Afet Yaşantıları, Afet Psikiyatrisi ve Bingöl Depremi Sonrası Ruhsal

Transkript

Afet Yaşantıları, Afet Psikiyatrisi ve Bingöl Depremi Sonrası Ruhsal
Afet Yaşant ıları , Afet Psikiyatrisi ve Bingöl
Depremi Sonras ı Ruhsal Müdahale Program ı
Mehmet UĞ URLU *, Bahadır BAKIM **, Mustafa GÜVELI ***,
K. Oğuz KARAMUSTAFALIOĞLU ****, Tahir SOYDAL *****, Toker ERGÜDER ******
ÖZET
Afetler toplulukların baş etme kapasitesini bozan olaylard ır. Afetlerin ruhsal sonuçları çok say ıda bireyi etkilemekte ve genelde mevcut ruh sa ğlığı çalışanları ile tüm ma ğdurlara hizmet ulaştırı lamamaktadı r. Birinci basamak ile ruh sağlığı hizmetlerini entegre etmek hem çok say ıda bireye ulaş may ı kolaylaştı rmakta hem de hizmet
süreklilik' ini beraberinde getirmektedir. 1 May ı s 2003 tarihinde Bingöl ili depremi sonras ında yapılan müdahele
programı bu yaz ı da afet psikiyatrisi nosyonu içerisinde tartışı lmaktadır.
Düşünen Adam; 2003, 16(4): 203-210
a
Anahtar kelimler: Afet, afet psikiyatrisi, akut müdahale
pe
cy
SUMMARY
Disasters are the events which destroy the coping capacity of communities. Massive amounts of people are influenced by psychiatric consequences of disasters and usually care for all victims are not conveyed by existent psychiatric care personal. Integrating to local primary care units for psychiatric services both facilitate outreach
to many people and make it possible to continue posttraumatic care for a long period. The intervention program
after the Bingol city earthquake in 1 st of May, 2003 is discussed in disaster psychiatry concept in this paper.
Key words: Disaster, disaster psychiatry, acute intervention
Afet nedir?
Felaket (afet) topluluklar ın baş etme kapasitesini bozan olaylar şeklinde tanımlanmaktad ır ( 1 ). Taylor'a
göre afet bireylerin, ailelerinin, topluluklarm ın, çalıştıklan kurumların kaynaklannı ciddi bir şekilde
yıkan ve bazen ana kültürel gelenekleri tehdit eden
tehlikeli olaylardır. Taylor, kurban ı "afete kendilerinin etkileri olsun olması n, afetin etkilerine do ğrudan ya da dolayl ı olarak maruz kalarak, hayatlar ı
olumsuz olarak etkilenen ki şiler" olarak tanımlamıştır (2) . Amerikan Federal Acil Müdahale Ajans ı 'na
göre (FEMA) ağır afet "yangın, su baskını ya da pat-
lama gibi sebebi ne olursa olsun, yerel, devlete ait ya
da afet yardı m kuruluşlarının yardımını gerektirecek
düzeydeki do ğal olaylardır" ve kaza ile felaket arası ndaki fark olayın düzeyi ile ili şkilidir (3).
Afetin etkileri
Felaket yaş antısı nda toplumsal yap ı ve işleyiş , toplumun işlevselli ğini ve varl ığını tehdit edecek boyuta ulaşmaktad ır. Kaynak gereksinimi kaynaklar ın
kullanılabilirli ğ inden daha büyüktür (4).
Carr felaketleri ani geli ş en/ilerleyici ve yayg ın/ yerel
Klini ği Uzmanı ,*** Sağlık
*Sağlık Bakanlığı Temel Sağlı k Hizmetleri Gn Md, ** Şişli Etfal Eğitim ve Araştı rma Hastanesi Psikiyatriitim
ve Araştırma Hastanesi
Bakanl ığı İstanbul İl Sağlık Md. Yrd. ve Ruh Sağlığı Daire Başkanı , Psikiyatri Uzman ı ,****Şiş li Etfal Eğ
Temel Sağlı k Hizmetleri Genel
ığı
Bakanl
ğlık
k
Hizmetleri
Gn
Md.Yrd,******
Sa
Temel
Sağlı
Bakanlığı
Sağlık
Şefi,*****
ği
Psikiyatri Klini
Müdürlüğü Ruh Sağlığı Daire Başkanlığı Madde Bağımlılığı Şb.Md.
203
Afet Ya ş anulart, Afet Psikiyatrist ve Bingöl Depremi Sonrast
Ruhsal Müdahale Program:
Uğurlu, Bakım, Güveli, Karamustafal ıoğlu, Soydal, Ergüder
etki şeklinde s ınıflamıştı r (5 Granot felaketlerin A)
sinsi ya da ani ba şlangıçlı B) kı sa ya da uzun süreli
C) insan eliyle ya da do ğ al afetler etkisi ile olabileceği şeklinde bir s ınıflama yapm ıştır
edebilirler. Sonuçta "merhamet tükenikli ği" (compassion fatigue) ya şar ama baş ka bir felaket sonras ı
başka kurbanlar ile ayn ı özdeş im sürecine girerek,
düzelme sürecine girerler (7).
