Teknik Bülten No 21 (Keçi Boynuzu (Ceratonia siliqua L

Transkript

Teknik Bülten No 21 (Keçi Boynuzu (Ceratonia siliqua L
Orman Bakanlığı Yayın No:
ISSN:
KEÇĠBOYNUZUNUN (Ceratonia siliqua L.)
YETĠġTĠRĠLMESĠ
(ODC: 232.331, 232.333)
Growing of Carop Tree (Ceratonia siliqua L.)
Melahat ġAHĠN
Rumi SABUNCU
Yusuf CENGĠZ
TEKNĠK BÜLTEN NO:
T.C.
ORMAN BAKANLIĞI
BATI AKDENĠZ ORMANCILIK ARAġTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ
Southwest Anatolia Forest Research Institute
(SAFRI)
ANTALYA/TÜRKĠYE
ÖZ
Bu çalıĢmada; Antalya bölgesinde doğal olarak yetiĢen keçiboynuzu
(Ceratonia siliqua L.) ağaçlarından sağlanan tohumlardan fidanlık
koĢullarında değiĢik tüp harçları deneyerek tüplü fidan üretmek ve elde
edilen fidanların çıplak köklü fidanlarla beraber araziye dikilerek, tutma
baĢarılarının ve büyüme performanslarının izlenmesi amaçlanmıĢtır.
AraĢtırma; dört değiĢik tüp harcında tüplü ve çıplak köklü
keçiboynuzu fidanı yetiĢmek ve bu fidanların değiĢik arazi deneme
alanlarında yaĢama yüzdeleri ve fidan geliĢmesi bakımından izlenmesi için
fidanlık ve arazi denemesi olmak üzere iki aĢamalı olarak yürütülmüĢtür.
AraĢtırmanın fidanlık ve arazi aĢamaları sonuçlarına göre; ĠĢlem1
(%60 kırmızı top.+%20 kum+ %20 org.gübre) ĠĢlem3 (%40 killi toprak+
%20 organik gübre + %20 kum+ %20 perlit), ve ĠĢlem4 (%40 kırmızı
toprak+ %30 torf +%15 kum+%15 dere mili) fidan özellikleri ve arazideki
yaĢama yüzdesi bakımından baĢarılı bulunmuĢtur. ĠĢlem2 (%70 hindistan
cevizi lifi +%30 torf) ve ĠĢlem5 (çıplak köklü) fidanlar arazide fidan yaĢama
yüzdesi bakımından en zayıf iĢlemler olmuĢtur.
Anahtar Sözcükler: Keçiboynuzu, fidan yetiĢtirme, fidan özellikleri, fidan
yaĢama yüzdesi
ABSTRACT
The objectives of the study are to grow containerised carop tree
(Ceratonia siliqua L.) seedlings from wild trees seeds in Antalya region
within four different kind of container medium and to plant in the field with
bareroot seedlings and to observe survival and growth performance of the
seedlings in the field.
The study carried out in two stages. First stage is nursery experiment
which was carried out Antalya Forest nursery to grow containerised seedling
in four container medium and bareroot seedlings. Second one is field
experiments which were set up in three different areas in Antalya region to
observe survival and growth performance of the seedlings.
The results of nursery and field experiments show that treatment 1
(60% red soil+20% sand+ 20% organic manure, treatment 3 (40% clay soil+
20% organic manure+20% sand) and Treatment 4 (40% red soil+ 30% torf +
15% sand+15% silt) are the most proper container medium for seedling
characteristics and survival rate. Treatment2 and Bareroot seedlings were
failed in the field experiments for survival.
Key Words: Ceratonia siliqua, containerised seedling, Nursery, field
experiment, survival rate,
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa No
ÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
i
ABSTRACT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
ii
ĠÇĠNDEKĠLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
iii
1. GĠRĠġ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2. LĠTERATÜR ÖZETĠ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
3. MATERYAL VE YÖNTEM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
3.1. Uygulama Yerleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
3.2. Denemenin Kurulması ve Deneme Deseni . . . . . . . . . . . . .
3.2.1. Fidanlık Denemesi
3.2.2. Arazi denemeleri
4. BULGULAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
4.1. Fidanlık Denemesine ĠliĢkin Bulgular . . . . . . . . . . . . . . .
4.1.1. Fidan özellikleri Ġçin Temel Ġstatistikler. . . . . . . . . . . . . . .
4.1.2. Fidan Özelliklerine ĠliĢkin Varyans Analizleri. . . . . . . . .
4.2. Arazi Denemelerine ĠliĢkin Bulgular. . . . . . . . . . . . . . . . .
4.2.1. Arazi Deneme Alanlarında Fidan YaĢama Yüzdelerine
Ait Bulgular. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
4.2.2. Arazi Deneme Alanlarında Fidan Boyu ve Fidan Kök
Boğazı çapı Değerlerine Ait Bulgular . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . .
5. TARTIġMA, SONUÇ VE ÖNERĠLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
ÖZET . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
SUMMARY . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
KAYNAKÇA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
EK-1.Tüp Harç KarıĢımlarına Ait Toprak Analiz Sonuçları. . . . . . .
EK-2 .Asar Deneme Alanına Ait Toprak Analizi Sonuçları
Ek-3. BeĢkonak Deneme Alanına Ait Toprak Analizi Sonuçları
EK-4. Kumluca Deneme Alanına Ait Toprak Analizi Sonuçları
EK-5.Antalya, Meteoroloji Ġstasyonuna Ait Ġklim verileri
EK-6. Finike Meteoroloji Ġstasyonuna Ait Ġklim verileri
EK-7. Manavgat Meteoroloji Ġstasyonuna Ait Ġklim verileri
1. GĠRĠġ
Keçiboynuzu, (Ceratonia siliqua L.) Leguminosae familyasına ait
herdem yeĢil, maksimum 10 m‟ye kadar boylanabilen, geniĢ yapraklı çalı
veya küçük ağaçlardır. Akdeniz maki formasyonunun bir elemanı olup çok
sayıda varyetesi bulunmaktadır. Keçiboynuzlarının Ceratonia siliqua L.‟dan
baĢka C. oreothauma H.,L.,V., adında bir türü daha bulunmaktadır. Bu tür
yurdumuzda bulunmamaktadır. Keçiboynuzu, Akdeniz havzasının bir çok
ülkesinde, kurak ve yarı kurak fakir topraklar üzerinde eski çağlardan beri
yetiĢtirilmektedir. Keçiboynuzu Ortadoğu‟dan Yunanlılar vasıtasıyla
Yunanistan‟a getirilmiĢ daha sonra Ġtalya, Ġspanya, Portekiz gibi diğer
Avrupa ülkelerine yayılmıĢtır. Son zamanlarda Akdeniz havzası dıĢında,
Akdeniz iklimine benzer iklimi olan ülkelerde de yayılmıĢtır. Örneğin, ABD,
Meksika, ġili, Arjantin, Avustralya ve Hindistan (DAVĠS, 1969; HERWĠTZ,
YAĠR ve SHACHAK, 1988,YILDIRIM. 1997).
Keçiboynuzu genel olarak dioik bazen monoik nadiren de
hermafrodik çiçeklere sahiptir. Genel olarak sert gövdeli, dallı ve geniĢ
tepeli bir yapıya sahiptir (KAYACIK, 1982, BATTLE ve TOUS 1997).
Keçiboynuzu doğal olarak Akdeniz‟in kıyı Ģeridinde yayılıĢ gösterir
ve Akdeniz ikliminin etkisi olmayan iç kesimlerde görülmez. Dikey yayılıĢı
deniz seviyesinden 600 m dir. Doğal yayılıĢ alanı, tropikal bir kalıtım olarak
düĢük sıcaklık tarafından sınırlandırılmaktadır. Sıcaklık –4 0C altına düĢtüğü
zaman olgun ağaçlar zarar görmeye baĢlamakta ve en fazla –7 0C kadar
düĢük sıcaklığa dayanabilmektedir. 40 0C yaz sıcaklığı ve sıcak rüzgarlara
dayanabilmektedir. (BATTLE ve TOUS 1997).
Keçiboynuzunun Türkiye‟deki yayılıĢ alanı Ġzmir‟in Urla ilçesinin
içmeler civarında baĢlamakta, Antakya‟nın Samandağ‟ında sona ermektedir.
Bu iki merkez arasında denize paralel 1-2 km geniĢlikte bir Ģerit halinde
ilerleyen yayılıĢ alanlarında farklı lokalitelerde deniz kıyısından içeri doğru
90 km dolayında bir geniĢliğe ulaĢabilmektedir (ÖZTURK ve ark. 1995)
Keçiboynuzunun ülkelere göre kapsadığı alan 82 000 ha. ile Ġspanya
birinci sırada onu 30 000 ha. ile Ġtalya takip etmektedir. Yurdumuzda ise
1974 yılında yapılan tarama çalıĢmalarında 1.7 Milyon ağacın
bulunabileceği hesaplandığı halde son on yılda yapılan tahribatlar sonucunda
bu sayının 1 milyona kadar düĢtüğü (ÖZTÜRK ve ark.1995) ve üretim
yapılan 360 000 adet ağacın dağınık olarak bulunduğu bildirilmektedir
(YILDIRM, 1997).
Keçiboynuzu meyvesi ve tohumunun üretiminde Ġspanya 135 000
ton meyve ve 12 000 ton tohum üretimi ile ilk sırada yer almaktadır. Türkiye
ise 15000 ton meyve ve 1500 ton tohum ile Kıbrıs‟tan sonra 7. sırada yer
almaktadır. Dünyada keçiboynuzu meyvesinin toplam üretiminin 310 bin ton
olduğu tahmin edilmektedir (YILDIRIM, 1997). Bu oran içerisinde
Türkiye‟nin payı sadece % 4.8 dir. Bu rakamlar da göstermektedir ki
keçiboynuzu ülkemizde geniĢ doğal yayılıĢ alanına sahipken üretimde
yeterince pay alamamaktadır. Bunun nedeni, yurdumuzda modern
keçiboynuzu bahçelerin olmayıĢı, üstün verimli, ıslah edilmiĢ klon veya
çeĢitlerimizin bugüne kadar geliĢtirilmemiĢ olması ve üretimin doğada
kendiliğinden yetiĢen, meyve ve tohum verimleri çok çeĢitli olan yabani
bireylerden yapılmasıdır.
Keçiboynuzu ağacı tuzlu topraklara toleranslı veya tuzlu topraklara
ihtiyaç gösteren bir tür olarak kabul görmektedir. Kuraklığa dayanıklı olan
keçiboynuzu, farklı edafik koĢullara uyum sağlayabilmektedir. Bu nedenle
marjinal alanlarda erozyon önlemek amaçlı ağaçlandırmalar için değerli bir
türdür. (CORREIA ve MARTINS-LOUCAO, 1993).
Keçiboynuzu, Akdeniz bölgesinde sıklıkla rastlanan 45 ağaç ve
ağaççık türünün canlı yaprak örnekleri ile, 650 0C ve 750 0C fırın
sıcaklığında gerçekleĢtirilen ateĢ alma gecikim sürelerini belirleme
çalıĢmaları sonucunda belirlenen yavaĢ yanan türler sıralamasında 650 0C 7.
sırada, 750 0C da 8.sırada yer almıĢtır (NEYĠġCĠ 1996).
Keçiboynuzu, yangına dirençli orman kurma çalıĢmalarında
yararlanılabilecek ve aynı zamanda, sınırlı ekonomik olanaklara sahip olan
orman köylüsüne ek gelir sağlama , doğal yaĢamı koruma ve zenginleĢtirme
yönleriyle de göz önünde bulundurulması gereken bir türdür.
Keçiboynuzunun yetiĢtirilmesi konusunda TOLAY, (1987-4),
“Yapraklı Tür Orman Ağaçları Fidanlık Tekniği” adlı araĢtırma
çalıĢmasında, keçiboynuzu fidanlarının kazık kök yapmaya meyilli olup çok
nazik olan kazık köklerin sökümde büyük kayıplar verdikleri ve tutma
baĢarısını etkilediği ve bu yüzden de tüplü fidan üretimine önem vermek
gerektiğini belirtmiĢtir.
Keçiboynuzu, bölgemizde kısmen de olsa orman fidanlıklarında
yetiĢtirilerek ağaçlandırma sahalarına dikilmektedir. Ancak araziye dikilen
fidanlarda fidan yaĢama oranının çok düĢük olduğu yönünde
uygulamacıların problemleri bulunmaktadır.
Bu çalıĢmada; doğal olarak yetiĢen keçiboynuzu ağaçlarından
sağlanan tohumlardan fidanlık koĢullarında değiĢik tüp harçları deneyerek
tüplü fidan üretmek ve elde edilen fidanların çıplak köklü fidanlarla beraber
araziye dikilerek, tutma baĢarılarının ve büyüme performanslarının izlenmesi
amaçlanmıĢtır. Bunun yanında Keçiboynuzunun, yanmaya dirençli, güçlü
kök sistemi geliĢtirebilme özellikleri , meyve ve tohumunun ekonomik
önemi nedeniyle yangına duyarlı alanlarla, erozyon kontrolü amaçlı
ağaçlandırmalarda karıĢık ormanlar kurmak, aynı zamanda sosyal ormancılık
alanında kullanımının yaygınlaĢtırmak da uzun dönemli amaç olarak
konulmuĢtur.
ÇalıĢma, fidanlık ve arazi olmak üzere iki aĢamalı olarak
yürütülmüĢtür. Fidanlık aĢaması, Antalya Orman Fidanlığında, arazi aĢaması
ise Antalya yöresinde seçilen ikisi yangın geçirmiĢ birisi de normal
ağaçlandırma alanları içinde olmak üzere üç deneme alanında yürütülmüĢtür.
