1. epitel dokusu - Bülent Ecevit Üniversitesi

Transkript

1. epitel dokusu - Bülent Ecevit Üniversitesi
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
1. EPİTEL DOKUSU
A1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Örtü Epiteli
Tek Katlı Yassı Epitel (Prep. No: 1 )
Tek Katlı Kübik Epitel (Prep. No: 1)
Tek Katlı Prizmatik Epitel (Prep. No: 2)
Çok Katlı Yassı Epitel (Prep. No: 4)
Değişici Epitel (Prep. No: 7)
Yalancı Çok Katlı Kinosilyalı Prizmatik Epitel (Prep. No: 4)
Yalancı Çok katlı stereosilyalı Prizmatik Epitel (Prep No: 5)
B- Bez Epiteli
1. Tek Hücreli Endoepitelyal Bez (Goblet Hücresi)
2. Müköz Ağırlıklı Karma (Miks) Bez (Prep. No:8)
Böbrek
Böbrek
Mide ve safra kesesi
Özefagus
Mesane
Trakea
Epididimis
H-E
H-E
H-E+ Masson
H-E
H-E
H-E
H-E
İnce bağırsak
Sublingual
PAS+H
H-E
1- Tek Katlı Yassı Epitel (P No: 1 H-E): Böbreğin Bowman kapsülünün pariyetal yaprağı, seröz zarlar
(periton, plevra, perikardın mezotelini oluşturur), damar endoteli, akciğer alveollerini döşeyen tip I alveol epiteli
gibi.
Resim 1. Böbrek paryetal yaprağını döşeyen tek katlı yassı epitel (oklar).
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
2- Tek Katlı Kübik Epitel (P. No: 1 H-E): Böbreğin proksimal ve distal tübül hücreleri, tiroid bezindeki
kolloidi çevreleyen epitel, lensin ön yüzü, koroid pleksus, overin serbest yüzü, seröz bezlerin en son kısımları,
çoğu bezin boşaltım kanalları ve respiratuvar (solunumsal) bronşiyoller. Bu tür epitel mukus, ter ve enzim gibi
bazı maddelerin salgılanmasında ve geri emilmesinde rol alır.
Resim 2. Distal tübüldeki tek katlı kübik epitel hücrelerinin çekirdekleri izlenmekte (oklar).
3- Tek Katlı Prizmatik Epitel (P. NO:13 Masson ): Mide yüzeyini, ince ve kalın bağırsakları, safra kesesini
ve uterus boşluğunu döşer. Bunlardan, tuba uterina ve uterusu döşeyen epitelin serbest yüzü silyalıdır ve iletim
işlevinden sorumludur.
Resim 3. Safra kesesinden geçen kesitte tek katlı prizmatik epitel ve bu epiteli oluşturan hücrelerin
çekirdeklerinin bazale yakın konumda yerleştiğine (oklar) dikkat ediniz.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
4- Çok Katlı Yassı Epitel (P. NO: 4 H-E): Keratinize ve non - keratinize (keratinize olmayan) olmak üzere iki
kısımda incelenir. Keratinize epitel, derinin epidermisinde ve filiform papillada, non - keratinize epitel ise dudak,
ağız içi, farinks (yutak), gerçek ses telleri ve vajen epitelinde bulunur.
Resim 4. Sağ tarafta trekeanın hemen üstünde yer alan özefagus izlenmekte. Sol tarafta Özefagusun çok katlı
yassı epiteli (siyah uzun çizgi epitel tabakasını ifade ediyor) ve epitelin en üst tarafındaki hücrelerin
çekirdeklerinin yassı (oklar) olduğu gözleniyor. Preparat sıçanlardan alındığı için epitel tabakasının üstünde
keratinize bir tabaka gözlenmekte.
5- Çok Katlı Değişici Epitel (P. NO: 7 H-E): Transisyonel epitel de denir. Üriner sistemde, böbrek pelvisinden
üretranın bir kısmına kadarki bölgeyi döşer. En üst sıradaki hücreler, büyük dışbükey yüzeye sahiptir ve şemsiye
şeklindedir. Bu epitel, döşediği organın kısa süreli iç basınç ve hacim değişikliklerine ayak uydurur.