Afetin birincil kurbanlar ı felaketten do ğrudan etkilenenlerdir. Birincil kurbanlardan hayatta kalanlar hafiften ağı ra, ani, gecikmi ş , geçici ya da kronik olabilecek ş ekillerde semptomlar geli ştirebilirler. Tümünün afet durumunun alg ılan ile baş etmek, olumsuz olarak kabul ettiklerini hayatlar ına bir an önce
uyarlamak yolunda a şamalı bir şekilde cesaretlendirilmeye gereksinimi vard ır
Beşinci grup afet kurbanlar ı kontrollerini kaybedebilen patolojik eğ ilimleri olan sorunlu ki şilerdir. Gözetleyici (voyeuristic) u ğraşı lar içinde olabilirler, vücut parçaları toplayabilir, hatta nekrofilik arzular
gösterebilirler. Baz ıları nda latent veya rezidüel psikolojik sorunlar sorunlar ya şı yor olabilir, bunlar afetin görüntü ya da haberleri ile aktive olabilir (7).
).
( 6).
( 7 ).
Altıncı grup ise farkl ı sorunları çözmeye çalışan, çeşitli afet kurbanlarını n olduğ u gruptur. Bunlar tesadüfen birincil kurban olanlar ı içerebilir, niye böyle
bir kaderden kurtanldıklan şeklinde sorularla ac ılar
çekerler. Bu ki şiler arkadaşları ya da çevrelerindekileri felakete dönüş ecek ortama gitmeyi ikna eden
kişiler de olabilmektedir. Ayr ıca bu grup içinde felaketi taşıdıkların ı düş ünebilirler de bulunabilmektedir. Afet sonras ı çalışmanı n sinsi etkilerinden habersiz olarak çal ışan bazı klinik çalışmacı lar ve araştırmacı lar da bu gruba girebilmektedir.
a
İkincil kurbanlar semptom geli ştiren birincil kurbanı n aile üyeleri ve yak ın arkadaşland ır. Hayata
tekrar sanlmadan önce, öfke, çaresizlik, ac ı ve elemli kayıpların ı ifade edebilmek, yaslar ını yaşayabilmek için zaman, fı rsat ve cesaretlendirilmeye gereksinimleri vardır.
pe
cy
Başkası için çektikleri ac ı lar kendilerinde daha önce
varolan ama o zamana dek sessiz kalan duygusal sorunları da arttı rabilir. Birincil kurbanlar ile olan duygusal yakınlıklannın yoğunlu ğuna göre daha uzun
süre destek ve dikkat gerektirebilirler
( 7 ).
Üçüncül kurbanlar afet sonras ı ndaki dönemde görevleri nedeniyle yo ğ un stres ve tükenme durumu alt ında kalan çal ışanlardan oluş maktadır. Bu ki şiler arası nda cankurtaran çal ışanları , acil ekipleri, itfaiye,
güvenlik kuvvetleri, sivil yard ım kuruluşları çalışanları bulunmaktadır
Sorunları çok daha kroniktir. Sürekli çevreden gelen istekleri kar şılayabilecek
yeterli kaynaklan bulunmamaktad ır. Ayrıca birincil
kurbanlar ile kendilerini daha yo ğun özde şleştirebildikleri için daha a ğı r derecede etkilenebilmektedirler
En elverişli koşullar altı nda bile olsalar,
uluslararas ı acil çal ışanları yerel düzeylerde öfke,
direnç ve bürokratik sorunlarla kar şı laşıp, eğitimini
aldıkları kurtarma ve tedavi etme görevlerini yapamayabilirler
( 7 ).
( 8 ).
( 9 ).
Dördüncü grup kurbanlar iyi niyetli ama duygusal
açıdan labil ki ş iler olup, birincil kurbanlar ile kendilerini uygun olmayan bir düzeyde özde şleştirirler.
Kendilerinin ya da baş kalarını n olanaklarını pek de
uygun olmayan gı da, giyecek vb ile seferber ederler.
Yardı m almaya isteksiz ki şilere bile yardı m teklif
204
Akut stres bozuklu ğu (ASB)
DSM-IV tanı sal ölçütleri A kümesi belirtilerine göre
kiş i ölüm tehditi ya da gerçek ölüm, ciddi şekilde yaralanma veya fiziksel bütünlü ğün kaybı tehlikesini
yaşamış ya da tanık olmuştur. Kişinin bu duruma
yanıtı aşırı korku, çaresizlik, deh şete dü şmüşlük şeklindedir. Ayrı ca B kümesi belirtileri olay ya şanırken
ya da yaşandı ktan sonra üç ya da daha çok dissosiyatif belirtinin (subjektif uyu şukluk, diğerlerinden
ayrı-farklı hissetme, duygusal tepkisizlik hisleri; çevrede olup bitenlerin farkı na yarma halinde azalma olması ; derealizasyon; depersonalizasyon ve dissosiyatif amnezi gibi) varl ığını içermektedir. C kümesi
tekrar yaş ama belirtilerinden en az birinin (travmatik
olayı n gözünün önüne tekrar gelmesi, dü şünmesi, rüyalarda görülmesi, illüzyonlar, flashback ya şantılan,
olayı hatırlatan şeylerle karşılaşınca s ıkıntı hissetme) varlığı gerekmektedir. D kümesi ölçütüne göre
travma ile ilgili hatıralar ı akla getiren uyaranlardan
kaçınma (onları düşünmek, konuş mak, o duyguları
hissetmek, o olay ı n benzeri etkinlikler, yerler ve ki şilerden uzak durma) gözlenmektedir. E kümesi ölçütü
anksiyete veya a şı rı uyarılmışlı k hali (uyuyamama,
Afet Ya şantıları , Afet Psikiyatrisi ve Bingöl Depremi Sonras ı
Ruhsal Müdahale Programı
Uğurlu, Bakı m, Güveli, Karamustafal ıoğ lu, Soydal, Ergüder
Tablo 1. Do ğal afetler sonrası TSSB seyri.
