Eylül - Türkiye İş Bankası

Transkript

Eylül - Türkiye İş Bankası
EYLÜL 2015
10
DEKORASYON
14
SEYAHAT
02
MODA
24
KÜLTÜR SANAT
16
TEKNOLOJİ
06
BAKIM
21
MÜZE VE ÖREN YERLERİMİZ
mo
da
ELBİSELERE
“BOYUT”
GELDİ
Üç boyutlu yazıcılar artık
moda dünyasında
Endüstriyel dünyada adeta bir çığır açan üç boyutlu
(3D) yazıcıların el atmadığı sektör kalmadı gibi.
Günlük kullanım eşyalarımızdan mekanik araçlara
uzanan bir yelpazede, aklımıza bile gelmeyecek
ürünlerde karşımızda 3D kavramı belirmeye başladı.
Bu durum aslında hiç de şaşırtıcı değil. İnsan
faktöründen doğan hataları neredeyse sıfırlayan
bu teknoloji sayesinde kusursuz ve tam anlamıyla
istenilen sonuçlara ulaşmak mümkün. Hem de
son derece kısa bir zamanda. Hal böyle olunca,
sezonluk ürünler bazında çalışan bir sektörün, yani
“moda” nın, bu hızlı teknolojiden uzak kalması
beklenemezdi. Artık ünlü markaların 3D yazıcılardan
çıkan tasarımlarına rastlıyor, hatta sadece 3D
teknolojisi ile üretilen ürünlerin satıldığı sitelerden
alışveriş yapabiliyoruz.
Moda dünyasının 3D yazıcılara bakış açısı, gelecek
için çok daha fantastik bir boyutta. Öyle ki, bir
gün elinizde valiziniz bile olmadan seyahate
çıkabilecek noktaya gelebileceğimiz hayal ediliyor.
Yani gittiğiniz yerde, beğendiğiniz bir elbiseyi bir
yazıcıdan çıktı alır gibi kolayca elde edebileceğimiz
düşünülüyor. Tabii bunlar şu an için sadece
hayallerle karışık öngörüler. Bu zamana odaklanacak
olursak… 27 yaşındaki tasarımcı Danit Peleg’in son
koleksiyonunda olduğu gibi, koleksiyonun bütün
parçalarını 3D yazıcılardan çıkarmak mümkün.
Kumaş seçimi konusunda son derece titizlikle
çalışan Peleg, en sonunda FilaFlex adında lifli
yapıda olan bir materyali tercih ediyor. Bu sayede
ihtiyacı olan esnekliği ve sağlamlığı yakalamış
oluyor.
3D yazıcıların moda dünyasındaki en ilgi çekici
örneklerinden birini, Şangaylı bir tasarım
stüdyosu olan Xuberance verdi. Üç boyutlu yazıcı
kullanarak tasarladıkları gelinlikler, katıldıkları
bir fuarda ilgi odağı oldu. Firma aynı zamanda,
sadece giyim konusunda değil, aksesuar gibi
farklı parçalarda da 3D ürünleri satışa sunuyor.
Son 3-4 senedir minik adımlarla moda
endüstrisine giren 3D teknolojisi artık kendini
camianın büyük isimlerine de kabul ettirmeye
başladı. Bunun en iyi örneğini geçtiğimiz aylarda
son koleksiyonunu tanıtan ünlü modacı Karl
Lagerfeld’in koleksiyonunda gördük. Chanel’in
baş tasarımcısı olan Lagerfeld, Paris moda
haftası için hazırladığı kreasyonda, Chanel’in
klasikleşmiş suitlerinin 3D teknolojisi kullanılarak
oluşturulan versiyonlarını sergiledi. Lagerfeld
de pek çok kişi gibi 3D baskı teknolojisinin
geleceğin önemli bir parçası olacağını düşünen
isimler arasında.
