sayı:40 - Astronomi 2009

Transkript

sayı:40 - Astronomi 2009
GÖKYÜZÜ
Gökyüzündekİ Kuyruklar
Bu yılın Mart Ayı’nda, Güneş’e yaklaşarak
oldukça parlak bir hal alan PANSTARRS
kuyrukluyıldızı gökyüzü meraklılarının dikkatini
çekmeyi başardı.
uzaymer
Çukurova Üniversitesi
Uzay Bilimleri ve Güneş Enerjisi Araştırma
ve Uygulama Merkezi
Karanlık Enerjİ ve DES Projesİ
DES projesinin amacı evrenin %72’sini oluşturan
karanlık enerjinin doğası ile evrenin genişleme
mekanizmasını anlamak.
gÖkyüzü kÖŞesİ
Bu ay bizleri iki önemli olay bekliyor;
2013 yılının Nisan Ayı’nda bir göktaşı
yağmurunu ve bir parçalı Ay tutulmasını
gözleyebileceğiz.
sayı:40
Nİsan 2013
Türk Astronomİ Derneğİ Elektronİk Bültenİ
İÇİNDEKİLER
01
PANSTARRS
Kuyrukluyıldızı Gözlendi
SÜLEYMAN FİŞEK
03
UZAYMER’e Yeni Teleskop
NURI EMRAHOĞLU
06
Planck Evrene Bakışımızı
Değiştiriyor
SİNAN ALİŞ
DİCLE KOLUKISA
08
Karanlık Enerji ve DES Projesi
EYÜP KAAN ÜLGEN
12
DES Projesinden İlk
Süpernova Keşifleri
SİNAN ALİŞ
13
Gökyüzü Köşesi
SÜLEYMAN FİŞEK
01
PANSTARRS
Kuyrukluyıldızı Gözlendi
03
UZAYMER’e Yeni Teleskop
Planck Evrene
Bakışımızı Değiştiriyor
06
08
Karanlık Enerji ve DES Projesi
13
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Nisan 2013
ÖNSÖZ
Merhaba,
Mart ayının en önemli olayı kuşkusuz gökyüzünü süsleyen PANSTARRS kuyrukluyıldızıydı.
Ancak PANSTARRS, hem ülkemizde hem de dünyanın bir çok yerinde hava koşullarının iyi olmaması nedeniyle beklenildiği gibi gözlenemedi. Çoğu amatör astronom ve astrofotoğrafçı, kuyrukluyıldızı, Güneş’e en yakın olduğu tarih olan 10
Mart 2013’te göremedi. Buna rağmen kuyrukluyıldızın görüntüleri sonraki günlerde elde edilebildi. Gökyüzü’nün bu ayki sayısında PANSTARRS’ın
ülkemizden çekilen fotoğraflarına yer verdik.
Avrupa Uzay Ajansı ESA’nın Planck uydusu,
yaklaşık 15 aydır uzayda evrenin Büyük
Patlama’dan arda kalan ışınımını haritalamaya çalışıyordu. Elde edilen ilk sonuçlar 21 Mart 2013
günü, bilim kamuoyu ile paylaşıldı. Buna göre evrendeki karanlık madde miktarı düşünüldüğünden biraz daha fazla ve evren büyük ölçeklerde tamamıyla eşyönlü değil. Bu konudaki haberi yine
Gökyüzü’nde bulacaksınız. Ayrıca, evreni anlama
çabalarının bir parçası olarak ABD merkezli yürütülen Karanlık Enerji Gökyüzü Taraması hakkında
detaylı bir yazıyı da bu sayıda size sunuyoruz.
Son olarak; Mart ayında Adana’dan güzel
bir haber geldi! Çukurova Üniversitesi’ne bağlı
olan ve kısa adı UZAYMER olan Uzay Bilimleri ve
Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne,
0.5m ayna çaplı bir teleskop kuruldu ve “ilk ışık”
gözlemi 18 Mart 2013’te yapıldı. Ülkemize hayırlı
olmasını diliyor ve Çukurova Üniversitesi’ne ve
emeği geçenlere bu girişim için teşekkür ediyoruz.
UZAYMER’i tanıtan bir yazıyı, merkezin müdürü
Yrd. Doç. Dr. Nuri Emrahoğlu gönderdi. Kendisine
ayrıca teşekkürler.
YAYIN KURULU
AYSUN AKYÜZ
SINAN ALIŞ ( EDITÖR )
AYŞE ULUBAY-SIDDIKI
SINAN KAAN YERLI
KUTLUAY YÜCE
KAPAK FOTOĞRAFI
ESO
A PLUME ON BETELGEUSE
(ARTIST’S IMPRESSION)
TASARIM
SERKAN USLU
2013 YAYIN EKİBİ
İSTANBUL ÜNIVERSITESI FEN
FAKÜLTESI AMATÖR ASTRONOMLAR
KULÜBÜ
Bülten İletişim Adresi
[email protected]
GÖKYÜZÜnüz açık olsun!
