepэ
degэn cåyıdэn kelıĢkэn ekэn. pэspırtımdэ türk dep yåzılgэn. bızdı tılımız özbeglэrdı ķırğızlэrdı tılıdэn
pэrķli. bızdı sэltlэrımız ķırğızlэrdı sэltı mınэn эrэlэĢıp ketkэn. men bultur ekkı mэttэ hıtэygэ bårdım. menı
ekkıtэ tuuğanım ålıp bårıp keldı. tuuğ
anlэr mınэn körıĢtım. hıtэydэ ekkı hэptэ türdik. hıtэydэgı
tuuğanlэrımız ķåzåķ tılıdэ gэplэĢэdı. yapэlэķ båĢlэrdı båĢı yapэlэķ bölэdı. özgэrıĢtı burungı åtı
280.
båĢtepэ bölgэn. sэbэbı özgэrıĢtэ burın tepэlik cэrliglэr bögэn. örıslэr kegэndэn keyın kэlhoz, sэvhozlэr,
yöllэr ķurılıp, ķıĢlэğdэ özgэrıĢ bögэni üçın ķıĢlэķķa özgэrıĢ nåʼmı ķoyılgэn.
(NK-Ayu/93) :men bır miŋ toķķız yüz on åltınçı yilı tuğılgэnmэn. åtım nэzırbåy, pэmilyam ķorğэnbåyev
yettı åtэmız istэnbuldэn kegэn ekэn. istэnbuldэn эncэndı эsэkэsıgэ kelıp yerlэĢıp, u yerdэ inķılэp bölıp
åtэlэrımız haķsız ķulэğ bölıp ķamэlıp ketıĢkэn. endı bızdı u yerdэn hэydэĢıp, bız endı bu yergэ kelıp
285.
yerlэĢıp yaĢэyappız. menı åtэm эsэkэnı külэ degэn yerıdэ tuğılgэn. men Ģü эyu ķıĢlэğıdэ tuğılgэnmэn.
inķılэptэ türklэr hэr ķayaķķa tırķırap ketıĢkэn. unısı u yaķķa kettı, bunısı bu yaķķa kettı. kegın kэlhoz,
sэphozlэr bölıp, kэlhoz sэphozlэrdэ iĢlэp mэĢerlэrdэ üyıĢıp ķålgэnmız. ökmэt åtэlэrımızdı mål ķoylэrını
töplэp ķolıdэn åp ķoygэn. endı bålэm, ökmэt mållэrdı töplэp çımkenttı türkistэn degэn yerıgэ åbэrıp
sэphoz ķurgэn. öĢındey bölıp türklэrdı bээrını 34- 35 yilı mэĢergэ töplэp sэphoz bölıp ķågэn. bızdэn bittэ
290.
selsovit, bittэ birigэt, bittэ rayıs bögэn. kэlhoz, sэphozdэ iĢlэp mehnэt ķılıp kåttэ bögэnmız. bızdı tэgımız
istanbuldэn ķaçэn kegэnımızdı bılmeymız.millэtımız türk, ķuvaķalmaķ. ķuvaķalmaķ nåʼmı bögэnı, burun
uruĢ bölıp ķalmağlar kelıp åtэlэrımız ķalmağlar mınэn uruĢıp türklэr zör bölıp ķalmağlardı ķuvıp çıķķan
ekэn. Ģündэ ķalmağlar эytkэnkэn bız ķalmağ desek bulэr bızdэnэm ötkэn ķuvaķalmağlar ekэn degэnkэn.
öĢındэ bızgэ Ģündэķa nåʼm berıp ketkэnkэn. yapэlэğbåĢ, ķuvaķalmaķ bээrı bır türk. bır üydэ öntэ bålэ
295.
bösэ önını pehlı ön hıl bölэrkэn. bålэ bээrı bırdey ösmэsэkэndэ bırını båĢı yapэlэğ bölэrkэn, bırı göĢ
yemэsэkэn, bırı Ģoķ bölıp cındı bölэrkэn, Ģündey bölıp bээrı uruğ uruğ bölıp bölınıp ketkэnэkэn. kэllэr
degэnı bår, båyhålvэ degэnı bår, göĢ yemэslэr degэnı bår. endı bålэm эytsэm köp. bээrımızdı tэgımız türk.
türk tэgı ösıp ösıp Ģündey ķoyılıp ķågэndэ. эlhэmdililэ musılmэnmız, tэgımız türk. ķırğızlэrэm ķırğızlэrdey
yaĢeydı, lekın ulэrэm türklэrdэn yarэlıp çıķķan. keyın эcrэp ketkэn. ķırğızlэrэm uruķķa
300.
bölınэdı. burun mэĢerlэr bээrı toķay bögэnэkэn. ådэmlэr bittэ эyıķ körgэnэkэn. Ģündэn keyın mэĢerdı åtı
эyu böp ķålgэnэkэn. men tuğılgэndэn berı ķıĢlэğdı åtı эyu, türklэr bu ķıĢlэķķa 1917- 1918 yillэrdэ
120
kelıĢkэn. menı åltı ķızım, ekkıtэ oğlım bår. bızdı zåmэnımızdэ mэktэplэr yoğ bölıp, sovet ökmэtı yangı
mэktэp åçıp bız örtэdэ ķålıp oķımэy ķågэnmız. tıĢım bittэ yam yoķ. hэmmэsı hökmэtıkı
(ЭB-Dumbulak/64) : men эhmэtcån båybåbåyev. 1945 yilı mэĢı dumbulэğdэ tuğılgэnmэn. bız
305.
kэmbэğэlçılik bılэn kåttэ bölgэnmız. bız ozımız toķķıstэ hånэmız. ozımdı yam toķķıstэ bålэm bår.
diyķançılik mınэn kün kördik. bittэ nån tåpsэm yarımını yep, yarımını bålэ çaķagэ berdım. bållэr endı
tırıkçılik dep dэlэdэ yürıptı. dumbulэğdэ tüyaçılэr bår, ķısэ közlэr bår, kэllэr bår. endı tüyaçılэr köprэķ.
bızdı uruğэm tüyaçı. men dumbulэğdэ tuğılgэnmэn. åtэ båbålэrımız özbegistэndэn bu yergэ köçıp
kelıĢkэn. måzэrlэrı Ģü yerdэ pэspırtımızdэ türk.
310. bızdэ ulэķ oynэlэdı, köpınçэ töylэrdэ oynэlэdı. bittэ ulэğdı soyıp åttı minıp u yağdэn bu yaķķa çåpıĢэdı.
yütkэngэ söuvrın berılэdı. yanэ arķan tårtıĢmэ bolэdı. undэ ekkı, yaķķa ontэ ontэdэn bolıp bölınıp arķandı
tårtıĢэdı. bızdэ bålэ tuğılgэndэ ķızdı enэsı beĢ åltıdэ kэmpırdı, bittэ beĢik, mэydэ- çüydэ, sevэt ålıp
ķudэlэrdikkıgэ bårэdı. u yerdэ kэmpırlэr bålэnı beĢikkэ yåtķızıĢэdı, üstıdэn ķant-ķurs çåçıĢэdı unı bålэ
çaķa terıp ålэdı. oyın külgı bolэdı, эllэ эytıĢэdı. Ģündэķa endı bızı sэltlэr, piççэ kåtэygэndэ sünnэt toy
315.
ķılınэdı. sünnэt toydэ soyıĢ soyılэdı, el çэķırılэdı, artis çaķırılэdı. eskıdэ эyallэr pэrэncı kiyardı. erkeglэr
åķ iĢtэn mınэn åķ köynek kiyardı. эyağıgэ çoķa , mэhsı kiyardı.
(AĠ- Nurabat/81) : bålэm men 1928 yilı tuğılgэnmэn. åtэm ölgэndэ ekkı yaĢэr ekэnmэn. bızdı buvэlэrımız
эĢı эmır temır tэgımız tügımız türk. bu yerdэ burun hıtэylэr yaĢэgэn, ķåzэğlэr yaĢэgэn, uyğurlэr yaĢэgэn,
orıslэr yaĢэgэn emэs. mэnov peĢэnэmızdэgı tåğdı kerme tåğ deydı. burun bu yerlэr yayloukэn
320.
bålэm, mэĢı såydı tentek såy deydıkэn. bızdэ endı эnçэylэ urf- эdэtlэrımız özgэrıp kettı. ķoçķarbåy öz tılını
yoķatmэ dep köp эytэdı. öz tılımızdı håzır yoķatıp vårdik. 1500 yillэrı ķoķan hånligı bögэn. hudэyarhån
bogэn. эĢı pэyıtэ yam hån bogэn. bız 70 yıl hånsız yaĢэdik. musurmэn hiç yoķalmэydı. men biyergэ 1932
yilı kegэnmэn. эĢı pэyıtlэrdэ biyerdэ sэkkıztэ üy bogэn. men endı ontэ bålэnı kåttэ ķıldım. bållэrımdı
oķıttım, üylэdım, cåylэdım. on ekkıtэ çevэrэm bår, nэvэrэmdэn. эnэ hudågэ Ģükür mэĢı men
325.
tэm berıp ķålэmэn. hudågэ hэr dåyım Ģükür ķılэmэn. håzırgı zåmåndı hэr bır ķadэmıgэ Ģükür ķılıĢımız
kerek. Ģündey tınç Ģündey zåmån. bu dünyånı kelınçek diydı. ķåçэsэn ķuvэdı, ķuvэsэn ķåçэdı. insåptэ gэp
köp, insåpli bolıĢ kerek. yåĢligımdэ eĢıtıp ķågэnmэn. эĢı bızdı yam åtэmız ķulэķ bogэn. dünyådэ eŋ
ķımmэt su, undэn keyın yer. su bılэn yer boseylэ boldı. эĢındэ bızdı ķarnımız toķ bolэdı. bızdı buvэlэrımız
300 yıl burun Ģırmånbulэķķa ötıp ketıp, keyın ķaytıp kelıĢkэn. nevэrэlэrım mınэn hesåplэsэm
330.
menı özım yetmıĢkэ yetkэnmэn. mэ yerdэ mэyrэm эpэm bår. эĢı åtэmız ķulэķ bolıp ķuvılgэndэ mэyrэm
эyam yettı yaĢэr bogэn эkэn. unı yam közı körmэy mengэ ohĢэp otırıp ķåldı. эĢı maçıttı mэmэtyaķıp
121
ķurdırgэn. mэĢetэ beĢtэ maçıt bår ıdı, endı bittэ ķåldı. mэktэptэ bır yıl oķıdım. u vэhıttэ dэptэr, ķalэm
yoğıdı. kömırdэn ålıp köçэdэ ķåğåz körsek ålıp çöntegımızgэ såvэlэrdik. men uruĢkэ bårmэdım. millэtım
türk, påspırtımızdэ özbek. bızı buvэlэrımız ķaĢķadэryå, sürhэndэryå, orэtepэdэn kelıĢkэn. эnэ bızı yam
335.
hэr bır uruğımız bolэdı, adelna - adelna bår dэ bız bэlэsmız, çållэr diydı, süpэli diydı, gэcırlэr diydı.
gэcırlэr endı bızı uruķ, özı uzıķara bolэdı. biyerdэ on bittэ rэyıs öttı. burun bu yer lenin bogэn. 1990 yildэn
keyın türkåbåt boldı. endı håzır nuråbåt. burun ķonэķ ekэrdik, tэrığ ekэrdik, эrpэ ekэrdik, ulэr endı
buğdэydэn ertэ piĢэrdı. håzır bållэr ķånэķ, tэrığ desэ bılmeydı. bız burun yarmэ içэrdik, berıgı dånlэr ekkı
yüztэ dån ålsэ ķånэķ miŋtэ dån ålэrdı. men ittıfåğdэn keyın ķåsåplik ķıgэnmэn. menı åtэmэm
340.
ķåsåplik ķıgэn. mэĢı ådэmlэr hэyrån ķålэrdı. bır kılэ Ģålı ekıp yüz kılэ Ģålı ålэrdım yerdэ mehnэt ķılsэ
berэdı. yerdı tılı yoķ, yer mınэn tıllэĢıĢ kerek, yahĢı yerdik bålэm. men 1950 yilı mэskvэ‘dэ slujbэ ķıldım.
ölэn burun Ģü bızdı ķoyçılэrdı эĢıllэsiydı, bålэm. åmin zåmэnımız tınç bosın, påĢэlэrımızgэ insåp bersın,
iĢlэringэ rıvåc bersın, эldiŋı bålэ arķeŋı mål båssın, toy ķılıp esån- åmån yüriŋlэr. hudåyım özı
hэmmэmızgэ insåp bersın, iymån bersın, ķoĢkэnlэriŋ mınэn ķoĢэ ķariŋlэr, bållэrdı årzu hэvэsını
345.
köriŋlэr, åmin.
(HY - Akkogon/84 ) : men yüsüpbэyıp hålıķ. mэnэĢı yerdэ 1925 yilı tuğılgэnmэn. Ģü yerdэ tuğılıp östik.
35 yilı kэlhoz böldik, undэn burun yakkэ hocэlikdik özımızçэ. men 1943 yilı bэtэlyondэ böldım. 1944 yilı
bэtэlyondэn keldım. ötэ ķıynэldik oķat yoķ. bэtэlyondэn kelıp Ģü yerdэ kэlhozdэ iĢlэdım. Ģü mınэn örэķ
ördik, ketmэn çåptik, köpçılik ķoymey menı Ģü эyugэ 1955 yilı birigэt ķılıĢtı. hökmэttı plэnını atķardım.
350.
u vэķıtlэr iĢ åğırıdı. buğdэydı ķol mınэn örэrdik. tåĢ mınэn yançэrdik. men Ģü öttız beĢ yil bittэ töçkэdэ
iĢlэdım. håzır sэksэn törgэ çıķtım, pensэdэmэn. pensэm mэnэ håzır yahĢı. bır yarım miŋ som berэdı.
yaĢэĢımız yahĢı burun köp ķıyınçılik kördik. mэktэptэ sэkızınçı klэstı butırdım.
ķıĢlэğımızdı nåʼmı
åķķorğэn. burun endı el bölınmэs эkэn. keyın kэlhoz pэytıdэ yuķarı yaķ toķ ķorğэn, sudı biyağı åķ ķorğэn
bölıp bölınıp ketkэn. uruğım cındılэr. åtэm 1923 yilı båsmэçı çıķķan pэyıttэ özbegistэndı bulэķ
355.
båĢısını nэymэn ķıĢlэğıdэn bu yergэ köçıp kelıĢkэn. sэbэbı båylэrdı ķamэĢkэn. emı båylэrdı ķoylэrı üyı
yahĢıydıdэ Ģünçün ķamэĢkэn. bız yetım öskэnmız. enэmız, men on beĢtэligımdэ ölgэn. åtэm 1950 yilı öldı.
menı åltıtэ ķızım, bır oğlım bår. эyalımэm türk. burun örıslэr pэytıdэ rözэnı oğıllikçэ tütэrdik. ķurэn
yoğıdı, maçıt yoğıdı. håzır emı yahĢı ķarĢılik yoķ. emı yahĢı yürıĢlэringэ tılэkdåĢmэn.
(UM-Ayu/84) : ilgэrtэn men 1925 yilı, özbegistэndэ tuğılgэnmэn. ilgэrı eney nikэlэy urıĢı bölıp ketıp bız
122
360.
tougэ çıķķanmız. toudэ ķålıp ketkэnmız. toudэ ķålıp ketıp Ģü yağdэ åtэmlэr mınэn yaĢэp, kåttэydik.
kåttэyıp türmüĢkэ çıķıp, bålэli- çэķali bölıp, bållэrdı töyını ķılıp yaĢэp yürıppız. yigırmэ bittэ nevэrэ, öttız
bittэ çevэrэ kördım. emı Ģülэrdı künını körıp ötırıppэn. bållэrdı üylэp, ķızlэrdı çıķardım. bээrı özı mınэn
özı bölyaptı, men ķarıp ötırıppэndэ. bız özbegistэndэn эyugэ kegэnımdэ bır on ekkı yåĢteydımdэ. nikэlэy
urıĢıdэ åtэmlэr ķamэlıp çıķıĢkэn Ģünэķa bölıp bız mэĢerdэ yaĢэp ķågэnmız. bız mınэn råssэ köp
365.
ådэm kegэn. mэĢerdэ yaĢэgэnlэrdı bээrını åtэlэrı эĢı özbegistэndэn kelıĢkэn. öĢı nikэlэy urıĢıdэ yöl tösılıp,
bız mэĢı toudэ ķålıp ketigdэ. toudэn Ģü yergэ kelıp elэ yaĢэp ķågэnmız. ulutım türk, uruğımızdı cındılэr
dep ķoyadı endı, båylэr endı hэzıllэĢıp cındılэr bölıp ķågэn ekэn. u vэhıttэ hэmmэ båyıttэ, hэmэ tougэ
çıķardı, gırıllэgэn pэyıtıdıdэ. Ģündэ nikэlэy urıĢı bölıp kettı. örıslэr mınэn musurmэnlэr urıĢıp ketıĢtıdэ.
öĢın üçın bız toudэ ķålıp ketigdэ. köp hэlķ ķåldik. köpi özbegistэngэ ketıp ķåldı. mэktэptэ
370.
yettınçı klэskэçэ elэ oķıgэnmэn. yettı åtэmdı åtını bılэmэn. bırınçı özımdı åtэmdı åtı åçıl, åçıl åtэmdı
åtэsını åtı эhmэt, эhmэt åtэmdı åtэsını åtı mэhэmэt, mэhэmэt åtэmdı åtэsını åtı törэķulbåy båyэkэn u,
törэķulbåy åtэmdı åtэsını åtı hudeynэzэr, hudeynэzэr åtэmdı åtэsını åtı åķnэzэr buvэ, åķnэzэr buvэmdı
åtэmdı åtэsını åtı ğåyıpnэzэr buvэ. yettı åtэmdı bılэmэn. özımdı åtэ- enэmdı måzэrı özbegistэndэ.
III
GELENEK GÖRENEK VE ÖRF ADETLER
375.
(BB- AķtåĢ/65) : Oğlunuzu evlendirdiniz mi? oğıldı öĢı bittэsı ķoydı båķadı, öĢı çårvэ mınэn nımэ ķılэdı.
mэndey yılķı bår, mål bår, ķår mål, endı åz, bır on beĢtэ mål bår. Gelin aldınız mı? kelın özımızdı
millэttэn åldım bittэsını. kelın ålgэndэ bızdэ ķalın berэdı, mэsэlэn men åltı ķoy berdım, endı bır miŋ toķķız
yüz toķsэn sэkkızınçı yilı üylэdım. öĢındэ åltı ķoy berdım, öttız miŋ pul berdım. båĢķa endı
380.
båyagı halķa tårtэdı ķırķ kilэ gürüç, öĢıngэ yarэĢэ on beĢ kilэ yåğ, sэvız berılэdı, piyaz aççıķ dep
berılmeydı. yåĢlэrdı zakskэ çıķarıp, zaks ķılıp, ungэ bır ontэ måĢinэ, video sideo ķılıp, eney keyın men
özım, elgэ töy berэmэn. Düğüne gelenler ne tür hediyeler getirir ? töygэ kegэn men mэsэlэn ķoy
åbårgэnmэn, ķoy åbårsэm öĢı ķoydı kegın åp kelэdı, pul bergэnlэr pul ålıp kelэdı, mэndey kavyor, gılэm
pılэm, mэndey åbэrэdı. Nikah ne demek? zaks bu yэm bır töydı bır bölegı dэ. mэndey bır ķısmı, эligı
385.
nımэgэ bårэdı, dokument ågэnı. Ģэhэrdı эylэnэmız, restarangэ kırdı. Ģülэrgэ bårıp эylэnıp kelэdı. u yerdэ
öyın, külgı bölэdı. mэndey estэlikkэ rэsımgэ tüĢэdı, videogэ ålэdı. u töydэn bır kün burun bölэdı, yå ekkı
kün burun bölэdı. ekkınçı künı elgэ töy bergэndэn kegın эligı kelındı nımэgэ köçırıp kelэdı, üygэ köçırıp
123
kelэdı. kegın kegэnlэrdı mэndey sıyleymız. Gelinle damat ne yaparlar? nu, unı özını yangэlэrı bölэdı,
yangэlэr ķız tэrэptэnэm kelэdı, oğıl tэrэptэnэm kelэdı. эyal kıĢı bölэdı, erkek kıĢı эrэlэĢmeydı bu yergэ.
390.
yangэlэr kelэdı, cåylэrdı såladı ekkönı mэndey gэpırıĢtırэdı, эytэdı mэndey mэndey bölэdı dep. endı
ķandey bölэdı, u эytэdı ķåydэsını эytıp mэndey bölэdı, yuvınıĢ kerek, båĢķa ķılıĢ kerek, hэmmэ ķåydэsını
эytэdı, tüĢıntırэdı. kızgэ tüĢıntırэdı yuvınэsэn, båĢķa ķılэsэn, Ģэriyattэn nımэlэrdı эytэdı. tåvrэttı эytэdı.
nikэ bölэdı, nikэdэ yam эytэdı. kegın yangэlэrı tüĢıntırıp yåtķızıp, köp ådэmlэr kelэdı, ķızdı эpэsı kelэdı,
эpэsı abyazatelno kelэdı, endı bu yerdэ ķızlıgını tekĢırэdı. åķ çэyĢэp ķoyılэdı, yåtkэndэn keyın, yangэsı
395.
ekkıtэ dэ bırı bålэ tэrэp, bırı ķız tэrэp bår, ekkösı öĢını tekĢırэdı ķısķası ķızligını, ķız bömэsэ bömeydı, åķ
çэyĢэptэ ķån bölэdı. eney эytэdı öĢı ķızdı эpэsıyэm ötırэdı öĢı yerdэ. ķızdı эpэsıyэm båĢķa komnatada
ötırэdı, u kırmeydı. эgэr öĢındэ ķız çıķmэgэn bösэ enэsıgэ bår yoğını эytıp, nåråzıçılik bölэdı, bömэsэ åp
ketkın deydı. Onlara o gece için yemek verilir mi? bår, emı mэsэlэn öĢı bålэgэ küçli küçli oķat berэdı.
tuķum berıĢı mümkın , åĢ, içımlik içırmeydı, araķ paraķ, bözэ mozэ degэndı undey içmeydı. Gelin
400.
kayınanası ve kayınbabasıyla konuĢuyor mu? yok, gэplэĢmeydı. gэplэĢmeydı, gэpırsэ toğrı cåvэp berıp
ķoyadı. nu iĢı bölsэ, bır nэrsэsı bölsэ, nımэ ķılэdı dэ mэndey åtэsıdэn üyэlıp yürэdı. bır åy, undэn keyın
cön elэ yürэdı, römэldı örэp, eĢikkэ båĢı yalэŋ çıķmeydı,
ķaynэtэ ķaynэnэnı ruhsatısız bır yaķķa
bårmeydı, ķoĢnısıgэ yam çıķmeydı, çıķyatkэn bösэ эytэdı. Ana ve babasına gitmek olamaz mı? endı
bızdэ эligı mэndey degэn bår dэ, çıllэ deydı, çıllэ degэndэ bålэ mınэn эligı эyal ķırķ kün közımızgэ
405.
çıķmэĢ kerek, eney keyın, bålэ yam bır yaķķa bårgэn bösэ, ertэ kelıĢ kerek. bålэ bır yerdэ yåtıp ķålıĢ kerek
emэs. ķırķ kün eney öĢэnı çıllэ deydı bızdэ, undэn kegın bålэ båĢķa cåygэ ketsэ bölэdı, lekın kelın
ketmeydı, üyımgэ bårэmэn dısэ, эligı bållэrı bår dэ, ükэlэrı bår, båĢķası bår öĢını bittэsını ķoĢıp berэdı,
bårıp bügün bårэsэn, ertэgэ ķaytıp kelэsэn, yå bügün bårıp, keçkэ ķaytıp kel. Günümüzde de kızlığa
bakılıyor mu? ķareydı, bızdэ abyazatelno, mэndey bır nımэlэr bölıĢı mümkün, mısål üçın menı oğlım
410.
moskvэgэ kettı, iĢlэyaptı, öĢı yerdэ munı ålıp ålgэn bösэ, ålıp ålıp bålэ öĢını körgэn bösэ, bittэ güvåsı bölıĢ
kerek, öĢı ķız çıķķan ķız ålgэn desэ, eney keyın kelörэdı, undэ bölэdı. endı u yağdэ ålэdı dэ bu özı, özı
körэdı, kelэdı, эytэdı, åtэ deydı, enэ deydı Ģünı ķız ekэn ågэnmэn, güvåm bår deydı, pålэnçэ deydı, körgэn
deydı, Ģü moskvэdэn üylэnıp ålıp bålэlik bölıp kegэnlэrэm bår dэ.
(BA-Ayu(74) : töydı ertэsı ķudэlэrdı çaķırıp yüz åĢtı ķılэmız. dåstırhångэ nån ķoyıp, meyvэ- çeyvэ ķoyıp,
415.
såmså ķılıp, süyuğåĢ, ķoyığåĢ, mэydэ- çüydэ ķılэmız, ķoy söyэmız. ertэmэn ķızdı yangэsı ķızdı åp çıķadı .
keyın sålэm bölэdı. keyın sürpэ åçılэdı. ķaynэsı un håvıçlэtıp on ķoliŋdэ un çэp ķoliŋdэ måy bösın deydı.
124
keyın kelın ķuymэķ ķuyadı, undэn keyın kelındı yüzını ķaynэsı åçэdı. yangэsı kelındı undэn keyın
çımıldıķķa åp kırıp ketэdı.
(UM-Ayu/84) : bålэ piççэ kåttэ bölgэndэ sünnэt töy ķılınэdı. tuuğan uruķ sэrpэ ķılıp kelэdı. tåy ålıp
420.
kelэdı. söyıĢ ålıp kelэdı. tåpkэnını ålıp kelэdı. eney keyın bålэnı yåtķızэdı, yåtķızdırıp ķolını hålål ķılэdı.
bittэ tåvåķķa åhlığdı såvålıp kötэrэdı hэmmэ pul tэĢteydı. Ģü mınэn dåmlэlэr çıķıp ketэdı. yåtķızdırıp
ķoyıp, ekkı üç kündэ bålэ türıp yürıp ketourэdı. Ģü tuuğanlэrdı ķaytэrэdı. bızdэ mэsэlэn ekkı ådэmdэ ekkı
fэrzэnt tuğılsэ yåķtırsэ ekkö ķudэ bölэmız dep niyэt ķılıp ķoyadı. ķızdı ķulэğını teĢıp ķulэğıgэ ısırğa taķıp
ķoyadı. Ģü vэhtıgэ yetıp hudå yetkızsэ ķudэ bölэdı. ķoĢmэsэ ķız båĢķasıgэ oğıl båĢķasıgэ ķoĢılэdı,
425.
tэğdırgэ ķareydı. endı ådэm ölsэ, unı kömэdı. kömgэndэn keyın unı dåmlэ üstıdэ piççэ ötırıp oķiydı.
kömıp kegэndэn keyın üçını ķılэdı. el kelэdı. üçıdэn keyın pэyĢэnbı deydı, pэyĢэnbılıgı ķoy söyэdı. yettıtэ
pэyĢэmbısı bölэdıdэ, hэr pэyĢэmbı ķılıp türэdı .undэn keyın ķırķı bölэdı, ķırķıdэ kåttэrэķ söyıĢ söyadı. el
köp kelэdı. eldı ķaytэrgэndэn keyın yilıgэ ķarap ķålэdı. yilıdэ kåttэ söyıĢ söyadı. eldı bээrı kelэdı. эyallэr
åķ kiyadı. tuuğanlэr kiydırэdı . dös- yår, uruķ tuuğan sevэt ķılıp kelэdı. yilıdэn keyın endı
430.
ölgэnэm tåmåmdэ, eskэ sågэndэ ķurэn oķıp türэdı. эrvэğlэr yilıgэçэ kelıp türэrkэn. ümit ķılıp, keyın
åtэlэrını эrvэğlэrıgэ ķoĢılıp ketэrkэn ilgэrı türklэr ķudэ tüĢıp bårgэndэ tüya åbårэrэkэn. ķırķtэ ķoy
åbårэrэkэn. Ģü mınэn töylэĢıp, kelıĢıp ålэrэkэn. håzır emı yengılэkэn. ilgэrı åğırэkэn. töydэn burun ķızgэ
kiyım ålэdı. küyövgэ kiyım ålэdı, söyıĢ söyıp elgэ åĢ berэdı, Ģü mınэn töy bölэdı. bålэlik bösэ yoķlэp
bårэdı. beĢik ķılэdı. emı sэltımızdı yoķatmeylik, unutmeylik. ilgэrı bızdэ, åt yэsэp kelındı åtkэ mindırıp
435.
yår yår эytıp kelındı tüĢırэrdı. öyın bölэdı külgı bölэdı. måĢinэ yöğıdı. эĢındey ķılıp ķız berıp ķız ålıĢэrdı.
bızdэ bålэgэ åzэn эytıp åt ķoyadı. eskıdэ bålэgэ åttı ķaynэtэ ķaynэnэ ķoyardı. endı özlэrı elэ süygэn åtını
ķoyıĢyaptı. endı bålэ tåy türgэndэ эyağını bэylэp özı bılэn teŋ kiçınэ bållэrdı çaķırıp, ķant çåçэdı. Ģü
sılэrgэ oķĢэp yürıp ketsın dep. rэsım Ģüdэ, beĢik töydэ эpэsı mınэn åtэsı bittэ söyıĢ mınэn beĢik åbэrэdı.
ķaynэnıkıgэ keyın eney bızgэ oķĢэgэn kэmpırlэr bålэnı yetegleymız. beĢigdı içıgэ külçэnı ķoyıp
440.
beleymız.
(BA-Ayu/80) : men åķtэyev bözyıgıt mэĢı yerdэ tuğılgэnmэn. åtэlэrımızэm, kåttэ åtэlэrımızэm, mэĢı
yerdэ tuğılgэn. emı åtэlэrımızэm Ģü yerdэ yürıp, ösıp, mэĢerdэ ötıp ketıĢtı. bızэm Ģü yerdэ tuğılıp ösıp
bålэlik böldik. emı bızэm yaĢэyappız. ilgэrı kåttэ åtэlэrımız özbegistэndı bulэķ båĢı degэn yerıdэ
yaĢэĢkэn. emı ķandeydır mэĢergэ kep ķålıĢkэn. ontэ bålэm bår. millэtımız türk, uruğımız ķuvaķalmaķ.
125
445.
bediyardı beĢ mırzэsı deydı. bız beĢ oğıldэn tэrэgэnmız . bızdı bediyar buvэmız bögэn, undэn keyın
hocэviy bögэn, undэn keyın båtır buvэmız bögэn, undэn keyın künbötэ bögэn, künbötэnı oğlı ķårэçål
bögэn, ķårэçэldı oğlı åķtåy, åķtåydı bållэrı mэnэ bızmız. bediyardı beĢ mırzэsıdэn tэrэgэn bållэr эyudэ,
özbegistэndi bulэķ båĢi degэn yerıdэ yaĢэĢэdı. åtэlэrımız istэnbuldэn kegэnımız yanэ öĢergэ ķaytıp ketıp
ķålэmızmı dep эytıp ķålэrdı. åtэlэrımız bızdı tэgımız istэnbuldэn deyıĢэrdı. эyudэ, ķuvaķalmağlar,
450.
cındılэr, yapэlэğbåĢlэr itķaynэtэr degэn uruğlэr эrэlэĢ yaĢeydı. ilgэrı musulmэnçэ kiyınэrdı. yaltek kiyardı,
telpek kiyardı, эyallэr yengı uzun köynek kiyıĢэrdı. türklэr kåttэ oğıllэrını üylэp çıķarıp, ķudrэtı yetkэnı
sep ķılıp ķız berэdı, kencэ oğıl åtэsını yanıdэ ķålэdı. bu bızdı türklэrdı sэltı. menı yam kencэ oğlım menı
ķolımdэ menı emı ķarэp båķadı. türklэrdı irımlэrı yam bår. bır ådэmdı oğlı türmэsэ åtını türsınbåy
ķoyadı. ķız bösэ türsınåy ķoyadı. ķızı bölıp oğlı bömэsэ ķızıdэn keyıngısı oğıl bösın dep oğılåy
455.
bömэsэm oğılhån ķoyadı. åtэlэrımız эytıĢıgэ ķarэgэndэ, istanbuldэ ekkı åğэinı bögэn ekэn. ekkö yer urıĢıp
tэlэĢıp bırı biyaķķa keptı, bırı u yağda ķåptı. bız yålğan gэpırmeymız eĢıtkэnımızdı töğrı gэpırэmız. bız
ķırğızlэrdэn ķız ålıp ķız berэmız. menı эyalımэm ķırğız. åmin ķoĢkэnlэriŋ mınэn ķoĢэ ķarıgılэ, rısķlэringэ
rısķ ķoĢılsın mэrtэbэlэriŋ bэlэnt bösın, tılek maķsэtlэringэ yetkılэ. bızdı yoķlэp kegэnlэringэ rэhmэt.
460.
(AA-AktaĢ/84) : 1925 yilı Ģü åķtэĢtэ tuğılgэnmэn. åtэ- enэmэm Ģü yerlik. bölek yerdэn kegэnımız yoķ. men
kэlhozdэ pэhtэ terıp, ğozэ çåpıp iĢlэdım. yettıtэ bålэ tuğdım, våyagэ yetkızdım, üylэdım, cåylэdım. üydı
iĢını ķıldım, bålэ båķtım. hudågэ Ģükür pensyagэ çıķtım. tıĢım yoķ, mulkım bår. türklэrdэ ķızdı bölэdı,
kэlın berэdı, töylэrdı ķılıp berэdı, sep berэdı, Ģünэ ķılıp yüz åĢtı bölэdı, ķarındåĢ uruğı mınэn Ģündэķa.
töylэrdэ eney yår yårlэr эytэmız.
465.
yår yår
hэy hэy ölэn cån cåniŋ bölsın yår yår
pэyğэmbэrdı ķızıdey bэhtiŋ bölsın yår yår
dep yår yårlэr эytэmız. ertэsı yüz åĢtı bölэdı. sürpэ yåyılэdı, kelındı ķolıgэ un sålınэdı. eney kelıngэ
ķuymэķ ķuydırэdı.
470.
(Oġ-Aksu/73) : türklэrdэ beĢik toy bolэdı. ķudэ tåmэngэ beĢik, gılэm, mэydэ- çüydэ ķız tåmэn åbэrэdı.
soyıĢı mınэn kelэdı beĢ ontэ håtın yetэlэp, eney bålэgэ sэrpэy ķılэdı. ķızgэ sэrpey ķılэdı. ķaynэtэ
ķaynэnэgэ sэrpэy ķılэdı, bulэrэm öĢındey ķılıp ķaytэrэdı ķuda эndэlэrdı. bålэnı beĢikkэ sålyatkэndэ, önıpössın, yahĢı bosın ozıdэn kökэrsın, båy-bэdэvlэt bosın, oķımıĢli bosın, bızэm bulэrdı körgınçэ yaĢeylik dep
beĢikkэ beleydı.
126
475.
burouvdı bålэsıgэ Ģırınlik bersэŋэm ketэr
öziŋdı båleŋı ursэŋэm ketmэs.
(OY- Dumbulak/73) : men 1936 yilı mэnэĢı dumbulåğdэ tuğılgэnmэn. özı tэgım tügım türk. endı bız yahĢı
yürdik, yåmэn yürgэn emэsmız. men emı kэlhozdэ iĢlэdım. mэĢı kэlhoz keyın sэvhoz boldı. bızdэ bålэ
tuğılgэndэ uruķ tuuğanlэr bålэnı yoğlэp kelıĢэdı. üç kündэ åt ķoyıĢ kerek. åzэn çaķırıp, åt ķoyılэdı.
480.
åzэnsız åt ķoyılmэydı. öĢэndэ tuğılgэn bålэnı ķulэğı åçılэdı. bålэnı ķırķı çıķķandэ ķız tåmэn beĢik ålıp
bårэdı. ķızdı enэsı bålэgэ sэrpэy ķılэdı, ķaynэtэ ķaynэnэgэ sэrpэy ķılэdı, ķızgэ sэrpэy ķılэdı. ķudэlэr söyıĢ
söyadı. bålэnı beĢikkэ sålyatkэndэ,özıdэn kökэrsın, båy bэdэvlэt bösın, bel båğı berk bösın, aķılliy bösın,
ekkı yağıdэ ekkı эyal nån tıĢtэp türэdı, bunı emı bålэ çöçmэsın, yahĢı yåtsın dep tıĢteymız, ısırığdı sålэmız.
menı uruğım tüyaçı, mэĢerdı bэriylэ tüyaçı. emı burun özgэn båzår bögэn. tör tåmэndэn
485.
souvdэgэrlэr kelıp dumbulэğdı bulэğını båĢıdэ dэmэlıĢэrdı. ertэ mınэn özgэndı båzårıgэ ketıĢэrdı. öĢı
dumbulэķķa kelıĢkэndэ ådэmlэr tüyaçılэr kelıĢtı dep tüyaçı nåmı berılıp ķågэnkэn. türklэrdэ ķısıķ közlэr
dıgэn uruğэm bår. bır ådэmdı ontэ ökızı bårэkэn. bır ökızıgэ minıp ålэrkэn. ökızlэrını sэnэsэ toķıstэ
çıķarkэn. yanэ sэnэsэ yam toķıstэ çıķarkэn. bır ķarэsэ, bır ökızıgэ özı minıp åptı. öĢındэ ey bırını özım
minıp ålıpэnu dep külıp ķoygэnkэn. bızdэ ådэm ölgэndэ murdэgэ kэpэn pıçэmız . murdэnı bırınçı
490.
yüvэmız. эyal ölsэ эyal, erkek ölsэ erkek murdэnı yüvıĢı kerek. keyın murdэnı kэpэngэ öreydı. Ģü mınэn
ambэrgэ murdэnı sålэdı. ambэrdı måzårgэ erkeklэr åbårэdı. kömıp kegэndэn keyın üçını ķılэmız, üçıdэn
keyın pэyĢэnbılıgı bolэdı. ķoy söyılэdı, emı ķolımızdэ bårıçэ ķılэmız. yettıtэ pэyĢэnbısını ķılэmız. hэr bır
pэyĢэnbısıdэ el kelэdı. undэn keyın ķırķı bölэdı. ķırķıdэ kåttэrэķ söyıĢ söyamız. elэm pэyĢэnbılıgıgэ
nısbэtэn köp kelэdı. bır yildэn keyın yilı bölэdı. yilıdэ yam kåttэ söyıĢ söyamı, el kelэdı. yilıdэ эyallэr åķ
495.
kiyadı, tuğanlэr åķ kiydırэdı. uruķ tuuğan sevэt ķıp kelэdı. ölgэnlэrgэ ķoĢıp эytэmız. bızdэ ķızdı üyıgэ bır
ekkıtэ эyal, erkek ķızdı üyıgэ bårıĢэdı. emı mэndeyçэ эytkэndэ bızdэ ķızdı soudэlэĢэdı. sızdэ bır ķız bår,
bızdэ bır oğıl bår emı öĢı ekkı yåĢtı båĢını ķoĢeylik deyıĢэdı. ķudэlэr råzı bolıĢsэ töy bölэdı. kэlın berэmız,
emı ķoy berэmız. piyaz berэmız, gürüç berэmız, måy berэmız, ķızgэ üstı båĢ ķılэmız. ķaynэsı ķızdı erçıtıp
båzårgэ åbэrэdı. эyaķ kiyımıgэçэ bээrını åberэdı. ķudэlэrgэ yam bır siyrэ üstı båĢ ķılэmız,
500.
emı bızdэ sэlt Ģündэķa. töydэ söyıĢ söyamız. elgэ åĢ berэmız, Ģörvэ berэmız, töydэn burun hэltэmэ
pıĢırэmız, boğırsэķ ķılэmız, pэtır yåpэmız. båzårdэn ķant- ķurs, pıstэ bådэm, meyvэ- çeyvэ, mэydэçüydэnı bээrını emı ålэmız. ķurbımız yetkэnıçэ el ķåtэrı ķılэmız. kelındı эstэnэdэn çıķargэndэ påtэ
berılэdı. ķudэnı üyıgэ ķızdı åbэrgэndэ putıgэ ķoy söyamız. putını üçıgэ ķoydı ķånını teygızdırэdı. undэn
keyın ķaynэnэsı kelındı betını åçэdı, betını öpэdı, kelındı ķoltığıdэn yölэp üygэ åp kırэdı. emı menı
127
505.
niyatım bızdı türk ķızlэr burungıdэķa uzun köynek kiyıĢsın, römэl örэĢsın, kåttэlэrdı siylэĢsın, yahĢı yürıp
yahĢı türıĢsın, içıdэ yahĢılэrı yam yoğmэs, bår emı. bız burun Ģündey yürdig dэ. uzun köynek kiyardik,
mэndeyçэ båĢımızgэ römэldı örэrdik. burövdı эytkэnnını ekkı ķımэsdik, åtэ enэmız kımgэ berэmız desэ
gэpını ekkı ķılmэstэn tegэrdik. bızdı emı tэrbiyamız öĢındэy bögэn. emı zåmэn özgэrdı. yåĢlэr özı körıp,
gэplэĢıp tegıĢyaptı.
510. (OY- Dumbulak /73) : men öttız ekkınçı yilı tuğılgэnmэn. öĢındэ öttız ekkınçı yilı tuğılgэn bösэm ķançэ
bölэmэn sэksэn yåĢ, endı öĢındэn biyağıgэ körgэn bılgэnım, türktı rэsım rüsımı ilgэrı bır ekkıtэ åķsåķal
bårıp ķızlэrdı, bittэ bır römэldı mэndey ķoltıķķa tıķardı dэ, bårıp åmin ållåhu эkbэr ķıp kelэrdı, yåĢlэr men
süydım küydım yoğıdı. öĢı ekıttэ åķsåķal mınэn åtэ – enэnı gэpını ålıp, åķsåķal bütürэr ıdı. bırbırını bårıp
sendэ ķız bår ekэn, mendэ oğıl bår, senı ķızingэ keldım, э böptı desэ, åmin ållåhu эkbэr ķoltığıdegı römэldı
515. Ģündey tэĢtэp ķoyıp çıķıp kelourэrdı. endı håzır ķızэm yetэlэĢyaptı. endı öĢındэn kegın eney keyın töy berıp,
ķoy berıp, sэrpey berıp, töy ķılıp, üstöl tüzэp, ekkıtэ, törttэ, beĢtэ эyal mınэn beĢ åltı örtэğlэrı mınэn yår yår
эytıp åp kelıp, påyэndэzdı sålıp üygэ kırgızıp ķoyar ıdı. eney keyın çımıldığdı icıgэ kırgızıp ķoyar ıdı.
çımıldığdı tэĢıdэ türıp, küyöö bålэ ķızdı kötэrıp körpэnı üstıgэ tэĢtэr ıdı. eskı zakon Ģundaķa bålэm. Onun
anlamı ne? türktün rэsmı Ģunaķa. tэĢtэrdı, keyın eney çımıldığdэ yangэsı bu yånıdэ ötırэdı. kegın
520. dåstırhån sålıp küyöö kelın çэydı içıp bölıp, eney kegın körpэsını sålıp türıp kэmpır åğэneydı, ekkıtэ kэmpır
åğэnэr ıdı, эligılэrgэ bittэdэn römэl berıp köynek berıp, kэmpırlэr türıp ketэrdı. eney kegın küyöo mınэn
kelın ķålэrdı ilgэrı Ģündeydı. håzırэm bår öĢındey rэsım. eney kegın, yår yår эytıp kelyatkэndэ küyöö
tåmånэm yår yår эytэrdı. Damat tarafı da söyler mi? küyöödэnэm эytэrdı, ķız tåmåndэn эytэrdı. küyöö
tåmån эytэrdı:
525.
eĢigını åldıdэ bır tüp эncır
bır tüp эncır Ģåhlэrı tıllэ zancır
zэrgэr ķıgэn zancırdı üzıp bölmэz
hudå ķoĢkэn tağdırdı büzıp bölmэz
ķızlэr tåmåndэnэm yår yår ķılıp эytıp kelэdı:
530.
bårgэysэmı bårgэysэn kelmэgэysэn yår yår
kelsэŋэm burungıdey bölmэgэysэn yår yår
u ķız tåmåndı yår yårı.
Kızlar evlenirken ne giyerledi ? yelek. mэndey pэrэncıgэ oķĢэgэn tolka mэndey yengı bölэdı. Hangi
renkti? barķıttan bölэdı bålэm, ğıçımdэn. ķızıl. kök ķılmeydı ķızıl ķılэdı. Her zaman kırmızı mı?