HEM FUTURİSTİK
HEM GELENEKSEL AYAKKABILAR
Milan Tasarım Haftası’na bu sene damgasını vuran
sergilerden biri de 3D ayakkabılar oldu. “Yeniden
keşfedilen ayakkabılar” adının verildiği sergide, Ben
Van Berkel, Fernando Romero, Michael Young, Ross
Lovegrove ve Zaha Hadid’in 3D teknolojisi kullanarak
yarattıkları ayakkabılar, meraklı bakışların ilgi odağı
oldu.
İtalyan tasarımcı Cristina Franceschini’nin tasarladığı
yüksek topuklarsa, geleneksel bakış açısını modern
teknolojiyle birleştiriyor. Cristina Franceschini,
ayakkabı üreticileri arasında bu teknolojiyi kullanarak
kendi vizyonunu yaratan öncü isimlerden biri. Ona
ilham kaynağı olan isimse Iris Van Herpen...
IRIS VAN HERPEN
Üç boyutlu baskı
teknolojisinden en fazla
etkilenen modacıların
başında Iris Van Herpen
geliyor. Hatta onun için bu
teknolojiyi moda dünyası
ile tanıştıran isim bile
denebilir. Geleneksel el
işlerini bugünün dijital
teknolojisiyle birleştiren
Herpen, 2015’in bahar
sezonu için tasarladığı
kreasyonunda da yine
3D elbiselere bolca yer
vermişti. Ünlü tasarımcının,
3D baskı teknolojisini
tercih etmesindeki en
büyük nedenlerden
biri son derece ince
detaylara yer verilebilmesi
ve yaratıcılıkta sınır
tanınmaması. Ortaya
çıkardığı bir elbisedeki
detayları elle yapmanın
neredeyse imkansız
olduğunu vurgulayan
Herpen, 3D teknolojisinin
sağladığı bu avantajdan
da son derece iyi şekilde
yararlanıyor.
ba
kım
KALİTELİ BİR
UYKU İÇİN NELER
YAPILMALI?
Uykumuzu iyi alabilmek için nelere
dikkat etmemiz gerekir?
S
ağlıklı bir yaşam için önemle üstünde durulması gereken konulardan biri de uykudur. Çünkü uyumak, gün boyunca
ihtiyacımız olan enerjiyi bize verir. Stresimizi azaltır, bir anlamda bedenimizin yenilenmesini sağlar. Uyku zamanlamamız,
yatmadan önce yaptığımız alışkanlıklarımız, gün içindeki eylemlerimiz uyku kalitemizi ciddi oranda etkileyebilir. Birazdan
okuyacağınız adımları takip etmekse uyku kalitenizi pozitif yönde etkileyerek gün içinde çok daha enerjik ve üretken
olmanızı, duygusal anlamda daha dengeli, zihninizin daha açık ve konsantrasyonunuzun daha yüksek olmasını sağlayabilir.
KAÇ SAAT UYUMALISINIZ?
Öncelikli olarak yapmanız
gereken şey, günde kaç saat
uykuya ihtiyacınız olduğunu
belirlemektir. Çoğu yetişkin
birey, günde en az 8 saat
uykuya ihtiyaç duyar. Fakat
bu rakam kişiden kişiye
değişiklik gösterebilir. Bu
zamanı belirlemekse tamamen
bedensel deneyiminize
bağlıdır. Eğer her gün aynı
saatte yataktan kalkıyorsanız,
bir süre sonra alarm bile
çalmadan uyanırsınız. Eğer
alarm çalmadan uyanan
kitleye dahilseniz, o zaman
gece boyunca uyuduğunuz
saatler sizin bünyeniz için
yeterli demektir. Yataktan
uykunuzu almış şekilde
kalkıyor olmanız, kaç saat
uyuyacağınızı belirlemek için
temel kriteriniz olabilir.
AYNI SAATTE YATMALI,
AYNI SAATTE
KALKMALISINIZ
İyi bir uyku çekmenin altın
kurallarından biri, yatış ve
kalkış zamanlarınızdır. Her
gün aynı saatte yatağa
gitmeniz ve ertesi sabah aynı
saat aralığında kalkmanız son
derece önemlidir. Değişen
zaman aralıklarında uzun
saatler boyunca uyusanız
bile, sizden daha kısa süre
uyuyan fakat uyku saatleri
düzenli olan insanlara oranla
kendinizi daha çok yorgun
hissedebilirsiniz. Bu noktada,
düzenli uyku saatleri, kaç
saat uyuduğunuzdan bile
daha etkili olabilir. Uyku
saatinizi hafta sonları
ve tatil zamanlarında
değiştirmemeniz, bu rutini
kırmamanız gerekir.
