01 birey ve toplum 1.qxp

Transkript

01 birey ve toplum 1.qxp
Birey ve
Toplum
Sosyal Bilimler Dergisi
Bahar 2011 Cilt 1 Sayi 1
Birey ve
Toplum
Alt› Ayl›k Sosyal Bilimler Dergisi
Journal of Individual & Society
Cilt/Volume: I Say›/Number: 1 Y›l/Year: 2011
ISSN: 2146-4634
Sahibi / Owner
B‹LSAM
Editör / Editor in Chief
Mustafa ARSLAN (Doç. Dr. ‹nönü Üniversitesi, [email protected])
Yay›n Kurulu/ Editorial Board
Suphi ERDEM (Doç. Dr.), ‹lhan ERDEM (Yrd. Doç. Dr.), Mehmet B‹REKUL (Yrd. Doç. Dr.), Yahya BAfiKAN (Yrd. Doç.
Dr.), Gökhan TUNCEL (Yrd. Doç. Dr.), Mehmet ÖZGER (Yrd. Doç. Dr.), O¤uzhan GÖKTOLGA, Mehmet ULUKÜTÜK
Dan›flma Kurulu / Advisory Board
Abdurrahman KURT (Prof. Dr. Uluda¤ Üniversitesi), Abdulkadir BAHARÇ‹ÇEK (Doç. Dr. ‹nönü Üniversitesi), Alparslan AÇIKGENÇ (Prof. Dr. Y›ld›z Teknik Üniversitesi ), Ali UTKU (Yrd. Doç. Dr. Atatürk Üniversitesi), Atilla YAYLA
(Prof. Dr. Plato Meslek Yüksek Okulu), Burhanettin TATAR (Prof. Dr. Ondokuz May›s Üniversitesi), Cafer Sad›k YARAN (Prof. Dr. Ondokuz May›s Üniversitesi), Celal TÜRER (Prof. Dr. Ankara Üniversitesi), Coflkun ÇAKIR (Prof. Dr.
fiehir Üniversitesi), Ferhat Kentel, (Doç. Dr. fiehir Üniversitesi), Feridun MERTER (Prof. Dr. ‹nönü Üniversitesi), Hasan
KAVRUK (Prof. Dr. ‹nönü Üniversitesi), Hikmet Y. CELKAN (Prof. Dr. Ad›yaman Üniversitesi), Hüseyin AYDIN (Prof.
Dr. Osmangazi Üniversitesi), ‹smet EMRE (Doç. Dr. ‹nönü Üniversitesi), Kemal GÖRMEZ (Prof. Dr. Gazi Üniversitesi),
Mahfuz SÖYLEMEZ (Prof. Dr. ‹stanbul Üniversitesi), Mahmut AYDIN (Prof. Dr. Ondokuz May›s Üniversitesi), Mehmet
AZ‹ML‹ (Doç. Dr. Dicle Üniversitesi), Mehmet GENÇ (Prof. Dr. fiehir Üniversitesi), Mehmet KUBAT (Doç. Dr. ‹nönü
Üniversitesi), Mustafa ERGÜN (Prof. Dr. Afyonkarahisar Üniversitesi), Mustafa KÖYLÜ (Prof. Dr. Ondokuz May›s Üniversitesi), Mustafa ÖZEL (Yrd. Doç. Dr. fiehir Üniversitesi), Mustafa YILDIRIM (Prof. Dr. Atatürk Üniversitesi), Recep
KAYMAKCAN (Prof. Dr. Sakarya Üniversitesi), Saim KAYAD‹B‹ (Assoc. Prof. Dr. Int. Islamic University of Malaysia),
Sebahattin ÇEV‹KBAfi (Doç. Dr. Atatürk Üniversitesi), Yasin AKTAY (Prof. Dr. Selçuk Üniversitesi)
Dil Editörü
Ali KIfi
Yaz› ‹flleri Md.
Sinan AKINCI
Redaksiyon Kurulu
‹brahim AfiLAMACI, Betül KARAGÖZ, Gülflen fiAH‹N, Osman KARACAN
Birey ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, Türkçe ve ‹ngilizce dillerinde y›lda iki defa (May›s ve Kas›m) yay›mlanan uluslararas› kat›l›ml›, hakemli, disiplinleraras› akademik bir dergidir. Dergi’nin amac› tarih, edebiyat, felsefe, ilahiyat, kamu
ve sosyal bilimlerin ilgili di¤er alanlar›nda özgün çal›flmalar› yay›mlamak ve bu alanlardaki disiplinler aras› çal›flmalar›
özel say›larla teflvik etmektir. Dergide yay›nlanan makalelerin bilimsel, fikrî ve hukukî sorumlulu¤u yazarlar›na aittir.
Yaz›lar›n tüm yay›n haklar› Birey ve Toplum’a aittir.
Kapak & ‹ç Dizayn
Mehmet B‹REKUL
Bask›
‹stanbul Matbaas›
Da¤›t›m
B‹LSAM Yay›nc›l›k, Küçük Hüseyinbey Mah. Azizler 1. Sokak ‹stanbulluo¤lu Kona¤› MALATYA/TÜRK‹YE.
Mail: [email protected], Tel: 00 90 422 323 69 80. Banka Hesap No: Türkiye Finans Kat›l›m Bankas› Malatya fiubesi: 865245
Fiyat›: 13 TL (2011 Y›l› Abone: 25 TL)
Web: http://www.bilsam.org.tr
© B‹LSAM Yay›nc›l›k, MALATYA 2011
‹Ç‹NDEK‹LER / CONTENTS
MAKALELER
‹slam Medeniyeti Üzerine Notlar
Hilmi YAVUZ
9
ARTICLES
Notes on Islamic Civilization
Hilmi YAVUZ
Arap Dünyas›ndaki De¤iflimin Anlam›
Abdulkadir BAHARÇ‹ÇEK
19
How to Understand the Changes in the Arabic World
Abdulkadir BAHARÇ‹ÇEK
Osmanl› Vergi Sisteminde Ermeni Milleti Vergisi
Cahit KÜLEKÇ‹
31
Armenian Nation Tax in Ottoman Tax Regime
Cahit KÜLEKÇ‹
41
Views of Islamists to Second Abdulhamid
in that Period
Mustafa TEK‹N
Avrupa Birli¤i - Türkiye ‹liflkilerinde
Kozmopolitan Kimlik
Mehmet B‹REKUL
61
Cosmopolitan Identity in the Relations between Turkey
And European Union
Mehmet B‹REKUL
Popüler Türk Sinemas›nda Dindarl›k fiekilleri
‹brahim YENEN
95
The Religiosity Forms in Popular Turkish Cinema
‹brahim YENEN
97
Moral expansions of I-You Relation in Mart›n Buber
and Hans Georg Gadamer’s philosophies
Mehmet ULUKÜTÜK
Dönemin ‹slamc›lar›n›n
II. Abdülhamid’e Bak›fl›
Mustafa TEK‹N
Martin Buber ve Hans Georg Gadamer’in Felsefelerinde
Ben-Sen ‹liflkisinin Ahlaki Aç›l›mlar›
Mehmet ULUKÜTÜK
Malezya’da Yüksekö¤retimin Uluslararas›laflt›r›lmas›:
Mutabakat Zapt› (MoU)
Saim KAYAD‹B‹
Foucault’nun Marks/izm Elefltirisi
ya da ‹mana Karfl› fiüphe
Sever IfiIK
K‹TAP TANITIMLARI
Nietzsche: Perspektivizm, Anlam
ve Yorumlar, H. Subhi Erdem
Buket KAYIfiLI
‹slâm’›n ‘Öteki’ Tarihi: Siyeri Farkl› Okumak,
Mekke Y›llar› & Siyeri Farkl› Okumak II,
Medine Y›llar›, Mehmet Azimli,
Cahit KÜREKÇ‹
Malatî ve Kelâmî Görüflleri, Mehmet Kubat
‹rem CEYHAN
‹slam’da Tanr› ve Mant›k:
Akl›n Halifeli¤i, Prof. Dr. John Walbridge
Mehmet ULUKÜTÜK
SEMPOZYUM NOTLARI
Sürdürülebilir Kentleflme ve Kentlilik
Prof. Dr. ‹brahim GEZER-Yrd. Doç. Dr. Gökhan TUNCEL
‹slam Bankac›l›¤›: Ürün, Teori, Uygulama ve Sorunlar
Doç. Dr. Saim KAYAD‹B‹
Internationalizing the Higher Education in Malaysia:
Memorandum of Understanding (MoU)
111 Saim KAYAD‹B‹
Foucault’s Critique of Marxist History,
Power and Ideology
131 Sever IfiIK
BOOK REVIEWS
Nietzsche: Perspectivizm, Meaning
and Interpretations, H. Subhi Erdem,
159 Buket KAYIfiLI
The ‘Other’ History of Islam: Different Reading of
Siyar: Years of Mecca & Different Reading of Siyar II:
Years of Medina, Mehmet Azimli,
163 Cahit KÜREKÇ‹
Malatî and His Kalamic Views, Mehmet Kubat
167 ‹rem CEYHAN
God and Logic In Islam: The Caliphate
of Reason, by Prof. Dr. John Walbridge
171 Mehmet ULUKÜTÜK
CONFERENCE REPORTS
Sustainable Urbanization and Urbanity
174 Prof. Dr. ‹brahim GEZER-Yrd. Doç. Dr. Gökhan TUNCEL
Islamic Banking Products, Theory, Practice & Issues
184 Assoc. Prof. Dr. Saim KAYAD‹B‹
Birey ve Bahar 2011
Toplum
Cilt 1
Say› 1
Avrupa Birli¤i
Türkiye ‹liflkilerinde
Kozmopolitan Kimlik
Mehmet B‹REKUL*
Özet: Avrupa’n›n yüzy›llar boyu süren birlik aray›fllar› içerisinde belki de son y›llar›n en somut geliflmesi olarak nitelendirebilece¤imiz Avrupa Birli¤i süreci ve bu süreçte Avrupa’n›n kendisini yeniden tan›mlama giriflimleri son y›llarda sosyal bilimcilerin ilgisini çeken en önemli konulardan biri
olmufltur. Avrupa Birli¤i ile birlikte yeni Avrupa kimli¤ini oluflturacak ö¤enin, di¤erlerinin ötekilefltirildi¤i dini-kültürel bir bak›fl aç›s› m› yoksa herkesi kucaklayarak büyümeyi arzulayan kozmopolitan bir yaklafl›m m› olaca¤› konusu da Avrupal› bilim adamlar› ve siyasetçiler taraf›ndan s›kça gündeme getirilmektedir. Tabiî ki her iki durumda da Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli¤i büyük bir
önem tafl›maktad›r. Türkiye’nin üyelik süreci, kültürel söylemi savunanlar aç›s›ndan nas›l bir felaket ise kozmopolit Avrupa hayalini tafl›yanlar için de o denli önemli bir geliflme olarak tasavvur
edilmektedir. Bu makalede Kozmopolitanizm kavram› ve Avrupa kimli¤ini kozmopolitan yaklafl›m
üzerinden oluflturma gayretleri k›saca aktar›l›rken Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyelik sürecinin kendisinde yaratt›¤› tart›flmalar kadar Avrupa’da ortaya ç›kard›¤› kamplaflmalara da dikkat çekilmek istenmifltir.
