Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
“Dokufest” heyecaný baþlýyor
P
rizren’de geleneksel olarak yapılan “Dokufest”
festivali için geri sayım başladı. Festival startı
“Dokuphoto” fotoðraf sergisinin “Gazi
Mehmet Paþa” Hamamý ve Kültür evinde açılması ile
verilecek. Bu yıl festivale yapýlan baþvurularda
büyük bir rekor yaþandý. Dünyanýn deðiþik 40
ülkesinden 800 kadar çalýþmanýn aday olduðu festivale, seçici kurulu tarafýndan deðiþik kategorilerde
107 çalýþma (60 belgesel, 31 filim ve 16 animasyon)
seçildi. Festival, Kültür Bakanlýðý, Procredit Bankasý,
Prizren Belediyesi ve Kohavision’un sponsorluðunda
gerçekleþecek. Festival Prizren “Akdere” sinemasý,
Kültürevi ve eski adýyla Radnik açýk hava sinemasýnda düzenlenecek.
Yýlan hikayesine dönen Kosova statü süreci yeni
bir yöne kaydý. Taraflar arasýnda görüþmelerin
Temas Artý gurubu gözetiminde yapýlmasý
konusunda anlaþmaya varýldý. Taraflar arasýnda
görüþmeler tarihi kesin olarak açýklanmazken,
görüþmelerin aðustos ayý içinde
yapýlabileceði konuþuluyor.
de v a m ý sa y f a 7 ’ de
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Meclis statü sürecini ele aldý
SAYI: 388
YIL: 9
Perþembe, 2 A ğ ustos 2007
Fiyatý: 0.50
Son meclis toplantýsýnda Müzakere heyeti üyeleri, milletvekillerini Kosova statü
süreci ile bilgilendirdiler. Müzakere heyetinin bütün üyeleri yaptýklarý
konuþmalarýnda Kosova’nýn eninde sonunda baðýmsýz olacaðýný ifade ederken,
Belgrat ile yapacaklarý görüþmeleri son erteleme olarak nitelendirdiler.
P
azartesi günü düzenlenen son meclis
toplantýsýnda Kosova Müzakere heyetti
üyeleri milletvekillerine Kosova statü
süreci ile ilgili bilgi verdi. Mecliste konuþan
Müzakere heyetti üyeleri 120 gün sürecek olan
görüþmelerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn
tartýþýlmayacaðý, Kosova’nýn toprak bütünlüðünün korunacaðýný ve Marthi Ahtisari’nin
çözüm öneri paketinin sonuna kadar uygulanma
taraftarý olduklarýnýn dile getirdiler. Belgrat ile
yapacaklarý görüþmeleri “ek angaje” olarak
deðerlendiren müzakere heyeti üyeleri, sürecin
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile sonuçlanacaðýna
inançalarýnýn tam olduðunu dile getirdiler.
Üyeler, Kosova statü görüþmelerinde güçlüklerle karþýlaþtýklarýný kabul ederken, baðýmsýzlýðýn
kesin ilan tarihi hakkýnda yorum yapmaktan
kaçýnýrken, baðýmsýzlýðýn ABD ve AB’nin
desteði ile Kosova Meclis tarafýndan ilan edileceðini belirtiler.
Milletvekillerine statü ile ilgili ilk hitabý
Baþkan Fatmir Seydiu yaparken statü hakkýnda
son bilgileri milletvekilleri ile paylaþtý. Taraflar
arasýnda yapýlacak 120 günlük görüþmelerin
son erteleme olacaðýný ifade eden Seydiu,
Þafakta
görüþmeler var
müzakere heyetinin artýk hiçbir ertelemeyi
kabul etmeyeceðinin altýný çizdi. Ahtisari’nin
Kosova çözüm öneri paketini de deðerlendiren
Seydiu, “Bu öneri AB ve çok sayýda Güvenlik
Konseyi üyesi desteklemekte Rusya’nýn veto
tehdidi yüzünden bir türlü konseyde kabul
görmedi” dedi. ABD yetkilileri ile yapýlan son
görüþmeler hakkýnda da bilgi veren Seydiu,
görüþmelerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için açýk
destek aldýklarýný söyledi. Kosova sorununun
BM Güvenlik Konseyi kararý ile çözülmesinden
yana olduðunu tekrarlayan Seydiu, konsey
çerçevesinde karar alýnamaz ise o zaman diðer
çözüm yollarýnýn aranacaðýný söyledi. Seydiu,
120 gün içinde yapýlacak olan görüþme
sürecinin herhangi bir ertelenmeye tabii tutulmadan sonuçlanacaðýna inandýðýný dile getirdi.
Meclis Baþkaný Kol Beriþa milletvekillerine
hitaben yaptýðý konuþmasýnda Kosova
meclisinin, Kosova statü sürecinde oynamasý
gereken role deðindi. Kosova Meclisi’nin
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ilan edebileceðini
ifade eden Beriþa, bundan sonra atmasý gereken
adýmlarýn ne olabileceðinin bilmediðini söyledi.
de v a m ý sa y f a 2 ’ de
K
osova sorununa aylardýr çözüm bulamayan Güvenlik
Konseyi, Kosova sorununa çözüm bulmak için kollarý
sývadý. Kosova sorunu ile ilgili þu anda top Temas Artý
Gurubuna atýlmýþ bulunuyor. Dünyanýn en geliþmiþ
ülkelerinden oluþan Temas Artý gurubunun daha fonksiyonl
çalýþabilmesi için ABD, AB ve Rusya’dan oluþmasý tartýþýlmaya baþlandý. Avrupa Birliði’nde Dýþiþleri Bakanlarý
düzeyinde düenlenen son toplantýsýnda Temas Artý gurubu üye
sayýsýnda bir azalma ile gurup bünyesinde bir AB temsilcisinin
yer almasý karara baðlandý. Görüþme sonrasý batýlý diplomatlar
bu kararý Temas Atý Grubunun daha iþlevsel olmasý için aldýklarýný ifade ederken, alýnan bu kararýn en uygun karar olduðu
fikrinde birleþtiler.
Ýki taraf arasýnda yeniden yapýlmasý beklenen görüþmeler
Temas Artý Gurubu gözetiminde yapýlmasý bekleniyor.
Görüþmelerin yapýlýþ tarihi ile ilgili kesin bir tarih halen belli
olmazken görüþmeler için aðustos ayýnýn düþünüldüðü gelen
haberler arasýnda. Adýný açýklamak istemeyen bir batýlý diplomat yaptýðý açýklmada “iki hafta içinde görüþmeler ile ilgili bir
anlaþmaya varýlmasý bekleniyor. Bununla ilgili bir sorun
yaþanacaðýna ihtimal vermiyorum. Görüþme tarihi ile ilgili
birkaç alternatif bulunmaktadýr. Ýlerleyen günlerde bununla
ilgili kesin karar alýnacaktýr” dedi.
Ýki taraf arasýnda önceden yapýlan ve baþarýsýzlýkla
sonuçlanan Viyana görüþmeleri yüzünden Viyana’nýn tercih
edilmeyeceði söylentiler arasýnda yer almaktadýr. Yeni yapýlacak olan görüþmelerin 1995 Deyton ve 1999 Paris görüþmelerden farklý yani uçan diplomasi þeklinde yapýlmasýnýn planlandýðý ileri sürülüyor.
Temas Artý gurubuna yakýn bir kaynak tarafýndan yapýlan
resmi olmayan açýklamada BM Genel sekreteri Ban Ki
Mun’un Priþtine ile Belgrat arasýnda yapýlmasý planlanan yeni
görüþmelerin Aðustos ayýnda yapýlmasýný istediðini ileri sürdü.
Ayný kaynak, Temas Artý Gurubu kontrolünde görüþmelerin
yapýlmasýnýn karalaþtýrýldýðýný, BM’nin süreci denetleme yetkisinin var olduðunu ifade etti. Ayný kaynak, taraflar arasýnda
görüþme tarihi ve görüþmelerin baþlangýcý ile ilgili þu anda
hiçbir anlaþma saðlanmadýðýný belirtirken, görüþmelerin
Aðustos ayýnda doðrudan diplomasi þeklinde Brüksel’de
baþlayacaðýný ileri sürdü.
BM Parlamenter Meclisi toplantýsý çerçevesinde 20 Ekim
tarihinde New York’ta bir araya gelecek olan Temas Artý
Gurubu Dýþiþleri bakanlarý taraflar arasýnda görüþmeleri ele
almasý bekleniyor. Ýki taraf arasýnda yapýlacak görüþmelerde
Marthi Ahtisari planýnda bulunan bazý ek noktalarýn deðiþebileceðini belirtilirken, Kosova’da uluslararasý sivil ve askeri
yönetimin varlýðýnda herhangi bir deðiþimin olmayacaðý
konuþuluyor. Geçen hafta Kosova sorunu için ilk defa bir
araya gelen Temas Artý Gurubu Balkan müdürleri, iki taraf
arasýnda yapýlacak olan görüþmelerin hiçbir þarta baðlanmadan yapýlmasý ile ilgili anlaþmaya vardýlar. Viyana’da
düzenlenen bu toplantýya BM Kosova Baþ müzakerecisi
Marthi Ahtisari’nin katýlmamasý dikkat çekerken, UNOSEK
Basýn sözcüsü Remi Durlo, yaptýðý açýklamada UNOSEK
olarak her zaman taraflar arasýnda yapýlacak görüþmelere
yardýmda bulunamaya hazýr olduklarýný ifade etti. Resmi
olmaya bir açýklamaya göre Ahtisari’nin iki taraf arasýnda
yapýlacak görüþmelerde hazýr bulunacaðý ama görüþmeleri
yönetmeyeceði iddia edildi.
2
Kosova
Meclis statü sürecini ele aldý
Perþembe, 2 Ağustos 2007
M
E y lü l d e s e çi m v a r
Kosova Müzakere Heyeti ile UNMIK vekili
toplnatýsýndan seçim kararý çýktý. Toplantýda ayrýca
Kosova liderlerinin görüþmelere katýlmalar kararý
alýnýrken, seçimlerin statü sürecine olumsuz etki
etmesi durumunda seçimlerin ertelenebileceði
kararlaþtýrýldý.
K
osova Müzakere heyeti ve Kosova UNMIK
Yöneticisi Yoakim Rüker arasýnda düzenlenen son
toplantýdan seçimler baþta olmak üzere pek çok konuda karar alýndý. Toplnatýda seçimlerin kasým ayý içinde yapýlmasý karar baðlanýrken, Priþtine tarafýnýn görüþmelere katýlmasý ve seçimlerin görüþmeleri olumsuz etkileme durumnda
seçimlerin ertelenmesi ile ilgili anlaþmaya varýldý Rüker ve
Baþkan Seydiu, toplantý sonrasý düzenledikleri basýn toplantýsýnda seçim ve görüþmeler ile ilgi açýklamalarda bulundular.
Rüker, basýn toplnatýsýnda seçimlerle ilgili aldýklarý kararý
paylaþýrken, “Bu konuyu uzun ve geniþ çaplý ele alarak
tartýþtýk. Statü ve seçimlerin ayný zamanda yapýlabileceði
konusunda mutabakata vardýk. Yasalar uyarýnca seçimler
kasým ayýnda yapýlýrken bu zaman diliminde statü ile ilgili
görüþmeler de yürütülecektir. Ýki sürecin bir arada yürüyebileceðini ve bu süreçlerden alnýmýzýn akýyla çýkacaðýmýza
inancým tam” dedi.
Kosova Müzakere heyetti Baþkaný Fatmir Seydiu da yaptýðý açýklamada seçimlerin Kasým ayýnda yapýlacaðýný ifade
ederken, “Yaptýðýmýz tüm analizler ýþýðýnda demokratik süreçlerin kendi yollarý ile geliþebileceði sonucuna vardýk.
Kosova’da seçimlerin kasým ayý içinde yapýlmasý yasalarýmýza
da uygun olduðundan bu tür bir karar aldýk” dedi.
Ýki üst düzey Kosova yetkili seçimlerin Kosova’da statü
görüþmelerini olumsuz etki edeceði tespit edildiði taktirde
seçimlerin ertelenebileceðine dikkat çektiler. Kosova UNMIK
Yöneticisi Rüker, “Statü süreci ile ilgili geliþmeleri yakýndan
izleyeceðiz. Önümüzdeki haftalarda bu iki sürecin birbirini
engelledikleri kanýsýna varmamýz durumunda almýþ olduðumuz kararý tekrar gözden geçireceðiz” dedi. Seydiu,
“Müzakere heyeti seçimlerin statü görüþmelerine olumsuz etki
edeceði kararýna varýrsa, seçimleri erteleme kararý alacaktýr”
dedi.
Seçim tarihi ile ilgili her iki üst düzey yetkili de kesin bir
tarih vermezken, Rüker seçimlerin yapýlmasý ile ilgili atýlacak
ilk adýmýn yasal çerçeveyi oluþturmak ve seçim tarihini saptamak olduðunu söyledi. Rüker “Düzenlemeler kýsa bir zaman
içinde kabul edilecek ve ondan sonra da seçim tarihi de belli
olacak” dedi. Kosova’da seçimlerin yapýlmasý için gereken alt
yapýnýn yeniden oluþturulmasý gerektiðine vurgu yapan
Seydiu, seçimlerle ilgili yasalarýn kabul edilmesi gerektiðini
ifade etti. Seydiu, seçimlerin ertelenmesinin statünün ertelenmesi anlamýna gelmeyeceðini belirtti. Bu süreçler ile
Kosova’da bir siyasi boþluðun yaþanmayacaðýný dikkat çeken
Seydiu, seçim sonuçlarý açýklandýktan sonra Kosova yeni
kurumlarýna kavuþacaðýný ifade etti.
Ayný toplnatýda iki seçimin yani genel ve yerel seçimlerin
ayný tarihte yapýlmasý ile ilgili kararý aldý. Bu karar gereðince
belediye meclisleri iki yýllýk bir süre için seçilirken, Kosova
Meclis delegelerin üç yýl görev yapacak. Kosova Baþkanýn
görev süresi dört yýl olarak kabul edildi.
yaptýðý
konuþmasýnda
ecliste
Kosova’nýn baðýmsýzlýk çalýþmalarýný
deðerlendiren Baþbakan Çeku, BM
Güvenlik Konseyi çerçevesinde Kosova’ya
baðýmsýzlýk tanýma giriþiminin baþarýsýzlýkla
sonuçlandýðýný ifade etti. Güvenlik Konseyi
tarafýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili
karar alýnamamýþ olmasýnýn kimseyi hayal kýrýklýðýna uðramasý gerektiðini belirten Çeku, aksine
ABD ile AB yardýmý ile daha kýsa zaman içinde
baðýmsýz olunabilmesi için daha fazla çalýþmalarý
gerektiðini dile getirdi. Kosova vatandaþlarýnýn
sabýrsýzlýkla baðýmsýzlýðý beklediklerini bildiklerini ifade eden Çeku, sabýrsýzlýðýn bir sýnýrý
olduðunu belirtti.
Milletvekillerine yönelik yaptýðý konuþmasýnda Kosova statü sürecine deðinen PDK Baþkaný
Haþim Thaçi, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan
etmenin bir sorun olmadýðýný, baðýmsýzlýðýn
tanýnmasýnýn asýl sorun olduðunu söyledi.
Müzakere heyeti çalýþmalarýný baþarýlý olarak
deðerlendiren Thaçi, ABD ile AB’nin
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediklerini
hatýrlatýrken, kýsa bir zaman içinde uluslararasý
toplumun Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyacaðýný belirtti.
ORA Baþkaný Veton Suroi, Kosova statü
sürecinin aralýk ayýnda Ýsa’nýn yeniden doðuþ
sürecine dek tamamlanacaðýna inandýðýný ifade
etti.
Müzakere heyeti üyelerinin konuþmalarý
ardýndan meclis kürsüsüne çýkan milletvekilleri
Kosova statü süreci hakkýnda daha geniþ açýklamalarýn yapýlmasý talebinde bulundular.
B Ortak Dýþ Siyaset
ve Güvenlik Yüksek
temsilcisi Haviyer
Solana Kosova statüsü için
yapýlacak olan yeni görüþmlerde AB temsil etmesi için
Volfang Ýþinger’i seçti.
Ýþinger, ABD, AB ve
Rusya’dan oluþacak üçlü
arasýnda Kosova sorununa
çözüm bulmak için çalýþmalarda yer alacak.
Solana’nýn bu kararýný
basýn Sözcü Kristina Galak
açýkladý. Galak, “Büyükelçi
Ýþliger taraflar arasýnda görüþmelerin yapýlmasý
ile taraflar arasýnda bir anlaþmanýn saðlanmasý
için çalýþacaktýr. Yüksek temsilci
Solana da sorunla yakýndan
ilgilenecektir. Soruna adil bir çözüm
bulmak için her iki AB temsilcisi de
taraflarla sýk sýk bir araya gelecek”
dedi.
Balkan uzmaný olan 61 yaþýndaki
Ýþinger, Hukuk ve diplomasi
mezunu. Ýþinger, 1998 yýlýnda
Almanya Dýþiþleri Bakaný yardýmcýlýðý süresinde Kosova sorununa
çözüm için yapýlan görüþmelere
katýlmýþtýr. Alman temsilcisi olarak
1999 yýlýnda Deyton görüþmelerine
katýlýrken, 2001 ila 2006 yýllarý
arasýnda Almanya’nýn ABD Büyükelçisi görevini
yürütmüþtür.
Ýþinger, AB’nin Kosova temsilcisi
A
Solstrom Kosova’ya v e d a e t t i
Solstrom, Kosova sorununun görev süresi boyunca
çözüme kavuþturulamadýðýndan dolayý üzgün
olduðunu ifade ederken, sürecin geleceði ile ilgili
ümitli olduðunu söyledi.
Ý
sveçli diplomat ve Haviyer Solana’nýn
Kosova özel temsilcisi Torbyorn Solstrom
Kosova’da görev süresini tamamladý.
Solstrom, AB’nin yeni Kosova özel temsilcisi
Yonas Jonson ile beraber Kosova üst düzey yetkililerine veda ziyaretinde bulundu. Veda ziyaretleri çerçevesinde Baþkan Seydiu ile bir araya
gelen Solstrom, bugüne kadar yürüttükleri
çalýþmlardan dolayý Seydiu’ya teþekkür etti. Seydiu da Kosova’da bulunduðu süre içinde gösterdiði
baþarýlý çalýþmalardan dolayý Solstrom’u tebrik ederken yeni AB Kosova özel temsilcisi Yonas
Jonsona hoþ geldin mesajý verdi.
Solstrom, Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa ile yaptýðý görüþmede Kosova’dan ayrýlma zamaný
geldiðini ifade etti. Kosova statüsünün þimdiye kadar çözüme kavuþturulamamasýndan dolayý üzgün
olduðunu dile getiren Solstrom, sorunun kýsa bir zaman içinde çözülebileceði konusunda ümitli
olduðunu söyledi. Solstrom, “Kosova sorununu istediðimiz þeklide noktalayamadýk. Ama
görüþmelerin sürmesi önemli. Süreç hala bitmedi çözüm için çalýþmalar aralýksýz devem ediyor.
Sonunda sorun çözülecektir” dedi.
Priþtine’de AB ekibinin hazýr olduðuna dikkat çeken Solstrom, ekibin her türlü çalýþmayý ivedi bir
þekilde hayata geçirmeye hazýr olduðunu ifade ederken, “Görevimi devralan Yohanes Jonson’un
bizim þimdiye dek Kosova kurumlarý ile sürdürdüðümüz baþarýlý çalýþmalara devam edeceðine
inanýyorum” dedi.
Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa Torbyorn Solstrom’un Kosova’da görevini baþarýlý bir þekilde
yürüttüðüne dikkat çekerken kendisi ile iþbirliðni sürdüreceklerini belirtti.
Solstrom, Baþbakan yardýmcýsý ve Yerel Yönetim Bakaný Lütfi Haziri, Bakan Ardian Cini ve ORA
Baþkaný Veton Suroi’ye de birer veda ziyaretinde bulundu.
3
Kosova
Yaðcýlar’dan uyarılar
Hakiki arkadaþlýk sýhhatten farksýzdýr, kýymeti ancak elden gittikten
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Güzel sözler
K
osova Meclisi’nin Kosova
statüsü çözümüne baðlý
siyasi sürecin ele alýndýðý 30
Temmuz Pazartesi günkü oturumda
6+ Parlamento Grubu Baþkaný sýfatýyla konuþan Mahir Yaðcýlar, geçilen
kritik dönemde sabýrlý ve tedbirli
olunmasý
gereðini
savundu.
Kosova’ya daha çok ülkenin desteði
için çabalarýn devam etmesi gerektiðine dikkati çeken Mahir Yaðcýlar,
Kosova baðýmsýzlýðý yörede istikrarý
ve tüm Kosova vatandaþlarýna daha
iyi bir yaþam temin edeceðini, diðer
yandan Kosova’nýn fonksiyonel
hukuk üstünlüðüyle bütün topluluklara demokratik garantileri saðlayacak bir demokratik devlet olacaðýnýn
da dile getirilmesi gerektiðini vurguladý.
Kosova Birlik Ekibi çalýþmalarýna
topluluk temsilcilerinin katýlýmýndan
memnun olmadýklarýný vurgulayan
Yaðcýlar,
Topuluklar
Danýþma
Kurulu’nda alýnan kararlarýn da gerektiði þekilde deðerlendirilmediðini
belirtti. Diller Yasasý sürecinde
yaþanan olumsuzluklarý hatýrlatan
Mahir Yaðcýlar, anlaþmazlýklarýn
Kimlik Belgelerine ait Yasa sürecinde
tekrarlanmayacaðý umudunu tekrarladý.
Yaðcýlar, “Bildiðiniz gibi, merhum
Baþkan Rugova’nýn önerisi üzere
Birlik Ekibi’nin kuruluþu, ancak bu
ekipte hiçbir temsilcimizin olmamasýna ve yedekli davranmamýza raðmen,
6+ Parlamenter Grubu Birlik Ekibini
desteklemiþtir. Oyumuzu verirken
önde gelen Arnavut partilerin birlikteliðinin Kosova’ya istikrarlýk getireceðini ve müzakerelerde Kosova’nýn
pozisyonunu güçlendireceði inancýný
taþýdýk. Ancak, Birlik Ekibi konusunda, gerek oylama öncesi gerek sonrasýnda verilen vaatlere dayanarak, bu
sürece etkin olarak katýlacaðýmýzý da
umut ediyorduk.
Diðer taraftan ne yazýk ki koalisyon
ortaklarýmýz da, bizleri de stratejikpolitik grubuna veya uzmanlar grubuna
dahil etmemekle birlikte, Birlik Grubu
idare organýnda seferber edilmemizle
ilgili çaðrýlarýmýza da kulak vermediler.
Bu yapýlmadý, bazýlarý Topluluklarla
Danýþma Kurulu’nun bu amaçla kurulduðunu söyleyebilir. Topluluklarla
Danýþma Kurulu’nun, en iyi amaçla ve
bizim de razýmýz üzere kurulduðu
doðrudur, ancak bu kurul, topluluklarýn
sadece istemlerinin ortaya atýldýðý bir
forum anlamýný taþýdý ve ne yazýk ki bu
forumda ortaya atýlan istemlerimiz son
aþamada yeterince önemsenmedi. Öyle
ki bu Kurulda varýlan anlaþmalar, Birlik
Ekibinde ve hatta Kosova Meclisi’nde
saygýyla karþýlanmadý” dedi.
Kamuoyu ve vatandaþlarýn müzakere
süreci hakkýnda yeterince bilgilendirilmediðini, bazý önemli konular
söz konusu olunca Meclisin bile kenar-
sonra anlaþýlýr.
da býrakýldýðýný hatýrlatan Yaðcýlar,
“Gözlenen bu hatalarýn ortadan
kaldýrýlarak Birlik Ekibi, yaptýðý
kusurlarý tekrarlamayarak bu süreci
daha dikkatli ve ciddiyetle incelemelidir. Eðer ki sürece ayný þekilde devam
edilirse ve hattalar ortadan kaldýrýlmazsa bu kusurlar, muhakkak ki iç
politik istikrarý ve beraberliði de olumsuz etkileyecektir” diye konuþtu.