İzlem Çalışmas ında TSSB %'si
Çalışma
Afet Tipi
Goenjian ve ark. (1988)
Lewin ve ark. (1988)
Wang ve ark. (2000)
Sharan ve ark. (1996)
McFarlane ve ark. (1996)
Green ve ark. (1990)
Duggan ve Gunn (51995)
Karamustafal ıoğlu, Güveli, Bakım (2003)
% 86.7 TSSB 1.5 yıl sonra ve % 73.7 TSSB 4.5 y ıl sonra
Ermenistan depremi
% 33.2 TSSB 9 ay sonra ve % 14.4 TSSB 2 y ıl sonra
Avustralya depremi
% 22.7 TSSB 3 ve 6 ay sonra
Çin depemi
% 23 TSSB 1 ay sonra
Hindistan depremi
Avustralya orman yang ını itfaiyecileri % 32; % 27; % 30 TSSB, 4, 11 ve 29 ay sonra
44 TSSB 2 yı l sonra ve % 28 TSSB 12 y ıl sonra
Buffalo Creek sel bask ılı
39 TSSB 1 yı l sonra ve % 23 TSSB 26 ay sonra
afetler
doğal
Çeşitli
30.2; % 26.9; % 10.6 TSSB 3.8 ve 20 ay sonra.
Marmara depremi
irritabilite, konsantrasyon bozuklu ğu, sese tepkide
artış , yerinde duramama) şeklindeki belirtiler
görülmektedir. Bozukluk en az 2 gün, en çok 4 hafta
sürmeli ve travmatik olay ın sonrası ndaki ilk 4 hafta
içinde gerçekleşmelidir ( 10).
Travma sonras ı stres bozukluğu
Rubonis ve Bickman' ın metaanaliz çalış masına göre
afeti izleyen dönemde psikopatolojinin %17 oran ında arttığı saptanmıştır ( 15 ).
Gelişmekte olan ülkelerde ya şanan felaketler sonrasındaki çalış malar arası nda Sri Lanka'daki hortum
felaketi mağdurlarında % 75 oranı nda ( 16), Kolombiya'da yanarda ğ felaketi mağ durlannda % 55 (17)
ve Ekvador'da ya şanan deprem sonras ı birinci basamak sağlı k merkezlerine ba şvuranları n % 40' ında
psikiyatrik morbiditeye rastlanm ıştır ( 18).
pe
cy
a
Travma sonras ı stres bozuklu ğu travmatik bir olay ın
mağdurlannda görülebilen, en az 1 ay süren tekrar
yaşama, kaçınma ve aşırı uyanlma şeklindeki üç
semptom demetinin bir arada bulundu ğu bir anksiyete bozukluğudur ( 10). DSM-IV tanısal ölçütlerine
göre A kategorisi semptomlanndan her ikisi de birey
tarafından yaşanmaktadı r. Buna göre kiş i ölüm tehditi ya da gerçek ölüm, ciddi şekilde yaralanma veya fiziksel bütünlüğün kaybı tehlikesini yaşamış ya da
tanık olmuştur. Kiş inin bu duruma yanıtı aşırı korku,
çaresizlik, dehşete dü şmüşlük şeklindedir. B kategorisi (yeniden yaş ama semptom demeti) ölçütlerinden de en az birisi, C kümesi (kaç ınma semptom
demeti) belirtilerinden en az üçü, D kümesi (a şırı
uyarılmışlık semptomları demeti) ölçütlerinden en az
ikisi varolmal ıdı r. Bozukluk belirgin olarak toplumsal, mesleki veya di ğer işlevsellik alanlarında belirgin bozukluk ya da sık ıntıya yol açmal ıdır ( 10).
yangınını yaşayanlarda 1 yıl sonrası nda prevalans %
57 bulunmuştur (3).
Epidemiyoloji
Topluma dayalı çalış malara göre, travma sonras ı
stres bozukluğu yaş amboyu prevalans ının % 1.0 ( 11)9,2 ( 12) arasında de ğiştiği gözlenmiş tir. Sadece kadınlann alındığı çalış malarda bu oran % 12,3 ( 13 ) ve
13 ,8 ,e (14) çıkmaktadı r. Travmatik olay ı yaşayan
riskli gruplar aras ı nda (Tablo 1) hayat boyu prevalans % 5-75 aras ında değişmektedir (2) . Buffalo
Creek sel felaketi sonras ı % 80 oranında akut posttravmatik sendroma rastlanm ış , Cocoanut Grove
Shore'un doğ al felaket sonras ı yaptığı çalışmada örneklem grubunda % 12 oran ı nda komorbiditeye rastlanmıştır ( 19).
Hindistan'da deprem sonras ı Sharan' ın 56 deprem
mağ duru üzerinde yaptığı çalış mada örneklem içindeki kiş ilerden % 59'unun bir psikiyatrik tan ıya sahip olduğ u, evlerinin yıkı lması ve mal kayıplar ının
psikiyatrik morbidite ile ili şkili olduğu saptanmıştı r.
Bu tanılar arasında en sık TSSB (% 23) ve majör
depresyon (% 21) olarak gözlenmi ştir (20) .
Doğ al felaketleri takiben olu ş an ruhsal sorunlara ait
veriler farkl ı ş ekillerde sonuç vermi ştir. Ço ğu
çal ış mada hafif ve geçici tepkiler a ğır basmaktaysa
da ( ıı -13,21-22) , akut faz s ırasında şiddetli etkilere (23)
ve semptomların ısrarlı devam edi şine (24) de rastlanmıştır.