SİNAN ALİŞ
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Ağ sayfası ve Abonelik
http://www.tad.org.tr/
http://www.astronomi.org/
Nisan 2013
Gökyüzündekİ Kuyruklar
© Gabriel Brammer, ESO
Avrupalı astronomların gözbebeği olan Paranal, Şili’deki VLT teleskobu ve PANSTARRS kuyrukluyıldızı (sağ altta). Ortada Lemmon kuyrukluyıldızını
ve sol üstte ise Büyük Macellan Bulutu’nu görebilirsiniz. PANSTARRS ile Lemmon arasındaki cisim ise bir göktaşı.
Bu yılın Mart Ayı’nda, Güneş’e yaklaşarak oldukça parlak bir hal alan PANSTARRS kuyrukluyıldızı gökyüzü meraklılarının dikkatini çekmeyi başardı.
Belki de birçoğumuz hala PANSTARRS’ı çıplak gözle görmeyi başaramadık. Ya doğru yere bakamadık ya da hava
şartları, şehir ışıkları kuyrukluyıldızı görmemize izin vermedi. Bu durumun ışığında dikkat çekmek istediğim iki nokta
var:
1. PANSTARRS, Nisan ayı boyunca da küçük teleskoplarla gözlenebilir olacak.
2. Bu yıl içinde Kuzey Yarımküre’den gözlenebilmesi beklenen parlak bir kuyrukluyıldız daha var; ISON!
PANSTARRS ya da karşımıza çıkan diğer adıyla C/2011
L4, 2011 yılının Haziran Ayı’nda keşfedilmiş ve tekrar gökyüzünde görülmesi beklenmeyen bir kuyrukluyıldızdır. Adını,
keşfedildiği Hawaii’deki PanSTARRS teleskobundan alıyor.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
01
Şubat 2013’te görünür parlaklığı 6. kadire ulaşan kuyrukluyıldız çıplak gözle görülebilir duruma geldikten sonra
parlaklığını, Güneş’e olan uzaklığının azalmasıyla orantılı
olarak giderek arttırdı ve oldukça dikkat çekici bir hal aldı.
Özellikle 10 – 15 Mart 2013 tarihleri arasında Güneş’e en
yakın konumunda bulunan PANSTARRS kendisini gözlemeyi
başaran gökyüzü tutkunlarına unutulmaz anlar yaşattı.
Bu tarihten sonra parlaklığı giderek azalan kuyrukluyıldız gözlerden kayboldu. Fakat Nisan ayı içerisinde küçük teleskoplarla gözlenebilir olacak. Hatta 2 – 3 Nisan tarihlerinde amatör teleskoplarla gözlemek için çok iyi bir konumda
yer alacak. Bu tarihlerde PANSTARRS, Andromeda Galaksisi
ile gökyüzünde yakın konumda bulunacak!
Nisan ayı sonlarında gökyüzünün meşhur “W”si Kraliçe
(Cassiopeia) Takımyıldızı’nın üzerinden geçecek olan kuyrukluyıldız, bir daha amatörlerce gözlenemeyecek.
Nisan 2013
© Efe Tuncel
PANSTARRS, Beynam Ormanları (Ankara)
Son olarak sizlerle, PANSTARRS’ın göz alıcı güzelliğini Ankara’dan gözlemeyi başaran bir gökyüzü tutkununun çektiği
fotoğrafı paylaşıyoruz. Fotoğrafın bültenimizde yayımlanmasına izin veren ODTÜ Fizik Bölümünden Efe Tuncel’e teşekkür
ederiz.
21 Eylül 2012 tarihinde keşfedilen ISON kuyrukluyıldızına Gökyüzü’nün sonraki sayılarında ayrıntılı şekilde yer
vereceğiz.
Gökyüzünüz açık olsun…
Kaynaklar:
Comet Pan-STARRS: Still on Track - skyandtelescope.com
Bright new comet to light up the night — in about a year - nbcnews.com
A Possible Naked-eye Comet in March - science.nasa.gov
süleyman FİŞEK
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
02
Nisan 2013
UZAYMER
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ - UZAY BİLİMLERİ VE GÜNEŞ ENERJİSİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ
UZAYMER ve gözlem binasının batıdan çekilmiş bir fotoğrafı
1981 yılında “GÜNEŞEVİ” adıyla Prof. Dr. Hakkı ÖGELMAN tarafından kurulan merkezimiz, 1991 yılında
Prof. Dr. Mehmet Emin ÖZEL öncülüğünde Uzay Bilimleri ve
Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (UZAYMER)
adıyla çalışmalarına devam etmiştir. Merkezimizde Güneş
enerjisi ve atmosferik ışıma (UV, IR, fosforesans ışını) ölçümleri ve uzay bilimleri (Astronomi, Astrofizik ve Uzaktan Algılama) alanında araştırmalar yapılmaktadır.