MELATONİN FAKTÖRÜ
Melatonin uykumuzu etkileyen
en önemli hormondur. Bu
hormon karanlık olduğunda
beynimiz tarafından daha fazla
salgılanır. Gün içindeyse ayık
olmamız için salgılanma oranı
giderek azalır. Ne yazık ki,
modern yaşam döngüsünde
bu hormonun salgılanmasında
temel değişiklikler olabilir.
Doğal ışıktan uzak bir
ofis ortamı gün boyunca
uykulu gezmemizin önemli
sebeplerinden biridir. Çünkü
ışık az olduğunda melatonin
daha fazla salgılanır. Akşam
olduğundaysa televizyon veya
bilgisayar gibi cihazlardan
yayılan ışık tam tersi bir
etki yaparak yine melatonin
salgılanmasını olumsuz yönde
etkiler. Bu nedenle gündüz
vakitlerinde mümkün olduğu
kadar güneş ışığı almalı,
akşam olduğundaysa güçlü
ışık kaynaklarından uzak
durmalıyız.
TELEVİZYONUNUZU DA UYKUYA YATIRIN
Pek çok kişi televizyon ekranına bakarken uyuyakalır. Hatta sırf uykuya dalmak için
televizyon izleyenler bile vardır! Televizyon, sadece melatonin üretimimizi sekteye
uğratmakla kalmaz aynı zamanda zihnimizi dinlendirmek yerine daha da aktif hale getirir.
Yorgun bir zihinle uykuya dalmaksa pek tercih edilir bir durum değildir. Uyku öncesi
televizyon izlemek yerine sesli kitap veya müzik dinleyebilir, kitap okumayı deneyebilirsiniz.
YATAK ODASI ORTAMI
İyi bir uyku için rahat bir yatağınız ve yastığınız olmalı.
Yatak odası ortamınız da belirli kriterlere uymalı. Eğer
bina içinde veya dışındaki sesler yatak odanıza ulaşıyorsa,
bu durum uyku kalitenizi olumsuz yönde etkiler.
Bunun önüne geçemiyorsanız kulak tıkacı kullanmayı
deneyebilirsiniz.
Yatak odanız, uykuya daldığınız sırada kesinlikle karanlık
olmalı. Bu nedenle başucu lambanız kesinlikle açık
bırakılmamalı. Bir diğer önemli kriterse oda sıcaklığı.
Yatak odanız ne çok soğuk ne de çok sıcak olmalı.
Yatağınızı sadece uyku zamanında kullanmalı, kahvaltı
yapmak, televizyon izlemek ya da laptopla çalışmak gibi
eylemlerinizi kesinlikle yatağınızda yapmamalısınız.
AKŞAM YEMEKLERİNİ HAFİFLETİN
Gün içinde yaptığınız aktiviteler ve yeme-içme alışkanlıklarınız uykunuzu etkiler.
Özellikle yatma vaktinize yakın zamanlarda yaptığınız eylemler daha önemlidir.
Akşam saatlerinde büyük porsiyonlu yemeklerden ve kafeinden uzak durmalısınız.
Çünkü dolu bir mide, bedeninizi uzun süre aktif halde tutar. Asitli ve baharatlı
yiyeceklerse, yatay duruma geçtiğinizde midenize zarar verebilir.
de
ko
ras
yon
BİR
DEKORASYON
ÖĞESİ
OLARAK
KAĞIT
Hem pratik, hem hafif, hem de estetik
K
ağıtları katlamanın, kesmenin,
yapıştırmanın ve ortaya çıkan
sonucu evimizde keyifle
sergilemenin tadı bir başka… Üstelik bu
saydıklarımızı yapmak son derece kolay.
