Bu sayımızda

Transkript

Bu sayımızda
Reel
NewsRee
1/2012
Bu sayımızda
Arktik’te Çetin Mücadele | SAYFA 6
Plenty Körfezinde Petrol Sızıntısı | SAYFA 16
Operasyon Kyrkesund | SAYFA 26
EMSA Acil Müdahale Gemileri Ağı | SAYFA 31
Fransa’yla Yakın İlişkiler | SAYFA 32
Petrol Sızıntılarında
Çözüm Uzmanınız
Lamor (Larsen Marine Oil Recovery) petrol kirliliği müdahalelerinde ve kirliliğin
temizlenmesinde optimal çözümler sunmaktadır. Dünyanın çeşitli noktalarında
stratejik bir biçimde konuşlandırılmış ofisleri, personeli ve ekipmanlarıyla Lamor
olay rerine en hızlı ve etkili şekilde intikal sağlayarak hükümetlerin, şirketlerin ve
kamuoyunun çevreyle ilgili kaygılarına yanıt verirken, acil müdahalelerinin en
mükemmel şekilde yapılmasına da olanak tanıyarak kazaların çevresel ayak izlerini en aza indirmekte ve ekosistemleri en üst düzeyde korumaktadır.
Şirket en yüksek teknoloji ürünü petrol döküntğsğ müdahale ekipmanlarını
geliştirmenin ve üretmenin yanı sıra çeşitli hizmetler de sunmaktadır. Lamor’un
sunduğu çözüm portföyü içinde acil durum planlaması, risk değerlendirmesi,
ekipman bakımı ve servis hizmetlerinin yanı sıra bunlara ilişkin eğitimler de bulunmaktadır.
Genel merkezi Finlandiya’da bulunan Lamor’un ABD, Çin ve İngiltere’de %100
oranında sahip olduğu şirketlerin yanı sıra Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve
Umman’da da çeşitli iştirakleri bulunmaktadır. Lamor ayrıca 90’dan fazla ülkeye
yayılmış bir acente ve distribütör ağına sahiptir. Şirket geçtiğimiz 20 yıl içinde
120’den fazla ülkeye ekipman satışı gerçekleştirmiştir.
Lamor kurumsal web sitesinin Arapça versiyonunu gururla takdim eder.
Lamor kurumsal web sitesinin Çince versiyonunu gururla takdim eder.
Lamor kurumsal web sitesinin Fince versiyonunu gururla takdim eder.
Olemme ylpeitä voidessamme esitellä Lamorin uudet suomenkieliset kotisivut.
Lamor kurumsal web sitesinin İspanyolca versiyonunu gururla takdim eder.
Lamor se enorgullece en presentar una versión en español de su sitio web.
İçindekiler
NewsReel 1/2012
4 Fred’in Gözünden
6 Arktik’te Çetin Mücadele
Kuzey Buz Denizinin yer üstüne çıkarılmayı
bekleyen muazzam doğal kaynaklarına artan
ilgi egemenlik çekişmelerini de beraberinde
getiriyor.
10 Kuzey Kutbu Koşullarında
Petrol Sızıntılarıyla Mücadele
Buz tabakasının çekildiği sürelerin uzamasıyla
artan denizcilik faaliyetleri bölgede güvenilir
ve etkin PSM ekipmanlarına olan ihtiyacı
artırıyor.
16 Plenty Körfezinde Petrol Sızıntısı
M/V Rena gemisinin North Island açıklarında Astrolabe resifine çarpması sonucu oluşan
kaza Yeni Zelanda’nın tarihindeki en ciddi
çevre felaketi olarak kabul ediliyor.
24 Christmas Adası
– Palamar Kopması Kazası
Zincirdeyken palamar koparan M/V Tycoon
gemisinin kayalıklara çarpması sonucunda bir
akaryakıt sızıntısı meydana geldi.
25 AMSA Petrol Sızıntısı
Risk Değerlendirmesini yayınladı
“Avustralya Limanlarında ve Sularında Denizcilik Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirlilik
Risklerinin Değerlendirmesi” başlıklı 10 yıllık
gözden geçirme çalışması yayınlandı.
Sayfa 10
26 İsveç Sahil Güvenlik Komutanlığı:
Operasyon Kyrkesund
İsveç’in güney batı sahillerini vuran son 20
yılın en ciddi petrol sızıntısı karşısında Lamor PSM ekipmanlarının aktif bir biçimde
kullanıldığı Operasyon Kyrkesund başlatıldı.
32 Fransa’yla Yakın İlişkiler
CEPPOL ile Bourbon Offshore kuruluşları
ortak hedef olan etkin Acil Müdahale operasyonları için Lamor’u ziyaret ederek bilgi
alışverişinde bulundu.
36 Yeni Kaledonya’da Devir Teslim
28 Noel’de Çam Yerine
Çam Yağı Sızıntısı
sveç’teki bir kimyasal rafinerisinden kaynaklanan 2 km’lik terebentin yağı sızıntısına
YAG Louhi gemisiyle müdahale edildi.
29 Lamor Rusya’daki Gazprom Petrol
Sahasına Yeni Gemisini Teslim Etti
Lamor, Barents Denizi’ndeki Prirazlomnoye
açık deniz petrol sahasında Acil Müdahale
görevlerini üstlenecek 19m uzunluğundaki
çok maksatlı gemisini teslim etti.
30 M/T Alexandria EMSA Filosuna
Katıldı
M/T Alexandria Kıbrıs açıklarındaki kabul
testlerini başarıyla geçerek Avrupa Deniz
Emniyeti Ajansı filosuna katıldı.
31 EMSA’nın Acil Müdahale
Gemileri Ağı
AB üyesi ülkelerin gemilerden kaynaklanan
kirlilikle mücadelesinden sorumlu EMSA,
gemiler, ekipmanlar ve diğer kaynaklarla
hizmet altyapısını geliştirmeye devam ediyor.
Sayfa 26
Yeni Kaledonya’daki Fransız deniz üssü ve
Koniambo Nikel için alınan Lamor Acil Müdahale ekipmanları konteynerlerle taşınarak
teslim edildi
37 Katar’ın Organize
PSM Müdahale Ekipleri
Qatar Petroleum Petrol Kirliliği ve Acil Müdahale Bölümü ülkedeki petrol sızıntılarına
müdahalelerden sorumlu birincil organizasyondur
38 Sorumluluk Bilinciyle
Hazırlık Şarttır
PSM personelinin eğitimi ve çevreye karşı
sorumluluklarımızın bilincinde olmak sorumluluk bilincinin ve profesyonel hazırlıkların olmazsa olmazıdır
42 Karadeniz’de PSM Tatbikatları
Gürcistan’ın ev sahipliğini yaptığı Operasyonel Karadeniz Delta Bölgesel Eğitim Tatbikatı
Batum açıklarında gerçekleştirildi.
43 Haberler
Sayfa 32
Lamor NewsReel Q1/2012 Yayıncı Lamor Corporation, Urakoitsijantie 12 , FI-06450 Porvoo, Finlandiya, Tel:+358 20 7650 100, [email protected], www.lamor.com ©
Lamor Corporation, Tüm Hakları Saklıdır Editör Thomas Barbieri (www.input.fi), Ann-Charlotte Fogde Sayfa Düzeni Heku Baskı Finlandiya, Kyriiri Oy, Kapak Kağıt
Kalitesi MaxiSilk 200g/m2, İç Sayfa Kalitesi MaxiSilk 130g/m2. Kapak Resmi M/V Rena
LAMOR NEWSREEL
3
Fred’in Gözünden
Kapsamlı Bir Risk Analizi
– Bir SWOT yapalım!
H
epimiz petrol sızıntısına müdahale (PSM)
operasyonlarının önemini ve anlamını biliyoruz ve nerede olursa olsun yapılan tüm
müdahalelerde aktif bir biçimde yer alıyoruz.
Norveç ve İsveç’te meydana gelen iki olayda ülkelerin
sahil güvenlik birimlerinin gerçekleştirdikleri müdahale
ve temizleme faaliyetlerinde bir kez daha buna tanık olduk. M/V Rena’nın kayalıklara çarpıp parçalandığı kazada
Yeni Zelanda’nın mücadelesine diğer ülkeler de ekipman
ve personel desteğiyle katıldı. Bu noktada müdahale
personelinin petrol sızıntılarını olabildiğince erken durdurabilmesi ve eko-sistemler üzerindeki hasarı en aza
indirebilmesi için iletişim kanallarının daima açık ve etkin
tutulmasının önemi bir kez daha vurgulanmalıdır.
Arktik Bölgesi üzerindeki çekişmede mesele deniz
dibindeki muazzam petrol ve doğal gaz kaynaklarında
hak sahipliğini gündeme getirecek bir egemenlik tartışmasının ötesinde olup, faaliyetlerin sorumlu bir şekilde
gerçekleştirilmesi de önem taşımaktadır.
4
LAMOR NEWSREEL
Tam bir şeffaflık ve iletişimde açıklık olmalı ancak
doğru ekipmanlara ve bunları doğru şekilde çalıştıracak eğitimli personele olan ihtiyaç da unutulmamalıdır.
Daha önce de belirttiğim gibi acil durum planları “Bir petrol sızıntısı oluşursa” değil “bir petrol sızıntısı
kaçınılmaz olarak meydana geldiğinde” devreye sokulacak planlar olup bölgedeki ülkeler yapılacak müdahaleye anında yardım etmeye hazır olmalıdır. Lamor
olarak en yeni petrol toplama teknolojilerini tanıtmak
amacıyla Fransız CEPPOL’den gelen seçkin konuklarımızı ağırladık. Misafirlerimiz için kısa bir süre önce
Bothnia Körfezi’ne konuşlandırılan Finlandiya’nın yeni
Acil Müdahale gemisi YAG Louhi’ye de bir inceleme
gezisi düzenledik. Gürcistan Karadeniz’deki yoğun deniz trafiği nedeniyle bölgede doğan PSM ihtiyacının
tartışıldığı önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı.
Geride bıraktığımız günlerde Katar, ülkenin sorumluluk bölgesinde meydana gelebilecek sızıntılarda görevli olacak makamları tayin ederken; Hindistan’ın Goa
Eyaleti de “Oil Spill India 2011” konferansı ve sergisine ev
sahipliği yaptı.
Bunlar daha iyiye doğru atılmış sağlam adımlardır.
Hazırlıklarda aktif bir biçimde rol almak ve ihtiyaçları önceden belirlemek sorumluklarımızın bilincinde olarak
ilerlemenin temelinde yer almaktadır.
Bu yüzdendir ki hepimizin yapması gereken şey
SWOT (Güçlü ve Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler) analizi
formunda bir çevresel risk analiziyle birlikte tıpkı bir işletmede olduğu gibi kapsamlı bir risk analizi gerçekleştirmektir. Analiz sonrasında ise envanterler kontrol edilmeli,
gereken ekipman yatırımları yapılmalı ve PSM personelinin en güncel eğitimlerden geçirilmiş olması sağlanmalıdır. Hep birlikte hazır olmak ve dünyanın her noktasındaki petrol sızıntılarına her türlü hava koşulunda en etkin
şekilde müdahale etmemizi sağlayacak en iyi teknolojileri
ve ekipmanları elimizde bulundurmak zorundayız.
Fred Larsen
Fred Larsen, CEO
LAMOR NEWSREEL
5
ARKTİK’TE
ÇETİN MÜCADELE
-mare liberum
Yazar: THOMAS BARBIERI
Donmuş bir ‘hazine’
etrafındaki surların hızla
erimesiyle birlikte çok
yakında gün yüzüne
çıkarılacak .
K uzey Buz Denizinin daha kolay erişilebilir hale gelmesiyle birlikte Arktik
deniz tabanında hak iddia eden ve
bölgenin sahip olduğu muazzam doğal kaynaklardan pay kapmaya çalışan ülkeler
arasındaki yarış kızışıyor. Birleşmiş Milletler
Denizler Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) çevrenin korunması ve sualtındaki doğal kaynakların yönetimi konularında BM üyesi ülkelerin
dünya okyanuslarının kullanımıyla ilgili hak
ve sorumluluklarını belirleyen ve ticari girişimcilerin uyacağı kuralları tanımlayan çatı
örgüt durumundadır.
6
LAMOR NEWSREEL
Bölge ülkeleri Kuzey Buz Denizinin altında
yatan zenginlikleri çıkarma hakkını UNCLOS
çerçevesinde bir hukuki zeminde elde etmek için
kendilerine göre haklı kanıtları ve gerekçeleri kabul ettirebilmek amacıyla sürdürdükleri lobi faabu
liyetlerini
ve çabalarını giderek artırmaktadır.
ye
UNCLOS öncesinde kıyı sularında ülkelerin ulusal sınırları belirlemede bir Hollandalı
tarafından geliştirilen ve ‘top menzili’ esasına
dayalı 17. yüzyıldan kalma ‘Denizlerin Özgürlüğü’ kuralı geçerliydi. Bu dönemde ‘top menzilinin’ ötesinde kalan sular mare liberum
(serbest sular) olarak kabul edilirdi.
Kuzey Kutup bölgesine sınırı olan ülkeler
Rusya, Norveç, Danimarka (Grönland), Kanada ve ABD kıta sahanlıklarının sınırları konusunda ciddi bir uyuşmazlık içindeler. Son dönemde söz konusu ülkeler arasındaki gerginlik
tırmanırken sözlü diplomatik atışmalar da
iyiden iyiye yoğunlaştı.
Uluslararası hukuka göre şu anda hiçbir
ülkenin Kuzey Kutbu ya da kutup çevresindeki Kuzey Buz Denizi üzerinde mülkiyet hakkı
bulunmamakta olup bölgedeki ülkelerin hakları konusunda Münhasır Ekonomik Bölge
(MEB) tanımında belirtilen sınırlar geçerlidir.
UNCLOS uyarınca MEB sınırları içinde
askeri gemiler dahil olmak üzere tüm yabancı
gemilere zararsız geçiş hakkı tanınmaktadır.