Günümüzde bu alanlardaki çok hızlı gelişmeler düşünüldüğünde UZAYMER bu ve benzeri konulardaki gelişmele- 50cm’lik teleskop ile İLK IŞIK gözlemi 18 Mart 2013 tarihinde 23:50’de,
ri takip edebilmek, araştırma geliştirme çalışmalarına katkıWhirlpool Galaksisi (M51) ile yapılmıştır. Görüntünün
renklendirilmesinde;U:
Red, B: Green, V: Blue olarak tanımlanmıştır.
da bulunmak, Çukurova Üniversitesi Rektörlüğünün sağlamış olduğu altyapı ve donanım yenilenmeleri ile çalışmalarımızı geliştirmek, ulusal ve uluslararası arenada öncü bir 2.ENERJİ
araştırma merkezi olmak amacıyla çalışmalarını Eylül 2011
yılından itibaren Yrd. Doç. Dr. Nuri EMRAHOĞLU liderliğinde a) Güneş Enerjisi Ölçümü (toplam, direkt güneş ışınımı, güsürdürmektedir.
neş kaynaklı U.V. ve atmosferik kızılötesi ışınım (IR))
b) Güneş pilleri ile enerji uygulamaları, pasif-aktif güneş
UZAYMER’de yapılan çalışmalar 2 ana grup altında top- enerjisi uygulamaları ve projelendirmeleri
lanabilir:
c) Güneş Enerjisi ile ilgili uygulamalar (Güneş havuzu, güneş
toplaçları vb.)
1.UZAY BİLİMLERİ
UZAYMER’de haftanın belirli gün ve saatlerinde Fizik
a) Astronomi, Astrofizik, Yüksek Enerji Astrofiziği, Astrobiyo- Bölümünde yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilerle
loji, Astrokimya ve Uzayda Yaşam
dersler yapılmaktadır. Ayrıca bu öğrenciler araştırmalarını
b) Uzaktan Algılama, Coğrafik Bilgi Sistemleri, Atmosferik merkezimizde yapmaktadırlar. Astronomi ile ilgili önemli
Bilgi Sistemleri (enerji ve hava durumu)
olaylarda seminerler/konferanslar yapılmaktadır.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
03
Nisan 2013
Bu yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü altında “Astronomi ve Uzay Bilimleri” ve “Temiz Enerji” anabilimdalları kurulması amacıyla çalışmalar başlatılmıştır. Yüksek Öğretim Kurumu kabul ettiği taktirde, Ağustos 2014 tarihi itibariyle 5 yüksek lisans (http://fbe.cukurova.edu.tr/ sitesinden ilan edilecek) öğrencisi bu programlara kabul edilecektir.
Ayrıca Çukurova Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri (özellikle de Astronomi Topluluğu) merkezimizde faaliyetlerde
bulunmaktadır.
Giriş
UZAYMER bilimsel/akademik çalışmalar dışında astronomi ile ilgilenen tüm bireylerine açıktır. Adana’dan ve çevre illerden öğrenciler merkezimizi randevulu olarak ziyaret
edebilmektedirler. Şimdiye kadar merkezimizi 240 okul (ilköğretim ve ortaöğretim) ziyaret etmiştir.
17 Mart 2013 tarihinde 18:40’da C/2011L4 (PANSTARRS)
kuyrukluyıldızının, 20cm teleskop (SkyWatcher) ve Canon 600D
fotoğraf makinasıyla, ISO 800’de 10 saniye poz ile elde edilmiş
görüntüsü.
UZAYMER ilgili bölümlerimiz ve çevre üniversitelerin
fen alanları öğrencilerinin staj yapmalarına ve bazı bölümlerin son sınıf öğrencilerinin bitirme tezleri uygulamalarına
da altyapı sağlamaktadır.
Seminer salonu
Halka açık olarak iki haftada bir gündüz ve gece olmak
üzere gözlem etkinlikleri yapılmaktadır. Bu etkinlikler ile
genel amaçla merkezimizi ziyaret edenlerin toplam sayısı
2000 civarındadır. Merkezimizi ziyaret edenlerle yapılan anketler sonucunda, ziyaretçilerin çok olumlu izlenimlerle ayrıldıkları görülmüştür.
50cm’lik teleskobun genel görünümü
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
04
Nisan 2013
UZAYMER’de Mevcut Altyapı
UZAYMER fiziki altyapı olarak müdür odası, sekreter odası, yatakhane (2 kişilik), mutfak, banyo/WC, seminer salonu,
bilgisayar laboratuvarı (6 masaüstü bilgisayar) ve gözlem binasından oluşmaktadır. Toplam bir dönüm alanda Çukurova
Üniversitesi kampüsü içerisinde bulunmaktadır.
Enlem
:37 03.26K
Boylam
:35 20.79D
Yükseklik:130m
Gözlem İmkânı:
Ayak
:GM4000 QCI Mount
Tüp
:Officina Pro RC 500 LK7 (FOV:15.44’ x 11.62’)
Odaklayıcı
:TCF-S 3” TemperatureCompensatingFocuser
Filtre Tekerleği :FLI CFW-3-12 (UBVRI,Ha,cutfilter)
CCD
:1) Orion Parsec 8300C(3326 x 2504)
:2) SBIG ST-9XE(512x512)
Autoguider:Orion
Kubbe
:ASH Dome (3m)
Meteoroloji :DavisVantage Pro2
Enerji
:10 kVA(UPS) + 9.5 kVAJeneratör
1 adet Meade 30 cm, 4 adet 20 cm ve 1 adet 15 cm teleskoplar çoğunlukla gözlem şenliklerinde kullanılmaktadır.
