5341 KB - [ BURSA ] TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

Transkript

5341 KB - [ BURSA ] TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İÇİNDEKİLER
05
06
12
Yönetimden
Mihraplı’yı bekleyen trafik karmaşası
Başkan’dan ‘KAOS’ uyarısı
14
17
18
20
22
24
24
26
28
30
32
36
39
40
42
43
46
48
56
Prof. Dr. Recep İleri: Hayallerimiz var ama hayalci değiliz
Görüşler Serbest Kürsü’de dile getirildi
T1 Tramvay Hattı’ndaki yanlışlara dikkat çekildi
Ölümün kolay ülkesi olmaya devam edecek miyiz?
İhsan Akar: Yeni varlık barışı kanunu uygulaması
Su Sempozyumu’nda önemli mesajlar
İMO, üniversitelilerle iftarda buluştu
Bitmeyen yol Mezitler’de Çin Seddi gibi duvarlar
Bursa’dan yakılan ateş inşaat dünyasına örnek oldu
Kentsel dönüşüm Bursa’da karmaşa haline geldi
Mühendisler, dünyanın 4. büyük asma köprü inşaatını gezdi
Notaların büyüsüyle gönüllere giriyorlar
Mühendis ve mimarlardan Türk sanat müziği ziyafeti
Erol Kılıkçıer: Yapı denetim firmalarına yönelik uygulamalar
Yalova ve Kütahya temsilciliklerinde iftar programları
Mühendisler, İstanbul Yapı Fuarı’na çıkarma yaptı
Mühendisler, Abant ve Cennet Gölü gezerek moral depoladı
Karadeniz’in eşsiz doğasına hayran kaldılar
Basında İMO
TMMOB
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ
ODASI BURSA ŞUBESİ
Sayı: 59
Temmuz-Ağustos-Eylül
İMO Bursa Şubesi Adına İmtiyaz Sahibi:
Necati ŞAHİN
Yazı İşleri Müdürü:
Fatih CANBAZOĞLU
Yayın Kurulu:
Sezai ÖZOKUTANOĞLU
Fatih CANBAZOĞLU
M.Burak İMREKOĞLU
Melike EKMEKÇİ
Ayşe Asena DİŞBUDAK
Yayına Hazırlayan:
Beşevler, Eğitimciler Cd. Leylak Sk. Ahmet
Osmanbey Apt. No: 20 D:4 Nilüfer/BURSA
Tel: 0224 451 66 67 Faks: 0224 451 70 71
www.yazievi.com.tr
Yayın Yönetmeni
Elif SEZGİN
Editör
Erdal ŞEN
Haber
Ramazan GÜLTAŞ
Sadun YALÇIN
Reklam Koordinatörü
Seher BİÇER
Baskı: 30 Eylül 2013
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mh. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11 A/41
Yenibosna- Bahçelievler/İSTANBUL TEL: (212) 454 30 00
İMO BURSA ŞUBESİ
Odunluk Mah. Akademi Cd.
BAOB Yerleşkesi No:8/A-1 Nilüfer / BURSA
Tel: 0224 452 94 00 GSM: 0530 408 37 48
web: www.imobursa.org
e-posta: [email protected]
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 03
YÖNETİMDEN
Saygıdeğer meslektaşlarımız;
İMO Bursa Bülten’in 59.sayısıyla
yeniden beraberiz. Sizlere yine ilgiyle
okuyacağınız bir bülten hazırlamaya
çalıştık.
Bu sayımızın dosya konusunu, odamızın da bulunduğu Odunluk Mahallesi
civarındaki hızlı yapılaşma ve beraberinde getireceği ulaşım sorunları olarak
belirledik. Hazırladığımız dosyada
konuyla ilgili uzman görüşlerine yer vererek bölgede birbiri ardına açılan otel
ve işyerlerinin bölge ulaşımına nasıl bir
etkide bulunacağını irdelemeye çalıştık.
Geride bıraktığımız süreç, İnşaat
mühendisliği açısından çok önemli
kararların verildiği bir süreç oldu. TİP
İmar yönetmeliğinde yapılan değişiklik
ve özellikle yapı denetim firmalarıyla
ilgili alınan kararlar, meslektaşlarımızı olumsuz yönde etkiledi. TİP İmar
Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ilgili Ankara’da Bakanlık nezdinde yürüttüğümüz temaslarla ve Bursa’da 10 adet
yapı denetim firmasının kapatılması
konusunda başta iktidar partisi olmak
üzere parti il başkanlarıyla görüşerek
düşüncelerimizi aktarmaya çalıştık.
Bursamızın uzun süredir gündeminde olan ve bizlerin de üzerinde
hassasiyetle durduğumuz bir başka
önemli konu ise kentsel dönüşüm
konusuydu. İMO Bursa Şubesi olarak
kentsel dönüşüm konusunda görüşlerimizi her platformda belirtmeye çalıştık.
25. Uluslararası Yapı Yaşam Fuarı ve
Kongresi’nde söz alarak kentsel dönüşümün nasıl olması gerektiği hususun-
da düşüncelerimizi aktardık.
Konuyla ilgili Şehir Plancıları Odası
Bursa Şubesi ile “Bursa’da Kentsel Dönüşüm Karmaşası” adı altında ortak bir
basın toplantısı düzenleyerek özellikle
Yıldırım ilçesinde hayata geçirilmeye
çalışılan kentsel dönüşüm projesinin
yanlışlarını kamuoyuyla paylaştık.
Bursamız için bir diğer önemli konu
olan ulaşım konusu da geride bıraktığımız dönemde mercek altına aldığımız
bir başka önemli konuydu. Özellikle
T1 Tramvay hattının hizmete girecek
olması ile ilgili çekincelerimizi paylaştığımız basın toplantımız, Bursa’da geniş
yankı uyandırdı.
Ayrıca Ankara yolu Mezitler mevkiinde yıllardır süren ancak bir türlü
bitirilemeyen yol genişletme çalışmaları
da üzerine eğildiğimiz ulaşım konularından biriydi. Bölgedeki çalışmaları
yerinde izleyerek yapılan yanlışları bir
basın açıklamasıyla Bursalılarla paylaştık.
17 Ağustos’u yine unutmadık. Marmara Depremi’nin 14. yıldönümünde
bu kez depremin yıkıcı etkisini göstermek ve alınması gereken önlemleri anlatmak için 17 Ağustos fotoğraf sergisini
açtık ve deprem konusunda yapılması
gerekenleri bir basın açıklamasıyla
kamuoyuna sunduk.
Geride bıraktığımız dönemde mesleki
geziler de gerçekleştirdik. Asrın projesi olarak nitelendirilen Marmaray’ın
ardından İstanul İzmir otoyolunun en
önemli ayağı olan İzmit Körfez Geçişi
Asma Köprü inşaatını da gezerek dün-
yanın sayılı asma köprü inşaatlarından
birini yerinde görme fırsatı bulduk.
Ayrıca her yıl olduğu gibi bu yıl da
İstanbul Yapı Fuarı’na düzenlediğimiz
gezi ile üyelerimizi sektörümüzdeki son
yeniliklerle buluşturduk.
Üyelerimizin mesleki gelişimlerine
katkı sağlamak için alanında uzman
isimlerle seminer ve kurslara bu dönemde de devam ettik. Sizlerin ilgisi
ve desteği ile seminer ve kurslarımız
önümüzdeki dönemde de tüm hızıyla
sürecek.
Bunun yanısıra sosyal etkinliklerimizin de yoğun olduğu bir dönemi
geride bıraktık. Artık geleneksel hale
gelen TSM koromuzun galasını, yoğun
bir seyirci katılımıyla Tayyare Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirdik. Abant
Safranbolu ile Batum ve Karadeniz
gezileriyle ise yoğun iş tempomuzdan
biraz olsun sıyrılma fırsatı bulduk.
Sonuç olarak sizlere Bursamızı ve
mesleğimizi ilgilendiren pek çok konuda görüşlerimizin, etkinliklerimizin ve
çalışmalarımızın yer aldığı dopdolu bir
bülten sunmaya çalıştık.
Tüm bu çalışmalarımıza destek veren
ve etkinliklerimize iştirak eden siz
değerli üyelerimiz, ilan verenlerimiz
ve emeklerimizin sizlerle buluşmasını
sağlayan tüm basın mensubu arkadaşlarımıza gösterdikleri ilgi ve verdikleri
destek için şükranlarımızı sunuyoruz.
Saygılarımızla...
İMO Bursa Şubesi
Yönetim Kurulu
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 05
DOSYA
Mihraplı’yı bekleyen
trafik karmaşası
Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti Bursa bir yandan tarihi dokusunu korurken, diğer
yandan da modern çağa ayak uyduruyor. Mihraplı bölgesinde birbiri ardına yükselen lüks konut
ve ofis projeleriyle, beş yıldızlı otel yatırımları bölgenin siluetini yeniden belirliyor.
N
ilüfer Deresi’nden, Beşevler girişine kadar uzanan Bursa-İzmir
Otoyolu’nun hemen üzerindeki
Mihraplı bölgesinde 15’e yakın konut,
otel ve iş merkezlerinin yer aldığı projeler hızla yükseliyor. Bu projelerin bitmesiyle bölgeye neredeyse 10 bini aşan bir
nüfus yoğunluğu daha eklenecek. Carrefour Alışveriş Merkezi’nin de bölgenin
göbeğinde yer alması ve önümüzdeki yıl
06 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
tamamlanması planlanan Timsah Arena
Stadyumu’nun Nilüfer Deresi’nin hemen
yanı başında yükseldiği düşünüldüğünde akla gelen ilk soru ilerleyen günlerde
‘Bursa’nın Manhattan’ı olarak da ifade
edilen Mihraplı’daki trafiğin durumu ne
olacak?’
DOSYA
Nilüfer… Bursa’nın en çok gelişen ve
gayrimenkul yatırımlarının en yoğun
olduğu ilçesi. Nilüfer’de de en fazla
gelişen bölgelerden birisi şüphesiz
Mihraplı. Konut, rezidans, otel ve ticaret merkezleri yatırımlarının ilk adresi
olan ve kentin yeni iş ve yaşam merkezi
olmaya çoktan aday gösterilen Mihraplı
bölgesinde, bugün onlarca vinç birbiri
ardına yükselen projelerde harıl harıl
çalışıyor. İstanbul’daki büyük inşaat
şirketleri ve yatırımcıların da göz ardı
edemediği bölgedeki pek çok proje
neredeyse tamamlanma aşamasında. Bu
gelişim çevresindeki ekonomik gidişatı,
toplumsal yapıyı, mevcut arsaların durumunu ve kentin yaşantısını da yeniden
belirleyecek gibi duruyor. Ancak önemli
bir sorunun varlığı da ortada duruyor.
O da; birbiri ardına yükselen projeler ve
artan nüfus yoğunluğuna karşı, bölgenin
hemen dibindeki Bursa-İzmir Yolu ve
Mihraplı Caddesi’nde ilerleyen günlerde
daha da yoğun hissedilecek ilave trafik
yükü.
Uzmanlar; Nilüfer Çayı ile Lefkoşe
Caddesi arasındaki bu alanın, lüks
konut projelerinin yanı sıra gelişiminin
ticaret aksı yönünde seyredeceğini de
öngörüyor. Alışveriş ve ticaret merkezleri ile otel yatırımlarının bölgede
yoğunlaşmasının, ileride oluşacak ticaret
alanı açığında öncelikli adresin bu bölge
olacağının en net göstergesi olarak ifade
ediliyor.
Sabah ve akşam saatlerinde aşırı bir
yoğunluğa sahne olan Bursa-İzmir Yolu
ve Mihraplı Caddesi’ndeki trafiğin,
devam eden yatırımların tamamlanmasının ardından bölgeye eklenecek yeni
nüfusla birlikte nasıl bir hal alacağı ise
şimdiden merak konusu. Bölgede yaşayan ve trafik yoğunluğundan dert yanan
vatandaşların en büyük kaygısı ise; önümüzdeki yıl tamamlanması planlanan
Timsah Arena Stadyumu’nun özellikle
maç günleri trafiği nasıl etkileyeceği.
Bu bölgedeki trafiğin ilerleyen dönemlerde doğrudan etkileyeceği noktalardan İzmir-Mudanya yol ayrımında
hâlihazırdaki trafik yoğunluğu, 2010
rakamlarına göre 9840 araç/saat,
Lefkoşe Caddesi’ndeki Orhaneli Kavşağı
kesişiminde ise 6500 araç/saat olarak
göze çarpıyor.
Bölgedeki Projeler
Harmony Towers
323 konut, 30 Ticari ünite, Tahmini
nüfus: 1200, Proje Bitiş Tarihi: 2013 sonu
15300 Misia
160 konut, 9 Ticari Ünite, Tahmini
Nüfus: 450, Proje Bitiş Tarihi: 2013 Eylül
Arslanlar Plaza
90 ofis, 16 mağaza, Tahmini Nüfus:600,
Proje Bitiş Tarihi: Aralık 2013
Crowne Plaza Otel
216 oda, Tahmini Nüfus:1750, Proje Bitiş
Tarihi: Haziran 2012
Sheraton Otel
304 oda, Tahmini Nüfusu: 2000,
Mart 2013
Gold Otel
119 oda, Tahmini Nüfus:1000, Proje Bitiş
Tarihi: Mayıs 2012
Green White Plaza
22 ofis, 2 dükkan, Tahmini Nüfus:300,
Proje Bitiş Tarihi: Mayıs 2013
Kumova Plaza
48 ofis, 4 ticari ünite, Tahmini
Nüfus:100, Proje Bitiş Tarihi: Aralık 2008
Zeno Business Center
100 ofis, 10 mağaza, Tahmini
Nüfus:600, Proje Bitiş Tarihi: Temmuz
2011
Çelebiler Zorlu Plaza
80 ofis, Tahmini Nüfus:500, Proje Bitiş
Tarihi: Ağustos 2013
Mihraplı Plaza
40 ofis, 2 mağaza, Tahmini Nüfus:800,
Proje Bitiş Tarihi: Tamamlandı
Şentürkler Plaza
60 ofis, 9 mağaza, Tahmini Nüfus:600,
Proje Bitiş Tarihi: Tamamlandı
Origami Ofis
26 ofis, 10 mağaza, Tahmini Nüfus:500,
Proje Bitiş Tarihi: Tamamlandı
Timsah Arena
Kapasite 45.000, Proje Bitiş Tarihi:
2014 Mart
Carrefour
Aylık ziyaretçi sayısı 870.000
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 07
DOSYA
Mihraplı bölgesindeki Nilüfer’in geleceğini şekillendirecek olan yatırımlara ve bu yatırımların önümüzde günlerde bölgeye getireceği
olası trafik yüküne dikkat çekmek isteyen İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, bu süreçte başta Büyükşehir Belediyesi ve
Nilüfer Belediyesi’ne tespit ve önerileriyle katkıda bulundu. Yapılan yorumlar dikkat edilmesi gereken çok önemli mesajlarla dolu…
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin:
MİHRAPLI İÇİN YENİ BİR ULAŞIM PLANLAMASI ŞART!
B
ursa’mızda, özellikle Mihraplı
bölgesinde de gördüğümüz gibi
altyapı, ulaşım, sosyal donatı alanlarında şehircilik planlama kriterleri dikkate
alınmadan üst yapılar
yapılmakta ve ciddi planlama hataları yaşanmaktadır. Stadyumun bu bölgeye
yapılması, sonradan ani
ve günü birlik kararla
alınmıştır. Günün birinde
yapılan bir köprülü kavşağa ulaşım planlamasında
olmadığı gerekçesi ile karşı
çıkan teknik kadroya, başkanımızın
yaklaşımı “önce yapalım daha sonra
planlara işlersiniz” tarzında olmuştur.
Mihraplı bölgesinde yapılan plan değişikliklerinde, stadyumun bu bölgeye
yapılmasında ulaşım planlaması asla
göz önünde bulundurulmamıştır. Ciddi
yoğunluğun yaşanacağı bu bölgemizin,
toplu ulaşım acısından ulaşılamaz bir
bölge olduğunu gözlemlemekteyiz.
Ciddi bir çekim merkezi
halline gelen Mihraplı bölgesinin raylı sistem istasyonu
dahi düşünülememiş olması,
kent planlaması ile ulaşım
planlamasının ne kadar kopuk
olduğunu da gözler önüne
sermektedir.
Mihraplı bölgesinin ulaşım planlaması, kent ulaşım
planlaması bütünlüğünde yeniden ele
alınmalıdır. Bursa hafif raylı sistem
(BHRS) ile entegrasyonu sağlanarak,
bu bölgeye mutlaka BHRS istasyonu
kurulmalıdır. Bu istasyon yapılıncaya
kadar da Acemler BHRS istasyonu ile
Mihraplı arasında ücretsiz mikrobüs
tarzında araçlarla ring seferleri düzenlenmelidir. Yeni stadyum ile BHRS
istasyonu arasında toplu tasıma türleri
ile bağlantı sağlanmalıdır. El yordamı
ile yapılan ulaşım ve alt yapı işlerini,
bari Mihraplı bölgesi için bilimsel
temellere oturtalım. Planlama üzerinde azıcık kafa yoralım. Asıl başarı alt
yapıda saklıdır. Sadece birileri görsün
diye üst yapıda takılıp kalmayalım.
Yoksa tarih ve gelecek nesiller bizleri
affetmez, hayırla yad etmez.
İMO Bursa Şubesi yönetimi olarak
bu hususlara dikkat çekmek ve gerekli
katkıları sağlamak adına bu projelerin
bir an önce kent gündemine getirilmesi, Mihraplı bölgesi ile ilgili yeni bir ulaşım planlaması yapılması gerektiğini
düşünmekteyiz…
Bursa Ulaşım Ana Planı danışmanlarından İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu:
YOĞUNLUK ARTIŞI İZMİR YOLU’NU ZORLAYACAKTIR
B
ursa Büyükşehir Belediyesi Alman
Dr. Brenner şirketine Ulaştırma
Ana Planı (BUAP) yaptırmaktadır. Bu
plan 2030 yılı için öngörülerde bulunmaktadır.
UAP yapıldıktan sonra
özellikle imar kararlarında
değişiklik yaparak, kentin
bir bölgesinde yoğunluk
artırılırsa, UAP’ta da güncelleme yapılmalı, kullanılan modelle, bu artışın
neden olacağı yeni yolcu,
dolayısıyla yeni trafik yükleri tahmin
edilerek, bu değişiklik nedeniyle ortaya
çıkacak ulaşım alt yapısı gereksinimi
belirlenmeli ve kentin ulaşım ağına bu
alt yapıda yeni imar kararı gereği yapı-
08 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
lan yoğunluk, artıran yapılardan önce
en azından birlikte yapılmalıdır. Bu
biçimiyle ancak UAP planı anlamlı ve
gereksinmeye göre güncelleşmiş olur. Yapılmadığında ise
bölgenin ulaşım ve dolayısıyla
trafik sorunları çözümsüz olur.
Bursa’da da yeni yoğunluk
getirildiği belirtilen Mihraplı
bölgesinde ulaşım alt yapısında bir geliştirme yapıldığından söz edilmemektedir.
Yeni stadyuma erişim için
yeterli yol olduğundan söz etmek olası
değildir. Buna ek olarak on binlerce
insanın yaşayacağı bu bölgenin BUAP
çerçevesinde incelenmesi, gelecek yeni
yüklerin modelde kullanılarak, modelin
vereceği sonuçlara göre bölgenin ulaşım alt yapısı geliştirilmesi gereklidir.