Arktik ülkelerinin Kuzey Buz Denizinin
altındaki petrol ve gaz yataklarından bu kadar
büyük bir hırsla pay kapmaya çalışmalarının
haklı bir gerekçesi var, çünkü dünyadaki tüm
petrol ve doğal gaz kaynaklarının %25’inin bu
bölgede olduğu tahmin edilmektedir. Ancak
kimin nerede, hangi doğal kaynaklar için sondaj yapabileceği ve bu kaynaklardan kimin
ekonomik yarar sağlamaya hakkı olduğu sorusu halen bir yanıt bulabilmiş değildir.
Sıradağları Bilimle Birleştirme Çabası
2009 yılının ortalarında Rusya Devlet Başkanı
Medvedev, katıldığı bir televizyon programında
şunları söyledi: UNCLOS bu anlaşmazlığı çözüme kavuşturmak için jeologların ve diğer bilim
dallarından uzmanların da desteğini alarak kıta
sahanlığının belli bir ülkeye ait olduğunu ispat
edilebilen bir deniz tabanı parçası olup olmadığını belirlemek amacıyla bir çalışma başlattı.
“Temel hedefimiz Kuzey Kutup bölgesini
Rusya’nın 21. yüzyılda yararlanacağı bir kaynak üssü haline dönüştürmektir”. 2007 yılında, Rusya, Kuzey Kutbu altındaki okyanus tabanına bayrak dikerek ilk hamleyi yaptı. Bu
hareket yeni gerginliklerin doğmasına neden
oldu. 1969 yılında Neil Armstrong’un aya
Amerikan bayrağı diktiğini, 1911 yılında ise
Norveçli Roald Amundsen’in coğrafi Güney
Kutbu’nu ülkesinin bayrağıyla işaretlediğini
de yeri gelmişken belirtmek gerekir.
Öte yandan, Rus bilim adamları Kuzey
Buz Denizinin dibinde 1240 mil boyunca uzanan bir sıradağlar zinciri olan Lomonosov Sırtının jeolojik olarak Rusya anakarasının parçası olduğunu ve Avrasya kıtasının doğal
uzantısı durumundaki Mendeleev Sırtı ile birleşikliğini ispatlamaya çalışıyor.
Kanada Doğal Kaynaklar Eski Bakanı
Gary Lunn, görüşünü şu şekilde ifade ediyor:
“Kuzey Kutup Bölgesi üzerindeki egemenlik
hakkımızı savunmak ve korumak konusunda
son derece kararlıyız”.
Kuzey Kutbuna kıyısı olan ülkeler mülkiyet ve egemenlik konularıyla ilgili çatışmalarına devam ederken bir yandan da Birleşmiş
Milletler Kıta Sahanlığı Sınırlarını Belirleme
Komisyonuna (CLC) iddialarını sunuyor. Şu
an için tüm ülkeler sorunun çatı örgüt olan
UNCLOS yoluyla çözüme kavuşturulmasını
ister durumda, ancak Madde 287 uyarınca, bu
ülkelerden herhangi birisi anlaşmazlığın
Uluslararası Deniz Hukuku Mahkemesine götürülmesini tercih edebilir.
Yeni bir jeopolitik çatışma alanı
2011 yılının başlarında, Arktik konusunda
Norveç’in Tromso kentinde düzenlenen bir
toplantıya katılan ABD Deniz Kuvvetlerinden
Tuğamiral Dave Titley şunları söyledi: “Kuzey
Buz Denizinin 2035–2040 yılları arasına denk
gelen bir dönemden itibaren yılda yaklaşık bir
ay kadar büyük ölçüde buzsuz kalacağının
LAMOR NEWSREEL
7
Gerekli
kli eğitim ve ekipmanların yokluğu
halinde,
e, KKuzey Kutup bölgesinde meydana
gelebilecek
ce bir petrol sızıntısı zincirleme bir
reaksiyon ba
başlatarak geri dönüşü olmayan
bir kirlenmeye
eye neden olabilir.
8
LAMOR NEWSREEL
matik çekişme daha da ısınıyor. Kanada, Danimarka, Norveç, Rusya ve ABD Arktik
sularının belli parçalarını kendi karasuları
olarak görüyor, yani 12 deniz mili sınırına
göre kıta sahanlıkları olarak değerlendiriyor.
Hangi su yollarının “uluslararası sular” olduğuna ve buralardan geçiş haklarının neler olduğuna ilişkin de anlaşmazlıklar var, örneğin
Kuzey Geçişi bu yollardan birisi.
Para ve egemenliğin ötesinde
Kuzey Kutup
Bölgesinde sıcaklıklar
dünyanın hiçbir
yerinde olmadığı
kadar hızla yükseliyor.
kuvvetle muhtemel olduğunu düşünüyoruz.”
Buz örtüsünün ortadan kalktığı sürelerin uzaması, daha kısa ticaret yolları arayışı içinde
olan taşımacılar da dikkate alındığında Kuzey
Kutup bölgesinde ABD kıyı şeridi boyunca
uzanan ve Kanada’nın 36.000 adasını da içine
alan Kuzeybatı Geçidinin dar boğazlarında ve
kanallarında daha fazla geminin seyredeceği
anlamına gelecektir.
Atlantik ve Pasifik okyanusları arasında
bu şekilde bir bağlantı açılması güney enlemlere inmeye ve Panama Kanalını kullanmaya
mecbur olan gemilerin seyir sürelerini büyük
ölçüde azaltacaktır. Kuzey Kutbu dünyada sıcaklıkların en hızlı şekilde arttığı bölgedir, bu
da Kuzey Kutup bölgesinden geçecek seyirleri
kolaylaştıracak bir unsurdur. Kuzey Buz Denizi üzerinden geçerek ticari seferlerdeki mesafeleri kısaltmayı umut eden nakliye şirketleri
için bu yollar Çin ve Hindistan gibi ekonomik
dinamolara en kolay yoldan erişimi sağlayacak birer rota olacaktır.
Su yollarının kullanımı konusu da işin içine girince Kuzey Buz Denizi üzerindeki diplo-
Karadaki petrol rezervleri azalırken enerji ihtiyacının hız kesmeden artmaya devam etmesi, kaçınılmaz bir biçimde denizde petrol arama çalışmalarını körüklemektedir. Bu, kaza
risklerini artıran bir durumdur. Kuzey Buz
Denizinin sert iklim koşulları keşif ve ekstrapolasyon çalışmalarındaki tehlikeyi en üst düzeye çıkarmaktadır. Acımasız soğuk, uzun süreli karanlık, yoğun sisler ve kasırga
şiddetindeki rüzgarlar gibi etkenler Arktik
sularındaki sondajları daha da özel ve zorlu
hale getirmektedir.
Sahip olduğu bilgi birikimi ve uzmanlığın
yanı sıra zengin bir ekipman parkı ve eğitimle
desteklenen özel Lamor Müdahale Ekibiyle
(LRT) en gelişmiş petrol sızıntısı temizlik çözümlerini sunma kararlılığındaki Lamor iklim
ve bölge farkı olmaksızın dünyanın her noktasına erişebilen yegane kuruluş durumdadır.
Lamor Corporation CEO’su Fred Larsen
şirketi şu sözlerle anlatıyor “Petrol sızıntıları
gibi tehlikeli kazalara karşı tüm arazi ve iklim
koşullarında mücadele için gerekli uzmanlığa
ve ekipmanlara sahibiz.”
Kuzey Buz Denizi ekosistemi petrol sızıntılarına karşı dünyanın en duyarlı bölgelerinden biri olarak görülmektedir. Kendinden
emin bir biçimde konuşan Larsen gerekçelerini de tek tek sayarak şunları söylüyor; “Soğuk
hava ve kalın buz tabakası eko sistemlerin yavaş döngüsüyle birleşince zehirli petrol sızıntılarının daha kalıcı olması ve organizmaların
birden fazla kuşak boyunca kirlenmeye maruz
kalması sonucunu doğurmaktadır. Kuzey Kutup Bölgesinde meydana gelebilecek bir petrol
sızıntısı yaratacağı kirlenme ile geri dönüşü
olmayan bir zincirleme reaksiyona yol açabilir. Güneş ışığının yetersiz olması da sızan petrolün ve diğer kimyasalların parçalanma süreci üzerinde olumsuz etkiye neden olan bir
başka etkendir. Bu nedenle, hem şirketlerin ve
hem de hükümetlerin olası bir çevre felaketinin etkilerini en aza indirmek için gerekli eğitim ve ekipman yatırımları konusunda sorumluluk taşıması son derece önemlidir, işte
bu noktada biz yardımcı olabiliriz.” Q
LAMOR NEWSREEL
9
ARKTİK KOŞULLARINDA
– Güvenilirlik ve verimlilik
10
LAMOR NEWSREEL
SIZINTILARLA MÜCADELE
Yazar: VINCE MITCHELL Fotoğraflar: LAMOR CORPORATION
Arktik Denizinde buz çizgisinin mevsimlik geri çekilmesi tarihte görülmemiş bir düzeye ulaştı. Bu durum,
kaçınılmaz olarak denizcilik faaliyetlerinde hızlı bir artışa yol açacak, yolcu gemilerinin, araştırma gemilerinin ve buzkıranların yanı sıra tankerler, kuru yük gemileri, konteyner gemileri, römorkörler, barclar ve
balıkçı tekneleri de bu yoğun trafikteki yerlerini alacak.
Finlilerin çok maksatlı
Acil Müdahale gemisi Halli.
LAMOR NEWSREEL
11
Donmuş ortamlarda
çalışan Lamor PSM
ekipmanları.
T rafiğin artışıyla birlikte petrol ve doğalgaz arama, keşif ve üretim faaliyetlerinin de gündeme gelecek olması arktik doğal ortamı ve bölgeyi
çeşitli tehlikeleri ve güçlükleri beraberinde
getirecektir. Olası kontaminasyon riskleri arasında ham petrol ve ağır rafineri ürünleri gibi
temizlenmTrafiğin artışıyla birlikte petrol ve
doğalgaz arama, keşif ve üretim faaliyetlerinin
de gündeme gelecek olması arktik doğal ortamı ve bölgeyi çevreleyen ülkeler açısından da
çeşitli tehlikeleri ve güçlükleri beraberinde getirecektir. Olası kontaminasyon riskleri arasında ham petrol ve ağır rafineri ürünleri gibi
temizlenmesi zor petrol bileşenleri ve kalıcılık
özellikleri nispeten düşük olan dizel ve benzin
gibi hafif bileşenler yer almaktadır.
Sızan Petrolün Davranışı
Bir sızıntı durumunda petrolün davranışı üzerinde etki eden en önemli iki fiziksel özellik
yoğunluk (özgül ağırlık, petrolün suyun üzerinde kalması) ve viskozitedir (petrol bileşenlerinin akışkanlığı ve kalınlığı).
Kutup koşullarındaki bir sızıntıda petro12
LAMOR NEWSREEL
lün davranışı daha ılıman iklimlerdeki sızıntılara göre farklılıklar gösterecektir. Petrol sızıntısına müdahaleyi etkileyecek en önemli
farklılıklar şunlardır:
Buharlaşma: Nispeten hafif, daha uçucu
bileşenlerin büyük ölçüde rüzgar hızı, sıcaklık
ve petrol tabakasının kalınlığı gibi nedenlerle
ortamdan uzaklaşmasıdır. Kutup şartlarında
sızan petrolün buharlaşma hızı ılıman hava ve
deniz şartlarına kıyasla daha düşüktür.
Yayılma: Ortamdaki buz varlığı bir kenara bırakılacak olursa, petrolün deniz yüzeyine
yayılmasını belirleyen başlıca iki faktör su sıcaklığı ve daha az etkili olmakla beraber hava
sıcaklığıdır. Kutup bölgelerindeki petrol sızıntılarında sızan petrol daha viskoz olur, sıcak
sulardaki sızıntılara kıyasla daha az yayılma
meydana gelir. Bu faktörler sızan petrolün
davranışında müdahale için kullanılabilecek
ekipmanların ve taktiklerin seçimi üzerinde
etkili olacak farklılıklara yol açacaktır.
Genel olarak ortamdaki buz varlığının sızan
petrolün toplanması için yapılan müdahale operasyonlarının verimliliğini azalttığı ifade edilebilir. Ancak kutup bölgelerinde yapılan çalışmalar-
da müdahale ekipleri açısından avantajlı olarak
değerlendirilebilecek başka hususlar olabilir.
Bunlar arasında; sızan petrol tabakasının
kalınlığında artış, havalanma ve emülsiyon
(yağ su karışımı) oluşumunun yavaşlaması,
buzun köreltici etkisi ve karaya bağlı buzun
kıyı şeridini bloke etmesi sayesinde dalga oluşumunun azalması sayılabilir.
Müdahale Personelinin
Güvenliği ve Ekipmanlar
Tüm petrol sızıntısı müdahalelerinde birinci
derecede önemli konu müdahale ekiplerinin
güvenliğidir. Petrol sızıntılarına müdahale
eden ekipler için deniz güvenliği açısından
normal şartlarda beklenen tehlikelerin dışında diğer pek çok risk de söz konusudur. Aşırı
gürültü, yangın ve patlamalar, bedensel zorlanma, vinç operasyonları, kimyasallara ve zehirli maddelere maruz kalma, yaban hayatı ve
havadan müdahale operasyonları gibi riskler
tüm bölgelerde mevcutken kutup bölgelerinde
bunlara ek olarak soğuk ortam baskısı (hipotermi dahil), buz ortamında ve donma noktası
altında şartlarda küçük ölçekli tekne operas-
Kuzey Kutbu
koşullarındaki bir
sızıntıda petrolün
davranışı daha ılıman
iklimlerdeki sızıntılara
göre farklılıklar
gösterecektir
yonları, takılma ve düşme ve hatta güneş yanığı de olası riskler arasındadır. Bir olay meydana gelmeden önce tüm olasılıklar dikkatle
gözden geçirilmeli, potansiyel tehlikelerin etkilerini mümkün olduğu ölçüde hafifletecek
ya da tamamen ortadan kaldırılacak önlemler
tasarlanmalıdır.
dana gelebilecek ekipman donmalarının önlenmesi için ideal olarak gerekli soğuk uyarlamaları (motor yağı ısıtıcıları, hidrolik sıvısı
ısıtıcıları, sıcak sulu veya buharlı ısıtma) yapılmış olmalıdır ve karşılaşılabilecek buzlardan
kurtulacak veya bunları ortadan kaldıracak
ekipmanlara sahip olunmalıdır.