2. LĠTERATÜR ÖZETLERĠ
Keçiboynuzu tropikal kökenli olmasına rağmen, Akdeniz koĢullarına
morfofizyolojik adaptasyonuyla en iyi örneklerden birisidir ve yüksek
sıcaklıklara ve kuraklığa diğer tipik Akdeniz türlerinden çok daha fazla
dayanabilmektedir (CATARĠNO, 1993).
Meyveleri, bakla Ģeklinde, 10-20 cm uzunluğunda, 1.5-2.0 cm
kalınlığında asılı, koyu kahverengi ve çok değiĢik büyüklüktedir, görünüĢ ve
Ģekil olarak keçinin boynuzuna benzediği için “Keçi boynuzu “adı
verilmiĢtir (DAVĠS, 1969; BLAMEY ve GREY-WĠLSON, 1993). Eski
zamanlarda tohumları kuyumcular, baharatçı ve eczacılar tarafından
terazilerin ayarlanmasında dara olarak kullanılırlardı (1 tohumun ağırlığı
=200-300mg) .
Sürgün büyümesi ilkbahar yağmurlarının hemen arkasından
baĢlamakta, çiçeklenme Eylül-Ekim arkasından da tozlaĢma ve döllenme
gelmektedir. TozlaĢma genel olarak böcekler (entomogamy) aracılığıyla
yapılmakta hava akımı ve rüzgarın da (anemogamy) tozlaĢmaya katkısı
olmaktadır. Bu özellik, tekeĢeyli (unisekseual) olan keçiboynuzu ağaçları
arasındaki mesafeden dolayı engellenen tozlaĢma bakımından önemlidir.
DiĢi çiçekler döllenmeden sonra meyve oluĢturmaya baĢladıklarında erkek
ağaçlar üzerindeki erkek çiçekler ölmekte, daha sonra döllenmeyen çiçekler
dökülerek döllenenler hızla büyümeye devam etmektedir. Meyve büyümesi
bir sonraki Mayıs-Haziran aylarında tamamlanmaktadır. Meyveler tam
olarak olgunlaĢtıklarında keçiboynuzu ağaçlarında yeni çiçeklerin oluĢma
dönemi baĢlamaktadır (Eylül-Ekim). Tohumlar yaz sonu ve ilkbahar baĢında
tam olarak olgunlaĢmaktadır (ÖZTÜRK ve ark. 1995).
Yapraklar büyümeye Ocak ayının ikinci yarısında baĢlayıp
Haziranın ilk yarısında durduruyor ve iki yıl fonksiyonel olmaktadırlar.
Temmuza kadar bütün yapraklar büyümelerini tamamlamakta ve artık hiç
yaprak oluĢmamaktadır. (LO GULLO ve ark. 1986).
Keçiboynuzu ağaçları 5 yaĢında meyve vermeye baĢlamaktadır. Ġlk
yıllarda ağaç baĢına 2-3 kg meyve alınırken bu miktar sağlıklı ve iyi geliĢen
25-30 yaĢlarındaki bireylerde 200-250 kg kadar çıkmaktadır. En iyi hasat iki
yılda bir olmakta, her iyi hasat yılını zayıf meyve yılı takip etmektedir.
Meyveler Eylül-kasım döneminde orman köklüleri tarafından elle
toplanmaktadır. Bazen meyveleri toprağa düĢürmek için uzun sopalar
kullanılmaktadır. Ancak bu yöntem önerilmemekte çünkü meyve hasat
döneminde ağaç üzerinde çiçek kurulları bulunduğu için onlara zarar
vermekte ve bir sonraki yılın meyve hasadında ciddi oranda düĢüĢe neden
olmaktadır (KIZILTAN, 1989).
LO GULLO ve ark. (1986) keçiboynuzunun su kullanımından
kaçınmasıyla ilgili çalıĢmalarında, kısmen mesomorfik yapraklara (mesofil
tabakalarında lifleri olmayan ve hücreler arası boĢlukları geniĢ olan) sahip
olan bu herdemyeĢil türün, sklerofil türlerin hakim olduğu Sicilya‟da (OleaCeratonion topluluğu) çoğunlukla thermofilik bitki topluluklarını
oluĢturduğuna iĢaret etmektedirler. Keçiboynuzu esas itibariyle gün boyunca
su kaybediyor gibi görünüyor fakat su potansiyelini, turgor basıncında
dönüĢümlü olarak uzun ve kısa süreli düĢüĢlere neden olarak, su kullanımını
minimumda tutmaktadır. Keçiboynuzunun genç yaprakları potansiyel olarak
su stresine müsait görünmektedir, ancak yaprak büyümesini kurak dönem
baĢlamadan tamamlamıĢ olduğu için kuraklıktan kaçınmaktadır (LO
GULLO ve ark. 1986).
Meyveler ağaçlardan toplanır ve tohumlar meyveden elle
çıkarıldıktan sonra kuru ve iyi havalanan bir yere serilir. Bir kg da 33005500 tane tohum içermekte ve 1000 tane ağırlığı 200-300 gramdır. Sert
tohum kabuğundan dolayı keçiboynuzu tohumlarında dormansi problemi
bulunmaktadır (SAATCĠOĞLU, 1971). Tohum kabuğundaki suya karĢı
geçirgensizlik tüm legümünöz türlerinde yaygın olarak bulunmaktadır
(MAYER ve POLJAFOFF-MAYBER, 1974). Tohumlardaki dormansiyi
kırma metotlarından en yaygın olanı, H2SO4 çözeltisinde iki saat muamele
ettikten sonra 2 gün soğuk suda ıslatmaktır. Bu iĢleme tabii tutulan tohumlar
80% normal sıcaklıkta 48 saat içinde çimlenmektedir. Tohum dormansisi
mekanik olarak sert tohum kabuğu zedelenerek de kırılabilmektedir
(MAYER ve POLJAFOFF-MAYBER, 1974).
Keçiboynuzu tohumlarının çimlenme oranlarıyla ilgili olarak TSE
(Türk Standartları Enstitüsü) kurallarına göre, çimlenme oranı 20-30oC, ıĢığa
ihtiyaç göstermeden kum ortamında belirlenebilmektedir. Ġlk sayımlar 7.
günde ve en son sayımda 35. günde yapılmalıdır (ANONĠM 1991).
Doku kültürü metodu da her bir seksüel gruba ait üstün nitelikli
bireylerin klonlanması için kullanılabilecek baĢarılı bir alternatif üretim
tekniğidir. Batı Avusturalya‟da yürütülen araĢtırma denemelerinde
fidanlarda da, olgun bireylerden olduğu kadar mikroüretim tekniklerinin
baĢarılı olduğu ortaya konulmuĢtur. Besi ortamında GA3 var olması
köklenmeyi baskılamaktadır. Bu Ģekilde köklenmenin GA3 ile baskılanması;
yetiĢtirme ortamının gibberellin sentezini baskılayan ancymidol içermesiyle
ve ent-kaurene, ent-kaurenol ve ent-kaurenal oksidasyonu bloke edilerek
giderilebilmektedir. Besi ortamındaki ancymidol keçiboynuzunda sürgün
büyümesini yavaĢlatarak kallus oluĢumunu teĢvik etmektedir. (SEBASTĠAN
ve MCCOMB, 1986).
Bugüne kadar değiĢik klimatik bölgelerde keçiboynuzu kültürleri
kurmak giriĢimleri olmuĢtur. Fakat, bu giriĢimler sadece insan veya
hayvanlar için yeterli ve kaliteli besin sağlamak amaçlı değil, yarı kurak
bölgelerde çölleĢmenin önlenmesi ve yakacak sağlamak için olmuĢtur. Son
yıllarda keçiboynuzu kültürüne gösterilen ilgi artmaktadır. Çünkü
keçiboynuzu tohum ve meyvesinin kalitesi ve önemi artmaktadır. Kurak ve
sıcak Akdeniz bölgelerinde toprak erozyonunu kontrol etmede faydalar
sağlayacaktır. Keçiboynuzu geleneksel olarak tohumdan yetiĢtirilmekte ve
daha sonra arazide aĢılanmaktadır. Fakat bu yöntemle ağaçlar çok geç (10-14
yaĢında) meyve vermektedir. (ALORDA ve ark., 1987; CATARĠNO, 1993).
Keçiboynuzunun çelikle üretilmesinde, asit ve yüksek
konsantrasyonlardaki (10 000 mg/l) indol butrik asit uygulamalarıyla en
yüksek köklenme oranı Mart sonunda elde edilmiĢtir (ALORDA ve ark.,
1987)
BHALERAO ve CHĠNCHANĠKAR (1992) 25 yaĢındaki erkek
keçiboynuzu ağaçlarından taze çiçek kurulu uçları (inflorescences)
toplayarak in-vitro koĢullarında 250 C sıcaklıkta 1 ppm MS ve değiĢik
konsantrasyonlarda casein hydrolysate besi ortamları kullanarak çiçek
tomurcuklarından vejetatif sürgünler elde edilen bir metot geliĢtirmiĢlerdir.
Çiçek tomurcukları 6-8 hafta sonra sürgün tomurcuklarına dönüĢmüĢ ve
daha sonra değiĢik tip sürgünlere geliĢmiĢtir. 6 hafta sonra 6 cm
uzunluğunda 2-3 yaprak çiftine sahip sürgünlere dönüĢmüĢtür. En yüksek
değerler sadece benzyladenine (33%) içeren in-vitro ortamlarında elde
edilmiĢtir.
GÖKER ve ark.(1999) Keçiboynuzu odununun yoğunluğunun
yüksek ve silisli maddeler içermesi ve düzgün kalın çaplı gövdeler
yapmaması nedeniyle nispeten zor iĢlenmekte olduğunu, yoğunluğu yüksek
olmasına karĢılık çalıĢma değerlerinin düĢük bulunduğu yani odununun
kullanım yerindeki stabilitesinin iyi olduğunu belirtmiĢlerdir. Bu özelliğiyle
kullanım değeri açısından önemli bir avantaj teĢkil edeceğini, yüksek
dinamik eğilme direncine sahip olan keçiboynuzu odununun alet sapları ve
spor aletlerinin yapımında, tornacılık, mobilyacılık parke ve yer döĢemesi
yapımında değerlendirilebileceğini vurgulamıĢlardır.
Keçiboynuzu gibi Akdeniz türleri, optimum su, karbon ve azot
kullanımlarını uzun ömürlü yaprakları ve geniĢ çiçeklenme dönemleriyle
ayarlayabilmektedirler. Su ve Azot Akdeniz bölgesinde ürün verimliliğini
sınırlayan iki önemli faktördür. Keçiboynuzu ağaçlarında sulama ve azot
gübresi uygulamalarıyla verimlilik artırabilmektedir. Normal kurak koĢullar
altında sulama olmaksızın da azot gübrelemesi etkili olmaktadır. Bir yıllık
süre içinde 100 % evaporasyonla sulama ve her bir ağaca 4.5 kg N
uygulaması her bir daldaki çiçek kurulu sayısını 2 den 3.5 yükseltmiĢ bu
arada meyve verimi de yaklaĢık olarak 200 kg/ha dan 1250 kg/ha
yükselmiĢtir. (CORREĠA ve MARTĠNS-LOUCAO, 1993)
Ticari keçiboynuzu meyveleri en az 5 cm uzunluğunda ve
güvelenmemiĢ olması gerekmektedir. Meyveler, kuru, temiz ve kokusuz en
fazla 50 kg torbalara paketlenmelidir. Meyveler 12 %/kg den fazla neme
sahip olmamalıdırlar (ANONĠM, 1977).
Keçiboynuzu meyveleri yüzyıllardan beri yüksek Ģeker oranı
(50%/kg) ve yüksek tanen içeriğinden (20%) dolayı insan ve hayvan
yiyeceği olarak hizmet etmiĢtir. Lezzetinin yüksek olmasından dolayı savaĢ
zamanlarında stratejik bir madde olmuĢtur. ÖğütülmüĢ meyveleri tahıllarla
karıĢtırılarak kıtlık zamanlarında insanlar besin olarak tüketmiĢlerdir.
Keçiboynuzu unu yüksek tanen içeriği nedeniyle besin maddelerinin alımı,
sindirimi ve metabolik kullanımlarını azaltmakta ve protein assimilasyonu
üzerinde baskılayıcı etkiye sahip olması nedeniyle besin maddesi olarak
kullanımına devam edildiği takdirde midede gastrit ve bağırsaklarda ödeme
sebep olabilmektedir. (CATARĠNO, 1993; ABREU, 1993).
Son zamanlarda keçiboynuzu meyvesinden çok kuru ağırlığının %10
nu oluĢturan tohumlarıyla değerli bir ürün olarak dikkate alınmaktadır.
Tohumun endospermi çekirdek zamkı olarak bilinen galaktamanas
içermektedir. Keçiboynuzu çekirdeklerinin iĢlenmesi tohumların meyveden
çıkarılmasıyla baĢlamaktadır. Çekirdek zamkı elde etme iĢlemi tohum
kabuğu ve endospermin ayrılarak un halinde bir madde elde edilerek
gerçekleĢtirilir. Çekirdek zamkı oldukça pahalı bir üründür. Bu zamk
yüksek viskozite ve diğer polisakkaritlerle karıĢtırılması durumunda jel
formu alabilme kapasitesine sahip özellikleriyle karakterize edilmektedir.
