Sektör

Transkript

Sektör
610107
9 772147
LOJİSTİĞE ÜRÜN VE HİZMET SAĞLAYANLARIN DERGİSİ
Fiyatı: 10 TL
Sektör
Yıl: 7 / Sayı: 64 / NİSAN - MAYIS 2016
Önemli
Fuarda
Buluşuyor
AĞIR TİCARİ ARAÇLARDA 2 AYIN ÖZETİ
2 Dergi 1 Arada
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
2-3
İÇİNDEKİLER
Ekonomik büyüme için devlet
depo yatırımlarına destek vermeli
Batu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat
hedefinde, depo yatırımlarının da hayati bir gereklilik taşıdığına dikkat çekti. Ankara, depo ihtiyacını karşılamak için devletin de destek vermesi
gerektiğini söyledi.
30
Jungheinrich’in farkı
satıştan sonra belli oluyor
Depo içi raf sistemleri ve istifleme
makineleri konusunda Türkiye’nin
lider isimlerinden biri olan Jungheinrich, satış sonrası hizmetleriyle de
sektörde fark yaratmayı hedefliyor.
26
MERTUR’dan terzi işi çözümler
42
34
60
Otomotiv taşımacılığının önemli aktörlerinden MERTUR,
müşterilerine sunduğu terzi işi çözümlerle pazarın yüzde
25’ine hizmet veriyor.
66
HUBTEX’ten işinize özel
tasarım forkliftler
MD9 electri CITY ile “
56
şehrin havası değişiyor”
Reysaş, 1 milyon metrekare
hedefine adım adım
yaklaşıyor
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
4-5
Yaptığı yatırımlar ile kısa sürede
800 bin metrekarenin üzerinde kapalı depolama kapasitesine ulaşan
Reysaş Lojistik, sadece son 1 yılda
8 depo inşaatını tamamlayarak hizmete açtı. Şirket, 2017 yılına kadar
toplamda 1 milyon metrekareye
ulaşmayı hedefliyor.
64
ATP sertifikaları
Thermo King’ten alınacak
Yiğit Akü % 100 Yerli lityum-iyon
pili üretti projeleri bekliyor
Yeni Ford Trucks serisi yüzde
8,5 yakıt tasarrufu sağlıyor
52
MEDLOG’a “İzinli
Gönderici” ve
“İzinli Alıcı” belgesi
22
Gelecekte
arabanız
hacklenebilir
16
İmtiyaz Sahibi
LOJİMEDYA Basın Yayın Reklam
Pazarlama Org. Tic. Ltd. Şti.
adına
Bu TEMSA’ya
şapka çıkarılır
Hafızaları zorlayarak başlamak istiyorum.
Yıl 2009, ABD’de başlayan iflas dalgası
Avrupa’ya sıçramış, koca koca firmalar birer birer kapısına kilit vuruyordu. Global
yangın, ne kadar teğet geçtiği söylense
de, bizi de vurmuştu. Özellikle yerli otobüs üreticilerimiz TEMSA ve BMC, yüzde
90’lara varan üretim kaybı ile krizden en
çok etkilenen firmalardı.
O yıllarda Temsa, önce Adapazarı’ndaki
kamyon fabrikasını sattı. Ardından da,
yüzlerce mühendisin işine son verilerek,
Gebze’deki Ar-Ge tesisinin kapısına kilit
vuruldu.
YIL 2013, TEMSA GLOBAL
SATIŞA ÇIKIYOR
Aradan yıllar geçiyor. Sabancı Holding’in
otobüs ve midibüs segmentlerinde
üretim ve ihracat yapan bağlı ortaklığı
Temsa Global’de satış dahil stratejik opsiyonları değerlendirmek üzere Credit
Suisse’i yetkilendirdiğini öğreniyoruz. O
dönemde Bayraktar Otomotiv ve Anadolu
Grubu’nun satın alma girişimleri olduğu
ulusal medyada yer buluyor.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
6-7
YIL 2015 6 YENİ ÜRÜN
ÇIKARILDI, 2016’DA 9 YENİ
ÜRÜN PİYASADA OLACAK
Ortada satış söylentileri dolaşırken, yıllarca Sabancı Grubu bünyesinde çeşitli kademelerde çalışan Kimya Mühendisi Dinçer Çelik, Temsa Global’in kaptan köşküne
yerleşiyor. Adana’daki otobüs üretiminde
adeta gaza basılıyor. Yeni genel müdür
Dinçer Çelik ve ekibiyle birlikte, firmanın
yıllardır aşağı yönü gösteren grafikleri
yine yukarıya dönüyor.
2015’te tüm ürün segmentlerinde satış
adetlerini yükselterek 2014 yılında 1.700’ü
aşan satış seviyesi elde eden TEMSA, TUİK
verilerine göre 2015’te bu rakamı 2.250’ye
yaklaştırıyor ve %30 büyüme gerçekleştiriyor. 2015 yılında 6 yeni ürünü pazarla
buluşturan TEMSA, 2016 yılında ise pazara
9 yeni ürün sunacağını açıklıyor.
Selçuk ONUR
TEMSA’DA ÖNE ÇIKANLAR
Yeniden kurulan Ar-Ge ekibinin büyük
başarısı olarak nitelendirilen bir çalışmayla
Temsa’da “Akıllı otobüs devri” başladı. Firma, kendi üretimi Avenue iBUS aracının ilk
lansmanını Transist Fuarı’nda gerçekleştirdi.
Elektrikli otobüs MD9 electriCITY üretildi.
Aselsan ile yapılan işbirliğiyle haziran ayında lansmanı yapılacağı söylenen Türkiye’nin
ilk %100 yerli elektrikli otobüsü Temsa markalı olacak.
Her segmentte ürünü olan tek şirket unvanını aldı.
27-29 koltuklu midibüs segmentinde
2014’te olduğu gibi 2015’te de %43 ile yılı
lider tamamladılar.
2010 yılında girdikleri ABD pazarında
700’ü aşkın otobüse ulaştılar, bu rakamın yıl
içinde 1.000’i aşmasını bekliyorlar.
ÇİNLİLER, YAKIN TAKİPTE
Temsa, son yıllarda yaptığı bu ataklarla
global markaların da dikkatini çekti. Özellikle Avrupa ve ABD pazarlarını hedefleyen Çinli firmalar işbirliği yapmak için
Temsa’nın kapısını aşındırıyor. İzdivaç için
fırsat kollayan Çinli bir firmanın Temsa’dan
50 kat büyük ve bir o kadar da ciroya sahip
olduğunu söylersek abartmış olmayız.
Çok değil 5 yılda dipten zirveye çıkabilmek
her babayiğidin harcı değildir. Temsa’nın
da bu başarısına şapka çıkarılmaz da ne
yapılır?
Saygılarımla.
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Burak GÜNER
Genel Yayın Koordinatörü
Emine Ayşe ONUR
Reklam ve Halkla İlişkiler
Evrim Elif CEDİZ
Yeşim AKIN
Görsel Yönetmen
Yasin KÖYCÜ
BENELUX Satış Temsilcisi
Hüseyin AKYEL
Yayın Danışmanı
Oruç KAYA
Danışmanlar Kurulu
Denizyolu: Kapt. Ayhan ÇEKİÇ,
Kapt. Savaş ERCAN, Geza
DOLOGH, Can BESEV
Karayolu: Zahit SAĞLIK,
Şenol ÇAK, Mine KAYA
Havayolu: Musa ALİOĞLU
Demiryolu: İbrahim ÖZ,
Yaşar ROTA
Gümrük: Osan BAŞTA
Almanya Temsilcisi
Doğan PÜRSÜN
Hollanda Temsilcisi
İlhan KARAÇAY
İngiltere Temsilcisi
Tahsin ÖZALAN
Yayın Türü
Ulusal Süreli
Yayına Hazırlayan
LOJiMEDYA
Büyükşehir Konutları, Çamlık Cd.
A:28 Bl. D:28
Beylikdüzü - İSTANBUL
Tel: 0212 251 86 70
0212 853 34 00
[email protected]
[email protected]
www.lojiport.com
CTP ve Baskı
Vizyon Basımevi Kağatçılık
Matbaacılık ve
Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti.
İkitelli O.S.B Deposite İş Merkezi
A6 Blok No: 309 Başakşehir İSTANBUL
Tel: (0212) 671 61 51
Dergimizde yayınlanan
yazı ve fotoğraflar
izinsiz kullanılamaz.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
TEKNOLOJİ
Bosch ile otomobiller
kendi kendine park ediyor
Konteynerlerle ilgili tüm
limanlara giriş, çıkış ve takip
işlemleri bundan böyle
elektronik ortamda yapılacak.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
8-9
T
ipik olarak bir otomobil yolculuğu bir park yerinde
son bulur. Tabi sürücü bir park yeri bulabilirse. Şehir
içi alanlarda park yeri arama, trafiğin yaklaşık üçte birini
oluşturuyor veyol kenarlarında park yeri bulmak neredeyse imkansız. Online portal Statista’ya göre, sürücülerin yüzde 87’si park yeri bulmayı kolaylaştıran çözümler istiyor. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Dirk
Hoheisel, “Boş park yeri aramak zahmetli ve genellikle
de zaman alıcı ve stresli bir iş.” dedi. Bosch, açık servis
platformu olan topluluk tabanlı park etme ile bu sürecin
stresini azaltıyor. Bu çözümü özel yapan şey, otomobilin
kendi bulduğu boş kaldırım kenarı park yerlerini tespit
etmesi ve bildirmesi. Bu bilgiler, bir dijital park yeri haritasına giriliyor ve örneğin navigasyon sistemi aracılığıyla
servisin içerisinde yer alan tüm araçlara sunuluyor. Böylece sürücüler, boş park yerine doğrudan yönlendirilebiliyor. Servis, park yeri arama süresini önemli ölçüde
azaltıyor ve bu arayışın şehirlerdeki çevre etkisini de
azaltıyor. Bu servisin sürücülere en geç 2018 yılında sunulması planlanıyor.
Boş park yerlerinin sürüş sırasında tespit edilmesi
Hoheisel açıklamasında, “Topluluk tabanlı park etme ile
otomobilleri, nesnelerin internetinde sensöre dönüştürüyoruz ve şehirleri akıllı hale getiriyoruz. Yeni araçların
neredeyse üçte biri park destek fonksiyonu ile donatılıyor. Bosch, bu destek sistemlerindeki ultrasonik sensörleri, kaldırım kenarındaki boş park yerlerini tespit
edecek şekilde programlıyor. Otomobiller, saatte 50 kilometre ve üzerindeki hızlarda bile yanlarından geçerken
park etmiş otomobiller arasındaki boş kaldırım kenarı
park yerlerini tespit edebiliyor. Bilgiler, Bosch’un bağlanabilirlik kontrol ünitesi (CCU)
gibi bir iletişim
arayüzü aracılığıyla ilgili
aracın üreticisine gönderiliyor ve
ardından da
isimsiz bir şekilde
Bosch
IoT Cloud’a (BIC)
iletiliyor. Akıllı bir süreç
kullanan Bosch, standart bir cadde haritasına
dayanan ve araç üreticilerine sunulan dijital bir
park yeri haritası üretmek
üzere tüm araçlardan
gelen verileri bir havuzda topluyor. Üreticiler de
bu haritayı, sunucuya bağlı
olan tüm otomobilleri ile paylaşabiliyor.
TEKNOLOJİ
Her arabada otomatik fren olacak
Amerika Ulaştırma Bakanlığı’na
göre, 2022 yılına kadar, 20
firmanın ürettiği her arabada,
otomatik acil fren sistemi standart
donanım olarak gelecek.
Amerika Ulaştırma Bakanlığı, Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi, Karayolları Güvenliği Sigorta Enstitüsü ortak kararlarıyla 2022 yılına kadar bütün arabalarda otomatik fren sistemi olacak. İçlerinde Audi, Ford, Kia, Mazda,
Porsche ve Tesla’nın da bulunduğu 20 firma, 2022 yılına
gelene kadar, arabalarının standart donanımına otomatik
fren sistemini ekleyecek.
AEB nedir?
AEB, yani otonom fren sistemi, radarlardaki gibi sensörler
ve kameralar kullanan bir sistem olup, kazadan önce sürücüyü uyarıyor. Eğer sürücü, yeteri kadar hızlı davranıp
frene basamazsa, araba kontrolü eline alıp, frene basıyor.
Böylece olası bir kazayı engellemeye ya da olası en az
zararı sağlamaya çalışıyor.
Konteynerlerde
“elektronik takip” dönemi
Konteynerlerle ilgili tüm limanlara giriş, çıkış ve takip işlemleri
bundan böyle elektronik ortamda yapılacak.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
10-11
23 Şubat 2016 tarihi itibariyle yönetmelikte yapılan değişiklikle konteynerlerle ilgili tüm limanlara giriş çıkış ve takip işlemlerinin elektronik
ortamda yapılması kararı alındı. Ancak, sistemin sağlıklı çalışması için
Gümrük Müdürlüğü ile yapılan istişareler neticesinde 1 Aralık 2016 tarihine kadar konteyner ithalat ve ihracatı yapan tüm firmaların sisteme
tanımlanması, ardından da 01 Kasım 2017 tarihine kadar sistemin takibi, denetlenmesi ve kontrolü sonucu eksikliklerin giderilmesiyle birlikte
01.01.2017 tarihi itibariyle tüm işlemlerin elektronik ortamda yapılması
karara bağlandı.
TEKNOLOJİ
Kasisler artık
elektrik üretecek
Türk mühendisler, kasis içerisine
koydukları hidrolik yağının basınç
altındaki hareketini elektrik enerjisine çeviren sistem geliştirdi.
3 vatlık elektriksel büyüklük elde edildi
Yağın basınç altındaki hareketinden yararlanılarak geliştirilen sistem üzerinde yapılan testlerde, bir ton ağırlığında
ve saatte 5 kilometre hızla giden bir aracın hız kesiciye uyguladığı basınç sonucu 15 volt, 200 miliamper ve 3 vatlık
elektriksel büyüklük elde edildiği belirlendi. Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Demetgül, yaptığı
açıklamada, dünyada elektrik enerjisinin büyük kısmının
fosil yakıtlardan elde edildiğini belirterek, bu yakıtların hızla tükenmesi ve çevreye zarar vermeleri nedeniyle alternatif enerji kaynakların öneminin giderek arttığını söyledi.
Marmara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimince desteklenen “Hız Kesicilerden Elektrik Üretim
Projesi” kapsamında hız kesici kasis, bağlantı rakoru,
hidrolik hortum, çekvalf, hidrolik motor, redüktör ve elektrik motoru kullanılarak mekanik enerjiyi elektriğe çeviren
sistem tasarlandı.
Elektrik enerjisini üretecek
Sistemin çalışma prensibine ilişkin Demetgül, şunları
söyledi: “Aracın hız kesiciye uyguladığı basınç sonucu içerideki yağ, çekvalflerin yönlendirmesiyle hidrolik
hortumlardan geçerek hidrolik motora ulaşıyor. Hidrolik
motor, bu sayede elde ettiği hareket enerjisini dinamoya
iletiyor. Dinamo da bu hareket enerjisini elektriğe çeviriyor. Aracın uyguladığı basınçla hidrolik motordan çıkarak 2 metre yüksekliğindeki sıvı tankının içine dolan yağ,
basınç kalktıktan sonra yeniden hız kesicinin içerisine
doluyor. Böylece, elektrik enerjisini üretecek döngü sağlanmış oluyor”
Hız kesicinin üzerinden 7 bin araç geçmesiyle 12 voltluk akü doluyor
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
12-13
Sistemin çalışma prensibine ilişkin Demetgül, şunları söyledi: “Aracın hız kesiciye uyguladığı basınç sonucu içerideki
yağ, çekvalflerin yönlendirmesiyle hidrolik hortumlardan geçerek hidrolik motora ulaşıyor. Hidrolik motor, bu sayede elde
ettiği hareket enerjisini dinamoya iletiyor. Dinamo da bu hareket enerjisini elektriğe çeviriyor. Aracın uyguladığı basınçla
hidrolik motordan çıkarak 2 metre yüksekliğindeki sıvı tankının içine dolan yağ, basınç kalktıktan sonra yeniden hız kesicinin içerisine doluyor. Böylece, elektrik enerjisini üretecek döngü sağlanmış oluyor”
TEKNOLOJİ
Gümrüklere “Mikroskobik” takip
sistemi kuruldu
Kaçakçılığın her türlüsüyle
mücadele etme konusundaki çalışmalarına hız veren Gümrük
ve Ticaret Bakanlığı ekipleri, fiziki araçların yanı sıra bilimsel
yöntemlerden de aktif şekilde yararlanıyor.
“Petrol”, “metal, gıda”, “kağıt-tekstil” ve “temel kimya-polimer” alanlarında faaliyet gösteren gümrük
laboratuvarlarında, Ankara, İzmir, Bursa, Mersin ve
İstanbul olmak üzere 5 ilde riskli görülen eşyalara
ilişkin analizler eksiksiz gerçekleştiriliyor.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
14-15
Tüm işlemler elektronik ortamda
Bakanlık tarafından gerçekleştirilen diğer işlemlerde olduğu gibi, gümrük laboratuvarlarındaki tüm işlemler de aşamalı olarak kağıt ortamından elektronik ortama taşınıyor.
Bu çerçevede oluşturulan Laboratuvar Analiz ve Raporlama Programı (LARA) ile tescil edilen eşyaların laboratuvara sevkinden itibaren tüm işlemler elektronik ortamda
takip ediliyor. Ayrıca söz konusu bilgiler gizli ve güvenli
ortamlarda saklanıyor.
Gümrük laboratuvarlarında ticaretin daha güvenli yapılabilmesi adına son derece titiz çalışmalar yürütülürken, bir
yandan da Avrupa Birliğinde kullanılan tekniklere ilişkin
uyumlaştırma çalışmaları da yapılıyor. Tahlillerde ulusal
ve uluslararası güvenilirliği sağlamak bakımından laboratuvarların “TS EN ISO/IEC 17025” standardında akredite
olması da hedeflenirken, özellikle son dönemde bu kapsamdaki çalışmalara da hız verildi.
Bu çerçevede söz konusu laboratuvarlarda eşyaların Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunu tespit
etmek, vergi kayıplarını engellemek ve illegal eşya
trafiğinin önüne geçmek için gereken tüm analizler
uzman ekiplerce sağlanıyor.
TEKNOLOJİ
Trafik ışıkları tarihe mi
karışacak?
Massachusetts Instıtute Of Technology
(MIT), geleceğin trafik çözümlerini
konu alan bir araştırmada bulundu.
Y
apılan araştırmada, geleceğin yol durumundan, trafik ışıklarına
kadar birçok inceleme yer aldı. Araştırmada dikkat çeken en
önemli yön ise, gelecekte insanlığın trafik ışıklarına ihtiyaç duymayacağına ilişkin ifadeler oldu. MIT Araştırmacıları, gelecekte trafik
ışıklarının, trafikte gerekli olmayacak bir unsur olacağını dile getirdi.
Gelecekte sürücüsüz otomobil çözümlerinin yollarda hakim olacağı ön görülen araştırmada, deyimi yerindeyse kendiliğinden giden
araçların trafik ışıklarına ihtiyaç duymayacakları belirtildi. Sürücüsüz
araçlar, yoldaki trafik durumuna göre kavşakta, tali yoldan gelen diğer araçları bekleyecekler. Trafik yoğunluğu bekleyen araçların olduğu tarafta yoğunlaşırsa, bu sefer diğer yöndeki araçlar duracak ve
bekleyen araçlara yol verecek.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
16-17
Trafik kazalarının en çok kavşaklarda meydana geldiğinin ifade edildiği Slash Gear’da yer alan araştırmada, bu bağlamda kavşaktaki
trafik problemlerinin araştırma odağında yer aldığının altı çizildi.
Trafik ışıklarının varlığından, çok daha akıcı ve verimli bir sistemin
meydana getirileceğini söyleyen MIT Araştırmacıları, net bir tarih
vermese de, yakın bir dönemde söz konusu teknolojinin kullanıma
geçebileceğini belirttiler.