Mekanik Çevreleme ve
Toplama Ekipmanları
Petrol Bariyerleri
Bunlar petrol sızıntısıyla mücadeledeki en “geleneksel” tekniklerdir ve petrol sızıntılarında
müdahale dendiği zaman hemen hemen herkesin aklına aynı şeyler gelir; petrol bariyerleri
ve yağ sıyırıcılarının (skimmer) kullanımı.
Açıkta yürütülecek mekanik çevreleme ve
toplama işlemleri için seçilen gemi platformları zorlu çevre koşullarına dayanıklı, uzun
süreli operasyonlar için yeterli olanaklara ve
asgari düzeyde buz klasına sahip olmalı, uzun
süreli ve ağır ilerleyen işlemleri yerine getirilebilmesi için ayarlanabilir hatveli pervanelerle
donatılmış olmalıdır.
Kuzey Kutup bölgesinde kullanmak üzere
seçilen ekipmanlar sağlam, basit olmalı; mey-
Petrol bariyerleri, petrol birikintilerini toplamak, çevrelemek ve risk altındaki alanları korumak amacıyla ve gerekmesi halinde kıyı şeridi
temizleme işlemlerine yardımcı olarak kullanılabilir. Petrol bariyerleri kuzey kutup bölgelerindeki (~1-2/10 buz) açık deniz operasyonlarında
sızan petrol tabakasının kalınlığını sıyırıcıların
toplama yapabileceği düzeye kadar artırmak
amacıyla etkin bir biçimde kullanılabilir. Tüm
petrol bariyerlerinde istenen kaldırma kuvvetini elde etmek için bariyerin su üstü ve su altı
hizasını bariyer ağırlığına göre ayarlayan bileşenler bulunmaktadır. En yaygın kullanılan bariyer malzemeleri arasında Polivinil Klorür
(PVC), Poliüretan/Polivinil (“PU”) ve kauçuk
kaplama (“Neopren”) bulunmaktadır.
LAMOR NEWSREEL
13
Kuzey Kutbu
koşullarındaki bir
sızıntıda petrolün
davranışı daha ılıman
iklimlerdeki sızıntılara
göre farklılıklar
gösterecektir
Tüm petrol bariyerleri iki bileşenden oluşur; birincisi genellikle hava veya katı köpük
dolgulu yüzdürme bileşeni, ikincisi ise genellikle demir bir zincir veya kurşun ağırlıklar
şeklinde üretilmiş olup gerdirme sağlayan
ağırlık malzemesi/safradır.
Buzlu ortamlarda buzun bariyer sistemi
üzerinde uyguladığı muazzam kuvvetler sonucunda bariyerlerinin kullanılamayacak derecede yıpranacağı unutulmamalıdır. Arktik bölgelerindeki açık deniz operasyonlarında kullanılan
petrol bariyerlerinde istenen yüksek düzeydeki
sağlamlığı ve performansı elde etmek için genellikle şişirilebilen, heavy duty neopren malzemeden üretilmiş, ağırlık malzemesi/safra olarak
da zincirleri bulunan modeller kullanılır.
Ortamdaki buzun daha fazla olması sızan
petrolün yayılmasının yavaşlaması demektir
çünkü buz, doğal bir bariyer malzemesi olarak
davranarak petrolün dar kanallarda birikmesini veya buz ceplerinde hapsolmasını sağlar.
Petrol Toplama
Yeterli kalınlığa getirilen petrol birikintileri su
yüzeyinden doğrudan toplanabilir ya da sıyırma yöntemiyle çekilebilir. Sıyırıcılar sabit ya
da hareketli olarak ikiye ayrılır ve en yaygın
kullanılanları Oleofilik (yağ çekici madde),
Savaklı, Vakum Çekişli, Hidrodinamik ve Mekanik tipte olanlardır. Birçok farklı petrol sıyırıcı tipi olmakla birlikte, oleofilik sıyırma sistemleri ve savaklı sıyırma sistemleri denizde
en yaygın kullanılan iki tiptir.
Savaklı sıyırıcılarda yağ/su ara yüzünü tarayan bir “ağız” ya da savak bulunmaktadır. Toplanan petrol yerçekimi etkisiyle geçici depoya
pompalanmak üzere petrol toplama haznesine
akar. Savaklı sıyırıcılar teorik olarak son derece
yüksek toplama hızlarına ulaşabilmelerine ve
nispeten ucuz sistemler olmalarına karşın, petrolle birlikte büyük miktarlarda su toplama, vis14
LAMOR NEWSREEL
kozitesi yüksek petrol bileşenlerinin savak hizasını aşamaması, döküntü malzemeyle veya buz
nedeniyle tıkanma gibi dezavantajlara sahiptir,
bu nedenle de verimli kullanımları buzun iyice
azaldığı dönemlerle sınırlı kalmaktadır.
Oleofilik sıyırma sisteminde yağ/su arayüzü yağ çekici özelliğe sahip bir malzemeyle
taranır. Yüzeylere yapışan petrol toplama yüzeyinden kazınarak geçici depoya pompalanmak üzere petrol toplama haznesine aktarılır.
Sıyırıcının yağ çekici yüzeylerinde halat, kemer, fırça ya da disk formlarında yerleştirilmiş
sentetik, metal ve fiber malzemeler bulunur.
Toplama kapasitesi üzerinde doğrudan etkili iki faktör toplama malzemesinin yüzey
alanı ve toplanan petrolün yüksek bir verimle
sıyrılabilmesidir. Lamor tarafından, yağ çekicili fırça sıyırıcıyı Kuzey Kutup bölgesinin
parçalı buz koşullarında kullanıma uygun hale
getirecek özel adaptasyonlar geliştirilmiştir.
Geliştirilen sistemler üzerinde Şirket tarafından kapsamlı denemeler yapılmış ve modeller
Finlandiya Körfezi ve Baltık Denizindeki gerçek vakalarda tecrübe edilmiştir.
Lamor deneyimleri doğrultusunda kutup
bölgesinde kullanıma son derece uygun, güvenilir ve etkili ekipmanları geliştirerek etkili ve
pratik çözümler sunan sektör lideri bir firmadır. Şirket, Batı Sibirya, Kuzey Buz Denizi
(Prirazlomnoye) ve doğu Rusya (Sakhalin)
bölgelerinde de operasyonlar yürütmüştür.
Kendisini kanıtlanmış bu tasarım ve teknolojide yağ çekici fırça petrol/su arayüzü üzerinde döndürülür, çekilen petrol kazınarak
toplama tankına alınır. Bu fırçalı konveyör,
4 knota kadar seyir hızlarında çalışabilir, tüm
viskozite derecelerindeki petrol bileşenlerini
son derece düşük bir su yüzdesiyle (<%5) toplayabilir. Bu sistem güverteden dışarı uzanan
vinç kolu/kolları artı ilave yönlendirme bariyerleri ve süpürme bariyerlerinin bir arada
kullanımıyla daha da geliştirilebilir. Bu sistemler müdahale gemilerinde hem bordalara hem
de gemi gövdesine monteli olarak kullanılabilir, çok geniş otomasyon seçenekleri ve imkanlarıyla desteklenerek toplama işlemi yapabilir.
Lamor Petrol ve Buz Ayırıcı (LOIS)
Buzul koşullarında petrol buz parçalarıyla karışık durumda veya buz parçalarının üzerini
kaplamış vaziyette olacaktır. LOIS sisteminin
çalışma prensibi gereği gemi suda ileri yönde
hareket eder (1–3 knot hızla), bu durumda
buz parçaları LOIS biriminin ızgaralarının altına doğru itilir.
Su içinde yukarı aşağı bastırma hareketleriyle çalkalanan buz parçaları üzerindeki petrol bu şekilde yıkanmış olur. Fiziksel özellikleri
itibarıyla su üstünde kalan petrol LOIS sistemi
üzerine monte edilen oleofilik sıyırıcı birimine
veya toplama gemisinin güvertesine akar.
Lamor Arktik Sıyırıcı
Bu sıyırıcı aşırı soğukta ve buz parçalarının
bulunduğu ortamlarda çalışmak üzere özel
olarak tasarlanmıştır. Sıyırıcıda büyük buz
parçalarını elemek için statik bir yönlendirme
ızgarası bulunmaktadır, toplama haznesine giren küçük buz parçaları ise toplanan petrolü
tahliye pompasına aktaran besleme şaftları tarafından ufalanır. Viskoz ürünlerin pompalanmasını kolaylaştırmak için bir buhar veya
sıcak su bağlantısı standart olarak bulunmaktadır. Bu kutup sıyırıcı bağımsız yüzer tipte ya
da dikey vince askılı şekilde çalıştırılabilir.
Lamor Petrol Toplama Kepçesi
Lamor Petrol Toplama Kepçesi ekskavatöre
veya vince monte edilerek kullanılmak üzere
tasarlanmıştır. Bu yapı süzme ünitesinin her
özelliğiyle kontrol edilebildiği etkin bir süzme
sistemidir. Kepçe ile ağır petrol ürünleri ve
katı maddeler üzerinde, dolayısıyla buz parçaları üzerinde işlemler yapılabilir. Bu özellik en
çok buz üzerindeki petrol ceplerinden toplama yapmada avantaj sağlar.
Mekanik çevreleme ve toplama
taktikleri
Petrolün su yüzeyinden toplanması işleminin
en yüksek verimlilikle yapılabilmesi için petrol
tabakasının olabildiğince kalın hale getirilmesi
şarttır. Bu durum genellikle uzun “yönlendirme” bariyerlerinin kullanılmasıyla petrolün sıyırıcının içinde bulunduğu bir toplama cebine
yönlendirilmesini gerektirir. Arktik bölgelerde
bu yönlendirme bariyerleri buz örtüsünün ~12/10 skalasında olduğu “açık deniz” şartlarında
kullanıma uygundur. Bunun nedeni petrolle
birlikte buzun da çekişe doğru yönlendirilmesi
ve konsantre olmasıdır.
Ortamdaki buz arttıkça daha kısa “yönlendirme” bariyerleri kullanılabilir, hatta hiç bariyer kullanılmasına gerek kalmayabilir. Ortamdaki buzun artması buzun kendi başına bir
çevreleme bariyeri olarak davranması sonucunu doğurur, buzun bu doğal özelliği sayesinde
ceplerde biriken petrol daha kolay toplanır.
Lamor, başta Arktik bölgesi olmak üzere,
denizdeki petrol sızıntılarına müdahaleler için
mekanik dışı yöntemleri veya dispersanların
kullanımına dayalı teknikleri çözüm portföyünde sunmamaktadır.
Lamor Bordadan
Monteli Kollektör
Sonuç
Kuzey Kutup bölgesindeki petrol sızıntısı müdahale operasyonları için güvenilir ve etkili müdahale ekipmanları değerlendirildiğinde başta
Lamor olmak üzere birkaç şirket tarafından geliştirilmiş özel ekipmanlar dışındaki araçların
büyük bir kısmının daha ılıman iklimlerde kullanılmak üzere üretilmiş cihazlarda yapılan
adaptasyonlardan ibaret olduğu görülür.
Kazanılan bilgi ve elde edilen ilerlemeler
doğrultusunda ek araştırmalar, testler, saha
denemeleri ve tam ölçekli çalışmalar da başlatılmıştır. Kuzey kutup bölgelerinde meydana
gelebilecek petrol sızıntılarının önlenmesi, sızıntılara karşı hazırlık yapılması ve en etkin
şekilde müdahale edilebilmesi için bu tür çabaların finanse edilmesi ve peşinin bırakılmaması gereklidir. Lamor gelişmiş temizleme
ekipmanları, zengin bilgi birikimi ve uzmanlığıyla Arktik’teki petrol sızıntıları için en üstün
müdahale olanaklarına sahiptir ve stratejik
Ar-Ge yatırımlarına devam etmektedir.
(Altta sol-sağ)
Sabit monteli 8 fırçalı
konveyör sistemine
sahip LORS ile viskoz
petrol toplama işlemi.
Lamor Arktik Sıyırıcı
LAMOR NEWSREEL
15
16
LAMOR NEWSREEL
Yazar: THOMAS BARBIERI Fotoğraflar MARITIME NEW ZEALAND
Plenty
Körfezinde
Kara Felaket
7 Ocak tarihinde, şiddetli havanın etkisiyle ikiye bölünen M/V Rena gemisinin burnu resife sıkışmış vaziyetteydi. 10 Ocak itibarıyla geminin kıç bölümü Astrolabe
Resifine asılı durumdaydı ve köprü de dahil olmak yaklaşık %95’i sular altındaydı, birkaç gün sonra ise resiften
kayarak ayrıldı ve tamamen sulara gömüldü.
LAMOR NEWSREEL
17
H
avadan yapılan keşif ve gözlemler
12 Ocak tarihi itibarıyla enkazdan
yayılan ve 600m uzunluğa ve 200m
ene sahip koyu, metalik renkli bir
esas sızıntı ve bunun etrafında da
yaklaşık on km boyunca uzanan daha açık
renkli bir sızıntı olduğunu teyit etti. Keşif ekipleri bu petrol tabakalarının denizdeki kabarma
ve çalkalanma hareketiyle doğal olarak ayrılmakta olduğunun tespit edildiğini belirtti.
Petrolün izleyeceği rotanın öngörülmesi
amacıyla yapılan modelleme çalışmalarında sızıntının Little Waihi ve Pukehina sahillerine
ulaşmasının muhtemel olduğu ortaya çıktı, bu
tahminler akıntıların ve hava koşullarının etkisiyle her an sapma gösterebilir hesaplamalardı.
M/V Rena bu tarihten üç ay önce, tam olarak 5 Ekim 2011 günü saat 02:20’de Yeni
Zelanda’nın Kuzey Adasındaki iki liman kenti
olan Napier ile Tauranga arasında seyir halindeyken Astrolabe Resifine çarpmıştı. Geminin
taşıdığı 1368 konteynerden yirmisinde tehlikeli
maddeler bulunmaktaydı, örneğin bunlardan
biri pestisit, insektisit olarak kullanılan toksik
bir kimyasal olan ve kırma indisinin suyunkine
çok yakın olması nedeniyle suda kaybolan
renksiz ‘kriyolit’ maddesiydi. M/V Rena yaklaşık 1700 ton fuel-oil ve 200 tondan fazla dizel
yakıt taşımaktaydı. Geminin daha ilk çarpışma
anında büyük hasar görmüş olduğu ve gövdede
derin çatlaklar bulunduğu anlaşıldı, bir süre
sonrada gemi tamamen ikiye bölündü.
