agora gezi kitabı .cdr - Uluslararası Taş Kongresi

Transkript

agora gezi kitabı .cdr - Uluslararası Taş Kongresi
III.ULUSLARARASI MERMER ve DOĞAL TAŞLAR KONGRESİ KÜLTÜR GEZİSİ KILAVUZU
ANTİK SMYRNA (İZMİR)
Smyrna kentinin kuruluş efsanesi Makedonya Kralı İskender’in Bayraklı’daki ilk
Smyrna kentini ve çevresindeki küçük yerleşimleri ele geçirdiği sırada gördüğü bir rüyaya
dayandırılmaktadır. İskender avlanmak üzere geldiği Pagos (Kadifekale) Tepesi eteklerinde
Nemesisler Tapınağı önündeki bir pınarın başında ve bir çınar ağacının altında uykuya dalmış,
rüyasında gördüğü iki Nemesis (Öç Tanrıçaları) ondan burada bir kent kurmasını istemişlerdir
(Resim 1). Smyrnalılar, Tanrıçaların bu isteğini bölgenin en ünlü kehanet merkezi Apollon
Klarios Tapınağı’na danışırlar. Tanrı Apollon Smyrnalılara “Kutsal Meles’in (Bugünkü
Yeşildere? ) ötesindeki Pagos tepesinde oturacak olanlar eskisine göre üç dört kat mutlu
olacaklardır.” yanıtını verir. Bu efsane Marcus Aurelius ve sonrasında Smyrna sikkeleri
üzerinde canlandırılmıştır.
1. Smyrna’nın şimdiki yerinde yeniden kuruluşunu anlatan sikke: İskender ve rüyasına girerek ona yeni bir
kent kurmasını söyleyen Nemesis Tanrıçaları
Antik kentlerin kuruluşunun bir kahramana ve bir efsaneye dayandırılması geleneği her
zaman görülmektedir. Kentlerin kurulacağı yerin seçiminde savaş durumunda sığınılacak bir
tepe ile ulaşım ve ticaret için korunaklı bir liman önemliydi . Gymnasion (fiziksel ve
bedensel eğitim verilen yapı) ve Hamamlar, Tiyatro, Agora, Stadion, Nymphaionlar
(Çeşme), Tapınaklar, Heroonlar v.b. anıtsal yapılar ile konut alanları tepe ile liman arasında
arazi şartlarına göre planlanır ve bir surla çevrelenirdi. M.Ö. 4. yy’ın sonlarında inşa
edilmeye başlanan yeni Smyrna’nın Hellenistik dönemde kurulan hemen hemen her kıyı
kenti gibi iki agorası vardı. Limana yakın olan daha çok ticari kimliği ile ön plana çıkarken
kent merkezinde olan ikincisi daha çok resmi kimliğe sahipti.
(Yeni) Smyrna, Pagos ile liman arasındaki yamaca İskender’in komutanları Antigonos ve
Lysimakhos’un öncülüğünde kuruldu (Resim 2). Yeni kurulan bu kent dönemin yazarlarından
Strabon’a göre kentlerinin en güzeliydi. Kentin küçük bir kısmı tepede büyük kısmı ise liman
düzlüğünde yer alıyordu. Taş döşeli caddeleri birbirine dik doğrular şeklindeydi ve caddelerin
kenarlarında iki katlı geniş portikler bulunuyordu (Resim 3). Strabon kentte Metroon (Ana
Tanrıça Tapınağı) Gymnasion ve Homerion (Homeros’a adanmış yapı) olduğunu bize
aktarmaktadır. Son yıllarda yapılan arkeolojik kazılar ve araştırmalarla kentin anıtsal
yapılarından Agora, Tiyatro, Stadion ve Zeus Akraios Tapınağı’nın yerleri ve izleri tespit
edilmiştir. Ayrıca taş döşeli ana caddelerinden birinin bir bölümü ortaya çıkarılmıştır.
