5341 KB - [ BURSA ] TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Transkript
5341 KB - [ BURSA ] TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İÇİNDEKİLER 05 06 12 Yönetimden Mihraplı’yı bekleyen trafik karmaşası Başkan’dan ‘KAOS’ uyarısı 14 17 18 20 22 24 24 26 28 30 32 36 39 40 42 43 46 48 56 Prof. Dr. Recep İleri: Hayallerimiz var ama hayalci değiliz Görüşler Serbest Kürsü’de dile getirildi T1 Tramvay Hattı’ndaki yanlışlara dikkat çekildi Ölümün kolay ülkesi olmaya devam edecek miyiz? İhsan Akar: Yeni varlık barışı kanunu uygulaması Su Sempozyumu’nda önemli mesajlar İMO, üniversitelilerle iftarda buluştu Bitmeyen yol Mezitler’de Çin Seddi gibi duvarlar Bursa’dan yakılan ateş inşaat dünyasına örnek oldu Kentsel dönüşüm Bursa’da karmaşa haline geldi Mühendisler, dünyanın 4. büyük asma köprü inşaatını gezdi Notaların büyüsüyle gönüllere giriyorlar Mühendis ve mimarlardan Türk sanat müziği ziyafeti Erol Kılıkçıer: Yapı denetim firmalarına yönelik uygulamalar Yalova ve Kütahya temsilciliklerinde iftar programları Mühendisler, İstanbul Yapı Fuarı’na çıkarma yaptı Mühendisler, Abant ve Cennet Gölü gezerek moral depoladı Karadeniz’in eşsiz doğasına hayran kaldılar Basında İMO TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBESİ Sayı: 59 Temmuz-Ağustos-Eylül İMO Bursa Şubesi Adına İmtiyaz Sahibi: Necati ŞAHİN Yazı İşleri Müdürü: Fatih CANBAZOĞLU Yayın Kurulu: Sezai ÖZOKUTANOĞLU Fatih CANBAZOĞLU M.Burak İMREKOĞLU Melike EKMEKÇİ Ayşe Asena DİŞBUDAK Yayına Hazırlayan: Beşevler, Eğitimciler Cd. Leylak Sk. Ahmet Osmanbey Apt. No: 20 D:4 Nilüfer/BURSA Tel: 0224 451 66 67 Faks: 0224 451 70 71 www.yazievi.com.tr Yayın Yönetmeni Elif SEZGİN Editör Erdal ŞEN Haber Ramazan GÜLTAŞ Sadun YALÇIN Reklam Koordinatörü Seher BİÇER Baskı: 30 Eylül 2013 İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mh. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11 A/41 Yenibosna- Bahçelievler/İSTANBUL TEL: (212) 454 30 00 İMO BURSA ŞUBESİ Odunluk Mah. Akademi Cd. BAOB Yerleşkesi No:8/A-1 Nilüfer / BURSA Tel: 0224 452 94 00 GSM: 0530 408 37 48 web: www.imobursa.org e-posta: [email protected] SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 03 YÖNETİMDEN Saygıdeğer meslektaşlarımız; İMO Bursa Bülten’in 59.sayısıyla yeniden beraberiz. Sizlere yine ilgiyle okuyacağınız bir bülten hazırlamaya çalıştık. Bu sayımızın dosya konusunu, odamızın da bulunduğu Odunluk Mahallesi civarındaki hızlı yapılaşma ve beraberinde getireceği ulaşım sorunları olarak belirledik. Hazırladığımız dosyada konuyla ilgili uzman görüşlerine yer vererek bölgede birbiri ardına açılan otel ve işyerlerinin bölge ulaşımına nasıl bir etkide bulunacağını irdelemeye çalıştık. Geride bıraktığımız süreç, İnşaat mühendisliği açısından çok önemli kararların verildiği bir süreç oldu. TİP İmar yönetmeliğinde yapılan değişiklik ve özellikle yapı denetim firmalarıyla ilgili alınan kararlar, meslektaşlarımızı olumsuz yönde etkiledi. TİP İmar Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ilgili Ankara’da Bakanlık nezdinde yürüttüğümüz temaslarla ve Bursa’da 10 adet yapı denetim firmasının kapatılması konusunda başta iktidar partisi olmak üzere parti il başkanlarıyla görüşerek düşüncelerimizi aktarmaya çalıştık. Bursamızın uzun süredir gündeminde olan ve bizlerin de üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir başka önemli konu ise kentsel dönüşüm konusuydu. İMO Bursa Şubesi olarak kentsel dönüşüm konusunda görüşlerimizi her platformda belirtmeye çalıştık. 25. Uluslararası Yapı Yaşam Fuarı ve Kongresi’nde söz alarak kentsel dönüşümün nasıl olması gerektiği hususun- da düşüncelerimizi aktardık. Konuyla ilgili Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi ile “Bursa’da Kentsel Dönüşüm Karmaşası” adı altında ortak bir basın toplantısı düzenleyerek özellikle Yıldırım ilçesinde hayata geçirilmeye çalışılan kentsel dönüşüm projesinin yanlışlarını kamuoyuyla paylaştık. Bursamız için bir diğer önemli konu olan ulaşım konusu da geride bıraktığımız dönemde mercek altına aldığımız bir başka önemli konuydu. Özellikle T1 Tramvay hattının hizmete girecek olması ile ilgili çekincelerimizi paylaştığımız basın toplantımız, Bursa’da geniş yankı uyandırdı. Ayrıca Ankara yolu Mezitler mevkiinde yıllardır süren ancak bir türlü bitirilemeyen yol genişletme çalışmaları da üzerine eğildiğimiz ulaşım konularından biriydi. Bölgedeki çalışmaları yerinde izleyerek yapılan yanlışları bir basın açıklamasıyla Bursalılarla paylaştık. 17 Ağustos’u yine unutmadık. Marmara Depremi’nin 14. yıldönümünde bu kez depremin yıkıcı etkisini göstermek ve alınması gereken önlemleri anlatmak için 17 Ağustos fotoğraf sergisini açtık ve deprem konusunda yapılması gerekenleri bir basın açıklamasıyla kamuoyuna sunduk. Geride bıraktığımız dönemde mesleki geziler de gerçekleştirdik. Asrın projesi olarak nitelendirilen Marmaray’ın ardından İstanul İzmir otoyolunun en önemli ayağı olan İzmit Körfez Geçişi Asma Köprü inşaatını da gezerek dün- yanın sayılı asma köprü inşaatlarından birini yerinde görme fırsatı bulduk. Ayrıca her yıl olduğu gibi bu yıl da İstanbul Yapı Fuarı’na düzenlediğimiz gezi ile üyelerimizi sektörümüzdeki son yeniliklerle buluşturduk. Üyelerimizin mesleki gelişimlerine katkı sağlamak için alanında uzman isimlerle seminer ve kurslara bu dönemde de devam ettik. Sizlerin ilgisi ve desteği ile seminer ve kurslarımız önümüzdeki dönemde de tüm hızıyla sürecek. Bunun yanısıra sosyal etkinliklerimizin de yoğun olduğu bir dönemi geride bıraktık. Artık geleneksel hale gelen TSM koromuzun galasını, yoğun bir seyirci katılımıyla Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdik. Abant Safranbolu ile Batum ve Karadeniz gezileriyle ise yoğun iş tempomuzdan biraz olsun sıyrılma fırsatı bulduk. Sonuç olarak sizlere Bursamızı ve mesleğimizi ilgilendiren pek çok konuda görüşlerimizin, etkinliklerimizin ve çalışmalarımızın yer aldığı dopdolu bir bülten sunmaya çalıştık. Tüm bu çalışmalarımıza destek veren ve etkinliklerimize iştirak eden siz değerli üyelerimiz, ilan verenlerimiz ve emeklerimizin sizlerle buluşmasını sağlayan tüm basın mensubu arkadaşlarımıza gösterdikleri ilgi ve verdikleri destek için şükranlarımızı sunuyoruz. Saygılarımızla... İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 05 DOSYA Mihraplı’yı bekleyen trafik karmaşası Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti Bursa bir yandan tarihi dokusunu korurken, diğer yandan da modern çağa ayak uyduruyor. Mihraplı bölgesinde birbiri ardına yükselen lüks konut ve ofis projeleriyle, beş yıldızlı otel yatırımları bölgenin siluetini yeniden belirliyor. N ilüfer Deresi’nden, Beşevler girişine kadar uzanan Bursa-İzmir Otoyolu’nun hemen üzerindeki Mihraplı bölgesinde 15’e yakın konut, otel ve iş merkezlerinin yer aldığı projeler hızla yükseliyor. Bu projelerin bitmesiyle bölgeye neredeyse 10 bini aşan bir nüfus yoğunluğu daha eklenecek. Carrefour Alışveriş Merkezi’nin de bölgenin göbeğinde yer alması ve önümüzdeki yıl 06 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 tamamlanması planlanan Timsah Arena Stadyumu’nun Nilüfer Deresi’nin hemen yanı başında yükseldiği düşünüldüğünde akla gelen ilk soru ilerleyen günlerde ‘Bursa’nın Manhattan’ı olarak da ifade edilen Mihraplı’daki trafiğin durumu ne olacak?’ DOSYA Nilüfer… Bursa’nın en çok gelişen ve gayrimenkul yatırımlarının en yoğun olduğu ilçesi. Nilüfer’de de en fazla gelişen bölgelerden birisi şüphesiz Mihraplı. Konut, rezidans, otel ve ticaret merkezleri yatırımlarının ilk adresi olan ve kentin yeni iş ve yaşam merkezi olmaya çoktan aday gösterilen Mihraplı bölgesinde, bugün onlarca vinç birbiri ardına yükselen projelerde harıl harıl çalışıyor. İstanbul’daki büyük inşaat şirketleri ve yatırımcıların da göz ardı edemediği bölgedeki pek çok proje neredeyse tamamlanma aşamasında. Bu gelişim çevresindeki ekonomik gidişatı, toplumsal yapıyı, mevcut arsaların durumunu ve kentin yaşantısını da yeniden belirleyecek gibi duruyor. Ancak önemli bir sorunun varlığı da ortada duruyor. O da; birbiri ardına yükselen projeler ve artan nüfus yoğunluğuna karşı, bölgenin hemen dibindeki Bursa-İzmir Yolu ve Mihraplı Caddesi’nde ilerleyen günlerde daha da yoğun hissedilecek ilave trafik yükü. Uzmanlar; Nilüfer Çayı ile Lefkoşe Caddesi arasındaki bu alanın, lüks konut projelerinin yanı sıra gelişiminin ticaret aksı yönünde seyredeceğini de öngörüyor. Alışveriş ve ticaret merkezleri ile otel yatırımlarının bölgede yoğunlaşmasının, ileride oluşacak ticaret alanı açığında öncelikli adresin bu bölge olacağının en net göstergesi olarak ifade ediliyor. Sabah ve akşam saatlerinde aşırı bir yoğunluğa sahne olan Bursa-İzmir Yolu ve Mihraplı Caddesi’ndeki trafiğin, devam eden yatırımların tamamlanmasının ardından bölgeye eklenecek yeni nüfusla birlikte nasıl bir hal alacağı ise şimdiden merak konusu. Bölgede yaşayan ve trafik yoğunluğundan dert yanan vatandaşların en büyük kaygısı ise; önümüzdeki yıl tamamlanması planlanan Timsah Arena Stadyumu’nun özellikle maç günleri trafiği nasıl etkileyeceği. Bu bölgedeki trafiğin ilerleyen dönemlerde doğrudan etkileyeceği noktalardan İzmir-Mudanya yol ayrımında hâlihazırdaki trafik yoğunluğu, 2010 rakamlarına göre 9840 araç/saat, Lefkoşe Caddesi’ndeki Orhaneli Kavşağı kesişiminde ise 6500 araç/saat olarak göze çarpıyor. Bölgedeki Projeler Harmony Towers 323 konut, 30 Ticari ünite, Tahmini nüfus: 1200, Proje Bitiş Tarihi: 2013 sonu 15300 Misia 160 konut, 9 Ticari Ünite, Tahmini Nüfus: 450, Proje Bitiş Tarihi: 2013 Eylül Arslanlar Plaza 90 ofis, 16 mağaza, Tahmini Nüfus:600, Proje Bitiş Tarihi: Aralık 2013 Crowne Plaza Otel 216 oda, Tahmini Nüfus:1750, Proje Bitiş Tarihi: Haziran 2012 Sheraton Otel 304 oda, Tahmini Nüfusu: 2000, Mart 2013 Gold Otel 119 oda, Tahmini Nüfus:1000, Proje Bitiş Tarihi: Mayıs 2012 Green White Plaza 22 ofis, 2 dükkan, Tahmini Nüfus:300, Proje Bitiş Tarihi: Mayıs 2013 Kumova Plaza 48 ofis, 4 ticari ünite, Tahmini Nüfus:100, Proje Bitiş Tarihi: Aralık 2008 Zeno Business Center 100 ofis, 10 mağaza, Tahmini Nüfus:600, Proje Bitiş Tarihi: Temmuz 2011 Çelebiler Zorlu Plaza 80 ofis, Tahmini Nüfus:500, Proje Bitiş Tarihi: Ağustos 2013 Mihraplı Plaza 40 ofis, 2 mağaza, Tahmini Nüfus:800, Proje Bitiş Tarihi: Tamamlandı Şentürkler Plaza 60 ofis, 9 mağaza, Tahmini Nüfus:600, Proje Bitiş Tarihi: Tamamlandı Origami Ofis 26 ofis, 10 mağaza, Tahmini Nüfus:500, Proje Bitiş Tarihi: Tamamlandı Timsah Arena Kapasite 45.000, Proje Bitiş Tarihi: 2014 Mart Carrefour Aylık ziyaretçi sayısı 870.000 SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 07 DOSYA Mihraplı bölgesindeki Nilüfer’in geleceğini şekillendirecek olan yatırımlara ve bu yatırımların önümüzde günlerde bölgeye getireceği olası trafik yüküne dikkat çekmek isteyen İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, bu süreçte başta Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi’ne tespit ve önerileriyle katkıda bulundu. Yapılan yorumlar dikkat edilmesi gereken çok önemli mesajlarla dolu… İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin: MİHRAPLI İÇİN YENİ BİR ULAŞIM PLANLAMASI ŞART! B ursa’mızda, özellikle Mihraplı bölgesinde de gördüğümüz gibi altyapı, ulaşım, sosyal donatı alanlarında şehircilik planlama kriterleri dikkate alınmadan üst yapılar yapılmakta ve ciddi planlama hataları yaşanmaktadır. Stadyumun bu bölgeye yapılması, sonradan ani ve günü birlik kararla alınmıştır. Günün birinde yapılan bir köprülü kavşağa ulaşım planlamasında olmadığı gerekçesi ile karşı çıkan teknik kadroya, başkanımızın yaklaşımı “önce yapalım daha sonra planlara işlersiniz” tarzında olmuştur. Mihraplı bölgesinde yapılan plan değişikliklerinde, stadyumun bu bölgeye yapılmasında ulaşım planlaması asla göz önünde bulundurulmamıştır. Ciddi yoğunluğun yaşanacağı bu bölgemizin, toplu ulaşım acısından ulaşılamaz bir bölge olduğunu gözlemlemekteyiz. Ciddi bir çekim merkezi halline gelen Mihraplı bölgesinin raylı sistem istasyonu dahi düşünülememiş olması, kent planlaması ile ulaşım planlamasının ne kadar kopuk olduğunu da gözler önüne sermektedir. Mihraplı bölgesinin ulaşım planlaması, kent ulaşım planlaması bütünlüğünde yeniden ele alınmalıdır. Bursa hafif raylı sistem (BHRS) ile entegrasyonu sağlanarak, bu bölgeye mutlaka BHRS istasyonu kurulmalıdır. Bu istasyon yapılıncaya kadar da Acemler BHRS istasyonu ile Mihraplı arasında ücretsiz mikrobüs tarzında araçlarla ring seferleri düzenlenmelidir. Yeni stadyum ile BHRS istasyonu arasında toplu tasıma türleri ile bağlantı sağlanmalıdır. El yordamı ile yapılan ulaşım ve alt yapı işlerini, bari Mihraplı bölgesi için bilimsel temellere oturtalım. Planlama üzerinde azıcık kafa yoralım. Asıl başarı alt yapıda saklıdır. Sadece birileri görsün diye üst yapıda takılıp kalmayalım. Yoksa tarih ve gelecek nesiller bizleri affetmez, hayırla yad etmez. İMO Bursa Şubesi yönetimi olarak bu hususlara dikkat çekmek ve gerekli katkıları sağlamak adına bu projelerin bir an önce kent gündemine getirilmesi, Mihraplı bölgesi ile ilgili yeni bir ulaşım planlaması yapılması gerektiğini düşünmekteyiz… Bursa Ulaşım Ana Planı danışmanlarından İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu: YOĞUNLUK ARTIŞI İZMİR YOLU’NU ZORLAYACAKTIR B ursa Büyükşehir Belediyesi Alman Dr. Brenner şirketine Ulaştırma Ana Planı (BUAP) yaptırmaktadır. Bu plan 2030 yılı için öngörülerde bulunmaktadır. UAP yapıldıktan sonra özellikle imar kararlarında değişiklik yaparak, kentin bir bölgesinde yoğunluk artırılırsa, UAP’ta da güncelleme yapılmalı, kullanılan modelle, bu artışın neden olacağı yeni yolcu, dolayısıyla yeni trafik yükleri tahmin edilerek, bu değişiklik nedeniyle ortaya çıkacak ulaşım alt yapısı gereksinimi belirlenmeli ve kentin ulaşım ağına bu alt yapıda yeni imar kararı gereği yapı- 08 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 lan yoğunluk, artıran yapılardan önce en azından birlikte yapılmalıdır. Bu biçimiyle ancak UAP planı anlamlı ve gereksinmeye göre güncelleşmiş olur. Yapılmadığında ise bölgenin ulaşım ve dolayısıyla trafik sorunları çözümsüz olur. Bursa’da da yeni yoğunluk getirildiği belirtilen Mihraplı bölgesinde ulaşım alt yapısında bir geliştirme yapıldığından söz edilmemektedir. Yeni stadyuma erişim için yeterli yol olduğundan söz etmek olası değildir. Buna ek olarak on binlerce insanın yaşayacağı bu bölgenin BUAP çerçevesinde incelenmesi, gelecek yeni yüklerin modelde kullanılarak, modelin vereceği sonuçlara göre bölgenin ulaşım alt yapısı geliştirilmesi gereklidir. Bununla birlikte, bölgenin alt yapı geliştirilmiş olsa bile, kent merkezi ve kentin diğer bölgeleri ile bağlantısının sağlanması için iki olanak bulunduğu görülmektedir. Bunlardan Orhaneli Yolu’nun kapasitesinde yüklü olmadığı, yeni yaratılan yükü taşıyabileceği söylenebilir. Ancak bu durumu, belirtildiği gibi modelde denenmesi ve gösterilmesi gereklidir. Diğer taraftan bu bölgeden kaynaklanacak trafiğin İzmir Yolu’na yönelmemesini beklemek olası değildir. İzmir Yolu’na bugün bile kapasitesinden fazla trafik talebi olduğu açıktır. Bu yoğunluk artışının, bu yolu daha da yükleyeceği açıktır. DOSYA Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık: MİHRAPLI’NIN BEKLENEN VE İSTENEN DÖNÜŞÜM SÜRECİ B ugün Mihraplı bölgesinde; Yeni stadyum alanı için, yine kente yakın, ulaşım bağlantıları kuvvetli, aynı zamanda kamulaştırma ve altyapı maliyetleri daha düşük olacak Acemler Kavşağı’nın güneyindeki yeşil alan seçmiştir. Bununla birlikte bölgedeki BOİ arazisi yapılan plan değişikliği ile önce özel proje alanı olarak belirlenmiş ise de daha sonra turizm tesis alanı olarak planlara işlenmiştir. Turizm tesis alanı adı altında bu bölgeye de öncelikle otel yapılması beklenecektir. Stadyum alanının batısında yer alan Bursaray teknik altyapı alanı da günümüzde olmasa bile ileride dönüşmesi beklenen bölgelerden biridir. Mihraplı Parkı ve onun uzantısı olan Nilüfer Deresi yakasının plan değişikliği ile park alanından rekreasyon alanına çevrildiği görülmüştür. Bu gelişmelerin yanında Mihraplı bölgesinin, dönüşüm sürecinin öncelikle bütüncül bir çözüm önerisiyle değil, noktasal olarak, çok fazla plan değişikliği kararı ile gerçekleştiği söylenebilir. Bölgenin cazip hale gelmesiyle yatırımların bu yöne kayması sonucu plan değişikliği sayılarında son yıllarda artış olmuştur. Ancak bu plan değişikliklerinin fazla olması kentin nefes alacağı alan olarak bırakılan bu bölgedeki yeşil alanların günden güne azalarak ticaret ve alışveriş merkezleri, oteller, lüks konut bölgelerine dönüşmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonuç olarak; Mihraplı bölgesinin kentin birçok açıdan gelişen yeni yüzü olduğu, lüks yapılardan, iş ve alışveriş merkezlerinden, kentin tüm ihtiyacını karşılayacak park alanı, stadyum, otel alanlarından oluşacağı görülmektedir. Aynı zamanda bu bölgenin rantının daha da artması ve kentin peyzajı açısından da zengin, modern kent görünümüne sahip bir bölge olacağı bir plancı gözüyle görülmekte ve beklenmektedir. Her ne kadar bu bölgedeki yeşil alan miktarı azalmış olsa da modernizm ile benimsenen kimlik sahibi kent anlayışının bu yatırımlarla bu bölgede ortaya çıkacağı çok açıktır. İMO Bursa Şubesi Ulaşım Komitesi adına Başkan Müjgan Elmas: TRAFİK YOĞUNLUĞU KAPASİTENİN ÜZERİNE ÇIKACAK B ursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, Alman Dr. Brenner firmasına yaptırılan Bursa Ulaşım Ana Planı (BUAP) verilerine göre; 2010 yılında 1milyon 905 bin 536 kişi olan Bursa Büyükşehir mücavir alan nüfusunun, 2030 yılında 3 milyon 56 bin 911 kişiye ulaşması bekleniyor. 