Gözlemevinde sönümleme, gözlem limitleri ve standart çalışmaları devam etmektedir. Teleskobumuz standartlar
çıkarıldıktan sonra en kısa zamanda projeler ile tüm araştırmacılara açılacak ve bizlere ulusal/uluslararası projelerde
ortaklık yapma imkanını tanıyacaktır.
UZAYMER hakkında haberler ve detaylı bilgiler için; http://www.uzaymer.cukurova.edu.tr adresi ziyaret edilebilir.
NURİ EMRAHOĞLU
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
05
Nisan 2013
Planck Evrene Bakışımızı Değİştİrİyor!
© ESA
Planck ile kozmik mikrodalga ışınımı hakkında elde edilen güncel sonuçlar 21 Mart 2013 tarihinde ESA tarafından
bilim kamuoyuna duyuruldu. Fırlatıldığı 2009 yılındanberi
yaptığı gözlemlerle Planck, yalnızca genç evrenin haritasını
çıkarmıyor aynı karanlık enerjinin oranlarını da ortaya koyuyor.
Büyük Patlama’dan 380.000 yıl sonra veya bir başka
deyişle evren 380.000 yıl yaşındayken, evreni oluşturan proton ve elektronlar bir araya gelerek atomları oluşturmaya
başlıyorlar, fotonlar serbest kalıyor ve yollarına devam ediyorlar. Geçen milyarlarca yıl içinde, çok yüksek enerjilere sahip bu fotonlar enerjilerini kaybederek elektromanyetik
spektrumun mikrodalga bölgePlanck’ın yeni gözlem sosine kayıyorlar. Bugün gördüğünuçlarına göre evrenin karanmüz 2.7 K’lik kozmik mikrodalga
lık madde bileşeninin tahmin
ışınımı (CMB) işte evrenin erken
edilenden %5 daha fazla, yani
zamanlarında serbest bırakılan
% 26.8, karanlık enerjinin ise
fotonları gösteriyor. Kozmik mikbir o kadar az yani % 68.3 olrodalga ışınımında görülen sıduğu görülüyor. Yapılan her
caklık dalgalanmaları erken evyeni çalışma Hubble sabitini
rendeki farklı yoğunluklu bölgede daha hassas bir değere
lere işaret ediyor ve bu yoğunluk
doğru götürüyor, öyle ki evrefarklılıkları ise; bugün gördüğünin genişleme hızını veren
müz galaksilerin ve galaksi küHubble sabitinin yeni değeri
melerinin oluşma nedeni. Stan67.15 km/s/Mpc. Buna göre
dart Büyük Patlama Modeli’ne
ESA'nın Planck uydusu.
evrenin yaşı da 13.82 milyar © ESA
göre bu yoğunluk farklılıkları
yıl olarak hesaplanıyor yani bir önceki değerden
Büyük Patlama’dan hemen sonra meydana gelmiş
100 milyon yıl daha fazla.
ve Enflasyon Çağı adı verilen süreçte kozmik uzaklıklara dağılmışlardır.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
06
Nisan 2013
© ESA
Planck’ın CMB sıcaklık haritasında tespit ettiği sıcaklık asimetrisi. Beyaz eğri Kuzey ve Güney Yarımküreleri ayırıyor. Sıcak bölgeler kırmızı soğuk
bölgeler ise mavi ile belirtilmiş. Güney Yarımküre’nin daha sıcak olduğu görülüyor.
Planck tüm gökyüzünde bu dalgalanmaları ölçmek ve haritalamak için
tasarlanmıştı. Böylece; evrenin oluşumundan günümüze kadar geçen süre
boyunca kompozisyonunu ve bunun
değişimini incelemek mümkün olacaktı. Planck’ın sonuçları, Standart Büyük
Patlama Modeli’nin öngörülerini doğrular olmakla birlikte, şimdiye kadar
ulaşılmamış hassasiyette olduğu için
açıklanmayı gerektiren yeni detaylar
da ortaya koymuştur. Bunlardan en
önemlisi iki yarımkürenin ortalama sıcaklıklarında görülen asimetri. Bu,
Standart Büyük Patlama Modeli’nin
öngördüğü gibi evrenin eş yönlü (izotropik) olmadığı anlamına geliyor.
Aslında bu çalışmalar 1989 yılında
NASA’nın COBE uydusu ile başlamış ve
daha sonra 2000’li yıllarda yine
NASA’nın WMAP uydusu ile devam etmişti. Bugün Planck’ın tespit ettiği bir
çok detay WMAP’te görülmüş olmasına rağmen o zamanlarda bunun
gözlemsel bir hata olduğu düşünülmüştü. Ancak bugün bu asimetrinin
gerçek olduğu, Planck’ın son derece
hassas gözlemleri ile kanıtlanmış durumda. Bu sonuçlar, evrene dair kabul
ettiğimiz temel bilgileri güncellemeyi
gerektiriyor. Gözlemleri açıklayabilen
yeni bir model veya bir fizik kanunu
oluşturmak geleceğin bilim insanlarını
daha çok meşgul edeceğe benziyor.