ÇERÇEVELERİNİZİ SÜSLEYİN
Ahşap çerçevelerinize daha kişisel bir
hava katmak için yapmanız gereken
tek şey, dilediğiniz bir kağıt rulosunu
seçmek, çerçeve ebatlarına uyacak
şekilde kesmek ve yapıştırmak.
DUVARLARINIZI RENKLENDİRİN
Kırmızı kağıtlardan yapacağınız minik
kalpleri duvarınıza yapıştırarak romantik
bir hava elde edebilirsiniz. Aynı işlemi
şemsiye veya bulut gibi farklı görseller
yaratmak için de kullanabilir, örneğin
çocuk odası için benzersiz bir duvar
süsü yapabilirsiniz.
ÇEKMECELER
Evinizde hediye paketlemek için
aldığınız ama bir kenara koyduğunuz
kağıtlar mı var? Onları sakın atmayın.
Her gün kullandığınız çekmecelerin içini bu
kağıtlarla kaplayın. Çekmecenizi her açtığınızda,
bırakın renklerle içiniz açılsın!
DUVAR SAATİ
Eğer duvar saatiniz kağıdın yapışmasına
izin verecek bir materyalden, örneğin
ahşaptan yapılmışsa, onu da kolaylıkla kağıtla
kaplayabilirsiniz. Her gün baktığınız bir objenin
sizin zevkinizi yansıtıyor oluşu, inanın çok
hoşunuza gidecek.
DEKUPAJ HAVASI YARATIN
Kitaplığınıza bambaşka bir görünüm kazandırmak
için ahşap ya da sunta olan arka kısmını renkli bir
kağıtla kaplamanız yeterli.
BİR SANAT ÖĞESİ OLARAK
Hediyelik ambalajların güzelliği kimi zaman
aldığımız hediyeden bile daha fazla hoşumuza
gider. Hatta kağıdı yırtmaya bile kıyamadığımız
anlar olur. Eğer o beğendiğiniz kağıdı yırtmadan
bir köşeye ayırdıysanız, onu geniş bir çerçeve
içine yerleştirebilir, bu çerçeve sayesinde adeta
bir sanat eseri havası verebilirsiniz.
KARTPOSTALLAR
Üç boyutlu kartpostallar sadece
çocuklar için hazırlanmıyor.
Yetişkinlere yönelik de çok
sayıda üç boyutlu kart tasarımları
bulunuyor. Bunların arasında en
dikkat çekenleri ilhamını doğadan
alanlar… Kağıttan yapılma bu
minik ağaç gibi… Çiçeklerinizin
yanında keyifle sergileyeceğiniz
ağaç ve çiçek içerikli üç boyutlu
kartpostallar aynı zamanda son
derece ekonomik bir dekorasyon
öğesi.
PERDE YAPIN
Amacınız odanıza gelen ışığı
engellemek değil sadece estetik
bir görünümse, küçük kare
parçalar halinde kestiğiniz kağıtları
bir misina yardımı ile birbirine
bağlayarak, küçük klipslerle bir
nevi perde haline getirebilirsiniz.
Üstelik kağıtları dilediğiniz zaman
değiştirmek de elinizde!
se
ya
hat
SONBAHAR İÇİN
SEYAHAT ROTANIZ:
AMASRA
Nam-ı diğer çeşm-i cihan
(dünyanın gözbebeği)
K
aradeniz, yeşile özlem duyanlar için
tarihi boyunca, deniz ticareti yapan
ideal sonbahar rotalarından biri.
halkların yerleşim yerlerinden biri olmuştur.
Karadeniz sahilinin turistik anlamda
Denize doğru uzanan konumu ve liman
adından en sık söz ettiren yerlerinden biri
yapısı bunun en önemli sebebidir.
de kuşkusuz Amasra. Bu kendi halinde,
mütevazi ilçenin bu derece ilgi görmesinin
Bir Pers prensesi olan Amastris zamanında,
temel nedeni coğrafi yapısı ve güzelliği.