Yaðcýlar konuþmasýnýn sonunda,
Kosova Demokratik Türk Partisi ve
“Vakat”
Boþnak Koalisyonundan
oluþan 6+ Parlamenter Grubu adýna bir
dizi öneride bulundu:
Yaðcýlar’ýn önerileri arasýnda,
Temas Grubunun, Kosova’nýn bölünmemesi, Kosova’nýn diðer bir devletle
birleþmemesi ve 1999 yýlýndan önceki
statüye dönmemesi;
120 günlük strateji hazýrlýklarýna,
strateji-politik grubundan baþka,
parlamento
gruplarýnýn
da
katýlýmýnýn saðlanmasý;
Bu
sürenin
sonuna
kadar
Anayasa’nýn hazýr olmasý ve
Ahtisaari planý ile öngörülen
Yasalarýn kabul edilmesini;
UNMÝK þefinden, yeni Kosova
Anayasasýnýn kabulüne kadar
Anayasa Çerçevesi’nin, Ahtisari
Planý’nýn Ýlaveleri ile tamamlanmasý;
Yeni stratejiye uyumlu olarak, parlamento ve yerel seçimlerin
öngörülmesi;
Sürece tüm topluluklarýn etkin
olarak katýlýmýnýn saðlanmasý;
Diller Yasasý, Kültürel Miras Yasasý
ve diðer önemli yasalar gibi þimdiye
kadar kabul edilen yasalarýn uygulanmasý;
Ve süreç hakkýnda kamuoyu ve
vatandaþlarýn, daha yakýndan bilgilendirilmesi; gibi önerilerde bulunan
Yaðcýlar, bu önerilerin göz önünde
bulundurulmasýný, bu süreçte uygun
muamele görmeyi ve etkinliklere dahil
edilmeyi arzu ettiklerinin altýný çizdi.
(GOLTÝ)
Kosova’ya baðýmsýzlýk
desteði
Polt, Kosova’nýn uluslararasý denetim
altýnda baðýmsýz olacaðýný ifade ederken,
Kosova sorununa en iyi çözüm yolunun
Güvenlik Konseyi çerçevesinde
olduðunu belirtti.
G
eçenlerde görevi tamamlanan ABD Belgrat
Büyükelçisi
Michael
Polt, Belgrat’a yayýn yapan
“Blic” gazetesine Kosova ile
ilgili önemli açýklamalarda
bulundu. Polt, ABD’nin Kosova
nihai statü ile ilgili “Kosova’nýn
uluslararasý denetim altýnda tanýma” tutumunu tekrarladý. Polt,
“Kosova sorunun çözümü için en
uygun yerin Güvenlik Konseyi olduðu
düþünüyoruz”
dedi.
Güvenlik
Konseyi’nde Kosova ile ilgili kararýn
ertelenmesine deðinen Polt, Rusya’nýn
veto tehdidi ile Sýrbistan’ýn olaya olumsuz bakýþý yüzünden sürecin abluka altýna alýndýðýný ifade etti.
BM Kosova Baþ müzakerecisi Matrhi
Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini desteklediklerinin altýný çizen Polt,
“Öneri baðýmsýz Kosova’da ortak yaþam
için olumlu zeminler yaratmaktadýr”
dedi. Son günlerde Ahtisari’nin þahsýna
yapýlan saldýrýlarý eleþtiren Polt, bu
saldýrýlarýn
Sýrbistan’ýn
iþine
gelmediðinden dolayý yapýldýðýný ifade
etti.
Kosova sorununun Temas Artý
Gurubuna devredilmesi olayýnýn bir
kayýp olmadýðýný ifade eden Polt, diplomasi ve görüþmelerin devam ettiði
sürece iyi yolda olduklarýnýn açýk bir
kanýtý olduðunu belirtti. Sýrbistan’ýn
süreç boyunca izlediði siyaseti eleþtiren
Polt, “Sýrbistan’da siyaset her þeyden
önce kiþisel olarak yapýlýyor. ABD ise
siyaset bir meslek olarak yapýlmaktadýr”
dedi. ABD ve Rusya arasýnda Kosova ile
ilgili ortaya çýkan anlaþmazlýðýn iki ülke
arasýnda iliþkileri olumsuz etkilemediðine dikkat çeken Polt, iki ülke
arasýnda iliþkilerin geniþ çapta olduðunun altýný çizerken, küçük bir sorunun
iliþkileri olumsuz etkileyemeyeceðini
belirtti.
Sýrbistan’da Büyükelçilik görev
süresinde Sýrplara anlatamadýðý bir þeyin
olup olmadýðý sorusuna “Benim en
büyük baþarýsýzlýklarýmdan biri Sýrplarýn
dostu olduðumu onlara bir türlü anlatamamamdýr” diye konuþtu.
ABD Belgrat eski büyükelçisi
Michael Polt’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili yaptýðý açýklamalar
Sýrbistan’da tepki ile karþýlandý.
Sýrbistan Kosova Bakaný Slobodan
Samarciç,
Polt’un
Sýrbistan’dan
ayrýlýþýný korku saçar þekilde nitelendirdi. Polt’u Belgrat’ýn içiþlerine karýþmakla suçlayan Samarciç, Polt’un bir
büyükelçiye yakýþmayan davranýþlar
sergilediðini ifade etti.
4
Kosova
“Ordusuz baðýmsýzlýk olmaz”
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Prizren Belediyesinden notlar
H
Belediyeden
UYARI
afta içerisinde Prizren Belediyesinde düzenlenen
toplantýda, artan sýcaklar, çýkan yangýnlar gibi su kaynaklarýnda da ciddi derecede azalma görüldüðü deðerlendirildi. Doða ve hava durumdaki bu deðiþiklikler küresel
sorunun bir parçasý olarak deðerlendirilirken, aþýrý sýcaklar
yüzünden Prizren ile yöresindeki yangýn sayýsýnda da artýþ
tespit edilerek binlerce dönüm arazinin yandýðý kaydedildi. Bu
yangýnlarýn birçoðunun insan dikkatsizliði yüzünden kaynaklandýðý tespit edildi.
Ýçme suyu miktarýyla ilgili durumun da alarm verici olduðuna dikkati çekilen belediye açýklamasýnda, yapýlan son araþtýrmalarda su kaynaklarý seviyesinde ciddi bir düþüþün
gözlendiði belirtildi. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak
Prizren Belediyesinden vatandaþlara yapýlan çaðrýda, içme
suyunun maksimum derecede tasarruf edilmesi istendi. Saha
denetlemelerinde yapýlan belirlemelere göre, içme suyunun
bahçe, arazi ve yol sulamalarýnda kullanýldýðý gözlendi. Suyun
aþýrý derecede gereksiz yere kullanýlmasýnýn Prizren vatandaþlarýnýn çoðunu su sýkýntýsýyla karþý karþýya býrakýrken,
vatandaþlarýn bu israfý sorumsuzluk ve hoþgörüsüzlük olarak
yorumlandý. Prizren Belediyesi Meclisinin kararýna göre, içme
suyunu gereksiz yere tüketen vatandaþlarýn yine belediye
düzenlemelerine göre cezalandýrýlacaðý ve belediye müfettiþlerinin kontrolleriyle yasal önlemlerin alýnacaðý bildirildi.
Açýklamanýn sonunda tüm Prizren vatandaþlarýnýn bu konuya
hassasiyetle yanaþmalarý ve durum karþýsýnda bu kararý
anlayýþla karþýlamalarý istendi.
Belediye gündeminden diðer notlar
Prizren Belediyesi Yürütme Kurulunda, 2007 yýlý belediye
mülküne ait lokallerin kiralarýnýn toplanmasý konusu ele alýndý.
Kiracýlarýn Prizren Belediyesine olan borcunun 98.000 euroya
ulaþtýðý, dolayýsýyla borçlarýný ödemeyen kiracýlarýn kira anlaþmasýnýn iptali kararý alýndý. Ayný toplantýda “Prizren Zambaðý
2007” festivaline 5000 euro deðerinde destek sunulurken,
“Filizler” TKSD’nin Yalova þehrindeki folklor festivaline
katýlýmýna 500 euro ayrýldý.
Priþtine ile Belgrat arasýnda yapýlcak olan
görüþmlerde TMK’nýn durumunun tartýþýlýp
tartýþýlmadýðý bilinmemekle beraber,
TMK’nýn geleceði ile ilgili çeþitli söylentiler
dolaþmaya baþladý. TMK Komutaný Selimi,
Kosova’nýn ordusuz baðýmsýz olamayacaðýný
ifade ederken, bu yüzden TMK’nýn
Kosova’nýn düzenli
ordusu olacaðýný söyledi.
T
MK Komutaný Tuðgeneral Süleyman
Selimi, TMK Genel Kurmayý merkezinde
Kosova Yeni Birlik (AKR) siyasi parti
baþkaný Becet Pacoli ile bir araya geldi. TMK’nin
Kosova toplumunda yeni rolünün ele alýndýðý
toplantýda Tuðgeneral Selimi, Priþtine ile Belgrat
arasýnda 120 gün sürecek olan görüþmelerde
TMK’nin durumu ve rolünün görüþülmesine
karþý olduklarýný ifade etti. Ýki taraf arasýnda
yapýlacak
görüþmelerde
Sýrp
tarafýnýn
Kosova’nýn bir orduya sahip olmamasýný talep
edeceði sorusunu Selimi, “Kosova eninde sonunda baðýmsýzlýðýna kavuþacaktýr. Ordusuz baðýmsýzlýðýn olamayacaðý açýktýr. Normal olarak
Kosova’nýn ordusu da olmalýdýr ve olacakta. Ama
bu ordunun sayýsý sýnýrlý olacaktýr” dedi.
Kosova Müzakere heyetinin TMK’nin Kosova
ordusuna dönüþmesini kabul etmemesi durumunda ne yapacaklarý ile ilgiyi soruyu Selimi, “Biz
siyasetle iç içeyiz. Yani siyasilerin yönetimi altýnda bulunuyoruz. Biz siyasetti yönetmiyoruz onlar
bizi yönetiyorlar. Ama böyle bir durum olur ise
siyasilere bunun yanlýþ olduðunu ifade ederiz”
þeklinde cevapladý.
Kosova Yeni Birlik Baþkaný Becet Pacoli,
kendilerinin Kosova’nýn demokratik ve çok uluslu bir devlet olmasý gerektiðini ifade ederken,
bunun için herkesin çalýþmasý gerektiðini belirtti.
TMK’nýn geleceðine de deðinen Pacoli, “TMK,
Kosova toplumunun baþ direði olacaktýr. TMK’ya
kurumsal destek baþta olmak üzere maddi ve
manevi her tür desteðin verilmesi gerekiyor”
dedi. Kosova’da son günlerde gündeme
damgasýný vuran orman yangýlarýna da deðinen
Tuðgeneral Selimi, TMK mensuplarýnýn orman
yangýnlarýný söndürme çalýþmalarýna katýldýklarý
ve yangýnlarýný söndürülmesinde önemli katký
saðladýklarýna vurgu yaptý.
BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari
tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri
paketinde NATO’dan eðitim almýþ 2.500 askerden oluþan Kosova Savunma Güçlerinin kurulmasý öngörülüyor.
Top şimdi Temas
Artı’da...
Reçana’ya su þebekesi onarýmý yapýlýyor
Çoðunlukta Boþnaklarýn yaþadýðý Reçana köyünde su
þebekesi onarýmý için Prizren Belediyesi, Geri Dönüþ
Bakanlýðý, Yerel Yönetim Bakanlýðý, Ýsviçre “Caritas”ý ve
Reçana topluluðu temsilcileri arasýnda imzalanan ortaklaþa
anlaþmayla 200.000 evro tahsis edildi. Prizren Belediyesi
tarafýndan yapýlan açýklamaya göre, Reçane köyü su þebekesi
onarýmýnýn yýl sonuna kadar tamamlanmasý planlaþtýrýlýyor.
Bakanlýk Genel Sekreteri Yelena Draþkoviç’in imzaladýðý mali
anlaþmaya göre, Kosova Geri Dönüþ Bakanlýðý projeye 80.000
evro deðerinde destek sunuyor. Projeye, Prizren Belediyesi
40.000, “Caritas” 36.000, Yerel Yönetim Bakanlýðý 30.000 ve
Reçana sakinleri 10.000 evro katkýda bulunacak. Projenin
yaþam þartlarýnýn iyileþtirilmesi ve turizmin geliþmesine yönelik sunulacak katkýnýn önemli bir parçasý olarak deðerlendiriliyor.
: 3 87
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Luan MORÝNA
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
GK
TAG
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
Kosova
Rice, Yeremiç’i kabul etti
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Kosova Müzakere heyeti ziyareti sonrasýnda Rice, Sýrbistan Dýþiþleri
Bakanýný Yeremiç’i kabul etti. Görüþmede Yeremiç, ABD’nin tutumundan
dolayý duyduðu memnuniyetsizliði dile getirirken, Rice, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný desteklediklerini ifade etti.
A
BD
Dýþiþleri
Bakaný
Condeliza Rice, geçen hafta
Kosova Müzakere heyeti
ardýndan bu hafta Sýrbistan Dýþiþleri
Bakaný Vuk Yeremiç ile bir araya
geldi. Yapýlan görüþmede Rice
ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu
tekrarlarken, Sýrbistan Dýþiþleri
Bakaný Sýrbistan’ýn Kosova ile ilgili
geleneksel tutumunu dile getirdi.
Görüþme ardýndan gazetecilere
görüþme ile ilgili açýklamalarda bulunan Yeremiç, Rice ile yeni
görüþmelerin yapýlmasý konusunda mutabakata
vardýklarýný belirtirken, soruna çözüm bulmak
için giriþimlerin gerekliliðine iþaret etti. Yeremiç,
“Sýrbistan ve ABD’nin Balkanlarda barýþ ve
huzurun saðlanmasý ile ilgili tutumlarýnda bir
farklýlýk yoktur. Fikir ayrýlýðý Kosova sorununda
çýkmaktadýr” dedi.
ABD Dýþiþleri Bakaný Condelizza Rice
görüþme ardýndan gazetecilere açýklama yapmaktan kaçýndý. ABD’li bir yetkili görüþme ile
ilgili yaptýðý açýklamada “Sýrbistan’dan Kosova
ile ilgili yapýcý olmalarýnýn istendiðini” ileri
sürdü.
Beriþa’dan
Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýna
destek talebi
V
iyana’da bir araya gelen
Güneydoðu Avrupa Dýþiþleri
Bakanlarý toplnatýsýnýn gündemini bölgesel iþbirliði, enerji, nakliyat,
çevrenin korunmasý, iklim ve diðer güncel konular yaný sýra Kosova sorunu da
ele alýndý. Toplantýya Hýrvatistan
Baþbakaný Ývo Sanader, Karadað
Baþbakaný Jelko Þturanoviç, Moldavya
Baþbakaný Vasile Tarlev, Arnavutluk
Baþbakaný Sali Beriþa, Avusturya
Dýþiþleri Bakaný Ursula Plasnik, Ýstikrar
Paktý Yöneticisi Erhard Busek, Reiffeissen Bank ile bir kaç büyük þirket temsilcisi katýldý.
Arnavutluk Baþbakaný Sali Beriþa
Kosova sorunun belirlenmesi ile ilgili
yaptýðý konuþmasýnda Kosova statüsünün
ertelenmesinin Balkanlardaki istikrarý
olumsuz etkileyeceðine dikkat çekerken,
Kosova için tek çözümün baðýmsýzlýk
olduðunu ve baðýmsýz Kosova’da topluluk haklarýnýn korunmasýnýn büyük önem
taþýdýðýný ifade etti. Beriþa, Kosova’nýn
baðýmsýzlýk sürecinde Güneydoðu Avrupa
Baþbakanlarýndan yardým isterken, baðýmsýzlýðýn bölgede ve ülkeler arasýnda
iþbirliðini pekiþtireceðini dile getirdi.
Toplantýya katýlan Güneydoðu Avrupa
Baþbakanlarý Kosova statüsünün çözümünün bölge istikrarýný olumlu etkileyeceði
fikrini paylaþtýklarýný bildirdiler.
Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç
“Associated Pres” ajansýna verdiði demeçte
Sýrbistan’ýn hiçbir zaman Kosova’dan vazgeçmeye niyeti olmadýðýný ifade ederken, “Dünyada
hiçbir demokrat devlet kendi kendine ait bir
topraðý baþka bir devletin kurulmasýný için
baþkasýna vermez. Egemenliðimizin hiçbir þekilde ihlal edilmesine izin vermeyeceðiz” dedi.
Yeremiç, ABD’nin Kosova’ya sunduðu sürekli
desteði eleþtirirken, Kosova sorununun baðýmsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda bölgenin
istikrarsýzlýða terk edileceðini ifade etti. Yeremiç,
Sýrbistan’ýn geleceðinin Avrupa’da yani AB
içinde olduðunu söyledi.
Tadiç:
“Anayasa
baðýmsýzlýða
engel”
Kosova statü süreci ile Sýrbistan’ýn AB
üyeliðinin karýþtýrýlmamasý gerektiðinin
altýný çizen Tadiç, bu iki konunun tamamen
birbirinden ayrý þeyler olduðunu ifade
ederken, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn
Sýrbistan Anayasasý’na aykýrý olduðunu
ileri sürdü.
S
ýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç Rus
medyasýna verdiði demeçte Kosova statüsü ile
Sýrbistan’ýn AB’ye üye olmasý arasýnda bir iliþki kurulamayacaðýný ifade ederken, “AB bizlere
bugüne kadar üylik ile ilgili hiçbir aðýr uyarýda bulunmadý. Ýnsanlar Kosova statü görüþmeleri ile
Sýrbistan’ýn AB üyeliðini karýþtýrmamalarý gerekiyor.
Çünkü bunlar iki farklý þeye tekabül etmektedirler”
dedi.
Sýrbistan ve Kosova’nýn AB entegre olmalarý ile
Kosova sorununun noktalanmayacaðýný belirten
Tadiç, Kosova’nýn Sýrbistan’ýn egemenliði altýnda
kýsa bir zaman sonra AB üyesi olacaðýný ileri sürdü.
Tadiç, “Sýrbistan hiçbir þekilde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmeyecektir. Cumhurbaþkaný ve
Baþbakanýn anayasa ile belirlenmiþ bulunan görev ve
yetkileri bulunmaktadýr. Öyle ki, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmek istesek dahi bunu yapma
yetkimiz bulunmuyor. Anayasamýz Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýna izin vermemektedir” dedi. Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýnýn tehlikeli bir durum olabileceðine
dikkat çeken Tadiç, bu olayýn sadece Balkanlarda
deðil bütün dünyada istikrarý olumsuz etkileyeceðini
ileri sürdü.
Kosova gündemi
U
Kasımda seçim var
Sencar Karamuço
NMIK Yöneticisi Jocahim Rücker yönetiminde toplanan
son Müzakere heyeti toplantısından seçim kararı çıktı.
Geçen yıl yapılması gereken ama statü süreci yüzünden
dönemin UNMIK Yöneticisi Petersen tarafından ertelenen
seçimler bir yıl ertelemeden sora bu yıl yapılacak. Alınan karar
gereği genel ve yerel seçimler kasım ayı içinde beraber yapılacak. Statünün dört aylık ertelenmesinden sonra gündeme gelen
seçim tartışmalarına siyasi partilerden farklı tepkiler geldi.
Başbakan Agim Çeku’nun partisi AAK seçime karşı çıkarken,
LDK’da statü sonrası seçim taraftarı olarak görünse de ilkesel
olarak seçimi destekledi. PDK ve ORA seçim taraftarı oldukları
başından beri ilan etmişlerdi. Seçim kararının alınmasından
sonra muhalefetin devamlı sorguladığı, iktidarın meşruluğu
tartışmaları da son bulmuş oldu.
Kosova savaşından sonra halk üçüncü defa meclisini seçmek
için kasım ayı içinde sandık başına gidiyor. Müzakere heyetinin
aldığı bu karardan sonra gözler seçim ile ilgili son kararın
söyleneceği meclise çevrildi. Meclisin seçim kararı almadan
önce seçimle ilgili UNMIK bünyesindeki Seçim Çalışma
Gurubunun seçim ile ilgili alımış olduğu kimi kararları
görüşmesi bekleniyor. Yasalaşmak için bekleyen kararlar arasında Kosova’da seçimin bir bölge çerçevesinde proporsiyonel sisteme göre yapılması kararı bulunuyor. Kabul edilmesi beklenen
diğer yasalar arasında, ülke genelinde uygulamaya konulacak
%5’lik baraj önerisi bulunuyor. Demokrasi ile bağdaşmayan bu
öneriye Kosova’daki büyük siyasi partiler sıcak bakarken,
küçük partiler ise şiddetle karşı çıkıyorlar. Bu baraj sistemi
sadece Arnavut siyasi partileri için geçerli olacakken, topluluk
partileri bu kararadan muaf sayılacak. Bu seçimlerde uygulamaya konulması beklenen diğer bir öneri de adayların açık listeler yoluyla seçilmesi. Yani seçmenden en çok oyu alan vekil
sıra numarasının hiçbir önemi olmadan meclise girebilecek.
Yani oylar artık partiye değil, adaya verilmiş olacak. Seçim
Çalışma Gurubu tarafından alınan bu kararları Kosova’nın dört
büyük partisinin (LDK, PDK, AAK, ORA) desteklemesi bekleniyor.
Müzakere heyetinin son toplantısında alınan diğer bir karar
gereği artık Kosova’da belediye seçimleri iki yılda bir yapılacakken, genel seçimler her üç yılda bir yapılacak. Kesin seçim
tarihi belli olmamasına rağmen seçimin 24 Kasımda yapılma
ihtimali yüksek olarak görülüyor. UNMIK Yöneticisinin
Müzakere Heyeti ile gerçekleştirdiği son toplantıda seçimlerin
statü sürecini olumsuz etkilemesi durumunda seçimlerin yine
ertelenebileceği konusunda anlaşmaya varıldı. Rüker, statü süreci ile seçimlerin ayrı şeyler olduğunu ifade ederken, seçimlerin
statü sürecini etkilemesi halinde almış oldukları seçim kararını
tekrar görüşeceklerini ifade etti. Rüker’in bu düşüncesine katılmamak mümkün değil. Çünkü belirttiği gibi statü süreci ile
seçim süreci birbirinden çok farklı iki olaya tekebül etmektedir.
Statü sürecini uluslararsı toplum üstelenmişken, seçim sürecini
ise Kosovalı liderler yürütecek. Seçim öncesi bağımsızlık ile
ilgili bir gelişme olması durumunda seçimlerin 2008’e sarkabileceği senaryolar arasında bulunuyor.
Yetkilerin Kosova kurumlarına devri gereği AGİT seçimler
ile ilgili bütün yetkilerini Kosova kurumlarına devretti. Bu yüzden de bu yıl ki AGİT gözetiminde değil, Kosova Merkez Seçim
Komisyonu kontrolünde yapılacak. AGİT Yöneticisi Vnendt
seçimler ile ilgili yetkileri Kosova kurumularına devrettiklerini
ama seçimlerin batı standartlarında yapılması için ellerinden
gelen her tür yardımı sunmaya hazır olduklarını Kosovalı liderlere iletti.
Seçim Komisyonu, kesin seçim tarihinin saptanması gerekliliğine işaret ederken, ancak seçim tarihinin belli olmasından
sonra seçim ile ilgili çalışmalara başlanabileceğinin altını çizdi.
Bu yüzden gözler seçim kararını alacak olan meclise çevrilmiş
bulunuyor. UNMIK Yöneticisi ile Müzakere heyetinin seçim
için anlaşmaya varmasından sonra meclisin seçim kararını alacağı kesin gözüyle bakılıyor. Seçimin kasım ayının son pazar
gününe denk düşen 24’ünde yapılması yüksek bir ihtimal olarak
karşımızda duruyor.
Güncel
Perþembe, 2 Ağustos 2007
6
Saðlýklý kalp ve yaþama bir de Türkolojik yaklaþým
Kalp ve Damar cerrahisi araþtýrma görevlisi ve Türkoloji sevdalýsýndan yaz günlerinde saðlýklý kalpten geçen yaþamýn püf noktalarý
Kalp ve saðlýk. Gönül diyarýna açýlan kapý ve Türkoloji. Kalbin
anahtarýný güzel bir dille mi yoksa saðlýklý bir yaþamla mý keþfetmek
mümkün? Cevabý söyleþimizde...