TEKNOLOJİ
Gelecekte arabanız hacklenebilir
Otonom araçlar güvenİlİr mİ?
Otonom araçların yaygınlaşması kazaları %80 oranında azaltacak
olsa da araç sahiplerini fidye yazılımlarıyla karşı karşıya getiriyor.
F-Secure Araştırma Bölümü Başkanı Mikko Hypponen, iyi bir
güvenlik çözümü olmazsa hackerların otonom araçları kontrolü
altına alması riskinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
18-19
İ
ş yerinize gitmek üzere arabanızı çalıştırdığınızda
ekranda “Arabanızı hackledik! Geri almak için 10 bitcoin ödeyin!” yazısıyla karşılaşmanız mümkün! Cihazı
hackleyip fidye karşılığı serbest bırakma olarak bilinen
‘’ransomware’’ uzun zamandır hayatımızda. F-Secure
Araştırma Bölümü Başkanı Mikko Hypponen kendi
kendini yöneten sürücüsüz araçların hayatımıza girmesiyle bu tür yazılımlarla daha sık karşılaşacağımızı
öngörüyor.
Şimdiden, bir hackerın, içinde bulunduğu yolcu uçağının eğlence sisteminden giriş yapıp uçağa “yükselme
komutu” verdiği iddia ediliyor. Başka bir hacker grubunun 2015 Temmuz ayında bir cipin eğlence sisteminden
aracın yazılımına giriş yaparak kaza yapmasına sebep
olduğu biliniyor. 2011 yılındaki Defcon Konferansı’nda
ise hackerlar arabadan arabaya bulaşabilecek bir virüs
yazıp yazamayacaklarını sorguluyordu.
Hypponen, 25 yıldır çalıştığı siber güvenlik sektöründeki hackerların ve motivasyonlarının büyük değişime
uğradığını belirtiyor. Hypponen bu durumu, “Bu sektö-
re giriş yaptığım dönemde hackerların herhangi bir amacı yoktu. Sadece hackleyebildikleri için yapıyorlardı.”
sözleriyle değerlendiriyor.
Trafik kazaları yüzde 80 azalacak
Sigorta Bilgi Enstitüsü tahminlerine göre; 2030 yılında
satılan araçların %25’i otonom araç olacak ve Google
yükselişinden biraz daha yavaş bir şekilde yükselecek.
Sigorta Bilgi Enstitüsü Başkanı Robert Hartwig’e göre;
sürücüsüz araçların artan güvenliği ile trafik kazaları da
%80 oranında azalacak. Kullanım alışkanlıkları, güvenlik
ve ne kadar mesafe kat edildiğine bağlı olarak gelişen kuralların olduğu veriler ise kritik hale gelecek. Ayrıca; yeni
arabalar çeşitli görüntüleme sistemleri içeren kapsamlı
elektronik tanı sistemleriyle, polise “hızlı araba sürmüyorum” diye yalan söylemeyi de zorlaştıracak. Hartwig’e
göre; yollar otonom araçlar için bakımdan geçirilmesi gereken tek yer değil. Norveç’in şimdiden otonom feribot
için araştırmalara başladığını belirten Hartwig, yanı sıra
uçakların iniş ve kalkış dahil olmak üzere otomatikleştiğini ve pilotların yeteneklerinin köreldiğini vurguluyor.
TEKNOLOJİ
Arı kovanı değil “Drone” kovanı
Pensilvanya Üniversitesi’nde eğitim gören üç öğrenci 423
metre uzunluğunda bir gökdelen tasarladı. Tasarıma göre
bu gökdelen sadece dronelara tahsis edilen adeta bir kovan.
Tasarım şuan için sadece bir hayal olsa da öğrencilerin umudu,
bir gün bu tasarımın gerçeğe dönüşmesi yönünde.
D
rone sürülerinin dev bir kovanın içerisine yerleştirilmesi kulağa bilim kurgu filminin bir
sahnesi gibi geliyor. Fakat bu görüş, ihtilaflı hava araçları için 423
metrelik devasa taşımacılık havalimanını tasarlayan üç mimara
ait. “Kovan” ismini verdikleri gökdelen şimdilik sadece tasarım
aşamasında fakat mimarların
umudu bir gün tasarımlarının
gerçeğe dönüşmesi yönünde.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
20-21
“Kovan”, Hadeel Ayed Mohammad, Yifeng Zhao ve Chengda
Zhu isimli üç üniversite öğrencisinin eğitiminin bir parçası olarak tasarlandı. Gökdelenin ise
Manhattan’ın merkezine kurulması öngörüldü.
9 farklı drone ile uyumlu
Öğrencilerin planına göre uçuş alanları; uçuşa yasak
bölge, yüksek hızda transit geçiş alanı ve düşük hızda
duraklayabilme alanı olmak üzere üçe ayrılmış durumda. Modüle göre ise gökdelen, şekil ve boyutuna göre
kategorize edilmiş 9 farklı drone için uygun olarak planlanmış durumda. Aynı zamanda gökdelenin bir yeniliği
de droneların yatay olarak park edilebilmesine olanak
sağlıyor.
Bu tasarımı yapan Pensilvanya Üniversitesi öğrencileri,
489 farklı projenin katıldığı eVolo dergisi yarışmasında
ikinci sırada yer aldı.
Taşımacılıkta çığır açabilecek proje
Proje sahibi olan üniversite öğrencilerinin amacı, yakın gelecekte hızlı taşımacılık yapabilmek adına dronelar için bir yerleşim yeri oluşturabilmek. Halihazırda
Amazon ve Google gibi şirketler drone ile taşımacılık
hizmetinde bulunuyorlar ve bu bağlamda droneların
hava sahası kısıtlaması da yakın zamanda kaldırılacak gibi gözüküyor.
HABERLER
DKV, Slovenya’da
“kullan-öde”
sistemine geçti
D
KV Euro Service, Slovenya otoyollarındaki hizmetlerine 3.5 tonun üzerindeki tüm araçlarda “kullanöde” sistemini de dahil etti. Yeni hizmet araca monteli
ünitelerin dolumu için şoförlerin araçtan inerek, ödeme
yapmak üzere yolda zaman kaybetmesinin önüne geçiyor.
Kullandıktan sonra ödeme sistemi, hem araca monteli üniteler ile hem de elektronik çipli kartlar ile birlikte
kullanılabilecek. Araca monteli halde peşin ödemeli cihazı bulunan araçlar, Slovenya’da herhangi bir DARS
ödeme noktasına veya Ljubljana’daki Kullanıcı Ödeme
Merkezi’ne başvurarak, DKV kartlarını gösterip cihazlarını “kullan-öde” ile değiştirebilecekler. “Peşin ödemeli”
sistemle önceden yapmış oldukları ödeme tutarları “kul-
DKV Euro Service, DKV Kart ile Avrupa’nın her yerinde,
farklı yakıt markalarının satıldığı en geniş ve en yaygın
dolum istasyon ağına sahip. Belçika otoyollarında 1 Nisan 2016 itibariyle yürürlüğe girecek yeni otoyol ödeme
sistemini de faturalamaya başlayacak olan DKV, nakitsiz hizmetten, otoyol geçiş ücretlerine ve vergi iadesi
ödemelerine uzanan geniş bir yelpazede maliyet optimizasyonu ve filo yönetim hizmeti sunuyor.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
22-23
Avrupa’da 42 ülkedeki 54 bin 700 kabul noktası ile
otoyol ve akaryakıt kartları pazar lideri DKV Euro Service, Slovenya otoyollarında 3.5 tonun üzerindeki tüm
araçlarda kullanılmakta olan “peşin ödemeli” karta ilave
olarak hizmeti satın aldıktan sonra ödemeye izin veren
“kullan-öde” tipi sistemi de hizmet yelpazesine dahil etti.
Bu yeni hizmet sayesinde araca monteli ünitelerin dolumu için şoförlerin araçtan inerek, ödeme yapmak üzere
yolda zaman kaybetmesi gerekmeyecek.
Lojistik sektöründe aracın hareket halinde geçirdiği zamanın karlılık açısından önemli bir parametre olduğuna
dikkat çeken DKV Euro Service Türkiye Satış Müdürü
Deniz Çokcoş Sezer, “Slovenya’daki “kullan-öde” sistemi hem şoförler için pratik, hem de şirketler için avantajlı bir uygulama. DKV olarak hedefimiz müşterilerimizin
kendi işlerine odaklanmalarını sağlayarak operasyonel
verimliliklerini artırmak. DKV olarak biz operasyonel işlem yükünü müşterimizin sırtından kendi üzerimize alarak, onlara hem nakit akışında avantaj sağlıyor, hem de
önemli bir iş yükünü üzerlerinden almış oluyoruz” dedi.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
MEDLOG’a “İzinli Gönderici” ve
“İzinli Alıcı” belgesi
Medlog Lojistik Gemicilik ve Turizm A.Ş.
adına sertifikayı Genel Müdür İsmail Görgün
teslim aldı.
“İzinli Alıcı” ve “İzinli Gönderci” yetkilerine sahip olunmasıyla ithalatçı ve ihracatçı firmalara gümrük işlemlerinde
önemli oranda zaman kazancı ve maliyet düşüşü sağlanıyor. Bu yetkiyle İthalatta ve ihracatta eşya muayenesi
ve belge kontrolünün olmadığı hat olan yeşil hatta işlem
görebilmenin yanı sıra İzinli alıcı yetkisiyle, transit eşyasını varış gümrük idaresine sunmadan kendi tesislerine
sevk edebilme; İzinli gönderici yetkisiyle, transit eşyasını
hareket gümrük idaresine sunmadan kendi tesislerinden
sevk edebilme kolaylıkları sunuluyor.
Medlog Lojistik Gemicilik ve Turizm A.Ş., Türkiye’de ve
Kuzey Irak’ta 15 ofis, 15 depo, 600’e yakın çalışan, 500
adet konteyner taşıyıcı, 255 adet tren vagonu, 2 adet
Türk Bayraklı gemi ile hizmet vermektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından “İlk Kapsamlı Teminata Sahip
Taşıyıcı Firma” ödülü sahibi olan Medlog Lojistik, karayolu ve denizyolu taşımacılığındaki son hamlesiyle daha
güçlü bir filo organizasyonuna da ulaştı. 2017 sonuna
kadar MEDLOG LOJİSTİK ve MEDLOG GEMİCİLİK bünyesinde çalıştırılacak gemi adedinin 15’e, tren vagonu
sayısının 425’e, konteyner taşıyıcısının 750’ye ulaşması
hedefleniyor.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
24-25
MSC Grup şirketlerinden Medlog Lojistik Gemicilik ve Turizm
A.Ş, Türkiye’de “Yetkilendirilmiş
Yükümlü” kapsamında “İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” belgesine ve
yetkilerine bir arada sahip olan ilk güvenilir ve yetkili taşıyıcı oldu. Ülkemizin ihracat
hedeflerinin desteklenmesine katkı sağlanması amacıyla;
10.01.2013 tarihli 28524 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği ile Yetkilendirilmiş
Yükümlü Statüsü (AEO Authorized Economic Operator)
süreci devreye alındı. Yetkilendirilmiş yükümlü, gümrük
yükümlülüklerini yerine getiren, kayıt sistemi düzenli ve
izlenebilir olan, mali yeterlilik, emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunan, kendi oto kontrolünü yapabilen
güvenilir firmalara gümrük işlemlerinde birtakım kolaylık
ve imtiyazlar tanıyan uluslararası bir statüdür.
4 farklı yetkiyle Türkiye’de sadece 25 firmada bulunan
İthalat ve ihracatta gümrük işlemlerini ve maliyetlerini
büyük oranda düşüren Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü,
“İhracatta Yerinde Gümrükleme”, “İthalatta Yerinde Gümrükleme”, “İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” yetkilerinden
oluşuyor. Haziran 2011’de Türkiye’de faaliyete başlayan,
müşteri memnuniyetini artırmak ve müşterilerin lojistik
ihtiyaçlarına çözümler sunmak amacıyla MSC’nin (Mediterranean Shipping Company) bir iştiraki olarak kurulan
Medlog Lojistik “İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” yetkilerine
bir arada sahip olan ilk ve tek lojistik firması oldu.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Pegasus, profesyonellerle öğrencileri
5. kez buluşturdu
P
egasus Hava Yolları’nın hava kargo operasyonlarını yöneten Pegasus Kargo birimi ile İstanbul
Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi işbirliğinde düzenlenen Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık
Konferansı, 23 – 24 Mart 2016 tarihlerinde İstanbul
Üniversitesi‘nin Avcılar yerleşkesinde gerçekleşti.
Lojistik sektörünün uluslararası firmalarının yöneticileri bilgi ve tecrübelerini konu üzerinde eğitim alan
öğrencilerle paylaştı.
Konferansın açılış gününde bir konuşma yapan
Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane, “Bugün nasıl bilginin haberleşmesi ve paylaşılması bizler için
vazgeçilmez ise lojistik sektörü de ihracat ve ticareti ayakta tutma özelliğiyle ekonominin aynı değerde
vazgeçilmez bir alanını temsil ediyor. Bu kapsamda hava taşımacılığı ve kargo sektörleri Türkiye’nin
2023 hedeflerine erişmekte önemli araçlarından olacaktır” dedi.
Mehmet NANE
Pegasus Genel Müdürü
Aydın ALPA
Güliz ÖZTÜRK
Kargo Direktörü
Genel Müdür Yardımcısı
“38 ülke ve 97 noktada aktifiz”
“Konferansı her yıl sürdüreceğiz”
4 yıldır sektör ve üniversiteleri buluşturduklarını belirten
Pegasus’un Kargo Direktörü Aydın Alpa da, “Bu yıl beşincisini düzenlediğimiz organizasyonu ilk kez bir devlet
üniversitesinde yapıyoruz. Bundan böyle de her yıl devam
edeceğimizin bilinmesini isterim” ifadelerini kullandı.
Konferansta ayrıca İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Okumuş, Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Çetin
Nuhoğlu, Reibel Taşımacılık ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Arif Badur, Pegasus Hava Yolları Kargo Direktörü Aydın
Alpa, Pegasus Hava Yolları Uçuş İşletme Direktörü Aydın
Yumrutaş, Pegasus Hava Yolları Yer İşletmeden Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı Boğaç Uğurluteğin, İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı
Yrd. Doç. Dr. Gültekin Altuntaş, İstanbul Sabiha Gökçen
Uluslararası Havalimanı Kargo Operasyon ve Pazarlama
Müdürü Harun Ay, Lufthansa Cargo AG Türkiye Genel
Müdürü Hasan Hatipoğlu, Militzer Münch lntl Türkiye Delegesi Kosta Sandalcı, Ekol Lojistik Genel Müdürü Murat
Pegasus’un Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Güliz Öztürk ise konferansın açılış konuşmasında “11 yıl
önce, 2005 yılında faaliyetlerine başlayan Pegasus Kargo
olarak bugün yurt içinde 33, yurt dışında 64 olmak üzere
38 ülkede toplam 97 noktada hizmetlerimize devam ediyoruz. Son 5 yılda taşıdığımız kargo %100’den fazla artış
gösterdi. 2015 sonu itibarıyla yüzde 17’lik bir büyüme ile
taşıdığımız kargo ağırlığı 11.716.948 kg’a ulaştı.” şeklinde
konuştu.
Boğ, DHL Express Operasyon Genel Müdür Yardımcısı
Mustafa Tonguç, Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan
IATA Proje Yöneticisi Okan Oğur, Damco Doğu Akdeniz
Bölgesi CEO’su Okyay Öztuğran, Saudi Airlines Cargo
Co. L.L.C. Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Rainer Muller,
Borusan Lojistik Uluslararası Taşımacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Savaş Yaşar, UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, UPS Türkiye Genel Müdürü
Ufku Akaltan ve Pegasus Hava Yolları Operasyon Kontrol
Merkezi (OCC) Müdürü Ümit Kula da birer konuşma yaptı.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
26-27
Nuhoğlu’dan Mehmet Nane’ye övgü
Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane ve İstanbul Üniversitesi
Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Okumuş,
etkinliğe katılan Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı Çetin Nuhoğlu’na plaket takdim etti.
Konferansta bir konuşma yapan Uluslararası Nakliyeciler Derneği
(UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Mehmet Nane’ye ayrı bir parantez
açmak gerekir” diyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Daha önce CarefourSa, Teknosa gibi dev kuruluşlarda yöneticilik yapan Mehmet
Nane’den lojistik öğrencilerinin öğreneceği çok şey var. Lojistiği
lütfen bir de ondan dinleyin! Dünyada önce tarım, sanayi, finans
ve şimdi de bireyin öne çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Suriyeli bir
babadan olma ABD vatandaşı bir Steve Jobs çıkıyor, Türkiye’nin
ekonomik birikimini tek başına ortaya çıkaracak proje üretiyor. Sayın Mehmet Nane de, aranan kişidir. Carefour’dan ayrılırken en
az 1.000 kişinin peşinden koştuğuna inanıyorum. İşte bu bireyin
gücüdür.”
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Ekonomik büyüme için
devlet depo yatırımlarına
destek vermeli
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
28-29
Batu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu
Başkanı Taner Ankara, Türkiye’nin 500
milyar dolarlık ihracat hedefinde, depo
yatırımlarının da hayati bir gereklilik
taşıdığına dikkat çekti. Ankara, depo
ihtiyacını karşılamak için devletin de
destek vermesi gerektiğini söyledi.
D
epolama alanında müşterilerin taleplerine özel çözümler üreten Batu International Logistics, Gebze
Dilovası’nda son teknolojiye sahip 20 bin metrekarelik deposu ve Hadımköy’de de 4 bin metrekarelik anlaşmalı depolarıyla müşterilerine katma değerli hizmetler sunuyor.
Kimya sektörü başta olmak üzere, otomotiv, gıda, FMCG
ürünleri, ambalaj sektörü, sağlık ve kozmetik sektörlerinde faaliyet gösteren isimlerin ilk tercihlerinden olan şirket,
Depo ihtiyacını karşılamak
için devlet desteği olmalı
Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat
hedefine ulaşabilmesi için ithalatın da belli bir oranda artması gerektiğini hatırlatan Taner Ankara, depo
yatırımlarının da bu büyümeyle paralel olmasının
önemine değindi. Ankara, sözlerine şöyle devam
etti: “Türkiye, ithalat yaptığı ürünün üzerinden ihracat
yapıyor. Yani bir anlamda hammaddeyi dışarıdan aldığımız için ihracatımız ithalatımıza bağlı diyebiliriz.
Bu da daha fazla depo yatırımına gerek duyulması
demektir. Halihazırda 1 milyon metrekareye yakın
depo eksikliği var. Bu bağlamda depoya olan ihtiyacı
karşılamak için devletin desteği olmalı. Biz de hedeflerimizi ve yatırımlarımızı ülkemizin 2023 vizyonuna
uygun şekilde gerçekleştirebilmeyi planlıyoruz.”
İnsan ve çevre için risk yüksek
Tehlikeli, yanıcı, parlayıcı, kimyasal ürünlerin depolanmasında, ekstra bir titizliğe ihtiyaç duyulduğunu
anlatan Ankara, bu ürün grubunda riskin en üst seviyede olduğuna dikkat çekti. Yanlış depolamanın sonucunda hem çevre hem de insan sağlığı açısından
tehlikeli durumlarla karşılaşılabileceğini söyleyen Ankara, “Bildiğiniz üzere tehlikeli maddeler dokuz ana
sınıfa ayrılmış olup her birinin kendine özgü tehlikeleri bulunmaktadır. Yükleme, boşaltma, elleçleme gibi
işlemler sırasında, Tehlikeli Maddeler için çok daha
dikkat göstermek hem insan, hem çevre sağlığı açısından önem arz etmekte. Çünkü tehlikeli maddeler
kaza açısından diğer ürünlere göre yüksek risk taşımaktadır. Tehlikeli maddeler sebebiyle meydana
gelecek kazalara müdahale, diğer maddelere olan
müdahalelerden çok daha farklı yaklaşım gerektirir.
