Uluda¤`›n Lezzetlerinden

Transkript

Uluda¤`›n Lezzetlerinden
MERHABA
Y›l: 4 Say› 10
Ocak-fiubat-Mart-Nisan 2010
ISSN: 1307-0800
Uluda¤ Kebapç›s› Ad›na
‹mtiyaz Sahibi ve Genel Yay›n Müdürü
Cesim YOLUDO⁄RU
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Burak ULUDA⁄
Yay›na Haz›rlayan ve
Yay›n Koordinatörü
Recep Peker TANITKAN
[email protected]
bir
Recep Peker Tan›tkan
yap›m›d›r
Editör
Zeynep TANITKAN
Foto¤raflar
Recep Peker TANITKAN
Yay›n ‹dare Merkezi
Uluda¤ Kebapç›s›
Denizciler Caddesi No: 54
06240 Ulus -ANKARA
Tel: 0312 309 04 00 (4hat)
Faks: 0312 312 18 19
Grafik-Tasar›m
Yusuf MEfiE (Ajans-Türk)
Bask›
Ajans-Türk Gazetecilik Matbaac›l›k
‹nflaat Sanayii A.fi.
‹stanbul Yolu 7. Km. ‹nönü Mahallesi
Necdet Evliyagil Sokak No: 24 Bat›kent / ANKARA
Tel: 03.312 278 08 24 - Fax: 0312 278 18 95
www.ajansturk.com.tr - [email protected]
Bas›m Tarihi: 10 fiubat 2010
Dergideki reklamlar›n sorumlulu¤u firmalara,
yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Bu yay›n›n bir
bölümü ya da tamam› yay›nc›s›n›n izni olmaks›z›n
ço¤alt›lamaz ve yay›nlanamaz.
Yay›n Türü
Yerel Süreli Yay›n, Dört ayda bir yay›nlan›r.
Yepyeni bir Uluda¤ Dergisi ile yine karfl›n›zday›z. Siz de¤erli müflterilerimize yine dolu dolu bir dergi sunduk.
Uluda¤ Kebabç›s› ve Uluda¤ Et Lokantalar› bugüne kadar kalitesini ve lezzetini hep korudu. Siz de¤erli müflterilerimiz sayesinde bugün 54’üncü y›l›m›z› kutluyoruz.
‹stanbul’da Florya, Ankara’da Denizciler, Çayyolu
Armada, Panora flubelerimiz ile sizlere daha uzun y›llar
lezzetlerimizi sunmaya devam edece¤iz.
Dergimizin bu say›s›nda, hepinizin bildi¤i, tan›d›¤›, gördü¤ü Uluda¤’›n emektar flefi Mustafa Ç›plak’› tan›tt›k.
Lezzetlerimizden Kuzu Tand›r, Mantarl› Pilav, Kaflarl›
Bonfile ile özel tatl›lar›m›zdan cevizli, kaymakl› Kabak
Tatl›s› ile F›r›n Sütlaç’›m›z›, zeytinya¤l› lezzetlerimizden
de Lahana Sarmas›, Yaprak Sarmas› ve Kereviz’i anlat›yoruz. Uluda¤’›n Peynir Taba¤›’n› da unutmamak
laz›m. Afiyet olsun.
54 y›ld›r Uluda¤’› yaln›z b›rakmayan dostlar›m›z›n foto¤raflar›n› yay›nl›yor ve her zaman “Onlar Uluda¤’› yaln›z
b›rakmad›lar” diyor, teflekkür ediyoruz.
Sizlere bu say›m›zda ünlü iki uluslararas› rehber Murat
Özsoy ile Derya Duman’›n Tunus ve Singapur izlenimlerini foto¤raflarla sunduk. Her yönüyle tarihe damga
vuran kentimiz Afyonkarahisar’› anlatt›k. Tabi ki çocuklar› da unutmad›k. Onlar içinde dergimizde konular›m›z
var. Tenten ile Palyaçolar.
Ça¤›n hastal›klar›ndan say›lan Alzhiemer’i bu say›m›zda
iflledik Uluda¤’›n iflyeri hekimi Dr. Muammer Timurkaynak’da Diyet’i anlatt›. C vitamini deposu Portakal’›n
faydalar› sa¤l›k konular›m›z›n içinde yer ald›. Konuk yazar›m›z uluslararas› de¤erli gurme Süreyya Üzmez,
Kufl Yuvalar›’n› bu so¤uk k›fl günlerinde bizler için
ak›c› üslubu ile yazd›.
Son olarak da sanat ve sanatç›ya önem veren Uluda¤
Dergisi birçok de¤erli sanatç› yetifltiren ressam
Bünyamin Balamir’i bu say›m›za konuk etti.
Güzel, nefleli vakit geçirmek ve bir dahaki say›da
buluflmak dile¤iyle hoflçakal›n.
ULUDA⁄ Ailesi
‹Ç‹NDEK‹LER
08
Uluda¤’›n Lezzet Duraklar›
DEN‹ZC‹LER, FLORYA, ÇAYYOLU,
ARMADA VE PANORA
10
ULUDA⁄’IN DOSTLARI
16
BASINDA ULUDA⁄
18
Uluda¤’›n fiEF‹
MUSTAFA ÇIPLAK
20
KUZU TANDIR
22
MANTARLI P‹LAV
24
KAfiARLI BONF‹LE
26
KEREV‹Z
27
ZEYT‹NYA⁄LI KEREV‹Z
28
ZEYT‹NYA⁄LI YAPRAK SARMASI
30
Her Derde Deva
LAHANA
32
KABAK TATLISI
33
BAL KABA⁄I
34
FIRIN SÜTLAÇ
36
Kahvalt›lar›n Vazgeçilmezi
PEYN‹R
38
ULUDA⁄ PEYN‹R TABA⁄I
40
Eczanelerde Sat›lmas› Gereken ‹laç
PORTAKAL
42
BES‹NLER NELER‹ ‹ÇER‹YOR?
NEYE YARIYOR?
44
Zeytin Yasemin Hurma Diyar›
TUNUS
50
Medeni, Güvenli ve Keyifle Gezilebilecek Ülke
S‹NGAPUR
54
Tarihe Damga Vuran Kent
AFYONKARAH‹SAR
58
Gözüpek Gazeteci
TENTEN
62
PALYAÇO’NUN DÜNYASI
64
KIRLANGIÇ’IN AfiKI
66
Sa¤l›k
D‹YET
68
Sa¤l›k
ALZHE‹MER
71
Melek Günal’›n Rengarenk
KUfi YUVALARI
72
Duyguyu Renge Dönüfltüren Ressam
BÜNYAM‹N BALAM‹R
32
40
38
54
30
50
72
34
58
22
44
62
Uluda¤’›n Lezzet Duraklar›
DEN‹ZC‹LER • ARMADA • ÇAYYOLU • PANORA • FLORYA
Uludağ Et Lokantası
ÇAYYOLU
Uludağ Kebapçısı
DENİZCİLER
1956 y›l›nda Denizciler Caddesi’nde
dört masal› küçük bir lokanta olarak hizmet vermeye bafllayan ULUDA⁄ KEBAPÇISI kaliteye ve lezzete ad›n› vererek müflterilerinin be¤enisi ile geliflimini
sürdürmüfltür. Bu geliflim 2 katl› 250 kiflilik lokantas›na geçifline sebep olmufltur. 41. hizmet y›l›na girerken de müflterilerinden ald›¤› güvenle Denizciler
Caddesi’ndeki 400 kiflilik yeni ve modern binas›na tafl›nm›flt›r. 53 y›ld›r ayn›
lezzeti sunmaya devam etmektedir.
Denizciler Cad. No: 54 Ulus / ANKARA
Tel: (312) 309 04 00 (pbx)
Fax: (312) 312 18 19
Uludağ Et Lokantası
FLORYA
800 kiflilik yemek salonu, 1200 kiflilik
yeflillikler aras›nda deniz manzaral› bahçesi, kapal› ve aç›k oyun parklar›, 400
kiflilik kafeteryas› ve genifl otopark› ile
h›zmet vermektedir. Ayr›ca özel toplant› ve yemekleriniz için tüm teknik ekipmanlarla donat›lm›fl projeksiyon ve
slayt gösterilerinizi sunabilece¤iniz salonu ve buna ba¤l› teras› ile mavinin ve
yeflilin kucaklaflt›¤› do¤al güzelliklerin
lezzetle birleflti¤i ULUDA⁄ ET LOKANTASI kaliteyi ve hizmeti Florya’da
sunuyor.
‹stanbul Cad. No: 12, Florya / ‹STANBUL
Tel: (0.212) 624 95 90 (pbx)
Fax: (0.212) 579 86 24
Yeni asr›n ilk senesinde 2001 y›l›nda Çayyolu
Bangabandhu Caddesi’nde hizmete girmifltir. 400
kiflilik salonu ve 450 kiflilik bahçesi aç›k ve kapal›
çocuk oyun alanlar›yla baflkentimizin flehir merkezi d›fl›nda yaflayan de¤erli müflterilerine de Uluda¤
kalitesini sunmaktad›r. Çayyolu ULUDA⁄ ET
LOKANTASI, Uluda¤ Kebab’›n yan›s›ra ifltah›n›z› kabartacak di¤er et çeflitleri, birbirinden lezzetli
meze, zeytinya¤l›, ara s›cak ve tatl› çeflitlerini de
bulabilece¤iniz menüsü ile hizmetinizdedir.
Bangabandhu Bulvar› No: 99 Çayyolu / ANKARA
Tel: (0.312) 240 44 88-89 - Fax: (0.312) 240 97 00
Uludağ Kebapçısı
ARMADA
Gün boyu al›fl verifl öncesi ve sonras› rahat ve kaliteli bir restoranda yemek arzu eden müflterilerine
hizmet vermek amac›yla 2002 y›l›nda 350 kiflilik
panoramik manzaral› salonuyla sektöründe lezzete ve kaliteye ad›n› veren ULUDA⁄ KEBAPÇISI
hizmetini Armada Al›flverifl ve ‹fl Merkeziyle tan›flt›rm›flt›r.
Armada ‹fl Merkezi 6/166 Sö¤ütözü / ANKARA
Tel: (0.312) 219 12 40 (pbx) Fax: (0.312) 219 12 44
Uludağ Et Lokantası
PANORA
2007y›l›n›n kas›m ay›nda Oran’da hizmet vermeye
bafllayan 220 kiflilik iki ayr› salonu ile Panora Al›flverifl ve Yaflam Merkezi’nin zemin kat›nda bulunan Restoranlar Soka¤›’nda eflsiz Uluda¤ Kebab›,
›zgara et çeflitleri, mezeleri ve zeytinya¤l›lar› ile
hizmetinizdedir. Toplant› yemekleri ve özel sunumlar için projeksiyon ve slayt gösterisi sunabilece¤iniz 40 kiflilik özel salonu bulunmaktad›r. Müflterilerine Uluda¤ lezzetini sunan Panora ULUDA⁄
ET LOKANTASI kapal› otopark›, genifl manzaral›
teras› önünde yeflil alanlar›, havuzlar› ve yürüyüfl
parkurlar› ile sizlere kaliteyi de sunuyor.
Panora Al›flverifl ve Yaflam Merkezi
Turan Günefl Bulvar› No: 382/64-65 Oran / ANKARA
Tel: (0.312) 490 0010 (pbx) - Fax: (0.312) 490 00 54
Uluda¤’›n Dostlar›
D E N ‹ Z C ‹ L E R
•
A R M A D A
•
Ç A Y Y O L U
•
P A N O R A
•
F L O R Y A
“Benim Uluda¤ Kebab›m”
Eda ALGUR
[email protected]
Bakan Günay Uluda¤ Kebapç›s›’nda
K
ültür ve Turizm Bakanl›¤› ile Milli E¤itim Bakanl›¤› tüm
ö¤retmenler için ortak bir proje bafllatt›. Ö¤retmenlerin
yar› y›l tatillerini rahat geçirebilmeleri için oteller ve sosyal
tesislerde indirim yap›lmas›n› kararlaflt›rd›. Ankara Rixsos
Otel’de Kültür ve Turizm Bakan› Ertu¤rul Günay baflkanl›¤›ndaki toplant›da turizm temsilcileri de kat›ld›. Toplant›dan
sonra Kültür ve Turizm Bakan› Ertu¤rul Günay turizm sektörünün temsilcileriyle Denizciler Caddesi’ndeki Uluda¤ Kebapç›s›’na gitti. Yeme¤e TURSAB Baflkan› Baflaran Ulusoy,
TUROFED Baflkan› Ahmet Barut, Kültür ve Turizm Tan›tma
Genel Müdürü Cumhur Güven Taflbafl›, Ankara ‹l Kültür ve
Turizm Müdürü Do¤an Acar, DÖS‹M Müdürü Tolga Tuyluo¤lu, AT‹D Baflkan› Seçim Ayd›n, TURSAB Yönetim Kurulu Üyesi M‹SYON Turizm sahibi Alper Maçkan kat›ld›. Bakan Günay, yemekten sonra Uluda¤ fleref defterini imzalad›.
Uluda¤ Genel Müdürü Cesim Yoludo¤ru Bakan Günay’a
Uluda¤ Kebab› ile ilgili bilgi verdi.
Ad› Eda Algur. 11 Haziran 1996 do¤umlu. Amerika’da okuyor. Eda her sene yaz tatilini geçirmek için Türkiye ‘ye geliyor. Her geliflinde de ilk ifli Uluda¤ Kebabç›’s›na gidip
Uluda¤ Kebab› yemek oluyor. Çünkü ailesi onu çocuklu¤undan beri hep Uluda¤ Kebapç›s›na götürmüfl. Eda ilk köfteyi, ilk kebab› orada tatm›fl. Tatil dönüflü okulda ö¤retmeni ö¤rencilerden “yaz tatilini nas›l geçirdiniz” konulu bir kompozisyon yazmalar›n› istemifl. Herkes denizi, günefli, gezdi¤i gördü¤ü güzel do¤a cennetlerini yazarken Eda, ülkesinden uzakta hasretini çekti¤i mis kokulu Uluda¤ Kebab›n› ve Uluda¤ Kebabç›s›n›
yazm›fl. ‹flte Eda’n›n o yazd›¤› kompozisyon birinci seçilmifl.
– Bugün bunun için hava çok s›cak!
– Hadi ama anne, içeri de havaland›rman›n oldu¤u bölümde
oturabiliriz. Bugün GERÇEKTEN kebap yemem gerekiyor
– Biliyorum, ben de istiyorum ama
baflka bir gün gelsek olmaz m›?
– Geldik bile.