2010 yılında 1000 kişiye düşen binek otomobil sayısı 112 iken, bu rakamın 2030 yılında 140 olması öngörülmektedir. 2010 yılında 1,43 olan hareketlilik oranının ise 2030 yılında 1,57 olması beklenmektedir. Yine 2010 yılında 2 milyon 724 bin 916 adet yapılan günlük yolculuk miktarının, 2030 yılında 4 milyon 10 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 799 bin 350 olması öngörülmektedir. Yani 2010 yılına göre 2030 yılında yolculuk miktarında yüze 76 artış olacaktır. Ayrıca 2010 yılında İzmirAnkara Yolu Mudanya Yolu ayrımında yaşanan trafik yoğunluğunun, 2030 yılı için hiçbir şey yapılmaması halinde kapasitenin çok üzerinde olacağı aşikârdır. Timsah Arena Stadyumu için yapılması planlanan alternatif yolların oluşturulması ve BUAP kararlarının uygulanması halinde ise nispeten azalma olacağı, ancak 2030 yılında bu bölgedeki trafik hacminin, kapasitenin üzerine çıkacağı görülmektedir. Tüm bu veriler dikkate alındığında Bursa’da stratejik planlamanın önemi ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle imar planı kararları alınırken ve söz konusu bölgedeki gibi yüksek katlı, yolculuk çekim merkezi olan bölgeler planlanırken, öncelikli olarak ulaşım ve trafik planlamasının yapılması ve kente getireceği etkilerinin görülmesi ve buna göre yer seçimlerinin yapılması, arazi kullanım kararlarının belirlenmesi gerekmektedir. HABER Başkan’dan ‘KAOS’ uyarısı! İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Bursa’daki 54 yapı denetim şirketinden 10’unun kapatılmasının sektörü kaosa sürüklediğini belirterek, konuyla alakalı hazırlanan dosyaları iktidar ve muhalefet partilerin il başkanlarına teslim etti. İ nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Bursa'da faaliyet gösteren 54 yapı denetim kuruluşundan 10'unun değişik sürelerde faaliyetlerine durdurma kararı verilmesine tepki gösterdi. Bu durumun sektörü kaosa sürüklendiğini ifade eden Şahin, İMO Bursa Şube yönetim kurulu üyeleri ve İMO Bursa Yapı Denetim Komisyonu ile birlikte siyasi parti temsilcilerin kapılarını çaldı. İlk olarak Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Metin Çelik'i ziyaret eden İMO heyeti, ardından AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın ve MHP İl Başkanı Hasan Toktaş'ın konuğu oldu ve konuyla alakalı hazırlanan dosyaları siyasi partilerin temsilcilerine sunarak, kapatılan yapı denetim firmalarının acilen yeniden açılmasını istedi. CHP İl Başkanlığı ziyaretinde konuşan İl Başkanı Metin Çelik, her kurumun İMO gibi hassas olması gerektiğine dikkat çekerken, toplantıya katılan CHP Milletvekili Sena Kaleli de "Siz, kapatılarak cezalandırılıyorsanız, o zaman ilgili bakanlıkların da bu konuda önemli kusuru vardır" dedi. Yapı denetim firmalarının her açıdan çok önemli işlevleri olduğunu dile getiren AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın ise Türkiye'nin denetlenmemiş yapılardan dolayı çok büyük faturalar ödediğini ifade ederek, konunun takipçisi olacaklarını dile getirdi. 12 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 “SEKTÖRDE CİDDİ BİR KAOS YAŞANIYOR” Yapı denetim firmalarının kapatılmasından ötürü; 4 milyon metrekare inşaat alanı, 3 bine yakın inşaat, yapı sahibi, müteahhit ve şantiye şefi ile yapı denetim firmalarında görevli 251 teknik personel ve 43 yapı ruhsatı veren kurumun olumsuz etkilendiğine dikkat İMO Bursa Şube Başkanı Şahin de şunları söyledi: “Kapatılan bu şirketlerinin açılması için daha önce de BTSO ve Valiliğimizi ziyaret etmiştik. Temaslarımıza CHP, AK Parti ve MHP ile devam ediyoruz. Yapı denetimdeki bu meselelerle, yasa ve yönetmeliklerdeki sıkıntıların aşılması için Ankara nezdinde gerekli desteği vermeleri için hazırladığımız dosyaları siyasi partilere teslim ediyoruz. Umarım en kısa sürede bu mesele çözülür, çünkü Bursa’da inşaat sektöründe ciddi bir kaos yaşanıyor. Bu kaosun aşılması için kapatılan yapı denetim firmalarının acilen yeniden açılması, alınan yürütmeyi durdurma kararlarının bir an önce Resmi Gazete’de yayınlanması, bu arkadaşlarımızın, çalışanlarının, yapı denetim sahip- lerinin, şantiye şefleri ve müteahhitlerin mağdur olmaması, problemlerinin giderilmesi için bu temaslarda bulunuyoruz.” “YAPI DENETİMLE PROJEYİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK GEREKİR” Yapı denetimle alakalı kanun taslağına da değinen Şahin, taslakta yapı denetim şirketlerinin, müşavirlik firmasına dönüştürülmesinin hedeflendiğini vurguladı. Bu tür uygulamaların yanlış olduğunu savunan Şahin, “Yapı denetimle projeyi kesinlikle birbirinden ayrı tutmak gerekir. O şekilde olduğu zaman Türkiye’deki on binlerce proje bürosunun kapanması söz konusu olur ki bu da ikinci bir kaos demektir. Bizler yapı denetimin bir kamu görevi olduğunu, kamu görevi tarzında hizmete devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Projeler de proje büroları tarafından yapılmalıdır. Mevcut düzenin ıslah edilerek devamından yanayız” diye konuştu. RÖPORTAJ Prof. Dr. Recep İLERİ; Hayallerimiz var ama hayalci değiliz Bursa Orhangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep İleri, “Biz; bilgiye dayalı, insan ve bilgi odaklı bir üniversite olarak, öğrencilerimizin de bu ruhla yetişmesini istiyor ve bunun için çalışıyoruz” dedi. 2 011 yılında Bursa’nın ve bölgenin ilk ve tek vakıf üniversitesi olarak kurulan Bursa Orhangazi Üniversitesi, ikinci yılında üç fakültede 6 bölüm, bir de Yabancı Diller Yüksekokulu ile öğrenim hayatına devam ediyor. Romanya’daki Güney Doğu Avrupa Lumina Üniversitesi’nin ardından, Bursa Orhangazi Üniversitesi’nin ikinci kurucu rektörlük tecrübesi olduğunu belirten Prof. Dr. Recep İleri, 10 yıl içinde ilk 1000, 20 yıl içinde de dünyadaki üniversiteler arasında ilk 500’e girme hedeflerinin olduğunu söyleyerek, “Bir yıl içinde önemli mesafeler kat ettik. Hayallerimiz var ama hayalci değiliz” diye konuştu. Rektör İleri ile geleceğin aktörleri olarak gördüğü öğrencilerini, Bursa Orhangazi Üniversitesi’ni ve Yüksek İnşaat Mühendisi unvanından ötürü de inşaat mühendisliğini, biraz da kentsel dönüşümü konuştuk… - Öncelikle sizi tanımak isteriz, bize kendinizden bahseder misiniz? 1960 Çanakkale Biga doğumluyum. İlkokul, orta ve lise tahsilimi Biga’da gördüm. 1983 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi İnşaat Bölümü’nü bitirdim. 1986’da da Yıldız Teknik Üniversitesi’nden İnşaat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldum. 1988-1992 yılları arası TÜBİTAK’tan burslu olarak gittiğim İngiltere’de ‘Su Yapıları, Su ve Atık Su Mühendisliği’ üzerine doktora yaptım. 1997’de doçent, 2004’te de profesör oldum. Hem inşaat mühendisliğinde hem de çevre mühendisliğinde profesörlüğüm var. - Bugüne kadar ne tür projelerde yer aldınız? Su yapılarından tutun da normal 14 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 yapılara, ulaşıma, demir yoluna, zemin mekaniğine kadar çok farklı alanlarda birçok ulusal ve uluslararası projelerde gerek yönetici, gerek araştırmacı, gerekse de danışman olarak görev aldım. - Bursa Orhangazi Üniversitesi’nin bu yıl ikinci senesi. Çiçeği burnunda üniversitemiz hakkında neler söylersiniz? Bursa Orhangazi Üniversitesi 2011 yılında Bursa’nın ve bölgenin ilk ve tek vakıf üniversitesi olarak kuruldu. Üç fakülte, bir de yabancı diller yüksel okuluyla yola çıktık. Mühendislik Fakültemizde; benim de kadromun ve öğretim üyeliğimin olduğu İnşaat Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Makine Mühendisliği bölümleri var. Mimarlık ve Tasarım Fakültemizde Mimarlık Bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizde de İşletme Bölümü ile Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerimiz mevcut. Biz, Bursa Orhangazi Üniversitesi’nin kuruluşunda üç ana dalda büyümek istiyoruz. Bunlar; fen bilimleri ve teknoloji, sosyal bilimler ile sağlık bilimleri. Bundan dolayı YÖK’e müracaatlarımız oldu ve üç yeni bölümümüzün daha izni geldi. Önümüzdeki yıl bilgisayar mühendisliği, iç mimarlık ve çevre tasarımı ile İngilizce işletme bölümleri- RÖPORTAJ nin açılması için çalışmalarımız devam ediyor. Yine YÖK’e sağlık konusunda iki fakülte (Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi) , bir enstütü (Sağlık Bilimleri Enstitüsü) müracaatımız oldu, burada da süreç ilerliyor. - Gelecek öngörüleriniz ve hedefleriniz nelerdir? Ana hedefimiz; 10 yıl içerisinde toplam 7 fakülteli, 20-25 bölümlü, 3-4 enstitülü bir yapı oluşturmak. Yaklaşık 5000 öğrenci ki bunun 3500’ü lisans öğrencisi, 1000 civarında lisansüstü, 500 civarında da uluslararası öğrenciye sahip bir yapıyla devam etmek istiyoruz. Geçen sene 240 öğrenci almıştık, bu sene de 300 öğrenci kabul etik ve bunun 20’si yurtdışından gelen öğrencilerimiz olacak. İlerleyen dönemlerde belki hukuk fakültesi ile diğer fakülteleri ve meslek yüksek okulu da düşünebiliriz. Bu şekilde bir yıllık, beş yıllık, on yılık ve yirmi yıllık büyüme planımız var. “TECRÜBE; TWİTTER, FACEBOOK YA DA GOOGLE’DA OLMAYAN TEK ŞEYDİR” - Bir yapı değil ama burada öğrencilerin geleceğini inşa ediyorsunuz. Öğrencilerin harcında nelere dikkat ediyorsunuz? Üniversitelerin üç ana görevi vardır. Bunlar; çağa uygun eğitim öğretim yapmak, çağa uygun araştırma geliştirme ve inovasyonlar yapmak, bir de topluma ait sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirmek, problemler oluşmadan veya oluştuktan sonra bunları çözümleyici projeler üretmek. Tüm bölümlerimizi bu üç ana göreve hizmet edecek şekilde oluşturuyoruz. Bugün hangi mesleği yaparsanız yapın; iyi bir yabancı diliniz, iyi bir mesleki bilginiz ve iyi bir iletişim beceriniz varsa dünya sizi bekliyor demektir. Biz de bu özelliklere sahip öğrencileri yetiştirmek için çaba gösteriyoruz. Şunun da farkındayız; diploma proje üretmez, diploma gidip yapı, baraj yapmaz. Tüm bunları insan üretir, mühendis üretir. Onun için çarşamba günleri öğleden sonra tecrübe paylaşım seminerleri düzenliyoruz. Mesleklerinde ileri gelenleri, öğrencilerimizle buluş- turuyoruz. Çünkü tecrübe Twitter’da, Facebook’ta, Google’da ya da kütüphanede hazır olmayan tek şeydir. - İnşaat Mühendisleri Odası’yla mesleki eğitime dönük ya da farklı bir alanda iş birlikleriniz var mı? Veya olacak mı? Bugün her kurum Türkiye’ye bir katma değer katıyor ve bu kurumlar kolay kurulmuyor. Ne mühendis odaları, ne mimar odaları, ne diğer meslek odaları ve ne de devlet ve vakıf üniversiteleri. Biz şuna inanıyoruz; her biri, bir enerjidir ve bu enerjiler birbirleriyle işbirliği yaptıkları zaman sinerjiler oluşur. Onun için de bütün kurumlarla iş birliğini çok önemsiyoruz. Mezunlarımız bu kurumlarda işbirliği yapacaklar, odalara kaydolacaklar, seminerlere katılacaklar, görev alacaklar, iyi ilişkilerin ve işbirliklerinin gelişmesi akademisyenlerimiz ve mezunlarımız adına son derece önemli. Biz; bilgiye dayalı, insan ve bilgi odaklı bir üniversite olarak, öğrencilerimizin de bu ruhla yetişmesini istiyoruz. KENTSEL DÖNÜŞÜM, ŞEHİRLERİMİZE KİMLİK DE KATMALI -Biliyorsunuz kısa zaman önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Bursa’ya geldi ve kentsel dönüşümün startını buradan verdi. Ancak bugün akademik odalarla, yerel yönetimler bu konuda pek anlaşamıyor. Sizce Bursa’nın kentsel dönüşümü nasıl olmalı? Şehir kurmak bir medeniyet ölçüsüdür ve şehirler, ülkelerin geleceğinin sigortasıdır. Bugün nüfusumuzun yüzde 76’sı şehirlerde yaşıyor. O halde şehirlerimizi güzel kurmamız lazım. Kentsel dönüşüme bu açıdan bakmalıyız. Artık dünyada bir akım var; ‘Şehrin içinde yeşil alanlar değil, yeşil alanların içinde şehirler kurmak’ bu akımı göz ardı edemeyiz. Bursa, kentsel dönüşümün önemli bir ayağı. Başbakan’ımızın buraya gelerek ‘Kentsel dönüşüme buradan başlayalım’ demesi bile bunu net olarak gösteriyor. Bursa’da da 50 bin konutluk bir dönüşümden söz ediliyor ve bunun da 30 bininin Yıldırım ilçesinde olacağı ifade ediliyor. Dönüşüm, yüzde 50’ye yakını 1. derece deprem bölgesinde yer alan ülkemiz açısından kritik bir konu. Zira 1999 yılındaki Adapazarı-İzmit depremine baktığımızda insanların çoğunun, yapıların yıkılmasından vefat ettiğini görüyoruz. O halde doğru zemine, doğru binaları, doğru mimarlık, doğru mühendislik, doğru müteahhitlik ve doğru çevre düzenlemeleriyle kurarak kentlerimizi sağlıklı, depreme dayanıklı SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 15 RÖPORTAJ ve yaşanabilir kentlere dönüştürmeliyiz. Kentsel dönüşümü sadece bina olarak düşünmeyelim, kentsel dönüşüm şehirlerimize kimlik de katmalı. Bu ciddiyetle ele alırsak inanıyorum ki çok güzel ve başarılı projeler çıkacaktır ve bu projeler diğer şehirlere de örnek olacaktır. O yüzden kentsel dönüşüm yaparken üniversitelerle, meslek odalarıyla, sivil toplum örgütleriyle, kamu ve halkımız ile ortak bir çözüm bulunmalı. Burada rant düşünmek yerine, nasıl sağlıklı kentler kurabiliriz, bu düşünülmelidir. Kurumlar ve kişiler empati yapmalı, ortak ve makul çözümler aranmalıdır. Ama çok da aceleye getirmeden, insanların fikirlerini de dinleyerek, depreme dayanıklı, yaşanılabilir, sağlıklı bölgeler, sağlıklı kentler oluşturmalıyız. Hem mevcut nesilleri hem de gelecek nesilleri düşünerek bu işe girişmeliyiz. merhaleler kat ettik. Hayallerimiz var ama hayalci değiliz. - Bugün pek çok üniversite Bursa’da temsilcilikler açmaya çalışıyor. Siz bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz? Şehirler büyüme ve kalkınma planları yaparken artık çok kanallı büyüme modellerini seçmelidirler. Ben Bursa için şunu söylüyorum; “Akıllı adam yumurtalarını tek sepete koymaz.” Bursa bir sanayi şehri, bir tarım şehri, bir sağlık Dünyada 18 bin 500, Türkiye’de ise 175 civarında üniversite var. Biz, Bursa Orhangazi Üniversitesi’ne 10 yılda ilk 1000’e girme, 20 yılda da ilk 500’e girme hedefini koyduk. - İnşaat mühendisliği, akademisyenlik ve yöneticilik vasfınıza, idareciliğinize neler kattı? Bugün dünyadaki kurumları yönetmede iki tane denge var; kaynaklar ve vizyonlar. Yöneticilikte başarılı olabilmenin yolu da vizyonlarla, kaynakları paralel götürmenin sistemlerini kurabilmekten geçiyor. Tamamen hesap kitap işi olan mühendislik, bu dengeyi sağlıklı bir şekilde yürütmemde bana yardımcı oldu diye düşünüyorum. “HAYALLERİMİZ VAR AMA HAYALCİ DEĞİLİZ” - Önünüzde çok önemli bir planınız var mı? Önümüzdeki 5 yıl da üniversitemize yeni fakülteler, yeni bölümler katmak, kalite odaklı