Örneğin su ile reaksiyona giren bir madde kazaen
yanmaya başladığında, bu yangına su ile müdahale etmek yangına körükle gitmeye eşdeğerdir. Ya da
yükleme - boşaltma sırasında açığa çıkıp bir insanın
tenine bulaşan sülfürik asidi suyla temizlemeye çalışmak, ortaya çıkacak yüksek ısı sebebiyle çok daha
fazla zarara sebep olabilmektedir. Herhangi bir tehlikeli madde ile ilgili yaşanabilecek kazalar sonucu
ortaya çıkabilecek istenmeyen olaylar, bu ürünlerin
yanında depolanmakta olan diğer ürünlere ve mülklere de ciddi zararlar verebilir” diye konuştu.
İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde
yapacağı depo yatırımlarıyla büyümesini sürdürmek istiyor. “Depolama alanında her sektörün ihtiyaçlarını göz
önünde bulundurarak yatırımlar gerçekleştiriyoruz. 2016
yılında İstanbul - Avrupa Yakası’nda yeni depo yatırımı
gerçekleştirmeyi planlıyoruz” diyen Batu Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, uzun vadede ise
yurtdışında depo açmayı düşündüklerini kaydetti.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Ürün Güvenlik Formlarının depolarda bulundurulması şart
Tehlikeli ürünlerin depolandığı tesislerde; bakanlığın zorunlu hale getirdiği Tehlikeli Madde Güvenlik
Danışmanı bulunması gerektiğinin önemine dikkat
çeken Ankara, sözlerine şöyle devam etti: “Tehlikeli
madde kaynaklı riskler sınıflandırılmalı ve tanımlandırılmalıdır. Bu tip bir risk yönetimi için risklerin doğru
değerlendirilmesi ve önlemler için ilgili personel bilgilendirilmelidir. Depolanan ürünlerin Ürün Güvenlik
Formlarının (MSDS) mutlaka depolarda bulundurulması gereklidir çünkü bu formlar ürünlerle ilgili normal
ve olağan üstü durumlarda ne şekilde hareket edilmesi gerektiği hakkında bilgi vermektedir. Tehlikeli
madde depolaması yapılacak alanın mutlaka yanıcı,
parlayıcı ve kimyasal depolama yapmaya elverişli ve
bu konularla ilgili tüm ruhsatları ilgili ve yetkili yerlerden almış olması zorunluluk.”
KESİN ÇÖZÜM
Firmanıza özel inovatif hizmetler
Adres: Esenşehir Mah. Kürkçüler Cad. Etki Plaza No:94/1
Dudullu - Ümraniye / İSTANBUL
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
30-31
E-posta: [email protected]
Tel: 0216 415 45 75 (pbx)
Web: www.ksn.com.tr
Faks: 0216 415 45 80
Uluslararası standartlara uygunluk önemli
Yanıcı özellik taşıyan ürünlerle ilgili meydana gelebilecek herhangi bir yangının hava kirliliğinin yanı sıra,
kimyasalların su ile kanalizasyona ve yer altı sularına
karışması sonucu toprak ve su kirliliğine de sebep olabileceğinin altını çizen Ankara, “Birbirleriyle tepkimeye
girecek maddeleri birlikte depolayamayacağınız gibi,
bazı tehlikeli maddeleri de gıda ürünleri ve hayvan
yemlerinden uzakta depolamanız gerekir. Bu ve bunun
gibi sebeplerden dolayı tehlikeli maddelerin depolanması diğer ürünlere göre daha dikkat ve ihtisas gerektiren bir alandır. Proaktif yaklaşım ile her türlü ortamda
oluşabilecek kazalara hazırlık yapılmalı ve acil durum
prosedürleri uluslararası standartlara uygun hale getirilmelidir” uyarısında bulundu.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Jungheinrich’in
farkı satıştan sonra belli oluyor
Depo içi raf sistemleri ve istifleme makineleri konusunda Türkiye’nin lider
isimlerinden biri olan Jungheinrich, satış sonrası hizmetleriyle de sektörde
fark yaratmayı hedefliyor.
H
ızla büyüyen forklift sektöründe rekabet ortamının
da günden güne kızıştığını anlatan Jungheinrich
Türkiye Pazarlama Sorumlusu Alev Bülbül Zorlu, hizmetin en iyisini ve en kalitelisini güvenilir bir şekilde sunmak adına her geçen gün kendilerini bir adım daha ileri
taşıyarak gelişimlerini sürdürdüklerini kaydetti. “Sadece
ürün satışı gerçekleştirmek değil, aynı zamanda satış
sonrası hizmetlerinin de eksiksiz sağlanması gerektiği-
ni düşünüyorum” diyen Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle depo içi raf sistemleri ve istifleme araçlarını
birlikte sunan tek firma olarak yolumuza emin adımlarla
devam etmekteyiz. Tek elden lojistik hizmeti sunuyoruz.
Farkımız da ‘ilk’ olmak. Ek olarak sektörümüzde tüm
Türkiye’ye taşeron firma kullanmadan, kendi elemanları
ile servis hizmeti sunan ve yüzde 100 kendi sermayesi
ile Türkiye’de yer alan tek yabancı firmayız.”
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
32-33
Türkiye’nin her noktasına
24 saat içinde yedek parça temini
Alev BÜLBÜL ZORLU
Pazarlama Sorumlusu
Satış sonrası hizmetler konusunda son derece iddialı
olduklarını ifade eden Zorlu, müşteri memnuniyetini ön
planda tutan ve onlara daima en iyi hizmeti sunmayı ilke
edinen bir satış sonrası hizmet politikası izlediklerini dile
getirdi. Jungheinrich’in, alanında uzman ekibiyle müşterilerine hızlı, güvenilir ve müşteri odaklı hizmet verdiğini
söyleyen Zorlu, “Türkiye’nin 12 farklı noktasında bulunan
gezici, donanımlı servis araçları ve eğitimli 35 teknisyen
araçlarında tutulan yedek parça stoğu yardımıyla arızaları en kısa sürede çözmeyi hedeflemektedir. Hizmetlerimiz sırasıyla; arıza onarım, periyodik bakım, full servis
hizmeti ve yedek parça teminidir. Bunların yanı sıra firmaların istekleri doğrultusunda operatörlere çeşitli eğitimler de verilmektedir. Full servis hizmetimizi müşterinin
ihtiyaçlarına göre uyarlayarak ekipmanların servis dışı
sürelerini en aza indirmekteyiz. Aynı şekilde müşterilerimize özel periyodik bakım paketlerimiz ile ekipmanların
kullanılabilirliğini en üst düzeye çıkarmayı hedeflemekteyiz. Satış sonrası departmanımız da bulunan müşteri
temsilcilerimiz her türlü müşteri taleplerine ve sahadaki
teknisyenlerimize merkezimizden destek vermektedir.
Müşterilerimiz makinelerinde yaşanan bir sorun olduğu zaman 7/24 bize ulaşabilmektedir. Ayrıca merkez
depomuzda tutulan orijinal yedek parça stoğumuz ile
Türkiye’nin her yerine 24 saat içerisinde parça tedariği
ile müşterilerimizi desteklemekteyiz” diye konuştu.
ECE 225 daha az enerjiyle
daha yüksek verim sunuyor
WIN Materials Handling Fuarı’nda yeni tasarımı
müşterileriyle buluşan ECE 225 sipariş toplayıcıların yoğun ilgi gördüğünü anlatan Zorlu, ECE
225’in, rakiplerine göre en az enerji tüketimi ile en
yüksek performansa sahip olduğuna dikkat çekti.
Yeni ürünün, sayısız donanım ve sürüş seçenekleri
ile herkese uygun makine seçenekleri sunduğunu
belirten Zorlu, “İyileştirilmiş JetPilot ile pazarın en
iyisi olarak karşımıza çıkıyor. DayLED und FloorSpot ile ekstra güvenlik sunuyor. Ayrıca, geliştirilmiş sürücü platformları ve sırt dayanak seçenekleri
sürücüye güvenlik ve azami konfor sağlıyor” ifadelerini kullandı.
“2016’da büyüyerek zirvede kalacağız”
2015 yılında Jungheinrich Türkiye olarak ciro, adet ve
karlılık anlamında koydukları tüm hedeflere ulaştıklarını aktaran Zorlu, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde yaşanan siyasi belirsizlikler her sektörü etkilediği gibi bizi de etkiledi tabi. Fakat siyasi belirsizliğin
ortadan kalkmasıyla piyasada hareketlenmeler tekrar
başladı. Bu da tabi ki bizi olumlu yönde etkiledi. 2016
yılında da yine büyüyerek zirvede kalmayı hedefliyoruz.” Jungheinrich’in, Türkiye’deki klasik 2. el algısını
da tamamen değiştirdiğine vurgu yapan Zorlu, “Yenisi
ile ayırt edemeyeceğiniz birinci sınıf kaliteyi müşterilerimize yetkin servis ağımız ile sunuyoruz” dedi.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Murat Kandemir
Hubtex Satış Müdürü
2012 yılında kurdukları Termik Enerji isimli şirketle de
yaya kumandalı çekici üretimi yapan MasterMover’ın
ürünlerini Türkiye’deki kullanıcılarla buluşturduklarını
söyleyen Kandemir, MasterMover’ın özelliklerini şöyle
anlattı: “Yük kaldırma araçları bazen depo ya da fabrikaların oldukça dar kısımlarında çalışmak zorunda kalabiliyor. Her ne kadar ihtiyaca yönelik üretim yapıyor olsak
da bunun bir sınırı var. Alandan kaynaklanan sıkışıklıklar,
sürücünün kontrolü kaybetmesi veya yapının devrilmesi
gibi tehlikeli durumlara yol açabiliyor. Yük kaldırma araçlarıyla manevra yapmak çok zaman alıyor ve bu araçlar
yeterince kıvrak değil. Daha büyük yapılar, kaldırıldıklarında eğilebiliyor, bu da yapının iç kısmında hasara neden olabiliyor. 500 kilogramdan 50 tona kadar yük kapa-
sitesi olan MasterMover çekiciler, oldukça dar alanlarda
hareket edebildikleri için çalışanlarının işyeri kazaları
ve yaralanmaları riskini belirgin ölçüde düşürüyor. Çekiciler ayrıca, destek arabalarını üretim alanında hareket
ettirmek, malzeme ve parçaları üretim hücrelerine sevk
etmek gibi kritik noktalarda görev yapabiliyor. Klasik kaldırma ekipmanlarında, her araç için ehliyetli bir sürücüye
gereksinim duyulmasının yanı sıra, hız ayarı ve rehberlik
için de bir kişi gerekiyordu. MasterMover çekicilerde ise
ihtiyaç duyulan personel sayısı daha az oluyor. MasterMover çekicileri kullanmak ise klasik forkliftleri kullanmaktan bir hayli kolay. Tüm bu şartlar göz önüne alındığında,
MasterMover çekicileri depolarda ve fabrikalarda müşterilerimizin hayatını kolaylaştırıyor.”
HUBTEX’ten işinize özel tasarım
forkliftler
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
36-37
H
UBTEX, bilinen klasik, standart
forkliftler
haricinde,
müşterinin yapacağı işe göre
özel makine üreten bir firma. Dar
koridorlarda hareket edebilen,
uzun ve geniş yükleri taşıyabilen istifleme makineleri üretiyor.
1 tondan 50 tona kadar akülü, 3
tondan 10 tona kadar dizel makinelerin yanı sıra, terzi mantığıyla
müşterilerinin isteğine özel, farklı
sektörlerde, farklı işlere yönelik
üretim yapabiliyor. Bu durumun,
kendilerine bize büyük bir avantaj
sağladığını kaydeden Kandemir,
“Bazen müşterilerimizin, elindeki işleri bilinen, klasik forkliftlerle
yapma şansı olmuyor, burada da
biz devreye giriyoruz. Lojistiğin
her alanında varız. Özellikle de
ürünlerimiz dar alanlarda daha
Çözümsüz gibi görünen her türlü malzeme
elleçlemesi konusunda uygun çözümler ürettiklerini belirten HUBTEX İstif Makinaları Satış Müdürü Murat Kandemir, müşterinin işine
ve isteğine göre özel araç üretimi yaptıklarını
söyledi.
rahat hareket edebildiği ve daha fonksiyonel olduğu için müşterilerimize ekstra
faydalar sağlıyor. Örneğin dar alanlarda hareket edebilmek demek, deponun
daha verimli kullanılması, daha çok yük istiflenebilmesi anlamına geliyor. Bu da
tabi ki müşterimizin cebine yansıyor. HUBTEX bir Alman firmasıdır ve Almanların
ürettiği makinelerin kalitesi herkesçe biliniyor. Bu yüzden bizi tercih eden müşterilerimiz, aldıkları makineleri uzun vadede kullanabiliyor. HUBTEX üretimleri,
standart dışı geniş ve uzun özellikte olan yükler için kapasite ve yükseklikte sınır
tanımadan kullanıcıya zahmetsizce hareket kabiliyeti sunarak çözümler üretir.
Satıştan sonra da garanti süresi içinde veya dışında, müşterilerimize her türlü
satış sonrası desteği ve teknik hizmetleri veriyoruz” diye konuştu.
www.lojistikekipmanlar.com
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
38-39
HABERLER
AIR DOME’UN TAŞIDIĞI TEKNİK ÖZELLİKLER’e baktığımızda;
Lojistik Sektörü, Air Dome
Sistemi ile Engel Tanımıyor!
AIRDOME havalı alan kapama sistemlerini Türkiye ile tanıştıran Broadwell Türkiye; sistemin, depolama alanları için son derece pratik
ve sağlıklı bir çözüm bulduğu konusunda kendinden emin.
K
olonsuz, geniş kapalı alanlar; lojistik sektöründe
depolamada iş yükünü hafifletmede ve alandan
maksimum verim alma konusunda oldukça önemli.
Alanı kapamak için kullanılan membran; çift katlı, patatentli izolasyon sistemine sahip bir şekilde üretildiğinden, ortam sıcaklığının mevsime uygun dereceye sahip olmasını
sağlıyor.
Üstelik bu entegre sistemlerin kontrolü uzaktan da kolaylıkla yapılabiliyor.
fuar, gösteri),Tarım ve Denizcilik (liman/silo) gibi birçok
alana hizmet ediyor.
Air dome, Türkiye’de Yeditepe Group güvencesiyle kullanıcıya sunuluyor. Sistemin hayata geçirilme aşamasında
daima işinde uzman bir personelle çalışıp, kısa sürede işin
bitirilmesi ve kullanıcıya güvenli bir şekilde teslim edilmesi
hedeflenmekte.
Air Dome sisteminin ilk uygulaması Türkiye’de Balıkesir
Belediyesi Çocuk Köyü Projesi’nde yapıldı. İkinci ve halen
devam eden proje ise Antalya Belediyesi için yapılıyor.
Airdome ile kapanan mekanlar; enerji tasarruflu aydınlatma sistemine sahip. Şeffaf membran seçeneği de kullanıcının tercihine sunuluyor. Kullanılan kumaş alevle temas
ettiğinde tutuşmayan bir özelliğe sahip olup 20 yıl dayanıklılık garantisiyle kurulumu yapılıyor.
Broadwell Türkiye dünyada tek patentli çelik halat bağlama sistemine sahip bir firma olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla
bu ve diğer tüm özellikleriyle görülüyor ki sistem içerisine
depoladığınız hiçbir şey için gözünüz arkada kalmayacak
kadar güvende diyebilirsiniz.
Air dome sistemi farklı birçok sektörde de kullanıma sunulan pratik ve güvenli bir sistem. Lojistik sektöründen, Sağlık (hastane ve diğer acil sağlık hizmetleri), Spor(Futbol,
tenis, golf sahası), Eğlence (Etkinlik alanı, çocuk parkı,
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
40-41
Air Dome havalı alan kapama sistemleri geniş alanlarda, profesyonel bir titizlikle kısa sürede inşa edilebiliyor.
Membran sisteminin kompresörler yardımıyla şişirilerek
içerideki basıncın sabitlendiğini görüyoruz. Havalandırma
sistemi yardımıyla, ortamdaki hava sürekli olarak filtrelendiğinden, içeride sürekli tazeliğini koruyan bir hava solumanız mümkün.
www.lojistikekipmanlar.com
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Jungheinrich İstif Makinalari San. ve Tic. Ltd. Şti.
Ekşioğlu Mahallesi
Yeni Şile Otoban Üzeri
Şehitler Caddesi No: 47
34794 Alemdağ - İstanbul
Turkey
Tel.: +90 216 430 08 00 pbx
Faks: +90 216 312 47 14
Santral: 444 JUNG(5864)
www.jungheinrich.com.tr
HABERLER
Depolarımızda en son teknolojiyi kullanıyoruz
Reysaş, 1 milyon metrekare
hedefine adım adım yaklaşıyor
Yaptığı yatırımlar ile kısa sürede 800 bin metrekarenin üzerinde
kapalı depolama kapasitesine ulaşan Reysaş Lojistik, sadece
son 1 yılda 8 depo inşaatını tamamlayarak hizmete açtı. Şirket,
2017 yılına kadar toplamda 1 milyon metrekareye ulaşmayı
hedefliyor.
Reysaş olarak mevcut depolarının ve yeni yatırımlarının,
son teknolojilere sahip altyapı desteği ile her sektörden
her ürüne hizmet verebilecek kapasitede tasarlandığını
kaydeden döven, “Akıllı bina yapısını kendi yazılım firmamızın şirket ve müşteri bazında özelleştirerek hazırladığı
depo içi takip ve ürün yönetimi sistemleri ile birleştiriyor ve
müşteriye özel çözümler üreterek depo yönetimi hizmeti sunuyoruz. Bu alanda müşteri depolama ihtiyaçlarının
analizinden sonra en verimli biçimde operasyon organizasyonu yapılıyor. Projeye özel depo ve depo yönetimi
oluşturma alternatifleriyle müşteriye çeşitli olanaklar sunulabiliyor. Sunduğumuz depolama hizmetlerinde operasyon için gerekli olan forklift, reachtruck, stacker, orderpicker ve elektrikli transpaletlerin yanı sıra barkod ve RF
(akıllı elle toplama cihazı) sistemleri, bilgisayar kontrollü
uygulamalar ve en son teknolojik yenilikleri de kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
44-45
Reysaş olarak mevcut depolarının ve yeni yatırımlarının, son teknolojilere sahip altyapı desteği ile her
sektörden her ürüne hizmet verebilecek kapasitede
tasarlandığını kaydeden döven, “Akıllı bina yapısını
kendi yazılım firmamızın şirket ve müşteri bazında
özelleştirerek hazırladığı depo içi takip ve ürün yönetimi sistemleri ile birleştiriyor ve müşteriye özel
çözümler üreterek depo yönetimi hizmeti sunuyoruz.
Bu alanda müşteri depolama ihtiyaçlarının analizinden sonra en verimli biçimde operasyon organizasyonu yapılıyor. Projeye özel depo ve depo yönetimi
oluşturma alternatifleriyle müşteriye çeşitli olanaklar
sunulabiliyor. Sunduğumuz depolama hizmetlerinde
R
eysaş Yatırım Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, inşaatı tamamlanan ve halen inşası devam eden depo yatırımlarıyla ilgili bilgi
verdi. Sadece son 1 yılda 8 depoyu tamamlayarak
hizmete açtıklarına dikkat çeken Döven, “Depolarımız beyaz eşyadan tekstile, teknolojiden gıdaya ve
otomotive kadar hemen hemen tüm sektörlere hizmet verecek kapasite ve teknolojik alt yapı ile inşa
ediliyor. İnşaatı 2015 yılında tamamlanan depolar;
Antalya Serik’te 42 bin 500 metrekare, Antalya
Kumluca’da 8 bin 500 metrekare, İzmir Menderes’te
8 bin metrekare, Adana Sarıçam’da 10 bin metrekare, Ankara Kazan’da 14 bin metrekare, Çayırova’da
17 bin 500 metrekare, Orhanlı’da 50 bin metrekare
kapalı alana sahip yüksek standartlı depodur. Halen
İzmir Menderes’te 30 bin metrekare, Çayırova’da
80 bin metrekare, Orhanlı’da 112 bin metrekare, İstanbul Esenyurt’ta 40 bin metrekare, Ankara
Gölbaşı’nda 8 bin metrekare kapalı alana sahip olacak depo inşaatlarımız devam etmekte olup, inşaatların 2016 yılı sonunda bitirilmesi planlanıyor” diye
konuştu.
