MERKANTİLİZM Merkantilizm, 1450-1750 yılları arasında yani

Transkript

MERKANTİLİZM Merkantilizm, 1450-1750 yılları arasında yani
MERKANTİLİZM
Merkantilizm, 1450-1750 yılları arasında yani Ortaçağ ve Fizyokrasi arasındaki dönemde
gelişen iktisadi düşüncelerin bütünüdür. Merkantilistlerin temel ilkeleri şöyledir:
- Merkantilizm, moneter bir doktrindir. Amaç, para miktarını arttırmaktır. Değerli madenlerin
hakimiyeti esasına dayanan bu görüşte milli servet değerli madenlerin çokluğuyla ölçülür.
- Müdahaleci bir doktrindir. Devletçiliği benimseyen bu görüşte devlet, iktisadi faaliyetleri
belirlemeli ve yönetmelidir.
- Yukarıdaki iki ilke, beraberinde «dış ticarete önem verme» ilkesini getirir. Buna göre dış
ticaret, ülkeye daha çok değerli maden girmesi için yapılmalıdır. Amaç, aktif (ihracat>ithalat)
bir dış ticaret bilançosudur.
- Merkantilizmin sanayileşme anlayışı, nüfus artışını da beraberinde getirir. Çünkü, emek
arzının artışı ücretleri düşüreceğinden sanayi üretimi ve ihracat artar.
- Nüfus hareketleri ve tarımsal üretim ilişkisi (tarımsal üretimin arttığı dönemlerde toplam
tarımsal gelirin düşmesi) şeklindeki King Kanunu ilk kez bu dönemde ortaya konmuştur.
- Paranın miktar teorisinin çok ilkel bir ifadesi burada yer alır. Buna göre; MV=PT şeklindeki
Fisher denkleminde V' nin etkisi açıkça belirlenmemekle beraber lüks mal talebinin
yükselişinin fiyat artışlarını körüklemesi dolayısıyla harcamaların hızlanması (J. Bodin)
şeklindeki tespit, V' nin kavranmış olduğu şeklinde yorumlanabilir.
- Paranın değeriyle ilgili olarak da madeni paraların ayarındaki değişmelerin piyasalarda
dengesizliğe yol açacağını savunan «kötü para iyi parayı kovar» ilkesi de bu dönemden
kalan bir görüştür.
İngiliz Merkantilizmi
Ticari Merkantilizm olarak da bilinen bu görüşün dört amacı vardır:
- Sömürgeciliği geliştirerek deniz gücünü arttırmak,
- İthalattan fazla ihracat yapmak (sanayi ürünleri için),
- İhracattan fazla ithalat yapmak (tarım ürünleri için),
- Milli sanayiyi ikinci planda bırakmak,
Fransız Merkantilizmi
- Colbertizm olarak da bilinen bu görüş, temelde sanayiye yönelik ve devletçidir.
- Amaç; para stokunu arttırmak olup bu, sanayinin gelişmesine bağlanmıştır.
- Sanayinin gelişmesi için devlet, ihraç mallarının fiyatını düşürecek şekilde politikasını
ayarlamalı, çeşitli eyaletler arasında gümrükler kaldırılmalıdır.
Fizyokrasiyi de önemli ölçüde etkileyen bu görüşün temsilcileri; J. B. Colbert ve R. Cantillion'
dur.
Jean Baptist COLBERT
Fransız Merkantilizmi'nin kurucusu sayılabilir.Fransız Merkantilizmi' ne yaptığı katkıdan
dolayı Colbert' in görüşlerine Colbertizm de denmiştir. Temel görüşleri şöyledir:
- Colbert' e göre sanayileşmenin amacı altın biriktirebilmektir. Bunun için dış ticarette ihracat
arttırılmalıdır.
- Colbert' in sanayileşme anlayışı üç aşamalıdır:
1) İktisadi liberalizm aşaması: ticaret için hürriyet ve güven gereklidir.
2) Himayeci merkantilizm aşaması: devlet himayeciliği tekrar göze çarpar.
3) Liberalizme dönüş aşaması: Amaç; ticaretin tamamen serbest bırakılmasıdır.
Richard CANTILLON
Fransız Merkantilizmi'nin temsilcilerinden olan R.Cantillon'un bazı görüşleri şöyle
sıralanabilir:
- Cantillon'a göre İki türlü değer vardır:
1) Malın Öz değeri (üretim faktörünün miktar ve nitelik olarak ölçüsü),
2) Malın piyasa değeri (arz ve talebe göre oluşan değer),
- Uluslararası ticaret konusunda; ülkeden değerli maden çıkarılması yerine daha fazla ihracat
yoluyla değerli madenin ülkeye girmesini savunur.
- Cantillon para hacmi ve parasal değişmeleri incelemiş, özellikle enflasyonla ilgilenmiştir.
Alman Merkantilizmi
