yeniden merhaba - Çankaya Rehberlik ve Araştırma Merkezi

Transkript

yeniden merhaba - Çankaya Rehberlik ve Araştırma Merkezi
1
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
2015, KasımAralık, Sayı 7
YENİDEN MERHABA !
Yayına Hazırlayan
Şermin Pınar YOGEV
Yayın Kurulu
Altan YAMAKOĞLU
Serpil TOPALCA
Şermin Pınar YOGEV
Muharrem ÖZAKSOY
Uğur GÜMÜŞ
Mürsel ALKAÇ
2
Ansiklopedi ve Zaman…
Aydın Afacan*
Zaman eskiyor mu? Yoksa Antonio Tabucchi
gibi ‘zaman hızla yaşlanıyor’ mu demeli? ‘Daha dün’
kütüphane raflarındaki en işlek yerler
içindeydi
ansiklopedi bölümleri. Bugün ise, hemen internete girip
istediğiniz ‘bilgi’ye ulaşabiliyorsunuz; o kalın, ciltli
kitapları çıkarıp inceleme zahmetine katlanmadan!
Tabii, bu ‘bilgi’nin niteliği; ‘kalın ciltli ansiklopedi’ ile
‘elektronik ansiklopedi’ arasındaki nitelik farkları başlı
başına sorun…
Gülden Ortaç’ın fotoğrafı, insanı, kütüphane atmosferine kolayca çekebilen bir görüntü sunmakta;
rafa düşen ışık tam bir kütüphane havası yaratmaktadır. İlk bakışta iki şey düşündürüyor: Biri, orada
ışığın düştüğü yerdeki sabırlı ve sessiz ‘yavaşlık’; diğeri de ekran üzerindeki ‘hız’… İlk çağrışımlardan
biri de nesne olarak kitap; buna derinden bir hüzün eşlik ediyor ister istemez.
Kavram kökeni Eski Yunan’a dayanan ansiklopedi (enkuklios padeia), ‘aydınlanma’ ile önem
kazanır. İçeriğin belli bir sıra ile bir tür sözlük biçiminde sunulması, bilgilenme olanakları açısından bazı
yönleriyle önemli bir çaba olarak değerlendirilirken diğer yandan da geniş bilginin ‘derinliği’ne yönelik
kuşkuları da içinde barındıran çeşitli eleştirilere konu edilmiştir. Ama asıl korkulması gereken,
ansiklopedinin bugün vardığı noktadır. Ciddi bir çaba içinde olanlar sayılmazsa, ‘internet’ ansiklopedi
veya sözlüklerinde ‘bilgi kirliliğinin’ en ilginç türlerinin sergilendiğini görmek zor değil. Aydınlanmanın
‘bilgili ukalası’, elektronik ortamda her bakımdan ‘cahil cüreti’ sergileyen yeni bir ‘ukala’ tipine
dönüşmüştür. Sartre’ın Bulantı’sındaki aydınlanmacı ‘otodidakt’ bile değildir bu…
Bulmaca ve yarışmalarda ‘maharet’ gösteren bu tip de artık dönüşüme uğramıştır. Bu yeni ‘tip’,
en çok da Flaubert’in Bouvard ve Pécuchet’si gibi, düzeysiz ‘kitap’larla büyük yapıtları aynı kefede
gören ‘yarı okumuş’lara benziyor.
Ansiklopedi okurları içinde, bilgiyi oradan alıp ‘yeni diyarlara’ açılan Borges benzeri gezgin
tiplerin yazıya taşıdıklarını da unutmamak gerekir. Borges ve benzerlerinde hem estetik hem de bellek
açısından bir tat vardır. Diğer yandan bu tür bilginin, doğası gereği daha çok ‘otodidakt’lar ve derinlikten
yoksun ‘bilgi’ yığılmalarını marifet sayan tipler yetiştirdiği de açıktır. Daha da kötüsü bu tipin
günümüzün ‘hızı’ içinde aldığı yeni biçimlerdir. Diderot’nunkinden günümüze varan ansiklopedilerin
okur bağlamında durumu aşağı yukarı böyle… Diğer yandan ‘hız’ ve ‘yavaşlık’a, hem okuma hem de
yazma açısından bakılabilecek başka noktalar da var. Örneğin, işe, yazma etkinliği açısından bakan
Calvino, yazma sürecindeki ‘hızlılık’a değinirken, bunun ‘yavaşlığın zevklerini ihmal etmemeyi’
gerektirdiğini de ekler ve Latince bir deyişi aktarır: Festina lente (Yavaşça acele et)… Tabucchi ise
Zaman Hızla Yaşlanıyor’daki bir öyküsünde şunları yazar: “Çünkü çağdaş diller fazlasıyla aceleci, diye
yanıt verdi adam, bir an önce iletişim kuracağız telaşıyla yapaylaşıyorlar ve bu yüzden de tümceleri
ayrıştırmak, incelemek zorlaşıyor”… Bunun bir de ‘sanal ortam’daki biçimleri düşünüldüğünde, hatta bu
ortamlardaki ‘sözlük yazarı’ tiplerinin ortaya koyduğu ‘performans’(!) düşünüldüğünde; okuma ve
yazmanın içine düştüğü durum için söylenecek çok da söz kalmıyor!
Kitap ve bilgi konusunda yine de umutlu olmalı belki… Doğrusu bu konuda genel olarak iki yol
var: William Joyce ve Brandon Oldenburg’un ‘The Fantastik Fliyng Books of Mr. Morris Lessmore’ adlı
sevimli animasyon filmindeki gibi, kitaplar kendilerine bakan insanı yalnız bırakmayacak, onu mucizevî