Resim 5. Mesane epitelini (uzun siyah çizgiler) ve epitelin en üst tabakasındaki şemsiye şeklindeki hücrelerin
çekirdekleri (oklar) görülmekte.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
6- Yalancı Çok Katlı Epitel (P. NO:4 H-E): Burada bütün hücreler tek bir bazal laminaya oturmuştur fakat, bu
hücrelerin büyüklükleri farklı olduğu için hepsi yüzeye kadar ulaşamaz. Solunum yollarında, erkek üreme
sisteminin boşaltım kanallarındaki duktus epididimiste ve duktus deferenste gözlenir.
Resim 6. Trakeanın lümene bakan yüzünde kinosilyalı yalancı çok katlı epiteli izlenmekte (Ep). Lp: Lamina
propriya, yıldız: hiyalin tip kıkırdak, perikonriyum: oklar.
7- Yalancı Çok katlı stereosilyalı Prizmatik Epitel (Epididimis P.NO: 5 H-E):
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
8- Tek Hücreli Endoepitelyal Bez (Goblet Hücresi P. NO: 3 H-E):
Resim 8. İnce bağıraktan geçen kesitte epitel tabakasında çizgili kenar (oklar) ve epitel hücreleri arasında PAS
(+) reaksiyon gösteren goblet hücreleri (yıldız) gözleniyor.
9- Müköz Ağırlıklı Karma (Miks) Bez (Sublingual Bez ) (P.NO: 8 H-E): Müköz bezler ise, karbonhidrat
yapısında salgı yapar. Sitoplazmalarının üst kısmında, bol miktarda müsinojen granüller vardır. Bu granüller
hematoksilen ve eozin boyalı kesitler hazırlanırken kaybolduğu için, hücrelerin bu kısımları genellikle boş olarak
görülür. Ayrıca, klasik histoloji preparatı hazırlama yöntemiyle elde edilen bez yapılarında, müköz bez
hücrelerine ait çekirdekler periferik (çevresel) yerleşimli ve yassı olarak görülür. Hızlı dondurma yönteminde
ise, bu hücrelerin çekirdeklerinin aslında yuvarlak şekilli ve merkezi yerleşimli oldukları ortaya çıkmıştır.
Müköz bez hücreleri, koyu kıvamda salgı üretir ve açık renkte boyanır.
Resim 9. Sublingual bezde müköz yapıdaki bezler (yıldız) ve bu müköz bezlerin üstündeki seröz bezler (oklar)
izleniyor. Lob içerisindeki intralobuler kanalların (ilb) kübik epitel ile döşendikleri görülüyor.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
2. BAĞ DOKU
1- Retiküler Lifler ( P. NO: 10b Retukulin)
Lenfoid ve miyeloid dokuların, bağırsakların, kan damarlarının, sinir dokusunun, derinin papiller
tabakasının, bez stromasının ve diğer pek çok iç organların da bulunduğu yapıların retiküler çatısını oluşturur.
Retiküler lifler gümüşleme ve PAS ile boyandıkları için, gümüşü seven (arjirofilik) lifler de denmektedir. Bu
liflerin yapısını, tip – III kollajen lifler ve glikoproteinler oluşturur. Temel özellik olarak fazla esnemedikleri
için, bazı organların dış kapsül yapısında da yer alırlar ve bu organlara desteklik sağlarlar. Az miktar
uzayabildiklerinden ötürü lümenli organların da yapısına katılırlar.
Resim 1. Böbreğin korteksinden geçen kesitte glomerül (yıldız) görülmekte. Organın çatısını oluşturan retiküler
lifler koyu kahverengi olarak izlenmekte (oklar)
2- Elastik Lifler (P. NO: 14 H-E)
Vücudumuzda en az bulunan bağ dokusu lifidir. Kollajen liflerden daha incedir. Yapısı üç boyutlu ağ
görünümündedir. Elastik lifler, kollajen lifler ile bir ağ oluşturarak doku genişlemesini sınırlandırır ve dokunun
aşırı gerilip parçalanmasını (yırtılmasını) engeller. Bu bağlamda, genellikle boşluklu organların duvarına
yerleşmiştir.