ve performansa dayalı, insan ve sistem odaklı kurumsallaşmayı hedefliyoruz. Kurumlarımızı insanlara değil, sistemlere bağlı oluşturmanız gelişen dünyanın su götürmez gerçeği. Biliyorsunuz bugün kurumsallaşamayan ve üç nesil devam edemeyen aile şirketlerinin önemli bir kısmı kapanıyor. O halde kurumsallaşmak şirketler için olduğu kadar, biz üniversiteler için de o derece önemli. En alttan, en üst kademeye kadar bütün ekip kaliteye ve bu sürece inanmalı. Bursa Orhangazi Üniversitesi olarak bir yılda önemli 16 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 çünkü bu millet bir şeye inandığında kesinlikle başarılı oluyor. Dünyanın yüzlerce ülkesine Türk koleji açabiliyor, işadamlarını göndererek fabrikalar kurabiliyor. Bu Türk insanının, Anadolu ruhunun başarı hikâyesidir. Fakat bir taraftan da zor; o da ortalama eğitim seviyemiz 75 milyonluk nüfusta sadece 6,5 yıl. Bunu 2023’lere kadar en az 11-12 yıla çıkarmamız gerekiyor. Çünkü başarılı ülkelere baktığımız zaman bu seviyenin ortalama 10-12 yıl olduğunu görüyoruz. Demek ki kalkınma ekonomik gibi görünse dahi altında bir eğitim faktörü var. Bakın bu durumu özetleyen çok güzel bir atasözü var; “Bir yılınızı düşünüyorsanız pirinç ekin, 10 yılınızı düşünüyorsanız ağaç ekin, 100 yılınızı düşünüyorsanız insan ekin.” şehri, bir turizm şehri olduğu gibi aynı zamanda bir eğitim şehri de olmalıdır. Bizler de tüm kurumlarımızla, şehrimizdeki değerli üç üniversitemizle, birlikte buna katkı sağlamaya devam ediyoruz ve sürekli edeceğiz. Aynı zamanda teknik, sosyal ve akademik insanlar olarak bu şehrin gelişiminde ön sıralarda yer almak zorundayız. Onun için tüm kurumlarımızla her türlü iş birliğine Bursa Orhangazi Üniversitesi olarak hazırız ve bu iş birliklerinden güzel sinerjilerin çıkacağına inanıyoruz. - Bir söyleşide, “Türk bilim adamları yetiştirelim ve 2023 Nobel ödülünü o alsın” gibi iddialı ama ihtiyacımız olan bir hedef okumuştum. Sizin de böyle güzel hedefleriniz var mı? 2023 hedeflerine ulaşmamız bir taraftan kolay, bir taraftan ise zor. Kolay; Şu anda 5-6 tane ama niye ilk 500’lerde daha fazla üniversitemiz olmasın? İşte bu sayıyı 25’lere 50’lere ulaştırdığımızda Nobel ödülü de hayal olmaktan çıkacaktır. Bakın Amerika’da yapılan bir araştırmada gelecek 100 yılda dünyaya damga vurabilecek 100 bilim insanı içerisinde şu anda 7 Türk var. Biz, bu potansiyeli barındıran bir ülkenin insanlarıyız, dolayısıyla Nobel bizim için asla hayal değil. - CV’nize yazmadığınız ama sizi bugünlere getiren neler var. Öğrencilerinize neler tavsiye edersiniz? Gençlerimizin bugün sahip olduğu imkanları yerinde ve doğru kullanmaları onların da başarı hikayelerini artıracaktır. Ben, öğrencilerime hep şunu söylüyorum; “Kimse elleri ceplerinde merdivenleri tırmanmamıştır.” Başarılı görünen tüm insanlar bulunduğu yere emekle ve çok çalışarak gelmişlerdir. Artık iş arayan değil, iş kurayım, iş geliştireyim, katma değer oluşturayım diyenler başarıyı elde ediyor. Orhan Efe Nizamettin Kaya Necati Şahin HABER Görüşler, Serbest Kürsü’de dile getirildi 25’nci Uluslararası Yapı Yaşam Fuarı ve Kongresi’nin son gününde kurulan Serbest Kürsü’de kentsel dönüşüm yolculuğu ve kentin mimari görünümüyle ilgili görüşler paylaşıldı. S erbest Kürsü’de düşüncelerini aktaran İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Bursa’nın uzun zamandır yanlış yönetildiğini belirterek, “Bugün Botanik Park, Bursa’nın nefes almasını sağlayan bir bölge konumundadır. Eğer şehir planlamasına önem veren başkanlar göreve gelirse, Botanik Park gibi örnekler artar ve Bursa nefes alır” dedi. Bursa’ya gelen insanların önceki zamanlarda Ulucami’yi yakınlarına anlattıklarını kaydeden Şahin, “Şimdi ise insanlar Ulucami’den bahsetmiyor; ‘Doğanbey ucubelerinden söz ediyorlar. Doğanbey sadece görüntü olarak değil, günlük hayata etkileri açısından da çok olumsuz bir örnek. Şu an bölgenin yüzde 10’u bile dolu değilken, orada iki araç yan yana geçemiyor” diye konuştu. diler. Bu olgular bir kentin ‘yaşanabilir’ olması adına olmazsa olmazlardır” dedi. Belediyelerde, öncelikle anlayış değişikliği olması gerektiğini aktaran Nizamettin Kaya, “Yeşil alanların korunması, yeşil alanlara ulaşım kolaylığı, kent ulaşımının rahatlığı ve kentlerin olabildiğince yayalaştırılması, yaşanabilir kentler için büyük önem arz ediyor” ifadelerini kullandı. Şahin ve Kaya’nın ardından Serbest Kürsü’ye çıkan Yapı ve Yaşam Komitesi Başkanı Orhan Efe de “Göreve gelecek belediye başkanlarının artık ‘yapacağım’ mantığından çıkıp, ‘yıkacağım’ mantığında olması gerekir. Çünkü şehirler yapı stoku bakımında ferahlamalıdır artık. Şehirlerin ‘yıkacağım’ diyen belediye başkanlarına ihtiyacı var” diye konuştu. “ÖNEMLİ OLAN YAŞANABİLİR KENTLER ÜRETMEK” 25. Yapı Yaşam Fuarı ve Kongresi’nin ‘Yaşanabilir Kentler’ konusunda önemli tespitler sunduğunun altını çizen Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya da “Kongrenin ilk günündeki panelde konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, ‘Tarihi mekân restorasyonlarının kentlere katkıları’, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, ‘Yerel Yönetime halkın katılımını, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ise ‘Yavaş şehir kavramları’ hakkında bilgiler ver- SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 17 HABER İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, kent merkezinde yürütülen T1 Tramvay Hattı çalışmalarında baştan sona önemli yanlışlıklar yapıldığını söyledi. T1 Tramvay Hattı’ndaki yanlışlıklara dikkat çekildi 1 /100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı ve Ulaşım Ana Planı süreci tamamlanmadan T1 Tramvay Hattı çalışmalarının alelacele başlatılmasının yanlışlığına vurgu yapan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, “Projede teknik, bilimsel ve planlama sıralamasına aykırı hareket edilmiştir. T1 Tramvay Hattı çalışmalarının her aşamasında önemli sorunlar yaşanmaktadır. Raylar yollara değil, yollar raylara uyarlanmıştır. Ulaşıma çözüm reçetesi olarak sunulan T1 Tramvay Hattı, yeni trafik keşmekeşleri oluşturacaktır ” dedi. İMO Bursa Şubesi’nin Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) Yerleşkesi’ndeki merkezinde ‘T1 Tramvay Hattı ve Perde Arkası’ konulu bir basın toplantısı düzenleyen Oda Başkanı Necati Şahin, projede yapılan yanlışları kamuoyu ile paylaştı. T1 Hattı ile ilgili Büyükşehir Belediye Meclisi’nden 1/25.000, 1/5.000, 18 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 1/1.000 planlarının aynı anda çıkartılarak, planlama ilkelerine aykırı hareket edildiğini ve T1 Tramvay Hattı planlama sürecinin ciddi hukuki yanlışlıkları içerdiğini kaydeden Necati Şahin, “1992 yılında yapılan ve Demiryolu, Limanlar ve Meydanları (DLH) Genel Müdürlüğü’nce onaylanan ‘Bursa Kent İçi ve Yakın Çevre Ulaşım Etüdü’ projeksiyon yılı 2012’dir. Bu etüde göre Bursa Hafif Raylı Sistemi (BHRS) 4 aşamada 55 km olarak Bursa ulaşımının omurgası olarak belirlenmiştir. 2012 projeksiyonunda; saatte tek yönde yolcu talebi 16.200 olan Stadyum Caddesi - Altıparmak - Heykel - Gökdere aşaması Bursa Hafif Raylı Sistemin (BHRS) delme tünel olarak yapılması planlanmıştı. Bu etütten sonra 2010 yılında Bursa Ulaşım Ana Planı ihale edilmiştir. BUAP (Bursa Ulaşım Ana Planı) bitmeden, BUAP’ın yüklenicisi Dr. Brenner firmasının, Büyükşehir Belediye’mizin, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde görev yapan danışman HABER billboard, gazete, dergi ve televizyonlara verilen ilanlarla da bu ifadeler yüzlerce kez tekrar edilmiştir. Yapım ihalesi ve araç alım ihalesi Burulaş’a yaptırılmıştır. Burulaş’ın araç alımıyla ilgili yaptığı ihale şartnamesinde dünyada benzeri tramvay üreticilerinin ihaleye katılamayacağı tarzda maddeler eklenmiştir. Örneğin ihaleyi kazanmış olan firmanın özel vagon ölçüleri ihale şartnamesinde yer almıştır” dedi. “RAYLAR YOLLARA DEĞİL, YOLLAR RAYLARA UYARLANMIŞTIR” T1 Tramvay Hattı projesinin teknik açıdan birçok sıkıntı doğuracağını da ifade eden Şahin, şöyle devam etti: “DLH Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan kent içi raylı toplu taşım kriterlerinde tramvay sistemlerinde en büyük boyuna eğim yüzde 6 olarak belirlenmiştir. T1 Hattı güzergâhında mevcut yol kotları ve arazi yapısından dolayı yüzde 8,2 civarındaki eğimler bulunmaktadır. Bu durum eğimli istasyonlar oluşmasına, işletme maliyeti ve tramvay hızının olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Yani raylar yollara değil, yollar raylara uyarlanmıştır. T1 Tramvay Hattı’nın dar bir bölgeyi kapsadığı, bu güzergâhta taşıyacağı maksimum yolcu hocaları Prof. Dr. Haluk Gerçek ve Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu’nun sözlü ve yazılı olumsuz görüşlerine rağmen, ana ulaşım aracı olmayan T1 Tramvay Hattı ile ilgili Büyükşehir Belediye Meclisi kararı alınmış ve yazılı olarak Dr. Brenner firmasına ulaşım planına re’sen işlenmesi için tebliğ edilmiştir. Bu yanlışta özellikle ısrar edilmesinin manası zamanla anlaşılmıştır” diye konuştu. “VAGON İHALESİNE GÖLGE DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR” Büyükşehir Belediyesi’nin, vagon markasının ‘İpekböceği’ olacağını resmi olarak ilan etmesinin, gelecekte olacaklara ve ihaleyi kime vereceğini sıfır hata ile tahmin ettiğine dikkat çeken Necati Şahin, “Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan basın bülteninden anlaşılacağı üzere, vagon ihalesi yapılmadan hangi marka vagon alınacağı net bir şekilde belirtilerek, ihaleye gölge düşürülmüştür. Sadece bununla da kalınmamış; sayısının da günlük tek yönde 14 vagonla 34 bin kişi olduğu göz ardı edilmemelidir. Hâlbuki Heykel Bölgesi’nin günlük tek yöndeki yolcu sayısı 304 bindir. Bu talebin ancak yüzde 10’u T1 ile karşılanabilecektir. Yapılan araç ihalesinde 6 vagon alınacağından şimdilik günde 14-15 bin kişi taşınacaktır. T1 Tramvay Hattı’nın bugünkü projesiyle eski Santral Garaj-Heykel taksi-dolmuşların dışındaki hiçbir ulaşım türünü kaldırmaya ve Atatürk Caddesi’ni yayalaştırma konusuna olumlu hiçbir etkisi olmayacaktır.” “TRAMVAY KAVŞAKLARDA TRAFİK KEŞMEKEŞİ OLUŞTURACAKTIR” T1 Tramvay Hattı’ndan dolayı karma trafikte güvenlik tehlikesi yaşanacağını da dile getiren Şahin, şunları kaydetti: “Tramvay öncelikli sinyalizasyon sisteminden dolayı trafik akışında ve diğer toplu taşım türlerinde ciddi yavaşlamalar söz konusu olacaktır. T1 Hattı’ndan dolayı başta Gazcılar-Cumhuriyet Caddesi-Stadyum Caddesi-Kent Meydanı girişleri olmak üzere, kavşak kesişmelerindeki trafik sirkülasyonunda sıkıntılar meydana gelecektir. Diğer yandan teknik olarak yol ortasında çift yönlü yapılması gereken tramvay hatlarının, gerek İncirli Caddesi’nde gerekse yeni T1 Hattı’nda yolun sağından gitmesinden dolayı o güzergâhta bulunan işyerlerinde büyük sıkıntıların yaşanacağı aşikârdır. Yol kenarından giden tramvay hatlarında; kısa süreli parklarda, mal sevkiyatında, çöp alımında, acil ambulans girişlerinde ve yangınlarda büyük olumsuzluklarla karşılaşılacağı kaçınılmazdır. Ayrıca İncirli Caddesi’nde bir vatandaşımızın tramvay çarpması sonucu hayatını kaybetmesi ve tramvayın durma mesafesinin uzunluğu nedeniyle, topoğrafyanın uygun olmadığı bölgelerde ve yol kenarlarında yapılan tramvay hatlarında ciddi kazaların olacağını göstermektedir. Kent içinde ölümlü trafik kazalarının hemen hemen yaşanmadığı İncirli Caddesi’nde tramvaydan dolayı bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesi özellikle T1 Hattı’nda da olası kazaların habercisidir.” SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 19 HABER Ölümün kolay ülkesi olmaya devam edecek miyiz? İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 14’üncü yıldönümünde uyardı; “Ölümün kolay ülkesi olmaya devam edecek miyiz?” “KENTSEL DÖNÜŞÜM HEDEFİNDEN ŞAŞMAMALIDIR” Akyıldız, şöyle devam etti; “Uzun yıllar deprem önlemleri ile ilgili herhangi bir girişimde bulunulmamış, adeta insanlar kaderleriyle baş başa bırakılmıştı. Depreme karşı kentlerimizi, 20 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 binalarımızı hazır hale getirmek iddiasıyla başlatılan kentsel dönüşüm projelerinin bu hedeften sapmaması gerekmektedir. Kamu binalarının akıbeti ise belirsizliğini korumaktadır. Kamu kurumları arasındaki iletişimsizlik, bilgi karmaşası bizleri kaygılandırmaktadır.” “YAPI DENETİMİNİN ÖNEMİ GÖZARDI EDİLEMEZ” Konuşmasında yapı denetiminin; güvenli, sağlıklı, yaşanabilir bir yapı üretiminin olmazsa olmazı olduğuna da vurgu yapan Basri Akyıldız, “Denetim eksikliğinin veya sistemdeki zafiyetin doğurduğu sonuçlar kamuoyunun malumudur. Meslek odaları toplumsal sorumluluğu gereği, mesleki uygulamaların niteliğini yükseltmek amacıyla üyelerinin sicilini tutmakta, üyeler tarafından gerçekleştirilen mesleki faaliyetleri kayıt altında bulundurmaktadır. Bir mühendisin iş yapabilme kapasitesini gözetmekte, yapı üretim sürecinin kanayan yarası olarak kabul edilen ‘imzacılığın’ önüne geçmeye, üyelerinin ayıplı, kusurlu iş yapmasını önlemeye, sahte mühendisliğin önü alınmaya çalışmaktadır” ifadelerini kullandı. Akyıldız konuşmasını şöyle tamamladı: “Afet riski altındaki alanların Basri Akyıldız 1 7 Ağustos 1999 Depremi’nin 14’üncü yıldönümünde İMO Bursa Şubesi tarafından ‘Depreme Duyarlılık Sergisi’ düzenlendi. Serginin açılış konuşmasını yapan İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Basri Akyıldız, “17 Ağustos 1999 Depremi’nin yıldönümünde, ‘ölümün kolay ülkesi’ olmaktan hızla uzaklaşılıp, yaşamın ve insan hayatının savunulduğu bir ülke yaratılması kaçınılmazdır” dedi. Türkiye’nin; dünyanın önemli deprem kuşakları üzerinde bulunduğunu, nüfusu bir milyonun üzerindeki 11 büyük kent ile ülke nüfusunun yüzde 70’inin ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75’inin birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde olduğuna dikkat çeken Akyıldız, “Ülkemizde yaklaşık 20 milyon yapı bulunmaktadır, ancak bu yapı stokunun ayrıntılı bir envanteri çıkarılmadığı için depremde bir bütün olarak nasıl bir davranış sergileyeceği bilinmemektedir. Bilinen, mevcut binaların yüzde 67’sinin ruhsatsız, yüzde 60’ının 20 yaşından büyük ve yüzde 40’ının oturulmaz durumda olduğudur. Yapıların analiz sonuçlarına göre yenilenmesi ve güçlendirilmesi kaçınılmazdır” diye konuştu. dönüşümü ile ilgili yasayı inşaat mühendisleri olarak önemsemekteyiz. Bu yasanın kimyasını bozmadan, yasanın boşluklarını kullanarak yeni boş alanları imara açmak yerine, mevcut ve güvensiz yapıların yenilenmesi ve bir bölge değil, kentin tamamında yenileme hareketinin başlatılması yerel yönetimlerin hedefi ve kentsel dönüşüm projelerinin asıl amacı mevcut yapı stokunu iyileştirmek olmalıdır. Van depremi, 17 Ağustos’tan ders alınmadığını göstermiştir. 1900’lü yılların başından bugüne depremlerde yüz bin insanımız hayatını kaybetmiş, 600 bin binamız yıkılmış, 100 milyar dolar maddi kaybımız olmuştur. İnşaat Mühendisleri Odası, tasarımdan uygulamaya kadar yapı üretim sürecinin ve sürecin tüm unsurlarının denetlenmesi gerektiğini savunmaktadır. Mevzuat değişiklikleri sonucunda sahte veya ‘imzacı’ mühendisler çoğalacak, süreç denetimsizliğe mahkûm edilecektir. Kamu binalarının; yurtların, okulların, kreşlerin durumu mercek altına alınmalıdır. İnşaat mühendisleri olarak, ülkemizi ‘ölümün kolay ülkesi’ olmaktan hızla uzaklaştırıp, güvenli yaşamın olduğu bir ülke haline getirmeliyiz.” YAZAR Yeni varlık barışı kanunu uygulaması kellefleri açısından af yasası niteliği de taşımakta olup, kanundan yararlanacak olanların bildirim ve beyan süresi ise 31.10.2013 tarihine kadar uzatılmıştır. Yazımızın ilerleyen bölümlerinde konu ile ilgili yapılan düzenlemelere kısaca yer verilecektir. İHSAN AKAR Yeminli Mali Müşavir [email protected] I- GİRİŞ: Bazı varlıkların ekonomiye kazandırılması ve işletmelerin sermayelerini güçlendirme amacını güden, kamuoyunda ‘Varlık Barışı’ diye bilinen ilk yasal düzenleme 2008 yılında 5811 sayılı Kanun ile yapılmıştı. Bu kez 6486 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 13. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 85. madde ile ‘İkinci Varlık Barışı’ olarak adlandırılan kanun 29.05.2013 tarih ve 28661 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 85. maddesinde yer alan düzenlemeye yönelik usul ve esaslar ise 11.06.2013 tarih ve 28674 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu ‘Yurt Dışındaki Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliği’ ile açıklanmıştır. Yapılan düzenleme ile vergi mükellefi olsun-olmasın bütün gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan varlıklarını Türkiye’ye getirmeleri halinde, bu varlıklar nedeniyle vergi tarhiyatı yapılmayacağı ve yurt dışından getirilen varlıklar ile yurt dışından elde edilen bazı kazançlara istisna düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu düzenleme gelir/kurumlar vergisi mü- 22 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 II- KANUN’UN AMACI VE KONUSU: Varlık Barışı düzenlemesi; yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’ye getirilerek ekonomiye kazandırılması ve taşınmazların kayda alınması ile işletmelerin öz kaynakları içinde yer almayan bu türden varlıkların sermaye olarak konulmak suretiyle işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesini amaçlanmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 85. maddeyle; - 15.04.2013 tarihi itibarıyla gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların bildirim veya beyan usulleri ile -Bazı yurt dışı kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmesi konuları düzenlenmiştir. III- KANUN KAPSAMINA GİREN VARLIKLAR İLE VERGİ İSTİSNASINDAN YARARLANMA ŞARTLARI: a- Kanun kapsamına giren varlıklar Kanun kapsamına 15.04.2013 tarihi itibarıyla gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar girmektedir. b- Varlıkların Türkiye’ye getirilme şartları Kanun kapsamında bulunan varlıklar 15.04.2013 tarihi itibariyle, yurt dışında sahip olunduğunun ilgili devlet tarafından veya devlet güvencesinde tutulan kayıt ve sicil ile kanaat verici belgelerle ispat edilmelidir. Beyan edilen veya bildirilen varlıkların; - 15.04.2013 tarihi itibarıyla yurt dışında bulunduğunun, - Gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunduğunun tevsik edilmesi kaydıyla taşınmazlar dışındaki varlıkların, beyan veya bildirim tarihini takip eden ay sonuna kadar Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, gerçek veya tüzel kişilerce madde kapsamında beyan edilen varlıklara ilişkin kanaat verici belgelerin gerektiğinde vergi incelemesine yetkili olanlara ibraz edilmek üzere zamanaşımı süresince saklanması gerekmektedir. c- Yurt dışında sahip olunan varlıklara ilişkin bildirim veya beyan Gerçek veya tüzel kişilerce 15.04.2013 tarihi itibarıyla yurt dışında sahip olunan ve kapsama giren varlıkların, maddenin yürürlüğe girdiği 29.05.2013 tarihinden itibaren 31.10.2013 tarihi akşamına kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelleriyle; bankalara bildirilebilecek veya Gelir veya Kurumlar Vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine beyan edilmesi gerekmektedir. Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara da bildirilmesi mümkündür. Gerçek veya tüzel kişilerce yapılacak bu bildirimlerin yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilmesi mümkündür. Gerçek ve tüzel kişilerinin maddenin yürürlüğe girdiği 29.05.2013 tarihinden 31.10.2013 tarihine kadar bildirim veya beyanda bulunmaları mümkün olup, tek bir bildirim veya beyan verilmesi esastır. Ancak, maddenin uygulamasında bildirim veya beyanın yapıldığı her ay farklı bir vergilendirme dönemi olarak kabul edildiğinden, birden fazla bildirim veya beyanda bulunulması da mümkündür. d-Yurt dışında sahip olunan varlıklara ilişkin verginin ödenmesi Mükellefler tarafından 15.04.2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan varlıklar, Türk Lirası cinsinden rayiç bedelleriyle vergi dairelerine, bankalara ve aracı kurumlara beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, % 2 oranında tarh edilen vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir. YAZAR Türkiye’de ikametgâhı bulunmayanların yurt dışında bulunan varlıklarına ilişkin olarak belirlenmiş vergi dairelerine beyanda bulunmaları ve tahakkuk eden vergileri ödemeleri mümkündür. e- Şirketlerin kanuni temsilcileri/vekilleri, ortaklar adına görünen varlıkların durumu Şirketlerin; kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına madde kapsamına giren varlıkları 15.04.2013 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden tasarruf etmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının, şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi halinde, bu varlıklara ilişkin olarak şirketin madde hükümlerinden yararlanabilmesi mümkündür. f-Bildirilen veya beyan edilen varlıkların yasal defter kayıtlarına intikal ettirilmesi Bildirilen veya beyan edilen varlıklar, banka veya aracı kurumlara bildirildiği ya da vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla belirlenen TL karşılığı rayiç bedelleriyle, döviz ve döviz cinsinden varlıklar da döviz alış kuru ile bildirim ve beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar yasal defterlere kaydedilecektir. Yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların şirket adına beyan edilmesi durumunda ilgili şirket; gerçek kişiler adına beyan edilmesi halinde ise bu gerçek kişilerin kendileri, maddenin sağladığı avantajlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirim veya beyana konu edilen varlıkların anılan şirketin yasal kayıtlarına intikal ettirilmesi zorunludur. Ödenen vergilerin hiçbir suretle Gelir veya Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması ya da başka bir vergiden mahsup edilmesi mümkün değildir. Bildirilerek veya beyan edilerek yasal defter kayıtlarına intikal ettirilen taşınmazlar hakkında V.U.K’da yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır. Kayıtlara alınan varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygu- laması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir. g- Varlık Barışı Kanunu’nun, vergi incelemesi karşısındaki durumu Kanun kapsamında beyan edilerek vergisi ödenen varlıklar, ileride yapılacak vergi incelemeleri sonucu tespit olunacak matrah farkına mahsup edilecektir. Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacaktır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği 29.05.2013 tarihinden sonra başlayıp, 1.1.2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin herhangi bir nedenle yapılan vergi incelemeleri sonucu; gelir, kurumlar ve Katma Değer Vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu kanun kapsamında beyan edilen tutarlar mahsup edilerek, aradaki fark için tarhiyat yapılacaktır. Kanunun yürürlük tarihinden yani 29.05.2013 tarihinden önce başlamış ve devam etmekte olan vergi incelemeleri bu kapsamın dışında kalmaktadır. Diğer taraftan beyan edilen değerler sadece gelir, kurumlar ve KDV matrah farkına yönelik olup, diğer vergileri örneğin; BSMV, damga vergisi, ÖTV vb. kapsamamaktadır. Bu uygulama; 2012 yılı da dahil olmak üzere geçmiş yıllara ilişkin vergi incelemelerini kapsamaktadır. IV-YURT DIŞINDAN ELDE EDİLEN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA UYGULAMASI: İstisna uygulamasından Türkiye’de tam mükellef olarak vergilendirilen Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefleri (serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükel- lefler dahil), bu kazançlarını Türkiye’ye transfer etmeleri şartıyla yararlanabileceklerdir. İstisna kapsamına; - Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin yurt dışında satışından doğan kazançlar, - Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde edilen iştirak kazançları, - Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen ticari kazançlar girmektedir. 31.10.2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar elde edilen bu kazançlar ile kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan ve 31.12.2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar elde edilen kazançlar da istisna kapsamındadır. Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31.10.2013 tarihine kadar elde edilen ve maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31.12.2013 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilen yurt dışı iştirak kazançları ile yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, 2013 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle vergiden istisna edilebilecektir. V- SONUÇ: Yurtdışı Varlık Barışı düzenlemesinden faydalanılması durumunda işletmelerin öz kaynakları güçlenecek, getirilen örtülü af imkânı ile 2008-2012 yıllarını kapsayacak vergi/ ceza tarhiyatı riski ortadan kalkacak, ayrıca yurt dışındaki varlıkların Türkiye’ye transferi imkanı da söz konusu olabilecektir. Diğer taraftan, Yurtdışı Varlık Barışı uygulamasının yanında yurtiçi varlıklara ilişkin yeni bir kanuni düzenlemenin yapılmasının da faydalı olacağı kanaatindeyiz. Mevcut düzenlemeden faydalanırken; varlıkların yurda getirilmesi, varlıkların beyanı ve verginin ödenmesi, varlıkların işletme kayıtlarına alınması ve vergi incelemesi sonucu çıkabilecek vergi/cezalara mahsup edilmesi hususlarında kanun ve tebliğ ile belirlenen şartlara göre hareket edilmesi önem arz etmektedir. SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 23 HABER Su Sempozyumu’nda önemli mesajlar Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde Türkiye’nin de su kıtlığı çeken ülkeler arasına gireceğini vurgulayan İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin: “Türkiye şu anda su stresi altında bulunan ülkeler arasında yer almaktadır” dedi. İ nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, 3. Uluslararası Su Sempozyumu'nda önemli mesajlar verdi. BUSKİ Genel Müdürlüğü'nün ev sahipliğinde, Kent Konseyi, Su Vakfı ve DSİ Bursa Bölge Müdürlüğü'nün organizasyonuyla Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlenen '3. Uluslararası Bursa Su Kongresi ve Sergisi' büyük ilgi gördü. Sempozyumda önemli mesajlar veren İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Türkiye’nin sanıldığı gibi su zengini bir ülke olmadığını belirterek, gerekli önlemler alınmazsa 25 yıl sonra su kıtlığı çeken ülkeler arasına girebileceğini söyledi. Şahin “Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, yaşam standartları, su potansiyelleri gibi kriterler dikkate alınarak yapılan çalışmalarda bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına 10 bin metreküp/ yıl su potansiyeline sahip olması gerekmektedir. Oysa ülkemizde; kullanılabilir su varlığımız ve nüfusumuz dikkate alındığında kişi başına düşen su miktarı yaklaşık 1400 metreküp/yıldır. Türkiye şu anda su kıtlığı çeken değil, su stresi altında bulunan ülkeler arasında yer almaktadır. Ancak hızlı nüfus artışı, kirlenme ve yıllık yağış miktarının dünya ortalamasından düşük olması gibi nedenlerden ötürü, Türkiye şu an bulunduğu ‘su stresli ülkeler’ sınıfından yaklaşık 25 yıl sonra su kıtlığı çeken ülkeler arasına girebilir” diye konuştu. Suyu kaynaklarını en muntazam şekilde kullanmak durumunda olduklarını vurgulayan Şahin “Ülkemizdeki su kaynaklarının varlığı ve gelecek durumları hakkında pek çok teknik araştırma yapılması gerekiyor. İnşaat mühendisleri olarak su bizim ana bilim dallarımızdan birisi. Umarız bu verdiğimiz mesajlar yetkililer tarafından iyi algılanır" dedi. İMO, üniversitelilerle iftarda buluştu İMO Bursa Şubesi, bu yıl gerçekleştirdiği iftar yemeğinde öğrencilerle bir araya geldi. Görükle Mahallesi’nde gerçekleştirilen iftara çoğunluğu öğrenciler olmak üzere 500’ü aşkın kişi katıldı. İ nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin, Nilüfer Mezunları Derneği (NİLDER) işbirliğinde gerçekleştirdiği iftar programına Oda Başkanı Necati Şahin ve Yönetim Kurulu üyeleri tam kadro katılırken, her kesimden öğrenciler ve Görükleli vatandaşlar da iftara yoğun ilgi gösterdi. Uludağ Üniversitesi’nde yaz okuluna devam eden öğrenciler ve Görükleli vatandaşlarla oruç açan Başkan Necati Şahin, yemekte yaptığı konuşmada “Ramazan, birlik ve beraberliklerin pekiştiği, paylaşmanın doruk noktasına ulaştığı bir ayımız. Biz de bu yıl her zamankinden farklı olarak, yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızla, öğrenci 24 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 kardeşlerimizle birlikte olmak istedik. Bu amaçla NİLDER ile işbirliğine giderek, derneğin Görükle’de bulunan iftar çadırında öğrenci kardeşlerimizle çok anlamlı bir akşam yaşadık” dedi. Yemeğin ardından öğrenciler ve İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri keyifli sohbetlere imza attılar. SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 25 AÇIKLAMA Bitmeyen yol MEZİTLER’de Çin Seddi gibi duvarlar İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Bursa-Eskişehir Yolu Mezitler bölgesinde yapılan çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu. Konuyla ilgili İMO Bursa Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle; 1950 yılından itibaren TCK (Karayolları), Başbakanlığa bağlı bir genel müdürlük olarak faaliyet göstermekte idi. Ülke ulaşımı stratejik anlamda Karayolları’na endeksli kılınmıştı. 50 yılı aşkın bir süre devam eden bu politika, 2002 yılından sonraki hükümetlerin aldığı hayati ve stratejik karar ile “TCK’nın (Karayolları), Başbakanlık’tan kopartılarak Ulaştırma Bakanlığı’na bağlanması olmuştur.” Bu kararı tarihi ve olumlu bir karar olarak değerlendirmekteyiz. TCK’nın, Ulaştırma Bakanlığı’na bağlanması ile Karayolları; başta demiryolları ve hava yolları olmak üzere, diğer ulaştırma türleri ile bir bütünlük içinde değerlendirmeye alınmıştır. Son yıllarda bölünmüş yollarda Karayollarımız’ın bu kadar başarılı çalışmalarının yanında, yıllardır yap-boz tahtasına dönen Mezitler’de ise maalesef sınıfta kaldığımızı görüyoruz. 26 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 MEZİTLER MEVKİİ YOL ÇALIŞMALARI Bilindiği üzere Bursa-Ankara Yolu üzerinde yer alan Mezitler Mevkii’nde 2005 yılından beri yapımı devam eden ve bir türlü bitmek bilmeyen bölünmüş yol çalışmaları yapılmaktadır. Mezitler’deki yol çalışmalarında edindiğimiz izlenim; yapılan çalışmalarla bölgenin topoğrafyasıyla oynanarak, tam anlamıyla bir doğa tahribatı yapıldığı şeklindedir. 21 yüzyılda Mezitler’de tünel gereken bölgelere, Çin Seddi’ni andıran duvarlar inşa ediliyor. Bugün artık ülkemizde de gayet rahatlıkla uygulanan yöntemler ile bu sorun halledilebilirdi. Doğanın korunmasının bu kadar önemsendiği günümüz dünyamızda, daha 20. yüzyıl ortalarında yapılan karayollarında dağlar, tüneller, vadiler geçilirken viyadüklerin kullanıldığını görmekteyiz. İtalya ve Fransa karayolu ile birbirine 1965 yılında tamamlanan 11.6 kilometrelik Mont Blanc Tüneli’yle bağlanmıştır. 