128
535. çaķırgэndэ üygэ mehmån ķılıp töĢek sålıp dåstırhåndı sågэndэn keyın, ķız kelyatkэndэ påyэndэz sålэdı, ķız
mınэn küyöögэ påyэndэzdı ålıp üygэ kırıp dåstırhångэ ötırэdı, ötırgэndэn keyın oķat yemeydı küyöö bålэ
eköö yam oķat yemey ötırэdı, ey moulэr oķat yemey çэy içmэyaptı dep eĢigdegılэr ķaynэtэnı çaķırэdı,
ķaynэtэ kırıp kelıp, ķaynэ eköövı böptı bålэm sengэ pålэnçı ençı åmin ållåhu эkbэr deydı dэ, endı küyöö
bålэ mınэn ķız oķat içэrdı, åtэnıkıdэ, ķızdı åtэsınıkıdэ öĢnэ ķılэdı. Bu adetin adına ne denir? çaķırıķ. Bu
540. düğünden sonra mı oluyor? töydэn keyın åtэ çaķırıķ ķılэdı ķızdı çaķırıĢ Ģü. babası ölse åtэsı ölsэ:
эytэlmэdım åtıŋı tårtэlmэdım dэrdıŋı, åtэsıgэ.
tıkılıp kegэn bэlэgэ tüĢэlmэdım эrэgэ.
enэsıgэ yığleydı:
çåçımdı sılэp östırgэn
545.
sırtımdı sılэp båstırgэn
çåçımdı sılэp östırgэn, enэsıgэ.
uzэğdэ bösэ izlэgэn
yaķındэ bösэ közlэgэn, enэgэ.
kårgэ gılэm ķåķıĢkэn
550.
bållэrımı båķıĢkэn
sэrэl gılэm ķåķıĢkэn
ķızlэrımdı båķıĢkэn, Ģündey.
burungı töĢeglэr ķuraķ töĢek bögэn. bålıĢ tikkэn båĢıgэ ķoygэnı uzunıgэ, ekkı kıĢılik unı bittэ bålıĢ ķılıĢkэn,
ekkı bölek ķımэstэn bittэ ķılıp tikkıp yürgэn, unı ķoyıp yürgэn. küyöödı эyağını tэyıgэ kэĢtэlik påyэndэz
555. sålıp yürgэn эligıgэ oķĢэgэn güllik. O neden yapılıyordu? tåzэ bölэdı, yå ğıçım bölıĢ kerek barķıt, yå
bömэsэ hålı gılэm bölıĢ kerek. håzır hålı gılэm bölyaptı. Ġnsan öldüğünde akrabaları ne giyiyor? ådэm
ölgэndэ üydэgılэrı kök köynek kiyadı. Onu kaç yıl giyiyorlar? bır yıl. bır yıldэn keyın åķ kiyadı. Ölüyü
neyle taĢırsınız? håzır kelavat bår, kelavatkэ ķoyaptı. ilgэrı sandalgэ ķoyardı, Ģåtıgэ ķoyıp kötэrıp çıķardı.
håzırgıdey kövleydı, ķoyadı. ålıp kelэdı, åķ sürpэnı, murdanı on miŋ dэråmэt tåpsэŋэm, miliyon dэråmэtiŋ
560. bögэndэ yam tolka ådэm ölgэndэn kegın beĢ metr åķ sürp ketэdı. Ģü tэyınleydı dэ unı, köynek ķılэdı, iĢtэn
ķılэdı, эyalgэ römэl ķılэdı, erkekkэ römэl ķımeydı. эyalgэ römэl ķılэdı, iç köynek, rubaĢka, patkalitka
hэmmэsını ķılэdı. Onu kim yapıyor? kåttэlэr ķılэdı, tuuğanlэr ötırэdı, kåttэlэr körsэtıp berэdı. mısålı men
эyaldıkını pıçэmэn erkegdıkını emэs, erkegdıkını erkeglэr pıçэdı, tэgıgэ çådır dep ķoyadı, tэgıgэ bır эstэr åķ
sürp mэĢındey kåttэ sålınэdı, murda örэlgıdey ķılıp, undэn keyın köynek, iç köynek låzım. Onların hepsini
129
565. giydiriyor mu? hı, öreydı, murdanı yåtķızэdı yåtķızgэndэn keyın köynegdı, keyın köynegdı yåķasını
mэndey ķılıp, Ģımэlэp, yuķarıgэ çıķarıp ķoygэn ekэn murdanı yåtķızgэndэ, murdanı köynegını ålıp kelıp
kiydırэdı, kiydırıp römэldı örэtэdı, hэmmэ yoğını kiydırıp, iç köynekkэ dourı bölэdı, emçegını tårtэ türgэn
bölэdı, iĢtэnını kiydırэdı. Kara evle boz evin farkı nedir? özı böz üy dep ķırğız эytэdı, ķårэ üy dep türk
эytэdı. bırou ölsэ ķırğız üy tikıp ķoyaptı. bız ķırğız üy dep ķoyamız, ilgэrı åtэ båbэmız ķollэnıp kegэn üy
570. özı. Sandal neden yapılır? yåğaç. O yanmıyor mu? küymeydı,yerdı çuķur ķılıp türıp åzgınэ öt såp
ķoyadı, åĢıķçэ sålmeydı åĢıķçэ sålsэ. Eski eĢyalar hakkında ne biliyorsunuz? u mэhэldegı büyımlэr håzır
iĢlэnmeydı, yåğaçtэn åĢ sålıp yey türgэn ķårэ tåvåķ degэn tåvåķ bölэrdı, ķurut ezэ türgэn. bızı türktэ ķuruttı
köp ķılэdı.
V
ÇOCUK OYUNLARI
(AK-AktaĢ/79) : Küçükken ne tür oyunlar oynardınız ? bålэligımızdэ emı, çikэldek öynэrdik. Nasıl
575.
oynanıyordu? çikэldek bır dэrэhttı üçını kiçınэ ekkı ķarıĢtэn kesıp åĢıķ ķoyıp öynэlэdı, köpınçэ örigdэn
it burun yiğaçıdэn ķattıķ bölэdıdэ emı, öĢını öynэrdik. töp çopmэy degэn öyınımız bår . bekınmэçэķ degэn
öyınımızэm bår. bekınıp, bırbırını ķuvıp öyneydı.
(BB-AktaĢ/65) : Türklere ait oyunları biliyor musunuz? a türklэrdэ nımэ bögэn, mэndey çikэldek
deydı, bızdэ åzır u ķåp kettı. mэndey palka, yåğэç mэndey yigırmэ santimetrlik yåğэç, unu kötэrıp türıp
580.
urэdı, çikэldek deydı. O uzun ağaca ne dersiniz? bunı pэllek deydı, ķısķası bålэsı deydı, öĢını mэndey
ķılıp türıp åtэdı. u yam åtэdı, kımdıkı nэr yaķķa ketkэn bösэ, öĢэ båyagı yerdэn ekkınçı yergэ unı kötэrıp
bårэdı. tåĢ öyınlэr bår, tåĢtı men mэndey ķoyamэn mı, ķoygэndэn keyın u tåĢtı men urэmэn u tåĢ tegıp
ķayergэ bårgэn bösэ, menı ekkınçı u öĢerdэn kötэrıp bårэdı, bızdэ yanэ lэktek degэn öyın bår.
(EM-Türk Mahalle/69) : Eskiden ne tür oyunlar vardı? çillek, tåĢ töptåĢ. kürэĢ, bekinmэçэķ. BaĢka
585.
ne tür oyunlar var? bår ıdı. töy-tåmэĢэdэ ķoĢıķ эytэrdik, yılķı söyardik, töylэrımız yahĢı ötэrdı. Küçük
çocukların oynadığı ne tür oyunlar var ? ķårэ ķoyan duppıldэķ dep, ekkıtэ bålэnı, ekkıtэ ådэmdı
mэyergэ orэp ķoyıp, mэndey ķıp ķoyıp, töĢekkэ orэp, eney keyın mэndey ķıp duppıldэtıp urıp, tэyaķ
130
mınэn urıp oyın oynэgıç ıdık. Oyunun adına ne dersiniz? ķårэ ķoyan duppıldэķ degıç ıdı. BaĢka ne tür
oyunlar var? åĢıķ öyını, ķız ķumэy, köz bэylэmэ. Köz baylama nasıl bir oyun? bittэsını közını bэylэp
590.
ķoyıp, öĢı bır nэrsэnı bekıtıp öĢını tåpıp ålıĢ kerek. köp kıĢı öyneydı.
(MC-Gayrat/73) : Türklere ait ne tür çocuk oyunları vardı? ķårэ ķoyan duppıldэķ dıgэn öyınlэr bår ıdı,
sümэlэgdэ öynэlэr ıdı, eney keyın ʻʻ åķ terek kök terek sızdэn bızgэ kım kerek‖ dıgэn öyınlэr bår ıdı,
bekınmэçэķ dıgэn öyınllэr bår ıdı. Bekimçak nasıl oynanıyordu? mэsэlэn, ontэ bålэ Ģэrt, yügırıp ketэdı,
bekınэdı, bittэsı ķålıp öĢэ ķågэnlэrını tåpэr ıdı. urıp эylэntırıp öynэgэn, mэnэ hэyzэn deydı, håzır yoķ
595.
bölıp kettı bulэr. yoğaçtı, tåzэ yågaçtı üĢэlgэn, üç tåmэnını yergэ ķoyadı, mэnyağını ursэŋiz эylэnэdı. lэptэ
deydı, töp öyınu bår, kiçkınэ töp åtıp, urıp öyneydı ķuvalэp. Topu neden yapıyordunuz? töptı måldı
yünıdэn yaseydı, ķoydı yünıdэn yaseydı, yumэlэğlэs yümэlaķ bölэdı, öĢı bılэn nımэ ķılэrdı, ķattığrak
bölэdı, håzır endı rezinkэ töp çıķtı, bunı ķımey rezinkэ töp öyneydı, ilgэrı öĢı yündэn töp ķılıp öynэr ıdık.
Bu türklere ait bir oyun mu? türklэrdı öynэgэn öyını. Bu oyunu nereden öğrendiniz? ээ,
600.
kåttэlэrэm öynэgэn. ulaķ bår, yeŋiĢ bår. YeŋiĢ nasıl bir oyun? ekkı åttэgı ådэm bır bırını tårtıp özını åtkэ
mindırıp ålэdı. kürэĢ bölэdı, endı håzır özbegistэndэ bu rэsım rıvåclэnıp kettı, öĢı эslı özı türklэrdı öyını.
bu ―özbek‖ sözı on åltınçı эsırdэ kelıp çıķķan söz, Ģэybåni håndan keyın ―özbek‖ sözı kelıp çıķķan. Ne
anlama geliyor? Ģэybåni håndı uruğı özbek bögэn, öĢı Ģэybåni hån ortэ åsyånı egэlэp ålgэndэn keyın
temuriylэrdı эvlådını öldırıp, erkeglэrını öldırıp, эyallэrı ķåldı. öĢındэn keyın özbek nåʼmı kelıp çıķķan,
605.
―özbek‖ sözı håzır rэsımlэĢıp ķåldı.
VI
DESTANLAR, MASALLAR
(DC-Gayrat/57) : Adınız soyadınız milletiniz ve boyunuz nedir? åtım dåstån. colboldiyev dåstån .
millэtım türk. uruğım bэllэs Kaç yaĢındasın? men håzır bır miŋ toķķız yüz ellik törtınçı yilı tuğılgэnmэn.
baban türk mü? åtэm türk bögэn. эpэm nımэlэrdэn båyhålvэ uruğıdэn bögэn. Sizde destan var mı
söylenir mi biliyor musunuz? bılgэnlэrım nımэ göroğlını oķıgэnmэn. kiçınэligimdэ
610.
oķıgэnmэn endı on yåĢımgэ çeyın men köp nэrsэlэrdı oķıgэnmэn, ķızıķķanmэn, åtam mengэ åtэm özı
muğalım bögэn . selsovet bölıp yürgэn. Bu Köroğlu kim? göroğlı bır båtır. türklэrdı bır båtırı nımэlэrı эĢı
mэhэllэrdэ türk dep эtэlıp yürgэn u bэllэs bölэdı göroğlı yam bэllэs türkıdэn. эĢılэr endı håzırgı zåmåndэ
nımэdэ nımэnı tэsэvür ķılıĢ kerek dэ özbegistэndэ dэ. özbegistэndэn çıķķan dэ endı ulэr håzır endı,
ķırğızstэndэ emэs, özbek nımэsıdэ yåzılgэn dэ. köp yerlэrdı båsıp ötkэn, köp yerlэrdı
131
615.
båskэn. эĢı nımэ ķıp türklэrdı köp эytkэn. göroğlı håzır esımdэn çıķıp ķåldı. nımэdэ özbegistэndэ
ķaĢķadэryå nımэlэrdэn, özbegistэn mэnэ mo (krasnodar oblası) эrэlığıdэ tuğılgэn dэ bu. эnэĢı yerdэn
tэnımэl bögэn. эĢı yerdэn tэsэvür ķılıĢ kerek. u mэhэldэ hэmmэ yoķ türk bögэn dэ. ulэr båy bölıĢıp, köp
эskэrlэrı bögэn, özı hэmmэ yoķ bögэn dэ u mэhэldэ, özlэrıgэ berk bögэn bэllэslэr. эĢı båtır bögэn. båtır
bölıp köp cåylэrdı båsıp ålıp, köp cåylэrdэn yahĢılikkэ (tolka) yahĢılikkэ ålıp kegэn ådэmlэrdı. эligı tålэn
620.
tэlэĢlэrdэn nımэlэrdэn эcrэtıp, özlэrıçэ mэndey bır ķarэm ķarэm ķılıp, özlэrıgэ oblas oblas ķılıp, rayon
rayon ķılıp bırıktırıp ķoygэn dэ men эĢı mэhэllэrdэgı эŋlэĢım böyıçэ öĢındey. göroğlı bu on törtınçı
эsırdэgı nımэlэrdэ yåzılgэn dэ ulэr on törtınçı, on beĢınçı эsırgэ yetmэstэn эĢı on törtınçı эsır içıdэgı bögэn
nımэlэr. BaĢka destan biliyor musunuz? göroğlını nımэ hэsэndı bılэmэn. hэsэn u göroğlını
эligı
hэmmэsı bır tuuğanlэr, hэmmэsı эkэsını bålэsı bır uruğdэn çıķķan эĢı bэllэs uruğıdэn çıķķan nımэlэr.
625. göroğlı çıķķan, åhırıdэ rэvĢэn dıgэn çıķķan. rэvĢэn mэĢı göroğlıdэķa båtır bögэn. hэsэn göroğlıdэn
keyıngı, a rэvĢэn undэn eŋ åhırıdэgı nımэ rэvĢэn kэttэ bэķuvэt ådэm bögэn. ulэr mэndey, mэsэlэn bır
cåydэ yåv kelyatkэn bösэ, эĢı yåvdэn ķaytэrıp, yoķ ķılıp, özıgэ ķarэtıp эĢındey ķılıp ålıĢkэ közlэrı yetkэn,
эĢındey ķılıĢkэn ulэr. Hasan hakkında malumatın var mı? hэsэndэn mэlumåtım bår, эĢı mэhэldэ
yåzılgэnı böyıçэ u kэttэ bır ķalэnı båĢlığı bögэn. kэttэ lэĢkэr båĢı bögэn. lэĢkэr båĢı bölıp bu эĢı mэhэldэ
630.
Ģü özıgэ bır ekkı miŋ üç miŋ åtçэnlэrdı bэķuvэt ådэmlэrdı tэllэp özıgэ эskэr ķıgэn. эĢı pэyıttэ (tolko) åt
minıp ķılıç mınэn ķålķэn mınэn эĢındey ķılıp yürıp, эĢındэ mıltıķ sıltıķ hiç nımэlэr bömэgэn dэ on törtınçı
эsırlэrdэ. эĢınçün båtır göroğlıgэ oķĢэgэn göroğlını uruğı dэ. bэllэslэrdэn çıķķan nımэlэr. håzır endı
bılmeymэn håzır özbegistэndэ эytyaptı mэnэ båbır endı bızdэn çıķķan. bэllэslэrdэn bölэdı. aliĢer nåvåiy
bэllэslэrdэn bölэdı. ulэrdı håzır endı bız ortэ aziyadэ kэm uruğmız dэ. türklэr kəm bögэnı üçın biyerdэ
635.
bızı mэndey çıķarmeydı, çıķarmeydı mэndey tepэgэ, bız kötэrılmeymız bız özımızı bэllэsmэn dep bız
эytmeymız hiç ķaçэn. sэbэbı ķırğızstэndэ yaĢэgэndэn kegın endı ķırğızlэr båsımdılik ķılэdı. эĢındey bız
mэndey bızı åtımız hiç çıķmeydı dэ ķırğızstэndэ. mэsэlэn özbegistэndэ mэnэ эytyaptı bızı nımэmızı
эvlådımızı özbegdэn diyaptı dэ. эslıdэ özbek emэs. türktэn çıķķan. türktı bэllэsıdэn.
(MC-Gayrat/57) : Size atalarınızda kalan hikayeler ya da kitaplar var mı? uķķanmız, ilgэrı göroğlı,
640.
эlpåmıĢ, küntuğmıĢ, эvэzhån dıgэn kıtэplэrdı oķıgэnmız, hэsэn pålvэn dıgэn kıtэplэrdı oķıgэnmız. ulэr öĢэ
bızdı åtэ båbэlэrımız ķåtэrı bızdı, bızdэn burungı ötkэn ådэmlэr ķåtэrı эytılıp kegэn ertek. KüntoğmuĢ
kimdir? küntuğmıĢ pålvэn bögэn, pålvэn bölıp, özını elıdэ. bittэ ķızdı sevıp ķålıp, båĢķa mэmlэkэtkэ bårıp
öĢэnı åp kegэn. эvэzhåndı bılэmэn, эvэzhån nımэnı izlэp, öĢı bır ķızdı yahĢı körıp ķålıp, öĢını izlэp,
nımэgэ çeyın çэmbılbelgэ çeyın bårıp öĢını åp kegэn. BaĢka bildiğiniz destan var mı ? polat bar. polat
132
645.
ilgaru uĢastkovıy milisya boğǝn, uĢastkovıy milisadan kegin negin uzgǝnda naçalnik aligii uvyezdin
naçalnigi bolup turgan uvyezdin naçalnigi bop turgǝnda bır gayı bogan kırgız yigit, bu gaydı üyünön
gılǝmdı oğurdagan baĢkalǝr bunu polat izlep rozıska koyot tåpken, tåpkǝnda prukurordun bålası oğuldagan
bolot men prukuror mungǝ karĢı barıp iĢ kozgagǝn polatkǝ, polatkǝ iĢ kozgǝgǝndan kiyin polat koy degǝn
koymagan, nekiin polat oĢ menen barıp geplǝĢadı, geplǝĢkenden kiyin polattı kısımga ala bergen da
650.
prukuror. bul delodon hammasını kılgǝn iĢlerin bekitken polattıkin, bekitip koygǝndan kiyin polat açıkka
çıkǝrgǝn, çıkǝrgǝndan kiyin polat ana kiyin uvyezdin naçalnigi bolup turup, vüt bar yokko abyevlenie kılat,
abyevlenie kılgandan kiyin polat anakiin bomaydı bomagandan kiyin polattı kamayturgǝn bolup kamayt
özgöna kamagandan kiyin polat türmödö yatkǝnda dostları bogǝn endi baarı bir koĢa iĢlegenda, dostlarına
aytadı meni koyuvar, men açıkka çıkayıın, men oĢko barıp, iĢti bütürüp keleyin dese kovermaydı, onu
655.
legin atat polat. atıp turup cåtkan zaklüçönıy baarın koyverıveradı, ne za Ģto yattı bular dep koyveradı,
koyvergandan kiyin prukuror üygö barat. menge coop ber men neme iĢ kıgammın sen nemadan menge
asılgǝnsın deyt, o anda håtını çıkat, polat nema deysin dep anan kiyin caĢ bålası bolat, bålası menen kep
çıkadı, çıkkanda coop bermeyt, ondan kiyin polat eerip özü oĢo prukuror çıkkanda atadı mına Ģu közdün
ortasıga atadı, oĢondo baar prukuror ölöt. kiyin polat kaçat türmödan, kaçkandan kiyin kayratkǝ barat,
660.
kayratkǝ barıp kayrattan tooğo barıp kaçadı, toodo yüradı yoŋdan neŋ kelip, men maskvaga barıp, oĢoerde
coop beriĢim kerek deyt, maskvaga barganda kiyin kolgo tüĢadı, kgb‘lar kolgo tüĢüradı, okruceniyege alıp,
marakvoz menen barat da bugünküdöy, okrujenyege alıp algandan kiyin emi kolgo tüĢkönda polat oĢo
yerden emi ata menin atımdı polat koygǝn ekǝnz, endi menden kalgan bålanı atın temir koyup koyuŋ deyt.
toçna polat deyt men deyt temirdey bolup iĢlǝsın menden kalgan avlǝt deyt, tooru
665.
aytıp, toorı süylöp, åçıktı aytıp kılıp yürsün, kılmıĢkerlerdi uĢu uĢlap kamasın deydı. men kılmıĢker emas,
onege kettim kılmıĢker bolup dep coop beret. Ģu menen polat kamalıp ketip atıp öküm bop ketat. munu
vertalyot menen izlǝp toolǝrga baradı baĢka kıladı kolgo tüĢmeydı, Ģu menen polat ketti. polattın yüregi
bitta oğan emas, yüregi ekita oğan beĢ tıyın teŋgenı åsmanga ırgıtıp turup, mına Ģunday åtkǝnda teŋge
yerge tüĢkön emas, pırpırap uçup ketken. mona Ģunday kılgan adamdı seni dep mınakey pistoletti koyup
670.
turup ma Ģunday atkanda polat oŋgo ok tiygen emes pıtınday eken Ģunday ma Ģunday kılıp turup atat eken
Ģu menen polat Ģunday yahĢi ådam bogan, yahĢi mergen bogǝn yetmiĢ törtünçü yılı bala bogǝn, Ģu menen
atıp öküm bolup yok boldu, Ģu bogan. Polat hakkında baĢka ne biliyorsunuz? akǝm turalımı endi uu,
akǝm anda Ģu aldın bır miŋ tokuz elli törtünçü yılı tuulgǝn, ğayratta tuulgǝn özü, ösüp pıĢman okup,
kiyinki yıllarda avtodorojnıy termiyanı bütürüp, anan kiin organ iĢigǝ kirgen organ iĢige kirgenden kiyin
133
675.
iĢlǝp yahĢi gramotada ålıp onu akǝm ozi modey çakkan, ådamlǝrgǝ köp yardam bergǝn, enǝ kii bir
bomagǝn nersege le bir çoçko torasa båhana kılıp, onu kamǝymız degenda Ģu iĢ bop ketken Ģu onu hamma
bilir. buyerde upaytta maskva bütün sayuz mahalda sayuzdan keğen buyerde küç yetmegen karmaĢkǝ,
sayuzdan keğen sayuzdu zamministrı kelip özbekstandan baarı nemalǝrı çakırgǝnda milisyaları baarı kegen
Ģu endi, peĢenesige Ģu yåzılgǝn eken ama bıröögo yåmanı yog onun. kamagandan keğin keğin aĢi
680.
prukuror kelip oĢentkende ayagında monı körsötüp, åĢ tisip teep bargan eken keyin çıkıp turup prukuror
åtıp tåĢtagǝn Ģunu, a septeği nemalǝr dakumentter prukurordun özün kolu çıkkan kiyin özü a septeği
dakımentter olagende moynuŋa koyamın degen eken ekspertizge karaganda prukuror ölgöndön keyin
atpeçatka prukurorduku çıkkan uĢu. Yakalandığında kendisi mi kaçtı ? emi nemada bogǝnda özgöndö
ROVD‘a bogǝn. a dakimentler baarı yågolgan dakimentler moynuŋa koyamın degǝn yogolgan
685.
dakimentler septen aĢü prukurordun kolu çıkkan özü. Hangi yıl ? seksen törtünçü yılı bolgǝn. Onun
çocukları, eĢi var mıydı? bår bitta kırgız ayalından bitta oğlu bar, özümüz türk åyalından bitta kızı bar.
eki ayalı bogǝn. balları bittası almatada azır boygo tüĢüyaptı. biz tarapka kegin dedim Ģu, kelip turat. bittası
gayratta.
VII
DUALAR, BEDDUALAR, ATASÖZLERĠ
(BK-ÖzgörüĢ/75) : oğıl ķızlэrımızı insåfını imånını bergın, mэhэllэ эhlı bılэn tuuğan-uruķ, el-yürt bılэn
690.
tınç böleylik dåyımå, yahĢı künlэrdэ körıĢeylik, emı Ģü pådıĢålэrımızэm hudå tåålå insåfını imånını bergın,
Ģülэrэm bır elgэ, hэlķa burulэ türgэn yahĢı pådıĢålэrdэn bölıĢını nэsip etkın Ģülэrgэ ey pэrvэrdıgэr, åmin
ållåhu эkbэr.
(AK-Özgön/79) : sılэrэm toķsэngэ sэksэngэ çıķķılэ. uzåķ umır körgılэ. rısķingэ rısķ ķoĢılsın mэrtэbeŋ
bэlэnt bösın, yöliŋ åçıķ bölsın. åmin ålåhu эkbэr.
695.
(BA-Özgön/74) : åmin ķoĢkэnlэriŋ mınэn ķoĢэ ķarıgılэ, åtэ- ånэlэringэ mehır åķıbэtli bögılэ, umırlэriŋ
uzэğ bösın, hэmmэgэ rısķ bersın, huzur hålэvэt bersın, yürtımız tınç bösın, zåmэnımız mundэnэm yahĢı
bösın. åmin ållåhu эkbэr. bızdı yoķlэp kegэnlэringэ yam rэhmэt.
(UM-Özgön/84) : hudå, åtэ- ånэlэringэ mehır åķıbэtli bögılэ, umırlэriŋ uzэğ bösın, ekkı dünyådэ kэm
bömэgılэ, özlэriŋdэn özlэriŋ köpэygılэ, müĢküllэriŋ åsэn bölsın, iĢlэriŋ ilgэrı bösın, ållåhu эkbэr.
134
700.
(AA-AktaĢ/84) : endı duå ķıleyın. åmin umırlэriŋ uzэğ bösın, rısķlэringэ rısķ ķoĢılsın, ķoĢkэnlэriŋ mınэn
ķoĢэ ķarıgılэ, åtэ- ånэlэringэ mehır åķıbэtli bögılэ, hэmmэgэ hudэyım es- aķıl bersın, hэmmэgэ rısķ
bersın, zåmэnımız yahĢı bösın, åmin ålåhu эkbэr. yoķlэp kegэnlэringэ yam rэhmэt.
(MC-Ğэyrэt/73) : Atasözü biliyor musunuz? endı åtэ-båbэdэn ķågэn mэķållэr bår, köplэrı estэn çıķıp
kettı. lekın ―bırlэĢkэn özэr, bırlэĢmэgэn tözэr‖ dıgэn gэplэr bår ıdı. mısål üçın ʻʻåtэ bålэgэ yaķın bölэdı,
705.
bålэ åtэdэn tэrbiya ålэdı, åtэnı körıp öskэn yahĢı bölэdı‖ dıgэn gэplэr bår ―ålmэ özını tэgıdэn båĢķa yaķķa
tüĢmeydı, yaķın yergэ tüĢэdı‖ dıgэn gэplэr bår ıdı ilgэrı. mundэķa gэplэr köp ıdı, endı håzır estэn çıķıp
kettı hэmmэsı. Dil hakkında atasözü biliyor musunuz? emı ―tıl bılgэn dıl bılgэn‖ deydı, dıl degэn söz
ådэmdı içıdэ. tıl bılgэn dıl bılgэn. eη keregı tıl. tıl bömэsэ ådэmlэr bırı mınэn måmlэ ķılэlmeydı, bırıgэ
bırı öyını, mэķsэtını tüĢıntırэlmeydı, iĢını yürgızэlmeydı, åldıgэ mэķsэt ķoyэlmeydı, bırınçı tıl bılıĢ
710.
kerek, tıldı ķançэlik köp tıl bılsэ öĢınçэlik yahĢı bölэdı. BaĢka var mı bildiğiniz ? ―yahĢıgэ yåndэĢkın,
yåmэndэn эdэĢkın‖ deydı, toğrı mı…ʻʻyåmэngэ yürseŋ, ķårэsı yuķadı‖ degэn gэpэm bår. ―yahĢıgэ
yåndэĢ, yåmэndэn ķåç‖. ―öziŋnı er bılsэŋ, özgэnı Ģer bıl‖ degэn mэķål bår. ―egılgэn båĢnı ķılıç kesmэz‖.
VIII
TÜRKÜLER, AĞITLAR, NĠNNĠLER
(AK-AktaĢ/79) :
Türkçe Ģarkı söyleyebilir misiniz? emı yåĢligımdэn эytıp yürgэnmэn .
uluğ tåğdı эylэnıp köç kelэdı,
715.
ķårэ åtım sılkıllэp boĢ kelэdı.
ķarındåĢtan эyrılgэn yåmэn ekэn eeey,
ķåra közdэn tomçılэp yåĢ kelэdı.
yuķarı yağdэn kelэmэn åt oynэtıp,
ķılıç mıltıķ yånımdэ ķuyan эhtэrıp.
720.
(AM-Bostan/82) : Bayatı biliyor musunuz? bızdı tılımızdэ bэyıtlэr köp endı.
ķoyimdi hэydэp yürэrmэn yayöv båsıp ooou
dåvэn yölı ķaydэdür zåmэn ĢåĢıp
eng yahĢısı ķarıya berэr cåvåp
135
dåvэn yölı hэlı yam nэrı deydı
725.
er yıgıtnı Ģü dünyålik cэnnэtı pэri deydı
pэri degэn yårıgэ yåv deydı ooou
kelıĢmэs ıķbэlı yåv vэyrånэ ekэn bu dünyå
håzır bır mэrtэ эytıp berdım, tэğı kereg mı?
åltındэn kэmэr belıdэ,
730.
håkım bögэn elıgэ.
çımıldэn kэmэr belıdэ,
küyımli bögэn elıgэ.
(BK- Bostan/78) : Ölen biliyor musunuz?
unı åtı ånэr degэndэ eeeey
735.
åtım ånэr ooo, åtım ånэr ooou
ånэrdey bögэn betiŋdэn
bır öpsэm ooou ånэr suvın içkэndey
mehrım ķånэr oooou
oooou mehrım ķånэr oooou
740.
ķandey båyniŋ oğlıgэ eeeey
åĢığ bögэn eeey, ooo åĢığ bögэn eeey
åĢığ böseŋ ooo åĢığ böseŋ ooo
yånэr cånım oou küydı cånım ooou
(AK-ÖzgörüĢ/79): endı men bır ölэn эytıp berey.
745.
åtэm båzэrgэ bårgэndэ ööö,
mengэ ålıp kelэdı tıllэ cåvdı.
tıllэ cåvdı çekkэsı yaltılleydı öööv,
menı åtэm hökэngэ åtlэnэdı ööö.
ekkı közım båy åtэmdı yölıdэdır öööv,
750.
ölэn эytsэm ölэnçı deydı menı ööö.
yöldэ yürsэm åç börılэr yeydı menı öööv,
menı åtэm hökэngэ åtlэnэdı ööö.
hökэnligdı üzügı ķolımdэdır öööv.
136
bålэm, bålэm tåğdэn åĢtımı öööv,
mingэn åtım bэlэnt tågdı åĢtımı öööv.
755.
ķarımэsэm menэm sendey bårıdım ööö,
köp düĢmэngэ åç börıdey dэrıdım öööv.
(HD-Ayu76) :
yår yår
hэy hэy ölэn cån ölэnå,
760.
ölэnçı ķız yår yår å å å.
hэy keskэnım yår yår å å å,
bır håvlıdэ teŋ öskэnım yår yår å å å.
teŋ öskэnım yår yår å å å,
Ģåķķa ķoçķar bэylэmэ yår yår å å å.
765.
sünnэt ekэn yår yår å å å,
kэlın berıp ķız åmэgın
döölэt ekэn yår yår å å å.
döölэtiŋı bårıdэyöv töy ķıl ekэn,
yår yår å å å töy ķıl ekэn.
770.
töylэrımızdэ yår yår эytıp özımızdı elэ sэltımızdı ķılэmız. bızdı milliy kiyımlэrımız yoķ. böĢ ötırmeymэn,
åltıtэ målım bår. öĢılэrgэ ķareymэn. bållэrımdэn råzımэn. keçэ yaķındэ oğlım töttэ nevэrэm rэssiyadэn
keldı. yaĢэĢımız yahĢı hudågэ Ģükür.hudåyöv ķoĢkэnlэriŋ mınэn ķoĢå ķarıp, önıp ösıp, tılek maķsэtlэringэ
yetkılэ.
775.
(TT-Dumbulak/95) :
rэmэzэn
yarэmэzэn эytıp keldım eĢigingэ,
hudåyım oğıl bersın beĢigingэ.
devэldı kэvegıdэ pıstэ pöçэķ,
780.
hudåyım oğıl bersın tıllэ çöçэķ.
(MS-ÖzgörüĢ/65) : töydэ bızdэ yår yår эytılэdı.
yår yår
137
yår эytseŋ berı kel,
эytıĢeylik yår yår.
785.
åķ mıltıķ ķårэ mıltıķ,
åtıĢэylik yår yår.
ölэn cån ölэn,
ölэn эytkэn tılıŋdan.
mengэ öptır yår yår ,
790.
iynэ üçı singэndэ yö.
urgэn эkeŋ yår yår,
endı kımı urэrkın .
ğarip эkeŋiz yår yår.
dep ķızdı çaķıryaptı, öĢэndey ķılıp bızdэ yår yår эytılэdı. bızdэ maķållэr cüdэ köp. maķållэr
795.
dånıĢmэnlikkэ yåtэdı. ilgэrdэn åtэlэrımız bunı ķollэp kelıĢkэn.
körpэngэ ķarэp эyaķ üzэt.
åteŋı öldırgэngэ, eneŋı ber.
üyını körıp, ķızını ål,
эnэsını körıp, bözını ål.
800.
degэn maķållэrımız bår. böptı emı kegэnlэringэ rэhmэt,ilэyim ķoĢkэnlэriŋ mınэn ķoĢa ķarıgılэ , umırlэriŋ
uzэğ bösın, tılek maķsэtlэringэ yetkılэ.
(NK-Ayu/93) : bır pэyıtlэr bır ölэn çıķķan:
ölэn
ölэn эytsэm ölэnçı deydı menı,
805.
yöldэ yürsэm åç börılэr yeydı menı.
åç börı ålэy ekэn э э э,
Ģü vэhtımızdı ķızlэrı bэlэ ekэn.
zebå hэydэ ķoyiŋdı båķay såmån yaķķa,
ķoyiŋ töyıp kelэr kåvэnэkkэ.
810.
men beĢtэ åtэmdı bılэmэn. eĢэt, eĢэttı bålэsı pirэt, pirэttэn tэrķagэnlэr dåtķaçı, эlэvåy, ķorğэnvåy emı Ģünı
elэ bılэmız. bız türkmız. nåʼmımızdı yoķatkэn yoğmız, sovit pэyıtıdэyэm türkmız degэnmız. sılэrgэ
göroğlıdэn tört ķåtэr эytıp berey:
138
åt çåpsэm gumbıreydı båydı dэlэsı,
kelgэn bösэ ķoŋırэt eldı törэsı.
815.
yår yår
uzun uzun эrğэmçı hэlınçekkэ yår yår.
yuķarı yağdэn kelэmэn åt öynэtıp yår yår,
töyhånэgэ tüĢэmэn yår yoķatıp yår yår.
(BA-Ayu/74) : bızdı sэltımızdэ yår yår эytэmız.
820.
yår yår
bårgэysэnэ bårgэysэn,
kelmэgэysэn yår yår
kelsэŋэm endı båyagıdэy bölmэgэysэn yår yår,
yiğlэmэ ķız yiğlэmэ töy senıkı yår yår.
825.
åstэnэsı tıllэdэn üy senıkı yår yår.
Ģåķķa ķoçķar bэylэmэ sünnэt ekэn yår yår.
kэlın berıp ķız ålıĢ döölэt ekэn yår yår,
bårgэysэnэ bårgэysэn.
kelmэgэysэn yår yår,
830.
kelsэŋэm endı båyagıdэy bölmэgэysэn yår yår.
çımıldığdı båĢıdэ çıçķan ķåçtı yår yår,
çэrçэmэgın sэpэrdэ küyöv ķåçtı yår yår.
kerılmэstэn bittэ üy åsэŋçı yår yår,
hurcıniŋnı åsvålıp tılэnsэŋçı yår yår.
835.
(BA-Ayu/74) :
эllэ
эllэ bålэm эllэ yö эhtı bårım эllэ,
hэr nэrsэnı bu dunyådэ vэhtı bårэ эllэ.
эllэ эllэ эytэyın
840.
ķulэķ sågın эllэ,
эllэ yö kåttэ bögın cånım bålэm эllэ.
139
эllэ эllэ öpэyın üstingэ tönım yöpэyın,
üstingэ tönım yetmэsэ bэhmэl ålıp yåpэyın.
эllэ bålэm эllэ yö эhtı bårım эllэ,
845.
hэr nэrsэnı bu dunyådэ vэhti bårэ эllэ.
эllэ bålэm эllэ yö uhlэp ķågın эllэ,
uhlэp ķågın cånım bålэm ээ эllэ.
ölgэndı arķasıdan ķoĢıp эytэmız. çålım ölgэndэ mэndey ķoĢıp эytkэnmэn.
ķoĢэķ
850.
ķarısэm hålım sörэgэn,
ķaydэsэn menı beldårım.
bårgэysэnэ bårgэysэn ķaytıp kэmэs böldiŋmı,
ķaydэsэn menı beldårım.
tåŋ åtmэgıçэ bulbulэr ķaydэn sэyrэsın,
855.
yaniŋdэ yåriŋ bömэsэ begэnэ ķandey yiğlэsın.
åy çıķķandэ kördiŋmı, båylэrdı közı töydımı,
sэrэlıp görbözэgэ.
såğınıp kesэm üydэ yoķ.
ķårэli körpэ tэgdэ yoķ.
860.
ålıp kesэm üydэ yoķ,
ķaydэsэn menı beldårım.
åy çıķķandэ kördiŋmı, båylэrdı közı töydımı,
kün çıķķandэ turdiŋmı ķullэrdı közı töydımı.
bız emı Ģündey ķılıp yiğleymız.
865.
(UM-Ayu84) : emı bır yår yår эytıp berey.
men åtэmdı üyıdэ mehmэnıdım yår yår
tıllэ sandıķ üstıdэ öynэrıdım yår yår
tıllэ sandıķ üstıdэn tåydэn tüĢtım yår yår
Ģıldır Ģıldır ķamıĢkэ siŋlım tüĢtı yår yår
870.
sınэmэgэn yıgıtkэ siŋlım kettı yår yår
ķolımdэgı ķoĢ üzük mэyıĢэdı yår yår
140
menı åtэmdı üyıdэn ķuvdırıĢtı yår yår
burövlэrdı üyıgэ bårıp tüĢtım yår yår
ölэn
875.
gülım Ģэydå gülım Ģэydå
dünyågэ bır kelэsэn ekkı ķayda
uzun uzun såylэrdэ kiĢnэĢэdı tåylэr
båĢingэ müĢkıl iĢ tüĢsэ åteŋ bılэn eneŋdэn nımэ påydэ.
Ninni biliyor musunuz ?
880.
эllэ
эllэ ķozım эllэ uhlэp ķågın эllэ
tål içıdэ tэlэp ålgэn tåley kuçıgım эllэ
gül içıdэ iskэp ålgэn güliy rэyhånım эllэ
uhlэp ķålgın эllэ ķozım эllэ.
885.
kåttэ bögın эllэ
Ölenlere koĢak söyler misiniz ?
ķoĢэķ
büzılgэn toudı Ģåmэlı
bölэdı ölım эmэlı
890.
ķårэ toudı Ģåmэlı
ķaķĢэtıp ölım эmэlı
köpıdıgэm åzэydik
bu ölgэndı dэstıdэn
dэrıyådэnэm sэyåz
895.
bu ölgэndı dэstıdэn
åltındı cezgэ bürэrmэn
åtıŋı эytıp yürэrmэn
kümüĢtı cezgэ bürэrmэn
küyıtını tårtıp yürэrmэn
900.
bu dünyå ğamhånэdür
ğamını yegэn devånэdür
ķırķ kün ķılgэn imårэtiŋ
141
ķırğınçı kün vэyrånэdür
ölımdı elçısı keldı
905.
ķåçiŋlэr båğu böstэngэ
ķåçkэniŋ mınэn ķutılmeysэn
tåmэĢэ ķıl görıstэngэ
görıstэngэ bårıp keldım
ķårэnğıdır yoğdır çıraķ
910.
içı tölэ yåtıptı
sen sen dünyåsэn dünyå
kımgэ våfå ķıldiŋ sen
mэn mэn degэn bэndэŋnı
yer bağrıgэ åldiŋ sen.
915.
(BT-Ayu/79) :yår yår
hэy hэy ölэn cån ölen hэlınçэkkэ yår yår
çэkэn köynэk yarэĢэr kelınçэkkэ yår yår
çэkэn köynэk yengıgэ tüt ķåķaylik yår yår
kelın åyım yölıgэ ot yåķaylik yår yår
920.
yår yår å ot yåķaylik yår yår
men åtэmdı üyıdэ mehmэnıdım yår yår
tıllэ sandıķ üstıdэ öynэrdım yår yår
tıllэ sandıķ üstıdэn tåydэn tüĢtım yår yår
ķolımgэ ķayçı ålıp bэhmэl piçtım yår yår
925.
bэhmэl piçkэn ķolımdı
bэndı båĢķa yår yår
ketэ türgэn siŋlımdı yöv köŋlı båĢķa yår yår
yår yår köŋlı båĢķa yår yår
эllэ
930.
эllэ bålэm эllэ cånım bålэm эllэ kåttэ bögın эllэ
sen ķaçan kåttэ bölэsэn cånım bålэm эllэ
ķaçan cånımgэ mэlhэm bölэsэn эllэ
142
эllэ эytэyın yööv uhlэp ķågın эllэ
cånım bålэm эllэ, эllэ yöv эllэ
935.
törэlэr yigıt bålэsı эllэ
cånım bålэm эllэ, эllэ yööv эllэ
uhlэp ķågın эllэ yööv эllэ.
ķoĢэķ
enэcånım bår ıdı, эtэŋ enэm körgэnım
940.
dövırlэr sürıp yürgэnmэn ooov enэm cån enэm
yakkэ bır yakkэ båskэnım esımdэ menı cån enэm
yakkэ bır yakkэ öskэnım эtэŋ menı cån enэm
yakkэ bır yakkэ båskэnım yakkэndэzdэ öskэnım
эtэŋ enэm körgэnım ådå böldım ölımdэn
945.
ådå böldım ölımdэn ķanday ķılэy bu kündэ
(BM-Gayrat/73) : ķız mınэn yıgıttı эytıĢı:
ey åğэcån gül ķadrıgэ yetэlmэy güldı uvэl ķılıpsэn
ehe hey kelэrmı yår gül kötэrıp menı ızlэmэsэŋ
köyniŋ ķålmeydımı yår yüzıdэn iskэmэsэŋ åğэcån
950.
ehe hey körgэndэ körsın hur pэri
kım kötэrэr erkэligiŋ Ģohligiŋ
bılэlmeymэn sendэ köŋıl bår yoğlıgın
bårıp эytkın tåğdэ öskэn dölэnэgэ
cån çığmэsэŋ yetэlmэysэn cэnånэgэ
955.
u hålıdэ ohĢэp türэr begэnэgэ
yånıp yånıp yürэgıdэn cåy ålmэsэm
hэy hэy båğ эrэlэp nıĢån güllэr terıpsэn
gül ķadrıgэ yetэlmэy güldı uvэl ķılıpsэn
vэfå ķılэy egrı niyэt ķımэsэŋ åğэcån.