Damarların tunika mediasında (büyük ve orta tip arterler), sindirim sisteminin tabakalarında, akciğerlerde
(alveoller arası bölmede, bronş ve bronşiyollerde), elastik kıkırdaklarda (epiglottis) ve bazı ligamentlerde (lig.
flava ve nukea) bulunur. Elastik lifler ileri derecede uzayıp, tekrar eski uzunluklarına dönebilirler. Bu yolla
kopmaksızın kendi uzunluklarının %150’sine kadar uzarlar. Dolayısıyla, daralıp genişleyen veya uzayıp kısalan
organlarda sıklıkla gözlenirler
Elastik lifler, bağ dokusunda fibroblastlar ve kan damarlarında düz kaslar tarafından meydana getirilir.
Yapısında elastin proteini vardır. Bu protein glisin, lizin, alanin, valin ve prolin aminoasidi yönünden zengin,
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
hidroksilizin aminoasidi yönünden fakirdir. Elastin proteininin etrafı, her biri yaklaşık 10 nm çapında fibrillin
glikoproteinlerinden oluşmuş mikrolifsi bir kılıfla sarılıdır. Elastik liflerin yapısında, disülfit bağları vardır. Bu
köprüler rutin boyama yönteminde çoğu kez gözlenemez. Bu bağlar iyot veya permanganat gibi kimyasallarla
muamele edildikleri zaman kısmen anyonik yapıdaki sülfonik aside dönüşürler. Bu durumda, kuvvetli bazofili
gösterirler. Dolayısıyla, orsein veya rezorsin fuksinle boyanarak gözlenebilirler. Verhoeff ve orsein
boyalarının içeriğinde iyot, rezorsin ve aldehit fuksin boyalarının içeriklerinde ise, permanganat kimyasalı
vardır.
Resim 2. Epilottisten geçen kesit. Kıkırdak hücreleri (yıldız) ve çok soluk pembe boyanmış elastik lifler
gözleniyor (oklar).
3- Müköz Bağ Dokusu (P.NO: 9b Masson)
Bol miktarda jelatinimsi bir temel maddenin (Wharton peltesi) içerisinde az miktarda hücre yer alır.
Burada ağırlıklı olarak hiyalüran GAG‘ı bulunur. Esnekliği fazla olup, basınca dayanıklı bir dokudur. Başlıca
göbek bağında, vertebraların arasındaki disklerde ve süt dişinin pulpasında yerleşiktir.
Resim 3. Göbek kordonuna ait mikrofotoğraf. Ortada bir arter (A) gözleniyor. Yıldız ile gösterilen bölgeler
müköz bağ dokusunu oklar ise bağ dokusu içerisindeki prokollajen lifleri göstermekte.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
4- Sıkı Bağ Dokusu
A) Düzenli Sıkı Bağ Dokusu (P. NO:11 H-E) Düzenli ve birbirlerine paralel olan sıkı lif demetleri arasında, az
sayıda fibroblastlar yer alır. Temel maddesi azdır. Kollajen lifler, dış ve iç kaynaklı fiziki yüklere karşı
dayanıklılığı artırır. Tendon, ligament, periost, perikondriyum, derin fasya ve organ kapsülünde bulunur.
Resim 4. Tendona ait bir fotoğraf. Kollajen liflerin meydana getirdiği sıkı lif demetleri izlenmekte (uzun siyah
çizgiler).
B) Düzensiz Sıkı Bağ Dokusu: İçerik olarak düzenli sıkı bağ dokusu ile aynı olmasına karşın, buradaki kollajen
lifler değişik yönlere doğru yayılmışlardır. Bu doku çeşidi, kırılgan doku ve organların etrafını sarar ve bunları
mekanik baskıdan korur. Dermisin retiküler tabakasında ve çoğu organların kapsüllerinde bulunur.
5- Yağ Dokusu ( P. NO:12 H-E): Adiposit (yağ) hücrelerinden meydana gelmiştir ve gevşek bağ dokusunun
içinde yer alır. Ana işlevleri arasında enerji depolamak, iç organlara desteklik sağlamak ve leptin, resistin ve
TNF – alfa gibi bazı hormonların sentezlenmesi yer alır.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
Resim 5. Yağ dokusu normal histolojik rutin takip sonucu içi boşluklu bal peteği şeklinde görünür.