- Milli ekonomi gelişmelidir. Bu açıdan devlet müdahalesi kaçınılmazdır.
- Uluslararası ticarete - özellikle ihracat artışına - önem verilmelidir.
- Nüfus arttırılmalıdır.
- Tarım korunmalıdır.
Alman Merkantilizmi' nin daha sonraları ortaya çıkan Tarihçi Okul' a etkisi olmuştur. Diğer
Merkantilist yazarlar ise şöyledir:
Thomas MUNN
Alman Merkantilizmi'nin temsilcilerinden olan T.Munn'un görüşleri şöyledir:
- Refahı sağlamak için özellikle dış ticarete önem verilmelidir (ihracat>ithalat). İç ve dış
ticarette devlet müdahalesi olmamalıdır.
- Sert önlemlerle fiyat hareketlerinin önüne geçilebilir.
- Para miktarının, ithalat ve ihracat karşılaştırmasıyla belirlenmesi gerekir.
- Devletin gücü; sahip olduğu para ve maden stokuyla ölçülür.
William PETTY
Bazı görüşleriyle Merkantilist sayılan yazar, liberal iktisada öncülük etmiştir. W.Petty'nin bazı
temel görüşleri şöyledir:
- Objektif değer kavramının temellerini atmıştır. Değeri oluşturan unsurlar arasında emeğin
yanında toprağın da bulunduğunu savunur.
- Rant kavramını modern anlamda ele alan ilk yazardır. Petty' e göre rant; işçinin geçimi için
gerekli harcamanın üretim maliyetinden çıkarılmasından sonra kalan fazlalıktır.
- Faizi, bir kimsenin parasını bir başkasına belli bir süre geçmeden geri istememek şartıyla
vermesi halinde aradan geçen sürede katlandığı zahmet için aldığı karşılık olarak tanımlar.
- Petty'e göre fiyat, değerin ölçüsüdür. Değerin temeli ise emektir. Fiyatın temeli emek
olduğuna göre emek, «gerçek fiyat»tır. «Mübadele fiyatı» ise rekabet piyasasındaki fiyattır.
- Nüfusun artışından yanadır.
Sir Dudley NORTH
Alman Merkantilizmi'nin gelişimine büyük katkıda bulunan North, Merkantilist düşüncelere
sahip olsa da Liberalizm' in öncülerindendir.Bazı temel görüşleri şöyledir:
- Rant nasıl toprağın kiralamasının karşılığı ise faiz de paranın kiralanmasının karşılığıdır.
- Sermaye, kendi kendini büyüten bir değerdir. Gerçek zenginler para sahibi olanlar değil,
toprak sahipleri (sermayedarlar)dır.
- Fiyat, malın parayla ifade edilen eş-değeridir.
- Serbest ticaret herkes için yararlı ve kazançlıdır.
1750' li yıllarda ticari kapitalizmin sınai kapitalizme dönüşmesiyle liberalizme geçiş
zorunluluğu, devletin aşırı müdahalesinin olumsuz etkileri, burjuvazinin genişlemesiyle sosyal
ve ekonomik dengelerin bozulması, vb... sebepler Merkantilizmin sonunu hazırlamış ve
Doğal Düzen filozoflarının temelini oluşturduğu Fizyokrasi akımı ortaya çıkarak 1755-1775
yılları arasında varlığını sürdürmüştür.
DOĞAL DÜZEN FİLOZOFLARI
Doğal Düzen, doğanın gücü anlamına gelip insan topluluklarının tabii bir kanunla yönetilmesi
demektir. Doğal Düzen, Fizyokrasinin temelini oluşturan. Doğal Düzen; toprakta ve taşınabilir
mallarda özel mülkiyeti, anlaşma özgürlüğünü, iktisadi girişim özgürlüğünü, serbest girişimi
gerektirir. Tüm bireyler için eşit özgürlük ile karşılıklı hak ve görev, toplum mutluluğunun
maksimumlaştırılması için gereklidir. Bu görüşün temsilcileri şunlardır.
John LOCKE
Doğal düzenin temelini oluşturan görüşlere sahip olan J.Locke'a göre;
- Toplumu yöneten doğal yasalara bağlı olarak tek tek insanlardan oluşan toplumlar, doğal
bir düzen oluşturabilirler. Bunun tek şartı ise insanları doğuştan özgür ve eşit kabul etmektir.
- Para konusunda; miktar kuramının, paranın dolanım hızının ve birikiminin etkileri önemlidir.
Paranın iki değeri vardır.:
1) Kullanım değeri; faiz oranı ile belirlenir. 2) Mübadele değeri; para ve mal miktarı
arasındaki orana göre belirlenir.
- Değerin tek kaynağı emektir. Toprak, değerin kaynağı olamaz.
- Faiz, paranın kiralanmasının karşılığıdır. Faiz oranını ise dolanımda bulunan paranın oranı