2016 sonuna kadar GES’lerden
1 milyon 700 bin dolar gelecek
depolarının çatılarına kurdukları güneş enerjisi santrallerinden de, bu yıl toplamda 1 milyon 700 bin dolarlık bir
gelir beklediklerini açıklayan Döven, santral yatırımlarını
anlattı: “Depo çatılarında solar paneller kurarak şebekeye
bağlı elektrik üretimi yapan özel sektörün ilk firmasıyız. İzmir Torbalı’daki 14 bin 500 metrekarelik depomuzun çatısı üzerinde toplam kurulu gücü 850 kWp ve yıllık
üretim kapasitesi 1 milyon 525 bin kWh olan Türkiye’nin
çatı üzerinde kurulu en büyük ve ilk Güneş Enerji Santrali
(GES) tesisinin ilk etabını 2013’de, ikinci etabını da 2014
yılında devreye aldık. Bu tesis güneş panelleri elektrik
üretimi yaparak yılda 830 ton karbon salımını azaltıyor.
2016 yılında ise Antalya Serik’teki 42 bin 483 metrekarelik depomuzun çatısına kurulacak 3. GES tesisinin gücünün 1 MW ile başlayıp, 2016 yılı içinde gücünün 3 MW’ye
çıkması ve tesisin yıllık kapasitesinin 6 milyon 600 bin
kWH olması bekleniyor. Yine 2016 yılı içinde Adana Yüreğir’deki 12 bin 918 metrekarelik deposunun çatısına kurulmuş olan 4. GES tesisinin gücünün 1 MW ile başlayıp,
2 MW’lik ek genişleme yapıldıktan sonra, toplam 6 MW’lik
kurulu güç ile 2016 yılında tüm GES tesislerinden yıllık
12 milyon 525 bin kWH elektrik üretimi ve yıllık yaklaşık 1
milyon 700 bin dolar güneş enerjisi geliri bekleniyor.”
operasyon için gerekli olan forklift, reachtruck, stacker, orderpicker ve elektrikli transpaletlerin yanı sıra
barkod ve RF (akıllı elle toplama cihazı) sistemleri,
bilgisayar kontrollü uygulamalar ve en son teknolojik
yenilikleri de kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.
MAKALE
Aliağa, lojistik merkez
olma yolunda ilerliyor
Adnan Saka
Aliağa Ticaret Odası Başkanı
A
liağa limanları yılda 5 bin geminin geldiği, 48 milyon tonun üzerinde elleçlemenin yapıldığı ve dış
ticaret hacminin 21 milyar dolar olduğu Akdeniz ve
Ege’de ülkemize stratejik üstünlük sağlayan dev bir dış
ticaret noktası konumunda.
İlçedeki demir çelik sektörü, Türkiye demir çelik üretiminin yüzde 24’ünü karşılıyor. Türkiye’nin tek gemi söküm
bölgesi olan Aliağa’da 2015 yılında 602 bin ton çelik
ağırlığında 113 adet geminin geri dönüşümünü gerçekleştirildi. İlçede enerji sektörü de çok hızlı gelişiyor. Şu
an 3 bin 500 Megavat elektrik üretilen Aliağa’da, projelerin de tamamlanması ile kısa süre içinde 5 bin Megavat elektrik üretiliyor olacak.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
46-47
İhracat ve Sanayi Lojistiğinde Aliağa’nın Türkiye
ekonomisi açısından stratejik önemi
İstatistiklerden de görüleceği üzere Aliağa birçok dinamiği içinde barındıran bir ilçe. 1960’lı yıllardan sonra
meydana gelen gelişmeler, yatırımlar, Petkim ve Tüpraş yatırımları ile Aliağa daha da önemli bir konuma sahip oldu. Liman yatırımlar arttı, ülkenin ihracata açılan
bir gümrük kapısı olmaya başladı. İstatistikler ve veriler yukarıdaki rakamlarda da görüleceği üzere bütün
hızıyla artmaya devam etmektedir. Dolayısıyla lojistik
altyapı eksikliklerinin devlet desteği ile giderilmesi ve
bölgedeki liman yatırımlarının tamamlanmasıyla ilçe
olarak ülkenin en önde gelen ihracat kapılarından biri
olacağımızı düşünüyorum.
2016’da yeni yatırımlar gerçekleştirilecek
Aliağa sadece 2016 yılına odaklı değil. 2015’te de birçok yatırım geldi ilçeye, 2016’da da geliyor gelmeye
devam da edecek. Ağır sanayi ve enerji bölgesi olan
Aliağa coğrafi konumu gereği de denizin kıyısında olmasının ve liman bölgesi olmasının avantajlarını kullanıyor.
Bakıldığı zaman Petkim’in yeni liman yatırımı son aşamaya geldi ve önümüzdeki günlerde faaliyete geçecek.
SOCAR’ın rafineri yatırımı bulunuyor. Aliağa Organize
Sanayi Bölgesi’nde(ALOSBİ) bekleyen ve proje aşamasında 40’a yakın yatırım bulunuyor. Kimya ve demir
çelik sektörü devamlı kendi bünyesinde yatırımlar yapıyor. Devletin de demiryolu ve karayolu konularında
yatırım projeleri bulunuyor.
Yatırımların bir kısmının tamamlanmasıyla bile
Aliağa’nın önemi çok daha artacaktır. Aliağa ilçesi bünyesinde farklı birçok sektörü barındırmasıyla uluslararası alanda da dikkatleri üzerine çekmeye başarmaktadır. Öyle ki demir çelik üretimi, enerji, petrol ürünleri
ve kimya üretimi başta limanları, maden ve akaryakıt
sektörü, LNG ve LPG yatırımlarını da bünyesinde barındıran Aliağa renkli bir sanayi yapısına sahiptir.
Reel ekonominin içinde olan bir sanayici olarak
beklentilerim…
Aliağa devlet yatırımlarından uzak kaldığı dönemler de
bile gelişmeye devam etti. Aliağa’nın mevcut sanayi
yapısı ve liman bölgesi olması Aliağa’nın doğal gelişim
süreci yaşamasına neden oluyor. Dolayısıyla yukarıda saydığımız yatırımlar Aliağa’yı kısa vadede çok çok
ileri taşıyacaktır. Belirtmek istediğim ve önemle üzerinde durulması gerektiğine inandığım bir konu daha
bulunuyor. Aliağa bu gelişmelerin paralelinde bir lojistik
merkez olma yolunda ilerliyor. Yatırımların tümü buna
işaret ediyor. Devletin Aliağa’yı da içine alan projeler
üretmesinde oldukça memnunuz ancak Aliağa’nın
devlet eliyle lojistik olarak planlanmasının ve sanayi
altyapı eksikliklerine çözüm üretilmesinin de ülkemiz
için daha verimli sonuçların elde edilmesini sağlayacağına inanıyorum.
HABERLER
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
48-49
Ambarlı-Trieste-Ambarlı
seferleri başladı
Lojistik sektörünün uzun zamandır beklediği, özellikle İstanbul’un
Avrupa yakası çıkışlı yükler ve Trakya bölgesi için en uygun liman
olan Ambarlı Limanı’ndan Trieste seferleri 10 Mayıs itibariyle başladı.
H
alkalı, Çerkezköy ve Çorlu bölgelerinden çıkan yükler için çok rekabetçi olan Ambarlı seferleri ile yılda
20 bin TIR köprü ve otoban trafiğine girmeden, kolaylıkla
Trieste’ye sefer alabilecek. Ambarlı – Trieste ihracat seferleri için son araç kabulleri kalkış günleri 24:00’e kadar yapılacak. Akçansa Liman imkanları sebebiyle gümrük işlemleri
için U.N Ro-Ro tarafından sadece bir gümrük firması belir-
lenmiş olup, tüm müşterilerin söz konusu firmayla irtibata
geçerek işlem yapmaları bildirildi. Seferler, Salı ve Cuma
günleri Ambarlı-Trieste, Cumartesi günleri ise Trieste-Ambarlı yönünde gerçekleştirilecek. Trieste-Ambarlı ithalat
seferi için ise son araç kabulü sefer kalkış saati 14:30 olarak belirlendi. U.N Ro-Ro tarafından yapılan açıklamada,
Ambarlı’dan konteyner taşımaları da yapılacağı ifade edildi.
www.lojistikekipmanlar.com
MAKALE
HABERLER
Lojistik, sanayinin
en önemli bileşenidir
Atilla Yıldıztekin
[email protected]
Lojistik Yönetim Danışmanı
Yaşayan her canlı organizma hayatını sürdürmek için
beslenmek zorundadır. Beslenmenin temelini kaynak
bulmak oluşturur. İnsan dışındaki yaşayan canlılar
tabiatta doğal olarak bulunan malzemeleri kullanırlar.
Sadece insan yaşamak için üretmek zorundadır. Besinlerimizi, giysilerimizi, eğlence araçlarımızı, hareket
vasıtalarımızı, kültür malzemelerimizi, tedavi malzemelerimizi; kısaca hayatımızın devamı ve rahatımız
için gereken her şeyi tüketmek için üretiriz.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
48-49
Tüketim tedarik zincirinin son halkasıyken, üretim tedarik zincirinin temelini ve orta halkasını oluşturmaktadır. Tüm tedarik zincirlerinin bölünemez parçasıdır.
Tedarik zincirlerinden üretim halkasını çektiğiniz zaman, geriye lojistik halkalar kalmaktadır. Hammaddeden üretime, üretimden tüketime giden süreci oluşturan lojistik hizmetler üretimin en önemli bileşenleridir.
Üretmek için gereken hammadde, yarı mamul, yardımcı malzeme, enerji, insan kaynakları hatta bilgi;
kaynağından üretim noktasına taşınmak ve bu taşıma
sırasında gerektiğinde arz ve talep dengesi kurulmadığında depolanmak zorundadır. İyi bir lojistik yönetimi maksimum hızla, minimum maliyetle, minimum
envanter yükü ile üretimi besleyebilen operasyondur.
Şeffaf bir şekilde, on-line bilgi akışıyla planlanması
gereken, ölçümleme yapılabilen ve karşılaştırılarak
yeniden planlama yapılabilen operasyona lojistik adı
verilmektedir.
Bunun devamında üretimden çıkan ürünlerin de tüketime, sistemde stok yaratmayacak şekilde en hızlı,
en düşük maliyetle ve en kaliteli şekilde taşınması da
lojistiğin konuları içindedir. Başarılı şirketler üretim dışındaki tüm lojistik operasyonlarını dış kaynağa devir
etmiş, yönetimini 3PL lojistik şirketine vermiş ve anlık,
günlük, haftalık, aylık raporlarla süreci kontrol edebilen şirketlerdir.
Üretim lojistiği, endüstriyel lojistik veya sanayi lojistiği
de; üretim anında (JIT )ihtiyacı olan her türlü malzemeyi, ihtiyaç anında üretim hattında bulmayı planlamak ve üretimi biten ürünün hiç durmadan tüketim
noktalarına ulaştıracak bağlantıları kurmak demektir.
Bu süreç içinde gereksiz veya önemsiz işlemlerin
ayıklandığı (Yalın Lojistik), sürecin hızlandırılacağı
( Çevik Lojistik) çalışmaları da 3PL lojistik şirketi ile
üretici şirket arasında gerçekleşmelidir. Bu süreç bir
ortak yaşam sürecidir. Üretici kuruluş ile 3PL lojistik
şirketi bir vücudun iki kolu gibi birbirlerinden beslenmeden, ortak oldukları vücut için çalışan iki stratejik
ortak olarak çalışmaktadırlar. Bu ortaklıkta dengelerin
kurulması ,bir tarafta dengesiz büyümeyi diğer tarafta
zayıflamayı engelleyen, birlikte gelişme politikası olarak önem kazanmaktadır.
Tedarik zincirinin en önemli hedefleri olan maliyetlerin düşürülmesi, sürecin hızlanması, hataların azaltılması, optimizasyon, şeffaflık ve proaktif planlama
kavramları her an gündemde olmalı ve taraflar bu konuda projeler geliştirerek rekabette öne çıkmalarına
yardımcı olmalıdır.
Sağlıkla, sevgiyle, mutlulukla kalınız
İsmail Bey’in “Pahalı Oyuncakları”
Amatör olarak başladığı model otobüs ve kamyon yapımını bir
tutku haline getiren İsmail Erzurumluoğlu, yurtiçi ve yurtdışında
katıldığı fuarlarda eserlerini sergiliyor.
1
974 yılında bir hobi olarak başladığı model otobüs ve kamyon yapımını bir adım ileriye taşıyarak
GMS Maket’i kuran İsmail Erzurumluoğlu, herkesin
gıpta ederek baktığı işlere imza atıyor. Gerçeğinden
neredeyse ayırt edilemeyen bu ‘pahalı oyuncakların’, 7’den 70’e herkesin ilgisini çektiğini anlatan Erzurumluoğlu, şu anda yılda 250 maket yapmasına
rağmen siparişlere yetişemediğini aktardı.
Yaptığı işle ülke çapında tek olduğunu belirten Erzurumluoğlu, “Şu anda İETT Genel Müdürlüğü’nün
müze çalışmalarına katkı sunuyoruz. İETT’ye yaptığımız araçların dışında Mercedes Benz 302 Otobüs,
Isuzu Otobüs, Ford D1210, MAN 520 HN Kamyon,
Iveco Otoyol, Travego, Scania, Öztreyler, Pakistan
Kamyonu, Mercedes Actros gibi hem otobüs hem
kamyon hem dorse maketleri yaptık. Has Otomotiv
için uzun bir çalışma yapacağız. Has Otomotiv için
de müze çalışması yapacağız. İlk olarak Mercedes
Benz 312 H Otobüs’ün maketine başladık. Değişik
modellerini de önümüzdeki dönemde yapacağız”
diye konuştu.
HABERLER
Ford Otosan’dan E6’ya uygun yeni nesil
Ecotorq motor
G
üçlü Ar-Ge geleneğiyle, ülkemizin sıfırdan motor geliştirme ve üretme yeteneğine sahip tek şirketi olan
Ford Otosan, fikri ve sınai hakları tamamen kendisine ait
olan, E6 normlarına uygun, yeni nesil Ecotorq motorun
seri üretimine başladı. 320 Ar-Ge mühendisinin çalıştığı ve 100 milyon doları aşan bir yatırımla Ford Otosan
Eskişehir İnönü fabrikasında seri üretimi başlayan yeni
nesil Ecotorq motor ailesi, yurt içinin yanısıra yurtdışı
pazarlara ihraç edilen Ford Trucks kamyon ve çekici
modellerinde kullanılacak. -50 dereceden +50 dereceye kadar her coğrafya koşullarına uygun olarak geliştirilen Ecotorq motor; Ford Trucks modelleri ile Çin’den
Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya tüm dünyaya ihraç edilerek, Türkiye ekonomisine önemli bir katkıda
bulunacak.
Ford Otosan, 100 milyon doların
üzerinde bir yatırımla hayata geçirdiği
Yeni Nesil Ecotorq motor ailesinin seri
üretimine başladı.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
52-53
Özel sektör Ar-Ge harcamalarının
yüzde 13’ü Koç’a ait
Koç Topluluğu olarak teknoloji ve inovasyona öncülük
ederek; yenilikçi, çevreye duyarlı ve enerji verimliliği yüksek ürün ve hizmetlere odaklanmanın en önemli hedefleri olduğunu vurgulayan Koç Holding Yönetim Kurulu
Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı
Ali Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Geçmişe nazaran
bugün daha uzun vadeli düşünüp planlar yapabiliyoruz.
Bu felsefe ile, 2007-2014 yılları arasında yaptığımız ArGe harcamaları toplam 4,6 milyar TL’ye ulaştı. Buna ilave olarak, sadece geçen yıl yaptığımız Ar-Ge harcaması
da 1,3 milyar TL’yi buldu. Bu da ülkemizin geleceğine
olan güvenimizin en somut göstergesidir. TUİK verilerine göre, Türkiye’de özel sektör Ar-Ge harcamalarının
yüzde 13’ü Topluluğumuz tarafından yapılmaktadır. Ayrıca, Topluluğumuza ait 15 Ar-Ge merkezinde, 4.300 mühendisimiz
görev yapıyor. Ar-Ge merkezlerimizin,
sektörlerindeki en başarılı Ar-Ge merkezleri olarak ödüller alması da
bizleri ayrıca
sevindiriyor.”
Otonom kamyonların
test sürüşlerine başlayacağız
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün de, yeni nesil
Ecotorq motorun teknik özellikleriyle ilgili bilgi verdi. “Güçlü
Ar-Ge geleneğimizi, Sancaktepe ve Gölcük tesislerimizin yanı
sıra İnönü Fabrikamızdaki Ar-Ge Merkezimiz ve ilgili tesislerimizle de sürdürüyoruz” diyen Yenigün, sözlerini şöyle sürdürdü; “3 Milyon Euroluk yatırım ile İnönü’de hayata geçirdiğimiz,
Gölcük’ten sonra ikinci Motor Test Merkezimiz, sahip olduğu
ileri teknolojilerle dünyadaki benzerlerine öncülük ediyor.
Yeni motor test merkezimiz 13 lt üzerinde motor test kabiliyetine sahip Türkiye’deki ilk tesis olarak global anlamda Ford’a hizmet vermekte. 5 farklı test odasında Euro
6 normlarını karşılayan Ecotorq motorları geliştiriyor ve
dayanım testlerini yapıyoruz. Euro 6 emisyon seviyesini
egzoz gazı filtreleme sistemi ile test edebilme yeteneğine
sahip merkezimiz, Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahip.
Kendi Ar-Ge gücümüzle geliştirdiğimiz bu merkezde , gelecek dönemde Ford’un testlerini de yapabileceğiz. Kısa süre
önce, Türkiye’nin ilk ve tek kamyon test pistini İnönü Fabrikamızda devreye aldık. Yakın zamanda otonom kamyon
test sürüşlerine de başlayacağımız bu pist ile ürünlerimizi
dünya standartlarında test edebileceğiz.”
Dünya pazarları için rekabetçi, sınıfında lider özelliklere sahip bir motor ailesi
H
Ford Trucks 50 ülkedeki satış ağını
2020 yılına kadar tamamlayacak
aydar Yenigün toplantıda, Ecotorq motorun gelişim
sürecine de değindi: “Ecotorq motorun hikâyesine
baktığımızda; orada, Türkiye’nin otomotiv sanayi ve
teknolojisinin dönüşüm ve gelişim hikayesini de görüyoruz. Türkiye’nin ilk yerli dizel motoru Erk’i 1986 yılında üretmemizin ardından, 2003 yılında yepyeni bir ağır
vasıta motoru olan Ecotorq’u geliştirdik. 2009 yılında
Euro 5 emisyon normlarına uygun Ecotorq 9.0 litreyi
ve bugün sizlerle ilk üretim törenini gerçekleştirdiğimiz
12.7 lt hacminde ve Euro 6 emisyonları ile uyumlu yeni
nesil Ecotorq motorumuzu da 2011’de geliştirmeye
başladık. 1.500 kişilik Ford Otosan Ar-Ge organizasyonunun motor geliştirme biriminde çalışan 320 ArGe mühendisimiz ile Ford Cargo kamyonlarında kullanılacak ve Euro 6 emisyonlarıyla uyumlu yeni nesil
Ecotorq motor ailesinin geliştirme çalışmalarını 2015
yılı içerisinde tamamladık. Bu projeyle, inovatif bir mimariye sahip, Euro-6 emisyonlarını sağlayan, Euro-7
emisyonlarına hazır, dünya pazarları için rekabetçi, sınıfında lider özelliklere sahip bir motor ailesi geliştirdik.