KIKIRDAK DOKU
1
2
3
Hiyalin Kıkırdak - Trakea (Prep. No: 4)
Elastik Kıkırdak - Epiglottis (Prep. No: 14)
Fibröz Kıkırdak
1- Hiyalin Kıkırdak (P.NO: 4 H-E)
Hiyalin kıkırdağın sıkı yapısı, bileşenlerin arasındaki yaygın çapraz bağlardan kaynaklanır. Bağlama
proteini, proteoglikanların öz kısımlarını uzun hiyaluran zincirlerine bağlayarak, proteoglikan agregatlarının
oluşmasını sağlar. Proteoglikanların GAG tarafındaki zincirleri, tip – II kollajen lifleriyle birleşir. Kondrosit
hücreleri, kıkırdak matriksinin içinde ya tek tek veya ikili üçlü izogen gruplar şeklinde gömülmüştür.
Her bir kondrosit hücresinin kapladığı ve laküna denilen boşluklar ise, sadece o hücre öldükten sonra
ortaya çıkar. Doku kütlesinin merkezindeki kondrositler küresel, çevrede yerleşik olanlar ise düzdür veya elips
şeklindedir.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
Resim 1. Epitel tabakası (Ep) altında gevşek bağ dokusu yapısında Lamina propriya (Lp) ve bağ dokusunun
altında hiyalin tip kıkırdak (yıldız) gözleniyor. Hiyalin tip kıkırdağı saran perikondriyum pembe renkte (oklar)
izleniyor. Kıkırdak içerisinde kondrositlerin etrafında teritoryal matriks (ok başları) izlenmekte.
2- Elastik Kıkırdak (P.NO: 14 H-E)
Kulak kepçesi, dış kulak yolu, epiglottis ve larinsteki bir kısım kıkırdak elastik tiptedir. Kıkırdak taze
olduğu zaman, hiyalin kıkırdaktan daha esnektir ve sarı renklidir. Elastik kıkırdağın lif içeriği, hiyalin
kıkırdağına benzer ve yapısında tip – II kollajen liflerine ek olarak, yoğun bir elastik lif ağı vardır. Bu ağ, elastik
kıkırdağın merkezinde en yoğun haldedir ve Verhoeff gibi elastik lif boyalarıyla boyandığı zaman, doku yapısını
gölgeleyebilir. Buradaki elastik lifler, rezorsin fuksin veya aldehit fuksinle rahatlıkla gösterilebilir. Kondrositler,
tipik bir şekilde izogen gruplar şeklinde bulunur.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
Resim 2. Epilottisten geçen kesit. Kıkırdak hücreleri (yıldız) ve çok soluk pembe boyanmış elastik lifler
gözleniyor (oklar).
Fibröz Kıkırdak
İntervertebral disklerde, simfizis pubiste ve bazı eklem kıkırdaklarında bulunur. İntervertebral disk anulus
fibrozus ve nukleus pulpozustan oluşmuştur. Gelişim aşamasında notokorttan nukleus pulpozus oluşur. Bu
yapıyı çevreleyen fibröz liflerden anulus fibrozus meydana gelir.
Fibröz kıkırdağın yapısında, bol miktarda tip – I kollajen lifler vardır. Bu lifler ışık mikroskobunda,
demetler yapmış tarzda rahatlıkla gözlenir. Fibröz kıkırdağın temel maddesinde, eşit miktarlarda dermatan ve
kondroidin sülfat bulunur. Buradaki kapsül matriksi, hiyalin kıkırdağınkine benzer ve bir miktar tip – II
kollajen içerir. Kondrositler, yoğun şekilde üst üste dizilmiş rulo şeklinde tip – I kollajen demetleri arasında
izogen gruplar halinde yer alır. Fibröz kıkırdağın etrafını perikondriyum çevrelemez
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
KEMİK DOKU
1 – Sıkı (Kompakt) Kemik (Prep. No: 64e)
2 – Süngerimsi (Spongiyoz) Kemik (Prep. No: 63)
3 – Proliferasyon Kıkırdağı (Prep. No: 61)
1. Spongiyoz (süngerimsi) kemik (P. NO:16 H-E): Süngerimsi kemik ince, uzun ve düzensiz trabeküllerden
veya çubuklardan meydana gelmiştir. Bu trabeküller dallanma gösterir ve bu dallar birbirleriyle birleşerek, bir ağ
oluşturur. Birbirleriyle temas eden bölgeler arasında kalan boşluklar, kemik iliğiyle doldurulmuştur. Süngerimsi
kemik dokusunda, kanal ve damar bulunmaz ve buranın beslenmesini, trabeküllerin arasında yer alan kemik iliği
temin eder.