Amasra en görkemli dönemlerinden birini
Çeşm-i cihan (dünyanın gözbebeği)
yaşar. Liman kenti adeta yeni baştan inşa
ismiyle anılan Amasra’yı masmavi bir
edilir ve prensesin adı kente verilir. Amastris
deniz ve yemyeşil bitki örtüsüne sahip
ismi zamanla Amasra’ya dönüşür. Limanın
diye tanımlamak her ne kadar kulağa son
yanındaki kare biçimli yapıya bugün de hala
derece klişe geliyor olsa da, başka türlü
Kraliçe Amastris Hamamı denilir.
anlatmak mümkün değil. Bartın’ın bu
şirin ilçesine henüz adımınızı atmadan
Amasra günübirlik ziyaretler için son
önce, yeşilliklerle bezeli, kıvrımlı bir
derece uygun bir rota. Sahilde denizin
yol karşılar sizi. Bu yol üzerinde ilçenin
havasını soluyarak yürüyüş yapmak,
kuşbakışı görünümü ayaklarınızın altına
kalenin surları arasında gezintiye çıkmak,
serilir ve Amasra’yı yakından görmek
geleneksel ahşap ürünlerin satıldığı
için daha o dakikada heyecan duymaya
Çekiciler Sokağı’ndaki dükkanlardan
başlarsınız.
hediyelik eşyalar almak burada zamanı dolu
dolu geçirmenizi sağlayacak aktivitelerdir.
Amasra M.Ö. 12. yüzyıl’a kadar uzanan
Bir de tabii denize nazır uzanan balık
bir tarihe sahip. Hititler, İyonlar, Fenikeliler
restoranlarında, taze deniz ürünlerinin
Amasra’yı hakimiyetleri altına alan
tadına mutlaka bakmalı, dillere destan olan
medeniyetler arasında sayılabilir. Amasra
salatalardan mutlaka yemelisiniz.
TARİHİ YAPILAR
Kuş Kayası Yol Anıtı
Roma İmparatorluğu zamanında da önemli
bir liman kenti olan Amasra, ticaretin yoğun
olarak yapıldığı şehirlerden biridir. Bu nedenle
dönemin ihtiyacını karşılayacak yapılara da
ev sahipliği yapmıştır. O yapılardan biri de,
Gaius Julius Aquilla tarafından yaptırılmış
karayolu dinlenme yeri ve anıtıdır. Kuşkayası,
Anadolu’da başka örneği bulunmayan bir yol
anıtıdır. Roma kaya yolunun son izleri de bu
anıtın önünde görülebilmektedir.
Roma Bazilikası
M.S. 2. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin
edilen bazilikada, mahkeme, borsa ve yönetim
birimleri bulunuyordu. Maalesef bu yapılardan
hiçbiri varlığını bugüne kadar koruyamamış
sadece binaların dış cepheleri ayakta
kalabilmiştir.
Amasra Kalesi
Amasra’nın en ilgi çekici gezi noktalarından
biri Amasra Kalesi’dir. Roma Dönemi’ne
ait olan kale Bizanslılar, Cenevizliler ve
Osmanlılar zamanında da
büyük onarımlar görmüştür.
Kale iki ayrı yapıdan
oluşur. Bu yapılar Sormagir
ve Zindan kaleleridir.
Kemere adı verilen köprü,
Boztepe’deki Sormagir
Kalesi’ni Amasra’ya
bağlar. Zindan Mahallesi’ni
kuşatan ana duvarlar ise
300 metre boyunda, 50
metre genişliğindedir.
karşınıza çıkar. Heykeller,
Kalenin kuzeydoğusunda
anforalar, toprak kaplar,
Büyükliman Kapısı,
cam ve madeni eserler,
batısında Küçükliman Kapısı, lahitler ve sütun başları
arkeolojik eserler arasında
güneyinde Zindan Kapısı
bulunur.
görebileceğiniz, dikkat
çekici parçalardır. Müzede
Amasra Müzesi
ayrıca Helenistik, Roma,
2000’nin üzerinde
Bizans ve İslami dönemden
arkeolojik ve etnoğrafik
kalan altın, gümüş ve
eserin sergilendiği Amasra
benzeri madenlerden
Müzesi, deniz kenarında,
oluşan 755 parçalık
sahil boyunca yaptığınız
bir sikke koleksiyonu
bir yürüyüşün sonunda
bulunmaktadır.