Bununla birlikte, bölgenin alt yapı
geliştirilmiş olsa bile, kent merkezi ve
kentin diğer bölgeleri ile bağlantısının
sağlanması için iki olanak bulunduğu
görülmektedir. Bunlardan Orhaneli
Yolu’nun kapasitesinde yüklü olmadığı,
yeni yaratılan yükü taşıyabileceği söylenebilir. Ancak bu durumu, belirtildiği
gibi modelde denenmesi ve gösterilmesi
gereklidir. Diğer taraftan bu bölgeden
kaynaklanacak trafiğin İzmir Yolu’na
yönelmemesini beklemek olası değildir.
İzmir Yolu’na bugün bile kapasitesinden fazla trafik talebi olduğu açıktır.
Bu yoğunluk artışının, bu yolu daha da
yükleyeceği açıktır.
DOSYA
Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Uyanık:
MİHRAPLI’NIN BEKLENEN VE İSTENEN DÖNÜŞÜM SÜRECİ
B
ugün Mihraplı bölgesinde; Yeni
stadyum alanı için, yine kente
yakın, ulaşım bağlantıları kuvvetli,
aynı zamanda kamulaştırma ve altyapı maliyetleri
daha düşük olacak Acemler Kavşağı’nın güneyindeki yeşil alan seçmiştir.
Bununla birlikte bölgedeki BOİ arazisi yapılan
plan değişikliği ile önce
özel proje alanı olarak
belirlenmiş ise de daha
sonra turizm tesis alanı olarak planlara işlenmiştir. Turizm tesis alanı adı
altında bu bölgeye de öncelikle otel
yapılması beklenecektir. Stadyum
alanının batısında yer alan Bursaray
teknik altyapı alanı da günümüzde
olmasa bile ileride dönüşmesi beklenen bölgelerden biridir. Mihraplı
Parkı ve onun uzantısı olan Nilüfer
Deresi yakasının plan değişikliği ile
park alanından rekreasyon alanına
çevrildiği görülmüştür.
Bu gelişmelerin yanında
Mihraplı bölgesinin, dönüşüm sürecinin öncelikle
bütüncül bir çözüm önerisiyle değil, noktasal olarak, çok
fazla plan değişikliği kararı
ile gerçekleştiği söylenebilir. Bölgenin cazip hale
gelmesiyle yatırımların bu
yöne kayması sonucu plan değişikliği
sayılarında son yıllarda artış olmuştur. Ancak bu plan değişikliklerinin
fazla olması kentin nefes alacağı
alan olarak bırakılan bu bölgedeki
yeşil alanların günden güne azalarak
ticaret ve alışveriş merkezleri, oteller,
lüks konut bölgelerine dönüşmesi
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç olarak; Mihraplı bölgesinin
kentin birçok açıdan gelişen yeni
yüzü olduğu, lüks yapılardan, iş ve
alışveriş merkezlerinden, kentin tüm
ihtiyacını karşılayacak park alanı,
stadyum, otel alanlarından oluşacağı
görülmektedir. Aynı zamanda bu
bölgenin rantının daha da artması ve
kentin peyzajı açısından da zengin,
modern kent görünümüne sahip bir
bölge olacağı bir plancı gözüyle görülmekte ve beklenmektedir. Her ne
kadar bu bölgedeki yeşil alan miktarı
azalmış olsa da modernizm ile benimsenen kimlik sahibi kent anlayışının
bu yatırımlarla bu bölgede ortaya
çıkacağı çok açıktır.
İMO Bursa Şubesi Ulaşım Komitesi adına Başkan Müjgan Elmas:
TRAFİK YOĞUNLUĞU KAPASİTENİN ÜZERİNE ÇIKACAK
B
ursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, Alman Dr. Brenner firmasına yaptırılan Bursa Ulaşım
Ana Planı (BUAP) verilerine göre; 2010 yılında
1milyon 905 bin 536 kişi
olan Bursa Büyükşehir
mücavir alan nüfusunun,
2030 yılında 3 milyon 56
bin 911 kişiye ulaşması
bekleniyor. 2010 yılında
1000 kişiye düşen binek
otomobil sayısı 112 iken,
bu rakamın 2030 yılında 140 olması
öngörülmektedir. 2010 yılında 1,43
olan hareketlilik oranının ise 2030
yılında 1,57 olması beklenmektedir.
Yine 2010 yılında 2 milyon 724 bin
916 adet yapılan günlük yolculuk
miktarının, 2030 yılında 4 milyon
10 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
799 bin 350 olması öngörülmektedir.
Yani 2010 yılına göre 2030 yılında
yolculuk miktarında yüze 76 artış
olacaktır.
Ayrıca 2010 yılında İzmirAnkara Yolu Mudanya Yolu
ayrımında yaşanan trafik
yoğunluğunun, 2030 yılı
için hiçbir şey yapılmaması
halinde kapasitenin çok
üzerinde olacağı aşikârdır.
Timsah Arena Stadyumu için
yapılması planlanan alternatif yolların oluşturulması ve BUAP
kararlarının uygulanması halinde ise
nispeten azalma olacağı, ancak 2030
yılında bu bölgedeki trafik hacminin,
kapasitenin üzerine çıkacağı görülmektedir.
Tüm bu veriler dikkate alındığında
Bursa’da stratejik planlamanın önemi ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle
imar planı kararları alınırken ve söz
konusu bölgedeki gibi yüksek katlı,
yolculuk çekim merkezi olan bölgeler
planlanırken, öncelikli olarak ulaşım
ve trafik planlamasının yapılması ve
kente getireceği etkilerinin görülmesi
ve buna göre yer seçimlerinin yapılması, arazi kullanım kararlarının
belirlenmesi gerekmektedir.
HABER
Başkan’dan ‘KAOS’ uyarısı!
İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Bursa’daki 54 yapı denetim şirketinden 10’unun
kapatılmasının sektörü kaosa sürüklediğini belirterek, konuyla alakalı hazırlanan dosyaları
iktidar ve muhalefet partilerin il başkanlarına teslim etti.
İ
nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin,
Bursa'da faaliyet gösteren 54 yapı
denetim kuruluşundan 10'unun değişik sürelerde faaliyetlerine durdurma
kararı verilmesine tepki gösterdi. Bu
durumun sektörü kaosa sürüklendiğini ifade eden Şahin, İMO Bursa Şube
yönetim kurulu üyeleri ve İMO Bursa
Yapı Denetim Komisyonu ile birlikte
siyasi parti temsilcilerin kapılarını
çaldı. İlk olarak Cumhuriyet Halk
Partisi İl Başkanı Metin Çelik'i ziyaret
eden İMO heyeti, ardından AK Parti İl
Başkanı Sedat Yalçın ve MHP İl Başkanı Hasan Toktaş'ın konuğu oldu ve
konuyla alakalı hazırlanan dosyaları
siyasi partilerin temsilcilerine sunarak,
kapatılan yapı denetim firmalarının
acilen yeniden açılmasını istedi.
CHP İl Başkanlığı ziyaretinde konuşan İl Başkanı Metin Çelik, her kurumun İMO gibi hassas olması gerektiğine dikkat çekerken, toplantıya katılan
CHP Milletvekili Sena Kaleli de "Siz,
kapatılarak cezalandırılıyorsanız, o zaman ilgili bakanlıkların da bu konuda
önemli kusuru vardır" dedi.
Yapı denetim firmalarının her açıdan çok önemli işlevleri olduğunu dile
getiren AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat
Yalçın ise Türkiye'nin denetlenmemiş
yapılardan dolayı çok büyük faturalar
ödediğini ifade ederek, konunun takipçisi olacaklarını dile getirdi.
12 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
“SEKTÖRDE
CİDDİ BİR KAOS
YAŞANIYOR”
Yapı denetim
firmalarının
kapatılmasından
ötürü; 4 milyon
metrekare inşaat
alanı, 3 bine
yakın inşaat,
yapı sahibi,
müteahhit ve
şantiye şefi ile
yapı denetim firmalarında görevli 251
teknik personel ve 43 yapı ruhsatı veren
kurumun olumsuz etkilendiğine dikkat
İMO Bursa Şube Başkanı Şahin de şunları söyledi:
“Kapatılan bu şirketlerinin açılması
için daha önce de BTSO ve Valiliğimizi
ziyaret etmiştik. Temaslarımıza CHP,
AK Parti ve MHP ile devam ediyoruz.
Yapı denetimdeki bu meselelerle, yasa
ve yönetmeliklerdeki sıkıntıların aşılması için Ankara nezdinde gerekli desteği
vermeleri için hazırladığımız dosyaları
siyasi partilere teslim ediyoruz. Umarım en kısa sürede bu mesele çözülür,
çünkü Bursa’da inşaat sektöründe ciddi
bir kaos yaşanıyor. Bu kaosun aşılması
için kapatılan yapı denetim firmalarının
acilen yeniden açılması, alınan yürütmeyi
durdurma kararlarının bir an önce Resmi
Gazete’de yayınlanması, bu arkadaşlarımızın, çalışanlarının, yapı denetim sahip-
lerinin, şantiye şefleri ve müteahhitlerin
mağdur olmaması, problemlerinin giderilmesi için bu temaslarda bulunuyoruz.”
“YAPI DENETİMLE PROJEYİ
BİRBİRİNDEN AYIRMAK GEREKİR”
Yapı denetimle alakalı kanun taslağına
da değinen Şahin, taslakta yapı denetim
şirketlerinin, müşavirlik firmasına dönüştürülmesinin hedeflendiğini vurguladı. Bu tür uygulamaların yanlış olduğunu
savunan Şahin, “Yapı denetimle projeyi
kesinlikle birbirinden ayrı tutmak gerekir. O şekilde olduğu zaman Türkiye’deki
on binlerce proje bürosunun kapanması
söz konusu olur ki bu da ikinci bir kaos
demektir. Bizler yapı denetimin bir kamu
görevi olduğunu, kamu görevi tarzında
hizmete devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Projeler de proje büroları
tarafından yapılmalıdır. Mevcut düzenin
ıslah edilerek devamından yanayız” diye
konuştu.
RÖPORTAJ
Prof. Dr. Recep İLERİ;
Hayallerimiz var
ama hayalci değiliz
Bursa Orhangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep İleri, “Biz; bilgiye dayalı, insan ve bilgi odaklı bir
üniversite olarak, öğrencilerimizin de bu ruhla yetişmesini istiyor ve bunun için çalışıyoruz” dedi.
2
011 yılında Bursa’nın ve bölgenin
ilk ve tek vakıf üniversitesi olarak
kurulan Bursa Orhangazi Üniversitesi, ikinci yılında üç fakültede 6
bölüm, bir de Yabancı Diller Yüksekokulu ile öğrenim hayatına devam ediyor.
Romanya’daki Güney Doğu Avrupa
Lumina Üniversitesi’nin ardından,
Bursa Orhangazi Üniversitesi’nin ikinci
kurucu rektörlük tecrübesi olduğunu
belirten Prof. Dr. Recep İleri, 10 yıl içinde ilk 1000, 20 yıl içinde de dünyadaki
üniversiteler arasında ilk 500’e girme
hedeflerinin olduğunu söyleyerek, “Bir
yıl içinde önemli mesafeler kat ettik.
Hayallerimiz var ama hayalci değiliz”
diye konuştu. Rektör İleri ile geleceğin
aktörleri olarak gördüğü öğrencilerini, Bursa Orhangazi Üniversitesi’ni ve
Yüksek İnşaat Mühendisi unvanından
ötürü de inşaat mühendisliğini, biraz da
kentsel dönüşümü konuştuk…
- Öncelikle sizi tanımak isteriz,
bize kendinizden bahseder misiniz?
1960 Çanakkale Biga doğumluyum. İlkokul, orta ve lise tahsilimi Biga’da gördüm. 1983 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi
İnşaat Bölümü’nü bitirdim. 1986’da da
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden İnşaat
Yüksek Mühendisi olarak mezun oldum.
1988-1992 yılları arası TÜBİTAK’tan
burslu olarak gittiğim İngiltere’de ‘Su
Yapıları, Su ve Atık Su Mühendisliği’
üzerine doktora yaptım. 1997’de doçent,
2004’te de profesör oldum. Hem inşaat
mühendisliğinde hem de çevre mühendisliğinde profesörlüğüm var.
- Bugüne kadar ne tür projelerde
yer aldınız?
Su yapılarından tutun da normal
14 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
yapılara, ulaşıma, demir yoluna, zemin
mekaniğine kadar çok farklı alanlarda
birçok ulusal ve uluslararası projelerde
gerek yönetici, gerek araştırmacı, gerekse de danışman olarak görev aldım.
- Bursa Orhangazi
Üniversitesi’nin bu yıl ikinci senesi. Çiçeği burnunda üniversitemiz
hakkında neler söylersiniz?
Bursa Orhangazi Üniversitesi 2011
yılında Bursa’nın ve bölgenin ilk ve tek
vakıf üniversitesi olarak kuruldu. Üç
fakülte, bir de yabancı diller yüksel okuluyla yola çıktık. Mühendislik Fakültemizde; benim de kadromun ve öğretim
üyeliğimin olduğu İnşaat Mühendisliği,
Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve
Makine Mühendisliği bölümleri var.
Mimarlık ve Tasarım Fakültemizde Mimarlık Bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizde de İşletme Bölümü ile
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
bölümlerimiz mevcut.
Biz, Bursa Orhangazi Üniversitesi’nin
kuruluşunda üç ana dalda büyümek
istiyoruz. Bunlar; fen bilimleri ve teknoloji, sosyal bilimler ile sağlık bilimleri.
Bundan dolayı YÖK’e müracaatlarımız
oldu ve üç yeni bölümümüzün daha
izni geldi. Önümüzdeki yıl bilgisayar
mühendisliği, iç mimarlık ve çevre
tasarımı ile İngilizce işletme bölümleri-
RÖPORTAJ
nin açılması için çalışmalarımız devam
ediyor. Yine YÖK’e sağlık konusunda iki
fakülte (Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri
Fakültesi) , bir enstütü (Sağlık Bilimleri
Enstitüsü) müracaatımız oldu, burada
da süreç ilerliyor.
- Gelecek öngörüleriniz ve hedefleriniz nelerdir?
Ana hedefimiz; 10 yıl içerisinde
toplam 7 fakülteli, 20-25 bölümlü, 3-4
enstitülü bir yapı oluşturmak. Yaklaşık
5000 öğrenci ki bunun 3500’ü lisans
öğrencisi, 1000 civarında lisansüstü,
500 civarında da uluslararası öğrenciye
sahip bir yapıyla devam etmek istiyoruz.
Geçen sene 240 öğrenci almıştık, bu
sene de 300 öğrenci kabul etik ve bunun
20’si yurtdışından gelen öğrencilerimiz olacak. İlerleyen dönemlerde belki
hukuk fakültesi ile diğer fakülteleri ve
meslek yüksek okulu da düşünebiliriz.
Bu şekilde bir yıllık, beş yıllık, on yılık
ve yirmi yıllık büyüme planımız var.
“TECRÜBE; TWİTTER, FACEBOOK YA DA
GOOGLE’DA OLMAYAN TEK ŞEYDİR”
- Bir yapı değil ama burada
öğrencilerin geleceğini inşa ediyorsunuz. Öğrencilerin harcında
nelere dikkat ediyorsunuz?
Üniversitelerin üç ana görevi vardır.
Bunlar; çağa uygun eğitim öğretim yapmak, çağa uygun araştırma geliştirme
ve inovasyonlar yapmak, bir de topluma
ait sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirmek, problemler oluşmadan veya
oluştuktan sonra bunları çözümleyici
projeler üretmek. Tüm bölümlerimizi
bu üç ana göreve hizmet edecek şekilde
oluşturuyoruz. Bugün hangi mesleği
yaparsanız yapın; iyi bir yabancı diliniz,
iyi bir mesleki bilginiz ve iyi bir iletişim beceriniz varsa dünya sizi bekliyor
demektir. Biz de bu özelliklere sahip
öğrencileri yetiştirmek için çaba gösteriyoruz.
Şunun da farkındayız; diploma proje üretmez, diploma gidip yapı, baraj
yapmaz. Tüm bunları insan üretir,
mühendis üretir. Onun için çarşamba
günleri öğleden sonra tecrübe paylaşım
seminerleri düzenliyoruz. Mesleklerinde
ileri gelenleri, öğrencilerimizle buluş-
turuyoruz. Çünkü tecrübe Twitter’da,
Facebook’ta, Google’da ya da kütüphanede hazır olmayan tek şeydir.
- İnşaat Mühendisleri Odası’yla
mesleki eğitime dönük ya da farklı
bir alanda iş birlikleriniz var mı?
Veya olacak mı?
Bugün her kurum Türkiye’ye bir katma değer katıyor ve bu kurumlar kolay
kurulmuyor. Ne mühendis odaları, ne
mimar odaları, ne diğer meslek odaları
ve ne de devlet ve vakıf üniversiteleri.
Biz şuna inanıyoruz; her biri, bir enerjidir ve bu enerjiler birbirleriyle işbirliği
yaptıkları zaman sinerjiler oluşur. Onun
için de bütün kurumlarla iş birliğini
çok önemsiyoruz. Mezunlarımız bu
kurumlarda işbirliği yapacaklar, odalara
kaydolacaklar, seminerlere katılacaklar,
görev alacaklar, iyi ilişkilerin ve işbirliklerinin gelişmesi akademisyenlerimiz ve
mezunlarımız adına son derece önemli.
Biz; bilgiye dayalı, insan ve bilgi odaklı
bir üniversite olarak, öğrencilerimizin
de bu ruhla yetişmesini istiyoruz.
KENTSEL DÖNÜŞÜM,
ŞEHİRLERİMİZE KİMLİK DE KATMALI
-Biliyorsunuz kısa zaman önce
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
Bursa’ya geldi ve kentsel dönüşümün startını buradan verdi. Ancak
bugün akademik odalarla, yerel
yönetimler bu konuda pek anlaşamıyor. Sizce Bursa’nın kentsel
dönüşümü nasıl olmalı?
Şehir kurmak bir medeniyet ölçüsüdür ve şehirler, ülkelerin geleceğinin
sigortasıdır. Bugün nüfusumuzun yüzde
76’sı şehirlerde yaşıyor. O halde şehirlerimizi güzel kurmamız lazım. Kentsel
dönüşüme bu açıdan bakmalıyız. Artık
dünyada bir akım var; ‘Şehrin içinde
yeşil alanlar değil, yeşil alanların içinde şehirler kurmak’ bu akımı göz ardı
edemeyiz.
Bursa, kentsel dönüşümün önemli bir
ayağı. Başbakan’ımızın buraya gelerek
‘Kentsel dönüşüme buradan başlayalım’
demesi bile bunu net olarak gösteriyor.
Bursa’da da 50 bin konutluk bir dönüşümden söz ediliyor ve bunun da 30
bininin Yıldırım ilçesinde olacağı ifade
ediliyor. Dönüşüm, yüzde 50’ye yakını
1. derece deprem bölgesinde yer alan
ülkemiz açısından kritik bir konu. Zira
1999 yılındaki Adapazarı-İzmit depremine baktığımızda insanların çoğunun,
yapıların yıkılmasından vefat ettiğini
görüyoruz. O halde doğru zemine,
doğru binaları, doğru mimarlık, doğru
mühendislik, doğru müteahhitlik ve
doğru çevre düzenlemeleriyle kurarak
kentlerimizi sağlıklı, depreme dayanıklı
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 15
RÖPORTAJ
ve yaşanabilir kentlere dönüştürmeliyiz.
Kentsel dönüşümü sadece bina olarak
düşünmeyelim, kentsel dönüşüm şehirlerimize kimlik de katmalı. Bu ciddiyetle
ele alırsak inanıyorum ki çok güzel ve
başarılı projeler çıkacaktır ve bu projeler diğer şehirlere de örnek olacaktır.