Benim için k›sa bir tart›flma ve yak›c› s›caklar Uluda¤ Kebap için ödenecek ufak bir bedeldi. Arabadan iner
inmez dayan›lmaz bir s›cak yüzümüze çarpt›. Annem hakl›yd›, baflka bir
gün gelseydik daha iyi olacakt›. Tan›d›k binaya girdik. Ben küçükken sürekli buraya gelirdik, ama daha çok
k›fl ayarl›nda gelirdik. Kebap kesinlikle bir yaz yeme¤i de¤il. En az›ndan Uluda¤ Kebab›. Ancak flu an sadece yaz›n gelebilirdik. Amerika’ya
tafl›nd›¤›m›zdan beri sadece yazlar›
Türkiye’ye gelebiliyorum ve bir parça kebap yemeden geri dönmem
mümkün de¤il. Küçükken buraya
geldi¤imde ya içeride ya da d›flar›da
oyun alan›nda oynard›m. Mc Donald’s gibi bir yer düflünün, oyun alan› var ve yemekleri kesinlikle çok daha lezzetli. Ve Türkiye’de. Küçük bir
çocu¤un hayali. Buraya annemin arkadafl› Selda ve 3 yafl›ndaki o¤lu ile
geldi¤imizde, bir kere daha çocukça
ve garip görünmeye ald›rmadan oyun
oynama flans›n› yakalad›m. Ve bu
flans› büyük bir sevinçle karfl›lad›m.
Her geliflimizde giriflin yan›ndaki
garson heykelinin elinde tuttu¤u kaptan fleker al›rd›m, Bazen bunu hala
yap›yorum. Neredeyse burada büyüdüm diyebiliriz. Garsonlar›n, yöneticilerin ço¤u ve mekan sahipleri beni
bebek arabas›ndaki halimi ve burada
ilk defa kebap yedi¤im zaman› bilirler. Uluda¤ Kebap sadece lezzetli yemekleri de¤il ayn› zamanda güzel
an›lar› da beraberinde getiriyor gerçekten. Annemin iste¤i üzerine içeride bir masaya oturduk. Karfl›m›zda
denizi görebilece¤imiz büyük camlar›n oldu¤u k›sm›n hemen yan›. Milyonlarca kum taneci¤ine çarpan beyaz dalgalar›n sesi çok aflina oldu¤um bir melodi. Denizle gökyüzünün
birleflti¤i ince çizgi bazen bulan›klafl›r, özellikle gün bat›m›nda. ‹flte böyle zamanlarda buraya dair iyi, kötü
an›lar›m beni ziyaretime gelir.
Asl›nda buras› büyükannemle ikimizin restoran›yd›. Bizim derken kast
etti¤im tabi ki restoran›n sahibi oldu¤umuz de¤il, fakat dünyan›n bu küçük cennet parças›nda birçok güzel
an›m›z oldu. 4 sene önce büyükannemi kaybetti¤imden beri, hissettiklerim ayn› de¤il. Yine de dönüp bakt›¤›mda kebab›m› yerken burada yaflad›¤›m bütün güzel an›lar› hat›rlayabiliyorum. Bu benim için iyi bir ad›m.
Ve flimdi masam›za do¤ru ad›m at›yorum. Yiyece¤im kebaba do¤ru
ad›m at›yorum. Oturuyoruz ve sipariflimizi veriyoruz. Bafllang›ç yok. Sa-
dece tam porsiyon s›cac›k üzerinde
tereya¤› c›z›rdayan Uluda¤ Kebap ve
ayran. Bekledikçe heyecanlan›yorum. Birazdan dünyan›n en lezzetli
yiyece¤ini tekrar tadaca¤›m. Annem
ve babamla biraz konufluyoruz. Ama
yeme¤im geliyor mu diye arkama
bakmaktan kendimi alam›yorum. Midemin “Nerede bu lezzetli kebap?
Hemen simdi istiyorum!” diye 盤l›k
att›¤›n› duyabiliyorum. Ve bir süre
sonra kebap geliyor. Yepyeni bir deneyim bafll›yor yeniden.
‹lk önce kokusu geliyor. Mutfaktan
ç›kt›¤› andan itibaren kokusunu alabiliyorum. Ve bu çok tehlikeli flekilde a¤z›m› suland›r›yor. Daha sonra
garson taba¤› önüme koyuyor. fiöyle
bir bak›yorum. Bir domates denizi
ince et dilimlerini ve ç›t›r ç›t›r pideleri kapl›yor. Taba¤›n bir taraf›nda yo¤urt servis edilmifl. Neredeyse görüntü bile yeterli olacak benim için. Ancak midem benimle ayn› fikirde de¤il. ‹lk a¤›z dolusu lokmam› al›yorum. Lezzeti k›yaslanamaz. Sanki a¤z›mdaki tat ald›¤›m her nokta flark›
söylüyor. ‹nce ince dilimlenmifl etlerin ç›t› pide parçalar› ile bir araya
geldi¤ini ve domates sosu ile tamamland›¤›n› hayal edin. ‹flte bu! Et tereya¤› gibi kolayca kesiliyor, yumuflac›k ve çok doyurucu. Çabucak mideye indiriyorum ve ikinci porsiyonu
istememek için kendimi zor tutuyorum. ‹flte flimdi Türkiye’deki yaz tatilimi tamamlad›m.
Uluda¤’›n Dostlar›
D E N ‹ Z C ‹ L E R
Beraberce büyüyüp, beraberce yaflland›¤›m›z
Uluda¤ Lokantas›’nda kendimizi büyük bir ailenin parças› olarak hissetmekteyiz. 50 y›l› aflk›n süredir hala ayn› tad› ve dostlu¤u bulmak
ve ileriki nesillerle bu duyguyu paylaflmak bizi
hep mutlu etmifl ve edecektir.
‹yiki vars›n ULUDA⁄...
•
A R M A D A
•
Ç A Y Y O L U
Denizciler Caddesi’nde 54 senedir komfluluk
etmekteyim. Aç›ld›¤› günden bugüne kadar ayn› tad› ve ayn› kaliteyi muhafaza etmifltir ve etmektedir. 54 sene içinde bir noksan›n› bulmak
için u¤raflt›m fakat bulamad›m.
Tuncer AKCAN
Sevinç ÖNDER
Benim çocuklu¤umun en lezzetli kebab› olarak
hat›rlad›¤›m Uluda¤ Kebab›n› flimdi ben çocuklar›ma ayn› lezzet ve kalitede yedirmekten
çok mutluyum.
Çocuklu¤umdan beri geldi¤im bu mekanda
dostluk, birliktelik içinde güzel bir yemek yemenin mutlulu¤unday›z.
Lezzet ve eflsiz tat için teflekürler.
Umar›m benim çocuklar›mda ayn› lezzeti kendi çocuklar›na tatt›rma mutlulu¤unu yaflarlar.
Lezzet ve itinan›z için, güleryüz ve inceli¤iniz
için teflekkür ederiz.
Dr. M. Ayhan KUZU
Mutlu Ailesi
Kebab›n›z, nezih ortam›n›z ve deneyimli personelinizin hizmeti bizi daima memmun
etmifltir. Her zaman oldu¤u gibi bundan sonrada u¤rak yerimiz Uluda¤ Kebapç›s› olacakt›r.
Sergi Aç›l›fl› öncesinde keyifle yedi¤imiz ve tat
dama¤›n› yaflad›¤›m›z kebab ve servisiniz
günümüze gün katt›.
Bunlar›n devam›n› dileriz.
Teflekkürler.
T. Selçuk KAYA
Tomur ATAGÖK
•
P A N O R A
•
F L O R Y A
Uluda¤’›n Dostlar›
D E N ‹ Z C ‹ L E R
Y›llardan beri gerek kebab›, gerekse hizmet sunan tüm personeli baflta Y›lmaz Aykaç olmak
üzere, kalitesini hiç bozmayan Uluda¤’da yemek bizim için bir zevk, kendimizi daima evimizde hissediyoruz ve ayn› kaliteyi devam ettirece¤inizden emin olarak teflekkür ediyoruz.
Prof. Dr. Sabahat ve
E. Vali Erol TEZCAN
•
A R M A D A
•
Ç A Y Y O L U
Y›llard›r keyifle ve güvenle yemek yedi¤imiz
Uluda¤ Kebap’ta her zaman personelin güler
yüzüyle karfl›land›m. fiu anda yurt d›fl›nda yaflad›¤›mdan dolay› maalesef bu güzelliklerin
özlemini çekiyorum. Her zaman ayn› kalitede
ve lezzetiyle sundu¤u yemekleri ile Uluda¤
bence dünyadaki hakl› yerini almaktad›r. Ayr›ca bir mutlu günümüz için kap›lar›n› bize aç›p
hayat›mdaki dönüm noktalar›nda bir parçam›z
olmaya devam etti¤i için Uluda¤ Kebap ve çal›flanlar›na teflekkürü bir borç bilirim. Umar›m
nice y›llar daha ayn› flekilde devam›n› dilerim.
Ahmet KARADA⁄ Ailesi
Merhaba,
Bizlere y›llard›r sundu¤unuz kaliteli ve s›cak
hizmet, güleryüzlü servis, muhteflem lezzetler
için çok teflekkür ederiz. Kendimizi evimizde
hissetti¤imiz bu baflar›l› ve s›cak “lezzet beldesi” için çok teflekkür ederiz.
1971 y›l›ndan itibaren eflsiz lezzeti de¤iflmeyen
bir parças› olan Uluda¤ Kebapç›s›’na çok
teflekkür ediyoruz.
Tufan-Sera-Ertan
ERGÜR
Ertan SOYUBOL
A‹LES‹
Önceleri biz, sonra o¤lumuz Yark›n bebekli¤inden beri Uluda¤’a geliyorduk. fiimdi k›z›m›z Duru’yu da Uluda¤’a getirmeye bafllad›k.
Güvenilir, temiz, sa¤l›kl›, özenle piflirilmifl yemeklerinizi kendi evimizde yer gibi gönül rahatl›¤›yla ailecek yiyoruz. Kuruluflunuzun özenine teflekkürler, nice y›llar bir arada buluflma
dile¤imizle...
1963’den beri de¤iflmeyen lezzetiniz, güler yüzünüz için teflekkürler. Üç nesildir kalitenize
güveniyoruz.
Deniz-Faysal-Yark›n-Duru
GÖK
Çito¤lu
A‹LES‹
•
P A N O R A
•
F L O R Y A
Uluda¤’›n Bas›n Arflivinden
DEN‹ZC‹LER • ARMADA • ÇAYYOLU • PANORA • FLORYA
ULUDA⁄’IN EMEKTAR fiEF‹
Mustafa
Ǜplak
D
aha 15 yafl›nda iken Çorum’un Osmanc›k ilçesinden ifl aramak için Ankara’ya
geldi. Hemen ifl bulamad›. Ankara’da ordan oraya kofluflturdu. Kâh ifl buldu, kâh ifl bulamad› sonunda murad›na erdi.
1963 y›l›nda Denizciler Caddesindeki Uluda¤ Kebapç›s›’nda
garson olarak ifle bafllad›. Aradan y›llar geçti flimdi o Uluda¤
Kebapç›s›’n›n emektar flefi.
Y›llar içinde Uluda¤ Kebapç›s›’nda her dönem gündemi
yaratan kiflilerle birlikte oldu. Onlara hizmet etmenin
gururunu yaflad›. Patronlar› ve tüm personeli ile bir aile
gibi olan Mustafa Ç›plak flimdi ikinci emeklili¤ine do¤ru gidiyor.
Mustafa Ç›plak art›k Uluda¤ Et lokantalar› ile özdeflleflmifl bir kifli. Bak›n Uluda¤’› nas›l anlat›yor. “1959 Y›l›nda Osmanc›k’dan Ankara’ya geldim. ‹ki veya üç y›l
çeflitli yerlerde çal›flt›m. 1963 y›l›nda Ankara Denizciler Caddesi’nde Uluda¤ Kebapç›s›’na garson olarak
ifle bafllad›m. Uzun y›llar garson olarak çal›flt›m. 1983
y›l›nda flef garson oldum. 1995 y›l›nda Denizciler Caddesi’nde yeni yap›lan binam›zda çal›flmaya bafllad›m.
2001 y›l›nda Çayyolu Uluda¤ Et Lokantas› flubemizde
hizmet verdim. 2004 Y›l›nda Armada flubemizde göreve devam ettim. 2008 y›l›ndan beri Panora Uluda¤
Et Lokantas› flubemizde görevime faal olarak devam
etmekteyim.”
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
Kuzu
Tand›r
MALZEMELER
• Kuzu Kol
• Kuru So¤an
• Tuz
YAPILIfiI
F›r›n tepsisine kuzu kollar döflenir. Tepsideki kuzu kollar›n 1/4’ünü kaplayacak flekilde su ve yeterince tuz
ilave edilir. So¤anlar dörde bölünerek tepsiye ilave
edilir. 200 derecelik f›r›nda yaklafl›k 3,5-4 saat piflirilir.
Piflen kuzu kollar biraz bekletildikten sonra kemi¤inden
ayr›larak servise haz›rlan›r.
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
22
Mantarl› Pilav
MALZEMELER
YAPILIfiI
•Pirinç
•Mantar
•Kuzu Ci¤er
•Yufka
•Kufl Üzümü
•Dolmal›k F›st›k
•Kuru So¤an
•Kimyon
•Pul Biber
•Tarç›n
•Tuz
•Dere Otu
•Tereya¤› ve S›v› Ya¤
‹lk önce mantarlar ve so¤an do¤ran›r. Bir tencerede mantarlar hafllan›r. Di¤er tencerede Tereya¤›
eritilir, üzerine s›v› ya¤ ve f›st›klar konur, k›s›k
ateflte biraz kavrulur, f›st›klar›n üzerine do¤ranan
so¤anlar ilave edilerek biraz daha kavrulur. Bunlar›n üzerine pirinç eklenir, kavurmaya devam
edilir. Üzerine mantarlar eklenerek birkaç kez daha çevirerek kavrulur. Sonra ci¤er, tuz ve baharatlar ilave edilerek piflirilir. Pirincin piflmesine yak›n k›y›lm›fl dereotu ilave edilir.
Yufka sekize bölünür. Bölünen yufkalar›n içine
orta boy bir kepçe ile haz›r pilav konulur ve yufka katlanarak güvece konulur. Güveçte f›r›nda
15 dakika piflirilir.
23
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
Kaflarl› Bonfile
luda¤’›n özenle seçilen etlerinden biri de dana
bonfilesidir. Kal›n bir bonfile dilimi b›çakla
aç›larak aras›na nefis tamya¤l› Trakya kaflar peyniri doldurulurak ›zgarada piflirilir. Kaflar peyniri
bonfilenin aras›ndan d›flar›ya taflar. Bu nefis görüntü, patates püresi veya brokoli, havuç, domates,
biber ile servis edilir.
U
24
25
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
Kereviz
A, B ve C vitamini, kalsiyum, demir, potasyum ve kireç içerir. Kanserden yüksek tansiyona, gripten kolesterole kadar her türlü hastal›¤a karfl› tedavi edici etkisi vard›r. Onun mucizevî etkileyici gücü geçmiflte Yunanl›lar ve Romal›lar taraf›ndan keflfedilmifl ve onlar kerevizi t›pta ve yemeklerinde kullanmaya bafllam›fllard›.
K
erevizin tarihi çok eskilere,
antik Yunan’a kadar dayan›r.
O zamanlar kereviz o kadar kutsal
bir bitki olarak biliniyordu ki, spor
yar›flmalar›n› kazananlar›n bafllar›na ödül olarak yabani kerevizden taç yap›l›p konulurdu
Kerevizi yeflil yapraklar›yla birlikte al›n. Yeflil yapraklar› bafl ve
gövdesinden daha çok vitamin ve
madensel tuzlar tafl›r. Daha çok
küçük ve orta boylular›n› seçin.