tek
no
loji
EVİNİZ
“AKILLI”
OLSUN
Teknolojik cihazlarla
evler artık daha akıllı
Teknolojideki “akıllı” kavramı önünü alamayacağımız bir
hızla ilerliyor. Artık her şeyin “akıllısı” makbul. Kimi cihazlar
bu unvanı kablosuz internet bağlantısı, kimi sesli komut
özelliğiyle kimi de uzaktan kumanda edilebilme özelliği
sayesinde kazanıyor. Evlerimizde kullandığımız bu yeni
nesil teknolojik cihazlar sayesinde hem yaşam alanımızdaki
güvenliğimiz artıyor, hem de yaşamımız çok daha pratik bir
hal alıyor.
AKILLI KİLİT
Sıradan bir kapı kilidi
gibi görünse de size
bundan çok daha fazlasını
vadediyor. Telefonunuza
yükleyeceğiniz uygulaması ile
bu kilidi tek bir dokunuşla açabiliyorsunuz.
Bir diğer özelliği de dilediğiniz her yerden,
yine kilidi açıp kapamanızın mümkün
olması. Yani siz evde yokken bile kapınıza
gelen arkadaşınızı, ona göndereceğiniz
dijital anahtarla içeri alabiliyorsunuz. Akıllı
kilidin bir diğer özelliği de, akıllı termostata
eve giriş saatinizi bildirmesi. Bu sayede
siz eve adımınızı atar atmaz termostat da
otomatik olarak devreye girebiliyor.
AKLINIZ EVİNİZDE KALMASIN
Evinizin güvenliğinden endişe ediyor veya siz evde
yokken evcil hayvanınız ne yapıyor diye merak
ediyorsanız, bu kamera sayesinde endişelerinizden
kurtulabilirsiniz. Tek yapmanız gereken dilediğiniz
yere bu kamerayı yerleştirmek ve uygulamasını akıllı
telefonunuza yüklemek. Sonrasında dilediğiniz yerden
bu kameraya telefonunuzla bağlanabilir, evinizi her an
gözleyebilirsiniz. Sesli ve görüntülü alarm özelliğinin
yanı sıra gece görüşü de bulunan kamera sayesinde
içiniz çok daha rahat olacak.
GÖRÜNTÜLÜ KAPI ZİLİ
Eğer yaşadığınız binada dahili bir
görüntülü kapı zili yoksa, o zaman hem
görüntü hem de ses özelliği olan bu
“zil” tam da size göre. Kapınız çaldığı
anda otomatik olarak kamera moduna
geçen cihaz sayesinde kapıda kimin
olduğunu rahatlıkla görebiliyorsunuz.
“Bugün kapımı kimler çalmış?” diye de
düşünmenize artık gerek yok. Çünkü
cihazın bir diğer özelliği ise siz evde
yokken ziliniz çaldığında kapıdaki kişinin
fotoğrafını çekmesi.
ISI KONTROLÜ ONDA
DEDEKTÖR
Akıllı ev teknolojileri arasında hatırı sayılır
bir üne sahip olan bu termostatın en
önemli özelliği ısı ayarı adına sizden pek
de bir şey beklememesi. Tek yapmanız
gereken yaşam alanınız için istediğiniz
sıcaklık ayarını tanımlamak. Gündüz ve
akşam saatleri için belirleyeceğiniz bu
dereceleri otomatik olarak hafızasına
kaydeden akıllı termostat, bundan
sonrası için görevi tam anlamıyla teslim
alıyor. Sizin istediğiniz sıcaklık ayarını
anlayarak, ısıyı otomatik olarak kontrol
ediyor. Bu sayede ısıtma ya da soğutma
için ödeyeceğiniz faturalarda da %10
veya %15 arasında tasarruf da sağlıyor
Duman ve karbonmonoksit
kokusuna duyarlı olan bu
dedektör, bu iki kokudan
birini aldığı anda sizi
telefonunuz aracılığı ile
uyarıyor. Alarm sesine ek
olarak, konuşma özelliğine
de sahip olan dedektör,
tehlikeli kokunun tam
olarak nereden geldiğini de
bildiriyor.