1
2. Smyrna Kent Planı
3. Roma Dönemine ait mermer kaplamalı cadde.
2
4. Smyrna Agorası ve çevresinin genel görünüşü
Agoralar için her kentin merkezinde birkaç yapı adası ayrılırdı. Agora alanının etrafı
portikolarla (sütunlu galeriler) çevrelenir, portikoların gerisinde Bouleuterion (Meclis Binası),
Prytaneion (Meclis Başkanlığı Ziyafet ve Tören Binası), Resmi Ofisler, Mahkeme, Borsa,
Arşiv, Et – Balık Pazarı, Latrina (Tuvaletler) gibi kamu yapıları yer alırdı. Portikolar güneşli,
yağmurlu, soğuk-sıcak ve benzer hava koşullarında insanların korunması ve sığınması için
kullanılan yarı açık mekanlardı. Portikolar aynı zamanda toplantılara, işporta tarzı satış
birimlerine, kişisel randevulara, sergilere ev sahipliği yapardı. Özellikle iki katlı portikolar
agora avlusundaki dinsel, sanatsal, siyasi etkinlikler ile başta gladyatör dövüşleri olmak üzere
farklı sportif faaliyetlerin en iyi izlenebileceği mekakanlardı. Portikolarla çevrelenen alanın
içinde ise önemli kişiler için adanmış heykel, önemli anlaşma ve günler için dikilmiş anıtlar,
dini törenler sırasında kullanılan birçok tanrıya ait sunu yapılan taşınabilir sunaklar, exedralar
(mermer oturma yerleri), kentlilerin zamanı öğrenmeleri için güneş saatleri, kentin saygı
gösterdiği bir tanrının tapınak ve sabit sunağı yer alırdı.
5a, b, c. Solda, Agora’da bulunan Poseidon-Demeter-Artemis mermer heykel grubu. Yine Smyrna Agorası’nda
bulunan Roma dönemine ait heykel buluntularından; ortada, Silenus başı, sağda, Aphrodite başı.
3
6. Smyrna Agora Planı
Bu çerçevede Smyrna Agora’sı kentin merkezinde, bu alandaki ızgara kent planına
uygun olarak dikdörtgen bir alanı kapsamaktadır (Resim 2, 4, 5, 6). Kentin idari, siyasi, adli ve
ticari merkezi durumundaydı. Agora, M.Ö. 3. Yüzyıldan M.S. 7. Yüzyıla kadar bu işlevlere
sahip olmuştur. Bu tarihten sonra Bizans, Osmanlı Dönemleri boyunca 20. Yüzyılın başına
kadar mezarlık alanı olarak kullanılmıştır.
Agora’nın planlandığı alandaki arazi eğimi, batı ve kuzeyde inşa edilmiş, bugün
kalıntıları görülen bodrum katları ile giderilmiştir. Agoranın avlu alanı bodrum katların üst
seviyesine kadar dolgu yapılarak yükseltilip bir teras haline getirilmesi ile oluşturulmuştur.
Oluşturulan bu düzlemin etrafı ise iki katlı portikolarla çevrelenmiştir.
Bugün Batı Portiko’nun büyük kısmı ve Doğu Portiko’nun küçük bir bölümü ile
kuzeydeki Bazilikanın tamamı ortaya çıkarılmıştır. Park olarak kullanılan ören yerinin
güneyindeki yeşil alanın altında Güney Portiko yapısının olması beklenmektedir. Buluntular
içindeki bir yazıt, agora bitişiğinde veya yakınında bir Nemesisler Tapınağı’nın varlığını işaret
etmektedir.
7. Agora-Bouleuteion kazılarından ele geçen Roma Dönemi mermer kabartma parçaları ve taş ağırlık, kemik
objeler (oyun markası, boncuk), Eros figürlü yüzük taşı.
4
8. Faustina Kapısı ve Kapının Üzerinde Bulunan Faustina Büstü
9. Batı Portiko’nun Genel Görünümü
Agora’nın batısında yer alan portiko bir bodrum katı üzerinde yükselmektedir. Portikonun
zemin katına ait bir sıra sütun önceki yıllarda ayağa kaldırılmış olarak bugün görülebilmektedir
(Resim 9). Bu sütun sırasına güney yönde çift kemerli bir kapı eşlik etmektedir. Kuzeydeki
kemerin kilit taşı üzerinde 178 yılında Smyrna’nın geçirdiği depremden sonra kente yardımlar
yapan Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un eşi Faustina’ya ait yüksek kabartma bir portre yer
5
almaktadır (Resim 8). Üzerindeki portre nedeniyle Faustina Kapısı olarak adlandırılan bu kapı
ile batı uzantısındaki mermer kaplamalı yaklaşık 12 m genişliğindeki cadde Smyrna Agorası ile
Smyrna Limanı arasındaki en önemli yol aksı idi.
Batı Portiko’nun bodrum katı üç galeriden ibarettir (Resim 10a, b). Galeriler kemerlerle
desteklenen tonoz üst örtülere sahiptir. Geç antikçağda galerilere sarnıçlara dönüştürülmüş ve
yeni pişmiş toprak su iletim hatları imal edilerek agora çevresindeki iş yerlerine su iletilmiştir.
Batı Portiko’ya ulaşan ve halen akmakta olan suyun kaynağının Agora’nın güneyindeki
yamaçta İskender’in yanında uyuduğu efsanedeki pınar olduğu önerilmektedir. Aslında bu su
bir kanal vasıtası ile portikonun batı duvarının arkasından geçmekte ve agoranın
kuzeybatısındaki Roma Hamamı’na su iletmekteydi.