Kerevizi tüketece¤iniz kadar al›n,
buzdolab›nda fazla bekletmeyin.
Fazla bekletildi¤inde besin de¤erini yitirir. Kerevizi en iyi koruma
flekli, onu, yapraklan yukar› gelecek flekilde suyun içine koymakt›r.
Hekimlerin babas› Hipokrat hastalar›na flunu öneriyordu: "Altüst
olmufl sinirleriniz için kereviz,
besininiz ve ilac›n›z olsun."
Kereviz, böbrek hastal›klar›na,
mesane yolundaki yang›lara, böbrek kum ve tafllar›na karfl› etkili
do¤al bir ilaçt›r.
Romatizman›n iyileflmesini kolaylaflt›r›r.
Mide dostudur. Midenin iyi çal›flmas›na yard›mc› olur.
Tok tutan bir besindir. Bol bol kereviz yiyerek zay›flayabiliriniz.
Vücudun vitamin ve madensel tuz
gereksinimlerini karfl›lar.
Cinsel bir afrodizyakt›r.
Zeytinya¤l›
Kereviz
MALZEMELER
YAPILIfiI
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Kerevizler ortadan ikiye bölünür, bölünen kerevizlerin
içleri bir miktar oyulur ve kabuklar› soyulur. Haz›rlanan kerevizler piflirilinceye kadar unlu ve limonlu suda
biraz bekletilir. Önceden haz›rlanan havuçlar zeytinya¤›n içine at›l›p10 dakika kavrulduktan sonra, arpac›k
so¤anla birlikte 5 dakika daha kavrulur. Sonra un su ile
ç›rp›p içine dökülür. Kaynay›nca limon suyu, kereviz
yapraklar›, kereviz ve yeterince tuz koyup piflinceye
kadar k›s›k ateflte piflirilir.
Kereviz
Zeytinya¤›
Patates
Arpac›k So¤an
Havuç
Un
Limon
Tuz
Kereviz Yapra¤›
27
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
Zeytinya¤l›
Yaprak Sarmas›
MALZEMELER
YAPILIfiI
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Asma yapraklar›m›z› akflamdan tuzunu almak için limonlu suya
›slan›r. Zeytinya¤› ve f›st›klar tencereye konur, k›s›k ateflte biraz
kavrulur, f›st›klar›n üzerine yemeklik olarak do¤ranan so¤anlar
ilave edilerek biraz daha kavrulur. Bunlar›n üzerine pirinç
eklenir, birkaç kez daha çevirerek tümü kavrulur. Kalan tuz,
fleker ve suyu s›cak olarak tencereye kat›l›r ve kar›flt›r›l›r, üzerine kuflüzümü serpilir. Önce orta, sonra k›s›k ateflte suyunu
çekene kadar, 10-15 dakika piflirilir. Maydanoz ince ince
do¤ran›r, baharat ile birlikte piflmifl pilava eklenir, 10 dakika
dinlendirilir. Yapraklara haz›rlanan içten konup sar›l›r. Yayvan
bir tencerenin dibine, so¤an, limon, maydanoz, domates ve
dereotu saplar›yla döflenir, dolmalar dizilir, en üste dolmalar›n
bozulmamas› için ›s›ya dayan›kl› düz bir tabak kapat›l›r. Il›k su
dolmalar›n kenar›ndan tencereye eklenir, k›s›k ateflte piflirilir.
Asma Yapra¤›
Zeytinya¤›
Pirinç
Kuru So¤an
Maydanoz
Domates
Dere Otu
Limon
Özel Çam F›st›¤›
Kufl Üzümü
Karabiber
Yenibahar
Tuz
fieker
Asma Yapra¤›
A
sma yapra¤›, içerdi¤i kalsiyum miktar› bak›m›ndan oldukça de¤erli bir bitkidir. Özellikle yafl› 50’yi bulanlar için kemik erimesine ve kemiklerin zay›flamas›na karfl› bulunmaz bir ilaçt›r.
Asma yapra¤›n›n üst yapraklardan körpe yapraklar›n toplanmas›na dikkat ediniz. Dolmas›n› yapmay› düflünüyorsan›z, iri yaprakl›s›n› seçerek salamura olarak saklamay› secin.
Asma yapraklar› ile yap›lan ilaçlar kanamay› durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sar›l›¤› keser. ‹shali durdurur.
28
HER DERDE DEVA
Lahana
Avrupa’n›n ünlü hekimleri ve beslenme uzmanlar›n›n "lahana ölmek üzere olan adama
can verir" demeleri bofluna de¤ildir. Eski ça¤›n, ‹slam, Yunan ve Romal› hekimleri de
lahanay› her derde deva olarak görürlerdi.
S
abahlar› uyanmakta güçlük çekiyorsan›z; bütün
gün yorgun, uykusuz dolafl›yorsan›z, nedensiz ye-
re kendinizi mutsuz, bezgin hissediyor ve s›k s›k bafl
a¤r›lar› çekiyorsan›z, siz de bir bahar yorgunusunuz
demektir. Vücudunuzun canlanmas› için lahana yiyin.
Eklem a¤r›lar›n›z da olabilir. Bahar›, canl› bir flekilde
atlatabilmenin çaresi ise, ucuz ve kolay bulunan bir
sebze olan lahanad›r.
Beyaz lahana, enerji veren, vücuttaki toksinleri atan,
ba¤›rsak kanserini önleyen, bahar yorgunlu¤undan
kurtulmak aç›s›ndan son derece yararl›. Düflük kalorili bir besindir. Kandaki fleker miktar›n› düflürüyor. Sar›l›k ve safra kesesi hastal›klar›na ve ast›ma karfl› faydal› oldu¤u biliniyor. Lahanan›n bir di¤er ad› da "yoksullar›n hekimi"dir. Yan›klara, böcek sokmalar›na,
ciltteki çatlaklara ve sivilcelere karfl› etkili bir ilaçt›r.
A¤r›lar› dindirir.
LAHANA ‹LE ‹LG‹L‹ B‹LMEK ‹STED‹KLER‹N‹Z
Lahanan›n küçü¤ü de¤il, büyü¤ü makbuldür. Yeflil yapraklar›ndan bir kaç tanesini kald›r›n. Altta beyaz yapraklar görünüyorsa o lahanay› al›n. Bu hafllanma s›ras›nda lahanan›n ç›kard›¤› kötü koku ünlüdür. E¤er bu
kokuyu önlemek istiyorsan›z lahanay› koymadan önce tencerenin dibine, üstüne birazc›k sirke serpti¤iniz temiz ve kal›n bir bez yerlefltirin. Hafllad›¤›n›z lahanan›n suyu vitaminler ve madensel tuzlarla doludur. Bu suyu çorbalar›n›za katarak de¤erlendirin. Ya da yüzünüzü y›kay›n. Cildinizi güzellefltirir.
Uluda¤’›n Lezzetlerinden
Zeytinya¤l› Lahana Sarmas›
MALZEMELER YAPILIfiI
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Lahana
Zeytinya¤›
Pirinç
Kuru So¤an
Maydanoz
Domates
Dere Otu
Limon
Özel Çam f›st›¤›
Kufl Üzümü
Karabiber
Yenibahar
Tuz ve fieker
30
Lahana iyice y›kan›p tencerede kaynayan suya yapraklar› eklenir, yumuflay›ncaya kadar hafllan›r. Kevgirle sudan ç›kar. Zeytinya¤› ve f›st›klar tencereye konur, k›s›k ateflte biraz kavrulur, f›st›klar›n üzerine yemeklik olarak do¤ranan so¤anlar ilave edilerek biraz daha kavrulur. Bunlar›n üzerine pirinç eklenir, birkaç
kez daha çevirerek tümü kavrulur. Kalan tuz, fleker ve suyu s›cak olarak tencereye kat›l›r ve kar›flt›r›l›r, üzerine kuflüzümü serpilir. Önce orta, sonra k›s›k ateflte suyunu çekene kadar, 10-15 dakika piflirilir. Maydanoz ince ince do¤ran›r,
baharat ile birlikte piflmifl pilava eklenir, 10 dakika dinlendirilir. Lahana yapraklar› büyüklü¤üne göre iki-üç parçaya bölünür. Yapraklar›n üzerine haz›rlanan
içten konulup sar›l›r. Yayvan bir tencerenin dibine, so¤an, limon, maydanoz,
domates ve dereotu saplar›yla döflenir, dolmalar dizilir, en üste dolmalar›n bozulmamas› için ›s›ya dayan›kl› düz bir tabak kapat›l›r. Il›k su dolmalar›n kenar›ndan tencereye eklenir, k›s›k ateflte piflirilir.
Uluda¤’›n Tatl›lar›ndan
Kabak Tatl›s›
MALZEMELER
• Balkabak
• fieker
• Su
YAPILIfiI
Kabak parçalanarak dilimlenir. Dilimlenen parçalar›n kabuklar› soyulur ve çekirdekleri ay›klan›r. Tencereye
yerlefltirilir. fiekeri dilimlerin üzerine ve aralar›na serpilir. Bir gece a¤z› kapal› olarak bekletilir. Geceden bekletilen ve sulanan kabak orta ateflte yumuflayana kadar piflirilir. Servis yapmadan önce üzerini ceviz veya
kaymak koymak ayr› bir tat katacakt›r.
Bal Kaba¤›
K
abaklar, salatal›k, karpuz, acur ve kavunla birlikte kabakgiller familyas›n› olufltururlar. Sak›z kaba¤›, helvac›kaba¤›, balkaba¤› gibi çeflitleri bulunur. Kabaklar bir
yandan meyve gurubuna girer, bir yandan da sebze gurubuna. Bal kaba¤› yemek yap›ld›¤› zaman sebze olarak, kabak tatl›s› yap›ld›¤› zaman da meyve olarak nitelendirilir.
Latince ad› Cucurbita pepo dur.
Lifi bol bir sebze olan kabak, ba¤›rsaklar› tembel olanlar
için tercih edilmesi gereken sebzelerdendir. Kabak sebzesi potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir gibi madensel elementler içerir. Kabak bedeni temizler, sinirleri yat›flt›r›r. Besin de¤erinin kaybolmamas› için
kaba¤›n bu¤uda piflirilmesi önerilir. Kabak çi¤ olarak rendelenip salatalara da kat›labilir.
Uluda¤’›n Tatl›lar›ndan
F›r›n Sütlaç
MALZEMELER
YAPILIfiI
• Pirinç
• Su
• Süt
• Vanilya
• Tozfleker
• Yumurta sar›s›
Pirinç y›kay›p süzülür, sonra yar›m saat ›l›k suda bekletilir. Yeteri
kadar su eklenerek k›s›k ateflte suyunu çekinceye kadar piflirilir. Süt,
vanilya ve flekeri eklendikten sonra pirinç iyice yumuflay›ncaya kadar
kar›flt›rarak piflirilir. 4-5 dakika daha kar›flt›rarak kaynat›l›r. Bir
kapta yumurta sar›s› ç›rp›l›r ve sütlaca ilave edilir. Bir tafl›m daha
kaynat›l›p tencereyi ocaktan al›n›r. Sütlaç kaselere paylaflt›r›p f›r›n
tepsisine dizilir. Tepsiye kaselerin yar›s›na gelecek kadar su eklenir.
K›zg›n f›r›nda sütlaçlar›n üzeri hafif pembeleflinceye kadar f›r›nlan›r.
KAHVALTILARIN VAZGEÇ‹LMEZ‹
Peynir
Peynir ve zeytin cenneti olan Türkiye’de, tam 23 çeflit yöreselözgün peynir bulunuyor. Türkiye’de en yayg›n olan peynirlerin
bafl›nda beyaz peynir ve kaflar peyniri geliyor.
“Türkiye’deki insan mozai¤i, peyniri de çeflitlendiriyor”
Mihaliç (kelle) peyniri, keçi peyniri, Erzincan tulum (flakak) peyniri, ‹zmir tulum peyniri, Van otlu
peyniri, lor, Urfa beyaz peyniri, dil peyniri, Çerkez
peyniri, Abaza peynirleri, tel (civil) peyniri, çökelek, Yozgat çanak peyniri, külek peyniri, Hatay cara (testi) peyniri, örgü peyniri, golot peyniri, ‹stanbul çay›r peyniri, Manisa çay›r peyniri, Ordu torba
peyniri, Giresun imans›z peyniri, Kars gravyer
peyniri ve Denizli yörük peyniri.
zellikle peynir çeflitlerinin fazlal›¤›yla övünen
ÖFrans›zlarla, bir rekabete girmemifl olsak da
ülkemizde de hat›r› say›l›r bir peynir lezzeti var.
‹flte, bir dönem sadece üretildi¤i kentin s›n›rlar›
içinde kalan, ancak flimdilerde farkl› lezzetleriyle
her tür tüketiciye ulaflabilen, özgün peynirlerimiz:
Al›rken, saklarken, yerken,
bunlar› unutmay›n !
Beyaz peynir çok fazla gözenekli ise al›rken bir
kez daha düflünün. Gözeneklerin fazlal›¤›, asitli süt
kullan›ld›¤›n› gösterir.
Beyaz peynir ambalaj›na fazla su salm›flsa bu peynirin yeterince olgunlaflmad›¤›n› gösterir.
Tad›ld›¤›nda çok fazla ekflilik veren beyaz peynirden kaç›n›n. Ancak ekfli oran› çok az olan peynirde
yo¤urt kültürünün kullan›lm›fl olabilece¤i akl›n›zda
olsun.
Taze kaflar peyniri aç›k sar› renkte, homojen yap›da, süt kokulu, kolay dilimlenebilir ve az tuzlu olur.
Dil peyniri az tuzlu olmal› ve lif lif ayr›labilmelidir.
Peynir, ›fl›ks›z ortamda (buzdolab›nda, sebzelik gözünde) saklanmal›d›r.
Peynir hemen tüketilmeyecekse, kendi ambalaj›nda
saklanmal›d›r. Ambalaj› aç›ld›ktan sonra ise mutlaka saklama kab›nda veya ambalaj malzemelerine
sararak korunmal›d›r. Aksi takdirde peynir nemini
kaybeder, aromas› ve lezzeti azal›r.
Beyaz peynir; ambalaj› aç›ld›ktan sonra, içme suyuna, yumurta yüzecek kadar tuz eklenerek haz›rlanan s›v›da saklanabilir. Böylece peynirin olgunlaflma süreci de devam eder.
Peynir dilimlere ayr›lmadan saklanmal›d›r, böylece
d›fl ortamla temas› en aza indirilebilir. Kabuklu
peynirler (eski kaflar gibi), kabu¤u temizlenmeden
saklanmal›, temizleme ifllemi peyniri tüketmeden
hemen önce yap›lmal›d›r. Krem peynirler mutlaka
kendi ambalaj›n›n içinde ve kapa¤› kapal› olarak
saklanmal›d›r.
K›zartma peynirler tüketilmeden önce 4-5 saat suda
bekletilerek tuzu al›nmal›d›r. Beyaz peynir d›fl›ndaki peynirler y›kanmaz, su ile temas peynirin lezzet
ve aromas›n›n kaybolmas›na yol açar.
Beyaz peynirleri keserken, b›ça¤› ›slatmak peynirin
düzgün kesilmesine yard›mc› olur.