HEM EĞLENCELİ HEM PRATİK
Gece uyumaya gittikten sonra bir ışığı açık bıraktığınızı fark
ettiğiniz oluyor mu? İşte o anlarda yataktan kalkıp, ışığı kapatmak
için karanlık koridoru kat etmek, eşyalara çarpmamak için bir
efor sarf etmek gerekiyor. Yerinizden kalkmadan ışıkları açıp
kapamanıza olanak sağlayan bu renkli lambalar da telefona
indirilen bir uygulamayla çalışıyor. Size sunduğu tek avantaj
uzaktan kontrol edebilme kolaylığı da değil üstelik. İçeriğindeki
renk skalası sayesinde istediğiniz tonda ışık da yayabiliyor.
mü
ze
VE ÖREN
YERLERİMİZ
SÜMELA
MANASTIRI
fırsatlar
dünyası
Maximum Kart
aynı zamanda Müzekart
İş Bankası Maximum Kart sahipleri,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze ve
ören yerlerini 1 ay boyunca ücretsiz ziyaret ediyor.
Ek koşullar ve ayrıntılı bilgi: maximum.com.tr
Trabzon’un Maçka ilçesinin Altındere Köyü’nde yer alan Sümela Manastırı her
yıl binlerce turisti mıknatıs gibi kendisine çekiyor. Hem tarihi geçmişi hem de
bulunduğu coğrafi konum düşünülünce, bunun sebebini anlamak hiç de zor
değil. Sarp bir kayalık üzerine inşa edilen manastır, vadiden yaklaşık 300 metre
yükseklikte yer alıyor.
Bizans İmparatoru I. Theodosius zamanında (375–395) Atina’dan gelen
Barnabas ve Sophronios isimli iki rahip tarafından kurulduğu düşünülen yapı,
ilk önce kilise olarak kullanılıyor, daha sonra yapılan eklemelerle manastır haline
getiriliyor. Vadinin aşağı tarafından bu görkemli yapıya baktığınız anda, o
dönemin koşulları da düşünülünce, böylesi bir yapının inşa edilebilmiş olması
hayranlık uyandırıyor.
Manastıra dik bir patikadan ulaşılıyor. Patikanın bitiminde sizi yine dik bir
merdiven karşılıyor. Bu merdivenleri çıktığınızda karşınızda bütün heybetiyle
kilisenin avlusu beliriyor. Yapı esas olarak ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak,
öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmadan oluşuyor. Avlunun
etrafındaki binalar içindeki dolaplar, hücreler ve ocaklarda Türk sanatının etkileri
de görülüyor. Manastırın ana ünitesini meydana getiren kaya kilisesinin ve
ona bitişik şapelin iç ve dış duvarlarını donatan freskler 18. yüzyılın başlarına
tarihleniyor. Halkın bilinçsizce tahribatı ve çıkan yangınlar nedeniyle, Hz. İsa’nın
hayatını ve dünyanın yaratılışını anlatan fresklerin pek çoğu büyük zarar
görüyor. Yıllardır süren restorasyon çalışmalarıyla manastırın orijinal görüntüsü
yakalanmaya çalışılıyor.