Ekim ayı başında hava koşulları toplama
ve temizlik operasyonlarını sekteye uğratmaya
devam ediyordu ve yaklaşık beş kilometre genişliğinde oldukça büyük bir petrol sızıntısı
halen görülür durumdaydı. Altı gün sonra, 11
Ekim tarihinde, Yeni Zelanda Çevre ve İklim
Değişikliği Sorunları Bakanı Bakanı. Dr Nick
Smith, M/V Rena kazasının Yeni Zelanda’nın
tarihindeki en kötü deniz felaketi olduğu ilan
etti. 8 Ocak’ta gemi ikiye bölündü geminin ön
ve arka parçaları birbirlerinden yaklaşık 30
metre kadar ayrıldı, konteynerlerden birinden
18
LAMOR NEWSREEL
sızan süt tozu nedeniyle enkazın etrafındaki
su bulanık bir görünüm kazandı.
M/V Rena gemisinin karaya oturması ve
devamındaki petrol sızıntısı için Yeni Zelanda
Denizcilik İdaresi (MNZ) eski adıyla Kıyı Emniyeti İdaresi koordinasyonunda temizleme ve
kurtarma çalışmaları başlatıldı.
MNZ’nin sorumlulukları arasında genel anlamda deniz emniyeti ve güvenliği, çevrenin ve
deniz canlılarının korunması bulunmaktadır. 7
Ocak günü MNZ Kurtarma Birimi Müdürü
David Billington M/V Rena’nın iki parçasının
da Astrolabe Resifi üzerinde bulunduğunu ancak gece boyunca süren ve yüksekliği 7m’yi aşan
dalgalar nedeniyle kıç kısmının önce 13 derece
sancağa yattığını ardından da tahminen 30m
kadar kaydığını bildirdi.
“İki parça da halen resif üzerinde bulunmakla birlikte, her ikisi de denize açık durumdadır ve hasarın ilerlemesi beklenmektedir.
Kıç bölümü giderek daha yan yatmaktadır, şu
anda yaklaşık 24 derece yatık durumdaki enkaz 4.5 metrelik dalgalarla yükselip alçalarak
zemine çarpmaya devam etmektedir. Geminin burnu hala resif üzerinde sıkışmış durumda olmakla birlikte denizden gelen dalgalara
ve sert koşullara açık durumdadır, bu şartlar
altında hasarın artması ve durumun kötüye
gitmesi beklenmektedir.”
Seyrüsefer uyarısı: Su üstündeki
konteynerler ve enkaz parçaları
Bölgedeki tüm gemiler son derece dikkatli
seyretmeleri konusunda ikaz edildi, Plenty
Körfezi Bölgesel Konseyi de yeni tehlikeleri
önlemek amacıyla deniz güvenliği duyuruları
yayınlayarak nakliye gemilerini ve diğer tekneleri gemiden düşen nesneler konusunda
dikkatli olmaları için uyardı.
Ayrıca, tüm gemilere düşük hızda seyretmeleri, bölgeden yalnızca gündüz vakitlerinde
geçmeleri ve seyir gözcüsü bulundurmaları
talimatı verildi. Enkaz oldukça geniş bir alan
yayılmıştı, devam eden yayılmanın yönünü ve
M/V Rena
yaklaşık 1700
ton fuel-oil ve
200 tondan
fazla dizel yakıt
taşımaktaydı.
3
1
4
5
2
6
LAMOR NEWSREEL
19
hareketini önceden kestirmek mümkün değildi
ve daha da genişlemesi beklenmekteydi. Kaza
bölgesinde bulunan konteyner kurtarma şirketi
römorkörlerle yüzer durumdaki konteynerlere
ulaştı ancak yalnızca işaretleme yapabildi, çünkü hava çok sertti, bunların yedeklenmesine
veya emniyetli bir biçimde denizden alınmasına
imkan vermiyordu, öte yandan geminin ikiye
bölünmesinden sonra hava bir miktar düzeldiğinde enkaz parçalarının toplanması amacıyla
trol ağlarına sahip tekneler görevlendirildi.
Liman idaresi nakliye gemileriyle tek tek
telsiz iletişimi kurarak seyrüsefer uyarılarını
bildirirken, gezi ve dinlence amaçlı teknelere de
Sahil Güvenlik telsizlerinden duyurular yapıldı.
Ticari seyir koridorlarında yüzer durumdaki konteynerlere ve enkaz parçalarına karşı
keşif ve izleme başlatıldı. Plenty Körfezi Bölgesel Konseyi Liman Başkanlığı M/V Rena’nın
son derece geniş enkaz alanı nedeniyle yaklaşma yasağını üç deniz miline çıkarttı.
Kıç bölümü sancak tarafına 24 derece yatık durumdaki M/V Rena gemisinden 350 ton
kadar fuel oil denize karışmıştı, bunun yaklaşık üçte biri kadar bir kısmı karaya vurmuş ve
temizlenmişti. Gemideki 1368 konteynerden
88 tanesi denizde kayboldu, 20 tanesi ise kıyıya vurdu. 28 Aralık itibariyle M/V Rena’dan
toplam 341 konteyner tahliye edilmişti, temizleme işlemleri ise devam etmekteydi. M/V
20
LAMOR NEWSREEL
Rena 7 Ocak’ta ikiye bölündü, bunun da etkisiyle Ocak başındaki rüzgarlı ve fırtınalı havalarda tahminen 200–300 konteyner denize
sürüklendi. Ocak ayının başlarında, kurtarma
ekipleri gemiden 1,100 tondan fazla petrolü
tahliye etmişti, gemide ise tahminen 385 ton
yakıt kalmış durumdaydı.
Tauranga’da düzenlenen bir basın toplantısında Yeni Zelanda Çevre Bakanı Smith son
üç ay içinde gerçekleştirilen müdahaleler ve
yetkililerin çabaları sayesinde kazanın muhtemel etkisinin ve vereceği hasarın hafifletildiğini, sızan petrolün yüzlerce ton yerine onlarca
ton seviyesinde tutulduğunu ve bu sayede çevresel tehdidin olması beklenenin çok altında
bir noktaya çekildiğini belirtti.
Yeni Zelanda Ulusal Müdahale Ekibinin
Komutanı Alex van Wijngaarden ise görüşlerini şu şekilde dile getirdi; “Önümüzdeki günlerde kıyıya vuracak petrolün M/V Rena’nın
ilk karaya oturduğu dönemde kıyıya vuran
miktardan çok daha az olması beklenmektedir.
Ancak yine de halkımızı sağduyulu olmaya
çağırmakta ve konteynerlerin, enkaz parçalarının veya petrolün karaya vurması muhtemel
yerlerin yüzme veya sörf gibi amaçlar için kullanılmamasını önemle hatırlatmaktayız.”
Çevresel açıdan hasar ağırdı, kaza denizde
muazzam bir kirliliğe neden oldu. Yeni
Zelanda’nın önde gelen sahil ve turizm belde-
lerinden biri daha şimdiden harap olmuş durumda. Kıyı şeridinin temizlenmesiyle ilgili
masraflar da hesaba katıldığında kazanın yol
açacağı ekonomik maliyetin milyonlarca dolara ulaşacağı anlaşılmaktadır.
Geliyorum diyen kaza – Düşük
standartlar ve insan hatası
1990 yılında inşa edilmiş orta boy bir konteyner taşıyıcısı olan M/V Rena, prosedürlerin
“kolaylığıyla” tanınan belli başlı birkaç ülkeden biri olan Liberya bayrağını taşımaktaydı.
Gemi bir konteyner gemisi olarak oldukça
yaşlı sayılabilecek bir gemiydi ve artık sağlamlığını yitirmeye ve güvenli bir işletme için kabul
edilebilir standartların altına düşmeye başlamıştı. Ayrıca, çeşitli denetimler sırasında seyrüsefer noksanlıkları ve diğer başka yetersizlikler
konusunda çok sayıda ihtar almış bir gemiydi.
Soruşturmanın ilerlemesiyle birlikte 5 Ekim
gecesi yaşananlar da ortaya çıkmaya başladı,
M/V Rena olayın meydana geldiği gece Tauranga Limanının kılavuz kaptanıyla buluşabilmek
için belirlenmiş rotasını (Geçiş Planı) bilinmeyen nedenlerle birkaç kez değiştirmişti. Yeni
rotadaki istikamet son derece iyi haritalanmış
resife uygundu ve görüş alanı gayet iyiydi.
Ancak, M/V Rena yaşı nedeniyle elektronik harita ekranı gibi eldeki en yeni teknolojilerin uygulanmasına müsait bir gemi değildi,
M/V Rena’nın
taşıdığı
konteynerlerden
biri kıyıya
vurmuş
durumda.
JBF 420 hizmet
teknesi ile
Rena’ya çıkmak
üzere ilerleyen
MNZ personeli.
Lamor’dan
Steve Reilly
M/V Rena
kazasından
sonra olay
yerinde.
güvertedeki enstrümanlardan okunan değerlerin seyir haritalarına personel tarafından
aktarılması gerekiyordu, fakat bu işlem de gerektiği şekilde yürütülemedi.
M/V Rena köprü mürettebatı açık denizde
seyir sırasında mevkii hakimiyetini yitirmişlerdi, bu da kazanın meydana gelmesinde bir
faktör oldu.
Kaza Mahallinde Müdahale Desteği
MNZ, Yeni Zelanda Silahlı Kuvvetleri de dahil
olmak üzere bölgedeki tüm kıyı emniyeti, kurtarma, sızıntı toplama ve temizleme ekiplerini
alarma geçirdi. Avustralya (AMSA) ve Singapur
gibi yakın ülkelerden de destek geldi.
Lamor Tauranga’daki petrol sızıntısı için
MNZ’ye ve olaya müdahale eden pek çok yabancı kuruluşa gerekli ekipmanı yerel olarak
temin edebilecek tek tedarikçiydi. Lamor Küresel Faaliyetlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Steve Reilly olay yerindeydi ve aşağıdaki
raporu kaleme aldı: Olay meydana geldikten
kısa bir süre sonra kaza mahalline ulaştık, diğer birçok ekiple birlikte çalıştık, Tauranga limanında ve yükleme boşaltma bölgelerinde
gerekli çalışmaları yaparak tüm Lamor ekip-
manlarının ve müdahale vasıtalarının göreve
hazır hale getirilmesini sağladık.
İlk hafta hava çok çetindi ve müdahale
belli başlı birkaç alanda ve Plenty Körfezinin
güzel sahillerinde yoğunlaştırıldı. MNZ’nin
birkaç yıl önce satın aldığı iki adet Lamor JBF
420 gemisi mükemmel durumdaydı ve başta
liman alanı olmak üzere her bölgede aralıksız
şekilde görev yaptılar.”
MNZ JBF gemilerinde Lamor GT 30 ağır
yük vidalı pompaları ve dizel hidrolik güç üniteleri bulunmaktaydı. Bu ekipmanlar geminin
pruvasına monte edilmiş JBF Dinamik Eğik
Düzlem (DIP) sıyırma modülleri ile birlikte
çalıştı. GT A vidalı pompalarımız bu tip su üstündeki dağınık fuel-oil sızıntıları için biçilmiş kaftandır. Daha büyük boyutlu Lamor
DHPP 84 HP güç üniteleri bağımsız olarak
birkaç farklı petrol sızıntısı müdahale gemisinde kullanıldı ve temizleme çalışmalarında
son derece güvenilir olduklarını gösterdiler.
Avustralya’ya ait çeşitli makam ve merciler
de acil müdahale personellerini ve ekipmanlarını göndererek müdahaleye katıldılar, gönderilen araçlar arasında yer alan Lamor LSS
420 kıyı temizleyiciler kıyı şeridi boyunca ağır
yağların bir kısmını ve enkaz parçalarını başarıyla topladılar. “ Q
LAMOR NEWSREEL
21
Rakamlarla
M/V Rena
Kaynak: YENİ ZELANDA DENİZCİLİK İDARESİ
22
LAMOR NEWSREEL
Sahil Temizliği
Doğal Yaşam
• 997,5 ton atık toplandı
• Gönüllü veritabanına toplam 8061 gönüllü
kayıt yaptırdı
• Te Maunga’da 500 kuşu barındırabilecek
kapasiteye sahip Doğal Yaşam Tedavi ve
Rehabilitasyon Merkezi bulunmaktadır
• Müdahalenin en yoğun yapıldığı dönemde
tesiste toplam 409 kuşa bakılmaktaydı,
bunlar arasında 345 küçük mavi penguen,
60 Yeni Zelanda yağmur kuşu ve 4 benekli
karabatak bulunuyordu
• Plenty Körfezi Yeni Zelanda’nın 120 nadir
yağmur kuşu türünün yaşam alanıdır.
• Yeni Zelanda’da 1,700 nadir yağmur kuşu
türü bulunmaktadır
• 2066 ölü kuş toplandı
Kurtarma
• Gemi üzerinde yapılan toplama işlemleriyle
1.300 ton yakıt kurtarıldı
• 5 Numaralı sancak tankından 320 ton yakıt
toplandı.
• Kaza olduğunda Rena’da 1712 ton petrol
bulunmaktaydı
• 11 Ekim tarihinde Rena’dan yaklaşık 350 ton
petrol denize döküldü
• 22 Ekim Cumartesi gecesi 5–10 ton civarında
petrolün daha denize karıştığı tahmin
ediliyor
• Rena’nın 25 kişilik mürettebatı bulunuyordu
• Tayin edilen kurtarma acentesi Svitzer’in 40
kişilik kurtarma ekibi yerel destek ekipleri ve
meslektaşlarıyla birlikte 7/24 aralıksız teknik
danışmanlık sağlarken Avustralya, Singapur
ve Hollanda da analizlere katkıda bulundu.