10a, b. Batı Portiko Bodrum Katı ve kemerli strüktüründen görünüş
11. Batı Portikonun genel görünüşü
6
12. R.Naumann’dan Smyrna Agora Bazilikası Restitüsyonu
Roma mimarisinin belirgin bir yapı tipi olan Bazilikalar çok işlevli yapılardır. Genellikle
agoraların bir kenarı boyunca yer alırlardı (Resim 6, 12). Çoğu kez iki kat seviyesinde,
dikdörtgen bir plana sahip olan bu bazilikalar borsa spekülatörlerinin, toptancıların,
bankerlerin iş yapabildikleri yapılardı. Temel olarak bir bazilikanın iç mekanı iki sıra sütun
veya ayak ile uzunlamasına üç galeriye ayrılırdı. Ortadaki galeri yan galerilerden daha geniş ve
daha yüksek planlanırdı. Mekanın kısa kenarlarından biri mimari unsurlar ile diğerinden
farklılaştırılarak “Tribunalis” yani adli işlevler için kullanılırdı.
13. Bazilika kazılarında ele geçen Roma Dönemi Pişmiş toprak eserler (Maşrapa, Kandil Yonca Ağızlı Testi,
Lekane, Kırmızı Astarlı Kase) ve Kemik objeler (Dikiş iğneleri-Saç iğneleri)
7
14. Bazilika’daki bir pano üzerinde yer alan gemi tasviri
Smyrna Agora Bazilikası da, agoranın kuzey kenarı boyunca yer almakta ve iki kat boyunca
yükselmekteydi (Resim 12, 13). Bodrum katı ile birlikte üç katlıdır. Bodrum katı kemer ve
tonoz örtülü dört galeriye sahiptir. 1. ve 2. galerilerin doğu ve batı sonlarındaki haçvari tonozlar
bu tipin en erken örneklerindendir. Özellikle 2. Galeride kemer ayakları arasındaki bölme
duvarları üzerinde sıva üzerine kazıma veya boya ile yapılmış duvar yazıları (Graffitolar)
bulunmaktadır (Resim 14). Gladyatör figürlerinden yelkenli gemi tasvirlerine kadar değişik
konular Smyrna’nın Roma dönemi yaşantısına ilişkin önemli bilgiler sunmaktadır (Resim 15).
15. Bazilika bodrum katı 2. Galeriden görünüş
Bodrum katının 2. ve 3. galerileri ile örtüşen zemin katın orta nefi bugün bir kısmı
kısmen ayağa kaldırılmış konglomera sütunlar ile yan neflerden ayrıştırılmıştır. Bazilikanın batı
sonunda korunmuş olan orijinal zemin döşemesi görülebilmektedir. Orta nefin iki tarafındaki
yan neflerden agoraya bakan güneydekinin cephesinin Korinth sütunları kullanılan iki katlı bir
portiko olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu portikodan agoranın taş plakalarla döşeli
zeminine üç basamakla inilmekteydi. Kuzeydeki yan nefin ise iki kat yüksekliğinde dışa kapalı
ancak pencere açıklıklarına sahip olduğu kabul edilmektedir (Resim 12).
8
Smyrna Bazilikası bodrum katı 3. Galeri’de 63 adet dükkan mekanı tespit edilmiştir
(Resim 16). Bu dükkanlar içinde ele geçen kemik, metal ve seramik buluntular bu galerinin bir
kapalı çarşı veya bir alışveriş merkezi olarak işlev gördüğüne işaret etmektedir.
Bazilika’ya agora yönünden girilebildiği gibi kuzeyinden geçen Agora Kuzey Cadde
yönünden de ulaşılabiliyordu. Bugün de rahatlıkla görülebilen bu caddeye açılan iki büyük kapı
ve bu iki kapının yanlarında tonozlu büyük dükkanlar yer almaktadır.
16. Bazilika bodrum katı 3. Galeri ve dükkanlar
Kazı Evi’nin bulunduğu doğu yönde yer alan Doğu Portiko’nun plan özelliğinin Batı Portiko
ile paralel olduğu beklenmektedir. Ancak portiko bu yöndeki modern sokak ile Kazı Evi’nin
bulunduğu dolgunun altında kaldığından kısmen ortaya çıkarılabilmiştir.
Halen kazı çalışmaları sürdürülen agoranın batısındaki alanda Smyrna’nın kamu
yapılarının birkaçı daha ortaya çıkarılmıştır (Resim 17). Bunlardan biri Kent Meclisi’dir. Batı
Portiko’ya bitişik olarak inşa edilmiş olan yapı küçük bir tiyatro formunda olup M.S. 2. ve 7.
Yüzyıllar arasında kullanım görmüştür.