Kaynaklar:
Planck reveals an almost perfect Universe - ESA
Space in Images
SİNAN ALİŞ - DİCLE KOLUKISA
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
07
Nisan 2013
Karanlık Enerjİ ve DES Projesİ
© DES
20 yy. sonlarına kadar evrenbilimciler, kütleçekimin
evrenin dinamik yapısını belirleyen en önemli kuvvet olduğunu düşünüyorlardı. Büyük Patlama ile başlayan genişlemenin, kütleçekim kuvvetinden dolayı zamanla yavaşlayacağı düşüncesi hakimdi. Ancak 1998 yılında iki farklı astronom grubunun, evrenin genişlemesinin hızlandığını göstermeleri kozmolojide şok etkisi yarattı. Her iki grup da Tip Ia
süpernovalarını gözlemleyerek, evrenin ivmelenerek genişlediğini ortaya koydu. Bu sonuca Tip Ia süpernova patlamalarından elde edilen ışığın beklenilenden daha sönük olduğu görerek ulaştılar. Bunun anlamı evren beklenenden daha
çok genişlemişti. Bu da ancak genişleme hızının artmış
olması ile mümkün olabilir.
görev alıyor. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya,
İspanya ve Brezilya’nın yer aldığı bu projede, beş yıl boyunca
sürecek gökyüzü taramasında 525 gece boyunca gözlem
yapılacak. Gözlemlerde beş farklı filtre ( g, r, i, Z, Y ) kullanılıyor. Diğer projelerden farklı olarak bu çalışmada Z ve Y filtreleri kullanılıyor. Bu sayede yakın kırmızıöte bölgede de
veriler elde edilebilecek.
Proje kapsamında Fermilab’de üretilen, 570 Megapiksellik DECam adlı kamera kullanılıyor. DECam, Şili’deki Cerro
Tololo Inter-American gözlemevinde, 4 metrelik Blanco
teleskopuna takılı durumda. Gözlemlerde kullanılacak beş
farklı filtreyle 5000 derecekarelik bir bölgenin taranması
hedefleniyor.
Evrenin bu şekilde genişlemesine neden olan etkene
bilimadamları “Karanlık Enerji” adını verdiler. Tip Ia süpernovaları, kozmik mikrodalga ardalan ışınımı ve galaksi
kümeleri ölçümlerinden elde edilen sonuçlar doğrultusunda, evrenin %72’sini karanlık enerjinin oluşturduğu düşünülmektedir. Evrenin genişleme hızının artması kozmoloji
ve temel fizik açısından çözülmesi gereken gizemlerden
biridir. Evrenin ivmelenerek genişlemesinden sorumlu olan
karanlık enerjinin doğası nedir? Yeni bir kütleçekim teorisine mi ihtiyacımız var? Karanlık Enerji Gökyüzü Taraması’nın
(The Dark Energy Survey - DES) amacı bu sorulara cevaplar
bulabilmek.
DES projesinin amacı evrenin %72’sini oluşturan karanlık enerjinin doğası ile genişleme mekanizmasını anlamaktır. 23 enstitüden 120’den fazla bilim insanı bu projede
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Projede cisimlerin kırmızıya kaymaları fotometrik yöntemle belirlenecek ve kullanılan filtreler ile 0.2 < z < 1.3
değerleri arasındaki süpernovalar saptanabilecek.
Astronomlar, karanlık enerjinin doğasını ortaya koyabilmek için dört farklı yöntem kullanıyorlar:
• Tip Ia Süpernovaları (SN)
• Baryon Akustik Salınımları (Baryon Acoustic Oscillations)
• Galaksi Kümelerinin Sayımı (Galaxy Cluster Count)
• Zayıf Merceklenme Etkisi (Weak Gravitional Lensing)
08
Nisan 2013
Tip Ia Süpernovaları
Neden Tip Ia süpernova patlamaları gözlemleniyor?
Tip Ia süpernova patlamaları, beyaz cüce bileşenli çift
yıldızlarda meydana gelen patlamalardır. Beyaz cüceler,
yaklaşık Güneş kütlesindeki yıldızların evrimlerinin sonunda
oluşurlar. Bir beyaz cüce Chandrasekhar kütle limitini (1.4
Güneş kütlesi) aşarsa zincirleme bir nükleer tepkime
meydana gelir ve bu da Tip Ia süpernovasını oluşturur. Tüm
Tip Ia süpernovaları aynı kütlede bu patlamayı
gerçekleştirdiklerinden, patlama sırasında aşağı yukarı aynı
parlaklıkta oluyorlar. Ayrıca çok parlak oldukları için çok
uzak gökadalarda bile rahatlıkla görülebiliyorlar. Bu da
onları, kozmik uzaklıkları ölçmede yardımcı olan “standart
ışık” kaynakları haline getiriyor. Bir standart ışık kaynağı
bize ne kadar soluk görünüyorsa, kaynak o kadar uzak
demektir. Ayrıca bir süpernovanın kırmızıya kayma düzeyi
ölçülerek, patlamanın ışığının yola çıktığı andan itibaren
evrenin ne kadar genişlemiş olduğu da çıkarılabiliyor. Çünkü
kırmızıya kayma yalnızca kozmik genişlemeyle ilgili bir
parametre. 1998 yılında iki farklı astronom grubu
süpernovaları gözlemleyerek evrenin genişleme hızının
arttığını gösterdiler (Supernova Cosmology Project – Saul
Perlmutter ve High-Z - Brian Schmidt).
Tip Ia süpernova patlamasının oluşumu.