Yeni Nesil Ecotorq; 9 Lt ve 13 Lt ile 330 PS, 420 PS ve
480 PS güç üretiyor. Motorlarımız Türkiye için E6, ihraç pazarlarının değişik taleplerine göre de E3, E5, E6
emisyon seviyelerinde üretiliyor. Aynı zamanda yeni
motorumuz oldukça rekabetçi yakıt sarfiyatıyla bize rekabette avantaj sağlayacak. Sağladığı yakıt ekonomisi
ile verimlilik beklentilerinin tümüne cevap verebilen ve
sessiz çalışması ile göz dolduran, yeni Ecotorq motor
ailesi, rakipleri arasından kolayca sıyrılacak. Dinamometrede yapılan 50.000 saate varan testlerle en az 1,5
milyon km motor ömrüne sahip olacak Ecotorq motorumuz, dayanıklılığıyla da adından söz ettirecek.”
K
onuşmasında, Ford Otosan’ın, üretim kabiliyetleri ve
1.500’e ulaşan Ar-Ge mühendisi ile Ford’un global organizasyonunda gün geçtikçe artan önemde sorumluluk
üstlendiğini de belirten Ali Koç, Ford Otosan’ın Avrupa’daki en büyük ticari araç üretim merkezi ve sektörünün en
büyük Ar-Ge merkezine sahip olmasıyla dikkat çektiğini
söyledi. Koç, “Şirketimiz Ford kamyon ve çekicilerinin, ilgili dizel motorları için global mühendislik çalışmalarının
sorumluluğunu üstlenmiş durumdadır. 2010 yılında imzalanan anlaşma ile şirketimiz, kendi geliştirdiği ve ürettiği
Ford Trucks çekici ve kamyonları için, 3 kıtada toplam 60
ülkede satış yapma, organizasyon kurma ve distribütör
atama haklarına sahiptir. Bu doğrultuda, 2020 yılına kadar, 50 ülkede distribütörlük ve bayi ağı yapılanması tamamlamayı hedefliyoruz” dedi.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Yeni Ford Trucks serisi yüzde 8,5 yakıt
tasarrufu sağlıyor
Ford Otosan’ın yeni Ford Trucs Euro 6
araçlarını tanıttığı toplantısı Antalya’da
düzenlendi. Yeni 1842T ve 1848T modelleri bir önceki nesillerine göre yüzde
20 daha fazla güç sunuyor, aynı zamanda da yüzde 8,5 yakıt tasarrufu sağlıyor.
480 PS’e varan Güç ile yüksek
performans
İnşaat serisinde “güç” yükseliyor
Ford Truck İnşaat Serisi, kalbinde yer alan Yeni
Ecotorq motor sayesinde rampada ve zorlu yollarda üstün çekiş gücüyle sürücülere konfor getiriyor.
İnşaat Serisinde önceki nesilde sunulan 360 PS
güç, 420PS’e kadar yükseliyor ve %55’lik tork artışı ile 2150Nm seviyesindeki torq değeri ile en zor
inşaat koşullarında yüksek performans sunuluyor.
Özellikle dekopaj kullanımında karşılaşılan şantiyelerin dik yokuşlu çalışma şartlarında yüksek tork
ile yokuşları tırmanırken yeni 400 KW gücündeki
motor freni ile gücü sürekli kontrol altında tutuyor.
Daha zorlu şartlar için ise opsiyonel olarak sunulan 600KW gücündeki Intarder seçeneği ile toplam
1000 KW lık frenleme kabiliyeti sayesinde en dik
rampa ve yokuşlarda en ağır yükler güvenli bir şekilde yol alabiliyor.
54-55
ord Trucks, 2016 model yeni çekici, inşaat ve yol
kamyonu serilerini Antalya’da tanıttı. Güç, teknoloji ve verimliliğe odaklanarak geliştirilen yeni ağır
ticari araçlar; E6 uyumlu Ecotorq motoru, kabin içi
Wi-Fi Sistemi, Şerit Takip Sistemi, Aktif Acil Durum
Frenleme Sistemi gibi donanımlarıyla dikkat çekiyor. Toplantıda bir konuşma yapan Ford Trucks İş
Birimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay, Ford
Otosan mühendisleri tarafından geliştirilen kamyon
ve çekicilerin, şirketin gurur kaynağı olduğunu belirterek, “Ford Trucks marka değerinin güçlenmesi, Türkiye’de ve dünyada arzu ettiğimiz seviyelere
ulaşmamızda önemli bir kriter. Bu sebeple marka vaadimizi mercek altına aldık ve Global Ford marka
değerine, Ford Otosan’ın mükemmel seviyeye
ulaşmış yerli üretim ve Ar-Ge kabiliyetlerini de
önemli bir değer olarak ekledik. Ford Otosan
olarak, Türkiye’nin öncü sanayi ve Ar-Ge şirketi olarak, tüm pazarlarda müşterilerimizin
bizden beklediği sorumluluğu üstlendiğimizi anlatabileceğimiz yeni marka vaadimizi
oluşturduk. Ford Trucks olarak artık ‘Her
Yükte Birlikte’ diyoruz” ifadelerini kulandı.
Ecotorq ve 2016 model Ford Trucks geliştirme
çalışmaları için 150 milyon Euro yatırım yapıldı.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
Fikri ve Sınai hakları yüzde 100 Ford Otosan’a ait olan,
Türkiye’de geliştirilen ve üretilen ilk ve tek ağır ticari araç
motoru Ecotorq, çevreci ve ekonomik motor teknolojisi
ile daha az yakıt tüketerek daha çok verim sağlıyor.
Yeni Ford Trucks serisi Türkiye ve uluslararası
pazarlar için 330-480 PS arası güç seçeneklerini E3, E5 ve E6 emisyon seviyelerinde
sunuyor. Bir önceki versiyonlara göre %8.5
oranında yakıt tasarrufu sağlayan Ecotorq
motor ile yeni Ford Trucks serisi, bağımsız
kuruluşlar tarafından yapılan testlerle sektördeki en rekabetçi yakıt tüketim değerlerine ulaşırken, tork ve güçteki artış ile de
tüm koşullarda yüksek performans sunuyor.
F
750 mühendis, 4 yıl süresince çalıştı.
Çekici serisinde “verimlilik”
Yeni Ford Trucks çekici modellerinde 480 PS’lik
motorun verimliliğinin yüzde 8 buçuğa varan yakıt
tasarrufu ile artırıldığı, bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan yol testleri ile kanıtlandı. 2016 model
Ford Trucks Çekici Serisi yüzde 20 daha yüksek
torkun yanı sıra, iki katına çıkartılan bakım aralığı
sayesinde yüzde 25 daha düşük işletme maliyetleri
sunmayı da başarıyor. Çekici serisine eklenen Ford
Trucks Net isimli kabin içi wi-fi ise sürücülerin mobil
cihazları üzerinden 4,5G hızıyla sevdikleriyle görüntülü konuşma yapabilmesine olanak tanıyor.
8 farklı bölgede, 2 milyon km’nin üzerinde test
sürüşü yapıldı.
Yeni Ford Trucks Serisi, dünyanın en zorlu
şartlarında 3 kıtada 8 farklı ülkede test edildi ve
müşteriler için hazır hale getirildi.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Nuhoğlu: Kendine güvenen
yıl garanti versin
Yılın ilk çeyreğini değerlendiren Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin
Nuhoğlu, “Halep oradaysa, arşın burada. Eğer rakiplerimiz de bizim
kadar ürünlerine güveniyorsa, hepsini 5 yıl garanti uygulamasına
davet ediyorum” dedi.
T
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
56-57
ırsan’ın 2016 ilk çeyrek değerlendirme
toplantısı, Yönetim Kurulu Başkanı
Çetin Nuhoğlu’nun katılımıyla firmanın
Samandıra tesislerinde düzenlendi. Toplantıya, ülke ekonomisindeki
belirsizliğe değinerek başlayan Nuhoğlu, bu durumda yapılması gereken tek şeyin, çok çalışmak olduğuna dikkat çekti. Tırsan’ın, 2015 yılını
yüzde 34 pazar payı ile kapattığını
ve 39 yıldır sektörün lideri olduklarını belirten Nuhoğlu, bu liderliğin
yalnızca çok çalışmayla
mümkün olduğunu
ifade etti.
İlk çeyrekte yurtdışında
Rakamlarıyla bu yılın rakamlarını karşılaştırdı. 2015 yılında üretilen 9 bin aracın 6 binini iç pazara, 3 binini ise
yurtdışına sattıklarını anlatan Nuhoğlu, “Bu sene de 9
bin adetlik üretim yapmayı hedefliyoruz. Amacımız, 4
bin 500 aracı yurt içine, 4 bin 500 aracı da yurtdışına
satmak. 2016’nın ilk üç ayında yurtdışına 1835 araç
sattık. Toplam üretimimizin yüzde 52’sini ihraç ettik.
Avrupa’da çok önemli isimlerin tedarikçisi durumundayız.
Türkiye’nin treyler ihracatının yüzde 34’ünü tek başımıza biz yapıyoruz. Almanya’da yüzde 75, Fransa’da yüzde 45 Polonya’da yüzde 95 artış sağladık. Alüminyum
tanker ihracatını yüzde 80’ini biz yapıyoruz. Yine
Avrupa’da trafiğe kayıtta yüzde 48 artış sağladık. Bunu çok çalışmakla yapıyoruz. Tüm ekip
olarak yurtdışına odaklandık” ifadelerini kullandı.
“Halep oradaysa, arşın burada”
Bu liderliği sürdürmek için altyapılarının hazır olduğunu dile getiren Nuhoğlu, “Büyümemize yatırımlarla
devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde açıkladığımız
2+1 ve 2+3 Garanti Kampanyası, sektöre sunduğumuz son yeniliklerden biridir. Yaklaşık 900 küsur firmayla bire bir görüştük. Yüzde 91’i, ‘Tırsan kalitesine de bu yakışırdı’ diyerek kampanyadan duydukları
memnuniyeti dile getirdi. Biz, bütün rakiplerimizi bu 5
yıl garanti uygulamasına davet ediyoruz. Ama böyle
bir şey olacağını hiç zannetmiyorum” diye konuştu.
“Made In Russia” olduk
Gelecekteki hedeflerinin, 20 bin araç üretip bunun 10
bin adedini ihraç etmek olduğunu söyleyen Nuhoğlu,
öncelikli pazarlarının ise Avrupa olduğunu söyledi.
Hedeflerine adım adım ilerlediklerini ifade eden Çetin
Nuhoğlu, Rusya pazarında ithalatçı olarak pazar payını en fazla artıran şirketin Tırsan olduğunu dile getirdi.
Nuhoğlu, “Rusya bizim için çok kötü geçti. Ama yine de
Rusya pazarında ithalatçı olarak en fazla pazar payını
artıran şirketiz. Rusya faaliyetlerimiz var gücüyle devam ediyor. Belli tiplerde Made in Russia olarak üretim
yapıyoruz. Pazar payını artırmak için bu ciddi fırsattır.”
Teknolojiye 26.7 milyon TL yatırım
Üretim teknolojilerine 26.7 milyon TL yatırım yaptıklarını da
anlatan Nuhoğlu, “Yeni bir robotlu boyama istasyonu yapıyoruz. Hattımız 12 dakikaya inecek. Kapasitemiz 15 binden
18 bin adede çıkacak. Hem kalite açısından hem zaman
açısından tasarruf sağlayacak. Kaynak otomasyonu konusunda da yatırımımız var. Kriz döneminde yatırımlarımız
sürüyor. Tanker bombe imalatında yeni bir teknolojiye geçiyoruz. Bombeleri su ile şekillendireceğiz” dedi.
61 milyon TL yatırımla 2. Ar-Ge merkezini açacak
Treyler sektöründe ilk Ar-Ge merkezini kurduklarını, ikinci
Ar-Ge merkezini kurmak için de düğmeye bastıklarını söyleyen Nuhoğlu, bu merkez için 61.2 milyon TL’lik yatırım
teşvik başvurusu yaptıklarını söyledi. Yeni Ar-Ge merkezi
hakkında bilgi veren Nuhoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “16
bin metrekare kapalı alanı ile Avrupa’nın en büyük test merkezi olacak. 7 bin metrekare mühendislik alanımız olacak.
Prototip üretim, robotik üretim gibi geliştirmeler yapacağız.
TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi’nde olacak. 5 yıl sonra
bunun sonuçlarını göreceğiz. 2015 yılında 59 patent başvurusuyla Türkiye’de ilk 10’a girdik. İkinci Ar-Ge merkezimizin
sonuçlarını da gelecekte göreceğiz” diye konuştu.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
“İhracat ve satışlarımızı
yüzde 30 artırdık”
Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul; taşımacılık sektörüne yeni bir soluk getiren MD9 electriCITY’nin enerji
tüketimi, çevreye duyarlılık ve verimlilik özellikleriyle öne
çıktığını söyleyerek, Türk mühendisler tarafından geliştirilen otobüsün ilk yolculuğunun Adana’da, Adana halkı
için yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Zafer Kurtul
Kurtul sözlerine şöyle devam etti: “Temsa Otobüs, 2015
yılında sekiz yeni ürün lansmanına ek olarak, rekor üretim ve ihracat ile satışlarını 30%, operasyonel karlılığını ise %39 artırdı. Bugün Avrupa’daki güçlü konumuna
ek olarak ABD’deki pozisyonunu daha da güçlendirdi.
Adana’da Türk mühendislerimiz tarafından geliştirilen
yenilikçi ve konforlu Temsa marka araçlarımız dünya pazarlarına sunuluyor. Bugün araçlarımızı 66 farklı ülkeye
ihraç ediyoruz.”
Sabancı Holding CEO’su
“Üretim ve satış rekorları kırıyoruz”
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
58-59
MD9 electriCITY ile “
şehrin havası değişiyor”
Otobüs ve midibüs segmentinde üretim ve ihracat yapan
Türkiye’nin önde gelen otomotiv şirketlerinden TEMSA,
yeni elektrikli otobüsü MD9
electriCITY’yi Adana’da düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı.
enerji kaynağı olan elektrikle çalışıyor. Enerji tüketimi,
çevreye duyarlılık ve verimlilik özellikleriyle öne çıkan
MD9 electriCITY, duraklarda veya son duraklarda kısa
şarjlar yapılarak güzergâhını tamamlayabiliyor. Daha
S
abancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Pekarun ve
Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik’in katılımıyla gerçekleşen törende, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde
bir süre hizmet verecek örnek elektrikli otobüs Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’ye teslim
edildi. çevreci yönüyle dikkat çeken MD9 electriCITY
büyük beğeni topladı. Temsa’nın taşımacılık sektörünün ihtiyaçlarına göre geliştirdiği yenilikçi otobüsü
MD9 electriCITY, fosil yakıt yerine sürdürülebilir bir
az parça sayısıyla, yağ gibi yan ürünler ya da bakım
gerektirmeden, daha kısa sürede üretilebilen bu çevreci otobüs, Temsa mühendisleri tarafından yerli olarak geliştirildi.
İnovasyon ve sürdürülebilirlik değerlerinin buluştuğu
MD9 electriCITY’yi sundukları için gurur duyduğunu
vurgulayan Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı
Mehmet Pekarun, Temsa’nın başarılı Ar-Ge çalışmalarına, yenilikçi ve yaratıcı yönüne dikkat çekti. Pekarun,
“Sanayi Grubumuzun köklü şirketlerinden biri olan Temsa, özellikle son yıllardaki rekor üretim ve satış rakamlarıyla gururlandırıyor. 2016’da otobüs pazarında tüm
segmentlerde pazar lideri olacağımıza inanıyoruz ve
yılsonunda tam 25 ürünümüz pazarda olacak. Yeni ürün
geliştirme hızımızı hiç kesmeden
üretim ve satış rekorlarını kırmaya,
dünya pazarlarında büyümeye devam edeceğiz” dedi.
“Bütün çabalarımız gelcek nesillere daha temiz bir dünya bırakmak için”
Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik, şehirlerin giderek
büyürken ulaşım ihtiyaçlarının da değiştiğini ve daha
ekonomik, çevreci ve sessiz ulaşım araçların önem
kazandığını vurguladı. Çelik, elektrikli otobüslerin dizel otobüslerin alternatifi değil, yolcu ve çevre konforu
açısından yepyeni bir toplu ulaşım sistemi olduğunu
söyledi. Çelik, ürünün özellikleriyle ilgili şunları anlattı:
“Bileşen yerleşimi, araç dinamiği ve tüm yazılımı Temsa tarafından yapılan MD9 electriCITY sektörde fark
yaratacak bir ürün. 200 kwh batarya ile 230 km menzil
özelliğine sahip olan bu otobüs, 6 saatte şarj edilebiliyor. Bir dizel aracın günlük yakıt maliyeti 365 TL iken,
elektrikli otobüste bu maliyet 100 TL’ye düşüyor. Yine
dizel üründe yıllık masraf, yakıt-yağ-vergilerle birlikte
137 bin TL olurken elektrikli otobüste bu maliyet 36
bin TL seviyesine geriliyor. Daha ucuz maliyet olan
gece elektriği kullanırsa bu rakam 21 bin TL’ye kadar
da geriliyor. Araç maliyetleri elbette çok önemli ama
elektrikli otobüslerin çevreye parayla ölçülemeyecek
oranda katkılar sağlayacağını söyleyebiliriz.”
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Opalin ve Avenue Plus, Busworld’de
sektörle buluştu Temsa,
7.7 metrelik Opalin
aracı ile 12 metrelik Avenue
Scania 125 yaşında!
Plus aracını Busworld Turkey
Fuarı’nda tanıttı.
T
emsa Busworld Turkey 2016’da Maraton, Maraton
VIP, Avenue İBUS, Safir Plus, Safir Plus VİP, Prestij
SX ve MD9 electriCITY aracının yanı sıra yepyeni iki
ürünü Opalin ve Avenue Plus aracını sektörle buluşturdu. Basın toplantısında konuşan Temsa Genel Müdürü
Dinçer Çelik, Yepyeni iki ürün Opalin ve Avenue Plus
ürünlerinin sınıfının en geriş hacmine sahip otobüsler
olduğuna dikkat çekerek, “Opalin aracımızın uzunluğu 7.7 metre, yüksekliği 3.4 metre. Genişlik ise 2.4
metre. Opalin 4.9 metreküp geniş bagaj hacmi ile de
fark yaratan bir otobüs olacak. Euro 6 normuna sahip
Opalin’in motor gücü de 180 H p. Ergonomik özelliklere
sahip Opalin 33 yolcu ve 1 sürücü koltuğu ile konforu
en üst seviyede sağlamak üzere tasarlandı. Avenue Plus
aracımızın da yeni ön yüz ve arka yüzü ile de büyük beğeni toplayacağına inanıyoruz. Avenue Plus’ın uzunluğu
12 metre. Yükseklik 3.2 metre. Genişlik 2.5 metre. Euro 6
motor normuna sahip Avenue Plus’ın motor gücü de 280
Hp. Avenue Plus aracımızda güvenlik ve konfor çok üst düzeye taşındı. Avenue Plus aracımızda engelli yolcular için
özel tasarlanmış bir alan da mevcut. Koltuklarda kademeli
ayarlanabilir kol destek sistemi de bulunuyor.
Avenue Plus aracımız yakıt tüketimi noktasında da kullanıcıya önemli avantajlar sağlayacak. Ticari araçlarda ilk
start stop sistemini de Avenue Plus ile kullanıcılara sunmuş oluyoruz. Şehirlerarası, turizm, kentiçi taşımacılık alanında faaliyet gösteren her müşteri gurubuna uygun ürün
sunabilen ender otomotiv şirketlerinden birisiyiz. Bu yıl da
yeniliklerimiz 4 ürünle sınırlı değil, yenilikler hız kesmeden
sürecek ve otobüs sektörünün lider markası olma hedefine
doğru ilerleyeceğiz” dedi.