Anahtar kelimeler: Kozmopolitanizm, Avrupa Birli¤i, Kimlik, Avrupa
***
Problem: Avrupa’n›n Kimlik Bunal›m›
Çok boyutlu bir kavram oluflu ve bu çok boyutlulu¤un disiplinler aras› çal›flmay› zorunlu k›l›fl›, kimlik kavram›n› sosyal bilimlerin en karmafl›k ve tart›flmal› sorunlar›ndan biri haline getirmifltir (Türkba¤, 2003: 209). Latincede
“ayn› olma, özdefl olma” anlam›na gelen “identitas” kelimesinden türeyen
kimlik (identity) kavram›, insan›n sosyal bir varl›k olmas›n›n do¤al sonucu toplumsal bir olgu olarak belirmektedir. Toplumsal bir varl›k olarak insana özgü
* Yrd. Doç. Dr. ‹nönü Üniversitesi, E¤itim Fakültesi. [email protected]
61
Birey ve
Toplum
Mehmet Birekul
olan belirti, nitelik ve özelliklerle, birinin belirli bir kimse olmas›n› sa¤layan
flartlar›n bütünü biçiminde tan›mlanan kimlik, (TDK, 2007) ortak dil, kültür,
co¤rafya ve tarih gibi ö¤elere dayansa da “öteki” ile temas›n özel tarihi formudur ki bir ulusu di¤erinden farkl›laflt›r›r, eflsizlefltirir, yani kimliklendirir (Da¤›, 2002: 13). Bu noktadan hareketle kimlik, insan topluluklar›na özgü bir varolufl olgusu olarak zaman içinde etkisini gösteren objektif ve sübjektif unsurlarla geliflir ve varl›¤›n süreklili¤i ile ilintili bir etkileflim sürecinde kendini di¤erlerinden ay›rt edici özelli¤ini meydana getirir. Ne var ki, çok boyutlu bir nitelik tafl›yan bu karfl›l›kl› beflerî iliflki ve alg›lama, bir tür istikrars›zl›k da içerir;
bu durum bazen do¤al bir kimlik geliflimi tarz›nda kendini gösterirken, kimi
zaman da 'kimlik krizi' biçiminde ortaya ç›kabilir. K›sacas›, kimlik oluflumu/edinimi, dinamik ve sürekli bir toplumsal (ulusal ya da uluslararas›) al›flverifl ortam›nda gerçekleflir (Canpolat, 2002: 2).
Kimlik kavram›n›n popülaritesi ve merkezili¤i, kendisinin üretti¤i anlamlar›n, kodlar›n ve adland›rma mekanizmalar›n›n ço¤ullu¤undan kaynaklanmaktad›r. Kimlik kodlar›n›n ço¤ullu¤u, kimlik yoluyla bireyleri adland›rma mekanizmalar›n›n çok boyutlulu¤u ve kimli¤e yüklenen farkl› anlamlar ve bu yolla
üretilen farkl› siyasal söylemler, kimlik kavram› üzerinde kuramsal bir uzlaflma olana¤›n› zorlaflt›rmaktad›r. Aksine kimlik kavram›, yaflad›¤›m›z dünyada
kuramsal ve siyasal pozisyonlar savafl›n›n belki de en önemli stratejik silah› rolünü oynamaktad›r (Keyman, 2005: 217). Epistemik düzeyde incelendi¤inde
kimlik, dünyay› anlamaya yönelik kullan›lan yöntemin ve aç›klama tarz›n›n
kültürel temelini oluflturan merkezi bir olgudur. Modern zamanlarda bu olgu
kendisini Do¤u-Bat›, modern-geleneksel, bilimsel-geleneksel vb. karfl›tl›klar
içinde gösterirken, günümüzde ise medeniyetler aras› savafl, düflman, terörist,
öteki olarak ‹slam, kültürel küreselleflme, vb. söylemlerin epistemik kurucu
ö¤esi ifllevini görmektedir. Ontolojik düzeyde ise kimlik tarih, zaman, mekân
anlay›fl›n›n özellikle Bat› d›fl› ve farkl› olan kültürleri ve toplumlar› çözümlemesinde ortaya ç›kan sorunlar› anlamam›zda bize yard›mc› olan bir kavram ifllevini görmektedir. Yine Bat› d›fl› kültürlere ve toplumlara yaklafl›rken kullan›lan yenidünya düzeni, oryantalizm, üçüncü dünyac›l›k, az geliflmifllik, yoksulluk vb. bir dizi kavram›n içerdi¤i hem Avrupa merkezci, hem de farkl› olan› d›fllayan ve ötekilefltiren kültürel nitelik, kimlik olgusunun modern uluslararas›
iliflkilerin tarihsel geliflimindeki önemini bize göstermektedir. Hem modern zamanlarda hem de bugün demokratik bir dünya yönetimi üzerine yap›lan akademik ve kamusal tart›flmalar›, demokratik ve adaletli bir dünya aray›fllar›n› ve
dünya bar›fl› kurma giriflimlerini kimlik olgusunu ele almadan, yaflad›¤›m›z
kimlik sorunlar›n› çözmeden, farkl› olan› ötekilefltirme eylemlerini elefltirmeden ve farkl› kimlikler aras›nda demokratik bir müzakere ve karfl›l›kl› anlay›fl
zemini kurmadan baflar›l› k›lmak olas› gözükmemektedir. Bu anlamda kimlik
olgusu, normatif düzeyde de merkezi öneme sahiptir (Delanty, 2004: 35).
62
Avrupa Birli¤i - Türkiye ‹liflkilerinde Kozmopolitan Kimlik
Avrupa kimli¤i konusu ise, AB’nin kendi içinde tart›fl›lan en önemli konulardan biridir. Konunun önemi, kimli¤in AB’yi bir arada tutaca¤›na ve AB’nin devaml›l›¤›n› sa¤layaca¤›na inan›lmas›ndan kaynaklanmaktad›r. Bir kimli¤in
oluflturulmas› ile AB’nin daha sa¤lam temellere oturaca¤›, hatta kimilerine göre devaml›l›¤›n›n ancak bu flekilde sa¤lanaca¤› ileri sürülmektedir. Avrupa ülkelerindeki halklar›n giderek AB’ye olan güvenilirli¤ini, ba¤l›l›¤›n› ve iste¤ini yitirmesi, kimlik ile AB’nin devaml›l›¤› aras›nda böyle bir ba¤lant› kurulmas›na
neden olmufltur. Tarihini inceledi¤imizde ço¤unlukla “öteki” tan›m› olmadan
“kendi”ni tan›mlayabilen bir Avrupa’n›n söz konusu olmad›¤› görülmektedir.