Felakete yan ı t zamansal olarak üç ayr ı evrede
değerlendirilebilir:
Felaket öncesi dönem: Toplulukları n felakete hazır205
Afet Ya şantıları , Afet Psikiyatrisi ve Bingöl Depremi Sonras ı
Ruhsal Müdahale Programı
lığını tanımlamaktad ır. Felaket sıras ında yaşanabilecek ruhsal sorunlar ın biliniyor olmas ı ve yapı labileceklerin planlanmas ı bu anlamda önemlidir.
Felaket yanıtı dönemi: Felaketin akabindeki dakikalar içinden ko şullara bağlı olarak gün ve aylar sonraya dek olan zaman dilimini kapsamaktad ır. Felaket
bölgesindeki kurtarma ve tedavi a şamalarını içermektedir. Akut ve postakut dönem şeklinde zamansal alttiplere ayrış tırı labilmektedir.
Uğurlu, Bakım, Güveli, Karamustafal ıoğlu, Soydal, Ergüder
- yaygın semptom ve tanılar hakkında bilginin
varolması gereklidir.
Bu aşamada karşılaşılan kişiler felaketten farkl ı şekillerde etkilenmiş ler olabilirler. Bu ki şiler arasında
fiziksel olarak zarar görmü ş ya da yaralanma tehditi
yaşamış olanlar yanında, afete tan ık olmuş ve olasılıkla başkasını n yaralanmas ına tanık olmuş kişiler
bulunabilir. Aynca sevdiklerini kaybedenler, mal, ev
ve i ş lerini kaybedenler de bulunabilmektedir. Kurtarma ve tedavi personeli de ikincil kurbanlar olarak
afetten etkilenmi şlerdir (26 ).
Akut süreçte her türden yo ğun uğraşı yaşanırken,
kurbanlarla ileti şime girmeye çal ışmak kışkırtıcı olabilmektedir. Bu nedenle basitçe ortam ı gözlemek sorun yaş ayanlan ve sorunlu alanlar ı belirleyebilmek
açısından faydal ıdır (26).
1. Normal posttravmatik yan ıtın süresi kısaltı labilir,
2. TSSB semptomlar' azalt ılabilir,
3. Kronik TSSB geli ş imi önlenebilir,
4. işlevselli ğin tekrar kazan ılmasına yardımcı
olunabilir,
5. iş levsel bozulma önlenebilir (25).
Fiziksel ve tı bbi gereksinimler en önemlilerindendir.
Afet hakkı nda her türden bilgilendirilme ve kendileri
için önemli, sevilen ki şilerle irtibatın sağlanması konusunda yardı ma ihtiyaç duyabilirler. Bu konulara
yönelik konuşmak ilişki kurmak aç ısından birincil
odak olabilir.
Travmanı n ilk haftası içinde gereken psikiyatrik
yaklaşım
Akut fazda destekleyici, empatik ve do ğrudan, kabul
edilebilir, elveri şli yanıtlar verilmelidir. Hastan ın
hissettikleri ve "akl ını yitireceğ i"korkusuna yönelik,
yaşananları n normal ve beklenen tepkiler oldu ğu
şeklinde güven verici aç ıklamalarda bulunlmal ıdır.
Bireylere bundan sonraki gün ya da haftalarda yaşayabilecekleri olas ı sorunlar anlatılarak, bilgilendifilmelidir. Bu bilgilendirme ki şiden kişiye göre
bireyi travmatize etmeyecek uygunlukta
olmal ıdır (26).
pe
cy
a
Felaket sonrası dönem: Toplumun felaketin uzunerimli olumsuz etkilerini ya ş amaya devam etti ği
dönemdir. Bu dönemde felaketten etkilenenlerin sa ğlık sistemi içine al ınarak, ruhsal aç ıdan gerekli e ğitimlerinin sağ lanması , hayata ve topluma uyumlar ının gerçekle ş tirilmesi hedeflenir. Yap ılacak giri şimlerle,
Akut dönem: Felaket yanıtı döneminde olaydan dakika, saat ve günler ya ş ananlan içeren süreç akut faz
olarak adlandınl ı r. Bireyler felaketin hemen akabindeki bu aş amada genellikle resmi olmayan ve geçici düzenlemeler içinde görülebilmektedir. Bu dönemde sendromlara odaklanmak yerine, semptomları n belirlenmesine odaklanmak ve kullan ılabilir,
esnek, temel yardı mın sağlanması hedeflenmelidir
(26) .
Akut fazda yapı lacak psikiyatrik de ğerlendirmeler için
- hedef kitle ve destek hizmetlerini içeren çevresel
bilgilerin sağ lanması
- afetten etkilenen ki şilerle ileti şim kurulması
- değerlendirmenin kendisinin belirli bir yap ısı ve
düzeninin olması
- risk etmenlerinin anla şılması
- afete karşı normal yanı tlann bilinmesi
206
Afet sonras ı lhafta-1 ay içinde gereken psikiyatrik yaklaşımlar
Bu dönem öncesi doğ al olabilecek stres tepkileri yerini akut stres bozuklu ğuna bırakmıştır. Kurbanların
çoğ unun daha önce bir psikiyatrik ba şvurusu olmamıştı r. Daha önce psikiyatrik tedavi öyküsü olanlara
öncelikle odaklanılmalıdı r. Bu aşamada birincil hedef semptomları tedavi etmek olsa da, akut stres bozukluğu, halihazı rdaki felaket ile tetiklenen özgeçmişte TSSB öyküsünün getirdi ği semptomlar, akut
yas, depresif, anksiyöz ya da kar ışık özellikli uyum
Afet Ya şantılan, Afet Psikiyatrisi ve Bingöl Depremi Sonras ı
Ruhsal Müdahale Programı
bozuklukları, panik bozukluk, kişilik bozukluklarının alevlenmeleri, kısa psikotik bozukluk, mani ve
hipomaniyi içeren psikotik bozukluklar, madde kullanım bozuklukları ve tıbbi hastalığa ikincil psikiyatrik bozukluklar hakk ında duyarlı olunmalıdır
( 26).