960.
endı bır yåĢligıdэ ķız mınэn yıgıt bır bırını sevıĢıptı, eney ķarıgэndэ ekkövı bır bırını körıp ķålıĢэdı. eney
çål эytэdı:
yanэ senı körıp ķåldım
143
yanэ köŋlım boldı hırэ
yanэ seni körip kåldim
965.
bır vэķıtlэr edı yüldüzım
endı kımgэ yüldüzsэn cånım
öylэr edım öĢэndэ senı
эsrэr edım begэnэlэrdэn
kım öylэptı öĢэndэ menı
970.
эyrılэr dep sendey yüldüzdэn
эcэbå sengэ yåzgэn hэtlэrım
sendey ķıznı sevgэnım ķåldı
eslэsэm kötэrıp fэryåt
эlэm ķılıp yångэnım ķåldı
975.
ķaysı tåğlэrgэ ķår böldiŋ
men yaĢэymэn kım bılэn
ķaysı tåğlэrgэ ķår böldiŋ
sevgım yaĢэr sen bılэn
(AA-AktaĢ/84) : ölэn
980.
åltındэn kэmэr belıdэ
håkım bögэn elıgэ
çımıldэn kэmэr belıdэ
küyımli bögэn elıgэ
(HT-AktaĢ/76) : yår yår
985.
hэy hэy ölэn cån ölэn tэhtiŋ bolsın yår yår
yår yårэ tэhtiŋ bolsın yår yår
pэyğэmbэrdı ķızını эli ålgэn yår yår
yår yår эytıp ķız berıĢ Ģündэn ķågэn yår yår
endı bız bållэrdı yår yår эytıp kåttэ ķıldik:
990.
эllэ
tålmıdım terэkmıdım эllэ yöv эllэ
144
hэr cåydэ kökэrgэn эllэ эllэ
pэyğэmbэr ķızımıdım åv эllэ yöv эllэ
åhım hudågэ bårgэnå эllэ
995.
эllэ эytэyın cånım bålэm cånım bålэm åråm ålgınэ эllэ
эllэ эytэyın cånım bålэm uhlэp ķålgınэ эllэ
men senı kåttэ ķılэyın åv cånım bålэmэ эllэ
hudåyım umrıŋı bersэ oķıtıp mullэ ķılэyın åv эllэ
bızdı türklэrdэ bırouv ölsэ ķoĢэķ эytэmız. ķoĢэķ enэgэ, bålэgэ, kım ölsэ öĢıngэ эytэmız:
1000.
ķoĢэķ
åķ buluttı årэsı
åy tölıp åydı bålэsı
kök buluttı årэsı
körkэmli båydı bålэsı
1005. mэsэlэn bır momın ölsэ, håtını Ģündey deydı:
ölım эcэl эkэndэ våfåsız
bållэr ķåldı åtэsız
nımэ ķılэy hэtåsız
Ģündey ķåldik bız endı.
1010. (Oġ-Aksu/73) :
ölen
yömğır yöğıp kelэdı Ģırэ boylэp
båydı ķızı ķarэydı çığdı boylэp
ķoy såğ dısэ såğmэgэn båydı ķızı
1015.
ķandey sıgır såğadı båĢtı bэylэp
yåmğır yåğıp kelэdı muz эrэlэĢ
эldımdэn bır top çıķtı cuvån ķız эrэlэĢ
åyılıgэ kırıp bårsэm tålķan çåyıp berэdı tuz эrэlэĢ
tålķandı tэtıp körsэm tэhır ekэn
1020.
åyılıgэ kırıp ķız cuvån mınэn öynэsэm
145
el yürptı bэhıl ekэn
(SA-Gayrat/69) : men emı nevэrэgэ эytılgэn bır эllэ эytıp bereyın.
эllэ
эllэ yüldüzüm эllэ
1025.
årэm ål ķunduzım эllэ
yå åyımsэn yå künımsэn
ğэzэl muhэbbэtımsэn
cånımgэ pэyvэntımsэn
эllэ yüldüzüm эllэ
1030.
эllэ эytıp ötırsэm
yumılmэydı heç köziŋ
uzэķ tünlэr ånэŋgэ
yöldэĢ bögэn yåruķ yüldüzüm
эllэ bålэm эllэ yöv
1035.
årэm ål ķunduzım эllэ
hurmэ örik dånэsısэn
эllэ эytsın ånэsı yöv
cånım bålэm эllэ
(SSA-Gayrat/63) :
ķoĢэķ
1040.
båğu bostånlэrdэ mэrt åtэm ötkэndэn söŋ
çıråğlэrэm öçtımı bэğrım ķåndek teĢıldı
åh bu ölım dэstıdэn dådleymэn
åh bu rэvĢэn degэn fэrzэntım öttımı
åbå bu yåĢlэr dэstıdэn küydigü
1045.
küyıp küyıp tэnım ķåldıkü
åh bu yåĢlэrdı dэstıdэn эbdınэzэr degэn ükэm öttımı
mehrıbånım båğu bostэnım iĢэngэn tåğımdı
bız эbdınэzэr bögэndэ bu hållэrgэ tüĢmэs ıdık
rэvĢэn oğlım ölmэgэndэ bu эzåplэrdı çekmэs ıdık
146
1050.
küyıp küyıp tэnım ķåldıkü
mэylı ållånı büyrığı ållågэ Ģükür
hэ mэylı ölgэnlэrdı dünyåligı åbåt bölsın
hudåyım ķågэnlэrdı umrı uzåķ bölsın
bır bırımızgэ mehrıbån böleylik ķålgэn umrımız yahĢı ötsın.
1055. (OY-Dumbulak/73) : åĢıķlэr Ģeʼrı
ey yürэgım hэyrånmэn sengэ
Ģü yıgıtnı körsэtiŋ mengэ
sevmэy endı ilэcım ķançэ
yıgıt ķızgэ ķarэp sıznı sevэmэn deydı
1060.
ķız esэ yergэ ķarэp ıhtıyårsız hэ deydı
endı Ģırın lэblэrgэ lэb
yår båĢķasın yår sevıp ķålıpsэn
yanэ ķançэ såddэ dıllэrnı yürэgıgэ åtэĢ sålıpsэn
sen Ģünı yahĢı bılgınki
1065.
u sendэgı muhэbbэt emэs
åddiygınэ yürэgdэ yåtkэn
åddiy bır ķız åddiy bır hэvэs
Ģünı bılki Ģüniŋ üçın sevgı nåʼmını
tılgэ ålmэ ekkınçı kэrrэ
1070.
yöllэr ålıs yöllэr hılmэ hıl
ketmåķdэmэn senı sorэğlэp
hэyåt yölı Ģündэy mürrэkэp
bårmåğdэmэn iĢķım ardåķlэp
gözэl közlэringэ Ģırın sözlэringэ
1075.
lэtåfэt boylэringэ ğunçэ lэblэringэ
boldım mэftun közlэringэ
dünyådэ bırgınэ senı deymэn
sensız yoğdır hэyåtımnı mэnåsı
sensız hэzåndırmэn yernı ķaråsıdırmэn
1080.
hånım araznı ķoy nåz etmэ
147
menı intızår etmэ cånım
sensız bu dünyå mengэ ķårånğu.
(ĠO-Dumbulak/93) : mэķål эytıp bersэm bızdı türklэr…. ķoĢэķ эĢıllэ эytıp berey mı?
yılķı minsэm yarэĢэdı
1085.
åķ ķålpэğım båĢımgэ yarэĢэdı
åķ ķålpэğım ķaydэn åldım
bu båĢım nımэ ķılsın
bır båĢımdı toķķız ķız tэlэĢэdı
BaĢka koĢuk biliyor musunuz ? aaa bılэmэn.
1090.
çılvırdey ķårэ çåçingэ
çırmэlэyın nåzik cån
çındэp hudå büyırsэ
sızdı ålэyın nåzik cån
эrķendэgı ķårэ çåçingэ
1095.
orэlэyın nazik cån
çındэp hudå büyırsэ
sızdı åleyın nazik cån
ķoĢıķ эytıp bereyın mı?
yår yår эytsэŋ berı kel
1100.
эytıĢeylik yår yår
arğэmçını sen çålıp
tårtıĢeylik yår yår‖ dep kegın ķoĢıķ эytэrdik. yår yår эytэrdik.
tэhtэ tэhtэ köpürgı tэhtiŋ bolsın
pэyğэmbэrnı ķızıdey o bэhtiŋ bolsın
1105.
yår yår a bэhtiŋ bolsın
pэyğэmbэrnı ķızını yå kım körıptı
yår yår a kım körıptı
åtэ ånэ diydårıgэ kım toyıptı
yår yår a kım toyıptı
1110.
dэlэdэ tåyçåķ kiĢnэydı yå åt boldım dep
yår yår a åt boldım dep
148
üydэ kelın yığlэydı yå yåt boldım dep
yår yår a yåt boldım dep
hэy hэy ölэn cån ölэnå ölэnçı ķız
1115.
yår yår a ölэnçı ķız
åstånэsı tıllådэn ey yålğэnçı ķız
yår yår a yålğэnçı ķız
dэlэdэ tåyçåķ kıĢnэydı yå åt boldım dep
yår yår a åt boldım dep
1120.
üydэ kelın yığlэydı yå yåt boldım dep
yår yår a yåt boldım dep
Ģıldır Ģıldır ķamıĢkэ yå ısırğэm tüĢtı
yår yår a ısırğэm tüĢtı
sınэlmэgэn yigıtkэ yå siŋlım tüĢtı
1125.
yår yår a siŋlım tüĢtı yår yår
(MG-Türkabad2/88) : a yår yår mı, yår yårdı эytıp bereyın mı?
ölэnnı эvvэl båĢı ya bısmıllэ
yår yår bısmıllэ ey yår yår
Ģэytånnı belı sınsın эståpıllэ
1130.
yår yår эståpıllэ yår yår
toudэ ķulın kıĢneydı yå åt boldım dıp
yår yår åt boldım dıp yår yår
üydэ kelın yığleydı ye yåt boldım dıp
yår yår yåt boldım dıp yår yår
1135.
yığlэmэ ķız yığlэmэ ķız toy senıkı
yår yår toy senıkı yår yår
åstånэsı tıllådэn ou üy senıkı
yår yår a üy senıkı yår yår
ķaynэtэmızgэ эtэgэn Ģeriŋız bår kü?
1140.
sen armiya sэpıdэ
neçı yıl hızmэt ķılıpsэn.
körsэtkэn cэsårэtiŋgэ
149
köksiŋgэ orden tэķıpsэn
oŋgэ solgэ ķarэmey
1145.
yougэ hucım ķılıpsэn
yougэ bermэgın åmэn
kэttэ tosıķ bolıpsэn
(OT-Çekåbэt/73) : siz eskiden Ģarkı koĢuk duydunuz değil mi ata? bızı åtэmız ķoyçı bogэn, ölэn эytkэn,
bızdı åtэmızdı (pomoĢnigi-yardımcı) bår ıdı, yårdэmçısı. u kıĢı ķurmancan datķa hэķıdэ dåstэn эytэrdı.
1150. bız Ģülэrdı eĢıtıp kэttэ bogэnmız. Ģüniŋ üçın bızı estэ ķågэn. menı åtэm эytkэn ölэnlэrdı bээrını
magnitafongэ yåzıp ågэnmэn. bu Ģarkılar türkçe yazıldı değil mi? türk tılı. bu türktэn båĢķadэ ölэn yoķ.
Ģarkı söyleyebilir misiniz?
ålэmdэ tåğ ådэm zåtniŋ huĢroyligı
yaĢэr arçэ miη yıl, sэbэb huĢboyligı
1155.
undэn yüz bår uzåķ, mэngü yaĢэy ålgэy
el yürt degэn yahĢılэrniŋ huĢ oyligı
bu bır kuplet bır kuplet bolэdı dэ bu, termэ deydı bunu. yanэ bittэsı :
ötmıĢdэn ruh ålmåķniη kelsэ pэytı
duå oķıp sэlåvэtlэr ķıliŋ, эytiŋ
1160.
uluğ tåķķå uzåķ båķıb oĢэndэn soη
oĢkэ båriη, åķ üynı körıp ķэytiŋ
båbåm deydı : ―büyük ölkэ ķåldı nåmsız..‖
åtэm deydı : ―pэhlэvån u ammå cånsız..‖
men deymэn : ―yoķ båğ ekэn üçmэs åtı,
1165.
endı öĢэ büyük türkistån, türkistånsız‖
endı iηrэr dutårı tår, såtэdurmız,
båĢı egik, ķåmэtlэrnı bükэdurmız
türkistånnı båy berdik bırlik bolmэy
köp yıl ķullik эzåbını tåtэdurmız
1170. orıslэr yeŋgэndэ åtэlэrımız эytkэn ölэnlэr bulэr.
ådэm bår tåbı felı yåtkэ ohĢэr
yaĢэĢ kımgэ tэhır kımgэ tåtgэ ohĢэr
ådåb bılэn aķıl aslı hэsэn husэn
150
ådåbsızlэr yügэnı yoķ åtkэ ohĢэr
1175.
bılıb åliη gözэlikniŋ nåyåb sırrın
u bolэdı gåhå åçıķ gåhå yaĢırın
pardoz andåz ålmэsın hiç aķıl huĢnı
boyalgэn tuhum ķaçån bolgэn Ģırın
эnэ Ģü åtэmdı эytkэn ölэnlэrı. bi yerdэ üç yüz (strok) ölэn bår, mэĢı yerdэ. keyıngı kıtåptэ yanэ bår. tört
1180. yüz yigırmэ strok ekэn mэnэ. bolэr э?
(TY-BlogoveĢ’enko/61):
hэy hэy ölэn cån ölэnå ölэnçı ķız
yår yår эy ölэnçı ķız
vэdэsıdэ türmэgэn å
1185.
yålğånçı ķız
yår yår эy yålğånçı ķız
hэy hэy ölэn cån ölэn å
ölэn bosın
yår yår эy ölэn bosın
1190.
pэyğэmbэrdı ķızıdey oo bэhtiŋ bosın
yår yår эy bэhtiη bosın
toudэ ķulın kıĢneydı yå
åt boldım dep
yår yår эy åt boldım dep
1195.
üydэ kelın yığlэydı yå
yåt boldım dep
yår yår эy yåt boldım dep
yığlэmэ ķız yığlэmэ yå
üy senıkı
1200.
yår yår эy üy senıkı
åstånэsı kümıĢtэn åå
cåy senıkı
yår yår эy cåy senıkı
BaĢka var mı? endı bår ıdı ya, esımdэn çıķıp ķålyaptı dэ.
151
1205.
båhår kelsэ gül bolэdı bu tåğlэr
bülbüllэrdэn egılэdı bu tållэr
båhår boyı эdırlэrnı kezgэndэ
cэnэttэ hэm tåpılmэydı bu çåğlэr, bu çåğlэr
cэnэttэ hэm tåpılmэydı bu çåğlэr, bu çåğlэr
1210. Bu söylediğiniz nedir? bu Ģeʼr. Bir koĢok daha söyler misiniz?
çırısın tülpэrdı tüyağı
ķurısın ķızdı yam yırэğı
эylэnэyın oo ulэĢım
yetıb эm körmэdım közıŋdı
1215.
kelıb эm uhmэdım söziŋdı
эylэnэyın oo ulэĢım
эrķa çåçımdı örэrmэn
эrķamdэn yoķlэp ooo bårэrdiŋ
эylэnэyın ooo ulэĢım
1220.
ķıymэlik böldı ooo yürэgım
muŋlэĢımdэn oo эyrılıp
öylэrgэ töldı ooo köŋılım
эylэnsэm эpэm ooo dэvlэtım
dэvlэtım emэs sэvlэtım
1225.
эylэnsэm эpэm ooo muŋlэĢım
muŋlэĢkэngэ ooo bır yahĢım.
IX
GĠYĠM KUġAM, HALI KĠLĠM HAKKINDA
152
(BK-Gayrat/78) : bızdэ sэllэ hiç örэmeydı, Ķırğızlэr öreydı sэllэ ķılıp. Salla ne demek ? sэllэ mэnэ
lэttэnı båĢıgэ öreydı, bız undey ķımeymız. Bız römэl öreymız, эnэ menı portretım türıptı эĢındey römэl.
Kolunuza ve kulağınıza taktığınıza ne dersiniz? bэrgэk. bız sırğэ deymız. mэndey peĢэnэsıgэ tэķadı
1230. Ģåldür Ģüldür ķılıp, kelınçэglэr. ķolgэ mэndey bılek üzük, üzügdı tэķıĢэr ıdı. men yåĢ sendeylıgımdэ
tэķķanmэn. håzır ķålyaptı. üzük. bilek üzük. zэrgэrlэr tüĢırэdı. çekıp tüĢırэdı dэ. Ayağa giydiğiniz
giyimlere ne dersiniz? mэhsı, kэlэç. ötik kiyadı. tэpıçkэ kiyadı. tåvэnı bэlэnt kiyadı. bız endı ķarıp ķåldik
mэhĢı kэlэç kiyamız.
(EM- Эrэvэn Türk mэhэllэ/69) : Sizde keçe ya da halı var mı? ķırğızdэ yam türklэrdэ yam kiygız bår,
1235. gilэmэm bår. gilэm ķoldэ toķırdı måmэlэrımız, menı эpэmэm toķıgэn ķoldэ. Nasıl dokunuyordu?
yündэnэm ķılınэrdı u. Pэhtэdэn yigırıp türıp, hэr hıl rэŋdэ böyэp türıp, uzuun tårtıp ålıp türıp, ellik
santimetrçэ bölэrdı mı?
(ĠO- Dumbulak/93) : Kadınlar halı dokurlar mıydı? eee gılэmdı mэnэndey ķılıp, cündı çıķarıp,
mэnэndey ķılıp iyik dıgэnı bår. Ġyigdı mэndey ķılıp yigırıp yigırıp, mendэ eskılэrı bår ıdı. Halı
1240. dokuyanlar var mı? bår ıdı. Halı dokumada motif kullanırlar mıydı? gılэmgэ эĢı belgını mэndey
neçınçı yilı mэnday ķıgэn, åtını yåzıp türıp toķırdı. Gülden baĢka hayvan ya da insan resimleri motifte
kullanılır mıydı?
(KHR- Türkåbэd/72) : Ne tür baĢlıklar kullandınız? ķålpåķ, tevetey, tegerek tevetey. ķoydı yünıdэn
bölэdı özı, hэmmэsı ķoydıkı, boyåķķa sålınэdı, rэŋgı tütılэdı, o ķızıl, kök, rэŋgı çırэyli bösэ, Ģünçэ çırэyli
1245. bölэdı dэ. Adını söyleyebilir misiniz? bu termэ Ģålçэ deydı, termэ gılэm. Terme kelimesi ne demek?
termэnı mэnåsı sekın bu güllэrdı çıķarэdı mэndey terıp çıķarэdı mэndey, mэndey ķılıp toķıydı dэ bunı,
termэ terэdı bunı. эvvэl bittэ güldı çıķarэdı, güldı çıķarıp ketourэsэn toķıp… Hepsinde mana aynı mı?
köpını bır mэnåsı. Resimlerin anlamını biliyor musunuz? ånэm bılэrdı, sürэttı mэnåsını öĢı bır nımэdэn
ålgэn dэ endı bır.
1250. (GE-TöĢ/52) : bunı çåçpåpik dep эtэlэdı ilgэrı enэlэrımız çåçpåpigdı, mэndey mэyrэmlэrdэ taķınıĢkэn.
monou kümüĢ çåçpåpik bölэdı, bunı kelınlэr taķıngэn, monou åtэlэrımız tevetey dep ķoyэdı åtэlэrımız
kiygэn. bu çåçpåpik dep ķoyadı. monou teveteydı mэndey suvur tevetey degэnlэrı bögэn, yåĢ ķızlэr, yåĢ
kelınlэr kiygэn, åzır erkek, mujskoy dэ emı erkeglэr kiyadıgэn tevetey. ilgэrı enэlэrımız mэndey Ģålçэ
toķıĢkэn, termэ Ģålçэlэrdı toķıĢkэn, yigırıĢkэn, Ģålçэ yasэĢkэndэ ilgэrı. Boncuk hakkında baĢka neler
153
1255. söyleniyor? monçağdı, monousını Ģurı dep ķoyamız ilgэrı… Marcan ne demek biliyor musunuz?
monou mэrcån, monou Ģurısı, monou kümüĢtэn bögэn monou ilgэrı sэrıķ tåĢtэn yasэlgэn. Marcan ile
monçokton ve Ģurudan ne farkı var? monou mэrcån tåzэ tåĢtэn yasэlgэn, eney kegın åppåķ tåĢtэn
yasэlэdı. bunı özıgэ yarэĢэ özını rэŋgı båĢķa ķızıl, bunı Ģurı dep ķoyadı. monoulэrdı monçaķ deydı. Monou
plэstik. Adlarını biliyor musunuz? åtını bılэmэn. monounı ķılıç dep ķoyadı, monou iymegı, monou öĢı
1260. эcırэtıp berэdı adırgэ dep ķoyadı, monou iyik dep ķoyadı. iyikdi monou iplэr mınэn yigırэdı. Ġp yigırıp
keyın Ģålçэ ķılэdı. monou Ģü åtэlэrımız yayloudэ yürэrdı arķar dep ķoyadı, arķar åtıĢıp, Ģü müyüzını estэlik
ålıp yürüppız, monoulэr öĢı enэlэrımızdэn ķågэn monçağlar, håcı monçağlar.
(OY-Sadda/80)
: missek dep ķoyardı, missek degэn tön bölэdı. Neden yapılırdı? missek unı kåttэ
enэlэr kiyar ıdı, båy kэmpırlэr, ötэ ķarı kэmpırlэr, mısålı båydı håtını bölэdı yå båydı håtınlэrı missek kıyıp
1265. töygэ özıçэ mэndey kerılıp bårэdı. yahĢı kıyıngэn båydı håtınlэrını båyçэ dep ķoyadı. missek u monou
villürgэ oķĢэgэndı ķattığı bölэdı. Hanımlar baĢalrını neyle örterlerdi? эpэlэr båĢıgэ döppı kiyardı. emı
unı hэr hılı bölэrdı, üydэ ötırıp döppı tikkэn håtınlэrэm bölэrdı emı u… çåçpåk taķar ıdı, bıroķ ķız bålэ
taķmeydı, kelın bögэndэn keyın taķadı. hı, yelegı ķızıl. Ġçindekiler hangi renkti? içıgэ unçэ nımэ
ķoymeydı, yelkэ tåmåndэn elэ эstэr ķoyıp tikэdı unı, etegıgэ эstэr kiymeydı. yåpınçıķ dэ kiymeydı unı
1270. yåpınıp elэ yürэ türgэn эstэr, kelınlr köçэgэ çıķķandэ öĢı yelegdı yåpınmэgıçэ köçэgэ çıķmэs ıdı ilgэrı.
kelındı tüĢürıp, eney kegın kelın kirgэndэn kegın kördik ķılэdı, ķaynэtэ ķaynэnэsı kördik ķılэdı. tåpkэnını
ålıp kelэdı, köynek åp kelэdı yå bömэsэ, gılэm åp kelэdı yå bömэsэ, ķaynэ yahĢı materyaldэn köynek åp
kelэdı. håzır yüz åĢtı, ilgэrı bızdıkı ötkэ çaķırdı bölэrdı. ötkэ çaķırdını kelındı yelegını yåpındırıp, yår
yårdı эytıp, eĢikkэ åp çıķıp, öçağdagı ķåzэngэ yåğdı ķuyıp, ķåzэndэgı yåğdэn kelın öçağda ķuyıp bır
1275. ķåĢığdэn, undэn kegın tuuğan ķarındåĢ uruğlэr ķuyıp, öngın, öskın, kökэrgın, köpeygin, bålэli bögın,
dэvlэtlik bögın dep, yåğdı öçaķķa ķuyıĢэrdı hэmmэ türgэnlэr, ķarındåĢ uruķ. эligılэr ötırıp, çэy pэyını içıp
ketourэdı, kelın ķåzэn tåvåķķa urunourэdı, türktэ Ģündey. özbegdэ beĢ åltı kün iĢlэtmey dэm åldırıp
ķoyadı, bızdэ iĢleydı. Evde kilimden baĢka ne yapardınız ? ķol gılэm degэn bölэdı, öĢındэn ķılıp berэdı
ķızgэ, burun hålı gılэm yoğ ıdı, ķol gılэm. bu Ģålçэ bu ķoldэ toķıgэn ilgэrkılэr Ģünı ķoldэ toķıgэn, menı
1280. эpэmэm toķır ıdı çırэylik ķılıp. Kol kilim ile salçanın ne farkı var? ķol gılэm güllik bölэdı. ķol gılэmdı
mehmэnhånэgэ sålgэn. monou gılэmdı эligı köçkэndэ nımэnı öreydıyu tüyagэ årtıp, köçkэndэ monou
Ģålçэ kerek.
154
(RT- TöĢ /60) : bızdэ mэndey dэ ķızım, monou Ģålçэnı åtэ båbэlэrımız özlэrı эteylэp, çırэyli ķılıp gül sålıp
toķıydı. hэligı uruğdэn uruķķa ölgэn ådэmlэrdı öreydı. zambargэ sålgэndэ örэp bårıp kelэdı. yåhĢı bu, büt
1285. bålэ – çэķasıgэ çeyın ķålourэdı öĢını sэhlĢ kerek, mэsэlэn kåttэ åtэmız ölgэn bösэ öĢını örэgэn Ģålçэnı
keyiŋgı bålэ nımэ ķılıĢ kerek, yahĢı sэhlэp bır nımэgэ yegızmэstэn tåzэlэp tütsэ, bålэdэn çэķagэ, çэķadэn
çэķagэ ketourэdı. Çaka ne demek? bålэnı bålэsı. bållэrdı bålэsı, bållэrdı bålэsı. nevэrэ – çevэrэ öĢılэrgэ
ketourэdı. ÖlmüĢ insana buna sarıldıktan sonra mı yapılır? ålınэdı, sэbэbı, nımэdэ u åppåķ, özını
kэpэnıdэ ketэdı, bunı prosta mэndey örэp bårэdı, örэgnэdэn kegın üstıdэn bır körpэ öreydı eney keyın åp
1290. kelэdı ķaytэrıp, åp kelıp bır kün keçэsı mınэn yüldüz körsın dep, eĢikkэ tэĢtэp ķoyadı, bээrı åp kegэn
nэrsэlэrdı. Yüldüz körıp ertэsı hesэplэp bır sutkadan keyın eney ålэdı.
(TY-- BlogoveĢ’enko/61)
: bızэm mэnэ kэmpır bop ķåldik, bızdэn burıngılэr çåçını örıp, bız håzır
mэndey ķılıp türmэlэp ålэmız, ulэr örıp tэĢlэp Ģökılэ ķadэp ålıĢэr ıdı çåçını üçıgэ. tэngэlэr, monçağlэr
yasэp, burıngılэrdıkı bölэkçэ kümüĢtэn bögэn, undэn keyıngılэrdıkı bız körgэn kэmpırlэrdэ öĢı tэngэ,
1295. monçaķ ķılıp Ģökılэ ķılıp ilıp ålıĢэrdı. båĢ kiyımdэ mэndey Ģökılэ bölэdı, mэndey båĢ kiyımgэ tэķķandımı,
u yam Ģökılэ bu yam Ģökılэ, åsılıp türэdı. monou üstı , åķ nımэsı bår u, eleçek deydı unı. ķırğızlэrdэ yam
eleçek deydı. эpэlэr kiyadı. Genç yaĢlı ayrımı var mı herkes mi giyer : endı bızdэ burıngılэrdэ bögэn
bölsэ kerek, men Ģü tuğılıp össıp, Ģünçэ yåĢkэ çıķķanımdan berı buroudan eĢıtmэdım özgэçэsını,
eĢıtmэdım.
X
MUTFAK KÜLTÜRÜ, KAP KACAK ADLARI
1300. (AB-Bostan/82) :
bэllı, küçэtэylэķ bår. ķåzэngэ göĢtı pıĢırıp, göĢtı ålıp türıp, Ģörvэsıgэ hэmırdı sålэdı.
Ģörvэdэ pıĢэdı, küçэtэylэķ türktı tılı. ķırğızlэr beĢbэrmэķ deydı. türk öĢэ küçэtэylэķ yegэn.
(BK –Türkåbэt/75 ) : Sabun yapar mıydınız? küldэn ķılэrdik, tåmırdı tüyıp türıp, ķåzэngэ sålıp ķaynэtıp,
эligı pıĢkэn bölэrdı yüvэr ıdık, эynэ bölэrdı, küldэn ķåzэngэ sålıp tügıp ålıp ķåzэngэ sålıp ķoyэr ıdık, öĢı
mınэn kır yüvэrdik öĢı mınэn kır çıķardı. Ne tür et yemekleriniz var? beĢbarmaķ, çücvэrэ, måntı,
1305. külçэtåy, lэğmэn, hэmmэsı göĢtэn, åĢ. a yupķa Ģörvэ, yupķa hэmırdı yåyvålıp çırэyli ķılıp ķuruķ kåzэngэ
sålıp pıĢırэmız, ķuruķ pıĢırıp türıp, Ģörvэnı ķılıp, göĢ sålıp, yupķanı sålıp içэrdik. burun åķ cügэrı ekэrdik,
åķ cügэrını ålıp türıp, ķåvığını ålıp tэĢlэp süt mınэn pıĢırıp içэrdik, sümэlek ķılэrdik. Sümeleği nasıl
155
yapardınız? buğdeydı ålıp ivıtэmız, ivıgэndэn keyın sekın stolgэ tökэmız, stolgэ tökэndэn keyın üç kün,
tört kün su ķuyıp türэmız önэdı, öngэndэn kegın эligını myasorobkada çıķarıp tårtэmız, süzэmız, süzıp
1310. türıp elek mınэn süzıp türıp, эligını üç mэrtэ süzıp türıp, bır bэlэgэ ķuyıp türıp, su mınэn pıĢırorэmız.
Sizde güğüm var mı ? bızdэ yoķ. bızdэ mis bår. ilgэrı sudı ķolımızdэ kötörmэsdik. hэlıgı bittэ yåğэçtэn
pэķır ķılэrdik. ilmэķ ķılıp ålэrdik. yåğэçtэn biyağıgэ bittэ ilmэķ biyağıgэ bittэ ilmэķ ķılıp kötэrэrdik. bittэ
pэķırdı åsıp kötэrэrdik. ekkıtэ pэķır bittэ ķoldэ ketэrdı. tåĢ kåsэ bölэrdı. såpэldэn kåttэ çırэyli közэlэr
bölэrdı. эĢı közэlэrdэ tэĢırdik.
1315. (BK-Türkabat/75) : buğdeydı tårtэrdik, yargılçek ķılıp yarmэ ķılıp içэrdik, mэndey buğdeydı tüyıp koça
ķılıp içэrdik. yargılçek tårtıp, ķol yargılçegı bår öĢını tårtıp, undı mэydэlэĢ üçın yarmэ ķılıp içэrdik. Ne tür
içecekler var? u mэhэllэrdэ ķımız kэm ıdı, эyrэn köprэķ bölэrdı, süt ķatıķ içэrdik. çэlэp ķılıp içэrdik, эtэlэ
köp ķılıp, ķatıķ ķoĢıp içvålэrdik bålэm, zåğэrэ nån ķılэrdik. Buğdaydan ne tür yemekler yaparsınız?
buğdeydэn mı? buğdeydэn bırınçı nån yaseymız, lэğmэn yaseymız, ķatlэmэ yaseymız, boğırsåķ yaseymız,
1320. çözmэ yaseymız, undэn hэr ķandey oķat yasэsэ bölэdı bålэm. bözэ ķılэrdik, bözэ ķılэrdik tэrığdэn, tэrıķ
bözэgэ ketэr ıdı u, bözэ içэrdik bålэm. burun buğdeydı nımэ, tehnikэlэr yoğıdı dэ, ķoldэ tohmэhlэrdik,
yançıp keyın yerdik. undэn kegın åttэ yançэdıgэn böldik, undэn keyın åttı arķasıda kåttэ tåĢ bölэr ıdı, tåĢtı
åtkэ ķoĢvålıp, эylэntırıp yançır ıdık. åtkэ эrэvэ yasэĢıp, åt эrэvэ köryapsэn öĢıngэ oķĢэtıp arķasıgэ ķoyıp
tåĢtэ yançırdik. Sütten ne tür yemekler yapardınız? süttэn ķatıķ sålэrdik, sэrı yåğdı ķılэrdik, süttэn endı
1325. mэstэvэ ķılıp içэrdik, эtэlэ ķılıp içэrdik, süttэn Ģırın gürıç ķılıp yerdik. sэrı yåğdı mэskэ ķılıp ķarıngэ
tikэrdik süzıp türıp ķaymэğdı, эĢnэ ķılıp yerdik bålэm. Peynir va mı? ilgэrı sır yoğ ıdı. sır yaķındэ böldı
bålэm. tvorog yoğ ıdı. tvorog bılmэdik. Akciğeri yiyor musunuz? öpkэsıgэ süttı ķuyıp çırэyli ķılıp,
içэmız, yeymız. Ġçıgэ süt ķuyılэdı, pıĢırılıp, bır çelek süt bittэ öpkэgэ båtэdı, on litr süt. süttı ķuyıp, eney
åğzını bэylэp pıĢırэdı, eney keyın kesıp yeydı. Bu eskiden kalma mı? Nasıl hazırlanıyor söyleyebilir
1330. misiniz? öĢılэrdэn ķågэn bu. öpkэnı yüvэmız, çэyķeymız, süttı ısıtıp åp kelıp, tüzdı sålıp, çırэyli ķılıp türıp
kegın öpkэgэ sekın çэynegdэ ķuyourэmız. öpkэnı sılэp sılэp türэmız, ösı bээrını yütkıçэ sıleymız, åppåķ
cıgэr bögэndэ sekın ålıp bårıp, ķåzэngэ sålıp pıĢırэmız, öĢı özı ķatıp türıp ķuyruķ sıŋэrı tüĢıp ķålэdı. åppåķ
ķuyruķ böp ķålэdı. Tereyağını nerede saklarsınız? mэskэ, måldı såğıp türıp, ķaymэķ ķılıp türıp,
ķaymэğdı çåyıp türıp, tüzdı rэssэ sålıp mıcıp türıp eney keyın, ķoydı ķarnını yuvıp çэyķap türıp, ķoydı
1335. ķarnıgэ tıķamız, rэssэ båsıp, åğzını örэp türıp, örэp tıķıp bır yergэ bekıtıp ķoyamız dэ. ķıĢtэ yeymız
mэskэnı.
156
(BA-Ayu/74) : yanэ bız burun hэltэmэ ķılэrdik, botķa ķılэrdik, tэrıķ botķa ķılэrdik, åĢ ķılэrdik, Ģålı keyın
çıķtı, ķurut ķılэrdik, yэylougэ çıķıp mål ķılıp süt sålıp ķurut ķılэrdik. hэltэmэ ķılэmız, hэmır ķılэmız.
hэmırdı yuğırэmız, yåyэmız üstıgэ ķaymэķ sürtэmız, ķåzэngэ yåğ ķuyıp pıĢırэmız. tэrıķ botķanı
1340. pıĢırgэnımızdэ göĢtı ķoğırэmız. bır zuvэlэ hэmırdı yåyıp, sudı ķaynэtэmız. ķayntıp tåvэķķ ķuyıp yeymız.
bulэrdı håzır ķısэ bår ķılıĢmeydıdэ. håzırgı kelınlэr bılэdı ķımeydı. håzırgı kelınlэr erkэ kelın. men burun
mэkkэ çåpэrdım, pıstэ çåpэrdım, tэrıķ çåpэrdım, buğdэy örэrdım. Ģü ķılэrdik. håzırgı yåĢlэr ķımeydı.
(RT-TöĢ/60) : åĢ ķılэmız, bızdэ külçэtåy dep ķoyadı, beĢbэrmэğdı. ķırğızçэ beĢbэrmэķ bızdэ külçэtåy,
sэbэbı ulэr külçэtåy ķılэdı, sэbэbı oķatımız nımэ bırınçı, ķoydı göĢı yå yılķını göĢını ķaynэtэsız, ķaynэtıp
1345. göĢtı ålıp, suvını ķuyıp Ģörvэsı türıp türэdı, eney keyın suvıgэ nımэnı hэmır ķılıp kiçınэ külçэ yasэp eney
keyın unı pıĢırэsız, Ģörvэsıgэ pıĢırıp türıp, mэydэlэp ķırķılэdı, ķırķılgэndэn keyın Ģörvэ mınэn göĢtı
mэydэleysız piyazdı törğeysız, priyatnıy bölıĢ üçın prepravalardı sålıp türıp, eney keyın hэmırdı sålıp
mэydэlэngэn hэmırdı Ģörvэdэn ķuyıp türıp эrэlэĢtırıp, eney keyın tåvåķķa sålınıp berılэdı, beĢbэrmэķ kak
budtэçı, eköö bırdey Ģündey oķat, eney keyın åĢ plov, bızdэ åĢ dep ķoyamız plovdı. plovdı nastoyaĢiy
1350. türkler özı yasэgэn, eney keyın ķuruttı ezıp, eney keyın sэryåğdı nımэ mэskэnı, ķarın måydı ķuyıp içэdı,
eney keyın nånımız öĢı nångэ, yupķa dep ķoyadı yåyıp türıp, ķåzэngэ sålıp pıĢırэmız yuuupķa yåyıp türıp,
eney keyın öĢını ķurutkэ sålıp yeydı, Ģörvэgэ sålıp yeydı, Ģündey oķatlэr bår. Bızdэ ķåtırma degэn bår,
ķatırmanı çızıķ, cızıķ yå mэnэ ķoy yåğdı ķızdırıp türıp, öĢını nımэsını çızığını sålıp türıp, hэmır ķılэsız,
hэmırdı yuğırıp türıp nån yaseysız, eney keyın çekıp türıp, eney ķåzэndı tåptэp öçaķķa ķåzэn ķızgэndэn
1355. keyın sålэsız, betı ķızэrgэngэ çeyın öttэ türэdı, eney keyın biyağını åŋtarıp, arķasını yam ķızэrtırıp, eney
keyın öçaķķa mэnэndey nımэ ķılıp pıĢırэdı, vot nån, burun öĢındey ķılıp, tıriglik körgэn bızdıkılэr, åzır emı
tэndır bölıp ķålgэn sэyuz mэhэldэ. Bu yemeğin adı ne? bu nımэ ķoğırmэ. ķoğırmэ dep ķoyadı türklэrdэ.
kuurdak dep ķırğızlэrdэ эytэdı. Farklı ne yemekleriniz var? köpraķ bızdэ Ģörvэ, türkçэ Ģörvэ deyılэdı,
ķırğızlэrdэ Ģörvэ deyılэdı, ķoydı etıdэn, touķ soyıp, ğulğul hэligı nımэ indük. Ğulğul ne demek? Ondan
1360. ne yemeği yapılır? ğulğuldan Ģörvэ sålınэdı. BaĢka ne tür milli yemekleriniz var? lэğmэn, çüçvэrэ,
måntı, såmsэ ķırğızlэrdэ beĢbэrmэķ deydı, bız unı köpэm ķılэlmeymız, ķırğızlэrdıkını unı bız ķılэlmeymız.
men, bız måntı, çüçvэrэ, såmsэ, håvэ nån, ķatlэmэ. Katlama nasıl olur? ķatlэmэ mэndey yåyılэdı
ķaymэķ içıgэ ķaymэķ sürkэlэdı, sэrı yåķķa pıĢırılэdı, yahĢı bolэdı, ķahlэmэ. ķahlэmэ mэndey hэmırdı
yåyэsız эrэsıgэ kööp ķaymağdı tıķıp, yanэ yåķķa pıĢırэsız. эĢındey torğamэstэn, ķaymağdı tıķsэyэm bolэdı,
1365. ine içıgэ ķıymэ ķılıp pıĢırıp türıp, ķıymэnı pıĢırıp türıp, Ģındey ķısayam bolэdı. mınçэ mınçэ bolэdı hэmırı,
mэnэ mınçэ bolıp, kiçkınэ ohlouda yåyэdı naķĢ bolэdı Ģındey bolıp yåyılэdı. Yemek yaparken kullanılan
157
araç gereçler nelerdir? tэhtэ ohlou, undэ ķatlэmэ yåyэmız, såmsэ yåyэmız, ine kegın nımэ yåyэmız håvэ
nån yåyэmız. O nasıl oluyor? håvэ nån rэssэ napıs ķıp türıp içıgэ ķıymэnı orэp, ine mэndey mэndey ķılıp
türıp, måntı ķåsķåndэ pıĢırılэdı, ine mэnçэ mэnçэ ķılıp kesılэdı, kesılgэndэn keyın üstıgэ yanэ sэrı yåķ,
1370 murç sepıp, ine yeyılэdı. ķıymэ эĢı göĢtı mэydlэp myasarupkadan çıķarılgэn kıymэ deydı. sandıķķa эĢı
nån sålэmız. eskı menı, meŋgэ kelınçegligımdэgı sandıķ ķırķ yettı yıl bolэdı. ķutı. ķutı dep эytılэdı. Bu her
geline verilir mi ? kelın körgэndэ burungı zåmэndэ эĢnэķalэr kegэndэ, kelın körgэn.
(TY- BlogoveĢ‟enko/61)
: Günlük iĢleriniz nelerdir? künımlik iĢlэrdэn bızdэ, bız endı mål ķareymız,
såğamız, ķatıķ ķılэmız, künımlik iĢtэ yam separatordı håzır emı hэmmэsı yam ķılэdı, bız ķatığdı üyıtıp,
1375. эyrэndı üyıtıp, hэltэgэ sålıp bız türklэr köpraķ ķurut ķılэmız dэ,ķurıtıp ķurut yaseymız ķurut ķılэmız,
ķaynэtmэ ķurut ķılэmız unı özbeglэr bılmeydı, ķırğızlэr bılэdı. ķaynэtmэnı, süzmэnı ķılıp türıp unı pıĢırgэn
süttэn ķılıngэn süzmэnı, süzmэ hэltэ tölgэndэn keyın ķåzэngэ sålıp ķaynэtıĢ kerek dэ, ķaynэtıp ålıp keyın
yanэ hэltэgэ süzıĢ kerek, suvı sılķıp mэndey tüĢkэndэn keyın sэl ilэĢэ türgэn bögэndэn keyın tümэlэtıp
ķoyamız, bızdэ tümэlэtıp deydı, özbeglэrdэ dümэlэtıp deydı. bızdэ эtэlэnı köp iĢlэtэmız. эtэlэ, ķoğırmэ
1380. эtэlэ. ķoy yåğıgэ, sэrı yåķķa ķoğırıp türıp эtэlэnı köp iĢlэtэmız. ådэmdı toķ tütэdı, ådэm küçlik yürэdı. Ģünэ
köp iĢlэtэmız. bız öĢındey ķılэmız, süt ķoĢıp ķılıp ķoysэ tåcik эtэlэ bop ķålэdı tåciklэr köpraķ süt ķoĢэdı.
tåcik эtэlэ deydı unı. eney keyın öĢıngэ kiçınэ gürüçtэn ķoĢıp ålэmız mэrcån эtэlэ bölэdı.
(BK- Ğэyrэt /78)
: Kap kacağa ne adlar verirsiniz? idıĢ-эyaķ, åĢ tåvåķ, çını, piyalэ,
beĢlikkэ
ohĢэgэn nımeydı vilkэ, hэmırcэm Ģülэr bålэm. Håmırcam nasıl bir kap? hэmır ķılэ türgэn cåm bölэdı
1385. hэmır ķılэdı, nån yåpэdı tэndırgэ, эĢını hэmır cåm deymız.
XI
MÜZĠK ALETLERĠ
(KHR- Türkåbэd /72)
: Müzik aletleriniz var mı? håzır özbegistэn ķollэnıyaptı kэrney bögэn,
çıldırmэ bögэn, håzır özbeglэr dåyra deydı, türklэr çıldırmэ dep эtэgэn ilgэrı. dütår bögэn. eney keyın
åğızdэ çålэ türgэn bögэn, åğız ķomız bögэn. nэy bögэn, dombıra bögэn, çoor bögэn. ķırğızlэrdэ ekkıtэ
sımlik båru öĢını ķomız deydı, bızdэ dütår deydı. du degэnı ekkı degэnı, эrэp tılıdэ yэm, tåcik tılıdэ yam
158
1390. du degэnı ekkı degэnı, ekkıtэ tårli degэn söz. eköu oķĢэĢ, unı ķırğızlэrdэ ķomız dep эytılэdı, эspåbı
båĢķaça, türklэrdэ båĢķaça uzunraķ kelэdı.