E
rhan Hafýz. 1973 doðumlu, Koç
burcunda bir Türkolog ve Kalp
Damar cerrahý araþtýrma
görevlisi. Prizren’de baþladýðý ilk okul
eðitimini Priþtine’de sürdürerek, liseden
mezun olduktan sonra da 1991 yýlýnda
Priþtine Üniversitesi Týp fakültesine
kaydýný yaptýrdý. Ayný zamanda dýþtan
Türkoloji’yi de okudu. Evli ve bir
çocuk babasý. Kosova Priþtine Üniversitesi Týp Fakültesi bölümünde altý yýl
okuduktan sonra Kosova savaþý baþlamadan önce Türkiye’ye gitti. Ankara’da
altý ay bekledikten sonra Ankara Gazi
Üniversitesi Týp Fakültesinde yatay
geçiþ yaparak yeniden týpta dört, beþ ve
altýncý yýlý okudu. 2004 yýlýnda týptan
mezun olduktan sonra TUS sýnavýna iki
defa katýlarak, Hacettepe Üniversitesi
Týp Fakültesi Kalp Damar Cerrahi
bölümünü kazandý ve þu sýralar uzmanlýðýný Kalp ve Damar Cerrahide
sürdürüyor. Kosova ziyaretinde bulunduðu bugünlerde, fýrsattan yararlanarak
bir Türkolog-Kalp ve Damar cerrahýn
kendisinden bilhassa kalp damar, tansiyon hastalarýnýn aþýrý sýcaklarda dikkat
etmeleri ve korunmalarý gereken hususlarý görüþtük. Saðlýk konularýný ele
aldýðýmýz gibi kendi branþýyla ilgili
gündemdeki birçok konuyu, yaný sýra
bir Türkolog anlatýmýyla gönül diyarý
kalbin cerrahisini ve kalp saðlýðýnda
dikkat edilmesi gereken konularý kendisinden dinledik:
“Aþýrý sýcaklarýn yaþandýðý bugünlerde kalp, damar, tansiyon hastalarýn
daha dikkatli olmalarý gerekiyor. Bu
hastalýklardan þikayetçi vakalarýn yaþ
sýnýrlamasý deðiþti. Günümüzde artýk bu
saydýklarýmýz sadece yaþlýlarýn deðil,
gençlerin de þikayetçi olduðu hastalýklar arasýnda yer alýyor. Zamanla kalpteki kolateral dediðimiz yan damarlar
çoðalýyor. Bu damarlarýn çoðalmasýyla
miyokart-kalp kasýnýn kanlanmasý da
artýyor. Yaþlýlar kalp krizi geçirdiðinde
yaþama þansý yüksektir. Gençlerdeki bu
yan damarlar henüz oluþmadýðý için
kalp krizi geçirdiðinde kurtulma þansý
hemen hemen hiç yok diyebiliriz.
Dolayýsýyla bu sadece büyüklerimizi
deðil, gençlerimizi de ilgilendirmesi
gereken saðlýk konularýnýn en baþýnda
yer alýyor” diyen Hafýz, yaz sýcaklarýnda kalp, damar, tansiyon hastalarýnýn ve
genelde saðlýklý bir yaþam için dikkat
edilmesi gereken hususlarý þöyle sýralýyor:
“Yemeklerine dikkat etmeleri lazým,
diyet yapmalarý lazým, fazla kilolarý
varsa kilolarýný vermeleri gerekli. Kalbe
çok fazla yük olmamalarý lazým. Bol su
almalarý (günde 2-2,5 litre arsý su tüketmeleri), her sabah 5 dakika spor (beden
eðitimi-fiskültür) yapmalarý, yaðlý, tuzlu
ve çok þekerli yemeklerden (özellikle
kalp hastalarý) uzak durmalýlar. Sývý ve
hafif gýdalara önem vermeleri, bol
meyve ve sebze tüketmeleri için hassasiyet göstermeliler. Kandaki yað
seviyesine ve þeker oranýna dikkat
etmeleri gerekiyor, gizli þeker çýkabilir.
11:00-17:00 saatleri arasýnda güneþe
çýkmamalarý lazým. Bir de en önemlisi
sigara ve alkolden kesinlikle uzak durmalýlar. Eðer göðüs aðrýsý, nefes darlýðý,
göðüste yanma, baþ dönmesi, bayýlma,
bulantý, kusma gibi þikayetleri olan
hastalar en yakýn doktora baþvurmalarý
gerekiyor. ”
Kosova’da kalp damar cerrahisi
üzerine uzmanlarýmýzýn olmamasý, bu
hastalýklardan þikayetçi vakalarýn
uzmansal ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýnda
sýkýntý yaratýyor. Resmi verilere göre bir
damar cerrahý uzmaný dýþýnda
Kosova’da kalp damar uzmaný bulunmuyor. Hastalarýn birçoðu çareyi yurt
dýþýnda ve komþu ülkelerde arýyor. Yine
resmi verilere göre, 2 milyonluk bir
nüfus kapasitesi ve bilhassa hayvansal
gýdalarla beslenmenin tercih edildiði bir
ortamda, Kosova saðlýk sektöründe ne
kalp merkezi, ne de bu hastalýklarla
ilgili uzmansal altyapý bulunmuyor.
Dolayýsýyla Erhan gibi Türkiye’de ve
diðer ülkelerde bu alanda yetiþen
uzmanlarýn varlýðý Kosovalýlar için bir
umut teþkil ediyor. Kosova’da böyle bir
acil ihtiyaç söz konusuyken kalp damar
cerrahisi uzmanlarýmýzýn, uzmanlýklarýný tamamladýktan sonra geleceðe
yönelik planlarý arasýnda Kosova’nýn
yer alýp almadýðýný ve bu ihtiyacýn
karþýlanmasýnda nelerin yapýlmasý
gerektiðini sorduk.
Kamu yada özel sektörde kalp
hastalýklarýna yönelik özel bir merkez
açýldýðý takdirde kendisi gibi
Türkiye’de okuyan arkadaþlarýnýn
Kosova’da seve seve görev yapmaya ve
hizmet vermeye hazýr olduðunu vurgulayan Hafýz, kalp merkezi açýlmadýðý ve
gerekli altyapý saðlanmadýðý takdirde bu
alanda uzmansal hizmet vermenin
mümkün olamayacaðýný belirtti. Bu
alanda böyle bir ihtiyaç görülmekle birlikte, böyle bir giriþime de ihtiyaç
duyulduðuna kaydeden Hafýz, uzmanlýðýný tamamladýktan sonra
Türkiye’deki saðlýk sektörü yatýrýmcýlarýnýn bu alana dikkatini çekmeye
çalýþacaðýný kaydetti. “Elde edilecek
neticeye bakýlmaksýzýn, belirli dönemlerde Prizren’e gelip halkýma, özellikle
yardýma muhtaç kiþilere ücretsiz hizmet
vermek hayallerimden biridir” diyen
Hafýz, bu hayalinin ailesi tarafýndan da
her zaman gurur ve takdirle karþýlandýðýný söyledi.
Hacettepe’deki uzmanlýk çalýþmalarý
sýrasýnda kalp ameliyatlarýna giren
Hafýz, gönül diyarýna açýlan kalbin ve
kalp gibi bir organý avuçlarýnda hissetmenin, onun üzerine cerrahi iþlemler
gerçekleþtirmenin her þeyden önce
dikkat ve hassasiyet gerektirdiðini; bu
iþlemleri gerçekleþtirmek için bir sürü
süreç ve operasyon iþleminden
geçildiðini anlattý: “Ýnsana hayat veren
bir organ üzerine ameliyat yapmak,
kalbe ve hastaya yeniden hayat
kazandýrmak çok gurur ve mutluluk
verici. Ýnsanýn kalbine dokunmak ve
yeniden hayat kazandýrmak ayný
zamanda bilgi, cesaret, beceri ve dikkat
gerektiren bir konu. Bacaktan veya
koldan damar alýnarak kýlcal damarlar
üzerine dikmek, ondan sonra ana damara by-pass yapmak, kalp deliklerinin
kapatýlmasý, kapaklarýn deðiþtirilmesi,
çocuklarda ki (doðumdan beri) çeþitli
kalp ve damar anomalileri onarmak,
bunun gibi bir dizi iþlem gerçekleþtirmek uzmanlýk gerektiren bir
konu.”
By-pass konusu gündeme gelince, bu
ameliyatý geçiren hastalarýmýzýn aþýrý
sýcaklarda dikkat etmeleri konusunu da
ele aldýk. Hafýz,“By pass ameliyatýndan
sonra taburcu edilen hastalarýn uzman
doktorunun önerdiði yað-kolesterol
düþürücü, yüksek tansiyon,kalp yükünü
azaltan ilaçlarýný, bypass yapýlan damarlarýn kapanmamasý için kan sulandýrýcý
olarak aspirin veya aspirin alerjisi olan
hastalar alternatif olarak diðer kan
sulandýrýcý gibi ilaçlarý düzenli kullanmalarý gerekiyor. Sýcaktan kaçýnmalarý,
yemeklerine dikkat etmeleri, bol sývý
almalarý ve aktif-faal olmalarý gerekiyor. Ameliyat sonrasý pasif-hareketsiz bir
kiþi olmamalarý gerekiyor. Tedavisine,
ilaçlarýna ve düzenli kontrollerine
devam etmeleri önemli. Bunlara dikkat
edildiði sürece bir sorun çýkacaðýný zannetmiyoruz” dedi.
Hafýz’la uzmanlýðý yaný sýra
Türkoloji üzerine de durduk. Türkoloji
uzmaný bir ailede ve ortamda yetiþmenin yaný sýra kendisinin
Türkoloji’den mezun olmasýyla ilgili
ileri sürülen birçok iddia ve spekülasyonu da ele aldýk. Bu iddialarla ilgili
düþüncelerini paylaþan Hafýz, ileri
sürüldüðü gibi Türkoloji’yi hiç ders
görmeden bütünlemediðini; dönemin
eðitim sistemine göre, týbba sýralý
öðrenci olarak yadýný yaptýðý için ikinci
bir fakülteye düzenli öðrenci olarak
kaydýný yaptýrmanýn mümkün
olmadýðýný vurguladý. Dolayýsýyla
Türkoloji’yi dýþtan (açýk öðretim
olarak) bütünlediðini ifade eden Hafýz,
“Kimin ne iddia ettiðini umursayan biri
deðilim. Evet bu iddialarý ben de iþiteli
çok oldu. Üzüldüm. Kimin ne dediðini
umursamadýðým için bugüne kadar
hiçbir yerde pek yorum yapmadým.
Yalnýz, ebeveynlerime yönelik asýlsýz
iddialardan sonra kendi öðrencisi
olduðumuz bizlerin üzerine de gelinmesi sabrýmý zorlayan konulardan biri
oldu. Profesör doktor unvanýna sahip
olan hocalarýmýn o tarz konuþma ve
iddialarýnda bulunmalarý kendilerine
hiç yakýþtýramadým, çok aþaðýlayýcý bir
þey, daha da lafým yok. Bana hiç kimse
diploma hediye etmedi. Bilmeden not
vermenin sorumlusu da hocadýr.
Doðrudur ben Türkoloji mezunuyum.
7
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Ben dünyaya gözlerimi Türkoloji’yle
açtým, Türkoloji’yle büyüdüm ve bu
yaþamým böyle de devam edecek.
Türkoloji bugüne kadar zaten
yaþamýmýzýn da ayrýlmaz parçasý oldu.
Yaþamýmýn büyük bir kýsmý Türkoloji
sempozyumlarýnda geçti, o çevrelerde
yetiþtim. BALTAM’ýn Türkiye temsilciliðini de ben yapýyorum, ablamla birlikte yapýyoruz, BAL-TAM internet
Güncel
sitesinin tasarýmcýsý da
benim. Türkoloji’nin
eðitimini alýrken, indeksimdeki notlarýn baþýnda
bu asýlsýz iddialarý süren
amcam ve hocam Prof.
Dr. Ýrfan Bey’in de, diðerlerinin de imzasý ve notlarý var. O yüzden hiç
kimsenin þüphesi
olmasýn. Amca olarak
hitap ettiðim Ýrfan
Hocamla ailece çok güzel
anýlarýmýz oldu. Bu alçak
vuruþ karþýsýnda bile kimseye kýzamýyorum, kimseye de nefret duyan biri
deðilim. Çünkü hoca
hakký büyüktür.
Konuþulacak çok þey var
ancak bunu yaparsam ben
de hocamýn seviyesine
düþmüþ olurum. Öyle bir
konuya girmek yalnýz
hocasýnýn yani ebeveynlerimin hakký var. Sadece
kendisine yakýþtýramadým ve aþaðýlayýcý
buluyorum. Türkoloji’yi sevdiðim için
Türkoloji’yi dýþtan okudum. Burada ne
bir kötülük, nede bir tuhaflýk yok.
Çalýþan mezun oluyor. Ben de diðer
öðrenciler gibi sýnava çýktým. “Ben
senin ne kadar bildiðini bilirim” diyerek sorgusuz not aldýðým hoca da iddialarýn sahibinin kendisidir. Üstelik her
“Dokufest”
heyecaný
baþlýyor
Bu yýl festivale yapýlan baþvurularda
büyük bir rekor yaþandý. Dünyanýn
deðiþik 40 ülkesinden 800 kadar
çalýþmanýn aday olduðu festivale,
seçici kurulu tarafýndan
deðiþik kategorilerde 107 çalýþma
(60 belgesel, 31 filim ve
16 animasyon)
seçildi.
“Dokufest” belgesel ve kýsa filim festivalinin
altýncýsýnýn hazýrlýklarýnda son aþamaya gelindi. 6 — 12
Aðustos tarihlerinde gerçekleþecek festival Britanyalý
yazar Paul Taylor’un “We Are Together-Biz
Birlikteyiz” adlý filmiyle açýlacak. 27 Temmuz Cuma
günü festival organizasyonu tarafýndan düzenlenen
basýn toplantýsýnda, bu yýl festivale ziyaretçi ve
katýlýmcý açýsýndan büyük bir ilgi beklendiði bildirildi.
Þimdiye kadar 50’in üzerinde rejisör, yapýmcý ve yazar
festivale katacaklarýný bildirirken, bu yýl festivale
yapýlan baþvurularda büyük bir rekor yaþandý.
Dünyanýn deðiþik 40 ülkesinden 800 kadar çalýþmanýn
aday olduðu festivale, seçici kurulu tarafýndan deðiþik
kategorilerde 107 çalýþma (60 belgesel, 31 filim ve 16
animasyon) seçildi. Çocuklara yönelik “Dokukids”
programý çerçevesinde bu yýl hazýrlanan program
geniþletilirken, geleneksel olarak düzenlenen
“Dokuphoto” fotoðraf sergisi “Gazi Mehmet Paþa”
Hamamý ve Kültür evinde açýlacak. Festivale bu yýl 8
Kosova yapýmý çalýþma katýlýrken, geçen yýllara
kýyasla yenilik olarak bu yýl ulusal filmler arasýnda
yarýþma düzenlenecek. Kültür Bakanlýðý, Procredit
Bankasý, Prizren Belediyesi ve Kohavision’un sponsorluðunda gerçekleþecek
öðrenci psikolojisiyle bunun karþýsýnda
itiraz etmek mümkün deðildir. Ben ne
adar bildiðimi de bilirim. Türkoloji
bende bir sevdadýr. Benim uzmanlýk
alaným bellidir. Hiç kimsenin
ekmeðinde, ne de Ýrfan Hocam’ýn derslerinde gözüm yoktur. Merak etmesin.
Anlýmýn teriyle ve bileðimin gücüyle
insanlara nasýl yardým etmeye çalýþýyorsam, her bakýmdan, onlar da halkýna,
insanýna sahip çýkmaya ve hizmet vermeye odaklanmalý” dedi.
Söyleþimizin sonlarýna yaklaþýrken
Ankara Hacettepe’de Kalp ve Damar
cerrahi uzmanlýðý yapan genç
yeteneðimiz Dr. Erhan Hafýz’la çok
hassas ve önemli bir konuya daha
temas ettik. Kalp ve saðlýk. Gönül
diyarýna açýlan kapý ve Türkoloji.
Kalbin anahtarý güzel bir dille mi yoksa
saðlýklý bir yaþamla mý keþfedilir?
Hafýz’a göre, bunun sýrrý ilk önce
güzel bir dilden geçiyor. Çünkü kalbi
bir dille olduðu gibi, bir neþterle de
yaralamak çok kolay. “Kalpteki yarayý
cerrahi bir iþlemle onarmak mümkün.
Ama dilin kalpte açtýðý yaranýn tedavisine yönelik henüz týpta ve cerrahide
bir yöntem bulunmadý” diyen Hafýz,
herkesi saðlýklý kalbe sahip bir yaþamýn
püf noktalarýna dikkat etmeye davet
ederken, ayný zamanda güzel bir dilin,
saðlýklý bir iletiþimin, saygýnýn,
sevginin, dostluðun ve insan olabilmenin öneminin altýný çizdi. Hafýz’a
“Dokufest” belgesel ve kýsa filim festivali müdürü
Veton Nurkolari, festivalin sadece Balkanlarda deðil,
uluslararasý çapta da bir kimlik kazandýðýný söyledi.
Festivale son baþvuru tarihi 15 Mayýstan sonra da ilgi
ve baþvurularýn devam ettiðini kaydeden Nurkolari,
Prizrenli gençlerin de festival organizasyonunda
gönüllü olarak görev almaya yönelik ilgisinin büyük
olduðunu ifade etti. Festivale uluslararasý çapta bir
kimlik kazandýrmayý baþardýklarýný, bunu da katýlým
ilgisinin en iyi bir þekilde gösterdiðini belirten
Nurkolari, ayný baþarýyý festivalin mali olarak kurumsallaþmada saðlayamadýklarýnýn altýný çizdi. Bu festivalin Kosova açýsýndan da önemli bir organizasyon
teþkil ettiðini kaydeden Nurkolari, bu yýl mekan sorununun yine gündeme geldiðini belirtti. Prizren
Belediyesi bu yýl “Akdere” sinemasýnýn yýkým kararýný
aldý. Gelecek yýl festivalin nerede yapýlacaðýný
bilemediklerini ifade eden festival organizatörleri,
belediye tarafýndan alternatif bir mekan önerilmediðini
açýkladýlar. Festival müdürü Nurkolari, “Akdere sinemasý yýkýlýrsa Prizren yörede ve dünyada sinemasý
olmayan fakat uluslararasý çapta filim festivaline sahip
bir þehir unvaný kazanacaktýr” diyerek, durumun trajik
komik boyutuna dikkati çekti.
göre, “Saðlýklý kalbin sýrrý stressiz,
sinirsiz, kavgasýz, gürültüsüz,
(sigarasýz, alkolsüz) sakin bir yaþam
oluþturuyor”. Aksine yukarýda saydýðýmýz etkenler de eklenince kalp, kalp
damar ve tansiyon hastalýklarýna kapýlmamak mümkün olmuyor. Kýrýlan
kalplere ise hiçbir týbbi müdahale
yapýlamýyor. O yüzden yaz günleri
dahil dört mevsimde saðlýklý bir duruþ,
saðlýklý bir yaþam ve saðlýklý kalbe
giden yolda okurlarýmýzýn Türkolojik
bir yaklaþýma da dikkat etmeleri büyük
önem arz ediyor.
Hafýz, söyleþimizi þu sözlerle noktalýyor: “15 yýldýr ýsrarla ve sabýrla bekleyip Kalp ve Damar cerrah uzmaný
olmak istemiþtim. Ýnsanlara bu alanda
yardýmcý olmak en büyük isteðimdi. Bu
amaç doðrultusunda yoðun olarak
uzmansal çalýþmalarým devam ediyor.
Ayrýca dünyaya gözlerimi Türkoloji’yle
açmak, Türkoloji’yle yetiþmek ve
Türkoloji okumak benim için büyük bir
þanstý. Hastalarýma kalp cerrahisi yaný
sýra güzel bir dille, güzel bir Türkçe’yle
yanaþmak daha etkili bir tedavi yöntemi
oluþturacaðýna eminim. Kalbe giden yol
her þeyden çok dilden geçiyor.
Kalbimde yatan Türkoloji’yle, Kalp
cerrahisine bir de Türkolojik bir yaklaþým eklenirse saðlýk ve týpta alternatif
tedavide yeni bir sayfa açýlacaktýr.
Biraz önce saydýðýmýz önerileri de
dikkate alarak...”
Bu yýl festivalde Türk yapýmý iki çalýþma yer alacak.
Çalýþmalardan biri Balkan yapýmlarý, diðeri kýsa filim
metrajý bölümünde yayýnlanacak. Ergun Köken “The
Flag-Bayrak” ve Nesimi Yetik “My Mother Learns
Cinema-Annem Sinema Öðreniyor” isimli Türk çalýþmalarýnýn yer alacaðý festivalde, beþ jüri görev yapacak.
Uluslararasý Belgesel Jürisinde Sean Farnel (Kanada),
Aliona van der Horst (Hollanda), Shkelzen Maliqi
(Kosova), Dominik Kamalzadeh (Avusturya), Marko
Skop (Slovakya);
Kýsa metraj filim jürisinde Jurgen Kittel (Almanya),
Gianluca Castellini (Ýtalya), Alban Ukay (Kosova);
Balkan yarýþmasý jürisinde Ger Duijzings (Hollanda),
Saimir Bajo (Arnavutluk), Ylber Mahmedaliu
(Kosova);
Ulusal jüride Vesa Sahatqiu, Xhevdet Doda ve Sezgin
Boynik;
Dokukids jürisinde Eda Alo (Türkiye), Tringa Kasemi,
Lis Nuhaj, Barýþ Výrmiça ve Sevdije Krasniqi (Kosova)
yer alýyor.
Festival Prizren “Akdere” sinemasý, Kültürevi ve eski
adýyla Radnik açýk hava sinemasýnda düzenlenecek.
Organizasyon ve gösterimlerle ilgili daha detaylý bilgileri festivalin internet sayfasýnda bulabilirsiniz.
Güncel
Prizrenli gençler Alanya yolcusu
B
Kosova Demokratik Türk Partisi Prizren Gençlik Kolu her yýl olduðu gibi bu yýlda
Prizrenli gençleri Türkiye’ye götürüyor.
u yýl Prizrenli gençler Alanya ve Ýstanbul’u görme fýrsatýný yakalayacak.
KDTP Gençlik Kolu Enis Kervan’ýn
baþvurusu üzere Alanya Kaymakamlýðý ve
belediyesi 45 genci yeme, içme ve konaklama
larýmýza tanýtmak ve hizmet etmektir. Bu yýlda
çoðunluðu Türk gençlerden oluþan grubumuzda
Arnavut topluluðuna mensup üyelerimiz ve özel
ilgiye muhtaç duyan gençlerimiz de aramýzda
bulunmaktadýr” þeklinde konuþup, bu etkinliðin
Perþembe, 2 Ağustos 2007
8
Mamuþa’ya
kanalizasyon
þebekesi döþeniyor
K
osova Geri Dönüþ Bakanlýðý ve Mamuþa Pilot Belediye
Birimi arasýnda Mamuþa’ya kanalizasyon þebekesi
döþenmesi için anlaþma imzalandý. Kosova Geri Dönüþ
Bakanlýðý tarafýndan 100.000 Euro destekle gerçekleþecek olan
proje ile þimdiye kadar Topluva deresine giden su atýklarý ana
hata baðlayacak.
Mamuþa Pilot Belediye Biriminin, atýk sular için kanalizasyon þebekesi yapýmý projesine olumlu bakan Kosova Geri Dönüþ
Bakanlýðý projeyi 100.000 Euro ile destekleme kararýný aldý.
Kosova Geri Dönüþ Bakanlýðý sekreteri Yelena Draþkoviç ve
Topluluklar Müdürü Kasým Kundaliç, 27 Temmuz Cumartesi
günü Mamuþa Pilot Belediye Birimini ziyaret etti. Ziyaret sýrasýnda Kosova Geri Dönüþ Bakanlýðý ve Mamuþa Belediyesi arasýnda gerçekleþecek proje çalýþmalarýnýn protokolü imzalandý.
olmak üzere 6 Aðustos 2007 ile 17 Aðustos
2007 tarihleri arasýnda aðýrlýyor. Türkiye’nin
kültürel mirasýný yakýndan tanýmak amacýný
taþýyan bu gezi, KDTP Prizren Þubesi Gençlik
Kolu tarafýndan 3 yýldýr devam eden bir etkinlik
olup gelenekselleþmiþ bir etkinliðe dönüþmüþ
durumda.
18 Aðustos 2007 ile 22 Aðustos 2007 tarihleri arasýnda KDTP grubunu Ýstanbul Eyüp
Belediyesi aðýrlýyor.
KDTP Gençlik Kolu Baþkaný Enis Kervan
konuyla ilgili yaptýðý açýklamada, “Amacýmýz
Türkiye’nin güzelliklerini, kültürel mirasýný,
yaz etkinliklerini üyelerimize, genç sempatizan-
gerçekleþmesinde katký sunan ve emeklerini
esirgemeyen Kosova Türk Eþgüdüm Ofisi
Müsteþarý Volkan Türk Vural’a, Alanya
Kaymakamý Hulusi Doðan’a, Alanya Belediye
Baþkaný Av. Hasan Sipahioðlu’na ve Eyüp
Belediye Baþkaný Ahmet Genç’e ile Alanya
Ýþletme Fakültesi Dekaný Prof.Dr.Ahmet
Aktaþ’a sonsuz teþekkürlerini iletti.