Kişilerin sahip oldukları mal ve mülklerin hasarı ile
akut stres bozuklu ğu gelişmesi arasında ilişki bulunmaktadır. Evleri yıkılanlann yıkılmayanlara göre
Temel
daha çok ASB geli ştirdikleri gözlenmiştir
gereksinimlerin sağlanması ve bireylerin olağan gündelik yaşantılarına dönmeleri, afete maruz kalma dönemi sonras ı duygusal iyileşme döneminde önemli
bir yer tutmaktadır
(27 ).
(28 ).
Uğurlu, Bakım, Güveli, Karamustafalıoğ lu, Soydal, Ergüder
Afet sonras ı 6 ay-1 yı l içinde gereken psikiyatrik
yaklaşımlar
Görünürde günlük hayatlarına (işleri, aileleri ve evlerine) dönmüş lerdir. Felaketin uzunerimli olumsuz
sonuçları görülmektedir. Afetten etkilenen ki şiler daha yapılandırılmış koşullar altında (hastane, klinik ya
da muayenehane gibi) izlenmektedir. Bu a şamadaki temel hedefler ölçütlere uygun psikiyatrik de ğerlendirmenin sağ lanarak, sendromlann belirlenmesi
ve uygun girişimler ve sevklerin yap ılmasıdır. Psikopatoloji için risk faktörleri aras ında geçmiş psikiyat
rik öykü, yaşanan travmanın büyüklüğü, felakete değin yaşanan hayat ko şulları , psikososyal desteklerin
Alkol ve
yeterliliği ve uygunluğu önemlidir
belirlenya
da
değişikliği
madde kullanımı varlığı
melidir. Akut fazda olduğ u gibi normal tepkiler de
göz önünde bulundurulmalıdı r. Bunlar arasında bazı
psikiyatrik bozuklukları n semptomlanna benzeyen
ama psikopatoloji ölçütlerini süre, düzey vb nedenlerle karşılamayan ya da dayanı lmaz olaylara anlam
bulma çabaları şeklindeki tepkiler say ılabilir. Ayrıca
acı verici anılar, afetin tekrarlamas ı korkuları, sağ
kalma suçlulu ğu, felaket sonras ı ütopyalarmın başlayı p, sona ermesi ve manevi anlam bulma çabalar ının
yoğunlaşması da bu türden tepkiler aras ında yeralabilmektedir. Bu dönemde TSSB, karma şık yas, majör depresyon, anksiyete bozukluklar ı, psikotik bozukluklar, madde kullan ım bozuklukları ve fiziksel
hastalığ a ikincil psikiyatrik bozukluklar say ılabilir
Devam eden TSSB semptomlaa evlilik sorunları, mesleki ve sosyal i şlevsellik gibi ikincil streslere
yolaçabilmekte, bunlar da TSSB semptomlan ile
başaçıkabilme yetilerini baskı layabilmektedir
( 26 ).
Afet sonras ı 1 ay-6 ay içinde gereken psikiyatrik
yaklaşımlar
pe
cy
a
Felaketin kişiler açısından detaylan ve süreci nas ıl
yaşadıkları riskin belirlenmesi açısından önem arzetmektedir. Ki şi felaket öncesi ne yapmaktad ır, afet
sırasında yanında kim vardır, yanlanndakilerde can
kaybı , çevrelerinde sahip olduklarında yıkım var mıdır araştırılmalıdır.
Bu aşamada vakalarda klasik sınıflamaya yönelik
sendrom şeklinde tanı koymak yerine, semptomların
saptanarak, bunlara yönelik gereken tedaviler uygulanmalıdır. Bu dönemde semptomlar yo ğun, geçici
ve değişkendir. izlenmesi gereken önemli semptomlar arasında anksiyete, ajitasyon,insomni, duygudurum semptomlan, psikoz dissosiasyon, özk ıyım ve
başkasının hayatına kastetme ve somatik yak ınmalar
bulunmaktadır
( 26).
Afetten önemli derecede etkilenenler anketlerle
izlenerek, ilaç doz-yan ıt ilişkisinin değerlendirilmesi, ilaca yanıtsızlık durumlarında sebeplerin belirlenmesi önemlidir. Bu dönemde daha önce başvurmamış kişilere ulaşılması hedeflenmelidir. Bu esnada seçilebilecek hastalar aras ından grup terapisine
istekli olanlar belirlenerek, bu yaklaşım içine girilmeli, anne-babalar ve çocuklan ya da sadece e şlerin
birlikte katılabilecekleri terapiler düzenlenmeye
çalışılmalıdır. Fiziksel, duygusal ya da ekonomik
zorluklar ile ilgili gereksinimler TSSB semptomlarma yönelik girişimleri olumsuz etkileyebilmektedir
( 29,30).
( 26).
( 31 ' 32).