20 yüzyılın ortalarında, o günkü zor şartlara rağmen kendi ülkelerinde de yüzlerce tünel ve viyadüğün yapıldığını, son İMO yurtdışı gezimizde de gözlemlemiştik. Bildiğimiz kadarıyla Mezitler’de daha önce projelendirilen 3 tünel geçişinden, ikisinin yapımından vazgeçilerek, yalnızca tek bir tünel yapılmıştır. Verilen bu kararın ne kadar yanlış olduğu günümüze kadarki süreçlerde daha iyi anlaşılmıştır. Mezitler Geçidi çalışmalarının gerekli detaylı mühendislik incelemeleri ve hizmetleri alınmadan yapıldığını düşünmekteyiz. Bunu herkes, Ankara yolculuğu sırasında Mezitler’den geçerken algılamaktadır. Yıllardır Mezitler’in inşaatında 6-7 firmanın değiştiği ve yüz milyonlarca lira harcandığı halde bitirilememiş olması, inşaat mühendisleri olarak özellikle bizleri üzmektedir. Yeni projelerin uygulanması için en son 04 Eylül 2012 tarihinde 40 milyon TL ve 05 Nisan 2013 tarihinde 23 Milyon TL ile iki yeni ihale yapılması, daha önce yapılan projelerin, imalatlarının yanlış olduğunun faturası değil midir? Uzman arkadaşlarımızla yerinde yap- AÇIKLAMA tığımız incelemelerde, doğa tahribatının yanı sıra daha önceki imalatlarda teknik olarak yapılan eksiklikler ve şev kaymalarının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: - “Mezitler Mevkii yol çalışmaları sırasında, yol güzergahında çok dik eğimli ve çok yüksek yarmaların oluşturulduğu belirlenmiştir. Yapılan ilk çalışmaların bu yüksek yarmaların bazı kısımlarında sadece yüzey kaplaması olarak püskürtme beton (Shotcrete) yapıldığı ve drenaj boruları yerleştirildiği gözlemlenmektedir. - Daha önceki imalatların yeterli ve gerekli zemin ve temel mühendisliği çalışmaları yapılmadan, topografyayı da dikkate almayarak yol güzergahında yapılan yarma şevlerinin stabilitesini sağlamaya yönelik yeterli projelerinin olmadığı kanaatine varılmıştır. Bunun neticesinde şev kaymalarının olduğu tespit edilmiştir. Yol güzergâhında yapılan yüksek yarma şevlerinin stabilitesini sağlayacak önlemleri içeren proje ve uygulamaların olmaması sebebiyle, şev kaymalarının oluştuğu belirlenmiştir. Ayrıca yol genişliklerinin uygun olduğu yerlerde yüksek toprakarme (donatılı zemin) dayanma duvarlarının inşa edildiği tespit edilmiştir. Bu yarmaların yolu kestiği topuk bölgesinde bazı kısımlarda yüksek taş istinat duvarlarının, bazı kısımlarda yüksek betonarme istinat duvarlarının, bazı kısımlarda çok yüksek kademeli betonarme istinat duvarlarının inşa edildiği görülmüştür. - Yol güzergâhında yer alan şevlerin stabilitesini olumsuz etkileyen faktörlerin doğru olarak teşhis edilebilmesi ve gerekli olduğu durumda şev ıslahının yapılabilmesi için bölgenin detaylı jeolojik ve geoteknik incelenmesinin yapılarak, şev stabilitesine yönelik zemin ve temel etüd raporunun hazırlanması gerekirdi. Bölgesel bazda yapılacak bu çalışmada, yamaç topografyasının hali hazır durumuna göre, kayma yüzeyinin derinliği, hızı ve formunun belirlenebilmesi için bir dizi zemin sondajının açılması, arazi deneylerinin (standart penetrasyon deneyi, pressiyometre vs.) yapılması, zemin-kaya mekaniği laboratuvar deneylerinin yapılması, açılan sondaj deliklerine yerleştirilecek inklinometre ölçümleriyle zemin deplasman- ları ve piyezometre ölçümleriyle su seviyeleri değişimlerinin belirli bir periyotta takip edilmesi öngörülmeliydi. Daha sonra uygun yöntem seçilerek bölgesel olarak şev ıslahı hesap ve projelerinin hazırlanıp uygulamanın yapılması gerekirdi. Bölgesel bazda yapılan şev ıslahı uygulamasının da detaylı inklonometrik enstrümantasyonla uzun süre gözlenmesi ve şev stabilitesinin sağlanıp sağlanmadığı veya ekstra önlemlere gereksinim olup olmadığı tespit edilmeli idi. - Yol güzergâhında yer alan eski dere yataklarının civarındaki şevlere doğru oluşabilecek su kollarının engellenmesi ve hemen yan alanlarındaki şevlerde stabilite kaybına yol açmaması açısından eski ve varsa mevcut dere yataklarının ıslahının gözden geçirilmesi, varsa eksiklerin giderilmesi gerekmektedir.” Umarız Mezitler’de yaşanan bu olumsuzluklar yeni projelerde tekrar etmez. Ayrıca Bursa-Ankara Otoyol Projesi’nin farklı bir güzergâhta devam ettiğini de göz ardı etmememiz gerektiğini düşünüyoruz. SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 27 GÜNDEM Bursa’dan yakılan ateş inşaat dünyasına örnek oldu İmar yönetmeliği kaosunu bir yıllığına da olsa ortadan kaldıran süreçte Bursa’dan yükselen tepkinin payı etkili oldu. Şahin, “İmar yönetmeliğinde Bursa’nın öncülük ettiği ve Türkiye’deki tüm büyükşehirleri kurtaracak çözümüne katkı koyduğumuz için mutluyuz” dedi. O lay Gazetesi Köşe Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın ilk olarak 28 Mayıs’ta gündeme taşıdığı ve 30 büyükşehir belediyesini çok yakından ilgilendiren, inşaatta da kriz olarak görülen imar yönetmeliği konusunda müjdeli haber Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın attığı Twitter mesajıyla geldi. Bakan Bayraktar, “Talepler, eleştiriler ve ihtiyaçlar doğrultusunda tip imar yönetmeliğini revize ediyoruz. Belediyeler de kendi yönetmeliğini yapabilir” şeklindeki mesajıyla bu konudaki endişeleri giderdi. İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin’in uyarısıyla ilk kez 28 Mayıs 2013 günü Ahmet Emin Yılmaz’ın gündeme taşıdığı imar yönetmeliğiyle ilgili sancılı sürecin, Bakan Erdoğan Bayraktar’ın tweetiyle 28 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 giderileceğinin sinyalleri verildi. İMO Başkanı Şahin, yaşanan süreci şu şekilde anlattı; “İmar Kanunu’nda yapılan değişiklikle 13 Mart 1988’den itibaren Büyükşehir statüsünde olan belediyelere kendi imar yönetmeliğini yapma hakkı tanındı. Bursa Büyükşehir Belediyesi de o tarihte kendi yönetmeliğini hazırladı. Fakat geçen yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yasal düzenlemeye giderek, tüm büyükşehir belediyelerine imar yönetmeliklerini yeni düzenlemeye göre değiştirmeleri için 31 Mayıs 2013’e kadar süre tanıdı. Bunun üzerine Bursa Büyükşehir Belediyesi tüm kesimlerin görüşünü alarak, günün inşaat koşullarına uygun bir yönetmelik hazırladı ve Ankara’ya gönderdi. Ancak Bakanlık önüne gelen bu yönetmeliği o an görmezden geldi.” Sadece Bursa değil, diğer büyükşehirlerin hazırladığı yönetmeliklerin de o süreçte masada beklediğini kaydeden Şahin, imar yönetmeliklerinin 31 Mayıs 2013 tarihine kadar onaylanarak Resmi Gazete’de yayınlanmaması durumunda imar uygulamasındaki tüm yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçeceğini ve inşaatta 1988 öncesine dönüleceğine dikkat çekti. ANKARA TEMASLARI Bu durumun inşaat dünyasındaki yankılarının son derece büyük olduğunu aktaran Şahin, ilk olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in devreye girdiğini ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile bu konuda görüştüğünü hatırlattı. Bu görüşme sonucu Bakan Bayraktar’ın, Bakanlığın GÜNDEM Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar kendi tip imar yönetmeliğinde ısrar etmeyerek, belediyelerden gelecek önerileri dikkate alacağı şeklindeki yaklaşımını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Şahin, Bakanlığın yayınladığı genelge ile 31 Mayıs’a kadar yapılacak imar başvurularını kazanılmış hak kapsamına alacağını duyurduğunu açıkladı. GÜNDEMDEKİ KONULAR BAKANA SUNULDU Ardından Bakan Faruk Çelik’in sadece devreye girmekle kalmayıp, BTSO’nun inşaat mühendisliği ile ilgili Komite Üyesi Ali Tuğcu ve kendisini Ankara’da Bakan Bayraktar ile bir araya getirdiğini belirten İMO Bursa Şube Başkanı Şahin, Bakan Erdoğan Bayraktar ile konuyu derinlemesine görüştüklerini söyledi. Necati Şahin, imar yönetmeliği konusunun yanında, Bursa’daki yapı denetim bürolarının kapatılması, mimar ve mühendislerin sicil durumları ile mimarlık ve mühendislikle ilgili meslek yasaları hakkında hazırladıkları raporları da Bakan Bayraktar’a sunduklarını dile getirdi. Bu gelişmeler sonucu Bakanlığın tip imar yönetmelikte ısrar etmeyeceğini, hatta kendi yönetmeliğini de başta Bursa olmak üzere büyükşehirlerden gelen önerilere göre yerelleştirme kararı aldığını bildiren Şahin, bu olumlu karara rağmen Bursa’da kapsamlı bir çalışmaya girişildiği bilgisini vererek, şöyle devam etti: “Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu üyelerinin yanı sıra İMO olarak biz, Şehir Plancıları Odası ve BTSO’nun mühendislik ve mimarlıkla ilgili komitesiyle ortak bir komisyon kuruldu. Komisyon toplantılar yapıp, çözüm önerileri üzerinde çalıştı. Başta Büyükşehir olmak üzere ilçe belediyelerinden görüşler alındı. Bu çalışma da dosya olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderdi. Bu konudaki umutlu bekleyişimiz de Bakan Bayraktar’ın tweetiyle sevince dönüştü. Bakan Bayraktar; ‘Talepler, eleştiriler ve ihtiyaçlar doğrultusunda tip imar yönetmeliğini revize ediyoruz. Belediyeler de kendi yönetmeliğini yapabilir’ mesajıyla hummalı çalışmalarımızın meyvesini alacağımızın sinyalini verdi.” İmar Yönetmeliği konusunda örnek buluşma ve işbirliği Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu, İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası Bursa şubeleri ile BTSO Mühendislik Mimarlık Komitesi ‘İmar Yönetmeliği’ konusunda değerlendirmelerde bulunmak üzere bir araya geldi. İ MO Bursa Şubesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen ve başta Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği ile ilgili son zamanlarda yaşanan sorunlar olmak üzere, yapı denetim yasası ve mühendislik-mimarlık meslek yasalarının ele alındığı toplantıya; Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı Mustafa Altın ve komisyon üyeleri, İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin ve yönetim kurulu üyeleri, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya ve yönetim kurulu üyeleri, Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi adına Hakan Karademir ve yönetim kurulu üyeleri ile BTSO Mühendislik ve Mimarlık Komitesi Meclis Üyesi Ali Tuğcu, Komite Başkanı Basri Akyıldız ve komite üyeleri katıldı. Yapılan toplantıda, büyükşehir belediyelerinin kendi imar yönetmeliklerini yapmaları konusunda işbirliği ve güç birliği yapma kararı alınırken, Bursa Büyükşehir Belediyesi, toplantıya katılan akademik odaların temsilcileri ve bu konularda Ankara’dan çağırılacak üst düzey bürokratların katılacağı, imar yönetmeliklerinin yanı sıra, yapı denetim ve meslek yasalarının da tartışılacağı bir panel düzenlenmesi karara bağlandı. Bahsi geçen konularda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve milletvekilleriyle yapılacak görüşmelere beş kurumun oluşturacağı bir heyetle ziyaretler yapılması da planlanırken, beş kurum arasında gerekli faaliyetleri organize etmek amacıyla bir de komisyon oluşturuldu. SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 29 HABER Kentsel dönüşüm Bursa’da karmaşa haline geldi İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Bursa’da yapılacak kentsel dönüşümün amacından saptığını belirterek, Yıldırım’da hayata geçirilecek dönüşüm projesinin bölge halkını göçe zorlamaya yönelik olduğunu söyledi. Ş ehir Plancıları Odası Bursa Şubesi ile birlikte düzenlenen basın toplantısında konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Bursa’da kentsel dönüşüm çalışmalarının karmaşaya dönüştüğünü kaydederek, “Son 9 yılda yapılan 50 bin kaçak yapının, 30 binini sınırlarında barındıran Yıldırım’da yapılmak istenen, oradaki halkı göçe zorlamaktır. Rezidans gibi lüks binaların yapılması, bölgenin sosyal ve ekonomik özelliklerine zıt olacaktır. Böyle bir 30 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 planlama, bölgede oturan insanların göçe zorlanmasından başka bir durum değildir” dedi. BAŞKAN NİKÂH ŞAHİTLİĞİ YAPIYOR Yıldırım’da projelendirilen kentsel dönüşüm çalışmalarını eleştiren Necati Şahin, “Belediye Başkanı müteahhitlerle sürekli toplantı yapıyor. Bölge halkı ile müteahhitler arasındaki iletişimi kendisinin kuracağını söylüyor. Başkanın yaptığı nikah şahitliğidir. Elini taşın altına koymuyor. Diğer yandan halkla değil sadece müteahhitlerle görüşüyor. Bu da son derece yanlıştır” diye konuştu. Yıldırım Belediyesi tarafından projelendiren 7 mahallenin kentsel dönüşüm çalışmalarında bölgede hiç bina yokmuş gibi davranıldığını açıklayan Şahin, “Planlara baktığımız zaman bölgede sanki hiç bina yokmuş, hiç insan yaşamıyormuş gibi bir izlenime kapıldık. Dönüşümün sosyal ayağı, ekonomik boyutu var. Planlarda bu iki konu hiç dikkate alınmamış. Ayrıca dö- HABER Füsun Uyanık OLAN VATANDAŞIN HAYALİNE OLACAK Yıldırım Kentsel Dönüşüm Projesi’nde eve karşı ev verileceği sözünü hatırlatan Necati Şahin şöyle devam etti: “Bölgede 5 katlı olan 100 metrekarelik bir binaya karşılık 40 metrekare, 4 katlı 100 metrekarelik bir eve 41 metrekare ve 100 metrekare arsası olana 27 metrekare yer verilecek. Eve karşı ev sözünün tutulmayacağı apaçık ortadadır. Billboardlarda sergilenen Yıldırım Bölgesi Kentsel Dönüşüm Proje görsellerinin, daha önce Doğanbey örneğinde olduğu gibi uygulamada aynı şekilde yapılmayacağını düşünüyoruz. Kentsel dönüşüm sonrasında olan yine vatandaşın hayaline olacak. 6306 sayılı yasada birçok boşluk olduğu gibi, yasanın sulandırıldığını da maalesef görüyoruz.” Rezerv alanı bahanesiyle yeni imar alanları oluşturulmaması gerektiğine de değinen Şahin, “Sanayi bölgeleri rezerv alanı olarak kullanılabilir ve sanayi şehir dışına taşınabilir” önerisinde de bulundu. Şahin ayrıca Akpınar Kentsel Dönüşüm Projesi’ni ve Gürsu Dışkaya Toplu Konut Projesi’ni de eleştirerek, Doğanbey’de doluluk oranının henüz yüzde 15 olmasına rağmen şimdiden trafik keşmekeşliği yaşandığını sözlerine ekledi. Necati Şahin nüşümden sonra planlama esaslarına göre 10 metrekare olması gereken yeşil alan miktarı da yarı yarıya düşecek. Bu da ayrı bir sorun” diye konuştu. UYANIK: OVAYA VURULACAK NEŞTERE KARŞIYIZ Mahkeme kararlarının hiçe sayıldığı bir dönemde ovaya vurulacak neşterin her zaman karşısında duracaklarını ve tarım alanlarının imara açılması gibi bir hatanın takipçisi olacaklarını belirten Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi Başkanı Füsun Uyanık da kentsel dönüşüm için adımların şu şekilde atılması gerektiğini söyledi: “Dönüşüm; ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşulları bütünleşik olarak ele almalı, kent planından koparılmadan yapılmalıdır. Mevcut imar planlarıyla oynanmadan, binaların Deprem Yönetmeliği’ne göre yenilenmesi çalışmaları devletin de verdiği destekle yaygın olarak kullanılmalıdır. Rant odaklı yaklaşımlar terk edilerek, barınma ve konut hakkı kiracılar da dâhil güvence altına alınmalı, yaşayanlar açısından sosyal bir yıkıma dönüştürülmemelidir.” “Alandan bir parçanın koparılarak planlarının onaylanması ‘etaplama’ olarak adlandırılmakta olup, bu açıklama bilimsel olmaktan tamamen uzaktır” diyen Uyanık şöyle devam etti: “Yıldırım’da 7 mahalleyi kapsayan yaklaşık 500 hektarlık alanda başlayan dönüşüm çalışması, alanın yalnızca yüzde 10’unu yani 55 hektarlık alanın; 1/25000 bin, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanmasıyla parçacıl bir uygulama sergilenmiştir. Bütüncül planlama yaklaşımından uzak olan bu durum, başta uygulama olmak üzere birçok açıdan sorunları da beraberinde getirmektedir.” SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 31 TEKNİK GEZİ Mühendisler, dünyanın 4. büyük asma köprü inşaatını gezdi İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi üyeleri, İstanbul-Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyol Projesi’nin önemli ayaklarından Körfez Asma Köprüsü inşaatını gezdi. Ü yelerinin mesleki gelişimlerine katkıda bulunmayı ilke edinen İMO Bursa Şubesi, Türkiye’nin en büyük projelerine teknik geziler düzenlemeyi sürdürüyor. Asrın projesi Marmaray’ın ardından bu kez de İstanbul-Bursa arasını 1 saate, İstanbulİzmir arasını ise 3,5 saate düşürecek olan İstanbul-Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu’nun Körfez Asma Köprüsü inşaatını gezen mühendisler, çalışmaları yakından gözlemleme fırsatı buldular. Gezi öncesi Karayolları Asma Köprü Başmühendisi Erdoğan Dedeoğlu tarafından kabul edilen mühendisler, Dedeoğlu’nun sunumuyla proje hakkında bilgilendirildiler. Dedeoğlu açıklamasında, 800 kişilik bir ekibin inşaatta çalıştığı bilgisini verirken, Körfez Asma Köprüsü inşaatının hem karada hem denizde eşzamanlı ilerlediğini söyledi. Köprünün kuzey ve güney ayak temellerinin ıslak havuz yöntemiyle karada yapıldığını vurgulayan Dedeoğlu, sonrasında bu temellerin yüzdürülerek denize götürülüp batırma yöntemiyle monte edileceğini dile getirdi. DÜNYANIN EN BÜYÜK 4. ASMA KÖPRÜSÜ Çalışmaların Japon teknolojisiyle, Türk ve İtalyan konsorsiyumu tarafından ilerlediğini kaydeden Başmühendis Dedeoğlu, köprü tamamlandığında İzmit Körfezi'ni kuzey kıyısında bulunan Dilovası'ndan, güney kıyısında bulunan Hersek Burnu'na bağlayacağını ve 1550 metre orta açıklıklı, toplamda 2862 metre uzunluğuyla dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüleri arasında 4’ncü sırada yer alacağını ifade etti. Erdoğan Dedeoğlu, köprüde en ileri teknoloji yöntemlerinin kullanıldığını aktarırken, köprünün şiddetli fırtına ve depremlere