37
Uluda¤
Peynir Taba¤›
T
ürkiye bir peynir cenneti. Peynir taba¤›, Uluda¤ Et Lokantalar›n›n vazgeçilmez tad›d›r. Peynir taba¤›nda Ezine’nin
tamya¤l› beyaz peyniri, Trakya’n›n kaflar peyniri ve Erzincan’›n tulum peyniri cevizle servis edilir.
39
ECZANELERDE SATILMASI GEREKEN GERÇEK ‹LAÇ
Portakal
Kar, k›fl, so¤uk ve kaç›n›lmaz olarak peflimizi b›rakmayan grip, so¤uk
alg›nl›¤›... ‹lac› ise, portakal. Hemen hepimiz portakal› grip tedavisinde
kullan›r›z. C ve B vitamini aç›s›ndan zengin olan portakal, insana
PORTAKAL SUYU
Portakal suyu, ilk olarak ‹sa'dan sonra beflinci yüzy›lda, Hintliler taraf›ndan icat edilmifltir. Hintli bir dokumac›n›n susuzlu¤unu
gidermek için buldu¤u bu kar›fl›m, daha sonralar› di¤er meyvelerin de suyunun s›k›l›p içilebilece¤ini kan›tlam›fl ve dünyada genifl yank› uyand›rm›flt›r..
Kimileri ise, portakal suyunun, Amerika k›tas›n› keflfeden
Vikinglerin eseri oldu¤unu iddia eder.
Uluda¤’da taze portakal suyu her flubesinde bulunan son sistem
tam otomatik portakal s›kma makinalar›yla haz›rlanmaktad›r.
Böylece portakal suyu siparifllerle birlikte taptaze ve hijyenik bir
flekilde el de¤meden s›k›l›p servis edilmektedir.
dinamizm veriyor.
ortakal içindeki C vitamini ince ve kal›n damarlar›n yumuflak kalmas›n› sa¤l›yor. Damar t›kan›k-
Pl›¤›n› önlüyor. Vücuttaki direnci artt›r›yor. Kan›n durulmas›na ve temizlenmesine yard›mc› oluyor. Hazm› kolaylaflt›r›yor. Enerji veriyor.
Portakal reçeli ise karaci¤eri çal›flt›r›yor. Lifler ise, sindirim sistemini düzenliyor, baz›
kanser türlerine ve kalp hastal›klar›na yakalanma riskini azalt›yor.
Vücudumuz C vitamini üretmiyor, bu nedenle d›flar›dan almam›z gerekiyor. Günlük C vitamini ihtiyac›m›z 50-70 miligram. Bir portakalda 90 miligram C vitamini bulunuyor..Sabah kahvalt›s›nda içilen bir bardak portakal suyu, güne dinamik bafllamak ve pek çok hastal›ktan korumak için idealdir.
Portakal suyunun pembe ve k›rm›z›s› daha yararl›. So¤uk alg›nl›¤›, grip, kas incinmesi, kalp hastal›klar› ve felçten korur, portakal suyundaki bir antioksidan olan bioflavin damarlar› ve k›lcal damarlar› güçlendirerek kalbin zarar görmesini engeller, ezik ve çürüklerin daha çabuk iyileflmesini sa¤lar,
‹çerdi¤i C vitamini ve folik asit sayesinde öksürü¤ü azalt›r, çocuklar›n hastal›klardan korunmas› ve
fiziksel gelifliminin tam sa¤lanmas› için gerekli olan cevherler dolu bir meyvedir.
C‹LD‹ GÜZELLEfiT‹R‹R
Yap›s›nda karoten bulundu¤u ve kan› temizledi¤i için portakal ayn› zamanda cildi güzellefltirir ve ona tatl›
bir pembelik kazand›r›r. Güney
Fransa'da ve ‹talya'daki köylü k›zlar›, ciltlerinin parlakl›¤› ve pembeli¤ini portakala borçlu olduklar›n› söylerler. Kabuklar›ndaki esans sivilcelere sürüldü¤ünde biraz yanma yapar
ama 2 ayda ortadan kald›r›r.
41
BES‹NLER NELER‹ ‹ÇER‹YOR?
NEYE YARIYOR?
SIZMA ZEYT‹NYA⁄I
ISPANAK
Doymam›fl ya¤ asidi, E vitamini kötü huylu ko- A vitamini, Folik Asit, Magnezyum, E vitamini,
lesterol düzeyini düflürüyor, hücreleri koruyor
Manganez sinirleri güçlendiriyor. Özellikle
PORTAKAL
hamilelikte tavsiye ediliyor.
B ve C vitamini, Potasyum, Kalsiyum, Selenyum vücuttaki fazla suyun at›lmas›n› sa¤l›yor. TOFU
PAPAYA
Protein, Potasyum, Kalsiyum, Magnezyum
Karotinoid, Enzimler, C vitamini kalp hastal›k- metabolizmay› uyar›yor. Kemik yo¤unlu¤u için
lar›n› önlüyor, stresi azalt›yor
önemli.
YEfi‹L-KIRMIZI B‹BER
Capsaicin, A ve C vitamini, Çinko bafl a¤r›s› ve DOMATES
migrene karfl› koruyucu etkiye sahip
Likopen, Folikasit, Tyrosin Likopen kansere
ER‹K
karfl› koruyor, folikasit hücre yap›m›n› uyar›yor.
Potasyum, Demir, B vitamini vücuttaki fazla suTON BALI⁄I
yun at›lmas›n› sa¤l›yor, enerji veriyor.
Omega 3 ya¤ asidi, D vitamini, Potasyum, ‹yot
KIRILMAMIfi P‹R‹NÇ
Protein, Potasyum, Kalsiyum, Magnezyum kolesterol düzeyini düflürüyor, sinir hücrelerini
mide yanmas› ve gaza karfl› etkili. Vücuttaki koruyor.
fazla suyu at›yor.
RAVENT
KABA Ö⁄ÜTÜLMÜfi ÇAVDAR
Magnezyum, Karbonhidrat, B vitamini enerji
Magnezyum, Manganez, Kalsiyum, B vitamini
sa¤l›kl› kemiklerin oluflumuna katk›da bulunu- sa¤l›yor, stresi azalt›yor.
yor.
KABA Ö⁄ÜTÜLMÜfi BU⁄DAY
DANA ET‹
B vitamini, Demir ve Magnezyum bacak kaslaDemir, Protein ve Potasyum so¤uk alg›nl›¤›,
r›ndaki kramplar› yok ediyor. Uyku süresini
öksürük ve gribe karfl› iyilefltirci etkiye sahip.
azalt›yor.
LAHANA TURfiUSU
Laktik asit bakterileri ve B12 vitamini tümör KIRMIZI ÜZÜM
oluflumunu önlüyor.
Phyto-östrojen, Potasyum, Kalsiyum yüksek
KEREV‹Z
tansiyona karfl› iyi geliyor, trombozlar› önlüyor
Potasyum, Sodyum, Kalsiyum, Magnezyum
kab›zl›k, mide ve ba¤›rsak sorunlar›na karfl› BEYAZ-KIRMIZI LAHANA
C vitamini, az oranda B vitamini, Kalsiyum
etkili.
SHIITAKE MANTARI
ba¤›fl›kl›k sistemini güçlendiriyor, stres sempLentinan, D vitamini ba¤›fl›kl›k sistemini tomlar›yla savafl›yor.
güçlendiriyor, kanser oluflumunu engelliyor.
SOYA
L‹MON
Ya¤, E vitamini ve Protein E vitamini hücreleri C vitamini ve Glucarate ba¤›fl›kl›k sistemini
koruyor, kanser riskini azalt›yor.
güçlendiriyor, mide kanserini önlüyor.
42
43
Tunus
ZEYT‹N YASEM‹N HURMA D‹YARI
VE ÇÖLDE SAFAR‹
Afrika’n›n en kuzeyinde, Akdeniz’in ortas›nda stratejik bir noktada, ama hepsi 160 bin
kilometrekare büyüklü¤ünde bir ülkedeyiz. Toprak olarak Türkiye’nin beflte biri kadar
Tunus. Nüfus ise 10,5 milyon civar›nda; Türkiye’nin yaklafl›k yedide birine karfl›l›k geliyor. Haritaya bak›yorum, iki iri komflusuyla Akdeniz’in aras›na s›k›flm›fl gibi duruyor sanki Tunus. Cezayir’le yaklafl›k bin km, Libya’yla da bunun yar›s› kadar kara s›n›r› bulunuyor El-Cumhuriyyet-Tunisiyye’nin. En yüksek yeri 1.500 metre kadar. Avrupa’y› so¤uktan titreten k›fl aylar›nda, Sahra’n›n kumuna, Akdenizin sular›na, sözün özü Tunus’un
s›ca¤›na geliyor turistler. Nüfusunun yar›s› kadar turist ziyaret ediyor her y›l Tunus’u.
YAZI ve FOTO⁄RAFLAR: Murat Özsoy • [email protected]
ÇITIR BÖREK, KALAMAR,
HURMA TATLISI, B‹R DE
CAFE TURC
Tunus mutfa¤›nda baharatl› çorba, ya¤da k›zart›lm›fl ç›t›r börek çok hofl do¤rusu. ‹çine deniz ürünleri ya da sebze koyuyorlar ç›t›r böre¤in. Izgara etler,
kebaplar da ziyadesiyle lezzetli. Bal›¤›, deniz ürünü
pek bol Tunus mutfa¤›n›n. Ahtapot, karides ve kalamar salatalar› enfes. Cevizli baklava, “makrud” denilen hurma tatl›s›, yan›na da bir café turc ya da nane çay›... Yeme de yan›nda yat! Bu ülkenin flaraplar› da çok be¤eniliyor. ‹lk asmalar Fenikeliler zaman›nda dikildi¤inden, Tunus’un ba¤c›l›k gelene¤inin
2 bin y›l› aflk›n bir tarihi var.
ASKER‹ DEHA HANN‹BAL
VE F‹LLER‹
Çevredeki otel kefliflerimiz s›ras›nda, yol sizi “Kartacaland” adl› bir e¤lence merkezine do¤ru götürüveriyor. Gece karanl›¤›nda, Hannibal’in devasa filleriyle burun buruna geliveriyorsunuz! Gerçi bunlar heykel ama, yine de savafl fillerinin hoparlörden
gelen 盤l›klar› ve karanl›ktaki görüntüleri müthifl
etkileyici do¤rusu.
Kartacal› Hannibal bir politikac› ve generaldir. Tüm
zamanlar›n en usta komutanlar›ndan biri olarak kabul edilir. Sadece, Büyük ‹skender gibi dehalarla k›yaslanabilir. Askeri tarihçilere göre, “Stratejinin Babas›”d›r. Roma’n›n bile, Hannibal’i ancak “Hannibal’in kendi taktikleri” ile yenebildi¤i görüflü genel
kabul görür.
Oysa, 30 kadar savafl fili ve yaklafl›k 30 bin askeriyle müthifl zorluklarla dolu, inan›lmaz bir yol kat eder
Hannibal; ‹ber Yar›madas›, Pireneler ve Alpler'i
aflar, kuzey ‹talya'ya girer ve önemli çarp›flmalarda
Roma ordusunu bozguna u¤rat›r. Tarihin en ünlü savafllar› aras›nda say›lan, 17 y›l süren II. Pön Savafl›’d›r bu. Baz› koflullar olsa, Hannibal’in Roma’y›
y›kmas› iflten bile de¤ilmifl! Romal›lar toparlan›p
Kartaca'ya sald›r›r. ‹talya'da bulunan Hannibal Kartaca'ya dönerek Romal›larla savafl›r ve yenilir.
Hannibal, Kartaca’dan kaçar, kimi saraylarda askeri
dan›flmanl›k yapar. Ancak, Romal›lara teslim edile-
ce¤ini anlay›nca, yüzü¤ünde tafl›d›¤› zehri içerek yaflam›na son verir. Tarihler ‹Ö 182’yi göstermektedir.
Askeri deha 65 yafl›nda hayata gözlerini yumar. Nerede mi? Gebze’de!.. Hannibal’in kimi savafl stratejilerinin Kurtulufl Savafl›'nda Yunanl›lara karfl› baflar›yla kullan›lm›fl oldu¤u söylenir. 1937’de Atatürk'ün iste¤i üzerine, Gebze’de Hannibal’in heykeli dikilir. Tunus’ta ise 5 dinarl›k banknotlar›n üzerinde yaflamaktad›r
7 KASIM MEYDANI
Baflkente giden yolun her iki taraf›nda göz alabildi¤ine uzanan zeytin a¤açlar› gerçekten çok etkileyici.
Tunus’un serveti bunlar... K›rsal bitiyor, yavafl yavafl kent görüntüleri belirmeye bafll›yor. Ve iflte baflkent bulvarlar›nday›z... Eski kent El-Medine’nin
çarfl›s›n›, Bardo Müzesi’ni, antik Kartaca’y› ve Sidi
Bou Said’i ziyaret edece¤iz.
Baflkent Tunus, çevresiyle birlikte yaklafl›k 2 milyon
nüfusa sahip. 7 Kas›m meydan›nda dolafl›yoruz.
Teflbihte hata olmaz, deyip Big Ben’e benzetti¤imiz
meydandaki saat kulesi ta uzaklardan bile dikkatimizi çekiyor. 7 Kas›m meydan› ile Ba¤›ms›zl›k meydan›n› birlefltiren Habib Burgiba bulvar›nda kentin havas›n› ci¤erlerimize çekiyoruz. Yolun her iki yan›
a¤açlarla dolu; kald›r›mlarsa kafelerden geçilmiyor.
Sanki Paris’teyiz.
TUNUS’UN KURUCUSU BURG‹BA
1956’da Tunus Fransa’dan ba¤›ms›zl›¤›n› kazan›r.
1957-87 aras›nda 31 y›l süreyle Burgiba cumhurbaflkanl›¤› koltu¤undad›r.
Burgiba 2000 y›l›nda 97 yafl›ndayken hayata gözlerini yumar. Gerçeklefltirdi¤i reformlar nedeniyle, kimi kaynaklar “Tunus’un Atatürk’ü” olarak niteler
Burgiba’y›. T›pk› bizde Tunus caddesi olmas› gibi,
Tunus’ta da “Rue de Turquie” ile “Rue Kemal Ataturk” yani, “Türkiye soka¤›” ve “Kemal Atatürk soka¤›” bulunmakta.
ESK‹ KENT EL MED‹NE
Deniz Kap›s›, eski kent El-Medine’ye giriflin simgesi. Tunuslular›n “suk” dedikleri çarfl›n›n darac›k sokaklar›nda yürümek çok güzel. El sanatlar›yla h›nca
h›nç dolu tezgahlar› geçince, sonunda kare biçimli
minaresiyle Zeytin Cami’ye ulafl›yoruz. 5 bin metrekareye kurulmufl son derece görkemli bir yap›.
732 y›l›na tarihlendi¤ine göre, hani neredeyse 13
as›rl›k bir yaflam› olmufl caminin. Kayrevan’daki
Uqba Cami ard›ndan Kuzey Afrika’n›n en eskisi.
Kartaca antik kentinden getirilmifl 160 sütun kullan›lm›fl Zeytin Cami inflaat›nda.