Tarihinin her döneminde do¤u, bat›, kuzey, güney, komünist, ‹slam vb. farkl›
ötekiler oluflturan Avrupa’n›n, kendi yap›lanmas›n› söz konusu ötekiler üzerinden flekillendirdi¤i ve sa¤lamlaflt›rd›¤› gözlenmektedir (Karakufl, 2007: 121).
Burada kimli¤i oluflturan temel unsurlar aç›s›ndan bir Avrupa kimli¤inden
söz etmenin ne kadar zor oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Morin’in "Avrupa'y› Düflünmek" isimli eserinde vurgulad›¤› gibi “Avrupa karmafl›k bir bütündür”. Bütünün içinde baflar›yla yer almak ise, ancak bu karmafl›k bütünü alg›lamak, özümsemek ve etkilemekle mümkündür (Morin, 1995: 28). Örne¤in, ulusal kimliklerin en önemli unsuru olan dil incelenirse, Avrupa genelinde ortak bir dilden
söz edilemedi¤i gibi günümüzde farkl› dil ailelerine sahip dillerin kullan›ld›¤›
da dikkat çekmektedir. Ayn› dil ailesi içinde bulunmas›na ra¤men Latin, Germanik ve Slav alt dil kategorileri aras›nda bile önemli farklar bulunmaktad›r
(Erdenir, 2005: 116). Bünyesinde çok fazla ›rk ve etnik köken bar›nd›ran Avrupa’n›n co¤rafi temelli bir kimlik tan›mlamas› söz konusu oldu¤unda, s›n›rlar›ndaki belirsizlik ön plana ç›kmakta, Kuzey, Bat› ve Akdeniz olarak çok belirgin
s›n›rlara sahip olsa da, Avrupa’da do¤u s›n›r› belirsizli¤ini korumaktad›r.
Avrupa kimli¤i tan›mlamalar›nda dikkat çeken bir di¤er unsur olan H›ristiyanl›k ise ço¤unlukla merkezi bir önem arz etmektedir. Klasik anlamda birlefltirici ve bütünlefltirici özelli¤ini Ayd›nlanma ile kaybeden H›ristiyanl›ktan Avrupal›lar için radikal bir kopufl hiçbir zaman gerçekleflmemifltir. Günümüzde
ise Avrupa’n›n en ciddi ötekisi olarak din temelinde Müslümanlar belirmektedir. H›ristiyan kimlik; tek boyutluluk tafl›makta ve bu nedenle Avrupa Birli¤i’nin fliddetle savundu¤u çok kültürlülük, kültürel ço¤ulculuk, çok kimliklilik gibi kavramlar›n hayata yans›t›lmas›n›; insan haklar› ve demokrasi gibi evrensel de¤erlerin ayr›mc›l›k gözetilmeden uygulanmas›n›, daha da önemlisi kuflat›c›, kapsay›c› bir medeniyet yaratma ideallerinin uygulanmas›n› zorlaflt›rmakta ve bu noktada Avrupa Birli¤i’nin test edilmesini ve dolay›s›yla dünya
kamuoyu nezdinde inand›r›c›l›k kazanmas›n› engelleyebilmektedir (‹naç, 2003:
205). Görüldü¤ü gibi dil, etnik köken, co¤rafya gibi kültürel unsurlar aidiyet
hissi yaratma konusunda yetersiz kal›rken, kimliksel bir unsur olma potansiyelini tafl›yan H›ristiyanl›k ve ortak geçmifl ise bütünlefltirmeden çok ötekilefl-
63
Birey ve
Toplum
Mehmet Birekul
tirme konusunda etkili olabilmektedir. Bu noktada önemli olan din ve ortak
geçmifli temel alan Avrupa kimli¤inin, Avrupal›larca paylafl›lan deneyimler, ortakl›klar, benzerlikler yerine Avrupa d›fl›ndakilerle olan farkl›l›klara dayand›r›lmakta olmas›d›r (Erdenir, 2005: 126). Delanty’nin de ifade etti¤i gibi ‘Avrupal›’ ifadesi ilk kez VIII. yüzy›lda kullan›lm›flt›r. VII. yüzy›ldan bafllamak üzere bu dönemde ortaya ç›kan Avrupal›l›k düflüncesinin temelde ‹slam’a karfl›l›k
olarak geliflti¤i görülmektedir. ‹slam fetihleri ve yay›lmas› karfl›s›nda H›ristiyan bilinç oluflmufl ve ‹slam, H›ristiyan Avrupal›lar taraf›ndan ‘öteki’ olarak alg›lanm›flt›r. Dolay›s›yla bu dönemde, Avrupal›l›k fikri daha çok H›ristiyanl›k
etraf›nda flekillenmifltir. (Delanty, 2004: 33)
Bu nedenle kimlik bütünlü¤ünü sa¤lam›fl bir Avrupa’n›n oldukça mu¤lâk
bir fikir oldu¤u, hatta bir kurgu oldu¤u herhalde hiçbir zaman tart›fl›lmad›¤› kadar 20. yüzy›lda tart›fl›lm›fl ve kabul görmüfltür. Bir yandan 20. yüzy›l boyunca
düflünürler ve özellikle tarihçiler Avrupa’n›n her zaman bölünmüfl ve farkl›laflm›fl oldu¤unu; hemen hemen hiçbir zaman siyasal, kültürel, dinsel, dilsel veya
hukuksal bir birli¤e ulaflmad›¤›n› ve belki de ulaflamayaca¤›n› tart›fl›rlarken; di¤er yandan 20. yüzy›l sonunda Avrupa’y› siyasal ekonomik ve hukuksal aç›dan
birlefltirmeyi amaçlayan kültürel birli¤i varsayan Avrupa Birli¤i kurulmufltur
(Bkz: Ortayl›, 2007: 215 vd.).
Bu noktada Avrupa Birli¤i’nin, kimlik bunal›m›n› aflmada temel ald›¤› ve
Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli¤ini de yak›ndan ilgilendiren iki temel görüfl
ön plana ç›kmaktad›r. Birinci görüfl, Avrupa’n›n tarihine, kültürüne, co¤rafyas›na ve dinine göndermede bulunan kültürel bir kimlik inflas› sürecine yo¤unlaflmaktad›r. Bu anlay›fl çerçevesinde Avrupa kimli¤inin özelliklerine iliflkin üç
temel vurgunun ön plana ç›kt›¤›n› söylemek mümkündür. Öncelikli vurgu,
Avrupa tarihinin do¤rusal bir geliflmenin ürünü oldu¤u iddias›d›r. Bu ba¤lamda
Avrupa kimli¤i, Antik Yunan kültürel miras› ve Roma hukuku, Reform ve Rönesans süreci, Ayd›nlanma ça¤› ve bütün bu sürece rengini ve fleklini veren H›ristiyan kültürü üzerine bina edilmifl bir terkiptir. Bu anlay›fla göre, tarihsel
ak›fl içerisinde do¤rusal bir düzlemde geliflen Avrupa kimli¤i evrensel aç›dan
‘en ileriyi’ do¤al olarak da ‘medeni’ olan› temsil etmektedir.
Yine Avrupa kimli¤i homojen ve belli oranda iç çat›flmalar› aflabilmifl bir yap›da de¤erlendirilmektedir. Yani her ne kadar Avrupa’y› oluflturdu¤u iddia edilen her milletin ayr› milli karakteristikleri olsa da hepsini bir arada tutan “homojen bir üst kimlik” yap›s›n›n tesis edildi¤i düflünülmektedir. Kültürel görüflün öne ç›kard›¤› bir di¤er yaklafl›m ise kimlik tan›m›nda ‘ortak tarih ve kültür miras›n›’ tafl›man›n olmazsa olmaz karakterine yap›lan vurgudur. Yani bu
anlay›fla göre Avrupal› olabilmek için ortak kültürü yaflamak ve do¤rusal tarihi geliflme aflamalar›n› tecrübe etmifl olmak gerekmektedir. Özetle denilebilir
ki, bir aç›dan bak›ld›¤›nda kültürcü söylem, bugünkü Avrupa kimli¤ini geçmi-
64
Avrupa Birli¤i - Türkiye ‹liflkilerinde Kozmopolitan Kimlik
fle ba¤lamakta ve dünün, yar›n› flekillendirmede neredeyse tek belirleyici etken
oldu¤unu ima etmektedir (Özcan vd., 2009: 36). Bu anlay›fl›n bir yans›mas› olarak kültürcü söylemi savunanlar için Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli¤i Müslüman kimli¤i olmas› nedeniyle Avrupa’n›n kimlik olarak ‘ötekisini’ ça¤r›flt›rmakta ve dolay›s›yla olas› üyelik bir tehdit olarak alg›lanmaktad›r.