Bu ziyaret sýrasýnda Prizrenli gençler Alanya
Kaymakamlýðý ve Belediyesini,
Dim Çayý ve Dim Maðarasý, Alanya Kalesi ile
Müzesini, Tekne Turu, Aspendos gezisi ile bol
bol dinlenme eðlenme fýrsatý bulacaklar.
Örnek belediye: Klina
Kosova savaþýndan sonra evlerini terk eden mültecilerin evlerine dönmeleri ile ilgili
en önemli çalýþmalara Klina belediyesi imza attý. Belediye çevresine çok sayýda
mülteci dönerken, diðer mültecilerin de dönmeleri için çaba harcanýyor.
K
osova Dönüþ ve Mülteciler
Bakanlýðý ile UNDP yetkilileri Klina
belediyesine beraberce ziyarette
bulundular. Klina belediye yetkilileri ile
gerçekleþtirilen görüþmede mültecilerin
evlerine dönmeleri ve bu yönde atýlmasý
gereken
adýmlar
masaya
yatýrýldý.
Görüþmede belediye çevresinde yer alan
Býrkovo ve Klinavci köylerine Sýrp mültecilerin evlerine dönmelerini öngören proje ele
alýndý.
Klina Belediye Baþkaný Prenk Cetay ve
Yürütme Konseyi Baþkaný Þpend Týrdevay,
Sýrp mültecilerin evlerine dönmeleri için
þimdiye kadar yaptýklarý çalýþmalar ile bundan sonra yapmayý planladýklarý çalýþmalar
hakkýnda bilgi verdiler. Trdevay, mülkiyet
tapu sahtekarlýðý yapan bazý kiþilerin yörede
büyük huzursuzluk yarattýklarýný belirtirken,
bundan dolayý kendisinin de huzursuz
olduðunu söyledi. Trdevay, Kosova savaþý
sýrasýnda belediye yöresinde birçok cinayet
eylemine karýþan eski belediye baþkaný Sveta
Dabijleviç’in kente serbest hareket edebilmesinin belediye vatandaþlarýnda tedirginlik yarattýðýný ifade etti.
Kosova Dönüþ ve Mülteciler bakanlýðý
yetkilisi Dragan Curciç, Klina belediye yetkililerin mültecilerin evlerine dönüþü ile ilgili
yürüttüðü çalýþmalarý desteklediklerini belirtirken, bakanlýk olarak ileride de yapýlacak
olan projelerin gerçekleþtirilmesi için yardým
etmeye hazýr olduklarýný belirtti. Curciç,
Klina belediyesinin mültecilerin evlerine
dönmeleri için örnek bir belediye olduðunu
belirtirken, belediye yetkilileri ile olumlu
iþbirliðinde bulunduklarýný söyledi.
UNDP Kosova sorumlusu Mayk Diskon,
Klina belediyesi yetkililerinin mültecilerin
evlerine dönüþleri ile ilgili yürütmüþ olduðu
çalýþmalarýný desteklerken, belediye yetkililerinin kendileri ile yürüttüðü iþbirliðinden
büyük memnuniyet duyduðunu söyledi.
Klina belediyesi Kosova’da mültecilerin
evlerine dönüþünde en büyük mesafe kaydeden belediyeler arasýnda yer alýyor. Belediye
yetkilileri Kosova hükümeti ve UNDP
yardýmý ile birkaç Sýrp köyünün yeniden
inþasýna baþladýlar.
Mamuþa Belediye Baþkaný Arif Bütüç, Geri Dönüþ Bakanlýða
destekleri için teþekkürlerini iletti ve kanalizasyonun Mamuþa
için önemine iþaret etti. Projenin tamamlanmasýyla Mamuþa
sakinlerine saðlýklý bir ortam yaratýlacaðýný söyleyen Arif Bütüç,
bu destekle Mamuþa ‘da atýk su sorununun da çözüleceðini vurguladý. 100.000 Euro deð erindeki projenin 3 ay içerisinde
tamamlanmasý bekleniyor. Bir kilometre uzunluðundaki kanalizasyon ile atýk sular ana hatta baðlanacak ve Topluva deresi
kanalizasyon kirliliðinden kurtulacak.
Yatýrýma dönüþen
emek
K
oriþa köyünden Kokolari Ailesinden Fariz ve Ramadan
kardeþlerin 25 yýllýk gurbet emeði Kosova’da yatýrýma
dönüþtü. Hafta sonu düzenlenen törenle açýlýþý gerçekleþtirilen iþletmeyle “Lindi-Gea” zeytin doldurma fabrikasý
çalýþmaya baþladý. Slovenya’nýn Slovenska Bistrica þehrinde
zeytin ve gýda ürünleri üzerine üretim yapan “Gea” þirketinin
ayný zamanda Kosova distribütörü olarak ta hizmet verecek
iþletmede, Slovenya’dan getirtilecek zeytin yaðýnýn ambalajlanýp þiþelere doldurularak Kosova piyasasýna daðýtýmý
gerçekleþtirilecek. Baþlangýçta 20 kiþinin istihdam edildiði
iþletmenin açýlýþýnda konuþma yapan fabrika müdürü Hayriz
Kokolari, Feriz ve Ramadan Kokolari kardeþlerin Slovenya’da
25 yýl verdikleri emeðin gelirini Kosova’da yatýrým olarak
dönüþtürdüklerini, Kosova’nýn kalkýnmasý için benzeri yatýrýmlarýn devamýnýn gerektiðini ifade etti.
Açýlýþa katýlan Endüstri ve Ticaret Bakan Yardýmcýsý Kadri
Krüeziu, Kosova halký olarak kendi geleceðine yatýrým yapma
zamanýnýn geldiðini, hükümet olarak ta bu tür yatýrýmlarýn artmasýna yönelik uygun yasal altyapýyý oluþturduklarýna dikkati
çekti. Krüeziu, “Böyle devam ederse Kosova ekonomik olarak
ta güvenilir bir ortam haline dönüþecektir. Böylelikle insanýmýz
baðýmsýzlýk gibi tüm amaçlarýna daha hýzlý bir þekilde varacaktýr” dedi.
Açýlýþa Slovenya’nýn “Gea” þirketi genel müdürü Lopar
Tomiþev, þirket yetkilileri, Prizren Belediyesi ile yerel çok
sayýda davetli katýldý.
9
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Atina’dan Türkçe
yayýna darbe
Balkan
E RH A N
T ÜR B E DA R
Yunanistan’da yeni yasaya göre yerel radyolara 24 saat yayýn ve
yüksek miktarda sermaye mecburiyeti getirilmesi, Batý Trakya’da
Türkçe yayýn yapan radyolarý köþeye sýkýþtýrdý. Basýn kuruluþlarý
uygulamanýn azýnlýk haklarýna aykýrý olduðunu savunuyor.
Yunanistan’ýn yeni basýn yasasý,
Batý Trakya’da Türkçe yayýn
yapan radyo istasyonlarýný zor
durumda býraktý. Yasa, yeni radyo
istasyonlarýnýn açýlabilmesini de
zorlaþtýrdý.
Ýskeçe ve Gümülcine’de Türkçe
yayýn yapan toplam 6 radyo istasyonunun, en azýndan bir bölümünün
19 Temmuz’da resmi gazetede
yayýnlanan 3592 sayýlý yasanýn
uygulanmasý halinde gelecekte
kapanmasý ya da kapatýlmasý tehlikesi
ortaya çýktý. Uluslararasý Basýn
Enstitüsü (IPI) ve Güneydoðu Avrupa
Medya Örgütü (SEEMO)
Cumhurbaþkaný Karolos Papulyas ve
Parlamento Baþkaný Anna Benaki’ye
gönderdikleri mektuplarla yasadan
endiþelerini dile getirdiler. IPI,
Yunanistan’a azýnlýk haklarýyla ilgili
yükümlülüklerini hatýrlattý. Batý
Trakya Türk azýnlýðýnýn Yunan parlamentosundaki tek temsilcisi, iktidar
partisi Yeni Demokrasi milletvekili
Ýlhan Ahmet, parlamentoda isim okunarak yapýlan oylamaya katýlmadý.
Ahmet, Hürriyet’e “Yunan hükümeti
yetkilileri bana yasa maddelerinin
uygulanmasý için ayrýca bakanlar
kurulu kararlarý çýkarýlacaðýný, yayýn
ruhsatý bulunan radyolarýn ise yasaya
dahil olmayacaðýný söylediler” dedi.
Sözkonusu yasanýn Yunanistan’da
yayýn yapan 20 bin radyo istasyonuna
çeki düzen vermek için çýkarýldýðýný
belirten Ýlhan, ayrýca “Yunan
E-posta:[email protected]
Kosova Statüsüne BM Dýþý Çözüm
K
hükümeti yetkililerinden aldýðým
bilgi, radyolarýn baþka dillerde de
yayýn yapabilecekleri þeklinde” dedi.
Yasa ne diyor
Yeni basýn yasasýnýn yerel radyolarla ilgili 3. maddesinin 13. paragrafýnda “konuþmalarýn olduðu programlarda öncelikli (ya da aðýrlýklý)
dilin Yunanca olmasý öngörüldü.
Yerel radyolar için 24 saat yayýn
zorunluluðu getiren yasal düzenleme
istasyonlarýn en az 60-100 bin Euro
kuruluþ sermayelerinin olmasý ve ’en
az 5 kiþi çalýþtýrma’ mecburiyeti
getirdi.
Peki Radyo sahibi Türkler ne diyor?
Halit Halilibrahim (Radyo City):
Anadili Türkçe olan belirli bir kitleye
hitap ediyoruz. Baþka bir dil kullanmak zorunda býrakýlýrsak yayýn yapmanýzýn hiçbir anlamý kalmaz.
Cengiz Bodur (Joy FM): Kendi
kýsýtlý olanaklarýyla yayýn yapan azýnlýk radyolarýnýn yeni yasaya uymalarý
mümkün deðil. Kapanmak zorunda
kalýrýz.
Balkanlar AB vizesinde
kolaylaþtýrma istiyorsa
reformlarý sürdürmeli
A
vusturya
Dýþiþleri
Bakaný
Ursula Plassnik
bölge baþbakanlarýnýn 28
Temmuz
Cumartesi günü
Salzburg’da
gerçekleþen
toplantýsý sonrasýnda yaptýðý
konuþmada,
Balkan ülkelerinin
vatandaþlarýna uygulanmakta olan
AB vize engellerinin kaldýrýlmasýný
istiyorlarsa yargý ve güvenlikle ilgili
reformlarý sürdürmeleri gerektiðini
söyledi. “Vizeler, Balkan devletlerinde belli bir ilerleme kaydedilmeden kaldýrýlmamalýdýr.” diyen
Plassnik, bölgenin reformlarý yalnýzca AB’yi cezbetmek için uygulama-
Ankara
Mektubu
masý gerektiði de sözlerine ekledi.
Cumartesi günkü konferansta
Arnavutluk Baþbakaný Sali Beriþa,
Hýrvat Ivo Sanader, Karadaðlý Zeljko
Sturanoviç ve Moldova’dan Vasile
Tarlev’in yaný sýra Plassnik,
Avusturya Baþbakaný Alfred
Gusenbauer ve Ýstikrar ve Ortaklýk
Paktý koordinatörü Erhard Busek bir
araya geldiler.
osova’nýn statüsü hakkýnda
Birleþmiþ Milletler (BM)
himayesinde sürdürülen çözüm
arayýþlarý týkanýklýða uðradý. Kosova’ya
baðýmsýzlýk yolunu açacak olan bir BM
Güvenlik Konseyi taslak kararý üzerinde
aylarca çalýþan Batýlý ülkeler, beklendiði
gibi, Rusya engeliyle karþý karþýya
kaldýlar. Moskova’nýn söz konusu taslak
kararý veto edebileceði yönünde sinyal
vermesiyle birlikte, Fransa, Ýtalya, Rusya
Federasyonu, Ýngiltere, ABD ve
Almanya’dan oluþan Temas Grubu,
Sýrbistan ile Kosova arasýndaki müzakerelerin, Avrupa Birliði (AB), ABD ve
Rusya’nýn himayesi altýnda devam etmesine karar verdi. Yeni müzakerelerin
önümüzdeki Aðustos ayýnýn sonlarýna
doðru baþlatýlabileceði belirtiliyor. Rusya,
Kosova’nýn statüsü üzerine yeni müzakerelerin herhangi bir tarihle sýnýrlý tutulmamasýný talep ederken, Temas
Grubu’nun diðer ülkeleri ilave müzakerelerin 120 günle sýnýrlý tutulmasý gerektiði üzerinde duruyor.
Hatýrlatmak gerekirse, Sýrbistan ile
Kosova arasýnda Viyana’da gerçekleþen
19 müzakere turunun ardýndan, BM
Kosova Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari,
Kosova’nýn statüsü üzerine hazýrladýðý
nihai raporu 14 Mart 2007’de BM Genel
Sekreteri’ne sunmuþtu. Kosova’ya uluslararasý toplum tarafýndan denetlenen bir
baðýmsýzlýðýn tanýnmasýný öneren rapor,
Amerika, AB ve NATO ittifakýnda geniþ
destek buldu. Ardýndan Ahtisaari
raporuna dayanarak, BM Güvenlik
Konseyi’ne sunulmak üzere bir karar
tasarýsý üzerinde çalýþýlmaya baþlandý.
Taslak birkaç defa gözden geçirildi ve
Kosova’ya baðýmsýzlýk kapýsýný açtýðý
için, her seferinde Rusya’nýn engeline
takýldý.
Kosova’ya uluslararasý topluluk tarafýndan denetlenen baðýmsýzlýðýn verilmesini
öneren Marti Ahtisaari raporunun ardýndan baþlayan sürecin bu þekilde týkanmasýný Sýrbistan bir zafer olarak kutluyor.
Bunun yaný sýra, 24 Temmuz 2007 tarihinde Sýrbistan meclisinin kabul ettiði bir
kararda, özetle, Kosova’nýn Sýrbistan’ýn
ayrýlmaz bir parçasý olduðu ve
Sýrbistan’ýn uzun sürecek yeni müzakerelere hazýr olduðu belirtiliyor. Bu
müzakere sürecinin sonucunun hiçbir
þekilde baðýmsýzlýk olamayacaðýnýn altý
çizilen kararda, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný bireysel yollardan tanýma giriþimlerine karþý, Sýrbistan Hükümeti’nin ve
diðer devlet organlarýnýn “etkili bir
cevap” vermekten yükümlü olduklarý
belirtiliyor.
Sýrbistan’ýn Kosova üzerine aldýðý kararlarýn herhangi bir baðlayýcýlýðý olmadýðý
ortada. Çünkü, Kosova sorunu Belgrad
ile Priþtine arasýnda bir sorun olmaktan
çýkarak Batýlý ülkeler ile Rusya arasýnda
bir soruna dönüþtü. Dolayýsýyla,
Kosova’nýn nihai statüsü dýþ ülkelerin
alacaðý karara baðlý. Batýlý ülkelerdeki
yaygýn kanýya göre, Balkanlar’ýn daha
istikrarlý olmasýný saðlayacak tek çözüm,
Kosova’ya baðýmsýzlýk statüsünün verilmesinde yatýyor. Diðer taraftan, Batýlý
politikacýlar Kosova’daki durumun
istikrarlý olmadýðýnýn farkýndalar ve yakýn
bir zamanda Kosova’nýn statüsüne iliþkin
siyasi bir kararýn çýkmamasý durumunda,
þiddet olaylarýnýn yaþanabileceðinden
endiþeleniyorlar.
Rusya, Ocak 2006’dan beri Kosova
sorunu baðlamýnda açýk olarak Sýrbistan’ý
destekliyor. Nitekim, 18 aylýk bir süre
boyunca Moskova, Kosova’nýn baðýmsýz
olmasýna izin vermeyeceðini tekrarlayýp
durdu. Dolayýsýyla Rusya bu yöndeki
söylemlerinden vazgeçerek Kosova’nýn
baðýmsýz olmasýný kabullenirse, uluslararasý sistemdeki güvenilirliðine büyük
zarar vermiþ olacak.
Diðer taraftan, ABD Baþkaný George W.
Bush ve ABD Dýþiþleri Bakaný
Condoleezza Rice da birkaç sefer kameralar önünde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
savunduklarýný dile getirdiler. Bu baðlamda, Rusya engeli nedeniyle Kosova’yý
baðýmsýz yapamazsa, süper güç ABD’nin
de saygýnlýðý ciddi zarar görebilir. Bu
sebeple, Vaþington’un, Brüksel’in de
desteðiyle, BM Güvenlik Konseyi kararý
olmadan da, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
tanýma arayýþý içinde olduðu söylenebilir.
Sýrbistan ile Kosova arasýnda yaklaþýk
120 günlük ilave müzakerelere evet diyerek Vaþington ile Brüksel’in, AB
ülkelerinin Kosova’nýn statüsü hakkýnda
görüþ birliði saðlamalarý için zaman
kazanmaya çalýþtýklarý söylenebilir. Bu
arada, Yunanistan, Romanya ve Slovakya
gibi bazý AB üyeleri, Kosova’nýn baðýmsýz olmasýna sýcak bakmadýðýný da hatýrlamak gerek.
Neticede, Sýrbistan, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn önünü týkadýðýný düþünerek
zafer kutlamalarýna baþlamakta aceleci
davrandý. Çünkü, Vaþington ve Brüksel’in
geliþtirmeye çalýþtýðý yeni stratejiyle, Rus
vetosu devre dýþý býrakýlýyor. Bu yeni
stratejiye karþý Türkiye’nin nasýl bir tavýr
sergileyeceði ise þimdilik belirsiz.
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi
kararýyla Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna evet
diyebileceðini açýkça belirten
Türkiye’nin, bireysel yollardan
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyabilecek
olan Vaþington ve Brüksel’den oluþan
koalisyona katýlýp katýlmayacaðý ise
merak konusu.
Dünya
10
KKTC’den Ortaasya’da Güney Kýbrýs, kara para
Lobi Ataðý
aklama merkezi
Perþembe, 2 Ağustos 2007
K
uzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti
(KKTC) Ortaasya Temsilcisi
Erhan Arýklý, Kýbrýs Davasýný
anlatmak için Türk Cumhuriyetlerinin
parlamentolarýnda da dostluk gruplarý
oluþturarak lobi faaliyeti yürütmek
gerektiðini söyledi. 2005 yýlýnda
Kýrgýzistan’ýn baþkenti Biþkek’te
faaliyete geçen KKTC Biþkek Ofisi’nin
amacý, Ortaasya Türk Cumhuriyetleri ile
KKTC arasýnda kültürel, siyasi,
ekonomik ve sosyal ilişkiler kurmak.
Kýrgýzistan milli futbol ve basketbol
takýmlarýnýn KKTC’ye gitmesinin ardýndan, geçen yýl da “Birinci Issýk Göl
Kýbrýs Konferansý” düzenlenmiþ. KKTC
Ortaasya Temsilcisi Erhan Arýklý, Kýbrýs
Davasýný anlatmak için Türk
Cumhuriyetlerinde de lobi faaliyeti
yapýlmasý gerektiðini söyledi. “Bölge
ülkeleri ne kadar bizim soydaþlarýmýz
da olsa yeterince bilgileri yok” diyen
Arýklý, þöyle devam etti: “Kendimizi,
Kýbrýs davamýzý anlatmamýz lazým.
R
Bütün Türk Cumhuriyetleri içinde
Dostluk Grubu oluþturma gayretleri
içindeyiz. Þu anda 70 kiþilik Kýrgýz parlamentosunda 35 milletvekili KKTC
Dostluk grubu içinde. Bu çok ciddi bir
lobi gücü. Mecliste bazý milletvekilleri
KKTC’yi tanýmanýn milli bir görev
olduðunu söyledi ve hükümeti bu konuda uyardýlar.” Arýklý, siyasi tanýmanýn
Birleþmiþ Milletler kararýna baðlý
olduðunu, ancak KKTC’ye uygulanan
ambargo ve izolasyonlarýn kaldýrýlmasýnýn her devletin yapabileceði bir
þey olduðunu belirtiyor.
Okulu Ruslar
patlattý iddiasý
usya’nýn Kuzey Osetya bölgesinde bundan 3 yýl önce
yaþanan Beslan baskýnýyla
ilgili olarak yeni iddialar gündeme
geldi. Beslan Anneleri Derneði’nin
savcýlýða ilettiði yeni bir video
kaydý, 350 kiþinin öldüðü trajik
olayda, okulun havaya uçurulmasýnda Çeçenlerin deðil, Rus askerlerin
neden olduðu iddialarýný gündeme
getirdi. Patlamanýn hemen sonrasýnda çekildiði belirtilen videoyu
inceleyen olay yeri müfettiþlerin
biri, “Patlamayý içerideki teröristler
yapmýþ olamaz. Çünkü patlama
içeride olsaydý çocuklarýn cesetlerinde þarapnel parçalarý olmasý
gerekirdi” diyor. Bu görüþ de operasyonun hemen ardýndan eleþtiri oklarýna
hedef olan Rus güvenlik güçlerine
yönelik iddilarý güçlendirdiði belirtildi.
Beslan Anneleri Derneði Baþkaný
Susanna Dudiyeva, görüntüleri incelenmesi için savcýlýða teslim ettiklerini
söyledi. Kuzey Osetya’ya baðlý
Beslan’da Çeçen terörist Þamil
Basayev’e baðlý grup bir okulu basmýþ
ve içerdikileri rehin almýþtý. Üç gün
süren eylemin ardýndan Rus güvenlik
Ý
Ý
Peres: Ahmedinecad
Bombaya Tapýyor
srail’e meydan okuyan Ýran
Cumhurbaþkaný Mahmud
Ahmedinecad’a bu kez yanýt,
Ýsrail Cumhurbaþkaný Þimon
Peres’den geldi. Peres, Ýran
Cumhurbaþkaný’ný “inanýlmaz bir
þaka” olarak niteledi. Ýsrail’de iki
hafta önce cumhurbaþkanlýðý görevine
gelen Þimon Peres, Ýran
Cumhurbaþkaný Mahmud
güçleri, okula operasyon düzenlemiþ ve
31 saldýrgan ile yaklaþýk 350 kiþi hayatýný kaybetmiþ, 700’den fazla kiþi ise
yaralanmýþtý. Rus güçlerinin yaptýðý
operasyon özellikle uluslarararasý basýn
tarafýndan sert bir biçimde eleþtirilmiþ,
Rus medyasýnýn da pek çok hata yaptýðý belirtilmiþti. Beslan trajedisi, özellikle Rus güvenlik güçlerinin operasyonu düzenlediði 3 Eylül 2004 tarihinde
uluslararasý basýn kuruluþlarýndan
geçen üstleri soyulmuþ çocuklarýn
kaçýþma görüntüleri ile dikkat çekmiþti.
Ahmedinecad’ý hedef alan sözlerini,
Kudüs’te Amerikan Ulusal
Radyosu’na verdiði mülakat sýrasýnda
dile getirdi. Ahmedinecad’ýn “inanýlmaz bir þaka” olduðunu söyleyen
Peres, “Edindiðim izlenim, Ýran
Cumhurbaþkaný’nýn nükleer bombaya
Allah’a taptýðýndan daha çok taptýðý
yönünde” dedi.
Ýran Cumhurbaþkaný Ahmedinecad,
Ýsrail’in haritadan silinmesi gerektiðine iliþkin açýklamasýyla dikkatleri
üzerine çekmiþti.
ngiliz Financial
Times gazetesi,
Rum Yönetimi’nin
gerekli önlemleri almamasý yüzünden Güney
Kýbrýs’ýn kara para
aklama merkezi haline
gelme riski taþýdýðýný
yazdý. Rum Kesimi’nin
Ocak 2008’de euro’yu
para birimi olarak kullanmaya baþlayarak
“euro bölgesine”
girmesiyle, kara para
aklayýcýlarýn Avrupa
pazarýnda “yeni fýrsatlar” elde edeceðinden endiþe edildiði
belirtildi. Fransýz Kara Para Aklamayla
Mücadele Komitesi Baþkaný Roger
Louis Cazalet tarafýndan kaleme alýnan
makalede, Rum Kesimi’nin kara para
aklama konusundaki geçmiþi hatýrlatýldý. BM Savaþ Suçlarý Mahkemesi
Savcýlýðý’nýn, Güney Kýbrýs’taki paravan þirketlerin 1990’larýn baþýnda Sýrp
lider Slobodan Miloþeviç’in silahlanmasýyla baðlantýlý olduðunu saptadýðý,
ayný yýllarda Rus çetelerinin de
Ý
Dünya ABD’ye borçlu
ngiltere Baþbakaný Gordon
Brown, önceki gün
baþladýðý ABD gezisinde
Baþkan George W. Bush ile ilk
resmi görüþmesini yaptý. ABD
Baþkaný’nýn Washington yakýnlarýndaki yazlýk konutu Camp
David’de dün bir araya gelen iki
liderin görüþmesinin en çok
merak edilen unsuru,
Ýngiltere’nin eski Baþbakaný
Tony Blair’in görevden ayrýlmasýnýn ardýndan iki ülke iliþkilerinin yeni seyrinin ne olacaðýnýn ortaya çýkmasý beklentisiydi. Nitekim Brown, Bush’la
görüþmesinden sonra düzenlenen ortak basýn toplantýsýnda, ikili
iliþkilerin zamanla daha da
güçlenebileceðine vurgu yaptý.