Adres: Altındere Vadisi, 61750 Maçka/Trabzon
İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI’NDAN SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ…
ANTİK YUNAN
(Arkeoloji, Sanat ve Tarih Tutkunları İçin
1000 Fotoğraf Eşliğinde Kapsamlı Bir Araştırma)
NIGEL RODGERS
ÖLÜMCÜL YUMURTALAR
MİHAİL BULGAKOV
Yunan askeri ve siyasi gücü, mimarisi,
heykel ve sanatı, tiyatro ve felsefesi ile
tüm bunların Batı kültürü üzerindeki
kalıcı etkisinin incelendiği güvenilir
bir kaynak Olympos tanrıları Zeus
ve Athena, Apollon ve Aphrodite’nin
mitleri ve efsaneleri; Platon, Homeros ve Aristoteles
dahil olmak üzere büyük yazarların ve tarihçilerin
eserleri ve hayatları Tapınakların, sarayların ve
arkeolojik alanların ayrıntılı açıklamalarıyla Antik
Yunan’ın Rönesans mimarisi ve sanatındaki ve
Klasisizm’in yeniden dirilişindeki etkisi Atina ile Sparta
arasındaki rekabet, Pers savaşları ve Büyük İskender’in
seferleri de dahil olmak üzere, Antik Yunan’ın yükseliş
ve çöküş dönemlerinde askeri tarihe ilişkin muharebe
planları ve haritalar, 1000’i aşkın fotoğraf, heykel,
tablo, plan ve sanat eserinin sunulduğu bu görkemli
kılavuz kitap, Klasik Yunan’ın muhteşem mirasını
sergilemektedir.
1917 Rus Devrimi’ni izleyen
çalkantılı yıllar yeni bir Sovyet
gerçekliğini ortaya koyarken,
dâhi zooloji profesörü Persikov
da canlı organizmaların üreme
hızlarını artıran ve onları
devleştiren yeni bir “kızıl” ışın
keşfeder. O sıralarda Sovyet
Cumhuriyetleri’ndeki bütün
tavukları kırıp geçiren bir salgın
patlak verince, Persikov’un
henüz test edilmemiş buluşu
bu soruna bir çare olarak
görülür… Zira bilimde ilerleme
ve bu sayede düşmanlarla rakipleri geride bırakma,
Stalin döneminin yol gösterici ilkesidir. Stalin’in iktidara
geldiği 1924 yılında yazılmasına karşın 1928’de geçen bu
bilimkurgu, iktidarın ve bilginin kötüye kullanılmasının
sonuçlarına işaret eden parlak bir sistem eleştirisidir.
İRAN MEKTUPLARI
MONTESQUIEU
KÖTÜLÜK ÇİÇEKLERİ
CHARLES BAUDELAIRE
Montesquieu (1689-1755):
Aydınlanma döneminin önemli
düşünürlerindendir. Kanunların
Ruhu isimli eseri başta olmak
üzere siyaset kuramına büyük
katkılar yapmış, iklim teorisiyle
bu alana antropolojik bir soluk
getirmiştir. Devlet tanımları, devletin
işleyişi, despotizm, toplumsal
katmanlar, kölelik vs. gibi konularda
geçerliliğini asla yitirmemiş temel
önermelerin sahibidir. Bunların
başında günümüz anayasalarını da
şekillendiren “kuvvetler ayrılığı” ilkesi gelmektedir. İran
Mektupları, dünyayı keşfetme arzusuyla Fransa’ya giden
iki İran soylusunun mektuplarından oluşur. Devlet, toplum,
kültür, demografi vs. konuları çarpıcı anekdotlarla işleyen
bu hiciv, ilk kez 1721 yılında roman olarak yayımlanmış,
Montesquieu’ye büyük ün kazandırmıştır
Charles Baudelaire (1821-1867):
Fransız şair, çevirmen ve sanat
eleştirmeni. İlk yayımladığı
eser Salon 1845 başlıklı sanat
eleştirisidir, bu metinle modernist
estetiğin öncüleri arasındaki
yerini almıştır. 19.yüzyılın en
büyük şairlerinden biri olarak
gerek çağdaşları gerekse
kendinden sonra gelen sanatçılar,
A. Rimbaud’dan S. Mallarmé’ye,
T.S. Eliot’tan W. Benjamin’e
uzanan modernist çizginin hem
teorisi hem de pratiği üzerinde
muazzam bir etki bırakmıştır.
Kötülük Çiçekleri, yabanıl,
korkunç ve kara bir gerçekliğin kitabı, Romantizm’in yeniden
keşfi, Benjamin’in söylediği gibi Avrupa’yı etkileyen son lirik
başyapıttır.