Yayg›n olan ve üzerinde çokça araflt›rman›n ve tart›flman›n yürütüldü¤ü
kültürcü söylemin aksine son zamanlarda s›kl›kla gündeme tafl›nan, bu aç›dan
araflt›rma konumuzu oluflturan ikinci görüfl ise, Avrupa’n›n kozmopolitan ve
ço¤ulcu bir kimlik gelifltirmesi gerekti¤i üzerine yo¤unlaflmaktad›r. Bu görüfl
son dönemde büyük bir entelektüel aç›l›m sa¤lam›fl, Avrupa’n›n önde gelen düflünürleri taraf›ndan savunulmufltur. Araflt›rman›n ilerleyen bölümlerinde kozmopolitan görüflün temel dinamikleri ve bu görüflü ortaya atan sosyal bilimcilerin görüfllerine yer verilecek; Türkiye’nin bu süreçteki stratejik önemine dikkat çekilecektir.
Kozmopolitanizm
Yunancada kosmopolites (dünya vatandafl›) kelimesinden türetilen kozmopolitanizm ahlaki ve sosyo-politik felsefe görünümleri ile büyük ölçüde bir çeflitlili¤i tan›mlamada kullan›lm›flt›r. Fikri ne olursa olsun, tüm insanlar› tek bir
topluluk olarak görmek ve hepsini bu kurumun bir parças› yapmak fikrine dayanan kozmopolitanizm farkl› flekillerde farkl› toplum tasavvurlar›n› ortak bir
tav›r alt›nda birlefltirmeye odaklanm›flt›r (SPE, 2010). Kozmopolitanizm fikri
ulusalc›l›k fikrinden çok öncelerde var olagelmifltir. Antik Yunanla bafllam›fl ve
onlar›n politik ve toplumsal düflüncelerinin önemli bir parças›n› oluflturmufltur (Fine, 2007: 1; Hocao¤lu, 2007: 205). Tüm insanl›¤a mal olmufl bir filozof
Sokrates’e kadar giden kosmopolitan felsefeye eski Yunan’da en büyük katk›y›
Sokrates'in ö¤rencisi Kinik filozof Sinoplu Diogenes (MÖ 412-323) yapm›flt›r.
Diogenes kendisine nereden geldi¤i soruldu¤unda; “dünya vatandafl›y›m” (kosmopolites) demifltir.
Günümüzde kozmopolit düflüncenin iki ayr› düflünsel aya¤› vard›r. Bunlardan birincisi Stoac› felsefedir. Bu politik ba¤lama önem veren bir görüfltür. Stoac›lara göre bir kiflinin dünya vatandafl› olmas› için yerel aidiyetlerden vazgeçmesi gerekmezdi. Çünkü bunlar yaflama büyük zenginlik katard›. Zaten Stoac›lar bir kiflinin bu tür ba¤l›l›klar›ndan kaç›namayaca¤›na da inan›yorlard›. Günümüz kozmopolitanizminin ikinci kayna¤› Kant’›n gelifltirdi¤i ahlaki temellere dayal› dünya vatandafll›¤› fikridir. Kantç› düflünceye göre insano¤lu sadece
kendinde nihayet bulur, insano¤lu sadece insan oldu¤u için bir de¤ere sahiptir.
Bu niteli¤i onu evrensel bir toplumun do¤al üyesi yapar (Bk: Cheah, 2006, 487).
65
Birey ve
Toplum
Mehmet Birekul
Ortaça¤lardan geçerek Ayd›nlanma Ça¤›’na gelene kadar ise kozmopolitan
fikirlere rastlanmad›¤› söylenebilir. Rönesans ile eski Yunan ve Latin klasikleri tekrar okunmaya bafllanm›flt›r. Bu anlamda Humanist felsefe kozmopolitan
fikirleri destekleyen görüflleri içerir. Hümanist felsefenin temsilcilerinden Hollandal› Desiderius Erasmus kozmopolitan fikirleri telaffuz etmifltir. Kozmopolitanizmin tekrar yeflermesinde, ilk modern tabii hukuk teorisi, Ayd›nlanma
Felsefesi, insan›n rasyonel bir varl›k oldu¤u düflüncesinin vurgulanmas› ve insan haklar› nosyonlar›n›n tart›fl›lmas› önemli katk›lar sa¤lam›fllard›r. ‹lk modern tabii hukuk teorisinin sekülerlefltirici e¤ilimleri, tüm insanl›¤›n benzer nitelikleri paylaflt›¤›, tabii hukuk alt›nda insan haklar› ve tüm insanl›¤›n bir bütün oluflturdu¤u fikirleri ile kozmopolitan felsefenin sosyal-siyasi temeline
katk›da bulunmufltur. ‹kinci katk› tabii hukuk teorisi ile sosyal sözleflme aras›ndaki ba¤lant› ile aç›klanabilir. Sosyal sözleflme teorileri ne kadar ulus devletlere odaklansa da, uluslararas› hukuk kanunlar›n›n oluflturulmas› ve tüm
devletlerden oluflan uluslararas› bir toplulu¤un uluslararas› kanunlara uygun
hareket etmesi fikri ile kozmopolitan siyasi-hukuk düflüncesini temellendirir.
Yukar›da da bahsetti¤imiz gibi Immanuel Kant kozmopolitan siyasi felsefeye ve hukuk anlay›fl›na çok büyük katk›da bulunmufltur. Kant, "Perpetual Peace" kitab›nda ulus devletlerin kendi içlerinde cumhuriyetçi fikirlere göre düzen
olufltururken, uluslararas› bir birlik içinde, gönüllü olarak yer almalar› ve kendi vatandafllar›n›n insan haklar›na sayg› gösterirken, yabanc›lar›n da insan haklar›na sayg›l› olmalar›n›n bar›fl tesis etmekte önemli oldu¤unu belirtir. Kant ayr›ca anayasa hukuku ve uluslararas› hukuk alanlar› d›fl›nda üçüncü bir kamu
hukuk alan› olarak kozmopolitan hukuk anlay›fl›n› ortaya atm›flt›r. Kozmopolitan hukuka göre vatandafllar sadece bir ülkenin vatandafl› olarak de¤il, ayn›
zamanda dünya vatandafl› olarak da haklara sahiptir. Kant’›n kozmopolitan hukuk anlay›fl› bugün var olan Uluslararas› Hukuk Mahkemesi’nin temellerini
oluflturmufltur ( Bkz: Pollock vd., 2002: 3).
Faydac›l›k felsefesinin temsilcisi Jeremy Bentham “tüm devletlerin ortak ve
eflit faydas›” fikri ile kozmopolitan bir argüman sunmufltur. ‹skoçyal› ekonomist ve filozof Adam Smith ise uluslararas› ticareti destekleyen ve her türlü
gümrük s›n›rlamalar›n›n kalkmas› gerekti¤i belirtilen fikirleri ile kozmopolitan bir ticaret hayat›n›n ve anlay›fl›n›n gerçekleflmesine ›fl›k tutmufltur. Türkiye’nin geçmifle dayanan mistik din anlay›fl› kozmopolitanizm ile uyumludur.
Mevlana Celalettin Rumi gibi büyük düflünürler sonsuz hoflgörü, insanl›¤›n
birli¤i anlay›fl›, insanl›¤›n ortak rasyonel akl› paylaflt›¤› gibi görüflleri ile kozmopolitan anlay›fla etik ve sosyal- felsefe boyutlar›nda büyük katk›da bulunmufltur (Narl›, 2006).
Günümüzde küresel tehlikeler, terörizm, çevre kirlenmesi, kaynaklar›n zi-
66
Avrupa Birli¤i - Türkiye ‹liflkilerinde Kozmopolitan Kimlik
yan edilmesi, nükleer tehdit, ekonomik ba¤›ml›l›k gibi meseleler dünyay› daha
çok birbirine ba¤›ml› hale getirmektedir. Bu anlamda sosyolojik bir kavram olarak küreselleflmenin içsellefltirilmesi demek olan ‘kozmopolitanizasyon’ süreci yeniden anlam kazanmaktad›r. Küresel iletiflimdeki geliflmeler ise herkesi
potansiyel dünya vatandafl› yapmakta daha do¤rusu dünyan›n her yan›nda olup
biteni görmesini sa¤lamaktad›r. Bunun için kozmopolitanizm, birlikte bar›fl
içinde yaflamak için kavramlar›n ve uygulamalar›n oluflmas›nda baflvurulacak
bir felsefe olarak yeni aç›l›mlar getirebilecek; bugün için farkl›l›klar›n birlikte
yaflamas› için gereken kültürel bir projenin oluflmas›na temel teflkil edebilecek
bir anlay›fl olarak görülmektedir.