© Discover Magazine
DES projesi kapsamında yapılacak gözlemlerden 3000
süpernovanın tespit edilmesi bekleniyor. Bu süpernovaların
ışığı milyarca ışık yılı uzaklıktan Dünyaya ulaşıyor. DES’in
gözlemlediği uzak süpernovalar oluştuklarında, evren
şimdiki büyüklüğünün yalnızca yarısı kadardı (z = 1.2).
Baryon Akustİk Salınımları
Son yıllarda bilimadamları Tip Ia süpernovalarının
yanında baryon salınımlarının da güvenilir bir ölçü olacağını
düşünüyorlar.
Işınım ve maddenin birbirinden ayrıştığı dönemde,
gravitasyon ve baryon-foton karışımının oluşturduğu
akışkan arasındaki etkileşim, akışkanda bir seri salınıma
neden olur. Örneğin, rüzgârsız bir günde göle taş attığınızı
hayal edin. Dairesel dalgalar merkezden dışarıya doğru
hareket edecektir. Salınımın oluşturduğu dalgacıklar da
baryon-foton akışkanı içinde yayılırlar. Şimdi ise gölün
zamanla soğuyarak donduğunu hayal edin. Küçük dalgalar
buzun yüzeyinde sabitlenecektir. Büyük Patlama anından
yaklaşık 380.000 yıl sonra sıcaklık ilk atomların oluşmasına
izin verecek bir değere düştüğü zaman dalgacıkların hızı
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
büyük oranda düşer, yayılmaları durur ve baryonik madde
arasında donar kalır. Bu dönem kozmik mikrodalga ardalan
ışınımının oluştuğu dönemdir. Oluşan bu dalgalar, “baryonik
akustik salınımları” olarak adlandırılır ve bu dalgalar bilindiği
gibi ses ufku boyunca yolculuk ederler. En güçlü dalgacığın
yayılma uzaklığı, yani yayılma çapı, ses ufkunun çapına
eşittir. Ses ufkunun çapı, ses dalgalarının 380.000 yıl içinde
yayıldıkları uzaklık olarak tanımlanır. Bugün bu ses ufkunun,
yani dalgacıkların fosilleşmiş izlerinin, 450 milyon ışık yılı
çapında bir bölgeye yayıldığı gösterilmiştir ve ses ufku
kozmolojik uzaklık ölçümleri için standart ölçek haline
gelmiştir.
09
Nisan 2013
Kozmik mikrodalga ışınımının WMAP ile elde edilmiş sıcaklık haritası.
Baryon salınımı yöntemi ile karanlık enerjinin, evrenin
genişlemesi üzerine olan etkileri belirlenir. Ölçümler bu
etkinin nasıl değiştiğini gösterir. Bir başka deyişle hal
denkleminin zamana bağlılığı ve zaman içinde nasıl değiştiği
ölçülmüş olur.
Galaksİ Kümesİ Sayımı
Galaksi kümelerinin sayımı nispeten daha kolaydır. Amaç; belirli bir hacimde, belirli bir kütle ile galaksi kümelerini saymak ve bu miktarın zamanla nasıl değiştiğini belirlemektir.
Bu miktar iki şekilde karanlık enerjiye
dayanır. İlk olarak; karanlık enerjinin,
evrenin genişlemesine bir etkisi vardır.
Böylece evrenin hacminin zamanla büyümesine neden olur. İkinci olarak; galaksi kümelerinin oluşumu karanlık
enerji ve kütleçekim arasındaki etkileşime bağlıdır. Küme sayısının zamanla
nasıl arttığını ölçmek için DES, bu iki
kuvvetin göreli güçlerini araştıracaktır.
Bu yöntem ile DES çalışanları belirli kırmızıya kaymalardaki küme sayısını ölçerek, geçmiş zamanlardaki değişik kümelerin bolluğunu ölçecektir. DES’in
kamerasının bugün göreceği ışık, galaksi kümelerini, evrenin şimdiki boyutunun yarısından daha az olduğu zamanda terk etmiş olacaktır.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Galaksi kümelerine bir örnek.
Bu yöntem, DES projesindeki bilimadamlarının güçlü bilgisayar simülasyonları ile zamanla oluşması gereken farklı kütlelerdeki küme sayısının
kesin olarak tahmin etmesine dayanır.
Kütleyi belirlemede gözlemsel zorluklar vardır; ancak her bir küme hakkındaki bazı bilgiler kütle hakkında güçlü
ipuçları sunarlar. DES astronomları,
uzak galaksileri, gözlemlerde beliren
şekil üzerindeki zayıf merceklenme etkisi ile belirlerler. Arkadaki kümeden
gelen ışığı, öndeki kümenin kütleçe-
10
© STScI
kim alanı büker, galaksi görüntüsünde
karakteristik eğrilmelere yol açar. Eğrilmeler kullanılarak öndeki kümenin
kütlesi bulunabilir.
Sadece kozmik uzaklıklara duyarlı
olan süpernova ve BAO yöntemlerinin
tersine, galaksi kümeleri ile evrendeki
yapıların aralarındaki uzaklıklar ve evrenin büyüme oranı tespit edilebilecektir.