belirler.
David HUME
- Doğal düzeni temel alarak Liberalizme öncülük eden yazara göre üç doğal yasa vardır:
1) Özel mülkiyetin istikrarı,
2) Mülkiyetin serbestçe el değiştirmesi,
3) Sözleşmelere ilişkin taahhütlerin yerine getirilmesi.
Sonraları liberalizmin temel ilkelerinden olan «görünmez el» ilkesinin kökleri, Hume' un
görüşlerine dayanır.
- Hume'a göre ticaret (özellikle dış ticaret), bireyin refahı yanında devletin gücünü de arttırır.
Hume, merkantilistlerin «ticarette bir tarafın kazançlı, bir tarafın kayıpta olacağı» görüşüne
karşıdır. Hume «ticaret, iki taraf için de yararlıdır görüşünü benimser». Bu görüş literatürde
«otomatik denge teorisi» olarak yer alır.
FİZYOKRASİ
- Doğal düzeni savunan bu görüşe göre toplumsal ve ekonomik kurallar doğal bir kanun
gücüyle oluşur.
- Üretimde tek verimli alan tarımdır. Tarım, tüketilenden daha fazla üretime yol açar. Oluşan
bu fazlalık Fizyokratlar' ca «net hasıla»olarak ifade edilir. Diğer faaliyetler (ticaret, sanayi) ise
kısırdır, çünkü net hasıla oluşturmazlar.
- Gelir dağılımı teorisi açısından net hasılaya dayanarak toplum üç sınıfa ayrılır. Verimli sınıf
(çiftçiler), toprak sahipleri, kısır sınıf (sanayici ve tüccarlar). Quesnay tarafından oluşturulan
«ekonomik tablo»ya göre bu sınıflararası gelir dağılımı şöyledir: Çiftçiler, topraktan
sağladıkları net hasılayı toprak sahiplerine kira olarak verirler. Toprak sahipleri, toprağın
işletilmesinin bedeli olan bu net hasılayı alırlar. Kısır sınıf ise hammaddeyi işlenmiş maddeye
dönüştürmek için imalathane ve işçiye ihtiyaç duyar. Bu yüzden bu sınıfın elde ettiği net gelir,
diğer iki sınıfa dönmek zorundadır. Bu «ekonomik tablo», genel denge modellerinin»
başlangıcı sayılır.
- Tek verimli alan tarım olduğuna göre vergi, sadece tarımdan alınmalıdır.
- İhracat, tarımsal ürünlere dayanmalıdır.
- Değerin kaynağı tarımdır.
- Sermaye sadece tarımsal yatırımlarda kullanılmalıdır.
- Faiz, tarımsal sermayenin kazancıdır.
- Fizyokratlar, ekonomik süreci sistematik olarak incelemişler, tümdengelim metodunu
kullanmışlardır. Akımın önemli temsilcileri:
Francois QUESNAY
Fizyokrasinin temelini oluşturan görüşlere sahip olan F.Quesnay'e göre;
- Servet; bir ülkenin biriktirdiği para miktarından değil, üretilen ihtiyaç maddesi miktarından
oluşur.
- Toplumsal kurallar doğal yasalarla belirlenir (Doğal Düzen).
- Quesnay'in gelir dağılımı konusunda oluşturduğu «ekonomik tablo» analizi, genel denge
modellerinin temelini teşkil eder.
- Sadece tarımdan vergi alınmalıdır (tek vergi).
Dupont de NEMOURS
Quesnay ile aynı görüşleri (tek vergi, doğal düzen, vb.. ) paylaşan Nemours ayrıca tarımda
özel mülkiyetin, ticaret ve sanayide ise tam bir mübadele serbestliğinin şart olduğunu ileri
sürmüştür.
Robert Jacques TURGOT
Fizyokrasi'yi önemli ölçüde etkileyen Turgot'un bazı görüşleri şöyledir;
- Değer, faydaya bağlıdır.
- Fiyat, piyasada oluşan arz ve talebe göre belirlenen ortalama değerdir.
- Ücret konusunda ise sanayi işçileri için asgari ücret geçerliyken, tarım işçileri için böyle bir
sınırlama söz konusu değildir.
- Turgot,diğer Fizyokratlar gibi doğal düzen, tek vergi gibi ilkeleri de benimsemiştir.
Kaynak: Coşkun Can Aktan, Politik İktisat, İzmir: Anadolu Matbaası, 2000. adl kitaptan
alınmıştır.

Benzer belgeler

8.BÖLÜM: FİZYOKRATİK İKTİSADİ DÜŞÜNCE Fizyokrasinin

8.BÖLÜM: FİZYOKRATİK İKTİSADİ DÜŞÜNCE Fizyokrasinin olarak da değerlendirilebilir.  Quesnay ilk kez tümdengelim yöntemini İktisadî olayların yorumlanmasına uyarlamış ve olaylar arasında mantıksal bir ilişki kurma çabası içine girmiştir.  Ekonomik ...

Detaylı