O yüzden kentsel dönüşüm yaparken
üniversitelerle, meslek odalarıyla, sivil
toplum örgütleriyle, kamu ve halkımız
ile ortak bir çözüm bulunmalı. Burada
rant düşünmek yerine, nasıl sağlıklı
kentler kurabiliriz, bu düşünülmelidir.
Kurumlar ve kişiler empati yapmalı,
ortak ve makul çözümler aranmalıdır.
Ama çok da aceleye getirmeden, insanların fikirlerini de dinleyerek, depreme
dayanıklı, yaşanılabilir, sağlıklı bölgeler,
sağlıklı kentler oluşturmalıyız. Hem
mevcut nesilleri hem de gelecek nesilleri
düşünerek bu işe girişmeliyiz.
merhaleler kat ettik. Hayallerimiz var
ama hayalci değiliz.
- Bugün pek çok üniversite
Bursa’da temsilcilikler açmaya
çalışıyor. Siz bu değişimi nasıl
yorumluyorsunuz?
Şehirler büyüme ve kalkınma planları
yaparken artık çok kanallı büyüme modellerini seçmelidirler. Ben Bursa için
şunu söylüyorum; “Akıllı adam yumurtalarını tek sepete koymaz.” Bursa bir
sanayi şehri, bir tarım şehri, bir sağlık
Dünyada 18 bin 500, Türkiye’de ise
175 civarında üniversite var. Biz, Bursa Orhangazi Üniversitesi’ne 10 yılda
ilk 1000’e girme, 20 yılda da ilk 500’e
girme hedefini koyduk.
- İnşaat mühendisliği, akademisyenlik ve yöneticilik vasfınıza,
idareciliğinize neler kattı?
Bugün dünyadaki kurumları yönetmede iki tane denge var; kaynaklar ve
vizyonlar. Yöneticilikte başarılı olabilmenin yolu da vizyonlarla, kaynakları
paralel götürmenin sistemlerini kurabilmekten geçiyor. Tamamen hesap kitap
işi olan mühendislik, bu dengeyi sağlıklı
bir şekilde yürütmemde bana yardımcı
oldu diye düşünüyorum.
“HAYALLERİMİZ VAR AMA
HAYALCİ DEĞİLİZ”
- Önünüzde çok önemli bir planınız var mı?
Önümüzdeki 5 yıl da üniversitemize
yeni fakülteler, yeni bölümler katmak,
kalite odaklı ve performansa dayalı,
insan ve sistem odaklı kurumsallaşmayı
hedefliyoruz. Kurumlarımızı insanlara
değil, sistemlere bağlı oluşturmanız
gelişen dünyanın su götürmez gerçeği.
Biliyorsunuz bugün kurumsallaşamayan ve üç nesil devam edemeyen aile
şirketlerinin önemli bir kısmı kapanıyor. O halde kurumsallaşmak şirketler
için olduğu kadar, biz üniversiteler için
de o derece önemli. En alttan, en üst
kademeye kadar bütün ekip kaliteye ve
bu sürece inanmalı. Bursa Orhangazi
Üniversitesi olarak bir yılda önemli
16 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
çünkü bu millet bir şeye inandığında
kesinlikle başarılı oluyor. Dünyanın
yüzlerce ülkesine Türk koleji açabiliyor,
işadamlarını göndererek fabrikalar
kurabiliyor. Bu Türk insanının, Anadolu
ruhunun başarı hikâyesidir. Fakat bir
taraftan da zor; o da ortalama eğitim
seviyemiz 75 milyonluk nüfusta sadece 6,5 yıl. Bunu 2023’lere kadar en az
11-12 yıla çıkarmamız gerekiyor. Çünkü
başarılı ülkelere baktığımız zaman bu
seviyenin ortalama 10-12 yıl olduğunu
görüyoruz. Demek ki kalkınma ekonomik gibi görünse dahi altında bir eğitim
faktörü var. Bakın bu durumu özetleyen
çok güzel bir atasözü var; “Bir yılınızı
düşünüyorsanız pirinç ekin, 10 yılınızı
düşünüyorsanız ağaç ekin, 100 yılınızı
düşünüyorsanız insan ekin.”
şehri, bir turizm şehri olduğu gibi aynı
zamanda bir eğitim şehri de olmalıdır.
Bizler de tüm kurumlarımızla, şehrimizdeki değerli üç üniversitemizle, birlikte
buna katkı sağlamaya devam ediyoruz
ve sürekli edeceğiz. Aynı zamanda teknik, sosyal ve akademik insanlar olarak
bu şehrin gelişiminde ön sıralarda yer
almak zorundayız. Onun için tüm kurumlarımızla her türlü iş birliğine Bursa
Orhangazi Üniversitesi olarak hazırız
ve bu iş birliklerinden güzel sinerjilerin
çıkacağına inanıyoruz.
- Bir söyleşide, “Türk bilim
adamları yetiştirelim ve 2023
Nobel ödülünü o alsın” gibi iddialı ama ihtiyacımız olan bir hedef
okumuştum. Sizin de böyle güzel
hedefleriniz var mı?
2023 hedeflerine ulaşmamız bir taraftan kolay, bir taraftan ise zor. Kolay;
Şu anda 5-6 tane ama niye ilk 500’lerde daha fazla üniversitemiz olmasın?
İşte bu sayıyı 25’lere 50’lere ulaştırdığımızda Nobel ödülü de hayal olmaktan
çıkacaktır. Bakın Amerika’da yapılan bir
araştırmada gelecek 100 yılda dünyaya
damga vurabilecek 100 bilim insanı
içerisinde şu anda 7 Türk var. Biz,
bu potansiyeli barındıran bir ülkenin
insanlarıyız, dolayısıyla Nobel bizim için
asla hayal değil.
- CV’nize yazmadığınız ama sizi
bugünlere getiren neler var. Öğrencilerinize neler tavsiye edersiniz?
Gençlerimizin bugün sahip olduğu
imkanları yerinde ve doğru kullanmaları
onların da başarı hikayelerini artıracaktır. Ben, öğrencilerime hep şunu
söylüyorum; “Kimse elleri ceplerinde
merdivenleri tırmanmamıştır.” Başarılı
görünen tüm insanlar bulunduğu yere
emekle ve çok çalışarak gelmişlerdir.
Artık iş arayan değil, iş kurayım, iş
geliştireyim, katma değer oluşturayım
diyenler başarıyı elde ediyor.
Orhan Efe
Nizamettin Kaya
Necati Şahin
HABER
Görüşler, Serbest Kürsü’de dile getirildi
25’nci Uluslararası Yapı Yaşam Fuarı ve Kongresi’nin son gününde kurulan Serbest Kürsü’de
kentsel dönüşüm yolculuğu ve kentin mimari görünümüyle ilgili görüşler paylaşıldı.
S
erbest Kürsü’de düşüncelerini
aktaran İMO Bursa Şube Başkanı
Necati Şahin, Bursa’nın uzun zamandır yanlış yönetildiğini belirterek,
“Bugün Botanik Park, Bursa’nın nefes
almasını sağlayan bir bölge konumundadır. Eğer şehir planlamasına önem
veren başkanlar göreve gelirse, Botanik
Park gibi örnekler artar ve Bursa nefes
alır” dedi.
Bursa’ya gelen insanların önceki
zamanlarda Ulucami’yi yakınlarına
anlattıklarını kaydeden Şahin, “Şimdi
ise insanlar Ulucami’den bahsetmiyor;
‘Doğanbey ucubelerinden söz ediyorlar.
Doğanbey sadece görüntü olarak değil,
günlük hayata etkileri açısından da
çok olumsuz bir örnek. Şu an bölgenin
yüzde 10’u bile dolu değilken, orada iki
araç yan yana geçemiyor” diye konuştu.
diler. Bu olgular bir kentin ‘yaşanabilir’
olması adına olmazsa olmazlardır”
dedi.
Belediyelerde, öncelikle anlayış
değişikliği olması gerektiğini aktaran
Nizamettin Kaya, “Yeşil alanların
korunması, yeşil alanlara ulaşım kolaylığı, kent ulaşımının rahatlığı ve
kentlerin olabildiğince yayalaştırılması,
yaşanabilir kentler için büyük önem
arz ediyor” ifadelerini kullandı. Şahin
ve Kaya’nın ardından Serbest Kürsü’ye
çıkan Yapı ve Yaşam Komitesi Başkanı
Orhan Efe de “Göreve gelecek belediye
başkanlarının artık ‘yapacağım’ mantığından çıkıp, ‘yıkacağım’ mantığında
olması gerekir. Çünkü şehirler yapı
stoku bakımında ferahlamalıdır artık.
Şehirlerin ‘yıkacağım’ diyen belediye
başkanlarına ihtiyacı var” diye konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN YAŞANABİLİR
KENTLER ÜRETMEK”
25. Yapı Yaşam Fuarı ve Kongresi’nin
‘Yaşanabilir Kentler’ konusunda önemli tespitler sunduğunun altını çizen
Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı
Nizamettin Kaya da “Kongrenin ilk
günündeki panelde konuşan Gaziantep
Büyükşehir Belediye Başkanı Asım
Güzelbey, ‘Tarihi mekân restorasyonlarının kentlere katkıları’, Çanakkale
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, ‘Yerel
Yönetime halkın katılımını, Seferihisar
Belediye Başkanı Tunç Soyer ise ‘Yavaş
şehir kavramları’ hakkında bilgiler ver-
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 17
HABER
İMO Bursa Şube Başkanı
Necati Şahin, kent merkezinde
yürütülen T1 Tramvay Hattı
çalışmalarında baştan sona önemli
yanlışlıklar yapıldığını söyledi.
T1 Tramvay Hattı’ndaki
yanlışlıklara dikkat çekildi
1
/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni
Planı ve Ulaşım Ana Planı süreci
tamamlanmadan T1 Tramvay
Hattı çalışmalarının alelacele başlatılmasının yanlışlığına vurgu yapan
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi
Başkanı Necati Şahin, “Projede teknik,
bilimsel ve planlama sıralamasına aykırı
hareket edilmiştir. T1 Tramvay Hattı
çalışmalarının her aşamasında önemli
sorunlar yaşanmaktadır. Raylar yollara
değil, yollar raylara uyarlanmıştır. Ulaşıma çözüm reçetesi olarak sunulan T1
Tramvay Hattı, yeni trafik keşmekeşleri
oluşturacaktır ” dedi.
İMO Bursa Şubesi’nin Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) Yerleşkesi’ndeki merkezinde ‘T1 Tramvay Hattı
ve Perde Arkası’ konulu bir basın toplantısı düzenleyen Oda Başkanı Necati
Şahin, projede yapılan yanlışları kamuoyu ile paylaştı.
T1 Hattı ile ilgili Büyükşehir Belediye Meclisi’nden 1/25.000, 1/5.000,
18 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
1/1.000 planlarının aynı anda çıkartılarak, planlama ilkelerine aykırı hareket
edildiğini ve T1 Tramvay Hattı planlama
sürecinin ciddi hukuki yanlışlıkları
içerdiğini kaydeden Necati Şahin, “1992
yılında yapılan ve Demiryolu, Limanlar ve Meydanları
(DLH) Genel Müdürlüğü’nce
onaylanan ‘Bursa Kent İçi ve
Yakın Çevre Ulaşım Etüdü’
projeksiyon yılı 2012’dir. Bu
etüde göre Bursa Hafif Raylı
Sistemi (BHRS) 4 aşamada 55
km olarak Bursa ulaşımının
omurgası olarak belirlenmiştir.
2012 projeksiyonunda; saatte
tek yönde yolcu talebi 16.200
olan Stadyum Caddesi - Altıparmak - Heykel - Gökdere
aşaması Bursa Hafif Raylı
Sistemin (BHRS) delme tünel
olarak yapılması planlanmıştı.
Bu etütten sonra 2010 yılında
Bursa Ulaşım Ana Planı ihale
edilmiştir. BUAP (Bursa Ulaşım
Ana Planı) bitmeden, BUAP’ın yüklenicisi Dr. Brenner firmasının, Büyükşehir Belediye’mizin, İstanbul Teknik
Üniversitesi’nde görev yapan danışman
HABER
billboard, gazete, dergi ve televizyonlara
verilen ilanlarla da bu ifadeler yüzlerce
kez tekrar edilmiştir. Yapım ihalesi ve
araç alım ihalesi Burulaş’a yaptırılmıştır. Burulaş’ın araç alımıyla ilgili yaptığı
ihale şartnamesinde dünyada benzeri
tramvay üreticilerinin ihaleye katılamayacağı tarzda maddeler eklenmiştir.
Örneğin ihaleyi kazanmış olan firmanın
özel vagon ölçüleri ihale şartnamesinde
yer almıştır” dedi.
“RAYLAR YOLLARA DEĞİL,
YOLLAR RAYLARA UYARLANMIŞTIR”
T1 Tramvay Hattı projesinin teknik
açıdan birçok sıkıntı doğuracağını da
ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
“DLH Genel Müdürlüğü tarafından
yayınlanan kent içi raylı toplu taşım
kriterlerinde tramvay sistemlerinde en
büyük boyuna eğim yüzde 6 olarak belirlenmiştir. T1 Hattı güzergâhında mevcut yol kotları ve arazi yapısından dolayı
yüzde 8,2 civarındaki eğimler bulunmaktadır. Bu durum eğimli istasyonlar
oluşmasına, işletme maliyeti ve tramvay
hızının olumsuz etkilenmesine neden
olmaktadır. Yani raylar yollara değil,
yollar raylara uyarlanmıştır. T1 Tramvay
Hattı’nın dar bir bölgeyi kapsadığı, bu
güzergâhta taşıyacağı maksimum yolcu
hocaları Prof. Dr. Haluk Gerçek ve Prof.
Dr. Ergun Gedizlioğlu’nun sözlü ve yazılı olumsuz görüşlerine rağmen, ana ulaşım aracı olmayan T1 Tramvay Hattı ile
ilgili Büyükşehir Belediye Meclisi kararı
alınmış ve yazılı olarak Dr. Brenner firmasına ulaşım planına re’sen işlenmesi
için tebliğ edilmiştir. Bu yanlışta özellikle ısrar edilmesinin manası zamanla
anlaşılmıştır” diye konuştu.
“VAGON İHALESİNE
GÖLGE DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR”
Büyükşehir Belediyesi’nin, vagon
markasının ‘İpekböceği’ olacağını resmi
olarak ilan etmesinin, gelecekte olacaklara ve ihaleyi kime vereceğini sıfır hata
ile tahmin ettiğine dikkat çeken Necati
Şahin, “Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan basın bülteninden anlaşılacağı üzere, vagon ihalesi yapılmadan
hangi marka vagon alınacağı net bir şekilde belirtilerek, ihaleye gölge düşürülmüştür. Sadece bununla da kalınmamış;
sayısının da günlük tek yönde 14 vagonla 34 bin kişi olduğu göz ardı edilmemelidir. Hâlbuki Heykel Bölgesi’nin
günlük tek yöndeki yolcu sayısı 304
bindir. Bu talebin ancak yüzde 10’u T1
ile karşılanabilecektir. Yapılan araç
ihalesinde 6 vagon alınacağından şimdilik günde 14-15 bin kişi taşınacaktır. T1
Tramvay Hattı’nın bugünkü projesiyle
eski Santral Garaj-Heykel taksi-dolmuşların dışındaki hiçbir ulaşım türünü
kaldırmaya ve Atatürk Caddesi’ni yayalaştırma konusuna olumlu hiçbir etkisi
olmayacaktır.”
“TRAMVAY KAVŞAKLARDA TRAFİK
KEŞMEKEŞİ OLUŞTURACAKTIR”
T1 Tramvay Hattı’ndan dolayı karma
trafikte güvenlik tehlikesi yaşanacağını
da dile getiren Şahin, şunları kaydetti:
“Tramvay öncelikli sinyalizasyon
sisteminden dolayı trafik akışında ve
diğer toplu taşım türlerinde ciddi yavaşlamalar söz konusu olacaktır. T1
Hattı’ndan dolayı başta Gazcılar-Cumhuriyet Caddesi-Stadyum Caddesi-Kent
Meydanı girişleri olmak üzere, kavşak
kesişmelerindeki trafik sirkülasyonunda sıkıntılar meydana gelecektir. Diğer
yandan teknik olarak yol ortasında çift
yönlü yapılması gereken tramvay hatlarının, gerek İncirli Caddesi’nde gerekse
yeni T1 Hattı’nda yolun sağından gitmesinden dolayı o güzergâhta bulunan işyerlerinde büyük sıkıntıların yaşanacağı
aşikârdır. Yol kenarından giden tramvay
hatlarında; kısa süreli parklarda, mal
sevkiyatında, çöp alımında, acil ambulans
girişlerinde ve yangınlarda büyük olumsuzluklarla karşılaşılacağı
kaçınılmazdır. Ayrıca
İncirli Caddesi’nde bir
vatandaşımızın tramvay çarpması sonucu
hayatını kaybetmesi
ve tramvayın durma
mesafesinin uzunluğu
nedeniyle, topoğrafyanın uygun olmadığı
bölgelerde ve yol
kenarlarında yapılan
tramvay hatlarında
ciddi kazaların olacağını göstermektedir. Kent içinde ölümlü
trafik kazalarının hemen hemen yaşanmadığı İncirli Caddesi’nde tramvaydan
dolayı bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesi özellikle T1 Hattı’nda da olası
kazaların habercisidir.”
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 19
HABER
Ölümün kolay ülkesi
olmaya devam edecek miyiz?
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin
14’üncü yıldönümünde uyardı; “Ölümün kolay ülkesi olmaya devam edecek miyiz?”
“KENTSEL DÖNÜŞÜM
HEDEFİNDEN ŞAŞMAMALIDIR”
Akyıldız, şöyle devam etti; “Uzun
yıllar deprem önlemleri ile ilgili herhangi bir girişimde bulunulmamış, adeta
insanlar kaderleriyle baş başa bırakılmıştı. Depreme karşı kentlerimizi,
20 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
binalarımızı hazır hale
getirmek iddiasıyla
başlatılan kentsel dönüşüm projelerinin bu
hedeften sapmaması
gerekmektedir. Kamu
binalarının akıbeti ise
belirsizliğini korumaktadır. Kamu kurumları
arasındaki iletişimsizlik, bilgi karmaşası
bizleri kaygılandırmaktadır.”
“YAPI DENETİMİNİN
ÖNEMİ GÖZARDI EDİLEMEZ”
Konuşmasında yapı denetiminin;
güvenli, sağlıklı, yaşanabilir bir yapı
üretiminin olmazsa olmazı olduğuna
da vurgu yapan Basri Akyıldız, “Denetim eksikliğinin veya
sistemdeki zafiyetin
doğurduğu sonuçlar
kamuoyunun malumudur. Meslek odaları
toplumsal sorumluluğu
gereği, mesleki uygulamaların niteliğini
yükseltmek amacıyla
üyelerinin sicilini
tutmakta, üyeler tarafından gerçekleştirilen
mesleki faaliyetleri
kayıt altında bulundurmaktadır. Bir mühendisin iş yapabilme
kapasitesini gözetmekte, yapı üretim sürecinin kanayan yarası
olarak kabul edilen ‘imzacılığın’ önüne
geçmeye, üyelerinin ayıplı, kusurlu iş
yapmasını önlemeye, sahte mühendisliğin önü alınmaya çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
Akyıldız konuşmasını şöyle tamamladı: “Afet riski altındaki alanların
Basri Akyıldız
1
7 Ağustos 1999 Depremi’nin 14’üncü
yıldönümünde İMO Bursa Şubesi
tarafından ‘Depreme Duyarlılık
Sergisi’ düzenlendi. Serginin açılış
konuşmasını yapan İMO Bursa Şube
Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Basri
Akyıldız, “17 Ağustos 1999 Depremi’nin
yıldönümünde, ‘ölümün kolay ülkesi’
olmaktan hızla uzaklaşılıp, yaşamın ve
insan hayatının savunulduğu bir ülke
yaratılması kaçınılmazdır” dedi.