Blair’in Bush ile olan yakýn iliþkisinin Ýngiltere’de eleþtiri konusu
olmasý yüzünden Brown’ýn daha
mesafeli davranmak istediði belirtiliyor. Ancak Brown, ABD’ye
gitmeden hemen önce yaptýðý açýklamada, ABD ile iliþkilerin Ýngiltere
Ý
Lefkoþa merkezli þirketlerle para akladýðý
anýmsatýldý. Kýbrýs
Rum Kesimi’nin
AB’ye giriþ sürecinde
uluslararasý standartlara uygun düzenlemeler yaptýðý, ancak
bu reformlarýn uygulanmasýnda ciddi
þüpheler bulunduðu
belirtildi. Rum
Kesimi’ndeki
bankacýlýk dýþýndaki
mali sektörde, þüpheli
para transferlerinin
tespit edilip raporlanmasýnda aksaklýklar yaþandýðý kaydedildi. Avukat ve
muhasebecilerin kara para aklamayla
mücadele için çýkarýlan düzenlemelere
tabi olmamasýnýn, müþteri gizliliði adý
altýnda bazý þüpheli eylemlerin üzerine
gidilmemesinin, þirket kayýtlarý
yapýlýrken bilgilerin gerektiði gibi kontrol edilmemesinin para aklayan kiþi ve
þirketlerin gizli kalmasýna yardýmcý
olduðu ifade edildi.
Ýngiltere K.Ýrlanda’dan
Çekiliyor
ngiliz birlikleri, Kuzey Ýrlanda’dan çekiliyor. Böylece, Ýngiliz
ordusunun Kuzey Ýrlanda’da 38
yýldýr devam eden en uzun süreli
operasyonu da sona eriyor.
Ýngiliz ordusunun Kuzey Ýrlanda’daki
27 bin askerinden 22 bini, kýþlalarýna
dönecek. Kalan 5 bin asker ise sembolik olarak görev yapacak. ‘Sancak
için “en önemli ikili iliþki” olduðunu
ve “baþbakan olarak ABD ile iliþkileri
daha da güçlendirmek için çalýþacaðýný” söyledi. Brown, ABD’ye
sýcak mesajlar verdiði açýklamasýnda,
“Uluslararasý terörizmle mücadelesi
yüzünen tüm dünyanýn ABD’ye
borçlu olduðunu kabul etmeliyiz”
dedi.
D ünya Tu ru
Operasyonu’ adý verilen ve 38 yýldýr
süren operasyonda Kuzey Ýrlanda’da
güvenliði Ýngiliz ordusu saðlýyordu.
1968 yýlýnda ayrýlýkçý Katolikler ile
Ýngiltere yanlýsý Protestanlar arasýndaki çatýþmalarýn artmasý nedeniyle
“barýþ gücü” adý altýnda gönderilen
Ýngiliz ordusuna, Ýrlanda
Cumhuriyetçi Ordusu ÝRA’nýn bombalý saldýrýlarý üzerine, iç güvenliði
saðlama görevi de verildi.
Türkiye
“TSK’nýn Görüþleri Günlük
“Bush’un kumarý” ne
sonuç verir?
Deðiþmez”
11
Perþembe, 2 Ağustos 2007
W
G
enelkurmay Baþkaný
Orgeneral Yaþar Büyükanýt,
“Türk Silahlý Kuvvetleri’nin
görüþleri günlük olarak deðiþmez. 12
Nisan’da söylediðimiz þeylerin aynen
þu anda da arkasýndayýz” dedi.
Orgeneral Büyükanýt, “Türk Silahlý
Kuvvetleri’nin bildirisinin seçim
sonuçlarýnda etkili olduðu” yönündeki
görüþlerle ilgili olarak da “Elimizde
somut veriler olmadan böyle bir þey
söyleyemeyiz ama benim düþüncem
öyle deðil” deðerlendirmesinde bulundu. Orgeneneral Büyükanýt, “Daha
önceki görüþleriniz geçerliliðini
koruyor mu yoksa seçim sonuçlarý yeni bir
deðerlendirmeye neden oldu mu?” þeklinde
bir soru üzerine, “Türk Silahlý Kuvvetlerinin
görüþleri günlük olarak deðiþmez. 12
Nisan’da söylediðimiz þeylerin aynen þu
anda da arkasýndayýz.” dedi.
Orgeneral Büyükanýt, “Türk Silahlý
Kuvvetleri’nin tavrýyla seçimleri etkilediði
yorumlarý yapýlýyor?” þeklindeki deðerlendirme üzerine de “Bizim araþtýrma þirketlerimiz filan yok. Elimizde somut veriler
olmadan da bir þey söyleyemeyiz. Bu soruya
da cevap veremem. Ama benim düþüncem
öyle deðil. Ama bakýn, benim ki de veriye
dayalý birþey deðil, tahmine dayalý” diye
konuþtu. Orgeneral Büyükanýt, 1960 antlaþmasýyla kurulmuþ olan Kýbrýs Cumhuriyeti’ni
yýkanýn Rumlar olduðunu da hatýrlatarak,
W
Ada’da yaþayan Türklerin bu darbeden maðdur olduðunu ancak cezasýný da yine Ada
Türklerinin çektiðini ifade etti. “Þimdi esas
Kýbrýs’a kötülüðü yapanlarý bir kenara koyup
arkasýndan Türk halkýna yüklenerek, orada
Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti halkýnýn varlýðýný, canýný, malýný korumakta olan Türk
Silahlý Kuvvetleri’ni bir iþgalci kuvvet gibi
görenleri þiddetle kýnýyorum. 1974’ten beri
Kuzey Kýbrýs Türk halký her türlü saldýrýdan
uzak kalmýþ ve hayatlarýný huzur içinde yaþamaya baþlamýþtýr. Bugün Kýbrýs’ta bir barýþ
varsa Türk Silahlý Kuvvetleri’nin varlýðý
nedeniyle, onun caydýrýcý gücü nedeniyledir.”
Orgeneral Büyükanýt, bir soru üzerine de
Fransa ile Rum kesimi arasýnda imzalanan
savunma anlaþmasýnýn uluslararasý anlaþmalara aykýrý olduðunu vurguladý.
Operasyon hazýrlýðý
ashington Post yazarý Robert
Novak’a göre, Pentagon’un gizli
olarak
hazýrladýðý ABDTürkiye ortak
operasyon planý,
K. Irak’taki PKK
liderlerinin
Amerikan özel
kuvvetlerince
yakalanmasýný
öngörüyor. Bush
yönetimi, 22
Temmuz seçimlerinin hemen
sonrasýnda,
“PKK’ya karþý 46 hafta içinde bir
giriþim bekleyin”
mesajýný kamuoyuna verirken, bu giriþimin
ne olabileceði konusundaki ipuçlarý dün
Washington Post’ta yayýmlandý.
Muhafazakâr eðilimli yazar Robert
Novak, gazetedeki sütununda, Kuzey
Irak’taki PKK liderlerinin yakalanmasýna
yönelik gizli bir operasyonun, Ankara ile
Washington tarafýndan ortaklaþa planlandýðýný duyurdu. Novak, operasyonun
Türkiye’nin Irak’ý iþgalini önlemeyi hedeflediðini de yazdý. Novak’ýn “Bush’un Türk
kumarý” baþlýklý makalesindeki iddialar,
ABD’li yetkililerce resmen doðrulanmadý.
Gerek Savunma Bakanlýðý (Pentagon),
gerekse ABD’nin Ankara Büyükelçiliði
yetkilileri, bu iddialarla ilgili olarak doðru-
dan yorum yapmayacaklarýný bildirdiler.
Ancak makale, ABD Savunma
Bakanlýðý Müsteþarý Eric Edelman’ýn,
geçen hafta, Kongre’nin bazý seçilmiþ
üyelerine verdiði “gizli brifinglere”
dayandýrýlýyor.
ABD yasalarý, gizli operasyonlarýn
Kongre’nin tümüne olmasa da istihbarat ve
silahlý kuvvetlerden sorumlu komitelerin
üyelerine önceden aktarýlmasýný öngörüyor.
Novak’a göre, söz konusu brifinglerde,
“Edelman, ABD Özel Kuvvetleri’nin
PKK’yý etkisizleþtirmek için Türklere
yardým etme amaçlý gizli bir operasyon
yapacaðýný aktardý. Türkiye’ye, yýllardýr
hedef aldýðý PKK liderlerinden kurtulmasý
için yardým ederek, gerilla örgütünün baþýný
keseceklerdi.”
ASHINGTON Post’un, ABD’nin en güvenilir
gazeteleri ve Robert Novak’ýn da Washington’un
en iyi haber alan yazarlarý arasýnda yer aldýðý
dikkate alýnýrsa, Bush yönetiminin Kuzey Irak’ta PKK’ya
karþý bir operasyon hazýrlýðý içinde olduðuna iliþkin haberi de
ciddiye almak gerekir.
Ýster deðindiði Kongre çevrelerinden “sýzmýþ” olsun, ister
Pentagon veya Bush yönetimi kaynaklarý tarafýndan mahsus
“sýzdýrýlmýþ” olsun, haber Türkiye’nin artan baský ve uyarýlarý
üzerine, ABD’nin nihayet Kuzey Irak’ta, harekete geçmeye
karar verdiðini gösteriyor.
Yazýya bakýlýrsa, hedef PKK’nýn elebaþýlarýný vurmak veya
yakalamak... Yöntem, bu iþi, Türkiye ile yakýn iþbirliði içinde,
özel güçlerin giriþeceði nokta operasyonlarýyla gerçekleþtirmek... Amaç da (Novak’ýn deyiþiyle) Türkiye’nin Kuzey
Irak’ý istila etmesini önlemek...
Yazara göre, Pentagon’un üç numaralý adamý (eski Ankara
Büyükelçisi) Eric Edelman, ABD’nin halen Türkiye ile
görüþtüðü bu plan hakkýnda bazý Kongre üyelerini bilgilendirmiþ. Onlar da, Baþkan Bush’un Irak’ta yeni riskli bir
operasyona giriþmek istemesine þaþýrmýþlar. Novak, bu nedenle yazýsýna “Bush’un Türkiye Kumarý” baþlýðýný koydu...
Taktik mi?
Yazýdaki bu unsurlarýn doðru olduðunu varsayarsak, ABD’nin
bu yeni tavrýný þöyle deðerlendirebiliriz:
ABD’nin bir süreden beri Türkiye’nin baskýlarý üzerine
Kuzey Irak’ta bir þeyler yapmayý planladýðý biliniyordu.
Türkiye’deki seçimler nedeniyle Washington -AKP iktidarýna
destek verdiði izlenimini vermemek düþüncesiyle- hareketsiz
kalmayý yeðledi. Seçimlerden sonra, Washington’da yetkililer,
birtakým önlemler planlandýðýný açýkladýlar. Ve þimdi iþte
Washington Post’a sýzan plan...ABD böylece PKK’ya karþý
alenen bir tavýr almýþ ve Türkiye ile bu alanda iþbirliðini
pekiþtirmiþ olduðu mesajýný veriyor.
Bush yönetiminin Kuzey Irak’taki bazý Kürt çevrelerini ve
ayrýca Washington’da Kongre’deki muhaliflerini karþýsýna
alma pahasýna böyle bir tavýr almasýnýn esas amacý da
Türkiye’nin tek baþýna Kuzey Irak’a karþý askeri bir müdahalede bulunmasýný önlemektir.
Kýsacasý, Washington Post’taki yazýya bakýlýrsa, Bush yönetimi Irak’ta baþýnýn büyük dertte olduðu bir sýrada, Türkiye’nin
isteðine uyarak PKK’ya karþý sýnýrlý da olsa, bir askeri
operasyona giriþmekle, önemli bir risk alýyor, yani bir kumar
oynuyor...
Bu belki ABD açýsýndan öyle görülebilir. Ama, Türkiye için
böyle sýnýrlý bir operasyon “tatminkâr” sayýlýr mý? Yoksa
acaba, bazý çevrelerin öne sürdüðü gibi, bu Türkiye’yi oyalamak ve tek baþýna harekete geçmesini engellemek için bir taktik mi?
Yeterli mi?
Türk askeri analistler, PKK’nýn üst düzey kadrolarýný hedef
alan bir operasyonun bir ölçüde yararlý olacaðýný, ancak
bunun terör örgütünün ve eylemlerinin tamamen devre dýþý
býrakýlmasýný saðlayamayacaðýný söylüyorlar.
Kuþkusuz PKK’nýn bazý önde gelenlerinin vurulmasý veya
yakalanýp Türkiye’ye teslim edilmesi, Türk kamuoyunu rahatlatacaktýr.
Ancak, Türkiye bu kadarýný yeterli bulacak mý? Bu, ABD’nin
daha ne gibi önlemler alacaðý kadar, Türk hükümetinin ve
Türk Genelkurmayý’nýn, Kuzey Irak’taki bir askeri müdahalenin boyutlarýnýn ne olmasý gerektiði konusundaki duruþuna baðlý. Bu ise amaç ve yöntemlerin bütün boyutlarýyla
deðerlendirilmesini gerektirir...
(Sami Kohen’in yazýsý Milliyet’ten alýnmýþtýr)
Kültür
K
Gelenek ve Göreneklerimiz
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Tefrika (13)
12
Düðün tören ve geleneklerinden - KINA GECESÝ
ültür deðerlerimizin en
önemli kýsýmlarýndan birini
teþkil eden ve halk
kültürünün pek çok unsurunun bir
araya getirildiði düðün törenleri,
insan hayatýnda dönüm noktasý olan
sosyal olaylarýnýn baþýnda gelir. Bu
törenler içindeki kimi uygulamalar,
yani gelenek-görenek ve adetler,
yörelere göre deðiþiklik göstermektedir. Düðün törenleri içinde yer alan
ve gelinin baba evinde kalacaðý son
gece yapýlan geleneksel uygulamalardan en önemlisi ise hiç þüphesiz “Kýna Gecesi”dir.
Kýna gecesi adedi Türklerin
vazgeçilmez bir düðün geleneði âdetidir. Düðünden önce kýz evinde
kadýnlar ve kýzlar arasýnda yapýlan
törene kýna gecesi denir. Baþka yorumuyla Zifaf gecesinden evvelki geceye kýna gecesi denir. Kýna gecesi
âdeti, bütün Türklerde Türk-Ýslam
geleneðinde; hem saðlýk, hem güzellik, hem de törensel açýdan özel bir
yeri olan kýna, Türk inanç sisteminde
adanmýþ olmanýn da iþaretidir.
Bunun içindir “eþine kurban olsun”
diye geline kýna yakýlýr Hem bereket
dileði hem de kýna yakýlan kiþiye
baht açýklýðý saðlamak amacýyla,
gelinin sað avucuna bozuk para veya
altýn da konulur
Kýna yakmaðýn eski Ýslam geleneklerinden biri olduðunu söylemek
gerekir. Geleneksel toplumlarda
kýnanýn eþleri birbirine sevgili yapmak amacý ile yakýldýðý söylenmektedir. Kýna ayný zamanda koruyucu
özelliði ile karþýmýza çýkmaktadýr.
Gelin ve davetlilerin ellerine
yakýlarak, evliliðin bir anlamda kutlanýp kutsanmasýnýn saðlanmasý
anlamýný da taþýmaktadýr.
Kýna gecesi çeþitli halk kültürü
unsurlarýndan oluþmakla birlikte, bu
gecede en çarpýcý uygulama aðýtlarla
birlikte yakýlan kýnadýr. Bu nedenle;
hüzünlü, yanýk makamla söylenen,
“Kýna Aðýtlarý” ayrý bir önem arz
etmektedir. Çünkü düðünlerimizin
tüm aðýrlýðý ve duygu yoðunluðu bu
gecedeki kýna yakma ve bu sýrada
gelini aðlatmak için söylenen aðýtlarla yaþanmaktadýr.
Kýna gecesinin bu bölümünde söylenen türkülerde farklý temalara yer
vermekle birlikte, bu Türkülerde
aðýrlýklý tema ayrýlýk ve gurbettir.
Gelin olacak kýz için baba evinden
ayrýldýktan sonra gidilen her yer,
mesafe ne olursa olsun, artýk
“gurbet”tir. Bu nedenle, kýna aðýtlarýnda çok yoðun olarak “ayrýlýk”
ve “gurbet” temasý iþlenir. Yalnýzlýk,
çile, gurbet, yeni yaþamýn güçlükleri,
üzüntü, sitem kýna geceleri ile ilgili
halk düþüncesinin türkülere yansýyan
yönleridir. Kýna gecelerinin
vazgeçilmez unsurlarýndan biri de
gelin adayýný aðlatmak için söylenen
türküler.
Prizren’de eskiden yapýlan kýna
gecesi öncesi, gelin adayý olan kýza
en yakýn arkadaþlarý tarafýndan
banyo yaptýrýlýr. Kýzlardan birisi
gelin adayý olan kýzýn üzerine su
döker, diðeri de sabun sürerek yýkamaya baþlarlar. Banyo yapýlýrken
yakýn olan genç ve yetiþkin kýz
arkadaþlarý hamamcýðýn yani banyonun dýþýnda çember oluþturarak tatlý
acýklý türküler söylerler. Banyo
yapýldýktan kýsa bir zaman sonra
kýna gecesi hazýrlýklarý baþlar ve
gelin adayý olan kýza kadifeden ayak
bileklerine kadar uzanan kaftan
türünde giysi giydirilir ve bir sandalyede oturtturulur. Dolayýsýyla
yapýlacak olan kýna gecesine kýz
tarafýnýn yakýnlarý, arkadaþlarý,
komþu ve mahalle kýzlarýnýn yaný
sýra oðlan tarafýndan davet edilen
kadýnlarýn ve kýzlarýn da katýlmalarý
ve gelmeleri beklenir ve tüm davetlilerin gelmesiyle kýna gecesi
baþlar.
Gördüðünüz gibi gelin adayý o
akþam bindallý denilen kadifeden ve
iþlemeli, ayak bileklerine kadar
uzanan kaftan türünde elbisesini yani
giysisini giymiþtir. Selamlamalardan
sonra gelen misafirlere erkek tarafýndan gönderilen kuruyemiþ ve içecek
yani gül þurubu ikram edilir ve kýna
yakýlmadan önce þarkýlar ve þu
türküler söylenir ve gelin oynatýlýr:
Ramizem, Kovk Celin Haným.
bir evler yaptýrdým mori ramizem
sazdan samandan aman aman sazdan
samandan
içine girilmez mori ramizem tozdan
dumandan aman aman tozdan
dumandan
bir evler yaptýrdým mori ramizem
kalaya karþý aman aman kalaya karþý
nasýl çýkacaksýn mori ramizem
babana karþi aman aman babana
karþi
olmam olmam olmam mori ramizem
ben gelin olmam aman aman ben
gelin olmam
ben gelin olor isem ramizem koçiya
binmem
aman aman koçiya binmem
***
kovak celin haným yürü aygýn
baygýn
bütün ayaktaþlarýn senýnlen dargýn
vallahi billahi ben dememiþým
açýn cürdüm çazim agay çok begenmiþým
çazim aga çazim aga egrýtma fesýni
sana alacaksýk kurila kýzýni
vallahi billahi ben dememiþým
açýn cürdüm çazim agay çok begenmiþým
kovk celin haným süpür armut altýni
sana kocan cetýrecek fýndýk altýni
vallahi billahi ben dememiþým
açýn cürdüm çazim agay çok begenmiþým
kovk celin haným yürü papuçlarlen
seni alacaksýk sýra sarhoþlarlen
vallahi billahi ben dememiþým
açýn cürdüm çazim agay çok begenmiþým
Eðlence bitince gelin oturtulduðu
yerden kaldýrýlýr ve salonun ortasýna
oturtulur, baþý da kýna tülü denen kýrmýzý bir tül ile örtülür ve herkes yerine oturur. Daha sonra kýna güzel bir
tepside karýþtýrýlýr, çiçek ve mumlarla
süslenir, genç kýzlara da birer mum
verilir. Önden kýna tepsisiyle iki orta
yaþlý haným, arkasýndan da genç
kýzlar ellerinde mumlarla içli
türküler söyleyerek geline doðru
yürürler nice ki: Mutfakta Trupçe,
Alýn Kýzlar Posteçi, Bizim Evde
Keçi Kulagi,
mutfakta trupçe mutfakta trupçe
inanasýn hasan aða celinýn guguçe
mutfakta lamba mutfakta lamba
inanasýn hasan aða celinýn alafranga
mutfakta tava mutfakta tava
inanasýn hasan aða celin alafranga
***
alýn kýzlar posteçi ototralým bagdaþ/2
nice ayrýlacaksýn neziye kýz kardaþ
/2
aglaya aglaya yýrtýldým /2
þüçür çi babamdan kurtuldum/2
sordom niçýn aglay sordom niçýn
aglay/2
anasýndan ayrýlmýþ omon için
aglay/2
aglaya aglaya yýrtýldým/2
þüçürçi babamdan kurtuldum /2
****
bizim evde bizým evde keçi kulagi /2
hasan aga kaldýracak telli duvagi /2
çýk hasan aga çýk nerde furun /2
açýn celir celin haným deyesýn byrun
/2
çýk hasan aga çýk nerde brazda /2
açýn celýr celin haným atasýn arpa /2
bizým evin arkasý tahtaylen /2
yarýn cece cezdýrecez sataylen /2
bahçede kopardým kolomoci /2
dayosi cetýrecek telli koçi /2
bahçeye attým igneleri /2
patlasýn celinýn inceleri /2
bahçeye attým halkalari /2
patlasýn celinýn halalari /2
ci setreni hasan aga üþümeyesýn /2
pek cüzeldýr celinmýz düþünmeyesýn
/2
yaðmur yaðar ürpe ürpe
kulagýnda elmas çüpe
anam anam caným anam
sevýþýrlar anam ili canlar
yaðmur yaðar taþ üstüne
hep ne dersin baþ üstüne
anam anam caným anam
sevýþýrlar anam ili canlar
***
kalk gidelim mori þazo
o viran baglýga o viran baglýga
Toplayalým mori þazo
0 misçet üzümi o misçet üzümi
Götürelim mori þazo
O viran anana o viran anana
Yandi kumanova tutuþti preþova
Prizrenýn içinde halil bey hovarda
Kalk gidelim mori þazo
0 viran bostana
Toplayalým mori þazo
0 sivrek karpuzi o sivrek karpuzi
Cütüralým mori þazo
O tatlý anaya o tatlý anaya
Yandi kumanova tutuþti preþova
RAÝF VIRMÝÇA de
yaþatmak amacýyla bu eski oyunculara eþlik ederler.
Oynanan oyunlardan sonra ilkin
erkek tarafýndan misafirler uðurlanýr,
akabinde gelinin arkadaþlarýnýn
büyük bir bölümü de gider ve o gece
sadece gelinin en yakýn arkadaþlarý
ve yakýnlarý kalýrlar. Böylece misafirlerin daðýlmasýndan sonra birkaç
saat süren kýna gecesi sona erer.
MODERN KINA GECESÝ
Son yýllarda yerini bekârlýða ve veda
partilerine býrakan kýna geceleri yeni
edinimleriyle birlikte yeniden moda.