XII
HALK TABABETĠ
(BK- Türkåbэt/75)
: Eskiden hastalıklara karĢı ne yapardınız? burun doktur yoķ bögэn, özımız çöptı
oķat ķılıp içэrdik, эnçэ mınçэ kökэtlэrdэn oķat ķılıp içэrdik, enэlэrımız sovuķ hordэ sålıp berэr ıdı, süyıķ
эtэlэlэr ķılıp berэrdı, öĢılэrdı içıp tüzэlэrdik. håzır doktur kelsэ tüzэlmэyappız. O bitkilerin adlarını
biliyor musunuz? otlэr åtını yalpız, kökmerэn, kiyik öt degэnlr bölэr ıdı. håzırэm bår kiyik ötlэr ķaynэtıp
1395. berэr ıdı enэlэrımız.
(BK- Ğэyrэt /78)
: Türklerin kullandığı hangi bitkilerin adını biliyorsunuz?
sэrıķ çåy, çåy çöp
deydı, ermэn deydı, keyın tэğı bır båĢı kök gül bår, (davleniyege) içэ türgэn. kiyik öt bår, kiyik öttı
(davleniyege) içэdı. Kiyik ot nasıl olur? kiyik öt tэlэlэrdэ bölэdı, hidlig bölэdı, tåmэķķa yam ķoĢıp içэdı.
(ĠO-Dumbulak(93)
: Halk hekimliği hakkında neler biliyorsunuz? mэnэ bu çöptı tåmırını
1400. ålıp, ķaynэtıp içэsэn, eney keyın mэndey tåmır üĢtэgıç ıdı. tåmır ķarmэgıç ıdı. tåmırdı ķarmэp türıp mэnэ
bunı içэsэn, mэndey ķılэsэn degıç ıdı. Bu bitki adlarını biliyor musunuz? эrķar otı digэn bår, eney keyın
gülbotэ digэnı bår, eney keyın yanэ nımэ degэn çöpı bår, håzır esımdэ yoķ, åltın tåmır degэnı bår unı bээrı
bılэdı. Ģü çöplэrdı dårı ķılıp ådэmlэrdı эligı içırэr ıdı. BaĢka neler yapılırdı: kэsэl bösэ (psihologiçeski)
menı özımdı (mineniyam) (psihologiçeski ) dåvålэgэn öĢı эligındey deymı bэhĢı deydı tэbıp deydı. bэhĢı,
1405. tэbıpkэ bårıp yürgэn.
(MC-Gayrat-73)
: Eskiden doktor yoktu hastaları kim iyileĢtiriyordu? emı dэmçılэr bår ıdı,
mэndey tэbıplэr bår ıdı. ulэr endı men bılэmэn, åtэmız эytkэn, o bır mэmэy dıgэn emçı bår ıdı, ķån ålэrkэn
dэ, ådэmlэrdı tåmırlэrıdэn kesıp, mэĢı yerıdэn kesıp, ķollэrıdэn kesıp, tåmırıdэn ķån çıķarıp, yahĢı
ķılэrkэn, (davleniya- tansiyon) bögэn vэhtıdэ. Ġlaç Ġçin bitkilerden faydalanırlar mı? a çöp dårılэrdı
1410. påydэlэnэrdı. Bitkilerin adları neler? kiyık öt bår, bızdэ eĢэn çåy bår, eney keyın nımэnı kökmeren
tåmırı bår yayloulэrdэ, miŋ tåmır, sэrımsэķ piyazlэr bår yayloulэrdэ, ķarağatlэr bår yayloulэrdэ Ģülэrdı
påydэlэnılэdı, bu ilgэrtэn эyıķçåç bår, ķotır böp ketsэ çömıltırэrdı u mınэn, çıçıratķı dıgэn bår, unı yam
159
çömıltırэrdı ådэmlэrdı, eney keyın åtэlэrımız эytэr ıdı eçkını yåğıdэn souvın ķılэmız dır ıdı. Souvın
çıķarıĢэrkэn.
XIII
TARIM, MEYVE, SEBZE
1415. (KHR- Türkåbэd /72) : Bu bitkini adı nedir? bunı åtı cuhårı deydı munı, bu oo ķadım ķadım zåmэnlэrdэn
berı bundэn ådэmlэr tålķan ķılıp, ķurıtıp tålķan ķılıĢэdı. bu köçэ degэn åĢ bölэdı, mэstэvэ deymız öĢı
mэstэvэnı türkçэsı köçэ deydı, köçэ degэn åĢ bölэdı. bunı tüyıp, ķåzэngэ sålıp, pıĢırıp türıp, eney keyın süt
ķoĢэdı, ķatıķ ķoĢıp içэrdik. bu cüdэ dårı nэrsэ. Bunu nerede yetiĢtiriyorsunuz? bunı Ģü agarottэ
östırэmэn, emı bunı håzırgı Ģü momenttэ håzır çımçığlэr åzır bunı estэn çıķarıp ķoyıptı, Ģü çımçıķ kördımı
1420. Ģünı, ķandey ķoyadı, men ektım Ģünı. çımçığdı oķatı bu, çımçıķ yep ķoyadı bunı, bızı çımçığlэr bunı
tэnımeydıkэn, unıtıp ķoyıĢkэndэ. unıtıp ķoygэnı üçın Ģünçэ türdı pıĢıp, çımçığlэr yemэdı bunı. bömэsэ eŋ
zör cımçıķ oķatı bu. Bundan ne tür yemekler yapılır? bunı ķoğırıp türıp, tegırmэndэ tårtıp tэlķan ķılsэ
bölэdı, un ķılsэ yam bölэdı. keyın bunı köçэ degэn oķat bår ilgэrı bız köçэ ķılэrdik bunı. Mısır ne zaman
ekersiniz? båhårdэ ekэmız. Ne zaman yetiĢiyor? bu mэkkэ mınэn teŋ elэ pıĢэdı, küzdэ pıĢэdı. Bu bir
1425. tane tohumdan mı yetiĢiyor? hı, bittэ dåndэn mэĢındey tör beĢtэ bölэdı, bittэ tüptэn çıķķandэ. bızdэ tэrığ,
tэrıķ deydı. Kaysıya ne dersiniz? örik. BaĢka neler ekip biçersiniz? bızdэ mэkkэ, Ģålı, sэvız degэndey.
mэnэ håzır emı åhırgı kün kegэndэ pэhtэ hэydэp ķåldik, buğdey, эrpэ, tэrvuz ķovun. tэrığ ekılgэn. ķonэķ
ekılgэn bızdэ Ķonэķ, tэrığın bır türü mü: men ķonэğdı botķэsını yegэnmэn yåĢligımdэ. neçınçı yıl
desэm bölэdı, ellik yettınçı yıllэrı. botķasını. özımız ķılıp yerdik.
XIV
HAYVANCILIK
1430. (AK-AktaĢ/79)
: Atın türlerini sayabalir misiniz? emı bız
Türklэr
mål çårvэçıligidэ
iĢlэgэnımızdэn kegın bızdı transportımız åt, yılķı. åt yåpķıçlэrı, mэnэ bırınçı ķarэsэŋız cügэn, ķuyuĢķan,
egэr, zэngı, çılvır, tızgın yanэ båĢķa köp bår. Kaç çeĢit koyun var? ķoy emı bırınçı tuķķanda ķozı bölэdı,
tohtı bölэdı undэn keyın solıķ . erkek ķoydı eŋ kiçkınэsı ķozı, undэn kegın tohtı deydı. ķozı kåtэygэndэn
keyın ķoçķar bölэdı. tohtını keyın pıçmэl deydı endı pıçıp ķoyadıdэ, (kastratsiya) ķılıp ķoygэndэn keyın
160
1435. erik bölэdıdэ. Bunlar nasıl atlar : iliglэr bırınçı måldıkı yam bölsэ, ķoydıkı yam bölsэ, bırınçı båĢ, boyın,
yelkэ dep ķoyadı. bel, çıçaŋ (kristovıy otdel) keyın (hvostovıy otdel) dep ķoyadı. ķuyruķ. iliglэrdı emı eŋ
kåttэ iligı, bızdэ emı eŋ kåttэ iligdı yåmbэĢ deydı. ekkınçısını ķaĢķa deymız. emı berkı nımэdэn эytэ
türgэn bölsek, ķoydı iligıdэn bırınçı dэlı, ekkınçı kürek deymız. undэn keyın nımэlэrdı kэllэ påççэsını
эytıĢtı fåydэsı yoķ.
XIV
KELĠME LĠSTESĠ
1440. åğız: ağız
1455. åt ķaĢlэğıç : kaĢağı
åhır: ahır
åtıyoķ: sansız parmak
åķ sэdэp:inci boncuk türü
åttı tэķasını: at nalı
åķ yåğ: pamuk yağı
åvэ: amca
åķ yåmğır : hafif yağan yağmur
båcэ : bacanak
1445. ålmэ : alma
1460. bådэm: badem
åltı: altı sayı adı
baķa terek: kavak ağacının türü
am: kadının cinsel organı
bålэ – çэķali bölsın : çoluk çocuk sahibi olsun
ånэr: nar
båĢ bэrmэķ: baĢ parmak
åĢ: pilav
båyçiçek: nergiz çiçeği
1450. åĢıķ : aĢık kemiği
1465. båytэl: genç at yavrusu
asıy : beĢ yaĢ
behı : ayva
åĢķåvåķ: yemek kabağı
bel: bel
åĢkåzån: mide
belbåğı : çocuk bel bağı
åt : atın erkeği
161
belэnçek : demirden yapılmıĢ beĢiğe benzer,
çevэrэ: torunun çocuğu
çocuk uyutmak için yapılmıĢ eĢya
çıçķan: sıçan
berı: bu tarafa
1475. cigэrэŋ ķoy: kahverengi renkli koyun
beĢ: beĢ sayı adı
çıkэldek : çocuk oyunu
beĢbэrmåķ: bei parmak
çıldırmэ : tef, çalgı aleti
bır: bir sayı adı
çillэ: kıĢın en sert geçen günleri
biya :atın diĢisi
çimek эrı: yaban arısı
biyэ: diĢi at
1480. çımıldıķ: gerdeğe girmek
borıbåsķaķ: hayvanların sıcak kapalı bir yerde
çıpэlaķ; en küçük parmak
kalıp bunalmıĢ hali
çıpэlэķ : serçe parmak
burun : öncei eskiden
çöçķa : domuz
burun: burun
cöcэ – çöcэ: civciv
buvэ : büyük baba
1485. cöcэ horэzhoroz civcivi
büyrek: böbrek
çöçэķ : sünnet olmamıĢ erkeklik organı
büyüm: eĢya
çolpэn yüldız: çoban yıldız
bэhmэl: kumaĢ çeĢidi
çuçuķ: at bağırsağı içinde yapılan sucuk
bэldız: baldız
çüçvэrэ: sulu mantı
bэlıķ : balık
1490. cügэn: gem
bэlэtlik: yüksek
cün : yüni kıl
bэrk :yaprak
cэğ; çene
bэrmåķ: parmak
çэlmэ tezzek: tezek
bэylэnıĢ: bağlantı, ilgi
cэnnэt ålmэ : elma cinsi cennet elması
bэyrэm sэyrэm: bayram seyran
1495. darvåza: kapı
çådır: çadır
derэzэ: pencer
çål: yaĢlı erkek
devэl: duvar
çårsı : belbağı,
döl yåğadı : yağmur çeĢidi
çårsı: kemer
dömlik : tepe
çårvэ: hayvancılık
dümbıl: süt mısır
tüt : dut ağacı
1470. cåvэn : dolap
cåvэn: sandıķ,
dэstэ: demet
cåydэrı ķoy:
egэr ķåĢı: eyerin ön ucu
162
egэrdı arķası: eyerin arka ucu
ķarmэp: tutup
ekkı: iki sayı adı
1505. ķårэ kiyik: domuz
ekkıtэ ķuĢ : sevgililer ekkı
ķårэ: siyah
ellik эyağı: eldiven bilmiyorum
ķåĢ: kaĢ
enэ : ana
ķåĢık: kaĢık
erıtmek: eritmek
ķaĢķa: alnında akıtması bulunan ata denir
evэrэlэr : torunun torunu
1510. kåttэ : büyük iri
gılэm : kilim
kåttэ åtэ: büyük baba
gilэs: kiraz
kåttэ yüldız: büyük yıldız
ğıĢ : kerpiç
kåttэ эpэ: büyük abla
göĢ : et
ķåvåķ: su kabağı, göz kapağı
gül : çiçek
1515. ķaymэğ: kaymak
ğulğul: hindi
ķaynэğa : kaynana
hål : ben
ķaynэtmэ Ģörvэ: haĢlama yemeği
hınэ : kına
ķåzэn: kazan
horэz: horoz
kekırtek: kıkırdak
1520. kesmэ: eriĢte
hurmэ : hurma
hэmmэ: hepsi, tamamı
ketmэn: çapa
hэssэ / beĢlik : yaba
keyın : sonra
hэydэgэmak
:
haydalamak,
hayvanın
hızlı
kiçik : küçük
gitmesini sağlamak için dürtmek, vurmak
kiçkınэ tıl: küçük dil
hэyıt: dini bayram günü
1525. ķılıç: kılıç
ilgэri : önceden, eskiden
kiprik: kirpik
ilэn : yılan
kiyım keçek: elbise, giyim eĢyaları
ip: ip
ķız köçırmek: kız gelin etmek
ķåķ : et kurusu
ķoçķar: koç
ķåp: kap kacak
ķoğırmэ: kavurma yemeği
1500. ķåp: torba
kök: mavi
ķaramey : bakmıyor
ķoķan gilэs:kiraz
ķarın yåğ : iç yağı
ķol эrrэ : testere,
ķarın: iĢkembe
könıp ket: bir yere-Ģeye alıĢmak
163
ķonэķ: buğday türü
1535. kэlэç : kara lastik
ķopal: kaba, kibarın zıt anlamı
kэm
köpçük: eyer üstüne konulan kalın kumaĢ parçası
yaklaĢmak
köpэysın: çoğalmak
kэmpır: yaĢlı kadı
ķora: avlu
kэptэr :güvercin
ķorğэl : çocuk oyunu
sэksэn:
yetmiĢ
dokuz,
seksene
1540. kэrney-sürney: zurnadan büyük müzik aleti
körsэtkıç bэrmåķ: iĢaret parmağı
kэrэm: lahana
ķoĢэķ : ağıt
lэb: dudak
ķotaķ : sünnetten sonar erkeklik organına verilen
lэğmэn: yemek türü
ad
lэttэ lüttэ: kumaĢ mumaĢ
ķoy :koyu
1545. lэttэ: kumaĢ
ķoy Ģörvэsı: koyun etinden çorba
mål büyük baĢ hayvan
köynek: gömlek
måntı: mantı
köz : göz
måĢ: yeĢil küçük bakliyat yeĢil mercimeğin küçüğü
köz tikэn: üzerlik otu
mehrэb: ev içinde yüklük
köz tıkэn:diken türü
1550. merdiven :Ģåtı,
ķozı: kuzu
mırza terek: kavak ağacı
ķulaķ pэrdэ: kulak zarı
mitıs ķoy: açık renkli koyunlar
külçэtåy: beĢparmak yemeği
monçэk : boncuk
ķumğan: testi
möyın: boyun
kümüĢ çåçpåpik : gümüĢ saç tokası
1555. muzlэķ : soğuk
ķunan : üç yaĢındaki at yavrusu
mэķål: ata sözü
kündэ: hergün
mэkkэ: mısır
kürek: kürek
mэrdek: mısırı yedikten sonar kalan kısmı
kürk touķ: yumurtlamaya gelen tavuk
mэstэvэ: pirinç çorbası
ķurut : yoğurttan yapılan yiyecek
mэydэ : ufak
1530. ķuyan : tavĢan
mэymun : maymun
küyöö bållэrgэ : damat
nåzik bögэnı üçın: nazik olduğu için
ķuyruķ : kuyruk
nevэrэ : torun
kэltek: değnek
nohtэ: at kuĢamı
kэltэ tåy : iki yaĢındaki at yavrusu
nöhэt: nohut
164
nэrı : ileri
såp : sapi tutulacak yer
nэrı- berı: ileri geri
sel: sel
nэy : ney, çalgı aleti
Ģemik: ayak bileği kemiği (Ģemik)
nэyzэ: ok
sıķmak: sıkmak
öçaķ: ocak
1570.
sılıķ : deüerli, kıymetli
oķat : yemek
Ģıpırgı: süpürge
ökız: öküz
Ģırdэmэl: halı çeĢidi
on: on sayı adı
Ģırdэmэl: halının küçüğü
önıp össın : ilerleyip, büyüsün
siηgıl : kız kardeĢ
oozduk: suluķ
1575.
soķa : kamçı
öpkэ: ak ciğer
soŋ åt : altı yaĢındaki at
örik: kayısı
Ģörvэ: çorba
ortэ bэrmåķ: orta parmak
sövçı : kız istemeye giden, dünürcü
örэķ : orak
su ķår : karla karıĢık yağmur
ösmэ : kaĢ boyamak için kullanlan bitki
1580.
sümmek: bebeğin çiĢinin lazımlığa
ötkınçı yåmğır : bulutsuz havada yağan yağmur
yapmasını sağlayan çubuk
påççэ : eniĢte
Ģünçlik : bu kadar
pålэn: falan
süt: süt
pıĢtı : dört yaĢındaki at yavrusu
sэkkız: sekiz sayı adı
pıĢtı åt :üç yaĢındaki at
1585.
sэl båĢķa: biraz farklı, baĢkaca
put båğı: çocukların ayaklarını bağladıkları bağ
sэlt: örf adet
put : ayak
sэrığgül (darıçöp)
pэhtэ : pamuk
sэvız: havuç
pэķır : bakırdan yapılmıĢ kap kacak
Ģэvlэ: pirinçten yapılan yemek
pэlэs; kara koyundun yününden yapılmıĢ 1
1590.
1560. rezinka ötik: lastik ayakkabı
tåmğэ: yazı, alfabe
rэssэ: çok
1565.
tåğa: dayı
tåĢ: taĢ
Ģaça: saçı
tåvåķ: tabak
Ģålçэ : kilim çeĢidi
tåvэn: tavan
Ģålı: pirincin ekilmeden önceki hali
tåy: bir yaĢındaki at yavrusu
pirinç tohumu
tåzэ : temiz
165
tekkız: orta yükseklikte dağ
tэğney: damak
tektır : dağın zirvesindeki düzlük
tэlэ : tarla
telpek : kuzuya da derisinden yapılan kadın
tэndır: ocak tandır
giysisi
1600.
tэrıķ : darı
telpek :Ģapka çeĢidi
tэĢlэmэy yåğåç: hezen ağacı
terek : ağaç
tэsmэ :kemer,
tergэr :gelinlik yapmak, saygılı davranmak
tэĢэķ : sünnet olmuĢ erkeklik organı
teĢэ : keser, båltэ,
tэyaķ: değnek
tıl: dil
1605.
üç: üç sayı adı
tırgek: direk
ükэ: kardeĢ
tırnaķ: tırnak
ulэķ çåpэdı: gök böri oyunu oynamak,
tırsek: dirsek
(cirite benzeyen oyun)
tiĢ: diĢ
urgaaçı: yılķı, at
tızgın:bilmiyor
1610.
urıĢ : savaĢ
tızzэ: diz
üyэt : ayıp
tohlı: toklu
üzüm :üzüm
toķķız: dokuz sayı adı
üzэŋgı: eyer
tölgэçı: taĢlardan fala bakan falcı
yahĢı: iyi, güzel
tön: giyim, don
1615.
yaķın: yakın, benzer
töp yüldız: toplu duran yıldız
yåmbåĢ: kalça, göt
tör: dört sayı adı
yånğåķ : ceviz,
töĢek: döĢek
yår yår эytmak: türkü söylemek
tosın: tosun
yårıķ yüldız: çoban yıldızı
touķ : tavuk
1620.
yåy : yay
touķ çöcэsı: tavuk cücüğü
yaytek: umumiyetle yaĢlıların giydiği
touķhånэ: kümes
yakasız gömlek
töy pöy: toy düğün
yelkэ: omuz, kürek, arķa kürek,
1595.
tuğar ķoy: doğuracak olan koyun
yemıĢ: yiyecek
tüvegı: ağaçtan yapılmıĢ milli beĢikte
yettı: yedi sayı adı
bulunan lazımlık
yığaç: ağaç
tuyaķ: atın ayağı
yirik : iri, büyük
166
yölbэrs : kaplan
yürek: yürek, kalp
yuvmak: yıkamak
yэsemek: yapma
yэylo: yayla
zinэpåyэ :merdiven
zэrgэr : kuyumcu
эbdэstэ: ibriki abdest suyu konan kap, testi
эllэs : atlas kumaĢ
эncır: Ġncir
эnçэ-mınçэ : Ģöyle böyle
эpэ: abla
эrı üyэsı: arı yuvası, arı kovanı
эrpэ : arpa
эsǝl: bal
эsэl эrı: arı kovanı
эyaķ : tabak
эyğır: erkek at
эyıķ: ayı
эyırmak: ayırmak, fark
эynek :cam ayna
167
KAYNAK KĠġĠLER
1. (AA-AktaĢ/84)
: Ånэr Abdurahmanova
84 yaĢında
AktaĢ
(Karasu, OĢ)
2. (AĠ-Nurabat/81)
: Åmånbåy Ġsakov
81 yaĢında
Nurabat
(Aravan, OĢ)
3. (AK-AktaĢ/79)
: Årtıkbåy Ķåntöröyev
79 yaĢında
ÅķtåĢ
(Karasu,
OĢ)
4. (AK-Özgön/79)
: Ånэr Ķozıbayeva
79 yaĢında
ÖzgörüĢ
(Özgen, OĢ)
5. (AM- Bostэn/82)
: Åtэbålэ Mэmıt
82 yaĢında
Bostэn
(Özgen, OĢ)
6. (BA-Ayu(74)
: Büzeynэ Alıkulova
74 yaĢında
Ayu
(Özgen,
OĢ)
7. (BA-Ayu/80)
: Bözyıgıt Åktayev
80 yaĢında
Ayu
(Özgön, OĢ)
8. (BB- ÅķtåĢ /65)
: Båzårbåy Börıyev
65 yaĢında
ÅķtåĢ
(Karasu, OĢ)
9. (BH- Dumbulaķ /86): Börıbåy Hэsэnov
86 yaĢında
Dumbulaķ
(Özgen, OĢ)
10. (BK- Ğэyrэt/78)
78 yaĢında
Ğэyrэt
( Özgen, OĢ)
75 yaĢında
Türkåbэt
(Celalabad )
: Båyçэhån Kэrimova
11. (BK- Türkåbэt /75) : Bэhrıhån Ķambarova
12. (BK-Gayrat/78)
: Båyçэhån Kэrimova
78 yaĢında
Ğэyrэt
( Özgen, OĢ)
13. (BK-ÖzgörüĢ/75)
: Begı Ķambarov
75 yaĢında
ÖzgörüĢ
(Özgen, OĢ)
14. (BM-Gayrat/73)
: Bэhrınsэ Mirzэyeva
73 yaĢında
Gayrat
(Özgen, OĢ)
15. (BT-Ayu/79)
: Bэsэ Teэbэyeva
79 yaĢında
Ayu
(Özgen, OĢ)
16. (DC- Gayrat/57)
: Dåstån Colboldiyev
57 yaĢında
Gayrat
(Özgen, OĢ)
69 yaĢında
Türk mэhэllэ (Aravan, OĢ)
17. (EM- Türk mэhэllэ/69): ErgэĢ Mırzэyev
18. (GE-TöĢ/52)
:Gülnårэ EĢmurэtova
52 yaĢında
TöĢ
(Celalabad)
19. (HD-Ayu/76)
: Hådisэ Daniyarova
76 yaĢında
Ayu
( Özgen, OĢ)
20. (HT-AktaĢ/76)
: Håsiyat Tåhirova
76 yaĢında
AktaĢ
(Karasu, OĢ)
21. (HY-Akkogon/84 )
: Hålıķ Yüsüpbэyev
84 yaĢında
Akkogon
(Özgen, OĢ)
22. (ĠO- Dumbulak/93) : Ġbrэyım Osmэnov
93 yaĢında
Dumbulak
(Özgen, OĢ)
23. (KHR- Türkåbэd /72) : Ķåsım Håcı Rözıvåyoğlı
72 yaĢında
Türkåbэd
(Celalabad)
73 yaĢında
Gayrat
(Özgen, OĢ)
88 yaĢında
Türkabad
(Celalabad)
65 yaĢında
ÖzgörüĢ
(Özgen, OĢ)
24. (MC-Gayrat/73)
: Mэmэtsultэn Cэnıbekov
25. (MG-Türkabad2/88) : Mörtåchån Ğåppэrova
26. (MS-ÖzgörüĢ/65)
: Muhtэr Sultanov
168
27. (NK-Ayu/93)
: Nэzırbåy Ķorganbayev
93 yaĢında
Ayu
(Özgen, OĢ)
28. (Oġ-Aksu/73)
: Oğılhån ġerķulova
73 yaĢında
Aksu
(Karasu, OĢ)
29. (OT- Çekåbэt/73)
: Osmэn TåĢtemirov
73 yaĢında
Çekåbэt
(Aravan, OĢ)
73 yaĢında
Dumbulak
(Özgen, OĢ)
30. (OY-Dumbulak/73) : Oğıl Yangıbåyeva
31. (OY-Sadda/80)
: Oğılhån Yangıbåyva
80 yaĢında
Sadda
(Celalabat)
32. (RS- ÖzgörüĢ/89)
: Razaķ Satvaldiyev
89 yaĢında
ÖzgörüĢ
(Özgen, OĢ)
33. (RT- TöĢ /60)
: Rэhimэ Tüleyeva
60 yaĢında
TöĢ
(Celalabat)
34. (SA-Gayrat/69)
: Såyıpcэmål Abduvaliyeva
69 yaĢında
Gayrat
(Özgen, OĢ)
35. (SSA-Gayrat/63)
: Sэlimэ Sultэn Ķızı Åtэhånova
63 yaĢında
Gayrat
(Özgen, OĢ)
36. (TS-AktaĢ/69)
: Tэkir Süyünov
69 yaĢında
ÅķtåĢ
(Karasu, OĢ)
37. (TT-Dumbulak/95) : Tåcıhån TölэĢeva
95 yaĢında
Dumbulak
(Özgen, OĢ)
38. (TY- BlogoveĢ‘enko/61): Türsınåy Yunusova
61 yaĢında
BlogoveĢ‘enko (Celalabat)
39. (UM-Ayu/84)
84 yaĢında
Ayu
(Özgen, OĢ)
40. (ZB-Dumbulak/56) : Zahrıdınbek Bektemirov
56 yaĢında
Dumbulaķ
(Özgen, OĢ)
41. (ЭB-Dumbulak/64) : Эhmэtcån Baybabayev
64 yaĢında
Dumbulak
(Özgen, OĢ)
: Unsun Musurmenkuluova
169
GRAMATĠKAL DĠZĠN SÖZLÜK
å.- måķniη 1158
å.- mэ 1059
å.- mэsın 1177
å.- mэsэm 947
å.- sэ 339
al
ön -1- [Tr] a.+ dın 670
aligii
önceki -1- [Tr] a. 642
aliĢer
Özel Ad-1- [Ar.-Far.] a. 633
almata
Özel Ad -1- [Tr] a.+ da 687
am
diĢilik organı -1- [Tr] a. 1447
ama
bağlaç -1- [Ar.] a. 676
ambэr
-2- [Far.] a.+ dı 491
a.+ gэ 491
ammå
bağlaç -1- [Ar.] a. 1163
ana kiin
ondan sonra -1- [Tr] a. 651
ança
o kadar -1- [Tr] a. 250
anan kiin ondan sonra -2- [Tr] a. 657, 674
anda
o zamanda -2- [Tr] a. 654
a.+ da 673
pardoz andåz makyaj-1- [Tr] a. 1177
ar
çam ağacı-1- [Tr] a.+ çэ 1154
araķ paraķ rakı Ģarap -1- [Tr] a. 399
araz
küsmek-1- [Tr] a.+ nı 1080
ardåķ değer vermek-1- [Tr] a.- lэp 1073
arğэmçı
oyun oynamak için ip-1- [Tr] a.+ nı 1102
-A–
a
nida, ünlem -11- [Tr]
a. 1105, 1107 dahil 12 kez kullanılmıĢtır
aʼrå
kendine bakmak, dinlenmek
aaa
-1- [Tr] a. 1079
abyazatelno
kesin olarak -1- [Ru]
-1 [Tr] a. 230
a. 394, 409
abyavlenie ilan -2- [Tr] a. 651, 652
açık
açık olan, açılmıĢ -3- [Tr] 378
a.+ ka 647, 651
adam
adelna
adıragarot
akǝ
aķıl
adam, insan -1- [Ar] a.+ dı 666
ayrı -1- [Tr] a.- adelna 335
ayırmak -1- [Tr] a.+ gэ 1260
bostan -1- [Ru.] a. + ta 1418
ağabey -3- [Tr] a.+ m 672, 673, 675
düĢünme, anlama ve kavrama gücü, us [Ar.] -3- a.
1173, 1177
a.+ liy 479
al -
(ål -)
bir Ģeyi elle veya baĢka bir araçla tutarak
bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
-5- [Tr] a.- a 649
a.- gandan 662
a.- ıp 556, 658, 659
almak fiili -105- [Tr]
å.- эdı 91, 314, 386, 411, 433, 601, 1291
å.- эmız 1293, 1383
å.- эmэn 90, 91
å.- эrdı 339
å.- эrdım 340
å.- эrdik 1312
å.- эrkэn 432, 486, 1407
å.- эrэkэn 430
å.- эyın 1083
å.- dı 159
å.- dım 376, 1086
å.- dırıp 1277
å.- diŋ 905, 914
å.- eyın 1096
å.- gэn 1236, 211, 411, 884, 887 409, 874, 875, 978
å.- gэn 1249
å.- gэndэ 378
å.- gэndэn 600
å.- gэy 1144
å.- gınэ 986
å.- ınэdı 1275
å.- ıngэn 178
å.-ıp 23, 25, 28 dahil 44 kez kullanılmıĢtır.
å.- ıpэnu 489
å.- ıĢ 590, 827
å.- ıĢıp 78
å.- ıĢkэ 627
å.- ıĢэrdı 435, 1293, 1295
å.- iη 1175
arķa
arķan
arķar
sırt, arka -5- [Tr]
a.+ ŋı 343
a.+ sıda 1309
a.+ sıdan 02, 848
a.+ sıgэ 1322
a.+ sını 1355
urgan-2- [Tr] a. 311
a.+ dı 311
halı tezgahında kullanılan ip, argıç -2- [Tr] a. 1262,
1516
armani
Ermeni -2- [Tr]
a.+ lэr 202
a.+ lэrdı 202
armiya
ordu -1- [Ru.] a. 1140
artis
şarkıcı -1- [Fr.] a. 315
asılmusallat olmak, uğraşmak
-1- [Tr] a.+ gǝnsın 657
asır
yüzyıl -1- [Ar.] a. 150
asıy
beş yaşındaki at -1- [Tr] a. 1438
asl
esas, asıl -1- [Ar.] a.+ ı 1173
aspirantura
doktora öğrencisi -1- [Ruç]
a.+ gэ 148
aĢi
iĢte bu -2- [Tr]
a.+ i 679
a.+ ü 685
at -
atmak, fırlatmak, kurĢun sıkmak -7- [Tr]
a.- adı 655, 656
a.- at 655, 667
a.- ıp 652, 663, 669
a.- kanda 668
at
170
ad, isim -2- [Tr]
a.+ ımdı 663
a.+ ın 663
ata
atķar atpeçat
ata, ecdat -1- [Tr] a. 663
yerine getirmek, yapmak-1- [Tr] a.- dım 349
эldэ -
cevap vermek, karĢılamak -1- [Ru.]
a.+ ka 683
avlǝt
-1- [Ar..] a. 664
avtodorojnıy sürücü kursu-1- [Ru.] a. 674
avtonom özerk bölge -2- [Tr] a. 121, 122
ayag
ayal
ayıl
ayt azır
aziya
эleyhisэlэm Allah‟ın selamı onun üzerine
dэn 169
эlhэmdililэ Allah‟a Ģükürler olsun-1- [Ar]
э. 298
son, bitmek üzere olan -1- [Tr]
эl
a.+ ında 677
kadın, sevgili -2- [Tr] a.+ ı 684
a.+ ından 684
köy -2- [Tr] a.+ dэ 67
a.+ ı 100
söylemek -3- [Tr] a.- adı 654
a.- ıp 665
hazır, Ģimdi -1- [Ar.] a. 687
asya -1- [Tr] a.+ dэ 634
ünlem, nida -6- [Tr] э. 514, 806,
эmэl
ulaĢılması zamana bağlı istek
эn
эncır
-2- [Ar] э.+ ı 888, 891
-1- [Tr] э.+ dэlэrdı 472
incir, meyve adı-3- [Far]
э. 525, 526, 1607
ibrik, abdest suyu konan kap, testi -1- [Far] э. 1605
ecdat, soy -1- [Fr] э.+ ımız 138
ayırmak-1- [Tr] э.- эtıp 1260
boĢanmak-1- [Tr] э.- p 299
ayırmak-2- [Tr] э.- ıp 617
эncэn
э.+ dı 283
э.- 1393
эnçэylэ
эndıcån
эnэ (1)
Ģüphe, kuĢku -1- [Ar] э. 971
ölüm, hayatın sonu -1- [Ar]
tepe -1- [Tr] э.+ lэrnı 1207
yazın, edebiyat -1- [Ar] э. 159
ayrı durmak -1- [Tr] э.+ kın 711
bağlaç -2- [Fr] э. 150, 397
halk -1- [Ar] э.+ sı 106
ahali -1- [Tr] э.+ ı 689
Özel isim -7- [Ar]
эnэ (2)
эŋlэ
эpэ
э. 18, 20, 22, 29, 371
эhmэtcån
эht
эhtэr эkbэr
эke
эl
Andican, yerleĢim adı -1- [Tr]
эnçэ
Ģöyle -1- [Tr] э. 1379
эnçэ-mınçэ Ģöyle böyle ikileme-1- [Tr]
э. 1006
эdır
эdэbiyat
эdэĢ
эgэr
эhålı
эhl
эhmэt
üzüntü, dert, keder -1- [Ar] э. 974
Özel ad -1- [Tr] э. 810
fakat -13- [Tr] э. 1214, 1215,
bağlaç -1- [Ar] э. 132
Özel ad (Emir Timur) -7- [Ar-Tr]
э. 10, 50, 72, 131, 138, 317,
э.- kэn 200
эcэbå
эcэl
Ali ġir Nevayi -3- [Ar-Far] э. 52
Allah -75- [Ar] э. 1022, 1023, 1024,
atlas kumaĢ-1- [Tr] э. 1764
Türk destan kahramanı -2- [Tr]
э. 227, 640
эlэm
эlэvåy
эm
эmå
эmır
э.+ Ģı 327
эbdınэzэr Özel isim -2- [Far] э. 1046, 1048
эbdэstэ
эcdåd
эcır эcrэ эcrэt -
il, memleket -9- [Tr]э.+i 978
э.+ lэrgэ 518
эliĢer
эllэ
эllэs
эlpåmıĢ
Э
э
э.- igılэr 1277
э.+dımdэn 1017
э.+ gındey 1404
э.+ gını 1308, 1310
aldatmak -1- [Tr] э.- gэn 207
э.- dэp 206
Özel isim -1- [Ar-Far] э. 304
söz vermek, yemin etmek-2- [Tr] э. 836, 844
aramak -1- [Tr] э.- ıp 719
büyük, ulu -9- [Ar]
эr
эrğэmçı
эrı
эrķa
э. 94, 512, 514, 538, 692, 694, 697, 699, 702,
ağabey -1- [Tr] э.+ 06, 07
э.+ mdı 268
э.+ mızdı 272, 273
э.+ ŋiz 793
э.+ sını 624
ön -4- [Tr]э.+ diŋı 343
э.+ ıgı 22, 28, 216 382, 385, 403, 407, 616, 620, 1281,
1303, 1403,
э.+ gıgэ 555
эrķar
эrpэ
эrrэ
171
öylece, zarf-1- [Tr] э. 320
Ģehir adı -2- [Far,r] э. 104, 105
aha, iĢte böyle, edat-6- [Tr]
э. 324, 334, 1179, 1228,
э.+ Ģı 616
anne э.+ sını 799
anlamak-1- [Tr] э.+ lэĢım 621
abla -21- [Tr]
э. 129, 130, 209, 1513, 1609,
э.+ lэr 1266, 1297
э.+ lэrımız 255
э.+ m 330, 608, 1223, 1225,
э.+ mdı 31
э.+ mэm 1235, 1280
э.+ sı 393, 394, 438
э.+ sıyэm 396
-1- [Tr] э.+ эgэ 542
ip, urgan -1- [Tr] э.+ 816
arı -1- [Tr] э. 1614,
arka, sırt -2- [Tr] э. 1217
э.+ mdэn 1218
э.+ ndэgı 1094
yabani ot -1- [Tr] э. 1388
arpa -3- [Tr] э. 337, 1427, 1611,
el testersi -1- [Tr] э. 1502
olsun -1- [Ar] э.+
эrtis
эrvэğ
э.- эlэdı 14, 1250
artist, Ģarkıcı -1- [Fr] э. 242
ruh -2- [Ar] э.+ lэr 430
эtээtэ
эt-
э.+ lэrıgэ 431
эrэ
эrэlэ эrэlэĢ эrэlэĢ
эrэp
эrэvэ
эrэvэn
эsǝl
эsır
эskэr
эsl
ara, mesafe -3- [Tr]
э.+ lэĢ 450, 1016, 1017
э.+ lığ ıdэ 616
э.+ sıgэ 1364
aralamak -1- [Tr] э.- p 957
uzaklaĢmak -3- [Tr] э.- ıp 277
э.- meydı 389
э.- tırıp 1348
aralıklı -2- [Tr] э. 450, 1016
Arap -3- [Ar] э. 72, 118, 1389
araba -2- [Tr] э. 1323
э.+ эlэ 1317, 1325, 1379, 1380, 1393
э.+ lэr 1380
э.+ nı 1380
эvlåd
эvvэl
эvэz
Özel ad, yerleĢim yeri -7- [Far]
эvэzhån
эyt-
Orduda görev yapan erden generale kadar
herkes
-2- [Ar] э. 630 э.+ lэrı 618
asıl, esas olan -2- [Tr] э.+ ı 601
eskimiĢ giysi -1- [Ar] э.+ ı 1390
esirgemek-1- [Tr] э.+ r 960
estağfurullah-2- [Tr] э.+ ıllэ 1129, 1130
kapı giriĢi-1- [Tr] э.+ dэn 502
giysilerin içine geçirilen ince kumaĢ -4- [Far] э. 563,
Özel ad, yerleĢim yeri -1- [Tr]
э.+ dэ 97
э.+ nı 285
э.+ sıgэ 283
эĢı
iĢte bu. edat -16- [Tr]
э.+ ı Ģekliyle 21 kez kullanılmıĢtır
э.+ ındey 236, 335, 627, 628, 630,
э.+ ındэ 328
э.+ ını 1381
э.+ lэr 612
э. + nçün 632
э.+ ndey 1216
э.+ ndэ 631
эĢıl
Ģarkı-2- [Tr]
эĢnэ
эĢnэķa
эt eylэp
эt
э.+ lэ 242, 1083
э.+ lэsiydı 342
böylece-1- [Tr] э. 1326
böyle-1- [Tr] э.+ lэr 1372
mahsus-4- [Tr]э.- 1283
ad, isim -4- [Tr] э.- ıp 612
э.- ıĢkэ 145
э.- lıĢı 177
önce, zarf -2- [Ar] э. 1127, 1247
Ayvaz, Özel isim -6- [Tr]э. 24, 30
э.+ dı 25, 28
э. 100, 167
э.+ dэ 101, 102, 260
bal -1- [Far]э. 1614
yüzyıl -13- [Ar] э. 41, 620
э.+ dэ 231, 602
э.+ dэgı 622
э.+ dэn 05
э.+ gэ 622
э.+ lэrdэ 34, 119, 633
э.+ lэrdэn 120
э.+ lэrgэ 110
1269, 1270,
эsэkэ
kız ya da erkek çocuk -7- [Ar]
э.+ ı 127, 138
э.+ ımız 127
э.+ ımızı 638
э.+ ını 604
э.+ tэn 110, 111
э.+ ıdэ 637
эspåb
эsrээståp
эstэnэ
эstэr
adamak -4- [Tr] э.+ gэn 1129
baba -1- [Tr] э.+ ŋ 939, 933, 935
etmek -10- [Tr]
эy
Ayvaz Han, Özel isim -3- [Tr]
э. 637, 640
э.+ dı 643
söylemek, konuĢmak -114- [Tr]
э.- amız 819, 848
э.- эdı 568
э.- ılgэn 1012
э.- ılıp 190, 641
э.- ılэdı 41, 170 175, 178, 781, 794, 1371, 1390
э.- ılэrdı 60
э.- ıp zarf fiili 149, 391 dahil 26 kez kullanılmıĢtır
э.- ıĢeylik 784, 1100
э.- ıĢı 946
э.- ıĢıgэ 455
э.- ıĢım 174
э.- ıĢtı 174, 1439
э.- ıĢtэn 100
э.- ıĢэdı 314
э.- ıyэptı 126
э.- iŋ 1159
э.- kın 953
э.- kэn 34, 73 183, 200, 615, 788, 1148, 1179, 1407
э.- kэndэ 33, 496
э.- kэnı 64
э.- kэnkэn 294
э.- kэnmэn 849
э.- kэnnını 506
э.- meymız 636
э.- seŋ 188, 783, 1099
э.- sın 1037
э.- sэm 297, 750, 804
э.- yaptı 633, 637
э.- э 1437
э.- эdı Ģekliyle 393, 404 dahil 14 kez kullanılmıĢtır
э.- эlmey 180, 189
э.- эlmeymэn 10
э.- эlmэdım 541
э.- эmız 209, 464, 468, 495, 999
э.- эr 221, 1413
э.- эrdı 181, 1149
э.- эrdım 243
э.- эrdik 585, 1102
э.- эyın 839, 933, 995, 996
nida edat -9- [Tr]
э. 1194, 1197, 2000,
172
э.+ gılэ 696
эya
эyağ
anne -2- [Tr] э. 209э.+ m 331
ayak -3- [Tr] э.+ ı 1476
э.+ ıgэ 316, 497
э.+ ını 437, 554
эyal
эyğır
эyıķ
эyıķçåç
эyır -
karı, eĢ -22- [Ar]
э. 19, 389, 428, 483, 490, 496, 516
э.+ dıkını 563
э.+ dэn 23
э.+ gэ 561
э.+ ı 269
э.+ ımэm 357, 457
э.+ ını 22, 23
э.+ lэr 315, 441, 449, 494
э.+ lэrı 604
damızlık erkek at -1- [Tr] э. 1616
ayı -2- [Tr] э. 300, 1617
yaban otu -1- [Tr] э. 1412
åbå
åbåt
åç-
ådå bolådam
bir birinden uzaklaĢtırmak bölmek -5- [Tr] э.- ıp
116
э.- lэr 970
э.-ılgэn 716, 1022
э.-ılıp 1221
э.-mak 1618
эyırmэ
ådåb
åddiy
bir birinden uzaklaĢtırma bölme -2- [Tr] э.+ lэrı
ådэm
219
э.+ sı 207
эylэn -
gezmek, dolaĢmak -12- [Tr]
э.- эmız 383
э.- эyın 1214, 1216
э.+ эyın 1219
э.- ıp 84, 385, 714,
э.- nэdı 595
э.- sэm 1223, 1225
э.- tırıp 594, 1324,
эynek
эynэ
эyrэn
åğır
э.+ lэrdı 1049
åğэ
å. 1388, 1440
å.+ dэ 1388
å.+ ını 1329, 1355
ağabey-5- [Tr] å. 517
å.- inı 453
å.+ cån 938, 940
å.+ nэr 521
åğэcån
ağabey can -3- [Tr-Far.]