Türkiye’nin; dünyanın önemli deprem
kuşakları üzerinde bulunduğunu, nüfusu bir milyonun üzerindeki 11 büyük
kent ile ülke nüfusunun yüzde 70’inin ve
büyük sanayi tesislerinin yüzde 75’inin
birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde olduğuna dikkat çeken Akyıldız,
“Ülkemizde yaklaşık 20 milyon yapı
bulunmaktadır, ancak bu yapı stokunun
ayrıntılı bir envanteri çıkarılmadığı için
depremde bir bütün
olarak nasıl bir davranış sergileyeceği
bilinmemektedir. Bilinen, mevcut binaların
yüzde 67’sinin ruhsatsız, yüzde 60’ının
20 yaşından büyük ve
yüzde 40’ının oturulmaz durumda olduğudur. Yapıların analiz
sonuçlarına göre
yenilenmesi ve güçlendirilmesi kaçınılmazdır” diye konuştu.
dönüşümü ile ilgili yasayı inşaat mühendisleri olarak önemsemekteyiz. Bu
yasanın kimyasını bozmadan, yasanın
boşluklarını kullanarak yeni boş alanları
imara açmak yerine, mevcut ve güvensiz
yapıların yenilenmesi ve bir bölge değil,
kentin tamamında yenileme hareketinin
başlatılması yerel yönetimlerin hedefi
ve kentsel dönüşüm projelerinin asıl
amacı mevcut yapı stokunu iyileştirmek
olmalıdır.
Van depremi, 17 Ağustos’tan ders
alınmadığını göstermiştir. 1900’lü yılların başından bugüne depremlerde yüz
bin insanımız hayatını kaybetmiş, 600
bin binamız yıkılmış, 100 milyar dolar
maddi kaybımız olmuştur.
İnşaat Mühendisleri Odası, tasarımdan uygulamaya kadar yapı üretim
sürecinin ve sürecin tüm unsurlarının
denetlenmesi gerektiğini savunmaktadır. Mevzuat değişiklikleri sonucunda
sahte veya ‘imzacı’ mühendisler çoğalacak, süreç denetimsizliğe mahkûm
edilecektir. Kamu binalarının; yurtların,
okulların, kreşlerin durumu mercek
altına alınmalıdır.
İnşaat mühendisleri olarak, ülkemizi
‘ölümün kolay ülkesi’ olmaktan hızla
uzaklaştırıp, güvenli yaşamın olduğu bir
ülke haline getirmeliyiz.”
YAZAR
Yeni varlık barışı kanunu uygulaması
kellefleri açısından af yasası niteliği de
taşımakta olup, kanundan yararlanacak
olanların bildirim ve beyan süresi ise
31.10.2013 tarihine kadar uzatılmıştır.
Yazımızın ilerleyen bölümlerinde konu
ile ilgili yapılan düzenlemelere kısaca
yer verilecektir.
İHSAN AKAR
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
I- GİRİŞ:
Bazı varlıkların ekonomiye kazandırılması ve işletmelerin sermayelerini
güçlendirme amacını güden, kamuoyunda ‘Varlık Barışı’ diye bilinen ilk
yasal düzenleme 2008 yılında 5811
sayılı Kanun ile yapılmıştı. Bu kez 6486
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un
13. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’na
eklenen geçici 85. madde ile ‘İkinci
Varlık Barışı’ olarak adlandırılan kanun
29.05.2013 tarih ve 28661 sayılı Resmi
Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 85.
maddesinde yer alan düzenlemeye
yönelik usul ve esaslar ise 11.06.2013
tarih ve 28674 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 1 Seri No.lu ‘Yurt Dışındaki
Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliği’ ile açıklanmıştır. Yapılan düzenleme ile vergi
mükellefi olsun-olmasın bütün gerçek
ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan
varlıklarını Türkiye’ye getirmeleri
halinde, bu varlıklar nedeniyle vergi
tarhiyatı yapılmayacağı ve yurt dışından getirilen varlıklar ile yurt dışından
elde edilen bazı kazançlara istisna
düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu
düzenleme gelir/kurumlar vergisi mü-
22 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
II- KANUN’UN AMACI VE KONUSU:
Varlık Barışı düzenlemesi; yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul
kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’ye getirilerek ekonomiye
kazandırılması ve taşınmazların kayda
alınması ile işletmelerin öz kaynakları
içinde yer almayan bu türden varlıkların
sermaye olarak konulmak suretiyle işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesini amaçlanmaktadır. Gelir Vergisi
Kanunu’na eklenen geçici 85. maddeyle;
- 15.04.2013 tarihi itibarıyla gerçek
veya tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt
dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
araçları ile taşınmazların bildirim veya
beyan usulleri ile
-Bazı yurt dışı kazançların gelir veya
kurumlar vergisinden istisna edilmesi
konuları düzenlenmiştir.
III- KANUN KAPSAMINA
GİREN VARLIKLAR İLE VERGİ
İSTİSNASINDAN YARARLANMA ŞARTLARI:
a- Kanun kapsamına giren varlıklar
Kanun kapsamına 15.04.2013 tarihi
itibarıyla gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt dışında bulunan para,
döviz, altın, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar girmektedir.
b- Varlıkların Türkiye’ye getirilme şartları
Kanun kapsamında bulunan varlıklar 15.04.2013 tarihi itibariyle, yurt
dışında sahip olunduğunun ilgili devlet
tarafından veya devlet güvencesinde
tutulan kayıt ve sicil ile kanaat verici
belgelerle ispat edilmelidir.
Beyan edilen veya bildirilen varlıkların;
- 15.04.2013 tarihi itibarıyla yurt dışında bulunduğunun,
- Gerçek veya tüzel kişilerce sahip
olunduğunun tevsik edilmesi kaydıyla
taşınmazlar dışındaki varlıkların, beyan
veya bildirim tarihini takip eden ay
sonuna kadar Türkiye’ye getirilmesi ya
da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, gerçek veya tüzel kişilerce madde kapsamında beyan edilen
varlıklara ilişkin kanaat verici belgelerin
gerektiğinde vergi incelemesine yetkili
olanlara ibraz edilmek üzere zamanaşımı süresince saklanması gerekmektedir.
c- Yurt dışında sahip olunan varlıklara ilişkin bildirim veya beyan
Gerçek veya tüzel kişilerce 15.04.2013
tarihi itibarıyla yurt dışında sahip
olunan ve kapsama giren varlıkların,
maddenin yürürlüğe girdiği 29.05.2013
tarihinden itibaren 31.10.2013 tarihi
akşamına kadar Türk Lirası cinsinden
rayiç bedelleriyle; bankalara bildirilebilecek veya Gelir veya Kurumlar Vergisi
yönünden bağlı olunan vergi dairelerine
beyan edilmesi gerekmektedir. Menkul
kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara da bildirilmesi
mümkündür. Gerçek veya tüzel kişilerce
yapılacak bu bildirimlerin yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilmesi mümkündür.
Gerçek ve tüzel kişilerinin maddenin
yürürlüğe girdiği 29.05.2013 tarihinden
31.10.2013 tarihine kadar bildirim veya
beyanda bulunmaları mümkün olup, tek
bir bildirim veya beyan verilmesi esastır.
Ancak, maddenin uygulamasında bildirim veya beyanın yapıldığı her ay farklı
bir vergilendirme dönemi olarak kabul
edildiğinden, birden fazla bildirim veya
beyanda bulunulması da mümkündür.
d-Yurt dışında sahip olunan varlıklara ilişkin verginin ödenmesi
Mükellefler tarafından 15.04.2013
tarihi itibarıyla sahip olunan ve
yurt dışında bulunan varlıklar, Türk
Lirası cinsinden rayiç bedelleriyle
vergi dairelerine, bankalara ve aracı
kurumlara beyan edilen varlıkların
değerleri üzerinden, % 2 oranında tarh
edilen vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı
izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.
YAZAR
Türkiye’de ikametgâhı bulunmayanların
yurt dışında bulunan varlıklarına ilişkin olarak belirlenmiş vergi dairelerine
beyanda bulunmaları ve tahakkuk eden
vergileri ödemeleri mümkündür.
e- Şirketlerin kanuni temsilcileri/vekilleri, ortaklar adına görünen varlıkların durumu
Şirketlerin; kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları
adına madde kapsamına giren varlıkları
15.04.2013 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden tasarruf etmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla
sahip oldukları ve yurt dışında bulunan
varlıklarının, şirket adına bildirim veya
beyana konu edilerek Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı
kurumlarda açılacak bir hesaba transfer
edilmesi halinde, bu varlıklara ilişkin
olarak şirketin madde hükümlerinden
yararlanabilmesi mümkündür.
f-Bildirilen veya beyan edilen varlıkların yasal defter kayıtlarına intikal ettirilmesi
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar, banka veya aracı kurumlara
bildirildiği ya da vergi dairelerine
beyan edildiği tarih itibarıyla belirlenen TL karşılığı rayiç bedelleriyle,
döviz ve döviz cinsinden varlıklar da
döviz alış kuru ile bildirim ve beyan
tarihini takip eden ay sonuna kadar
yasal defterlere kaydedilecektir.
Yurt dışında bulunan söz konusu
varlıkların şirket adına beyan edilmesi durumunda ilgili şirket; gerçek
kişiler adına beyan edilmesi halinde ise
bu gerçek kişilerin kendileri, maddenin
sağladığı avantajlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirim veya beyana konu edilen varlıkların anılan şirketin
yasal kayıtlarına intikal ettirilmesi
zorunludur. Ödenen vergilerin hiçbir
suretle Gelir veya Kurumlar Vergisi
matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması ya da başka bir vergiden
mahsup edilmesi mümkün değildir. Bildirilerek veya beyan edilerek yasal defter
kayıtlarına intikal ettirilen taşınmazlar
hakkında V.U.K’da yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır. Kayıtlara alınan varlıkların daha
sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygu-
laması bakımından gelirin veya kurum
kazancının tespitinde gider veya indirim
olarak kabul edilmeyecektir.
g- Varlık Barışı Kanunu’nun, vergi incelemesi karşısındaki durumu
Kanun kapsamında beyan edilerek
vergisi ödenen varlıklar, ileride yapılacak vergi incelemeleri sonucu tespit olunacak matrah farkına mahsup edilecektir. Bildirilen veya beyan edilen varlıklar
nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi
ve vergi tarhiyatı yapılamayacaktır. Bu
maddenin yürürlüğe girdiği 29.05.2013
tarihinden sonra başlayıp, 1.1.2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin herhangi bir nedenle yapılan vergi incelemeleri
sonucu; gelir, kurumlar ve Katma Değer
Vergisi yönünden tespit edilen matrah
farkından, bu kanun kapsamında beyan
edilen tutarlar mahsup edilerek, aradaki
fark için tarhiyat yapılacaktır. Kanunun
yürürlük tarihinden yani 29.05.2013
tarihinden önce başlamış ve devam etmekte olan vergi incelemeleri bu kapsamın dışında kalmaktadır. Diğer taraftan
beyan edilen değerler sadece gelir, kurumlar ve KDV matrah farkına yönelik
olup, diğer vergileri örneğin; BSMV,
damga vergisi, ÖTV vb. kapsamamaktadır. Bu uygulama; 2012 yılı da dahil
olmak üzere geçmiş yıllara ilişkin vergi
incelemelerini kapsamaktadır.
IV-YURT DIŞINDAN ELDE EDİLEN
KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA
UYGULAMASI:
İstisna uygulamasından Türkiye’de
tam mükellef olarak vergilendirilen Gelir
veya Kurumlar Vergisi mükellefleri (serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükel-
lefler dahil), bu kazançlarını Türkiye’ye
transfer etmeleri şartıyla yararlanabileceklerdir.
İstisna kapsamına;
- Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin yurt dışında satışından doğan
kazançlar,
- Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de
bulunmayan kurumlardan elde edilen
iştirak kazançları,
- Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen ticari
kazançlar girmektedir.
31.10.2013 (bu tarih dahil) tarihine
kadar elde edilen bu kazançlar ile kanuni
ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan
kurumların tasfiyesinden doğan ve
31.12.2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar elde edilen kazançlar da istisna kapsamındadır. Maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren 31.10.2013 tarihine
kadar elde edilen ve maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31.12.2013 tarihine
kadar Türkiye’ye transfer edilen yurt
dışı iştirak kazançları ile yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından
sağlanan kazançlar, 2013 yılına ilişkin
verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum
kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle
vergiden istisna edilebilecektir.
V- SONUÇ:
Yurtdışı Varlık Barışı
düzenlemesinden faydalanılması durumunda işletmelerin öz kaynakları
güçlenecek, getirilen örtülü af imkânı ile
2008-2012 yıllarını kapsayacak vergi/
ceza tarhiyatı riski ortadan kalkacak, ayrıca yurt dışındaki varlıkların Türkiye’ye
transferi imkanı da söz konusu olabilecektir. Diğer taraftan, Yurtdışı Varlık
Barışı uygulamasının yanında yurtiçi
varlıklara ilişkin yeni bir kanuni düzenlemenin yapılmasının da faydalı olacağı
kanaatindeyiz. Mevcut düzenlemeden
faydalanırken; varlıkların yurda getirilmesi, varlıkların beyanı ve verginin
ödenmesi, varlıkların işletme kayıtlarına
alınması ve vergi incelemesi sonucu
çıkabilecek vergi/cezalara mahsup edilmesi hususlarında kanun ve tebliğ ile
belirlenen şartlara göre hareket edilmesi
önem arz etmektedir.
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 23
HABER
Su Sempozyumu’nda önemli mesajlar
Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde Türkiye’nin de su kıtlığı çeken ülkeler arasına gireceğini vurgulayan İMO Bursa
Şube Başkanı Necati Şahin: “Türkiye şu anda su stresi altında bulunan ülkeler arasında yer almaktadır” dedi.
İ
nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, 3. Uluslararası Su
Sempozyumu'nda önemli mesajlar
verdi. BUSKİ Genel Müdürlüğü'nün ev
sahipliğinde, Kent Konseyi, Su Vakfı
ve DSİ Bursa Bölge Müdürlüğü'nün
organizasyonuyla Merinos Atatürk
Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlenen
'3. Uluslararası Bursa Su Kongresi ve
Sergisi' büyük ilgi gördü.
Sempozyumda önemli mesajlar veren
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube
Başkanı Necati Şahin, Türkiye’nin
sanıldığı gibi su zengini bir ülke olmadığını belirterek, gerekli önlemler
alınmazsa 25 yıl sonra su kıtlığı çeken
ülkeler arasına girebileceğini söyledi.
Şahin “Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri,
yaşam standartları, su potansiyelleri
gibi kriterler dikkate alınarak yapılan
çalışmalarda bir ülkenin su zengini
sayılabilmesi için kişi başına 10 bin
metreküp/ yıl su potansiyeline sahip
olması gerekmektedir. Oysa ülkemizde;
kullanılabilir su varlığımız ve nüfusumuz dikkate alındığında kişi başına
düşen su miktarı yaklaşık 1400 metreküp/yıldır. Türkiye şu anda su kıtlığı
çeken değil, su stresi altında bulunan
ülkeler arasında yer almaktadır. Ancak
hızlı nüfus artışı, kirlenme ve yıllık
yağış miktarının dünya ortalamasından
düşük olması gibi nedenlerden ötürü,
Türkiye şu an bulunduğu ‘su stresli
ülkeler’ sınıfından yaklaşık 25 yıl sonra
su kıtlığı çeken ülkeler arasına girebilir”
diye konuştu.
Suyu kaynaklarını en muntazam
şekilde kullanmak durumunda olduklarını vurgulayan Şahin “Ülkemizdeki
su kaynaklarının varlığı ve gelecek
durumları hakkında pek çok teknik
araştırma yapılması gerekiyor. İnşaat
mühendisleri olarak su bizim ana bilim
dallarımızdan birisi. Umarız bu verdiğimiz mesajlar yetkililer tarafından iyi
algılanır" dedi.
İMO, üniversitelilerle iftarda buluştu
İMO Bursa Şubesi, bu yıl gerçekleştirdiği iftar yemeğinde öğrencilerle bir araya geldi. Görükle Mahallesi’nde
gerçekleştirilen iftara çoğunluğu öğrenciler olmak üzere 500’ü aşkın kişi katıldı.
İ
nşaat Mühendisleri Odası Bursa
Şubesi’nin, Nilüfer Mezunları Derneği (NİLDER) işbirliğinde gerçekleştirdiği iftar programına Oda Başkanı
Necati Şahin ve Yönetim Kurulu üyeleri tam kadro katılırken, her kesimden öğrenciler ve Görükleli vatandaşlar da iftara yoğun ilgi gösterdi.
Uludağ Üniversitesi’nde yaz okuluna devam eden öğrenciler ve Görükleli
vatandaşlarla oruç açan Başkan Necati
Şahin, yemekte yaptığı konuşmada
“Ramazan, birlik ve beraberliklerin
pekiştiği, paylaşmanın doruk noktasına ulaştığı bir ayımız. Biz de bu yıl her
zamankinden farklı olarak, yönetim
kurulu üyesi arkadaşlarımızla, öğrenci
24 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
kardeşlerimizle birlikte olmak istedik.
Bu amaçla NİLDER ile işbirliğine
giderek, derneğin Görükle’de bulunan
iftar çadırında öğrenci kardeşlerimizle
çok anlamlı bir akşam yaşadık” dedi.
Yemeğin ardından öğrenciler ve
İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu
üyeleri keyifli sohbetlere imza attılar.
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 25
AÇIKLAMA
Bitmeyen yol
MEZİTLER’de
Çin Seddi gibi
duvarlar
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi tarafından yapılan
yazılı açıklamada, Bursa-Eskişehir Yolu Mezitler bölgesinde yapılan
çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
Konuyla ilgili İMO Bursa Şubesi
tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle;
1950 yılından itibaren TCK (Karayolları), Başbakanlığa bağlı bir genel
müdürlük olarak faaliyet göstermekte
idi. Ülke ulaşımı stratejik anlamda
Karayolları’na endeksli kılınmıştı. 50
yılı aşkın bir süre devam eden bu politika, 2002 yılından sonraki hükümetlerin aldığı hayati ve stratejik karar ile
“TCK’nın (Karayolları), Başbakanlık’tan
kopartılarak Ulaştırma Bakanlığı’na
bağlanması olmuştur.” Bu kararı tarihi
ve olumlu bir karar olarak değerlendirmekteyiz.
TCK’nın, Ulaştırma Bakanlığı’na bağlanması ile Karayolları; başta demiryolları ve hava yolları olmak üzere, diğer
ulaştırma türleri ile bir bütünlük içinde
değerlendirmeye alınmıştır. Son yıllarda
bölünmüş yollarda Karayollarımız’ın
bu kadar başarılı çalışmalarının yanında, yıllardır yap-boz tahtasına dönen
Mezitler’de ise maalesef sınıfta kaldığımızı görüyoruz.
26 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
MEZİTLER MEVKİİ YOL ÇALIŞMALARI
Bilindiği üzere Bursa-Ankara Yolu
üzerinde yer alan Mezitler Mevkii’nde
2005 yılından beri yapımı devam eden
ve bir türlü bitmek bilmeyen bölünmüş
yol çalışmaları yapılmaktadır. Mezitler’deki yol çalışmalarında edindiğimiz
izlenim; yapılan çalışmalarla bölgenin
topoğrafyasıyla oynanarak, tam anlamıyla bir doğa tahribatı yapıldığı şeklindedir. 21 yüzyılda Mezitler’de tünel
gereken bölgelere, Çin Seddi’ni andıran
duvarlar inşa ediliyor. Bugün artık ülkemizde de gayet rahatlıkla uygulanan
yöntemler ile bu sorun halledilebilirdi.