Resim 1. Uzun kemiğin epifiz bölgesinden geçen kesitte süngerimsi kemik izlenmekte. Kemik trabekülleri
(yıldız) ve trabeküller arasında kemik iliği (KI) gözlenmekte.
2. Kompakt kemik (P. NO:16 H-E): Sıkı kemik dokusunun matriksi ve hücreleri, bu damarlardan çıkan besin
maddelerinin difüzyonu ile beslenir. Uzun kemiklerin diyafizinde olduğu gibi, sıkı kemikteki lameller de özel,
dış dairesel, iç dairesel ve ara lamel olmak üzere dört çeşittir. İç dairesel lamel kemik iliği boşluğunun etrafında,
dış dairesel lamel periostun altından itibaren ve ara lamel de bunların arasında yer alır. Özel lamel ise, havers
kanallarının etrafındadır ve iç içe geçmiş halkalar şeklinde bulunur. Buna, Havers (osteon) sistemi denir. Ara
lameller de, üçgen şeklinde veya düzensiz biçime sahip olan ve birbirine paralel seyreden bir yapıya sahiptir. İki
dairesel sistemin arasında, çok sayıda havers sistemi mevcuttur. Her bir haversiyan sistem, diyafizin uzun
eksenine paralel silindirler şeklindedir
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
Resim 2. Uzun kemiğin diafiz bölgesinden geçen kesitte kompakt kemik (yıldız) ve osteositler(oklar) görülüyor.
3. Proliferasyon kıkırdağı (kondral kemikleşme P.NO:17 Masson):
Resim 3. D: dinlenme zonu, P: Proliferasyon zonu, H: Hipertrofi zonu, K:Kalsifikasyon zonu, O: Ossifikasyon
zonu. Kemik trabekülleri (yıldızlar)
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
4. İntramembranöz Kemikleşme (P. NO: 18 Masson):
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
DERİ
1 – Kıllı Deri (P. NO: 19 H-E)
2 – Kılsız Deri (P. NO:6 H-E)
Dermis
Papiller ve retiküler olmak üzere iki tabakası vardır. Epidermisin altında yer alır. Papiller tabaka
kollajen, retiküler ve elastik liflerden meydana gelir ve gevşek bağ dokusu yapısındadır. Epidermisin hemen
altında, dermisin retiküler lifleri sıkıca bir araya gelir ve bir ağ meydana getirir.
Retiküler tabaka, düzensiz sıkı bağ dokusu ve tip – I kollajen lifleri yönünden zengindir. Elastik lifler,
kollajenle birliktedir. Burada bol miktarda ter ve yağ bezleri, kıl folikülleri ile birlikte fibroblastlar, mast
hücreleri, lenfositler, makrofajlar ve derin kısımlarda sıklıkla yağ hücreleri yer alır. Penis, skrotum ve meme başı
gibi retiküler tabakanın derin kısımlarında, düz kas hücre grupları vardır. Diğer düz kas hücreleri ise, erektör
pili kasları olarak adlandırılır. Bu kaslar kıl diplerinde yerleşik olup, kasıldıkları zaman kıllar dikleşir.
1. Kılsız Deri (P.NO: 6 H-E):
Resim 1. Ep: Epidermis
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
PLASENTA
1. Plasenta (P.NO: 22 H-E):
OVARYUM
1. Primordiyal Folliküller
Resim 1. Primordiyal folliküllerin primer oosit çekirdekleri (yıldız) ve oositin etrafındaki 3-5 sıra dizilmiş yassı
follikül hücreleri (oklar) izlenmekte.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
2. Primer Follikül:
Resim 2. Görüntü alanının ortasında multilaminar primer follikül izlenmekte.