Parfümcüsünden kumaflç›s›na, hal›c›s›ndan mücevhercisine, yüncüsünden fes ve kitapç›s›na dek tüm
çarfl›lar eski kent El-Medine’de bulunuyor. Süslü
püslü kufl kafeslerine rastl›yoruz s›k s›k.
DÜNYANIN EN ZENG‹N
MOZA‹KLER‹ BARDO
MÜZES‹’NDE
El-Medine ard›ndan s›ra Bardo Müzesi’nde. Sadece
müze de¤il, kökeni XIII. yüzy›la dek uzanan bir saray Bardo; XVII-XVIII. yüzy›l Arap-Müslüman
mimarisini yans›t›yor. Tunus tarihinin her dönemine iliflkin eserler yan› s›ra dünyan›n en büyük ve en
zengin mozaik müzesine ev sahipli¤i yap›yor Bardo. Tarih öncesi dönemden bafll›yor, Kartaca’dan
Roma’ya, H›ristiyan’dan ‹slam’a her dönemi yans›tan eserler sunuyor sizlere.
Roma heykelleriyle H›ristiyan döneme ait vaftiz
kurnalar› aras›ndan geçerek birinci ve ikinci kattaki
Roma mozaiklerine ulafl›yoruz. Nereden gelmifl
acaba bu harikulade Roma mozaikleri baflkent Tunus’a? Roma dönemi villalar›n›n duvarlar›ndan tabi
ki. Rengârenk mozaikler bizi bizden al›p 2 bin küsur y›l öncesinin Roma gündelik yaflam›na götürüyor. Bal›kç›lar, çiftçiler, avc›lar, Roma tanr›lar›n›n
mitolojik öyküleri tam tekmil yer al›yor mozaiklerde. ‹.Ö II. yy ile ‹.S VII. yy aras›na tarihleniyor bu
güzellikler. Tunus’un dört bir yan›nda bulunup Bardo Müzesi’ne getirilmifl müthifl mozaikler ne kadar
yer tutar acaba, diye merak ediyoruz.. 4.700 metrekareymifl!
varl›kl› ve etkili insanlar› burada oturuyor. Güvenlik had safhada. Deniz manzaras› ve günbat›m› son
derece etkileyici. “Sanatç›lar kasabas›” olarak da
an›l›yor Sidi Bu. Ünlü ressam Paul Klee de Sidi Bu
hayranlar›ndan.
ÖKÜZ PÖSTEK‹S‹ ÜZER‹NE
Hammamet’in öyküsü gerçekten ilginç... 1914’te
‹sviçreli ünlü ressam Paul Klee ziyaret eder önce
Tunus’u. Klee'nin sanat›nda bir dönüm noktas› olur
1920’lerde ise, gerçek bir talih kuflu konar Hammamet’in bafl›na. Talih kuflu George Sebastian ad›nda
Romanyal› bir milyonerdir. Para harcamaya da bay›lmaktad›r. Buraya öyle muhteflem bir villa yapt›r›r ki, dillere destan olur. “Hammamet Hammamet
olal›, böyle villa görmedi!..” sözü efsane halinde
kulaklarda dolafl›p durmufltur muhtemelen! Sonunda olan olur ve kent jet sosyetenin ve turistlerin ak›n›na u¤rar!
KURULAN KARTACA!
Ö¤le yeme¤imizin ard›ndan, Tunus’a 18 km mesafedeki Kartaca antik kentini ziyaret ediyoruz. Kartaca’n›n Tunus tarihindeki önemi çok büyük. Bu
yüzden olsa gerek, Tunus milli futbol tak›m› da
“Kartaca Kartallar›” olarak an›l›yor. Unesco Dünya
Kültür Miras› listesinde de yer al›yor Kartaca.
Kartaca’n›n ard›ndan Sidi Bu Said’e gitmek üzere
bir tepeyi t›rman›yoruz. Evler bembeyaz, kap› ve
pencereler ise masmavi. Halk, sözü fazla uzatmay›p
Sidi Bu diyor bölgeye. XVIII. yüzy›lda Tunus’u yöneten Osmanl› valileri ve Tunus zenginleri burada
konaklar yapt›rm›fl. Günümüzde de, Tunus’un en
YASEM‹N KOKULU HAMMANET
Hammamet. Bizim güney sahillerimizi and›r›yor.
Yüzü aflk›n otel bulunuyor k›y› boyunca. Muhteflem
plajlara ev sahipli¤i yap›yor. Bu bölgede k›rk kadar
lüks otel bulunuyor. Palmiye ve portakal a¤açlar›yla dolu her yan. Sokaklar p›r›l p›r›l...
Yol boyu zeytin a¤açlar› görüyoruz. Göz alabildi¤ine uzan›yor zeytinlikler. ‹talya ve ‹spanya’ya konteyn›rlarla zeytinya¤› ihraç ediyor Tunus. Oralarda
fliflelenip ‹talyan, ‹spanyol zeytinya¤› ambalaj›yla
dünyaya pazarlan›yor.
‹talyan, ‹spanyol al›c›lar Hammamet’e gelip zeytin
tarlalar›n› denetliyor. Zeytinler daha a¤açtayken al›c›s›yla bulufluyor. Zeytin hem döviz getiriyor, hem
de ifl olana¤› sa¤l›yor.
DOUZ’DA DEVE SAFAR‹S‹
Matmata’n›n eskisinden ve yenisinden ayr›l›p K›b›li üzerinden Douz’a var›yoruz. “Sahra’n›n kap›s›”nday›z art›k. Gün batmadan önce çölde develere
binece¤iz. Tunuslular›n “cellabiye” dedikleri uzun
giysilerden giyiyoruz. Bafl›n›za da mavi renkli bir
çöl eflarb› sar›yorlar ki, demeyin keyfimize... Tam
bir çöl insan› oluyorsunuz.
Bir saatlik deve kiralar› ödeniyor. Çölün k›y›s›ndaki vaha kentler Douz ve Tozeur deve turlar› için biçilmifl kaftan. Bizim için bir saatlik deve gezisi ziyadesiyle mutluluk verici oluyor. Kimileri deve konusunu hayli ciddiye al›p çölün iyice içlerine gidiyor, gece de çölde çad›rda kal›yorlar.
Deve aya¤a kalkarken ve çökerken özellikle s›k› tutunmak gerekiyor, çünkü tam bu s›rada âni bir hareketlenme oluyor. Hava çoktan karard› bile, develer
ve devecilerle vedalafl›p Douz’daki otelimiz El Mouradi’ye do¤ru hareket ediyoruz.
MEDEN‹, GÜVENL‹ VE KEY‹FLE GEZ‹LEB‹LECEK ÜLKE
Singapur
YAZI ve FOTO⁄RAFLAR : Derya DUMAN - Outdoor Rehberi – Peyzaj Mimar›
S
ingapur küçük olmas›na ra¤men bir o kadar düzenli gece, gündüz yaflayan bir ülke. 3 gün boyunca ülkede görülebilecek turistik mekanlar› ve
kent yaflam›n› izlemliyoruz. Özellikle ülke kendisini
turistik aç›dan çok iyi pazarlayabilmifl. Sentosa adas›
bunun harika 1 örne¤i. Ada tamamen turistik amaçl›
haz›rlanm›fl. Adaya ulaflman›zla beraber sizi bekleyen birçok güzel sürpriz ile karfl›lafl›yorsunuz. Gece
boyunca süren tiyatral su, ›fl›k ve ses gösterileri oldukça etkileyici. Gündüz ise yine yunus bal›klar›n›n
oyunlar› etkileyici güzellikte. Arzu ederseniz adada
okyanus akvaryumuna gidebiliyorsunuz. 2 katl› bu
akvaryumun içinde yüzlerce deniz canl›s›n› görmeniz
mümkün. Singapur içinde yer alan hayvanat bahçesini ise anlatmakla bitirmek zor, gidip görmek laz›m.1973 y›l›nda kurulan hayvanat bahçesinde 16's›
nesli tükenmekte olan 315 hayvan cinsi yer almakta,
toplam hayvan say›s› 2600. Park› gezmek için bir gün
önceden yapt›¤›m›z 3 saatlik bir plan ne yaz›kki park› gezmeye bafllay›nca 7 saatte ç›k›yor. Gerçekten bir
hayvanat bahçesinde olmas› gereken en ince detaylar
düflünülmüfl. Hayvanlar yaflad›klar› mekanlardan dolay› s›k›nt› duymuyorlar. Her hayvan için yaflamas›
gereken iklimsel flartlar ve ortam iyi flekilde haz›rlanm›fl. Hayvanata bahçesinde her yafltan her ülkeden
binlerce insanla karfl›laflmak mümkün.
Ülke içinde merkez noktalar› çok hareketli. Özellikle
Orchid Bulvar› günün 24 saati canl›l›¤›n› koruyor.
Bulvar üzerinde ki birbirinden güzel yüzlerce al›fl-verifl merkez ve restoranlar› ile ilgi noktalar›nda birisi.
Ayr›ca Bulvar üzerinde bulunan turizm dan›flma bürosuna Singapur’a yolu düflen herkesin u¤ramas›nda
fayda var. Ülke genelinde yap›labilecek aktiviteler ile
ilgili olarak detayl› bilgiler, broflürler ve haritalar tah-
min edilebilmesi mümkün bu merkezden. Singapur’da dikkati çeken en önemli mekanlardan biriside
Botonak Park›. Dünyan›n en büyük botanik parklar›
aras›nda yer al›yor. Botanik park› içinde tropikal kuflakta yetiflen bütün bitki örneklerini isimleri ile birlikte görmek mümkün. Park› gezmek için 4 saat ucu
ucuna yeterli oluyor. Botanik park› ayn› zamanda
Singapur’da yaflayanlar için keyifli bir rekreasyon
alan› olma özelli¤ini tafl›yor. Hafta sonu çimlerin
üzerine yay›larak geçirmek bu parkta s›kça karfl›lafl›lan görüntüler aras›nda. Ortam o kadar do¤al ki a¤açlarda oynayan sincaplar› görmek, envayi çeflit tropi-
kal kufl türünün sesini dinlemek mümkün. Singapur’da ki son gecemizde ülkenin ticaret merkezi olan
yüksek gökdelenlerin arda arada dizildi¤i harika bir
liman düzenlemesi ile insanlar›n kullan›m›na aç›lm›fl
en güzel yerlerinden birinde geçiriyoruz. Gecenin
ilerleyen saatlerine ra¤men her yer c›v›l c›v›l, sahil
boyu insanlar›n kullan›m› için yap›lm›fl olan modern
kentsel tasar›m çal›flmalar› sonucu insanlar gecenin
ilerleyen saatleri olmas›na ra¤men denizin ve gökdelenlerin o muhteflem, etkileyici manzaras› eflli¤inde
sohbetlerine devam ediyorlar. Bizde doyas›ya ç›kart›yoruz bu güzelliklerin tad›n›.
Singapur da geçen 3 günün ard›ndan
harika an›lar ile ayr›l›yor büyük bir
keyifle...
Singapur’a yolu düflecekler için bir kaç
not eklemek isterim yaz›m›n sonunda.
Ülkede ki konaklama, yeme-içme ve ulafl›m konular› hakk›nda gözlemlediklerim
ise.. Konaklama merkez’de oldukça lüks
ve pahal› otellerde yap›labilece¤i gibi periferde uygun flartlarda kal›nabilecek yine 3 ya da 4 y›ld›zl› oldukça uygun fiyatl› oteller mevcut. Biz 2 gece konaklama
için 3 kifli gecelik 85 Singapur dolar›
ödedik. Singapur dolar›n›n neredeyse
Türk Liras› ile eflde¤er oldu¤unu düflünecek olursak konakla için oldukça makul
bir fiyat ortaya ç›k›yor.
Yeme – içme konusunda özellikle yöresel yemekleri tatmaya özen gösterdik.
Yemekler baharat aç›s›ndan oldukça zengin. Ayr›ca tropikal kökenli sebzeler ve
meyveler ile zenginlefltirilmifl. Her türlü
bal›k çeflidini bulmak mümkün. Bunu d›fl›nda klasik olarak burgerciler, pizzac›lar› da görebiliyorsunuz her yerde.
Singapur’da ulafl›m flimdiye kadar gidip
gördü¤üm ülkeler aras›nda ki en iyi çözüme ulaflt›r›lm›fl olan› idi. Ülkede çok
kuvvetli bir metro a¤› mevcut. Gitmek istedi¤iniz her noktaya metro ile çok k›sa
bir surede ulaflabiliyorsunuz. Özellikle
ülkeye ilk gelen birisinin bile kolayl›kla
çözebilece¤i bir metro flemas›na sahip.
Metro kullan›m› d›fl›nda halk otobüsleri
ve taksiler de mevcut. Ekonomik olmas›
aç›s›ndan metro ve halk otobüsleri en
do¤ru seçim olacakt›r. Ulafl›m için ülke
içinde gidilebilecek en uzak nokta için 3
Singapur dolar› ödemeniz yeterli oluyor.
Bu ücretler her durak için farkl›l›k gösteriyor. Biletlerinizi otomatik makinelerden rahatl›kla alabiliyorsunuz.
Son söz Herkesin gidip görmesi gereken
son derece medeni, güvenli ve keyifle gezilebilecek bir çok turistik noktas› olan
bir ülke S‹NGAPUR...
S‹NGAPUR’UN KÜNYES‹
S
ingapur hakk›nda ülkeye gitmeden önce ufak bir araflt›rma yap›yorum. Singapur Malay yar›m adas›n›n en güney ucunda, Ekvator'un 137
km kuzeyinde yer alan 622 km2 lik
küçük bir ada devletidir. Adan›n
uzunlu¤u 43km, eni de 22,5km dir.
Ülkenin denizden 177m yükseklikte
olup Tamah Da¤›d›r. Singapur iklim
yap›s› itibariyle tropikal iklime sahiptir. Sene içinde gözlenen s›cakl›k
ve nem miktar› oldukça yüksektir.
Ya¤›fl miktar› ise oldukça fazlad›r.
Hava s›cakl›¤› yaz aylar›nda 35-40'C
civar›ndad›r. Nem miktar› %80 ve
üzerinde özellikle Ekim-May›s aylar›
aras›nda ülkede fliddetli ya¤›fllar gözlenebilir. Geçmiflte ülke topraklar›n›n %90'› tropikal ormanlar ile kapl›
iken fluanda yo¤un flehirleflmenin getirdi¤i kullan›mlar sonucu orman
alanlar›n›n %85'i kalmam›flt›r. Ülke'de nüfus 4,5 milyon kiflidir. Nüfusun %77'si Çinliler, %14'ü Malaylar,
%8'i Hindu'lar ve geri kalan az›nl›klar oluflturur. ‹nsan ömrünün ortalamas› 70 yafl üzeri olan sa¤l›k, sosyal
ve kültür hayat› oldukça iyi ülkelerden biridir. Ülkede ekonominin büyük bir k›sm› ticaret ve endüstri'dir.
Gemi yap›mc›l›¤›, elektronik, tekstil,
g›da ve kereste endüstrisidir. Turizm
ülke'nin önemli bir gelir kayna¤›d›r,
ayn› zamanda ciddi bir bal›kç›l›k gelirine sahiptir ülke.