å. 947, 949, 959
э. 103, 113
åh
ünlem, edat-2- [Tr] э. 599, 847
iç çekme, ilenme -4- [Tr]
å. 1042, 1043, 1046
å.+ ım 994
åhır
son, sonuncu -4- [Ar] å. 1428
å.+ gı 1427
å.+ ıdэ 625
å.+ ıdэgı 625
Å
å-
ağır, hafifin zıttı -2- [Tr]
vücut organı ağız -5- [Tr]
azap, eziyet -2- [Ar] э.+ ını 1169
эzerbэycэn ülke adı. Özel ad -2- [Tr]
ээ
å. 184, 751, 757, 805, 806
å.- ıl å. 370
å.- ılэdı 414, 480
å.- ıp 303
å.- эdı 417, 504
å.+ tı 665
bitmek, tükenmek 944, 945
adam, insan -2- [Ar] å. 671
å.+ lǝrgǝ 675
töre, terbiye -2- [Ar] å. 1173
å.+ sızlэr 1174
değersiz, kötü -3- [Ar] å. 1065
å.+ gınэ 1066
insan -44- [Ar] yalın halde 12 kez kullanılmıĢtır
å.+ dэ 422
å.+ dı 38, 40, 154, 487, 586, 708, 1380
å.+ gэ 241
å.+ ı 176
å.+ lэr 40, 113, 1403, 161, 300, 340, 391, 483, 638, 705
å.+ lэrdı 170, 619, 630, 1284, 1403, 1408, 1413
å.+ dэn 18, 29, 30, 453
å.+ lэrgэ 187
åğız
yerleĢim yeri. Özel ad -9- [Tr]
э. 285, 301
э.+ dэ 251, 447, 449
э.+ gэ 252, 349, 363
эzåb
açmak fiili -5- [Tr]
å.+ ıdı 350
å.+ эkэn 432
cam ayna -1- [Tr] э. 1619
deterjan-1- [Tr] э. 1303
ayran -2- [Tr]э. 1317
э.+ dı 1375
эyu
å.- gэn 242
å.- gэndэn 145
å.- gэnı 385
å.- gэnmэn 412, 1151
å.- meymız 148
å.- mэgın 767
å.- mэgэn 83, 149
å.- p zarf fiili ile 1259, 640 dahil 14 kez kullanılmıĢtır
å.- ptı 488
of, tüh,vah-1- [Tr] å. 1044
bayındır -1- [Far] å. 1052
åhlığ
åktåĢ
yoğurt mayası-1- [Tr] å.+ dı 421
yerleĢim yeri adı -3- [Tr]
å. 81, 85, 86
almak fiili -32- [Tr]
å.- bårgэnmэn 383
å.- bårsэm 383
å.- bэrэdı 384
åķ
beyaz -25- [Tr]
å. Yalın halde 491, 1293 dahil 22 kez kullanılmıĢtır
åķıbэt
173
bir iĢin ya da durumun sonu, sonuç -3- [Ar]
å.+ li 695, 698, 702
åsvål åsэn
åsэŋ
åĢ
åķķorğэn yerleĢim yeri adı -1- [Tr] å. 353
åķnэzэr
Özel isim, Ģahıs adı -2- [Tr] å. 372
åķsåķal
yaĢlı, tecrübeli erkek, evliya
-2-[Tr] å. 511, 513
åķtåy
Özel isim, Ģahıs adı -2- [Tr] å. 447
åķtэĢ
yerleĢim yeri, özel ad -1- [Tr]
åĢ -
å.+ dı 447
åĢığ
åĢıķ
å.+ tэ 460
åķtэyev
ål
Özel isim, Ģahıs adı -1- [Tr] å. 441
ön -2- [Tr] å.+ dэ 525
åĢıķ
å.+ gэ 709
ålıs
ålmэ
uzak -1- [Tr] å. 1070
elma -2- [Tr]
åĢkåzån
åĢķåvåķ
åĢ-
å. 705, 1445, 1494
åltı
åltın
åltmıĢ
beĢten sonra gelen sayı adı
-25- [Tr]
åmэ
åmэn
ånэ
ånэr
åpå
åppåķ
åptå
årå
årt årzu
ås åsıl åsiyå
å. Yalın halde 516, 1277 dahil 9 kez kullanılmıĢtır
å.+ dэ 312
å.+ gэ 247
å.+ nçı 31, 34, 41, 123, 149, 165, 203, 282, 603
å.+ tэ 248, 265, 357, 772, 89
altın -4- [Tr] å. 1402
å.+ dı 896
å.+ dэn 729, 980
ellidokuzdan sonra gelen sayının adı -3- [Tr] å.
åt -
dünya, evren -1- [Ar] å.+ dэ 1153
böyle -1- [Tr] å. 806
Allah kabul etsin -13- [Ar]
åtçэn
åtıyoķ
å. Yalın halde 94, 342 dahil 14 kez kullanılmıĢtır
kör -1- [Ar] å. 92
yardım dilemek -1- [Ar] å. 1146
anne -11- [Tr] å. 1098
å.+ lэringэ 695, 698, 701
å.+ m 34, 1248
å.+ mdı 32
å.+ mız 194
å.+ mızdı 209
å.+ ŋgэ 1022
å.+ sı 1037
åtэ
å. 575, 589, 1450
mide -1- [Tr] å. 1453
yemek kabağı -1- [Tr] å. 1439
açmak -3- [Tr]
ad, isim -73- [Tr]
atmak, fırlatmak -4- [Tr]
å.- ıp 596, 681
å.- mэgıçэ 854
å.- эdı 581
atlı-1- [Tr] å. 88
sansız parmak, küçük parmak
-1- [Tr] å. 1456
baba, ata -105- [Tr]
å. Yalın halde 507, 540 dahil 18 kez kullanılmıĢtır
å.+ dэn 139, 705
å.+ lэrı 365
å.+ lэrımız 62, 146, 173, 262, 284, 292, 443, 448, 449,
455, 795, 1170, 1251, 1261, 1413
å.+ lэrımızdı 287
å.+ lэrımızэm 441, 442
å.+ lэrını 431
å.+ lэrэmız 260
å.+ m birinci Ģahıs iyelik ekiyle 608, 745 dahil 15 kez
kullanılmıĢtır
å.+ mdı birinci Ģahıs belirli geçmiĢ zaman ekiyle 749,
810 dahil 16 kez kullanılmıĢtır
å.+ mdэn 3
å.+ mэm 4
å.+ mız 194, 235, 283, 327, 330, 335, 1148, 1285, 1407
å.+ mızdı 1149
å.+ mlэr 360, 364
å.+ mэm 3, 339
å.+ nı 171, 705
å.+ nıkıdэ 539
å.+ ŋız 126
å.+ sı 27, 82, 113, 247, 338, 540,
å.+ sıdэn 401
å.+ sıgэ 541
å.+ sını 371, 372, 373, 452
å.+ sınıkıdэ 539
nar-6- [Tr]
å. 734, 735, 737, 1448
å.+ dey 736
baba -1- [Tr] å.+ ķı 129
ağ pak, tertemiz -4- [Tr- Far]
å. 1257, 1288, 1331, 1332
hafta -1- [Far] å.+ nı 230
kendine bakmak, dinlenmek-1- [Tr] å.+ m 995
yüklemek-1- [Tr] å.- ıp 1281
dilek, heves-1- [Far] å. 344
sarkıtmak -1- [Tr] å.- ıp 1300
asılmak-1- [Tr] å.- ıp 1296
asya kıtası -2- [Tr] å.+ dэ 206
gök yüzü -2- [Far] å. 231
å.+ ga 668
åstånэ
aĢık kemiği [Tr]
å. 13, 436, 479, 480
å.+ ı belirtme haliyle 14 kez kullanılmıĢtır
å.+ ım 143, 258, 282, 606, 735, 755
å.+ ımız 637
å.+ ını 20, 41, 67, 182, 436, 453, 1241, 1259, 1394,
å.+ ıŋı 541, 897
å.+ iŋ 13
å.+ tı 436,
å.+ nı 603
åsmån
å. yalın halde 399, 433 dahil 13 kez kullanılmıĢtır
aĢmak, geçmek -3- [Tr] å.- tı 414
å.- tı mı 754, 755
aĢık -2- [Ar] å. 741, 742
aĢık -5- [Tr] å.+ çэ 568
å.+ lэr 1055
å.- tı, 463, 468, 1273
åt
107, 232
ålэm
ålэy
åmin
asıvermek-1- [Tr] å.- ıp 834
kolay, rahat -1- [Far] å. 699
almak-1- [Tr] å.+ çı 833
yemek -13- [Tr]
kapı giriĢi-3- [Tr]
å.+ sı 825, 1116, 1137, 1201
174
åtэ-ånэ
å.+ sız 1007
ana baba, ikileme -2- [Tr]
å.+ lэringэ 695, 698, 701
åtэ-båbå
ecdat, soy sop -3- [Tr]
åtэ-båbэ
åtэ-enэ
åtэĢ
åtэtürk
å.+ lэrımız 79, 74, 308
soy sop -2- [Tr] å.+ dэn 703
å.+ sını 202
ana baba -4- [Tr] å.+ mdı 373
å.+ mэm 260, 460
å.+ nı 513
ateĢ, od -1- [Far] å. 1063
båbå
båbur
nida, sesleniĢ, manzum söyleyiĢlerde ara nida -3å. 993, 997, 998
Afganistan -3- [Tr] å.+ dэ 270
å.+ dэn 270
å.+ gэ 270
amca -1- [Tr] å. 1458
otuz gün -3- [Tr] å. 401,
dünyanın uydusu -4- [Tr]
köy, yerleĢim birimi -2- [Tr]
Ģahıs adı, Özel ad -1- [Tr- Far]
å. 269
åz
çok olmayan -5- [Tr] å. 213, 376
å.+ gınэ 211, 570
å.+ ıgэ 91
åzır
hazır, mevcut -8- [Tr]
bålэ
å. 125, 198, 206, 1253, 1240, 1342,
åzэn
namaz vaktini bildiren çağrı -3- [Ar] å. 436, 476
å.+ sız 480
åzэy
azalmak-1- [Tr] å.- dik 892
å.- tıp 149
B
baar
baba
bağrı
baķa
bala
balkon
bar
hepsi, tamamı -5- [Tr]
b.+ ı 653, 678, 684
b.+ ın 655
baba -1- [Tr] b.+ sı 540
bağır, döĢ -1- [Tr] b.+ gэ 905
kavak ağacının bir türü -1- [Tr] b. 1461
çocuk -1- [Tr] b. 672
balkon -1- [Fr] b. 189
var, yok anlamının zıttı -3- [Tr]
b. 644, 651, 686
bar -
bağlamak fiili -1- [Tr]
uydurma sebep-1- [Far] b. 676
kahraman -3- [Far] b. 12, 21
bahar -3- [Far] b. 1205, 1207
b.+ dэ 1424
båķ -
å.+ ıgэ 1018, 1020
åysэnэm
bacanak -1- [Tr] b. 1459
badem -2- [Far] b. 501, 1460
meyve bahçesi -4- [Far]
b.-ı 482, 1441, 1555
båhana
båhådır
båhår
å.+ 856, 862, 1002
å.+ dı 1002
åyıl
Babür, Özel ad -3- [Tr]
b. 905, 956, 1040, 1046, 1164
båğ-
å.+ ım 910
å.+ ımsэn 1026
åy
b. 136, 193, 195, 196
b.+ lar 137
b.+ tan 195
baĢka, ayrı -1- [Tr] b.+ 667
b.+ lǝr 646
baba -6- [Tr] b.+ lэrım 2
b.+ lэrımız 69, 74, 307
b.+ m 1162, 1151
b. 131199, 633
båcэ
bådэm
båğ
[Tr]
åvэ
åy
urug adı -7- [Tr]
Türk‟ün atası, Türk soyunun türediği kimse -4å.+ tэn 119
åvğэn
barlas
baĢka
[Tr] å. 113, 127
åv
barķıt
b.- ganda 661
b.- ıp 648, 649, 654, 660
kumaĢ türü-2- [Tr] b. 555
b.+ tan 534
varmak fiili -11- [Tr] b.- adı 667
b.- at 656, 659, 662
b.+ gan 680
bålıĢ
175
bakmak fiili -13- [Tr]
b.- adı 375, 443
b.- amız 1, 2
b.- ay 808
b.- ıb 1160
b.- ıp 35, 37
b.- ıĢkэn 550, 552
b.- ma 28
b.- tım 462
b.- yaptı 251
çocuk -136- [Tr] b. Yalın halde 1267, 1285 dahil 30 kez
kullanılmıĢ
b.+ dэn 29 , 1286
b.+ gэ 398, 436, 471, 481, 704, 999
b.+ li- 229, 1275
b.+ li-çэķa.li 361
b.+ ligımızdэ 574
b.+ lik 249, 413, 433, 443
b.+ lэr 274, 305, 338, 306, 447, 1006
b.+ lэrımı 550
b.+ lэriŋ 93
b.+ lэrdı 1274, 344, 361, 362, 436,
b.+ lэrgэ1531
b.+ lэrı 199, 252, 407, 447
b.+ lэrımdэn 772
b.+ lэrımdı 323
b.+ m birinci Ģahıs iyelikle 35 kez kuıllanılmıĢtır.
b.+ mınэn 402
b.+ mэ 988
b.+ nı Ģekliyle 16 kez kullanılmıĢtır
b.+ ŋı 476
b.+ sı Ģekliyle 15 kez kullanılmıĢtır
b.+ sıgэ 475
b.+ sını 35
-2- [Tr] b. 550
bållэs
bålэ-çэķa
bålэhånэ
bår
bår -
bås -
Barlas, urug adı -1- [Tr] b. 76
çoluk çocuk -1- [Tr] b.+ sıgэ 1272
çocuk odası, balkon-2- [Tr] b. 190
var, yok kelimesinin tersi -151- [Tr]
b. yalın halde 146 kez kullanılmıĢtır
b.+ ıçэ 489
b.+ ıdэ 764
b.+ ım 830, 837
b.+ эkэn 492
varmak fiili -58- [Tr]
b.- эdı 47
b.- aman 223
b.- dım 277
b.- dik 273
b.- gэn 156, 205, 405, 583
b.- gэnå 985
b.- gэndэ 431, 745
b.- gэndэn 267, 994
b.- gэnım 81
b.- gэysэmı 530
b.- gэysэn 530, 828, 852
b.- gэysэnэ 821, 828, 853
b.- ıdım 756
b.- ıp zarf fiili ile 16 kez kullanılmıĢtır
b.- ıĢэdı 261, 496
b.- iη 1161
b.- måğdэmэn 1073
b.- meydı 403
b.- mэdım 333
b.- sэ 63
b.- sэm 1118
b.- э 838
b.- эdı 49, 313, 385, 434, 481, 582, 1265
b.- эsэn 408
b.- эrdiŋ 1118
båĢçı
båĢķa
båĢ
değiĢik, farklı -28- [Tr]
b. yalın halde 21 kez kullanılmıĢtır
b.+ ça 1391
b.+ çaraķ 117
b.+ dэ 1151
b.+ lэr 66
b.+ sı 407
b.+ sıgэ 424
b.+ sın 1062
båĢķarmэ bir kuruluĢun baĢı -1- [Tr]
b.+ sını 159
båĢtepэ
båtır
yerleĢim yeri adı -1- [Tr] b. 280
bahadır kahraman -6- [Far]
b. 446, 611, 618, 625, 632
b.+ ı 611
båt
sığmak, girmek -1- [Tr]
b. - эdı 1315
båy
zengin, bey -21- [Tr] b. 77, 93, 473, 482, 617, 749,
1068, 1264
b.+ çэ 1265
b.+ dı 813, 1004, 1013, 1014, 1264,
b.+ lэr 367
b.+ lэrdı 355, 856, 862
b.+ niŋ 740
b.+ эkэn 371
båyag
önce -3- [Tr]
b.+ ı 27, 52, 146, 380, 581
b.+ gıdэy 823
båybåbåyev
Özel isim -1- [Tr] b. 304
båyçiçek nergis çiçeği -1- [Tr] b. 1464
basmak, sıkıĢtırmak -13- [Tr]
b.- ımdılik 636
b.- ıp 145, 58, 614, 619, 721
b.- kэnım 941, 934
b.- mэgэn 39
b.- sın 343
b.- tırgэn 545
båsmэçı
b.+ lэgэnımızdэ 172
b.+ lэnıĢı 173
b.+lэnyaptı 206
b.+ lэrdı 279
b.+ nı 712
b.+ tı 1015
önder -2- [Tr] b.+ sı 159
båyhålvэ
båyıt
båylэ -
urug adı, özel ad -3- [Tr]
b. 76, 297, 608
beyit-1- [Tr] b.+ tэ 367
bağlamak -2- [Tr]
b.- rdı 856, 862
Rus yönetimine karĢı Orta Asya'da 1917'de
baĢlayan ve aralıklı olarak 1931'e değin süren
ayaklanma hareketi
båytэl
båzår
genç at yavrusu -1- [Tr] b. 1465
pazar -4- [Far] b. 484
b.+ dэn 501
b.+ gэ 499
b.+ ıgэ 485
-1- [Tr] b. 354
baĢ -35- [Tr]
b. 259, 498, 499, 1295, 1436, 1463 b.+ ı 84, 279, 295,
402, 443, 448, 629, 1127, 1167, 1397
b.+ ıdэ 485, 831
b.+ ıgэ 45, 543, 1228, 1266
b.+ ım 1087
b.+ ımdı 1088
b.+ ımgэ 1085
b.+ ımızgэ 507
b.+ ını 497
b.+ ısıdan 70
b.+ ısını 355
b.+i 448
b.+ ingэ 878
b.+ lığı 629
båzэr
pazar -2- [Far] b. 71
b.+ gэ 745
begэnэ
ilgisiz -1- [Far]b.- 855
b.+ gэ 955
b.+ lэrdэn 968
bediyar
behı
bek
176
urug adı -3- [Far] b. 445
b.+ dı 444, 447
ayva -1- [Far] b. 1466
sıkı, sağlam -4- [Tr] b. 114
b.+ itip 590, 650, 1335
b.+ itken 650
b. + ınıp 577
b.- эdı 594
bekınmэçэķ
a.
b.+ tэ 35, 154, 332, 516, 810, 1425
b.+ tэligımdэ 356
çocuk oyunu -3- [Tr]
576, 584, 593
bektemirov Ģahıs adı
bel
bel 6- [Tr]
beĢbэrmэķ
-1- [Tr] b. 69
b. 1436, 1440, 1441
b.+ ı 729, 731, 980, 982, 1129,
b.+ ıdэ 726, 728
belbåğ
beĢik
belbağı, kuĢak -1- [Tr]
b.+ ı 482, 1441
beldår
erkeklerin beline bağladığı kumaĢ, erkeğim-3[Tr]
beĢlik
b.+ ım 853, 861
bele -
belemek, sarmak -2- [Tr]
b.- ydı 474
b.- ymız 440
belgı
belэnçek
ber -
bet
iĢaret, im -1- [Tr] b.+ nı 1240
demir beĢik -1- [Tr] b. 1442
vermek fiili -85- [Tr] b.- 656
bıl-
b.- dı 161
b.- dım 306, 378, 379, 728
b.- dik 1168
b.- et 666
b.- ey 806
b.- ey 744, 812, 865 1083,
b.- eyın 1022, 1098, 1126
b.- gın 689, 691
b.- gэn 157, 193, 243, 675, 649
b.- gэndэn 387
b.- gэnlэr 383
b.- gэnmэs 22
b.- ıgı 338
b.- ılıp 486
b.- ılmeydı 381
b.- ılэdı 311, 388, 503, 1348
b.- ıp zarf fiili ile 93, 231 dahil 13 kez kullanılmıĢtır
b.- ıĢ 988
b.- ıĢı 399
b.- ıĢkэn 156
b.- iĢim 661
b.- kı 1424
b.- meyt 655
b.- mэgın 1146
b.- mэgэn 242
b.- sın 342, 343, 344, 696, 701, 702,
b.- sэm 1083
b.- sэŋэm 475
b.- эdı 177, 341, 351, 378, 398, 407, 433, 452, 463, 562,
1018, 1260,
b.- эmız 457, 497, 498, 500, 507
b.- эmэn 382
b.- эr 723, 1395
b.- эrdı 1392, 1393
berı
berk
beruni
Tahta veya demirden yapılmıĢ sallanır bir tür
küçük karyola -12- [Tr]
b. 312, 434, 438, 470, 481
b.+ dı 439
b.+ kэ 313, 469, 472, 474, 482
b.+ ingэ 778
yaba -2- [Tr] b. 1492
b.+ kэ 1383
yüz, çehre -7- [Tr] b. 216, 217
b.+ ı 1355
b.+ ını 504
b.+ iŋdэn 736
Bir Ģeyi anlamıĢ veya öğrenmiĢ bulunmak,
bilmek fiili. -39- [Tr]
b . -эdı 106, 1341, 1376, 1403,
b . -эlmeymэn 952
b . -эmız 105
b.- эmэn, 138, 643, 1089, 1259, 140
b . -эmız 811
b . -эn 888, 1173
b . -эrdı 1248
b . -gэn 708
b . -gэnlэrım 609
b . -gınki 1064
b . -ınэdı 117
b . -ıp 116, 1175
b . -ıĢ 127, 709
b . -ıĢımçэ131
b . -ki 1068
b . -mэdik 1327
b . - meydı 220, 338, 1376
b . -meydıkэn 37
b . - meymэn 3, 7, 41, 65, 140
b . -meymızdэ 133
b.- mэyappэn 67
bılek
Elle kolun, ayakla bacağın birleĢtiği bölüm -1[Tr] b. 1230
bılım
bılэn
bır
kendisine yakın olan, -den bu yana -8- [Tr]
b. yalın halde 301, 783 dahil 9 kez kullanılmıĢtır
sert, katı -2- [Tr] b. 482, 618
Biruni, astronomi alimi -1- [Tr]
b. + ylэr 54
beĢ
yemek adı -9- [Tr]
b. yalın halde 1301, 1343 dahil 8 kez kullanılmıĢtır
b.+ dı 1343
dörtten sonra gelen sayı adı, beĢ -26- [Tr]
b. 154, 313 dahil 11 kez kullanılmıĢ
b.+ ımdэ 255
b.+ ınçı 203, 622
177
bilim, ilim -1- [Tr] b. 174
ile, birlikte. Bağlaç -12- [Tr]
b. yalın halde 1, 125 dahil 12 kez kullanılmıĢtır
bir, tek, aynı, benzer -181- [Tr]
b. yalın halde 126, 143 dahil 124 kez geçmiĢtir.
b.+ dey 295, 1349
b.+ gınэ 1077
b.+ ı 110, 185, 295, 296, 395, 456,
b.+ ıdэ 89
b.+ ıdэn 89
b.+ ıktırıp 621
b.+ ımızgэ 1054
b.+ ınçı Ģekliyle 173, 231 dahil 11 kez kullanılmıĢtır
b.+ ını 29, 295, 485, 513, 577, 600,
b.+ lik 185, 1168
b.+ lэĢkэn 704
b.+ lэĢmэgэn 704
b.+ mız 124, 125
b.+ oķ 08, 10, 16, 169, 1267
b.+ ou 569
b.+ oulэr 162
b.+ ougэ 181
b.+ ouv 999
b.+ ouvdı 26
bırık bısmıllэ
bız
birikmek fiili -1- [Tr] b.- kэn 185
besmele -2- [Ar] b. 1127, 1129,
(bö -)
-226- [Tr]
b. yalın halde 245, 284 dahil 78 kez kullanılmıĢtır
b.+. dэ bulunma hali 310, 320 dahil 56 kez kullanılmıĢtır
b.+ dey 190
b.+dı belirtme hali 327, 445 dahil 49 kez kullanılmıĢ
b.+ dıkı 1260
b.+ dıkılэr 1342
b.+ dэ bulunma hali 478, 489 dahil 49 kullanılmıĢtır
b.+ dэn ayrılma hali 633, 641 dahil 6 kez kullanılmıĢ
b.+ gэ yönelme hali 163, 294 dahil 9 kez kullanılmıĢ
b.+ ı belirtme hali 314, 334 dahil 9 kez kullanılmıĢ
b.+ эm 49, 214, 442, 473, 1292
b.- yaķķa 44
birigэt
ekip-2- [Ru]
b. 290, 349
bittэ
bir tek, bir tane -36- [Tr]
biya
biyaķ
b. yalın halde 337, 350 dahil 27 kez kullanılmıĢtır
b.+ dэn 521
b.+ sı 57, 58, 375, 594, 1157
b.+ sını 377, 407, 589
erkek at -1- [Tr] b. 1449
bu taraf, buraya doğru -14- [Tr]
b.+ dэ 87
b.+ı 86, 353
b.+ ıgэ 511,1312
b.+ ını 1355
b.+ ka 42, 456
biyer
bu yer, burası -2- [Tr]
(böl -)
biyэ
blagoveĢen yerleĢim yeri, özel ad -1- [Tr]
b.+ ka 144
yemek adı -2- [Tr] b. 501, 1319
olmak yardımcı fiili -64- [Tr]
b.- эdı Ģekliyle 470, 1157 dahil 20 kez kullanılmıĢtır
b.- эmız 205
b.- эr 221, 1180
b.- dı 478
b.- dım belirli geçmiĢ zaman birinci Ģahıs 1193, 1197
dahil 17 kez kullanılmıĢtır
b.- gǝn 685, 1178
b.- ıp zarf fiili ile 110, 1366 dahil 10 kez kullanılmıĢ
b.- ıpsэn 1152
b.- ıĢsэ 497
b.- mэy 1168
b.- meymız 207
b.- ot 648
b.- sın 985, 986, 1103, 1104, 1105
(bo -)
olmak yardımcı fiili -289- [Tr]
b.- эdı 386, 390 dahil 66 kez kullanılmıĢtır
b.- эdıdэ 576, 1435
b.- эmız 423
b.- эr 1384
b.- эrdı 1267, 1273, 1310, 1311
b.- эrdı 245, 572, 1317
b.- эrkэn 295
b.- эsэn 931
b.- эt 158
b.- dı 95, 96, 97, 161, 186, 192, 250, 1220, 1326
b.- dik 185, 347, 443, 1322
b.- dım 243, 264, 347, 944, 945
b.- dımı 121
b.- diŋ 973, 975
b.- dıŋэr 161
b.- diŋmı 852
b.- egı 384
b.- eylik 690
b.- gэn 280
b.- gэndэ 419
b.- gэnkэnmız 172
b.- gэnmız 6, 305
b.- gэnэkэn 71
b.- ıb 64
b.- ınıp 296, 311
b.- ınmэs 353
b.- ınэdı 300
b.- ıp 413, 444 dahil 42 kez kullanılmıĢtır
b.- ıĢ 411, 555, 1342
b.- ıĢı 409,
b.- ıĢını 65, 691
b.- ıĢıp 617
b.- mэgэysэn 531, 823, 830
b.- mэz 527, 528
b.+ dэ 62, 323, 336, 634,
b.+ gэ 3, 322
erkek at -1- [Tr] b. 1462
boğırsåķ
bol -
b.- maydı 652
b.- meydı 201, 202, 220,
b.- meymız 205
b.- p 66, 214, 646, 676, 1292, 1381
b.- seylэ 328
b.- sın 342, 473, 1188, 1189, 1190,
olmak yardımcı fiili -122- [Tr]
b.- gэn 730, 736 dahil 51 kez kullanılmıĢtır
b.- gэndэ 560, 1048, 1332
b.- gэndэn 271, 1378
b.- gэni 281, 291
b.- gэnmız 5, 290
b.- gэnmэs 51, 54
b.- gэnэkэn 300
b.- gılэ 695, 698, 701
b.- gın 841, 930, 1275, 1276
b.- meydı 395,
b.- mэgılэ 699
b.- mэgэn 119, 127, 631
b.- mэsın 150
b.- mэsэ 58, 92, 148, 398, 556, 855, 1272, 1422
b.- mэsэm 455
b.- p 53, 266, 301, 1325, 1412
b.- ptı 514, 538, 800
b.- sın Ģekliyle 9, 801 dahil 13 kez kullanılmıĢtır
b.- sэ Ģart ekiyle 93, 295 dahil 18 kez kullanılmıĢtır
b.- sэŋiz 94
olmak yardımcı fiili -43- [Tr]
b.- gan 646, 671, 672,
b.-gǝn partisibiyle 653, 683 dahil 18 kez kullanılmıĢ
b.- gǝnda 683
b.- magǝn 676
178
b.- sek 1438
b.- sın 466, 694, 699, 1053
b.- sэ 400, 1435
b.- yaptı 363, 555
borıbåsķaķ hayvanların sıcak
bunalmıĢ hali
kapalı
bulut
bulэğ
b.+ ını 485
bir
yerde
bulэğbåĢı yer adı, özel ad -2- [Tr]
kalıp
b. 70
b.+ gэ 47
bulэķ
-1- [Tr] b. 1450
bostån
sebze bahçesi -1- [Far] b.+ gэ 905
burın
burun
hamile-5- [Tr] b.+ go 687
uzunluk, yükseklik b.+ ı 1195
b.+ lэp 1012, 1013
b.+ lэringэ 1075, 1207
yol, o doğrultuda, tamamında
burung
but -
b.+ ıçэ 64, 107, 108, 114, 165, 275, 621, 629,
boya -
b.- lgэn 1178
b.- p 1236
boya -1- [Tr] b.+ ķa 1244
gövdenin baĢla omuz arasında kalan bölgesi -1-
boyınbåğ
böl-
[Tr] b. 1435
kravat 1- [Tr] b.- 226
bölmek fiili -5- [Tr] b. 147
böleg
bölekçe
börı
buvэ
bügün
bür-
b.+ ınэdı 75, 76, 136, 300
parça -1- [Tr] b.+ ı 384
büt -
hızma -1- [Tr] 1294
bozkurt -4- [Tr] b. 800
büt
bütün
boĢ, dolu olmayan -1- [Tr] b. 771
açık toprak rengi, gri -2- [Tr]
brigэdэ
bu
budtэçı
buğdey
bulbul
bultur
bitirmek -2- [Tr]
büyük baba -11- [Tr]
b. 372, 373
b.+ lэrımız 317, 328, 334
b.+ mdı 372
b.+ mız 82, 83, 445, 446, 1454,
bugün -2- [Tr] b. 408
bürümek, sarmak -2- [Tr]
b.- эrmэn 896, 898
bitirmek -3- [Tr]
bütün, tüm-1- [Tr] b. 1284
eksiksiz, tam -2- [Tr]
b. 09, 677
b. 567
bez b.+ ını 799
bözyıgıt
bözэ
b. yalın halde 1321, 1341 dahil 29 kez kullanılmıĢ
b.+ gı 279, 553, 641,
b.+ gıdey 531
b.+ gıdэķa 505
ön, önceki -1- [Tr] b.+ ı 1372
b.- kэndэn 158
b.- ürüp 654
b.- ürэr 513
b.+ dey 757
b.+ lэr 751, 850
böĢ
böz
ön, önceki -40- [Tr]
b.- ırdım 352
b.- ırgэnmэn 260
boyamak fiili -1- [Tr]
boyåķ
boyın
ön, önceki -5- [Tr]
b. 253, 280
b.+ gılэr 1292
b.+ gılэrdıkı 1294
b.+ gılэrdэ 1297
dolu olmayan, boĢ -1- [Tr] b. 715
bir yemek adı -4- [Tr] b. 1337
b.+ nı 1339
b.+ sını 1429
boy
bulak, çeĢme -3- [Tr]
b. 354, 444, 448
b.+ ım 1047
b.+ lэrdэ 1040
boĢ
botķa
bulut -2- [Tr] b.+ tı 1001, 1003
bulak, çeĢme -1- [Tr] 45, 84
büvэ
büyım
büyrek
büyrığ
büyük
büyüm
büz -
özel ad -1- [Tr] b. 441
boza, tahıldan yapılan içecek
-5- [Ar] b. 399, 1320, 1321
b.+ gэ 1321
ekip-1- [Ru] b. 239
iĢaret sıfatı, bu -126- [Tr]
dede, baba -1- [Tr] b. 129
kap kacak -1- [Tr] b.+ lэr 571
böbrek -1- [Tr] b. 1455
emir, ferman -1- [Tr] b.+ ı 1051
-3- [Tr] b. 1151, 1154, 230
eĢya -1- [Tr] b. 1456
büzmek fiili -2- [Tr]
b.- ılgэn 888
b.- ıp 528
b. 518, 601 dahil 91 kez yalın halde kullanılmıĢ
b.+ lar 655
b.+ lэr 43, 45, 46, 77, 109, 195, 199, 293, 595, 1170
b.+ lэrdı 473, 1341
b.+ ndэnэm 94
b.+ ngэ 21
b.+ nı Ģekliyle 795, 1250 dahil 18 kez kullanılmıĢtır
b.+ nısı 286
b.+ nu 647, 1157
yemek adı -1- [Tr]b. 1349
buğday -5- [Tr] b. 1426
b.+ dı 1308, 1315, 1321
b.+ dэn 1318
bülbül-1- [Far] b.+ эr 854
bıldır, geçen yıl -1- [Tr] b. 277
bэdэvlэt
devletli, varlıklı -2- [Far]
b. 93, 473
bэğr
bэhıl
bэhmэl
bэhĢı
bэht
göğüs -1- [Tr] b.+ ım 1041
çekemez-1- [Tr] b. 1021
kumaĢ çeĢidi -5- [Tr]
b. 71, 843, 924, 925 1457
bahĢı, Ģaman -2- [Tr] b. 1404
kader, talih -4- [Far]
b.+ gэ 15
b.+ iŋ 467, 1104, 1105, 1190, 1191
179
bэkır
Bekir, özel ad -7- [Tr]
bэķuvэt
b. 152, 156, 160, 161, 162, 163
çok kuvvetli -2- [Tr] b. 626, 630
bэldız
bэlıķ
bэllэs
karının kız kardeĢi -1- [Tr] b.1458
balık -1- [Tr] b. 1459
Barlas, boy adı özel isim -13- [Tr]
c. 1470, 1471
cåy
parmak -3- [Tr]
c. 140, 1202, 1203
c.+ dэ 627, 992,
c.+ gэ 84, 406
c.+ ıdэ 272, 390
c.+ ıdэn 276
c.+ ıgэ 271
c.+ lэdım 324, 461
c.+ lэrdı 388, 619
c.+ lэrdэn 619
c.+ lэĢıĢkэn 86
cez
bakır-2- [Tr] c.+ gэ 897, 898
cezdэ
eniĢte-1- [Tr] c. 210
cıgэr
ciğer -1- [Far] c. 1319
cıl
yıl -1- [Tr] c.+ ı 122
cındı
cinli, deli -5- [Ar]c.+ dı 296
c.+ lэr 354, 366, 367, 450
cıyırma
yirmi sayısı -1- [Tr] c. 122
cigэrэŋ
kahverengi -1- [Tr]c. 1475
ciyan
yeğen -3- [Tr] c.+ ı 11, 16
c.- ıdэn 12
c.+ ımэs 17
colboldiyev özel ad 1- [Tr]c. 606
b. 1446, 1462, 1510, 1547
coop
b. 130, 607, 612, 624
b.+ ı 5
b.+ ıdэn 638
b.+ lэr 618
b.+ lэrdэn 632, 633, 634
b.+ mэn 635
b.+ tэn 68
b.+ gэ 1297, 539
bэlэnt
bэlэtlik
bэn
bэndэ
bэngı
bэrgэk
bэrk
bэrmåķ
bэtэlyon
yüksek -4- [Far]
b. 459, 694, 755, 1332
yükseklik-1- [Far] b. 1460
ben, Ģahıs zamiri
-1- [Tr] b.+ dı 917
köle-1- [Far] .+ ŋnı 9013
boy adı, özel ad -6- [Tr]
b. 32, 56, 88
b.+ lэr 32, 87
b.+ lэrdэn 87
küpe -1- [Tr]b. 1229
yaprak -1- [ Far] b. 1461
tabur-3- [Fr]
bağlamak fiili -6- [Tr]
b.- lэp 589, 1015, 1329
b.- mэ 765, 826
b.- p 437
bэylэnıĢ
c. 656, 658, 666, 661
civciv-1- [Tr] c.- çöcэ 1496
yön, taraf -1- [Tr] c. 400
bitki adı -1- [Tr] c. 1415
genç delikanlı -2- [Tr] c. 1017,1020
memleketine uzak kalmıĢ insan -3- [Far] c. 55, 794,
1418
ilgi, bağlanıĢ -1- [Tr]
cügэn
cügэr
b. 1463
bэyıt
bэyrэm
bээr
cevap -4- [Tr]
cöcэ cön
cuhårı
cuvån
cüdэ
b.+ dэ 347
b.+ dэn 348
bэylэ -
yer, mevkii -17- [Tr]
beyit, türkü -1- [Tr]b.+ lэr 720
bayram -1- [Tr] b. 1464
hepsi, tamamaı -23- [Tr]
hayvan gemi -2- [Tr] c. 1431, 1490
ciğer -2- [Tr] c.+ ı 1306,
c.+ ını 1307
cün
yün -2- [Tr] c. 1491
c.+ dı 1238
b.+ı belirtme ekiyle 9, 1402 dahil 18 kez kullanılmıĢ
b.+ ımızdı 297
b.+ ını 146, 365, 502, 1130
cэğ
cэllэbэd
cэlэvåt
cэmbıl
C
cэn gэrı
cэnån
cэnnэt
çene -2- [Tr] c. 217, 1492
Celalabat -1- [Tr]c. 144
Celalabat -1- [Tr] c.+ kэ 86
cambul, Taraz -3- [Tr]c. 17, 18
c.+ dэ 17
caĢ
cålål
cåm
cån
cåt cåv
cåvåp
cåvэn
genç, delikanlı -1- [Tr] c. 657
özel isim 1- [Ar] c. 266
leğen-2- [Tr] c. 1384, 1385
can, nefes -35- [Far]
savaĢçı-1- [Tr]c.+ 39
canan-1- [Tr] c.+ эgэ 954
cennet -3- [Ar] c. 249, 1494
c.+ ı 725
cэnэt
cэrlig
cэsårэt
cэsür
c. yalın halde 466, 760 dahil 16 kez kullanılmıĢtır
c.+ım iyelik ekliyle 841, 930 dahil 14 kez kullanılmıĢ
c.+ ımgэ 932, 1128
c.+ iŋ 466
c.+ sız 1163
yatmak fiili -1- [Tr] c.- kan 655
cennet -2- [Ar] c.+ tэ 1208, 1209
tepelik-1- [Tr] c.+ lэr 280
gözü pek -1- [Ar] c.+ iŋgэ 1142
gözü pek -1- [Ar] c. 196
ç
değerli taĢ türü-2- [Tr]
c.+ dı 746, 747
yanıt -1- [Ar] c. 723
çakkan
dolap, sandık -2- [Far]
180
hareketli-1- [Tr] ç. 675
çakır -
çağırmak, seslenmek -1- [Tr]
çekkэ
ç.- gǝnda 678
çaķır -
ç.+ sı 747
çağırmak, seslenmek -10- [Tr]
çelek
ç.- dı 1270
ç.- dını 1273
ç.- gэndэ 535
ç.- ıķ 537
ç.- ılэdı 315
ç.- ıp 414, 437, 479
ç.- yaptı 794
ç.- эdı 539, 540
çaķırıķ
çaķırıĢ
çaĢka
çåç
çåç -
çåçpåk
çåçpåpig
çåçpåpik
çåçvåķ
çådır
çål
çål -
çeyın
çıçķan
çıçıratķı
çığçık -
çıkэldek
belbağı, kemer -2- [Far]
ç. 1466, 1467
hayvan, hayvancılık -6- [Tr]
ç. 44, 375, 1469
ç.+ çılik 01
ç.+ dэ 44
ç.+ m 61
ç.+ çıligidэ 1430
çåy -
çay-2- [Tr]
ç.- ıp 1018, 1434
çåy
çay -3- [Tr]
ç. 1396, 1397, 1410
çek -
çekmek fiili -5- [Tr]
ç.- ıp 88, 1231, 1354,
ç.- ıptı 88
çekåbåt
çıkmak, peyda olmak, ayrılmak -13- [Tr]
ç. - at 657
oyun türü-1- [Tr]
çıkmak, peyda olmak, ayrılmak [Tr]
ç. ķanmız118
ç.- adı 14, 415
ç.- ardı 368, 558,
ç.- ardım 362
ç.- argэndэ 502
ç.- arılgэn 1356
ç.- arıp 381, 451, 1338, 1419
ç.- arkэn 79, 488
ç. - armeydı 632, 635
ç.- armeydı 632
ç.- arэdı 1233, 1234, 1247
ç.- ıp 60, 186, 361, 421, 515, 566, 615, 703
ç.- ıĢı 142
ç.- ıĢıp 78
ç.- ıĢkэn 364
ç.- ıĢtı 175
ç.- ıĢэrkэn 1414
ç.- ķan 12, 17, 20 dahil 24 kez kullanılmıĢtır
ç.- ķandэ 79, 480, 856, 862, 1425
ç.- ķandэn 21
ç.- ķanımdan 1285, 1298
ç.- ķanmız 119, 360
ç.- ķılэ 693
ç.- meydı 402, 403, 637
ç.- mэgэn 397
ç.- mэs 1257
ç.- sın 231
ç.- tı 52, 110, 232, 518
ç.- tım 239, 248, 351, 462
ç.+ ķan 12
ç.+ meydı 400, 401
ç.+ mэĢ 403, 1270
ç.+ tı 1007
ç.+ yatkэn 403
ç.- ıp 461
ç.- ıĢэdı 310
ç.- sэm 813
ç.- tik 349
ç.- эdı 1607
ç.- эrdım 1343
çårvэ
çıkmak-1- [Tr]
ç. 575, 578, 580
çıķ
ç.- э 1388
çårsı
ç. 49, 145, 610, 644, 1285, 1355,
sıçan, fare -1- [Tr] ç.- 831, 1474
bitki türü-1- [Tr] ç. 1412
ç. - kan 681, 683, 685
ç.- adı 658
ç.- ayın 654
ç.- ǝrgǝn 651
ç.- ǝrgǝndan 651
ç.- ıp 680
ç.- kan 23, 678, 680
ç.- kanda 658
ç.- ıp 1101
boy adı -1- [Tr] ç. 335
koĢmak -5- [Tr]
değin, kadar -6- [Tr]
ç. + mэsэŋ 954
ç.+ dı 1013
vurmak, çalmak -2- [Tr]
çållэr
çåp -
torunun çocuğu -3- [Far]
ç. 362, 1287, 1473
ç.+ m 324
ç.+ ını 1292, 1293
ç.+ ımdı 544, 546, 1216
ç.+ ımızgэ 256
ç.+ ingэ 1090, 1094
saçmak fiili -1- [Tr] ç.- эdı 437
ç.+ ķın 85
ç.+ ılmey 185
ç.+ ıĢэdı 314
baĢörtüsü -1- [Tr] ç. 1267
baĢörtüsü -1- [Tr] ç.+ dı 1237
saç bağı -4- [Tr]ç. 1250, 1251, 1252,
baĢ örtüsü -1- [Tr]ç. 256
çadır -2- [Fr] ç. 563, 1464
yaĢlı erkek -3- [Tr] ç. 961,
ç.+ ım 848
üflemek, enstrüman çalmak
kova -1- [Far]
ç. 1328
çevэrэ
sesleniĢ, davetiye -1- [Tr] ç. 540