Konteynerler
• Karaya oturduğunda Rena 1368 konteyner
taşımaktaydı
• Karaya oturma anında 547 konteyner güverte
üstündeydi
• 821 konteyner güverte altında istiflenmişti
• 121 konteynerde kolay bozulabilen gıda
maddeleri bulunuyordu
• 32 konteynerde tehlikeli madde vardı
• Tahminen 150 konteyner (toplam)
denize döküldü (13 Ocak 2012)
• Konteyner kurtarma operasyonunun
başladığı 16 Kasım 2011 tarihinden bu yana
389 konteyner gemiden alındı (11 Ocak 2012)
• Konteynerlere 219 adet transponder cihazı
takıldı
Ekipmanlar
• Rena’ya geliş gidişler için 1 adet Squirrel
Helikopter tahsis edildi
• 1 adet C172 uçağıyla havadan keşif ve
gözlem yapıldı
• MNZ’ye ait Kuaka petrol toplama gemisi
Auckland’dan gelerek çalışmaya katıldı,
• Konteyner toplama işlemleri için 1 adet çapa
tutma römorkörü, Go Canopus; atık petrol
depolama ve kötü hava şartlarında
konumunu muhafaza etme özelliğine sahip
• 1 adet çıkarma gemisi gemi, Brandy Wine
• 1 adet barc, Sea Tow 60
• Rena’daki konteynerleri almak için kullanılan
1 adet vinç mavnası Smit Borneo,
• Yeni Zelanda’nın çeşitli noktalarından tedarik
edilen denize dayanıklı 600 metre petrol
bariyeri
• Svitzer tarafından getirilen kurtarma
ekipmanları; hava kompresörleri, jeneratörler, zincir, pranga, ipler, araçlar ve petrol
toplama kaldırma ekipmanları
• Rena’daki petrolü alması için yeterli
kapasiteye sahip 1 adet çift cidarlı tanker;
Awanuia
• Picton kentinden gelen MNZ’ye ait 1 adet
petrol toplama gemisi; Tukuperu
• Auckland limanına ait 2 adet römorkör;
Maui ve Waka Kume, Auckland limanına
ait Paponui barcı
• 1 adet römorkör, Swiber Torunn
• 1 adet vinç gemisi, Pancaldo
• Rena’ya havadan ekipman nakli için 3 ton
taşıma kapasiteli 1 adet Bell 214 Helikopter,
• Sürüklenen konteynerlerin ve enkaz
parçalarının önünü kesme görevi yapan 3
adet yerel römorkör
• Su üstündeki petrol toplama işlemleri için
kullanılan 3 adet mavna, Ocean Phoenix,
Northern Quest ve Union Beach,
• NZDF’ye (Yeni Zelanda Silahlı Kuvvetleri) ait
ekipmanlar, Deniz Kuvvetlerinden 4 adet
yakın kıyı devriye gemisi, Rotoiti, Hawea,
Taupo ve Pukaki
• NZDF Deniz Kuvvetlerine ait 1 adet yakıt
tankeri; Endeavour
• NZDF’ye ait hafif operasyonel araçlar
• NZDF’ye ait Seasprite helikopter
• NZDF’ye ait 5 adet unimog
• NZDF Kıyı Savaşı Destek Grubu personeli ve
imkanları kullanılarak ticari seyir hatlarının
kontrolü gerçekleştirildi
Müdahale
• Komuta merkezinde 200–300 personel
müdahalenin yönetiminde görev aldı. Bunlar
arasında MNZ, Ulusal Müdahale Ekibi,
bölgesel ve yerel konseyler, Massey
Üniversitesi, Çevre Koruma Bakanlığı,
Waikato Üniversitesi, WWF ve Yeni Zelanda
İtfaiyesi gibi kurum kuruluşlardan gelen
personel bulunmaktaydı. Bu rakama gönüllülerin başında olan eğitimli petrol sızıntısı
müdahale personeli ve sahada çalışan diğer
personel de dahildir.
• NZDF’den yaklaşık 150 personel (Hava
Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Kara
Kuvvetleri), 150 kadar personel de teyakkuz
haline getirildi
• Yaklaşık 150 Çevre Koruma Dairesi personeli
çevre koruma amaçlı müdahaleye saha
desteği sağladı, saha araştırmaları yaptılar,
ölmüş ve canlı durumdaki hayvanları
topladılar ve lojistik destek sağladılar,
personelin geri kalanı ise teyakkuz halinde
tutuldu
LAMOR NEWSREEL
23
Yazar: THOMAS BARBIERI
Christmas Adasında
Palamar Kopması
8
Ocak günü Avustralya’nın Christmas Adası açıkları dramatik bir kurtarma operasyonuna sahne oldu, fosfat taşıyan M/V Tycoon’un yaptığı kazanın ardından
dalgaların arasına atlayan gemi mürettebatı yoğun bir kurtarma faaliyetiyle hayata döndürüldü. Palamar koparan M/V Tycoon sürüklenerek kayalıklara çarptı,
mürettebat gemiyi terk etmek zorunda kaldı. Kaza öncesinde gemiye üç gündür
fosfat yüklemesi yapılmaktaydı.
Christmas Adası sakinlerine yakıcı dizel dumanlarından korunmaları için pencerelerini
kapalı tutmaları yönünde duyuru yapıldı. Gemiden bir çevre felaketine neden olabilecek
kadar çok miktarda da fuel-oil sızıntısı meydana gelmişti. M/V Tycoon ikiye bölündü ve en
sonunda iskele yakınlarındaki sığ bir noktada kayalıkların bitişiğinde battı. Geminin gövdesi ise gemiyi kayalıklara çarpan sert dalgalar nedeniyle ikiye bölündü.
Avustralya Kıyı Emniyeti (AMSA) petrolün ve diğer zararlı ve tehlikeli maddelerinin
neden olabileceği deniz kirliliği ile mücadele için Ulusal Müdahale Planını devreye soktu.
AMSA gemi üzerinde yaklaşık 102 ton orta fuel-oil, 11.000 litre madeni yağ, 32 ton mazot ve
260 ton fosfat olduğu tahmin etmekteydi. 1983 yapımı M/V Tycoon bir Tayvan firması tarafından Panama bayrağı altında işletilmekteydi.
Avustralya Ulaştırma Emniyeti Dairesi (ATSB) soruşturma ekibi yerinde inceleme yapmak üzere adaya geldi. AMSA yetkilileri de seyrüsefer kurallarının ihlal edilip edilmediğini
araştırmak üzere kendi soruşturmalarını başlattılar.
12 Ocak günü AMSA bir açıklama yaparak M/V Tycoon gemisinin enkazının kaldırılmasının karmaşık ve son derece teknik bir çalışma olduğunu bildirdi. Gemi sahipleri bir yandan
kurtarma işleminin başlatılması için çalışırken bir yandan da enkaz kaldırma konusunda teknik destek arayışı içindeydi. Liman faaliyetleri hava koşulları nedeniyle askıya alındı.
Christmas Adasının doğal ortamı üzerinde önemli bir etki meydana geldiğini gösterir
pek fazla kanıt bulunmamaktadır. Temizlik ekipleri petrole bulanmış dört adet yengeç buldu, ancak Flying Fish Koyundaki yüz binlerce yavru yengeç denizden çıkarak yağmur ormanlarına yaptıkları törensi yürüyüşü sorunsuz şekilde gerçekleştirdi.
Yazar: THOMAS BARBIERI
Palamar koparan M/V Tycoon gemisinin
kayalıklara çarparak parçalanması
sonucu akaryakıt sızıntısı meydana geldi.
AMSA Petrol
P
etrolün Ve Diğer Zararlı Ve Tehlikeli Maddelerinin Neden Olabileceği
Deniz Kirliliği İle Mücadele İçin
Ulusal Müdahale Planı (Ulusal Planı) ve Ulusal Denizcilik Acil Müdahale Mevzuatı (NMERA) için gerçekleştirilen
10 yıllık gözden geçirme çalışması kapsamında Avustralya Kıyı Emniyeti (AMSA) tarafından yeni bir risk değerlendirme raporu yayınlandı. “Avustralya Limanlarında ve Sularında
Denizcilik Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirlilik Risklerinin Değerlendirmesi” başlıklı rapor, yapılan ihale sürecinin ardından uluslararası risk değerlendirme uzmanı Det Norske
Veritas (DNV) tarafından hazırlandı.
Raporda, 2012 yılının ilk yarısında tamamlanması beklenen Ulusal Plan ve NMERA göz-
24
LAMOR NEWSREEL
Sızıntısı Risk Değerlendirmesini yayınladı
den geçirmelerinde dikkate alınması gereken
önemli veriler bulunmaktadır. Ulusal Plan resmi ve özel sektöre bağlı denizcilik kurum ve
kuruluşlarını kapsayan ve deniz kirlenmesi vakalarında etkili müdahale yürütülmesine imkan verecek olan ulusal düzeyde entegrasyonu
yapılmış bir sistemdir. Avustralya’nın deniz kirliliği vakalarına müdahale kabiliyetinin en üst
düzeye çıkarılmasını amaçlayan Ulusal Plan,
AMSA tarafından Merkezi hükümet/Kuzey
Bölgesi eyalet hükümetleri, taşımacılık, petrol,
maden arama ve kimya sektörleri ile işbirliği
içinde yönetilmektedir.
Risk değerlendirme süreci çerçevesinde
Avustralya kıyı şeridi 120 alt bölgeye ayrılmıştır.
Her bölge için deniz ortamındaki petrol sızıntısı
risklerini etkileyen temel faktörlerin dikkate
alındığı bir çevresel risk indeksi tanımlanmıştır,
bu faktörler arasında kargo hareketlerinin yoğunluğu, yerel çevrenin kendine özgü hassasiyetleri ve petrol sızıntılarının olası frekansı ve
ölçeği konusunda Avustralya’nın ve uluslararası
veri tabanlarının sağladığı verilere dayanarak
yapılan hesaplamalar yer almaktadır.
Yeni çalışma 1999 yılında yapılmış olan
bir önceki risk değerlendirmesine kıyasla risklerde çok küçük değişiklikler olduğunu ortaya
koymaktadır, en dikkat çekici değişiklik Kuzey Queensland, Doğu Victoria ve Güney
Avustralya’nın doğu kıyılarında risklerin artmış olmasıdır.
Raporda ayrıca 2020 yılına kadar mevcut
risk seviyesinin değişebileceği öngörülmektedir. Denizcilik sektörüne ilişkin büyüme tah-
minlerinde 34 Avustralya limanından alınan
genişleme planları da hesaba katılmıştır, Queensland ve Batı Avustralya’daki dökme yük limanlarında yaşanacak büyüme liman trafiğinde yılda ortalama yüzde altılık büyümeye
neden olacaktır.
Yeni gemilerin yakıt tanklarının çift cidarlı yapılmasını şart koşan yeni uluslararası düzenlemeler ve gemi yakıtları konusunda ileride yürürlüğe sokulması beklenen şartlar gibi
risk azaltıcı önlemler de çalışmada dikkate
alınmıştır.
Risk değerlendirmesinden özellikle mevcut düzenlemelerin risklerle mücadeledeki
yeterliliği dikkate alınarak yapılacak olan Ulusal Plan ve NMERA mevzuatı gözden geçirme
sürecinde yararlanılacaktır.
LAMOR NEWSREEL
25
İsveç Sahil Güvenlik Komutanlığı:
Operasyon
Kyrkesund
Yazar: THOMAS BARBIERI Fotoğraflar : İSVEÇ SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI
15 Eylül’de İsveç Sahil Güvenlik Komutanlığı (SCG)
İsveç’in güney batı kıyısında petrol kirliği görüldüğüne
dair ilk uyarıyı aldı. PSM tedbirleri derhal yürürlüğe sokuldu, bölgeye acil müdahale amacıyla Kyrkesund
Operasyonu başlatıldı. Başlangıçta sızıntının kaynağı
belli değildi, müdahalede birinci öncelik takımadalara
vuran petrolün çevrelenmesi ve toplanmasıydı.
26
LAMOR NEWSREEL
D animarka makamları Danimarka’
nın batı kıyıları açıklarında bir çarpışma yaşandığı ve kazaya karışan
gemilerden birinden petrol sızdığı
konusunda sızıntının kıyıya vurduğu günden bir gün önce SCG’yi uyarmıştı.
Malta bandıralı yük gemisiyle Belçika bayraklı bir balıkçı teknesi arasındaki çarpışma
birkaç gün önce meydana gelmişti, ancak ilk
tespitlerde hasarın önemsiz görünmesi nedeniyle kaza yetkililere bildirilmemişti, ta ki petrol sızıntısı başlayana kadar.
Bölgedeki sert hava koşulları Müdahale
çalışmalarını zorlaştırdı hatta yer yer engel
oldu, ancak Danimarka makamları yaklaşık
60 m3 petrolü denizden toplamayı başardı.
Fırtına şiddetindeki rüzgar ve sert dalgalarla İsveç kıyılarına taşınan petrol tabakası 20
yıldan beri bölgede görülen en ağır sızıntılardan biri haline geldi.
İsveç Sahil Güvenlik Komutanlığı hem yerel kurtarma birimleriyle hem de gemi, bom
ve personel gibi ilave imkanlarla katkıda bulunan İsveç Deniz Kurtarma Derneği (SSRS) ile
yakın işbirliği içinde çalıştı.
Operasyon Kyrkesund kapsamında SCG
sığ sularda çalışmaya müsait müdahale gemilerinin, petrol toplama gemilerinin ve sıyırıcıların yanı sıra dağılan petrolü çevrelemek için
de çok sayıda bariyer kullandı. SCG’ye ait Acil
Müdahale gemisi KBV 050 de bölgede görevlendirilen gemilerden biriydi.
Operasyon Kyrkesund’da kullanılan KBV
050 gemisinin üzerinde Lamor entegre petrol
toplama sistemleri LORS bulunuyordu, müdahalede görev yapan çeşitli hizmet tekneleri
de Lamor Pruva Kolektörleri ile donatılmıştı.
PSM ekipleri son derece etkin ve verimli bir
müdahale yaparak toplam 644 m3 petrolü
toplamayı başardı.
İsveç’in
güneybatısında
yürütülen
çevreleme ve
toplama
operasyonları
Lamor Pruva
Kolektörü.