BİNGÖL DEPREM İ TRAVMA SONRASI
STRES BOZUKLU ĞU TARAMA, TEDAVİ VE
EĞİTİM ÇALIŞMASI
1 Mayı s 2003 sabah saat 03.27'de Bingöl ilimizde
yaşanan Richter ölçe ğine göre 6.1 şiddetindeki
deprem sonucu 177 ki şi hayatını kaybetmi ş, 519 kişi
de yaralı olarak hayatta kalabilmi ştir. Bu ölümlerin
yaklaşık 100 kişi kadarını Bingöl iline bağlı Çeltiksuyu köyü yatılı bölge okulu yatakhanesinde kalan
öğrenciler oluşturmaktaydı .
Bingöl 1971 yılı nda da bir deprem ya şamış ve bu
deprem sonras ı yaklaşık 800 kadar can kayb ı ver207
Afet Ya şanuları , Afet Psikiyatrisi ve Bingöl Depremi Sonras ı
Ruhsal Müdahale Programı
miştir. Bu dönem sonras ında yap ılan iki ya da üç katlı deprem konutları hala kullanılmaktad ır.
Bingöl depremi sonras ında kişiler evlerindeki mevcut hasarı n durumu ne olursa olsun çad ırlarda yaşamayı yeğ lemektedirler. Bingöl ilinde ya şayan bazı
kiş iler ailelerini civar köylere göndermektedirler.
özbildirim ölçeğ inin Türkçe çevirisi (TSSB anketi)
nin nasıl uygulanacağı konusunda eğitim yapılmıştır.
Daha sonra il sağlı k müdürü ile birlikte Bingöl Valisi
başkanlığı nda toplanan il koordinasyon kurulu toplantısına katılınmıştır. Toplantıda Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ruh Sağlığı Dairesi Başkanlığı tarafı ndan Bingöl ilinde yürütülecek faaliyetler Bingöl Valisi, 49. İç güvenlik Tugay komutanı, emniyet müdürü ve di ğer üst düzey yöneticilere
anlatılmıştır. Bu toplant ı sırasında üst düzey yöneticilere "TSSB anketi" uygulanm ıştır. Deprem felaketine maruz kalan insanlarda görülebilecek ruhsal belirtiler konusunda bilgi verilmi ştir. Bu bilgilendirme
toplantısının ildeki tüm yöneticilerin katılacağı daha
büyük bir oturumda herkese yap ılması kararlaştırılmıştır. 21 mayıs 2003 Çarşamba günü Mehmetçik
II Çadırkentine gidilerek çadı rkentte görevli Afyon
ili sağlık ekibi başkanı koordinasyonunda anket
çal ışması yapacak çadırkent yaşayan lise ö ğrencilerine anketör e ğitimi yapılmış ve anketle kendilerine
ertesi gün toplanmak üzere da ğıtılmıştır.
a
TC. Sağlık Bakanlığı depremi takiben Bingöl iline
gerekli personel ve malzeme destek çal ışmalarına
başlamıştır. Bu amaçla Sa ğlı k Bakanlığı nda görevli 2
psikiyatrist ve 1 psikologdan olu şan ekip 5 Mayı s
2003 tarihinde bölgede acil olarak yap ılması gerekli
tetkik ve tedavi çal ışmalarını başlatmış lardır. 6
Mayıs 2003 tarihinde Temel Sa ğlık Hizmetleri Genel
Müdür Yardımcıs ı Dr.s Tahir Soydal ve Şişli Etfal
Eğitim ve Araştı rma Hastanesi Psikiyatri Klinik Şefi
Doç. Dr. Oğuz Karamustafal ıoğlu Bingöl'e giderek
ruh sağlığı hizmetlerini birinci basamakla entegre
etmek, mevcut ma ğdurlarm yerel yerle şimini ve ruh
sağlığı hizmetinde kullan ılacak birinci basamak
ünitelerini tespit etmek üzere durum saptamas ını
gerçekle ştirmiş lerdir. Bölgeye intikal etmi ş diğer
yerli ve yabanc ı ruh sağlığı gönüllüleri ile temasa
geçerek kordinasyonlar ı sağlanmıştır.
Uğurlu, Bakım, Güveli, Karamustafal ıoğlu, Soydal, Ergüder
pe
cy
Daha önce 17 A ğustos1999 Marmara Depremi'nde
Avcılar/Istanbul'da deprem sonras ı oluşan TSSB vakalarını tespit çalışması sırasında kullanılan 17 soruluk değerlendirme anketi bu çal ışma için de kullanı lmıştı r. Bu taramada görev almak üzere Elaz ığ İl
Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı olarak çal ışan 2 hemşire,
6 sağlık memuru,1 hekim ve bir şoförden olu şan 10
kişilik ekip Bingöl merkezindeki yıkımı n olduğu
bölgelere kurulan çadırlar yanında Sançiçek, Çeltiksuyu, Sancak,Haraba gibi köylerde halka test uygulanması aşamasında görev yapm ışlardır.
Temel Sağlı k Hizmetleri Genel Müdürlü ğü Ruh Sağlığı Dairesi Başkanlığı Madde Ba ğımlılığı Şube Müdürü Dr. Toker ERGÜDER, 1999 Avc ılar'dan afet
sonrası müdahale konusunda deneyimli İstanbul İl
Sağlık Müdür Yardımcısı ve Ruh Sağlığı Daire Başkanı Uz. Dr. Mustafa GÜVELI ve İstanbul Şişli Etfal
Eğitim ve Araştı rma Hastanesi Psikiyatri Klini ği
Başasistanı Uz. Dr. Bahadı r BAKIM'dan olu şan
Sağlık Bakanl ığı ekibi 20 Mayı s 2003 tarihinde
Bingöl iline ulaşmıştır.