53
TAR‹HE DAMGA VURAN KENT
Afyonkarahisar
Büyük Taarruz, 26 A¤ustos 1922’de
Kocatepe’den top at›fl›yla bafllad› ve 30
A¤ustos’ta zaferle sonuçland›. Atatürk,
Afyonkarahisar’›n bu büyük zafere olan
katk›s›n› y›llar sonra, “Say›n Karahisarl›lar›n askeri zaferimizde oldu¤u gibi,
sosyal devrimimizin en ön saflar›nda da
kendine yaraflan sayg›l› yerde yürüyeceklerine eminim.” sözleriyle anacakt›.
54
55
ANADOLU’NUN K‹L‹T NOKTASI
A
fyonkarahisar, ad›n›; M.Ö.
1340 y›llar›nda Hititler taraf›ndan yapt›r›lan ve bu güne kadar ününü sürdüren kalesi ve yaklafl›k 2300 y›ld›r ekilen haflhafl
bitkisinden alm›flt›r.
M.Ö. 7000 Y›l›ndan bafllayarak
günümüze kadar yerleflim yeri
olan ‹limiz s›n›rlar› içerisinde Hitit, Frig, Grek, Roma, Bizans,
Selçuklu, Osmanl› gibi uygarl›klar egemen olmufltur.
Afyonkarahisar, 1 y›l 1 ay 25 gün
Yunan iflgali alt›nda kald›. Naz›m
Hikmet de Afyon s›rtlar›ndan
bafllayan Büyük Taarruzu ve Atatürk’ün taarruz öncesindeki psikolojisini flu dizelerle ölümsüzlefltirecekti: “Sar›fl›n bir kurda
benziyordu / Ve mavi gözleri
çakmak çakmakt› / Yürüdü
uçurumun bafl›na kadar, e¤ildi,
durdu / B›raksalar ‹nce, uzun
bacaklar› üstünde yaylanarak /
ve karanl›kta akan bir y›ld›z gibi kayarak / Kocatepe’den Afyon ovas›na atlayacakt›.” Büyük Taarruz Afyon Cephesinde
bafllad›. Yunan kuvvetleri bozguna u¤rat›ld› ve flehir 27 A¤ustos
1922’de kurtar›ld›. Bu tarih ‹l’in
kurtulufl günü olarak kutlan›r.
Türkiye Cumhuriyetinin çat›s›
Afyonkarahisar ’da çat›lm›flt›r.
Afyonkarahisar, ‹stanbul, ‹zmir,
Mersin Limanlar› ve Ankara ile
demiryolu ba¤lant›s› olan bir ildir. Konya, Ankara, Bursa, ‹stanbul, Eskiflehir, ‹zmir, Antalya ve
Denizli istikametinden gelen kara
yollar›n›n kesiflme noktas›nda yer
almaktad›r. ‹limiz s›n›rlar› içinden günlük geçen vas›ta say›s›
yazlar› 70 bin, k›fl aylar›nda ise
ortalama 40–50 bin civar›ndad›r.
Dolays›yla yo¤un bir hareketlilik
yaflanmaktad›r.
Akdeniz, Ege ve ‹ç Anadolu Bölgelerinin kesiflme noktas›nda yer
alan ve Anadolu’nun kilidi konumunda olan bir ilde yaflayan nüfus say›s› 806000 olup 14 bin kilometre kare topra¤› bulunmaktad›r.
Kaymak, sucuk, et ve et ürünleri,
kaymakl› fleker ve haflhafl Afyonkarahisar'›n sembol ürünleridir.
Mermer Afyonkarahisar'la bütünleflmifltir.
Afyonkarahisar'la birlikte an›lan
bir özellik de termal turizmdir.
Türkiye’nin hatta dünyan›n say›l›
rezervlerinden birisi olan Ömer
Gecek Termal Alan› Afyonkarahisar il merkezindedir. Y›l›n bütün günü termal turizm canl›l›¤›m
koruyarak devam etmektedir. Afyonkarahisar’›n ekonomik yap›s›
tar›m, g›da, mermer ve termal turizme dayan›r. Et ve ete dayal› g›da sektörü, lokum ve kaymak üretimi konular›nda markalaflm›fl
ürünler üretilmektedir. Yumurta
tavukçulu¤unda çok önemli geliflmeler olmufl ve yumurta borsas›
Baflmakç› ilçesinde oluflmufltur.
Di¤er taraftan, patates, fleker pancar›, haflhafl ve kiraz özellik arz
eden ürünlerimizdir. Sultanda¤›
bölgesinde üretilen kirazlar›n tamam› ihraç edilmekte ve y›ll›k 30
milyon dolar tutar›nda gelir sa¤lanmaktad›r.
Afyonkarahisar,
Türkiye’nin
mermer üssü konumuna gelmifltir. Ülkemizdeki mermer rezervlerinin % 28’i ‹limizde bulunmaktad›r. Buna ek olarak Ülkenin
dört bir yan›ndan getirilen mermer çeflitleri ‹scehisar ‹lçesinde
pazarlanmaktad›r. Bir anlamda,
Afyonkarahisar mermercilik sek-
törünün pazar› konumundad›r.
‹lin önemli ihracat mallar›ndan
birisi de mermerdir.
Termal turizm de son y›llarda hareket kazanm›fl faaliyetler aras›ndad›r. Yeni yat›r›mlarla bu sektör,
gelecekte önemli mesafeler alacakt›r. Termal turizmin; kültür ve
eko turizmle desteklenmesi için
bafllat›lan çal›flmalar sürdürülmektedir. Bu ba¤lamda Ac› Göl
ve Frig Vadisinde planlama ve alt
yap› çal›flmalar› aç›s›ndan somut
ilerlemeler sa¤lanm›flt›r.
Afyonkarahisar tarihi de¤il, çok
tarihi bir kenttir. Somut ve somut
olmayan kültürel de¤erleri; tarihi
yap›lar›, müzi¤i, yeme-içme kültürü, davran›fl› ve insani iliflkileri
son derece özgündür.
Üç co¤rafi bölge üzerinde, yollar›n kesiflti¤i bir co¤rafyada yer
alan; termal kaynaklar›n, kültürel
ve do¤al varl›klar›n; g›da sektöründe marka olmufl ürünlerin; kaliteli mermer ocaklar›n›n ev sahibi ve pazar› olan Afyonkarahisar;
yüz y›llard›r oynad›¤› önemli tarihi rolü, içinde bulundu¤umuz
yüzy›lda da oynayacak ender illerimizden birisidir.
GÖZÜPEK GAZETEC‹
TENTEN
Çizgi roman kahramanlar› içinde do¤aüstü özellikleri olmayan, akl›n› kullanarak dünyan›n dört bir yan›nda düflmanlar›n› alt ederek say›s›z kereler
dünyay› kurtaran oldukça mütevazi bir kahraman Tenten. Çevresinde s›ra
d›fl› dostlar› ve yan›ndan hiç ay›rmad›¤› köpe¤i “Milou” bizim bildi¤imiz
ad›yla “F›nd›k” olsa da asl›nda yaln›z bir kahraman. Entelektüel bir
araflt›rmac› gazeteci. Ve 2009 y›l›nda 80. Yafl›n› kutlayan bir efsane. Öyle ki
efsanevi Frans›z devlet adam› Charles de Gaulle Tenten için uluslararas› tek
rakibim odur demifl.
YAZI: Zeynep TANITKAN
B
elçikal› çizer George Remi, 1924
y›l›nda imzas›ndan s›k›larak isminin bafl harflerini tersine çevirir ve Remi’nin “R”si ile George’un “G”sinden
oluflan takma ad›n› yani Frans›zca’da
“erje” diye okunan “Herge”yi kullanmaya bafllar ve bütün dünyada bu isimle tan›n›r. Bundan befl sene sonra 1929
y›l›nda ileride 50’den fazla dile çevrilecek olan Tenten’in maceralar›n› çizmeye bafllar.
Bütün dünyay› gezebilsin diye Tenten’i
gazeteci yapar ve kahraman›m›z›n yan›na birbirinden renkli dostlar verir.
Neredeyse her maceras›nda Tenten
araflt›rmac› gazeteci olarak har›l har›l
çal›fl›rken görülür, fakat pek nadir bir
makale teslim edebilmifltir. Tenten'i
göreve kim gönderir, neden gönderir,
hangi mekanizma bunu devreye sokar,
bunu derinlemesine bilemeyiz ama bir
süre sonra kendimizi egzotik ülkeleri
fon alan bir maceran›n içinde buluruz.
Nedendir bilinmez ama Herge kahraman›n›n annesinden ve babas›ndan hiç
58
bahsetmez. Her maceraya politik ve
kültürel elefltiriler eklemeyi de unutmaz. Tenten maceralar›ndan bulabildi¤i vakitlerde Herge’nin de do¤um yeri
olan Brüksel’de yaflar ama K›z›l Korsan’›n Hazinesi kitab›nda kadim dostu
Kaptan Haddock’un atalar›na ait olan
Moulinsart fiatosuna tafl›n›r. Etraf›ndaki tipler, giyimler, dekor vs. bize Tenten'in 1960'lar›n bafllar›yla 1970'lerin
ortalar›nda yaflad›¤›n› düflündürür.
Sovyetlerden Avustralya’ya, Kongo’dan Amerika’ya, Tibet’ten Firavun
Mezarlar›na hatta Ay’a kadar çok genifl bir yelpazede kötüleri kovalayan
Tenten’›n yolu zaman zaman Sildavya,
Bordurya gibi hayali ülkelere düfler.
“Tenten Kongo’da” gibi baz› maceralarda ›rkç› ve sömürgeci bir bak›fl aç›s›
kullanmakla ya da ilham›n› bir Nazi
ajan›ndan almakla elefltirilse de Herge
ve 80 yafl›ndaki genç kahraman›m›z
Tenten maceralar› ile büyük küçük demeden çizgi roman severleri büyülemeye devam ediyor ve edecek.
Huysuz Kaptan
Haddock
Sakarl›¤› ile meflhur Archibald
Haddock, nam-› di¤er Kaptan
Haddok, sürekli bir fleyler
devirir, akla hayale gelmedik küfürler eder. Çok
çabuk sinirlenmesine ra¤men alt›n gibi bir kalbi vard›r.
Tenten’le ilk olarak “Alt›n K›skaçl› Yengeç” maceras›nda tan›fl›r ve kahraman›m›z sayesinde
Karaboudjan’›n sarhofl kaptanl›¤›ndan Moulinsart fiatosunun efendili¤ine kadar yükselir. Dedikodulara göre
büyük diva (!), “Milano Bülbülü”
Bianca Castafiore ile bir dönem
niflanl› kalm›flt›r. Kaptan'›n kaba
kiflili¤i ve alayc›l›¤› Tenten'in inan›lmaz kahramanl›¤›na tezat oluflturmaktad›r; Tenten ne zaman idealist davransa Kaptan alayc› bir
yorum yapmakta gecikmez. A¤z›ndan piposunu, elinden viskisini
düflürmeyen kaptan iyi olmas›na iyi bir denizcidir ama kaptan
köflkü yerine Tenten ile maceradan maceraya koflmay› ve “Milyonlarca Bat›k Gemi” diyerek sa¤a sola ba¤›rmay› tercih eder.
59
Sad›k dost Milou
Beyaz bir teriyer olan Milou Tenten nereye giderse
gitsin kahraman›m›z›n peflindedir. ‹nsanlar gibi konuflabilir, sevebilir, plan yapabilir ve uygulamaya
sokabilir. Komple bir flahsiyettir. Milou ya da “F›nd›k” hikâyeye pek çok ilginç flekilde katk›da bulunur. Mesela, “Sidney'e 714 Sefer Say›l› Uçufl” kitab›nda uzayl›lar taraf›ndan kaç›r›ld›¤›n› hat›rlayan
tek karakter odur. Kaptan Haddock gibi, Milou da
Loch Lomond marka viski sever. Milou Hergé'nin
ilk k›z arkadafl›n›n ad› olan Marie-Louise k›salt›larak konulmufltur.
Külyutmaz Dupont ve Dupond
E¤er felaketlerden korkuyorsan›z bu ikiliden mümkün oldu¤unca uzak durun. Kargafla, bela, pot üstüne pot, gaf üstüne gaf, yanl›fl anlama, kibir... Bunlar›n hepsi bir araya
gelip sakar dedektifler Dupont ve Dupond’u oluflturur. Akraba olmamalar›na ra¤men ikizmifl gibi görünen dedektiflerin aras›ndaki tek fark b›y›k flekilleridir. Burulmufl b›y›klar› olan Dupont, düz b›y›klar› olan Dupond'dur. Tenten’e
yard›m etmek için yola ç›kan ikili girdikleri her ortamda
orta ölçekli bir felaket yaratmay› baflar›rlar. Ya aya inen
uzay arac›n›n merdivenlerinden yuvarlan›rlar ya da emniyet kemerlerini ba¤lamad›klar› için uçaktan düflerler.
Ç›lg›n Profesör Turnusol
Her ne kadar biz kendisini Profesör Turnusol (Tournesol)
olarak bilsek de Tenten’in maceralar› Frans›zca’dan ‹ngilizceye çevrilirken profesörümüz Cuthbert Calculus ad›n› alm›fl. Kendini bilime adam›fl, fizikten botani¤e her konuda
bilgi sahibi Profesör Turnusol, kahraman›m›z Tenten’e maceralar›nda kah kendi üretimi tek kiflilik köpekbal›¤› fleklindeki denizalt›s› kah ses frekanslar›n› kullanarak eflyalar› parçalayan ultrasonik silah› ile efllik eder. Duymaz, uydurur, sa¤›r oldu¤unu katiyyen kabul etmez ve bafl›na olmad›k ifller
açar. Melon flapkas›, bastonu ve komik b›y›klar› ile Profesör
Turnusol’u muhtemelen elinde bir sarkaçla ya da su arama
çubu¤u ile görürsünüz.
60
61
ESK‹ B‹R SANAT D‹S‹PL‹N‹
M. Ö. 1600’lerden itibaren görülen palyaçolar,
farkl› sanat dallar›ndan bir güldestedir sanki.
‹talyanca kökenli bir sözcüktür. Türk Dil Kurumu sözlü¤üne göre palyaço, “Kendisini seyredenleri güldüren ve e¤lendiren, ilginç k›l›kl›,
yüzü afl›r› boyal› ve komik oyuncu”.
Benim palyaço alg›lamamla bafllayal›m…
Palyaço, komik midir?..
Hüzün veren bir yerden mi kat›lmaktad›r hayata?..
Yoksa, her ikisi birden midir?..
Hayat, peki, komik midir?..
Hüzünlü müdür?..
Yoksa, komedi ve dram›n hüznünü
birlikte mi sunmaktad›r bize?..
Herhalde, palyaço da hayat da
hem komikli¤i hem hüznü içeriyor.
Palyaço, bu yüzdendir ki, hayatla çok ilgilidir ki demek,
her iki yan›n› da yans›yor hayat›n baflka bir deyiflle.
Tam güldürürken, hüzünlendirmek…
Hüzünlendirdi¤i yerde, güldürmek…
Palyaçonun misyonu bu.