Çekirdek zamkı kuru meyvenin %4 nü oluĢtururken tohumun %30-40 nı
oluĢturmaktadır. Zamk toksik olmayıp, tamamıyla temiz ve kalori
içermemekte ve tıpkı lifler gibi davranmaktadır. Eczacılıkta, tekstil, kağıt ve
yağ sanayilerinde sabitleĢtirici ajan, kalınlaĢtırıcı ve besinlerde katkı
maddesi (E410) olarak kullanılmaktadır. Endospermi uluslararası pazarlarda
6$/kg gelir sağlamaktadır (BORG, 1987; CATARĠNO, 1993).
Keçiboynuzu meyvesinden öğütülerek veya mekanik parçalamayla
elde edilen maddeden tüplü fidan yetiĢtirmede 1:3, 1:1 oranlarında dere
kumu ve 3:1 oranında organik madde karıĢtırılarak tüp malzemesi
(keçiboynuzu meyvesinin etli kısmından oluĢan parçalar) olarak
kullanılmaktadır. Bu tüp harcı karıĢımı torfa göre biraz daha alkali ve
tuzludur, fakat bu değerler kabul edilebilir seviyelerdedir. Bu karıĢımda
yetiĢtirilen bitkilerin kalitesi torf ortamında yetiĢtirilenlere eĢit veya daha iyi
olabilmektedir. (SEBASTĠAN ve MCCOMB, 1986; BORG, 1987;
RĠSHANĠ ve RĠCE, 1988).
YILDIZ (1995), “Keçiboynuzunu (Ceratonia siliqua L.) DeğiĢik
Yöntemlerle Çoğaltılması Üzerine AraĢtırmalar“ adlı doktora çalıĢmasında;
Keçiboynuzu bitkisinin vejetatif (aĢı ve çelikle) ve generatif (tohumla
çoğaltma yöntemlerini bir arada araĢtırarak en iyisini bulmaya çalıĢmıĢtır.
Bununla birlikte bitkinin yaprak, gövde (çelik), tohum, meyve ve tohumu
alınmıĢ meyve gibi değiĢik organlarından alınan örneklerde makro
(N,P,K,Mg ve Ca) ve mikro (Fe, Cu, Zn ve Mn) besin element içeriklerini
belirlemiĢ ve aylara göre değiĢimlerini izlemiĢtir. AĢılama çalıĢmalarında;
yama, yonga ve“ T“göz aĢı yöntemleri kullanılmıĢtır. Yonga göz aĢısının
yılın her ayı yapılabildiği görülmüĢ ve en iyi sonuçlar, 1991 yılında %86.66,
1992 yılında ise %100.00 aĢı tutumu ile nisan ayında ve her iki yılda da
%73.33 aĢı tutumuyla yıllara göre oldukça kararlılık gösteren mayıs ayında
yapılan aĢılardan elde edilmiĢtir. Keçiboynuzu çeliklerindeki köklendirme
çalıĢmalarında IBA kullanılan tüm dozlarında kontrole göre iyi sonuç
vermiĢtir. Mayıs ve haziran ayında alınarak IBA‟nın 8000 ppm‟lik dozu
uygulanan çelikler, her iki yılda da en yüksek köklenme oranı vermiĢtir
(%70‟lere varan köklenme). Bu durumun umut verici olduğu ve bu
çalıĢmaların daha ayrıntılı olarak devam etmesi gerektiğini vurgulanmıĢtır.
3. MATERYAL VE METOD
3.1 Uygulama yerleri
Keçiboynuzunun (Ceratonia siliqua L.) YetiĢtirilmesi konulu bu
araĢtırma çalıĢması, fidanlık ve arazi denemesi olmak üzere iki aĢamalı
olarak yürütülmüĢtür.
Fidanlık denemesi, keçiboynuzunun Antalya yöresindeki doğal
yayılıĢ alanlarından temin edilen tohumlarla değiĢik tüp harçları içeren
tüplerde ve çıplak köklü fidanlar yetiĢtirilmek üzere Antalya Orman
Fidanlığında (yükseltisi 40 m) yürütülmüĢtür.
Arazi denemeleri ise, fidanlıkta değiĢik tüp harçlarında yetiĢtirilen
tüplü fidanlar ile çıplak köklü fidanların arazideki yaĢama yüzdeleri ve
geliĢme durumlarının incelenmesi amacıyla Antalya yöresinde seçilen ikisi
yangın geçirmiĢ birisi de normal ağaçlandırma alanları içinden olmak üzere
üç deneme alanında yürütülmüĢtür. Antalya Fidanlığı ve arazi deneme
alanlarının yerleri ġekil. 3.1.2, arazi deneme alanlarına ait bilgiler
Çizelge.3.1.1. de verilmiĢtir.
ġekil: 3.1.1 Antalya Fidanlığı ve Arazi Deneme Alanlarının Yerleri
Figure: 3.1.1. Locations of Antalya Forest Nursery and Field Trials
Çizelge 3.1.2. Arazi deneme alanlarına ait genel bilgiler
Table 3.1.2. Informations about field experimental areas
Den.
Ala
No
1
2
3
ĠĢletme
ġefliği
Böl. MeĢç.
No Tipi
Asar
Antalya
Merkez
Kumluca
Karabük
TaĢağıl
N:37.00.08*
E:30.40.32*
277 Çzc3 N:40.23.44*
E:26.14.92*
189- Çzbc3 N:37.08.251*
190
E:31.14.341*
704
Enlem
Boylam
Çz0
UTM ED-50 formatına göre hesaplanmıĢtır.
Rakım
(m)
Bakı
Top.
Tipi
307
GüneyBatı
GüneyBatı
GüneyBatı
Kumlu
Balçık
Killi
Balçık
Killi
Balçık
150
280
3.2 Denemenin Kurulması ve Deneme Deseni
Fidanlık ve arazi denemeleri değerlendirmelerde ayrı ayrı ele
alınmıĢtır.
3.2.1 Fidanlık Denemesi
AraĢtırma çalıĢmasının fidanlık aĢaması, Antalya Orman
Fidanlığında yürütülmüĢtür.
Fidanlık denemesinde, fidanlık tüp harcı kontrol olmak üzere 4 değiĢik tüp
harcı ve çıplak köklü fidan olmak üzere 5 iĢlem bulunmaktadır.
ĠĢlemler;
1. %60 kırmızı top.+%20 org.güb.+ %20 kum
2. %70 hindistan cevizi lifi (cocopeat) +%30 turba
3. %40killi toprak+ %20organik gübre + %20 kum+ %20 perlit
4. %40 kırmızı toprak+ %30 torf +%15 kum+%15 dere mili
5. Çıplak köklü fidan
ĠĢlemleri oluĢturan tüp harcı çeĢitlerinden;
1. ĠĢlem, fidanlığın yapraklı fidan üretiminde kullandığı karıĢımdır.
2. 2. ĠĢlemdeki karĢım ise Portekiz‟de keçiboynuzu fidanı
yetiĢtirilmesinde kullanılan karıĢımdır. Bu karıĢım, Hindistan cevizi
liflerinden ticari olarak üretilen cocopeat ve torf karıĢımından
oluĢmaktadır. Bu karıĢımda organik madde oranının yüksek (%60
bakınız EK1) olmasından dolayı pazarlayıcı firma tarafından besin
maddesi katkılı olduğu belirtildiği için çimlenen fidanlara ek
besleme yapılmamıĢ ve fidanlarda büyük oranda büyüme ve geliĢme
geriliği gözlenmiĢtir.
3. ĠĢlemde Nepal‟de (AMATYA 1992) keçiboynuzu fidanı yetiĢtirilmesinde
kullanılan karıĢımdır. Bu karıĢımda kırmızı orman toprağının yerini killi
toprak almakta organik gübre, kum ve perlitten oluĢmaktadır.
4. ĠĢlemdeki karıĢım ise Antalya yöresindeki özel fidanlıklarda yapraklı
türlerde fidan yetiĢtirmede yaygın olarak kullanılan harç karıĢımıdır. Bu
karıĢımda diğer karıĢımlardan ayrı farklı olarak torf ve dere mili ilave
edilmiĢtir.
Hazırlanan tüp harçları, fidanlığın yapraklı ağaç fidanı yetiĢtirmek
için kullandığı 25X15 cm boyutlarındaki polietilen tüplere doldurularak
tüplü fidan yastıklarına yerleĢtirilmiĢtir. Ayrıca bir adet çıplak köklü fidan
yastığı hazırlanmıĢtır.
Tohumlar 70 oC sıcaklığındaki suda 24 saat ıslatılarak sert tohum
kabuğundaki çimlenme engelini gidermek için bekletilmiĢtir. Tohum ekimi
tüplere ve ekim yastığına 24 ġubat 2000 tarihinde yapılmıĢtır.
Deneme deseni
Fidanlık denemesi, fidanlık ve arazi denemeleri için yeterli sayıda
fidan elde etmek üzere, Rastlantı Parselleri Deneme Desenine göre 9
yinelemeli olarak kurulmuĢtur.
Fidanlık Denemesinde Yapılan Ölçme ve Gözlemler
Fidan yetiĢtirmede kullanılan tohumların çimlenme yüzdelerinin
belirlenmesi için Jakopsen çimlendirme dolabında çimlendirme testi
yapılmıĢtır. Tohumlar, +70 0C sıcak suda 24 saat beklettikten sonra 27.5 oC
sıcaklıkta, tam ıĢık koĢullarında çimlendirilmiĢtir. Çimlendirme testi ISTA
kurallarına göre 4X50 adet tohumun örneklenmesi ile gerçekleĢtirilmiĢtir.
Hazırlanan tüp harçlarından alınan toprak örneklerinin Antalya
Orman Toprak Laboratuar Müdürlüğünde analizleri yapılmıĢtır. (EK 1).
Tüplü fidanlarda ilk çimlenmeler; 21 Mart’ta baĢlamıĢ ve 3 Mayıs
2000 tarihinde tamamlanmıĢtır. Fidanlarda standart bakım iĢlemleri (sulama,
ot alma, tekleme, vb iĢlemler) uygulanmıĢtır.
Çıplak köklü fidan yastıklarında çimlenmeler tamamlandıktan sonra
fidanlar arasında 15 cm aralık vererek seyreltmeler yapılmıĢtır. Çıplak köklü
fidan yastığında Ağustos ayında kök kesimi yapılmıĢtır.
Her iĢlemden 15 adet fidan (3 yinelemeli, toplam: 45 fidan) tesadüfi
olarak örneklenerek ağzı kapalı polietilen torbalarda laboratuara getirilmiĢ
zaman kaybedilmeden taze ağırlıkları (gr) ölçülmüĢtür. Onu takiben boy
(cm) kök boğazı çapı (mm), kök uzunluğu (cm), yan kök sayısı (adet, 5cm
den uzun), ve kuru ağırlık (gr) gibi fidan karakterleri ölçülmüĢtür. Fidan
kuru ağırlıkları, 105 oC sıcaklığında 24 saat fırınlandıktan sonra tartılarak
bulunmuĢtur.
3.2.2. Arazi Denemeleri
AraĢtırma çalıĢmasının arazi denemeleri fidanlıkta değiĢik tüp
harçlarında yetiĢtirilen tüplü fidanlar ile çıplak köklü fidanların arazideki
yaĢama yüzdeleri ve geliĢme durumlarının incelenmesi amacıyla Antalya
yöresinde seçilen ikisi yangın geçirmiĢ birisi de normal ağaçlandırma
alanları içinden olmak üzere üç deneme alanında yürütülmüĢtür. Deneme
alanlarının seçilmesinde bütün deneme alanlarının aynı özelliklerde
olmasından ziyade yangına hassas veya yangın geçirmiĢ alanlar ve normal
ağaçlandırma alanı olması kriterleri göz önünde bulundurulmuĢtur.
BeĢkonak ve Kumluca deneme alanları, 2000 yılı Temmuz ve
Ağustos aylarında orman yangını geçirmiĢ keçiboynuzunun Antalya
yöresinde optimum yayılıĢ alanı olan alanlardan seçilmiĢtir. Asar deneme
alanı ise Antalya merkezde ve normal orman içi ağaçlandırma programında
olan bir alandır. Arazi deneme alanları ve Antalya Orman Fidanlığının
yerleri ġekil.3.1.1 ve arazi deneme alanlarına ait genel bilgiler Çizelge 3.1.1
de verilmiĢtir.
Arazi denemeleri, fidanlık denemesinde kullanılan iĢlemler
değiĢtirilmeden gerçekleĢtirilmiĢtir. Bunlar;
1. %60 kırmızı top.+%20 org.güb.+ %20 kum
2. %70 hindistan cevizi lifi (cocopeat) +%30 torf
3. %40 killi toprak+ %20organik gübre + %20 kum+ %20 perlit
4. %40 kırmızı toprak+ %30 torf +%15 kum+%15 dere mili
5. Çıplak köklü fidan
Arazi deneme alanlarında makineli arazi hazırlığı yapılarak 12
Ocak- 6 ġubat 2001 tarihleri arasında dikimler gerçekleĢtirilmiĢtir. Antalya
Merkez-Asar, Kumluca-Mavikent ve Manavgat- BeĢkonak deneme alanları
beĢ yinelemeli olarak Rastlantı Blokları deneme desenine göre kurulmuĢtur.
Her blokta her iĢlem 16 fidanla temsil edilmiĢ ve 4x5 m aralık mesafe
kullanılmıĢtır.
Deneme alanlarında gözlem ve kontroller iki yıl sürdürülmüĢtür.