LAMOR NEWSREEL
27
Yazar: THOMAS BARBIERI Fotoğraflar: İSVEÇ SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI
Noel’de Çam Yerine
PETROL İZİ
İsveç’te bulunan bir kimya
rafinerisinden kaynaklanan
terebentin yağı sızıntısının 2 km
genişliğe erişmesi üzerine YAG
Louhi gemisi görev başı yaptı.
İ sveç kıyılarından başlayan terebentin yağı
sızıntısı Bothnia Körfezi boyunca ilerleyerek Finlandiya’ya yaklaşıyor. Noel’den
kısa bir süre önce yaklaşık 800 m2 ye yayılmış terebentin yağı İsveç’in doğu kıyısındaki
Sandarne kentinde bulunan Arizona Chemicals
rafinerisinden sızarak Baltık Denizi’ne ulaştı.
İsveç Sahil Güvenlik Komutanlığı (SCG)
Acil Müdahale gemilerini, ekipmanlarını ve
personelini derhal harekete geçirerek tek bir
günde yaklaşık 140 m3 terebentin yağını denizden topladı. SCG sözcüsü Lamor Entegre Fırçalı Sıyırıcı (LORS) sistemine sahip KBV 002
gemilerinin bu tip yağların toplanması işlemleri için de son derece uygun olduğunu belirtti.
Yaklaşık iki km uzunluğa ve 600 m genişliğe ulaşan terebentin yağı sızıntısı Finlandiya’nın
batı sahillerine doğru sürüklenmekteydi. Finlandiya Sahil Güvenlik Komutanlığı yağ tabakasını engellemek amacıyla YAG Louhi ve Linja gemilerini bölgeye gönderdi.
Finlandiya’nın yeni Acil Müdahale gemisi
28
LAMOR NEWSREEL
olan YAG Louhi, Lamor entegre petrol toplama sistemi LORS ile donatılmıştır. Baltık Denizi ve Bothnia Körfezinde kasırga ve dalga
koşullarının bastırması üzerine Acil Müdahale gemilerinin çalışması askıya alındı. Fırtınanın dinmesinden sonraki süreçte petrol tabakası dağıldı, Finlandiya’nın batı sahilinde
herhangi bir kalıntı bulunup bulunmadığını
tespit etmek amacıyla havadan keşif ve gözlem
çalışmaları devam ediyor.
Terebentin yağı riskleri açısından kapsamlı analizlere tabi tutulmuş bir madde olmamakla birlikte bu miktardaki bir sızıntının
ekosistemleri ve doğal yaşamı tehdit etmesi
beklenebilir. Çam yağı aromaterapi amaçlı
kullanılır, banyo kokusu yağları, temizlik
ürünleri vb. gibi. Terebentin yağı dünyanın en
büyük üreticilerinden biri olan Arizona Chemicals’ait Sandarne’deki rafineri gibi tesislerde
çeşitli çam türlerinin iğnelerinin, ince dallarının ve kozalaklarının buhar distilasyonu işlemine tabi tutulmasıyla elde edilir.
Lamor fırçalı sıyırıcıskimmer
Yazar: THOMAS BARBIERI
Fotoğraflar: LAMOR CORPORATION
L
amor Gazprom Petrol Sahası için imal
edilen 19 metre boyundaki çok maksatlı gemisini 2011 yılı sonunda teslim
etti. Yeni gemi şirketin Barents Denizi’ndeki petrol sızıntısı müdahale operasyonları için kullanılacak. ‘Krab’ (Rusça ‘Yengeç’) adı verilen yeni gemi hizmete başladı.
Rus devi Gazprom’a ait bir alt kuruluş olan
Gazprom Petrol Sahası için özel olarak tasarlanıp inşa edilen petrol toplama gemisinin her iki
bordasına Lamor entegre petrol toplama sistemi LORS ekipmanları monte edilmiştir.
Kış mevsimini St.Petersburg rıhtımında
geçirecek olan çok maksatlı Krab gemisi 2012
baharında ise nihai varış noktası olan Barents
Denizi’ndeki Prirazlomnoye açık deniz petrol
sahasına doğru yola çıkacak.
Lamor’un Rusya ve BDT Operasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Nikolai Kildishov şunları belirtiyor; “Çok maksatlı bir
gemi olan Krab, petrol toplamanın yanı sıra
bariyer dökme, dispersan püskürtme, servis
görevleri ve güvenlik amaçlı devriye botu olarak da hizmet verebilecek niteliktedir.”
Kildishov geminin sağlayacağı avantajlardan bazılarını şu şekilde vurguluyor: “Toplanan petrolün ekstra transfer pompaları kullanılmasına gerek kalmadan doğrudan orta
bölümde bulunan petrol depolama tanklarına
aktarılmasını sağlayan fırça grupları geminin
gövdesine monte edilmiştir”.
Kildishov büyük bir heyecanla şunları belirtiyor; “Başka bir büyük avantaj da, fırçalı konveyörlerin su yüzeyindeki petrolle doğrudan temas etmesidir, bu özellik yüksek viskoziteli
petrol bileşenlerini ve döküntüleri toplama kabiliyetini büyük ölçüde artırırken aynı şekilde
kutup koşullarında hafif petrol bileşenlerinin
toplanmasını da kolaylaştırmaktadır. Ice 2 buz
sınıfı standartlarında inşa edilen gemi Ayrıca
Rus Loydu (RMRS) onayını da almıştır.”
Lamor en son teslim edilen petrol toplama
gemisinden önce de Gazprom Petrol Sahasına
iki adet LC9000 kabinli çıkarma teknesi, bir adet
lastik şişme bot ve mevcut hizmet teknelerine
takılabilecek nitelikte pruva kolektörleri de tedarik etmişti. Kildishov bu konuda şunları söyledi;
“Ayrıca, dört kilometre petrol bariyeri ve bir adet
bariyer yıkama makinesi temin ettik.”
Lamor Rusya’daki
Gazprom Petrol
Sahasına Yeni
Gemisini Teslim Etti
Prirazlomnoye petrol sahasına giden Krab, Barents Denizinde seyir halinde.
LAMOR NEWSREEL
29
Yazar: THOMAS BARBIERI Fotoğraflar: LAMOR CORPORATION
M/T Alexandria
Gemi Bilgileri
M/T Alexandria
EMSA Filosuna Katıldı
Gemi Tipi:
Depolama Kapasitesi:
Uzunluk:
Genişlik:
Draft:
Isıtma Kapasitesi:
Pompa kapasitesi:
Petrol Tankeri
7,458m³
94m
18.50m
9.60m
5,742 kW
1,850m³/h
İşletmeye alma
öncesinde Lamor
ekipmanının montajı
A
vrupa Deniz Emniyeti Ajansı (EMSA) M/T Alexandria’nın kabul
testlerini 2011 Ağustos’unun başında sonuçlandırdı. Testler Doğu
Akdeniz’de Kıbrıs açıklarında yapıldı.
Lamor yetkilisi Pekka Eskelinen şunları söyledi: “M/T Alexandria EMSA’nın bölgedeki petrol sızıntısı müdahale filosunun
imkan ve kabiliyetlerini daha ileriye taşıyacak. Kabul testlerini başarıyla geçen
tanker bundan böyle Petrol Sızıntısı Müdahale Destek Gemisi (SOSRV) olarak
görev yapacak. 7458 m³’lük bir depolama kapasitesine sahip M/T Alexandria, bir
bunker gemisi olmanın ötesinde özelliklere sahip, bağımsız sıyırıcı ve bomların
yanı sıra gemide fırçalı/savaklı sıyırıcı modülleri ve Lamor sert süpürme kolları
da monte edilmiş durumdadır.”
30
LAMOR NEWSREEL
Yazar: THOMAS BARBIERI Fotoğraf: EMSA
EMSA Acil Müdahale
Gemileri Ağı
2004 yılında Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı (EMSA)
gemilerden kaynaklanan kirlilikle mücadelede AB
Üyesi ülkelere yardımcı olmak için gerekli gemilerin,
teçhizatın ve diğer kaynakların bir araya getirildiği bir
hizmet ağı kurmakla görevlendirildi. EMSA, son model ekipmanlara sahip olup kısa bir süre içinde (yaklaşık 24 saat) petrol toplama gemilerine dönüştürülebilen ticari gemilerle kontrat yaptı. Normal şartlarda
günlük görevlerini yerine getiren bu gemiler, gerekmesi halinde ekipman taşıyarak sızıntılara çok hızlı
şekilde müdahale etme kabiliyetine de sahiptir.
Bernd Bluhm, EMSA Petrol Kirliliği
Kontrol Bölümü Başkanı.
EMSA
2011 yılında Baltık Denizi, Biscay
Körfezi, Batı ve
Orta Akdeniz ve Karadeniz bölgelerini kapsayan beş ihale düzenledi. İhalelerin dördünde
yeni ekipman alımı söz konusuyken, eski sözleşmelerden kalan ekipmanlar ve mevcut
ekipman stokları da değerlendirildi.
EMSA, tiziz ve dikkatli bir değerlendirme
sürecinin ardından dört yeni sözleşme yaptı,
bunlardan üçü için yeni ekipman alımı gerekliydi. EMSA Petrol Kirliliği Kontrol Bölümü
Başkanı Bernd Bluhm şunları belirtti; “Şu
anda seçtiğimiz ortaklarla yakın işbirliğimizi
güçlendirmeye odaklanmış durumdayız.”
Tedarik edilecek ekipmanlar esas olarak
orta ve ağır petrol ürünleri için fırçalı ve savaklı sıyırıcı modülleriyle, hafif petrol ürünleri için
ise savak modülleriyle donatılmış 12 metrelik
ve 15 metrelik Lamor sert süpürme kolları ve
bunların açık deniz koşullarında emniyetli bir
biçimde çalıştırılmasını sağlayacak özel vinçlerden oluşmaktadır. Hızlı ve kolayca değiştirilebilen fırçalı ve savaklı sıyırıcı modülleri per-
sonel için operasyonlarda muazzam bir rahatlık
sağlarken gemilere de her türlü petrol sızıntısına karşı her türlü deniz koşulunda müdahale
edebilme olanağı vermektedir.
EMSA Baltık Denizinden Karadeniz’e kadar
tüm Avrupa sularında kullanılmaya hazır olan
ve Akdeniz, Atlantik ve Kuzey Denizi’nin büyük
bir kısmında bulunan gemileri kapsayan son
derece geniş bir Petrol Sızıntısı Müdahale Destek Gemisi (SOSRV) filosuna sahiptir.
Ağustos ayı başında SOSRV gemisi M/T
Alexandria (depolama kapasitesi 7458 m³)
EMSA tarafından Güney Kıbrıs açıklarında
gerçekleştirilen kabul testlerini başarıyla geçti.
Bluhm yeni alımlarla ilgili olarak şunları
söyledi; “Gemi personelinin ve ekipmanların
performans ve göreve uygunluk açısından yapılan kapsamlı test sürecini başarıyla tamamlayan M/T Alexandria artık Avrupa Birliği Üyelerine ve Aday Ülkelere hizmet vermeye hazır
durumda. Güney Kıbrıs’ta kurulu bir şirket
olan Petronav’dan kiralanan M/T Alexandria
ile EMSA Kuzey Afrika, Orta Doğu, Süveyş Kanalı ve Karadeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşan
hidrokarbonlar için önemli bir geçiş yolu olan
Doğu Akdeniz’deki müdahale kapasitesini güçlendirecek.”
Lamor ayrıca IMO için (Uluslararası Denizcilik Örgütü) gemi mürettebatına yönelik
petrol sızıntısı müdahale eğitimlerini ve sertifikasyon hizmetlerini sunmaktadır. Lamor
IMO Seviye 1–3 Petrol Kirliliği Müdahalesi
Personeli dahil olmak üzere müdahale ekiplerine eğitim verme akreditasyonuna sahip tek
PSM ekipmanı tedarikçisidir.
Bluhm sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“EMSA olarak yaptığımız yeni sözleşmelerle
tüm kıyı şeritleri için son model ekipmanlara
sahip gemiler temin etmiş olmaktan son derece memnunuz. Son ihaleler zinciri ile üç yeni
sözleşme yapıldı, müdahale ekipmanları monte edilmiş olarak gelecek üç geminin filomuza
katılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz ve gemilerin sözleşmelerdeki teslim tarihi olan 2012
Haziran’ından çok daha erken bir tarihte elimizde olacağını umuyoruz.”
LAMOR NEWSREEL
31
Yazar: THOMAS BARBIERI Fotoğraflar: LAMOR CORPORATION
Fransa’yla
Yakın İlişkiler
Ortak hedef olan etkin petrol
sızıntısı müdahale operasyonları
için bilgi paylaşımı
Fransa’ın Brest kentinde kurulu Petrol Sızıntısı Uygulamalı Müdahale Uzmanlığı Merkezi (CEPPOL) ile
Marsilya’dan Bourbon Offshore kuruluşları modern
petrol sızıntısı toplama ekipmanları ve yeni teknolojileri yakından incelemek ve bilgi almak amacıyla 2011
yılı Eylül ayı sonunda Lamor’u ziyaret etti.
32
LAMOR NEWSREEL
Şamandıra üzerinde bağımsız
çalışan Lamor Açık Deniz Sıyırıcısı
LFF 100 YAG Louhi gemisinin
güvertesinde.
LAMOR NEWSREEL
33
C
EPPOL ve Bourbon Offshore kuruluşlarından gelen seçkin konuklara Lamor’un en yeni petrol
sızıntısı müdahale (OSRV) teknolojileri ve çözümleri ile donatılmış en etkili çok maksatlı açık deniz petrol ve
kimyasal madde sızıntısı müdahale gemisi olarak Finlandiya ve Baltık Denizinde görev yapan
YAG Louhi üzerinde bir tanıtım yapıldı. YAG
Louhi Finlandiya Körfezi’ndeki görevine 2011
yılının ortalarında başlamıştır.
Finlandiya Çevre Enstitüsü (SYKE) tarafından hizmete alınan 48 milyon Euro değerindeki YAG Louhi gemisi Helsinki takımadalarının yaklaşık 40 km batısındaki Upinniemi
Limanında konuşlandırılmıştır. Finlandiya
Donanması tarafından işletilen YAG Louhi
gemisi azami 15 knot hız ulaşabilmekte olup
yılın her döneminde Baltık Denizinde seyredebilecek donanımlara ve 50 cm (20 inç) kalınlığında buz tabakalarını 7.5 knot hızla yarabilme özelliğine sahiptir.