S
cania, sadece araç satışı ile değil, hem satış hem de satış sonrasında sunulan hizmetlerle de müşterilerinin her
zaman yanında yer alıyor. Scania’nın, düşük yakıt tüketimi
işletme maliyetlerini azaltırken, üstün konforu kullanıcısı
için büyük rahatlık sağlıyor.
Bu yıl 125. yaşını kutlayan Scania, istikrarlı yükselişini devam ettiriyor. Scania,
her geçen gün yenilikçi ve güvenilir araçlar üretmeye devam ederken, 125
yıllık tarihi boyunca da birçok yeniliğe imza attı.
Scania’nın başarılarla dolu 125 yılı
1891
1960
Scania’nın efsanesi, 1891’de Södertälje’de demiryolu vagonu üretimi için bir fabrikanın kurulmasıyla başladı.
Scania bir efsane yarattı. 350 beygir gücündeki
V8 motorunun tanıtımını yaptı.
1905
1980
Scania’nın ilk endüstriyel motoru 1905 yılında
İsveç, Stockholm’deki itfaiye teşkilatına teslim
edildi.
1911
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
60-61
1911 yılında üretilen ilk yolcu otobüsü ise otoritelerden tam not aldı.
1980’de 2-serisi’ni ve 1988’de 3-serisi’ni tanıtan
Scania, bir yıl sonra “Uluslararası Yılın Kamyonu” ödülünü alma başarısı gösterdi.
1991
1923
Scania, 100. yılını 65 bin seyircinin izlediği ve
Streamline tanıtımının da yapıldığı eşsiz bir
gösteriyle kutladı.
Scania, yeni bir dört silindirli motor ile ağır ticari
araç sektöründe gücü ve dayanıklılığı konusunda büyük ses getirmişti.
2010
1936
Scania’nın ilk dizel motorunun yollara çıkış yılı oldu.
1950
1950’lerin sonuna gelindiğinde Scania-Vabis 75
serisinin satışlarına başladı. Bu serinin satışı
1970’li yıllara kadar devam etti ve şirket bünyesinde tüm zamanların en uzun ömürlü modeli oldu.
Scania, yeni V8 motoru ile 730 bg’lik motorun
tanıtımını gerçekleştirdi. 2013 yılında ise yeni
Streamline yıllar süren araştırma ve geliştirme-
2015
150 bininci kamyonunu teslim eden Scania,
elde ettiği başarılarla global alanda adından
söz ettirdi.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
MERTUR’dan
terzi işi çözümler
30 yılı aşkın süredir 350 öz mal aracı ve
200 bin metrekarelik depolama alanıyla
otomotiv taşımacılığının önemli aktörlerinden MERTUR, müşterilerine sunduğu
terzi işi çözümlerle pazarın yüzde 25’ine
hizmet veriyor.
MERSMART ve SATKO
entegrasyonu ile kesintisiz takip
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
62-63
3
0 yıllık tecrübelerini, teknolojiyle bir araya getirerek operasyonlarının verimini artırdıklarını söyleyen
MERTUR Otomotiv ve Taşımacılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Albayrak, 2016 yılı içinde yapacakları yatırımlarla büyümeye devam edeceklerini söyledi.
Verdikleri hizmetleri, müşterilerinin taleplerine göre şekillendirdiklerini anlatan Albayrak, satış öncesi ve sonrasını kapsayan uygulamalarıyla müşterilerinin tasarruf
etmelerini sağladıklarını kaydetti. “Stoklama alanımızda
bulunan tesislerimizde işinde uzman kadromuz ile teyp,
muti-medya sistemler, kamera, bagaj havuzu ve talep
edilen aksesuar montajı uygulamaları hizmeti sunarak
müşterilerimizin maliyetlerinde ve işçilik hizmetlerinde
ciddi bir tasarruf sağlıyoruz” diyen Albayrak, bunun yanı
sıra traktör, ATV ve iş makinesi montajı hizmeti verdiklerinin de altını çizdi.
Albayrak, “Yurtdışından yarı mamul olarak ülkemize giriş yapan traktör, ATV ve iş makinelerine kabin, hidrolik
sistemleri, lastik montajı, vb. konulardaki rekabetçi ve
hızlı çözümlerimiz neticesinde dağıtıcı firmalara maliyetleri noktasında satış öncesi destek oluyoruz. Firmamız
Ulaştırma Bakanlığı L2 belgesi ile birlikte ISO 14001 –
ISO 9001 – ISO 18001 – ISO 27001 kalite belgelerini
sahibiz. Ülke genelinde otomotiv taşımacılığı pazarının
yaklaşık yüzde 25’ine bu sayede hizmet veriyoruz. Ülkenin tamamına düzenli olarak TIR ve/ya parsel taşıma
yapmaktayız. Bu sayede teslim sürelerimiz tercih edilme
nedenlerimiz arasında yer alıyoruz. Taşıma filomuzun
yaş ortalaması 6’dır. Ayrıca firmamız bünyesinde bulunan servisimizde sürekli ve düzenli olarak bakımları konusunda uzman kadromuz tarafından yapılmaktadır. Bu
sayede kaza, hasar ve arıza oranlarımız makul seviyelerde. Mertur, her yıl artan taşıma kapasitesi ve stoklama alanları ile sektörde lider konumdadır. Bu bağlamda
2016 yılı içerisinde filomuza yeni yatırımlar çerçevesinde
yeni çekicilerin dahil olması planlanmıştır. Ayrıca stok
saha alanlarımızda yeni satın alma ve uzun dönem kiralama ile stok sahalarımızda artan müşteri taleplerine
cevap veriyoruz” diye konuştu.
Kendi bünyelerinde bulunan yazılım firması tarafından
hayata geçirilen MERSMART isimli bir program kullandıklarını anlatan Hakan Albayrak, otomotiv taşıma, stoklama, Antrepo ve PDI hizmetlerini bu program sayesinde
gerçekleştirdiklerini ifade etti. Programın, müşterilerinin
kullandığı tüm programlarla uyumlu olduğunu belirten Albayrak, bu yüzden de ciddi bir iş yükünün ortadan kalktığını söyledi. Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“MERSMART programı tüm akıllı telefonlara uygulanabildiği gibi web üzerinden müşterilerimizin de rahat ve
kolayca erişimi sağlanmıştır. Filomuzda bulunan tüm
araçlarımızda Yurtiçi ve Yurtdışında hizmet veren SATKO araç takip sistemi kullanılmaktadır. SATKO ve MERSMART entegrasyonu sayesinde gerek web gerekse telefon uygulamaları ile müşterilerimiz ve biz araçlarımızı ve
üzerindeki yükleri kesintisiz olarak takip edebiliyoruz.”
“Antrepo hizmetlerindeki kalitemiz
nedeniyle tercih ediliyoruz”
Ulusal ve uluslararası müşterileri için Gebze,
Şekerpınar, Derince ve Mersin’de bulunan 4
tane A Tipi genel antrepo ile hizmeti verdiklerini anlatan Albayrak, sözlerine şöyle devam
etti: “Gebze, Şekerpınar’da 7/24 güvenlikli,
zemini beton, kameralı, yangın sistemleri
ile hizmet veren açık ve kapalı stok alanlarımız mevcut. Antrepo ve stok sahalarımızda
ağır ve hafif ticari, binek, lüks sınıf araçlar
ile birlikte traktör, iş makinesi (paletli/lastikli), ATV, motosiklet ve yedek parça stoklama
hizmeti sunuluyor. MERTUR, otomotiv taşıma ve stoklama konularında sektörde birçok
konuda öncülük etmiştir. Filo büyüklüğü ve
yaşı, bilgi işlem altyapısı, deneyimli kadrosu,
stoklama ve antrepo hizmetlerindeki kalitesi
müşterimi
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Renault araçların ilk
“Uluslararası pazarda lideriz”
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
64-65
Türkiye’nin, Avrupa ile Asya arasında köprü vazifesi
görmesi nedeniyle otomotiv taşımacılığı konusunda önemli bir avantaja sahip olduğuna dikkat çeken
Albayrak, kendilerinin de bu avantajı çok iyi değerlendirdiklerini söyledi. Albayrak, “Avrupa’dan gerek
karayolu gerekse deniz yolu ile gelen transit yüklerin ülkemizde stoklanması ile birlikte Bulgaristan,
İran, Irak, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan’a
yoğun bir şekilde taşıma hizmeti veriyoruz. Bu vesile ile bölge ülkelerde irtibat ofisi ve/ya acentelerimiz
üzerinden uluslararası iş birlikleri yapıyoruz. Genç
ve dinamik 350 öz mal araç filomuz sayesinde tek
seferde yükleme kapasitemiz ile proje yüklerinde
uluslararası pazarda lider konumuzu koruyoruz. Bu
anlamda uluslararası pazarda MERTUR ailesi olarak ülkemizi temsil etmemizin gurunu tüm çalışanlarımız ile paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ekonomik krizler yurtdışı
pazarımızı etkiliyor”
2015 yılında Türkiye’nin, iki seçim yaşamasına rağmen otomotiv sektörünün Cumhuriyet tarihinin satış rekorunu kırdığını ve yaklaşık bir milyon aracın
satıldığını hatırlatan Albayrak, bu satışların kendilerinin taşıma hedefleriyle doğru orantılı olduğuna
vurgu yaptı. 2016’nın, yurtiçi piyasasında 2015 yılındaki rakamlara yakın seyredeceğini belirten Albayrak, “Son dönemlerde ülkemizin doğu kısmında
yaşanan güvenlik tedbirleri güzergâh değişikliği ve
sevkiyat sürelerimizin uzamasına neden olmaktadır. Bölgemizde ve özellikle Suriye ve Irak’ta yaşanan politik sorunlar, Türkî Cumhuriyetler ve Kafkas
ülkelerindeki ekonomik krizler yurtdışı pazarımızı
etkilemektedir. 2016 yılı içerisinde bölgedeki çatışmaların ve belirsizliğin ortadan kalkması en büyük
umuduz” dedi.
yakıtlarını Shell dolduracak
Renault ve Shell & Turcas arasındaki işbirliği, akaryakıtı tedariğini de kapsayacak şekilde
genişliyor. Shell & Turcas 2012
yılından bu yana Renault için
Oyak Renault fabrikasında üretilen araçlara ilk dolum motor
yağı tedarik ediyordu.
Türkiye’nin en çok tercih edilen binek otomobil markası Renault, Türkiye’nin önde
gelen enerji şirketlerinden Shell & Turcas
ile ilk dolum motor yağı alanında 2012 yıShell & Turcas CEO’su
Renault Mais Genel Müdürü
lından bu yana devam eden işbirliğini, ilk
Felix Faber
İbrahim Aybar
dolum akaryakıt ve Shell Taşıt Tanıma Sistemi – TTS hizmetlerini kapsayacak şekilde
genişletiyor. İki şirket arasındaki mevcut işbirliğini ge- Oyak Renault Fabrikaları ve Renault Mais şirket filosunnişleten ve 2018 yılı Haziran ayına kadar geçerli olacak da yer alan 350’den fazla binek araç, önümüzdeki iki yıl
anlaşmaya göre, Oyak Renault Fabrikaları’nda üretilen boyunca Türkiye’nin dört bir yanında bulunan ve sayısı
tüm yeni araçların ilk yakıt dolumunda Shell FuelSave 1000’i aşan Shell istasyonundan Shell Taşıt Tanıma SisTasarruf Yakıtları (benzin ve dizel) kullanılacak. Ayrıca temi – TTS sistemi kapsamında yakıt alacak.
Verimlilik için özel olarak tasarlandı
350’den fazla araç kullanacak
Anlaşmanın imza töreninde yaptığı konuşmada Shell &
Turcas CEO’su Felix Faber,“Renault ile işbirliğimizi genişletmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Shell & Turcas olarak otomotiv sektöründe tercih edilen bir iş ortağı
olmak için var gücümüz ile çalışıyoruz” dedi ve sözlerine
şöyle devam etti: “Shell olarak araştırma ve geliştirme
çalışmalarına yılda 1 milyar doların üzerinde yatırım yapıyoruz. Bizim en önemli stratejimiz otomotiv sektöründeki kurumsal müşterilerimizin verimliliğini ve rekabetçiliğini arttıracak ürünler ve çözümler geliştirmek. Yakıt
teknolojisine yönelik olarak otomotiv üreticileri ile birlikte
yaptığımız çalışmalarla ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz.
Renault’ya ilk dolum için tedarik ettiğimiz FuelSave dizel
ve benzin tasarruf yakıtlarımız, verimliliği arttırmak için
özel olarak tasarlandı. Yine madeni yağ ilk dolumda sağladığımız Shell Binek Araç Motor Yağları, GTL (Gazdan
Sıvıya Dönüşüm) teknolojisi ile üretiliyor. Ayrıca Renault
şirket filosundaki araçların faydalanacağı Shell Taşıt Tanıma Sistemi – TTS, Türkiye’nin tanıştığı ilk Taşıt Tanıma
Sistemidir. Türkiye’yi TTS ile tanıştırmamızın 20. yılında
Renault’nun bizi tercih etmesinden büyük memnuniyet
duyuyoruz.”
Shell & Turcas ile Renault arasında daha geniş işbirliğinin önemini vurgulayan Renault Mais Genel Müdürü
İbrahim Aybar ise “Türkiye’nin en çok tercih edilen binek
otomobil markası Renault olarak bugüne kadar hep güçlü ortaklıklara imza attık. Renault, bildiğiniz gibi, inovasyon odaklı bir marka. Ortak değerlere sahip olmamız ve
iş ortağı olarak yaklaşımı nedeniyle Shell & Turcas ile verimli bir işbirliğimiz olacağına inanıyorum. Bugün burada
Shell & Turcas ve Renault arasındaki işbirliğini akaryakıtı
tedariğini de kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Shell &
Turcas 2012 yılından bu yana Renault için Oyak Renault Fabrikaları’nda üretilen araçlara ilk dolum motor yağı
tedarik ediyordu. Bugünkü anlaşma kapsamında Oyak
Renault Farikaları’nda üretilen tüm yeni araçların ilk yakıt dolumunda benzin ve dizel yakıt olmak üzere Shell
FuelSave Tasarruf Yakıtlarını kullanacağız. Ayrıca Oyak
Renault Fabrikaları ve Renault Mais şirket filosunda yer
alan 350’den fazla binek aracımız, önümüzdeki iki yıl boyunca, yakıt istasyonlarında bulunan Shell Taşıt Tanıma
Sistemi – TTS sistemi kapsamında yakıt kullanacak. Genişleyen işbirliğimizin her iki markaya da hayırlı olmasını
dileriz” diye konuştu.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
ATP sertifikaları
Thermo King’ten alınacak
D
oğuş Otomotiv Distribütörlüğünde faaliyet gösteren
Thermo King, Türkiye’de ATP
sertifikası verme yetkisi aldı.
Thermo King tarafından
verilecek ATP sertifikası, 49 ülkede geçerli olacak.
Suna Türk
Thermo King Marka Müdürü
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
66-67
D
ünyanın
önde
gelen,
Türkiye’nin en çok tercih
edilen soğutucu ünitesi Thermo
King, soğuk zincir taşımacılığı
yapan firmaların en önemli referanslarının başında gelen ATP
sertifikasını Türkiye’de verme
yetkisi aldı. Thermo King tarafından verilecek ATP sertifikası,
konvansiyonuna üye 49 ülkede
geçerli olacak.
Türkiye pazarında bulunan tüm
soğutucu ünite ve kasalar için verilecek olan ATP Sertifikası için
kontroller, yıl sonuna kadar Türkiye geneline yayılmış tüm Thermo
King Yetkili servislerinde gerçekleşecek. Thermo King yetkili servislerinde yapılacak testler sonucunda
bilgiler Prag’da bulunan Ingersoll Rand’a
bağlı, bağımsız bir kuruluş olan Avrupa
Mühendislik ve Test Merkezi (ETC)’ne iletilecek ve burada hazırlanacak sertifika kullanıcıya teslim edilecek.
Thermo King, soğuk zincir
taşımacılığı yapan firmaların
en önemli referanslarının
başında gelen ATP sertifikasını
Türkiye’de verme yetkisi aldı.
“Soğuk zincirde
global oyuncu olacağız”
Çek Cumhuriyeti’nin Başkenti Prag’da bulunan
Avrupa Mühendislik ve Test Merkezi ETC’de konu
ile ilgili görüşlerini aktaran Doğuş Otomotiv Thermo King Marka Müdürü Suna Türk, ATP sertifikası
sayesinde soğuk zincir taşımacılığı yapan Türk
nakliyecilerin global pazarlara çıkmasının önünün
açıldığını belirtti. Türk “Bildiğiniz gibi ATP kanun
tasarısı, ülkemizde 10 Mayıs 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu
sertifika frigorifik yük taşımacılığı yapan firmaların
bir nevi garantisidir. Lojistik firmalarımız, yurtiçinde rekabette elini güçlendirirken, 49 ülkede geçerli olan bu sertifika sayesinde global bir oyuncu
haline gelecektir” dedi.
ATP sertifikasının, taşımacılık sektörüne olduğu
gibi ülke ekonomisine de çok büyük katkısı olacağını sözlerine ekleyen Türk “Üretim sahasından tüketiciye ulaşana kadar gerçekleşen sağlıksız taşıma şartları nedeniyle yüzde 25’e varan
kayıplar söz konusudur. ATP yönetmeliklerine
uygun taşımada bu oranlar minimuma inecek,
böylelikle ülke ekonomisi de kazanacaktır” açıklamasında bulundu.
“Türk Lojistiği için önemli bir adım”
Thermo King Marka Müdürü Suna Türk bu yetkilendirme
ile Türk kasa üreticileri ve soğutucu ünitelerin ATP sertifikası alabilmek için yurtdışına çıkmalarına gerek kalmadığını
söyleyerek “Türkiye’de gıda sektöründe taşımacılığın büyük bölümü karayolu ile gerçekleştiriliyor. ATP, gıda endüstrisinin gelişmesi ve pazarın büyümesi ile gıda üretiminin
en temel sorunu olan soğuk zincirin kırılmasına bağlı ürün
kayıplarının önlenmesi ve sağlıklı ürünlerin son kullanıcıya
ulaştırılması adına çok önemli bir adımdır. Bu sertifika ile
kasa ve soğutucu ünitelerin ATP Konvansiyonu çerçevesinde belirlenen standart ölçümlere sahip olması, çabuk
bozulan gıda ve tüketim malzemelerinin bozulma sürecine
girmeden son kullanıcıya aktarılması garanti altına alınmaktadır. Bu sertifikaya hiç sahip olmamış veya yenilemesi
yapılmamış cihazların ATP Konvansiyonuna taraf ülkelerde
taşıma yapmasına olanak tanınmamaktadır” dedi.
Türk sözlerine şöyle devam etti; “Bugün aldığımız bu yetki,
soğuk zincir taşımacılığının daha da gelişmesi için atılan
çok önemli bir adımdır. Thermo King servislerinde yapılacak testler sonucu alınacak bu sertifika 49 üye ülkede
geçerli olacak. Ayrıca biz sadece Thermo King ünitelerine
değil, tüm diğer marka soğutucu ünite ve kasalar için de
ATP sertifikası vereceğiz. Halen kullanılan eski üniteler için
verilecek ATP sertifikası en fazla 3 yıl, yeni üniteler için 6 yıl
geçerli olacaktır. Avrupa’nın en büyük TIR filosuna sahip ülkemizde 12 binden fazla soğuk zincir lojistiğine uygun taşıt
olduğu tahmin ediliyor. ATP Konvansiyonu’nun öngördüğü
gerekli yasal düzenlemeler tamamlandığında, ülkemizin
uluslararası gıda lojistiği alanında büyümesi ve bölgesel üs
olma yolunda önemli bir adım daha atması Sağlanacaktır.”