En ünlüsünden en sadesine kadar
artýk herkes bu geleneði yeni haliyle
yaþatýyor. Eskiye olan merak artýp
sýla özlemi tutkusu baþ gösterdiðin-
celini aldýk dayrelylen /2
anasýni kodok gayleylen /2
celini aldýk davullarlen /2
anasýný kodok tavuklarlen /2
Kýzlar gelinin etrafýnda çember oluþtururlar, hanýmlarsa gelinin önüne
çömelir. Kýna yakýlmasýnýn baþlamasýyla erkek tarafýndan gelen orta
yaþlý bir kadýn getirmiþ olduðu iki
adet altýný da tepsinin bir kenarýna
býrakýr. Kýna gelinin iki avucunun
ortasýna sürülür ve altýnlar sürülen
kýna üzerine koyulup bastýrýlýr
(evlendikten sonra gelin avucundaki
bu altýnlarý uður ve bereket için her
zaman özel bir yerde saklar). Bu
sýrada içli türküler söylenmeye
devam edilir amaç ise gelini aðlatmaktýr. Kýna gecelerinin vazgeçilmez
unsurlarýndan biri de gelin adayýný
aðlatmak için söylenen türkülerin
içtenliðidir. Bu türkülerin içtenliðine
dayanamayan gelin adayý mutlaka
aðlar. Eðer aðlamazsa “kocada gönlü
var” þeklinde yorumlanýr ve
arkadaþlarý tarafýndan ayýplanýr. Bu
durumda türkü eþliðinde þu oyunlar
oynanýr: Olan Olan Boynoma Dolan,
Yagmur Yagar, Kovk Cidalým Mori
Þazo ve baþka türkü ve oyunlar
oynanýlýr.
olan olan boynoma dolan
kolom sana yastýk saçlarým yorgan
ne güzel olan hovarda çoban
olanýn anasi arap karýsi
ben olana kaçacam gece yarýsi
ne güzel olan hovarda çoban
olana yaptýrdým yeni çýtyanlar
açýn kovktom sabaylen yemiþ sýçanlar
ne güzel olan hovarda çoban
***
yaðmur yaðar sana bana
yerler içer kana kana
anam anam caným anam
sevýþýrlar anam ili canlar
yaðmur yaðar yer yaþolor
raki içen anam sarhoþ olur
anam anam caným anam
sevýþýrlar anam ili canlar
Üskübün içinde halil bey hovarda
Daha sonra gelinin elleri beyaz tülbentle sýkýca baðlanýr ve üzerine kýrmýzý renkteki kýna eldiveni giydirilir.
Gelin aðladýktan sonra kýrmýzý örtü
açýlýr ve genç kýz arkadaþlarý da kýsmetleri açýk olsun diye kendi ellerine
kýna yakarlar.
Gelin yerinden kaldýrýlýr ve neþeli
türküler eþliðinde oynatýlýr akabinde
kýna gecesine katýlan ve eski oyunlarýnýn oynamasýný bilen hanýmlar
def (dayre)-eþliðinde (dairecinin
çalmýþ olduðu) birkaç eski oyunu
oynarlar, ardýndan diðer genç kýzlar
da bu oyunlarý öðrenmek ve ileride
den bu yana, zamanla unutulup
giden gelenek ve görenekler de yenileriyle yaþamýmýza girmeye baþladý.
On, on beþ yýl önce yerini bekârlýða
ve veda partilerine býrakan kýna
geceleri Batýya özenen gençlerin
filmlerde gördükleri bekârlýða, veda
partilerini, kendi hayatlarýnda uygulamak istemeleri, ele yakýlan kýnayý
demode bulmalarý, belki de en renkli
geleneklerimizden biri olan eski kýna
gecelerinin unutulmasýna.
(Sürecek)
13
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Kültür
ÝZLENÝMLER
S
Kültüre dair
evgili okuyucular, 2003 yýlýnýn
bu ilk ayýndan baþlayarak “Yeni
Dönem”in kültüre ayrýlmýþ sayfasýnda sizlerle beraber olmanýn mutluluðunu yaþýyorum. Bu beraberliðimiz belli bir süreyi kapsayacaktýr.
Beraberliðimiz süresince kültüre dair
çeþitli konularda fikir, bilgi belge ve
verileri, sanat eserlerini; kültürümüzle
ilgili durum deðerlendirmelerini sizlerle paylaþmaya çalýþacaðým.
Kültür tarihsel bir süreçtir, insanlarýn bireyler ve uluslar olarak — insanlýk olarak içine girdiði, orada kendini
arayýp bulduðu bir büyük deniz.
Kültür kelimesinin kökenini kimi kitaplara göre Latince’de, kimilerine göre
ise Fransýzca’da aramak gerekir. Her
ne hal ise, bugün kültür bütün dillere
girmiþ, bu arada kimi deðiþikliklere
uðramýþ bir kelimedir. Sözlük anlamýna gelince kültür TDK’nýn Türkçe
Sözlük’ünde “tarihi, toplumsal geliþme
süreci içinde yaratýlan bütün maddi ve
manevi deðerler ile bunlarý yaratmada,
sonraki nesillere iletmede kullanýlan,
insanýn doðal ve toplumsal çevresine
egemenliðinin ölçüsünü gösteren
araçlarýn bütünü”dür. Matica Srpska*
Matica Hrvatska’nýn Recnik srpsko
hrvatskog knjizevnog jezika’sýnda
“Ýnsan toplumunun üretim alanýnda,
toplumsal ve manevi alanda elde ettiði
baþarýlarýn bütünü; bir ulusun böyle
baþarýlarýnýn bütünü; ayrýca bireyin
manevi geliþme seviyesi”dir.
Enciklopedija Prosveta’da kültür
”insanýn kendi görgüsünü, bilgisini,
görüþ ve fikirlerini (yazý yoluyla,
çeþitli inançlarla, felsefi görüþlerle,
bilimsel açýklamalarla ve sanat yoluyla) belli etme biçimleri; hayat kurallarý
(adetler, alýþkanlýklar, toplumsal kurallar, yasalar, iletiþim ve semboller sistemi” olarak açýklanmaktadýr. Kültür
kelimesinin birkaç anlamý daha vardýr.
Örneðin kültür “bir topluma veya halk
topluluðuna özgü düþünce ve sanat
eserlerinin bütünü”dür; “muhakeme,
zevk ve eleþtirme yeteneklerinin
öðrenim ve yaþantýlar yoluyla geliþtirilmiþ olan biçimi”dir; kültür “bireyin
kazandýðý bilgi”dir. Kültür kelimesinin
tüm bu anlamlarýna uygun olarak da
kültür akýmý (bir toplumun kültüründen bazý öðelerin baþka bir topluma
geçiþi) , kültür çevresi (bir ulusun
kültürünü, baþka uluslarýn kültürleriyle
iliþki içinde geliþerek katmanlaþmýþ ve
baðlýlaþmýþ bir özellikler bütünü
olarak tanýmlayan kuram), kültür göçü
(bir kültür motifinin veya kültürel bir
uygulamanýn bir baþka kültüre geçmesi), kültür varlýklarý (bir bölgede bulunan maddi kültür ürünleri veya eserleri) gibi terimler türetilmiþtir ki bunlarýn tümü kültür sürecinin belli belirtileridir. Günlük yaþamýmýzda sýk sýk
kullandýðýmýz kültürlü, kültürsüz,
kültürlenmek, kültür sarayý, kültür
sitesi gibi kelimelerin de kültürle iliþkisi olduðunu biliyoruz.
Kültür ulusal bir süreçtir. Her
ulusun kendi kültürü vardýr ki bu bir
ulusun benliðine, varlýðýna ve zenginliðine ýþýk tutmaktadýr. Örneðin Prof.
Dr. Bahaeddin Ögel Türk Kültür
Tarihine Giriþ baþlýklý beþ ciltlik
eserinin önsözünün sonunda bu
zenginliði þu cümlelerle ifade etmektedir: “Türk Kültür Tarihi bu beþ cilt
ile bitmemektedir. Tanrý izin verirse,
vesikalarý hazýr olan aþaðýdaki meseleleri de birer veya ikiþer cilt halinde
milletimize sunmak niyetindeyiz:
Türklerde aile, içtimai teþkilat, devlet
ve ordu teþkilatý, harp taktiði, silahlar,
at, ev hayvanlarý, ceza ve infaz,
maliye, vergi ve akid sistemleri, ahlak
anlayýþý, din ve dini ifade, doðum ve
ölüm, hastalýklar, týbbi nebatlar, fizyoloji, ticaret, zaman ve takvim, müzik
ve müzik aletleri, avcýlýk, kuþ ve
böcek bilgisi, teknik, maden bilgisi
gibi birçok bahisler.”
Kültürler arasýnda sýký baðlar,
ÝS KE N DE R MU Z BE G
alýþveriþler olmaktadýr ki bu, birçok
kelimelerle ve, yukarýda da belirtildiði
gibi, kültür akýmý, kültür göçü ya da
kültürlenme kelimeleriyle de ifade
edilmektedir. Kültürümüz kendi
geliþme süreci boyunca zengin bir
kültür çevresi yaratmýþtýr. Türklerin
tarih boyunca iliþki kurduðu diðer
toplumlarýn kültürlerinde bugün hala
Türk kültürünün nice etkileri
görülmektedir.
Tarihte kültür, toplumsal geliþmenin ve çaða ayak uydurmanýn
anahtarý olmuþtur. Oktay Rýfat’a göre,
“geliþmiþ ve az geliþmiþ toplumlar
bulundukça, ister istemez geliþmiþten
az geliþmiþe doðru bir kültür akýmý
olacaktýr”. Kültür bir toplumun örf ve
adetlerini, gelenek ve göreneklerini,
bilimini, sanatýný ve bu konularda
geliþmeleri, bunlarýn uluslararasý camiada etkisini ve iliþkiler seviyesini kapsar. Bu yüzdendir ki insanoðlu kendi
kültürünü durmadan geliþtirmeli,
dünyadaki kültürel, bilimsel ve sanatsal geliþmelerden haberdar olmalýdýr.
Ýnsanoðlu çaða ayak uydurmalýdýr.
Çaða ayak uydurmak için ise
insanoðlu, kendini bilerek kendi
kültürünü durmadan geliþtirmelidir.
Kendi kültürünü geliþtirmeyen insanlar ve toplumlar çaða ayak uyduramazlar, onlar ortadan kaybolmaya
mahkumdurlar. Her zaman ve her
yerde kiþinin kendini bilmesi çok
önemlidir. Yunus Emre ne demiþtir:
“Ýlim ilim bilmektir/ilim kendin’
bilmektir” Yunus Emre’ye göre kiþinin
bilimle uðraþmasý çok önemlidir, bilimle uðraþmak, kendini bilmek
köprüsünden geçer. Kiþi kendini
bilmezse iþler zorlaþýr. Yüzyýllar
boyunca toplumu ve doðayý araþtýran,
inceleyen, yorumlayan insan ancak
kendini bildikten sonra bu araþtýrmalarýnda, incelemelerinde ve yorumlamalarýnda baþarýlý olabilmiþtir. Öte
yandan, üstünkörü yapýlan çalýþmalar
baþarýyla sonuçlanamamýþtýr.
Demin ne dedik? Demin tarih boyunca
İzmir ve Kosova Mevlana’da buluþtu
kültür, toplumsal geliþmenin ve çaða
ayak uydurmanýn anahtarý olmuþtur
dedik. Kültürün anahtarýný ise okumakta aramalýyýz. Okumanýn sadece
okumakla bitmediðini, beraberinde
araþtýrmayý, bir olayýn niçinini,
nedenini ve nasýlýný merak etmeyi
getirdiðini biliyor muyuz? Yemek
kültürümüz, konuþma kültürümüz,
yaþlýlara saygý kültürümüz, küçük
çocuklarý aile içerisinde eðitme
konusunda kültürümüz — bunlarýn hepsinde ben çok mu çok soru iþaretleri
görüyorum.
Kültür evrensel bir dayanýþma ve
karþýlýklý saygý sürecine açýlan bir
büyük kapýdýr. Biz bu sürecin, bu
süreç bir yana, bu kapýnýn neresindeyiz? Ve buna baðlý olarak þu düþünceler
de ortaya çýkmýyor mu: Kültür televizyonda magazin programlarýný hiç
kaçýrmamak mýdýr, bir þarkýcýnýn
sanatý yerine mankenliði midir, onun
elbisesindeki yýrtmacýn arka tarafta mý
yoksa sol bacaðýnda mý daha uygun
olacaðý meselesi midir? Dehþet verici
sorular! Oysaki kültür, kültür tarihimizi bilmemizdir, ona sahip çýkmamýzdýr, atalarýmýzýn zor koþullarda
bile varlýðýmýza saygýsýný tekrarlaya
tekrarlaya yeni saygý bahçelerinin
çiçeklerini sulamamýzdýr, böylece
geleceðimizin kültürüne pencerelerin
açýlmasýdýr. Olaylara eleþtirel bir gözle
bakmamýzdýr kültür. Her þeyi eleþtiri
süzgecinden geçirme çabamýzdýr.
Kültüre dair çok þey söylenebilir ama
önemli olan kiþinin gerçek kültür ve
yalancý kültür arasýnda farký görmesi,
bunun bilincinde olmasý ve gerçek
kültür taraftarý olmasýdýr. Öyleyse,
övgüye deðer uyanýklýklarýmýz bir
yana, zaman zaman kapýldýðýmýz uzun
kültürsüzlük uykularýndan yavaþ yavaþ
kurtulmaya çalýþalým. Bu yazýda vurgulanan, kültür konusunda daha
uyanýk olmamýz isteði, beni, seni, onu
biraz daha etkilerse eðer, içler rahatlayacaktýr.
Ýzmir Türk Kültür Sanat Derneði, “Mevlana’da Buluþma” baþlýðý altýnda Bulgaristan ve Makedonya’dan
sonra Kosova’da da konser verdi. Çokuluslu Kosova Derneði (MESK) tarafýndan davet edilen dernek
üyelerinin açýkhava sinema bahçesindeki konserine Prizrenliler yoðun ilgi gösterdi.
Ý
zmir Türk Kültür Sanat Derneði
Prizren’de Mevlana konulu panel ve
konser düzenlendi. UNESCO
tarafýndan 2007 yýlýnýn Mevlana yýlý
olarak ilan edilmesi çerçevesinde Ýzmir
Türk Kültür Sanat Derneði, Makedonya
turnesinden sonra Prizren seyircisi
karþýsýna çýktý.
27 Temmuz Cuma akþamý “Gazi
Mehmet Paþa” Hamamý’nda düzenlenene panelden sonra Prizren Açýk
Hava Sinema’sýnda konser veren Ýzmir
Türk Kültür Sanat Derneði sanatçýlarý
büyük beðeni topladý.
Türk Müziði Konservatuarý Derneði
üyelerinin Mevlana’nýn Aluþ Nuþ
tarafýndan bestelenen ilahileri sunmulduktan sonra, Orhan Rekathat’i
Mevlana’nýn hayatýndan ve sanatýndan
konuþtu ve Menduh Bamya Arnavutça
tebliðini sundu.
Panelin devamýnda Prof. Dr.
Fahrettin Olguner, Prof. Dr. Osman
Bilen ve Doç. Dr. Ömer Þenel
Mevlana’nýn hayatýndan, eserlerinden,
öðretisi, insan sevgisi ve ilahi aþkýndan
bilgi verdi. Her üç bilim adamý,
Mevlana’yý anlatýrken Mesneviden
örnekler sundular.
Prizren Açýk Hava Sinemasý’ndaki
konserin birinci bölümünde Ýzmir Türk
Kültür Sanat Derneði üyelerinden
ilahiler ve sema gösterisi, ikinci
bölümde ise þarkýlar, Anadolu ile
Rumeli türküleri programý sunuldu.
MESK Çok Uluslu Kosova Derneði
tarafýndan aðýrlanan Ýzmir Türk Kültür
Sanat Derneði’ne teþekkürler eden
Dernek Baþkaný Levent Buþ, Ýzmir’li
konuklar da ev sahiplerine hediyeler
takdim etti.
Ekonomi
Kosova Enerji Stratejisi 2007-2013 (8)
K
Cemil LUMA
osova’nýn savaþ sonrasý
durumunu deðerlendirirken,
yakýn geleceðini görebilmemiz pek de o kadar zor deðildi.
Bu dönemde toplumumuzun durumunu göz önüne alarak, mutlaka bir
araya gelmek, yeni ortamda örgütlü
bir þekilde hareket etmek ve her
alanda olduðu gibi, iþ yapabilmemiz
için de yeni þartlara uymak zorunda
kaldýk. Bilindiði gibi toplumumuzun
büyük bir kýsmý yani % 90’a yakýný
devlet memuru olarak görev yapmaktaydý. Bu da onlarýn iþsiz kalma
nedenlerinden en önemlisine tekabül
etmekteydi. Böyle bir durumla karþý
karþýya kalýnmamasý için biz
“ESNAF” ÝE Derneði iþ adamlarý
olarak Kosova’da var olan çevremizi
kullanarak, Kosova kamu þirketleri
özelleþtirilmesinin ilk adýmlarý atýlmaya baþlanýrken, özelleþtirmeler ile
ilgili bütün bilgileri alarak; Kosova
dýþýndaki kurum, þirket ve yetkili
þahýslara görüþmeler yoluyla ilettik.
2001 yýlýnda yaklaþýk 600 büyük
fabrika ile çeþitli þirketlerin
özelleþtirileceðinden haberdar
olduðumuzdan, bu bilgileri sürekli
Türkiye’ye aktardýk. Türkiye’den
yapýlacak olan yatýrýmlarýn Kosova
kurum ve kuruluþlarý tarafýndan
garanti edildiðini sürekli dile
getirdik.
Kaybolan fýrsat
yönetim kadrosu ile iþçiler tarafýndan her tür yardým ve desteðin
sunulacaðý sözünü aldýk. Bu
özelleþtirmeye aðýrlýk vermemize
raðmen, diðer fabrika ve þirketlerin
özelleþtirme koþullarýný sürekli
Türkiye’ye aktararak bir bakýma bu
davada bizler de elimizi hatta
baþýmýzý taþýn altýna koymaya hazýr
olduðumuzu defalarca belirttik. Bu
iþi bu kadar istememizin nedeni,
Kosova’nýn en üst düzey yöneticilerinin desteðini arkamýza almýþ
olmamýzda yatýyordu. Kosova
makamlarýyla gerçekleþen görüþmeler esnasýnda; Türkiye’den gelen
heyetlere, Türkiye sermayesinin
Kosova’ya gelmesi için en büyük
garanti, Kosova makamlarýnýn
ellerinde var olan imkânlarý ve
sunacaklarý destek ifadesiydi. Bütün
bu çalýþmalar sonunda bir duraksama
yaþadýk. Bazý þahýslar yanlýþ ve
gerçek olmayan bilgileri Türkiye’ye
aktarmasý ile bu iþ yatmýþ oldu.
Nikel Maden Ocaðý ihalesi tarihi
geldi ve ihaleyi Kazakistan’dan
“Alferon” þirketi 33 milyon avroya
satýn aldý. Özelleþtirme sürecinde
fabrika içinde var olan belli miktarda
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Haber
Yorum
Analiz
hazýr iþlenmiþ maddenin de var
olduðu herkes tarafýnca biliniyordu.
Bu fabrikada nikel üretimin özellikleri de cevherin yakýn olmasý yani
nakliyenin üretim sýrasýnda düþük
olmasý, bir de cevherdeki metalin
yüzdeliði ve kalitesinin yüksek
olmasý da bu özelliklerden biridir.
Fabrika ve maden ocaðý kompleksi
satýþýnda þimdiye kadar tespit edilen
ve kullanýmda olan 22 milyon ton
cevher bulunmaktadýr. Tespit edilen
bu miktarýn üstünde bir sayý olduðu
açýktýr. Fabrikayý satýl alan firma bir
yýllýk bir onarýmdan sonra faaliyete
baþladý. Onarým sýrasýnda fabrikanýn
önemli bölümlerine müdahale edilmeye ihtiyaç duyulmadý. Çünkü bu
bölümler çalýþýr durumdaydý. Sadece
üretim sisteminin komple edilmesi
ve yavaþ yavaþ iþçilerin hazýrlýklý
olarak iþe alýnmasý baþladý. Alt
yapýsýndaki hasar görmüþ bölümlerin
onarýlmasýyla, üretime baþlangýç için
gereken ön koþullar saðlandý.
Aylarca süren üretim için ön hazýrlýklar tamamlandýktan sonra 1000
yakýn iþçi ile fabrika üretime baþladý.
Bu fabrikada üretilen kaliteli nikele
Pazar bulma sorunu hiçbir zaman
14
yaþanmadý. Fabrikanýn yýllýk üretim
kapasitesi normal þartlarda 7 bin tondur. Bugün dünya pazarýnda bir ton
nikelin fiyatý 55 bin dolar civarýnadýr. 7 bin tonu 55 bin dolarla çarptýðýmýzda 385 milyon dolarý elde
ediyoruz. Bu fiyat fabrikanýn alýþ
fiyatýnýn on katý yada Kosova’nýn
yýllýk bütçesinin yarýsýna denk
düþmektedir. Bugün Glogovaç’tan
Drenas’a doðru gittiðiniz zaman fabrika ocaklarýndan dumanlarýn yükseldiðine þahit olabilirsiniz. Fabrika
þu anda Yunan asýllý müdür yönetiminde baþarýlý bir þekilde üretimin
hayatýna geçmiþ bulunuyor.
Geliþmeler planlaþtýrdýðýmýz þekilde
hayata geçirilmiþ olsaydý, bugün
farklý imkanlar yaratýlmýþ olurdu.
Toplumumuzun maddi sýkýntý ve
sorunlarýnýn giderilmesine bu proje
büyük katký sunardý.
Bu kaybolan fýrsatlarýn biriydi. Buna
benzer kâr getiren çok sayýda diðer
fýrsatlardan da yararlanamadýk...
Bir daha tekrarlanmamak üzere,
Kosova’da þirketlerin özelleþtirilmesinin sonuna yaklaþtýk.
Bölgede aðýrlýðýnýzý koymak isterseniz, etkin olmanýz için daha iyi fýrsat ne olabilir ki?
Kazananlar belli, kaybeden yine
maalesef biz olduk...
Özelleþtirilme sürecinde biz en
büyük aðýrlýðý Priþtine’ye 22 kilometre uzaklýkta Glogovaç’ta bulunan
Nikel Maden Ocaðý’na verdik.
Glogovaç’taki Nikel Maden
Ocaðý’nýn Türkiye’den bir þirketin
satýn alýnmasý durumunda, bu konuda baþta dönemin Kosova Baþbakaný
olmak üzere Bakanlar, maden ocaðý
TOBB’un Desteði ile Priþtine Uluslararasý
Üniversitesi Açýlýyor
Uzun bir süredir hazýrlýklarý devam eden, Uluslararasý Priþtine Üniversitesi (Prishtina International University - PUI) eðitim ve öðretim
faaliyetlerine 1 Kasým 2007 tarihinde baþlayacak.
T
ürkiye Odalar ve Borsalar
Birliðinin giriþimi ile kuruluþ
çalýþmalarýna baþlayan üniversite Kosova’nýn baþkenti Priþtine’de
kuruluyor. Ýmzalanan protokol ile,
Uluslararasý Priþtine Üniversitesi,
Türkiye’nin en iyi dört üniversitesinden
biri olan Ankara TOBB Ekonomi ve
Teknoloji Üniversitesi ile iþbirliði
içerisinde olacak. Türkçe, Arnavutça,
Boþnakça ve Ýngilizce olmak üzere dört
dilde eðitim verecek olan üniversitede
en yüksek uluslararasý standartlarda
olacak.
Uluslararasý Priþtine Üniversitesi
(PIU) Yönetim Kurulu üyesi Cemil
Luma, Balkanlarýn Sesi- Prizrenliler
WEB’e
yaptýðý
açýklamada,
Türkiye’nin Kosova’daki Türkçe
eðitime verdiði destek çerçevesinde,
TOBB iþbirliðiyle uluslararasý üniversitenin
açýlmasýnýn
ardýndan
Türkiye’nin Kosova‘da daha güçlü bir
þekilde
hissedileceðini
söyledi.
Açýlacak üniversitenin, Kosovalý gençlerin geleceðe güvenceyle bakmalarýna
yardýmcý olacaðýný söyleyen Luma,
üniversitenin Kosovalý gençlerin
rahatça iþ bulmalarýný saðlayacaðýný
belirtti. Böyle projelere Türkiye’de
bulunan sivil toplum kuruluþlarýnýn da
sahip çýkmasý ve desteklemesi gerektiðini söyleyen Cemil Luma, özellikle
Kosova Prizrenliler Kültür ve
Yardýmlaþma Derneðinden büyük
destek beklediklerini söyledi.
Uluslararasý Priþtine Üniversitesi’nde, ticaret, iþletme, ekonomi maliye
ve muhasebe alanlarýnda lisans, ekonomi ve iþletme alanlarýnda da lisansüstü
eðitim verilecek. Ayrýca Uluslararasý
Priþtine Üniversitesi’nin Türkiye’deki
eðitim ile denkliði bulunacak.
Bizlerde eðitim ve öðretim faaliyetlerine baþlayacak olan Uluslararasý
Priþtine Üniversitesi’nin (Prishtina
International University — PUI) kurulmasýnda emeði geçen tüm kiþi ve kuruluþlara, baþta TOBB Baþkaný Sn. Rýfat
Hisarcýklýoðlu’na ve TOBB Üniversitesi yetkililerine, Prizren Esnaf Derneði
Baþkaný Sn. Cemil Luma’ya ve Prizren
Esnaf Derneði üyelerine þükranlarýmýzý
sunuyoruz.