Birinci vejetasyon dönemi tamamlandığında deneme alanlarında fidan
yaĢama yüzdeleri saptanmıĢ ayrıca yaĢayan fidanlarda boy ve çap ölçümleri
yapılmıĢtır. Deneme alanlarında daha önceden saptanan kuruyan fidanların
yerine tamamlama dikimleri yapılmıĢtır. Bütün deneme alanlarında çapa ve
ot alma gibi fidan bakım iĢlemleri yapılmıĢtır. Ġkinci büyüme dönemi
sonunda deneme alanlarında tekrar fidan yaĢama yüzdeleri saptanmıĢ, fidan
boyu ve çapları ölçülmüĢtür. Arazi deneme alanlarındaki fidan yaĢama
yüzdesi ve boy, çap geliĢmeleriyle ilgili istatiksel değerlendirmelere
tamamlama fidanları dahil edilmeden 2 yaĢındaki fidanlarda yapılan
ölçmeler esas alınmıĢtır.
Antalya Fidanlığı ve üç deneme alanının en yakın meteoroloji
istasyonlarına ait iklim verileri EK 3 te verilmiĢtir.
Deneme alanlarındaki toprak özelliklerinin belirlenebilmesi için, her
deneme alanında açılan 3 adet toprak profilinden 0-30 cm, 30-60 cm ve 6090 cm derinliklerden toprak örnekleri alınarak, Antalya Orman Toprak
Laboratuvar Müdürlüğü tarafından; Tekstür (bünye), pH, CaCO3, Tuzluluk,
Organik Madde, Total Azot ve Na+ iliĢkin analizler yapılmıĢtır (EK 2).
Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde MĠNĠTAP ve SAS paket
programları kullanılmıĢtır (SAS/STAT 1990). Varyans analizlerinden önce,
toplanan tüm verilerin SAS/Univariate analizi ile normallik denetimleri
yapılmıĢ ve ekstrem ve sıra dıĢı ölçü değerlerinin olup olmadığı
belirlenmiĢtir.
Fidanlıkta ölçülerek elde edilen verilerde çok küçük çapa sahip
ĠĢlem2 „ye ait fidanlardan dolayı fidan kök boğazı çapları normal dağılımdan
büyük oranda sapma gösterdiği için MĠNĠTAP programında Lamda 0
dönüĢümü uygulanmıĢtır. Fidanlıkta elde edilen verilerin analizinde
SAS/ANOVA iĢlemi uygulanmıĢtır.
Arazi deneme alanlarında fidan yaĢama yüzdesi için yapılan varyans
analizleri için sayılarak elde edilen ölen ve yaĢayan fidan sayılarının normal
dağılım göstermesini sağlamak için Arc-Sinüs dönüĢümü ve SAS/GLM
iĢlemi uygulanmıĢtır.
Fidanlık ve arazi deneme alanlarına ait verilerin varyans (ANOVA ve
GLM) analizinde aĢağıdaki doğrusal model kullanılmıĢtır:
Yijk = μ + bi + t ij+eijk
Modelde;
Yij : bir iĢlem için bir deneme alanında gözlenen ortalama
μ : genel ortalama
bi : blok etkisi
tj, : t iĢleminin etkisi
ei, : hata varyansı
4. BULGULAR
Fidan yetiĢtirmede kullanılan tohumların çimlenme oranlarının
belirlenmesi için Jakopsen çimlendirme cihazında yapılan tohum
çimlendirme testlerinde ortalama %75 çimlenme oranı elde edilmiĢtir.
4.1 Fidanlık Denemesine ait bulgular
Dört değiĢik karıĢımdan oluĢan tüp harçlarının toprak analiz
sonuçlarına göre ĠĢlem2, (5.56) pH değerleri (ĠĢlem1, 7.71, ĠĢlem3, 7.89 ve
ĠĢlem4 7.83) ve organik madde içeriği diğer iĢlemlere (ĠĢlem1,%6.35,
ĠĢlem2, %60.19, ĠĢlem3, 1.87 ve ĠĢlem4, 2.21) göre daha yüksek
bulunmuĢtur. (EK 1)
a
b
c
d
ġekil 4.1.1. Fidanlık denemesinden görüntüler a) Deneme deseni, b) yeni
çimlenmiĢ fide c) dikim aĢamasına gelmiĢ fidanlar d) dört değiĢik tüp harcında (ĠĢlem1,2,3,4)
tüplü ve çıplak köklü (ĠĢlem5) olarak yetiĢtirilen keçiboynuzu fidanlarında kök ve gövde
Figure 4.1.1. Nursery experiment a) Experimental design, b) young seedling, c)
planting stock, d) root and stem of cantainerised (treatment 1,2,3,4,) and bareroot seedlings
4.1.1 Fidan Özellikleri Ġçin Temel Ġstatistikler
Fidan boyu, fidan kök boğazı çapı, fidan kök uzunluğu, 5 cm den
uzun fidan yan kök sayısı, fidan taze ağırlığı ve fidan fırın kuru ağırlığı için
elde edilen verilere ait; aritmetik ortalama, ölçülen en düĢük ve en yüksek
değerlerle, standart sapma, standart hata ve varyasyon katsayılarını içeren
değerler, iĢlemlere göre çizelge 4.1.1 „de ve grafik olarak ta ġekil 4.1.1 de
verilmiĢtir.
Fidan boyu (20.16 cm), kök boğazı çapı (6.02 mm) ve 5 cm den
uzun yan kök sayısı (23.80 adet), fidan taze ağırlığı (17.06 gr) ve fidan kuru
ağırlığı (8.22 gr) bakımından en yüksek ortalama değerler ĠĢlem1 (kontrol),
en düĢük değerler ise ĠĢlem2 (Boy 3.57 cm, çap 2.41 mm, yan kök sayısı
8.79 adet, taze ağırlık 1.31 gr ve kuru ağırlık 0.58 gr) de elde edilmiĢtir
(Çizelge 4.1.1, ġekil 4.1.1ve ġekil 4.1.2).
Çizelge 4.1.1. Bazı Fidan Özellikleri Ġçin Temel Ġstatistikler
Table 4.1.1. Basic statistics of some seedling characteristics
ĠĢlem No
1
2
3
4
Fidan Özellikleri
Boy (cm)
Çap (mm)
Kök .U.(cm)
Y.K.S.(adet)
Taze A.(gr)
Kuru A.(gr)
Boy (cm)
Çap (mm)
Kök U. (cm)
Y.K.S.(adet)
Taze A. (gr)
Kuru A. (gr)
Boy (cm)
Çap (mm)
Kök U. (cm)
Y.K.S.(adet)
Taze A. (gr)
Kuru A.(gr)
Boy (cm)
Çap (mm)
Kök U.(cm)
Y.K.S. adet)
Ortalama
20.16
6.02
24.92
23.80
17.06
8.22
3.57
2.41
26.55
8.79
1.31
0.58
17.81
5.47
28.26
22.31
16.53
7.58
12.59
4.97
27.94
20.87
Min-max
5.66-30.90
3.68-14.50
16.30-39.50
3.00-104.00
8.00-28.00
4.00-18.50
2.00-6.60
1.30-3.34
14.00-50.00
1.00-28.00
0.50-3.00
0.30-1.00
9.00-29.00
4.00-7.24
14.40-49.5
4.00-54.00
7.00-35.00
3.00-17.00
5.00-19.50
3.81-6.45
15.00-47.60
5.00-59.00
Standart
Sapma
5.19
1.54
6.55
19.47
4.14
2.52
0.88
0.24
7.60
6.60
0.50
0.24
5.32
0.80
8.63
13.91
6.20
3.03
2.94
0.56
8.40
10.57
Standart
Hata
0.77
0.23
0.98
2.90
0.62
0.38
0.13
0.07
1.13
0.98
0.07
0.04
0.79
0.12
1.29
2.07
0.92
0.45
0.44
0.08
1.25
1.58
Varyasyon
Katsayısı
24.76
25.54
26.28
81.81
24.30
30.70
24.73
18.83
28.64
75.01
38.49
41.52
29.89
14.60
30.52
62.35
37.49
39.94
23.32
11.30
30.06
50.65
5
Taze A.(gr)
Kuru A. (gr)
Boy (cm)
Çap (mm)
Kök U. (cm)
Y.K.S.(adet)
Taze A.(gr)
Kuru A.(gr)
11.87
5.26
17.71
5.17
26.72
7.44
14.34
6.39
5.50-19.50
2.50-9.50
6.10-33.80
2.80-7.96
12.50-36.00
2.00-21.00
3.00-28.00
1.05-12.50
3.34
1.48
6.56
1.27
4.70
4.54
6.46
2.83
0.50
0.22
0.98
0.19
0.70
0.68
0.96
0.42
28.18
28.22
37.04
24.52
17.58
60.92
45.06
44.27
Fidan taze Ağırlığı (gr)
a
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
23
24
25
26
27
28
29
İşlem3
İşlem1
İşlem5
İşlemler
İşlem2
İşlem5
İşlem4
İşlemler
İşlem4
İşlem3
İşlem1
İşlem2
b
e
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
1
2
3
4
5
6
7
İşlem1
İşlem1
İşlem3
İşlem3
İşlemler
İşlem5
İşlemler
İşlem5
İşlem4
İşlem4
İşlem2
İşlem2
c
f
0
5
10
15
20
25
0
5
10
15
20
25
İşlem1
İşlem1
İşlem3
İşlem3
İşlem5
İşlemler
İşlem4
işlemler
İşlem2
İşlem4
İşlem5
İşlem2
a) fresh weight, b) diameter at collar, c)height, d) lenght of root, e) dry weight, f) number of lateral roots
Figure 4.1.1 The mean values of some seedling characteristics for treatments in the nursery
a) Fidan taze ağırlığı, b) fidan kök boğazı çapı, c) fidan boyu, d) fidan kök uzunluğu, e) fidan kuru ağırlığı ve f) fidan yan kök sayısı
ġekil 4.1.2 Fidanlık Denemesinde Ölçülen Bazı fidan Özelliklerinin ĠĢlemlere Göre Ortalama Değerleri
d
Fidan kök Uzunluğu (cm)
Fidan Kök Boğazı Çapı
(mm)
Fidan Kuru Ağırlığı (gr)
Fidan Boyu (cm)
Yan Kök Sayısı (adet)
4.1.2.Fidan Özelliklerine ĠliĢkin Varyans Analizleri
Fidan boyu, fidan kök boğazı çapı, Fidan kök uzunluğu, 5 cm den
uzun fidan yan kök sayısı, fidan taze ağırlığı ve fidan fırın kuru ağırlığı için
elde edilen verilere SAS/ ünivariate (normallik testi) analizi uygulanmıĢ ve
fidan kök boğazı çap değerlerinin normal dağılım göstermediği görülmüĢtür.
MĠNĠTAP programında Lamda 0 dönüĢümü uygulanarak normal dağılım
göstermesi sağlanmıĢtır. Bunun yanında sayılarak elde edilen fidan yan kök
sayısı değerleri de normal dağılım göstermedikleri için Arc-Sinüs (ERCAN
1995) dönüĢümü uygulanmıĢtır. DönüĢümlerden sonra SAS/ANOVA iĢlemi
uygulayarak yukarıda adı geçen fidan karakteristikleri açısından iĢlemlere
göre farklılık varyans analizi ve iĢlemler arasındaki benzerlik ve farklılıkları
belirlemek için de Duncan testi uygulanmıĢtır.
Çizelge 4.1.2. Fidanlıkta Bazı Fidan Özelliklerine Ait Varyans Analizi
Tablosu
Table 4.1.2. Variance analyses results for some seedling characteristics in
the nursery
Fidan
Özellikleri
Boy
Çap
Yan K S.
Kök U.
Taze Ağ.
Kuru Ağ.
Varyasyon
Kaynağı
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Serbestlik
Derecesi
2
4
8
14
2
4
8
14
2
4
8
14
2
4
8
14
2
4
8
14
2
4
8
14
Kareler
Orta.
0.20
133.92
9.81
143.93
0.002
0.36
0.12
0.48
1.07
2.74
0.50
4.31
36.75
5.25
7.52
49.52
1.59
123.31
10.25
135.15
0.33
26.44
1.78
28.55
F Değerleri
Pr>F
0.02
13.65
0.9800
0.0012
0.19
31.23
0.8314
0.0001
2.16
5.52
0.1780
0.0197
4.88
0.70
0.0411
0.6141
0.15
12.02
0.8590
0.0018
0.19
14.87
0.8345
0.0009
Varyans analizi sonuçlarına göre iĢlemler arasında; fidan boyu, fidan
kök boğazı çapı, 5 cm‟den uzun fidan yan kök sayısı, fidan taze ağırlığı ve
fidan kuru ağırlığı gibi özellikler bakımından istatistiksel bakımdan önemli
düzeyde farklılık olduğu görülmüĢtür. Fidan kök uzunluğu için iĢlemler
arasında anlamlı bir fark bulunamamıĢtır. (Çizelge 4.1.2).
Çizelge 4.1.3. Bazı Fidan Özellikleri Ġçin ĠĢlemlerin Duncan Testiyle
KarĢılaĢtırılması
Table 4.1.3.Duncan test results for some seedling characteristics
Boy
Çap
Yan Kök sayısı
Ben.
Ben
Ben.
ĠĢlem
Ort.