Nisan 2013
© Science Blogs
Kütleçekimsel mercek etkisinin şematik gösterimi.
Kütleçekİmsel Mercek
Kütleçekimsel mercek yöntemi, galaksi kümelerinde
kullanılan yöntem gibi karanlık enerjinin doğasını ve evrenin yapısındaki büyümeyi araştırır. Galaksi kümeleri gibi
büyük yapıların evrimi (cümlenin sonu aynı). Ancak bu yapılar ağırlıklı olarak yapısı tam olarak bilinmeyen karanlık
maddeden meydana gelmişlerdir.
Karanlık maddedin evren içindeki genel dağılımının bir
sonucu olarak, kütleçekimsel mercek yöntemi oldukça kullanışlı bir araç olmaktadır. Çok uzak galaksilerden gelen ışın
demetleri, yolları üzerinde bulunan çeşitli gökcisimlerinin
çekim alanlarının etkisi altında kalarak saparlar. Görüntülerdeki sapma, ışığın yolu üstünde karşılaştığı madde dağılımı
hakkında bilgi verir. Bazı durumlarda ışığın bükülmesi o
kadar büyüktür ki; galaksinin birden fazla görüntüsü oluşur.
Bu olay, güçlü kütleçekimsel mercek olarak adlandırılır.
Diğer durumlarda bükülme küçüktür, galaksi görüntüleri
küçük miktarda bozulur, esner ve büyür. Bu ise; zayıf kütleçekimsel mercek etkisi olarak adlandırılır.
Galaksi görüntüsündeki bu küçük bozulmalar kozmik
kırpılma olarak adlandırılır. Görüntüdeki bu bozulmalar
galaksinin görünen büyüklüğünün %2 mertebelerinde olabilir. Zayıf kütleçekimsel mercek etkisi birçok galaksiyi aynı
şekilde etkiler. Astronomlar gökyüzünde küçük bir noktanın
görüntüsü alarak binlerce galaksiyi etkileyen kütleçekimsel
mercek etkisini tespit ederler.
DES projesinde gözlemler 2012’nin sonuna doğru başladı ve astronomlar bugünlerde gelen ilk verileri inceliyorlar.
Proje kapsamında toplamda 300 milyon galaksinin kataloglanması, binlerce Tip Ia süpernovasının ve galaksi kümesinin
tespit edilmesi bekleniyor.
KAYNAKLAR:
The Dark Energy Survey
Evrenin Karanlık Yüzü,
( Iain Nicolson, Arkadaş Yayınevi, İstanbul.)
EYÜP KAAN ÜLGEN
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
11
Nisan 2013
DES Projesİnde
İlk Süpernova Keşİflerİ Gerçekleştİ!
DECam kamerası.
Karanlık enerjinin doğasını araştırmak üzere tasarlanmış
olan The Dark Energy Survey (DES) projesinde ilk süpernova
keşifleri 4 ve 7 Aralık 2012 geceleri yapılan gözlemlerde
gerçekleşti. DES projesi; evrenin genişleme hızının ve bu
hızın evrenin tarihi boyunca nasıl değiştiğinin ortaya
konması için Tip Ia türü süpernovaların gözlenmesine
dayanıyor.
© Reidar Hahn / Fermilab
halihazırda Dünyadaki en büyük astronomik kamera olan
DECam’ı kullanarak keşfi gerçekleştirdiler. DECam, Amerika
Birleşik Devletler’indeki Fermilab adlı araştırma merkezinde
geliştirilmiş bir kamera. 570 megapiksellik CCD’leri ile her
pozlamada üç derecekarelik bir gökyüzü alanının
görüntülenmesine olanak tanıyor. Bu sayede etkin bir
şekilde tüm gökyüzü taranabiliyor.
Şili’deki 4 metrelik Blanco teleskobuyla yapılan
Keşfedilen süpernovaların Tip Ia süpernovası oldukları,
gözlemlerde DES12C1a, DES12C1b ve DES12C2a adları Anglo-Australian Gözlemevi’ndeki (AAO) 3.9 metrelik
verilen üç Tip Ia süpernovası keşfedildi. DES proje gözlemcileri teleskopla C. Lidman, R. Sharp ve S. A. Uddin tarafından
J. Annis, E. Buckley-Geer ve H. Lin, 4 metrelik Blanco alınan tayflar ile belirlenmiş.
teleskobu ile birlikte DES projesi için özel geliştirilen ve
KAYNAKLAR:
ATel #4668: First SN Discoveries from the Dark Energy Survey
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
12
sİnan Alİş
Nisan 2013
Bu Aykİ Gökyüzü
1 Nisan 2013, saat 23:00
15 Nisan 2013, saat 22:00
30 Nisan 2013, saat 21:00
için gökyüzü
Not: Yıldızlar her gün yaklaşık 4 dakika daha geç doğarlar. Dolayısıyla her 15 günlük bir dönemde (15x4’=60’) 1
saatlik gecikmeyle aynı gökyüzünü görürüz. Bundan dolayı 15 günde bir, 1 saat öncesi aynı gökyüzüdür.