sesleniĢ, davetiye -1- [Tr] ç. 540
fincan -2- [Far]ç. 218
saç -8- [Tr]
çål -
kenar-1- [Tr]
yerleĢim birimi adı -1- [Far]
ç. 132
ç.+ dэgı 260
181
çıldırmэ
müzik aletinin adı -3- [Tr]
ç. 1387, 1477
çılım
çıllэ
çılvır
çımçıķ
çönte
çöp
nargile-2- [Tr] ç.+ dı 88
yeni evli kızın gelinlik etmesi, yeni doğan
çocukla bir müddet sokağa çıkmaması
-3- [Tr] ç. 404, 406
at koĢumu parçası -2- [Tr] ç. 1432
serçe-2- [Tr]
çözmэ
çuçuķ
çuķur
çüçvэrэ
ç. 1419, 1420
ç.+ dey 1090
ç.+ dı 1420,
ç.+ lэr 1407, 1408, 1421
çımıldıķ
çünkı
çэkэn
çэķa
zifaf, gerdeğe girmek-2- [Tr]
ç. 1480
ç.+ dı 517, 518, 831
ç.+ dэ 519
ç.+ dэn 731, 982
ç.+ ķa 418
çımkent
çın
çэķır -
yerleĢim yeri adı -1- [Tr] ç.+ tı 288
gerçek, doğru -3- [Tr]
çini -3- [Tr]
ç. 218, 1383
çıpэlaķ
serçe parmağı, en küçük parmak -1- [Tr]ç. 1481,
1494
çıraķ
ıĢık, lamba -1- [Tr] ç. 909
ç.+ lэrэm 1041
çırı -
tezek -1- [Tr] ç. 1493
ayran -1- [Tr] ç. 1317
yer adı -1- [Tr] ç.+ gэ 644
tahminen, yaklaĢık
çэp
çэrçэmэg
çэy
-1- [Tr]ç.+ sı 202
sol taraf -2- [Tr]ç. 57, 416
yorulmak-1- [Tr] ç.- ın 832
çay -3- [Tr] ç. 537, 1276
çэyneg
güzel, süslü -6- [Far-Tr] ç. 1244, 1283, 1305, 1313,
çaydanlık -1- [Tr]
ç.+ dэ 1332
çэyĢэp
-1- [Tr]
çarĢaf-2- [Tr] ç. 394
ç.+ tэ 396
ç. 1280
çızıķ
yıkayıp temizlemek -2- [Tr]
ç.- p 1334
ç.- ymız 1330
sarmak-1- [Tr]
1327, 1330
çırэylik
çağırmak, davet etmek -1- [Tr]
çэlmэ
çэlэp
çэmbılbel
çэmэ
çэyķa -
ç.+ lэyın 1091
çırэyli
ç. 1304, 1360, 1362, 1489
edat, çünkü -1- [Tr] ç. 202
kumaĢ türü -2- [Tr] ç.- 917, 918
çocuk -7- [Tr] ç.+ dэn 1286
ç.+gэ 1286, 1287
ç.+sıgэ 285
ç.+ li 230, 361, 1462
ç.+ dı 520
çürümek-1- [Tr]
ç.- sın 2011
çırmэ
at bağırsağından yapılan sucuk 1- [Tr] ç. 1488
çukur -1- [Tr] ç. 570
yemek türü -4- [Tr]
ç.- ılэdı 316
ç.+ dэp 1092, 1096
ç.+ ığı 16
çını
ç.- ıltırэrdı 1411, 1412
cep -1- [Tr] ç.+ gımızgэ 333
çöp, ot -6- [Tr] ç. 1396, 1409
ç.+ ı 1402
ç.+ lэrdı 1403
ç.+ tı 1391, 1399
yemek türü -1- [Tr] ç.- 1320
çizik -1- [Tr] ç. 1353
D
ç.+ ını 1353
çikэldek
çillek
çillэ
çimek
çin
çoçko
çoķa
çolpэn
çoor
çopmэy
çopэn
çöcэ
çöç -
çocuk oyunu -5- [Tr]
ç. 574, 575, 578, 580, 1476
çocuk oyunu -1- [Tr] ç. 584
dakıment doküman, belge -1- [Frn]
d. + ter 682
d.+ ler 681, 682
kıĢın çetin geçen günleri
-1- [Tr] ç. 1478
yaban arısı -1- [Tr] ç. 1479
Çin -1- [Çn] ç. 217
domuz -1- [Tr] ç. 676
daleye
dalĢe
darvåza
datķa
mes altına giyilen lastik ayakkabı -1- [Tr] ç. 316
çoban yıldızı -1- [Tr] ç. 1487
musiki aleti -1- [Tr] ç. 1388
çocuk oyun adı -1- [Tr] ç. 576
çoban -2- [Tr] ç. 35, 36
tavuk cücüğü -1- [Tr] 1484
ç. sı, 1590
ditmek, saçmak -1- [Tr]
d.+ nı 67
davleniya tansiyon -3- [Ru] d. 1409
d. + ge 1397, 1398
dåd
feryat-1- [Far]
dåm
ç.- mэsın 483
çöçķa
çöçэķ
çöm -
ve daha, diğerleri -1- [Ru] d.+ 200
tekrar, yeniden -2- [Ru] d. 139
kapı -1- [Far] d. + 1495
özel isim -2- [Tr] d. 1149
dån
domuz -1- [Tr] ç. 1483
sünnet olmamıĢ erkeklik organı -2- [Tr] ç. 780, 1486
çimmek-2- [Tr]
182
d.+ leymэn 1042
molla-4- [Tr]d. + le 425
d. +leydı 243
d.+ legэ 243
d.+ lэlэr 421
tahıl türü-4- [Tr]d. 339
d.+ dэn 1425
d.+ lэr 338
dånıĢmэn akıllı-1- [Tr]
d.+ likkэ 795
dånэ
tane -1- [Far]
d.+ sısэn 1036
dårı
ilaç, derman -3- [Far]
d. 1403, 1418
d.+ lэrdı 1409
dåstån
özel isim -2- [Far] d. 606
dåstırhån yemek sofrası -4- [Far] d. 520
d.+ dı 535
d.+ gэ 414, 536
dåstэn
dåvå
dehķån
deputat
derэzэ
devånэ
devэl
destan -3- [Far] d. 227, 229, 1149,
tedavi etmek-1- [Tr]
d.+ lэgэn 1404
dåvэn
tünel-2- [Tr]
d. 722, 724
dåyım
dåyımå
dåyra
de-
deyatel
dıl
sürekli, daima -1- [Ar] d. 325
sürekli, daima -1- [Ar] d. 690
müzik aleti -1- [Far] d. 1373
demek, söylemek fiili -331- [Tr]
dırıktır
din
diydår
d.- dı 36, 97
d.- dım 100, 96, 98
d.- dim 684
d.- gən 22
d.- gǝn 645, 681
d.- gen 679
d.- genda 673
d.- gıç 1388
d.- gın 116
d.- gэn 1352, 1390, 1403,1406,
d.- gэn partisibi ile 03, 05, 709 dahil 66 kez kullanılmıĢtır
d.- gэndey 1413
d.- gэndey 1426
d.- gэndı 175, 18, 24, 397
d.- gэndэ 402, 730
d.- gэnı 124, 1375, 1376, 1389, 196, 214, 297, 57
d.- gэnı 1389, 1390, 1402
d.- gэnımız 218
d.- gэnını 88
d.- gэnkэn 293
d.- gэnler 1394
d.- gэnlr 1381
d.- gэnlэrı 1239
d.- gэnmız 805
d.- meydı 208
d.- p zarf fiili ile 95 kez kullanılmıĢtır
d.- se 651
d.- sek 188, 293
d.- sэ 189, 338, 409, 504, 511, 92
d.- sэm 1416, 97
d.- sэm 1426
d.- ydı Ģekliyle 55 kez kullanılmıĢtır
d.- ydılэr 112
d.- yılэdı 1358
d.- yılэdı 1344, 1345
d.- yın 148
d.- yıĢэdı 168, 494
d.- yıĢэrdı 447
d.- yiĢmeydı 209
d.- yiĢэdı 208
d.- ymı 1391
d.- ymız 1217, 128, 1371, 1403, 1424, 208, 209, 215
d.- ymız 1416, 1436, 1437
d.- ymız… 129, 1425
d.- ymэn 1067, 1153, 201
d.- ysin 654
d.- yt 654, 658, 660, 661
d.- yэlmey 189
d.- yэlmeydı 56
d.-p 1243, 1349, 1351, 1357, 1358,
d.-ydı 1361, 1370, 1371, 1382, 1387,
çiftçilik -1- [Far]d.+ çılikkэ 01
milletvekili -1- [Rur]d. 151
pencere -1- [Far]d. 1496
divane -1- [Far] d.+ dür 901
duvar -2- [Far]d. 1597
d.+ dı 779
Ģahıs-1- [Rur]d. 205
dil, lisan -4- [Tr] d. 707, 708
d.+ lэrnı 1063
direktör, yönetici -2- [Fr]d. 263
din, inanıĢ -2- [Ar] d. 159, 176
hasret-1- [Tr]
d.+ ıgэ 1108
dombıra
dost
müzik aleti -1- [Tr] d. 1388
arkadaĢ, dost -2- [Far] d.+ ları 653
d.+ larına 653
döl
dölэnэ
yağmur çeĢidi -1- [Tr] d. 167
meyve türü-1- [Tr]
d.+ gэ 953
dömlik
döŋ
döölэt
tepe -1- [Tr] d. 1468
yükseklik-1- [Tr] d. 71
devlet -3- [Ar] d. 768, 827
d.+ iŋı 769
döppı
dös
Ģapka -2- [Tr] d. 1266, 1267
dost, -2- [Far] d.+ ımız 152
d.- yår 429
dövır
devir, zaman dilimi -1- [Ar]
d.+ lэr 940
duå
dua, yakarıĢ -2- [Ar]
d. 700, 1559
dumbulэķ yerleĢim yeri -7- [Tr]
d.+ dı 485
d.+ dэ 304, 307, 308, 477
d.+ ķa 74, 486
duppıldэķ oyun türü-3- [Tr]
d.+ 586, 585, 588, 591
duppıldэ - tıkırdatmak-1- [Tr]
d.-tıp 587
183
dutår
dümbıl
dünyå
çalgı aleti -1- [Far] d. 1166
süt mısır -1- [Tr] d. 1469
yer küre -15- [Ar]
düĢmэn
d. 727, 900, 1082
d.+ dэ 327, 668, 838, 845, 1076
d.+ gэ 876
d.+ ligı 1052
d.+ lik 725
d.+ nı 169, 326
d.+ sэn 911
yağı, düĢman -1- [Far] d.+ gэ 757
dütår
e.+ ı 210
müzik aleti -2- [Far]
egэr
d. 1387, 1389
dэ
dэdэ
dэlэ
dэm
dэmçı
dэmэldэptэr
dэråmэt
dэrd
dэrıyå
dэrэht
d. bağlaç 68 kez kullanılmıĢtır
baba, ata -2- [Tr] d. 129, 209
ehe
ek -
dэstэ
dэvlэt
d.+ dэ 245, 256, 307, 1110, 1118
d.+ sı 813
dinlenme -1- [Far] d. 1277
tabip -1- [Tr] d.+ lэr 1408
dinlenmek-1- [Tr] d.- ıĢэrdı 485
defter, -1- [Ar] d. 332
gelir, kazanç-2- [Tr] d. 559
d.+ iŋ 559
dert, sıkıntı -1- [Far] d.+ ıŋı 541
deniz -1- [Far] d.+ эm 894
ekaterina Çariçe II. Katerina -1- [Ru]e. 192
ekkı
iki, sayı adı -68- [Tr]
e. 67, 79, 98 dahil yalın halde 39 kez kullanılmıĢtır
e.+ nçı 82, 387
e.+ nçısını 1437
e.+ tэ 77, 88, 111
e.+ tэsı 252, 265
e.+nçı 144, 232, 510, 581, 583, 1069, 1438
e.+nçısı 83
e. tэ 278, 302, 324, 395, 496, 511, 516, 520, 586, 1313,
1388, 1390
ağaç parçası -1- [Far]
su kabı -3- Far]
d.+ ıdэn 893, 895, 1042, 1044, 1066
demet -1- [Tr] d. 1471
siyasi teĢkilat -5- [Ar] d. 121
d.+ ım 1223, 1224
d.+ lik 1276
d.+ lэr 201
ekkız
(э -)
ecэ
eç
eçkı
eer eg -
imek yardımcı fiili -59- [Tr]
ekspertiz
el
e.- dı 965
e.- dım 967, 968
e.- ken 670, 679, 680, 682
e.- kэn Ģekliyle 36 kez kullanılmıĢtır
e.- kэnmız 4
e.- mas 662, 665, 666
e.- mes 667
e.- mэs 1055, 176, 184, 319, 404, 560, 611, 635
e.- mэsmız 475
e.- sэ 1050
imek fiili -4- [Tr] э.- keŋ 791
э.- kэn 331, 353
э.- kэndэ 1006
abla -1- [Tr] e.+ lэrdı 210
hiç -3- [Tr] e. 54, 126, 181
keçi -1- [Tr]e.+ nı 1413
-1- [Tr] e.- ip 658
ele
el - yurt
egэç
il-memleket, ikileme-1- [Tr]
elçi -1- [Tr]
yer adı -1- [Tr]
e. 56
elçılig
sefaret -3- [Tr]e.+ idэ 157
e.+ inı 158
e.+igэ 157
eleçek
elek
ellik
-1- [Tr] e. 221
-1- [Tr] e.+ p 603
abla -1- [Tr]
e.+ dı 814
e.+ dэn 25, 26
e.+ gэ 380, 385, 431, 497, 688
e.+ ı 22, 26, 27
e.+ ıdэ 17, 18, 639
e.+ ıgэ 727, 729, 972, 974, 98, 983
e.+ ını 15
e.+ iŋdı 185
e.+ lэrdı 40
e.+ э 255, 400
iĢte, öyle e.+ 150, 157, 190, 204, 771, 881, 1269, 1424
e.+ sı 904
elçıbek
değirmi -1- [Tr] e. 221
eğik -1- [Tr] e. 1167
bükük, hilal Ģeklinde
doğru olmayan -1- [Tr] e. 959
haksız toprak sahibi olmak
bilirkiĢi incelemesi -1- [Fr]
il, memleket -34- [Tr] e. 85
e.- yürt 1156
elçı
eğmek, bükmek -2- [Tr]
egrı
egэlэ-
iki, sayı adı -11- [Tr]
e. 423, 455
e. 537, 1349
e.+ mızdıkı 91
e.+ mızdэn 160
e.+ nı 26, 390
e.+ sı 395
e.+vı 535
e.+vı 538
e.- ılgэn 712
e.- ılэdı 1206
egırmэ
egik
egmэ
ikiz -1- [Tr]
e. 272
ekkö
E
e-
belirtme edatı -2- [Tr] e. 948, 950
ekmek fiili -7- [Tr]e.- ıp 340
e.- tım 256, 1420,
e.- tik 235
e.- эmız 1424
e.- эrdik 337, 1306
tarla -6- [Tr]
d.+ tı 575
dэstı
at koĢumu -3- [Tr] e. 1432, 1472,
e. dı 1473
-63- [Tr]
kadınlarda bai giyimi -2- [Tr]
e. 1296, 1297
elek -1- [Tr] e. 1310
elli, sayı adı -3- [Tr]
e. 607, 1236, 1429,
ellэt
hastalık, illet -2- [Ar] e. 109
e.+ lэr 110
184
elэ
elэm
elэmэn
emçeg
emçı
em emı
böyle, iĢte böyle -16- [Tr]
e. 348, 405, 485
e.+ gэ 408
e.+ mэn 416
e.+ sı 414, 468, 1291
e. 150, 157, 190, 204, 248, 255, 256, 366, 370, 402, 436,
771, 811, 1269, 1270, 1424,
alem, herkes -1- [Ar] e. 493
uruğ adı -1- [Tr] e. 56
meme -1- [Tr] e.+ ını 568
doktor -1- [Tr] e. 1407
emmek -1- [Tr] e.- dırgэn 202
es
Ģimdi, Ģu halde -68- [Tr]
e. 249, 250, 257 dahil yalın halde 65 kez kullanılmıĢtır
endı
Ģimdi -80- [Tr]
e.+ 284, 288, 297 dahil 80 kez kullanılmıĢtır
ençı
elçi-1- [Tr]
es - aķıl
esån eskı
e. 538
ene
ana, anne -2- [Tr]
e.+ ŋdэn 878
e.+ ŋı 797
energya
eney
eng
enэ
enэsåy
ep
enerji -1- [Frn] e.+ sı 92
ondan (ondan sonra)-52- [Tr]
estэlik
e. 160, 175 dahil 47 kez kullanılmıĢtır
en, üstünlük bildiren zarf -1- [Tr] e. 723
eĢıt -
e. 86, 92, 412, 1477
e.+ dэn 93
e.+ gэ 548, 999
e.+ lэr 1264
e.+ lэrımız 1392, 1395
e.+ lэrımızdэn 1249
e.+ m 250, 939, 940, 941, 942
e.+ mız 235, 241, 356, 507
e.+ sı 163, 164, 312, 478, 481
e.+ sıgэ 397, 540, 543, 546
e.+ sını 15, 202
yenisey ırmağı -3- [Tr] e. 14, 15
e.+ dэn 14
eĢig
eĢik
erkэ
ermэn
et -
iĢitmek, duymak -7- [Tr]
kapı eĢiği -3- [Tr]
kapı eĢiği -3- [Tr]
Ģahıs adı, özel ad -1- [Tr] e. 153
özel bir çay adı -1- [Tr] e. 1410
ReĢat, özel ad -2- [Tr] e. 804
etmek yardımcı fiil -3- [Tr]
e.- kın 692
e.- mэ 1080, 1081
erken -5- [tr]
eta
iĢte, bu -1-( Rus)
e. 199
eteg
elbisenin uç kısmı, etek -1- [Tr]
e.+ ıgэ 1269
erkek -1- [Tr]
evэrэlэr
ez -
koyunun belirli bir yaĢa gelmiĢ hali -1- [Tr] 1435
erkek -1- [Tr]
e. 490, 496, 1253, 1433, 1435
e.+ dıkını 563
e.+ kэ 561
e.+ lэr 315, 563, 1253
e.+ lэr 491
e.+ lэrını 604
olgun, eke -2- [Tr] e. 1341
e.+ ligiŋ 9951
torunun torunu -1- [Far] e. 1479
ezmek fiili -1- [Tr] e.- ıp 1350
F
faktiçeski
faķat
familya
farķ
hiç, delil-1- [Ru] f. 170
bağlaç -1- [Ar] f. 220
aile -1- [Ġtl]f.+ sı 154
ayrım -3- [Ar] f. 211, 221
f.+ ı 2220
-1- [Tr]
fårs
Ġranlı -3- [Far] f. 72, 109, 118
f.+ 108
-1- [Tr]
fåydэ
fэrğånэ
e.+ э 482
ertэ
1261
e.+ tı 804
becermek-1- [Tr]
e. 1392
ert
e. 518, 1371
e.+ dэ 315, 442, 1402
e.+ lэrı 1239
hatıralık -1- [Tr] e.+
e.+ kэ 386
e.+ kэ 402, 1274, 1290,
eĢmэtov
eĢэn
eĢэt
e. + tek 641
erik
erkek
yeni olmayan, eski -5- [Tr]
e.+ degılэr 537
e.+ ını 525
e.+ ingэ 771, 777
e. 712, 725
e.+ gэ 241
e.+ ı 249
e.+ tэ 403
er
e.+ э 1060
e.+ ımdэ 941
e.+ ımdэn 615, 1204
e.+ ımgэ 230
e.+ kэ 430
e.+ lэsэm 073
e.+ tэ 1050
e.+ tэn 60, 703, 706, 1419
akıl-us -1- [Tr] e. + 701
sağ-sağlim -1- [Tr] e.- åmån 343
e.- ıp 273, 327, 1150
e.- ıĢımız 275
e.- kэnımızdı 457
e.- mэdım 1298, 1299
ana, anne -30- [Tr]
e.+ lэp 02
er
akıl, us -12- [Tr]
erte, sonra -6- [Tr]
185
çıkar -1- [Ar] f.+ sı 1439
yerleĢim yeri -1- [Far] f. 105
fэryåt
fэrzэnt
çığlık -1- Far] f. 973
çocuk -2- [Far] f. 423
g.+ iy 884
g.+ lik 555, 1280
g.+ lэr 957
g.+ lэrdı 1246
f.+ ım 1043
gülbotэ
gül dikeni -1- [Far]
g. 1402
gürcistэn
gay
G
gürüç
yol polisi kısaltması -2- [Rr]
güvå
g.+ dı 646
g.+ ı 646
gayrat
gэcırlэr
gэp
yerleĢim yeri, özel ad -1- [Tr]
ara sıra -2- [Far]
g. 1176
gåyıp
gep
Ģahıs adı -2- [Far] g.- ıp 261, 269
söz, laf -2- [Far]
g.+ lǝĢadı 649
g.+ lǝĢkenden 649
geroy
gılǝm
gınэ
gırıl -
kahraman -1- [Ry]g. 238
kilim -1- [Far]
g. 1235, 1245, 1272, 1278, 1279, 1280, 1480
g.+ dı 647, 1280,1281
g.+ gэ 1240
gine, edat-1- [Tr]g. 164
gэzetэ
kırılmak, ölmek -1- [Tr]
gilit
mevkii adı -1- [Tr] g. 271
gilэs
kiraz -2- [Rum,] g. 1481
gosudarstvenıy vergi dairesi -1- [Ru.] g. 205
göroğlı
Köroğlu, özel ad -21- [Tr]
gözэl
gözэlik
gramota
ğam
gam mekanı -1- [Far]
ğ.+ dür 900
ğ.+ ımdэn 534
ğıĢ
ğozэ
ğulğul
kerpiç -1- [Far] ğ. 1525
pamuk sapı-1- [Tr] ğ. 461
hindi -3- [Tr] ğ. 1359, 1485
ğ.+ dan 1360
ğunçэ
ğэzэl
gonca -1- [Far] ğ. 1075
gazel-1- [Far] ğ. 1026
takdirname-2- [Tr]
H
küme, grup -3- [Fr] g. 90
haķ
halil
adalet -1- [Ar] h.+ sız 284
Ģahıs adı -4- [Ar] h. 12, 13
h.+ dı 12, 13
halķ
hamma
Gürcistan -1- [Far]g. 22
Gürcistan -1- [Far -3- [Tr]
insan topluluğu -1- [Ar] h.+ a 378
hepsi, tamamı -2- [Tr]h. 676
h.+ sını 650
g. 27, 29
g.+ dэn 30
gül
gam, üzüntü -1- [Far]
ğarip
kimsesiz, garip -1- [Far] ğ. 794
ğåyıpnэzэr Ģahıs adı -1- [Far] ğ. 373
ğıç
kumaĢ türü-1- [Tr]
g. 17, 20 dahil yalın halde 10 kez kullanılmıĢtır 622
g.+ dэn 622, 806
g.+ gэ 629
g.+ nı 20,
et -16- [Far] g. 295, 297, 1306, 1383
g.+ ı 212, 1344
g.+ ını 1330, 1344
g.+ tı 213, 1300, 1340, 1345
g.+ tэn 1305
güzel -1- [Tr]g. 1074
güzellik -1- [Tr]g.+ niŋ 1174
g.+ gэ 136
g.+ sı 115
g.+ tэndэn 23
gurcistэn
gurziya
gazete -2- [Ġtl]
ğ.+ ını 901
ğamhånэ
g.+ da 675
g.+m 23
gruppэ
söz, laf -17- [Far]
g.+ lэrdı 134
g.+ lэrdэ 135
g.- lэgэn 368
göĢ
g.+ dэn 24, 25, 26
pirinç -3- [Far] g. 380, 498
g.+ tэn 1382
güveyi, damat -2- [Tr]g.+ sı 410
g.+ m 412
urug adı -2- [Tr] g. 335, 336
g. 206, 326
g. + ıdэn 116
g. + ırsэ 400
g. + lэĢmeydı 400
g.- ırgэn 191
g.- ırıĢtırэdı 390
g.- ırmeymız 456
g.- ırэmız 456
g.+ ını 508, 513
g.+ lэr 704,705, 706
g.+ lэĢıp 509
g.+ lэĢэdı 279
g.+ эm 711
g.+ ta 688
gåhå
Gürcistan -4- [Gür]g. 24
haroĢo
håc
çiçek, gül -18- [Far]
iyi, güzel -1- [Rus]h. 98
hacc -2- [Ar]h+ ı 1262
h.+ ıgэ 265
g. 246, 883 dahil yalın halde 9 kez kullanılmıĢtır
g.+ dı 943, 958, 1247
g.+ ım 875
håkım
mahkeme baĢkanı-3- [Ar]
h. 730, 981
186
h.+ ı 266
hålål
hålı
hålıķ
hål
hålmergэn
hålmırzэ
hålэvэt
håmı
hån
hordэ
horэz
hökmэt
haram olmayan -1- [Ar] h. 420
halı -3- [Tr] h. 556, 1279
halk -1- [Ar] h. 346
durum -1- [Ar]h.+ lэrgэ 1048
Ģahıs adı -1- [Ar-Tr]h. 153
Ģahıs adı -2- [Ar] h. 153
huzur -1- [Ar]h. 696
hepsi, tamamı -1- [Tr] h.+ lэdår 18
han, hakan -9- [Tr]h. 65, 66, 323,
h.+ tı 349
hökэn
hucım
hudå
huķuķ
hur
hurcın
hurmэ
husэn
huĢ
huzur
hэķ
hanlık -1- [Tr] h.+ ı 320
ev, ev halkı -1- [Far] h.+ mız 305
hanım -9- [Tr]h. 228, 241, 471
h.+ ı 657, 1005, 1264
h.+ lэrı 1264
h.+ lэrını 1265
h.+ lэrэm 1267
håvıç
Hokant yer adı -3- [Tr]
h.+ gэ 748, 752
h.+ ligdı 753
h.+ dan 602
h.+ dı 65, 603
h.+ gэ 66
h.+ ım 1080
h.+ sız 322
hånlig
hånэ
håtın
yemek adı -1- [Tr] h. 1392
horoz -2- [Tr] h. 1485, 1488
hükümet -2- [Ar] h.+ ıkı 303
saldırı -1- [Ar] h. 1145
Allah -14- [Far]
h. 324, 528, 690, 698
h.+ gэ 257, 324, 325, 462, 773, 994
h.+ yım 778, 998, 1053
yazılı töre -1- [Ar] h. 06
huri -1- [Ar] h. 956
cep -1- [Far] h.+ iŋnı 834
hurma -2- [Ar] h. 1036, 11489
Hüseyin -1- [Ar]h. 1173
-2- [Tr]
huzur -1- [Ar]h. 696
zarf, onunla ilgili -1- [Ar]
h.+ dэgı 141
h.+ ıdэ 141, 142, 1145
avuç -1- [Tr]
h.+ lэtıp 416
hэlig
halk -2- [Ar]
håvlı
håvэ
avlu -1- [Rum] h.+ dэ 763
hamurdan yapılan yiyecek
hэlķ
h.+ ı 1284, 1311
halk -4- [Ar] h. 63, 369, 1206,
h.+ a 691
håzır
-3- [Far] h. 1362, 1367, 1368
mevcut, hemen -65- [Ar]
hэlt
-2- [Tr]
h.+ э 1363
h.+ эgэ 1364
h. 24 dahil yalın halde 48 kez kullanılmıĢtır
h.+ gı 1419 dahil 10 kez kullanılmıĢ
heç
hesэp
h.+ эm 1394
hiç -1- [Far] h. 1031
hesap -2- [Ar] h.+ lэp 170, 1291
h.+ lэsэm 329
hıl
tür, çeĢit -5- [Far]
hınэ
hırэ
hıtэy
hэltэmэ
hэmır
hэmmэ
h. 163, 219, 295, 1236,
h. +mэ 1070
h. +ı 1267
kına -1- [Ar] h. 1487
hэmzэ
hэptэ
net görememek-1- [Tr] h. 963
Çin -12- [Tr] h. 118
hidlig
hocэ
hocэlik
hocэvåt
hocэviy
h.+ dı 1300, 1305, 1339, 1340
h.+ ı 1351
hepsi, tamamı -29- [Tr] h. 1490
h.+ gэ 693, 698
h.+ mızgэ 344
h.+ sı 1374
h.+ sını 112, 559
Hamza -1- [Ar]h. 153
yedi gün, hafta -2- [Fr]
h. 275, 278
hэr
h.+ dı 272
h.+ dэ 268, 278
h.+ dэgı 278
h.+ dэn 218
h.+ gэ 267, 268
h.+ liglэr 269
h.+ lэr 318
hızmэt
hiç
düğün yemeği -1- [Far] h. 500
hamur -15- [Ar]h. 1338
hэssэ
hэsэn
hэt
-17- [Far]
h. 285 dail 17 kez kullanılmıĢtır
yaba -1- [Far]h. 191
hasan özel ad -8- [Ar] h. 25
h.+ dı 623
h.+ dэn 628
mektup -1- [Ar]
h.+ lэrım 972
görev, iĢ -1- [Ar] h. 1141
yokluk bildiren edat -7- [Far]
hэtå
hэvэs
h. 81, 322, 631, 636, 1177, 1227
yabani ot adı -1- [Tr] h. 1398
imam -1- [Far]h. 43
yer adı -1- [Tr] h.+ dik 347
yerleĢim yeri -3- [Tr] h. 45
h.+ tэ 44
h.+ tэn 43
Ģahıs adı -1- [Tr] h. 446
yanlıĢ -1- [Ar] h.+ sız 1008
arzu -1- [Far] h. 1067
h.+ ını 344
hэyåt
yaĢama -2- [Ar]h. 1072
h.+ ımnı 1078
hэydэ
hareketlenmek, hareket ettirmek -4- [Tr] h. 808
h. + gэndı 188
h. + p 721, 1426
h. +-gэn 6
h+ gэmak 1492
187
hэyıt
dini bayram günü -1- [Far]
ilgэrı
h. 1494
hэyrån
çok beğenen -3- [Ar]
ilgэrkılэr
ilgэrtэn
ilmэķ
ilig
h. 188, 340
h.+ mэn 1056
hэyzэn
hэzån
hэzıllэĢ hål
çocuk oyunu -1- [Far] h. 594
hazan -1- [Far] h.+ dırmэn 1079
hazırlaĢmak -1- [Ar] h.- ıp 367
durum -4- [Ar] h. 220
hål
h.+ lэrgэ
h.+ ıdэ 955
h.+ ım 850
ben [Ar]h. 1529
ilэc
ilэn
ilэĢэ
imån
imårэt
imperiya
I
ı-
indük
ine
imek yardımcı fiili -58- [Tr]
ı.- dı 165, 197 dahil belirli geçmiĢ zaman Ģekli 44 kez
kullanılmıĢtır
ı.- dık 587, 598, 1048, 1099, 1303
ı.- dım 756, 866
ıhtıyår
itirazsız, elinde olmadan
ıķbэl
ırgıt ısıt ısırğa
ıstoriya
-1- [Ar] ı.+ sız 1060
gelecek -1- [Ar] ı.+ ı 727
fırlatmak -1- [Tr]ı.- ıp 668
ısıtmak fiili-1- [Tr] ı.- ıp 1330
küpe -1- [Tr] ı. + 423
tarih -1- [Rus]ı. 14
imparatorluk -3- [Tr]
i.+ sı 150, 186, 192
hindi -1- [Tr]i. 1359
yine, tekerrür edatı -5- [Tr]
-3- [Ar]
mahalle adı i. 74
devrim i. 283
i.+ tэ 286
insåf
vicdan, merhamet -2- [Ar]
i.+ ını 689, 690
insåp
insaf -4- [Ar]
i. 342, 344
i.+ li 327
i.+ tэ 326
instituti
intızår
ip
enstitü-1- [Fr] i. 259
intizar, beddua -1- [Far] i. 1081
ip -2- [Tr]i. 1260
i.+ lэr 1269
irım
iskэp
islåm
istanbul
dıĢ karĢıtı, dahil -19- [Tr] i. 561, 563, 567
i.+ ı 910
i.+ ıdэ 137, 165, 171, 186, 263, 506, 708, 882, 883
i.+ ıdэgı 522,
i.+ ıgэ 439, 1268, 1363, 1365, 1368
i.+ vålэrdik 1318
iç -
i.+ 1250, 1253 dahil bu Ģekilde 27 kez
kullanılmıĢtır
öncekiler i.+ 1279
önceden, eskiden i.+ 359, 1412
ilmek, düğüm -2- [Tr] i. +1312
kemik iliği -5- [Tr]i.+ dı 1437
i.+ ı 1437
i.+ ıdэn 1438
i.+ lэr 1435
i.+ lэrdı 1436
em, deva -1- [Ar] i.+ ım 1058
yılan-1- [Tr]i. 1496
iliĢmek, bulaĢmak-1- [Tr] i. 1378
inanç -2- [TAr] i.+ ını 689,
bakım evi -1- [Ar] i.+ iŋ 902
i. 1365, 1367, 1368, 1369
inķılэp
Ġ
iç
önceleri
iĢ
içmek fiili -30- [Tr]
i.- ıp 520, 1276, 1393
i.- ırmeydı
i.- ırэr 1403
i.- kэndey 737
i.- meydı 399
i.- mэyaptı 537
i.- э 1397
i.- эdı 1350, 1398
i.- эmız 1328
i.- эrdı 539
i.- эrdik 219, 238, 1306, 1307, 1315, 1316, 1317, 1321,
1325, 1392
i.- эsэn 1400, 1401
içımlik
içmek için olan-1- [Tr] i.+ 399
idıĢ - эyaķ tabak çeĢidi -1- [Tr] i.- 1383
ilgaru
önceleri -33- [Tr] i.+ 645
ilgэrdэn
önceki zamanlardan i.+ 795
188
batıl inanç-1- [Tr] i.+ lэrı 453
koklamak-1- [Tr] i. 883
Ģahıs adı -1- [Ar] i. 82
Ġstanbul, Ģehir adı -2- [Tr]
i.+ dэ 455
i.+ dэn 291
iĢ -46- [Tr] i. 350, 648, 656, 676,
i.+ эmız 1367
i.+ ı 401
i.+ ını 463, 709
i.+ ige 671, 674
i.+ ķэlэp 247
i.+ legenda 653
i.+ lǝp 257, 675
i.+ lerin 647
i.+ lǝsın 664
i.+ leydı 1265
i.+ lэ yaptı 153, 264, 410
i.+ lэdım 239, 263, 264, 348, 351, 461, 478
i.+ lэgılэ 94
i.+ lэgэnımızdэn 1431
i.+ lэnmeydı 572
i.+ lэp 287, 290
i.+ lэr 253
i.+ lэrdэ 93, 94
i.+ lэrdэn 1373
i.+ lэringэ 343
i.+ lэriŋ 650, 699
i.+ lэtmey 1277
i.+ lэtэmız 1365, 1379, 1380, 1381
i.+ ti 654
iĢэn inanmak -1- [Tr]i.- gэn 1047
iĢenbэyev Ģahıs adı -1- [Tr]i. 152
iĢtэn
iç gömlek -3- [Tr] i. 316, 560
i.+ ını 568
it
köpek -2- [Tr] i. 78
itķaynэtэr uruğ adı -1- [Tr] i. 450
i. +lэr -2- [Tr] 77, 78
ittıfåğ
kåzэn
ke -
k.- gэn 25, 26, 28, 37, 173, 283, 365, 569, 641, 643, 644,
678, 1290
k.- gэndэ 218
k.- gэndэn 42, 45, 280, 426, 491
k.- gэnımdэ 363
k.- gэnımız 448
k.- gэnımızdı 293
k.- gэnlэrdı 386
k.- gэnlэringэ 697, 702, 800
k.- gэnlэrэm 413
k.- gэnmız 3, 49, 460
k.- gэnmэn 323
k.- p 261, 444, 657
k.- ptı 456
k.- sэm 858, 860
anlaĢarak birleĢme -1- [ar]
i.+ dэn 339
ivıt iyik
iymån
iynэ
öğütmek -1- [Tr] i.- эmız 1308
i.- gэndэn 1308
hafta -5- [Tr] i. 1239, 1260
i.+ di 1239, 1247, 1260
iman -1- [Ar] i. 344
kel –
-1- [Tr]
i. 784
izlэ -
takip etmek -4- [Tr] i.- gэn 547
iηrэ -
i.- p 228, 229, 643
inlemek -1- [Tr] i.- r 1166
K
ka -
kalmak fiili -2- [Tr] k.- masın 665
k.- mayturgǝn 652
kaç -
kaçmak fiili -3- [Tr] k.- adı 657
k.- at 659
k.- kandan 659
kak
kurutulmuĢ meyve, et -1- [Tr]
k. 1348
kara bakmak -1- [Tr] k.- ganda 682
karandaĢ kalem -2- [Tr] k. 189
k.+ tı 189
karmaĢ
kayrat
tutmak -1- [Tr] k.+ kǝ 677
yerleĢim yeri -3- [Tr]
k.+ kǝ 659, 660
k.+ tan 660
kåsэ
keçkэ
keçek
keçэ
derince çanak -2- [Far]
k. 217, 1313
kåttэ
kåtэygэn
kazan -1- [Tr] k.+ gэ 1305
gelmek fiili -37- [Tr]
büyük, iri -41- [Far]
kegin
k. yalın haklde 38, 82 dahil 29 kez kullanılmıĢtır
k.+ lэr 562
k.+ lэrdı 505
k.+ lэrэm 600
k.+ rэķ 426, 493
k.+ sı 218, 248
k.+ sını 210
k.+ ydik 360
k.+ yıp 361
büyümek-1- [Tr] k.+ dэ 314
k.+ dэn 1433
kekırtek
kelavat
kelın
gelmek fiili -37- [Tr]
kel 783, 1099
k.- gэn 24, 814
k.- ip 26, 40, dahil 30 kez kullanılmıĢtır
k.- iĢken 70, 75, 84, 86, 262, 276,
k.- di 98, 278, 772, 904
k.- dim 265, 348, 777, 908
k.- inler 274
k.- gэndэ 170
k.- gэnmız 172
k.- dım 225, 514
k.- dik 238
k.- edi 384, 387, 413 dahil 23 kez kullanılmıĢtır
k.- iĢ 485
k.- örэdı 411
k.- ıĢkэndэ 486
k.- эrdı 513
k.- ourэrdı. 515
k.- yatkэndэ 522, 535
k.- mэgэysэn 530, 822, 829
k.- sэŋэm 531, 823, 830
k.- yatkэn 628
k.- eyin654
k.- эmэn 718, 817
k.- эr 809
k.- эsэn 876
k.- эrmı 948
k.- sэ 1158, 1205, 1393
gece -1- [Tr] k.+ 408
giyim -1- [Tr]k. 1527
gece -2- [Tr] k. 7772
k.+ sı 1290
sonra -1- [Tr]
k. 25, 43 dahil 34 kez kullanılmıĢtıri
kıkırdak -1- [Tr] k. 1519
tabut -2- [Far] k. 555 k.+ kэ 555
-40- [Tr]
k. 919, 112 dahil yalın halde 17 kez kullanılmıĢtır
k.+ ım 250
k.+ çegligımdэgı 1371
k.+ çek 326
k.+ çэglэr 1230
k.+ çэkkэ 917
k.+ dı 1271, 1273
189
kencэ
keŋgэkeŋgır
kerek
k.+ gэ 466
k.+ ler 1251, 1253, 1270, 1341
Ģahıs adı -2- [Tr] k. 452
geniĢlemek -3- [Tr] k. 255
k.- yıp 109
geniĢ -1- [Tr] k. 85
k.- gan 652
k.- gandan 652
k.- gǝn 647
k.- ıp 665, 670, 676,
k.- mıĢ 662
k.- mıĢker 665, 666
kım
-28- [Tr]
k. 1283, 1285 dahil yalın halde 25 kez kullanılmıĢtır
kerıl -
gerilerek gezmek-2- [Tr]
k.- ıp 1265
k.- mэstэn 833
kerme
kes -
kesmэ
ket -
dağ adı, özel ad -1- [Tr] k. 319
kesmek fiili -11- [Tr]
k.- ılgэndэn 1369
k.- ılэdı 1369
k.- ıp 57, 575, 1329, 1418
k.- mэz 712
k.- эdı 60
k.+ kэnım 762
eriĢte -1- [Tr] k. 1520
kırgız
kısım
kıĢ
kıĢne kıtåp
kıtэp
gitmek fiili -84- [Tr]
k.- at 666
k.- ıp 23, 78, 329, 448, 666
k.- ıĢkэn 71, 284, 286
k.- ıĢtı 274, 275, 442
k.- ıĢэdı 270
k.- ıĢэrdı 485
k.- kэn 14, 129, 168, 181, 183, 191,
k.- kэndэ 6
k.- kэnkэn 296
k.- kэnmэn 255
k.- kэnэkэn 296
k.- måķdэmэn 1071
k.- meydı 407
k.- mэs 476
k.- ourэdı 421, 1277, 1287, 1288
k.- ourэsэn 1247
k.- sek 149
k.- sın 438
k.- sэ 406, 1412
k.- tı Ģekliyle 53, 60 dahil 16 kez kullanılmıĢtır
k.- ti 187, 189
k.- tim 666
k.- yapsıŋэr 184
k.- yatkэndэ 85
k.- yatsэ 88
k.- э 927
k.- эdı 46, 243, 418, 421, 560, 593
k.- эr 78, 213, 475, 1321
k.- эrdı 150, 521, 1313
k.- эrkэn 431
k.- эvergэn 48
keyın
kəm
kıl -
kız
kim soru edatı -22- [Tr]
k. yalın halde 951, 969 dahil 11 kez kullanılmıĢtır
k.+ dıkı 581
k.+ gэ 507, 912, 966, 1172
k.+ gэdır 72
k.+ ı 792
k.+ ıdı 29
k.+ lэr 230
Kırgız -2- [Tr] k. 651, 686
bölüm-1- [Tr] k.+ ga 649
kıĢ mevsimi -2- [Tr] k.+ ı 21,
kiĢnemek fiili -2- [Tr]
k.- ydı 1131, 1192
kitap -1- [Ar] k.+ tэ 1179
kitap -2- [Ar] k.+ tэn
k.+ lэr 142
k.+ lэrdэ 113
k.+ lэrdı 640
kız -2- [Tr] k.+ gэ 392
k.+ ı 686
ki -
giymek fiili -2- [Tr]
kiçıg
kiçınэlig
kiin
k.- yadı 429, 1232, 1297
küçük -1- [Tr] k.+ ını 248
çocukluk -1- [Tr] k.+ imdэ 609
sonra -1- [Tr] k. 674
kilэ
kiprik
kiĢnэ -
ölçek -2- [Ar] k. 340
kirpik -1- [Tr] k. 1526
kiĢnemek -2- [Tr] k.- Ģэdı 877
k.- ydı 1110
kiygız
kiyım
halı, kilim -2- [Tr] k. 237, 1234
giyim -7- [Tr] k. 433
k.+ dэ 1295
k.+ gэ 1295
k.+ ıgэçэ 499
k.+ lэrımız 771
kiyik
kiyin
klэs
koça
koĢa
koy -
sonra -143- [Tr]
yabani -6- [Tr] k. 1394, 1397, 1398
sonra -18- [Tr]
k. yalın halde 648, 649 dahil 14 kez kullanılmıĢtır
k.+ ki 674
sınıf -2- [Rur] k.+ kэçэ 370
k.+ tı 352
içecek adı -1- [Tr] k. 1315
çift -1- [Tr] k. 653
koymak fiili -12- [Tr]
k.- amın 682, 684
k.- gǝn 663
k.- gǝndan 650
k.- magan 649
k.- uŋ 663
k.- up 663, 669