Bingöl ilinde İl Sağlık Müdürü ile görü şülmüş ve
ildeki mevcut durum ve yürütülecek faaliyetler gözden geçirilmiş tir. Söz konusu toplant ıya daha sonra
Bingöl ili ruh sağlığı hizmetleri koordinatörü olarak
atanan bir sağlık ocağı hekimi de katılmış tır. Toplantı dan sonra Bingöl ilinde ilk incelemeyi yapmak
amac ıyla 220 çadı r bulunan ve 1200 ki şinin yaşadığı
Mehmetçik I ve 105 çad ırm bulunduğu ve 550 ki şinin yaşadığı Mehmetçik II çadırkentleri ve y ıkımı n
olduğu bölgeler gezilmi ştir. Bu ziyaretler esnas ında
çadırkentlerde görevli sa ğlık ekipleri ile görü şülerek
Amerika Anksiyete Bozukluklar ı Birliği'nin TSSB
208
Elazığ ilinden gelen Sağlık Bakanlığı çalışanları ile
Bingöl il sağlık müdürlü ğü çalışanlarına anketör e ğitimi düzenlenerek anket yap ılacak bölgeler belirlenmiştir.
Oluşturulan bir anket ekibi ile y ıkımın çok olduğu ve
13 kişinin öldüğü Sancak beldesi ve çevre köylerine
gidilrni ştir. Deprem neticesinde 13 ölümün oldu ğu
Çimenli köyüne gidilerek, vatanda şlarla görüşülmüş,
kendilerine anket uygulanm ıştır.
22 Mayıs 2003 Perşembe günü anket çal ışmalarında
sorunlu olduğu tespit edilen vakalar çad ırkentler ve
diğer bölgelerde görülmeye çal ışılmıştır.
Afet Ya şantıları , Afet Psikiyatrisi ve Bingöl Depremi Sonras ı
Ruhsal Müdahale Programı
Bölgede hizmet veren 21 pratisyen hekime a ğırlıklı
olarak TSSB, depresyon, anksiyete, uyku ve cinsel
bozukluklar konusunda e ğitim verilmiştir. Toplantı
sonunda Bingöl Devlet Hastanesi psikiyatri uzman ı
ve Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastal ıkları Hastanesi Başhekimi katılınıcı hekirrılerle gerekli koordinasyon
için tanıştınlmıştı r. 1. basarnak hekimlerine tedavide
sorun yaşandığı takdirde,hastalann ı Bingöl Devlet
Hastanesi psikiyatri hekimin sevk etrneleri, yatakl ı
tedavi gerektiren hastalar ın ise sevk zinciri içerisinde
Elazığ Ruh ve Sinir hastal ıkları Hastanesi'ne gönderileceği teyit edilmi ştir.
ve deste ğini sürdürmek mümkün de ğildir. Bingöl
ilinde ruh sağlığı için birinci basamak entegrasyonu
sağlanarak, ilk tarama itiban ile 3800 bireye ula şmak
mümkün olmu ş , 1053 kişide bifinci derecede öncelikli olarak tedavi gereksinimi belirlenmi ştir. Hizmet
birinci basamak arac ı lığı ile sürdürüldüğü için hizmetin sürekliliği sağlanmıştır.
KAYNAKLAR
1. 3rd International Congress on Disaster Psychiatry. Disaster
Psychiatry Comes of Age. DPO Disaster Psychiatry Training
Course.
2. Taylor AJ: A taxonomy of disasters and their victims. Journal
of psychosomatic Research 1987; 31:535-544.
3. FEMA workbook for developing an application for crisis counseling services for disaster victims. FEMA,November Publication
4:229, 1995.
4. Eranen L, Liebkind K: Coping with disaster: the helping behaviour of communities and individuals. In: Wilson JP, Raphael B:
Eds. International handbook of traumatic stress syndromes.
NewYork: Plenum, 1993: 957-64.
5. Carr LJ: Disaster and the sequence-pattern concept of social
change. Am J Sociology 38(2):207-218, 1932.
6.Granot H: The dark Side of growth and industrial disasters since
the Second World War. Disaster Prevention&Management
7(3):195-204, 1998.
7. Taylor AJW: Towards the classification of disasters and victims. Traumatology. Abs. No.a4v5i2 1-14.
8. Asken MJ: Fire psychology: Post-cali visits to victims.
Firehouse, 1993; June, p. 100.
9. Paton D: International disasters: Issues in the management and
preparation of relief workers. Disaster management, 4(4):183-190,
1992.
10.American Psychiatric Association, Diagnostic and Statistical
Manual of Mental Disorders, 4th edn (DSM-IV) American
Psychiatric Pres: Washington DC, 1994.
11.Robins LN, Fischback RL, Smith EM, et al: Impact of disaster
on previously assessed mental health. In: Shore J ed, Disaster
stress studies: new methods and findings. Washington, DC:
Monograph Series of the American Psychiatric Press, 1986.
12.Bouroque LB, Aneshensel CS, Goltz JD: Injury and psychological distress following the Whittier Narrows and Loma Prieta
earthquakes. UCLA International Conference on the impact of
natural disasters. Los Angeles, CA, July 10-12, 1991.
13.Ouarantelli EL: An assessment of conflicting views on mental
health: the consequences of traumatic events. In: Figley C ed.
Trauma and its wake. NewYork: Brunner/Mazel, 1985.
14. Raphael B: When Disaster Strikes:A Handbook for Caring
Professions, Hutchinson, London. (1986).
15. Rubonis AV, Bickman L: Psychological impairment in the
wake of disaster: the disaster-psychopathology relationship,
Psychological Bulletin, 109:384-399, 1991.