Doğanın korunmasının bu kadar önemsendiği günümüz dünyamızda, daha 20.
yüzyıl ortalarında yapılan karayollarında dağlar, tüneller, vadiler geçilirken
viyadüklerin kullanıldığını görmekteyiz.
İtalya ve Fransa karayolu ile birbirine
1965 yılında tamamlanan 11.6 kilometrelik Mont Blanc Tüneli’yle bağlanmıştır. 20 yüzyılın ortalarında, o günkü zor
şartlara rağmen kendi ülkelerinde de
yüzlerce tünel ve viyadüğün yapıldığını,
son İMO yurtdışı gezimizde de gözlemlemiştik.
Bildiğimiz kadarıyla Mezitler’de daha
önce projelendirilen 3 tünel geçişinden, ikisinin yapımından vazgeçilerek,
yalnızca tek bir tünel yapılmıştır. Verilen bu kararın ne kadar yanlış olduğu
günümüze kadarki süreçlerde daha iyi
anlaşılmıştır.
Mezitler Geçidi çalışmalarının gerekli detaylı mühendislik incelemeleri
ve hizmetleri alınmadan yapıldığını
düşünmekteyiz. Bunu herkes, Ankara
yolculuğu sırasında Mezitler’den geçerken algılamaktadır. Yıllardır Mezitler’in
inşaatında 6-7 firmanın değiştiği ve yüz
milyonlarca lira harcandığı halde bitirilememiş olması, inşaat mühendisleri
olarak özellikle bizleri üzmektedir. Yeni
projelerin uygulanması için en son 04
Eylül 2012 tarihinde 40 milyon TL ve
05 Nisan 2013 tarihinde 23 Milyon TL
ile iki yeni ihale yapılması, daha önce
yapılan projelerin, imalatlarının yanlış
olduğunun faturası değil midir?
Uzman arkadaşlarımızla yerinde yap-
AÇIKLAMA
tığımız incelemelerde, doğa tahribatının
yanı sıra daha önceki imalatlarda teknik
olarak yapılan eksiklikler ve şev kaymalarının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
- “Mezitler Mevkii yol çalışmaları sırasında, yol güzergahında çok dik eğimli
ve çok yüksek yarmaların oluşturulduğu
belirlenmiştir. Yapılan ilk çalışmaların
bu yüksek yarmaların bazı kısımlarında
sadece yüzey kaplaması olarak püskürtme beton (Shotcrete) yapıldığı ve drenaj
boruları yerleştirildiği gözlemlenmektedir.
- Daha önceki imalatların yeterli ve
gerekli zemin ve temel mühendisliği
çalışmaları yapılmadan, topografyayı
da dikkate almayarak yol güzergahında
yapılan yarma şevlerinin stabilitesini
sağlamaya yönelik yeterli projelerinin
olmadığı kanaatine varılmıştır. Bunun
neticesinde şev kaymalarının olduğu
tespit edilmiştir. Yol güzergâhında yapılan yüksek yarma şevlerinin stabilitesini
sağlayacak önlemleri içeren proje ve
uygulamaların olmaması sebebiyle, şev
kaymalarının oluştuğu belirlenmiştir.
Ayrıca yol genişliklerinin uygun olduğu
yerlerde yüksek toprakarme (donatılı zemin) dayanma duvarlarının inşa
edildiği tespit edilmiştir. Bu yarmaların
yolu kestiği topuk bölgesinde bazı kısımlarda yüksek taş istinat duvarlarının,
bazı kısımlarda yüksek betonarme istinat duvarlarının, bazı kısımlarda çok
yüksek kademeli betonarme istinat duvarlarının inşa edildiği görülmüştür.
- Yol güzergâhında yer alan şevlerin
stabilitesini olumsuz etkileyen faktörlerin doğru olarak teşhis edilebilmesi ve
gerekli olduğu durumda şev ıslahının
yapılabilmesi için bölgenin detaylı jeolojik ve geoteknik incelenmesinin yapılarak, şev stabilitesine yönelik zemin
ve temel etüd raporunun hazırlanması
gerekirdi. Bölgesel bazda yapılacak bu
çalışmada, yamaç topografyasının hali
hazır durumuna göre, kayma yüzeyinin
derinliği, hızı ve formunun belirlenebilmesi için bir dizi zemin sondajının
açılması, arazi deneylerinin (standart
penetrasyon deneyi, pressiyometre vs.)
yapılması, zemin-kaya mekaniği laboratuvar deneylerinin yapılması, açılan
sondaj deliklerine yerleştirilecek inklinometre ölçümleriyle zemin deplasman-
ları ve piyezometre ölçümleriyle su seviyeleri değişimlerinin belirli bir periyotta
takip edilmesi öngörülmeliydi. Daha
sonra uygun yöntem seçilerek bölgesel
olarak şev ıslahı hesap ve projelerinin
hazırlanıp uygulamanın yapılması gerekirdi. Bölgesel bazda yapılan şev ıslahı
uygulamasının da detaylı inklonometrik
enstrümantasyonla uzun süre gözlenmesi ve şev stabilitesinin sağlanıp sağlanmadığı veya ekstra önlemlere gereksinim olup olmadığı tespit edilmeli idi.
- Yol güzergâhında yer alan eski dere
yataklarının civarındaki şevlere doğru
oluşabilecek su kollarının engellenmesi
ve hemen yan alanlarındaki şevlerde
stabilite kaybına yol açmaması açısından eski ve varsa mevcut dere yataklarının ıslahının gözden geçirilmesi, varsa
eksiklerin giderilmesi gerekmektedir.”
Umarız Mezitler’de yaşanan bu olumsuzluklar yeni projelerde tekrar etmez.
Ayrıca Bursa-Ankara Otoyol
Projesi’nin farklı bir güzergâhta devam
ettiğini de göz ardı etmememiz gerektiğini düşünüyoruz.
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 27
GÜNDEM
Bursa’dan yakılan ateş
inşaat dünyasına örnek oldu
İmar yönetmeliği kaosunu bir yıllığına da olsa ortadan kaldıran süreçte Bursa’dan yükselen
tepkinin payı etkili oldu. Şahin, “İmar yönetmeliğinde Bursa’nın öncülük ettiği ve Türkiye’deki
tüm büyükşehirleri kurtaracak çözümüne katkı koyduğumuz için mutluyuz” dedi.
O
lay Gazetesi Köşe Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın ilk olarak
28 Mayıs’ta gündeme taşıdığı ve 30 büyükşehir belediyesini çok
yakından ilgilendiren, inşaatta da kriz
olarak görülen imar yönetmeliği konusunda müjdeli haber Çevre ve Şehircilik
Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın attığı
Twitter mesajıyla geldi. Bakan Bayraktar, “Talepler, eleştiriler ve ihtiyaçlar
doğrultusunda tip imar yönetmeliğini
revize ediyoruz. Belediyeler de kendi
yönetmeliğini yapabilir” şeklindeki mesajıyla bu konudaki endişeleri giderdi.
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa
Şube Başkanı Necati Şahin’in uyarısıyla ilk kez 28 Mayıs 2013 günü Ahmet
Emin Yılmaz’ın gündeme taşıdığı imar
yönetmeliğiyle ilgili sancılı sürecin,
Bakan Erdoğan Bayraktar’ın tweetiyle
28 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
giderileceğinin sinyalleri verildi.
İMO Başkanı Şahin, yaşanan süreci şu
şekilde anlattı;
“İmar Kanunu’nda yapılan değişiklikle 13 Mart 1988’den itibaren Büyükşehir
statüsünde olan belediyelere kendi imar
yönetmeliğini yapma hakkı tanındı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi de o tarihte kendi yönetmeliğini hazırladı. Fakat
geçen yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
yasal düzenlemeye giderek, tüm büyükşehir belediyelerine imar yönetmeliklerini yeni düzenlemeye göre değiştirmeleri için 31 Mayıs 2013’e kadar süre
tanıdı. Bunun üzerine Bursa Büyükşehir
Belediyesi tüm kesimlerin görüşünü
alarak, günün inşaat koşullarına uygun
bir yönetmelik hazırladı ve Ankara’ya
gönderdi. Ancak Bakanlık önüne gelen
bu yönetmeliği o an görmezden geldi.”
Sadece Bursa değil, diğer büyükşehirlerin hazırladığı yönetmeliklerin de
o süreçte masada beklediğini kaydeden
Şahin, imar yönetmeliklerinin 31 Mayıs
2013 tarihine kadar onaylanarak Resmi
Gazete’de yayınlanmaması durumunda
imar uygulamasındaki tüm yetkinin
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçeceğini ve inşaatta 1988 öncesine dönüleceğine dikkat çekti.
ANKARA TEMASLARI
Bu durumun inşaat dünyasındaki
yankılarının son derece büyük olduğunu
aktaran Şahin, ilk olarak Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in
devreye girdiğini ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Erdoğan Bayraktar ile bu konuda görüştüğünü hatırlattı. Bu görüşme
sonucu Bakan Bayraktar’ın, Bakanlığın
GÜNDEM
Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar
kendi tip imar yönetmeliğinde ısrar etmeyerek, belediyelerden gelecek önerileri dikkate alacağı şeklindeki yaklaşımını memnuniyetle karşıladıklarını ifade
eden Şahin, Bakanlığın yayınladığı genelge ile 31
Mayıs’a kadar yapılacak imar başvurularını kazanılmış hak kapsamına alacağını duyurduğunu açıkladı.
GÜNDEMDEKİ KONULAR BAKANA SUNULDU
Ardından Bakan Faruk Çelik’in sadece devreye girmekle kalmayıp, BTSO’nun inşaat mühendisliği ile
ilgili Komite Üyesi Ali Tuğcu ve kendisini Ankara’da
Bakan Bayraktar ile bir araya getirdiğini belirten
İMO Bursa Şube Başkanı Şahin, Bakan Erdoğan
Bayraktar ile konuyu derinlemesine görüştüklerini
söyledi. Necati Şahin, imar yönetmeliği konusunun
yanında, Bursa’daki yapı denetim bürolarının kapatılması, mimar ve mühendislerin sicil durumları ile
mimarlık ve mühendislikle ilgili meslek yasaları hakkında hazırladıkları raporları da Bakan Bayraktar’a
sunduklarını dile getirdi.
Bu gelişmeler sonucu Bakanlığın tip imar yönetmelikte ısrar etmeyeceğini, hatta kendi yönetmeliğini de başta Bursa olmak üzere büyükşehirlerden
gelen önerilere göre yerelleştirme kararı aldığını
bildiren Şahin, bu olumlu karara rağmen Bursa’da
kapsamlı bir çalışmaya girişildiği bilgisini vererek,
şöyle devam etti:
“Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu üyelerinin yanı sıra İMO olarak biz, Şehir Plancıları
Odası ve BTSO’nun mühendislik ve mimarlıkla ilgili
komitesiyle ortak bir komisyon kuruldu. Komisyon
toplantılar yapıp, çözüm önerileri üzerinde çalıştı.
Başta Büyükşehir olmak üzere ilçe belediyelerinden
görüşler alındı. Bu çalışma da dosya olarak Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderdi. Bu konudaki
umutlu bekleyişimiz de Bakan Bayraktar’ın tweetiyle
sevince dönüştü. Bakan Bayraktar; ‘Talepler, eleştiriler ve ihtiyaçlar doğrultusunda tip imar yönetmeliğini revize ediyoruz. Belediyeler de kendi yönetmeliğini yapabilir’ mesajıyla hummalı çalışmalarımızın
meyvesini alacağımızın sinyalini verdi.”
İmar Yönetmeliği
konusunda örnek
buluşma ve işbirliği
Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu, İnşaat Mühendisleri
Odası, Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası Bursa şubeleri ile
BTSO Mühendislik Mimarlık Komitesi ‘İmar Yönetmeliği’ konusunda
değerlendirmelerde bulunmak üzere bir araya geldi.
İ
MO Bursa Şubesi’nin ev
sahipliğinde gerçekleşen
ve başta Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği ile
ilgili son zamanlarda yaşanan
sorunlar olmak üzere, yapı
denetim yasası ve mühendislik-mimarlık meslek yasalarının ele alındığı toplantıya;
Büyükşehir Belediyesi İmar
Komisyonu Başkanı Mustafa
Altın ve komisyon üyeleri, İMO
Bursa Şube Başkanı Necati Şahin ve yönetim kurulu üyeleri,
Mimarlar Odası Bursa Şube
Başkanı Nizamettin Kaya ve
yönetim kurulu üyeleri, Şehir
Plancıları Odası Bursa Şubesi
adına Hakan Karademir ve yönetim kurulu üyeleri ile BTSO
Mühendislik ve Mimarlık Komitesi Meclis Üyesi Ali Tuğcu,
Komite Başkanı Basri Akyıldız
ve komite üyeleri katıldı.
Yapılan toplantıda, büyükşehir belediyelerinin kendi imar
yönetmeliklerini yapmaları konusunda işbirliği ve güç birliği
yapma kararı alınırken, Bursa
Büyükşehir Belediyesi, toplantıya katılan akademik odaların
temsilcileri ve bu konularda
Ankara’dan çağırılacak üst
düzey bürokratların katılacağı,
imar yönetmeliklerinin yanı
sıra, yapı denetim ve meslek
yasalarının da tartışılacağı bir
panel düzenlenmesi karara
bağlandı.
Bahsi geçen konularda Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı ve milletvekilleriyle yapılacak görüşmelere beş kurumun oluşturacağı bir heyetle ziyaretler
yapılması da planlanırken, beş
kurum arasında gerekli faaliyetleri organize etmek amacıyla bir de komisyon oluşturuldu.
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 29
HABER
Kentsel dönüşüm Bursa’da
karmaşa haline geldi
İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Bursa’da yapılacak kentsel dönüşümün
amacından saptığını belirterek, Yıldırım’da hayata geçirilecek dönüşüm projesinin
bölge halkını göçe zorlamaya yönelik olduğunu söyledi.
Ş
ehir Plancıları Odası Bursa Şubesi ile birlikte düzenlenen basın
toplantısında konuşan İnşaat
Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, Bursa’da kentsel
dönüşüm çalışmalarının karmaşaya
dönüştüğünü kaydederek, “Son 9 yılda
yapılan 50 bin kaçak yapının, 30 binini
sınırlarında barındıran Yıldırım’da yapılmak istenen, oradaki halkı göçe zorlamaktır. Rezidans gibi lüks binaların
yapılması, bölgenin sosyal ve ekonomik
özelliklerine zıt olacaktır. Böyle bir
30 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
planlama, bölgede oturan insanların
göçe zorlanmasından başka bir durum
değildir” dedi.
BAŞKAN NİKÂH ŞAHİTLİĞİ YAPIYOR
Yıldırım’da projelendirilen kentsel
dönüşüm çalışmalarını eleştiren Necati
Şahin, “Belediye Başkanı müteahhitlerle sürekli toplantı yapıyor. Bölge halkı
ile müteahhitler arasındaki iletişimi
kendisinin kuracağını söylüyor. Başkanın yaptığı nikah şahitliğidir. Elini
taşın altına koymuyor. Diğer yandan
halkla değil sadece müteahhitlerle
görüşüyor. Bu da son derece yanlıştır”
diye konuştu.
Yıldırım Belediyesi tarafından projelendiren 7 mahallenin kentsel dönüşüm çalışmalarında bölgede hiç bina
yokmuş gibi davranıldığını açıklayan
Şahin, “Planlara baktığımız zaman
bölgede sanki hiç bina yokmuş, hiç
insan yaşamıyormuş gibi bir izlenime
kapıldık. Dönüşümün sosyal ayağı,
ekonomik boyutu var. Planlarda bu iki
konu hiç dikkate alınmamış. Ayrıca dö-
HABER
Füsun Uyanık
OLAN VATANDAŞIN HAYALİNE OLACAK
Yıldırım Kentsel Dönüşüm Projesi’nde
eve karşı ev verileceği sözünü hatırlatan
Necati Şahin şöyle devam etti:
“Bölgede 5 katlı olan 100 metrekarelik bir binaya karşılık 40 metrekare, 4
katlı 100 metrekarelik bir eve 41 metrekare ve 100 metrekare arsası olana
27 metrekare yer verilecek. Eve karşı ev
sözünün tutulmayacağı apaçık ortadadır. Billboardlarda sergilenen Yıldırım
Bölgesi Kentsel Dönüşüm Proje görsellerinin, daha önce Doğanbey örneğinde
olduğu gibi uygulamada aynı şekilde
yapılmayacağını düşünüyoruz. Kentsel
dönüşüm sonrasında olan yine vatandaşın hayaline olacak. 6306 sayılı yasada
birçok boşluk olduğu gibi, yasanın
sulandırıldığını da maalesef görüyoruz.”
Rezerv alanı bahanesiyle yeni imar
alanları oluşturulmaması gerektiğine de
değinen Şahin, “Sanayi bölgeleri rezerv
alanı olarak kullanılabilir ve sanayi
şehir dışına taşınabilir” önerisinde de
bulundu.
Şahin ayrıca Akpınar Kentsel Dönüşüm Projesi’ni ve Gürsu Dışkaya
Toplu Konut Projesi’ni de eleştirerek,
Doğanbey’de doluluk oranının henüz
yüzde 15 olmasına rağmen şimdiden
trafik keşmekeşliği yaşandığını sözlerine ekledi.
Necati Şahin
nüşümden sonra planlama esaslarına
göre 10 metrekare olması gereken yeşil
alan miktarı da yarı yarıya düşecek. Bu
da ayrı bir sorun” diye konuştu.
UYANIK: OVAYA VURULACAK
NEŞTERE KARŞIYIZ
Mahkeme kararlarının hiçe sayıldığı
bir dönemde ovaya vurulacak neşterin
her zaman karşısında duracaklarını
ve tarım alanlarının imara açılması
gibi bir hatanın takipçisi olacaklarını
belirten Şehir Plancıları Odası Bursa
Şubesi Başkanı Füsun Uyanık da kentsel dönüşüm için adımların şu şekilde
atılması gerektiğini söyledi:
“Dönüşüm; ekonomik, toplumsal,
fiziksel ve çevresel koşulları bütünleşik olarak ele almalı, kent planından
koparılmadan yapılmalıdır. Mevcut
imar planlarıyla oynanmadan, binaların Deprem Yönetmeliği’ne göre yenilenmesi çalışmaları devletin de verdiği
destekle yaygın olarak kullanılmalıdır.
Rant odaklı yaklaşımlar terk edilerek,
barınma ve konut hakkı kiracılar da
dâhil güvence altına alınmalı, yaşayanlar açısından sosyal bir yıkıma dönüştürülmemelidir.”
“Alandan bir parçanın koparılarak
planlarının onaylanması ‘etaplama’ olarak adlandırılmakta olup, bu açıklama
bilimsel olmaktan tamamen uzaktır”
diyen Uyanık şöyle devam etti:
“Yıldırım’da 7 mahalleyi kapsayan
yaklaşık 500 hektarlık alanda başlayan
dönüşüm çalışması, alanın yalnızca
yüzde 10’unu yani 55 hektarlık alanın;
1/25000 bin, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli
imar planlarının Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nca onaylanmasıyla parçacıl
bir uygulama sergilenmiştir. Bütüncül
planlama yaklaşımından uzak olan bu
durum, başta uygulama olmak üzere
birçok açıdan sorunları da beraberinde
getirmektedir.”