k.- uvar 654
k.- veradı 655
k.- vergandan 656
k. yalın halde 5, 20 dahil 120 kez kullanılmıĢtır
k.+ gı 170, 626, 1179, 1297
k.+ gılэrdıkı 1294
k.+ gısı 454
az -1- [Tr] k. 634
kılmak yardımcı fiili -11- [Tr]
k.- adı 677
k.- at 651
190
k.- vermaydı 654
koz köp
köç
köçmэn
köç -
k.- mэy 331
k.- sek 333
k.- sın 950,
k.- sötüp 680
k.- sэtıp 562
k.- sэtiŋ 1057
k.- yapsэn 1323
k.- эdı 412
k.- эmэn 229
birden parlamak-2- [Tr]
k.- gagǝn 649
k.- gǝgǝndan 649
çok -1- [Tr] k. + p 675, 706
göç -2- [Tr] k. 714
göçmen 1 [Tr] k.+ 63
göçmek fiili -10- [Tr]
k.- ıp 63, 70, 75
k.- ırıp 387
k.- kэndэ 1281
körkэm
körpэ
k. 859, 1289
k.+ gэ 796
k.+ nı 518
k.+ sını 520
köçkэnbåyev
Ģahıs adı -1- [Tr] k. 31
köçэ
sokak -8- [Far] k. 1416, 1417, 1424
k.+ dэ 333
k.+ gэ 1270
kötэr -
kök
mavi renk -8- [Tr] k. 534, 557
kökmeren yabani bitki -1- [Tr] k. 1410
köktürk Göktürk -4- [Tr]
k.+ lэr 135
k.+ lэrdı 136
k.+ lэrgэ 133, 136, 137
kökэr yeĢermek -4- [Tr] k.- gın 1262, 1275
k.- gэn 992
k.- sın 473, 482,
kökэt
kök, ot -1- [Tr] k.+ lэrdэn 1392
kölgэbåtmэs uruğ adı -1- [Tr] k. 240
köliglik
lakap adı -1- [Tr] k.+ 261
köm gömmek -4- [Tr] k.- gэndэn 425
k.- ıp 488
k.- эdı 425
kömır
kömür -1- [Tr] k.+ dэn 333
köŋıl
gönül -2- [Tr]n k. 952
k.+ ım 1222
köp
köpür
kör -
görkem -1- [Tr] k.+ li 1004
yorgan-4- [Tr]
kövle
köy
köyneg
köynek
kaldırmak -11- [Tr]
k.- ılmeymız 635
k.- ıp 518, 558, 581, 583, 949, 973
k.- эdı 421
k.- эr 951
k.- эrdik 1312, 1313
kazımak-1- [Tr] k.+ ydı 559
köy -1- [Tr] k.+ niŋ 949
gömlek -3- [Tr] k.+ dı 565
k.+ ını 566
gömlek -16- [Tr]
k. yalın halde 560, 561 dahil 12 kez kullanılmıĢtır
k.+ kэ 567
köz
göz -26- [Tr] k. 216, 589, 1517
k.+ dün 658
k.+ dэn 717
k.+ ı 331, 856, 862, 863
k.+ ım 83, 749
k.+ ımdı 92
k.+ ımız 172
k.+ ımızgэ 404
k.+ ını 589
k.+ ıŋdı 184, 1214
k.+ iŋ1031
k.+ lэgэn 548
k.+ lэr 307, 486
k.+ lэrı 627
k.+ lэringэ 1074, 1076
kulэ
yerleĢim yeri adı -1- [Tr] k. 85
küçэtэylэķ yemek türü-3- [Tr] k. 1300, 1301
kül
kül -4- [Tr] k.+ dı 246
k.+ dэn 1302
kümüĢ
gümüĢ -4- [Tr] k. 1251, 1524
k.+ tı 888
k.+ tэn 1256
çok -54- [Tr]
k. yalın hal 55, 68 dahil 39 kez kullanılmıĢtır
k.+ ı 167, 369
k.+ ınçэ 310, 575
k.+ ını 1235, 1248
k.+ i 369
k.+ lэrı 213, 703
k.+ rэķ 307, 1317, 1358, 1375, 1381
k.+ tэ 56
k.+ эm 1361
köprü -1- [Tr] k.+ gı 1103
görmek fiili -53- [Tr]
k.- dım 191, 363
k.- dik 306, 353
k.- diŋmı 856
k.- gılэ 693
k.- gınçэ 473
k.- gэn 163, 410, 412, 511
k.- gэndэ 950
k.- gэnım 82, 254, 939, 944
k.- gэnmız 234
k.- gэnэkэn 300
K.- ınıĢıdэ 116
k.- ip 363, 508, 643, 1161
k.- meydı 93
k.- mэdım 1214
k.- mэgэn 83
kün
künbötэ
191
gün -24- [Tr]
k. yalın halde 231, 306 dahil 14 kez kullanılmıĢtır
k.+ dэ 422, 479, 645
k.+ ı 77
k.+ ımız 156
k.+ ımsэn 1025
k.+ ını 362
k.+ lэrdэ 253, 690
bitki türü-2- [Tr] k. 446
k.+ nı 446
küntuğmıĢ destan kahramanının adı -2- [Tr] k. 640, 642
kürek
1. koyun kemiği -2- [Tr] k. 1438,
2. kürek k. 1526
kürэĢ
güreĢ -2- [Tr] k. 584, 601
küy yanmak -9- [Tr]
küz
kэlın
ķaĢlэğıç
ķatıķ
ķ. 1317, 1318, 1324
k.- dı 743
k.- dım 513
k.- dırıp 58
k.- digü 1043
k.- ıp 1045, 1050
K.- meydı 570
köz -1- [Tr] k.+ dэ 1424
kэltek
kэlэç
kэm
kэmpır
kэmэr
kэmэs
kэptэr
kэpэn
kэttэ
ķatırma
ķatlэmэ
ķaydэ
hamurdan yapılan yiyecek-1- [Tr] ķ.+ nı 1353
katmer -1- [Tr] ķ.- 1362
nerede -4- [Tr]ķ.+ dür 722
ķaydэn
ķayer
ķ.+ sэn 851, 853
nerden -2- [Tr]ķ. 854, 1086
nere -2- [Tr] ķ.+ dэ 179
ķ.+ gэ 583
ķayır -
yığmak, toplamak-1- [Tr]
ķ.- dik 237
baĢlık -4- [Tr]
ķaymэķ
k. 463, 497, 827
kэlkэç
kэllэr
ķaynэnэ
ķaynэt -
lastik, lastik ayaykkabı -3- [Tr]
ķaynэtэ
kaynata -8- [Tr] ķ. 402, 436
ķ.+ mızgэ 1129
ķ.+ nı 534
ķayt -
gömmek -8- [Tr] ķ.- ıp 852
ķ.- эrgэndэn 426
ķ.- эrıp 1290
ķ.- эrэdı 469
ķå -
büyük, iri -7- [Far]
nasıl -1- [Tr] ķ.+ ndey 65
ne tarafa -1- [Tr] ķ.+ 63
ne zaman -2- [Tr] ķ. 931, 932
kalmuk -5- [Tr] ķ.+ lar 292, 293
ķåç -
ķ.+ lardı 292
ķådırbek
ķågэn
ķåğåz
ķål -
ķ.+ 66, 510
kalmak fiili -32- [Tr]
ķ.- gın 839, 840, 873, 924, 928
ķ.- gэn 1140, 1249, 145, 153, 179,
ķ.- gэndэ 298
ķ.- gэnkэn 483
ķ.- gэnlэrdı 1043
ķ.- gэnmız 233, 303, 364, 366
ķ.- gэnmэn 327
ķ.- lıpsэn 1052
ķ.- p 576
ķ.- ptı 454, 79, 81
kaçmak fiili -5- [Tr] ķ.- ıp 409
ķ.- iŋlэr 896
ķ.- эdı 326
Ķ.- эsэn 326
Ģahıs adı -2- [Tr] ķ. 143, 151
hakan-2- [Tr]ķ. 04 154, 1380
kağıt-1- [Ar]ķ. 333
-59- [Tr]
ķ.- dı 183, 252, 265, 331, 332, 369
ķ.- dıkü 1045, 1050
ķ.- dım 139, 962
ķ.- dik 65, 369, 1009
ķ.- gın 884
ķ.- gınэ 996
ķ.- gэn 85, 1054, 1357
ķ.- gэnmız 287
ķ.- gэnэkэn 301
ķ.- ıp 187, 189, 191, 193, 303, 360,
ķ.- ıĢ 185, 405,
yaban otu -1- [Tr] ķ.+ lэr 1411
dua etmek -4- [Tr] ķ.- gılэ 458, 695
ķ.- gэndэ 960
ķ.- mэsэm 752
ķ.- sэm 843
kardeĢ -4- [Tr] ķ. 463, 1275, 1276,
tutunmak-1- [Tr] ķ. 1400
alnı akıtmalı at -2- [Tr]
ķ. 1437, 1509
ķaĢķadaryå
kaynatmak fiili -3- [Tr] ķ.- ıp 246
ķ.- ıĢ 1363
ķ.- ıĢyэtsэ 77
ķ.+ mэ 1362
ķ.+ mэnı 1362
k. 1535, 1232, 1234
az -5- [Tr]k. 45,634, 698, 1317
yaĢlı kadın -12- [Tr]k. 520, 1292,
k.+ dı 312
k.+ ım 90
k.+ lэr 520, 439, 1264,
k.+ lэrdэ 1294
kemer -4- Ar] k. 729, 731, 980, 982
-1- [Tr] k. 852
güvercin -1- [Ar] k. 1539
kefen -2- [Ar] k.+ gэ 490
k.+ ıdэ 1239
ķalэmķåĢ kalem -1- [Ar] ķ. 189
ķamıĢ
kamıĢ -2- [Tr] ķ.+ kэ 869, 1222
ķançэ
ne kadar -4- [Tr]
ķarındåĢ
ķarmэgıç
ķaĢķa
kaynana -5- [Tr] ķ. 434
ķ.+ gэ 472, 482
ķ.+ nı 402
ķ.+ sı 504
k. 76, 240, 296, 307
k.+ dэn 240
değnek -1- [Tr]k. 1433
Ķ
ķarağat
ķarı -
süt, yoğurttan yapılan kaymak -4- [Tr] ķ. 1333,
1339, 1363
urug adı -1- [Tr] k. 56
urug adı -6- [Tr]
k. 65, 243, 626, 629, 1047
ķandey
ķayaķa
ķaçan
ķalmağ
kaĢağı -1- [Tr] ķ. 1455
yoğurt, ayran -5- [Tr]
coğrafi ad -1- [Tr] ķ. 105, 334
192
ķ.- ıĢı 116
ķ.- ıĢkэn 444
ķ.- ıĢэdı 960
ķ.- ķan
ķ.- meydımı 949
ķ.- mızmı 449
ķ.- yaptı 1204, 1234
ķ.- эdı 188, 428, 452, 1332, 1333,
ķ.- эmэn 325
ķ.- эrdı 340, 449, 522
ķålķэn
ķ.- gэn 902
ķ.- gэnıgэ 194
ķ.- ıngэn 1377
ķ.- ınэdı 315, 419
ķ.- ınэrdı 1236
ķ.- ıp zarf fiiliyle 6, 40, dahil 96 kez kullanılmıĢtır
ķ.- ıpsэn 947, 958, 1141, 1145
ķ.- ıĢ 391, 613, 617
ķ.- ıĢkэn 553, 628
ķ.- ıĢmeydıdэ 1341
ķ.- ıĢtı 275, 349
ķ.- ıĢэdı 212, 213, 1413
ķ.- iŋ 1159
ķ.- meydı 534
ķ.- mэstэn 507
ķ.- sın 1087
ķ.- sэ 340, 1422, 1423
ķ.- э 1384
ķ.- эdı 45, 375, 401, 420, 471
ķ.- эdıgэndı 217
ķ.- эlmeydı 708
ķ.- эlmeymız 1361
ķ.- эmız 2, 214, 257, 414, 415, 491,
ķ.- эrkэn 1409
ķ.- эsız
ķ.- эsэn 392, 1401
ķ.- эy 945, 959, 1008
ķ.- эyın 700, 997, 998
kalkan -1- [Tr]
ķ. 146
ķålpåķ
kalpak -1- [Tr]
ķ. 1243
ķåmэt
ķån
boy -1- [Ar]ķ.+ lэrnı 1167
kan -7- [Tr] ķ. 396, 1407, 1408
ķ.+ dek 1041
ķ.+ ını 503
ķ.+ эr 738, 739
ķånэķ
ķåp
ķår
ķårånğu
ķårэ
tahıl türü-2- [Tr] ķ. 338, 339
kap, torba -2- [Tr] ķ. 1499, 1500
kar -3- [Tr] ķ. 975, 977, 1579
karanlık -1- [Tr] ķ. 1082
siyah -16- [Tr] ķ. 1090, 1094, 1505,
ķ.+ li 859
ķ.+ sı 711
ķårэçål
yağız -1- [Tr] ķ. 446
ķårэķunnэs urug adı -2- [Tr] ķ. 56, 240
ķåĢ
kaĢ -8- [Tr] ķ. 216, 1507
ķılıç
ķ. 712, 719, 1259, 1525
ķ.+ ı 228
ķ.+ lэrı 117
ķ.+ tэn 221
ķåĢık
ķåtırma
ķåtэr
ķılıĢ -
ķåzı
ķåzэn
ķı -
ķ.+ 1508
ķ.+ dэn 1275
ķımız
ķımmэt
yiyecek adı -1- [Tr] ķ. 1352
katar, araç konvoyu -4- [Tr]
ķırğız
kımız -1- [Tr] ķ. 1317
pahalı, değerli -2- [Tr] ķ. 328
ķ.+ çılik 246
Kırgız Türk boyu -52- [Tr]
ķ. 11, 13, 15, 112, 120
ķ.+ çэ 1343
ķ.+ çэdэn 73
ķ.+ dı 11, 90, 127
ķ.+ gэ 14
ķ.+ lэr 14, 63, 636, 1227, 1301
ķ.+ lэrdaķķa 75
ķ.+ lэrdey 298
ķ.+ lэrdı 276, 277
ķ.+ lэrdıkını 1361
ķ.+ lэrdэ 214, 1296, 1358, 1359
ķ.+ lэrdэn 126, 458
ķ.+ lэrэm 208, 209, 298, 299
ķırğızstэn Kırgızistan -7- [Tr] ķ. 101, 155, 165
ķ.+ dэ 97, 150, 614, 637
ķırğэğ
kenar -2- [Tr] ķ.+ rэķ 116, 117
kabak -2- [Tr] ķ. 1514
kabuk -1- [Tr] ķ.+ ını 1307
kaide, kural -1- [Ar] ķ.+ sını 391
Kazak Türkleri -4- [Tr]
ķ. 112, 120, 125, 279
özel ad -1- [Tr] ķ. 266
kazan -17- [Tr] ķ. 1277
ķ.+ dı 1354
ķ.+ dэgı 1274
ķ.+ gэ 1274, 1300, 1302, 1304
kılmak yardımcı fiili -22- [Tr]
ķ.- gэn 27, 37, 45, 340, 527, 630,
ķ.- gэnmэn 339
ķ.- mey 558
ķ.- meydı 561, 1341, 1342
ķ.- meymız 1228
ķ.- mэstэn 554
ķ.- p 495, 512, 587, 615, 1368
ķıl -
-1- [Tr]
ķ.- ımız
kaĢık-1- [Tr]
ķ. 812
ķ.+ ı 502, 641
ķåvåķ
ķåvığ
ķåydэ
ķåzåķ
-6- [Tr]
ķırķ
kırk sayı adı -10- [Tr]
ķ. 149, 380, 404, 406, 902
ķ.+ ı 427, 480, 493
ķ.+ ıdэ 427
ķ.+ tэ 431
kılmak yardımcı fiili -206- [Tr]
ķırķ -
ķ.- dım 323, 341, 462
ķ.- dik 237, 989
ķ.- diŋ 912
kırkmak fiili -2- [Tr]
ķ.- ılgэndэn 1347
ķ.- ılэdı 1347
193
ķısķa
kısa -3- [Tr]
ķısm
ķısэköz
ķıĢ
ķ.+ sı 395, 580, 1341
bölüm -1- [Ar] ķ.+ ı 384
urug adı -1- [Tr] ķ. 307, 486
kıĢ mevsimi -3- [Tr] ķ.+ lэğıdэ 301
ķ.+ tэ
ķıĢlåğ
kıĢlak -1- [Tr]
ķıĢlэ ķıĢlэķ
ķıyın
ķıynэ ķız ķız
ķ.+ gэ 1218, 1230
ķ.+ ıdэmэn 251
ķ.+ ıdэn 288
ķ.+ ıgэ 468
ķ.+ ımdı 916, 925
ķ.+ ımdэ 453
ķ.+ ımdэdır 754
ķ.+ ımdэgı 864, 871
ķ.+ ımgэ 915, 924
ķ.+ ımızdэ 492, 1311
ķ.+ lэnıp 566
ķ.+ lэp 795
ķ.+ lэrıdэn 1395
ķ.+ dэ 81, 259, 281, 285
ķ.+ ıdэ 144
ķ.+ ıdэn 355
ķ.+ ıgэ 86
ķ.+ ımızdı 352
ķ.+ nı 85
kıĢlamak -1- [Tr] ķ.- p 48
kıĢlak -4- [Tr] ķ. 571
ķ.+ ķa 281, 301
eziyet -2- [Tr] ķ.+ çıliglэr 234
ķ.+ çılik 352
eziyet çekmek -1- [Tr] ķ.- ldik 348
kızmak fiili -2- [Tr] ķ.- dı 421
ķ.- gэndэn 1355
ķ.- ıp 15
ķoltıķ
ķ.+ ıdegı 514
ķ.+ ıdэn 504
ķ.+ ķa 512
ķomız
ķonэķ
ķopal
ķora
ķorğэl
ķorķ -
kız, bakire -107- [Tr]
ķoĢ -
ķoĢå
ķoĢıķ
ķoĢnı
güzel, hoĢlanmak -1- [Tr]
ķoĢэķ
ķ.+ ķanmэn 607
ķızıl
ķotaķ
ķotır
ķovun
ķoy
kızarmak fiili -1- [Tr]
ķ.- gэngэ 1355
ķ.- tırıp 1341
ķoçķarbåy özel ad -1- [Tr] ķ. 320
ķoğır kavurmak fiili -3- [Tr]
kavurma -4- [Tr]
ķ. 1357, 1379
ķoķan
ķol
ķ.- a 344
ķ.- eylik 497
ķ.- ılgэnını 162
ķ.- ılıp 159, 429
ķ.- ılmeydı 108
ķ.- ılsın 458, 693, 700
ķ.- ılэdı 424
ķ.- ılэmız 140
ķ.- ıp 407, 431, 495, 1318
ķ.- kэn 528
ķ.- kэnlэriŋ 344, 458, 695, 700
ķ.- mэsэ 424
ķ.- vålıp 1323
ķ.- э 458, 695, 701
ķ.- эdı 1367, 1405
eĢit -1- [Tr] ķ. 768
türkü -3- [Tr] ķ. 585, 1098, 1102
komĢu -2- [Tr] ķ. 187
ķ.+ sıgэ 404
koĢma, ağıt -9- [Tr]
sünnet sonrası erkeklik organı adı -1- [Tr] ķ. 1512
yaban otu -1- [Tr] ķ. 1412
kavun -1- [Tr] ķ. 1427
koyun -52- [Tr]
ķ. Yalın halde 2, 35 dahil 26 kez kullanılmıĢtır
ķ.+ dı 212, 375, 383
ķ.+ dıkı 1244, 1435
ķ.+ dэn 181
ķ.+ ım 61
ķ.+ ımdı 57
ķ.+ imdi 721
ķ.+ iŋ 809
ķ.+ iŋdı 808
ķ.- ıp 1380
ķ.- эmız 1326
ķoğırmэ
eĢ tutmak -27- [Tr]
ķ. 849, 999, 1000, 1039, 1511
kızıl renk -5- [Tr]
ķ. 534, 1244, 1258, 1268
ķızэr -
müzik aleti -3- [Tr] ķ. 1388, 1390
bir tahıl çeĢidi -3- [Tr] ķ. 1427
kaba, kibarın tersi -1- [Tr] ķ. 1505
avlu -1- [Tr] ķ. 1508
çocuk oyunu -1- [Tr] ķ. 1509
korkmak fiili -2- [Tr]
ķ.- meymэn 100
ķ.- meysı 100
ķ. Yalın halde 61, 89 dahil 48 kez kullanılmıĢtır
ķ.+ dey 230
ķ.+ dı Ģekliyle 312, 642 dahil 17 kez kullanılmıĢtır
ķ.+ dэn 257
ķ.+ gэ 432, 471, 481, 1279
ķ.+ ı 249, 454, 1013
ķ.+ ıdey 467, 1104, 1190
ķ.+ ıdэn 454
ķ.+ ım 248, 264, 265, 1383
ķ.+ ımdı 249
ķ.+ ımıdım 993
ķ.+ lэr 502
ķ.+ lэrdı 362
ķ.+ ını 798, 987, 1106
ķ.+ lэr 505, 529, 1252
ķ.+ lэrdı 362, 512
ķ.+ lэrı 801, 807
ķ.+ lэrımdı 552
ķ.+ lэrımızı 689
ķ.+ nı 963
ķ.+ эm 515
ķızıķ
koltuk -3- [Tr]
hokant Ģehri -2- [Tr] ķ. 321
el, kol -27- [Tr] ķ. 1278, 1280
ķ.+ dэ 1223, 1235
194
ķ.+ lэrı 355
ķ.+ lэrını 287
ķoy -
ķurb
ķurbancan
ķurı ķurıt -
koymak fiili -88- [Tr]
ķ.- adı Ģekliyle 26 kez kullanılmıĢtır
Ķ.- adı 21, 58, 367, 401
ķ.- adıdэ 1424
ķ.- amız 569, 1259, 1335
ķ.- amэn 582
ķ.- aptı 558, 569
ķ.- ar 517, 1303
ķ.- ardı 436, 1263
ķ.- gэn 15, 20, 89, 115, 566
ķ.- gэndэn 582, 1434
ķ.- gэnı 553, 1421
ķ.- gэnkэn 489
ķ.- ılgэn 281
ķ.- ılıp 298
ķ.- ılmэydı 480
ķ.- ılэdı 394, 479
ķ.- ıp 14, 414, 422
ķ.- ıptı 1419
ķ.- ıĢ 479
ķ.- ıĢkэndэ 1421
ķ.- mey 349
ķ.- meydı 91, 1269
ķ.- sэ 1381
ķ.- эlmeydı 709
ķ.- эmız 57
ķoyçı
ķuruķ
ķurut
ķurэn
ķutı
ķutıl ķuv -
ķuda
ķudэ
ķuy -
çoban -1- [Tr]
ķuyan
ķuymэķ
ķuyruķ
kuzu, yavru, çocuk -5- [Tr]
ķ. 1432, 1433, 1520
ķ.+ m 881, 884
akraba -1- [Far] ķ. 472
kovmak fiili -6- [Tr]
urug adı -7- [Tr]
-15- [Tr]
ķ.- dırэdı 469
ķ.- ılэdı 1328
ķ.- ıp zarf fiili ile 1274, 1275 dahil 12 kez kullanılmıĢtır
ķ.- ıĢэrdı 1276
ķ - uĢkan1411
tavĢan -2- [Tr] ķ. 1530
kaymak -2- [Tr] ķ. 417, 469
kuyruk -4- [Tr]
ķ. 1332, 1333, 1336, 1532
akraba -10- [Far]
L
låzım
lekın
lenin
litr
lэb
kulak -5- [Tr]
ķuraķ
ķ.- dırgэn 332
ķ.- gэn 289
kuru -1- [Tr] ķ. 553
yemek türü -4- [Tr]
l. 1305, 1319, 13060
lэktek
lэĢkэr
lэtåfэt
ķ. 1131, 1192
kulak -3- [Tr] ķ. 327, 330, 840
testi -1- [Tr] ķ. 1523
kunduz -2- [Tr] ķ.+ ım 1026, 1035
kurmak fiili -3- [Tr]
sıvı ölçme birimi -1- [Yu.] l. 1328
dudak -4- [Tr] l. 217, 1061, 1542
l.+ lэringэ 1061, 1075
lэğmэn
eĢek -2- [Tr]
ķulэķ
ķumğan
ķunduz
ķur -
gerekli -1- [Ar] l. 564
ama -3- [Ar] l. 299, 406, 704
Lenin, özel ad-7- [Tr]
l. 131, 132, 199,
l.+ dı 202
l.+ gэ 205
kul, yaratılmıĢ -2- [Ar]
ķ. 284, 1593
ķ.+ dı 57
ķ.+ ı 480
ķ.+ ıgэ 423
ķ.+ ını 423
ķulın
ķ. 572, 1338, 1375
ķ.+ kэ 78ü 1357
ķ.+ tı 572, 1350
kur‟an -2- [Ar] ķ. 337, 430
kutu -2- [Tr] ķ. 1371
kurtulmak fiili -1- [Tr] ķ.- meysэn 906
ķ. 33, 55, 244, 291, 424
ķ.+ lar 293, 449
ķ.+ lik 1169
ķ.+ lэrdı 863
ķulaķ
kurutulmuĢ yiyecek -11- [Tr]
ķuvaķalmaķ
ķ. 423, 431, 470
ķ.+ lik 238
ķ.+ lэr 481, 497
ķ.+ lэrdı 414
ķ.+ lэrgэ 499
ķ.+ nı 503
ķ.+ lэrdikkıgэ 313
ķul
ķ.- ıp 1375, 1516
kuru -2- [Tr] ķ. 1305, 1306
ķ.- alэp 596
ķ.- dırıĢtı 872
ķ.- ılgэndэ 330
ķ.- ıp 292, 574, 577
ķ.- эdı 326
ķ.- эsэn 326
ķ.+ 37, 1148
ķ.+ lэrdı 342
ķozı
güç -1- [Ar] ķ.+ ımız 502
Ģahıs adı -1- [Tr] ķ. 67, 1149
korumak fiili -1- [Tr] ķ.- sın 1212
kurutmak fiili -2- [Tr]
195
çocuk oyunu -1- [Tr] l. 583
asker -2- [Far] l. 629
hoĢluk, güzellik -1- [Ar] l. 1075
m.+ tı 163
M
maçıt
mırzэ
m.+ sıdэn 447
mescit -3- [Ar] m. 332, 358
mısål
m.+ tı 331
milisa
m.+ lэrımız 800
min -
maskva
materyal
mål
måĢinэ
måy
måzэr
medэl
amaç -3- [Ar]
m.+ lэringэ 459, 733, 801
Moskova -5- [Ru] m. 677
m.+ da 175, 203
m.+ ga 660, 661
malzeme -1- [Frn] m.+ dэn 1272
ministr
büyük baĢ hayvan -19- [Ar]
miŋ
missek
momın
monçaķ
monğol
moskvэ
m. 1361, 1369, 1547
makine -2- [Alm] m. 381,
yağ -3- [Tr] m. 416, 498
m.+ dı 1350
kabir -3- [Far] m. 71
m.+ ı 373
m.+ lэrı 309
mujskoy
munçэ
munэrэ
muŋ
Ġslami akit -3- [Ar]
misafir -3- [Far]
mümin -1- [Ar] m. 1005
boncuk -2- [Tr] m. 1258, 1295
Moğol -1- Moğ] m. 196
Moskova -2- [Ru] m.+ dэn 413
m.+ımsэn 1027
erkek -1- [Ru] m. 1253
bu kadar -1- [Tr] m. 242
minare -1- [Ar] m.+ nı 261
-3- [Tr]
m.+ lэĢım 1225
m.+ lэĢımdэn 1221
m.+ lэĢkэngэ 1226
murç
baharat -1- [Tr] m. 1370
murda
ceset -5- [Ar] m. 564
m.+ nı 559, 565, 566
murdэ
ceset -5- [Ar]m.+ gэ 489
m.+ nı 489, 489, 491
musurmэn Müslüman -2- [Ar] m. 322
m.+ lэr 368
muz
buz, dolu -1- [Tr] m. 1015
muzlэķ
soğuk -1- [Tr] m. 1555
mümkün olabilir -3- [Ar] m. 116, 409
m.+ mэs 145
müyüz
boynuz -1- [Tr] m.+ ını 1261
mэhэl
çevre -14- [Ar] m.+ degı 571
m.+ dэ 617,1357
m.+ ıdэ 18, 74, 147
m.+ ımızdэ 59
m.+ lэr 66
m.+ lэrdэ 266, 612
m.+ lэrdэgı 618
mэkkэ
tahıl türü -6- [Fr]m. 237, 1342,
mэktэp
okul -11- [Ar] m. 82
m.+ kэ 83
m.+ lэr 302
misafirhane -1- [Tr]
m.+ эgэ 1281
mehrıbån sevgili -2- [Far] m. 1054
mıllэt
zengin yaĢlı kadınların giydiği elbise -5- [Tr]m.
m.+ gэ 410
m. 275
m.+ ıdım 866, 921
mehrэb
meken
men
bin sayı adı -25- [Tr]
muğalım öğretmen -1- [Ar] m. 262, 611
muhэbbэt sevgili -1- [Ar] m. 1065
madalyon -1- [Frn]
mehmэnhån
m.- gэn 755
m.- ıp, 79, 487, 488, 489, 631
m.- ıĢtı 187
m.- sэm 1074
bakan -2- [Ru] m.+ lıgıgэ 155
m.+ lik 156
1263, 1264
yemek adı -5- [Çin]
m. 695, 698, 701
mehmэn
binmek fiili -10- [Tr] m.- dırıp 601
m. yalın halde 673, 1411 dahil 18 kez kullanılmıĢtır
m.+ dэn 166
m.+ ı 166
m.+ lэrım 239
mehır
polis -1- [Frn]
m.+ dan 645
m. yalın halde 1338, 1374 dahil 10 kez kullanılmıĢtır
m.+ dı 596, 1333
m.+ dıkı 1435
m.+ ım 772
m.+ lэrdı 288
måntı
örnek -3- [Ar]
m. 51, 409, 704
m.+ ı 562, 1264
magnitafon teyp -1- [ Ru] m.+ gэ 1151
mahal
çevre -1- [Ar] m.+ da 677
maķål
bilmece -3- [Ar] m.+ lэr 794
maķsэt
bey -2- [Far] m.+ sı 445
m.+ ım 921, 1047
yüklük -1- [Ar] m. 1549
mekan -2- [Ar] m.+ ım 100, 101
ben Ģahıs zamiri -146- [Tr]
m. yalın halde 57, 60 dahil 78 kez kullanılmıĢtır
m.+ den 663, 664
m.+ dэ 514
m.+ en666, 667, 671
m.+ ge 653
m.+ gэ 73, 98, 161, 331
m.+ ı belirtme haliyle 2, 27 dahil 57 kez kullanılmıĢtır
m.+ ıkı 55
m.+ эm 756
m.+en gэ 1357
halk, budun -9- [Ar]m. 51, 54, 166
m.+ ı 147
m.+ ım 96, 333
m.+ ımı 97
m.+ ımızdı 96
m.+ ını 141
m.+ kэ 168
196
mэķål
mэķålэ
mэķsэt
m.+ tı 154
m.+ tэ 247, 263, 264, 332, 352, 369
nåråzıçılik razı olmamak -1- [Far]
atasözü -4- [Ar]
nåvåyi
m. 712, 1083
m.+ lэr 703
nåz
n. 393
n.+ lэr 221
makale -1- [Ar] m.+ sıdэ 200
amaç -2- [Ar] m. 709
melhem -1- [Ar] m. 932
bilgi -1- [Ar] m.+ ım 628
ben, Ģahıs zamiri -55- [Tr]
ne
negız
m. 913
m.+ dey 34, 38 dahil 30 kez kullanılmıĢtır
m.+ deyçэ 496, 507
m.+ э 26, 30, 55 dahil 18 kez kullanılmıĢtır
m.+ эndey 1239
mэngü
ölümsüz 1 [Tr]m.+ gü 1155
mэnå
anlam -6- [Ar] m.+ sı 114, 178
m.+ sını 1235
mэrcån
mercan -3- [Ar] m. 1256, 1257
mэrhэmэt acıma -2- [Ar] m. 104
m.+ ıdэn 19
mэskэ
nema
neŋ
nerse
mэymun
mэyrэm
iĢte bu -9- [Tr]
nımэ
ufak, parça -6- [Far]
m. 109, 415, 1529
m.+ leysız 1346
m.+ lэngэn 1343
m.+ lэp 1346
maymun -1- [Ar] m. 1632
bayram -3- [Tr] m. 330
m.+ lэrdэ 1250
nısbэtэn
nıĢån
niyat
nohtэ
nöhэt
nuh
nuråbåt
nэrsэ
N
naķĢ
nazik
nåʼm
nakıĢ -1- [Ar] n. 1366
kibar -2- [Far] n. 1095, 1097
ün -4- [Far] n. 294
n.+ ı 281, 291, 352, 604
n.+ ımızdı 811
n.+ ını 1068
nån
n. 1091, 1093, 1531
ne sorusu -2- [Tr]n. 655
n.+ me 656
köken -2- [Far] n.+ gı 11
n.+ ı 10
Ģey, iĢte-5- [Tr] n. 654
n.+ da 683
n.+ dan 653
n.+ lǝr 681
n.+ lǝrı 678
Ģey, eĢya -1- [Tr] n. 660
herhangi bir Ģey -1- [Tr]
torun -8- [Far]n. 361
n.+ gэ 1022
n.+ lэrdı 99
n.+ lэrım 329
n.+ m 89, 772
n.+ sı 196
tereyağı çeĢidi -4- [Tr]
m.+ dı 481
m.+ erdı 300, 484
m.+ erdэ 364, 365
m.+ ergэ 289, 442, 444
m.+ erlэr 300
m.+ erlэrdэ 287
m.+ ı 69, 71, 74, 304, 324
m.+ ındey 564
mэydэ
kibar, ince -3- [Far]
n.+ ge 676
nevэrэ
m. 1324, 1333, 1334
m.+ nı 1350
mэĢ
naz -1- [Far]
n. 1080
nåzik
m.+ ını 709
mэlhэm
mэlumåt
mэn
Ali ġir Nevai -2- [Tr] n. 52
ekmek -17- [Far]
nэsip
nэvэrэ
n. yalın halde 306, 414 dahil 12 kez kullanılmıĢtır
n.+ gэ 1351
n.+ ımız 1351
n.+ lэr 218
n.+ lэrdı 234
nэy
nэymэn
197
her hangi bir Ģey -60- [Tr]
n. yalın hal 6, 18 dahil 25 kez kullanılmıĢtır
n.+ dэn 26, 1248, 1437
n.+ gэ 35, 97, 201, 385, 644
n.+ gэdır 54
n.+ lэr 409, 623, 624
n.+ lэrdı 392, 1438
n.+ lэrdэ 622
n.+ lэrdэn 608, 616, 620
n.+ lэrı 611
n.+ mızı 637
n.+ nı 613, 643, 1281, 1345, 1410
n.+ sı 1283, 1296
n.+ sıdэ 614
n.+ sını 1339, 1353
diğerine göre -1- [Ar] n. 494
belli olan -1- [Far] n. 957
amaç -1- [Ar]n.+ ım 50
at kuĢamı -1- [Tr]n. 1533
nohut -1- [Far]n. 1534
Nuh Peygamber -1- [Ar] n. 170
yerleĢim yeri -1- [Far] n. 337
ne ise -12- [Tr] n. 1418
n.+ gэ 229
n.+ lэr 208
n.+ lэrdı 209, 610, 1291
n.+ nı 114, 211, 590, 838, 845
n.+ sı 401
pay -1- [Ar] n. 691
torun -1- [Far] n.+ m 89
n.+m dэn 324
üflemeli çalgı -2- [Far] n. 1388
yer adı -1- [Tr] n. 355
n. 145, 1640
nэzırbåy
Ģahıs adı -1- [Tr] n. 282
ot
ot
otır -
O
oğıl
oğurda ohĢэ oķat
oķı -
oķĢэ -
oŋ
orhon
orısçэ
orэtepэ
oĢ
-22- [Tr]
o. yalın halde 249, 253 dahil 15 kez kullanılmıĢtır
o.+ åy 452
o.+ dı 374
o.+ dэn 265, 445
o.+ ı 152, 156, 160, 163
o.+ ıdэn 273
o.+ ıgэ 736
o.+ ım 61, 89, 248, 251
o.+ ımdэn 248
o.+ ını 162
o.+ likçэ 357
o.+ lэrını 449
o.+ u 683
çalmak -1- [Tr] o.- gan 647
benzemek -5- [Tr] o.- gэn 1384
o.- p 955
o.- r 1171, 1172
ottız
oy
oyın
o.+ ko 654
o.+ kэ 1150
o.+ o 658, 663
o.+ эndэn 1149
ateĢ -4- [Tr] o. 919, 920
ot o.+ ı 1401 o.+ lэr 1394
oturmak fiili -2- [Tr] o.- ıp 331
o.- эmэn 93
otuz sayı adı -3- [Tr] o. 132
düĢünme -1- [Tr] o.+ ligı 1156
oyun -2- [Tr] o. 314, 587
o.+ эlэdı 310
o+эtıp 715
Ö
ö
iĢte o -4- [Tr] ö.+ Ģı 374, 396
ö.+ Ģэ 7, 8
ö-
yemek -18- [Far]
o. 1393, 1423 dahil 11 kez kullanılmıitır
o.+ ı 1420, 1422
o.+ ımız 1344
o.+ lэr 1352
okumak -21- [Tr] o.- dım 141, 332
o.- gэndey 179
o.- gэnım 247
o.- gэnmız 640
o.- gэnmızdэ 124
o.- gэnmэn 136, 609
o.- mıĢli 473
o.- mэgılэ 173
o.- mэy 303
o.- p 430
o.- Ģımızgэ 114
o.- Ģtı 173
o.- tıp 989
o.- ymız 134
öçöçağ
öçaķ
ökız
ökmэt
öküm
öl -
benzemek -9- [Tr]
o.- gэn 437, 530, 552, 629
o.- gэndı 1266
o.- p 190, 438
o.- Ģ 1390
o.- tıp 1324
sağ taraf -4- [Tr]o. 5
o.+ go 670
o.+ gэ 144
o.+ lэgэn 262
Orhun yazıtları -1- [Tr]o. 183
Rusça -2- [Tr] o.+ dэ 189
o.+ gэ 179
yer adı -3- [Tr]o.+ den 85
o.+ dэn 83, 334
ölkэ
ölэn
oturmak fiili -9- [Tr]
ö.- tırgэndэn 536
ö.- tırıp 425, 1267, 1276
ö.- tırıppэn 362
ö.- tırıppэndэ 364
ö.- tırэdı 396, 397, 519, 536
ö.- tıĢkэn 77
sönmek -1- [Tr] ö.- tımı 1041
ocak -2- [Tr] ö.+ da 1274
ö.+ dagı 1274
ocak -4- [Tr] ö. 1539
ö.+ ķa 1276, 1354, 1356
öküz -5- [Tr] ö. 1541
ö.+ ı 487
ö.+ ıgэ 487, 488
ö.+ lэrını 487
hükümet -3- [Ar] ö. 287, 288
ö.+ ı 302
hüküm -2- [Ar] ö. 666, 672
ölmek fiili -34- [Tr]
ö.- dırgэngэ 797
ö.- dırıp 604
ö.- gэn 1284, 1285
ö.- gэndı 848, 893, 895
ö.- gэndэ 848
ö.- gэnlэrdı 1052
ö.- ıp 18,
ö.- mэgэndэ 1049
ö.- sэ 88
ö. - se 540
ö. - sэ 540
ülke -1- [Tr] ö. 1162
ağıt -40- [Tr]
ö. Yalın hal 60, 342 dahil 23 kez kullanılmıĢtır
ö.+ å 760, 1114
ö.+ çı 750,, 761
ö.+ lэr 1170
ö.+ lэrdı 1150
ö.+ lэrı 1179
ö.+ nı 1128
yerleĢim yer adı -7- [Tr]
o. 100, 649, 677
198
öp -
ö.+ ı 586, 596, 598
ö.+ ımız 573, 574
ö.+ lэr 579, 588, 589, 590
ö.+ u 593
ö.+ эrdım 913
ö.+ эrıdım 860
ö.+ эtıp 811
öpmek fiili -4- [Tr] ö.- sэm 737
ö.- tır 789
ö.- эdı 504
ö.- эyın 842
öpkэ
ak ciğer -6- [Tr] ö. 1545
ö.+ gэ 1327, 1331
ö.+ nı 1330, 1331
ö.+ sıgэ 1314
ör -
örig
örэtepэ
ös -
öĢı
öt -
ötik
ötkınçı
öttız
öz
ö.+ gэnı 709
ö.+ gэrıp 128
ö.+ ı belirtme haliyle 25 kez kullanılmıĢtır
ö.+ ıçэ 1252, 185
ö.+ ıdэn 479
ö.+ ıgэ 109, 113, 1245, 230, 624,
ö.+ ım 135, 330, 380, 485
ö.+ ımdı 1391, 370, 373, 59, 77
ö.+ ımdэn 242
ö.+ ımız 1378, 1416, 171, 252
ö.+ ımızçэ 347
ö.+ ımızdı 127, 375, 766
ö.+ ımızı 632
ö.+ ını 267, 386, 597,
ö.+ igэ 114
ö.+ iŋdı 473
ö.+ iŋnı 709
ö.+ lэrı 1270, 155, 434
ö.+ lэrıçэ 617
ö.+ lэrıgэ 615, 617
ö.+ lэriŋ 696
ö.+ lэriŋdэn 696
ö.+ ü 655, 670, 678, 682
ö.+ ümüz 683
ö.+ ün 678
ö.+ эr 701
ö.- dik 349
ö.- eydı 490, 565, 1227
ö.- ıp 1292, 1293
ö.- эgэn 1285
ö.- эp 1289, 1335
ö.- эrdım 1342
ö.- эrdik 350, 507
ö.- эrmэn 1217
ö.- эĢsın 505
erik -1- [Tr] ö.+ dэn 575
yer adı -1- [Tr] ö. 275
büyümek -20- [Tr] ö.- ıp 298, 442
ö.- kэn 705, 944, 953
ö.- kэnım 763, 764, 942
ö.- kэnmız 356
ö.- kэnmэn 247
ö.- mэsэkэndэ 295
ö.- sın 470
ö.- sıp 1285
ö.- tırэmэn 1406
ö.- tik 346
ö.- üp 670
iĢte bu -15- [Tr ö. 28
ö.+ lэrdэn 1317
ö.+ lэrgэ 45
ö.+ ndey 48,
ö.+ ndэ 36, 97, 152, 176
ö.+ ndэn 42
özbeg
geçmek -29- [Tr]
ö.- ıp 265, 267, 270
ö.- ırıp 425, 1267
ö.- ırıppэn 362, 363
ö.- ırıppэndэ 363
ö.- ıĢıptı 79,
ö.- kэn 232, 293
ö.- kэndэn 1040
ö.- mıĢdэn 1158
ö.- sın 1054
ö.- tı 1397
ö.- tımı 1043, 1046
ayakkabı -2- [Tr ö. 1232,
yalancı -1- [Tr] ö. 1550
özbegistэn Özbekistan -26- [Tr]
ö. 1372, 197, 613
ö.+ dı 275, 354, 441, 72
ö.+ di 446
ö.+ dэ 248, 32, 359, 373, 598, 610,
ö.+ dэn 308, 363, 365, 610, 76, 87
ö.+ gэ 167, 369, 87
özgen
yerleĢim yeri -4- [Tr]
ö. 48, 49
ö.+ dэ 49
ö.+ gэ 49
otuz sayısı -9- [Tr]
fikir -5- [Tr]
özgэrıĢ
ö.+ ımçэ 53
ö.+ ını 706
ö.+ lэptı 960
ö.+ lэr 958
ö.+ lэrgэ 1210
öyın
Özbek -13- [Tr]
ö.+ dı 103, 16, 28
ö.+ dэ 1264
ö.+ dэn 635
ö.+ istэndı 138
ö.+ lэr 125, 1362, 197, 207
ö.+ lэrdı 276
ö.+ lэrdэ 1365, 214
ö. 31, 107, 166, 350
öy
dönüĢlülük Ģahıs zamiri
-86- [Tr] ö. 320, 321
örmek fiili -18- [Tr]
yerleim yeri -7- [Tr] ö. 259, 281
ö.+ kэ 251, 256
ö.+ tı 279
ö.+ tэ 280
oyun -12- [Tr]
ö. 386,
199
p. 424
p.+ lıgı 424, 489
p.+ sıdэ 490
p.+ sını 489
p
padarka
pådıĢåh
påkistэn
hediye -2- [Ru] p. 192
hakan -1- [Far] p.+ ı 08
Pakistan -3- [Far] p.+ dı 270
pэyvэnt
p.+ ımsэn 1018
p.+ dэgı 273
p.+ gэ 270
pålэn
kurban olmak-1- [Far]
falan, zamir -2- [Ar] p. 1654
p.+ çı 535
påĢэ
påydэ
påyız
R
paĢa -1- [Tr] p.+ lэrımızgэ 342
fayda -2- [Fa71 p.+ lэnılэdı 1399
faizi -6- [Far] p. 103, 107
radyo
rayıs
rayon
p.+ ı 102, 104
pıç -
r.+ ı 143
r.+ ıdэ 166
r.+ ıdэgı 166
biçmek fiili -1- [Tr]
p.- эmız 486
pıstэ
pıĢ pıĢır -
pıĢman
piç -
çekirdek-3- [Tr] p. 501, 779, 1342
piĢmek fiili -5- [Tr] p.- ıp 1408
råzı
p.- kэn 1290
p.- эdı 1288, 1411
respublika cunhuriyet -3- [Ru] r. 101
r.+ m 101
r.+ sı 122
piĢirmek fiili -21- [Tr]
p.- gэn 1362
p.- gэnımızdэ 1326
p.- ılıp 1315
p.- ılэdı 1349, 1355
p.- ıp 1287, 1293, 1294, 1332, 1351,
p.- orэmız 1297
p.- эdı 1316, 1342
p.- эmız 1293, 1319, 1325, 1337,
p.- эsız 1332, 1350
üzülmek -1- [Far] p. 670
biçmek fiili -2- [Tr]
azıcık -3- [Tr]
restaran
rısķ
restoran -1- [Fr] r.+ gэ 383
rızk -8- [Ar]
rubaĢka
ruh
ruhsat
rus
rэhmэt
rэķc
rэmэzэn
rэŋ
r. 456, 690, 693, 697, 698
r.+ ingэ 690
r.+ lэringэ 456, 697
elbise -1- [Ru] r. 558
ruh -1- [Ar] r. 1147
izin -1- [Ar] r.+ sız 400
rus -2- [Ru] r. 182, 186