CEPPOL Fransız donanmasının çevreyle
ilgili görevlerine hazırlanmasından, denizcilik
makamlarının ve müdahale operasyonlarının
koordinasyonunda görev yapan birimlere gerekli desteğin ve uzmanlığın sağlanmasından
sorumlu bir kuruluştur.
CEPPOL Fransız Deniz Kuvvetlerinin Atlantik Deniz Sahası (CELCANT) Komutanlığına doğrudan bağlı bir birim olarak aynı zamanda Deniz Kuvvetlerinin farklı sızıntı
müdahale birimleri arasında koordinasyon
görevi yapmaktadır. Bourbon yenilikçi, son
derece verimli çalışan yeni nesil gemilerle açık
deniz petrol ve doğal gaz sektörü için eksiksiz
bir deniz hizmetleri yelpazesi sunmaktadır.
Şirket su üstü ve su altı olarak iki ana hizmet
alanında faaliyet göstermektedir.
Bir gemi, birden fazla fonksiyon
Lamor Avrupa Bölge Müdürü Christoffer
Wallgren geminin özelliklerini şu şekilde açıkladı: “Çok maksatlı YAG Louhi gemisi tek se-
ferde 1,200 ton petrol sızıntısını toplama yeteneğine sahip entegre sıyırıcı gibi en yeni PSM
teknolojilerimizle donatılmıştır.”
Wallgren geminin özelliklerini şu şekilde
vurguladı; “Gemide dört farklı tipte Lamor
fırçalı sıyırıcı bulunmaktadır; konveyör bantlı
entegre fırçalı sıyırıcı, vinçler üzerine monteli
kepçe sıyırıcı, şamandıra üzerinde bağımsız
çalışan ortadan makara sistemli yüzey sıyırıcı
ve kıçtan monteli adıyla bilinen güverteye takılan buz fırçaları.”
YAG Louhi denize dökülen petrol ve kimyasal madde sızıntılarını su ve buz koşullarında
toplama, gemi yangınlarında söndürme müdahalesinde bulunma ve Finlandiya Körfezi’nde
faaliyet gösteren gemiler için acil durumlarda
yedekte çekme yapabilme imkan ve kabiliyetlerine sahip olacak şekilde tasarlanmıştır.
Yeni gemi ayrıca petrol tankerlerine yardım edebilmek için yeterli buzkıran imkan ve
kabiliyetlerine de sahiptir. YAG Louhi çevre
görevlerinin yanı sıra Finlandiya Deniz Kuv-
YAG Louhi
(Soldan sağa)
Jean-Pierre
Mortreux,
Eitel M. Boka,
Jean-Luc Antoine,
Jean-Pierre Inizian,
Bruno Lesven.
Lamor LFF 400
34
LAMOR NEWSREEL
vetleri tarafından sualtı operasyonları için bir
destek gemisi olarak da kullanılmaktadır.
Uygulamalı İşbirliği
CEPPOL Komutanı Jean-Pierre Inizian YAG
Louhi gemisini yerinde inceleme ve Lamor
PSM ekipmanları hakkında bilgi alma fırsatını
buldukları bu ziyaretten dolayı hissettiği memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi; “Ziyaretimizin
amacı en yeni çok amaçlı OSRV gemisini ve
gemi üzerindeki ekipmanı görev başında üstünde incelemekti. Sert deniz koşullarında ve
fırtınalı havalarda bile sızıntı toplamaya imkan
veren patentli Dalga Bastırma Kanalıyla Entegre Lamor Şamandıralı Bağımsız Deniz Sıyırıcısını birleştiren LFF100 gerçekten çok etkileyici bir petrol toplama aracı. Ayrıca,
ziyaretimizin son derece olumlu geçmesine ve
bizler için unutulmaz bir anı haline gelmesine
katkıda bulunan YAG Louhi Kaptan Markus
Santasalo’ya ve tüm mürettebata teşekkür etmek istiyorum.”
Ziyaretimizin amacı en
yeni çok amaçlı OSRV
gemisini ve gemi
üzerindeki ekipmanı
görev başında
incelemekti
CEPPOL yetkilisi Teknik Mühendis Bruno Lesven ise görüşlerini şu şekilde ifade etti;
“Lamor LFF100 Açık Deniz Sıyırıcısı ile ilgili
teknik bilgiler için teşekkür etmek istiyorum.”
CEPPOL Teknik Mühendisi Jean-Luc Antoine şunları söyledi; “YAG Louhi gemisindeki
petrol sızıntısı müdahale ekipmanı tanıtımı ve
uygulamaları harikaydı ve gerçekten ufuk açıcı
bir inceleme oldu. Christoffer hem de bilgilendirici hem de son derece eğlenceli mükemmel
bir irtibat ziyareti düzenlenmiş. “
Bourbon Offshore Proje Yöneticisi Eitel M.
Boka ise “Entegre Lamor PSM ekipmanı oldukça ilginçti ve ekipmanın çalışmasını tekne üzerinde ve yerinde gözlemlemek çok hoşuma gitti.
Yeri gelmişken, gemide bir sauna olduğunu
görmek de benim için oldukça yeni ve şaşırtıcı
bir tecrübe oldu.” dedi ve gülümseyerek ekledi;
“Finlandiya gibi kutup koşullarının hüküm sürdüğü bir yerde saunaya ihtiyaç duyulmasını gayet iyi anlıyoruz. Demek ki YAG Louhi gerçekten çok maksatlı bir gemi, birden çok yeteneğe
sahip insanlardan kurulu ekip birden çok senaryoda birden çok işi aynı anda icra edebiliyor.”
Lamor Fransa Ofisi Direktörü Jean-Pierre
Mortreux görüşlerini şu şekilde ifade etti; “Başta
petrol sızıntısı müdahaleleri olmak üzere ortak
amaçlara sahip olmamız nedeniyle CEPPOL ve
Bourbon Offshore ile yürüttüğümüz işbirliği ve
bu iki kuruluşun uzmanlığı bizim için son derece değerlidir. Çevre üzerinde kısa ve uzun vadeli etkilere sahip olabilecek vakalarda birlikte işbirliği içinde çalışmamız gereklidir. Bu nedenle,
bu tür ziyaretler tüm taraflar için önemlidir.” Q
LAMOR NEWSREEL
35
Yeni Kaledonya’daki
Fransız deniz üssü ve
Koniambo Nikel için
alınan Lamor PSM
ekipmanları
konteynerlerle
taşınarak teslim edildi.
Yazar: THOMAS BARBIERI Fotoğraflar: LAMOR CORPORATION
Yeni Kaledonya’da
Devir Teslim
36
LAMOR NEWSREEL
Y eni Kaledonya’nın Nouméa kentinde bulunan Fransız deniz üssü için Lamor’un Minimax 30 Sıyırıcı sistemlerini tercih edildi,
konteynerlerle nakledilen sistemlerde GT
50 petrol transfer pompaları ve LPP 50 güç üniteleri
de bulunmaktadır. Lamor Fransa Direktörü Jean-Pierre Mortreux ve Lamor Avrupa Bölge Müdürü
Christoffer Wallgren tesise giderek yeni alınan PSM
ekipmanın devir teslim, yerinde eğitim, servis ve destek işlemlerini tamamladı.
Wallgren ve Mortreux ayrıca konteynerle sevk edilen iki adet özel yapım Lamor Heavy Duty Petrol bariyeri sisteminin ve LPP 19 güç ünitelerinin Koniambo
Nickel SAS (KNS) tesislerindeki devir teslimlerinin
ardından gerekli eğitimleri de vererek sistemleri işletmeye aldı. Şirket halihazırda dünya standartlarında
bir endüstriyel kompleks inşa etmekte olup tesisteki
üretim tam kapasiteye ulaştığında Yeni Kaledonya
dünyanın en büyük nikel üreticilerinden biri haline
gelecek. Koniambo Nikel kompleksinde ana maden
ocağı ile birlikte bir adet pirometalurjik nikel dökümhanesi ve bir enerji santralinin yanı sıra özel sektöre ait
bir derin su limanı, 11 km uzunluğunda kara üzerinde
bantlı taşıma sistemi ve desalinasyon tesisi (deniz suyundan tatlı su elde etme) gibi diğer tamamlayıcı altyapılar bulunacaktır. Tesisin cevher işlemeye 2012 yılı
ikinci çeyreğinde başlaması ve kademeli olarak yapılacak kapasite artışlarıyla yıllık nikel üretiminin 2014
başında 60,000 tona ulaşması planlanmaktadır.
Yazar: THOMAS BARBIERI
Katar’ın Organize Acil
Müdahale Ekipleri
Katar’da petrol sızıntılarına müdahalelerden sorumlu ana organizasyon Qatar Petroleum (QP) kuruluşuna ait Petrol Kirliliği ve Acil Müdahale Bölümüdür (OS &ERD). Bu organizasyon petrol sızıntılarına karşı hazırlık ve mücadele çalışmalarının yanı sıra Qatar Petroleum adına sızıntı toplama
işlemlerinden ve Katar Devletinin sorumluluğunda bulunan alanlardaki diğer olası müdahaleler dahil olmak üzere ülke genelindeki tüm petrol kirliliği
müdahale operasyonlarından sorumludur.
D oha Limanı’ndaki olası petrol bir sızıntısı durumunda ise müdahale ve temizleme operasyonlarından Doha Liman İşletmesi sorumludur. Ancak OS&ERD bu
işlemleri izlemekle ve gerektiğinde destek sağlamakla yükümlüdür.
2011 Birinci Çeyreğinde Qatar Petroleum müdahalelerde ihtiyaç duyulabilecek
kalifiye personel, denetim, yönetim ve destek hizmetlerinin temini için bir petrol sızıntısı işgücü alımı ihalesi düzenledi. Şartnamede ihaleyi kazanan firmanın
OS&ERD’nin bütün petrol sızıntısı toplama ekipmanlarının işletiminden ve bakımından sorumlu olacağı öngörülmüştür. İhaleye yerel ortağı IECO Petroleum Services ile konsorsiyum kurarak katılan Lamor Corporation ihaleyi kazanarak üç yıllık
sözleşmeye imza atan firma oldu.
Lamor ihale çerçevesinde yönetim, denetim ekipleri, kıdemli petrol sızıntısı müdahale personeli ve petrol sızıntısı müdahale ekipmanları bakım personelinden oluşan
ve OS&ERD çalışanlarıyla ile işbirliği içinde görev yapacak olan bir ekip temin etmiştir. İleride meydana gelebilecek olası bir petrol sızıntısında Lamor personeli doğrudan
OS &ERD operasyonun bir parçası olarak müdahalelere katılacaktır.
OS&ERD Halul Adası ve çeşitli QP platformlarındaki ve genel anlamda tüm Kuzey
Sahasındaki bütün açık deniz ve kıyı bölgeleri petrol toplama ve temizleme operasyonlarından sorumludur. Denizdeki sızıntıların yanı sıra Duhan operasyonel sahası, Ras
Laffan Sanayi Bölgesi, Mesaieed Sanayi Bölgesi, QP Rafinerisi ve olası bir petrol sızıntısında olaydan etkilenebilecek diğer alanlar dahil olmak üzere karadaki petrol sızıntısı
toplama ve temizleme işlemleri de OS&ERD’nin sorumluluk alanına girmektedir.
LAMOR NEWSREEL
37
Sorumluluk
Bilinciyle H
azırlık Şarttır
Doğru eğitim ve doğru ekipmanla tamamlanır
Eğitim kesinlikle hafife alınamaz, ihmale
gelmez çünkü bilginin temeli deneyimdir.
38
LAMOR NEWSREEL
Yazar: ANN-CHARLOTTE FOGDE Fotoğraflar: LAMOR CORPORATION
Ç
evreye karşı sorumluluklarımızın bilincinde olmak petrol sızıntısı kazalarında en
hızlı şekilde müdahale için gerekli eğitime
ve donanıma sahip olmaktan ve profesyonel hazırlıkları eksiksiz yapmaktan geçer.
Lamor dünyanın her noktasında her türlü arazi
ve hava koşulunda etkili ve verimli müdahaleleri
gerçekleştirerek isteklilere eğitimi uygulamalı olarak alma fırsatları sunmaktadır. Petrol sızıntısı müdahale personelinin eğitimi sağlam bir acil durum
hazırlık ve müdahale programının ayrılmaz bir
parçasıdır, doğru eğitimden geçirilmiş bir insan
gücü yoksa en son teknoloji ürünü petrol toplama
ekipmanları bile pek bir işe yaramaz, çünkü bu
ekipmanları etkin ve verimli bir biçimde kurmak ve
işletmek için eğitimli personel şarttır. Tüm petrol
sızıntısı vakalarında ve senaryolarında müdahaleye
başlama süresi temizleme işlemlerinin başarısı ve
eko-sistemler ve doğal ortamlar üzerindeki uzun
vadeli etkileri açısından kritik öneme sahiptir.
Lamor Yetkilisi Vince Mitchell MSRC personeline
eğitim verirken.
LAMOR NEWSREEL
39
Vince Mitchell
Jaime Herrera
Lamor, müşterilerine ve petrol sızıntılarının takibi ve kontrolünden sorumlu olan ve
yapılan müdahalelerde görev alan kurum ve
kuruluşlara, Birleşmiş Milletler Uluslararası
Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından önerilen,
tam akreditasyona sahip üç seviyeli bir eğitim
programı sunmaktadır.
Merkezi olarak veya müşterinin tesislerinde sunulan Lamor eğitim programı, Birleşik
Krallık
Denizcilik
The Great
Barrier Enstitüsü tarafından akredite
edilmiştir;
Reef, Australia. bu onay Enstitü’nün son derece katı akreditasyon politikaları ve prosedürleri dikkate alındığında Lamor için gerçekten
önemli bir başarıdır.