dayanıklı olarak inşa 32 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 edilerek, 100 yıl ömre sahip olduğunu söyledi. Çalışmaları yerinde inceleyen İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin de “Teknik gezilerle üyelerimizi Türkiye’nin en önemli projeleriyle buluşturmaktan dolayı kıvanç duyuyoruz. Geçtiğimiz aylardaki Marmaray gezisinin ardından şimdi de Türkiye’nin en önemli ulaşım projelerinden biri olan bu otoyol projesinin önemli bir ayağı olan Körfez Asma Köprüsü inşaatını gezdik” dedi. Projede hızlı tren geçişine yer verilmeyişinin üzüntüsünü yaşadıklarını da belirten Şahin, “Bursamız için çok önemli olan hızlı tren hattının Körfez Köprüsü ayağının gerçekleşmemesi bizleri üzse de yine de ülkemiz için son derece önemli ve faydalı bir yatırım olacak” diye konuştu. Geziye katılan mühendisler ise Körfez Asma Köprü inşaatını yerinde görme fırsatı bulduklarından dolayı duydukları memnuniyeti dile getirirken, köprünün bir mühendislik başarısı olduğunu söylediler. HABER Dev hangarlara Türk mühendisliği damgası Dubai’de Emirates Havayolları için gerçekleştirilen Airbus A380’lerin bakımları için yapılan hangarlarının tasarımında bulunan Yüksek İnşaat Mühendisi İlker Yılmaz Türker, İMO Bursa Şubesi’nde bir seminer verdi. İ lker Yılmaz Türker, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi tarafından gerçekleştirilen, ‘Emirates New Engineering Centre Airbus A380 Uçakları Bakım-Onarım Hangarlarının Tasarımı, İmalat ve Montajı ile Samsun Ayvacık-Eynel Köprüsü Tasarımı, İmalat ve Montajı’ konulu seminerde katılımcılara, yüzde 100 Türk yapımı hangar hakkında bilgiler verdi. Hangarın tasarım, montaj ve imalatının yaklaşık iki yıl sürdüğünü belirten Türker, “Her biri 110 metre açıklığında, 1800 ton ağırlığında olan yedi hangar bulunuyor ve bu hangarlar dünyanın en büyükleri. Bu yapıların mühendislik tasarımından başlayıp yapımını da içeren tüm aşamaları tamamen Türk imzası taşıyor” dedi. TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK AÇIKLIKLI KEMER KÖPRÜSÜ Samsun Ayvacık-Eynel Köprüsü’ne de değinen Türker, “Samsun Ayvacık’ta bulunan Suat Uğurlu Baraj Gölü üzerine, 9 köy ve 10 bin nüfusun ulaşımını sağla- yacak 9.3 milyon bedelli Türkiye’deki tek açıklıktaki en büyük kemer köprüsü yapıldı. Köprüden önce köyler ve ilçe merkezi arasındaki mesafe 35 kilometreydi. Köprüden sonra bu mesafe 216 metreye indi” diye konuştu. İlker Yılmaz Türker, Türk mühendislerin gerek uluslararası arenada gerekse de yurt içinde yazılımdan tasarıma, imalattan montaja kadar her aşamada büyük projelerde yer aldıklarını sözlerine ekledi. Seminerde konuşan İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Yaşar Özbey de “Bu seminerlerle meslektaşlarımızın kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmaktan ötürü mutluyuz. Önümüzdeki dönemde de üyelerimizin mesleki gelişimine katkıda bulunmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Kamulaştırma Bilirkişilik Yetki Belgesi Yenileme Kursu 2007 ve 2008 yıllarında Kamulaştırma Bilirkişiliği Yetki Belgesi alan mühendislerin, belgelerini yenileyebilmeleri amacıyla İMO Bursa Şubesi’nde ‘Kamulaştırma Bilirkişilik Yetki Belgesi Yenileme Kursu’ düzenlendi. 6830, 221, 2942, 4650, 5998, 5999 sayılı kanunlar; 6111 Sayılı Kanun, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, Kentsel Dönüşüm Yasası, Anayasa Mahkemesi`nin 5999 sayılı Kanun hakkındaki kısmi iptal kararı, Anayasa Mahkemesi`nin Kamulaştırma Kanunu`nun 38. maddesini iptal kararı; hukuki el atmalar, 1/1000`lik imar uygulamalarında kısmi el atmalar, Kamulaştırma Kanunu`nun 27. ve 12. maddeleri; İrtifak Kamulaştırmaları, kısmi kamulaştırmalardaki uygulamalar, imar kadastro parsel dönüşümleri, Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu`ndaki bilirkişilikle ilgili düzenlemeler, Kamulaştırma Kanunu’nun 15. maddesindeki deği- 34 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 şiklikler; bilirkişi rapor örnekleri ve değerlendirmeleri konularında eğitimlerin verildiği kurs tam gün sürdü. 65 üyenin katıldığı kurs sonunda gerçekleştirilen sınavda başarılı olan üyeler, belgelerini yenilemeye hak kazandı. RÖPORTAJ Notaların büyüsüyle gönüllere giriyorlar İMO Bursa Şubesi Türk Sanat Müziği Korosu, verdiği konserlerle kısa sürede büyük bir hayran kitlesine ulaşırken, koronun üyeleri bir işin sevilerek yapılırsa başarının nekadar yükseklere çıkacağını da gösteriyor. M üzik bazı insanların içindedir ve bu insanlar birbirini mutlaka bulur. İnşaat mühendisleri Suat Ayan ve Erzin Batı ile Mimar Aytül Küçüközdemir Aydın da bu insanlardan. Üçünün de ortak özelliği İnşaat Mühendisleri Odası Türk Sanat Müziği Korosu’nda yer almaları. Provalar dışında bir araya getirdiğimiz bu üç müzik aşığının da ortak görüşleri; “Bu koro, sadece şarkı söylemek anlamında bir birliktelik değil, aynı frekansı ve düşünceleri paylaşan çok güzel bir arkadaş topluluğunu da ifade ediyor. Biz, bu elektriği yakaladık.” İnşaat Mühendisleri Odası Türk Sanat Müziği Korosu’nu başarıyla yöneten Şef Suat Ayan ve Koro’nun en yaşlı üyesi olmasına rağmen kendisi en genç üye olarak gören Erzin Batı ile Koro’nun sınıf mümessili olarak tanımladıkları Aytül Küçüközdemir Aydın ile tadına doyum olmayacak keyifli bir sohbete imza attık. Düzenli aralıklarla yaptıkları provaların dışında buluşturduğumuz üçlüden koroyu ve müziğe olan tutkularını konuştuk... Dilerseniz Suat Bey’den başlayalım. Bir inşaat mühendisi olarak müziğe ilgi duymaya ne zaman başladınız? Suat Ayan: İlkokuldan bu yana müzikle uğraşıyorum desem yeridir, profesyonel olarak müziğe ilk adımımı üniversite için İstanbul’da bulunduğum yıllarda 1982 yılında girdiğim Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde attım. 3 yıl bu camiada eğitim gördüm, 1986 yılında Bursa’ya döndüm ve Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı’na girdim. Giriş Erzin Batı Suat Ayan Aytül Küçüközdemir 36 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 RÖPORTAJ o giriş yani. 1986 senesinden beri hem icracı hem de solist olarak aktif biçimde müziğin içerisindeyim. Müzikle uğraşan insanların senesi, yılı olmaz. Ömrümüz oldukça, son nefesimize kadar devam ederim diye düşünüyorum. Peki, bu koronun oluşturulma fikri ne zaman ve nasıl doğdu? Suat Ayan: Zannediyorum bundan 3-4 yıl önce, 2009 yılıydı. Tabi o sırada Mimarlar Odası’nın ayrı bir korosu vardı. Geçen sene itibarıyla İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları Odası’nın katkılarıyla koro daha geniş bir platformda meslektaşlarımıza hitap etme fırsatı buldu. Şu an 36 kişiyiz. 16 inşaat mühendisi, 14 mimar var ama katkısının çok daha fazla olabileceği bir Akademik Odalar Birliği var. Geçen yıl çok beğeni toplayan iki konser verdik. Arkadaşlarım ilgi ve devamlılık gösterdiler. Çünkü musikide devamlılık son derece önemlidir. Her perşembe akşamı saat 18.30’da buluşuyor, geç vakitlere kadar çalışıyoruz. Yorulmadan, aralıksız devam ediyoruz. Tabi koro sadece şarkı söylemek anlamında bir birlikteliği ihtiva etmiyor. Aynı frekansı ve düşünceleri paylaşan çok da güzel bir arkadaş topluluğu var. Biz, bu elektriği yakaladık, aslında önemli olan da bu. Size koro şefi olma teklifi nasıl geldi? Ayan: Önceki koro şefimiz Remzi Bey meslektaşımız değildi ve akademik odalar kendi mesleklerinden olan üyelerin koroda yer almasına yönelik bir karar aldı. Beni de daha evvelden tanıdıkları için böyle bir teklif getirdiler. Tabi bu teklifi severek kabul ettim ama diğer arkadaşlarımın da teşvikiyle. Açıkçası onların desteği olmasaydı belki de bu görevi kabul etmezdim. Onlara güvendim, birlikte bu yola çıktık, beraber yürüyoruz. BATI: BİRBİRİMİZİ ÖZLEDİK Erzin Bey koronun en yaşlı üyesisiniz, yoksa en genci mi demeliyim? Sizin koroya katılmanız nasıl oldu? Erzin Batı: Bizim zamanımızda bütün haberleri, müzik zevkimizi Sierra, Aga gibi televizyon büyüklüğündeki radyolardan dinlerdik. Onlarla yoğrulduk, kendi müzik merakım da hep vardı zaten. Odamızın böyle bir faaliyetini duyunca katılmayı istedim. Çok güzel, sa- mimi, saygılı, seviyeli bir topluluğumuz var. Bir kısmıyla ailece bile görüşüyoruz. Hocamız da bakmayın böyle durduğuna, ciddiyeti hiç elden bırakmaz. Son derece dakiktir, provalara zamanında gelinsin, zamanında başlansın ister. El ele verdik, inşallah hep böyle devam edeceğiz. Yer yer karşılaştığım arkadaşlarım yeni dönemin ne zaman başlayacağını soruyorlar. Yani birbirimizi özlemişiz. İki inşaat mühendisinin arasında kalmış bir mimar size dönecek olursak, sizin koroda yer alma isteğiniz sizin nasıl oldu? Aytül Küçüközdemir Aydın: Mezun olduktan sonra 1999 ile 2003 arası kon- servatuarda Türk sanat müziği okudum. 2003 yılında Mimarlar Odası Türk Sanat Müziği Korosu adı altında bir koro kuruldu fakat bu koro 2008’de sona erdi. Sonra 2009 yılında İnşaat Mühendisleri Odası’nın korosu kuruldu. Geçen seneden beri de Suat Abi ile inşaat mühendisleri, mimarlar, şehir plancıları ve peyzaj mimarları olmak üzere 4 grup birlikte bu koroyu devam ettiriyoruz. Mimarlar Odası’nın korosu devam ederken, inşaat mühendislerinden Türk sanat müziğine ilgili olanlar geliyorlardı, onları misafir ediyorduk. İnşaat mühendisleri, mimarları misafir ediyorlardı. O zaman dedik ki “Neden bir birleşim olmasın?”. Hatta biz bunu bir BAOB korosu olarak bile hayal etmiştik. Tüm odaların birlikte olacağı bir oluşum. Bunun da kısa sürede gerçekleşeceğini umuyor ve inanıyorum. İnşallah yaşlanana kadar bu koroda olmak istiyorum. Hiç endişelendiğiniz, hata yaparım diye korktuğunuz oldu mu? Küçüközdemir Aydın: Her zaman korkunç bir heyecanla, ölecekmiş gibi bir heyecanla sahneye çıkıyorum. Yüzlerce konser sonrasında bile bu heyecanı yaşayacağımdan eminim. Şefim Suat Abi Türkiye’deki sayılı seslerden biridir. O bile titrer değil mi Suat abi? Ayan: Kesinlikle Aydın: Bu heyecan olmazsa eğer başarı da olmaz zaten. Mimarlık ve müzik ikisini buluşturabildiğiniz ortak yönleri var mı hiç? Aydın: Mimarlık bir sanat, müzik de SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 37 RÖPORTAJ öyle. Nasıl ki birinde yapılara güzellikler katmaya çalışıyor, bir eser ortaya çıkarmaya uğraşıyorsanız, müzikte de notalarla, seslerle bir eser oluşturmaya gayret ediyorsunuz. hesaplamak zorundadır. Musikide de durum böyle. Bir eseri okurken tüm detayları hesap edersiniz. Aslında bu eğitimi size mühendislik çok rahat veriyor. Belki farkında olmuyorsunuz ama öyle. Ayan: Müzik, aslında insanların içinde var olan bir durum. Meslekler farklı olabilir ama baktığımız da pek çok bestekârımız doktordur, öğretmen vardır, şairler, söz yazarları… Yani mesleğiniz ne olursa olsun, müzik ruhunuzda muhakkak olmalı. Her şeyin olduğu gibi koronun da mutlaka kuralları vardır. En temelde nedir bunlar? Ayan: Aslında her meslekte olduğu gibi, müziğe de ciddiyetle bakmak gerekir. Devamlılık esastır, sevmek esastır. Müziği sevmeniz ayrıca bunun için çaba göstermeniz de gerekiyor. AYDIN: ŞEF, BİR KALP OLUŞTURUR İnsanlar hep şunu merak eder. Notalar ya da şarkılar hep müzisyenlerin önünde, aklında yazılıdır. Şef olmadan çalamazlar ya da söyleyemezler mi bu şarkıları? Batı: İşte o pek mümkün değil. Herkes bir şeyler biliyor ama o senkronu yakalamak, o birlikteliği tutturmak şefin ana görevi. Yoksa koro şefsiz, hiçbir şey ifade etmez. O organize eder, yani küçücük bir işaretiyle her şeyi yerli yerine oturtur. AYAN: MÜZİK BİR HESAP KİTAP İŞİDİR Meslekleriniz ile müziği nasıl bağdaştırabilirsiniz. Bu iki dalın ortak yönleri hakkında neler söylersiniz? Batı: Ben inşaat mühendisliğini bir tarafa koydum artık. Sosyal işlerle daha çok vakit geçiriyorum. Müzikten çok zevk aldığım için bütün uğraşımı ona vermeye çalışıyorum artık. Aydın: Bir kere disiplinleri uyuyor. Müzikte de inşaat mühendisliğinde de mimarlıkta da çok titiz olmanız gerekiyor. Üçü de küçük bir hatayı kaldıramaz. Ayan: Aslında müzik bir hesap kitap işidir. Esere ne zaman nerde başlayacağınız, nerede gireceğiniz, bunlar hep hesaptır. Biliyorsunuz mühendis binayı yapmaya başlamadan önce her şeyi 38 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 Aydın: Şef bir kalp oluşturuyor. Herkes tek kişi gibi düşünüp, tek kişi gibi hissederek söyler. O olmadığı zaman bunu yakalamak imkansız. Aynı notayı söylediğinizi zannetseniz bile söyleyemiyorsunuz. Kaldı ki bir konser süreci 4-5 ay gibi bir çalışmayı gerektiriyor. 26 şarkılık bir konseri 5 ay boyunca çalışıyorsunuz. ‘Nedir ki 26 şarkı’ diyebilirsiniz. ‘Bu kadar süre neden? 26 şarkı zaten bilinen şarkılar’ diyebilirsiniz. Ama inanın bu hazırlık süreci ve bizi organize edecek bir şefin varlığı olmadan bunu başarmanız mümkün değil. Eserleri hangi kriterlere göre seçiyorsunuz? Ayan: Her repertuarda muhakkak ki bir mana vardır. Ya bir makam seçersiniz ya bir bestekâr ya da bir konu. Konserlerimizde, gelen izleyici topluluğunu sıkmamaya da çalışıyoruz eser ve repertuar seçerken. Ama sanattan hiçbir şekilde ödün vermek yok. İnsanların bilebilecekleri hatta bilmeseler bile kolaylıkla eşlik edebilecekleri eserleri seçmeye özen gösteriyorum. AYAN: ŞARKI SEÇERKEN EŞLERİ UNUTMAMAK LAZIM Herkesin unutmadığı pek çok anısı vardır zihninde. Şimdi sorsam pek çok şey gelir belki aklınıza ama sizden ortak bir anı dinleyebilir miyiz? Ayan: Geçen konserde ‘Huysuzsun’ diye bir şarkı okuduk. Sözleri; “Huysuzsun, huysuzsun kabul et bunu. Sevgilim değiştir sen bu huyunu…” şeklinde. Eşim bana döndü ve “Sen bu şarkıyı koroya okuttun ama bana mı söylüyorsun” deyince hoş bir espri oldu. Mesela bazı şarkılar eşinizin yanında söylenmiyor tabi. “Nereden sevdim bu zalimi” gibi. Koroyla ilgili hayalleriniz neler? Batı: Biz, bu topluluğun biraz daha artmasını arzu ediyoruz. Hem hoşça vakit geçirmek hem de içimizde kalan duyguları şarkı sözleriyle dile getirmek isteğimiz. Ayan: Aslında hepimizin hayali bu koroyu BAOB bünyesinde bütünleştirmek. Zaten amaç, profesyonel bir koro kurmak değil. Öyle olsaydı ben konservatuardan arkadaşlarımı çağırırdım ama o zaman amacımıza ulaşmış olmayız. Bizim için önemli olan meslektaşlarımızla bir şeyler paylaşmak, bu işi yapabildiğimizi göstermek. Arkadaşlarımız yeri geldiğinde hata da yapacaktır ama önemli olan o cesareti göstermek, sahneye çıkmaktır. Aydın: Öyle tatlı bir paylaşım ki hiç kimsenin, kimseyle herhangi bir menfaat ilişkisi yok. Birbirimizi gördüğümüz zaman gözlerimiz parlıyor. Yaz tatillerinde birbirimizi özlüyoruz. Bir telefonla tüm koro bir yerde buluşuyoruz. Kopmak asla yok. Dileğim bu koro uzun yıllar devam etsin. Büyük heyecan duyuyorum ve inşallah bu heyecan her daim sürer. Kalabalıklaşarak devam edelim istiyorum. Batı: Koronun en yaşlı üyesi dediniz şöyle bitireyim o zaman; büyük bir iştahla ve hevesle geliyorum. Nasipse 15-20 sene sonra radyolarda, televizyonlarda çıkabilirim. Hocama sordum el verdi. HABER Mühendis ve mimarlar, ‘Şarkı Söylemek Lazım’ adlı konserde, dinleyicilere Türk sanat müziğinden esintiler sundu. Mühendis ve mimarlardan Türk sanat müziği ziyafeti İ nşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları Odası Bursa şubelerinin ortaklaşa düzenlediği ‘Şarkı Söylemek Lazım’ isimli bahar konseri, Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. İnşaat Mühendisi Şef Suat Ayan yönetimindeki konseri yaklaşık 700 kişi takip ederken, davetliler Türk sanat müziğinin unutulmaz eserlerini mühendis ve mimarların yorumuyla dinleme fırsatı buldu. Bahar konserine; İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin Kaya da dinleyici olarak katıldı. Türk müziğinin unutulmaz nağmeleri arasında yer alan yaklaşık 30 eserin seslendirildiği konserde izleyenler, unutulmaz bir gece yaşadı. Konserin sonunda söz alan İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, sergilenen performansın aylarca büyük bir özveriyle çalışarak başarıldığını söyleyerek, koro üyelerine ve katılımcılara bu özel gece için teşekkür etti. Koro Şefi Suat Ayan ise kendilerini yalnız bırakmayan tüm izleyicilere şükranlarını sunarken, daha nice konserlerde birlikte olma