Kozmopolitan Yaklafl›m ve
Avrupa Birli¤i-Türkiye ‹liflkileri
Kendi içerisindeki çat›flmalar› geride b›rak›p yeni bir yol haritas› ile dünya
konjonktüründe yeni bir yer edinmeye çal›flan Avrupa Birli¤i’nin bu yolculu¤unda önemli düflünsel parametrelerden birini oluflturan kozmopolitan görüflün Avrupa Birli¤i ve Türkiye aç›s›ndan önemine de¤inmeden önce, Avrupa’n›n geçmiflten getirdi¤i yap› içerisinde kozmopolitan anlay›fl› sindirme konusunda bir problemi oldu¤unu ifade etmek gerekmektedir. Zira Avrupa’n›n
farkl› kültürlerden olanlar› tan›ma konusunda sergiledi¤i demokratik iddial›
tutumun s›n›rlar›n›n nereye vard›¤› konusu geçmifli ile ilintilendirildi¤inde daha da anlam kazanmaktad›r.
Avrupa, özellikle sanayi devrimiyle birlikte tan›flt›¤› ve bu ana kadar aflina
olmad›klar› bir durum olarak kozmopolit kentleflme tecrübesi ile kendi içerisinde travmatik baz› etkilere maruz kalm›flt›r. Avrupa kentleri kozmopolitizme de¤il safl›¤a, tek kültürlülü¤e, türdeflli¤e yak›nd›; aç›kl›¤a de¤il kapal›l›¤a
yatk›nd›; surlar Avrupa kentini baflta köylüler olmak üzere kentte yaflamaya teflebbüs edebilecek yabanc›lara karfl› koruyan s›¤›naklard›. Sanayi toplumunun
h›zla birbirine katt›¤› farkl› etnik, dinsel veya kültürel unsurlar, k›sa sürede büyük toplumsal huzursuzluklar›n da kayna¤› oldu. Durkheim’in teflhis etti¤i
normsuzluk ve bundan mütevellit anomi hali; Weber’in gördü¤ü dünyan›n büyübozumunun içerdi¤i trajik geliflmeler, Marx’›n kat› olan her fleyi buharlaflt›rd›¤› için bafl döndürücü buldu¤u korkunç de¤iflim h›z›, hep bu kent ortam›n›n
sosyologlarda b›rakt›¤› izlenimleri ifade ediyordu.
Nitekim bu yeni kozmopolit ortam›n Avrupa içinde gere¤i kadar hazmedilmemifl oldu¤unu, en az›ndan geçen yüzy›l›n ortalar›na kadar pefl pefle patlak veren iki büyük Dünya savafl› içinde yaflananlar gösterdi. Her iki savafl sonuçta
yine toplumsal çat›flmalar›n ve uzun süre bir arada yaflayan unsurlar›n birbiri-
67
Birey ve
Toplum
Mehmet Birekul
ne karfl› biriktirdi¤i enerjinin patlamas›na dayan›yordu. Sonuçta Avrupa içinde
oluflan bu enerjiyi tolere edebilecek, bunu daha bar›flç›l ve verimli bir kulvarda
de¤erlendirebilecek bir üst de¤erin geçerli olmad›¤› görüldü (Aktay, 2005). Bugün bu aray›fl›n ad› olarak bir yandan sivil toplum kavram›, bir yandan çok kültürlülük, bir yandan demokrasi konusunda gelifltirilmeye çal›fl›lan söylem ve
standartlar, aranan tedbir ve düzenler, bu tarihsel arka plan›n›n bir tezahürü
olarak de¤erlendirilebilir. Avrupa Birli¤i kavram›n›n kendisi bile, bir arada bulunmak için hâlâ her bak›mdan bir “birlik” oluflturmay›, birlik olufltururken de
yasal, siyasal hatta kültürel ve toplumsal düzeyde bir standartlaflmay› aç›kça
gerektirmektedir.
Bu tespitin akabinde geçmiflinde bütünleflme, birlikte yaflama ve çok kültürlülük anlam›nda pek de iyi tecrübeleri bar›nd›rmayan Avrupa toplumunun bugün devaml›l›¤›n›
sa¤lamak aç›s›ndan önemli bir ç›k›fl noktas› olarak kozmopolit bir Avrupa tasavvurunu
gündeme getirdi¤ini söylememiz mümkündür. Zira kozmopolitan görüfl, Avrupa’n›n kozmopolitan ve ço¤ulcu bir kimlik gelifltirmesi gerekti¤i üzerine yo¤unlaflmaktad›r. Bu görüfl son dönemde büyük bir entelektüel aç›l›m sa¤lam›fl, Avrupa’n›n önde gelen düflünürleri taraf›ndan savunulmufltur. Bu kapsamda, Ulrich Beck, Jurgen Habermas ve Gerard Delanty taraf›ndan akademik ve felsefi temeli sa¤lamlaflt›r›lmaya çal›fl›lan kozmopolit Avrupa fikri halen infla aflamas›ndad›r; ancak, mevcut durumda dahi kimlik tart›flmalar›na
önemli aç›l›mlar getirmekte ve alternatifler üretilmesi konusunda verimli diyaloglara imkân sa¤lamaktad›r. Bu görüfle göre, AB’nin gelecekte dünya sahnesinde etkili ve alternatif
bir aktör olabilmesi için ‘kozmopolitan’ ve ‘ço¤ulcu’ bir kimlik gelifltirmesi gerekmektedir (Özcan vd., 2009: 38).
Ulrich Beck ve Edgar Grande “Cosmopolitan Europea” adl› kitaplar›nda
“Avrupa’n›n yeniden yap›lmas›” gerekti¤ini savunmakta ve bunun nas›l gerçekleflece¤i sorusuna cevap aramaktad›r. Yazarlara göre neoliberalizm ve neonasyonalizm art›k ifle yaramamaktad›r. Beck ve Grande’ye göre Avrupa Birli¤i
fikrinin merkezinde “devlet” veya “pazar” olmamal›d›r. Yazarlara göre Avrupa
“kozmopolitik” olmal›d›r. Yani Avrupal›lar dünya vatandafl› olmal›d›r. Yazarlar Avrupa Birli¤i idealinin “sivil toplumun aç›k projesi” oldu¤u kan›s›ndad›r.
Bu yaklafl›m bugüne kadar görülen “insan” olgusunu esas alan romantik yaklafl›mlara göre çok daha ciddidir. Gelece¤in Avrupa’s›n› devletlerin ve pazarlar›n
kurmayaca¤› ve sivil toplumun afla¤›dan yukar›ya do¤ru gelifltirilece¤i düflünüldü¤ünde, bütün Avrupa Birli¤i bürokrasisi bir dönüflümün efli¤ine gelebilir.
Beck ve Grande, “kozmopolitizm” kavram› çerçevesinde, Avrupa’n›n “doktrine dayanmayan”, “haks›z oldu¤unu kabul edebilen” ve “özgür” olmas›n› talep etmektedirler. “Kozmopolitizm” ayr›ca, “Avrupa’n›n ve Avrupal›lar›n tarihi ile bar›flmas›n›” öngörmektedir. Kozmopolitizm, ulus-devletin sürdü¤ü, çok
kültürlü kimli¤in desteklendi¤i, sivil toplumun devletin önüne geçti¤i, tarihsel
68
Avrupa Birli¤i - Türkiye ‹liflkilerinde Kozmopolitan Kimlik
önyarg›lar›n k›r›ld›¤›, toplumsal ve etnik çeliflkilerin afl›ld›¤› ve Avrupal›lar›n
“din”, “etnisite”, “vatandafll›k ba¤›” veya “milliyet” ile de¤il, dünyay› daha iyi
dünya yapan sivil toplumun parças› olmakla gurur duydu¤u bir Avrupa vaat etmektedir (Bkz: Beck ve Grande, 2007a: 224). Bu anlamda kozmopolitanizm kavram› sadece Avrupa ve Asya’n›n birlikte yaflamas›n› öneren bir kavram de¤il
tüm dünyay› kuflatan sosyal bir form olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r (Delanty ve
He: 2008, 325). Beck,
Avrupa'n›n ayakta kalan son gerçekçi siyasal ütopyas› ‘Avrupa’d›r. Ancak bu Avrupa'n›n da iyi anlafl›lmas› ve kavramsallaflt›r›lmas› gerekiyor. Tarihsel aç›dan eflsiz
olan bu uluslararas› topluluk, metodolojik milliyetçili¤in deli gömle¤iyle k›st›r›lm›fl
siyaset ve devlete dair geleneksel terimleriyle aç›klanamaz. Kozmopolit Avrupa'y› anlamak istiyorsak, toplumsal ve siyasal analize iliflkin uzlafl›msal kategorileri radikal
biçimde yeniden ele almak zorunday›z. T›pk› Westphalia Bar›fl›n›n 17. yüzy›l›n dini
nitelikli iç savafllar› kiliseyle devlet ayr›m› yoluna giderek sona erdirmesi gibi, devletle ulusun ayr›flmas› da 20. yüzy›lda yaflanan korkunçluklara verilecek uygun yan›tt›r. Laik devletin farkl› dinlerin ifas›n› mümkün k›lmas› gibi, kozmopolit Avrupa da
ulusal s›n›rlar›n ötesinde farkl› etnik, dini ve siyasi hayat formlar›n›n birlikteli¤ini,
kozmopolit hoflgörü ilkesine dayanarak garanti etmelidir
ifadeleriyle de kozmopolitanizmin tüm dünyay› kuflat›c› bir anlay›fl› gelifltirmesi gerekti¤i düflüncesini pekifltirmektedir. (Beck, 2008; Beck, 2002: 17 vd.)