YAZI : Muzaffer Ayhan KARA
Günümüzde bir seyirlik olarak sirklerde ve çocuk e¤lencelerinde hala misyonunu sürdüren,
dahas›, ‘ucuzlayan’ biçimde ifllevini ve anlam›n› yitirerek flirket aç›l›fllar›nda arz-› endam eyleyen palyaçolar bir yerde, eskiden krallar›n
saraylardaki soytar›lar›yla da özdefllefltirilmekte yer yer.
Palyaçolar, grotesk görünümüyle kifliliklendirilmifl komik tipli sanatç›lard›r. Bunu sa¤lamak
için renkli ve abart›l› peruklar, de¤iflik makyajlar, abart›l› ayakkab›lar ve garip kostümler kullan›l›r.
Amerikal› bir sosyolog olan Peter Berger, konuyla ilgili olarak flunlar› söylemektedir:
“Bu maskaral›k ve flaklabanl›klar›n, din ve sihir gibi, insan toplulu¤unun baz› derin ihtiyaçlar›n› yerine getirmesi mant›kl› görünüyor.”
Bu nedenle palyaçoluk, fiziksel performans
gerektiren disipliner e¤itimin bir parças› olarak
da kabul edilmektedir. ‹lk palyaçoluk türlerine
antik Yunan’da, ‹talyan Sokak Tiyatrosu’nda
(Commedia dell’Arte), Frans›z kökenli pandomim ve Japon Kabuki geleneklerinde ve Avrupa’da rastlanmaktad›r. Osmanl›’da da padiflah› e¤lendiren dalkavuk tiplemesi gibi örnekler
vard›r.
PALYAÇOLAR
NEREDED‹RLER,
NE YAPARLAR?
Genel olarak çal›flma alan› sirkler olan palyaçolar, ayr›ca hayat›n pek çok alan›nda görülür. Sokakta, özel toplant› ve davetlerde, partilerde, flirket tan›t›mlar›nda vb. ‹talya’daki “Ar-
62
lecchino” (Harlequin) karakteri, aflk nedeniyle
bafl› dertten kurtulmayan bir uflak rolüyle ün
kazanm›flt›r. ‹ngiltere’de William Kepme ve
Robert Armin ile belirginleflen palyaçoluk sanat›, Almanya ve Fransa’da farkl› flekillerde
belirginleflmiflse de (Fransa’da kaba ve budala Pedrelino gibi), genel olarak biçimsel de¤ifliklik göstermemifltir. ‹ngiltere’de do¤arak ünlenen “fiarlo” tiplemesinin ünlü oyuncusu
Charlie Chaplin ise, önce Avrupa’ya sonra da
dünyaya yay›lan ünüyle unutulmaz bir karakter oluflturmufltur.
Dayak yemek, düflmek, ›slanmak, flafl›rmak,
komik hareketler yapmak palyaçolar›n do¤as›nda vard›r. Bunlar, palyaçolar için s›radan
olaylard›r. Gösterileri genellikle 5-10 dakika
sürer. Sirklerde ise ara gösteriler için 1-3 dakika süreyle geçifl ortam› haz›rlarlar.
ÜNLÜ PALYAÇOLAR
‹lk gerçek sirk palyaçosu olarak bilinen Joseph Grimaldi, ‹ngiltere’de 1850’de sahneye
ç›km›flt›r. Joseph, ilerleyen süreçte birçok palyaçonun takma ad› haline gelen “Joey” ad›yla
ünlendi. ABD’nin ilk palyaçolar›ndan biri,
Amerikan iç savafl› sürecinde ünlenen Dan
Rice’d›r. Onun ABD
ordusunu simgeleyen Sam Amca’ya
esin kayna¤› oldu¤u san›lmaktad›r.
Avrupa’da ise Coco (Raoul Jouin),
Toto (Armando Novello), Grock (Charles
Adrien Wettach) ve
Sovyetler Birli¤i dönemi
Rusyas›’n›n en sevilen
palyaçolar›ndan Oleg
Popov sayabilece¤imiz ünlü palyaçolardand›r.
63
K›rlang›ç‘›n Aflk›
G
ünlerden bir gün K›rlang›c›n biri bir adama afl›k olmufl.
Ve adam›n penceresinin önüne konup adama söyle demifl;
“Ben seni çok seviyorum lütfen pencereyi aç›p beni içeri alda birlikte yaflayal›m.”
Adam: “Olmaz alamam... Sen bir kuflsun hiç bir kufl adama afl›k olur mu?” demifl.
K›rlang›ç tekrar;
“Lütfen pencereyi aç›p beni içeri al birlikte yaflar›z. Hem ben sana dost ve arkadafl
olurum can›nda s›k›lmaz birlikte yaflar gideriz” demifl.
Adam yine;
“Olmaz alamam... Git bafl›mdan,” diye cevap vermifl.
Üçüncü ve son defa kufl adam›n penceresinin önüne konup adama tekrar flöyle
demifl; “Lütfen beni içeri al.. Art›k so¤uklarda bafllad›, d›flar›da kalamam. Biliyorsun ben
s›cak havalarda yasayabilirim sadece beni içeri almassan baflka s›cak ülkelere
gitmek zorunda kal›r›m. Lütfen beni içeri alda burada kalay›m. Birlikte yemek yer omuzuna
konar seni neflelendirir sana yarenlik ederim. Hem sende benim gibi yaln›zs›n…”
Adam; “Git derhal bafl›mdan! Ben yaln›z kal›r›m” demifl ve kuflu kovmufl...
K›rlang›çta bu cevap üzerine üzüntülü bir flekilde uçmufl ve uzaklara gitmifl..
Adam k›rlang›ç uzaklara gittikten sonra düflünmüfl ve kendi kendine
“Ben ne aptal, nekadar ak›ls›z bir adam›m, niye k›rlang›çla birlikte kalmay› kabul etmedim?
Ne güzel birlikte kal›rd›k” demifl ve çok piflman olmufl, piflman olmufl olmas›na ama ifl iflten
geçmifl. Kendi kendine nas›l olsa s›caklar bafllay›nca, “k›rlang›c›m yine gelir bende onu içeri al›r birlikte mutlu bir hayat sürerim,”
demifl. Ve penceresini sonuna kadar
aç›p beklemeye bafllam›fl. Yaz›n gelmesiyle K›rlang›çlarda gelmeye bafllam›fl.
Ama onun k›rlang›c› gelmemifl.
Yaz›n sonuna kadar hiç penceresini kapatmadan pencerenin bafl›nda beklemifl ama
bofluna....K›rlang›ç yokmufl. Gelen k›rlang›çlara sormufl ama onun k›rlang›c›n› gören
olmam›fl. Sonunda bir bilge kifliye halini dan›flmak ve ondan bilgi almak için gitmifl.
Bilge kifliye olay› anlatt›ktan sonra bilge kifli ona
söyle demifl;
“K › r l a n g › c l a r › n Ö m r ü 6 a y d › r . . .”
Hayatta baz› f›rsatlar vard›r ömründe bir defa insan›n eline
geçer ve de¤erlendiremessen uçup gider
64
65
SA⁄LIK
SA⁄LIK
‹fi‹M‹Z SA⁄LIK
Diyet
Dr. Muammer Timurkaynak
Uluda¤ ‹flyeri Hekimi
S
a¤l›kl› yaflam ve ak›ll› yafllanman›n üç temel
ö¤esinden biri olan niyeti bir önceki say›m›zda
ifllemifltik bu say›m›zda ise diyeti konu edece¤iz.
Diyet: (Uygun beslenme) sa¤l›kl› yaflam ve ak›ll›
yafllanmadaki diyetten kast›m›z koruyucu hekimlik aç›s›ndan ele al›n›p sa¤l›kl› insanlardaki yeme
içme ile ilgili bilgilendirmeler fleklinde olup potansiyel hastal›klar› geciktirmeye yönelik olacak.
Zaten kiflilerde olmufl olan (diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler, serebro vasküler hastal›k-
lar) hastal›klara ait diyeti uzmanlar› ya da diyetisyenlerce
verilmektedir.
Bütün canl› organizmalar›n yaflamas›, hareket etmesi ve neslinin devam› için dengeli beslenmeleri gerekir. Beslenme her
canl›n›n hayatta kalmas› için
önemli tek faktördür.
Dünya sa¤l›k örgütüne
(WHO) göre sa¤l›k:
Beden ruh ve sosyal bak›mdan
sa¤l›kl› ve uyum içinde olmak
demektir. ‹nsan›n sa¤l›¤›n›n yerinde olmas› sosyal hakk› (Sosyal Devlet) ve hemde görevi olmal›d›r. (Diflini f›rçalamas› gibi). Babam sa¤ olsun sözüne s›¤›nmamal› gaz› ve freni yerli
yerinde kullanmal›.
‹nsan organizmas› hayal edilemeyecek kadar çok say›da hücre
birleflimidir. Yaklafl›k on bilyar.
Bu hücreler organizmada bir
fonksiyonel ünite olarak birleflmifllerdir. Vücudumuzdaki bütün hücrelerin de¤iflik oranlarda
besin maddelerine ihtiyaçlar›
vard›r. Beyin de flekere oksijene
kalbin oksijene gibi. ‹lk ça¤ insanlar› bitki böcek kufl yumurtalar› toplayarak ya da hayvanlar›
avlayarak besleniyorlard› ço¤u
zamanda bu beslenme tek yönlü
ve güç flartlarda gerçeklefliyordu. Avc›lar protein çiftçiler karbonhidrat a¤›rl›kl› besleniyorlard›. (Adem babam›z›n o¤lu
Habil hayvanc›l›k yapard› Kabil
ise bu¤day üretirdi.) Beslenmeleri dengeli olmuyordu ama hep
hareket halindeydiler ya avlar›n›
koval›yorlar ya da y›rt›c› hayvanlardan korktuklar› için kaç›yorlard›. fiimdiki nesiller her fleyi haz›r bulduklar›, için hareketsizlefltiler yumurta dolaptan süt
marketten al›n›r oldu insanlarda
da türlü dert oldu. Benim fikrim
kifli her fleyi yemeli ama kendi
ürettiklerini ya da ayaklar›yla
sat›n almaya gittiklerini yemeliler.
Bireyler toplu yaflamaya geçince artan üretim flartlar› ve tafl›ma
kolayl›klar› ve h›zl›l›¤› türlü besinlerin her yere ulafl›m›na imkan verdi. Buda insanlar› hareketsizlefltirdi, üretmeden tüketmeye ac›kmadan yemeye doymadan kalkmamaya bafllar hale
getirdi. Bu nedenle de dengesiz
beslene, fliflman bir toplum profili geliflti bu tarz beslenme birçok hastal›klar› da beraberinde
getirdi. (Diyabet, gut, kardiyovasküler, serebro vasküler, dejeneratif eklem hastal›klar› alerjik
problemler yayg›nlaflt›.)
‹nsanlar›n beslenme flekilleri ve
çevreleri son derece h›zl› bir flekilde de¤iflikli¤e u¤rad› organizmalar›n›n buna uyum sa¤lamas›
güçleflti. Asl›nda bu tür uyum
proçesleri, kromozom ve genler
düzeyinde oluflur bu oluflma y›llar al›r.
Dengeli beslenmede bir çok
faktör rol oynar bu yüzden bütün insanlar için ortak bir çözüm önerilemez zaten yediklerimiz mevsimlere al›flkanl›klar›m›za zevklerimize ve inand›¤›m›z dini kurallara ba¤l› oldu¤u
gibi reklamlara ve al›flverifl
merkezlerinin sundu¤u imkanlara ba¤l› kald›. Gerçekte çok
büyük bir t›bbi gereksinim olmadan insanlar› al›flkanl›klar›ndan, damak zevklerinden ay›rmak zordur, ama vücudumuzun
ihtiyaçlar›n› karfl›layacak do¤al
temel beslenmeye de dönmekten baflka çaremiz yoktur. (Protein, karbonhidrat, ya¤, vitaminler, oligo elementler.)
Sa¤l›kl› yaflam ve ak›ll› yafllanmak, verimi art›rmak, üretken
olmak istiyorsak bugünkü beslenme al›flkanl›klar›m›z›n zararl›lar›ndan kaç›nmak faydal›lar›
görüp bunlardan gere¤i gibi yararlanmam›z gerekmektedir.
Her flartta y›llar›n deneyimlerine dayanarak beslenmemizde
tabiat› (Do¤al olan› GDO ‘suz)
yan›m›za almak daha uygun
olur. ‹lmin araflt›rmalar›ndan
faydalanarak verimi art›rmak,
sa¤l›kl›, enerjik ve üretken bir
yaflam için uygun olan beslenme yollar›n› gelecek say›m›zda
iflleyece¤iz.
67
SA⁄LIK
SA⁄LIK
ALZHE‹MEr
Alzheimer (“alzaym›r” olarak okunur) hastal›¤›, zihinsel ifllevlerde bozulmaya yol açan, ilerleyici bir beyin hastal›¤›d›r. Bu hastal›kta haf›za,
konuflma, yön bulma, insanlar› tan›ma gibi konularda sorunlar yaflan›r,
günlük ifller yerine getirilemez ve davran›fl bozukluklar› görülebilir.
Alzheimer hastal›¤›, halk aras›nda genel olarak "bunama" diye
adland›r›lan durumun en s›k rastlanan nedenidir.
fl› bir zihinsel hastal›k sonucu yaflam›n› yitiren bir kad›n›n, beyin
dokular›nda birtak›m de¤ifliklikler
meydana geldi¤ini fark etmifltir ve
hastal›¤› ilk kez teflhis etmifltir.
Alzheimer hastal›¤› en yayg›n olarak görülen demans yani bunama
nedenidir.
Alzheimer Hastal›¤›
Kimlerde ve Neden
Oluflur?
üflünce kontrolü, haf›za ve
konuflma yetisi gibi baz›
fonksiyonlar›n yer ald›¤› beyin
bölümünde, karmafl›k mesajlar›
milyonlarca sinir hücresi aras›nda
tafl›yan kimyasallar›n düzeyinin
azalmas› ve sinir hücrelerinin yok
olmas› ile, normal düflünme ve haf›za yetilerinin kayboldu¤u, kronik ve ilerleyici bir hastal›kt›r.
D
Alzheimer ad›n›, Alman bir doktor olan Dr. Alois Alzheimer’den
alm›flt›r. Dr. Alzheimer, ola¤and›-
68
Alzheimer hastal›¤›na, genellikle
ileri yafllarda rastlan›r. 40 ve 50'li
yafllarda da görülmekle birlikte,
60 yafl›n üzerindeki kiflilerde daha
fazla ortaya ç›kar. Kad›nlarda biraz daha fazla rastlan›lmas›n›n yan›nda, her iki cinsiyette de görülebilir. Hastal›¤›n nedeni henüz tam
olarak bilinmemekle beraber araflt›rmalarda ailesinde Alzheimer
hastal›¤› bulunanlarda hastal›k
oluflma riskinin biraz daha yüksek
oldu¤u saptanm›flt›r. Ancak bu;
ailesinde Alzheimer hastas› bulu-
nan herkesin Alzheimer hastas›
olaca¤› anlam›na gelmez. Alzheimer hastal›¤› bulafl›c› de¤ildir.
Alzheimer Hastal›¤› Ne
S›kl›kla Görülmektedir?