biçimde gençleştirecek, mutluluk ve hazlar sunmaya devam edecek… Diğer bir yol da Tabucchi’nin,
Kritias’a atıfla aktardığı “karanlığı izleyerek zaman hızla yaşlanıyor” sözünde ifadesini bulan bir
‘sonuç’…
Evet, ikisinin de araçları insan elinde!
*Kocatepe Mimar Kemal Lisesi Rehber Öğretmeni
3
2015, KasımAralık, Sayı 7
AVNİ AKYOL İLKOKULU TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI ÇALIŞMALARI
Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimi Programı kapsamında, Avni Akyol İlkokulu Rehber
Öğretmeni Esin ÜNGÖR tarafından sınıflar düzeyinde "Zarasız Teknoloji" konusu sunularla
paylaşılmış ve çeşitli sınıf etkinlikleri (Sorun Nerede, Telefonsuz, televizyonsuz ve internetsiz bir günü
nasıl geçirebiliriz) yapılmıştır. Bu çalışmadan görüntüler ….
4
BAĞIMLILIKTAN BAĞLILIĞA
Aile, bireylerin huzur ve emniyet
içerisinde yaşamlarını sürdürdükleri, gönülden
bağlılıkların iliklerine kadar hissedildiği,
paylaşma ve dayanışma yörüngeli, sevgi ve
saygının bir kanaviçe gibi yüreklere işlendiği,
dünyanın her zaman ve her yerinde sığındıkları
ve sığınabilecekleri güvenli bir liman
olagelmiştir. O limana demir atanlar arkalarına
bakmadan günlük yaşamlarını devam ettire
gelmişlerdir.
Gel gör ki yaşamsal gayelerini hedonizmle, bencillikle belirlemiş bu çerçevenin
kendini bilmez bireyleri yavrularımızı kendi ticari amaçlarına ulaşmak için kullanmada
bu güvenli limanın parçalanmadan, önemini yitirmeden hedeflerine ulaşamayacaklarını
bildiklerinden olsa gerek, çeşitli varyasyonlarla içinde yaşadığımız şu günlerde onu
aşındırıp yıkmak için ellerinden geleni arkalarına koymadan sinsi planlar yapmaktan geri
durmamaktadırlar.
Toplumsal yaşamın temeli olan bu muhteşem yuvanın iyilik, güzellik gibi fazilet
abidesi dinamiklerini aile içi şiddet, bağımlılık, uyuşturucu, alkol ve sanal dünyanın
sözüm ona getirileriyle yerle bir ederek; kendi sadist emellerini çeşitli vasıtalarla vizyona
sokup gerçekleştirme peşinde olan bu hedonist düşünceliler karşısında bireyler olarak
birbirimize her zamankinden daha fazla gönül gönüle bağlanmalı değil miyiz? Bugün
hep birlikte okulda öğretmen öğrencisiyle, evde anne baba çocuğuyla, fabrikada işveren
işçisiyle, çarşı pazarda esnaf müşterisiyle, sokakta, stat da, sinemada, tiyatroda sosyal
yaşamın her alanında bireyler olarak nerede yanlış yapıyoruz özeleştirisiyle yola çıkıp,
kendimizden başlayarak karanlığa sövüp saymak yerine oturup bir mum yakıp etrafımızı
aydınlatmaya başlamalıyız. Bunun için birbirimizi dinleyerek işe başlamalıyız. Yarın çok
geç olmadan bağımlı hale gelmeden bugün birbirimize sıkıca bağlanmalıyız. Dinleyip
anlayarak aile sıcaklığında güvene dayalı, herkesin sorumluluk aldığı, kişiliğe saygı
duyulan, düşüncelerin özgürce paylaşılabildiği bir armoni oluşturmak bizim elimizde.
Öyle ki deniz kenarında birisi kıyıya vurmuş deniz analarını birer ikişer tekrar denize
atıp yaşamaları için uğraş verirken, bencilin biri “beyefendi bu kadar denizanası kıyıya
vurmuş, sen onları denize atsan ne fark edecek ki geride bir sürü var” diye söylenince,
beyefendi hiç aldırış etmeden deniz analarını denize yollar ve şöyle seslenir “bak onlar
için çok şey fark etti”…
İnsanlığın mayasındaki renk cümbüşünü harekete geçirecek potansiyelin var
olduğunu düşünüyorum. Yeter ki bir yerden başlayalım. Gerisi gelecek… İnsanlık aile
atmosferinin oluşturacağı güven, sevgi, saygı, gayret, fedakârlık, huzur ve mutluluk,
paylaşma ve dayanışma ruhu gibi evrensel güzelliklerde bir araya gelecektir.
Mürsel ALKAÇ
Rehber Öğretmen
2015, KasımAralık, Sayı 7
5
OKUMA ÖNERİLERİ
Bilyeler
Behiç Ak
Günışığı Kitaplığı / İlk Kitaplar (3-8 Yaş)
Christine Nöstlinger
Türkçe yayın editörü: Müren Beykan
Resimleyen: Huban Korman
Türkçesi: Suzan Geridönmez
2. ve 3. sınıflar
Annem ve Hayatın Anlamı
(Psikoterapi Öyküleri)
Irvin D. Yalom
Kabalcı Yayınevi / İnceleme Dizisi
2015, KasımAralık, Sayı 7
6
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
BİZDEN HABERLER