Lamor ekipmanları Bureau Veritas tarafından da onaylanmıştır ve şirket yeni ekipmanlar ve çözümler için yatırımlarına aralıksız devam etmektedir. Lamor ayrıca satmış
olduğu tüm ekipmanların tesliminde yoğun
bir eğitim de sunmaktadır. Lamor’un en
önemli üstünlüğü eğitim ekibinin içinde İş
Sağlığı ve Güvenliği uzmanlarının yanı sıra
gerekli tüm niteliklere sahip HAZWOPER ve
Sınıf İçi Eğitmenlerinin de bulunmasıdır.
Herkesin Kabul Ettiği Uygulamalı
Eğitim Sağlayıcısı
Lamor Özel Projelerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Vince Mitchell, şirket hakkında şunları
40
LAMOR NEWSREEL
“Hazırlık ve fırsat
birleştiğinde başarı
kendiliğinden gelir.”
(Romalı filozof Seneca, MS 1. yüzyıl ortaları)
belirtiyor; “Yakın zamana dek, eğitim hizmetlerimizi ticari bir ürün olarak müşterilerimize
sunmuyorduk.
Müşterilerimize sattığımız tüm petrol sızıntısı müdahale ekipmanlarının tesliminde
satışın bir parçası olarak yoğun bir eğitim vermekteydik, bu nedenle de sektör içinde yıllardır bir eğitim kurumu olarak kabul edilmiş bir
firmaydık.”
Mitchell sözlerine şu şekilde devam etmektedir; “Eğitmenlerimiz dünyanın belli
başlı tüm petrol sızıntılarında bizzat çalışarak
deneyim kazanmış olan Lamor Müdahale
Ekibinin (LRT) aktif üyeleridir. Yönetim personelimiz sayısız petrol sızıntısı vakasında yerine görev alarak müdahale ekiplerinin komutasını üstlenmiştir ve bundan dolayı
LRT olarak kutup koşullarından çöl iklimine kadar çok farklı hava koşullarında, denizde ve her türlü arazi şartında gerçekleştirilen kaza müdahalelerindeki tecrübemizle
yönetsel anlamda ciddi bir bilgi birikimi ve
uzmanlık elde etmiş bir firmayız.
Başta IMO 1–2 eğitimleri olmak üzere sağladığımız eğitim fırsatlarından yararlanmak
için dünyanın dört bir yanından bize başvuran
petrol üreticisi şirketlerin, çeşitli kamu kuruluşlarının, askeri kurumların ve sahil güvenlik
birimlerinin sayısı giderek artmaktadır. Avrupa
Deniz Emniyeti Ajansı (EMSA) tarafından yaptırılan Acil Müdahale tatbikatlarının düzenlenmesinden de sorumluyuz ve en son Balex Delta
çalışmasında olduğu gibi uluslararası PSM tatbikatlarına da katılmaktayız.” Q
Programlar tüm katılımcılara karşı karşıya kalacakları farklı durumlara en hızlı ve en etkin biçimde
anında müdahale edebilmelerini sağlayacak bilgi birikimini kazandırmak amacıyla geliştirilmiştir.
Petrol sızıntısı müdahale eğitimleri kursları
SEVİYE I
SEVİYE 2
SEVİYE 3
IMO Seviye I Kursu: Birinci
kademe müdahale personeli
IMO Seviye II kursu:
Denetim Personeli ve
Müdahale Saha Komutanları
IMO Seviye III kursu:
Yöneticiler ve Üst Düzey
Yöneticiler
Eğitimin Süresi: 5 gün
Eğitimin Süresi: 3 gün
Hedef katılımcılar: Petrol sızıntısı
müdahalelerinde bir miktar tecrübesi olan,
operasyonel düzeyinde veya buna eşdeğer
bir kurs tamamlamış olup denetim ve
eğitim sorumlulukları bulunan ve petrol
sızıntısı müdahalelerinde koordinasyondan
sorumlu olması muhtemel personel.
Hedef katılımcılar:
Yöneticiler ve Üst Düzey Yöneticiler
• Etkin komuta ve kontrolün
sağlanmasında genel sorumluluk
taşıyan Pe Müdürleri ve Yöneticileri
• Petrol sızıntısı müdahalelerini yürüten
resmi kurumların üst
düzey personeli
• Muhatap ajanslarla kurumsal düzeyde
ilişki kurulmasından sorumlu çalışanlar,
• Petrol sızıntısı müdahaleleri sırasında kriz
yönetiminde genel sorumluluk taşıyan
Yöneticiler ve Üst Düzey Yöneticilerin
Eğitimin Süresi: Asgari 3 gün
(2–4 gün sınıf içi eğitim ve 1 gün
uygulamalı eğitim, tatbikat ve tanıtımlar)
Hedef katılımcılar:
Kursun hedef kitlesi gemi zabitleri, kıyı
emniyeti müdahale ekip amirleri gibi
sahada görevli amirler ve petrol
sızıntılarıyla mücadele operasyonlarına
katılacak diğer personeldir.
Kurs müfredatı ve konu başlıkları:
• Petrol Kirliliği Müdahalelerinde
Güvenlik ve Farkındalık
• Kişisel Koruyucu Ekipmanlar
• Sızan Petrolün Nihai Varış Noktası
Ve Etkileri
• Çevreleme Ekipmanları
• Toplama Yöntemleri
• Nehir sızıntıları müdahale teknikleri
Kıyıda/Kıyı Şeridi İçinde Temizleme
Kurs müfredatı ve konu başlıkları:
• Sızıntı Müdahalelerine Genel Bakış
• Acil durum planları, müdahale
yönetimi ve organizasyonu
• Petrol sızıntılarının davranışı,
nihai varış noktaları ve etkileri
• Sızıntı değerlendirmesi
• Operasyon planlaması, çevreleme ve
yanan petrol sızıntılarının toplanması
• Dispersanlar, Kıyı Temizliği,
Müdahale Sahası Güvenliği
• Atıkların transferi, depolanması
ve bertaraf edilmesi
• Medya ilişkileri
• Kanıt toplama ve belgelendirme,
İletişim ve
• Bilgilendirme
• Sorumluluk ve Tazminatlar
• Müdahale Sonlandırma,
Müdahale Sonrası Brifingleri
• Masa başı tatbikatları
Kurs müfredatı ve konu başlıkları:
• Petrol sızıntılarının nedenleri,
nihai varış noktaları ve etkileri
• Acil durum planlaması
• Petrol sızıntısı müdahale stratejileri,
sınırlamalar ve sorunlar
• Uluslararası işbirliği, yasal çerçeve
• Maddi sorumluluk, tazminat ve sızıntı
toplama maliyetleri
• Sızıntı yönetimi, görev ve sorumluluklar
• İletişim ve medya konuları
• Müdahalenin sonlandırılması,
olay sonrası takip
• Petrol sızıntısı modellemesi
• Örnek olay incelemeleri
• Masa başı tatbikatları
LAMOR NEWSREEL
41
Lamor Minimax 12 Sıyırıcı, Lamor
6 kW güç ünitesi Spate peristaltik
emme pompası ve Lamor sahil
bariyerleri.
Yazar: THOMAS BARBIERI Fotoğraflar: LAMOR CORPORATION
KARADENİZ’DE ACİL
MÜDAHALE TATBİKATLARI
Geodelta 2011
G
ürcistan’ın ev sahipliğini yaptığı GEODELTA 2011 (Operasyonel Karadeniz Delta Bölgesel Tatbikatı) 15
Eylül 2011 tarihinde Batum kentinde gerçekleştirildi. Petrol tankerleri Gürcistan
ve komşu ülkeler için ciddi kirlilik risklerini
doğuran tehditleri de beraberinde getirmektedir. Bu beklenen tehlikelere karşı Gürcistan
özel tatbikatlar gerçekleştirmiş Karadeniz kirliliğine engel olmak için eğitimler düzenlemiştir.
Eğitim tatbikatının katılımcıları arasında
Türkiye, Romanya, Bulgaristan ve Ukrayna gibi
Karadeniz ülkelerinin yanı sıra Uluslararası
42
LAMOR NEWSREEL
Denizcilik Örgütü (IMO) temsilcileri, Avrupa
Denizcilik Güvenliği Ajansı (EMSA) gemileri
ve Gürcistan’dan çeşitli resmi ve özel kurumlar
bulunmaktaydı.
Lamor Küresel Faaliyetlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Steve Reilly’nin tatbikat hakkındaki yorumları şöyle: “Özellikle Kademe 3 seviyesinde bu faaliyetlere katılmanın çok önemli
olduğunu düşünüyoruz. Önde gelen bir PSM
ekipmanları tedarikçisi ve aktif bir PSM eğitim
ve hazırlık destek kuruluşu olarak Karadeniz’e
kıyısı olan ülkelerin bu son derece iyi organize
edilmiş tatbikatlardan kesinlikle büyük yarar
sağlayacağına inanmakta ve olası kazalara
karşı her an tetikte ve hazır olma amacıyla
gerçekleştirdikleri bu girişimleri tüm gücümüzle desteklemekteyiz. Gerekli ekipman,
personel ve uzmanlıkla gerçekleştirilen bu tür
çok uluslu işbirliklerine büyük ihtiyaç duyulmaktadır, bunun önemi özellikle acil durumlarda daha iyi anlaşılmaktadır. Olası sızıntı
müdahalelerinde gerekli hazırlığa, iletişim
kanallarına ve bilgiye sahip olunması olayların çevresel etkilerini azaltmaktadır.”
Haber
Birlikte Çalışmak
Interspill 2012a Interspill 2012, Avrupa Petrol Sızıntısı Konferansı Ve Sergisi Londra’da
bulunan ExCel Merkezinde 13–15 Mart 2012 tarihleri arasında düzenlenecek.
Tüm sektörü bir araya getiren ve
Birlikte Çalışma ana teması üstüne
kurulan Konferans’ta gelecekteki
sızıntılarla mücadele edecek olan yeni
nesillere ulaşmak esas hedef olarak
amaçlanmaktadır. Interspill 2012’nin
13 Mart’ta yapılacak açılış oturumunda ayrıca BBC Bilim muhabiri David
Shukman tarafından “Dünya Petrol
Sızıntıları Hakkında Ne Düşünüyor”
başlıklı sunum gerçekleştirilecektir.
Interspill 2012, Avrupa Petrol
Sektörü Çevre Kirliliği birimi, uluslararası petrol endüstrisinin çevre koruma
faaliyetlerindeki çıkarlarını temsil eden
Uluslararası Petrol Endüstrisi Çevre
Koruma Derneği (IPIECA) ve Avrupa’da
deniz kirliliğine karşı hazırlık ve
müdahale görevlerinden sorumlu
olan Avrupa Deniz Emniyeti Ajansının
(EMSA) bir araya geldiği üçlü bir
komitenin ortak çalışmasıyla ve
sorumluluğu altında düzenlenmiştir.
Interspill 2012’ye destek veren
kurum ve kuruluşlar arasında ayrıca
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO),
Uluslararası Petrol Kirliliği Tazminat
Fonları (IOPC), Uluslararası Tanker
Sahipleri Federasyonu (ITOPF) ve
Fransa Sızıntılara Bağlı Su Kirliliği
Dokümantasyon, Araştırma ve Deney
Merkezi (CEDRE) bulunmaktadır.
ExCeL London Fuar Ve Gösteri
Merkezi London Royal Docks
bölgesinin tam ortasında, kent
merkezine son derece kolay ulaşıma
sahip bir noktada yer almaktadır.
Çarpıcı bir sahil konumunda yer alan
ExCeL London 100 dönümlük bir
kampus üzerine kuruludur. Kampus
içinde yer alan üç adet Docklands
Hafif Raylı Sistem (DLR) istasyonuyla
Jubilee Metro Hattına ve London City
Havaalanına kolay ulaşım sağlanmaktadır ayrıca 3700 araç kapasiteli
otopark, altı adet kampus içi otel ve
çok sayıda bar ve restoran konuklara
hizmet vermektedir.
V100 numaralı standımızda
sizleri bekliyoruz.
Görüşmek üzere!
Lamor kurumsal web sitesinin Fince versiyonunu gururla takdim eder.
Olemme ylpeitä voidessamme esitellä Lamorin uudet suomenkieliset kotisivut.
Lamor kurumsal web sitesinin Arapça versiyonunu gururla takdim eder.
LAMOR NEWSREEL
43
Sizi bekliyoruz
Offshore Arabia
Dubai, BAE, 27–29 Şubat, 2012
Interspill 2012
Londra, İngiltere, 13–15 Mart, 2012
Oil & Gas West Asia
Muscat, Umman, 16–18 Nisan 2012
OTC Houston 2012
Teksas, Amerika Birleşik Devletleri, 30 Nisan–3 Mayıs, 2012
Safety – Security 2012
Tampere, Finlandiya, 5–7 Eylül, 2012
Rio Oil & Gas 2012
Rio de Janeiro, Brezilya, 17–20 Eylül, 2012
Clean Gulf
New Orleans, Louisiana, ABD, 13–15 Kasım 2012
Rio Oil & Gas 2012
Rio de Janeiro, Brezilya, 17–20 Eylül, 2012
Clean Gulf
New Orleans, Louisiana, ABD, 13–15 Kasım 2012
Lamor Finlandiya
Lamor İngiltere
Lamor ABD
Lamor Çin
Urakoitsijantie 12
06450 Porvoo, Finland
Tel: +358 20 765 0100
Faks: +358 20 765 0129
E-Posta: [email protected]
3 Medina Court, Arctic Road Cowes,
Isle of Wight, PO31 7XD, United
Kingdom
Tel: +44 1983 280 185
Faks: +44 1983 280 056
E-Posta: [email protected]
18 Beach Street
Seymour, CT 06483
United States
Tel: +1 203 888 7700
Faks: +1 203 888 7720
E-Posta: [email protected]
Xiaguangli No. 66
Chaoyang District
100027 Beijing, China
Tel: +86 10 8446 7400
Faks: +86 10 8446 7440
E-Posta: [email protected]
44 LAMOR NEWSREEL
www.lamor.com

Benzer belgeler

Seçilmiş Senaryolar için Çözümler

Seçilmiş Senaryolar için Çözümler Ürünlerimize ve çözümlerimize, örneğin Petrol Sızıntısı Müdahale teknolojisine (Oil Spill Response - OSR) sürekli yatırım yapıyoruz. Lamor mevcut en iyi teknoloji (Best Available Technology – BAT) ...

Detaylı