ĠĢlem
Ort.1
iĢlem Ort2.
fark
fark
fark
20.38
2.40
4.68
1
1
1
17.81
2.33
4.61
3
3
3
17.64
2.25
4.56
5
5
4
12.59
2.23
2.94
4
4
2
3.57
1.55
2.81
2
2
5
Kök Uzunluğu
Taze Ağırlık
Kuru Ağırlık
28.26
17.06
8.00
3
1
1
27.94
16.38
7.49
4
3
3
26.72
14.34
6.39
5
5
5
26.55
11.87
5.26
2
4
4
24.92
1.31
0.58
1
2
2
) Arc-Sinüs dönüĢümü yapılan değerlerden elde edilmiĢ ortalamalardır
) Minitab-Lamda 0 dönüĢümü yapılan değerlerden elde edilmiĢ ortalamalardır
1
2
Duncan testi sonucuna göre, boy geliĢimi bakımından ĠĢlem1,
ĠĢlem3 ve ĠĢlem5 arasında bir farklılık olmadığı ve 1. grubu, ĠĢlem3, ĠĢlem5
ve ĠĢlem4 „ün ikinci grubu , iĢlem 2 de 3.grubu oluĢturmuĢtur. Fidan kök
boğazı çapı için ĠĢlem1, ĠĢlem3, ĠĢlem4 ve ĠĢlem5 1.grubu, ĠĢlem2 de
2.grubu oluĢturmuĢtur. Fidan yan kök sayısı bakımından ĠĢlem1, ĠĢlem3 ve
ĠĢlem4, 1. grubu, ĠĢlem2 ve ĠĢlem5 ise ikinci grubu oluĢturmuĢtur. Fidan taze
ağırlığında ĠĢlem1,ĠĢlem3, ĠĢlem4 ve ĠĢlem5 1.grubu oluĢturmakta, iĢlem 2
ise hepsinden farklılık göstermektedir. Fidan kuru ağırlığında ise üç grup
oluĢmakta 1. grupta iĢlem1, ĠĢlem3 ve ĠĢlem5; 2. grupta ĠĢlem3, ĠĢlem5 ve
ĠĢlem4 ve iĢlem2 de 3. grupta yer almıĢtır. Kök uzunluğu için iĢlemler
arasında önemli farklılık görülmemiĢtir (Çizelge 4.1.3).
4.1 Arazi Denemesine Ait Bulgular
a-1
a-2
b-1
b-2
c-1
c-2
ġekil 4.2.1. Arazi deneme alanları a)Kumluca deneme alanı, b)BeĢkonak
deneme alanı ve c)Asar deneme alanı
Figure 4.2.1. Experimental sites in the field a1-a2) Kumluca experimental
site, b1-b2) BeĢkonak experimental site and c1-c2) Asar experimental site
4.2.1 Deneme Alanlarının Toprak ve Ġklim Özellikleri
AraĢtırmanın arazi aĢaması; Antalya-Asar (ġekil 4.1.1 a1-a2),
Manavgat – BeĢkonak (ġekil 4.1.1 b1-b2) ve Kumluca Mavikent (ġekil 4.1.1
c1-c2) deneme alanlarında yürütülmüĢtür.
Üç deneme alanında yapılan toprak analizlerine göre; BeĢkonak
(Ģekil 4.2.1.a1-a2)ve Kumluca (Ģekil 4.2.1.b1-b2) deneme alanlarında
ağırlıklı olarak Kumlu killi balçık, Asar (Ģekil 4.2.1.c1-c2) deneme alanında
ise Kumlu balçık toprak tipinin hakim olduğu görülmektedir.
Deneme alanlarına pH bakımından Kumluca Alkelen, BeĢkonak
Zayıf alkelen ve Asar deneme alanı da orta derecede alkelen özellik
göstermektedir. Organik madde kapsamları ise Kumluca deneme alanında
yüksek, diğer iki deneme alanı ise orta sınıfa girmektedir (EK-2, EK-3 ve
EK-4).
Arazi deneme alanlarına en yakın Antalya, Finike ve Manavgat
meteoroloji istasyonlarının araĢtırmanın yürütülmüĢ olduğu 2000-2003
yıllarına ve uzun yıllara ait aylık ortalama sıcaklık ve yağıĢ değerleri EK-5,
EK-6 ve EK-7 de verilmiĢtir.
4.2.1 Arazi Deneme Alanlarında Fidan YaĢama Yüzdelerine Ait
Bulgular
Bütün deneme alanlarında fidan yaĢama yüzdelerinin hesabında
kullanılan yaĢayan ve ölen fidan sayıları normal dağılım göstermedikleri için
değerlere Arc-Sinüs dönüĢümü, dönüĢümlerden sonra elde edilen değerlere
SAS/GLM iĢlemi uygulanmıĢtır. Deneme alanlarında fidan yaĢama yüzdeleri
için iĢlemlere göre farklılıklar varyans analizi, iĢlemler arasındaki benzerlik
ve farklılıklar ise Duncan testi ile belirlenmiĢtir.
Varyans analizleri sonuçlarına göre, Asar deneme alanında iĢlemler,
fidan yaĢama yüzdesi bakımından 0.001 olasılık düzeyinde, BeĢkonak ve
Kumluca deneme alanlarında ise <.0001 olasılık düzeyinde farklı
bulunmuĢlardır (Çizelge 4.2.1.).
Çizelge 4.2.1. Deneme Alanlarında Fidan YaĢama Yüzdeleri Ġçin
Varyans Analizi Sonuçları
Table 4.1.2. Variance analyses results for survival rates in the experimental
sites
Deneme alanı
ASAR
BEġKONAK
KUMLUCA
Varyasyon
Kaynağı
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Serbestlik
Derecesi
4
4
16
24
4
4
16
24
4
4
16
24
Kareler Ortal.
F Değerleri
0.26
0.04
0.05
0.35
0.05
2.09
0.04
2.18
0.58
2.43
0.09
3.10
0.78
4.89
0.5560
0.0091
1.32
59.90
0.3038
<.0001
3.2
133.63
0.0412
<.0001
Pr>F
Duncan testi sonuçlarına göre, Asar deneme alanında fidan yaĢama
yüzdesi bakımından gruplara bakıldığında, ĠĢlem1, ĠĢlem 3 ve ĠĢlem4
arasında farklılık olmadığı ve ilk grubu, ĠĢlem 4 ve ĠĢlem5, 2.grup, iĢlem 5
ve ĠĢlem 2 3.grubu oluĢturmuĢlardır. BeĢkonak deneme alanında iĢlem 4 ilk
grupta yer alırken, ĠĢlem1 ve ĠĢlem3, 2.grup, ĠĢlem2 ve ĠĢlem5 3.grubu
oluĢturmuĢlardır. Kumluca deneme alanında ise ĠĢlem1 birinci grupta yer
alırken iĢlem3 ve ĠĢlem4 2. grup ĠĢlem2 ve ĠĢlem5 ise 3.grupta yer
almıĢlardır (Çizelge 4.2.2).
Çizelge 4.2.2. Deneme Alanlarında Fidan YaĢama Yüzdelerinin
Duncan Testiyle KarĢılaĢtırılması
Table 4.2.2. Duncan test results for survival rates in the experimental sites
BEġKONAK
ASAR
ĠĢlem
1
3
4
5
2
Orta1
0.5349
0.4858
0.3860
0.1008
0.0375
Ben.
Fark
ĠĢlem
4
1
3
2
5
Orta1
1.4997
1.2442
1.2331
0.2801
0.0627
KUMLUCA
Ben.
Fark
ĠĢlem
1
3
4
2
5
Ortal1
Ben.
fark
1.49971
1.22956
1.22884
0.10067
0.02502
) Arc-Sinüs dönüĢümü yapılan değerlerden elde edilmiĢ ortalamalardır.
1
Deneme alanlarına ait fidan yaĢama yüzdeleri yaĢayan ve ölen fidan
sayıları oranlanarak gerçek değerler % olarak hesaplanmıĢtır. Asar deneme
alanında;. iĢlemlere göre yaĢama yüzdeleri sırasıyla, ĠĢlem1 %50, iĢlem3
%42.5 ve ĠĢlem4 %37.5, ĠĢlem2 %10 ve ĠĢlem5 %3.8. BeĢkonak deneme
alanında ĠĢlem 4 %98.75, ĠĢlem3 %92.5, iĢlem1 %91.25), ĠĢlem2 %27.5 ve
ĠĢlem5 %6.25 ve Kumluca deneme alanında ise ĠĢlem1 %98.75, iĢlem3
%92.5 ĠĢlem4 %92.5, ĠĢlem2 %10 ve ĠĢlem5 %2.5 olarak tespit edilmiĢtir
(ġekil 4.2.2).
ĠĢlem 1: %60 kırm. top.+%20 or.güb.+ %20 kum
ĠĢlem2: %70 hindistan cevizi lifi (cocopeat) +%30 torf
ĠĢlem3: %40 killi top.+ %20org. gübre + %20 kum+ %20 perlit
ĠĢlem4: %40 kırm top+ %30 torf +%15 kum+%15 dere mili
ĠĢlem5: Çıplak köklü fidan
ġekil 4.2.2.. Deneme Alanlarında ĠĢlemlere Göre Fidan YaĢama
Yüzdeleri
Figure 4.2.1. Survival rates of treatments in the experimental sites
4.2.2 Arazi Deneme Alanlarında Fidan Boyu ve Fidan Kök
Boğazı Çap Değerlerine Ait Bulgular
Arazi Deneme alanlarında yaĢayan fidanların (2 yaĢında) boy ve çap
geliĢmeleri bakımından iĢlemlere göre farklılıklar ve iĢlemler arasındaki
benzerlik ve farklılıklar varyans analizi ve Duncan testi ile belirlenmiĢtir.
Varyans analizi sonuçlarına göre, Fidan boyu için iĢlemler; Asar
deneme ve Kumluca deneme alanlarında 0.01, BeĢkonak deneme alanında
olasılık düzeyinde farklıdırlar. Fidan Kök boğazı çapı bakımından Asar ve
Kumluca deneme alanlarında 0.01 ve BeĢkonak deneme alanında 0.0005
olasılık düzeyinde farklı oldukları ortaya çıkmıĢtır (Çizelge 4.2.2.1).
Çizelge 4.2.2.1. Deneme Alanlarında Ölçülen Boy ve Çap Değerlerinin
Varyans Analizi Sonuçları
Table 4.2.2.1. Variance analyses results for seedling height and diameter at
collar in the experimental sites
Deneme
Alanı
Boy
Çap
Boy
Varyasyon
Kaynağı
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Serbestlik
Derecesi
Kareler
Ortalaması
ASAR
4
37.003
4
167.215
12
35.175
20
239.393
4
3.101
4
11.017
12
2.101
20
16.219
BEġKONAK
4
34.513
4
1229.880
F Değerleri
Pr > F
1.05
4.75
0.4213
0.0157
1.48
5.24
0.2701
0.0112
0.48
17.19
0.7485
<.0001
Çap
Boy
Çap
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
Blok
ĠĢlem
Hata
Toplam
14
22
4
4
14
22
71.561
1335.954
1.767
38.015
3.794
43.576
KUMLUCA
4
600.168
4
1116.892
11
254.335
19
1971.392
4
23.354
4
45.492
11
10.621
19
79.467
0.47
10.02
0.7599
0.0005
2.36
4.39
0.01173
0.0230
2.20
4.28
0.1360
0.0249
Fidan Boyu ve kök boğazı çapı bakımından iĢlemler arasındaki
benzerlik ve farklılıkların ortaya konulması amacıyla yapılan Duncan testi
sonuçlarına göre;
Asar deneme alanında fidan boyu bakımından ĠĢlem1, ĠĢlem3 ve
ĠĢlem4 birinci grup, ĠĢlem4 ve ĠĢlem5, ikinci grup, ĠĢlem2 ve iĢlem5 üçüncü
grupta yer almıĢlardır. Yine Asar deneme alanında fidan kök boğazı çapı
bakımından ĠĢlem1, ĠĢlem3 ve ĠĢlem5 1.grup, ĠĢlem3, ĠĢlem4 ve ĠĢlem5,
ĠĢlem 4 ve ĠĢlem2 3.grupta yer almıĢtır (Çizelge 4.2.2.2)
Çizelge 4.2.2.2. Asar Deneme Alanı Boy ve Çap Değerlerinin ĠĢlemlere
Göre Duncan Testiyle karĢılaĢtırılması
Table 4.2.2.2. Duncan test results for seedling height and diameter at collar
in Asar experimental site
Boy
Çap
ĠĢlem
Ort.
Ben. ĠĢlem
Ort.
Ben.fark
fark
35.242
9.898
1
1
33.528
8.966
3
3
28.498
8.260
4
5
23.667
7.208
5
4
17.000
5.293
2
2
BeĢkonak deneme alanında fidan boyu için, ĠĢlem 1 ve ĠĢlem 3 1.
grubu oluĢtururken, iĢlem3 ve ĠĢlem 4 ikinci grup, iĢlem5 ve ĠĢlem 2 ise
üçüncü grubu oluĢturmuĢlardır. Fidan kök boğazı çapı için iĢlem1, ve
ĠĢlem3, 1.grup, ĠĢlem3, ĠĢlem4, ve ĠĢlem5, ikinci grup ve iĢlem 2, 3. grubu
oluĢturmuĢtur (Çizelge 4.2.2.3).
Çizelge.4.2.2.3. BeĢkonak Deneme Alanı Boy ve Çap Değerlerinin
ĠĢlemlere Göre Duncan Testiyle karĢılaĢtırılması
Table 4.2.2.2. Duncan test results for seedling height and diameter at collar
in BeĢkonak experimental sites
Boy
Çap
ĠĢlem
Ort.
Ben. ĠĢlem
Ort.
Ben.fark
fark
82.268
16.082
1
1
71.448
13.748
3
3
68.684
13.116
4
4
53.110
11.483
5
5
41.358
8.654
2
2
Kumluca deneme alanında ĠĢlem1, ĠĢlem3, ĠĢlem4 ve ĠĢlem5 fidan
boyu bakımından farklı olmayıp sadece iĢlem2 diğer iĢlemlerden ayrılmıĢtır.
ĠĢlemlerin fidan kök boğazı çapı bakımından oluĢturdukları gruplara
baktığımızda, ĠĢlem1, ĠĢlem3, ĠĢlem4 ve ĠĢlem5 aynı grupta, iĢlem 2 tek
baĢına 2.grupta yer almaktadır (Çizelge 4.2.2.4).