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 31
TEKNİK GEZİ
Mühendisler, dünyanın 4. büyük
asma köprü inşaatını gezdi
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi üyeleri, İstanbul-Gebze-Orhangazi-İzmir
Otoyol Projesi’nin önemli ayaklarından Körfez Asma Köprüsü inşaatını gezdi.
Ü
yelerinin mesleki gelişimlerine
katkıda bulunmayı ilke edinen
İMO Bursa Şubesi, Türkiye’nin
en büyük projelerine teknik geziler
düzenlemeyi sürdürüyor. Asrın projesi
Marmaray’ın ardından bu kez de İstanbul-Bursa arasını 1 saate, İstanbulİzmir arasını ise 3,5 saate düşürecek
olan İstanbul-Gebze-Orhangazi-İzmir
Otoyolu’nun Körfez Asma Köprüsü
inşaatını gezen mühendisler, çalışmaları
yakından gözlemleme fırsatı buldular.
Gezi öncesi Karayolları Asma Köprü Başmühendisi Erdoğan Dedeoğlu
tarafından kabul edilen mühendisler,
Dedeoğlu’nun sunumuyla proje hakkında bilgilendirildiler. Dedeoğlu açıklamasında, 800 kişilik bir ekibin inşaatta
çalıştığı bilgisini verirken, Körfez Asma
Köprüsü inşaatının hem karada hem
denizde eşzamanlı ilerlediğini söyledi.
Köprünün kuzey ve güney ayak temellerinin ıslak havuz yöntemiyle karada
yapıldığını vurgulayan Dedeoğlu, sonrasında bu temellerin yüzdürülerek denize
götürülüp batırma yöntemiyle monte
edileceğini dile getirdi.
DÜNYANIN EN BÜYÜK 4. ASMA KÖPRÜSÜ
Çalışmaların Japon teknolojisiyle,
Türk ve İtalyan konsorsiyumu tarafından ilerlediğini kaydeden Başmühendis
Dedeoğlu, köprü tamamlandığında
İzmit Körfezi'ni kuzey kıyısında bulunan
Dilovası'ndan, güney kıyısında bulunan
Hersek Burnu'na bağlayacağını ve 1550
metre orta açıklıklı, toplamda 2862
metre uzunluğuyla dünyanın en büyük
orta açıklıklı asma köprüleri arasında
4’ncü sırada yer alacağını ifade etti.
Erdoğan Dedeoğlu, köprüde en ileri
teknoloji yöntemlerinin kullanıldığını
aktarırken, köprünün şiddetli fırtına
ve depremlere dayanıklı olarak inşa
32 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
edilerek, 100 yıl ömre sahip olduğunu
söyledi.
Çalışmaları yerinde inceleyen
İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin de “Teknik gezilerle üyelerimizi
Türkiye’nin en önemli projeleriyle
buluşturmaktan dolayı kıvanç duyuyoruz. Geçtiğimiz aylardaki Marmaray
gezisinin ardından şimdi de Türkiye’nin
en önemli ulaşım projelerinden biri olan
bu otoyol projesinin önemli bir
ayağı olan Körfez
Asma Köprüsü
inşaatını gezdik”
dedi.
Projede hızlı tren
geçişine yer verilmeyişinin üzüntüsünü yaşadıklarını
da belirten Şahin,
“Bursamız için çok
önemli olan hızlı
tren hattının Körfez Köprüsü ayağının gerçekleşmemesi bizleri üzse de yine
de ülkemiz için son derece önemli ve
faydalı bir yatırım olacak” diye konuştu.
Geziye katılan mühendisler ise Körfez
Asma Köprü inşaatını yerinde görme
fırsatı bulduklarından dolayı duydukları
memnuniyeti dile getirirken, köprünün bir mühendislik başarısı olduğunu
söylediler.
HABER
Dev hangarlara
Türk mühendisliği damgası
Dubai’de Emirates Havayolları için gerçekleştirilen Airbus A380’lerin bakımları için yapılan hangarlarının
tasarımında bulunan Yüksek İnşaat Mühendisi İlker Yılmaz Türker, İMO Bursa Şubesi’nde bir seminer verdi.
İ
lker Yılmaz Türker, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi tarafından
gerçekleştirilen, ‘Emirates New Engineering Centre Airbus A380 Uçakları
Bakım-Onarım Hangarlarının Tasarımı,
İmalat ve Montajı ile Samsun Ayvacık-Eynel Köprüsü Tasarımı, İmalat
ve Montajı’ konulu seminerde katılımcılara, yüzde 100 Türk yapımı hangar
hakkında bilgiler verdi. Hangarın
tasarım, montaj ve imalatının yaklaşık
iki yıl sürdüğünü belirten Türker, “Her
biri 110 metre açıklığında, 1800 ton
ağırlığında olan yedi hangar bulunuyor
ve bu hangarlar dünyanın en büyükleri.
Bu yapıların mühendislik tasarımından
başlayıp yapımını da içeren tüm aşamaları tamamen Türk imzası taşıyor” dedi.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK
AÇIKLIKLI KEMER KÖPRÜSÜ
Samsun Ayvacık-Eynel Köprüsü’ne de
değinen Türker, “Samsun Ayvacık’ta bulunan Suat Uğurlu Baraj Gölü üzerine, 9
köy ve 10 bin nüfusun ulaşımını sağla-
yacak 9.3 milyon bedelli Türkiye’deki
tek açıklıktaki en büyük kemer köprüsü
yapıldı. Köprüden önce köyler ve ilçe
merkezi arasındaki mesafe 35 kilometreydi. Köprüden sonra bu mesafe 216
metreye indi” diye konuştu.
İlker Yılmaz Türker, Türk mühendislerin gerek uluslararası arenada gerekse
de yurt içinde yazılımdan tasarıma,
imalattan montaja kadar her aşamada
büyük projelerde yer aldıklarını sözlerine ekledi.
Seminerde konuşan İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Yaşar
Özbey de “Bu seminerlerle meslektaşlarımızın kendilerini geliştirmelerine
yardımcı olmaktan ötürü mutluyuz.
Önümüzdeki dönemde de üyelerimizin
mesleki gelişimine katkıda bulunmayı
sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Kamulaştırma Bilirkişilik Yetki
Belgesi Yenileme Kursu
2007 ve 2008 yıllarında Kamulaştırma Bilirkişiliği Yetki Belgesi alan mühendislerin,
belgelerini yenileyebilmeleri amacıyla İMO Bursa Şubesi’nde ‘Kamulaştırma
Bilirkişilik Yetki Belgesi Yenileme Kursu’ düzenlendi.
6830, 221, 2942, 4650, 5998, 5999 sayılı kanunlar;
6111 Sayılı Kanun, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, Kentsel Dönüşüm Yasası, Anayasa Mahkemesi`nin 5999
sayılı Kanun hakkındaki kısmi iptal kararı, Anayasa
Mahkemesi`nin Kamulaştırma Kanunu`nun 38. maddesini iptal kararı; hukuki el atmalar, 1/1000`lik imar
uygulamalarında kısmi el atmalar, Kamulaştırma
Kanunu`nun 27. ve 12. maddeleri; İrtifak Kamulaştırmaları, kısmi kamulaştırmalardaki uygulamalar, imar
kadastro parsel dönüşümleri, Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu`ndaki bilirkişilikle ilgili düzenlemeler,
Kamulaştırma Kanunu’nun 15. maddesindeki deği-
34 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
şiklikler; bilirkişi rapor
örnekleri ve değerlendirmeleri
konularında eğitimlerin verildiği kurs tam gün
sürdü. 65 üyenin katıldığı kurs sonunda gerçekleştirilen
sınavda başarılı olan üyeler, belgelerini yenilemeye hak
kazandı.
RÖPORTAJ
Notaların büyüsüyle
gönüllere giriyorlar
İMO Bursa Şubesi Türk Sanat Müziği Korosu, verdiği konserlerle kısa sürede büyük bir hayran kitlesine
ulaşırken, koronun üyeleri bir işin sevilerek yapılırsa başarının nekadar yükseklere çıkacağını da gösteriyor.
M
üzik bazı insanların içindedir
ve bu insanlar birbirini mutlaka bulur. İnşaat mühendisleri
Suat Ayan ve Erzin Batı ile Mimar Aytül
Küçüközdemir Aydın da bu insanlardan. Üçünün de ortak özelliği İnşaat
Mühendisleri Odası Türk Sanat Müziği
Korosu’nda yer almaları. Provalar dışında bir araya getirdiğimiz bu üç müzik
aşığının da ortak görüşleri; “Bu koro,
sadece şarkı söylemek anlamında bir
birliktelik değil, aynı frekansı ve düşünceleri paylaşan çok güzel bir arkadaş
topluluğunu da ifade ediyor. Biz, bu
elektriği yakaladık.”
İnşaat Mühendisleri Odası Türk Sanat
Müziği Korosu’nu başarıyla yöneten Şef
Suat Ayan ve Koro’nun en yaşlı üyesi
olmasına rağmen kendisi en genç üye
olarak gören Erzin Batı ile Koro’nun
sınıf mümessili olarak tanımladıkları
Aytül Küçüközdemir Aydın ile tadına
doyum olmayacak keyifli bir sohbete
imza attık. Düzenli aralıklarla yaptıkları provaların dışında buluşturduğumuz üçlüden koroyu ve müziğe olan
tutkularını konuştuk...
Dilerseniz Suat Bey’den başlayalım.
Bir inşaat mühendisi olarak müziğe
ilgi duymaya ne zaman başladınız?
Suat Ayan: İlkokuldan bu yana
müzikle uğraşıyorum desem yeridir,
profesyonel olarak müziğe ilk adımımı
üniversite için İstanbul’da bulunduğum
yıllarda 1982 yılında girdiğim Üsküdar
Musiki Cemiyeti’nde attım. 3 yıl bu
camiada eğitim gördüm, 1986 yılında
Bursa’ya döndüm ve Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı’na girdim. Giriş
Erzin Batı
Suat Ayan
Aytül Küçüközdemir
36 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
RÖPORTAJ
o giriş yani. 1986 senesinden beri hem
icracı hem de solist olarak aktif biçimde
müziğin içerisindeyim. Müzikle uğraşan
insanların senesi, yılı olmaz. Ömrümüz
oldukça, son nefesimize kadar devam
ederim diye düşünüyorum.
Peki, bu koronun oluşturulma fikri
ne zaman ve nasıl doğdu?
Suat Ayan: Zannediyorum bundan
3-4 yıl önce, 2009 yılıydı. Tabi o sırada Mimarlar Odası’nın ayrı bir korosu
vardı. Geçen sene itibarıyla İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir
Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları
Odası’nın katkılarıyla koro daha geniş
bir platformda meslektaşlarımıza hitap
etme fırsatı buldu. Şu an 36 kişiyiz. 16
inşaat mühendisi, 14 mimar var ama
katkısının çok daha fazla olabileceği bir
Akademik Odalar Birliği var.
Geçen yıl çok beğeni toplayan iki
konser verdik. Arkadaşlarım ilgi ve devamlılık gösterdiler. Çünkü musikide
devamlılık son derece önemlidir. Her
perşembe akşamı saat 18.30’da buluşuyor, geç vakitlere kadar çalışıyoruz.
Yorulmadan, aralıksız devam ediyoruz.
Tabi koro sadece şarkı söylemek anlamında bir birlikteliği ihtiva etmiyor.
Aynı frekansı ve düşünceleri paylaşan
çok da güzel bir arkadaş topluluğu
var. Biz, bu elektriği yakaladık, aslında
önemli olan da bu.
Size koro şefi olma teklifi nasıl geldi?
Ayan: Önceki koro şefimiz Remzi Bey
meslektaşımız değildi ve akademik odalar kendi mesleklerinden olan üyelerin
koroda yer almasına yönelik bir karar
aldı. Beni de daha evvelden tanıdıkları
için böyle bir teklif getirdiler. Tabi bu
teklifi severek kabul ettim ama diğer
arkadaşlarımın da teşvikiyle. Açıkçası
onların desteği olmasaydı belki de bu
görevi kabul etmezdim. Onlara güvendim, birlikte bu yola çıktık, beraber
yürüyoruz.
BATI: BİRBİRİMİZİ ÖZLEDİK
Erzin Bey koronun en yaşlı üyesisiniz, yoksa en genci mi demeliyim?
Sizin koroya katılmanız nasıl oldu?
Erzin Batı: Bizim zamanımızda bütün
haberleri, müzik zevkimizi Sierra, Aga
gibi televizyon büyüklüğündeki radyolardan dinlerdik. Onlarla yoğrulduk,
kendi müzik merakım da hep vardı zaten. Odamızın böyle bir faaliyetini duyunca katılmayı istedim. Çok güzel, sa-
mimi, saygılı, seviyeli bir topluluğumuz
var. Bir kısmıyla ailece bile görüşüyoruz.
Hocamız da bakmayın böyle durduğuna,
ciddiyeti hiç elden bırakmaz. Son derece
dakiktir, provalara zamanında gelinsin,
zamanında başlansın ister. El ele verdik,
inşallah hep böyle devam edeceğiz. Yer
yer karşılaştığım arkadaşlarım yeni dönemin ne zaman başlayacağını soruyorlar. Yani birbirimizi özlemişiz.
İki inşaat mühendisinin arasında
kalmış bir mimar size dönecek olursak, sizin koroda yer alma isteğiniz
sizin nasıl oldu?
Aytül Küçüközdemir Aydın: Mezun
olduktan sonra 1999 ile 2003 arası kon-
servatuarda Türk sanat müziği okudum.
2003 yılında Mimarlar Odası Türk Sanat Müziği Korosu adı altında bir koro
kuruldu fakat bu koro 2008’de sona
erdi. Sonra 2009 yılında İnşaat Mühendisleri Odası’nın korosu kuruldu. Geçen
seneden beri de Suat Abi ile inşaat mühendisleri, mimarlar, şehir plancıları
ve peyzaj mimarları olmak üzere 4 grup
birlikte bu koroyu devam ettiriyoruz.
Mimarlar Odası’nın korosu devam
ederken, inşaat mühendislerinden Türk
sanat müziğine ilgili olanlar geliyorlardı,
onları misafir ediyorduk. İnşaat mühendisleri, mimarları misafir ediyorlardı.
O zaman dedik ki “Neden bir birleşim
olmasın?”. Hatta biz bunu bir BAOB
korosu olarak bile hayal etmiştik. Tüm
odaların birlikte olacağı bir oluşum.
Bunun da kısa sürede gerçekleşeceğini
umuyor ve inanıyorum. İnşallah yaşlanana kadar bu koroda olmak istiyorum.
Hiç endişelendiğiniz, hata yaparım
diye korktuğunuz oldu mu?
Küçüközdemir Aydın: Her zaman
korkunç bir heyecanla, ölecekmiş gibi
bir heyecanla sahneye çıkıyorum. Yüzlerce konser sonrasında bile bu heyecanı
yaşayacağımdan eminim. Şefim Suat
Abi Türkiye’deki sayılı seslerden biridir.
O bile titrer değil mi Suat abi?
Ayan: Kesinlikle
Aydın: Bu heyecan olmazsa eğer başarı da olmaz zaten.
Mimarlık ve müzik ikisini buluşturabildiğiniz ortak yönleri var mı hiç?
Aydın: Mimarlık bir sanat, müzik de
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 37
RÖPORTAJ
öyle. Nasıl ki birinde yapılara güzellikler katmaya çalışıyor, bir eser ortaya
çıkarmaya uğraşıyorsanız, müzikte de
notalarla, seslerle bir eser oluşturmaya
gayret ediyorsunuz.
hesaplamak zorundadır. Musikide de
durum böyle. Bir eseri okurken tüm detayları hesap edersiniz. Aslında bu eğitimi size mühendislik çok rahat veriyor.
Belki farkında olmuyorsunuz ama öyle.
Ayan: Müzik, aslında insanların
içinde var olan bir durum. Meslekler
farklı olabilir ama baktığımız da pek
çok bestekârımız doktordur, öğretmen
vardır, şairler, söz yazarları… Yani mesleğiniz ne olursa olsun, müzik ruhunuzda muhakkak olmalı.
Her şeyin olduğu gibi koronun da
mutlaka kuralları vardır. En temelde
nedir bunlar?
Ayan: Aslında her meslekte olduğu
gibi, müziğe de ciddiyetle bakmak gerekir. Devamlılık esastır, sevmek esastır.
Müziği sevmeniz ayrıca bunun için çaba
göstermeniz de gerekiyor.
AYDIN: ŞEF, BİR KALP OLUŞTURUR
İnsanlar hep şunu merak eder. Notalar ya da şarkılar hep müzisyenlerin
önünde, aklında yazılıdır. Şef olmadan çalamazlar ya da söyleyemezler mi
bu şarkıları?
Batı: İşte o pek mümkün değil. Herkes bir şeyler biliyor ama o senkronu
yakalamak, o birlikteliği tutturmak şefin
ana görevi. Yoksa koro şefsiz, hiçbir şey
ifade etmez. O organize eder, yani küçücük bir işaretiyle her şeyi yerli yerine
oturtur.
AYAN: MÜZİK BİR HESAP KİTAP İŞİDİR
Meslekleriniz ile müziği nasıl bağdaştırabilirsiniz. Bu iki dalın ortak
yönleri hakkında neler söylersiniz?
Batı: Ben inşaat mühendisliğini bir
tarafa koydum artık. Sosyal işlerle daha
çok vakit geçiriyorum. Müzikten çok
zevk aldığım için bütün uğraşımı ona
vermeye çalışıyorum artık.
Aydın: Bir kere disiplinleri uyuyor.
Müzikte de inşaat mühendisliğinde de
mimarlıkta da çok titiz olmanız gerekiyor. Üçü de küçük bir hatayı kaldıramaz.
Ayan: Aslında müzik bir hesap kitap
işidir. Esere ne zaman nerde başlayacağınız, nerede gireceğiniz, bunlar hep
hesaptır. Biliyorsunuz mühendis binayı
yapmaya başlamadan önce her şeyi
38 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
Aydın: Şef bir kalp oluşturuyor. Herkes tek kişi gibi düşünüp, tek kişi gibi
hissederek söyler. O olmadığı zaman
bunu yakalamak imkansız. Aynı notayı
söylediğinizi zannetseniz bile söyleyemiyorsunuz. Kaldı ki bir konser süreci
4-5 ay gibi bir çalışmayı gerektiriyor. 26
şarkılık bir konseri 5 ay boyunca çalışıyorsunuz. ‘Nedir ki 26 şarkı’ diyebilirsiniz. ‘Bu kadar süre neden? 26 şarkı zaten bilinen şarkılar’ diyebilirsiniz. Ama
inanın bu hazırlık süreci ve bizi organize
edecek bir şefin varlığı olmadan bunu
başarmanız mümkün değil.
Eserleri hangi kriterlere göre seçiyorsunuz?
Ayan: Her repertuarda muhakkak
ki bir mana vardır. Ya bir makam seçersiniz ya bir bestekâr ya da bir konu.
Konserlerimizde, gelen izleyici topluluğunu sıkmamaya da çalışıyoruz eser
ve repertuar seçerken. Ama sanattan
hiçbir şekilde ödün vermek yok. İnsanların bilebilecekleri hatta bilmeseler bile
kolaylıkla eşlik edebilecekleri eserleri
seçmeye özen gösteriyorum.
AYAN: ŞARKI SEÇERKEN EŞLERİ
UNUTMAMAK LAZIM
Herkesin unutmadığı pek çok anısı
vardır zihninde. Şimdi sorsam pek
çok şey gelir belki aklınıza ama sizden
ortak bir anı dinleyebilir miyiz?
Ayan: Geçen konserde ‘Huysuzsun’
diye bir şarkı okuduk. Sözleri; “Huysuzsun, huysuzsun kabul et bunu. Sevgilim
değiştir sen bu huyunu…” şeklinde.