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Taner Yiğit
Genel Müdür Yardımcısı
Yiğit Akü
% 100 Yerli
lityum-iyon
pili üretti
projeleri
Erinç Çetin Miser
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
68-69
Genel Müdür
Ar-Ge’de akü sektörünün zirvesindeyiz
“Starter akü üretimini 1 milyon adet artıracağız”
66 teknik ve mühendis kökenli çalışanımız ile Ar-Ge
merkezleriyle 40’ın üzerinde patent ve bir o kadar da
faydalı modele imza attıklarını aktaran Miser, Ar-Ge
faaliyetlerini bir amaç doğrultusunda yönlendirdiklerini anlattı: “Yaptığımız Ar-Ge faaliyetlerinin sonucu ya
maliyete yansımalı ya da ürünü teknolojik anlamda bir
adım ileri taşımalı. Şu an için akü sektöründe bizim geldiğimiz nokta, Ar-Ge’ye ne kadar önem verdiğimizin bir
göstergesi. Türkiye’de, Ar-Ge merkezleri sıralamasında
ilk 100 firmanın arasında yer aldık. Bu durum bizim için
sevindirici bir durum…”
100 ana bayi ve 6.000 satış noktasıyla hatırı sayılır bir network oluşturduklarını söyleyen Miser, ihracat konusunda
da çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini kaydetti.
“Dünya genelinde bölgesel ve ekonomik sıkıntılar, kurumları rekabetçi olmaya zorluyor. İhracat olmazsa olmazlardan
biri” diyen Miser, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Şuan 5 kıtada
90 dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Ortadoğu, Kuzey
Afrika ve Türk Cumhuriyetlerde oldukça aktifiz. Hedefimiz,
ihracatta ülke sayımızı 150’ye çıkartmak. Özellikle Amerika
ve Uzakdoğu pazarlarına olan satış hacmimizi yükseltmeyi
amaçlıyoruz. Global bir şirket olmayı amaçlıyorsanız, yatırım yapmak oldukça önemli, aksi takdirde başarısızlık söz
konusu olabilir. Bu konuyla ilgili herhangi bir endişemiz yok,
yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu yıl içinde 8 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı planlıyoruz. Starter akü üretimimizi
1 milyon adet daha artıracağız. Bunun yanı sıra endüstriyel
akü konusuna ağırlık verdik.
bekliyor
Türkiye’de lityum-iyon pil üreten tek yerli firma olan Yiğit Akü, teknolojiye
yaptığı yatırımlarla büyümesini sürdürüyor. An itibariyle elektrikli araç üretecek olan bir firmaya lityum-iyon pil sağlayabilecek durumda olduklarını söyleyen Genel Müdür Erinç Çetin Miser, “Biz buradayız, projeleri bekliyoruz” dedi.
E
lektrikli araçlar için lityum-iyon pil üreten ilk ve tek akü
firması olan Yiğit Akü, elektrikli araç üreten ve üretmeyi planlayan firmalara “biz buradayız” mesajı verdi. Bu
alandaki çalışmalarının 2008 yılından beri sürdüğünü kaydeden Genel Müdür Erinç Çetin Miser, üretime geçmek
için gereken tüm know-how’ı kendi mühendisleriyle yarattıklarını söyledi. Bu amaca yönelik 8-9 milyon dolarlık
yatırım gerçekleştirdiklerini anlatan Miser, “Lityum-iyon pil
üretimi için 2008 yılı itibariyle know-how çalışmalarımızı
tamamladık, 2011 yılı itibariyle yatırıma başladık. Bu işin
know-how’ını tamamen kendi iç bünyemizde geliştirdik.
Ankara’da bir üniversite de bu tür faaliyetlerimizi sürdürmek bir laboratuvar kurduk. Buna ilave olarak, 7 milyon
dolarlık bir lityum-iyon tesisimiz var. Şu anda Türkiye’de
lityum-iyon pil üreten tek üretici firma biziz. Bu alanda,
önemli bir üniversite ile işbirliğine giderek; engelli ve yaşlı
bireylere yönelik geliştirdiği elektrikli araç projesinde yer
alıyoruz. Şu anda yerli bir elektrikli araç üretileceği zaman, Yiğit Akü olarak o aracın lityum-iyon bataryalarını
sağlayabilecek durumdayız” diye konuştu.
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
62 ve 75 amperlik Start-Stop aküleri piyasaya sunduk
Enerji tasarrufu sağlayan Start-Stop teknolojisi, yeni
nesil araçların standartlarından biri olarak karşımıza
çıkıyor. Start-Stop teknolojisi, aynı zamanda yaklaşık yüzde 4 oranında yakıt tasarrufu da sağlıyor.
Zaman içinde bu ürünlere olan ilginin katlanarak
artacağını düşündüklerini belirten Miser, 62 ve 75
amperlik Start-Stop akülerini aftermarket piyasasına
sunduklarını ifade etti. Miser, Start-Stop akülerle ilgili şu bilgileri verdi: “Aracınızla şehir içinde seyahat
halindeyken kırmızı ışığa denk geldiğinizde aracın
motoru otomatik olarak duruyor. Debriyaj ya da gaza
bastığınızda motor yeniden çalışmaya başlıyor. Bu
durum, standart akülerin çevrim döngüsünün dışında
bir döngüye ihtiyaç duyuyor. Ancak söz konusu Start-
Stop teknolojisi
olduğunda bu işi
gün içinde belki
de yüzlerce kez
yapması gereken bir aküye ihtiyaç duyuluyor.
Bu yüzden de
akünün kimyasını
ve yapısını güçlendirmeniz gerekiyor.”
Akünüz sizinle konuşmaya başladı
Yiğit Akü’nün ürettiği “akıllı” akü sistemi telefonunuza indireceğiniz bir uygulama ile akünüzün durumunu takip etmenizi sağlıyor. Yiğit Akü, Prestige V3.0 akıllı aküyü, akıllı çip /mikro devre
teknolojisi ile üretilmiş.
artık daha az yakıt tüketecek
Lansmanının ardından müşterilerinden oldukça pozitif yorumlar alan
Renault Trucks T, üç sene olmadan kullanıcıları için daha da az maliyet
sunmak üzere büyük bir iyileştirme sürecinden geçiyor.
T
serisinin 2016 versiyonu, şaside ve güç aktarma organlarında yenilik sunarak hem tüketimi ekstra %2 oranında azaltıyor hem de taşıma kapasitesini 114 kg arttırıyor.
Bu yeniliklerle birlikte GPS ile öngörülü bir sürüş kontrol
sistemi olan Optivision da kullanıcılara sunuluyor. Renault
Trucks Uzun Yol Araçlar Müdürü Sophie Rivière konu ile
ilgili olarak, “Müşterilerden aldığımız geri bildirimler, bize
Yüzde 2 yakıt tasarrufu
Aerodinamiklerin iyileştirilmesi, deneysel Optifuel Lab
2 aracı üzerinde gerçekleştirilen son çalışmadan ilham
alınarak oluşturuldu. Bu çalışmanın sonucunda da, tamponun altında opsiyonel bir spoyler sunan T 2016 ortaya
çıktı. Sophie Rivière açıklamasında, “Bu spoyler, aracın
altından geçen hava akımını daha iyi yönlendirerek, yakıt
tüketimini arttırma potansiyeline sahip olan aerodinami
bozulmasını azaltıyor. Dahası, yeni T metal yapı içermeyen daha hafif bir tavan deflektörü sunarak aracın havayı
daha iyi delebilmesini sağlıyor. Bu versiyona bağlı olarak
müşteriler, şu anki araca kıyasla ekstra %2 tasarruf daha
elde edebiliyor” ifadelerini kullandı.
T’nin yakıt verimliliği ve sürüş kalitesi bakımından olağanüstü bir performans sunduğunu gösteriyor. Müşterilerimizin işletim maliyetlerinde daha tasarruflu olmalarını sağlamak için üç noktaya odaklandık: Yakıt tüketimini azaltmak
için araç aerodinamiklerinin iyileştirilmesi, taşıma kapasitesinin arttırılması için ağırlığın azaltılması ve GPS navigasyon sistemi ile çevre dostu sürüşün teşvik edilmesi” dedi.
114 kg ekstra yük taşıyor
Şaside ise ağırlıkta tasarruf büyük bir öncelik haline geldi. Birkaç bileşen tekrardan tasarlanarak veya daha hafif hale getirilerek, müşterinin taşıma kapasitesi arttırıldı.
Örneğin, yeni tahrik şaftı ve havalı süspansiyondaki iyileştirmeler aracın ağırlığını birkaç kilo azalttı. Öte yandan
müşterilerin, çekicilerini alüminyum beşinci tekerlek ile
donatma olasılığı da bulunuyor. Rivière, konuyla ilgili şunları söyledi: “Ağırlığa olan yaklaşımımız, aerodinamikler
için benimsediğimiz yaklaşım ile büyük benzerlik gösteriyor. Ağırlığın azaltılmasında adım adım ilerlenerek önemli bir genel sonuç elde edildi. Müşterilere 114 kg gibi bir
ekstra yük taşıma kapasitesi sunulması ile çalışmalarımız
sonuçlarını verdi.”
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
70-71
Akü üzerindeki mikroçip sayesinde, Aküde her hangi bir problem yaşanması durumunda hafızada kaydedilen veriler kullanılarak, hatanın araçtan mı yoksa aküden mi kaynaklandığının
tespiti de sağlanmış oluyor. Prestige V3.0 akıllı aküler, aracın
kaputunu açmadan, cep telefonuyla akünün ve aracın şarj durumu kontrol etme kolaylığına da sahip. Ayrıca akıllı cep telefonunuza indireceğiniz uygulama sayesinde, en yakın servis ve
bayi noktasına navigasyon yardımı ile ulaşabiliyorsunuz. Dilerseniz uygulama üzerinden online akü satın alımı yapmanız da
mümkün…
Renault Trucks T
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
Ağır vasıtaların muayenesi ile ilgili
dikkat edilmesi gereken 10 nokta!
TÜVTÜRK, trafikte büyük yer kaplayan kamyon, otobüs,
çekici ve römork gibi ağır vasıtaların periyodik araç
muayenesi ile ilgili 10 önemli noktayı kamuoyuyla paylaştı
U
1
laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın
belirlediği standartlarda tüm ülke çapında araç muayene hizmeti veren TÜVTÜRK, sürücüler ve araç sahiplerinin, araç muayene hizmeti süreciyle ilgili daha fazla
bilgilenmesi amacıyla başlattığı bilgilendirme çalışmalarına devam ediyor.
Araç muayenesinin trafik güvenliği için hayati öneme sahip olduğunu belirten TÜVTÜRK, bu çalışmalar ile hem
sürücülerin hem de taşımacılık sektörünün tüm paydaşlarını bilgilendirerek, muayene süreçlerini daha hızlı ve
kolay tamamlanmasını hem de trafik güvenliğinin artırılmasının amaçlandığı belirtildi.
Vergi veya trafik cezalarınızı mutlaka kontrol edin,
borcunuz varsa ödemeden muayeneye gelmeyin!
Muayeneden önce egzoz emisyon ölçümünüzü
kontrol edin! Bu hizmeti TÜVTÜRK istasyonlarından
da alabilirsiniz.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
72-73
Yasalarla belirlenen kurallar nedeniyle randevu
alma sürecinde ve muayene öncesinde araçlar için
borç kontrolü yapılmaktadır ve trafik para cezası,
motorlu taşıt vergisi ve köprü, otoyol borçları
sorgulanmaktadır. Borcu olan araçların muayenesi
yapılamamaktadır. Bu nedenle, araç sahiplerine
randevu alımı sırasında borç durumunu öğrendikten
sonra eğer borç varsa mutlaka ödemeleri gerektiğini
aksi takdirde randevu da verilemediğini hatırlatırız.
4
Geçerli egzoz gazı emisyon ölçümünün olmaması Ağır
Kusur olarak değerlendirilmektedir. Bu hizmet araç
muayene istasyonlarının tamamında da uluslararası
standartlarda verilmektedir.
Araç size ait değilse, gerekli ek belgeleri mutlaka
beraberinizde getirin.
İstasyonlara muayene hizmeti için gelirken, aracınızın
ruhsatı, kimliğiniz ve trafik sigortası yanınızda olmalıdır.
Aracınız LPG/CNG’li ise Gaz Sızdırmazlık Raporu
gerekmektedir. Ancak bu belgenin olmaması Hafif
Kusur olarak değerlendirilmektedir Getireceğiniz araç
size ait değilse, vekalet durumunu gösterir belgeleri
mutlaka beraberinizde getirin. Gerçek kişiler ve şirketler
için farklı durumlarla ilgili detaylı bilgi için www.tuvturk.
com.tr den bilgi alabilirsiniz.
3
6
5
Tadilat muayenesi için geliyorsanız, ilgili
belgelerinizi mutlaka yanınızda bulundurun.
Güvenlik çıkış kapıları
mutlaka yeterli olmalı!
Eğer aracınızda bir tadilat yapılmış ise, Tadilat
Muayenesine başvurulmalı ve Gaz Sızdırmazlık Raporu
ve Montaj Tespit Raporu (LPG/CNG takılarak tadilat
projeleri ile istasyona başvuran müşterilerimiz için
gerekmektedir), onaylı tadilat projesi ve hesapları ile
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’na bağlı
odalardan alınacak EK-1 belgesi istenmektedir
Minibüs ve otobüslerde tehlike durumunda
insan tahliyesinde kullanılabilecek kapı,
pencere, kapak gibi çıkış yerlerine, “güvenlik
çıkışı” denilir. Acil çıkış olarak işaretlenen her camda,
bir adet acil cam kırma çekici bulunur. Kapı çıkışları,
en az 43 santimetre genişlikte, pencere ve kapaklar en
az 60x43 santimetre veya 50 santimetre çapında daire
şeklinde olur.
Yangın söndürme cihazları belirtilen sayıda olmalı!
Azami yüklü ağırlığı 12 bin kilogramdan küçük olan
kamyonlarda: En az 1 adet 4 kg veya toplam doldurma
kapasitesini 4 kg olarak sağlayacak adette.
Azami yüklü ağırlığı 12 bin kilogramdan fazla olan
kamyon ve çekicilerde: En az 1 adet 6 kg veya toplam
doldurma kapasitesini 6 kg olarak sağlayacak adette.
Yolcu sayısı 26 kişiye kadar olan otobüslerde: Doldurma
kapasitesi 2 kg olan en az 2 adet.
Otobüs ve körüklü otobüslerde: En az 1 adet 6 kg
veya toplam doldurma kapasitesini 6 kg olarak sağlayacak adette.
Tehlikeli madde taşıyan araçlarda: Toplam doldurma
kapasitesi en az 6 kg olan en az 2 adet
www.lojistikekipmanlar.com
HABERLER
7
Araçların boyutları geçerli limitlerde olmalı!
Otobüsler ve L kategorisindeki araçlarla özel izinle
karayoluna çıkanlar hariç, motorlu araçların azami
uzunlukları 12 metre olmalıdır. Yarı römorkların uzunluk
ölçümlerinde king pim ile en arka kısımları arasındaki
mesafe dikkate alınır. Römorkların uzunluk ölçümlerinde
çeki bağlantısı uzunluğu hesaba katılmaz. Bu araçların
da azami uzunlukları 12 metre olmalıdır. Araç türlerine
bağlı azami boyutlar tablolarda sunulmuştur. Tüm
boyutlarda yüzde 2’ye kadar tolerans uygulanır,
tolerans değerinin aşılması muayenede kusurlu olarak
değerlendirilir.
KISA KISA
En az bir adet tekerlek takozu bulunmalı!
Otobüslerde, azami yüklü ağırlığı 3 bin 500 kilogramdan
fazla olan motorlu araçlarda, yarı römorklar hariç, azami
yüklü ağırlığı 750 kilogram veya daha fazla olan iki dingilli
römorklarda en az bir adet Tekerlek Takozu bulunmalıdır.
Üç veya daha fazla dingilli motorlu taşıtlarda, yarı
römorklarda ve azami yüklü ağırlığı 750 kilogram veya
daha fazla olan tek dingilli römorklardaysa en az iki adet
Tekerlek Takozu bulunmalıdır
Aracın cinsine göre stepne
Traktörler, motosikletler ile M2 ve M3 kategorisindeki Sınıf
I otobüsler hariç, tüm araçlarda ve tarım römorkları da
dâhil olmak üzere tüm römorklarda araç yapısına uygun
en az bir adet yedek tekerlek (stepne) bulundurulması
zorunludur. Stepne araçların yük ve yolcu taşımalarına
engel teşkil etmeyecek bir yerine, özel olarak üretilmiş
tertibatla bağlanmalı ve burada taşınmalıdır.
8
Yan koruma çerçevesi de belirtilen nitelikte
ve boyutlarda olmalı!
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
74-75
Yayalar, bisikletliler, motosikletliler gibi korunması
olmayan yol kullanıcılarının ağır tonaj sınıfına giren
motorlu araçların ve römorklarının yanından geçerken
altlarına düşme tehlikesine karşı etkin korunmasını
sağlayacak şekilde bu araçların yan kısımlarına takılan
çeşitli şekil ve boyutlarda imal edilen ünitelere Yan
Koruma Çerçevesi adı verilir.
13 Ekim 2002 (Dahil) tarihinden itibaren üretilen ve bu
tarihten itibaren yeni tadil edilen, üst yapı değişikliği
yapılan N2 ve N3 sınıfı motorlu araçlarda (Yarı römorklu
çekiciler hariç )ve O3 ve O4 sınıfı römorklarda, Yan
Koruma Çerçevesi bulundurulması zorunludur.
Yarı römorklu çekicilerinde, ağaç kütüğü, çelik çubuk
taşıyıcıları, vb. gibi bölünemeyen uzunluğa sahip çok
uzun yükler taşımak üzere özel olarak tasarımlanmış
ve imal edilmiş römorklarda, uygulama nedenlerinden
dolayı böyle bir yan koruma uygulamasının mümkün
olmadığı, özel amaçlar için tasarımlanmış ve imal
edilmiş araçlarda, ve Orman ve Su İşleri Bakanlığına
ait yangın söndürme ve su ikmal araçlarından; tip onay
belgelerinde “G” sembolü olan araçlarda, yan koruma
ve arka koruma çerçevesi aranmaz.
Araçlarda bulunması gereken yan koruma sistemleri,
Motorlu Araçların ve Römorklarının Yan Koruması
(Yan Koruyucular) ile İlgili Tip Onayı Yönetmeliğindeki
şartlara uygun olmalıdır.
Lojistiğin profesyonelleri İzmirli
öğrencilerle buluşacak
9
10
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Lojistik Yönetimi Bölümü’yle ortaklaşa düzenlenen Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Konferansı, 12-13 Ekim’de
Dokuz Eylül Üniversitesi Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.
D
okuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Tınaztepe Yerleşkesinde gerçekleştirilecek konferansa havacılık, hava kargo, lojistik ve diğer hizmet sağlayıcısı
şirketlerin yöneticileri konuşmacı olarak katılacak. Sektör profesyonellerinin öğrencilerle bilgi ve deneyimlerini
doğrudan paylaştıkları bu konferansın 6.’sını gerçekleştireceklerini belirten Pegasus Kargo Direktörü Aydın Alpa,
“Bu konferanslarımızda sektör profesyonellerinin gerçek
iş tecrübelerini, geleceğin lojistik sektörü profesyonelleri
olacak öğrencilerle buluşturma imkânımız oluyor. Sadece
gençlerimizi iş dünyasına hazırlayabilmek için çok önemli
paylaşımlar gerçekleştirmiyor, onlardan da yeni nesil iş
bakış açıları hakkında önemli geri bildirimler alıyoruz”
diye konuştu.
BTSO hava kargo
taşımacılığı için harekete geçti
Türkiye’deki oda ve borsalara rol model olan
sektörel konseyler, kent ve ülke ekonomi
gündemini belirlemeye devam ediyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası çatısı altında faaliyet gösteren Lojistik Sektör Konseyi üyeleri,
Bursa’da hava kargo taşımacılığının başlaması için harekete geçti. Konsey üyeleri, Yenişehir Havalimanı’na ziyarette bulundu.