Çizelge.4.2.2.4. Kumluca Deneme Alanı Boy ve Çap Değerlerinin
ĠĢlemlere Göre Duncan Testiyle KarĢılaĢtırılması
Table 4.2.2.2. Duncan test results for seedling height and diameter at collar
in Kumluca experimental site
Boy
Çap
ĠĢlem
Ort.
Ben. ĠĢlem
Ort.
Ben.fark
ark
98.32
1
1
19.032
93.88
3
3
18.906
86.95
4
4
17.478
85.00
5
5
14.140
47.58
2
2
10.173
Arazi deneme alanlarında iĢlemlere göre fidan boy ve çap
geliĢmeleri ġekil 4.2.2.1 ve ġekil 4.2.2.2 de verilmiĢtir.
ġekil 4.2.2.1.Arazi Deneme Alanları ve ĠĢlemlerin Fidan Boyu GeliĢmesi
Bakımından KarĢılaĢtırılması
Figure 4.2.2.1. Comparison of experimental sites and treatments for seedling
height
ġekil 4.2.2.1.Arazi Deneme Alanları ve ĠĢlemlerin Fidan Çapı GeliĢmesi
Bakımından KarĢılaĢtırılması
Figure 4.2.2.1. Comparisons of experimental sites and treatments for
seedling diameter at collar
5.TARTIġMA, SONUÇ VE ÖNERĠLER
Keçiboynuzu ülkemizde Akdeniz iklim kuĢağındaki maki formasyonu
içinde yer alan, kuraklığa dayanıklı, güçlü kök sistemiyle toprağı tutarak
erozyonu önleyen, toprağı zenginleĢtirici, yapraklarının sert ve kalın kutikula
tabakasına sahip olmasından dolayı orman yangınlarında geç tutuĢması ve
yangından sonra hiçbir iĢlem yapmadan çok sayıda kütük sürgünü vererek
kendi kendini yenileyebilme özelliklerinden dolayı önemli bir ağaç türüdür.
Keçiboynuzu meyvesiyle de, insan ve hayvan besini, eczacılık ve kozmetik
gibi birçok sanayi dalında hammadde olarak kullanılmaktadır. Sayılan bu
özelliklerine ve özellikle Akdeniz kuĢağındaki doğal yayılıĢ alanları içinde
ülkemizin önemli bir yere sahip olmasına rağmen, Dünyadaki keçiboynuzu
meyvesi ve tohumu üretiminde alt sıralarda yer almamız bu türe fazla önem
vermediğimizin bir kanıtı olmalıdır. Mevcut üretimin büyük çoğunluğu
doğal maki formasyonu içinde yer alan ve otlatmalarla tahrip edilmiĢ
ağaçlardan sağlanmaktadır. Bu nedenle hem ürün miktarı hem de ürün
kalitesi bakımından oldukça düĢüktür.
“Keçiboynuzunun YetiĢtirilmesi” konulu bu çalıĢmayla dünyada ve
ülkemizde ihmal edilmiĢ çok amaçlı türlerden olan Keçiboynuzu ağaç türüne
ormancılık açısından dikkat çekilmeye çalıĢılmıĢtır.
ÇalıĢma, fidanlık ve arazi olmak üzere iki aĢamadan oluĢmaktadır.
ÇalıĢmanın fidanlık aĢamasında ölçülen fidan boyu, çapı, yan kök sayısı, kök
uzunluğu, taze ağırlık ve kuru ağırlık gibi fidan karakterleri bakımından
iĢlemlerin oluĢturdukları gruplara bakıldığında; boy, çap, taze ağırlık ve
kuru ağırlık değerleri için ĠĢlem1,3 ve 5 arasında farklılık görülmemiĢtir.
Yukarıda adı geçen fidan özellikleri bakımından en yüksek değerler, Antalya
fidanlığının yapraklı fidan üretiminde kullanılan tüp harç karıĢımından
oluĢan, ĠĢlem1 de görülmüĢtür. Yan kök sayısı bakımından ise 1.grubu ĠĢlem
1,3 ve 4 oluĢturmuĢtur. Çıplak köklü fidanlardan oluĢan ĠĢlem 5 ve ĠĢlem 2
yan kök sayısı bakımından en zayıf iĢlemler olmuĢtur. Denemenin fidanlık
aĢamasında ölçülen fidan özellikleri bakımından en zayıf geliĢme ĠĢlem2 de
görülmüĢtür (Çizelge 4.1.1).
Yapılan gözlemler sırasında çimlenmelerden sonra ĠĢlem 2 ait
fidanların geliĢmelerinde duraklama fark edilmiĢ fakat iĢlemler arasında
farklılık olmaması için herhangi bir müdahale yapılmamıĢtır. Tüp harç
karıĢımlarının toprak analiz sonuçlarına göre, ĠĢlem2‟ ye (cocopeat + turba)
ait karıĢımda pH değeri diğer iĢlemlere (pH: ĠĢlem2 5.56, ĠĢlem3 ĠĢlem1,
7.71, ĠĢlem3, 7.89 ve ĠĢlem4 7.83) göre daha yüksek bulunmuĢtur. (EK 1) .
Keçiboynuzu genellikle bazik topraklarda en iyi geliĢmeyi yaptığı (BATTLE
and TOUS 1997) için orta derecede asidik olan yetiĢtirme ortamının fidan
geliĢmesinde olumsuz etkisinin olduğunu söylemek mümkündür.
Deneme alanlarına ait fidan yaĢama yüzdeleri, yaĢayan ve ölen fidan
sayıları oranlanarak gerçek değerler % olarak hesaplanmıĢtır. Asar deneme
alanında;. iĢlemlere göre yaĢama yüzdeleri sırasıyla, ĠĢlem1 %50, iĢlem3
%42.5 ve ĠĢlem4 %37.5, ĠĢlem2 %10 ve ĠĢlem5 %3.8. BeĢkonak deneme
alanında ĠĢlem 4 %98.75, ĠĢlem3 %92.5, iĢlem1 %91.25), ĠĢlem2 %27.5 ve
ĠĢlem5 %6.25 ve Kumluca deneme alanında ise ĠĢlem1 %98.75, iĢlem3
%92.5 ĠĢlem4 %92.5, ĠĢlem2 %10 ve ĠĢlem5 %2.5 olarak tespit edilmiĢtir
(ġekil 4.2.1).
Deneme alanlarında iĢlemlere fidan yaĢama yüzdeleri açısından
bakıldığında tüplü fidan yetiĢtirilen ĠĢlem 1, ĠĢlem 3 ve ĠĢlem 4 de BeĢkonak
ve Kumluca deneme alanlarında, fidan yaĢama yüzdesi değerleri %98
(ĠĢlem4) kadar çıkarken, aynı iĢlemler Asar deneme alanında en fazla %50
(iĢlem1) yaĢama yüzdesi oranına ulaĢabilmiĢtir. Bilindiği gibi ağaçlandırma
çalıĢmalarında baĢarılı olmak için kaliteli fidan kullanmak ve bu fidanların
yaĢaması için uygun yetiĢme yeri koĢullarının sağlanması gerekmektedir. Bu
itibarla yetiĢme yeri koĢulları bakımından deneme alanlarına baktığımızda;
üç deneme alanı da Keçiboynuzunun doğal yayılıĢ alanı kapsamında
bulunmaktadır. Yapılan toprak analizlerine göre; BeĢkonak ve Kumluca
deneme alanlarında ağırlıklı olarak Kumlu killi balçık, Asar deneme
alanında ise Kumlu balçık toprak tipinin hakim olduğu, pH bakımından
Kumluca Alkelen, BeĢkonak Zayıf alkelen ve Asar da orta derecede
alkelen özellik göstermektedir. Organik madde kapsamları ise Kumluca
deneme alanında yüksek, diğer iki deneme alanı ise orta sınıfa girmektedir
(Çizelge 4.2.1, Çizelge 4.2.2 ve Çizelge 4.2.3). Literatürde Keçiboynuzunun
çok değiĢik topraklara uyum sağlayabildiği ancak en iyi geliĢmeyi kumlu,
iyi drenaja sahip balçıklı ve kireçli topraklarda yaptığı belirtilmektedir.
(BATTLE ve TOUS 1997).
Bütün deneme alanlarında makineli arazi hazırlığı yapılarak dikimler
yapılmıĢtır. Asar deneme; alanı iki yıl önce boĢaltılmıĢ, iki kez makineli
toprak iĢlemesi yapılmıĢ bir sahada kurulmuĢtur. BeĢkonak ve Kumluca
deneme alanları ise yangın geçirmiĢ ve hemen saha boĢaltılarak makineli
arazi hazırlığı yapılmıĢ sahalarda kurulmuĢtur. Asar deneme alanında fidan
yaĢama yüzdesinin diğer iki alandakinin nerdeyse yarısına yakın olması, bu
sahanın iki yıl önce boĢaltılması ve iki kez makineli arazi hazırlığı yapılması
sonucunda toprağın fiziksel ve kimyasal yapısında meydana gelen
bozulmadan kaynaklanmıĢ olabilir. Çünkü fazla iĢlenen topraklarda organik
madde özellikle humus ve azot azalması ile toprakta bir fakirleĢme olmakta
ve toprak iĢleme ile kırıntılı bünye bozulmaktadır (ÜRGENÇ 1986 s.181).
Buna ek olarak, toprağın sürülmesi toprakta bulunan ve kolayca bitki
köklerine bağlanabilecek olan canlı mikoriza mantarı misellerini bozarak
mikoriza oluĢum oranını hissedilir derecede azaltmaktadır. Toprağın çok az
olarak karıĢtırıldığı yani toprak iĢlemenin yapılmadığı veya çok aza
indirgendiği durumlarda var olan miseller bitki geliĢiminin baĢlangıç
döneminde
topraktaki
mineral
besin
maddelerinin
alınmasını
kolaylaĢtırmaktadırlar (KĠLĠNG AND JAKOBSEN, 1998).
Arazi deneme alanlarında iĢlemlere göre fidan yaĢama yüzdeleri ile
Fidanlıkta ölçülen fidan özellikleri karĢılaĢtırıldığında bütün deneme
alanlarında yüksek fidan yaĢama yüzdesi elde edilen iĢlem1, ĠĢlem3 ve
ĠĢlem4 fidan yan kök sayısı (20-23 adet) bakımından da en iyi iĢlemler
olmuĢtur. DüĢük fidan yaĢama fidan yüzdesine sahip olan ĠĢlem2 (8.79 adet)
ve iĢlem5 (7.79) yan kök sayısı bakımından da en düĢük değerlere sahip
olmuĢlardır. Bu sonuç ÜRGENÇ‟in (1986) bildirdiği “Ağaçlandırmaların
baĢarısında fidanın toprak üstünde kalan kısmından çok kök durumu önem
taĢır. Köklerin uzunlukları ve kısalıkları pek önemli değildir. Asıl önemli
olan primer kök sistemine bağlı ince köklerdir. Yan kökler fidan
beslenmesinde, yani topraktan su ve besin maddeleri alımında esas rol
oynarlar. Bir fidanın fizyolojik aktivitesi onun aktif kök uçlarının sayısıyla
doğru orantılıdır “ görüĢüyle paralellik göstermiĢtir.
Fidan boyu, çapı, taze ağırlık ve kuru ağırlık değerleri bakımından
ĠĢlem1,3 ve 5 aynı grupta yer almalarına rağmen fidan yaĢama yüzdesi için
oluĢan gruplarda (Çizelge4.2.1.2) ĠĢlem5 (çıplak köklü fidan) en son
sıralarda yer almıĢtır.
Çıplak köklü keçiboynuzu fidanlarındaki tutma baĢarısıyla ilgili
olarak, TOLAY (1987-4) “Yapraklı Tür Orman Ağaçları Fidanlık Tekniği”
konulu araĢtırma çalıĢmasında; keçiboynuzu fidanlarının kazık kök yapmaya
meyilli olup, çok nazik olan kazık köklerin sökümde büyük kayıp verdikleri
ve bunun da fidan tutma baĢarısını etkilediği, bu bakımdan tüplü fidan
üretimine önem vermek gerektiğini belirtmektedir. Bu çalıĢmada da çıplak
köklü keçiboynuzu fidanlarını çok az yan köke ve tüplü fidanlara göre
oldukça düĢük yaĢama yüzdesine sahip oldukları görülmüĢtür.
Arazi deneme alanlarına genel olarak baktığımızda fidan boyu ve
çapı bakımından ĠĢlem1, ĠĢlem3, ĠĢlem4 ve ĠĢlem5 arasında farklılık
olmadığı görülmüĢtür. ĠĢlem1 bütün deneme alanlarında en yüksek boy ve
çap değerlerine sahip olurken ĠĢlem2 de en düĢük değerlere sahip olmuĢtur.
Arazi denemelerinde; iĢlemlerin boy ve çap geliĢmeleri için oluĢturdukları
gruplar fidanlık denemesinde ölçülen fidan özellikleri için oluĢturdukları
ĠĢlem5 dıĢında gruplarla paralellik göstermiĢtir (Bakınız Çizelge 4.1.2 ve
Çizelge 4.2.2). Fidanlar; Asar deneme alanında ortalama olarak en fazla
35.5 cm boy ve 10.3 mm çap geliĢmesi yaparken, BeĢkonak‟ta 82.5cm boy
ve 16.0 mm çap, Kumluca deneme alanında ise 98.5 cm boy ve 19.0 mm çap
geliĢmesi yapmıĢtır. ġĠMSEK VE ARKADAġLARI (1996) “Turkiye‟de
Çoğul Amaçlı Ağaçlandırmalarda Kullanılabilecek Yapraklı Türlerin Tespiti
Üzerine AraĢtırmalar” adlı çalıĢmalarında keçiboynuzunun Manavgat ve
Kumluca olmak iki deneme alanında temsil edildiği ve iki deneme alanında
ortalama yaĢama yüzdesi 10.7% ve 36.0 %, ve 6 yaĢındaki ortalama boyları
25.7 cm and 79.3 cm olarak tespit edilmiĢlerdir. Keçiboynuzunun, bu
değerlerle denemedeki türlerin birçoğunun boy ve yaĢama yüzdesi
bakımından gerisinde kaldığını belirtmektedirler.