2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı sene başı rehber öğretmenler toplantısı ilçemizde
çalışan rehber öğretmenlerin katılımları ile Çankaya Üniversitesi, Yüzüncü Yıl
Kampüsünde yapılmıştır.

Çankaya Rehberlik ve Araştırma Merkezi olarak bu yıl başlattığımız bölge
toplantıların da özel eğitim ve rehberlik hizmetleri bölümlerinin iş ve işleyişlerine
ilişkin konular anlatılmıştır.

İlçe Krize Müdahale Ekibi toplantısı tüm kriz ekibi üyelerinin katılımı ile
gerçekleştirilmiştir. Toplantıda “Etkili Müdahale Yönetim Planı ve Kriz durumlarında
doldurulması gereken formlar gözden geçirilmiş, okullarda karşılaşılan güçlükler ve
bu güçlükler karşısında neler yapılabileceğine ilişkin çalışmalar tartışılmıştır.

İlçe Kriz ekibinden üyelerin katılımı ile 2 günlük çalıştay gerçekleştirilmiştir. Bu
çalıştayda ilgili materyaller gözden geçirilmiş ve okullarda meydana gelebilecek kriz
durumlarında yapılacak çalışmalar ile ilgili kontrol listesi oluşturulmuştur.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr.
Figen Şahin Dağlı, Bozok Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik
Danışmanlık A.B.D.’dan Yrd.Doç.Dr. Filiz AKAR, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü,
Siber Suçlar Şube Müdürlüğü Sanal Bürodan Valit ASLANKOL ve Eralp Avukatlık
Bürosundan Avukat Özgür Eralp hocalarımızın katılımları ile Sanal Zorbalık
panelimiz gerçekleştirilmiştir.
Resim kaynak:http://pixabay.com/tr/postac%C4%B1-ekspres-ko%C5%9Fu-mektup-154744/
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Adres: İşçi Blokları Mah. 1505. Cd. 1511 Sk. No:6 Yüzüncü Yıl
ÇANKAYA- ANKARA
Telefon: 0 (312) 4666776 Faks: 0 (312) 4666776
E-posta: http://cankayaram.meb.k12.tr/
E-Bülten’de yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

Benzer belgeler