Lojistik sektöründe genç
istihdama 900 bin TL hibe
Serbest bölgelerin
‘cazibesi’ artırılacak
Türkiye’deki birlikler arasında 2016’nın ilk ve en büyük
kapsamlı hibesini alan Doğu
Akdeniz Belediyeler Birliği
(DABB), 120 üniversite mezunu işsiz gence istihdam alanı
sağlayacak. 12 ay sürecek proje faaliyetleri ile 120 üniversite
mezunu işsiz gencin, lojistik
sektöründe istihdam edilmesi
hedefleniyor.
Ekonomi Bakanı Mustafa
Elitaş, “Serbest Bölgeler
Kanunu’nda değişiklik öngörmekteyiz. Bunun hayata geçmesiyle serbest
bölge arazilerine ilişkin
kamulaştırma
işlemleri düzenlenecek, lojistik
hizmetler teşvik edilecek”
dedi
www.lojistikekipmanlar.com
KISA KISA
Konteyner taşımacılığında
yeni dönem başlıyor
Uyarı cezası verilen şirketin
taşıma yetkisi alınmayacak!
Lojistik sektörünün uzun süredir gündeminde olan ‘konteyner tartımı’ konusu için
geri sayım başladı. Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün
(IMO) onayladığı, SOLAS hükümleri uyarınca 1 Temmuz
2016 tarihinde yürürlüğe
girecek olan olan uygulama
ile gönderici statüsündeki
ihracatçıya konteynerin brüt
ağırlığını beyan etme zorunluluğu getiriliyor.
UND’nin çabaları sonuç verdi
karayolu yönetmeliği, sektörün
talepleri doğrultusunda değiştirildi. Sektörü büyük sıkıntıya
uğratan uyarı cezaları kaynaklı
yetki belgesi iptali sorunu da kısmen çözüldü. Uyarı cezaları artık
yetki belgesi iptali için gerekçe
olmayacak, faaliyet geçici olarak
durdurulabilecek.
Ekol Lojistik Çek Cumhuriyeti’nde
Derince’de “Konecranes
Reachstacker”lar limana ulaştı
6 adet HYUNDAI forklift Mart ayından
itibaren Safiport Derince’de operasyona
başladı. Gelen forklifler ile limanda CFS
(Konteyner iç dolum) hizmeti de başlamış oldu. Dökme yükler ve çelik sac proje
yükleri için satın alınan SENNEBOGEN 870
MODEL elektrikli kreyn ise limana geldi ve
hizmete girdi.
Arkas, 46. gemisini de
filoya kattı
Bandırma Limanı’na oto
terminal ve stok sahası
Ekol Lojistik, Çek Cumhuriyeti’nde
karayolu taşımacılığı, intermodal
taşımacılık, depolama ve gümrükleme hizmetlerinin tamamı verilecek. Trieste (İtalya) – Ostrava (Çek
Cumhuriyeti) hattında halihazırda
haftada 4 kez hizmet veren Ekol
blok tren seferlerinin de, Çek Cumhuriyeti yatırımının ardından 2016
yılı içerisinde 6 sefere çıkarılması
planlanıyor.
Arkas, Nisan ayının sonunda 2
bin 452 TEU kapasiteli iki gemi
daha aldı. Yeni aldığı M/V Cinzia A ve M/V Teoman A gemileri ile birlikte biri yakıt ikmal
tankeri olmak üzere Arkas, son
bir yılda aldığı 12 gemi ile filosunu yüzde 50 büyüttü. Konteyner gemisi sayısı 46’ya, filonun kapasitesi 79.696 TEU’ya
çıkarken, yakıt ikmal tankerleri
dahil DWT kapasitesi ise milyonu aşarak, 1 milyon 92 bin
238’e ulaştı.
Eski stok sahasını 2,5 milyon dolar harcayarak alt yapısıyla beraber oto terminal ve stok sahası
haline dönüştüren Çelebi Liman
işletmeciliği Bandırma’ya artı değer yaratmaya devam ediyor. 30
bin metrekare alanı yeni yük grubu olarak hazırlayan Çelebi bu
alandan ilkbaharda oto ithalat ve
ihracatında kullanacak.
Finansbank’tan SMS ile
gümrük vergisi kolaylığı
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
76-77
Finansbank, müşterilerinin
dış ticaret işlemlerini kolaylaştırmak için yeni bir uygulama daha başlattı. Yeni
uygulama ile Finansbank
müşterileri tek seferlik yetki
tanımı yaptırdıktan sonra
gümrük vergisi ödemelerini
şubeye gitmeden SMS ile
hızlıca gerçekleştirebiliyor.
Düzenli gemi sefer
işlemleri online olacak
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca verilen düzenli sefer izin belgesi işlemleri
Düzenli Seferler Bilgi Sistemi
(DSBS) adlı bir yazılım ile online olarak yapılmaya başlanıyor. DSBS ile hat izin belgesi
düzenleme zamanı kısalacak
ve fiili evrak sevkiyatı ortadan
kalkacak.
Nakliyeciler Avrupa’da 2
milyon avro ceza ödüyor
Lojistik firmaları sürücüden kaynaklanan kural
ihlalleri nedeniyle Avrupa
otoyollarında yaklaşık 2
milyon Avro ceza ödüyor.
Cezalar ağırlıklı olarak
günlük çalışma süresi ihlali
ve sayıca yetersiz olarak
tahsis edilen geçiş belgelerinden kaynaklanıyor.
Dev lojistik merkezi Venlo, Türk
firmaları yatırıma çağırıyor
Hollanda’nın Venlo kenti belediyesi 1 milyar Euro yatırımla
Avrupa’nın en büyük lojistik
merkezini kurdu. Türkiye ile
işbirliği imkanlarını artırmak
amacıyla İstanbul’da bir ofis
açmayı da planlanıyor. Venlo
lojistik merkezinin, 400 kilometreye ulaşan genişliği ile
Avrupa’nın en geniş limanı
olan Rotterdam ile entegre bir
şekilde çalışacağı belirtiliyor.
MIP’e 50 milyon dolarlık
dev vinçler geldi!
Mersin Limanı’nda, işletici
şirket MIP’in yatırımları sürüyor. Dev gemilerin gelmesini
sağlayacak terminal çalışmasında sona gelinirken, rıhtımda hizmet verecek 50 milyon
dolar değerindeki dev vinçlerin limana ulaşması, kentte
heyecan yarattı.
Nihat Özdemir, 3. Havalimanı’nın
yanına liman yapacak
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir,
3. Havalimanı’nın Karadeniz
sahilinde bir liman yapmayı
planladıklarını, limana uygun
araziyi bulduklarını söyledi.
Özdemir, “Kargo işletmeciliğimizde, akaryakıtın tüketimiyle
ilgili Karadeniz’de bir liman
yapma ihtiyacımız olduğu
gözükmektedir. Bu çalışmalarımız hızla devam ediyor” dedi.
KISA KISA
Çekici ihracatı
yüzde 791 arttı
Brisa’da görev değişikliği
Yılın ilk 3 ayında çekici ihracatı yüzde 791 gibi rekor
seviyede artarak, 5 milyon
337 bin dolardan 47 milyon
568 bin dolara ulaştı. Ticari araçlar ihracatı yüzde 17,
kamyonet ihracatı yüzde 30,
midibüs ihracatı yüzde 60,
otobüs ihracatı yüzde 37 arttı. Minibüs ihracatı yüzde 81
gerilerken, kamyonda yüzde
414 gibi yüksek bir artış gerçekleşti.
Türkiye lastik sektörü lideri Brisa’da
görev değişiklikleri yapıldı. Uzun yıllar
şirketin yöneticileri arasında yer alan
ve son olarak Brisa Tüketici Ürünleri
Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı olarak görev alan Levent Akpulat, Genel Müdür Danışmanlığı’na
getirildi. Tüketici Ürünleri Pazarlama
ve Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevine ise alanında deneyimli Korhan
Korel atandı.
Korhan KOREL
Iveco, dünyanın ilk
otonom karayolu
etkinliğinde yer aldı
Iveco, akıllı yarı otonom
kamyonlarını dünyanın ilk
sınırlar arası girişimi olan
Avrupa Otomatize Edilmiş
Karayolu Etkinliği için görevlendirdi. 2 Iveco kamyonu AB başkenti Brüksel’den
Hollanda’nın
Rotterdam
kentine gitti.
Yeni I-Shift’le kamyonlar
325 ton yükle kalkabilecek
Volvo Trucks’ın yeni versiyon
I-Shift’i, iki yeni karınca vitesin
eklenebilmesini mümkün kılıyor.
Bu da, diğer avantajların yanı sıra
kamyonun duruş halinde iken
toplam brüt ağırlığı 325 tona
kadar olan yükü çekebilmesini
sağlıyor.
Levent AKPULAT
Pirelli, Yeni P Zero’yu tanıttı
BP Türkiye’ye yeni akaryakıt
pazarlama müdürü
Pirelli, ilk olarak 30 yıl önce
yollarla buluşturduğu ve
performans, güvenirlik ve
güvenlik özellikleriyle ön
plana çıkan P Zero’nun yeni
neslini tanıttı. Pirelli, yeni P
Zero ile performans, güvenlikle ilgili artan talepleri karşılamanın yanı sıra, her araç
modeline uygun ölçülerde
lastik üretmek anlamına
gelen Mükemmel UyumPerfect Fit stratejisini de
güçlendirmeyi hedefliyor.
Dilek Ergenekon, BP Türkiye
Akaryakıt Pazarlama Müdürü
olarak atandı. Ergenekon, bu
görevinde BP’nin akaryakıt faaliyetlerinde kurumsal marka
kimliği, stratejik ve taktiksel
pazarlama programlarının geliştirilmesi ve yönetimi gibi sorumluluklar üstlenecek.
Goodyear Vector 4Seasons
“Yenilmez” ilan edildi
Tırsan, Almanya’da büyüyor
Dünyanın lider lastik üreticilerinden Goodyear, Alman otomotiv dergisi GuteFahrt’tan
tam not aldı. Goodyear’ın yeni
nesil dört mevsim lastiği Vector 4Seasons, özellikle ıslak ve
kuru zemindeki mükemmel
yol tutuş performansıyla önde
gelen otomotiv dergilerinden
Alman GuteFahrt’ın övgülerini
kazandı.
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
78-79
Almanya’da ilk üretim tesisini 1998 yılında açan şirket, şimdi de Ulm şehrinde
ikinci üretim tesisini açacak.
Türkiye treyler ihracatının
yüzde 34’ünü tek başına
gerçekleştiren Tırsan’ın üç
ülkede üretim tesisleri bulunuyor.
Ekonomi gazetecilerinden
Scania’ya tam not
EGD (Ekonomi Gazetecileri
Derneği) tarafından düzenlenen 12. Kartepe Ekonomi Zirvesi’nin sponsorları
arasında yer alan Scania,
Euro 6 çekici ile test sürüşü etkinliğiyle ekonomi
muhabirlerine ağır vasıta
deneyimi yaşattı. 2 gün boyunca süren etkinlikte test
sürüşlerine 100’ün üzerinde gazeteci katıldı.
Otokar, otobüste
zirveden inmiyor
Son 6 yıldır Türkiye otobüs
pazarının liderliğini elinde
tutan Otokar, bu yılın ilk 3
ayında da koltuğunu korudu. Otokar Genel Müdür
Yardımcısı Basri Akgül, “6
yıldır otobüs pazarının lideri
ve Türkiye’nin en çok tercih
edilen otobüs markasıyız.
2015’te ciromuz yüzde 16’lık
artışla 1.4 milyar TL’ye ulaştı.
İhracatımızı da yüzde 77 artırdık” dedi.
SOCAR Türkiye’de
Genel Müdür değişti
TomTom, START serisiyle hız
kamerası uyarısı yapıyor
Petkim ve SOCAR Türkiye’de
2008 yılından bu yana görev üstlenen Kenan Yavuz
CEO’luk görevinden ayrıldı.
Yavuz, yeni dönemde grup
şirketlerindeki yönetim kurulu üyeliklerini devam ettirecek. Yavuz’dan boşalan
koltuğa, Yatırımlar Genel
Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Zaur Gahramanov
oturdu.
TomTom (TOM2) otomobiller için 3 yeni navigasyon cihazı modeli tanıttı.
TomTom START 42, START
52 ve START 62 modelleri,
TomTom’un son yenilikleri
olan adres arama, yönlendirme ve rehberlik konularında olduğu kadar hız
kamerası uyarısı ve ince
tasarımıyla dikkat çekiyor.
TESLİMAT
Kamil Koç’un her 3
otobüsünden ikisi Temsa oldu
Kamil Koç, Temsa’nın yeni ürünü Safir Plus otobüslerden
35 adetini filosuna dahil etti. Böylece, Kamil Koç otobüs
filosunun her 3 otobüsünden biri Temsa oldu. Teslim
töreninde açıklamalarda bulunan Kamil Koç Otobüsleri
A.Ş Genel Müdürü Cengiz Doğan, “TEMSA ile Kamil Koç
uzun yıllardır süren stratejik bir işbirliği içerisinde olmuş
ve deyim yerindeyse sektörün gelişiminde omuz omuza
hareket etmiştir. ” ifadelerini kullandı.
25 farklı firmaya
50 Mercedes-Benz Travego
TEMSA’dan Ünal Turizm’e
20 adet 2+1 Maraton VIP
TEMSA, Adıyaman Ünal Turizm’e 20 adet 2+1 Maraton
VIP satışı gerçekleştirdi. Teslim törenine konuşan Adıyaman Ünal Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ünsal Sönmüş,
“TEMSA ile yaptığımız anlaşma ile 20 adetlik partinin ilk
5 adedini teslim aldık. 20 Mayıs’ta 3 araç daha filomuza
katılacak. Ağustos ayına kalmadan 20 aracın tamamı filomuzda hizmet verir hale gelecek” dedi.
Yeni Travego nihayet Türkiye yollarına çıktı. Euro 6 normlarına uygun motora sahip olan toplam 50 yeni MercedesBenz Travego, büyük bir teslimat töreni ile 25 farklı firmaya
teslim edildi. Yeni Travegoları; İstanbul Seyahat, Cide Aslan,
Cideliler Turizm, Çağdaş Güven Turizm, Elazığ Murat, Erbaa
Seyahat, Esadaş Turizm, Glorious Turizm, Has Turizm, Isparta Petrol Turizm, Kamil Koç, Katırcıoğlu Turizm, Lüks Batman, Lüks Bayburt Seyahat, Malatya Medine Turizm, Mis
Amasya Tur, Öz Diyarbakır, Özlem Diyarbakır, Pamukkale,
Siirt Petrol Turizm, Sahil Seyahat, Tokat Seyahat, Urfa Hassoy, Vangölü Seyahat ve Yeni Midyat şirketleri teslim aldı.
Mercedes-Benz Türk
son Conecto Solo’yu teslim etti
Mercedes-Benz Türk, Hoşdere Fabrikası’nda üretilen ve
kullanıcısına en üst düzeyde güvenlik, konfor, ergonomi, güç / performans sunan şehiriçi otobüsü Conecto
Solo’nun sonuncusu Yeni İstanbul Halk Otobüsçüleri
A.Ş.’ye bağlı B-154 kod numaralı Halk otobüsü işletmecisi
Yusuf Güder’e teslim edildi.
Ares’in intermodal taşımacılıkta
tercihi yine TIRSAN
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
80-81
İstanbul merkezli uluslararası lojistik hizmetleri tedarikçisi Ares International Transport, intermodal taşımacılıkta iş
ortağı olarak yine Tırsan’ı seçti. Filosunda toplam 60 adet
Tırsan treyler bulunan şirket, 2016 yılı için alımını yaptığı
25 Tırsan Perdeli Mega’nın 12’sini teslim aldı.
Sırmagrup, FiloTIR avantajlarıyla
Tırsan filosunu büyüttü
Sırmagrup, Tırsan’ın filo kiralama şirketi FiloTIR Araç Satış
ve Kiralama avantajlarıyla kiralamasını gerçekleştirdiği 9
Tırsan Perdeli Hafif Maxima semi-treyleri törenle teslim
aldı. Sırmagrup Sapanca Fabrikalar İdari Müdürü Yusuf Kenan Dişli, “FiloTIR hizmetini tercih ettik, bu sayede kiraladığımız treylerlerin, bakımı, onarımı ve gerekli ihtiyaçlarının
tamamı Tırsan garantisi altında karşılanacak. ” dedi.
Esadaş Turizm filosuna
15 Travego gücü daha
Yurtiçi ve yurtdışı yolcu taşımacılığı alanında faaliyet
gösteren Erzurum merkezli Esadaş Turizm, tercihini yine
Mercedes-Benz’den yana yaptı. Mercedes-Benz bayii
Mengerler İstanbul tarafından takas, kredi ve kasko ile
satılan 15 adet yeni Travego 15 otobüs satın aldı. Şirket,
sene sonuna kadar 20 yeni Travego daha filosuna katacak.
Hicri Ecrili, güvenlik için
Scania’yı seçti
Kimyasal madde ithalatı, depolama ve taşımacılığı gerçekleştiren Hicri Ercili, filosuna 8 adet Scania R400 LA4X2MNA
çekici kattı. ADR yönetmeliklerine uygun yeni çekicileri ile
firmanın filosundaki Scania sayısı 16’ya yükseldi.
TESLİMAT
Aşkale Çimento, filosunu
MAN ile güçlendirdi
Aşkale Çimento, 150 araçtan oluşan filosunu, 38 adet
MAN kamyon ile daha da güçlendirdi. Törende konuşan
Aşkale Çimento Hazır Betonlar Teknik Müdürü Osman
Çakır, “Grubumuzun bu önemli öz mal araç yatırımında
MAN’ı tercih etmesinin başlıca nedenlerini; düşük yakıt
tüketimi, işletme maliyetlerinin uygunluğu, şantiyeler
gibi zor şartlarda büyük avantajlar sunan yüksek Alman
teknolojisi ve sağlamlıkları olarak sıralayabiliriz” dedi.
BKM Lojistik’e 21 adet
Krone Mega Liner Huckepack
Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS
82
Krone, BKM Lojistik’e 21 adetlik Mega Liner Huckepack
teslim etti. BKM, ilk etapta teslim aldığı 6 Mega HP’nin ardından, ikinci etapta da 15 aracı filosuna katacak. Mega
Liner Huckepack; karayolu, denizyolu ve özellikle tren
taşımacılığında nakliyecinin her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik özel olarak üretiliyor.
Iveco’dan Stralis ve HI-Way
teslimatları
Kılıçlar Otomotiv, Mersinli Sağlamer Lojistik’e 5 adet Iveco Stralis çekici teslim etti. Stralis’lerin ikisi Euro 6, üçü
de Euro 5 çekicilerden oluşuyor. Sağlamer Lojistik, bu
son teslimatla birlikte filosundaki araç sayısını 15 adede
çıkarttı. Lojistik sektörünün yeni firmalarından Solana
Transport firmasına da, 3 adet ADR’li, Gold Paket donanıma sahip Iveco HI-Way Euro 6 çekici teslimatı yapıldı.
Ars-Pet Nakliyat yoluna
Krone ile devam edecek
Ars-Pet, yine İzmirli olan Krone Tire ile çalışmaya karar verdi. Ars-Pet Nakliyat, bundan böyle ihtiyaçlarına uygun römork alımlarını sadece Krone’den yapacak. Firma ilk Krone
treylerleri kardeş şirketi Atom Nakliyat adına teslim aldı.

Benzer belgeler

Lojistik Life

Lojistik Life müşteri memnuniyetini baz alarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Detaylı

euro 6`yı yüzde 8,5 tasarruflu yaptı

euro 6`yı yüzde 8,5 tasarruflu yaptı alışverişlerinde bulundular.

Detaylı