dileklerini iletti. Konuşmaların ardından oda başkanları Şef Suat Ayan’a çiçek takdim etti. SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 39 YAZAR Yapı denetim firmalarına yönelik uygulamalar Son zamanlarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen denetimlerde yapı denetim kuruluşları hakkında kapatmaya varan cezalar tayin edildiği görülmektedir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü nezdinde oluşturulan komisyonda ilgili oda mensupları yer almadığı için kararlardaki hukuka aykırılıklara zamanında müdahale edilememekte ve ilgili firmalar, geçici kapatma kararları aleyhine yürütmenin durdurulması talepli davalar açmak zorunda kalmaktadırlar. Kanaatimizce 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu ile Yapı Denetim Yönetmeliği hatalı uygulanmakta ve sadece yapı denetim kurumlarının sorumluluğunda olmayan hususlarda dahi ağır cezalar verildiği görülmektedir. Bu cümleden olmak üzere proje ile uygulama arasındaki bütün farklılıklar hakkında 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesinin tanıdığı bir aylık tadilat projesi süresi EROL KILIKÇIER AVUKAT [email protected] 40 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 dahi tanınmadan ceza tayini yersizdir. İlgili yönetmelik hükmü aynen şöyledir: 5/4-e) Yapılan her imalatın proje eki, mahal listesine uygunluğunu ve yapı sahibi ile yapı müteahhidi arasında akdedilen sözleşmede belirtilen niteliklerde yapılıp yapılmadığını denetler. f) Yazılı ihtarına rağmen ruhsata ve eklerine aykırı iş yapan işçi ve ustanın durumunu tespit eder ve yapı müteahhidine bildirir. Bu durum devam ettiği takdirde, ilgili idareye yazılı olarak bildirimde bulunur. Yapı Denetim Kanunu’nun ve ilgili mevzuatın asıl amacı; Yapı Denetim Kanunu’nun başında ifade edilmiş olmakla birlikte; can ve mal güvenliğinin temini için imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılmasını sağlamak üzere denetimdir. Dolayısıyla iş sağlığı ve güvenliği hususlarındaki eksiklikleri ileri sürerek, firmaların ağır cezalara muhatap kılınması da hukuka uygun bir YAZAR yaklaşım değildir. Sonuçta bu işle ilgili asıl görevli kurum Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Bölge Çalışma Müdürlükleridir. Diğer yandan tüm cezalarda şahsilik prensibi geçerli iken, işbu yapı denetim firmalarına kesilen cezalarda iş sahipleri de dolaylı yoldan cezalandırılarak, ek külfetler altına sokulmaktadır. Bu yönden ceza uygulanırken yapı denetim firması çalışanlarının ve iş sahiplerinin mağdur olmayacağı önlemlerin alınmasında fayda bulunduğu açıktır. Yukarıda arz edilenler ışığında yine de yapı denetim kuruluşlarında bir eksiklik görüldüğü takdirde, bu eksik karşısında tanzim olunan cezanın kesinleşmesinin beklenmesi, yargı denetiminin sağlanması için bir zorunluluktur. Esasen bütün cezaların kesinleşmeden infaz edilmemesi gerekirken, yapı denetim kuruluşlarına verilen cezaların kesinleşmeden yani yargı denetiminin sonucu beklenmeden infaz edilmeye çalışılması hukuka uygun bir düzenleme de değildir. Nitekim açılan davalarda mahkeme yürütmenin durdurulması kararı vermediği takdirde, davanın sonuçlanmasına kadar geçen sürede zaten ceza çekilmiş ve dava da konusuz kalmış olacaktır. Bu bağlamda değişik illerdeki değişik uygulamalar mevcut iken, Bakanlığın bu konuda yasanın amacına uygun ceza hadlerini belirlemesi büyük bir zorunluluktur. Son olarak Yapı Denetim Kanunu’nun 8. maddesinde faaliyet durdurma kararından bahsedilirken, bu kanunda üç defa olumsuz sicil alması veya 3. maddenin son fıkrası (yapı denetimi dışında başka ticari faaliyette bulunulması) ile 6. maddenin ilk maddesine (Yapı denetim kuruluşu ile mimar ve mühendislerinin yapı ile ilişkisinin kesilmesi) aykırılık halinde faaliyet durdurma kararından bahsedilmektedir. Şu hale göre yasada ismen zikredilmeyen sebeplerden dolayı yönetmelikle ceza tayin edilmesinde, cezaların belirliliği ilkesi gereğince hukuken isabet de yoktur. Bu nedenle bizce (üç olumsuz sicil hariç) örneğin işçi güvenliği ve işçi sağlığına riayet hususunda eksiklikler beyan edilerek faaliyet durdurma kararı verilmesi mümkün değildir. Diğer yandan durdurma karanına ilişkin yasa maddesinde sadece üst haddinin belirlenmesi suretiyle ceza tayin edilmesi hukuka aykırıdır. Bu husus daha önce Anayasa Mahkemesi’nin iptaline konu olmuş olup, İmar Kanunu’nun 42. maddesinin iptalinde açıklığa kavuşturulmuştur. Anılan kararda Anayasa Mahkemesi’nin 2005/5 e. ve 2008/93 k. sayılı kararının gerekçesinde bu durumu aşağıdaki gibi ifade etmiştir; “İdari makamların yasanın belirlediği sınırlar arasında cezanın takdirinde esas alacakları objektif ölçütler yasada gösterilmemiştir. Yasayla imar para cezasının alt ve üst sınırları gösteril- haksızlığa ve keyfiliğe yol açabilecek niteliktedir. Yasa koyucu; kamu düzeninin korunması amacıyla Ceza Hukuku alanında hangi eylemlerin suç sayılacağı ve suç sayılan bu eylemlerin hangi tür ve ölçüde cezai yaptırıma bağlanacağı konusunda takdir yetkisine sahip olmakla birlikte, cezaların yasallığı ve hukuksal güvenlik ilkelerinin gereği olarak, farklı ve keyfi uygulamalara neden olmamak için, imar hukukuna uygun geçerli sebepler ve objektif ölçütleri yasada göstermesi gerekir. Sonuçta Yapı Denetim Kanunu’nun miş, bu alan içinde cezayı uygulama yetkisi idareye bırakılmıştır. İdarelerin hangi ölçütleri esas alacakları açık, belirgin ve somut olarak yasada yer almamıştır. Yasa kuralı bu anlamda belirli ve öngörülebilir değildir. Alt ve üst sınır arasında idareye bırakılan takdir alanı geniş, sınırsız ve ölçüsüzdür. Cezanın belirlenmesinin alt ve üst sınır arasında 50 kat gibi makul ve ölçülü olmayan şekilde genişliği; uygulamada, yorum ve değerlendirme farklılıklarına dayalı eşitsizliğe, amacı ve bu amacın sağlanması için gerekli düzenlemeler cezaların şahsiliği ve belirliliği ilkelerine riayet edilmek ve sorumlulukların da doğru yaptırıma bağlanması kaydıyla gerekli olup, basit bir takım eksiklikler bahane edilerek yasanın verdiği yetkinin takdiri sadece idareye ait olmak üzere kullanılması da aynı derecede yersiz bulunmaktadır. Her halükarda idarenin verdiği cezanın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği ise kanaatimizce tartışmadan azade bir durumdur. SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 41 TEMSİLCİLİKLER Kütahya temsilciliğinde iftar sofrası Doç. Dr. M. Sami Döven Kütahyalı inşaat mühendisleri iftar yemeğinde buluştu. İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya Temsilciliği tarafından düzenlenen yemeğe, İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı. Ç ok sayıda inşaat mühendisinin yanı sıra Kütahya’daki diğer akademik odaların temsilcilerinin de iştirak ettiği iftar programında bir konuşma yapan İMO Kütahya Temsilcisi Doç. Dr. M. Sami Döven “Bugün her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Meslek odamız, meslektaşlarımızın gücüdür ve öyle olmaya da devam edecektir” dedi. TEMSİLCİLİK YAKINDA KENDİ YERİNDE OLACAK İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin de Kütahya’daki meslektaşlarıyla birlikte olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Her kışın bir baharı, her gecenin bir sabahı vardır. Zor günlerden geçiyoruz ama bu zorlukları birlikte aşacağız. Merkez yönetimimizin de olumlu yaklaşımıyla önümüzdeki hafta İMO Kütahya Temsilciliği’ne ait yerin tapusu alınarak, en kısa zamanda kendi yerimize taşınmanın heyecanını yaşayacağız. Bu güzel haber, içinde bulunduğumuz zor günlerde, bir nebze de olsa teselli olmuştur diye ümit ediyorum” diye konuştu. Şahin ayrıca mühendislik ve mimarlık meslek yasalarının güncellenmesini arzuladıklarını da belirterek, yasanın katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yeniden ele alınıp görüşülmesiyle, bugünlerde yaşanan kaos ortamından kurtulmayı ümit ettiklerini söyledi. Hassas dönemlerde söylem ve eylemlere her zamankinden daha fazla itina göstermek gerektiğini kaydeden Şahin, “Diyalogların arttırılarak sağduyulu hareketlerin sabırla sürdürülmesi en doğru olandır” diye konuştu. Yalovalı mühendisler iftarda buluştu Yalovalı mühendisler, İMO Bursa Şubesi’ne bağlı Yalova Temsilciliği tarafından düzenlenen iftarda bir araya geldi. Y alova Temsilcisi Mahmut Renkler’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen iftara çok sayıda inşaat mühendisi katılırken, İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin ve yönetim kurulu üyeleri de iftar programında hazır bulundu. Yemekte konuşan Yalova Temsilcisi Mahmut Renkler, Ramazan’ın birlik ve beraberlik ayı olduğunu belirterek, geceye katılan tüm meslektaşlarına teşekkür etti. Ramazan dolayısıyla Yalovalı meslektaşlarıyla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin de “Bu tür organizasyonlar, birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyacımız olan şu günlerde bizleri, birbirimize daha sıkı bağlıyor” dedi. 42 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 ETKİNLİK Mühendisler, İstanbul Yapı Fuarı'na çıkarma yaptı İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi üyeleri, dünya yapı sektörünün kalbinin attığı, yerli ve yabancı binlerce markanın buluştuğu İstanbul Yapı Fuarı’nı gezdi. B u yıl 36’ncısı düzenlenen fuara yüksek bir katılım gerçekleştiren mühendisler, sektördeki son yenilikleri yerinde görme fırsatı yakaladı. İMO Bursa Şubesi’nin her yıl düzenlediği İstanbul Yapı Fuarı gezisi bu yıl da inşaat mühendislerinden yoğun ilgi gördü. Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce firmanın en yeni ürünleriyle boy gösterdiği fuarı gezen mühendisler, sektördeki gelişmeleri yakından takip etti. Türkiye'nin en önemli yapı fuarından olumlu izlenimlerle ayrıldıklarını söyleyen mühendisler, bu tür gezilerin kendileri için büyük bir fırsat olduğunu söylerken, geziyi düzenleyen İMO Bursa Şubesi’ne teşekkür etti. SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 43 ETKİNLİK Çelik Yapılar Kursu… İMO Bursa, üyelerinin mesleki gelişimine katkı koymayı sürdürüyor. Kış dönemi boyunca pek çok eğitime ev sahipliği yapan İMO, yaz döneminde de kurslarına devam ediyor. İ nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nde düzenlenen son eğitim Çelik Yapılar Kursu oldu. Mühendislerin yoğun ilgi gösterdiği kursta; yapısal çelik tasarımı, yapma kesitlerin stabilitesi, kren kirişleri, çelik yapı elemanlarında yorulma, değişken kesitli elemanlar, çelik döşemeler ve titreşim, yarı rijit bağlantılar, kompozit kirişler, çelik köprüler ve çelik yapı tasarım uygulamaları detaylarıyla anlatıldı. Mühendislerin yoğun ilgisinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Eğitmen Yüksek İnşaat Mühendisi İlker Yılmaz Türker, inşaat mühendisliğinin, kendisini sürekli yenileyen ve geliştiren bir meslek olduğunu söyledi. Mesleğin bu özelliğine mühendislerin de ayak uydurması gerektiğini kaydeden Türker, bu tür kursların mühendislere iş yaşamlarında büyük avantajlar sağladığını da söyledi. İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Yaşar Özbey ise oda olarak yoğun bir kış dönemini geride bıraktıklarını söyleyerek, düzenlenen eğitim ve kurslarla mühendislerin kendilerini geliştirmesine katkıda bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Betonda dayanımın püf noktaları İMO Bursa Şubesi, meslek içi eğitim seminerleri ile üyelerini bilgilendirmeye devam ediyor. İ MO Bursa Şubesi’nde düzenlenen ‘Yapı Mühendisliğinde Performansa Göre Beton Tasarımı ve Donatı Korozyonunun Yapısal Performansa Etkileri’ konulu seminerde, Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsa Yüksel; betonun geçmişten, bugüne kadarki değişim evreleri hakkında mühendislere önemli bilgiler aktardı. 1990’lı yıllardan sonra basınç mukavemeti yüksek betonların üretildiğini hatırlatan İnşaat Yüksek Mühendisi Yüksel, Türkiye’de kişi başına beton tüketim oranının 1,21 metreküp olduğuna değinerek, toplam üretimin 2011 yılında 90,5 milyon metreküp seviyesine çıktığı bilgisini verdi. İnşaat sektöründe yaşanan gelişmelerin, bu artışta önemli bir rol oynadığını belirten Yüksel, “Suya dayanıklı, ucuz ve 44 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 kolay temin edilebilir olması, yangına karşı koruması gibi özellikleri nedeniyle betonarme yapılar günümüzde daha çok tercih edilir oldu” dedi. KALICI BETON YAPMAK ÇOK ÖNEMLİ Sunumunda, yapı mühendisleri için beton konusunda dikkat edilmesi gereken önemli detaylar bulunduğuna da vurgu yapan Doç. Dr. Yüksel, eskiden C20 tipi betonlar yüksek mukavemetli kabul edilirken, gelişen teknolojiyle birlikte C50 sınıfı betonların artık bu kategoriye girdiğini dile getirdi. Betonda dayanımın yanı sıra kalıcılığın da çok önemli bir unsur olduğuna dikkat çeken Yüksel, “Kalıcı beton elde etmek için su ve çimento oranının düşürülmesi, bakım ve küre özen gösterilmesi gerekiyor” diye konuştu. Seminerde ayrıca betonun önemi, betonda aranan temel nitelikler, durabilite (kalıcılık), performans kavramı, servis ömrü ve performansa göre beton tasarımı konularına da değinen Doç. Dr. Yüksel, mühendislerin sorularını da yanıtladı. GEZİ Yoğun ve yorucu iş temposuna kısa bir ara vererek İMO Bursa Şubesi’nin organize ettiği geziye katılan mühendisler, Safranbolu–Yörükköyü–Cincihan-Abant ve Cennet Göl’ü gezerek moral depoladı. G ezinin ilk durağında Abant ve Cennet göllerini gezen mühendisler, bölgenin doğal güzellikleri karşısında hayranlıklarını gizleyemedi. Bir sonraki durak olan Safranbolu’da ise turlarına Bektaşilerin yaşadığı Yörükköy’ü ziyaret ederek başlayan İMO Bursa üyeleri, ardından Safranbolu’nun ünlü evlerini ve bölgenin tarihi han, hamam ve camilerini de görme fırsatı buldu. Geziden güzel anılarla ayrıldıklarını söyleyen mühendisler, bol bol hatıra fotoğrafı çekmeyi de ihmal etmediler. 46 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 47 GEZİ İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi üyeleri, Batum-Karadeniz gezisiyle moral depoladı. Y oğun ve stresli iş temposuna kısa bir mola veren mühendisler, İMO Bursa Şubesi tarafından düzenlenen BatumKaradeniz turuyla keyifli bir geziye imza attı. Gezi boyunca Amasya, Fatsa, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Trabzon, Rize, Samsun ve Gürcistan’ın başkenti Batum’u gezen oda üyeleri, tarihi ve turistik yerleri görme fırsatı buldu. Karadeniz’in doğal güzellikleri karşısında hayranlıklarını gizleyemeyen mühendisler, bir hafta süren geziden oldukça memnun kaldıklarını söylerken, gezi boyunca bol bol hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmediler. 48 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 TREND Konsept Audi 100 km’de 1,5 litre yakıyor A udi, Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtacağı şarj edilebilir bir hibrit konsept olan A3 e-tron’un ilk fotoğrafları ve ayrıntılarını açıkladı. Araç gücünü 1,4 litrelik TFSI bir motorla elektrikli bir motorun kombinasyonundan alıyor. 204 bg ve 350 Nm tork üretiyor. Güç, altı vitesi e-S tronic bir şanzıman vasıtasıyla ön tekerleklere aktarılıyor. Araç 0’dan 100 km/s’ye 7,6 saniyede çıkıyor ve 222 km/s azami hıza ulaşabiliyor. Audi, A3 e-tron’un 100 kilometrede sadece 1,5 litre yakıt tükettiğini ve kilometrede 35 gr/km CO2 oluşturduğunu söylüyor ki bu değerler şu anki en verimli modele göre çok daha iyi. Sürücüler üç farklı sürüş modundan birini seçebiliyorlar: Sadece motor, sadece elektrikli motor ya da ikisinin kombinasyonu. E-tron sadece elektrikli modda 130 km/s’ye kadar hızlara ve 50 km maksimum menzile ulaşabiliyor. A3 e-tron’un üretim versiyonunun 2014’ün sonunda piyasaya sürülmesi bekleniyor. Honda Civic Tourer geliyor Y eni nesil Honda Civic ailesi station wagon gövde seçeneğine kavuşuyor. Genel hatları Mart ayında tanıtılan konsept versiyonuna benzeyen aracın detaylarında hatchback versiyonun özellikleri kullanılmış. Konseptinde kullanılan dev jantlar ve LED farları kısa boylu kardeşinde kullanılanlarla değiştiren Tourer’da arka kapıların gizlenmiş açma kolları, C ve D sütunları arasında yer alan ince yapılı cam, arka kısımda boydan boya uzanan stoplar ve tamponun ortasına kadar inen bagaj kapağı dikkat çekiyor. İç mekan tasarımında sürpriz bulunmayan aracın bagaj hacmi 624 litre olarak açıklandı. İlk etapta iki motor seçeneğine sahip olacak Civic Tourer’ın benzinli ünitesi 1.8 litre hacimliyken turbo Diesel motor 1.6 litre hacimli. Elektrikli BMW i3 Frankfurt Fuarında lektrikli otomobil kavramında cesur adımlarla ilerleyen BMW, 2013 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda BMW i markasıyla boy gösterecek. Geçtiğimiz günlerde Londra, New York ve Pekin’de düzenlenen eş zamanlı etkinlikler ile ön tanıtımı yapılan BMW i3, Frankfurt Fuarı kapsamında dünyanın dört bir yanından gelecek olan otomobil severlerin karşısına çıkacak. BMW i3, tamamen elektrikle çalışacak şekilde tasarlanan dünyanın ilk lüks otomobili olmasıyla da şimdiden ön plana çıkıyor. Tasarım olarak BMW markasının karakteristik stil özelliklerini taşıyan çizgilere sahip BMW i3, aynı zamanda cesur geometrik hatlarıyla da kendini belli ediyor. 