AraĢtırmanın Fidanlık ve Arazi aĢamaları sonuçlarına göre; Antalya
Fidanlığının yapraklı tüplü fidan yetiĢtirmede kullandığı tüp harç
karıĢımından oluĢan ĠĢlem1 (%60 kırmızı top.+%20 kum+ %20 org.gübre,
ĠĢlem3 (%40killi toprak+ %20org. Güb.+ %20 kum+ %20 perlit), ve ĠĢlem4
(%40 kırmızı toprak+ %30 turba +%15 kum+%15 dere mili) fidan özellikleri
ve arazideki yaĢama yüzdesi bakımından baĢarılı bulunmuĢlardır. Çıplak
köklü fidanlar ise türün derine giden kazık kök yapma özelliğinden dolayı
yan kök sayısı ve dolayısıyla arazide fidan yaĢama yüzdesi bakımından en
zayıf iĢlem olmuĢtur. ĠĢlem2 ise daha çimlenmelerden sonra gözlenen
geliĢme geriliği bu iĢlemde ilave besleme gerektiğini göstermiĢtir.
Bu çalıĢmayla fidan özellikleri ve arazi tutma baĢarıları oldukça
yüksek olan tüplü keçiboynuzu fidanı yetiĢtirilmesinde kullanılmak üzere
Antalya Fidanlığının kullandığı tüp harç karıĢımı ve onun yanında iki çeĢit
daha tüp harç karıĢımı daha fidan yetiĢtiricilerinin hizmetine sunulmuĢtur.
Arazi denemelerinin sonucuna göre; keçiboynuzunun ekolojik
isteklerine uygun olarak seçilen ve toprağın biyolojik aktivitesi bozulmamıĢ
özellikle yangın sonrası yapılan ağaçlandırmalarda %98 oranında fidan
yaĢama yüzdesi elde edilebilmektedir.
ÖZET
Bu çalıĢma; güçlü kök sistemiyle toprağı iyi tutan, geç yanan ve
ekonomik olarak değerli meyve ve tohuma sahip olan keçiboynuzunun
(Ceratonia siliqua L.) sosyal ormancılık ve özel amaçlı (erozyon ve yangın
önleme) ağaçlandırma çalıĢmalarında kullanımını yaygınlaĢtırmak amacıyla
tüplü fidan üretmek ve Antalya bölgesinde değiĢik arazi koĢullarında fidan
yaĢama yüzdesi ve fidan geliĢme performanslarının izlenmesi
için
yürütülmüĢtür.
Antalya bölgesinde keçiboynuzunun doğal olarak yetiĢtiği
bölgelerden elde edilen tohumlardan Antalya Orman Fidanlığında dört farklı
tüp harcında tüplü ve çıplak köklü fidanlar üretilmiĢtir. Fidanlarda birinci
büyüme dönemi sonunda boy, çap kök boğazı çapı, kök uzunluğu, yan kök
sayısı, taze ve kuru ağırlık gibi fidan karakterleri ölçülmüĢtür. ĠĢlemler
arasında kök uzunluğu dıĢındaki fidan karakterleri bakımından istatistiksel
anlamda önemli düzeyde farklılıklar bulunmuĢtur.
Arazi deneme alanlarında ikinci büyüme mevsimi sonunda fidan
yaĢama yüzdesi, fidan boyu ve fidan kök boğazı çapı gibi fidan karakterleri
ölçülmüĢtür. Arazideki deneme alanlarında yapılan gözlemlere göre; Asar ve
Kumluca deneme alanlarında yaĢama yüzdesi bakımından iĢlem1 (% 60
kırmızı toprak + %20 kum + % 20 organik gübre), BeĢkonak deneme
alanında ise iĢlem 4 ( % 40 kırmızı toprak + % 30 torf + % 15 kum + % 15
dere mili) en baĢarılı bulunmuĢtur. Deneme alanları içinde en iyi boy ve çap
geliĢimi Kumluca deneme alanında gözlenmiĢtir. Deneme alanlarının
hepsinde boy ve çap geliĢimi bakımından iĢlem 1 en baĢarılıdır. ĠĢlem 2 (%
70 hindistan cevizi lifi + % 30 torf) ve ĠĢlem 5 (çıplak köklü) hem yaĢama
yüzdesi hem de boy, çap gibi büyüme karakterleri bakımından baĢarılı
bulunmamıĢtır.
AraĢtırmanın Fidanlık ve Arazi aĢamaları sonuçlarına göre; ĠĢlem1
(%60 kırmızı top.+%20 kum+ %20 org.gübre) ĠĢlem3 (%40 killi toprak+
%20 organik gübre + %20 kum+ %20 perlit), ve ĠĢlem4 (%40 kırmızı
toprak+ %30 torf +%15 kum+%15 dere mili) fidan özellikleri ve arazideki
yaĢama yüzdesi bakımından en uygun iĢlemler olmuĢtur. Çıplak köklü ve
ĠĢlem2 ye ait fidanlar fidan yaĢama yüzdesi bakımından en zayıf iĢlemler
olmuĢlardır.
SUMMARY
This study was carried out to raise containerised seedlings, to plant
them together with bareroot seedlings in different areas in Antalya region
and to observe survival and growing performance of seedlings, with aim of
spreading of usage of carop tree which has strong root system, resistance to
burn and valuable fruit and seed in agroforestry, plantations in sensitive
areas to soil erosion and forest fire.
Seeds were collected from natural distribution areas around Antalya
and raised up as bare root and containerized seedlings (in four different
container medium). Seedling height, diameter at collar, length of root,
number of lateral root, fresh weight and dry weight were observed at the end
of first growing season in the nursery. Treatments were significantly
different for seedlings traits except length of root.
According to the result of field experiments at the end of the second
growing season; Seedling survival rate is the best at treatment1 (60 %
reddish soil toprak + 20 % sand + 20 % natural fertilizer) in Asar and
Kumluca experimental sites. Treatment4 (20 %kırmızı toprak + 30 % torf +
15 % kum + 15 % dere mili) is also the best in BeĢkonak experimental site.
The most successful result of seedling diameter and height were
received in Kumluca experimental site. In all of the experimental sites,
treatment 1 is the most suitable for increment of seedling height and
diameter.
The results of nursery and field experiments show that treatment 1
(60% red soil+20% sand+ 20% organic manure, treatment 3 (40% clay soil+
20% organic manure+20% sand and Treatment 4 (40% red soil+ 30% torf +
15% sand+15% silt) are the most proper for seedling characteristics and
survival rate. Treatment2 and Treatment5 (Bareroot seedlings) were
unsuccessful in the field experiment.
KAYNAKÇA
1. ABREU, J.M.F. 1993. Tannins in Leaves of Portuguese
Mediterranean Trees. In “Fodder Trees and Shrubs in The
Mediterranean Production Systems”, edited by V. Papanastasis,
pp: 85-88, Commission of The European
Communities,
Luxemburg.
2. ALORDA, M.; ESTADES, J.; GALMES, J.; MEDRANO, H.
1987. Promotion of Rooting in Carob Cuttings.
GARTENBAUWISSENSCHAFT, Vol:52, Iss:1, pp:31-34
3. AMATYA, S.M. 1992. Notes on Carob Tree (Ceratonia saligna ).
Banko Janakari, 3 (4), 36(En, I ref.) Forest Research Division,
Katmandu, Nepal
4. ANONĠM 1977. Keçiboynuzu (Harnup) Standardı, TS 2907. TSE
Turk Standartlari Enstitusu, Ankara
5. ANONĠM 1991. Orman Ağac, Ağaccık ve Çalı Tohumları Deney
Metotları, Standard No: 3404, Ankara.
6. BATTLE, L. And TOUS, J. 1997. Carop Tree (Ceratonia siliqua
L.) Promoting the conservation and use of underutilized and
neglected crops.17. pp:78 Institute of Plant genetics and Crop plant
Research , Gatersleben/ International Plant Genetic resources
Instıtute, Rome, ITALY.
7. BHALERAO, V.P. and CHINCHANIKAR, G.S. 1992. In Vitro
Transformation of
Floral Buds to Vegetative Shoots in
Ceratonia siliqua L. Biovigyanam, 18 (2), pp. 82-88
8. BLAMEY,M. and GREY-WILSON,C. 1993. Mediterranean Wild
Flowers.Harper Cllins Publishers, 560 pages.
9. BORG, J. 1987. A Report on The II. International Carob
Symposium, Valencia- Spain, Sep.29-Oct.1, 1987 Unpublished
report, 5 pages and some abstracts.
10. CATARINO, F. 1993. The Carob Tree. An Exemplary Plant.
Naturopa, 73, pp. 14-15
11. CORREIA, P.J. and MARTINS-LOUCAO, M.A. 1993. Effect of
N-Nutrition and
Irrigation on Fruit Production of Carob
(Ceratonia siliqua). PHYSIOLOGIA PLANTARUM, Vol:89, Iss:3,
pp:669-672
12. DAVIS, P.H. 1969. Flora of Turkey and The East Aegean Islands.
University Press, Edinburgh, Volume:3, pp.7-8
13. ERCAN, M. 1995. Bilimsel AraĢtırmalarda Ġstatistik. Kavak ve
Hızlı GeliĢen Yabancı Tür Ağaçları AraĢtırma Enstitüsü ÇeĢitli
yayınlar Serisi No:6, s.26 ĠZMĠT.
14. GÖKER,Y.;AS, N.; AKBULUT, T. Ve AYRILMIġ, N. 1999.
Harnup ((Ceratonia siliqua L) Odununun Teknolojik Özellikleri ve
Kullanımı. Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi Seri:A Cilt: 49, sayı:2
s:58, ĠSTANBUL
15. HERWITZ, S.R.; SHACHAK, M.; YAIR, A. 1988. Water-Use
Patterns of
Introduced Carob Trees (Ceratonia siliqua L) on
Rocky Hillslope in Negev
Desert.
Journal of Arid Environments, Vol:14, Iss:1, pp:83-92
16. KAYACIK, H. 1982 Orman ve Park Ağaçlarının Özel Sistematiği
3.Cilt, s: 67-68 Bozak Matbaası, Ġ.Ü. Yayın No: 3013 Ġstanbul
17. KĠLLĠNG, M. and JAKOBSEN, Ġ. 1998.Arbuscular Mycorrhiza in
Soil Quality Assesment. Ambio Vol.27 No:1 pp. 30-31Feb.
18. KIZILTAN, M. 1989. Türkiye‟de Keçiboynuzu Üretimi ve
Kullanımı Hakkında Rapor (yayınlanmamıĢ)
19. LOGULLO, M.A.; ROSSO, R.; SALLEO, S. 1986. Drought
Avoidance Strategy in Ceratonia siliqua L, a Mesomorphic-Leaved
Tree in the Xeric Mediterranean Area. Annals of Botany, Vol:58,
Iss:5, pp:745-756
.
20. MAYER, A.M. and POLJAKOFF-MAYBER, A. 1974. The
Germination of Seeds. Second Edition, 192 pages, Peramon Press.
21. NEYĠġCĠ, T. 1996. Kolay ve Güç yanan Bitki Türleri.Orman Müh.
Dergisi, Sayı: 5, s:6 ANKARA
22. OZTURK, M.; SECMEN, O. ve GUVENSEN,A. 1995. Orman
Tali Ürünü Olarak Keçiboynuzu ve Türkiye için Önemi. Orman
Mühendisliği Dergisi, Sayı:3, Sayfa:5-7
23. RISHANI, N. and RICE, R.P. 1988. Use of Carob As a Potting
Medium Component Hortscience, Vol:23, Iss:2, pp:334-336
24. SAATCIOGLU, F. 1971. Orman Ağacı Tohumları. 3. Baskı,
Sermet Matbaası, I.U. Yayın No: 1649, O.F. Yayın NO: 173,
Ġstanbul
25. SAS/STAT 1990. User‟s Guide, Version 6, Fourth Edition, Volume
1, Cary, NC: SAS Institute Inc., 943 p.
26. SEBASTIAN, K.T. and McCOMB, J.A. 1986. A
Micropropagation System for Carob (Ceratonia siliqua L.).
Scientia Horticulturae, Vol:28, Iss:1-2, pp:127-131
27. ġIMġEK, Y.; TOSUN, S.; ATASOY, H.; USTA, H.Z.;
UGURLU, S. 1996. Türkiye‟de
Çoğul
Amaçlı
Ağaçlandırmalarda Kullanılabilecek Yapraklı Türlerin
Tespiti
Üzerine AraĢtırmalar. Iç Anadolu Or.AraĢ.Ens. Teknik Bülten No:
260, s: 77, Ankara.