9
17. Meclis Yapısı’nın kemerli kapılarından biri
Aynı tarihlerden bir başka yapı da Mozaikli Yapı’dır. Üç galerili bu yapı 61x35 m boyutlarında
ve zemini tümüyle mozaik kaplıdır. Mozaik zemin geometrik ve bitkisel motiflerden oluşan bir
dekorasyona sahiptir. Kentteki sosyal, siyasal, kültürel etkinlikler için çok amaçlı bir salon
olarak kullanıldığı kabul edilmektedir (Resim 18).
18. Mozaikli Yapı’nın olası canlandırması
10
Ortaya çıkarılmakta olan üçüncü yapı bir Roma Hamamı’dır (Resim 19). M.S. 2. Yüzyılda inşa
edildiği anlaşılan hem agoraya hem de limana yakın olması ile kentin en işlek hamamlarından
biri olmalıdır. M.S. 2. Yüzyılda yaşamış olan İzmirli entellektüel Aristides, Smyrna’da pek çok
hamamın olduğunu ve bu hamamların güzelliğinden insanın hangisinde yıkanacağını
bilemediğini aktarır ki ortaya çıkarılmakta olan bu hamam onun bahsettiği güzel hamamlardan
biri olmalıdır.
19. Romam Hamamı’nın genel görünüşü
Roma döneminde Smyrna ile Pergamon, Ephesos ve Sardis arasında her alanda kıyasıya bir
rekabetin olduğu bilinmektedir. Smyrna bu rekabet çerçevesinde kendini “güzellik ve büyüklük
açısından birinci, en parlak ve Asia eyaletinin ana kenti” olarak tanımlıyordu. Rekabetin bir
başka yansıması ise imparatorlar adına tapınak yapabilmekti. Nitekim Smyrna üç imparator
kültüne sahip bir kent olarak üç kez Neokoros (Tapınak Kurucusu) unvanı almıştır ve bundan
övünç duymuştur. Kent, Caracalla ve Gordianus dönemlerinde bu tapınakları tasvir eden
sıkkeler bastırarak diğer kentlerin önünde olduğunu göstermeye çalışmıştır (Resim 20).
20. Kentin üç kez “Neokoros” (İmparatorluk Kültü Tapınak Kurucusu) unvanını aldığını gösteren üç tapınak
tasvirli sikke
11
Smyrna kuruluşundan günümüze kadar depremlerden depremlerden etkilenmiştir.
Bunlardan M.S.178 yılındaki deprem
Smyrna’yı tarihinin en büyük yıkımına
uğratmıştı. Kentin büyük bölümü harabeye
dönüşmüştü. Pek çok tapınak gibi Tiberius
için yapılan tapınak da yıkılmıştı. Zeminde
büyük yarıklar açılmış ve yapıları yutmuştu.
Birçok yerde yangın çıkmış, çok sayıda
insan ölmüştü. Smyrna’lı hatip Aelius
Aristeides ağdalı bir mektupla İmparator
Marcus Aurelius’a başvurarak kentin
onarılması
için
gerekli
ödeneklerin
sağlanması
ricasında
bulunmuştur.
Mektuptan etkilenen İmparator Senato’dan
gerekli ödeneklerin sağlanmasını ve
ödenecek
verginin
10
yıl
süreyle
ertelenmesini istemiştir. Bu yardımlarla ikiüç yıl içerisinde kentin zarar gören yerleri
yeniden inşa edildi. Agora’da bulunan
portikolarla Bazilika’nın son durumu bu
onarımlarla ilgilidir. Depreme ilişkin olarak
Agora’da arkeolojik izlerin yanı sıra ören
yerlerinde görülebilecek epigrafik bulgular
da vardır. Nitekim bir kaide üzerinde
bulunan bir şiir Geç Antik dönemde olan bir
başka depreme ilişkin olarak Hakim
Damokhares’in Smyrna’nın yeniden imarı
için yaptığı işleri övmektedir.
21. Bugün Agora’da sergilenmekte olan bu yazıtta
Smyrna’nın 551 yılında yaşadığı bir büyük
depremden sonra yaptığı yardımlardan dolayı Vali
Damokharis’e
İzmirlilerin
şükranlarını
bildirmektedir.
Smyrna Antik Kenti Kazıları T.C. Kültür Bakanlığı izni ve Dokuz E ylül Üniversitesi
adına sürdürülmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası ve TOTAL OİL
Türkiye A.Ş. tarafından desteklenmektedir.
Metin: Akın Ersoy
Fotoğraflar: Agora Kazısı Arşivi
12

Benzer belgeler

Burdur Kibyra Tanıtım Broşürü 1 - Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Burdur Kibyra Tanıtım Broşürü 1 - Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Bu çerçevede Smyrna Agora’sı kentin merkezinde, bu alandaki ızgara kent planına uygun olarak dikdörtgen bir alanı kapsamaktadır (Resim 2, 4, 5, 6). Kentin idari, siyasi, adli ve ticari merkezi duru...

Detaylı