Bu anlamda Beck’e göre, AB’nin gelecekte var olabilmesinin temeli ‘kozmopolitan realizmi’ gelifltirmesine ba¤l›d›r. Kozmopolitan realizm ise politik olarak pragmatik ve de¤iflime ve de¤ifltirmeye aç›k olmak demektir. Bu anlay›fla
göre artan uluslararas› etkileflim, ba¤lant›lar ve sorumluluklar nedeniyle Avrupa “d›flar›dakilerin de hâlihaz›rda içeride oldu¤u” aç›k bir sistem haline gelmifltir. Dolay›s›yla 21. yüzy›lda kapal› bir “H›ristiyan Bat›” co¤rafyas›ndan söz etmek ve bunu di¤erlerinin pahas›na korumaya çal›flmak mümkün de¤ildir. Ayr›ca kültürcü yaklafl›mlar taraf›ndan Avrupa’n›n dini, kültürel ve neredeyse tamamen ›rksal özelliklere dayal› bir tasvirinin yap›lmas› bir anlamda Ayd›nlanma düflüncesinin de ters yüz edilmesi olarak de¤erlendirilmektedir. Bir baflka
deyiflle kozmopolitan görüfle göre yar›n›n Avrupa’s›n› dini kimlik ekseninde flekillendirme gayreti, H›ristiyanl›¤›n birlefltirici oldu¤u Ortaça¤ Avrupa’s›na
dönmeye çal›flmak gibi bir anakronizm ortaya ç›karmaktad›r. Yap›lmas› gereken farkl› kültürlerin, etnik ve dinsel gruplar›n bir arada yaflamas›n› mümkün
k›lacak, ço¤ulcu kurumsal ve anayasal bir sistem infla etmektir. Bu konuda Habermas da Avrupal›laflma sürecini kültürel ba¤lardan uzaklaflt›racak, evrensel
prensiplere ve hukuki-anayasal ilkelere dayal› bir normlar dizisi ile çerçevelenmifl ‘Avrupa vatandafll›¤›’ kavram›n› önermektedir (Özcan vd., 2009: 39; Beck,
2006: 48). Bu çerçevede Avrupa’n›n endüstriyel, ekonomik ve politik olarak
içinde bulundu¤u krizden ç›k›fl yolu kozmopolit bir Avrupa düflüncesinin ikame edilmesiyle olacakt›r. (Beck ve Grande: 2007b, 68)
69
Birey ve
Toplum
Mehmet Birekul
Yukar›daki görüfllerden de anlafl›laca¤› üzere kozmopolit anlay›fla göre, Avrupa kimli¤i bir süreklilik arz etmez, sosyal olarak “icat edilmifltir” ve tarihin
her döneminde yeniden üretilmifl ve yeniden tan›mlanm›flt›r. Dolay›s›yla sabit
bir tan›m yapmak hem do¤ru hem de uygun de¤ildir. Ayr›ca bu görüfle göre, dini ve kültürel söylemlere dayal› bir kimlik inflas› çabas› birleflmeler kadar çat›flmalarla dolu olan Avrupa tarihini manipüle etmektedir. Bu konuda fikirlerini çokça dile getiren yazarlardan biri de Gerard Delanty’dir. Delanty kozmopolitanizmin iki fleklini ya da safhas›n› birbirinden ay›r›r; Ona göre birincisi klasik kozmopolitanizm, di¤eri ise evrenselli¤in ötesindeki ça¤dafl küresel kozmopolitanizmdir. O, eski uluslar›n Avrupa merkezli olabileceklerini kabul eder fakat kozmopolitznizmin inflas›nda di¤er milletlerden Avrupa’ya yap›lan katk›lar›n oldu¤unu da savunur. O’na göre klasik kozmopolitanizmin kökenini, Antik
Yunandaki Kinik ve Stoac›lardan, Roma imparatorlu¤u kanal›yla Saint Paul H›ristiyanl›¤›ndan ve Kant ayd›nlanmas›ndan modernleflmenin sonuna; bir evrensel proje olufluna kadar geçen bir süreç olarak tan›mlayabiliriz ancak bu onun
yeni kozmopolitanizm olarak çözümlenmesine engel de¤ildir. O kozmopolitanizmin önemli bir kavram olarak ortaya ç›k›fl›n› tarihi ba¤lamda Helenistik dönemde Büyük ‹skender’in imparatorlu¤a özgü farkl›l›klardan ortaya ç›kan tart›flmalar›n bir sonucu olarak ortaya koyar. Bu nedenle kozmopolitanizm Yunan
ve daha ötesinde asl›nda bir Avrupa icad›d›r ki; çok kültürlü ve birçok etnisiteyi bar›nd›ran bir ulus olarak Helenistik ‹mparatorlu¤u kozmopolit düflüncenin
ç›k›fl›n› kavram olarak önermifltir (Delanty, 2009: 23). Bu noktada kozmopolitan düflüncenin izini Roma’da sürmektedir ki: O’na göre “Roma ‹mparatorlu¤u
evrensel kurallar›n› oluflturan prensiplerde bölgesel s›n›rlar› esas almam›flt›r.”
(Delanty, 2009: 24). Bilakis bu ‹mparatorlu¤un bir dünya görüflüdür ki Roma,
asl›nda jeopolitik bir birlikken, sosyal, ekonomik ve kültürel de¤iflimler aksi istikamette ona kozmopolitan bir karakter kazand›rm›flt›r. Roma medeniyeti
özellikle Yunan, ‹brani, Yak›n Do¤u ve Afrika kültürleri ile temaslarla yeniden
flekillenen kültür üzerine infla edilmifltir (Delanty, 2009: 25).
Delanty bu düflüncesini Roma ‹mparatorlu¤u dünya imparatorlu¤una dönüflmek; ayn› zamanda d›flar›dan gelen bask›lara karfl› Avrupa’y› kendine yetebilen
bir Avrupa’ya dönüfltürmek için ne yapt›? sorusuyla sa¤lamlaflt›rmaktad›r. Sonuçta Delanty Kant’a ulaflmaktad›r ki Kant: “Klasik kozmopolitanizmin ana temas› ve as›l referans› ça¤dafl kozmopolitanizmi iflaret etmektedir.” demektedir
(Delanty, 2009: 31). Bilgi ve bilim gibi insanl›¤›n temel tafllar›n› esas alan Avrupa ayd›nlanmas›, mevcut olan yeni kozmopolitanizmin bilincini oluflturmufltur.
Bundan sonra ulusal devletlerdeki kaç›n›lmaz bir evre olarak bilinç kaymas› kozmopolitanizmi ulusalc›l›¤a ba¤l› gibi göstermifltir. 20. yüzy›lda ise kozmopolitanizm, evrenselcilik, komünizm, Avrupa Birli¤i ve Bat› gibi kal›plara sokulmadan
hemen önce yeniden ortaya ç›karak tart›fl›lmaya bafllam›flt›r (Delanty, 2009: 31).