170 HP güç ve 250 Nm tork üreten elektrik motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 7.2 saniyede tamamlayan i3, iki farklı menzile olanak sağlayan teknolojik alt yapısıyla da ön plana çıkıyor. Canon’dan bir ilk C anon, duyurduğu EOS M modeliyle ilk kez aynasız kamera piyasasına girmiş oldu. Digic 5 işlemci, 18 megapixel çözünürlük, değişebilir lens, saniyede 24, 25 ve 30 kare seçeneği sunan full hd video kaydı, 3 inçlik dokunmatik ekran gibi özelliklerle gelen kameranın en önemli özelliklerinden birisi de sensörü. Canon, 650D serisinde kullandığı 18 megapixel çözünürlüğe sahip APS-C CMOS sensörünün aynısını EOS M’de kullanmış. Canon EOS M’deki asıl sürprizini ise lensinde yapmış. EF-EOS M isimli bir adaptörle birlikte, Canon’un profesyonel makinelerde kullandığı lensleri (EF ve EF-S lenslerini) kullanmasına imkan tanımış. Böylelikle kullanıcılar EOS M’e takılacak adaptör sayesinde, profesyonel lensler kullanarak çok daha profesyonel fotoğraflar çekebilecek. İlk yerli akıllı Türk telefonu K od adı “Gebze” olan ve Turkcell mühendisleri tarafından tasarlanan T40, eylül ayı sonunda piyasada olacak. T40’ın 400-600 TL fiyat aralığında satılması bekleniyor. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, T serisi telefonlarla yaklaşık 500 milyon TL’nin Türkiye’de kalmasını sağladıklarını belirtti. Ciliv, “Turkcell T serisi telefonlara her seferinde yeni özellikler ekledik. Şimdi Turkcell mühendisleri tarafından tasarlanan yeni bir telefonu hazırlıyoruz. 3 ayrı test ürünü var. Bu test ürünlerinden en uygun olanını seçtik. Yerli katkı oranını sürekli artırıyoruz. Yıl sonuna kadar Türkiye’de üretilecek” diye konuştu. 50 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 E SAĞLIK “İz” tedavisinde doğru teşhisin önemi U zmanlar; ameliyat, kaza ve diğer nedenlerle oluşan yaralarının iyileşirken bıraktığı ‘iz’lerin tedavisinde uygulanan yöntemler hususunda uyarıyor: “Hangi ize, hangi tedavinin uygulanacağı son derece hassas ve önemli bir konu. Bu seçim dikkatlice yapılmalı.” Günlük hayatımızda yaşadığımız olaylar, etkileşimler ve ruhsal gelgitler psikolojimizi nasıl etkiliyorsa, deride oluşan çeşitli travma ve yaralanmalar da derimizde ‘iz’ olarak adlandırılan bozukluklara yol açmaktadır. Fiziksel olarak sağlıklı olunmasına rağmen, vücuttaki herhangi bir yara izi, insan psikolojisi üzerinde doğrudan etkili olabiliyor. Rutinde en sık karşılaşılan iz sebepleri; akne (sivilce), suçiçeği, yanık, bıçaklanma veya künt travma, kimyasal yanık ve cerrahi operasyonlar olarak sıralanırken, uzmanlar; “Doğru teşhis ve doğru tedavi seçimine dikkat edilmeli. İz tedavisinde zaman ve sabır son derece önemlidir. Tedaviden iyi bir sonuç elde etme süresi ortalama 2 ay ile 6 ay arasındadır. Akciğer hastalıkları dünyayı tehdit ediyor Çocukların geç konuşmasına neden oluyor! Ç ocukların genel itibariyle 2 yaşından itibaren konuşmaya başlaması gerekirken, çok fazla televizyon seyretmesi gibi faktörlerin çocuğun geç konuşmasına neden olabileceği belirtiliyor. Çocukların, bir yaşından önce yaptığı ifadelerin, çıkardığı tüm seslerin, hecelerin hem kendini hem de sesleri tanımaya yönelik hareketler olduğunu belirten uzmanlar “Çocuklar genelde altıncı ayda bir takım heceler, sesler çıkarmaya başlarlar. Aileler bu durumu çocuğum konuşmaya başladı olarak algılar. Fakat çocuğun altıncı ayda hecelemeye başlaması, konuşmaya başladığı anlamına gelmez. Üç yaşına kadar konuşmamış bir çocuğun, bu durumunun araştırılması gerekir” dedi. ‘Çocukların geç konuşmasında bazı etkenlerin başı çekebileceği belirtilirken, bunlar şu şekilde sıralanıyor: “Anne babanın çalışması ya da diğer etkenlerden dolayı çocuklarına çok fazla ilgi göstermemesi, sosyal çevrenin yetersizliği, çocuğa çok fazla televizyon izletilmesi gibi faktörler olabilir. D oruk Sağlık Grubu doktorlarından Göğüs Hastalıkları Uzmanı Serap Ket Alkan, akciğer hastalıklarının dünya nüfusunu tehdit eden önemli bir sorun olduğunu söyledi. Astım, KOAH, akciğer kanseri, zatürre, tüberküloz ve solunum yetmezliği gibi akciğer hastalıkları yüzünden, dünyada her yıl on milyonlarca insanın nefes almakta güçlük çektiğini ve yaşam mücadelesi verdiğini belirten Alkan, akciğer hastalıklarının gelişiminde etkili olan faktörler hakkında şunları söyledi: “Genetik faktörler, çevresel sorunlar (gazlar, kirli hava, sigara, alerjenler), kömür-maden işçiliği ve boyacılık gibi mesleki maruziyetler, tütün kullanımı, küresel iklim değişikliği ve ısınma ile sera gazı etkileri bu sorunlarda kilit rol oynamaktadır.” Yüksek kolesterol ve tıkalı damar kulakları çınlatıyor G ünlük hayatta bazı insanlar sürekli kulaklarının çınladığından yakınarak duydukları rahatsızlığı ifade ediyor ve kulak çınlaması bazı kişilerde çok rahatsızlık verici olabiliyor. Kulak çınlamasını oluşturan en önemli nedenler arasında iç kulak ve merkezi işitme yollarında yer alan hücrelerin hasarlanması geliyor. Acıbadem Bursa Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Dutipek, sürekli gürültüye maruz kalan ve yüksek kolesterolü olan kişilerin kulağının, diğer insanlara göre daha fazla çınladığını belirtiyor. Dr. Dutipek, bu konuda şu bilgileri veriyor: “Kolesterolün yüksek olması nedeniyle, damarların iç çapı daralıyor. Damarların iç çapında meydana gelen bu daralma, kanın iç kulağa oksijen aktarımında sorun oluyor. Böylece iç kulak metabolizması bozuluyor. Ayrıca damar kireçlenmesi nedeniyle metabolizmada görev alan antioksidan denilen yararlı enzimlerin faaliyetinin azalması da iç kulağın mikrosirkülasyonunu bozuyor. Bu da zararlı metabolit ürünlerin birikmesine neden oluyor. Mikro dolaşımın yavaşlaması iç kulağı gürültü ve benzeri etkilerin hasarlarına açık hale getiriyor.” Dutipek, yüksek kolesterol ve lipid (kandaki yağ) seviyesine sahip kişilerde işitmeyle ilgili şikâyetlerin diğer kişilere göre yüzde 30 oranında daha fazla olduğunu dile getirdi. 52 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 REHBER ÖNEMLİ TELEFONLAR Polis İmdat................................................. 155 Yangın İhbar............................................... 110 Hızır Acil Servis.......................................... 112 Telefon Arıza.............................................. 121 Alo Büyükşehir........................................... 153 Jandarma İmdat........................................ 156 Orman Yangını........................................... 177 İş ve İşçi Bulma......................................... 180 Sağlık Danışma.......................................... 184 BUSKİ Arıza................................................ 185 Elektrik Arıza.............................................. 186 Doğalgaz Arıza........................................... 187 Cenaze Hizmetleri...................................... 188 HASTANELER Tıp Fakültesi.................................... 295 00 00 Askeri Hastane................................ 239 38 40 Yüksek İhtisas.................................. 360 50 50 Muradiye Devlet............................... 220 00 20 Çekirge Devlet................................. 239 36 36 Şevket Yılmaz.................................. 366 43 43 Ali Osman Sönmez Onkoloji............. 223 82 00 Göğüs Hastalıkları............................ 368 34 50 Zübeydehanım Doğumevi................ 233 38 39 Çekirge Çocuk................................. 234 48 48 Bursa Çocuk.................................... 220 70 39 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi.............. 366 85 60 YEREL YÖNETİMLER Valilik............................................... 273 50 00 İl Özel İdaresi................................... 256 64 20 Büyükşehir Belediyesi...................... 444 16 00 Büyükşehir Zabıta............................ 221 53 42 Gemlik Belediyesi............................ 513 45 21 Gürsu Belediyesi.............................. 371 50 00 Kestel Belediyesi.............................. 372 10 01 Mudanya Belediyesi......................... 544 16 50 Nilüfer Belediyesi............................. 451 21 50 Osmangazi Belediyesi...................... 444 16 01 Yıldırım Belediyesi .......................... 363 55 00 GÜVENLİK Polis İmdat................................................. 155 Jandarma İmdat........................................ 156 İl Emniyet Müdürlüğü....................... 270 50 00 Acemler Emniyet Müdürlüğü............ 233 96 30 YANGIN İHBAR Yangın 110 Orman Yangını........................................... 177 ....................................................... 221 10 11 ULAŞIM Şehirlerarası Otobüs Terminali......... 261 54 00 Yenişehir Havaalanı.......................... 781 80 15 THY Satış Müdürlüğü....................... 254 27 28 Teleferik İşletmesi............................ 327 74 00 İDO Müşteri Hizmetleri..................... 444 4 436 İDO Danışma.......................... 0 212 517 96 96 İDO Zafer Plaza................................ 225 39 08 İDO İmam Aslan Tesisleri.................. 513 23 94 Mudanya Feribot İskelesi................. 544 30 60 Eskihisar Feribot İskelesi........ 0 262 655 60 31 Topçular Feribot İskelesi........ 0 226 353 43 19 TAKSİ DURAKLARI Alacahırka....................................... 223 93 91 Altınşehir....................................413 31 64-65 Acemler Kelebek.............................. 235 61 03 Acemler Konur................................. 233 60 75 Adalet.............................................. 250 34 46 Almira.............................................. 252 86 38 Altıparmak......................222 16 44-221 26 27 Askeri Hastane..............233 81 29- 236 85 41 54 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 Ataevler..........................441 88 00-441 88 01 Batı Garajı........................................ 443 25 74 Beşevler.........................451 62 64-451 28 28 Bizim............................................... 221 19 19 Bulvar.........................................452 46 03-04 Bursa............................................... 254 92 85 CarefourSA...................................... 452 65 95 Çakırhamam.................................... 223 10 69 Çarşamba-Yeni Valilik.....252 49 99-252 10 10 Çarşamba Meydan........................... 271 33 87 Çarşı................................................ 223 07 07 Çekirge...........................233 30 03-236 71 04 Çekirge Hizmet................................ 236 60 08 Çelik Palas....................................... 233 27 79 Çınarlı.............................................. 223 09 73 Çimen.............................................. 328 55 54 Dallas............................236 91 07- 233 81 22 Demirtaş.......................................... 252 39 62 Demirtaş Hamamönü....................... 271 58 68 Devlet Hastanesi.............................. 222 87 81 Doğumevi........................................ 236 67 06 Doğu Garajı...................................... 364 20 00 Dörtyol Çiçek................................... 223 73 39 Emirsultan....................................... 329 80 64 Etibank............................................ 250 21 11 Flash..............................223 84 81-220 61 52 Fomara............................................ 222 04 38 Gazcılar........................................... 253 30 00 Geçit...............................241 43 42-241 77 23 Gençosman Varan............................ 250 04 00 Grand.............................................. 222 48 55 Hürriyet........................................... 246 48 66 Hipodrum......................................... 252 19 24 İhsaniye..........................245 41 73-247 47 33 İncirli............................................... 327 09 19 İpekiş.............................251 31 20-253 88 14 Kafkas............................................. 224 95 91 Karamustafa.................................... 232 13 09 Kayıhan........................................... 225 23 62 Kemer............................................. 253 25 15 Kurtuluş........................................... 329 42 42 Kuzey Garajı..................................... 211 50 20 Kükürtlü..........................236 11 35-235 12 96 Kültür.............................................. 441 90 81 Mesken..........................367 88 07-368 16 18 Muradiye......................................... 224 71 41 Namazgah....................................... 328 01 82 Nazar..............................251 19 65-254 28 00 Nilüfer............................245 05 98-249 34 48 Onur..............................362 17 18- 361 01 53 Park................................................. 224 86 58 Pınarbaşı......................................... 223 93 91 Santral...........................250 37 47- 254 82 87 Setbaşı..........................327 57 71- 328 90 91 Stad...............................222 93 49- 221 46 66 Sırameşeler...................233 45 44- 235 30 34 Siteler.............................................. 368 27 49 SSK............................................239 39 00-01 SSK Yıldırım..................................... 368 22 77 Şafak Kent...................................... 342 32 06 Temenyeri.......................327 80 59-328 91 14 Teleferik............................................ 329 7 36 Terminal.....................................261 52 66-67 Uludağ.......... 223 23 33-220 29 70-222 35 14 Uludağ Birlik........... 221 11 41- 250 59 40-41 Yeşil................................................. 327 63 20 Yeni İhtisas...................................... 361 97 19 Yeni Emniyet.................................... 221 22 91 Yıldırım............................................ 360 53 68 Yıldırım SSK..................................... 368 22 77 Yıldız.............................245 57 68- 245 57 69 FUAR TAKVİMİ - BURSA BURTARIM 2013 Bursa 11. Uluslararası Tarım, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı 01-05 Ekim 2013 BURSA 6. ULUSLARARASI HAYVANCILIK VE EKİPMANLARI FUARI Hayvancılık, Ekipmanları 02-05 Ekim 2013 BURSA OTOSHOW FUARI 2013 Bursa 8. Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı 05-10 Kasım 2013 BELEX 2013 Bursa 11. Uluslararası Elektrik, Elektronik, Otomasyon, Aydınlatma ve İletişim Fuarı 05-08 Aralık 2013 BORUTEK 2013 Boru ve Boru İşleme Teknolojileri Fuarı 05-08 Aralık 2013 YURT İÇİ FUAR TAKVİMİ TURKEYBUILD İZMİR 2013 19. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı 03-06 Ekim 2013 / İzmir IFC ARKIMEET Yapı Malzemeleri Fuarı 09-10 Ekim 2013 / Haliç Kongre Merkezi-İstanbul ULUSLARARASI YAPEX 2013 Uluslararası Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, Yapı Yenileme ve Restorasyon Fuarı 31 Ekim-03 Kasım 2013 BASINDA İMO 56 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59 BASINDA İMO SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 57