28. TOLAY, U. 1987-4. Yapraklı Tür Orman Ağaçları Fidanlık
Tekniği. Kavak ve Hızlı GeliĢen Yabancı Tür Ağaçları AraĢtırma
Enstitüsü Teknik Bülten No:140, s.43 ĠZMĠT
29. ÜRGENÇ. 1986. Ağaçlandırma Tekniği. Ġ.Ü. Orman Fakültesi
Yayın No:375. s:245-255, ĠSTANBUL
30. YILDIRIM, T., 1997: Akdeniz Bölgesinde Keçi Boynuzu Ağacının
(Ceratonia siliqua L.) Günümüzdeki Durumu ve Yayılma Olanakları
(s:83-85 Antalya
31. YILDIZ, A.1995. Keçiboynuzunun ((Ceratonia siliqua L) DeğiĢik
Yöntemlerle Çoğaltılması Üzerine AraĢtırmalar. Ç.Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı Doktora Tezi s:195-197
Adana
7,89
7,83
Kumlu Balçık
kumlu Killi balçık
12,3
62.56
7,12
80.16
7,71
4
Kumlu Killi balçık
pH
1/2,5
3
14.32
TOPRAK
TÜRÜ
5,56
1
Kil
%
Cocopeat + Torf
60.56
ĠĢlemler
Toz
%
2
Kum
%
FĠZĠKSEL ANALĠZLER
Appendix 1. Soil information about container medium
19,75
23,18
27,01
2,21
1,87
60,19
6,35
0,11
0,09
0,32
0,352
1,040
0,632
0,634
570
K
ppm
61,0
320,0
215
1210
1070,0 2760
155,0
Na
ppm
KĠMYASAL ANALĠZLER
Organik Total Tuzluluk
EC10
Total Aktif Madde Azot 25 C de
%
%N
%
%
mS/cm
KĠREÇ
EK 1. Tüp Harcı KarıĢımlarının Toprak Analizi Tablosu
4450
4180
4900
5330
Ca
ppm
P
ppm
423,8 17,00
561,6 140,0
530,4 27,16
470,6 52,50
Mg
ppm
0-30 66,82
30-60 70,21
60-90 75,18
0-30 71,93
30-60 78,25
60< 80,44
0-30 60,50
30-60 73,07
60-90 78,30
1
1
1
2
2
2
3
3
3
Saha
Derinlik Kum
Profil
cm
%
No.
17,64
24,05
16,71
16,35
4,06
15,33
16,46
22,61
19,33
Toz
%
4,06
15,45
10,22
5,40
15,51
9,49
11,61
10,57
10,46
Kil
%
8,19
7,91
8,04
8,22
7,99
7,95
8,06
Kumlu balçık
Kumlu balçık
Balçıklı kum
Kumlu balçık
Kumlu balçık
Kumlu balçık
Balçıklı kum
pH
1/2,5
7,94
8,07
TOPRAK
TÜRÜ
Kumlu balçık
Kumlu balçık
FĠZĠKSEL ANALĠZLER
KĠREÇ
84,38
59,88
68,05
73,49
82,34
78,26
63,97
51,72
66,01
1,38
2,07
1,86
1,31
0,28
1,04
3,11
3,80
0,83
0,07
0,10
0,09
0,07
0,01
0,05
0,16
0,19
0,04
0,146
0,129
0,136
0,126
0,140
0,120
0,114
0,121
0,123
10
28
24
24
15
11
24
23
12
Na
ppm
K
ppm
25
95
65
119
49
42
128
120
78
KĠMYASAL ANALĠZLER
Organik Total Tuzluluk
EC10
Total Aktif Madde Azot 25 C de
%
%N
%
%
mS/cm
EK 2. Asar Deneme Alanına Ait Toprak Analiz Tablosu
Appendix 2. Soil information about Asar experimental site
3610
4670
4200
4080
3470
3600
4680
4830
3870
Ca
ppm
22
15
3
30
361
29
43
55
18
Mg
ppm
9,02
5,94
5,12
5,50
5,24
2,70
7,14
7,22
5,36
P
ppm
21,96
28,10
27,96
60-90 50,38
0-30 45,35
30-60 38,27
60-90 46,07
0-30 47,00
30-60 41,11
60-90 47,68
2
2
3
3
3
30,00
27,71
22,38
20,60
18,76
18,43
1
2
48,65
0-30
30-60 44,51
1
Toz
%
1
Saha
Derinlik Kum
Profil
cm
%
No.
24,36
31,04
30,79
31,73
26,22
27,24
34,05
36,73
32,92
Kil
%
TOPRAK
TÜRÜ
Killi balçık
Balçık
Kumlu killi
balçık
Killi balçık
Kumlu killi
balçık
Killi balçık
Kumlu killi
balçık
Killi balçık
Kumlu killi
balçık
FĠZĠKSEL ANALĠZLER
7,89
7,88
7,91
7,81
7,96
7,84
7,63
7,63
7,69
pH
1/2,5
40,15
8,17
33,34
31,98
42,87
33,34
0,68
1,36
1,36
KĠREÇ
EK 3. BeĢkonak Deneme Alanına Ait Toprak Analiz Tablosu
Appendix 3. Soil information about BeĢkonak experimental site
0,90
2,07
1,38
2,07
1,04
1,31
2,21
1,59
2,00
0,04
0,10
0,07
0,10
0,05
0,07
0,11
0,08
0,10
0,165
0,166
0,175
0,174
0,160
0,174
0,155
0,140
0,139
Organik Total Tuzluluk
EC10
Madde Azot 25 C de
%
%N
mS/cm
22
32
23
30
19
30
35
40
43
Na
ppm
K
ppm
55
178
85
55
70
48
225
260
285
KĠMYASAL ANALĠZLER
6200
6530
6100
6640
5990
5800
5090
4880
4830
Ca
ppm
79
192
98
112
73
77
150
148
156
Mg
ppm
3,64
14,58
5,76
4,10
7,08
4,56
4,50
6,16
7,68
P
ppm
0-30 37,57
30-60 28,77
60-90 40,59
0-30 34,27
30-60 35,17
60-90 41,11
0-30 38,94
30-60 28,91
60-90 52,88
1
1
1
2
2
2
3
3
3
Saha
Derinlik Kum
Profil
cm
%
No.
18,44
26,61
26,34
32,42
33,97
32,59
31,51
22,30
26,68
Toz
%
28,68
34,45
44,75
32,42
24,92
26,82
34,22
40,13
44,55
Kil
%
8,01
8,04
7,77
7,86
Killi balçık
Balçık
Killi balçık
Kil
Kumlu killi
balçık
7,79
8,02
7,94
Killi balçık
Killi balçık
pH
1/2,5
8,06
7,91
TOPRAK
TÜRÜ
Kil
Kil
FĠZĠKSEL ANALĠZLER
34,58
11,53
18,01
40,83
48,99
36,75
25,18
16,33
34,02
KĠREÇ
EK 4. Kumluca Deneme Alanına Ait Toprak Analiz Tablosu
Appendix 4. Soil information about Kumluca experimental site
2,21
9,93
2,62
1,04
0,83
1,31
4,49
6,55
1,73
0,11
0,50
0,13
0,05
0,04
0,07
0,22
0,33
0,09
0,215
0,250
0,176
0,227
0,170
0,177
0,184
0,234
0,240
Organik Total Tuzluluk
EC10
Madde Azot 25 C de
%
%N
mS/cm
55
62
53
36
29
42
52
68
54
Na
ppm
K
ppm
182
356
275
102
78
128
278
410
170
KĠMYASAL ANALĠZLER
6750
7620
6810
6090
5070
5770
6750
7450
7100
Ca
ppm
208
621
559
409
302
413
194
793
684
Mg
ppm
9,38
19,38
14,82
8,40
8,08
7,08
14,52
50,55
7,38
P
ppm
Ocak
ġubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
Aylar
195.5
138.8
117.1
52.8
29.9
9.2
2.9
6.3
12.9
77.4
179.4
241.3
1063.5
39.1
42.4
65.8
105.2
84.1
0.1
0.0
8.5
.
27.8
312.4
154.0
839
217.7
96.2
9.5
97.3
62.0
.
0.4
.
2.0
16.3
907.2
483.2
1887
52.0
22.3
48.8
118.8
9.9
0.1
20.4
1.3
5.5
40.8
68.1
584.4
971
YağıĢ (mm) (ortalama)
Uz.Yıl. 2000 2001
2002
368.0
122.7
398.8
128.5
84.1
10.5
.
.
.
.
.
.
1112.6
2003
9.2
9.6
11.7
15.6
20.1
25.1
28.2
27.8
24.3
19.4
14.0
10.8
Uz. Yıl.
7.9
10.2
11.4
16.4
20.8
27.7
29.9
28.8
25.6
20.3
16.3
11.8
11.4
11.5
15.9
16.8
21.7
25.6
28.5
28.7
25.6
21.0
14.2
11.1
9.1
12.5
14.3
15.9
21.0
26.6
29.3
28.7
24.3
20.6
15.6
10.0
Sıcaklık (oC) (ortalama)
2000
2001
2002
12.7
8.9
11.7
15.8
23.1
26.5
.
.
.
.
.
.
2003
Appendix 5. The climate dates (precipitation and temperature) of Antalya Meteorological Station for 2000-2003
EK 5. Antalya Meteoroloji Ġstasyonu (yükselti 42m) Verilerine göre 2000-2003 Yıllarına Ait Ortalama yağıĢ
ve Sıcaklık Değerleri
Ocak
ġubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
Aylar
182.0
134.8
98.3
44.9
20.7
9.5
4.6
8.1
5.0
47.4
133.1
194.2
882.6
Uz.Yıl.
94.4
75.7
70.9
35.0
26.7
0.0
.
0.1
0.1
68.9
245.5
113.1
730.4
2000
124.7
129.0
2.6
107.3
11.8
.
0.8
0.6
.
54.8
609.7
511.7
1552.2
2001
140.4
50.2
92.6
71.2
1.1
2.6
24.5
0.5
6.6
10.7
130.9
344.1
875.4
2002
YağıĢ (mm) (ortalama)
386.6
186.8
129.6
93.1
110.6
73.2
.
.
.
.
.
.
979
11.0
11.0
12.7
16.3
20.5
25.1
28.0
27.8
24.4
20.0
15.4
12.4
2003 Uz. Yıl.
9.0
10.7
12.0
17.2
21.3
27.1
29.8
28.3
25.7
20.6
16.8
13.2
2000
12.4
12.1
16.2
17.3
22.0
25.8
28.8
29.2
25.3
20.7
15.4
12.3
2001
10.2
13.1
14.4
16.7
21.6
26.5
28.9
28.7
25.1
20.8
16.7
12.4
2002
Sıcaklık (oC) (ortalama)
13.4
10.5
12.6
16.6
23.5
26.9
.
.
.
.
.
.
2003
EK 6. Finike Meteoroloji Ġstasyonu (yükselti 3m) Verilerine göre 2000-2003 Yıllarına Ait Ortalama yağıĢ ve
Sıcaklık Değerleri
Appendix 6. The climate dates (precipitation and temperature) of Finike Meteorological Station for 2000-2003
Ocak
ġubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
254.3
166.8
111.4
53.6
22.5
11.2
5.6
6.7
11.9
101.8
184.8
218.7
1149.3
177.2
153.3
58.7
89.4
38.4
.
.
10.4
.
59.2
206.2
234.2
1027
192.8
98.7
34.4
51.0
60.7
.
.
3.7
24.9
27.8
481.9
602.6
1578.5
202.5
32.2
106.2
94.4
12.2
20.6
.
.
23.5
26.1
190.8
236.9
945.4
268.7
112.0
219.4
49.2
21.0
12.4
.
.
.
.
.
.
682.7
10.5
10.5
12.4
15.9
20.1
24.8
27.9
27.8
24.9
20.5
15.3
12.0
8.7
10.7
11.8
16.6
20.8
27.3
29.4
28.6
25.7
20.6
16.8
12.6
12.3
11.8
15.8
16.9
21.5
25.3
28.1
28.4
25.2
21.2
15.2
12.2
9.4
12.6
14.5
15.5
20.2
25.7
29.1
28.5
24.9
21.0
16.8
11.2
13.0
9.6
11.6
16.0
22.8
26.1
.
.
.
.
.
.
EK 7. Manavgat Meteoroloji Ġstasyonu (yükselti 38m) Verilerine göre 2000-2003 Yıllarına Ait Ortalama
yağıĢ ve Sıcaklık Değerleri
Appendix 7. The climate dates (precipitation and temperature) of Manavgat Meteorological Station for 2000-2003
YağıĢ (mm)
Sıcaklık (oC)
Aylar
Uz.Yıl 2000
2001
2002
2003
Uz. Yıl. 2000 2001 2002
2003

Benzer belgeler

Ormancılık Araştırma Dergisi Sayı 13 Cilt I

Ormancılık Araştırma Dergisi Sayı 13 Cilt I Belirlenmesi” isimli Teknik Bülten olarak yayınlanan araştırmanın Batı Akdeniz Bölgesi sonuçlarını kapsamaktadır. Fidan kalite sınıfları için kriterler olarak; kök boğaz çapı ve boy kabul edilmişti...

Detaylı

Teknik Bülten No 29 (Kızılçam (Penus brutia Tea) Fidanlarında

Teknik Bülten No 29 (Kızılçam (Penus brutia Tea) Fidanlarında characteristics and survival rate. Treatment2 and Bareroot seedlings were failed in the field experiments for survival. Key Words: Ceratonia siliqua, containerised seedling, Nursery, field experime...

Detaylı

BÜLTEN-24. Fındık GA3_713 - İç Anadolu Ormancılık Araştırma

BÜLTEN-24. Fındık GA3_713 - İç Anadolu Ormancılık Araştırma Temmuza kadar bütün yapraklar büyümelerini tamamlamakta ve artık hiç yaprak oluĢmamaktadır. (LO GULLO ve ark. 1986). Keçiboynuzu ağaçları 5 yaĢında meyve vermeye baĢlamaktadır. Ġlk yıllarda ağaç ba...

Detaylı