3. Sekonder Follikül:
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
KAS DOKUSU
1 – Çizgili Kas (İskelet Kası) (Prep. No:23; H-E)
2 – Düz Kas (Prep. No:25; H-E)
3 – Kalp Kası ((Prep. No: 24; H-E)
1- Çizgili Kas: Miyolifler üzerinde açık ve koyu renkte görünen bölgeler, bant olarak adlandırılır. Işık
mikroskobunda açık renkte görünenlere izotrop bantlar (I bandları), koyu görünenlere ise anizotrop bantlar
(A bandları) denir. Buradaki A harfi anizotropik (Birefringent özelliği: Polarize ışığın çift yönde kırılması), I
harfi ise izotropik (Monorefrigent: Polarize ışığı tek yönde kıran) anlamına gelmektedir. Bunlar, miyoliflerin ana
bantlarıdır. Ayrıca, bunların içinde ikincil bantlar da vardır. I bantlarının tam ortasında, enine seyreden ince fakat
koyu görünümlü Z bandı (çizgisi, zarı) bulunmaktadır. Z harfi, Almanca, Zwischenscheibe kelimesin den
gelmiştir. A bandının ortasında, açık renkli ve Z bandından daha geniş bir H bandı vardır. H harfi, Hensen
diskini temsil eder. Bunlar, ışık mikroskobunun kuvvetli büyütmelerinde gözlenir. Elektron mikroskobuyla
yapılan incelemelerdeyse, H bandının tam ortasında ince ve orta koyulukta bir band daha vardır ki, buna da M
bandı denir. Buradaki M harfi, Almanca’daki mittel scheibe teriminin baş harfinden gelmektedir.
Resim 1. Çizgili kasa ait görüntüde periferik yerleşimli çekirdekler (oklar) ve miyofibriller boyunca enine
çizgilenmeler gözlenmekte.
2- Düz Kas: Splanknik ve somatik mezodermden köken alır. Düz kas telleri, ilkel sindirim kanalını
ve onun türevlerini çevreleyen splanknik mezenşimden farklılaşır. Kan ve lenf damarlarının duvarında yer alan
düz kaslar ise, somatik mezoderm kaynaklıdır. Düz kas hücreleri farklılaşırken, bunların sitoplazmalarında lifsi
ve kasılabilen filamanlar gelişir. Düz kas hücreleri, mekik şekillidir. En kısaları küçük damarlarda (venüllerde ve
arteriyollerde), en uzunları ise uterus duvarında bulunur. Düz kas tellerinde, tek çekirdek yer alır. Çekirdek uzun
ve oval şekillidir ve hücrenin orta ve iç kısmında yerleşik olup, burada iki çeşit filaman mevcuttur
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
Resim 2. Düz kasa ait fotoğrafta düz kas hücrelerinin çekirdeklerinin merkezi yerleşimli ve uzunlamasına
yerleştiğine dikkat ediniz.
Kalp Kası: Splanknik mezodermden gelişir. Miyoliflerin oluşumu öncesinde, miyoblastlarda ritmik
kasılmalar başlar. Daha sonra, hücre içinde miyofilamanlar meydana gelir. Kalp kası hücreleri, doğumdan sonra
sayısal bir çoğalma göstermez. Sadece, 30 yaşına kadar uzunlukları ve kalınlıkları artar. Kalp kasını oluşturan
kas telleri, iskelet kasına ve diğer bazı yönleriyle de düz kaslara benzer. Kalp kası telleri, miyoliflerinin enine
çizgili olması yönünden iskelet kasına, kas tellerinin tek çekirdek içermesi ve bu çekirdeklerin tellerin iç kısmına
yerleşmesi bakımından da düz kaslara benzerler.
Kalp kasında, diğer kas tellerinde bulunmayan özellikler vardır:
 Kas telleri, kollaterallerle (yan kollarla) birbirlerine bağlanır.
 Tellerin birbirlerine bağlandıkları yerler, Z bantlarından daha kalın diskler olarak görülür. Bunlar,
interkalar disk olarak adlandırılır. İnterkalar disklerin yapısında fasiya adherens, maküla adherens
(desmozom) ve gap junction (oluklu bağlantı) bulunur. Fasiya adherensin yapısındaki alfa aktinin,
ince filamentleri birbirine bağlar. Desmozom, kasılma esnasında kalp kası liflerinin birbirinden
ayrılmasını engeller. Oluklu bağlantı ise, sinir uyarımının bir hücreden diğerine geçişini sağlar.
Çekirdek ince uzun olup, lifin ortasında ve miyoliflerin arasında yerleşiktir.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
Resim 3. Enine çizgilenmelerin ve diskus interkalarislerin (oklar) gözlendiği kalp kası.
SİNİR DOKUSU
1 – Beyin (Prep. No: 27; H-E)
2 – Beyincik (Prep. No: 27; H-E)
3 – Omurilik (Prep. No: 28; H-E)
4 – Periferik Sinir (Prep. No: 26; Masson))
Nöron
Sinir dokusunun ana hücresidir. Nöron gövdesi, dendrit ve akson adı verilen uzantılara sahiptir.