16.Patrick V, PatrickWK: Cyclone '78 in Sri Lanka-the mental
health trail. Br J Psychiatry 138:210-216, 1981.
17.Lima BR, Pai S, Santacruz H, et al: Screening for the psychological consequences of a major disaster in a developing country:
Amero, Colombia. Acta Psychiatr Scand 76:561-567, 1987.
18.Lima BR, Chavez H, Samaniege N, et al: Disaster severity and
emotional disturbance: implications for primary mental health
care in developing countries. Acta Psychiatr Scand 79:74-82,
1989.
19. Shore JH,Vollmer WM, Tatum EL: Community patterns of
posttraumatic stres disorders. J Nerv Ment Dis 177:681-685, 1989.
20. Sharan P, Chaudhary G, Kavathekar SA, et al: Preliminary
report of psychiatric disorders in survivors of a severe earthquake.
pe
cy
a
Çeltiksuyu ve Haraba köylerinde çocuklann ı depremde kaybetmi ş olan bireyler de ğerlendirilerek,
tedavileri başlatılmıştır. Mehmetçik çad ırkent 1 'de
kurulmuş olan üniversiteye haz ırlık dershanesine gidilerek 40 ö ğrenciyle yaşanılan deprem ve sonras ı,
ergenlerde geli şebilecek sorunlar ve çözüm yollan
hakkında bilgiler verilmi ştir.
Uğurlu, Bakım, Güveli, Karamustafalıoğlu, Soydal, Ergüder
Aynca ayni gün vali, tugay komutan ı , emniyet müdürü ve diğer il üst düzey yöneticilerinin de katıldığı
deprem sonras ı karşılaşılabilecek ruhsal sorunlar ve
baş etme yollan konulu konferans verilmi ştir. Bu
toplantı sırasında da katılımcılara "Travma sonras ı
stres bozuklu ğu anket"i uygulanm ıştır.
20-23 Mayıs 2003 tarihleri aras ında toplam 3800
kişiye anket uygulanmış, yapılan genel de ğerlendirmede 1053 ki şinin birinci derecede öncelikli olarak
bireysel görü şme yapılmasını gerektirecek boyutta
sorunlu olduğu saptanmıştır. Daha ileri düzeyde saptama yap ılması için, toplanan veriler de ğerlendirilmiştir. Değerlendirmeler sonucu Bingöl İli birinci
basamak ruh sağlığı koordinatörüne aktanlarak her
ilgili birinci basamak hekimine kendi sorumluluk
alanında olan ve destek gerektiren olgular bildirilmiştir. Aralık 2003 tarihinde 1053 ki şi öncelikli olmak üzere yeniden de ğerlendirme yap ılacaktır.
Doğal afetler sonras ında çok sayıda birey ruhsal olarak travmatize olmaktad ır. Tüm etkilenmiş bireylere
aynı zamanda ulaşmak mümkün değildir. Afet sonrası var olan kaynaklan (ruh sa ğlığı çalışanları) iyi
kullanmak üzere koordinasyon içerisinde hizmetleri
sürdürmek çok önemlidir. Tüm ruh sağlığı çalışanlarının seferber edilmesi durumunda bile tüm afet
mağdurlanna ulaşmak, daha sonra ruh sa ğlığı hizmet
209
Afet Ya şantıları , Afet Psikiyatrisi ve Bingöl Depremi Sonras ı
Ruhsal Müdahale Program!
Report of Psychiatric Disorder in survivors of a severe earthquake.
Am J Psychiatry 153:556-558, 1996.
28. Lechat MF: The public health dimensions of disasters,Int J
Ment Health 19:70-79, 1990.
29. Goenjian AK, Najarian LM, Pynoos RS, et al: Posttraumatic
stress disorder in elderly and younger adults after the 1988 earthquake in Armenia. Am J Psychiatry 151:895-901, 1994.
30. Goenjian AK, Najarian LM, Pynoos RS et al. Posttraumatic
stress reactions after single and double trauma. Acta Psychiatr
Scand 1994;90: 214-221.
31. Jordan BK, Marmar Cr, Fairbank JA et al. Problems in families of male Vietnam veterans with posttraumatic stress disorder. J
Consult Clin Psychol 60:916-926, 1992.
32. Carroll EM, Rueger DB, Foy D, et al: Vietnam combat veterans with posttraumatic stress disorder:analysis of marital and
cohabitating adjustment. J Abnorm Psychol 94:329-337, 1985.
pe
cy
a
Am J Psychiatry 153:6-8, 1996.
21. Perry RW, Lindell MK: The psychological consequences of
natural disasters: a review of research on American communities.
Mass Emerg 3:105-115, 1978.
22. Tierney KJ: Report on the Coalinga earthquake of May 2,
1983, Sacramento, CA: State of California, Seismic Safety
Commision, No. SSC 85-01, September 1985.
23. Madakasira S, O'brien KF. Acute posttraumatic disorder in
victims of a natural disaster. J Nerv Ment Dis 1987;175:286-290.
24. Carr U: Quake impact study,interim report. University of
Newcastle, Australia, 1991.
25. Marshall RD, Spitzer R, Liebowitz MR: Review and Critique
of the new DSM-IV diagnosis of acute stres disorder. Am J
Psychiatry 156:1677-1685, 1999.
26. 3rd International Congress on Disaster Psychiatry. DPO
Disaster Psychiatry Training Course.
27. Sharan P, Chaudhary G, Kavathekar SA, et al: Preliminary
Uğurlu, Bakım, Güveli, Karamustafalıoğlu, Soydal, Ergüder
210