rahmet -4- [Ar]r. 457, 694, 699,
raks, oyun -1- [Ru] r. 241
ramazan ayı -2- [Far] r. 770, 771
renk -4- [Tr] r.+ dэ 1224
r.+ gı 1231, 1245
reyhan -1- [Far] r.+ ım 875
p. 314, 417, 423
piyalэ
piyaz
kabul etmek -2- [Ar]r. 494
r.+ mэn 767
p.- kэn 916
p.- tım 915
piççэ
radyo -1- [Fr] r.+ dэ 125
reis, baĢkan -1- [Ar] r. 290
ilçe -5- [Ru] r. 617, 618
küçük kase -1- [Far] p. 1369
soğan -4- [Far] p. 378, 495
rэyhån
p.+ dı 1333
p.+ lэr 1398
polat
özel ad -25- [Tr]
p. yalın hal 19 kez kullanılmıĢtır
p.+ kǝ 645
p.+ tı 646, 649
p.+ tıkin 647
p.+ tın 664
pэķır
S
samarķand yerleĢim yeri -1- [Tr] s.+ a 200
sandal
sandal -1- [Tr] s.+ gэ 555
sandıķ
sandık -6- [Tr]s. 860, 861, 913, 914
fakir -4- [Ar]
p. 1299, 1300, 1660
p.+ dı 1300
aile -1- [Ru] p.+ m 282
s.+ ķa 1356
santimetr santimetre -2- [Fr] s.+ çэ 1225
pэmilya
pэrvэrdıgэr
kurban olmak -1- [Tr] p. 688
pэrzэnt
çocuk -2- [Far] p. 22
s.+ lik 576
sart
sayuz
Sovyetler Birliği -4- [Tr] s. 674 s.+ dan 674, 675
s.+ du 675
pэtır
yemek adı -2- [Tr] p. 501
pэyğэmbэr peygamber -6- [Far]
p. 984
p.+ dı 1178, 465, 978
p.+ nı 1094, 1096
pэyĢэnbı
bir Ġran kavmi -2- [Tr] s. 52
s.+ lэr 53
p.+ ı 25
p.+ ımızdэ 309
såğ
sågın
sağ yön -1- [Tr] s.+ эndэ 430
iĢitmek, hissetmek
såğ-
-2- [Tr] s.- ın 833
sağmak fiili -1- [Tr] s. 1015
s.- mэgэn 1014
PerĢembe -5- [Far]
200
s.- adı 1015
s.- amız 1374
s.- ıp 1333
såğın –
såğlig
sål -
sıgır
sıķmak
sıl -
özlemek, düĢünmek
s.- eymız 1318
s.- эp 1318
-1- [Tr] s.- ıp 858
sağlık -1- [Tr] s.+ im 93, 250
sılkıl sıŋ
salmak, göndermek, koymak
-50- [Tr] s.- adı 388
såmån
såmså
såp
s.- gэn 1268
s.- gэndэ 1271
s.- ınıp 1334
s.- ınэdı 1231, 1346, 466, 561
s.- ıp zarf fiili ile 19 kez kullanılmıĢtır
s.- ıpsэn 1053
s.- ıĢtı 187
s.- meydı 568
s.- sэ 568
s.- yatkэndэ 469, 479
s.- эdı 1287, 488
s.- эmız 1357, 480
s.- эrdik 1311
s.- эsız 1341
ot, saman -1- [Tr] s. 808
yiyecek adı -1- [Tr]s. 413, 1347
sır
sırğэ
sırt
sibir
sap -2- [Tr]
som
sin-
seksen
sel
sen
sep sev -
sevgı
sı
Sibirya 16- [Tr]
sinmek fiili -1- [Tr]
kız kardeĢ -5- [Tr]
s.+ ım 1114, 1115, 862, 863
s.+ ımdı 918
sol
sol taraf, yön -1- [Tr]
s.+ gэ 1134
Kırgız para birimi -3- [Tr]
s. 351, 91
sovuķ
soy -
saymak fiili -4- [Tr]s. 320
soğuk -1- [Tr] s. 1379
soymak, yüzmek -6- [Tr]
s.- gэn 202
s.- ılэdı 315
s.- ıp 1345, 211, 310
s.- ıĢı 468
yabani ot adı -8- [Tr]
s. 1233, 1295, 1318, 1319, 234, 235
seksen sayısı -1- [Tr] s. 682
sel -1- [Far] s. 1669
soyıĢ
soη
söy -
sen, 2. tekil Ģahıs zamiri -44- [Tr]
s. yalın halde 11 kez kullanılmıĢtır
s.+ dey 752, 961, 963
s.+ deylıgımdэ 1218
s.+ dэ 511, 943
s.+ dэgı 1055
s.+ gэ 1046, 535, 962
s.+ ı 1061, 1067, 511, 953, 958, 988
s.+ ıkı 1125, 1126, 1127, 1128, 1187,
s.+ i 666, 955
s.+ sız 1068, 1069, 1072
serpmek fiili -1- [Tr]s.- ıp 1356
sevmek fiili -6- [Tr] s.- dım 207
s.- ıp 1052, 639
s.- ıĢıptı 951
s.- mэy 1048
s.- эmэn 1049
sevgi -2- [Tr]s. 1058
s.+ m 969
deri yüzme -1- [Tr] s. 315
bitiĢ, son -1- [Tr] s. 1149
kesmek, yüzmek -21- [Tr]
s.- adı 425, 426, 479
s.- amız 490, 491, 497, 500
s.- ardik 582
s.- ılэdı 489
s.- ıp 274, 431
s.- ıĢ 425, 426, 431, 436, 478, 490, 491, 497
s.- эdı 424
s.- эmız 413
söz
stalin
siz, 3. çokluk Ģahıs zamiri -9- [Tr]
s.+ lэr 132, 173, 183, 203
s.+ lэrdıkıgэ 223, 224
s.+ lэrgэ 173, 436
s.+ lэrэm 690
sı -
s.+ эrı 1319
sır -2- [Tr] s. 1313
küpe -1- [Tr]s. 1217
arka, sırt -1- [Tr] s.+ ımdı 542
s.+ gэndэ 784
siŋil
s.+ dı 15, 320
s.+ lэrdэ 870
sekın
silkilmek fiili -1- [Tr] s.- lэp 712
kırılmak, kopmak -1- [Tr]
s. 175, 176, 177, 178, 179, 180
s.+ dı 176, 177, 191
s.+ dэ 171, 187, 190
s.+ dэn 171
s. 1668, 567
såy
sığır -1- [Tr] s. 1005
sıkmak -1- [Tr] s. 1671
silmek fiili -3- [Tr]
su
saygı göstermek -3- [Tr]
suluķ
sutka
s.- lэp 541, 542
s.- lэrgэ 805
suv
201
söz, laf -16- [Tr]
s. 1376, 160, 181, 267, 599, 704
s.+ dı 113
s.+ ı 176, 599, 602
s.+ ını 122
s.+ iŋdı 1203
s.+ lэr 191
s.+ lэrı 128
s.+ lэringэ 1064
Stalin, özel ad-4- [Ru] s. 205
s.+ dı 201, 22, 24
su -7- [Tr] s. 1296, 1297, 1681, 328
s.+ dı 1298, 1326
su kabı -1- [Tr] s. 1646
bir gece gündüz süresi -1- [Ru]
s.+ dan 1278
su -4- [Tr] s.+ ı 1364
s.+ ıgэ 1331
s.+ ın 733
s.+ ını 1331
suzaķ
Ģörvэ
Ģ. yalın halde 10 kez kullanılmıĢtır
Ģ.+ dэ 1288
Ģ.+ dэn 1334
Ģ.+ gэ 1338, 218
Ģ.+ nı 1293, 211
Ģ.+ sı 1331
Ģ.+ sıgэ 1287, 1332
yerleĢim yeri -1- [Tr]
s. 143
sümэlek
Nevruz‟da yapılan yemek -1- [Tr] s. 1294
s. 589
sünnэt
sünnet olma -5- [Tr]
Ģu
s. 314, 315, 417, 761, 820
sür -
sürpэ
sürt süt
süy süz -
sэdэp
sэkkız
sэksэn
çorba -20- [Tr]
Ģu iĢaret sıfatı -13- [Tr]
Ģ. 655, 663, 664, 668, 669, 670,
Ģ.+ nu 678
sürmek fiili -6- [Tr]
s.- ıp 931
s.- kэlэdı 1349
s.- эdı 159
s.- эgэndэ 179
s.- эsэŋэr 176
sofra -3- [Ar] s. 414, 466
s.+ nı 556
sürtmek fiili -1- [Tr] s.- эmız 1325
süt -17- [Tr] s. 1294, 1304, 1315,
s.+ tı 1314, 1315, 1317
s.+ tэn 1311, 1312, 1363
sevmek fiili -8- [Tr]s.- düm 207
s.- gэn 434
s.- ıp 192, 240
Ģun
Ģu iĢaret sıfatı -2- [Tr]
Ģ.+ .daķa 515
Ģ.+ aķa 516
Ģunday
Ģunun gibi -6- [Tr]
Ģ. 665, 666, 667, 668
Ģün
süzmek fiili -6- [Tr]
s.- ıp 1296, 1297, 1313
s.- ıĢ 1364
s.- эmız 1296
sedef -1- [Ar] s. 1429
sekiz sayısı -9- [Tr] s. 102, 164,
s.+ ınçı 119, 377
s.+ tэ 323
Ģэhэr
Ģэriyat
Ģэrt
Ģэybåni
Ģэytån
seksen sayısı -5- [Tr]
Ģu iĢaret sıfatı -24- [Tr]
Ģ.+ çün 356
Ģ.+ çэ 1231, 1285
Ģ.+ dey Ģeklinde 11 kez kullanılmıĢtır
Ģ.+ deydı 519
Ģ.+ dэ 368
Ģ.+ dэķa 461, 497
Ģ.+ dэn 979
Ģ.+ dэy 1062
Ģ.+ ı 1054, 1058, 804
Ģ.+ э 461
Ģehir -2- [Far] Ģ.+ dı 383
Ģ.+ lэrdэ 228
Ģeriat -1- [Ar] .+ tэn 390
Ģart -1- [Ar]Ģ. 590
Ģahıs adı -3- [Tr] Ģ. 599, 600
Ģeytan -1- [Ar] Ģ.+ nı 1119
s. 102, 1608, 351, 508
s.+ gэ 690
sэķlэ -
saklamak fiili -2- [Tr] s.- p 184
T
s.- Ģ 267
sэpэr
sэrığgül
sэrımsэķ
sefer -1- [Ar] s.+ dэ 826
sarı gül, çiçek -1- [Tr] s. 1688
sarımsak -1- [Tr] s. 1398
tağ
taķ -
t.- ar 1254
t.- ıngэn 1238
t.- ınıĢkэn 1237
t.- ıp 421
t.- meydı 1255
ġ
Ģåh
Ģah, kağan -2- [Far] Ģ. 113
tarap
taraf, yön -1- [Ar] t.+ ka 684
tåcigistэn Tacikistan -1- [Far] t. 45
tåcik
Tacik halkı -7- [Far]
Ģ.+ lэrı 523
Ģålçэ
ĢåĢ Ģåtı
dokuma türü, terme, Ģal -11- [Tr]
Ģ. 1232, 1240, 1241, 1248, 1266,
Ģ.+ lэrdı 1241
Ģ.+ nı 1270, 1272
ĢaĢmak fiili -1- [Tr] Ģ.- ıp 719
merdiven -2- [Tr] Ģ. 1621
Ģ.+ gэ 555
Ģekil, biçim -1- [Ar] Ģ.+ li 201
Ģemik kemiği -1- [Tr] Ģ. 1670
süpürge -1- [Tr] Ģ. 1673
Ģekil
Ģemik
Ģıpırgı
Ģırmånbulэķ yerleĢim yeri adı
dağ -1- [Tr] t.+ li 44
takmak fiili -6- [Tr] t.- adı 1255
tåğ
tåğa
-1- [Tr]
Ģ.+ ķa 329
202
t. 103, 107, 1367, 1368, 1375
t.+ lэr 1367
dağ -10- [Tr] t. 1142, 319
t.+ dı 319, 711
t.+ dэ 944
t.+ dэn 750
t.+ ımdı 1037
t.+ lэr 1193
t.+ lэrgэ 966, 968
dayı -6- [Tr]t. 1691
t.+ lэrım 88
t.+ m 33
t.+ mız 261
t.+ sı 11
t.+ sını 23
tål
temir
t.+ dey 661
teŋ
teŋge
dal -3- [Tr] t. 874, 982
yazıdaki harfler -2- [Tr]t. 1692,
damar -9- [Tr] t. 1387, 1389, 1398
tepэ
ter -
tütün, sigara -2- [Tr] t. 256, 257
temaĢa, gösteriĢ -1- [Far]
tan vakti -1- [Tr] t. 847
bulmak fiili -9- [Tr]
terek
termэ
t.- ılmэydı 1196, 1197
t.- ıp 587
t.- ken 644
t.- kǝnda 644
t.- kэn 228
t.- sэm 306
t.- sэŋэm 556
t.- эr 591
tårt -
tåĢ
tåĢta -
teĢ teve
tartmak, çekmek -13- [Tr]
tezzek
tık -
t.- ıp 1224, 1303, 1409, 597, 890
t.- ıĢeylik 1092
t.- ıĢmэ 311
t.- э 564
t.- эdı 378
t.- эlmэdım 538
t.- эmız 1296
t.- эrdik 1302
daĢ -15- [Tr]t. 1300, 1309, 1693,
t.+ tı 1309, 579
t.+ tэ 1311
t.+ tэn 1243, 1244
tıl
dıĢarı atmak, bırakmak -1- [Tr]
tabak -7- [Tr]
Tevrat -1- [Ar]
t.+ tı 390
tåy
tay -7- [Tr] t. 1606, 1696, 417, 435
tılek
tıllэ
t.+ dэn 861, 914
t.+ lэr 870
tåyçåķ
bir yaĢına girmemiĢ tay -2- [Tr]
tåzэ
t. 1100, 1108
taze -6- [Far] t. 1244, 1697, 552,
t.+ lэp 1273
teg -
değmek fiili -4- [Tr]
tınç
tırgek
tırık
etraf, çevre -1- [Tr] t. 1230
değirmen -1- [Tr] t.+ dэ 1409
tırnaķ
tırsek
tıyın
t.+ dik 505
telpek
deve -3- [Tr]
t.+ tey 1238, 1240
t.+ teydı 1239
tezek -1- [Tr] t. 1505
tıkmak fiili -1- [Tr] t.- ılıp 539
t.- amız 1322
t.- ardı 509
t.- ıp 1322, 1350
t.- sэyэm 1350
dil -41- [Tr] t. 1566, 1705, 39, 704,
t.+ dı 206, 707
t.+ gэ 1059
t.+ ı 1141, 117, 1288, 185, 186, 341
t.+ ıdэ 1375, 176, 177, 21, 279
t.+ ıdэn 190, 276
t.+ ıgэ 108, 157
t.+ ım 75
t.+ ımız 276, 75
t.+ ımızdı 321
t.+ ımızdэ 127, 717
t.+ ını 185, 320
t.+ ıŋdan 782
t.+ lэ 523
t.+ lэĢıĢ 341
dilek -3- [Tr] t. 456, 768, 795
altın -8- [Far]
t. 742, 743, 774, 860, 861, 913, 914
t.+ dэn 819
rahat, dinç -4- [Tr] t. 326, 342,
direk -1- [Tr]
t. 1706
t.- ıp 255, 579
t.- mэgэn 180, 181
tegerek
tegırmэn
deĢmek fiili -2- [Tr]
t.- ıldı 1031
t.- ıp 421
t. 1369, 1694, 569
t.+ ķa 1264, 1334, 419
tåvrэt
ağaç, kavak -5- [Tr] t. 1448, 1622,
dokuma türü -6- [Tr]
t. 1146, 1232, 1234, 1241
t.+ nı 1233
t.- gǝn 678
tåvåķ
derlemek -6- [Tr]
t.- dım 236, 256
t.- ıp 1233, 314, 459
t.- эdı 1234
t. 898
tåŋ
tåp -
tepe -8- [Tr] t. 138
t.+ dэ 44
t.+ gэ 42, 43, 632
t.+ lik 137, 280
t.+ mız 45
t.+ dı 1289, 1387
t.+ ıdэn 1395
t.+ ını 1386
t.+ lэrıdэn 1395
tåmэkı
tåmэĢэ
eĢit, yaĢıt -6- [Tr] t. 1411, 151, 162,
Kazakistan para birimi -2- [Tr]
t. 665
t.+ nı 665
t.+ lэr 1194
tåmğэ
tåmır
demir -2- [Tr] t. 660
kuzu derisinden yapılan kadın giysisi -3- [Tr] t.
1700, 1701, 449
dirilik, sağlıklı olmak -3- [Tr]
t.+ çıligimız 01
t.+ çılik 02, 307
tırnak -1- [Tr] t. 1707
dirsek -1- [Tr] t. 1708
bozuk para, parça -1- [Tr]
t. 665
203
tızgın
tikэn
tiĢ
tiy toğrı
tohlı
tohmэh
tokuz
toķı -
t.+ lэrdı 461
t.+ lэrdэ 310, 462
t.+ lэrımız 582
t.+ lэrımızdэ 766
t.+ lэĢıp 430
dizgin -2- [Tr] t. 1419, 1710
diken -1- [Tr] t. 1590
diĢ -1- [Tr] t. 1709
değmek -1- [Tr] t.- gen 667
doğru -8- [Tr] t. 120, 122, 126, 195,
töyhånэ
tuğ -
t.+ mэs 182, 183
toklu -1- [Tr]t. 1712
tokmak -1- [Tr] t.+ lэrdik 1308
dokuz sayısı -1- [Tr] t. 670
dokumak fiili -10- [Tr]
t.- gэn 1223, 1266
t.- r 1267
t.- rdı 1223, 1229
t.- Ģkэn 1241
t.- ydı 1233, 1271
toķıs
tuhum
tur -
savaĢ -2- [Tr]
t.+ tэ 484, 485
toķķız
dokuz sayısı -14- [Tr]
t. yalın halde 10 kez kullanılmıĢtır
t.+ ınçı 109, 119, 142
toķsэn
tomçı
tosın
touķhånэ
toy
toy -
tura
doksan sayısı -13- [Tr]
-1- [Tr] t.+ lımı 669
Türkistan, yerleĢim yeri
tuz
tüg
-1- [Tr]t. 199
tuz -1- [Tr] t. 1008
tüy -2- [Tr] t.+ ım 474
doymak fiili -2- [Tr]
tür -
t.+ ımız 318
tüg tün
tüp
törэ
töĢek
töt
töy
düğümlemek -1- [Tr] t.- ıp 1290
gece -1- [Tr] t.+ lэr 1022
dip -3- [Tr] t. 522, 523
t.+ tэn 1412
durmak fiili -86- [Tr]
t.- dı 1408
t.- dik 278
t.- gэn partisibi ile 13 kez kullanılmıĢtır
t.- gэndэ 149, 435
t.- ıp zarf fiiliylr 40 kez kullanılmıĢtır
t.- ıppэn 253
t.- ıptı 1216
t.- ıĢsın 503
t.- ıĢэdı 270
t.- mэsэ 451
t.- эdı 1283, 1331, 1341, 425, 428,
t.- эmız 1296, 1318
t.- эr 946
dökmek fiili -2- [Tr]
toplamak -3- [Tr] t.- p 288, 289
-1- [Tr] t. 581
dört sayısı -9- [Tr] t. 1412, 1717,
t.+ gэ 351
tört
hakkında, o konu hakkında
turkistan
t.- эmız 1295
t.- эndэn 1295
töplэ töptåĢ
tör
t.- ılgэn 13, 24, 248, 260, 285, 33,
t.- ılgэndэ 476
t.- ılgэndэn 301
t.- ılgэnımdэn 93
t.- ılgэnmэn 259, 285, 304, 308, 317,
t.- ılıp 1285, 346, 64
t.- ıĢkэn 268
yumurta -1- [Tr] t. 1167
durmak fiili -10- [Tr] t.- at 684
t.- diŋmı 856
t.- gan 643
t.- gǝnda 643
t.- up 648, 652, 665, 667, 677
t. 103, 104, 110, 111, 150, 154, 164,
t.+ gэ 690
t.+ ınçı 271
damla-1- [Tr] t.+ lэp 714
erkek dana -1- [Tr] t. 1719
t. 1345, 1600, 1720, 1721
kümes -1- [Tr] t. 1722
düğün -7- [Tr] t. 1125, 1126, 1723,
t.+ dэ 315
t.- ıptı 1098, 1099
tök -
düğün evi -1- [Tr] t.+ gэ 812
doğmak fiili -26- [Tr]
dört sayısı -19- [Tr]
t. 1168, 1296, 272, 273, 806
t.+ ıncı 154
t.+ ınçı 117, 121, 150, 198, 618, 619,
t.+ kэ 156
t.+ tэ 513
t.+ ünçü 668, 670, 682
töre -2- [Tr]t.+ lэr 926
t.+ sı 808
döĢek, yatak -4- [Tr] t. 1718, 532,
t.+ kэ 584
dört sayısı -1- [Tr] t.+ tэ 767
türk
Türk, özel ad -182- [Tr]
t. yalın hal 73 kez kullanılmıĢtır
t.-lэrdэn 130
t.+ çэsı 175
t.+ ıdэn 609
t.+ ını 09
t.+ ler 1336
t.+ lэr çokluk Ģeklinde 30 kez kullanılmıĢtır
t.+ lэr 1417
t.+ lэrdı 144, 148, 159, 166, 172,
t.+ lэrdıkı 226
t.+ lэrdэ 1222, 1343, 1377, 213, 460,
t.+ lэrdэn 118, 261, 299, 74
t.+ lэrı 132
t.+ mız 100, 193, 805, 98
t.+ mэs 162
toy, düğün -31- [Tr]
t. 1723, 210, 380, 385, 417, 431,
t.+ dı 382, 412
t.+ dımı 849
t.+ dэ 436, 497, 775
t.+ dэn 384, 430, 497, 537
t.+ gэ 1252, 380
t.+ ını 361
204
türkåbåt
türkåtэ
türkçэ
türkistån
t.+ tı 10, 11, 1288, 16, 195, 21, 508,
t.+ tün 516
t.+ tэ 1264, 569
t.+ tэn 1141, 12, 17, 187, 635
yerleĢim yeri -1- [Tr] t. 337
urug adı -1- [Tr] t.+ dэn 197
Türkçe -5- [Tr] t. 1344, 181, 191
t.+ dэ 221
t.+ sı 1404
t.+ lэr 1394
tэķ -
tэlэ
tэndır
Türkistan, yerleĢim yeri -5- [Tr]
t. 1154, 230
t.+ dэn 230
t.+ nı 1157
t.+ sız 1154
türkiya
tэnı tэpıçkэ
tэrbiya
Türkiye -6- [Tr] t.+ dэ 36
t.+ dэgı 72
t.+ dэgılэr 120
t.+ lэr… 203
t.+ nı 132
türkmen
türmэ
türsınbåy
tüĢ -
tэrığ
Türkmen -1- [Tr] t. 112
hapishane -1- [Tr] t.+ lэp 1280
özel ad -10- [Tr]t. 151, 155, 159,
düĢmek fiili -27- [Tr] t.- adı 658
tэrıh
tэrэp
t.- ıp 1319, 429, 79
t.- ırэdı 1219
t.- kön 666
t.- könda 659
t.- kэn 45
t.- kэndэn 1364, 256
t.- kэnmэn 251
t.- meydı 664, 703
t.- mэs 1038
t.- sэ 871
t.- tı 1112, 1113
t.- tım 861, 866, 914
t.- üradı 658
t.- üyaptı 684
t.- эdı 384, 703
t.- эlmэdım 539
t.- эmэn 812
tüĢın -
tэĢ -
tэĢı tэĢэķ
tэtэr
tэyaķ
u
düĢünmek fiili -3- [Tr] t.- tır 706
düĢürmek fiili -1- [Tr] t.- ıp 1258
tutmak fiili -2- [Tr]
t.- ılэdı 1231
t.- эrdik 357
tüya
deve -4- [Tr] t. 429
t.+ gэ 1268
t.+ lэrı 80
t.+ sını 80
tüyaçı
uç uh -
urug adı -13- [Tr]
t. 238, 308, 481, 483, 58, 70, 72, 77,
t.+ lэr 30
tüz -
tэbıp
t.- ardik 256
t.- ıpsэn 1133
t.- ıĢэr 1218
t.- ķanmэn 1219
tarla -2- [Tr] t. 1728
t.+ lэrdэ 1385
t.+ ım 1035, 1040
tandır -3- [Tr] t. 1343, 1729
t.+ gэ 1371
tanımak -2- [Tr] t.- meydıkэn 1408
t.- mэl 614
terlik -1- [Tr] t. 1220
terbiye, eğitim -6- [Ar] t. 29, 702
t.+ lэgэn 20, 26, 27
t.+ mız 505
darı -5- [Tr] t. 1412, 1414, 337, 338
t.+ dэn 1307
tarih -3- [Ar] t. 158, 160
t.+ tэ 154
taraf, yön -7- [Ar] t. 393, 85
t.+ kэ 48, 49
t.+ tэnэm 387
atmak, çıkartmak -3- [Tr] t.- tэp
t.- tэr 515
t.- tэrdı 516
t.- эp 122
taĢımak -1- [Tr] t.- rdik 1301
daĢak -1- [Tr] t. 1733
tatar -4- [Tr] t. 108, 111, 119, 174
dayak -2- [Tr] t. 1734, 584
U
t.- эdı 161
t.- эmızdэ 107
tüĢür tüt -
takmak fiili -5- [Tr] t.- adı 1217
o, 3. Ģahıs zamiri -106- [Tr]
u. yalın hal 55 kez kullanılmıĢtır
u.+ lэr çokluk hali 29 kez kullanılmıĢtır
u.+ lэrdı 631
u.+ lэrdэ 209, 214
u.+ lэrgэ 274
u.+ lэrэm 222
u.+ ndey 126
u.+ ndэn 1420, 623, 83
u.+ ngэ 379
u.+ nı 08, 1250, 1283, 1389, 15, 206,
u.+ nısı 286
u.+ nu 10, 576
uçmak fiili -1- [Tr] u.- up 666
uyumak fiili -2- [Tr]
u. - lэp 873, 876, 924, 928
u.- mэdım 1203
u.-l эp 987
düzmek, sıralamak -3- [Tr]
t.- ılgэn 200
t.- эlmэyappız 1380
t.- эp 513
doktor -3- [Ar] t. 1391
t.+ kэ 1392
ul
o 3. Ģahıs zamiri -1- [Tr]
u.+ эr 1280
ulaķ
uluğ
uluğbek
205
oğlak -1- [Tr] u. 597
ulu, büyük -3- [Tr] u. 1149, 21, 711
Ģahıs adı -1- [Tr]u. 130
ulut
millet -5- [Tr] u. 109, 111, 117
umr
u.+ ım 101, 366
ömür -3- [Ar] u.+ ı 1043
u.+ ımız 1044
u.+ ıŋı 989
unıt -
unutmak fiili -2- [Tr]
üst
üy
u.- ıp 1408
U.- ıp 1408
u.- meylik 432
ur -
urgэn
uruğ
uruĢ
uyğur
uzun
vurmak fiili -10- [Tr]
u.- ıp 584, 585, 591, 593
u.- ıĢķaķ 41
u.- sэŋiz 592
u.- sэŋэm 473
u.- эdı 577
u.- эmэn 579
u.- эrkın 786
urgan, ip -1- [Tr] u. 785
kabile, tayfa -46- [Tr] u. 296, 70
u.+ dı 42
u.+ dэn 1271, 621
u.+ ı 07, 10, 34, 43, 461, 52, 600,
u.+ ıdэn 136, 605, 621
u.+ ım 242, 354, 481, 604, 72, 77, 88
u.+ ımız 259, 335, 442, 88
u.+ ımızdı 366
u.+ ını 06
u.+ lэr 1262, 448, 65, 70
u.+ lэrgэ 78
u.+ lэrı 33, 34
u.+ lэrımız 138
u.+ mız 631
u.+ u 06
u.+ эm 308, 484
savaĢ, kavga -4- [Tr] u. 145, 292
u.+ kэ 146, 333
Uygur -2- [Tr] u.+ lэr 318
u.+ lэrdэn 210
üylэn -
üst, altın tersi -11- [Tr]
ü.+ ı 495, 496
ü.+ ıdэ 423, 860, 913
ü.+ ıdэn 861, 914
ü.+ ıgэ 1325, 1355, 515
ü.+ ingэ 836
ev -47- [Tr] ü. 1127, 1128, 1187,
ü.+ dı 459
ü.+ dэ 1102, 1110, 1123, 1183, 1254, 275, 294, 851, 853
ü.+ dэgılэrı 554
ü.+ gö 653
ü.+ gэ 386, 501, 514, 532, 533
ü.+ ı 355
ü.+ ıdэ 859, 912
ü.+ ıdэn 865
ü.+ ıgэ 492, 493, 500, 866
ü.+ ımdэ 140, 141
ü.+ ımgэ 405, 98
ü.+ ını 792
ü.+ lэdım 324, 459
ü.+ nı 1150
ü.+ ünön 643
evlenmek -2- [Tr]
ü.- gэn 228
ü.- ıp 411
üyэl -
utanmak -1- [Tr]
ü.- ıp 399
üz -
yüzmek, soymak -2- [Tr]
ü.- ıp 524
ü.- эt 790
üzük
yüzük -4- [Tr]
üzüm
üzэŋgı
ü. 1218, 1219, 864
ü.+ dı 1218
ü.+ ı 749
üzüm -1- [Tr] ü. 1741
üzengi -1- [Tr] ü. 1742
kısanın tersi -9- [Tr]
u. 255, 449, 502, 503, 810, 870
u.+ raķ 1377
uzэğ
V
yakın olmayan, uzak -5- [Tr]
vådiy
våfå
vilkэ
vэhıt
vэht
u. 693, 695, 697, 795
u.+ dэ 544
Ü
üç
ükэ
ümit
vadi -1- [Ar] v.+ sı 48
vefa -1- [Ar] v. 903
çatal -1- [Ru] v. 1370
bir, tek -2- [Ar] v.+ tэ 332, 367
vakit -2- [Ar] v.+ ımızdэ 232
v.+ gэ 422
v.+ i 838
v.+ lэr 350, 956
üç, sayı adı -28- [Tr]
ü. 1168, 121, 1295, 1297, 135,
ü.+ ı 784
ü.+ ıdэn 424, 488
ü.+ ıgэ 500
ü.+ ınçı 117
ü.+ ını 424, 488, 572
ü.+ üncü 121
ağabey -4- [Tr] ü. 1736
ü.+ lэrı 405
ü.+ m 1036, 27
umut -1- [Tr] ü. 428
Y
yağ
yağ -11- [Tr]y.+ da 454
y.+ dan 51
y.+ dэ 185, 360, 409
y.+ dэn 310, 715, 811
y.+ ıdэ 174, 480
y.+ ını 592
206
yahĢı
iyi, güzel -52- [Tr]
y.- r 1143
y.- Ģ 1161
y.- Ģımız 352
y.- Ģıp 44
y.- Ģkэn 442
y.- Ģэdı 446
y.- y 1144
y.- yapmız 75
y.- yappız 285, 441
y.- ymэn 967
y. yalın hal 39 kez kullanılmıĢtır
y.+ gэ 707, 708
y.+ likkэ 616
y.+ lэrı 503
y.+ lэrniŋ 1145
y.+ m 1214
y.+ sı 720
y.+ ydıdэ 356
yaķın
yalpız
yalэŋ
yam
yan
yangı
yangıköl
yangэ
yanэ
yakın, uzak olmayan -8- [Tr]
yat -
y. 167, 1744, 701, 703
y.+ dэ 124, 1313, 545, 767
yarpız -1- [Tr] y. 1381
yalan -1- [Tr] y. 400
y.- tı 652
yågaç
yågol yåğ -
belirtme zamiri -49- [Tr]
yåķa
yåmbåĢ
yåmğır
yåmэn
yån -
yine teker edatı -21- [Tr]
yånğåķ
yåp -
y.+ lэr 448
yarэt -
yafdalı olmak -1- [Tr]
yår
y.- lgэnıgэ 168, 170
y.- lıp 170, 299, 84
y.- Ģэ 1245
yakıĢmak -3- [Tr] y.- эdı 1074, 1075
y.- эr 908
yårdэm
yaratmak -2- [Tr]
y.- ılıĢıdэ 11
y.- kэndэ 15
ya -
yaĢır
yaĢэ -
hoĢlanmak -1- [Tr] y.- sэ 421
yalan -1- [Tr] y. 454
y.+ çı 1173, 1174
urug adı -1- [Tr]y. 1745
yağmur -5- [Tr] y. 1006, 1431,1652
y.+ li 175, 178
kötü -7- [Tr] y. 253, 475, 58, 713, 93
y.+ dэn 708, 709
yanmak fiili -2- [Tr] y.- ıp 947
y.- эr 739
ceviz -1- [Tr] y. 1746
yapmak fiili -3- [Tr]
y.- ındırıp 1260
y.- эmız 498
y.- эyın 836
yarım -4- [Tr] y. 202, 351
y.+ ını 306
yarэĢ -
yaka, kenar -1- [Tr]
y.+ sını 562
yåķtır yålğan
y. yalın halde 68, 154 dahil 25 kez kullanılmıĢtır
yarэ -
ağaç -1- [Tr] y.+ tı 592
kaybolmak -1- [Tr]y.- gan 681
yağmak fiili -2- [Tr] y.- a 179
y.- ıp 1006
y. yalın hal36, 47 dahil 44 kez kullanılmıĢtır
yan taraf -4- [Tr] y.+ ıdэ 450
y.+ ıgэ 268
y.+ ımdэgı 254
y.+ iŋdэ 848
yeni -1- [Tr] y. 302
yer adı -1- [Tr] y. 131
yenge -10- [Tr] y. 209
y.+ lэr 387, 388
y.+ lэrı 386, 391
y.+ mızdı 269
y.+ sı 392, 413, 415, 516
yapэlэğbåĢ urug adı -3- [Tr] y. 238, 294
yarım
yatmak fiili -2- [Tr] y.- kǝnda 650
yåruķ
yåĢ
yapmak fiili -1- [Tr]
y.- eydı 594
y.- eymız 1306, 1307, 1361
y.- sэp 1281
y.- э lэdı 1245
y.- эgэn 1336
y.- эlgэn 1243, 1244
y.- эp 1331
y.- эsэ 1307
y.- эĢıp 1310
y.- эĢkэndэ 1241
gizli -1- [Tr] y.+ ın 1165
yaĢamak -28- [Tr] y.- dik 322
y.- gэn 174, 318, 319, 64, 66
y.- gэndэn 633
y.- gэnlэrdı 365
y.- gэnmız 186
y.- p 360, 361, 364, 366, 86
yåt -
sevgili -247- [Tr]
y. yalın hal 429, 435 dahil 112 kez kullanılmıĢtır
y.+ dı 1116, 1261
y.+ iŋ 848
y.+ lэr 462, 466
yardım -2- [Tr] y. 155
y.+ çısı 1139
ıĢık -1- [Tr] y. 1023
genç, taze -22- [Tr] y. 1218, 1239,
y.+ ımdэ 241
y.+ ımgэ 607
y.+ kэ 1285, 242
y.+ ligıdэ 951
y.+ ligımdэ 1415, 327
y.+ ligımdэn 710
y.+ lik 232
y.+ lэr 1034, 1328, 505, 509
y.+ lэrdı 1036, 379
y.+ teydımdэ 363
y.+ tı 494
yatmak fiili -11- [Tr]
y.- ıp 403
y.- ıptı 901
y.- kэn 1056
y.- kэndэn 392
y.- ķızdırıp 419
y.- ķızgэndэ 563
207
y.- ķızgэndэn 562
y.- ķızıĢэdı 313
y.- ķızэdı 562
y.- sın 480
y.- эdı 789
yåy -
y.+ ıgэ 288
y.+ iŋdı 184
y.+ lik 458
y.+ lэr 319, 48
y.+ lэrdı 611
y.+ lэĢıp 285
yaymak fiili -15- [Tr]
yerlэĢ -
y.- ılэdı 1348, 1352
y.- ıp 1326, 1337, 218
y.- mэ 116
y.- vålıp 1292
y.- эdı 1352
y.- эmız 1325, 1353, 1354
y.- эsız 1350
yåz -
y.- ıp 283
yet -
yazı yazmak fiili -16- [Tr]
yazı -2- [Tr]
y. 61
y.+ ıdэ 182
ye -
yelek
yemıĢ
yengı
yengıl
yer
ulaĢmak, yetmek, olgunlaĢmak -19- [Tr]y.- ıb 1202
y.- ıp 422
y.- kılэ 456, 769, 795
y.- kızdım 459
y.- kızsэ 422
y.- kэn 624
y.- kэnı 449
y.- kэnıçэ 499
y.- kэnmэn 330
y.- megen 674
y.- mэstэn 619
y.- tı 331
y.- yaptı 92
y.- эlmэy 938
y.- эlmэysэn 945
y.- эlэp 468
y.- эlэĢ 512
y.- gэn 231, 962
y.- gэndэ 220
y.- ılgǝn 676
y.- ılgэn 102, 105, 183, 276, 99
y.- ılgэndэ 175
y.- ıp 1141, 1229, 174
y.- ıĢı 112
y.- meymız 97
y.- эdı 134
yåzuv
yerleĢmek -1- [Tr]
yetım
babasız çocuk -2- [Tr]
y. 233, 356
yemek fiili -20- [Tr]
yetmıĢ
y.- gэn 1288, 892
y.- gэnmız 232
y.- gэnmэn 1415
y.- mey 534
y.- meydı 533
y.- meysэn 93
y.- mэdı 1408
y.- mэslэr 297
y.- mэsэkэn 296
y.- p 1407, 306
y.- tmэsэ 836
y.- ydı 747
y.- yiĢmeydı 212
y.- yiĢэdı 212
y.- ymız 212, 93
y.- ysэn 93
yelek -1- [Tr] y. 530
yemiĢ -1- [Tr] y. 1752
yeni -3- [Tr] y. 449, 530
y.+ gэ 909
hafif -1- [Tr]y.+ эkэn 430
yetmiĢ sayısı -6- [Tr]
y. 102, 103, 106, 165, 247
y.+ kэ 330
yettı
yedi sayısı -19- [Tr]
yıgıt
y. 1357, 137, 138, 1753, 185, 241,
y.+ nçı 1416, 370
y.+ tэ 252, 424, 459, 489
y.+ tэsı 274
yiğit -6- [Tr] y. 1049, 951
y.+ kэ 863
y.+ nı 1047, 722
y.+ tı 937
yığ
ağlama -2- [Tr]
yığaç
yığlэ -
y.+ lэmэ 1125
ağaç -1- [Tr] y. 1754
ağlamak -6- [Tr]
y.- mэ 1186
y.- p 233
y.- ydı 1102, 1110, 1183
yıl
sene -28- [Tr]
y. yalın galde 18 kez kullanılmıĢtır
y.+ dэn 121, 169, 182, 554
y.+ ı 668, 670, 682
y.+ larda 671
y.+ lэrı 1416
yer, mevkii -92- [Tr]
y. yalın halde 10 kez kullanılmıĢtır
y.+ de 674
y.+ den 660
y.+ dı 341, 567
y.+ dэ bulunma haliyle 31 kez kullanılmıĢtır
y.+ dэgı 41
y.+ dэn 172, 25, 284, 458, 49, 578,
y.+ ge 666
y.+ gэ 03, 1050, 1322, 284, 308,
y.+ ı 178, 84
y.+ ıdэ 441, 446
y.+ ıdэn 1395
yılķı
at, at sürüsü -6- [Tr]
y. 1074, 1418, 375, 46, 582
y.+ nı 1330
yırэğ
uzak -1- [Tr]
y.+ ı 1200
yigır -
yünden ip yapmak -8- [Tr]
y.- ıp 1224, 1227, 1247, 253
y.- ırdım 253
y.- ıĢkэn 1241
208
y.- эdı 1247
yigırmэ
y.+ ıdэn 1230, 594
yirmi sayı adı -12- [Tr] y. 102, 1169, 121, 198, 199,
yür -
242, 263, 361,
y.+ nçı 120, 258
yiğlэ -
ağlamak -3- [Tr]
y.- mэ 818
y.- sın 848
yil
yıl, sene -50- [Tr] y. 350
y.+ dэ 198, 203
y.+ dэn 336, 491
y.+ gэ 148
y.+ gэçeyın 144
y.+ ı belirtme halĢyle 30 kez kullanılmıĢtır
y.+ ıdэ 426, 491
y.+ ıdэn 427
y.+ ıgэ 426
y.+ ıgэçэ 428
y.+ lэrdэ 301
y.+ lэrı 321
yoğ
yok -18- [Tr]
y. 1266, 1313, 1314, 200, 213, 302
y.+ dır 1068, 900
y.+ dэ 56
y.+ ıdı 246, 333, 358, 510
y.+ ını 395
y.+ ligıdэn 25
y.+ mэn 83
y.+ mэs 503
yoķ
yöl
yölbэrs
yuğır yuķarı
yupķa
yuv -
yürek
yürt
y. yalın hal 39 kez kullanılmıĢtır
y.+ atıp 812
y.+ atkэn 805
y.+ atmэ 321
y.+ lэp 1206, 431
yol -16- [Tr] y. 365
y.+ dэ 182, 183, 747, 799
y.+ dэĢ 1023
y.+ ı 1062, 719, 721
y.+ ıdэdır 745
y.+ ıgэ 910
y.+ iŋ 691
y.+ lэr 1060, 281
yırtıcı hayvan -1- [Tr] y. 1756
y.- эyın 835
yuğurmak -2- [Tr] y.- ıp 1340
y.- эmız 1325
yukarı -2- [Tr]y. 353
y.+ gэ 563
yufka -7- [Tr] y. 1292, 1337, 218
y.+ nı 1293, 218
yüt -
yurt -2- [Tr]
yutmak fiili -3- [Tr]
y.- kıçэ 1318
y.- эrdı 254
y.- эrdım 254
yüv -
yıkamak -6- [Tr]
y.- ıĢı 487
y.- эmız 1317, 487
y.- эr 1290
y.- эrdik 1291, 246
yüz
yüz, sayı adı -24- [Tr]
y. yalınhalde 21 kez kullanılmıĢtır
y.+ ını 415
y.+ tэ 339
yэm
tekerrür edatı -2- [Tr]
y. 1375, 382
Z
yıkamak -1- [Tr]
zancır
zincir -2- [Ar] z. 523
z.+ dı 524
zåmån
at koĢumu -1- [Tr] y.+ ı 1163
yıldız -8- [Tr] y. 1277, 1278
vakit -4- [Ar]z. 326
z.+ dı 325209
z.+ dэ 609
z.+ ımız 271
z.+ dэ 1358, 236
z.+ gэ 236
z.+ ımız 342, 693, 699
z.+ ımızdэ 302
y.+ dэn 961
y.+ ım 956
y.+ sэn 957
y.+ üm 1014, 1019, 1023
yün
y.- adı 657
y.- dım 257
y.- dig 503
y.- dik 475
y.- gız 706
y.- gэn 1392, 228, 475, 551, 552,
y.- gэndэ 39
y.- gэnmıĢ 38
y.- gэnmız 233, 234
y.- gэnmэn 710, 931
y.- ıp 183, 37, 420, 436, 440, 502,
y.- ıppız 361
y.- ıptı 307
y.- ıĢэr 195
y.- iŋlэr 343
y.- ptı 1011
y.- seŋ 708
y.- sün 662
y.- sэm 747, 799
y.- э 35
y.- эdı 399, 400
y.- эrmэn 718
y.- эsıŋэr 160
yürek -1- [Tr]y. 1757
y.+ i 664, 665
y. 1145
y.+ ımız 693
yok -48- [Tr]
y.- ıp 1321
y.- ınıĢ 389
yügэn
yüldüz
yürümek -44- [Tr]
yün -5- [Tr]
y.+ dэn 1224, 595
209
zэrgэr
z.+ lэrdэn 1402
kuyumcu -3- [Far]
z. 1762, 524
z.+ lэr 1219
210

Benzer belgeler

Göster/Aç - Ordu Üniversitesi Açık Arşiv Sistemi

Göster/Aç - Ordu Üniversitesi Açık Arşiv Sistemi Bölgede basılan paralarda ve Özkent kitabesinde yer alan "Türk" adının, "kuvvetli" anlamında kullanılan bir unvan olarak değil, hanedanın bağlı olduğu soyu ifade etmek için kullanıldığını düĢünmek...

Detaylı