Ay Takvİmİ
Son dördün
Yenİay
İlkdördün
Dolunay
3 Nİsan 2013
10 Nİsan 2013
18 Nİsan 2013
25 Nİsan 2013
Bu ay bizleri iki önemli olay bekliyor; 2013 yılının Nisan
25 Nisan gecesi saat 21:00’de başlayacak olan tutulmada
Ayı’nda bir göktaşı yağmuru ve bir Parçalı Ay Tutulması Ay, saat 22:54’te Dünya’nın yarıgölge konisine tam olarak
olayını gözleyebileceğiz.
girmiş olacak ve saat 23:07’de tutulma ortasını yaşayacağız.
Ay, saat 23:20’de yarıgölgeyi terk edecek ve saatler 01:15’i
22 Nisan’ı 23 Nisan’a bağlayan gece gerçekleşecek olan gösterdiğinde tutulma tam olarak sonlanmış olacak.
Lir (Lyrid) Göktaşı Yağmuru’nda, karanlık bir yerde ve açık bir
gökyüzünde saatte en fazla 20 göktaşı sayabilirsiniz.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
13
Nisan 2013
Gezginlerimizden Merkür, Venüs ve Mars bu ay da gözlenemiyorlar. Ayın ilk günlerinde sabah gökyüzünde yer almasına
rağmen ufka yakınlığı Merkür’ün gözlenmesini zorlaştırıyor.
Satürn doğuş saatini erkene çektikçe, Jüpiter de batış saatini erkene alıyor. Ayın son haftasında havanın kararmasıyla
birlikte gökyüzünde yerini alan Satürn’e karşılık, Jüpiter ayın son günlerinde 22:30’da batı ufkunda kayboluyor.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
14
Nisan 2013
2013 Nİsan Ayı’nda Gökyüzü:
14 Nisan: Ay ile Jüpiter çok yakın görünümde
16 Nisan: Ay Yer’e en uzak konumunda (404.900 km)
22/23 Nisan: Lir (Lyrid) Göktaşı Yağmuru (saatte en fazla 20 adet; göktaşı yağmuru geceyarısından sonra
etkinleşecek)
25 Nisan: Parçalı Ay Tutulması (21:00 – 01:15)
Ay Spica’yı örtüyor (saat 02:10)
26 Nisan: Ay Satürn ile yakın görünümde
27 Nisan: Ay Yer’e en yakın konumunda (362.300 km)
31 Mart: İleri saat uygulaması başlıyor (Saatler bir saat ileri alınıyor)
Ay Yer’e en yakın konumunda (367.000 km)
Merkür sabah gökyüzünde en büyük batı uzanımında (28°)
KAYNAKLAR:
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi
Stellarium
SÜLEYMAN FİŞEK
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
15
Nisan 2013
yayın ekİbİ
İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü
(AAK)
1991 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğrencileri tarafından kurulmuş
olan AAK Türkiye’nin ilk amatör astronomi kulüplerinden biridir.
İstanbul Üniversitesi bünyesinde, kulübe üye olan öğrencileriyle birlikte faaliyetlerini sürdürmekte olan AAK, tüm
üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan “Haftalık Etkinlik”lerin yanı sıra düzenli olarak halka açık etkinlikler de
düzenlemektedir. Ayrıca yapılan davetler üzerine ilköğretim ve ortaöğretim okullarında özel etkinlikler düzenlemektedir.
Özellikle geleneksel olarak her yıl düzenlediği “Mayıs Etkinlikleri” ile birçok amatör astronomi meraklısını bir araya
getirmektedir.
Bugüne kadar yaptığımız etkinlikler sadece seminerle sınırlı olmayıp; diğer üniversite kulüpleriyle birlikte göktaşı
gözlem kampları, İstanbul Astronomi Kulüpleri ile birlikte Yuri Gecesi organizasyonu ve çeşitli gözlem etkinlikleri de bunların
arasında sayılabilir. En son gözlemsel etkinliğimiz 2012 yılında gerçekleşen Venüs Geçişi gözlemi olmuştur.
AAK aynı zamanda astronomi öğrencilerinin bilgi ve görgülerinin artması ve gelecek plânları için yardımcı olması için çeşitli
araştırma merkezleri ve laboratuvarlara geziler düzenlemektedir. AAK ekibi son yıllarda yoğun bir şekilde Ulusal Gökyüzü
Gözlem Şenliği’nin organizasyonunda ve yürütülmesinde de görev almaktadır.
İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü’nün hedeflerinden en önemlisi; doğru bilgiyi halka ulaştırmak ve popüler bilimin
araçları ile bilime meraklı bir kitle oluşmasına katkıda bulunmaktır. AAK, ancak bu sayede bir bilim toplumu olabileceğimize
inanmaktadır.
İletişim ve etkinlikler hakkında bilgi almak için:
Yer : İ.Ü. Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, İ.Ü. Merkez Kampüsü, Beyazıt
Telefon : 0212-440 00 00 - 10398
Faks : 0212-440 03 70
E-Posta : [email protected]
Ağ : http://astronomi.istanbul.edu.tr/aak
Ayrıca, sosyal paylaşım ağı olan “facebook”ta “İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü” adlı grubumuza katılabilir ve aynı adı
taşıyan sayfamızı beğenebilirisiniz.
Gökyüzünüz açık olsun…
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
16
Nisan 2013

Benzer belgeler