Eşim bana döndü ve “Sen bu şarkıyı koroya okuttun ama bana mı söylüyorsun”
deyince hoş bir espri oldu. Mesela bazı
şarkılar eşinizin yanında söylenmiyor
tabi. “Nereden sevdim bu zalimi” gibi.
Koroyla ilgili hayalleriniz neler?
Batı: Biz, bu topluluğun biraz daha
artmasını arzu ediyoruz. Hem hoşça
vakit geçirmek hem de içimizde kalan
duyguları şarkı sözleriyle dile getirmek
isteğimiz.
Ayan: Aslında hepimizin hayali bu koroyu BAOB bünyesinde bütünleştirmek.
Zaten amaç, profesyonel bir koro kurmak değil. Öyle olsaydı ben konservatuardan arkadaşlarımı çağırırdım ama
o zaman amacımıza ulaşmış olmayız.
Bizim için önemli olan meslektaşlarımızla bir şeyler paylaşmak, bu işi yapabildiğimizi göstermek. Arkadaşlarımız
yeri geldiğinde hata da yapacaktır ama
önemli olan o cesareti göstermek, sahneye çıkmaktır.
Aydın: Öyle tatlı bir paylaşım ki hiç
kimsenin, kimseyle herhangi bir menfaat ilişkisi yok. Birbirimizi gördüğümüz
zaman gözlerimiz parlıyor. Yaz tatillerinde birbirimizi özlüyoruz. Bir telefonla
tüm koro bir yerde buluşuyoruz. Kopmak asla yok.
Dileğim bu koro uzun yıllar devam
etsin. Büyük heyecan duyuyorum ve inşallah bu heyecan her daim sürer. Kalabalıklaşarak devam edelim istiyorum.
Batı: Koronun en yaşlı üyesi dediniz
şöyle bitireyim o zaman; büyük bir
iştahla ve hevesle geliyorum. Nasipse
15-20 sene sonra radyolarda, televizyonlarda çıkabilirim. Hocama sordum
el verdi.
HABER
Mühendis ve mimarlar,
‘Şarkı Söylemek Lazım’ adlı
konserde, dinleyicilere
Türk sanat müziğinden
esintiler sundu.
Mühendis ve mimarlardan
Türk sanat müziği ziyafeti
İ
nşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası
ve Peyzaj Mimarları Odası Bursa
şubelerinin ortaklaşa düzenlediği ‘Şarkı
Söylemek Lazım’ isimli bahar konseri,
Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. İnşaat Mühendisi Şef Suat Ayan
yönetimindeki konseri yaklaşık 700 kişi
takip ederken, davetliler Türk sanat müziğinin unutulmaz eserlerini mühendis
ve mimarların yorumuyla dinleme fırsatı
buldu. Bahar konserine; İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, Şehir Plancıları Odası Bursa
Şube Başkanı Füsun Uyanık, Mimarlar
Odası Bursa Şube Başkanı Nizamettin
Kaya da dinleyici olarak katıldı.
Türk müziğinin unutulmaz nağmeleri
arasında yer alan yaklaşık 30 eserin
seslendirildiği konserde izleyenler, unutulmaz bir gece yaşadı. Konserin sonunda söz alan İMO Bursa Şube Başkanı
Necati Şahin, sergilenen performansın
aylarca büyük bir özveriyle çalışarak
başarıldığını söyleyerek, koro üyelerine
ve katılımcılara bu özel gece için teşekkür etti.
Koro Şefi Suat Ayan ise kendilerini
yalnız bırakmayan tüm izleyicilere şükranlarını sunarken, daha nice konserlerde birlikte olma dileklerini iletti.
Konuşmaların ardından oda başkanları Şef Suat Ayan’a çiçek takdim etti.
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 39
YAZAR
Yapı denetim firmalarına
yönelik uygulamalar
Son zamanlarda Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’na bağlı Çevre ve Şehircilik İl
Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen
denetimlerde yapı denetim kuruluşları hakkında kapatmaya varan cezalar
tayin edildiği görülmektedir. Çevre ve
Şehircilik İl Müdürlüğü nezdinde oluşturulan komisyonda ilgili oda mensupları yer almadığı için kararlardaki hukuka aykırılıklara zamanında müdahale
edilememekte ve ilgili firmalar, geçici
kapatma kararları aleyhine yürütmenin
durdurulması talepli davalar açmak
zorunda kalmaktadırlar.
Kanaatimizce 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu ile Yapı Denetim Yönetmeliği hatalı uygulanmakta ve sadece yapı
denetim kurumlarının sorumluluğunda
olmayan hususlarda dahi ağır cezalar
verildiği görülmektedir. Bu cümleden
olmak üzere proje ile uygulama arasındaki bütün farklılıklar hakkında 3194
sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesinin
tanıdığı bir aylık tadilat projesi süresi
EROL KILIKÇIER
AVUKAT
[email protected]
40 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
dahi tanınmadan ceza tayini yersizdir.
İlgili yönetmelik hükmü aynen şöyledir:
5/4-e) Yapılan her imalatın proje eki,
mahal listesine uygunluğunu ve yapı
sahibi ile yapı müteahhidi arasında
akdedilen sözleşmede belirtilen niteliklerde yapılıp yapılmadığını denetler.
f) Yazılı ihtarına rağmen ruhsata ve
eklerine aykırı iş yapan işçi ve ustanın
durumunu tespit eder ve yapı müteahhidine bildirir. Bu durum devam ettiği
takdirde, ilgili idareye yazılı olarak
bildirimde bulunur.
Yapı Denetim Kanunu’nun ve ilgili
mevzuatın asıl amacı; Yapı Denetim
Kanunu’nun başında ifade edilmiş olmakla birlikte; can ve mal güvenliğinin
temini için imar plânına, fen, sanat ve
sağlık kurallarına, standartlara uygun
kaliteli yapı yapılmasını sağlamak üzere denetimdir. Dolayısıyla iş sağlığı ve
güvenliği hususlarındaki eksiklikleri
ileri sürerek, firmaların ağır cezalara
muhatap kılınması da hukuka uygun bir
YAZAR
yaklaşım değildir. Sonuçta bu işle ilgili
asıl görevli kurum Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Bölge Çalışma Müdürlükleridir.
Diğer yandan tüm cezalarda şahsilik
prensibi geçerli iken, işbu yapı denetim
firmalarına kesilen cezalarda iş sahipleri de dolaylı yoldan cezalandırılarak,
ek külfetler altına sokulmaktadır. Bu
yönden ceza uygulanırken yapı denetim
firması çalışanlarının ve iş sahiplerinin
mağdur olmayacağı önlemlerin alınmasında fayda bulunduğu açıktır.
Yukarıda arz edilenler ışığında yine
de yapı denetim kuruluşlarında bir eksiklik görüldüğü takdirde, bu eksik karşısında tanzim olunan cezanın kesinleşmesinin beklenmesi, yargı denetiminin
sağlanması için bir zorunluluktur.
Esasen bütün cezaların kesinleşmeden
infaz edilmemesi gerekirken, yapı denetim kuruluşlarına verilen cezaların
kesinleşmeden yani yargı denetiminin
sonucu beklenmeden infaz edilmeye çalışılması hukuka uygun bir düzenleme
de değildir. Nitekim açılan davalarda
mahkeme yürütmenin durdurulması
kararı vermediği takdirde, davanın
sonuçlanmasına kadar geçen sürede
zaten ceza çekilmiş ve dava da konusuz
kalmış olacaktır. Bu bağlamda değişik
illerdeki değişik uygulamalar mevcut
iken, Bakanlığın bu konuda yasanın
amacına uygun ceza hadlerini belirlemesi büyük bir zorunluluktur.
Son olarak Yapı Denetim Kanunu’nun
8. maddesinde faaliyet durdurma kararından bahsedilirken, bu kanunda üç
defa olumsuz sicil alması veya 3. maddenin son fıkrası (yapı denetimi dışında
başka ticari faaliyette bulunulması)
ile 6. maddenin ilk maddesine (Yapı
denetim kuruluşu ile mimar ve mühendislerinin yapı ile ilişkisinin kesilmesi)
aykırılık halinde faaliyet durdurma
kararından bahsedilmektedir.
Şu hale göre yasada ismen zikredilmeyen sebeplerden dolayı yönetmelikle
ceza tayin edilmesinde, cezaların belirliliği ilkesi gereğince hukuken isabet de
yoktur. Bu nedenle bizce (üç olumsuz
sicil hariç) örneğin işçi güvenliği ve işçi
sağlığına riayet hususunda eksiklikler
beyan edilerek faaliyet durdurma kararı
verilmesi mümkün değildir.
Diğer yandan durdurma karanına
ilişkin yasa maddesinde sadece üst haddinin belirlenmesi suretiyle ceza tayin
edilmesi hukuka aykırıdır. Bu husus
daha önce Anayasa Mahkemesi’nin
iptaline konu olmuş olup, İmar
Kanunu’nun 42. maddesinin iptalinde
açıklığa kavuşturulmuştur. Anılan kararda Anayasa Mahkemesi’nin 2005/5
e. ve 2008/93 k. sayılı kararının gerekçesinde bu durumu aşağıdaki gibi ifade
etmiştir;
“İdari makamların yasanın belirlediği sınırlar arasında cezanın takdirinde
esas alacakları objektif ölçütler yasada
gösterilmemiştir. Yasayla imar para
cezasının alt ve üst sınırları gösteril-
haksızlığa ve keyfiliğe yol açabilecek
niteliktedir.
Yasa koyucu; kamu düzeninin
korunması amacıyla Ceza Hukuku alanında hangi eylemlerin
suç sayılacağı ve suç sayılan bu
eylemlerin hangi tür ve ölçüde
cezai yaptırıma bağlanacağı konusunda takdir yetkisine sahip
olmakla birlikte, cezaların yasallığı ve hukuksal güvenlik ilkelerinin gereği olarak, farklı ve keyfi
uygulamalara neden olmamak
için, imar hukukuna uygun geçerli sebepler ve objektif ölçütleri
yasada göstermesi gerekir.
Sonuçta Yapı Denetim Kanunu’nun
miş, bu alan içinde cezayı uygulama
yetkisi idareye bırakılmıştır. İdarelerin
hangi ölçütleri esas alacakları açık,
belirgin ve somut olarak yasada yer
almamıştır. Yasa kuralı bu anlamda
belirli ve öngörülebilir değildir.
Alt ve üst sınır arasında idareye bırakılan takdir alanı geniş, sınırsız ve
ölçüsüzdür. Cezanın belirlenmesinin alt
ve üst sınır arasında 50 kat gibi makul
ve ölçülü olmayan şekilde genişliği;
uygulamada, yorum ve değerlendirme farklılıklarına dayalı eşitsizliğe,
amacı ve bu amacın sağlanması için
gerekli düzenlemeler cezaların şahsiliği
ve belirliliği ilkelerine riayet edilmek
ve sorumlulukların da doğru yaptırıma
bağlanması kaydıyla gerekli olup, basit
bir takım eksiklikler bahane edilerek
yasanın verdiği yetkinin takdiri sadece
idareye ait olmak üzere kullanılması da
aynı derecede yersiz bulunmaktadır.
Her halükarda idarenin verdiği cezanın
kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği
ise kanaatimizce tartışmadan azade bir
durumdur.
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 41
TEMSİLCİLİKLER
Kütahya temsilciliğinde iftar sofrası
Doç. Dr. M. Sami Döven
Kütahyalı inşaat mühendisleri iftar yemeğinde buluştu. İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya
Temsilciliği tarafından düzenlenen yemeğe, İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.
Ç
ok sayıda inşaat mühendisinin
yanı sıra Kütahya’daki diğer
akademik odaların temsilcilerinin
de iştirak ettiği iftar programında bir
konuşma yapan İMO Kütahya Temsilcisi
Doç. Dr. M. Sami Döven “Bugün her
zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Meslek odamız,
meslektaşlarımızın gücüdür ve öyle
olmaya da devam edecektir” dedi.
TEMSİLCİLİK YAKINDA
KENDİ YERİNDE OLACAK
İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin
de Kütahya’daki meslektaşlarıyla birlikte
olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti
dile getirerek, “Her kışın bir baharı, her
gecenin bir sabahı vardır. Zor günlerden
geçiyoruz ama bu zorlukları birlikte aşacağız. Merkez yönetimimizin de olumlu
yaklaşımıyla önümüzdeki hafta İMO
Kütahya Temsilciliği’ne ait yerin tapusu
alınarak, en kısa zamanda kendi yerimize
taşınmanın heyecanını yaşayacağız. Bu
güzel haber, içinde bulunduğumuz zor
günlerde, bir nebze de olsa teselli olmuştur diye ümit ediyorum” diye konuştu.
Şahin ayrıca mühendislik ve mimarlık meslek yasalarının güncellenmesini
arzuladıklarını da belirterek, yasanın
katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yeniden
ele alınıp görüşülmesiyle, bugünlerde yaşanan kaos ortamından kurtulmayı ümit
ettiklerini söyledi. Hassas dönemlerde
söylem ve eylemlere her zamankinden
daha fazla itina göstermek gerektiğini
kaydeden Şahin, “Diyalogların arttırılarak sağduyulu hareketlerin sabırla
sürdürülmesi en doğru olandır” diye
konuştu.
Yalovalı mühendisler iftarda buluştu
Yalovalı mühendisler, İMO Bursa Şubesi’ne bağlı Yalova Temsilciliği tarafından düzenlenen iftarda bir araya geldi.
Y
alova Temsilcisi Mahmut
Renkler’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen iftara çok sayıda inşaat
mühendisi katılırken, İMO Bursa Şube
Başkanı Necati Şahin ve yönetim kurulu üyeleri de iftar programında hazır
bulundu.
Yemekte konuşan Yalova Temsilcisi
Mahmut Renkler, Ramazan’ın birlik
ve beraberlik ayı olduğunu belirterek,
geceye katılan tüm meslektaşlarına
teşekkür etti.
Ramazan dolayısıyla Yalovalı meslektaşlarıyla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren İMO
Bursa Şube Başkanı Necati Şahin de
“Bu tür organizasyonlar, birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyacımız olan şu
günlerde bizleri, birbirimize daha sıkı
bağlıyor” dedi.
42 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
ETKİNLİK
Mühendisler, İstanbul Yapı
Fuarı'na çıkarma yaptı
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi üyeleri, dünya yapı sektörünün kalbinin
attığı, yerli ve yabancı binlerce markanın buluştuğu İstanbul Yapı Fuarı’nı gezdi.
B
u yıl 36’ncısı düzenlenen fuara yüksek
bir katılım gerçekleştiren mühendisler, sektördeki son yenilikleri yerinde
görme fırsatı yakaladı. İMO Bursa Şubesi’nin
her yıl düzenlediği İstanbul Yapı Fuarı gezisi
bu yıl da inşaat mühendislerinden yoğun ilgi
gördü. Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce
firmanın en yeni ürünleriyle boy gösterdiği
fuarı gezen mühendisler, sektördeki gelişmeleri yakından takip etti. Türkiye'nin en
önemli yapı fuarından olumlu izlenimlerle
ayrıldıklarını söyleyen mühendisler, bu tür
gezilerin kendileri için büyük bir fırsat olduğunu söylerken, geziyi düzenleyen İMO Bursa
Şubesi’ne teşekkür etti.
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 43
ETKİNLİK
Çelik Yapılar Kursu…
İMO Bursa, üyelerinin mesleki gelişimine katkı koymayı sürdürüyor. Kış dönemi boyunca
pek çok eğitime ev sahipliği yapan İMO, yaz döneminde de kurslarına devam ediyor.
İ
nşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nde düzenlenen
son eğitim Çelik Yapılar Kursu oldu. Mühendislerin yoğun ilgi gösterdiği kursta; yapısal çelik tasarımı, yapma
kesitlerin stabilitesi, kren kirişleri, çelik yapı elemanlarında
yorulma, değişken kesitli elemanlar, çelik döşemeler ve titreşim, yarı rijit bağlantılar, kompozit kirişler, çelik köprüler
ve çelik yapı tasarım uygulamaları detaylarıyla anlatıldı.
Mühendislerin yoğun ilgisinden duyduğu memnuniyeti
ifade eden Eğitmen Yüksek İnşaat Mühendisi İlker Yılmaz
Türker, inşaat mühendisliğinin, kendisini sürekli yenileyen
ve geliştiren bir meslek olduğunu söyledi. Mesleğin bu özelliğine mühendislerin de ayak uydurması gerektiğini kaydeden Türker, bu tür kursların mühendislere iş yaşamlarında
büyük avantajlar sağladığını da söyledi.
İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Yaşar
Özbey ise oda olarak yoğun bir kış dönemini geride bıraktıklarını söyleyerek, düzenlenen eğitim ve kurslarla mühendislerin kendilerini geliştirmesine katkıda bulunmaktan
duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Betonda dayanımın püf noktaları
İMO Bursa Şubesi, meslek içi eğitim seminerleri ile üyelerini bilgilendirmeye devam ediyor.
İ
MO Bursa Şubesi’nde düzenlenen
‘Yapı Mühendisliğinde Performansa Göre Beton Tasarımı ve Donatı
Korozyonunun Yapısal Performansa
Etkileri’ konulu seminerde, Bursa
Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr.
İsa Yüksel; betonun geçmişten, bugüne kadarki değişim evreleri hakkında
mühendislere önemli bilgiler aktardı.
1990’lı yıllardan sonra basınç mukavemeti yüksek betonların üretildiğini
hatırlatan İnşaat Yüksek Mühendisi
Yüksel, Türkiye’de kişi başına beton tüketim oranının 1,21 metreküp
olduğuna değinerek, toplam üretimin
2011 yılında 90,5 milyon metreküp
seviyesine çıktığı bilgisini verdi. İnşaat
sektöründe yaşanan gelişmelerin, bu
artışta önemli bir rol oynadığını belirten Yüksel, “Suya dayanıklı, ucuz ve
44 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
kolay temin edilebilir olması, yangına
karşı koruması gibi özellikleri nedeniyle betonarme yapılar günümüzde
daha çok tercih edilir oldu” dedi.
KALICI BETON YAPMAK ÇOK ÖNEMLİ
Sunumunda, yapı mühendisleri
için beton konusunda dikkat edilmesi
gereken önemli detaylar bulunduğuna da vurgu yapan Doç. Dr. Yüksel,
eskiden C20 tipi betonlar yüksek
mukavemetli kabul edilirken, gelişen
teknolojiyle birlikte C50 sınıfı betonların artık bu kategoriye girdiğini dile
getirdi. Betonda dayanımın yanı sıra
kalıcılığın da çok önemli bir unsur
olduğuna dikkat çeken Yüksel, “Kalıcı
beton elde etmek için su ve çimento
oranının düşürülmesi, bakım ve küre
özen gösterilmesi gerekiyor” diye
konuştu.
Seminerde ayrıca betonun önemi,
betonda aranan temel nitelikler, durabilite (kalıcılık), performans kavramı,
servis ömrü ve performansa göre
beton tasarımı konularına da değinen
Doç. Dr. Yüksel, mühendislerin sorularını da yanıtladı.
GEZİ
Yoğun ve yorucu iş temposuna kısa bir ara vererek
İMO Bursa Şubesi’nin organize ettiği geziye katılan
mühendisler, Safranbolu–Yörükköyü–Cincihan-Abant
ve Cennet Göl’ü gezerek moral depoladı.
G
ezinin ilk durağında Abant ve Cennet göllerini
gezen mühendisler, bölgenin doğal güzellikleri
karşısında hayranlıklarını gizleyemedi.