Ýstanbul Kosova Prizrenliler Derneði
15
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Türkçenin Kosova’sý
Güncel
Kayýp Uygarlýk ve Türkler
G
eçenlerde size Mu uygarlýðýndan söz açmýþtým.
Genel olarak bildiklerimi,
edindiklerimi paylaþmýþtým. Bu
sefer de varýn hep beraber iþin
Türklerle olan ilgisine deðinmiþ
olalým.
Churchward namlý araþtýrmacýdan
bahsetmiþtim. Ýþte, özellikle
Churchward’ýn Mu ile baðlantýlý
bulduðu tabletlerdeki yazýlar ayrýntýlý olarak “Dünya, insanýn
yaratýlýþýný ve insanýn ilk zuhur
ettiði yerin Mu olduðunu” ifade
ediyorlardý. Düþünce bu þekilde.
Tekrar etmiþ olayým; Mu uygarlýðý
konusunda yazdýklarým, edindiðim
bilgilerden temellenmektedir. Yoksa
ben buna yönelik bir araþtýrma yapmýþ deðilim. Bu tabletlerdeki
yaratýlýþ öyküsü kutsal kitaplardaki
yaratýlýþ öyküsüne çok benzer bir
þekilde anlatýlmýþ. Ayrýca; kayýp
kýtanýn Pasifik Okyanusu’nda,
Amerika ve Asya kýtalarý arasýnda
bulunduðunu, Kuzey Hawaii’den
Fiji ve Paskalya adalarýna kadar
uzandýðýný, doðusu ile batýsý arasýnda 9.500 km, kuzeyi ile güneyi
arasýnda yaklaþýk 4.500 km’lik bir
mesafe olduðunu anlatýyordu. Buna
dair çeþitli çizim ve uyarlamalar
var.
Kýta, deniz ve boðazlarla birbirinden ayrýlan üç ana kara
parçasýndan oluþuyordu. Pasifik
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Okyanusu’na tek tek ya da gruplar
hâlinde daðýlmýþ kayalýk adalarýn
tümü, bir zamanlar Mu kýtasýnýn
birer parçasýymýþlar. Bu kýta
üzerinde yaþayanlar yeryüzünü kolonize etmiþler. Mu kýtasý bundan 12
bin yýl önce korkunç yer sarsýntýlarýndan sonra, su ve ateþ girdaplarý içinde kaybolup sulara
karýþmýþ ve beraberinde 83 bin yýllýk bir uygarlýðý da götürmüþ.
Düþünceler bu þekilde.
Mu uygarlýðýnýn, yukarýda
incelemiþ olduðumuz kolonileþme
hareketlerinde her iki ana
kolonileþme hattýnýn (Doðu ve
Batý) Anadolu topraklarý için önemli bir yeri olduðunu görmekteyiz.
Mu halkýnýn bir kýsmýnýn Doðu
koloni hattýyla Anadolu’ya gelip ilk
atalarýmýzý oluþturduklarýný, Batý
koloni hattýný incelediðimizde ise
Mu kýtasýnýn en önemli kolonilerinden birinin büyük Türk boylarýndan biri olan Uygurlarýn atalarý
olduðunu görmekteyiz. Ayrýca, tarih
boyunca Anadolu’yla etkileþim
içinde olan Mezopotamya bölgesindeki uygarlýklarýn atalarýný da
Mu’dan göç edenlerin oluþturduklarý, söylenenler arasýnda. Anadolu
halkýnýn en eskisinden en yenisine,
yani en son göç olan Oðuz
Türklerinin göçüne kadar bütün
beslenme kaynaðý Moðolistan’dýr.
Ve Moðolistan bölgesini de Mu‘dan
Alpay
ÝÐCÝ
göç eden Batý kolonilerinin bir kolunu oluþturmuþtur. Atlantislilerin
göçü nasýl Mýsýr’ý meydana getirmiþse, orayý kendileri için büyük
bir göç yeri ve temel bir vatan yapmýþlarsa, Mu uygarlýðýnýn insanlarý
da Uygurlarý temel olarak
seçmiþlerdir. Dolayýsýyla iyilik ve
güzellikle, felsefeyle ilgili bütün
bilgileri oraya nakletmiþlerdir.
Uygurlarýn kaynaðý bugünkü
Moðolistan ve Gobi Çölü’nün dað
yamaçlarýna yakýn olan bölgelerdir.
Ergün Arýkdal’ýn da belirttiði gibi;
“Uygurlarýn inanç, bilim, sosyolojik yaþam, insan ve doða arasýndaki
denge, insan ve kozmos arasýndaki
yapýlar bakýmýndan getirip býraktýklarý esaslar çok doðrudur. Büyük
Uygur göçüyle birlikte Mu bilgeliði
ve Atlantis teknolojisiyle yetiþmiþ
olan büyük insanlýk güçleri de,
zekâsý ve zihni de göç etti. Bu
kalýtýmýn artýk ne Atlantis’te ne de
Mu‘da olmayýþý, bunlarýn sadece
bir kýsmýnýn Mýsýr taraflarýnda, bir
kýsmýnýn da Uygurlarda kalýþý çok
önemlidir. Bu insanlarýn en çok
taþýdýklarý özellik, duyular dýþý
algýlamayla ilgili kodlardýr diye
düþünüyor araþtýrmacýlar. Açýkçasý,
daha önce de dediðim gibi, bu tarz
konularda kesinliðin olmayacaðý
açýktýr. O sebeple de varýlan
sonuçlar, benim yaptýðým gibi
sunulur ve ilgililerin veya merak-
Soldan Saða
(Horizontal)
lýlarýn bu konuya daha da
eðilmeleri beklenebilir. Bunun
dýþýnda, meselenin günümüze olan
etkisini algýlamaya çalýþmak zordur. Ben tarihten sýk sýk söz açarým.
Çünkü onda kültürümüz var.
Bugüne dönük bir alan. Ancak, Mu
uygarlýðý konusu bu bahsolunan
tarihten de “tarih”.
Bu olduðu var sayýlan güçler,
mükemmel bir þekilde hiçbir bozulmaya ve eksilmeye yer býrakýlmadan o varlýklar tarafýndan
göçlerle Anadolu’ya yeniden getirilmiþ. Kaybolmuþ o yetenekler o
insanlar tarafýndan tekrar yayýlmýþ.
Bundan hareketle Anadolu insanýna, biraz ayrýcalýklý bir durum veriliyor. Bu insanlarýn iç yüzlerinin
sürekli bir þekilde ruhsal dünyaya
dönük olduðuna temas ediliyor. Söz
konusu ayrýcalýklarýn DNA’lar ile
taþýndýðý söylenmekte ve bunlarýn
Mu‘dan, Uygur akýmýndan intikal
eden bir vazife mirasý olduðu belirtilmektedir. Ýþte, Mu uygarlýðýnýn
Türklerle ilintili noktalarýndan birini de Uygurlar oluþturmuþ bulunuyor.
Bu tarz bir düþünüþü sizinle bilhassa paylaþmak istedim. Buna inanýp
inanmamaðýn dýþýnda, insan zihninin nelerle meþgul olabileceðini
göstermek istedim. Bu düþünüþü
kýnamak veya tam tersi yüceltmek
gibi bir amacým yok.
Geçmiþ her zaman ilgi çekmiþtir.
Dünyamýz ve bize dair bilinmeyenlerin olduðu malumdur. Bunlarý
genel insanlýk olarak da düþünebiliriz, mensup olduðumuz kültür
dairesi açýsýndan da fikir yürütebiliriz.
1. Aritmetik, cebir, geometri gibi
sayý ve ölçü temeline verilen
ortak ad
2. Türkiye’nin bir denizi —
Çoðunlukla spor yarýþmalarýnda
çoþturan kimse
3. Müzikte bir nota — Bir yarýþýn
belirli uzaklýðý kapsayan yan
bölüm — ren
4. Ýridyum — Bir araba plakasý —
Ýsim
5. Kollu olan, her biçimde kollu
olan — Karþýlýklý telefon çaðrýsý
6. Türkiyeli bayan þarkýcýnýn adý
ve soyadý
Yukarýdan
Aþaðýya
(Vertical)
1. Padiþah karýsý
2. Halk arasýnda sayýlan ve sözü
geçen, varlýklý kimse —
Elektrikdirenç birimi
3. Tetova araba plakasý —
Yüreklendirmeye yarayan
Ýspanyolca “yaþa”
4. Eren — “Electro Preparty law
learing”.
5. Alman eski futbolcusu Loter
...
6. Ücretle yük taþýyarak geçinen
kimse — Aduþ
7. Tür, çeþit, ilgi çekici kiþi —
Yýlýn 12 bölümünden her biri
8. Türk alfabesinin 12. ve 8.
harfi — Odalarda yere döþenir,
tepi
9. Çoðu Ýpekten yapýlmýþ kalýn
ip.
Geçen haftaki
bulmacanýn
çözümü no: 12
Keri Grant, Uno, Runye, Ri
Teba, T, Ý, Rita, Do, Leona, Liv,
Arsa, Gana.
To p l u m
16
“Doðru Yol” Derneði
Din ve Toplum
Onarýlýyor
Perþembe, 2 Ağustos 2007
[email protected]
[email protected]
M. Tevfik Yücesoy
GAYRÝ MÜSLÝMLERLE
ÝNSANÝ ÝLÝÞKÝNÝN ÖLÇÜSÜ
Müslüman’la zimmî (Ýslâm
hâkimiyetini kabul etmiþ ehli kitap
vatandaþ) arasýnda zorunlu olan her
türlü muameleyi yapmak caizdir
/Hindiye, V/348 (sirâciye’den/).
“Allah’ým, bana bir facirin nimetini
nasib etme ki, kalbim onu sevmesin”
(Benzer hadis için bk. el-Hindî, age.
N211 (deylemi’den)), buyrulmuştur.
Kâfir ise facirden daha şeddidir.
Müslüman, onlarýn ömürlerinin
uzun, iþlerinin iyi olmasýna vb. dua
edemez. Onlarýn baðýþlanmalarýna
da dua edemez. Çünkü Allah (cc)
müþrikleri asla baðýþlamayacâðýný
bildirmiþtir (K. Münafikûn (63) 6).
Buna raðmen baðýþlanmalarýný istemek, Allah’ý yanlýþ hüküm vermekle
suçlamak olur ki, buna “küfür”
diyenler bile vardýr (bk. Karafi, elFuruk, IV 6259 vd). Ancak onlarýn
hidayetine dua edilebilir (Bezzazýye
VI/355; Hindiye, V/348).
Bir Hýristiyan bir Müslüman’ý evindeki ziyafete çaðýrmasý durumunda;
birbirlerinden ticâret yapmalarý
dýþýnda aralarýnda bir dostluk ve
beraberlik bulunmuyorsa, bazýlarýna
göre bu ziyafete gitmek helâldir.
Çünkü bu bir nevî iyiliktir.
Mahzurlu olmadýðý gibi mensuptur.
Bazýlar da: Müslüman’ý bir Mecusî
ya da Hýristiyan’ýn yemeðe çaðýrmasý halinde, eti çarþýdan (Ýslâm
ülkesinde) almýþ olduklarýný
söylemiþ olsalar bile, Müslüman’ýn
o yemekten yemesi mekruhtur,
demiþlerdir. Çünkü Mecusî boðularak ve dövülerek ölen hayvanýn
etini de yer. Nasranî’nin ise özel bir
boðazlama þekli yoktur. Ya boðarak,
ya da Müslüman’ýn kestiðini yer.
Ama çaðýran Yahudi olursa,
Müslüman’ýn onun yemeðinden
yemesinde beis yoktur. Çünkü
Yahudi, ancak Yahudi’nin ya da
Müslüman’ýn boðazladýðýný yer
(Kâdihân, NI/401). Ne var ki, kâfirin
yemeðini sürekli yemek mekruhtur.
Mecburiyet halinde bir-iki defa
yemede mahzur olmayabilir
(Hindiye, V/347).
Yahudi ve Hýristiyan bir hastayý
ziyaret edebilir. Mecusî’de ihtilaf
vardýr. Resulüllah‘ýn ziyaret ettiði
vakidir. Amcasýný da ziyaret
etmiþlerdir (agk.; Ayrýca bk.
Hindiye, V/347).
Kâfiri bir ihtiyaç ya da yolculuk
durumunda misafir etmesinde beis
yoktur (Hindiye, V/347).
Bir kâfirden Müslüman’ýn hediye
almasý, eðer dini salabetini kýracak
ve onu ona borçlu hale getirecekse
caiz olmaz. Böyle bir durum yoksa
caiz olur (Bezzâziye, VI/347). Zira:
Ailemizin deðerli büyüðü
Yakup Guþi’yi
Ölümünün birinci yýlýnda rahmetle anýyoruz.
Saygýn, sevgin ve deðerli anýlarýnla hep
kalbimizde yaþayacaksýn. O eþsiz
sevginle gönlümüzdeki yerini her
zaman koruyacaksýn. Ruhun þad,
mekanýn Cennet olsun.
Kýzkardeþi: Müþerref,
Kardeþleri: Ýsak, Erhan,
Yengeleri: Cüli, Besire,
Torunlarý: Drita, Mirem, Seat, Anesa,
Nida, Edin ve Guþi Ailesinden
tüm yakýnlarý.
Y
arým asýrdan fazla Prizren’de
faaliyet gösteren en büyük
derneklerden biri olan “DOÐRU
YOL” Türk Kültür Sanat Derneði’nin,
Prizren’nin merkezi Þadýrvan’da pek
bakýmlý olmayan dernek binasý TÝKA
katkýlarýyla onarýlýyor. XX. asrýn
baþlarýnda inþa edilen “DOÐRU YOL”
binasý günümüze kadar
derneðin imkânlarýyla gerçekleþen bazý küçük onarýmlar
sayesinde ayakta kalmasýna
raðmen, son yýllarda maddi
sýkýntýsý yüzünden bakýmsýz
kalan bina büyük ölçüde tahribat görmeye baþlamýþtýr.
Dernek Baþkaný Ýrfan
Þekerci’den almýþ olduðumuz
bilgilerde, gerçekleþmekte olan
bu onarýmla derneðin yoðun
yaðmurlardan dolayý çökme
durumunda olan çatýsý yaný sýra
çatýdan yaðýþlarýn sýralý olarak dernek
içine yaðmasý nedeniyle büyük hasar
gören dernek döþemesinin de genel bir
tamirden geçirileceði tefhim edilmektedir. Bu onarýmlar yaný sýra derneðin
bütün zemini de yepyeni döþeme ile
yenilenecektir ve derneðin bodrum odasý
da tamamýyla yenilenerek yeni bir kimliðe kavuþacaktýr. Bütün bu onarýmlar
yanýnda derneðin zemin katý da bütün
olarak badana edilecektir.
Doðru Yol Derneði’nde gerçekleþmekte
olan bu onarýmýn toplam maliyeti 8.300
Avro deðerindedir. Bütün bu onarým
masraflarý, proje itibarýyla TÝKA tarafýndan karþýlanmaktadýr.
Yapýlacak olan bu onarým sonrasý
dernekte çalýþmakta olan bütün kollarýn
planlaþtýrýlmýþ sýralý etkinliklerinin
gerçekleþmesinde önceleri gibi hiçbir
engelin olmayacaðýný belirten baþkan
Þekerci, bu onarým projesinin
gerçekleþmesi derneðin ileriki
planlarýnda da büyük katkýda
bulunacaktýr. Bu onarým
sadece dernekteki etkinlikleri
deðil ayný zamanda dernekte,
yoðun yaðýþlar nedeniyle diðer
hasarlarýn da meydana
gelmesini ve genel olarak
dernek binasýnýn daha da tahribat görmesini engelleyecektir.
Bu onarým projesinin gerçekleþmesine raðmen derneðin en
büyük amaçlarýndan biri, en kýsa zamanda derneðin bu eski binasý yerinde,
(“Agimi” Derneði’nin gibi), yeni bir
dernek binasýn inþa edilmesidir. Çünkü
yarým yüzyýldan fazla faaliyet gösteren
ve Türkiye topraklarý dýþýnda Türk varlýðýný, Türkçemizi ve Türk musikisini
korumaya ve dimdik ayakta tutmaya
saðlayan en büyük derneklerden biri
olarak “DOÐRU YOL” böyle bir
binasýnýn olmasýný da hak etmiþtir.
Değerli annemiz, ablamız, kayınvalidemiz, ninemiz
İhsan (Randobrava)
Baymak’ı
Ölümünün 40. gününde rahmetle anar mekanının
cennette olması için yüce Allah’a duacıyız.
Her zaman kalbimizde yaşayacaksın.
Acıyanlar:
Oğulları: Şükrü, Fikri ve Naser
Kızı: Türkan
Kardeşi: Süleyman
Eşi: Gülten
Gelinleri: Bahar ve Ariyeta
Damadı: Nafiz
Torunları: Sebil, Saner, Selen, Fati ve
Bertan
R.V.
17
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Aþýk mýsýnýz?..
Gençlik
a) Mutlaka odur
b) Annecim arýyor
c) Kesin patrondur, bayramýmý kutlayacak
d) Of, gene odur arayan, en iyisi yok dedirteyim
e) Evsahibiiiiiiiii...
4- Güzel bir lokantada güzel bir akþam yemeði yediniz...
Aþýk olup olmadýðýnýz konusunda
tereddütlüyseniz, hazýrladýðým bu test
çözünüz...
1- Þirin’‘iniz için daðlarý deler misiniz?
a) Delerim.
b) Şirin olmazsa Leyla olur...
c) Þu romatizmalarým olmasa...
d) Bu zamanda kaldý mý öyle þey?
e) Tepe delsem?
2- Onunla randevunuza yarým saat var...
a) Ohoooo, ben çoktan geldim, yerimi aldým bile
b) Noolmuş yani?
c) Tamam tamam þimdi çýkýyorum evden
d) Zamanýnda gidersem þýmarýr, iyisi mi biraz beklesin.
e) Hava da çok soðuk yahu.
3- Telefon çalýyor...
a) Hiç olur mu aþkým, tabi ki ben ödeyeceðim hesabý
b) Caným bende bozukluk kalmamýþ da, bu seferlik
sen öder misin?
c) Ay çok sýkýþtým, tuvalete gidiyorum ben
d) Yuh, ne kazýk hesap lan bu, ödemiyorum arkadaþ...
e) Hesabý yarý yarýya ödeyelim aþkým, neme lazým
ileride ayrýlýr mayrýlýrsak içimize dert olmasýn
5- Sizce O...
a) Dünyanýn en harika insaný
b) Sýradan birisi iþte
c) Halamýn oðlu/kýzý
d) Ehveni şer
6- Yemek yiyorsunuz...
a) Asla!
b) Elimi sallasam ellisi
c) Yenisini bulursam niye olmasýn
d) Ondan iyisini mi bulacaðým
9- Gülü soluncaya kadar onu?
a) Ölünceye kadar
b) Boþayýncaya kadar
c) Alt kattaki komþunun kýzýný tavlayýncaya kadar
d) Koklayýncaya kadar!
10- 02 Temmuz 1999?
a) Tanýþma yýldönümümüz
b) Pazartesi
c) Ýþbaþý
d) Çamaþýr makinesinin son taksidi
e) Bir ay sonra boþanmanýn ilk duruþmasý var
DEÐERLENDÝRME VE SONUÇ: Bol bol (a) harfini
iþaretleyenler bu testten alýnlarýnýn aþkýyla sýyrýlmýþtýr.
Diðerleri gözüme görünmesin!..
a) Aklýmda gene o var!
b) Kaptýrdým gidiyorum gece rahatsýz olmasam bari
c) Mmmmm... Musakka da nefis olmuş
d) Bir de buz gibi raký olsaydý
7- Aþk mý yoksa ne?
a) Gene aaaşk!
b) Galatasaray’‘ýn çeyrek final maçý
c) Chat!
d) Galata Köprüsü’‘nda balýk tutma
8- Ondan vazgeçmek?
Arkadaþlýðýn önemi…
Savaþýn en kanlý gunlerinden biriydi. Asker en iyi arkadasinin az ileride, kanlar icinde yere dustugunu
gördü. Ýnsanin basini bir saniye siperden cikaramayacagi gibi bir ates altindaydilar.
Asker tegmenine kostu hemen:
- Komutanim, bir kosu arkadasimi alip geleyim mi?
“Delirdin mi?” der gibi bakti tegmen...
- Gitmege degmez oglum, arkadasin delik desik olmus.
Buyuk olasilikla
ölmustur bile. Kendi hayatini da tehlikeye atma sakin!
Ama asker o kadar israr etti ki, tegmen izin vermek
zorunda kaldi.
- Peki, dene bakalim!
Asker yogun ates altinda firladi siperden ve mucize
eseri, arkadasinin yanina kadar gitti, yarali arkadasini
- Gene de degdi komutanim, cunku yanina vardigimda
henuz yasiyordu...
Ve onun son sözlerini duymak, dunyalara bedeldi benim
icin...
Ve, hickirarak, arkadasinin son sözlerini tekrarladi:
“Gelecegini biliyordum!”
GELECEGINI BILIYORDUM!
Kalbimizde “arkadaslik” denilen bir mucize var. Nasil
oldugunu, nasil basladigini bilemezsiniz. Ama bunun
ozel bir armagan oldugunu, Allah’in bir lutfu oldugunu
bilirsiniz.
Gercekten de arkadaslar nadide mucevherlerdir.
Yuzunuzu guldurup, basarmaniz icin cesaret verirler.
Sizi dinlerler ve kalplerini acmaya hazirdirlar
Özlü sözler…
AŞK ÇOK RENKLİ BİR ÇİÇEKTİR AMA
YETİŞTİĞİ YER KORKUNÇ UÇURUMLARIN
KENARIDIR.(STENDHAL)
sirtlandigi gibi tasidi. Birlikte siperin icine yuvarlandilar.
Tegmen kosup yaraliya bir goz atti ve nefes nefese bir
kenara yikilmis askere döndu:
- Sana hayatini tehlikeye atmaya degmez, dememis miydim! Bu zaten ölmus...
- Degdi Komutanim, degdi! dedi asker.
- Nasil degdi, arkadasin zaten ölmus, görmuyor musun?
SAÇMA BİR ZAMANIN KIYISINDA
KURULMUŞ YAŞAMDAN NE FAYDA BEKLENEBİLİR Kİ GEÇ OLMADAN GİTMELİ
SIYRILMALI MAKAMSIZ UMUTLARLA
YANYANA GÜZEL BİR YAŞAM TAŞINMALI
BERRAKLIKLARA...
TAŞI DELEN SUYUN GÜCÜ DEĞİL
DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİDİR.
21 Mart - 20 Nisan
Pazartesi sendromunu bu hafta unut! Senin
için hafta dolu dizgin baþlayacak. Renkli
günler, ip üstünde cambazlar, ateþlerin içinden geçmeye çalýþanlar. Kendini sirkte hissetmen doðal.
Boðalar cazibeleri, sabýrlý olmalarý ve
zekalarýyla tanýnýrlar. Ama en karakteristik
özellikleri “tembellikleri”dir. Bu tembellik
illeti baþýmýza hep bela olur! Aman bu hafta
bu huyun seni ele geçirmesin.
21 Mayýs - 21 Haziran
Biliyorum, çok sýkýldýn. Sorumluluklar, bitmeyen görevler, memnun edilemeyen insanlar, aile içi çatýþmalar… Hepsi seni ne
zamandýr boðuyor, deðil mi? Artýk derin bir
oh çekebilirsin.
Bu hafta yengeç yürüyüþü pratiði yapmanda
fayda var. Yandan yandan, çaktýrmadan ortamlardan kaçmaya bak! Heyecan ve merak içinde
katýlacaðýn bazý organizasyonlar, sende büyük
düþ kýrýklýklarý yaratacak þekilde sýkýcý olabilir.
23 Temmuz - 22 Aðustos
21 Nisan - 20 Mayýs
22 Haziran - 22 Temmuz
“Kralýn önünde saygýyla eðilin!” Bu hafta bu
sözleri çok duyacaksýn. Seni diðerlerinden
ayýran liderlik özelliðin bu hafta da iþ baþýnda olacak. Her zamanki cesaretin ve kararlýlýðýnla iþlere el atacak.
Bu hafta terazinin aþk yönü aðýr basýyor!
Heyecan dolu ve neþeli günler geçirebilirsin.
Uzun zamandýr hoþlandýðýn insanla aranda
yeni ve duygu yüklü bir yakýnlaþma baþlayabilir.
23 Aðustos - 22 Eylül
23 Eylül - 22 Ekim
Tamam, istemediðin geliþmeler yaþanýyor.
Hayatýnda bazý sorunlar da var; ona da tamam!
Ama hayat böyle melankoli ile geçmez ki!
Arkadaþlarýna bir kulak ver. Seni neþelendirmek için nasýl da deli divane oluyorlar!