70
Avrupa Birli¤i - Türkiye ‹liflkilerinde Kozmopolitan Kimlik
Bu noktada Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli¤i kültürcü söylemciler için nas›l kabul edilemez bir durum olarak ifade ediliyorsa (Bkz: Birekul, 2009: 69 vd.)
kozmopolitan anlay›fla sahip olanlar için de o kadar öneme haiz olan bir durum
olarak ortaya ç›kmaktad›r. Zira Türkiye’nin Avrupa Birli¤i’ne üyelik tart›flmalar›, Avrupa’n›n kozmopolit gelece¤i tart›flmalar›n› da beraberinde getirmifltir
(Baban ve Keyman: 2008, 108). Asl›nda bir Avrupa kimli¤inin yarat›lmas› ve baflar›l› bir flekilde benimsetilmesi, bugün için uzak görünmektedir. Çünkü Avrupa Birli¤i, çok say›da farkl› devletten, milletten, dilden, kültürden oluflmaktad›r. Bu farkl›l›klar göz ard› edilmeden oluflturulacak ortak de¤erler, aidiyet
duygusu sa¤lamak için gereken ad›mlardan sadece biridir. Bu konuda Avrupa
Birli¤i halklar› k›rm›z› çizgiye de sahiptir. Demokrasi ve fleffafl›k yeterince sa¤lanamazsa, siyasi bütünleflme ve ulus-üstücülük süreci sürdürülmeye devam
ederse Avrupa Birli¤i karfl›tl›¤› artabilecektir. Böylece, kimlik ve bilinç oluflturulmas› gerçeklefltirilemeyece¤i gibi, Avrupa Birli¤i’nin da¤›lmas› ya da daha
gevflek, serbest ticaret bölgesine benzer bir yap›lanmaya gitmesi dahi beklenebilir. Avrupa Birli¤i’nin yurttafllar› tebaa de¤ildir. Ait olunan devletten farkl› ve
daha üst bir otoriteye boyun e¤erek, bir üst-yurttafll›k ya da üst-kimlik kabul
edilmesi bugün için neredeyse imkâns›zd›r. Ulus-devletler ve milliyetçilik Avrupa’da hâlâ canl›d›r. Vatan› için ölmeye haz›r insan bulmak bugün için mümkünken, Avrupa Birli¤i için kendini feda edebilecek insan bulmak pek kolay görünmemektedir (Alt›nbafl, 2006: 15).
Bu noktada Avrupa’n›n içine girdi¤i kimlik tart›flmas›nda bu kimli¤in inflas›nda tek ç›k›fl yolu olarak kozmopolitan görüflü savunanlara göre Türkiye’nin
üyeli¤i, Avrupa Birli¤i’nin insan haklar›, demokrasi, hukukun üstünlü¤ü gibi
evrensel de¤erlere dayal› bir kimli¤e sahip olmas› konusunda önemli bir f›rsat
olarak de¤erlendirilmektedir. Bu ba¤lamda, bu görüflün taraftarlar›, Türkiye’nin
üye olmas› halinde Avrupa Birli¤i’nin ço¤ulcu kozmopolit bir kimli¤e sahip
olabilece¤i ve bu sayede tarihin tutsakl›¤›ndan kurtularak hâlihaz›rda yaflanan
kimlik çat›flmalar›na uygun zemin haz›rlayan paradigman›n ötesine geçebilece¤i inanc›n› tafl›maktad›rlar. Dolay›s›yla bu görüfle göre Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli¤i, Avrupa Birli¤i kimli¤i için bir ‘tehdit’ de¤il, tam tersine evrensel
kimli¤e dayal› Avrupa Birli¤i’nin inflas› yolunda bir ‘f›rsatt›r.’ Zira kozmopolit
anlay›fla göre son geniflleme dalgas› ve Türkiye’nin üyeli¤i tart›flmalar› küreselleflme ça¤›nda Avrupa Birli¤i için tafllar› büyük oranda yerinden oynatm›flt›r.
Delanty’e göre, son genifllemeler ve Türkiye’nin üyeli¤i konusu tek bafl›na bir
entegrasyon meselesi de¤il ayn› zamanda bir “kültürel dönüflümdür.” Bu kapsamda Avrupal›l›¤›n yeniden tan›mlanmas› ve evrensel de¤erlere dayal› alternatif kimlikler üretilerek kültürel dönüflümün sa¤lanmas›; bu sayede, kimlik
krizinin afl›lmas› gerekmektedir (Özcan vd., 2009: 40 vd.). Bu nedenledir ki Avrupal› halklar›n Türkleri içlerine alma hususunda büyük tereddütlerine ra¤men
Avrupal› elitlerin Türkiye’yi Avrupa Birli¤i’ne belli ç›karlar do¤rultusunda al-
71
Birey ve
Toplum
Mehmet Birekul
ma istekleri her geçen gün artmaktad›r (Mann, 2005: 37). Son y›llarda Avrupa’da yap›lan araflt›rmalarda da Avrupal› halklar›n bu anlay›fl çerçevesindeki
tutumlar›na dikkat çekilmektedir. Florian Pichler’in “How Real is Cosmopolitanism in Europe?” isimli alan araflt›rmas›nda paylaflt›¤› verilere göre gençler,
daha iyi e¤itimli insanlar ve profesyonel / yönetimsel meslek sahipleri ile büyük kentlerde yaflayanlar daha çok Avrupa veya dünya vatandafl› olarak kendilerini görmek istemektedirler. Pichler’in gönüllü kozmopolitizm (voluntary
cosmopolitanism) diye adland›rd›¤› (Pichler: 2008, 107 vd.) bu durum Avrupa
halklar› aras›nda da yukar›da bahsi geçen sosyal bilimcilerin görüfllerini benimseyen bir kesimin oldu¤unu göstermektedir.
Ancak Türkiye’nin üyeli¤i ile ilgili olarak geliflen kozmopolitan söylemlerin
halen genifl halk kitlelerinin deste¤ini alan ve Müslüman Türk imaj›n› tarihi
haf›zay› canl› tutarak karfl›s›na alan kültürcü söylemin belirleyici gücü karfl›s›nda hedefledi¤i etkinli¤i gösteremedi¤ini belirtmemiz gerekmektedir. Zira
Avrupa’ya hâkim olan dini-kültürel yap› en az›ndan bu yüzy›l›n ortalar›na kadar tavr›n› muhafaza edecek bir görünüm arz etmektedir (Davie, 2008: 41). Bu
durumda gerek Avrupa ile olan tarihi arka plan›, gerek dini, kültürel boyutu gerekse de stratejik ve demografik potansiyeli ile Avrupa Birli¤i girifl sürecindeki
Türkiye; halen Avrupa toplumu için bir tehdit olarak görülmekte ve gelifltirilen politikalarda da bu tedirginlik hissedilmektedir.
Sonuç
Avrupa’n›n kendi iç çekiflmelerinden kurtulup birleflme yönünde ad›mlar
atmas›na yönelik düflünsel eylemler Ortaça¤dan itibaren s›kça gündeme getirilmifltir. Saint Pierre ve Victor Hogo’nun “Birleflik Avrupa Devletleri” kurulmas›na iliflkin planlar›n›, ‹mmanuel Kant’›n “Sonsuz Bar›fl›n Sa¤lamas›”na yönelik projesini, ayr›ca Montesguieu, Voltaire, Proudhon, Saint Simon gibi birçok
düflünürün siyasal liberalizm ve bar›fl› esas alan bir entegrasyon ya da birlik fikrini (Canpolat, 2002: 90) bu ba¤lama düflündü¤ümüzde Avrupa Birli¤i fikrinin
Avrupa için kaç›n›lmaz bir süreç oldu¤unu da söylememiz mümkündür.
Tarihin Avrupa’y› getirdi¤i bu süreç, kendini tan›mlamada ve bir Avrupa
kimli¤i oluflturmada ciddi problemleri de beraberinde getirmifltir. Gelinen bu
noktada Avrupa’da kimlik tan›mlamalar› aç›s›ndan iki temel görüflün hâkim
oldu¤unu söylememiz mümkündür. Bunlardan ilki kendisini dini-kültürel
kimli¤i tan›mlayarak di¤erlerini ötekilefltirme yolunu tercih eden kültürcü
söylemdir. Özellikle Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli¤inin gündeme gelmesi
ile genifl bir halk kitlesinin de deste¤ini alan bu görüfl sahipleri, Türkiye’nin
üyeli¤ine de en sert tepkileri vermektedir.
72
Avrupa Birli¤i - Türkiye ‹liflkilerinde Kozmopolitan Kimlik
Beck, Habermas ve Delanty gibi bilim adamlar›n›n dile getirdikleri ikinci bir
tan›mlama ise kozmopolit bir Avrupa kimli¤ini öngörmektedir. Bu görüfle göre
geçmifli Antik Yunana kadar uzanan kozmopolit dünya görüflünü Avrupa Birli¤i kimli¤inin baflat aktörü yapmak Avrupa Birli¤i’ni kendini aflamayan ve s›n›rl› bir birlik olmaktan kurtaracak dünya üzerinde söz sahibi olabilecek bir konuma tafl›yacakt›r. Tabii ki sosyal, kültürel, dini ve etnik farkl›l›klar› bir kenara b›rak›p “dünya vatandafll›¤›” fikrini esas alan bir anlay›fl için farkl›l›klara
karfl› gösterilen müsamaha örnekleri önemli bir yer tutmaktad›r. Bu ba¤lamda
Avrupa ile entegrasyon sürecindeki Türkiye’nin üyeli¤i ayr› bir anlam tafl›maktad›r. Nüfusunun büyük ço¤unlu¤unun Müslüman oldu¤u Türkiye’nin muhtemel bir üyeli¤i ile kozmopolitan Avrupa kimli¤i oluflturma çabalar› için somut
bir ad›m at›lm›fl olacakt›r.