Bir sonraki durak olan Safranbolu’da ise turlarına
Bektaşilerin yaşadığı Yörükköy’ü ziyaret ederek başlayan İMO Bursa üyeleri, ardından Safranbolu’nun
ünlü evlerini ve bölgenin tarihi han, hamam ve camilerini de görme fırsatı buldu.
Geziden güzel anılarla ayrıldıklarını söyleyen mühendisler, bol bol hatıra fotoğrafı çekmeyi de ihmal
etmediler.
46 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 47
GEZİ
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi üyeleri, Batum-Karadeniz gezisiyle moral depoladı.
Y
oğun ve stresli iş temposuna kısa bir mola veren mühendisler, İMO Bursa Şubesi tarafından düzenlenen BatumKaradeniz turuyla keyifli bir geziye imza attı.
Gezi boyunca Amasya, Fatsa, Ordu, Giresun, Gümüşhane,
Trabzon, Rize, Samsun ve Gürcistan’ın başkenti Batum’u
gezen oda üyeleri, tarihi ve turistik yerleri görme fırsatı buldu. Karadeniz’in doğal güzellikleri karşısında hayranlıklarını
gizleyemeyen mühendisler, bir hafta süren geziden oldukça
memnun kaldıklarını söylerken, gezi boyunca bol bol hatıra
fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmediler.
48 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
TREND
Konsept Audi
100 km’de 1,5 litre yakıyor
A
udi, Cenevre Otomobil
Fuarı’nda tanıtacağı
şarj edilebilir bir hibrit
konsept olan A3 e-tron’un
ilk fotoğrafları ve ayrıntılarını açıkladı. Araç
gücünü 1,4 litrelik TFSI
bir motorla elektrikli bir
motorun kombinasyonundan alıyor. 204 bg ve 350
Nm tork üretiyor. Güç, altı
vitesi e-S tronic bir şanzıman vasıtasıyla ön tekerleklere aktarılıyor. Araç
0’dan 100 km/s’ye 7,6 saniyede çıkıyor ve 222 km/s azami hıza ulaşabiliyor. Audi, A3 e-tron’un 100 kilometrede sadece 1,5 litre yakıt tükettiğini
ve kilometrede 35 gr/km CO2 oluşturduğunu söylüyor ki bu değerler şu
anki en verimli modele göre çok daha iyi. Sürücüler üç farklı sürüş modundan birini seçebiliyorlar: Sadece motor, sadece elektrikli motor ya da
ikisinin kombinasyonu. E-tron sadece elektrikli modda 130 km/s’ye kadar
hızlara ve 50 km maksimum menzile ulaşabiliyor. A3 e-tron’un üretim
versiyonunun 2014’ün sonunda piyasaya sürülmesi bekleniyor.
Honda Civic
Tourer geliyor
Y
eni nesil Honda Civic ailesi station wagon gövde
seçeneğine kavuşuyor. Genel hatları Mart ayında tanıtılan konsept versiyonuna benzeyen aracın detaylarında
hatchback versiyonun özellikleri kullanılmış. Konseptinde
kullanılan dev jantlar ve LED farları kısa boylu kardeşinde
kullanılanlarla değiştiren Tourer’da arka kapıların gizlenmiş açma kolları, C ve D sütunları arasında yer alan ince
yapılı cam, arka kısımda boydan boya uzanan stoplar ve
tamponun ortasına kadar inen bagaj kapağı dikkat çekiyor.
İç mekan tasarımında sürpriz bulunmayan aracın bagaj
hacmi 624 litre olarak açıklandı. İlk etapta iki motor seçeneğine sahip olacak Civic Tourer’ın benzinli ünitesi 1.8
litre hacimliyken turbo Diesel motor 1.6 litre hacimli.
Elektrikli BMW i3
Frankfurt Fuarında
lektrikli otomobil
kavramında cesur
adımlarla ilerleyen BMW,
2013 Frankfurt Otomobil
Fuarı’nda BMW i markasıyla boy gösterecek.
Geçtiğimiz günlerde
Londra, New York ve
Pekin’de düzenlenen
eş zamanlı etkinlikler
ile ön tanıtımı yapılan
BMW i3, Frankfurt Fuarı kapsamında dünyanın dört bir yanından gelecek
olan otomobil severlerin karşısına çıkacak. BMW i3, tamamen elektrikle
çalışacak şekilde tasarlanan dünyanın ilk lüks otomobili olmasıyla da
şimdiden ön plana çıkıyor. Tasarım olarak BMW markasının karakteristik
stil özelliklerini taşıyan çizgilere sahip BMW i3, aynı zamanda cesur
geometrik hatlarıyla da kendini belli ediyor. 170 HP güç ve 250 Nm
tork üreten elektrik motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 7.2 saniyede
tamamlayan i3, iki farklı menzile olanak sağlayan teknolojik alt yapısıyla
da ön plana çıkıyor.
Canon’dan bir ilk
C
anon, duyurduğu EOS M modeliyle ilk kez aynasız
kamera piyasasına girmiş oldu. Digic 5 işlemci,
18 megapixel çözünürlük, değişebilir lens, saniyede
24, 25 ve 30 kare seçeneği sunan full hd video kaydı,
3 inçlik dokunmatik ekran gibi özelliklerle gelen kameranın en önemli özelliklerinden birisi de sensörü. Canon, 650D serisinde kullandığı 18
megapixel çözünürlüğe sahip APS-C CMOS sensörünün aynısını EOS M’de kullanmış.
Canon EOS M’deki asıl sürprizini ise lensinde yapmış. EF-EOS M isimli bir adaptörle
birlikte, Canon’un profesyonel makinelerde kullandığı lensleri (EF ve EF-S lenslerini)
kullanmasına imkan tanımış. Böylelikle kullanıcılar EOS M’e takılacak adaptör sayesinde, profesyonel lensler kullanarak çok daha profesyonel fotoğraflar çekebilecek.
İlk yerli akıllı Türk telefonu
K
od adı “Gebze” olan ve Turkcell mühendisleri tarafından tasarlanan T40, eylül ayı sonunda piyasada
olacak. T40’ın 400-600 TL fiyat aralığında satılması
bekleniyor. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, T serisi
telefonlarla yaklaşık 500 milyon TL’nin Türkiye’de kalmasını sağladıklarını belirtti. Ciliv, “Turkcell T serisi telefonlara her seferinde yeni özellikler ekledik. Şimdi Turkcell
mühendisleri tarafından tasarlanan yeni bir telefonu hazırlıyoruz. 3 ayrı test ürünü var. Bu test ürünlerinden en
uygun olanını seçtik. Yerli katkı oranını sürekli artırıyoruz.
Yıl sonuna kadar Türkiye’de üretilecek” diye konuştu.
50 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
E
SAĞLIK
“İz” tedavisinde doğru teşhisin önemi
U
zmanlar; ameliyat, kaza ve diğer nedenlerle
oluşan yaralarının iyileşirken bıraktığı ‘iz’lerin
tedavisinde uygulanan yöntemler hususunda
uyarıyor: “Hangi ize, hangi tedavinin uygulanacağı son derece hassas ve önemli bir konu. Bu
seçim dikkatlice yapılmalı.” Günlük hayatımızda
yaşadığımız olaylar, etkileşimler ve ruhsal gelgitler
psikolojimizi nasıl etkiliyorsa, deride oluşan çeşitli
travma ve yaralanmalar da derimizde ‘iz’ olarak
adlandırılan bozukluklara yol açmaktadır. Fiziksel
olarak sağlıklı olunmasına rağmen, vücuttaki
herhangi bir yara izi, insan psikolojisi üzerinde
doğrudan etkili olabiliyor. Rutinde en sık karşılaşılan iz sebepleri; akne (sivilce), suçiçeği, yanık,
bıçaklanma veya künt travma, kimyasal yanık ve
cerrahi operasyonlar olarak sıralanırken, uzmanlar; “Doğru teşhis ve doğru tedavi seçimine dikkat
edilmeli. İz tedavisinde zaman ve sabır son derece
önemlidir. Tedaviden iyi bir sonuç elde etme
süresi ortalama 2 ay ile 6 ay arasındadır.
Akciğer
hastalıkları
dünyayı tehdit
ediyor
Çocukların geç konuşmasına neden oluyor!
Ç
ocukların genel itibariyle 2 yaşından itibaren
konuşmaya başlaması gerekirken, çok fazla
televizyon seyretmesi gibi faktörlerin çocuğun geç
konuşmasına neden olabileceği belirtiliyor. Çocukların, bir yaşından önce yaptığı ifadelerin, çıkardığı
tüm seslerin, hecelerin hem kendini hem de sesleri tanımaya yönelik hareketler olduğunu belirten
uzmanlar “Çocuklar genelde altıncı ayda bir takım
heceler, sesler çıkarmaya başlarlar. Aileler bu durumu çocuğum konuşmaya başladı olarak algılar.
Fakat çocuğun altıncı ayda hecelemeye başlaması,
konuşmaya başladığı anlamına gelmez. Üç yaşına
kadar konuşmamış bir çocuğun, bu durumunun araştırılması gerekir” dedi. ‘Çocukların geç
konuşmasında bazı etkenlerin başı çekebileceği
belirtilirken, bunlar şu şekilde sıralanıyor: “Anne
babanın çalışması ya da diğer etkenlerden dolayı
çocuklarına çok fazla ilgi göstermemesi, sosyal
çevrenin yetersizliği, çocuğa çok fazla televizyon
izletilmesi gibi faktörler olabilir.
D
oruk Sağlık Grubu doktorlarından
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Serap
Ket Alkan, akciğer hastalıklarının dünya
nüfusunu tehdit eden önemli bir sorun
olduğunu söyledi. Astım, KOAH, akciğer
kanseri, zatürre, tüberküloz ve solunum
yetmezliği gibi akciğer hastalıkları yüzünden, dünyada her yıl on milyonlarca
insanın nefes almakta güçlük çektiğini
ve yaşam mücadelesi verdiğini belirten
Alkan, akciğer hastalıklarının gelişiminde
etkili olan faktörler hakkında şunları söyledi: “Genetik faktörler, çevresel sorunlar
(gazlar, kirli hava, sigara, alerjenler),
kömür-maden işçiliği ve boyacılık gibi
mesleki maruziyetler, tütün kullanımı,
küresel iklim değişikliği ve ısınma ile
sera gazı etkileri bu sorunlarda kilit rol
oynamaktadır.”
Yüksek kolesterol ve tıkalı damar kulakları çınlatıyor
G
ünlük hayatta bazı insanlar sürekli kulaklarının çınladığından yakınarak duydukları rahatsızlığı ifade ediyor ve kulak çınlaması bazı kişilerde çok rahatsızlık verici
olabiliyor. Kulak çınlamasını oluşturan en önemli nedenler arasında iç kulak ve merkezi işitme yollarında yer alan hücrelerin hasarlanması geliyor. Acıbadem Bursa Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Dutipek, sürekli gürültüye
maruz kalan ve yüksek kolesterolü olan kişilerin kulağının, diğer insanlara göre daha
fazla çınladığını belirtiyor. Dr. Dutipek, bu konuda şu bilgileri veriyor: “Kolesterolün
yüksek olması nedeniyle, damarların iç çapı daralıyor. Damarların iç çapında meydana gelen bu daralma, kanın iç kulağa oksijen aktarımında sorun oluyor. Böylece iç
kulak metabolizması bozuluyor. Ayrıca damar kireçlenmesi nedeniyle metabolizmada
görev alan antioksidan denilen yararlı enzimlerin faaliyetinin azalması da iç kulağın
mikrosirkülasyonunu bozuyor. Bu da zararlı metabolit ürünlerin birikmesine neden
oluyor. Mikro dolaşımın yavaşlaması iç kulağı gürültü ve benzeri etkilerin hasarlarına
açık hale getiriyor.” Dutipek, yüksek kolesterol ve lipid (kandaki yağ) seviyesine
sahip kişilerde işitmeyle ilgili şikâyetlerin diğer kişilere göre yüzde 30 oranında daha
fazla olduğunu dile getirdi.
52 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
REHBER
ÖNEMLİ TELEFONLAR
Polis İmdat................................................. 155
Yangın İhbar............................................... 110
Hızır Acil Servis.......................................... 112
Telefon Arıza.............................................. 121
Alo Büyükşehir........................................... 153
Jandarma İmdat........................................ 156
Orman Yangını........................................... 177
İş ve İşçi Bulma......................................... 180
Sağlık Danışma.......................................... 184
BUSKİ Arıza................................................ 185
Elektrik Arıza.............................................. 186
Doğalgaz Arıza........................................... 187
Cenaze Hizmetleri...................................... 188
HASTANELER
Tıp Fakültesi.................................... 295 00 00
Askeri Hastane................................ 239 38 40
Yüksek İhtisas.................................. 360 50 50
Muradiye Devlet............................... 220 00 20
Çekirge Devlet................................. 239 36 36
Şevket Yılmaz.................................. 366 43 43
Ali Osman Sönmez Onkoloji............. 223 82 00
Göğüs Hastalıkları............................ 368 34 50
Zübeydehanım Doğumevi................ 233 38 39
Çekirge Çocuk................................. 234 48 48
Bursa Çocuk.................................... 220 70 39
Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi.............. 366 85 60
YEREL YÖNETİMLER
Valilik............................................... 273 50 00
İl Özel İdaresi................................... 256 64 20
Büyükşehir Belediyesi...................... 444 16 00
Büyükşehir Zabıta............................ 221 53 42
Gemlik Belediyesi............................ 513 45 21
Gürsu Belediyesi.............................. 371 50 00
Kestel Belediyesi.............................. 372 10 01
Mudanya Belediyesi......................... 544 16 50
Nilüfer Belediyesi............................. 451 21 50
Osmangazi Belediyesi...................... 444 16 01
Yıldırım Belediyesi .......................... 363 55 00
GÜVENLİK
Polis İmdat................................................. 155
Jandarma İmdat........................................ 156
İl Emniyet Müdürlüğü....................... 270 50 00
Acemler Emniyet Müdürlüğü............ 233 96 30
YANGIN İHBAR
Yangın 110
Orman Yangını........................................... 177
....................................................... 221 10 11
ULAŞIM
Şehirlerarası Otobüs Terminali......... 261 54 00
Yenişehir Havaalanı.......................... 781 80 15
THY Satış Müdürlüğü....................... 254 27 28
Teleferik İşletmesi............................ 327 74 00
İDO Müşteri Hizmetleri..................... 444 4 436
İDO Danışma.......................... 0 212 517 96 96
İDO Zafer Plaza................................ 225 39 08
İDO İmam Aslan Tesisleri.................. 513 23 94
Mudanya Feribot İskelesi................. 544 30 60
Eskihisar Feribot İskelesi........ 0 262 655 60 31
Topçular Feribot İskelesi........ 0 226 353 43 19
TAKSİ DURAKLARI
Alacahırka....................................... 223 93 91
Altınşehir....................................413 31 64-65
Acemler Kelebek.............................. 235 61 03
Acemler Konur................................. 233 60 75
Adalet.............................................. 250 34 46
Almira.............................................. 252 86 38
Altıparmak......................222 16 44-221 26 27
Askeri Hastane..............233 81 29- 236 85 41
54 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
Ataevler..........................441 88 00-441 88 01
Batı Garajı........................................ 443 25 74
Beşevler.........................451 62 64-451 28 28
Bizim............................................... 221 19 19
Bulvar.........................................452 46 03-04
Bursa............................................... 254 92 85
CarefourSA...................................... 452 65 95
Çakırhamam.................................... 223 10 69
Çarşamba-Yeni Valilik.....252 49 99-252 10 10
Çarşamba Meydan........................... 271 33 87
Çarşı................................................ 223 07 07
Çekirge...........................233 30 03-236 71 04
Çekirge Hizmet................................ 236 60 08
Çelik Palas....................................... 233 27 79
Çınarlı.............................................. 223 09 73
Çimen.............................................. 328 55 54
Dallas............................236 91 07- 233 81 22
Demirtaş.......................................... 252 39 62
Demirtaş Hamamönü....................... 271 58 68
Devlet Hastanesi.............................. 222 87 81
Doğumevi........................................ 236 67 06
Doğu Garajı...................................... 364 20 00
Dörtyol Çiçek................................... 223 73 39
Emirsultan....................................... 329 80 64
Etibank............................................ 250 21 11
Flash..............................223 84 81-220 61 52
Fomara............................................ 222 04 38
Gazcılar........................................... 253 30 00
Geçit...............................241 43 42-241 77 23
Gençosman Varan............................ 250 04 00
Grand.............................................. 222 48 55
Hürriyet........................................... 246 48 66
Hipodrum......................................... 252 19 24
İhsaniye..........................245 41 73-247 47 33
İncirli............................................... 327 09 19
İpekiş.............................251 31 20-253 88 14
Kafkas............................................. 224 95 91
Karamustafa.................................... 232 13 09
Kayıhan........................................... 225 23 62
Kemer............................................. 253 25 15
Kurtuluş........................................... 329 42 42
Kuzey Garajı..................................... 211 50 20
Kükürtlü..........................236 11 35-235 12 96
Kültür.............................................. 441 90 81
Mesken..........................367 88 07-368 16 18
Muradiye......................................... 224 71 41
Namazgah....................................... 328 01 82
Nazar..............................251 19 65-254 28 00
Nilüfer............................245 05 98-249 34 48
Onur..............................362 17 18- 361 01 53
Park................................................. 224 86 58
Pınarbaşı......................................... 223 93 91
Santral...........................250 37 47- 254 82 87
Setbaşı..........................327 57 71- 328 90 91
Stad...............................222 93 49- 221 46 66
Sırameşeler...................233 45 44- 235 30 34
Siteler.............................................. 368 27 49
SSK............................................239 39 00-01
SSK Yıldırım..................................... 368 22 77
Şafak Kent...................................... 342 32 06
Temenyeri.......................327 80 59-328 91 14
Teleferik............................................ 329 7 36
Terminal.....................................261 52 66-67
Uludağ.......... 223 23 33-220 29 70-222 35 14
Uludağ Birlik........... 221 11 41- 250 59 40-41
Yeşil................................................. 327 63 20
Yeni İhtisas...................................... 361 97 19
Yeni Emniyet.................................... 221 22 91
Yıldırım............................................ 360 53 68
Yıldırım SSK..................................... 368 22 77
Yıldız.............................245 57 68- 245 57 69
FUAR TAKVİMİ - BURSA
BURTARIM 2013
Bursa 11. Uluslararası Tarım, Tohumculuk,
Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı
01-05 Ekim 2013
BURSA 6. ULUSLARARASI HAYVANCILIK VE
EKİPMANLARI FUARI
Hayvancılık, Ekipmanları
02-05 Ekim 2013
BURSA OTOSHOW FUARI 2013
Bursa 8. Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet,
Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı
05-10 Kasım 2013
BELEX 2013
Bursa 11. Uluslararası Elektrik, Elektronik, Otomasyon,
Aydınlatma ve İletişim Fuarı
05-08 Aralık 2013
BORUTEK 2013
Boru ve Boru İşleme Teknolojileri Fuarı
05-08 Aralık 2013
YURT İÇİ FUAR TAKVİMİ
TURKEYBUILD İZMİR 2013
19. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı
03-06 Ekim 2013 / İzmir IFC
ARKIMEET
Yapı Malzemeleri Fuarı
09-10 Ekim 2013 / Haliç Kongre Merkezi-İstanbul
ULUSLARARASI YAPEX 2013
Uluslararası Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri,
Yapı Yenileme ve Restorasyon Fuarı
31 Ekim-03 Kasım 2013
BASINDA İMO
56 İMO BURSA BÜLTEN SAYI 59
BASINDA İMO
SAYI 59 İMO BURSA BÜLTEN 57

Benzer belgeler