22 Kasým - 20 Aralýk
Bu hafta senin için plan haftasý! Yakýn bir dostunun baþýndan geçenler seni de gelecekle ilgili
planlar yapmaya itebilir. Hayatýnýn ne yöne gittiði, yapmak istediklerin ve yaþamak istediðin
hayatla ilgili derin düþüncelere dalabilirsin.
Bu hafta da yine gerginlik içerisindesin!
Ýnsanlarla iliþkilerinde biraz daha sabýrlý
olmak iþine yarayabilir. Öyle hemen sinirlenip parlamanýn bir anlamý yok. Üstelik sen
böyle davrandýkça iþler daha da sarpa sarýyor.
En yakýn arkadaþlarýndan birinin doðum günü
yaklaþýyor. Ona sürpriz bir parti ayarlayabilir,
uzun zamandýr görmediði dostlarý ve sevdikleriyle hoþça vakit geçirmesini saðlayabilirsin.
20 Ocak - 18 Þubat
23 Ekim - 21 Kasým
21 Aralýk - 19 Ocak
Para! Para! Para! Bu aralar kalbin sadece
yeþiller için atýyor anlaþýlan. Dert ettiðin þeye
bak! Bugün olmasa yarýn olur, yarýn olmasa
sonraki gün… Merak etme, bu maddi sýkýntýlar çok yakýnda son bulacak.
Bu hafta þans yüzüne gülüyor! Hiç
ummadýðýn yerlerden beklenmedik haberler
alabilirsin. Hafta boyunca “asla olmaz”
dediðin olaylarýn gerçekleþmesini izleyebilir,
kendini cennette zannedebilirsin.
19 Þubat - 20 Mart
Kadýn
Güneþ koruyucularý
hakkýnda bilmeniz
gerekenler
Perþembe, 2 Ağustos 2007
verir. Bunun dýþýnda vücutta,
sýrt, göðüs ve el üstünde de çýkabilirler.
Leke konusunda her þeyden
önce dikkatli bir fizik muayene
ve iyi bir anemnez þart. Lekeler,
doðuþtan, çocukluk ve hamilelik
döneminde geçirilen bir takým
sistemik rahatsýzlýklar sýrasýnda
kullandýðý ilaçlar ile birlikte
artýþ gösterebilir. Bunun dýþýnda
güneþe maruz kalan bölgelerde
leke artýþýnýn olup olmadýðý da
incelenmelidir.
Güneþ banyolarý ve bronz renk, herkese çok çekici gelse de cildimiz
güneþe direkt teslim edilmeyecek derecede hassas ve
deðerli bir organdýr.
Y
akýn geçmiþe kadar özellikle
batýlý insanlar için beyaz ten
güzelliðin ve estetiðin sembollü iken, kadýnlar kendilerini
güneþe karþý korumak için rengarenk uzun elbiseler, þapkalar ve
þemsiyeler ile gezerken, hatta beyazlaþmak için arsenik içmeyi bile
göze alýrken 1900 yýllardan bu yana
beyaz ilahlar yerlerine saatlerce
kendilerine cömertçe güneþe teslim
eden veya her fýrsatta solaryum
salonlarýna koþan bronzlaþmýþ
güzellere kaptýrdý.
Güneþ banyolarý ve bronz renk,
herkese çok çekici gelse de cildimiz
güneþe direkt teslim edilmeyecek
derecede hassas ve deðerli bir
organdýr. Güneþten sonra cildimizde
kendisini sevimli veya sevimsiz
belirtiler þeklinde gösteren bir çok
cilt hasarýna rastlamak mümkün.
Bunlarýn arasýnda sýklýkla çiller,
güneþ lekeleri, erken yaþlanma,
kanser ve kataraktý sayabiliriz.
Bunca nedenleri göz önüne alýrsak
güneþin faydalarýndan yararlanarak,
zararlarýndan da bilinçli ve planlý
bir þekilde korunmak gerektiðini
unutmamak gerekir.
SPF Sun Protection Factor yani
güneşten koruma faktörü UV ýþýnlarýný filtre eden ve zararlarýný en
aza indirecek son yüz yýlýn en
önemli buluþudur. Her cilt tipinin
güneþte yanmayarak ve etkilenmeyerek kalabileceði süre farklýdýr.
Kimileri çok kýsa bir sürede güneþe
karþý hassasiyet gösterirken, kimisi
ise çok uzun süre güneþe karþý
dayanaklý olabiliyor. SPF adý verilen
ürünler ise güneþe karþý dayanýklýlýk
süresini uzatýr. Örneðin SPF koruyucu olmadan güneþte 15 dakikada
pembeleþip kýzarýyorsanýz bu süre
SPF 6 ile (6 faktör içeren güneþ
koruyucu) 90 dakikaya uzayacaktýr.
SPF 10 ile (10 faktor içeren güneþ
koruyucu) 150 dakikaya kadar uzayacaktýr. Daha doðrusu ne kadar yüksek faktörlü güneþ koruyucu kullanýrsanýz zararlý etkilere karþý koruma da o kadar uzayacaktýr. En
doðrusu bu ürünleri seçerken doðru
bir politika izlemeniz.
- Bileþiminde hem UVA hem UVB
koruma içeren ürünleri seçin. UVA
cildin derinliðini, UVB cildin
yüzeysel tabakasýný etkilediðinden,
UVA ciltteki tahribatýný uzun sürede
kýrýþýklýk ve elastikiye kaybý þeklinde, UVB ýþýnlarý ise tahribatýný
kýsa sürede güneþ yanýðý þeklinde
gösterir.
- Seçiminizi çinko oksit ve titan
dioksit içeren ürünlerden yana kullanýn. Birleþiminde bu maddeleri
içeren ürünler size daha uzun süreli
ve kaliteli koruma saðlayacaktýr.
- Günlük bakýmda en az 15 faktörlü
SPF kremler kullanýn. Bu sayede
UVB ýþýnlarýný yaklaþýk %90
oranýnda engellenmiþ olur. Hassas,
allerjik ve açýk ten rengine sahip
iseniz daha yüksek faktörleri tercih
edin.
- Ýçeriðinde etkili maddeler bulunduktan sonra pahalý güneþ koruyucu
ile ucuz güneþ koruyucu arasýnda
büyük fark yoktur. Cebinize uygun
olaný seçin ve cildinize bu sihirli
kremden bol bol sürün. Unutmayýn
yetersiz kullanmak veya etki süresi
geçtikten sonra yeniden krem
sürmemek size gereken yararý
gösteremez.
- Makyaj yapýyorsanýz sýra ile nemlendirici, güneþ koruyucu ve
fondöteninizi uygulayýn. Bazý SPF
ürünler nemlendirici özelliði
taþýdýðý gibi bazý nemlendiriciler de
güneþ koruma faktörü içerebilir.
Birçok zaman hem nemlendirici
hem de güneþ koruyucu kullanmanýz gerekirken zor durumda
kaldýðýnýzda her 2 özelliði taþýyan
tek ürün de kullanabilirsiniz.
- Su, deniz, kar UV ýþýnlarýný þiddetli yansýtýrlar. Kayak yaparken
veya plajda uzun süre kaldýðýnýzda
daha fazla koruyucu kullanýn.
Sakýn gölgede oturduðundan dolayý
koruyucu sürmeyi imal etmeyin.
- Ürün seçerken üzerine “water
proof” veya ”water resistant”
yazanlarý tercih edin. Uzun süre
suda kaldýðýnýzda, terlediðinizde,
güneþ koruyucu etkisini kaybedebilir. “Water proof” yani suda çýkmama özelliði olanlar terleme ve su
ile akmazlar ve etkilerini sürdürürler.
- Güneþ koruyucu kullanmanýn yaþ
sýnýrý yok. Bebek, yaþlý, genç,
herkes güneþin risklerinden etkilenir. Bebeklere 6-8 aylýktan
itibaren koruyucu sürmeli. 16 yaþýn
altýndaki çocuklarda deri ince ve
hassas olduðundan uzun süre dýþarda oynamak ve gezmek ciltlerini
tahrip edebilir. Ve kanser riskini
artýrabilir, ileri yaþlarda ise güneþ
koruyucu en iyi antiaging kreminiz
ve yaþla birlikte artan birçok güneþ
hasarýnýn engelleyicisi olacaktýr.
Cilt lekeleri
Lekeler, doðuþtan, çocukluk ve
hamilelik döneminde geçirilen bir
takým sistemik rahatsýzlýklar sýrasýnda kullanýlan ilaçlar ile birlikte artýþ
gösterebilir.
Leke, hem kadýn hem erkeklerde en
yaygýn görülen cilt rahatsýzlýklardan
biridir. Lekelerin birçoðu özellikle
yanak, alýn ve çeneye yerleþir, yüze
daha mat ve pürüzlü bir görüntü
18
Ýyi huylu ve kötü huylu
lekelerin olduðunu unutmadan,
konunun uzmaný olan dermatologlara baþvurmak ve profesyonel yardým almak gerekebilir.
Ýyi huylu lekeler kiþiye estetik açýdan rahatsýzlýk vermediði takdirde
alýnmasýna gerek yoktur. Diðer yandan kötü huylu ben ve lekeleri kontrol altýna almak, ben haritalarýný
çýkartmak ve 6 aylýk periyotlar þeklinde onlarý takip etmek, gerektiðinde cerrahi operasyonla aldýrmak
gerekebilir.
Lekenin nedenleri
•
•
•
•
•
•
Güneş
Hormonal deðiþiklikler
Bazý sistemik hastalýklar
Genetik
Enfeksiyonel hastalýklar(mantar…)
Ýlaç, yanlýþ kozmetikler
Ananaslý Tatlý
Malzemeler:
bir paket yulaflý bisküvi
bir paket krem şanti
bir bardak süt
bir çorba kaþýðý mýsýr unu
bir büyük kutu ananas konservesi
bir kutu krem peynir
biraz tereyaðý
Yapýlýþý:
Bisküvileri dövüp, kýrýn. Biraz
tereyaðý ile kanþtýrýp, servis tabaðýna koyup, buzlukta donmaya
býrakýn. Krem þantiyi bir su bardaðý sütle çýrpýn. Ýçine krem
peynirin yarýsýný katýp, karýþtýrýn.
Bu kanþým biraz ananas suyu ile
sulandýnlir. Diðer tarafta kalan
ananas suyu, bir çorba kaþýðý mýsýr
unu ile pelte gibi piþirilir.
Bisküviden yapýlmýþ tartýn üzerine
krem þantili kanþým dökülür, sonra
aýýanaslar dizilir ve en üste ananas suyu
ile yapýlan pelte dökülerek buzdolabýna
kaldýnlýr. Ananas yerine viþne ile de
yapýlabilir.
Ananaslý kek
Malzemeler:
4 yumurta
1 bardak un
1 bardak şeker
vanilya ve kabartma tozu
Ayrýca 3 kaþýk þeker
Yapýlýþý:
3 kaþýk þekeri keki piþireceðimiz kapta
yakalým bir kenara býrakalým. Ayrý bir
kapta yumurtalarý kar haline gelene
kadar çýrpalým. Sonra þekeri ekleyip
þeker eriyene kadar çýrpalým. Sonra
unu, kabartma tozunu ve de vanilyayý
da ekleyip biraz daha çýrpalým. Þekeri
yaktýðýmýz kaba ananaslarý dizip üstüne
kek hamurunu döküp fýrýna verelim.
Fýrýndan çýkýnca kalýbý ters çevirelim
soðuk servis yapalým.
19
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Gökkuþaðý
B
ir yaz gününde ýþýk, su ve hava kýsa bir
süreliðine buluþunca gökkuþaðý oluþur.
Ne kadar güzel bir manzara! Atmosferin
bu olaðanüstülüðü yerel bir yaðmur sýrasýnda
yada hemen yaðmurun arkasýndan görünür.
Gökkuþaðýnýn ufuk çizgisine doðru çizdiði kavisi, ufuk çizgisinin altýndaki yaðmur damlacýklarýný göremeyeceðimiz için takip edemeyiz.
Fakat yerden ne kadar yüksekte olursak
gökkuþaðý halkasýný o kadar fazla görürüz. Bu
yüzden uçakta iken gökkuþaðý tam bir daire
olarak görünür.
Güneþ ýþýnlarýnýn yaðmur damlalarý içindeki
yansýmasý ve kýrýlmasýyla oluþan gökkuþaðý
farklý renkleri gösteren þeritlere bölünmüþtür.
Yansýma yaðmur damlalarýnýn yüzeyindeki ýþýk
dalgalarýnýn geri dönüþüdür. Beyaz görünen ýþýk
ise aslýnda kýrmýzý, turuncu, sarý, yeþil, mavi ve
mor renkten oluþmuþtur.
Güneþ ýþýðý bir su damlasýna girdiði zaman bu
ýþýðýn bir bölümü su damlasýnýn içinden
tamamýyla geçemez fakat iç yüzeyde yansýr ve
girdiði yerden çýkar. Ve bu ýþýk, su damlasýna
girerken ve çýkarken kýrýlýr. Bu oluþum çok
sayýdaki yaðmur damlalarýyla tekrarlanýr ve
gökkuþaðý oluþur.
Ýnsanlar yüzyýllardýr gökkuþaðý hakkýnda sorular sormaktadýrlar. Sýkça sorulan bu sorulardan
1
biri gökkuþaðýnýn ne kadar uzakta olduðudur.
Ýþte bu zor bir soru! Bunu oluþturan yaðmur
damlalarý ne kadar uzak? Bir yaðmur bulutunun
özellikle hareket ediyorsa ne kadar uzakta
olduðunu tahmin etmek çok zor. Gökkuþaðýnýn
uzaklýðý renkli ýþýða katkýda bulunan en yakýn
ve uzak yaðmur damlalarýna göre geniþlemektedir. En yakýn yaðmur damlasý millerce uzaklýkta
olabilir.
Gökkuþaðýnýn altýndan geçebilir misiniz? Fizik
kurallarýna göre hayýr. Gökkuþaðý su ve ýþýktan
oluþmuþtur. Sýrtýnýz güneþe dönükken
gökkuþaðý her zaman karþýnýzda olacaktýr.
Bununla birlikte eski bir inanýþ vardýr…Her
kim gökkuþaðýnýn altýndan geçerse erkek kadýna
kadýn erkeðe dönüþecektir…
Ýki kiþi ayný gökkuþaðýný görebilir mi? Hayýr.
Ýki kiþi de farklý bir gökkuþaðý görecektir.
Neden? Çünkü yaðmur damlalarý sürekli yer
deðiþtirdikleri için görünüþü de deðiþmektedir.
Birçok kültür gökkuþaðýný cennet ile dünya
arasýndaki köprü olarak görmektedir. Doðadaki
en güzel manzaralardan biri olan gökkuþaðý batý
kültüründe umut ve þans sembolü olmuþtur.
Ýran Müslümanlarýna göre gökkuþaðýndaki renklerin bir önemi vardýr. Yeþil bolluk, kýrmýzý
savaþ ve sarý ise ölüm anlamýna gelir.
Sibirya’da güneþin dili olarak düþünülür. Güney
Amerika’daki Hintliler ise denizin üzerinde
görülmesinin bir þans olduðuna inanýrlar.
900’lü yýllarda tiþört icat
edildiðinde görülmesi
düþünülmemiþti! Çünkü
tiþörtler Amerikan Ordusu
askerlerinin yün kazaklarýnýn
altýna giymesi amacýyla çamaþýr
olarak tasarlanmýþtý.
Tiþörtler, Hollywood yýldýzlarý James Dean ve Marlon
Brando tarafýndan filmlerde
giysi olarak kullanýlmaya
baþlanana kadar ordu tarafýndan
iç çamaþýrý olarak kullanýlmaya
devam etmiþtir. Tiþörtlerin bu
þekilde kullanýlmasý tüm
dünyayý þok etmiþti ama ayný kanda da çok popüler olmuþtu!
Günümüzde düz, yazýsýz, resimsiz tiþört bulmak artýk zor
olsa da 1948 yýlýna kadar tiþörtler sadeydi. Ama 1948 yýlýnda
New York’da seçim kampanyalarý için tiþörtlerin üzerine ilk kez
slogan basýldý.
50’li yýllara gelindiðinde artýk herkes tiþört giyiyor ve þirketler tiþört üzerine slogan ve resim yapýþtýrýp hatýra eþyasý olarak
satýyorlardý.
Asýl patlama 1959 yýlýnda baský tekniklerinin geliþtirilmesiyle
oldu. Artýk her döneme damgasýný vuran yenilikler vardý. 60’lý
yýllarda savaþ karþýtý sloganlar taþýyan ve 80’lerde ise bol tiþörtler
unutulmazlar arasýna girmiþti bile.
Atatürk
Bir gün sordum babama,
Atatürk neden büyük?
Çocuðum dedi bana,
Onu seviyor her Türk.
Onu biz deðil yalnýz
Üstün tanýr her millet.
En büyük eseridir,
Kurduðu Cumhuriyet.
Ý
Tavşanın çıkışa ulaşmasına yardım eder misin?
Tiþörtün Ýlginç
Tarihi
Çok kötü bir zamanda,
Uçurumdaydý vatan.
O büyük kahramandý,
Yurdumuzu kurtaran.
Kalbimiz sevgi dolu,
Yol gösteren O, Türk’e.
Yolumuz O’nun yolu,
Saygý duy Atatürk’e.
Ýstiridyeler
Ý.Hakký Talas
stiridyeler denizde yaþayan yumuþakçalardýr. Yumuþakçalar
arasýnda midyeler, ahtapotlar ve salyongozlar da yer alýr.
Ýstiridyeler hemen hemen bütün tropik ve ýlýman bölge
sularýnda bulunur. Genellikle sýð kýyý sularda yaþarlar. Ýstiridye
kabuðunu oluþturan iki parçaya çenet denir. Çenetlerin üstü girintili çýkýntýlý, içi sedef denen parlak bir maddeyle kaplýdýr. Bazý
istiridyeler çenetleri arasýndan giren kum taneciklerini sedefle
sararak inci oluþturur. Ýstiridye sert kabuðuyla yumuþak vücudunu korur. Ýnsanlar bu etli bölümü çok eski çaðlardan beri severek yerler.
Ýstiridyeler yumurtlayarak ürer. Yumurtadan
çýkan yavru toplu iðne
baþý kadar küçüktür.
Yavrular bir süre suda
serbestçe yüzer. Daha
sonra bir kayaya yada
baþka bir sert yüzeye
tutunurlar. Ýstiridyeler
suda sürüklenen çok
küçük bitki ve hayvanlarla beslenir. Bazý
istiridyeler 25 yýl kadar
yaþayabilir.
Ýstiridye üretmek için suyun altýnda özel yerler hazýrlanýr. Bu
istiridyelerin bir bölümü yenmek, bir bölümü ise inci elde etmek
için üretilir. Ýnce elde edilmek istenen istiridyelerin içine genellikle küçük bir kabuk parçasý yerleþtirilir. Daha sonra istiridye bu
kabuðu sararak yuvarlak bir inci oluþturur.
Reklam
Perþembe, 2 Ağustos 2007
Kendi komþularýnýn kültürünü ve dilini tanýma imkâný olacaðý bir gelecek için çocuðunuzu hazýrlamak ister miydiniz?
Kaliteli bir ortam ve profesyonel eðitime sahip eðitimcilerin olduðu bir okul öncesi kurumda çocuðunuzun eðitim görmesini ister miydiniz?
Çocuðunuzun bu iki dilliliði tanýmasýný ve toplumsal faydalar elde etmesini ister miydiniz?
Mozaik Gruplar çok yakýnda Prizren ve Ýpek’teki çocuk yuvalarýnda açýlacaktýr.
Prizren’ in “Yllka” Çocuk Yuvasý’nda iki “Mozaik” grubuyla çalýþýlmaya baþlanacak. Grubun birinde iki çalýþtýrýcýdan biri Arnavutça diðeri
ise Türkçe dilinde eðitim yapacak. Diðer grupta da iki çalýþtýrýcýdan biri Arnavutça diðeri ise Boþnakça konuþacak. Her grup, 3 — 5 yaþ arasý
en fazla 2 çocuktan oluþacaktýr. Her sýnýftaki çocuklarýn yarýsý, her etnik grubun birer mensubu olacaktýr. Çocuklar ve eðitimciler, birbirlerinin dil ve kültürleriyle tanýþacaktýr.
Bu sýnýflar, farklý etnik gruplara sahip bölgelerdeki uluslararasý bir proje olan Mozaik modeline dayanmaktadýr. Sýnýflar, Makedonya Search
for Common Ground destekleri ve USAID maddi yardýmlarýyla, Kosova’daki Save the Children ve Eðitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlýðý
(EBTB) tarafýndan düzenlenmektedir.
Kendi çocuðunuzu Mozaik grubuna kaydetmek için ilgi duyar ya da çocuðunuz için Mozaik tarafýndan sunulan imkanlar hakkýnda daha
fazla bilginiz için, lütfen aþaðýdakilerle irtibata geçiniz:
Prizren “ Yllka”
Tel: + 381(0)29 42 166
NOT: Çalýþmalar 13.08.2007 tarihinde baþlayacaktýr.
Ýçerik hakkýnda Birleþik Krallýk Save the Children sorumluluðundadýr ve USAID ya da Amerika Devleti görüþlerini yansýtacaðý
anlamýna gelmez.
2002/2 sayýlý Kosova Ýlk ve Orta
Öðrenim Kanunu’nun 32.4 (b) maddesine göre Mamuşa PBB Eðitim
Sektörü 2007/2008 öðretim yýlý için
Türk dili ve Arnavutça dili üzere şu :
KONKUR
’u
yayýnlýyor
Haci Ömer Lütfi ilköðretim okulu
Türk Dilinde çalýþacak
1. Ýngilizce
15 ders
öðretmen
2. Coðrafya
21 ders
öðretmen
3. Matematik 40 ders
öðretmen
4. Yurtaþlýk
14 ders
öðretmen
5. Resim
12 ders
öðretmen
6. Müzik
12 ders
öðretmen
7. V. (beşinci) sýnýflarý için
üç sýnýf öðretmeni
bir
bir
iki
bir
bir
bir
MAMUÞA PÝLOT BELEDÝYE
BÝRÝMÝ – PILOT NJESIA KOMUNALE E
MAMUSHËS
PILOT OPŠTINSKA JEDINICA
MAMUŠA – PILOT MUNICIPAL
UNIT OF MAMUSA
Arnavutça Dilinde çalýşacak
1. Sýnýf öðretmeni
2. V. ( beþinci) sýnýflarý için bir sýnýf
öðretmeni
Sipas nenit 32.4 (b) të Ligjit 2002/2 të
Vasýflar, deneyim ve istenilen belgeler:
shkollor 2007/2008 në gjuhën Turke
· Üniversite ya da yüksek okul
mezunu
· Doðum belgesi
· Seminere katýldýðýna dair belge —
sertifika
· Varsa, eðitimde tecrübesi olduðuna
dair belge
Sözleşme süresi: Bir yýl.
Başvuru formlarý Mamuşa PBB
Eðitim Sektörü’nde alýnýr.
Tamamlanan evrak Mamuşa PBB
Eðtim Sektörü’ne teslim edilmelidir.
Konkur gazetede yayýmlandýðý günden
itibaren 15 gün süreyle açýk kalacaktýr.
Kosovës për edukim fillestar dhe të
shkollimit të mesëm Sektori për Arsim
të PNJK-së së Mamushës për vitin
KONKURS
dhe Shqip ka hapur këtë :
Shkolla Fillore Haci Ömer Lütfi
Në gjuhën Turke
1. Anglisht
15 Orë
Një Mësues/e
2. Gjeografi
21 Orë
Një Mësues/e
3. Matematikë
40 Orë
Dy Mësues/e
4. Edukatë Qytetarë
14 Orë
Një Mësues/e
5. Art Figurativ
12 Orë
Një Mësues/e
6. Edukatë Muzikore 12 Orë
Një Mësues/e
7. Tre mësues/e për klasët e pesta
Në gjuhen shqipe
1.Mësim Klasor Një Mësues/e
2.Një mësues/e për klasët e pesta
Kualifikimet, përvoja dhe dokumentet
e nevojshme:
· Diplomë universiteti (ose Shkolla e
lartë)
· Certifikata e lindjes
· Certifikata nga pjesëmarrja ne seminare
· Përvojë pune ne Arsim
Afati i Kontratës: Kontrata e punës
është ne afat një vjeçar
Aplikacionet mund ti merrni ne
Sektorin për Arsim të PNJK-së së
Mamushës
Dokumentet dorëzohen ne Sektorin për
Arsim dhe Shkence ne Mamushë.
Konkursi mbetet i hapur 15 dite nga
dita e shpalljes ne gazetë

Benzer belgeler