Alzheimer hastal›¤› 65 yafl›n üzerindeki her 10-20 kifliden birinde
görülürken, 85 yafl›n üzerinde neredeyse iki kifliden birinde ortaya
ç›kmaktad›r. Genel olarak yafll›larda en s›k karfl›lafl›lan 4. hastal›kt›r.
Günümüzde yafl ortalamas›n›n
yükselmesi nedeniyle çevremizdeki Alzheimer hastalar›n›n say›s› da
artmaktad›r. fiu anda Türkiye'de
yaklafl›k 250 bin, tüm dünyada ise
20 milyon Alzheimer hastas› oldu¤u tahmin edilmektedir.
Alzheimer Hastal›¤›na
Neler Sebep Olur?
Günümüzde Alzheimer hastal›¤›n›n sebepleri bilinmemektedir.
Ancak, Alzheimer hastal›¤›na sebebiyet vermeyen hususlar bellidir. Alzheimer hastal›¤›:
• Damar sertleflmesi yüzünden
ortaya ç›kmaz
• Beynin normalden az ya da fazla kullan›lmas› yüzünden ortaya
ç›kmaz
• Cinsel yolla bulaflan hastal›klara ba¤l› de¤ildir
• Enfeksiyon sonucu oluflmaz
• Yafll›l›k yüzünden oluflmaz,
yafllanma sürecinin do¤al bir
parças› de¤ildir
• Alüminyum ya da di¤er metallere maruz kal›nmas› yüzünden
geliflmez.
Alzheimer Hastal›¤›n›n Semptomlar› (Belirtileri ) Nelerdir?
Alzheimer hastal›¤› her insan›
farkl› biçimde etkiler. Etkisi büyük ölçüde kiflinin hastal›ktan önce nas›l oldu¤u ile ilgilidir, örne¤in, kiflilik, fiziksel durum ve yaflam biçimi gibi. Alzheimer hastal›¤›n›n semptomlar› üç geliflim
aflamas› fleklinde en iyi akla girebilir: erken dönem, orta dönem ve
geç dönem.
Alzheimer hastal›¤› olan herkes
bütün bu semptomlar› göstermez
ve bu semptomlar kifliden kifliye
de¤iflir. Bu aflamalar bak›m› üstlenenlerin potansiyel problemlerin fark›nda olmalar› ve gelecekte ihtiyaç duyulacak bak›m gerekliliklerine haz›rlanmalar› aç›s›ndan rehberlik edebilirler. Hiçbir hasta, hastal›¤›n ilerleyiflini
bir di¤er hasta ile ayn› flekilde
yaflamaz.
Bu semptomlar›n baz›lar› aflamalar›n herhangi birinde ortaya ç›kabilir, örne¤in geç dönemde s›ralanm›fl olan davran›fl de¤ifliklikle-
ri orta dönemde yaflanabilir. Ayn›
zamanda bak›m› üstlenenler her
dönemde k›sa, akl› bas›nda dönemler yaflanabilece¤inin fark›nda
olmal›d›rlar.
Teflhis Neden Önemlidir?
Erken teflhis bak›m› üstlenen kiflinin hastal›kla bafla ç›kmak için daha haz›rl›kl› olmas› ve nelerle karfl›laflaca¤›n› önceden bilmesi aç›s›ndan önemlidir. Teflhis gelece¤i
planlama yolunda at›lan ilk ad›md›r.
Teflhis edebilmek için basit bir
test bulunmamaktad›r. Alzheimer
hastal›¤›n›n teflhisi, kiflinin fiziksel ve mental durumunun muayenesinin yan› s›ra, yak›n bir akraba
ya da arkadafl›ndan kiflinin geçmiflinin incelenmesiyle konulur. Haf›za kayb›na yol açabilecek di¤er
hastal›klar› ya da koflullar› d›flar›da b›rakmak çok önemlidir.
Alzheimer hastal›¤›n›n teflhisi ancak beynin otopsiyle incelenmesi
sonucunda kesinleflebilir.
Erken Dönem
Erken dönem, profesyoneller, akrabalar ve arkadafllar taraf›ndan
genellikle gözden kaç›r›l›r ve yanl›fl bir flekilde "yafll›l›k" ya da yafllanman›n normal bir parças› gibi
adland›r›l›r. Hastal›¤›n ilk bafllang›c› sinsi oldu¤u için bafllad›¤› kesin tarihi belirlemek zordur. Kifli:
• Konuflmayla ilgili zorluk çekebilir
• Önemli haf›za kay›plar› -özellikte k›sa dönemli- sergileyebilir
• Zaman› flafl›rabilir
• Tan›d›¤› yerlerde kaybolabilir
• Karar vermede güçlükler yaflayabilir
• ‹nisiyatif ve motivasyon eksikli¤i gösterebilir
• Depresyon ve sinirlilik belirtileri gösterebilir
• Hobi ve aktivitelerine ilgisini
kaybedebilir
Orta Dönem
Hastal›k ilerledikçe, problemler
daha belirgin ve k›s›tlay›c› olmaya bafllar. AH olan kifli günlük yaflam›nda zorluklar çekebilir ve;
• Çok unutkan olabilir- özellikle
yak›n zamanda yaflanm›fl olaylar› ve kiflilerin isimlerini hat›rlamada
• Kendi bafl›na sorunsuz bir flekilde yaflayamaz hale getir
• Yemek pifliremez, temizlik ya
da al›flverifl yapamaz
69
SA⁄LIK
habercisi niteli¤indedir.
Alzheimer Hastal›¤› Hasta Yak›nlar›na Nas›l Bir Yük Getirir?
Alzheimer hastal›¤› hem ileri yafllarda ortaya ç›kmas› hem de iler-
MELEK GÜNAL’IN RENGARENK
leyici bir hastal›k olmas› nedeniyle özenli ve sürekli bak›m yap›l-
Kufl Yuvalar›
mas›n› gerektirir. Zaman içinde
hastan›n yata¤a ba¤›ml› hale gelmesiyle sonuçlanan bu hastal›k,
ev içindeki düzenin, ifl saatlerinin
• Son derece ba¤›ml› hale gelebilir
• Giyinme ve kiflisel hijyen aç›s›ndan örne¤in; tuvalet, y›kanma gibi yard›ma ihtiyaç duyabilir.
• Giderek artan konuflma zorlu¤u
çeker
• Dolaflma zorluklar› ve di¤er
davran›flsal anormallikleri gösterir
• Evde ve topluluk içinde kaybolur
• Halüsinasyonlar olabilir
Geç Dönem
Bu, tamamen ba¤›ml›l›k ve hareketsizlik dönemidir. Haf›za
sorunlar› oldukça ciddidir ve
hastal›¤›n fiziksel yan› gittikçe
göze çarpar hale gelir.
Kifli;
• Yemek yemede zorluklar yaflayabilir
• Akrabalar›n›, arkadafllar›n› ve
al›fl›ld›k nesneleri tan›mayabilir
• Olaylar› anlama ve yorumlama
güçlü¤ü çekebilir
• Ev çevresinde yolunu bulamayabilir
70
• Yürüme zorlu¤u çekebilir
• Mesane ve ba¤›rsak sorunlar›
yaflayabilir
• Toplum içinde uygun olmayan
davran›fllar gösterebilir
• Tekerlekli sandalye ya da yata¤a ba¤›ml› hale gelebilir.
Alzheimer Hastal›¤› Nas›l Tedavi Edilir?
ve sosyal iliflkilerin tekrar ayar-
Alzheimer hastal›¤› konusundaki
bilgilerimiz gün geçtikçe artmaktad›r. Hastal›k tam olarak iyilefltirilemese de son y›llarda gelifltirilen ilaçlarla hastal›¤›n belirtilerini k›smen de olsa gidermek ve
hastal›¤›n ilerleyiflini yavafllatmak mümkün olabilmektedir.
Hayal görmeler ve davran›fl bozukluklar› da ilaç tedavisiyle büyük ölçüde kontrol alt›na al›nabilmektedir. Tedaviye mümkün
oldu¤u kadar erken dönemde bafllan›lmas› hastal›¤›n ilerleme h›z›n› ve hasta yak›nlar› üzerindeki
yükünü azalt›rken, hastan›n yaflam kalitesini art›rmaya da yard›mc› olur. Son zamanlarda yap›lan çal›flmalar gerek tedavi gerekse hastal›¤›n önlenmesinde yeni
ufuklar açabilecek geliflmelerin
Hasta bak›m› bedensel ve ruhsal
lanmas› gerekebilirli¤iyle hasta
yak›nlar›na önemli bir sorumluluk
ve bak›m yükü getirir. Bu durum,
giderek artan gözetim zorunlulu¤uyla birlikte, hasta yak›nlar› için
hem sosyal, hem de ekonomik aç›dan çok y›prat›c› olabilir.
yorgunlu¤a neden olabilir. Ayr›ca,
bu hastalar›n eskisine göre çok de¤iflmifl olmalar›, art›k sevgi ve ilgiye gerek duymad›klar› anlam›na
gelmez. Bak›m› üstlenen kiflilere
düflen en önemli görev, hastay›
sevgi ve ilgiden yoksun b›rakmamakt›r. ‹yi bak›m, ev içindeki huzurun korunmas›n›, tehlikelerin
önüne geçilmesini ve hastan›n ruh
sa¤l›¤›n›n korunmas›n› sa¤layacakt›r. Bu nedenle, Alzheimer
hastas›na yard›mc› olmak, sab›rl›,
bilgili ve anlay›fll› olmay› flart k›lar. Alzheimer hastal›¤› ile mücadele etmenin en iyi yöntemi, hastal›¤› tan›mak ve birlikte yaflamay› ö¤renmektir.
K
uşların yumurtaları ve daha sonra yumurtadan çıkan yavruları son derece savunmasızdır. Kuşlar, bunları korumak için yuva inşa
ederler. Bazı erkek kuşlar da üreme dönemlerinde dişilerine gösteri yapmak için çeşitli yuvalar kurarlar ve bu yuvaları cazip hale getirmek için süslerler.
Soğuk kış günlerinde yavrular bu yuvalarda ısınırlar. Tüysüz doğan yavrular pek hareket edemedikleri için kaslarını çalıştıramazlar. Bu nedenle yavruların donmamaları için izole edilmiş yuvalara ihtiyaç vardır. Uzun süren malzeme nakli ve inşaat işleri o narin vücutlu kuşları yorar.
Melek Günal, kuşları bu zahmetten korumak
için kuş yuvaları üretmektedirler. Birbirinden
güzel, rengarenk kuş yuvaları, bahçenizi daha
da güzelleştirir. Bu sanat harikası minyatür yapılar, insanların kuş sevgisini yansıtır. Bulunduğu mekanları insanlarla paylaşan güvercin,
leylek, kumru, saka, serçe gibi kuşlar birbirinden güzel, yardıma, sevgiye muhtaç canlılardır.
Uçan bir kuştan üzerimize düşen bir pisliğin
bile uğur getirdiğine inanırız. Yıllarca kuşlarla
ileti göndermişiz, yarimize selam söylemişiz.
Haydi kuşlarımıza sahip çıkalım! Çocuklarımıza kuş evleri sayesinde hayvan sevgisi aşılayalım, doğayı koruma bilinci kazandıralım. Kuşlara olduğu gibi tüm hayvanlara zarar vermenin kötü, onlara barınacağı bir yuva yapmanın
çok iyi bir davranış olacağını anlatalım. Bu kadar şık, cici kuş evleri çocuklara çok güzel mesajlar verir. Yağmurdan, kardan, rüzgardan korur kuşları. Kışın soğuğunda sıcacık kaloriferli
evinizde otururken yuvasız kuşlara sağladığınız yuva size de huzur verecektir. Dün gece eve
dönerken yolda yağmurdan sırılsıklam olmuş
bir köpeğin çöpler arasında yiyecek aramasına
çok üzüldüm. Ama gecenin karanlığında göremediğim kuşlar acaba ne durumdaydılar? Doğa
bize her zaman elini uzatıyor, biz de minik canlılara hemen elimizi uzatmalıyız.
Süreyya Üzmez
‹rtibat : Melek GÜNAL ( MG Dekor )
Tel : 0312 491 31 13 • GSM : 0531 735 52 83
www.mgdekor.com • [email protected]
DUYGUYU RENGE DÖNÜfiTÜREN RESSAM
Bünyamin Balamir
'de Çorum!da do¤du. 1967'de ressam
olmaya karar verdi. Sanat e¤itimi. Üniversite Resim Bölümü Ö¤retim Üyeli¤i, temmuz
2005'de emeklilik. Sergiler, ödüller, baz› müze ve çok
say›da koleksiyonlar da resimleri. Görsel ve yaz›l› bas›nda, çeflitli kitaplar da yer al›fl›. Sanat dernekleri
üyeli¤i, akademik u¤rafl›lar, edebiyat denemeleri. Geçen y›llar. Hala çal›fl›yor ve e¤itiyor..
1953
"Duygular›n ç›kar iliflkilerine tutsak edildi¤i bir yaflam
da, her fleye karfl›n bir masal yaratmak istiyorum, dünya gerçe¤ine inat. S›radanlaflm›fl de¤er yarg›lar›nda bir
yaflam anlay›fl› içinde olmad›m. ‹nsanl›k onurunun sayg›nl›¤›nda bir yaflam anlay›fl›n› arad›m ve onaylad›m.
Duygular›m tam karfl›t›n› bulmasa da, ben masal›mda
yafl›yorum. Resimlerim benim masallar›m. Orada kufllar flark›lar söylüyor, kelebekler korkmadan uçuyorlar.
‹nsanlar benim masal›m da kendileriyle de bulufluyorlar. Çünkü resimlerim, yüre¤i sevgiden geçenlerin bulufltu¤u yerdir de..." diyen Bünyamin Balamir'in MASALIMA GEL‹R M‹S‹N? isimli resim sergisi 12 fiubat-12
Mart 2010 tar›hinde G&G Sanat Galerisi'nde.
72
NE DED‹LER ?
"D. G. S. Galerisi'nde ressam Bünyamin Balamir ilk
sergisini açt›. Dikkati çeken sergi bu. Son zamanlarda
sanat›m›za musallat olan montaj sanayiinden yararlanarak yap›lmam›fl, tabiattan esinlenerek yap›lm›fl ifller
ve taktire flayan."
Eflref ÜREN, Ankara Sanat Dergisi, Mart-1980
"Bünyamin Hocam›n yan›nda olmak insan›n de¤erini
art›r›r. O'nun sevgisini kazanmak da bir ayr›cal›kt›r.
Dostlu¤u ise mükemmeldir. O, yeryüzü gerçe¤inden
uzak kendi masal›n› yaflar. Gökkufla¤›nda bir romantik ve nesli tükenmifl bir insand›r."
Semra SANCAK, F›rça Sanat Galerisi Sahibi. Aral›k-2009
"Do¤a tutkunu duyarl› bir yürek. Çal›flkan, titiz, düzenli ve mükemmeliyetçi yap›. Sanatç› duyarl›l›¤› ile yaflama bak›fl› ve ruhunun yans›mas› resimleri. O'nun
baflar›lar› o¤lumuz Eren'le benim gururumuz ve ailemizin güç kayna¤›d›r."
Lale BALAM‹R, Efli-Resim Ö¤retmeni, Ocak - 2010
73

Benzer belgeler