Son tahlilde flunu söylememiz mümkündür ki: Türkiye’nin Avrupa Birli¤i
üyelik süreci Türkiye’nin gelece¤i için büyük bir önem tafl›d›¤› kadar Avrupa’n›n gelece¤i için de ayn› derecede mühim bir olgu olarak karfl›lanmaktad›r.
Gerek kültürcü söylem gerekse kozmopolit söylem, Avrupa Birli¤i’ni Avrupa
kimli¤inin oluflumunda son y›llar›n en önemli parametresi olarak bakmaktad›rlar. Her iki görüflü savunanlar da Türkiye’nin üyelik sürecine ayr› bir anlam
atfetmektedirler. Bu ba¤lamda özellikle kozmopolit düflüncenin Avrupa kimli¤ine hâkim olmas› konusunda çaba gösterenler için Türkiye’nin üyeli¤i büyük
önem tafl›maktad›r.
Kaynakça
Aktay, Yasin, (2005), “Kültürel Ço¤ulculu¤un Sosyolojik Koflullar›: Antakya Örne¤i” Antakya 1.
Medeniyetler Buluflmas› Konferans›nda Sunulan Tebli¤, Antakya; 25- 29 Eylül 2005
Alt›nbafl, Deniz, (2006), Avrupa Kimli¤i, Ankara: ASAM (Avrasya Stratejik Araflt›rmalar Merkezi)
Yay›nlar›
Baban, Feyzi, Keyman, Fuat, (2008), “Turkey and Postnational Europe : Challenges for the Cosmopolitan Political Community”, European Journal of Social Theory, 11, pp. 107-124
Beck, Ulrich, (2002), "The Cosmopolitan Society and its Enemies" Theory, Culture & Society Vol.
19 (1–2): 17–44
Beck, Ulrich, (2006), Cosmopolitan Vision, UK; Cambridge (Polity Pres)
Beck, Ulrich, (2008),“Ulus-Devletin Miad› Doldu ” Radikal 19 Ocak 2008
Beck, Ulrich, Grande, Edgar, (2007a), Cosmopolitan Europea, UK; Cambridge (Polity Pres),
Beck, Ulrich, Grande, Edgar, (2007b), “Cosmopolitanism : Europe's Way Out of Crisis”, European Journal of Social Theory, 10, pp. 66-85
Birekul, Mehmet, (2009), “Türkiye’nin Avrupa Birli¤i Üyeli¤ine Karfl› Avrupa’da Yükselen Kültürcü
Söylem ve Din Faktörü: Avrupa Bas›n›ndan Okumalar”, Selçuk Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi Dergisi, 28, Güz 2009 ss. 69-84
Canpolat ‹brahim B., (2002), Avrupa Birli¤i, Uluslarüstü Tarihsel, Teorik, Kurumsal, Jeopolitik Analizi ve Geniflleme Sürecinde Türkiye ile ‹liflkiler, ‹stanbul; Alfa Yay›nlar›
Cheah, Pheng (2006), “Cosmopolitanism”, Theory Culture Society, 23, pp. 486-496
Da¤›, Zeynep (2002), Kimlik, Milliyetçilik ve D›fl Politika Rusya’n›n Dönüflümü, ‹stanbul: Boyut Kitaplar›
Davie, Grace (2008), “Din ve Toplum: Avrupa Deneyimi Bir ‹stisna m›?” Avrupa Birli¤i Ülkelerin-
73
Birey ve
Toplum
Mehmet Birekul
de Din-Devlet ‹liflkisi, Editörler: Ali Köse, Talip Küçükcan ‹stanbul: ‹SAM (‹slam Araflt›rmalar› Merkezi) Yay›nlar›, ss. 31-42
Delanty, Gerard, (2004), Avrupa’n›n ‹cad›: Fikir, Kimlik, Gerçeklik, Çeviren: Hüsamettin ‹nanç, ‹stanbul; Adres Yay›nlar›
Delanty, Gerard; He, Baogang (2008), “Cosmopolitan Perspectives on European and Asian Transnationalism”, International Sociology, 23, pp. 323-344
Delanty, Gerard, (2009), The Cosmopolitan ‹magination: The Renewal Of Critical Social Theory,
Cambridge University Press
Erdenir, F., H. Burak, (2005), Avrupa Kimli¤i: Pan Milliyetçilikten Post Milliyetçili¤e, ‹stanbul;
Ümit Yay›nc›l›k
Fine, Robert, (2007), Cosmopolitanism, New York; Routledge
Hocao¤lu, Durmufl, (2007), “Tabiî ve F›trî Bir Ekzistans Olarak Milliyetçilik” Statükodan De¤iflime
Milliyetçilik Ufku, Editör: Huzeyfe Süleyman Arslan, Ankara: Biny›l Yay., ss. 195-309
‹naç, Hüsamettin, (2003), “Avrupa Birli¤i Entegrasyonu Sürecinde Türkiye’nin Kimlik Problemleri”,
Do¤u Bat›, Y›l 6, Say› 23, ss. 185-208
Karakufl, Can, (2007), Avrupa Birli¤i’nde Kimlik, Baflkent Üniversitesi Avrupa Birli¤i ve Uluslararas› ‹liflkiler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Anabilim Dal› Avrupa Birli¤i Yüksek Lisans Program›, Yüksek Lisans Tezi, Ankara
Keyman, E .Fuat, (2005), Kimlik ve Demokrasi: Devlet ve Ötesi Uluslar aras› ‹liflkilerde Temel Kavramlar, ‹stanbul; ‹letiflim Yay›nlar›
Mann, Michael, (2005), “Avrupa Eliti Türkiye’yi ‹stiyor” (Röportaj: Mustafa Özel) Aksiyon, Say›: 20,
ss. 36-37
Morin, Edgar (1995), Avrupa’y› Düflünmek, ‹stanbul: Afa Yay›nc›l›k
Narl›, Nilüfer, (2006), “Avrupa Birli¤i’nde Yeni Kültürel Dinamikler: Birlikte Yasayabilme ‹çin Yeni Bir Paradigma Aray›fl›nda Kosmopolitanism” Avrupa Birli¤i’nde De¤iflen Ekonomik, Sosyal Ve
Kültürel Dinamikler Konferans› “Avrupa Birli¤i’nde De¤iflen Dinamikler” oturumunda, sunulan
tebli¤ metni. 18 Ekim, 2006, Ankara; TEPAV ve TOBB – Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi
Ortayl›, ‹lber, (2007), Avrupa ve Biz, 2. Bask› Ankara: Turhan Kitabevi
Özcan, Mehmet, Y›lmaz, Elmas, Fatma, Kutlay, Mustafa, Mutufl Ceren, (2009), Bundan Sonras›: Senaryo Analizleriyle Türkiye-AB ‹liflkileri, Ankara: USAK Yay›nlar›
Pichler, Florian, (2008), “How Real is Cosmopolitanism in Europe?”, Sociology, Volume 42, pp. 107-126
Pollock, Sheldon, Bhabha, Homi K., Breckenridge, Carol A., Chakrabarty, Dipesh, Cosmopolitanism, Durham; Duke University Press (A Millennial Quarted Book)
(SPE) Stanford Encyclopedia of Philosophy, “Cosmopolitanism” http://plato.stanford.edu/entries/cosmopolitanism/ Eriflim Tarihi: 20. 09. 2010
(TDK), Türk Dil Kurumu, http://www.tdk.gov.tr, 2007. / Eriflim Tarihi: 18. 09. 2010
Türkba¤, Ahmet Ulvi, (2003), “Kimlik, Hukuk ve Adalet Sorunu” Do¤u Bat›, Say›: 23, ss. 203-218
***
Abstract: -Cosmopolitan Identity in the Relations Between Turkey and European Union-The European
Union process, which can be described as most concrete development of the recent years within Europe’s
seeking for unity throughout the centuries, and Europe’s attempts to define itself in this process has been
one of the most important issues for the social scientists in recent years. European scientists and politicians frequently bring forward the subject, if the item which will create a new European identity together
with European Union, is a religious-cultural perspective factionalize the others or willer to grow a cosmopolitan approach by embracing everyone. Of course, Turkey’s European Union membership has the importance in both cases. Turkey’s membership process is conceived as an important development for those
who have a cosmopolitan Europe dream so to the how it is a disaster to the apologetics of the cultural discourse. In this article, simply transferring the concept of cosmopolitan and efforts to create the European
Identity through the cosmopolitan approach and tried to draw attention to the debates itself by created
Turkey’s European Union membership process as well as the polarizations revealed in Europe.
Key words: Cosmopolitanism, European Union, Identity, Europe
74

Benzer belgeler