Nöronların çapı, 3 – 150 μm arasında değişir. Beyincik korteksinde yer alan granüler hücreler 3 – 5 μm
çapında iken, Purkinje hücrelerinin büyüklüğü 100 – 150 μm arasında değişir. Beyin korteksindeki piramidal
nöronların hücre gövdeleri ise, 100 – 150 μm arasındadır. Omuriliğin ön boynuzundaki motor nöronların hücre
gövdeleri 125 μm çapında olup, bu hücreler organizmanın en büyük hücreleri arasında yer alır. İnsandaki nöron
sayısı, daha çok beyinde yer alan nöronlar göz önüne alınırsa, yaklaşık olarak 14 milyar kadardır. Bu sayıdaki
fazlalık, ara nöron diye adlandırılan bir nöron çeşidinin MSS’de bol bulunmasından ileri gelir.
1. Beyin : Organı damardan zengin piamater sarar. Beyin dokusunun dışta korteks (gri madde) içte medulla
(beyaz madde) görülmektedir. Sinir hücrelerinin perikaryonları gri maddedir. Perikaryonlar piramidal biçimlidir,
büyüklükleri değişiktir. Çekirdekleri soluk, şeffaf, çekirdekçikleri mor renkli ve belirgindir. Aralarında sadece
küçük çekirdekleri görülebilen glia hücreleri vardır. Medullada ise sinir hücrelerinin aksonları ve glia hücreleri
bulunur. Korteksin tüm tabakalarını ayırt etmek mümkün olmasada Betz’in dev piramit hücrelerinin
perikaryonları gözlenebilmektedir.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
Resim 1. Piramidal nöron (yıldız).
2. Beyincik: Preparatlarda beynin aksine beyincik korteksinin tabakaları kolaylıkla ayırt edilebilmektedir. Belli
başlı yapılar, dıştan içe doğru şöyle sınıflandıralabilir:
Piamater: Organın dışında yer alır. Yer yer piamater beyin dokusundan kopmuş ince bir yapı
şeklinde mikroskopta ayırt edilebilir.
b) Gri madde (Korteks):
 Moleküler Tabaka
 Gangliyoner Tabaka
 Granüler Tabaka
a)
c)
Beyaz madde (Medulla): Akson demetleri ve ortalarında yer alan gliya hücreleri görülür.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
Resim 2. Gangliyoner tabakadaki purkinje hücreleri (oklar).
3. Medulla Spinalis: Omurilik preparatına bakınca, gri madde (H) harfi biçiminde içte, beyaz maddenin ise dışta
olduğu fark edilir. Ortada kanalis sentralisi, tek katlı kübik ya da prizmatik ependim hücreleri döşerler. Gri
madde de motor nöronların büyük çok kutuplu perikaryonları ve çevrelerinde gliya hücreleri yer alır. Özellikle
ön boynuzda görülen motor nöronlar kolaylıkla ayırt edilebilirler. Beyaz madde miyelinli aksonlardan ve gliya
hücrelerinden oluşmuştur. Omuriliğin çevresinde piamater vardır.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
Resim 3. Medulla spinalisteki ön boynuzda multipolar motor nöronlar (oklar) izlenmekte.
Resim 4. Multipolar motor nöronun büyütülmüş görüntüsü. Uzantıları(yıldız) ve belirgin çekirdek ve
çekirdekçiği izleniyor.
T.C
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ A.D
4- Periferik Sinir Kılıfları
Periferik sinirin tamamı, birden fazla sinir demetinden meydana gelir. Bunun etrafı, düzensiz sıkı bağ
dokusu özelliğinde olan ve epinöryum denilen bir kılıfla çevrilidir. Bu kılıf, aynı zamanda sinir lifi demetleri
arasındaki boşluğu doldurur. Epinöryum, periferik sinirin etrafında silindirik bir kılıf meydana getirir. Kılıfın
içinde, siniri besleyen damarlar bulunur. Demet oluşturan belli sayıdaki akson topluluğu, perinöryum denilen
düzensiz sıkı bağ dokusu tabakası ile sarılır. Perinöryum kılıfının içinde, Schwann hücresince sarılan aksonlar ve
endonöryum denilen bir bağ dokusu kılıfı vardır. Endonöryum kılcallardan, retiküler liflerden ve az sayıda
fibroblastlardan meydana gelmiştir

Benzer belgeler